13.04.2017 Views

Toraks Bülteni - Haziran 2009

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

İçindekiler<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Genel Başkan’dan Mektup……………………………………………………………………………1<br />

<strong>Toraks</strong> Bülten’i ile Yeniden Merhaba…..…………………………………………………………….2<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nde Stratejik Yönetim..……………………………………………………....3<br />

Hekimler Açısından Özlük Hakları Anlamında Neler Değişiyor?..……………………………....6<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Kurumsal Gelişim Okulu Kuruldu…………………………………………..7<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Sağlık Politikaları Komitesi Kuruldu………………………………………..8<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin Dış İlişkileri Hızla Büyüyor……………………………………………..9<br />

GARD (Global Alliance against Respiratory Diseases) Projesinde Dönüm Noktası………..10<br />

TTD Dış İlişkiler Sorumlusu Arzu Yorgancıoğlu Yeniden GARD Yürütme Kurulunda……….11<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği ile Avrupa Solunum Derneği İşbirliği……………………………………..11<br />

ERS Web Sitesinden İlk Kez Türkçe Canlı Konferans Gerçekleştirildi………………………..12<br />

WEB Sitemiz Yenilendi………………………………………………………………………………..13<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Üyelik Yenileme Sistemi Kolaylaştırıldı………………………………..14<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Bilim Destek ve İzleme Komitesi Kuruldu……………………………..15<br />

Yol Ayırımı ve Çıkış Yolu………………………………………………………………………………..16<br />

Asistan Mektubu: Uzmanlık Eğitiminde Yeni Dönem……………………………………………..17<br />

17 Yılın Ardından………………………………………………………………………………………..18<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin 12. Yıllık Kongresi Başarı İle Gerçekleştirildi…………………..…19<br />

Göğüs Hastalıkları Uzmanlık Eğitim Programı Hazırlandı………………………………..……22<br />

Türk Göğüs Hastalıkları Yeterlik Kurulu Seçimleri Yapıldı………………………………..……23<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Okulu 2008 – <strong>2009</strong> Dönemi Etkinlikleri………………………………..……24<br />

“Erişkin ve Çocukta Alt Solunum Yolu Enfeksiyonlarına Güncel Yaklaşım”<br />

Sempozyumu Girne’de Yapıldı………………………………………………………………………..26<br />

Bizleri Gururlandıranlar………………………………………………………………………………..27<br />

TTD 12. Yıllık Kongre Bildiri Ödülleri……………………………………………………………..29<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Dergisi Hızla Büyüyor…………………………………………………………………..30<br />

7. Dünya KOAH Günü Ülke Genelinde Yapılan Etkinliklerle Gerçekleştirildi………………..31<br />

Olağan Şüpheliler, Kazandı…………………………………………………………………………..32<br />

Dünya Tüberküloz Günü <strong>2009</strong> Sloganı: “Verem İle Savaşta En Büyük Desteğim; Dispanserim”…..33<br />

<strong>2009</strong> Yılı Dünya Astım Günü Kutlamaları Yapıldı………………………………………………..34<br />

“31 Mayıs Sigarasız Dünya Günü” Basın Bildirisi “Sigara ve Sağlık Uyarıları”………………35<br />

Otel Garsonundan Örnek Davranış…………………………………………………………………..36<br />

Ülkemizde Akciğer Nakli Operasyonları Yeniden Başladı…………………………………….….36<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Akciğer Nakli Çalışma Grubu Kuruldu…………………………………..37<br />

Sağlık Bakanlığı Görevini Yaptı, Kot Kumlamayı Yasakladı. Sıra Çalışma Bakanlığında!……37<br />

Sağlık Çalışanlarının Güvenliği……………………………………………………………………..38<br />

Hekime Yönelik Şiddete Hayır!……………………………………………………………………..39<br />

Sağlık Neden Piyasalaşamaz?………………………………………………………………………..39<br />

Türkiye’de Malign Mezotelyoma Trajedisi………………………………………………………..41<br />

Hastanızla Konuşun…………………………………………………………………………………..44<br />

Geleneksel Türk Ebru Sanatı…………………………………………………………………………..45<br />

Fotoğraf Köşesi………………………………………………………………………………………..47<br />

Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi…………48<br />

Çalışma Gruplarımızın Etkinlikleri…………………………………………………………………..50<br />

Şubelerimizin etkinlikleri…………..………………………………………………………………….65<br />

TTD Merkez Yürütme Kurulu Bölgesel Toplantılar Yaparak Şubeleriyle Bütünleşiyor………77<br />

Kaybettiklerimiz…………..………………………………………………………………………..78<br />

Emekliye Ayrılanlar…..…..…………………………………………………………………………..79<br />

Uykuda Solunum Bozuklukları Sempozyumu 30 – 31 Ekim <strong>2009</strong>’da İstanbul’da Yapılacak….....80<br />

TORAKS BÜLTEN‹ (Yerel Süreli Yay›n)<br />

<strong>Toraks</strong> <strong>Bülteni</strong> Türk <strong>Toraks</strong> Derne¤i’nin ücretsiz yay›n organ›d›r.<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derne¤i Ad›na Sahibi<br />

Dr. Şule Akçay<br />

Sorumlu Yaz› İşleri Müdürü<br />

Dr. Şule Akçay<br />

Bülten Yay›n Kurulu<br />

Dr. Ali Tabaru, Dr. Atilla Atıcı, Dr. Bünyamin Sertoğullarından, Dr. Dane Ediger, Dr. Dursun Tatar,<br />

Dr. Erdoğan Çetinkaya, Dr. Güntülü Ak, Dr. Hakan Büyükoğlan, Dr. Mine Önal, Dr. Necla Songür,<br />

Dr. Remzi Altın, Dr. Sibel Atış, Dr. Tekin Yıldız, Dr. Turgut Teke, Dr. Yılmaz Bülbül<br />

Editörler<br />

Dr. Muzaffer Metintaş<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derne¤i Genel Başkan›<br />

Dr. Metin Görgüner<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Merkez Yönetim Kurulu – Bülten ve İnternet Sorumlusu<br />

Yay›m ve Bas›m Haz›rl›¤›: Aves Yay›nc›l›k<br />

Kızılelma Cad. 5/3 F›nd›kzade, ‹stanbul Tel.: 0212 589 00 53 Faks: 0212 589 00 94<br />

E-posta: info@avesyayincilik.com<br />

Bask›: Özgün Ofset Tic.Ltd.Şti. Bask› Tarihi: Temmuz <strong>2009</strong><br />

TÜRK TORAKS DERNEĞİ<br />

GENEL MERKEZİ<br />

Turan Güneş Bulvar›<br />

Koyunlu Sitesi<br />

No: 175/19<br />

Oran-Ankara<br />

Tel: 0312 490 40 50<br />

Faks: 0312 490 41 42<br />

E-posta:<br />

toraks@toraks.org.tr<br />

Web sitesi:<br />

www.toraks.org.tr


TORAKS BÜLTENİ<br />

Prof. Dr. Muzaffer Metintaş<br />

TTD Genel Başkanı<br />

Genel Başkan’dan Mektup<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin Değerli Üyeleri<br />

Uzunca sayılabilecek bir aradan sonra yeniden merhaba ! Türk<br />

<strong>Toraks</strong> Derneği (TTD)’nin bülteni, derneğin siz üyeleriyle ulaştığı<br />

bu noktada yeniden yayınlanmalıydı. Çünkü Türkiye’ye yaygın<br />

2700’e yakın üyesi olan bir gönüllü kuruluşun başarılı olabilmesi<br />

ve başarısını devam ettirebilmesi, doğal olarak oldukça iyi bir iç<br />

iletişimi gerekli kılar.<br />

Yönetim döneminin ilk aylarını, üyelerimizin dernekleri hakkındaki<br />

düşünce ve beklentilerini öğrenmeye yönelik çalışmalarla geçirdik.<br />

Sonuçta, üyelerimiz ağırlıklı olarak “derneğin eğitim aktivitelerini<br />

çok iyi yaptığını, ancak üye iletişiminin son derece yetersiz olduğu,<br />

özlük hakları, sağlık politikaları konularında derneğin görüşlerinin<br />

ve işlevinin olmadığı, bu kapsamda misyon – vizyon tanımlamalarının<br />

yeniden yapılması gerektiği, araştırma desteğinin yetersiz<br />

olduğu, temel akciğer sağlığı konularında araştırma desteği ve yönlendirici<br />

çalışmaların yetersiz kaldığı” kanaatinde idi. Bu görüşler<br />

bizi oldukça etkiledi; hızla çözümler üretmek zorundaydık; bir<br />

yandan ulaşılan standartları korumak ve hatta daha da güçlendirmek,<br />

bir yandan da üyelerimizin çok haklı olarak uyardığı zeminleri<br />

oluşturmamız gerekiyordu.<br />

İlk iş olarak Merkez Yönetim Kurulu toplantılarını bölgelere açtık.<br />

Oniki MYK toplantısının sekizini Ankara dışında genişletilmiş bölge<br />

toplantısı olarak yaptık. Göğüs cerrahları, sahada çalışan uzman<br />

hekimler ve asistanlar, MYK’na seçilmiş üyeler ile aynı yetkiye sahip<br />

doğrudan temsilci gönderdiler. Uzman hekimlerimiz ve göğüs<br />

carrahı üyelerimiz hızla organize oldular ve çok aktif hale geldiler.<br />

Artık uzman hekimler doğrudan MYK içindeler, Kongre komitesi<br />

ve Okul yönetimindeler; kendi programlarını kendileri yapıyorlar.<br />

Üyelik sistemimiz ve WEB sayfamız yenilendi. 2684 üyemiz var<br />

ve üyelerimizin %82’si bu yıl üyeliğini yeniledi. Bu oran itibariyle<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Türkiye’nin en büyük ulusal uzmanlık derneği<br />

haline geldi.<br />

Genişletilmiş Yönetim Kurulu ve kurullar geçtiğimiz yıl üç kez toplandılar.<br />

Bu toplantıların yöntemi değişti. Toplantılar bir bilgi verme<br />

seansları olmadı, derneğin politikalarının geliştirildiği ve temel kararların<br />

alınarak derneğin doğrudan yönetildiği toplantılar halinde<br />

seyretti. Nitekim sonuçta çalışma grupları ve şubelerin yönergeleri<br />

geliştirildi, misyon, vizyon, çalışma ilkeleri, stratejik plan, derneğin<br />

sağlık politikaları görüşleri, özlük haklarında temel ilkeler, iş gücü<br />

planlama çalışmaları yapıldı ve ilan edildi. TTD, uluslararası camiada<br />

da çok itibarlı bir yere ulaştı; artık uluslararası çalışmalarda sadece<br />

ismi yeten bir ortak olarak kabul edilir hale geldi.<br />

Bu süreçte transplantasyon çalışma grubu, uzman hekim konseyi,<br />

sağlık politikaları çalışma grubu, bilim destek komitesi kuruldu, özlük<br />

hakları komitesi aktive oldu. Daha bilinçli ve işlerliği yüksek bir<br />

dernek organizasyonu için ikinci okul kuruldu: TTD Kurumsal Gelişim<br />

Okulu. Dernek mesleki ve sosyal gelişmelere çok hızlı refleks<br />

verir hale geldi. Mali Danışman ve Hukuk Danışmanları neredeyse<br />

her kararda aktif hale getirildi.<br />

Büyümenin en büyük riski; muhafazakarlıktır. Büyüyen kuruluşlar<br />

güçlerini çok önemserler ve onu kaybetmekten korkarak, korumaya<br />

çalışırlar; muhafazakarlaşırlar; dışa kapanırlar; yeni sorunlarla<br />

karşı karşıya gelmeye korkarlar. Halbuki güçlü kültürü olan kuruluşlar,<br />

yeni sorunlarla karşılaşmaktan korkmazlar, aksine karşılaşmak<br />

isterler. Çünkü yeni sorunlarla karşılaşan güçlü kültür, onlara<br />

çözümler üretir. Her çözüm yeni bir güç, yeni bir alan; yani daha<br />

büyük olma, daha güçlü olma demektir. İşte bu sosyolojik gerçeğin<br />

bilincindeyiz ve dinamizmin farkındayız. Türk <strong>Toraks</strong> Derneği, alanında<br />

her sorunla karşı karşıya gelmeyi gelişmenin ve güçlenmenin<br />

kaynağı olarak görmektedir; çünkü onlara çözümler üretmektedir.<br />

Böylece organizasyonu genişlemekte, ama bu büyüyen organizasyona<br />

koşut derneğin sistematiğinde işlerlik ve esneklik artmaktadır;<br />

bu TTD’nin ana gücüdür.<br />

Yeni gelişmeler bizi bekliyor; güçlü araştırma fonu ve desteği, araştırma<br />

ve eğitim bursları, temel sağlık sorunlarında boyut ve önlem<br />

çalışmaları, iş gücü planı (Beyaz Kitap), daha etkin okul, daha etkin<br />

kongre, daha fazla uluslararası toplantı, daha iyi merkez, daha bilinçli<br />

örgüt kadroları (Mor Kitap), Türkiye Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Carrahisi<br />

Tarihi, daha yaygın e-eğitim, icrayla ve yasamayla daha fazla ve<br />

yönlendirici ilişki ve hepsinden önemlisi üyelerin yönettiği dernek…<br />

Bunları ve daha fazlasını başaracağız; hep birlikte…<br />

Çünkü bütün bunları sadece yazmak bana düşüyor; inanılmaz yetenekli,<br />

akıllı, fedakar, çalışkan ve çok düzgün bir ekiple çalışıyorum;<br />

geçmişin deneyimi, geleceğin heyecanı; neşeli, paylaşan, dinleyen,<br />

tartışan, dinlenen, iş yapan, iş başaran, cıvıl cıvıl bir ekip…<br />

Bir sonraki bültende yeni hedefleri konuşmak dileğiyle<br />

Sevgi ve saygıyla esen kalın.<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 1


TORAKS BÜLTENİ<br />

Prof. Dr. Metin Görgüner<br />

TTD Bülten ve İnternet Sorumlusu<br />

<strong>Toraks</strong> Bülten’i ile Yeniden Merhaba<br />

2<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin Değerli Üyeleri,<br />

Sizlerle uzun bir aradan sonra yeniden birlikte olmanın heyecanını<br />

yaşıyoruz.<br />

Bildiğiniz gibi, 2007 yılında derneğin web sitesinde şubeler<br />

ve çalışma grupları için yeni ara yüzler oluşturulmasından<br />

sonra, bu alanların ve ana sayfanın yoğun bir şekilde kullanılması<br />

sağlanarak bundan böyle üyeler arasında sanal ortamda<br />

daha aktif bir haberleşme yapılması düşünülmüş ve<br />

yaklaşık on yıldır üyelerle iletişimin kurulmasında önemli<br />

rol oynamış olan <strong>Toraks</strong> <strong>Bülteni</strong>’nin basılı yayın hayatının<br />

sonlandırılmasına karar verilmişti.<br />

Temmuz 2008’de, web sitesinin yenilenmesi ve bültenin yeniden<br />

yayınlanması ile ilgili olarak yapılan anketten alınan<br />

geribildirimlerde, üyelerimizin büyük çoğunluğunun bültenin<br />

yeniden basılı olarak kendilerine ulaşmasını arzu ettikleri<br />

görülmüştür. Nitekim Ocak <strong>2009</strong>’da Antalya’daki Kış<br />

Okulu ve Mesleki Gelişim Kursu sırasında yapılan Genişletilmiş<br />

Yönetim Kurulu toplantısında konu gündeme getirilmiş,<br />

tartışılmış ve aynı görüşün benimsendiği gözlenmiştir.<br />

Günümüzde sanal ortamın bilgiye ulaşmada sağladığı kolaylıklar<br />

göz ardı edilemez. Ancak ne olursa olsun, bir yayının<br />

basılı materyal olarak ele geçmesi, dokunulması, koltuğa<br />

kurulup okunması, hatta kokusunun hissedilmesi, kütüphanedeki<br />

yerini alması pek çok okuyucu için önemli ve keyifli<br />

detaylardır.<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> itibarı ile 2686 üyeye ulaşan Türk <strong>Toraks</strong> Derneği<br />

büyük bir özveri ile inanılmaz çalışmaktadır. Bazen<br />

Bülten ve İnternet sorumlusu olarak ben bile hızına yetişemediğimi<br />

itiraf etmeliyim. Böylesine aktif ve üretken bir derneğin<br />

elbette gerçekleştirdiği her türlü aktiviteden üyelerini<br />

haberdar etmesi sorumluluğu gereğidir.<br />

Bütün bu gerekçelerle <strong>Toraks</strong> <strong>Bülteni</strong>’mizi yeniden basılı<br />

olarak yayınlamaya karar verdik.<br />

<strong>Bülteni</strong> elinize aldığınızda derneğimizin stratejik yönetimi,<br />

sağlık politikaları ve hekimlerimizin özlük hakları ile ilgili<br />

son yıllarda yaptığı çalışmalar, dış ilişkilerindeki son gelişmeler,<br />

yeni web sitemiz ve üyelerle iletişimin kolaylaştırılması,<br />

yeni kurulan çalışma grupları, kurumsal gelişim okulu,<br />

başarıyla tamamlanan yıllık kongremiz, şubelerimizin, çalışma<br />

gruplarımızın, okulumuzun faaliyetleri, derneğin bilimsel<br />

gelişmeye katkısı, yeterlik kurulu çalışmaları gibi konularda<br />

bilgi sahibi olmanızın yanında, uzman ve asistan temsilcilerimizin,<br />

hukuk danışmanımızın, değerli hocalarımızın<br />

güzel yazılarını, sanatçı hocalarımızın eserlerini, emekliye<br />

ayrılanları, kaybettiklerimizi ve daha pek çok haberin yer aldığını<br />

göreceksiniz. Keyifle okuyacağınızı umuyoruz.<br />

<strong>Toraks</strong> <strong>Bülteni</strong>’nin yeniden yayın hayatına dönmesinde katkısı<br />

olan herkese teşekkür ediyor, bir sonraki bültenimizde yeniden<br />

karşılaşmak dileği ile sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.


TORAKS BÜLTENİ<br />

Prof. Dr. Feyza Erkan<br />

TTD 2. Başkan Yardımcısı<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nde<br />

Stratejik Yönetim<br />

2005 yılından beri başlamış olan stratejik yönetim süreci,<br />

Derneğimizin üst yönetiminden en alt birimlerine kadar işlerlik<br />

kazanmaktadır.<br />

Stratejik Yönetim Nedir?<br />

Yönetim, bir kurumda hedeflere ulaşabilmek amacı ile kaynakların<br />

etkin ve verimli bir şekilde kullanılarak çalışmaların<br />

yürütülmesidir. Stratejik yönetim, kurumun günlük, olağan<br />

ve acil işlerinin yönetimi ile ilgili değildir. Uzun dönemde<br />

yaşamını sürdürebilmesi, değişen iç ve dış koşullara<br />

uyum gösterebilmesi, beklentileri karşılayabilmesi ve amaçlarına<br />

ulaşabilmesi için gerekli olan yönetim biçimidir.<br />

Bu yönetim sürecinin dört ana unsuru şunlardır:<br />

a) DURUM ANALİZİ : Kurum içi ve Çevre analizi<br />

b) YÖN BELİRLEME : Misyon, Vizyon, İlkeler, Amaçlar,<br />

Hedefler,<br />

c) STRATEJİ OLUŞTURMA: Faaliyetler ve Projeler<br />

d) STRATEJİK KONTROL: İzleme, Performans göstergeleriyle<br />

değerlendirme<br />

A. DURUM ANALİZİ<br />

Kurum İçi ve Dış Çevre Analizi:<br />

Türkçede Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar, Tehditlerin<br />

baş harfleri GZFT kısaltması, İngilizcede Strengths ,Weaknesses,<br />

Opportunities, Threats baş harfleri olan, SWOT kısaltmasıyla<br />

bilinen analizlerdir.<br />

Şekil 1. Stratejik Yönetim Süreci Evreleri (Nil Cura’dan modifiye edildi)<br />

Bu analizler 24-25 <strong>Haziran</strong> 2005 tarihinde Bursa’da çok geniş<br />

katılımla yapılmış,15 Ocak <strong>2009</strong> tarihinde Antalya’da<br />

paralel yürütülen Şube Başkanları, Çalışma Grubu Başkanları,<br />

Yayın Komitesi, Uzman Hekim Temsilcileri ve Asistan<br />

Komitesi toplantılarında güncellenmiştir. Ayrıca 2005 yılında<br />

587 üye, 2008 de 542 üyemizden anketlerle çok ayrıntılı<br />

geri bildirim alınmıştır.<br />

B. YÖN BELİRLEME<br />

1. MİSYON<br />

Misyon, kurumun sunduğu tüm hizmet ve faaliyetleri kapsayan<br />

şemsiye kavramdır. Stratejik plan için temel oluşturur.<br />

Kuruluşun ne yaptığını, kimin için çalıştığını ve ana amacını<br />

açıkça ifade eder.<br />

Kurumun faaliyet alanı nedir? Esas görevi, varlık sebebi nedir?<br />

Paydaşların hangi ihtiyaçları karşılanmaktadır? gibi sorular<br />

misyonda yanıt bulur.<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 3


TORAKS BÜLTENİ<br />

TÜRK TORAKS DERNEĞİ MİSYONU<br />

Akciğer sağlığı alanında;<br />

Eğitim, araştırma, koruyucu hekimlik ve hasta hizmetini geliştirmek,<br />

Üyelerimizin mesleki saygınlığını ve özlük haklarını iyileştirmek,<br />

Bir meslek örgütü olarak alanımızla ilgili sağlık politikalarını<br />

toplum yararına etkilemektir.<br />

2. VİZYON<br />

Vizyon kurumun tüm paydaşlarının ulaşmayı arzu ettiği geleceğin<br />

iddialı ve ilham verici ifadesidir. Uzun vadede ulaşılmak<br />

istenen yer ve durumu, ilerlenecek yönü gösterir. Kurumun<br />

ideallerini, görüşünü, düşüncelerini temsil eder. Yürekten<br />

gelmesi, hissedilmesi gerekir.<br />

Tüm üyeleri ve paydaşları bir mozayiğin parçaları gibi bütünleştirir<br />

ve sinerjİ yaratır. Birbirinden farklı projeleri, faaliyetleri<br />

ve işlevleri uyumlu kılar.<br />

TÜRK TORAKS DERNEĞİ VİZYONU<br />

Akciğer sağlığı alanında;<br />

Önlenebilir tüm hastalıkların en aza indirildiği, Hekimlerin ideal<br />

çalışma koşulları içinde her yönden kendini geliştirebildiği,<br />

Hastaların en üst düzeyde kaliteli hizmet alabildiği, Hekim, hasta<br />

ve toplumun karşılıklı sevgi, saygı ve anlayış içinde olabildiği.<br />

Tüm standartların çağdaş düzeye ulaştığı bir TÜRKİYE<br />

TÜRK TORAKS DERNEĞİ AMAÇLARI<br />

Akciğer sağlığını geliştirmek için;<br />

1. Eğitimi iyileştirmek<br />

2. Araştırmaları desteklemek<br />

3. Mesleki ve bilimsel standartları geliştirmek<br />

4. En etkin koruma, tanı ve tedaviyi sağlamak<br />

5. Ulusal sağlık politikalarını geliştirmek<br />

6. Mesleki saygınlığı, özlük haklarını ve etik değerleri en üst<br />

düzeye yükseltmek<br />

7. Ulusal, bölgesel ve küresel işbirliğini oluşturmak<br />

8. Güçlü, etkin ve katılımcı örgütlenme<br />

5. HEDEFLER<br />

Tanımlanan amaçlara ulaşmak için, hangi adımların atılması<br />

gerektiğini tanımlarlar. Hedefler özgün, ölçülebilir, ulaşılabilir,<br />

gerçekçi olmalı ve belirli bir zaman dilimi ile sınırlandırılmalıdırlar.<br />

Bu özellikler, İngilizcede SMART (Specific,<br />

Measurable, Achievabl, Realistic, Timebound sözcüklerinin<br />

baş harfleriyle) şeklinde ifade edilir.<br />

3. İLKELER<br />

İlkeler, kurumun misyonu ve vizyonunun gerisinde yatan<br />

değerler ve inançların temelidir. Kurumun tüm paydaşları<br />

tarafından benimsenen çalışma felsefesini, davranış kalıplarını<br />

ve idealleri ifade eder.<br />

Ayrıca ilkeler, yönetim, karar alma ve hizmet üretimi süreçlerinde<br />

geçerli standartları belirler.<br />

4<br />

TÜRK TORAKS DERNEĞİ İLKELERİ<br />

1. İnsana, hasta haklarına, emeğe ve çevreye saygı<br />

2. Katılımcılık, dayanışma, saydamlık, hesap verebilirlik<br />

3. Bilimsel ve kanıta dayalı tıp<br />

4. Etik kurallara uyum<br />

4. AMAÇLAR<br />

Kurumun ulaşmayı hedeflediği sonuçların kavramsal ifadesidir.<br />

Amaçlar, misyonu yerine getirmek, vizyona ulaşmak<br />

için orta vadede nelerin yapılması gerektiğini tanımlar.<br />

Kurumun durum analizine göre ve ilkeler temelinde şekillendirilir.<br />

Hedefler için bir çerçeve çizer. Her amaç bir veya<br />

birden fazla hedefle tanımlanmalı ve izlenmelidir.<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

C. STRATEJİ OLUŞTURMA<br />

PROJELER/FAALİYETLER<br />

Amaç ve hedeflere ulaşmak için neler yapılmalıdır? Gerekli<br />

adımlar hangileridir? Sorumlu birimler ve sorumlulukları<br />

açıkça tanımlanmış mıdır? Bu aşamada her hedefin altında<br />

yürütülecek faaliyetler maliyetlendirilmeli ve yıllık çizelgeler<br />

hazırlanmalıdır. Maliyetler ile tahmin edilen kaynakların<br />

örtüşmesi gerekir. Öngörülen maliyetlerin tahsis edilen kaynakları<br />

aşması durumunda amaç ve hedefler öncelendirilerek,<br />

bazılarından vazgeçilebilir ya da yeni kaynaklar yaratılır,<br />

sponsorlar aranır.


TORAKS BÜLTENİ<br />

Çıktı Göstergeleri: Üretilen hizmetin miktarı (Yapılan toplantı<br />

sayıları, katılımcı sayıları, dergi, kitap sayıları<br />

Sonuç Göstergeleri: En önemli performans göstergesidir.<br />

Çıktıların, tanımlanmış amaç ve hedeflerin gerçekleşmesinde<br />

nasıl ve ne ölçüde başarılı olduklarını gösterir.<br />

Kalite Göstergeleri: Hizmetten yararlananların beklentilerinin<br />

karşılanmasında ulaşılan düzey (Aktivite sonrasında alınan<br />

geri bildirimler, anketler vb.).<br />

SONUÇ OLARAK<br />

Şekil 1. Misyon, vizyon, ilkeler temelinde amaç, hedef, faaliyetler hiyerarşisi<br />

(Nil Cura’dan modifiye edildi)<br />

D. STRATEJİK KONTROL<br />

Sürekli kalite geliştirme programları; Planlama, Uygulama,<br />

Kontrol ve Ölçme kavramlarının baş harfleri olan PUKÖ<br />

döngüsüyle tanımlanmaktadır. Kontrol ve ölçme daha iyiye<br />

ulaşmanın, değişimin ve dönüşümün temelidir. İşlerin<br />

daha verimli, daha çabuk ve daha etkin yapılması ancak<br />

sonuç odaklı çalışmayla mümkün olabilir. Stratejik kontrol<br />

çalışma raporlarının izlenmesiyle yapılabilir. Ancak daha<br />

iyi bir değerlendirme, ölçülebilir performans göstergeleriyle<br />

gerçekleşir. Bu göstergeler miktar, zaman, kalite ve maliyet<br />

cinsinden ifade edilir:<br />

Girdi Göstergeleri: İnsani, mali ve fiziksel kaynaklar (Üye<br />

sayısı, bütçe kaynakları vb)<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği tüm birimleriyle ve bireyleriyle stratejik<br />

yönetimi uygulamakta kararlıdır. Değişen koşullara, beklentilere<br />

ve ihtiyaçlara ancak bu yönetim tarzıyla yanıt verebileceğimizin<br />

farkındayız.<br />

Yeni kurulan KURUMSAL GELİŞİM OKULUMUZ’da bu konuda<br />

ayrıntılı eğitimler alacağız.<br />

Geleceğe güvenle bakıyoruz.<br />

KAYNAKLAR<br />

1. H. Ülgen, K. Mirze: İşletmelerde Stratejik Yönetim. Arıan Yayıncılık.<br />

İstanbul. 2007<br />

2. Devlet Planlama Teşkilatı: Kamu İdareleri için Strateji Planlama<br />

Klavuzu. 2. Sürüm. <strong>Haziran</strong> 2006.www.sp.gov.tr<br />

3. Cura N. İstanbul Üniversitesi stratejik planlama uygulaması.<br />

Eğitim Çalıştayı. İstanbul 2006<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 5


TORAKS BÜLTENİ<br />

Prof. Dr. Eyüp Sabri Uçan<br />

TTD 1. Başkan yardımcısı<br />

Özlük Hakları Komitesi Başkanı<br />

Hekimler Açısından Özlük Hakları<br />

Anlamında Neler Değişiyor?<br />

Sevgili Meslektaşlarımız,<br />

Sağlık ortamı son 5 yılda inanılmaz değişime uğradı ve bu<br />

sarmal giderek genişleyip büyüyerek ve hızlanarak sürecek<br />

gibi görünüyor.<br />

Sağlıkta dönüşüm, aile hekimliği, sevk zinciri, birinci basamağın<br />

tümüyle yeniden yapılanması, olmazsa olmaz dediğimiz<br />

kurumların (verem savaş dispanserleri gibi) içlerinin<br />

boşaltılması, hekimi hekimle uzmanlık alanlarını birbirleri<br />

ile rekabete sokarak yarıştırmayı hedefleyen performans sistemi,<br />

tam gün adı altında sunulan hekimi seçeneksiz çaresiz<br />

bırakmayı hedefleyen kölelik yasa tasarısı, meslek yaşamlarında<br />

en az bir kez zorunlu hizmete tabi tutulmuş öğretim<br />

üyelerini gerekçe ve gerçekliği çok tartışmaya açık zorunlu<br />

rotasyona tabi tutmak, giderek gerileyen hekim saygınlığı,<br />

giderek daha az çalışkan öğrencilerin tercih ettiği tıp fakülteleri,<br />

hekim sayısını 5 yılda 2 katına çıkarmayı hedefleyen<br />

bakış açısı…<br />

Hekimler açısından özlük hakları anlamında kazançtan çok<br />

kayıplarla dolu bir 5 yıl…<br />

Sağlık harcamalarının ve sağlığa ayrılan payın bir kaç katına<br />

ulaştığı, sağlık bütçesinden özel hastaneler sistemine ayrılan<br />

payın katlandığı (üniversitelere aktarılan payın 1.5 katı),<br />

ilaç endüstrisine aktarılan miktarın arttığı bir süreç, hastaların<br />

daha fazla hekime başvurdukları, daha çok ilacın reçete<br />

edildiği bir süreç…<br />

Ufukta ucuzlatılmış hekim ve sağlık çalışanı emeği ile özel<br />

hastaneler ve büyük ecza depoları/eczaneler zincirleri, devlet<br />

hastanelerinin özelleştirilmesi, batma riski taşıdıklarını<br />

açıkça ve defalarca ifade eden üniversite hastaneleri var…<br />

Artık süreç kısmen oturdu, kartlar açıldı, kaybedenler ve kazananlar<br />

daha net görülebiliyor…<br />

Bu sarmal içerisinde her zaman olduğundan daha fazla<br />

olup biteni anlamak için çaba göstermek, bilgileri paylaşmak,<br />

çok farklı bakış açısına sahip olduğumuz konularda<br />

bile yönetim erkini ellerinde bulunduranlarla teması sürdürmek,<br />

sürecin belirlendiği masada etkin taraf olarak yer almak,<br />

taleplerimizi anlatmak, anlatmak…<br />

Özlük Hakları Komitesi olarak yapmayı hedeflediklerimiz<br />

bunlar, sizleri farklı görüş ve önerileriniz, eleştirilerinizle yanımızda<br />

arkamızda görmek istiyoruz. Bu zorlu mücadelede<br />

sizlerle, çatı örgütümüz olan TTB ile, diğer uzmanlık dernekleri<br />

ile birlikte yürümek istiyoruz.<br />

Sevgilerimizle.<br />

6<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong>


TORAKS BÜLTENİ<br />

Doç. Dr. Şule Akçay<br />

TTD KGO Başkanı<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği<br />

Kurumsal Gelişim Okulu Kuruldu<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin tüm yönetim organlarında yönetsel<br />

görev alan üyelerinin görev ve sorumluluklarının belirlenmesi,<br />

eğitimlerinin planlanması ve yürütülmesini sağlamak<br />

amacıyla, 25 Şubat <strong>2009</strong> tarihli MYK kararı gereği Türk<br />

<strong>Toraks</strong> Derneği (TTD) Kurumsal Gelişim Okulu (KGO) kurulmuştur.<br />

TTD KGO, derneğin yönetici kadrosuna, mevcut yasalar<br />

çerçevesinde, örgütü tüzükte belirlenen amaç ve hedeflere<br />

ulaşmada en etkin şekilde işletme konusunda eğitim verecektir.<br />

Kurucu Yürütme Kurulu, aşağıdaki üyelerden oluşmaktadır:<br />

• Şule Akçay (Başkan)<br />

• Nurdan Köktürk (Sekreter)<br />

• Muzaffer Metintaş<br />

• Feyza Erkan<br />

• Ertürk Erdinç<br />

• Numan Ekim<br />

• Sema Umut<br />

• Mehmet Karadağ<br />

• Armağan Hazar<br />

• Erdoğan Çetinkaya<br />

• Recep Işık<br />

Yürütme kurulu üyeleri, her genel kuruldan sonra yenilenmek<br />

üzere 2 yılda bir seçimle belirlenecektir. KGO başkanı<br />

daima TTD genel sekreteri olacaktır. Dernek başkanı ve gelecek<br />

başkan kurulun doğal üyesidir. Kurulun diğer üyeleri;<br />

1) eski ve yeni çalışma grubu başkanlarından 2 kişi, eski ve<br />

yeni şube başkanlarından 2 kişi, eski ve yeni yayın editörlerinden<br />

1 kişi ve eski dernek başkanları arasından seçilecek<br />

bir kişiden oluşacaktır. Bu seçimler genişletilmiş yönetim<br />

kurulunda yapılacak, bir sonraki seçim döneminde eski<br />

çalışma grubu başkanı, şube başkanı, editör ve dernek başkanından<br />

oluşan temsilciler görevden ayrılırken, mevcut yöneticiler<br />

köprü oluşturmak amaçlı eski yöneticilerin fonksiyonunu<br />

devralacaklardır.<br />

TTD KGO Yürütme Kurulu’nun görevi; örgütün yönetim<br />

kadrosunun her türlü yönetsel eğitim gereksinimini karşılamak<br />

ve geliştirmek üzere program ve organizasyonlar düzenlemektir.<br />

Yürütme Kurulu, yıllık programını, örgütün yönetsel<br />

kademelerindeki üyelerden gelen istek ve görüşleri<br />

dikkate alarak hazırlayacak, MYK onayından sonra uygulayacaktır.<br />

Buna göre;<br />

1. Her yıl <strong>Haziran</strong> ayında 1 veya 2 günlük eğitim amaçlı<br />

toplantılarla örgüt üyeleri yönetsel eğitimini organize<br />

edecektir,<br />

2. Eğitim programı uygulanacak kişiler, şubeler ve çalışma<br />

gruplarının yürütme kurullarının seçimle yenilenen üyelerinden<br />

ve editörlerden oluşacaktır,<br />

3. Eğitim konuları ana hatlarıyla;<br />

a. Çalışma grupları ve şubelerin görev tanım ve sorumluluklarını<br />

tanımlayan yönergelerin hazırlanarak, eğitim<br />

alan üyelere aktarılması,<br />

b. Dernek yönetiminde görevli olan üyelerin yasal sorumlulukları<br />

yönünden bilgilendirilmesi,<br />

c. Dernek yönetiminde görevli olan üyelere web sayfasında<br />

kendi çalışma alanlarını ilgilendiren bölümlerinin yönetimi<br />

için eğitim verilmesi,<br />

d. Dernek yöneticilerine toplantı yapma, karar alma süreçleri,<br />

programlama ve eylem planları izleme, sinerjik takım<br />

çalışması konularında eğitim verilmesi olacaktır.<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 7


TORAKS BÜLTENİ<br />

Dr. Osman Elbek<br />

TTD Sağlık Politikaları<br />

Komitesi Sekreteri<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Sağlık<br />

Politikaları Komitesi Kuruldu<br />

8<br />

Sağlık alanının hızlı biçimde değişime ve yeniden yapılanmaya<br />

tabi tutulduğu Türkiye’de, sağlık hizmet alanı ve göğüs<br />

hastalıkları alanındaki gelişmeleri yakından takip etmek<br />

ve gerektiğinde müdahale edebilmek amacıyla 13 <strong>Haziran</strong><br />

2008 günü Türk <strong>Toraks</strong> Derneği (TTD) Sağlık Politikası Komitesi<br />

kurulmuştur.<br />

Komitenin Kurulma Gerekçesi<br />

TTD tüzüğünün ikinci maddesi <strong>Toraks</strong> Derneği’ni “<strong>Toraks</strong><br />

Derneği; Göğüs Hastalıkları Uzmanlarının, kar amacı gütmeyen,<br />

ulusal, mesleki ve bilimsel uzmanlık derneği” olarak<br />

tanımlamaktadır. Tüzüğün aynı maddesi uyarınca derneğin<br />

amacı “eğitim, araştırma, hasta bakım standartları ve<br />

ulusal politikalar oluşturarak solunum hastalıklarında en etkin<br />

korunmayı ve tedaviyi sağlamak ve ulusal akciğer sağlığını<br />

geliştirmek” olarak belirlenmiştir. Ayrıca tüzüğün üçüncü<br />

maddesi derneğin halk sağlığı uygulamalarını tanımlamaktadır.<br />

Üçüncü maddenin D fıkrasının b bendi Türk <strong>Toraks</strong><br />

Derneği’ni “Akciğer sağlığını korumak ve geliştirmek<br />

amacıyla hükümet, hükümet dışı kuruluşlar, sağlık çalışanları<br />

ve kamuoyu düzeyinde girişimlerde bulunmayı” yükümlü<br />

kılmaktadır. Öte yandan 2006 yılında gerçekleştirilen<br />

TTD Genel Kurul’unda oybirliğiyle derneğin kamu yararı<br />

dernek olması kabul edilmiştir. Bu çerçevede son yıllarda<br />

gerek ülkemizde gerek dünyada sağlık alanında yaşanan<br />

hızlı değişimler çerçevesinde, tanımlanan tüzük hükümleri<br />

ve Genel Kurul kararları doğrultusunda kendi amaçlarına<br />

ulaşabilmek için TTD’nin sağlık politikası ile daha yakından<br />

ilişki kurması kaçınılmaz hale gelmiştir.<br />

Bakış Açısı<br />

Tüzük ve genel kurul kararları doğrultusunda genel sağlık<br />

politikalarını ve bu politikaların sonuçlarını;<br />

1. Ulusal ve küresel halk sağlığı politikaları açısından değerlendirmeyi<br />

2. Gerek ulusal gerekse uluslararası alanda sağlık politikalarında<br />

yaşanan değişimleri kamu yararını gözeten<br />

bir bakış açısı ile irdelemeyi<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

3. Ulusal ve küresel planda oluşturulan yeni sağlık yapılanmasını,<br />

göğüs hastalıkları uzmanlığı ve uzmanları<br />

yönünden sorgulamayı<br />

4. Sağlık alanında yaşanan değişimlerin koruyucu hekimlik<br />

açısından anlamını ortaya koymayı hedeflemektedir.<br />

Sağlıkta Dönüşüm Programı<br />

Türkiye’de egemen olan sağlık politikalarının etkileri gerek<br />

halk sağlığı, gerekse göğüs hastalıkları uzmanlığı açısından<br />

kimi alanlarda daha belirgin biçimde etkisini hissettirmektedir.<br />

Bu alanlar öncelikle:<br />

1. Sağlık çalışanlarının istihdam modeli (Tam zamanlı -<br />

Yarı zamanlı çalışma, sözleşmeli çalışma, vardiya usulü<br />

çalışma, vs)<br />

2. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanun düzenlemeleri<br />

3. Sağlık hizmeti örgütlenmesi<br />

a. Aile hekimliği sistemi, toplum sağlığı merkezleri<br />

ve verem savaş dispanserleri<br />

b. Birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin<br />

örgütlenmesi ve bu bağlamda sağlık birimlerinin<br />

özerk işletmeler haline getirilme hedefi/çabası<br />

c. Performans ödemeleri ve bu politikanın sonuçları<br />

d. Oluşan yeni sağlık yapılanmasının üçüncü basamak<br />

eğitim kurumlarının (üniversite ve eğitim hastanelerinin)<br />

hizmet, eğitim ve araştırma faaliyetleri<br />

üzerine olan etkisi<br />

4. Tedavi edici hekimlik faaliyetleri ve sağlıkta yüksek<br />

teknoloji kullanımıdır.<br />

“Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Sağlık Politikası Temel İlkeleri” metninin<br />

oluşmasına da önemli katkı sunan komite, halen yukarıda<br />

aktarılan başlıklarda çalışmalarına devam etmektedir.<br />

Derneğimizin web sitesinde<br />

http://www.toraks.org.tr/news.php?id=1257 linkinden<br />

Sağlık Politikası Temel İlkelerine ulaşılabilir.


TORAKS BÜLTENİ<br />

Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu<br />

TTD Dış İlişkiler Sorumlusu<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin<br />

Dış İlişkileri Hızla Büyüyor<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği dış ilişkileri, derneğimizin son 10 yıldır<br />

her alanda kazandığı ivmeye paralel bir gelişme göstermiştir.<br />

TTD artık pek çok uluslararası solunum derneği içinde<br />

tanınan, dinlenen ve bazı kararlarında değişiklik oluşturabilen<br />

bir konuma gelmiştir. Dünyada Akciğer sağlığı politikaları<br />

içinde ülkesinde Sağlık Bakanlığı ile birlikte politika<br />

oluşturabilen bir sivil toplum örgütüdür. Dünya Sağlık örgütü<br />

(DSÖ) içinde solunum hastalıklarının belirgin önem kazanmasında<br />

hazırladığı projeleriyle rol sahibi olmuştur.<br />

TTD Dış İlişkiler komitesi görev dağılımı yapmış, TTD web<br />

sayfasında Dış İlişkiler bölümü yenilenmiştir. Her hocamız<br />

kendi sorumlu olduğu alanla ilgili bilgileri üyelerimize güncellenmiş<br />

olarak iletmektedir.<br />

Bölgesel ve kıtalararası dernek faaliyetlerinde, gerek bireysel,<br />

gerek Türk <strong>Toraks</strong> Derneği olarak aktif katılımın sağlanması<br />

önemli bir hedeftir. Bu sayede genç Türk bilim insanlarının<br />

ERS, ATS gibi büyük derneklerde Türk <strong>Toraks</strong><br />

Derneği’ni ve ülkemizi temsilen aktif görevler almaları beklenmektedir.<br />

GARD (Global Alliance against Respiratory Diseases)<br />

Çalışmaları<br />

TTD 2005 yılında üyesi olduğu GARD bünyesinde GARD<br />

ülke kurulumları ve planlamaları arasında önerilen ideal koşulların<br />

tümünü yerine getiren tek ülkedir. Ülke Sağlık Bakanlığının<br />

her alanda desteğini alarak Obstrüktif Hava Yolu<br />

Hastalıklarında 43 Paydaş ile birlikte Ulusal Kontrol Programı<br />

oluşturulmuştur. Ayrıca Sağlık Bakanlığı böylesi bir<br />

kontrol programında önceden benzeri olmadığı şekilde yönetimin<br />

içine ilk kez bir sivil toplum kuruluşu, Türk <strong>Toraks</strong><br />

Derneği’ni almış ve programın yönetimi ve uygulamasında<br />

birlikte olmayı kabul etmiştir. 26 Mayıs <strong>2009</strong>’da bu program<br />

paydaşlar tarafından imzalanmış ve eylem planı uygulamaları<br />

başlatılmıştır.<br />

Türkiye’de elde olunan bu gelişmeler nedeniyle GARD<br />

Planlama Komitesine Solunum Dernekleri içinde ERS, ATS<br />

ile birlikte seçilen dernek TTD olmuştur. Yine bu nedenle<br />

GARD III. Dünya Genel Kurulu 2008’de ülkemizde gerçekleştirilmiş<br />

ve Türkiye 78 ülkeye ev sahipliği yapmıştır. Bu yıl<br />

İtalya’da düzenlenecek IV. GARD Genel Kurulunda GARD<br />

Ülke Çalıştayını düzenleme ve yönetme görevi Türkiye’ye<br />

verilmiştir.<br />

GARD sürecinde DSÖ ile birlikte hareket edilmesi nedeniyle<br />

Sağlık Bakanlığı süreç içinde çok daha katılımcı ve aktif<br />

olmuş ve somut bir plan ortaya çıkabilmiştır. Bu planın uygulanmasıyla<br />

ülkemizde gelecek 10 yılda kronik solunum<br />

hastalıkları alanında mortalite ve morbiditede belirgin azalma<br />

beklenmektedir. Bu da TTD temel hedefi olan “ULUSAL<br />

AKCİĞER SAĞLIĞINI KORUMAK” misyonuna önemli hizmet<br />

anlamındadır.<br />

Bir diğer önemli gelişme, DSÖ bünyesinde öncelikli sağlık<br />

alanları içine ilk kez bu yıl kronik solunum hastalıkları dahil<br />

edilmiş olmasıdır. Kardiyovasküler hastalıklar, kanser, diabet<br />

ve kronik solunum hastalıkları en önemli 4 hastalık olarak<br />

önceliklendirilmiştir. Bu gelişme GARD çalışmaları nedeniyle<br />

tüm ülkelerde Sağlık Bakanlıkları ile oluşturulan çalışmaların<br />

çok önemli bir yansımasıdır. Artık DSÖ solunum<br />

hastalıklarına en az kardiyovasküler hastalıklar kadar önem<br />

vermektedir. DSÖ Bulaşıcı olmayan hastalıklar genel müdür<br />

yardımcısı Ala Awan’ı Türkiye’de konuk ettiğimizde, kendisi<br />

ülkemizdeki başarılı uygulamayı tüm ülkelere örnek göstermiştir.<br />

ATS (AMERICAN THORACIC SOCIETY) ile ilişkiler<br />

ATS ile yürütülen ilişkiler kapsamında MECOR kurslarının<br />

ilki 2008’de başarıyla gerçekleştirilmiş, ATS’den gelen bilim<br />

insanları katılımcılar ve eğitimde görev alan fakültemizden<br />

çok etkilenmiştir. Bu kursları alan üyelerimize, yaptıkları çalışmalarla<br />

ATS tarafından burslar verilmiş ve bilimsel yaşamları<br />

mercek altına alınmıştır. Bu yıl MECOR kursunun ikincini<br />

düzenleyerek Düzey 1’de olan arkadaşlarımızın düzey<br />

2 kursu almalarını ve yeni üyelerimizin ise Düzey 1 kursu<br />

almalarına fırsat sağlanacaktır. Bilim insanı yetiştirmek konusunda<br />

çok önemli bir kurs olan MECOR ülkemizde göğüs<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 9


TORAKS BÜLTENİ<br />

hastalıkları alanında bilimsel çıtayı yükseltmeyi hedefleyen<br />

TTD için önemli bir aracı olacaktır.<br />

ATS Blue Journal Türkçe çeviri dergisi yayını web sitemizde<br />

on-line olarak sürmektedir.<br />

ATS’nin iki başkanını ve yönetici sekreterini bu yıl kongremizde<br />

konuk ederken, 2008’den bu yana sürdürülen görüşmelerde<br />

ele alınan ortak kurs, İstanbul’da ortak sempozyum<br />

ve indirimli üyelik konuları değerlendirilmiştir.<br />

ATS <strong>2009</strong> San Diego kongresinde ATS&TTD MYK toplantıları<br />

yapılmış ve ortak çalışmalar konusunda önerilerde bulunulmuştur.<br />

İlk kez bir ATS kongresinde TTD standı açılmıştır.<br />

ERS (EUROPEAN RESPIRATORY SOCIETY) ile ilişkiler<br />

ERS 2008 Berlin kongresinde Türkiye standı kurulmuş, gerekli<br />

tanıtım materyalleri hazırlanmış ve TTD tanıtımı sağlanmıştır.<br />

Kongredeki MYK toplantısında ortak çalışmalar ve<br />

olası yeni projeler görüşülmüştür<br />

ERS üyelik komitesine TTD Dış ilişkiler sorumlusu seçilmiş<br />

olup, yılda 4 kez yapılan ERS GYK toplantılarına katılmak<br />

suretiyle üyelik geliştirme çalışmalarında bizzat uygulamaların<br />

ve kararların içinde yer alınacaktır. Gerek üye sayısı,<br />

gerek kongre katılımı ve gerekse bildiri sayılarıyla TTD, ERS<br />

üyeleri içinde çok önemli bir konumda ve bazı kararlarda<br />

belirleyici durumundadır.<br />

ERS Bilimsel Komitesine GAYE komite üyelerimizin adları<br />

verilmiş olup, ERS fakültesi içinde yer almaları teşvik edilmiştir.<br />

Ayrıca kongre görevlendirmeleri için her çalışma grubu<br />

için fikir lideri hocalarımızın listesi de bildirilmiştir.<br />

ERS‘nin yayınlanan bir <strong>Bülteni</strong>nde Türkiye Delegesine ve<br />

çalışmalarına yer verilmiştir.<br />

TTD <strong>2009</strong> yıllık kongresinde iki ERS başkanı ve yönetici<br />

sekreteri ile iş toplantıları yapılmış, ERS&TTD ilişkileri güncellenip<br />

ivme kazanmıştır.<br />

ERS Mayıs <strong>Bülteni</strong> ilk iki sayfası Türkçe olarak, TTD Kongresi<br />

ve TTD &ERS ilişkilerine yer vererek çıkmıştır.<br />

10 <strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong>’da Prof. Dr. Müzeyyen Erk ve Prof. Dr. Gül<br />

Öngen hocalarımız ERS web sayfasından ilk defa Türkçe<br />

e-konferans vermişlerdir.<br />

WASOG<br />

2014 WASOG kongresi Türkiye’de yapılacaktır.<br />

GARD (Global Alliance against Respiratory Diseases)<br />

Projesinde Dönüm Noktası<br />

26 Mayıs <strong>2009</strong>’da Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin öncülük ettiği<br />

GARD projesinde, 100’e yakın temsilcinin katıldığı imza<br />

töreni ile önemli bir dönüm noktası gerçekleşti. Törende<br />

T.C. Sağlık Bakanlığı, Türk <strong>Toraks</strong> Derneği, Türkiye Ulusal<br />

Allerji ve Klinik İmmunoloji Derneği ve Dünya Sağlık Örgütü<br />

başta olmak üzere toplam 43 paydaş, hazırlanan kontrol<br />

programına imza attı. İki yıldır üzerinde çalışılan projenin<br />

tüm paydaşlarca imzalanmasıyla, <strong>2009</strong>-2013 yılları arasında<br />

gerçekleştirilmesi planlanan “Türkiye Kronik Hava Yolu<br />

Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı Eylem Planı” çalışmaları<br />

başlamış oldu.<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği üyeleri olarak önemli bir ulusal halk sağlığı<br />

projesinde liderlik görevi üstlenmenin onuru ve gururunu yaşıyoruz.<br />

Başta GARD Ülke Koordinatörü Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu<br />

olmak üzere, projenin bu noktaya gelmesinde emeği olan<br />

tüm temsilcilere sevgi, saygı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.<br />

10<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong>


TORAKS BÜLTENİ<br />

hastalıkları alanında bilimsel çıtayı yükseltmeyi hedefleyen<br />

TTD için önemli bir aracı olacaktır.<br />

ATS Blue Journal Türkçe çeviri dergisi yayını web sitemizde<br />

on-line olarak sürmektedir.<br />

ATS’nin iki başkanını ve yönetici sekreterini bu yıl kongremizde<br />

konuk ederken, 2008’den bu yana sürdürülen görüşmelerde<br />

ele alınan ortak kurs, İstanbul’da ortak sempozyum<br />

ve indirimli üyelik konuları değerlendirilmiştir.<br />

ATS <strong>2009</strong> San Diego kongresinde ATS&TTD MYK toplantıları<br />

yapılmış ve ortak çalışmalar konusunda önerilerde bulunulmuştur.<br />

İlk kez bir ATS kongresinde TTD standı açılmıştır.<br />

ERS (EUROPEAN RESPIRATORY SOCIETY) ile ilişkiler<br />

ERS 2008 Berlin kongresinde Türkiye standı kurulmuş, gerekli<br />

tanıtım materyalleri hazırlanmış ve TTD tanıtımı sağlanmıştır.<br />

Kongredeki MYK toplantısında ortak çalışmalar ve<br />

olası yeni projeler görüşülmüştür<br />

ERS üyelik komitesine TTD Dış ilişkiler sorumlusu seçilmiş<br />

olup, yılda 4 kez yapılan ERS GYK toplantılarına katılmak<br />

suretiyle üyelik geliştirme çalışmalarında bizzat uygulamaların<br />

ve kararların içinde yer alınacaktır. Gerek üye sayısı,<br />

gerek kongre katılımı ve gerekse bildiri sayılarıyla TTD, ERS<br />

üyeleri içinde çok önemli bir konumda ve bazı kararlarda<br />

belirleyici durumundadır.<br />

ERS Bilimsel Komitesine GAYE komite üyelerimizin adları<br />

verilmiş olup, ERS fakültesi içinde yer almaları teşvik edilmiştir.<br />

Ayrıca kongre görevlendirmeleri için her çalışma grubu<br />

için fikir lideri hocalarımızın listesi de bildirilmiştir.<br />

ERS‘nin yayınlanan bir <strong>Bülteni</strong>nde Türkiye Delegesine ve<br />

çalışmalarına yer verilmiştir.<br />

TTD <strong>2009</strong> yıllık kongresinde iki ERS başkanı ve yönetici<br />

sekreteri ile iş toplantıları yapılmış, ERS&TTD ilişkileri güncellenip<br />

ivme kazanmıştır.<br />

ERS Mayıs <strong>Bülteni</strong> ilk iki sayfası Türkçe olarak, TTD Kongresi<br />

ve TTD &ERS ilişkilerine yer vererek çıkmıştır.<br />

10 <strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong>’da Prof. Dr. Müzeyyen Erk ve Prof. Dr. Gül<br />

Öngen hocalarımız ERS web sayfasından ilk defa Türkçe<br />

e-konferans vermişlerdir.<br />

WASOG<br />

2014 WASOG kongresi Türkiye’de yapılacaktır.<br />

GARD (Global Alliance against Respiratory Diseases)<br />

Projesinde Dönüm Noktası<br />

26 Mayıs <strong>2009</strong>’da Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin öncülük ettiği<br />

GARD projesinde, 100’e yakın temsilcinin katıldığı imza<br />

töreni ile önemli bir dönüm noktası gerçekleşti. Törende<br />

T.C. Sağlık Bakanlığı, Türk <strong>Toraks</strong> Derneği, Türkiye Ulusal<br />

Allerji ve Klinik İmmunoloji Derneği ve Dünya Sağlık Örgütü<br />

başta olmak üzere toplam 43 paydaş, hazırlanan kontrol<br />

programına imza attı. İki yıldır üzerinde çalışılan projenin<br />

tüm paydaşlarca imzalanmasıyla, <strong>2009</strong>-2013 yılları arasında<br />

gerçekleştirilmesi planlanan “Türkiye Kronik Hava Yolu<br />

Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı Eylem Planı” çalışmaları<br />

başlamış oldu.<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği üyeleri olarak önemli bir ulusal halk sağlığı<br />

projesinde liderlik görevi üstlenmenin onuru ve gururunu yaşıyoruz.<br />

Başta GARD Ülke Koordinatörü Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu<br />

olmak üzere, projenin bu noktaya gelmesinde emeği olan<br />

tüm temsilcilere sevgi, saygı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.<br />

10<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong>


TORAKS BÜLTENİ<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği<br />

Dış İlişkiler Sorumlusu<br />

Arzu Yorgancıoğlu<br />

Yeniden GARD Yürütme Kurulunda<br />

GARD IV. Genel Kurulu 12 – 13 <strong>Haziran</strong>’da İtalya’da yapıldı.<br />

Yıllık ülke etkinliklerinin tartışıldığı kurulda ülkemizin “Kronik<br />

Havayolu Hastalıkları Kontrol Programının” imzalanmış ve eylem<br />

planlarına başlanacak olması büyük yankı buldu ve örnek<br />

olarak gösterildi. “Ülkeler GARD Çalıştayı”nı düzenleme<br />

görevi verilen ülkemiz bu paralel oturumları çok başarılı olarak<br />

düzenledi. Yapılan Yürütme Kurulu seçimlerinde Solunum<br />

dernekleri kategorisinde TTD adına Arzu Yorgancıoğlu en yüksek<br />

oyu alarak ATS ve ERS ile birlikte iki yıllık yeni dönem için<br />

yeniden seçildi. Hocamızı bu başarısından dolayı kutluyoruz.<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği ile Avrupa<br />

Solunum Derneği İşbirliği<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği 12.Yıllık Kongresi 8-12 Nisan <strong>2009</strong> tarihinde<br />

Antalya’da yaklaşık iki bin kişinin katılımı ile gerçekleşti.<br />

ATS ve ERS üst düzey yöneticilerinin de katıldığı<br />

bu kongrede, ERS’yi bir önceki başkan Leonardo Fabbri,<br />

başkan Jorrit Gerritsen, gelecek başkan Nikolaous Siafakas,<br />

executive sekreter Jean-Luc Eisele ve üyelik bölümünden<br />

Meredith Blake temsil etti.<br />

Kurulan ERS standına ilgi büyüktü ve TTD üyeleri ERS hakkında<br />

bilgi alma ve üyeliklerini yenileme şansını buldu.<br />

ERS ve TTD Yönetim kurulları yaptıkları ortak iş toplantısında<br />

hali hazırda yürütülmekte olan ilişkileri değerlendirdi ve<br />

gelecek işbirlikleri üzerinde görüş alışverişinde bulundu.<br />

Türkiye’de ERS üye sayısının artırılması için her iki derneğin<br />

çaba göstermesi, üyelerimizin ERS olanaklarından yararlanması<br />

için yeni projeler geliştirilmesi, ortak kurs, burs ve toplantılar<br />

düzenlenmesi planlandı.<br />

ERS üyeleri, kongrenin organizasyonundan ve bilimsel düzeyinden<br />

çok etkilendiklerini, bu denli standartların yüksek olduğu<br />

bir kongreye katılmaktan onur duyduklarını ve TTD-ERS işbirliğinin<br />

artarak devam edeceğine ilişkin inançlarını dile getirdiler.<br />

ERS Standında TTD Dış İlişkiler Sorumlusu Arzu Yorgancıoğlu, TTD Genel Sekreteri Şule<br />

Akçay ERS Executive sekreteri Jean-Luc Eisele ve Üyelik sorumlusu Meredith Blake<br />

TTD ve ERS Yönetim kurulları Ortak Toplantısı<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 11


TORAKS BÜLTENİ<br />

Gala gecesinde Türk yemekleri ve müziğinin birlikte keyfini<br />

çıkaran ERS ve TTD üyeleri daha nice toplantılarda birlikte<br />

olabilmek dileğiyle teşekkür ederek ayrıldılar.<br />

TTD ve ERS yöneticileri Gala yemeğinde<br />

ERS <strong>Bülteni</strong>, Mayıs <strong>2009</strong> sayısının ilk iki sayfasını Türkçe<br />

olarak yayınlayarak Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Kongresi ve TTD &<br />

ERS ilişkilerine ayırmıştır.<br />

ERS <strong>Bülteni</strong> Mayıs <strong>2009</strong> sayısının ilk sayfasında Türk <strong>Toraks</strong> Derneği<br />

ERS Web Sitesinden İlk Kez<br />

Türkçe Canlı Konferans Gerçekleştirildi<br />

10 <strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> tarihinde ERS web sitesinde iki saygıdeğer<br />

bilim insanımız canlı konferans verdiler. Bu konferansın duyurusu<br />

günlerce ERS web sitesinde Türkçe olarak yer aldı.<br />

Konferanslar teknik ve içerik olarak mükemmel geçti.<br />

Bizlere bu onuru ve mutluluğu yaşatan saygıdeğer Prof. Dr.<br />

Müzeyyen Erk ve Prof.Dr. Gül Öngen hocalarımızı, konferansların<br />

gerçekleşmesinde büyük emeği olan ve dış ilişkilerimizi<br />

yepyeni ve muhteşem bir zemine sıçratan sevgili MYK<br />

üyesi Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu ve bu çaba içinde yer alarak<br />

katkı sağlayan sevgili Prof.Dr. Feyza Erkan ve Dr. Atilla<br />

Uysal’ı kutlar, içtenlikle teşekkür ederiz.<br />

12<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong>


TORAKS BÜLTENİ<br />

WEB Sitemiz Yenilendi<br />

Değerli Üyelerimiz,<br />

18.02.<strong>2009</strong> tarihinden itibaren WEB sitemizi yeni yüzü ile<br />

kullanıma sunmuş olmaktan dolayı mutluluk duymaktayız.<br />

Siteyi güncelleme sürecine, üyelerimizin geri bildirimleri ile<br />

saptadığımız önceliklerimiz ve gereksinimlerimiz yön verdi.<br />

Zengin WEB içeriği nedeniyle, sayfayı güncelleme çalışmaları<br />

yoğun çaba ve emek gerektirdi. Derneğimizin gerçekleştirdiği<br />

birçok aktiviteden anında haberdar olma, geniş<br />

eğitim materyallerinden yararlanma, aradığı bilgiye kolaylıkla<br />

ulaşabilme ve üyelik yenileme işlemlerinin daha pratik<br />

yapılabilmesi bu önceliklerden yalnızca bir kaçı idi.<br />

Sitemiz sadece hekimler için değil, solunum alanında çalışan<br />

diğer sağlık profesyonelleri ve hastalarımız için de değerli<br />

bilgiler ve haberler içermektedir. Eleştirilerin her zaman<br />

daha iyiye götüreceği bilinci ile ve hep birlikte ideal bir<br />

WEB sitesine ulaşmak için, siz değerli üyelerimizin görüşlerine,<br />

önerilerine her zaman gereksinimimiz olduğunu da<br />

bilmenizi isteriz. Yeni açılımlar ancak elbirliğiyle gerçekleştirilebilir.<br />

Web sitemizi ziyaret eden kişilerin gönderdiği mesajlara<br />

kısa sürede cevap verme konusunda her zaman olduğu<br />

gibi gerekli duyarlılık gösterilecektir.<br />

Web sitemiz yenilendikten sonra <strong>2009</strong> Mart ayında 24.600<br />

kere ziyaret edilmiştir. Aynı dönemde birbirinden farklı ziyaretçilerin<br />

yaptıkları ziyaret sayısına bakıldığında bu sayı<br />

3567 olarak saptanmıştır. Anket modülünde “Web sitemizin<br />

yeni görünümünü nasıl buldunuz?” sorusuna 1388<br />

kişi yanıt vermiş ve bunların %68.95’i siteyi çok beğendiğini,<br />

%12.18’i beğendiğini, %6.41’i fena bulmadığını ve<br />

%12.46’sı ise beğenmediğini belirtmiştir.<br />

Halen devam etmekte olan site alt yapısının güncellenmesi<br />

çalışmaları aralıksız sürecektir ve e-eğitim alanında da zamanın<br />

gerektirdiği önemli ilerlemeler gerçekleştirilecektir.<br />

Prof. Dr. Metin GÖRGÜNER<br />

TTD Bülten ve İnternet Sorumlusu<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 13


TORAKS BÜLTENİ<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Üyelik Yenileme Sistemi Kolaylaştırıldı<br />

14<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği (TTD) üye profilinin %97’sini solunum<br />

hastalıkları alanında çalışan hekimler, kalan %3’ünü de fizyoterapist<br />

ve hemşireler oluşturmaktadır. Hekimlerden %70’i<br />

göğüs hastalıkları, %11’i göğüs cerrahisi branşındadır, geri<br />

kalan %19’luk hekim oranı ise pediatri, iç hastalıkları, radyoloji,<br />

halk sağlığı, enfeksiyon hastalıkları, mikrobiyoloji, yoğun<br />

bakım ve anesteziyoloji uzmanlarından oluşmaktadır. <strong>Haziran</strong><br />

<strong>2009</strong> itibarı ile 2686 üyesi bulunan TTD, kendi alanında<br />

çalışan dernekler arasında ulusal ve bölgesel düzeyde en<br />

aktif, en geniş üye sayısı ve profiline sahip uzmanlık derneği<br />

olma özelliğini yıllardır korumaktadır.<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği üyelik sistemi, pek çok diğer uzmanlık<br />

derneğinde olduğu gibi, üyeliklerin her yıl yenilenmesini<br />

gerektirmektedir. Üyelik yenileme işlemleri, üyelerin bağlı<br />

bulunduğu şubeler üzerinden yapılmaktadır. Şubelerin en<br />

önemli görevi üyelik sisteminin idamesidir. Şubelerin görev ve<br />

sorumlulukları konusunda güncellenmiş yönergeye web sayfasının<br />

şubeler bölümünden ulaşılabilir. Şubeler her yıl, yılın<br />

ilk üç ayı süresince üyelik yenileme işlemlerini tamamlamakta,<br />

kendilerine bağlı bulunan üyelere ulaşma ve aktivasyonu<br />

sağlama konusunda son derece özverili çalışarak, üye sayısını<br />

korumak/artırmak konusunda görevlerini yerine getirmektedir.<br />

Şube başkanları, genel sekreter ile düzenli aralarla yapılan<br />

toplantılarda üyelik sisteminde yaşanan sorunları tartışmakta<br />

ve aksaklıklara çözüm aramaktadır. Ocak <strong>2009</strong>’da TTD Kış<br />

Okulu sırasında bu amaçlarla yapılan toplantıda, üyelik yenileme<br />

sisteminin daha pratik yapılabilmesi, üyelere etkin<br />

ulaşma, TTD aktivitelerine aktif olarak üye katılımını sağlama<br />

ve üyelerin mensubiyet duygusunu artırma yolları yine tartışılmış,<br />

ortak öncelikler ve sorunlar belirlenmiştir.<br />

Şube yönetimlerinin belirlediği öncelikler dışında, Aralık<br />

2008’de yapılan üye anketleri de üyelik sisteminin daha pratik<br />

hale getirilmesi gereğine işaret etmekteydi. Bu gereksinim<br />

ve eleştiriler sonrası, Ocak <strong>2009</strong>’da yeni yüzü ile kullanıma<br />

sunulan TTD web sitesi üzerinden üyeliklerin daha kısa sürede<br />

yenilenebilmesi amacıyla bir çalışma yapılmıştır. Bu yıla<br />

kadar geçerli olan sistemde, üyelik formları her yıl tamamlanarak,<br />

banka şubelerindeki TTD Şubesi hesap numaralarına<br />

aidatı yatırmak yoluyla üyelik yenileme işlemleri gerçekleşmektedir.<br />

Halen geçerli olan bu sisteme ek olarak, tercih eden<br />

üyeler için alternatif bir yöntem daha uygulamaya konmuştur.<br />

Bu yıl “üyelik yenileme” butonu ile, “yeni üyelik” butonu<br />

ayrılarak, eski üyelerimizin sadece değişen bilgilerini (adres,<br />

soyadı, çalışma grubu tercihi vb) güncellemesi, bilgiler değişmedi<br />

ise eski form bilgilerini onaylaması yeterlidir. Aynı<br />

zamanda banka havalesini diğer seçeneklerin yanında, EFT<br />

ile de yapabilme olanağı sunulmaktadır.<br />

Bu işlemler her üye için yaklaşık 5-10 dakika kadar kısa bir<br />

süre almakta, ardından üyenin bağlı bulunduğu şubenin sayfasında<br />

bu işlem “onay bekleyen işlemler” listesine eklenmektedir.<br />

Tüm şubelerin kendi üye veri tabanlarını izleyip, işlem<br />

yapabilmeleri için tanımlanmış “yönetici şifreleri” bulunmaktadır.<br />

Bu şifreler üzerinden şube sekreterleri, internet üzerinden<br />

üyelik yenileme işlemlerini tamamlayan üyelerin bilgilerini<br />

onaylamak yetkisini kullanarak işlemi sonlandırmaktadır.<br />

Yeni sistemin üyelere web ortamından düzenli aralarla duyurulması<br />

ve hatırlatılması, şube başkanlarının aylık bilimsel<br />

toplantılarda üyelere konu hakkında bilgi aktarması yoluyla<br />

bu yıl, üye veri tabanında kayıtlı 2686 üyenin 2171’inin<br />

(%81) üyeliklerini yenilediği bilgisini sevinçle iletmek istiyoruz.<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği yönetimi bugüne kadar olduğu gibi,<br />

bundan sonra da “Genel Merkez- Şube-İl Temsilcileri-Üyeler”<br />

zincirinde zayıflamaya engel olmak amacıyla, aksayan noktalarda<br />

kendini yenileme ve onarma gereğini önemseyecektir.<br />

Bu sürecin tamamlanmasını takiben, üyeliğini yenileyen kişilere<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Kimlik Belgesi hazırlanmış ve dağıtılmıştır.<br />

Üyelerin adı-soyadı ve üye numarasının kayıtlı olduğu bu<br />

belgelerin, üyelerin aidiyet duygusunun pekişmesi ve şifreleri<br />

(üyelik numaralarını) hatırlatma işlevinin olacağı umudundayız.<br />

Üyelik şifreleri üyelerimizin web sayfasından kurs, kongre<br />

ve okul etkinliklerinde kullanımına izin verilen slaytlara,<br />

<strong>Toraks</strong> Kitapları’na ücretsiz ulaşabilmelerini sağlamaktadır.<br />

Üyeliğin yararlarını kısa bir metne sığdırabilmek kolay olmasa<br />

da, TTD üyeleri olarak solunum hastalıkları alanında<br />

ülkemizin en büyük uzmanlık derneğinin şemsiyesi altında<br />

demokratik bir ortamda tartışmanın, üretmenin ve kendini<br />

geliştirmenin ayrıcalığını hissetmekteyiz.<br />

Doç. Dr. Şule Akçay<br />

TTD Genel Sekreteri


TORAKS BÜLTENİ<br />

Prof. Dr. Toros Selçuk<br />

TTD Bilimsel Komite Başkanı<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Bilim Destek ve İzleme Komitesi Kuruldu<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin Tüzüğü’nde derneğin kuruluş amacı<br />

“eğitim, araştırma, hasta bakım standartları ve ulusal politikalar<br />

oluşturarak solunum hastalıklarında en etkin korumayı<br />

ve tedaviyi sağlamak ve ulusal akciğer sağlığını geliştirmek”<br />

olarak tanımlanmaktadır. Derneğin bu amacını gerçekleştirmek<br />

üzere kurulan çalışma grupları da bugüne kadar solunum<br />

hastalıklarının tanısı, tedavisi ve korunma alanlarında<br />

en yüksek mesleki ve bilimsel standartların geliştirilmesi için<br />

çaba göstermiş, ulusal verilerin elde edilmesine yönelik araştırmalar<br />

gerçekleştirmiş, değişik hastalıklara yönelik rehberler<br />

yayınlanmış ve bu rehberlerin uygulanması için etkinliklerde<br />

bulunmuşlardır. Yine TTD Yıllık Kongreleri, Sempozyumlar ve<br />

gerçekleştirilen değişik bilimsel toplantılar bilimsel bilginin<br />

paylaşılıp tartışılması için verimli zeminler yaratmıştır.<br />

Bugüne kadar yapılanlar ve elde edilen sonuçlar elbette<br />

övgüye değerdir. Ancak TTD’nin solunum alanında bilimsel<br />

araştırmaların desteklenmesi hedefini daha da ileriye<br />

götürmek üzere Ağustos 2008 tarihinde TTD Bilim Destek<br />

ve İzleme Komitesi kurulmuştur. Komitenin amacı ulusal<br />

önceliğimiz olan solunum sistemi araştırma konularının<br />

belirlenerek bu konularda multidisipliner araştırmaların gerçekleştirilmesine<br />

katkı ve destek sağlanmasıdır. TTD Bilim<br />

Destek Komitesi TTD MYK üyeleri ve Bilimsel Çalışma Grubu<br />

başkanların tarafından oluşturulmuştur. Yine aynı amaca<br />

yönelik olarak TTD Bilim Destek ve İzleme Komitesi tarafından<br />

yürütülmek üzere TTD Yurt Dışı Eğitim Desteği ve TTD<br />

Araştırma Destek Fonu yönergeleri oluşturulmuştur.<br />

TTD Yurt Dışı Eğitim Desteği’nin amacı, ülkemiz için öncelikli<br />

olan ancak yetişmiş bilim insanı eksiği olan ulusal<br />

akciğer sağlığı ile ilgili konularda bu eksiği tamamlamak<br />

üzere üyelerinin yurt dışı eğitim almalarını desteklenmesidir.<br />

TTD desteği ile yurt dışında eğitim alacak olan üyelerimizin<br />

daha sonra yurt içinde bilgi ve deneyimlerini paylaşmaları,<br />

bu alandaki bilimsel araştırma ve eğitimlere öncülük<br />

etmeleri beklenmektedir. Bu hedef için Bilimsel Çalışma<br />

Grupları’ndan kendi alanlarındaki öncelikli eğitilmiş uzman<br />

gereksinimi olan konuların belirlenmesi istenmiş, gelen<br />

öneriler arasından seçim yapılarak <strong>2009</strong> yılı için destek<br />

sağlanacak yurt dışı eğitim konuları belirlenmiş ve tüm üyelerimize<br />

ilan edilmiştir. Bu konularda yurt dışında eğitim almak<br />

üzere başvuran üyelerimiz arasından dört üyemize bu<br />

yıl içinde altı ay süreyle yurt dışı burs desteği sağlanmıştır.<br />

<strong>2009</strong> yılı için yurt dışı eğitim desteği sağlanan konular ve<br />

seçilen üyelerimiz şunlardır:<br />

1. Diyafram fonksiyonlarının ölçülmesi, solunum mekaniği<br />

Dr. Zuhal Karakurt<br />

2. Çalışma ortamında inorganik/organik toz örnekleri alınması<br />

Dr. Elif Reyhan Han<br />

3. Epidemiyolojik çalışmalarda program ve modeller<br />

Dr. Aylin Öngel<br />

4. Solunum sistemi hastalıklarının araştırılmasında hücre<br />

kültürü modelleri<br />

Dr. Ayşe Baççıoğlu Kavut<br />

Burs desteği sağlanan arkadaşlarımızı tebrik ediyor ve yararlı<br />

bir eğitim dönemi geçirmelerini diliyoruz.<br />

TTD’nin amaçları arasında ülkemiz akciğer sağlığını geliştirmeye<br />

yönelik bilimsel araştırmaların gerçekleştirilmesi ve<br />

desteklenmesi hedefine yönelik olarak yine <strong>2009</strong> yılı içerisinde<br />

dört araştırma başlığı altında birer projenin desteklenmesi<br />

kararlaştırılmıştır. TTD Çalışma Gruplarının önerileri<br />

içinden TTD Bilim Destek Komitesi ve daha sonra TTD MYK<br />

tarafından oylanarak seçilen araştırma projesinin başlıkları<br />

şunlardır:<br />

a. Toplum kökenli pnömoni ulusal veri tabanının oluşturulması<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 15


TORAKS BÜLTENİ<br />

b. Türkiye’de Yoğun Bakım Üniteleri ile ilgili temel verileri<br />

araştıracak nokta prevalans araştırması<br />

c. Ağır vasıta şoförlerinde obstrüktif uyku apne prevalansının<br />

araştırılması<br />

d. Pulmoner arteryel hipertansiyon epidemiyolojisi<br />

Bu projelere komite tarafından bağımsız hakemler ve danışmanlar<br />

atanacak, aktif olarak projelerin daha da geliştirilmesi<br />

ve verimliliği sağlanacaktır. Proje başvuruları tüm TTD<br />

üyelerine açıktır, yine birden fazla kuruluştan destek alınacak<br />

projeler de desteklenecektir. Destek sağlanan projelerin<br />

iki yıl içerisinde tamamlanması beklenmektedir.<br />

TTD Bilimsel Komitesi’ni oluşturan Komite başkanı ve Çalışma<br />

Grubu başkanları olarak ulusal uzmanlık derneğimizin<br />

çatısı altında, ortak akıl ve güç birliğimiz ile ülkemiz akciğer<br />

sağlığına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Bu hedefe yönelik<br />

çabalarımız ancak tüm TTD üyelerimizin gönül ve emek<br />

birlikteliği ile amacına ulaşacaktır. Bu yıl içinde uygulamaya<br />

geçirdiğimiz TTD Araştırma Destek Fonu ve TTD Yurt Dışı<br />

Eğitim Desteği projelerinin bu hedefe bize yakınlaştıracağına<br />

inanıyoruz. Yine Nisan <strong>2009</strong> kongresi sırasında üyelerin<br />

görüşlerine sunduğumuz TTD Çalışma Grupları görev<br />

tanımları ve stratejik plan hedeflerinin de derneğimizin bilimsel<br />

araştırma ve mesleki yetkinlik misyonlarını gerçekleştirmeye<br />

katkıda bulunacağına inanıyoruz.<br />

Uz. Dr. Yücel Kırlangıç<br />

TTD Uzman Temsilcisi<br />

Yol Ayırımı ve Çıkış Yolu<br />

16<br />

On yıl öncesine kadar sadece bilimsel ve eğitim çalışmaları<br />

ile yaşamlarını sürdürebilen, bunu da sadece az sayıda akademisyenle<br />

başarabilen çok sayıda uzmanlık derneği vardı.<br />

Günümüzde dünyada ve ülkemizde ortaya çıkan gelişmeler,<br />

özellikle ülkemizde uygulanmaya konan SAĞLIKTA DÖ-<br />

NÜŞÜM PROJESİ VE ONUN BİZLERİ ÇOK YAKINDAN İL-<br />

GİLENDİREN PERFORMANSA DAYALI ÇALIŞMA SİSTEMİ<br />

artık uzmanlık derneklerinde de zorunlu ve önemli değişimlere<br />

yol açmaktadır. Uzmanlık dernekleri artık sadece bilimsel<br />

çalışmalar ve eğitimle yetinemezler. Üyelerinin mesleki,<br />

özlük, ekonomik ve sosyal çıkarlarını belirleyip, bunları da<br />

gündeme getirmek ve gerekirse bunlar için mücadele etmek<br />

zorundadırlar. Bunu sağlamak için de temsil ettikleri kesimleri<br />

en geniş bir biçimde kucaklamak ve onları sürecin her<br />

aşamasına katmak zorundadırlar. Ancak sağlık çalışanları ve<br />

hekimler de hiçbir çağrı beklemeden bir araya gelmek ve<br />

sürece her şekilde katılmak durumundadırlar.<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği süreci baştan beri görmüş ve doğru değerlendirmiştir.<br />

Yeniliklerin, ilklerin ve atılımların sağlanmasında<br />

daima öncü olmuştur. Öncelikle akademisyenler dışındaki<br />

uzmanları da çatısı altında aktif ve katılımcı bir biçimde<br />

örgütlemeye çalışmış ve çok büyük oranda bunu başarmıştır.<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

İstanbul ve 3 büyük ilimiz dışında şubeler ve il temsilcilikleri<br />

yoluyla tüm ülkemizde canlı, bir uzmanlık örgütlenmesi<br />

oluşturmuştur. İlk defa değişik hedefler ve hedef kitleyi gözeten<br />

eğitim sistemini gündeme getirmiş, bu konuda tüm göğüs<br />

hastalıkları disiplinini kapsayan ciddi ve başarılı çalışmalar<br />

gerçekleştirmiştir ve geliştirerek devam etmektedir.<br />

Derneğimiz katılımcılık konusunda ülkemizde ilk defa önemli<br />

bir adım atmış, asistanlar, değişik yerlerde çalışan uzman<br />

hekimler ve diğer disiplin çalışanlarının temsili yolunu açmıştır.<br />

Önceden varolan asistan konseyinin yanına bir de uzman<br />

konseyi oluşturularak çalışmaya başlamıştır. Demokratik ve<br />

katılımcı olması istenen ve beklenen bu konseylere tüm arkadaşlarımızın<br />

aktif olarak katılmasını, görev almasını, görüş,<br />

öneri ve istemlerini dile getirmelerini bekliyoruz.<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği tarafından 1 temsilci ile merkez yönetim<br />

kurulunda, 2 temsilci ile kongre komitesinde, 3 temsilci<br />

ile genişletilmiş yönetim kurulunda ve okul komitesinde uzmanlara<br />

temsil hakkı verilmiştir. Uzman ve asistan köşeleri<br />

yeni yüzlü web sayfamızda açılmış, yakında aktifleşecek<br />

olan bu köşeler bizlerin görüş ve önerilerini beklemektedir.<br />

Yakında bizlerin görüşlerini ortaya koyma, iletme ve tartışmak<br />

için “uzman grup” oluşturulması planlanmıştır. Ka-


TORAKS BÜLTENİ<br />

tılımcılık bizlere sürece müdahale şansı verecek, yalnızlık<br />

ve umutsuzluğumuza, kısmen de olsa çözüm sağlayacaktır.<br />

Önümüzdeki dönemde bu konuda çok daha önemli ve gerekli<br />

adımlar atılacağı kanısındayız.<br />

Üyelerimizin çıkarlarının belirlenmesi ve gündeme getirilmesi<br />

için, özlük hakları komitesi ve sağlık politikaları komitesinin<br />

kurulmuş olması da süreç için çok önemlidir. Henüz<br />

başlangıç aşamasında olan bu komitelerin ileride oldukça<br />

önemli işlevler yapacağına inanıyoruz.<br />

Uzmanlık dernekleri ve tüm meslek örgütlerinin başarısı, alınan<br />

kararların doğruluklarının yanında, üyelerinin katılımcı olmaları<br />

ve örgütlenmeyi benimseme ve sahip çıkmalarına da bağlıdır.<br />

Göğüs hastalıkları uzmanları olarak bizler, göğüs hastalıkları<br />

ve yakın disiplin uzmanlık alanlarındaki hekim ve çalışanların,<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği’nin bu olumlu gelişme sürecine<br />

katılacaklarına ve destek vereceklerine yürekten inanıyoruz.<br />

Yeniden yayın hayatına başlayan <strong>Toraks</strong> <strong>Bülteni</strong>’nin de bu<br />

süreçte önemli bir işlev üstleneceğine inanarak, bültene hoş<br />

geldin diyor ve başarılar diliyoruz.<br />

Asistan Mektubu: Uzmanlık Eğitiminde Yeni Dönem<br />

Çok değerli öğretim üyelerimiz,<br />

Sizlere bu yazıda belki de zaten<br />

bildiğiniz şeyleri dile getirmek<br />

istiyoruz. Sizler bizim hayatımızda<br />

çok önemli varlıklarsınız.<br />

Belki “Göğüs Hastalıkları” çoğumuzun<br />

öncelikle tercih ettiği<br />

bir alan değildi ve buna rağmen<br />

sizler bize mesleğimizi sevdirdiniz. Hayata bakışınızla, bilimsel<br />

yaşama biçiminizle, insana verdiğiniz değerle ve işinize<br />

duyduğunuz saygıyla bizlere örnek oldunuz. Bizlere katkınıza<br />

asla paha biçilemez...<br />

Tıp Fakültesi Eğitimi ve TUS sınavı sonrası, uzmanlık eğitimimizi<br />

almak üzere sizinle buluştuğumuz eğitim yuvalarımıza<br />

dağıldıktan sonra hepimizin çaresizce gördüğü ancak<br />

sadece izlemekle yetinmek zorunda kaldığı bir durum ile<br />

karşılaştık: Sağlık sektöründe kontrolsüz ve hesapsız yeni<br />

yapılaşmalar oluyordu. Bunların sonuçlarından hepimiz az<br />

çok payımıza düşeni aldık. Bazı durumlarda birbirimize darıldık,<br />

bazı durumlarda işimizden bunaldık, bazen de isyan<br />

ettik belki, Ama gidişata dur diyemedik, Sonra ise yine sizinle<br />

umutlandık. Türk <strong>Toraks</strong> Derneği çatısı altında birlik olan<br />

ve bütün iyi niyeti ile her konuyu olabildiğince irdeleyen ve<br />

çözümü için yaşantısından fedakarlık yaparak çalışan sizleri<br />

gördük. Bizlere de fikrimizi sordunuz bizleri de dinlediniz,<br />

bizi de çalışmalara dahil ettiniz ve çalışma aşkınızı bizlere<br />

de bulaştırdınız. Açıkçası, pek çok şey kötüye giderken Göğüs<br />

Hastalıkları ailesindeki bu ilerlemeleri görmek bizi mutlu<br />

etmenin yanısıra size olan hayranlığımızı daha da arttırdı.<br />

Son dönemde yaşadığımız diğer heyecan verici olay ise Türk<br />

Göğüs Hastalıkları Yeterlilik Kurulu öncülüğünde başlatılan ve<br />

değişen dünyaya ayak uydurmayı, eğitim kalitemizi Avrupa ve<br />

Amerika’nın gelişmiş pek çok ülkeleri ile aynı düzeye getirmeyi<br />

hedefleyen standart bir eğitim programı hazırlandığını görmek<br />

oldu. Bizim eğitimimizdeki eksik kalan ya da belki göz<br />

ardı edilen noktaları bize siz gösterdiniz ve olması gereken<br />

hale getirmek için yine çalıştınız, yine kendinizden fedakarlık<br />

yaptınız ve tabi bize yine ulaştınız: “Eğitim kalitemizi gelişmiş<br />

ülkeler düzeyine ulaştırarak Atatürk Türkiye’sine yakışır birer<br />

Göğüs Hastalıkları uzmanı olma” arzusunu bize aşıladınız...<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği 12. Ulusal Kongresi öncesinde bize duyurulan<br />

ve önerilerimizin sorulduğu eğitim programımızı oldukça<br />

benimsedik ve bize önerilen eğitimi almak için kongrenin ilk<br />

günü yapılan uzmanlık öğrencileri toplantısında aldığımız kararla,<br />

sizlere bir mektup yazmaya ve bizim için harcanan emeklerinizin<br />

boşa gitmeyeceğini sizlere bildirmeye karar verdik.<br />

Uzmanlık Eğitimimizi sizin önderliğinizde bir adım daha<br />

ilerletme heyecanı ile yakında yayınlanması beklenen “Göğüs<br />

Hastalıkları Uzmanlık Eğitim Programı”nı mutlulukla ve<br />

sabırsızlıkla bekliyoruz. Programı uygulamaya hemen başlayacak<br />

kliniklerdeki arkadaşlarımıza diğer arkadaşlarımızın<br />

imrenerek bakacağını ve kendi kliniklerinde biran önce bu<br />

programa geçilmesi için üzerine düşecek herşeyi yapmaya<br />

hazır olduklarını bilmenizi isteriz.<br />

Saygılarımızla...<br />

Dr. Yasemin Saygıdeğer<br />

TTD Asistan Temsilcisi<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 17


TORAKS BÜLTENİ<br />

Prof. Dr. Numan Ekim<br />

17 Yılın Ardından…<br />

Aralık 1992. Hatırlayabildiğim kadarıyla içinde İzzettin Barış,<br />

Nezihe Enacar, Tuğrul Çavdar, Şinasi Yavuzer, Ali Kocabaş, Haluk<br />

Türktaş ve benim de olduğum 13 kişi ile <strong>Toraks</strong> Derneği<br />

kuruldu. Kurucu başkan İzzettin Barış hocanın Hacettepe’deki<br />

odasında Cumartesi ve Pazar günleri toplanılır, çalışma planı<br />

ve programı üzerinde durulurdu. Yataklı trenle İstanbul’dan<br />

gelen Tuğrul Çavdar hoca toplantıları hiç aksatmazdı. Günün<br />

sonunda zorunlu harcamaları karşılamak için aramızda para<br />

toplardık. Kuruluş için gereken yoğun karmaşık ve de bıktırıcı<br />

işlemler için Haluk Türktaş’la birlikte Valilik – Emniyet Dernekler<br />

Masası arasında nasıl koşuşturduğumuzu ve bu arada<br />

tüzükte bir problem çıkmasın diye Yargıtay’daki tanıdık hukukçulara<br />

defalarca danıştığımızı hiç unutamam. Bu arada derneğimizi,<br />

amacını hedeflerini anlatabilmek için çoğunlukla İzzet<br />

hocayla birlikte Ankara’daki bazı hastaneleri ziyaret ve aldığımız<br />

hemen daima olumlu ama az da olsa olumsuz tepkiler…<br />

İlk kongremizi rahmetli hocamız Necla Özdemir’in önerisi<br />

ile Ürgüp’te yapmıştık. Kongreden Haluk Türktaş’ın bagajda<br />

kongre belge ve paraları bulunan arabası ile dönerken yaşadığımız<br />

macerayı hala ikimiz de hatırlarız. Sonra Talya otelindeki<br />

2. Yıllık Kongre. Kongre öncesi internetin olmadığı ve<br />

hemen tüm kayıtların elle tutulduğu bir ortamda Ankara’da<br />

6-7 kişilik dinamik bir ekiple geceli gündüzlü çalışma…<br />

Başta iki Haluk (Türktaş ve Çalışır) olmak üzere merkez yönetim<br />

kurulu üyelerinin yoğun çabaları ile Oran semtinde<br />

genel merkez binasının alınmasıyla deyim yerindeyse artık<br />

yerleşik düzene geçilmesi…<br />

Sene 1997-98, ilk rehber hazırlama çalışmaları. Astım çalışma<br />

grubunun yanı sıra Enfeksiyon çalışma grubunun hazırladığı<br />

ve daha sonra hem derneğimizin hem de diğer dal derneklerinin<br />

çalışmalarına örnek olan tanı ve tedavi rehberleri…<br />

2001 yılında <strong>Toraks</strong> Derneği tüzüğünün değişmesi ile kurumsallaşma<br />

için önemli bir adımın atılması. Bu sayede dernek<br />

işleyişinin daha demokratik ve katılımcı hale gelmesi…<br />

Geçen 17 yıla şöyle bir bakıldığında genç meslektaşlarımızın<br />

dernek çalışmalarına çok daha aktif katılması, çok daha<br />

fazla yetki ve sorumluluk alması…<br />

Küreselleşmenin ciddi boyutlara ulaştığı günümüzde ATS, ERS,<br />

GARD, FEMTOS, FERS gibi kurum ve kuruluşlarla ulusal bölgesel,<br />

küresel akciğer sağlığının geliştirilmesi yönünde ciddi<br />

adımların atılması ve bu yönde çabaların sürdürülmesi…<br />

Temel amacı akciğer sağlığını korumak ve geliştirmek olan<br />

derneğimiz bugün başta tüzüğü olmak üzere şubeleri, çalışma<br />

grupları, okulu vb. unsurları ile bugün ülkemizde 80’i aşkın<br />

uzmanlık derneğince örnek alınan bir yapı konumundadır.<br />

On yedi yıl sonra bir çırpıda hatırıma gelenler bunlar. Sayısız<br />

dişlilerden oluşan bir makine düzeninde mükemmel bir şekilde<br />

çalışan derneğimizin, bundan sonra da aynı kararlılık, canlılık<br />

ve dinamizmle çalışacağına ben yürekten inanıyorum.<br />

18<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong>


TORAKS BÜLTENİ<br />

Av. Ziynet ÖZÇELİK<br />

TTD Hukuk Danışmanı<br />

Sağlık Çalışanlarının Güvenliği<br />

38<br />

Sağlık çalışanlarının güvenliği dendiğinde bu günlerde aklımıza<br />

ilk önce hekimlere yönelik saldırılar geliyor. Oysa<br />

daha bundan beş altı yıl önce sağlık çalışanlarının güvenliği<br />

denildiğinde şiddet yerine çalışma ortamından kaynaklanan<br />

risklerin azaltılmasına yönelik çalışmalar gelirdi.<br />

Sıralamada değişiklik olsa da sağlık çalışanlarına yönelik<br />

şiddet ve çalışma ortamından kaynaklı riskler nedeniyle,<br />

güvenli ve sağlıklı koşullarda çalışma hakkına yönelik ihlaller<br />

birinci gündemi oluşturuyor. Ülkemizin imzacısı olduğu<br />

Avrupa Sosyal Şartı çalışanların sağlıklı ve güvenli koşullarda<br />

çalışma hakkı için gerekli koşulları yaratmayı taraf devletlere<br />

ödev olarak veriyor.<br />

Ülkemizde sağlık çalışanlarının çalışma ortamlarında yer<br />

alan bazı risklerin azaltılması ve ortadan kaldırılması için<br />

örneğin radyoloji ve enfeksiyon alanlarında kimi hukuksal<br />

düzenlemeler ve çalışmalar bulunmakta ise de yapılması<br />

gereken çalışmaları bütüncül olarak gösteren bir düzenleme<br />

henüz yoktur.<br />

Pek çok ülkede sağlık çalışanları da dahil olmak üzere çalışanların<br />

sağlıklarının korunması ve geliştirilmesi için oluşturulmuş<br />

sağlık ve güvenlik hizmetleri organizasyonları bulunmaktadır.<br />

Ancak ülkemizde kamu sağlık kuruluşları için<br />

sağlık çalışanlarının sağlığının korunması ve geliştirilmesine<br />

yönelik bir sağlık organizasyonu ve bu amaçla görev yapan<br />

bir işyeri hekimi bulunmamaktadır. Özel de ise kamu ya da<br />

özel sağlık kuruluşu ayrımı olmaksızın sağlık çalışanlarının<br />

sağlığı ile ilgili riskleri önleyici, ortadan kaldırıcı çalışmalar<br />

yapan iş sağlığı ve güvenliği hizmetini zorunlu kılan bir hukuksal<br />

düzenleme de yoktur.<br />

Sağlık Bakanlığı’na bağlık sağlık kuruluşlarında çalıştırılacak<br />

personel sayılarını ve unvanlarını gösteren Taşra Teşkilatı<br />

Yatak ve Kadro Standartları Yönetmeliği’nde hastaneler<br />

için ayrılan kadrolar içinde örneğin işyeri hekimine yönelik<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

bir kadro bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipleri<br />

Birliği’nin yazılı önerilerine rağmen bütün dünyada bağımsız<br />

bir uzmanlık dalı olan işyeri hekimliğini uzmanlık dalı<br />

olarak düzenlemekten kaçınmaktadır. Bu tutum da bu alanda<br />

uzmanlık eğitimi verilmesini ve uzman yetiştirilmesini<br />

önlemektedir. Oysa diğer çalışanların sağlığı için olduğu<br />

kadar sağlık çalışanlarının sağlığı içinde koruyucu sağlık<br />

hizmetlerinin bilimsel bir disiplin tarafından organize edilip<br />

yürütülmesi son derece önem taşımaktadır.<br />

Bir süredir, Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Bakanı ile yaptığı<br />

görüşmelerde ilk üç gündemden birisini sağlık çalışanlarının<br />

güvenli koşullarda çalışmalarına ilişkin düzenleme yapılmasına<br />

ayırmaktadır.<br />

Türk <strong>Toraks</strong> Derneği, üyelerine hasta yakınlarının saldırıları<br />

nedeniyle sağlık çalışanlarının sağlıklı ve güvenli koşullarda<br />

çalışma haklarının sağlanması için başta Sağlık Bakanı olmak<br />

üzere her düzeyde girişimlerde bulunmaktadır.<br />

Sağlık Bakanlığı, 29 Nisan <strong>2009</strong> gün ve 27214 sayılı Resmi<br />

Gazetede yayımlanan bir Tebliğ ile bu alanda bazı düzenlemeler<br />

yaptı. Tebliğ “Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında<br />

Hasta ve Çalışan Güvenliği’nin Sağlanması ve Korunmasına<br />

İlişkin Usul ve Esaslar” adını taşıyor. Tebliğ özel ve kamu<br />

ayrımı olmaksızın bütün sağlık kurum ve kuruluşlarını kapsıyor.<br />

Tebliğ’de ağırlıklı olarak hasta güvenliğinin sağlanması<br />

için gerekli tedbirler düzenlenmektedir. Ancak özellikle<br />

iki madde de sağlık çalışanlarının sağlığı ve güvenliği için<br />

bazı düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir. Bunlardan<br />

“Çalışan Güvenliği” başlıklı 15. maddede 10 başlık altında<br />

alınması gereken tedbirler belirlenirken hastalar ve çalışanların<br />

fiziksel saldırı, cinsel taciz ve şiddete maruz kalmaları<br />

halinde alınacak tedbirler ayrı bir maddede düzenlenmiştir.<br />

Tebliğ’de saldırıların önlenmesi için gerekli önlemlerin<br />

alınması sağlık kuruluşu yönetimine görev olarak verilirken


TORAKS BÜLTENİ<br />

“Özellikle çalışanların şiddete maruz kaldığı durumlarda<br />

çalışanın şikâyetlerini değerlendirecek ve üst yönetimin<br />

desteğini hissedeceği bir düzenleme yapılır.” hükmü dikkati<br />

çekmektedir.<br />

Sağlık kuruluşlarının Tebliğ’de belirtilen tedbirlere üç ay<br />

içinde uyma zorunluluğu getirilirken bu tedbirlere uyulup<br />

uyulmadığını denetleme amacıyla İl Sağlık Müdürlükleri<br />

bünyesinde bir üyesi hekim olan üç kişilik özel bir denetim<br />

ekibinin oluşturulmasına yönelik düzenleme yapılmıştır.<br />

Tebliğ’de yer alan hükümler, sağlık çalışanlarının sağlıklı ve<br />

güvenli koşullarda çalışma hakkının sağlanması için yeterli<br />

olmamakla birlikte Sağlık Bakanlığı’nın bu alanda atması<br />

gereken adımların başlangıcı olması halinde olumlu bir gelişme<br />

olarak görülebilir.<br />

Hekime Yönelik Şiddete Hayır!<br />

Başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına yönelen<br />

şiddet olaylarında ciddi bir artış<br />

gözlenmektedir. Nitekim son birkaç yıl içinde Derneğimizin<br />

temsil ettiği göğüs hastalıkları disiplinine mensup<br />

Prof. Dr. Göksel Kalaycı ve Uz. Dr. Ali Menekşe uğradıkları<br />

saldırılar sonucu görev şehidi olmuşlardır.<br />

Son olarak İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Hastanesi’nde<br />

05.03.<strong>2009</strong> tarihinde görevinin basında iken üyemiz<br />

olan Şef. Dr. Turan Karagöz’e yapılan silahlı saldırı, Türk<br />

<strong>Toraks</strong> Derneği yönetimi olarak bizleri son derece üzmüştür.<br />

Görevi başında şiddete uğrayan meslektaşımızın sorunu<br />

hepimizin sorunudur. Yaşamını birey ve toplum sağlığı<br />

için adamış olan Türk <strong>Toraks</strong> Derneği İstanbul Şubesi<br />

üyesi Şef. Dr. Turan Karagöz’e yönelik saldırı, alıkoyma<br />

ve silahla tehditi şiddetle kınıyoruz.<br />

Daha önce benzer saldırılarda çok değerli hekimlerini<br />

kaybetmiş bir uzmanlık derneğinin üyeleri olarak can güvenliğimizden<br />

kaygılıyız. Sağlık alanında şiddetin yaygınlaşmasını,<br />

sadece fiziksel değil sözel ve psikolojik şiddeti,<br />

şiddetin her türünü reddediyoruz.<br />

Hekimlik mesleğinin onurunu sağlayan en önemli değer,<br />

insan sağlığına yapılan hizmettir. Sağlıklı yaşama hakkımıza<br />

sahip çıkıyoruz, bu saldırılara ve güvensiz çalışma<br />

ortamına “artık yeter!” diyor ve ivedi çözüm istiyoruz.<br />

TTD Merkez Yönetim Kurulu<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 39


TORAKS BÜLTENİ<br />

Prof. Dr. Tevfik Özlü<br />

Sağlık Neden Piyasalaşamaz?<br />

40<br />

Piyasa, tüketiciler ile üreticiler arasında, kamu müdahalesi olmaksızın,<br />

fiyat enstrümanı kullanılarak mal ve hizmet değişimidir.<br />

Sağlık hizmetinin bir kısmının piyasa kuralları içerisinde<br />

üretilip, sunulması mümkün olsa da; tüm sağlık hizmetlerinin bu<br />

çerçevede verilmesi mümkün değildir.<br />

Sağlığın bütünüyle piyasalaşmasının önündeki engeller (piyasa<br />

başarısızlıkları), şöylece sıralanmaktadır. Öncelikle sağlık,<br />

herkes için bir haktır. Sadece parası olanın yararlanabileceği bir<br />

meta haline getirilmesi kabul edilemez. Ertelenmesi, ikame edilmesi<br />

mümkün olmayan ve hayati sonuçlar doğuran tıbbi desteğin,<br />

ihtiyacı olan herkese hakkaniyetle verilmesi piyasa kuralları<br />

içerisinde mümkün olmaz. Sağlıkta, tüm çıktılar paraya dönüştürülemeyebilir.<br />

Ağrı, acı, ıstırap, keder; ya da yaşama sevinci,<br />

huzur, mutluluk gibi sonuçlar göz ardı edilerek, sadece parasal<br />

giderler ve menfaatler üzerinden hesap yapılamaz.<br />

Sağlık hizmetini arz edenler ile talep edenler arasında giderilmesi<br />

asla mümkün olmayan bir bilgi asimetrisi mevcuttur. Örneğin,<br />

siz gereksinimlerinize ve bütçenize göre bir otel veya restorandan<br />

alacağınız hizmetin sınırlarını kendiniz belirleyebilir; aldığınız<br />

hizmetin kalitesini ölçebilir ve bedelini öngörebilirsiniz.<br />

Ama, bir hastaneye ya da hekime başvurduğunuzda, ihtiyacınız<br />

olan hizmeti ve size çıkarılacak faturayı hiçbir şekilde tahmin<br />

edemezsiniz. Sağlıkta girdiler, faaliyetler ve çıktılar bilinebilir<br />

olmayıp, hekime ve kuruma tam bağımlılık söz konusudur.<br />

Bilgi asimetrisinden kaynaklanabilecek suiistimalin önlenmesi,<br />

devletin müdahalesini gerekli kılmaktadır. Devlet planlamalar<br />

yaparak, hizmet sunarak, bilgilendirerek, kurallar koyarak, finansman<br />

sağlayarak, denetleyerek, pazara girişi sınırlayarak, fiyatlandırma,<br />

ruhsatlandırma ve ödemede kısıtlamalar getirerek<br />

pazar koşullarına aykırı şekilde sağlığa müdahalede bulunmak<br />

durumundadır. Bu yapılmadığı taktirde, hastalar gereksiz tetkik<br />

ve müdahalelerle, abartılı maliyetlerle yüzleşebilirler. Sağlık hizmetlerinin<br />

kullanıcısı olan hastaların algıladıkları kaliteye yönelen<br />

hizmet sunucuları, teknik kaliteyi ihmal edebilirler. Riskli olguları<br />

dışlayabilirler. Komplikasyon, morbidite ve mortalite riski<br />

yüksek olgulara, tıbbi müdahalede bulunmaktan kaçınabilirler.<br />

Diğer yandan sağlık hizmetlerine ihtiyaç, hem arz edenler, hem<br />

de talepte bulunanlar açısından öngörülemez, tamamen rastlantısaldır.<br />

Kişi aniden, hiç ummadığı bir hastalık veya kazayla karşılaşabilir.<br />

Tahmin etmediği ölçüde bir maliyetle yüzleşebilir. Sağlık<br />

hizmetleri ertelenemediğinden ve yeri başka bir şeyle ikame<br />

edilemediğinden, bu ihtiyacın karşılanması zorunludur. Sadece<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

yoksullar değil, varlıklı kişiler bile, böyle bir durumda giderlerini<br />

karşılayamayabilirler. Üstelik, hastalık da yoksulluğa neden olabilir.<br />

Hizmeti sunanlar açısından ise, ani bir salgın veya savaş halinde<br />

artan talep, piyasa koşullarında yapılandırılmış kurumlar veya<br />

personel tarafından karşılanamayabilir. Özel sektörün, böyle bir<br />

olasılığı dikkate alarak yatırım yapması beklenemez.<br />

Sağlık hizmetleri pozitif ve negatif dışsallıklar içerir. Piyasa koşullarının<br />

işlemesi için, üretilen mal veya hizmetin, sadece bedelini<br />

ödeyenlerce sahip olunması gerekmektedir. Oysa, tedavi<br />

etmediğiniz bulaştırıcı bir tüberküloz hastası, her yıl 10-15 sağlam<br />

kişiye tüberkülozu bulaştırır. Ya da kızamık veya çocuk felci<br />

aşısı yaptırdığınızda, bundan diğer kişiler de yarar görür. Diğer<br />

taraftan hasta, sadece tüketici olmayıp, sağlık hizmetinin üretim<br />

sürecine de aktif olarak katılabilmektedir.<br />

Sağlık sektörüne girişin sınırlı olması, sağlığa talebin ekonomik<br />

gelişmişlik, eğitim ve sosyokültürel koşullara göre bölgeler arasında<br />

değişmesi nedeniyle, hiç olmazsa belirli alanlarda sağlıkta<br />

tekelleşme kaçınılmaz bir durumdur. Piyasa kuralları içerisinde,<br />

sağlık kurumları ve sağlık çalışanlarının dengeli dağılımının sağlanması,<br />

çoğu zaman imkansızdır. Özel sektör, koruyucu sağlık<br />

hizmetlerine ilgi duymaz. Daha çok tanı-tedavi ve rehabilitasyon<br />

hizmetlerine yönelir.<br />

Hasta ile hekim arasındaki hukuki ilişki, sıradan bir müşteri-satıcı<br />

ilişkisi olarak nitelendirilemez. Hastayla hekim arasındaki ilişki,<br />

tüketici sözleşmesi yerine, daha çok vekalet sözleşmesi olarak<br />

kabul edilmektedir. Çünkü, hekimin elinde büyük bir güç vardır.<br />

Hekim, hem arz hem de talep oluşturma gücüne sahiptir. Tüm<br />

tıbbi müdahaleler, asıl olarak hastanın yararı gözetilerek planlanıp<br />

yürütülmelidir. Sağlık çalışanlarının ve sağlık kurumlarının<br />

çıkar ve beklentileri, hastaya herhangi bir tıbbi müdahalenin yapılıp<br />

yapılmamasında belirleyici olamaz.<br />

Bütün bu dinamikler dikkate alındığında, sağlıkta Devletin aradan<br />

çekilerek sağlık hizmetini üretenlerle tüketenleri, pazar koşullarına<br />

bırakmasının olası olmadığı açıktır. Ancak bu saptama, sağlıkta<br />

ekonomi kurallarının dikkate alınmayacağı anlamına gelmez.<br />

Sağlık hizmetlerinin maliyetleri yüksektir ve bu maliyet giderek<br />

artmaktadır. Sağlık hizmetlerinde sosyal adaletin sağlanması kadar,<br />

hizmetlerin sürdürülebilmesi; etkinlik ve verimliliğinin korunup<br />

geliştirilmesi de vazgeçilemez hedeflerdir. Bu nedenle normatif<br />

değerler yanında pozitif değerlerin de gözetilmesi gerektiği açıktır.


TORAKS BÜLTENİ<br />

Prof. Dr. Y. İzzettin Barış<br />

Türkiye’de Malign Mezotelyoma Trajedisi<br />

Türkiye, Malign Mezotelyoma (MM) bakımından çok talihsiz<br />

bir ülkedir. Jeolojik yapısı itibariyle Anadolu asbestin<br />

yoğun olduğu bir alandır. İleri ülkelerde iki bin yılının ilk yarısından<br />

sonra MM’nin asbest solunmasına bağlı olduğunun<br />

gösterilmesine karşın, bizler 30-40 sene sonra bu hastalığı<br />

öğrendik. Üstelik ileri ülkelerde meslek hastalığı iken, bizde<br />

hem meslek ve hem de çevresel bölgelerde endemik hastalıktır.<br />

Asbest yetmemiş gibi, ondan çok daha potent karsinojenik<br />

olan fibröz zeolite yani erionite, Göreme bölgesindeki<br />

köylerde MM salgınları yapmaktadır. İçinde asbest bulunan<br />

beyaz toprağın evlerin iç ve dış duvarına kireç yerine badana<br />

niyetine kullanılması veya izolasyon amacıyla çatılara<br />

serilmesi, okul bahçelerine veya yollara serilmesi; bu tehlikeli<br />

kullanım yollarının yazılı ve görsel medyada gündeme<br />

gelmesine rağmen halkın bu alışkanlıktan bir türlü uzak durmaması,<br />

tıp fakültelerinde koruyucu hekimliğe önem verilmemesi<br />

en önemli nedenlerdir (Resim 1).<br />

Resim 1A. Aktopraktan Sıva<br />

Resim 1B. Aktopraktaki Tremolite Asbest lifleri<br />

(İan Steele’den )<br />

MM’nin endemik olduğu yörelere ait haritamız incelendiğinde<br />

(Resim 2), Denizli’nin Tavas, Afyon’un Elmadağ,<br />

Kütahya’nın Gediz, Aslanapa, Eskişehir’in Mihalliççik, Kaymaz,<br />

Mahmudiye ve Çifteler, Çankırı’nın Şabanözü, Gümerdiğin,<br />

Gürpınar, Kayı, Çaparkayı, Hacıhasan, Konya’nın,<br />

Ereğli, Ayrancı, Halkapınar, İvriz, Eskihisar, Yassıkaya,<br />

Hatay’ın Reyhanlı, Kırıkhan, Yozgat’ın Sorgun, Çekerek,<br />

Urfa Siverek, Adıyaman Besni, Kahta, Diyarbakır’ın Ergani,<br />

Çüngüş, Çermik, Malatya’nın Yeşilyurt, Doğanhisar, Tokat’ın<br />

Almus, Turhal Yeşilyurt, Erzincan’ın İliç, Ankara’nın, Edige<br />

(Elmadağ), Gölbaşı köyleri asbestle ilgili hastalıklar için endemik<br />

yörelerdir (2-5). Bu harita, MTA’da Eşref Atabey’in<br />

çalışmaları ile ortaya çıkarılan Anadolu’nun asbestli bölgelerinin<br />

haritası ile örtüşmektedir (6).<br />

Göreme’nin üç köyü, Karain, Sarıhıdır ve Tuzköy’de ölenlerin<br />

%60-80’i MM’den kaybedilmektedir. En büyük yerleşim<br />

yeri Tuzköy olduğu için burada ölenlerin sayısı en fazladır.<br />

Köy sakinleri bu düşünceyle, yeni açılmış mezarları<br />

mezarlıkta hazır tutmaktadır. Sarıhıdır’ın yakınındaki Çökek<br />

ve Ulaşlı, Karain’in komşu köyü Karacaören ve Boyalı,<br />

Tuzköy’e yakın olan Emmiler, Kızılköy ve Gümüşkent isimli<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 41


TORAKS BÜLTENİ<br />

42<br />

Resim 2. Anadolu’da MM’nin endemik olduğu yerler (Koyu<br />

kırmızı alanlar)<br />

köylerde ve Aksaray’ın Güzelyurt ilçesinin Selime köyünde<br />

de sporadik MM olguları çıkmaktadır(3).<br />

Göreme’de bu amansız hastalığa yakalananlar, öteki dünyaya<br />

giderken, kendilerini Tıp Şehidi olarak görerek rahat etmek<br />

isterler. Ben araştırmaya başlarken, 800 nüfuslu Karain<br />

köyünde iki cami varken, ölüm ve göç sebebiyle şimdiki nüfusu<br />

200’ün altına inmiş köye üçüncü bir cami yapılmıştır.<br />

Göreme’deki MM’nin sebebi, milyonlarca yüz yıl önce<br />

Erciyes, Hasandağ ve Melendiz dağlarının lavlarının tarihte<br />

beyaz atlar ülkesi olarak bilinen Cappadocia’ya, yani<br />

Göreme’ye yayılması sırasında o dönemde bulunan tuz gölgelerine<br />

akmasıyla volkanik lavların kristalleşme ile oluşan<br />

lifsel yapıdaki erionite liflerinin solunmasına bağlıdır. Bu<br />

köylerin yapı taşlarının içinde bulunan erionite odaklarından<br />

iç ve dış ortama yayılan optimal ölçülerdeki (çapı 0.5<br />

mikrondan küçük, boyu 5 mikrondan uzun) çok sivri, keskin<br />

ve akciğerde erimeyen (durabl) yapısı ile hastalık oluşmaktadır.<br />

Akciğerin savunma hücreleri olan pulmoner alveoler<br />

makrofajlar (PAM), bu liflerle amansız bir savaşa girerler.<br />

Yaralanıp, ölen PAM’lardan açığa çıkan karsinojen reaktif<br />

oksijen radikaller, MM’nin başlamasına sebep olmaktadır.<br />

MM’li hastaların aile ağaçlarından hastalığın genetik kaynaklı<br />

olduğu düşünülmüş ve bu durum önceleri aynı ortamın<br />

paylaşılması ile izah edilmişse de şimdiki bilgimizle<br />

genetik bir yatkınlığın (susceptibility) etkisinin olabileceğine<br />

inanıyoruz.<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

Bize her zaman sorulan bir soru vardır. Fibröz zeolit, yani erionite,<br />

dünyanın bir çok ülkesinde, örneğin Yeni Zelanda’da,<br />

Japonya’da ve ABD’nin Arizona ve Nebraska eyaletinde bulunduğu<br />

halde, neden bu bölgelerde mezotelyoma yayınlanmamıştır?<br />

Bunun cevabı oralarda erionitli kayaçlardan<br />

yapılmış evlerin veya yerleşim yerinin olmamasıdır. <strong>2009</strong><br />

yılında, Kliment ve arkadaşları (7), Amerikalı olmasına rağmen<br />

uzun yıllar Meksika’da yaşamış olan orta yaşlı bir erkek<br />

hastada, erionite bağlı akciğer fibrozisi ve plevral plakla beraber<br />

malign plevra olgusu yayınladılar. Yakında başka yerlerden<br />

de böyle vakaların çıkacağını tahmin ediyoruz.<br />

Hastalık ortalama yaşları 50-55 olan kadın veya erkeklerde<br />

görülmektedir. Nadiren çocuklarda ve gençlerde de rastlanılmaktadır.<br />

Gelen hastaya, nerede doğduğu, yaşadığı ve<br />

çalıştığı yerler sorulması endemik yerlerden gelen hastaları<br />

pek memnun etmese bile tanıda çok önemlidir. En önemli<br />

yakınmaları, plöretik veya nonplöretik göğüs ağrısı ile birlikte<br />

nefes darlığıdır.<br />

Son senelerde MM’nin erken tanısına yönelik markerler<br />

üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Hücrelerin adhezyonunda,<br />

yani ve haberleşmesinde etkili olan 40 kDa glycoprotein<br />

olan “Mesothelin” bunlardan birisidir. Bu markerin hücre<br />

duvarına bağlanan veya serbest formları vardır. Bir monoklonal<br />

antikor olan OV569 mesotheline, mezotelyoma, over<br />

kanseri ve diğer bazı tümörlerin hücrelerine bağlanmaktadır.<br />

Mesothelin veya osteopontin gibi solubl proteinler<br />

(SMR) malign mezotelyomada marker olarak kullanılmaya<br />

başlanmıştır (8,9).<br />

Mezotelyoma’da kemoterapiden fazla yarar sağlanamamıştır.<br />

İlaç olarak Pemetrexed (Alimta®) + Cisplatin kombinasyonu<br />

kullanılmaktadır. Bu tedavi bazı hastalarda ömrü uzatmaktaysa<br />

da, MM’de ortalama yaşam 12 ayı geçmemektedir (10).<br />

Mezotelyomalı hastaların en önemli yakınmaları, hastalığın<br />

göğüs duvarına, mediastene, vertebralara ve karına yayılması<br />

ile ortaya çıkan çok şiddetli ağrıdır. Bu yüzden bağırıp<br />

çağırarak, hane halkını ve komşuları rahatsız eden hastalarımız<br />

olmuştur. Hekimin en önemli görevi hastanın ızdırabını<br />

durdurmak olduğu halde, MM’nin endemik olduğu<br />

yörelerde ağrı tedavisi yapılabilen küçük üniteler bulunmamaktadır.<br />

Dayanılmaz somatik ve nöropatik ağrı yüzünden,<br />

çatal kullanarak dişini çıkarmak isteyen, yakınlarını kıran<br />

hastalarımız olmuştur. Üstelik narkotik analjejikler için gerekli<br />

olan kırmızı reçete hekimlerimizin çoğunda yoktur.<br />

İsveç’te yaşayan 200’ün üstünde Karain’li vardır. Bunlar da<br />

MM olmaktadır. İsveç’teki doktorların verdiği narkotik ağrı<br />

dindiricilerden arta kalanları, izinli gelen işçiler, köyde mezotelyomalı<br />

hastaların olabileceğini düşünerek, sırf onların<br />

ağrısını durdurabilmek için, içinde narkotik hap bulunan<br />

çay paketini ev sakinlerinden birisine verirken, “Ağrısı çok<br />

olursa bundan sabah ve akşam birer tane içsin. Bu aramızda<br />

kalsın, sakın kimseye söyleme!” diye tembih ederler. Bazı<br />

hasta yakınları da, doktorda kırmızı reçete yoksa “Sen onu<br />

beyaz reçeteye yaz. Ben hallederim”der. Bu şekilde içinde<br />

narkotik analjejik yazılı reçetenin renkli fotokopisini çekerek<br />

işi halletmek isterler. Aslında, bu tür ilaçların sıkı kont-


TORAKS BÜLTENİ<br />

rolu, uyuşturucu alışkanlığı olanların eczanelere saldırısı<br />

gibi nedenler, eczane sahipleri de zor duruma sokabileceği<br />

için, onlar da eczanelerinde narkotik ilaçları bulundurmak<br />

istemezler.<br />

Aslına bakarsanız, mezotelyoma gibi kötü bir hastalıktan<br />

ölüm bir nevi kurtuluştur.<br />

Bu tür hastalar, devamlı olarak yattıkları yerden kendilerini<br />

bir sağa, bir sola atmak isterler.<br />

Malign plevral mezotelyomadaki dayanılmaz göğüs ağrısının<br />

sebepleri: tümörün fasya, paryetal plevra ve periost gibi<br />

duyarlı dokulara invazyonu; interkostal sinirlerin, bunların<br />

köklerinin ve paravertebral ganglionların, pleksüs brakialisin<br />

tutulması, kostalara metastaz yapması, mediastendeki damarları<br />

tutması ve bunları tıkamasıyla ortaya çıkan iskemik değişiklikler,<br />

diafrağmanın ve peritonun tutulması, batın içindeki<br />

nöral pleksuslara atlaması olabilir. Göğüs ağrısı ileri dönemde,<br />

dayanılmaz derecede çok şiddette olabilmektedir. Bu tip<br />

ağrı yüzünden intihar edenler bile vardır (Resim 4).<br />

Resim 3. Malign mezotelyomaya bağlı ağrı nedeniyle kendisini<br />

bıçaklayarak öldüren hasta<br />

Mezotelyomalı hastalardaki başka bir önemli yakınma, nefes<br />

darlığıdır. Bunun sebebi plevra boşluğunda aşırı su birikimi<br />

ile bununla mediastenin karşı tarafa itilmesi ve kalpden<br />

çıkan büyük damarlara baskı, perikard boşluğunda sıvı<br />

birimine bağlı olabilir. Tüp drenaji ile sıvının boşaltılması<br />

ve plörodezis, hastalarda geçici rahatlama yapar. Eğer ekokardiografide<br />

perikartta sıvı varsa ve bu tamponat yapıyorsa,<br />

perikardiosentez yapılmalıdır.<br />

Malign mezotelyomalı hastalarda göğüs kafesi kemiklerine<br />

metastaz olması halinde, kanda parathormon’a benzeyen<br />

bir hormon yükselmesi ile oluşan hiperkalsemi durmunda<br />

hastalarda dispne ile birlikte konvüzyon gibi nörolojik yakınmalar<br />

olabileceği unutulmamalıdır. Bu durumda, kan<br />

kalsiyumunu düşüren ilaçlar kullanılmalıdır.<br />

Kaynaklar<br />

1. Robinson BW, Musk AW, Lake Ra et al. Malignant mesothelioma. Lancet<br />

2005; 366: 397-408.<br />

2. Barış YI. Asbestos and Erionite Related Disease. Semih Offset. Matbaası,<br />

1987, Ankara.<br />

3. Barış Y I, Akay H, Emri S. Türkiye’de Asbest ve Erionite İle İlgili Hastalıklar.<br />

<strong>Toraks</strong> Dergisi, 2007; 8: Ek 1-114.<br />

4. Şenyiğit A, Asan E, Büyükbayram H. et al. Dicle Üniversitesi<br />

Hastanesin’e müracaat eden Maliğn Plevral Mezotelyomalı olgularımızın<br />

bölgesel dağılımı. Solunum Hastalıkları 1999; 10: 115-20.<br />

5. Metintaş M. Mezotelyoma. In edts. Akciğer ve Plevra Maligniteleri Tedavisi.<br />

Edts Göksel T, Kaya A, Başer S, Şenuzun F. Türk <strong>Toraks</strong> Derneği<br />

Okulu Kitabı. Sentez Matbaacılık, Ankara 2008; pp: 78-11.<br />

6. Atabey E. Dünya’da ve Türkiye’de Lifsel Minerallere (Asbest ve Eriyonit)<br />

Bağlı Hastalıklar. MTA yayınları (Baskıda).<br />

7. Kliment CR, Clemens, K, Oury TO. North-America Associated mesothelioma<br />

with pleural plaques and pulmonary fibrosis. Int J Clin Pathol<br />

<strong>2009</strong>; 2 : 407-16.<br />

8. Robinson BW, Creancy J, Lake R et al. Mesothelin-family proteins and<br />

diagnosis of mesothelioma. Lancet 2003; 365: 1612-6.<br />

9. Pas HI, Latt D, Lonardo F et al. Asbestos exposure, pleural mesothelioma<br />

and serum osteopontin. N Eng J Med 2005; 353: 1564- 73.<br />

10. Emri S. Maliğn plevral mezotelyomada güncel tedavi ve sorunlar. İn<br />

Edts. Barış YI, Akay H ve Emri S. Türkiye’de asbestos ve erionitle ilgili<br />

hastalıklar. <strong>Toraks</strong> Dergisi. 2007; 8 Ek:105-14.<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 43


TORAKS BÜLTENİ<br />

RESİM<br />

BOZUK<br />

Prof. Dr. Mustafa Özesmi<br />

Hastanızla Konuşun<br />

44<br />

Sevgili Meslektaşlarım,<br />

Performansın üniversitelere girmesiyle başlayan olaylar beni<br />

yaş haddinden önce, çok sevdiğim öğretim üyeliğinden ayrılmaya<br />

yöneltti. Çok iyi etmişim. Çocuklarım ve torunlarıma<br />

zaman ayırıp, daha mutlu yaşamaya başladım.<br />

Kayseri Kızılay Hastanesi’nin birlikte çalışma teklifini, tüm<br />

şartlarıma evet demeleri üzerine kabul ettim. Keyifli bir<br />

çalışma ortamı. Zevkle çalışıyorum. Tabii ki üzülüp burulduğum<br />

zamanlar yok değil. Bunlar hastaların bizlerden,<br />

mesleğimiz uygulamalarından yakındığı anlar. Vizitlerim<br />

ve derslerimde defalarca değinip, tartıştığım konular. “ Dinlersen<br />

unutursun, okursan hatırlarsın, yaparsan öğrenirsin.”<br />

kuralı gereği yazmak istedim.<br />

Değişen bir şey yok aslında. Evirip söylüyor, çevirip yazıyoruz.<br />

Hastamızın aynen kendimiz gibi insan, üstelik muzdarip<br />

ve endişeli olduğunu unutuyoruz. Bir iç hastalıkları başvuru<br />

kitabında müellif “Hastanızla konuşun.” cümlesini üç defa<br />

arka arkaya yazmıştı. Almanya’da çalıştığım Klinik St. Blasien<br />

100 yıllık bir sanatoryumdu. Yanı başımızda son derece<br />

modern bir sigorta hastanesi %40-50 dolulukta çalışırken,<br />

biz hep tam doluyduk. Hastalarıma neden o hastaneyi değil<br />

de, bizim eski hastanemizi tercih ettiklerini sorduğumda;<br />

“Orada hasta yok. Bizler o hastanede birer numarayız. Üç<br />

numarayı röntgene götürün, Üç numaranın enjeksiyonunu<br />

yapın. Üç numarayı…. Bakın sizinle konuşup anlatıyoruz.<br />

Bize ismimizle hitap ediyorsunuz.” demişti. Hastalarımdan<br />

benzer yakınmaları şimdi ülkemizde dinliyorum.<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong><br />

Yıllık izinlerimde memleketim Ödemiş’e giderdim. Öğrenci<br />

iken yanında pratik yapıp, çok şey öğrendiğim iç hastalıkları<br />

uzmanı Dr. Muammer Kamalı ağabeyimi ziyaret ederdim.<br />

Hastası çok olduğundan hem kahvemizi içer hem de birlikte<br />

hasta bakardık. Bir hastanın anamnezini alıp, muayeneye kalktı.<br />

Bir teşhise varamayınca bana bakıp ne diyorsun dedi. Hasta<br />

bulantı ve kusmadan yakındığı için “En sık görülen hastalıklar<br />

teşhiste en fazla olasılığa sahiptirler” ağzından hiç solucan gelip<br />

gelmediğini sordum: “Evet doktor bey, iki gün önce geldi”<br />

demez mi! Muammer ağabey, “niye söylemedin be kadın”<br />

dediğinde, hastanın cevabı “sormadınız ki doktor bey” oldu.<br />

1500 sene evvel ülkemizde yaşamış meşhur doktor Efesli Rufus:<br />

“Hastaya sorun hastalığını size söyleyecektir” diye yazmış.<br />

Hemoptizi yakınması olan hasta tüberküloz, bronşektazi,<br />

pulmoner tromboemboli yönlerinden tetkik edilip, kumadinize<br />

edilmiş. Romatizma geçirdin mi? sorulmamış. Birinci<br />

kalp sesi son derece kuvvetli, mitral açılma sesi ve bariz<br />

rulman mevcut. Kalbi dinlenmemiş. <strong>Toraks</strong> BT’de kocaman<br />

sol atrium. BT raporunda kalbe ait bilgi yok. İki binli yıllarda<br />

Dünya Psikiyatri Derneği Başkanı “Şimdi hekimler hastalarını<br />

makinelere gönderiyorlar. Teşhis konamadığında bir<br />

diğer makineye sokuyorlar” demiş. Sekiz on sene evvel bir<br />

İngilizce makalede “Hastanın MR dahil tüm tetkikleri yapıldığı<br />

halde teşhis koyamayınca; bir de hastayı muayene<br />

edelim dedik” yazıyordu. Propedötik kitaplarında hastaya<br />

bazı şeylerin sorulmamış olması bir dereceye kadar mazur<br />

görülebilir. Lakin herhangi bir organın muayene edilmemiş<br />

olması tıbbi hatadır diye yazar.<br />

Pnömoni teşhisi konup reçete verilen hastamın ateşi hiç ölçülmemiş.<br />

Pek çok poliklinikte bir paragraf dahi anemnez<br />

alınmıyor. Hasta dosyalarında meslek, doğum yeri bilgileri<br />

dahi noksan, ateş, nabız, tansiyon arteriyal yok, ön tanı yok.<br />

Tetkiklerin tamamı yapılmış… Üniversitelerde bazı hocalarımız<br />

vizitlerini seminer odasında dosya üzerinden yapıyor.<br />

Klinik öğreti usta-çırak eğitimi değil mi? Nerde kaldı “Hastalık<br />

yok hasta vardır.” Klinik sanat değil miydi?<br />

Performans uygulayan hastanelerde 80-100 hastaya bakılıyor.<br />

90 hasta baktım diyen bir meslektaşım hakkıyla baktım<br />

diyebiliyor. Evet sadece bakıyor!<br />

Hekimler ve eğitimciler olarak özeleştiriye ihtiyacımız olduğunu<br />

düşünüyorum.


TORAKS BÜLTENİ<br />

Dr. Bülent Çiftçi<br />

Geleneksel Türk Ebru Sanatı<br />

EBRU HAKKINDA GENEL BİLGİ<br />

Ebru kaktüs özütü kullanılarak kitre olarak adlandırılan<br />

yoğunlaştırılmış sıvı üzerine doğal yollar ile<br />

elde edilen ve sığır ödü ile yüzey gerilimi oluşturulmuş<br />

boyaların birbirleriyle kucaklaşmasıdır. Ebru Sanatını<br />

Ebrucu için cazip kılan, ebru teknesinin başında<br />

yapılabilecek şeylerin sınırsız olmasıdır.<br />

Ebru kağıdı üstünde buluta benzeyen renk kümeleri<br />

meydana gelmektedir. Bu yüzden bulutumsu, bulut<br />

gibi manasına gelen Ebri kelimesi kullanılmıştır. Ebru<br />

Sanatı batıda Türk Kağıdı veya Türk Mermer kağıdı adını<br />

almıştır. Avrupalılar ebru kağıdına mermer kağıdı (pupier<br />

marbre, marmar pupier, marbled paper..) demektedirler.<br />

Orta Asya kökenli, kağıt bezeme sanatlarının en önemlilerinden<br />

biri olan ebruculuğun hangi tarihten beri bilindiğini<br />

söylemek bugün için imkansızdır. Eski tarihli kitap ciltlerinde<br />

bile yan kağıdı (kapak ile kitabı birbirine bağlayan kağıt) olarak<br />

ebruyu görmekteyiz. Yine eski bir albümün içindeki yazı<br />

kıtalarının etrafında pervazlara yapıştırılmış ebru kağıtlarına<br />

da rastlamamız mümkündür Ancak, bu eserlerin yazıldıkları<br />

tarih bilinse bile, bizim için ebruya dair bir belge sayılmaz.<br />

Çünkü böyle eski yazmalar bir kaç defa tamir görüp yenilenmiştir.<br />

Tarihi en eski olan ebru kağıdı 1554 yılına aittir.<br />

olmak, teknenin başına geçip neler yapacağını planlayıp,<br />

planlanan şeyleri gerçekleştirmeye çalışmak benim için tam<br />

bir meditasyon gibi oluyor. Atölyeye girmeden önce ne kadar<br />

gergin olursam olayım atölyeden çok dingin ve mutlu<br />

olarak çıkıyorum. Dahası A3 boyutunda bir ebru dakikalar<br />

içinde yapılabilmekte, bu nedenle daha çok deneysel çalışmalar<br />

yapılabilmektedir. 2 saatlik bir çalışma ile 10 tane<br />

ebru yapılabilmekte, bunlardan en az 2-3 tanesi de saklamaya<br />

değer nitelikte olabilmektedir.<br />

Soru: Yaptığınız ebruları ne yapıyorsunuz?<br />

Yanıt: Bugüne kadar yaptığım ebruların sanırım onda biri<br />

bende, diğerlerinin tümünü hediye ediyorum. Türkiye’de<br />

çeşitli illerde, dünyada çeşitli ülkelerde bana ait ebruların<br />

dostlarımın ve meslektaşlarımın yaşadığı mekanların duvarlarını<br />

süslediğini düşünmek beni mutlu ediyor.<br />

Soru: Ebru ile ilgilenmek isteyen meslektaşlarımıza ne önerirsiniz?<br />

Yanıt: Öncelikle biraz ders almak, kullanılan malzemeleri tanımak<br />

ve temel bilgileri almak için gerekli. Daha sonra ebru yapmak<br />

için gereken malzemeleri satın alıp evde de devam edilebilir.<br />

Bu malzemeler oldukça ucuzdur ve kolayca temin edilebilir.<br />

DR. BÜLENT ÇİFTÇİ İLE KISA BİR RÖPORTAJ<br />

Soru: Ebru sanatı ile ne zaman ve nasıl tanıştınız?<br />

Yanıt: Yaklaşık 6 yıl önce hastanemizde Bahar şenlikleri<br />

kapsamında bir gösteri için gelen Ebru ustası Salih Elhan ile<br />

tanıştım, hocanın gösterisinden çok etkilenerek ben de denemek<br />

istedim, ilk 1 yıl hastanede çok sayıda arkadaşımızın<br />

katılımı ile hastanede kurs aldık, daha sonra ben hocanın<br />

atölyesine devam ederek çalışmalarımı sürdürdüm.<br />

Soru: Ebru sanatında sizi cezbeden şey nedir?<br />

Yanıt: Sanılanın aksine sadece çalışma sonrası ortaya güzel<br />

eserler çıkarmak değil beni cezbeden. Ebru atölyesinde<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 45


TORAKS BÜLTENİ<br />

BÜLENT ÇİFTÇİ KİMDİR?<br />

Dr. Bülent Çiftçi 1969 yılında doğdu. Gaziantep Lisesi’nden<br />

ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Atatürk<br />

Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma<br />

Hastanesi’nde uzmanlık eğitimini tamamlayarak Göğüs<br />

Hastalıkları uzmanı oldu. ABD’de Thomas Jefferson Üniversitesi<br />

Uyku Merkezinde uyku eğitimi aldı. Halen Atatürk<br />

Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma<br />

Hastanesi, Uyku Bozuklukları Merkezi sorumlusu olarak<br />

çalışmaktadır. Dr. Çiftçi Türk <strong>Toraks</strong> Derneği Uyku Bozuklukları<br />

Çalışma Grubu üyesi ve Uyku Derneği Okul Sekreterliği<br />

görevlerini yürütmektedir. 6 yıldır ebru ustası Salih<br />

Elhan’dan ebru dersleri alan Dr. Çiftçi 2006 yılında 9 <strong>Toraks</strong><br />

Derneği Kongresi kapsamında bir sergi de açmıştır. Ayrıca<br />

amatör olarak fotoğrafçılık ile de ilgilenen Dr. Çiftçi evli ve<br />

2 kız çocuk babasıdır.<br />

46<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong>


TORAKS BÜLTENİ<br />

Fotoğraf Köşesi<br />

Orhan Arseven, 1955 yılında Trabzon‘da doğdu. 1979 İstanbul<br />

Tıp Fakültesi mezunu. Halen aynı fakültenin Göğüs Hastalıkları<br />

Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak çalışmakta. 1980’li yıllardan<br />

beri aktif olarak fotoğraf çekmekte. İki kişisel sergi açtı.<br />

Fotoğraf çekmenin hayatı paylaşmak olduğuna inanıyor. Fotoğraf<br />

çekerken sürekli bir yaşama sevinci ve özgürlük duygusu içinde…<br />

Prof. Dr. Orhan Arseven<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2009</strong> 47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!