24.04.2017 Views

Moonlife Mayıs 2017

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

AYLIK YAŞAM, CEMİYET VE MAGAZİN DERGİSİ MAYIS <strong>2017</strong> / SAYI: 31 / FİYATI: 15 TL<br />

SAKIP<br />

SABANCI<br />

ÖDÜLLERLE<br />

ANILDI<br />

TECRÜBE iNSANI<br />

KÖRLEŞTiRiYOR<br />

ÇIRAĞAN<br />

SARAYI’NDA<br />

MUHTEŞEM<br />

DÜĞÜN<br />

KÜRK<br />

KARŞITI<br />

DEFİLE<br />

HAUTE<br />

COUTURE<br />

SAHAYA<br />

İNDİ<br />

İŞBIRLIĞINE<br />

ÖZEL DAVET<br />

BEŞiKTAŞ’A<br />

KOÇ ŞIKLIĞI<br />

TBV’den,<br />

Somalı çocuklar<br />

için bağış<br />

kampanyası<br />

Dilek Hanif,<br />

<strong>2017</strong>-2018<br />

Sonbahar-Kış<br />

koleksiyonunu<br />

tanıttı<br />

Arzu Sabancı,<br />

Koton için alış<br />

veriş şenliği<br />

düzenledi<br />

Çocuklar<br />

yararına<br />

“Ateş&Diva”<br />

konseri<br />

Global Run<br />

yarışı için geri<br />

sayım başladı<br />

“Kolonya<br />

Cumhuriyeti”<br />

filminin<br />

galasına<br />

ünlülerden<br />

yoğun ilgi<br />

Tarihten<br />

bir sayfa:<br />

Sinemanın<br />

ünlü simaları


HOTEL<br />

CASINO<br />

BULGARISTAN SOFIA<br />

2


HOTEL<br />

CASINO<br />

BULGARISTAN PLOVDIV<br />

3


HOTEL<br />

CASINO<br />

MACEDONIA GEVGELIJA


HOTEL<br />

CASINO<br />

BULGARISTAN SVILENGRAD


HOTEL<br />

CASINO<br />

BATUM


TUZLA’DA<br />

Lansmana<br />

Özel<br />

Fırsatları<br />

Kaçırmayın!<br />

www.tuzlaport.com.tr


YEPYENİ BİR HAYATA<br />

DEMİR ATIN!<br />

Hayalleriniz denizin mavisiyle TuzlaPort’ta buluşuyor.<br />

Marinaya yakın konumu, denize komşu rezidansları,<br />

alışveriş merkezi, sosyal olanakları ve ayrıcalıklarıyla<br />

Tuzla’da mavi ile iç içe bir yaşam başlıyor.<br />

Siz de TuzlaPort’a gelin,<br />

bu ayrıcalıklı limanda yerinizi alın.<br />

0 216 446 55 65


Bonjour 240x330+5<br />

28 Nisan 2016 Perşembe 10:21:52


100<br />

95<br />

75<br />

25<br />

5<br />

0


GÜZEL GÜNLER TÜRKİYEM<br />

Alper Alp<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Ülkemiz önemli<br />

bir referandum<br />

seçiminden geçti,<br />

medya kuruluşu olarak<br />

yakından takip ettiğimiz seçim<br />

sürecinin sonucu inşallah<br />

ülkemize hayırlı uğurlu olur.<br />

Ne olursa olsun her zaman<br />

Devletimizin bayrağımızın<br />

yanında olmaya devam<br />

edeceğiz. Bu yeni oluşum<br />

piyasalara hareket getireceği<br />

iş alanlarının hareketli olacağı<br />

kanısındayım.<br />

“Lira”nın bu oluşum<br />

sürecinden bir hayli<br />

etkilendiği bir gerçek.<br />

Osmanlı Devleti’nin son<br />

günlerinde “1 lira’nın<br />

değeri 4 dolar olduğunu<br />

öğrendim”. Şimdi ise malesef<br />

sonuç üzücü. Tekrar hak<br />

ettiği değerine kavuşması<br />

için Cumhurbaşkanımız<br />

yaptığı istihdam çağrısına<br />

elimizden gelen atılım gayreti<br />

içerisindeyiz.<br />

Bizler de medya kuruluşu<br />

olarak her zaman tepkimizi<br />

koyup bu karanlık hain<br />

oyunların karşısında dik<br />

durmaya devam edeceğiz.<br />

Cumhurbaşkanımız’ın<br />

dediği gibi bu ülke; tek bayrak,<br />

tek millet ve tek vücut olarak<br />

kenetlenmek zorunda. Birlik<br />

ve beraberlik her zaman bir<br />

ulusu dimdik ayakta tutar...<br />

Geçtiğimiz ay yapmış<br />

olduğumuz “Princess<br />

International <strong>Moonlife</strong> Ödül<br />

Töreni”nde bizlere destek<br />

veren tüm dostlarımıza candan<br />

teşekkürlerimizi sunuyorum.<br />

<strong>Mayıs</strong> sayımızda yine<br />

birçok renkli haberlerimiz,<br />

röportaj ve özel haberler ile<br />

karşınızdayız. Sizlere daha iyi<br />

hizmet sunmak için tüm ekip<br />

arkadaşlarımızla yoğun bir<br />

tempoda çalışıyoruz.<br />

Daha çok kitleye ulaşmak<br />

için sabahlara kadar<br />

çalıştığımız oluyor, her şey<br />

güzel olsun diye…<br />

Siz değerli Moon Life Ailesi<br />

ile birlikte üç yılı aşkın süredir,<br />

nice başarılara imza attık. Tüm<br />

okurlarımıza desteklerinden<br />

dolayı sonsuz teşekkür ederim.<br />

Moon Life Ailesi olarak siz<br />

değerli okuyucularımız için<br />

her zaman daha iyiyi, daha<br />

güzeli hayal ediyoruz. Bu<br />

yüzden de büyük bir koordine<br />

ile çalışmaktayız. Tek bir<br />

düşüncemiz var sadece ve<br />

sadece herkes için “HER ŞEY<br />

GÜZEL OLSUN”<br />

‘’GÜZEL GÜNLER<br />

TÜRKİYEM’’<br />

Sağlıcakla ve mutlu kalın…


içindekiler<br />

31<br />

CEMİYET<br />

22 BEŞİKTAŞ’A KOÇ ŞIKLIĞI<br />

30 KÜRK KARŞITI DEFİLE<br />

38 67 PARÇALIK DEV KOLEKSİYON<br />

48 ÇIRAĞAN SARAYI’NDA DÜĞÜN<br />

Arif-Sevil Develi<br />

72 CENGİZ ABAZOĞLU<br />

Çağla Şıkel ile Haute Couture <strong>2017</strong><br />

Vodafone Arena çekimleri<br />

22<br />

5746<br />

39<br />

RÖPORTAJ<br />

74 MEZİN DEDEYİ RÖPORTAJ:<br />

Eylem Tok ile Mezin Dedeyi,<br />

Moon Life için keyifli bir<br />

sohbet gerçekleştirdi.<br />

33<br />

78 SARI ŞEKER SEMA<br />

Radyo D’nin şeker kızından<br />

çok özel paylaşımlar.<br />

84 DACA’DAN YANSIMALAR<br />

CEM GÜLAÇ<br />

86 DANS ONUN YAŞAM BİÇİMİ<br />

Hera Esen ile bir çılgınlık<br />

GÜNCEL<br />

65<br />

88 TARİHTEN BİR SAYFA<br />

Sinema ve sosyete dünyasının<br />

ünlü simalarından nostaljik kareler<br />

74<br />

78<br />

90 KOLONYA GALASI<br />

Amerika ile savaşı Tİ ye alan film<br />

ünlülerden büyük ilgi gördü.<br />

47<br />

98 IZEL TOPALOĞLU<br />

Dizi ve film üzerine yorumlar<br />

MAGAZİN<br />

102 AĞAOĞLU’NDAN<br />

KIZILAYA DESTEK<br />

130 GLOBAL RUN KOŞUSU<br />

İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI<br />

İMTİYAZ SAHİBİ<br />

ALPER ALP MED. REK. TNT. VE YAY. TİC.<br />

SAN. A.Ş. TEMSİLCİSİ<br />

İZEL TOPALOĞLU<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />

ALPER ALP<br />

info@moonlifedergi.com<br />

YAYIN SORUMLUSU<br />

İZEL TOPALOĞLU<br />

izel@moonlifedergi.com<br />

GENEL KOORDİNATÖR<br />

OĞUZHAN TÜRKOĞLU<br />

ozzy@moonlifedergi.com<br />

HABER MÜDÜRÜ<br />

ECE TÜRKOĞLU<br />

ece@moonlifedergi.com<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

FULYA GÖKOĞLU<br />

REKLAM VE HALKLA İLİŞKİLER<br />

BUKET TURAN<br />

SENA ECE KEÇECİ<br />

AKDENİZ BÖLGE SORUMLUSU<br />

TUĞRUL CANPOLAT<br />

MARMARA BÖLGE SORUMLUSU<br />

DOĞUKAN ERDEM KUTLU<br />

HUKUK DANIŞMANI<br />

AVUKAT MELAHAT UZUNOĞLU<br />

info@moonlifedergi.com<br />

www.moonlifedergi.com<br />

info@moonlifedergi.com<br />

info@moonlifedergi.com<br />

ADRES: Tahtakale Mah. Abdi İpekçi Cad.<br />

Ispartakule İnovia Sitesi Dış Kapı<br />

No:5/2 C Blok Daire 409 Avcılar /<br />

İstanbul<br />

0212 403 13 07<br />

ISSN 2148-7405<br />

9 7 7 2 1 4 8 7 4 0 0 0 1<br />

0 1


Müzik<br />

SAKIP<br />

SABANCI<br />

ÖDÜLLERLE<br />

ANILDI<br />

S<br />

abancı<br />

Üniversitesi Onursal<br />

Başkanı merhum<br />

Tuğçe<br />

Eyilik<br />

Nesrin<br />

Eyilik<br />

ÖDÜLLER<br />

Eşit ağırlıklı verilen üç “Makale<br />

Ödülü”nü:<br />

Hiç olmazsa bir evimiz var: Soylulaştırılan<br />

Bir Berlin Mahallesinde<br />

Yaşayan Türkiyeli Göçmenlerin Gündelik<br />

Deneyimleri” başlıklı makalesiyle<br />

bağımsız araştırmacı Defne<br />

Kadıoğlu Polat,<br />

“Yurtdışında İbadet: Almanya ve<br />

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Türkiyeli<br />

Göçmenlerin Dinsel Sınırları ve<br />

Deneyimleri” başlıklı makalesiyle City<br />

University of New York’tan Zeynep<br />

Selen Artan-Bayhan,<br />

“Köprü Kurmak mı, Yakmak mı?<br />

Gurbetçilerin Geriye Dönüş Niyetleri”<br />

başlıklı makalesiyle Florida Üniversitesi’nden<br />

Tolga Tezcan kazandı.<br />

Güler<br />

Sabancı<br />

Bülent<br />

Eczacıbaşı<br />

Sakıp Sabancı’nın vasiyeti<br />

üzerine verilen Sakıp Sabancı<br />

Uluslararası Araştırma<br />

Ödülü, Sakıp Sabancı Ailesi<br />

ve Sabancı Üniversitesi ev sahipliğinde<br />

Sabancı Center’da<br />

gerçekleşen törenle sahiplerini<br />

buldu.<br />

Bu yılki konusu “Gündelik<br />

Yaşamda Türkiye Kökenli<br />

Avrupalılar” olarak belirlenen<br />

ödül töreni Sabancı Üniversitesi<br />

Kurucu Mütevelli Heyeti<br />

Başkanı Güler Sabancı’nın<br />

açılış konuşmasıyla başladı.<br />

Güler Sabancı, Sakıp<br />

Bey’in “teşvik etmeye” ve<br />

“takdir etmeye” çok önem<br />

verdiğini dile getirdi.<br />

Türk dış göçüyle ilgili<br />

sorunlar ile yurtta ve yurtdışında<br />

gerçekleştirdiği çeşitli<br />

çalışmalarıyla Jüri Özel<br />

Ödülü’ne layık görülen Nermin<br />

Abadan-Unat ödülünü,<br />

Güler Sabancı ve Sabancı<br />

Üniversitesi Rektör Vekili<br />

Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu’ndan<br />

aldı.<br />

Sevil Sabancı’nın Makale<br />

Ödülleri’ni verdiği törende<br />

Türkan Sabancı, torunu<br />

Melisa Tapan ile eski damadı<br />

Eran Tapan ve annesi Elçin<br />

Tapan ile birlikte objektiflere<br />

poz verdi.<br />

Ödülün 2018 yılı araştırma<br />

konusu ise “Türkiye’de<br />

ve Dünyada Demokratik<br />

Yönetişim ve Birlikte Yaşamaya<br />

Yönelik Tehditler”<br />

olarak açıklandı.<br />

Bilgün<br />

Dereli<br />

Zeynel Abidin<br />

Erdem<br />

18


Müzik<br />

Melisa Tapan,<br />

anneannesi<br />

Türkan Sabancı,<br />

babaannesi Elçin<br />

Tapan ve babası<br />

Eran Tapan ile poz<br />

verdi.<br />

Güler<br />

Sabancı<br />

Nermin<br />

Abadan Unat<br />

Sevil<br />

Sabancı<br />

Melisa<br />

Tapan<br />

Aydın-Sema<br />

Doğan<br />

Suzan<br />

Sabancı Dinçer<br />

Sakıp Sabancı,<br />

ölümünün 13’üncü<br />

yılında, Sakıp Sabancı<br />

Uluslararası Araştırma<br />

Ödülleri töreni ile anıldı.<br />

Bu yıl, Jüri Özel Ödülü’ne<br />

Nermin Abadan Unat<br />

layık görüldü.<br />

Orhan<br />

Gencebay<br />

Sevim<br />

Emre<br />

Nurcan-Turgay<br />

Artam<br />

İnci<br />

Gazioğlu<br />

Yüksel<br />

Mermer<br />

Nimet-Hüseyin<br />

Bayraktar<br />

19


Cemiyet<br />

KEYIFLI<br />

SÜRÜŞLER<br />

Otomobil markası<br />

BMW ile lüks<br />

yelkenli ve motoryat<br />

markası Beneteau’nun<br />

yeni modelleri Kalamış<br />

Marina’da tanıtıldı.<br />

Kosifler Oto, Tezmarin<br />

ve Power FM işbirliği<br />

ile gerçekleşen “Baharın<br />

Keyfini Sürün” adlı<br />

etkinlik otomobil ve<br />

deniz tutkunlarını<br />

buluşturdu. BMW 5<br />

Serisi ve Beneteau’nun<br />

yelkenli ve motoryatları<br />

ile test sürüşleri<br />

yapılırken, Power FM<br />

DJ’leri de müzikleri ile<br />

renk kattı.<br />

Melda<br />

Kosif<br />

20


Cemiyet<br />

Hilal Kosif ile Javier<br />

Piles’in oğlu Carlos, akülü<br />

BMW otomobilin içinde<br />

görüntülendi.<br />

Sinan<br />

Kosif<br />

Süleyman<br />

Kosif<br />

Ralf<br />

Tezman<br />

Eda-Selim<br />

Kosif<br />

21


Cemiyet<br />

BEŞiKTAŞ’A<br />

KOÇ ŞIKLIĞI<br />

RMK Classic<br />

CEO’su<br />

Füsun Kuran<br />

UEFA Avrupa Ligi<br />

Çeyrek Final ilk maçında<br />

Olympique Lyon’a 2-1<br />

yenilen Beşiktaş, moda ülkesi<br />

Fransa’da adeta defile yaptı.<br />

13 Nisan Perşembe günü UEFA<br />

Avrupa Ligi çeyrek final maçında<br />

Lyon’la karşı karşıya gelen Beşiktaş<br />

JK takımı Fransa’ya gitti.<br />

Beşiktaş’ın kulüp logolu özel<br />

uçağı ile gerçekleşen yolculuk<br />

sonrası Lyon’da futbolcular moda<br />

ülkesi olan Fransa’da şıklıkları ile<br />

dikkat çekti. Siyah beyazlı yıldız<br />

oyuncular, Rahmi M. Koç’un<br />

Türkiye’ye getirdiği Amerikan<br />

giyim markası Brooks Brothers’ın<br />

takıma özel hazırladığı koleksiyonla<br />

UEFA’nın UEFA EuroLeauge adlı<br />

resmi sosyal medya hesaplarında<br />

da yer aldı. Beko markasıyla da<br />

Beşiktaş’ı destekleyen Rahmi<br />

M. Koç, taraftarı olduğu takıma<br />

Brooks Brothers ile de sponsorluk<br />

anlaşması yaptıkları için mutluluk<br />

duyduğunu belirtti.<br />

Kendine özgü tarzı ile<br />

adından söz ettiren işadamı<br />

Rahmi Koç, Türkiye’ye<br />

getirdiği Amerikan<br />

giyim markası Brooks<br />

Brothers ile taraftarı<br />

olduğu Beşiktaş’ın giyim<br />

sponsorluğunu üstlendi.<br />

Lyon maçına, özel üretim<br />

koleksiyon ile gelen<br />

Beşiktaşlı futbolcuların<br />

şıklığı UEFA’nın sosyal<br />

medya hesaplarında<br />

haber oldu.<br />

Cenk<br />

Tosun<br />

Rahmi<br />

Koç<br />

Gökhan<br />

İnler<br />

Fikret<br />

Orman<br />

Oğuzhan<br />

Özyakup<br />

22


Cemiyet<br />

Caner<br />

Erkin<br />

Dusko<br />

Tosic<br />

Andreas<br />

Beck<br />

UEFA Avrupa Ligi Çeyrek Final<br />

ilk maçında Fransa temsilcisi<br />

Olympique Lyon karşısında 1-0<br />

öne geçen ve son dakikalarda<br />

yediği gollerle rakibine 2-1 yenilen<br />

Beşiktaş, yarın Vodafone Arena’da<br />

rövanş maçına çıkacak.<br />

23


Müzik Cemiyet<br />

Soma maden faciası sonrasında Türk Böbrek<br />

Vakfı tarafından toplanan bağışlarla temelleri<br />

atılan TBV Soma Anaokulu’nun yapımı<br />

tamamlandı. Açılışı yarın yapılacak okul,<br />

miniklere 23 Nisan hediyesi oldu.<br />

SOMALI ÇOCUKLAR IÇIN<br />

Türk Böbrek Vakfı (TBV),<br />

Soma’da yaptırılan anaokulunun<br />

eksiklerini gidermek amacıyla<br />

önceki gün de bir yemek daveti organize<br />

etti. TBV Başkanı Timur Erk ve TBV<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Seval Ermiş’in<br />

ev sahipliğinde, İstinye Park’taki Zuma<br />

Restoran’da düzenlenen davet iş, sanat ve<br />

moda dünyasının yardımsever isimlerini<br />

buluşturdu. Sanat danışmanı Gül<br />

Ergi’nin desteğiyle gerçekleşen yemekten<br />

elde edilen gelir, okula kütüphane<br />

kurulması, bilgisayar ve oyun salonu<br />

malzemeleri alınması için bağışlandı.<br />

Anaokulunun açılışı yarın yapılacak.<br />

Banu<br />

Zorlu<br />

Nurhan<br />

Tarman<br />

Gülsüm<br />

Güral<br />

24


Müzik Cemiyet<br />

Seval<br />

Ermiş<br />

Timur<br />

Erk<br />

Selda<br />

Topal<br />

Mukaddes<br />

Yamaç<br />

Gül<br />

Ergi<br />

Petek<br />

Ertüre<br />

Zeynep<br />

Toker<br />

Feryal<br />

Gülman<br />

Meral<br />

Yazıcı<br />

25


Cemiyet<br />

Esin<br />

Fedan<br />

Saniye<br />

Tosmur<br />

Selahattin-<br />

Senem Gen<br />

Belge<br />

Eren<br />

MÜCEVHER<br />

TUTKUNLARI<br />

BİR ARADA<br />

Öznur<br />

Yalkın<br />

Ünlü mücevher markası<br />

Lion Diamond’ın kurucusu<br />

Öznur Yakın, Adanalı<br />

mücevher tutkunlarının<br />

daveti üzerine Adana’ya<br />

gitti. Adana’da Doma’s<br />

Cafe ve Organizasyon’un<br />

sahibi Songül Güzelsoy<br />

ile birlikte güzel bir ev<br />

sahipliği yapan Öznur<br />

Yakın birbirinden değerli<br />

mücevherleri görüceye çıkardılar.<br />

Özenle hazırladığı<br />

şık ve göz kamaştıran koleksiyonlarını<br />

Adanalıların<br />

beğenisine sunan Lion<br />

Diamond, yoğun bir ilgiyle<br />

karşılandı.<br />

Adana’da yapılan bu bu<br />

özel etkinliğe Öznur Yakın<br />

dostları Bilge Eren, Sidre<br />

Diptaş ve Yonca Yakın<br />

özellikle Adana’ya kadar<br />

gelerek destek verirken,<br />

Adana’nın önde gelen<br />

cemiyet hayatının güzel<br />

hanımları da mücevherleri<br />

beğenerek sipariş vermeyi<br />

ihmal etmediler. Gösterilen<br />

yoğun ilgiden dolayı<br />

Öznur Yakın kısa zaman<br />

içinde ikinci kez Adana<br />

planı hazırlıyor.<br />

Belge<br />

Eren<br />

26


Cemiyet<br />

Oya<br />

Girtine<br />

Sezgi<br />

Öztürk<br />

Soner<br />

Şen<br />

Dilek<br />

Cengiz<br />

Öznur<br />

Yakın<br />

Songül<br />

Güzelsoy<br />

Özge Güleç<br />

Öktem<br />

Bilgün<br />

Afşar<br />

Çağla<br />

Güleç<br />

Gamze<br />

Göksel<br />

Yeliz<br />

Doğramacılar<br />

Binnar<br />

Kalo<br />

Songül<br />

Güzelsoy<br />

Dilek<br />

Cengiz<br />

Yonca<br />

Sakın<br />

Sidre<br />

Tiptaş<br />

27


Cemiyet<br />

BAHAR<br />

ZAMANI<br />

İsviçreli lüks saat<br />

üreticisi IWC Schaffhausen’in<br />

yenilenen Da Vinci koleksiyonu,<br />

Ulus’taki Sunset’te tanıtıldı. IWC<br />

Türkiye Genel Müdürü Sven Johannsen,<br />

IWC Pazarlama Müdürü<br />

Pınar Yılmaz ve Sunset Grill & Bar’ın<br />

sahibi Barış Tansever’in ev sahipliği<br />

yaptığı tanıtım saat tutkunlarını<br />

buluşturdu. “Decoding The Beauty<br />

of Time” konsepti ile gerçekleşen<br />

tanıtımda Da Vinci saatleri<br />

büyük beğeni görürken,<br />

baharın gelişi de<br />

kutlandı.<br />

28


Cemiyet<br />

Pınar<br />

Altuğ<br />

MARKA<br />

Zeynep<br />

Ilıcalı<br />

Ayşe<br />

Kucuroğlu<br />

YÜZÜ<br />

Çamaşır deterjanı<br />

markası Persil’in, yeni<br />

Persil Premium ürününün<br />

tanıtımı için özel bir<br />

etkinlik düzenlendi.<br />

Maçka’daki La Petite<br />

Maison’da gerçekleşen<br />

etkinliğe marka yüzü<br />

Pınar Altuğ’un yanında<br />

Zeynep Ilıcalı, Melda<br />

Aksu ve Aslı Tandoğan<br />

gibi birçok ünlü isim<br />

katıldı. Lansmanda<br />

Altuğ’un da rol aldığı<br />

reklam filmi izlendi.<br />

Sorularını yanıtlayan<br />

oyuncu, yeni projelerinin<br />

olduğunu söyledi: “Tamer<br />

Karadağlı ile yine bir<br />

araya geleceğiz. Bazı<br />

projeler var. ama tabii ki<br />

iş Birol Güven’de bitiyor.”<br />

Aslı<br />

Tandoğan<br />

29


Cemiyet<br />

KÜRK KARSITI DEFILE<br />

Cemal<br />

Hünal<br />

Kürkünü Çıkar Vicdanını Giy<br />

söylemi ile başlattıkları gerçek kürk<br />

karşıtı kampanya ile ses getiren “Bana<br />

Göz Kulak Ol” Duyarlı Yaşam Derneği,<br />

moda tasarımcısı Aslıhan Karahan<br />

ile yeni bir farkındalık projesine imza<br />

attı. Uniq Hall’de Karahan ve derneğin<br />

işbirliği ile bir defile düzenlendi.<br />

Karahan’ın hazırladığı ve tamamen suni<br />

kürklerden oluşan 60 parçalık “Uyanış”<br />

adlı koleksiyonun çoğunu profesyonel<br />

mankenler taşırken, 24 parçası ise<br />

derneğe destek veren sanatçılar<br />

tarafından tanıtıldı. Alican Yücesoy,<br />

Begüm Birgören, Burak Yamantürk,<br />

Cemal Hünal ve Çağla Şıkel gibi birçok<br />

ünlü isim podyumda yürüdü.<br />

Melis<br />

Birkan<br />

Alican<br />

Yücesoy<br />

Dolunay<br />

Soysert<br />

Gözde<br />

Kansu<br />

Özge<br />

Özpirinçci<br />

30


Cemiyet<br />

Defileden elde edilen tüm<br />

gelir, “Bana Göz Kulak Ol”<br />

Duyarlı Yaşam Derneği<br />

tarafından hayvan tedavileri<br />

için kullanılacak.<br />

Can<br />

Yaman<br />

Begüm<br />

Birgören<br />

Burak<br />

Yamantürk<br />

Hazar<br />

Ergüçlü<br />

31


Cemiyet<br />

Dilek<br />

Hanif<br />

Sema Güral<br />

Sürmeli<br />

Dilek<br />

Hanif<br />

Aslı<br />

Küseyiroğlu<br />

Zeynep<br />

Çarmıklı<br />

Demet Sabancı<br />

Çetindoğan<br />

İlkem<br />

Öztürk<br />

SONBAHAR-KIŞ<br />

KOLEKSIYONU<br />

TANITILDI<br />

Dilek Hanif hazır giyim <strong>2017</strong>-18 Sonbahar-Kış<br />

Koleksiyonu “Beauty Waste and<br />

Clean Opulence”ın ön gösterimi, İstanbul’un<br />

etkileyici adreslerinden Four Seasons<br />

Hotel Sultanahmet’in büyülü ambiyansında,<br />

Ece Sükan’ın kış trendlerine dair sohbeti<br />

eşliğinde gerçekleştirildi. Dilek Hanif ’in 19.<br />

Yüzyıl sonu Viktorya Dönemi ve 60’ların stil<br />

ikonu Jackie Kennedy’den ilham alan koleksiyonunun<br />

bir diğer güçlü referans noktası<br />

ise efsanevi fotoğraf sanatçısı ve moda<br />

filmi yönetmeni Nick Knight’ın eserlerinde<br />

karşımıza çıkan ikonik İngiliz gülleri…<br />

Four Seasons Sultanahmet’in tarihi dokusu<br />

ve Dilek Hanif ’in yakın geçmişe getirdiği<br />

yorumlar bir araya gelerek misafirlerin<br />

beğenisini topladı.<br />

Burçin<br />

Özer<br />

Tarek<br />

Mourad<br />

Sibel<br />

Benli<br />

32


Cemiyet<br />

Yasemin<br />

Aloğlu<br />

Ebru<br />

Gökçek<br />

Sedef<br />

İyibar<br />

Merih<br />

Turan<br />

Şebnem<br />

Balkan<br />

Sedef<br />

Zaim<br />

Demet<br />

Hanif<br />

Sibel<br />

Kerimoğlu<br />

33


Cemiyet<br />

ÜNLÜLERI<br />

BULUŞTURAN<br />

AÇILIŞ<br />

Burçin<br />

Özer<br />

Levent<br />

Özen<br />

Meltem<br />

Gündüz<br />

Astra Group bünyesindeki<br />

Esteticium Bahçeşehir,<br />

ünlülerin katılımı ile görkemli<br />

bir törenle açıldı.<br />

Ocak ayında hizmete<br />

başlayan Esteticium,<br />

Bahçeşehir’deki merkezinin<br />

açılışını önceki<br />

gün yaptı. Esteticium’un<br />

Bahçeşehir’deki mimari<br />

tasarımıyla öne çıkan<br />

merkezinde yapılan<br />

açılışa Ece Erken, Metin<br />

Şentürk, Hakan Akkaya,<br />

Sema Öztürk, Hidayet<br />

Türkoğlu, Fatmagül Fakı<br />

ve Ömer Onan gibi ünlü<br />

isimler katıldı.<br />

Katerina<br />

Mikhaylova<br />

Hidayet<br />

Türkoğlu<br />

Oğuz<br />

Tütüncü<br />

Ömer<br />

Onan<br />

34<br />

Zeynep, Esra Kaya, Yetkin Sarsılmaz, Pehlivan Zalim


Cemiyet<br />

Eylül<br />

Tozoğlu<br />

Fatmagül<br />

Fakı<br />

Murat Dişli<br />

Sema<br />

Öztürk<br />

Ömer Özgür<br />

Atay<br />

Ece<br />

Erken<br />

Metin<br />

Şentürk<br />

Mbaraka-Didem<br />

Ljohiy<br />

Oğuz<br />

Tütüncü<br />

Hidayet<br />

Türkoğlu<br />

Hakan<br />

Akkaya<br />

35


Cemiyet<br />

Mete<br />

Buyurgan<br />

Ilgın<br />

Seymen<br />

Mehmet<br />

Tütüncü<br />

İnci<br />

Aksoy<br />

Zuhal<br />

Şeker<br />

GODİVA’DAN<br />

SIRADIŞI<br />

TANITIM<br />

Godiva’nın yeni market serisinin lansmanı,<br />

genç sanatçı Ilgın Seymen’in<br />

ilginç market enstalasyonu ile yapıldı.İstanbul<br />

74'te gerçekleşen etkinliğe<br />

cemiyet hayatının tanınmış isimleri katılırken<br />

Zuhal Şeker evsahipliği gerçekleştirdi.<br />

Gelen misafirler arasında Emin Hitay, İnci<br />

Aksoy, Ayşe Ege gibi simalar tarafından<br />

enstalasyon beğeni topladı. Genç sanatçı,<br />

Godiva’dan ilham alarak tasarladığı sanat<br />

eserinde Godiva dışındaki tüm ürünleri<br />

beyaza boyadı.<br />

Berna<br />

Sağlam<br />

Naiboğlu<br />

Ayşe<br />

Ege<br />

Özlem<br />

Avcıoğlu<br />

Demet<br />

Müftüoğlu<br />

Eşeli<br />

36


İÇ VE DIŞ SIVA ILE<br />

ISI, NEM VE SES<br />

YALITIMINDA KAYBA SON<br />

“DURAKS GOLD PLASTER”<br />

DURAKS Gold Trend, yüksek başarı<br />

oranında ısı, nem ve ses yalıtımı<br />

sağlayan mantar görünümlü dokusu<br />

ile mekânlara ayrıcalıklı bir dekoratif<br />

görüntü vermek geliştirilmiş yeni<br />

bir üründür. Zengin renk seçenekleri<br />

ile tek renk ya da farklı renk kombinasyonları<br />

ile oluşturulan sanatsal<br />

uygulamalar için idealdir. Mekândaki<br />

muhtemel ısı kayıplarını ve nemlenmeleri<br />

maksimum değerlerde engeller<br />

ve dekoratif bir görünüm kazandırır.<br />

Her zevke hitap eden zengin renk<br />

& desen kombinasyonuna sahiptir ve<br />

duvar kâğıdından çok daha dayanıklı<br />

ve ekonomiktir.<br />

ISI YALITIMININ FAYDASI<br />

Duvar yüzeylerinde dekoratif<br />

ve estetik dokular elde edilmesini<br />

sağlar, mekânlarınıza<br />

ferahlık kazandırır. Farklı ve<br />

zengin renk / desen seçenekleri<br />

ile duvar ve tavanlarda<br />

sanatsal uygulamalarınızı<br />

sınırsızca, rahatça ve kolay<br />

bir şekilde hayata geçirebilmenizi<br />

sağlar.<br />

DUVARLARINIZ NEFES ALSIN<br />

Duvarlardaki çatlak, delik çizik ve yama gibi kusurları örter, duvarın nefes<br />

almasını sağlayarak olası çürüme ve nemlenmeleri önler, maksimum ses<br />

yalıtımı sağlar. Uzun ömürlü ve tamir edilebilir olması sebebi ile ekonomiktir.<br />

CANLI SIVA İLE SES YALITIMI<br />

Üstün ses yalıtım özelliği sayesinde DURAKS canlı sıva, sadece konutlarda değil<br />

işyerleri ve toplumsal mekânlarda da oldukça talep edilmektedir. Özellikle<br />

şehir merkezlerinde ve araç-insan yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde dışarıdaki<br />

gürültünün içeriye girmesini büyük oranda engeller. Yine içerideki sesin<br />

de dışarıya çıkışını büyük oranda kesmesi nedeni ile otel, konferans salonları,<br />

tiyatro, sinema gibi alanlarda sıkça tercih edilmektedir. %35’lik ses yalıtım<br />

farkı ile canlı sıva iç akustiği korurken; dış sesleri de kesmektedir.<br />

KULLANIM ALANLARI<br />

Tv ünitesi, salon, banyo, mutfak tezgah alınlarında, binaların ortak kullanım<br />

alanlarına, merdiven duvarlarına, balkon alınlarında, bütün iç ve dış mekanlarda,<br />

otel, motel, cafe, restaurant, dekoratif amaçlı kullanılmaktadır.<br />

DURAKS tamamen doğal<br />

ve çevre dostu karışımlardan<br />

hazırladığı iç ve dış sıva<br />

ürünleri ile mekânın ısı, nem<br />

değerlerini korunmasını;<br />

üstün ses yalıtımı sayesinde<br />

daha huzurlu bir yaşam<br />

alanına kavuşmanızı<br />

sağlıyor. Ar-Ge testlerinden<br />

başarı ile geçmiş ürünler,<br />

dayanıklı yapıları ile yıllarca<br />

ilk günü halini korur.<br />

https://durakssiva.tumblr.com/<br />

Twitter.com/durakssiva<br />

İnstagram.com/durakssiva<br />

Facebook.com/durakssivaa www.duraks.com


Cemiyet<br />

Hande<br />

Sezer<br />

Pekcan<br />

67 PARÇALIK<br />

KOLEKSiYON<br />

Işıl<br />

Reçber<br />

Gülden<br />

Yılmaz<br />

Arzu<br />

Sabancı<br />

Merih<br />

Turan<br />

38


Cemiyet<br />

Neslihan<br />

Taşdemir<br />

Lal<br />

Denizli<br />

Şule<br />

Argüder<br />

Özge<br />

Sander<br />

Nihan<br />

Dilek<br />

Berrin<br />

Okçu<br />

Sema<br />

Gürel<br />

Sürmeli<br />

Beste<br />

Yurttaş<br />

39


Cemiyet<br />

Akasya<br />

Asıltürkmen<br />

Gül<br />

Yetkin<br />

Hanife<br />

Akdağ<br />

Dilek<br />

Türker<br />

Dünyaca ünlü kadın giyim markası<br />

Pinko’dan sonra Türk markası<br />

Koton için tasarımlar yapan<br />

Arzu Sabancı, 67 parçadan oluşan<br />

koleksiyonu için Beyoğlu’nda<br />

alışveriş şenliği düzenledi.<br />

Pinko by Arzu Sabancı<br />

etiketli koleksiyon hazırlayan<br />

Arzu Sabancı, şimdi<br />

de TÜSİAD eski başkanlarından<br />

işadamı Ömer Sabancı’nın eşi<br />

Arzu Sabancı, Türkiye distribütörü<br />

olduğu dünyaca ünlü İtalyan<br />

kadın giyim markası Pinko için<br />

koleksiyon hazırlamıştı.<br />

Pinko’dan sonra şimdi de Türk<br />

markası Koton için tasarımlar<br />

yapan Arzu Sabancı, stilini yansıttığı<br />

<strong>2017</strong> ilkbahar-yaz sezonu<br />

için hazırladığı tasarımlarını önceki<br />

gün Koton’un Beyoğlu’ndaki<br />

mağazasında gerçekleşen alışveriş<br />

şenliğinde satışa çıkardı.<br />

Koton Yönetim Kurulu Eş<br />

Başkanı Gülden Yılmaz’ın ev<br />

sahipliği yaptığı alışveriş şenliği<br />

moda tutkunlarını buluşturdu.<br />

İş ve sanat dünyasının ünlü<br />

isimleri Arzu Sabancı’nın<br />

‘zamansız şıklık’ diye tanımladığı<br />

koleksiyona büyük ilgi gösterdi ve<br />

alışveriş yaptı.<br />

Dilek<br />

Hanif<br />

Demet Sabancı<br />

Çetindoğan<br />

Neslihan<br />

Sabancı<br />

40


Cemiyet<br />

Oya İdil<br />

Gençoğlu<br />

İlkem<br />

Öztürk<br />

Feryal<br />

Gülman<br />

Yelda-Revna<br />

Demirören<br />

Nuray<br />

Fenercioğlu<br />

Sevim<br />

Uyar<br />

41


Cemiyet<br />

Burcu<br />

Ziyal<br />

Şebnem<br />

Arslan<br />

Ayşegül<br />

Toplusoy<br />

İŞBIRLIĞINE<br />

ÖZEL DAVET<br />

Sitare<br />

Akdilek<br />

Aslı<br />

Pehlivanlar<br />

Aylin<br />

Yılmaz<br />

Burcu<br />

Cesur<br />

Şebnem<br />

Arslan<br />

42


Cemiyet<br />

Meltem<br />

Demir<br />

Zeynep<br />

Üstünel<br />

Nihan<br />

Dilek<br />

Seda<br />

Taşıbeyaz<br />

Aylin<br />

Yılmaz<br />

Candan<br />

Ramazanoğlu<br />

Yelda<br />

Tiftik<br />

Zorlu<br />

Center’ın en<br />

popüler mekanlarından<br />

Morini, Hopi ile işbirliğini<br />

özel bir yemekle kutladı. Morini<br />

Terrace’da gerçekleşen özel davete<br />

Revna Demirören, Berrin Zorlu,<br />

Zeynep Ilıcalı, Sitare Akdilek,<br />

Ayşegül Toplusoy, Işıl Reçber, Aylin<br />

Yılmaz, Özlem Öztiryaki Yılmaz<br />

gibi ünlü isimler katıldı.<br />

Yelda<br />

Güral<br />

Seba<br />

Güceylioğlu<br />

43


Cemiyet<br />

44<br />

Nida, Nilüfer<br />

Bulut<br />

ÇOCUKLAR<br />

YARARINA<br />

“ATEŞ&DIVA”<br />

KONSERI<br />

Yaratıcı Çocuklar Derneği yararına<br />

Pera Palas Otel Jumeriah’da<br />

uluslararası sanatçılar<br />

tarafından “Ateş&Diva” konseri<br />

gerçekleştirildi.Evsahipliğini<br />

Demet Sabancı Çetindoğan'ın<br />

gerçekleştirdiği müzikalde Demet<br />

Hanım konuklarının her biriyle<br />

yakından ilgilendi. Davetliler<br />

kokteyl alanında sanatçılarla<br />

sohbet etme fırsatı buldu.Gelirinin<br />

Yaratıcı Çocuklar Derneği yararına<br />

toplandığı gecede Grammy<br />

ödül adayı, KKTC vatandaşı ve<br />

ABD Dışişleri Bakanlığı Kültürel<br />

Diplomasi temsilcisi soprano<br />

Demetra George Mustafaoğlu,<br />

Türkiye’nin dünyaca tanınmış<br />

kontratenöru Nuri Harun Ateş<br />

olmak üzere, flüt sanatçısı Beste<br />

Keleş, Türkiye'nin dünyaca tanınmış<br />

piyanisti Barış Büyükyıldız,<br />

Azeri keman sanatçısı Ammar<br />

Dadizadeh ve KKTC’nin genç<br />

ses yeteneği Peri Sualp sahne<br />

alırken, Broadway müzikalleri,<br />

önemli filmlerin şarkıları, opera<br />

ve Türkçe pop müziğinden oluşan<br />

repertuarları ile izleyicilere unutulmaz<br />

bir gece yaşattılar.<br />

Meltem<br />

Demir


Cemiyet<br />

Merih<br />

Turan<br />

Zafer<br />

Kozanoğlu<br />

Merih<br />

Turan<br />

Şule<br />

Argüder<br />

Nebahat<br />

Çehre<br />

Demet<br />

Sabancı<br />

Nilgün<br />

Gülen<br />

Buket<br />

Taşdelen<br />

Buket<br />

Taşdelen<br />

Öznur<br />

Yakın<br />

Deniz Girgin<br />

Yaşlıçam<br />

Ekin Naz<br />

Kaptan<br />

Didem<br />

Çapa<br />

45


Hayat Paylaşım Derneği, Yelda Demirören,<br />

Cemra Çarmıklı, Yasmin Gülman'ın organize<br />

ettiği "Düşe kalka büyümek" seminerinde<br />

cemiyetin ünlü isimlerini<br />

buluşturdu.<br />

HAYAT PAYLAŞIM DERNEĞİ'NİN<br />

SEMİNERİNDE ÜNLÜLER BULUŞTU<br />

Monik<br />

İpekel<br />

Şeyma<br />

Şahin<br />

Revna<br />

Demirören<br />

Cemra<br />

Çarmıklı<br />

Yelda<br />

Demirören<br />

Genç Paylaşım Grubu<br />

öncülüğünde gençler<br />

arasındaki toplumsal<br />

duyarlılığı artırmak<br />

amacıyla Four Seasons<br />

Bosphorus Hotel’de<br />

seminer düzenlendi.<br />

Pedagog ve Eğitimci Yankı<br />

Yazgan’ın anlatımıyla<br />

gerçekleşen ‘Düşe Kalka<br />

Büyümek’ adlı seminere<br />

İstanbul Valisi eşi Şeyma<br />

Şahin, İstanbul Emniyet<br />

Müdürü eşi Müberra<br />

Çalışkan ve Beyoğlu<br />

Belediye Başkanı eşi<br />

Ferda Demircan katıldı.<br />

Yankı Yazgan, anne<br />

babaların çocukları<br />

hakkında yaşadığı telaşlara,<br />

ikilemlere değindi.<br />

Yazgan: “Anne babalık<br />

hayal kırıklığına hazır<br />

olmaktır. Çocuk söz<br />

konusu olduğunda hiçbir<br />

şey beklediğimiz gibi<br />

olmayabiliyor. Çocuğun<br />

istediğimiz gibi olmaması<br />

onun kötü olduğu<br />

anlamına gelmez. Özgür<br />

bir ortamda fikirlerine<br />

saygı duyulan çocuk ileri<br />

yaşlarda başarılı bir birey<br />

olur” dedi.<br />

Deniz<br />

Berdan<br />

Esra<br />

Kaktüs<br />

Sibel<br />

Karakaşlı<br />

46


Cemiyet<br />

Yelda<br />

Demirören<br />

İbrahim<br />

Çarmıklı<br />

Cemra<br />

Çarmıklı<br />

Özle Özer<br />

Sezer<br />

Sitare<br />

Akdilek<br />

Beste<br />

Yurttaş<br />

Emek<br />

Saran<br />

Ayşegül<br />

Toplusoy<br />

47


Cemiyet<br />

ÇIRAĞAN<br />

SARAYI’NDA<br />

MUHTEŞEM<br />

DÜĞÜN<br />

Türk mutfağının en<br />

önemli temsilcilerinden<br />

Develi’nin sahibi<br />

Arif Develi ve Sevil<br />

Develi’nin oğlu Ali<br />

Develi, düzenlenen<br />

muhteşem bir düğün<br />

töreniyle hayatını<br />

Özmen Un’un sahibi<br />

Erhan Özmen<br />

ve Mine Özmen’in<br />

kızları İpek Özmen<br />

ile birleştirdi.<br />

İpek<br />

Özmen<br />

Ali<br />

Develi<br />

Şeyma-Vasip<br />

Şahin<br />

Nuri<br />

Develi<br />

48


Cemiyet<br />

Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen<br />

düğün törenine sosyal yaşam<br />

dünyasının yanı sıra iş dünyasından<br />

da birçok önemli isim katıldı. Kokteyl ile<br />

başlayan düğünde Ali Develi ve İpek Özmen’in<br />

aileleri konuklarla yakından ilgilendiler. Nikah<br />

saatinin yaklaşmasıyla birlikte konuklar salona<br />

alınırken, yaklaşık 1 yıl önce Ali Develi’nin kardeşi<br />

Nuri Develi’nin düzenlediği bir davette tanışan çift<br />

alkışlar eşliğinde konukların huzuruna çıkarak el ele nikah<br />

kürsüsüne yürüdüler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı<br />

Kadir Topbaş’ın kıydığı nikahla bir ömür mutluluğa “evet”<br />

diyen çiftin şahitliklerini ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik<br />

Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Gaziantep Büyükşehir<br />

Belediye Başkanı Fatma Şahin, Emniyet Genel Müdürü<br />

Selami Altınok, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul<br />

İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Fatih Belediye<br />

Başkanı Mustafa Demir, Antep Milletvekili Nejat Koçer,<br />

Adil Konukoğlu, Mustafa Topçuoğlu, Mehmet Özkara,<br />

Nuri Develi ve Tuğba Develi üstlendi. Nikahın ardından<br />

evli olarak ilk danslarını eden çift dansın sonrasında<br />

ise tebrikleri kabul ettiler. Düğünde Ali Develi Vakko<br />

markalı damatlığıyla oldukça şık gözükürken, İpek<br />

Özmen Monique Lhuillier imzalı gelinliğiyle<br />

güzelliğini pekiştirmişti. Düğünün ilerleyen<br />

saatlerinde ise konuklar Behzat Gerçeker ve<br />

Enbe Orkestrası’nın eşsiz performansıyla gece<br />

boyunca eğlenirken, çift balayı için Singapur,<br />

Bali ve Phuket’i tercih ettiler.<br />

Ayşe<br />

Özyılmazel<br />

Sevil-Arif<br />

Develi<br />

Ali<br />

Develi<br />

Mine-Erhan<br />

Özmen<br />

İpek<br />

Özmen<br />

49


Cemiyet<br />

Pelin<br />

Akat<br />

Murat<br />

Özalp<br />

Nadir-Fatma<br />

Güllü<br />

Yaşar-Alev<br />

Aktürk<br />

Mehmet-Faize<br />

Müezzinoğlu<br />

Kadir-Özleyiş<br />

Topbaş<br />

Nuri<br />

Develi<br />

Oğuz<br />

Özmen<br />

Aslı-Bora<br />

Pehlivanlar<br />

50


Cemiyet<br />

Mustafa-Şule<br />

Demir<br />

Erkan-<br />

Yelda Güral<br />

Murat<br />

Özalp<br />

Cenk<br />

Eren<br />

Şebnem<br />

Ercan<br />

Türk<br />

Pelin<br />

Akat<br />

51


Cemiyet<br />

BODRUMLU<br />

HATICE<br />

TEYZE<br />

PARIS’TE<br />

Kate Moss ve Naomi<br />

Campbell gibi dünyaca<br />

ünlü yıldızların detoks<br />

için geldikleri Bodrum’da<br />

keşfettikleri “Hatice<br />

Teyze” markasının ünü<br />

sınırları aştı! Markanın<br />

kurucusu Işıl Tan’ın<br />

yaz öncesi hazırlayıp<br />

Türkbükü’ndeki<br />

dükkanında sattığı<br />

sıkılaştırıcı yağlar, gül<br />

suyu, gül sabunu ve<br />

eşek sütünden ürettiği<br />

sabunlar, dünyanın en<br />

ünlü mağazalarından<br />

Paris’teki Galeries<br />

Lafayette’te satılmaya<br />

başlandı. Galeries<br />

Lafayette’te Bodrum’da<br />

üretilen Hatice Teyze<br />

marka organik bakım<br />

ve güzellik ürünlerinin<br />

yanı sıra gül suyu ve gül<br />

sabunu en çok beğenilen<br />

ürünler arasına girdi.<br />

52


Cemiyet<br />

STIL VE YAŞAM SOHBETI<br />

Nişantaşı’ndaki Armani mağazası, markanın <strong>2017</strong><br />

ilkbahar/yaz koleksiyonunun tanıtıldığı bir<br />

davete ev sahipliği yaptı. Şah Yaycı ve Ahu Yağtu’nun<br />

stil üzerine sohbet etkinliği düzenlediği tanıtım, iş,<br />

sanat ve moda dünyasının ünlü isimlerini buluşturdu.<br />

Giorgio Armani’nin haute couture markası Prive’ın<br />

parfümlerinin de beğeniye sunulduğu etkinliğe<br />

katılanlar arasında Demet Şener de vardı. İbrahim<br />

Kutluay’la boşanma davası devam eden Şener,<br />

objektiflere avukatı Aslı Çelik’le poz verdi.<br />

53


Cemiyet<br />

ARTIK IŞLETMECI<br />

Eski manken Ebru Ürün,<br />

Nişantaşı Abdi Lounge’a<br />

dahil olan Anason Meyhane’nin<br />

işletmeciliğini üstlendi. Ürün,<br />

mekanda önceki gün dostlarını<br />

ağırladı. Eski mankeni yalnız<br />

bırakmayan dostları arasında<br />

Sema Şimşek, Bilge Kara, Cemil<br />

İpekçi, Uğurkan Erez, Zeynep<br />

Tunuslu ve Öner Evez de vardı.<br />

Deniz<br />

Pulaş<br />

Sema<br />

Şimşek<br />

Ebru<br />

Ürün<br />

Bilge<br />

Kara<br />

Uğurkan<br />

Erez<br />

Bilge<br />

Kara<br />

Cemil<br />

İpekçi<br />

Sema<br />

Şimşek<br />

Uğurkan<br />

Erez<br />

54


Cemiyet<br />

TROPiKAL<br />

DEFiLE<br />

Moda editörü ve stil danışmanı<br />

Mert Aslan, adL için hazırladığı<br />

80 parçalık “Night<br />

Zoom” koleksiyonunu önceki akşam<br />

Çırağan Sarayı’nda düzenlediği defileyle<br />

beğeniye sundu.<br />

Aslan’ın tropikal çiçek ve bitkilerden<br />

ilham alarak ve “Vahşi bir ormanı<br />

hayal ederek” hazırladığı koleksiyonu<br />

incelemeye gelen isimler arasında<br />

Feryal Gülman, Ezgi Mola, Gül Gölge<br />

Saygı, Burcu Esmersoy, Begüm Kütük<br />

gibi ünlüler de vardı.<br />

Burcu Esmersoy ve Gül Gölge Saygı,<br />

defileyi markanın beyaz tişörtleriyle<br />

izledi. Koleksiyondaki beyaz tişörtlerin<br />

satışından elde edilecek gelirin<br />

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na<br />

bağışlanacağı açıklandı.<br />

İlkem<br />

Öztürk<br />

Feryal<br />

Gülman<br />

Arzu<br />

Sabancı<br />

Mert<br />

Aslan<br />

Zehra<br />

Işık<br />

Ezgi<br />

Mola<br />

55


Cemiyet<br />

Burcu<br />

Hanif<br />

Nevzat-Bige<br />

Çalışkan<br />

Arnaud de<br />

Saint Simon<br />

Begüm<br />

Karamahmutoğlu<br />

Deniz<br />

Çakmakkaya<br />

SARAYDA<br />

Deniz<br />

Akkaya<br />

KUTLAMA<br />

Fransa’nın en<br />

çok satan<br />

yayınlarından<br />

Psychologies<br />

dergisinin bu aydan<br />

itibaren Türkiye’de de<br />

okuyucuyla buluşması,<br />

önceki gün Fransız<br />

Sarayı’nda düzenlenen<br />

bir davetle kutlandı.<br />

Davet iş, sanat ve<br />

cemiyet hayatından<br />

ünlü simaları bir araya<br />

getirdi. Group Medya<br />

yöneticileri Bige ve<br />

Nevzat Çalışkan’ın<br />

ev sahipliği yaptığı<br />

geceye Psychologies’in<br />

yaratıcısı Arnaud<br />

de Saint Simon da<br />

katıldı.<br />

Burak-Cansen<br />

Kut<br />

Bige<br />

Çalışkan<br />

Alkım<br />

Çetin<br />

56


Cemiyet<br />

Trend<br />

sergisi<br />

Sinem<br />

Sak<br />

Mina<br />

Başaran<br />

Aykut<br />

Gürel<br />

Akdeniz<br />

Cenneti<br />

Yasemin<br />

Özilhan<br />

Özge<br />

Özder<br />

Senem<br />

Çapa<br />

Capitol Alışveriş<br />

Merkezi,<br />

“Trendler Sergisi”ne<br />

ev sahipliği yapıyor.<br />

Belgin Berkin,<br />

Elif Edes Tapan,<br />

Dilara Koçak ve<br />

Kemal Baykar’ın<br />

katkılarıyla<br />

hazırlanan serginin<br />

açılış daveti ünlü<br />

isimleri buluşturdu.<br />

Davete Yasemin<br />

Özilhan, Sinem<br />

Güven, Sinem<br />

Yıldırım, Gamze<br />

Cizreli ve Özge<br />

Özder de katıldı.<br />

Sergi, mayıs ayı<br />

sonuna kadar<br />

görülebilecek.<br />

Buğra-Suzan<br />

Toplusoy<br />

Bvlgari, “Mediterranean<br />

Eden” (Akdeniz<br />

Cenneti)<br />

adlı <strong>2017</strong><br />

ilkbahar-yaz<br />

aksesuvar<br />

koleksiyonunu<br />

önceki gün<br />

Zorlu Center<br />

mağazasında<br />

tanıttı. Mina<br />

Başaran’ın ev<br />

sahipliğinde gerçekleşen<br />

davete çok<br />

sayıda ünlü isim katıldı.<br />

Aslıhan Doğan, Zeynep-Kerim<br />

Çarmıklı,<br />

Gözde-Kamil Agel ve<br />

Yıldız Karagüllü’nün de<br />

davetliler arasında yer aldığı<br />

etkinlikte DJ Doğuş<br />

Çabakçor performans<br />

sergiledi.<br />

57


Cemiyet<br />

NIŞANTAŞI<br />

BERINZA<br />

SEZONU<br />

Günsel<br />

Ülkü<br />

TANITTI<br />

Cemiyet hayatının<br />

tanınmış hanımları<br />

Berinza ‘nın yeni sezon<br />

ürünlerine büyük ilgi<br />

gösterdiler.<br />

Nişantaşı Berinza Deri<br />

‘de yeni sezon ürünleri<br />

düzenlenen bir davet<br />

ile tanıtıldı.Tuba Erin ve<br />

Sinem Nefesoğlu’nun ev<br />

sahipliğinde gerçekleşen<br />

ve sadece o güne özel<br />

uygulanan yüzde yirmi<br />

indirim yapılan ürünler<br />

ise konuklar tarafından<br />

büyük ilgi görürken<br />

her davetli üçer beşer<br />

beğendiği ürünü almayı<br />

da ihmal etmedi.<br />

Emine<br />

Kılıçarslan<br />

Melahat<br />

Kayacı<br />

Hatice<br />

Günay<br />

Zeynep<br />

İnran<br />

58


Cemiyet<br />

Sinem<br />

Nefesoglu<br />

Seren<br />

Serengil<br />

Tuba<br />

Berin<br />

Günel<br />

Behbudoğan<br />

Fatima<br />

Behbudoğan<br />

Züleyha<br />

Özgül<br />

Tunay<br />

Ekşi<br />

Çigdem<br />

Gül<br />

Tuba<br />

Berin<br />

Sevgi<br />

Tunga<br />

Burcu<br />

Yıldız<br />

Sinem<br />

Nefesoğlu<br />

59


Cemiyet<br />

ALAÇATI<br />

YAZ<br />

OZZY’NİN<br />

PENCERESİNDEN<br />

SEZONUNA<br />

HIZLI GİRİŞ<br />

YAPTI<br />

Uğur<br />

Tan<br />

Demet-Halit<br />

Madakbaş<br />

Nejdet-Emel<br />

Ayaydın<br />

Zeynep<br />

Önsoy<br />

Doğa<br />

Rutkay<br />

Kerimcan<br />

Kamal<br />

İlhami<br />

Aslan<br />

Geçtiğimiz hafta sonu<br />

Alaçatı’da yapılan festival ile<br />

İstanbul’da yoğun iş ve trafik<br />

stresinden birkaç günde olsa<br />

kurtulmak isteyen ünlü simalar<br />

soluğu Alaçatı’da aldılar<br />

Türkiye’nin öncü kadın<br />

giyim markalarından İpekyol<br />

yatırımlarına tüm hızı ile devam<br />

ederken, Çeşme Marina’da yeni<br />

mağazalarını hizmete soktular.<br />

İpekyol Yönetim Kurulu üyesi<br />

Nejdet Ayaydın eşi Emel Ayaydın<br />

ile birlikte gelerek mağazanın<br />

son kontrollerini yaptıktan<br />

sonra mağazayı hizmete açtılar.<br />

Turizm sektörünün lokomotif<br />

markalarından Alkoçlar,<br />

Exclusive Alaçatı erkenden<br />

kapılarını açarak müşterilerine<br />

hizmet vermeye başladı.<br />

Havaların ısınması ile birlikte<br />

soluğu Çeşme Alaçatı’da alan<br />

ünlü simalar arasında genç<br />

oyuncu Doğa Rutkay kendisi<br />

gibi oyuncu eşi Kerimcan Kamal,<br />

YKM’in eski ortaklarından<br />

Saruhan Tan, Emre Kütük,<br />

Tugay Kerimoğlu’nun eşi Etkin<br />

Kerimoğlu, Umut Elçioğlu<br />

sevgilisi Merve Başak, Mim<br />

Otel sahibi Mustafa Kınacı eşi<br />

ve çocukları, diş doktoru Uğur<br />

Tan gibi bir çok isim Alaçatı<br />

sokaklarını renklendirdi.<br />

60


Cemiyet<br />

İbrahim<br />

Göğen<br />

Kayhan<br />

Mutlu<br />

Mustafa-Nilgün<br />

Kınacı<br />

Nejdet-Doruk-Emel Ayaydın<br />

Merve<br />

Başak<br />

Umut<br />

Elçioğlu<br />

Christane<br />

Padulano<br />

Eda<br />

Yetiş<br />

Nejdet-Emel<br />

Ayaydın<br />

Ela<br />

Atiz<br />

Cenk-Nilgün-Mustafa-Berk Kınacı<br />

61


Cemiyet<br />

Aslıhan-Dilan<br />

Doğan<br />

Beliz-Sedef-Semra-Aleyna-Alpel-Tansel Mercan<br />

OZZY’NİN<br />

PENCERESİNDEN<br />

44. DOĞUM<br />

GÜNÜNÜ<br />

DOSTLARIYLA<br />

KUTLADI<br />

Alpsel<br />

Mercan<br />

Emre-Tuğba<br />

Belözoğlu<br />

Altan-Eda<br />

Gencebay<br />

Mercan Denizcilik Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Alpsel Mercan<br />

verdiği özel bir davet ile<br />

doğum gününü önceki akşam kutladı.<br />

44 yaşına basan iş adamı Alpsel Mercan<br />

bu özel gününde oturdukları Çubuklu<br />

Vadi Evleri’nin sosyal tesislerini doğum<br />

günü için kapatarak yaklaşık 150 yakın<br />

misafirini ağırladı. Dostları ile birlikte<br />

44 yaşınıkutlayan Alpsel Mercan, eşi<br />

Sedef Mercan ile birlikte muhteşem bir<br />

ev sahipliği yaptılar. Doğum günü partisi<br />

konukların gelmesi ile birlikte önce sohbet<br />

ve kokteyl ile başladıktan sonra gecenin<br />

sürprizi olarak genç sanatçı Deha’yı<br />

sahneye çıktı. Doğum günü çocuğu Alpsel<br />

Mercan sahneye çıkaran Deha birkaç söz<br />

söylemesini rica etti. Gecenin ilerleyen<br />

saatlerine kadar Deha birbirinden renkli<br />

şarkıları ve müzikleri ardından, konuklar<br />

sucuk ekmek, hamburger ve mantı<br />

partisinide katılarak gönüllerince güzel<br />

bir gece yaşayarak Alpsel Mercan’ın 44.<br />

Doğum gününden mutlu anılarla ayrıldılar.<br />

Emre-Tuğba<br />

Belözoğlu<br />

Alpsel<br />

Mercan<br />

Başar-Fulya<br />

Hacısüleymanoğlu<br />

Oktay<br />

Kaynarca<br />

Emirhan-Aleyna<br />

Mercan<br />

62


Cemiyet<br />

Siren<br />

Ertan<br />

Mert<br />

İncekara<br />

Mehmet-Yasemin<br />

Koşal Şumnu<br />

Ersin<br />

Kayalar<br />

Mine<br />

Kalpakçıoğlu<br />

Esra<br />

Öztürk<br />

Yasemin Koşal<br />

Şamnu<br />

Fatih<br />

Öztürk<br />

Alpsel-Sedef<br />

Mercan<br />

Sedef-Alpsel-Aleyna<br />

Mercan<br />

Füsun-Sinan<br />

Kuran<br />

Ersin<br />

Kayalar<br />

Erdoğan<br />

Çoban<br />

Alpsel<br />

Mercan<br />

Gülay<br />

Kamaz<br />

Melis-Hakan<br />

Akman<br />

Sinan-Füsun<br />

Kuran<br />

Siren<br />

Ertan<br />

Metin-Zerrin<br />

Malaz<br />

63


Cemiyet<br />

Ant-Seda<br />

Anter<br />

Metin-Zerrin<br />

Malaz<br />

Hakan-Funda<br />

Kumbaracıoğlu<br />

Esen-Alper<br />

Ziyal<br />

Mehmet<br />

Mutlu<br />

Abdullah<br />

Burnaz<br />

Ralf<br />

Tezman<br />

64


Cemiyet<br />

Alpsel<br />

Mercan davul<br />

çalarken renkli<br />

görüntüler<br />

oluşturdu.<br />

Beliz-Tansel<br />

Mercan<br />

Damla-Orhan<br />

Deval<br />

Ahmet-Özlem<br />

Alevli<br />

Gülay<br />

Kamaz<br />

Tuğba-Taner<br />

Bilgili<br />

65


Cemiyet<br />

Hediye<br />

Güral Gür<br />

Neşe<br />

Sert<br />

Esra<br />

Ceyhan<br />

Ender<br />

Saraç<br />

TEMA’YA DESTEK<br />

İş ve sanat dünyasının ünlü<br />

isimleri, Türkiye’de doğal hayatın<br />

korunması ve TEMA Vakfı’nın<br />

eğitim programlarına katkı sağlamak<br />

için CVK Park Bosphorus<br />

Hotel’de bir etkinlik düzenledi.<br />

Eda<br />

Kosif<br />

Seda<br />

Kaşıbeyaz<br />

Sitare<br />

Akdilek<br />

Aylin<br />

Yılmaz<br />

TEMA Vakfı’nın<br />

çalışmalarına destek<br />

sağlamak üzere<br />

oluşturduğu Kaynak Çalışma<br />

Grubu TEMA-K Gönüllüleri’nin<br />

ev sahipliğinde düzenlenen<br />

etkinlikte Dr. Ender Saraç,<br />

sağlıklı yaşamın önemi ve doğru<br />

beslenmenin püf noktaları<br />

hakkında bilgiler verdi.<br />

Esra Ceyhan’ın<br />

moderatörlüğünde gerçekleşen<br />

etkinlikte TEMA-K’nın<br />

katkılarıyla bugüne dek onbinlerce<br />

çocuğun doğa eğitimlerinden<br />

faydalandığı açıklandı.<br />

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Deniz Ataç ve TEMA-K<br />

Gönüllüleri adına etkinliğe katılan<br />

Esra Öztürk, destekçilere teşekkür<br />

plaketi verdi.<br />

Gönüllüler, bu davetle de<br />

TEMA Vakfı’nın okul öncesinden<br />

lise çağına kadar her yaş<br />

seviyesinde çocuğun ve gencin<br />

doğayla tanışmasına fırsat tanıyan<br />

eğitim programlarına kaynak<br />

yarattı.<br />

Burcu<br />

Şendir<br />

Esra Öztürk,<br />

katkılarından<br />

dolayı Jolly Tur<br />

adına Neylan<br />

Vardar’a plaket<br />

verdi.<br />

Pınar<br />

Talay Ayaydın<br />

66


67


Cemiyet<br />

MUTFAKTA<br />

ŞEF VAR<br />

Mobil uygulama<br />

ZUBİZU, d.ream<br />

Akademi’de yemek<br />

atölyesi düzenledi.<br />

Etkinliğe Defne<br />

Samyeli, Meltem<br />

Cumbul, Füsun Çevikel<br />

Kuran, Tamer Yılmaz,<br />

Ayşe Tolga ve Timur<br />

Kunt gibi ünlü isimler<br />

katıldı. Ünlüler, yemek<br />

atölyesinde İtalyan şef<br />

Fabio Brambilla ve pasta<br />

şefi Donato Guglielmucci<br />

ile birlikte pizza ve<br />

pasta yaptı. Aralarında<br />

ZUBİZU’nun sosyal medya<br />

kanallarında takipçilere<br />

sorduğu soruya doğru cevap<br />

veren 2 çiftin de bulunduğu<br />

etkinlik sonunda hazırlanan<br />

pizza ve tatlılara şefler tam<br />

not verdi.<br />

Defne Samyeli,<br />

kızı Derin Talu<br />

ile birlikte<br />

mutfağa girdi.<br />

Fabio<br />

Brambilla<br />

Donato<br />

Guglielmucci<br />

Ayşe<br />

Tolga<br />

Aslı<br />

Öymen<br />

Meltem<br />

Cumbul<br />

68


Cemiyet<br />

Yelda<br />

Güral<br />

Mukaddes<br />

Yamaç<br />

Selvi<br />

Serttaş<br />

Timur<br />

Erk<br />

Serap<br />

Sarı<br />

SAĞLIKLI<br />

NESILLER IÇIN<br />

SAĞLIKLI<br />

BESLENME<br />

Böbrek hastalıklarının<br />

önlenmesi ve halk sağlığının<br />

korunması için birçok çalışmayı<br />

hayata geçiren Türk Böbrek Vakfı,<br />

şimdi de ülkemizde artan obeziteye<br />

dikkat çekiyor. Vakıf önceki gün<br />

Kuruçeşme Fahham’da “Sağlıklı<br />

nesiller için, sağlıklı beslenin”<br />

başlıklı bir etkinlik düzenledi. Türk<br />

Böbrek Vakfı<br />

Başkanı Timur<br />

Erk, sağlıklı<br />

beslenmenin<br />

özellikle çocuklara<br />

anlatılmasının<br />

ve yaşamlarının<br />

bir parçası haline<br />

getirilmesinin<br />

ileride ortaya<br />

çıkabilecek<br />

birçok hastalığı<br />

önleyeceğini<br />

vurguladı.<br />

Ahmet<br />

Parlak<br />

Zeynep<br />

Toker<br />

69


Cemiyet<br />

CENGİZ<br />

ABAZOĞLU<br />

HAUTE<br />

COUTURE <strong>2017</strong><br />

KOLEKSİYONU<br />

ÇEKİMLERİ<br />

VODAFONE<br />

ARENA’DA<br />

GERÇEKLEŞTİ<br />

HAUTE<br />

COUTURE<br />

SAHAYA<br />

İNDİ !<br />

70


Cemiyet<br />

Cengiz Abazoğlu,<br />

Haute Couture <strong>2017</strong><br />

Koleksiyonunu 3<br />

<strong>Mayıs</strong>’ta Shangri-La<br />

Otel’de düzenlenecek<br />

defile ile sergilemeye<br />

hazırlanıyor.<br />

Kristallerin, ipeklerin<br />

ve romantik dantellerin<br />

başrolde olduğu 45<br />

parçanın yer alacağı defile<br />

öncesinde, ünlü model<br />

Çağla Şikel Vodafone<br />

Arena’da gerçekleştirilen<br />

özel bir prodüksiyon ile<br />

objektif karşısına geçti.<br />

Çağla Şikel için o<br />

benim vazgeçilmezim<br />

yorumu yapan Cengiz<br />

Abazoğlu, “İkonik<br />

tasarımlarım için ikonik<br />

bir isim ile çalışmak<br />

istedim’ diyor ve ekliyor.<br />

‘Hacimli etekler, kristal<br />

püsküller ve vücuda<br />

form veren kalıplara yer<br />

verdiğim defilemin Hayat<br />

Paylaşım ve Dayanışma<br />

Derneği yararına<br />

gerçekleştirecek olmanın<br />

mutluluğunu yaşıyorum”<br />

diye konuştu.<br />

71


Röportaj<br />

TECRÜBE iNSANI<br />

KÖRLEŞTiRiYOR<br />

◊ M. D: İlk romandan sonra<br />

kendi edebiyat yolculuğunu nasıl<br />

değerlendiriyorsun?<br />

- E. T: Tecrübe insanı körleştiriyor.<br />

Tecrübe insanı kalıplaştırıyor<br />

bu yüzden amatör ruhu ve heyecanı<br />

kaybetmemek gerekli. Ben bütün<br />

tecrübelerimi amatörken yazdığım<br />

Mihr’de kullandım. İlkin elbette<br />

her şey çok güzeldi. İlk romanım<br />

Mihr bestseller olmuştu ve haftalarca<br />

dördüncü sırada kalmıştı. Bu yeni bir<br />

yazar için büyük bir başarıydı. Fakat<br />

ikinci romanımla yayıncı değiştirmek<br />

pek mantıklı olmadı ve zaten yaşadığım<br />

sorunla haftasında kitaplarımı<br />

geri çektim, piyasadan kaldırdım.<br />

Böyle olunca ikinci romanım okura<br />

hiç ulaşamadan ölmüş oldu. Ancak<br />

bunu sorun yapmadım ve yurtdışında<br />

çıkacak kitabıma yoğunlaştım. İngiliz<br />

yayıncım ‘The Giant and the Three-<br />

Dwarves’ adlı çocuk kitabımı İngiltere<br />

ve Kanada’da kitap evlerine dağıtım<br />

yaptığında, Türkiye’de okuyucuya<br />

ulaşmadan ölen kitabımın üzüntüsünü<br />

atlattım açıkçası. Yani aslında<br />

üretmeye hep devam ettim ve yurtiçi<br />

yurtdışı koşturup durdum. Şimdi daha<br />

çok tanınan bir yazarım. Fakat önemli<br />

olan gerçek okur kitlemi yakalamış<br />

olmam. Mihr’i okuyanlar, mesajlarında<br />

artık takipçiniz, yeni kitabınızı<br />

heyecanla bekliyoruz gibi sözlerle<br />

gururumu okşayıp beni güçlendirdi.<br />

Eleştirenler de oldu ama bunlar bir<br />

elin parmaklarını geçmedi. Artık bir<br />

kitlem var ve zamanla daha artacak<br />

olması güzel.<br />

◊ M. D: Birçok ülkede<br />

edindiğiniz tecrübelerle Türk<br />

edebiyatının dünyadaki yerinden ve<br />

geleceğinden bahseder misi?<br />

- E. T: Bir toplumu hizaya<br />

getirmenin en ideal yolu karınlarını<br />

değil, beyinlerini yalanlarla<br />

doyurmaktır, bu yüzden ahlaklı bir<br />

bireysel savaş felaketi olur kişinin;<br />

çünkü yalanlarla görünürlüğe<br />

kavuşanlar, doğruyla kaybolmayı göze<br />

alamazlar. Türk edebiyatı asla eskisi<br />

gibi olmayacak bunu görebiliyorum.<br />

Çünkü ülkemizde kutuplaşma var<br />

ve bir kesim yüzeysel bir dile sahip<br />

içeriği olmayan anlamsız kitaplarla<br />

uyuşturulmaya çalışılıyor, diğerleri<br />

Mezin Dedeyi, başarılı bir yöneticiyken ilk<br />

romanı Mihr’le edebiyat dünyasına adım atan<br />

ve son dönemin en beğenilen yazarlarından<br />

Eylem Tok’la konuştu.<br />

derin edebiyatı bulmanın peşine düşüyor ve piyasayı<br />

kontrolü altında tutan, neyi dayatıyorsa toplumun<br />

kabulü oluyor. Bir zamanlar Televole kültürüyle<br />

kendini geliştirenlerin gözlerini açtığında büyük bir<br />

krizin içinde olduğunu görüp bir kurtarıcı arayışına<br />

düştüğünü unutmamak gerek. Şimdi bunu yayıncılık<br />

piyasası sağlıyor. Dikkat etmeli. Türkiye’nin her bir<br />

bireyi gerçeğin peşinden giderek ancak kendini ve<br />

sonraki neslin refahını sağlayabilir. Burada en büyük<br />

görev eleştirmenlere düşüyor. Türkiye’nin kitap<br />

eleştirmeni olmaması sorundur. Olanların tecrübeli<br />

ÖZEL<br />

RÖPORTAJ<br />

kötüyü lüzumsuz amatörü eleştirmekten korkuyor<br />

olması sorundur. Türkiye’de Türk edebiyat dergileri<br />

çıkarıyorlar. Üzerinden öleli elli yıl geçmiş adamın<br />

kitabını kitaplarını eleştiri konusu yapıp yazıyorlar.<br />

Türkiye’de kimi keşfettin bugüne dek. Niye yıllar önce<br />

keşfedilmeden ölenleri şimdi yere göğe sığdıramıyorsun.<br />

Senin bugün keşfedemediklerini seneler sonraki<br />

eleştirmenler yere göğe sığdıramayacak bunu hiç mi<br />

düşünmüyorsun? Bu dönemin zayıflığı sayılmayacak<br />

mı? Sen kendi ülkendeki edebiyatçıları oku, onları<br />

iyisiyle kötüsüyle eleştir, insanlara, okuyuculara yol<br />

72


Röportaj<br />

Eyem Tok,<br />

"Yönetmen ve<br />

senarist yönlerimi<br />

de geliştiriyorum"<br />

diyor.<br />

RÖPÖRTAJ<br />

Mezin Dedeyi<br />

mezintan@yahoo.com.tr<br />

Pixee Fox<br />

göster. Böyle bir yere varılamaz.<br />

Benim üzüldüğüm konu gerçek<br />

yazarların kitap çıkarmadan kaybolup<br />

gitmesi.<br />

YAYINCILAR ÜNLÜLERİN PEŞİNDE<br />

◊ M. D: Bu yayıncı eleştirmen<br />

sorunsalı mı?<br />

- E. T: Bakın kibir ve bencillik<br />

değil bu. Başarı, güneş ve ay gibidir,<br />

güneş birinin başarısı, ay başka<br />

birinin. Neden bir Nazım Hikmet<br />

çıkmıyor, neden bir Ömer Seyfettin,<br />

Namık Kemal ya da Halide Edip<br />

Adıvar gibileri ki uzat uzatabildiğin<br />

kadar. Güneş tutulması mı bu? Ay<br />

tutulması mı?<br />

◊ M. D: Sorun ne?<br />

- E. T: Köklü yayıncılar artık<br />

tanınmış simalara kitap yazma<br />

siparişi veriyor, tanınmış ünlü insanlar<br />

kitap yazıp bu yayıncılara veriyor.<br />

Yazamayanlara yardım ediliyor, editör<br />

desteğiyle yazdırılıyor. Kimse suya<br />

sabuna dokunmak istemiyor. Yeni<br />

yayıncılar sosyal medyada<br />

takipçisi olan gençlerin yazılarını<br />

kitaplaştırıyor. Yirmili yaşlarda<br />

yazarlar türedi. Kitapçıların raflarına<br />

bakın. Politik ve tarihi kitaplar dışında<br />

edebiyat kitaplarına bir göz atın<br />

göreceksiniz durumun ne olduğunu.<br />

Biraz dili sivri olan dışlanıyor<br />

ret yiyor. Artık daha önce kitabı<br />

olmayanlara kitap basılmıyor, çünkü<br />

kimse riski göze almıyor. Kısacası<br />

yayıncılık ve yapımcılık, yani<br />

sanat bitmiş durumda. Mücadele<br />

edenler var ve iyiler az değil elbette.<br />

Ama gerçekten iyi yazarlar, şairler<br />

öldürülüyor. Küstürülüyor.<br />

◊ M. D: Yapımcılıktan bahsettin,<br />

ne demek istedin? Bu arada bir film<br />

çektin ve festivallere katıldın, nasıl<br />

başladı serüven?<br />

- E. T: Yani baksanıza gişe yapanlar<br />

hep komedi filmleri. Komedi filmi<br />

yazarsan filmini yapıyorlar, dram, macera,<br />

tarihi bir şeyin altına giren yok.<br />

Romantik ya da komedi olacak. Sanki<br />

bu ülkede bir gülmeye bir de aşka<br />

ihtiyacımız var. Bunlarla sosyalleşip<br />

birikim sahibi oluyoruz.<br />

Sanat ya bu! Neyse. Evet, bir kısa<br />

film yazdım. Soyut sanat filmi yazıp<br />

yönettim ve festivallere katıldım.<br />

Adana Altın koza, İstanbul, İzmir<br />

ve iki festivalde daha finale kaldı.<br />

Yönetmen ve senarist yönlerimi geliştiriyorum.<br />

Uzun metraj iki senaryo<br />

yazdım ve yönetmenlik tecrübem iyi<br />

olunca kendim çekeceğim filmlerimi.<br />

Tabi başlangıç sokak fotoğrafçılığımı<br />

geliştirmemle oldu. Sinema alanında<br />

kendimi eğitiyorum.<br />

MIHR ÇOK CESURDU<br />

◊ M. D: Peki kitaplara<br />

dönelim. Mihr’i yazmak hayatını<br />

nasıl etkiledi?<br />

- E. T: Bilmiyorum. Aslında beni<br />

üzen Mihr gibi bir kitabı bir daha<br />

yazamayacak olmam.<br />

◊ M. D: Nasıl yani?<br />

- E. T: Kötü gerçek, iyi bir<br />

yalandan daha şerefli kılar<br />

insanı. Yalan söylemeyeceğim. Mihr<br />

benim gerçek dilimi içine süzüp aldı.<br />

Gözlerim kapalı okusam dinleyenler<br />

bunu destansı bir şiir zannederler.<br />

Öyle bir kitaptı. Ve cesurdu.<br />

Bu yüzden cesaretimden övgüyle<br />

bahsettiler. Mihr, benim acılarımın<br />

olduğu, çaresizliklerimin olduğu,<br />

kazandığım kaybettiğim zamanların<br />

kitabı. Heveslerim vardı, hayallerim,<br />

umutlarımın kitabıydı. Bu kitapla<br />

yazar olacaktım. Gece gündüz çalıştım<br />

ve çoğu kez çoğu yerde ağlayarak<br />

yazdım, gözyaşlarım vardı o satırların<br />

içinde. Kendim için değildi gözyaşları.<br />

◊ M. D: O zaman sen vardın,<br />

şimdi daha mı politiksin?<br />

- E.T: Değil. Edebiyatçıyım<br />

ben. Tüketilmiş bir hayatın sonuyla<br />

arası kalanında her insanın sarılmak<br />

zorunda olduğu ve içinde bulunduğu<br />

sürece politika, o insanın, ikinci ve<br />

son oluşturduğu kişiliğinin erozyona<br />

uğrayış sürecidir; zira insan, yaşamı<br />

boyunca iki kez karakter değişimine<br />

uğrar ve bu ikilemden bir doğup kalıcı<br />

olan benliğini yansıtan öz, sonsuza<br />

dek itikâlı yaşar.<br />

73


Röportaj<br />

◊ M. D: Bir romanı bitirmek nasıl bir duygu?<br />

- E. T: Büyük bir boşluğa düşmek gibi. Kaygı ve<br />

korkuların başlangıcı. Bir daha yazabilecek miyim?<br />

Bundan daha iyisini yazabilir miyim? Kurgu<br />

yapabilir miyim? Konu bulabilecek miyim? Yani<br />

bende bu... Beni büyük bir boşluğa atıyor ve hep<br />

stres veriyor. Sonra bir bakmışsın yenisi eskisinden<br />

daha güzel bir hikâye. Üstelik yazabiliyorum.<br />

Yeteneğimi kaybetmemişim!<br />

◊ M. D: Yazma hikâyen nasıl başladı?<br />

- E. T: Daha önce söylemiştim, çocukken<br />

yazmaya başladım. Şiirle başladım, sonra ortaokul<br />

dönemi denemeler yazdım. Uzun<br />

seneler deneme ve şiir yazdım.<br />

Üniversite dönemi öykülere<br />

başladım. Romanı yirmi sekiz<br />

yaşıma kadar tamamlayamadım,<br />

hep başladıklarımı yarım<br />

bıraktım. Mihr’den önce<br />

Sandık adında bir roman<br />

yazdım ve bitirdim, tam 29<br />

yaşındaydım. Mihr’i yazdığımda<br />

otuz yaşımdaydım ve ikisi arasında<br />

tercih olarak Mihr’le çıkış yaptım.<br />

Sonra Allah’ın piyonları geldi.<br />

Ve İngilizce hazırladığım çocuk<br />

masalları, çocuk romanı ve öykü kitabı.<br />

74<br />

HERKES SENİ ANLAMAYABİLİR<br />

◊ M. D: Kadın kokan kitapları sevmiyorum<br />

demiştin…<br />

- E:T: Evet, dedim. Hep bir erkek gibi<br />

davrandım, kadınlığımı katmadım, hissettirmedim<br />

kitaplarımda. Kitaplarımı okuyan bunu bir<br />

kadın mı yazmış diyebilir. Cesur ve gereken dili<br />

kullandım. Kadınların kitaplarını okurken kadın<br />

kokusu alıyorum ve bu beni rahatsız ediyor. O<br />

yüzden söyledim.<br />

◊ M:D: Son yıllarda kadın yazarlar bir hayli<br />

fazlalaştı, bunu neye bağlıyorsun?<br />

- E:T: Bu iyi bir şey. Biraz da kadınlar öncü<br />

olsunlar. Bu özgürlük bunun için verilmedi mi?<br />

Hakkını vermeli kadınlar.<br />

◊ M:D: Yazarken nelere dikkat ettin daha<br />

çok?<br />

- E:T: Herkesin yaşına ve eğitimine göre<br />

davranıp diyalog kurmasına. Bu çok önemli bir<br />

noktadır. On yaşında çocuğun ağzından yirmi<br />

yaşındaki birinin sözü çıkmaz.<br />

Bütün karakterlerini yirmi beş<br />

yaşında bir dille yönetemezsin.<br />

İsim verememek çok acı ama<br />

verirsem polemik olur, o yüzden<br />

isim vermeden okuyup şahit<br />

olduklarımdan konuşuyorum.<br />

Yetmiş yaşında biri yetmiş yaşı<br />

yaşatmalı bana, on yaşında<br />

biri on yaşını. Eğitim ve<br />

hayatta yaşadıkları göz önünde<br />

tutulmalı. Bunlara dikkat<br />

edince elbette biraz gerçekliği<br />

hissettirebilirsiniz. Bunun<br />

dışında kurgu çok önemli, baş ve<br />

son, ama ana tema ne? Evet bir<br />

hikâyen var ama o hikâyenin<br />

hikâyesi ne? Kitap bittiğinde<br />

ne alacağız, bize yararı ne<br />

olacak? Aykırı olacağım diye<br />

ezberlediğin cümlelerle kafamı<br />

karıştırma benim. Kitabını anlat,<br />

sade bir dille anlayacağım dilden. Herkes seni<br />

anlamayabilir. Herkesin eğitimi aynı değil. İlkokul<br />

mezununun da kitap okuma hakkı var. Onu da<br />

kendine çek ve alıştır.<br />

◊ M:D: Kendinle tanışma ve<br />

yazma hikâyen nasıl başladı?<br />

- E:T: Zor bir çocukluk geçirdim. Belki Allah’ın<br />

bana hediyesi bu zorluktu ki yazma yeteneğini çocuk<br />

yaşta verdi ve beni bugün bir yazar yaptı. Eskiden<br />

yazar olmak kolay değildi o yüzden böyle söylüyorum.<br />

Yirmi yaşında düşünemezdim yazar olabileceğimi.<br />

Babam ben küçükken gitti. Bir yanım eksikti. Sonra<br />

şiirler yazdım, saçmaydı ama başlamıştım. Zamanla<br />

güzelleşti ve zaman ilerledikçe politikleşti, asileşti,<br />

argolaştı. Ama kendimi bulduğumda hepsi edebileşti<br />

ve bu tattan vazgeçmedim. Yeryüzünde her insanın<br />

bir amacı vardır ve haberleri dahi olmadan görevlerini<br />

yerine getirir ama bunu asla bilmezler. Böyle başladı<br />

ve gidiyor işte.<br />

ÖLÜMSÜZ OLMAK İSTEMİYORUM<br />

◊ M. D: Kalemle<br />

kurduğun ilk ilişkiden ne<br />

doğmuştu?<br />

- E.T: Öfke dolu bir<br />

şiirdi sanırım. İnanın tam<br />

hatırlamıyorum. Sonra onu<br />

şarkı gibi okumuştum ve<br />

sinirden ağlamıştım.<br />

◊ M. D: Yazar kendi için<br />

mi okuyucu için mi yazar?<br />

- E: T: Ben kendim için<br />

yazıyorum açıkçası. Zaten<br />

artık kendi yazdıklarımı<br />

okuyorum. Ben beğenirsem<br />

okuyucuyla paylaşıyorum bunu.<br />

En azından utanmıyorum<br />

ve yayınlatmışsam o kitaba<br />

güveniyorum. Zaten herkes<br />

kendini ölümsüzleştirmek<br />

istemez mi? Ben örneğin<br />

ölümsüz olmak istiyorum.<br />

Benden sonra adım anılsın, kitaplarım okunsun,<br />

unutulmayayım. Yazmak benim için yemek içmek<br />

gibi. Yaşıyorsam bunu yapmam gerek.<br />

◊ M. D: Yeni romanın ne zaman geliyor?<br />

- E. T: Dediğim gibi geçtiğimiz ay İngiliz<br />

yayıncım İngiltere ve Kanada’da kitapçı raflarına<br />

‘The Giant and the ThreeDwarves’ adlı<br />

çocuk kitabımı soktu. Tabii bununla ilgili de<br />

çalışıyorum yeni bir kitap sonuçta. Ama romanım<br />

yakında Türkiye’de yayınlanacak. Henüz bir<br />

yayıncıyla anlaşmadım. Bu roman benim için<br />

çok önemli. Çünkü romancılık var olduğundan<br />

beri dünyada daha önce hiç denenmemiş bir<br />

kurguyla geliyorum. Bu gelecek nesillerin kim<br />

bilir benimseyip devam ettireceği bir tür olabilir.<br />

Okur çok zorlanacak ilkin ama alıştığında bu<br />

türü benimseyip kabullenecektir. Bu benim<br />

için ince bir çizgi ve bakalım bu sınavdan nasıl<br />

geçeceğim. Bu roman kısa senaryosunu yazıp<br />

yönettiğim filmle aynı adı taşıyor. Zaten romanın<br />

içinde geçen senaryoydu, roman için yazmıştım<br />

bunu. Tahminimce üç ay içinde bir kitap gelecek<br />

ama öncesinde bir çocuk romanı düşündüm.<br />

Bakalım sonuç ne olacak.<br />

◊ M. D: Dünyaca ünlü model Pixee Fox ile<br />

çok sık bir araya geldiğin duyuldu. Bir projeniz<br />

mi var?<br />

- E. T: Evet, bir proje için bir araya gelip<br />

görüşüyorduk. Kendisini bir hikâyemin kahramanı<br />

yaptım. Bir anlamda onun hayallerini<br />

gerçekleştirdim. Biliyorsunuz herkes yaptırdığı<br />

estetiklerden ötürü kendisini çok fazla eleştiriyordu.<br />

Fakat o olmak istediğini olma yolunda giden bir<br />

hayalperestti bana göre ve ben onun çok farklı<br />

yönlerini gördüm, bana bunu gösterdi. Kalkanları<br />

yoktu bana karşı, olduğu gibi gerçekti. Her şeyini<br />

paylaştı ve ben, çocuk ve gençler için güzel bir<br />

serinin ilk kitabını yazdım, şimdi düzenleme<br />

aşamasındayım. Kitabın ismi tabii ki kahramana<br />

dayalı olduğundan Pixee Fox olacak. Bu proje onun<br />

ayaklarını yerden kesti, heyecanla bekliyor ve bu,<br />

beni çok mutlu ediyor.<br />

◊ M. D: Son olarak söylemek istediğin bir şey<br />

var mı?<br />

- E: T: İnsan, kusurlarıyla yaşamasını bilmeli<br />

ama onları sevmemeli; sevdiği takdirde mümkün<br />

değildir kendini görebilmesi. Bu özel sayınızda<br />

edebiyatçı olarak beni düşünüp, derginize beni<br />

konuk ettiğiniz için size ve tüm ekibinize teşekkür<br />

ediyorum.


Röportaj<br />

S ARI<br />

ŞEKER<br />

SEMA<br />

"Geldi bahar ayları gevşer<br />

gönül yayları" diye bir söz var,<br />

çetin geçen bir kıştan sonra<br />

açıkçası hiç birimizin güneşin<br />

ışıldamasına itirazı yoktur<br />

sanırım. Üstelik havalar<br />

giderek ısınıyor ve derginizi<br />

plajda okuyacağınız günlere<br />

doğru hızla ilerliyoruz.<br />

Bu sayıda bakın sizler için<br />

neler hazırladım...<br />

ÖZEL<br />

HABER<br />

Öncelikle benim yazılarım<br />

sanırım bebek konusunda<br />

uğurlu geliyor, Geçen yıl Seda<br />

Üren ile röportaj yaptığımızda<br />

eşinin ikinci çocuk için acele<br />

ettiğiniz anlatmıştı, biz de<br />

dergimizde "Bir Çocuk Daha"<br />

şeklince başlık atmıştık. Kısa<br />

süre geçmeden ikinci çocuğuna<br />

hamile olduğunu öğrendik.<br />

Geçen ayki yazımda Fettah<br />

Can'a "bebek ne zaman?" diye<br />

sorduğumu ve Onun da "istiyoruz<br />

ama kısmet bu işler" dediğini<br />

yazmıştım. Yakın zamanda<br />

Fettah Can ve eşi Cansu'nun<br />

ikiz bebek beklediğini öğrendik.<br />

Acaba diyorum Tarkan'la mı<br />

röportaj yapsam? Bakarsınız benim<br />

röportaj yayınlanınca bebek<br />

haberi alırız Megastar ve Mega<br />

yengeden.<br />

76<br />

DERYA ULUĞ'UN<br />

OKYANUS'U VE CANAVAR'I<br />

Radyodaki konuklarım arasında kocaman güzel<br />

gözleriyle hayata gülerek bakan Derya Uluğ vardı.<br />

Geçen yaz çıkardığı Okyanus ile listeleri alt üst<br />

ettikten sonra Canavar isimli şarkısı da çok beğenilen<br />

Derya Uluğ müzik dünyasında emin adımlarla ilerliyor.<br />

Ebru Gündeş'in 3,5 yıl vokalistliğin,i yapan Derya ilk<br />

şarkısı Okyanus'un tutacağını bildiğini ama tahmininden daha<br />

kısa sürede şarkının patladığını anlattı. Aslında ikinci şarkısı<br />

başka şarkı olacakmış ama uçakta bir anda Asil Gök ile Canavar<br />

şarkısını yapmışlar, şarkı çok içlerine sinince diğer şarkıyı<br />

çıkarmamaya karar vermişler. Bu singlelar ve konserler devam<br />

ederken albüm hazırlığı da devam ediyor ve önümüzdeki kışa<br />

Derya Uluğ albümü bizimle buluşmuş olacak.


Röportaj<br />

RAFET EL ROMAN VE "MÜZİK<br />

BENİM HAYATIM" PROJESİ<br />

Rafet El Roman bir ilke imza<br />

attı ve gerçekten müziğe<br />

gönül vermiş kendi şarkısını<br />

yapabilen solistlerden bir<br />

kaçını seçip bir albüm yaptı.<br />

2010 yılında "Müzik Benim<br />

hayatım" projesini başlatan<br />

Rafet El Roman, yetenekli<br />

müzisyenlere destek vermek<br />

amacıyla önemli bir adım attı.<br />

Aktif olarak müzik hayatına<br />

devam eden ünlü bir müzisyenin<br />

genç isimlere destek<br />

vermesi çok alışılagelen bir<br />

durum değil. Sezen Aksu<br />

yıllar önce vokalistlerine<br />

albüm yaptığında herkes<br />

şaşırmıştı. Hepsi daha sonra<br />

kendi kanatlarıyla uçtular ve<br />

müzik dünyasının önemli<br />

isimleri oldular. Bu durum<br />

Sezen Aksu'nun ne isminden<br />

ne kraliçeliğinden hiç bir<br />

şey kaybettirmedi. Rafet El<br />

Roman da müzik dünyasına<br />

adım atmak için bir yol<br />

arayan genç müzisyenlere el<br />

verdi ve onların şarkılarını bir<br />

albümde topladı, 2 şarkıda<br />

düet yaptı, kendi müzik şirketinden<br />

yayınladı ve promosyon<br />

aşamasında bu albümdeki<br />

müzisyenlerle beraber<br />

radyoları gezdi. Albümde yer<br />

alan isimler; Soner Gerçeker,<br />

Selçuk Şarbalkan, Özge<br />

Biroğlu, Hasan Ün, Recep<br />

Musa Çapkur, Ersan Ersin,<br />

Gökay Tombaz, Çiğdem<br />

Şatıroğlu, Ersan şeker, Erkan<br />

Kızılaslan. Hepsi kendilerine<br />

ait bir şarkıyla bu projede<br />

yer alıyorlar. Bu albüm "Vol<br />

1" ibaresiyle yayınlandı, bu<br />

da demek oluyor ki devamı<br />

gelecek. Bu cesareti ve yüce<br />

gönüllülüğünden dolayı Rafet<br />

El Roman'ı kutluyor ve genç<br />

müzisyenlere çıktıkları yolda<br />

başarılar diliyorum.<br />

OĞUZHAN KOÇ<br />

Küsme Aşka isimli bir single çıkaran<br />

Oğuzhan Koç radyoya ne zaman gelse<br />

mesaj yağmurunu tutuluyorum. Gerek<br />

instagram hesabımdan gerek Radyo<br />

D whatsapp hattından gelen mesajları<br />

okumaya bile yetişemiyorum. Hatta<br />

bizim radyo pek öyle ulaşımı kolay<br />

bir yerde olmasa da kapıya gelenler<br />

bile oluyor. Oğuzhan'ın gerçekten<br />

inanılmaz hayran bir kitlesi var. Televizyondaki<br />

programlarının da bunda<br />

katkısı büyük tabi ki, 3 adam başarıyla<br />

süren bir program, bir yandan da<br />

müzik hayatı gayet iyi gidiyor. Küsme<br />

Aşka şarkısının video klibini izlediniz<br />

mi bilmem ama 4 ayrı çiftin hikayesi<br />

anlatılıyor. Klipte ünlü oyuncular<br />

rol almışlar, hepsi Oğuzhan Koç'u<br />

sevdikleri için katılmışlar projeye. Oğuzhan<br />

Koç'u klipte göremiyoruz ama<br />

klibin 4 farklı hikayeden oluşması bana<br />

biraz Tatlım Tatlım filmini anımsattı.<br />

Dinleyicilerimizin sorularına bolca<br />

yer vermeye çalıştım program boyunca.<br />

Tabii hemen sordular "Sevgilisi<br />

Yağmur Tanrısevsin ile klipte oynayacak<br />

mı diye, Oğuzhan Koç'tan cevap;<br />

"Kısmet". Ekim ayına albüm projesi<br />

var, tabi ki albümle beraber yine konuk<br />

gelme sözü aldım kendisinden.<br />

77


Röportaj<br />

BÜYÜK<br />

USTA<br />

KAYAHAN'I<br />

ANDIK<br />

Sanatçılar ölümsüzdür, özellikle hepimizin<br />

hayatlarına dokunan şarkılar yapmışsa<br />

asla unutulmaz. Büyük Usta Kayahan<br />

da unutulmayanlar arasında. 29 Mart<br />

Kayahan'ın doğum günü ve Büyük Usta'nın<br />

eşi, çok sevgili arkadaşım İpek Açar, anma<br />

konserlerinin doğum günlerinde yapılmasını,<br />

bunun gelenek haline gelmesini istiyor. Ölüm<br />

yıl dönümünde daha çok dualarla anılmasından<br />

yana İpek, doğum günlerinin ise yaşanmışlıklarla<br />

dolu olduğunun düşünüyor. Bu yıl 29 Mart'ta<br />

Beşiktaş Belediyesi'nin katkılarıyla "İyi ki doğdun<br />

Kayahan Senfonik Konseri" gerçekleşti. Ben de<br />

konseri izleyenler arasındaydım. İskender Paydaş<br />

orkestrası ve Alper Mumcu şefliğinde senfoni<br />

orkestrası Kayahan şarkılarını çok özel solistler<br />

için çaldılar.<br />

78


Röportaj<br />

Başta İpek Açar ve Nilüfer olmak<br />

üzere Fatih Erkoç, Zara, Hakan<br />

Aysev, Burcu Güneş, Gökhan<br />

Türkmen, İntizar, Suat Suna, Serkan Çağrı,<br />

Mustafa Ceceli, Yonca Lodi birbirinden<br />

güzel Kayahan şarkıları söylediler. Hepsi<br />

ayrı ayrı muhteşem yorumcular ve şarkılara<br />

ayrı anlamlar kattılar ama Hakan Aysev'in<br />

"Yemin Ettim" yorumu var ki, tekrar tekrar<br />

dinlenir, zaten salondaki seyirciler de "bi<br />

daha bi daha" nidalarıyla bu şarkıyı ikinci<br />

kez söylettiler Hakan Aysev'e. gerçekten<br />

sesine sağlık muhteşem bir yorumdu.<br />

Büyük Usta Kayahan'ı kaybettiğimi gün<br />

olan 3 Nisan'da İpek açar ile Radyo D'de<br />

özel bir anma programı yaptık.<br />

Sevgili İpek kendisine eşlik eden,<br />

uluslararası ödülleri olan gitarist Ali<br />

Kardelen ile canlı Kayahan şarkıları okudu<br />

ve bize Kayahan ile anılarını anlattı. Ben de<br />

Moon Life okurları için bu özel röportajı<br />

derledim.<br />

◊ Kayahan Abi ile nasıl tanıştınız?<br />

Vokalist mi arıyordu?<br />

- Hayır aslında tam olarak öyle olmadı.<br />

Ben bir ses yarışmasına katılmıştım.<br />

Günümüzdeki gibi çok fazla ses yarışması<br />

yoktu ve olanlar da çok özeldi. Hürriyet<br />

Gazetesi ile Raks firmasının ortaklaşa<br />

düzenledikleri bir müzik yarışmasıydı,<br />

birinciye Raks bir albüm yapacak ve Hürriyet<br />

Gazetesi de destekleyecekti. Ben birinci<br />

geldim bu yarışmada. Sözleşme imzalamak<br />

için Raks’a gittiğimde Atilla Şereftuğ ile<br />

tanıştım.<br />

Atilla Bey eşi Daniella ile birlikte o<br />

dönem Eurovision birinciliği kazanmıştı ve<br />

Türkiye’ye de özel bir çalışma yapmak için<br />

gelmişti. Sohbet ettik biraz neler yaptığımı<br />

sordu, çok gençsiniz dedi<br />

(o zaman liseyi yeni bitirmiştim).<br />

Rica etsem birinci geldiğiniz şarkıyı söyler<br />

misiniz dedi, ben de enstrümansız şarkıyı<br />

söyledim. Atilla Bey dinledikten sonra “böyle<br />

özel bir sese Türkiye’de tek bir insanın şarkı<br />

yazabileceğini düşünüyorum ve ben sizi<br />

tanıştıracağım” dedi. “2 gün sonra İsviçre’ye<br />

gidiyorum ama bana telefonunuzu verin ben<br />

bu buluşmayı ayarlayacağım, sizi Kayahan’la<br />

tanıştıracağım” dedi.<br />

Oradan ayrıldıktan iki üç saat sonra<br />

telefonum çaldı, Atilla Bey karşımda ve dedi<br />

ki “Ben Kayahan’la konuştum, yarın akşam<br />

hep birlikte buluşacağız”. Ertesi gün annem<br />

ve çok yakın bir aile dostumuzla buluşmaya<br />

gittik, Atilla Bey, eşi, ben Kayahan şarkılar<br />

söyledik, müzik sohbetleri ettik derken akşam<br />

22:00’de başlayan sohbet sabah 05:00’e kadar<br />

devam etti.<br />

◊ Buluşmaya giderken heyecan var mıydı?<br />

Kayahan her zaman Kayahan çünkü...<br />

-Çok enteresan ama hiç heyecanım<br />

yoktu. O akşam ayrılırken Kayahan dedi ki<br />

“Ben sesinizi çok beğendim, sizinle çalışmayı<br />

çok arzu ederim. Bir sözleşmeniz varsa<br />

onu feshedin, gelin birlikte çalışalım.” Ben<br />

Raks ile sözleşmeyi imzalamıştım, gittim<br />

Raks firmasına dedim ki “Ben sözleşmeyi<br />

imzaladım ama Kayahan Bey ile çalışma<br />

kararı aldık. Bu sözleşmeyi feshetmek<br />

istiyorum.” Bana dediler ki, öyle şey olur<br />

mu, biz imzaladık artık albüm yapacağız.<br />

Ben de peki dedim, eve döndüm. Bir kaç<br />

gün sonra Kayahan beni aradı “Ne yaptınız,<br />

sözleşmeyi iptal ettiniz mi?” dedi. Peki dedi,<br />

siz telefonu kapatın, bir saat sonra stüdyoda<br />

buluşalım, şarkı kaydedeceğiz. Bir saat sonra<br />

stüdyoya gittiğimde baktım sözleşmem<br />

masanın üstünde duruyor. Artık Raks ile<br />

çalışma yükümlülüğünüz yok dedi. Kayahan<br />

rica edince kıramamışlar. Biz öyle çalışmaya<br />

başladık.<br />

◊ Hiç o günlerde birbirinizden etkilenme,<br />

kıvılcım oldu mu?<br />

-Daha sonraları oldu aslında,i biz<br />

müzik aşkıyla başladı, birbirimize olan<br />

aşkımızla devam etti ve 22 yıl çok güzel<br />

bir sevgi yaşadık. Hiç aklımda olmayan<br />

şeylerdi, Atilla Bey ile tanışacağım<br />

da, O beni Kayahan ile tanıştıracak...<br />

vs. Demek ki Allah bizi birbirimize<br />

yazmış. Hep insanlardan duyuyorum<br />

"İpek Hanım bize hakkınızı helal edin"<br />

diyorlar. İnsanlar bizim için "arada yaş<br />

farkı var, bu iş olmaz" diye çok şeyler<br />

sözledi. Evlenmezler denildi, evlendik<br />

çocuk olmaz, çocuk oldu, albüm çıkmaz,<br />

şarkılar olmaz, hepsi oldu, çok mutlu bir<br />

birlikteliğimiz oldu. Şimdi "sizin sevginiz<br />

aşka olan inancımızı kuvvetlendiriyor"<br />

diyorlar. İyi ki buluşmuşuz, iyi ki bu<br />

kadar güzel bir sevgi yaşamışız, iyi ki Aslı<br />

Gönül doğmuş.<br />

◊ Neden bir daha çocuk yapmadınız?<br />

-Ben Aslı Gönül'ü çok zor dünyaya<br />

getirdim. Kansızlık vardı bende ve<br />

hamileliğimi de çok zor geçirdim.Doktorlarımız<br />

da korktular, Aslı Gönül'ü<br />

sağlıkla dünyaya getirdik ama bir daha<br />

İpek Hanımı böyle bir riske atmak doğru<br />

değil dediler. Zaten Kayahan bana her<br />

zaman çok düşkündü. Gözümden düşen<br />

bir damla yaşa kıyamayan bir eşti. O<br />

süreçte de çok endişelendi benim için.<br />

Bu yüzden tekrar öyle bir riske girmedik.<br />

Allah, Aslı Gönül'e sağlıklı, mutlu<br />

ömürler versin inşallah. Ama çocuk çok<br />

seviyorum. Arzu eder miydin dersen, çok<br />

isterdim hatta bir tane daha değil iki tane<br />

daha olsun isterdim ama kısmet böyleymiş.<br />

◊ Kayahan abi ve Nilüfer’in bir<br />

dönem araları bozuktu, sonlara doğru<br />

barıştılar.<br />

- Çok sonlara doğru değil aslında, o<br />

basına öyle yansıdı. Arkadaşça ufak bir<br />

küslük diyelim, herkesin arasında olabiliyor<br />

böyle şeyler, çok önemsememek<br />

lazım çünkü onlar çok uzun seneler beraber<br />

çalışmış çok değerli iki dost. Aslında<br />

biz Nilüfer’le hep görüşüyorduk, hastalık<br />

sürecinde de hiç yalnız bırakmadı.<br />

Şimdi de hep beraberiz, evlerimiz de<br />

çok yakın. Kızlarımız aynı yaşta, aynı<br />

okuldalar, aynı sınıfta okudular senelerce,<br />

aile olduk artık.<br />

79


Röportaj<br />

80<br />

◊ Araları kötü olduğu dönemlerde sen<br />

barıştırma girişiminde bulundun mu?<br />

- Aslında basına öyle yansıdı ama<br />

anlaşmazlıklar olduğu dönemde bile öyle<br />

çok büyük bir düşmanlık yoktu, gördüğümüz<br />

yerde konuşuyorduk, sohbet ediyorduk.<br />

Nilüfer de bir rahatsızlık geçirdi,<br />

biz Kayahan ile geçmiş olsuna gittik.<br />

Hep böyle görüşme vardı ama arada bir<br />

kırgınlık vardı. Önemli olan bu kırgınlığı<br />

sevgi ile giderebilmek. Onlar da bunu<br />

yaptılar.<br />

◊ Senin albümün ne zaman çıkacak?<br />

- Albümü biz İskender Paydaş ile bitirmek<br />

üzereyiz. Kayahan'ın bazı istekleri<br />

vardı, şarkılarda bazı değişiklikler yapılacaktı<br />

onları yaptık. 2 yeni şarkı eklendi,<br />

birisinin söz ve müziğini ben yaptım. Bir<br />

de İskender'in sevdiğim bir melodisi<br />

vardı ona söz yazdım. <strong>Mayıs</strong><br />

ayında çıkarmayı planlıyoruz.<br />

Albümün en büyük özelliği<br />

benim yaptığım şarkılar değil söz<br />

ve müziği Kayahan'a ait yepyeni,<br />

hiç duyulmamış Kayahan şarkıları<br />

olması, bu albümde O'nun çok<br />

emeği var.<br />

Ben çok şanslıyım O'nun 22<br />

yıl hem öğrencisi hem de hayat<br />

arkadaşı oldum. Ondan çok şey<br />

öğrendim. Şimdi bana bir çok kişi<br />

"Kayahan şarkılarını aynı tatta<br />

söylüyorsunuz" diyor. Kayahan çok<br />

titizdi. Zaman zaman O'nun için<br />

"zor" kelimesini kullanıyorlar. Aslında<br />

zor bir insan değildi ama çok<br />

titizdi. Size şunu anlatayım; Aslında<br />

Kayahan'ın En iyileri 1 albümünden<br />

önce benim albümüm çıkacaktı<br />

ancak o dönemde evimize adeta bir<br />

bomba gibi düşen bir hastalıkla karşılaştık.<br />

Ben albüm çıkartmak istemedim<br />

çünkü albümüm promosyonu<br />

için Kayahan'dan ayrı vakit geçirmem<br />

gerekecekti, o dönem O'nu bırakmak<br />

istemedim ve dedik ki Kayahan'ın En<br />

İyileri 1 albümünü yapalım sonra diğerini<br />

yaparız. Kayahan bana dedi ki "sen de bu<br />

albümün içinde ol ama bakalım, bu kadar<br />

değerli sesler, yorumcular var, bizim sınıfımızdan<br />

geçerse albüme koyalım" Asla<br />

eş torpili yapmazdı, müzik konusunda ne<br />

eş, ne evlat, ne yakınlık hiç bir şey düşünmezdi,<br />

sadece işin iyi olmasını isterdi.<br />

Mor Menekşe'yi okuyacaktım ben, bir<br />

gece ona bir ritm buldu, hemen kaydetti,<br />

"Tamam" dedi "bu şarkı böyle çok güzel<br />

olacak, sen de iyi söylersen biz bunu koyarız<br />

albüme" Ertesi gün şarkıyı stüdyoda<br />

okudum, beğendi ve albüme almaya karar<br />

verdi. Benim kendi albümümdeki şarkıların<br />

her birini 200 defa stüdyoda söylemişimdir.<br />

Şarkıları tam bitirirdik, bir yerini<br />

değiştirirdi, bir daha stüdyoya girerdik.<br />

Çok titizdi ama titiz olmadan da böyle<br />

şarkılar üretmek mümkün değildi.<br />

◊ Aslı Gönül'ün bir kaç videosunu<br />

paylaşmıştın, gitar çalıp şarkı söylediği,<br />

sesi de çok güzel, ingilizce şarkılar<br />

söylüyordu. Geçen konserde de sahneye<br />

çıkmadı, çok göz önünde olmayı sevmiyor<br />

galiba?<br />

-O videolar izin alıp paylaşabildiklerim.<br />

Aslı Gönül'ün huylarını Kayahan'a<br />

çok benzetiyorum. Müzikte çok yetenekli,<br />

Kayahan onun müzik yapmasını<br />

çok istiyordu.<br />

Küçükken daha çok severdi,<br />

bizimle birlikte konserlere gelirdi,<br />

sahne üstüne bir sandalyeye oturturduk,<br />

eline de bir tef veriyorduk, konser bitene<br />

kadar otururdu, çok seviyordu. Sonra<br />

birden bire "ben bu işi profesyonel olarak<br />

yapmak istemiyorum" dedi. Kayahan,<br />

internet üzerinden verdiğimiz konserlerde<br />

Aslı Gönül'e de şarkı söyletmişti,<br />

olay olmuştu zaman. Piyano çalıyor,<br />

gitar çalıyor, şarkı söylemeyi seviyor ama<br />

kendine özel.<br />

◊ Önümüzdeki sene üniversite sınavına<br />

girecek, ne okumak istiyor?<br />

-Fizik okumak istiyor, çok da başarılı<br />

bir talebe maşallah. Okul birincisi, burslu<br />

okuyor. Aklı fikri fizikte, şimdiden bir<br />

kaç tezi var, hocasıyla konuşmuş, olabilir<br />

demiş, çok ilgili. Kayahan ile de pek<br />

çok kez konuşmuştuk bunu, bizim için<br />

öncelikli olan şey onun hem ruh sağlığının<br />

hem beden sağlığının çok iyi olması,<br />

sonraki önemli şey de hayatta mutlu<br />

olması. İnsanlara matematik, fizik, her<br />

şey öğretiliyor ama nasıl mutlu olunacağı<br />

öğretilmiyor.<br />

◊ Yurt dışında okumak istiyor mu?<br />

- Öyle bir niyeti var.<br />

◊ İpek'cim, çok gençsin, Aslı Gönül<br />

de yurt dışına giderse yalnız kalacaksın,<br />

Kayahan çok önemli bir figür ama sen<br />

hiç tekrar evlenmeyi düşünmez misin?<br />

- Şu anda hiç böyle duygularım yok.<br />

Eskiden böyle sorulara sinirlenirdim.<br />

Artık anlayışla karşılıyorum. İnsanın<br />

kalbi doluyken bir başkasını sığdıramaz<br />

ya ben de şu anda öyle bir<br />

durumdayım. Biz çok özel bir sevgi<br />

yaşadık. Kayahan dışarıdan sert<br />

görünürdü ama içinde kalbi o kadar<br />

yumuşak bir insandı ki çok farklı bir<br />

şey yaşadığımız için belki de başka<br />

bir şey düşünemiyorum. Büyük konuşmaktan<br />

da hiç hoşlanmam ama<br />

şu anda böyle bir düşüncem yok.<br />

Yalnız kalmaya gelince, bir sokak<br />

kedimiz vardı, bir de barınaktan<br />

köpeğimiz var artık. Teknoloji<br />

de çok gelişti artık, Aslı Gönül<br />

uzağa gidecek ben çok yalnız kalacağım<br />

diye endişelenmiyorum<br />

açıkçası, görüntülü konuşma var,<br />

ben gider gelirim, ailem var, sevdiklerim,<br />

dostlarım var. Yalnız<br />

hissetmiyorum kendimi.<br />

◊ İyi ki Doğdun Kayahan<br />

konserinde Beste de vardı,<br />

öpüştünüz herkesin gözü<br />

önünde, beraber şarkılar söylediniz.<br />

Aranızdaki sorunlar düzeldi mi? Barıştınız<br />

mı?<br />

- Ben başından beri olayla ilgili konuşmamayı<br />

tercih ettim. Çok şükür aramız<br />

iyi. Bundan sonra da böyle olmasını<br />

diliyorum<br />

İpek Açar'ın bütün samimiyetiyle<br />

anlattığı anılar eşliğinde 1.5 saat kadar<br />

program yaptık. Programın son şarkısı<br />

bir kavga sonrası Kayahan'ın İpek için<br />

yazdığı "Herşeyden Çok" oldu ve İpek,<br />

Kayahan'a bir kez daha "seni seviyorum"<br />

diye seslendi. Bu güzel program ve<br />

sohbet için güzeller güzeli İpek Açar'a<br />

teşekkür ediyorum.


Tatil<br />

1974 yılında<br />

Aksaray’da kurulan<br />

Kaşıbeyaz Et Restoranı<br />

1987 yılından beri<br />

Florya’da<br />

hizmet<br />

vermektedir.<br />

Şenlikköy, Çatal Sokak No:19 Florya/ İstanbul-TÜRKİYE<br />

Telefon: 444 10 40 Faks: 0 212 468 17 27<br />

www.kasibeyaz.com.tr<br />

81


Röportaj<br />

CEM GÜLAÇ<br />

40<br />

SINEMA<br />

FILMINDE<br />

100<br />

REKLAM<br />

FILMINDE<br />

EMEĞIMIZ<br />

VAR<br />

82


Röportaj<br />

Merhaba sevgili MOONLİFE<br />

okurları,<br />

<strong>Mayıs</strong> ayı konuğum çok<br />

başarılı projelere imza atan CEM<br />

AJANS&GOLD MEDYA sahibi Cem<br />

Gülaç.<br />

Çekimlerimizi Cem Bey'in ofisinde<br />

gerçekleştirdik.<br />

DACA: Merhaba bizi ofisinizde<br />

ağırladığınız için teşekkür ederiz.<br />

Nasılsınız?<br />

CEM: Teşekkürler. Hoş geldiniz.<br />

DACA: Sizi okurlarımıza tanıtalım.<br />

CEM: Beyoğlu İlkyardım<br />

Hastane'sinde doğmuşum. Doğma<br />

büyüme Beyoğlu'luyum. 1995 yılında<br />

CEM FİLM & GOLD MEDYA'yı<br />

açtım. İlk günki heyecanla projeler<br />

üretmeye devam ediyorum. Bugüne<br />

kadar 150 ye yakın tv dizisi 40 a yakın<br />

sinema filmi 100 lerce reklam filmine<br />

oyuncu & cast hizmeti verdik.<br />

DACA: Şu anda izlediğimiz dizilerde<br />

populerliği yakalamış kimler var?<br />

CEM: Çağatay Ulusoy, Eser Yenenler<br />

gibi bir çok başarılı arkadaşımız bizimle<br />

başladı.<br />

DACA: Bize şu andaki<br />

projelerinizden bahseder misiniz?<br />

CEM: Şu anda No.309 dizisine,<br />

Acun Medya/3 ADAM programı,<br />

Avşar film/Fazilet Hanımın Kızları<br />

dizisi ile çalışıyoruz.<br />

DACA: Cem bey ekip ruhuna ve<br />

ön hazırlık devresine önem veriyor<br />

musunuz?<br />

CEM: Tabiki sizinde bildiğiniz üzere<br />

ekip ruhu bizim işimizde ve ön hazırlık<br />

çalışmaları çok önemlidir.<br />

DACA: Bildiğimiz bir şiir projeniz<br />

var bizimle paylaşır mısınız?<br />

CEM: Bu sosyal sorumluluk projesi<br />

idi. Tüm gelirini kimsesiz yetim<br />

çocuklar derneğine bağışladım. Ahmet<br />

Selçuk İlhan müzik yönetmenliğini<br />

yaptı. Ferdi Tayfur hayranı olduğum<br />

için ondan da bir şarkı aldım. Solistler<br />

Aydan Kaya ve Toprak Işık eşlik etti.<br />

Kral Tv de halen yayınlanmakta olan<br />

bir klip çektik. Bu projenin 2.sine<br />

başlıyoruz. Gönlüm Linet ile bu projeyi<br />

yürütmek.<br />

DACA: Yaz sezonu için projeleriniz<br />

nelerdir?<br />

CEM: Marmaris bölgesinde sinema<br />

filmi çekimlerimiz var. Daha önce de bu<br />

bölgede GOLD FİLM'in yapımcılığını<br />

üstlendiği Güzel Köylü ve Hanım<br />

köylü'nün cast hizmetlerini yapmıştık.<br />

Ayrıca Muğla'da İftarlık Gazoz filminin<br />

cast çalışmasını yaptık.<br />

DACA: Cem Bey çok keyifli<br />

röportajınız için size teşekkür ediyorum.<br />

Başarılarınıza başarılar katmanızı<br />

diliyorum. Nice güzel projelerde<br />

görüşmek dileğiyle..<br />

CEM: Bende size ve MOONLİFE<br />

okurlarına, ALPER ALP'e çok teşekkür<br />

ediyorum.<br />

Sevgili MOONLİFE okurları gelecek<br />

ay yeni bir konukla buluşmak üzere.<br />

Tüm yaşamda sevgi ve dostlukla..<br />

By DACA<br />

83


Röportaj<br />

Hera Esen<br />

Dans ederken başka bir<br />

dünyaya geçiyorum<br />

◊ 20 yaşındasın hem dans edip<br />

hem öğretmek nasıl bir duygu?<br />

- Cocukluğumdan beri ritimlerin<br />

arasında kayboluyorum aslında bu<br />

durum ilk kez kız kardeşimin kalp<br />

atışlarında gerçekleşti o minik kalp<br />

atışlarını ritim sanıp kendimden<br />

geçtim annem bunu fark edince<br />

elimden tutup beni bir dans okuluna<br />

yazdırdı o gün bu gündür dans<br />

benim için yürümek nefes almak<br />

oldu sahnede ve öğrencilerimle öyle<br />

mutluyum ki bu duygunun tarifi<br />

imkansız<br />

◊ Nerede başladın peki hep<br />

istanbuldamıydın?<br />

- İstanbul'da başladım evet en<br />

büyük hayallerimden biri kendimi<br />

olduğumdan daha çok geliştirmek<br />

ve elimdeki özelliği dansa aşık<br />

insanlarla paylaşmak<br />

◊ Her tur dansı yapıyormusun?<br />

- M.E.B onaylı dünya toplum<br />

dansları eğitmenlik diplomamı<br />

aldığımda henüz 13 yaşındaydım<br />

tek hayalim birgun insanların benim<br />

için hey o kız cidden çok iyi dans<br />

ediyor demeleriydi o diploma benim<br />

hayallerime ilk adımımdı bence<br />

beni özel kılan şey her tur dansı<br />

ediyor olmam yani evet her tür dansı<br />

ediyorum<br />

◊ insanların dansa olan önyargısı<br />

senide etkiliyormu?<br />

- ilk başta çok etkilenmiştim<br />

bir ara kendimi çekmeyi bile<br />

düşünmüştüm bir an durup<br />

düşündüğüm zaman kendi kendime<br />

dedim ki korkmamalısın bu hayat<br />

senin çevrenin ne düşündüğünün<br />

bir önemi Yok kalbinden geçen<br />

o heyecanı yaşamalısın hayat<br />

bir başkası olmak için yeterince<br />

kısa dedim sonrada dıştan gelen<br />

fısıltıların benim için bir önemi<br />

olmadı ve sadece kendim oldum<br />

◊ Sana neler hissettiriyor dans ?<br />

- O dans ayakkabılarıyla o<br />

muazzam piste adım attığım zaman<br />

gerçekten dans için yaratıldığımı<br />

anladım dans ettiğim zaman sanki<br />

başka bir dünyaya geçiyorum<br />

kendimi çiçekler arasında<br />

uçuşan Peri kızı gibi<br />

hissediyorum<br />

◊ Senin<br />

bu yolunda<br />

yolundan<br />

gittiklerin<br />

oldumu peki?<br />

- Tabikide<br />

oldu<br />

öncelikle<br />

bir Türk<br />

kadını olarak<br />

üstümdeki<br />

dokunuşları için<br />

burcu gidenoğluna<br />

çok teşekkür ederim o<br />

benim için güzel bir idol<br />

hayatımda basıma gelen en güzel<br />

şeylerden biri onun öğrencisi olmaktı<br />

◊ Dansın kişisel olarak<br />

hayatındaki etkisi ne mesela iyi dans<br />

ediyorum çünkü?<br />

- Yasamak için ihtiyacım<br />

olabilecek herşeyi danstan alıyorum<br />

herşey dansın içinde aşkım tutkum<br />

sevgim öfkem nefes alışlarım kısaca<br />

benliğim dans iyiki hayatımda o<br />

olmasa ne yapardım bilmiyorum<br />

◊ Bu kadar şeyi bu kadarcık yıla<br />

nasıl sığdırdın diye merak etmeden<br />

duramıyor insan?<br />

- Günümün<br />

tamamını<br />

dansa adıyorum<br />

ben<br />

öğrencilerim<br />

bazen hocam<br />

nasıl zaman<br />

buluyorsunuz<br />

dediklerinde onlara<br />

oturdukları yerden de<br />

dans etmenin mümkün olduğunu<br />

dans etmesem bile beynimde<br />

dansı düşünerek hareketleri birbirine<br />

uydurduğumda dünyanın en mutlu<br />

insanı olduğumu söylüyorum yani<br />

hem özel hayatımı götürüp hemde<br />

sahnede tozu dumana katabilirim bu<br />

benim için hiç zor değil :)<br />

◊ Peki hayatında dans olmasa<br />

hangi mesleği seçerdin?<br />

- Dans olmasa mı korkunc bir<br />

durum :) oyuncu olmayı düşünürdüm<br />

bir ara eğitimini bile aldım :)<br />

oyunculukta danstan bir parça<br />

aslında mimikler hissetme duygusu<br />

birebirler bence birbirleriyle :) ve<br />

birde psikiyatri olmak isterdim<br />

dans ederken dünya dışı birşey<br />

yapıyormuşum gibi bakan insanları<br />

anlamak için :)<br />

◊ Peki burdan senin gibi düşünen<br />

ve danscı olmak isteyen insanlara<br />

mesaj vermek istermisin<br />

- Tabikide :) insanlar kendilerinin<br />

yapamayacakları şeyleri sizinde<br />

yapamayacağınızı düşünürler<br />

ve hayallerinize engel olmayı<br />

deneyebilirler kilolu olabilirsin<br />

hatta tekerlekli sandalyede bile<br />

oturuyor olabilirsin hey gülümse<br />

bunların hiçbiri hayallerine engel<br />

değil bana göre yürümekte bir<br />

ritimdir ve yürümeyi bilen her canlı<br />

dans edebilir :) dans edebilmek için<br />

ellere ayaklara ihtiyacınız yoktur<br />

güvenin bana ruhunuz yeterlidir o<br />

minik kalbinize İnan'ın hey hala<br />

oturuyormusunuz dışarı çıkıp<br />

hayallerinizi gerçekleştirin :)<br />

84


Yazar<br />

CAN BOGAZDAN GELİR Mİ ÇIKAR MI ?<br />

Nuray Kabut<br />

Sağlıklı<br />

yaşam koçu<br />

Vucudumuzda genetik<br />

olanlarin disinda<br />

olusan hastaliklarin<br />

beslenme seklimiz<br />

've yediklerimizle<br />

olusturdugumuzu biliyor<br />

musunuz ?<br />

Allah bize oyle guzel bir<br />

mekanizma düsünsenize<br />

herbirimizin vücudunda 70<br />

mio hücre var yani 70 mio canli 've<br />

bu hücreler bizim yediğimiz içtiğimiz<br />

herseyi 24 saat durmaksızın calısarak<br />

ete,kemiğe,kana,iliğe,hatta akla bilince<br />

dönüştürüyor.Düşünün bilim bile bu<br />

kadar ilerlemiş olmasına rağmen hala<br />

böyle bir mekanizma üretemedi.<br />

Örneğin kullandığımız araç<br />

benzinliyken ona motorin yada başka<br />

bir yakıt koyarsanız ne olur aracınız<br />

arıza yapar. İşte insan vücudu da<br />

böyle sindiremediği parçalayamadığı<br />

kendisine uygun olmayan şeylerle<br />

beslendiğinde bir süre sonra hastalıklar<br />

oluşur 've yaşam kalitesi düşer.<br />

Fazla gıda birde vücudunuzun yakamadığı<br />

gidaları tükettiğinizde birçok<br />

insanda kilo olarak kalır yada öfkeli bir<br />

insan haline dönüşürsünüz. Çünkü as<br />

öncede söylediğim gibi yediklerimiz<br />

sadece organlarımızı eslemiyor, duygularımızı,<br />

öfkemizi,sevgimizide besliyor.<br />

Vücudumuz bide Allah tarafından<br />

hediye edilmiş mucizevi bir saraydir.<br />

Düşünsenize kalbimiz, beynimiz,<br />

akciğerimiz, bir dakika bile durmadan<br />

24 saat calışıyor.<br />

Bu mucizevi mekanizma aslında<br />

hastalanmamak üzere tasarlanmıştır.<br />

Ancak biz yeme içme alışkanlıklarımızla<br />

onu bile bile hasta ediyoruz.<br />

Hapşırmak bize verilen bir alarmdır.<br />

Hapşırma ihtiyacı duyduğunuzda<br />

emin olun solunum sistemi yoluyla<br />

vücudunuza girmeye çalişan mikroplar<br />

vardır, vücutda bunu durdurmak için<br />

hapsırarak mücadele verir.<br />

Kan grupları bizim vücudumuzdaki<br />

yapıları genetiğimizi oluşturur. İşte<br />

tamda bu nedenle kan gruplarınıza göre<br />

beslenirseniz kendinizdeki değişimlere<br />

inanamazsınız. Hastalıklarımız yanlış<br />

beslenmemizin sonuçlarıdır. Ağrılarımız<br />

bize vücudumuzda oluşabilecek,olacak<br />

hastalıkları haber verir.<br />

Günlük yiyecek ölçümüz<br />

yumruğumuz kadardır. Bu da yaklaşık<br />

250-500 gr arasında değişir. Sağlıklı ve<br />

kendimize uygun beslendiğimizde bu<br />

miktar fazlasıyla yeterlidir. Ancak biz<br />

damak tadı ağırlıklı beslendiğimiz için<br />

genelde bu miktarın üzerinde tüketim<br />

yaparak kendimize vücudumuza eziyet<br />

ederiz.<br />

Güzel bir sofra hazırlandığında<br />

gözünüz sofrayı gördüğü an beynimiz<br />

masada kaç çeşit ve ne yiyecek olduğunu<br />

hazırlık yapması için mideye bildirir.<br />

Midemiz beynimizden gelen bilgi<br />

doğrultusunda yiyeceklerin enzimlerini<br />

hazırlamaya başlar ve ilk lokma<br />

alındıktan sonra faaliyet başlar. Vücut<br />

organlarımızın faaliyetlerine devam<br />

edebilmesi için en kıymetli maddelerini<br />

enzim üretmesi için harcar.<br />

Gençlik yıllarımızda çok yemek<br />

yemenin bizde nasıl bir tahribat<br />

yarattığını anlamayiz. Ama 35-38 yaşına<br />

geldiğimizde yanliş beslenmenin yan<br />

etkileri hazımsızlık, tansiyon, kolesterol,<br />

şeker, migren gibi hastalıklar görülmeye<br />

başlar.<br />

Son olarak lütfen su içtikten hemen<br />

sonra yemek yemeyin. Çünkü siz o bir<br />

bardak suyu içtiginizde o su midenizde<br />

vücut sıcaklığına ulaştığında midenin<br />

yemek için hazırladığı tüm enzim, asit<br />

ve salgıları alıp bağırsağa geçer. Yemek<br />

için hazırlanmış enzim ve asitler boş<br />

olarak bağırsagınıza girince gıdaların<br />

emilimini sağlayan tüycükleri yakar ve<br />

ateşe verilen bir orman gibi cayır cayır<br />

bağırsak florası ateş alır.<br />

Diğer taraftan midede hiç enzim<br />

ve asit kalmadığı için mide gelen<br />

besinleri nasıl hazmedeceğini bilemez<br />

ve kas gücüyle gelen besini eritmeye<br />

çalışır.ve mevcut stoğu eritmek için en<br />

yüksek asidini kullanır. Hele birde o<br />

yemeğin üzerine meyve yediyseniz bu<br />

da midenizde mayalanmaya yol açar ve<br />

yediğiniz yemeği mayalamak suretiyle<br />

alkole dönüştürür.<br />

İşte yanlış yapılan bir beslenme<br />

sıralamasının vücudumuzda yarattığı<br />

tahribat bu mucizevi saray sizin kararda<br />

sizin...<br />

Sevgiyle kalın<br />

Her türlü sorunuz için neria<br />

sağlıklı yaşam stüdyosu sayfamdan<br />

yazabilirsiniz.<br />

<strong>Moonlife</strong> okuyucularina online<br />

seanslar hediyemizdir.<br />

85


Tarihten<br />

bir sayfa<br />

NILÜFER<br />

Hafta Sonu’nun düzenlediği 4. Altın Ses Yarışmesı’nda<br />

birinci olan Nilüfer, henüz lise öğrencisi olduğu için gazino<br />

ya da bar çalışması yapamadı. 18 yaşına girince de soluğu<br />

sahnede aldı, ünlü isimler onu dinlemeye koştu. (1978)<br />

FAHRETTIN ASLAN<br />

‘Kamalı Zeybek’ filminde Nebahat Çehre’ye evlilik<br />

teklifinde bulunan Yılmaz Güney, kısa süre içinde<br />

muradına erdi ve onunla nikah masasına oturdu<br />

(1966). Ancak bu mutluluk birbuçuk yıl sürdü.<br />

Babaların babası Hüseyin Heybetli, Gazinocular kralı<br />

Fahrettin Aslan’ın ağabeyi Mustafa Aslan, Nuri Sesigüzel<br />

dönemin ilk ünlü kabadayısından Bahriyeli İsmail ve Arap<br />

ADNAN ŞENSES<br />

Nasri bir arada. 60’lı yılların henüz başı ve dönemin İbrahim<br />

Tatlıses’i ‘ilk Urfalı’ Nuri Sesigüzel kendini güvende<br />

hissediyor olmalı!<br />

Bir gazino programına hazırlanan Adnan Şenses, Zeki Çetin’le<br />

birlikte söyleyeceği şarkıların provasını, ünlü tamburi-bestekar<br />

Ercüment Batanay'la birlikte yapıyor (1976).<br />

86<br />

Günümüzde yuvasını kurmuş, anne olmuş ve<br />

de kayınvalideliğe hazırlanan Gülşah (Soydan)<br />

Alkoçlar, annesi Hülya Koçyiğit ve Fikret<br />

Hakan’la aynı filmde buluşmuştu. ‘Gülşah Küçük<br />

Anne’ sinemalarda büyük ilgi görmüştü.<br />

Muazzez Ersoy,<br />

kariyerinin ilk<br />

döneminde.<br />

BÜLENT ERSOY - AJDA PEKKAN


NÜTHET DURU<br />

Nükhet Duru ile Doğan Canku, gazinodaki<br />

kulis odasında yemek yiyorlar. Duru ile<br />

Canku kısa süren bir de aşk yaşamışlardı.<br />

ÜMIT TOKCAN<br />

‘Hekimoğlu’ türküsü ile tanınan Ümit Tokcan, gazino<br />

programlarında birçok ünlü isme sevilen türkülerini<br />

söylemiştir. Tokcan, 3. Cumhurbaşkanımız Celal Bayar’ın<br />

masasında yine o meşhur türküsünü söylüyor (1975).<br />

AYHAN<br />

IŞIK<br />

PERİHAN<br />

SAVAŞ<br />

ÖZTÜRK SERENGİL VE KIZI SEREN SERENGİL<br />

ORHAN GENCEBAY<br />

Magazin tarihi ,<br />

nostalji , türk magazin<br />

tarihi o yılların en ünlü<br />

sanatçılarından olan<br />

Orhan Gencebay’ı bir film<br />

çekimi sırasında yakalayan<br />

çocuklar, hemen etrafını<br />

sarıp onu daha yakından<br />

görme fırsatı buldular<br />

(1975).<br />

Filmin adı ‘Şoför’...<br />

Dönemin arabesk<br />

kralı Orhan Gencebay’ın<br />

bol şarkılı<br />

filmlerinden en çok<br />

ilgi görenlerinden.<br />

Başrolün kadın<br />

kahramanı Hülya<br />

Avşar, Orhan Baba’nın<br />

omuzlarında (1986).<br />

Mehmet Ali Erbil,iki kez evlenip boşandığı<br />

Muhsine Kamiloğlu ve Sadettin Erbil...<br />

Arabesk müziğinin iki ünlü ismi Ferdi Tayfur<br />

ve Vahdet Vural, gazino kulisinde bilek güreşi<br />

yapıyorlar (1978).<br />

87


Müzik Sinema<br />

KOLONYA GALASI<br />

Emrah<br />

Karaduman<br />

Aleyna<br />

Tilki<br />

Aleyna Tilki, galaya Eskişehir’de uğradığı bıçaklı<br />

saldırı sonrası iyileşen aranjör Emrah Karaduman’la<br />

birlikte geldi. Prenses yazılı bir taç takan ve “Ben de<br />

popun prensesiyim” diyerek iddialı konuşan genç<br />

şarkıcı, Karaduman’la aşk yaşadıkları iddiasına da<br />

şöyle yanıt verdi: “Aramızda kesinlikle aşk yok, iş<br />

var. İşimiz gereği çok sık bir araya geliyoruz.”<br />

88


Müzik Sinema<br />

Kıvanç<br />

Baran<br />

Arslan<br />

Büşra Pekin, galaya annesi<br />

ve ablasıyla birlikte katıldı.<br />

Nazlıhan<br />

Özcan<br />

5 bin nüfuslu bir beldenin<br />

ülkeye dönüşüp<br />

Amerika’yla savaşa<br />

girmesini konu alan<br />

absürt komedi “Kolonya<br />

Cumhuriyeti”nin<br />

galası önceki akşam<br />

Kanyon’da yapıldı.<br />

Ali<br />

Sunal<br />

Murat Kepez’in<br />

yönettiği, yarın<br />

vizyona girecek<br />

filmde rol alan oyuncular,<br />

gösterim öncesi basın<br />

mensuplarının sorularını<br />

yanıtladı. Büşra Pekin,<br />

“Filmimiz uluslararası<br />

siyaseti ti’ye alıyor.<br />

Muhteşem bir film ortaya<br />

çıkardık. Herkesi bekliyoruz”<br />

dedi. Çağlar Çorumlu da “Biz<br />

eğlenerek oynadık, umarım<br />

izleyiciler de beğenir” diye<br />

konuştu. Filmde Kolonya<br />

Cumhuriyeti’nin milli marşını<br />

besteleyen Arif Susam<br />

ise “Sette gülmekten<br />

çalıp söyleyemedim. Çok<br />

keyifliydi benim için”<br />

açıklamasını yaptı.<br />

Galaya katılanlar<br />

arasında Aleyna Tilki, Emel<br />

Müftüoğlu, Ruhi Sarı, Bülent<br />

Emrah Parlak, Begüm<br />

Öner-Ceyhun Fersoy, Ali<br />

Sunal, Doğa Rutkay, İrem<br />

Sak, Mehmet Erdem, Murat<br />

Cemcir, Begüm Kütük-Erdil<br />

Yaşaroğlu gibi çok sayıda<br />

ünlü isim vardı.<br />

Alper<br />

Kul<br />

Doğa<br />

Rutkay<br />

Onur-Sinem<br />

Atilla<br />

Erdem<br />

Yener<br />

Kıvanç Baran<br />

Arslan<br />

Burak<br />

Topaloğlu<br />

89


Sinema<br />

Murat Yıldırım ve Özge<br />

Gürel’in başrolünü paylaştığı<br />

romantik komedi “İlk<br />

Öpücük”ten ilk kareler ortaya<br />

çıktı. Rol arkadaşıyla uyumlu<br />

bir ikili olduklarını belirten<br />

Gürel, “Oyuncuların kimyası<br />

günlük hayatta iyi olsa bile<br />

bazen ekrana geçmiyor.<br />

Biz bu konuda şanslıyız,<br />

Murat’la kimyamızın çok<br />

uyuştuğunu düşünüyorum.<br />

Bence şahane oldu” dedi.<br />

Bursa’da çekimleri<br />

yapılan filmde Özge<br />

Gürel, sarı renkte<br />

Mercedes marka bir<br />

araç kullandı.<br />

MURAT’LA SAHANE<br />

İKİLİ OLDUK<br />

Murat Onbul’un<br />

yönetmenliğini<br />

üstlendiği, başrollerini<br />

Özge Gürel ve Murat<br />

Yıldırım’ın paylaştığı “İlk<br />

Öpücük”ün çekimleri Bursa’da<br />

başladı. İlk sinema filminde<br />

Bahar karakteriyle izleyici<br />

karşısına çıkmaya hazırlanan<br />

Özge Gürel, Murat Yıldırım’la<br />

seyircileri baştan çıkaracak çok<br />

uyumlu bir ikili olduklarını<br />

söyledi: “Oyuncuların kimyası<br />

günlük hayatta iyi olsa bile bazen<br />

ekrana geçmiyor.<br />

Bir şekilde aslında tipolojik<br />

olarak da bir kimyaya ihtiyaç var.<br />

Ama biz bu konuda şanslıyız<br />

Murat’la hem tipololjik olarak,<br />

hem de kamera arkası kimyamızın<br />

çok uyuştuğunu düşünüyorum.<br />

Gelen duyumlar da öyle, biz de<br />

çok iyi hissediyoruz. Bence şahane<br />

oldu.”<br />

Geçirdiği kaza sonucunda<br />

hiçbir şeyi hafızasında tutamayan<br />

Bahar ve kasabanın hızlı<br />

çapkınlarından Hakan’ın aşkını<br />

anlatan filmin, sonbaharda<br />

vizyona girmesi planlanıyor.<br />

90


Sinema<br />

17<br />

Mart’ta vizyona giren “Tatlım<br />

Tatlım” filminin ekibi, önceki<br />

gün filmi arkadaşlarıyla birlikte<br />

izledi. Filmin başrol oyuncularından<br />

Büşra Pekin, Gupse Özay, Şebnem<br />

Bozoklu, Bülent Emrah Parlak ve Fatih<br />

Artman’ın arkadaşlarının davetli olduğu<br />

konuklar Etiler Alkent Sitesi içindeki<br />

Daily News’de buluştu. Aralarında Ajda<br />

Pekkan, Gülse Birsel, Tolgahan Sayışman<br />

ve eşi Almadi Abazi, Murat Eken gibi<br />

birçok ünlü isim, Hillside Etiler Deniz<br />

Private Cinecity Sineması’ndaki özel<br />

gösterimde filmi hep birlikte izledi.<br />

Gupse Özay’ın yanında sevgilisi Barış<br />

Arduç’un olmaması dikkat çekti. Özay,<br />

“Filmi izlemeyenlerle birlikte izleyeceğiz.<br />

Buraya gelen herkes beleşçi” diyerek espri<br />

yaptı. Filmdeki pek çok sahneyi kahkahalarla<br />

izleyen konuklar, film sonunda<br />

oyuncuları tebrik etti.<br />

Gupse<br />

Özat<br />

Büşra<br />

Pekin<br />

Şebnem<br />

Bozoklu<br />

Fatih<br />

Artman<br />

Bülent<br />

Parlak<br />

SiNEMA<br />

Sarp<br />

Apak<br />

Bengisu<br />

Uzunöz<br />

Gülse<br />

Birsel<br />

Cansu<br />

Tosun<br />

Almeda<br />

Abazi<br />

Tolga<br />

Sayışman<br />

Ayşe-Hakan<br />

Meriçliler<br />

92<br />

Begüm<br />

Karamahmutoğlu


Sienema<br />

Sinem<br />

Güven<br />

Fettan-Cansu<br />

Can<br />

Ayşegül<br />

Dinçkök<br />

Büşra<br />

Pekin<br />

Cansen-Burak<br />

Kut<br />

“Tatlım<br />

Tatlım”<br />

filminin oyuncuları,<br />

filmi geçtiğimiz akşam<br />

dostlarıyla birlikte izledi.<br />

Hillside Etiler Deniz Private<br />

Cinecity Sineması’nda salon<br />

kapatan ekibin filmini<br />

izlemeye ünlü isimler<br />

akın etti.<br />

KAPATTILAR<br />

Şebnem<br />

Bozoklu<br />

Ajda<br />

Pekkan<br />

Esra<br />

Erol<br />

Bülent<br />

Parlak<br />

93


Sinema<br />

TRABZON’DA<br />

“LAZMOBiL”Li GALA<br />

OZZY’NİN<br />

PENCERESİNDEN<br />

Yapımcılığını TAFF ve Üçgen Yapımevi’nin<br />

üstlendiği film, bugün vizyonda.<br />

Davut Güloğlu, fuaye alanını saatler öncesinden dolduran<br />

kalabalığı şarkılarıyla coşturdu. Filmde de bir<br />

müteahhiti canlandıran Güloğlu: “Çok güzel ve eğlenceli<br />

bir sinema filmi çektik, özellikle tüm Karadeniz’i<br />

kahkaha atmak için bu filme bekliyorum” dedi.<br />

Başrollerini Çetin Altay, Salih Kalyon ve Eren Hacısalihoğlu’nun paylaştığı<br />

“Sümela’nın Şifresi 3: Cünyor Temel”in galası Trabzon’da gerçekleşti.<br />

Galayı da çekimlerin gerçekleştiği Karadeniz’de yapmayı tercih eden ekip,<br />

filmde kullandıkları “Lazmobil” ile geceye damga vurdu.<br />

Buket<br />

Çelik<br />

94<br />

Yeşim<br />

Alıç<br />

“Sümela’nın Şifresi 3: Cünyor<br />

Temel”in galası önceki gün<br />

Trabzon’da yapıldı. Trabzon<br />

Forum AVM’de düzenlenen<br />

geceye filmin yönetmeni<br />

Adem Kılıç, senaristi Yılmaz<br />

Okumuş ve oyuncular Çetin<br />

Altay, Salih Kalyon, Eren<br />

Hacısalihoğlu, Buket Çelik,<br />

Ruhi Sarı, Timur Ölkebaş,<br />

Seymen Aydın, Hidayet Erdinç<br />

ile Yeşim Alıç katıldı. Gösterim<br />

öncesi basın mensuplarının<br />

sorularını yanıtlayan ekip,<br />

filmde kullandıkları Karadeniz<br />

usulü otomobil “Lazmobil”i de<br />

tanıttı.<br />

Çetin<br />

Altay<br />

Eren<br />

Hacısalihoğlu


estesabahçeşehir<br />

Adres: Fırat 1 Cad. iş Mekan Residance Kat 6<br />

Daire 51 /Ispartakule-Bahçeşehir<br />

Gsm 0532 327 34 10


Yorum<br />

İZEL TOPALOĞLU<br />

BUDA MI<br />

GOL DEĞİL?<br />

96<br />

Vedalar üzsede reytingler<br />

tutmadığı için gitmek gerekirmiş.<br />

Ya da öyle bir şey. Veda etmek<br />

zor bir eylem. Bir de, neresinden<br />

baktığınıza göre çok değişkenlik<br />

gösterebilecek bir eylem. Bir<br />

yandan da hem üzücü, hem de<br />

güzel olan finali olduğu için<br />

takdir görmeyi hak eden anlar<br />

bütünü. Bazıları bu anlardan<br />

sonra; “Bu gece son biraz sonra<br />

bu kapıdan son kez çıkıp yine,<br />

vuracağım kendimi yollara.”<br />

Deyip ara verecek, bazıları ise;<br />

“Şimdi gel de gör beni bambaşka<br />

biri topladım dağılan kalbimin<br />

her köşesini.” Deyip açılacak yeni<br />

rüzgarlara. Ama her ne olursa<br />

olsun bir gerçek var ki aylarca<br />

uğraştıkları, emek verdikleri<br />

projeleri ekranlara veda ediyor.<br />

Fox TV’nin günlük<br />

dizisi Esaretim Sensin<br />

diğer günlük diziler<br />

kadar soluksuz olamadı.<br />

Yayımlandığı ilk günden<br />

beri reytinglerde istenilen<br />

başarıya ulaşamayınca<br />

kanal diziyi bu hafta<br />

bitirme kararı aldı.<br />

Başrollerini Yağmur<br />

Özbasmacı Mermer,<br />

Metehan Şahiner, Selin<br />

Işık , Özgür Özberk<br />

ve Elif Melda Yılmaz<br />

gibi isimlerin yer aldığı<br />

Esaretim Sensin<br />

reytinglere 55 bölüm<br />

dayanabildi.<br />

İlk bölümlerinde<br />

merak uyandıran dizi son<br />

zamanlarda seyircinin<br />

istediği doğrultuda<br />

olmayınca ve olay<br />

örgüsünün dışına çıkınca<br />

dizide düşüş yaşandı.<br />

Dizinin devam edebilmesi<br />

için yeni hikayeler yeni<br />

insanlar getirselerde<br />

seyircilerin aradığı dizi<br />

keyfini bulamadılar.<br />

Fox TV’nin diğer<br />

projeleri olan Unutma<br />

Beni yada Deniz Yıldız’ı<br />

kadar olmasa ben diziye<br />

olumlu bakıyordum. Diğer<br />

dizilerden eksiği ne?<br />

Her taraf dram dizileri<br />

ile dolmuş zaten. Bazı<br />

yorumlara da gerçekten<br />

gülüyorum. Ünlü<br />

oyuncu yokmuş mesela...<br />

Ne demek bu? Ünlü<br />

dediğimiz oyuncular<br />

gökten zembille inmediler<br />

zaten.<br />

Oyuncuların da CV’<br />

lerine bakmanızı tavsiye<br />

ederim. Tamamı fakülte<br />

mezunu, oyunculuk<br />

okumuş…<br />

Sadece şansları bu<br />

dizide dönmemiş o ayrı.


Yorum<br />

Ölene Kadar…<br />

Atv de yayınlanan ve <strong>2017</strong><br />

da sezona büyük umutlarla<br />

giren dizilerden birisi<br />

de Ölene Kadar idi. İlk<br />

bölümleri dikkatleri çekmeyi<br />

başarsa da Perşembe günü<br />

oldukça zor bir gündü dizi<br />

için.<br />

Çünkü Vatanım Sensin<br />

ve Cesur ve Güzel gibi<br />

zorlu dizilerle aynı günde<br />

yarışmak kolay değildi<br />

elbette. Bu yüzden Ölene<br />

Kadar dizisinin ekran<br />

macerası kısa sürdü. Belki<br />

de ATV’nin seçtiği gün<br />

perşembe yanlıştı dizi için...<br />

Ölene Kadar reytingleri<br />

de oldukça düşük çıktı.<br />

Perşembe günü gibi bir çok<br />

dizinin başa oynadığı bir<br />

günde başarıyı aramak biraz<br />

mantıksız gelmişti en baştan.<br />

Aslında güzel bir diziydi.<br />

Ama nedense bütün güzel<br />

diziler aynı güne koyulmuş.<br />

Bir yarış var orta da ve bu<br />

yarışın bir kaybedeni olacaktı<br />

mutlaka. Seyircilerimiz<br />

Perşembe günü Vatanım<br />

Sensin’i izlemek isteyecekler.<br />

Aynı anda Cesur<br />

ve Güzel’i kaçırmak<br />

istemeyecekler. Ölene<br />

Kadar’ın şansı giderek azaldı.<br />

Artık Engin Akyürek’in<br />

hayranları bile diziyi<br />

kurtaramadı. Ve nihayetinde<br />

Ölene Kadar dizisi için<br />

reytinglerden dolayı final<br />

kararı alındı.<br />

Altı sezonluk emek…<br />

Bir efsane…<br />

Elimizde kalan son<br />

komedi dizisi…<br />

Koca 228 bölüm…<br />

Ve gelinen 1986 yılı….<br />

Ben 2020’ye kadar gider<br />

sanıyordum. Ama gitmedi<br />

“Seksenler.”<br />

2012 yılının Ocak<br />

ayında hayatımıza giren<br />

ve yapımcılığını MinT’in<br />

üstlendiği Seksenler,<br />

<strong>2017</strong>’nin <strong>Mayıs</strong> ayında<br />

final kararı aldı. Ailecek<br />

izlenen, dramlardan, ihanetlerden,<br />

yalanlardan, kavuşamayan<br />

aşıklardan az da olsa<br />

ayıran, yüzümüzü güldüren,<br />

eskilere eskileri hatırlatan,<br />

maziyi yaşatan efsane dizinin<br />

de sonuna geldik.<br />

İzleyiciyi hatıralarıyla<br />

gülümsetmeye çalıştık ve<br />

onlar da bizi altı sezon<br />

boyunca yalnız bırakmadı<br />

diyen dizinin yapımcısı Birol<br />

Güven, en büyük teşekkürü<br />

Seksenler seyircisinin<br />

hakkettiğini belirtiyor.<br />

Bizde başta Seksenler<br />

olmak üzere diğer bütün<br />

dizilerimizin emekçilerine<br />

teşekkür ediyor, bir başka<br />

kanalın bir başka projesinde<br />

buluşmak üzere diyoruz.<br />

<strong>Mayıs</strong> ayınız sevgi, barış<br />

ve mutlulukla geçsin. İyi<br />

seyirler…<br />

97


Sadece hasta taşımak ve<br />

gerektiğinde acil ambulans<br />

yönetmeliğinde belirlenmiş olan<br />

her türlü tıbbi müdahaleye uygun<br />

ekip ve ekipman ile donatılmış ve<br />

sadece bu amaç için kullanılan hava<br />

araçlarımız bulunmaktadır.<br />

Hava ambulansı, kara ambulansının<br />

yetersiz kaldığı,ulaşamadığı,yada<br />

uzak bölgelerin kısa sürede<br />

aşılması gereken durumlar da en iyi<br />

hizmeti vermekteyiz.<br />

Bir özel ambulans içerisinde<br />

temin edilmesi<br />

gerekli olan tüm tıbbi<br />

malzemeler ve kaliteli<br />

sağlık ekipmanları<br />

eksiksiz bir şekilde<br />

yer almaktadır. İlk<br />

yardım uygulamalarını<br />

sağlıklı bir şekilde<br />

gerçekleştirmeye<br />

yarayacak, çalışmaların<br />

çok hızlı bir<br />

sonuç vermesine etki<br />

edecek ve hastanın<br />

hastaneye varmadan<br />

da kurtarılabilmesini<br />

ya da daha iyi hale<br />

getirilebilmesini sağlayacak<br />

ekipmanlar<br />

bulundurulur. Aracın<br />

içerisinde yer alan her<br />

sağlık malzemesinde<br />

en kaliteli seçenekler<br />

tercih edilir.<br />

info@cityambulans.com 444 4 531<br />

GÜRSEL MAH. NAMZET SOK. 15/5 KAĞITHANE İSTANBUL / TÜRKIYE


Magazin<br />

Ali Ağaoğlu ve çalışanları topluca kan bağışında bulundular.<br />

AĞAOĞLU’NDAN KAN BAĞIŞI<br />

KAMPANYASINA DESTEK<br />

Yurdagül<br />

Korkmaz<br />

Hüseyin<br />

Can<br />

Burak<br />

Kutluğ<br />

Fatih<br />

Kandemir<br />

Ali Ağaoğlu<br />

100<br />

Ali Ağaoğlu; “Ağaoğlu olarak<br />

sosyal sorumluluk görevlerimizi<br />

yerine getiriyoruz. Önemli<br />

gördüğümüz tüm alanlarda<br />

elimizden gelen desteği<br />

vermeyi sürdüreceğiz. Ülkemizdeki<br />

düzenli kan bağışçısı<br />

sayısını arttırmak amacıyla<br />

düzenlediğimiz Sen Gelirsen<br />

kampanyası ile farkındalık<br />

yaratmak istiyoruz. Önemli<br />

olan bir defaya mahsus bir<br />

kampanyayla kan toplamak<br />

değil, düzenli bağışçı sayısını<br />

kalıcı biçimde artırmak” dedi.<br />

Ağaoğlu Şirketler Grubu,<br />

Türk Kızılay’ı iş birliği ile<br />

başlattığı kan bağışı kampanyasının<br />

ilkini şirket merkezinde<br />

gerçekleştirdi. Ağaoğlu<br />

Şirketler Grubu Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu<br />

’da kan verme çadırını<br />

ziyaret edip kan veren ilk<br />

bağışçılardan oldu.<br />

Barlas<br />

Yurtsever<br />

Alican, Hakkı<br />

Ağaoğlu<br />

Hasan<br />

Rahvalı


Magazin<br />

BU AY DA BIRBIRINDEN KEYIFLI ETKINLIKLER<br />

SIZLERI BEKLIYOR. YAZIMIZI OKUMADAN<br />

AJANDANIZA NOT ALMAYIN.<br />

NURCAN KARAÇAM<br />

ETKİNLİK<br />

AJANDA<br />

BALE<br />

Dünyaca ünlü Monte Carlo<br />

Balesi İstanbul'da. Yönetmen<br />

ve koreograf Jean Chiristophe<br />

Maillot ve Goncourt Akademisi<br />

Ödülü sahibi yazar Jean Rouand<br />

işbirliğiyle hayata geçen proje.<br />

Çaykowski'nin başyapıtına<br />

yepyeni bir yaklaşım getiren<br />

Göl-Kuğu Gölüne ithafen 16-17<br />

<strong>Mayıs</strong>ta İstanbul'da seyircisiyle<br />

buluşuyor.<br />

ESKİ SEVGİLİ<br />

5 <strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> 'de vizyona<br />

girecek olan 'Eski Sevgili'<br />

filminin yönetmenliğini Emir<br />

Khalizadeh'in gerçekleştirdiği<br />

ünlü oyuncular Tolgahan<br />

Sayışman ve Bade işçil başrol<br />

paylaşmaktadır. Filmde; 63 kez<br />

ayrılıp barışan Barış(Tolgahan<br />

Sayışman) ve Feride (Bade İşçil)<br />

çiftinin öyküsü anlatılıyor.Hikaye<br />

bir 14 Şubat günü ikilinin tekrar<br />

karşılaşmasıyla başlıyor.<br />

KİTAP<br />

Tuna Kiremitçi'nin kitabı<br />

'Bir Uyumsuz Bulut' satışa<br />

çıktı.Kitapta Kiremitçi'nin<br />

şiir ve şarkı sözlerinden<br />

oluşan seçkisi yer<br />

almaktadır.<br />

TİYATRO<br />

Aşk-ı Memduh adlı tiyatroda<br />

Erhan Yazıcıoğlu, Volkan Severcan,<br />

Nurseli idiz, Melda Gür rol alıyor.<br />

Sahnelenen oyunda birbirinden<br />

siyah ve beyaz kadar farklı olan<br />

Canan ve Memduh'un birbirlerine<br />

fayda sağlamak amacıyla girecekleri<br />

sözde ilişkiyi anlatan komik ama<br />

gerçekci bir oyun. Prömiyerini<br />

şubatta yapan ve mayıs ayındada<br />

devam edileceği söyleniyor. Başarılı<br />

oyuncu Erhan Yazıcıoğlu'nun ABD<br />

Başkanı Donald Trump timlemesiyle<br />

seyirci karşısına çıkıyor.


102


Magazin<br />

KIMI DÖVMEK ISTEDIĞIM BELLI<br />

Meral Kaplan<br />

Seçkin Piriler<br />

Seçkin Piriler<br />

ve Meral Kaplan<br />

önceki gün<br />

Akatlar Club<br />

Sporium’daydı.<br />

İki arkadaş,<br />

ringe çıkıp kick<br />

box antrenmanı<br />

yaptı. Piriler,<br />

“Kimi dövmek<br />

isterdiniz?” sorusu<br />

yöneltilince<br />

eski eşi Kaan<br />

Tangöze’nin<br />

sevgilisi Kıvılcım<br />

Ural’a üstü kapalı<br />

gönderme yaptı:<br />

“İlk zamanlar<br />

aklımda biri vardı<br />

da yavaş yavaş<br />

bıraktım”<br />

103


Magazin<br />

OZZY’NİN<br />

PENCERESİNDEN<br />

Büşra<br />

Develi’nin rol<br />

aldığı “Fi” dizisi,<br />

Puhu TV’de<br />

izleyiciyle<br />

buluşuyor.<br />

SÖZ KONUSU IŞSE<br />

KISKANÇLIK OLMAZ<br />

Burak Deniz,<br />

sevgilisi Büşra<br />

Develi’nin “Fi”<br />

dizisindeki<br />

sevişme sahnesi<br />

hakkında konuştu:<br />

“Biz oyuncuyuz<br />

ve işimiz bu.<br />

Normalde her<br />

erkeğin olduğu<br />

kadar kıskancım<br />

ama söz konusu<br />

iş ise kıskançlık<br />

olmaz.”<br />

Burak<br />

Deniz<br />

Burak Deniz, önceki<br />

gece Cihangir’de<br />

görüntülendi.<br />

Muhabirlerle ayaküstü<br />

sohbet eden genç oyuncu,<br />

sevgilisi Büşra Develi’nin<br />

rol aldığı “Fi” dizisine<br />

övgüler yağdırdı. Deniz,<br />

“Alışık olmadığımız<br />

bir proje, oyunculuklar<br />

ortada. Seti henüz ziyaret<br />

etmedim ama diziyi ben<br />

de izliyorum. RTÜK<br />

olmayınca oyuncular<br />

da rahat oluyor, izleyici<br />

de rahat izliyor” dedi.<br />

Büşra Develi’nin dizide<br />

çok konuşulan sevişme<br />

sahnesi sorulunca Deniz,<br />

“Biz oyuncuyuz ve<br />

işimiz bu. Normalde her<br />

erkeğin olduğu kadar<br />

kıskancım ama söz<br />

konusu iş ise kıskançlık<br />

olmaz” açıklamasını yaptı.<br />

Oyuncu “Sevgilinizle<br />

birlikte aynı projede<br />

yer almak ister<br />

misiniz” sorusuna<br />

ise şu yanıtı verdi:<br />

“Pek tercihim<br />

değil. Dışarıda<br />

sevgili, dizide<br />

sevgili... İzleyici<br />

sıkılır.”<br />

104


Adındanda<br />

anlaşıldığı gibi<br />

burada çok<br />

süslü, çok<br />

şık, çok farklı,<br />

Ladykokosh’un<br />

yaratıcı<br />

ortaklarının<br />

kendi tasarımı<br />

takı, aksesuar<br />

ve şapkalar var.<br />

Ladykokosh,<br />

sloganları<br />

‘Her daim şık<br />

olmak’. Amacı<br />

size özel şıklık<br />

ve farklılık<br />

yaratmak.<br />

Çünkü siz<br />

farklısınız…<br />

ladykokosh@gmail.com<br />

ladykokosh<br />

ladykokosh<br />

BAHÇEŞEHİR ŞUBE: 0212 605 08 08


Şebnem<br />

Aşkın<br />

Murat<br />

Onbul<br />

Sadi Celil<br />

Cengiz<br />

Murat<br />

Yıldırım<br />

Özge<br />

Gürel<br />

Hayrettin-Duygu<br />

Boztepe<br />

Gamze<br />

Karaduman<br />

İŞİMİZİ CİDDİYE<br />

ALIYORUZ<br />

Sonbaharda vizyona<br />

girecek romantik<br />

komedi “İlk Öpücük”ün<br />

çekimlerinin<br />

tamamlanmasının<br />

ardından ekip kutlama<br />

yemeğinde bir araya<br />

geldi. Mila by Roka<br />

Pera’daki davete başrol<br />

oyuncularından Murat<br />

Yıldırım eşi İmane<br />

Elbani’yle, Özge Gürel<br />

de sevgilisi Serkan<br />

Çayoğlu’yla katıldı.<br />

Murat Yıldırım, “Çok<br />

eğlendik, çok güldük<br />

sette. Daha önce de<br />

komedi ağırlıklı bir işte<br />

oynamıştım. Komedi<br />

ciddi yapılan bir işmiş,<br />

onu iyice anladım” dedi.<br />

Özge Gürel de ilk kez<br />

bir sinema filminde<br />

rol aldığını belirterek<br />

“Murat’la partnerliğimiz<br />

de çok iyiydi. Umarım<br />

seyirci de izlerken keyif<br />

alır” diye konuştu.<br />

Eşi İmane<br />

Elbani’nin hamile<br />

olduğu iddiasını<br />

yalanlayan<br />

Murat Yıldırım,<br />

Elbani’nin Türkçe<br />

öğrenmek için<br />

ders aldığını<br />

söyledi: “Ben<br />

de yardımcı<br />

oluyorum tabii.<br />

Onunla Türkçe<br />

konuşuyorum,<br />

o bana Arapça<br />

cevap veriyor.”<br />

Murat<br />

Yıldırım<br />

İmane<br />

Elbani<br />

Serkan<br />

Çayoğlu<br />

Özge<br />

Gürel<br />

106


Magazin<br />

SAM’LI<br />

Leman<br />

Sam<br />

AÇILIŞ<br />

Emily<br />

Mahringer<br />

Gürgen<br />

Öz<br />

Yakup<br />

Almelek ve Yağmur<br />

Yağmur öncülüğünde<br />

kurulan Kültüral<br />

Performing Arts,<br />

Sanayi Mahallesi’nde<br />

açıldı.<br />

Erhan<br />

Yazıcıoğlu<br />

Müge<br />

Sümeli<br />

Başta sahne<br />

sanatları<br />

olmak üzere,<br />

bütün sanatların<br />

icra edilebilmesi<br />

adına kurulan<br />

sanat mekanının<br />

açılışına Akasya<br />

Asıltürkmen,<br />

Gürgen Öz,<br />

Erhan Yazıcıoğlu<br />

ve Zeynep<br />

Özyağcılar gibi<br />

ünlü isimler<br />

katıldı. Davet,<br />

Leman Sam<br />

konseriyle<br />

renklendi. Konser<br />

sonrası konuklar<br />

DJ Murat Beşer’in<br />

performansıyla<br />

eğlenceli dakikalar<br />

yaşadı.<br />

Zeynep<br />

Özyağcılar<br />

Akasya<br />

Asıltürkmen


Magazin<br />

Ümit<br />

Besen<br />

TURNEYE<br />

DEVAM<br />

Bollywood<br />

RÜZGARI<br />

Gazino kültürünü tekrar canlandıran<br />

Yeni Bi’ Fest; İstanbul, İzmir<br />

ve Adana’yı kapsayan “Gazino<br />

Geceleri” turnesine devam ediyor.<br />

İstanbul The Ritz-Carlton’da başlayan<br />

“Gazino Geceleri”nin ikinci durağı yarın<br />

İzmir Swissotel Büyük Efes olacak.<br />

Ümit Besen ve Yeliz’in sahneye çıktığı<br />

Gazino Geceleri, 28 Nisan’da Sheraton<br />

Grand Adana’da sona erecek.<br />

Hint dans topluluğu Navdhara India Dance<br />

Theatre, “Bollywood Geçidi” adlı renkli<br />

gösterisiyle Türkiye’ye geliyor. Gösteri ilk olarak<br />

23 <strong>Mayıs</strong>’ta İş Sanat’ta, ardından 25 <strong>Mayıs</strong>’ta 16.<br />

Mersin Uluslararası Müzik Festivali kapsamında<br />

Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi<br />

Cumhuriyet Salonu’nda sahnelenecek.<br />

TUĞÇE KURŞUNOĞLU<br />

O KADAR CESUR DEĞİLİM<br />

Tuğçe Kurşunoğlu, “Dayan Yüreğim” adlı<br />

dizinin oyuncu kadrosuna katıldı. Genç<br />

oyuncu, Atıf ’ın (Berk Atan) eski sevgilisi Melis’i<br />

canlandıracak. Melis, aşk yaşayan Atıf ile Seray’ın<br />

(Nilay Deniz) ilişkisini bozmaya çalışacak.<br />

Kurşunoğlu rolü için “Melis’in yerinde ben olsaydım<br />

bu kadar cesur davranamazdım” diye konuştu.<br />

108


Müzik<br />

Murat<br />

Özyeğin<br />

Suna<br />

Kan<br />

Cihat<br />

Aşkın<br />

Ahmet<br />

Altınel<br />

Berrin<br />

Yoleri<br />

Oya<br />

Başak<br />

NESILDEN NESILE<br />

Berfin<br />

Aksu<br />

Suna<br />

Kan<br />

Berfin<br />

Aksu<br />

Fazıl<br />

Say<br />

Fazıl<br />

Say<br />

Berrin<br />

Yoleri<br />

Çağdaş Eğitim Vakfı,<br />

“Enstrüman Fonu Projesi”<br />

kapsamında bir gece organize<br />

etti. Vakfın Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Berrin Yoleri’nin ev<br />

sahipliğinde, Les Ottoman<br />

Hotel’de düzenlenen gecede<br />

keman sanatçısı Suna<br />

Kan’ın 65 yıldır yanından<br />

ayırmadığı kemanı, ÇEV’in<br />

yeteneklerinden Berfin<br />

Aksu’ya emanet edildi. Aksu’ya<br />

Nicolaus Gagliano yapımı,<br />

266 yıllık kemanla konser<br />

verdiği bu özel gecede Fazıl<br />

Say da eşlik etti. Suna Kan’ın<br />

onur konuğu olduğu davete<br />

ünlü isimler de katıldı. Çağdaş<br />

Eğitim Vakfı, Türkiye’de ilk kez<br />

hayata geçirilen “Enstrüman<br />

Fonu Projesi” ile değerli<br />

enstrümanların nesilden<br />

nesile aktarılmasını sağlayarak<br />

ülkenin kültür mirasının<br />

zenginleşmesine katkıda<br />

bulunmayı hedefliyor.<br />

110


Müzik<br />

YENI KLIP ‘GIDEMEZSIN’<br />

Hakan Altun, iki yıl gibi uzun<br />

bir aranın ardından, iki hafta<br />

sonra müzik severlerin beğenisine<br />

sunacağı yeni albüm çalışmasını Poll<br />

Müzik’ten etiketiyle çıkaracak.<br />

Albüme hem ismini vermiş hem<br />

de ilk çıkış şarkısı olan ‘‘Gidemezsin’’<br />

e klip çekildi. Sözü ve müziği Hakan<br />

Altun’a ait olan ‘Gidemezsin’ isimli<br />

şarkıya Tülay İbak yönetmenliğinde,<br />

on altı saatte çekimleri gerçekleşen<br />

klipte, dış mekan ve loft stili bir daire<br />

kullanıldı. Klipte Altun’ a, model<br />

Andela Dihitrijevic eşlik etti.<br />

İKİ KADIN MÜZİSYEN!<br />

İki kadın sanatçı Senem<br />

Demircioğlu ve İklim Tamkan, Tuz<br />

Gölü’nün etkileyici ortamında ilk<br />

albümleri için Mehmet Turgut’un<br />

objektifine poz verdi! Tuz<br />

Gölü’ndeki iki kadın müzisyenle<br />

gerçekleşen sıra dışı çekimlerde,<br />

Mehmet Turgut’un objektifine<br />

yansıyan kareler en az “İlk Atlas”<br />

albümdeki parçalar kadar dikkat<br />

çekiyor.<br />

Fazıl Say’ın prodüktörlüğünde<br />

kaydedilen “İlk Atlas”; dinleyicilerine<br />

sıra dışı bir müzik ziyafeti sunarken,<br />

Mehmet Turgut imzası taşıyan albüm<br />

fotoğraflarıyla da görsel şölen yaşatıyor.<br />

Mezzosoprano Senem Demircioğlu<br />

ile piyanist İklim Tamkan’ın, Cemal<br />

Süreya, Edip Cansever, Metin<br />

Altıok ve Behçet Aysan gibi şairlerin<br />

şiirlerinin yorumladıkları albüm;<br />

Mehmet Turgut imzalı fotoğraflarıyla<br />

da şiirsel yanını bir kez daha gözler<br />

önüne seriyor.


Magazin<br />

ECE GÜRSEL<br />

ALTERNATIF<br />

ROCK’TAN<br />

POP MÜZIĞE<br />

GEÇIŞ YAPTI<br />

Ece Gürsel, yaza yeni<br />

bir şarkı ile giriyor. Sözü<br />

ve müziği Koray Berberoğlu’na,<br />

düzenlemesi<br />

İskender Paydaş’a ait<br />

olan “Boş Duvarlar” adlı<br />

şarkıda DJ Sözden ile düet<br />

yapan Gürsel’in bu şarkısı<br />

yakında dijital platformlarda<br />

yer alacak.<br />

Bir dönem yaptığı alternatif rock<br />

tarzı ile modellikteki başarısını<br />

sahneye de taşıyan Ece Gürsel, ara<br />

verdiği müziğe yepyeni ve sürpriz bir<br />

proje ile dönüş yapıyor<br />

Sözü ve müziği Koray<br />

Berberoğlu’na, düzenlemesi ünlü<br />

müzisyen İskender Paydaş›a ait olan<br />

«Boş Duvarlar” parçası ile bu yazın<br />

hitleri arasına girmeyi hedefleyen<br />

güzel model, bu teklisi ile ayrıca bir<br />

ilke de imza atacak.<br />

Sahnelerin genç ve başarılı DJ’i<br />

Sözden ile bu şarkı İçin feat yapan<br />

Ece Gürsel, müzikte yeni bir ikilinin<br />

doğduğunun sinyallerini verdi.<br />

DMC etiketi taşıyan tekli Ece Gürsel<br />

feat Sözden olarak önümüzdeki<br />

günlerde tüm dijital platformlarda<br />

yerini alacak<br />

112


AILENIZIN<br />

HAYALLERI SAKLI<br />

KALMASIN<br />

SAKLIVADI<br />

KONAKLARI’NDA<br />

HAYAT BULSUN<br />

AİLE BOYU KONFOR<br />

AİLE BOYU HUZUR<br />

AİLE BOYU KEYİF<br />

SAKLIHAN<br />

İNŞAAT KALITESI<br />

ILE İSTANBUL’UN<br />

GÖZDE YAŞAM<br />

MERKEZLERINDEN<br />

BEYLIKDÜZÜ’NDE<br />

YEPYENI BIR PROJE<br />

YÜKSELIYOR.<br />

Adnan Kahveci Mh. Davutpaşa Cd. Kalkan Sk.<br />

No:13/1 Beylikdüzü / istanbul 0212 871 42 60 (3hat)<br />

Faks: 0212 871 42 63 info@saklihaninsaat.com.tr<br />

saklihaninsaat


114<br />

SAÇ-RENKLERI<br />

VE TRENDLERI<br />

Orhan öznohut ile<br />

<strong>2017</strong> ilkbahar/yaz Saç<br />

Trendlerini konuştuk. By<br />

oz 30 yılı aşkın süredir<br />

sinema,müzik ve moda<br />

dünyasının saçlarını<br />

tarayan orhan oz <strong>2017</strong><br />

saç trendlerini bizlerle<br />

paylaştı. Halen bir dünya<br />

markası olan davines<br />

türkiye teamle beraber yurt<br />

içinde atölye eğitimleri<br />

veren by oz yeni akım ve<br />

trendleri meslektaşlarına<br />

paylaşıyor.


Turkiye’de bircok sosyal<br />

projede gorev alan by<br />

oz avrupa ve amerıka’da<br />

calışmalarına devam edıyor.<br />

Geçtiğimiz aylarda avrupa<br />

ve amerikada bulunan oz yenı<br />

saç tredleri ile yurda döndü<br />

New york city ve<br />

washington dc de bulunan<br />

ve dünyaca ünlü olan toka<br />

solan sahipleri sayın nuri yurt<br />

ve hüseyin kaygısızla ortak<br />

projelerde yer olmaktadır<br />

<strong>2017</strong> Yaz aylarının habercisi<br />

İlkbahar geldi O zaman bu<br />

yükselişteki trendleri mutlaka<br />

keşfetmeniz gerekiyor Hangi<br />

trendlerden mi bahsediyorum<br />

Tabii ki bakır,soğuk sarılar ve<br />

bej trendleri<br />

Hem de bu trendler bu<br />

sezonun en orijinal trendi.<br />

blorange, Punk platin, sahil<br />

dalgaları ve androjen kesimleriyle<br />

sezona damgasın vuran trend,<br />

İlkbahar/Yaz <strong>2017</strong> sezonunda<br />

sörf ruhuna yeniden can verecek.<br />

gökkuşağı akımı bu sezon<br />

patlama yapacak. Küçük<br />

bir detay olarak başlayan<br />

bu heyecan, bu yaz en<br />

eğlenceli obsesyonunuza<br />

dönüşecek. Yarı-kalıcı<br />

ve bitkisel içerikli renkli<br />

boyalarla tanışmadıysanız, bu<br />

yaz tanışmanın tam zamanı<br />

Yazın olmazsa olmazı<br />

örgüler ve romantizmden<br />

neo-gotik akımına, eklektik<br />

bir güzellik tavrıyla<br />

karşımızda topuz ve örgünün<br />

gizli birlikteliği ise elegan ve<br />

çabasız coğunluğuyla yıldızı<br />

yüksek modellerden olacaktır.<br />

Sokağın açık ara kazanan<br />

saç modeli ise ense topuzları<br />

Minimal modernizmin<br />

anahtarı, alçakgönüllü ama<br />

asil topuzlar, sezonun birincisi<br />

olmaya aday görünüyor<br />

115


Röportaj<br />

Ankara<br />

Sanatyapım'da<br />

devlet sanatçısı<br />

Kayıhan Kesinok'tan<br />

desen ve temel sanat<br />

eğitimi ile Resim<br />

Serüveni başlayan<br />

Füsun Gönder beş<br />

yıllık süreçte, klasik<br />

resimden soyut özgün<br />

formlarını ve üslubunun<br />

temel taşlarını<br />

oluşturdu. Büyük bir<br />

tutku ve azimle günün<br />

erken saatlerinden<br />

itibaren enerjisinin<br />

yoğun olduğu en<br />

verimli saatlerini resim<br />

çalışmalarına ayıran<br />

sanatçı yapıtlarındaki<br />

dinamizmin de<br />

ipuçlarını veriyor.<br />

Yaşam felsefesi ve<br />

öznel perspektifinde<br />

idealize ettiği sanatsal<br />

üretimleri kişisel<br />

prensibinin de öncelikli<br />

unsurudur. Sanata<br />

adanan zaman ve<br />

emeğin kutsallığını o<br />

anda yaşadığı hazzı<br />

eserlerindeki lirizm ile<br />

gözlemleyebiliriz.<br />

Füsun Gönder ulusal<br />

- uluslararası karma<br />

ve kişisel birçok sergi,<br />

sanat fuarları, bienallere<br />

katılıp ve ödül kazanmış<br />

disiplinli ve çok<br />

başarılı bir sanatçıdır .<br />

116<br />

116


FÜSUN GÖNDER<br />

Sanatsal belleğinin kronolojik<br />

öyküsünden satır başları :<br />

- Yolculuk: kişisel sergi 2012,<br />

Ankara<br />

- Doğa: kişisel sergi Art212<br />

Gallery 2014, İstanbul<br />

- Newyork Contemporary Art<br />

Show 2014, A.B.D<br />

- Bienalle Palermo, İtalya 2015<br />

- İçimdeki Dünya : kişisel sergi,<br />

Resim Heykel Müzesi, Ankara<br />

- Mor Sanat Galerisi kişisel sergi,<br />

2015, Bodrum Muğla<br />

- Marco Polo Sanat Ödülü, 2015<br />

Venedik ,İtalya<br />

- ArtAnkara 2 Çağdaş Sanat<br />

Fuarı, NişArt Gallery, 2016 Ankara<br />

- Sound of Colours, Royal Opera<br />

Arcade Gallery, Trafalgar Londra<br />

2016<br />

- Winter House, Strazburg 2016<br />

Fransa<br />

- ArtAnkara 3 Çağdaş Sanat Fuarı<br />

Nişart Gallery, <strong>2017</strong> Congressium<br />

Ankara<br />

- Espace Linda Farrel Gallery,<br />

<strong>2017</strong> Paris, Fransa<br />

- Nişart Gallery 1 Haziran, Füsun<br />

Gönder Kişisel Sergi, Nişantaşı<br />

İstanbul<br />

Ayrıca; Lebriz.com üye sanatçıları<br />

arasında yer alıp, AKSD (Ankaralı<br />

Kadın Sanatçılar Derneği ), NişArt<br />

Gallery ve BodrumArt grup<br />

sergilerine katılmıştır.<br />

Füsun Gönder 1 Haziran <strong>2017</strong><br />

İstanbul NişArt Sanat Galerisinde,<br />

Kişisel Sergi Açılış Kokteyli ile<br />

sunumunu gerçekleştireceği, yeni<br />

dönem işleri izleyici ile buluşacak.<br />

Basın ve sanatseverlerin yoğun ilgisi<br />

ile açılacak bu özel sergilemede<br />

koleksiyonerleri de yeni bir döneme<br />

tanıklık edecekler.<br />

Ressam Füsun Gönder eserlerinde<br />

ustalıkla çözümlediği dinamik<br />

form geçişleri, yığınlaşmış<br />

pigment katmanları özgürlüğün ve<br />

özgünlüğün temsilcisi konumunda<br />

yapıtlarının ana eksenini lirik<br />

bir dille yüzeye konumlandırır.<br />

Duyarlı renk ve lekeler eşliğinde,<br />

çizgisel gücün de eklendiği ayrıntılı<br />

dokular, sıcak soğuk yada kontrast<br />

renk diyalektiğinin özgürleşmiş<br />

temsilcisidir. Soyutlamalarından<br />

ürettiği dışavurumcu eserleri<br />

sanatçının projeksiyonundan<br />

izleyiciye şiirsel bir dille<br />

aktarılmaktadır.<br />

117


Röportaj<br />

KÜBRA ŞİRİNYURT<br />

İstanbul doğumlu sanatçı İstanbul<br />

Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirip,<br />

M.S.G.S.F Resim Bölümünden mezun<br />

olmuştur. Aynı bölümün Devrim Erbil<br />

atölyesinde yüksek lisans (Meksika Duvar<br />

Resimleri) tezini tamamlayan Kübra<br />

Şirinyurt; 2002 yılından günümüze ''Kamusal<br />

Alanda Sanat''kapsamında, uluslararası duvar<br />

resimleri projelerini sürdürmekle beraber,<br />

1997 yılında başladığı kişisel ''kesintisiz resim<br />

projesi''ne devam etmektedir.<br />

KESİNTİSİZ RESİM PROJESİ: Öncesiz<br />

ve sonrasız diyalektiğinden yola çıkıp, varlığı<br />

ve hiçliğin insan'ı sorgulandığı, zihnin,<br />

bilincin gitgellerinde imgelenen rastlantısal<br />

kurgunun, adeta film şeridi gibi nesnel<br />

üçüncü boyuta taşınmış projeksiyonudur.<br />

Proje bugün 72 metreye ulaşmış düşey ve<br />

yatay eklentiler ile sürekli büyümektedir.<br />

5 Nisan <strong>2017</strong> NişArt Sanat Galerisinde 12<br />

metrelik kısmı kesintisiz sergilenen''Oyun''<br />

detayları, ayrıntıları ve sanatçının<br />

desenlerinden oluşan sergileme; ebatların<br />

formların büyüklüğünden ziyade kadim<br />

anıların bellekteki düş evreninin metaforları<br />

dikkatle izlenmeyi ve alkışı hakeden<br />

saygıdeğer bir çaba olarak sanatseverler<br />

tarafından değerlendirilmiştir. Süregelen<br />

çözümlemeler, Şirinyurt'un fikir ve kavram<br />

yörüngesinde varlık - hiçlik diyaklektiğini<br />

sorgulamaya, katılım ve deneyim önerirken,<br />

benliğin temsili ''insan''üzerinden öncesiz<br />

ve sonrasızlığın sinematik vinyetlere<br />

dönüştüğünü gözlemleyebiliriz.<br />

Kübra Şirinyurt 1993 yılında Siemens sanat<br />

ödülü (mansiyon) yanısıra ulusal birçok<br />

yarışmalara katılıp başarı kazanmıştır. SA-<br />

GÜSAD (Sakarya Güzel Sanatlar Derneği)<br />

kurucu üyeliği, Güneşeresim Grubu kurucu<br />

üye Başakanlığı,KSANTİST (Kamusal<br />

Alanda Sanat Topluluğu İstanbul Derneği)<br />

Kurucu üye ve Başkanlığında ülkemiz ve<br />

yurtdışında bir çok projeyi hayata geçirmiştir.<br />

Sanatsal Projelerden ; 1)Kentsel iyileştirmede<br />

sanatın rolü başlıklı KSANTİST<br />

kamusal alan proje uygulaması (2010-2011)<br />

Talimhane -Dolapdere 2) Uluslarası duvar<br />

resmi projesi Almanya etabı, Farbfieber<br />

Kolektifi (Almanya -Türkiye) Düsseldorf 3)<br />

Beyoğlu Belediyesi (2005 ve 2007) Tünel<br />

sanat etkinlikleri sokak sergileri 4) Sinansos<br />

(2006) 1.Uluslararası Sanat Festivali Kapadokya<br />

5) Güneşeresim grubu Barışarock<br />

Müzik Festivali sokak resimleri 5) Güneşeresim<br />

Grubu 2006 Talimhane sokak resimleri<br />

1 ve 2 etkinliği 6) Uluslararası Duvar resmi<br />

Mural mobil projesi Almanya etabı ,Farbfieber<br />

kolektifi Düsseldorf 7) 1. Antalya Resim<br />

Festivali 2003 Sokak resimleri<br />

Kübra Şirinyurt Kişisel Sergileri: 2.<br />

Antalya Resim Festivali Resim Fuarında<br />

ilk solo sergisini gerçekleştiren sanatçı daha<br />

sonra , 2016 yılı İstanbul Çukurcuma Dining<br />

No19 'da, 2010 Kesintisiz resim projesi<br />

tanıtımı ''Atölye Halleri 2'' ve 5 Nisan <strong>2017</strong><br />

'de NişArt Sanat Galerisinde ''Oyun'' ile<br />

izleyicisiyle buluştu .<br />

KSANTİST Derneği; 2009 Yılında Kübra<br />

Şirinyurt kuruculuğundaki derneğin faaliyet<br />

amacı ;kentsel iyileştirmede metropolün<br />

varsıl ve mahrumiyet bölgelerinde<br />

kesiştikleri yollarda caddelerde binalarda<br />

dekoratiflikten uzak görsel estetik zevkin<br />

yükselmesini hedefleyen akademik kurgu<br />

ve komposizyonlarla sanatçıların tek elden<br />

çıkar gibi yarattığı eserleri kamusal alanlarda<br />

izleyiciyle paylaşmaktır. Bu saygıdeğer<br />

projelerin Kamu kuruluşları, sivil toplum<br />

kuruluşları, sektörel kurumlar ve bizler<br />

tarafından desteklenip daha büyük kitlelere<br />

ulaşması yönünde hepimize görevler<br />

düşmektedir.<br />

118


Bursa doğumlu Ressam Semra<br />

Yedikardeş ilköğretim yıllarına<br />

sanatsal eğilimlerine bale yaparak ilk<br />

adımlarını atmış, Bursa Anadolu Lisesi<br />

mezuniyeti sonrası gitar dersleri alarak<br />

sürdürmüştür.<br />

Marmara Üniversitesi Atatürk<br />

Eğitim Fakültesinden İngilizce öğretmenliği<br />

bölümünü bitirmiştir.<br />

Antalya'da 10 yıl boyunca görev aldığı<br />

Anadolu Öğretmen Lisesinde, üniversiteye<br />

hazırladığı öğrencilerinden,<br />

İngilizce yerleştirme puanı en yüksek<br />

Türkiye birincilikleri ve dereceleri olan<br />

başarılarla dolu idealist bir öğretmenlik<br />

kariyerine imza atmıştır.<br />

Bursa'da halen İngilizce öğretmenliği<br />

yapmakla beraber öğrencilerini<br />

sanatsal aktivitelere teşvik edip, resim<br />

derslerine de katkı sunar.Sanata<br />

olan tutkusu, Sanat Tarihi dersleri,<br />

konferanslar ve seminerlere katılarak<br />

başlamıştır.<br />

Halka Sanat Art Project 'te İpek<br />

Çankaya ile sanat tarihi, Hepsi Hikaye<br />

Kültür Sanat Platformunda Rıfat Şahiner<br />

ile Çağdaş Sanat Estetiği, Yalçın<br />

Sadak'tan sanat tarihi dersleri almış ve<br />

workshoplara katılmıştır.<br />

Neriman Şairoğlu Atölyesinde temel<br />

sanat eğitimi sonrası, resim çalışmalarını<br />

sürdüren Ressam; desen, guaj, kraft<br />

kağıt üzerine füzen, yağlı boya akrilik<br />

gibi farklı malzemeler ile dışavurumcu<br />

soyut figüratif özgün eserlere imza<br />

atmıştır. Birçok karma sergiye katılan<br />

Semra Yedikardeş kendi atölyesinde, kişisel<br />

sergisine hazırlanmaktadır.<br />

SEMRA<br />

YEDIKARDEŞ<br />

İstanbul'da doğan sanatçı Nişantaşı<br />

Işık Lisesi ve ardından<br />

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi<br />

bölümünden mezun olmuş,<br />

University Of Iowa'da yüksek<br />

lisansını tamamlamıştır. Doktorasının<br />

(Oyun Teorisi) tez aşamasında<br />

Türkiye'ye geri dönüp, 28 yaşında<br />

Net Holding'te Bilgi İşlem Müdürlüğü<br />

görevini üstlenmiştir. Sektörel<br />

çalışmalarından bazıları; yazılım tasarımları,dijital<br />

betimleme, web sitesi<br />

tasrımları, uluslararası dijital dergi e-<br />

ditörlüğü ve tabletop games (masa üzeri<br />

minyatür elementler ile oynanan strateji oyunlar)<br />

geliştirilmesi ve tasarımlarını sayabiliriz.<br />

Annnesi Muyan Akmeriç entellektüel ve kültürel<br />

birikimi yanısıra ilk temel sanat eğitimini<br />

küçük yaşlarda oğluna aktarmış, Devlet Tatbiki<br />

Güzel Sanatlar Yüksek Okulunda eğitim gören<br />

erkek kardeşi Varol Akmeriç ile süregelen sanat e-<br />

ğitimi vasıtasıyla adeta birlikte mezun olmuştur.<br />

Akmeriç yirmili yaşlarında arkadaşları ile gittiği<br />

tatillerde suluboya eserler üretip ilk satışlarınının<br />

heyecanı ile hayatının her döneminde üretmenin<br />

coşkusunu tutkuyla içinde hisseder.<br />

Sanatçı Amerika'da Yüksek Lisans eğitimini<br />

BIROL AKMERIÇ<br />

sürdürürken Türk Öğrenci<br />

Derneği Başkanlığı yapar,<br />

sanatsal etkinlikler organize<br />

eder, karma resim sergilerine<br />

katılır.<br />

Ürettiği kağıt işler ilgiyle<br />

karşılanır ve birçok yapıtı satın alınır.<br />

Eğitiminde Felsefe, Mantık Matematiği, Metafizik,<br />

Metodoloji gibi bir çok bilimin ışığında<br />

sanattan ve yaşamdan beslenen Ressam, ilk kişisel<br />

sergisini 1991 yılında İstanbul'da Tetsan Toscana'da<br />

(Teşvikiye, Nişantaşı) gerçekleştirmiştir.<br />

Akrilik, yağlı boya, sulu boya gibi farklı malzemeleri,<br />

günün farklı ışık şiddetinde, rengin<br />

değişimini farklı perspektiflerde gözlemleyen<br />

sanatçı, duyguları ile içselleştirdiği mekanı fotoğraflayıp<br />

özgün eserler üretir.<br />

Birol Akmeriç 15-24 Nisan <strong>2017</strong> Teşvikiye<br />

NişArt Sanat Galerisinde, kıymetli dostları<br />

,sanatseverler ve koleksiyonerlerin katılımı ile gerçekleştirdiği<br />

kişisel sergisinde altmışa yakın eser<br />

sergiledi. Yapıtlarında çıkış noktası ''Mavi Tur ''izlenimlerinin<br />

düşünsel, duygusal izdüşümleri olarak<br />

gözlemlenebilir. Yapıtlarını farklı coğraflarda yaşanan<br />

anılara sanat, sanata iz bırakma refleksi olarak<br />

da yorumlayabiliriz.<br />

Birol Akmeriç şeffaf renkler aracılığı ile ürettiği<br />

sulu boya eserlerinde birlikte yol aldığı kadim<br />

dostları ve daha çok kendisinin çektiği fotoğraflardan<br />

kurguladığı komposizyonları resmeder.<br />

Işığın başrol oynadığı, ona ait anlar ve duygusal<br />

tasvir; renklerin dili, titizlikle işlenmiş detaylar<br />

bir seyyahın özenle yazılmış seyir defteri kadar<br />

incelikli, içten, abartısız betimlemeler Akmeriç<br />

aracılığıyla izleyiciye aktarılmıştır. Sanatsal hedefleri<br />

sorulduğunda yalın bir ifade ile ''daha çok resim<br />

ifadesi ile yanıtlayan Ressam Birol Akmeriç, sanatın<br />

içinde var olmak ve bu atmosferde yaşadıklarını,<br />

hayallerini, gözlemlerini tutkuyla, aşkla kendi atölyesinde<br />

resmetmeye devam etmektedir .<br />

119


Röportaj<br />

MIMAR RESSAMDAN<br />

MUHTEŞEM SERGI<br />

Mimarlık alandaki<br />

çalışmalar ile bilinen<br />

Ebru Kalgay, 17 – 26<br />

<strong>Mayıs</strong> <strong>2017</strong> arasında<br />

Nişantaşı Niş Art Sanat<br />

Galerisi’nde resim sergisi<br />

açıyor. Sanatçı sergisinde<br />

aralarında suluboya,<br />

yağlıboya, akrilik, kara<br />

kalem, pastel boya, çini<br />

mürekkebi ve kolaj<br />

olmak üzere 70 resim<br />

ile 20 Ebru çalışmasını<br />

sergiliyor.<br />

120<br />

Ebru Kalgay İstanbul<br />

doğumlu. Resim sanatına<br />

küçük yaşlarda kara kalem ile<br />

başladı. Ardından sulu boya ve<br />

pastelle devam ettirdi. Nişantaşı<br />

Kız Lisesi’nde okurken yağlı<br />

boyaya yöneldi. İTÜ Mimarlık<br />

Fakültesi’nden mezun olduktan<br />

sonra yüksek lisansını da aynı<br />

fakültenin Yapı Kürsüsünde<br />

yaptı. Mimarlık yaparken sanatın<br />

pek çok dalıyla ilgilendi, İTÜ’de<br />

Şadan Bezeyiş, Bakraç Sanat<br />

Galerisi’nde Alp Bartu ve Ali<br />

Candaş, Atölye Biz’de Burhan<br />

Özer gibi değerli ressamlardan<br />

eğitim aldı. Sait Günel, Hikmet<br />

Çetinkaya ve Orhan Gürel’in<br />

Workshop’larına katıldı. Füsun<br />

Arıkan’ın Ebru atölyesinde<br />

çalıştı. İTÜ Mimarlık Fakültesi<br />

Taşkışla, Bakraç Sanat Galerisi,<br />

Beşiktaş Deniz Müzesi, Füsun<br />

Arıkan Atölyesi, Akatlar<br />

Kültür Merkezi’nde sergiler<br />

açtı. Çeşitli yarışmalardan<br />

mesleki ödüller alırken, ilk<br />

olarak İstanbul Mimarlar<br />

Odası’nın Sinan Ödülü’nü<br />

kazandı. Halen kendisine ait<br />

mimarlık bürosunda mimari ve<br />

dekorasyon projelerinin yanı sıra<br />

resim çalışmalarını da yürütüyor.<br />

Adres: Hüsrev Gerede Caddesi<br />

Barış Apt. No: 84 Teşvikiye -<br />

İSTANBUL


Röportaj<br />

AYLA YAKICI<br />

Ressam şair ve eğitim uzmanı<br />

olan sanatçı; Samsun 19 <strong>Mayıs</strong> Ü-<br />

niversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Resim bölümünü bitirdikten sonra<br />

Ankara Üniversitesi Güzel Sanatlar<br />

Eğitimi Anabilim dalında yüksek<br />

lisansını tamamlamıştır. İstanbul<br />

Bilyay (spiritüel) Akademiye devam<br />

etmektedir.<br />

Ayla Yakıcı M.E.B Talim ve Terbiye<br />

Kurulu Başkanlığında Eğitim<br />

uzmanlığı görevinden emekli olmuştur.<br />

Milli Eğitim şuralarında kitap<br />

inceleme komisyonları, güzel sanatlar<br />

özel ihtisas komisyon koordinatörlüğünde<br />

uzman olarak görev almış<br />

çeşitli konferanslara seminerlere katılıp<br />

raporlar hazırlamıştır. Kişisel<br />

sergileri yanısıra ulusal-uluslararası<br />

bir çok sanat fuarları, bienaller ve<br />

karma sergi tecrübeleri olan profesyonel<br />

sanatçı yetişkin ve çocuklara<br />

soyut resim sanat eğitimi ile ilgili<br />

özel dersler verdiği atölyesinde kişisel<br />

araştırmaları ve çalışmalarını aralıksız<br />

sürdürmektedir.<br />

Çocuklara yönelik hazırladığı<br />

''Evren ve Çocuk'' kitabında (biçimleme<br />

boyama), ''Evrensel Gerçekler''<br />

kitabında ise çocuk şiirlerine yer<br />

vermiştir.Ayla Yakıcı 2009 yılında<br />

''Karanlığın içindeki ışık, ışığın<br />

içindeki karanlık'' isimli kitabı ile<br />

şiirlerini okurlarıyla buluşturdu.<br />

Estetik ve Felsefe ile ilgili denemeler<br />

yazan sanatçı, Soyut Sanat ve<br />

Estetik adlı eseri yayınlanmak üzere<br />

hazırlanmıştır .<br />

Ayla Yakıcı sanat idealizmi<br />

ve dinamiklerini şu şekilde ifade<br />

etmiştir ''sanat evrenin sonsuz<br />

hedefleri ile yaratıcılığı sorgular.<br />

Sonsuz bilgi ve gelişim sanatın<br />

çeşitlilik alanının vazgeçilmezidir.<br />

Soyut resimler, somut görünüşlerinin<br />

ve gerçekliğin ötesindeki<br />

öz-biçim ilişkisini ve ruhsal düşünceyi<br />

yansıtır. Sanat insanın içindeki<br />

ışığı ortaya çıkarmaktır. Gerçek sanat<br />

özümüzün izdüşümüdür. Sanatta<br />

ideale ve estetik güzelliğe denge vasıtası<br />

ile ulaşılır. Dengeleri oluşturmak<br />

için saflaşmış, arınmak ve içimize<br />

dönmek gerekir. Sanat ahengin ve<br />

birliğin uyumudur.''<br />

Sanatçının 26 Nisan-7 <strong>Mayıs</strong><br />

<strong>2017</strong> tarihleri arasında NişArt<br />

Sanat Galerisi ''Öze Dönüş'' kişisel<br />

sergilemesinde son dönem yapıtları<br />

görülebilir. NişArt Galeri : Hüsrev<br />

Gerede Cad. Barış Apt No.84/1 Teşvikiye<br />

/İstanbul Tel: 0531 354 43 59<br />

Ayla Yakıcı : www.aylayakici.com<br />

/aylayakici@hotmail.com<br />

PINAR ERVARDAR<br />

S<br />

anatçı İstanbul Alman Lisesi<br />

ardından Boğaziçi Üniversitesi<br />

Endüstri Mühendisliği mezunudur.<br />

Sanat serüveni resim<br />

ile başlayıp fotoğraf ile eş zamanlı<br />

yükselen bir ivme ile<br />

devam etmektedir. Resim<br />

eğitiminde; Yusuf Taktak,<br />

Altan Çelem, Server<br />

Demirtaş gibi kıymetli<br />

hocalar atölye çalışmaları<br />

yapmıştır. Sibel Kasapoğlu,<br />

Banu Tarhan ve Pınar<br />

Ervardar Teşvikiye Atölye83'te<br />

birlikte profesyonel<br />

anlamda aynı işliği kullanıp<br />

oluşturdukları sinerji<br />

ile sanatsal üretimlerini<br />

pekiştirirler.<br />

Sanatçı Nişantaşı<br />

(2005-2015) farklı iki atölye'den<br />

sonra bugün Karaköy'ün muhteşem<br />

manzarası, tarihi dokusu ve terasında<br />

ünlü turuncu şemsiyesinin tanıklığında<br />

yol almaktadır. Ervardar her<br />

ay bir gün ziyaretçilere evsahipliği<br />

yapan ''Turuncu Şemsiye şahidimdir<br />

ki''temalı Nisan ayı atölye sunumunda,<br />

retrospektif denilebilecek<br />

eserleri ve art shopping (sanat pazarı)<br />

ürünleri ziyaretçiler için sıcacık sanat<br />

sohbetleri ile bu özel günün anısına<br />

bellek oluşturmayı hedefler.<br />

Ulusal ve uluslararası birçok<br />

kişisel yada karma sergi deneyimi<br />

olan sanatçının Elgiz Müzesi ve<br />

kıymetli koleksiyonlarda yapıtları<br />

sergilenmektedir .<br />

Fotoğrafçılık eğitiminde<br />

Khaled Abul<br />

Dahap, Niko Guido,<br />

Çerkes Karadağ, Cenk<br />

Gençdiş, Lalepar Aytek,<br />

Senem Sinem, İzzet Keribar,<br />

Sinan Durdu gibi<br />

çok kıymetli sanatçılarla<br />

teknik çalışmalar yapmış çalıştay,<br />

grup ve kişisel özgün çalışmalarına<br />

devam etmektedir. Pınar Ervardar,<br />

London School of Photography ve<br />

Sotheby,workhop çalışmalarını başarıyla<br />

tamamlamıştır.<br />

Fotoğrafları müdahelesiz, efektsiz<br />

direkt çekimler ve beşer adet<br />

sınırlı sayıda basılmıştır. New York<br />

grup sergisi ve Paris Nancy kişisel<br />

sergisi sanat yaşantısı için önemli<br />

deneyimlerdir. Sanatçı pratiğinde<br />

iki disiplini birden ustalıkla<br />

tasarladığı yeni projesi Phoppart<br />

olarak isimlendirdiği; fotoğraf<br />

ve resimlerini katmanlar halinde<br />

soyut yorumlamalarla üretmektedir.<br />

Projelerinde yeni söylemler<br />

metamorfozunu sanatsal bir diyolog<br />

halinde ele alan sanatçı Phoppart<br />

serisi eserlerinin oluşturduğu<br />

Art212 grup ve Paris Nancy kişisel<br />

sergisinde izleyiciyi büyüledi.<br />

Pınar Ervardar İtalya'da<br />

gerçekleşek 6-15 Eylül <strong>2017</strong> Floransa<br />

Bienali'ne katılımı öncesi resim<br />

çalışmalarına odaklandığı bir<br />

süreçtedir.<br />

Soyut komposizyonlarında<br />

akışkan pigmentlerin yüzeyde<br />

oluşturduğu momentum, zarif<br />

emprovize tuşelerden oluşan<br />

formların enerjisi, dingin<br />

renkler ile dengelenip kuralsız,<br />

dışavurumcu ifade özgürlüğü, bilinç<br />

katmanlarımızdaki dinamikleri<br />

sorgularken izleyiciyi de resmin<br />

meddahı işbirliğine davet ediyor<br />

Karaköy'deki Pınar Ervardar<br />

stüdyosunda yine Turuncu Şemsiye<br />

şahitliğinde ve işlik sergi sunumunda<br />

<strong>Mayıs</strong> ayı ziyareti için Atölye<br />

Tel: 0212 259 06 36<br />

web :www.pinarselimoglu.net/<br />

www.pinarervardar.com<br />

121


Yazar<br />

Pınar Erdem<br />

‘NE ZAMAN<br />

KARŞIMIZA<br />

BEKLENMEDİK BİR<br />

ŞEY ÇIKSA BU BİZİM<br />

DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ<br />

YERE YAPILAN<br />

YOLCULUGUN<br />

BASAMAĞIDIR’<br />

Tüm dünyaya gelmiş insanların<br />

şu anda eşi benzeri olmayan<br />

bir maceranın içinde olduğuna<br />

inanıyorum. Bir macera olarak<br />

baktığımda kabul etmek gerekirki<br />

hayat yeteri kadar tehlikelidir.<br />

Hiçbirimiz yeni bir gün<br />

doğumunu bir daha görecek kadar<br />

yaşayıp yaşamayacağımızı bile<br />

maalesef bilemiyoruz.<br />

Hergün yeni yepyeni heyecan<br />

verici deneyimleri beraberinde<br />

getirerek yaşatıyor bizlere hayat.<br />

Belkide Her yepyeni güne yeni bir<br />

maceralar eklemek bilinmeyen bir<br />

bolluğun ta kendisi.<br />

Neler olup bittiği ve eksik<br />

olanın ne olduğu sorularına cevap<br />

verecek olan.<br />

Hayatımızı değiştiren asla<br />

unutamayacağımız sözler<br />

şunlardır.’Düşünceler gerçekliğe<br />

dönüşür’ işte bukadar...<br />

Düşünceleri ve dilekleri<br />

gerçekliğe dönüştüren şey<br />

aslında çekim yasasıdır.<br />

Düşünceler gerçekliğe dönüşür<br />

ifadesi hayallerin ve kabusların<br />

gerçekleşmesine neden olan şeydir.<br />

Düşüncelerimiz herşeyin<br />

başladığı yerdir. Ben çok zaman<br />

test ettim neyi düşünüyorsam<br />

onu yaşamışımdır. İşte bu<br />

ilkelerle ilgili bilmek gereken bazı<br />

özellikler...<br />

Ne düşündüğünün sana<br />

yarayıp yaramayacağının, iyi<br />

olup olmadığının, adil olup<br />

olmadığının, hiç bir önemi yok.<br />

Düşüncelerle ilgili ilkeler,<br />

yerçekimi gibidir, ne düşündüğünü<br />

yargılamaz, hatta hiç bir şekilde<br />

umursamaz yanlızca oluverir. Ne<br />

zaman yolumuza beklenmedik<br />

yada aklımıza hayalimize<br />

DERİNLİKLER<br />

gelmeyecek şey çıksa bu bizim<br />

düşündüğümüz bir yolculuğun<br />

basamaklarıdır. Çünki çok iyi<br />

bildiğim gibi tesadüf diye bir şey<br />

yoktur.<br />

‘Düşünceler gerçeğe dönüşür’<br />

ilkesi, hayallerinizdeki hayatı<br />

nasıl yaşayacağımızın tam bir<br />

açıklamasıdır. Bu gerçekte önemli<br />

kuraldır.<br />

Onun varlığını anlamak,<br />

hayatının akışına hakim olmak,<br />

hayallerinin yaşamını sürdürmek<br />

için gereken ilk adımdır, anlaman<br />

gereken şey esasında işlerin<br />

yürdüğüdür. Kusursuzca.<br />

Düşüncelerimizi etkileyen<br />

şeyler hayatımızıda etkiler. Hiçbir<br />

düşünce inaçlarımızdan daha fazla<br />

etkilemez. Düşünmek yetmez<br />

inanmakta gerekir.<br />

Tüm kalbinle ruhunla bir şey<br />

istiyor olabilirsin ama inanmadan<br />

bunları hayata geçirmene izin<br />

verecek düşüncelere ulaşman<br />

mümkün değildir.<br />

İnanmak duygulara öncülük<br />

eder. Çok zaman düşüncelerimizin<br />

ve inançlarımızın gizem yüklü<br />

ve ruhun derinliklerinde yüklü<br />

olduklarını ve bunlarla başa<br />

çıkmanın çok zor olduklarını<br />

duyuyorum.<br />

Unutmayalımki hepimiz aynı<br />

şeyden yaratıldık.<br />

Yani bir insanın yapabileceğini<br />

herkes yapabilir. Bu sadece<br />

düşünmeyi seçtiğimiz<br />

düşüncelerle ilgilidir.<br />

Gerçekten ne istediğini bil.<br />

Düşüncelerini inaçlarının aracılığı<br />

ile hayata geçir ve unutmaki hayat<br />

herzaman seni bekliyor olacak....<br />

Düşünce ve İnançla...<br />

122


Moda<br />

MODA<br />

MODA<br />

TRENDLERİ<br />

Ece<br />

Türkoglu<br />

Merhaba,<br />

Her yıl olduğu gibi bu sene de Modacıların<br />

ve Trendsetter’ların bu yıl da öngördüğü<br />

popüler olmasını bekledikleri<br />

trendlerden sizleri haberdar etmek istedik.<br />

Kimilerin hiç sevmeyip kullanmayacağı,-<br />

kimilerinin ise oldukça hoş bulup popüler<br />

hale getirecekleri bu trendler bakalım<br />

ülkemizde ne kadar cazibe sahibi olmayı<br />

başaracak? Hadi gelin hep beraber bu<br />

trendlere bir göz atalım...<br />

KADİFE: Kadife kumaşının romantik,<br />

zarif bir o kadar da iddialı ve feminen<br />

dokunuşu popülerliğini sürdürmeye<br />

devam ediyor. Spor, klasik şık, rahat<br />

ve her türlü tarzda göreceğimiz<br />

kadife sıradışı rengiyle sıradanlaşıp<br />

gardılobumuzun efsanesi olmak yılın her<br />

sezonu için hazırlık yapıyor.<br />

İÇ ÇAMAŞIR TRENDİ: Geçen<br />

seneden bu seneye transfer olan<br />

trendlerden bir diğeri olan giysilerin<br />

üzerine iç çamaşır giyme modası bu sene<br />

de devam edecek. Kombinezon elbiselerin<br />

pek popüler olamadığı bu trend de, üst<br />

gruplarda jean üzerine tercih edilmeye<br />

devam edecek gibi..<br />

KESİK PAÇALAR : Kısa pantolonların<br />

modasının devam ettiğini tasarımcılardan<br />

değil, kullanım sıklığından anlıyoruz.<br />

Tüm dünyayı saran kısa paça modası kadın<br />

yada erkek, şıklık yarışında zirvesini<br />

zorlamaya devam ediyor. Ama bu sene<br />

yırtık kotların yerini, düz kotların kesik<br />

paçaları alıyor. Şık parçalarla tamamlayabileceğiniz<br />

bu jean pantolonları, her stil a-<br />

yakkabı ile kullanabilirsiniz de..<br />

DÜŞÜK OMUZLU ÜSTLER :<br />

Oldukça seksi bulduğum bu detayın<br />

trend olmasına çok sevindim. Gece yada<br />

gündüz,spor yada klasik her tarzda fark<br />

yaratmayı başaran bu detay, sıradan bir<br />

kombini bile bir star yapmayı başarıyor.<br />

124


CANLI PEMBELER: Son birkaç sezondur<br />

nude pembenin soluk ve pastel<br />

tonlarını aksesuardan ev teksitili modasına,<br />

ayakkabıdan iç çamaşıra varana dek<br />

moda nın sihirli parmağını dokundurduğu<br />

her yerde kullandık. Belki de tasarımcılara,<br />

yeni nefes gerektiği bu ihtiyaç ile<br />

canlı pembelere ciddi bir geri dönüş var.<br />

Fuşya tonlarının, canlı kırmızıyla kullanıldığı<br />

pek çok kombin görmeniz mümkün..<br />

SPOR GİYSİLERİ: Spor salonunda kullanmak<br />

için aldığınız giysileri artık bir<br />

partiye de giderken giyebilirsiniz bu sene.<br />

İki yıldır görmeye alıştığımız bu görüntü,<br />

şıklık yarışında olan moda severlerin<br />

pek ilgisini çekmiyor. Ama özellikle sokak<br />

modası spor giysilerden yana olacak<br />

bu sene.<br />

FIRFIR: Kollarda, paçalarda, etek uçlarında...<br />

Yine bu sene her yerde fırfır olmaya<br />

devam edecek. Özellikle elbiselerde<br />

oldukça sevilen bu detayı, küpelere varana<br />

değin küçük aksesuarlarda bile bu sene<br />

görmeniz mümkün. Her türlü irilikte<br />

kullanılan fırfır detayını bu sene gelinlik<br />

modellerinde de cömertçe göreceğiz..<br />

PLATFORM AYAKKABILAR: Yüksek<br />

topuklu platform ayakkabıların modasının<br />

bittiği dönemde ,artık dünyanın<br />

bir daha bu yüksekliğe dönmeyeceğini<br />

düşünmüştüm. Ancak görüyoruz ki ,feminen<br />

yada maskülen tüm ayakkabılarda<br />

platform taban ve topuk geri dönmüş durumda.<br />

Üstelik oldukça rahat ve zahmetsiz<br />

şıklıkta ki bu ayakkabılar her ortamda<br />

da kendisine yer bulmayı başaracak gibi..<br />

İNCE PALTOLAR:<br />

İlkbaharın ve sonbaharın<br />

tümünde göreceğimiz,<br />

incecik kumaşlardan<br />

paltoların ülkemizde<br />

çok sevileceğinden<br />

eminim... Gömlek ile<br />

kaban arasında akraba<br />

olan bu parçanın özellikle<br />

açık renklerinin en<br />

tercih edilen olanları o-<br />

lacağını düşünüyorum.<br />

ORİGAMİ: Geçen sene<br />

optik desenlerin modaya<br />

girişiyle renklenen<br />

moda dünyası bu sene yerini origamik<br />

kesimlere ve desenlere bırakıyor. İkiside<br />

kardeş sayılan bu tarzların modaya çok<br />

yakıştığını söylemek isterim. Marjinal<br />

stillerle kendisinden bahsettirmeyi seven<br />

popüler kesimin bu tarzı sıkça kullanacağını<br />

söylemek isterim. Elbette asimetrik<br />

kesimlere çok yakın olan origami,doğru<br />

kullanıldığında çok şık olacaktır.<br />

125


Moda<br />

GÖSTERİŞLİ OMUZLAR: Gösterişli<br />

omuzlar denilince aklınıza ilk gelen<br />

büyük vatkaların haricinde, omuz detayı<br />

özellikle vurgulanmış kol kesimleri<br />

olarak düşünebilirsiniz.Köşeli, yuvarlak<br />

sivri, kol detayı abartılmış iddialı<br />

kesimler yeniden hayatımıza giriyor.<br />

FİTİLLİ ÖRGÜ: Moda çizgisi hayatımızın<br />

her adımında sadeliğe ,minimalizme<br />

doğru yelken açıp gitmeye devam<br />

ederken, trikolar da bu düz ama saf şıklıktan<br />

üzerine düşeni alıyor. Fitilli örgülerin,<br />

diğer örgü modelleri kadar gösterişli olmayan<br />

çizgisi şık bir sadelik taşıyor.Özellikle<br />

örme elbiselere çok yakışan fitilliler<br />

90 lara ithafen geri geliyor. Üstelik örmeleri<br />

bahar ayında sık göreceğimiz hırka türü<br />

üst gruplar, kurtarıcı parçalardan..<br />

PUNK RÜZGARI : Geçen seneden<br />

bu yana moda olan punk esintileri bazı<br />

değişikliklerle devam ediyor. Ekoseler,<br />

parlak viniller, ruganlar; yine her yerde<br />

olacak. Ancak gece kıyafetlerinde ki punk<br />

çizgileri, eğlenceli olmayı sevenlerin gönlünü<br />

fethedecek gibi..<br />

İSPANYOL KOLLAR : Geçen seneden<br />

bu seneye transfer olan trendlerden birisi<br />

olan ispanyol kollar, moda kalmaya<br />

devam ediyor. Gece yada gündüz, iç<br />

çamaşırı dokulu yada pek çok kumaş<br />

çeşidiyle göreceğimiz düşük kolları<br />

bu senede popüler yapan tasarımcılar,<br />

önümüzde ki sezon kış koleksiyonların<br />

dada bu kol kesimine bolca yer vermiş<br />

durumda. Daha çok havaların ısınmasını<br />

bekleyen bu kesimi,bahar aylarında<br />

sıkça görmeye başlayacağız. Tabi sokak<br />

modasında geçen sene olduğu gibi, jean<br />

üzerine giyilen salaş bluzlar olacak gibi..<br />

126


Moda<br />

LUREX DOKUSU: Lurex, simli iplerin<br />

karışımıyla üretilen bir örme kumaş türü.<br />

Klasik trikoların yerini bu kumaşın alacağı<br />

ön görülüyor.Benim çok sevdiğim bu dokumaların<br />

elbise ve eteklerinin oldukça popüler<br />

olacağını düşünüyorum. Yaz sezonu boyunca<br />

da kullanılacak bu kumaş oldukça feminen<br />

bir cazibeye sahip.<br />

KIRMIZI: Bu sene taze pembelerin en<br />

önde olacağını düşünmeyin.. Ülkemizde<br />

her renkten daha fazla sevilen kırmızının<br />

bu sene en canlı tonları moda olacak. Ayrıca<br />

spor tarzlar dahil,her stilde şık yada rahat<br />

sıklıkla kullanılacak.<br />

SLOGANLI GİYSİLER: Özgür dünya<br />

,önce kendisini her zaman olduğu gibi moda<br />

da ifade etmek ister. Birkaç sezondur bayıldığımız<br />

bu trend, yani sloganlı giysiler artık<br />

sadece giysilerde değiller. Ayakkabılar, çantalar,<br />

kabanlar, ceketler, pantolon ve elbette<br />

tshırtler... Bu tshirtleri ofiste giydiğinizde<br />

iddialı, partide giydiğinizde fark yaratan, bir<br />

davette giydiğinizde eğlenceli adledileceksiniz...<br />

Sloganı olan herşeyi bu sene giyin, elbette<br />

sizi en iyi ifade edeni..<br />

Bu sene hangi trendin en popüler olacağını<br />

tasarımcılar ön görse de, sokaklar modayı<br />

belirleyecektir. Sizi, içinde kendinizi en iyi<br />

hissedeceğiniz şıklıkta, aynada kendinize<br />

gülümserken görmenizi diliyorum. Şık ve<br />

moda ile kalın..<br />

Görüşmek Üzere<br />

Ece TÜRKOĞLU<br />

127


Yaşam<br />

CEM ÖZKÖK ILE Moda Yaşam<br />

128<br />

Yeni haberlerle dolu <strong>Moonlife</strong> MAYIS sayısından herkese merhaba<br />

Beni daha detaylı tanımak ve takip etmek<br />

için cemozkok309 instagram adresinden<br />

takip edebilir, merak ettiklerinizi sorabilir,<br />

hafta içi her gün 13.30’da Uçankuş’ta Moda<br />

Kuşu programımdan trendleri daha yakından<br />

benimle birlikte takip edebilir ve danışmanlığımdan<br />

faydalanabilirsiniz.<br />

<strong>2017</strong> İlkbahar / Yaz Trendleri! Transparan<br />

fantezi, Prenses stili, Romantik çiçekler, Canlı<br />

ve parlak renkler, pullar ve parıltılar, belirgin<br />

aksesuarlar, fırfırlar, platform ayakkabılar,<br />

slip-on ayakkabılar, göğüs gösteren şeyler, tek<br />

kol şeyler, asimetrik şeyler, kesikler, logolar,<br />

denim, kadife, anorak, parlak metal… Sarı,<br />

mavi, yeşil ve kırmızı gibi canlı ve belirgin<br />

renkler tasarımlara egemen olacak.<br />

CEMİYET HAYATININ<br />

MAKYAJ SEYYAR’I<br />

DİLEK SEZGİN AZRAK!<br />

Çeşitli yerlerde özel bir çok eğitim<br />

alıp, ustalığını tamamlayan ve renkli<br />

uzun bir yola adım atan DİLEK<br />

AZRAK. Hala daha durmaksızın<br />

her gün kendini yenileyerek ve dünya<br />

modasını takip ederek çalışmalarına<br />

devam ediyor. Belki de başarısı burada<br />

gizli. Sevgili Dilek Makyözlük ve<br />

güzellik uzmanlığı sektörünün icinde<br />

çesitli yerlerde kendi salonlarını<br />

işlettikten sonra, son birkaç yıldır<br />

makyaj alanında freelans çalısmaya<br />

başlayıp, sosyete ve cemiyet hayatındaki<br />

bayanlara vip hizmet vermektedir.<br />

Böylelikle, istedikleri her yerde<br />

zaman kaybı yaşamadan kaliteli ve<br />

özel bir hizmet aldıklarını belirten<br />

Dilek, bu şekilde daha tercih edildiğini<br />

ve “Makyajda Avrupa tarzı ve<br />

özgür çalışma ruhumla, her hangi bir<br />

kalıba giremiyorum, bu da makyaj<br />

da benim farkımı yansıtıyor.’’ diyerek<br />

farkını ortaya koyuyor. Programıma<br />

konuk olarak geldiğinde de bunu<br />

orataya, partnerime yaptığı makyajla<br />

ortaya koydu. Dileğe sordum, makyaj<br />

trendleri nelerdir diye?<br />

Bu yıl makyaj da yükselen trend,<br />

Holografik güzellik, yani aydınlık ışıl<br />

ışıl parlayan yüzler ten makyajının<br />

vazgeçilmezidir. Öncelikle makyaj<br />

bazına cilt yapısına uygun, aydınlık<br />

ve ıslak görünüm veren nemlendiriciler<br />

ile başlamak lazım, sonrasında<br />

cildinizde koyu lekeler, kızarıklık ya<br />

da göz çevrenizde morluk varsa, önce<br />

turuncu, sarı, bej ve yeşil tonlarında<br />

kapatıcıya ihtiyacınız var demektir.<br />

Sonrasında, aydınlık ve ışıltılı ten<br />

makyajını cildinize uygun ürünlerle<br />

yapabilirsiniz. Işıltılı inci pembesi<br />

renkleri de aydınlatıcı olarak; burun,<br />

dudak üstü, kaş altı ve göz pınarınıza<br />

uygulayabilirsiniz. Likit olan<br />

aydınlatıcılar da cilde ıslak ve metalik<br />

bir görünüm veriyor. Göz farlarında<br />

ise, bu yıl bakırın tüm tonları vazgeçilmezler<br />

arasında. Özetle Opak<br />

dudaklar, dikkat çekici kaşlar ve kalın<br />

eyeliner’lar en trend imajdır.<br />

Profesyonel makyajın<br />

dışında Kalıcı makyajda<br />

da kişiye özel cilt tipine<br />

ve yüz şekline uygun,<br />

kişinin kaş yapısına göre<br />

en doğal duracak teknik<br />

ve yömtemle uygulanır.<br />

Dudakta ise, gençleştirme<br />

ve renklendirmeyle<br />

kalıcı bir görünüm elde<br />

edilir. Gözlerde ise Dip<br />

liner, kuyruklu eyeliner<br />

olmak üzere kişinin göz<br />

yapısına uygun çalısmalar<br />

uygulanır. Dilek’in<br />

cevabı, kendi yorumumu<br />

bile katmayacak kadar<br />

fazlasıyla aydınlatıcıydı<br />

:) Dilek’in hizmetinden<br />

yararlanmak için, dileazraksezgin<br />

ve dilekazrakmakeup<br />

instagram<br />

adreslerinden ulaşabilirsiniz.<br />

Bu ay ‘’En’’ler köşemde kimlerin olduğuna<br />

ve gündemde olanlara bir göz atalım!<br />

CAZİBE DANIŞMANI,<br />

ÇİĞDEM TANKAYA !<br />

‘’Ne ararsan var, on parmağında<br />

on marifet’’ dediğimiz kadınlardan,<br />

Çiğdem Tankaya. Yaptığı tüm<br />

işlerin en iyisini, en başarılısını ve<br />

en dikkat çekenini yapıyor. ‘’Ben<br />

sıradan değilim’’ diyor kendisine : )<br />

Diğerlerinden çok farklı. Kendine<br />

has eğitim tarzıyla, hayata ve<br />

danışanlarına tatlı sert dokunuşlarıyla,<br />

değiştirdiği hayatlarıyla<br />

bambaşka…<br />

Kadın psikolojisi, kişisel gelişim,<br />

refleksoloji üzerine uzmanlık<br />

eğitimler, fiziksel ve kişisel gelişim<br />

üzerine eğitimler…<br />

Dedim ya, yok yok diye!<br />

Bir arkadaşım sayesinde tanıdım<br />

Çiğdem Tankaya’yı,iyi ki de<br />

tanımışım ki sizlerle paylaşıyorum.<br />

Bakarsınız okuyucularım<br />

arasında kendini ona teslim etmek<br />

isteyen çok değerli okuyucularım<br />

çıkar. Belki bu sayede istemeden<br />

bir hayata dokunmuş oluruz. Yaptığı<br />

iş doğrultusunda ortak konularımız<br />

ve alanlarımız da olduğu için,<br />

yaptığı çalışmalar çok dikkatimi<br />

çekti. En çok dikkatimi çeken<br />

çalışmalarını ve verdiği eğitimlerin<br />

bazılarını sizlerle paylaşmak<br />

istiyorum.<br />

Kadınların göz yapısına göre<br />

kaş şekli, vücut tipine göre giyim<br />

önerileri, yüz tipine göre saç şekli<br />

ve rengi konusunda öneriler…<br />

AMA diyor ki, Çiğdem Tankaya;<br />

saç, makyaj ve giyimin iyi<br />

olması “kadın’’ olduğu anlamına<br />

gelmez. Oturuş kalkış, konuşma,<br />

gülümseme, yeme içme, yürüyüş,<br />

duruş ve dişilik de bunların bir<br />

parçasıdır.<br />

Bunlardan yola çıkarak, başvuran<br />

danışanlarına, bunların hepsi<br />

üzerine eğitimler veriyor. Çok<br />

tercih edilmesinin sebebi de, çok<br />

net ve çok açık konuşuyor olmasından<br />

kaynaklandığını belirtiyor.<br />

“’Ne gerekiyor, neler yapılabilir,<br />

değişim için ne kadar süre gerekir...<br />

Yeri geliyor tatlı yeri geliyor sert<br />

şekilde her şeyi danışanlarına baştan<br />

açık açık söylüyorum. Çünkü,<br />

değişim zaman alır ve önce zihinde<br />

başlar, fiziksel görünümle devam<br />

eder’’ diye de sohbetimizde<br />

ekliyor. Kısaca, tepeden<br />

tırnağa değişim<br />

yaratıp, yeni bir birey<br />

ortaya çıkarmak için<br />

çalışıyor ve bunu en<br />

iyi şekilde yapıyor.<br />

Tam anlamıyla bir<br />

cazibe danışmanı<br />

: ) Siz de Çiğdem<br />

Tankaya’nın<br />

eğitimlerinden<br />

faydalanmak<br />

istiyorsanız, 0(546)<br />

408 28 41 numaradan<br />

ulaşabilirsiniz.


Yaşam<br />

ERKEĞIN EN ÖNEMLI<br />

AKSESUARI SAÇLARI<br />

Tarz olmak, dikkat çekmek sadece kıyafetlerle olmuyor<br />

maalesef. Erkeğin en önemli aksesuari saçlari! Saç ekimi<br />

hakkında uzun süredir sizlerden çok soru alıyordum.<br />

Programım da da yer vermemi istiyordunuz, meğer ne<br />

kadar da çok erkek okuyucularım da varmış :) Mutlu oldum!<br />

Programimda da yer verdikten sonra , sizler için gittim<br />

cemiyet hayatının en başarılı saç ekim uzmanı , Begüm<br />

SAVRAN ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdim.<br />

Röportaj<br />

Cem ÖZKÖK<br />

◊ Kaç yıldır saç ekimi yapıyorsun?<br />

- 10 yıldır saç ekimi yapıyorum.<br />

◊ Diğerlerinden farkın ne?<br />

Neden cemiyet hayatında bu kadar<br />

tercih ediliyorsun?<br />

- Bize başvuru yapan kişiler operasyon<br />

öncesinde de, operasyonda<br />

da , operasyon sonrasında da birebir<br />

benimle muhatap oluyor, vip ve butik<br />

çalışmayı seviyorum.Süreç boyunca<br />

hastalarımızın mutluluğuna şahit olmak<br />

beni çok mutlu ediyor. En büyük<br />

fark bu olsa gerek. Tabi sonuçlarında<br />

doğal ve güzel olması ayrıca bir tercih<br />

sebebi.<br />

◊ Saç ekimine kaç yaşlarında<br />

ihtiyaç duyuluyor?<br />

- Saç ekiminde 18 yaşında dökülmeyle<br />

karşılaşmış hastalarımız da<br />

oluyor, daha iler ki yaşlarda da.. En<br />

alt sınırımız dediğim gibi 18 ama 20<br />

li 30 lu yaşlarda olan hastalarımız<br />

çoğunlukta tabi… 70 yaşında olup<br />

başvuru yapan hastalarımız da mevcut,<br />

sonuç olarak her yaşta hastalarımız<br />

mevcut.<br />

◊ Saç ekiminde ideal sayı ne<br />

kadar olmalı?<br />

- İdeal sayı diye bir şey yok aslında.<br />

Kişinin açıklığına, ihtiyacına göre<br />

değişen bir durum mevcut. Tabi burada<br />

kökleri aldığımız donör alanının<br />

önemi büyük. Donör alanının verimli<br />

ve güzel olması sonuçları fazlasıyla<br />

etkilemektedir.<br />

◊ Hasta sana nasıl müracaat<br />

ediyor?<br />

- Hastalarımızın çoğunluğu referans<br />

hastası, sonuçlarımızı görüp<br />

başvuran hastalarımız ve Yurtdışı hastalarımız<br />

çoğunlukta. Aynı zamanda<br />

internetten,sosyal medyadan ve diğer<br />

reklamlarımızdan da bizleri görüp<br />

araştırıp gelen hastalarımız var.<br />

◊ İşlem bir günde bitiyor mu?<br />

Yeni saçlar ne zaman sonra kendisini<br />

göstermeye başlıyor?<br />

- Evet, operasyonumuz bir günde<br />

bitmekte, kişinin açıklığına göre ortalama<br />

5 ila 8 saat sürmekte. Ertesi<br />

gün, pansuman ve dolaşım kontrolü<br />

yapılmakta ve bir gün sonrasında<br />

özel yıkaması yapılmakta, 10. Gün<br />

kişi tamamen doğal bir görünüme<br />

sahip oluyor. Fakat 1. ayın sonuna<br />

doğru, tekrar bir dökülme yaşıyoruz<br />

ama korkmaya gerek yok. Bir taraftan<br />

dökülürken, bir taraftan tekrar sağlıklı<br />

saçlarımız yavaş yavaş çıkmaya<br />

başlıyor ve ortalama 6-8 ay içerisinde<br />

doğal, güzel görünen saçlarımıza kavuşmuş<br />

oluyoruz.<br />

◊ Hasta adaylarına ne gibi uyarıların<br />

olacak?<br />

Hastaların kesinlikle bilir uzman<br />

kişilere bu işi yaptırması çok önemli<br />

ve hastane ortamı olmasına çok ama<br />

çok dikkat etmeleri gerekmekte.<br />

◊ Saç ekimi dışında bir de PRP<br />

diye bir yöntem var, bize ondan da<br />

bahseder misin?<br />

- PRP dediğimiz işlem, kişinin<br />

tamamen kanından ayrıştırdığımız,<br />

dışarıdan içerisine hiçbir etken madde<br />

dahil etmediğimiz bir uygulama. Saç<br />

ve yüz için yaptığımız bir uygulama.<br />

Saçların daha güçlü daha sağlıklı<br />

olmasını sağlar, dökülmeyi durdurur.<br />

Fakat, yeni saç çıkışı sağlamaz. Yüz<br />

için ise, tamamen cilde canlılık sağlayan<br />

ve düzenli olduğu taktirde kırışıklar<br />

için çok büyük etkisi olan bir uygulamadır.<br />

Kliniğimizde yurtdışından<br />

getirdiğimiz özel tüplerle uygulanan<br />

bir uygulamadır.<br />

◊ Baska ne gibi hizmetler var?<br />

- Kaş ve kirpik ekimi, sakal ve<br />

bıyık ekimi, saç kıran tedavileri ve<br />

skar dokular için uygulamalarımız da<br />

mevcut.<br />

◊ Sana nasıl ulaşabilirler?<br />

TURKISH HAIR CLINIC<br />

Hakkı Yeten Cad. TERRACE<br />

FULYA No:11 Center 1 D:29<br />

Şişli İstanbul* 0534 777 61 36<br />

129


Cemiyet<br />

Real Madrid’e<br />

yaptığı 150 milyon<br />

euro’luk sponsorluk<br />

teklifiyle gündeme<br />

gelen spor giyim<br />

markası Under<br />

Armour’un Türkiye<br />

distribütörü<br />

Ferit Şahenk de<br />

Darüşşafaka’dan<br />

sonra Fenerbahçe’ye<br />

sponsor oluyor.<br />

Gisele<br />

Bündchen<br />

REAL<br />

MADRID’TEN<br />

SONRA<br />

FENERBAHÇE<br />

Kevin<br />

Plank<br />

Misty<br />

Copeland<br />

Aziz<br />

Yıldırım<br />

Ferit<br />

Şahenk<br />

130


Cemiyet<br />

İstanbul’un en popüler yeme,<br />

içme ve eğlence adreslerinin<br />

yanı sıra Avrupa’da da birçok<br />

mekan ve otelin sahibi olan Ferit<br />

Şahenk, Loro Piana, Gucci,<br />

Armani ve Orlebar Brown’ın da<br />

aralarında olduğu ünlü moda<br />

markalarından sonra ABD’nin<br />

spor giyim markalarından Under<br />

Armour’un Türkiye distribütörü<br />

olmuştu.<br />

Under Armour ile Darüşşafaka<br />

Doğuş Basketbol Takımı’nın<br />

giyim sponsoru olan Ferit<br />

Şahenk’in, taraftarı olduğu<br />

Fenerbahçe’ye sponsor olmak<br />

için kesenin ağzını açtığını<br />

öğrendim. Geçtiğimiz aylarda<br />

Real Madrid’e sponsorluk<br />

anlaşması yapması karşılığında<br />

150 milyon euro teklif etmesiyle<br />

gündeme gelen Under<br />

Armour’un kurucusu Kevin<br />

Plank’tan sonra Türkiye’deki<br />

ortağı Ferit Şahenk de<br />

taraftarı olduğu Fenerbahçe<br />

ile görüşmeler yapmış.<br />

Fenerbahçe’nin hem futbol hem<br />

de basketbol takımının forma<br />

sponsorluğu için Aziz Yıldırım’a<br />

teklifte bulunan Ferit Şahenk,<br />

2019’dan itibaren Fenerbahçe’nin<br />

giyim sponsoru olacak. Yıllık 30-<br />

35 milyon dolarlık sponsorluk<br />

anlaşması yapılacak, basketbol<br />

takımının adı da “Fenerbahçe<br />

Doğuş” olacak.<br />

Michael<br />

Phelps<br />

CSKA Moskova<br />

maçı öncesi<br />

Megasport<br />

Arena’da<br />

görüştüğüm<br />

Darüşşafaka<br />

Doğuş Basketbol<br />

Takımı’nın<br />

dünyaca ünlü<br />

Amerikalı koçu<br />

David Blatt,<br />

“Türkiye’de<br />

evimde gibiyim”<br />

dedi.<br />

Stephen<br />

Curry<br />

Under Armour,<br />

dünyanın en ünlü<br />

NBA yıldızlarından<br />

Stephen Curry,<br />

olimpiyatlarda<br />

en çok madalya<br />

kazanan yüzücü<br />

Michael Phelps ve<br />

üç kez Grand Slam<br />

şampiyonluğu<br />

kazanan başarılı<br />

tenisçi Andy Murray<br />

ile model Gisele<br />

Bündchen’in de<br />

sponsoru.<br />

131


Spor<br />

GLOBAL RUN<br />

YARIŞI İÇİN GERİ<br />

SAYIM BAŞLADI<br />

132<br />

Herkes Bodrum’a koşuyor,<br />

herkes Bodrum’da koşuyor...<br />

Türkiye’nin öncü<br />

kuruluşlarından ‘Global Yatırım<br />

Holding’ tarafından düzenlenen<br />

ve geleneksel hale gelen ‘Global<br />

Run Bodrum’ için kayıtlar tüm<br />

hızıyla devam ediyor. 30 Nisan’da<br />

koşulacak ve ünlü simalarında<br />

iştirak edeceği yarış, her yıl olduğu<br />

gibi bu yıl da oldukça hareketli ve<br />

renkli görüntülere sahne olacak.<br />

30 Nisan Pazar günü Bodrum<br />

Cruise Port’ta gerçekleştirilecek<br />

‘Global Run Bodrum <strong>2017</strong>’de<br />

yarışma parkuru 5K ve 10K<br />

olarak düzenlendi. Katılmak<br />

isteyenler globalrunbodrum.<br />

com adresinden kayıt<br />

yaptırabilecek.<br />

‘Global Run Bodrum <strong>2017</strong>’, bu<br />

yıl da şenlik havasında planlandı.<br />

Tüm yarışmacılar bir gün önce, 29<br />

Nisan Cumartesi günü tekne turu<br />

ve makarna partisinde bir araya<br />

gelme imkanı bulacak.


Spor<br />

Ece Seçkin, gerek dansçılarının<br />

performansları gerekse sevilen<br />

şarkılarıyla izleyenlere unutulmayacak<br />

bir müzik ziyafeti sunarak<br />

keyifli anlar yaşatacak.‘Global<br />

Run Bodrum <strong>2017</strong>’ yarışı ise<br />

Pazar günü saat 9.00’da start<br />

verecek. Engelliler koşusu 8.45’te,<br />

çocuk koşusu 10.30’da gerçekleştirilecek<br />

olup etkinlikler yarışların<br />

sonunda düzenlenecek ödül törenleriyle<br />

sona erecek.<br />

‘Global Run Bodrum <strong>2017</strong>’,<br />

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Bodrum<br />

Belediyesi ve Bodrum Kaymakamlığı<br />

tarafından desteklenecek olan<br />

yarışmadan elde edilecek gelir, çocuklar<br />

yararına faaliyet gösteren<br />

‘Parıltı Derneği ve Tohum Otizm<br />

Vakfı’na bağışlanacak.<br />

133


Spor<br />

BİLFEN’DE<br />

ANTALYASPOR<br />

RÜZGÂRI<br />

Bilfen, Antalya Kampüsü, akrepler lakabıyla bilinen, kırmızı – beyaz formaları ile Antalya’yı, Spor Toto<br />

Süper Liginde başarı ile temsil eden Antalyasporlu oyuncuları ağırladı. Spor Toto Süper Lig’de mücadelesine<br />

devam eden Antalyaspor’un başarılı futbolcuları, Bilfen Antalya Kampüsü öğrencilerinin konuğu oldu.<br />

Antalyaspor’un Takım Kaptanı ve forveti,<br />

Avrupa’nın en büyük klüplerinde<br />

forma giymiş, Kamerunlu oyuncu<br />

SamuelEto’o, sol ve sağ kanat oyuncusu Serdar<br />

Özkan ve orta saha oyuncusu Yekta Kurtuluş’un<br />

katıldığı söyleşide ilköğretim ve lise öğrencileri<br />

tecrübeli futbolcuları soru yağmuruna tuttu.<br />

Antalyaspor marşları ve bayrakları eşliğinde<br />

kendilerini bekleyen öğrenciler ile bir araya<br />

gelen futbolculara ilgi büyüktü.<br />

Antalyaspor takım kaptanı Samuel Eto’o,<br />

kendisine yöneltilen “Türkiye’deki futbol<br />

kalitesi” ile ilgili soruya: “Türkiye’de futbolun<br />

gelişmemesi için hiçbir neden yok. Çünkü<br />

tesisler ve sahalar çok iyi. Türk futboluna var<br />

olan tutku çok iyi. Hırslı bir şekilde devam<br />

edilirse Türk futbolu yakın zamanda Avrupa’da<br />

büyük bir başarı elde edebilir.” açıklamasını<br />

yaptı.<br />

Spor müsabakalarında karşılaşılan olumsuz<br />

davranışlar ile ilgili yöneltilen soruya yanıt veren<br />

Antalyaspor’un sol ve sağ kanat oyuncusu Serdar<br />

Özkan; “Müsabakalarda adrenalini o kadar<br />

yüksek maçlar oynuyoruz ki bazen kendimizi<br />

kaybedebiliyoruz. Hoş olmayan görüntüler<br />

çıkabiliyor ortaya. Ama şunu bilmenizi<br />

istiyorum ki maçtan sonra günlük hayatımıza<br />

döndüğümüz zaman hepimiz tabii ki arkadaşız.<br />

Bizim için sonrasında sıkıntı kalmıyor. Bizim<br />

de herkes gibi istediğimiz, futbolun sadece<br />

güzelliklerinin yaşanması ve görülmesi. Bunun<br />

için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruzve<br />

devam edeceğiz” dedi.<br />

Antalyaspor’un orta saha<br />

oyuncusu Yekta Kurtuluş<br />

isehayatında unutamadığı<br />

en önemli golün, bu sezon<br />

Fenerbahçe’ye karşı attığı<br />

gol olduğunu söyleyerek;<br />

“Antalyaspor formasıyla attığım<br />

ilk golümd, hem de takımıma 3<br />

puanı getirdiği için de beni çok<br />

mutlu etmişti.” dedi.<br />

134


Yazar<br />

Deray Yurdakul<br />

Yaşama göz açtığımızda<br />

bedenen çıplak eşitlikte<br />

olsak da koşullar aynı olmuyor<br />

asla. Aileler, maddi ve manevi<br />

birikimler, konum ve koşullar,<br />

diller, inançlar tamamen<br />

birbirinden farklı özelliklere sahip<br />

kültürler. Aynı ebeveynlerden<br />

doğmuş çocuklarda bile<br />

benzerliklerle beraber zıtlıklar<br />

da görülebiliyor. Bunca farklılığa<br />

rağmen bizimle aynı duygularla<br />

bakılıp, anlaşılmak istiyoruz<br />

bitimsizce.<br />

“Doğru anlatamadım” demiyor<br />

da “doğru anlamadın” demeyi<br />

yeğliyoruz karşımızdakine.<br />

Beklentileri büyük, anlayışı ve<br />

kanaatkarlığı sınırlı tutuyoruz.<br />

Biz ve ötekiler diye bakılıyor<br />

hayata ve bizden olmayanlara da<br />

sakıncalıymış gibi yaklaşıyoruz.<br />

Bunun tersi davranana ise; fazla<br />

iyi, gereksiz bir emek, saf, hatta<br />

salak muamelesi yapıyoruz alaycı,<br />

küçümser bir eda ile.<br />

Paylaşmanın, öğretmenin,<br />

yardım etmenin hazzını almaya<br />

çabalamak yerine; yermek ve<br />

şevkini kırmak için harcıyoruz<br />

enerjimizi.<br />

Tüm bunların sonucunda<br />

ise mutsuz, yalnız, maskeli ve<br />

güvensiz insanlar oluveriyoruz.<br />

Karşımızdakine bakışımızın<br />

aslında kendimize de aynı şekilde<br />

olacağı bilincinin gerçekliği ile.<br />

<strong>Moonlife</strong> Dergisinin ve İnternet<br />

Medyası Magazinci.com’ un<br />

SAF BAKIŞ<br />

düzenledikleri yıla damgasını<br />

vuran her iki gecede de “cezaevi<br />

söyleşileri” mden dolayı “yılın<br />

sosyal sorumluluk ödülü” ne layık<br />

görüldüm.<br />

“İyi insan olmak” fikri ile<br />

çıktığım yaşam yolculuğuma<br />

öncelikle oğullarıma örnek bir<br />

birey olmayı ilke edindim. Elbette<br />

ki takdir edilmenin verdiği<br />

mutluluk ve onurun yeri bambaşka<br />

olsa da en güzel ve değerli olan<br />

ödülün iyi anılmak, iyi işlere imza<br />

atıp huzurla yaşamak olduğu<br />

kanısındayım.<br />

Hepimiz hatalar yapabiliyor,<br />

yanlış tercihlerimizle büyük ya da<br />

küçük bedeller ödemek zorunda<br />

kalabiliyoruz.<br />

Önemli olan hatanın tekrarını<br />

yapmadan, kişinin kendine ve<br />

topluma faydalı olarak hayata<br />

devamını uyumunu sağlamak<br />

olmalı.<br />

Payımıza düşeni yapabildiğimiz<br />

sürece insan olma erdemine<br />

sahibiz. Bugün sahip<br />

olduklarımız; aslında yaşam<br />

yolculuğumuz bitene kadar değil,<br />

süresi dolana dek değeri bilip,<br />

paylaşabileceğimiz maddesel<br />

hazlar.<br />

Manevi hazzı yaşamak ve<br />

yaşatmaktan kaçınıp “bencil”<br />

olmaktansa, razıyım çıkarsız<br />

sevgiyi, saygıyı yaşamaya ve<br />

bu sebepten ötürü “ saf ” olarak<br />

anılmaya.<br />

Saflığını koruyan yüreklere<br />

sevgilerimle...<br />

135


Sağlık<br />

Doç. Dr. Ateş Yanyalı<br />

136<br />

NEDEN<br />

GÖZÜMÜZÜN<br />

ÖNÜNDE<br />

NEDEN<br />

UÇUŞAN<br />

CISIMLER,<br />

SIYAH<br />

NOKTALAR,<br />

SINEKLER<br />

GÖRÜRÜZ?<br />

Gözümüz yuvarlıktır<br />

ve göz içersindeki boşluğu<br />

vitreus dediğimiz yumurta<br />

akı kıvamında bir yapı<br />

doldurmaktadır. Bu yapı çok<br />

ince liflerden oluşmuştur.<br />

Bu liflerin çok ince ve çok<br />

düzenli yerleşmiş olması<br />

bu yapıya su gibi şeffaflık<br />

sağlamaktadır. Böylece,<br />

gözlerimiz etrafı berrak<br />

görmektedir. Bazı durumlarda<br />

bu lifler arası düzen bozulur<br />

ve lifler kalınlaşıp görünür<br />

hale geçerler. Dolayısıyla,<br />

gözümüzün önünde siyah<br />

noktalar, uçuşan cisimler,<br />

sinekler ve saç telleri varmış<br />

gibi algılarız. Bunları daha<br />

çok beyaz ya da parlak bir<br />

zemine bakarken daha çok<br />

görürüz.


Sağlık<br />

Uçuşan Cisimcikler Görmek<br />

Hastalık Belirtisi Midir?<br />

Göz önünde uçuşan sinekler retina<br />

yırtılması gibi önemli bir göz hastalığının<br />

belirtisi olabilir. Retina yırtılması<br />

erken dönemde teşhis edilirse<br />

lazer ile tedavi edilebilir. Tedavide<br />

geç kalındığında ise retina dekolmanı<br />

(ayrılması) dediğimiz tedavisi daha<br />

zor ve körlükle sonuçlanabilecek<br />

hastalığa yol açabilir. Dolayısıyla,<br />

gözümüzün önünde uçuşan cisimler<br />

görmeye başlarsak ve bunlarla beraber<br />

ışık çakmaları görüyorsak mutlaka<br />

hemen göz doktoruna muayene<br />

olmamız gerekmektedir.<br />

Sadece Retina<br />

Yırtılmasında Mı<br />

Görürüz, Başka<br />

Sebepleri Var Mıdır?<br />

Bazı kişiler gözlerinde bir<br />

hastalık olmaksızın bu cisimcikleri<br />

gözlerinin önünde<br />

gördüğünden şikayet ederler.<br />

Bu kişilerde vitreus dediğimiz<br />

tabakada ciddi olmayan<br />

yapısal değişiklikler vardır.<br />

Gözün yaşlanma süreci içersinde<br />

de bu tabakada değişiklikler<br />

olduğundan yaşımız<br />

ilerledikçe bu cisimcikleri<br />

sıklıkla görmeye başlarız. Bunun<br />

dışında, özellikle myoplar<br />

bu cisimcikleri görmekten<br />

sıklıkla şikayet ederler.<br />

Tedavisi Var Mı?<br />

Retina yırtıkları erken safhada<br />

yakalandığında lazerle tedavi<br />

edilmektedir. Ancak, lazer tedavisi<br />

uçuşan cisimcikler ya da ışık<br />

çakmaları görmemizi tedavi etmez.<br />

Lazer tedavisi ile retina ayrılması<br />

oluşumunu engellemeye çalışırız.<br />

Uçuşan cisimler genellikle kişileri<br />

çok rahatsız etmediğinden herhangi<br />

bir tedavi uygulamamaktayız.<br />

Ancak, kişinin günlük aktivitelerini<br />

yapmasını engelleyecek kadar çok<br />

olursa, vitrektomi ameliyatı ile bunları<br />

temizleyerek hastaya berrak bir<br />

görüş vermeye çalışırız. Bu ameliyatın<br />

retina yırtılması ve katarakt<br />

oluşumu gibi riskleri vardır.<br />

Belirli Hastalıklarda da Görülebilir Mi?<br />

Evet. Üveit gibi gözü tutan ve göz içersinde reaksiyon<br />

yapan hastalıklarda görülebilir. Ayrıca, şeker hastalığı<br />

gibi tüm vücudumuzu tutabilen hastalıklarda da<br />

görülebilir. Bu hastalıklarda gözümüzde başka hasarlarda<br />

oluşabileceğinden mutlaka düzenli göz muayenesi<br />

gerekmektedir.<br />

137


Sağlık<br />

ESTETİKTE<br />

HEDEFE TAM<br />

İSABET<br />

Dr. Hasan Fındık<br />

138<br />

Hep göbeğimizdeki fazlalıktan ya da<br />

yüzümüzdeki kırışıklıklardan ayrı bazen<br />

kimsenin görmediği halde her aynaya<br />

baktığımızda gözümüze batan o ufak kusurla<br />

yaşamak da zor olabiliyor. Bu durumda ise<br />

devreye küçük ve farklı müdahaleler giriyor.<br />

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi<br />

Uzmanı Operatör Doktor Hasan Fındık<br />

küçük hamlelerle yüz ifadelerimizden<br />

görünümümüzü değiştirmeye kadar daha<br />

mutlu ve özgüvenli hissetmemizi sağlayacak<br />

büyük değişikler elde etmenin yollarını<br />

anlattı.<br />

Estetik Cerrahinin amaçlarından<br />

biri de en küçük müdahaleler sayesinde<br />

mümkün olduğunca sosyal yaşamdan<br />

uzaklaştırmayacak ve komplikasyonu<br />

olmayacak işlemlerle görünür sonuçlara<br />

ulaştırmaktır.<br />

Özellikle yüz bölgesinde değişik ifadeler,<br />

mimikler, şekiller söz konusudur.<br />

MUTSUZ VE YORGUN YÜZ<br />

Yorgun ve Mutsuz yüz ifadesine en önemli<br />

katkıyı üst gözkapağının aşağı doğru inmesi<br />

yapmaktadır. Bazı durumlarda, kaşlar da aşağıya<br />

doğru inmesi üzgün, yorgun, mutsuz ifadesini<br />

vurgular. Bu kişinin uykusuz, yorgun, mutsuz<br />

ve sağlıksız görünmesine sebep olur. 15 ila 30<br />

dakika arasında yapılacak bir işlemle en küçük<br />

hamleyle en büyük faydayı sağlayacak üst göz<br />

kapağı estetiğidir. Yine 10 dk civarında bir cihaz<br />

uygulamasıyla hem kaz ayağı denilen çizgilerin<br />

giderilmesi hem de kaş şeklinin biraz daha yukarı<br />

çıkması daha neşeli bir görünüme ulaştırabilir.<br />

KIZGIN YÜZ<br />

Kızgın yüz görünümünde tabii ki hem dudak<br />

şekli hem göz şekli hem de kaş şekli, hepsi<br />

etkilidir ama en önemli etken yaşla da büyüme<br />

gösterdiği için burundur. Burnun dudak ile açısı<br />

daralır. Dar açı ise yüz ifadesinin kızgın olarak<br />

algılanmasına sebep olabilir. Burun açılarının dar<br />

olması diğer bir deyişle burun ucunun aşağıya<br />

doğru inmesi ve iki kaşın arasındaki burun üst<br />

bölgesinin çökük olmasıdır. 15 ila 30 dakikalık bir<br />

işlemle burnun yüzle yapmış olduğu dar açıların<br />

normal açı ve orana getirilmesi sağlanabilir bu<br />

şekilde kızgın yüz anında daha sempatik bir yüze<br />

dönüştürülür. Yüzdeki sempatik ifadeyi arttıracak<br />

en önemli işlemlerden biri de 15 dakikalık yüze<br />

gamze oluşturma işlemidir.


Sağlık<br />

SARKIK VE YAŞLI YÜZ<br />

Yaşlı görünümün en<br />

önemli nedenleri<br />

deri altı yağ dokusunun<br />

azalması, deri sarkıklığının<br />

artması ve ince kırışıklıklar<br />

oluşmasıdır. Sarkık ve yaşlı<br />

yüz ifadesinin en önemli<br />

belirtisi kaş kenarlarının<br />

aşağıya inmesi, yanakların<br />

dudağa doğru inip oluk<br />

oluşturması ve burun<br />

nazolabial oluk dediğimiz<br />

oluğu derinleştirmesidir.<br />

Bu oluk burnun kenarından<br />

ağız kenarına ulaşır.<br />

Bir başka belirti ise çeneyle<br />

boyun arasında bir deri<br />

kaplantısının aşağıya doğru<br />

inmesidir. Bu durumda yapılacak<br />

işlem de yine 30 ila<br />

40 dakika arasında değişen<br />

ultrasonik kaş kaldırma, ultrasonik<br />

yüz ve boyun germe<br />

işlemleridir. Bu uygulama ile<br />

yaşlı ve sarkık görüntüden<br />

kurtulunabilir. Erkeklerde<br />

yaşlı görünümün nedenlerinden<br />

biri de ön saç çizgisinin<br />

geriye gitmesidir.<br />

Ön saç çizgisinin saç<br />

ekimi ile aşağıya, alına<br />

doğru getirilmesi dinamik<br />

bir görüntü gençleşmiş bir<br />

görüntüye sahip olunmasını<br />

sağlar. Ancak saç ekimine<br />

ayrılacak vakit yok ise yine<br />

15-20 dakikalık bir işlem ile<br />

saç simülasyonu yapılarak<br />

saç çizgisi öne doğru<br />

getirilebilir.<br />

ÇÖKÜK YÜZ<br />

Çökük Yüz ifadesinde<br />

kemik hatları çok belirgin<br />

olduğu için sağlıksız<br />

görünüme sebep olur.<br />

Gözaltı daha çukur, yanak<br />

kemikleri ise daha çok<br />

görünürdür. Çene ve burun<br />

daha belirgindir. Buna yönelik<br />

15-20 dakikalık ışık dolgu,<br />

üç boyutlu dolgular, vitamin<br />

enjeksiyonları ile yüz oranları<br />

yeniden yapılandırılabilir ve<br />

yüzün sağlıksız görüntüsü<br />

giderilerek daha sağlıklı bir<br />

görünüme kavuşturulabilir.<br />

Bu işlemlere ek olarak yarım<br />

saat içerisinde uygulanabilen<br />

PRP uygulamaları, yüz<br />

BAKIMSIZ YÜZ<br />

Bakımsız yüz ifadesine<br />

sebep daha çok ince<br />

çizgiler ve güneş<br />

lekelerinden kaynaklı renk<br />

değişiklikleridir. Bunlar<br />

kişinin yüzünü bakımsız<br />

gösterir. 25 dakikalık<br />

lazer peeling, jet peeling<br />

işlemiyle ince çizgiler<br />

ve renk değişiklikleri<br />

giderilerek sağlıklı<br />

banyodan çıkmış bir cilt<br />

görünümü elde edilebilir.<br />

mezoterapileri ya da<br />

fraksiyonel lazer uygulamaları<br />

sayesinde banyodan yeni<br />

çıkmış gibi hafif pembe<br />

ışıldayan yanaklar ile<br />

daha taze bir görünüme<br />

kavuşulabilir. Sağlıksız ve<br />

yaşlı görünüme bir sebep<br />

güneş lekeleri ve birazda<br />

yaş ile ortaya çıkan benimsi<br />

kahverengi lekelerden<br />

kurtulmak için yine 15-<br />

20 dakika süren cihaz<br />

uygulamasıyla daha pürüzsüz<br />

ve ince kırışıklıkların<br />

giderildiği renk bütünlüğünün<br />

elde edildiği bir görünüme<br />

ulaşmak mümkündür.<br />

KISA BACAK GÖRÜNTÜSÜ<br />

Kısa bacak görüntüsünün en önemli nedeni<br />

basen dediğimiz poponun altında ve bacağın dış<br />

yanlarında bulunan fazlalıklardır. Bu fazlalıklar,<br />

görüntü olarak bacağın uzunluğunu alıp<br />

popoya eklediği için poponun geniş, bacağın<br />

kısa görünmesine ve giysilerde orantıyı ciddi<br />

anlamda bozan bir görüntünün ortaya çıkmasına<br />

sebep olurlar. Basendeki yağ dokusuna yönelik<br />

yaklaşık 30 dakika sürecek işlemler ile oradaki<br />

çıkıntılar giderilir ise bacak olduğundan daha<br />

uzun aynı zamanda popoda olduğundan daha<br />

dar, daha küçük ve daha çıkıntılı görünecektir.<br />

Bu sayede tüm giysileri giyme konforu sağlanır.<br />

Basen bölgesindeki fazlalıkların giderilmesi<br />

topuklu giymeyen bir bacağı topuklu giymiş gibi<br />

gösterecek kadar etkilidir.<br />

ÇEKICI GÖRÜNÜM TÜYOSU:<br />

Çekiciliği arttırmak<br />

için yapılacak yine 20<br />

ila 30 dakika arasında<br />

değişen bir sürede<br />

yapılacak en önemli<br />

işlemlerden biri de<br />

yaklaşık 30 dakika<br />

süren poponun üst<br />

kısmında bel bölgesinde<br />

Venüs gamzesi denilen<br />

ve çekiciliği arttıran<br />

oluşumları yapmaktır.<br />

139


Sağlık<br />

Neurobiofeedback Derneği<br />

Başkanı ve Amerikan<br />

Psikiyatri Elektrofizyoloji<br />

Birliği ile Amerika’daki<br />

Uluslarası Neurofeedback ve<br />

Araştırma Birliği Yönetim<br />

Kurulları üyesi Psikiyatrist<br />

Dr. Tanju Sürmeli<br />

BAĞIMLILIK<br />

TEDAVİSİNDE<br />

İLAÇSIZ<br />

NEUROFEEDBACK<br />

YÖNTEMİNİN<br />

ETKİLİ<br />

140<br />

BAĞIMLILIK<br />

BEYNi NASIL<br />

ESiR ALIR?<br />

“Bağımlılık” kelimesi, “köleleştirilmiş” ya da<br />

“bağımlı” Latince bir terimden türemiştir. Bir<br />

bağımlılığın üstesinden gelmek için uğraşan veya<br />

başkasına yardım etmeye çalışan herkes neden<br />

bağımlının bundan kurtulmadığını anlamaz.<br />

Bağımlılık beynin üzerinde üç farklı<br />

biçimde ortaya çıkan uzun ve güçlü bir etkiye<br />

sahiptir: Bağımlılık oluşturan nesne için özlem,<br />

kontrolünü kaybetip kullanma ve yan etkilere<br />

rağmen buna devam etme.<br />

Bağımlılığın üstesinden gelmek mümkün<br />

gözüksede, süreç genellikle yavaş, uzun ve<br />

karmaşıktır.<br />

1930 larda araştırmacılar ilk önce bağımlılık<br />

davranışına neden olan şeyleri<br />

araştırmaya başladıklarında,<br />

bağımlılık geliştiren insanların<br />

bir şekilde ahlaki açıdan<br />

kusurlu veya irade eksikliği<br />

olduğuna inanmışlardı.<br />

Bağımlılığın üstesinden gelmek<br />

için, kişileri cezalandırmaya veya<br />

alternatif olarak bir alışkanlığı<br />

kırma iradesini toplatmaya<br />

teşvik etmeyi düşündüler. Bu yaklaşım yanlış<br />

içeriyordu.<br />

O günden bu yana bilimsel görüş birliği<br />

değişti. Bugün bağımlılığı, beyin yapısını ve<br />

işlevini değiştiren kronik bir hastalık olarak<br />

tanıyoruz. Tıpkı kardiyovasküler hastalık kalbe<br />

zarar verir ve diyabet pankreasın bozulmasına<br />

neden olur, bağımlılık beyni esir alır.<br />

Bağımlılıktan kurtulmak, kesinlikle irade<br />

gerektirir, ancak 1980’lerin sloganı’nın önerdiği<br />

gibi “sadece hayır demek” yeterli değildir. Bunun<br />

yerine, genellikle bir bağımlılığın pençesini<br />

kırmaya çalıştıkları için tedavi merkezleri<br />

Neurofeedback, psikoterapi, ilaçlar,Amatem<br />

ve kendi kendine bakım gibi çoklu stratejiler<br />

kullanıyorlar.<br />

Uzmanlar uzun yıllar boyunca sadece<br />

Alkol ve uyuşturucu ilaçların bağımlılığa<br />

neden olabileceğine inanmaktaydı. Ancak<br />

beyin görüntüleme teknolojileri ve daha yeni<br />

araştırmalar, internet, kumar, alışveriş ve cinsellik<br />

gibi bazı keyifli etkinliklerin beyni etkileyeceğini<br />

göstermiştir.<br />

BEĞENIDEN ISTEMEYE<br />

Hiç kimse bağımlı olma niyetinde değil, ama<br />

birçoğu tuzağına düşüyor. En son hükümet<br />

istatistiklerine göre, yaklaşık 23 milyon<br />

Amerikalı - yaklaşık 10’da biri<br />

Alkol veya diğer uyuşturuculara<br />

bağımlı. Bağımlılığı olanların<br />

üçte ikisinden fazlasında alkol<br />

kötü kullanımı var. Bağımlılığa<br />

neden olan ilk üç ilaç Esrar,<br />

morfin (narkotik) ağrı kesici ve<br />

kokaindir.<br />

Genetik açıdan yatkınlık bir<br />

bağımlılık geliştirme riskine katkıda bulunur.<br />

İkizleştirme ve evlat edinme çalışmaları,<br />

bağımlılığa duyarlılığın yaklaşık yüzde 40 ila<br />

yüzde 60’ının kalıtsal olduğunu göstermektedir.<br />

Ancak davranış, özellikle bir alışkanlık<br />

kazandırmaya gelince önemli bir rol<br />

oynamaktadır.<br />

KEYIF ILKESI<br />

Beyniniz psikoaktif bir ilaç, parasal bir ödül,<br />

cinsel bir karşılaşma ya da tatmin edici bir yemek<br />

isterse, aynı şekilde bunların oluşturduğu tüm<br />

zevkleri kaydeder. Beyin korteksinin altında<br />

derinde bulunan sinir hücrelerinin bir kümesi<br />

olan Akumbens çekirdeğindeki nörotransmitter<br />

dopamin salınımı beyindeki zevkle ilgilidir.<br />

Çekirdek akumbenslerdeki dopamin salınımı<br />

ile zevk tutarlı bir şekilde beynin zevk merkezi<br />

ile bağlantılıdır.<br />

Aynı uyuşturucuyu farklı uygulama<br />

yöntemleri ile kullanmak bile bağımlılığa neden<br />

olma olasılığını etkiler. Örneğin bir hap olarak<br />

yutmak yerine bir ilacı sigara gibi içmek veya<br />

intravenöz olarak enjekte etmek genellikle daha<br />

hızlı, daha güçlü bir dopamin sinyali üretir ve<br />

uyuşturucu yanlış kullanımına yol açma olasılığı<br />

daha yüksektir.<br />

ÖĞRENME SÜRECI<br />

Bilim adamları bir zamanlar zevk tecrübesinin<br />

insanları bağımlılık yapıcı bir madde veya<br />

etkinlik aramaya devam etmelerini sağlamak<br />

için yeterli olduğuna inanmıştılar. Fakat yeni<br />

araştırmalar, durumun daha karmaşık olduğunu<br />

öne sürüyor.<br />

Dopamin sadece zevk tecrübesine katkıda<br />

bulunmakla kalmaz aynı zamanda öğrenme ve<br />

hafıza’da da rol alır. Bunlar bir şeyden hoşlanma<br />

ve ona bağımlı olmakta iki önemli unsurdur.<br />

Bağımlılık ile ilgili mevcut teoriye göre, dopamin<br />

beyindeki ödülle ilgili öğrenme sistemini<br />

ele geçirmek için başka bir glutamat nörotransmitteriyle<br />

etkileşime giriyor. Bu sistem hayatı<br />

sürdürmede önemli bir role sahiptir, çünkü insan<br />

sağ kalımı için gerekli olan aktiviteleri (yeme<br />

ve seks gibi) zevk ve ödülle birleştirmektedir.<br />

Beyindeki ödül devresi, motivasyon ve hafıza ile<br />

zevk alanlarıyla ilgilidir. Bağımlılık yapan maddeler<br />

ve davranışlar aynı devreden uyarır ve daha<br />

sonra aşırı uyarır.


Sağlık<br />

BEYNİM BAĞIMLI,<br />

O ZAMAN BEN BİR<br />

BAĞIMLIYIM<br />

Nucleus accumbens Dopamin salımı olan “HAZ<br />

merkezi” dir.<br />

Bağımlılık yapıcı bir maddeye veya davranışa<br />

tekrar tekrar maruz kalma, akumbens çekirdeği<br />

ve prefrontal korteksteki (beyin alanının görevleri<br />

planlamaya ve yürütmeye dahil olan) sinir<br />

hücrelerine, bir şeyleri isteyen, bundan zevk alan bir<br />

çift olayın iletişim kurmasını sağlatır; buda peşini<br />

bırakmadan gitmesini sağlatır.<br />

Bu süreç, zevk kaynağını bulmak için kişiyi<br />

harekete geçmeye motive eder.<br />

Bağımlılık yapan herşey frontal lob ve Amygdala<br />

bağlantısı sayesinde kayıtlara geçer hipotalamus<br />

hafızadan sorumlu olarak bunu kayıtlar.<br />

Koşullanma yöntemi ile, Alkol ve uyuşturucu<br />

bağımlılık olarak beynin derin mekanizmalarının<br />

olduğu bölgelere kayıtlanır.<br />

Pskiyatris Dr. Tanju Sürmeli<br />

BEYNİMİ KONTROL<br />

EDEMİYORUM<br />

Kişi gördüğü ve düşündüğü zaman veya strese<br />

girdiğinde alkol, uyuşturucu, internet, besin veya<br />

seks istek oluşturur. Beyindeki ödül siteminin<br />

merkezi olan Nucleus accumbens dopamin ile<br />

aşırı dolar. amygdala koşullanma yöntemi ile bunu<br />

kayıtlanmasını sağlar ve Hipokampus bu zevk veren<br />

olayı kısa süreli hatırlar,.<br />

Stresle Maddeyi hatırlayınca dopaminerjik<br />

yolların aktif hale gelmesi:<br />

Bağımlı kendi beynini bağımlılık yapan<br />

madde ile ilaç gibi tedavi etmektedir.<br />

Madde aldıktan sonra oluşan dinlendirici ruh<br />

hali, altta yatan beyin elektrik aktivite paterninden<br />

dolayı yüksek derecede pekiştiricidir.<br />

Bağımlının içgörüsü yoktur veya azdır<br />

(Neden ben bunu yapıyorum, bana nasıl zarar<br />

verecek gibi…).<br />

Yanlış olduğunu bilse bile kendine dur<br />

diyemez.<br />

Bunu yapamadığı yer kişinin kendi beynidir.<br />

Bağımlı kişi kendi beynini genelde kontrol<br />

edemez.<br />

Tehlikeli derecede içki içmek, birçok üniversite<br />

kampüsünde öğrencilerimizin sağlığını ve refahını<br />

etkileyen ciddi bir sorundur.<br />

İçki içilmesi, Alkol zehirlenmesi, ölüm veya<br />

kronik istismara neden olabiliyor yada trafik<br />

kazalarından ölüme neden olabilmektedir.<br />

İnternet bağımlılığı<br />

Çocuklar ve ergenler internet üzerinden sosyal<br />

ağlar kullanabildiği gibi, çok olumsuz (porno,<br />

şiddet, bomba yapımı gibi) sitelere ve bilgisayar<br />

oyunlarına da ulaşım sağlayabiliyor. İnternet<br />

kullanımı bağımlılık haline dönüşebilir. Yapılan<br />

çalışmalarda gençlerin 2 yıl ve üstünde bir zaman<br />

internet kullanımı özellikle erkek çocuklarının,<br />

agresif olanlarında bağımlılığı arttırdığı bulunmuş.<br />

İnternet bağımlılığı beyindeki zevk’ ten<br />

sorumlu ödül merkezide olarak bilinen bölümü<br />

etkileyip dopamin’in salınımını arttırıyor.<br />

Dopamin’in artması ile morfin ve diğer<br />

meddelerin salınımıda artar. Zamanla bu artma<br />

yetersiz hale gelir ve tolerans gelişir ve daha<br />

fazla dopamin ve morfin artımını sağlatmak için<br />

daha uzun beynin uyarılması gerekir ve buda<br />

otomatik pilota kayıtlanıp<br />

artık kişinin interneti<br />

bırakamamasına doğru<br />

gider.<br />

İnternet dışında bir<br />

aktivite zamanla onlara<br />

zevk vermez<br />

Bağımlılık bulgularına<br />

baktığımızda, internet<br />

dışında bir aktivite<br />

zamanla onlara zevk<br />

vermez oluyor ve hatta<br />

internetde olmazsa<br />

kendilerini çok boş<br />

hissetmeye başlıyorlar,<br />

internete ulaşamadıklarında çok huzursuz ve<br />

agresif bir davranış sergiliyorlar, kendi başlarına<br />

internet aşırı kullanımını kesmek düşünceleri<br />

olsada eyleme koyamıyorlar, çünkü beynin<br />

bilinçaltı kısmındaki kayıtlar etkilendiği için<br />

irade ile bu davranışlarını durduramazlar.<br />

İlerleyen bir şekilde ders başarısında, okul,<br />

arkadaş ve aile ile sosyal iletişimde düşüş olur.<br />

İnternet bağımlılığı uyuşturucu bağımlılığı<br />

olarak da kabul ediliyor ancak çok daha erken<br />

yaşta başlıyor. Bu durum fiziksel, sosyal ve<br />

psikolojik olumsuz bir durum ortaya çıkarıyor.<br />

İnternet bağımlısı olanlarda Depresyon, Dikkat<br />

Eksikliği bozukluğu, dürtü ve davranış bozukluğu,<br />

anksiyete bozukluğu, uyku bozukluğu, yeme<br />

bozukluğu, uyuşturucu kullanımı ve Sar’a hastalığı<br />

gözükebilir.<br />

Ailelerinden yeterince duygusal ve psikolojik<br />

destek görmeyen ergenlerin daha çok internet<br />

bağımlısı olma riskleri arttığı görülmüş.<br />

Aileler genelde çocuklarının internet<br />

kullanımını sınırlandıramadıkların dan<br />

veya onların kendilerini durduramadıkların<br />

dan şikayet ederler. Çocuklarda kendilerini<br />

durduramadıklarından bahsedebilirler.<br />

Beynin otomatik olarak bunu durdurması<br />

artık kişinin iradesine bağlı değildir. Kişi istese<br />

bile yapamayabilir.<br />

Onlara internet kullanımında sınırlama<br />

getirmeniz ve süresini takip etmeniz çok önemli.<br />

Neurofeedback yöntemi oldukça etkilidir.<br />

Çocukların akıllı telefon, tablet, bilgisayar<br />

kullanma yaşı ne olmalıdır?<br />

Amerikan Pediatri Akademisi ve Kanada<br />

Çocuk Birliği 0-2 yaş arasındaki bebekler,<br />

teknolojiye maruz kalmamalı, 3-5 yaş grubu<br />

günde bir saatle sınırlandırılmalı ve 6-18<br />

yaş grubu günde 2 saatle sınırlandırılmalıdır<br />

diyor. Ben 3-5 yaşın 15-30 dakika ile<br />

sınırlandırılmasından yanayım. 6-13 yaş grubu<br />

günde 1 saat ile sınırlandırılmalıdır. 14-18<br />

yaş grubuna 1-2 saat duruma ve kişiye göre<br />

ayarlanarak sınırlandırma getirilmelidir.<br />

141


Sağlık<br />

ESTETIK<br />

DIŞHEKIMLIĞINDE<br />

DEVRIM<br />

Gülüşünden memnun olmayan,özellikle gülüşle birlikte dişetlerinin<br />

görünümünden, dudak ve çene kemiklerinin harmonisinden<br />

hoşlanmayan kişiler ESTETİK uygulamalar için kliniğimize daha sık<br />

başvurmaktadır. Estetik dişhekimliği diş,dişeti,yüz ve çenelerin yapısı<br />

ve birbirleriyle olan uyumları ile mevcut bozuklukların bir ahenk içinde<br />

giderilmesi işlemleriyle ilgilenmektedir.<br />

142<br />

MSc.Dt.Tunç Berge<br />

Ataköy 9.Kısım B9 Blok<br />

Da:25 Bakırköy/İstanbul<br />

0533 2347800<br />

Bergedent Dental clinic<br />

tunc_berge_bergedent<br />

www.bergedent.com<br />

Dişhekimliğinde yüksek teknoloji ürünleri<br />

estetik anlayışımızı ve estetiğe ulaşma<br />

şeklimizi adeta dijital bir devrimle değiştirdi.<br />

Artık kişiye özel, hastamızın boyuna kilosuna,<br />

yüz şekline, dudak ve yanak yapısına, sosyal<br />

yaşantısına gore tespit edilen en uygun diş<br />

ve gülüş tasarımı bilgisayar teknolojisi ile<br />

belirlenerek yapılıyor.<br />

Gülüş tasarımı adından da anlaşılacağı gibi<br />

kişiye özel olarak hazırlanan bir tasarımdır.<br />

Renk seçimi, model çalışması, estetik plan,dişeti<br />

estetiği gibi çalışmalar kişilere özgü olarak<br />

yapılır. Bu çalışmalar sayesinde gerçek sanatsal<br />

bir tasarım ortaya çıkar ve kişinin gülüşü<br />

kendisine özel olur. Bu çalışmalardaki en önemli<br />

yardımcımız dijital planlamadır. Dijital planlama<br />

çalışması fotoğraf çekimiyle başlar ve kişinin tüm<br />

kayıtları bilgisayar ortamına alınır.<br />

Alınan kayıtlar üzerinde özel bir program<br />

yardımı ile tasarım gerçekleştirilir. Birkaç alternatifli<br />

çalışma yapılarak sanki dişler yapılmış gibi<br />

kişinin fotoğrafı üzerinde modelleme yapılır.<br />

Hasta ve hekim bu çalışmalara bakarak beraberce<br />

hangi model ve hangi renk olacağına karar<br />

verirler. Karar verilen dizayn çerçevesinde başka<br />

bir yöntemle üç boyutlu modeler hazırlanarak<br />

hastamıza herhangi bir işleme başlamadan once<br />

uygulanır. Bu sayede kişi, dişlerinde hiçbir işlem<br />

yapılmadan üç boyutlu olarak nasıl bir estetik<br />

sonuç elde edileceğini görebilmektedir. Ayrıca<br />

bu yöntemle dişlerin yüz ile uyumu kontrol<br />

edilir,gerekli aşındırma ve ilaveler ile yüze uygun<br />

ideal gülüş ve görünüm tespit edilir.<br />

Ayrıca bu ön çalışma sayesinde bazı dişler<br />

yada hepsi kesilmeden sadece ufak dokunuşlarla<br />

ölçü safhasına hazır hale gelir.<br />

Ölçüde artık alışık olduğumuz kaşık ve ölçü<br />

maddeleriyle yapılan klasik ölçü işlemi tarihe<br />

karıştı. Günümüzde tamamen dijital ağız içi<br />

scanner diye tanımladığımız akıllı okuyucular<br />

sayesinde çok kısa bir sürede hastamızın ağız<br />

ölçüsünü bilgisayar ortamına tarayıp aktararak<br />

hem çok daha hassas hem de hatasız ölçüler<br />

alabiliyoruz.<br />

Bu aktarılan üç boyutlu dijital ölçüler<br />

laboratuar ortamına online olarak aktarılarak<br />

daha once hazırlanmış gülüş tasarımı<br />

doğrultusunda yeni dişler yine dijital ölçü<br />

üzerinde tasarlanıyor. Bizlerin kontrolü ve<br />

onaylamasıyla laboratuarda Cad-Cam diye<br />

adlandırdığımız makinalara aktarılan datalar<br />

birkaç saat içinde hazırlanarak hasta ağzına<br />

uygulanır hale getiriliyor.<br />

Bütün bu işlemler hazırlanacak diş sayısına<br />

bağlı olarak, hastamızdan almış olduğumuz<br />

dijital ölçüden yaklaşık 4 saat ile 24 saat arasında<br />

bir sürede tamamlanabiliyor.<br />

Böylelikle geçmişte 2 hafta kadar<br />

beklettiğimiz hastalarımız artık 1 gün gibi kısa<br />

bir sürede yeni dişlerine kavuşabiliyor.<br />

DIJITAL<br />

DIŞHEKIMLIĞI<br />

UYGULAMALARININ<br />

AVANTAJLARI<br />

Klasik yöntemler olarak<br />

bilinen ve bazı hastalarda<br />

öğürme refleksine neden<br />

olan ölçü tekniklerine son.<br />

Artık akıllı digital ağız içi<br />

tarayıcılarla dakikalar içinde<br />

ağızın üç boyutlu ölçüsü<br />

alınabiliyor.<br />

Bilgisayar ortamına<br />

aktarılan datalar yine<br />

bilgisayarda hazırlanmış<br />

olan gülüş tasarımına uygun<br />

biçimde yeni diş yapısına<br />

dönüştürülüyor.Hekim bizzat<br />

görüp onay veriyor.<br />

Digital ölçüler çok<br />

net ve hatasız dolayısıyla<br />

hazırlanacak porselen dişlerde<br />

mükemmel uyumda ve hatasız<br />

oluyor.<br />

Son derece hızlı, en fazla<br />

1 gün sonra hastamız yeni<br />

dişlerine kavuşabiliyor.<br />

Bu yöntemle metal destekli,<br />

zircon destekli porselenler,<br />

tamamen cam seramik<br />

kuronlar yada tamamen<br />

zircon kuron-köprüler ve<br />

porselen laminalar ile porselen<br />

dolgular, her türlü implant<br />

üstü protezler ve şeffaf<br />

plak yöntemiyle ortodontik<br />

tedavi yani çapraşık dişlerin<br />

düzeltilmesi işlemlerini<br />

yapabilmekteyiz.


Dünya<br />

Dönüşü muhteşem oldu!<br />

ABD’li model Kate Upton,<br />

bir dergi için Tayland<br />

edisyonu için birbirinden<br />

seksi pozlar verdi.<br />

Kate<br />

Upton<br />

EN SEKSİ<br />

KADIN<br />

SEÇİLDİ<br />

144


Dünya<br />

‘Dünyanın en seksi<br />

modeli’ olarak<br />

tanımlanan Kate<br />

Upton, Tayland’da<br />

yapılan fotoğraf<br />

çekimlerinde Yu<br />

Tsai’nin objektifine<br />

poz verdi.<br />

Rol aldığı bilgisayar oyunu<br />

reklamları sayesinde<br />

Uzakdoğu’da hatırı sayılır<br />

bir hayran kitlesine sahip<br />

olan 24 yaşındaki model,<br />

çekimler için bir hafta<br />

boyunca Tayland’da kaldı.<br />

145

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!