22.08.2017 Views

bastırkusva

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HÜSEYİN CAN COŞKUN<br />

ise hayır efendim bilgi deneyimle kazanılmaktadır<br />

demektedir.<br />

İkisini de ayrı ayrı irdelendiğinde doğuştan<br />

diyenlerin karşısına, eğer bilgi doğuştan<br />

var olmaktaysa dünya üzerinde ki dillerin<br />

farklılığı nedendir? sorusu kafalarda ki ampulleri<br />

adeta balyoz edasıyla kırıp geçmektedir.<br />

Çünkü bilgi doğuştan gelen bir şey<br />

olduğunda bütün insanların aynı dili konuşuyor<br />

olması gerekmektedir. Bu hususta<br />

ikinci bir darbe ise insanların inanç farklılıklarıdır.<br />

Eğer bilgi doğuştan var olsaydı ateist<br />

olarak adlandırılan toplulukların varlığından<br />

söz edilmeyecekti. Çünkü yaratıcının var<br />

olanları yaratırken, onları kendi varlık bilgisinin<br />

eksikliği ile yaratması, yaratıcının mükemmelliğiyle<br />

zıt düşmektedir.<br />

Bilginin kaynağı probleminde John Locke<br />

bir şeyler üretilmesi gerekliliğini hissettiğinde<br />

şu bakış açısıyla devreye girmiştir:<br />

Locke, insanların doğduklarında zihinlerinin<br />

bomboş olduklarını söylerken bunu<br />

tabula rosa yani boş levha kavramıyla açıklamaya<br />

çalışmıştır. O’na göre bilgiye ulaşmanın<br />

yolu sadece adım adım deneyimlemekten<br />

geçmektedir. Locke, hiç kimsenin<br />

bilgisinin, deneyimlerinin ötesine geçemeyeceğini<br />

söyleyerek safını belli etmiştir.<br />

Ampul yakma sevdasıyla René Descartes<br />

de bu işe müdahil olmuştur. O’nun bilgi<br />

arayışı diğerlerinden daha farklı ve karmaşık<br />

yapıdadır. Descartes bütün bildiklerinin,<br />

görevi yanıltmak olan kötü bir cin tarafından<br />

öğretildiğinden şüphe ederek, zihnindekileri<br />

teker teker boşaltmaya başladığında, düşünenin<br />

kendisi olduğunu ben diye bir şeyin<br />

olması gerektiği fark edip şüphe hareketini<br />

durdurarak cogito ergo sum demiştir. Yani<br />

‘düşünüyorum, öyleyse varım’<br />

Daha sonra bütün bilgilerin Tanrıdan geldiği<br />

kanısına vararak bunları açıklık ve seçiklikle<br />

harmanlayıp, kendisini modern(eskisinden<br />

daha yeni) felsefenin babası ilan etmiştir.<br />

Immanuel Kant ise kendi felsefesini ikiye<br />

ayırdığı gibi bilginin kaynağını da ikiye ayırarak<br />

incelemeye çalışmıştır. O’na göre bilgi a<br />

priori yani deney-öncesi biliş ve a posteriori<br />

yani deney-sonrası biliş olarak iki farklı kavramda<br />

incelenmeliydi.<br />

Deney-öncesi biliş, deneye başvurmadan<br />

bilinebilen 2+2=4 gibi bilgilerdir. Bu bilgilerin<br />

deneyimle ispatlanmasına gerek yoktur.<br />

‘Maymunlar muz yer’ gibi bir önermenin<br />

ispatlanmaya ihtiyacı olduğundan bu bilgi<br />

deney-sonrası bir biliş olmaktadır.<br />

Son birkaç yüzyıl da bigi’nin kullanılmasında<br />

ve biriktirilmesinde iyileştirici hatta<br />

bütünleştirici özelliklerinin yanı sıra geleneklerini,<br />

göreneklerini, değerlerini ve inançlarını<br />

bir prangaya dönüştürerek zihinlerine ket<br />

vurmuş, adeta zihinlerinde düşünmeye yer<br />

bırakmamış Doğu kültürüne karşın Batılılar<br />

bilgiyi kasvetli havaları aydınlatmak, paslı<br />

kapıları açmak için kullanmışlardır. Bilgiyi sırt<br />

çantalarından eksik etmeyerek bilime dönüştürmüş<br />

ve muhteşem ‘gadget’ larımızı bizlere<br />

sunmuşlardır.<br />

Bizler ise şahsımıza tahsis edilmiş mağaralarımızda<br />

şeytan taşlamaya devam edip,<br />

neredeyse yenilmek için çıktığımız bu yolda<br />

her yenilgiden sonra başımıza gelenleri zafer<br />

olarak adlandırmaktayız.<br />

Peki ya Albert?<br />

Albert masumdu, ne a priori’ e ne de a<br />

posteriori’ e sahip olduğunun farkındaydı.<br />

İlk insanların bilgisine sahip olmadıkları yeni<br />

bir şeyi deneyimlerken, kazara hayatlarını<br />

kaybettikleri gibi Albert de muğlakların yeni<br />

ama hatalı bir deneyimi sonucunda oksijen<br />

yetmezliğinden hayata maymun gözlerini<br />

yumarak Little Joe2 ile ayrıldı.<br />

Dünyadan fezaya…<br />

Gadget: cihaz, alet, zımbırtı<br />

Daryush Shayegan ‘Melez Bilinç’<br />

Metis yayınları sayfa:107/108<br />

kusva.org<br />

22

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!