You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
düşüncelerinin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır.<br />
1939 Nisan ayında üçüyüz kadar kitabına<br />
ve dergi koleksiyonuna el konulur. Hatay hükümetini<br />
devirmek suçundan idam talebi ile yargılanır<br />
ancak iki ay sonra beraat eder. Bu olay düşünce<br />
yapısını etkileyen en önemli olaylardan biri olmuştur.<br />
Kendisini değerlendirdiği bir yazısında bu olaya<br />
atıf yaparak şunları söylemektedir. ‘kartallar uçmadan<br />
önce ücra kayalıklarda talim yaparlarmış.<br />
Tefekkür tek insanın işi değil. Ben bir Descartes,<br />
bir Spinoza olamazdım? Bu bir kromozom meselesi<br />
değil. Hotantolar içinde büyüdüm. Okumak istediğim<br />
zaman dövdüler, kitaplarımı yırttılar. Nihayet<br />
kütüphanem yağma edildi, hapse atıldım v.s…<br />
ceiyet belkemiğimi kırdı. Uçmak istediğim zaman<br />
ancak sürünebiliyordum.’ Cemil Meriç düşünce<br />
hürriyetine inanan ve onu savunan bir aydın olarak<br />
karşımıza çıkmaktadır. Meriç’e göre insanlığı ilgilendiren<br />
en büyük, en hayati davalar karşısında<br />
sağır ve körüzdür. Bunun nedenini açıklarken de<br />
hür düşüncenin yokluğuna bağlar ve şunları dile<br />
getirir. ‘tabular, tabular. Her kapının arkasında elinde<br />
bıçak bekleyen dilsiz bir harem ağası. Düşünme!<br />
Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan<br />
sonra ellerimizi yıkayıp, ‘efendim, bizde<br />
filozof yetişmiyor.’ Diye ah-u vahlar’(jurnal,214).<br />
Bizde sol;<br />
Cemil Meriç’e göre bizdeki sol, bir zaruretten doğmamıştır.<br />
Sol ve solculuk batının kendi tarihi içerisinde<br />
meydana getirdiği kavramlar olmakla birlikte<br />
tutarlılığını sınıf kavgasından alır. Ancak bizim toplumumuzda<br />
Meriç’e göre sınıflar teşekkül etmemiştir.<br />
Sınıf kavgasının olmadığı bir yerde solun da<br />
ortaya çıkması beklenemez. Meriç solun batıda<br />
ortaya çıkış nedenini anlattığı bir röportajında<br />
‘batı’da maddi sefalet ile manevisi iç içedir. Roma<br />
ve onun varisi batı daima sınıflar ve istibdatlar diyarıdır.’<br />
ancak daha sonra bizde hiçbir zaman manevi<br />
sefalet olmadığından söz eder. Meriç’in Marx<br />
ile ilgili olan tespitleri ise onun batıyı anlama çabasını<br />
gösterir. Çünkü o batıyı sorgulayan Marx’ı taklit<br />
etmemiş, batının nasıl sorgulandığını anlamaya<br />
çalışmıştır. Meriç’e göre kimse Marx’ı anlamaya<br />
çalışmamış, dolayısıyla kimse onun metadolijisini<br />
yerlileştirmeye ve insanlığa kazandırdığı diyalektik<br />
ile ilgilenmemiştir. Meriç’in şu ifadeleri olayı özetlemektedir.<br />
‘ Türk insanı Marx’ı ya ahmakça reddetmiş<br />
yahut bir ahir zaman peygamberi kabul etmiştir.’<br />
Yine Marx ile ilgili başka bir tespitinde marx’ın<br />
batıyı anlamak için şuurlanmamıza yardımcı olduğunu<br />
söyler. ‘ama Marksizm şuurlanmamıza da<br />
yardım etmiştir. Evet. Türk insanı papağan batıcılıktan<br />
gerçek batıcılığa Marksizm sayesinde geçebilmiştir…<br />
Batı’dan icazet almadıkça batı’yı tenkit<br />
edemezdik. Marksizm bize bu icazeti verdi. Yani<br />
şuurumuza takılan zincirleri kırdı ve Avrupa büyüsünü<br />
bozdu.’ Meriç’e göre Marx’ın sınıf çatışmaları<br />
üzerinden tarihi yorumlaması bizim için olmasa da<br />
batı için uygundur hatta batıyı en iyi açıklayan yöntemdir.<br />
Cemil Meriç ve milliyetçilik anlayışı;<br />
Meriç’e göre milliyetçilik, Avrupa’nın Osmanlı’yı<br />
zayıflatmak için kullandığı ve bizde hiçbir karşılığı<br />
olmayan kapsayıcılığı olmayan, ayrıştırıcı bir yönü<br />
olan ideolojidir. milliyet düşüncesi Avrupalılar tarafından<br />
Osmanlı’ya getirilmek istenen bir düşünce<br />
biçimidir dolayısıyla Meriç bu ideolojinin batı kaynaklı<br />
olduğunu savunur. Avrupa, İslam’ın birleştirici<br />
gücü yerine milliyetin ayrıştırıcı yönünün Osmanlıya<br />
geçmesini tercih etmiştir. Ancak Meriç’e göre<br />
milliyetin Osmanlı’da bir karşılığı yoktur. İslamiyet’te<br />
de yeri olmadığı gibi batıdan ithal bir düşüncedir.<br />
Meriç’e göre milliyetçilik, imanımızı yok etmek<br />
için kullanılan vesilelerden biridir. Zaten Osmanlı’da<br />
bunlara itibar etmemiştir. Meriç’e göre fert<br />
dinsiz olabilir ancak toplum dinsiz olamaz. Tarihin<br />
hiçbir döneminde hiçbir topluluk dinsiz, mukaddessiz<br />
yaşayamamıştır. Bir topluma yapılacak en büyük<br />
kötülük onun dini inançları ile oynamaktır. Milliyetçiliğin<br />
Avrupa’dan ithal edilmesini de bu katego-<br />
16