You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
GARİP BİR HIRSIZLIK VAKASI<br />
Zeki Abi kahvenin önünden geçerken içerdekilerin daveti<br />
üzerine bir masaya oturdu. Kahve ahalisi geçmiş olsun<br />
dedikten sonra Zeki Abi’yi sorguya aldılar. Hiç ses duymadınız<br />
mı? Kavanoza değerli şey saklanır mı? Kapıyı kilitlemiyor<br />
musun? Dünkü olaydan sonra bu garip değil mi?<br />
Kahvenin nispeten sakin bir köşesinde oturan ihtiyar<br />
kurt Memduh elindeki on yedilik sarı kehribar tespihini<br />
çekerken kafasını sağa sola salladı. İçinden çok eski bir<br />
numara, ama kim yaptı bunu diye geçirdi. Memduh’un<br />
mazisini bilen yoktu, herkes onu eski bir balıkçı sanıyordu.<br />
Velâkin çarşının eskileri ile emekli polisler nam-ı diğer<br />
Matkap Memduh’u çok iyi tanırlardı. “Hey gidi günler, hey!”<br />
diye iç geçirdi. Büyük caminin arkasındaki eski pazarda az<br />
işe yaramamıştı bu numara. Bilen bilir, hırsızlar yolsuz<br />
kaldıklarında en çok bu numarayı yaparlar. Bazen artık<br />
bilmem kaçıncı kez bir zavallının daha ağına düştüğünü<br />
görmemek için kahveciler, Memduh dükkâna girdimi usulca<br />
yanına yanaşır, çayını iç topukla, diye uyarırlardı. Bir tek<br />
büyük kahvenin sahibi Topal Haşmet, Memduh’u gördü mü<br />
elini ovuşturur, kulağına eğilip zekâtımı isterim, derdi. Hiç<br />
sevmezdi Topal Haşmet’i ama iş için kabul eder, her<br />
seferinde bir daha gelmem bu son der, ama sıkışınca aynı<br />
oyun için yine uğrardı. Kahvenin en kalabalık zamanı<br />
önceden gelip masalara oturan hırsızlar beklemeye başlarlar.<br />
Biri kahveden içeri dalar soluk soluğa ağabeylerim,<br />
amcalarım az önce hırsızlık oldu herkes emanetini parasını<br />
kontrol etsin, hırsız karakolda eksiği olan salınmadan gitsin<br />
alsın diye figan eder, o telaşla herkes elini cüzdanı ya da<br />
Ferdi Demiray<br />
değerli eşyası neredeyse oraya atar, kimi ceketinin iç cebini,<br />
kimi pantolonunu, kimi gömlek cebini yoklar çıkarır, bakar<br />
tabii. Etraftaki hırsız takımı da gözlerine kestirdikleri<br />
kurbanlarının cüzdanlarının, paralarının yerini böylece<br />
öğrenmiş olurlar. Bir sonraki iş olarak, kurbanı takip edip en<br />
uygun kalabalıkta yanlışlıkla çarpıverirler, elleriyle koymuş<br />
gibi buldukları cüzdanı mesleki hünerle kendi ceplerine<br />
atarlar ve bin bir özür ile kurbanın gönlünü alarak hızla<br />
uzaklaşırlar. Matkap Memduh akşama doğru Topal Haşmet’e<br />
uğrar, içinden küfür ederek, işin tüm pisliğini, tehlikesini<br />
kendi ve tayfası yaşamasına rağmen olan bitene ses<br />
çıkarmadığı için mecburen kazançtan birazını verirdi.<br />
Gözlerini cebinden çıkardığı mendile silen Memduh,<br />
gırtlağından gelen sesi ile herkesin duyacağı şekilde lafa<br />
girdi:<br />
-Dikkat edin beyler, hırsız karda gezer izini belli etmez.<br />
Herkes hep bir ağızdan haklısın, dedi. Ben öyle hırsızın<br />
deyip küfür sallayan birkaç gence gülümsedi Memduh.<br />
***<br />
Emekliliği gelmiş Komiser masasının karşısında oturmuş,<br />
yakın zamanda kendi yerine geçeceği belli genç komiserin<br />
açık çayını karıştırmasını izledi.<br />
-Bu hırsızlık olayında bir gariplik var, dedi.<br />
Genç komiserin cevap vermesini beklemeden;<br />
-Şu kahveye gelip evine hırsız girdi diyen çocuğu bulalım,<br />
diye devam etti.<br />
Genç komiser, tamam bulalım amirim der gibi kafasını<br />
salladı.