12.02.2018 Views

Norman Davies - Avrupa Tarihi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sı olan Dr. Erhardt, Fransa ile İtalya'da tercih edilen bir tür hükümet planlamasını<br />

reddetti. Geri kalanı etkili örgütlenme, yoğun yatırım, sağlam eğitimle<br />

sıkı çalışmaya bırakıldı. Sayılar kendilerini anlatıyor: Batı Almanya'nın dış ticareti<br />

1948-1962 arasında yılda ortalama % 16 büyüdü; araba sayısı 1948'de<br />

iki yüz bin iken 1965'te dokuz milyona yükseldi; aynı dönemde ulusun tamamını<br />

barındırmaya yetecek olan 8 milyon konut inşa edildi. İşsizlik özellikle<br />

Türkiye ile Yugoslavya'dan gelen Gastarbeiter ya da "konuk işçiler" dalgasını<br />

getiren hızlı düşüşe geçti. Batı Almanya'daki yabancı yatırımlar 1961'de hükümetin<br />

yabancı sermayeyi vazgeçirmek için etkin önlemler alacağı noktaya kadar<br />

ulaşmıştı. Sanayi üretimi (1958=100) savaşın büyük zararlarına katlanan<br />

Batı Almanya'nın sonradan nasıl ilerlediğini gösteriyor.<br />

1938 1948 1959 1967<br />

Batı Almanya 53 27 107 158<br />

Fransa 52 55 101 155<br />

İtalya 43 44 112 212<br />

Büyük Britanya 67 74 105 133<br />

ABD 33 73 113 168<br />

Japonya 58 22 120 34718<br />

Batı Almanya'nın gayri safi ulusal hasılası olan yüz on beş milyar doların<br />

Sovyet bloğuna dahil olan Doğu <strong>Avrupa</strong> ülkelerininkinden daha fazla olduğu<br />

göz önüne alınırsa bir karşılaştırma yapılabilir.<br />

Batı <strong>Avrupa</strong>'nın zihinleri harekete geçiren başarılı ekonomik dirilişi kaçınılmaz<br />

olarak, her ulusal ekonomi kendi kendine bu kadar zenginleşebildiyse,<br />

ulusal devletler arasındaki türlü engeller kaldırılmış olsaydı birlikte ne kadar<br />

fazla zenginleşebilirlerdi sorusunu akla getiriyor. Burada <strong>Avrupa</strong> birliği hareketine<br />

yeni bir canlılık sağlayan bir düşüncenin tohumu vardı. Bu, ekonomik<br />

birliği sadece kendisi için sınırlanmış bir son olarak görenleri değil, ayrıca daha<br />

köklü politik süreçlere götürecek bir araç olarak görünenlere de çekici gelecekti.<br />

AnglosaksonIar liderliği ellerine almayı bir kez reddettikten sonra <strong>Avrupa</strong>'nın<br />

sorumluluğu temelde Fransızların eline geçti. Almanlar ile İtalyanların<br />

aksine Fransızlar muzaffer koalisyonda yerlerini sağlamlaştırmışlardı; aynı zamanda<br />

kendilerine verilen ikincil role içerlemişlerdi. Bu koşullar altında Gaullist<br />

hükümetin daha az milliyetçi kanadı kendisini tarihsel bir fırsatla karşı<br />

karşıya buldu. 20 Temmuz 1948'de cana yakın Fransız Dışişleri Bakanı Georges<br />

Bidault'nun ağzından <strong>Avrupa</strong> birliği lehinde güçlü bir demeç verildi. Bundan<br />

sonra Monnet, Schuman ve Pleven davetin peşinden gittiler.<br />

Bir iktisatçı olan Jean Monnet (1888-1979) ailesinin Cognac'taki konyak<br />

işinde kariyerine başladı. 1930'larda Milletler Cemiyeti Genel Sekreteri Yar-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!