12.02.2018 Views

Norman Davies - Avrupa Tarihi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ta. Buradaki her şey son derece küçük, değişime ve sona ermeye tabi; ama her şey<br />

bir Akıllı Sebep'ıen doğuyor. 27<br />

Üçüncü yüzyılın ortalarında Roma imparatorluğu, yıpratıcı bir iç hastalığın<br />

bütün dış belirtilerini göstermektedir. Siyasi çöküş, çözüm ihtiyacı ve taşradaki<br />

düzensizlikle birlikte ortadadır. MS 180'den sonraki doksan yıl içinde kısa<br />

ömürlü en az seksen imparator, meşru yollardan veya zorla taht üzerinde hak<br />

iddia etmiştir. Gibbon "Gallienus dönemi tahtta hak iddia eden sadece on dokuz<br />

vâris üretmiştir. (...) Kulübeden tahta ve tahttan mezara hızlı ve sürekli<br />

geçiş, kaygısız bir filozofu eğlendirmiş olabilir" demektedir. 28 Ordu, bir yaptırımla<br />

karşılaşmadan, kendisinin üstünde olması gereken sivil yöneticilere emredebilmiştir.<br />

Barbarlar cephe hatlarını genellikle kontrolsüz olarak aşmışlardır.<br />

Örneğin Gotlann akınları kalıcı işgallere dönüşmüştür. MS 268'de Atina'yı<br />

yağmalamışlardır. Posthumus adında biri orta Galya'da bir "imparatorluk"<br />

kurmuş, bir başkası da Palmyra'da ortaya çıkmıştır. İşe yaramaz veya tahtta kısa<br />

süre kalan imparatorlar küllünü uygulamanın güçlüğü, çoğalan Hıristiyanlık<br />

taraftarlarına zulmedilmesini yeniden gündeme getirmiştir. 250 yılından<br />

265 yılına kadar pek çok bölgeyi veba kırıp geçirmiş; bir ara sadece Roma'da<br />

günde 5000 kişi ölmüştür. Vebayı kıtlık izlemiştir. Madeni paranın ayarının<br />

düşürülmesiyle birlikte şiddetli bir fiyat enflasyonu başlamıştır. Marcus Aurelius<br />

% 75 sadıkta bir gümüş imparatorluk sikkesi çıkarmıştı. Yüz yıl sonra<br />

Gallienus (yönetim dönemi MS 260-268) döneminde ise para yüzde 95 karışık<br />

hale gelmiştir. Vergi gelirleri dibe vurmuştur; imparatorluk yetkilileri, kaynakları<br />

sınır eyaletlerinde yoğunlaştırmış; bunun yapılmadığı eyaletler çökmüştür;<br />

kalelere taş sağlamak üzere amfi tiyatrolar bile yıkılmıştır.<br />

Yirmi bir yıllık saltanatının tamamı "yeni bir imparatorluğun kuruluşu"<br />

olarak görülen Diocletianus (yönetim dönemi MS 284-305) döneminde bile,<br />

her şey çok iyi değildir. İmparatorluğu, her biri kendi Augustus'una ve yardımcı<br />

Caesar'ına sahip iki parçaya bölen tetrarşi, yani "dörtlü yönetim" (her<br />

eyaletin dört ayrı bölgesinin dört ayrı vali tarafından yönetilmesi), yönetimi ve<br />

sınır boylarının savunulmasını kolaylaştırmıştır. Ordu çok büyümüştür; ama<br />

bürokrasi de büyümüştür. Fiyat artışları kontrol altına alınmış, ama nüfus<br />

azalmasının önüne geçilememiştir. Hırisıiyanlara zulüm devam etmiştir. MS<br />

304 yılında başkent Roma'da büyük bir Zafer şenliği düzenlenmiş; ama bu sonuncu<br />

şenlik olmuştur. Bir yıl sonra Diocletianus, tahttan feragat edip memleketi<br />

olan Dalmaçya'ya çekilmiştir.<br />

Daha sonra "Büyük Constantinus" diye anılan Flavius Valerius Constantinus<br />

(yönetim dönemi MS 306-337) Yukarı Moesya'da Naisus'ta (yani bugünkü<br />

Sırbistan'daki Niş; Gibbon'un dediği gibi Dacia değil) doğmuştur. Babası,<br />

Diocletianus'un Batı Caesar'ı (Batıdaki vekili) Consıanıinus Chlorus, Eboracum'da<br />

(York) tahta çıktıktan hemen sonra ölmüştür. Britanyalı bir Hıristiyan<br />

olan annesi Helena, efsaneye göre Gerçek Haç'ı bulan kişi olarak saygı görmüştür.<br />

Constantinus, imparatorluğun iki ayrı parçasını yeniden birleştirmiş<br />

ve Milano Fermanı'yla "genel dinsel hoşgörü" ilan etmiştir. Kariyerinin dö-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!