sbt

ahmet emre küme
REKLAM 05
STK’lı
olmaktan
korkmayın!
Ne yalan söyleyeyim yazımın başlığı gibi bende bir
sivil toplum kuruluşu üyesi olmaktan korkuyordum.
‘‘Niye korkuyordun ki ! ’’ diyenleriniz olacaktır.
Bu soruyu duyar gibiyim.
Ne bileyim işte korkuyordum. Benim kuşağım biraz
arada kalmış bir kuşak malesef. Seksen darbesi,
askeri yönetim, memleketin belirlizlikleri, 80’ler,
90’lar ve büyüklerimizden duyduğumuz yanlış doğru
söylemler beni bir derneğe, odaya yada bir partiye
üye olmamı hep engelledi.
Kendi düşüncelerimi hep kendi içimde yaşadım.
Tabii arkadaş çevremde kendi aramızda belli başlı
konularda konuşuyor ve tartışıyorduk. Bence bu
sadece benim sorunum değildi. Bu milletimizin
genel bir sorunuydu. Yaşım ilerledikçe bu algımın
doğru bir tespit olduğuna daha da çok kanaat
getirmiş durumdayım artık. Çünkü bizler ancak
bir futbol takımını destekleriz. Başka bir şeyde
bilmeyiz. Bir derneğe veya kuruluşa üye olduğunda
örneğin 1 Mayıs’ı ağız tadıyla Taksim meydanında
kutlayamazsın. İlla ki bir engel bir tatsızlık çıkar.
Bu ülkemizin bastırılmış duygularının bir dışa
vurumudur sanki. Büyük bir topluluk bir araya
geldiğinde derdimizi hiç bir zaman net bir şekilde
anlatamayız. Anlattırmazlar da zaten. Kesin bir
kargaşa olur. Neyse çok derin konulara girdim.
Asıl konuya dönmek gerekirse STK’lı olmak kötü
birşey değil bence. Daha biraz önce korkuyorum
diyordum şimdi de size kormayın diyorum.
Çünkü her ne olursa olsun hayatınızda düşüncelerinizi,
bilgilerinizi paylaşabileceğiniz bir dernek veya
kuruluş sizin için mevcut. Bende; 2015 yılında mezun
olduğum okulun yani Matbaa Meslek Lisesi’nin
1956 yılında koruma derneği olarak faaliyetlerine
başlayan ve bugün bir avuç gönüllü üyesi ile ayakta
durmaya çalışan İMEDDER ile tanıştım. Adını daha
önceden duymuştum derneğin. Pilav günü falan da
yapmışlardı daha önceden ama sizin gibi tenezül edip
hiç katılmamıştım. Ayıp etmişim bence. Neyse...
Soner Yalçınöz sayesinde yapılan genel kurula davet
edildim ve birden bire derneğin üyesi olup hatta
Yönetim Kurulu Denetleme üyesi oldum. Dernekçilik
tecrübem birden terfi ile başlamıştı. :) Tabii beni bu
göreve layık görenlere teşekkürü bir borç bilirim.
Velhasıl artık bence bir dernek (STK) üyesiydim.
Uzun zamandır matbbacılık yapmasamda icra etmiş
olduğum yönetmenlik mesleği ile ilgili İMEDDER’e
bir fayda sağlamak için çalışacaktım. İlk yönetim
kurulu toplantısında tecrübelerimi YK’daki arkadaşlarıma
anlatıp sosyal medya ve dernek için bir tanıtım filmi
hazırlama fikirlerimi anlattım. Herkes olumlu karşıladı.
Bu düşüncelerimi aktarırken karşınızdakilerin sizi
dinlemesi ve önem vermesi güzel bir hismiş.
Sonuçta bu tarz düşüncelerimizi her ne kadar para
karşılığı yaptığımız işlerde müşterilerimize aktarsakta
dermekte bir çıkar ilişkisi yoktu. Amaç vardı. Sonuç
olarak derneğe fayda sağlayacağım için mutluydum.
Tabii zamanla dernekçiliğin zor bir iş olduğunuda
öğrendim. Çünkü kağıt üzerinde ‘‘aaa bizim toplamda
şu kadar mezunumuz var’’, ‘‘bir el etsek, bağırsak
herkes yardıma koşar’’ diye düşünsemde bu işler
böyle olmuyormuş.
Bir işe kalkıştığınızda etrafınızda birçok insan ile işe
başlayıp durum ciddiye bindiğinde ortada yapayanlız
kalıyorsunuz malesef. Herşey maddiyat ile çözülmüyor.
STK’lı olmak biraz gönüllülük işi. İnsanlar, bu kadar
çok mezunu olan bir okul DERNEĞİNİ neden yalnız
bırakırlar hiç anlayamadım. Anlayamıyorum da.
Biz şu anki mevcut YK ile yolumuza devam ediyoruz.
Ama sizlerden tek bir ricam olacak. Başta derneğimize
yani İMEDDER’e destek verin. Maddi olarak
birşey istemiyoruz. Zaten büyük bir kısım üyemiz
aidatlarını bile ödemiyor. Sorun değil. En azında sosyal
medyada yada farklı bir ortamda okulumuzla,
derneğimizle ilgili bir haberi bir duyuruyu diğer
arkadaşlarınızla paylaşın. Facebook gönderilerimizi
beğenin. Yorum yapın, hatta gerekiyorsa eleştirin.
Kısaca düşüncelerinizi kendinize saklamayın.
KORKMAYIN....
Sevgilerimle.
Ahmet Emre KÜME ‘93
imedder genel koordinatörü
harf/ 1 9