23.03.2018 Views

Andrews’ Deri Hastalıkları Klinik Dermatoloji

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Poliarteritis Nodoza<br />

837<br />

subkutan nodüllerdir. Bu nodüller çoğunlukla ağrılıdır, pulsatil<br />

olabilir ve zamanla ülsere olur (Resim 35-16). En sık tutulan<br />

alanlar, başta dizin distali olmak üzere, alt ekstremitelerdir. Ekimozlar<br />

ve el ve ayak parmaklarında periferik gangrenler oluşabilir.<br />

Subkutan nodüller ile birlikte livedo retikülaris görülmesi,<br />

PAN tanısının olasılığını büyük oranda arttırır. PAN’da, kutanöz<br />

lökositoklastik vaskülit’in histolojik özelliklerini gösteren<br />

ve endotelyal nekrozla birlikte olan palpabl purpura görülebilir.<br />

Klasik sistemik PAN, tüm vücuttaki damarları tutabilir. Ancak<br />

deriye, periferik sinirlere, gastrointestinal traktusa ve böbreklere<br />

ait damarlara özel bir yatkınlık gösterir. Hipertansiyon,<br />

taşikardi, ateş, ödem ve kilo kaybı, hastalığın kardinal bulgularıdır.<br />

Hepatomegali, ikter, lenfadenopati, hematüri ve lökositoz,<br />

sık rastlanan bulgular arasındadır. Artralji, miyokard ve barsak<br />

enfarktları, glomerüloskleroz ve periferik nörit de görülebilir.<br />

Genellikle düşük ayak olarak ortaya çıkan mononöritis multipleks,<br />

PAN için bir belirteç sayılır. Meningeal, vertebral ve karotid<br />

arterlerin tutulumu sonucu hemipleji ve konvülsiyonlar görülebilir.<br />

Nadiren, akciğer ve dalak tutulumu görülebilir. Anevrizma<br />

gelişmesi sonucunda multiorgan enfarktları meydana gelebilir.<br />

Yaklaşık %80 kadarı nötrofil olan, 40,000/mm3 kadar yükselebilen<br />

bir lökositoz görülebilir; trombositoz, progresif normositik<br />

anemi ve sedimentasyon yüksekliği de bulunabilir. Makroglobulinlerin<br />

ve kriyoglobulinlerin mevcut olduğu bir hipergammaglobulinemi<br />

görülebilir. Hepatit B ve C araştırılmalıdır. Hastaların<br />

%70’inde, proteinüri, hematüri ve silendirler gibi üriner<br />

anomaliler saptanır.<br />

Histoloji, küçük ve orta çaptaki damarları tutan enflamatuar<br />

nekrotizan ve obliteratif panarterit şeklindedir. Fokal vaskülitler,<br />

nekrozlaşan, anevrizma oluşturan ve damar rüptürüne yol<br />

açan nodüler şişlikler oluşturur. Bunlar sonucunda hemoraji,<br />

hematom ve ekimozlar oluşabilir. Lümen tıkanabilir; bunun sonucunda<br />

çevre dokuda iskemik nekroz gelişir. Karakteristik olarak<br />

arterlerin dallanma noktaları tutulur.<br />

Tanının dayanağı, bu histolojik özelliklerin varlığıdır. Biyopsi<br />

için cilt, kas veya testis gibi ulaşılabilen bölgeler tercih edilir.<br />

Bunların tutulumu sözkonusu değilse, anjiyografi renal, hepatik<br />

veya diğer iç organ damarlarındaki 1 cm’e kadar küçük anevrizmal<br />

dilatasyonlar saptanır.<br />

Tedavi<br />

Tedavi edilmeyen klasik PAN, ölümcül olabilir; ölüm genellikle<br />

böbrek yetmezliğinden veya kardiyovasküler veya gastrointestinal<br />

komplikasyonlardan dolayı meydana gelir. Ölüm, hastalığın<br />

seyrinde erken ortaya çıkar ve ciddi bir sekelle yaşama veya<br />

tanıdan sonraki birkaç yıl içerisinde ölme oranı %5-10 kadardır.<br />

Tedavide kortikosteroidlerin ve sitotoksik ajanların kullanımı<br />

ile sağkalım oranı %90’ın üstüne çıkmıştır. Başlangıçta 1<br />

mg/kg/gün dozunda kortikosteroid verilir. Hastalığın düzelmesi<br />

durumunda doz azaltılmalıdır. Ortalama 3-6 ay sonra, hasta<br />

iyileştikten sonra, steroid kullanımı yavaş yavaş sonlandırılır.<br />

Siklofosfamid steroidlerle, bazen de tek ajan olarak verilir. 2<br />

mg/kg/gün’lük bir başlagıç dozunun tek seferde verilmesi önerilir.<br />

Ağır hastalar için bu dozaj ikiye katlanabilir. Daha sonra<br />

oral doz, lökosit sayısını 3000-3500/mm3 arasında, nötrofil sayısını<br />

1500/mm3’ün üstünde tutacak şekilde azaltılır. Hastalık en<br />

az bir yıldır sessiz olduğunda da, siklofosfamid azaltılır ve kesilir.<br />

Ortalama 18-24 ay tedavi gereklidir. Siklofosfamidin intravenöz<br />

atımlı olarak verilmesi durumunda, hemorajik sistit insidansı<br />

daha düşüktür. HBV-ilişkili PAN olgularında, immünsupresif<br />

tedaviye ek olarak lamivudin verilmesi, tedavi sonucunu<br />

daha iyi hale getirir.<br />

PAN’daki ülserasyonlar, eşlik eden nöropati nedeniyle oldukça<br />

ağrılı olabilir. İyileşmeyen bacak ülserleri gibi tedavi edilmelidir.<br />

Biyomühendislikle üretilmiş deri eşdeğerleri ve kültürde<br />

üretilmiş keratinositler ile ülserlerin iyileşmesi ve ağrının<br />

azalması sağlanabilir.<br />

Kutanöz Poliarteritis Nodoza<br />

Hastaların %10’unda<br />

deriye lokalize ve sınırlı sistemik tutulum gösteren PAN görülür.<br />

Görülen sistemik tutulum genellikle nöropatidir. Bu hastalarda<br />

zamanla birkaç komplikasyon gelişebilir, ancak prognoz<br />

iyidir ve hastalığı kontrol altında tutmak için agresif bir tedavi<br />

uygulamak gerekmez. PAN’ın bu tipi, PAN’ın en sık görülen çocukluk<br />

çağı tipidir. Kutanöz ve sistemik PAN olmak üzere iki<br />

kesin alt tip olup olmadığı, yoksa hastalığın geniş bir yelpaze mi<br />

olduğu konusu tartışmalıdır. “Kutanöz” PAN hastalarının takibi<br />

dikkatli yapılmalı ve bu hastalar sistemik tutulumun gelişmesi<br />

olasılığını devre dışı bırakmak için düzenli olarak değerlendirilmedirler.<br />

Hastalarda genellikle tekrarlayan cilt, eklem, kas ve sinir tutulumu<br />

vardır. Livedo retikülaris ile ilişkili subkutan nodüller,<br />

hemen her zaman görülen lezyonlardır. Ayak bileği etrafında atrophie<br />

blanche-benzeri lezyonlar, kutanöz PAN’ın tek cilt bulgusu<br />

olabilir. Yüzeyel biyopsiler ile livedoid vaskülopati tanısı<br />

konulabilir ancak daha derin biyopsilerde orta çaplı damar vaskülitinin<br />

özellikleri görülür. Bu hastaların bazılarında, klinisyenin<br />

bu olguları, atrophie blanche benzeri izler bırakan diğer durumlardan<br />

(venöz yetmezlik, kriyoglobulinemi, antifosfolipid<br />

sendromu) ayırmasını sağlayan nöropatik ve bölgesel ağrı ve<br />

dizesteziler ile seyreden nörolojik tutulum olur.<br />

Kutanöz PAN, HBV yüzey antijenemisiyle, HCV enfeksiyonuyla,<br />

Crohn hastalığıyla, Takayasu arteriti, yineleyen polikondrit,<br />

streptokok enfeksiyonları, tüberküloz ve ilaç kullanımı ile<br />

(minosiklin) birlikte görülebilir. Tek anormal laboratuar bulgusunun<br />

ESH yüksekliği olması tipiktir. Bazı olgularda P-AN-<br />

CA’lar saptanabilir. Çoğu hasta tekli veya kombine şekilde uygulanan<br />

aspirin, NSAID, prednizon, pentoksifilin, sulfapiridin<br />

veya metotreksat tedavilerine birkaç gün içerisinde olumlu klinik<br />

cevap verir. Çocukluk çağındaki kutanöz PAN’da ise, streptokok<br />

enfeksiyonunın sık olması dolayısıyla, penisilin tedavisi<br />

uygulanabilir. İnatçı olgularda IVIG verilebilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!