You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İngilizce<br />
lets<br />
letter<br />
letters<br />
level<br />
library<br />
life<br />
light<br />
like<br />
like<br />
liked<br />
likes<br />
limit<br />
limits<br />
line<br />
lips<br />
list<br />
listen<br />
listened<br />
listens<br />
little<br />
live<br />
lives<br />
lives<br />
living<br />
load<br />
local<br />
long<br />
look<br />
looked<br />
looking<br />
looks<br />
lose<br />
Türkçe<br />
(3. tekil kişi) izin vermek<br />
mektubu, harf, mektup<br />
mektuplar, mektuplarını,<br />
mektuplarıdır, mektup<br />
seviyesi, seviye<br />
kütüphaneyi, kütüphane<br />
canı, hayat, yaşam<br />
işık, ışığı, ışığa, ışık<br />
canın istemesi,<br />
hoşlanmak, hoşlanırım,<br />
hoşlanırız, hoşlanırsın,<br />
hoşlanır, hoşlanıyorum,<br />
gibi, gibiyim,<br />
beğeniyorum, sevmek,<br />
severiz, beğenir,<br />
seversiniz, severim,<br />
gibidir<br />
beğendi, beğendim,<br />
hoşlandım, beğendik,<br />
hoşuma gitti<br />
sever, hoşlanmak,<br />
sevmek<br />
sınırı<br />
sınır, limit<br />
çizgi, kuyruk<br />
dudaklar, dudakları,<br />
dudaklarını<br />
liste<br />
dinlemen, dinlemek,<br />
dinleyin<br />
dinledin, dinlemek,<br />
dinledim<br />
(o) dinler<br />
küçüktür, az, küçük<br />
yaşamak, yaşar, yaşa<br />
canlar, yaşar<br />
yaşayan, yaşıyor<br />
yükü, yük<br />
yerli, yerel<br />
uzun, uzunum<br />
görüntü, bakman,<br />
bakacağım, görüntüsü,<br />
görünmesini, bakmak,<br />
bakıyorum, görünüş,<br />
görünüşü, görünüyorsun,<br />
bak, görünmek<br />
bakmak, baktık<br />
bakmayı, bakmak<br />
bakar, görünmesini<br />
yitirme, kaybetmek,<br />
İngilizce<br />
lost<br />
love<br />
love<br />
loved<br />
loves<br />
luck<br />
lunch<br />
machine<br />
made<br />
magazine<br />
magazines<br />
main<br />
majority<br />
make<br />
makes<br />
making<br />
man<br />
many<br />
map<br />
marathon<br />
march<br />
mark<br />
market<br />
markets<br />
marriage<br />
match<br />
material<br />
may<br />
may<br />
mayor<br />
me<br />
meal<br />
meaning<br />
meat<br />
medicine<br />
meet<br />
meeting<br />
Türkçe<br />
yitirmek<br />
kaybetmişiz, kaybettin,<br />
kayıp, kaybettim, kaybetti<br />
aşka, severim, severiz,<br />
sevdiğini, sever, aşk,<br />
sevgisini, sevgi, sevmek,<br />
seversin, sevmesini<br />
sevmedim, sevdiğini,<br />
sevmek, sevdi, sevdim<br />
seviyor, sever, sevmek<br />
şansı, şans, şansım<br />
öğle yemeği<br />
makinesini, makinenin,<br />
makine, makinesi<br />
yaptın, yaptı, yaptım,<br />
yapılmış, yaptık<br />
dergi, dergiyi<br />
dergiler, mecmualar,<br />
dergilere<br />
esas, ana<br />
çoğunluk<br />
yapmaktan, yapmak,<br />
gerekli, etmek<br />
yapmak, yapar, sağlar<br />
yapmayı, yapıyorlar,<br />
yapıyor, yapmak, ediyor<br />
erkeği, erkek, adama,<br />
insan, adam, erkeğin<br />
tane, çok, birçok<br />
haritayı, harita<br />
maratonu, maraton<br />
Mart, marta<br />
işaretlemek<br />
pazar, sektör, çarşı,<br />
piyasa<br />
piyasalar<br />
evlilik<br />
maç, maçı<br />
madde, malzeme,<br />
materyal<br />
Mayıs, -ebilmek, mayısa<br />
belediye başkanı<br />
ben, beni, bana, benim<br />
yemeğinden, öğüne,<br />
yemek, yemeği, öğün<br />
anlam, anlamını<br />
eti, et<br />
tıp, ilacı, ilaç<br />
buluşmak, tanışmak<br />
toplantı, görüşmesi,<br />
http://www.turkceogretimi.com<br />
http://www.duolingo.com