kusvaeylülBASKı

ırakacağı psikolojik etkilerdi. Komite aynı zamanda, silahın başlıca kullanımının uluslararası arenada
fark edilmesi açısından oldukça şok edici olmasını istiyordu.
Komite ilk olarak Hiroşima’ya atom bombası atılmasına karar vermişti. Hiroşima, askeri ve endüstriyel
açıdan büyük bir öneme sahipti. Amerikalılar tarafından o zamana kadar bombalanmamış
olması da atom bombasının etkisini görmek için ideal bir ortam sunuyordu.
6 AĞUSTOS 1945
Günün başlangıcında hiçbir şey, bugünün daha öncekilerden farklı olacağına işaret etmiyordu.
Ancak bugün farklı, hem de çok farklı olacaktı. Bugün dünyanın gidişatı değişecekti. Bugün,
sadece bir uçak, sadece bir bomba bırakarak koca kenti yok edecek, İkinci Dünya Savaşı’nı sona
erdirecek ve insanlığa Atom Çağı’nın başlandığını ilan edecekti.
Albay Paul Tibbets tarafından komuta edilen B-29 Enola Gay uçağı Japonya’ya 6 saatlik mesafedeki
Batı Pasifik’teki Tinian Hava Üssü’nden havalandı.
Bombanın bırakılmasından yaklaşık birkaç saat önce Japon radarları, ülkenin güneyine doğru
Amerikan uçaklarının geldiğini belirlemişti lakin Hiroşima’daki radar operatörü, gelen uçakların
çok az sayıda olduğunu bildirdi. Muhtemelen üçten fazla değildi. Hava saldırısı alarmı durduruldu.
Japonlar, yakıt tasarrufu sağlamak ve uçakları korumak için küçük çaplı hava filolarına müdahale
etmiyordu.
Saat 08:15’te Enola Gay, 60 kg Uranyum-23 içeren “Little Boy” isimli yükünü Hiroşima’nın
merkezine doğru bıraktı. Bomba şehrin yaklaşık 600 metre üzerinde patladı. 13 kiloton ağırlığındaki
TNT’ye eşdeğer bir enerji, bir anda ortalığı kasıp kavurdu.
Atılan bombanın patlaması esnasında önce gözleri kör eden bir ışık, insan derisini tutuşturan bir
sıcaklık ortaya çıktı. Sonra korkunç bir gürültü ve sesten hızlı hareket eden bir şok dalgası ve ardından
ağaçları söken, eşyaları, insanları uçuran kasırgalar, atom bombasının hissedilen ilk belirtileri
olmuştu.
Geçen 73 yıla rağmen radyoaktivite, bu kentte hala insan yaşamını etkilemektedir. Örneğin,
başta kan kanseri olmak üzere çeşitli kanser türlerinde önemli artışlar kaydedilmektedir. Gelecek
kuşaklardaki olası genetik bozukluklar ise, henüz bilinmemektedir. Nükleer felaketi yaşamış olmanın
psikolojik etkileri ise, hala devam etmektedir.
Savaş komitesi Hiroşima’ya atom bombasını atmadan önce Japonların günlük yaşamını araştırarak
en yoğun saati seçmiştir. Atılan atom bombasının etkisiyle kaç kişinin öldüğü, bugün hala
tam olarak bilinmiyor. 1945 sonunda tahminen Hiroşima’da 200-250 bine, ulaştığı söylenmektedir.
Atom bombasından kurtulanlara “Bombaya maruz kalanlar” şeklinde açılımı yapılabilecek Hibakusha
ismi takıldı. Bugün Japonya’da halen 200 bin dolayında Hibakusha yaşıyor.
ALBERT EINSTEIN’IN ATILAN ATOM BOMBASINDAN SONRA VERDIĞI ILK
TEPKI; “BILSEYDIM ÇILINGIR OLURDUM. İNSANLIĞA HIZMET ET-
MEK IÇIN ATOMU PARÇALADIM. ONLAR BOMBA YAPIP BIRBIR-
LERINI YOK ETTILER.” OLMUŞTUR. İNSANLIĞIN HIZMETINDE
BIR KEŞIF YAPMIŞKEN, KOCA BIR TOPLULUĞUN ÖLÜMÜNE
DE YOL AÇMAK BU VEBALI, SORUMLULUĞU SIRTINDA
KIM TAŞIMAK ISTERDI ?
BURAK AK
Yaşanılan bu olay yaratılanların en hayırlısı diye adlandırılan biz insanların
günü geldiğinde çıkarlarını korumak, gücünü ispat etmek arzusuyla
yapamayacağı hiç bir vahşiliğin kalmayacağını gösteriyor. Amerika’nın
yapmış olduğu bu insanlık dışı suç Batı’nın şiddeti modern olur dedirtiyor.
Her canlı gibi bizlerde ölümü tadacağız, yıllar sonra dönüp bakıldığında
ismimiz bir vahşet ile de anılabilir. Bırakmış olduğumuz sadaka-i cariyelerle
de. İşte bu bizim elimizde. Nasıl bir iz bırakacağımızı düşünelim ve yaşamımızı
bu minvalde devam ettirelim.
SÖZÜN VE FIKRIN GÜCÜNE INANAN INSANLAR OLARAK. KARŞIMI-
ZA ÇIKACAK HER ZORLUĞA RAĞMEN FIKIRLERIMIZI BEYAN ETMEYE
DOĞRULARI KONUŞMAYA DEVAM EDECEĞIZ. DEĞIŞTIRECEĞIMIZ BIR
DÜNYA, ULAŞMAMIZ GEREKEN PEK ÇOK GÖNÜL VAR.
kusva.org
7