Perde Dergisi Kasım Aralık 2018 Online Dergi

STOR PERDE PROFİLLERİ 

ZEBRA PERDE PROFİLLERİ 

ÇİFTLİ STOR PROFİLLERİ 

SİLÜET PERDE PROFİLLERİ 

MİNİ & UNİ SİSTEM PROFİLLERİ 

KATLAMALI PERDE PROFİLLERİ 

PLİSE PERDE PROFİLLERİ 

DİKEY PERDE PROFİLLERİ 

RUSTİK PERDE PROFİLLERİ 

PERDE RAYI PROFİLLERİ 

18 ÜLKEYE İHRACAT

Ömerli Mahallesi Akmaz Sokak No: 22/1 Hadımköy / İSTANBUL 

+90 212 798 25 14 – 15 

+90 212 798 25 10 

info@gulsanaluminyum.com 

www.gulsanaluminyum.com

Türkiye’nin en seçkin mobilya markaları CNR Expo’da buluşacak 

Türkiye’nin en seçkin mobilya markalarının yer alacağı Furniture 

İstanbul 6-11 Kasım 2018 tarihleri arasında, ihracatın merkezi CNR 

EXPO Yeşilköy’de kapılarını açacak. 

CNR Holding kuruluşlarından Pozitif Fuarcılık ve MOSDER tarafından 

organize edilen Furniture İstanbul Fuarı’nda Türk mobilya sektörünün 

en seçkin örnekleri sergilenecek. Ürün gruplarına göre ayrılan salonlarda 

düzenlenecek olan Furniture İstanbul’un ziyaretçileri bu sayede 

aradığı ürünlere zaman kaybetmeden ulaşabilecek, benzer ürünleri bir 

arada görerek kolayca karşılaştırma yapabilecekler. 

Türk mobilya sektörünün uluslararası konumunu daha yukarılara taşımak için organize edilen Furniture 

İstanbul, mobilya ihracatının büyük bir bölümünü gerçekleştiren firmaların katıldığı, Avrasya’nın en büyük 

mobilya fuarı olma hedefi ile düzenleniyor. 

Yeni koleksiyonların ilk kez sergileneceği, tasarım ve inovasyon odaklı bir yaklaşımla organize edilen Furniture 

İstanbul’un tanıtım ve pazarlama çalışmaları CNR Holding’in alanlarında uzman ekibinin yanı sıra 

Dubai ve Londra’daki ofisleri ve 128 yetkili acente ağı üzerinden yapılıyor. Türkiye’nin en kapsamlı alım 

heyeti organizasyonu ve B2B ikili iş görüşmelerinin yapılacağı Furniture İstanbul’un rekor ihracat hacmine 

de ulaşması bekleniyor. 

Siz de CNR Holding’in uluslararası networkünü kullanarak dünya pazarlarına açılmak, yeni iş bağlantıları 

kurmak ve iş hacminizi genişletmek istiyorsanız Furniture İstanbul’da yerinizi ayırtın. 

20 Kasım - Aralık 2018 www.perdedergisi.com

44 

Alibayhan Tekstil Hometeks Fuarın da 

yeni trendleri ile dikkat çekti 

64 

news +++ heimtextil 

Furniture and decorative fabrics: Heimtextil expands its offer 

46 

Bütün Büyük İşler 

Küçük Başlangıçlarla Olur 

96 

Home&Tex’te 60’ın üzerinde ülkeden 

ev tekstili alıcısı ağırlandı

26 Eylül -29 Eylül 2018 tarihlerinde altıncı kez düzenlenen HOME&- 

TEX Ev Tekstil ve Dekorasyon Fuarı’nda geçen yıla göre katılımcı ve 

ziyaretçi sayısında düşüş olmuştur. Sektörün yapı taşlarını oluşturan 

firmaların da fuara katılmalarını bekliyorduk. Ancak ekonomik şartlar 

göz önüne alındığında fuarın yine de beklentilerin altında kalmadığını 

söyleyebiliriz. 

Verimsiz geçmesinden korkulan fuar tam tersine verimli olmuştur. 

Katılımcılar, 2018 yılı sonbahar – kış kreasyonlarını görücüye çıkararak 

adeta varlıklarını göstermişlerdir. Tedsiad bu yıl özellikle fuar alanında 

“Home Store” adı altında şık bir alana yer vererek fuara hoş bir ambiyans 

katması tüm ziyaretçilerin dikkatini çekmiştir. 

Bu fuarda da dergimizin dağıtımını kendi standımızda yaptık. Bir sonraki 

Ocak 2019 sayımızla dünyanın en büyük ev tekstili fuarlarında 

biri olan Heimtextil 8-11 Ocak 2019 Frankfurt - Almanya fuarında da 

olacağız. Burada da dergimizi dağıtımını yaparak değerli sektörümüzün 

nabzını tutmaya devam edeceğiz. 

Perde dergisi olarak tüm sektöre verimli ve bol kazançlı fuarlar dileriz. 

Doğan Şimşek 

At HOME&TEX Home Textile And Decoration Fair held for the sixth time between 26-29 September 2018, 

there has been a decrease in the number of exhibitors and visitors compared to last year. We were expecting 

the companies that are the building blocks of the sector to participate in the fair. However, considering the 

economic conditions, we can say that the fair is still not below expectations. 

The exhibition, which was feared to be inefficient, was fruitful on the contrary. The participants showed 

almost their existence by revealing the autumn - winter creations of 2018. This year Tedsiad has created an 

elegant space under the name of “Home Store”. Adding a pleasant ambience to the fair attracted the attention 

of all visitors. 

In this fair, we distributed our magazine in our own stand. Now we will also participate in Heimtextil 

Frankfurt - Germany Fair between 8-11 January 2019 and distribute the January number of our magazine 

here. Here, we will continue to keep the pulse of the sector by distributing our magazine. 

We wish success to the whole sector in the fair as a Curtain Magazine

C 

M 

Y 

CM 

MY 

CY 

CMY 

K

Küçük Sanayi Sitesi 80. Blok No: 67 -68 Nilüfer / Bursa / TÜRKİYE 

+90 224 441 37 83 +90 224 441 43 15 info@farbedekor.com www.farbedekor.com

Stor Perde 

Zebra Perde 

Tül Dikey Perde 

PVC Dikey Perde 

Alüminyum Jaluzi 

Ahşap Jaluzi 

Plise Perde 

Dijital Baskılı Perde 

Motorlu Perde Sistemleri 

Rustik ve Aksesuarları

Hayatı Kolaylaştıran Detaylar 

Ev & Os Mekanik Perde Sistemleri 

Home & Ofce Mechanic Blind Systems 

Sümer Mah. Merv Cad. No:141 Zeytinburnu / İSTANBUL 

Tel: +90 212 558 91 82 / Fax: +90 212 558 78 69 

Mail: iletisim@toprakstor.com.tr / siparis@toprakstor.com.tr

Alibayhan Tekstil, Hometeks Fuarı’nda 

yeni trendleri ile dikkat çekti. 

Her geçen gün güçlenerek yükselen Albayhan tekstil, İSSE markası ve yeni trend kumaşları ile özellikle 

dikey tüldeki görsellik ve kalitesiyle fuarda yine fark yaratmıştır. 

Firma sahibi Sayın Serkan Bayhan, Alibayhan Tekstil’in kalite, güven ve istikrar ilkelerine bağlı kalarak ve 

dünya standartlarında ürün ve hizmet sunarak müşteri memnuniyetini sağlamayı amaç edinmiş ve bunu 

kendisine kalite politikası olarak belirlemiş bir firma olduğunun belirtti. 

Firma, ilke olarak daima ürünlerin kaliteli olmasını, müşteri memnuniyetini ön planda tutmuş, müşteri odaklı 

ve kalite politikasına önem veren bir anlayış benimsemiştir. 

1974 yılında Bayhan makina adı altında başlayan firma, 1996 yılında Alibayhan Tekstil adı altında kumaş 

imalat ve dokumasına girmiştir ve bu yıldan itibaren kalite anlayışını her geçen gün katlayarak üretime devam 

etmiş ve İsse markası ile kalitenin yeni adı olmayı başarmıştır. 

Bugün 50 den fazla çalışanı ile üretiminin %50’sini iç piyasaya ve %50 ‘sini Avrupa, Asya ve Afrika ülkeleri 

olmak üzere 50’nin üzerinde ülkeye ihracat yaparak ülke ekonomisine de katkı sağlayan Alibayhan Tekstil 

değerli iş ortakları için üretimine ara vermeden yoluna kaliteyle devam ediyor. 

Alibayhan Tekstil’e Heimtextil fuarında da şimdiden başarılar dileriz. 


Alibayhan Textile attracted attention with its new trends in Hometeks Fair. 

Albayhan textile, which has been growing stronger with each passing day, has made a difference in the fair with its new trend fabrics 

under the brand name of ISSE and especially its visual quality and quality in vertical tulle. 

Company owner Mr. Serkan Bayhan said: “Alibayhan Tekstil aims to provide customer satisfaction by adhering to the principles of 

quality, trust and stability and by offering world class products and services”. 

In principle, this company always keeps the quality of the products, keeps customer satisfaction on the front and adopts a customer-oriented 

and an understanding that attaches importance to quality policy. 

The company, which started under the name of Bayhan Machine in 1974 and it has entered the fabric manufacturing and weaving 

under the name of Alibayhan Textile in 1996. Alibayhan Textile entered into fabric manufacturing and weaving under the name of 

Alibayhan Textile. From this year forth, it continued to produce by multiplying its understanding of quality day by day and succeeded 

in becoming the new name of quality with the Isse brand. 

Alibayhan tesktıl contributes to the country's economy by exporting more than 50 countries, including Europe, Asia and Africa, 

with more than 50 employees today. Alibayhan Textile continues its production quality for its valuable partners without any interruption. 

We wish success to Alibayhan Tekstil at the Heimtextil fair. 

www.alibayhantekstil.com 

www.perdedergisi.com 

November - December 2018 

45

Ömer AŞICI 

Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü 

Bütün Büyük İşler 

Küçük Başlangıçlarla Olur 

Ticarette pazarlık etmek için en az iki kişinin olması gereklidir!.. 

Bu söz, duyulmamış bir şey değildir ama yazımızın temel noktasındaki renkli 

finali eşliğinde, daha da bir güzel doğrudur!.. 

*** 

Çok katlı büyük bir mağazanın patronu mağazayı gezerken işe yeni aldığı bir 

satış elemanının müşteriyle konuşmasını izlemektedir: 

Müşteri, satış elemanına sorar: 

"Sizde küçük boy olta var mı?" 

Satış elemanı: 

"Var Efendim!.. Sanıyorum siz, dağın eteğindeki göle gidecekseniz. Hem küçük 

boy, hem de büyük boy olta almanız gerekir. Çünkü balıklar kuzey tarafında, 

bazen de güney tarafında yoğunlaşırlar. Eliniz boş dönmek istemiyorsanız, hem 

kuzey tarafı için hem de güney tarafı için olta takımı almanız gerekir!.." 

Müşteri: 

"İkisini de alayım o zaman!" 


"Efendim, sizin balıkçı çizmeniz var mı? Eğer yoksa gölden eve eliniz boş dönersiniz. 

Çünkü balıklara yaklaşabilmek için suyun içine girmeniz gerekir. Özellikle 

güney tarafında sığ suya girmeden balık avlamak imkânsızdır!.." 

Müşteri: 

"Peki bir de çizme alayım o zaman!" 

Satış elemanı devam eder: 

"Efendim, diyelim ki gölün güney kıyısında uğraştınız balık yok, kuzey kıyısında 

uğraştınız balık yok. Balıklar gölün ortasında, ne yapacaksınız? Elinizde olta 

takımları eve boş mu döneceksiniz? Arkadaşlarınız gülmesin size!.. Sizin bir de 


alıkçı sandalı almanız gerek!" 

Müşteri düşünür, hakikaten semtine eli boş dönerse arkadaşları onunla alay edebilirler... 

Müşteri: 

"Tamam, bir de balıkçı sandalı alayım!" 


"Efendim, sandalı alıyorsunuz, peki römorkunuz var mı? Nasıl götüreceksiniz sandalı? 

Bakın alacağınız sandal için çok uygun römorklarımız da var!" 

Müşteri düşünür, römork olmadan da sandalı göle ulaşamaz ki!.. 

"Tamam bir de römork alıyorum!" 


"Efendim, arabanız bir cip mi yoksa klasik binek tiplerden mi?" 

Müşteri cevap verir: 

"Binek tip bir arabam var." 


"Efendim, bu sandal römorkunu çekmek için sizin bir cipe ihtiyacınız olacak. Bakın burada 

bu sandal römorkunu çekmek için özel aparatları olan mükemmel donanımlı bir 

cip var!.." 

Müşteri: 

"Peki o zaman onu da alayım!" 

Mağazanın patronu büyük bir hayranlık içinde gizlice izlediği yerden çıkmış, satış temsilcisini 

kucaklamış: 

"Sen müthiş bir satıcısın!.. Oysa müşterimiz sadece bir olta alacaktı. Sen ona iki olta takımı, 

bir çift çizme, bir sandal, bir römork ve bir cip sattın!.." 

Satış elemanı biraz yüzü asık şekilde konuşmuş: 

"Efendim, siz müdahale etmeseydiniz ona bir de göl kenarındaki bungalovlarımızdan 

birini satacaktım! Üstelik müşterimiz zaten bir olta istemiyordu ki! Eşinin müzmin baş 

ağrısı için etkili bir hap arıyordu... Ben de eşi evde istirahat ederken, ona güzel bir hafta 

sonu geçirmesi için balığa çıkmasını önermiştim!" 

İronik hikayemiz aslında iş hayatında yer alması gereken çok doğru bir tespite parmak 

basıyor: 

Bir şirketteki, bir firmadaki satış ve pazarlama elemanlarının olması gereken en önemli 

hedeflerinden biri de; müşteriye satışta zincirleme ürün sunumunun ne kadar önemli 

olduğu ilkesini uygulamaları esasıdır!.. 

Özeti şu: 

Bütün büyük işler, küçük başlangıçlarla olur!.. 



47

SAN. ve TİC. A.Ş.

SAN. ve TİC. A.Ş. 

GENSA ALÜMİNYUM SAN. ve TİC.A.Ş

C 

M 

Y 

CM 

MY 

CY 

CMY 

K 

www.scarpela.com

+90 224 441 10 12 www.scarpela.com info@scarpela.com


Furniture and decorative fabrics: Heimtextil expands its offer 

With over 400 international manufacturers, the product range of upholstery and decorative fabrics as well as upholstery 

and artificial leather at Heimtextil is wider than ever before. The world’s leading trade fair for home and 

contract textiles (8-11 January 2019) in Frankfurt am Main is now further expanding its spectrum across a total of six 

hall levels. 

‘The upholstery and decorative fabrics segment has been growing very successfully for several years now. In 2019, all the relevant 

European suppliers of upholstery and decorative fabrics, upholstery and artificial leather will be presenting themselves across the 

three levels of hall 4 for the first time’, says Olaf Schmidt, Vice President Textiles & Textile Technologies at Messe Frankfurt. The 

most important manufacturers of upholstery fabrics from Asia that also have export experience will also be represented in halls 1 

and 5. All in all, Heimtextil combines the world’s largest and most international range in this segment, thus creating the best order 

options for buyers from the furniture and home textile industries as well as textiles editeurs. 

Sustainable, weatherproof and suitable for commercial properties 

Healthy living and working remains one of the top themes in the interior textiles sector. Furniture and decorative fabrics also make 

a contribution: they are able to optimise rooms climatically and acoustically and decisively improve the feel-good factor. In this respect, 

the on-trend fabrics are certified organic, waterproof and/or flame-retardant. At the same time, the textiles – despite all their 

high-tech – have a very natural appearance. This also applies to outdoor fabrics in linen, flannel or woven looks. When it comes to 

soft feel-good textiles for indoors, high quality wool is exploited to the full. Also on the rise are denim fabrics that sometimes give 

the interior a casual touch. On the morning of the first day of the fair (8 January 2019), a design dialogue will take place with the 

Heimtextil trend managers about the latest design trends in upholstery and decorative fabrics. The trend researchers will invite 

representatives from the upholstery industry to the lecture area in hall 4.2 to exchange views on current topics. 

Top European producers strongly represented 

In hall 4, numerous big names from Europe will be present, such as Gruppo Mastrotto, Manifattura Tessile Di Nole, Martinelli Ginetto, 

MCA, Prosetex and Sirio Tendaggi from Italy, Boelert & Moens, De Poortere Frères, Symphony Mills and Tessutica (with the 

Beaulieu brand) from Belgium and Albatros, Bernard Reyn, Pintail and Reynaldo from the Netherlands. Other top players come 

from Spain: Manuel Revert, Santa Amalia Alta Decoracion (with the brand SATI) and Textiles Vilber. In addition, Dina Vanelli Tekstil 

and Güleser Tekstil from Turkey will also be present. From Germany, Gebrüder Munzert, Konrad Hornschuch, Leder Schreyeck, 

Textum and Vowalon Beschichtungen will be represented. 


High-quality products for commercial textile furnishing 

In addition, hall 4.2 will also focus on a further target group: at 

the “Interior.Architecture.Hospitality Expo”, architects, interior 

designers and hotel furnishers will find high-quality products for 

commercial textile furnishing, such as textiles with an acoustic 

function or with special abrasion-resistant properties. Crypton 

from the USA and Anavil Europe from France will be exhibiting 

for the first time at Heimtextil and will be presenting fabrics specifically 

for contract furnishing. Another highlight in hall 4.2 will 

be a large-scale presentation by Trevira. ‘We will further expand 

the concept of the Trevira CS joint stand in 2019. This means that 

we will be represented at Heimtextil with a larger number of customers 

and thus also the highly flame-retardant Trevira CS collections. 

Trevira will also be presenting a trend area especially for the 

contract market, where visitors – in particular interior designers, 

designers and furnishers – can find out about innovative textiles 

and colour trends’, says Dr Isabell Lammel, Manager Communications 

at Trevira. The German manufacturer of high-tech polyester 

fibres and filaments will be presenting its new products 

alongside its well-known partners, such as Getzner Textil from 

Austria, Engelbert E. Stieger from Switzerland, Hoftex from Germany, 

Johan van den Acker from the Netherlands and Tessitura 

Mario Ghioldi from Italy. 

Largest range of manufacturers from Asia 

In halls 1.0, 1.1 and 5.1, Asian manufacturers experienced in 

exports will present a wide range of furnishing and upholstery 

fabrics on a total of three levels. This is where foreign traders and 

wholesalers focusing on volume-oriented orders can meet manufacturers 

with whom orders can be placed in medium and high 

quantities and supplied in a timely manner. In addition, the exhibitors 

will also be offering a varied range of products manufactured 

especially for retailers and bearing their own brand name. 

D Decor, G.M Syntex and SVG Fashion from India will be among 

those represented in hall 5.1. 

Fibres and yarns: from natural materials to high-tech 

In addition to the joint presentation by Trevira in hall 4.2, numerous 

manufacturers of fibres and yarns will be exhibiting at Heimtextil, 

spread across various product segments. The range extends 

from traditional materials and eco-certified yarns to high-tech 

fibres for use in highly specialised areas. Among the 20 producers 

are pioneering companies such as Dralon from Germany (hall 4.1, 

foyer), Lenzing from Austria (hall 11.0), Reliance from India (hall 

4.0, foyer) and Torcitura Lei Tsu from Italy (hall 4.2). 



65


Heimtextil presents 40 textiles editeurs in a new area 

For the first time, Heimtextil (8-11 January 2019) will bring together all participating textiles editeurs in 

one hall and thus optimally integrate them into the product offer for interior designers and retailers. 

Around 40 international fabric suppliers will present their collections for the upcoming season in the 

newly designed hall 8.0. 

‘As part of the new Heimtextil concept, we've been 

able to create presentation space for the attractive 

group of international textiles editeurs in a common 

hall. ‘Together with other textile suppliers, this will 

create a fascinating meeting place for interior decorators, 

furnishers and retailers’, says Sabine Scharrer, 

Director of Heimtextil at Messe Frankfurt. Around 40 

textiles editeurs will be grouped around the “Editor’s 

Café” in hall 8.0, forming a central meeting point for 

furnishers and interior decorators in the Window & 

Interior Decoration segment’. Here, they will be in close proximity to suppliers of curtains, carpets, sun protection 

and decoration systems. 

Hall 8.0: Meeting point for interior decorators 

In addition to international trade, this will mean that interior decorators and interior designers in particular 

will have short distances to travel and can thus spend more time at exhibitors’ stands in future thanks to the 

presentation of all products relevant to them in hall 8.0. The “Insider” programme, to which interior decorators 

from the German-speaking regions are invited, will also be concentrated in the same hall for the first 

time. With the “Insider Café”, participants will have their own space that provides a range of service offers. 

International premium fabrics 

When it comes to textiles editeurs at Heimtextil, highlights include the presentations by Alhambra/Tormes 

Design and Pepa Pastor (both Spain), CTA, Decobel and Foresti Home Collection Group (all Italy), Damaceno 

& Antunes (Portugal), Saum & Viebahn (Germany) and N.V. Wind (Belgium). In the form of Ifi Aebe, a textile 

editeur from Greece that very much welcomes the new concept is also present: ‘We believe that Heimtextil’s 


high level, in combination with the mood that will be created by the participants, will ensure a unique result’, 

says Fotios Tsioulpas, Managing Director and owner of Ifi Aebe. 

Another new flagship is the Style Library from the UK. ‘We really appreciate the far-reaching appeal of 

Heimtextil, making it a truly international exhibition which attracts customers from all over the world’, 

says Mischa Winde, General Manager Germany from Style Library. ‘Having established Style Library as the 

home to all of our eight brands, Zoffany, Harlequin, Sanderson, Morris & Co, Anthology, Scion, Clarke & 

Clarke and Studio G – this is the ideal meeting place for our new German sales team. We are excited to be 

exhibiting in hall 8.0 with all our brands. This should be a wonderfully inspirational area for our interior 

designers to explore’. 

DecoTeam will also get a new area in hall 8.0. From January onwards, in addition to Apelt, Gardisette, Germania, 

Heco, Höpke, Paulig, Saum & Viebahn, Stöckel & Grimmler and Unland, the companies English 

Dekor, Neutex, MHZ and Bandex will also be members of this association of German home textile suppliers. 

In addition to showcasing current design trends, DecoTeam will also offer a broad-ranging event programme: 

lectures, workshops and talks with well-known guests will provide first-rate information and fantastic 

entertainment. 



67

Ticaret Mukaddestir! 

Dünya, genel olarak bir çaba kaidesi ile kurulmuştur. Dünya üzerindekiler, 

fıtratları gereği, dünyaya geldiği ilk andan itibaren, sürekli olarak 

bir çaba içerisinde bulunmak üzere kurgulanmıştır. 

Şöyle, düşünelim; doğduğumuz ilk andan itibaren, tatları, kokuları, 

görünenleri, duyulanları, dokunulanları sürekli olarak tecrübe eder ve 

öğrenmeye çalışırız. Bu öğrendiklerimiz üzerinde çeşitli kurgular geliştirerek 

ise yaşamaya çalışırız. 

Yani yürümeyi, konuşmayı, dinlemeyi, yemek yemeyi gibi birçok durumu 

öğrenir bunları geliştirir ve uygularız. Sürekli olarak bir hareket ve 

çaba içerisinde oluruz. Genel olarak dünya bu denge üzerine kuruludur. 

Ayrıca bu kurulan dengeler üzerindeki durumlara nasıl tepkiler verdiğinize 

göre de yaşamınızı organize edecek bir sistem bütünüdür. Dolayısıyla 

yaşamak için bazı konulara sırası ile ihtiyacımız vardır. Tecrübe, 

çaba, öğrenme, hareket, uygulama ve devam ettirme! 

Tıpkı ticaret gibi, önce tecrübe gerekir, buna gözlemde diyebiliriz. Sonrasında 

bu tecrübeyi işleyerek ona katma değer sağlayacak, disiplinli 

bir çaba gerekir. Bu iki olgunun üzerine, getiri olarak ise öğrenme gelir. 

Bunların oluşumunun akabinde ise esas işlev başlar. 

Hareket; tecrübe edip, çabaladıktan sonra öğrendiklerine kendi yorumunu 

katarak, başkalarının da faydalanmasını sağlayacak ve dünya 

döngüsü evsafında, üzerine düşen eylemi gerçekleştirerek, bir tepki 

üretmeni sağlayacak. 

Bu ürettiğin tepki ile doğan hareketten ise dünya üzerinde paydaşın 

olan herkes faydalanacak. Devamında ürettiğin bu hareket silsilesini 

uygulayıp, devam ettirdiğin sürece sen de kendi üzerine düşen görevi 

yerine getirmenden ötürü, dünyadaki paydaşlarına fayda sağlayacağın 

gibi, tamamladığın bu görevden kazandıklarınla, diğer dünya mensuplarının 

hareketlerinden doğan değerlere sahip olabileceksin. 

Sözün özü dostlar, yaşam ile ticaret arasındaki sır birbirinin bütünü 

olmasından kaynaklanır. Ticaret aslında yaşamın temel kuralının tam 


olarak da kendisidir. Dünya üzerinde hayatta kalabilmek için, bir emek harcamak 

ve diğer insanların harcadıkları emeklerden üretilen değerlere sahip 

olmak için bu harcamanın, kazanımlarını kullanmak gerektirmektedir. 

Dolayısıyla dostlar, bizler yani yaşamın temel dengesine eş değer bir faaliyet 

gösteren ticaret erbapları, faaliyetlerimizi yapamaz hale gelirsek veya yapmaz 

isek, dünyanın temel dengesini bile bozabiliriz. Ticaret yapanların, değer 

üretenlerin durmadan devam etmesi ve değer üretmesi gerekir. 

Ülke olarak yaşadığımız bu zor günlerde durmak ve umutsuzluğa kapılmak 

bizim zümreler silsilesinde muhtaç olmamıza neden olacak yegane durumdur. 

Bu zor günler elbette geçecek, çok ama çok daha iyi günler gelecektir. Ancak 

bunun için yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi, dünyanın temel dengesini 

oluşturan olguları birleştirmek ve devam ettirmek gerekir. 

Biri olmuyorsa diğeri o da olmuyorsa başkası, iç Pazar tıkanıksa dış Pazar, 

burada değilse diğer tarafta a değil ise b ama muhakkak devam, muhakkak 

yenilik yani muhakkak sürecin ilerlemesi ve kendini geliştirip yenilemesi, 

esasen durumlar karşısında tecrübe edip çaba gösterip öğrenerek harekete 

geçmek, uygulamak ve devam ettirmek. 

Bizler, yani ticaret yapanlar birbirimizi zorlamadan geliştirerek, ilerleterek 

ve destek olarak tekrar vurgulamak istiyorum ki, dünyanın temel dengesini 

ayakta tutarak ayakta kalmalıyız. 

Bu toprakların paydaşı olarak, içerisinde bizden önceki gelenlerin ve bizlerin 

yaşanmışlıkları, başarıları ile bugünlere gelmiş olan, bizden sonrakilerin daha 

ileriye götürecek olduğu, bu toprakların ve bu zümrenin ötesinde yaşam alanımız 

yok. 

Bu topraklara, muhtacız. Kendi insanımızı geliştirmeye, Türkiye Cumhuriyeti 

devletini geliştirmeye, çarkları döndürmeye muhtacız ve esasen bunu da 

istiyoruz. Ticaret erbapları olarak yükümüz bu denli ağır ve önemli, ekonominin 

mihenk taşlarını oluşturan bizler, dünyanın dengesine eş değer bir hareket 

üreten bizler, işte bu kadar önemliyiz. 

Duramayız, durduramayız, yorulamayız, engelleyemeyiz. Bu topraklara, bu 

halka, bu devlete borcumuzdur. Bizler ise karakterist özelliğimiz en yegane 

belirtisi olarak, borçlu kalmayı hiç sevmeyiz. 

İşte bu nedenlerden ötürü, Ticaret mukaddestir! Dostlar, ancak ve ancak çalışarak, 

çalıştırarak, geliştirerek, ilerleterek, güzel günler göreceğiz, güneşli 

günler. 

Sevgi ile. 



85

Berat KUZU 

berat@bkiw.com.tr 

BKIW Kreatif Reklam Ajansı 

Kreatif Direktör 

Niye Marka Olayım ki? 

Öncelikle markanın tanımı ile başlayalım. Marka bir işletmenin ürün veya hizmetinin diğerlerinden 

ayrılması için, kendine özgü isim, şekil, renk ve çizgiden oluşan belirleyici bir olgudur. Bu 

belirleyicilik marka işletmeninin diğerlerinden ayrışmasını ve kendine özgü başarısının duyulması 

için karakteristik çizgileri olan bir anahtar işlevi görmektedir. 

Peki markaya ve ayrışmaya neden ihtiyacımız var diyebilirsiniz tabi. Ancak her konuda, 

her sektörde bu denli fazla arz, talepkar zümreyi seçiciliğe itmektedir. Gerek yerel kültürde gerek 

ise global kültürde yani insanlığın doğasında eldeki değer ile sahip olunacak olanın en fazla yarar 

verenini satın alma dürtüsü vardır. Dolayısıyla talepkar zümre eldeki bir birim değerine karşı 

sunulacak, bir birim ürün veya hizmetin rekabet ortamında bulunulmasından ötürü 1,1 – 1,9 ve 

hatta 2 birim karşılığı olanına yönelecektir. Tüm bu rekabet ortamında bu belirleyiciliği marka 

sağlamaktadır. 

İyi de, bu rekabet ortamı hep olacak mı? Amerikan patent dairesi başkanı Charles Duell 

1899 bu konudaki ilk gafın yolunu şu sözlerle açmıştı aslında “ Dünyada icat edilecek her şey 

icat edildi, yeni bir icat kalmadı “ Evet dünyada bir çok şey icat edilmişti, ancak bitmemişti ve 

günümüzde de icat olmaya devam edecekti. Çünkü icatlar ihtiyaçlar ile doğru orantıda ilerler ve 

yaşam gündeşi değiştikçe yeni ihtiyaçlar doğacaktır. Ancak bu ihtiyaçlar doğana kadar ve esasen 

ihtiyaç olduğunun hissiyatı iktiza edip, kabullenilene kadar ve hatta bu bir pazar olana kadar 

mevcut ihtiyaçları karşılamak üzere sistem devam edecektir. Dolayısıyla bilinen ihtiyaçların arzı 

devam edecektir. Nüfusun artış orantısı ile kesişen doğru eksende, beşerinin aidiyet duygusu ve 

ihtiyaçlarını karşılama dürtüleri ile bir işe ihtiyacı olmaya devam edecektir. Bu durum oluşmaya 

devam ettiği sürece, yani dünya döndüğü sürece sektör pazarlarına sürekli yeni oyuncular eklenecektir. 

İşte sizin de oyunda olduğunuz ve yeni oyuncunun da eklenme sürecinin kesiştiği yerde 

rekabet yeniden başlayacak ve devam edecektir. Her yeni bireye yeni bir iş kolu üretemediğimiz 

sürece mevcut iş kolları üzerinde yeni oyuncular, tüketiciyi seçim yapmak zorunda bırakacak ve 

tüketicinin kral olduğu, arzın bu kadar yüksek olduğu günümüzde rekabet tüm benliği ile kendini 

hissettirmeye devam edecektir. 

Tüm bu rekabet sistemi devam ederken, burada oluşturulması gereken tüm ayrıntıları, kendi 

ürünleri etrafında toplamak isteyen her iş insanı, birde bu topladığı değerleri benimsetmek ve 

kendinde olduğunu belirtmek isteyecektir. Bu istemlerin doğrultusunda da ayrışmak ve kendini 

unutturmamak için, esasen dünyanın kuruluşundan beri izlediğimiz bir yöntemi uygulayacaktır. 

Yani kendine bir isim bulacak, bu isimi bir karaktere sokacak ve bu isimin hatırlanmasını ayırt 


edebilmek için sağlayacaktır. Aslında çok farklı bir durumdan bahsetmiyoruz. Bu 

doğduğumuzdan beri verdiğimiz bir varoluş savaşı, burada ise ismi verdiğimiz şeyin 

et ve kemik yerine değerlerden oluşan bir konu oluşudur. 

Perde sektöründe marka olma fikri özellikle Türkiye’deki yerel pazarda garipsenen 

bir durum olsa bile, oldukça ihtiyaç duyulan bir özlem olduğu durumun 

katma değerleri gözle görülür hale geldiğinde daha da ortaya çıktı. Sektörel olarak 

Türkiye pazarında öncü olmuş, global pazarda da hatırı sayılır bir üretimi olan markalar 

aslında bu duruma gereken ilgiyi göstermediğini bu katma değerleri gördükçe 

hem kendileri hem de diğer oyuncuların fark etmesini sağlamıştır. 

Bizim mottomuzda “Anlatanlar, Anlaşılır” söylemimizin esasen her sektör 

gibi perde sektörü içinde ciddi bir ihtiyaç olduğu şu günlerde sektör tarafından iliklerine 

kadar hissedilmektedir. Çok ciddi yatırımlar, teknoloji gelişimleri, yeni kalite 

denemeleri sektör olarak global kılavuz çizgilerinin belirlenme çabalarının yanında 

tüm bu çabaların insanlığa anlatılma gereksinimi ortaya çıkmıştır. 

Marka olmak zor olsa da, gidilecek yer, uğraşılacak konu bol, savaşılacak cephe çok olsa da günün sonundaki 

katma değeri buna oldukça değecektir. Marka olma konusunda bir çok profesyonel çok ciddi destek vermek, marka 

yaratmak için aslında beklemektedir. Bu marka oluşların gelişen teknoloji ile birlikte o kadar çok yolu vardır ki, eskisi 

kadar zor olmayan bir işlev aslında markalaşma tabii şimdi bu markalaşma çok masraflı bir konu dediğinizi de duyar 

gibiyim. Ancak burada da şöyle bir durum var. Ülkemizin “İçindeki Potansiyeli Keşfet” söylemi ile birlikte değişen ve 

ilgi gören konularından da biri olması hasebiyle, devletimizin de bu sürece ciddi bir katkısı mevcuttur. 

Şöyle anlatayım; bugün gerek yurt içinde gerekse yurt dışında hatta özellikle yurt dışında yapacağınız tanıtım 

faaliyetlerinin yani yurt dışında bir dergiye reklam üretmenin veya bir yurt dışı fuarına stand açmanın ya da yurt dışı 

bir fuara katılımın bedellerinin bir çok kalemde %50 sini devletimiz markaya hibe etmektedir. Masrafı bölüşmekte 

ve sanayicisinin yanında olmaktadır. Bu konu bizde halen, yok ya bize çıkmaz! Aman canım çok uğraştırıyorlar! Bir 

sürü prosedürü vardır! gibi söylemler ile aslında kimsenin etkisi olmadan kendi kendimize itibarsızlaştırdığımız ve 

kullanmadığımız bir destektir. Oysa bu tür destekleri sağlayan tüm kalkınma ajansları, kosgeb vb kurumlar, samimi, 

doğru ve iyi niyetli olan amacı hakikaten marka oluşturmak isteyen girişmcileri çok büyük bir gözlem ile beklemektedir. 

Hani gözlerimiz yollarda kaldı diye bir deyimimiz varya işte onun gibi, çünkü o kurumlarından başarısı destek 

oldukları markalar ile sisteme kattıkları vergi üreten işletmeler ile ölçülmektedir. 

Vergi demişken bir başka parantez ise burada bu işlemlerin tamamının direkt gider gösterilmesidir. Markalar 

ürettirmiş olduğunuz 10.000 TL + KDV’lik bir reklam faturasını direkt olarak gider düşebilmekteler. Gelin bir hesap 

güdelim. 10.000 TL + KDV tutarında bir reklam satın aldınız, örneğin yurt dışı bir dergiye ilan girdiniz veya yerel 

pazarda şehir içi reklam panolarında süre satın aldınız. ( Bu kalemler, destekleyen kurumlara göre değişiklik gösterir. 

Destek kalemi bazında ) 1800 TL Katma değer vergisini düştünüz, %50 kurumdan destek aldınız. 5000 TL’lik rakamda 

öyle gitti. Zaten işletme olarak siz gelir vergisi adı altında bir vergi ödüyorsunuz. 10.000TL Tek düzen hesap planına 

göre 760 Pazarlama Satış giderlerine işleyeceğiniz bir konu olduğu için gider gösterdiniz. Aslında siz bu işlem için 

para ödemediniz. Üzerine destekleme aldınız. Siz sadece farklı kalemlerde kasanızdan çıkan rakamı reklam gider adı 

altında ödediniz, markanıza değer sağladığınız, satış çizginizi arttırdınız. 

Peki devletin bundan ne faydası var? Neden destek oluyor diye sordunuz diyelim! Eskiden siz 100.000 TL 

satış yapıp bu rakamı üretecek personeli istihdam ederken, bu rakam için yarı mamül satın alırken, bu rakam için 

vergi öderken markalaşma süreciniz devam ettiğinde ve siz satışlarınızı 200.000 TL yaptığınız tüm işlemleri bu rakam 

üzerinden üreteceğiniz için devlete burada fayda sağladınız. Bu durumda herkes kazandı. Dolayısıyla markalaşma 

sürecinin kazandıran bir süreç olduğu ortada. 

Fark yaratan, farkları ortaya çıkartan ve farkların kimde olduğunu hatırlatan bu süreçte daha çok görüşmek üzere, 

marka günler dilerim. 



91

Home&Tex’te 60’ın üzerinde ülkeden 

ev tekstili alıcısı ağırlandı 

Ev tekstili ve dekorasyon sektörünün ihracatını artırmak amacıyla bu yıl altıncısı düzenlenen Home&Tex - Ev 

Tekstili ve Dekorasyon Fuarı'nda, Rusya, Almanya, Fransa, İtalya, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Körfez Ülkeleri 

başta olmak üzere 60’ın üzerinde ülkeden gelen misafirler ağırlandı. 

Ev tekstili ile dekorasyonuna ait tüm ürünlerin bir arada sergilendiği Home&Tex Fuarı, CNR EXPO Yeşilköy’de 

kapılarını açtı. Yaklaşık 5 milyar dolarlık ev tekstili ticaretinin en önemli buluşma noktaları arasında 

olan Home&Tex, 35 bin metrekare alanda gerçekleştiriliyor. Fuarda otuz binin üzerinde yerli ve yabancı alıcı, 

beş yüzden fazla marka ile bir araya geldi. Fuar 29 Eylül’de sona erdi. 

CNR Holding İcra Kurulu Başkanı Ali Bulut, “Fuarda, katılımcılara yeni ürünlerini sergilenme, yeni pazarlar 

oluşturma, dünyaya açılma, ihracat hacmini geliştirme gibi birçok olanak sağlıyoruz. Fuarda, perdeden döşemelik 

kumaşa, uyku ve yatak odası ürünlerinden dekorasyon ürünlerine, duvar kaplamalarından halı ve 

yer kaplamalarına kadar ev tekstili ile dekorasyonuna ait tüm ürünler bir arada sergileniyor. Denizli, Uşak, 

İzmir, Bursa, Ankara, Mersin, Antalya, Kayseri, Gaziantep ve Balıkesir başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir 

yanında alım gruplarını fuarda özel olarak ağırlıyoruz." dedi. 

Tekstil ile sanat Home&Tex’te buluşuyor. 


Ali Bulut, bu yıl, HOME STORY konumlamasıyla kapılarını açan Home&Tex'in, satın almacı, iş insanları, 

tasarımcı ve üreticileri, her eve bir hikâye yaratacak “kombin oluşturma”, “kolay seçim” ve “tasarım seçebilme” 

olanakları sunan ev tekstili ürünleriyle buluşturduğunu ve dış ticaret firmaları, toptancılar, büyük 

perakende mağazalar, zincir mağazaların, hastane ve otellerin satın almacılarının yanı sıra iç mimarlar ve 

dekoratörlerin de Home&Tex'i ziyaret ettiğini belirtmiştir. 

Namık Bademlioğlu, Fatma Kaya, Melahat Ayvaz, Kübra Tuman, Cihan Gödel ve Refika Osman’ın döşemelik 

kumaştan hazırladıkları hazır giyim koleksiyonu, Tekstil Tasarımcıları Derneği standında ilk kez sergileniyor. 

Ayrıca Home&Tex Fuarı’nda sektöre yön verecek seminer ve etkinlikler de düzenleniyor. 

Tekstil Tasarımcıları Derneği tarafından hazırlanan workshop alanındaki dokuma tezgahı ve dijital baskı 

makinesi ile ziyaretçiler ev tekstilindeki tasarım aşamalarını deneyimleme şansına erişiyorlar 

Home & Tex has hosted home textile buyers from 

more than 60 countries. 

Home & Tex - Home Textile and Decoration Fair, which was held for the sixth time this year, hosted guests from more 

than 60 countries, including Russia, Germany, France, Italy, North Africa, Middle East and Gulf Countries. 

Home & Tex Fair, where all the products of home textile and decoration are exhibited, opened its doors in CNR EXPO 

Yeşilköy. Home & Tex fair, which is one of the most important meeting points of home textile trade, is being held on 35 

thousand square meters. More than thirty thousand domestic and foreign buyers met with more than five hundred brands. 

The exhibition ended on 29 September. 



97

CNR Holding Chief Executive Officer Ali Bulut said: “At the fair, we provide participants with many opportunities such 

as exhibiting new products, creating new markets, opening up to the world, developing export volumes. At the fair, all 

products belonging to decoration, from curtains to upholstery 

fabrics, from sleeping and bedroom products to 

decoration products, from wall coverings to carpet and 

floor coverings, are exhibited together. Denizli, Istanbul, 

Izmir, Bursa, Ankara, Mersin, Antalya, Kayseri, 

Gaziantep and Balıkesir Turkey's mainly groups from 

around the reception we welcome specially at the fair. " 

Textile and art meets in Home & Tex Fair. 

Ali Bulut said: "This year, Home & Tex opened its doors 

with HOME STORY and brought home buyers, 

business people, designers and manufacturers together 

with home textile products offering ”combination”, 

“easy choice“ and "design selection" possibilities to create a story for every home. Foreign trade firms, wholesalers, large 

retail stores, chain stores, hospitals and hotels as well as the buyers of Interior Architects and decorators visited the 

Home&Tex fair ". 

Ready-to-wear collection prepared by Namık Bademlioğlu, Fatma Kaya, Melahat Ayvaz, Kübra Tuman, Cihan Gödel 

and Refika Osman from upholstery fabric is exhibited for the first time at the stand of the Association of Textile Designers. 

In addition, seminars and events that will guide the sector are organized at Home&Tex fair. 


In the workshop prepared by the Association of Textile Designers, visitors get the chance to experience the design phases 

with weaving loom and digital printing machine of home textiles. 

CNR İSTANBUL 2018 EV TEKSTİLİ ve DEKORASYON FUARI 

( HOME & TEX ) 

Tam altı yılı geride bırakan Ev Tekstili ve Dekorasyon Fuarı, 

artık katılımcı ve ziyaretçilerden bir butik fuar ünvanı 

aldı. Modern ve çağdaş bir Türkiye profili çizen fuarlarımız, 

bizlere ticaret yolu açan ve ürettiklerimizi satmak 

için pazar zemini oluşturan platformlar olmanın dışında; 

turizim sektörününde bir ayağını oluşturarak herkesi nemalandırmaya 

devam ediyor. Home & Tex Ev Tekstili ve 

Dekorasyon Fuarı’nın, bu yıl altıncısı gerçekleştirilmesine 

rağmen; performansı yüksek olan fuarı isterseniz şöyle adlandıralım… 

Bir bebek doğmuştu ve o bebeğin emekleme- 



99

sini ve yürüyerek düşmeden sağlam adımlar ile yürümesi ve hatta koşması herkes tarafından beklenen ve olması 

gereken bir durumdur. Home & Tex Fuarı’nı da şu anda emekleyen bir bebeğe benzetecek olursak; Türk 

Ev Tekstili’n de sağlam adımlar ile yol alıyoruz anlamına gelir. Düşünülenin üzerinde iç ticarette ve ihracatta 

başarı elde eden katılımcılarımız, artık bu fuardan lezzet ve tat almaya başlamışlar ve 2018 yılı sonbahar - kış 

kreasyonlarını görücüye çıkararak adeta varlıklarını göstermişlerdir. 

Bu fuarda katılımcılarımız, misafirlerini ağırlarken; kendi aralarında tatlı rekabet güçlerini de çaktırmadan 

analiz etmiş oldular. "Butik fuarı" olma ünvanını alan Home & Tex, hazır stant anlayışı ile de en çabuk yerleşmesi 

ve toplanması kolay fuar olarak Türkiye Fuarları tarihine geçecektir. Home & Tex Fuarı, hakkında uzun 

süre konuşacağımız ve dimalarımızda yer edecek bir fuar olacaktır. 

Tam altı yılı geride bırakan Ev Tekstili ve Dekorasyon Fuarı, artık katılımcı ve ziyaretçilerden bir butik fuar 

ünvanı aldı. Modern ve çağdaş bir Türkiye profili çizen fuarlarımız, bizlere ticaret yolu açan ve ürettiklerimizi 

satmak için pazar zemini oluşturan platformlar oluşturmaktadır. 

Tetsiad bu yıl özellikle fuar alanında "Home Store" adı altında şık bir alana yer vermiş ve fuara hoş bir ambiyans 

kazandırmıştır. Tüm renklerin kullanıldığı "Home Store" alanı tüm ziyaretçilerin, özellikle yurt dışı 

ziyaretçilerinin dikkatini çekmiktir. Bu alanda renk uyumunu bizlere çok güzel bir şekilde yansıtan, Tetsiad, 

değerli fuar katılımcılarına da ellerinden gelen desteği göstermiştir. 


CNR ISTANBUL 2018 HOME TEXTILE and DECORATION FAIR 

Home Textile and decoration Fair, which left behind it's six years, has now received the title of "a boutique fair" from 

exhibitors and visitors. Our fairs, which draw a modern and contemporary profile of Turkey, are not only being platforms 

that create a market for selling what we produce, but also continue to provide everyone's benefit by being a part of the 

turizim sector. Home & Tex fair home fair is in it's sixth year. If we compare the "Home & Tex fair" to a baby who is 

currently crawling, it's clear that we are taking the road with solid steps in Turkish Home Textile. Our participants who 

have achieved success in domestic trade and exports have now started to enjoy this fair and have shown their existence 

by the autumn - winter creations of 2018. 

While our participants were welcoming their guests At this fair, they also analyzed sweet competition power among 

themselves. Home & Tex, which takes the title of being" boutique fair", will pass to the history of Turkish fairs as an easyto-settle 

and easy-to-gather exhibition with the understanding of ready-to-stand. Home & Tex Fair will be a fair that we 



101

will talk about for a long time and take place in minds. 

Home Textile and Decoration Fair, which has left six years behind, is now known as a boutique fair by exhibitors and 

visitors. Our fair draw a profile of modern and contemporary Turkey, we are creating platforms that form the floor of 

the market to sell what we produce and that opens the way to trade. 

This year, Tetsiad has organized an elegant area under the name of "Home Store" especially in the fair area and has 

provided a nice ambience to the fair. The "Home Store" area, where all colors are used, attracted the attention of all 

visitors, especially foreign visitors. Tetsiad has reflected us the harmony of color in this area in a very good way. 




103




105




107


KONE’DEN MODERNİZASYON ÇÖZÜMLERİ, 

ŞİMDİ ASANSÖRLERİN YENİLENME VAKTİ… 

KONE İLE YENİLENSİN ASANSÖRLER, 

HER BİNAYA VE BÜTÇEYE ÖZEL ÇÖZÜMLER… 

Zaman değişiyor, teknoloji gelişiyor ve hayat konforunu yükseltiyor. Bugün, özellikle şehirlerde binaların ayrılmaz 

bir parçası olan asansörler de bu gelişimin öncülüğünü gerçekleştiriyor. Eski binalarda bulunan ve neredeyse 

binalarla yaşıt olan asansörlerin de artık değişmesi ya da modernize edilmesi gerekiyor. Asansör ve yürüyen merdiven 

sektörünün önde gelen ismi KONE, herkes teknolojinin konforundan ve sunduğu güvenli yolculuklardan 

yararlanabilsin diye binaya ve bütçeye özel çözümler sunuyor. 

Asansörünüzün kullanıcı güvenliğini tehlikeye atması, küçük ve dar bir kabine sahip olması, katlar arasında 

oldukça yavaş hareket etmesi, sık sık arızalanması ve iniş katıyla aynı seviyede durmaması, onun modernize edilme 

zamanının çoktan geldiğini gösteriyor. KONE modernizasyon çözümleri, asansörünüzün güvenliğini, performansını 

ve görünümünü geliştirmenin yanı sıra enerji maliyetlerini de düşürüyor. Profesyonel şekilde yönetilen 

modernizasyon süreci, bina sakinleri ve ziyaretçileri için rahatsızlığı en az düzeye indirirken hayat konforunu da 

yukarıya taşıyor. 

Daha yüksek performans… 

Modernize edilen asansörler, mevcut asansörünüzden daha az bekleme süreleri ve daha az arıza ile farkını hemen 

gösteriyor. Yeni ve güncel bir asansör kontrol biriminin yanı sıra uzun ömürlü ve enerji tasarruflu son teknoloji 

kaldırma makinesiyle daha az onarım ihtiyacı ortaya çıkıyor. Kullanıcılar da güvenilir, şık, kullanımı kolay asansör 

kapıları ve sinyalizasyon sistemleriyle modernizasyonun sunduğu faydaların keyfini çıkarıyor. 

Geliştirilmiş güvenlik özellikleri… 

Yenilenen ekipmanlar, asansörlerin daha güvenli olmasını sağlıyor ve böylece bina içi erişimde kullanıcıların içi 

de her yolculukta rahat oluyor. KONE, modernizasyon ile daha iyi çalışan kabin kapıları, sahanlık zemini ile asansör 

kabin zemini arasında hassas hizalanma, daha iyi görüş imkanı ve güvenlik hissi sunan gelişmiş aydınlatma 

özelliklerini sunuyor. Ayrıca kabin içinde iki yönlü iletişim sistemi, elektrik kesintileri için acil güç kaynağı ve çok 

daha fazlası sayesinde bina sakinleri çeşitli alanlardaki geliştirilmiş güvenlik özelliklerinden yararlanıyor. 

Göz alıcı kabin tasarımları… 

KONE, modernizasyon çözümleri ile asansörlerin tasarımını da değiştirerek binalara fark katıyor ve her kullanımı 

hoş bir deneyime dönüştürüyor. Asansörler ağırlığı artmadan şık, sağlam ve temizlenmesi kolay malzemelerle 

yenileniyor. Güçlü marka, asansör tasarımlarında birbirinden farklı tarzlarda birçok alternatif kabin içi düzenlemeleri 

sunuyor. Ayrıca dileyenler, hazır kabin tasarımlarında değişiklikler yapabiliyor ya da tercihlerine uygun 

malzeme ve aksesuarları karıştırıp eşleştirerek tamamen kendi tasarımlarını da oluşturabiliyor. 

Daha geniş ve konforlu kabinler… 

KONE'nin tam asansör değişimi çözümleri ile asansör kabininizde %50'ye varan daha fazla alana sahip olmanız 

da mümkün. Bu sayede asansöre tekerlekli sandalye ya da bebek arabalarıyla girişi kolaylaştıran daha geniş açılır 

kapılara sahip olabilirsiniz. 

www.kone.com.tr 


Yeni Ticaret Kapıları Açar 

Key to Markets 

YENİ Pazarlara 

Açılan Kapınız 

Your Gate to 

NEW Markets 

Uluslararası Panjur, Tente, Kapı / Geçiş 

Sistemleri ve Güneşten Koruma Sistemleri Fuarı 

International trade fair for roller shutters, 

doors/gates and sun protection systems 

28.-30.11.2019 

İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo 

Istanbul Exhibition Center CNR Expo 

www.rt-turkey.com 

Destekleyen Kuruluşlar / Supported by: 

“BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİ TOBB (TÜRKİYE ODALAR BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.” 

“THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE AUDIT OF TOBB (THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY) IN ACCORDANCE WITH THE LAW NO.5174”

Farbe Rustik HOEMTEKS Fuarın da 

Ürünlerini Sergiledi 

Farbe’den bir yenilik daha Dikey Tül Rustikleri 

1987 yılında sektörün ilklerinden biri olarak üretim faaliyetlerine başlayan 

Farbe Dekoratif Perde Sistemleri yaptığı yatırımlarla üretim ve yönetim teknolojilerindeki 

gelişmeleri sürekli takip etmektedir. 

Sektörün ihtiyaç duyduğu malzemeleri araştırıp gereksinimleri karşılayacak 

ar-ge çalışmalarına her geçen gün hız veren Farbe Dekor, Hometeks 

fuarın da sergilediği yeni ürünleri ile özellikle sektörün popiler ürünlerinden 

biri olan yeni nesil perde dedikleri dikey tülü rustikle birleştirerek mükemmel 

bir görünüm sağlamıştır. Farbe, Rustik Dikey Tül ile fuarda müşterilerin 

ilgi odağı olmuştur. 

Bundan böyle rustik dikey tül, her mekena ve odaya rahatlıkla kullanılabilecektir. 

Bu da dikey tül satış ve imalatçılarımız için büyük kolaylık olacaktır. 

Farbe Dekoratif Perde Sistemleri, deneyimli kadrosu geniş makine parkuru 

ile tasarım aşamasından sevkiyata kadar yüksek kalite anlayışından taviz 

vermeden zengin ürün yelpazesine bir yenisini daha ekleyerek yurti çi ve 

yurtdışı müşterileri için hız kesmeden üretimine devam etmektedir. 

www.farbedekor.com 


Genç şairlerimizden Harun Yıldrım’ın 

Ben aşk’ım şiiri 

Ben aşk’ım 

Ben kimin biliyormusun 

Cennetin gülüyüm, gönüllerin gülizarıyım. 

Beni öldürmeyin, ben sürünerek yaşamaya razıyım. 

Ben aşk’ım; 

Şirin’in uğruna Ferhat’ın çıktığı yokuşu, 

Yüreğinden zıpkın yemiş bir Ebabil kuşu, 

Tüyleri dökülmüş, bulutların eteğine resmedilen, 

Gamzelerin ardına kıvılcımlar ile gizlenen, 

Tahta taputun içine konup çivilenen, 

Yetiminlerin bağrında, göz yaşıyla filizlenen benim. 

Leyla’nın vahalarında saadet burcuna çıkan, 

Kum fırtınasının ardından erdemli bir şekilde bakan, 

gümüş saplı ibriklerden bade şerbetini irem bahçesine 

döken, 

Tahtının üstünde bir kralın ciğerini söken benim. 

İki kadeh içince meyhane köşelerinde yıkılan o adam 

değilim. 

Ben, 

Nefret dolmuş, kin dolmuş bir cam şişe değilim. 

Ben can şerbeti içen biriyim! 

Bakmayın siz bazen tatlı bazen akrebin zehriyim. 

Bazen yetimlerin, bazen mazlumların şehriyim. 

Siz belki güzel latifelere güzel sözlere aşıksınız. 

Ama sözlerin, şiirlerin aşık olduğu dil benim. 

Bir kuheylanın toprağa vurduğu toynaklarına, 

Fezayı bağlayıp dolaştıran güvercinin kanatlarına, 

Keskin bir uçurumun kenarında büyüyen, 

Karlar altında donmaya alışkın kardelenin yapraklarına, 

Hazan vurmuş kırmızı orkide’ye duâ eden benim. 

Nazarından çatlayan taş benim. 

Göklerden hicret eden kuş benim. 

Siz belki bu alemde ki şaf, şafatalara aşıksınız. 

Siz belki bir kuş sesine, bir yıldızın kayışına aşıksınız. 

Siz belki sabahın buğusuna, göllerin kuğusuna aşıksınız. 

Oysa ben; 

Medrese bildiğim gönüllere aşığım. 

Ben ne dünkü, ne bu günkü dünya değilim. 

Gecelerin gün/eşi gönüllerin ateşi benim. 

Hayel köşküne kurulmuş şah benim, padişah benim. 

Yıllarca boz bulanık sularda akan, 

Bir pelikan misali kumsallarda yürüyen, 

Merhamet vazosunda yıllarca susuz kalan, 

Volkanlar misalı patlayan, susuz bir toprak gibi dudakları 

çatlayan, 

Bozkırlarda yağmura hasret olan benim. 

Çaresiz takviminlerim yapraklarından düşen, 

Nefesi sitem kokan bir şairin dudaklarından düşen, 

Melekleri bile gök yüzünden gülümseten, 

On sekiz bin âlemi benimseten, 

Kimsesizlerin sürgün evi, kainata inen Nebi benim. 

İki dudak arasında püsküllerin, okşadığı söz benim. 

Ay gibi pırıl pırıl gönülleri, süsleyen yüz benim. 

Evliyanın dilinde saklanmış, sır benim. 

Rahmet kapılarından çıkıp, 

Cennetten inen nur benim. 

Çünkü ; 

Ben aşk’ımm..! 

HARUN YILDIRIM 


Emel BENLİ 

perdesatıcılarıTV 

"SEKTÖRÜN LOKOMOTİFİ" ÜNVANINI KAPTIRDINIZ... 

Malumunuz ülkemiz şu günlerde zor bir süreçten geçiyor. Kimileri bu durumu kriz diye adlandırırken, 

kimileri dar boğaz yada üst üste gelen euro dan kaynaklı zamlar diye nitelendiriyor. Gelecek 

kaygısı, ödenemeyen evrakların geri dönüşleri, alış - veriş korkusu ve benzeri duygulara kapılarak 

kendi kendimizi korkuttuğumuz, basının abartmaları gibi daha bir çok dedi kodu ile kendi kendimizi 

vuran, çürük ağaç kovuğunu oyan kunduzlar gibiyiz... 

Sektörce bir kez daha kaygı ve korkularımıza yenik düşererek geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz 

Home & Teks Fuarı'nda bir kez daha kendimizi kendi silahımızla vurarak korkuttuk. Hani 

sektörün lokomotifi diye göklere çıkarttığımız, sözde sektörün yapı taşları firmalar nerdeydiniz bu 

fuarda?...Dersini yapamayan ve öğretmenine komikçe bahane uyduran ilkokul çocukları gibi "sizin 

evinde mi elektrikleri kesikti?" Değerli sektör mensupları kimse kimseyi kandırmasın. Bu durumu, 

ya işinize gelmediği için yada fuarı ciddiye almayıp emekçilere değer vermediğiniz için gerçekleştirmiş 

olabilirmisiniz? Elbette ki istediğinizi yapmakta özgürsünüz, kimse sizden fuara katılmadığınız 

için hesap soramaz; fakat bu sektörün inandığı güvendiği siz değerli firmalara neden 

o zaman bunca misyonu yüklediler. Onları yarı yolda bırakasınız diye mi?... Unutmayınız ki sizin 

müşteriniz, siz fuarda yoksunuz diye gelmedi. Gelseydi eğer diğer firmaların stantlarınada girecek 

ve piyasaya can suyu bırakacaklardı. Kısacası siz bu sektörden sorumlusunuz, batarsakta birlikte - 

çıkarsakta birlikte duygusuyla hareket etmemiz gerektiğini bizlerden iyi sizlerin bilmesi gerekiyor. 

Sizin fuarda ki yokluğunuz katılımcıları ve ziyaretçileri korkutmuş ve onları bir panik havasına 

sokmuştur. Lutfen kendi bindiğiniz dalı kendiniz kesmeyiniz; uzun soluklu bu kulvarda koşmak 

istiyorsanız oyunu kurallarına göre oynayınız. Oyun bozan mızıkçı çocukları oyundan atarlar. Malesef 

"Sektörün lokomotifi ünvanını kaptırdınız." Kime mi? En hafife aldığınız rakibinize... 

Konuşmayalım, konuştukça ve korktukça bu süreç üzerimize üzerimize gelerek bizleri boğacak 

haberiniz ola...Hiç bir şey yokmuş gibi hayata devam ederek alış - verişler yaparak bu engeli aşmalıyız. 

Sen ondan almassan, o senden almzsa sıcak para akışı sağlanamaz ve piyasayı kendi ellerimizle 

terkedilmiş viraneye çeviririz.. Onlar size alırken zam yaptıysa, sizde satarken yapın... 

Göreceksiniz ki bir süre sonra bu duruma alışacak ve normalmiş gibi hayatımıza kaldığımız yerden 

devam edeceğiz. Ülkenin bu sıkıntılı zaman sürecinden kaçan esnaf; benim gözümde savaştan 

kaçan asker gibidir. Unutmayın ki bu ülke bizim...Gemi batarken önce siz mi terkedeceksiniz bu 

gemiyi... Etik olurmu sizce. Verimsiz geçecek diye kotktuğunuz fuar, tam tersine çok daha verimli 

olurken; dış ticaret yapan ev tekstilcilerimizin sayesinde Türkiye'ye yabancı para akışı sağladı... 

Bu az şeymi? Keşke sizde orada olabilseydiniz...Ne kadar yazık. 

Saygılarımla 

Emel BENLİ 


PRESTİJ LİFE AKSESUAR İMALATI / ANKARA 

1996 yılında satış ve pazarlama ile çıktığı bu yolculuğu, 2011 yılı itibarı ile perde sektörüne giriş yaparak 

taçlandıran değerli sektör mensubumuz Sayın Murat Uğur, perde aksesuarları üzerinde oldukça tecrübe sahibidir. 

2018 yılı başında ise "Prestij Life Aksesuar" markası ile birlikte aksesuar imalaatına devam eden başarılı 

meslektaşımız sektörde ciddi anlamda müşteri potansiyeline sahip olmuştur. Özellikle metal rustik başta olmak 

üzere kol bağı, renso, sarkıt, saçak, boncuk, mıknatıslı mandal ve zamak askı gibi aksesuar alanında bir 

çok kolda imalaata devam etmektedir. Ayrıca kaplama işleride yapan "Prestij Life" bünyesinde CNS 

makinesinede yer vermiştir. 

Ve aynı zamanda imalatını gerçekleştirdiği aksesuarların satışını yapan Sayın Murat Uğur, Türkiye genelinde 

ki satışları ile satış ağını her geçen gün daha da genişletmektedir. Sevgili ortağı Sayın Adnan Demiryürek ile 

hizmete devam eden başarılı meslektaşımız, yol arkadaşlarına ve tüm Türkiye genelinde ki sektör mensuplarına 

hayırlı işler dilemektedir. 

www.prestijlifeaksesuar.com 

Haber kaynak. Perde satıcıları TV 



117

Perde Dergisi Kasım Aralık 2018 Online Dergi

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?