Transform your PDFs into Flipbooks and boost your revenue!
Leverage SEO-optimized Flipbooks, powerful backlinks, and multimedia content to professionally showcase your products and significantly increase your reach.
NİSAN 2019 • www.<strong>kobilife</strong>.com • Fiyat: 10 TL<br />
AYLIK EKONOMİ VE SANAYİ DERGİSİ SAYI: 138<br />
KOBILERDE DIJITAL<br />
DONUSUM<br />
FINANS:BURGAN<br />
BANK FINANSAL<br />
SONUC<br />
ISSIZLIK RAKAMLARI<br />
VERILERI<br />
Konkordata sureci
Kuzey 2009 Medya İnş. Tur.<br />
Oto Kir. Tic. Ltd. Şti. adına<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Editör<br />
Reklam<br />
Kurumsal İletişim<br />
Grafik Tasarım<br />
Feride Burçin KÖKSAL<br />
burcinolca@<strong>kobilife</strong>.com<br />
Feride Burçin KÖKSAL<br />
burcinolca@<strong>kobilife</strong>.com<br />
Serkan Köksal<br />
serkan@<strong>kobilife</strong>.com<br />
Arzum KAYA<br />
info@kuzeymedya.com.tr<br />
Gülizar Ç. ÇETİNKAYA<br />
designmaya00@gmail.com<br />
Reklam Rezervasyon Tel . +90 212 272 54 02 - 03<br />
Faks. +90 212 272 54 04<br />
Bu ayki sayımızda<br />
öne çıkanlar;<br />
Burgan Bank 2018 yılı finansal sonuçları,<br />
Yapı Kredi’den cinsiyet eşitliği ve kadın çalışan<br />
istihdamına yönelik projeler,<br />
Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nden istihdam ve<br />
kalkınmaya yönelik stratejiler,<br />
Konkordato hakkında bilinen-bilinmeyen-yanlış<br />
bilinenler,<br />
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2018<br />
dönemine ilişkin iş gücü istatistikleri,<br />
Ortadoğu’da dijital dönüşümü anlatan Türk kadını,<br />
MASFED’in ekonomiye ve yerli otoya odaklanılması<br />
gerektiği konusundaki açıklamaları,<br />
Kobilerde Dijital Dönüşüm,<br />
Sektördeki yeni atamalar ve ödüller.<br />
Dergimizi keyifle incelemenizi ve bol bereketli bir ay<br />
geçirmenizi dilerim.<br />
Yayın Türü ULUSAL SÜRELİ<br />
Her ay yayımlanır<br />
FERIDE BURÇIN KÖKSAL<br />
Kuzey 2009 Medya İnş. Tur.<br />
Oto Kir. Tic. Ltd. Şti. adına<br />
Kuzey 2009 Medya İnş. Tur. Oto Kir. Tic. Ltd. Şti.<br />
Tel. No: (0212) 272 54 02<br />
www.kuzeymedya.com.tr<br />
www.<strong>kobilife</strong>.com<br />
Dağıtım: Bayilerde<br />
Kobilife Dergisi, Kuzey 2009 Medya İnş. Tur.<br />
Oto. Kir. Tic. Ltd. tarafından T.C. yasalarına<br />
uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide<br />
yayımlanan yazı, fotoğraf ve tarafımızca yapılan<br />
ilanların, konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak<br />
gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
16<br />
ELEKTRONİKTE<br />
3D BASKININ<br />
YÜKSELİŞİ…<br />
28<br />
Fiat’tan İşitme<br />
Engelli Bireylerin<br />
Hayatını<br />
Kolaylaştıracak<br />
Platform: İyiye<br />
İşaret!<br />
DeFacto’nun ‘Kumaştan Hayaller’i Birleşmiş Milletler’de<br />
06 >> Faik Sönmez 2019 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu ile Anneler bu yaz çok şık...<br />
12 >> Sahibinden Kasko ve Trafik Sigortası!<br />
18 >> OTOMOTİV DÜNYASI DİJİTALLEŞMEYİ İSTANBUL’DA MASAYA YATIRACAK<br />
24 >><br />
57 >> Mövenpick Hotel Istanbul’da geleneksel iftar ziyafeti
KISA KISA<br />
Tüm Gözler Üzerinizde…<br />
ALTINBAŞ’TAN YENİ<br />
“ALL EYES ON YOU”<br />
KOLEKSİYONU<br />
Güneş kaynaklı leke<br />
oluşma riski yüksek<br />
ciltler için güneş<br />
koruyucu:<br />
Photoderm<br />
Spot SPF 50+<br />
Yenilikçi ve estetik tasarımlarıyla göz dolduran Altınbaş,<br />
“Fatma Ana Eli” ve “Göz” figürü sembollerini günümüz<br />
modern anlayışı ile harmanladığı “All Eyes On You” koleksiyonunu<br />
kadınların beğenisine sunuyor.<br />
Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş, yüzük, bileklik,<br />
küpe, kolye ve Şahmeran’dan oluşan “All Eyes On<br />
You” ile şık ve göz alıcı koleksiyonlarına bir yenisini ekledi.<br />
Yeni koleksiyon, “Fatma Ana Eli” ve “Göz Figürü” sembollerinin<br />
günümüz modern anlayışı ile harmanlanmasıyla oluşturuldu.<br />
Gözler, dünya ile en özel temas noktaları olarak tüm ışığı üzerine toplayıp, içindeki güzelliği<br />
yansıtıyor, sonsuzluğun ışıltısı oluyor. Sembole dönüştüğünde ise bir koruyucu halini alan gözlerin,<br />
tarih boyunca, her şeyi gören ve bilen, koruyan ve kollayan olduğuna inanılıyor.<br />
‘’Tüm gözler üzerinizde’’ sloganı ile satışa sunulan koleksiyon, “Hayatının o özel anlarında, tüm<br />
bakışları üzerinde hissettiğinde, içindeki ışığı gözlerinle yansıt” mesajını veriyor.<br />
Hz Muhammed’in kızı Hz. Fatma’nın bir hikâyesine dayanarak oluşturulan “Fatma Ana Eli” sembolünün<br />
de, tüm olumsuzluklara karşı dayanma gücü ve bereket getirdiğine inanılıyor.<br />
Altınbaş’ın, 14 ayar pırlantadan oluşan yeni “All Eyes On You” koleksiyonuna, tüm mağazaları ve<br />
online satış sitesinden ulaşabilirsiniz.<br />
Güneş kaynaklı leke oluşma riski yüksek ciltler için güneş koruyucu<br />
Photoderm Spot, çok yüksek UVA ve UVB ışınlarının zararlı etkilerine<br />
karşı benzersiz etkisi ile lekelenmeye yatkın ciltlerin favorisi oluyor.<br />
Photoderm Spot, SPF 50+/UVA 38 sayesinde çok yüksek koruma<br />
sağlarken aynı zamanda formülündeki glabridin sayesinde<br />
leke oluşma riskini minimuma indirmeye yardımcı oluyor. Formülünde<br />
bulunan eşsiz Hücresel Bioprotection patenti sayesinde<br />
hücreden başlayan koruma sağlayan Photoderm Spot SPF<br />
50+, uygulandıktan sonra beyaz iz ve yağlı bir tabaka bırakmaz.<br />
Leke riskinin azaltılabilmesi için günlük kullanım önerilir.<br />
Nerede kullanılır?<br />
Yüz ve vücut kullanımına uygundur.<br />
Nasıl Kullanılır?<br />
Kullanmadan önce kutu iyice çalkalanmalıdır. Güneşe çıkmada önce<br />
yüz bölgesine bolca ve eşit bir şekilde uygulanır. Etkin koruma için 2<br />
saatte bir tekrarlanması tavsiye edilir. Özellikle yüzmeden ve ürünün<br />
cilt yüzeyinde kalmasını engelleyen aktivitelerden sonra yeniden<br />
tekrarlanmalıdır.<br />
Fiyat:<br />
30 ml: 109,50 TL.<br />
150ml: 149,50 TL.<br />
7
KISA KISA<br />
Faik Sönmez 2019 İlkbahar/Yaz<br />
Koleksiyonu ile Anneler bu yaz<br />
çok şık...<br />
Hem şık hem de pratik seçimler sunan Faik Sönmez,<br />
renkli, iddialı ve eğlenceli koleksiyonuyla<br />
2019 İlkbahar-Yaz sezonunu birbirinden iddialı<br />
modellerle karşılıyor.<br />
Abiye, spor ve klasik ceketlerden, doğal ketenlere,<br />
şerit ve dantel detaylardan zengin işlemelere<br />
kadar sezonun gözde trendlerini bulabileceğiniz<br />
koleksiyonla Anneler bu sezon çok şık.<br />
Yeşil, sarı ve toprak tonlarının yanı sıra, 2019<br />
İlkbahar-Yaz sezonunun hit renklerinden beyaz<br />
ve kırmızı, haki ve tarçın koleksiyona enerji katıyor.<br />
Modern ve işlevsel parçalarla rahat, şık ve<br />
pratik stiller sunan Faik Sönmez Koleksiyonu’na<br />
maceracı ve özgür bir ruh hakim.<br />
2019 İlkbahar/Yaz sezonunda; enerjik ve dinamik<br />
duruşlar, canlı renkler, etnik esintiler,<br />
animalprint’ler, çiçek desenler ve feminen-romantik<br />
dokunuşlar ön plana çıkıyor.<br />
Banyolar<br />
Linens ile<br />
Yenileniyor<br />
Ev yaşamına dair birbirinden farklı ve kaliteli<br />
ürünler sunan Linens, banyo grubu ürünleri ile<br />
banyolara baharın enerjisini yansıtıyor. Havludan<br />
bornoza, banyo terliğinden sepete kadar<br />
kullanışlı ve uzun ömürlü ürünlerin yer aldığı<br />
koleksiyon, banyolara ferah bir konsept sunuyor.<br />
Yaşam alanlarında olduğu gibi banyolarda da<br />
stil sahibi alanlar yaratmak isteyenler, geniş<br />
ürün yelpazesi sunan Linens Banyo Grubu<br />
Koleksiyonu’nda birçok alternatif buluyor.<br />
Linens Banyo Grubu Koleksiyonu, yüz ve el havluları,<br />
bornoz takımları, terlik ve banyo sepetlerinden<br />
oluşuyor. Şık detayları bir araya getiren<br />
koleksiyondaki havlular, pamuk dokusuyla konforlu<br />
kullanım sağlıyor. Özenle işlenmiş dantel<br />
detaylarıyla yorumlanan yumuşacık setler, soft<br />
renkleriyle banyolara tazelik katıyor.<br />
8
Düşük Sayfa Başı<br />
Maaliyetle Yüksek<br />
Hacimli Baskı Alın<br />
HP Ink Tank Wireless 415<br />
Daha düşük maliyetle daha fazla baskı<br />
Kutusundan çıkan mürekkeple 3 yıl boyunca<br />
15.000 sayfaya kadar siyah-beyaz ya da<br />
8.000 sayfaya kadar renkli çıktı alın.<br />
Dökülme yok. Atık yok.<br />
Dökülme ve sızdırma yapmayan şişelerle<br />
mürekkep tankı sisteminizi kolayca doldurun.<br />
Sınıfının en iyi baskı kalitesi<br />
Diğer yazıcılara göre 22 kata kadar daha<br />
uzun ömürlü fotoğraflar ve belgeler basın.<br />
Kolay mobil baskı ve tarama<br />
HP Smart uygulamasını kullanarak akıllı<br />
telefonunuzdan baskı alın ve dilediğiniz her<br />
yerde tarama yapıp paylaşın.<br />
*<br />
HP GT51 XL<br />
170 ML SİYAH<br />
MÜREKKEP<br />
HP GT52 70 ML<br />
CAMGÖBEĞİ<br />
MÜREKKEP<br />
HP GT52 70 ML<br />
MACENTA<br />
MÜREKKEP<br />
HP GT52 70 ML<br />
SARI<br />
MÜREKKEP<br />
*HP Ink Tank Wireless 415 kutusundan çıkan mürekkepler gösterilmiştir.<br />
© Copyright 2019 HP Development Company, L.P. Bu belgede yer alan bilgiler haber verilmeksizin değiştirilebilir.<br />
3 Yıla kadar kartuşsuz baskı: HP DeskJet GT 5820 WL yazıcı için müşterilerin ortalama mürekkep tüketimi baz alınmıştır. Maksimum 15.000 sayfa siyah-beyaz veya 8.000 sayfa renkli baskı dahil:<br />
Şişe başına siyah-beyaz ve karışık renkli (camgöbeği/macenta/sarı) ortalama sonuçları, HP metodolojisini ve ISO/IEC 24712 test sayfalarıyla kesintisiz baskıyı temel alır. Her biri ile maksimum<br />
7.500 test sayfası basmak için, birlikte verilen 2 adet GT51XL (170 ml) siyah mürekkep şişesi değerlendirilmiştir ve bu şişeler ayrıca satılmaz. 8.000 adet renkli test sayfası basmak için Bir adet GT51<br />
veya GT51XL siyah mürekkep şişesi gerekir. Gerçek baskı sayısı, basılan sayfaların içeriğine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Birlikte verilen şişelerdeki mürekkebin bir kısmı, yazıcıyı başlatmak<br />
için kullanılır. Doldurma ve sayfa baskı sayısı ile ilgili daha fazla bilgi için hp.com/go/learnaboutsupplies adresini ziyaret edin. Dökülme yapmayan doldurma sistemi: Kurulum talimatlarına uygun<br />
şekilde kullanıldığında. 22 kata kadar daha uzun süre dayanıklılık: OEM mürekkeplerle basılan, cam altında saklanan düz kağıt belgeler ve fotoğraflar. Diğer markaların aynı sınıftaki OEM mürekkep<br />
tank sistemleri üzerinde yapılan test sonuçlarıyla karşılaştırıldığında. Bkz. 8 Haziran 2017 tarihli Açıklama ve Wilhelm Imaging Research raporu. Wilhelm-research.com ve hp.com/go/printpermanence.<br />
Kolay mobil baskı ve tarama: HP Smart uygulamasının indirilmesini gerektirir. Kontrol edilebilen özellikler mobil cihazın işletim sistemine göre değişiklik gösterebilir. Desteklenen işletim sistemlerinin<br />
tam listesini görmek ve daha fazla bilgi almak için support.hp.com/us-en/document/c03561640 adresini ziyaret edin.
KISA KISA<br />
Selpak’tan cildinize yumuşacık bir dokunuş!<br />
Selpak Deluxe Badem Sütlü Banyo Havlusu<br />
Türkiye’nin lider ve yenilikçi markası Selpak,<br />
geliştirdiği en yumuşak kağıt havlu<br />
ile banyolara giriyor. Selpak Deluxe Badem<br />
Sütlü Banyo Havlusu, yumuşacık<br />
dokusu ve badem sütünün rahatlatıcı<br />
kokusu ile günlük temizlik rutininizi bir<br />
üst seviyeye taşıyor.<br />
Selpak, bu kez kağıt havlu, kumaş havlunun<br />
yerini tutamaz ön yargısını siliyor.<br />
Kişisel bakım ve cilt temizliğinde doğru temizleme<br />
ürününün kullanımı büyük önem taşıyor.<br />
Türkiye’de kişisel temizliğin öncü markası Selpak,<br />
banyo kullanımına özel olarak geliştirdiği<br />
inovatif ürünü Selpak Deluxe Badem Sütlü Banyo<br />
Havlusu ile banyolarda yerini almaya hazır.<br />
Banyolarda tek kullanımlık havlu devri<br />
başlıyor<br />
Selpak’ın Soft Plus teknolojisi ile üretilen en<br />
yumuşak havlusu Selpak Deluxe Badem Sütlü<br />
Kağıt Havlu, cilde gerektiği hassasiyeti göstererek<br />
yumuşak bir kurulama sağlıyor. Bu sayede<br />
kullananlar her yaprakta hem hijyenin hem de<br />
yumuşaklığın keyfini sürüyor. Dermatolojik olarak<br />
test edilmiş olan ürün, kendisi ve ailesi için<br />
en iyisini isteyenler tarafından gönül rahatlığıyla<br />
kullanılabiliyor.<br />
Selpak’ın en yumuşak kağıt havlusu artık<br />
banyolara özel<br />
Yapılan tüketici araştırmasına göre Selpak Deluxe<br />
Badem Sütlü Banyo Havlusunu deneyenlerin<br />
yüzde 98’i ürünü satın alacağını belirtiyor!<br />
Kepek problemine doğal çözüm<br />
Siveno Yüzde 100 Doğal Kepeğe Karşı Etkili Şampuan<br />
Her yaştan insan, dönem dönem kepek sorunu ile karşı karşıya kalabiliyor. Saçlarda<br />
yaşanan bu soruna doğal yollar ile çözüm bulmak mümkün. Siveno Yüzde<br />
100 Doğal Kepek Şampuanı, içeriğindeki çay ağacı yağı ile kepeğe sebep olan<br />
mayalara karşı etki göstererek kepeği azaltarak bitiriyor. Özel yağlar ve kepeğe<br />
karşı etkinliği arttırılmış olan özel formülü ile cildi ölü derilerden arındırarak cilt<br />
yüzeyini temizliyor.<br />
İçeriğindeki çay ağacı yağı ile kepeğe sebep olan etkileri azaltan yüzde 100 doğal kepek şampuanı,<br />
ölü derinin hızlıca yenilenmesini sağlayarak pullanma ve kepek oluşumunu engelliyor.<br />
Keklik üzümü ekstresi sayesinde kepeğe karşı etkinliği artırılmış formül aynı zamanda saç<br />
dökülmesini engelliyor.<br />
Siveno yüzde 100 doğal şampuanlar, Doğal Şampuan 7’li Fitokompleks, Yüzde 100 Doğal<br />
Kepek Şampuanı, Zeytinyağlı Doğal Saç Sabunu ve Doğal Vücut Sabunu olmak üzere 4 farklı<br />
çeşidiyle saçları beslerken nefes almasını sağlıyor.<br />
Paraben, gluten, koruyucu sentetik yağ, sentetik esans, koku ve boya içermeyen Siveno ürünleri,<br />
doğada çözünebilen ve insan sağlığına zarar vermeyen gıda ambalajlarında saklanıyor ve<br />
tüm dermatolojik testlerden geçiriliyor. Siz de Siveno’nun doğa dostu ürünleri ile hem çevreyi<br />
hem kendinizi hem de sevdiklerinizi koruyun.<br />
Yüzde 100 Doğal Kepek Şampuanı: 300ml: 39,90 TL<br />
Zeytinyağlı Doğal Saç Sabunu 300ml: 24,90 TL<br />
Doğal Vücut Sabunu 300ml: 24,90 TL<br />
Doğal Şampuan 7’li Fitokompleks: 37,50 TL<br />
10
FİNANS<br />
Burgan Bank 2018 yılı finansal sonuçlarını açıkladı<br />
Burgan Bank 2018 yılını 209 milyon TL vergi öncesi kâr elde ederek tamamladı<br />
Butik bankacılık yaklaşımıyla hızlı, esnek ve kaliteli hizmet veren Burgan Bank, 2018 yılında vergi öncesi kârını 209 milyon<br />
TL, net kârını ise 162 milyon TL olarak açıkladı<br />
Sağlam mali yapısı ve güçlü sermayedarının<br />
desteği ile istikrarlı büyümesini sürdüren Burgan<br />
Bank’ın, geçen yılın aynı dönemine göre konsolide<br />
mali tablolarında aktif büyüklüğü yıllık yüzde 18<br />
artışla 22 milyar TL’ye, nakdi kredileri yüzde 13<br />
artışla 17,5 milyar TL’ye, toplam müşteri mevduatı<br />
yüzde 12 artış ile 9,9 milyar TL’ye yükseldi. Türkiye<br />
ekonomisine katkı sağlamaya devam eden Burgan<br />
Bank’ın, 2018 yılında özkaynakları 1,9 milyar TL’ye,<br />
katkı sermaye dâhil özkaynakları ise 3,5 milyar<br />
TL’ye ulaştı. Sermaye yeterlilik oranı; konsolide<br />
bazda yüzde 18,5 solo bazda ise yüzde 20,7 olarak<br />
gerçekleşti.<br />
Dinç: 2018’de de ‘sağlıklı ve istikrarlı büyümemizi’<br />
sürdürdük<br />
Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, “Yılın<br />
ikinci yarısında ekonomide yaşanan dalgalanmalara<br />
rağmen 2018 yılında da tüm kaynaklarımızı<br />
optimal seviyede kullanarak başarılı sonuçlar elde<br />
ettik. Burgan Bank olarak bu dönemde, vergi öncesi<br />
kârımızı 209 milyon TL, net kârımızı ise önceki<br />
seneye göre yüzde 47’lik artışla 162 milyon TL’ye<br />
çıkardık. Doğru ürünü, doğru kanallar üzerinden<br />
sunma stratejimiz ile “müşteri odaklı butik bankacılık<br />
anlayışımızın” bu performansta etkili olduğunun<br />
özellikle altını çizmek isterim” dedi.<br />
Kaynakları verimli kullanarak, katma değeri yüksek<br />
alanlara odaklandıklarını söyleyen Dinç, 2018<br />
yılında ana hissedarımızın, bize ve Türkiye’ye olan<br />
inancıyla 350 milyon TL’lik nakit sermaye artırımı<br />
büyüme hedefimizi destekleyici niteliktedir.<br />
Bankamızın sağlam aktif kalitesi, yüksek özkaynak<br />
karlılığı ve yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz<br />
çalışmalarla her geçen gün daha da güçlenmeye<br />
devam ediyoruz” diye belirtti.<br />
Dijitalleşme yolunda hızlı ve emin adımlarla<br />
ilerliyoruz<br />
Dinç; “Öte yandan yıl içerisinde dijital bankacılık<br />
tarafında bireysel müşterilerimize hizmet sunma<br />
hedefiyle, onların ihtiyaçlarını göz önünde<br />
bulundurarak faaliyetlerimizi yoğunlaştırdık. Bu<br />
alanda dijital kanal üzerinden şubeye gitmeden<br />
başvurma olanağı sağlayan kredi mevduat ürünümüzü<br />
sunduk ve buna sigorta ürününü ekleyerek<br />
yelpazemizi zenginleştirdik. Gerçekleştirdiğimiz<br />
yeniliklerle dijital mecralar üzerinden bankacılık<br />
hizmetlerinden faydalanan müşteri kitlemizi hızlı<br />
bir şekilde büyüttük. Sene sonu itibarıyla, Burgan<br />
Bank müşterilerinin dijital ve mobil kanallar üzerinden<br />
yaptığı işlem sayılarının yüzde 40 oranında<br />
arttığını gördük. Burgan Bank olarak 2019 yılında<br />
da müşterilerimize en iyisini sunmak için çalışmalarımıza<br />
devam edeceğiz” diye ekledi.<br />
Değişimi ve dönüşümü olan, dinamik bir<br />
bankayız<br />
Bankanın mevcut çalışma kültürünün ve çalışan<br />
deneyiminin zenginleşmesine, işveren kimliğinin<br />
sürdürülebilirliğine önem verdiklerini kaydeden<br />
Dinç; “Başarının temelinde “insan” olduğuna<br />
inanarak, kurum değerlerinin içselleştirilmesi ve<br />
yaşanabilir olması için ‘İşveren Markası’ projemizi<br />
hayata geçirdik. Proje çatısı altında “Burgan Seninle”<br />
mesajı ile çalışanlarımızın kariyerinde, gelişiminde,<br />
yaşamında ve geleceğindeki tüm temas<br />
noktalarında yanında olduğumuzu vurguluyoruz.”<br />
dedi.<br />
11
FİNANS<br />
12<br />
DEMİR HAYAT GENEL MÜDÜRÜ: “POTANSİYEL DAHA DA YÜKSELECEK”<br />
Türkiye’de yaşayan yabancıların artışı sağlık sigortası sektörüne yansıdı<br />
sağlık sigortası yaptırması<br />
zorunlu hale<br />
gelmişti. Bu yönetmelik<br />
TL’ye çıktı. Bu durum sektörümüzde de yüzde 87<br />
artış olmasını sağladı” dedi.<br />
2018 yıl sonu itibarıyla Türkiye’de ikamet izni ile<br />
ile birlikte<br />
bulunan kişi sayısının 883 bin 796 kişi olduğuna<br />
ülkemizde son 5<br />
dikkat çeken Viktor Hodara, sağlık sigortası sektöründeki<br />
yeni kaynak potansiyeline vurgu yaptı ve<br />
yılda, kısa dönemli<br />
veya uzun dönemli;<br />
yabancıların ikamet<br />
sigorta sektörü için 2018 yılında Yabancılar için<br />
izni alabilmesi için<br />
bu sigortanın yaptırılması<br />
gerekli.<br />
Sağlık Sigortası branşının hacminin 170 milyon<br />
TL olduğunu söyledi. Hodara, “Tüm bu veriler bize,<br />
sektörümüzün önümüzdeki yıllar için ne kadar<br />
Türkiye’de sağlık önemli bir potansiyelle karşı karşıya olduğunu<br />
sigorta sektörünün gösteriyor” diye konuştu.<br />
öncü şirketlerinden<br />
Demir Hayat olarak Yabancılar Özel Sağlık Sigortası<br />
ürününde diğer sigorta şirketlerine nazaran<br />
Demir Hayat, poliçe<br />
hizmetleri arasında<br />
rekabetçi fiyatlar sunabildiklerinden de bahseden<br />
yabancılara özel<br />
sağlık sigortası hizmetini<br />
Viktor Hodara, İkamet izni almak isteyen yabancı<br />
sunuyor. Türk<br />
vatandaşı olmayan<br />
uyruklu bir kişinin Demir Hayat’da ödemesi gereken<br />
ortalama prim ücretinin 125 TL’den başladığını<br />
ancak ülkemizde sözlerine ekledi.<br />
ikamet izni almak Demir Hayat Yabancı Uyruklular Sağlık Sigortası<br />
isteyenler Demir<br />
Teminat kapsamında neler var?<br />
Hayat sigorta ile<br />
0 - 65 yaş arasındaki ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları<br />
içerisinde ikamet eden yabancı uyruklu<br />
Türkiye’deki yaşantıları<br />
süresince sağlığını<br />
güvence altına<br />
kişilerin yararlanabileceği sigorta süresi içerisinde;<br />
alabiliyor.<br />
yaşanan hastalık veya kaza halinde, bu ürüne özel<br />
Türkiye’de oturma izni almak isteyen yabancıların<br />
anlaşmalı sağlık kurumlarında gerçekleşen tanı ve<br />
sayısındaki artış sağlık sigortası sektörüne yansıdı.<br />
YABANCILAR YÜZDE 132 ARTTI, SEKTÖR tedavilere ait sağlık harcamaları karşılanıyor.<br />
Yabancıların sağlık sigortası yaptırma zorunluluğu,<br />
YÜZDE 87 BÜYÜDÜ<br />
Demir Hayat , Yabancı Uyruklular Sağlık Sigortası<br />
son 5 yılda prim üretiminde yüzde 87 artış olmasını<br />
sağladı. Demir Hayat Genel Müdürü Viktor Ho-<br />
Demir Hayat Ceo’su Viktor Hodara, ülkemizde ikamet<br />
etmek için oturma izni talep edenlerin sayısı-<br />
muayene, tedavi ve bakım giderlerine, ayakta ve<br />
ile, hastalık veya kaza durumunda oluşabilecek<br />
dara, sektörün önemli bir potansiyelle karşı karşıya nın her geçen yıl arttığını söyledi. Yabancılar Özel<br />
yatarak tedavi kapsamında teminat veriyor. Demir<br />
olduğunu söyledi.<br />
Sağlık Sigortası yasasının yürürlüğe girdiği 2014<br />
Türkiye’de ikamet etmek isteyen yabancıların sayısı<br />
Hayat Sigorta ile tüm anlaşmalı sağlık kurumlarında<br />
yatarak tedavi teminatı limitsiz, anlaşmalı<br />
yılından bu yana oturma izni almak isteyen veya<br />
her geçen yıl artış gösteriyor. Ülkemizde oturma alan ülkemizdeki yabancıların sayısının yüzde 132<br />
izni almak isteyenlerin artışı sigorta sektörüne de arttığını belirten Hodara, bu artışın sigorta sektörüne<br />
olmayan sağlık kurumlarında ise yıllık 20.000 TL<br />
olumlu yansıyor. 11 Nisan 2014 yılında yürürlüğe<br />
giren yönetmeliğe göre, ülkemizde ikamet eden<br />
veya etmek isteyen tüm yabancıların özel yabancı<br />
olumlu yansıdığını anlattı ve “2014 yılı Aralık<br />
ayındaki sektör prim üretimi 91 milyon TL iken<br />
2018 yılının Aralık ayı prim üretimi ise 170 milyon<br />
limit ve %20 sigortalı katılım payı ile karşılanıyor.<br />
Ayakta tedavi giderleri ise yıllık 2.000 TL limit ve<br />
%40 sigortalı katılım payı ile karşılanır.
FİNANS<br />
Generali Sigorta %17 Büyüdü<br />
Generali Sigorta, 2018 yıl sonu finansal sonuçlarına göre toplam prim üretimini %17 oranında artırarak 259.8<br />
milyon TL’ye ulaştı.<br />
Maurizio Pescarini<br />
Türkiye’de 150 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren ve<br />
dünyanın önde gelen sigorta kuruluşlarından olan<br />
Generali Sigorta, 2018 yıl sonu finansal sonuçlarını<br />
açıkladı. Generali Sigorta’nın toplam prim üretimi,<br />
%17 oranında artarak 259.8 milyon TL’ye ulaştı.<br />
Toplam yatırım portföyü büyüklüğü ise 69 milyon<br />
TL olarak gerçekleşti. Son çeyrekte 63.3 prim üreten<br />
ve %17’lik artışla prim üretimini 259.8 milyon<br />
TL’ye ulaştıran Generali; kara araçları sorumluluk,<br />
hastalık-sağlık, emniyeti suistimal, kaza, nakliyat,<br />
raylı araçlar, su araçları, hava araçları sorumluluk<br />
ve finansal kayıplar branşlarını teknik kar ile kapattı.<br />
Maurizio Pescarini: “Satış ve karlılık performansımız<br />
memnuniyet verici”<br />
Generali Sigorta’nın 2018 yılında olduğu gibi<br />
2019’da da önceliğinin disiplinli büyüme olacağına<br />
değinen Generali CEO’su Maurizio Pescarini,<br />
2018’de hem satışlar hem de karlılık anlamında<br />
planladıklarının ötesinde performans gösterdiklerini<br />
aktardı. Generali Sigorta olarak zorlu bir<br />
ortamda elde ettikleri başarılardan dolayı memnuniyet<br />
duyduklarını belirten Pescarini: “2018<br />
yılının sigorta sektörü için hem ilginç hem de zorlayıcı<br />
geçti. 2019’da enflasyon ve faiz oranlarındaki<br />
normalleşme ile birlikte sigorta şirketlerinin asıl<br />
odaklanacağı konu teknik karlılıkları olacak. Bizim<br />
de Generali Sigorta olarak kuvvetli olduğumuz ve<br />
sonuçlarımızı iyileştirmek istediğimiz taraf tam da<br />
burası. 2019’da Generali Sigorta’da birçok yenilik<br />
görülecek, “Bildiğin gibi değil” mottosuyla hayata<br />
geçirdiğimiz yeni projeler sigorta sektöründe etkilerini<br />
hissettirecek” dedi.
FİNANS<br />
Sahibinden Kasko ve Trafik Sigortası!<br />
Aylık 44,3 milyon kullanıcısıyla Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden biri olan sahibinden.com, Telesure<br />
Sigorta iş birliğiyle kullanıcılarına online kasko ve trafik sigortası satın alma imkanı sunmaya başladı.<br />
Ürün ve servislerinde kullanıcı memnuniyetini ön<br />
planda tutan sahibinden.com Telesure Sigorta ve<br />
Reasürans Brokerliği iş birliğiyle yepyeni bir hizmeti<br />
hayata geçirdi. Halihazırda 500 binden fazla<br />
otomobil ilanının yer aldığı sahibinden.com; uygun<br />
fiyatlı kasko ve trafik sigortası tekliflerini tek<br />
bir sayfada hızlı ve kolayca değerlendirme konforu<br />
sunuyor.<br />
Telesure iş birliğiyle, kullanıcılar sahibinden.<br />
com’dan, birçok farklı sigorta şirketi tarafından<br />
kendilerine özel sunulan kasko ve trafik sigortası<br />
tekliflerini karşılaştırarak ihtiyaçlarına ve bütçelerine<br />
uygun araç sigortasını satın alabiliyor. Otomobil,<br />
SUV ve motosiklet için geçerli hizmete, sahibinden.com’un<br />
web sitesi, mobil sitesi ve mobil<br />
uygulamaları aracılığıyla erişilebiliyor. Araç Sigorta<br />
Teklifleri menüsünden ya da www.sahibinden.<br />
com/trafik-sigortasi-teklifi-al adresinden kendilerine<br />
ve araçlarına ait bilgileri giren kullanıcılar,<br />
20’den fazla sigorta firmasından alınan teklifleri<br />
tek bir sayfada görerek karşılaştırabiliyor.<br />
sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, sigorta teklifi<br />
hizmetine dair bir değerlendirme yaparak yeni<br />
ürünün kullanıcılara sağlayacağı faydalara değindi.<br />
Ertaş konuşmasında: “Türkiye’nin sahibinden.<br />
com’u olarak kurulduğumuz günden bugüne<br />
kullanıcı deneyimini ve memnuniyetini merkeze<br />
koyan bir anlayışla, nasıl daha fazla fayda sunabileceğimizi<br />
düşünerek ürünlerimizi geliştiriyoruz.<br />
Vasıta alım satımı yapan kullanıcılarımıza sigorta<br />
hizmetlerinde de fayda sunmayı ve süreci hızlı ve<br />
pratik bir hale getirmeyi hedefledik. Bu doğrultuda<br />
da Telesure ile birlikte çalışarak kullanıcılarımızın<br />
kolaylıkla ve uygun fiyatlı olarak sigorta hizmeti<br />
satın alabilecekleri bir sistem geliştirdik” dedi.<br />
Telesure Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş.<br />
CEO’su Bradley Du Chenne ise “Araç satın alan ya<br />
da almayı planlayan kişiler, kasko ve zorunlu trafik<br />
sigortasını satın almayı genellikle araç satışı sonrasında<br />
değerlendiriyor. sahibinden.com ve Telesure<br />
arasındaki bu iş birliği sayesinde, alıcılar; Telesure<br />
tarafından sunulan karşılaştırmalı sigorta tekliflerine<br />
tek sayfa üzerinden kolaylıkla erişilebiliyor ve<br />
araç sayın alma süreciyle birlikte tamamlayabiliyor”<br />
dedi.<br />
14
FİNANS<br />
YAPI KREDİ KADIN ÇALIŞAN VE YÖNETİCİ ORANINDA SEKTÖRE<br />
LİDERLİK ETMEYE DEVAM EDİYOR<br />
HAKAN ALP<br />
Cinsiyet eşitliği ve kadın çalışan istihdamına yönelik<br />
hayata geçirdiği projelerle bankacılık sektörüne<br />
öncülük eden Yapı Kredi, kadın çalışan ve kadın<br />
yönetici oranında sektör liderliğini sürdürdü. Toplam<br />
istihdamı içinde kadın çalışan oranını yüzde<br />
62 olarak açıklayan Yapı Kredi’nin, kadın çalışan<br />
yönetici oranı ise yüzde 42,2 oldu. Bankanın yeni<br />
işe alımlardaki kadın çalışan oranı ise yüzde 61,3<br />
olarak gerçekleşti.<br />
Her birimde yüzde 30 oranında kadın temsil kuralı<br />
Yapı Kredi’nin, cinsiyet eşitliği ve kadın çalışan<br />
istihdamı konusunda gerçekleştirdiği çalışmalarla<br />
sadece bankacılık değil tüm sektörler için bir rol<br />
model haline geldiğini belirten Yapı Kredi Genel<br />
Müdür Yardımcısı Hakan Alp, konu ile ilgili şu<br />
değerlendirmede bulundu: “Cinsiyet eşitliğinin<br />
ve kadın çalışan istihdamının bir politika olarak<br />
benimsenmesinin özel sektörün ve kamunun doğal<br />
bir sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Yapı<br />
Kredi olarak bu doğrultudaki çalışmalarımızla sektörümüze<br />
öncülük ederken, farklı alanlarda faaliyet<br />
gösteren kurumlara da örnek olmayı amaçlıyoruz.<br />
Bankamız bünyesinde kurduğumuz ‘Çeşitlilik<br />
Çalışma Grubu’ ile uzun süreli bir araştırmanın<br />
ardından, tüm birimlerde yüzde 30 oranında kadın<br />
temsil kuralı getirdik. Çok önemsediğimiz bu<br />
kural doğrultusunda işe alımlardan terfi sürecine<br />
kadar kadın-erkek dengesine dikkat ediyoruz.<br />
Kadınların yönetimde temsilleri ise öncelikli olarak<br />
odaklandığımız alanların başında geliyor. Bu<br />
kapsamda geçen sene Columbia Üniversitesi’nde<br />
kadınların liderlik gelişimine destek olmak üzere<br />
hazırlanmış olan ‘Women Leadership Development’<br />
Programı’na katıldık. Önümüzdeki yıllarda<br />
hedefimiz tüm birimlerimizde ve yönetici pozisyonlarında<br />
kadın çalışan oranını daha da yükseğe<br />
taşımak olacak.”<br />
Yapı Kredi’nin, cinsiyet eşitliğini desteklemek<br />
amacıyla 3 temel alanda çalıştığını ekleyen Alp,<br />
bankanın uluslararası projelere sağladığı destekle<br />
de kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı<br />
artırmayı amaçladığını belirtti. Alp sözlerine<br />
şu şekilde devam etti: “Cinsiyet eşitliği üzerine<br />
odaklandığımız 3 alanı; kadın çalışanlarımızın<br />
her pozisyonda dengeli temsil edilmesine dönük<br />
aksiyonlarımız, kadınların iş - özel yaşam dengesine<br />
yönelik destek programlarımız ve onların<br />
toplumsal hayatta yaşadıkları problemler ile ilgili<br />
çalışmalarımız şeklinde belirledik. Her üç grupta<br />
da farkındalık programlarından özel destek süreçlerine<br />
varan çeşitli uygulamalarımız bulunuyor.<br />
Öte yandan ana hissedarlarımızdan Koç Holding<br />
tarafından oluşturulan İş’te Eşitlik Bildirgesi’nde ve<br />
‘Ülkem için Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum’<br />
projesinde yer alıyoruz. UN Women’ın, erkekleri<br />
toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın haklarını<br />
savunmak için önderlik yapmaya çağıran ‘HeForShe’<br />
ile ‘16 Günlük Aktivizm’ kampanyalarının katılımcıları<br />
arasında bulunuyoruz. Anne Çocuk Eğitim<br />
Vakfı (AÇEV) ile birlikte, cinsiyet eşitliğinin sağlanması<br />
ve ev içinde demokrasinin güçlenmesi adına<br />
‘Babalar Değişiyor, Toplum Değişiyor’ projesinin<br />
hayata geçirilmesinde de önemli rol oynuyoruz.<br />
Ayrıca Birleşmiş Milletler Kadının Güçlendirilmesi<br />
Prensipleri’nin (UN WEPs) imzacıları arasındayız.<br />
Son olarak aile içi şiddete karşı çalışanlarımızda<br />
farkındalık yaratmak amacıyla İş Yerinde Aile İçi<br />
Şiddetle Mücadele Politikası’nı da hayata geçirdik.”<br />
15
HABER<br />
Kobilerde Dijital Dönüşüm<br />
Artık dijital ve mobil bir çağda yaşıyor, akrep ve yelkovanın dönüş hızına ayak uydurmaya<br />
çalışıyoruz. Değişen ve gelişen bu dijital dünyada işlerimizi zaman kaybetmeden tek tık<br />
ile gerçekleştirebiliyoruz. . KOBİ’ler büyüme,markalaşma,ihracat, karlılık gibi hedeflerine<br />
ancak dijital KOBİ’ye dönüşerek ulaşabiliyor. Hayatımızı kolaylaştıran bu yeniliklere en hızlı<br />
şekilde entegre olmak KOBİ’ler için de artık ihtiyaç değil zorunluluk haline geldi….<br />
16
KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />
Üç boyutlu baskı teknolojilerinin elektronik dünyasındaki<br />
gelişimi gecikmeli de olsa genç ve gelişen bir<br />
alan olarak merak uyandırıyor. Dronlar, uydular, dizüstü<br />
bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar derken<br />
elektronik cihazların hayatımızda her zamankinden<br />
daha fazla rol oynadığı günümüzde bu cihazları çalıştırmak<br />
için gereken baskılı devre kartları (PCB’ler),<br />
18<br />
ELEKTRONİKTE 3D BASKININ YÜKSELİŞİ…<br />
Dragonfly 2020 Pro, tasarım sınırlarını ortadan kaldırarak 3 boyutlu düşünceye geçişi sağladı!<br />
antenler ve sensörler gibi elektronik bileşenlerin<br />
üretimi söz konusu olduğunda da üç boyutlu baskı<br />
teknolojileri senaryoya dâhil oluyor.<br />
Elektronikte 3D baskının önünü açan ve tüm dünyada<br />
birçok inovasyon ödülüne değer görülen DragonFly<br />
2020 Pro’nun Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya<br />
temsilciliğini üstlenen CDT, öngörülü yaklaşımıyla<br />
bu konuda hizmet veren dünyadaki sayılı şirketler<br />
arasında yer alıyor.<br />
Elektronik bileşenlerin bağımsızlığını kazanarak<br />
farklı şekillerde ve boyutlarda tasarlanabilmesiyle<br />
alışılmış cihaz görünümlerinin değişimine imkân<br />
tanıyan Dragonfly 2020 Pro’nun üç boyutlu baskı<br />
teknolojileri alanında sağladığı gelişmeler ve elektronikte<br />
sunduğu imkânlar yadsınamaz boyutta.<br />
CDT Genel Müdürü Alpay Göğüş, üç boyutlu baskı<br />
teknolojilerinin yükselişini ve gündelik hayatının<br />
tamamını elektronik cihazlarla geçiren kullanıcılara<br />
yansımasını şöyle anlattı:<br />
“Bu güne kadar bu derece bir serbestliğe sahip<br />
olmayan elektronik dünyası Nano Dimension tarafından<br />
sektöre kazandırılan DragonFly 2020 Pro ile<br />
akıl almaz tasarımlar yapma imkânına sahip oldu.<br />
Tasarım süreçlerindeki kısıtlamanın ortadan kalkmasıyla<br />
otomotivden sağlığa,<br />
havacılıktan telekomünikasyona,<br />
tüketici elektroniğinden savunma<br />
sanayiine pek çok sektörde<br />
birbirinden farklı pek çok yenilik<br />
izleyeceğiz.<br />
Örneğin, cep telefonlarının ellerimizden<br />
düşüp tamamıyla<br />
bileğimize yerleştiği günler hayal<br />
değil ya da henüz kullanışlı<br />
bir form edinememiş giyilebilir<br />
teknolojilerin gündelik hayatımızda<br />
kullandığımız gömlek,<br />
ceket vb. kıyafetlerimize benzer<br />
hale gelmesi çok yakın zamanda<br />
mümkün. Otomobiller için gelişmiş<br />
koltuklar, otomatik güvenlik<br />
özellikleri ve destekleyici sürüş teknolojisi gibi çeşitli<br />
akıllı otomobil bileşenlerinin üretimi de eskiye göre<br />
çok daha kolay.<br />
Kişiye özel bir işitme cihazının istenilen kulak tipinde<br />
ve minimal boyutlarda üretilebilmesi gibi sağlık sektöründe<br />
de tahmin edemeyeceğimiz yeniliklere sebep<br />
olacak Dragonfly 2020 Pro’nun tasarım sürecine<br />
sunduğu sınırsız hayal gücü imkânının yanı sıra PCB<br />
prototipinin üretilip kontrollerinin yapılması ve bir<br />
hata varsa giderilip yeniden üretilmesi aşamalarının<br />
saatler bazına inerek üretim sürecine sağladığı değerle<br />
maliyetleri düşürmesi de belirtilmesi gereken<br />
faydaları arasında. Aklın sınırlarını zorlayan cihaz<br />
tasarımları görmeyi heyecanla beklediğimiz bu sürecin<br />
bir parçası olduğumuz için mutluyuz.”<br />
Günümüzün rekabetçi ortamında Dragonfly 2020<br />
Pro’nun ihtiyaç duyulan parçanın istenilen formda<br />
üretilebilmesi, performans optimizasyonu, parça<br />
başına hacim ve ağırlığı azaltabilme tasarrufları<br />
sağladığını belirten Alpay Göğüş, süreç içerisinde<br />
mekanik üretimde olduğu gibi elektronik üretimdeki<br />
kullanım alanlarının ne kadar kapsamlı olduğunun<br />
da daha net anlaşılacağını belirterek sözlerini tamamladı.
KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />
Ortadoğu’da dijital dönüşümü anlatan Türk kadını<br />
Suudi Arabistan’da ilk kez kadınlara yönelik dijital dönüşüm ve yapay zeka eğitim programını 2. Suudi Uluslararası Nesnelerin<br />
İnterneti Sergi ve Konferansı’nda planlayıp yöneten ilk kadın olan Türk genç girişimcisi Melda Akın, Ortadoğu’da dijital dönüşüm<br />
konusunda önemli projelere imza atarak Türk kadınını başarıyla temsil ediyor. Yeni haklar kazanan değişim içindeki Suudi<br />
kadınlarına yapay zeka ve dijital dönüşüm hakkında eğitim veren ülkedeki ilk kadın Akın, Suudi Arabistan hükümeti ile yeni<br />
projeler üzerine görüşmelerini sürdürüyor.<br />
Türk kadınının yurtdışındaki başarılı temsilcilerinden<br />
genç girişimci Melda Akın, Türkiye’nin yanı sıra 2017<br />
yılında kurduğu Dimension14 ve Numoit isimli iki şirketi<br />
ile Ortadoğu’daki dijital dönüşüme katkı vermeyi<br />
sürdürüyor. Yapay zeka tekniklerini kullanarak özel<br />
yazılım geliştirme ve dijital şirketlerin Ortadoğu’da<br />
büyüme stratejilerinin planlanması konularında hizmetler<br />
sunan Melda Akın, Brezilya, Almanya, Dubai,<br />
Bahreyn’in ardından son olarak Riyad’ta teknolojide<br />
kadın, yapay zeka, makine öğrenmesi, dijital dönüşüm<br />
eğitimleri ve seminerleri verdi.<br />
Melda Akın, 13-15 Şubat 2019 tarihleri arasında<br />
Suudi Arabistan’da düzenlenen 2. Suudi Uluslararası<br />
Nesnelerin İnterneti Sergi ve Konferansı’nda Türk kadını<br />
adına uluslararası arenada önemli bir ilke imza attı.<br />
Ortadoğu’nun en büyük teknoloji organizasyonunda<br />
teknolojinin en ileri uygulamalarını anlatan Akın, yeni<br />
haklar kazanan değişim içindeki Suudi kadınlarına<br />
yapay zeka ve dijital dönüşüm hakkında eğitim veren<br />
ilk kadın oldu.<br />
Erkekler de ilgi gösterdi<br />
2. Suudi Arabistan Uluslararası Nesnelerin İnterneti<br />
Sergi ve Konferansı çerçevesinde Telekomünikasyon<br />
ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı’na bağlı olarak düzenlenen<br />
Siber Güvenlik, Nesnelerin interneti ve yapay<br />
zeka konularını kapsayan organizasyonun büyük ilgi<br />
gördüğünü dile getiren Melda Akın, “Bölgedeki kadın<br />
modelinin yeniden oluşturulması ve Suudi kadınların<br />
teknoloji ile tanıştırması amacını taşıyan bu eğitim<br />
programını, Suudi Hükümet yetkilileri ile birlikte planladık.<br />
İlk defa böyle bir organizasyonda, ilk defa bir kadın,<br />
kadınlara yönelik bir program planladı ve yönetti.<br />
Hem bu programı dizayn edip gerçekleştirmekten<br />
hem de bir Türk kadını olarak ülkemi bölgede temsil<br />
etmekten gurur duyuyorum” dedi.<br />
Suudi kadınlarına yönelik ileri teknoloji, yapay zeka<br />
ve teknolojik etik konusundaki eğitim programını 3<br />
gün boyunda günde 5 saat olarak organize edildiğini<br />
belirten Akın, “Eğitimi kadınlar için hazırlamıştık. Ancak<br />
ilgi o kadar çok oldu ki eğitime Suudi erkekleri de<br />
katıldı. Program bitiminde de çok güzel geri dönüşler<br />
aldık. Bu nedenle önümüzdeki dönemde Bakanlıkla<br />
yeni projeler geliştirmek üzerine çalışmalar yapacağız”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Kız öğrencilerin hayatına dokunuyor<br />
Bireysel olarak da bilgisayar ve yazılım mühendisliği<br />
okuyan kız öğrencilere mentorluk verdiğini vurgulayan<br />
Melda Akın, şunları anlattı: “Bu konuda hayatına<br />
önemli ölçüde dokunduğum kız öğrencilerimiz var.<br />
Ortaokul yıllarından itibaren mentorluk yaptığım bir<br />
kız, yazılım mühendisliği seçti, okulunu dereceyle<br />
bitirdi ve şu an büyük bir bankada yazılım geliştiricisi<br />
olarak çalışıyor. Bilgisayar ve endüstri mühendisliği<br />
çift anadal yapan bir diğer öğrencimizin, kişiliğine ve<br />
yeteneklerine uygun bir pozisyon bulmasını sağladım,<br />
onu 2 sene boyunca o pozisyona hazırladım. Ardından<br />
bir Amerikan şirketinde proje yöneticisi olarak<br />
çalışmaya başladı. Onunla beraber, yine yeteneklerine<br />
uygun bir master programı bulduk ve burslu olarak<br />
şu an Brüksel’de hem okuyor, hem de çalışıyor. Kendisiyle<br />
gurur duyuyorum ve o da mentorluk vermeye<br />
başlayacak. Bu paylaşımın büyümesi çok mutluluk<br />
verici. Üçüncü mentim olan kız öğrenci ise, Damascus<br />
Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğinden mezun ve<br />
savaş dolayısıyla Suriye’den Riyad’a taşınmış. Nisan ayı<br />
itibariyle de ona mentorluk vermeye başlayacağım.”<br />
Yeni proje yolda<br />
Geleceğe yönelik hedef ve çalışmaları hakkında da bilgi<br />
veren Melda Akın, “Şu anda oldukça heyecan verici,<br />
teknolojiye ilgi duyan kadınların hayatında büyük bir<br />
değişim yaratacak bir proje üzerinde çalışıyorum. Bu<br />
proje ile yapay zeka ve ilgili alanlarında kariyer yapmak<br />
isteyen kadınların, gerekli yeteneklere erişim yolunu<br />
değiştireceğim ve bu projeyi de yapay zeka teknikleriyle<br />
ile yapacağım. Önümüzdeki birkaç ay içinde<br />
projeyi hayata geçirme amacındayım” diye konuştu.<br />
19
KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />
OTOMOTİV DÜNYASI DİJİTALLEŞMEYİ İSTANBUL’DA MASAYA YATIRACAK<br />
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin her yıl düzenlediği Otomotiv Kongresi sektördeki dijitalleşmeyi masaya yatıracak…<br />
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından her yıl düzenlenen Otomotiv Kongresi bu yıl “Otomotiv<br />
Perakendeciliğinde Dijital Dünya” temasıyla 21 Mart 2019 Perşembe günü gerçekleştirilecek. Otomotiv<br />
sektörünün dünyadaki ve Türkiye’deki en önemli temsilcilerinin katılacağı 9’uncu kez düzenlenen kongrede;<br />
tüketicilerin ve yetkili satıcıların dijital dönemin hakim olduğu yeni dönemdeki değişen alışkanlıkları masaya<br />
yatırılacak.<br />
Otomotiv Kongresi’nde Peugeot Türkiye Genel Müdür İbrahim Anaç, Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök<br />
ve Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yücetürk’ün katılacağı bir panel düzenlenirken, Amerikan<br />
Ulusal Otomotiv Bayileri Derneği önceki dönem Başkanı Wesley Lutz “Otomotiv Perkendeciliğinin Geleceği”<br />
konulu bir konferans verecek. Kongrede ayrıca “Bayilerde Dijitalleşme ve Dijital Pazarlama Örnekleri’nin” ayrıntılarıyla<br />
tartışılacağı bir başka panel de yer alacak. Autorola Global Satış Direktörü Morten Holmsten ise<br />
“Avrupa’da Otomotiv Sektöründe Yaşanan Yıkıcı Değişimi” kongre katılımcılarına ayrıntı ve örnekleriyle anlatacak.<br />
Şahsuvaroğlu “Çağa Uyum Şart”<br />
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, Otomotiv Kongresi’nin her yıl bir<br />
konuyu tüm yönleriyle ele aldığını ve sektöre ışık tutan bir yaklaşım sergilediğini belirterek “Bu yıl temamız<br />
Otomotiv Perakendeciliğinde Dijital Dünya. Dijitalleşme artık tüm insanların ve sektörlerin birinci sırasında<br />
yer alıyor. Buradan hareketle; süreçlerimizin daha basit, daha etkin ve daha hızlı yönetilmesi açısından<br />
dijitalleşmenin iş verimliliğine katkılarını konuşacağız. Yurt içinden ve yurt dışından katılımcılarımız bütün<br />
örnekleriyle sektörün dijital dünyadaki yönünü bizlere aktaracaklar” dedi.<br />
20
KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />
POS cihazları dijitalleşiyor!<br />
Provision tarafından geliştirilen dijital ödeme sistemi sayesinde cep telefonları artık POS cihazı olarak kullanılabilecek.<br />
Ödeme sistemlerine yönelik yazılım çözümleri geliştiren<br />
Provision, MasterCard Global ve ING Bank<br />
ile beraber yürüttüğü proje kapsamında Türkiye’de<br />
bir ilke imza atarak Android tabanlı mobil cihazları<br />
POS terminallerine dönüştüren SoftPOS uygulamasını<br />
hayata geçirdi. Google Play Store’dan ücretsiz<br />
olarak indirilebilen uygulama sayesinde; alışveriş<br />
esnasında POS cihazlarına duyulan ihtiyaç ortadan<br />
kalkarken, ödemeler, kullanılan NFC teknolojisiyle<br />
(kablosuz yakın alan iletişimi) ekstra bir cihaza ihtiyaç<br />
duyulmadan doğrudan Android telefonlar aracılığıyla<br />
temassız olarak yapılabilecek. Mobil cüzdan<br />
gibi yeni nesil dijital ödeme yöntemlerini de destekleyen<br />
SoftPOS, MasterCard ve VISA tarafından talep<br />
edilen tüm sertifika süreçlerini başarıyla tamamlayarak<br />
güvenli alışverişe olanak sağlayacak. Mart ayı<br />
içinde ING Bank ile pilot uygulamasına başlanılacak<br />
olan SoftPOS’un yurt içinde kısa sürede Android tabanlı<br />
50 milyondan fazla mobil kullancıya ulaşması<br />
hedefleniyor. SoftPOS uygulamasının yaygınlaşması<br />
gerek işletmelere gerekse bankalara ciddi oranda<br />
zaman ve maliyet tasarrufu sağlayacak.<br />
Türkiye’de her 10 alışverişin 7’si kredi kartıyla<br />
yapılıyor.<br />
2005 yılından bu yana ödeme sistemlerinde yarattığı<br />
yazılım çözümleriyle kullanıcılara büyük kolaylıklar<br />
sağlayan Provision’ın CEO’su Nihat Karabacak,<br />
“Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) 2018 verilerine<br />
göre Türkiye‘de her 10 alışverişin 7‘si kredi kartıyla<br />
ödeniyor. Öte yandan 2018 sonunda 66 milyon 304<br />
bin 603 kredi kartı ve 146 milyon 375 bin 337 banka<br />
kartı, 1 milyon 586 bin 747 POS cihazında işlem<br />
gördü. Temassız ödemeyi seçenlerin sayısı ise 2015-<br />
2017 yılları arasında 3 kat arttı. Android tabanlı akıllı<br />
cihaz kullananların sayısı ise 70 milyonu geçti. Her<br />
şeyin dijitalleştiği bir dönemde kart ve akıllı cihaz<br />
kullancılarına dair rakamlar, Türkiye’de büyük bir potansiyelin<br />
olduğunu açıkça gösteriyor. Ödemelerde<br />
kolaylık ve güvenlik sağlayan SoftPOS ödeme sisteminin<br />
kısa zamanda önce Türkiye’deki, daha sonra<br />
ise yurt dışındaki milyonlarca işletme ve Android<br />
kullanıcısına yayılacağını öngörüyoruz,” dedi.<br />
21
KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />
‘Dijital İş Ortağım Programı’nın konuğu bu kez Sportive’in Genel Müdürü Zeynep Selgur oldu<br />
VODAFONE DİJİTALLEŞME SIRLARINI DİJİTAL İŞ ORTAĞIM<br />
PROGRAMI’NDA KOBİ’LERLE PAYLAŞTI<br />
Vodafone’un “Dijital İş Ortağım” program serisi, “KOBİ’lerimiz İçin Uçtan Uca İletişim Çözümleriyle Dijitalleşme” başlığı ile<br />
Sportive Genel Müdürü Zeynep Selgur’un katılımıyla devam etti. Programın serisinin üçüncüsünde Selgur, KOBİ’lere, Sportive’in<br />
büyük ölçekli bir şirkete dönüşme hikayesini ve bu yolculukta dijitalleşmenin önemini aktardı.<br />
5 Mart 2019 – Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik<br />
etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone’un,<br />
Youtube’da ‘Vodafone İş Ortağım’ kanalı üzerinden<br />
yayınladığı ve büyük işletmelerin, KOBİ’lerin dijitalleşme<br />
yolculuklarına ilham olmasını hedefleyen<br />
‘Dijital İş Ortağım Programı’nın konuğu bu kez<br />
Türkiye’nin en büyük yerel sermayeli spor perakende<br />
şirketi Sportive’in Genel Müdürü Zeynep Selgur oldu.<br />
Ünlü oyuncu Ali Sunal’ın moderatörlüğünde yayınlanan<br />
serinin yeni bölümü, “KOBİ’lerimiz İçin Uçtan<br />
Uca İletişim Çözümleriyle Dijitalleşme” başlığıyla<br />
düzenlendi.<br />
“Hızlı ve kesintisiz iletişim ile güvenli verinin önemi,<br />
uçtan uca dijitalleşmenin faydaları, KOBİ’lerin<br />
dijitalleşerek nasıl büyük ölçekli şirketlere dönüşebilecekleri”<br />
konularının ele alındığı programın konuğu<br />
olan ve Perakende Güneşi Ödülleri 2018’de ‘En<br />
Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü’ne layık görülen<br />
Zeynep Selgur, perakende sektörü başta olmak üzere<br />
KOBİ’lere işlerini nasıl dijitalleştirebilecekleri üzerine<br />
tavsiyelerde bulundu. Konuşmasında, değişen müşteri<br />
profili ile e-ticaretin artan önemini vurgulayan<br />
Selgur, katılımcı KOBİ’lerle, Vodafone çözümleriyle<br />
elde ettikleri büyüme, tasarruf ve verimlilik artışı deneyimlerini<br />
de paylaştı. İTÜ Vodafone Future Lab’de<br />
gerçekleştirilen ve KOBİ’lerin izleyici olarak davet<br />
edildiği program öncesinde işletmeler, düzenlenen<br />
İTÜ Vodafone Future Lab turunda, verimlilik artışı<br />
ve takibi, bilgi ve şirket güvenliği ile sektörlerindeki<br />
yeni fırsatlara yönelik sunulan Vodafone IoT<br />
çözümleri hakkında bilgi de aldı. Programın izleyicisi<br />
KOBİ’lere ayrıca, 7/24 kesintisiz, hızlı ve güvenli<br />
internetten faydalanabilecekleri, tüm Vodafone fiber<br />
paketlerinde %5 indirim de sağlandı. Dijital İş Ortağım<br />
Programı serisi Youtube Vodafone İş Ortağım<br />
kanalından KOBİ’lere ilham vermeye devam edecek.<br />
Meltem Bakiler Şahin: “Gelecek, dijitalleşme<br />
yarışında hızlı ve doğru adım atabilenlerin<br />
olacak”<br />
Dijitalleşme ile birlikte kuralları artık sil baştan yazılan<br />
iş dünyasında, KOBİ’lerin, rekabet güçlerini<br />
artırabilmek amacıyla iş ortakları olarak yanlarında<br />
olduklarını vurgulayan Vodafone Türkiye İcra Kurulu<br />
Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları<br />
söyledi:<br />
“Maksimum verimlilik, daha az maliyetle üretim ve<br />
tasarruf, değişen dünya koşullarında artık geçmişe<br />
göre çok daha hayati konular. Ekonomimizin lokomotifi<br />
KOBİ’lerin bu yeni dünyaya adaptasyonu ve<br />
dijitalleşme yönünde atacakları adımlar ise, hem<br />
kendi geleceklerini hem de ülkenin bu alandaki<br />
geleceğini ve sürdürülebilir büyümesini yakından<br />
ilgilendiriyor. Tüm dünyanın dijitalleşme yarışında<br />
olduğu bu dönemde, KOBİ’lerin rekabet gücü açısından<br />
geride kalması ise düşünülemez. Hızla, ihtiyaçları<br />
doğrultusunda yol haritaları çizmeleri ve adım<br />
atmaları gerekiyor ki yarının rekabetinde yerlerini<br />
alabilsinler. Dijital İş Ortağım programı ile yola, işte<br />
bu yolculukta KOBİ’lerimizin yanlarında olabilmek,<br />
büyük firmaların dijitalleşmedeki başarı hikayeleriyle<br />
onlara ilham olabilmek amacıyla çıktık. Program,<br />
KOBİ’lere, dijitalleşerek iş sonuçlarında büyüme,<br />
verimlilik ve tasarruf elde etmiş büyük işletmelerin<br />
deneyimlerini ilk ağızdan dinleme fırsatı sunuyor.<br />
Dünya lideri olduğumuz Nesnelerin İnterneti (IoT)<br />
alanındaki global tecrübemizle ve akıllı teknoloji<br />
merkezimiz İTÜ Vodafone Future Lab ile işletmelerin<br />
ihtiyaçlarına özel çözüm ve teknolojiler geliştirerek,<br />
küçük-büyük Türkiye’deki her ölçekten işletmenin<br />
yanında olmaya devam edeceğiz.”<br />
22
KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />
23
KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />
Türkiye’nin en büyük WordPress etkinliği WPFest<br />
2019, Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlendi. İnternetin<br />
en popüler içerik yönetim sistemi WordPress<br />
WordPress Dünyası WPFest’te buluştu<br />
Türkiye’nin lider hosting firması Natro ana sponsorluğunda düzenlenen WordPress Fest(WPFest) 2019, Boğaziçi Üniversitesi<br />
Albert Long Hall’de WordPress meraklılarını bir araya getirdi. Dijital dünyada var olmak isteyenler ya da WordPress konusunda<br />
son gelişmeleri takip etmek isteyenler için fırsat sunan etkinliğe sektörün önemli isimleri katıldı.<br />
dünyasını buluşturan etkinlikte, dijitalde var olmak,<br />
içerik yönetimi, güvenlik, SEO gibi önemli konular<br />
tartışıldı.<br />
Etkinliğin ana sponsoru ve Türkiye’nin lider hosting<br />
firması Natro’nun Genel Müdürü Nedim Mitrani<br />
ekosistemi bir araya getirmenin çok önemli olduğuna<br />
vurgu yaptı:<br />
“Türkiye’nin ilk ve en büyük WordPress etkinliği<br />
WPFest’te WordPress meraklılarıyla sektörün önemli<br />
isimlerini buluşturduk. Kullanım oranı tüm internetin<br />
yüzde 30’unu aşan WordPress önemli bir içerik<br />
yönetim sistemi. Natro olarak hosting sektörünün<br />
gelişmesine öncülük ediyoruz. 20 yıllık deneyimimizle<br />
WordPress konusuda da yeni ürün ve hizmetler<br />
geliştirerek WordPress Türkiye topluluğuna ve<br />
markamıza değer katmak istiyoruz.”<br />
Natro Genel Müdürü Nedim Mitrani’nin “Hosting<br />
Sektöründe WordPress Devrimi” sunumuyla başlayan<br />
etkinlikte WordPress Topluluk Lideri Emre Erkan<br />
yeni WordPress editörü Gutenberg ile nelerin değiştiğini<br />
anlattı.<br />
Sektörün önemli isimlerinden Mosanta’nın kurucusu<br />
İlyas Teker, arama motoru optimizasyonu(SEO) için<br />
kullanılması gereken eklentiler konusunda bilgiler<br />
verdi. İnternetin başlıca sorunlarından güvenlik<br />
konusununda deneyimli Invictus Yönetici Ortağı<br />
Mehmet İnce, WordPress’teki güvenlik zafiyetlerini<br />
anlattı. WordPress Eğitmenliği yapan Ceren Varol’un<br />
e-ticaret konusunda önerilerde bulunduğu etkinlikte<br />
katılımcılar akıllarındaki sorulara cevap buldu.<br />
WordPress ile başarıya giden web sitelerin hikayelerinin<br />
konuşulduğu panelde cokokuyancokgezen.<br />
com’un kurucusu Sevil Mert ve kesifperisi.com’un<br />
kurucusu Derya Korkmaz ile Pazarlama Türkiye’nin<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Alper Koç yer aldı. Keyifli anlar<br />
yaşanan panelde, içeriğin önemine vurgu yapıldı.<br />
24
HABER<br />
KOBİ’lerin e-ticaretteki tercihi bu yıl da Aras Kargo<br />
Aras Kargo e-ticaretin zirvesinde<br />
Aras Kargo, 4 milyondan fazla siparişin incelenerek hazırlandığı 2018 Kobi E-Ticaret Raporu’na göre bu yıl da “KOBİ’lerin en<br />
Sektörünün öncü ve yenilikçi şirketi Aras Kargo,<br />
ülkemizin e-ticaret potansiyelini tam olarak ortaya<br />
koyabilmesi ve sektörün küresel olarak büyüme<br />
potansiyelinden en iyi şekilde yararlanabilmesi<br />
için bu yöndeki çalışmalarına ve geliştirmelerine<br />
ara vermiyor. Teknoloji tarafındaki altyapı yatırımlarına<br />
öncelik veren Aras Kargo, e-ticaret altyapı<br />
şirketi İdeaSoft tarafından hazırlanan ‘Kobi<br />
E-Ticaret Raporu’na göre, KOBİ’lerin en fazla tercih<br />
ettiği kargo şirketi oldu.<br />
Aras Kargo Yüzde 33 İle İlk Sırada<br />
KOBİ’lerin e-ticaret süreçlerini ortaya koymak<br />
amacıyla 2013 yılından bu yana yayınlanan rapor<br />
kapsamında geçtiğimiz yıl 4 milyondan fazla sipariş<br />
incelendi. Siparişlerdeki kargo şirketi tercihle-<br />
fazla tercih ettiği kargo şirketi” oldu.<br />
rinde yüzde 33 ile birinciliği elde eden Aras Kargo,<br />
böylece son iki yıldır üst üste KOBİ’lerin en fazla<br />
tercih ettiği kargo şirketi olma başarısını gösterdi.<br />
Rapora göre, e-ticaret sitelerinden verilen siparişler,<br />
önceki yıla göre yüzde 44 artarak 4 milyon 482<br />
bine ulaştı. Alışveriş tercihlerinde mobil cihazların<br />
ağırlığı artarken, geçtiğimiz yıl ilk defa mobil cihazlardan<br />
verilen sipariş sayısı, masaüstünü geçti.<br />
İnternetteki toplam alışverişin yarısından fazlasını<br />
Marmara Bölgesi gerçekleştirirken, en fazla sipariş<br />
verilen gün, yüzde 18,50 ile pazartesi oldu.<br />
KUTU<br />
Aktarma Merkezlerine Teknolojik Yatırım<br />
Bu yıl sektörde 40. yılını dolduran Aras Kargo,<br />
özellikle e-ticaret sektörünün mevcut büyüme<br />
potansiyelinden en iyi şekilde yararlanabilmek<br />
için teknoloji tarafındaki altyapı yatırımlarına ara<br />
vermeden devam ediyor. Şirket 2020 yılına kadar<br />
planladığı yeni yatırımlarla Ankara, İstanbul ve<br />
İzmir’deki büyük transfer merkezlerini teknolojik<br />
olarak yenileyecek. 2019’un 2. çeyreğinde İzmir ve<br />
İstanbul’un sorter sistemine geçerek yenilenmesinin<br />
ardından, Ankara’nın da bu yıl içerisinde tamamlanması<br />
planlanıyor. Aras Kargo 2017 yılında<br />
da hem operasyonel hem de metrekare olarak en<br />
büyük transfer merkezlerinden İkitelli’yi teknolojik<br />
olarak yenilemiş, bu yatırımla transfer merkezinde<br />
kapasitesini saatte 5 bin 500 gönderiden 15 bin’e<br />
çıkarmıştı.<br />
25
HABER<br />
DeFacto’nun ‘Kumaştan Hayaller’i Birleşmiş Milletler’de<br />
Dünyanın en büyük çatı örgütü Birleşmiş Milletler, DeFacto’nun sosyal sorumluluk projesi Kumaştan Hayaller’in ilham verici<br />
hikayesini dinledi. Sürdürülebilir Kalkınma ve Kadın Girişimcileri Güçlendirme panelinde konuşan DeFacto CFO’su Önder<br />
Şenol, “Lise öğrencisi kızlarımızın ellerinden çıkan ürünlerle kanser tedavisi gören çocuklara destek oluyoruz. Hedefimiz<br />
Türkiye’nin dört bir yanına ulaşmak” dedi.<br />
Türkiye’de hazır giyim sektörünün lider markalarından<br />
DeFacto tarafından hayata geçirilen<br />
sosyal sorumluluk projesi Kumaştan Hayaller,<br />
Birleşmiş Milletler’de tanıtıldı. DeFacto İnsan<br />
Kaynakları ve Finanstan Sorumlu Genel Müdürü<br />
Yardımcısı (CFO) Önder Şenol, Birleşmiş Milletler<br />
ev sahipliğinde düzenlenen Sürdürülebilir<br />
Kalkınma ve Kadın Girişimcileri Güçlendirme<br />
panelinde Mutlu Kadın Hareketi ve Kumaştan<br />
Hayaller projesini anlattı.<br />
‘Kadın güçlüyse aile de ülke de güçlü olur’<br />
Cinsiyet eşitliği, kadınlar ve kız çocuklarının konumunun<br />
güçlenmesi, sosyal koruma yöntemleri,<br />
kamu hizmetlerine erişim gibi konuların ele<br />
alındığı panele konuşmacı olarak katılan Şenol,<br />
“Bir ülkenin sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilmesinin<br />
yolu kadınların ekonomik ve sosyal<br />
alanlarda daha güçlü bir konuma sahip olmasından<br />
geçiyor. Kadının güçlü olduğu bir toplumda<br />
aile de ülke de güçlü olur. Bu nedenle kadın-erkek<br />
fırsat eşitliğinin sağlanması, kadının insan<br />
haklarının korunması, kadına yönelik şiddet ve<br />
istismarın ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.<br />
‘2015 Mutlu Kadın Hareketini başlattık’<br />
Şenol sözlerine şöyle devam etti: “DeFacto olarak<br />
Türkiye’de moda ve hazır giyim sektörünün<br />
en önemli oyuncuları arasında yer alıyoruz. Bugün<br />
13 bin 500 çalışanımızla 30 ülkede 500’den<br />
fazla mağazayla müşterilerimize hizmet veriyoruz.<br />
Sürdürülebilir büyüme için iş ve toplumsal<br />
hayatta cinsiyet eşitliliğinin oluşması ve bunun<br />
korunması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle gelişmekte<br />
olan ülkeler için bu bir aciliyet. Marka<br />
olarak üzerimize düşeni yerine getirmek için<br />
2015 yılında kadın çalışanlarımıza pozitif ayrımcılığın<br />
ötesinde uygulamalar sunan ve ekstra imkanlar<br />
tanıyan Mutlu Kadın Hareketi’ni başlattık.<br />
Aynı yıl kadınlara iş hayatında verdiğimiz desteği<br />
devam ettireceğimizi taahhüt etmek için Birleşmiş<br />
Milletler Kadınları Güçlendirme İlkeleri’ne<br />
(WEPs) imzacı olduk. Ardından çalışanlarımızın<br />
memnuniyetini ve bağlılığını arttırmak için De-<br />
26
HABER<br />
Facto Akademi’yi kurduk. Amacımız; çalışanlarımızın<br />
mesleki gelişimlerine katkı sunmak. Ayrıca<br />
yaratıcılık ve üretkenliklerine destek olarak refah<br />
seviyelerini artmasına hizmet etmek istiyoruz”<br />
dedi.<br />
Kumaştan Hayaller ile kanserli çocuklara<br />
umut oluyoruz’<br />
Mutlu Kadın Hareketi ile kurum içinde elde<br />
ettikleri başarıyı dışarı taşıyarak diğer paydaşlarla<br />
buluşturmak istediklerini belirten Şenol,<br />
“Dünyada 14 yaşına kadar her 700 çocuktan<br />
biri kanser riski ile karşı karşıya kalıyor. Kanser<br />
tedavisi gören çocukların yüzde 70’i hastalıktan<br />
kurtulurken, yüzde 30’u ise hayatını kaybediyor.<br />
Ülkemizde kanser tedavisi gören çocuklarımıza<br />
destek olabilmek için Kanserli Çocuklara Umut<br />
Vakfı ile iş birliği yapıyoruz. Kumaştan Hayaller<br />
projesi kapsamında DeFacto fabrikalarından<br />
elde edilen üretim fazlası kumaş ve aksesuarları,<br />
protokol imzaladığımız il ve ilçe Milli Eğitim<br />
Müdürlükleri aracılığıyla meslek liselerine<br />
gönderiyoruz. Ürünlerin tasarım ve üretimi bu<br />
okullarda okuyan kız öğrenciler tarafından yapılıyor.<br />
Türkiye’nin dört bir yanındaki DeFacto<br />
mağazalarında satışa sunulacak ürünlerden elde<br />
edilecek gelir ile KAÇUV projelerini destekleyeceğiz.<br />
Bugüne kadar İstanbul, Kocaeli, Balıkesir<br />
Edremit il ve ilçe milli eğitim müdürlükleriyle<br />
protokol imzaladık. Büyük hayaller ile yola çıktık<br />
ve coşkulu bir şekilde devam ediyoruz. Amacımız;<br />
Kumaştan Hayaller projesini Türkiye’nin dört<br />
bir yanına ulaştırarak daha fazla umut taşımak.<br />
Bu amaçla projemizi sırasıyla Tekirdağ, Kırklareli,<br />
Antalya, Van, Yalova, Sivas, Samsun ve Gaziantep<br />
gibi illerimize taşıyıp yaygınlaştırmayı planlıyoruz.”<br />
diye konuştu.<br />
Kutu.. Kutu…<br />
DeFacto, Mutlu Kadın Hareketi kapsamında yeni<br />
doğum yapan kadın çalışanlara, belirli bir süre<br />
part-time çalışma imkânı sunuyor. Yasal zorunluluğa<br />
ek olarak da doğumdan sonra ekstra<br />
ücretsiz 3 ay izin daha alınabiliyor. Hamile çalışanlara<br />
işe gidiş gelişlerde trafik stresi yaşamalarını<br />
önleyecek düzenlemeler yapıldı. DeFacto’da<br />
hamile çalışanların mesai saatleri günlük 7,5<br />
saat olarak sınırlandırıldı. Ayrıca çalışan annelere<br />
okulların açılış ve kapanış günlerinde yarım gün<br />
de izin veriliyor.<br />
27
HABER<br />
“2019’DA GÜNDEM ESNEK ÇALIŞMA OLACAK”<br />
PERYÖN - Türkiye İnsan Yönetimi Derneği tarafından düzenlenen “Masanızdaki Konular, İş Hukuku Gündemi”<br />
konulu mini zirvede konuşan AÇSHB Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, istihdam ve kalkınmaya yönelik<br />
direkt stratejiler üreten ilk çalışma olan Ulusal İstihdam Stratejisi’nin adım adım uygulanmaya konduğuna<br />
dikkat çekti. Bakanlığın 2019 hedeflerine değinen Önder: “Belirli Süreli İş Sözleşmesi Modeli’nin gençlerin ve<br />
istihdamdan uzak kalan kadınların anahtarı olacağını düşünüyoruz”.<br />
“Şimdi ve gelecek için daha iyi bir çalışma hayatına<br />
liderlik etmek” vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren<br />
PERYÖN - Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin<br />
Turkcell’in ev sahipliğinde düzenlediği “Masanızdaki<br />
Konular, İş Hukuku Gündemi” programıyla iş<br />
hukuku, devlet teşvikleri ve yeni yasal düzenlemeler<br />
gibi sıcak konuları gündeme taşıdı.<br />
Etkinlik açılış konuşmasını PERYÖN Yönetim Kurulu<br />
üyesi Hakan Onel’in gerçekleştirdiği mini zirvede<br />
çalışma hayatı konusundaki son gelişmeler incelendi.<br />
Ulusal İstihdam Stratejisi hakkında da bilgi<br />
verildi. Zirvenin açılış oturumunda konuşmasını<br />
28
HABER<br />
yapan T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı<br />
Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, istihdam<br />
ve kalkınmaya yönelik direkt stratejiler üreten<br />
ilk çalışma olan Ulusal İstihdam Stratejisi’nin adım<br />
adım uygulanmaya konduğuna dikkat çekti.<br />
Önder; “Ulusal İstihdam Stratejisi çalışmalarımız<br />
kapsamında ülkemizdeki işsizlik oranının 2023’te<br />
yüzde 5’e indirilmesi hedefleniyor. Bunun için kurumlara<br />
bazı teşvikler veriyoruz. Bu konuda analizler<br />
yapıyoruz. Ama şunu anlıyoruz ki tek başına<br />
teşvik ile bu yüzde 5’i sağlamamız mümkün değil.<br />
Belli konularda çalışmalar yapmamız lazım” dedi.<br />
Tarım dışı sektördeki kayıt dışı istihdam oranını ise<br />
2023’te yüzde 15’in altına düşürmeyi planladıklarını<br />
ve bu alanda dört eksende çalışmalar sürdürdüklerini<br />
anlatan Önder; “Bunlardan ilki eğitim –<br />
istihdam ilişkisi. Yükseköğretim Kurulu’nun da aktif<br />
şekilde işin içinde olduğu bir çalışma yapıyoruz.<br />
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu işgücünün yetiştirilmesi<br />
yönünde eylem planları ve stratejik hedefleri<br />
inceliyoruz. Bunun için YÖK özel bir bilgi sistemi<br />
oluşturmaya başladı. İkinci eksenimiz ise işgücü<br />
piyasasında güvence ve esnekliğin sağlanması. Bu<br />
konudaki adımların istihdamın artırılmasında kilit<br />
rol oynayacağını düşünüyoruz” dedi.<br />
Özel politika gerektiren grupların istihdamı konusunun<br />
da gündemlerinde olduğuna değinen<br />
Önder; “Mevcut işsizlik oranın üstündeki her kesim<br />
bizim için özel politika gerektiriyor. Bu gruplar;<br />
kadın engelli, genç olabilir. Bu kitlelerin istihdam<br />
oranı normal işsizlik oranının altında ise onların<br />
da istihdama katılması için özel çalışmalar yürütüyoruz.<br />
Son odak noktamız ise istihdam ve sosyal<br />
koruma ilişkisinin güçlendirilmesi çok önemli bir<br />
konu. Özellikle son dönemde sosyal bir ülke olma<br />
yolunda ciddi adımlar attık. Atmaya devam ediyoruz.<br />
Sosyal bir ülke olmamız gerekiyor. İhtiyaç<br />
duyan herkese devlet el uzatmalı ama bunun biraz<br />
da çalışmayla orantılı olması lazım” dedi.<br />
“Genç işsizliği yüksek boyutlarda”<br />
Toplantıda esnek çalışma modellerinden bahseden<br />
Önder; “Gündemi meşgul edecek konulardan<br />
biri de esnek çalışma modelleri. Kısmi Süreli İş<br />
Sözleşmesi yani Part Time olarak kabul edilen bir<br />
çalışma modeli var. 2013 yılında yeni iş kanunumuzla<br />
düzenlendi. Bu düzenlemedeki amacımız;<br />
kısmı süreli çalışanların haklarını korumaya almak,<br />
işverenlerin işgücü piyasasının dinamik yapısına<br />
uymasını sağlamaktı. Ancak uygulamada bazı kısıtlar<br />
bulunuyor. Hizmet sektörüne yönelik kurumlar<br />
dışında kısmi süreli çalışma çok fazla uygulanamıyor.<br />
Bize hem kurum hem de çalışan tarafından<br />
gelen talepler var. Bunlardan biri kısmi süreli çalışanların<br />
fazla mesai yapması. Bu konuyu ulusal<br />
ve uluslararası mevzuat açısından değerlendirdik.<br />
Bakanlık olarak yapılmasının mantıklı olacağını<br />
düşünüyoruz. Bu modelden daha çok öğrenciler<br />
ve gençler faydalanıyor. Öğrenciler ve gençlerimiz<br />
tatil aylarında ya da hizmet sektörünün yoğun olduğu<br />
dönemde çalışabiliyor” dedi.<br />
Genç işsizliğinin yüksek boyutlarda olduğuna dikkat<br />
çeken Önder; “Üzerinde çalıştığımız bir diğer<br />
esnek çalışma modeli ise Belirli Süreli İş Sözleşmesi.<br />
Çok fazla uygulama alanı bulunamayan bir<br />
model. Genç işsizliği ülkemizde yüksek boyutlarda.<br />
Biz Belirli Süreli İş Sözleşmesi yapılmasının özellikle<br />
gençlerin ve istihdamdan uzak kalan kadınların<br />
anahtarı olacağını düşünüyoruz. Bu konuda bir<br />
çalışma yapacağız. Önümüzdeki dönemde bu modeli<br />
de AB direktifleri düzeyine çıkartmayı planlıyoruz”<br />
dedi.<br />
“Babaya doğum izni düzenlememiz yok!”<br />
“Erkeklere yönelik sekiz haftalık doğum izni üzerinde<br />
çalıştığımıza dair haberler çıktı ama böyle<br />
bir çalışmamız yok” diyen Önder: “Doğum sonrası<br />
altı aylık ücretsiz izin hakkından sadece kadınların<br />
değil ebeveynlerin yararlanması yönünde gelen<br />
talepler var. Bu taleplere yönelik bir çalışmamız<br />
olacak” dedi.<br />
KVKK’ya veri ihlal bildirimi yağıyor…<br />
Zirvede, Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK)<br />
Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir de bir konuşma yaptı.<br />
İşletmelerin envanter ve diğer işlemlerinde Kişisel<br />
Verilerin Korunması Kanunu’na uygun davranmasının<br />
hata paylarını azaltacağına değinen Bilir,<br />
veri işleme konusunda kurumların dikkatli olması<br />
gerektiğini, KVKK’ya bu konuda tahminlerinin çok<br />
üzerinde şikayet geldiğine değindi.<br />
Faruk Bilir: “Kişisel Verileri Koruma Kanun’unu iyi<br />
okumak gerekiyor. Yapacağınız veri işlemenin;<br />
yasal dayanağının bulunması hukuka ve dürüstlük<br />
kavramına uygun olması gerekir. Eğer bir veri<br />
işleme ilgili kişinin makul beklentilerini karşılamıyorsa<br />
onun aleyhine bir sonuç doğuracaksa ya<br />
da ona zarar verecek bir işleme ise bu genel olarak<br />
dürüstlük kuralına aykırı olarak kabul edilir. İşlenen<br />
verilerin doğru ve güncel olması gerekir. Verisini işlediğimiz<br />
gerçek kişilere bilgilendirme yapmamız<br />
gerekir. Veri sorumlusunun kimliğini, amacımızı,<br />
ilgili kişinin haklarını işaret etmesi ve her ne olursa<br />
olsun veri işlemede meşru bir amaç olması gerekir.<br />
Kurum olarak bu kadar bildirim alacağımızı<br />
düşünmemiştik ama her gün veri ihlal bildirimleri<br />
geliyor”.<br />
29
HABER<br />
Fiat’tan İşitme Engelli Bireylerin Hayatını Kolaylaştıracak<br />
Platform: İyiye İşaret!<br />
Tofaş çatısı altındaki Fiat, Türkiye’de bir ilke imza atarak; işitme engellilerin anlaşılabilir bir Türkçe ile yazılı iletişim<br />
kurmalarını destekleyecek ‘İyiye İşaret’ dijital platformunu hayata geçirdi. https://engelsizhareket.fiat.com.tr web sitesi<br />
üzerinden, ülkemizdeki tüm işitme engelli bireylerin ücretsiz olarak yararlanabileceği “İyiye İşaret” platformunda, kelimeler<br />
ve cümle içinde kelime kullanımları, görsel, işaret dili ve konu anlatımı olarak 2’şer dakikalık videolar halinde izlenebiliyor.<br />
Bu platformla, işitme engelli bireylerin günlük hayatlarında okuduklarını daha iyi anlamaları ve kendilerini yazarak daha<br />
iyi ifade edebilmeleri hedefleniyor. İyiye İşaret’te yer alan çeviriler; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından<br />
görevlendirilen Türk İşaret Dili tercümanı tarafından gerçekleştiriliyor. Platformda, ilk etapta 230 olan kelime sayısının kısa<br />
zamanda 350, kademeli olarak 1000 adet ve üzerine çıkarılması hedefleniyor.<br />
Türkiye’nin en büyük dördüncü sanayi kuruluşu Tofaş,<br />
ana markası Fiat ve Dem Derneği ile birlikte pilot çalışma<br />
kapsamında Bursa’daki fabrikasında çalışan 10 işitme<br />
engelli çalışanına yaklaşık 8 ay süreyle eğitim verdi.<br />
Bu eğitimler, daha önce örneği görülmemiş bir dijital<br />
platformu ortaya çıkardı.<br />
Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, “Tofaş, 50 yıllık hikâyesinde<br />
kendini yenileyerek ve sürekli geliştirerek büyüdü. Amacımız,<br />
yakaladığımız sürdürülebilir başarıyı, müşterilerimiz<br />
için değer üreten, ekonomiye ve topluma katkı<br />
sağlayan “küresel bir şirket” olarak devam ettirmek.<br />
Kurulduğumuz günden bu yana spora, gençlere, kültür<br />
ve sanata yatırım yapmaya devam ediyoruz. Tofaş Spor<br />
Kulübü ile sporda fırsat eşitliği, çocukların ve gençlerin<br />
zihinsel ve fiziksel gelişimine spor aracılığıyla katkı<br />
sağlamayı amaçlayan uzun soluklu sosyal sorumluluk<br />
projeleri yürütürken, geleceğin basketbolcularını<br />
yetiştiriyoruz. Fiat Motor Sporları takımımız ile her<br />
yaştan insana otomobil sporları sevgisini aşılıyor; genç<br />
yeteneklere destek oluyoruz. Eğitim alanında ise Tofaş<br />
Fen Lisesi’yle Bursa’daki eğitim hayatına, Tofaş Bursa<br />
Anadolu Arabaları Müzesi’yle de şehrin sosyal yaşamına<br />
katkıda bulunuyoruz. Aynı zamanda, İtalya ve Türkiye<br />
arasında kültürel bir köprü görevi görüyoruz. Hierapolis<br />
Antik Kenti’nde İtalyan kazı heyeti ile birlikte yürütülen<br />
restorasyon ve kazı çalışmalarına 2005 yılından beri<br />
destek veriyoruz. Ayrıca, Fiat markası ile 2011’den beridir<br />
Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi, Türkiye<br />
Pavyonu’nun sponsoruyuz. Spor, eğitim ve sanat ana<br />
başlıklarından oluşan bu faaliyet alanının haricinde,<br />
farklı bir alanda daha topluma yarar sağlamak istedik.<br />
2016 yılında başlattığımız ‘Fiat Engelsiz Hareket’i kendimize<br />
farklı bir sosyal sorumluluk alanı olarak belirledik.<br />
Türkiye’deki engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak<br />
ve bu konuya dikkat çekmek için çalışmalar yapmaya<br />
devam edeceğiz. İlk etapta Tofaş Fabrikası’nın içinde<br />
başlattığımız ve Türkiye çapına yaymak için geliştirdiğimiz<br />
İyiye İşaret Platformu, sadece ülkemizde değil dünyada<br />
bir ilk. Günlük konuşma ve yazma dilini, en doğru<br />
şekilde işitme engelli bireylere aktaran ve yaşantılarını<br />
kolaylaştıracak İyiye İşaret dijital platformunu hayata<br />
geçirdiğimiz için çok mutluyuz” dedi.<br />
Türkiye nüfusunun yüzde 12’sini engelli bireyler oluşturuyor!<br />
Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, “Fiat markası, konfora,<br />
güvenliğe, teknoloji ve tasarıma herkes ulaşsın diye var.<br />
İstatistiklere göre, Türkiye nüfusunun yüzde 12’si yani yaklaşık<br />
10 milyonu engelli bireylerden oluşuyor. Bu oranın<br />
yüzde 3.7’sini ise işitme engelliler oluşturuyor. Fiat markası,<br />
konfora, güvenliğe, teknoloji ve tasarıma herkes ulaşsın<br />
diye var. Kendimize; “Toplumun her kesiminden insana<br />
nasıl değer katarız?” sorusunu sorduğumuzda, engelli<br />
bireyler için neler yapabileceğimizi düşünmeye başladık.<br />
2016 yılının mayıs ayında “Herkesin güvenli ve özgürce<br />
seyahat etme özgürlüğü olmalı” mottosu ile “Fiat Engelsiz<br />
Hareket”i devreye aldık. Fiat Engelsiz Hareket kapsamında<br />
öncelikle farkındalığımızı artırmayı hedefledik ve bugüne<br />
dek 5 bin çalışanımıza davranışsal eğitim verdik” dedi.<br />
Altan Aytaç, ilk olarak satışını gerçekleştirmekte oldukları<br />
ürünlerde çözümler sunmayı hedeflediklerine<br />
değindi. Egea model ailesi, 500 Ailesi, Doblo ve Fiorino<br />
modellerinde engelli bireyler için sürüş aparatlarını ürün<br />
gamlarına ekledikleri bilgisini verdi. Ayrıca bu özel sürüş<br />
aparatlarını 5 yıl garantili olarak engelli sürücülere hediye<br />
ettiklerini ve ücretsiz montaj desteği verdiklerini de<br />
sözlerine ekledi. Bu çalışmaların yanı sıra, Fiat bayileri<br />
ile beraber Türkiye’de ilk kez, sürüş aparatı takılmış araçlarla<br />
engelli bireylere özel test sürüşleri düzenlediklerini<br />
aktardı. Aytaç ayrıca, Fiat Motor Sporları ile Egea Seni<br />
30
HABER<br />
PATARA PRINCE HOTEL & RESORT / Kalkan<br />
Yaşamış, Bilen ve Tad alanların tercih ettiği...<br />
Rahat ve Çevresi ile uyumlu<br />
konumlandırılmış, Akdeniz’in<br />
ve Patara’nın çiçekleriyle<br />
karışan aromasının, kokusunun<br />
hakim olduğu Odaları ile<br />
Konforu, Akdeniz’in en mineralli<br />
ve temiz deniz suyu, 170 m<br />
uzunluğunda sahili ve platformları,<br />
deniz suyu sirkülasyonundaki özel<br />
havuzları, hamam sauna,<br />
yabancı uzmanlarca yapılan masajıyla SPA’sı…<br />
Zengin kahvaltı servisi ile başlayan günde,<br />
şefimizin geniş yelpazedeki Alacarte<br />
yemekleri, Snack ve Room<br />
Servisleri, barları, aydınlatmalı<br />
manzaralı tenis kortları, koy turları<br />
ve BBQ, zengin çevre …<br />
Tel: 0242 - 844 39 20 - 0541 287 17 40 • www.pataraprince.com • patara@pataraprince.com
HABER<br />
Piste Çağırıyor etkinliklerinde kullanılmak üzere, engelli<br />
bireylere özel bir Egea Pist Otomobili geliştirdiklerine de<br />
değindi.<br />
Engelsiz Hareket kapsamındaki çalışmalara sürekli ekleme<br />
yaptıklarına vurgu yapan ve 2017 yılında engelli<br />
bireylerin sosyal hayatlarına dokunmak için Tofaş Spor<br />
Kulübü’yle birlikte devreye alınan, “Engelsiz Tribün”<br />
uygulamasına da değinen Aytaç, “Türkiye’deki basket<br />
sahalarında fiziksel engelli bireylerin kullanımına uygun<br />
tribün olmadığını gözlemledik. Engelli taraftarlar<br />
maçları potanın hemen arkasından izleyebiliyorlardı ve<br />
refakatçıları ile aynı alanda olamıyorlardı. Biz de engelli<br />
bireylerin refakatçılarıyla birlikte keyifle maçları izleyebilecekleri<br />
bir tribünü nasıl yapabiliriz diye düşünüp,<br />
çalışmalara başladık. Bursa’daki Tofaş Spor Salonu’nda<br />
kendi engelsiz tribünümüzü oluşturduk. 2017 yılında,<br />
Dünya Engelliler Günü’nde “Haydi Maça Gel” sloganıyla<br />
tribünümüzü açtık. Bu sayede daha fazla engelli birey<br />
maçlara gelmeye başladı. Tekerlekli sandalye kullanan<br />
taraftar kapasitesi 10 olan, toplam kullanım kapasitesi<br />
ise 40 olan bu alandan tekerlekli sandalye kullanmayan<br />
engelliler ve refakatçileri de faydalanabiliyor. “Haydi<br />
Maça Gel”in ardından geçen yıl “Haydi Deplasmana Gel”<br />
sloganıyla Fenerbahçe taraftarı olan engelli bireylerle<br />
İstanbul’dan Bursa’ya, Tofaş maçına gittik. Maçı, Tofaş’ın<br />
engelli seyircileri ile Fenerbahçe taraftarları birlikte izlediler.<br />
Hatta maç sesli betimleme ile görme engelli taraftarlara<br />
da anlatıldı. Tofaş Spor Salonu’ndaki engelsiz tribün<br />
şu an Türkiye’deki tüm basketbol sahaları içinde tek<br />
örnek olmasıyla dikkat çekiyor” açıklamasında bulundu.<br />
Aytaç, “2016 ve 2017 yıllarında ürün gamımıza eklediğimiz<br />
özel sürüş aparatları ve Engelsiz Tribün projelerimiz<br />
ile daha çok bedensel engelli bireylere yönelik<br />
çalışmaları hayata geçirmiştik. İyiye İşaret Platformu’na<br />
ise fabrikamızdaki işitme engelli çalışanlarımızın hayatını<br />
kolaylaştırmak amacıyla başladık. Tofaş Fabrikası’nda<br />
246 engelli çalışanımız var ve bu arkadaşlarımızın 165’i<br />
işitme engelli. İşitme engelliler, işaret lisanını kullanarak<br />
iletişim kuruyor. Ancak, Türkçeyi yazıp, anlamada<br />
normal bir bireyden farklılar. Yani ya yazamıyorlar ya<br />
da kendilerini tam olarak ifade etmekte zorlanıyorlar.<br />
Özellikle soyut kavramlar, eş anlamlı kelimeler zorlanılan<br />
konular arasında öne çıkıyor. Biz de bu noktadan<br />
yola çıkarak fabrikadaki işitme engelli çalışanlarımızdan<br />
oluşan 10 gönüllü arkadaşımız ile çalışmaya başladık.<br />
Yaklaşık 8 aylık çalışmanın ardından Türkiye çapındaki<br />
işitme engelli bireylerin rahatlıkla kullanabileceği “İyiye<br />
İşaret Platformu” ortaya çıktı. Bu süreçte Aile, Çalışma ve<br />
Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın desteğini aldık. Örneğin,<br />
çeviriler; Bakanlık tarafından görevlendirilen Türk İşaret<br />
Dili tercümanı tarafından gerçekleştirildi. Platformumuzu<br />
devreye almadaki hedefimiz, ülkemiz genelindeki<br />
işitme engelli bireylerin Türkçeyi daha etkin kullanabilmelerinin<br />
yanında okuma-yazmalarını geliştirmeleri ve<br />
günlük hayatlarındaki iletişimde sıkıntı yaşamamaları.”<br />
diyerek sözlerini tamamladı.<br />
“Günde 8 bebek işitme engelli olarak dünyaya<br />
geliyor”<br />
İyiye İşaret platformunun yalnızca yetişkinlerin değil<br />
ilkokul 1. sınıftan itibaren tüm bireylerin kullanabileceği<br />
bir dijital platform olduğunu belirten Dem Derneği<br />
Başkanı Damla İşeri de, “Türkiye’de her 1000 bebekten<br />
3’ü işitme kaybı ile doğuyor. Türkiye’deki doğum oranı<br />
dikkate alındığında bu bir günde 8 bebeğe tekabül ediyor.<br />
Her gün bu rakamdan daha fazla birey ise geçirdiği<br />
ateşli hastalık veya kazalar sonucunda Türkiye nüfusuna<br />
işitme engelli olarak ekleniyor Araştırmalara göre işitme<br />
engelli bireyler yeterli görsel kaynak olmadığı için<br />
okuma yazmalarını geliştirmede ve bilgiye ulaşmakta<br />
zorluk çekiyorlar. Fiat ile birlikte çalışarak hayata geçirdiğimiz<br />
‘İyiye İşaret” dijital platformu aracılığıyla, işitme<br />
engelli bireyler okuduklarını anlayabilecekler ve daha<br />
sağlıklı iletişim kurabilecekler” açıklamasını yaptı.<br />
İyiye İşaret Platformu Hakkında:<br />
https://engelsizhareket.fiat.com.tr web sitesi üzerinden<br />
erişelebilen mobil uyumlu platformda “Harfini seç<br />
kelimeleri keşfet!” başlığında 29 harf yer alıyor. Harfler<br />
tıklandığında o harf ile başlayan ve sisteme yüklenen<br />
kelimeler beliriyor. Öğrenmek istenilen kelime tıklandığında<br />
ise kullanıcı, 4 farklı anlatım şekli olan videoya<br />
yönlendiriliyor. Bu anlatım şekilleri sırasıyla “Göster” bölümünde<br />
nesnenin görseli, “Konuş” bölümünde kelimenin<br />
dudak hareketi belirgin bir şekilde olan sesi, birincil<br />
iletişim için Türk İşaret Dili’ni kullanan veya tercih eden<br />
bireyler için ise kelimenin işareti “İşaret” bölümünde<br />
bulunuyor. Dördüncü ve son bölüm ise “Konu anlatımı”<br />
olarak belirtiliyor. Bu bölüm aynı zamanda platformun<br />
en önemli ve fark yaratan kısmını oluşturuyor. Her kelime<br />
videosunun içerisinde görsel destekli 2 dakikalık bir<br />
konu anlatımı de bölümü bulunuyor. Anlatılan kelime<br />
ile bağdaştırılan Türkçe konu anlatımını hem ses, hem<br />
yazı, hem de Türk İşaret Dili şeklinde yer alıyor. Platforma<br />
haftada 10 adet yeni kelime yüklenmesi hedefleniyor.<br />
İyiye İşaret’in geniş kitlelere ulaşması için önümüzdeki<br />
günlerde sosyal medya üzerinden yayınlanmaya başlayacak<br />
bir tanıtım filmi de hazırlandı. Filmde Mor ve<br />
Ötesi, Orhan Veli Kanık’ın “Anlatamıyorum” isimli şiiriyle<br />
aynı adı taşıyan ve sözlerinde şiirden bölümler bulunan<br />
şarkısı ile projeye destek verdi.<br />
32
HABER<br />
Kadın ve erkeklerde ücret eşitliği en iyi ihtimalle 200 yıl sonra<br />
Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün bu yılki teması ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği’ olarak<br />
belirlendi. Cinsiyet eşitsizliğinde ücret farklılıklarının ilk sırada geldiğini belirten Doç. Dr. Birsen Talay Keşoğlu, “Ücrette<br />
eşitliğin sağlanabilmesi için en iyi ihtimalle 200 yıl geçmesi gerekiyor” dedi. Bugün birçok ülkede hukuken eşit haklara<br />
sahip olmanın, erkek şiddetini ve kadın düşmanlığını sonlandırmaya yetmediğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Seval Ünlü de<br />
“Cinsiyetçilik ve ayrımcılıkla mücadele evlerimize, sofralarımıza inmeli” diye konuştu.<br />
Birleşmiş Milletler, 1921 yılından beri ‘Dünya Kadınlar<br />
Günü’ olarak kutlanan 8 Mart’ta bu yıl ‘Toplumsal<br />
Cinsiyet Eşitliği’ temasının öne çıkarılacağını<br />
ilan ederek sloganlarının ise “Düşünürken eşitlik<br />
ilkesini, hayatı kurarken aklın rehberliğini, değişim<br />
için yenilikleri hiç unutma” sloganının belirlendiğini<br />
duyurdu.<br />
Kadınlar mücadele içinde<br />
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin insan hakları açısından<br />
önemli bir alan olduğunu ve kadınlarla<br />
erkeklerin hem kamusal hem de özel alana eşit<br />
oranda, eşit olanaklar sağlanarak katılmaları anlamına<br />
geldiğini ifade eden Beykoz Üniversitesi<br />
Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr.<br />
Birsen Talay Keşoğlu, ancak kadınların yaşadıkları<br />
ayrımcılıklara karşı bir asrı geçen süredir mücadele<br />
içinde olduklarını söyledi.<br />
Ücret eşitsizliği ilk sırada<br />
Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘Küresel Cinsiyet<br />
Eşitsizliği 2018 Raporu’na göre dünyada toplumsal<br />
cinsiyet eşitliğinin siyaset, ekonomi ve eğitim<br />
alanlarında hala çok sorunlu göründüğünü belirten<br />
Keşoğlu, “Eşitliğin ücret alanında sağlanabilmesi<br />
için en iyi ihtimalle 200 yıl geçmesi gerektiği<br />
ifade edilmiş. Eşitsizliğin en yoğun olduğu alanlar<br />
ücret eşitsizliği, özellikle kamu kurumlarında ‘cam<br />
tavan’, eğitim ve sağlık olanaklarına ulaşmadaki<br />
eşitsizlik, siyaset ve ekonomi alanındaki gücün<br />
dengesizliği, bakım hizmetleri ve sosyal aktivitelere<br />
katılım oranlarındaki uçurum olarak belirlenmiş.<br />
Bu eşitsizliğin giderilmesi yönündeki önerilerin<br />
başında bütçelerin toplumsal cinsiyet temelli değerlendirilmesi<br />
de yer alıyor” dedi.<br />
Yasa şart<br />
Bunun yanı sıra tüm dünyada cinsiyet ayrımcılığını<br />
önlemek için en başta kız çocuklarına yönelik ayrımcılığın<br />
sebeplerinin ortaya koyularak bu nedenlerin<br />
ortadan kalkması için çalışılması gerektiğini<br />
söyleyen Keşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir<br />
çocuk cinsiyeti üzerinden eğitim almamalı. Tüm<br />
dünyada kadına yönelik şiddet, cinsel istismar<br />
gibi meseleler ciddi yaptırımlar getiren yasalarla<br />
önlenmeye çalışılmalı. Erkek çocukların dünyaya<br />
gelir gelmez elde ettiği haklar, kız çocukları için<br />
de geçerli olmalı. Kadınların sağlık ve eğitim gereksinimleri<br />
bütünsel bir anlayışla ele alınmalı.<br />
Toplumun tüm kesimlerini kapsayan ‘farkındalık’<br />
eğitimleri ve çalışmaları yapılmalı.”<br />
Ataerki son bulmalı<br />
Bugün birçok ülkede hukuken eşit haklara sahip<br />
olmanın, erkek şiddetini ve kadın düşmanlığını<br />
sonlandırmaya yetmediğinin altını çizen Sosyal Bilimler<br />
Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler<br />
Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Seval Ünlü de, “Mevcut<br />
kadınlık ve erkeklik rollerine meydan okumak<br />
demek aynı zamanda oldukça doğallaşmış, köklü<br />
bir eşitsizliğe meydan okumak demektir. Tek tek<br />
bireylerin hayatını aşıp yapısal bir tahakkümü ifade<br />
eden bu eşitsiz sisteme ataerki diyoruz. Erkeklerin<br />
kadın bedeni ve yaşamı üzerindeki vesayetini ifade<br />
eden ataerki sona ermeden gerçek anlamda bir<br />
toplumsal cinsiyet eşitliğinden söz etmek mümkün<br />
değildir” diye konuştu.<br />
Eğitimler küçük yaşta başlamalı<br />
Ataerkiyle mücadelenin ve toplumsal cinsiyet<br />
eşitliğinin sağlanmasının, kurumlarda ve yasalarda<br />
köklü değişiklikleri kapsayan çok boyutlu ve<br />
çok katmanlı düzenlemeler gerektirdiğini belirten<br />
Ünlü, şunları kaydetti: “Basit tacizden kadın<br />
cinayetine hiçbir eril şiddet biçiminin cezasız<br />
kalmaması ya da yeterli bir cezalandırma sistemi<br />
uygulanması, erkek ayrıcalıklarına son vermek için<br />
hayati önem taşıyor. Toplumsal cinsiyet eğitimlerinin<br />
mümkün olduğunca erken seviyelerde başlatılması<br />
ve yetişkinler için de kurumsal eğitimlerin<br />
yaygınlaşması, mücadelenin bir başka önemli boyutu.<br />
Ancak kadınlara yönelik ayrımcılıkla mücadelede<br />
en etkili yöntemin kadınlar için onlar yerine<br />
yapılan koruyucu düzenlemelerden çok, kadınların<br />
kendi yaşamlarını savunan ve şekillendiren özneler<br />
olduğu unutulmamalı. O nedenle yasal-kurumsal<br />
düzenleme ihtiyacının yanı sıra tüm toplumsal<br />
ilişkilere nüfuz etmiş cinsiyetçilik ve kadına yönelik<br />
ayrımcılıkla mücadelenin bizzat kadınlar tarafından<br />
gündelik yaşamın her alanında sürdürülmesi<br />
gerekiyor. Çağdaş düşünür Sara Ahmed’in de belirttiği<br />
gibi cinsiyetçilik ve ayrımcılıkla mücadele<br />
evlerimize, sofralarımıza inmeli; oyunbozan olma<br />
pahasına en masum görünen ifadelerdeki cinsiyetçilik<br />
bile teşhir edilmelidir.”<br />
33
HABER<br />
Keiretsu Forum Türkiye, 2018 Yılında 500 Bin Dolara Yakın Yatırım Yaptı!<br />
Keiretsu Forum Türkiye’nin, Desteklediği Girişimlerin Yatırım Öncesi<br />
Değerlemesi 21 Milyon Dolara Ulaştı!<br />
Dünyanın en büyük melek yatırımcı ağı Keiretsu Forum’un Türkiye ayağı Keiretsu Forum Türkiye, geçen yıl 6 girişime<br />
toplamda 500 bin dolara yakın destek sundu. Tüm bunlarla birlikte Keiretsu Forum Türkiye tarafından yürütülen süreçlerin<br />
sonunda 6 girişimin yatırım öncesi değerlemesi de 21 milyon dolara ulaştı. Konu hakkında açıklama yapan Keiretsu Forum<br />
Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Berik, “Keiretsu Forum Türkiye olarak ana misyonumuz; Türkiye’deki melek yatırımcı<br />
ve girişimci arasında bir köprü oluşturmak. İçinde bulunduğumuz ekosistemin büyümesini ve sağlıklı bir şekilde gelişmesini<br />
hedefliyoruz. Türkiye’de girişimciliğin ve melek yatırımcılığın algı olarak netleşmesi için çok ciddi emek veriyoruz.<br />
Çalışmalarımıza ve işbirliklerimize bu yıl da ara vermeden devam edeceğiz” dedi.<br />
Hem Türkiye’de hem de dünyada melek yatırımcılığın<br />
yönünü belirleyen Keiretsu Forum, sunduğu<br />
desteklerle girişimcilik ekosistemin gelişmesine<br />
katkı sağlamayı sürdürüyor. 4 kıtada 54 şubesi<br />
ve 3.000’e yakın lisanslı yatırımcı üyesi ile dünyanın<br />
en büyük melek yatırımcı ağı olan Keiretsu<br />
Forum’un sunduğu avantajlar, birçok girişimin<br />
farklı pazarlara açılmasına olanak sağlıyor. Keiretsu<br />
Forum Türkiye, tüm bu hedefler doğrultusunda<br />
2018 yılında da çok sayıda girişime destek olmak<br />
için görüşmeler yürüttü. Bu kapsamda Keiretsu<br />
Forum Türkiye üyeleri tarafından 600’e yakın girişim<br />
değerlendirmeye alındı. Yıl boyunca yürütülen<br />
işbirliği toplantılarının ardından 2018’de 6 girişime<br />
toplamda 493 bin dolarlık yatırım gerçekleştirildi.<br />
Keiretsu Forum Türkiye tarafından yürütülen süreçlerin<br />
sonucunda söz konusu 5 girişimin yatırım<br />
öncesi değerlemesi de yaklaşık 21 milyon dolara<br />
ulaştı. Bu kapsamda girişimlerden Pakolino’nın<br />
yatırım öncesi değerlemesi 1.6 milyon dolar, Mall<br />
IQ’nun 5 milyon dolar, Toma Bioscience’nin 10 milyon<br />
dolar, Temiz’in 5 milyon TL ve Wordego’nun da<br />
4.5 milyon dolar olarak belirlendi.<br />
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Keiretsu Forum<br />
Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Berik,<br />
Keiretsu Forum Türkiye olarak fikir aşamasını geçmiş,<br />
şirketleşmiş ya da fatura kesebilecek aşamaya<br />
gelmiş startupları bu sürece dahil ettiklerini belirtti.<br />
“Bizim ana misyonumuz; Türkiye’deki melek yatırımcı<br />
ve girişimci arasında bir köprü oluşturmak”<br />
ifadelerini kullanan Berik, “İçinde bulunduğumuz<br />
ekosistemin büyümesini ve sağlıklı bir şekilde gelişmesini<br />
hedefliyoruz. Türkiye’de girişimciliğin ve<br />
melek yatırımcılığın algı olarak netleşmesi için çok<br />
ciddi emek veriyoruz” diye konuştu.<br />
Bu yıl melek yatırımcılığın odağında sağlık<br />
teknolojileri olacak!<br />
Özellikle daha fazla teknoloji ve inovasyon içeren<br />
startuplara yatırım gerçekleştirdiklerini anlatan<br />
Berik, “Keiretsu Forum Türkiye’nin 2012 yılından<br />
bu yana gerçekleştirdiği yatırımlara baktığımızda<br />
biyoteknoloji, telekomünikasyon ve yazılım<br />
projelerine yönelik ilginin ön sıralarda olduğunu<br />
görüyoruz” dedi. Bu yıl melek yatırımcılığın odaklanacağı<br />
konular hakkında da bilgiler veren Hulusi<br />
Berik, “Büyük ölçekli kurumsal şirketlerin sağlık<br />
teknolojileri girişimlerine yönelik ilgisi her geçen<br />
gün artıyor. Türkiye’deki sağlık teknolojileri girişimleri<br />
de hem sayı hem de kalite olarak her geçen yıl<br />
gelişiyor. Keiretsu Forum Türkiye olarak, 2019 yılını<br />
düşündüğümüzde ise melek yatırımcılığın odağında<br />
sağlık teknolojileri girişimlerinin olacağını<br />
düşünüyoruz. Bu yıl girişim alanının diğer trendlerini<br />
ise seyahat odaklı girişimler ile yapay zeka<br />
odaklı girişimlerin oluşturacağını öngörüyoruz.<br />
Yatırım tarafında ise ‘ortak yatırım’ ve ‘tamamlayıcı<br />
yatırım’ gibi finansal işbirliği modellerinin artışa<br />
geçeceğini düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.<br />
34
HABER<br />
Köprüden Önce Son Çıkış: Konkordato<br />
Avukat Elvan Kılıç, son aylarda şirketlerin bir bir ilan ettiği konkordato hakkında bilinen-bilinmeyen-yanlış<br />
bilinenleri kaleme adı.<br />
Konkordato, günlük kullanımıyla alacaklılarına<br />
borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğu için<br />
borçluların başvurduğu bir kurtuluş yöntemi<br />
olarak tasvir edilmektedir. Peki, bu kavram ticari<br />
hayatı etkisi altına alan ‘’konkordato’’ süreci için<br />
yeterli midir?<br />
Basit ve doğru tanımıyla konkordato sürecine; iflas<br />
aşamasına gelmiş veya gelme ihtimali ortada olan<br />
borçluya verilen son şans diyebiliriz. Konkordato,<br />
kanunda daima yerini bulsa da iflasın ertelenmesine<br />
ilişkin hükümler kaldırıldıktan ve 7101 sayılı<br />
kanunumuz da yapılan değişikliklerin ardından<br />
yeniden hayat bulan bir süreç olarak çıktı karşımıza.<br />
Şimdi bu süreci detaylı inceleyelim.<br />
Bilindiğinin aksine sadece sermaye şirketlerine<br />
özgü bir çözüm yolu olmayıp şahıs şirketleri hatta<br />
şahıslar borçları için bu yola başvurulabilmektedir.<br />
Vadesi geldiği halde borçlarını ödemede acze<br />
düşmüş yahut ödeyememe ihtimali bulunan<br />
borçlular ya da alacaklıları yetkili Asliye Ticaret<br />
Mahkemesi’nden “konkordato” talebinde bulunabilir.<br />
Başvurulacak yetkili mahkeme, borçlu şahıs<br />
ise ikamet adresindeki Asliye Ticaret Mahkemesi,<br />
sermaye şirketi ise şirketin merkez adresinin yargı<br />
çevresindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’dir.<br />
Borçlunun borca bataklığına ilişkin başvuru evraklarını<br />
usulüne uygun şekilde tamamlanıp Asliye Ticaret<br />
Mahkemesi’ne sunması ile süreç başlamış olur.<br />
Mahkeme istenilen evraklarda eksiklik bulunmaması<br />
halinde öncelikle geçici mühlet kararı vermektedir.<br />
Geçici mühlet kararına karşı kanun yolu kapalıdır.<br />
Geçici mühlet süresi üç aydır, gerekli hallerde bu süre<br />
iki ay daha uzatılarak beş aya çıkarılabilir.<br />
Geçici mühlet sürecinde, konkordato komiserlerinin<br />
gözetiminde iflas anlaşması projesine uygun<br />
şekilde faaliyetler yürütülür ve bu faaliyetler ilgili<br />
mahkemeye raporlanır. Tabiri caiz ise üç aylık süreç,<br />
borçlunun yeniden doğabileceğini başta mahkeme<br />
olmak kaydıyla, konkordato komiseri ve alacaklılarına<br />
ispat etmekle geçmektedir. Vadeye yayılmış<br />
borçlarını ödeyebilme imkânına<br />
sahip olduğunu ispatlayabilen<br />
borçlular için geçici mühlet bitiminde,<br />
bir yıl olmak kaydıyla kesin<br />
mühlet verilmektedir.<br />
Üç aylık geçici ve bir yıllık kesin<br />
mühlet döneminde borçluya icra<br />
ve iflas takibi başlatılamadığı gibi<br />
başlatılan takipler de durdurulduğu<br />
için borçlular rahat bir nefes<br />
almaktadır. Detaylarına fazlaca inmeden<br />
bahsettiğimiz süreç, ticari<br />
hayata da bir nebze rahat nefes<br />
aldırırken bir yandan da kanayan<br />
yara halini almaya başlamıştır<br />
çünkü iflas anlaşması sürecinin<br />
aktiflik kazanması ile birlikte iyiniyetli<br />
şekilde borçlu durumdan<br />
kurtulmak için zaman kazanmaya<br />
çalışan borçlular yanında suistimal<br />
eden birçok firmaya da rastlanmaktadır.<br />
Bu durumda, vadesinde ödeme<br />
yapabilecek borçlular dahi istenilen<br />
evrakları usule uygun hale getirerek<br />
üç aylık ve bir yıllık süreçten<br />
faydalanmaktadırlar. Böylece<br />
tek kalemde ödemek zorunda oldukları borçlarda<br />
alacaklılarla anlaşarak indirime gidebilme, taksitlendirme<br />
imkânına sahip olmaktadırlar. Alacaklılar<br />
ise borçlu iflası halinde alacağının konusuz kalma<br />
ihtimaline karşılık, olabildiğince durumu kurtaracak<br />
imkânlar sunmaya çalışmaktadır. Bu duruma<br />
haksız yere sebebiyet verilmesi, alacaklıyı zor<br />
duruma sokmaktadır. Bence, sürecin kötüye kullanılmaması<br />
adına, konkordato sürecini kötü niyetli<br />
olarak yürüttükleri tespit edilen borçlular hakkında<br />
cezai yaptırım uygulanması yahut denetim mekanizmalarının<br />
arttırılması şüphesiz ki yerinde bir<br />
uygulama olacaktır.<br />
Olumsuz örneklere denk gelmekle beraber olumluları<br />
da göz ardı etmemek gerekmektedir. Performanslarının<br />
ve mali değerlerinin düzelmesi<br />
ile borçlular, konkordato sürecinin sona ermesini<br />
beklemeden iflas anlaşması talebi kaldırılarak eski<br />
faaliyetlerine dönmeye başladıkları görülmektedir.<br />
Bu haliyle konkordatonun kurtarıcı hali aldığı yadsınamaz<br />
bir gerçektir.<br />
Bahsedilenler ışığında, konkordato sürecini yürütürken,<br />
yeterli donanıma sahip avukatı seçmeniz,<br />
deyim yerindeyse köprüden önce son çıkışı gösterebilecek<br />
en iyi yönlendiriciye sahip olmanızı<br />
sağlayacaktır.<br />
35
HABER<br />
Mavi, güçlü finansal yapısı ve büyüme trendiyle<br />
2018’de gelirlerini % 32 artırdı<br />
Türkiye’nin öncü jean ve hazır giyim markası Mavi, 2018 yıl sonu finansal sonuçlarını açıkladı. Konsolide<br />
gelirini geçen sene aynı döneme göre yüzde 32 artırarak 2 milyar 353 milyon TL’ye yükselten Mavi, net karını<br />
yüzde 12 artışla 101 milyon TL’ye taşıdı. Mavi, yüksek kalite, doğru fiyatlama, yüksek satış oranı, etkili stok ve<br />
nakit akış yönetimi ile FAVÖK’ünü yüzde 46 artırdı. Şirketin FAVÖK marjı ise yüzde 14,1’den yüzde 15,6’ya çıktı.<br />
Mavi yılda 1 milyonun üzerinde müşteri<br />
kazanımını 2018’de de sürdürdü<br />
Dünyanın dört bir yanındaki mağaza sayısını<br />
427’ye çıkaran Mavi, 2018 yılında e-ticaret<br />
gelirlerini yüzde 103 oranında artırırken tüm<br />
kanallarda hedeflerin üzerinde büyüme sağladı.<br />
Kalite ve güven anlayışıyla, 2018’de 1<br />
milyonun üzerinde yeni müşteri kazanan Mavi,<br />
sektörünün lider CRM programında aktif üye<br />
sayısını 5.3 milyona, tüm CRM müşterilerini ise<br />
7.3 milyona taşıdı.<br />
2018 yılında Türkiye’de net 13 yeni mağaza<br />
açan, 10 mağazasını ise genişleten Mavi, toplam<br />
satış alanını 149 bin metrekareye çıkardı.<br />
Güçlü marka bilinirliği, üstün hizmet ve kalite<br />
anlayışıyla doğru ürün ve doğru fiyat stratejisi<br />
sayesinde birebir aynı mağazalarda (like-forlike)<br />
yüzde 22,5 oranında büyüme yakaladı.<br />
Müşteri odaklı yaklaşımla birebir aynı<br />
mağazalarda (like-for-like) %22,5 büyüdü<br />
Sürdürülebilirlik ilkesiyle her alanda güçlü bir<br />
büyüme gerçekleştirdiklerini belirten Mavi<br />
CEO’su Cüneyt Yavuz, markanın 2018 performansı<br />
hakkında şu değerlendirmede bulundu:<br />
“Güçlü marka kimliğimiz, üretimden satış<br />
sonrası hizmetlere kadar her alana taşıdığımız<br />
toplam kalite anlayışımız, müşterilerimizle<br />
kurduğumuz sağlam bağ ve insan kaynağımız<br />
ile 2018, sürdürülebilir hedefler doğrultusunda<br />
önemli kazanımlar elde ettiğimiz bir yıl oldu.<br />
Stratejik önem taşıyan tüm alanlarda hedeflerimizin<br />
üzerinde büyüme kaydettik. Bu başarıda<br />
özellikle, bir önceki seneyle birebir aynı mağazalarda<br />
(like-for-like) yakaladığımız yüzde<br />
22,5’lik artış önemli rol oynadı.<br />
36
HABER<br />
Müşterilerimizi iyi anlamak, her alanda onların<br />
ihtiyaçlarını karşılamak ve ‘En mutlu Mavi müşterisi’<br />
yaratmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />
Her yıl ortalama 1 milyon yeni müşteriyi<br />
Mavi deneyimi ile tanıştırmaktan mutluluk<br />
duyuyoruz.”<br />
Mavi’nin, tüm perakende operasyonlarında<br />
verimlilik odaklı, sağlam bir performans sergilediğini<br />
belirten Yavuz, “Türkiye’de 2018 yılında,<br />
net 13 yeni mağaza açtık, verimli büyümek<br />
adına 10 mağazamızı genişlettik ve toplam<br />
satış alanımızı 149 bin metrekareye çıkardık.<br />
Dünyada da 35 ülkede 427 mağazaya ulaştık.<br />
Önceliklerimizin başında gelen e-ticaret kanalında<br />
yüzde 103 oranında büyüme sağladık.<br />
İşletme giderleri ve kira maliyetlerine yönelik<br />
etkili stratejimiz de FAVÖK marjının beklentimiz<br />
dahilinde 150 baz puan artırarak yüzde 15,6<br />
olmasına destek oldu. Tüm Mavi ekibine bu<br />
sağlıklı ve istikrarlı büyümeyi gerçekleştirdikleri<br />
için teşekkür ediyorum” diye konuştu.<br />
Mavi, 2018 yılında gelirlerini bir önceki<br />
yıla göre yüzde 32 artırdı:<br />
Konsolide<br />
Mavi’nin konsolide gelirleri % 32 artarak 2 milyar<br />
353 milyon TL’ye çıktı.<br />
FAVÖK, % 46 artarak 367 milyon TL’ye ulaştı ve<br />
FAVÖK marjı % 15,6 olarak gerçekleşti.<br />
Net kâr % 12 yükselerek 101 milyon TL’ye yükseldi.<br />
Net borcun FAVÖK’e oranı 0.3 (x) olarak gerçekleşti.<br />
Konsolide e-ticaret gelirleri % 103 artış gösterdi.<br />
Yurtdışı e-ticaret gelirleri % 118 büyüdü.<br />
Globalde toplam mağaza sayısı 427 oldu.<br />
Türkiye<br />
Mavi’nin Türkiye’deki gelirleri % 30 büyüdü ve 1<br />
milyar 471 milyon TL’ye yükseldi.<br />
Bir önceki seneyle birebir aynı mağazaların<br />
(like-for-like) büyümesi ise % 22,5 oldu.<br />
Net 13 yeni mağaza açılırken, 10 mağaza genişletildi<br />
ve 149 bin m2 perakende satış alanına<br />
ulaşıldı.<br />
Tüm ürün kategorilerinde büyüme gerçekleşti.<br />
Jean % 24, ceket-mont % 39, gömlek % 35,<br />
tişört %36, aksesuar % 32 artış gösterdi.<br />
Mavi, Türkiye’de sektörün lider CRM programı<br />
Kartuş’la 1.1 milyon yeni müşteri kazandı. 5.3<br />
milyonu aktif toplamda 7.3 milyon müşteriye<br />
ulaştı.<br />
37
HABER<br />
Yüksek gelen işsizlik rakamlarını Prof.Dr. Berrin Ceylan Ataman değerlendirdi:<br />
“Genç işsizlikte dramatik bir artış var”<br />
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2018 dönemine ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. Açıklanan rakamlara göre<br />
Türkiye genelinde işsizlik 2018 yılı Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 11 bin kişi artarak 4 milyon<br />
302 bin kişi oldu. Açıklanan rakamları değerlendiren Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı<br />
Prof.Dr. Berrin Ceylan Ataman, işsizlik oranının 3,1 puanlık artış ile %13,5 seviyesinde yüksek bir oranda gerçekleştiğini<br />
belirterek, “İşsizlikteki tırmanışın temel nedeni 2018 2.çeyrekten başlayarak kendini gösteren ekonomik daralmadır. Türkiye<br />
ekonomisi 2018 yılı ilk çeyreğinde yüzde 7.4 büyürken yılı eksi yüzde 3.0 ile ciddi bir ekonomik daralma ile bitirmiştir. 2018<br />
4. Çeyrek eksi büyüme oranının etkisinin işsizlik üzerinde ciddi bir baskı oluşturması beklenen bir sonuçtur” dedi.<br />
“Yeni istihdam alanları yaratılamıyor”<br />
Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında en<br />
fazla istihdam kaybının yüzde 1.5 azalış ile inşaat<br />
sektöründe olduğunun görüldüğünü, tarım sektörünün<br />
istihdam edilenler içindeki payının da 1<br />
puan düştüğüne dikkat çeken Prof.Dr.Ataman,<br />
“İşsizlikten en fazla etkilenen kesimin genç nüfus<br />
olması ciddi bir sorundur. Genç nüfus (14-24<br />
yaş) işsizlik oranının geçen yılın aynı dönemine<br />
göre %19.2’en %24.5’e çıkarak 5.3 puan artmış<br />
olması dikkat çekicidir. Genç işsizliğindeki dramatik<br />
artış, ilk işini arayanların iş bulamadıklarına<br />
işaret ederken, yeni istihdam alanlarının da yaratılamadığının<br />
bir göstergesidir” şeklinde konuştu.<br />
İşsizliğin ancak reel yatırımların arttırılarak yeni istihdam<br />
alanlarının yaratılmasıyla çözülebileceğini<br />
vurgulayan Prof.Dr. Berrin Ceylan Ataman, “Ancak<br />
Türkiye siyasetinin yerel seçimlere kilitlenmiş<br />
olmasından kaynaklı ekonomik beklentilerdeki<br />
belirsizlik, yatırımcıyı olumsuz etkilemektedir. Bu<br />
bakımdan işsizliğin kısa dönemde düşmesi olası<br />
gözükmemektedir” değerlendirmesini yaptı.<br />
38
PARAŞÜT TEŞVİKMATİK İLE KOBİ’LERİN HER AY YAKLAŞIK 700 BİN TL DEĞERİNDE TEŞVİKTEN ZAHMETSİZCE<br />
YARARLANMASINI SAĞLIYOR<br />
PARAŞÜT TEŞVİKMATİK, İSTİHDAM SEFERBERLİĞİNDE<br />
KOBİ’LERİN YANINDA!<br />
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansal operasyonlarını<br />
kolaylaştırmak için geliştirilen online ön<br />
muhasebe programı Paraşüt, “Teşvikmatik” hizmeti<br />
ile 2018 yılında toplam 5 milyon TL değerinde<br />
SGK teşvik hesaplaması yaparak, binlerce KOBİ’nin<br />
istihdam seferberliğine katkıda bulunmasına aracı<br />
oldu. Teşvikmatik hizmeti ile kullanıcılarının her ay<br />
toplam 700 bin TL değerinde teşvikten yararlanmasına<br />
katkı sunan Paraşüt, bu sayede KOBİ’lerin<br />
hem işsizliğin önlenmesinde aktif olarak rol<br />
üstlenmelerinin önünü açıyor hem de en önemli<br />
gider kalemlerinden olan personel masraflarından<br />
büyük ölçüde tasarruf etmelerini sağlıyor.<br />
Paraşüt Teşvikmatik KOBİ’ler için teşvik<br />
başvuru süreçlerini kolaylaştırıyor<br />
KOBİ’lerin istihdam seferberliğine katılması için<br />
harekete geçen Paraşüt, “Teşvikmatik” ile KOBİ’lerin<br />
yürürlükteki yasalar kapsamında SGK’ya ödedikleri<br />
primlerden iade alabilecekleri tutarları 1 gün<br />
içinde eksiksiz olarak hesaplıyor ve SGK sistemine<br />
yüklenmeye hazır detaylı bir rapor halinde kullanıcılarına<br />
sunuyor. Sadece Paraşüt kullanıcılarına<br />
özel bir hizmet olan Paraşüt Teşvikmatik sayesinde<br />
işletmeler hem karmaşık başvuru süreçlerinde<br />
kaybolmadan devletin istihdam seferberliği için<br />
sunduğu bütün imkanlardan faydalanabiliyor hem<br />
de personel maliyetlerini azaltıyor. Üstelik bilgi ve<br />
yardıma ihtiyaç duydukları her an Paraşüt’ten sınırsız<br />
destek alabiliyorlar.<br />
“Teşvikmatik ile istihdam seferberliğine<br />
katkıda bulunuyor ve KOBİ’lerin maliyetlerini<br />
azaltıyoruz”<br />
Paraşüt Teşvikmatik ile 2018 yılında 1091 işletme<br />
için 5 milyon TL teşvik hesaplaması yapıldığını dile<br />
getiren Paraşüt Kurucu Ortağı Sean Yu, sundukları<br />
hizmet sayesinde küçük işletmelerin masrafları<br />
HABER<br />
Online ön muhasebe programı Paraşüt, “Teşvikmatik” hizmeti ile KOBİ’lerin istihdam seferberliğinde yer<br />
almalarının önünü açıyor, karmaşık hesaplamalar ile uğraşmadan SGK prim teşviklerinden zahmetsizce<br />
yararlanmalarını sağlıyor. Paraşüt Teşvikmatik, 2018 yılında toplam 5 milyon TL değerinde SGK teşviki<br />
hesaplayarak, KOBİ’lerin istihdam seferberliğine katkıda bulunmasına aracı oldu. Teşvikmatik ile<br />
kullanıcılarının her ay yaklaşık 700 bin TL değerinde teşvikten yararlanmasına katkı sunan Paraşüt, bu sayede<br />
hem KOBİ’lerin işsizliğin önlenmesinde aktif rol üstlenmesini hem de en önemli gider kalemlerinden biri olan<br />
personel masraflarından büyük ölçüde tasarruf etmesini sağlıyor.<br />
azaltmak için personel işten çıkarma zorunluluğunu<br />
ortadan kaldırdıklarını söyledi. Sean Yu, sözlerini<br />
şöyle sürdürdü:<br />
“Devletin öncülüğünde kamu, özel sektör ve sivil<br />
toplum kuruluşlarının desteğiyle ülke genelinde<br />
başlatılan istihdam seferberliği kapsamında, işsizlik<br />
ödeneği alanların çalıştırılmasından, engelli<br />
bireylerin işe yerleştirilmesine kadar birçok alanda<br />
geniş bir teşvik paketi yürürlüğe girdi. Ancak<br />
yaptığımız araştırmalarda çok az sayıda firmanın<br />
bunlardan faydalandığını, Türkiye’de istihdamın<br />
dörtte üçünü sırtlayan KOBİ’lerin ise olanaklardan<br />
neredeyse hiç yararlanmadıklarını gördük. Bu<br />
durumun ana sebepleri olarak da işletmelerin ya<br />
teşviklerden haberdar olmadığını ya da başvuru<br />
sürecini göze alamadıkları için çekindiklerini tespit<br />
ettik. Buradan hareketle biz de hem istihdam seferberliğine<br />
katkıda bulunmak hem de KOBİ’lerin<br />
maliyetlerini azaltmak için “Paraşüt Teşvikmatik”<br />
hizmetini hayata geçirdik. Paraşüt Teşvikmatik ile<br />
tanışan işletmeler hem son altı ayda yararlanabilecekleri<br />
teşviklerin bilgisini ücretsiz ediniyor<br />
hem de her ay yararlanabilecekleri teşviklerin SGK<br />
sistemine yüklemeye hazır raporunu edinebiliyor.<br />
Kısa sürede işletmelerden büyük ilgi gören Paraşüt<br />
Teşvikmatik, başvuru sürecindeki karmaşayı<br />
azaltan yapısıyla mali müşavirler için de çok büyük<br />
kolaylık sağlıyor. Teşvikmatik’te olduğu gibi<br />
Paraşüt’ün özelliklerini hem müşterilerimizin hem<br />
de mali müşavirlerimizin ihtiyaçlarına göre çeşitlendirmeye<br />
devam edeceğiz. Üzerinde çalıştığımız<br />
yeni hizmetlerimiz ile daha mutlu işletme sahipleri<br />
yaratmayı hedefliyoruz.”<br />
39
HABER<br />
SunExpress’ten bir ilk daha: Gökyüzünde ünlü restoranların<br />
yemeklerini servis edecek<br />
Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu<br />
SunExpress, belirli rotalardaki uçuşlarında yerel<br />
ünlü restoranların, sağlıklı ve taze yemeklerini<br />
sunarak bir ilke imza atacak. SunExpress, yenilikçi<br />
havayolu olarak, Retail inMotion ve LSG ile ortak<br />
bir çalışma içerisine girerek, havacılık sektöründe<br />
bir ilk olan bu projeyi, teslim hizmeti sunan bir<br />
platform olan Foodora ile başlatıyor.<br />
SunExpress yolcuları bu yeni konsept sayesinde<br />
bulundukları şehirlerdeki ünlü restoranlardan<br />
yemek sipariş etme imkanına sahip olacaklar. İlk<br />
deneme Mart ayında Düsseldorf’tan gerçekleştirilecek<br />
uçuşlarda yapılacak. Deneme süresi boyunca<br />
yolcular Düsseldorf bölgesinin iyi bilinen iki restoranından<br />
“Greentrees” ve “An Banh Mi”den yemek<br />
siparişi verebilecekler. SunExpress bu sayede daha<br />
esnek ve hızlı hareket ederek sağlıklı, besleyici ve<br />
trend yemeklere olan talebi karşılama imkanına<br />
sahip olacak.<br />
Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu<br />
SunExpress, belirli rotalardaki uçuşlarında yerel<br />
ünlü restoranların, sağlıklı ve taze yemeklerini<br />
sunarak bir ilke imza atacak. SunExpress, yenilikçi<br />
havayolu olarak, Retail inMotion ve LSG ile ortak<br />
bir çalışma içerisine girerek, havacılık sektöründe<br />
bir ilk olan bu projeyi, teslim hizmeti sunan bir<br />
platform olan Foodora ile başlatıyor. Sipariş edilen<br />
yemekler, SunExpress’in kabin içinde plastik kullanımını<br />
azaltmak adına attığı adımlardan biri olarak<br />
laktik asit ve şeker kamışı gibi bio-malzemeler<br />
kullanılarak üretilen çatal-kaşık ve tabaklarda servis<br />
edilecek.<br />
SunExpress Ticaret Direktörü Peter Glade, “İnovasyon<br />
yaratacak tutku ve motivasyonu olan ortaklarla<br />
çalışmak başarımızın ana etkenlerinden<br />
biri. Retail inMotion ve LSG ile ortaklık kurarak bu<br />
inovatif konsepti takip eden ilk havayolu olmaktan<br />
gurur duyuyoruz” dedi.<br />
SunExpress Pazarlama Sorumlusu Kerstin Lomb,<br />
“Doğal kaynakların azaldığı ve iklim değişikliği<br />
ve çevresel faktörlerin önem kazandığı günümüz<br />
dünyasında yalnızca yolcularımızı dinlemekle<br />
kalmamalı endişelerine yanıt verecek çözümler<br />
bulmalıyız” dedi.<br />
SunExpress, uzun süredir getirdiği yenilikçi yaklaşımlarla<br />
havacılık sektörüne öncülük yapmaktadır.<br />
SunExpress, daha önce de Amazon Alexa aracılığı<br />
ile yolcularına, biletlerini sesli komutlarla satın<br />
alma imkanı veren ilk havayolu olmuştur. Havayolu,<br />
yolcularının seyahatlerini başından sona daha<br />
keyifli hale getirebilmek ve yolcuları için bir değer<br />
yaratabilmek adına inovatif çözümleri avantaja<br />
çevirecek yeni fırsatlar araştırmaya devam etmektedir.<br />
40
: OTOMOTIV<br />
Otel Zeytinada, misafirlerine, bir butik otelden beklenen tüm hizmetleri<br />
sunmanın yanı sıra, onlara eşsiz doğa harikası botanik bahçesinde bir<br />
dinlence vaat ediyor. Havuzunun tam ortasına konmuş zeytin ağacı<br />
sizlere sesleniyor…<br />
Hotel Zeytinada promises to the guests high quality service than a<br />
boutique Hotel. Where you find a wonderfull botanical garden and<br />
an olive tree island in the pool.Olive tree is calling you…<br />
www.zeytinada.com<br />
Tel: +90 252 367 2275 - Fax: +90 252 367 2167<br />
info@zeytinada.com / Torba Mevkii, Torba / BODRUM<br />
41
HABER<br />
DENİZLİ’DEN DÜNYAYA ‘COTTON BOX’<br />
Ev tekstili sektörünün en büyük 5 markasından biri olan Cotton Box, 2008’de başladığı markalaşma yolculuğuna bugün<br />
Türkiye’de 1000’in üzerinde ve dünyada 35 ülkede 200’ün üzerinde satış noktasıyla devam ediyor. Üretiminin yüzde 35’ini<br />
kendi markasıyla ihraç ederek Türkiye ev tekstili sektörünü global arenada başarıyla temsil eden marka, tasarım ve<br />
inovasyon odaklı büyümesinin yanı sıra ihracatını daha da geliştirerek ülke ekonomisine katkı sağlama hedefinde...<br />
Kaliteli üretimi, koleksiyon çeşitliği ve tasarımları<br />
ile yurtiçi ve ihracat pazarlarında güçlü bir marka<br />
değeri oluşturan Cotton Box, 2018 yılını 15 büyüme<br />
gerçekleştirerek 60 milyon TL ciro ile kapattı.<br />
2019 yılında hedef minimum yüzde 10 büyüme...<br />
Üretiminin yüzde 35’ini ihraç eden marka, yeni ihracat<br />
pazarları ile bu rakamı yüzde 50’ye çıkarmayı<br />
hedefliyor. Türkiye’nin dört bir yanında 1000’i aşkın<br />
mağaza ve corner satış noktaları ile tüketiciye ulaşan<br />
Cotton Box, bebek ve genç grubunda yıllık 300<br />
bin ürün satışıyla pazar lideri...Cotton Box Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Nuri Turgut ’Bulunduğumuz coğrafya<br />
itibari ile lojistik olarak avantajlı bir pazar konumundayız,<br />
yeni iş birlikleri ile her yere hızlı bir ticaret<br />
geliştirmek mümkün, biz de 2019 yılında yeni<br />
pazarlar ve yeni coğrafyalar arayışı içinde olacağız.<br />
İç pazarda her şehirde her semtte ürünlerimize ulaşılabilecek<br />
satış noktalarının sayısını arttırmayı, dış<br />
pazarda daha çok ülkede yer almayı istiyoruz. dedi.<br />
Nuri Turgut, ‘Marka değeri oluşturma yolunda,<br />
saygı duyulacak bir mesafe aldık’<br />
Cotton Box; kaliteli üretimi, doğal ham madde kullanımı,<br />
özgün tasarımları ve çevreci yaklaşımı ile<br />
global arenada kendi markası ile büyüme hedefinde.<br />
Yıllık 1.000.000 adet ürün Cotton Box markası<br />
ile paketleniyor ve dünyanın dört bir yanında tüketici<br />
ile buluşuyor. Pamuklu ev tekstili alanında; nevresim<br />
takımı, yorgan-yastık grubu, havlu-bornoz<br />
grubu, yatak örtüsü ve abiye grubundan oluşan geniş<br />
ürün çeşitliği ile 11 senede sektörün en önemli<br />
oyuncusu olmayı başardı. Cotton Box Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Nuri Turgut, bu gün gelinen noktayı<br />
‘Cottonbox markası ile yurt içi ve ihracat yaptığımız<br />
ülkelerde ciddi bir marka değeri oluşturduk. Ana<br />
stratejimiz olan markalı ihracat politikamızdan asla<br />
vazgeçmiyoruz ve diyoruz ki; bir gün Avusturalya’da<br />
bir Aborjin bebeği Cotton Box‘ın nevresim takımında<br />
uyuyacak, Alaska’da bir yerli Cotton Box’ın bornozunu<br />
banyosuna asacak…’ sözleri ile açıkladı.<br />
Ev tekstilinin kalbi Denizli<br />
Türkiye; Çin, Hindistan ve Pakistan’dan sonra tasarım<br />
ve üretim gücüyle pamuklu ev tekstilinde<br />
dünyanın 4. büyük üreticisi. Yıllık ev tekstili ihracatı<br />
1 milyar doları geçen ve tek başına 170 ülkeye ihracat<br />
yapan Denizli, pamuklu ev tekstili üretiminde<br />
dünyanın sayılı şehirlerinden biri. Denizli’den çıkan<br />
bir Türk markası olarak dünyanın birçok farklı<br />
coğrafyasına ulaşan Cotton Box, üretiminin yüzde<br />
35’ini Hırvatistan, Sırbistan, Makedonya, Kosova,<br />
Arnavutluk, Karadağ, Polonya, Almanya, Hollanda,<br />
Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan,<br />
İran, İsrail, Lübnan, Suudi Arabistan, Katar,<br />
Kuveyt, Umman, BAE, Fas, Cezayir, Tunus ve Libya<br />
gibi ülkelere ihraç ediyor. İran, Tunus ve Rusya gibi<br />
ülkelerde de Cotton Box tabelalı mağazaları bulunuyor.<br />
Markanın hassasiyetle üzerinde durduğu en<br />
önemli konu; markalı ihracat...<br />
Orta Avrupa’dan Amerika’ya yayılmacı bir<br />
ihracat hedefi<br />
Türkiye ekonomisi içinde ev tekstili sektörü yüzde<br />
6-7’lik bir paya sahip ve her geçen yıl büyüyor.<br />
Her yıl gerçekleşen 600.000 evlilik, 1.350.000 civarında<br />
doğum ve 1.000.000 üzerinde yeni konut<br />
satışı sektörü sürekli canlı tutan etkenlerden. Türk<br />
toplumundaki çeyiz olgusu, yalnız yaşayan genç<br />
kitle ve modanın ev tekstiline yansıması da sektörü<br />
büyüten ana unsurlardan... Globalleşen ve ortak<br />
kültürlerin oluştuğu dünyada tüketicilere ulaşmakta<br />
daha kolaylaştı. Cotton Box Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Nuri Turgut ‘Rusya bir çok sektörde olduğu gibi ev<br />
tekstili için de ana pazar konumundaydı. Geçtiğimiz<br />
yıllarda yaşanan krizler bizi farklı pazarlar aramaya<br />
yöneltti. Bugün geldiğimiz noktada bizim hedeflerimiz<br />
arasında İskandinav pazarı, Afrika kıtası ve<br />
Amerika var. Amerika ve Orta Avrupa pazarında<br />
ciddi büyüme hedefindeyiz, internet üzerinden<br />
gelen talepler de bu büyümeyi destekliyor. Online<br />
satışta 2 milyon dolar ciro sağladık. Bunun büyük<br />
bir bölümü yurt dışı.’ dedi.<br />
Gelenekten geleceğe, Hierapolis’ten dünyaya...<br />
Denizli lokasyon olarak tarihte birçok medeniyete<br />
ev sahipliği yapmış bir konuma sahip ve Hierapolis<br />
de bu medeniyetlerden biri. Cotton Box, ticari<br />
hedeflerinin yanında; bu coğrafyanın bir temsilcisi<br />
olarak bölgeyi dünyaya tanıtmak ve aktarmak adına<br />
kültürel bir misyon yükleniyor. Hierapolis’in isim<br />
haklarına sahip olan marka, tasarlayacağı özel ürün<br />
ve koleksiyon gruplarıyla bu görevin belli kısmını<br />
yerine getirmeyi hedefliyor. Cotton Box Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Nuri Turgut ‘Bizler bu ülkenin, bu<br />
toprakların ticaret ve sanayi elçileri olmakla birlikte,<br />
antik çağdan bu güne yaşanmış kültürlerin de<br />
mirasçısı olarak bu misyonu geleceğe taşımamız<br />
gerektiğini düşünüyoruz. Bizim ürünümüzü alan<br />
her hangi bir ülkedeki bir tüketici, sadece bir nevresim<br />
takımı almakla kalmayacak; Türkiye’yi, bu<br />
toprakları, kültürümüzü tanıyacak. 2019 İlkbahar<br />
& Yaz Koleksiyonu’muzdaki ‘Gelenekten Geleceğe’<br />
konseptimiz ile kültürel ögelerimizi dünya tüketicileri<br />
ile buluşturuyoruz’ dedi.<br />
Markalaşma yolunda adımlar atılmalı<br />
Türkiye’de tekstil sektörü istihdamda çok önemli bir<br />
paya sahip, 170 milyar dolarlık ihracatın 4 milyar<br />
dolarını pamuklu ev tekstili oluşturuyor. İstihdamının<br />
yüzde 81’ini tekstil sektörünün oluşturduğu<br />
Denizli, özellikle dünya markalarına gerçekleştirilen<br />
üretimlerle öne çıkıyor. Geçmişten bu yana edinilen<br />
tecrübeler ile güçlü bir üretim altyapısına sahip<br />
olan Denizli’nin markalaşmada çok geri kaldığını<br />
ve uluslararası markalara üretim yapan fasoncu<br />
olmaktan öteye geçemediğini ifade eden ve sektörün<br />
temel problemlerini; markalaşamama, kendini<br />
tekrar etme, inovasyona kapalılık, rekabetçilik ve<br />
çok düşük kar marjları olarak gören Cotton Box Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Nuri Turgut ‘ Biz bu zamana<br />
kadar markalaşmanın uzun vadede çok büyük bir<br />
değer yaratacağı ilkesi ile hareket ettik. Doğrunun<br />
markalaşmak ve dünyaya kendi markası ile açılmak<br />
olduğu konusunda fikri olgunluk gerçekleşirse bunun<br />
yolu belli… Markaya; sabır, emek ve zaman<br />
ile yoğrulmuş ve günümüzün gerektirdiği yenilikler<br />
doğrultusunda yatırım yapmak gerekiyor’ dedi.<br />
42
: OTOMOTIV<br />
Mobil Oil Türk Ailesi 2019 İçin Bir Araya Geldi!<br />
Mobil Oil Türk’te Hedef Yine Büyüme!<br />
Ülkemizde 114 yıldır madeni yağların üretimi ve pazarlanması konusunda faaliyetlerini sürdüren Mobil Oil Türk A.Ş.’nin<br />
geleneksel hale gelen distribütör buluşması Antalya Belek’te gerçekleştirildi. “Powering Growth” (Büyümeyi Güçlendiriyoruz)<br />
ve “Pipeline” (etkin satış süreci yönetimi) temaları ile düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan Mobil Oil Türk A.Ş. Genel Müdürü<br />
Münci Bilgiç, zor bir yıl olmasına rağmen Türkiye pazarındaki tecrübeleri ve aldıkları önlemler sayesinde 2018’i hedefleri<br />
doğrultusunda kapattıklarını belirtti. Bilgiç, 2019 yılı hedeflerinin ise Türkiye pazarının üzerinde büyümek olduğunu söyledi.<br />
Ülkemizde 114 yıldır madeni yağların üretimi ve<br />
pazarlanması konusunda faaliyetlerini sürdüren<br />
Mobil Oil Türkiye, Antalya Belek’te Türkiye’nin dört<br />
bir yanından gelen distribütörleriyle bir araya geldi.<br />
“Powering Growth” (Büyümeyi Güçlendiriyoruz) ve<br />
“Pipeline” (etkin satış süreci yönetimi) temaları ile<br />
düzenlenen etkinliğe Mobil Oil Türk Ailesi’nden 180<br />
distribütör ve 20 pazarlama çalışanı olmak üzere<br />
200’den fazla katılım sağlandı. Etkinliğin açılış konuşmasını<br />
gerçekleştiren Mobil Oil Türk A.Ş. Genel<br />
Müdürü Münci Bilgiç, Mobil Oil Türk Ailesi olarak<br />
2018 yılına planlar doğrultusunda başlayarak, başarılı<br />
bir giriş yaptıklarını; geçmiş tecrübeleri sayesinde<br />
aldıkları önlemlere ek olarak yönetim beceri ve stratejileriyle<br />
geçen yılı hedeflerini yakalayarak bitirmeyi<br />
başardıklarını vurguladı.<br />
“Pazarın üzerinde büyüme hedefliyoruz”<br />
Bilgiç, 2019 hedefleri hakkında ise şu bilgileri verdi:<br />
“Biz Mobil Oil Türk olarak, otomotiv sektöründe bir<br />
miktar üretim daralması, buna bağlı olarak yeni araç<br />
satışlarında küçülme olmasını bekliyoruz. Bunların<br />
yanında, 2. el araç satışları ile araç bakımlarında,<br />
orta ve uzun vadede talebin artacağını öngörüyor,<br />
planlarımızı da bu doğrultuda revize ediyoruz. Tüm<br />
bu gelişmeler ışığında bu yıl Türkiye’de pazar büyümesinin<br />
üzerinde bir büyüme hedefliyoruz.” İki gün<br />
süren etkinliğin ilk gününde gerçekleştirilen açılışın<br />
ardından PDR International’dan Cenk Sağdam “Etkin<br />
Satış Süreci Yönetimi” konulu bir seminer verdi. Mobil<br />
Oil Türk distribütör toplantısı, ikinci gün gerçekleştirilen<br />
fonksiyonel toplantılar ve eğlenceli takım<br />
aktivitesinin ardından gala yemeği ile son buldu.<br />
43
: OTOMOTIV<br />
Alfa Romeo’dan Kaçırılmayacak Kampanya!<br />
Mart Ayına Özel, Sıfır Faizli Kredi ve Fiyat Avantajı!<br />
Alfa Romeo, kompakt sınıftaki temsilcisi Giulietta’da kaçırılmayacak bir satış kampanyası sunuyor. Kampanya süresince, rakipsiz<br />
fiyat-performans dengesiyle öne çıkan Giulietta’nın dizel otomatik versiyonlarında, 144 bin 900 TL’den başlayan fiyatlar ve<br />
devam eden ÖTV indirimine ek olarak otomobilin fiyatının “yarısını peşin, yarısını sıfır faizli kredi» ile ödeme imkânı sunuluyor.<br />
Alfa Romeo, sportif ve prestijli kompakt sınıf temsilcisi<br />
Giulietta için devreye aldığı satış kampanyası ile<br />
dikkat çekiyor. Performansı ve yüksek verimliliğiyle<br />
dikkat çeken, 120 HP güç ve 320 Nm tork üreten,<br />
1,6 litrelik Multijet II turbo dizel motora ve 6 ileri çift<br />
kavramalı TCT şanzımana sahip Giulietta modelleri,<br />
Mart ayında otomobil fiyatının yarısını peşin, yarısını<br />
sıfır faizli kredi ile ödeme fırsatıyla satışa sunuluyor.<br />
Alfa Romeo Giulietta’da çift bölgeli otomatik klima,<br />
5 inçlik dokunmatik ekranlı Uconnect multi medya<br />
sistemi, Alfa Romeo DNA sürüş modu seçici, yan ve<br />
perde hava yastıkları, 16 inçlik alüminyum alaşımlı<br />
jantlar ve çift pinyonlu gelişmiş direksiyon sistemi<br />
gibi sürüş keyfi, güvenlik ve konforu artıran donanımlar<br />
standart olarak sunuluyor. 144 bin 900 TL’den<br />
başlayan fiyatlarla yeni sahiplerini bekleyen dizel<br />
otomatik Giulietta modelleri 72 bin 500 TL peşinat<br />
ve 72 bin 500 TL için yüzde 0 faizli kredi ile satın<br />
alınabiliyor.<br />
44
: OTOMOTIV<br />
2’nci el otoda KDV sevinci<br />
ERKOÇ: “2. ELDE KDV ÇÖZÜMÜ ÖNÜMÜZÜ AÇACAK”<br />
MASFED Başkanı Aydın Erkoç, ikinci el otomotiv<br />
sektöründe aracın alım satımında<br />
aynı KDV’nin geçerli olması şeklindeki düzenleme<br />
için ilgililere teşekkür ederken,<br />
“Getirilen çözüm, sektörün önünü açacaktır”<br />
dedi.<br />
İkinci el motorlu araç ticaretinde yaşanan KDV<br />
uyuşmazlığının sektörün istediği yönde çözümü<br />
sektörde memnuniyet yarattı.<br />
Uzun süredir bunun mücadelesini veren Motorlu<br />
Araç Satıcıları Federasyonu’nun (MASFED) Başkanı<br />
Aydın Erkoç, aracın hangi KDV oranından<br />
alındıysa satışta da o oranla KDV’lendirilmesi<br />
şeklindeki yeni uygulamanın sektörün önünü<br />
açacağını bildirdi.<br />
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Otomotiv<br />
Kongresi’nde yaptığı konuşmada, otomobil<br />
ve hafif ticari araç satışlarında ÖTV ve KDV<br />
indiriminin Haziran sonuna kadar uzatıldığını<br />
bildirirken, 2’nci el için de “Bundan sonra araçlar<br />
hangi KDV oranıyla alınıyorsa, aynı KDV oranıyla<br />
satış yapılacak, imzaları tamamladık ve<br />
Külliye’ye gönderdik” açıklamasında bulunmuştu.<br />
Cumhurbaşkanlığı’nın konu ile ilgili kararı<br />
Resmi Gazete’de yayımlandı.<br />
Erkoç: “Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.”<br />
Sektörde faaliyet gösteren motorlu araç satıcılarından<br />
oluşan ve 55 il derneklerini çatısı altında<br />
barındıran MASFED’in yanı sıra Başkent Otomotivcileri<br />
Derneği (BOD) ve OTONOMİ Yönetim<br />
Kurulu Başkanlığı görevini yöneten Aydın Erkoç,<br />
konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti:<br />
“Sayın Bakanımızın yaptığı açıklamaya göre<br />
kendileri önemli bir sorunumuza çözüm getirmiş<br />
bulunuyorlar. Bundan böyle ikinci elde araç<br />
hangi KDV ile alındıysa aynı KDV ile satılacak. Bu<br />
yönde düzenlemeyi uzun süredir talep ediyor,<br />
bunun mücadelesini veriyorduk. İkinci el otomotiv<br />
sektöründe faaliyet gösteren ticaret erbabı<br />
olarak bizi mağdur eden KDV uygulamasının bu<br />
şekilde çözülmesi, sektörümüzün önünü açacaktır.<br />
Bu düzenlemenin, önümüzdeki dönemde<br />
sektörümüzde önemli bir canlanmaya vesile olacağını<br />
tahmin ediyoruz. Bu düzenleme için Sayın<br />
Bakanımız Berat Albayrak’a, yanımızda olan ve<br />
desteklerini esirgemeyen MÜSİAD Başkanı Sayın<br />
Abrurrahman Kaan’a, TOBB Başkanı Sayın Rıfat<br />
Hisarcıklıoğlu ve Otomotiv Meclisi Üyelerine,<br />
ATO Başkanı Sayın Gürsel Baran’a ve bu konuda<br />
verdiğimiz mücadeleye destek olan, bizimle birlikte<br />
bu işte emeği olan herkese camiamız adına<br />
teşekkür ediyoruz.”<br />
45
: OTOMOTIV<br />
Delphi Technologies’den Yeni Ford Focus’a Özel Fren Balatası!<br />
Dünyanın önde gelen otomotiv orijinal ekipman üreticileri için emisyon ve yakıt tasarrufu çözümleri üreten Delphi Technologies,<br />
hızlı bir şekilde büyüyen ve her geçen gün yepyeni modellerin tanıtıldığı otomotiv sektörü için yenilikçi ürünler geliştirmeye<br />
devam ediyor. Otomotiv dünyasına adım atan yeni modeller için hızlı bir refleks göstererek 2018 yılında tam 112 farklı yeni<br />
model için fren balatası geliştiren Delphi Technologies, henüz yollarla kısa bir süre önce buluşan yeni Ford Focus için geliştirdiği<br />
fren balatalarını sektörde bir ilk olarak gün yüzüne çıkardı.<br />
Otomotiv ekipman üreticileri için geleceğe yönelik<br />
önemli çözümler geliştiren Delphi Technologies,<br />
otomobillerin hayati organlarından birisi olan fren<br />
balataları için yenilikçi ürünler geliştirmeye tüm<br />
hızıyla devam ediyor. Delphi Technologies’in fren balataları,<br />
en güncel testlerde daha hızlı durma, daha<br />
kısa fren mesafesi ve daha uzun dayanım disiplinlerinde<br />
6 farklı rakibinden daha iyi olduğunu kanıtlıyor.<br />
İlklerin arkasındaki şirket Delphi Technologies,<br />
henüz kısa bir süre önce yollarla buluşan dördüncü<br />
nesil yeni Ford Focus ve Ford Fiesta ST için geliştirdiği<br />
fren balatalarını satışa sunmaya başladı.<br />
Pazarın gereksinimlerine uygun ürünleri zamanında<br />
sunmanın da oldukça önemli olduğunun altını çizen<br />
Delphi Technologies, yeni bir otomobilin piyasaya çıkışının<br />
ardından 6 ile 12 ay gibi iddialı bir sürede yeni<br />
fren balatalarını satışa sunuyor. Hali hazırda 1,7 milyona<br />
yakın bir önceki nesil Focus yollarda dolaşırken,<br />
yeni Ford Focus için ilk kez bir satış sonrası araç ekipmanı<br />
üreticisi olarak fren balatalarını tanıtan Delphi<br />
Technologies, araç sahiplerinin bakım ve onarımlara<br />
daha erken ulaşmasına olanak tanıyor. Bu sayede<br />
fren balatalarının değişim sürecinde Delphi Technologies,<br />
araç üreticisine de rekabetçi bir çözüm<br />
46
: OTOMOTIV<br />
sunuyor. Yeni nesil Ford Focus, Avrupa Yılın Otomobil<br />
Ödülü’ne (Car of the Year) aday 7 otomobilden birisi<br />
olarak dikkat çekiyor.<br />
2018 yılında tam 112 yeni fren balatası ve diskini<br />
piyasaya sunan Delphi Technologies’in yeni ürünleri<br />
ikinci nesil Audi A1, Jaguar I-PACE, BMW X2, DS7<br />
Crossback, ikinci nesil Peugeot 508, dördüncü nesil<br />
Mercedes A Serisi, üçüncü nesil Mercedes B Serisi,<br />
üçüncü nesil Opel Combo, Audi Q8 gibi birçok yeni<br />
otomobili kapsıyor. Bu sayede servisler, bu yeni<br />
otomobillerin onarımını kısa bir sürede gerçekleştirerek<br />
karlılığını ve müşteri sadakatini artırıyor. Delphi<br />
Technologies, hızla geliştirdiği ürünlerde kaliteye her<br />
disiplinden daha fazla önem verirken, orijinal ekipmanlar<br />
ile birebir aynı performans standartlarını<br />
karşılayacak ürünler geliştiriyor. Fren balatası ürün<br />
gamının tamamına delphicat.com üzerinden erişilebiliyor.<br />
47
: OTOMOTIV<br />
Fiat’tan “Otomatik Vites Farkı Bizden” Kampanyası!<br />
Fiat, Mart ayında da özel bir satış kampanyası sunuyor. Fiat Egea Ailesi’ne 66 bin TL’den başlayan fiyatlarla sahip<br />
olunabilirken, markanın “otomatik vites farkı bizden” kampanyasıyla, Egea Model Ailesi ve Fiat 500X ve 500L<br />
modellerinde otomatik vites farkı kadar indirim uygulanıyor.<br />
Fiat’ın Mart boyunca geçerli olacak satış kampanyasında<br />
Egea Model Ailesi ile 500X ve 500L’de, otomatik<br />
vites farkı kadar indirim fırsatı sunuluyor. Sınıfının<br />
en performanslı 1.6 dizel motoru ve en geniş diz<br />
mesafesini sunan Egea Sedan, en geniş iç ve bagaj<br />
hacmi ile rakiplerinden ayrılan Egea Hatchback ve<br />
tüm ihtiyaçları karşılayan geniş iç hacminin yanı sıra,<br />
alışılmışın dışında bir tasarıma sahip Station Wagon<br />
modellerinde otomatik vites farkı Fiat tarafından<br />
karşılanıyor. Üstelik, Türkiye’nin en çok tercih edilen<br />
otomobili ünvanını üç yıldır sürdüren Fiat Egea<br />
Ailesi’ne ay sonuna kadar 66 bin TL’den başlayan<br />
benzersiz fiyatlarla sahip olunabiliyor.<br />
Mart ayında, Fiat 500 Ailesi’nin üyeleri de cazip koşullar<br />
ile satın alınabiliyor. Apple CarPlay ve Android<br />
Auto destekli 7’’ Multimedia Sistemi ve 455 litrelik<br />
geniş bagaj hacmi ile ailelerin gözdesi olan 500L ile<br />
orijinal Fiat 500 tasarımını gerçek bir SUV deneyimi<br />
ile birleştiren yüksek performanslı 1.6 lt dizel otomatik<br />
500X’de de benzer şekilde otomatik vites farkı<br />
kadar indirim imkanı bulunuyor.<br />
48
: OTOMOTIV<br />
Jeep’ten Avantajlı Mart Kampanyası!<br />
Eski Otomobilini Getiren, Yepyeni Bir Jeep’e Sahip Oluyor!<br />
Jeep, Renegade modelinde geçerli kampanyasında avantajlar sunmaya devam ediyor. Mart ayı boyunca geçerli olacak satış<br />
kampanyası kapsamında Renegade modellerinde ÖTV ve tüm indirimlere ek olarak eski otomobilini getirenlere ekstra 10 bin TL<br />
takas desteği veriliyor. Dileyenler, Jeep Renegade için yüzde 0,99 faizli kredi seçeneğinden de faydalanabiliyor.<br />
SUV dünyasının efsanevi markası Jeep, geçtiğimiz<br />
ay devreye aldığı özel kampanyasını Mart ayında da<br />
sürdürüyor. Ay sonuna kadar geçerli olacak kampanya<br />
kapsamında Renegade modellerinde ÖTV ve tüm<br />
indirimlere ek olarak eski otomobilini getirenlere<br />
10 bin TL takas desteği sağlanıyor.Jeep Renegade,<br />
kampanya süresince ayrıca 50 bin TL’ye kadar 12 vadeyle<br />
yüzde 0,99 faiz oranlı kredi seçeneği ile satın<br />
alınabiliyor.<br />
Mart ayı boyunca 2018 model Jeep Compass satın<br />
almak isteyenler ise cazip fiyat avantajları ile birlikte<br />
100 bin TL’ye kadar 12 ay vadeyle yüzde 1,49 faiz<br />
oranlı, eşit ödemeli kredi kampanyasından yararlanabiliyor.<br />
49
: OTOMOTIV<br />
MASFED: EKONOMİYE VE YERLİ OTOYA ODAKLANALIM<br />
MASFED, BOD ve OTONOMİ Başkanı Aydın Erkoç, seçimlerin geride kalması ile artık ekonominin ülkenin bir numaralı gündem<br />
olması gerektiğini bildirdi.<br />
Erkoç: “İkinci el otomotiv sektörü olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın özel önem verdiği yerli otomobil projesini büyük bir<br />
heyecanla destekliyoruz. Bu milli davada biz de elimizi taşın altına koymaya hazırız”<br />
Aydın Erkoç<br />
Türkiye’de ikinci el otomotiv sektörünün çatı kuruluşu Motorlu<br />
Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Başkanı Aydın<br />
Erkoç, yerel seçimlerin ardından artık ülkece ekonomiye<br />
odaklanma zamanı geldiğini belirterek, “yerli otomobil”<br />
projesi kapsamındaki çalışmaların büyük önem taşıdığını<br />
ve milli ekonomiye yeni bir ivme ve canlılık getireceğini<br />
bildirdi.<br />
MASFED’in yanı sıra Başkent Otomobilciler Derneği (BOD)<br />
ve Ankara’da kurulu Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük<br />
otomotiv ticaret ve yaşam merkezi OTONOMİ’nin de Yönetim<br />
Kurulu Başkanı olan Aydın Erkoç, yaptığı açıklamada; “Ülke<br />
olarak aylardır kilitlendiğimiz 31 Mart yerel seçimleri, bir iki<br />
üzücü münferit olay dışında demokrasilerde olması gerektiği<br />
gibi geçmiş, millet olarak demokratik olgunluğumuzu teyit<br />
etmiştir” değerlendirmesinde bulundu. Erkoç, “Seçimleri<br />
gerçekleştirdik, yerel yöneticilerimizi seçtik. Öncelikle yeni<br />
seçilen yöneticilerimizi tebrik ediyor, başarılar diliyorum.<br />
Şimdi milletçe ekonomiye odaklanma ve çalışma zamanı.<br />
İnanıyorum ki her vatandaş, her kurum, kuruluş şimdi elini<br />
taşın altına koyacak, ekonomimizi düzlüğe çıkarmak için<br />
canla başla çalışacaktır” dedi.<br />
“Yerli otomobil milli dava”<br />
Aydın Erkoç, dış saldırılar ve eksi büyüme sürecinde hükümet<br />
tarafından milli ekonomiyi canlandırmaya yönelik etkili<br />
önlemler alınmakta olduğunu belirtirken, “yerli otomobil”<br />
için yapılan çalışmaların da bu açıdan büyük önem taşıdığını<br />
vurguladı. Bunun bir “milli dava” olduğunu belirten Erkoç,<br />
projenin, domino etkisiyle birçok sektörde ve genel olarak<br />
ekonomide ciddi canlanma, kalkınma ivmesi ve büyüme dinamizmi<br />
sağlayacağını, ciddi bir itici güç olacağını ifade etti.<br />
50<br />
“Göreve hazırız”<br />
Yerli otomobil konusunun “milli dava” olduğunu ifade eden<br />
Erkoç, şunları kaydetti:<br />
“Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle Türkiye kendi<br />
otomobilini tasarlamak ve üretmek için yola çıkmış bulunuyor.<br />
İkinci el otomotiv sektörü olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın<br />
özel önem verdiği yerli otomobil projesini büyük<br />
bir heyecanla destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz<br />
günlerde yerli otomobil konusundaki çalışmaların<br />
hızından yakınarak, bir aksama varsa sözleşmeleri gözden<br />
geçireceklerini, gerekirse bunun için yabancılarla görüşebileceklerini<br />
söyledi. Yerli otomobil konusundaki çalışmaların<br />
bize göre de hızlandırılması gerekiyor. Ülke genelinde motorlu<br />
araç alım satımı ile iştigal eden yaklaşık 70 bin kişilik<br />
bir kitleyi temsil eden MASFED olarak biz de elimizi taşın altına<br />
koymaya hazırız. Bu yerli ve milli bir meseledir. Bu milli<br />
davada MASFED, BOD ve OTONOMİ olarak verilecek her türlü<br />
göreve talibiz. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımız başta ilgililere<br />
seslenmek ve bu işin üstesinden gelecek istek, inanç<br />
ve gereken diğer imkanlara sahip olduğumuzu da iletmek<br />
isterim. Biz bu işi de başaracak güce ve imkana sahibiz.”<br />
Yerli otomobil neden önemli?<br />
Türkiye’de otomotivin inşaatla birlikte ekonominin lokomotifi<br />
olduğunu belirten Erkoç, “Türk otomotiv sektörü 50 yılı<br />
aşan birikimiyle; tasarımı, lisansı, teknolojisi ile Türkiye’nin<br />
tamamen kendine ait yerli-milli otomobilini yapacak bilgi<br />
birikimine, mühendis, teknisyen, işçi kadrosuna sahiptir”<br />
dedi. Bu konudaki çalışmalara başından beri destek<br />
verdiklerini belirten Erkoç, otomotivde dışa bağımlılığın<br />
azaltılması ve yerli otomobilin özendirilmesinin önemine<br />
işaret etti. Erkoç, “Ülke olarak kendi otomobilimizi bir an<br />
önce yapmalıyız, yerli otomobili özendirmeliyiz. En kısa<br />
zamanda yollarımızda görmek istiyoruz, bunun heyecanını<br />
duyuyoruz. Kendi otomobilimizi üretmek ve ihracatını da<br />
yapmak ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır”<br />
diye konuştu.<br />
Gerekli kapasiteye fazlasıyla sahibiz<br />
Türkiye’de 1960’larda başlayan otomotiv sektörünün son<br />
yıllarda hızlı bir gelişim gösterdiğini belirten Erkoç, sektörün<br />
ciddi bir teknolojik birikim, üretim kapasitesi ve önemli<br />
bir pazar büyüklüğüne eriştiğini belirtti. Erkoç, Ocak 2019<br />
itibariyle ülkede 12 milyon 437 bin 250’si otomobil olmak<br />
üzere toplam 22 milyon 922 bin 164 motorlu kara taşıtı bulunduğunu<br />
ve Türkiye kara yollarında dünyanın bilinen tüm<br />
otomobil markalarının trafiğe çıktığına işaret etti. Bu araçların<br />
da önemli bir bölümünün Türk mühendisi ve işçisinin<br />
beyin ve kol gücü ile bizzat Türkiye’de üretildiğini ve ihracat<br />
yapıldığını belirten Erkoç, “Otomotiv teknolojisinde dünya<br />
ile yarışacak güçteyiz. Mühendisi, tasarımcısı, teknisyeni,<br />
işçisiyle bu alanda iyi yetişmiş bir işgücüne sahibiz” dedi.<br />
Otomotiv sektörünün yıllık üretiminin 2018 itibariyle 1<br />
milyon 550 bin 150 adede ulaştığını, bunun da 1 milyon 26<br />
bin 461’inin otomobil olduğunu belirten Erkoç, “Sektörün<br />
sıfır araçlarda yıllık satış adedi 1 milyon dolayında. İkinci el<br />
pazar 5,4 milyonu otomobil olmak üzere toplam 7,7 milyon<br />
adede ulaştı. Otomotiv, Türkiye’mizin ihracat şampiyonu.<br />
Artık, kendi yerli otomobilimizi yapmamızın zamanı gelmiştir.<br />
Bunu yapacak kapasite ve güce fazlasıyla sahibiz”<br />
diye kaydetti.
MOBİLYA DEKORASYON<br />
Armis’ten Evlenecek Çiftlere Birbirinden Şık Yatak Alternatifleri<br />
Son teknolojik makine parkurunda ürettiği yatak,<br />
baza, başlık ve beyaz grubu tekstil ürünleriyle<br />
dikkat çeken Armis, yeni evlenecek çiftlere yatak<br />
odaları için şıklık ve zarafeti buluşturan seçenekler<br />
sunuyor. Armis, yatak, baza, yatak başlıklarını<br />
kumaş kaplı komodin ve sandıklı ayak ucu pufu<br />
tamamlanıyor.<br />
Armis, yeni nesil yatak seçenekleri, her dekorasyon<br />
zevkine uygun olabilecek, geniş renk seçenekleri,<br />
özgün tasarımlarıyla göz dolduran bazaları ve başları<br />
ile; yatak odasında kendi tarzını ortaya koymak<br />
isteyen çiftlere hem sağlıklı uyku konforunu hem<br />
de zarafeti bir arada sunuyor.<br />
Armis ürün yelpazesinde yatak, baza, başlık ürün<br />
gamının yanı sıra uyku konforunu tamamlayacak<br />
yorgandan, yastıktan oluşan beyaz grubu ve çeşitli<br />
renklerde battaniyeler de yer alıyor.<br />
51
MOBİLYA DEKORASYON<br />
BAHARIN COŞKUSUNU EVİNİZE TAŞIYIN<br />
Tohumlar filizlenip, doğa yeniden canlanırken baharın tazeliğini evinize taşımayı mı planlıyorsunuz? Kişiye özel mobilya<br />
tasarımlarıyla evinizin size özel olmasına imkân tanıyan Art Design’ın Art Deco mağazalarında beğenilere sunduğu,<br />
ölümsüzlüğün rengi olan zümrüt yeşili Ares kanepesiyle evinizin yeniden doğuşuna şahit olun!<br />
Neredeyse her kültürde gelişi şenliklerle kutlanan,<br />
yaşamın, yeniden doğuşun, bereketin simgesi<br />
bahar mevsimi sonunda geldi. Son cemrenin de<br />
toprağa düşmesiyle birlikte, evlerde bahar temizliği<br />
yapmanın, kışın kasvetli havasını kapı dışarı<br />
etmenin sırası geldi. O halde önce kendinize sonra<br />
da evinize bir güzellik yapın; ölümsüzlüğün rengi<br />
olarak bilinen ve yeşilin en güzel tonlarından biri<br />
olan zümrüt rengi Ares kanepe ile baharın sıcaklığını<br />
salonunuza taşıyın. Her evin bir şahsiyeti<br />
olduğuna inanan ve bu amaçla kişiye ve mekâna<br />
özel tasarımlar sunan Art Design’ın, Art Deco mağazalarında<br />
satışa sunduğu chester modeli zümrüt<br />
yeşili ile buluşturan Ares kanepesi, kışın soğuk<br />
havasına karşılık içinizi ısıtacak. Zümrüt yeşilinin<br />
kadifeyle muhteşem uyumunu ortaya çıkaran Ares<br />
kanepe için Art Design Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Turgay Terzi, “Ares kanepe, evlerine baharın sıcaklığını<br />
taşımak isteyen müşterilerimiz için biçilmiş bir<br />
ürün. Birkaç sezondur, mobilyada en önemli akımlardan<br />
biri haline gelen Art Deco tarzını yansıtan<br />
Ares kanepenin ahşap detaylarında ince bir işçilik<br />
örneği sergiledik. Zümrüt yeşili ile mükemmel<br />
bir uyum oluşturan, ipeksi yeşil kadife kumaş ile<br />
kanepemizi müşterilerimizin beğenisine sunduk.<br />
İnanıyoruz ki Ares kanepe, doğanın yeniden doğuşunda<br />
evinde yenilik yapmak isteyenlerin büyük<br />
beğenisini kazanacak” açıklamasında bulunuyor.<br />
Evlerinize baharın ruhunu yansıtmak istiyorsanız,<br />
birçok model alternatifi ve aklınızdaki tasarımların<br />
gerçek hallerini bulacağınız MODOKO’daki Art Design<br />
mağazasına uğramanız yeterli.<br />
52
MOBİLYA DEKORASYON<br />
Buka’dan yeni ürün<br />
Özgün ve sıra dışı tasarım arayanlara özel<br />
Buka, değişen trendler ve kullanıcı beklentileri doğrultusunda koleksiyonuna yeni bir ürün ekledi. 2019’un mobilya<br />
trendlerinden yola çıkılarak geliştirilen Polo ile evler özgün ve sıra dışı tasarımlarla buluşuyor.<br />
Modadan, kozmetiğe, tasarımdan dekorasyona<br />
kadar trendler her yıl değişim gösteriyor.<br />
Yeni renkler ve koleksiyonlar, evini yenileyecek<br />
olanların mobilya seçimlerinde en önemli rolü<br />
oynuyor. Kişiselleştirilmiş ürün, renkli kombin, ahşap<br />
mobilya ve kadife dokuların öne çıktığı 2019<br />
yılında, Buka da koleksiyonuna eklediği yeni ürünleriyle<br />
trendlere uyum sağlıyor.<br />
İç mimarlar ve endüstriyel tasarımcılardan oluşan<br />
deneyimli tasarım ekibiyle birlikte dekorasyonda<br />
değişen trendleri, dünya çapındaki mobilya<br />
dinamiklerini göz önünde bulunduran Buka, bu<br />
gelişmeler doğrultusunda koleksiyona Polo’yu ekledi.<br />
Buka’nın 2019 koleksiyonunda öne çıkan yeni<br />
ürünü Polo, sıra dışı tasarımlarıyla dekorasyonda<br />
özgünlük arayanların tercihi olacak.<br />
Klasik evlere hitap ediyor<br />
Polo’nun zarif ve çağdaş tasarımı, oturma odanıza<br />
şık bir hava katarken, konfor ihtiyaçlarınızı tam<br />
anlamıyla karşılar. Ergonomik olmasının yanı sıra<br />
hafif ve sade görünümü ile yaşam alanınızı modernize<br />
ederek estetik bütünlüğünü sağlar. Geniş<br />
minderleri ve yuvarlak köşe hatlarıyla Polo, hem<br />
sportif hem de klasik evlere uyum sağlayan görünümüyle<br />
dikkat çekiyor. Polo’nun ikili, üçlü ve tekli<br />
seçenekleri bulunuyor.<br />
53
MOBİLYA DEKORASYON<br />
Çağdaş dekorasyonun evinizdeki sembolü; Eva Koltuk<br />
Bir evi gerçek bir ‘yuva’ yapan zamanı birlikte paylaştığınız kişiler ve bu zamana değer katan detaylardır.<br />
Her tasarımda daha çok konfor, daha çok hayat<br />
felsefesinin izini süren Loda Mobilya, modern ve<br />
işlevsel yönleriyle fark yaratan Eva Koltuk ile hayata<br />
ve zamana değer katacak.<br />
Akımlar arası zamansal bir bağ…<br />
Modern tasarımın temel ilkelerinden biri olan<br />
güçlü sadeliği, postmodernizme gönderme yapan<br />
detaylarla buluşturan Eva Koltuk, farklı doku ve<br />
yaklaşımlarla sıra dışı bir uyum yakalıyor. İddiasını<br />
hem yalın diliyle hem de birinci sınıf kalitesiyle<br />
fark yaratan bir argümana dönüştüren Eva, yaşam<br />
alanlarındaki şıklığa rehberlik ediyor.<br />
Loft tasarım mirasından ilham alan Eva Koltuk,<br />
maskülen formuyla çağdaş yaşam alanlarında<br />
kendine yer buluyor. Bu anlamda akımlar arasında<br />
zamansal bir bağ kuran Eva, modernist bakış açısını<br />
loft stilin karakteristik özellikleriyle yıldızlaştırıyor.<br />
Detaylarında çizgi bir üstü bir estetik anlayışı<br />
ortaya koyan Eva Koltuk, küre biçiminde tasarlanan<br />
ve altın rengiyle farklılaştırılan ayaklarıyla<br />
özgün bir tasarım fikri ortaya koyuyor. Rahatlığı ön<br />
planda tutan formuyla işlevselliği de bu kompozisyona<br />
dahil eden Eva, geniş oturma deneyimiyle<br />
keyifli ve konforlu bir alan yaratıyor.<br />
54
Sunny Garden Nilufer Hotel,<br />
Bodrum, Akyarlar köyü, Karaincir plajı bölgesinde yer alan rahat, sessiz,<br />
konforlu butik otel tarzı bir işletmedir.<br />
1996 yılında inşaa edilmiştir.<br />
21 standard, 21 suite olmak üzere toplam 42 misafir odası<br />
bulunmaktadır.<br />
Otel; açık kapalı restaurant, disco, yüzme havuzu, çocuk havuzu, havuz<br />
bar ve otoparktan oluşmaktadır.<br />
Bodrum’un doğallığını halen koruyabilen Akyarlar Köyü Karaincir<br />
plajına 200 metre mesafededir.<br />
Mavi bayraklı Karaincir Plajı, kumsalı, hemen derinleşmeyen yapısı ve<br />
kıyısında bulunduğu denizdeki kaynak suyundan dolayı her mevsim<br />
kendine özel ısıya sahiptir.<br />
Karaincir Plajı, Yunanistan’ın Kos Adası ile 10 dakikalık bir mesafededir.<br />
Kos Adası’nda doğmuş ve yaşamış olan Hipokrat, daha yaşadığı<br />
dönemlerde bu bölgenin oksijeninin bol olduğuna işaret etmiştir.<br />
Sunny Garden Nilufer Hotel;<br />
Son yıllarda 5 yıldızlı lüks otellerin de hızla çoğaldığı Akyarlar Karaincir<br />
bölgesinde, küçük, sakin, huzurlu, bir otelde tatil yapmak isteyen kişiler<br />
için son derece idealdir.<br />
Geniş standart ve suit odalarıyla ailelerin konaklamasına çok uygundur.<br />
Otel yönetimi misafirlerine, oda-kahvaltı başta olmak üzere, yarım<br />
pansiyon ve tam pansiyon şeklinde konaklama seçenekleri ile tatil imkanı<br />
sunuyor.<br />
Otel. meşhur Akyarlar balıkçı köyüne yaklaşık 500 metre Turgutreis şehir<br />
merkezine 9 km, Bodrum şehir merkezine 19 km, havaalanına 60 km<br />
mesafede yer almaktadır.<br />
Turgutreis ve Bodrum şehir merkezlerine, otelin önünden, her yarım<br />
saatte bir, çift yönlü dolmuşlar geçmektedir.<br />
Sunny Garden Nilufer Hotel<br />
Atatürk cd. No 281 Akyarlar Bodrum • Tel: 0252 393 8110 - 0252 3938080 • Fax: 0252 393 6835<br />
Web: www.sunnygardenhotels.com • e-mail: info@sunnygardenhotels.com • Facebook: sunnygardenhotels@gmail.com
CAFE & RESTAURANT<br />
YEPYENİ BİR LEZZET, TAŞTA ET<br />
Nefis hamburgeri ile damaklarda taht kuran ödüllü BOB; Ataşehir’de yine vazgeçemeyeceğiniz bir lezzetle<br />
karşınıza çıkıyor. Sıcak Taşta Et ile BOB Barbecue<br />
BOB, Ataşehir’de geniş alana yayılmış yeni yerinde<br />
sizi nefis bir sürprizle karşılıyor. Sıcak taşta pişen et<br />
konseptiyle BOB Barbecue olarak karşımıza çıkan<br />
mekan, birbirinden lezzetli hamburger ve craft içecekleri<br />
ile de tüm gün hizmet veriyor.<br />
400 derece ısıdaki lav taşı üzerinde hızla pişerek<br />
nefasetini koruyan marine edilmiş bonfile, yanındaki<br />
sebzeler, mantar, hellim peyniri, patates<br />
kızartması ve salata ile gerçek lezzet düşkünlerine<br />
adeta ziyafet sunuyor. Masaya gelen sıcak taşta<br />
etleri ve sebzeleri pişirmenin keyfini yaşarken, BOB<br />
Barbecue farkını da ilk yediğiniz andan itibaren<br />
hissediyorsunuz.<br />
Ataşehir’de öğle yemekleri ve iş toplantılarına ev<br />
sahipliği yapan BOB, gece ise popüler müzikler<br />
eşliğinde eğlence arayanları ağırlıyor.<br />
Yemek sonrası günün müzikleri ile yorgunluk atmak,<br />
geniş bahçede dostlarınızla güzel bir sohbet<br />
eşliğinde vakit geçirmek için BOB Barbecue Ataşehir<br />
çok doğru bir seçim.<br />
Kişi başı 59.-TL’ye deneyimleyebileceğiniz BOB<br />
Barbecue, öğlen yemeklerinde de hızlı ve sağlıklı<br />
beslenmeyi tercih eden et severleri de ağırlıyor<br />
56
CAFE & RESTAURANT<br />
CAFE CADDE’DE ÇAY SAATİ LEZZETLERİ<br />
Çay içmenin her ne kadar saati olmasa da, öğle yemeği sonrası ve akşamüzeri taze demlenmiş bir çaya kim hayır diyebilir ki?<br />
Hele de yanında nefis tartoletler varsa…<br />
Cafe Cadde 25 yıllık geçmişi ile günümüz lezzetlerini<br />
en sağlıklı ve lezzetli şekilde sunarken, geleneklerimize<br />
de sahip çıkarak akşamüzeri çay saati<br />
uygulaması sayesinde nefis tuzlu atıştırmalıklar ve<br />
tatlı servisi ile çay keyfinize eşlik ediyor.<br />
2 kişilik çay saati tabağı ve limitsiz çay seçeneği ile<br />
öğleden sonra 3 ile 6 saatleri arasında bir çay molası<br />
vermek isteyenleri ağırlayan Cafe Cadde; aynı<br />
zamanda tüm menüsünü de servis etmeye devam<br />
ederek, geniş bir seçenek sunuyor.<br />
Güneşin yüzünü gösterdiği bahar aylarında, cadde<br />
yürüyüşlerinize ve arkadaş toplantılarınıza keyif<br />
katmak için Cafe Cadde’de küçük bir ara vererek<br />
enerji toplayabilirsiniz.<br />
Bağdat Cadde’sinin ilk mekanlarından Cafe Cadde;<br />
sürekli yenilenen mönüsü, profesyonel mutfak<br />
kadrosu ve hizmet kalitesi ile yediden yetmişe<br />
bütün misafirlerini mutlu etmeyi başarıyor. Sağlıklı<br />
beslenme ve gurme lezzet arayışında olanlar,<br />
şık ve konforlu ortamı tercih edenler, keyifli vakit<br />
geçirmek isteyenler için hepsi ve daha fazlası Cafe<br />
Cadde’de.<br />
Cafe Cadde klasikleri arasına girmiş, Pazar açık büfe<br />
kahvaltılarını ve diğer lezzetleri tatmak, orman<br />
meyveli nefis cheese cake eşliğine bahçesinde<br />
kahvenizi yudumlamak ve özel sürprizlerle karşılaşmak<br />
isterseniz, hiç vakit kaybetmeden çeyrek<br />
asırlık Cafe Cadde’ye uğramanızı öneririz.<br />
2 Kişilik Limitsiz Çay Saati Menüsü 79.- TL<br />
57
CAFE & RESTAURANT<br />
SEVİLEN LEZZETLER, KEYİFLİ SAATLER İÇİN DRAFT<br />
Dört senedir Erenköy, Selamiçeşme, Acıbadem, Moda ve Ataşehir’deki şubeleri ile Anadolu Yakasının keyifli mekanlarının<br />
adresi olan Draft, günün her saatine uygun farklı menüleri ile de alışkanlık yaratmayı başardı.<br />
Draft şubeleri, farklı konsepti ve endüstriyel tasarımı<br />
ile rahat ve samimi bir ortam için gereken her<br />
türlü konforu sağlamak üzere çıktığı yolda, misafirlerinin<br />
kattığı ruh ile şekillenerek günden geceye<br />
uzayan anlara ev sahipliği yapıyor.<br />
Taze atıştırmalıkları, hamburger, pizza, et yemekleri<br />
ve salata seçenekleri dışında, özellikle sosisleri<br />
ile ön plana çıkan Draft şubelerinin, Gravyerli Sosisinin<br />
müdavimleri gün geçtikçe hızla artıyor.<br />
Gerçek dana etinden özel üretim Draft Sosisleri<br />
ile eşleşen yeni nesil içecekler, dünyanın en iyi 70<br />
markasından oluşuyor.<br />
Öğle yemeği, akşamüzeri sohbetleri ve gece eğlencesi<br />
için Anadolu Yakasında rahat edebileceğiniz<br />
bir Draft, sizin de favoriniz olacaktır.<br />
Zomato ve Kangurular ödüllü, TripAdvisor Excellence<br />
sertifikalı Draft’a gelmek için bir çok bahaneniz<br />
ya da sebebiniz olabilir.<br />
Draft Erenköy, Draft Selamiçeşme, Draft Acıbadem,<br />
Draft Moda ve Draft Ataşehir haberlerini ve festivallerini<br />
instagram hesabından takip edebilirsiniz<br />
58
CAFE & RESTAURANT<br />
Mövenpick Hotel Istanbul’da geleneksel iftar ziyafeti<br />
Canlı fasıl müziğinin ritimleri Ramazan lezzetleriyle buluşuyor...<br />
Mövenpick Hotel Istanbul, 6 Mayıs - 3 Haziran<br />
2019 tarihleri arasında, Türk ve Osmanlı yemek<br />
kültürünü yansıtan lezzetlerle bezenmiş, canlı fasıl<br />
müziğinin eşlik ettiği iftar büfesiyle geleneksel<br />
Ramazan sofralarının keyfini yaşatıyor.<br />
Baş Aşçı Giovanni Terracciano ve ekibi tarafından<br />
hazırlanan, her gün farklı lezzetlere ev sahipliği<br />
yapan iftar büfesinde; Ramazan şerbeti, çeşit çeşit<br />
iftariyelikler, Ramazan pideleri, zeytinyağlılar,<br />
yöresel çorbalar, ızgara ve kebap çeşitleri, mantı,<br />
döner ve 11 Ayın Sultanı’na layık lezzetlerin yanı<br />
sıra güllaç, ayva tatlısı, lokma, tulumba tatlısı,<br />
ekmek kadayıfı ve fırın sütlaç gibi tatlılar yer alıyor.<br />
AzzuR Restaurant’taki bu benzersiz ziyafetin<br />
ardından serinletici bir lezzetle ferahlamak için<br />
iftar büfesinde yer alan gurme Mövenpick dondurmalarını<br />
deneyebilirsiniz.<br />
İftar büfesi kişi başı KDV dahil 175 TL’dir.<br />
Misafirleriniz için geleneksel iftar davetleri...<br />
Mövenpick Hotel Istanbul, Ramazan ayının coşkusunu<br />
çalışanları, iş ortakları ve misafirleriyle<br />
paylaşmak isteyenler için de set menü ve açık<br />
büfe seçeneklerinden oluşan iftar menüleri hazırladı.<br />
59
ATAMA<br />
Arıkanlı Holding’in Genel Koordinatör/CEO pozisyonuna<br />
Hakan Subaşı atandı<br />
1996 yılından bu yana eğitim, taşımacılık, medya ve yayıncılık ile sanayi ve inşaat alanlarında faaliyetlerini<br />
sürdüren Arıkanlı Holding’in Genel Koordinatör/CEO pozisyonuna Hakan Subaşı atandı. Arıkanlı Holding’deki iş<br />
hayatına, 1998 yılında başlayan ve Arıkanlı Holding grup şirketlerinde çeşitli alanlarda uzun yıllar üst yöneticilik<br />
yapan Hakan Subaşı evli ve bir çocuk babasıdır.<br />
CHEP, “Avrupa’nın En İyi İşvereni” sertifikasına ikinci kez layık görüldü<br />
CHEP, Top Employers Institute tarafından,<br />
mükemmel çalışan koşulları ve İK uygulamaları<br />
sayesinde “Avrupa’nın En İyi İşvereni”<br />
sertifikasını iki yıl boyunca arka arkaya almaya<br />
hak kazandı. CHEP; heyecan verici kariyer<br />
olanakları, yarattığı gelişim fırsatları, sunduğu<br />
beceri geliştirme programlarının yanı<br />
sıra özel gün etkinlikleriyle de çalışanlarına<br />
odaklı projelerle ilerliyor<br />
Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı sürdürülebilir<br />
iş modeli ile daha yaşanılabilir yarınlar için çalışan<br />
CHEP, Top Employers Institute tarafından “2019<br />
Avrupa’nın En İyi İşvereni” sertifikasını almaya ikinci<br />
kez layık görüldü. Dünya çapında bir kuruluş olan ve<br />
çalışanlara en iyi şartların sunulduğunu belgelendiren<br />
“Top Employers Institute (TEI)”, şirketlerin Avrupa<br />
bazında bu sertifikayı alabilmesi için en az beş ülkedeki<br />
faaliyetlerini inceliyor.<br />
Kuruluş tarafından İngiltere, İspanya, Fransa, Almanya,<br />
Belçika, Polonya ve İrlanda’da ilgili değerlendirme<br />
süreçlerinden geçen CHEP, mükemmel çalışan<br />
koşulları ve İK uygulamaları sayesinde bu belgeyi iki<br />
yıl boyunca arka arkaya almaya hak kazandı. CHEP,<br />
müşterilerine sunduğu kaliteli ekipman çözümlerinin<br />
yanı sıra özellikle çalışanları için dünya çapında<br />
sunduğu heyecan verici kariyer olanakları, onlar için<br />
yarattığı gelişim fırsatları; olağanüstü koşullar ve en<br />
iyi yeteneği yakalamaya gösterdiği çaba ile yüksek<br />
kaliteye odaklanıyor.<br />
“Top Employers Institute” “Yetenek Stratejisi, Yetenek<br />
Edinme, İş Yeri Planlaması, İşe Alım ve Alıştırma Süreci,<br />
Öğrenme ve Geliştirme, Performans Yönetimi, Liderlik<br />
Gelişimi, Kariyer & Başarı Yönetimi, Fayda ve Yan Haklar,<br />
Şirket Kültürü” başlıklarındaki değerlendirmelerle,<br />
çalışan koşullarında mükemmellik standartlarına<br />
ulaşan kuruluşlara sertifika veriyor. Doğrulamalar ve<br />
harici denetimlerle uluslararası bir standarda göre performans<br />
puanları derecelendiriliyor.<br />
Özel günlerde özel etkinlikler düzenliyor<br />
CHEP, Dünya Kadınlar Günü kapsamında ofiste tüm<br />
gün aktiviteler gerçekleştirdi. Kick Boks milli sporcusu<br />
ve hemşire olan Duygu Turan, hayat hikayesini,<br />
kariyerini ve başarılarını anlattı. Özellikle kadınlara<br />
yönelik soruların sorulduğu ‘’Beni ne kadar tanıyorsun?’’<br />
yarışması ile en yüksek puanı alan ekipteki kadınlara<br />
profesyonel makyöz tarafından makyaj seansı<br />
uygulandı. Aynı zamanda gündüz ve gece makyaj<br />
rutinlerine dair ipuçları ve püf noktaları da paylaşıldı.<br />
Kadınların yanı sıra erkeklere de hayatındaki değerli<br />
kadınlara vermeleri için hediyeler dağıtıldı.<br />
CHEP Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Serhat Enyüce<br />
“CHEP olarak ‘Avrupa’nın En İyi İşvereni’ sertifikasını<br />
iki yıl üst üste almaktan gurur duyuyoruz. Bu alandaki<br />
çabalarımızın görülmesi ve tanınmasından dolayı<br />
çok mutluyuz. Her zaman çalışanlarımızın kariyerlerini<br />
ve becerilerini geliştirmeye, burada çalıştıkları<br />
süre boyunca onlara destek vermeye odaklanıyoruz.<br />
Bunu da en iyi öğrenme ve geliştirme programları<br />
ile küresel iş fırsatları sunarak yapıyoruz. Her CHEP<br />
çalışanına kariyerini çok uluslu ve çok kültürlü bir<br />
şirkette geliştirme fırsatı veriyoruz. Herkesin diğer<br />
çalışanların farklı yeteneklerinden yararlanabileceği<br />
ve başarıya katkıda bulunabileceğini düşündüğü bir<br />
ortam yaratmaya çalışıyoruz. İnsanlarımızın çeşitliliği,<br />
işimizin ve hizmet verdiğimiz müşterilerimizin<br />
çeşitliliğini yansıtıyor” dedi.<br />
60
LIV HOTEL<br />
BY<br />
BELLAZURE<br />
Huzurlu bir tatil sizi bekliyor<br />
“Sevdiğiniz değerler zamana yenik düşmüyor”<br />
mottosuyla hizmet veren LIV Hotel by Bellazure,<br />
Bodrum’un en güzel koylarından Karaincir Koyu’nda misafir memnuniyetini ön planda<br />
tuttuğu yüksek standartlı hizmet anlayışıyla misafirlerini ağırlıyor.<br />
Karaincir Koyu Akyarlar / Bodrum Tel: 252 393 66 33 Fax: 252 393 66 34 www.livbybellazure.com
ATAMA<br />
Chobani CEO’su Hamdi Ulukaya, İş Dünyasının Nobel’i<br />
Oslo Business for Peace Ödülü İle Onurlandırıldı<br />
ABD’nin en hızlı büyüyen gıda şirketlerinden Chobani’nin kurucusu ve CEO’su Türk iş adamı Hamdi Ulukaya, iş dünyasının<br />
Nobel’i Oslo Business for Peace Ödülü’ne layık görülen 3 liderden biri oldu. Oslo Business for Peace Ödülü, şirket başarılarının<br />
vazgeçilmez bir unsuru olarak sosyal ve çevresel etki yaratmayı kendilerine amaç edinmiş, etik ve sorumlu iş yapmanın<br />
öneminin savunucusu ve bu anlamda olağanüstü örneklere imza atarak çevrelerine ilham veren iş dünyası liderlerine<br />
veriliyor.<br />
Bu yıl Hamdi Ulukaya ile birlikte ödül alacak diğer liderler,<br />
Dubai merkezli CTG-Committed To Good CEO’su İngiliz<br />
Alice Laugher ve Kamerun merkezli GiftedMom’un<br />
kurucu ortağı Dr. Agbor Ashumanyi Ako oldu. Geçtiğimiz<br />
yıllarda Norveç Prensi Haakon’un katılımıyla gerçekleşen<br />
ödül töreni, bu yıl 14-15 Mayıs’taki 2019 Oslo<br />
Business for Peace Zirvesi’nin ikinci günü öğleden sonra<br />
düzenlenecek.<br />
Bu üç lider, sadece bilanço kârlılığına odaklanmayan,<br />
işi değişimin bir aracı olarak gören kurum ve kuruluşları<br />
yönetiyor. Şirketlerinin misyonu olarak sosyal etki<br />
yaratmayı ve dünyayı bu şekilde daha ileriye taşımayı<br />
amaçlıyorlar.<br />
Oslo Business for Peace Ödülü, Business for Peace Vakfı<br />
tarafından bu yıl onuncu kez dağıtılıyor. Ödülü daha<br />
önce kazananlar arasında Virgin CEO’su Sör Richard<br />
Branson, Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk ve Unilever<br />
CEO’su Paul Polman gibi isimler yer alıyor. Barış ve ekonomi<br />
alanlarında Nobel ödülü sahibi jüri üyelerinden<br />
oluşan Ödül Değerlendirme Komitesi, bu yıl adı geçen<br />
üç lideri ödüle layık gördü. Aday değerlendirme süreci,<br />
vakfın 4 global ortağı ICC (International Chamber<br />
of Commerce), PRI (Principles for Responsible Investment),<br />
UNDP (United Nations Development Program)<br />
ve UNGC (United Nations Global Compact) tarafından<br />
dünya çapında ön adayların belirlenmesi ile başlıyor.<br />
Vakfın kurucusu Per L. Saxegaard konuyla ilgili olarak<br />
şöyle diyor: “2019 yılında ödüle layık görülen liderler,<br />
kurdukları veya yönettikleri kurumsal yapılarla, topluma<br />
sağlanan katkı anlamında<br />
olağanüstü birer örnek.<br />
Her alanda dengesizliklerin<br />
ve eşitsizliklerin<br />
yaşandığı günümüzde bu<br />
liderler, kadınlara, azınlıklara,<br />
ezilen veya çok<br />
farklı bireylerden oluşan<br />
gruplara fırsatlar sunan<br />
yapılar oluşturmuş veya<br />
bu yapıları büyütüp geliştirmişler.<br />
Herkesçe tanınan<br />
ve çevrelerinde örnek<br />
gösterilen bu liderler, eşitsizliği<br />
ortadan kaldırmak, kimseyi dışarıda bırakmamak,<br />
sağlık hizmetlerine, yardımlara ve iş imkanlarına erişimi<br />
genele yaymak anlamında yorulmak nedir bilmeden<br />
çaba gösteriyorlar. Kurup yönettikleri kurumsal yapılarla,<br />
insan haklarının korunmasına, barışın kalıcılığına,<br />
insani potansiyelin tam anlamıyla ortaya çıkabileceği<br />
bir ortamın inşa edilmesine katkıda bulunuyorlar.”<br />
Vakfın Global Ortaklarından Sorumlu Direktörü İrem<br />
Sözügeçer de şunları ekledi: “Bu güne kadar Oslo Business<br />
for Peace Ödülü’ne layık görülen 49 kişinin her biri<br />
son derece özel ve örnek insanlar. Bir Türk olarak Hamdi<br />
Ulukaya’nın bu yılki ödülü kazananlardan biri olmasından<br />
dolayı özellikle mutlu oldum ve gurur duydum.<br />
Geçtiğimiz yıllardaki ödül sahipleri arasında Türk asıllı,<br />
anne-babası Kanada’ya yerleştiği için Kanada’da doğup<br />
büyümüş, dünyadaki mercimek üretiminin %25’ini sağlayan<br />
AGT Food CEO’su Murad Al-Katib de var. Business<br />
for Peace<br />
Vakfı’nın temel kuruluş sebebi, dünyada gerçek anlamda<br />
barış ortamının yaratılmasında en etkili oyunculardan<br />
birinin etik, sorumlu ve duyarlı iş dünyası liderleri<br />
olduğuna yönelik inancımız. Misyonumuz, sosyal ve<br />
çevresel pozitif etki yaratmayı başarılarının vazgeçilmez<br />
bir kriteri olarak benimsemiş ve bu kriteri kurumlarının<br />
iş modellerine entegre eden bu liderlerin çoğalmasıdır.<br />
Önümüzdeki yıllarda da Türk iş dünyası liderlerimiz arasında<br />
bu örneklerin hızla artacağına inanıyorum.”<br />
Hamdi Ulukaya<br />
Hamdi Ulukaya, ABD’de yoğurt üretimi yapan en büyük<br />
şirketlerden Chobani’nin kurucusu ve CEO’sudur. Şirketin<br />
2 binden fazla çalışanı bulunmaktadır. Çalışanların<br />
%30’unu ABD’de yasal olarak bulunan göçmen ve<br />
sığınmacılar oluşturmaktadır. Ulukaya, herkese kucak<br />
açan ve yükselme fırsatı sunan bir kurum kültürünü<br />
yerleştirmiş, inovatif kâr paylaşım ve doğum izni programlarını<br />
uygulamaya koymuştur. Ulukaya, küresel<br />
sığınmacı krizinin çözümlenmesi noktasında özel sektörü<br />
harekete geçirmeye yönelik olarak, iş dünyasında<br />
liderlik rolü de üstlenmiş bulunmaktadır.<br />
Ulukaya, ödülle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Büyük<br />
onur duydum ve bu ödülü Chobani’de çalışan herkes<br />
adına gururla kabul ediyorum. Şirketlerin sadece kâra<br />
değil, insana odaklandığı bu yeni iş yapma biçimi ve<br />
dünyayı daha güzel bir yer kılma çabasının, her modern<br />
şirketin temelini oluşturması gerektiğine inanıyorum.<br />
CEO’lar olarak bizim daha fazlasına ihtiyacımız yok,<br />
daha fazlasını yapmaya ihtiyacımız var. Bir yerde bir<br />
adaletsizlik gördük mü sesimizi çıkarmalıyız. Problemleri<br />
çözebilecek araç ve kaynaklarımız olduğunda onları<br />
kullanmalıyız.”<br />
Erzincan’ın küçük bir köyünde dünyaya gelen<br />
Ulukaya’nın ailesi süt üreticisiydi. Ürettikleri sütlerden<br />
çeşitli süt ürünleri yapıyorlardı. Ulukaya, cebinde az bir<br />
miktar parayla ABD’ye geldi, kardeşiyle birlikte beyaz<br />
peynir üreten bir şirket kurarak para kazanmaya başladı.<br />
Sağlıklı gıdayı daha erişilebilir kılmak amacıyla 2007’de<br />
Chobani’yi kurdu. Chobani, 5 yıl içinde 1 milyar dolar<br />
ciroya ulaşarak, ABD’nin en hızlı büyüyen gıda şirketi<br />
haline geldi.<br />
2019 Diğer Ödül Sahipleri<br />
Ödülün diğer sahiplerinden Dr. Agbor Ashumanyi<br />
Ako, Kamerun merkezli dijital sağlık platformu<br />
GiftedMom’un kurucu ortağı. GiftedMom, Afrika’da<br />
kadınlara ve annelere yaşamsal sağlık bilgi ve hizmetleri<br />
sunuyor. Platformun 170 bin kullanıcısı bulunuyor.<br />
Alice Laugher ise CTG adlı kurumun CEO’luğunu yürütüyor.<br />
Kurum, kırılgan ve çatışmalardan etkilenen ülkelere<br />
yönelik yardım ve kalkınma programlarına istihdam ve<br />
lojistik hizmetler sağlıyor.<br />
62
ATAMA<br />
EUROPCAR’DA ÜST DÜZEY ATAMA<br />
Türkiye Genel Müdür Yardımcılığına görevine Okan Sayıt getirildi<br />
ASF Otomotiv bünyesinde faaliyetlerini sürdüren<br />
Europcar Türkiye’de Operasyon Direktörü olarak<br />
görev yapan Okan Sayıt, Europcar’ın tüm süreçlerinden<br />
sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna<br />
getirildi.<br />
Virginia Polytechnic Institute and State Üniversitesi<br />
Endüstri ve Sistem Mühendisliği bölümünden<br />
2001 yılında mezun olan Sayıt, kariyerine aynı yıl<br />
yılında Ak- Al Tekstil’de Ürün Müdürü olarak başladı.<br />
Sayıt, 2004 yılında kurduğu Fomes Dış Ticaret<br />
şirketinde 7 yıl boyunca satış ve operasyon iş süreçlerini<br />
yürüttü. 2011 yılında Unirep Inc firmasına<br />
geçen Sayıt, İş Geliştirme ve Yabancı Pazarlar Müdürü<br />
olarak 7 yıl görev yaptı.<br />
Sayıt, Mart 2018’de FDN Grubu şirketlerinden Europcar<br />
ailesine katılırken, Operasyon Direktörlüğü<br />
görevinden Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı.<br />
Marsh Türkiye’den Yurtdışına Yönetici Transferi!<br />
Marsh’ın Orta ve Güney Doğu Avrupa Bölgesi<br />
Siber Lideri Gamze Konyar Oldu!<br />
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sigorta brokerliği ve risk yönetimi alanında lider olan Marsh, Türkiye’den yönetici<br />
transferi yapmaya devam ediyor. Son olarak 2017 yılında Marsh Türkiye ekibine dahil olan Gamze Konyar, Marsh Global’de<br />
Orta ve Güney Doğu Avrupa Bölgesi Siber Lideri olarak atanarak yeni görevine başladı.<br />
Marsh & McLennan Şirketler Grubu çatısı altında<br />
hizmet veren dünyanın lider sigorta brokerliği ve<br />
risk yönetimi şirketi olan Marsh, Türkiye yapılanmasından<br />
global yapılanmasına transferler yapmaya<br />
devam ediyor. Bu kapsamda 2017 yılında<br />
Marsh Türkiye ekibine dahil olan Gamze Konyar,<br />
Marsh Global’de Orta ve Güney Doğu Avrupa<br />
Bölgesi Siber Lideri olarak atanarak yeni görevine<br />
başladı.<br />
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Ekonomi<br />
Bölümü’nden 2008 senesinde mezun olan Gamze<br />
Konyar, iş hayatına ise Anadolu Sigorta Kurumsal<br />
Sigortacılık Müdürlüğü’nde başladı. Bu süre zarfında<br />
Bilgi Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi<br />
Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamlayan<br />
Konyar, 2015- 2017 yılları arasında AIG Sigorta<br />
Finansal ve Profesyonel Sigortalar Departmanında<br />
Senior Financial Lines Underwriter olarak çalıştı<br />
ve bu süre içerisinde Siber Sigortalar konusunda<br />
uzmanlaşmaya başladı. Marsh ekibine ise 2017<br />
itibari ile dahil olan Konyar, farklı sektör ve ölçekteki<br />
birçok müşteri ile siber risk ağırlıklı olmak<br />
üzere yönetici sorumluluk, kapsamlı suç gibi tüm<br />
finansal ve profesyonel sigortalar branşlarında<br />
görev aldı.<br />
63
ATAMA<br />
Gazeteci Celal Toprak’ın önderliğinde sunulan Yeşil<br />
Ekonomi Programı’ndan yola çıkılarak verilen Yeşil<br />
Ekonomi Ödülleri’nin, bu yıl 5.’si gerçekleştirildi.<br />
Çevreye karşı duyarlı bir yaklaşım sergileyen ve<br />
bu konuda çalışmalar sürdüren kişi ve kurumları<br />
onurlandırmak üzere, 20 Mart Çarşamba günü<br />
ticaretin kalbi Perpa’da düzenlenen törene; iş dünyası,<br />
bürokrasi, yerel yönetimler ve medya dünyasının<br />
temsilcileri katıldı. Küresel iklim değişikliği<br />
çalışmaları ile öne çıkan Reis Gıda, törende “Yeşil<br />
Ekonomi Ödülü”ne sahip oldu.<br />
Gelecek nesiller için yeşilin önemi<br />
Küresel iklim değişikliği konusunda çalışmalar yürüten<br />
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet<br />
Reis, “Sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilmek ve<br />
Reis Gıda’ya “Yeşil Ekonomi” Ödülü<br />
“Yeşil bir gelecek için birlikte çalışmalıyız”<br />
Küresel iklim değişikliği çalışmaları ve çevre odaklı sosyal sorumluluk projeleri ile farkındalık yaratan Reis Gıda, bu sene 5.<br />
kez düzenlenen Yeşil Ekonomi Ödülüne bir kez daha layık görüldü.<br />
iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak<br />
için farkındalık yaratmak hepimizin görevi olmalı.<br />
Biz Reis Gıda olarak bu konuda sesimizi duyurabileceğimiz<br />
her noktada bulunmaya çalışıyoruz.<br />
Yeşil bir gelecek için birlikte çalışmalıyız” dedi.<br />
İklim değişikliğine çözüm getirmeden doğayı<br />
koruyamayacağımızı ve yaşamda sürekliliği sağlayamayacağımızı<br />
aktaran Mehmet Reis; ‘‘Dünyada<br />
giderek artan nüfusun beslenebilmesi için;<br />
üretimin arttırılması, adaletli paylaşımı, israfın en<br />
aza indirilmesi, atık ve geri dönüşümün önemine<br />
vurgu yaparak, küresel iklim değişikliğine karşı her<br />
birlikte mücadele etmeliyiz” dedi.<br />
64
ATAMA<br />
“Turkish Cargo, Acente Ödül Töreni’nde hava kargo sektörünün<br />
en’leri belirlendi“<br />
Global hava kargo markası Turkish Cargo, bu yıl<br />
9’uncusu düzenlenen ‘Acente Ödül Töreni’ kapsamında<br />
hava kargo sektörünün ileri gelenlerini<br />
ve Türkiye’de faaliyet gösteren birçok acenteyi bir<br />
araya getirdi.<br />
Sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşlarından<br />
olan Utikad’ın ve İstanbul Havalimanı işletmesi üst<br />
düzey yöneticilerinin katılımı ile İstanbul’da gerçekleşen<br />
acente ödül töreninde, Turkish Cargo’ya<br />
katkıları dolayısıyla acentelere 17 dalda ödül takdim<br />
edildi.<br />
Başarılı hava kargo markası Turkish Cargo ile en<br />
fazla taşıma yapan; AS-AV International Transport,<br />
DSV Hava-Deniz Taşımacılık ve Atılım Uluslararası<br />
Nakliyat ile 2018 yılı içerisinde en çok geliştirme<br />
gösteren acente ödüllerini; Borusan, Panalpina<br />
ve Globelink Unimar firmaları aldı. Gecede DHL,<br />
Merkür, Küehne Nagel, Asset, Aramex, Expeditors,<br />
TNT ve ALG Lojistik firmaları da çeşitli kategorilerde<br />
ödüle layık görüldü.<br />
Türk Hava Yolları Genel Müdür (Kargo) Yardımcısı<br />
Sn. Turhan ÖZEN ödül töreni ile ilgili açıklamasında,<br />
“Dünyanın en hızlı büyüyen hava kargo markası<br />
olmamızda iş ortağımız acentelerin büyük bir<br />
katkısı var. Bugün burada yalnızca ortak başarımızı<br />
kutlamıyoruz aynı zamanda yarınki başarılarımız<br />
için de heyecanımızı paylaşıyor, motivasyonumuzu<br />
tazeliyoruz. Turkish Cargo’nun başarısına katkı sağlayan<br />
tüm paydaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.<br />
Gece, çekiliş ile sürpriz hediyelerin dağıtılması ile<br />
son buldu.<br />
Turkish Cargo, yapılan yatırımlar ve gelişen filosuyla<br />
hava kargo sektörünün en büyük beş markasından<br />
biri olma yolunda hedeflerine emin adımlarla<br />
yürümektedir.<br />
65
1 Yıllık (12 Sayı) Abone Bedeli<br />
140¨
BODRUM<br />
GAYRİMENKUL-İNŞAAT<br />
The New<br />
Generation<br />
Of Luxury<br />
Dirmil Mahallesi<br />
Balyek Caddesi No:5A<br />
Yalıkavak - Muğla / TURKEY<br />
www.editionhotels.com<br />
67
Taşkale Halı Dokuma, 2017<br />
Anadolu’nun zanaatları<br />
korumamız altında.<br />
Nesilleri bir araya getiren Bir Usta Bin Usta projesinin 10. yılını tamamlıyoruz.<br />
Kaybolmakta olan geleneksel mesleklerimizi yaşatacak yüzlerce genç yetiştirmenin<br />
haklı gururunu yaşıyoruz. Çünkü Anadolu Sigorta’yla kaybetmek yok.<br />
ASIGORTA_KILIM_KOBİ AKTUEL 19,5x27.indd 1 20.03.2019 19:03