19.07.2019 Views

kobilife nisan

Transform your PDFs into Flipbooks and boost your revenue!

Leverage SEO-optimized Flipbooks, powerful backlinks, and multimedia content to professionally showcase your products and significantly increase your reach.

NİSAN 2019 • www.<strong>kobilife</strong>.com • Fiyat: 10 TL<br />

AYLIK EKONOMİ VE SANAYİ DERGİSİ SAYI: 138<br />

KOBILERDE DIJITAL<br />

DONUSUM<br />

FINANS:BURGAN<br />

BANK FINANSAL<br />

SONUC<br />

ISSIZLIK RAKAMLARI<br />

VERILERI<br />

Konkordata sureci


Kuzey 2009 Medya İnş. Tur.<br />

Oto Kir. Tic. Ltd. Şti. adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Editör<br />

Reklam<br />

Kurumsal İletişim<br />

Grafik Tasarım<br />

Feride Burçin KÖKSAL<br />

burcinolca@<strong>kobilife</strong>.com<br />

Feride Burçin KÖKSAL<br />

burcinolca@<strong>kobilife</strong>.com<br />

Serkan Köksal<br />

serkan@<strong>kobilife</strong>.com<br />

Arzum KAYA<br />

info@kuzeymedya.com.tr<br />

Gülizar Ç. ÇETİNKAYA<br />

designmaya00@gmail.com<br />

Reklam Rezervasyon Tel . +90 212 272 54 02 - 03<br />

Faks. +90 212 272 54 04<br />

Bu ayki sayımızda<br />

öne çıkanlar;<br />

Burgan Bank 2018 yılı finansal sonuçları,<br />

Yapı Kredi’den cinsiyet eşitliği ve kadın çalışan<br />

istihdamına yönelik projeler,<br />

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nden istihdam ve<br />

kalkınmaya yönelik stratejiler,<br />

Konkordato hakkında bilinen-bilinmeyen-yanlış<br />

bilinenler,<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2018<br />

dönemine ilişkin iş gücü istatistikleri,<br />

Ortadoğu’da dijital dönüşümü anlatan Türk kadını,<br />

MASFED’in ekonomiye ve yerli otoya odaklanılması<br />

gerektiği konusundaki açıklamaları,<br />

Kobilerde Dijital Dönüşüm,<br />

Sektördeki yeni atamalar ve ödüller.<br />

Dergimizi keyifle incelemenizi ve bol bereketli bir ay<br />

geçirmenizi dilerim.<br />

Yayın Türü ULUSAL SÜRELİ<br />

Her ay yayımlanır<br />

FERIDE BURÇIN KÖKSAL<br />

Kuzey 2009 Medya İnş. Tur.<br />

Oto Kir. Tic. Ltd. Şti. adına<br />

Kuzey 2009 Medya İnş. Tur. Oto Kir. Tic. Ltd. Şti.<br />

Tel. No: (0212) 272 54 02<br />

www.kuzeymedya.com.tr<br />

www.<strong>kobilife</strong>.com<br />

Dağıtım: Bayilerde<br />

Kobilife Dergisi, Kuzey 2009 Medya İnş. Tur.<br />

Oto. Kir. Tic. Ltd. tarafından T.C. yasalarına<br />

uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide<br />

yayımlanan yazı, fotoğraf ve tarafımızca yapılan<br />

ilanların, konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak<br />

gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.


16<br />

ELEKTRONİKTE<br />

3D BASKININ<br />

YÜKSELİŞİ…<br />

28<br />

Fiat’tan İşitme<br />

Engelli Bireylerin<br />

Hayatını<br />

Kolaylaştıracak<br />

Platform: İyiye<br />

İşaret!<br />

DeFacto’nun ‘Kumaştan Hayaller’i Birleşmiş Milletler’de<br />

06 >> Faik Sönmez 2019 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu ile Anneler bu yaz çok şık...<br />

12 >> Sahibinden Kasko ve Trafik Sigortası!<br />

18 >> OTOMOTİV DÜNYASI DİJİTALLEŞMEYİ İSTANBUL’DA MASAYA YATIRACAK<br />

24 >><br />

57 >> Mövenpick Hotel Istanbul’da geleneksel iftar ziyafeti


KISA KISA<br />

Tüm Gözler Üzerinizde…<br />

ALTINBAŞ’TAN YENİ<br />

“ALL EYES ON YOU”<br />

KOLEKSİYONU<br />

Güneş kaynaklı leke<br />

oluşma riski yüksek<br />

ciltler için güneş<br />

koruyucu:<br />

Photoderm<br />

Spot SPF 50+<br />

Yenilikçi ve estetik tasarımlarıyla göz dolduran Altınbaş,<br />

“Fatma Ana Eli” ve “Göz” figürü sembollerini günümüz<br />

modern anlayışı ile harmanladığı “All Eyes On You” koleksiyonunu<br />

kadınların beğenisine sunuyor.<br />

Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş, yüzük, bileklik,<br />

küpe, kolye ve Şahmeran’dan oluşan “All Eyes On<br />

You” ile şık ve göz alıcı koleksiyonlarına bir yenisini ekledi.<br />

Yeni koleksiyon, “Fatma Ana Eli” ve “Göz Figürü” sembollerinin<br />

günümüz modern anlayışı ile harmanlanmasıyla oluşturuldu.<br />

Gözler, dünya ile en özel temas noktaları olarak tüm ışığı üzerine toplayıp, içindeki güzelliği<br />

yansıtıyor, sonsuzluğun ışıltısı oluyor. Sembole dönüştüğünde ise bir koruyucu halini alan gözlerin,<br />

tarih boyunca, her şeyi gören ve bilen, koruyan ve kollayan olduğuna inanılıyor.<br />

‘’Tüm gözler üzerinizde’’ sloganı ile satışa sunulan koleksiyon, “Hayatının o özel anlarında, tüm<br />

bakışları üzerinde hissettiğinde, içindeki ışığı gözlerinle yansıt” mesajını veriyor.<br />

Hz Muhammed’in kızı Hz. Fatma’nın bir hikâyesine dayanarak oluşturulan “Fatma Ana Eli” sembolünün<br />

de, tüm olumsuzluklara karşı dayanma gücü ve bereket getirdiğine inanılıyor.<br />

Altınbaş’ın, 14 ayar pırlantadan oluşan yeni “All Eyes On You” koleksiyonuna, tüm mağazaları ve<br />

online satış sitesinden ulaşabilirsiniz.<br />

Güneş kaynaklı leke oluşma riski yüksek ciltler için güneş koruyucu<br />

Photoderm Spot, çok yüksek UVA ve UVB ışınlarının zararlı etkilerine<br />

karşı benzersiz etkisi ile lekelenmeye yatkın ciltlerin favorisi oluyor.<br />

Photoderm Spot, SPF 50+/UVA 38 sayesinde çok yüksek koruma<br />

sağlarken aynı zamanda formülündeki glabridin sayesinde<br />

leke oluşma riskini minimuma indirmeye yardımcı oluyor. Formülünde<br />

bulunan eşsiz Hücresel Bioprotection patenti sayesinde<br />

hücreden başlayan koruma sağlayan Photoderm Spot SPF<br />

50+, uygulandıktan sonra beyaz iz ve yağlı bir tabaka bırakmaz.<br />

Leke riskinin azaltılabilmesi için günlük kullanım önerilir.<br />

Nerede kullanılır?<br />

Yüz ve vücut kullanımına uygundur.<br />

Nasıl Kullanılır?<br />

Kullanmadan önce kutu iyice çalkalanmalıdır. Güneşe çıkmada önce<br />

yüz bölgesine bolca ve eşit bir şekilde uygulanır. Etkin koruma için 2<br />

saatte bir tekrarlanması tavsiye edilir. Özellikle yüzmeden ve ürünün<br />

cilt yüzeyinde kalmasını engelleyen aktivitelerden sonra yeniden<br />

tekrarlanmalıdır.<br />

Fiyat:<br />

30 ml: 109,50 TL.<br />

150ml: 149,50 TL.<br />

7


KISA KISA<br />

Faik Sönmez 2019 İlkbahar/Yaz<br />

Koleksiyonu ile Anneler bu yaz<br />

çok şık...<br />

Hem şık hem de pratik seçimler sunan Faik Sönmez,<br />

renkli, iddialı ve eğlenceli koleksiyonuyla<br />

2019 İlkbahar-Yaz sezonunu birbirinden iddialı<br />

modellerle karşılıyor.<br />

Abiye, spor ve klasik ceketlerden, doğal ketenlere,<br />

şerit ve dantel detaylardan zengin işlemelere<br />

kadar sezonun gözde trendlerini bulabileceğiniz<br />

koleksiyonla Anneler bu sezon çok şık.<br />

Yeşil, sarı ve toprak tonlarının yanı sıra, 2019<br />

İlkbahar-Yaz sezonunun hit renklerinden beyaz<br />

ve kırmızı, haki ve tarçın koleksiyona enerji katıyor.<br />

Modern ve işlevsel parçalarla rahat, şık ve<br />

pratik stiller sunan Faik Sönmez Koleksiyonu’na<br />

maceracı ve özgür bir ruh hakim.<br />

2019 İlkbahar/Yaz sezonunda; enerjik ve dinamik<br />

duruşlar, canlı renkler, etnik esintiler,<br />

animalprint’ler, çiçek desenler ve feminen-romantik<br />

dokunuşlar ön plana çıkıyor.<br />

Banyolar<br />

Linens ile<br />

Yenileniyor<br />

Ev yaşamına dair birbirinden farklı ve kaliteli<br />

ürünler sunan Linens, banyo grubu ürünleri ile<br />

banyolara baharın enerjisini yansıtıyor. Havludan<br />

bornoza, banyo terliğinden sepete kadar<br />

kullanışlı ve uzun ömürlü ürünlerin yer aldığı<br />

koleksiyon, banyolara ferah bir konsept sunuyor.<br />

Yaşam alanlarında olduğu gibi banyolarda da<br />

stil sahibi alanlar yaratmak isteyenler, geniş<br />

ürün yelpazesi sunan Linens Banyo Grubu<br />

Koleksiyonu’nda birçok alternatif buluyor.<br />

Linens Banyo Grubu Koleksiyonu, yüz ve el havluları,<br />

bornoz takımları, terlik ve banyo sepetlerinden<br />

oluşuyor. Şık detayları bir araya getiren<br />

koleksiyondaki havlular, pamuk dokusuyla konforlu<br />

kullanım sağlıyor. Özenle işlenmiş dantel<br />

detaylarıyla yorumlanan yumuşacık setler, soft<br />

renkleriyle banyolara tazelik katıyor.<br />

8


Düşük Sayfa Başı<br />

Maaliyetle Yüksek<br />

Hacimli Baskı Alın<br />

HP Ink Tank Wireless 415<br />

Daha düşük maliyetle daha fazla baskı<br />

Kutusundan çıkan mürekkeple 3 yıl boyunca<br />

15.000 sayfaya kadar siyah-beyaz ya da<br />

8.000 sayfaya kadar renkli çıktı alın.<br />

Dökülme yok. Atık yok.<br />

Dökülme ve sızdırma yapmayan şişelerle<br />

mürekkep tankı sisteminizi kolayca doldurun.<br />

Sınıfının en iyi baskı kalitesi<br />

Diğer yazıcılara göre 22 kata kadar daha<br />

uzun ömürlü fotoğraflar ve belgeler basın.<br />

Kolay mobil baskı ve tarama<br />

HP Smart uygulamasını kullanarak akıllı<br />

telefonunuzdan baskı alın ve dilediğiniz her<br />

yerde tarama yapıp paylaşın.<br />

*<br />

HP GT51 XL<br />

170 ML SİYAH<br />

MÜREKKEP<br />

HP GT52 70 ML<br />

CAMGÖBEĞİ<br />

MÜREKKEP<br />

HP GT52 70 ML<br />

MACENTA<br />

MÜREKKEP<br />

HP GT52 70 ML<br />

SARI<br />

MÜREKKEP<br />

*HP Ink Tank Wireless 415 kutusundan çıkan mürekkepler gösterilmiştir.<br />

© Copyright 2019 HP Development Company, L.P. Bu belgede yer alan bilgiler haber verilmeksizin değiştirilebilir.<br />

3 Yıla kadar kartuşsuz baskı: HP DeskJet GT 5820 WL yazıcı için müşterilerin ortalama mürekkep tüketimi baz alınmıştır. Maksimum 15.000 sayfa siyah-beyaz veya 8.000 sayfa renkli baskı dahil:<br />

Şişe başına siyah-beyaz ve karışık renkli (camgöbeği/macenta/sarı) ortalama sonuçları, HP metodolojisini ve ISO/IEC 24712 test sayfalarıyla kesintisiz baskıyı temel alır. Her biri ile maksimum<br />

7.500 test sayfası basmak için, birlikte verilen 2 adet GT51XL (170 ml) siyah mürekkep şişesi değerlendirilmiştir ve bu şişeler ayrıca satılmaz. 8.000 adet renkli test sayfası basmak için Bir adet GT51<br />

veya GT51XL siyah mürekkep şişesi gerekir. Gerçek baskı sayısı, basılan sayfaların içeriğine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Birlikte verilen şişelerdeki mürekkebin bir kısmı, yazıcıyı başlatmak<br />

için kullanılır. Doldurma ve sayfa baskı sayısı ile ilgili daha fazla bilgi için hp.com/go/learnaboutsupplies adresini ziyaret edin. Dökülme yapmayan doldurma sistemi: Kurulum talimatlarına uygun<br />

şekilde kullanıldığında. 22 kata kadar daha uzun süre dayanıklılık: OEM mürekkeplerle basılan, cam altında saklanan düz kağıt belgeler ve fotoğraflar. Diğer markaların aynı sınıftaki OEM mürekkep<br />

tank sistemleri üzerinde yapılan test sonuçlarıyla karşılaştırıldığında. Bkz. 8 Haziran 2017 tarihli Açıklama ve Wilhelm Imaging Research raporu. Wilhelm-research.com ve hp.com/go/printpermanence.<br />

Kolay mobil baskı ve tarama: HP Smart uygulamasının indirilmesini gerektirir. Kontrol edilebilen özellikler mobil cihazın işletim sistemine göre değişiklik gösterebilir. Desteklenen işletim sistemlerinin<br />

tam listesini görmek ve daha fazla bilgi almak için support.hp.com/us-en/document/c03561640 adresini ziyaret edin.


KISA KISA<br />

Selpak’tan cildinize yumuşacık bir dokunuş!<br />

Selpak Deluxe Badem Sütlü Banyo Havlusu<br />

Türkiye’nin lider ve yenilikçi markası Selpak,<br />

geliştirdiği en yumuşak kağıt havlu<br />

ile banyolara giriyor. Selpak Deluxe Badem<br />

Sütlü Banyo Havlusu, yumuşacık<br />

dokusu ve badem sütünün rahatlatıcı<br />

kokusu ile günlük temizlik rutininizi bir<br />

üst seviyeye taşıyor.<br />

Selpak, bu kez kağıt havlu, kumaş havlunun<br />

yerini tutamaz ön yargısını siliyor.<br />

Kişisel bakım ve cilt temizliğinde doğru temizleme<br />

ürününün kullanımı büyük önem taşıyor.<br />

Türkiye’de kişisel temizliğin öncü markası Selpak,<br />

banyo kullanımına özel olarak geliştirdiği<br />

inovatif ürünü Selpak Deluxe Badem Sütlü Banyo<br />

Havlusu ile banyolarda yerini almaya hazır.<br />

Banyolarda tek kullanımlık havlu devri<br />

başlıyor<br />

Selpak’ın Soft Plus teknolojisi ile üretilen en<br />

yumuşak havlusu Selpak Deluxe Badem Sütlü<br />

Kağıt Havlu, cilde gerektiği hassasiyeti göstererek<br />

yumuşak bir kurulama sağlıyor. Bu sayede<br />

kullananlar her yaprakta hem hijyenin hem de<br />

yumuşaklığın keyfini sürüyor. Dermatolojik olarak<br />

test edilmiş olan ürün, kendisi ve ailesi için<br />

en iyisini isteyenler tarafından gönül rahatlığıyla<br />

kullanılabiliyor.<br />

Selpak’ın en yumuşak kağıt havlusu artık<br />

banyolara özel<br />

Yapılan tüketici araştırmasına göre Selpak Deluxe<br />

Badem Sütlü Banyo Havlusunu deneyenlerin<br />

yüzde 98’i ürünü satın alacağını belirtiyor!<br />

Kepek problemine doğal çözüm<br />

Siveno Yüzde 100 Doğal Kepeğe Karşı Etkili Şampuan<br />

Her yaştan insan, dönem dönem kepek sorunu ile karşı karşıya kalabiliyor. Saçlarda<br />

yaşanan bu soruna doğal yollar ile çözüm bulmak mümkün. Siveno Yüzde<br />

100 Doğal Kepek Şampuanı, içeriğindeki çay ağacı yağı ile kepeğe sebep olan<br />

mayalara karşı etki göstererek kepeği azaltarak bitiriyor. Özel yağlar ve kepeğe<br />

karşı etkinliği arttırılmış olan özel formülü ile cildi ölü derilerden arındırarak cilt<br />

yüzeyini temizliyor.<br />

İçeriğindeki çay ağacı yağı ile kepeğe sebep olan etkileri azaltan yüzde 100 doğal kepek şampuanı,<br />

ölü derinin hızlıca yenilenmesini sağlayarak pullanma ve kepek oluşumunu engelliyor.<br />

Keklik üzümü ekstresi sayesinde kepeğe karşı etkinliği artırılmış formül aynı zamanda saç<br />

dökülmesini engelliyor.<br />

Siveno yüzde 100 doğal şampuanlar, Doğal Şampuan 7’li Fitokompleks, Yüzde 100 Doğal<br />

Kepek Şampuanı, Zeytinyağlı Doğal Saç Sabunu ve Doğal Vücut Sabunu olmak üzere 4 farklı<br />

çeşidiyle saçları beslerken nefes almasını sağlıyor.<br />

Paraben, gluten, koruyucu sentetik yağ, sentetik esans, koku ve boya içermeyen Siveno ürünleri,<br />

doğada çözünebilen ve insan sağlığına zarar vermeyen gıda ambalajlarında saklanıyor ve<br />

tüm dermatolojik testlerden geçiriliyor. Siz de Siveno’nun doğa dostu ürünleri ile hem çevreyi<br />

hem kendinizi hem de sevdiklerinizi koruyun.<br />

Yüzde 100 Doğal Kepek Şampuanı: 300ml: 39,90 TL<br />

Zeytinyağlı Doğal Saç Sabunu 300ml: 24,90 TL<br />

Doğal Vücut Sabunu 300ml: 24,90 TL<br />

Doğal Şampuan 7’li Fitokompleks: 37,50 TL<br />

10


FİNANS<br />

Burgan Bank 2018 yılı finansal sonuçlarını açıkladı<br />

Burgan Bank 2018 yılını 209 milyon TL vergi öncesi kâr elde ederek tamamladı<br />

Butik bankacılık yaklaşımıyla hızlı, esnek ve kaliteli hizmet veren Burgan Bank, 2018 yılında vergi öncesi kârını 209 milyon<br />

TL, net kârını ise 162 milyon TL olarak açıkladı<br />

Sağlam mali yapısı ve güçlü sermayedarının<br />

desteği ile istikrarlı büyümesini sürdüren Burgan<br />

Bank’ın, geçen yılın aynı dönemine göre konsolide<br />

mali tablolarında aktif büyüklüğü yıllık yüzde 18<br />

artışla 22 milyar TL’ye, nakdi kredileri yüzde 13<br />

artışla 17,5 milyar TL’ye, toplam müşteri mevduatı<br />

yüzde 12 artış ile 9,9 milyar TL’ye yükseldi. Türkiye<br />

ekonomisine katkı sağlamaya devam eden Burgan<br />

Bank’ın, 2018 yılında özkaynakları 1,9 milyar TL’ye,<br />

katkı sermaye dâhil özkaynakları ise 3,5 milyar<br />

TL’ye ulaştı. Sermaye yeterlilik oranı; konsolide<br />

bazda yüzde 18,5 solo bazda ise yüzde 20,7 olarak<br />

gerçekleşti.<br />

Dinç: 2018’de de ‘sağlıklı ve istikrarlı büyümemizi’<br />

sürdürdük<br />

Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, “Yılın<br />

ikinci yarısında ekonomide yaşanan dalgalanmalara<br />

rağmen 2018 yılında da tüm kaynaklarımızı<br />

optimal seviyede kullanarak başarılı sonuçlar elde<br />

ettik. Burgan Bank olarak bu dönemde, vergi öncesi<br />

kârımızı 209 milyon TL, net kârımızı ise önceki<br />

seneye göre yüzde 47’lik artışla 162 milyon TL’ye<br />

çıkardık. Doğru ürünü, doğru kanallar üzerinden<br />

sunma stratejimiz ile “müşteri odaklı butik bankacılık<br />

anlayışımızın” bu performansta etkili olduğunun<br />

özellikle altını çizmek isterim” dedi.<br />

Kaynakları verimli kullanarak, katma değeri yüksek<br />

alanlara odaklandıklarını söyleyen Dinç, 2018<br />

yılında ana hissedarımızın, bize ve Türkiye’ye olan<br />

inancıyla 350 milyon TL’lik nakit sermaye artırımı<br />

büyüme hedefimizi destekleyici niteliktedir.<br />

Bankamızın sağlam aktif kalitesi, yüksek özkaynak<br />

karlılığı ve yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz<br />

çalışmalarla her geçen gün daha da güçlenmeye<br />

devam ediyoruz” diye belirtti.<br />

Dijitalleşme yolunda hızlı ve emin adımlarla<br />

ilerliyoruz<br />

Dinç; “Öte yandan yıl içerisinde dijital bankacılık<br />

tarafında bireysel müşterilerimize hizmet sunma<br />

hedefiyle, onların ihtiyaçlarını göz önünde<br />

bulundurarak faaliyetlerimizi yoğunlaştırdık. Bu<br />

alanda dijital kanal üzerinden şubeye gitmeden<br />

başvurma olanağı sağlayan kredi mevduat ürünümüzü<br />

sunduk ve buna sigorta ürününü ekleyerek<br />

yelpazemizi zenginleştirdik. Gerçekleştirdiğimiz<br />

yeniliklerle dijital mecralar üzerinden bankacılık<br />

hizmetlerinden faydalanan müşteri kitlemizi hızlı<br />

bir şekilde büyüttük. Sene sonu itibarıyla, Burgan<br />

Bank müşterilerinin dijital ve mobil kanallar üzerinden<br />

yaptığı işlem sayılarının yüzde 40 oranında<br />

arttığını gördük. Burgan Bank olarak 2019 yılında<br />

da müşterilerimize en iyisini sunmak için çalışmalarımıza<br />

devam edeceğiz” diye ekledi.<br />

Değişimi ve dönüşümü olan, dinamik bir<br />

bankayız<br />

Bankanın mevcut çalışma kültürünün ve çalışan<br />

deneyiminin zenginleşmesine, işveren kimliğinin<br />

sürdürülebilirliğine önem verdiklerini kaydeden<br />

Dinç; “Başarının temelinde “insan” olduğuna<br />

inanarak, kurum değerlerinin içselleştirilmesi ve<br />

yaşanabilir olması için ‘İşveren Markası’ projemizi<br />

hayata geçirdik. Proje çatısı altında “Burgan Seninle”<br />

mesajı ile çalışanlarımızın kariyerinde, gelişiminde,<br />

yaşamında ve geleceğindeki tüm temas<br />

noktalarında yanında olduğumuzu vurguluyoruz.”<br />

dedi.<br />

11


FİNANS<br />

12<br />

DEMİR HAYAT GENEL MÜDÜRÜ: “POTANSİYEL DAHA DA YÜKSELECEK”<br />

Türkiye’de yaşayan yabancıların artışı sağlık sigortası sektörüne yansıdı<br />

sağlık sigortası yaptırması<br />

zorunlu hale<br />

gelmişti. Bu yönetmelik<br />

TL’ye çıktı. Bu durum sektörümüzde de yüzde 87<br />

artış olmasını sağladı” dedi.<br />

2018 yıl sonu itibarıyla Türkiye’de ikamet izni ile<br />

ile birlikte<br />

bulunan kişi sayısının 883 bin 796 kişi olduğuna<br />

ülkemizde son 5<br />

dikkat çeken Viktor Hodara, sağlık sigortası sektöründeki<br />

yeni kaynak potansiyeline vurgu yaptı ve<br />

yılda, kısa dönemli<br />

veya uzun dönemli;<br />

yabancıların ikamet<br />

sigorta sektörü için 2018 yılında Yabancılar için<br />

izni alabilmesi için<br />

bu sigortanın yaptırılması<br />

gerekli.<br />

Sağlık Sigortası branşının hacminin 170 milyon<br />

TL olduğunu söyledi. Hodara, “Tüm bu veriler bize,<br />

sektörümüzün önümüzdeki yıllar için ne kadar<br />

Türkiye’de sağlık önemli bir potansiyelle karşı karşıya olduğunu<br />

sigorta sektörünün gösteriyor” diye konuştu.<br />

öncü şirketlerinden<br />

Demir Hayat olarak Yabancılar Özel Sağlık Sigortası<br />

ürününde diğer sigorta şirketlerine nazaran<br />

Demir Hayat, poliçe<br />

hizmetleri arasında<br />

rekabetçi fiyatlar sunabildiklerinden de bahseden<br />

yabancılara özel<br />

sağlık sigortası hizmetini<br />

Viktor Hodara, İkamet izni almak isteyen yabancı<br />

sunuyor. Türk<br />

vatandaşı olmayan<br />

uyruklu bir kişinin Demir Hayat’da ödemesi gereken<br />

ortalama prim ücretinin 125 TL’den başladığını<br />

ancak ülkemizde sözlerine ekledi.<br />

ikamet izni almak Demir Hayat Yabancı Uyruklular Sağlık Sigortası<br />

isteyenler Demir<br />

Teminat kapsamında neler var?<br />

Hayat sigorta ile<br />

0 - 65 yaş arasındaki ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları<br />

içerisinde ikamet eden yabancı uyruklu<br />

Türkiye’deki yaşantıları<br />

süresince sağlığını<br />

güvence altına<br />

kişilerin yararlanabileceği sigorta süresi içerisinde;<br />

alabiliyor.<br />

yaşanan hastalık veya kaza halinde, bu ürüne özel<br />

Türkiye’de oturma izni almak isteyen yabancıların<br />

anlaşmalı sağlık kurumlarında gerçekleşen tanı ve<br />

sayısındaki artış sağlık sigortası sektörüne yansıdı.<br />

YABANCILAR YÜZDE 132 ARTTI, SEKTÖR tedavilere ait sağlık harcamaları karşılanıyor.<br />

Yabancıların sağlık sigortası yaptırma zorunluluğu,<br />

YÜZDE 87 BÜYÜDÜ<br />

Demir Hayat , Yabancı Uyruklular Sağlık Sigortası<br />

son 5 yılda prim üretiminde yüzde 87 artış olmasını<br />

sağladı. Demir Hayat Genel Müdürü Viktor Ho-<br />

Demir Hayat Ceo’su Viktor Hodara, ülkemizde ikamet<br />

etmek için oturma izni talep edenlerin sayısı-<br />

muayene, tedavi ve bakım giderlerine, ayakta ve<br />

ile, hastalık veya kaza durumunda oluşabilecek<br />

dara, sektörün önemli bir potansiyelle karşı karşıya nın her geçen yıl arttığını söyledi. Yabancılar Özel<br />

yatarak tedavi kapsamında teminat veriyor. Demir<br />

olduğunu söyledi.<br />

Sağlık Sigortası yasasının yürürlüğe girdiği 2014<br />

Türkiye’de ikamet etmek isteyen yabancıların sayısı<br />

Hayat Sigorta ile tüm anlaşmalı sağlık kurumlarında<br />

yatarak tedavi teminatı limitsiz, anlaşmalı<br />

yılından bu yana oturma izni almak isteyen veya<br />

her geçen yıl artış gösteriyor. Ülkemizde oturma alan ülkemizdeki yabancıların sayısının yüzde 132<br />

izni almak isteyenlerin artışı sigorta sektörüne de arttığını belirten Hodara, bu artışın sigorta sektörüne<br />

olmayan sağlık kurumlarında ise yıllık 20.000 TL<br />

olumlu yansıyor. 11 Nisan 2014 yılında yürürlüğe<br />

giren yönetmeliğe göre, ülkemizde ikamet eden<br />

veya etmek isteyen tüm yabancıların özel yabancı<br />

olumlu yansıdığını anlattı ve “2014 yılı Aralık<br />

ayındaki sektör prim üretimi 91 milyon TL iken<br />

2018 yılının Aralık ayı prim üretimi ise 170 milyon<br />

limit ve %20 sigortalı katılım payı ile karşılanıyor.<br />

Ayakta tedavi giderleri ise yıllık 2.000 TL limit ve<br />

%40 sigortalı katılım payı ile karşılanır.


FİNANS<br />

Generali Sigorta %17 Büyüdü<br />

Generali Sigorta, 2018 yıl sonu finansal sonuçlarına göre toplam prim üretimini %17 oranında artırarak 259.8<br />

milyon TL’ye ulaştı.<br />

Maurizio Pescarini<br />

Türkiye’de 150 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren ve<br />

dünyanın önde gelen sigorta kuruluşlarından olan<br />

Generali Sigorta, 2018 yıl sonu finansal sonuçlarını<br />

açıkladı. Generali Sigorta’nın toplam prim üretimi,<br />

%17 oranında artarak 259.8 milyon TL’ye ulaştı.<br />

Toplam yatırım portföyü büyüklüğü ise 69 milyon<br />

TL olarak gerçekleşti. Son çeyrekte 63.3 prim üreten<br />

ve %17’lik artışla prim üretimini 259.8 milyon<br />

TL’ye ulaştıran Generali; kara araçları sorumluluk,<br />

hastalık-sağlık, emniyeti suistimal, kaza, nakliyat,<br />

raylı araçlar, su araçları, hava araçları sorumluluk<br />

ve finansal kayıplar branşlarını teknik kar ile kapattı.<br />

Maurizio Pescarini: “Satış ve karlılık performansımız<br />

memnuniyet verici”<br />

Generali Sigorta’nın 2018 yılında olduğu gibi<br />

2019’da da önceliğinin disiplinli büyüme olacağına<br />

değinen Generali CEO’su Maurizio Pescarini,<br />

2018’de hem satışlar hem de karlılık anlamında<br />

planladıklarının ötesinde performans gösterdiklerini<br />

aktardı. Generali Sigorta olarak zorlu bir<br />

ortamda elde ettikleri başarılardan dolayı memnuniyet<br />

duyduklarını belirten Pescarini: “2018<br />

yılının sigorta sektörü için hem ilginç hem de zorlayıcı<br />

geçti. 2019’da enflasyon ve faiz oranlarındaki<br />

normalleşme ile birlikte sigorta şirketlerinin asıl<br />

odaklanacağı konu teknik karlılıkları olacak. Bizim<br />

de Generali Sigorta olarak kuvvetli olduğumuz ve<br />

sonuçlarımızı iyileştirmek istediğimiz taraf tam da<br />

burası. 2019’da Generali Sigorta’da birçok yenilik<br />

görülecek, “Bildiğin gibi değil” mottosuyla hayata<br />

geçirdiğimiz yeni projeler sigorta sektöründe etkilerini<br />

hissettirecek” dedi.


FİNANS<br />

Sahibinden Kasko ve Trafik Sigortası!<br />

Aylık 44,3 milyon kullanıcısıyla Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden biri olan sahibinden.com, Telesure<br />

Sigorta iş birliğiyle kullanıcılarına online kasko ve trafik sigortası satın alma imkanı sunmaya başladı.<br />

Ürün ve servislerinde kullanıcı memnuniyetini ön<br />

planda tutan sahibinden.com Telesure Sigorta ve<br />

Reasürans Brokerliği iş birliğiyle yepyeni bir hizmeti<br />

hayata geçirdi. Halihazırda 500 binden fazla<br />

otomobil ilanının yer aldığı sahibinden.com; uygun<br />

fiyatlı kasko ve trafik sigortası tekliflerini tek<br />

bir sayfada hızlı ve kolayca değerlendirme konforu<br />

sunuyor.<br />

Telesure iş birliğiyle, kullanıcılar sahibinden.<br />

com’dan, birçok farklı sigorta şirketi tarafından<br />

kendilerine özel sunulan kasko ve trafik sigortası<br />

tekliflerini karşılaştırarak ihtiyaçlarına ve bütçelerine<br />

uygun araç sigortasını satın alabiliyor. Otomobil,<br />

SUV ve motosiklet için geçerli hizmete, sahibinden.com’un<br />

web sitesi, mobil sitesi ve mobil<br />

uygulamaları aracılığıyla erişilebiliyor. Araç Sigorta<br />

Teklifleri menüsünden ya da www.sahibinden.<br />

com/trafik-sigortasi-teklifi-al adresinden kendilerine<br />

ve araçlarına ait bilgileri giren kullanıcılar,<br />

20’den fazla sigorta firmasından alınan teklifleri<br />

tek bir sayfada görerek karşılaştırabiliyor.<br />

sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, sigorta teklifi<br />

hizmetine dair bir değerlendirme yaparak yeni<br />

ürünün kullanıcılara sağlayacağı faydalara değindi.<br />

Ertaş konuşmasında: “Türkiye’nin sahibinden.<br />

com’u olarak kurulduğumuz günden bugüne<br />

kullanıcı deneyimini ve memnuniyetini merkeze<br />

koyan bir anlayışla, nasıl daha fazla fayda sunabileceğimizi<br />

düşünerek ürünlerimizi geliştiriyoruz.<br />

Vasıta alım satımı yapan kullanıcılarımıza sigorta<br />

hizmetlerinde de fayda sunmayı ve süreci hızlı ve<br />

pratik bir hale getirmeyi hedefledik. Bu doğrultuda<br />

da Telesure ile birlikte çalışarak kullanıcılarımızın<br />

kolaylıkla ve uygun fiyatlı olarak sigorta hizmeti<br />

satın alabilecekleri bir sistem geliştirdik” dedi.<br />

Telesure Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş.<br />

CEO’su Bradley Du Chenne ise “Araç satın alan ya<br />

da almayı planlayan kişiler, kasko ve zorunlu trafik<br />

sigortasını satın almayı genellikle araç satışı sonrasında<br />

değerlendiriyor. sahibinden.com ve Telesure<br />

arasındaki bu iş birliği sayesinde, alıcılar; Telesure<br />

tarafından sunulan karşılaştırmalı sigorta tekliflerine<br />

tek sayfa üzerinden kolaylıkla erişilebiliyor ve<br />

araç sayın alma süreciyle birlikte tamamlayabiliyor”<br />

dedi.<br />

14


FİNANS<br />

YAPI KREDİ KADIN ÇALIŞAN VE YÖNETİCİ ORANINDA SEKTÖRE<br />

LİDERLİK ETMEYE DEVAM EDİYOR<br />

HAKAN ALP<br />

Cinsiyet eşitliği ve kadın çalışan istihdamına yönelik<br />

hayata geçirdiği projelerle bankacılık sektörüne<br />

öncülük eden Yapı Kredi, kadın çalışan ve kadın<br />

yönetici oranında sektör liderliğini sürdürdü. Toplam<br />

istihdamı içinde kadın çalışan oranını yüzde<br />

62 olarak açıklayan Yapı Kredi’nin, kadın çalışan<br />

yönetici oranı ise yüzde 42,2 oldu. Bankanın yeni<br />

işe alımlardaki kadın çalışan oranı ise yüzde 61,3<br />

olarak gerçekleşti.<br />

Her birimde yüzde 30 oranında kadın temsil kuralı<br />

Yapı Kredi’nin, cinsiyet eşitliği ve kadın çalışan<br />

istihdamı konusunda gerçekleştirdiği çalışmalarla<br />

sadece bankacılık değil tüm sektörler için bir rol<br />

model haline geldiğini belirten Yapı Kredi Genel<br />

Müdür Yardımcısı Hakan Alp, konu ile ilgili şu<br />

değerlendirmede bulundu: “Cinsiyet eşitliğinin<br />

ve kadın çalışan istihdamının bir politika olarak<br />

benimsenmesinin özel sektörün ve kamunun doğal<br />

bir sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Yapı<br />

Kredi olarak bu doğrultudaki çalışmalarımızla sektörümüze<br />

öncülük ederken, farklı alanlarda faaliyet<br />

gösteren kurumlara da örnek olmayı amaçlıyoruz.<br />

Bankamız bünyesinde kurduğumuz ‘Çeşitlilik<br />

Çalışma Grubu’ ile uzun süreli bir araştırmanın<br />

ardından, tüm birimlerde yüzde 30 oranında kadın<br />

temsil kuralı getirdik. Çok önemsediğimiz bu<br />

kural doğrultusunda işe alımlardan terfi sürecine<br />

kadar kadın-erkek dengesine dikkat ediyoruz.<br />

Kadınların yönetimde temsilleri ise öncelikli olarak<br />

odaklandığımız alanların başında geliyor. Bu<br />

kapsamda geçen sene Columbia Üniversitesi’nde<br />

kadınların liderlik gelişimine destek olmak üzere<br />

hazırlanmış olan ‘Women Leadership Development’<br />

Programı’na katıldık. Önümüzdeki yıllarda<br />

hedefimiz tüm birimlerimizde ve yönetici pozisyonlarında<br />

kadın çalışan oranını daha da yükseğe<br />

taşımak olacak.”<br />

Yapı Kredi’nin, cinsiyet eşitliğini desteklemek<br />

amacıyla 3 temel alanda çalıştığını ekleyen Alp,<br />

bankanın uluslararası projelere sağladığı destekle<br />

de kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı<br />

artırmayı amaçladığını belirtti. Alp sözlerine<br />

şu şekilde devam etti: “Cinsiyet eşitliği üzerine<br />

odaklandığımız 3 alanı; kadın çalışanlarımızın<br />

her pozisyonda dengeli temsil edilmesine dönük<br />

aksiyonlarımız, kadınların iş - özel yaşam dengesine<br />

yönelik destek programlarımız ve onların<br />

toplumsal hayatta yaşadıkları problemler ile ilgili<br />

çalışmalarımız şeklinde belirledik. Her üç grupta<br />

da farkındalık programlarından özel destek süreçlerine<br />

varan çeşitli uygulamalarımız bulunuyor.<br />

Öte yandan ana hissedarlarımızdan Koç Holding<br />

tarafından oluşturulan İş’te Eşitlik Bildirgesi’nde ve<br />

‘Ülkem için Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum’<br />

projesinde yer alıyoruz. UN Women’ın, erkekleri<br />

toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın haklarını<br />

savunmak için önderlik yapmaya çağıran ‘HeForShe’<br />

ile ‘16 Günlük Aktivizm’ kampanyalarının katılımcıları<br />

arasında bulunuyoruz. Anne Çocuk Eğitim<br />

Vakfı (AÇEV) ile birlikte, cinsiyet eşitliğinin sağlanması<br />

ve ev içinde demokrasinin güçlenmesi adına<br />

‘Babalar Değişiyor, Toplum Değişiyor’ projesinin<br />

hayata geçirilmesinde de önemli rol oynuyoruz.<br />

Ayrıca Birleşmiş Milletler Kadının Güçlendirilmesi<br />

Prensipleri’nin (UN WEPs) imzacıları arasındayız.<br />

Son olarak aile içi şiddete karşı çalışanlarımızda<br />

farkındalık yaratmak amacıyla İş Yerinde Aile İçi<br />

Şiddetle Mücadele Politikası’nı da hayata geçirdik.”<br />

15


HABER<br />

Kobilerde Dijital Dönüşüm<br />

Artık dijital ve mobil bir çağda yaşıyor, akrep ve yelkovanın dönüş hızına ayak uydurmaya<br />

çalışıyoruz. Değişen ve gelişen bu dijital dünyada işlerimizi zaman kaybetmeden tek tık<br />

ile gerçekleştirebiliyoruz. . KOBİ’ler büyüme,markalaşma,ihracat, karlılık gibi hedeflerine<br />

ancak dijital KOBİ’ye dönüşerek ulaşabiliyor. Hayatımızı kolaylaştıran bu yeniliklere en hızlı<br />

şekilde entegre olmak KOBİ’ler için de artık ihtiyaç değil zorunluluk haline geldi….<br />

16


KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />

Üç boyutlu baskı teknolojilerinin elektronik dünyasındaki<br />

gelişimi gecikmeli de olsa genç ve gelişen bir<br />

alan olarak merak uyandırıyor. Dronlar, uydular, dizüstü<br />

bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar derken<br />

elektronik cihazların hayatımızda her zamankinden<br />

daha fazla rol oynadığı günümüzde bu cihazları çalıştırmak<br />

için gereken baskılı devre kartları (PCB’ler),<br />

18<br />

ELEKTRONİKTE 3D BASKININ YÜKSELİŞİ…<br />

Dragonfly 2020 Pro, tasarım sınırlarını ortadan kaldırarak 3 boyutlu düşünceye geçişi sağladı!<br />

antenler ve sensörler gibi elektronik bileşenlerin<br />

üretimi söz konusu olduğunda da üç boyutlu baskı<br />

teknolojileri senaryoya dâhil oluyor.<br />

Elektronikte 3D baskının önünü açan ve tüm dünyada<br />

birçok inovasyon ödülüne değer görülen DragonFly<br />

2020 Pro’nun Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya<br />

temsilciliğini üstlenen CDT, öngörülü yaklaşımıyla<br />

bu konuda hizmet veren dünyadaki sayılı şirketler<br />

arasında yer alıyor.<br />

Elektronik bileşenlerin bağımsızlığını kazanarak<br />

farklı şekillerde ve boyutlarda tasarlanabilmesiyle<br />

alışılmış cihaz görünümlerinin değişimine imkân<br />

tanıyan Dragonfly 2020 Pro’nun üç boyutlu baskı<br />

teknolojileri alanında sağladığı gelişmeler ve elektronikte<br />

sunduğu imkânlar yadsınamaz boyutta.<br />

CDT Genel Müdürü Alpay Göğüş, üç boyutlu baskı<br />

teknolojilerinin yükselişini ve gündelik hayatının<br />

tamamını elektronik cihazlarla geçiren kullanıcılara<br />

yansımasını şöyle anlattı:<br />

“Bu güne kadar bu derece bir serbestliğe sahip<br />

olmayan elektronik dünyası Nano Dimension tarafından<br />

sektöre kazandırılan DragonFly 2020 Pro ile<br />

akıl almaz tasarımlar yapma imkânına sahip oldu.<br />

Tasarım süreçlerindeki kısıtlamanın ortadan kalkmasıyla<br />

otomotivden sağlığa,<br />

havacılıktan telekomünikasyona,<br />

tüketici elektroniğinden savunma<br />

sanayiine pek çok sektörde<br />

birbirinden farklı pek çok yenilik<br />

izleyeceğiz.<br />

Örneğin, cep telefonlarının ellerimizden<br />

düşüp tamamıyla<br />

bileğimize yerleştiği günler hayal<br />

değil ya da henüz kullanışlı<br />

bir form edinememiş giyilebilir<br />

teknolojilerin gündelik hayatımızda<br />

kullandığımız gömlek,<br />

ceket vb. kıyafetlerimize benzer<br />

hale gelmesi çok yakın zamanda<br />

mümkün. Otomobiller için gelişmiş<br />

koltuklar, otomatik güvenlik<br />

özellikleri ve destekleyici sürüş teknolojisi gibi çeşitli<br />

akıllı otomobil bileşenlerinin üretimi de eskiye göre<br />

çok daha kolay.<br />

Kişiye özel bir işitme cihazının istenilen kulak tipinde<br />

ve minimal boyutlarda üretilebilmesi gibi sağlık sektöründe<br />

de tahmin edemeyeceğimiz yeniliklere sebep<br />

olacak Dragonfly 2020 Pro’nun tasarım sürecine<br />

sunduğu sınırsız hayal gücü imkânının yanı sıra PCB<br />

prototipinin üretilip kontrollerinin yapılması ve bir<br />

hata varsa giderilip yeniden üretilmesi aşamalarının<br />

saatler bazına inerek üretim sürecine sağladığı değerle<br />

maliyetleri düşürmesi de belirtilmesi gereken<br />

faydaları arasında. Aklın sınırlarını zorlayan cihaz<br />

tasarımları görmeyi heyecanla beklediğimiz bu sürecin<br />

bir parçası olduğumuz için mutluyuz.”<br />

Günümüzün rekabetçi ortamında Dragonfly 2020<br />

Pro’nun ihtiyaç duyulan parçanın istenilen formda<br />

üretilebilmesi, performans optimizasyonu, parça<br />

başına hacim ve ağırlığı azaltabilme tasarrufları<br />

sağladığını belirten Alpay Göğüş, süreç içerisinde<br />

mekanik üretimde olduğu gibi elektronik üretimdeki<br />

kullanım alanlarının ne kadar kapsamlı olduğunun<br />

da daha net anlaşılacağını belirterek sözlerini tamamladı.


KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />

Ortadoğu’da dijital dönüşümü anlatan Türk kadını<br />

Suudi Arabistan’da ilk kez kadınlara yönelik dijital dönüşüm ve yapay zeka eğitim programını 2. Suudi Uluslararası Nesnelerin<br />

İnterneti Sergi ve Konferansı’nda planlayıp yöneten ilk kadın olan Türk genç girişimcisi Melda Akın, Ortadoğu’da dijital dönüşüm<br />

konusunda önemli projelere imza atarak Türk kadınını başarıyla temsil ediyor. Yeni haklar kazanan değişim içindeki Suudi<br />

kadınlarına yapay zeka ve dijital dönüşüm hakkında eğitim veren ülkedeki ilk kadın Akın, Suudi Arabistan hükümeti ile yeni<br />

projeler üzerine görüşmelerini sürdürüyor.<br />

Türk kadınının yurtdışındaki başarılı temsilcilerinden<br />

genç girişimci Melda Akın, Türkiye’nin yanı sıra 2017<br />

yılında kurduğu Dimension14 ve Numoit isimli iki şirketi<br />

ile Ortadoğu’daki dijital dönüşüme katkı vermeyi<br />

sürdürüyor. Yapay zeka tekniklerini kullanarak özel<br />

yazılım geliştirme ve dijital şirketlerin Ortadoğu’da<br />

büyüme stratejilerinin planlanması konularında hizmetler<br />

sunan Melda Akın, Brezilya, Almanya, Dubai,<br />

Bahreyn’in ardından son olarak Riyad’ta teknolojide<br />

kadın, yapay zeka, makine öğrenmesi, dijital dönüşüm<br />

eğitimleri ve seminerleri verdi.<br />

Melda Akın, 13-15 Şubat 2019 tarihleri arasında<br />

Suudi Arabistan’da düzenlenen 2. Suudi Uluslararası<br />

Nesnelerin İnterneti Sergi ve Konferansı’nda Türk kadını<br />

adına uluslararası arenada önemli bir ilke imza attı.<br />

Ortadoğu’nun en büyük teknoloji organizasyonunda<br />

teknolojinin en ileri uygulamalarını anlatan Akın, yeni<br />

haklar kazanan değişim içindeki Suudi kadınlarına<br />

yapay zeka ve dijital dönüşüm hakkında eğitim veren<br />

ilk kadın oldu.<br />

Erkekler de ilgi gösterdi<br />

2. Suudi Arabistan Uluslararası Nesnelerin İnterneti<br />

Sergi ve Konferansı çerçevesinde Telekomünikasyon<br />

ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı’na bağlı olarak düzenlenen<br />

Siber Güvenlik, Nesnelerin interneti ve yapay<br />

zeka konularını kapsayan organizasyonun büyük ilgi<br />

gördüğünü dile getiren Melda Akın, “Bölgedeki kadın<br />

modelinin yeniden oluşturulması ve Suudi kadınların<br />

teknoloji ile tanıştırması amacını taşıyan bu eğitim<br />

programını, Suudi Hükümet yetkilileri ile birlikte planladık.<br />

İlk defa böyle bir organizasyonda, ilk defa bir kadın,<br />

kadınlara yönelik bir program planladı ve yönetti.<br />

Hem bu programı dizayn edip gerçekleştirmekten<br />

hem de bir Türk kadını olarak ülkemi bölgede temsil<br />

etmekten gurur duyuyorum” dedi.<br />

Suudi kadınlarına yönelik ileri teknoloji, yapay zeka<br />

ve teknolojik etik konusundaki eğitim programını 3<br />

gün boyunda günde 5 saat olarak organize edildiğini<br />

belirten Akın, “Eğitimi kadınlar için hazırlamıştık. Ancak<br />

ilgi o kadar çok oldu ki eğitime Suudi erkekleri de<br />

katıldı. Program bitiminde de çok güzel geri dönüşler<br />

aldık. Bu nedenle önümüzdeki dönemde Bakanlıkla<br />

yeni projeler geliştirmek üzerine çalışmalar yapacağız”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Kız öğrencilerin hayatına dokunuyor<br />

Bireysel olarak da bilgisayar ve yazılım mühendisliği<br />

okuyan kız öğrencilere mentorluk verdiğini vurgulayan<br />

Melda Akın, şunları anlattı: “Bu konuda hayatına<br />

önemli ölçüde dokunduğum kız öğrencilerimiz var.<br />

Ortaokul yıllarından itibaren mentorluk yaptığım bir<br />

kız, yazılım mühendisliği seçti, okulunu dereceyle<br />

bitirdi ve şu an büyük bir bankada yazılım geliştiricisi<br />

olarak çalışıyor. Bilgisayar ve endüstri mühendisliği<br />

çift anadal yapan bir diğer öğrencimizin, kişiliğine ve<br />

yeteneklerine uygun bir pozisyon bulmasını sağladım,<br />

onu 2 sene boyunca o pozisyona hazırladım. Ardından<br />

bir Amerikan şirketinde proje yöneticisi olarak<br />

çalışmaya başladı. Onunla beraber, yine yeteneklerine<br />

uygun bir master programı bulduk ve burslu olarak<br />

şu an Brüksel’de hem okuyor, hem de çalışıyor. Kendisiyle<br />

gurur duyuyorum ve o da mentorluk vermeye<br />

başlayacak. Bu paylaşımın büyümesi çok mutluluk<br />

verici. Üçüncü mentim olan kız öğrenci ise, Damascus<br />

Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğinden mezun ve<br />

savaş dolayısıyla Suriye’den Riyad’a taşınmış. Nisan ayı<br />

itibariyle de ona mentorluk vermeye başlayacağım.”<br />

Yeni proje yolda<br />

Geleceğe yönelik hedef ve çalışmaları hakkında da bilgi<br />

veren Melda Akın, “Şu anda oldukça heyecan verici,<br />

teknolojiye ilgi duyan kadınların hayatında büyük bir<br />

değişim yaratacak bir proje üzerinde çalışıyorum. Bu<br />

proje ile yapay zeka ve ilgili alanlarında kariyer yapmak<br />

isteyen kadınların, gerekli yeteneklere erişim yolunu<br />

değiştireceğim ve bu projeyi de yapay zeka teknikleriyle<br />

ile yapacağım. Önümüzdeki birkaç ay içinde<br />

projeyi hayata geçirme amacındayım” diye konuştu.<br />

19


KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />

OTOMOTİV DÜNYASI DİJİTALLEŞMEYİ İSTANBUL’DA MASAYA YATIRACAK<br />

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin her yıl düzenlediği Otomotiv Kongresi sektördeki dijitalleşmeyi masaya yatıracak…<br />

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından her yıl düzenlenen Otomotiv Kongresi bu yıl “Otomotiv<br />

Perakendeciliğinde Dijital Dünya” temasıyla 21 Mart 2019 Perşembe günü gerçekleştirilecek. Otomotiv<br />

sektörünün dünyadaki ve Türkiye’deki en önemli temsilcilerinin katılacağı 9’uncu kez düzenlenen kongrede;<br />

tüketicilerin ve yetkili satıcıların dijital dönemin hakim olduğu yeni dönemdeki değişen alışkanlıkları masaya<br />

yatırılacak.<br />

Otomotiv Kongresi’nde Peugeot Türkiye Genel Müdür İbrahim Anaç, Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök<br />

ve Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yücetürk’ün katılacağı bir panel düzenlenirken, Amerikan<br />

Ulusal Otomotiv Bayileri Derneği önceki dönem Başkanı Wesley Lutz “Otomotiv Perkendeciliğinin Geleceği”<br />

konulu bir konferans verecek. Kongrede ayrıca “Bayilerde Dijitalleşme ve Dijital Pazarlama Örnekleri’nin” ayrıntılarıyla<br />

tartışılacağı bir başka panel de yer alacak. Autorola Global Satış Direktörü Morten Holmsten ise<br />

“Avrupa’da Otomotiv Sektöründe Yaşanan Yıkıcı Değişimi” kongre katılımcılarına ayrıntı ve örnekleriyle anlatacak.<br />

Şahsuvaroğlu “Çağa Uyum Şart”<br />

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, Otomotiv Kongresi’nin her yıl bir<br />

konuyu tüm yönleriyle ele aldığını ve sektöre ışık tutan bir yaklaşım sergilediğini belirterek “Bu yıl temamız<br />

Otomotiv Perakendeciliğinde Dijital Dünya. Dijitalleşme artık tüm insanların ve sektörlerin birinci sırasında<br />

yer alıyor. Buradan hareketle; süreçlerimizin daha basit, daha etkin ve daha hızlı yönetilmesi açısından<br />

dijitalleşmenin iş verimliliğine katkılarını konuşacağız. Yurt içinden ve yurt dışından katılımcılarımız bütün<br />

örnekleriyle sektörün dijital dünyadaki yönünü bizlere aktaracaklar” dedi.<br />

20


KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />

POS cihazları dijitalleşiyor!<br />

Provision tarafından geliştirilen dijital ödeme sistemi sayesinde cep telefonları artık POS cihazı olarak kullanılabilecek.<br />

Ödeme sistemlerine yönelik yazılım çözümleri geliştiren<br />

Provision, MasterCard Global ve ING Bank<br />

ile beraber yürüttüğü proje kapsamında Türkiye’de<br />

bir ilke imza atarak Android tabanlı mobil cihazları<br />

POS terminallerine dönüştüren SoftPOS uygulamasını<br />

hayata geçirdi. Google Play Store’dan ücretsiz<br />

olarak indirilebilen uygulama sayesinde; alışveriş<br />

esnasında POS cihazlarına duyulan ihtiyaç ortadan<br />

kalkarken, ödemeler, kullanılan NFC teknolojisiyle<br />

(kablosuz yakın alan iletişimi) ekstra bir cihaza ihtiyaç<br />

duyulmadan doğrudan Android telefonlar aracılığıyla<br />

temassız olarak yapılabilecek. Mobil cüzdan<br />

gibi yeni nesil dijital ödeme yöntemlerini de destekleyen<br />

SoftPOS, MasterCard ve VISA tarafından talep<br />

edilen tüm sertifika süreçlerini başarıyla tamamlayarak<br />

güvenli alışverişe olanak sağlayacak. Mart ayı<br />

içinde ING Bank ile pilot uygulamasına başlanılacak<br />

olan SoftPOS’un yurt içinde kısa sürede Android tabanlı<br />

50 milyondan fazla mobil kullancıya ulaşması<br />

hedefleniyor. SoftPOS uygulamasının yaygınlaşması<br />

gerek işletmelere gerekse bankalara ciddi oranda<br />

zaman ve maliyet tasarrufu sağlayacak.<br />

Türkiye’de her 10 alışverişin 7’si kredi kartıyla<br />

yapılıyor.<br />

2005 yılından bu yana ödeme sistemlerinde yarattığı<br />

yazılım çözümleriyle kullanıcılara büyük kolaylıklar<br />

sağlayan Provision’ın CEO’su Nihat Karabacak,<br />

“Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) 2018 verilerine<br />

göre Türkiye‘de her 10 alışverişin 7‘si kredi kartıyla<br />

ödeniyor. Öte yandan 2018 sonunda 66 milyon 304<br />

bin 603 kredi kartı ve 146 milyon 375 bin 337 banka<br />

kartı, 1 milyon 586 bin 747 POS cihazında işlem<br />

gördü. Temassız ödemeyi seçenlerin sayısı ise 2015-<br />

2017 yılları arasında 3 kat arttı. Android tabanlı akıllı<br />

cihaz kullananların sayısı ise 70 milyonu geçti. Her<br />

şeyin dijitalleştiği bir dönemde kart ve akıllı cihaz<br />

kullancılarına dair rakamlar, Türkiye’de büyük bir potansiyelin<br />

olduğunu açıkça gösteriyor. Ödemelerde<br />

kolaylık ve güvenlik sağlayan SoftPOS ödeme sisteminin<br />

kısa zamanda önce Türkiye’deki, daha sonra<br />

ise yurt dışındaki milyonlarca işletme ve Android<br />

kullanıcısına yayılacağını öngörüyoruz,” dedi.<br />

21


KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />

‘Dijital İş Ortağım Programı’nın konuğu bu kez Sportive’in Genel Müdürü Zeynep Selgur oldu<br />

VODAFONE DİJİTALLEŞME SIRLARINI DİJİTAL İŞ ORTAĞIM<br />

PROGRAMI’NDA KOBİ’LERLE PAYLAŞTI<br />

Vodafone’un “Dijital İş Ortağım” program serisi, “KOBİ’lerimiz İçin Uçtan Uca İletişim Çözümleriyle Dijitalleşme” başlığı ile<br />

Sportive Genel Müdürü Zeynep Selgur’un katılımıyla devam etti. Programın serisinin üçüncüsünde Selgur, KOBİ’lere, Sportive’in<br />

büyük ölçekli bir şirkete dönüşme hikayesini ve bu yolculukta dijitalleşmenin önemini aktardı.<br />

5 Mart 2019 – Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik<br />

etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone’un,<br />

Youtube’da ‘Vodafone İş Ortağım’ kanalı üzerinden<br />

yayınladığı ve büyük işletmelerin, KOBİ’lerin dijitalleşme<br />

yolculuklarına ilham olmasını hedefleyen<br />

‘Dijital İş Ortağım Programı’nın konuğu bu kez<br />

Türkiye’nin en büyük yerel sermayeli spor perakende<br />

şirketi Sportive’in Genel Müdürü Zeynep Selgur oldu.<br />

Ünlü oyuncu Ali Sunal’ın moderatörlüğünde yayınlanan<br />

serinin yeni bölümü, “KOBİ’lerimiz İçin Uçtan<br />

Uca İletişim Çözümleriyle Dijitalleşme” başlığıyla<br />

düzenlendi.<br />

“Hızlı ve kesintisiz iletişim ile güvenli verinin önemi,<br />

uçtan uca dijitalleşmenin faydaları, KOBİ’lerin<br />

dijitalleşerek nasıl büyük ölçekli şirketlere dönüşebilecekleri”<br />

konularının ele alındığı programın konuğu<br />

olan ve Perakende Güneşi Ödülleri 2018’de ‘En<br />

Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü’ne layık görülen<br />

Zeynep Selgur, perakende sektörü başta olmak üzere<br />

KOBİ’lere işlerini nasıl dijitalleştirebilecekleri üzerine<br />

tavsiyelerde bulundu. Konuşmasında, değişen müşteri<br />

profili ile e-ticaretin artan önemini vurgulayan<br />

Selgur, katılımcı KOBİ’lerle, Vodafone çözümleriyle<br />

elde ettikleri büyüme, tasarruf ve verimlilik artışı deneyimlerini<br />

de paylaştı. İTÜ Vodafone Future Lab’de<br />

gerçekleştirilen ve KOBİ’lerin izleyici olarak davet<br />

edildiği program öncesinde işletmeler, düzenlenen<br />

İTÜ Vodafone Future Lab turunda, verimlilik artışı<br />

ve takibi, bilgi ve şirket güvenliği ile sektörlerindeki<br />

yeni fırsatlara yönelik sunulan Vodafone IoT<br />

çözümleri hakkında bilgi de aldı. Programın izleyicisi<br />

KOBİ’lere ayrıca, 7/24 kesintisiz, hızlı ve güvenli<br />

internetten faydalanabilecekleri, tüm Vodafone fiber<br />

paketlerinde %5 indirim de sağlandı. Dijital İş Ortağım<br />

Programı serisi Youtube Vodafone İş Ortağım<br />

kanalından KOBİ’lere ilham vermeye devam edecek.<br />

Meltem Bakiler Şahin: “Gelecek, dijitalleşme<br />

yarışında hızlı ve doğru adım atabilenlerin<br />

olacak”<br />

Dijitalleşme ile birlikte kuralları artık sil baştan yazılan<br />

iş dünyasında, KOBİ’lerin, rekabet güçlerini<br />

artırabilmek amacıyla iş ortakları olarak yanlarında<br />

olduklarını vurgulayan Vodafone Türkiye İcra Kurulu<br />

Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları<br />

söyledi:<br />

“Maksimum verimlilik, daha az maliyetle üretim ve<br />

tasarruf, değişen dünya koşullarında artık geçmişe<br />

göre çok daha hayati konular. Ekonomimizin lokomotifi<br />

KOBİ’lerin bu yeni dünyaya adaptasyonu ve<br />

dijitalleşme yönünde atacakları adımlar ise, hem<br />

kendi geleceklerini hem de ülkenin bu alandaki<br />

geleceğini ve sürdürülebilir büyümesini yakından<br />

ilgilendiriyor. Tüm dünyanın dijitalleşme yarışında<br />

olduğu bu dönemde, KOBİ’lerin rekabet gücü açısından<br />

geride kalması ise düşünülemez. Hızla, ihtiyaçları<br />

doğrultusunda yol haritaları çizmeleri ve adım<br />

atmaları gerekiyor ki yarının rekabetinde yerlerini<br />

alabilsinler. Dijital İş Ortağım programı ile yola, işte<br />

bu yolculukta KOBİ’lerimizin yanlarında olabilmek,<br />

büyük firmaların dijitalleşmedeki başarı hikayeleriyle<br />

onlara ilham olabilmek amacıyla çıktık. Program,<br />

KOBİ’lere, dijitalleşerek iş sonuçlarında büyüme,<br />

verimlilik ve tasarruf elde etmiş büyük işletmelerin<br />

deneyimlerini ilk ağızdan dinleme fırsatı sunuyor.<br />

Dünya lideri olduğumuz Nesnelerin İnterneti (IoT)<br />

alanındaki global tecrübemizle ve akıllı teknoloji<br />

merkezimiz İTÜ Vodafone Future Lab ile işletmelerin<br />

ihtiyaçlarına özel çözüm ve teknolojiler geliştirerek,<br />

küçük-büyük Türkiye’deki her ölçekten işletmenin<br />

yanında olmaya devam edeceğiz.”<br />

22


KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />

23


KOBİLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM<br />

Türkiye’nin en büyük WordPress etkinliği WPFest<br />

2019, Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlendi. İnternetin<br />

en popüler içerik yönetim sistemi WordPress<br />

WordPress Dünyası WPFest’te buluştu<br />

Türkiye’nin lider hosting firması Natro ana sponsorluğunda düzenlenen WordPress Fest(WPFest) 2019, Boğaziçi Üniversitesi<br />

Albert Long Hall’de WordPress meraklılarını bir araya getirdi. Dijital dünyada var olmak isteyenler ya da WordPress konusunda<br />

son gelişmeleri takip etmek isteyenler için fırsat sunan etkinliğe sektörün önemli isimleri katıldı.<br />

dünyasını buluşturan etkinlikte, dijitalde var olmak,<br />

içerik yönetimi, güvenlik, SEO gibi önemli konular<br />

tartışıldı.<br />

Etkinliğin ana sponsoru ve Türkiye’nin lider hosting<br />

firması Natro’nun Genel Müdürü Nedim Mitrani<br />

ekosistemi bir araya getirmenin çok önemli olduğuna<br />

vurgu yaptı:<br />

“Türkiye’nin ilk ve en büyük WordPress etkinliği<br />

WPFest’te WordPress meraklılarıyla sektörün önemli<br />

isimlerini buluşturduk. Kullanım oranı tüm internetin<br />

yüzde 30’unu aşan WordPress önemli bir içerik<br />

yönetim sistemi. Natro olarak hosting sektörünün<br />

gelişmesine öncülük ediyoruz. 20 yıllık deneyimimizle<br />

WordPress konusuda da yeni ürün ve hizmetler<br />

geliştirerek WordPress Türkiye topluluğuna ve<br />

markamıza değer katmak istiyoruz.”<br />

Natro Genel Müdürü Nedim Mitrani’nin “Hosting<br />

Sektöründe WordPress Devrimi” sunumuyla başlayan<br />

etkinlikte WordPress Topluluk Lideri Emre Erkan<br />

yeni WordPress editörü Gutenberg ile nelerin değiştiğini<br />

anlattı.<br />

Sektörün önemli isimlerinden Mosanta’nın kurucusu<br />

İlyas Teker, arama motoru optimizasyonu(SEO) için<br />

kullanılması gereken eklentiler konusunda bilgiler<br />

verdi. İnternetin başlıca sorunlarından güvenlik<br />

konusununda deneyimli Invictus Yönetici Ortağı<br />

Mehmet İnce, WordPress’teki güvenlik zafiyetlerini<br />

anlattı. WordPress Eğitmenliği yapan Ceren Varol’un<br />

e-ticaret konusunda önerilerde bulunduğu etkinlikte<br />

katılımcılar akıllarındaki sorulara cevap buldu.<br />

WordPress ile başarıya giden web sitelerin hikayelerinin<br />

konuşulduğu panelde cokokuyancokgezen.<br />

com’un kurucusu Sevil Mert ve kesifperisi.com’un<br />

kurucusu Derya Korkmaz ile Pazarlama Türkiye’nin<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Alper Koç yer aldı. Keyifli anlar<br />

yaşanan panelde, içeriğin önemine vurgu yapıldı.<br />

24


HABER<br />

KOBİ’lerin e-ticaretteki tercihi bu yıl da Aras Kargo<br />

Aras Kargo e-ticaretin zirvesinde<br />

Aras Kargo, 4 milyondan fazla siparişin incelenerek hazırlandığı 2018 Kobi E-Ticaret Raporu’na göre bu yıl da “KOBİ’lerin en<br />

Sektörünün öncü ve yenilikçi şirketi Aras Kargo,<br />

ülkemizin e-ticaret potansiyelini tam olarak ortaya<br />

koyabilmesi ve sektörün küresel olarak büyüme<br />

potansiyelinden en iyi şekilde yararlanabilmesi<br />

için bu yöndeki çalışmalarına ve geliştirmelerine<br />

ara vermiyor. Teknoloji tarafındaki altyapı yatırımlarına<br />

öncelik veren Aras Kargo, e-ticaret altyapı<br />

şirketi İdeaSoft tarafından hazırlanan ‘Kobi<br />

E-Ticaret Raporu’na göre, KOBİ’lerin en fazla tercih<br />

ettiği kargo şirketi oldu.<br />

Aras Kargo Yüzde 33 İle İlk Sırada<br />

KOBİ’lerin e-ticaret süreçlerini ortaya koymak<br />

amacıyla 2013 yılından bu yana yayınlanan rapor<br />

kapsamında geçtiğimiz yıl 4 milyondan fazla sipariş<br />

incelendi. Siparişlerdeki kargo şirketi tercihle-<br />

fazla tercih ettiği kargo şirketi” oldu.<br />

rinde yüzde 33 ile birinciliği elde eden Aras Kargo,<br />

böylece son iki yıldır üst üste KOBİ’lerin en fazla<br />

tercih ettiği kargo şirketi olma başarısını gösterdi.<br />

Rapora göre, e-ticaret sitelerinden verilen siparişler,<br />

önceki yıla göre yüzde 44 artarak 4 milyon 482<br />

bine ulaştı. Alışveriş tercihlerinde mobil cihazların<br />

ağırlığı artarken, geçtiğimiz yıl ilk defa mobil cihazlardan<br />

verilen sipariş sayısı, masaüstünü geçti.<br />

İnternetteki toplam alışverişin yarısından fazlasını<br />

Marmara Bölgesi gerçekleştirirken, en fazla sipariş<br />

verilen gün, yüzde 18,50 ile pazartesi oldu.<br />

KUTU<br />

Aktarma Merkezlerine Teknolojik Yatırım<br />

Bu yıl sektörde 40. yılını dolduran Aras Kargo,<br />

özellikle e-ticaret sektörünün mevcut büyüme<br />

potansiyelinden en iyi şekilde yararlanabilmek<br />

için teknoloji tarafındaki altyapı yatırımlarına ara<br />

vermeden devam ediyor. Şirket 2020 yılına kadar<br />

planladığı yeni yatırımlarla Ankara, İstanbul ve<br />

İzmir’deki büyük transfer merkezlerini teknolojik<br />

olarak yenileyecek. 2019’un 2. çeyreğinde İzmir ve<br />

İstanbul’un sorter sistemine geçerek yenilenmesinin<br />

ardından, Ankara’nın da bu yıl içerisinde tamamlanması<br />

planlanıyor. Aras Kargo 2017 yılında<br />

da hem operasyonel hem de metrekare olarak en<br />

büyük transfer merkezlerinden İkitelli’yi teknolojik<br />

olarak yenilemiş, bu yatırımla transfer merkezinde<br />

kapasitesini saatte 5 bin 500 gönderiden 15 bin’e<br />

çıkarmıştı.<br />

25


HABER<br />

DeFacto’nun ‘Kumaştan Hayaller’i Birleşmiş Milletler’de<br />

Dünyanın en büyük çatı örgütü Birleşmiş Milletler, DeFacto’nun sosyal sorumluluk projesi Kumaştan Hayaller’in ilham verici<br />

hikayesini dinledi. Sürdürülebilir Kalkınma ve Kadın Girişimcileri Güçlendirme panelinde konuşan DeFacto CFO’su Önder<br />

Şenol, “Lise öğrencisi kızlarımızın ellerinden çıkan ürünlerle kanser tedavisi gören çocuklara destek oluyoruz. Hedefimiz<br />

Türkiye’nin dört bir yanına ulaşmak” dedi.<br />

Türkiye’de hazır giyim sektörünün lider markalarından<br />

DeFacto tarafından hayata geçirilen<br />

sosyal sorumluluk projesi Kumaştan Hayaller,<br />

Birleşmiş Milletler’de tanıtıldı. DeFacto İnsan<br />

Kaynakları ve Finanstan Sorumlu Genel Müdürü<br />

Yardımcısı (CFO) Önder Şenol, Birleşmiş Milletler<br />

ev sahipliğinde düzenlenen Sürdürülebilir<br />

Kalkınma ve Kadın Girişimcileri Güçlendirme<br />

panelinde Mutlu Kadın Hareketi ve Kumaştan<br />

Hayaller projesini anlattı.<br />

‘Kadın güçlüyse aile de ülke de güçlü olur’<br />

Cinsiyet eşitliği, kadınlar ve kız çocuklarının konumunun<br />

güçlenmesi, sosyal koruma yöntemleri,<br />

kamu hizmetlerine erişim gibi konuların ele<br />

alındığı panele konuşmacı olarak katılan Şenol,<br />

“Bir ülkenin sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilmesinin<br />

yolu kadınların ekonomik ve sosyal<br />

alanlarda daha güçlü bir konuma sahip olmasından<br />

geçiyor. Kadının güçlü olduğu bir toplumda<br />

aile de ülke de güçlü olur. Bu nedenle kadın-erkek<br />

fırsat eşitliğinin sağlanması, kadının insan<br />

haklarının korunması, kadına yönelik şiddet ve<br />

istismarın ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.<br />

‘2015 Mutlu Kadın Hareketini başlattık’<br />

Şenol sözlerine şöyle devam etti: “DeFacto olarak<br />

Türkiye’de moda ve hazır giyim sektörünün<br />

en önemli oyuncuları arasında yer alıyoruz. Bugün<br />

13 bin 500 çalışanımızla 30 ülkede 500’den<br />

fazla mağazayla müşterilerimize hizmet veriyoruz.<br />

Sürdürülebilir büyüme için iş ve toplumsal<br />

hayatta cinsiyet eşitliliğinin oluşması ve bunun<br />

korunması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle gelişmekte<br />

olan ülkeler için bu bir aciliyet. Marka<br />

olarak üzerimize düşeni yerine getirmek için<br />

2015 yılında kadın çalışanlarımıza pozitif ayrımcılığın<br />

ötesinde uygulamalar sunan ve ekstra imkanlar<br />

tanıyan Mutlu Kadın Hareketi’ni başlattık.<br />

Aynı yıl kadınlara iş hayatında verdiğimiz desteği<br />

devam ettireceğimizi taahhüt etmek için Birleşmiş<br />

Milletler Kadınları Güçlendirme İlkeleri’ne<br />

(WEPs) imzacı olduk. Ardından çalışanlarımızın<br />

memnuniyetini ve bağlılığını arttırmak için De-<br />

26


HABER<br />

Facto Akademi’yi kurduk. Amacımız; çalışanlarımızın<br />

mesleki gelişimlerine katkı sunmak. Ayrıca<br />

yaratıcılık ve üretkenliklerine destek olarak refah<br />

seviyelerini artmasına hizmet etmek istiyoruz”<br />

dedi.<br />

Kumaştan Hayaller ile kanserli çocuklara<br />

umut oluyoruz’<br />

Mutlu Kadın Hareketi ile kurum içinde elde<br />

ettikleri başarıyı dışarı taşıyarak diğer paydaşlarla<br />

buluşturmak istediklerini belirten Şenol,<br />

“Dünyada 14 yaşına kadar her 700 çocuktan<br />

biri kanser riski ile karşı karşıya kalıyor. Kanser<br />

tedavisi gören çocukların yüzde 70’i hastalıktan<br />

kurtulurken, yüzde 30’u ise hayatını kaybediyor.<br />

Ülkemizde kanser tedavisi gören çocuklarımıza<br />

destek olabilmek için Kanserli Çocuklara Umut<br />

Vakfı ile iş birliği yapıyoruz. Kumaştan Hayaller<br />

projesi kapsamında DeFacto fabrikalarından<br />

elde edilen üretim fazlası kumaş ve aksesuarları,<br />

protokol imzaladığımız il ve ilçe Milli Eğitim<br />

Müdürlükleri aracılığıyla meslek liselerine<br />

gönderiyoruz. Ürünlerin tasarım ve üretimi bu<br />

okullarda okuyan kız öğrenciler tarafından yapılıyor.<br />

Türkiye’nin dört bir yanındaki DeFacto<br />

mağazalarında satışa sunulacak ürünlerden elde<br />

edilecek gelir ile KAÇUV projelerini destekleyeceğiz.<br />

Bugüne kadar İstanbul, Kocaeli, Balıkesir<br />

Edremit il ve ilçe milli eğitim müdürlükleriyle<br />

protokol imzaladık. Büyük hayaller ile yola çıktık<br />

ve coşkulu bir şekilde devam ediyoruz. Amacımız;<br />

Kumaştan Hayaller projesini Türkiye’nin dört<br />

bir yanına ulaştırarak daha fazla umut taşımak.<br />

Bu amaçla projemizi sırasıyla Tekirdağ, Kırklareli,<br />

Antalya, Van, Yalova, Sivas, Samsun ve Gaziantep<br />

gibi illerimize taşıyıp yaygınlaştırmayı planlıyoruz.”<br />

diye konuştu.<br />

Kutu.. Kutu…<br />

DeFacto, Mutlu Kadın Hareketi kapsamında yeni<br />

doğum yapan kadın çalışanlara, belirli bir süre<br />

part-time çalışma imkânı sunuyor. Yasal zorunluluğa<br />

ek olarak da doğumdan sonra ekstra<br />

ücretsiz 3 ay izin daha alınabiliyor. Hamile çalışanlara<br />

işe gidiş gelişlerde trafik stresi yaşamalarını<br />

önleyecek düzenlemeler yapıldı. DeFacto’da<br />

hamile çalışanların mesai saatleri günlük 7,5<br />

saat olarak sınırlandırıldı. Ayrıca çalışan annelere<br />

okulların açılış ve kapanış günlerinde yarım gün<br />

de izin veriliyor.<br />

27


HABER<br />

“2019’DA GÜNDEM ESNEK ÇALIŞMA OLACAK”<br />

PERYÖN - Türkiye İnsan Yönetimi Derneği tarafından düzenlenen “Masanızdaki Konular, İş Hukuku Gündemi”<br />

konulu mini zirvede konuşan AÇSHB Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, istihdam ve kalkınmaya yönelik<br />

direkt stratejiler üreten ilk çalışma olan Ulusal İstihdam Stratejisi’nin adım adım uygulanmaya konduğuna<br />

dikkat çekti. Bakanlığın 2019 hedeflerine değinen Önder: “Belirli Süreli İş Sözleşmesi Modeli’nin gençlerin ve<br />

istihdamdan uzak kalan kadınların anahtarı olacağını düşünüyoruz”.<br />

“Şimdi ve gelecek için daha iyi bir çalışma hayatına<br />

liderlik etmek” vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren<br />

PERYÖN - Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin<br />

Turkcell’in ev sahipliğinde düzenlediği “Masanızdaki<br />

Konular, İş Hukuku Gündemi” programıyla iş<br />

hukuku, devlet teşvikleri ve yeni yasal düzenlemeler<br />

gibi sıcak konuları gündeme taşıdı.<br />

Etkinlik açılış konuşmasını PERYÖN Yönetim Kurulu<br />

üyesi Hakan Onel’in gerçekleştirdiği mini zirvede<br />

çalışma hayatı konusundaki son gelişmeler incelendi.<br />

Ulusal İstihdam Stratejisi hakkında da bilgi<br />

verildi. Zirvenin açılış oturumunda konuşmasını<br />

28


HABER<br />

yapan T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı<br />

Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, istihdam<br />

ve kalkınmaya yönelik direkt stratejiler üreten<br />

ilk çalışma olan Ulusal İstihdam Stratejisi’nin adım<br />

adım uygulanmaya konduğuna dikkat çekti.<br />

Önder; “Ulusal İstihdam Stratejisi çalışmalarımız<br />

kapsamında ülkemizdeki işsizlik oranının 2023’te<br />

yüzde 5’e indirilmesi hedefleniyor. Bunun için kurumlara<br />

bazı teşvikler veriyoruz. Bu konuda analizler<br />

yapıyoruz. Ama şunu anlıyoruz ki tek başına<br />

teşvik ile bu yüzde 5’i sağlamamız mümkün değil.<br />

Belli konularda çalışmalar yapmamız lazım” dedi.<br />

Tarım dışı sektördeki kayıt dışı istihdam oranını ise<br />

2023’te yüzde 15’in altına düşürmeyi planladıklarını<br />

ve bu alanda dört eksende çalışmalar sürdürdüklerini<br />

anlatan Önder; “Bunlardan ilki eğitim –<br />

istihdam ilişkisi. Yükseköğretim Kurulu’nun da aktif<br />

şekilde işin içinde olduğu bir çalışma yapıyoruz.<br />

Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu işgücünün yetiştirilmesi<br />

yönünde eylem planları ve stratejik hedefleri<br />

inceliyoruz. Bunun için YÖK özel bir bilgi sistemi<br />

oluşturmaya başladı. İkinci eksenimiz ise işgücü<br />

piyasasında güvence ve esnekliğin sağlanması. Bu<br />

konudaki adımların istihdamın artırılmasında kilit<br />

rol oynayacağını düşünüyoruz” dedi.<br />

Özel politika gerektiren grupların istihdamı konusunun<br />

da gündemlerinde olduğuna değinen<br />

Önder; “Mevcut işsizlik oranın üstündeki her kesim<br />

bizim için özel politika gerektiriyor. Bu gruplar;<br />

kadın engelli, genç olabilir. Bu kitlelerin istihdam<br />

oranı normal işsizlik oranının altında ise onların<br />

da istihdama katılması için özel çalışmalar yürütüyoruz.<br />

Son odak noktamız ise istihdam ve sosyal<br />

koruma ilişkisinin güçlendirilmesi çok önemli bir<br />

konu. Özellikle son dönemde sosyal bir ülke olma<br />

yolunda ciddi adımlar attık. Atmaya devam ediyoruz.<br />

Sosyal bir ülke olmamız gerekiyor. İhtiyaç<br />

duyan herkese devlet el uzatmalı ama bunun biraz<br />

da çalışmayla orantılı olması lazım” dedi.<br />

“Genç işsizliği yüksek boyutlarda”<br />

Toplantıda esnek çalışma modellerinden bahseden<br />

Önder; “Gündemi meşgul edecek konulardan<br />

biri de esnek çalışma modelleri. Kısmi Süreli İş<br />

Sözleşmesi yani Part Time olarak kabul edilen bir<br />

çalışma modeli var. 2013 yılında yeni iş kanunumuzla<br />

düzenlendi. Bu düzenlemedeki amacımız;<br />

kısmı süreli çalışanların haklarını korumaya almak,<br />

işverenlerin işgücü piyasasının dinamik yapısına<br />

uymasını sağlamaktı. Ancak uygulamada bazı kısıtlar<br />

bulunuyor. Hizmet sektörüne yönelik kurumlar<br />

dışında kısmi süreli çalışma çok fazla uygulanamıyor.<br />

Bize hem kurum hem de çalışan tarafından<br />

gelen talepler var. Bunlardan biri kısmi süreli çalışanların<br />

fazla mesai yapması. Bu konuyu ulusal<br />

ve uluslararası mevzuat açısından değerlendirdik.<br />

Bakanlık olarak yapılmasının mantıklı olacağını<br />

düşünüyoruz. Bu modelden daha çok öğrenciler<br />

ve gençler faydalanıyor. Öğrenciler ve gençlerimiz<br />

tatil aylarında ya da hizmet sektörünün yoğun olduğu<br />

dönemde çalışabiliyor” dedi.<br />

Genç işsizliğinin yüksek boyutlarda olduğuna dikkat<br />

çeken Önder; “Üzerinde çalıştığımız bir diğer<br />

esnek çalışma modeli ise Belirli Süreli İş Sözleşmesi.<br />

Çok fazla uygulama alanı bulunamayan bir<br />

model. Genç işsizliği ülkemizde yüksek boyutlarda.<br />

Biz Belirli Süreli İş Sözleşmesi yapılmasının özellikle<br />

gençlerin ve istihdamdan uzak kalan kadınların<br />

anahtarı olacağını düşünüyoruz. Bu konuda bir<br />

çalışma yapacağız. Önümüzdeki dönemde bu modeli<br />

de AB direktifleri düzeyine çıkartmayı planlıyoruz”<br />

dedi.<br />

“Babaya doğum izni düzenlememiz yok!”<br />

“Erkeklere yönelik sekiz haftalık doğum izni üzerinde<br />

çalıştığımıza dair haberler çıktı ama böyle<br />

bir çalışmamız yok” diyen Önder: “Doğum sonrası<br />

altı aylık ücretsiz izin hakkından sadece kadınların<br />

değil ebeveynlerin yararlanması yönünde gelen<br />

talepler var. Bu taleplere yönelik bir çalışmamız<br />

olacak” dedi.<br />

KVKK’ya veri ihlal bildirimi yağıyor…<br />

Zirvede, Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK)<br />

Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir de bir konuşma yaptı.<br />

İşletmelerin envanter ve diğer işlemlerinde Kişisel<br />

Verilerin Korunması Kanunu’na uygun davranmasının<br />

hata paylarını azaltacağına değinen Bilir,<br />

veri işleme konusunda kurumların dikkatli olması<br />

gerektiğini, KVKK’ya bu konuda tahminlerinin çok<br />

üzerinde şikayet geldiğine değindi.<br />

Faruk Bilir: “Kişisel Verileri Koruma Kanun’unu iyi<br />

okumak gerekiyor. Yapacağınız veri işlemenin;<br />

yasal dayanağının bulunması hukuka ve dürüstlük<br />

kavramına uygun olması gerekir. Eğer bir veri<br />

işleme ilgili kişinin makul beklentilerini karşılamıyorsa<br />

onun aleyhine bir sonuç doğuracaksa ya<br />

da ona zarar verecek bir işleme ise bu genel olarak<br />

dürüstlük kuralına aykırı olarak kabul edilir. İşlenen<br />

verilerin doğru ve güncel olması gerekir. Verisini işlediğimiz<br />

gerçek kişilere bilgilendirme yapmamız<br />

gerekir. Veri sorumlusunun kimliğini, amacımızı,<br />

ilgili kişinin haklarını işaret etmesi ve her ne olursa<br />

olsun veri işlemede meşru bir amaç olması gerekir.<br />

Kurum olarak bu kadar bildirim alacağımızı<br />

düşünmemiştik ama her gün veri ihlal bildirimleri<br />

geliyor”.<br />

29


HABER<br />

Fiat’tan İşitme Engelli Bireylerin Hayatını Kolaylaştıracak<br />

Platform: İyiye İşaret!<br />

Tofaş çatısı altındaki Fiat, Türkiye’de bir ilke imza atarak; işitme engellilerin anlaşılabilir bir Türkçe ile yazılı iletişim<br />

kurmalarını destekleyecek ‘İyiye İşaret’ dijital platformunu hayata geçirdi. https://engelsizhareket.fiat.com.tr web sitesi<br />

üzerinden, ülkemizdeki tüm işitme engelli bireylerin ücretsiz olarak yararlanabileceği “İyiye İşaret” platformunda, kelimeler<br />

ve cümle içinde kelime kullanımları, görsel, işaret dili ve konu anlatımı olarak 2’şer dakikalık videolar halinde izlenebiliyor.<br />

Bu platformla, işitme engelli bireylerin günlük hayatlarında okuduklarını daha iyi anlamaları ve kendilerini yazarak daha<br />

iyi ifade edebilmeleri hedefleniyor. İyiye İşaret’te yer alan çeviriler; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından<br />

görevlendirilen Türk İşaret Dili tercümanı tarafından gerçekleştiriliyor. Platformda, ilk etapta 230 olan kelime sayısının kısa<br />

zamanda 350, kademeli olarak 1000 adet ve üzerine çıkarılması hedefleniyor.<br />

Türkiye’nin en büyük dördüncü sanayi kuruluşu Tofaş,<br />

ana markası Fiat ve Dem Derneği ile birlikte pilot çalışma<br />

kapsamında Bursa’daki fabrikasında çalışan 10 işitme<br />

engelli çalışanına yaklaşık 8 ay süreyle eğitim verdi.<br />

Bu eğitimler, daha önce örneği görülmemiş bir dijital<br />

platformu ortaya çıkardı.<br />

Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, “Tofaş, 50 yıllık hikâyesinde<br />

kendini yenileyerek ve sürekli geliştirerek büyüdü. Amacımız,<br />

yakaladığımız sürdürülebilir başarıyı, müşterilerimiz<br />

için değer üreten, ekonomiye ve topluma katkı<br />

sağlayan “küresel bir şirket” olarak devam ettirmek.<br />

Kurulduğumuz günden bu yana spora, gençlere, kültür<br />

ve sanata yatırım yapmaya devam ediyoruz. Tofaş Spor<br />

Kulübü ile sporda fırsat eşitliği, çocukların ve gençlerin<br />

zihinsel ve fiziksel gelişimine spor aracılığıyla katkı<br />

sağlamayı amaçlayan uzun soluklu sosyal sorumluluk<br />

projeleri yürütürken, geleceğin basketbolcularını<br />

yetiştiriyoruz. Fiat Motor Sporları takımımız ile her<br />

yaştan insana otomobil sporları sevgisini aşılıyor; genç<br />

yeteneklere destek oluyoruz. Eğitim alanında ise Tofaş<br />

Fen Lisesi’yle Bursa’daki eğitim hayatına, Tofaş Bursa<br />

Anadolu Arabaları Müzesi’yle de şehrin sosyal yaşamına<br />

katkıda bulunuyoruz. Aynı zamanda, İtalya ve Türkiye<br />

arasında kültürel bir köprü görevi görüyoruz. Hierapolis<br />

Antik Kenti’nde İtalyan kazı heyeti ile birlikte yürütülen<br />

restorasyon ve kazı çalışmalarına 2005 yılından beri<br />

destek veriyoruz. Ayrıca, Fiat markası ile 2011’den beridir<br />

Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi, Türkiye<br />

Pavyonu’nun sponsoruyuz. Spor, eğitim ve sanat ana<br />

başlıklarından oluşan bu faaliyet alanının haricinde,<br />

farklı bir alanda daha topluma yarar sağlamak istedik.<br />

2016 yılında başlattığımız ‘Fiat Engelsiz Hareket’i kendimize<br />

farklı bir sosyal sorumluluk alanı olarak belirledik.<br />

Türkiye’deki engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak<br />

ve bu konuya dikkat çekmek için çalışmalar yapmaya<br />

devam edeceğiz. İlk etapta Tofaş Fabrikası’nın içinde<br />

başlattığımız ve Türkiye çapına yaymak için geliştirdiğimiz<br />

İyiye İşaret Platformu, sadece ülkemizde değil dünyada<br />

bir ilk. Günlük konuşma ve yazma dilini, en doğru<br />

şekilde işitme engelli bireylere aktaran ve yaşantılarını<br />

kolaylaştıracak İyiye İşaret dijital platformunu hayata<br />

geçirdiğimiz için çok mutluyuz” dedi.<br />

Türkiye nüfusunun yüzde 12’sini engelli bireyler oluşturuyor!<br />

Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, “Fiat markası, konfora,<br />

güvenliğe, teknoloji ve tasarıma herkes ulaşsın diye var.<br />

İstatistiklere göre, Türkiye nüfusunun yüzde 12’si yani yaklaşık<br />

10 milyonu engelli bireylerden oluşuyor. Bu oranın<br />

yüzde 3.7’sini ise işitme engelliler oluşturuyor. Fiat markası,<br />

konfora, güvenliğe, teknoloji ve tasarıma herkes ulaşsın<br />

diye var. Kendimize; “Toplumun her kesiminden insana<br />

nasıl değer katarız?” sorusunu sorduğumuzda, engelli<br />

bireyler için neler yapabileceğimizi düşünmeye başladık.<br />

2016 yılının mayıs ayında “Herkesin güvenli ve özgürce<br />

seyahat etme özgürlüğü olmalı” mottosu ile “Fiat Engelsiz<br />

Hareket”i devreye aldık. Fiat Engelsiz Hareket kapsamında<br />

öncelikle farkındalığımızı artırmayı hedefledik ve bugüne<br />

dek 5 bin çalışanımıza davranışsal eğitim verdik” dedi.<br />

Altan Aytaç, ilk olarak satışını gerçekleştirmekte oldukları<br />

ürünlerde çözümler sunmayı hedeflediklerine<br />

değindi. Egea model ailesi, 500 Ailesi, Doblo ve Fiorino<br />

modellerinde engelli bireyler için sürüş aparatlarını ürün<br />

gamlarına ekledikleri bilgisini verdi. Ayrıca bu özel sürüş<br />

aparatlarını 5 yıl garantili olarak engelli sürücülere hediye<br />

ettiklerini ve ücretsiz montaj desteği verdiklerini de<br />

sözlerine ekledi. Bu çalışmaların yanı sıra, Fiat bayileri<br />

ile beraber Türkiye’de ilk kez, sürüş aparatı takılmış araçlarla<br />

engelli bireylere özel test sürüşleri düzenlediklerini<br />

aktardı. Aytaç ayrıca, Fiat Motor Sporları ile Egea Seni<br />

30


HABER<br />

PATARA PRINCE HOTEL & RESORT / Kalkan<br />

Yaşamış, Bilen ve Tad alanların tercih ettiği...<br />

Rahat ve Çevresi ile uyumlu<br />

konumlandırılmış, Akdeniz’in<br />

ve Patara’nın çiçekleriyle<br />

karışan aromasının, kokusunun<br />

hakim olduğu Odaları ile<br />

Konforu, Akdeniz’in en mineralli<br />

ve temiz deniz suyu, 170 m<br />

uzunluğunda sahili ve platformları,<br />

deniz suyu sirkülasyonundaki özel<br />

havuzları, hamam sauna,<br />

yabancı uzmanlarca yapılan masajıyla SPA’sı…<br />

Zengin kahvaltı servisi ile başlayan günde,<br />

şefimizin geniş yelpazedeki Alacarte<br />

yemekleri, Snack ve Room<br />

Servisleri, barları, aydınlatmalı<br />

manzaralı tenis kortları, koy turları<br />

ve BBQ, zengin çevre …<br />

Tel: 0242 - 844 39 20 - 0541 287 17 40 • www.pataraprince.com • patara@pataraprince.com


HABER<br />

Piste Çağırıyor etkinliklerinde kullanılmak üzere, engelli<br />

bireylere özel bir Egea Pist Otomobili geliştirdiklerine de<br />

değindi.<br />

Engelsiz Hareket kapsamındaki çalışmalara sürekli ekleme<br />

yaptıklarına vurgu yapan ve 2017 yılında engelli<br />

bireylerin sosyal hayatlarına dokunmak için Tofaş Spor<br />

Kulübü’yle birlikte devreye alınan, “Engelsiz Tribün”<br />

uygulamasına da değinen Aytaç, “Türkiye’deki basket<br />

sahalarında fiziksel engelli bireylerin kullanımına uygun<br />

tribün olmadığını gözlemledik. Engelli taraftarlar<br />

maçları potanın hemen arkasından izleyebiliyorlardı ve<br />

refakatçıları ile aynı alanda olamıyorlardı. Biz de engelli<br />

bireylerin refakatçılarıyla birlikte keyifle maçları izleyebilecekleri<br />

bir tribünü nasıl yapabiliriz diye düşünüp,<br />

çalışmalara başladık. Bursa’daki Tofaş Spor Salonu’nda<br />

kendi engelsiz tribünümüzü oluşturduk. 2017 yılında,<br />

Dünya Engelliler Günü’nde “Haydi Maça Gel” sloganıyla<br />

tribünümüzü açtık. Bu sayede daha fazla engelli birey<br />

maçlara gelmeye başladı. Tekerlekli sandalye kullanan<br />

taraftar kapasitesi 10 olan, toplam kullanım kapasitesi<br />

ise 40 olan bu alandan tekerlekli sandalye kullanmayan<br />

engelliler ve refakatçileri de faydalanabiliyor. “Haydi<br />

Maça Gel”in ardından geçen yıl “Haydi Deplasmana Gel”<br />

sloganıyla Fenerbahçe taraftarı olan engelli bireylerle<br />

İstanbul’dan Bursa’ya, Tofaş maçına gittik. Maçı, Tofaş’ın<br />

engelli seyircileri ile Fenerbahçe taraftarları birlikte izlediler.<br />

Hatta maç sesli betimleme ile görme engelli taraftarlara<br />

da anlatıldı. Tofaş Spor Salonu’ndaki engelsiz tribün<br />

şu an Türkiye’deki tüm basketbol sahaları içinde tek<br />

örnek olmasıyla dikkat çekiyor” açıklamasında bulundu.<br />

Aytaç, “2016 ve 2017 yıllarında ürün gamımıza eklediğimiz<br />

özel sürüş aparatları ve Engelsiz Tribün projelerimiz<br />

ile daha çok bedensel engelli bireylere yönelik<br />

çalışmaları hayata geçirmiştik. İyiye İşaret Platformu’na<br />

ise fabrikamızdaki işitme engelli çalışanlarımızın hayatını<br />

kolaylaştırmak amacıyla başladık. Tofaş Fabrikası’nda<br />

246 engelli çalışanımız var ve bu arkadaşlarımızın 165’i<br />

işitme engelli. İşitme engelliler, işaret lisanını kullanarak<br />

iletişim kuruyor. Ancak, Türkçeyi yazıp, anlamada<br />

normal bir bireyden farklılar. Yani ya yazamıyorlar ya<br />

da kendilerini tam olarak ifade etmekte zorlanıyorlar.<br />

Özellikle soyut kavramlar, eş anlamlı kelimeler zorlanılan<br />

konular arasında öne çıkıyor. Biz de bu noktadan<br />

yola çıkarak fabrikadaki işitme engelli çalışanlarımızdan<br />

oluşan 10 gönüllü arkadaşımız ile çalışmaya başladık.<br />

Yaklaşık 8 aylık çalışmanın ardından Türkiye çapındaki<br />

işitme engelli bireylerin rahatlıkla kullanabileceği “İyiye<br />

İşaret Platformu” ortaya çıktı. Bu süreçte Aile, Çalışma ve<br />

Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın desteğini aldık. Örneğin,<br />

çeviriler; Bakanlık tarafından görevlendirilen Türk İşaret<br />

Dili tercümanı tarafından gerçekleştirildi. Platformumuzu<br />

devreye almadaki hedefimiz, ülkemiz genelindeki<br />

işitme engelli bireylerin Türkçeyi daha etkin kullanabilmelerinin<br />

yanında okuma-yazmalarını geliştirmeleri ve<br />

günlük hayatlarındaki iletişimde sıkıntı yaşamamaları.”<br />

diyerek sözlerini tamamladı.<br />

“Günde 8 bebek işitme engelli olarak dünyaya<br />

geliyor”<br />

İyiye İşaret platformunun yalnızca yetişkinlerin değil<br />

ilkokul 1. sınıftan itibaren tüm bireylerin kullanabileceği<br />

bir dijital platform olduğunu belirten Dem Derneği<br />

Başkanı Damla İşeri de, “Türkiye’de her 1000 bebekten<br />

3’ü işitme kaybı ile doğuyor. Türkiye’deki doğum oranı<br />

dikkate alındığında bu bir günde 8 bebeğe tekabül ediyor.<br />

Her gün bu rakamdan daha fazla birey ise geçirdiği<br />

ateşli hastalık veya kazalar sonucunda Türkiye nüfusuna<br />

işitme engelli olarak ekleniyor Araştırmalara göre işitme<br />

engelli bireyler yeterli görsel kaynak olmadığı için<br />

okuma yazmalarını geliştirmede ve bilgiye ulaşmakta<br />

zorluk çekiyorlar. Fiat ile birlikte çalışarak hayata geçirdiğimiz<br />

‘İyiye İşaret” dijital platformu aracılığıyla, işitme<br />

engelli bireyler okuduklarını anlayabilecekler ve daha<br />

sağlıklı iletişim kurabilecekler” açıklamasını yaptı.<br />

İyiye İşaret Platformu Hakkında:<br />

https://engelsizhareket.fiat.com.tr web sitesi üzerinden<br />

erişelebilen mobil uyumlu platformda “Harfini seç<br />

kelimeleri keşfet!” başlığında 29 harf yer alıyor. Harfler<br />

tıklandığında o harf ile başlayan ve sisteme yüklenen<br />

kelimeler beliriyor. Öğrenmek istenilen kelime tıklandığında<br />

ise kullanıcı, 4 farklı anlatım şekli olan videoya<br />

yönlendiriliyor. Bu anlatım şekilleri sırasıyla “Göster” bölümünde<br />

nesnenin görseli, “Konuş” bölümünde kelimenin<br />

dudak hareketi belirgin bir şekilde olan sesi, birincil<br />

iletişim için Türk İşaret Dili’ni kullanan veya tercih eden<br />

bireyler için ise kelimenin işareti “İşaret” bölümünde<br />

bulunuyor. Dördüncü ve son bölüm ise “Konu anlatımı”<br />

olarak belirtiliyor. Bu bölüm aynı zamanda platformun<br />

en önemli ve fark yaratan kısmını oluşturuyor. Her kelime<br />

videosunun içerisinde görsel destekli 2 dakikalık bir<br />

konu anlatımı de bölümü bulunuyor. Anlatılan kelime<br />

ile bağdaştırılan Türkçe konu anlatımını hem ses, hem<br />

yazı, hem de Türk İşaret Dili şeklinde yer alıyor. Platforma<br />

haftada 10 adet yeni kelime yüklenmesi hedefleniyor.<br />

İyiye İşaret’in geniş kitlelere ulaşması için önümüzdeki<br />

günlerde sosyal medya üzerinden yayınlanmaya başlayacak<br />

bir tanıtım filmi de hazırlandı. Filmde Mor ve<br />

Ötesi, Orhan Veli Kanık’ın “Anlatamıyorum” isimli şiiriyle<br />

aynı adı taşıyan ve sözlerinde şiirden bölümler bulunan<br />

şarkısı ile projeye destek verdi.<br />

32


HABER<br />

Kadın ve erkeklerde ücret eşitliği en iyi ihtimalle 200 yıl sonra<br />

Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün bu yılki teması ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği’ olarak<br />

belirlendi. Cinsiyet eşitsizliğinde ücret farklılıklarının ilk sırada geldiğini belirten Doç. Dr. Birsen Talay Keşoğlu, “Ücrette<br />

eşitliğin sağlanabilmesi için en iyi ihtimalle 200 yıl geçmesi gerekiyor” dedi. Bugün birçok ülkede hukuken eşit haklara<br />

sahip olmanın, erkek şiddetini ve kadın düşmanlığını sonlandırmaya yetmediğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Seval Ünlü de<br />

“Cinsiyetçilik ve ayrımcılıkla mücadele evlerimize, sofralarımıza inmeli” diye konuştu.<br />

Birleşmiş Milletler, 1921 yılından beri ‘Dünya Kadınlar<br />

Günü’ olarak kutlanan 8 Mart’ta bu yıl ‘Toplumsal<br />

Cinsiyet Eşitliği’ temasının öne çıkarılacağını<br />

ilan ederek sloganlarının ise “Düşünürken eşitlik<br />

ilkesini, hayatı kurarken aklın rehberliğini, değişim<br />

için yenilikleri hiç unutma” sloganının belirlendiğini<br />

duyurdu.<br />

Kadınlar mücadele içinde<br />

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin insan hakları açısından<br />

önemli bir alan olduğunu ve kadınlarla<br />

erkeklerin hem kamusal hem de özel alana eşit<br />

oranda, eşit olanaklar sağlanarak katılmaları anlamına<br />

geldiğini ifade eden Beykoz Üniversitesi<br />

Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr.<br />

Birsen Talay Keşoğlu, ancak kadınların yaşadıkları<br />

ayrımcılıklara karşı bir asrı geçen süredir mücadele<br />

içinde olduklarını söyledi.<br />

Ücret eşitsizliği ilk sırada<br />

Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘Küresel Cinsiyet<br />

Eşitsizliği 2018 Raporu’na göre dünyada toplumsal<br />

cinsiyet eşitliğinin siyaset, ekonomi ve eğitim<br />

alanlarında hala çok sorunlu göründüğünü belirten<br />

Keşoğlu, “Eşitliğin ücret alanında sağlanabilmesi<br />

için en iyi ihtimalle 200 yıl geçmesi gerektiği<br />

ifade edilmiş. Eşitsizliğin en yoğun olduğu alanlar<br />

ücret eşitsizliği, özellikle kamu kurumlarında ‘cam<br />

tavan’, eğitim ve sağlık olanaklarına ulaşmadaki<br />

eşitsizlik, siyaset ve ekonomi alanındaki gücün<br />

dengesizliği, bakım hizmetleri ve sosyal aktivitelere<br />

katılım oranlarındaki uçurum olarak belirlenmiş.<br />

Bu eşitsizliğin giderilmesi yönündeki önerilerin<br />

başında bütçelerin toplumsal cinsiyet temelli değerlendirilmesi<br />

de yer alıyor” dedi.<br />

Yasa şart<br />

Bunun yanı sıra tüm dünyada cinsiyet ayrımcılığını<br />

önlemek için en başta kız çocuklarına yönelik ayrımcılığın<br />

sebeplerinin ortaya koyularak bu nedenlerin<br />

ortadan kalkması için çalışılması gerektiğini<br />

söyleyen Keşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir<br />

çocuk cinsiyeti üzerinden eğitim almamalı. Tüm<br />

dünyada kadına yönelik şiddet, cinsel istismar<br />

gibi meseleler ciddi yaptırımlar getiren yasalarla<br />

önlenmeye çalışılmalı. Erkek çocukların dünyaya<br />

gelir gelmez elde ettiği haklar, kız çocukları için<br />

de geçerli olmalı. Kadınların sağlık ve eğitim gereksinimleri<br />

bütünsel bir anlayışla ele alınmalı.<br />

Toplumun tüm kesimlerini kapsayan ‘farkındalık’<br />

eğitimleri ve çalışmaları yapılmalı.”<br />

Ataerki son bulmalı<br />

Bugün birçok ülkede hukuken eşit haklara sahip<br />

olmanın, erkek şiddetini ve kadın düşmanlığını<br />

sonlandırmaya yetmediğinin altını çizen Sosyal Bilimler<br />

Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler<br />

Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Seval Ünlü de, “Mevcut<br />

kadınlık ve erkeklik rollerine meydan okumak<br />

demek aynı zamanda oldukça doğallaşmış, köklü<br />

bir eşitsizliğe meydan okumak demektir. Tek tek<br />

bireylerin hayatını aşıp yapısal bir tahakkümü ifade<br />

eden bu eşitsiz sisteme ataerki diyoruz. Erkeklerin<br />

kadın bedeni ve yaşamı üzerindeki vesayetini ifade<br />

eden ataerki sona ermeden gerçek anlamda bir<br />

toplumsal cinsiyet eşitliğinden söz etmek mümkün<br />

değildir” diye konuştu.<br />

Eğitimler küçük yaşta başlamalı<br />

Ataerkiyle mücadelenin ve toplumsal cinsiyet<br />

eşitliğinin sağlanmasının, kurumlarda ve yasalarda<br />

köklü değişiklikleri kapsayan çok boyutlu ve<br />

çok katmanlı düzenlemeler gerektirdiğini belirten<br />

Ünlü, şunları kaydetti: “Basit tacizden kadın<br />

cinayetine hiçbir eril şiddet biçiminin cezasız<br />

kalmaması ya da yeterli bir cezalandırma sistemi<br />

uygulanması, erkek ayrıcalıklarına son vermek için<br />

hayati önem taşıyor. Toplumsal cinsiyet eğitimlerinin<br />

mümkün olduğunca erken seviyelerde başlatılması<br />

ve yetişkinler için de kurumsal eğitimlerin<br />

yaygınlaşması, mücadelenin bir başka önemli boyutu.<br />

Ancak kadınlara yönelik ayrımcılıkla mücadelede<br />

en etkili yöntemin kadınlar için onlar yerine<br />

yapılan koruyucu düzenlemelerden çok, kadınların<br />

kendi yaşamlarını savunan ve şekillendiren özneler<br />

olduğu unutulmamalı. O nedenle yasal-kurumsal<br />

düzenleme ihtiyacının yanı sıra tüm toplumsal<br />

ilişkilere nüfuz etmiş cinsiyetçilik ve kadına yönelik<br />

ayrımcılıkla mücadelenin bizzat kadınlar tarafından<br />

gündelik yaşamın her alanında sürdürülmesi<br />

gerekiyor. Çağdaş düşünür Sara Ahmed’in de belirttiği<br />

gibi cinsiyetçilik ve ayrımcılıkla mücadele<br />

evlerimize, sofralarımıza inmeli; oyunbozan olma<br />

pahasına en masum görünen ifadelerdeki cinsiyetçilik<br />

bile teşhir edilmelidir.”<br />

33


HABER<br />

Keiretsu Forum Türkiye, 2018 Yılında 500 Bin Dolara Yakın Yatırım Yaptı!<br />

Keiretsu Forum Türkiye’nin, Desteklediği Girişimlerin Yatırım Öncesi<br />

Değerlemesi 21 Milyon Dolara Ulaştı!<br />

Dünyanın en büyük melek yatırımcı ağı Keiretsu Forum’un Türkiye ayağı Keiretsu Forum Türkiye, geçen yıl 6 girişime<br />

toplamda 500 bin dolara yakın destek sundu. Tüm bunlarla birlikte Keiretsu Forum Türkiye tarafından yürütülen süreçlerin<br />

sonunda 6 girişimin yatırım öncesi değerlemesi de 21 milyon dolara ulaştı. Konu hakkında açıklama yapan Keiretsu Forum<br />

Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Berik, “Keiretsu Forum Türkiye olarak ana misyonumuz; Türkiye’deki melek yatırımcı<br />

ve girişimci arasında bir köprü oluşturmak. İçinde bulunduğumuz ekosistemin büyümesini ve sağlıklı bir şekilde gelişmesini<br />

hedefliyoruz. Türkiye’de girişimciliğin ve melek yatırımcılığın algı olarak netleşmesi için çok ciddi emek veriyoruz.<br />

Çalışmalarımıza ve işbirliklerimize bu yıl da ara vermeden devam edeceğiz” dedi.<br />

Hem Türkiye’de hem de dünyada melek yatırımcılığın<br />

yönünü belirleyen Keiretsu Forum, sunduğu<br />

desteklerle girişimcilik ekosistemin gelişmesine<br />

katkı sağlamayı sürdürüyor. 4 kıtada 54 şubesi<br />

ve 3.000’e yakın lisanslı yatırımcı üyesi ile dünyanın<br />

en büyük melek yatırımcı ağı olan Keiretsu<br />

Forum’un sunduğu avantajlar, birçok girişimin<br />

farklı pazarlara açılmasına olanak sağlıyor. Keiretsu<br />

Forum Türkiye, tüm bu hedefler doğrultusunda<br />

2018 yılında da çok sayıda girişime destek olmak<br />

için görüşmeler yürüttü. Bu kapsamda Keiretsu<br />

Forum Türkiye üyeleri tarafından 600’e yakın girişim<br />

değerlendirmeye alındı. Yıl boyunca yürütülen<br />

işbirliği toplantılarının ardından 2018’de 6 girişime<br />

toplamda 493 bin dolarlık yatırım gerçekleştirildi.<br />

Keiretsu Forum Türkiye tarafından yürütülen süreçlerin<br />

sonucunda söz konusu 5 girişimin yatırım<br />

öncesi değerlemesi de yaklaşık 21 milyon dolara<br />

ulaştı. Bu kapsamda girişimlerden Pakolino’nın<br />

yatırım öncesi değerlemesi 1.6 milyon dolar, Mall<br />

IQ’nun 5 milyon dolar, Toma Bioscience’nin 10 milyon<br />

dolar, Temiz’in 5 milyon TL ve Wordego’nun da<br />

4.5 milyon dolar olarak belirlendi.<br />

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Keiretsu Forum<br />

Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Berik,<br />

Keiretsu Forum Türkiye olarak fikir aşamasını geçmiş,<br />

şirketleşmiş ya da fatura kesebilecek aşamaya<br />

gelmiş startupları bu sürece dahil ettiklerini belirtti.<br />

“Bizim ana misyonumuz; Türkiye’deki melek yatırımcı<br />

ve girişimci arasında bir köprü oluşturmak”<br />

ifadelerini kullanan Berik, “İçinde bulunduğumuz<br />

ekosistemin büyümesini ve sağlıklı bir şekilde gelişmesini<br />

hedefliyoruz. Türkiye’de girişimciliğin ve<br />

melek yatırımcılığın algı olarak netleşmesi için çok<br />

ciddi emek veriyoruz” diye konuştu.<br />

Bu yıl melek yatırımcılığın odağında sağlık<br />

teknolojileri olacak!<br />

Özellikle daha fazla teknoloji ve inovasyon içeren<br />

startuplara yatırım gerçekleştirdiklerini anlatan<br />

Berik, “Keiretsu Forum Türkiye’nin 2012 yılından<br />

bu yana gerçekleştirdiği yatırımlara baktığımızda<br />

biyoteknoloji, telekomünikasyon ve yazılım<br />

projelerine yönelik ilginin ön sıralarda olduğunu<br />

görüyoruz” dedi. Bu yıl melek yatırımcılığın odaklanacağı<br />

konular hakkında da bilgiler veren Hulusi<br />

Berik, “Büyük ölçekli kurumsal şirketlerin sağlık<br />

teknolojileri girişimlerine yönelik ilgisi her geçen<br />

gün artıyor. Türkiye’deki sağlık teknolojileri girişimleri<br />

de hem sayı hem de kalite olarak her geçen yıl<br />

gelişiyor. Keiretsu Forum Türkiye olarak, 2019 yılını<br />

düşündüğümüzde ise melek yatırımcılığın odağında<br />

sağlık teknolojileri girişimlerinin olacağını<br />

düşünüyoruz. Bu yıl girişim alanının diğer trendlerini<br />

ise seyahat odaklı girişimler ile yapay zeka<br />

odaklı girişimlerin oluşturacağını öngörüyoruz.<br />

Yatırım tarafında ise ‘ortak yatırım’ ve ‘tamamlayıcı<br />

yatırım’ gibi finansal işbirliği modellerinin artışa<br />

geçeceğini düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.<br />

34


HABER<br />

Köprüden Önce Son Çıkış: Konkordato<br />

Avukat Elvan Kılıç, son aylarda şirketlerin bir bir ilan ettiği konkordato hakkında bilinen-bilinmeyen-yanlış<br />

bilinenleri kaleme adı.<br />

Konkordato, günlük kullanımıyla alacaklılarına<br />

borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğu için<br />

borçluların başvurduğu bir kurtuluş yöntemi<br />

olarak tasvir edilmektedir. Peki, bu kavram ticari<br />

hayatı etkisi altına alan ‘’konkordato’’ süreci için<br />

yeterli midir?<br />

Basit ve doğru tanımıyla konkordato sürecine; iflas<br />

aşamasına gelmiş veya gelme ihtimali ortada olan<br />

borçluya verilen son şans diyebiliriz. Konkordato,<br />

kanunda daima yerini bulsa da iflasın ertelenmesine<br />

ilişkin hükümler kaldırıldıktan ve 7101 sayılı<br />

kanunumuz da yapılan değişikliklerin ardından<br />

yeniden hayat bulan bir süreç olarak çıktı karşımıza.<br />

Şimdi bu süreci detaylı inceleyelim.<br />

Bilindiğinin aksine sadece sermaye şirketlerine<br />

özgü bir çözüm yolu olmayıp şahıs şirketleri hatta<br />

şahıslar borçları için bu yola başvurulabilmektedir.<br />

Vadesi geldiği halde borçlarını ödemede acze<br />

düşmüş yahut ödeyememe ihtimali bulunan<br />

borçlular ya da alacaklıları yetkili Asliye Ticaret<br />

Mahkemesi’nden “konkordato” talebinde bulunabilir.<br />

Başvurulacak yetkili mahkeme, borçlu şahıs<br />

ise ikamet adresindeki Asliye Ticaret Mahkemesi,<br />

sermaye şirketi ise şirketin merkez adresinin yargı<br />

çevresindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’dir.<br />

Borçlunun borca bataklığına ilişkin başvuru evraklarını<br />

usulüne uygun şekilde tamamlanıp Asliye Ticaret<br />

Mahkemesi’ne sunması ile süreç başlamış olur.<br />

Mahkeme istenilen evraklarda eksiklik bulunmaması<br />

halinde öncelikle geçici mühlet kararı vermektedir.<br />

Geçici mühlet kararına karşı kanun yolu kapalıdır.<br />

Geçici mühlet süresi üç aydır, gerekli hallerde bu süre<br />

iki ay daha uzatılarak beş aya çıkarılabilir.<br />

Geçici mühlet sürecinde, konkordato komiserlerinin<br />

gözetiminde iflas anlaşması projesine uygun<br />

şekilde faaliyetler yürütülür ve bu faaliyetler ilgili<br />

mahkemeye raporlanır. Tabiri caiz ise üç aylık süreç,<br />

borçlunun yeniden doğabileceğini başta mahkeme<br />

olmak kaydıyla, konkordato komiseri ve alacaklılarına<br />

ispat etmekle geçmektedir. Vadeye yayılmış<br />

borçlarını ödeyebilme imkânına<br />

sahip olduğunu ispatlayabilen<br />

borçlular için geçici mühlet bitiminde,<br />

bir yıl olmak kaydıyla kesin<br />

mühlet verilmektedir.<br />

Üç aylık geçici ve bir yıllık kesin<br />

mühlet döneminde borçluya icra<br />

ve iflas takibi başlatılamadığı gibi<br />

başlatılan takipler de durdurulduğu<br />

için borçlular rahat bir nefes<br />

almaktadır. Detaylarına fazlaca inmeden<br />

bahsettiğimiz süreç, ticari<br />

hayata da bir nebze rahat nefes<br />

aldırırken bir yandan da kanayan<br />

yara halini almaya başlamıştır<br />

çünkü iflas anlaşması sürecinin<br />

aktiflik kazanması ile birlikte iyiniyetli<br />

şekilde borçlu durumdan<br />

kurtulmak için zaman kazanmaya<br />

çalışan borçlular yanında suistimal<br />

eden birçok firmaya da rastlanmaktadır.<br />

Bu durumda, vadesinde ödeme<br />

yapabilecek borçlular dahi istenilen<br />

evrakları usule uygun hale getirerek<br />

üç aylık ve bir yıllık süreçten<br />

faydalanmaktadırlar. Böylece<br />

tek kalemde ödemek zorunda oldukları borçlarda<br />

alacaklılarla anlaşarak indirime gidebilme, taksitlendirme<br />

imkânına sahip olmaktadırlar. Alacaklılar<br />

ise borçlu iflası halinde alacağının konusuz kalma<br />

ihtimaline karşılık, olabildiğince durumu kurtaracak<br />

imkânlar sunmaya çalışmaktadır. Bu duruma<br />

haksız yere sebebiyet verilmesi, alacaklıyı zor<br />

duruma sokmaktadır. Bence, sürecin kötüye kullanılmaması<br />

adına, konkordato sürecini kötü niyetli<br />

olarak yürüttükleri tespit edilen borçlular hakkında<br />

cezai yaptırım uygulanması yahut denetim mekanizmalarının<br />

arttırılması şüphesiz ki yerinde bir<br />

uygulama olacaktır.<br />

Olumsuz örneklere denk gelmekle beraber olumluları<br />

da göz ardı etmemek gerekmektedir. Performanslarının<br />

ve mali değerlerinin düzelmesi<br />

ile borçlular, konkordato sürecinin sona ermesini<br />

beklemeden iflas anlaşması talebi kaldırılarak eski<br />

faaliyetlerine dönmeye başladıkları görülmektedir.<br />

Bu haliyle konkordatonun kurtarıcı hali aldığı yadsınamaz<br />

bir gerçektir.<br />

Bahsedilenler ışığında, konkordato sürecini yürütürken,<br />

yeterli donanıma sahip avukatı seçmeniz,<br />

deyim yerindeyse köprüden önce son çıkışı gösterebilecek<br />

en iyi yönlendiriciye sahip olmanızı<br />

sağlayacaktır.<br />

35


HABER<br />

Mavi, güçlü finansal yapısı ve büyüme trendiyle<br />

2018’de gelirlerini % 32 artırdı<br />

Türkiye’nin öncü jean ve hazır giyim markası Mavi, 2018 yıl sonu finansal sonuçlarını açıkladı. Konsolide<br />

gelirini geçen sene aynı döneme göre yüzde 32 artırarak 2 milyar 353 milyon TL’ye yükselten Mavi, net karını<br />

yüzde 12 artışla 101 milyon TL’ye taşıdı. Mavi, yüksek kalite, doğru fiyatlama, yüksek satış oranı, etkili stok ve<br />

nakit akış yönetimi ile FAVÖK’ünü yüzde 46 artırdı. Şirketin FAVÖK marjı ise yüzde 14,1’den yüzde 15,6’ya çıktı.<br />

Mavi yılda 1 milyonun üzerinde müşteri<br />

kazanımını 2018’de de sürdürdü<br />

Dünyanın dört bir yanındaki mağaza sayısını<br />

427’ye çıkaran Mavi, 2018 yılında e-ticaret<br />

gelirlerini yüzde 103 oranında artırırken tüm<br />

kanallarda hedeflerin üzerinde büyüme sağladı.<br />

Kalite ve güven anlayışıyla, 2018’de 1<br />

milyonun üzerinde yeni müşteri kazanan Mavi,<br />

sektörünün lider CRM programında aktif üye<br />

sayısını 5.3 milyona, tüm CRM müşterilerini ise<br />

7.3 milyona taşıdı.<br />

2018 yılında Türkiye’de net 13 yeni mağaza<br />

açan, 10 mağazasını ise genişleten Mavi, toplam<br />

satış alanını 149 bin metrekareye çıkardı.<br />

Güçlü marka bilinirliği, üstün hizmet ve kalite<br />

anlayışıyla doğru ürün ve doğru fiyat stratejisi<br />

sayesinde birebir aynı mağazalarda (like-forlike)<br />

yüzde 22,5 oranında büyüme yakaladı.<br />

Müşteri odaklı yaklaşımla birebir aynı<br />

mağazalarda (like-for-like) %22,5 büyüdü<br />

Sürdürülebilirlik ilkesiyle her alanda güçlü bir<br />

büyüme gerçekleştirdiklerini belirten Mavi<br />

CEO’su Cüneyt Yavuz, markanın 2018 performansı<br />

hakkında şu değerlendirmede bulundu:<br />

“Güçlü marka kimliğimiz, üretimden satış<br />

sonrası hizmetlere kadar her alana taşıdığımız<br />

toplam kalite anlayışımız, müşterilerimizle<br />

kurduğumuz sağlam bağ ve insan kaynağımız<br />

ile 2018, sürdürülebilir hedefler doğrultusunda<br />

önemli kazanımlar elde ettiğimiz bir yıl oldu.<br />

Stratejik önem taşıyan tüm alanlarda hedeflerimizin<br />

üzerinde büyüme kaydettik. Bu başarıda<br />

özellikle, bir önceki seneyle birebir aynı mağazalarda<br />

(like-for-like) yakaladığımız yüzde<br />

22,5’lik artış önemli rol oynadı.<br />

36


HABER<br />

Müşterilerimizi iyi anlamak, her alanda onların<br />

ihtiyaçlarını karşılamak ve ‘En mutlu Mavi müşterisi’<br />

yaratmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />

Her yıl ortalama 1 milyon yeni müşteriyi<br />

Mavi deneyimi ile tanıştırmaktan mutluluk<br />

duyuyoruz.”<br />

Mavi’nin, tüm perakende operasyonlarında<br />

verimlilik odaklı, sağlam bir performans sergilediğini<br />

belirten Yavuz, “Türkiye’de 2018 yılında,<br />

net 13 yeni mağaza açtık, verimli büyümek<br />

adına 10 mağazamızı genişlettik ve toplam<br />

satış alanımızı 149 bin metrekareye çıkardık.<br />

Dünyada da 35 ülkede 427 mağazaya ulaştık.<br />

Önceliklerimizin başında gelen e-ticaret kanalında<br />

yüzde 103 oranında büyüme sağladık.<br />

İşletme giderleri ve kira maliyetlerine yönelik<br />

etkili stratejimiz de FAVÖK marjının beklentimiz<br />

dahilinde 150 baz puan artırarak yüzde 15,6<br />

olmasına destek oldu. Tüm Mavi ekibine bu<br />

sağlıklı ve istikrarlı büyümeyi gerçekleştirdikleri<br />

için teşekkür ediyorum” diye konuştu.<br />

Mavi, 2018 yılında gelirlerini bir önceki<br />

yıla göre yüzde 32 artırdı:<br />

Konsolide<br />

Mavi’nin konsolide gelirleri % 32 artarak 2 milyar<br />

353 milyon TL’ye çıktı.<br />

FAVÖK, % 46 artarak 367 milyon TL’ye ulaştı ve<br />

FAVÖK marjı % 15,6 olarak gerçekleşti.<br />

Net kâr % 12 yükselerek 101 milyon TL’ye yükseldi.<br />

Net borcun FAVÖK’e oranı 0.3 (x) olarak gerçekleşti.<br />

Konsolide e-ticaret gelirleri % 103 artış gösterdi.<br />

Yurtdışı e-ticaret gelirleri % 118 büyüdü.<br />

Globalde toplam mağaza sayısı 427 oldu.<br />

Türkiye<br />

Mavi’nin Türkiye’deki gelirleri % 30 büyüdü ve 1<br />

milyar 471 milyon TL’ye yükseldi.<br />

Bir önceki seneyle birebir aynı mağazaların<br />

(like-for-like) büyümesi ise % 22,5 oldu.<br />

Net 13 yeni mağaza açılırken, 10 mağaza genişletildi<br />

ve 149 bin m2 perakende satış alanına<br />

ulaşıldı.<br />

Tüm ürün kategorilerinde büyüme gerçekleşti.<br />

Jean % 24, ceket-mont % 39, gömlek % 35,<br />

tişört %36, aksesuar % 32 artış gösterdi.<br />

Mavi, Türkiye’de sektörün lider CRM programı<br />

Kartuş’la 1.1 milyon yeni müşteri kazandı. 5.3<br />

milyonu aktif toplamda 7.3 milyon müşteriye<br />

ulaştı.<br />

37


HABER<br />

Yüksek gelen işsizlik rakamlarını Prof.Dr. Berrin Ceylan Ataman değerlendirdi:<br />

“Genç işsizlikte dramatik bir artış var”<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2018 dönemine ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. Açıklanan rakamlara göre<br />

Türkiye genelinde işsizlik 2018 yılı Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 11 bin kişi artarak 4 milyon<br />

302 bin kişi oldu. Açıklanan rakamları değerlendiren Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı<br />

Prof.Dr. Berrin Ceylan Ataman, işsizlik oranının 3,1 puanlık artış ile %13,5 seviyesinde yüksek bir oranda gerçekleştiğini<br />

belirterek, “İşsizlikteki tırmanışın temel nedeni 2018 2.çeyrekten başlayarak kendini gösteren ekonomik daralmadır. Türkiye<br />

ekonomisi 2018 yılı ilk çeyreğinde yüzde 7.4 büyürken yılı eksi yüzde 3.0 ile ciddi bir ekonomik daralma ile bitirmiştir. 2018<br />

4. Çeyrek eksi büyüme oranının etkisinin işsizlik üzerinde ciddi bir baskı oluşturması beklenen bir sonuçtur” dedi.<br />

“Yeni istihdam alanları yaratılamıyor”<br />

Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında en<br />

fazla istihdam kaybının yüzde 1.5 azalış ile inşaat<br />

sektöründe olduğunun görüldüğünü, tarım sektörünün<br />

istihdam edilenler içindeki payının da 1<br />

puan düştüğüne dikkat çeken Prof.Dr.Ataman,<br />

“İşsizlikten en fazla etkilenen kesimin genç nüfus<br />

olması ciddi bir sorundur. Genç nüfus (14-24<br />

yaş) işsizlik oranının geçen yılın aynı dönemine<br />

göre %19.2’en %24.5’e çıkarak 5.3 puan artmış<br />

olması dikkat çekicidir. Genç işsizliğindeki dramatik<br />

artış, ilk işini arayanların iş bulamadıklarına<br />

işaret ederken, yeni istihdam alanlarının da yaratılamadığının<br />

bir göstergesidir” şeklinde konuştu.<br />

İşsizliğin ancak reel yatırımların arttırılarak yeni istihdam<br />

alanlarının yaratılmasıyla çözülebileceğini<br />

vurgulayan Prof.Dr. Berrin Ceylan Ataman, “Ancak<br />

Türkiye siyasetinin yerel seçimlere kilitlenmiş<br />

olmasından kaynaklı ekonomik beklentilerdeki<br />

belirsizlik, yatırımcıyı olumsuz etkilemektedir. Bu<br />

bakımdan işsizliğin kısa dönemde düşmesi olası<br />

gözükmemektedir” değerlendirmesini yaptı.<br />

38


PARAŞÜT TEŞVİKMATİK İLE KOBİ’LERİN HER AY YAKLAŞIK 700 BİN TL DEĞERİNDE TEŞVİKTEN ZAHMETSİZCE<br />

YARARLANMASINI SAĞLIYOR<br />

PARAŞÜT TEŞVİKMATİK, İSTİHDAM SEFERBERLİĞİNDE<br />

KOBİ’LERİN YANINDA!<br />

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansal operasyonlarını<br />

kolaylaştırmak için geliştirilen online ön<br />

muhasebe programı Paraşüt, “Teşvikmatik” hizmeti<br />

ile 2018 yılında toplam 5 milyon TL değerinde<br />

SGK teşvik hesaplaması yaparak, binlerce KOBİ’nin<br />

istihdam seferberliğine katkıda bulunmasına aracı<br />

oldu. Teşvikmatik hizmeti ile kullanıcılarının her ay<br />

toplam 700 bin TL değerinde teşvikten yararlanmasına<br />

katkı sunan Paraşüt, bu sayede KOBİ’lerin<br />

hem işsizliğin önlenmesinde aktif olarak rol<br />

üstlenmelerinin önünü açıyor hem de en önemli<br />

gider kalemlerinden olan personel masraflarından<br />

büyük ölçüde tasarruf etmelerini sağlıyor.<br />

Paraşüt Teşvikmatik KOBİ’ler için teşvik<br />

başvuru süreçlerini kolaylaştırıyor<br />

KOBİ’lerin istihdam seferberliğine katılması için<br />

harekete geçen Paraşüt, “Teşvikmatik” ile KOBİ’lerin<br />

yürürlükteki yasalar kapsamında SGK’ya ödedikleri<br />

primlerden iade alabilecekleri tutarları 1 gün<br />

içinde eksiksiz olarak hesaplıyor ve SGK sistemine<br />

yüklenmeye hazır detaylı bir rapor halinde kullanıcılarına<br />

sunuyor. Sadece Paraşüt kullanıcılarına<br />

özel bir hizmet olan Paraşüt Teşvikmatik sayesinde<br />

işletmeler hem karmaşık başvuru süreçlerinde<br />

kaybolmadan devletin istihdam seferberliği için<br />

sunduğu bütün imkanlardan faydalanabiliyor hem<br />

de personel maliyetlerini azaltıyor. Üstelik bilgi ve<br />

yardıma ihtiyaç duydukları her an Paraşüt’ten sınırsız<br />

destek alabiliyorlar.<br />

“Teşvikmatik ile istihdam seferberliğine<br />

katkıda bulunuyor ve KOBİ’lerin maliyetlerini<br />

azaltıyoruz”<br />

Paraşüt Teşvikmatik ile 2018 yılında 1091 işletme<br />

için 5 milyon TL teşvik hesaplaması yapıldığını dile<br />

getiren Paraşüt Kurucu Ortağı Sean Yu, sundukları<br />

hizmet sayesinde küçük işletmelerin masrafları<br />

HABER<br />

Online ön muhasebe programı Paraşüt, “Teşvikmatik” hizmeti ile KOBİ’lerin istihdam seferberliğinde yer<br />

almalarının önünü açıyor, karmaşık hesaplamalar ile uğraşmadan SGK prim teşviklerinden zahmetsizce<br />

yararlanmalarını sağlıyor. Paraşüt Teşvikmatik, 2018 yılında toplam 5 milyon TL değerinde SGK teşviki<br />

hesaplayarak, KOBİ’lerin istihdam seferberliğine katkıda bulunmasına aracı oldu. Teşvikmatik ile<br />

kullanıcılarının her ay yaklaşık 700 bin TL değerinde teşvikten yararlanmasına katkı sunan Paraşüt, bu sayede<br />

hem KOBİ’lerin işsizliğin önlenmesinde aktif rol üstlenmesini hem de en önemli gider kalemlerinden biri olan<br />

personel masraflarından büyük ölçüde tasarruf etmesini sağlıyor.<br />

azaltmak için personel işten çıkarma zorunluluğunu<br />

ortadan kaldırdıklarını söyledi. Sean Yu, sözlerini<br />

şöyle sürdürdü:<br />

“Devletin öncülüğünde kamu, özel sektör ve sivil<br />

toplum kuruluşlarının desteğiyle ülke genelinde<br />

başlatılan istihdam seferberliği kapsamında, işsizlik<br />

ödeneği alanların çalıştırılmasından, engelli<br />

bireylerin işe yerleştirilmesine kadar birçok alanda<br />

geniş bir teşvik paketi yürürlüğe girdi. Ancak<br />

yaptığımız araştırmalarda çok az sayıda firmanın<br />

bunlardan faydalandığını, Türkiye’de istihdamın<br />

dörtte üçünü sırtlayan KOBİ’lerin ise olanaklardan<br />

neredeyse hiç yararlanmadıklarını gördük. Bu<br />

durumun ana sebepleri olarak da işletmelerin ya<br />

teşviklerden haberdar olmadığını ya da başvuru<br />

sürecini göze alamadıkları için çekindiklerini tespit<br />

ettik. Buradan hareketle biz de hem istihdam seferberliğine<br />

katkıda bulunmak hem de KOBİ’lerin<br />

maliyetlerini azaltmak için “Paraşüt Teşvikmatik”<br />

hizmetini hayata geçirdik. Paraşüt Teşvikmatik ile<br />

tanışan işletmeler hem son altı ayda yararlanabilecekleri<br />

teşviklerin bilgisini ücretsiz ediniyor<br />

hem de her ay yararlanabilecekleri teşviklerin SGK<br />

sistemine yüklemeye hazır raporunu edinebiliyor.<br />

Kısa sürede işletmelerden büyük ilgi gören Paraşüt<br />

Teşvikmatik, başvuru sürecindeki karmaşayı<br />

azaltan yapısıyla mali müşavirler için de çok büyük<br />

kolaylık sağlıyor. Teşvikmatik’te olduğu gibi<br />

Paraşüt’ün özelliklerini hem müşterilerimizin hem<br />

de mali müşavirlerimizin ihtiyaçlarına göre çeşitlendirmeye<br />

devam edeceğiz. Üzerinde çalıştığımız<br />

yeni hizmetlerimiz ile daha mutlu işletme sahipleri<br />

yaratmayı hedefliyoruz.”<br />

39


HABER<br />

SunExpress’ten bir ilk daha: Gökyüzünde ünlü restoranların<br />

yemeklerini servis edecek<br />

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu<br />

SunExpress, belirli rotalardaki uçuşlarında yerel<br />

ünlü restoranların, sağlıklı ve taze yemeklerini<br />

sunarak bir ilke imza atacak. SunExpress, yenilikçi<br />

havayolu olarak, Retail inMotion ve LSG ile ortak<br />

bir çalışma içerisine girerek, havacılık sektöründe<br />

bir ilk olan bu projeyi, teslim hizmeti sunan bir<br />

platform olan Foodora ile başlatıyor.<br />

SunExpress yolcuları bu yeni konsept sayesinde<br />

bulundukları şehirlerdeki ünlü restoranlardan<br />

yemek sipariş etme imkanına sahip olacaklar. İlk<br />

deneme Mart ayında Düsseldorf’tan gerçekleştirilecek<br />

uçuşlarda yapılacak. Deneme süresi boyunca<br />

yolcular Düsseldorf bölgesinin iyi bilinen iki restoranından<br />

“Greentrees” ve “An Banh Mi”den yemek<br />

siparişi verebilecekler. SunExpress bu sayede daha<br />

esnek ve hızlı hareket ederek sağlıklı, besleyici ve<br />

trend yemeklere olan talebi karşılama imkanına<br />

sahip olacak.<br />

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu<br />

SunExpress, belirli rotalardaki uçuşlarında yerel<br />

ünlü restoranların, sağlıklı ve taze yemeklerini<br />

sunarak bir ilke imza atacak. SunExpress, yenilikçi<br />

havayolu olarak, Retail inMotion ve LSG ile ortak<br />

bir çalışma içerisine girerek, havacılık sektöründe<br />

bir ilk olan bu projeyi, teslim hizmeti sunan bir<br />

platform olan Foodora ile başlatıyor. Sipariş edilen<br />

yemekler, SunExpress’in kabin içinde plastik kullanımını<br />

azaltmak adına attığı adımlardan biri olarak<br />

laktik asit ve şeker kamışı gibi bio-malzemeler<br />

kullanılarak üretilen çatal-kaşık ve tabaklarda servis<br />

edilecek.<br />

SunExpress Ticaret Direktörü Peter Glade, “İnovasyon<br />

yaratacak tutku ve motivasyonu olan ortaklarla<br />

çalışmak başarımızın ana etkenlerinden<br />

biri. Retail inMotion ve LSG ile ortaklık kurarak bu<br />

inovatif konsepti takip eden ilk havayolu olmaktan<br />

gurur duyuyoruz” dedi.<br />

SunExpress Pazarlama Sorumlusu Kerstin Lomb,<br />

“Doğal kaynakların azaldığı ve iklim değişikliği<br />

ve çevresel faktörlerin önem kazandığı günümüz<br />

dünyasında yalnızca yolcularımızı dinlemekle<br />

kalmamalı endişelerine yanıt verecek çözümler<br />

bulmalıyız” dedi.<br />

SunExpress, uzun süredir getirdiği yenilikçi yaklaşımlarla<br />

havacılık sektörüne öncülük yapmaktadır.<br />

SunExpress, daha önce de Amazon Alexa aracılığı<br />

ile yolcularına, biletlerini sesli komutlarla satın<br />

alma imkanı veren ilk havayolu olmuştur. Havayolu,<br />

yolcularının seyahatlerini başından sona daha<br />

keyifli hale getirebilmek ve yolcuları için bir değer<br />

yaratabilmek adına inovatif çözümleri avantaja<br />

çevirecek yeni fırsatlar araştırmaya devam etmektedir.<br />

40


: OTOMOTIV<br />

Otel Zeytinada, misafirlerine, bir butik otelden beklenen tüm hizmetleri<br />

sunmanın yanı sıra, onlara eşsiz doğa harikası botanik bahçesinde bir<br />

dinlence vaat ediyor. Havuzunun tam ortasına konmuş zeytin ağacı<br />

sizlere sesleniyor…<br />

Hotel Zeytinada promises to the guests high quality service than a<br />

boutique Hotel. Where you find a wonderfull botanical garden and<br />

an olive tree island in the pool.Olive tree is calling you…<br />

www.zeytinada.com<br />

Tel: +90 252 367 2275 - Fax: +90 252 367 2167<br />

info@zeytinada.com / Torba Mevkii, Torba / BODRUM<br />

41


HABER<br />

DENİZLİ’DEN DÜNYAYA ‘COTTON BOX’<br />

Ev tekstili sektörünün en büyük 5 markasından biri olan Cotton Box, 2008’de başladığı markalaşma yolculuğuna bugün<br />

Türkiye’de 1000’in üzerinde ve dünyada 35 ülkede 200’ün üzerinde satış noktasıyla devam ediyor. Üretiminin yüzde 35’ini<br />

kendi markasıyla ihraç ederek Türkiye ev tekstili sektörünü global arenada başarıyla temsil eden marka, tasarım ve<br />

inovasyon odaklı büyümesinin yanı sıra ihracatını daha da geliştirerek ülke ekonomisine katkı sağlama hedefinde...<br />

Kaliteli üretimi, koleksiyon çeşitliği ve tasarımları<br />

ile yurtiçi ve ihracat pazarlarında güçlü bir marka<br />

değeri oluşturan Cotton Box, 2018 yılını 15 büyüme<br />

gerçekleştirerek 60 milyon TL ciro ile kapattı.<br />

2019 yılında hedef minimum yüzde 10 büyüme...<br />

Üretiminin yüzde 35’ini ihraç eden marka, yeni ihracat<br />

pazarları ile bu rakamı yüzde 50’ye çıkarmayı<br />

hedefliyor. Türkiye’nin dört bir yanında 1000’i aşkın<br />

mağaza ve corner satış noktaları ile tüketiciye ulaşan<br />

Cotton Box, bebek ve genç grubunda yıllık 300<br />

bin ürün satışıyla pazar lideri...Cotton Box Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Nuri Turgut ’Bulunduğumuz coğrafya<br />

itibari ile lojistik olarak avantajlı bir pazar konumundayız,<br />

yeni iş birlikleri ile her yere hızlı bir ticaret<br />

geliştirmek mümkün, biz de 2019 yılında yeni<br />

pazarlar ve yeni coğrafyalar arayışı içinde olacağız.<br />

İç pazarda her şehirde her semtte ürünlerimize ulaşılabilecek<br />

satış noktalarının sayısını arttırmayı, dış<br />

pazarda daha çok ülkede yer almayı istiyoruz. dedi.<br />

Nuri Turgut, ‘Marka değeri oluşturma yolunda,<br />

saygı duyulacak bir mesafe aldık’<br />

Cotton Box; kaliteli üretimi, doğal ham madde kullanımı,<br />

özgün tasarımları ve çevreci yaklaşımı ile<br />

global arenada kendi markası ile büyüme hedefinde.<br />

Yıllık 1.000.000 adet ürün Cotton Box markası<br />

ile paketleniyor ve dünyanın dört bir yanında tüketici<br />

ile buluşuyor. Pamuklu ev tekstili alanında; nevresim<br />

takımı, yorgan-yastık grubu, havlu-bornoz<br />

grubu, yatak örtüsü ve abiye grubundan oluşan geniş<br />

ürün çeşitliği ile 11 senede sektörün en önemli<br />

oyuncusu olmayı başardı. Cotton Box Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Nuri Turgut, bu gün gelinen noktayı<br />

‘Cottonbox markası ile yurt içi ve ihracat yaptığımız<br />

ülkelerde ciddi bir marka değeri oluşturduk. Ana<br />

stratejimiz olan markalı ihracat politikamızdan asla<br />

vazgeçmiyoruz ve diyoruz ki; bir gün Avusturalya’da<br />

bir Aborjin bebeği Cotton Box‘ın nevresim takımında<br />

uyuyacak, Alaska’da bir yerli Cotton Box’ın bornozunu<br />

banyosuna asacak…’ sözleri ile açıkladı.<br />

Ev tekstilinin kalbi Denizli<br />

Türkiye; Çin, Hindistan ve Pakistan’dan sonra tasarım<br />

ve üretim gücüyle pamuklu ev tekstilinde<br />

dünyanın 4. büyük üreticisi. Yıllık ev tekstili ihracatı<br />

1 milyar doları geçen ve tek başına 170 ülkeye ihracat<br />

yapan Denizli, pamuklu ev tekstili üretiminde<br />

dünyanın sayılı şehirlerinden biri. Denizli’den çıkan<br />

bir Türk markası olarak dünyanın birçok farklı<br />

coğrafyasına ulaşan Cotton Box, üretiminin yüzde<br />

35’ini Hırvatistan, Sırbistan, Makedonya, Kosova,<br />

Arnavutluk, Karadağ, Polonya, Almanya, Hollanda,<br />

Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan,<br />

İran, İsrail, Lübnan, Suudi Arabistan, Katar,<br />

Kuveyt, Umman, BAE, Fas, Cezayir, Tunus ve Libya<br />

gibi ülkelere ihraç ediyor. İran, Tunus ve Rusya gibi<br />

ülkelerde de Cotton Box tabelalı mağazaları bulunuyor.<br />

Markanın hassasiyetle üzerinde durduğu en<br />

önemli konu; markalı ihracat...<br />

Orta Avrupa’dan Amerika’ya yayılmacı bir<br />

ihracat hedefi<br />

Türkiye ekonomisi içinde ev tekstili sektörü yüzde<br />

6-7’lik bir paya sahip ve her geçen yıl büyüyor.<br />

Her yıl gerçekleşen 600.000 evlilik, 1.350.000 civarında<br />

doğum ve 1.000.000 üzerinde yeni konut<br />

satışı sektörü sürekli canlı tutan etkenlerden. Türk<br />

toplumundaki çeyiz olgusu, yalnız yaşayan genç<br />

kitle ve modanın ev tekstiline yansıması da sektörü<br />

büyüten ana unsurlardan... Globalleşen ve ortak<br />

kültürlerin oluştuğu dünyada tüketicilere ulaşmakta<br />

daha kolaylaştı. Cotton Box Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Nuri Turgut ‘Rusya bir çok sektörde olduğu gibi ev<br />

tekstili için de ana pazar konumundaydı. Geçtiğimiz<br />

yıllarda yaşanan krizler bizi farklı pazarlar aramaya<br />

yöneltti. Bugün geldiğimiz noktada bizim hedeflerimiz<br />

arasında İskandinav pazarı, Afrika kıtası ve<br />

Amerika var. Amerika ve Orta Avrupa pazarında<br />

ciddi büyüme hedefindeyiz, internet üzerinden<br />

gelen talepler de bu büyümeyi destekliyor. Online<br />

satışta 2 milyon dolar ciro sağladık. Bunun büyük<br />

bir bölümü yurt dışı.’ dedi.<br />

Gelenekten geleceğe, Hierapolis’ten dünyaya...<br />

Denizli lokasyon olarak tarihte birçok medeniyete<br />

ev sahipliği yapmış bir konuma sahip ve Hierapolis<br />

de bu medeniyetlerden biri. Cotton Box, ticari<br />

hedeflerinin yanında; bu coğrafyanın bir temsilcisi<br />

olarak bölgeyi dünyaya tanıtmak ve aktarmak adına<br />

kültürel bir misyon yükleniyor. Hierapolis’in isim<br />

haklarına sahip olan marka, tasarlayacağı özel ürün<br />

ve koleksiyon gruplarıyla bu görevin belli kısmını<br />

yerine getirmeyi hedefliyor. Cotton Box Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Nuri Turgut ‘Bizler bu ülkenin, bu<br />

toprakların ticaret ve sanayi elçileri olmakla birlikte,<br />

antik çağdan bu güne yaşanmış kültürlerin de<br />

mirasçısı olarak bu misyonu geleceğe taşımamız<br />

gerektiğini düşünüyoruz. Bizim ürünümüzü alan<br />

her hangi bir ülkedeki bir tüketici, sadece bir nevresim<br />

takımı almakla kalmayacak; Türkiye’yi, bu<br />

toprakları, kültürümüzü tanıyacak. 2019 İlkbahar<br />

& Yaz Koleksiyonu’muzdaki ‘Gelenekten Geleceğe’<br />

konseptimiz ile kültürel ögelerimizi dünya tüketicileri<br />

ile buluşturuyoruz’ dedi.<br />

Markalaşma yolunda adımlar atılmalı<br />

Türkiye’de tekstil sektörü istihdamda çok önemli bir<br />

paya sahip, 170 milyar dolarlık ihracatın 4 milyar<br />

dolarını pamuklu ev tekstili oluşturuyor. İstihdamının<br />

yüzde 81’ini tekstil sektörünün oluşturduğu<br />

Denizli, özellikle dünya markalarına gerçekleştirilen<br />

üretimlerle öne çıkıyor. Geçmişten bu yana edinilen<br />

tecrübeler ile güçlü bir üretim altyapısına sahip<br />

olan Denizli’nin markalaşmada çok geri kaldığını<br />

ve uluslararası markalara üretim yapan fasoncu<br />

olmaktan öteye geçemediğini ifade eden ve sektörün<br />

temel problemlerini; markalaşamama, kendini<br />

tekrar etme, inovasyona kapalılık, rekabetçilik ve<br />

çok düşük kar marjları olarak gören Cotton Box Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Nuri Turgut ‘ Biz bu zamana<br />

kadar markalaşmanın uzun vadede çok büyük bir<br />

değer yaratacağı ilkesi ile hareket ettik. Doğrunun<br />

markalaşmak ve dünyaya kendi markası ile açılmak<br />

olduğu konusunda fikri olgunluk gerçekleşirse bunun<br />

yolu belli… Markaya; sabır, emek ve zaman<br />

ile yoğrulmuş ve günümüzün gerektirdiği yenilikler<br />

doğrultusunda yatırım yapmak gerekiyor’ dedi.<br />

42


: OTOMOTIV<br />

Mobil Oil Türk Ailesi 2019 İçin Bir Araya Geldi!<br />

Mobil Oil Türk’te Hedef Yine Büyüme!<br />

Ülkemizde 114 yıldır madeni yağların üretimi ve pazarlanması konusunda faaliyetlerini sürdüren Mobil Oil Türk A.Ş.’nin<br />

geleneksel hale gelen distribütör buluşması Antalya Belek’te gerçekleştirildi. “Powering Growth” (Büyümeyi Güçlendiriyoruz)<br />

ve “Pipeline” (etkin satış süreci yönetimi) temaları ile düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan Mobil Oil Türk A.Ş. Genel Müdürü<br />

Münci Bilgiç, zor bir yıl olmasına rağmen Türkiye pazarındaki tecrübeleri ve aldıkları önlemler sayesinde 2018’i hedefleri<br />

doğrultusunda kapattıklarını belirtti. Bilgiç, 2019 yılı hedeflerinin ise Türkiye pazarının üzerinde büyümek olduğunu söyledi.<br />

Ülkemizde 114 yıldır madeni yağların üretimi ve<br />

pazarlanması konusunda faaliyetlerini sürdüren<br />

Mobil Oil Türkiye, Antalya Belek’te Türkiye’nin dört<br />

bir yanından gelen distribütörleriyle bir araya geldi.<br />

“Powering Growth” (Büyümeyi Güçlendiriyoruz) ve<br />

“Pipeline” (etkin satış süreci yönetimi) temaları ile<br />

düzenlenen etkinliğe Mobil Oil Türk Ailesi’nden 180<br />

distribütör ve 20 pazarlama çalışanı olmak üzere<br />

200’den fazla katılım sağlandı. Etkinliğin açılış konuşmasını<br />

gerçekleştiren Mobil Oil Türk A.Ş. Genel<br />

Müdürü Münci Bilgiç, Mobil Oil Türk Ailesi olarak<br />

2018 yılına planlar doğrultusunda başlayarak, başarılı<br />

bir giriş yaptıklarını; geçmiş tecrübeleri sayesinde<br />

aldıkları önlemlere ek olarak yönetim beceri ve stratejileriyle<br />

geçen yılı hedeflerini yakalayarak bitirmeyi<br />

başardıklarını vurguladı.<br />

“Pazarın üzerinde büyüme hedefliyoruz”<br />

Bilgiç, 2019 hedefleri hakkında ise şu bilgileri verdi:<br />

“Biz Mobil Oil Türk olarak, otomotiv sektöründe bir<br />

miktar üretim daralması, buna bağlı olarak yeni araç<br />

satışlarında küçülme olmasını bekliyoruz. Bunların<br />

yanında, 2. el araç satışları ile araç bakımlarında,<br />

orta ve uzun vadede talebin artacağını öngörüyor,<br />

planlarımızı da bu doğrultuda revize ediyoruz. Tüm<br />

bu gelişmeler ışığında bu yıl Türkiye’de pazar büyümesinin<br />

üzerinde bir büyüme hedefliyoruz.” İki gün<br />

süren etkinliğin ilk gününde gerçekleştirilen açılışın<br />

ardından PDR International’dan Cenk Sağdam “Etkin<br />

Satış Süreci Yönetimi” konulu bir seminer verdi. Mobil<br />

Oil Türk distribütör toplantısı, ikinci gün gerçekleştirilen<br />

fonksiyonel toplantılar ve eğlenceli takım<br />

aktivitesinin ardından gala yemeği ile son buldu.<br />

43


: OTOMOTIV<br />

Alfa Romeo’dan Kaçırılmayacak Kampanya!<br />

Mart Ayına Özel, Sıfır Faizli Kredi ve Fiyat Avantajı!<br />

Alfa Romeo, kompakt sınıftaki temsilcisi Giulietta’da kaçırılmayacak bir satış kampanyası sunuyor. Kampanya süresince, rakipsiz<br />

fiyat-performans dengesiyle öne çıkan Giulietta’nın dizel otomatik versiyonlarında, 144 bin 900 TL’den başlayan fiyatlar ve<br />

devam eden ÖTV indirimine ek olarak otomobilin fiyatının “yarısını peşin, yarısını sıfır faizli kredi» ile ödeme imkânı sunuluyor.<br />

Alfa Romeo, sportif ve prestijli kompakt sınıf temsilcisi<br />

Giulietta için devreye aldığı satış kampanyası ile<br />

dikkat çekiyor. Performansı ve yüksek verimliliğiyle<br />

dikkat çeken, 120 HP güç ve 320 Nm tork üreten,<br />

1,6 litrelik Multijet II turbo dizel motora ve 6 ileri çift<br />

kavramalı TCT şanzımana sahip Giulietta modelleri,<br />

Mart ayında otomobil fiyatının yarısını peşin, yarısını<br />

sıfır faizli kredi ile ödeme fırsatıyla satışa sunuluyor.<br />

Alfa Romeo Giulietta’da çift bölgeli otomatik klima,<br />

5 inçlik dokunmatik ekranlı Uconnect multi medya<br />

sistemi, Alfa Romeo DNA sürüş modu seçici, yan ve<br />

perde hava yastıkları, 16 inçlik alüminyum alaşımlı<br />

jantlar ve çift pinyonlu gelişmiş direksiyon sistemi<br />

gibi sürüş keyfi, güvenlik ve konforu artıran donanımlar<br />

standart olarak sunuluyor. 144 bin 900 TL’den<br />

başlayan fiyatlarla yeni sahiplerini bekleyen dizel<br />

otomatik Giulietta modelleri 72 bin 500 TL peşinat<br />

ve 72 bin 500 TL için yüzde 0 faizli kredi ile satın<br />

alınabiliyor.<br />

44


: OTOMOTIV<br />

2’nci el otoda KDV sevinci<br />

ERKOÇ: “2. ELDE KDV ÇÖZÜMÜ ÖNÜMÜZÜ AÇACAK”<br />

MASFED Başkanı Aydın Erkoç, ikinci el otomotiv<br />

sektöründe aracın alım satımında<br />

aynı KDV’nin geçerli olması şeklindeki düzenleme<br />

için ilgililere teşekkür ederken,<br />

“Getirilen çözüm, sektörün önünü açacaktır”<br />

dedi.<br />

İkinci el motorlu araç ticaretinde yaşanan KDV<br />

uyuşmazlığının sektörün istediği yönde çözümü<br />

sektörde memnuniyet yarattı.<br />

Uzun süredir bunun mücadelesini veren Motorlu<br />

Araç Satıcıları Federasyonu’nun (MASFED) Başkanı<br />

Aydın Erkoç, aracın hangi KDV oranından<br />

alındıysa satışta da o oranla KDV’lendirilmesi<br />

şeklindeki yeni uygulamanın sektörün önünü<br />

açacağını bildirdi.<br />

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Otomotiv<br />

Kongresi’nde yaptığı konuşmada, otomobil<br />

ve hafif ticari araç satışlarında ÖTV ve KDV<br />

indiriminin Haziran sonuna kadar uzatıldığını<br />

bildirirken, 2’nci el için de “Bundan sonra araçlar<br />

hangi KDV oranıyla alınıyorsa, aynı KDV oranıyla<br />

satış yapılacak, imzaları tamamladık ve<br />

Külliye’ye gönderdik” açıklamasında bulunmuştu.<br />

Cumhurbaşkanlığı’nın konu ile ilgili kararı<br />

Resmi Gazete’de yayımlandı.<br />

Erkoç: “Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.”<br />

Sektörde faaliyet gösteren motorlu araç satıcılarından<br />

oluşan ve 55 il derneklerini çatısı altında<br />

barındıran MASFED’in yanı sıra Başkent Otomotivcileri<br />

Derneği (BOD) ve OTONOMİ Yönetim<br />

Kurulu Başkanlığı görevini yöneten Aydın Erkoç,<br />

konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti:<br />

“Sayın Bakanımızın yaptığı açıklamaya göre<br />

kendileri önemli bir sorunumuza çözüm getirmiş<br />

bulunuyorlar. Bundan böyle ikinci elde araç<br />

hangi KDV ile alındıysa aynı KDV ile satılacak. Bu<br />

yönde düzenlemeyi uzun süredir talep ediyor,<br />

bunun mücadelesini veriyorduk. İkinci el otomotiv<br />

sektöründe faaliyet gösteren ticaret erbabı<br />

olarak bizi mağdur eden KDV uygulamasının bu<br />

şekilde çözülmesi, sektörümüzün önünü açacaktır.<br />

Bu düzenlemenin, önümüzdeki dönemde<br />

sektörümüzde önemli bir canlanmaya vesile olacağını<br />

tahmin ediyoruz. Bu düzenleme için Sayın<br />

Bakanımız Berat Albayrak’a, yanımızda olan ve<br />

desteklerini esirgemeyen MÜSİAD Başkanı Sayın<br />

Abrurrahman Kaan’a, TOBB Başkanı Sayın Rıfat<br />

Hisarcıklıoğlu ve Otomotiv Meclisi Üyelerine,<br />

ATO Başkanı Sayın Gürsel Baran’a ve bu konuda<br />

verdiğimiz mücadeleye destek olan, bizimle birlikte<br />

bu işte emeği olan herkese camiamız adına<br />

teşekkür ediyoruz.”<br />

45


: OTOMOTIV<br />

Delphi Technologies’den Yeni Ford Focus’a Özel Fren Balatası!<br />

Dünyanın önde gelen otomotiv orijinal ekipman üreticileri için emisyon ve yakıt tasarrufu çözümleri üreten Delphi Technologies,<br />

hızlı bir şekilde büyüyen ve her geçen gün yepyeni modellerin tanıtıldığı otomotiv sektörü için yenilikçi ürünler geliştirmeye<br />

devam ediyor. Otomotiv dünyasına adım atan yeni modeller için hızlı bir refleks göstererek 2018 yılında tam 112 farklı yeni<br />

model için fren balatası geliştiren Delphi Technologies, henüz yollarla kısa bir süre önce buluşan yeni Ford Focus için geliştirdiği<br />

fren balatalarını sektörde bir ilk olarak gün yüzüne çıkardı.<br />

Otomotiv ekipman üreticileri için geleceğe yönelik<br />

önemli çözümler geliştiren Delphi Technologies,<br />

otomobillerin hayati organlarından birisi olan fren<br />

balataları için yenilikçi ürünler geliştirmeye tüm<br />

hızıyla devam ediyor. Delphi Technologies’in fren balataları,<br />

en güncel testlerde daha hızlı durma, daha<br />

kısa fren mesafesi ve daha uzun dayanım disiplinlerinde<br />

6 farklı rakibinden daha iyi olduğunu kanıtlıyor.<br />

İlklerin arkasındaki şirket Delphi Technologies,<br />

henüz kısa bir süre önce yollarla buluşan dördüncü<br />

nesil yeni Ford Focus ve Ford Fiesta ST için geliştirdiği<br />

fren balatalarını satışa sunmaya başladı.<br />

Pazarın gereksinimlerine uygun ürünleri zamanında<br />

sunmanın da oldukça önemli olduğunun altını çizen<br />

Delphi Technologies, yeni bir otomobilin piyasaya çıkışının<br />

ardından 6 ile 12 ay gibi iddialı bir sürede yeni<br />

fren balatalarını satışa sunuyor. Hali hazırda 1,7 milyona<br />

yakın bir önceki nesil Focus yollarda dolaşırken,<br />

yeni Ford Focus için ilk kez bir satış sonrası araç ekipmanı<br />

üreticisi olarak fren balatalarını tanıtan Delphi<br />

Technologies, araç sahiplerinin bakım ve onarımlara<br />

daha erken ulaşmasına olanak tanıyor. Bu sayede<br />

fren balatalarının değişim sürecinde Delphi Technologies,<br />

araç üreticisine de rekabetçi bir çözüm<br />

46


: OTOMOTIV<br />

sunuyor. Yeni nesil Ford Focus, Avrupa Yılın Otomobil<br />

Ödülü’ne (Car of the Year) aday 7 otomobilden birisi<br />

olarak dikkat çekiyor.<br />

2018 yılında tam 112 yeni fren balatası ve diskini<br />

piyasaya sunan Delphi Technologies’in yeni ürünleri<br />

ikinci nesil Audi A1, Jaguar I-PACE, BMW X2, DS7<br />

Crossback, ikinci nesil Peugeot 508, dördüncü nesil<br />

Mercedes A Serisi, üçüncü nesil Mercedes B Serisi,<br />

üçüncü nesil Opel Combo, Audi Q8 gibi birçok yeni<br />

otomobili kapsıyor. Bu sayede servisler, bu yeni<br />

otomobillerin onarımını kısa bir sürede gerçekleştirerek<br />

karlılığını ve müşteri sadakatini artırıyor. Delphi<br />

Technologies, hızla geliştirdiği ürünlerde kaliteye her<br />

disiplinden daha fazla önem verirken, orijinal ekipmanlar<br />

ile birebir aynı performans standartlarını<br />

karşılayacak ürünler geliştiriyor. Fren balatası ürün<br />

gamının tamamına delphicat.com üzerinden erişilebiliyor.<br />

47


: OTOMOTIV<br />

Fiat’tan “Otomatik Vites Farkı Bizden” Kampanyası!<br />

Fiat, Mart ayında da özel bir satış kampanyası sunuyor. Fiat Egea Ailesi’ne 66 bin TL’den başlayan fiyatlarla sahip<br />

olunabilirken, markanın “otomatik vites farkı bizden” kampanyasıyla, Egea Model Ailesi ve Fiat 500X ve 500L<br />

modellerinde otomatik vites farkı kadar indirim uygulanıyor.<br />

Fiat’ın Mart boyunca geçerli olacak satış kampanyasında<br />

Egea Model Ailesi ile 500X ve 500L’de, otomatik<br />

vites farkı kadar indirim fırsatı sunuluyor. Sınıfının<br />

en performanslı 1.6 dizel motoru ve en geniş diz<br />

mesafesini sunan Egea Sedan, en geniş iç ve bagaj<br />

hacmi ile rakiplerinden ayrılan Egea Hatchback ve<br />

tüm ihtiyaçları karşılayan geniş iç hacminin yanı sıra,<br />

alışılmışın dışında bir tasarıma sahip Station Wagon<br />

modellerinde otomatik vites farkı Fiat tarafından<br />

karşılanıyor. Üstelik, Türkiye’nin en çok tercih edilen<br />

otomobili ünvanını üç yıldır sürdüren Fiat Egea<br />

Ailesi’ne ay sonuna kadar 66 bin TL’den başlayan<br />

benzersiz fiyatlarla sahip olunabiliyor.<br />

Mart ayında, Fiat 500 Ailesi’nin üyeleri de cazip koşullar<br />

ile satın alınabiliyor. Apple CarPlay ve Android<br />

Auto destekli 7’’ Multimedia Sistemi ve 455 litrelik<br />

geniş bagaj hacmi ile ailelerin gözdesi olan 500L ile<br />

orijinal Fiat 500 tasarımını gerçek bir SUV deneyimi<br />

ile birleştiren yüksek performanslı 1.6 lt dizel otomatik<br />

500X’de de benzer şekilde otomatik vites farkı<br />

kadar indirim imkanı bulunuyor.<br />

48


: OTOMOTIV<br />

Jeep’ten Avantajlı Mart Kampanyası!<br />

Eski Otomobilini Getiren, Yepyeni Bir Jeep’e Sahip Oluyor!<br />

Jeep, Renegade modelinde geçerli kampanyasında avantajlar sunmaya devam ediyor. Mart ayı boyunca geçerli olacak satış<br />

kampanyası kapsamında Renegade modellerinde ÖTV ve tüm indirimlere ek olarak eski otomobilini getirenlere ekstra 10 bin TL<br />

takas desteği veriliyor. Dileyenler, Jeep Renegade için yüzde 0,99 faizli kredi seçeneğinden de faydalanabiliyor.<br />

SUV dünyasının efsanevi markası Jeep, geçtiğimiz<br />

ay devreye aldığı özel kampanyasını Mart ayında da<br />

sürdürüyor. Ay sonuna kadar geçerli olacak kampanya<br />

kapsamında Renegade modellerinde ÖTV ve tüm<br />

indirimlere ek olarak eski otomobilini getirenlere<br />

10 bin TL takas desteği sağlanıyor.Jeep Renegade,<br />

kampanya süresince ayrıca 50 bin TL’ye kadar 12 vadeyle<br />

yüzde 0,99 faiz oranlı kredi seçeneği ile satın<br />

alınabiliyor.<br />

Mart ayı boyunca 2018 model Jeep Compass satın<br />

almak isteyenler ise cazip fiyat avantajları ile birlikte<br />

100 bin TL’ye kadar 12 ay vadeyle yüzde 1,49 faiz<br />

oranlı, eşit ödemeli kredi kampanyasından yararlanabiliyor.<br />

49


: OTOMOTIV<br />

MASFED: EKONOMİYE VE YERLİ OTOYA ODAKLANALIM<br />

MASFED, BOD ve OTONOMİ Başkanı Aydın Erkoç, seçimlerin geride kalması ile artık ekonominin ülkenin bir numaralı gündem<br />

olması gerektiğini bildirdi.<br />

Erkoç: “İkinci el otomotiv sektörü olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın özel önem verdiği yerli otomobil projesini büyük bir<br />

heyecanla destekliyoruz. Bu milli davada biz de elimizi taşın altına koymaya hazırız”<br />

Aydın Erkoç<br />

Türkiye’de ikinci el otomotiv sektörünün çatı kuruluşu Motorlu<br />

Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Başkanı Aydın<br />

Erkoç, yerel seçimlerin ardından artık ülkece ekonomiye<br />

odaklanma zamanı geldiğini belirterek, “yerli otomobil”<br />

projesi kapsamındaki çalışmaların büyük önem taşıdığını<br />

ve milli ekonomiye yeni bir ivme ve canlılık getireceğini<br />

bildirdi.<br />

MASFED’in yanı sıra Başkent Otomobilciler Derneği (BOD)<br />

ve Ankara’da kurulu Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük<br />

otomotiv ticaret ve yaşam merkezi OTONOMİ’nin de Yönetim<br />

Kurulu Başkanı olan Aydın Erkoç, yaptığı açıklamada; “Ülke<br />

olarak aylardır kilitlendiğimiz 31 Mart yerel seçimleri, bir iki<br />

üzücü münferit olay dışında demokrasilerde olması gerektiği<br />

gibi geçmiş, millet olarak demokratik olgunluğumuzu teyit<br />

etmiştir” değerlendirmesinde bulundu. Erkoç, “Seçimleri<br />

gerçekleştirdik, yerel yöneticilerimizi seçtik. Öncelikle yeni<br />

seçilen yöneticilerimizi tebrik ediyor, başarılar diliyorum.<br />

Şimdi milletçe ekonomiye odaklanma ve çalışma zamanı.<br />

İnanıyorum ki her vatandaş, her kurum, kuruluş şimdi elini<br />

taşın altına koyacak, ekonomimizi düzlüğe çıkarmak için<br />

canla başla çalışacaktır” dedi.<br />

“Yerli otomobil milli dava”<br />

Aydın Erkoç, dış saldırılar ve eksi büyüme sürecinde hükümet<br />

tarafından milli ekonomiyi canlandırmaya yönelik etkili<br />

önlemler alınmakta olduğunu belirtirken, “yerli otomobil”<br />

için yapılan çalışmaların da bu açıdan büyük önem taşıdığını<br />

vurguladı. Bunun bir “milli dava” olduğunu belirten Erkoç,<br />

projenin, domino etkisiyle birçok sektörde ve genel olarak<br />

ekonomide ciddi canlanma, kalkınma ivmesi ve büyüme dinamizmi<br />

sağlayacağını, ciddi bir itici güç olacağını ifade etti.<br />

50<br />

“Göreve hazırız”<br />

Yerli otomobil konusunun “milli dava” olduğunu ifade eden<br />

Erkoç, şunları kaydetti:<br />

“Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle Türkiye kendi<br />

otomobilini tasarlamak ve üretmek için yola çıkmış bulunuyor.<br />

İkinci el otomotiv sektörü olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın<br />

özel önem verdiği yerli otomobil projesini büyük<br />

bir heyecanla destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz<br />

günlerde yerli otomobil konusundaki çalışmaların<br />

hızından yakınarak, bir aksama varsa sözleşmeleri gözden<br />

geçireceklerini, gerekirse bunun için yabancılarla görüşebileceklerini<br />

söyledi. Yerli otomobil konusundaki çalışmaların<br />

bize göre de hızlandırılması gerekiyor. Ülke genelinde motorlu<br />

araç alım satımı ile iştigal eden yaklaşık 70 bin kişilik<br />

bir kitleyi temsil eden MASFED olarak biz de elimizi taşın altına<br />

koymaya hazırız. Bu yerli ve milli bir meseledir. Bu milli<br />

davada MASFED, BOD ve OTONOMİ olarak verilecek her türlü<br />

göreve talibiz. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımız başta ilgililere<br />

seslenmek ve bu işin üstesinden gelecek istek, inanç<br />

ve gereken diğer imkanlara sahip olduğumuzu da iletmek<br />

isterim. Biz bu işi de başaracak güce ve imkana sahibiz.”<br />

Yerli otomobil neden önemli?<br />

Türkiye’de otomotivin inşaatla birlikte ekonominin lokomotifi<br />

olduğunu belirten Erkoç, “Türk otomotiv sektörü 50 yılı<br />

aşan birikimiyle; tasarımı, lisansı, teknolojisi ile Türkiye’nin<br />

tamamen kendine ait yerli-milli otomobilini yapacak bilgi<br />

birikimine, mühendis, teknisyen, işçi kadrosuna sahiptir”<br />

dedi. Bu konudaki çalışmalara başından beri destek<br />

verdiklerini belirten Erkoç, otomotivde dışa bağımlılığın<br />

azaltılması ve yerli otomobilin özendirilmesinin önemine<br />

işaret etti. Erkoç, “Ülke olarak kendi otomobilimizi bir an<br />

önce yapmalıyız, yerli otomobili özendirmeliyiz. En kısa<br />

zamanda yollarımızda görmek istiyoruz, bunun heyecanını<br />

duyuyoruz. Kendi otomobilimizi üretmek ve ihracatını da<br />

yapmak ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır”<br />

diye konuştu.<br />

Gerekli kapasiteye fazlasıyla sahibiz<br />

Türkiye’de 1960’larda başlayan otomotiv sektörünün son<br />

yıllarda hızlı bir gelişim gösterdiğini belirten Erkoç, sektörün<br />

ciddi bir teknolojik birikim, üretim kapasitesi ve önemli<br />

bir pazar büyüklüğüne eriştiğini belirtti. Erkoç, Ocak 2019<br />

itibariyle ülkede 12 milyon 437 bin 250’si otomobil olmak<br />

üzere toplam 22 milyon 922 bin 164 motorlu kara taşıtı bulunduğunu<br />

ve Türkiye kara yollarında dünyanın bilinen tüm<br />

otomobil markalarının trafiğe çıktığına işaret etti. Bu araçların<br />

da önemli bir bölümünün Türk mühendisi ve işçisinin<br />

beyin ve kol gücü ile bizzat Türkiye’de üretildiğini ve ihracat<br />

yapıldığını belirten Erkoç, “Otomotiv teknolojisinde dünya<br />

ile yarışacak güçteyiz. Mühendisi, tasarımcısı, teknisyeni,<br />

işçisiyle bu alanda iyi yetişmiş bir işgücüne sahibiz” dedi.<br />

Otomotiv sektörünün yıllık üretiminin 2018 itibariyle 1<br />

milyon 550 bin 150 adede ulaştığını, bunun da 1 milyon 26<br />

bin 461’inin otomobil olduğunu belirten Erkoç, “Sektörün<br />

sıfır araçlarda yıllık satış adedi 1 milyon dolayında. İkinci el<br />

pazar 5,4 milyonu otomobil olmak üzere toplam 7,7 milyon<br />

adede ulaştı. Otomotiv, Türkiye’mizin ihracat şampiyonu.<br />

Artık, kendi yerli otomobilimizi yapmamızın zamanı gelmiştir.<br />

Bunu yapacak kapasite ve güce fazlasıyla sahibiz”<br />

diye kaydetti.


MOBİLYA DEKORASYON<br />

Armis’ten Evlenecek Çiftlere Birbirinden Şık Yatak Alternatifleri<br />

Son teknolojik makine parkurunda ürettiği yatak,<br />

baza, başlık ve beyaz grubu tekstil ürünleriyle<br />

dikkat çeken Armis, yeni evlenecek çiftlere yatak<br />

odaları için şıklık ve zarafeti buluşturan seçenekler<br />

sunuyor. Armis, yatak, baza, yatak başlıklarını<br />

kumaş kaplı komodin ve sandıklı ayak ucu pufu<br />

tamamlanıyor.<br />

Armis, yeni nesil yatak seçenekleri, her dekorasyon<br />

zevkine uygun olabilecek, geniş renk seçenekleri,<br />

özgün tasarımlarıyla göz dolduran bazaları ve başları<br />

ile; yatak odasında kendi tarzını ortaya koymak<br />

isteyen çiftlere hem sağlıklı uyku konforunu hem<br />

de zarafeti bir arada sunuyor.<br />

Armis ürün yelpazesinde yatak, baza, başlık ürün<br />

gamının yanı sıra uyku konforunu tamamlayacak<br />

yorgandan, yastıktan oluşan beyaz grubu ve çeşitli<br />

renklerde battaniyeler de yer alıyor.<br />

51


MOBİLYA DEKORASYON<br />

BAHARIN COŞKUSUNU EVİNİZE TAŞIYIN<br />

Tohumlar filizlenip, doğa yeniden canlanırken baharın tazeliğini evinize taşımayı mı planlıyorsunuz? Kişiye özel mobilya<br />

tasarımlarıyla evinizin size özel olmasına imkân tanıyan Art Design’ın Art Deco mağazalarında beğenilere sunduğu,<br />

ölümsüzlüğün rengi olan zümrüt yeşili Ares kanepesiyle evinizin yeniden doğuşuna şahit olun!<br />

Neredeyse her kültürde gelişi şenliklerle kutlanan,<br />

yaşamın, yeniden doğuşun, bereketin simgesi<br />

bahar mevsimi sonunda geldi. Son cemrenin de<br />

toprağa düşmesiyle birlikte, evlerde bahar temizliği<br />

yapmanın, kışın kasvetli havasını kapı dışarı<br />

etmenin sırası geldi. O halde önce kendinize sonra<br />

da evinize bir güzellik yapın; ölümsüzlüğün rengi<br />

olarak bilinen ve yeşilin en güzel tonlarından biri<br />

olan zümrüt rengi Ares kanepe ile baharın sıcaklığını<br />

salonunuza taşıyın. Her evin bir şahsiyeti<br />

olduğuna inanan ve bu amaçla kişiye ve mekâna<br />

özel tasarımlar sunan Art Design’ın, Art Deco mağazalarında<br />

satışa sunduğu chester modeli zümrüt<br />

yeşili ile buluşturan Ares kanepesi, kışın soğuk<br />

havasına karşılık içinizi ısıtacak. Zümrüt yeşilinin<br />

kadifeyle muhteşem uyumunu ortaya çıkaran Ares<br />

kanepe için Art Design Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Turgay Terzi, “Ares kanepe, evlerine baharın sıcaklığını<br />

taşımak isteyen müşterilerimiz için biçilmiş bir<br />

ürün. Birkaç sezondur, mobilyada en önemli akımlardan<br />

biri haline gelen Art Deco tarzını yansıtan<br />

Ares kanepenin ahşap detaylarında ince bir işçilik<br />

örneği sergiledik. Zümrüt yeşili ile mükemmel<br />

bir uyum oluşturan, ipeksi yeşil kadife kumaş ile<br />

kanepemizi müşterilerimizin beğenisine sunduk.<br />

İnanıyoruz ki Ares kanepe, doğanın yeniden doğuşunda<br />

evinde yenilik yapmak isteyenlerin büyük<br />

beğenisini kazanacak” açıklamasında bulunuyor.<br />

Evlerinize baharın ruhunu yansıtmak istiyorsanız,<br />

birçok model alternatifi ve aklınızdaki tasarımların<br />

gerçek hallerini bulacağınız MODOKO’daki Art Design<br />

mağazasına uğramanız yeterli.<br />

52


MOBİLYA DEKORASYON<br />

Buka’dan yeni ürün<br />

Özgün ve sıra dışı tasarım arayanlara özel<br />

Buka, değişen trendler ve kullanıcı beklentileri doğrultusunda koleksiyonuna yeni bir ürün ekledi. 2019’un mobilya<br />

trendlerinden yola çıkılarak geliştirilen Polo ile evler özgün ve sıra dışı tasarımlarla buluşuyor.<br />

Modadan, kozmetiğe, tasarımdan dekorasyona<br />

kadar trendler her yıl değişim gösteriyor.<br />

Yeni renkler ve koleksiyonlar, evini yenileyecek<br />

olanların mobilya seçimlerinde en önemli rolü<br />

oynuyor. Kişiselleştirilmiş ürün, renkli kombin, ahşap<br />

mobilya ve kadife dokuların öne çıktığı 2019<br />

yılında, Buka da koleksiyonuna eklediği yeni ürünleriyle<br />

trendlere uyum sağlıyor.<br />

İç mimarlar ve endüstriyel tasarımcılardan oluşan<br />

deneyimli tasarım ekibiyle birlikte dekorasyonda<br />

değişen trendleri, dünya çapındaki mobilya<br />

dinamiklerini göz önünde bulunduran Buka, bu<br />

gelişmeler doğrultusunda koleksiyona Polo’yu ekledi.<br />

Buka’nın 2019 koleksiyonunda öne çıkan yeni<br />

ürünü Polo, sıra dışı tasarımlarıyla dekorasyonda<br />

özgünlük arayanların tercihi olacak.<br />

Klasik evlere hitap ediyor<br />

Polo’nun zarif ve çağdaş tasarımı, oturma odanıza<br />

şık bir hava katarken, konfor ihtiyaçlarınızı tam<br />

anlamıyla karşılar. Ergonomik olmasının yanı sıra<br />

hafif ve sade görünümü ile yaşam alanınızı modernize<br />

ederek estetik bütünlüğünü sağlar. Geniş<br />

minderleri ve yuvarlak köşe hatlarıyla Polo, hem<br />

sportif hem de klasik evlere uyum sağlayan görünümüyle<br />

dikkat çekiyor. Polo’nun ikili, üçlü ve tekli<br />

seçenekleri bulunuyor.<br />

53


MOBİLYA DEKORASYON<br />

Çağdaş dekorasyonun evinizdeki sembolü; Eva Koltuk<br />

Bir evi gerçek bir ‘yuva’ yapan zamanı birlikte paylaştığınız kişiler ve bu zamana değer katan detaylardır.<br />

Her tasarımda daha çok konfor, daha çok hayat<br />

felsefesinin izini süren Loda Mobilya, modern ve<br />

işlevsel yönleriyle fark yaratan Eva Koltuk ile hayata<br />

ve zamana değer katacak.<br />

Akımlar arası zamansal bir bağ…<br />

Modern tasarımın temel ilkelerinden biri olan<br />

güçlü sadeliği, postmodernizme gönderme yapan<br />

detaylarla buluşturan Eva Koltuk, farklı doku ve<br />

yaklaşımlarla sıra dışı bir uyum yakalıyor. İddiasını<br />

hem yalın diliyle hem de birinci sınıf kalitesiyle<br />

fark yaratan bir argümana dönüştüren Eva, yaşam<br />

alanlarındaki şıklığa rehberlik ediyor.<br />

Loft tasarım mirasından ilham alan Eva Koltuk,<br />

maskülen formuyla çağdaş yaşam alanlarında<br />

kendine yer buluyor. Bu anlamda akımlar arasında<br />

zamansal bir bağ kuran Eva, modernist bakış açısını<br />

loft stilin karakteristik özellikleriyle yıldızlaştırıyor.<br />

Detaylarında çizgi bir üstü bir estetik anlayışı<br />

ortaya koyan Eva Koltuk, küre biçiminde tasarlanan<br />

ve altın rengiyle farklılaştırılan ayaklarıyla<br />

özgün bir tasarım fikri ortaya koyuyor. Rahatlığı ön<br />

planda tutan formuyla işlevselliği de bu kompozisyona<br />

dahil eden Eva, geniş oturma deneyimiyle<br />

keyifli ve konforlu bir alan yaratıyor.<br />

54


Sunny Garden Nilufer Hotel,<br />

Bodrum, Akyarlar köyü, Karaincir plajı bölgesinde yer alan rahat, sessiz,<br />

konforlu butik otel tarzı bir işletmedir.<br />

1996 yılında inşaa edilmiştir.<br />

21 standard, 21 suite olmak üzere toplam 42 misafir odası<br />

bulunmaktadır.<br />

Otel; açık kapalı restaurant, disco, yüzme havuzu, çocuk havuzu, havuz<br />

bar ve otoparktan oluşmaktadır.<br />

Bodrum’un doğallığını halen koruyabilen Akyarlar Köyü Karaincir<br />

plajına 200 metre mesafededir.<br />

Mavi bayraklı Karaincir Plajı, kumsalı, hemen derinleşmeyen yapısı ve<br />

kıyısında bulunduğu denizdeki kaynak suyundan dolayı her mevsim<br />

kendine özel ısıya sahiptir.<br />

Karaincir Plajı, Yunanistan’ın Kos Adası ile 10 dakikalık bir mesafededir.<br />

Kos Adası’nda doğmuş ve yaşamış olan Hipokrat, daha yaşadığı<br />

dönemlerde bu bölgenin oksijeninin bol olduğuna işaret etmiştir.<br />

Sunny Garden Nilufer Hotel;<br />

Son yıllarda 5 yıldızlı lüks otellerin de hızla çoğaldığı Akyarlar Karaincir<br />

bölgesinde, küçük, sakin, huzurlu, bir otelde tatil yapmak isteyen kişiler<br />

için son derece idealdir.<br />

Geniş standart ve suit odalarıyla ailelerin konaklamasına çok uygundur.<br />

Otel yönetimi misafirlerine, oda-kahvaltı başta olmak üzere, yarım<br />

pansiyon ve tam pansiyon şeklinde konaklama seçenekleri ile tatil imkanı<br />

sunuyor.<br />

Otel. meşhur Akyarlar balıkçı köyüne yaklaşık 500 metre Turgutreis şehir<br />

merkezine 9 km, Bodrum şehir merkezine 19 km, havaalanına 60 km<br />

mesafede yer almaktadır.<br />

Turgutreis ve Bodrum şehir merkezlerine, otelin önünden, her yarım<br />

saatte bir, çift yönlü dolmuşlar geçmektedir.<br />

Sunny Garden Nilufer Hotel<br />

Atatürk cd. No 281 Akyarlar Bodrum • Tel: 0252 393 8110 - 0252 3938080 • Fax: 0252 393 6835<br />

Web: www.sunnygardenhotels.com • e-mail: info@sunnygardenhotels.com • Facebook: sunnygardenhotels@gmail.com


CAFE & RESTAURANT<br />

YEPYENİ BİR LEZZET, TAŞTA ET<br />

Nefis hamburgeri ile damaklarda taht kuran ödüllü BOB; Ataşehir’de yine vazgeçemeyeceğiniz bir lezzetle<br />

karşınıza çıkıyor. Sıcak Taşta Et ile BOB Barbecue<br />

BOB, Ataşehir’de geniş alana yayılmış yeni yerinde<br />

sizi nefis bir sürprizle karşılıyor. Sıcak taşta pişen et<br />

konseptiyle BOB Barbecue olarak karşımıza çıkan<br />

mekan, birbirinden lezzetli hamburger ve craft içecekleri<br />

ile de tüm gün hizmet veriyor.<br />

400 derece ısıdaki lav taşı üzerinde hızla pişerek<br />

nefasetini koruyan marine edilmiş bonfile, yanındaki<br />

sebzeler, mantar, hellim peyniri, patates<br />

kızartması ve salata ile gerçek lezzet düşkünlerine<br />

adeta ziyafet sunuyor. Masaya gelen sıcak taşta<br />

etleri ve sebzeleri pişirmenin keyfini yaşarken, BOB<br />

Barbecue farkını da ilk yediğiniz andan itibaren<br />

hissediyorsunuz.<br />

Ataşehir’de öğle yemekleri ve iş toplantılarına ev<br />

sahipliği yapan BOB, gece ise popüler müzikler<br />

eşliğinde eğlence arayanları ağırlıyor.<br />

Yemek sonrası günün müzikleri ile yorgunluk atmak,<br />

geniş bahçede dostlarınızla güzel bir sohbet<br />

eşliğinde vakit geçirmek için BOB Barbecue Ataşehir<br />

çok doğru bir seçim.<br />

Kişi başı 59.-TL’ye deneyimleyebileceğiniz BOB<br />

Barbecue, öğlen yemeklerinde de hızlı ve sağlıklı<br />

beslenmeyi tercih eden et severleri de ağırlıyor<br />

56


CAFE & RESTAURANT<br />

CAFE CADDE’DE ÇAY SAATİ LEZZETLERİ<br />

Çay içmenin her ne kadar saati olmasa da, öğle yemeği sonrası ve akşamüzeri taze demlenmiş bir çaya kim hayır diyebilir ki?<br />

Hele de yanında nefis tartoletler varsa…<br />

Cafe Cadde 25 yıllık geçmişi ile günümüz lezzetlerini<br />

en sağlıklı ve lezzetli şekilde sunarken, geleneklerimize<br />

de sahip çıkarak akşamüzeri çay saati<br />

uygulaması sayesinde nefis tuzlu atıştırmalıklar ve<br />

tatlı servisi ile çay keyfinize eşlik ediyor.<br />

2 kişilik çay saati tabağı ve limitsiz çay seçeneği ile<br />

öğleden sonra 3 ile 6 saatleri arasında bir çay molası<br />

vermek isteyenleri ağırlayan Cafe Cadde; aynı<br />

zamanda tüm menüsünü de servis etmeye devam<br />

ederek, geniş bir seçenek sunuyor.<br />

Güneşin yüzünü gösterdiği bahar aylarında, cadde<br />

yürüyüşlerinize ve arkadaş toplantılarınıza keyif<br />

katmak için Cafe Cadde’de küçük bir ara vererek<br />

enerji toplayabilirsiniz.<br />

Bağdat Cadde’sinin ilk mekanlarından Cafe Cadde;<br />

sürekli yenilenen mönüsü, profesyonel mutfak<br />

kadrosu ve hizmet kalitesi ile yediden yetmişe<br />

bütün misafirlerini mutlu etmeyi başarıyor. Sağlıklı<br />

beslenme ve gurme lezzet arayışında olanlar,<br />

şık ve konforlu ortamı tercih edenler, keyifli vakit<br />

geçirmek isteyenler için hepsi ve daha fazlası Cafe<br />

Cadde’de.<br />

Cafe Cadde klasikleri arasına girmiş, Pazar açık büfe<br />

kahvaltılarını ve diğer lezzetleri tatmak, orman<br />

meyveli nefis cheese cake eşliğine bahçesinde<br />

kahvenizi yudumlamak ve özel sürprizlerle karşılaşmak<br />

isterseniz, hiç vakit kaybetmeden çeyrek<br />

asırlık Cafe Cadde’ye uğramanızı öneririz.<br />

2 Kişilik Limitsiz Çay Saati Menüsü 79.- TL<br />

57


CAFE & RESTAURANT<br />

SEVİLEN LEZZETLER, KEYİFLİ SAATLER İÇİN DRAFT<br />

Dört senedir Erenköy, Selamiçeşme, Acıbadem, Moda ve Ataşehir’deki şubeleri ile Anadolu Yakasının keyifli mekanlarının<br />

adresi olan Draft, günün her saatine uygun farklı menüleri ile de alışkanlık yaratmayı başardı.<br />

Draft şubeleri, farklı konsepti ve endüstriyel tasarımı<br />

ile rahat ve samimi bir ortam için gereken her<br />

türlü konforu sağlamak üzere çıktığı yolda, misafirlerinin<br />

kattığı ruh ile şekillenerek günden geceye<br />

uzayan anlara ev sahipliği yapıyor.<br />

Taze atıştırmalıkları, hamburger, pizza, et yemekleri<br />

ve salata seçenekleri dışında, özellikle sosisleri<br />

ile ön plana çıkan Draft şubelerinin, Gravyerli Sosisinin<br />

müdavimleri gün geçtikçe hızla artıyor.<br />

Gerçek dana etinden özel üretim Draft Sosisleri<br />

ile eşleşen yeni nesil içecekler, dünyanın en iyi 70<br />

markasından oluşuyor.<br />

Öğle yemeği, akşamüzeri sohbetleri ve gece eğlencesi<br />

için Anadolu Yakasında rahat edebileceğiniz<br />

bir Draft, sizin de favoriniz olacaktır.<br />

Zomato ve Kangurular ödüllü, TripAdvisor Excellence<br />

sertifikalı Draft’a gelmek için bir çok bahaneniz<br />

ya da sebebiniz olabilir.<br />

Draft Erenköy, Draft Selamiçeşme, Draft Acıbadem,<br />

Draft Moda ve Draft Ataşehir haberlerini ve festivallerini<br />

instagram hesabından takip edebilirsiniz<br />

58


CAFE & RESTAURANT<br />

Mövenpick Hotel Istanbul’da geleneksel iftar ziyafeti<br />

Canlı fasıl müziğinin ritimleri Ramazan lezzetleriyle buluşuyor...<br />

Mövenpick Hotel Istanbul, 6 Mayıs - 3 Haziran<br />

2019 tarihleri arasında, Türk ve Osmanlı yemek<br />

kültürünü yansıtan lezzetlerle bezenmiş, canlı fasıl<br />

müziğinin eşlik ettiği iftar büfesiyle geleneksel<br />

Ramazan sofralarının keyfini yaşatıyor.<br />

Baş Aşçı Giovanni Terracciano ve ekibi tarafından<br />

hazırlanan, her gün farklı lezzetlere ev sahipliği<br />

yapan iftar büfesinde; Ramazan şerbeti, çeşit çeşit<br />

iftariyelikler, Ramazan pideleri, zeytinyağlılar,<br />

yöresel çorbalar, ızgara ve kebap çeşitleri, mantı,<br />

döner ve 11 Ayın Sultanı’na layık lezzetlerin yanı<br />

sıra güllaç, ayva tatlısı, lokma, tulumba tatlısı,<br />

ekmek kadayıfı ve fırın sütlaç gibi tatlılar yer alıyor.<br />

AzzuR Restaurant’taki bu benzersiz ziyafetin<br />

ardından serinletici bir lezzetle ferahlamak için<br />

iftar büfesinde yer alan gurme Mövenpick dondurmalarını<br />

deneyebilirsiniz.<br />

İftar büfesi kişi başı KDV dahil 175 TL’dir.<br />

Misafirleriniz için geleneksel iftar davetleri...<br />

Mövenpick Hotel Istanbul, Ramazan ayının coşkusunu<br />

çalışanları, iş ortakları ve misafirleriyle<br />

paylaşmak isteyenler için de set menü ve açık<br />

büfe seçeneklerinden oluşan iftar menüleri hazırladı.<br />

59


ATAMA<br />

Arıkanlı Holding’in Genel Koordinatör/CEO pozisyonuna<br />

Hakan Subaşı atandı<br />

1996 yılından bu yana eğitim, taşımacılık, medya ve yayıncılık ile sanayi ve inşaat alanlarında faaliyetlerini<br />

sürdüren Arıkanlı Holding’in Genel Koordinatör/CEO pozisyonuna Hakan Subaşı atandı. Arıkanlı Holding’deki iş<br />

hayatına, 1998 yılında başlayan ve Arıkanlı Holding grup şirketlerinde çeşitli alanlarda uzun yıllar üst yöneticilik<br />

yapan Hakan Subaşı evli ve bir çocuk babasıdır.<br />

CHEP, “Avrupa’nın En İyi İşvereni” sertifikasına ikinci kez layık görüldü<br />

CHEP, Top Employers Institute tarafından,<br />

mükemmel çalışan koşulları ve İK uygulamaları<br />

sayesinde “Avrupa’nın En İyi İşvereni”<br />

sertifikasını iki yıl boyunca arka arkaya almaya<br />

hak kazandı. CHEP; heyecan verici kariyer<br />

olanakları, yarattığı gelişim fırsatları, sunduğu<br />

beceri geliştirme programlarının yanı<br />

sıra özel gün etkinlikleriyle de çalışanlarına<br />

odaklı projelerle ilerliyor<br />

Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı sürdürülebilir<br />

iş modeli ile daha yaşanılabilir yarınlar için çalışan<br />

CHEP, Top Employers Institute tarafından “2019<br />

Avrupa’nın En İyi İşvereni” sertifikasını almaya ikinci<br />

kez layık görüldü. Dünya çapında bir kuruluş olan ve<br />

çalışanlara en iyi şartların sunulduğunu belgelendiren<br />

“Top Employers Institute (TEI)”, şirketlerin Avrupa<br />

bazında bu sertifikayı alabilmesi için en az beş ülkedeki<br />

faaliyetlerini inceliyor.<br />

Kuruluş tarafından İngiltere, İspanya, Fransa, Almanya,<br />

Belçika, Polonya ve İrlanda’da ilgili değerlendirme<br />

süreçlerinden geçen CHEP, mükemmel çalışan<br />

koşulları ve İK uygulamaları sayesinde bu belgeyi iki<br />

yıl boyunca arka arkaya almaya hak kazandı. CHEP,<br />

müşterilerine sunduğu kaliteli ekipman çözümlerinin<br />

yanı sıra özellikle çalışanları için dünya çapında<br />

sunduğu heyecan verici kariyer olanakları, onlar için<br />

yarattığı gelişim fırsatları; olağanüstü koşullar ve en<br />

iyi yeteneği yakalamaya gösterdiği çaba ile yüksek<br />

kaliteye odaklanıyor.<br />

“Top Employers Institute” “Yetenek Stratejisi, Yetenek<br />

Edinme, İş Yeri Planlaması, İşe Alım ve Alıştırma Süreci,<br />

Öğrenme ve Geliştirme, Performans Yönetimi, Liderlik<br />

Gelişimi, Kariyer & Başarı Yönetimi, Fayda ve Yan Haklar,<br />

Şirket Kültürü” başlıklarındaki değerlendirmelerle,<br />

çalışan koşullarında mükemmellik standartlarına<br />

ulaşan kuruluşlara sertifika veriyor. Doğrulamalar ve<br />

harici denetimlerle uluslararası bir standarda göre performans<br />

puanları derecelendiriliyor.<br />

Özel günlerde özel etkinlikler düzenliyor<br />

CHEP, Dünya Kadınlar Günü kapsamında ofiste tüm<br />

gün aktiviteler gerçekleştirdi. Kick Boks milli sporcusu<br />

ve hemşire olan Duygu Turan, hayat hikayesini,<br />

kariyerini ve başarılarını anlattı. Özellikle kadınlara<br />

yönelik soruların sorulduğu ‘’Beni ne kadar tanıyorsun?’’<br />

yarışması ile en yüksek puanı alan ekipteki kadınlara<br />

profesyonel makyöz tarafından makyaj seansı<br />

uygulandı. Aynı zamanda gündüz ve gece makyaj<br />

rutinlerine dair ipuçları ve püf noktaları da paylaşıldı.<br />

Kadınların yanı sıra erkeklere de hayatındaki değerli<br />

kadınlara vermeleri için hediyeler dağıtıldı.<br />

CHEP Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Serhat Enyüce<br />

“CHEP olarak ‘Avrupa’nın En İyi İşvereni’ sertifikasını<br />

iki yıl üst üste almaktan gurur duyuyoruz. Bu alandaki<br />

çabalarımızın görülmesi ve tanınmasından dolayı<br />

çok mutluyuz. Her zaman çalışanlarımızın kariyerlerini<br />

ve becerilerini geliştirmeye, burada çalıştıkları<br />

süre boyunca onlara destek vermeye odaklanıyoruz.<br />

Bunu da en iyi öğrenme ve geliştirme programları<br />

ile küresel iş fırsatları sunarak yapıyoruz. Her CHEP<br />

çalışanına kariyerini çok uluslu ve çok kültürlü bir<br />

şirkette geliştirme fırsatı veriyoruz. Herkesin diğer<br />

çalışanların farklı yeteneklerinden yararlanabileceği<br />

ve başarıya katkıda bulunabileceğini düşündüğü bir<br />

ortam yaratmaya çalışıyoruz. İnsanlarımızın çeşitliliği,<br />

işimizin ve hizmet verdiğimiz müşterilerimizin<br />

çeşitliliğini yansıtıyor” dedi.<br />

60


LIV HOTEL<br />

BY<br />

BELLAZURE<br />

Huzurlu bir tatil sizi bekliyor<br />

“Sevdiğiniz değerler zamana yenik düşmüyor”<br />

mottosuyla hizmet veren LIV Hotel by Bellazure,<br />

Bodrum’un en güzel koylarından Karaincir Koyu’nda misafir memnuniyetini ön planda<br />

tuttuğu yüksek standartlı hizmet anlayışıyla misafirlerini ağırlıyor.<br />

Karaincir Koyu Akyarlar / Bodrum Tel: 252 393 66 33 Fax: 252 393 66 34 www.livbybellazure.com


ATAMA<br />

Chobani CEO’su Hamdi Ulukaya, İş Dünyasının Nobel’i<br />

Oslo Business for Peace Ödülü İle Onurlandırıldı<br />

ABD’nin en hızlı büyüyen gıda şirketlerinden Chobani’nin kurucusu ve CEO’su Türk iş adamı Hamdi Ulukaya, iş dünyasının<br />

Nobel’i Oslo Business for Peace Ödülü’ne layık görülen 3 liderden biri oldu. Oslo Business for Peace Ödülü, şirket başarılarının<br />

vazgeçilmez bir unsuru olarak sosyal ve çevresel etki yaratmayı kendilerine amaç edinmiş, etik ve sorumlu iş yapmanın<br />

öneminin savunucusu ve bu anlamda olağanüstü örneklere imza atarak çevrelerine ilham veren iş dünyası liderlerine<br />

veriliyor.<br />

Bu yıl Hamdi Ulukaya ile birlikte ödül alacak diğer liderler,<br />

Dubai merkezli CTG-Committed To Good CEO’su İngiliz<br />

Alice Laugher ve Kamerun merkezli GiftedMom’un<br />

kurucu ortağı Dr. Agbor Ashumanyi Ako oldu. Geçtiğimiz<br />

yıllarda Norveç Prensi Haakon’un katılımıyla gerçekleşen<br />

ödül töreni, bu yıl 14-15 Mayıs’taki 2019 Oslo<br />

Business for Peace Zirvesi’nin ikinci günü öğleden sonra<br />

düzenlenecek.<br />

Bu üç lider, sadece bilanço kârlılığına odaklanmayan,<br />

işi değişimin bir aracı olarak gören kurum ve kuruluşları<br />

yönetiyor. Şirketlerinin misyonu olarak sosyal etki<br />

yaratmayı ve dünyayı bu şekilde daha ileriye taşımayı<br />

amaçlıyorlar.<br />

Oslo Business for Peace Ödülü, Business for Peace Vakfı<br />

tarafından bu yıl onuncu kez dağıtılıyor. Ödülü daha<br />

önce kazananlar arasında Virgin CEO’su Sör Richard<br />

Branson, Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk ve Unilever<br />

CEO’su Paul Polman gibi isimler yer alıyor. Barış ve ekonomi<br />

alanlarında Nobel ödülü sahibi jüri üyelerinden<br />

oluşan Ödül Değerlendirme Komitesi, bu yıl adı geçen<br />

üç lideri ödüle layık gördü. Aday değerlendirme süreci,<br />

vakfın 4 global ortağı ICC (International Chamber<br />

of Commerce), PRI (Principles for Responsible Investment),<br />

UNDP (United Nations Development Program)<br />

ve UNGC (United Nations Global Compact) tarafından<br />

dünya çapında ön adayların belirlenmesi ile başlıyor.<br />

Vakfın kurucusu Per L. Saxegaard konuyla ilgili olarak<br />

şöyle diyor: “2019 yılında ödüle layık görülen liderler,<br />

kurdukları veya yönettikleri kurumsal yapılarla, topluma<br />

sağlanan katkı anlamında<br />

olağanüstü birer örnek.<br />

Her alanda dengesizliklerin<br />

ve eşitsizliklerin<br />

yaşandığı günümüzde bu<br />

liderler, kadınlara, azınlıklara,<br />

ezilen veya çok<br />

farklı bireylerden oluşan<br />

gruplara fırsatlar sunan<br />

yapılar oluşturmuş veya<br />

bu yapıları büyütüp geliştirmişler.<br />

Herkesçe tanınan<br />

ve çevrelerinde örnek<br />

gösterilen bu liderler, eşitsizliği<br />

ortadan kaldırmak, kimseyi dışarıda bırakmamak,<br />

sağlık hizmetlerine, yardımlara ve iş imkanlarına erişimi<br />

genele yaymak anlamında yorulmak nedir bilmeden<br />

çaba gösteriyorlar. Kurup yönettikleri kurumsal yapılarla,<br />

insan haklarının korunmasına, barışın kalıcılığına,<br />

insani potansiyelin tam anlamıyla ortaya çıkabileceği<br />

bir ortamın inşa edilmesine katkıda bulunuyorlar.”<br />

Vakfın Global Ortaklarından Sorumlu Direktörü İrem<br />

Sözügeçer de şunları ekledi: “Bu güne kadar Oslo Business<br />

for Peace Ödülü’ne layık görülen 49 kişinin her biri<br />

son derece özel ve örnek insanlar. Bir Türk olarak Hamdi<br />

Ulukaya’nın bu yılki ödülü kazananlardan biri olmasından<br />

dolayı özellikle mutlu oldum ve gurur duydum.<br />

Geçtiğimiz yıllardaki ödül sahipleri arasında Türk asıllı,<br />

anne-babası Kanada’ya yerleştiği için Kanada’da doğup<br />

büyümüş, dünyadaki mercimek üretiminin %25’ini sağlayan<br />

AGT Food CEO’su Murad Al-Katib de var. Business<br />

for Peace<br />

Vakfı’nın temel kuruluş sebebi, dünyada gerçek anlamda<br />

barış ortamının yaratılmasında en etkili oyunculardan<br />

birinin etik, sorumlu ve duyarlı iş dünyası liderleri<br />

olduğuna yönelik inancımız. Misyonumuz, sosyal ve<br />

çevresel pozitif etki yaratmayı başarılarının vazgeçilmez<br />

bir kriteri olarak benimsemiş ve bu kriteri kurumlarının<br />

iş modellerine entegre eden bu liderlerin çoğalmasıdır.<br />

Önümüzdeki yıllarda da Türk iş dünyası liderlerimiz arasında<br />

bu örneklerin hızla artacağına inanıyorum.”<br />

Hamdi Ulukaya<br />

Hamdi Ulukaya, ABD’de yoğurt üretimi yapan en büyük<br />

şirketlerden Chobani’nin kurucusu ve CEO’sudur. Şirketin<br />

2 binden fazla çalışanı bulunmaktadır. Çalışanların<br />

%30’unu ABD’de yasal olarak bulunan göçmen ve<br />

sığınmacılar oluşturmaktadır. Ulukaya, herkese kucak<br />

açan ve yükselme fırsatı sunan bir kurum kültürünü<br />

yerleştirmiş, inovatif kâr paylaşım ve doğum izni programlarını<br />

uygulamaya koymuştur. Ulukaya, küresel<br />

sığınmacı krizinin çözümlenmesi noktasında özel sektörü<br />

harekete geçirmeye yönelik olarak, iş dünyasında<br />

liderlik rolü de üstlenmiş bulunmaktadır.<br />

Ulukaya, ödülle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Büyük<br />

onur duydum ve bu ödülü Chobani’de çalışan herkes<br />

adına gururla kabul ediyorum. Şirketlerin sadece kâra<br />

değil, insana odaklandığı bu yeni iş yapma biçimi ve<br />

dünyayı daha güzel bir yer kılma çabasının, her modern<br />

şirketin temelini oluşturması gerektiğine inanıyorum.<br />

CEO’lar olarak bizim daha fazlasına ihtiyacımız yok,<br />

daha fazlasını yapmaya ihtiyacımız var. Bir yerde bir<br />

adaletsizlik gördük mü sesimizi çıkarmalıyız. Problemleri<br />

çözebilecek araç ve kaynaklarımız olduğunda onları<br />

kullanmalıyız.”<br />

Erzincan’ın küçük bir köyünde dünyaya gelen<br />

Ulukaya’nın ailesi süt üreticisiydi. Ürettikleri sütlerden<br />

çeşitli süt ürünleri yapıyorlardı. Ulukaya, cebinde az bir<br />

miktar parayla ABD’ye geldi, kardeşiyle birlikte beyaz<br />

peynir üreten bir şirket kurarak para kazanmaya başladı.<br />

Sağlıklı gıdayı daha erişilebilir kılmak amacıyla 2007’de<br />

Chobani’yi kurdu. Chobani, 5 yıl içinde 1 milyar dolar<br />

ciroya ulaşarak, ABD’nin en hızlı büyüyen gıda şirketi<br />

haline geldi.<br />

2019 Diğer Ödül Sahipleri<br />

Ödülün diğer sahiplerinden Dr. Agbor Ashumanyi<br />

Ako, Kamerun merkezli dijital sağlık platformu<br />

GiftedMom’un kurucu ortağı. GiftedMom, Afrika’da<br />

kadınlara ve annelere yaşamsal sağlık bilgi ve hizmetleri<br />

sunuyor. Platformun 170 bin kullanıcısı bulunuyor.<br />

Alice Laugher ise CTG adlı kurumun CEO’luğunu yürütüyor.<br />

Kurum, kırılgan ve çatışmalardan etkilenen ülkelere<br />

yönelik yardım ve kalkınma programlarına istihdam ve<br />

lojistik hizmetler sağlıyor.<br />

62


ATAMA<br />

EUROPCAR’DA ÜST DÜZEY ATAMA<br />

Türkiye Genel Müdür Yardımcılığına görevine Okan Sayıt getirildi<br />

ASF Otomotiv bünyesinde faaliyetlerini sürdüren<br />

Europcar Türkiye’de Operasyon Direktörü olarak<br />

görev yapan Okan Sayıt, Europcar’ın tüm süreçlerinden<br />

sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna<br />

getirildi.<br />

Virginia Polytechnic Institute and State Üniversitesi<br />

Endüstri ve Sistem Mühendisliği bölümünden<br />

2001 yılında mezun olan Sayıt, kariyerine aynı yıl<br />

yılında Ak- Al Tekstil’de Ürün Müdürü olarak başladı.<br />

Sayıt, 2004 yılında kurduğu Fomes Dış Ticaret<br />

şirketinde 7 yıl boyunca satış ve operasyon iş süreçlerini<br />

yürüttü. 2011 yılında Unirep Inc firmasına<br />

geçen Sayıt, İş Geliştirme ve Yabancı Pazarlar Müdürü<br />

olarak 7 yıl görev yaptı.<br />

Sayıt, Mart 2018’de FDN Grubu şirketlerinden Europcar<br />

ailesine katılırken, Operasyon Direktörlüğü<br />

görevinden Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı.<br />

Marsh Türkiye’den Yurtdışına Yönetici Transferi!<br />

Marsh’ın Orta ve Güney Doğu Avrupa Bölgesi<br />

Siber Lideri Gamze Konyar Oldu!<br />

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sigorta brokerliği ve risk yönetimi alanında lider olan Marsh, Türkiye’den yönetici<br />

transferi yapmaya devam ediyor. Son olarak 2017 yılında Marsh Türkiye ekibine dahil olan Gamze Konyar, Marsh Global’de<br />

Orta ve Güney Doğu Avrupa Bölgesi Siber Lideri olarak atanarak yeni görevine başladı.<br />

Marsh & McLennan Şirketler Grubu çatısı altında<br />

hizmet veren dünyanın lider sigorta brokerliği ve<br />

risk yönetimi şirketi olan Marsh, Türkiye yapılanmasından<br />

global yapılanmasına transferler yapmaya<br />

devam ediyor. Bu kapsamda 2017 yılında<br />

Marsh Türkiye ekibine dahil olan Gamze Konyar,<br />

Marsh Global’de Orta ve Güney Doğu Avrupa<br />

Bölgesi Siber Lideri olarak atanarak yeni görevine<br />

başladı.<br />

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Ekonomi<br />

Bölümü’nden 2008 senesinde mezun olan Gamze<br />

Konyar, iş hayatına ise Anadolu Sigorta Kurumsal<br />

Sigortacılık Müdürlüğü’nde başladı. Bu süre zarfında<br />

Bilgi Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi<br />

Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamlayan<br />

Konyar, 2015- 2017 yılları arasında AIG Sigorta<br />

Finansal ve Profesyonel Sigortalar Departmanında<br />

Senior Financial Lines Underwriter olarak çalıştı<br />

ve bu süre içerisinde Siber Sigortalar konusunda<br />

uzmanlaşmaya başladı. Marsh ekibine ise 2017<br />

itibari ile dahil olan Konyar, farklı sektör ve ölçekteki<br />

birçok müşteri ile siber risk ağırlıklı olmak<br />

üzere yönetici sorumluluk, kapsamlı suç gibi tüm<br />

finansal ve profesyonel sigortalar branşlarında<br />

görev aldı.<br />

63


ATAMA<br />

Gazeteci Celal Toprak’ın önderliğinde sunulan Yeşil<br />

Ekonomi Programı’ndan yola çıkılarak verilen Yeşil<br />

Ekonomi Ödülleri’nin, bu yıl 5.’si gerçekleştirildi.<br />

Çevreye karşı duyarlı bir yaklaşım sergileyen ve<br />

bu konuda çalışmalar sürdüren kişi ve kurumları<br />

onurlandırmak üzere, 20 Mart Çarşamba günü<br />

ticaretin kalbi Perpa’da düzenlenen törene; iş dünyası,<br />

bürokrasi, yerel yönetimler ve medya dünyasının<br />

temsilcileri katıldı. Küresel iklim değişikliği<br />

çalışmaları ile öne çıkan Reis Gıda, törende “Yeşil<br />

Ekonomi Ödülü”ne sahip oldu.<br />

Gelecek nesiller için yeşilin önemi<br />

Küresel iklim değişikliği konusunda çalışmalar yürüten<br />

Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet<br />

Reis, “Sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilmek ve<br />

Reis Gıda’ya “Yeşil Ekonomi” Ödülü<br />

“Yeşil bir gelecek için birlikte çalışmalıyız”<br />

Küresel iklim değişikliği çalışmaları ve çevre odaklı sosyal sorumluluk projeleri ile farkındalık yaratan Reis Gıda, bu sene 5.<br />

kez düzenlenen Yeşil Ekonomi Ödülüne bir kez daha layık görüldü.<br />

iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak<br />

için farkındalık yaratmak hepimizin görevi olmalı.<br />

Biz Reis Gıda olarak bu konuda sesimizi duyurabileceğimiz<br />

her noktada bulunmaya çalışıyoruz.<br />

Yeşil bir gelecek için birlikte çalışmalıyız” dedi.<br />

İklim değişikliğine çözüm getirmeden doğayı<br />

koruyamayacağımızı ve yaşamda sürekliliği sağlayamayacağımızı<br />

aktaran Mehmet Reis; ‘‘Dünyada<br />

giderek artan nüfusun beslenebilmesi için;<br />

üretimin arttırılması, adaletli paylaşımı, israfın en<br />

aza indirilmesi, atık ve geri dönüşümün önemine<br />

vurgu yaparak, küresel iklim değişikliğine karşı her<br />

birlikte mücadele etmeliyiz” dedi.<br />

64


ATAMA<br />

“Turkish Cargo, Acente Ödül Töreni’nde hava kargo sektörünün<br />

en’leri belirlendi“<br />

Global hava kargo markası Turkish Cargo, bu yıl<br />

9’uncusu düzenlenen ‘Acente Ödül Töreni’ kapsamında<br />

hava kargo sektörünün ileri gelenlerini<br />

ve Türkiye’de faaliyet gösteren birçok acenteyi bir<br />

araya getirdi.<br />

Sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşlarından<br />

olan Utikad’ın ve İstanbul Havalimanı işletmesi üst<br />

düzey yöneticilerinin katılımı ile İstanbul’da gerçekleşen<br />

acente ödül töreninde, Turkish Cargo’ya<br />

katkıları dolayısıyla acentelere 17 dalda ödül takdim<br />

edildi.<br />

Başarılı hava kargo markası Turkish Cargo ile en<br />

fazla taşıma yapan; AS-AV International Transport,<br />

DSV Hava-Deniz Taşımacılık ve Atılım Uluslararası<br />

Nakliyat ile 2018 yılı içerisinde en çok geliştirme<br />

gösteren acente ödüllerini; Borusan, Panalpina<br />

ve Globelink Unimar firmaları aldı. Gecede DHL,<br />

Merkür, Küehne Nagel, Asset, Aramex, Expeditors,<br />

TNT ve ALG Lojistik firmaları da çeşitli kategorilerde<br />

ödüle layık görüldü.<br />

Türk Hava Yolları Genel Müdür (Kargo) Yardımcısı<br />

Sn. Turhan ÖZEN ödül töreni ile ilgili açıklamasında,<br />

“Dünyanın en hızlı büyüyen hava kargo markası<br />

olmamızda iş ortağımız acentelerin büyük bir<br />

katkısı var. Bugün burada yalnızca ortak başarımızı<br />

kutlamıyoruz aynı zamanda yarınki başarılarımız<br />

için de heyecanımızı paylaşıyor, motivasyonumuzu<br />

tazeliyoruz. Turkish Cargo’nun başarısına katkı sağlayan<br />

tüm paydaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.<br />

Gece, çekiliş ile sürpriz hediyelerin dağıtılması ile<br />

son buldu.<br />

Turkish Cargo, yapılan yatırımlar ve gelişen filosuyla<br />

hava kargo sektörünün en büyük beş markasından<br />

biri olma yolunda hedeflerine emin adımlarla<br />

yürümektedir.<br />

65


1 Yıllık (12 Sayı) Abone Bedeli<br />

140¨


BODRUM<br />

GAYRİMENKUL-İNŞAAT<br />

The New<br />

Generation<br />

Of Luxury<br />

Dirmil Mahallesi<br />

Balyek Caddesi No:5A<br />

Yalıkavak - Muğla / TURKEY<br />

www.editionhotels.com<br />

67


Taşkale Halı Dokuma, 2017<br />

Anadolu’nun zanaatları<br />

korumamız altında.<br />

Nesilleri bir araya getiren Bir Usta Bin Usta projesinin 10. yılını tamamlıyoruz.<br />

Kaybolmakta olan geleneksel mesleklerimizi yaşatacak yüzlerce genç yetiştirmenin<br />

haklı gururunu yaşıyoruz. Çünkü Anadolu Sigorta’yla kaybetmek yok.<br />

ASIGORTA_KILIM_KOBİ AKTUEL 19,5x27.indd 1 20.03.2019 19:03

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!