marketing europe & anatolia Sayı: 089
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
Tarih: Ekim 2019 <strong>Sayı</strong>: 89<br />
retorik<br />
Helvadan putlar...<br />
kelebeğin fırtınası<br />
Mobil iletişim enkaz<br />
altında!<br />
Cumhuriyet<br />
Bayramımız Kutlu<br />
Olsun...
İçindekiler<br />
<strong>marketing</strong><br />
<strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
<strong>Sayı</strong>: 77 89 Tarih: Ekim 2019<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Eksantrik Film Prodüksiyon<br />
P.K.: 112 34725 Fenerbahçe - İstanbul - Tr.<br />
Genel Yayın Yönetmeni ve<br />
Sorumlu Yazı İşler Müdürü<br />
Elvin Ekşioğlu<br />
e-mail: elvineksioglu@gmail.com<br />
Haber ve Fotoğraflar<br />
Agency Europe & Anatolia<br />
http://aea.eksantrik.com<br />
aeanews@gmail.com<br />
Katkıda Bulunanlar<br />
Nurgül Eryıldır Günay<br />
Ali Erdem Ekşioğlu<br />
Seval Duban<br />
Kübra Nebioğlu<br />
Yusuf Yener Günay<br />
Danışman<br />
Abdullah Ekşioğlu<br />
İlan Rezervasyon<br />
Ayşe Yılmaz<br />
Kısa Kısa 04 - 07<br />
Teknoloji 10 - 11<br />
retorik 13<br />
Medya Dünyası 14 - 15<br />
Röportaj 16 - 18<br />
kelebeğin fırtanası 21<br />
Yayın Türü<br />
Süreli Yayın<br />
Yönetim Yeri<br />
Agency Europe & Anatolia<br />
e-mail: meadergi@gmail.com<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
Agency Europe & Anatolia tarafından<br />
Süreli yayınlanan bir e-dergidir.<br />
Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film<br />
Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir<br />
bölümü yayıncısının izni olmaksızın<br />
çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.<br />
Tüm ilanların sorumluluğu firmalara,<br />
makalelerdeki görüşler ve hukuki<br />
sorumluluk yazarlara aittir.<br />
Bu derginin yayınlanma sürecinde<br />
hiçbir ağaç zarar görmemiştir.<br />
http://www.meadergi.com<br />
mobil: http://m.meadergi.com<br />
http://www.facebook.com/meadergi<br />
instagram: meadergi<br />
https://twitter.com/meadergi<br />
Reklam dünyası 22 - 23<br />
Röportaj 24 - 26<br />
Kampanyalar 29 - 33<br />
Gezi 34 - 43<br />
Game On 44 - 45<br />
Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.<br />
Kültür Sanat 46 - 47<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 1
Köşe<br />
Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com<br />
( editörden<br />
)<br />
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun...<br />
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.<br />
Dergimiz yine dopdolu. Haber sayfalarımız, teknoloji sayfalarımız, kampanya<br />
sayfalarımız yine büyük bir özenle hazırlandı. Ali Erdem Ekşioğlu Gameon sayfalarımız<br />
hazırladı. Gezi yazarımız Seval Duban bu ay sizlere Petra gezisn yazdı:) yazarlarımız<br />
Abdullah Ekşioğlu, Nurgül Günay Eryıldır yazılarıyla yine bizlere yeni pencereler açtılar.<br />
Bizim için her ay olduğu gibi bu ay da koşuşturma ve sizlere tarafsız bir bakış açısıyla<br />
dergi sunma telaşıyla geçti.<br />
Bu dergiyi çıkardığımız günden bugüne tam bağımsız bir dergi çıkardığımızı, hiçbir,<br />
gruba, partiye ya da cemaate hizmet etmediğimizi her fırsatta dile getiriyoruz.<br />
Bu ısrarlı açıklamamız belki bazı okuyucularımız tarafından yersiz bir söylem olarak<br />
değerlendirilmiş olabilir.<br />
Tek amacımız her ay doğru haber ve yazılarla hazırlanmış tarafsız, bağımsız bir dergiyi<br />
okuyucumuzla buluşturmak oldu.<br />
Gönül isterdi ki bu dik duruşumuz, ilan verenler ve ilanları yönlendiren dostlarımız<br />
tarafından da takdir edilsin ve dergimiz, en azından kendini geliştirebilecek bir ilan<br />
gelirine kavuşabilsin.<br />
Sevgiler<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 3
Kısa Kısa<br />
Logoyu Bi Tık Küçültelim!...<br />
IAB Türkiye’nin dijital sektördeki insan kaynağı açığının<br />
giderilmesine katkı sağlamak amacıyla tasarladığı ve<br />
2012 yılından bu yana düzenlenen “Dijital Pazarlama<br />
İletişimi Sertifika Programı” Boğaziçi Üniversitesi Yaşam<br />
Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) işbirliği ile on dördüncü<br />
kez gerçekleştirilecek. 19 Ekim 2019 – 11 Ocak 2020 tarihleri<br />
arasında, 12 hafta boyunca sürecek olan program<br />
Türkiye’deki IAB Avrupa onaylı ilk ve tek sertifika programı<br />
olma özelliğini taşıyor.<br />
İçeriği sektördeki yenilikler ve ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak<br />
hazırlanan ve kampanyası Wanda Digital<br />
tarafından tasarlanan Dijital Pazarlama İletişimi Sertifika<br />
Programı, dijitali işine entegre etmek veya kariyerine bu<br />
alanda devam etmek isteyen sektör profesyonelleriyle<br />
yeni üniversite mezunlarını hedefliyor. Bugüne kadar 369<br />
kişinin sertifika aldığı programda katılımcılar, alanında uzman<br />
sektör profesyonelleri ve akademisyenlerden eğitim<br />
alıyor, proje üretiyor ve networking imkânı buluyor.<br />
Sektöre Taze Kan Yetiştiriliyor<br />
Konvansiyonel aklın dijitale dönüştürülmesine katkı<br />
sağlamak amacıyla hazırlanan ve 2019 sonbahar döneminde<br />
on dördüncü kez düzenlenecek program ile endüstriye<br />
hakim olan temel kavramların öğretilmesi hedefleniyor. Bu<br />
bağlamda dijital dünya, display reklamcılıktan sosyal medyaya,<br />
içerik pazarlaması ve native reklamlardan online<br />
videoya, oyuniçi reklamlardan arama motoru reklamcılığı<br />
ve performans pazarlamasına, programatikten veri analizine,<br />
big datadan kampanya stratejisine kadar geniş bir<br />
kapsamda ele alınıyor.<br />
People Make The Brand...<br />
Bu yıl 7.’si düzenlenecek olan People Make The Brand’de,<br />
“Psikolojik Sermaye” konusu dört bileşeniyle ele alınacak.<br />
People Make the Brand Konferansı 2019, çok dolu bir<br />
program ve sürprizlerle geliyor. Bu yıl küresel iş iklimine<br />
damgasını vuran belirsizlikler döneminde, şirketler için en<br />
kritik sermaye türü olan “Psikolojik Sermaye” ve 4 bileşeni,<br />
işveren markası perspektifiyle masaya yatırılacak. “Umut,<br />
iyimserlik, özyeterlilik, yılmazlık” bileşenleri, alanında uzman<br />
isimler tarafından ele alınıp gerçek örnekler üzerinden<br />
konuşulacak.<br />
People Make The Brand 2019’da, konuşmacılar kendi<br />
deneyimlerinden yola çıkarak<br />
“Umut” başlığı altında<br />
yaptıkları işe olan inancı kaybetmemenin, liderlik ve kariyer<br />
yolunda umutsuzluğu yok saymanın önemine değinecek.<br />
Garanti BBVA’nın ana sponsorluğu ve Universum’un<br />
katkısıyla Dinamo Danışmanlık tarafından düzenlenen<br />
People Make The Brand, 29 Kasım 2019’da Fairmont<br />
Quasar İstanbul’da iş dünyasının yöneticilerini, akademiden<br />
önde gelen isimleri, işi insan olan her sektörden<br />
profesyoneli, girişimcileri ve araştırmacıları ağırlayacak.<br />
Ayrıntılı Bilgi: www.peoplemakethebrand.com<br />
4 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kısa Kısa<br />
Influencer Buluşması İstanbul’da...<br />
keden 80’den fazla influencer katılım sağlayacağı etkinlikte,<br />
100’ü aşkın yerli influencer da yer alacak. INFLOW,<br />
bu yıl da yaklaşık 200 influencer aracılığıyla ülkemizi<br />
dünyaya tanıtacak.<br />
INFLOW Kurucu Ortağı Afşın Avcı, Twitch Yaratıcı Pazarlama<br />
Uzmanı Ryan Lee, Facebook Dikey Strateji Lideri<br />
Irmak Emekdaş ve Kişisel Marka Uzmanı Leonard Kim’in<br />
de aralarında bulunduğu kendi alanında profesyonel<br />
isimler, 22 Ekim Salı günü gerçekleşecek konferanslarda<br />
katılımcılara sektördeki gelişmelerden ve kendi deneyimlerinden<br />
bahsedecek.<br />
Geçtiğimiz yıl dünyanın dört bir yanından gelen güzellik,<br />
bakım, moda gibi konularda yüksek takipçili 100’e<br />
yakın yabancı ve çok sayıda yerli influencer, İstanbul’da<br />
INFLOW Global Summit&Awards’19, Influencer ağırlandı. Influencer Pazarlaması alanındaki fikir liderleri,<br />
Pazarlaması alanındaki fikir liderleri ve sektör profesyonellerini<br />
buluşturacak. Marka ve influencer görüşmelerinin<br />
de yer alacağı etkinlikte alanında uzman kişiler tarafından<br />
paneller de gerçekleştirilecek.<br />
Amerika, Rusya, Almanya, Hindistan, İsveç, Danimarka,<br />
sektör profesyonelleri, yerli ve yabancı influencer’ları<br />
buluşturan zirve boyunca Instagram, Facebook, Twitter,<br />
Youtube kanallarında toplam 1.184 paylaşım yapıldı. 13<br />
Milyon Dolar medya değerine sahip paylaşımlarla, dünya<br />
çapında yaklaşık 500 milyon kişiye erişim sağlamış oldu.<br />
İtalya, İspanya’nın da aralarında bulunduğu 25 farklı ül-<br />
Cube Incubation...<br />
Türk savunma sanayisinin inovasyon merkezi Teknopark<br />
İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation girişimcilere<br />
uluslararası standartlarda fırsatlar sunuyor. Faaliyete<br />
geçtiği günden bugüne; alanlarında geliştirdikleri teknolojilerle<br />
dünya genelinde takip edilen ve yatırım alan Start<br />
Up’lara ev sahipliği yapmanın gururunu yaşayan Cube<br />
Incubation şu anda inovatif ve derin teknoloji tabanlı<br />
iş fikirleri üzerinde Ar-Ge çalışmaları yürüten 90’ı aşkın<br />
girişimci grubuna ev sahipliği yapıyor. “Incubatıon center<br />
for deep tech entrepreneurs” mottosuyla dünyanın<br />
çiziyor. Yeni gelecek tüm girişimcilerin de bu fırsatlardan<br />
yararlanmasını istediklerini ve büyümeleri için ellerinden<br />
sayılı kuluçka merkezleri arasında yer alma yolunda<br />
gelen her desteği sunmaya hazır olduklarını söyleyen<br />
güçlü adımlarla ilerleyen Cube Incubaton’ın yeni dönem<br />
Üzenç, bu girişimcileri heyecanla beklediklerini ifade etti.<br />
başvuruları ise Aralık ayında başlayacak. Başvurularını<br />
Kuluçka merkezinde girişimciler; iş planı hazırlama,<br />
www.cubeincubation.com adresinden yapan girişimciler<br />
başarılı sunum teknikleri, pazarlama, finans gibi konularda<br />
eğitim ve mentörlük imkânlarından sıfır maliyetle<br />
Cube Incubation’ın planladığı adaptasyon kamplarından<br />
sonra Ar-Ge çalışmalarına hızla başlayabilecek.<br />
yararlanıyor, mali desteklere ulaşmak noktasında ücretsiz<br />
Cube Incubation’da yer alan girişimcilerin; geçtiğimiz 10<br />
danışmanlık hizmeti alıyor ve yatırımcı buluşmalarından<br />
ayda 60 firma ile 350’den fazla işbirliği toplantısı yaptığını<br />
faydalanarak işlerini nasıl büyütecekleri konularında bilgiler<br />
alabiliyorlar.<br />
vurgulayan Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi Yöneticisi<br />
Gürol Üzenç yine aynı aylarda girişimcilerin 30 yatırımcı<br />
kurumla 180’den fazla toplantı gerçekleştirdiğinin altını<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 5
Kısa Kısa<br />
Play Marmara...<br />
Marmara Uluslararası Kent Forumu, 25 ülkeden 3 binin<br />
üzerinde katılımcıyla göçten iklim değişikliğine, şehir<br />
teknolojilerinden inovasyona kadar kentlere ilişkin birçok<br />
konuyu İstanbul’da tartışmaya açacak. Yarın başlayacak<br />
forumda İBB adına Orhan Demir ile Prof. Dr. Yasin Çağatay<br />
Seçkin de birer konuşma yaparak Ekrem İmamoğlu’nun<br />
“İstanbul” vizyonunu paylaşacak.<br />
Marmara Uluslararası Kent Forumu (Marmara Urban<br />
Forum-MARUF), 1 – 3 Ekim 2019tarihleri arasında<br />
Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.<br />
Dünyadan ve Türkiye’den akademisyenler, belediye<br />
başkanları, STK temsilcileri, teknoloji kuruluşları ile<br />
kentlerin tüm paydaşları aynı platformda bir araya gelecek.<br />
25 ülkeden 250 konuşmacı ve belediye başkanları,<br />
“Çözüm Üreten Kentler”i İstanbul’da konuşacak.<br />
Marmara Belediyeler Birliği tarafından gerçekleştirilecek<br />
foruma İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de destek<br />
veriyor. Katılımın ücretsiz olduğu etkinlikte, İBB Ulaşımdan<br />
Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Demir “Toplu<br />
taşımada etkin kurumsallaşma” oturumunda, İBB Park<br />
Bahçe ve Yeşil Alanlar<br />
Daire Başkanı Yasin<br />
Çağatay Seçkin “Herkes<br />
için tasarım: Yaşanabilir<br />
Kamusal Mekanlar” oturumunda<br />
birer konuşma yapacak.<br />
Demir ve Seçkin,<br />
İBB Başkanı Ekrem<br />
İmamoğlu’nun “İstanbul”<br />
vizyonunu da anlatacak.<br />
İlk yılında geniş bir perspektif<br />
sunan MARUF; Çevre ve İklim Değişikliği, Şehir<br />
Teknolojileri ve İnovasyon, Ulaşım ve Hareketlilik, Kentsel<br />
Altyapı, Konut ve Yapılı, Çevre, Göç̧, Kent Ağları, Yerel<br />
Kalkınma, Sosyal Kapsayıcılık, Dayanıklılık, Kamusal Mekan<br />
ile Yönetişim temalarında detaylı bir bakış sunacak.<br />
Marmara Bölgesi’nde yer alan belediye başkanları, mevcut<br />
projeleri değerlendirebilecekleri çok aktörlü bölgesel<br />
gelişme oyunu Play Marmara’yı oynayacaklar.<br />
Atama...<br />
RTB House, finans ve operasyon<br />
alanlarında deneyimli yönetici<br />
Aleksander Baryś’in bu aydan<br />
itibaren Chief Financial Officer<br />
(CFO) ve yönetim kurulu üyesi<br />
olarak göreve başlayacağını<br />
duyurdu. Baryś yeni görevinde<br />
RTB House’un hızlı mali<br />
büyümesini ve dünya çapında pazar genişlemesini<br />
sürdürmesi için finansal operasyonlara yön verip global<br />
yatırımcı ilişkilerini yönetecek, Birleşme ve Satın Alma<br />
etkinlikleri konusunda danışmanlık ve liderlik yaparak<br />
stratejik rehberlik edecek. Baryś 2008’den beri bazı<br />
büyük kuruluşların çeşitli yönetim rollerinde ve yönetim<br />
kurullarında yer aldı. Kurumsal finans, maliye, finansal<br />
planlama ve analiz, yatırımcı ilişkileri, stratejik planlama<br />
ve risk yönetimi konularında kapsamlı deneyime sahip.<br />
Varşova Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören<br />
Boryszew S.A.’da CFO ve yönetim kurulu üyesi olarak<br />
görev aldıktan sonra RTB House’a katıldı.<br />
Atama...<br />
Teknolojinin güçlü İtalyan tasarım<br />
anlayışı ile birleştiği beyaz eşya ve<br />
ev aletleri üretimi yapan Tecnogas<br />
1952 yılında Contini kardeşler tarafından<br />
kuruldu. Kardeşlerin 20’li<br />
yaşlarda hayal ettiği ve hayata<br />
geçirdiği ocak ve gaz tüpü bölmesini<br />
birleştirerek tek bir gövdeye<br />
entegre eden devrim niteliğindeki pişirme cihazını üretmeleri<br />
ile Tecnogas, İtalyan pazarının lideri konumuna geldi. Pişirme<br />
grubunun mucidi marka, bu alanda kısa zamanda dünya devleri<br />
arasına girdi.<br />
Tecnogas, Tecnosuperiore adı altında faaliyetlerini sürdürmeye<br />
devam ederken yönetim koltuğunu da bir Türk yöneticiye<br />
emanet etti. Emilia’nin merkezinde bulunan ve Gualtieri’deki<br />
tarihi fabrikasında üretim yapan ve bölgenin en büyük<br />
yatırımcısı konumundaki firma, 15 yıla yakın süre ile Vestel<br />
markasının dünya operasyonunda çeşitli görevlerde bulunan<br />
Serdar Saner ile yola devam etme kararı aldı. Tecnosuperiore<br />
Industrial Group Inc’nin Yönetim Kurulu Üyesi olan Saner,<br />
Tecnogas’ın Başkanlık ve CEO’luk görevlerini üstlendi.<br />
6 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kısa Kısa<br />
Mercedes-Benz Fashion Week...<br />
kendine özgü tasarım diliyle yalnızca Türkiye’de değil,<br />
uluslararası ölçekte katıldığı fuarlarda da büyük ses getiren<br />
genç ve başarılı tasarımcı Kadir Kılıç’ın markası<br />
MiiN by Kadir Kılıç’ın İlkbahar/Yaz 2020 koleksiyonunu<br />
“Mercedes-Benz Presents MiiN by Kadir Kılıç” ismiyle<br />
sunacak. Mercedes-Benz Türk Otomobil Grubu İcra Kurulu<br />
Üyesi Şükrü Bekdikhan, yeni sezon için görüşlerini<br />
şu sözlerle dile getirdi: “Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul,<br />
14. sezonunda İlkbahar/Yaz 2020 koleksiyonlarına<br />
ev sahipliği yapacak. Mercedes-Benz Türk olarak, global<br />
Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’un 14. sezonu,<br />
ölçekte modaya desteğimizin bir uzantısı olarak ilk sezondan<br />
bugüne Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’a<br />
8-11 Ekim tarihleri arasında Zorlu Center’da bulunan<br />
Zorlu PSM’in ev sahipliğinde gerçekleşecek. Marka ve<br />
isim sponsorluğumuzu aralıksız sürdürüyor, aynı zamanda<br />
bu sponsorluğumuzu her sezon Türk moda sek-<br />
tasarımcıların İlkbahar/Yaz 2020 koleksiyonlarını sergileyecekleri<br />
hafta, uluslararası moda takviminin bir<br />
törünün farklı aktörleriyle yaratıcı işbirlikleri çerçevesinde<br />
parçası olarak bu sezon da gerek Türkiye’de, gerekse<br />
derinleştiriyoruz. Türkiye’nin uluslararası moda takviminde<br />
yer alan, en prestijli moda etkinliği olan MBFWI<br />
dünyada moda profesyonellerinin çekim merkezi olacak.<br />
Dünya çapında isim sponsorluğunu üstlendiği tüm<br />
kapsamında Türk tasarımcılara hem Türkiye çapında,<br />
moda haftalarında olduğu gibi İstanbul’da da Mercedeshem<br />
de uluslararası moda arenasında destek vermekten<br />
Benz, her sezon desteklediği bir tasarımcının defilesini<br />
ve onlara görünürlük sağlamaktan dolayı mutluyuz”. dedi.<br />
sunuyor. MBFWI kapsamında bu sezon son yıllarda<br />
İşbirliği...<br />
Harıbo, yeni dönem reklam çalışmalarını FCB ArtGroup<br />
ile yürütme kararı aldı.<br />
17 yıldır Türkiye pazarında faaliyet gösteren ve çocuk<br />
ya da büyük herkesin içindeki çocuksu mutluluğu keşfetme<br />
serüvenine odaklanan HARIBO, yeni kreatif ajansını<br />
seçti. İstanbul Hadımköy’deki fabrikasında, Türkiye<br />
ve aralarında Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki<br />
Müslüman ülkeler, Japonya, Kore, Endonezya gibi Asya<br />
Pasifik ülkeleri, ABD ve bazı Avrupa’da ülkelerinin de<br />
bulunduğu 57’den fazla ihracat ülkesi için %100 yerli<br />
üretim yapan marka; yeni dönem reklam çalışmalarını<br />
FCB ArtGroup ile yürütecek.<br />
FCB ArtGroup’un müşteri portföyünde; Bellona, Total,<br />
Nivea, Intersport, Deichmann ve n11.com gibi markalar<br />
bulunuyor.<br />
Atama...<br />
Türkiye’de 1997 yılından beri<br />
döşemeli ve panel mobilya üretiminde<br />
faaliyet gösteren Alfemo<br />
Mobilya’da iki üst düzey atama<br />
gerçekleşti. Alfemo Mobilya Genel<br />
Müdürü pozisyonuna Arşullah<br />
Kadim, Satış ve Pazarlama Direktörü<br />
pozisyonuna ise Cüneyt Uzer<br />
atandı. Her iki yönetici de görevine 1 Ağustos itibariyle<br />
başladı.<br />
Uzun yıllar Boydak Grubunda çeşitli kademelerde görev<br />
yapan ve mobilya sektöründe 20 yıllık bir birikime ve<br />
tecrübeye sahip olan Arşullah Kadim, Alfemo Mobilya<br />
Genel Müdürü olarak görev yapacaktır.<br />
Alfemo Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev<br />
yapacak olan Cüneyt Uzer, mobilya<br />
sektöründe Newjoy ve Doğtaş<br />
markalarında satış direktörlüğü<br />
ve marka perakende geliştirme<br />
direktörlüğü görevlerinde bulundu.<br />
Uzer, Alfemo’da yurt içi satış, ihracat,<br />
pazarlama departmanlarından sorumlu<br />
olacak.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 7
Teknoloji<br />
Solar Panelli Sırt Çantalar...<br />
Gündelik hayata ve iş seyahatlerine eşlik eden akıllı cihazlar,<br />
kimi zaman bizleri yarı yolda bırakabiliyor. Telefon, tablet<br />
ve dizüstü bilgisayar gibi mobil cihazları kitlenebilir gizli<br />
fermuarlar ve özel kumaşı sayesinde koruyan XD Design<br />
sırt çantaları’nın Bobby Tech koleksiyonu ile de telefon ve<br />
bataryaları şarj ediyor.<br />
Yüzeyinde bulunan solar panel sayesinde tüm gün enerji<br />
depolayan sırt çantaları, hem cihazınızı şarj ediyor hem<br />
de ergonomik taşıma özelliği ile vücudu yormuyor. Küçük<br />
eşyalarınızı saklamak için çeşitli bölme ve gizli ceplerle<br />
dizayn edilen XD Design sırt çantaları, geniş iç hacmi ile<br />
fark yaratıyor. İşlevselliğin yanı sıra şık bir görünüme sahip<br />
Bobby Tech koleksiyonu; Beymen, Vakkoramave Hipicon.<br />
com’da satışa sunuluyor.<br />
Çevre dostu ve su itici malzemelerinin kullanıldığı sırt<br />
çantaları, kitlenebilir ve gizli fermuarları ile güvenliği en üst<br />
seviyeye taşıyor. Herhangi bir darbede formunu koruyan<br />
XD Design sırt çantaları, ergonomik yapısıyla da farklılık<br />
yaratıyor. Ön cepleri sayesinde seyahat halinde pasaport ve<br />
kartvizitlere kolay erişim sağlıyor.<br />
Emirates, Biyometrik Biniş Dönemi...<br />
Emirates Havayolu, bir kez daha teknolojinin sınırlarını<br />
zorladı ve biyometrik biniş sistemi için ABD Gümrük Sınır<br />
Koruma (CBP)kuruluşundan onay alan, Amerika dışındaki<br />
ilk havayolu şirketi oldu.<br />
Dubai’den, Emirates’in ABD’deki 12 destinasyonuna uçan<br />
yolcuları, biniş kapılarında, yüz tanıma teknolojisini seçme<br />
şansına sahip olacak ve kimlik kontrolleri için harcanan<br />
zamanı, iki saniye ya da daha da az olan bir süreye indirebilecekler.<br />
Önceden kayıt olmanın gerekmediği sistemde,<br />
yolcuların bu teknolojiden yararlanmamayı tercih etmesi de<br />
mümkün olacak. Emirates, yolcularına ait herhangi bir biyometrik<br />
kaydı saklamıyor. Verilerin hepsi, CBP tarafından, dulla Al Hashimi konu ile ilgili yaptığı açıklamada: “Güvenlik<br />
Emirates Group Security Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Ab-<br />
güvenli bir şekilde yönetiliyor.<br />
ve iş sağlığı her zaman ilk önceliğimiz olmayı sürdürecek<br />
Teknolojinin pilot çalışması, yolcuların en yoğun seyahat çünkü Emirates, yolcularımıza daha iyi uçmalarında yardımcı<br />
ettiği dönem olan Temmuz ve Ağustos aylarında Dubai’den olabilecek, sıkıntısız seyahat etmeye yönelik inovatif çözümleri<br />
araştırmaya ve onlara yatırım yapmaya devam ediyor.<br />
New York ve Los Angeles’a olan Emirates uçuşlarındaki biniş<br />
kapılarında gerçekleştirildi. Bazı uçuşlarda %100 biyometrik Nihai hedefimiz, pasaport ya da kimlik kartı olmaksızın, belgesiz<br />
seyahat edilebilmesine yardımcı olmak. Çeşitli ülkel-<br />
biniş ve sıfır manüel kontrol sağlanması ile birlikte, elde<br />
edilen sonuçlar cesaret verici oldu. Şirket, gerekli ekipman erdeki makamlarla, yüz tanıma teknolojisinin daha fazla kabul<br />
edilebilir ve erişilebilir hale getirilmesini sağlamak üzere<br />
sağlandığında, biyometrik biniş sisteminin, yıl sonuna kadar,<br />
tüm ABD destinasyonlarında ulaşılabilir olmasını umuyor. görüşmeler gerçekleştiriyoruz” dedi.<br />
10 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Teknoloji<br />
Enerjiyi Saatine Yansıt...<br />
Diesel’in son derece dinamik bir duruşa sahip yeni modelleri,<br />
dünyaca ünlü markaların Türkiye’deki tek yetkili distribütörü<br />
Saat&Saat farkıyla saat tutkunlarıyla buluşuyor. Sportif bir<br />
şıklığa sahip modeller, tasarımdaki sıra dışı detaylarla fark<br />
yaratıyor.<br />
Diesel’in siyah rengin hakim olduğu modeli, güçlü duruşuyla<br />
erkekleri cezbediyor. Silikon kayışıyla uyumlu geniş kasasıyla<br />
öne çıkan model, tasarımıyla Diesel’in ruhundaki enerjiyi bir<br />
kez daha gözler önüne seriyor. Serinin degrade camıyla<br />
renklerin gücünü ortaya koyan modeli ise deri kayışıyla farklı<br />
bir alternatif oluşturuyor.<br />
Siyah hasır bileziği, renkli bir kadranla tamamlanan model<br />
ise dinamik ve enerjik bir tasarıma sahip… Kadranındaki<br />
ışıltıyla renklerin gücünü harmanlayan model, farkını saatiyle<br />
de ortaya koymak isteyen kadınların şıklığını üst seviyelere<br />
taşıyor.<br />
Diesel’in zengin saat koleksiyonunu Saat&Saat<br />
mağazalarında ve www.saatvesaat.com.tr adresinde bulabilirsiniz.<br />
Galaxy M30s Ön Siparişte...<br />
Samsung Electronics, teknoloji tutkunu Y ve Z kuşakları için<br />
yeni Galaxy M serisi akıllı telefonunu karbon siyahı, pasifik<br />
mavisi ve köpük beyazı renk seçenekleri ile sadece online<br />
kanallar üzerinden satışa sunuyor. Halen kullanımda olan<br />
Galaxy M serisi modellerinin sonuncusu olan M30s tüketicilerin<br />
ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor.<br />
6.000 mAh etkileyici pil gücü, üçlü arka kamerası ve harika<br />
oyun deneyimi sunan AI Game Booster ile dikkat çeken Galaxy<br />
M30s ile birlikte 26 Eylül-14Ekim 2019 tarihleri arasında<br />
sadece online mağazalarda ön siparişe özel sınırlı sayıda<br />
Galaxy Fit e ve AKG Y100 Kablosuz Kulaklık hediye edilecek.<br />
Galaxy M30s, 6.000 mAh gücünde bir pile sahip. Öyle ki,<br />
bir kez şarj edildiğinde aralıksız 29 saate kadar video izlenebiliyor<br />
veya 49 saate kadar sesli arama yapılabiliyor veya<br />
131 saate kadar müzik dinlenebiliyor. Ayrıca Type-C 15W<br />
hızlı şarj cihazı da telefonla birlikte geliyor. Galaxy M30s,<br />
4 GB RAM’i ve 64 GB dahili hafızasıyla da göze çarpıyor.<br />
6.000 mAh kapasiteli piline rağmen telefon sadece 8.9mm<br />
inceliğinde ve 188 gram ağırlığında olduğundan elde tutması<br />
ve taşıması son derece rahat.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 11
Köşe<br />
Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com<br />
(retorik<br />
)<br />
Helvadan putlar...<br />
Yeni yeni siyasi partiler kuruluş hazırlıkları içerisinde.<br />
Dolayısıyla hayatımıza yeni yeni lider adayları girmeye<br />
başladı. Bu lider adaylarına yerel seçimlerde başarı<br />
sağladığı için çaresizce ümit bağlananları ve mevcut<br />
siyasi partilerin gidişatından memnun olmayıp yönetimi<br />
zorlayan isimleri kattığımızda lider adayı sayısı belki de<br />
son yılların en üst noktasına ulaşmış durumda.<br />
Peki bu lider adayları ve mevcut liderler gerçekten lider<br />
olma vasıflarını taşıyorlar mı, yoksa "Şeyh uçmaz, müridi<br />
onu uçurur" kabilinden bir alışkanlıkla biz bu lider ve lider<br />
adaylarına çok şey mi yüklüyoruz.<br />
Hiç bir lider ya da lider adayı bana kırılmasın ama bana<br />
ikinci seçenek daha yakın görünüyor. Genel olarak<br />
değerlendirdiğimde iktidar partisinde de muhalefet<br />
partilerinde de liderlik vasıflarını bünyesinde toplamış<br />
bir isim göremiyorum. Umut vadedenler ya da doğru<br />
yönlendirmelerle eksiklerini tamamlayacak olabilenler<br />
var ama bu tamamen kişisel kanaatim olmakla beraber<br />
iktidar partisi de dahil olmak üzere henüz gerçek bir lider<br />
görmedim.<br />
Yine tamamen kendi kanaatim olmakla birlikte birçoğu<br />
entellektüel olarak yetersiz, bir bölümü hırslarını<br />
mantıklarının önüne geçirmiş, özellikle biri hamaseti<br />
gerçeklerle karıştırmış, bir diğeri tüm yaşamını vakfettiği<br />
itaat kültürünün de etkisiyle inisiyatif alma becerisini<br />
kaybetmiş, birkaçının bir gelecek tahayyülü yok, geneli<br />
halktan kopuk, halka en yakın olanı kendi kişisel<br />
gözlemlerini halkın geneline tahvil etme eğiliminde,<br />
iletişim ve sosyal beceriler konusunda hepsi sınıfta<br />
kalmaya mahkum, birkaçı için henüz erken, birkaçı için<br />
de artık çok geç, genel olarak ethos, pathos, logos'ta<br />
ciddi sıkıntılar var.<br />
Tüm bu olumsuzluklara karşın, bulundukları makama<br />
liderlik vasıflarına haiz bir namzet çıkmaması çok<br />
anlaşılabilir bir şey. Çünkü gerçekten liderlik vasıflarının<br />
tamamını bünyesinde barındırıyorsa insanlar siyasetin<br />
girdabından uzak durmayı tercih edebiliyorlar.<br />
Ancak tüm bu olumsuzluklar benim için çok önem teşkil<br />
etmiyor. Ben bu konudaki çıtamı yıllar önce birhayli<br />
aşağılara çekmiştim. Şu anda bir liderden tek beklediğim<br />
şey, ülkemiz ve dünya için güzel bir gelecek arzulaması,<br />
öğrenmeye açık olması ve hatalarından ders çıkarmayı<br />
bilmesi. Ne yazık ki bu üç özelliğin üçü birden mevcut<br />
lider ve lider adaylarının hiçbirinde en azından benim<br />
bakış açımdan bakınca görünmüyor.<br />
Tabii ki hep olumsuz yanlarını ele almayacağım. Hepsinin<br />
özgüveni oldukça yüksek. Hatta o kadar yüksek ki bu<br />
özgüven hatalar yapmalarına neden oluyor. Hepsinin<br />
kendilerine olan inançları gerçeklerin ötesinde, kendilerini<br />
alternatifsiz kurtarıcı olarak görmelerine neden olacak<br />
kadar, ileri düzeyde. Hepsi çeşitli düzeylerde yönetim<br />
becerilerine sahip. O kadar ki hiç birisiyle ıssız bir adada<br />
yalnız kalmak istemezdim. :)<br />
Hal böyle olunca sık sık bütün faturanın danışmanlara<br />
çıkarıldığını görüyoruz. Evet onların da bir çok hata<br />
yaptığı, bu lider ya da adaylarını yanlış yönlendirdikleri<br />
doğrudur. Ancak bir lider doğru danışmanı seçecek ve<br />
danışmanından gelecek bir önermeyi muhakeme edecek<br />
kadar yeterli değilse burada danışmanın bir suçu yoktur.<br />
Kendimizi kandırmayalım biz kendimize helvadan putlar<br />
yapıp, acıkınca onları yiyoruz. O nedenle liderlere ve lider<br />
adaylarına bir tavsiyem, herkes acıkmadan liderlik için<br />
eksik yönleriniz varsa onları hemen telafi etmenizdir. Tabii<br />
ki öncelikle eksiğiniz olup olmadığını anlayacak ölçüde<br />
kendinizi yetiştirmeniz gerekir.<br />
Burada hiç bir lideri kişisel olarak rencide etmek<br />
istemiyorum. Ülkemin ve insanlığın geleceği için<br />
umuyorum ki hepsinin yolu açık ufku aydınlık olsun.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 13
Medya Dünyası<br />
Görev değişiklikleri...<br />
Eylem Doğan görevinden ayrıldı.<br />
Yazılı Basında Görev Değişiklikleri<br />
•İsmail Saymaz Ekim ayından itibaren her ay Kafa dergisinde<br />
olacak.<br />
•Sözcü Gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli, yazılarına ara<br />
verdiğini köşesinden duyurdu.<br />
•Yeni Şafak Gazetesi yazarı Özlem Albayrak, yazılarına<br />
son vererek görevinden ayrıldı.<br />
•Cumhuriyet gazetesi, küçülmeyi gerekçe göstererek 15<br />
gazetecinin görevini sonlandırdı.<br />
•Hürriyet Emlak ve Doğan Burda grubunun yeni reklam<br />
sorumlusu Zeynep Tandoğan oldu.<br />
•Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Erzincan temsilciliği<br />
görevine gazeteci İbrahim Gürler atandı.<br />
•Basın İlan Kurumu (BİK) Yönetim Kurulu Başkanlığı<br />
görevine, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İletişim<br />
Başkan Yardımcısı Mehmet Zahid Sobacı getirildi.<br />
•Basın İlan Kurumu Genel Kurulu temsilciliklerine, Fecir<br />
Alptekin, Saadet Oruç, Mehmet Akarca, Muhammet Mücahit<br />
Küçükyılmaz, Hamdi Kılıç, Mehmet Zahid Sobacı,<br />
Ebubekir Şahin, Edibe Sözen, Mehmet Emin Babacan,<br />
İsmail Çağlar, Kübra Güran Yiğitbaşı ve Mücahid Eker<br />
görevlendirildi.genel yayın yönetmeni daha önce Milliyet<br />
Molatik’i yöneten Diren Selimoğlu oldu.<br />
Görsel Basında Görev Değişiklikleri<br />
•Televizyon sunucusu Hakan Ural TV8’den ayrıldığını<br />
duyurdu.<br />
•TRT Spor yorumcusu Serkan Reçber, kanaldaki görevinden<br />
ayrıldı.<br />
•24 TV’den ayrılan Sunucu Zeliha Saraç’ın yeni adresi<br />
Bloomberg HT oldu.<br />
•KRT TV ve ANKA Haber Ajansı yöneticilerinden Adnan<br />
Bulut görevinden ayrıldı.<br />
•CNN Türk’te yayınlanan ‘Afiş’ programı artık Büşra<br />
Sanay’ın sunumuyla ekranda olacak.<br />
•NTV’de Program Müdür Yardımcısı olarak görev yapan<br />
•Demirören Medya Grubu’nda İdari İşler Direktörlüğü<br />
görevine Dilek Bayrak Pozam atandı.<br />
•Ekotürk’ten ayrılan Haber Müdürü Nazif Özcan Demirören<br />
Haber Ajansı (DHA) ile anlaştı.<br />
•Sunucu Murat Yıldırım, Atv’de yayınlanan ‘Kim Milyoner<br />
Olmak İster?’ yarışmasına veda etti.<br />
•Polis muhabiri Nihat Uludağ, Habertürk’ten emekli olduktan<br />
hemen sonra CNN Türk ile anlaştı.<br />
•ATV ekranlarında yayınlanan Kim Milyoner Olmak İster<br />
yarışmasının yeni sunucusu oyuncu Kenan İmirzalıoğlu<br />
oldu.<br />
•Demirören Medya grubundan ayrılan, Gürcan<br />
Korkmaz’ın, Haber Global’de Reklam Grup Başkanı olarak<br />
görev yapacağı belirtildi.<br />
•CNN Türk’te hafta için her sabah saat 06.00 itibariyle<br />
yayına başlayan Güne Merhaba programını bundan<br />
böyle Göksu Öngören Özgür’ün sunacak.<br />
•Posta Gazetesi köşe yazarı Murat Çelik ve Hürriyet<br />
Daily News Ankara Temsilcisi Serkan Demirtaş’ın, CNN<br />
Türk’te yayınlanan Parametre programında artık yer almayacakları<br />
açıklandı.<br />
Medya Dünyasından Diğer Haberler<br />
•Best FM yıllardır kullandığı logosunu değiştirdi.<br />
•Gazeteci İsmail Saymaz, Şeyda Sayar ile nişanlandı.<br />
•Gazeteci Tuncer Bahçivan’ın eşi Zülbiye Bahçivan vefat<br />
etti.<br />
•Gazeteci-Yorumcu Rasim Ozan Kütahyalı ’ya 10 ay hapis<br />
cezası verildi.<br />
•Birçok radyocuya ve şarkıcıya ev sahipliği yapan Radyo<br />
D 25. yılını kutladı.<br />
•Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi, gazeteci Dr. Necati<br />
Karakaya vefat etti.<br />
•Kafa dergisi Ekim’den itibaren her ay Kafa Çocuk ve<br />
Bilim dergisi çıkaracak.<br />
•Fox TV haber yönetmeni Hilal Hallaç, hayatını Oğuzhan<br />
Orhun ile birleştirdi.<br />
•Sözcü gazetesinde 9 sanığın yargılandığı davanın duruşması<br />
28 Ekim’e ertelendi.<br />
•Digiturk, Amerikan ulusal basketbol ligi NBA’in resmi<br />
yayıncısı NBA TV’yi içerikleri arasına ekledi.<br />
•RTÜK Üst Kurul Başkanı Ebubekir Şahin, kurum bünyesinde<br />
yeni bir birimin kurulacağını duyurdu.<br />
14 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Medya Dünyası<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 15
Araştırma<br />
İnternetteki Güve<br />
Kaspersky<br />
Global Araştırması<br />
Araştırma<br />
Ebeveynlerin %84’ü çocuklarının internetteki<br />
güvenliğinden endişe ediyor fakat<br />
bunu konuşmaya vakit ayırmıyor<br />
Kaspersky’nin yeni global araştırması,<br />
aile içinde internet güvenliği hakkında<br />
konuşmamanın<br />
yarattığı zorlukları ortaya koydu.<br />
Ebeveynlerin %84’ü çocuklarının internetteki<br />
güvenliğinden endişe ediyor<br />
fakat bunu konuşmaya vakit ayırmıyor<br />
Kaspersky’nin yeni global araştırması,<br />
aile içinde internet güvenliği hakkında<br />
konuşmamanın yarattığı zorlukları ortaya<br />
koydu<br />
Kaspersky tarafından pazar araştırma<br />
şirketi Savanta’ya yaptırılan ankete<br />
göre, Türkiye’de ebeveynlerin %84’ü<br />
çocuklarının internetteki güvenliğinden<br />
endişe ediyor. Ancak ebeveynler, büyüyene<br />
kadar çocuklarıyla internet güvenliğiyle<br />
ilgili olarak toplam ortalama<br />
yalnızca 38 dakika konuşuyor. Ankete<br />
Türkiye’den katılanların yarısından fazlası<br />
(%64), bu konuda 30 dakikadan az<br />
konuşuyor. Bu da okuldaki standart bir<br />
dersin neredeyse yarısı kadar bir süre.<br />
Çocukların internetteki gizliliği ve güvenliği<br />
ebeveynlerin en büyük kaygılarından<br />
biri haline geliyor. Bu kaygılar<br />
temelsiz de değil. Kaspersky’nin düzenlediği<br />
ankete göre Türkiye’de 7-12<br />
yaş arasındaki çocukların %96’sında<br />
internet bağlantılı bir akıllı telefon veya<br />
tablet bulunuyor.<br />
Türkiye’deki ebeveynlerin yaklaşık üçte<br />
ikisi (%69), çocuklarının internette çok<br />
fazla vakit geçirdiğini düşünüyor. Bu<br />
durum yalnızca çocuklukta yaşanabilecek<br />
eğlenceli anları ekran başında harcamaya<br />
değil, ayrıca sürekli potansiyel<br />
risklere açık olmaya da neden oluyor.<br />
Türkiye’de ebeveynlere göre en tehlikeli<br />
çevrim içi tehditler arasında; çocukların<br />
cinsellik veya şiddet içerikli görüntülere<br />
erişmesi (%39), internet bağımlılığı<br />
(%38) ve şiddete veya uygunsuz davranışa<br />
yönlendiren anonim mesajlar veya<br />
içerikler alınması (%21) yer alıyor.<br />
Türkiye’de ebeveynlerin %83’ü, potansiyel<br />
riskleri azaltmak ve internette<br />
gezinirken karşılaşılabilecek tehlikeleri<br />
anlatmak için çocuklara internet güvenliğini<br />
öğretmenin, ebeveynler ve<br />
okulların ortak sorumluluğu olduğunu<br />
düşünüyor. Katılımcıların %87’si, ebe-<br />
16 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
nlik...
Röportaj<br />
veynlerin bunu yapmaya daha uygun<br />
olduğunu çünkü çocukların anne babalarına<br />
daha çok güvendiğini belirtiyor.<br />
Ebeveynler üzerlerindeki sorumluluğun<br />
farkında olmasına rağmen çocuklarına<br />
yeterli derecede yol gösteremiyor. Çocuklarıyla<br />
internet güvenliği hakkında<br />
toplam bir saatten daha az konuşuyorlar.<br />
Kaspersky’nin yaptığı araştırma,<br />
ebeveynlerin bu tür konuşmalarda<br />
zorlandığını ortaya koyuyor. Türkiye’de<br />
ebeveynler çocuklarıyla bu konuda konuşurken<br />
en çok şu noktalarda zorlandıklarını<br />
belirtiyor:<br />
•Tehditleri çocukların anlayacağı bir dilde<br />
anlatmak (%53)<br />
•Çocukların tehditleri ciddiye almasını<br />
sağlamak (%51)<br />
•Arkadaş baskısına uymamaya ikna<br />
etmek ve/veya bunun için kendilerine<br />
güvenmelerini sağlamak (%36)<br />
Araştırma sonuçlarıyla ilgili konuşan<br />
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı<br />
Prof. Dr. Ali Evren Tufan şunları söyledi:<br />
“Günlük hayattaki iletişim ve etkileşimden<br />
farklı olarak internet üzerinden<br />
iletişim ve etkileşim zaman ve mekan<br />
sınırlamasından bağımsız olarak ger-<br />
Ebeveynler üzerlerindeki<br />
sorumluluğun farkında<br />
olmasına rağmen<br />
çocuklarına yeterli derecede<br />
yol gösteremiyor.<br />
çekleşmektedir. Çocuklar internet aracılığı<br />
ile yaş ve gelişim düzeylerine<br />
uygun olmayan içeriklere erişebilir, kişisel<br />
bilgilerini istemeden paylaşabilir,<br />
siber zorbalığa veya benzeri olumsuz<br />
deneyimlere maruz kalabilirler. Yapılan<br />
bu güncel araştırma, ülkemizde ebeveynlerin<br />
çocukların güvenliği ile ilgili<br />
kaygılarının olduğunu ancak bu konuda<br />
iletişim kurmakta zorlanabildiklerini<br />
gösteriyor. İlköğretim çağındaki çocukların<br />
hemen hemen tümünün internet<br />
bağlantılı akıllı telefon veya tablet<br />
kullandığı göz önüne alındığında bu<br />
konuda konuşmanın önemi daha da<br />
belirginleşiyor. Ebeveynler çocukları<br />
büyüdükçe onlara yaşlarına uygun<br />
biçimde internet üzerinden iletişimin<br />
özelliklerini anlatabilir ve kişisel bilgileri<br />
paylaşmamanın önemini vurgulayabilir.<br />
Sosyal medya kullanımı konusunda<br />
belli sınırlar getirmek ve çocukların vakit<br />
geçirdiği sosyal medya uygulamaları<br />
hakkında bilgi sahibi olmak da faydalı<br />
olabilir. En önemlisi çocuğa internet<br />
üzerinden istemediği veya onu rahatsız<br />
eden bir içeriğe maruz kaldığında<br />
bunu öğretmeni veya annesi/ babası<br />
ile paylaşarak yardım alabileceği ve<br />
bu konuda eleştirilmeyeceği güvencesi<br />
verilebilir.”<br />
Prof. Dr. Ali Evren Tufan ile aynı görüşleri<br />
paylaşan Kaspersky Tüketici Ürünleri<br />
Pazarlama Müdürü Marina Titova,<br />
“İnternet ne yazık ki çocukların asla<br />
görmelerini istemeyeceğimiz içeriklere<br />
erişmesine olanak veriyor. Gizlilik ve<br />
güvenlik, ebeveynlerin en çok kaygı<br />
duydukları konular haline geldi. Bu konuları<br />
çocuklarla onların dinleyip ilgileneceği<br />
şekilde konuşmanın bazen ne<br />
kadar zor olabileceğini biliyoruz. İşte<br />
bu yüzden, Kaspersky olarak ebeveynlerin<br />
ve çocukların kaygılarını ortadan<br />
kaldıracak çözümler ve tavsiyeler sunuyoruz.”<br />
Kaspersky, çocuklarını internetteki çeşitli<br />
tehditlerden korumak isteyen ailelere<br />
şunları öneriyor:<br />
•Çocuğunuzun internette ne yaptığını<br />
biliyorsanız, ona yardımcı veya destek<br />
olabilirsiniz fakat bu bilgiyi dikkatli bir<br />
şekilde kullanın.<br />
•Çocuğunuzla sosyal medyada ne kadar<br />
zaman geçirebileceği konusunda<br />
konuşun. Çocuğunuzu okulda veya<br />
geceleri sosyal medya kullanmamaya<br />
ikna etmeye çalışın.<br />
•Çocuğunuzun sosyal çevresini sınırlamayın<br />
fakat arkadaşlarını seçerken<br />
dikkatli davranmalarını öğütleyin.<br />
•Kaspersky Security Cloud servisimizin<br />
Aile sürümüne abone olun. Kaspersky<br />
Safe Kids çözümünü içeren bu servis,<br />
ailenizin ve sizin özel verilerinizi korumaya<br />
yardımcı olur, çocuklarınıza internette<br />
ve ötesinde güvenlik sağlar..<br />
18 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Köşe<br />
Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com<br />
(<br />
kelebeğin<br />
fırtınası)<br />
Mobil iletişim enkaz altında!<br />
Hepimize geçmiş olsun!<br />
Uzun süredir büyük İstanbul depremi konusunda rehavete<br />
kapılmıştık. Yastığın altında cep telefonu, yatağın yanında<br />
deprem çantası günlerimiz yıllar geçtikçe etkisini yitirmeye<br />
başladı. Tehlike çanlarına kulaklarımızı tıkadık, deprem<br />
çantalarını bi kenara attık. Ta ki 26 Eylül'de doğa tekrar<br />
kükreyip, bizi sallayana kadar...<br />
26 Eylül'de öğlen saatlerinde Marmaris'te plaj keyfi<br />
yaparken gelen whatsapp mesajıyla irkildim. "İstanbul'da<br />
çok büyük deprem oldu, telefonlar çalışmıyor" O an<br />
neye uğradığımı şaşırdım. Hemen aile grubundaki<br />
mesajlara baktım, herkes çok sallandık, cep telefonları<br />
çalışmıyor" yazmış. Hemen oğlumu, annemi aramaya<br />
çalıştım. Kimseye ulaşamadım. Whatsapp mesajlarından<br />
herkesin iyi olduğunu gördüm. Plajdan eve nasıl koştum<br />
hatırlamıyorum! Televizyonunun kumandasını kaptığım gibi<br />
açıp haberlere baktım. Çok şükür yıkılmış bina görüntüleri<br />
yoktu. Sonraki dakikalarda whatsapp iletişimi de kesildi.<br />
Deprem istanbul'da yaşandı ama biz Marmaris'te bile<br />
birbirimizi arayamadık. Yani bölgesel bir iletişim problemi<br />
değil, tüm ülkede cep telefonları çalışmadı!<br />
Yıllarca dünya kadar para ödediğimiz, Türk Telekom,<br />
Turkcell, Vodafone iletişimi resmen çöktü! Her akşam<br />
onlarca reklamla çağ atlıyoruz, dağda, bayırda, en ücra<br />
köşede bile çekiyoruz, 5G'ye hazırız diye reklam yapanlar<br />
yıkım olmayan depremde enkaz altında kaldı.<br />
İçlerinde en kötüsü Türk Telekom'du. Turkcel ve Vodafone<br />
daha kısa sürede kendini toplayıp iletişime devam ederken<br />
Türk Telekom ertesi gün bile tam iletişim sağlayamadı.<br />
Bu kadar eksiklik yetmezmiş gibi depremin ertesi<br />
günü bot hesaplardan #AdamsınTelekom hashtagiyle<br />
twitler atılması olayın üstüne tüy dikti. Bazen firmaların<br />
kampanya dönemlerinde parayla bot (sanal) hesaplarla<br />
anlaşarak istedikleri hashtaglerle twit attıkları bilinen bir<br />
gerçek. Firmayla ilgili olumsuz bir algıyı kırmak için de<br />
bazen bu yola başvurabiliyorlar. Ama deprem gibi çok<br />
hassas olduğumuz, aklımızın çıktığı bir durumda 24 saat<br />
hizmet verememişken bot hesaplarla #AdamsınTelekom<br />
paylaşımları yaptırıp TT olmak tam bir kurumsal iletişim<br />
faciası! Sormazlar mı insana bu neyin adamlığı? En gerekli<br />
zamanda interneti kullanamayan insanlara sus payı gibi<br />
10GB ücretsiz internet vermek ne zamandan beri adamlık<br />
oldu?<br />
Bu kirli kampanya aklını size kim verdi? Parayla satın<br />
alınan hesapların içindeki metinleri kontrol edemediğinizi<br />
bilmeyecek kadar iletişim yoksunu sosyal medya<br />
ajanslarınız mı, yoksa halkla ilişkiler şirketleriniz mi?<br />
Hepinize yazıklar olsun!<br />
Buradan tüm telekom şirketlerine Devlet Bahçeli tarzıyla<br />
seslenmek istiyorum:<br />
Eyyy telekom şirketleri, yıkım bile olmayan depremde<br />
bile konuşmamızı sağlamayarak nereye varmak<br />
istemektesiniz?<br />
------------------<br />
Deprem konusundan uzaklaşıp biraz güzel bir habere<br />
geçmek istiyorum. Samsung konusu kadına ve çocuğa<br />
şiddet olan dizilere reklam vermeme hareketini başlattı!<br />
Samsung Electronics Türkiye, ülkemizde kadına ve<br />
çocuğa uygulanan şiddetin ve bu yöndeki haberlerin<br />
artması üzerine harekete geçti. Kadın ve çocuğa<br />
kalkan elin karşısında hep birlikte mücadele vermemiz<br />
gerektiği düşüncesinden yola çıktıklarını belirten<br />
Samsung Electronics Türkiye Kurumsal Marka ve<br />
Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımıcısı Barış<br />
Gökpınar “Ülkemizde her geçen gün kadına ve çocuğa<br />
karşı uygulanan şiddetin ve bu yöndeki haberlerin<br />
arttığını üzüntüyle görmekteyiz. Böyle bir dönemde<br />
televizyonlarda yayınlanan bazı dizi ve programların<br />
kadınlara ve çocuklara şiddeti senaryo ve formatlarının<br />
temeline koyuyor olmasını kabul edilemez buluyoruz.<br />
Bu nedenle ana konusu kadına ve çocuğa şiddet olan<br />
dizi ve programlara reklam vermeme, sponsor olmama<br />
ve ürün yerleştirmesinde bulunmama kararımızı hayata<br />
geçiriyoruz. Samsung Electronics Türkiye’nin televizyon<br />
reklam gücü ile, kadın ve çocuğa karşı işlenen fiziksel ve<br />
psikolojik şiddetin normalleştirilmesine ortak olmayacağız.<br />
Samsung Electronics Türkiye olarak reklam veren diğer<br />
tüm kurum ve kuruluşları da bu hareketimize katılmaya<br />
davet ediyoruz.”<br />
Bu düşüncelerinden dolayı Samsung Electronics Türkiye'yi<br />
kutluyorum ve bütün şirketlerin bu harekete katılmasını<br />
bütün kalbimle diliyorum.<br />
Biliyorum ki bir gün "sevgi" kazanacak!<br />
Sevgilerimle...<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 21
Reklam Dünyası<br />
Golden Drum’a Geri <strong>Sayı</strong>m...<br />
Dünyaca ünlü yaratıcılık festivali Golden Drum’ın programı<br />
açıklandı<br />
26’ıncısı düzenlenen Golden Drum’ın bu yılki mottosu Değişim<br />
için Yaratıcılık.<br />
17-18 Ekim’de Slovenya’nın Portorož kentinde düzenlenecek<br />
festival 2 gün boyunca 40 uluslararası konuşmacıya ev<br />
sahipliği yapacak.<br />
Festival’in ana konuşmacısı ise dünyaca ünlü filozoflarından<br />
Slavoj Žižek.<br />
Žižek’in yanısıra dünyanın ilk sürdürlebilir reklam ajansı 360<br />
Agency Berlin ve 360 Agency Europe Yönetici Direktörü<br />
Andrea Henao, nörodijital ekosistemnin önde gelen isimlerinden<br />
olan ve Gloveone ile Avatar VR’ın üreiticisi Neuro-<br />
Digital Technologies kurucusu ve CEO’su Luis Castillo ve<br />
pazarlamanın dijital dönüşümüyle ilgili inovatif hamleleriyle<br />
dikkat çeken Microsoft CEE Multi-Country CMO’su<br />
Evgeniya Chernetskaya gibi isimler yer alacak.<br />
Golden Drum Festivali’nin Detaylı Programı ve Konuşmacılar<br />
için:<br />
https://goldendrum.com/speakers<br />
Rengarenk Okullar...<br />
Türkiye’de soğuk çay denildiğinde akla ilk gelen marka olan<br />
Lipton Ice Tea ve gıda pera-kendesinin öncü şirketi Migros’un<br />
düzenledikleri “Rengarenk Okullar” kampanyası kapsamında<br />
Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın (TOG) desteği ile belirlenen<br />
eskimiş ve tadilat ihti-yacı olan okulların iç ve dış boyasını<br />
yenileyip çocukların hayatını renklendirmeye devam<br />
ediyor. Lipton Ice Tea’nin reklam yüzü Cengiz Bozkurt’un da<br />
katılımıyla Kağıthane Şehit Adem Yavuz İlköğretim Okulu,<br />
Toplum Gönüllüsü gençlerle birlikte renklendirildi.<br />
Migros, Türkiye soğuk çay pazarının lideri Lipton Ice Tea ve<br />
Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın (TOG) iş birliği ile iki yıl önce<br />
başlatılan “Rengarenk Okullar” kampanyası devam ediyor.<br />
Kampanya kapsamında, TOG tarafından belirlenen ve tadilat<br />
ihti-yacı olan okulların iç ve dış boyasın yenilenmesi<br />
sağlanarak çocukların hayatı renklendiriliyor, öğrencilerin<br />
daha renkli bir ortamda daha mutlu eğitim görmelerine katkıda<br />
bulunuluyor.<br />
2017 yılından beri devam eden “Rengarenk Okullar” projesinde<br />
bu yıl 5. okulu olan İstanbul Kağıthane Şehit Adem<br />
Yavuz İlköğretim Okulu iç ve dış boyası, Lipton Ice Tea’nin<br />
reklam yüzü Cengiz Bozkurt’un katılımı ile Toplum Gönüllü-<br />
sü gençler tarafından yenilendi. Öğrenciler ve Toplum Gönüllüsü<br />
gençler ile birlikte Kağıthane Şehit Adem Yavuz<br />
İlköğretim Okulu’nun fark-lı bir görünüme kavuştuğu çalışmada<br />
öğrenciler de çok keyif aldı.<br />
22 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Reklam Dünyası<br />
KVKK ihlallerine af yok...<br />
Kişisel Verileri Koruma Kurulu, kişisel veri ihlaline yapan<br />
kurum ve kuruluşlara yüzbinlerce liralık para cezaları kesti.<br />
Cep telefonuna izinsiz mesaj gönderen şirketten öğrencisinin<br />
sınav sonucunu izinsiz paylaşan üniversiteye kadar onlarca<br />
kuruma ceza yağdı<br />
Kişisel Verileri Koruma Kurulu (KVKK), son üç ayda emsal<br />
olacak bir dizi karar yayınladı. Kurulun internet sitesinde duyurulan<br />
kararlarla, kişisel verileri ihlal eden kurum ve kuruluşlara<br />
toplam 195 bin TL idari para cezası kesildi.<br />
Kurul’un aldığı kararlar şöyle sıralanıyor:<br />
• Google’a Gmail uyarısı<br />
Kurul, Google’a ait Gmail e-posta hizmeti altyapısının kullanılması<br />
durumunda, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın yurt<br />
dışına aktarılamaz maddesi gereği, kişinin açık rızasının<br />
alınmasına karar verdi. Kurul, sunucuları yurt dışında bulunan<br />
veri sorumlularından/veri işleyenlerden temin edilen<br />
saklama hizmetlerinin de kullanılması durumunda ilgili kişinin<br />
açık rızasının şart olduğunu duyurdu.<br />
• Aynı içeriği gönderme cezası<br />
Kurul, ilgili kişinin telefon numarasına aynı içerikteki mesajların<br />
farklı tarihlerde birden fazla gönderilmesini, gönderici<br />
şirketin sahip olduğu hakkı kötüye kullanımı olarak değerlendirerek<br />
ilgili firmaya 20 bin TL idari para cezası kesti.<br />
• İzinsiz reklama 125 bin TL ceza<br />
Kurul, izinsiz reklam içerikli mesaj gönderen şirkete, herhangi<br />
bir işleme şartına dayanmadığı gerekçesiyle 50 bin TL idari<br />
para cezası uyguladı.<br />
Kurul bir başka şirkete de, eski bir çalışanının cep telefonu<br />
numarasını herhangi bir veri işleme şartına dayanmadan işlemesi<br />
ve reklam/bilgilendirme amaçlı aramada kullanması<br />
nedeniyle 75 bin TL para cezasına çarptırdı.<br />
• Yanlış içerik gönderimi<br />
Kurul, şikayetçi kişinin cep telefonuna, kendisine ait olmayan<br />
içerik gönderen veri sorumlusuna da 50 bin TL idarı<br />
ceza kesti.<br />
• Parmak izi ceza getirdi<br />
Kurul, spor salonu hizmeti sunan şirketlerin, üyelerinin girişçıkış<br />
kontrolünde el-avuç okutma sisteminde kullanılan verilerin,<br />
biyometrik ve genetik veriler olduğuna, Avrupa Genel<br />
Veri Koruma Tüzüğü’ne (GDPR) referansla, özel nitelikli kişisel<br />
veri olarak belirlendiğine karar verdi. Bu noktada parmak<br />
izi tanıma, avuç içi tarama, el geometrisi tanıma, iris tanıma,<br />
yüz tanıma, retina tanıma, DNA tanıma gibi yöntemlerin biyometrik<br />
yöntem olarak kabul edildiğini hatırlatan kurul, spor<br />
kulübü üyelerinin açık rıza verilmemesi durumunda kulüp<br />
hizmetlerinden yararlanamadıklarını dikkate alarak, bahsi<br />
geçen kulüplere idari para cezası verdi. Kurul ayrıca, üyelere<br />
ait kişisel bilgilerin üçüncü kişiler tarafından görülmesini<br />
önleyecek gerekli teknik ve idari tedbirleri almadığı gerekçesiyle<br />
de veri sorumlusuna idari para cezası verdi.<br />
Karar uyarınca spor kulüplerine, giriş çıkış kontrollerinin biyometrik<br />
verileri işlemenin haricinde alternatif yollar ile sağlamaları,<br />
biyometrik veri ile giriş çıkış işlemleri yapılması ve<br />
biyometrik veri işlemenin ivedilikle durdurulması hususunda<br />
talimat verildi. Spor kulüplerinden ayrıca, bugüne kadar işlenen<br />
ve muhafaza edilen el, parmak ve avuç izi ile ilgili verilerin<br />
ivedilikle yok etmeleri, ilgili özel nitelikli verilerin üçüncü<br />
kişilere aktarılması söz konusu ise, yok etmeye yönelik işlemlerin<br />
bu verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere de ivedilikle<br />
bildirimini gerçekleştirmeleri konusunda uyarıldı.<br />
•Sınav sonucu özel veri sayıldı<br />
Kurul, veri sorumlusu olan üniversiteye, üniversite içerisinde<br />
sınava girmiş kişilerin sınav sonuçlarının alenen duyurulduğu<br />
sistemin kullanılmaması, sınava giren bireyin kendi TC<br />
Kimlik numarası ve doğrulama kodu ile yalnızca kendi sonuç<br />
verilerine ulaştığı bir duyuru sisteminin kullanılması yönünde<br />
talimat verdi.<br />
‘Bakış açımızı değiştirmeliyiz’<br />
KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Başkanı Sinem<br />
Cantürk, kişisel verilerin korunması konusunun, tüm sektörlerde<br />
ve süreçlerde bakış açımızı değiştirmemizi gerektirdiğini<br />
vurguladı. Cantürk, “Eskiden müşterilerimizin verilerine<br />
‘kendi’ verilerimiz gibi davranırdık, ama bu verilerin ‘bizim’<br />
olmadığını, sadece belirli bir amaç için bize verildiğini ve o<br />
amacın dışına çıkmamamız gerektiğini kabul etmeliyiz” dedi.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /23
Balkanlar’da F
Röportaj<br />
ranchise Atağı...<br />
Bürotime Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Hüseyin Tosunoğlu<br />
Bürotime, küresel pazar payını arttırmayı sürdürüyor.<br />
Son 3 yılda yurt dışında büyük<br />
yatırımlar gerçekleştiren firma;<br />
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgeleri’ndeki<br />
showroom’larıyla ofis mobilya sektörünün<br />
global bir<br />
aktörü oluyor.<br />
Dünyanın dört bir yanına ihracat<br />
yapyoruz.<br />
2002 yılında gerçekleşen ilk yurt dışı<br />
satışının ardından bugün dünyanın dört<br />
bir yanına ihracat yapan Bürotime, küresel<br />
pazar payını arttırmayı sürdürüyor.<br />
Son 3 yılda yurt dışında büyük yatırımlar<br />
gerçekleştiren firma; Avrupa, Orta<br />
Doğu ve Afrika Bölgeleri’ndeki showroom’larıyla<br />
ofis mobilya sektörünün global<br />
bir aktörü oluyor.<br />
2018 yılında Balkanlar’da Kosova,<br />
Bosna Hersek ve Makedonya’da açtığı<br />
franchise’lara Atina’yı ekleyen marka,<br />
bölgedeki hâkimiyetini pekiştiriyor.<br />
Yeni nesil çalışma kültürüne yönelik<br />
tasarımlarıyla yurt içindeki liderliğini<br />
küresel pazara da taşımayı amaçlayan<br />
Bürotime, yeni konsept showroom’lar<br />
açarak yurt dışı pazarlarını genişletmeye<br />
devam ediyor. Bosna-Hersek,<br />
Makedonya ve Kosova’da bulunan<br />
showroom’larıyla Balkanlar’da yaygın<br />
bir konuma sahip olan firma, franchise<br />
ağına Yunanistan’ı da ekledi.<br />
Balkanlar’da Franchise Atağı<br />
Türkiye’de ofis mobilyası sektörünün<br />
global markası Bürotime, Yunanistan’ın<br />
Başkenti Atina’da açtığı konsept showroom<br />
ile Balkanlar’daki varlığını güçlendirmeyi<br />
sürdürüyor.<br />
Yunanistan mobilya sektöründe köklü<br />
bir geçmişe sahip Life Concept firması<br />
ile yaptığı iş ortaklığıyla açılan<br />
showroom’da en yeni tasarımlar yer<br />
alıyor.<br />
Açılışda Bürotime Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Hüseyin Tosunoğlu, Bürotime Genel<br />
Müdürü Şaban İren,<br />
Bürotime Uluslararası Satış Direktörü<br />
Ahu Akder, Bürotime Pazarlama Direktörü<br />
Nuran Efendioğlu, Bölge Satış<br />
Müdürü Can Kırmızıtuna ev sahipliği<br />
yaparken, Atina Büyükelçisi Burak Özügergin,<br />
Ticaret Ateşesi Ayşe Özcan Erbilgin<br />
ve bölgenin önde gelen iş insanları,<br />
tasarımcı ve mimarları katıldı. 300<br />
m2 alanda konumlandırılan mekânda;<br />
çalışma alanlarının tüm ihtiyaçlarına<br />
yanıt veren fonksiyonel ürünler, sosyal<br />
alanlar ve Bürotime’ın 2019 yılında pazara<br />
sunduğu home ofis çözümleri yer<br />
alıyor.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /25
Röportaj<br />
Avrupa Bölgesi’ndeki Varlığımızı<br />
Güçlendireceğiz<br />
Ulusal ve uluslararası yatırımlarıyla global<br />
marka olma yolunda emin adımlarla<br />
ilerlediklerini belirten Bürotime Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Hüseyin Tosunoğlu,<br />
“Yurt dışı planlamalarımızda Orta Doğu<br />
ve Afrika Bölgesi’nin ardından Avrupa<br />
kıtasında marka konumumuza da<br />
ağırlık vermeyi amaçlıyoruz. Yatırımlarımızla<br />
bu bölgelerde ve Balkanlar’ın<br />
tamamında çok ciddi pazar payları<br />
elde ettik. Bosna Hersek, Kosova<br />
ve Makedonya’nın ardından<br />
Yunanistan’da açılışını gerçekleştirdiğimiz<br />
konsept showroom’umuz ile<br />
bölgedeki etkimizi kuvvetlendiriyoruz.<br />
Bunun yanı sıra son zamanlarda<br />
Yunanistan ekonomisinde yaşanan<br />
olumlu gelişmelerin, faaliyetlerimize<br />
de yansıyacağına inanıyoruz. İçerisinde<br />
bulunduğumuz yıl ve gelecek<br />
dönemde; hedeflerimiz doğrultusunda<br />
planladığımız bölgelerdeki varlığımızı<br />
arttırarak, iş hacmimizi genişleteceğiz.<br />
Geçmiş yıllardaki büyüme<br />
ivmemizi koruyarak, toplam ciro içerisindeki<br />
ihracat rakamımızı düzenli<br />
olarak yükselteceğiz. Bununla birlik-<br />
Yurt dışı<br />
planlamalarımızda<br />
Orta Doğu ve Afrika<br />
Bölgesi’nin ardından<br />
Avrupa kıtasında<br />
marka konumumuza da<br />
ağırlık vermeyi<br />
amaçlıyoruz.<br />
te; franchise’larımıza verdiğimiz pazarlama<br />
destekleriyle marka bilinirliğimizi<br />
de arttırmaya devam edeceğiz. Küresel<br />
arenada bilinen bir marka olma hedefi<br />
ile çıktığımız bu yolda, markamıza yapacağımız<br />
yatırımların etkili olduğunun<br />
farkındayız.İş ortaklarımızı yalnız bırakmıyor,<br />
kapsamlı bir pazar araştırmasına<br />
dayalı, etkin pazarlama planlarıyla<br />
destek oluyoruz. Gelecek dönemlerde<br />
de yatırımlarımıza devam ediyor olacağız.”<br />
dedi.<br />
26/ <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kampanyalar<br />
Mavi Black Pro...<br />
Mavi, sokak modası ve teknolojiyi jean’e taşıyan yenilikçi koleksiyonu<br />
Mavi Black Pro’yu, Kıvanç Tatlıtuğ’un başrolünde<br />
yer aldığı yeni reklam filmiyle tanıttı. Mavi Black Pro, jean’de<br />
teknoloji ve tasarımı en üst düzeyde buluşturuyor. Her detayıyla<br />
keşfedilmeye değer bu koleksiyon, sweatshirt, tişört,<br />
ceket ve aksesuarlarla birlikte baştan aşağı dikkat çekici bir<br />
stil sunuyor.<br />
Mavi Black Pro’nun çarpıcı görüntüsüne dikkat çeken reklam,<br />
Ali Taran imzasını taşıyor. Filmin müziği sokakların ruhunu<br />
ve hikayesini yansıtacak şekilde hazırlandı. Rap tarzındaki<br />
şarkıda Kıvanç Tatlıtuğ ve Anıl Piyancı düet yaptı.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklam Yıldızı: Kıvanç Tatlıtuğ<br />
Senaryo: Ali Taran<br />
Reklam Müziği: Kıvanç Tatlıtuğ & Anıl Piyancı düeti<br />
Söz: Anıl Piyancı<br />
Müzik: Can Volkan<br />
Yönetmen: Cemal Alpan<br />
Görüntü Yönetmeni: Burak Turan<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 29
Kampanyalar<br />
Kasmadan Oyna...<br />
Lenovo, Türkiye’de oyun pazarında son 1.5 yıldır iddialı çalışmalar<br />
yapmayı sürdürüyor. Beşiktaş Jimnastik Kulubü iş<br />
birliğiyle Vodafone Park’ta açılan 1000 metrekarelik dev bir<br />
alana sahip “Lenovo Game On” ile oyun dünyasına yeni bir<br />
soluk getiren deneyimsel bir projeye imza atan marka, yakaladığı<br />
pazar liderliği ile yepyeni bir kampanyaya başladı.<br />
Ogilvy İstanbul tarafından hazırlanan ve yapımcılığını Seyhun<br />
Aray’ın üstlendiği prodüksiyonda 3 ayrı reklam filmi için<br />
3 ayrı karakter kullanıldı.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklam veren: Lenovo<br />
Reklam Ajansı: Ogilvy İstanbul<br />
Yönetici Kreatif Direktör: Selim Ünlüsoy<br />
Ajans Başkanı: Murat Derman<br />
Kreatif Direktör: Önder Bayraktar<br />
Metin Yazarı: Barış Süral<br />
Sanat Yönetmeni: Mehmet Demirel<br />
Marka Direktörü: Ali Serhat Ünal<br />
Müşteri Yetkilisi: Aysun Karabıyık, Şeyda Göztepe,<br />
Haruncan Şen<br />
Yapım Şirketi: Film Sanayii<br />
Yapımcı: Seyhun Aray<br />
Yönetmen: Burak Aksoy<br />
Görüntü Yönetmeni: Muratcan Gökçe<br />
Post Prodüksiyon Şirketi: Bando Post Production House<br />
Reklamı geç...<br />
Sabit Ailesi, şimdi de Garanti BBVA’nın yeni skipad serisinde<br />
buluşuyor ve eğlenceli ‘reklamı geç’ videolarına imza atıyor.<br />
Seri; Youtube’da video izlerken hızla ‘reklamı geç’ butonuna<br />
yönlenen kullanıcıları eğlenceli bir biçimde yakalamayı<br />
hedefliyor. Mecra için özel olarak hazırlanan ve 5 bölümden<br />
oluşan seri, Ayhan Sabit ve Ugi’nin her zamanki atışmalarına<br />
sahne oluyor. Duygu’nun da eşlik ettiği ve Ayhan’ın<br />
sevimli diyaloglarıyla renklenen mini videoları izleyenlerin<br />
‘reklamı geçesi’ gelmiyor.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamın Başlığı: Garanti BBVA Reklamı Geç!<br />
Reklamveren: Garanti BBVA<br />
Reklamveren Ekibi: Burcu Tokcan, Saba Şimşeker,<br />
Duygu Karabaş, Eren Yüce, Büşra Konan, Özgür Dağgez,<br />
Armağan Tulunay Dölek, Buse Kaya<br />
Reklam Ajansı: Alametifarika<br />
Kreatif Direktör:Ozan Özüm Özbey, Odisseas Sevsevme<br />
Ajans Ekibi: Zeynep Oray, Can Arabacılar, Buğra Birgin,<br />
Enes Hadzibegovic, Selin Topçu, Talip Özer, Ercan Tarhan,<br />
Özge Öncül, Berra Katlav, Alara Akkamış, Teğin Polat,<br />
Övgü Akgürgen, Merve Haklı<br />
Medya Ajansı: GroupM<br />
Medya Ajansı Ekibi: Mesut Şefizade, Barış Burçoğlu,<br />
Ceren Albeniz, Damla Selçuk<br />
Yapımevi & Yönetmen: İttifak – Can Çelikbilek<br />
Yapımevi Prodüktörü: Ömer Abra<br />
Post-Prodüksiyon: Sinefekt, Anima<br />
30 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kampanyalar<br />
Ocak deyip geçmeyin...<br />
Arçelik, şık tasarımıyla dikkat çeken Grion Ankastre Serisi<br />
Ocağı, çektiği reklam filmiyle tanıtıyor.<br />
“Ocak deyip geçmeyin” sloganıyla dijital mecralarda yayına<br />
giren reklam filminde Grion Ankastre Serisi Ocağın sıradan<br />
olmadığına dikkat çekiliyor.<br />
65 santimetre genişliğiyle Grion Ankastre Serisi Ocağa büyük<br />
tencere ve döküm tavaların rahatça sığabileceği vurgulanarak<br />
mutfaklarda geniş yer açın mesajı veriliyor.<br />
Arçelik Grion Ankastre Ocak, şıklığı ve son teknolojiyi bir<br />
araya getirirken, markanın ev teknolojileri konusunda yenilikçi<br />
duruşunu bir kez daha kanıtlıyor.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamveren: Arçelik<br />
Reklamveren Temsilcileri: Metin Çerasi, Selis Aykan Yüksel,<br />
Dilara Morhayim Kösemen<br />
Reklam Ajansı: BLAB<br />
Yapım Şirketi: Astranot<br />
Yapımcı: Serhat Cinisli, Rıza Alkuzey<br />
Yönetmen: İsmet Kurtuluş<br />
Post Prodüksiyon: Sinefekt<br />
Mecra: YouTube, Facebook, Instagram, Twitter<br />
Filenin Efeleri...<br />
AXA Sigorta, bu kez özel bir marşla A Milli Erkek Voleybol<br />
Takımı’na destek veriyor. 2019 CEV Erkekler Avrupa Voleybol<br />
Şampiyonası’nda ülkemizi başarıyla temsil eden milli<br />
takıma ithafen seslendirilen marş, “Cesurdur Yürekleri, Bükülmez<br />
Bilekleri” sözleriyle Filenin Efeleri’ne moral veriyor.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Kampanya: Filenin Efeleri<br />
Reklamveren: AXA Sigorta<br />
Reklamveren Yetkilisi: Alper Tanyer, Özge Altıntaş<br />
Reklam Ajansı: SportnSports<br />
Yaratıcı Yönetmen: Fatih Karaca<br />
Yaratıcı Grup: Kerem Salış, Harun Durmuş<br />
Ajans Prodüktörü: Fatih Karaca<br />
Müşteri Grubu: Uğur Arpalı<br />
Müzik: JingleHouse<br />
Yapım Şirketi: Müşterek<br />
Medya Planlama: Havas Medya, Unboxed<br />
PR Ajansı: Sobraz<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 31
Kampanyalar<br />
Eti Puf Müzik Akademisi...<br />
kolayca müzik yapabilen tüketiciler, bu sayede diledikleri<br />
yeri sahneye çevirebiliyor ve arkadaş ortamlarının yıldızı<br />
olma fırsatını yakalıyor.<br />
Eti Puf Müzik Akademisi’ uygulamasını tüketiciler ile buluşturdu.<br />
Eti Puf Müzik Akademisi’ uygulamasının televizyon ve<br />
dijital platformlar için hazırlanan reklam filmleri de izleyiciler<br />
ile buluştu. Eti Puf ambalajlarında yer alan notalar ve uygulama<br />
ile birlikte herhangi bir müzik aletine ihtiyaç olmaksızın<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklam Ajansı: Rafineri Reklam Ajansı<br />
Reklamveren: Eti<br />
Reklamveren Yetkilisi: Zeynep Akyüz Öztürk,<br />
Burçin Kızıltepe, Berfin Özsoy<br />
Ürün: Eti Puf<br />
Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Emre Kaplan<br />
Kreatif Direktör: Can Erdoğan<br />
Yaratıcı Ekip Müşteri İlişkileri: Pelin Önal, Gökçe Er,<br />
Alara Urul<br />
Stratejik Planlama: Zühre Erdoğan<br />
Medya Planlama/Satınalma: Mg Media<br />
Ajans Yapımcısı: Şafak Serter, İpek Savaş<br />
Yapımevi : Jaguar<br />
Yönetmen: Özgür Baltaoğlu<br />
Özgün Müzik: Oğuz Kaplangi<br />
California Dreaming...<br />
L’appart Paris tarafından yaratılan kampanyanın fotoğraf<br />
çekimleri ünlü moda fotoğrafçısı Laura Marie Cieplik imzası<br />
taşıyor.70’li yılların özgür ruhlu ve renkli dünyasına retro bir<br />
tarzla gönderme yapan çekimler Paris’te gerçekleştirildi.<br />
Koleksiyon, nostaljik bir tavırla, feminizm, pop kültürü ve<br />
festival enerjisini bir araya getiriyor. Her parça, kalıpların dışında,<br />
renkli ve özgür ruhlu bir dünyaya doğru, bağımsızlık<br />
arayışının ön planda olduğu döneme, retro geometrik desenlerle<br />
vurgu yapıyor.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamveren Yetkilisi: Duygu Boz<br />
Kreatif Ajans: L’appart Paris<br />
Kreatif Direktör: Pascal Pache<br />
Fotoğrafçı: Laura Marie Cieplik<br />
Set Designer : Kaduri Elyashar<br />
Stylist: Naomi Massengo<br />
Saç: Yann Turchi<br />
Makyaj: Lamia Bernad<br />
32 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kampanyalar<br />
Çocuksu Mutluluk...<br />
farklı bir yaklaşım getiriyor. Pedagoglar eşliğinde alınan ses<br />
kayıtlarının üzerine yazılan senaryoda, çalışanlar Harıbo Altın<br />
Ayıcık ile çocuksu bir mutluluğun peşine düşüyor.<br />
Harıbo , ‘Çocuksu Mutluluk’ reklam kampanyasının yeni video<br />
serisi ile yetişkinleri şayane bir dünyaya ışınlamaya devam<br />
ediyor. Yeni hikayelerinde, bazen bir basketbol maçında,<br />
bazen iki sevgili arasında, bazense bir taksi koltuğunda<br />
gerçekleşen alışılagelmiş sohbetler, bir anda keyifli anlara<br />
dönüşüyor. Üstelik, “şayane bir dünyaya ışınlandım”, “hepinizi<br />
ananas gibi görüyorum” gibi dillere pelesenk olan ifadelere<br />
yenileri ekleniyor. Çocukların HARIBO Altın Ayıcık’a<br />
verdiği gerçek tepkilerin kayda alınmasıyla oluşturulan diyaloglarıyla<br />
hazırlanan serinin tüm filmleri, reklam dünyasına<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamveren: HARIBO<br />
Reklamveren Ekibi: Tamer Karabay, Hande Gültekin,<br />
Onat Şenkal<br />
Reklam Ajansı: Publicis İstanbul<br />
ECD: Can Faga<br />
Yaratıcı Ekip: Cihangir Gümüş, Erdem Köksal, Asil Yıldız,<br />
Özlem Özel, Eda Dereli, Cemre Pekşen<br />
Müşteri İlişkileri: Emre Küçüksöz, Joel Erikman,<br />
Gamze Kaplan<br />
Stratejik Planlama: Zeynep Bortaçina, Ayşe Yavuz<br />
Atölye: Yahya Mayda, Tunahan Toprak<br />
Redaksiyon: Çağrı Sığırcı<br />
Prodüksiyon: Arzu Köksal, Hüseyin Sert<br />
Prodüksiyon Şirketi: Astronot<br />
Yönetmen: Barış Berberoğlu<br />
I-Block koruyucu gözlüğü...<br />
Atasun Optik’in mavi ışığı filtreleme özelliği taşıyan I-Block<br />
koruyucu gözlüklerini* tanıttığı reklam filmleri dijital mecralarda<br />
yayına girdi.<br />
Reklam filmleri, dijital ekranın mavi ışığına uzun süre maruz<br />
kalan kişilerin yaşadığı sıkıntıları ve I-Block koruyucu gözlük<br />
ile tanışmalarını eğlenceli bir dille anlatıyor.<br />
Filmin kahramanları Canan ve Selim’in günlük hayatından<br />
kesitleri izlediğimiz sahnelerde; Canan’ın ofiste bilgisayar<br />
karşısında uzun saatler çalışmasıyla göz yorgunluğu hissetmesi,<br />
Selim’in ise televizyon karşısında film izlerken bir<br />
taraftan oyuna dalmasıyla dış sesin uyarısı duyuluyor.<br />
Dış sesin gözleri ekrandan yayılan mavi ışıktan koruyan<br />
I-Block koruyucu gözlüğü tanıtmasıyla reklam filmi son buluyor.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamveren: Atasun Optik<br />
Reklamveren Yetkilisi: Erdem Altay, Sema Şener, Cansın<br />
Yavuz Hatem, Şeyda Bilici, Büşra Kısmet,<br />
Hasan Hüseyin Sert, Doğukan Özkan<br />
Reklam Ajansı: Ogilvy İstanbul<br />
Yaratıcı Ekip: Engin Ger, Aytunç Gül, Emre Dinç<br />
Müşteri İlişkileri: Burçin Çakmak Güngör<br />
Prodüksiyon Şirketi: FilmUni<br />
Yapımcı: Mustafa ve Musa Sümeli<br />
Yönetmen: Derhan & Irmak<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 33
“The R
Gezi<br />
ose City” Petra...<br />
Şimdiye kadar yaptığım en fantastik gezilerden biri oldu, Ürdün.<br />
O yüzden keyifle yazıyorum bu yazıyı.<br />
Pegasus’ tan, Ankara aktarmalı uçak biletlerimizi aldıktan<br />
sonra Ürdün gezimiz başladı. Ürdün, Türkiye’ den vize istemiyor.<br />
O yüzden vize almanıza gerek yok.<br />
Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com<br />
“The Rose City” Petra, gül rengi kent...<br />
Şimdiye kadar yaptığım en fantastik<br />
gezilerden biri oldu, Ürdün. O yüzden<br />
keyifle yazıyorum bu yazıyı.<br />
Pegasus’tan, Ankara aktarmalı uçak biletlerimizi<br />
aldıktan sonra Ürdün gezimiz<br />
başladı. Ürdün, Türkiye’den vize istemiyor.<br />
O yüzden vize almanıza gerek yok.<br />
Amman havaalanına indikten sonra<br />
flypgs üzerinden kiraladığımız aracı<br />
almak için havaalanındaki Europcar<br />
ofisine gittim. 2 ay öncesinden araba<br />
kiralayıp, parasını ödememe rağmen,<br />
arabanın hazır olmadığını söylediler. 1<br />
saat bekledikten sonra döküntü bir tane<br />
Citroen Jumpy verdiler. Diğer arkadaşlarım<br />
beklediği ve onları bekletmemek<br />
adına, aracı alıp Petra’ya doğru yola<br />
çıktık.<br />
Amman ile Petra arası 210 km, eğer<br />
Desert Highway üzerinden giderseniz.<br />
Biz vakit kaybetmemek için Desert<br />
Highway i tercih ettik, ancak Dead<br />
Sea’yi görmek isterseniz, oradan da<br />
gidebilirsiniz.<br />
Amman ile Petra arasındaki yol, çok<br />
kötü. Yollar çok bozuk. Bizim araba da<br />
sorunlu olduğu için max. 90 km hız ile<br />
gidebildik. Polis kontrolleri yüzünden<br />
yollarda bir sürü kasis de var. görünür<br />
olmadıkları için hızlı araba kullanmak<br />
da sıkıntılı. Yaklaşık 3 saat süren bir<br />
yolculuğun ardından Petra’ya vardık.<br />
Öncesinde, booking.com vasıtasıyla<br />
ayarladığımız otel, Petra antik kentine<br />
çok yakın olan La Maison Hotel. Otoparka<br />
arabamızı park ettikten sonra<br />
otele yerleştik. Ardından yemek yemek<br />
için dışarı çıktık. Dışarı çıktığımızda<br />
güneş batmak üzereydi. O yüzden de<br />
hava çok soğumuş. Tekrar odaya çıkıp<br />
kalın giysilerimizi giydik. Çöl iklimi olan<br />
Petra’da gece ile gündüz arasındaki ısı<br />
çok değişiyor. Akşamları oldukça serin<br />
oluyor.<br />
Dışarı çıkıp grubumuz ile buluştuk. Toplamda<br />
11 kişi gittik, Ürdün’e. 3 tane araba<br />
kiraladık ve tatilimizi o şekilde planladık.<br />
Tatil programını ise Polonya’lı<br />
arkadaşımız Agnieska yaptı. Yazı bitince<br />
göreceksiniz, ne kadar güzel bir<br />
program hazırladığını :)<br />
Petra, Ürdün en çok turist gelen bölgesi.<br />
O yüzden de çok fazla otel ve restaurant<br />
var. Petra Antik Kenti’nin giriş kısmı<br />
çanak gibi bir oluşumun çukur tarafında<br />
kalıyor ve içeri girip yürüdüğünüzde<br />
daha da aşağıya iniyorsunuz. Petra’nın<br />
yerleşim yeri tepe bir bölge. Bu tepelik<br />
bölgenin üst kısımlarında da çok güzel<br />
manzaraları olan restautant’lar var.<br />
Manzara eşliğinde keyif yapmak mümkün.<br />
Biz, otele yakın bir mesafede bir<br />
restaurant seçtik çünkü çok acıkmıştık<br />
:) Ancak ismini hatırlamıyorum. 3-4 katlı<br />
bir mekan ve biz en üst kata çıktık. Klasik<br />
arap ülkleri gibi burada da her şey<br />
kilim ile kaplı :(.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 35
Humus, patlıcan salata,<br />
patatesli<br />
bir kaç bir şey vs.<br />
Çoğunun ismini bilmiyorum.<br />
Gezi<br />
Ürdün’de genel olarak et ürünleri ağırlıklımekanlar<br />
var. biz de çoğunluk olarak<br />
karışık ızgara et söyledik. Burada<br />
değişik bir servis tabağı var :) Mangalın<br />
bir boy küçüğü ancak içinde köz yok.<br />
Etler onun üzerinde geliyor. Pek estetik<br />
değil ama göz dolduruyor. Oz Büyücüsü’ndeki<br />
teneke adam aklıma geldi<br />
mangalları görünce. Etlerin haricinde<br />
ortaya da karışık mezeler söyledik. Humus,<br />
patlıcan salata, patatesli bir kaç<br />
bir şey vs. Çoğunun ismini bilmiyorum.<br />
Mezeler lezzetli ancak çok ekşi. Fazla<br />
limon koymuşlar. İçecek olarak da naneli<br />
limonata söyledik. Bence masadakilerin<br />
en güzeli naneli limonata idi. İçinde<br />
de az biraz rom olsaydı, çok şahane<br />
Mojito olurdu :)<br />
Mojito demişken; Petra’da alkol satışı<br />
yasak. Sadece bazı otellerde alkol bulunuyor<br />
ve sadece orada içebiliyorsunuz.<br />
Dışarıda içmek yasak ve tutuklanabilirsiniz,<br />
içtiğiniz takdirde.<br />
Yemeği yiyip, biraz dolandıktan sonra<br />
otele gidip uyuduk. Sabah 5’te kalkıp<br />
Petra’yı gezeceğiz.<br />
Ertesi günü 6 gibi Petra Antik Kentine<br />
gittik. Biz Ürdün’e gitmeden önce<br />
2 günlük JordanPass kart aldık, fiyatı<br />
75 JOD. Ancak boşuna almışız. Kapı-<br />
36/ <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
dan bilet alsaydık 25 JOD verecektik.<br />
O yüzden size önerim girişten almanız.<br />
Bu arada, JordanPass kart alırken,<br />
web sitesinde, vize ücteri de dahil diyor.<br />
Yani JordanPass alırsanız ekstra<br />
vize ücreti ödemiyorsunuz. Ancak Ürdün<br />
Türkiye’den vize istemiyor. O yüzden<br />
Petra girişinde 25 JOD’a giriş bileti<br />
almak daha mantıklı.<br />
Sabahın 6’sında bizden başka pek kimse<br />
yoktu, antik kentte. O yüzden fotoğraf<br />
çekmek için güzel zaman, kimsecikler<br />
yok. Ve en güzel tarafı da sabah<br />
serinliğinde yürüyorsunuz. Birazcık<br />
Petra’dan bahsedeyim.<br />
Ürdün’ de Lut Gölü ile Akabe Körfezi<br />
arasındaki toprakları üzerinde yer alan<br />
Petra antik kenti, dünyanın yedi harikasından<br />
biri. Petra, Nabataean Arapları<br />
tarafından, M.Ö. 400’lü yıllarda, kaya<br />
yüzeylerine oyulmuş bir yerleşim alanı.<br />
Göçebe bir kabile olan Nebatiler,<br />
Petra’yı, Çin, Hindistan, Mısır, Suriye,<br />
Yunanistan ve Roma ile Güney<br />
Arabistan’dan gelen ipek ve baharatlar-
Gezi<br />
la diğer ticaret yollarının önemli bir kavşağı<br />
haline getirmişler. MÖ 400 ile MS<br />
106 yılları arasında Petra’da yaşayan<br />
Nebatiler sonra burayı terk etmişler.<br />
Sonra uzun bir süre Petra unutulmuş.<br />
Ancak Petra ismi ve efsaneleri dilden<br />
dile aktarılmış.<br />
Johann Ludwif Burckhardt isimli bir<br />
kaşif, Petra hakkında duyduklarına ve<br />
okuduklarına daha fazla kayıtsız kalamayıp,<br />
Petra’yı aramaya koyulmuş.<br />
1812 yılında Petra’yı keşfe çıkan, İsveçli<br />
Johann Ludwif Burckhardt Vadi<br />
Musa topraklarında aradığı kayıp şehri<br />
bulmuş.<br />
Rose City olarak da bilinen Petra, bugün<br />
UNESCO tarafından koruma altına<br />
alınmış. Bu muhteşem kentin, hasar<br />
görüp, tahrip edilmemesi için tüm turistik<br />
tesisler Petra’nın hemen dışında<br />
bulunan Vadi Musa kasabasına inşa<br />
ettirilmiş.<br />
Kısa bir bilgi verdikten sonra gezimize<br />
başlıyoruz.<br />
Bilet gişesinden geçtikten sonra taşlı<br />
bir yoldan yürüyüp antik kenti oluşturan<br />
gül rengi kayalıkların arasına girdiğimizde,<br />
hayranlıktan nefesim kesildi<br />
Siq geçidinden çıkışta tüm<br />
ihtişamıyla karşınıza<br />
çıkan bu muhteşem yapnın<br />
neden inşa edildiği ise<br />
bilinmiyor.<br />
diyebilirim. Devasa kayaların arasından<br />
uzanan kıvrımlı, daracık yollardan<br />
yürürken insan kendini ufacık hissediyor.<br />
The Siq denen bu, 1,2 km’lik geçit<br />
Petra’nın giriş kısmını oluşturuyor.<br />
O daracık geçitlerde yürürken, insan<br />
gözlerini kayalıklardan alamıyor. Etrafı<br />
seyrederken kayalara oyulmuş, geometrik<br />
şekiller dikkatimi çekti ve arakadaşıma,<br />
Nebatiler, çalışmadığı vakitlerde<br />
çok sıkılıyor olmalılar ki dub-varları<br />
oymuşlar ama pek estetik olmamış<br />
dedim. Sonrasında, gözüme kayalıklara<br />
oyulmuş su kanalları çarptı. O kadar<br />
muntazam yapılmışlar ki. Yağmur suları<br />
bu kanallar boyunca akıyor ve sarnıçlarda<br />
toplanıyor.<br />
Yağmur suyu ve sarnıç demişken; Petra<br />
antik kentinde muhteşem bir alt yapı<br />
kurmuşlar. Yağmur sularının toplanması<br />
ve sonrasında şehre dağıtılması için.<br />
Yüzyıllar öncesinde Nebatiler bunları<br />
düşünerek kurmuşlar şehri. Su sarnıçlarını<br />
ve şehir alt yapısını görünce Safranbolu<br />
geldi aklıma. Safranbolu’da alt<br />
yapı anlamında dünyada örnek gösterilen<br />
şehirlerden biri. Gittiğinizde mutlaka<br />
eski yerleşim yerlerindeki su kanallarına<br />
dikkat edin. Ne demek istediğimi<br />
anlayacaksınız.<br />
Muhteşem geçitten çıkıp, meşhur El-<br />
Hazne’ye (The Treasury, Al Khazna)<br />
varıyoruz. Geçitten çıkıp da binayı görünce<br />
insan adeta büyüleniyor.<br />
39 m. yükseklğindeki El-Hazne, kayaların<br />
yukarıdan başlanarak oyulmasıyla<br />
inşa edilmiş. Geçitteki işlemelerden<br />
farklı olarak El-Hazne, Nebati, Yunan,<br />
Pagan ve Mısır kültürünün tanrısal figürleri,<br />
hayvanlar ve çiçeklerle süslenmiş.<br />
Yapı üzerinde, Amazon kadın savaşçılar,<br />
merkezde Mısır tanrısı İsis’in<br />
tacı ve onun altında da Medusa başı<br />
yer alıyor. Ancak heykeller artık aşınmış<br />
:(<br />
Siq geçidinden çıkışta tüm ihtişamıyla<br />
karşınıza çıkan bu muhteşem yapnın<br />
neden inşa edildiği ise bilinmiyor. Kimi<strong>marketing</strong><br />
<strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /37
Gezi<br />
ne göre tapınak olarak yapılmış, kimine<br />
göre değerli belgeleri saklamak için<br />
kimine göre de mezar olarak yapılmış.<br />
El-Hazne göründüğü kadar değil aslında.<br />
Şu anda önünde bulunan tel ızgaranın<br />
altına bakarsanız, yer altında 1 kat<br />
daha göreceksiniz. El-Hazne’nin asıl<br />
girişi orasıymış aslında ama zamanla<br />
zeminin altında kalmış. Muhtemelen<br />
orta alan toprakla dolduruldu ya da sel<br />
suları orayı doldurdu. El-Hazne içine<br />
girmek yasak. Girişi kapalı. Keşke açık<br />
olsaydı da görebilseydik.<br />
El-Hazne’yi hayran hayran seyrettikten<br />
sonra vadide yürümeye devam ediyoruz.<br />
Vadi boyunca yerel halkın kurmuş<br />
olduğu tezgahları görüyorsunuz. Bu<br />
tezgahlarda süs eşyaları satılıyor. Gözlerindeki<br />
siyah rastıklarla dikkat çeken<br />
bedeviler de ortama renk katıyor :)<br />
Vadinin solunda karşımıza Roman Amfitiyatro<br />
çıkıyor. Sanırım antik kent içerisinde<br />
en güzel korunmuş olan yapı<br />
Roman Amfitiyatro. Ancak içine girip<br />
gezemiyorsunuz, yasak :(<br />
Kral Aretas IV döneminde, dağların yamacı<br />
oyularak yapılan amfitiyatro Helenistik<br />
mimarinin izlerini taşıyor. 4000<br />
kişiyi ağırlayabilen tiyatronun sahne<br />
duvarı sonradan Romalılar tarafından<br />
yeniden inşa edilmiş.<br />
Tiyatronun hemen önünde bir dere<br />
yatağı var ancak içinden su akmıyor.<br />
Muhtemelen yağmur yağdığında suyun<br />
tahliyedilmesi için yapılmış diye düşündük.<br />
Gezi bitip de döndükten sonra,<br />
youtube’da Petra’yı dağıtan sel felaketini<br />
izledim. 2018 yılında, Petra antik<br />
kentinde çok şiddetli bir sel olmuş ve bir<br />
kaç kişi hayatını kaybetmiş.<br />
Amfitiayronun duvarlarındaki taşlara<br />
oturup bir süre etrafı seyrettik. Tiyatronun<br />
tam karşısında Tomb of Unayshu<br />
yer alıyor. Onun yanında da sırasıyla,<br />
Urn Tomb, Royal Tombs, Silk Tomb,<br />
Corinthian Tomb, Palace Tomb yer alıyor.<br />
Urn kelimesinin anlamı,<br />
kavanoz, ölü küllerinin<br />
saklandığı kap, demek.<br />
Biz, bu büyük mezarlıkları sadece uzaktan<br />
seyrettik çünkü o kadar merdiven<br />
çıkıp, tırmanmayı gözümüz kesmedi :)<br />
Urn kelimesinin anlamı, kavanoz, ölü<br />
küllerinin saklandığı kap, demek. Bu<br />
mezarlığa görünümünden dolayı mı bu<br />
isim verişmiş yoksa gerçekten buradaki<br />
mezarlarda küller mi var bilemiyorum.<br />
MS 70 yılında inşa edilen bu mezarın<br />
üzeri kavanozu andırıyor. Önceleri iki<br />
tarafında kolonlar uzanan derin bir avlu<br />
şeklindeymiş mezar. Ancak MS 446’da<br />
üst kısmına 3 tane niş eklenerek Bizans<br />
kilisesi’ne dönüştürülmüş.<br />
Urn Mezarı’nın kuzeyinde bulunan Silk<br />
Tomb, MS 1. yüzyılın ilk yarısında inşa<br />
edilmiş. 10.8 m genişliğe, 19 m uzunluğa<br />
sahip olan bu mezar, 4 sütunlu ve<br />
ortada yer alan bir kapıya sahip. Silk<br />
Tomb, Petra antik kenti içerisindeki en<br />
güzel renkli kayalıklara oyulmuş. Muhteşem<br />
rengi yüzünden de İpek Mezar<br />
adını almış. Gerçekten de, güneş ışıkları<br />
kayalara vurduğunda renkler inanılmaz<br />
güzel görünüyor.<br />
Silk Tomb’un (İpek Mezar) arkasında<br />
yer alan Korint Mezarı, MS 40 ile 70 yılları<br />
arasında inşa edilmiş. Dış cephesi,<br />
27.55 m genişliğinde ve 26 m yüksekliğinde.<br />
İpek Mezar ve Hazine’nin üst<br />
kısımları mimari olarak birbirine çok<br />
benziyor ancak İpek Mezar daha sade<br />
kalıyor. Silk Tomb’un ön kısım ve yanında<br />
temizlik ritüellerinde kullanılan<br />
dört adet su havzası bulunuyor. Mezarın<br />
içinde sol tarafta üç tane oda bulunuyor.<br />
Sağ tarafta ise sadece bir tek<br />
oda bulunuyor.<br />
Korint Mezarı’nın kuzeyinde yer alan<br />
Saray Mezarı (Palace Tomb), 49 m genişliğinde<br />
ve 46 m yüksekliğinde. Alt<br />
kısım, 12 süslü sütun ve dört kapıdan<br />
oluşmakta olup, eşiğin üstünde 18 sütun<br />
bulunmakta. Mezarlığın dört kapısı,<br />
içerisindeki dört odaya açılıyor ve bazı<br />
mezarlar da duvarlara oyulmuş durumda.<br />
Bu ismi almasının sebebi, mimarisi<br />
itibarıyla saraya benziyor olması.<br />
Tüm bu mezarları uzaktan seyredip<br />
molamızı bitirdikten sonra The Street<br />
of Facades’te (Cepheler Sokağı) yürümeye<br />
devam ediyoruz. Niyetimiz Gre-<br />
38 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Gezi<br />
at Temple’ı görmek ve yürüye yürüye<br />
Petra’yı gezip Manastır’da , geziyi sonlandırmak.<br />
The Siq denen geçit ile Colonnaded<br />
Street arasındaki kısıma The Street of<br />
Facades deniyor. Kayalara oyulmuş<br />
tüm bu mezarların yüzü ve amfitiyatro<br />
bu caddeye bakıyor. Sanırım ismi de<br />
bu yüzden The Street of Facades. Bu<br />
caddenin güneyinde, Siq’e bakan kısmında<br />
Anesho Tomb bulunuyor. Anesho<br />
Tomb’da, Kraliçe Nabatiyeh Shaqilh<br />
ve oğlunun mezarı bulunuyormuş.<br />
Biz, Colonnaded Street’e vardığımızda<br />
saat 10’a geliyordu ve güneş yavaş<br />
yavaş bizi yakmaya başlamıştı. Biz de<br />
daha fazla dolanmayıp geri dönmeye<br />
karar verdik. O kadar yolu sıcağın altında<br />
yürüyüp kan ter içinde otele varıp<br />
kahvaltımızı ettik.<br />
Kahvaltı, beklentimizin çok üzerinde<br />
çıktı. Lakin pankek bile vardı. Uzun<br />
uzun kahvaltı ettikten sonra hemen<br />
otelimizin yakınında yer alan Petra<br />
Museum’u gezmeye karar verdik.<br />
Petra Müzesi’nde materyalden çok dökümantasyon<br />
var. Ayrıca Petra tarihini,<br />
coğrafyasını, bitki örtüsünü ve canlı<br />
çeşitliliğini anlatan bir sürü dokunmatik<br />
ekranlı panolar var. Müzeyi gezdiğinizde<br />
aslında Petra’nın ne kadar muhteşem<br />
bir yer olduğunu anlıyorsunuz.<br />
Aslında yüzyıllar önce Petra’nın olduğu<br />
yer denizmiş. Sonrasında meydana gelen<br />
tektronik hareketler burayı vadiye<br />
dönüştürmüş.<br />
Petra Müzesi’nde<br />
materyalden çok<br />
dökümantasyon var.<br />
Petra ile ilgili bir başa iddia da buranın<br />
aslında Mekke olduğu. Hatta bununla<br />
ilgili çok güzel belgeseller de var. İslamın<br />
ilk kabul edildiğinde yapılan camilerin<br />
kıblesi Petra’yı gösteriyormuş<br />
mesela. İlginizi çekiyorsa izlemenizi<br />
tavsiye ederim.<br />
Müzeyi de gezdikten sonra grubumuzla<br />
buluşup Bubble Otel’e gitmek üzere<br />
yola çıkıyoruz. Sabah erken saatler<br />
Petra’yı gezip, sonrasında keyif yapmak<br />
niyetimiz. Ertesi gün de öğlen saatlerinde<br />
tekrar Petra’ya gitmek, akşam<br />
orada kalıp, mumlu ritüeli izlemek sonra<br />
da Wadi Rum’a geçmek.<br />
Petra ile Petra Bubble Luxotel arası 12<br />
km kadar ancak bizim kiralık arabamız<br />
baskı balata sıyırdığı için bizim varmamız<br />
40 dakika sürdü. Aracın değişmesi<br />
için Flypgs’yi aradım ve onların sadece<br />
aracı kurum olduğunu ve yapabilecekleri<br />
bir şey olmadığını öğrendim.<br />
Cartrawler firmasına hiç ulaşamadım.<br />
Europcar’da beni pinpon topu gibi kendi<br />
içinde pasladı. Yaklaşık 20 kişi ile<br />
telefonda görüştüm. En sonunda delirip<br />
bağırmaya başladım. İşte o zaman<br />
sorunumu ciddiye aldılar. Medeni olunca<br />
anlaşılmıyorsunuz bazen bağırmak<br />
gerekiyor ki, bundan nefret ediyorum :(<br />
Ben Europcar ile uğraşırken check-in<br />
işlemlerimiz bitti ve odalarımıza gittik.<br />
Petra Bubble Luxotel, bomboş bir arazi<br />
üzerine kurulmuş bir otel. Ancak odalar<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /39
Gezi<br />
beton değil, balon. Her bir oda, ahşap<br />
zemin üzerine konulmuş 3 adet balondan<br />
oluşuyor. Biri banyo, biri oturma<br />
odası diğeri de yatak odası. Balonların<br />
sönmemesi için de odaya sürekli hava<br />
basılıyor. Girişte iki tane kapı var. önce<br />
birini geçip onu kapatıyorsunuz. Sonra<br />
diğerinin açıp girebiliyorsunuz. İki kapı<br />
birden açık kalırsa, balon sönüyor :)<br />
Petra Bubble Luxotel tarzı ve konumu<br />
itibarıyla çok hoşumuza gitti. Biraz<br />
dinlendikten sonra odanın önündeki<br />
jakuzi’ye girmeye karar verdik. Bir süre<br />
sonra diğer arkadaşlar da bizi görüp<br />
geldiler ve biz 4 kız jakuzi keyfi yapmaya<br />
koyulduk :) Sabah ki yürüyüşün<br />
ardından jakuzi bütün yorgunluğumuzu<br />
aldı.<br />
Güneş batıp da hava serinlemeye<br />
başladığında jakuzi keyfini sonlandırıp<br />
akşam yemeği için hazırlanmaya<br />
koyulduk. Akşam yemeği otelin restaurantında<br />
yeniyor ve orası da dev gibi bir<br />
balon. Hep birlikte restauranta geçtik.<br />
Yemekler açık büfe ancak alkol yok :(<br />
Nefis sohbet eşliğinde yemeğimizi yedikten<br />
sonra çay içmek üzere Bedevi<br />
Çadırı’na geçtik. Burası da otele ait bir<br />
yer ve canlı müzik var. müzik de bizim<br />
9/8’liği hiç aratmıyor :)<br />
Bedeviler, çaydanlığın içine çay, şeker<br />
ve soğuk suyu koyuyorlar sonra da onu<br />
odun ateşinde pişiriyorlar. Bizim gibi<br />
demleme yapmıyorlar. Ancak çaylar<br />
40 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
Petra ile ilgili bir<br />
başa iddia da buranın<br />
aslında<br />
Mekke olduğu.<br />
çok şekerli olduğu için ben içemedim.<br />
Reçel kadar tatlı geldi bana. Bedevi<br />
çadırında takıldıktan sonra gidip bubble’ımızın<br />
önünde oturup sohbete koyulduk.<br />
Ancak bir süre sonra çok üşüyüp<br />
odalara dağıldık. Vakit de geç olunca<br />
uyuya kalmışız. Gece bir ara uyandığımda<br />
balonun ardında görünen yıldızlara<br />
bakınca kendimi bir masalın içinde<br />
gibi hissettim. Sanki samanyolu üzerimize<br />
serilmiş gibiydi. Bence bu bubble<br />
otel fikri harikaymış.<br />
Olur da yolunuz Petra’ya düşerse,<br />
bubble otellerde kalmanızı tavsiye ederim.<br />
Çok keyifli bir deneyim :)<br />
Ertesi gün uyanıp, Petra vadisini izleyerek<br />
kahvaltımızı yapmak üzere tekrar<br />
rastaurant’a gittik. Nefis bir kahvaltı ettikten<br />
sonra kahve keyfimizi yaparken,<br />
Europcar’dan bize başka bir araç getirdiler.<br />
Ancak bu diğerinden de külüstürdü<br />
fakat çalışıyordu. Arabanın dörtlü<br />
flaşörleri ve radyosu çalışmıyordu. Ve<br />
içerisi leş gibi sigara kokuyordu. Ayrıca<br />
da arabanın her yeri sigara külü doluydu.<br />
Tüm bunlara rağmen, buna da şükür<br />
deyip arabayı teslim aldık :(<br />
Otelden check out yaptıktan sonra tekrar<br />
Petra’ya doğru yola çıktık. Ama bu<br />
sefer arabaları Uum Sayhoun köyüne<br />
bırakıp orada Bedevilerin arabalarına<br />
bindik. Arabalar 4 çeker araç ama eskilikten<br />
dökülüyorlar.<br />
Biz ekip olarak 11 kişiydik; 2 tanesi<br />
çocuk. Hepimiz 2 tane araca doluştuk<br />
ama sıkıp pıkış. Sonra da dere tepe<br />
düz gidip bir kanyonun başlangıcında<br />
durduk.<br />
Ben BEYOFF kulübün yönetimindeyim<br />
ve bir çok offroad kulübünün organizasyonunda<br />
yer alıyorum. Trial yarışları<br />
falan yapıyoruz. Ama bu abilerin<br />
çölde ve kanyonda araba kullanışlarını<br />
gördükten sonra bizim olayımızın çok<br />
tırt olduğunu fark ettim. Yüreğimiz ağzımızda<br />
kanyonda dolaşırken epey bir<br />
heyecan yaşadık. Özlemişim offroad<br />
olayını :)<br />
Arabalardan indikten sonra bizlere kumanya<br />
ve su dağıttı, bizi getiren abi. Bu<br />
organizasyonu, Petra’da tanıştığı bir<br />
yerli abi sayesinde, bizim bi’tanecik hocamız<br />
Mehmet Emre ayarladı. Gezi rotamız<br />
kanyon yürüyüşü yapıp, Petra’ya<br />
Ad-Deir Manastır’ın oradan girmek.<br />
Rehber olarak da Ürdünlü bir kardeş<br />
var yanımızda, Ziyad.<br />
Yiyecekleri ve suları çantaya doldurduktan<br />
sonra düşüyoruz yollara. Biraz<br />
düzlükten yürüdükten sonra merdiven<br />
tırmanmaya başladık. O sıcakta merdiven<br />
tırmanmak zor tabii. Hepimiz ter<br />
içinde kaldık ve yorulduk. O yüzden<br />
ilk fırsatta mola verdik. Mola yerinde<br />
sohbet keyifli olunca kimse yürümek<br />
istemiyor tabii. Zar zor kalkıp tekrar<br />
yürüyüşe başladık. Ama bu sefer kayalıkların<br />
diplerinde, uçurumların kenarlarında<br />
gezmeye başladık. Kayalıklar<br />
o kadar yüksek ki, aşağıya bakınca içi<br />
bir hoş oluyor insanın. Ancak manzara<br />
muhteşem. Sarı turuncu renkli kayaların<br />
tepesinden bakmak çok güzel. Karşı<br />
tarafta görünen düzlük alan ise İsrail.<br />
Bazı yerlerde telefonlar İsrail’den ser-
Gezi<br />
vis almaya başlıyor.<br />
Biraz yürüdükten sonra Bedevi bir hanımın<br />
hediyelik eşya sattığı yerde tekrar<br />
mola verdik. O kadar çok tırmanıp<br />
yürüdük ki, çantalar artık ağır gelmeye<br />
başladı. Biz de nevallerin bir kısmını<br />
tüketip çantaları hafifletmeye karar verdik.<br />
Yemek di sohbetti derken yine epey<br />
oyalandık. Baktık ki böyle dura dura yol<br />
bitmeyecek tekrar toparlanıp yürümeye<br />
başladık.<br />
Yaklaşık 3 km kadar bir yol yürüdükten<br />
sonra nihayet Ad-Deir Manastır’ına<br />
vardık. Petra’nın en büyük anıtlarından<br />
biri olan manastır, 47 m genişliğinde<br />
ve 48,3 m yüksekliğinde. Manastır’ın<br />
mimarisi de, Al Khazna’nın modeline<br />
dayanıyor, ancak burada temel kabartmalar<br />
yerine ev heykellerinin nişleri yer<br />
alıyor. Dini dernek toplantıları için kullanıldığı<br />
düşünülen manastır, Kral II. Rabel<br />
döneminde, MS 2. yüzyılın başlarında<br />
inşaa edilmiş. Daha sonra ki yıllarda<br />
ise Hristiyan kilisesi olarak kullanılmış<br />
ve arka duvarlara haçlar oyulmuş, böylece<br />
“Manastır” (Arapça’da Dayr) adını<br />
almış.<br />
Petra Bubble Luxotel,<br />
bomboş bir arazi<br />
üzerine<br />
kurulmuş<br />
bir otel.<br />
Petra harabesinde bir çok tarihi türbe<br />
veya mezar yer alıyor. Hz. Harun’un<br />
türbesi ve El-Cera Mezarı bunların başında<br />
yer alıyor. Yine kuzeyde üç kattan<br />
oluşan ve Roma saraylarının mimarisine<br />
yakın bir şekilde inşa edilen Al-Kasir<br />
Mezarı da var.<br />
Diğerleri gibi Manastır’ın içine girmek<br />
de yasak. Biz de içine girmeyip tekrardan<br />
mola veriyoruz. Manastırın karşısında<br />
kocaman bir kafeterya var ve çok<br />
güzel limonata yapıyorlar. Uzun bir süre<br />
de orada oturduktan sonra bu sefer inişe<br />
geçiyoruz ve hedefimiz Al Khazna.<br />
Ancak oraya varabilmemiz için daha<br />
çoooook yürümemiz lazım.<br />
Manastırın yanındaki merdivenlerden<br />
çıkıp dar bir geçide varıyoruz. Burada<br />
yerliler çeşitli süs eşyaları satıyor. Onların<br />
önünden geçip bir rampanın tepesine<br />
geliyoruz. Sonrası da aşağıya<br />
doğru iniş. İniş için yaklaşık 8000 tane<br />
merdiven var, bunlar kayaların kesilmesi<br />
sonucu yapılmış. Eğer Kolonlu<br />
yoldan doğru Manastıra gelseydik, bu<br />
merdivenleri çıkmak zorunda kalacaktık.<br />
Biz tersten gelip, kanyonu yürüdük,<br />
sonra da merdivenlerden inmek kaldı.<br />
Aklınızda bulunsun, böyle bir rota da<br />
izleyebilirsiniz.<br />
Biz hayran hayran etrafı seyredip merdivenlerden<br />
inerken, yanımızdan eşek<br />
sırtında bir sürü turist inip çıkıyordu.<br />
Minnacık eşekler, keçi gibi zıplaya hoplaya<br />
çıkıyor merdivenleri. Biz görünce<br />
epey şaşırdık çünkü epey cesaret isteyen<br />
bir şey. Eşeğin ayağı kaydı mı,<br />
hooop tahtalı köydesin. Eşeği bırakın<br />
biz bile bazı yerlerde kaya kaya indik.<br />
Yalnız aşağı inerken gördüğünüz<br />
vadi manzarası gerçekten muhteşem.<br />
Google maps’te Petra kısmına bakıp,<br />
sokak görüntülerinden etrafa bakabilirsiniz.<br />
Etrafı seyrede seyrede merdivenleri indikten<br />
sonra Sütunlu yola (Colonnaded<br />
Street)’e varıyoruz.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /41
Gezi<br />
Nebatilerin mimarisin en güzel örneklerinden<br />
biri olan Sütunlu sokak eski dönemlerde<br />
alışveriş merkezi olarak kullanılıyormuş.<br />
Daha sonra Roma işgali<br />
döneminde, MÖ 106 yılında genişletilerek<br />
tekrardan inşa edilmiş.<br />
Yapılan kazılar sonucunda youln yan<br />
kısmında 1-2 katlı bina kalıntılarına<br />
rastalnmış. Bu kalıntıların eski alışveriş<br />
merkezine ait olduğu düşünülüyor.<br />
Sütunlu yolundan sonunda bulunan bir<br />
dizi merdivenin de alışveriş merkezine<br />
yani çarşıya çıktığı sanılıyor. Bu çarşının,<br />
MÖ 3 yüzyılda, şehrin ve çeşitli<br />
ticari faaliyetlerin merkezi olduğuna<br />
inanılmakta. Cadde, Bizans döneminde<br />
4 ve 6 yüzyıllar arasında kullanılmaya<br />
devam etmiş.<br />
Yolun sonunda, Qasr Al-Bint<br />
Tapınağı’na açılan üçlü bir kapı bulunuyor.<br />
Cadde altında bulunan bir kanal<br />
ağı ile donatılan suyun tahliyesini sağlamak<br />
için ortadan kavisli taşıtların hareketini<br />
kolaylaştırmak için sokak yatay<br />
ve dikey yollarla döşen. Üçlü ana giriş<br />
kapısı, Qasr Al-Bint Tapınağı olarak bilinen<br />
kutsal avluya açılmış. Geçidin girişinin<br />
hemen önünde, Tapınağa giden<br />
Hz. Harun’un türbesi<br />
ve<br />
El-Cera Mezarı<br />
bunların başında yer alıyor.<br />
bir dizi merdiven var. Diğer tarafında<br />
ise büyük Nabati tanrıları olan Lat ve<br />
Uzza’ya adanmış olan Siyah Kanatlı<br />
Tapınak (Black Winged Temple) yer<br />
alıyor.<br />
6 sütunu bulunan caddenin başlangıcında<br />
olan yarım daire şeklindeki çeşme<br />
olan Nymphaeum, Wadi Musa ve<br />
Wadi al-Mataha kavşağının kesiştiği<br />
yerde yer alıyor. Suyu, vadinin karşı tarafındaki<br />
tanklardan gelen bu çeşmeyi<br />
şimdilerde 450 yaşındaki bir ardıç ağacı<br />
gölgeliyor.<br />
Qasr Al-Bint Tapınağı’ndaki kazılar ve<br />
restorasyon çalışmaları, Kudüs’teki İngiliz<br />
Arkeoloji Okulu tarafından ellilerin<br />
sonlarında başlamış ve halen Ürdün<br />
Eski Eserleri Bölümü tarafından yürütülmekte.<br />
Nebati tapınağı olan Qasr Al-Bint tapınağı<br />
(Temple of Dhu-Shara), 23m<br />
yüksekliğde, etrafı Prebolos denilen bir<br />
duvarla çevrilmiş, bir ya da daha fazla<br />
tapınağı ve dinsel yapıyı içine alan kutsal<br />
mekan.<br />
Kuzey cephesinde 4 tane sütun bulunan<br />
bu tapınağa mermer merdivenlerden<br />
ulaşılıyor ve içerisinde adaklar için<br />
yapılmış bir sunak bulunuyor.<br />
Dördüncü yüzyıldan kalma belgelere<br />
bakıldığında ise tapınağın,<br />
Dhu-Shara’ya ve bakire annesi El-<br />
Uzza-Afrodit’e adandığını görülüyor.<br />
Tapınakta bulunan Yunanca yazıtlar<br />
ve parçalı göz idolü bu niteliği doğrulamakta.<br />
O yüzden de tapınak şimdiki<br />
haritalarda Temple of Dushara olarak<br />
görünüyor.<br />
MÖ 1. Yüzyılda inşa edildiği düşünülen<br />
tapınak aynı zamanda arşiv olarak da<br />
kullanılmış. İç ve dış sıva bezemeleriyle<br />
dikkat çeken Qasr Al-Bint, MS 2. yüzyılda<br />
Romalılar tarafından da kullanılmış.<br />
Ancak MS 363 depreminde çok fazla<br />
hasar almış ve yağmalanmış. Hatta<br />
kasten ateşe verildiğine inanılıyor.<br />
Dushara Tapınağı’da dışardan baktıktan<br />
sonra ihtiyaç molası verdik. Tapınağın<br />
karşı tarafında hem kafe hem de<br />
tuvaletler bulunuyor. Zaten Manastır’a<br />
kadar da başka mola yeri yok. O yüzden<br />
çok kıymetli. Hem de biraz dinlenmiş<br />
oluyorsunuz :)<br />
Dushara’nın biraz ilerisinde Great<br />
Temple yer alıyor.<br />
Büyük Tapınak Kompleksi, Petra merkezinin<br />
en önemli arkeolojik ve mimari<br />
yapısı. Great Temple’daki kazılar,<br />
1993’ten bu yana, Brown Üniversitesi<br />
arkeologlar tarafından devam ediyor.<br />
Bu dev kompleks, 7000 m2’lik bir alana<br />
kurulmuş.<br />
Nebatilerin inşa ettiği bu komplekste<br />
gül rengi taşlar oldukça dikkat çekici ve<br />
Rose City’nin ruhunu yansıtıyor.<br />
Ancak hava çok sıcak olduğu için biz<br />
Great Temple’ı gezmeye üşendik. Google<br />
maps üzerinden Great Temple’ı<br />
görebilirsiniz :)<br />
42 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Gezi<br />
Güneşin altında o kadar yol yürüdükten<br />
sonra pestilimiz çıktı diyebilirim. O<br />
muhteşem Petra antik kenti bile artık<br />
fantastik gelmiyordu bize :(<br />
Great Temple’ı geçince tekrardan Street<br />
of Facades’e vardık. Yani Petra’yı<br />
tamamen dolaşmış olduk :) Sırada var,<br />
Al Khazna.<br />
Al Khazna’yı görmüştük aslında ama bu<br />
sefer gece göreceğiz. Önünde mumlar<br />
yakılıp, şarkılar söylendiği vakit. Petra<br />
saat 18:00 gibi kapatılıyor ve turistler<br />
dışarı çıkarılıyor. Sonra gece ritüeli için<br />
ayrı bilet satılıyor. Sanırım 17 JOD.<br />
Biz yaramazlık yapıp içeride saklandık<br />
ve geceyi bekledik :) Al Khazna’yı yukarıdan<br />
gören bir yer var. bizim bugün<br />
ki arabaları ve geziyi ayarlayan abi bizi<br />
oraya çıkardı. Havanın kararmasını<br />
beklerken hem reçel kıvamındaki çayımızı<br />
içtik hem de dinlendik. Saat 19:00<br />
gibi mumlar yanmaya başladı. Şansımıza<br />
o gün dolunay da vardı ve Petra<br />
muhteşem görünüyordu. Ama eminim<br />
karanlıkta kimse orada yalnız kalmak<br />
istemez :)<br />
Al Khanza’nın önüne mumlar dikilip yakıldıktan<br />
sonra, saat 19:30 gibi biletli ziyaretçileri<br />
içeri almaya başladılar. Herkes<br />
mumların arasında kendine bir yer<br />
Dushara’nın biraz<br />
ilerisinde<br />
Great Temple<br />
yer alıyor.<br />
bulup oturdu. Sonra da gösteri başladı.<br />
Önce kaval çaldı biri sanıyorum. Uzaktan<br />
anlaşılmıyordu ne çaldığı. Sonra<br />
şarkılar söylendi ama arapça olduğu<br />
için hiç bir şey anlaşılmıyordu. Açıkçası<br />
ben hiç hoşlanmadım gösteriden. Müzik<br />
içimi sıktı ve enerjim düştü. Neyse<br />
ki çok uzun sürmedi ya da biz sohbete<br />
daldığımız için vakit çabuk geçti.<br />
Sonrasında Petra’nın tekrar boşaltılmasını,<br />
mumların toplanıp gitmesini<br />
bekledik. Kaçak girdiğimiz için herkes<br />
gitmeden inemedik aşağıya. Bu ara<br />
çok acıktık tabii çünkü kimsede yiyecek<br />
kalmamıştı. Sadece aç olsak iyi, acayip<br />
de çok sıkıştık. Petra’nın içide aç susuz<br />
mahsur kaldık resmen. Saat 23:00 gibi<br />
etrafta kimsecikler kalmadı. Biz de yuvarlana<br />
yuvarlana kayalıklardan aşağı<br />
indik. Antik kentte hiç aydınlatma olmadığı<br />
için kayalıklardan inmek sıkıntı<br />
oldu. Neyseki dolunay ve yanımızdaki<br />
fenerler vardı.<br />
Aşağıya indiğimize 2 tane araba bizi<br />
bekliyordu. Onlara binip bizim arabalrın<br />
yanına gideceğiz ama abiler fena rakı<br />
kokuyor. Petra’da alkol satışı yasak<br />
ama bunlar pet şişeyle içiyor rakıyı.<br />
Kendileri yapıyor büyük ihtimal. Hepsinin<br />
kafa güzel olunca biraz tırstık tabii.<br />
Ama yapacak bir şey yok. Mecburen<br />
bindik arabalara sonra da köye geri<br />
döndük. Bu akşam macerasından sonra<br />
sağ salim arabalarımıza vardık.<br />
Şimdi sırada Wadi Rum var. o da bir<br />
sonraki ayın yazısı :)<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /43
Gameon<br />
Lenovo Gaming Tour...<br />
Lenovo’nun, en güçlü müzik platformu PowerApp iş birliği<br />
ile bir oyun üssüne dönüştürdüğü Power Kenworth TIR’ı her<br />
an her yerde karşınıza çıkabilir. Lenovo’nun üstün donanımlı<br />
bilgisayar ve son teknoloji ile donatılan Power Kenworth<br />
TIR’ı 12 farklı şehirde, 26 farklı noktada oyun severler ile buluşacak.<br />
Oyun turu, Power Group dijital uygulaması PowerApp<br />
indirilerek takip edilebilecek. Lenovo’nun gezici oyun<br />
üssünde ziyaretçileri yüksek performanslı Lenovo ürünleri ve<br />
artırılmış gerçeklik oyunu bekliyor.<br />
Lenovo, Power Kenworth TIR’ı ile 12 şehirde ve 26 farklı<br />
noktada oyun oynamayı sevenlere üstün donanımlı ürünlerle<br />
ve Legion marka oyun bilgisayarları ile unutamayacakları<br />
bir oyun deneyimi sunacak. Ziyaretler önümüzdeki Mayıs<br />
ayının ortasına kadar devam edecek.<br />
Lenovo, 3 Nisan 2018 tarihinde Beşiktaş Jimnastik Kulubü iş<br />
birliğiyle Vodafone Park’ta açılan 1000 metrekarelik dev bir<br />
alana sahip “Lenovo Game On” ile oyun dünyasına getirdiği<br />
yeni soluğu bu kez “PowerApp ile Lenovo Gaming Tour” projesinde<br />
farklı şehirlere taşıyacak. İstanbul’da Lenovo Game<br />
On’a gelemeyen oyun severlerin yoğun talepleri ile yola çıkılan<br />
projede ilk etapta ziyaret edilecek iller arasında Adana,<br />
Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul (Avrupa<br />
ve Anadolu Yakaları), İzmir, Kayseri, Konya, Samsun,<br />
Balıkesir, Bolu, Çanakkale, İzmit yer alıyor.<br />
Oyun üssüne dönüşen tırda ziyaretçileri ayrıca teknolojideki<br />
ilerlemeyi deneyimleyebilecekleri “Jedi Challenge” Artırılmış<br />
Gerçeklik oyunu bulunuyor. Jedi Challenge satışa sunulmadan<br />
önce ilk olarak Lenovo Game On’da mekâna özel olarak<br />
ziyaretçilerinin deneyimine sunulmuştu.<br />
The Walking Dead, Pubg Mobıle’de...<br />
PUBG MOBILE ile en popüler zombi dizisi The Walking Dead<br />
dünyası iç içe geçiyor. Dizinin sevilen karakterleri PUBG<br />
MOBILE’a ekleniyor.<br />
Tencent Games, Türkiye’de de çok popüler olan AMC’nin<br />
The Walking Dead dizisi ile PUBG MOBILE arasında<br />
yapılacak yeni işbirliğinin detaylarını duyurdu. 1 Ekim itibariyle<br />
başlayacak ve 2020’nin ilk aylarına kadar sürecek özel<br />
etkinlikte oyuncular, dizinin en bilinen kahramanları ya da<br />
kötü karakterlerine bürünerek savaş alanını düşmanlarına<br />
dar edebilecekler. The Walking Dead Keşif Oyunu’nda<br />
görevleri tamamlayıp ekipmanları toplayarak puan kazanan<br />
oyuncular kalıcı Daryl Dixon Motosikleti gibi muhteşem ödüller<br />
kazanma fırsatına sahip olacak.<br />
30 Eylül pazartesi itibariyle ise oyun içi The Walking Dead<br />
Çekilişi gerçekleştirilecek. PUBG MOBILE’a girip oyun içi<br />
görevlere katılan Türkiye’den oyuncular telefon ve UC kazanma<br />
şansı yakalayacak. Ayrıca yeni etkinlikler ve karakterler<br />
de yolda, önümüzdeki dönemde oyuna eklenmeye devam<br />
edecek.<br />
44 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Gameon<br />
Seven Knights, 4. yılını kutluyor...<br />
Netmarble, mobil RPG oyunu Seven Knights’ın 4’üncü yılını<br />
milyonlarca oyuncusuyla birlikte kutlarken Ekim ayında yapılacak<br />
güncellemesinde Kris karakteri için yeni Mitik Kudretlendirmenin<br />
ve daha birçok değişikliğin oyuna ekleneceğini<br />
duyurdu.<br />
Yedi Şövalye’nin yeni lideri Kris<br />
Mitik Kudretlendirme, kudretlendirmenin en üst seviyesidir<br />
ve Mitik Kudretlenmiş bir kahraman yeni bir yetenek ve görünüm<br />
kazanıyor. Mitik Kudretlendirmenin avantajından yararlanacak<br />
kahraman Kris olacak ve kendisi aynı zamanda Yedi<br />
Şövalye’nin yeni lideri olacak.<br />
Bu güncellemeyle birlikte Seven Knights eşyalara da Mitik<br />
Kudretlendirmeyi getiriyor. Maksimum seviyeye çıkmış eşyalar<br />
Mitik Kudretlendirmeye açık olacak. Netmarble 4’üncu<br />
yıl dönümünü kutlama etkinlikleriyle taçlandırıyor. Katılım etkinliğinin<br />
yanı sıra birçok ödül oyuncuları bekliyor.<br />
Oyun hakkında daha fazla ayrıntı, marka web sitesinde bulunabilir.<br />
eFootball PES 2020...<br />
Konami Digital Entertainment B.V. eFootball PES 2020’nin<br />
bugün dijital ve fiziksel mağazalarda PS4, Xbox One ve PC<br />
Steam için Avrupa çapında yayınlandığını duyurdu.<br />
KONAMI, oyunu E3’te duyurduktan sonra yaz ayları boyunca<br />
çeşitli duyurular yapmıştı. Firmanın ilk partner kulübü FC<br />
Barcelona ile anlaşma yenilemenin ardından KONAMI Arsenal<br />
FC, Manchester United, FC Bayern ve Juventus FC<br />
ile de yeni veya yenilenen ortaklıklara imza atmış – Avrupa<br />
dışında da çeşitli partnerlerle anlaşmıştı.<br />
Bu partnerlikler sayesinde eFootball PES 2020 Serie A’nın<br />
Firma, FC Barcelona’dan Lionel Messi, Juventus FC’’den<br />
Miralem Pjanic, FC Bayern’den Serge Gnabry ve Manchester<br />
United’tan Scott McTominay’in oyunun Standart versiyonunun<br />
kapak yıldızları olduğunu duyurmaktan gurur duyuyor,<br />
oyunun satış fiyatı ise £59.99 olarak belirlenmiş durumda.<br />
Oyuncular ayrıca £79.99 karşılığında oyunun dijitale özel<br />
Legend versiyonunu da satın alabilecekler ve bu versiyonda<br />
Brezilya’lı efsane Ronaldinho da bulunuyor. Bu versiyondaki<br />
bonuslar arasında Ronaldinho’nun özel olarak 3D taranmış<br />
versiyonu, myClub’da 10 maçlığına kiralanan Messi, oyun<br />
içinde kullanmalık Seçkin Ajanlar ve 3 Oyunculu Sözleşme<br />
Yenilemesi de mevcut.<br />
Konami Digital Entertainment B.V.’nin Kıdemli Marka & İş<br />
Yönetimi Direktörü Jonas Lygaard şöyle söylüyor: “Bunun<br />
PES ekibi için müthiş bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Oyunculara<br />
dünyanın en büyük takımlarından birinin resmi olarak<br />
desteklediği inanılmaz bir oyun sunuyoruz ve bundan daha<br />
mutlu olamazdık.“eFootball PES 2020 ikonik Allianz Stadium<br />
stadında Juventus FC ile oynayabileceğiniz tek futbol oyunu<br />
olacak, FC Bayern’in Allianz Arena ve FC Barcelona’nın<br />
Cap Nou stadları gibi efsanevi stadların yer aldığı tek oyun<br />
olacağız ve Latin Amerika, Rusya ve Türkiye liglerini temsillerimiz<br />
de günden güne güçlenmiş durumda.”<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 45
Kültür - Sanat<br />
Andy Warhol UNIQ Expo’da...<br />
UNIQ Expo, “Sanat hiç bu kadar eğlenceli olmadı!”<br />
dedirtecek bir sergiye hazırlanıyor. 20. yüzyılın en etkili<br />
sanatçılarından Andy Warhol, 90 orijinal eseriyle 7<br />
Kasım’dan itibaren McArt.ist desteği ve Begüm Alkoçlar<br />
küratörlüğünde UNIQ Expo’da sanatseverlerle buluşacak.<br />
Pop Art’a saygı duruşu niteliğindeki bu sergi, İstanbul<br />
Maslak’ta 1500 metrekarelik dev bir Pop Art arenası sunacak.<br />
Pop Art sanatının öncüleri Keith Haring, Roy Lichtenstein,<br />
James Rosenquist ve Robert Indiana’nın Türkiye’de<br />
ilk kez sergileneceği orijinal 40 eserini de karşımıza<br />
çıkaracak.<br />
Sergi aynı zamanda, genç sanatçı kuluçka platformu<br />
McArt.ist koordinatörlüğünde Türk Pop Art temsilcilerine<br />
de yer verecek. “Sanata herkes dokunsun” misyonunu<br />
üstlenen sergi bu kapsamda, Pop Art sanatını ve<br />
Andy Warhol’u tüm yönleriyle tanıtırken, çeşitli atölye<br />
çalışmaları ve sanat sohbetleriyle ziyaretçilere interaktif<br />
bir deneyim de sunacak. 29 Mart’a kadar devam edecek<br />
sergide çılgınlığını keşfederken, sanatın keyifli, eğlenceli<br />
tarafıyla da tanışacaklar.<br />
Amansız toprakların<br />
destanları...<br />
Sabahattin Ali haberle masalın, anıyla efsanenin<br />
birbirine harmanlandığı öyküleri Can yayınlarından çıktı.<br />
Amansız toprakları destanları başlığı altında birkaç renkle<br />
koskoca bir dünyayı resmetmeyi, çorak topraklarda<br />
sınanmış hayatlarda evrensel olanın cevherini bulmayı<br />
başarıyor.<br />
Rüya Şehirler...<br />
Koç Üniversitesi Yayınları<br />
(KÜY), “Rüya Şehirler: Dünyayı<br />
Şekillendiren Yedi Tasarım Fikri”<br />
isimli kitabı Mimarlık Tarihi<br />
kategorisinde yayımladı.<br />
Wade Graham tarafından kaleme<br />
alınan kitap, Ümit Hüsrev<br />
Yolsal tarafından Türkçeye<br />
kazandırıldı. Rüya Şehirler,<br />
şehirleşmiş dünyayı anlamak<br />
için bir kılavuz niteliği taşıyor.<br />
19. yüzyıldan bugüne bazen ütopik, bazen tuhaf ama<br />
genelde tartışmalı birçok tasarım fikri kademeli olarak<br />
benimsendi ve Dubai’den Tokyo’ya, Londra’dan Los<br />
Angeles’a dünyanın her yerindeki şehirlerde uygulandı.<br />
Graham kitapta, bu tasarım fikirlerinin arkasındaki vizyonerlerin<br />
ve onların rakiplerinin yaşam öykülerinden<br />
yola çıkarak, şehir peyzajlarının analizini yapıyor, şehir<br />
formlarımızın nereden geldiğini, bizim onları ve onların<br />
bizi nasıl şekillendirdiğini göstermeyi amaçlıyor.<br />
46 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kültür - Sanat<br />
Arter’in ulaşım sponsoru Ford...<br />
Ford Otosan, Dolapdere’deki yeni binasında herkes için<br />
erişilebilir, canlı bir kültür ve eğitim platformu oluşturmayı<br />
hedefleyen Arter’in ulaşım sponsorluğunu üstlendi.<br />
Günümüz sanatını tüm boyutlarıyla geniş kitlelerle buluşturmayı<br />
hedefleyen çağdaş sanat kurumu Arter, 2010 yılından<br />
bu yana faaliyette bulunduğu İstiklal Caddesi’ndeki<br />
binasından, Dolapdere’deki yeni merkezine taşındı.<br />
Arter’in yeni mekanı, İstanbul’un kültür sanat hayatında<br />
yeni bir merkez olmaya aday Dolapdere’de 18 bin metrekare<br />
kapalı alan üzerine kurulu bulunuyor. Merkez sürekli<br />
ve geçici sergileri, farklı disiplinleri bir araya getiren film,<br />
tiyatro, dans, müzik etkinlikleri ve öğrenme programları ile<br />
sanatseverler için cazibe merkezi olmaya devam etmeyi<br />
hedefliyor.<br />
Ford Otosan ise ziyaretçilerin Arter’e geliş gidişlerinde en<br />
yakın toplu taşıma noktalarına kolay ve rahat bir şekilde<br />
ulaşmalarını sağlamak üzere, Arter’in açık olduğu saatler<br />
boyunca Taksim’e ring seferleri yürütecek.<br />
Ayrıntılı bilgi için: https://www.arter.org.tr/ziyaret<br />
Şebnem Ferah Konseri...<br />
27 Ekim Pazar akşamı Açıkhava’da Şebnem Ferah Fırtınası<br />
Esecek<br />
Atlantis Yapım, Harbiye Açıkhava Sahnesi’nin sezon kapanışını<br />
27 Ekim Pazar akşamı Şebnem Ferah konseri ile<br />
gerçekleştiriyor.<br />
Yayınladığı ilk albümü “Kadın”dan bu yana söz yazarı,<br />
besteci ve yorumcu kimliği ile Türk müzik tarihinde önemli<br />
bir yer edinen Şebnem Ferah, 27 Ekim akşamı Harbiye<br />
Cemil Topuzlu Açıkhava sahnesinde sevenleri ile buluşuyor.<br />
Şebnem Ferah, “Kadın” (1996)’dan, “Parmak İzi” (2018)<br />
albümüne uzanan geniş ve özel repertuvarıyla dinleyicisine<br />
unutulmaz bir konser performansı daha sunacak.<br />
Şebnem Ferah’a sahnede müzisyen arkadaşları,<br />
OzanTügen(klavyeler), Barış Manisa (gitar), Buket<br />
Doran(bas gitar), Aykan İlkan(davul), Serdar Barçın(flüt)<br />
ve Ceren Akyıldız(vokal) eşlik edecek.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /47