YachtLife & Travel 06-2019

HAZİRAN 2019 / SAYI: 81 

www.yachtlifetravel.com 

Milli Mücadele’nin 

100.yılında Atatürk Rallisi 

YENİ ALEN 45 SUYA İNDİ! 

ÖDÜLLÜ VIRTUS TEMMUZ 

ORTASINDA DENİZE 

İNDİRİLİYOR 

İnci Akü ile yelkenler fora 

Norveç’in “İzlenecek 10 

Başarılı Kadın” Listesinde 

bir Türk Kaptan! 

2. TYBA Yacht Charter 

Show Ardından 

KAPAK 

GÜZELİ: 

ALL 

ABOUT U 

yachtlifecharter yachtlifecharter 

Tekne kiralamanın en kolay yolu 

www.yachtlifecharter.com

F-MAX’LE ÇEKİLDİ. 

Motor gücü 500 PS

TRUCKS

Sevgili Okurlarımız, 

Baharı geride bırakıp yazı kucakladığımız şu günlerde tekrar sizlerle buluşmak 

çok güzel. 

Bu ay kapak güzelimiz All About U! All About U arkasında 36 metrekarelik 

açılabilir platformu ile dünyada ilk olma özelliği taşıyor. İkiz teknesi All About U 

II ise bu ay sonu suya iniyor… Tüm detaylarıyla yazdık. 

Haziran ayının öne çıkan haberleri arasında, Yacht&Aviation 2019 Awards 

çerçevesinde Concept Over 40 Meters ödülünü alan Mengi Yay ve ödüllü 

teknesi VIRTUS 44, sayfalarımıza konuk oldu. İlerleyen sayfalarda geçtiğimiz 

haftalarda suya inen Alen 45’i mercek altına aldık. 

Yelken yarışlarıyla dolu geçen Mayıs ayına, Milli Mücadele’nin 100.yılı anısına 

düzenlenen Atatürk Rallisi damga vurdu. Haziran sayımızda Atatürk Rallisi özel 

röportajımızı en eşsiz fotoğraflarla sunduk. 

Özel röportajlarımızdan bir diğeri ise, Norveç’in “İzlenecek 10 Başarılı Kadın” 

listesine seçilen ilk Türk kaptan, Ayşe Aslı Başak röportajı. İlgiyle okuyacağınızı 

umuyorum. 

Geçtiğimiz ay başarıyla gerçekleşen ve bizim de Yacht Life Travel olarak medya 

sponsorluğunu yaptığımız “2. TYBA Yacht Charter Show” fuarı ardından tüm 

Charter tekneleri ve işletmecilerine 2019 sezonunda başarılar diliyoruz. 

Sizler de tatilinizi mavi yolculuk ile Ege ve Akdeniz’in dilerseniz Yunan 

Adaları’nın eşsiz sularında geçirmeyi hayal ediyorsanız, muhteşem önerilerimiz 

var! Tekne kiralamadan önce mutlaka Charter dosyamızı incelemelisiniz… 

Tüm babaların Babalar Günü kutlu olsun! 

Kuzey 2009 Medya 

İnş. Tur. Oto. Kir. Tic.Ltd.Şti. adına 

İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü 

Feride Burçin KÖKSAL 

Editör 

Arzum Kaya - info@yachtlifetravel.com 

Grafik Tasarım 

Gülizar Ç. Çetinkaya - designmaya00@gmail.com 

Reklam 

Serkan Köksal - serkan@kuzeymedya.com.tr 

serkan@yachtlifetravel.com 

Yayın Türü 

Ulusal Süreli 

Her ay yayımlanır 

Reklam Rezervasyon 

Tel . +90 212 272 54 02 - 03 

Faks. +90 212 272 54 04 

Yacht Life & Travel Dergisi, 

Kuzey 2009 Medya İnş. Tur. Oto. Kir. Tic.Ltd.Şti. tarafından 

T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide 

yayımlanan yazı, fotoğraf ve tarafımızca yapılan 

ilanların, konuların her hakkı saklıdır. 

Yacht Life & Travel Magazine is published by 

Kuzey 2009 Medya İnş. Tur. Oto. Kir. Tic.Ltd.Şti. in 

accordance to Turkish laws. All rights are reserved that 

pertain to the written materials, photographs and 

illustrations published in the magazine. 

Keyifli bir Haziran ayı geçirmeniz dileğiyle… 


info@yachtlifetravel.com 

Arzum KAYA 

facebook.com/yachtlifetravel 

twitter.com/yachtlifetravel 

instagram/yachtlife_travel 

12 

20 

30 

60 

84 

‘ÖDÜLLÜ VIRTUS TEMMUZ ORTASINDA DENİZE İNDİRİLİYOR’ 

YENI SWAN 48 – EFSANE DÖNÜYOR 

20. GÖCEK İLKBAHAR YARIŞ HAFTASI 

NORVEÇ’IN “İZLENECEK 10 BAŞARILI KADIN” LISTESINDE BIR TÜRK KAPTAN! 

AYŞE ASLI BAŞAK 

‘MAVI YOLCULUK’ TURLARINDA DOLULUK YÜZDE 100’E ULAŞTI

DENİZ KEYFİNİZ 

BÖLÜNMESİN! 

Siparişlerinizi 

Marinaya Getiriyoruz 

METRO BODRUM YAT SERVİSİ 

Telefon : 0 252 311 07 70 / 551 

e-posta 

: st17.yat@metro-tr.com 

METRO FETHİYE YAT SERVİSİ 

Telefon : 0252 613 56 56 / 490 

Cep Telefon : 0 505 169 96 86 

e-posta 

: st87.yat@metro-tr.com

KISA KISA 

COCA-COLA KUTULARINDAKİ 

ŞEHİRLER ‘TADINI ÇIKAR’ 

UYGULAMASIYLA CANLANDI 

Coca-Cola’nın ülke ve şehirlerin kültürel özellikleriyle tasarım öğelerini birleştirerek 

yerel değerleri keşfetme duygusunu vurgulayan global kampanyası “Bir Başkayız 

Biz” şimdi dijital uygulamaya taşındı. “Tadını Çıkar” uygulamasıyla, Coca-Cola 

kutuları üzerindeki şehir karakterleri canlanıyor ve sürpriz hediyeler sunuluyor 

Coca-Cola’nın Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki doğal ve tarihi güzellikler ile ilgili farkındalık 

yarattığı “Bir Başkayız Biz” kampanyası, “Tadını Çıkar” mobil uygulaması ile 

dijital dünyaya taşındı. Mobil uygulamayı açtıktan sonra şehir tasarımlı Coca-Cola 

kutularını cep telefonunun kamerasına gösteren kullanıcılar, artırılmış gerçeklik teknolojisi 

kullanılarak hazırlanan etkileyici animasyonlarla şehirleri eğlenceli bir şekilde 

keşfediyor. 

Şehir tasarımlı Coca-Cola kutularındaki QR kodlar, kullanıcıyı mobil marketlerde 

yer alan ‘Tadını Çıkar’ uygulamasına yönlendiriyor. Uygulamayı telefonuna yükleyen 

kullanıcılar artırılmış gerçeklik teknolojisi ile Coca-Cola kutuları üzerinde yer alan 

karakterlerin etkileyici animasyonlara dönüşmesini izliyor ve şehrin farklı yönlerini 

keşfediyor. Mobil uygulama üzerinden cep telefonu kamerasına taratılan her başka 

şehir, uygulamada kullanıcıya bir sürpriz kazandırıyor. Uygulama ile farklı şehirleri 

keşfederken sürpriz hediyeler kazanmak da mümkün. Sürpriz hediyeler arasında 

Yemeksepeti, GittiGidiyor, Coca-Cola Dükkanı indirim kuponları yer alıyor. 

Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden, nüfus yoğunluğu bakımından büyük şehirlerin 

yer aldığı projede; bu şehirlerin simgelerini yansıtan ve vurgulayan özellikleri yer 

alıyor. Coca-Cola kutu tasarımları; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Şanlıurfa, Van, 

Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Samsun, Trabzon, Denizli ve Antalya olmak üzere 13 

şehrin öne çıkan doğal, tarihi ve kültürel öğelerine bir keşif yolculuğu sunuyor. 

birbaskayizbiz.coca-cola.com.tr 

#BirBaşkayızBiz 

Hollanda Kraliyet Havayolları KLM, yepyeni 

bir uygulama ile yolcularına uçuş öncesi seyahat 

deneyimi sunuyor. Dünyada Artırılmış 

Gerçeklik uygulaması sunan ilk havayolu şirketi 

olan KLM’in Facebook üzerinden kullanılan 

Artırılmış Gerçeklik teknolojisi ile Taipei, 

Edmonton ve Stavanger gibi şehirler şimdi 

bir tık uzakta olacak. 

Hollanda Kraliyet Havayolları KLM, gerçek 

ile sanal dünyayı birbirine bağlayan en yeni 

teknoloji Artırılmış Gerçeklik (AR-Augmented 

Reality) ile yolcularına bir tıkla seyahat 

deneyimi yaşatıyor. Facebook üzerinden 

kullanılan uygulama ile yolcular biletlerini 

almadan önce KLM destinasyonlarını keşfedebiliyorlar. 

Bisiklet, yüzme ya da koşuda 

iddialı olanlar Ultimate 

Cunda‘da buluşuyor 

Dünyaca ünlü doğa sporları 

markası Salomon Türkiye, 

6–7 Temmuz 2019 tarihleri arasında 

Ayvalık Cunda Doğa Caravan 

Camping alanında “Ultimate Cunda“ 

etkinliğini düzenliyor. Bisiklet, 

yüzme ve koşu sporlarında iddialı 

olan herkesin katılabileceği 

yarışlar her seviyede sporcunun 

yarışabileceği parkurlarda gerçekleştirilecek. 

Salomon Türkiye tarafından Ayvalık 

Cunda adasında düzenlenecek Ultimate Cunda etkinliğinde bisiklet parkuru 

15,5 km, yüzme parkuru 2 km, koşu parkuru 10,4 km olacak. Sporcular 

tek bir branşta yarışabilecekleri gibi iki branş ya da kombine tüm branşlarda 

yarışabilecekler. 

Kayıtlar sürüyor 

Ultimate Cunda‘da yarışmacı olabilmek için 18 yaşını doldurmuş olmak gerekiyor. 

2 Temmuz tarihine olan kayıtlarda tek branş için katılım 85 TL, kombine 

katılım 225 TL. Etkinliğe katılmak isteyenler http://teamkronos.com/ultimate-cunda/ 

adresinden kayıt yaptırabiliyor. 

Ultimate Cunda‘nın 5 Temmuz tarihli açılışının ardından yarışmacılara sporcu 

kitlerinin dağılımı yapılacak. Tüm katılımcılara etkinlik tişörtü ile koşuculara 

çipli numara, bisikletçilere çipli numara ve plaka, yüzücülere bone ve çipli 

bileklik verilecek. 6 Temmuz tarihinde bisiklet, yüzme ve koşu branşlarında 

yarışmalar gerçekleştirilecek, ödül töreninin ardından plajda “after party” düzenlenecek. 

7 Temmuz sabahı ise “yoga” etkinliği yapılacak. 

Yaş kategorileri 

Ultimate Cunda yarışmaları, 18-29 yaş (2001-1990 doğumlular), 30-39 yaş 

(1989-1980 doğumlular), 40-49 yaş (1979-1970 doğumlular), 50 ve üzeri yaşlar 

(1969 ve altı doğumlular) olmak üzere dört kategoride düzenlenecek. Her 

kategoride ve her branşta ilk üç dereceye girenler anı madalyaları ile ödüllendirilecek. 

Herkes İçin Spor Federasyonu, Ayvalık Kaymakamlığı, Ayvalık Belediyesi, Salomon, 

Supradyn, Intersport, Rexona, Redbull, Sup Turkey ve Argeus Ultimate 

Cunda etkinliğine destek veren kurum ve kuruluşlar arasında yer alıyor. 

Havacılıkta Dijital Dönüşüm 

KLM’den Artırılmış Gerçeklik Uçuş Deneyimi 

Facebook kamerası sayesinde kullanılan AR 

uygulamasına tıklandığında, insanlar kendilerini 

yeni hedeflerine giderken bir KLM valizi 

ile görebiliyor, ardından uçuş öncesi seyahat 

önerilerini, hizmetleri ve destinasyonlarının 

360 derece manzarasını bu teknoloji sayesinde 

bulundukları yerden test edebiliyorlar. 

KLM, takipçilerine seyahat ipuçları ve bilgiler 

sunan bu faydalı uçuş öncesi deneyim sayesinde 

sosyal medya aracılığı ile az bilinen şaşırtıcı 

destinasyonları keşfetmelerini sağlıyor. 

Dijital hizmet sunan lider havayolu olmayı 

amaçlayan KLM, yolcularına fayda sağlayacak 

yeni AR reklam işlevselliğini test eden 

dünyadaki ilk firmalardan biri oldu. 

8 

www.yachtlifetravel.com

PERSHING 5X 62 70 74 82 8X 9X 108 140 

PERSHING-YACHT.COM 

A FERRETTI GROUP BRAND 

DENTUR TURIZM VE YATCILIK TICARET A.S. Zincirlikuyu Meydani No:96 - 34400 Levent - Istanbul - Turkey 

Tel: +(90)-212-2750755 - Fax: +(90)-212-3369212 - dentur@denturyat.com - www.denturyat.com

KISA KISA 

Tatil çantanızın vazgeçilmezleri hazır mı? 

Saçlarda deniz esintisi hep sizinle 

NetWork İlkbahar/Yaz 2019 kadın 

koleksiyonu Dark Safari temasıyla 

stili maceracı bir ruhla buluşturuyor. 

NetWork İlkbahar/Yaz 2019 kadın 

koleksiyonundan Dark Safari teması 

göz alıcı ışıltıları doğanın maceracı 

ruhuyla buluşturuyor. Siyah, gri, bej 

ve sarı tonlarının hakim olduğu temada, 

yaprak, zebra ve çizgi desenleri 

tabiatın egzotik öğeleri olarak 

karşımıza çıkıyor. 

Yaz aylarının gelişiyle 

birlikte tüm yıl heyecanla 

beklenen tatil 

dönemleri de başlıyor. 

Deniz tatili planlayanların 

saç bakım ürünlerine 

gereksinimi artıyor. 

Deniz, kum ve güneş 

derken saçlarımız daha 

fazla özenli olmayı gerekli 

kılıyor. Bu dönemde 

doğallık ön plana 

çıkarken, özellikle saçlara 

kolaylıkla şekil verilmesini 

sağlayan ürünler tercih ediliyor. 

Egos Wavy Deniz Tuzu Etkili Saç 

Şekillendirme Spreyi, denizden yeni 

çıkmış bir görünüm vermesi ve pratik 

kullanımıyla tatil bavulunda olması 

gereken ürünler arasında yer alıyor. 

Saçlara doğal ve denizden yeni çıkmış 

gibi bir görünüm veren Egos 

Wavy Deniz Tuzu Etkili Saç Şekillendirme 

Spreyi, özel geliştirilen içeriği 

ve formülüyle saçlarda doğal deniz 

dalgası görünümü elde edilmesini 

sağlıyor. Özellikle deniz tatillerinde 

Rafya ve keten kumaşlar 

temanın 

anahtar parçası olan 

elbiselerle bir araya 

gelerek safari stilini 

modern bir bakış açısıyla 

yorumluyor. Stiline 

özgürlük katmak 

isteyen kadınlar için 

de şortlu takımlar şık 

alternatifler oluyor. 

pratik kullanımıyla kolaylık sağlayan 

Wavy, güzellik trendleri arasında yer 

alan yok gibi makyaja da eşlik ediyor. 

Sıcak yaz günlerinde saçların kolaylıkla 

şekil almasını sağlayan, aynı zamanda 

saçların uzun süre formunu 

ve hacmini koruyan sprey, kokusuyla 

da fark yaratıyor. Denizin esintisini ve 

kokusunu saçlarınıza getiren Egos 

Wavy, tatilinizin kurtarıcısı olacak. 

Egos Deniz Tuzu Etkili Şekillendirici 

Sprey fiyatı: 34,95 TL 

DOĞADAN İLHAM ALAN DEKORASYONLAR 

EGZOTİK SAFARİ 

Mudo Concept, güçlü İlkbahar Yaz Koleksiyonu 

ile bu yaz da trendleri evlere taşıyor. 

Birbirinden farklı stilleri yaşam alanlarına taşıyan 

Mudo Concept, tropikal detaylardan 

marin temasına, yeşil ve mercan tonlardan 

yumuşak pastel tonlara yüzlerce farklı konsepti 

barındıran önerileri ile bu yaz bambaşka 

bir koleksiyon ile sezona giriş yapıyor. 

Doğallığın izinden giden koleksiyon renkli 

ve hasır dokulu sepetlerin, ahşap bibloların, 

mermer dokulu vazoların yanı sıra yaz aylarının 

olmazsa olmazı marin temalı ürünlerini 

de marin severler ile buluşturuyor. Balık 

formlu ve balık motifli biblolar, sunum tabakları, 

kırlentler Mudo Concept ile özdeşleşen 

marin temalı ürünlerin arasında yerini 

alıyor. Bu yılın trendi Tropikal etki doğadan 

ilham alan aksesuarlar ile evlere taşınıyor ve 

iç mekanlarda bir bahçe havası yaratmayı 

başarıyor. Yazı simgeleyen motifler arasında 

yer alan çiçekler, iri yapraklar ve hayvan 

figürleri kırlentlerde, masa örtülerinde, aydınlatmalarda, 

sofra ürünlerinde ve dekoratif 

aksesuarlarda yerini alırken şıklıktan 

vazgeçmeyenlere özel altın detaylı aksesuarlar 

da koleksiyonda buluşuyor. Bu yılın 

gözdesi yeşil ve mercan tonlarının yanı sıra 

yumuşak pastel tonlarından vazgeçmeyen 

Mudo Concept, pastel tonların ferahlatıcı 

etkisini yaşam alanlarına taşıyor. Banyolarda 

sadeliği simgeleyen banyo setleri, havlular, 

paspaslar; mutfakta pastelin romantik dokunuşu 

ile tasarlanmış tabaklar, bardaklar; 

ev tekstilinde ise mobilyalarınız ve diğer aksesuarlarınızla 

kombin yapabileceğiniz kırlentler 

ve kilimler pastel rüzgarı estiriyorken 

canlı renkler ile de yazı kucaklayan parçalar 

her zevke hitap ediyor. Son dönemlerde dikkat 

çeken ve zarafeti yansıtan “Blue Blanc” 

akımı ise Mudo Concept ile en keyifli yemek 

sofralarınıza, dekorasyonlarınıza eşlik ediyor. 

Mavi ve beyaz renklerin birleşimi ile çiçek ve 

etnik motiflerin yer aldığı seri mavi bir büyüye 

dönüşüyor. 

10

KISA KISA 

Zevkine Düşkün Babalara Sıra Dışı Tasarımlı 

Keyif Koltuğu 

Açık hava mekanlarına prestij ve keyif 

katan L’unica, Cloud Lounge koltuk 

ile işten eve yorgun gelen babaların 

gönüllerini fethetmek isteyenlere 

Babalar Günü’nde farklı bir hediye 

alternatifi sunuyor. Sıra dışı tasarımı, 

teak ağacı gövdesi ve dış mekana 

uygun ip detayları ile her türlü hava 

koşuluna dayanıklı olarak üretilen 

Cloud Lounge koltuk, estetik görünümüyle 

kendine hayran bıraktırıyor. 

Fonksiyonelliğin ve kalitenin ön planda 

tutulduğu tasarımlarını konfor ve 

estetikle buluşturan L’unica, 2019 

ilkbahar-yaz koleksiyonuna eklediği 

yeni Cloud Lounge koltuk ile Babalar 

Günü’nde farklı bir hediye alternatifi 

Kişisel bakım alanında koleksiyonlarını 

erkek ürünleriyle de zenginleştiren 

Madame Coco, Babalar Günü’nü 

Güney Fransa’dan getirdiği kokularla 

SEIKO Presage kokteyl koleksiyonu, Babalar 

Günü için modern ve klasik çizgileriyle mükemmel 

bir hediye seçeneği sunuyor. Her biri farklı bir 

kokteylden esinlenen ve bu kokteyllerin renklerine 

uygun olarak tasarlanan bu iki yeni model dikkat 

çekiyor. Şampanya renginde, güneş ışığı dokulu 

kadranlı, güç rezervi göstergeli modelin yanı 

sıra rose indeksli model de 40.5 mm çelik kasaya, 

5 bar su geçirmezlik özelliğine ve bombeli yansıma 

yapmayan safir cama sahip. Koleksiyon, deri 

kayış ve bilezikli alternatifleri ile farklı olmak isteyen 

stil sahibi erkekler için tasarlandı. 

sunuyor. Keyfine düşkün babalara 

alınabilecek en iddialı hediyelerden 

biri olan Cloud Lounge koltuk, sıra 

dışı tasarımının yanı sıra konforlu yapısıyla 

da işten eve yorgun gelen babaların 

gönüllerini fethediyor. 

Teak ağacı gövdesi ve dış mekana 

uygun ip detayları ile her türlü hava 

koşuluna dayanıklı olarak üretilen 

Cloud Lounge koltuk, iç mekanın 

konforunu açık havaya taşıyor. Estetik 

görünümüyle büyüleyen Cloud 

Lounge koltuk, L’unica‘nın Türkiye 

genelinde yer alan 30 farklı bayisinden 

ve İstanbul Levent’te bulunan 

showroom‘undan temin edilebiliyor. 

Babalara Madame Coco’dan en özel hediyeler 

Répertoire’dan karakteristik erkek parfümleri 

kutluyor. Répertoire erkek parfüm 

çeşitleri, baharat, odunsu ve çiçeklerden 

esintiler taşıyan mistik notalarıyla 

babaların en özel hediyesi 

oluyor 

Hayatımızı varlığıyla güçlü kılan babalarımızın 

o özel günü yaklaşıyor. 

Madame Coco, yaklaşan Babalar 

Günü’ne özgü odunsu, baharatlı, çiçeksi 

ve ferah kokularıyla hediye 

arayanların ilk adresi oluyor. Babasını 

mutlu etmek isteyenlere tamamen 

natürel Fransız esanslı kokular sunan 

Madame Coco, Répertoire erkek 

parfüm seçenekleriyle bu özel güne 

imzasını atıyor. 

Güçlü babaların yeni tercihi 

Kadınlar kadar erkekler de kokuların 

büyüsüne kapılmayı seviyor. Madame 

Coco; Répertoire erkek parfümleriyle 

güçlü ve karakteristik kokular 

sunuyor. Koruyucu içermeyen 

ve Fransa’da üretilen parfümlerin 

esansları özel olarak seçiliyor. Madame 

Coco, içindeki gücü dışarı çıkarmak 

isteyenlere Moderniste, gerçekçi 

erkeklere özel Realiste, keşfetmeyi 

seven erkeklere ise Futuriste kokularıyla 

seçenekler sunuyor. 

Madame Coco’nun kozmetik markası 

Répertoire, Fransız esanslarıyla hazırladığı 

parfümlerini erkek bakımın 

son dokunuşu haline getiriyor. 

Seiko Presage Kokteyl Kolesiyonu’ndan Babalar 

Günü’ne özel hediye seçenekleri… 

12 


Babanız için hem şık hem kullanışlı bir hediye alın 

Zarif, şık ve asil tasarımlarıyla her 

dönem en anlamlı hediye seçenekleri 

arasında yer alan Parker, Babalar 

Günü için bu yıl da özel olarak hazırlandı. 

16 Haziran Pazar günü kutlanacak 

Babalar Günü için tasarlanan 

Jotter Premium serisi aynı babalarımız 

gibi köklerine sadık kalan, ancak 

güzel yazı deneyimini modern zamanlara 

taşıyan tasarımıyla göz kamaştırıyor. 

Her detayı özenle işlenen 

ve kapsamlı testlerden geçirilen Jotter 

Premium, güven içinde lüks yazı 

deneyimi sunuyor. 

Babalar evin birleştirici, toparlayıcı 

gücü. Koşulsuz sevgiyle çocuklarını 

sarıp sarmalayan babalar için en 

anlamlı, zarif, şık ve asil hediye bu yıl 

da Parker’dan. 16 Haziran Pazar günü 

kutlanacak Babalar Günü için hediye 

bakmaya başlayanların yardımına 

yine mükemmeliyeti simgeleyen, 

İngiltere’de iki kez Kraliyet Arması ile 

onurlandırılan prestij kalemin öncüsü 

Parker yetişiyor. Güzel yazıyı modern 

zamanlara taşıyan Parker, her zaman 

çocuklarının yanında olan babalar 

için yanlarından ayıramayacakları 

Jotter Premium Luxury Tükenmez 

Kalem serisini sunuyor. Mat siyah ve 

bronz renkleri bulunan, lüks yazı deneyiminde 

değişmeyen bir ikon olan 

Jotter’ın yeni serisi babalar için hazırlandı. 

Retro tasarımlarını koruyor 

Babalara kendi öykülerini yazmaları 

için gereken güveni veren lüks kalem 

Sporcu babaların şıklığı Bilcee’den 

Hayatlarını çocuklarına adayan babalar için özel ve değerli olan “Babalar 

Günü”ne geri sayımı başladı. Aktif spor giyimin vazgeçilmez adresi Bilcee, 

rahatına düşkün babalara özel fırsatlar sunuyor. Eşofmandan şorta ve sporcu 

atletine kadar birçok hediye alternatifi sunan Bilcee, 10-17 Haziran tarihleri 

arasında seçili ürünlerde yüzde 30 artı yüzde 40 indirim ile tüketicilerle 

buluşuyor. 

Babalara olan sevginin ifade edildiği ve gösterildiği Babalar Günü’ne sayılı 

günler kaldı. Hayatımızda önemli bir yeri olan babalarımıza, en güzel hediyeyi 

vermek için birçok fırsat bulunuyor. Bu fırsatlardan biri de rahatlığı ve 

şıklığı ile öne çıkan spor giyim ürünleri. Aktif spor giyim markalarından Bilcee, 

Babalar Günü’ne özel seçili ürünlerde yüzde 30 artı yüzde 40 indirim ile 

özel bir avantaj sunuyor. Eşofman takımlarından şortlara, sporcu atletlerinden 

t-shirt ve sweatshirtlere varıncaya kadar Bilcee ürünlerine www.bilcee. 

com ya da n11 ve Morhipo gibi alışveriş siteleri üzerinden ulaşmak mümkün. 

üreticisi Parker, kökenlerine sadık 

kalarak 60 yılı aşkın tarihini yansıtan 

bu tükenmez kalemleriyle, 1950’lerin 

başlarındaki klasik retro tasarımlarını 

koruyor. Geçmişten aldığı tecrübe ve 

ilhamı, simgesi olan ok klipsi, dayanıklı 

ve hafif kasalarıyla birleştirerek 

geniş bir renk yelpazesine sahip paslanmaz 

çelik ile modernize ediyor. 

Böylece Parker, babalara hak ettikleri 

saygıyı bu özel serisi ile gösteriyor. 

Söz uçar yazı kalır 

Kullanımda zarafet ve incelik sunan 

Jotter serisi, kullanıcılarının yazmaya 

zaman ayırmalarını, düşüncelerini 

yaratıcılıklarının akışına bırakmasını 

sağlıyor. ‘Söz uçar yazı kalır’ diyerek 

yazmanın önemine inanan Parker, 

Jotter Premium serisini babalar için 

özel olarak hazırlanan hediye kutusunda 

sunuyor. Her detayı özenle 

işlenen ve kapsamlı testlerden geçirilen 

Jotter Premium serisindeki 

kalemlerin her biri KDV dahil sadece 

150 TL’ye satılıyor. 

Süper kahraman babalarımız için: Victorinox çakı 

Tüm zamanını sevdikleri için harcayan babalarımıza 

özel… 

Victorinox, yaşam boyu varlığıyla güç veren babalar 

için zamansız model ve özellikteki çakılarıyla 

farklı bir hediye alternatifi sunuyor. Kırmızı rengi ve 

fonksiyonel özellikleriyle göz dolduran Victorinox 

çakı, babanızın cebindeki yerini alacak! 

Babalar Günü, hayatın yoğun temposu içinde 

kaçırdığımız zamanların telafisi için bizlere şans 

tanıyor ve babamızı ne kadar çok sevdiğimizi göstermemiz 

için fırsat veriyor. Sevgi, en büyük ve en 

değerli armağan olmakla birlikte; sevgiyle düşünülmüş 

ve hazırlanmış Babalar Günü hediyeleri de 

bunun bir parçası. Hediye arayışında olanlara farklı 

model ve tasarımdaki çakılarını sunan Victorinox, 

bu özel günü anlamlı kılıyor. 

Rengi ve kullanışıyla babanızın gönlünde taht kuracak 

Doğayı seven, maceraperest ve koleksiyoner babaların 

yanından ayırmaması gereken Victorinox 

çakılar, işlevselliğiyle dikkat çekiyor. 

Büyük bıçak, cımbız, çok amaçlı kanca, delik açıcı, 

kablo sıyırıcı, konserve açacağı, küçük tornavida, 

şişe açacağı ve makasa kadar birçok farklı kullanım 

özelliğiyle hayat kurtarıcı olan Victorinox 

çakılar, birden fazla özelliği tek bir üründe bulunduruyor. 

Mall of İstanbul, Maltepe Piazza’daki Hobix mağazalarında, 

hobix.com.tr internet sitesinde ve SPX 

mağazalarında bulabileceğiniz Victorinox Super 

Tinker Çakı’nın fiyatı 229 TL’dir. 

kısa kısa 

www.yachtlifetravel.com 13

YACHT 

‘ÖDÜLLÜ VIRTUS TEMMUZ 

ORTASINDA DENİZE İNDİRİLİYOR’ 

Serinin ilk yatı 44 metrelik VIRTUS, 55 metrekarelik açılabilir 

platformu ile sınırsız eğlence imkanı sunuyor. 

Tuzla’da faaliyet gösteren MENGİ YAY 

Tersanesi’nde üretilen 44 metre uzunluğundaki 

VIRTUS zarif ve dinamik 

dizaynı, yaşam alanlarında yaratılan 

ferahlık ve geniş iç hacmi, 55 metrekarelik 

açılabilir platformu (beach club), 

4 adet stabilayzerin sağlamış olduğu 

konfor ile ön plana çıkıyor. Yatın Temmuz 

ayı ortasında denize indirilmesi 

planlanıyor. VIRTUS, Ünlü tasarım dergisi 

Design Et Al tarafından her yıl düzenlenen 

International Yacht&Aviation 

2019 Awards çerçevesinde Concept 

Over 40 Meters kategorisinde ödül almıştır. 

Çelik gövde ve alüminyum üst binaya 

sahip VIRTUS’un mühendislik tasarımı 

Ginton Naval Architects, iç ve dış dış 

tasarımda ise VYD Yacht Design imzası 

bulunmakta. 

44 metre uzunluğunda, 8.8 metre genişliğindeki 

VIRTUS, 5 kabin, 10 yatak, 

4 mürettebat kabini ve 1450 beygirlik 

iki motora sahip. 

Mengi Yay Yatçılık Yönetim Kurulu 

Başkanı Hüseyin MENGİ, projenin 2 yıllık 

yoğun bir emeğin karşılığı olarak ortaya 

çıktığını söyleyerek, tekne ile ilgili 

şöyle anlatıyor: 

“VIRTUS’da üzerinde çalışmaktan büyük 

keyif aldığımız ve ses getireceğine 

inandığımız bir proje. Design Et Al 

dergisi tarafından düzenlenen 2019 yılı 

International Yacht &Aviation Awards 

yarışmasında Concept Over 40 meters 

kategorisinde almış olduğumuz ödül 

de bunun bir kanıtı 

Yatın en dikkat çekici özelliklerini zarif 

ve dinamik dizaynı ile geniş iç hacmi, 

55 metrekarelik çok geniş bir ‘beach’ 

alanı ve dört adet stabilayzer ile sağlanan 

konfor olarak saymak mümkündür. 

Virtus, sahip olduğu iki adet 1450 beygir 

gücündeki motoru ile 16 deniz mili 

azami sürate, 12 deniz mili seyir süratine 

ve 10 deniz mili ekonomik sürate 

sahiptir. Seyir menzili ise 10 knot hızda 

3.200 deniz mili.” 

Tekneye adım atar atmaz ilk dikkat 

çeken husus geniş iç mekanlar ve bordaya 

açılmış olan camlar ve balkonlar. 

Bu sayede gerek kamaralarda gerekse 

ana salondan deniz ile iç içe olma fırsatı 

elde ediliyor. Ana salon ve master 

kamaradan erişim sağlanan balkonlar 

ile de eşsiz bir deniz keyfi sizleri bekliyor. 

Geniş ve şık beach area alanında 

denizin ve güneşin tadını doyasıya 

yaşamanız mümkün kılınmış. Yatta 

bulunan beş kabin ferah tasarımlarıyla 

dikkat çekiyor. Ofis imkanına sahip ana 

kamaranın yanı sıra yatta iki VIP kamara 

ve iki misafir kamarası mevcut. Dört 

mürettebat kamarası da sekiz kişi için 

tasarlanmış. 

Genel Bakış 

Tam boy: 44 metre 

En: 8.80 metre 

Ağırlık: 495 ton 

Motor Gücü: 2X1450 HP CAT C32 

Yakıt Kapasitesi: 44.000 litre 

Su Kapasitesi: 8.400 litre 

14 


www.channelr.com 

info@channelr.com 

Tel. +90 252 645 24 68 

Mobile. +90 532 495 65 39 

Göcek Mah. Uzman Kaptan Sok. No:8 

Fethiye / Muğla / Turkey

YACHT 

RODA 100 TEKNESİ, TEMMUZ AYINDA 

DENİZLE BULUŞMAYA HAZIRLANIYOR 

Roda Yat Tersanesi’nde imalatı süren Roda 100 teknesi lamine 

usüllerine göre yapılmış ahşap bir tekne. İmalatı bitmek üzere 

olan Roda 100, Temmuz ayında suya inmek için gün sayıyor. 

30,6 metre uzunluğunda ve 6,95 m genişliğindeki 

Roda 100 teknesi 1 owner, 1 

master, 2 guest room ve 1 captain kabine 

sahip. Gövdesi tamamen lamine ahşaptan 

oluşuyor. 2 x 610 HP cummins motor 

ile birlikte maximum 12 knota kadar çıkabiliyor. 

Roda Yat’ın Klasik Bodrum gulet tasarımlarından 

sonra günümüz gereksinimleri 

doğrultusunda form ve tasarım 

olarak modern motorsail ve motorboat 

imalatları da mevcut. Günümüz yat firmalarının 

aksine Roda Yat Tersanesi teknelerini 

müşterilerine hazır ürün olarak 

sunuyor. 

Roda 100 teknesinin suya indirilişinden 

sonra, Roda Yat Tersanesi’nde dizayn 

projeleri hazırlanmış 130 ft. lik motor sail 

projesinin imalatına başlanacak. Roda 

100 teknesinin dizayn bakımından devamı 

niteliği taşıyan bu projenin 2021 yaz 

sezonuna doğru hazır hale getirilmesi 

planlanıyor. 

İç dizayn hususunda tasarımlarıyla müşterinin 

konforunu ve denize bağlılığını, 

gelişen teknoloji ile birlikte artırmayı 

amaçlayan Roda Yat, bu amaç doğrultusunda, 

yerleşimdeki detay çalışmaları 

ve kaliteli işçiliği ön planda tutuyor. 

Teknoloji ile birlikte Bodrum’da yat imalatı 

her geçen gün gelişirken, burada 

üretim yapan Roda Yat, yatların ülke 

ekonomisine sağlanan katkı ve desteklerin 

sürdürülebilir olması için arge ve 

sektörel gelişmeleri yakından takip ediyor. 

Roda Yat tekne imalatının yanı sıra, 

firma olarak teknelerin bakım ve onarımı 

konusunda da iddialı durumda. 

16 


Deniz üzerinde 

geçirdiğiniz zamanı 

güvenli ve keyifli 

hale getirmenin 

doğru adresi... 

Raymarine Bodrum Bölgesi Yetkili Bayii ve Servis Noktası 

CSA Marin Elektronik ve Elektrik Servisi 

Turgutreis Mah. Karabağlı Cad. No: 63/A Bodrum/MUĞLA 

Tel:0252 382 70 40 | Gsm:0 531 304 58 00 

www.csamarin.com | info@csamarin.com

YACHT 

Fountaine Pajot MY 40 

Uzun yıllardır yelkenli yat sektöründe 

uygulanan katamaran gövde tasarımları 

artık Motor Yat segmentinde 

de çok aranan bir tasarım. Motor Yat 

katamaranların öncü firması Fountaine 

Pajot Yeni Motor Yacht MY40 

modelinin tanıtımını Düsseldorf Boat 

Show’da yaptı. 

Katamaran gövdeli motoryatların 

tüm üstün özelliklerinin buluştuğu 

bu harika tekne son derece dinamik 

ve elegan çizgileriyle göz alıcı olarak 

değerlendirildi. Nispeten küçük 

bir boyda yaratılan yaşam ve konfor 

alanları, alan genişlikleri, kapalı alanlarda 

yaratılan aydınlık ve ferah mekanlar 

çok daha büyük boydaki monohull 

motoryatlarla kıyaslandığında 

hayranlık verici. Adeta 55-60 feet 

tekne kılasmanındaki konfor beklentilerine 

cevap verebilmesi ziyaretçiler 

tarafından en çok dile getirilen en belirgin 

özelliği belki de. 

Bu üstünlük kullanılan malzeme kalitesi, 

ergonomik tasarım özellikleri 

ve yüksek kalite üretim teknikleri ile 

birleşince karşınıza işte budur diyeceğiniz 

harika bir ‘Motor Yacht MY40’ 

cıkıyor. 

Bir T-Top ile kaplanan Fountaine 

Pajot MY 40 fly bridge kısmında mükemmel 

bir seyir ve konfor kombinasyonu 

sunuluyor. 17 m² alan içinde 

bir bar alanı, güneşlenme veya 

konfor minderleri, oturma alanı ve 

panaromik navigasyon merkezi bulunuyor. 

Lavabo ve buzdolabı içeren 

tezgah ile birlikte muhteşem bir keyif 

alanı yaratılmış. 

Teknenin burun kısmı yatak veya 

koltuk pozisyonuna dönüşebilen 

son derece konforlu minderler ile 

döşeniyor. Tekne etrafında yürüyüş 

yolları son derece geniş ve emniyetli 

tasarlanmış. Teknenin her noktası 

maximum konfor ve dolaşım için çok 

ergonomik düzenlenmiş. Hemen her 

alanda düz ayakta emniyetli hareket 

imkanınız var. Bu aynı zamanda olduğundan 

çok daha geniş bir yaşam 

alanınıda sunuyor. 

Tekne kokpit alanı son derece geniş 

ve konforlu bir oturma alanına sahip 

ve salona boydan boya açılan çok 

geniş ve rahat camlı kapılarla düz bir 

zeminde birbirine bağlanıyor. 

Dolayısıyla salon ve kokpit olduğundan 

çok daha geniş bir yaşam alanı 

yaratılıyor. Sancak tarafta konumlanan 

mutfak ile son derece ferah 

bir çalışma ortamı sağlanmış. 160 L 

ev tipi buzdolabı ve beraberinde 60 

L dondurucu tüm ihtiyaçlarınıza ev 

konforu ile cevap verecek nitelikte. 

Geniş gövdesi sebebi ile salonda çok 

keyifli oturma alanları ve 360 derece 

panoramik görüşe sahip navigasyon 

mahalinde güvenli ve konforlu seyirler 

sizi bekliyor. 

Salondan her iki gövdeye konumlanmış 

kabinlere ulaşım son derece 

rahat. İskele gövdede konumalanan 

master kabin muhteşem bir yaşam 

alanı ve konfor sunuyor. Bu kabinde 

duş WC birbirinden ayrı konumlanmış. 

5 yıldız otel konforunda gerçek 

bir süit room sizi bekliyor. Yatak deniz 

manzaralı olacak şekilde lumbozlara 

doğru konumlandırılmıştır. 

Teknik Özellikler 

Uzunluk: 12.35 m (14 m with the aft platform) 

Genişlik: 6 m Draft: 1.1 m 

Yakıt Kapasitesi: 2 x 700 l 

Su Kapasitesi: 1 x 450 l 

Ağrılık: 13.5 t 

Standart Motor: VOLVO 2 x 221 KW - 2 x 300 

CV - IPS 400 

Opsiyonel Motor: VOLVO 2 x 272 KW - 2 x 

370 CV - IPS 500 

18 


YACHT 

ANTALYA SERBEST BÖLGE A.Ş.’DE 80 MİLYON 

DOLARLIK 2 SÜPER YAT SUYA İNDİRİLDİ 

Dünyanın en önemli süper lüks yat 

üretim merkezlerinden Antalya’da, 

biri 50, diğeri 30 milyon dolarlık, 

63 ve 56 metrelik iki ultra lüks yat 

daha suya indirildi. Bu yıl sahibine 

teslim edilen veya denizde deneme 

süreci devam eden 9 yatın inşası 

tamamlandı. 

Antalya Serbest Bölge, dünyanın en 

önemli üç ultra lüks yat üretim merkezinden 

biri. Bugüne kadar değeri 

milyonlarca dolar ve euro olan, birbirinden 

lüks süper yatların üretildiği 

merkezde, iki firma biri 50 milyon 

dolar, diğeri 30 milyon dolar değerinde 

iki süper yatı tamamlayıp denize 

indirdi. 

BU YIL 9 TEKNE DENİZE İNDİ 

Antalya Serbest Bölge AŞ (ASBAŞ) 

Genel Müdürü Zeki Gürses, 2018 

yılında toplam 117 milyon dolar değerinde 

22 süper lüks yatın tamamlanıp 

yurt dışındaki sahiplerine teslim 

edildiğini, bu yıl ise Mayıs itibari ile 

tamamlanan ve denize indirilen yat 

sayısının 9 olduğunu açıkladı. Nisan 

ayına kadar 5 yatın teslim edildiğini, 

ortalama 20 metre uzunluğundaki 

bu teknelerden 9 milyon dolar gelir 

elde edildiğini belirten Gürses, şu 

anda rıhtıma indirilerek, sahiplerine 

teslimatı öncesinde deneme aşamasında 

4 yat bulunduğunu belirtti. Rıhtımdaki 

4 teknenin toplam uzunluğunun 

149 metre ve yaklaşık 82 milyon 

dolar değerinde olduğunu anlatan 

Gürses, yıl sonu hedefinin ise 25 tekne 

ve yaklaşık 150 milyon dolar gelir 

olduğunu söyledi. 

İÇİNDE GOLF SAHASI VAR, OKYA- 

NUSU ÇİFT YÖNLÜ GEÇEBİLİYOR 

Şu an rıhtımda bulunan süper lüks 

yatlar arasında, geçen günlerde Ticaret 

Bakanı Ruhsar Pekcan›ın Vali 

Münir Karaloğlu ile birlikte ziyareti 

sırasında incelediği Estel Marine firmasına 

ait 50 milyon dolar değerindeki 

63.17 metrelik süper lüks yat da 

bulunuyor. Bir İngiliz iş adamı için özel 

üretien süper lüks yatın içinde golf 

sahası dahi bulunuyor. Yapımı üç yıl 

süren 11.5 metre genişliğe sahip yat 

17 knot hız, 18›i mürettebat, 12›si misafir 

toplam 30 kişi kapasiteli. Yakıt ikmali 

yapmadan okyanusu çift yönlü 

geçebilecek düzeydeki yatta, jakuzzi, 

güneşlenme alanı, barlar, havuz da 

bulunuyor. Deneme sürüşleri devam 

eden ‘North Star Kuzey Yıldızı’ adlı 

süper yat, 1463 grostonluk devasa bir 

hacme sahip. 

İÇİNDE ASANSÖR DAHİ VAR 

Antalya Serbest Bölge’nin rıhtımında 

yer alan, HSY Yat’a ait 56 metre 

uzunluğundaki Baba’s adlı süper lüks 

yat ise ABD’li bir iş adamı için üretildi. 

30 milyon dolarlık lüks yatla ilgili 

bilgi veren HSY Yat Tersane Müdürü 

Oğuz Eldeleklioğlu, çelik gövde üst 

bina alüminyum yatın 887 groston, 

açık güverte dahil dört kata ulaşım 

sağlayan asansöre sahip olduğunu 

söyledi. Oğuz Eldeleklioğlu, 1800 

beygirlik iki adet motor, 3 jeneratör 

bulunan teknede, 5 misafir kabin, 1 

master kabin, 5 personel kabini, iki 

adet iki güvertede büyük salon, arka 

güvertede açılır plaj platformu, 6 ve 

3.90 metrelik iki tender bot, iki adet 

jet-ski, en üst açık güvertede jakuzzi 

ve çocuk havuzu, güneşlenme alanı, 

barbekü, bar ve yemek alanları olduğunu 

belirtti. Teknenin LR ticari klasa 

sahip olduğuna da vurgu yapan 

Eldeleklioğlu, maksimum hızın ise 17 

knot olduğunu dile getirdi. 

20 


YACHT 

Yeni Swan 48 – Efsane dönüyor 

Swan yatlarının gelmiş geçmiş en ikonik 

modeli 1971 yılında efsanevi Swan 

48 adı altında doğdu. Tüm Swan yatları 

gibi o da dünyayı güvenli ve konforlu 

bir şekilde gezmenizi sağlayacak, mükemmel 

bir aile gezi teknesi olarak yaratıldı. 

Bugün, orijinalinden yaklaşık kırk yıl sonra 

sıra farklı bir efsanevi Swan 48’e geldi… 

Swan 48 göz alıcı özellikleriyle karşımızda: 

· Modernliğini ve güzelliğini her zaman 

koruyan bir Germán Frers tasarımı. 

· Bir çift tarafından bile kolaylıkla kullanılabilir. 

· Aynı zamanda ailece paylaşılabilecek 

geniş ve konforlu yaşam alanları. 

· ORC/IRC kategorisinde hızlı gezi teknesi 

ve arzu edildiğinde iyi yarışçıdır. 

· Baş Master Versiyonu, 3 kabin ve 2 duşlu 

2 WC. 

· Master kabin, harita masası ve kıç kabinler 

için farklı konfigürasyonlar mevcut. 

Gövde 

· Tam boyu 15 metrenin altında (14,75 

m/48,4 ft) standart salma ile su çekimi. 

· 2,40 m. denizdeyken direk tepesine 

maksimum yükseklik 23,71 metrenin üstünde. 

· Modern Okyanus yarışçıları tarafından 

esinlenmiş en yeni ‘Frers’ açık deniz / yarışçı 

gövde nesli = daha fazla performans, 

güçlü, dengeli, güvenli. 

· Baştan aşağı daha fazla hacim. 

· Su hattının altında kalan geniş sintine kapasitesi, 

depo ve tesisatlar için alan sağlamakta 

= tüm ağırlığın teknenin altında 

ve merkezinde toplanmış olması büyük 

avantaj sağlamaktadır. 

· Çift dümen palalı tasarım = daha kısa 

salma ile kontrollü bir seyir, bu tarzda bir 

gövde için mükemmel şekilde tasarlanmış. 

Yelken Planı 

· En yeni nesil yelken planı, salma üzerine 

oturan geriye eğimli direk. 

· Ana yelken ve Cenova’nın mükemmel 

dengesi. 

· 4 farklı ön yelken seçeneği mevcuttur: 

Gennaker, Code 0, Cenova, Staysail 

· Standart uzun baston sayesinde Asimetrik 

balon kullanımı ve çapa makarası 

için alan yaratılmıştır. 

· Staysail veya cenova için opsiyonel otomatik 

tramola. 

· Gezi ve yarış gibi iki farklı alana çözüm 

sunan ana yelken iskotası. 

Güverte 

· Swan 65 ve 78’ile aynı karaktere sahip 

bu yeni güverte tasarımı ile Swan’a özgü 

dizayn gelecekteki 60 feet altındaki teknelere 

öncü olacaktır. 

· Yumuşak, yuvarlak çizgiler ve uzun mezarnalar 

tüm kokpiti koruma altına alır. 

· Ferah kokpit ve standardında 6/8 kişilik, 

büyük ve çıkarılabilir masa yarışlarda ferah 

bir alan sağlamaktadır. 

· Sabit yuvalı, geniş Sprayhood. 

· Dümen: kullanışlı vinçler, katlanır ayak 

dayama alanı, mezarna üzerinde oturma 

yerleri. 

· Büyük yüzme platformu, kıç tarafta ambar, 

kokpit dolapları, baş tarafta depo 

alanı. 

· Kasarada gömülü minderlere sahip özel 

güneşlenme alanı. 

· Ambar alanı için opsiyonel bot garajı ve 

donanımı. 

İç Mekân 

· 3 kabinli düzen: kişisel banyolu baş master 

kabin, kıç sancak VIP kabini, kıç iskele 

misafir kabini. 

· 2 adet konforlu WC, her ikisi de ayrı ve 

geniş duş bölmesine sahip. 

· 3 farklı doğal ışık kaynağına sahip geniş 

salon, standart gövde pencereleri dâhil 

olmak üzere. 

· 360° kullanılabilen mutfak, ev tipi buzdolabı 

ve geniş depolama alanları. 

· 3 adet farklı harita masası planı, flipper 

versiyonu, oturaklı, depolu ve seyir yönüne 

bakan versiyon veya koltuklu versiyon. 

· Kolay erişilebilir ve jeneratör için yer 

sağlayan makine dairesi. 

· Kişiye özel içi tasarımlar. 

Yapı 

· Cam elyafı arasına sıkıştırılmış köpük çekirdek, 

vinlester reçine, vakum infüzyon, 

geç kürlenme, gelcoat kaplama. 

· 2 adet kompozit ve %100 su sızdırmaz 

ana bölme. 

· Yan güverte, kokpit ve platform standart 

olarak 9 mm tik’ten oluşur. 

· Güverte donanımı için alan sunan maksi 

küpeşteler. 

· Güçlü şekilde tasarlanmış, oldukça büyük 

karina yapısı. 

· Bütün tanklar ve ağırlığın nerdeyse tümü 

teknenin omurga hattı ve sintinesinde 

bulunmakta. 

· Özenle ve kaliteden ödün vermeden, 

her alana kolayca erişebilecek tasarım. 

· ‘European Oak’ (Meşe) standart iç 

mekânlar. 

22 


YACHT 

YENİ ALEN 45 SUYA İNDİ! LANSMANI 

EYLÜL’DE MONACO VE CANNES’DA… 

Alen Yacht, 45ft ila 75ft arasında kişiye 

özel tekneler üretiyor. 

Kurulduğu günden bugüne üretilen 

ve sahiplerine teslim edilen 60 teknenin 

9’u Türkiye’de, diğerleri Avrupa 

(Fransa, İspanya ve İtalya) başta olmak 

üzere, Amerika, Karayipler, Ortadoğu 

(Lübnan, Ürdün), Dubai, Hollanda 

ve Rusya gibi yabancı sularda 

seyrediyor Alen Yacht tekneleri. 

Kalitesini geleneksel el-işçiliğinden 

alan, en son teknolojik gelişmeler uygulanarak; 

konfor, lüks ve rahatlığın 

ön planda tutulduğu modern tasarımları 

yaratan ‘trend-setter’ tersane; 

‘benzersizlik’ üzerine kurduğu markasının 

öncü konumda yükselmesini 

hedefliyor. Farklı talepleri karşılamak 

Alen Yacht için öncelik. Amaç tabiki 

fonksiyonel ve benzersiz olması ancak 

alıcının ihtiyaç ve isteklerini birebir 

karşılamak kişiye özel üretimin 

vazgeçilmez kuralı. Kompozit tekne 

üretiminde en gelişmiş teknolojilerden 

olan infuzyon teknolojisini kullanan 

Alen Yacht, üretimin %90’ını kendi 

bünyesinde de gerçekleştiriyor. 

Bu sektörde Monaco, Cannes ve 

Miami fuarlarının önemini bilmeyen 

yoktur. Güvenilirlik, tasarım, farklılık 

ve lüks öne çıkmanızı sağlıyor. Ve 

teknenin mühendislik harikası olması 

fark yaratıyor. Geçtiğimiz haftalarda 

suya inen ALEN 45’in lansmanı, dünya 

premiere’i Eylül ayında düzenlenecek 

bu 2 fuarda yapılacak. 

Yeni modelin iç ve dış yaşam alanları 

Alen Yacht imzası taşıyor. Tekne 

iç yaşam mahalleri iki metreyi bulan 

tavan yüksekliğine sahip. Başaltına 

konumlandırılan kamarası, tam hacimli 

kuzinesi, hard top’ın altında kalan 

oturma alanları ve açık mekanlarıyla 

ALEN 45, günlük gezilere hitap 

eden bir model. Bu boydaki bir tekne 

için fazlaca geniş ve kullanışlı güvertesiyle 

sınıfındaki tekneler arasında 

24 



Overall length :13.70 m 

Max. beam 

:4.10 m 

Draft 

:1.00 m 

Material :Full Composite w/ 

AIREX core 

Displacement :12 Tons 

Fuel capacity 

:1200 L 

Fresh water capacity :400 L 

Black water capacity :120 L 

Engines :2 x Volvo IPS 600 

Max speed 

:38 knots 

Cruising speed :30 knots 

Range 

:300 NM 

People on board :12 

Design 

:Alen Yacht 

ön plana çıkan ALEN 45 tamamıyla 

kompozit malzemeden üretilmiş. 

13,70m uzunluğunda ve 4,10m genişliğinde, 

mevcut yakıt kapasitesi 

1200lt. ve su kapasitesi 400lt. IPS 

600, 2 X Volvo motor yerleştirildiğinde 

tekne 32 knot seyir hızında 

ilerlerken performansını 39 knot’a 

kadar çıkarabiliyor. Güvertesi 12 kişi 

kapasiteli. Open motoryat üretiminde 

uzmanlaşmış Alen Yacht’ın suya 

inen son modellerinden biri ALEN 

45. Alen 55’in tasarım detayları kullanılarak 

geliştirilen yeni model ALEN 

45, kendine özgü çizgisi ve kişiselleştirme 

seçenekleriyle dikkat çekiyor. 

Günlük gezi veya megayat tender’ı 

olarak güçlü ve sağlam gövdesiyle 

güven ve performans sağlıyor. 

Kendine özgü çizgileri bulunan ALEN 

45 hardtop ve open seçenekleriyle 

üretiliyor. Hafif ve dayanıklı bir gövdeye 

sahip teknede gövde ve üst 

binada tüm kompozit ve polyester 

parçalar infüzyon teknolojisiyle dökülüyor. 

Gövde de kompozitle birlikte 

AIREX Core köpük teknolojisi 

kullanılıyor. Böylece üretim sırasında 

vinylester %50 oranında daha az kullanılıyor 

ve ortaya daha hafif bir tekne 

çıkıyor. Hafif olduğu için daha küçük 

makineler kullanılabiliyor ve bu da 

yakıt tasarrufu sağlıyor. 

Modellerde koyu renk tercih ediliyor 

fakat isteğe göre her renkte boya uygulanabiliyor. 

Alen Yacht tüm teknelerini 

matlaşma ve soluk bir görüntü 

oluşmasına karşı jelkot yerine boyalı 

olarak üretiyor. Boyama özel odalarda 

basınçla yapılıyor ve üzerine koruma 

cilası atılıyor. Teknede kullanılan 

tüm metaller paslanmaya karşı, krom 

malzemeden el yapımı ve özel olarak 

üretiliyor. Tüm süreçleri tamamlanan 

bir teknenin üretimi yaklaşık 3.5- 4 ay 

sürüyor. 

Alt güvertesinde kısa süreli konaklamalar 

için yeterli özelliklere sahip 

(isteğe bağlı) 1 veya 2 kamara bulunuyor. 

Aşağıya 3 basamaklı tik kaplı, 

krom tutamaklı merdivenle iniliyor. 

Merdivenin yan kısımlarında kullanılan 

LED aydınlatmalar hem karanlıkta 

güvenli bir şekilde kamaraya inmenizi 

sağlıyor hem de tik basamaklar ve 

açık renk duvarlarla birlikte göze hoş 

bir görüntü veriyor. İskelede Corian 

evyesi, tik mobilyası ve krom duş setiyle 

lüks bir banyo; karşı tarafındaysa 

içerisinde buzdolabı bulunan çekmeceli 

bir dolap, hemen ilerisinde 

2.60’ a 2.10 boyutlarında bir yatak yer 

alıyor. Kamara aydınlatması için tavanda 

LED aydınlatmalar kullanılıyor. 

Kamara ve banyoda tavan yaklaşık 

2.00 metre civarında bir yüksekliğe 

sahip. 

yacht 


YACHT 

Peugeot Design ile Lab-Latitude 46 İş Birliği 

Peugeot Design Lab ve Latitude 46, 

Tofinou 9.7 yelkenli teknesinin tasarımı 

için güçlerini bir araya getirdi. 

Peugeot’tan yapılan açıklamaya 

göre, Latitude 46 tersanesinin tasarım 

ofisi, Tofinou serisinin ruhunu 

koruyarak yeni yelkenlinin stilini modernize 

etmek ve canlandırmak için 

mimar Michele Molino ve Peugeot’yu 

iş birliğine davet etti. 

Tofinou’nun karakteristik tasarım unsuru 

olarak zarif, şık ve klasik çizgiler 

dikkati çekerken tasarım; vernikli 

maun, paslanmaz çelik ve krom gibi 

kaliteli ve asil malzemelerle tamamlanıyor. 

Açıklamada görüşlerine yer verilen 

Latitude 46 Tersanesi Direktörü Christian 

Iscovici teknenin temel tasarımını, 

kontrollü bir yönlendirme deneyimi 

vadeden daha güçlü ve daha 

geniş bir gövde tasarlayan mimar Michele 

Molino’ya teslim ettiklerini belirterek, 

“Yeni tasarım, kaptan köşkünü 

yeniden tasarlama imkanı tanıdı. 

Modern tasarımdan ödün vermeden 

ergonomiyi ve gemideki yaşam kalitesini 

artırmak üzere Peugeot Design 

Lab ile birlikte çalıştık.” ifadelerini kullandı. 

Verilen bilgiye göre, Latitude 46, 

marka ve endüstriyel tasarım uzmanlığı 

nedeniyle Peugeot Design 

Lab’i tercih etti. Stüdyonun tasarımcıları, 

2017 yılında Sea Drive Concept’in 

kokpiti ve 2012 yılında da Concept 

Yacht (30 metrelik yelkenli tekne) 

çalışması olmak üzere daha önce 

yelken sektörüne yönelik benzersiz 

çalışmalar hayata geçirdiler. 

Peugeot Design Lab, Tofinou 9.7 

yelkenli teknesinin kaptan köşkünü 

çiziyor 

Peugeot tasarımcıları, akıcı çizgilere 

sahip, yalın ve çekici bir kaptan köşkü 

çizgisi hayata geçirdi. Sade ve zarif 

tasarımlı yüzeyler, keskin ve dinamik 

detaylarla yeni nesil bir ruh kazanıyor. 

Tofinou 9.7’deki yeni ekipmanlar, 

yönlendirme ergonomisi kadar teknedeki 

hareketlerin akıcılığını sağlamak 

için tasarıma entegre edildi. 

Kokpit, dümen sahibine bakan ve su 

sıçramalarına karşı korunan 2 adet 

dokunmatik ekran tarafından domine 

ediliyor. Vinç de dahil olmak üzere 

tüm kontroller kullanıcının elinin altında 

bulunuyor. Siyah lake ve maun 

detaylarla süslenmiş kabinin tavan 

tasarımı şık ve modern bir görünüm 

sergiliyor. Geniş gövde sayesinde 

arka güverte geniş bir açıyla denize 

bakıyor. 

İlk 2 Tofinou 9.7 yelkenli, haziran ayında 

La Rochelle’de sahiplerine teslim 

edilecek. Yeni tekneler; sabitlenebilen, 

dönebilen veya kaldırılabilen 

omurga sistemi sayesinde tüm su 

kütlelerine uyum sağlıyor. 

Teknelerin ilk gösterimi, 18-23 Eylül’de 

La Rochelle’deki Grand Pavois 

Show’da gerçekleşecek. Tekneler 

daha sonra 7-15 Aralık’ta Paris Uluslararası 

Boat Show’da sergilenecek. 

26 


YARIŞ 

Arçelik Yelken ekibi, Atatürk Rallisi’nde ilke imza attı 

Arçelik Yelken ekibi, Büyük Önder Mustafa 

Kemal Atatürk ve silah arkadaşları’nın Samsun’a 

çıkışının 100’üncü yılı vesilesiyle İstanbul-Samsun 

arasında düzenlenen “Atatürk 

Rallisi” yelkenle gerçekleştiren ilk tekne oldu. 

Arçelik, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk 

ve silah arkadaşları’nın Samsun’a çıkışının 

İKİ BÜYÜK FİNAL BİR ARADA 

Milta Bodrum Marina işbirliği ile Bodrum 

Açıkdeniz Yelken Kulübü tarafından düzenlenen 

Bayk Kış Trofesi VII. Ayak ve Bayk Trio 

Trofe IV. Ayak yarışları 24-26 Mayıs tarihlerinde 

gerçekleştirildi. 

Cuma günü Trio Trofe ile başlayan heyecan, 

Pazar günü yapılan Kış Trofesi 7.ayak yarışı ile 

sona erdi. 

Her iki trofede de mücadele kıyasıya devam 

ediyordu. 

Trio Trofede destek sınıfında 6, IRC sınıfında 

7 teknenin katılımı ile toplam 13 tekne ile 

start aldı. Hava şartlarının da güzel olmasıyla 

katılımcılar keyifli bir yarış gerçekleştirdiler. 

Sonuçların aynı gün açıklandığı 2019 Bayk 

Trio Trofesinde kupa töreni Pazar günü Bayk 

Kış Trofesi kapanış gecesinde gerçekleştirildi. 

Cumartesi günü final heyecanı bu sefer de 

Bayk Kış Trofesi katılımcıları için start almıştı. 

Yarışan 39 tekne Cumartesi iki, Pazar ise tek 

yarış yaparak toplamda üç coğrafi rota yarışı 

ile trofeyi tamamladılar. 

Pazar akşamı Milta Bodrum Marina sit alanında 

gerçekleştirilen ihtişamlı kapanış töreninde 

Trofe kupaları sahipleriyle buluştu. Canlı 

müzik eşliğinde geceyi geç saatlere kadar 

devam ettiren ekipler 2020 yılı Bayk Kış Trofesi 

için şimdiden sözleştiler. 

100’üncü yılı vesilesiyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı 

himayesinde Kuzey Saha Komutanlığı 

koordinesinde ve TAYK organizasyonuyla 

İstanbul-Samsun arasında düzenlenen 

“Atatürk Rallisi”ne katıldı. 

Arçelik Yelken Takımı, 4 -12 Mayıs’da yaklaşık 

40 yelkenli teknenin çıktığı “Atatürk Rallisi”ne 

merhum Mustafa V. Koç‘un anısı olan Papili 

isimli tekneyle 16 -19 Mayıs’da arasında dahil 

oldu. 

Yelken sporuna gönül veren, çoğunluğu 2-7 

yıl arası tecrübeye sahip Arçelik çalışanlarından 

oluşan tekne ekibini uğurlamak için 16 

Mayıs’ta Kalamış Marina’da Bayrak Seremonisi 

düzenlendi. 

Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı 

Fatih Ebiçlioğlu ve Arçelik yöneticilerinin 

katıldığı törende Yelken ekibi Bandırma Vapuru 

rotasını tarihi zamana uygun olarak yelkenle 

gerçekleştiren ilk tekne olarak bayrağı 

Samsun’a ulaştırma sözü verdi. 

Yola çıkan takıma, bayrak ve bandoyla uğurlamak 

için Kadıköy’den motorlu tekneyle yanaşan 

bir grup Arçelik çalışanı sürpriz yaptı. 

Arçelik teknesi fırtına, yağış ve kaba dalgaların 

etkisiyle zorlu şartlarda geçen Karadeniz 

yolculuğunun ardından 2,5 günde yaklaşık 

400 deniz mili yelkenle yol yaparak Samsun’a 

ulaştı. 

Halkın yaklaşık 50 bin kişiyle katılım gösterdiği 

Samsun’daki törenlerde, Atatürk Rallisi’ne 

katılan teknelerle birlikte 

Atatürk ve silah arkadaşları’nın Samsun’a ayak 

bastığı Tütün İskelesi’nde geçit ve saygı duruşunda 

bulunan Arçelik ekibini, karada Karadeniz 

Bölgesi’ndeki Arçelik yöneticileri, çalışanları, 

yetkili servisleri ve bayileri aileleriyle 

birlikte karşıladı. Yelken ekibi İstanbul’dan 

getirdikleri bayrakları Karadeniz temsilcilerine 

teslim etti. 

Arçelik Yelken ekibi, donanma filosu gemileriyle 

birlikte Bandırma Vapuru rotasını yelkenle 

gerçekleştiren ilk tekne olma hedefine 

ulaşarak şirketin öncü ve liderlik vizyonunu 

denizlere de taşımanın gururunu yaşadı. 

28 


M6 

Speakers & Subwoofer Drivers 

Teknenize prestij, ruhunuza müzik katıyoruz... 

M6 / Lit. 

Extreme Audio JL Audio Marine ve Ev grubunun Türkiye distiribütörüdür. 

Tel: 444 3 760 

support@extreme-audio.com 

www.extremeaudioshop.com

YARIŞ 

Burgan Leasing International İstanbul Cup yarışları tamamlandı 

Burgan Leasing’in ana sponsorluğunda 

yapılan TAYK Burgan Leasing 

Uluslararası İstanbul Cup yarışları 11 

– 12 Mayıs 2019 tarihlerinde Caddebostan’da 

gerçekleşti 

11-12 Mayıs 2019 tarihlerinde Burgan 

Leasing’in ana sponsorluğunda ve 

TAYK organizasyonuyla gerçekleşen 

International İstanbul Cup’ın beşincisi 

Caddebostan parkurunda tamamlandı. 

Mücadele ve macera dolu 

dakikalara sahne olan yarışlara 40 

tekne ve 250 civarında yarışçı katıldı. 

Pazar günü yapılan ikinci gün yarışlarının 

ardından Kalamış Marina’da 

ödüllerini alan finalistler kupalarını 

sevinçle kaldırdı. 

Ödül töreninde konuşma yapan Burgan 

Leasing Genel Müdürü Cüneyt 

Akpınar, “Burgan Leasing olarak artık 

geleneksel hale gelen International 

İstanbul Cup yarışlarının bu yıl da ana 

sponsoru ve bir parçası olmaktan 

çok mutluyuz. Bir yandan tekne sahibi 

olmak isteyenler için tekne leasingiyle 

ihtiyaçlara yönelik çözümler 

üretirken, bir yandan deniz tutkumuzu 

ve yelken sporuna olan merakımızı 

çalışanlarımızın da benimsemesinden 

dolayı sevinçliyiz. Liderlik, 

takım ruhu, hızlı karar alabilme gibi 

yetilerin yelken sporu ile güçlendirilebileceğine 

inanarak beş yıl önce 

Burgan Yelken Takımı’nı kurduk. Böylece 

denize olan tutkumuzu kurum 

kültürümüzle birleştirdik. Takımımızın 

bugüne kadar katıldığı yarışlarda ve 

bugün, kurumumuzu başarıyla temsil 

etmesi bunun en güzel kanıtıdır. 

Bizlere yelkenle dolu iki gün yaşatan 

tüm yarışmacıları gönülden kutluyor, 

organizasyonda emeği geçen herkese 

teşekkür ediyorum” dedi. 

Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü Genel 

Müdürü Cahit Üren ise katılan tekne 

sahiplerine ve sponsor olan kurumlara 

teşekkür ederek; “Heyecan dolu 

güzel bir hafta sonu geçirdik, inanıyoruz 

ki International İstanbul Cup, 

gelecekte pek çok yabancı yatçının 

katılacağı çok daha büyük bir yarış 

haline gelecek“ diye belirtti. 

30 


www.yachtlifetravel.com 31 

yarış

YARIŞ 

20. Göcek İlkbahar Yarış Haftası 

19 Mayıs Gençlik ve Spor Kupası 

04 Ocak 1999 tarihinde, bölgesinde, 

çevre ilçe ve köylerde yelken sporunu 

geliştirmek, bu spora olan ilgiyi arttırmak, 

yaygınlaştırmak, çocuklara ve 

gençlere eğitimler sağlamak amacıyla 

kurulan Göcek Yat Kulübü, kuruluşunun 

20. yılında, 1999 yılının Mayıs ayında 

başlattığı ilkbahar yat yarışlarının 

yirmincisini 13 -17 Mayıs 2019 tarihleri 

arasında gerçekleştirdi. 

Fethiye Körfezinde gerçekleştirilen yarışlara 

bu sene 44 tekne ile 10 farklı ülkeden 

toplam 275 yelkenci katıldı. Tekneler, 

IRC 1, IRC 2, IRC 3,IRC CHARTER 

1, IRC CHARTER 2 ve Freshmen olmak 

üzere 6 farklı divizyonda yarıştı. 

13 Mayıs 2019 Pazartesi günü kayıtların 

tamamlanmasının ardından, aynı günün 

akşamında Göcek D-Resort tarafından 

organize edilen Açılış Kokteyli ile yarış 

haftası başladı.13-17 Mayıs 2019 tarihleri 

arasında toplam 6 yarışın başarı ile 

tamamlandığı hafta içerisinde aşağıda 

belirtilen kupalar, geceleri düzenlenen 

yemek ve ödül törenlerinde sahiplerini 

buldu: 

14 Mayıs 2019 – Yarış 1 D-MARİN KU- 

PASI 

15 Mayıs 2019 – Yarış 2 D-RESORT KU- 

PASI 

15 Mayıs 2019 – Yarış 3 ERGO KUPASI 

16 Mayıs 2019 – Yarış 4 GYC 20.YIL KU- 

PASI 

16 Mayıs 2019 – Yarış 5 SERENITY KU- 

PASI 

17 Mayıs 2019 – Yarış 6 ŞARIK TARA anısına 

19 Mayıs Gençlik ve Spor Kupası 

17 Mayıs 2019 Cuma gecesi gerçekleştirilen 

Kapanış Yemeği ve Ödül Töreninde 

gün kupaları dışında her divizyonda 

ilk 3 dereceye giren teknelere de Overall 

Kupaları verildi. 

IRC sınıflarında, 

1. grupta Courrıer du couer teknesi ile 

Andreı Arbuzov ve ekibi 

2. grupta Enka Cheese teknesi ile Levent 

PEYNİRCİ ve ekibi, 

3. grupta Wee Gizmo teknesi ile Tolga 

SEVİNÇ ve ekibi, 

IRC Charter sınıfında, 

1. grupta Red Scorpıon ile Brus Andrıı 

ve ekibi, 

2. grupta Dans teknesi ile Konstantin 

Nazarenko ve ekibi, 

FRESHMAN / DESTEK sınıfında ise, 

Lastochka teknesi ile Valerıı Grygorev 

ve ekibi 

GÖCEK YAT KULÜBÜ Overall kupasını 

kaldırmaya hak kazandılar. 

Göcek Yat Kulübü tarafından 2019 yılında 

düzenlenecek 4 yarışa ait yarış takvimi 

şöyledir: 

Kadınlar Günü Kupası 8-10 Mart 2019 

20.Göcek Yarış Haftası 13-17 Mayıs 2019 

Rixos Sailing Cup 22-25 Ekim 2019 

17.Göcek Sonbahar Yarış Haftası 4-8 

Kasım 2019 

32 


Energy Solutions 

Gökçe Marin Denizcilik Elektrik Aks. Tic. Ltd. Şti. 

Evliya Çelebi Mah. Genç Osman Cad. Eğilmez Sok. 

Tuzla Gemiciler San. Sit. E Blok No: 28 Tuzla / İstanbul 

Tel: 0216 446 69 55 - 0216 446 87 55 Faks: 0216 395 58 97 

info₺@mrngokcemarin.com.tr • www.mrngokcemarin.com.tr

YARIŞ 

İnci Akü ile yelkenler fora 

İnci GS Yuasa’nın öncü markası İnci Akü, ana 

bayi temsilcileriyle yelken yarışı yaptı. İnci 

Akü’nün Japon teknolojisiyle yenilenen ürün 

serileri temasıyla oluşturulan takımlarla, Leo, 

Pantera, Gorilla, Taurus ve Sentor olarak gruplara 

ayrılan katılımcılar Bodrum’da hem yelken 

eğitimi aldılar hem de yarıştılar. 

İnci Holding ve Japon devi GS Yuasa iştiraki 

İnci GS Yuasa, Türkiye’deki İnci Akü ana bayilerine 

konvansiyonel ürün gamında üstün 

performanslı yeni ürünü Maxim A Gorilla’yı ve 

yenilenen ürün serilerini Bodrum’da tanıttı. İnci 

Akü’nün konvansiyonel ürün gamında üstün 

performanslı, iki kat daha uzun ömürlü ve yüzde 

20 daha fazla marş basma gücüne sahip yeni 

ürünü Maxim A Gorilla ile yeni ürün serisinin tanıtıldığı 

toplantıdan sonra İnci Akü ekipleri arasında 

yelken yarışı düzenlendi. Orak Koyu’nda 

yelkenli eğitimi alan bayiler, Çökertme koyuna 

kadar yarıştılar. 

Gruplar halinde teknelere dağılan İnci Akü bayileri 

bir gün boyunca süren yelken yarışında 

denizcilik konusundaki becerilerini sergiledi. 

Karaya ilk ulaşan üç tekneye başarılarından 

dolayı tebrik plaketleri verildi. Tüm katılımcılara 

madalya dağıtılan kutlamada konuşan İnci GS 

Yuasa Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü 

Gökçe Yılancıoğlu Tellici, “Bu yarışı, İnci Akü ana 

bayileri ile ayırılmaz bir takım olduğumuzu vurgulamak 

için yaptık. Hep birlikte aynı denizdeyiz, 

birlikte yelken açtıkça güçlüyüz. Dünyanın 

en köklü sektör devlerinden biri olarak biliyoruz 

ki; takım olursak başarı eninde sonunda bizimdir. 

İnci GS Yuasa olarak spor ile eğlenceyi ve 

takım olma ruhunu yaşayacağımız birçok güzel 

günde bir arada olmayı diliyoruz” dedi. 

İnci GS Yuasa Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü 

Gökçe Yılancıoğlu Tellici 

Kadın yelkenciler “İyiliğe yelken açacaklar” 

Türkiye’nin tek ulusal kadın yelken kupası olan “Deniz Kızı Kadın Yelken 

Kupası” 6, 7, 8 Eylül tarihlerinde dördüncü kez düzenlenecek. 

Kurumların kadın yelken takımlarının ve bireysel kadın yelkencilerden 

oluşan takımların yarışacağı 4. Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken 

Kupası’na başvurular başladı. 

Türkiye’de kadınlara yönelik ilk ulusal yelken yarışı olma özelliğini 

taşıyan “Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası”, bu yıl dördüncü 

kez düzenleniyor. Türkiye Yelken Federasyonu’nun himayesinde, 

İstanbul Yelken Kulübü’nün işbirliği ile 6, 7, 8 Eylül’de İstanbul Caddebostan 

- Adalar parkurunda gerçekleştirilecek olan 4. Deniz Kızı 

Ulusal Kadın Yelken Kupası’na kayıtlar başladı. 

Kurumların kadın yelken takımlarının ve bireysel kadın yelkencilerden 

oluşan takımların yarışacağı “Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası” 

6 Eylül Cuma günü başlayacak. 3 gün sürecek Kupa’da toplam 

6 yarış yapılacak. Rüzgarın peşindeki kadınların iyiliğe yelken açtığı 

“Deniz Kızı Ulusal Yelken Kupası”, 8 Eylül Pazar günü düzenlenecek 

ödül töreni ile sona erecek. 

Başlangıcından bu yana büyük ilgi gören “Deniz Kızı Ulusal Kadın 

Yelken Kupası” ile yelken tutkusunu yarış heyecanıyla birleştirerek 

kadınların yelken sporuna olan ilgisinin artırılması, ülkemizdeki kadın 

yelkenciliğinin desteklenmesi, yeni sporcular yetişmesine fırsat 

sağlanması, kadın yelkencilerin motive edilmesi ve elde edilen gelirle 

kadınlara yönelik sosyal sorumluluk çalışmaları gerçekleştiren 

sivil toplum kuruluşlarına katkı sağlanması hedefleniyor. 

Gelecek yıllarda uluslararası nitelik kazanması planlanan Kupa’nın 

iş hayatındaki kadının takım olma, hedefe ulaşma, zor koşullarla 

mücadele etme ve doğa ile bütünleşme yeteneğini de geliştirerek, 

kurumların insan kaynakları ile iç iletişim çalışmalarına katkı sağlaması 

da amaçlanıyor. 

34 


YARIŞ 

MSI Sailing Team/AG, 2019 sezonuna hızlı başladı. 

2018 sezonunda kazandığı şampiyonluklarla 

dikkat çeken MSI Sailing 

Team/AG, 2019 sezonuna hızlı bir giriş 

yaptı ve sezonun ilk iki trofesini de 

kazanarak geçen yılki başarısını bu 

yılda sürdüreceğinin sinyalini verdi. 

2 trofede 2 şampiyonluk kazanan tek 

takım olarak 2018 sezonuna damga 

vuran MSI Sailing Team/AG, 2019 sezonunun 

ilk iki trofesini de kazanarak 

iddiasını sürdürdü. 

MSI Sailing Team/AG, 2018 yılında iki 

büyük trofeye imzasını atmış, İYK ve 

TAYK Trofelerini IRC-1 sınıfında şampiyon 

olarak tamamlamıştı. 

Ahmet Köroğlu ve Veli Murat Açıkalın 

liderliğinde yarışan MSI Sailing 

Team/AG, 2019 yarış sezonuna da 

hızlı bir giriş yaptı. 

Sezonun ilk trofesi olan TAYK KO- 

MODORLAR ve ikinci trofesi BAU’da 

IRC-1 sınıfının şampiyonu olan takım, 

geçen seneki başarısını bu sene de 

sürdüreceğinin sinyalini verdi. 

Yaklaşık yarısını kadın yelkencilerin 

oluşturduğu 30 kişilik takımın içinde 

MSI Türkiye Ülke Müdürü Cemil Zenginel 

de yer alıyor. 

Dört yıldır AG Sailing teknesiyle yarışlara 

katıldıklarını söyleyen Zenginel, 

“2018 yılındaki başarımızı bu 

sene de sürdürmeyi ve yine 2 trofede 

de şampiyon olan “tek” takım olmayı 

hedefliyoruz. Özellikle her sene yeni 

sahibine devreden TAYK kupasını bu 

sene yerinden oynatmamaya yani 

kendi bünyemizde tutmaya niyetliyiz” 

dedi. 

Yelken sporuna ilginin her geçen 

sene arttığına dikkat çeken AG Sailing 

kurucusu Barbaros Sarp, 4 yıldır 

MSI ile işbirliği yapmaktan büyük 

memnuniyet duyduklarını belirterek 

henüz yelken takımı olmayan şirketleri 

takım kurmaya ve çalışanlarını 

yelkenle tanıştırmaya davet etti. 

36 


HABER 

SU SPORUNDA PROFESYONELLİĞİ 

ARAYANLAR İÇİN MERCAN TEKNE’DEN 

EŞSİZ TASARIMLAR 

Denizde Güç ve Denge: PA- 

RASAILING 36 

Parasailing 36’nın eşsiz tasarımı 

sayesinde, açık denizlerde 

gücü ve dengeyi hissedin. 

Teknenin derin V yapısı; dalgalı 

havalarda verimli, konforlu 

ve dengeli bir seyir sağlar. 

Çok geniş uçuş platformu ile 

birlikte teknede, tandem ve 

harness depolama alanları 

mevcuttur. Maksimum tekne 

hakimiyeti, kokpit üzerinden 

sağlanır. 

Su Sporlarında Profesyonel: 

PARASAILING 34 

Su sporlarında profesyonelliği 

arayanlar için vazgeçilemeyecek 

bir model: Parasailing 

34. 

10.30 boyunda, 15 kişilik kapasiteye 

sahip tekne; fiberglas 

gövde malzemesi sayesinde 

dayanıklıdır. Teknenin yakıt 

kapasitesi 325 lt, maksimum 

hız kapasitesi ise 45 knot’tur. 

320Hp- 480Hp güç aralığında 

makine ile performans gösterir. 

Yeniden Denizlerde: PARA- 

SAILING 32 

Uzun yıllardır bilinen Parasailing 

32 modelinin, yenilenmiş 

halini keşfedin. 

Ergonomik ve Verimli: PA- 

RASAILING 28 

Su sporlarında ergonomikliği 

ve verimliliği arayanlar için 

ideal bir model: Parasailing 

28. 

8.65 boyunda, 10 kişilik kapasiteye 

sahip tekne; fiberglas 

gövde malzemesi sayesinde 

dayanıklıdır. Teknenin yakıt 

kapasitesi 250 lt, maksimum 

hız kapasitesi ise 45 knot’tur. 

38 


Kompakt ve Ekonomik: PARASAI- 

LING 24 

Parasailing 24 modeli, kompakt boyutuyla 

ekonomik çözümler sunuyor. 

Gerekli donanımları da sunan 7 kişilik 

kapasiteye sahip teknede, hem parasailing 

hem wakeboard sporlarını bir 

arada yapmak da mümkün. Dayanıklı 

fiberglas gövde malzemesi ile birlikte 

teknenin yakıt kapasitesi 135 lt, maksimum 

hız kapasitesi 45 knot’tur. 220 

Hp- 330 Hp güç aralığında dizel veya 

benzinli tek bir makine ile sevk edilebilmektedir. 

Çok Amaçlı, Her Daim Güçlü: SKI 19 

Tek yapmanız gereken, ticari ya da 

keyfi- amacınıza uygun seçim yapmak. 

Wakeboard ya da kayak çekebilir, 

günlük kiraya verebilir ya da sevdiklerinizle 

keyifli anlar geçirebilirsiniz. 

Performansın sınırlarını zorlayacağınız 

6 kişilik kapasiteye sahip SKI 19 

tekne, dıştan takma 75 Hp- 150 Hp 

aralığında bir makine ile sevk edilebilir. 

haber 


HABER 

YANMAR MOTORLU MELGES IC37 

ONE DESIGNS’a YÖNELİK YENİ 

STANDARDI BELİRLEMEYE HAZIR 

YANMAR 3YM20 ve saildrive ile donatılmış 

Korint dostu yarışçıya olan 

talep Haziran ayındaki prestijli New 

York Yat Kulübü yarışları başlamadan 

beklentileri aştı 

Melges üretimi YANMAR motorlu 

IC37, bu yaz yarış sezonunun açılmasından 

önce merakla beklenen lansmanını 

yaptı ve ilk taleplere bakılırsa, 

yenilikçi one-design yarış teknesinin 

devam eden uluslararası teslimleri ile 

birlikte bu yeni gelişmeye başlayan 

sınıf başarılı olacak. 

Rolex New York Yat Kulübüne yönelik 

yeni bir çağı başlatmak üzere prestijli 

New York Yat Kulübünün (NYYC) 

planladığı ve harekete geçirdiği projede, 

Mark Mills tasarımı YANMAR dizel 

motor ve saildrive’lı Melges IC37 geniş 

bir yelpazeden amatör denizcilere 

eşit şartlarda katılımı mümkün kılması 

için seçildi. Köklü geleneğe sahip Korint 

yat yarışında tekneler seyir zevki 

ve keyfine yönelik tasarlanmakta ve 

böylece, yarışlarda teknenin veya 

donanımın değil mürettebatın yetenekleri 

test edilmektedir. Bu tekne 

yenilikçi sınıf kuralları, sağlam gövdesi, 

sadeliği, kolay bakımı, verimli seyir 

idaresi ve seyir keyfi ile halihazırda yarış 

dünyasının ilgisini çekti ve Sailing 

World dergisince 2019 yılının Korint 

Teknesi olarak ilan edildi. 

Bu pozitif ilgi NYYC ve Melges Performans 

Yelkenlilerinde 20 teknelik asıl 

kulüp düzeninde ikinci bir üreticiye 

lisans verilmesine ve ayrıca özel satışlara 

da yol açtı ki bu, Lymington İngiltere’de 

yerleşik FIBRE Mechanics’in 

37-foot’luk düz omurgalı teknelerin 

resmi inşacısı Santa Ana Kaliforniya’da 

konumlu Westerly Marine’e katılmasını 

sağladı. 20 IC37’lik filonun dikkat çekici 

gece seyrinin bu sezon bir dizi organizasyonda 

görülmesi beklenmekte. 

İlk önemli organizasyon NYYC’nin 

29-30 Haziran tarihlerinde Newport 

açıklarında düzenleyeceği One-Design 

yat yarışı olacak. Bunu yelken 

seyrinin galası konumundaki Korint 

kulüpler arası yarışma, Rolex NYYC 

Davetli Kupası ve Melges IC37 ABD 

Ulusal Şampiyonası takip edecek ki 

bu ikisi, Florida’daki kış serisi için sonbaharda 

tekneler Fort Lauderdale’a 

taşınmadan önce Eylül ayında NYCC 

tarafından organize edilecek. IC37 şu 

an Kanada Kupası organizatörlerince 

ABD ve Kanada arasındaki Great Lakes 

(Büyük Göller) müsabaka yarışları 

için de akredite edilmiş durumda ve 

bu modern yarış teknesinin geleceği 

oldukça parlak gözükmekte. 

YANMAR MARINE INTERNATIONAL 

Pazarlama Müdürü Sander Gesink 

şu ifadeleri kullandı: “Yeni Melges 

IC37 Sınıfının yaratılması one-design 

yat yarışında heyecan verici bir gelişmedir 

ve YANMAR bu teknelerin 

motorlarını verecek firma olmaktan 

dolayı gururludur. Yatın devreye alma, 

tasarım ve inşasında yer alan prestijli 

grup tarafından oybirliği ile seçilmemiz 

YANMAR’ın ürün ve hizmetler 

bakımından namını onaylamaktadır. 

Kaliforniya’daki Boatswain’s Locker 

dağıtım partnerimizin yanı sıra bu 

yeni one-design geleneğinde Melges 

Performans Yelkenlileri, Westerly Marine 

ve NYCC’ye dahil olmaktan heyecan 

duymaktayız.” 

Geniş bir küresel ağ sayesinde müstesna 

ürün desteği sunan YANMAR, 

uluslararası one-design yat yarışında 

bu heyecan verici gelişmeye yönelik 

ideal partner olarak seçildi. YANMAR 

çok uzun zamandır dayanıklı ve güvenilir 

motorları ile nam salmıştır ve 3 

silindirli, 4 zamanlı, dikey, su soğutmalı 

21hp 3YM20 kolay çalıştırma ve düşük 

motor hızlarında göze batan tork 

ile harika bir güç seviyesi sunmaktadır. 

Kompakt boyutlar ve sadece 120 

kg’lık ağırlığı ile bu, yüksek performans 

yarış tekneleri için ideal seçim 

olmuştur. Yine birlikte gelen SD25 Saildrive 

elemanları ekstra koruma için 

çift sızdırmazlığa sahiptir ve sorunlar 

doğmadan önce potansiyel problemleri 

belirleyecek aqua sensörler ile 

donatılıdır. 

Melges Performans Yelkenlileri Başkanı 

Andy Burdick yeni sınıfa yönelik 

doğru motoru seçerken YANMAR 

3YM20 Saildrive’ın açık şekilde doğru 

seçenek olduğunu belirtti ve şu ifadeleri 

kullandı: “YANMAR harika nama 

sahip yaygın bir şekilde bilinen motordur. 

Sadece satış aşamasında değil 

tekne sahiplerine sürekli şekilde en 

iyi desteği sunmaları ile de bilinmektedirler. 

YANMAR’ın bu ünü ve nam 

salmış servis ağı bu kararı almamızda 

bir diğer önemli etkendi.” 

37-foot uzunluğundaki tekne NYYC 

tarafından tüm dünyada erkek ve kadınlardan 

oluşan en iyi amatör mürettebatların 

becerileri ve takım çalışmalarını 

test etmek adına mükemmel 

bir yenilikçi yarış teknesi seçildi. 

Yeni Melges IC37 Sınıf 21 farklı ülkeden 

amatör denizcileri ve 43 kulübü 

Newport’da yarışmak üzere bir araya 

getiren Rolex New York Yat Kulübü 

Davetli Kupası (öncekilerde Swan 

42’ler kullanılmaktaydı) için tasarlandı. 

Doğu sahili yakınındaki bu prestijli 

organizasyona yönelik müstakil teknelerden 

oluşan uyumlu bir filo temin 

etmenin güç olduğu ortaya çıktıktan 

sonra, NYYC 20 adet IC37’nin kulüp 

tarafından satın alınması ve elde tutulmasına 

karar verdi, böylece hem 

üyeler tarafından kiralanabilir hem de 

Davetli Kupasında kullanılabilir teknelere 

sahip olundu. 

Seyir zevkine yönelik tasarlanan ve 

her yaştan geniş bir yelpazede teknelere 

meraklı kadınlar ve erkekler 

tarafından kullanılabilir olan bu sınıfta 

kural, tüm mürettebatların her iki 

cinsiyetten de denizci barındırmasıdır. 

Diğer önemli kurallar arasında işleri 

basit tutmak yer almaktadır ki bu, sail 

locker’ı (yelken kilidi) tek bir kite, tek 

bir bumba ve bir main’e sınırlamayı 

ve pruva yelkeninin çapraz alabanda 

yapmasına izin vermemeyi içerir. Tekneler 

7 kişiden oluşan bir mürettebat 

ile yarışabilir ancak küpeştede ekstra 

ağırlık sağlamak adına 8 kişinin optimum 

olduğu düşünülmektedir. 

40 


HABER 

Seabob Lykia ile Sonsuz sürüş keyfi 

Deniz oyuncaklarının en yeni aleti 

Seabob Jet, Seabob Lykia firması 

tarafından bu yıl lüx oyuncak sevenlere 

kiralama fırsatı sunuyor. 

Peki nedir bu Seabob ve nasıl kullanılır? 

7 den 70 e herkesin rahatlıkla kullanabileceği 

sudaki sportif sürüştür. 

Güvenli bir şekilde derinlere dalma. 

SEABOB-Jet ile mümkün. İlk kez bir 

insan, suda bir yunus gibi çevik hareket 

edebilir. Su üstünde ve su altında 

özgürlüğü yaşayabilir. 

SEABOB doğası gereği tam anlamıyla 

çevre dostudur. Güçlü ve neredeyse 

sessiz bir şekilde suyu yararak geçer. 

İnsan ve makine mükemmel bir bütünlük 

oluşturur. 

Seabob Lykia adıyla Seabob’u Türkiye›ye 

tanıtan firma bu yıl ilk kez yat firmalarına 

yaptıkları kiralama seçeneği 

ve Ölüdeniz›de başlatacakları seabob 

aktivite turları ile dikkatleri çekiyor. 

Firma yetkilileri TYBA Yacht Charter 

Show’da da kiralama seçeneği ile yat 

firmalarından büyük ilgi gördü. 100 

den fazla seabob filosu ile sadece 

Türkiye’ye değil aynı zamanda Hırvatistan, 

Dubai ve Almanya’ya da servis 

veriyor. Teknik servisinden, müşteriye 

teslimine kadar tüm detaylarıyla yakından 

ilgilenen Seabob Lykia bu yıl 

yat firmalarının tercihi oldu. 

42 



röportaj

HABER 

DYO VE TRANSOCEAN İŞBİRLİĞİ ‘DENİZ 

BOYALARI’NDA YENİ BİR SAYFA AÇIYOR 

‘Gülümseyen Yunus’, DYO ile ‘yerli’ oldu 

Deniz boyaları denilince akla ilk gelen 

şirket olan ve dünyanın ‘Gülümseyen 

Yunusu’ olarak bilinen Transocean ile 

DYO, Türkiye’de işbirliğine imza attı. 

Transocean markalı ürünleri ‘yerli’ olarak 

İzmir Çiğli’deki tesislerinde üretecek 

olan DYO, uluslararası sertifika 

ve referanslara sahip deniz boyalarını 

avantajlı olarak sektöre sunacak. 

Türkiye’de boya sektörünün köklü 

markası DYO, deniz boyalarında dünyanın 

önde gelen ismi Transocean ile 

işbirliğine gitti. Dünyada ‘Gülümseyen 

Yunus’ olarak bilinen Transocean’ın 

ürünlerini ‘yerli’ olarak üretecek 

olan DYO, bu işbirliği ile birlikte deniz 

boyalarında sektöre yeni bir soluk getirecek. 

DYO ve Transocean’ın deniz boyalarında 

attığı dev adım 6 Mayıs Pazartesi 

gecesi düzenlenen bir toplantı ile duyuruldu. 

DYO Boya Fabrikaları Başkan 

Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar 

Oran ile Transocean Coatings Genel 

Müdürü Kees Zaal’in ev sahipliğinde 

İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda, 

deniz boyalarında atılacak ortak 

adımlar hakkında bilgi verildi. 

SEKTÖRDE YENİ BİR SAYFA AÇILDI 

1959 yılından bu yana gemiler, açık 

deniz tesisatları, endüstriyel tesisler 

ve yatlar için zehirli boya, antikorozif 

ve daha pek çok kaplama geliştiren 

Transcoean ile Türkiye’de ‘boya denilen 

her yerde var olan’ DYO’nun işbirliği 

ile deniz boyalarında ‘yerli ve milli’ 

bir adım atılmış oldu. 

Yaşar Grubu’nun 1954 yılında İzmir 

Bornova’da Türkiye’ye kazandırdığı ilk 

ve tek boya fabrikası DYO’nun sektörde 

65 yılı aşan tecrübesi ile Transcoean’ın 

buluşması deniz boyalarında 

sektöre birçok avantajı da beraberinde 

getirecek. Öncelikle uluslararası 

sertifika ve referanslara sahip deniz 

boyları DYO’nun İzmir Çiğli’deki fabrikasında 

üretilerek ‘yerli’ bir kimlik taşıyacak. 

Yerli ve milli DYO Transocean 

ürünleri üretimin zamanında müşteriye 

teslim edilmesinin yanı sıra maliyet 

avantajı da sağlayacak. 

60’A YAKIN ÜLKEDE YERLİ 

ÜRETİCİLERLE ÇALIŞIYOR 

Tüm ürünleri IMO-AFS koduna uygun 

olarak sertifikalandırılan Transocean, 

müşterilerine faydalı olabilecek yeni 

ürünleR için dünyanın birçok noktasında 

araştırma-geliştirme faaliyetlerini 

sürdürmekte. 60’a yakın ülkede 

yerli üreticilerle çalışan Transocean 

boya sistemleri, Norsok M-501 ve 

ISO-20340 standartlarının uygulandığı 

petrol ve gaz endüstrisindeki en 

zorlu şartname özelliklerini karşılamakta. 

Bu nedenle, Shell, Eni, YPF, 

Petronas ve ADNOC gibi firmalar, 

ürün, sondaj ve yarı batan platformlar, 

kıyı tesisleri inşalarının yanı sıra tamir 

bakım proseslerinde Transocean boyalarını 

tercih etmekte. 

DENİZ BOYALARI DYO’NUN 

DNA’SINDA VAR 

Boya sektöründe 65 yılı geride bırakan 

DYO da bilindiği gibi oldukça geniş 

bir ürün yelpazesine sahip. İnşaat 

boyaları ve ısı yalıtım sistemleri, sanayi 

boyaları, bobin boyaları, protective 

boyalar (antikorozif), mobilya, otomotiv 

ve deniz boyaları alanında faaliyet 

gösteren DYO, boya sektöründe tüm 

bu alt sektörlerde aynı anda üretim 

yapan tek şirket özelliğini taşıyor. Deniz 

boyalarının DYO ve Yaşar Grubu 

için önemi ise oldukça farklı. 1927 yılında 

Yaşar Grubu’nun boya sektörüne 

ilk adım atışı deniz boyaları ticareti 

ile olmuştu. 

Transocean Genel Müdürü 

Kees Zaal 

44 


Yat Ses Görüntü 

Otomasyon Sistemleri 

Yatınıza Özel Çözümler... 

Turgutreis Mah. 7025 Sk. No: 8/A Bodrum/MUĞLA • www.sefada.com 

Tel: +90(252) 382 77 77 • info@sefaelektronik.com.tr • www.sefaelektronik.com.tr

HABER 

Milgem’in son projesi Kınalıada’da 

H&A Marin imzası 

olarak imalatını sürdürdükleri 44 mt 

Virtus teknesi bulunuyor. 

Yat tekstilinde her geçen gün tecrübesini 

artıran firma, gemi tekstiline de 

ülkemizin gururu Milgem projesiyle 

giriş yaptı. Kınalıada Fırkateyni’nin 

mefruşatı da H&A Marin - Azize Mengi 

tarafından üretildi. 

H&A Marin 2019 yaz sezonu koleksiyonunu 

Tuzla Boat Show’da Jeanneau 

teknelerinde tanıtıp, ardından CNR 

Boat Show’da tüm ürünlerinin yer 

aldığı standında tekne severlerle buluşmuştu. 

Verimli geçen iki fuarın ardından 

yoğun bir sezon geçirdiklerini 

söyleyen H&A Marin Kurucusu Azize 

Mengi, aynı zamanda Monaco Boat 

Show ve Cannes Yachting Festival 

gibi sektörün en önemli fuarlarını da 

bizzat ziyaret ederek en yeni trendleri 

yakından takip ediyor. 

H&A Marin, ürünlerinde kullandıkları 

kumaşları ve havluları tamamen yerli 

üretim olup firma standartlarında Denizli’de 

özel üretiliyor. Bu bağlamda 

müşterilerine 245 tc, 400 tc, 600 tc, 

800 tc pamuk saten, perkal ve poplin 

kumaş seçenekleriyle yüksek kalite 

ürünler sunuyorlar. 

H&A Marin’in son projeleri arasında 

Monaco’dan 40 mt St. Nicholas teknesi, 

Bodrum’un kraliçesi Salmakis 

Yatçılık’ın en yeni teknesi 35 mt Queen 

of Salmakis ve Mengi Yay Yatçılık 

46 


SİKA, denizcilik endüstrisinde kullanılan Sikaflex® 

serisi ürünleriyle, üstün performansın adresi… 

Sika Marin ürün grubu; tekne, yat, 

gemi gibi her ebatta deniz vasıtalarının 

hem yeni inşa, hem de bakım aşamalarında 

kullanılmak üzere yüksek 

kaliteli ürünler ve sistemler sunuyor. 

En zor iklim koşullarına dayanıklı Sika 

Marin ürünleri ile teknenizin ömrünü 

uzatır ve değerinin de yıllarca korunmasını 

sağlayabilirsiniz. 

Denizcilik endüstrisinde kullanılan Sikaflex® 

serisi ürünleriyle Sika, üstün 

performansın adresi olarak karşımıza 

çıkıyo. Tek bileşenli poliüretan mastik 

olma özelliğine sahip ürün, çeşitli 

ürün yelpazesiyle çözümler sunuyor. 

Sikaflex® serisinden kısaca bahsedecek 

olursak: Sikaflex®-290 DC PRO, 

geleneksel ahşap tik güverte derzleri 

için özel olarak formüle edilmiş, tek 

bileşenli poliüretan esaslı armuz dolgu 

macunu. 

Marin pazarı için geliştirilmiş, iç 

mekânlarda çok amaçlı kullanılabilen, 

akma dayanımı yüksek, tek 

bileşenli poliüretan sızdırmazlık ve 

yapıştırma ürünü olan Sikaflex®-291i 

ise marin uygulamalarında kullanılan 

farklı yüzeylere iyi yapışma sağlıyor. 

Sikaflex®-292i mukavemeti ve akma 

dayanımı yüksek, macun kıvamında 

tek bileşenli poliüretan yapıştırma 

ürünü olup dinamik kuvvetlere karşı 

yüksek dayanıma sahip. 

Sikaflex®-295 UV ise atmosfer şartlarına 

karşı dayanımlı dış mekan mastiğidir 

ve aynı zamanda pleksi cam / 

polikarbon yapıştırma uygulamaları 

için de kullanıma uygun. 

Sikaflex®-296 yüksek performanslı, 

esnek ve boşluk doldurma özelliği 

olan tek bileşenli cam yapıştırma ürünü 

olarak karşımıza çıkıyor. 

Son olarak Sikaflex®-298 ise tek bileşenli, 

tiksotropik tik ve ahşap yapıştırma 

ürünüdür ve sentetik reçinelerden 

yapılan güverte kaplamalarının yapıştırılması 

(polietilen ve polipropilen 

hariç) ve tik kaplamanın altındaki yüzeylerin 

düzeltilmesi ve sızdırmazlık 

amacıyla kullanılıyor. 

Serinin içerisinde yer alan Sikaflex®-290 

DC PRO ürününe ilişkin detaylı 

bilgiyi ise aşağıda bulabilirsiniz. 

Sikaflex®-290 DC PRO 

Sikaflex®-290 DC PRO, geleneksel 

ahşap tik güverte derzleri için özel 

olarak formüle edilmiş, tek bileşenli 

poliüretan esaslı armuz dolgu macunudur. 

Hava koşullarına dayanımı mükemmeldir. 

Bu sebeple, deniz şartlarında 

açık derzlerde kullanım için çok 

uygundur. Dolgu macunu kürlenerek 

esnek bir elastomer oluşturur, bu da 

hızlı ve kolay zımparalama işlemine 

olanak sağlar. Sikaflex®-290 DC PRO 

International Maritime Organisation 

(IMO) gerekliliklerine uygundur. 

Ürün Avantajları 

· Hava koşullarına dayanımı mükemmeldir. 

· Sağlam ve uzun ömürlüdür. 

· Kolay ve hızlı şekilde zımparalanabilir. 

· Uygulama için ideal akışkanlığa sahiptir. 

· Uzun süre şekil verilebilir. 

· Benzersiz bir görünüme sahiptir. 

· Deniz suyu ve tatlı suya dayanıklıdır. 

Uygulama Alanları 

Sikaflex®-290 DC PRO, yat ve ticari 

gemilerin geleneksel tik güvertelerinde 

armuz dolgusu olarak tasarlanmış 

olup, sadece tecrübeli profesyonel 

kullanıcılar için uygun. Gerçek yüzeyler 

ile gerçek şartlar altında, yapışma 

ve malzeme uyumluluğunu ise test 

etmek gerekli. 


haber

HABER 

Yat Aydınlatma Sistemlerinin Kaliteli ve 

Güvenilir Adresi Captain Water Proof 

Teknelerde bulunan aydınlatma sistemi, 

gece seyrinde güvenli bir biçimde 

yolculuk etmenize olanak sağlarken, 

aynı zamanda teknenin her köşesinde 

farklı bir atmosfer yaratarak özel akvaryumunuzu 

teknenizin yanı başına 

taşıyor! 

Yat aydınlatma sistemleri konusunda 

öncü firma Captain Water Proof güçlü 

bilgi birikimini teknoloji ile birleştirerek 

tüketicilerinin yaşam konforunu 

arttıran ürün ve hizmetler geliştirirken 

çevreci harekete öncü olmayı hedefliyor. 

Ürünleri kendi dizayn ve imalatı 

olmakla beraber Türkiye’de LED teknolojini 

su altı aydınlatmada kullanan 

tek firma olma özelliğini taşıyor Captain 

Water Proof. 

Teknelerin denize inmeye başladığı 

şu günlerde teknenin her köşesinde 

farklı bir atmosfer yaratmak, kaliteli 

ve güvenilir hizmeti uygun fiyatlara 

almak için siz de Captain Water Proof 

ürünlerini inceleyebilirsiniz. 

www.yataydinlatma.com 

Tüm modellerde müşteri isteği doğrultusunda verilen ölçüye göre kontrol 

panelleri üretimi yapan Hakkı Marin Kaş’ta yıllardır hizmet veriyor. Yat 

sektörünün lider ve aranan firmalarından Hakkı Marin müşterilerine, yazıları 

etiketli ışık görünümlü servis kontrol panelleri, yazıları metal üzerine kazımalı 

kontrol paneller ve krom kontrol panel seçenekleri sunuyor. 

Sanayi Sitesi 2/V Kaş/ANTALYA • info@hakkimarin.com • www.hakkimarin.com • +90 533 355 94 49 

48 


YAZI 

Fazladan 50 bar havaya ne dersiniz? 

Şimdiye kadar hava kullanımı konusunda 

övünen, bir diğerinin hava kullanımıyla 

dalga geçen veya bunu bir 

rekabet konusu etmemiş bir dalıcıyla 

karşılaşmamış olma ihtimaliniz yoktur. 

Hava kullanımı dalgıçlar arasında 

çoğu zaman bir gurur, bir utanç veya 

dalga konusu olabilir. Özetlemek gerekirse, 

hepimiz bu konuda kendimizi 

iyileştirmek istiyoruz. Peki nasıl? 

İpucu #1: Dalıştan önce SAKİNleşin 

Dalış öncesi heyecanlanıp, nefesimizin 

ve bedenimizin kontrolünü kaybettiğimiz 

çok olur. Sizde çoğu profesyonel 

sporcunun yaptığı gibi denizin 

altını, dalışınızı gözünüzün önüne 

getirin. Siz sakinleştikçe nefesinizin ve 

nabzınızın düzene girdiğini ve kontrolünüz 

altında olduğunu fark edeceksiniz. 

Sakin olmak daha az hava tüketmek 

demektir. 

İpucu #2: İnişe geçmeden önce bekleyin 

Suya atladınız ve tekrar adrenalin zirve 

yaptı… Böyle bir durumda maskenizi 

çıkarın ama regülatörü ağzınıza alarak 

yüzünüz suyun içinde, nefes alın 

ve verin. Bunu yaptığınızda nabzınızın 

normalleştiğini ve sakinleştiğinizi fark 

edeceksiniz. 

Yüzümüz suyun içindeyken bize evrimin 

bir armağanı olan Memeli Dalış 

Refleksi de tetiklenir. Bu etki maskesizken 

daha da hızlı gerçekleşir. Memeli 

Dalış Refleksi hakkında bilgi sahibi 

olmak isterseniz, burayı tıklayarak 

konuyla ilgili instagram paylaşımımıza 

bir göz atabilirsiniz. 

İpucu #3: Adapte olun ve rahatlayın 

Suyun altında canlı hayatına zarar 

vermeyeceğiniz bir yerde diz üstünde 

çökerek, çevrenizdekilere uyum sağlamak 

için biraz zaman kullanabilir; 

rahatsızlık veren ekipmanınızı (örnek: 

bol/sıkan gelen ağırlık kemerini) düzenleyebilir 

ya da herhangi başka bir 

sıkıntınız varsa badinizle rahatça iletişime 

geçebilirsiniz. 

İpucu #4: Yavaşlayın 

Bu sadece paletlerinizi vururken değil, 

nefes alıp verirken de yavaş olmaktan 

geçer. Derin ve sakin nefesler 

– suyun altında yüksek basınçta daha 

yoğun olan gazların geçişine izin verecek 

şekilde nefes alışlarınızın yavaş 

ve sakin olduğundan emin olun. 

İpucu #5: Doğru paletle doğru vuruşlar 

Size uygun malzeme; su altında doğru 

pozisyonlanma (yatay) kadar nasıl 

palet vurduğunuz da çok önemlidir. 

Palet eforsuz bir şekilde, kalçadan 

hareketlerle vurulmalıdır. Mümkünse 

dalış ekibinden sizi – siz farkında değilken 

– videoya almasını rica edin. 

Yapıcı yorumlar ile tekniğinizi mükemmelleştirin. 

İpucu #6: Ellerinizi kendinize saklayın 

Su altında kollarınızı kullanarak hareket 

etmek en verimsiz yöntemdir, sizi 

yavaşlatırken eş zamanlı olarak hava 

tüketiminizi de ciddi oranda arttırır. 

Gerekli olmadıkça bütün hareketi palet 

hareketleriyle yapın. Yavaş hareket 

etmek için, su altında düşünmek dahil 

her aktiviteyi yavaştan alın. 

İpucu #7: Yüzeyi azaltın 

Ekipmanınızda fiyakalı gözüken ama 

kullanmadığınız aksesuarlara yer vermeyin, 

sarkan ve boşta 

duran teçhizatı derli 

toplu kullanarak hem 

aerodinamiğinize katkıda 

bulunun, hem de 

ekipmanınızı yıpranmaya 

karşı koruyun. 

İpucu #8: Üşümemek 

için bir sebep daha 

Vücudumuz sıcak 

ve rahat olduğunda 

düzgün çalışır. Bu su 

sıcaklığına uygun şekilde kuşanmayı 

gerektirir. Unutmayın, su havaya göre 

25 kat daha iletkendir. 

İpucu #9: Önce eğitim sonra tecrübe 

Yanlış teknik ve bilgiyle yüzlerce dalış 

yapmak sizi iyi bir dalıcı yapmaz. 

Bunun yerine, biraz daha çok para 

harcamak gerekiyorsa dahi yetkin bir 

eğitmen ile dalmayı tercih edin. Dalış 

loglarınızda detay tutmak, hava tüketiminizi 

not etmek ileriki dalışlarınızda 

performansınızı arttırmanızda yardımcı 

olacaktır. 

İpucu #10: Yarısı dolu tüple dönene 

indirim yok 

Dalışın keyif amaçlı bir spor olduğunu 

ve bunun bir yarış olmadığını kendinize 

hatırlatmayı unutmayın. Kimse tekneye 

yarısı dolu bir tüple döndüğünüz 

için size madalya takmayacaktır. 

Bu ipuçlarını kullandığınızda hava kullanımınızın 

iyileşeceğini fark edeceksiniz; 

daha az hava tüketmek isteyenler 

için altın kural ise şudur: sakin olun 

ve anın tadını çıkarın. 

Malcolm James’in Deeperblue.com 

‘Psst?? Want Another 50 Bar of Air for 

Nothing’ yazısından düzenlenmiştir. 

Keyifli Dalışlar, 

projectinblue 

50 


Atatürk Bulvarı Mehmet Akif Ersoy Cad. 

Sabri Kaptan İş Merkezi No: 1/1 

Konacık / BODRUM 

Tel: +90 252 3171146 

Gsm: +90 532 354 2212 

info@usturmacakilifi.com

YAZI 

AMATÖR DENİZCİ BARINAKLARI 

Ülkemiz kıyılarında seyir halinde bulunan deniz 

araçlarını, balıkçılık dahil, ticaret amacı ile kullanılan 

gemiler, ve özel tekneler olarak üç ana gruba 

ayırabiliriz. 

Savaş gemilerinin barınma organizasyonu çoğumuzun 

bilgisi dışında olan çok geniş ve karmaşık 

bir yapıyı içerir. 

Savaş gemileri genel olarak kendileri için hazırlanmış 

kıyı tesislerinde bağlarlar. Ticaret amacı 

ile kullanılan gemiler de çok çeşitlidir ve barınma 

ihtiyacı büyük oranda sorun olmaktan çıkmıştır. 

Balıkçı Barınakları yönetmeliği 13 Aralık 1996 

tarihli ve 22846 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak 

yürürlüğe girmiştir. Kıyılarımızda bulunan 

irili ufaklı balıkçı teknesinin sayısı hakkında farklı 

rakamlar var ancak en doğrusunun Mart 2017 

DTO Dergisinde verilen 18.602 sayısı olduğunu 

değerlendiriyoruz. 

Günümüzde denizlerimizde avlanacak balık sayısının 

ve türünün tehlikeli bir şekilde azalması nedeniyle 

artık yeni balıkçı teknesi verilmiyor, tam 

tersine mevcut teknelerin bir kısmının ruhsatları 

iptal edildi ve farklı teşviklerle devlet tarafından 

alınan bu tekneler ya imha edildi ya da yurtdışına, 

çoğunlukla Batı Afrika kıyısında yer alan ülkelere 

bağış olarak gönderildi. 

Kıyılarımızda 423 adet Balıkçı Barınağı vardır ve 

yukardaki sayı ile hesapladığımızda barınak başına 

44 tekne düştüğünü görürüz. Kasabasının 

önüne değil köyünün önüne balıkçı barınağı isteyen 

kısıtlı sayıda üyeye sahip Su Ürünleri Kooperatifinin 

barınak talebi yöre politikacıları tarafından 

her zaman Ulaştırma Bakanlığına iletilmiş 

ve talep ettikleri barınak en kısa süre içinde inşa 

edilmiştir. 

Özel tekne, Amatör Denizci ve Amatör Denizci 

belgesi tanımları, 1 Temmuz 2004 tarihli 25509 

sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe 

giren Amatör Denizci Yönetmeliği ile belirlenmiştir. 

Bu yönetmelikte Özel tekne yerine Amatör 

Denizci Teknesi ismi kullanılsaydı ve aynı 

yönetmelikte Amatör Tekne Barınağı veya Özel 

Tekne Barınağı tanımları da yapılsaydı BARINAK 

sorununun mutlu sona ulaşmasına doğru önemli 

bir adım atılmış olurdu. Özel Teknelerin Donatımı 

ve Kullanacak Kişilerin Yeterlilikleri Hakkında 

Yönetmelik 2008 yılında çıkınca Amatör Denizci 

Yönetmeliği iptal oldu ve 

Amatör Denizci tanımı da ortadan 

kalktı. 

Konumuz Özel Tekne veya 

Amatör Denizci Teknesi olarak 

nitelendirilen ve gerçek 

kişiler tarafından sahip olunan 

ve kullanılan deniz araçlarının 

barınma ihtiyacının 

karşılanması. 

Bir taraftan 423 adet çoğunlukla 

kapasitelerinin çok 

altında kullanılan ve yönetmelikleri 

olan Balıkçı Barınakları 

var ve diğer yandan 

yönetmelikleri olmadığı için 

barınacak yer bulmakta güçlük 

çeken çok sayıda özel tekne var. Özel tekne 

sahiplerine günümüzde iki seçenek sunuyoruz. 

Yüksek bedel ödeyerek çok güzel ve özel koşulları 

sağlayan yat limanlarında barınmak ya da 

gerçekten çok pis, sağlıksız, yangın ve hırsızlığa 

karşı emniyeti hemen hemen hiç olmayan Balıkçı 

Barınaklarında daha düşük bedel ile konaklamak. 

Bu durum değişmeye başlıyor. Burhaniye Belediyesi 

bunun ilk örneğini yarattı. Mevcut Balıkçı 

Barınağı iki kısma ayrıldı, bir kısmı su ürünleri kooperatifi 

üyeleri tarafından kullanılıyor ve diğer 

kısmı özel tekne barınağı olarak uygun fiyatlarla 

özel teknelere hizmet veriyor. Kıyılarımızda faaliyette 

bulunan yat limanları gibi çok özel hizmetleri, 

tenis kortu, yüzme havuzu, mükemmel duş 

ve tuvaletleri, 16 saat resepsiyon hizmetleri yok 

ama özel teknenin konaklama bedeli diğer yat limanlarının 

uyguladığı ücretlerin yarısından daha 

az. Palamar hizmeti, elektrik su bağlama servis 

kutuları, yeterli aydınlatması, duş ve tuvaletleri, 

24 saat deniz ve kara güvenlik hizmetleri, yangın 

hidrant sistemi ile özel tekne sahibinin beklentisini 

karşılıyor. 

Şile Belediyesi beklenen ikinci adımı attı ancak 

işletmecilik faaliyetlerine henüz tam anlamı ile 

geçemedi. 

Bilgilerimiz doğrultusunda Hatay Valiliği üçüncü 

adımı attı ve Madenli Balıkçı Barınağını aynı 

zamanda özel teknelere de hizmet verebilecek 

deniz ulaşım ve deniz sporları merkezi olarak 

düzenlemek üzere çalışmaları başlattı. İskenderun 

Deniz Ticaret Odası şubesi de bu çalışmada 

Hatay Valiliğine STK Sivil Toplum Kuruluşu olarak 

bilgi ve organizasyon desteğini sağlıyor. 

Antalya Valiliği ve Antalya Deniz Ticaret Odası bilinen 

dördüncü önemli çalışmayı yapıyor. Antalya 

Balıkçı Barınağı Valiliğin eşgüdümünde bir kurula 

tahsis edilecek, Su Ürünleri Kooperatifi üyeleri 

tarafından kullanılmayan alan, özel tekneler ve 

turizm tekneleri için düzenlenecek, aynı zamanda 

liman içindeki mevcut geniş bir kara alanında 

özel ve turizm teknelerinin karaya alınması ve 

bakımlarının yapılması için tekne bakım merkezi 

kurulacak. 

Karadeniz Ereğlisi’nde bulunan limanın içinde 

özel tekne barınağı tasarısı hazırlandı, görüşmeler 

yatırım ve işletme organizasyonu üzerinde 

sürüyor. 

Kıyılarımızın uzunluğu 8,333 km ve bu rakama iç 

sular dahil değildir. İncelenmesi ve düzenlenmesi 

yapılması gereken 423 adet barınak var. 

Yukarda bahsedilen 5 örnek çok önemli. Bu çalışmaların 

olabildiğince dikkatli bir şekilde başlatılması, 

yöntem ile hedefin dikkatlice saptanması, 

önümüzdeki dönemlerde çok sayıda benzeri 

çalışmanın kısa sürede ve başarı ile sonuçlandırılmasını 

sağlayabilecektir. 

Belediyeler yöre halkı ile daha iç içedir ancak günümüzde 

çok hantal ve karışık bir yapıya sahiptir. 

Valilikler merkezi idareye bağlı olarak yönetilirler 

ve bürokrasiyi yönlendirme güçleri daha fazladır. 

Bölgelerdeki Yelken ve Yat Kulüpleri henüz geniş 

kitleleri temsil edecek yapıya ulaşamadı ancak 

özel tekne sahiplerinin isteklerini belirlemek 

konusunda yeterli tecrübe ve bilgiye sahipler. 

Bölgelerin Deniz Ticaret Odaları ve/veya Ticaret 

Odaları yatırım ve işletme konusunda tecrübe ve 

finansal güce sahiptir. Su Ürünleri Kooperatifleri 

üyeleri sayıca azalmalarına rağmen halen yaklaşık 

400,000 ton deniz ürünü avlama kapasitesine 

sahip yaklaşık 18,000 civarında tekne ve sahibi 

/ çalışanı ile beraber 100,000 civarında balıkçı 

ailesini temsil etmektedirler. Balıkçı barınaklarının 

kısmen özel tekne kullanımına uygun hale 

getirilmesi için kurulacak çalışma grubuna üye 

olmasının gerekli olduğunu değerlendirdiğimiz 

yukarda isimleri sayılan paydaşların uyun içinde 

plan ve program hazırlaması çok kolay değildir 

ama imkânsız da değildir. 

Geleceğe yönelik tasarlanacak Amatör Denizci 

/ Balıkçı Barınakları birlikteliğinin gerçekleştirilmesi 

için Valilik, Belediye Başkanlığı, Özel tekne 

Dernekleri, Ticaret Odaları ve Su Ürünleri Kooperatiflerinin 

ortak çalışması kesinlikle şarttır. Bu çalışma 

Orta Karadeniz’de Ereğli, Batı Karadeniz’de 

Şile, Kuzey Ege’de Burhaniye, Akdeniz’de Antalya 

ve İskenderun barınakları için başlatılmıştır. 

Umarız bu düşünce ve yapılaşma ülkemiz kıyılarına 

kısa süre içinde ama sistemli olarak yayılır. 

Bugün için ilk hedef Özel Tekne / Amatör Denizci 

Barınağı Yönetmeliğinin hazırlanmasıdır. 

HASAN KAÇMAZ 

Antalya, 31 Mayıs 2019 

52 


HEX 

Üstün kalite ve harika tasarım, karşınızda HEX 

serisi. Hem marin hem de klasik ızgaralarla 

birlikte kullanılabilen HEX koaksiyel, 

denizcilik uygulamaları için tasarlanıp test 

edilirken size yıllarca saf eğlence sunar. 

Sadece 2,36’’ derinliğe sahip kompakt 6,5 ” 

çapındaki hoparlör, her geziyi unutulmaz 

kılan ayrıntılı ve dinamik bir ses sunar. 

IN-CEILING HEX 

Hertz marin Tavan içi hoparlör, neredeyse 

gizli bir kurulumla heyecan verici bir ses 

sağlamak için tasarlanmıştır. İnanılmaz 

derecede dayanıklı olacak şekilde 

tasarlandılar, çok gizli tasarımlardan en 

iyi ses performansını sağlayan duvar içi 

konumlandırma için ince ayar yapıldılar. 

Ayrıca, korozyonu önlemek için kapalı bir 

muhafaza içine yerleştirilmiş filtre devresi 

marin uyumlu kaplamalı PCB ile imal edilmiş 

gelişmiş bir yuva içerir. 

HEX 6.5 M-W 

HEX 6.5 M-C 

100W 

POWER HANDLING 

HEX 6.5 C-W 

HEX 6.5 IC-W

HCP 5 MD 

D-CL ASS 

HCP-M 

Uyumlu kaplamalı PCB içeren kompakt bir tasarıma sahip olan HCP M serisi, tonlarca temiz 

güç sağlayan açık su ortamıyla yüzleşmeye hazırdır. Isı emici, hafiflik, sağlamlık ve ısı dağılımı 

için eşsiz bir malzeme olan çekilmiş alüminyumdan üretilmiştir. Ebadı minimumda tutmak için 

güç transistörleri PCB ile ısının toplandığı ısı emicisinin üst tarafı arasına yerleştirilir. Artan ısı, 

daha sonra, amplifikatörün yan tarafındaki özel “kanatlara” yönlendirilir. Değişken frekanslı ve 

köprü çalışma modlu komple çapraz filtreler, teknenizdeki nihai aktif sistemlerin tasarımı için 

uygulamanın çok yönlülüğünü artırır. 

HMP 4D 

HMP 

600W 

D-CL ASS 

MAX POWER 

2 STABLE 

Dökme alüminyum IP64 kasalı kompakt HMP amplifikatörleri, teknenize 

çok bölgeli ses sitemi eklemek için ideal seçimdir. D Sınıfı teknoloji, boyut 

oranı ve düşük akım tüketimi için inanılmaz bir güç sağlar. Verimliliği en 

üst düzeye çıkarır. Komple entegre geçiş ve köprü çalışma modu, her 

kurulum ihtiyacını karşılamak için çok yönlülüğü geliştirir. 

Hertz Türkiye Distribütörü Elektrosell 

www.elektrosell.com.tr 

info@elektrosell.com.tr 

+90 212 531 22 88

RÖPORTAJ 

ATAMIZIN İZİNDE; DENİZ KUVVETLERİ 

ATATÜRK RALLİSİ 

Bundan tam 101 yıl önce bir Kasım günü öğleden 

sonra tarihimizin rotasını çizen bir cümle duyulur 

mavi gözlü bir devin dudaklarından… Çok değil 2-3 

yıl önce destansı bir mücadeleyle, inançla, tutkuyla 

ve yüzbinlerce şehidin kanıyla geçit verilmeyin 

boğazın, bir diğer tarafında şimdi düşman donanması 

demirlemiştir, artık İstanbul işgal altındadır. 

Haydarpaşa’dan Galata’ya ilerleyen Kartal istimbotunda, 

bir ulusun tüm dünyaya haykırdığı, bağımsızlık 

mücadelesinin, ilk işaret fişeği, çelik gibi bir 

irade ve 3 kelime ile atılır; “Geldikleri gibi giderler!” 

13 Kasım 1918’te, bu cümleyi, yarım saatlik bir deniz 

yolculuğunda sarf eden Mustafa Kemal Atatürk, 

kısa bir süre sonra ama ilmek ilmek işlenmiş 

bir hazırlıkla, bu sefer yine bir başka deniz yoluyla, 

bağımsızlık savaşımızın, milli mücadelemizin temelini 

atar. 

16 Mayıs 1919’ta İstanbul’dan paravan bir görevle 

Karadeniz’e açılır Ata ve silah arkadaşları… 

Hedef bağımsızlıktır, hedef özgürlüktür, hedef 

düşmandan temizlenmiş bir Anadolu’dur, hedef 

Samsun’dur. 

19 Mayıs 1919 sabahı bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin 

ilk adımları Mustafa Kemal Atatürk ve silah 

arkadaşları tarafından Samsun’da tütün iskelesine 

atılır. Ve artık Kurtuluş örgütlenmesi ve mücadelesi 

başlamıştır. 

Bundan tam 100 yıl sonra Bandırma Vapurunun 

rotasını takip eden, çok büyük bir emekle ve gurur 

verici bir organizasyonla hazırlanan bir ralliye şahitlik 

ettik bu Mayıs ayında; “100. Yıl Deniz Kuvvetleri 

Atatürk Rallisi” 

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, Bandırma 

Vapurunun rotasında, Deniz Kuvvetlerinin 

himayesinde, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı koordinesinde 

birçok gönüllü denizci 3 farklı grupla, 

farklı zamanlarda Samsun’a dümen tuttu. 

-Denizlerdeyiz Amatör Denizciler Derneği (DADD) 

DADDanma 100. Yıl rallisi içinde yer alan 33 tekne 

ile, 

-Türkiye Rotary, RotaAta Türkiye rallisi’ne katılan 

dört tekne ile, 

-Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü (TAYK), dört tekne 

ile katılırken, 

-Bodrum’dan gelen okul gemisi STS Bodrum 

-Ve Atatürk’ün izindeyiz diyerek yola çıkan ve sadece 

kadınlardan oluşan Türk Kadınının 100. Yıl 

rallisi Y/Y TutkuMM teknesi ile, 

Deniz Kuvvetleri Atatürk Rallisi’ni oluşturdular. 

Tabii bu ekiplere “Bizler de size katılacağız” diyen 

Samsunlu Balıkçılarımız eşlik etti. Ayrıca, Deniz 

Kuvvetleri Atatürk Rallisi içinde yer almamakla 

birlikte bir Dragon Bot ve üç Kano ile İstanbul’dan 

Samsun’a kürek çeken amatör denizcileri de unutmamak 

gerekir. 

Bir Samsunlu olarak gurur duyduğum şehrimde 

değildim o gün ama gerçekten her bir gördüğüm 

kareyle yüreğim, kah gurur gözyaşıyla, kah orada 

olamamanın üzüntüsüyle şahlandı. Bu asırlık mücadeleye 

şahitlik etmenin mutluluğuyla katılımcılara 

bırakıyorum sözü… 

-“Deniz Kuvvetleri Atatürk Rallisi” fikrini ilk 

duyduğunuzda ne hissettiniz? Siz hangi grupta 

idiniz? 

Ali Rıza Kadiz (1. Grup komodoru): Ülkemizi işgalden 

kurtarıp bağımsızlık için yola çıktıkları İstanbul’dan, 

3 ayrı grup olarak 4 Mayıs, 12 Mayıs ve 16 

Mayıs’ta hareket edildi. Fethiye’den, Samsun’a kadar 

ülkemizin neredeyse her bölgesinden yelkenli 

tekneler bu ralli için İstanbul’a geldi. Biz ise ilk grup 

olarak 17 yelkenli tekne ile 4 Mayıs 2019 tarihinde 

Pendik Marin Türk Marina’dan start verdik. Amacımız 

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını 

sevgi ile anmak, minnet duygularımızı ifade edip 

bir asır önce yok olmuş bir ülkeyi tekrar var eden, 

yeniden doğuşun ilk ışıkları olan bu yolculuğu yaşamak 

ve ülkemize yaşatmaktı. 

Bağımsızlık mücadelemizin 100. Yılı olması nedeniyle 

yaşadığımız heyecanı kelimelerle ifade 

etmek zor. Ayrıca Karadeniz’e gitmenin tabii farklı 

bir psikolojik durumu var; pek yelkencilerin uğramadı 

çok yeni bir parkur. Biz Dadd olarak iki yıldır 

Karadeniz’e ralliler düzenliyoruz. “Argonatların 

izinde, Altın Postun peşinde” sloganıyla 3 ülke 1 hikaye 

diyerek, Karadeniz’e de yelken açmayı teşvik 

ediyoruz. Bugüne kadar gittiğimiz yerlerde yerel 

yönetimlerle temaslar kurarak Karadeniz’in yelken 

turizmi açısından potansiyelini anlatmaya çalıştık. 

Yabancı yelkencilerin Karadeniz’e ilgisini çekmeye 

çalıştık. Mesela bu yıl tekrar düzenlenecek olan 

Karadeniz rallisine 7 yabancı tekne gelecekmiş, 

geçen sene 4 yabancı tekne gelmişti. 

Erhan Yazgan (2. Grup Komodoru): 2007 yılında, 

19 Mayıs’ta Samsun’a yelken açma ve Bandırma 

Vapuru’nun rotasından ulu önderin kurtuluş meşalesini 

yakarken bıraktığı izleri takip etme fikrini 

ilk kez ortaya atan ve bunu gerçekleştiren ilk ekip 

biz olduk. Yelkenci arkadaşlarım Yalçın Sayın, 

Onur Baydan ve Erdem Kalkan ile birlikte Bahane 

yelkenlisiyle tek tekne olarak 15 Mayıs 2007 

de İstanbul‘dan yola koyulduk ve 19 Mayıs 2007 

de Samsun’a ulaşarak oradaki törenlere katıldık. 

Rotary Kulüp Bahçeşehir Başkanı Sayın Çetin Kolukısa‘nın 

daveti, teşviki ve organizasyonu üzerine, 

56 


ikinci RotaAta seferimizi de Rotary Klüp projesi 

olarak, 2012 yılında gerçekleştirdik. 2012 yılında 

yine tek tekne olarak yaptığımız ikinci seferimizde, 

teknemizde 7 kişiydik ve ekibin çoğunluğunu bu 

defa Rotaryen dostlarımız oluşturuyordu. Üstelik, 

önceki seferimize göre çok daha organize ve kalabalık 

bir takipçi kitlemiz vardı. Samsun’a ikinci defa 

tek tekne olarak gitmenin gururunu yaşıyor olsak 

ta, 19 Mayıs’ın şanına yakışacak şekilde bir gün en 

azından 19 tekne ile gidebilir miyiz acaba diye de 

birbirimize soruyorduk. İşte o zaman özellikle 100. 

Yıla denk gelecek 19 Mayıs 2019 tarihinde, bu seferi 

tekrar yapalım ve mümkünse de bu defa en 

az 19 tekne olalım diye ilk kez dile getirmiştik. 2018 

‘e geldiğimizde gerek Rotary Klüp, gerek yakın 

çevremiz dahilinde yaptığımız anonslar sonucunda, 

2019 yılı için bu seferi yapacak 5 tekne sayısına 

ulaştık ama bu sayı, hayal ettiğimiz üzere en az 19 

tekne olabilme fikrinden çok uzakta kalmıştı. Olsun 

biz de 5 tekne olarak gideriz diyorduk ki, DADD 

ve TAYK tarafından da benzer bir organizasyon yapıldığını 

ve 30 – 40 kadar teknenin 100. yıla yaraşır 

bir şekilde 19 Mayısta Samsun’da olacağı haberini 

büyük bir sevinçle aldık. Daha sonra, muhtelif sivil 

toplum kuruluşları tarafından yapılacak olan bu 

seferin, 100. Yıl Atatürk Rallisi ismiyle Deniz Kuvvetlerimizin 

çatısı altında birleştirilerek icra edilmesi 

davetini de büyük bir sevinçle kabul ettik. 

Deniz Kuvvetleri Atatürk Rallisi fikri bize ilk olarak 

söylendiğinde, 100. Yıl 19 Mayıs’ına yakışacak 50 

tekneyle birlikte Samsun’a gidecek olduğumuzu 

da öğrenince çok büyük bir mutluluk ve heyecan 

yaşadık. Sonuç olarak bu yılki Atatürk Rallisi kapsamında 

Kaptan-ı Derya isimli yelkenli teknemle, 

9 teknelik konvoydan oluşan ikinci grubun komodorluğu 

görevini büyük bir gururla icra ettim. 

Edhem Dirvana (3. Grup Komodoru):19 Mayıs’ta 

Samsun’a tekneyle gitme fikri uzun bir suredir 

yapmak istediğim bir şeydi. DADD ve Rotary kulüplerinin 

önceki yıllarda düzenledikleri rallileri 

duymuştum. Bu yolculuklara çok imrenmiştim, 

100. yılda bunu nasıl daha büyük bir organizasyona 

çevirebiliriz diye düşünürken Türkiye Açık Deniz 

Yarış Kulübü’nden (TAYK) Cahit abiyi aradım. O da 

bana zaten Deniz Kuvvetleri’nin şemsiyesi altında 

100. Yıl Atatürk Rallisini planladıklarını anlattı. Eski 

İstanbul Yelken Kulübü başkanlarından Erol Türkmen, 

Emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü, Emekli 

Tümamiral Cem Gürdeniz, DADD Kurucularından 

Emekli Deniz Albay İsmail Tümer Tarafından kurgulanmış 

ve Deniz Kuvvetlerinin görevlendirmesiyle 

TAYK’tan Emekli Deniz Binbaşı Cahit Üren 

tarafından koordine edilmesi planlanan bu organizasyonun 

hemen bir parçası oluverdim. 

-Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı 

bu rotada 100 yıl sonra seyir yapmak nasıl bir 

duygu? 

R.K. : Şöyle ifade edeyim; 20 Mayıs sabahı tekneler 

ayrılmaya başladı Samsun’da bağlandığımız Canik 

Belediyesi Balıkçı barınağından. Herkesin gözünde 

bir asır önce bu vatanı kurtarıp, bağımsız bir ülkede 

yaşamamızı sağlayan Mustafa Kemal Atatürk 

ve silah arkadaşlarını Anma ve minnet duygularını 

ifade etmiş olmanın huzuru vardı. 

E.Y. : Bu seferi üçüncü defa da yapmış olsam, 

hakikaten tarifi güç duygular içindeyim. Kurtuluş 

mücadelemizin başlangıcındaki bu kısacık yolculuğun 

bile ne kadar meşakkat ve azim istediğini 

gördük. Olağanüstü bir fırtınaya girmedik. Savaşta 

ya da düşman baskısı altında da değildik. Buna 

rağmen, ölümsüzleşmesi gereken ulu önderin 

fikrinden ve iradesinden çok küçük bir kesit ile tanıştık 

ve bu kadarı bile onun ulusuyla beraber attığı 

dev adımların büyüklüğünü hissetmemize yetti. 

E.D. ; Tarif edilemeyecek güzellikte bir duygu. 

Bugün bu denizlerin keyfini sürebiliyorsak, 100 yıl 

önce Atatürk ve mahiyeti hayatlarını ortaya koyarak 

bu yolculuğu yaptıkları için. 

- Bir asır önceki rotayla, seyirle sizinki arasındaki 

farklar neler? 

R.K. ; Kesinlikle farklı, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve 

silah arkadaşları, yok olmuş, işgal edilmiş, orduları 

terhis edilmiş, yokluk içindeki Anadolu’ya, bir ulusun 

nasıl ayağa kalkabileceğini, nasıl bu karanlık 

günlerden çıkabileceğini kanıtlamak üzere yola çıkıyorlar. 

Hatta Korkular var, torpido gemileri Bandırma 

Vapurunu batırabilir. Zaten izinler çok zor 

alınıyor, sürekli gözetim altındalar...Onlar bir umutla, 

büyük bir inançla yola çıkıyorlar, bizimkisi ise o 

zor günlerde canını ortaya koyan, Mustafa Kemal 

Atatürk ve arkadaşlarının, sayesinde şu anda bayrağımızı 

dalgalandırdığımız, denizlerinde gezdiğimiz, 

ulusal kimliğimizle rahat rahat dolaştığımız 

bu ülkeyi, özgürlüğü bize armağan eden insanlara 

minnet duygumuzu bir yerde ifade etmekti, saygı 

röportaj 


RÖPORTAJ 

ile onları anmaktı. Geçtiğimiz yerlerde tam bir asır 

önce insanlar burada çaresizlik içinde olan bir ulusu 

kurtarmak için bu rotayı tuttular. Onların amacı 

bağımsız bir ülke iken, bizim amacımız bu bağımsız 

ülkede, o mücadeleyi anlamak ve yeni nesillere, 

100 yıl önce yaşananları minnetle anlatmaktı. 

E.Y.; Bizim peşimizde düşman zırhlıları yoktu. Bilakis, 

bizim bayrağımızı taşıyan Sahil Güvenlik botlarımızın 

ve donanmamızın güvencesi altındaydık. 

Yasak olana ya da belirsize değil, bayram olan yola 

her türlü teknolojik imkan ve destek altında ilerledik. 

Bandırma Vapuru’nun uğradığından daha fazla 

sayıda limana ve yere uğradık ve nispeten daha 

uzun bir süreyi bu sefer için harcadık. Bandırma 

Vapuruna kıyasla bizim çok daha şanslı ve avantajlı 

olduğumuz imkanlarımız vardı. Biz seferimiz 

süresince, bizim teknelerimiz için sert hava olarak 

kabul edilecek 6 bofor şiddetinde hava ve deniz 

şartlarına maruz kaldık ama gerçek bir fırtınaya girmedik. 

1 asır önce Bandırma Vapuru’nun gittiği ve 

bizim gittiğimiz Karadeniz aynı deniz olsa da, bizim 

sahip olduğumuz teknolojik olanaklar, radar, elektronik 

harita, GPS, telsiz, akıllı telefonlar, tabletler, 

internet v.b. olanakları düşünüce bizim çok daha 

kolay ve güvenli bir seyir yaptığımızı söylemek hiç 

de abartı olmayacaktır. 

E.D. ; Öncelikle muhteşem bir filo bizi İstanbul’dan 

uğurladı. İrili ufaklı yüzlerce tekne ayin 16’sında 

Bandırma vapuru gibi İstanbul’dan ayrılan rallinin 

son gurubunu oluşturan 6 tekne ve bir römorkörü 

uğurladı; Aydin Yurdum’un Goblin’i, Ahmet 

Sarı’nın Dream Atlas’ı, Arcelik’in Papili’si, Turhan 

Şahinoglu’nun Bidarkasi, Türkiye’nin tek yelkenli 

okul gemisi STS Bodrum, Türkiye Amatör Telsizciler 

Derneği’nin kiraladığı Römorkor, bize yol boyunca 

eşlik eden avcı botu, TCG Karabiga ve bizim 

teknemiz Denizaşan. Ralliye katılan diğer tekneler 

daha önceden yola çıkmışlar ve çoğunluğu da 

Samsun’a varmış ya da varmak üzereydi. Rotayı 

aynı tuttuk ama seyir bizim için çok rahat oldu. 

Denize çok elverişli ve süratli teknemizle, her gün 

5-6 saatlik seyirlerle İstanbul’dan Samsun’a kadar 

58 

3 günde geldik. 

- Peki sizin rotanız neydi, hangi limanlarda durdunuz? 

R.K. : 4 Mayıs; Pendik- Şile, 5 Mayıs; Şile Kefken, 6 

Mayıs; Kefken- Kdz. Ereğli, 7 Mayıs; Kdz. Ereğli, 8 

Mayıs; Kdz. Ereğli- Tarlaağzı, 9 Mayıs; Tarlaağzı- 

Kurucaşile, 10 Mayıs; Kurucaşile- İnebolu, 11 Mayıs; 

İnebolu, 12 Mayıs; İnebolu- Gerze, 13-14-15 Mayıs; 

Gerze, 16 Mayıs; Gerze - Samsun 

E.Y. : Gidiş Rotamız; Pendik – Dolmabahçe – Şile – 

Kdz.Ereğli –Amasra – İnebolu - Gerze – Samsun 

Dönüş Rotamız; Samsun – Çaylıoğlu – İnebolu – 

Tarlaağzı – Kdz.Ereğli – Şile – Dolmabahçe - Pendik 

E.D. : İlk günün sonunda Kdz. Ereğli’ye bağlandık. 

Orada Deniz Kuvvetleri üssünde misafir olduk. 

Daha önceden planlamış olduğumuz semineri 

gerçekleştirdik. Atatürkçü Düşünce Derneği ve 

Ereğli Yelken İhtisas Kulübü ile düzenlediğimiz seminerde 

yol arkadaşım Emekli SAT Deniz Kurmay 

Kıdemli Albay Ali Türkşen’le beraber “Cumhuriyetimizin 

100. Yılında Mavi Vatan ve Geleceği”ni 

konuştuk. Denizciliğin bu ülke için önemini en iyi 

anlamış kişi zaten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tü. 

Bizler de 100. yılda nefesimizin yettiği kadar Atatürk’ün 

büyük ülküsü olan denizciliği nasıl geliştirmemiz 

gerektiğini anlattık. Ertesi gün Kdz. Ereğli’yi 

kısa da olsa gezme şansımız oldu. Gazi Alemdar 

gemisini ziyaret ettik. İstiklal savaşının kazanılmasında 

çok önemli bir rol oynamış bu geminin maceralarını 

herkesin okumasını tavsiye ederim. Gazi 

Alemdar’ı selamladıktan sonra yola koyulduk. O 

gün öğlen saatlerinde hava olmamasına rağmen 

Kdz. Ereğli’den çıktıktan sonra çırpıntılı bir denizle 

karşılaştık. Hedefimiz saat 18 sularında İnebolu’ya 

gidip bir seminer de orada vermekti. Ancak saat 4 

sularında sertleşen hava 5 gibi batıdan ciddi bir kaçak 

yaptı. Aslında nispeten şanslıydık bu hava arkamızdan 

ve yer yer sahile paralel yer yer sahilden 

esiyordu ve çok fazla dalga kaldıramıyordu. Gene 

de zaman zaman iri dalgalarda sörf yaparken burnumuzu 

sapladığımız ve teknenin komple suyun 

içinden geçtiği durumlar oldu. Kerempe burnunu 

döndükten sonra rüzgar kesilmese de dalgalar 

kesildi. Saat 9 sularında İnebolu’ya vardığımızda 

aslında 100 yıl önce Atatürk’ün geldiği saatlere 

denk gelmiştik. Onlar çok daha sert bir fırtınada 

gelmişler, geminin yanaşabileceği bir liman olmadığından 

o sert havada karaya çıkamamışlardı. 

İnebolu’ya vardığımızda geç olduğundan semineri 

düzenleyemedik ama Kastamonu’dan bizi karşılamaya 

gelen Atatürkçü düşünce derneği üyeleri ve 

İnebolulularla güzel bir yemekli söyleşi gerçekleştirdik. 

İnebolu’nun tarihini onlardan dinledik. Ertesi 

gün tekrar yola çıkıp Sinop’tan geçip rahat bir seyirle 

öğleden sonra Samsun’a vardık. 

-Karadeniz’e ilk seyriniz mi, Karadeniz ve halk 

nasıl karşıladı sizi? 

R.K.; Bu üçüncü seyrim oldu, farklı ve manevi değeri 

yüksek, Rotary, TAYK , TutkuMM ekibi, STS 

Bodrum okul gemisi gibi farklı çevrelerin de katılım 

ve desteğiyle çok renkli bir ralli oldu. Yolculuk 

esnasında bulunduğumuz beldelerde halkla 

yakın temas kurmaya çalışıp, yolculuğumuzun 

nedenleri ve 19 Mayıs’ın önemini anlatan diyaloglar 

kurduk, istekli olanları teknemizde ağırlayıp denizcilik 

hakkında bilgiler verdik. Çeşitli etkinliklerle 

heyecanımızı tüm halkla paylaştık. Yerel yönetimlere, 

bu yolculuk hakkında bilgi verip, denizciliğin 

Karadeniz’de gelişmesi için yapılabilecek ortak 

çalışmaları değerlendirdik. Amasra limanında 

Samsun’da denizdeki törende uygulayacağımız 

düzeni tek sıra seyir ve sevgi Çemberi pratiklerini 

yapma imkanı bulduk. Kimi ilçeler gerçekten çok 

iyi hazırlanmıştı, mesela Kdz. Ereğli. Krd. Ereğli 

Sanat Kurumu Tiyatro Bölümü bizim için “Alemdar 

Destanı” oyununu sahneledi. Cehennem Ağzı Mağaralarında 

Kdz. Ereğli Kaymakamlığınca organize 

edilen müzik dinletisi gerçekleştirildi, akustiği çok 

iyiydi bu arada. Ayrıca Karadeniz Bölge Komutanlığı 

ev sahipliğinde askeri ve sivil zevatın katılımıyla 

bir resepsiyon düzenlendi. Atatürkçü Düşünce 

dernekleri de bizi karşılayanlar arasındaydı. 

Karadeniz Mayıs ayında olabileceği en sakin zamanın 

yaşıyordu. Sanki bize Samsun’a gidip gelmemiz 

için izin veriyordu. Fakat böyleyken bile 2-3 

defa kaçak denilen önceden görülemeyen ve kısa 

süren fırtınalar yaşatarak, 1919 Mayıs’ında ne gibi 

zor bir denizin aşılarak Samsun›a gelindiğini hatırlatıyordu. 

Dönüşümüz yine değişik beldelerde 

konaklayarak halkla kaynaşarak sürdü. 

E.Y. ; Karadeniz, beni her 3 seferimde de çok centilmence 

karşıladı ve hiç üzmedi. Uğradığımız bütün 

limanlarda yöre insanının olağanüstü dostane ilgisi 

ve desteği ile karşılaştık. 

E.D. ; Daha önce Samsun’a ve Sinop’a hava yoluyla 

gitmiştim ama çok kısa sureli gezme şansım olmuştu. 

Denizden gezdiğimde hayran kaldım. Karadeniz’in 

doğasının yanında insanlarının cana yakınlığı 

ve misafirperverliği bütün deneyimi bambaşka 

bir boyuta geçiriyor. Mutlaka tekrar gideceğim. 

Her gittiğimiz yerde coşkuyla karşılandık. 

- Samsun ve 100. yıl etkinlikleri nasıldı? 

R.K.: Samsun’da 19 mayıs günü geçiş töreni yapıldı. 

Birinci Grup Komodoru ben, İkinci Grup Komodoru 

Erhan Yazgan, Üçüncü Grup Komodoru 

Edhem Dirvana ve Canik Balıkçı Barınağı Başkanı 

Cemal Malkoç tarafından idare edildi. Tören sabahı 

tüm tekneler Alay sancaklarını donatıp, Türk 

bayrakları, Atatürk bayrakları ve Deniz Kuvvetleri 

Atatürk Rallisi flamalarını da toka ederek bir bayram 

görüntüsü elde ettiler. Deniz Kuvvetleri Atatürk 

Rallisi tekneleri olarak Samsun limanı dışında 

toplandıktan sonra (öncesinde provamızı yaptığı- 


RÖPORTAJ 

mız üzere) bizi rehberleyen Sahil Güvenlik SAGET 

Botu ile arkasındaki 3 adet Deniz Polisi botu ve onların 

arkasında Türk kadını temsil eden TutkuMM 

teknesi ve arkasında tüm tören geçişini idare eden 

SG Binbaşı Metin Tunçsu’yu hamilen ben teknem 

Dragos ile olacak şekilde yüce Atatürk’ün Samsun’a 

çıkış yaptığı tütün iskelesi önünde denizdeki 

tören geçişine başladık. 44 yelkenli, 7 büyük balıkçı 

motoru ve resmi botlarla, yaklaşık 2 kilometrelik, 

tek sıra halinde, Tütün iskelesinin önünde tören 

geçişi yaparken, 100 sene önce bu iskeleye çıkıp, 

yoktan bir ülke yaratan Mustafa Kemal ve silah 

arkadaşlarına olan minnet duygularımızı ifade etmenin 

heyecanlı ve huzurlu içindeydik. 

Samsun Limanındaki tören geçişimiz sonrasında 

Üçüncü Grup Komodoru Edhem Dirvana’nın 

drone çekimleri ve Canik Balıkçı Barınağı Başkanı 

Cemal Malkoç’un koordinesi 1.- 2. Ve 3. grup 

teknelerinin katkılarıyla, deniz üzerinde ay formu 

oluşturuldu. STS Bodrum teknesine de yıldız görevini 

verip, denizde “Ayyıldız” şekli yapıldı. Deniz 

Kuvvetleri Atatürk rallisinin simgesi olacak güzellikte 

bir çalışma oldu. 

E.Y.: Teknemizle katıldığımız törenler, tütün iskelesindeki 

saygı geçişimiz, Samsun önlerinde tekneler 

ile denizde yaptığımız ay yıldız figürü hepsi 

büyük bir anı olarak hafızalarımıza yerleşti. 

E.D.; Canik barınağına girdiğimizde görüntü harikuladeydi. 

Önceden gelip yanaşmış DADD ve 

RotaATA tekneleri alay sancaklarını basmış, Ralli 

flamalarını asmış rengarenk bir tablo oluşturuyorlardı. 

Tüm katılımcılar koşup bizi karşıladılar, filoda 

hissedilen yardımlaşma ruhu çok güzeldi. Samsun’daki 

katılım müthişti. Tütün iskelesindeki tören 

sonrasında ülkemizin her yerinden gelip sahilde 

toplanan binlerce insan ellerinde bayraklarıyla 

muhteşem bir görüntü oluşturdu 

- Bu seyrin en heyecanlı ve en zor yanı neydi? 

E.Y. : Denizde, şu tarihte muhakkak şuraya varmış 

olmalıyım diye yola çıkılmaz. Çünkü deniz yolculukları 

sürprizlerle doludur. Bu rotanın bence en 

zor yanı, yola çıktığınızda 19 Mayıs sabahı Samsun’da 

yapılacak olan törenlere yetişmek zorunda 

oluşunuz. Neyse ki korktuğumuz olmadı ve törenimize 

selametle vaktinde ulaştık. Rotamızın en 

heyecanlı yanı da burada saklıydı. 

E.D.: Her anı ayrı keyif ve ayrı heyecanlar içeren 

rallide herhalde Ayin 17’sinde İnebolu’ya doğru 

yaptığımız seyir en zor kısmıydı. 

- Uğradığınız limanlarda en etkileyici yer neresiydi 

ya da an neydi? 

R.K.: Samsun’da, telsizde grubun kullanmış olduğu, 

72. kanala girip, çok güzel bir gösteri yaptığımızı, 

karadan çok güzel göründüğümüzü ve tebrik 

ettiğini belirten Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge 

Komutanı bizlerin gurur duymasına vesile oldu. Bu 

çok güzel bir andı. 

E.Y.: Benim en etkileyici bulduğum an, Samsun’da 

ralliye katılan teknelerin yan yana dizilmesiyle 

60 

denizde oluşturduğumuz Türk bayrağı figürünü 

gördüğüm andı. 

E.D. : Samsun’dan dönüş yolu da benim için bambaşka 

bir macera ve tecrübe oldu. Yol boyunca 

karşılaştığım sahil şekillerine, koylara hayran kaldım. 

Yolculuğun başında sahip olduğum ön yargı 

artık tamamen değişti. Karadeniz sahilleri çok çok 

güzel. Evet havası/suyu genellikle sert ve tehlikeli 

ama güzel havaları kollayıp doya doya gezmek 

lazım. Geri dönüşte havanın uygunluğu sayesinde 

ilk gün sonunda rahatlıkla Amasra’ya geldim. 

Limanda beni Amasra Yelken Kulübü başkanı 

Taşkın Fırat ile Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı 

Yurdanur Topçu ve üyeleri karşıladılar. Kısa 

bir soluklanmadan sonra Amasra Belediyesi’nin 

tahsis ettiği salonda Mavi Vatan’ın 5 boyutunu ve 

denizcileşmenin bizim için zaruretini gelen dinleyicilerle 

konuştuk. Amasra’da büyük bir özveriyle 

çalışan Taşkın Fırat ve Karadeniz’deki tüm yelken 

kulüpleri büyük bir desteği hak ediyor. Onlar işte 

bu Mavi Vatanına sahip çıkacak nesilleri yetiştiriyorlar. 

- Atatürk ve silah arkadaşları 16 Mayıs 1919’da 

yola çıktıktan hemen sonra İstanbul açıklarında 

İngilizler tarafından durduruyorlar ve 

Bandırma vapuru aranıyor. Aramadan hemen 

sonra Mustafa Kemal Atatürk “ bu adamlar yalnız 

demire, çeliğe ve silah gücüne dayanırlar, 

maddeden başka bir şey bilmezler, bağımsızlık 

özgürlük uğrunda savaşa kararlı bir ulusun 

kudretini anlamaktan acizdirler. Biz silah ve 

cephane değil, ülkü dolu bir kafa götürüyoruz” 

der. Bununla ilgili düşünceleriniz neler? 100. 

Yaşını kutladığımız Atamız milletiyle var olmuş, 

19 Mayıs benim doğum günüm demiş, gerçek 

bir liderdi. Bu ralli nasıl bir doğum günü hediyesiydi? 

R.K. : Kurtuluş savaşı namus savaşı, özgürlük savaşıydı 

milletimiz için. Dişiyle tırnağıyla yokluk 

içinde mücadele eden Anadolu halkının yüreğinde 

bağımsızlık ateşi yanmaya başlamıştı zaten 

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının sayesinde. Ve bu 

özgürlük mücadelesi dünyanın farklı uluslarına da 

örnek olmuştur. 

Türkiye Cumhuriyeti demek, Atatürk’le başlayan 

bir süreç demek. “19 Mayıs 1919 benim doğum 

günüm” Atamın en duygulandığım sözlerinden 

biri. 

Son olarak da basının da desteğine çok teşekkür 

ediyoruz. Ntv’nin yaptığı röportajlar, boğaz geçişi 

esnasında yapılan canlı yayın herkesin dikkatini 

çekmiş tanıyan tanımayan herkes aradı. Çok güzel 

bir yola çıktığımızı söylediler. 

E.Y.: Mustafa Kemal’in İstanbul ‘da yakarak, o vapura 

yüklediği kurtuluş ve özgürlük meşalesi, zorlu 

bir yolculukla önce Samsun ‘a, oradan da Anadolu’nun 

en uzak köşelerine kadar ulaştı. O küçük 

meşalenin alevi, elden ele, yürekten yüreğe geçerek, 

büyük bir kora dönüştü. Zafere dönüştü... 

Özgürlüğe dönüştü... Laik Cumhuriyete dönüştü... 

Şüphesiz 100 yılda muazzam bir yol ve mesafe kat 

eden bir ulusun evlatlarıyız ama ne kadar ilerlemiş 

olursak olalım, halen Atatürk’ün arzu ettiği seviyede 

uygar ve gelişmiş olamadığımız da aşikar. Ulus 

olarak gelişimi çok istemeli, buna çok inanmalı 

ve bu yolda daha çok çalışmalıyız. Ne mutlu bize 

ki, bir ulusu küllerinden diriltip şahlandırabilmiş 

büyük bir önderimiz ve rehberimiz var. Onun 

gösterdiği yöne ve hedeflere tereddüt etmeden 

ilerlemek ve kalkınmak için lazım olan 3 anahtar, 

istemek, inanmak ve çalışmak hepsi elimizde. 

Bu rallinin her yıl 19 Mayıs’ta tekrarlanan geleneksel 

bir kutlamaya dönüşmesini arzu ediyorum. 

İnşallah evlatlarımız da bayrağı devralarak daha 

ileriye taşırlar. Bu faaliyetin duyulması, bilinmesi 

ve anlaşılması bakımından göstermiş olduğunuz 

gayret ve desteğe de özellikle teşekkür ediyorum. 

E.D. : Biz de bu ruhu hissettiğimizden yolculuğumuz 

boyunca Mavi Vatan bilincini yaymak üzere 

seminerler düzenledik ve sosyal medyadan paylaşımlar 

yaptık. Hatta bütün yolculuğun belgeselini 

çektik, o da yakında montajı bitip yayında 

olacak. Bizim de kafalarımız, ulu önder Atatürk’ün, 

Türk’ün büyük ülküsü olarak nitelendirdiği denizciliği 

yaymak ve geliştirmekle doluydu. Yol boyunca 

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’in Mavi 

Vatan kavramını hem anlatarak, hem yaşayarak 

iyice düşünme ve sindirme şansım oldu. Mavi 

Vatan’ın önemini en iyi kavrayan Ulu Önder Atatürk’ün 

bu yönde bize açtığı yolda daha nice 100. 

yıllarda yürüyeceğiz ve 21. Yy da bu güzel sahillerin 

ve denizin değerini bilen bir topluma dönüşeceğimizi 

hayal ediyorum. Atatürk’ü anmanın en 

güzel şekli bu yolda atılacak adımlar. 

Milli mücadelenin başlangıcı Bandırma Vapuru ile 

Samsuna çıkarak başlıyor. Aslında denizciliğin bu 

ülke için önemini daha güzel sembolize edecek 

bir şey yok. Sonrasında da İstiklal savaşı boyunca 

Karadeniz sahillerinde destanlar yazan bir avuç 

deniz subayı/astsubayı, balıkçısı ve amatör denizcisi 

sayesinde ordumuz savaşabiliyor. Atatürk’ün 

meşhur sözü “Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da, 

kulağım İnebolu’da sözü, bunu anlatıyor. Kahraman 

denizcilerimiz Rusya sahillerinden İnebolu’ya 

300.000 ton mühimmat taşımıştır. İnebolu’dan da 

Anadolu halkı bunları sırtlayarak cepheye ulaştırmıştır. 

Bu sayede tarih değişmiştir ve bu vatana 

sahip çıkılmıştır. 100. Yılda Samsun’da biz bu ruhu 

yeniden hep beraber yaşadık. Samsunlu balıkçılar, 

amatör denizciler ve Deniz Kuvvetlerinin katılımı 

ile oluşturduğumuz ay yıldız, bunu sembolize 

ediyordu. Umarım ileriki yıllarda bu organizasyon 

daha da büyür. Belki bir yarış etabı da olur. Başka 

deniz araçları ile katılım artar. Mesela bu sene 

İstanbul’dan kürek çekerek gelen bir, iki ekip de 

vardı, seneye belki windsurf, kite ya da centerboard 

tipi yelkenliler de böyle bir maceraya girişirler. 

Bu ralliye katılan herkes harika bir iş çıkardı ama 

benim en çok hoşuma giden manzara TutkuMM 

teknesi ile Bodrum’dan kalkıp gelen Cumhuriyet 

kadınları ve ülkemizde denizcileşme yolunda 

atılmış önemli adımlardan biri olan yelkenli okul 

gemisi STS Bodrum’un katılımıydı. TutkuMM teknesi 

tamamı kadınlardan oluşan ekibiyle bir ilki 

gerçekleştirdi. Cumhuriyet’in 100. Yılında denizcileşen 

kadınlarımıza örnek ve sembol oldular. 

Bodrum okul gemisi de yelkenindeki kocaman 

Atatürk resmi ve heybetli görüntüsü ile filonun 

adeta amiral gemisi oldu. 

Öncelikle, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk›e, 

Onunla birlikte ulusumuzun kaderini yönlendiren 

ve bugün ebediyete intikal eden Atamızın 

silah arkadaşlarına, şehitlerimize, gazilerimize, 

Kurtuluş Savaşın da yer alan halkımıza, bağımsız 

Türkiye Cumhuriyeti’ne giden bu tarihi rotada, 

bayrağımızı dalgalandıran tüm denizcilerimize, 

Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza, Sahil Güvenlik 

Komutanlığımıza, yerel yönetimlere ve denizcilerimizi 

karşılayan herkese ve bu organizasyonu 

gerçekleştiren derneğim DADD, Rotary Türkiye 

ve TAYK ile Organizasyon Komitesinde görev alan 

denizcilerimize, ayrıca bu röportajı yapmamda her 

koşulda destek veren Emekli Deniz Albay İsmail 

Tümer’e teşekkür ederim. Atatürk’ün doğum günüm 

dediği, 19 Mayıs 1919’un 100.yılında, bağımsız 

Türkiye yolunda, kurtuluşun, Cumhuriyetinin 

adımlarının atıldığı Samsun’a yelken açan tüm 

denizcilere selam olsun... 

Drone Fotoğrafları: Edhem Dirvana 

Yazı ve röportaj: Özlem ULUBAY ŞAHİN 

baskaturlu_yasamak 


RÖPORTAJ 

Norveç’in “İzlenecek 10 Başarılı Kadın” 

Listesinde bir Türk Kaptan! 

AYŞE ASLI BAŞAK 

Nor-Shipping ve YoungShip Oslo tarafından 

küresel alanda denizcilik sektöründe uluslararası 

başarı göstermiş 40 yaş altı genç kadın 

profesyonellerin seçildiği “İzlenecek 10 Başarılı 

Kadın” listesine bu yıl Türkiye’den ilk defa Kapt. 

Ayşe Aslı Başak seçildi. 

Ayşe Aslı Başak ile, çocukluk aşkı olarak tanımladığı 

denizcilikten; mesleği kaptanlığa, 

zaman yönetiminden; girişimciliğe ve hayallerinden 

başarılara uzanan çok keyifli bir röportaj 

gerçekleştirdik. 

Merhaba Ayşe Hanım, okurlarımıza kendinizi 

tanıtır mısınız? 

İsmim Ayşe Aslı Başak. 1990 yılında Çanakkale’nin 

Biga ilçesinde ailenin ikinci fakat tek kız 

çocuğu olarak dünyaya geldim. Uzun yıllar tarım, 

gıda, inşaat ve sonrasında otomotivcilikle 

uğraşmış tüccar fakat göçmen bir aileden geliyorum. 

İlköğretim ve liseyi Biga’da okuduktan 

sonra 2008 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi 

Denizcilik Fakültesi’nde Deniz Ulaştırma ve İşletme 

Mühendisliği programını yani eski ismiyle 

Gemi Güverte bölümünü kazandım. Toplamda 

5 sene olan fakültemi 3.5 yılda bitirip 

sektöre hızlı bir giriş yapmak suretiyle profesyonel 

deniz hayatına başladım. İTÜ Denizcilik 

Fakültesi’nden 2.lik derecesiyle mezun oldum, 

öğrenciliğim süresince Japonya’da Kobe Üniversitesi’nde 

akademik çalışmalara katıldım ve 

bir süre Japonya’da eğitim aldım. Fakültemizden 

Kobe’ye giden ilk lisans öğrencisiydim. 

Üniversite sonrası da yük gemilerinde kaptan 

olarak çalışmaya başladım. Sonrasında ise 

kariyerime karada bir armatörlük işletmesinde 

Gemi Emniyet Enspektörü olarak devam ettim, 

eş zamanlı olarak da Yeditepe Üniversitesi 

Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi alanında 

yüksek lisansımı tamamladım. Şu anda 

ise bir Amerikan firması olan Mid-Ship Grup 

İstanbul ofisine bağlı olarak Fransa ve Belçika 

limanları hurda ve demir-çelik yüklemeleri 

ve operasyonundan sorumlu “Liman Kaptanı” 

olarak görev yapıyorum. 

Aile bireyleriniz arasında hiç denizcilikle uğraşan 

var mı? 

Ailemde profesyonel olarak denizcilikle uğraşan 

yok fakat kendimi bildim bileli denizin 

üstündeydim. Yaz dönemlerimiz Biga’ya bağlı 

Aksaz köyünde yazlıkta geçerdi. Ailemizin 

ufak bir teknesi vardı ve birlikte boş zamanlarımızda 

annem, babam ve ağabeyim ile balık 

tutmaya çıkar, güzel havalarda ise civar adaları 

ve koyları ziyaret ederdik. İlk dümeni elime aldığımda 

10 yaşındaydım. Hatta bir gün liseye 

yeni başladığım bir kış dönemde babamla tekneyle 

balık tutmaya çıktık ve kıyı seyri esnasında 

kayalıklara çarptık, dümen kilitlendi. Yanımızda 

çapamız olmadığı için yardım çağırmak 

zorunda kaldık. Oradaki mücadelemizi asla 

unutamam. Biz ailecek denizi çok seviyoruz. 

Küçük teknemizle yakalandığımız fırtınalar ve 

en önemlisi annemin denizdeki soğukkanlılığı 

bana hep örnek olmuştur. Deniz benim için 

tutkudan çok bir kültür, yaşam tarzı ve çocukluk 

aşkı demek. 

Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz? 

Biliyorsunuz, denizcilik bir mühendislik disiplini 

olduğundan ve Teknik Üniversite bünyesinde 

bulunduğundan üniversite sınavlarında oldukça 

yüksek puanlarla giriliyordu bizim dönemimizde. 

Şimdilerde ise ne yazık ki daha da 

düştü bu seviyeler. Başından beri bir mühendislik 

bölümüne veya mimarlığa girerim diye 

düşünmüştüm. Bunda aile şirketimizin inşaat 

işlerine ağırlık vermesinin de etkisi vardı. Sonra 

birşey farkettim. Ben nerede mutlu olurum 

diye kendime bir sordum. Tanıdığımız birkaç 

armatörle irtibata geçip denizcilik sektörüyle 

ilgili bilgi aldıktan sonra İTÜ Deniz Ulaştırma 

İşletme Mühendisliği bölümünde karar kıldım. 

Tabi bu seçimde de “İTÜ” olmasının önemi 

çok büyüktür. Puanımın yettiği pek çok güzel 

bölüm olmasına rağmen denizi seviyorum, 

mühendis olmak da istiyorum en iyisi denizci 

olayım dedim. 

Kadın kaptan olmanın zorlu yanları var mı? 

Denizcilik meslek disiplini olarak dünyanın en 

zor mesleklerinden birisi, hatta bazı noktalarda 

en zor mesleği. Ben literatür olarak “zor” 

kelimesini kabul etmesem de benim için de 

“Kolay değil” diyebilirim. Okyanusun ortasında 

günlerce seyir yaparken fırtınalara göğüs 

geriyor ve bu fırtınalarda mesleğinizi kusursuz 

yapmaya çalışıyorsunuz. Denizciliğin farkı da 

burada aslında, deniz asla hata kabul etmez 

ve çok dikkatli çalışmak zorundasınız. Bunda 

geminizin emniyeti, bir limandan diğerine giderken 

geminizin ve personelinizin güvenliği 

ile gemi içerisindeki huzur ortamı da dahildir. 

Gemide çalıştığım dönemlerde gemideki tek 

kadın bendim. 20 personel ile baş etmeden 

önce sektördeki kadın kaptanlar, kadın çalıştırmayan 

işletmelerle baş etmek zorunda 

kalıyor. Çoğu armatör firma hala ne yazık ki 

kadın kaptan ve mühendis istihdam etmemeyi 

tercih ediyor. İşte kadının mücadelesi daha 

üniversiteye girdiği gibi başlıyor. Hala “Gemide 

kadın uğursuzluktur” söylemine inanan kişiler 

var ne yazık ki. Kadın olarak bu önyargılarla 

mücadeleye başlıyorsunuz. Her ne kadar bir 

kadın olarak kendinizi bu işi hakkıyla yapabileceğinize 

inandırmak için erkeklerden daha 

fazla çalışmanız ve çabalamanız gerekse de 

biz kadınlar bunu gözümüzde büyütmüyoruz. 

Önemli olan burada eşit fırsatlara sahip olmak. 

İlk gemiye çıktığımda “Ben kadından iş almam, 

kadın kaptanla çalışmam” diyen çok olmuştu. 

Sonrasında aradan birkaç ay geçtikten sonra 

“Aslı kaptan, siz gerçekten bu işi erkeklerden 

daha da iyi yapıyorsunuz, size helal olsun” 

dediler. Bir kişinin bile bakış açısının değişmiş 

olması mutluluk verici. İş pozitife döndüğündeyse 

gerçekten size destek olanlarla birlikte 

daha çok motive oluyor ve daha fazla çalışıyorsunuz, 

bu da başarıyı getiriyor. O yüzden 

diyorum, kadınız evet fakat biz de bir anne 

babanın evladı, bir çocuğun annesi, ailenin 

küçük kız kardeşi ve bir erkeğin hayatını birleştireceği 

eşleriz. Aynı zamanda denizde çalışmanın 

gayesi de tektir zaten herkes ekmek 

parasını kazanmaya geliyor. Türk toplumunda, 

Nene Hatun’lardan Sabiha Gökçen’lere kadar 

hep kahraman, başarılı ve birleştirici-lider kadın 

profillerine sahibiz. Denizcilikte ise bunu 

benimsetmek biraz zaman alsa da mücadelemize 

devam ediyoruz. 11 sene önce aldığım 

benzer tepkilerle arada sırada gemilere gittiğimde 

yine karşılaştığım oluyor. Liman Kaptanı 

olarak yaptığım görev nedeniyle Fransa 

Liman’larından hurda yüklemeleri yapıyorum. 

Karşısında kadın bir kaptan ve yönetici görenler 

şaşırıyorlar ve buna Avrupa limanlarındaki 

çalışanlar da dahiller. Gelişmiş ülkelerde bile 

hala kadınlar bu görevlerde azınlıktalar ve görevi 

icra etmesi şaşkınlıkla karşılanıyor. Bu da 

aslında bu mücadelenin sadece Türkiye’de 

değil uluslararası alanda da devam ettiğinin 

62 



röportaj

RÖPORTAJ 

göstergesi niteliğinde. 

Nor-Shipping ve YoungShip Oslo tarafından 

küresel alanda denizcilik sektöründe uluslararası 

başarı göstermiş 40 yaş altı genç 

kadın profesyonellerin seçildiği “İzlenecek 

10 Başarılı Kadın” listesine bu yıl Türkiye’den 

ilk kez siz seçildiniz. Neler hissediyorsunuz? 

Bu yıl listede 2 Türk var aslında biri ben bir de 

uzun yıllardır Norveç’te yaşayan ve bir denizcilik 

firmasında yöneticilik yapan Hande Arı 

hanım. Türkiye’den ise ilk olarak ben seçildim. 

Başta ülkemi temsil ettiğim için çok büyük bir 

gurur duygusu yaşıyorum. Ben gemide çalıştığım 

dönemlerde de hep Türk bayraklı gemilerde 

görev yaptım ve dünya denizlerinde 

Türk bayrağını temsil ediyor olmaktan gurur 

duydum. Uluslararası bir mesleğimiz olduğundan 

ve sektörde de kadın sayısı az olduğundan 

başarılarımız ses getiriyor. Sektöre ve 

kadın çalışmalarına yaptığımız katkılarla fark 

yarattığımızı tüm dünyanın görmesi mutluluk 

verici. Haberi aldığımda çok heyecanlandım, 

çünkü sektörde örnek aldığımız daha başarılı 

olan kadınların da olduğunu biliyordum. O kadınlardan 

biri olma başarısı sadece benim değil, 

benim yetişmeme ve kariyer hedeflerimde 

fırsat sağlayan herkesin başarısıydı. 

Bu başarıyla birlikte pek çok gence ilham 

oldunuz. Genç yaşta bu büyük başarıyı elde 

etmiş olmanızı neye bağlıyorsunuz? Genç 

denizci adaylarına tavsiyeleriniz var mı? 

Aslında bu başarıda tek bir etken yok, başarı 

zaten pek çok çabanın, çalışmanın ve hedeflerinize 

ulaşırkenki sabrınızın sonucu olarak 

size sunulan ödüldür. İşine tutkuyla bağlı olup 

64 

severek yapmak gibi klişeler yerine tavsiyem 

sürekli öğrenmeye açık, araştırmacı ve sektörün 

bir parçası olarak gelişime nasıl katkı 

sağlayabilirim bakış açısıyla düşünmek gerekiyor. 

Bunları gerçekleştirmek de örgütlenme 

ile mümkündür. Sosyal bir varlık olduğumuzun 

farkında olarak, bu gelişime katkı sağlayabileceğimiz 

yerler sektörün Sivil Toplum Kuruluşları’dır. 

Genç ve iş geliştiren beyinlere ülkemizin 

ihtiyacı var. Sadece işini hakkıyla yaparak 

gemide çalışmak ve bayrağını temsil etmek 

yetmiyor. “Z” kuşağı nesil teknoloji içerisinde 

doğmuş ve büyümüş bir nesil ve yeteneklerinin 

farkında olarak “katkı sağlama” gözüyle 

değerlendirmeleri gerekiyor. Eğitim ve dil 

konusuna değinmek bile istemiyorum çünkü 

çoğunun bunun farkında olduğunu, İngilizce 

dışında da yabancı diller öğrenme isteğinde 

olduğunu biliyorum. Bilinç ve farkındalık sonrası 

ise diğer adım girişkenlik ve cesaret. Denizciliği 

tercih etmiş her adayın yeterince cesur 

olduğunu düşünüyorum. Mark Twain şöyle 

der: “Bundan yirmi yıl sonra yapmadığınız 

şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla 

pişman olacaksınız. Demir alın ve güvenli limanlardan 

çıkın artık… Rüzgarları arkanıza alın, 

araştırın, hayal edin ve keşfedin.” 

Kaptanlığın yanı sıra, yöneticilik ve girişimcilik 

alanında da çalışmalar yürütüyorsunuz. 

Bu çalışmalardan bahsetmek gerekirse… 

Yukarıda bahsettiğim gibi denizcilikle ilgili çeşitli 

Sivil Toplum Kuruluşları’nda yönetimde 

yer alıyorum. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 

(TOBB)’da Deniz Ticaret Odası’nı temsilen 

Genç Girişimciler Kurulu Networking Grubu 

Başkan Yardımcısıyım. Deniz Ulaştırma İşletme 

Mühendisi ve Gemi Makineleri İşletme 

Mühendisleri’nin meslek odası olan TMMOB’a 

bağlı Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri 

Odası’nda da 2 dönemdir Yönetim Kurulu Üyesiyim. 

Aynı zamanda 4000’den fazla üyesinin 

olduğu İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği 

(İTÜ DEFAMED)’de de Genel Sekreterlik 

görevimi icra ediyorum. Uluslararası Denizci 

Kadın Profesyoneller Derneği (WISTA)’da üye 

olarak toplam 4 yıl Basın Sözcülüğü görevimi 

yaptım. TMMOB GEMİMO bünyesinde 2015 

yılında ilk olarak Kadın Çalışma Grubu’nu kurmuştuk. 

Kadın denizcilerin mesleği icrasındaki 

yaşadığı engeller ve problemlerin çözülmesi, 

kadın istihdamının artırılması ve önyargıların 

kırılmasıyla ilgili ciddi bir çalışma yaptık. Bunun 

sonucunda da ilk olarak 8 Mart 2016 tarihinde 

“Yakamoz: Deniz ve Kadın Sempozyumu”nu 

gerçekleştirerek gemide çalışan kadınlar başta 

olmak üzere sektörün her alanından başarılı 

kadınların hikayelerini katılımcılarla bir araya 

getirdik. Ortaya çıkan enerji ve sektör desteği 

muazzamdı. Bunun da motivasyonuyla Yakamoz’u 

bu sene uluslararası alana taşıdık ve 

IMO Denizde Cesaret Ödülü’ni alan ilk kadın 

kaptan Radhika Menon’u Hindistan’dan buraya 

davet ettik. Yakalanan rüzgar ve kadınların 

birbirine desteği çok güzeldi ve bunun sonucunda 

Hintli kadın denizcilerle birlikte Uluslararası 

Kadın Denizci Fonu’nun Türkiye ayağını 

kurmak için çalışmalara başladık. Görev aldığım 

STK’larda öncelikle gelişim, yeni fikirler ve 

dinamizm getirecek aktivitelerde bulunmaya 

çalışıyorum. Tabi etkinliklerin uluslararası alana 

taşınması konusunda işim gereği çok seyahat 

ettiğim için yurtdışı ilişkiler konusunda 

daha fazla destek sağlayabiliyorum. Bu sene 

IMO tarafından desteklenerek Dünya Denizcilik 

Üniversitesi’nde gerçekleşen “Denizde 

Kadını Güçlendirme Konferansı”na TMMOB 

GEMİMO adına Türk kadın denizcilerle ilgili 

akademik bir araştırma sundum. Daha buraya 

sığdıramadığım pek çok aktivite ve çalışma 

var, kısaca gelişim ve dönüşüm için çalışıyorum 

demek istiyorum. 

Hepsine yetişmek zor olmuyor mu? Hayatınızı 

nasıl planlıyorsunuz? 

En can alıcı soru bu sanırım. Bunu çevremdeki 

herkes de soruyor. Fakat ben tüm bu STK gö- 


evlerimi ve işimi hayatımın bir parçası haline 

getirdim, bu bana ek bir yük getirmiyor. Bazen 

gemide olduğumdan uzaktan bağlantıyla 

katıldığım toplantılarım oluyor. Bazen de aynı 

saate birden fazla toplantı ve aktivitenin olduğu 

zamanlar oluyor. Fakat aynı anda her yerde 

olamazsınız. Bağlı bulunduğum STK’lar da 

görevlerimin farkında olduklarından iş bölümü 

içerisinde çalışmaya gayret ediyoruz. Benim 

katılamadığım bir yerde başka bir Yönetim 

Kurulu üyemiz yer alıyor veya tam tersi. Ancak 

bu görevler gönüllülük esasına dayandığından 

kesinlikle büyük bir özveri gerektiriyor. Özellikle 

Yakamoz Sempozyumu öncesi hazırlıkları 

yaparken günlerce uykusuz kaldığımız 

zamanlar olduğunu hatırlıyorum. Her ne olursa 

olsun bir düzeniniz olmalı. Ben haftasonu 

da dahil olmak üzere sabahları erken kalkar, 

işimi bitirmeden de günü bitirmem. İşlerimi 

tamamlarken de hızlı olmamın avantajını yaşıyorum. 

Tabi hızlı yapılan işlerde dikkat unsuru 

da önemli. Sanırım burada kadın olmamın da 

avantajını yaşıyorum, biliyorsunuz kadınlar 

olarak aynı anda pek çok işi yapabilecek beyin 

kıvrımlarına sahibiz. Hani derler ya “anne pratikliği” 

işte doğuştan gelen bir yetinin iş hayatıyla 

buluşması da başarıyı getiriyor. 

Örnek aldığınız bir denizci var mıdır? 

Bir değil, birçok var. Kaptan Radhika Menon’dan 

bahsetmiştim. Tanker gemisi kaptanı 

olarak Hint kıyılarında büyük bir fırtınada kendi 

gemisini riske atarak batmak üzere olan 6 

balıkçıyı kurtardı. Müthiş bir cesaret örneği ve 

IMO da onu cesaret ödülüne layık gördü. Kaptan 

Radhika aynı zamanda bir anne ve işinin 

yanı sıra ailesine karşı sorumluluklarını da başarıyla 

yerine getiriyor. Dünyaca ünlü bir cruise 

firmasının ilk kadın kaptanı Kate McCue var. 

Kaptan Kate diyor ki “Bana kaptan demenizi 

istiyorum çünkü 20 sene geçti bu mertebeye 

erişmem için. “ aslında bu bir ego değil bir özgüven 

ve hafif ironinin simgesi. İşini yaparken 

biraz da mizah gerekiyor, hep ciddiyetle iş sıkıcı 

hale gelir. Türkiye’den de örnek aldığımız 

çok değerli kadın kaptanlarımız var. Türkiye’nin 

ilk kadın kaptanı Tuba Akar, mücadeleci yapısı, 

duruşu ve çizgisiyle hayranlıkla izlediğim 

birisidir. Daha burada nice isimler var gemilerde 

bizlerden önce görev almaya başlayan 

kısaca bizim yolumuzu açan büyüklerimiz. 

Kaptan Seda Turhan ve Başmühendis Derya 

Yenice de Yakamoz Sempozyumu hazırlıkları 

süresince bizlere başarılı liderlik özellikleriyle 

örnek olmuşlardır. Başarılı bir iş kadını olması 

ve yöneticilik özellikleri açısından da tabi ki 

BIMCO’nun ilk kadın başkanı ve aynı zamanda 

Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan 

Yardımcısı olan Dr. Şadan Kaptanoğlu var. 

Önümüzde başarı örnekleri çok. Önemli olan 

burada onların rol modelliğinden kendimize 

neler katabildiğimizdir. Konu yine aynı yere geliyor, 

sürekli gelişim ve dönüşüm. 

Gelecekteki hedef veya hedefleriniz nelerdir? 

En büyük hedefim başta ailem olmak üzere 

ülkemize, devletimize ve milletimize faydalı 

bir birey olabilmek. Kariyer konusunda hedefler 

karşınıza çıkan fırsatlara göre değişiyor, bu 

yüzden ben uzun vadede somut hedefler koymaktan 

kaçınırım. Çünkü bu bazen size yolunuzu 

kaybettirir, bazen de hayal kırıklığına uğratıp 

motivasyonunuzu düşürebilir. Hedefleri 

kısa vadede somuta çevirdiğinizde ise başarıyı 

yakalama süreniz kısaldığı için diğerlerine fırsat 

doğuyor. Örneğin, şimdi ilk hedefim Norveç’e 

gidip ödülümü almak ve oradaki başarılı 

kadınlarla bir araya gelerek sektör ve kadınlar 

konusunda istişare etmek olacak. Sonrasında 

ise STK görevlerimde gerçekleştirmek istediğim 

uluslararası hedef ve projelerim var. 

Bununla birlikte kadın çalışmalarına devam 

etmek de en büyük hedeflerim arasında. Kısa 

vade hedefleri üst üste konduğunda ortaya 

sizin uzun vade hedefleriniz için vizyonunuzu 

açan fikir ve işler ortaya çıkıyor. Tabi bazen de 

10-20 yıl sonrasında nerede olurum acaba 

diye de düşünürüm. En iyisi bazen olayların 

gelişimini takip ederek içinde bulunduğunuz 

koşul ve duruma göre yeniden hedefler belirlemek. 

Bahsettiğim gelişim felsefesi de sanırım 

bunu gerektiriyor. 

Çok teşekkürler verdiğiniz cevaplar için, pruvanız 

neta olsun… 

Röportaj: Arzum KAYA 

röportaj 


BUTİK BİR TATİL HAYALİ 

MAVİ YOLCULUK 

Ege ve Akdeniz kıyılarında unutulmaz 

mavi yolculukları misafirlerine 

ulaştırmayı hedefleyen GuletPoint 

Yatçılık, Halikarnas Balıkçısı’nın da 

dediği gibi dostlarını ‘güzelliğin ne 

olduğunu iyice görebilmeleri için” 

Marmaris’e davet ediyor… 

Kalabalıklar içinde, beton binaların 

arasına hapsolmuş bir tatil mi; yoksa 

doğa ile baş başa ıssız koylarda, 

turkuaz suların ortasında bir sakinlik 

mi? Eğer cevabınız ikincisi ise 

mavi yolculuğa hazırsınız demektir. 

Özgürlüğü iliklerinize kadar hissedeceğiniz 

bu tatilinizde, her gece 

yıldızların altında uyuyarak tüm 

şehir stresinizi maviliklere bırakıp 

yenileneceksiniz. Sadece size özel 

hazırlanmış enfes yemeklerin tadına 

varacak, sevdikleriniz ile birlikte 

unutulmaz anların tadınızı çıkaracaksınız. 

Güneşin doğuşunu tüm sıcaklığı 

ile selamlayacak; bitmemesini dileyeceğiniz, 

bir sonrakini özlemle 

bekleyeceğiniz sabahlara uyanacaksınız… 

Mavi yolcuğunuza başlarken tüm 

bavul hazırlama ritüellerinizi bir 

yana bırakın! İhtiyacınız olan tek şey 

havlunuz, mayonuz ve birkaç parça 

eşyanız olacak. Sürekli okumayı ertelediğiniz 

kitaplarınızı da yanınıza 

almayı unutmayın sakın. Mavi ve 

yeşilin tüm tonları, kelimelere ve 

cümlelere nüfuz edecek; kültürel 

bir yolculuğa yelken açacaksınız. 

Vakit dolup da ayrılık vakti yaklaştığı 

zaman ise siz bir sonraki mavi 

yolculuğunuzu çoktan planlamış 

olacak, bu sefer hangi rotayı tercih 

edeceğinizi düşünüyor olacaksınız… 

Tüm bu unutulmaz tatili A’dan Z’ye 

eksiksiz planlamanız için GuletPoint 

Yatçılık ekibi Ege’nin incisi Marmaris’te 

tecrübeli ve profesyonel 

ekibi ile birlikte sizleri bekliyor… 

Gelin bu hayali daha fazla ertelemeyin! 

Yolunuz açık, pruvanız neta olsun. 

Nice maviliklere…

HOME of BLUE CRUISE 

Tepe Mahallesi. 37.Sokak No:73 Yat Limanı Marmaris / Muğla / Türkiye Tel: +90 252 412 12 87 


www.guletpoint.com • info@guletpoint.com

CRUISE 

Holland America Line’nın Yeni Pinnacle 

Sınıfı Gemisi “Ryndam” 

2021’de suya indirilecek gemi, şirket 

tarihinde “Ryndam” ismi ile tekrar inşa 

edilen 4. gemi. 

Bugün bilinen cruise seyahatinin 

temelini oluşturan firmaların başında 

gelen Holland America Line, 

bir sonraki Pinnacle Sınıfı gemisinin 

“Ryndam” olacağını açıkladı. Mayıs 

2021’de suya indirilecek olan yeni 

gemi, şirket tarihinde aynı isimle tekrar 

inşa edilen dördüncü gemi olacak. 

Ryndam, 99.500 gross tonluk ve 

2.662 yolcu kapasiteli diğer kardeş 

gemileri Koningsdam ve Nieuw 

Statendam’a benzeyecek. Serideki 

üçüncü gemi olarak Ryndam, cruise 

sektöründeki en yüksek konuk 

tekrarlama oranlarından birine sahip 

olan Holland America Line ayrıcalıklarının 

yanı sıra, gelişmiş Pinnacle 

Sınıfı olanak ve yeniliklerine de sahip 

olacak. 

Holland America Line’ın CEO’su Orlando 

Ashford yaptığı açıklamada; 

firma olarak, günümüz yolcuları için 

yenileşimi benimseyerek zamanın 

ötesinde bir cruise seyahatini yaşatıyoruz 

ve Ryndam adını 4. Kez tekrar 

bir gemimizde kullanarak şirketimizin 

benzersiz tarihini de yansıtmış oluyoruz. 

“100 yıldan daha uzun bir süre 

önce ilk Ryndam’dan en son zamana 

kadar, adaş gemileri misafirlerimiz 

tarafından çok sevildi. Bir sonraki Ryndam 

tarihimizdeki en dikkat çekici 

gemilerden birine yeni bir hayat verecek 

”dedi. 

İnşaat sürecinin resmi başlangıcını 

belirten Ryndam’ın çelik kesimi, 13 

Mart 2019’da Fincantieri’nin İtalya 

Marghera’daki tersanesinde yapıldı. 

Bu, en son Aralık 2018’de suya indirilen 

Nieuw Statendam’ı teslim eden 

İtalyan gemi üreticisi tarafından Holland 

America Line için inşa edilen 17. 

gemi olacak. 

Holland America Line’ın “Ryndam” 

adındaki Tarihi Gemileri 

İlk Ryndam, 1923’te İngilizce hecelemeyi 

almadan önce “Rijndam” olarak 

1901’den 1929’a kadar Holland 

America Line filosunun bir parçasıydı. 

1927’de dünya gezisi yapan ilk 

Holland America Line gemisi oldu. 

İkinci Ryndam 1951’den 1973’e kadar 

hizmet verdi ve üçüncü son Ryndam 

1993’ten 2015’e kadar hizmet verdikten 

sonra kardeş firma “P&O Cruises 

Australia”ya devredildi. Şu anda “Pacific 

Aria” olarak denizlerde yol alıyor. 

68 


10-15 SEPTEMBER 2019 

CANNES - VIEUX PORT & PORT CANTO 

Motor boats 

are remaining in the 

VIEUX PORT 

CANNES 

N E W 

Sailing boats 

are heading for 

PORT CANTO 

CANNES

CRUISE 

Etstur Gemisi Bu Yıl da Ege Kıyılarında! 

Geçtiğimiz 7 yıl boyunca misafirlerine 

Yunan Adaları’nda eğlence 

dolu tatiller yaşatan Etstur Gemisi, 

limanlardaki uzun kalış süreleri ve 

birbirinden özel hizmetleri ile unutulmaz 

bir deneyim için sizi bekliyor. 

İç, dış veya balkonlu 400 kabine ve 

7 adet yolcu güvertesine sahip Etstur 

Gemisi; geniş güneşlenme terası, 

yüzme havuzu ve ayrıcalıklı hizmetleriyle 

en özel misafirlerini ağırlıyor. 

Mikonos’ta tam 1 gün geçirme ayrıcalığı 

ve limanlardaki uzun kalış süreleriyle 

dikkatleri üzerinde toplayan 

geminin 7 adet yolcu güvertesinde; 

restoran, bar, free shop, SPA-welness 

ve çocuk kulübü bulunuyor. 

Otel konforunu Ege sularına taşıyan 

gemi; Atina (Pire), Siros, Santorini, 

Mikonos ve Rodos’un dahil olduğu 

farklı tur programları ile konuklarına 

yepyeni keşifler vadediyor. 2019 

sezonu turlarına 31 Mayıs’ta başlayacak 

olan gemide; açık büfe sabah 

kahvaltıları, öğle ve akşam yemeklerinin 

yanı sıra çay saati ve gece 

ikramı gibi hizmetler de sunuluyor. 

Cazip Fiyatlar ve Çok Özel Olanaklar 

Etstur Gemisi ile Çeşme kalkışlı gerçekleşen 

Vizesiz Yunan Adaları Turlarında 

misafirler 2, 3 ya da 4 gece 

konaklamalı seçeneklerden birini tercih 

edebilirler. Cazip fiyatlarla rezervasyon 

yapılabilecek turlarda; liman 

vergileri ve bahşişler, yemekler ve 

içecek paketi gibi ayrıcalıklar fiyatlara 

dahil olarak sunuluyor. Ayrıca 0-16 

yaş iki çocuk için aileleriyle aynı kabinde 

konaklamak koşulu ile ücretsiz 

seyahat imkanı sunan Etstur Gemisi’nde, 

çocuk misafirler için sadece 

liman vergisi ödemek yeterli oluyor. 

Türk Personel Eşliğinde Hizmet ve 

Seçkin Bir Mutfak 

En özel lezzetleri şık bir hizmetle 

sunan gemide, misafirleri çok sayıda 

Türk personel ağırlıyor. Etstur 

Gemisi’nde sabah, öğle ve akşam 

yemekleriniz unutulmaz bir lezzet 

deneyimine dönüşecek. Gemide geçirdiğiniz 

her an, özel lezzetler deneyeceksiniz. 

Tatil Boyunca Sınırsız Eğlence 

Gemi seyahatiniz boyunca eğlence 

dolu anlar yaşamanız için çeşitli 

alanlarda birbirinden özel şovlar 

sizi bekliyor. Muses ve Selena 

Salonları, temalı şovlara ve canlı 

müzik performanslarına sahne 

olurken; Thalassa Bar, Eclipse Bar, 

Eros Bar ve havuz bar ise eşsiz sunumları 

ile tatilinize keyif katacak. 

Zarif ortamın tadını çıkarırken her 

zevke özel hizmet sunan mekanlarda 

çeşitli aktivitelerin tadını çıkarabilirsiniz. 

Huzurlu SPA merkezi, geniş 

güneşlenme terası Etstur Gemisi’nin 

size sunduğu keyif dolu alanlar arasında 

yer alıyor. 

Adalarda Uzun Kalış Süresi 

Etstur Gemisi ile çıkacağınız bu 

muhteşem yolculukta sadece deniz 

üzerindeyken değil karaya ayak 

bastığınızda da tatilinize keyif katacak 

olanaklardan yararlanabilirsiniz. 

Ekstra bir hizmet olarak sunulan 

Türkçe rehberlik hizmeti ile sunulan 

kara turlarında limanları keşfetmek 

bunlardan biri… Mikonos Limanı’nda 

bir günlük kalış süresi, bireysel keşif 

turları, renkli alışveriş gezileri ve eğlenceli 

plaj gezileri de Yunan Adaları 

yolculuğunuz süresince karada sizi 

bekleyen güzellikler arasında bulunuyor. 

Balayı Paketi ile Unutulmaz Anlar 

ETS Gemisi ile gerçekleştirilen Vizesiz 

Yunan Adaları Turlarında özel 

olarak sunulan balayı paketleri ile misafirler, 

sıra dışı bir balayı geçirme imkanına 

da sahip oluyorlar. Etstur Gemisi, 

balayı paketinde; sabah odaya 

yapılan özel sunumlu kahvaltı servisi, 

özel balayı pastası, oda süslemesi, a 

la carte yemek servisi, çiçek sunumu 

gibi ayrıcalıklarla çiftler için bu özel 

yolculuğu unutulmaz kılmak için pek 

çok hizmet sunuyor. Misafirler, volkanik 

yapısı ve romantik atmosferi ile 

Santorini’de, gün batarken eşsiz fotoğraflar 

çektirerek balayı tatillerine 

ait çok özel anları ölümsüzleştirme 

imkanı da buluyorlar. 

70 


MAY ALL WHO SAIL 

WITH US AS GUEST 

LEAVE AS FRIENDS 

Tepe Mah. 39 Sok. No:142 Kat:1 

Marmaris, Mugla, Turkey 

Tel: +90 532 391 9753 

www.turkyacht.com 

info@turkyacht.com

CRUISE 

Yüzen Venedik: Costa Venezia 

135 bin ton ağırlığında, 323 metre 

uzunluğunda ‘yüzen Venedik’. Costa 

Cruises’un Çin pazarı için tasarladığı 

yeni gemisi Costa Venezia; törenle 

suya indirildi. Gemi; Marco Polo’nun 

izini sürerek 3 kıtada 4 denizde ve 

18 ülkede Avrupa’dan Uzak Doğu’ya 

uzanan unutulmaz seyahatler için 

cruise gezginlerini bekliyor. 

Dünya denizlerinde kruvaziyer seyahatlerin 

öncü markası olan Costa 

Cruises, Çin pazarı için tasarlanan 

yeni gemisi Costa Venezia’yı görkemli 

bir törenle suya indirdi. 135 bin 

500 ton ağırlığında 323 metre uzunluğundaki 

gemi, 5 bin 200 kruvaziyer 

yolcusunu misafir edebilecek. İtalya’da 

inşa edilen Costa Venezia, Çin 

pazarındaki en büyük gemi olacak. 

Costa Venezia’nın; Trieste Limanı’ndaki 

suya indirilişine, akrobasi uçakları 

ve havai fişek gösterileri eşlik 

etti. Venedik kentinden ilham alarak 

tasarlanan gemi; her köşesinde yolcularına 

İtalyan kültürünü ve hayat 

tarzını yaşatmayı vaat ediyor. 

Marco Polo ve Casanova’nın sofistike 

ruhunu hissetmek; adeta Venedik 

sokaklarında dolaşır gibi gemiyi keşfetmek 

mümkün. Geminin tiyatrosu 

Venedik “La Fenice” tiyatrosundan 

ilham alıyor; adeta St. Mark’s Meydanı’nda 

dolaşırken her adımda Venedik 

esnafı tarafından yapılan gerçek 

gondolları görmek, İtalyan mutfağının 

lezzetlerini tatmak mümkün. 

Costa Venezia, Avrupalı ve Amerikalı 

yolcularıyla birlikte, ünlü kaşif Marco 

Polo’nun Akdeniz’den Orta Doğu’ya, 

Güney Doğu Asya’dan Uzak Doğu’ya 

varan seyir izlerini takip ederek 53 

günlük bir yolculuktan sonra Tokyo’ya 

varacak. Bu yolculuğa Türkiye’den 

de yüzün üzerinde tatilsever 

katılacak. Daha sonra da 18 Mayıs’ta 

Şanghay’dan ilk seferini gerçekleştirecek 

şekilde Çinli misafirlerine tahsis 

edilecek. Costa Venezia; üç kıtada, 

dört denizde ve on sekiz ülkede 

Avrupa’dan Uzak Doğu’ya uzanan 

unutulmaz yolculuğu için cruiser’larla 

buluşmaya devam edecek. Costa 

Venezia, Costa Grubu’nun 2023 yıl 

sonuna kadar denize indireceği 7 

yeni geminin ilki oldu. Costa Türkiye 

Müdürü Ercan Abitagaoğlu; toplam 

6 milyar Euro’luk bu yatırım kapsamında 

ikinci yeni gemi Costa Smerelda’nın 

da Ekim ayında suya indirileceğini 

belirtti. 

72 


CRUISE 

YUNAN ADALARI’NA MAVİ YOLCULUK 

Tatilbudur.com ayrıcalığı ile eğlencenin 

adresi Mikonos’tan, göz alıcı 

mimarisiyle Santorini’ye ve üç kıtanın 

birleştiği Akdeniz’in ortasında gizli bir 

hazine gibi duran Girit’e uzanan masmavi 

bir yolculukla tarih ve lezzet 

dolu bir yolculuk sizleri bekliyor. 

3 gece 4 günlük vizesiz Celestyal 

Olimpia ile Yunan Adaları ve Atina 

gemi turu 469 Euro’dan başlayan fiyatlarla 

Tatilbudur.com’da 

Tatilbudur.com ile en gözde Yunan 

adalarını tek bir gemi seyahati ile görme 

fırsatını yakalamak mümkün. Girit, 

Mikonos ve Santorini’de karşı yakanın 

güzelliklerini keşfederek gemi 

seyahatinin keyfini çıkarabilirsiniz. 

Antik çağlardan kalan izleri ve muhteşem 

doğasıyla kendine hayran 

bıraktıran Yunan adaları arkeolojik 

sitleri ve uçsuz bucaksız plajları ile 

görenleri büyülüyor. 

Avrupa’nın ilk gelişmiş uygarlıklarından 

Minos Krallığı’ndan itibaren Yunanlılar, 

Romalılar, Bizanslılar, Araplar, 

Venedikliler ve 250 yıldan fazla 

Osmanlılara ev sahipliği yapan Girit, 

doğal güzellikleri ve tarihi eserleri ile 

dünya üzerinde mutlaka görülmesi 

gereken yerler arasında. Santorini 

Krateri’nin gün batımı manzarası, Yunan 

mutfağının meşhur lezzetleri, Mikonos’un 

gece hayatı ve daha birçok 

güzelliğiyle keşfedilmeyi bekleyen 

adalar topluluğunu gezme fırsatını 

kaçırmayın. 

Yel değirmenleri, daracık sokakları ve 

begonvillerle kaplı, beyaz badanalı 

mavi pencereli evleri ile hafızalara 

kazınan Yunan adalarında unutulmaz 

bir tatil sizleri bekliyor. 

Ek Bilgi: 

1.Gün: Kuşadası-Patmos 

2.Gün: Girit – Santorini 

3.Gün: Atina, Mikonos 

4.Gün: Kuşadası 

74 


CRUISE 

Yenikapı Kruvaziyer Limanı’na İlgi Yoğun 

Yenikapı’da yapılması planlanan kruvaziyer 

limanına talip olan ilk şirket 

Global Ports Holding oldu. Şirketin 

CEO’su Emre Sayın, Yenikapı kruvaziyer 

limanı projesine inandıklarını belirterek, 

“İhalesine de katılacağız ve 

alacağız inşallah” dedi. 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un 

2021 yılına yetişeceğini açıkladığı 

Yenikapı kruvaziyer limanı için 

ilk talipli Global Ports Holding oldu. 

MedCruise 54’üncü Genel Kurulu’nda 

konuşan Global Ports Holding 

CEO’su Emre Sayın, “İstanbul’un Barcelona’daki 

gibi bir limana ihtiyacı var. 

Avrupa’da deniz kıyısında, tarihi olan, 

alışveriş imkânı olan İstanbul’dan 

başka şehir yok” dedi. 

Her geçen yıl büyüyen kruvaziyer turizminde 

Türkiye’yi cazip pazar haline 

getirmek için birçok projede hayata 

geçiriliyor. Bu projelerden en yenisi 

ise Yenikapı’da yapılması planlanan 

kruvaziyer limanı oldu. Projede yer 

almak isteyen ilk şirket de dünyanın 

önde gelen kruvaziyer limanı işletmecilerinden 

Global Ports Holding 

oldu. Şirketin CEO’su Emre Sayın, 

Yenikapı kruvaziyer limanı projesine 

inandıklarını belirterek, “İhalesine de 

katılacağız ve alacağız inşallah” dedi. 

Akdeniz çanağını temsil eden 31 ülkeden 

120 liman işletmecisinin bir 

araya gelerek oluşturduğu Akdeniz 

Kruvaziyer Limanları Birliği (MedCruise) 

54’üncü Genel Kurulu Global 

Ports Holding desteğiyle Ege Port 

Kuşadası’nın ev sahipliğinde yapıldı. 

Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan 

Emre Sayın, Yenikapı’daki 

projenin neden önemli olduğunu 

şöyle anlattı: “Türkiye’nin cazibesi 

çok iyi. Türkiye gelip ‘ben burada hiç 

ilginç hiçbir şey görmedim’ diyen turist 

bilmiyorum. Türkiye şirketler yan 

hizmetlerin bol olduğu karlı bir ülke. 

Hem müşteri memnun oluyor hem 

de Cruise Line’lar Türk limanlarından 

kar elde edebiliyor. Türkiye, Doğu 

Akdeniz’de AB’de olmayan ve AB 

rotalarına katılabilecek tek ülke. AB 

rotalarında, AB’de olmayan limanlar 

her zaman sevilir.” 

İSTANBUL ÖNEMLİ 

Türkiye’de kruvaziyer turizminin başlangıcının 

İstanbul’un ana liman olmasıyla 

başlayacağına inandıklarını 

belirten Sayın, Yenikapı’da yapılması 

planlanan kruvaziyer limanı ile ilgili 

olarak da şunları kaydetti: “Bu yüzden 

İstanbul’un Barcelona’daki gibi bir limana 

ihtiyacı var. Avrupa’da deniz 

kıyısında, tarihi olan, alışveriş imkanı 

olan İstanbul’dan başka şehir yok. 

İstanbul’un büyümesi Türkiye’deki 

bütün limanların büyümesi anlamına 

gelir. Özellikle ana liman olursa diğer 

limanlara her zaman katkı sağlar. 

Yenikapı kruvaziyer limanı projesine 

inanıyoruz ve ihalesine de katılacağız. 

1-2 yıl içinde ihale olduğunu varsayarsak 

3-4 yılda İstanbul’da bir liman 

olabilir.” 

TUNUS FIRSATI 

Sayın, şirket olarak hedeflerini ise 

“Karayipler’de büyümek ve Asya, 

Afrika ve Amerika kıtasının diğer 

bölgelerdeki fırsatları takip etmek” 

olarak sıralıyor. Tunus’da da bir proje 

üzerinde çalıştıklarını belirten Sayın, 

şöyle devam etti: “Tunus’un da yakın 

zamanda canlanacağına inanıyoruz. 

Yabancılar her zaman bizim gibi risk 

alamıyor.” 

KRUVAZİYER TURİZMİNİN YÜZDE 

76’SI 

EGE Port Kuşadası Genel Müdürü 

Aziz Güngör de Türkiye’nin kruvaziyer 

turizminin belkemiğini oluşturduğunu 

belirterek şunları ekledi: 

“Kruvaziyer turistlerin yüzde 60’ı Türkiye’den 

geçiyor. Türkiye kruvaziyer 

turizminin yüzde 76’ını karşılıyoruz. 

2018’de Türkiye’ye 247 gemiyle 213 

bin kruvaziyer turisti geldi. 2019’da 

büyümeyi önemli derecede hissediyoruz. 

2020 ve 2021’de güçlü bir 

yükseliş yaşanacak. 2022 yılında ise 

2015 yılına kriz öncesi sürece geri dönülecek. 

2020’de Kuşadası Limanı’na 

300’e yakın gemi ve 350 bine yakın 

yolcu bekliyoruz. Türkiye genelinde 

400 bin yolcudan bahsedebiliriz.” 

ASIL YÜKSELİŞ 2020’DE OLACAK 

MEDCRUISE Başkanı Airam Diaz 

Pastor ise Genel Kurul resepsiyonunda 

yaptığı konuşmada Türkiye’deki 

kruvaziyer turizmi ile ilgili şöyle konuştu: 

“Türkiye ve Karadeniz kruvaziyer 

gemilerinin tekrar dönüşüne sahne 

oluyor. Türkiye için kesinlikle bir 

geri dönüşün söz konusu olduğunu 

söyleyebilirim. Yükseliş asıl 2020’de 

görülecek. Sektör için büyük önem 

taşıyan Norwegian Cruise Lines, 

Türkiye’yi rotalarına tekrar ekleyeceğini 

geçtiğimiz günlerde açıklamıştı. 

Genel kurulumuza ev sahipliği eden 

Ege Port Kuşadası’nın yer aldığı Doğu 

Akdeniz’de bu yıl yolcu sayısında 

yüzde 22, limanlara gemi yanaşmalarında 

ise yüzde 20 artış bekleniyor.” 

76 


BIMCO’da Şadan Kaptanoğlu dönemi başladı 

İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı 

ve Turmepa Yönetim Kurulu Başkanı Şadan 

Kaptanoğlu, dünya denizciliğinin en önemli 

kuruluşlarından bir olan BIMCO Başkanlığını 

Yunan Anastassios Papagianopoulus’tan 

devraldı. 

BİMCO tarihin de ilk Türk ve ilk kadın Başkan 

Şadan Kaptanoğlu göreve başladı. Şadan Kaptanoğlu’ndan 

sonra göreve gelecek başkan da 

belirlendi. BIMCO’nun gelecek dönem başkanı 

Sabrina Chao olacak. 

İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı 

ve Turmepa Yönetim Kurulu Başkanı Şadan 

Kaptanoğlu, tüm dünyada denizcilik sektörünün 

çatı kuruluşu BIMCO’nun (Baltık ve Uluslararası 

Denizcilik Konseyi) Başkanı oldu. 123 ülkenin 

önde gelen armatör, broker ve acentelerinin 

üyesi olduğu 114 yaşındaki konseyin dümenine 

ilk defa bir kadın ve ilk defa bir Türk geçti. 

Kaptanoğlu, Atina’da gerçekleştirilen görkemli 

bir törenle Başkanlık nişanını meslektaşı Yunan 

Armatör Anastasios Papagiannopoulos’dan 

devraldı. 

Türkiye’nin önde gelen denizcilik şirketlerinden 

Kaptanoğlu Denizcilik’in Yönetim Kurulu Üyesi 

Şadan Kaptanoğlu, Baltık ve Uluslararası Denizcilik 

Konseyi kısa adıyla BIMCO’nun ilk kadın 

ve ilk Türk Başkanı oldu. 14-15 Mayıs’ta Atina 

Pire Yat Kulübü’nde gerçekleştirilen törende 

konuşan Şadan Kaptanoğlu, konseyin ilk kadın 

Başkanı olarak Türkiye’nin denizcilikteki başarılarını 

dünyaya duyuracak olmanın çifte gurur 

ve mutluluğunu yaşadığını belirterek, “Bu değişim, 

BIMCO’nun modern, cesur kadın ve erkek 

üyelerinin omuzlarında gerçekleşiyor. Belirtmek 

isterim ki, BIMCO üyesi olmaktan gurur duyuyorum. 

BIMCO değerlerini daima en üst düzeyde 

taşıyacağım.” dedi. 

BIMCO üyelerine seslenen Kaptanoğlu, gemi 

sahipleri olarak denizcilik değerlerinin test edileceği 

bir döneme girdiklerinin altını çizdi. Kaptanoğlu, 

“Benim için güvenlik ve çevre, kişisel 

olarak önemli ve denizcilik endüstrisi, çevre 

gündeminin sektörümüzün geleceğini tanımlayacağı 

önemli bir dönemdedir. Çevre her zaman 

tüm başkanlarımızın gündeminde olmuştur. İşte 

ben de bu nedenle geleceği önceden düşünerek 

başkanlığım döneminde çevreciliği ana gündem 

maddem olarak belirledim.” diye konuştu. 

Merkezi Danimarka Kopenhag’da bulunan konseyin 

dümenine geçerek 123 ülkede 2100 üyesi 

bulunan kuruluşun dünya ticaretindeki rotasına 

yön verecek olan Kaptanoğlu’na törende Başkanlık 

nişanını selefi Yunan Armatör Anastasios 

Papagiannopoulos taktı. BIMCO Yönetim Kurulu 

Başkanlığı görevini başarılı bir meslektaşına 

devrediyor olmanın gurur ve mutluluğunu 

yaşadığını belirten Papagiannopoulos, “Şadan 

Kaptanoğlu’nun BIMCO’nun bir sonraki Başkanı 

olarak seçilmesi, bu konudaki amacımızın en iyi 

şekilde yerine getirildiğinin kanıtıdır. Ben Yunan 

bir centilmen olarak bir Türk hanımefendisine 

dünyanın en büyük denizcilik organizasyonunun 

Başkanlığını devrediyorum. Bir kez daha Doğu 

Akdeniz, dünya deniz taşımacılığının pivotu haline 

geldi. Deniz, insanları, kültürleri, cinsiyetleri 

ve ulusları bir araya getirir.” dedi. 

Dünyanın lider armatör, broker, acente, gemi 

işletenleri, koruma ve tazmin kulüpleri, bankalar 

ve sigorta şirketlerinin yöneticilerinin hazır 

bulunduğu törende Türkiye’den de denizcilik 

camiasının önde gelen isimleri Kaptanoğlu’nu 

bu mutlu gününde yalnız bırakmadı. İMEAK DTO 

Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Başkan 

Yardımcısı Recep Düzgit, Lucien Arkas, Eşref 

Cerrahoğlu, Cengiz Kaptanoğlu ve Aret Taşçıyan 

törene katılan isimler arasındaydı. Törende 

konuşan Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak 

Özügergin, “Üç sebepten dolayı bugün önemli 

bir gün. Birincisi bir Türk vatandaşının küresel bir 

örgütün başına gelmiş olması. İkincisi bunun bir 

Türk kadını olması ki özellikle üzerinde durulması 

gereken bir şey. Üçüncüsü de Türk iş dünyasın 

vardığı noktaları göstermesi bakımından önemli.” 

diye konuştu. 

BIMCO’nun 2021 yılında yapılacak Genel Kurulu’nun 

Türkiye’de gerçekleştirilmesine karar 

verildi. Böylece dünya denizcilik sektörüne yön 

veren armatörler Türkiye’de bir araya gelecek. 

2017 YILINDA GELECEK DÖNEM BAŞKANI SE- 

ÇİLMİŞTİ 

Şadan Kaptanoğlu, 2011’de BIMCO’da Yönetim 

Kurulu ve İcra Kurulu Üyeliği ile göreve başladı. 

2013’te ise İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı’nı üstlenen 

Kaptanoğlu, 2017 yılında BIMCO Gelecek 

Dönem Başkanlığı’na seçilmişti. Türkiye’de ise 

İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkan Yardımcılığı’nın 

yanı sıra Piri Reis Üniversitesi Mütevelli 

Heyeti Üyeliği’ni sürdürüyor. 2016 yılında Deniz- 

Temiz Derneği/ TURMEPA’nın Yönetim Kurulu 

Başkanlığı’na seçilen Şadan Kaptanoğlu, aynı 

zamanda TURMEPA’nın da üyesi olduğu uluslararası 

deniz ve çevre koruma örgütü INTERME- 

PA’nın Başkan Yardımcısı ve Uluslararası WISTA 

Türkiye Büyükelçisi görevlerini yürütüyor. 

DENİZCİLİĞİN KURALLARINI BIMCO YAZIYOR 

Dünya denizciliğinin en üst düzey konseyi olan 

BIMCO 114 yıldır dünya armatörlerini çatısı altında 

toplayarak sektörün gelişimine yön veriyor. 

Denizcilik endüstrisini geleceğe hazırlayarak 

ülkeler arası ticari işleyişin sorunsuz olması için 

çalışmalar yapan BIMCO, sektördeki riskleri 

azaltacak ve önleyecek kuralları belirliyor. Dünya 

deniz ticaretinin anayasası sayılan 300’ün 

üzerinde sözleşmeyi yürürlüğe koyan BIMCO, 

bu sözleşmelerin güncellenerek sektörde standartların 

yükseltilmesini sağlıyor. Konsey ayrıca 

ticari tarafların yorum farkından kaynaklanan 

uyuşmazlıklarını da sözleşme ve hükümler üzerinden 

önleyerek dünya ticaretinin yüzde 90’ını 

kapsayan denizciliğin sorunsuz şekilde işlemesine 

yardımcı oluyor. 

Tüm dünyada bilgi akışını sağlayan BIMCO, global 

ölçekte limanlar arası tüm gelişmeleri eş 

zamanlı olarak üyesi olan şirketlere iletebiliyor. 

Üyesi olan kuruluşlara ayrıcalık kazandırarak, 

daha verimli bir iş gücü sağlamak adına üyeler 

arasında diyaloga ve sektörün eğitimine de ağırlık 

veriyor. Balast suyu yönetimi ve deniz araçlarının 

yakıtlarında düşük sülfür kullanımı gibi çevresel 

konularda da çalışmalar yürüten BIMCO, 

ayrıca denizlerdeki terör, korsanlık, mülteci krizi, 

uyuşturucu kaçakçılığı gibi tehlikelerin azaltılmasında 

ve siber risklerle ilgili önlem alınmasını 

sağlayacak çalışmalarda aktif rol üstleniyor ve 

uluslararası arenada kurumlarla iş birliği yapıyor. 

İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın da 1986 yılında 

üyesi olduğu kuruluş IMO, AB ve BM nezdinde 

mutlaka dikkate alınıyor. Ülkeler ve denizcilik 

sektörünün devleri kendi içinde BIMCO’nun aldığı 

kararlar doğrultusunda çalışmalarını yürütüyor. 

Uluslararası Ticaret Odası ICS, INTERTAN- 

KO, INTERCARGO’nun yuvarlak masa toplantıları 

BIMCO tarafından da destekleniyor. 

BIMCO 

•BIMCO, 16 Şubat 1905’te Baltık ve Beyaz Deniz 

Konferansı adı altında Kopenhag’da kuruldu. 

Konseyin adı, ileriki yıllarda Baltık ve Uluslararası 

Denizcilik Konseyi olarak değiştirildi. 

•1920’de 12 ülkeden 500’ün altında üyesi varken, 

1960’larda bu sayı 73 ülkeye çıktı. Bugün 123 ülkeden 

aralarında armatör, broker, acente, gemi 

işletenleri, koruma ve tazmin kulüpleri, klas kuruluşları, 

bankalar ve sigorta şirketlerinin bulunduğu 

2100’ü aşkın üyesi bulunuyor. Ayrıca ulusal 

ve uluslararası 51 organizasyonla ilişkisi var. 

•1960’larda dünya genelindeki ticaret filosunun 

yüzde 32’sini ve 93 milyon DWT’yi temsil ederken, 

bugün dünya genelindeki ticaret filosunun 

yüzde 65’i ve 550 milyon DWT’yi temsil ediyor. 

•Türkiye BIMCO’ya 1962’de üye oldu ve bugün 

Türkiye’den üye olan kurum sayısı ise 84’e ulaştı. 

•Kuruluşun bugüne kadar 43 başkanı oldu. 

denizcilik 


DENİZCİLİK 

TURMEPA Özel SANKO Okulları iş birliği ile 

çocuklar Gaziantep’ten denizlere selam gönderdi 

TURMEPA ve SANKO Holding, Gaziantep’te 

çocuklara deniz sevgisi ve çevreyi koruma 

bilinci kazandırma hedefiyle yola çıktı. Özel 

SANKO Okulları’nda hayata geçirilen “Sıfır Atık 

ve Denizlerin Önemi” projesi ile 20-21-22 Mayıs 

tarihlerinde yaklaşık 1000 öğrenciye ulaşıldı. İlk 

etap eğitimleri tamamlayan öğrenciler “Mavi 

Dedektif” sertifikalarını proje eğitimlerinin ikinci 

günü sonunda düzenlenen törenle TURME- 

PA Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu 

ve SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve 

Sanko Enerji Satış ve Pazarlama Grup Başkanı 

Turgut Konukoğlu’nun elinden aldı. 

Çocuklara küçük yaşlardan itibaren deniz ve 

çevre bilinci kazandırmayı hedefleyen SANKO 

Holding ve gelecek nesillere temiz denizlerin 

kucakladığı yaşanabilir bir Türkiye bırakmak 

amacıyla 25 yıldır çalışan TURMEPA, Gaziantep’te 

çocuklar için bir araya geldi. SANKO 

Holding, TURMEPA iş birliği ile Gaziantep’teki 

Özel Sanko Okulları’nda farklı yaş gruplarındaki 

çocuklar için Sıfır Atık’ın deniz ve çevre 

için önemi konusunda bir farkındalık projesi 

başlattı. 20-21-22 Mayıs tarihlerinde çocuklarla 

buluşan TURMEPA eğitimleri kapsamında 

düzenlenen törene TURMEPA Yönetim Kurulu 

Başkanı Şadan Kaptanoğlu, SANKO Holding 

Yönetim Kurulu Üyesi ve Sanko Enerji Satış 

ve Pazarlama Grup Başkanı Turgut Konukoğlu 

ile TURMEPA Genel Müdürü Semiha Öztürk 

ve Özel SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat 

Mümtaz Asyalı katıldı. 

Törenin açılış konuşmasını yapan Özel SANKO 

Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, 

SANKO Holding ve TURMEPA yönetimlerine 

teşekkür ederek, üç gün süren program boyunca 

lise, ortaokul ve ilokul olmak üzere yaklaşık 

1000 öğrenciye verilen eğitimlerle çevre 

konusunda büyük bir bilinçlenme sürecinin 

başlatıldığını ifade etti. 

Törende çocuklara seslenen TURMEPA Yönetim 

Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu: “Gelecek 

sizindir, siz bugününüze ne kadar sahip 

çıkarsanız, yarınlara da sahip çıkmış olacaksınız. 

Bu dünya hepimizin evi ve siz çocukların ilk 

görevi, içinde yaşadığınız bu dünyayı korumak. 

Bu sorumluluğun ne kadar önemli olduğunu 

biliyorsunuz. Buna yürekten inanıyorum. Eğitimlerde 

de gördünüz, aldığımız iki nefesten 

birini denizler sağlıyor. Bu nedenle denizlerimiz 

kirlenirse bir gün nefes alamayabiliriz. 

Bu gerçeği unutmamanızı, denizlerimize ve 

geleceğinize sahip çıkmanızı ve bugün sahip 

olduğunuz bu duyarlılığı hayatınız boyunca 

kaybetmemenizi diliyorum. Bu güzel iş birliği 

için başta Konukoğlu Ailesi’ne, SANKO Holding’e, 

değerli okul müdürlerimiz, öğretmenlerimiz 

ve sevgili çocuklarımıza çok teşekkür 

ediyorum.” dedi. 

SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyesi Turgut 

Konukoğlu konuşmasında şunları söyledi: “Bugün 

burada olmak gerçekten çok özel. Tanışıklığımın 

8 yıl öncesine dayandığı ve o zamandan 

itibaren bir parçası olduğum TURMEPA ile 

SANKO Okulları arasında bir iş birliği yapmaktan 

mutluluk duyuyoruz. Biz büyüklerin görevi, 

siz çocuklara yaşadığımız dünyayı olduğu gibi 

bırakmak ancak bu konuda endişeliyim. Kendi 

çocukluğumdan bu yana değişen durumu 

gözlemliyor ve üzülüyorum. Hep söylediğimiz 

gibi, önemli olan denizi temizlemek değil, eğitimler 

vererek kirlenmesinin önüne geçmek. 

Denizi ve çevreyi korumak konusunda öğrenilenleri 

uygulamanız çok önemli. Daha da 

önemlisi bunu çevrenizle, ailenizle ve arkadaşlarınızla 

paylaşmanız. Böylece binlerce insana 

çevreyi ve denizleri koruma bilincini aktarabileceğiz. 

Bizler de her zaman SANKO olarak 

buna katkıda bulunmaya devam edeceğiz. 

Hepinize çok teşekkür ediyorum.” 

Denizi eğlenerek öğrendiler 

Özel Sanko Koleji Lisesi, Özel Sanko Ortaokulu 

ve Özel Sanko İlkokulu’da gerçekleştirilen “Sıfır 

Atık ve Denizlerin Önemi” projesi ile TURME- 

PA eğitmenleri, çocuklara deniz canlılarını, 

ekosistemi, deniz temizliğinin önemini anlatan 

eğitimler verdi. Eğitimlerin yanında eğitsel 

oyunlar oynatılan çocukların eğlenerek öğrenmeleri 

sağlandı. Eğitimlerle çocukların sadece 

doğaya değil, ekosisteme bakış açısına 

ışık tutmak ve bir bilim insanı gibi düşünerek 

yeni fikirler ve projeler üretmelerini sağlamak 

hedefleniyor. 

Sanko Okulları’nda öğrenim gören lise öğrencilerine 

aldıkları eğitimleri kendi alt sınıflarına 

aktarmaları ve eğitimlerin devamlılığını sağlamaları 

amacıyla, yoğunlaştırılmış Sıfır Atık, 

denizler ve su kaynaklarının korunması temalı 

eğitim verilerek, Sıfır Atık oyunu anlatıldı. Böylece 

Mavi Dedektif Sertifikası alan öğrenciler, 

TURMEPA tarafından verilen eğitimlerin okulda 

devamlılığını sağlayacak eğitim elçileri 

oldu. Ayrıca merak eden, denizlerle ilgili proje 

yapmak isteyen tüm öğrencilerin TURMEPA 

yayınlarına ulaşmasını sağlamak amacıyla 

okul kütüphanesinde bir “Mavi Eğitim Köşesi” 

oluşturuldu. 

TURMEPA ve Sanko Enerji, 8 yıldır Göcek Körfezi’nin 

mavi kalması için çalışıyor 

2012 yılından bu yana TURMEPA’nın Göcek 

Körfezi’nde çalışan TURMEPA I teknesinin 

sponsorluğunu SANKO Enerji üstleniyor. SAN- 

KO Enerji ve TURMEPA iş birliğiyle çevrenin 

korunmasına yönelik sürdürülen bu çalışma 

kapsamında TURMEPA I teknesi, 8. yılında da 

Göcek koylarının temiz kalması için çalışmaya 

devam edecek. TURMEPA I, aynı zamanda 

hizmete başladığı 2012 yılından bu yana yat 

ve gezi teknesi sahiplerini deniz kirliliği konusunda 

bilinçlendirerek çalışma ve etki alanını 

genişletiyor. 

78 


Our boat is your home time to enjoy the comfort and relax. 

METS Yachting is a specialist in Gulet cruises along the southern coast of Turkey providing 

holidays for those who wish to enjoy the stunning Turkish coastline and beaches, relax in 

the splendour of nature and history and savour excellent fresh cuisine. Gulet cruising is ideal 

for couples, friends and families, or for groups who may wish to charter a whole boat on a 

sole occupancy. Enjoy your holiday on one of our Lycian cruises on any of our yachts along 

the blue coast of Türkiye. 

METS Yachting, Türkiye’nin güney sahilindeki Gulet turlarında uzman olup, muhteşem 

Türk sahil şeridi ve plajlarının tadını çıkarmak, doğanın ve tarihin ihtişamıyla rahatlamak ve 

mükemmel taze mutfağın tadını çıkarmak isteyenler için tatiller sunar. Gulet gezintisi, çiftler, 

arkadaşlar ve aileler için ya da tamamen tek bir dolulukta bir tekneyi kiralamak isteyen 

gruplar için idealdir. Tatilinizi, Türkiye’nin mavi sahilindeki yatlarımızdan herhangi birinde 

bulunan Likya yolculuklarımızdan birinde geçirin. 

METS YAT. TUR. SEY. LTD 

Yat Limani Barbaros Caddesi No:19 48700 Marmaris-Muğla / Turkiye • Tel :+90 252 413 43 40 


DENİZCİLİK 

Antalya, Avrupa’nın su sporları lideri 

Deniz Ticaret Odası (DTO) Antalya 

Şube Başkanı Ahmet Çetin, Türkiye’de 

turizmde gelirin yüzde 25’inin 

denizden sağlandığının altını çizerek, 

Antalya’nın yaklaşık 300 işletme 

ile Avrupa’nın su sporları liderliğini 

sürdürdüğünü bildirdi. 

DTO Antalya Şube Başkanı Ahmet 

Çetin, Antalya’nın 640 kilometrelik 

kıyı şeridi ile turizm sektöründe dünyanın 

en çok misafir ağırlayan destinasyonlarından 

olduğunu ve Antalya 

kıyı şeridinde 535 charter ve günübirlik, 

222 dalış ve su üstü sporları işletmesi 

bulunduğunu açıkladı. 

“Bağlama ve çekek yeri ihtiyacı” 

Bölgede 9 yat limanı ve denizde toplam 

bağlama kapasitesi ile yaklaşık 

bin 950 teknenin yer aldığını kaydeden 

Çetin, “ Antalya kıyılarında odamıza 

kayıtlı ve kayıtsız toplam 7 bin 

690 tekne bulunduğu göz önüne 

alınırsa, bölgemiz bağlama ve çekek 

80 

yeri olarak ihtiyacı da aşikardır. Deniz 

turizminin unsurlarından biri olan 

günübirlik tekne turları ve mavi turlar 

bölgemizde 500’e yakın işletme tarafından 

gerçekleştirilmektedir. Faaliyet 

alanımızda 535 charter ve günübirlik, 

222 dalış ve su üstü sporları 

işletmesi bulunmaktadır” dedi. 

“Avrupa su sporları lideri” 

Antalya’da, deniz turizminin ana unsurlarından 

biri olan su üstü ve su altı 

sporları aktivitelerinin kıyı şeridindeki 

tüm plaj ve otellerde faaliyetlerine 

başladığını ifade eden Ahmet Çetin, 

“Antalya, yaklaşık 300 işletme ile 

Avrupa’nın su sporları liderliğini sürdürmektedir. 

Coğrafi özellikler, su altı 

zenginlikleri ve deniz suyu kalitesinin 

yüksek olması sebebi ile Antalya 

bölgesinde yılda bir milyondan fazla 

yerli ve yabancı turist su sporu aktivitesi 

gerçekleştirmektedir” dedi. 

“Dalış turizmi” 

Çetin, dalış turizmine de dikkat çekerek, 

Türkiye’nin turizm gelirlerinin 

yüzde 25’inin denizden sağlandığının 

altını çizdi. 

Antalya için dalış turizminin önemli 

olduğuna vurgu yapan Ahmet Çetin, 

“Antalya’nın çok özel dalış bölgeleri 

var. Deniz Ticaret Odası olarak bizimde 

katkı koyduğumuz su altı müzelerimiz 

var. Artık dünyanın dört bir yanından 

gelen dalış severler bu dalış 

noktalarını keşfediyorlar ve çok daha 

fazla tercih ediyorlar. Dalış turizminin 

katma değerinin çok yüksek olduğunu 

söylemek isterim. Çünkü dalış için 

gelen turist çok daha fazla harcama 

yapıyor. Dalış turizmi müthiş katma 

değer oluşturuyor” diye konuştu. 


Naviera Yachting takes the “Blue Cruise” 

experience to a different dimension 

NAVIERA YACHTING 

www.navierayachting.com • info@navierayachting.com 

Karagözler Mah. Fevzi Çakmak Cad. Körfez Apt. No:21 Fethiye / Muğla 

+90 252 612 85 75

DENİZCİLİK 

PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ GEMİSİ 100 YIL 

SONRA AYNI ROTADA 

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 

Kurtuluş Mücadelesini başlatmak için 

18 silah arkadaşı ile 19 Mayıs 1919’da 

Samsun’a gelişinin 100´üncü yıldönümünde, 

Piri Reis Üniversitesi Gemisi, 

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın öncülüğünde 

Bandırma Vapuru’nu temsilen 

İstanbul’dan Samsun’a 100 yıl sonra 

aynı rotada 182 pırıl pırıl genç ile seferini 

gerçekleştirdi. 

16 Mayıs Perşembe günü akşamı 

Türkiye’nin 81 ili ile KKTC, Almanya, 

Fransa, Avusturya, Hollanda, Azerbaycan, 

Kırgızistan, Özbekistan, 

Türkmenistan ve Kazakistan’dan 

gelen 182 üniversite ve yüksek lisans 

öğrencisi Piri Reis Üniversitesi 

Gemisinde buluştu. Gemi, İstanbul 

Sarayburnu Limanı’ndan Gençlik 

ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem 

Kasapoğlu katılımı ile Üniversitemiz 

boru trampet takımı gösterisi eşliğinde 

coşkulu bir törenle uğurlandı. 

Rektörümüz Prof.Dr. Oral Erdoğan’ın 

bizzat katılmış olduğu bu gurur dolu 

seferin başlangıcından varışına kadar 

geçen sürede 19 Mayıs ruhunu yaşatan 

aktiviteler gerçekleştirildi. Seferin 

ilk sabahında Atatürk’ün Bandırma 

Vapuru’nda kullandığı odanın bir 

temsili öğrenciler tarafından gezildi 

ve ardından Üniversitemiz Denizcilik 

Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi 

Müdürü Dr. Öğretim Üyesi İbrahim 

Akın tarafından Atatürk’ün Kurtuluş 

yolunda yaşadıkları aktarıldı. İstiklal 

Savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş 

yıllarını kapsayan dönemin Mustafa 

Kemal Atatürk tarafından anlatıldığı 

en önemli eser olan Nutuk kitabı ve 

100.yıl hatırası şapka tüm gençlere 

hediye edildi. Gençlerin; denizcilik 

eğitiminde, güzel sanatlar atölyesinde, 

ünlü tarihçiler ile söyleşiler yaparak, 

ilk yardım eğitimiyle, fotoğrafçılık 

atölyesinde, bilgi yarışması, müzik 

ve şiir dinletisi etkinlikleri ile hem 

öğretici hem de eğlenceli zaman 

geçirmeleri bu temsili seferin dolu 

dolu tamamlanmasını sağladı. Ayrıca 

Rektörümüz tarafından Ulaştırma ve 

Altyapı Bakanlığı ile işbirliği yapılarak 

katılan öğrencilere “Amatör Denizci 

Belgesi” verildi. Seferimiz Samsun 

Tütün İskelesi’nde 19 Mayıs sabahı 

sona erdi, gemimiz Sayın Cumhurbaşkanı 

Recep Tayyip Erdoğan tarafından 

karşılandı. 

82 


Kemiklidere Mevkii Türbe Sk. No: 24/A Güzelyalı / Pendik / İST. 

Tel: (0216) 494 28 99 - 494 50 78 Fax: (0216) 494 50 83 

emadenizcilik@emadenizcilik.com 

www.emadenizcilik.com

CHARTER 

‘Mavi Yolculuk’ turlarında doluluk yüzde 100’e ulaştı 

Tatilcileri mavi yolculuğa çıkaran motoryatlar 

ve teknelerin yanı sıra yüzen ahşap saray 

olarak nitelendirilen guletlerin tamamı 

da bayramda turda olacak. 

Mavi yolculuğun kalbi Güney Ege’de mavi 

turlarda doluluk oranı yüzde 100’e ulaştı. 

Yeşilin ve mavinin her tonunu içinde barındıran 

doğa harikası cennet koylarda mavi 

turlarda yer bulmak, Ramazan Bayramı 

dolayısıyla neredeyse imkansız hale geldi. 

Tatilcileri mavi yolculuğa çıkaran motoryatlar 

ve teknelerin yanı sıra yüzen ahşap saray 

olarak nitelendirilen guletlerin tamamı 

da bayramda turda olacak. 

Çoğunluğu gulet, içinde her türlü lüksü 

barındıran özel tekneler, misafirlerinin talep 

ettiği ekstra hizmetleri de sunabiliyor. 

Mavi yolcuğun , Türkiye’ye ciddi ekonomik 

değer olduğunu belirten Bağlı, “Guletlerimizi, 

yüzen ahşap saray veya otellerimiz 

diye tanımlıyoruz. Her bütçeye göre çeşitli 

guletlerimiz var. Bütçesi kısıtlı olanlara uygun 

ahşap teknelerimiz var. Bunun yanında 

VIP diye tabir ettiğimiz lüks guletlerimiz 

mevcut. Her bütçeye uygun çeşitli teknelerimiz 

var.” dedi. 

Yabancı turistlerin de mavi yolculuğa ilgisinin 

arttığını ifade eden Bağlı, şöyle konuştu: 

“Bu sene ile önceki üç sezonu kıyasladığımız 

zaman, yurt dışından gelecek misafirlerimizin 

taleplerinde ciddi bir artış var. Bu 

artıştan kaynaklı, bayram tatili süresince 

yabancı misafirlerimizin taleplerinden dolayı, 

yerli misafirlerimiz için guletlerimizde 

şimdiden ciddi doluluk var. Tatilcilerin bayramda 

boş gulet bulamayacağı kanısındayım.” 

Gulet işletmecisi Mustafa Yüce de mavi 

yolculuk denilince akla ilk Marmaris’in geldiğini 

kaydetti. 

Cennet koyları, tertemiz denizi ve eşsiz 

coğrafyasından dolayı Marmaris’in deniz 

turizminde önemli bir yere sahip olduğunu 

vurgulayan Yüce, şöyle devam etti: 

“Mavi tur yaptığımız guletlerimiz, beş yıldızlı 

otellerle neredeyse kafa kafaya hizmet verecek 

bir konumdadır. Mavi tur tatilcilerimiz, 

sabah kahvaltısını bir koyda, öğle yemeğini 

başka bir koyda ve akşam yemeğini başka 

bir koyda yeme şansına sahip. Bu olanağı 

diğer beş yıldızlı otellerde kesinlikle sağlayamıyoruz. 

Her zaman aynı yerdesiniz. Ama 

mavi yolculukla, her gün, her dakika, her 

an, ayrı ayrı yerlerde denize girme şansınız 

var.” 

“Bayramda bütün guletler tura çıkacak” 

Tatilcilerin taleplerinin tamamını temin 

edebildiklerini aktaran Yüce, “Mükemmel 

bir mavi yolculuk için her şeyimiz mevcut. 

Su sporları, su kayağı, kano, rüzgar sörfü, 

bunların yanında dalmak için maske ve paletlerimiz 

var.» ifadelerini kullandı. 

Yüce, “Mavi yolculuk yapmak isteyen tatilcilerimiz, 

bir yıl tatilin hayaliyle yaşıyor. Biz 

onların bu hayallerini gerçekleştiriyoruz. 9 

günlük Ramazan Bayramı tatili Marmaris 

ve kıyı şehirlerimizde turizmi daha cazip 

hale getiriyor. Onun için de mavi yolculuk 

ön plana çıkıyor. Bayramda bütün guletler 

tura çıkacak. Ben tahmin ediyorum ki boşta 

hiçbir tekne kalmayacak.” şeklinde konuştu. 

86 


Yat Limanı Karşısı Telgraf Apt. No:15 Muğla / Fethiye / TURKİYE Tel : +90 252 614 18 61 - 612 30 54www.alestayachting.com • alesta@alestayachting.com

CHARTER 

2. TYBA Yacht Charter Show’a ilgi yoğun oldu 

Bodrum Yalıkavak’ta gerçekleştirilen 

“2. TYBA Yacht Charter Show” sona 

erdi. 72’si Türk 136 acente ile 134’ü 

Türk 209 katılımcının yer aldığı fuarda, 

53 lüks tekne ziyaretçilerin beğenisine 

sunuldu. Piyasa değeri 150 

milyon Euro’ya yaklaşan tekneler yoğun 

ilgi gördü. 

Bodrum’da üretilen özgün ticari yatların 

sergilendiği fuarda, deniz turizmi 

alanında aklınıza gelen her türlü 

ihtiyaca cevap verebilir nitelikte ve 

kalitede olduğu da katılımcılar tarafından 

dile getirildi. 

‘Gulet Türkiye’nin bir markası haline 

geldi’ 

Tüm Yat İşletmecileri, Broker ve 

Acenteleri Derneği (TYBA) Yönetim 

Kurulu Başkan Yardımcısı Güneş Aysun, 

Yunanistan ve Hırvatistan’da da 

gulet turizminin gelişmeye başladığını 

belirterek, “Gulet Bodrum’dan çıkmış 

ve Türkiye’nin bir markası haline 

gelmiştir. Gulet, Türkiye’nin bir değeri” 

dedi. 

TYBA Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı 

ve 2. TYBA Yacht Charter 

Show Komite Başkanı Güneş Aysun, 

Bodrum’da dört gün sürecek etkinliğe 

Fethiye, Marmaris, Bozburun ve 

Bodrum’dan yaklaşık 60 tekne katıldığını 

söyledi. 

Yat turizmine önemli bir katkı yaptıklarını 

ifade eden Aysun, “Uluslararası 

acentelerden gelen birçok davetlimiz 

var. Bu sektörün profesyonellerine 

yönelik bir fuar. Onlara Türkiye’de faaliyet 

gösteren ticari tekneleri tanıtmak, 

buraya müşterilerini yollamalarını 

sağlamak istiyoruz.” dedi. 

“Gulet, Türkiye’nin bir değeri” 

Bodrum’da guletlerin görsel şölen 

oluşturduğuna dikkati çeken Aysun, 

şöyle konuştu: 

“Gulet Bodrum’dan çıkmış ve Türkiye’nin 

bir markası haline gelmiştir. Biz 

TYBA olarak hepimiz yat işletmecileriyiz. 

Bizim amacımız, bunu daha da 

geliştirmek. Yunanistan ve Hırvatistan’da 

da gulet turizmi biraz bizden 

görerek başladı. Gulet, Türkiye’nin 

bir değeri. Sunduğu imkanlar, iç ve 

dış rahatlık, konfor, tüm yat turizmine 

bakarsak dünyada ayrıcalıklı bir yeri 

var. Bunu standartlarını yükselterek 

daha iyi bir yere getirmek istiyoruz. 

Gerek servis kalitesini, gerekse personelleri 

daha da iyi düzeye getirmek 

istiyoruz.” 

88 


CHARTER 

Yalıkavak Marina Direktörü Deniz 

Akaltan da TYBA Yacht Charter 

Show’a, ikinci kez ev sahipliği yapmaktan 

mutluluk duyduklarını belirtti. 

Etkinliğin kendileri için önemine değinen 

Akaltan, “Teknelerimizin birçoğu 

geldi. Havanın çok güzel olması, 

bütün şartların çok pozitif olması bizim 

için büyük avantaj. Sorunsuz ve 

keyifli bir şov bekliyoruz.” dedi. 

“Bodrum için çok önemli bir sektör” 

Mavi yolculuğun 40-45 yıl önce Bodrum’dan 

başladığını ve daha sonra da 

bu sektörün çok büyüdüğünü ifade 

eden Akaltan, şunları söyledi: 

“Biz süper yat marinasıyız, ancak 

gördüğünüz gibi geleneksel teknelerimiz 

olan 40-50 metrelik guletlerimiz 

de artık bir mega yat. Bu sektör 

her geçen yıl biraz daha büyüyor ve 

özellikle Bodrum özelinde bu sektörden 

para kazanan, sektörün içinde 

profesyonel olarak çalışan çok 

fazla insan var. Bodrum için çok çok 

önemli bir sektör. Guletler bence denize 

çok yakışan geleneksel tekneler. 

Böyle güzel tekneleri güzel bir marinada 

görmek bizim için çok büyük 

keyif. Yalıkavak Marina’nın ana sponsoru 

olduğu etkinliğe katılan bütün 

ekiplere başarılar diliyoruz.” 

Yat sektöründe 30 yıldan fazladır faaliyet 

gösteren milyon avroluk “Halcon 

Del Mar” teknesi sahibi Birol Gökçe 

90 

de genel olarak yabancı turistlerle 

çalıştıklarını belirtti. 

Sahibi olduğu teknenin kaptanı olduğunu 

da ifade eden Gökçe, “Kaliteli 

müşterileri ağırlayabilmek için büyük 

ve düzgün bir tekne olması gerekiyordu. 

Tekneyi üç yılda Marmaris 

Bozburun’da imal ettik. Yaklaşık 3 

milyon avroya mal oldu. Daha çok 

Ortadoğu, ABD ve Kanada’dan gelen 

misafirleri ağırlıyoruz.” diye konuştu. 

Türkiye’nin yat yapımında oldukça 

iyi seviyelerde olduğunu ifade eden 

Gökçe, “Bu tarz tekneleri yapma 

konusunda çok iyi durumdayız. Bu 

bölgede en başarılı olduğumuz teknelerden 

bir tanesi guletler. Çok uzun 

yıllardan bu yana eski denizcilerimizin 

süngercilikle başlayıp buralara 

kadar getirmiş olduğu bir dizaynla 

devam ediyoruz” dedi. 

Fotoğraflar: Etkin Gürel 


FEATURED 

ANYWAY ARIELLE I BLUE HEAVEN CAKIRYILDIZ 

DOUBLE EAGLE DREAMLAND DULCINEA ESMA SULTAN 

ESTRELLA DE MAR GULMARIA HOLIDAY X KAYA GUNERI V 

MERVE MY TUTKU PERLA DEL MARE SUHEYLA 

YACHTS 

T: +90(252) 645 20 32 F: +90(252) 645 20 33 

A: Gocek Mh. Genclik Sk. No: 2/3 Fethiye 

48310 Mugla / TURKEY 

T: +90(252) 316 49 89 F: +90(252) 316 49 80 

A: Eskicesme Mh. Danacı Sk. No: 8/B1 Bodrum 

48400 Mugla / TURKEY 

www.galeoyachting.com - info@galeoyachting.com

CHARTER 

ALESTA YATÇILIK İLE HAYALLERİNİZİ YAŞAYIN 

Alesta Yatçılık, en yüksek kapasitede, 

tam donanımlı yatlardan oluşan mükemmel 

bir tekne filosuna sahip. Bu 

sıra dışı, yüzen sarayların her birinde, 

tam bir mahremiyet ve bağımsızlığı 

size garanti ediyorlar. “Söz konusu 

olan kişisel istekleriniz olduğunda 

herhangi bir sınır olmadığı bilmenizi 

isteriz...” diyen Alesta Yatçılık teknelerinden 

Kayhan Kaptan’ı sizin için 

yazdık. 

Kayhan Kaptan, görsel güzelliğinin 

yanı sıra kalite ve konforu da bir 

arada bulabileceğiniz bir tekne. 

2004 yılında inşaa edilmiş, 37 metre 

uzunluğunda, yüksek kaliteli bir yat. 

Modern ve geniş kabinler, salon ve 

güverte misafirlerin konforu için özel 

olarak dizayn edilmiş olup 6 Master 

kabin ile 12 misafire kadar konaklama 

imkanı sunuyor. 2008 yılında revize 

edilen tekne, mavi yolculuk tatiliniz 

boyunca ihtiyaç duyabileceğiniz her 

detay düşünülerek donatılmış, geniş 

ve konforlu kullanım alanlarıyla da 

emsallerinin önüne geçiyor. 

Tam donanımlı ayrı bir mutfak, açık 

ve kapalı yemek bölümü ile klimalı 

bir salonu bulunan yatın Salonda ve 

tüm kabinlerde TV,DVD, müzik sistemi 

bulunuyor. Ayrıca güvertede 

geniş bir alanda yeterli güneşlenme 

minderleri mevcut. Gulet Kayhan 

Kaptan güvertesinde bulunan jakuzzi 

ile misafirlerine ayrıca keyifli bir atmosfer 

sunuyor. 

Türk ve Yunan karasularında tatilinizi 

yapabileceğiniz teknede, her biri alanında 

deneyimli ve güler yüzlü 6 kişilik 

mürettebat, misafir memnuniyeti 

odaklı hizmet veriyor. Hava ve deniz 

koşulları uygun olduğunda yelken 

seyri de yapabileceğiniz teknede, 

Türk karasularında internet bağlantısı 

da mevcut. 


Tekne Tipi : Gulet 

Dizayn: Gulet 

Kabin Sayısı: 6 

Yolcu Sayısı: 12 

İmal/Yenileme: 2004 yenileme 2018 

Uzunluk:: 37 m. 

Genişlik: 8.50 m. 

Motor: 2x450 HP Iveco 

Jeneratör: 2x27 KWA Onan 

Temiz Su Tankı: 25.000 lt. 

Yakıt Tankı: 13,000 lt. 

92 


ŞAHİNOĞLU YACHTING 

www.halcondelmar.com • info@sahinogluyachting.com 

Tel: +90 532 326 83 58 

Taşlıca Mahallesi, Bozburun Marmaris, Muğla

CHARTER 

MAVİ YOLCULUK HAYALLERİNİZİ METS YATÇILIK 

İLE GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRÜN 

Türkiye’nin mavi kıyıları boyunca yapacağınız mavi yolculuk 

seyahatlerinizde Mets Yatçılık filosunda bulunan teknelerle 

harika bir tatilin tadına varacaksınız. 

Ağırlıklı olarak Bodrum, Gökova, Marmaris, Fethiye, Göcek, 

Datça, Hisarönü Körfezi ve Yunan Adaları’na olan 

mavi yolculuk hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek Mets 

Yatçılık ile hiç de zor değil… 

Denizi sevenler için gerçekten tatil sevenler için tercih sebebiyiz 

diyen METS Yatçılık Sahibi Ethem Yiğit tekne tatili 

deneyimini herkesin yaşaması gerektiğini söylüyor. 

“Önerimiz otellerde 5 yıldızlı tatil yapmak yerine denizde 

her gün farklı bir koyda, farklı bir mekanda, farklı bir atmosferde 

ve güzellikte tatil yapılması” diyerek Mavi Yolculuğun 

tüm diğer tatil seçeneklerinden daha ayrıcalıklı 

bir ortam sunduğunu belirten Ethem Yiğit sözlerine şöyle 

devam ediyor: “Otellerde her gün yer değiştiremezsiniz, 

gulet seyahatinde mavi yolculukta her gün farklı bir koyda, 

farklı bir manzarada uyanabilirsiniz. 12 kişiye 16 kişiye 

böldüğünüz zaman daha uygun fiyatlarla bu tatile ulaşabilirsiniz.” 

METS Yatçılık filosunda bulunan teknelerden Perla Del 

Mar, Perla Del Mar 1 ve Perla Del Mar 2 tüm konforuyla 

sizleri bekliyor. 

Gulet Perla Del Mar 

Marmaris Türkiye merkezli lüks tekne kiralamak isteyenlerin 

isteklerini karşılayacak niteliktedir. 2005 yılında inşa 

edilen gulet 2012 yılında refit edilmiştir. 28 metre uzunluğunda 

ve 7.5 metre genişliğindeki Perla Del Mar, 6 double 

ve 2 twin kabiniyle 16 kişiye kadar misafirlerini ağırlayabilmektedir. 

Her kabin tam donanımlı ve klimalı. İyi servis ve 

süper konfor teknenin her kısmında sizinle. Büyük gruplar 

için ideal olan yat henüz ekonomik bir gulet klasmanında... 

Kıç güvertede geniş minderli bir oturma alanı, yemek masası 

ve yemek alanı bulunmaktadır. Salonda ise ayrı bir 

yemek masası olup yemekleriniz tam donanımlı ayrı bir 

mutfakta hazırlanmaktadır. Gulet Perla Del Mar tüm misafirleri 

için yeterli güneşlenme minderlerine ve alana sahip 

olarak düzenlenmiştir. 

94 


DOUBLE EAGLE YACHTING 

info@doubleeagleyachting.com 

Aksaray Mah. İnkilap Cad. No:16/1 Fatih / İstanbul 

www.doubleeagleyachting.com

CHARTER 

Gulet Perla Del Mar I 

2004 yılında inşa edilmiş, 28 metre 

uzunluğunda, yüksek kaliteli bir yat 

olup, 2012 yılında tamamen yenilenmiştir. 

Modern ve geniş kabinler, 

salon ve güverte misafirlerin konforu 

için özel olarak dizayn edilmiştir 6 

Double, 2 Twin kabin ile 16 misafire 

kadar konaklama imkanı sunar. Her 

kamarada özel duş ve tuvalet bulunmakta 

olup tur tüm kabinler klimalıdır. 

Tam donanımlı ayrı bir mutfak, açık 

ve kapalı yemek bölümü ile klimalı 

bir salonu bulunmaktadır. Ayrıca güvertede 

geniş bir alanda yeterli güneşlenme 

minderleri mevcuttur. 

36 metre uzunluğunda, 8 metre genişliğindeki 

süper lüks yat, 2 Master, 

2 Double, 2 Twin kabinde toplam 12 

misafir ağırlayabilmektedir. Her kabinde 

size özel duş ve WC imkanı ile 

sıcak yaz günlerinde konforlu bir konaklama 

için tüm kabinler ve tüm yat 

klima ile donatılmıştır. Ayrıca master 

kabinde bir jakuzi mevcuttur. Tüm 

kabinlerde TV,DVD ve müzik sistemi 

bulunmaktadır. 

Perla Del Mar 2 yatının iç dizaynı misafirlerine 

lüks içinde yüzme hissi yaşatmak 

için zevkle dekore edilmiştir. 

Salonda ve güvertede bulunan yemek 

masalarına göz alıcı sofralar kurulurken 

size sadece farklı lezzetlerin 

tadını çıkarmak kalır. Salonda TV,DVD 

ve müzik sistemi bulunmaktadır. Yemekleriniz 

tam teşekküllü ayrı bir 

mutfakta sizler için hazırlanırken, siz 

tüm misafirlerimiz için yeterli güneşlenme 

alanı ve minderlerinde güneşin 

keyfini çıkarabilirsiniz. Gulet Perla 

Del Mar 2 güvertesinde bulunan jakuzzi 

ile misafirlerine ayrıca keyifli bir 

atmosfer sunmaktadır. 

Gulet Perla Del Mar II 

96 


CHARTER 

‘ALL ABOUT U II’ HAZİRAN SONU SUYA İNİYOR 

Serinin ilk yatı 50 metrelik ALL 

ABOUT U, arkasında 36 metrekarelik 

açılabilir platformu ile dünyada ilk 

olma özelliği taşıyordu. 

Bodrum’da faaliyet gösteren Ada 

Yat Tersanesi’nde üretilen 50 metre 

uzunluğundaki yelkenli yat All About 

U, arka tarafındaki 36 metrekarelik 

açılabilir platformuyla sınıfında ilk 

olma özelliği taşıyor. Monaco Yacht 

Show’da satılan yatın ikincisinin 

yapımı neredeyse tamamlandı ve 

Haziran ayının sonunda suya inmesi 

planlanıyor. 

Çelik gövde ve alüminyum üst binaya 

sahip All About U’nun tasarımı Ginton 

Naval Architects’e ait. Dış tasarımı ise 

Ginton ile Ada Yacht Works’ün ortak 

çalışması. 

İç tasarımda da CT Mimarlık ve yine 

Ada Yacht Works’ün imzası var. 

50 metre uzunluğunda, 10 metre 

genişliğinde, 63 metre uzunluğunda 

yelken direğine sahip ‘All About U’, 6 

kabin, 12 yatak, 5 mürettebat kabini 

ve 800 beygirlik iki motora sahip. 

Gemi İnşaat Mühendisi ve Ada Yacht 

Works Genel Müdürü Onur Tekin, 

projenin tamamen Türk mühendislerinin 

başarısıyla ortaya çıktığını söyleyerek, 

tekne ile ilgili şöyle anlatıyor: 

“All About U’da çoğu teknede bulunmayan 

bazı özellikleri birleştirmeyi 

hedefledik. Örneğin; kıç güverteyle 

salon arasında herhangi bir yükseklik 

farkı yok; bu da tek güvertenin verdi- 

98 


Blue Cruise 

Holidays of a 

Lifetime 

Mirya Yatçılık Ltd. Şti. 

Tepe Mah. Kordon Cad. No:6:/4 Marmaris 48700 

Ofis: +90 252 413 4131 GSM: 0532 137 2988 

www.yachtsngulets.com • charter@miryacharters.com 


news

CHARTER 

Genel Bakış 

Tam boy: 49,90 metre 

En: 10,44 metre 

Ağırlık: 450 ton 

Motor Gücü: 2X803 HP CAT C18 

Yakıt Kapasitesi: 46.000 litre 

Su Kapasitesi: 18.000 litre 

ği konforun yaşanmasını sağlıyor. Kıç 

güvertede yemek masası da sökülebilir 

olduğundan salonun baş tarafına 

kadar tek bir güverte olacak şekilde 

çok büyük partiler verilecek alanımız 

var. Ayrıca salondan 360 derece her 

yerin görülebilmesi de büyük bir fark” 

Teknenin en dikkat çekici özelliklerinden 

biri de şüphesiz kıç platform. 

50 metrelik bir yelkenlide şu ana kadar 

yapılmamış olan 36 metrekarelik 

çok geniş bir ‘beach’ alanı mevcut. 

Bu boyda ki bir tekne için neredeyse 

standardın iki katı… 

All About U, yelkenle 12,7 knot ile bu 

boy bir tekne için gayet yüksek hız 

yapabiliyor. Seyir menzili ise 10 knot 

hızda 3.000 deniz mili. 

İç mekanda adım atıldığında ilk dikkati 

çeken ise 360 derece manzaraya 

sahip 85 metrekarelik salon. Burada 

12 kişilik yemek masası, bar, geniş 

oturma grupları, kumanda mahalli 

ve günlük kullanım tuvaleti yer alıyor. 

Zeminde kullanılan meşe, İtalya’dan 

getirilmiş ve iki parke arasına özel kauçuktan 

yapılan joint malzeme kullanılmış. 

Banyo mermerleri, Dorn Brach 

ve Hans Grohe banyo armatürleri 

ile Alape lavabolar, malzeme seçimlerinin 

kalitesine dair birkaç örnek. 

Altı adet kamarasında açık renkler, 

ferah tasarımlarıyla dikkat çekiyor. 39 

metrekarelik ana kamaranın yanı sıra 

süperyatta VIP kamara ve dört misafir 

kamarası mevcut. Beş mürettebat 

kamarası da dokuz kişi için tasarlanmış. 

Makine dairesiyle garaj arasında 

yer alan kısımda mutfak, mürettebat 

dinlenme alanı, çamaşırhane ve tuvalet 

bulunuyor. 

Charter hizmeti veren All About U, 

Bodrum, Kos, Marmaris, Rodos, 

Symi, Gökova ve Hisarönü bölgelerinde 

Lüks yat kiralamayı düşünen 

Mavi Yolculuk misafirlerini ağırlamaya 

hazır. 

100 


“Tam 18 yıldır sizi denizle buluşturuyoruz.” 

0 532 665 56 94 (WhatsApp) • 0 252 413 13 77 (Pbx) 

www.instagram.com/maviyolculuktatili • www.facebook.com/mavi.yolculuk.tatili/

SEYAHAT 

Eşsiz bir şehir gezisine hazır olun… 

Bogota’nın renkli sokaklarını keşfedin! 

Güney Amerika’nın turistik cazibesi 

Bogota’nın renkli sokak sanatlarında, 

yerel lezzetlerinde, canlı müzik eşliğindeki 

kafe ve restoranlarında Kolombiya 

kültürünü keşfedebilirsiniz. 

Kolombiya’nın en önemli ekonomik, 

politik, yönetim, sanayi, sanatsal, 

spor, turistik ve kültür merkezi Bogota, 

renk zenginliği ve çok kültürlü 

mimarisi ile turistlerin keşif rotaları 

arasında yer alıyor. 

Dünyanın lider havayolu şirketlerinden 

Air France, renkli sokak sanatları, 

müzeleri, kültürel lezzetleri ve yerel 

gelenekleriyle meşhur Kolombiya’nın 

başkenti Bogota için gezi önerilerini 

paylaşıyor. 

Tarihi sokaklar 

Bogota’daki en ilginç semtlerden biri, 

kentin tarihi merkezi olan La Candelaria. 

En popüler müzelere ve ilgi çekici 

yerlere sahip semtte eski ile yeniyi, 

modern ile tarihi harmanlanmış bir 

şekilde görebilirsiniz. Kolombiya’nın 

en büyük altın müzesi Museo del 

Oro ve etkileyici bir Kolombiya sanatı 

koleksiyonu Botero Müzesi gibi görülmeye 

değer yerlere ev sahipliği 

yapan semt, Bogota şehir gezisi için 

ideal bir başlangıç noktası olabilir! 

Sallanan sokak partileri 

Pazar günleri Bogota’da özel bir gün. 

Şehrin ana caddelerinin çoğunun 

trafiğe kapalı olduğu Pazar günleri 

Bogota’da oldukça önemli. Şehir La 

Ciclovia adıyla anılan büyük bir sokak 

partisine dönüşüyor. Birçok yiyecek 

tezgâhında olan yerel atıştırmalıkları 

tadarak Bogota kültürünü keşfetmenin 

tam zamanı. Gündüz sokak partisinde 

gece ise şehirdeki sayısız salsa 

kulübünde danslara eşlik edebilir tatilin 

tadını doruklarda yaşayabilirsiniz. 

Botero Müzesi 

Kolombiya’nın en başarılı sanatçılarından 

Fernando Botero ve diğer 

sanatçıların eserlerinin sergilendiği, 

koloni dönemine ait köşk müzesi Botero, 

en ünlü sanat müzelerinden biri. 

Tablolarında işlediği şişman kadın figürleriyle 

meşhur ressam Fernando 

Botero’ya ait eserler ve ünlü ressamın 

tablolarının dışında Picasso’nun 

ve Salvador Dali’nin eserlerini de 

görebileceğiniz müzeyi ücret ödemeden 

gezebilirsiniz. Bolero Müzesi 

pazartesi günleri ziyarete kapanıyor 

ve haftanın diğer günlerinde ziyaret 

edilebiliyor. 

Graffiti Turu 

Bogota’nın graffiti dünyasında eşsiz 

bir deneyime hazır mısınız? La Candelaria’daki 

sömürge mimarisine 

tam bir tezat oluşturan sokak sanatlarının 

işlendiği renkli duvar resimlerini 

kaçırmayın. Tur ile Bogota’daki 

mahalleleri gezebilir farklı temaların 

işlendiği duvar resimlerinin fotoğraflayabilirsiniz. 

Edebiyat tutkunlarına öneri: La 

Casa de Poésía Silva 

Edebiyat, yazar veya şair aşığıysanız, 

La Casa de Poesía Silva’yı ziyaret 

edebilirsiniz. Kar amacı gütmeyen 

vakıf, Kolombiyalı şair José Asunción 

Silva’nın eski evinde yer almaktadır. 

İspanyol-Amerikan modernizminin 

kurucuları ve Kolombiya’nın edebiyat 

alanındaki en ünlü isimlerinden biri 

olarak kabul edilir. Müze gibi yapılandırılan 

ev, edebi sanatlara tutkusu 

veya tarih boyunca ve her türden şiir 

keşfetme arzusu olan herkesi büyüleyecek 

bir güzellikte. Bazı edebi 

eserlerinin orijinal kopyalarının yanı 

sıra, yaşadığı sırada Silva’ya ait resim, 

mobilya ve kişisel eşyaların orijinal 

kopyalarını görebilirsiniz. 

Nasıl gidilir? 

Türkiye’den Bogota’ya ulaşımınız Air 

France veya KLM ile gerçekleştireceğiniz 

konforlu bir uçuş ile başlıyor. 

Uçağa adım attığınız an kendinizi tatilde 

hissedeceğiniz uçuşa ve eşsiz 

bir şehir gezisine tüm heyecanınızla 

hazır olun. Air France ve KLM ile Economy 

Class gidiş dönüş 215 dolardan 

başlayan fiyatlarla Air France ve KLM 

internet sitesinden veya Facebook 

sayfasından satın alınabiliyor. 

102 


SEYAHAT 

Öğrenmek istediğiniz bir hobi ya da merak peşinde seyahat… 

Tatilsepeti’nden dünyanın en keyifli 

deneyim seyahatleri 

Türkiye’nin önde gelen turizm portalı 

Tatilsepeti.com, Buenos Aires’te tango 

yapmaktan Mallorca Adası’nda bisiklet 

sürmeye, dünya deneyim turizminin birbirinden 

heyecanlı rotalarını derledi. 

Çok gezen mi, çok okuyan mı bilir diye 

boşuna söylememişler… Her seyahat, her 

tatil başlı başına bir öğrenme deneyimi. 

Gezip gördükçe, farklı kültürler ve farklı 

insanlarla tanıştıkça hayata bakışımız 

değişiyor, algılarımız açılıyor. Kimileri 

için seyahatin bir tutku olması, sadece 

yeni yerler görüp keşfetme arzusundan 

değil, yolculuğun beraberinde getirdiği 

benzersiz deneyimlerden kaynaklanıyor. 

Son dönemin global turizm trendlerine 

baktığımızda da insanların artık sevdikleri 

bir hobi, merak ettikleri bir aktivite 

ya da katılmak istedikleri etkinlikler için 

seyahat etmeyi tercih ettiklerini görüyoruz. 

Türkiye’nin önde gelen turizm portalı 

Tatilsepeti.com, deneyim turizmi olarak 

adlandırılan bu seyahatlerin en keyifli 

5’ini seyahat tutkunları için sıraladı. 

Buenos Aires’te tango geceleri 

Dünyanın en tutkulu, en romantik danslarından 

biri olan tangoyu öğrenmek ya 

da çoktan öğrendiyseniz bu dansı doğum 

yeri olan Buenos Aires’te yeniden 

keşfetmek, en keyifli seyahat deneyimlerinin 

başında geliyor. Bu yolculuk, 

sadece yeni bir dansı öğrenmek için 

değil, milonga olarak adlandırılan tango 

gecelerinde hem Arjantinliler hem de 

dünyanın dört bir yanından gelen dans 

severlerle sosyalleşmek için de eşsiz bir 

deneyim. Buenos Aires’te her gece, La 

Catedral, La Virtua, Maldita, El Beso gibi 

tango salonlarında düzenlenen milongalara 

katılabilir, Academia de Tango Mora 

Godoy gibi stüdyolarda gerçekleştirilen, 

her seviyeden tango atölyesinde ders 

alabilirsiniz. 

Hawaii semalarında uçurtma sörfü 

Bembeyaz kumlu plajları, yemyeşil adaları, 

masmavi, dev dalgalarıyla Hawaii, 

dünyanın dört bir yanından gelen sörfçülerin 

mabedi… Klasik sörfçüler en büyük 

dalgaları yakalamak için birbirleriyle yarışırken 

diğer bir sörfçü grubu ise yılın en 

rüzgarlı günlerini kolluyor. Kitesurf yani 

uçurtma sörfüne gönül veren meraklılar, 

özellikle Haziran-Ağustos ayları arasında 

Hawaii’ye giderek adrenalin dolu bu 

keyifli sporla hem tatil yapıp hem eğleniyorlar. 

Maui ve Oahu, uçurtma sörfü 

meraklılarının en çok tercih ettiği Hawaii 

adalarının başında geliyor. Bu sörfün 

en keyifli tarafı ise dev dalgaların içinde 

ilerlerken birden gökyüzüne havalanıp 

altınızdaki eşsiz güzelliği tepeden izleyebilmek… 

Mallorca’da velespit vakti 

Bisiklet sporuna gönül verenlerin en 

sevdiği destinasyonların başında, İspanya’nın 

Akdeniz kıyılarında uzanan Balear 

Adaları’nın en büyüğü Mallorca geliyor. 

Mallorca, yılın tamamına yayılan ılıman 

iklimi, bisikletçilerin antrenman yapmasına 

elverişli coğrafi yapısı ve adada 

yaşayan otomobil sürücülerinin bilinçli 

olmaları nedeniyle özellikle tercih ediliyor. 

Hem profesyonel hem de amatör 

bisikletçilerin ağırlıklı olarak bahar aylarında 

akın ettiği Mallorca’da, hem birçok 

bisiklet takımı hem de amatör bisiklet 

kulüpleri yer alıyor. Bu sporu öğrenmek 

ya da bu alanda daha da gelişmek isteyenler 

için eşsiz bir rota. 

Zen bahçesinde meditatif okçuluk 

Uzakdoğu sporları ya da meditasyon ve 

yoga gibi ruhani pratiklere yatkınsanız, 

kadim okçuluk sanatı Kyudo’yu öğrenmek 

için Japonya’ya gitmeye ne dersiniz? 

Samuraylar zamanından gelen, 

derin sessizlikte ve zihni meditasyona 

sokan sekiz farklı etapta icra edilen Kyudo, 

bu özellikleriyle klasik okçuluktan 

ayrılıyor. Japonya’nın hemen her büyük 

kentinde bulabileceğiniz dersler, genellikle 

Nisan ve Eylül ayları arasında düzenleniyor. 

Uluslararası Kyudo Federasyonu 

IKYF’nin seminerlerini takip ederek 

atölyeleri takip edebilirsiniz. Bu meditatif 

pratiği yalnızca izlemek isterseniz, eşsiz 

Zen bahçelerinde düzenlenen Kyudo ritüellerini 

kaçırmayın. 

Vietnam sofralarında lezzet keyfi 

Deneyim yolculuklarından bahsederken, 

gurme seyahatlerden söz etmeden olmaz. 

Dünyanın en zengin mutfaklarından 

birine sahip olan Vietnam, aşçılığını geliştirmek 

ya da yepyeni tatlar keşfetmek 

isteyen lezzet tutkunları için eğlenceli 

bir rota sunuyor. Hanoi’den Ho Chi Minh 

City’ye uzanan geniş bir coğrafyaya yayılan 

lezzet turları kapsamında, yerel aşçılarla 

atölyelere katılmak, Halong Körfezi’nde, 

yıldızlar altında yemek yemek, 

Vietnamlı ailelerin evlerinde yerel sofralara 

konuk olmak gibi pek çok seçenek 

bulunuyor. Yol boyunca atıştıracağınız 

sokak lezzetleri ve gezinize eşlik edecek 

Budist tapınakları da cabası. Vietnam’ın 

farklı tatlarının peşinde olanlar, bu özel 

deneyimlere katılmak için özellikle Temmuz 

ayı civarını tercih ediyorlar. 

104 


Tarihi Kaf Konak ve Rukiye Restoran 

Yenilenen Yüzüyle Ziyaretçilerini Ağırlıyor 

100 yıllık Settarlar Konağı’nın butik 

otel ve restorana dönüştürülerek 

yaşatıldığı Kaf Konak, Bartın kentinin 

ruhuna ve konağın tarihi kimliğine sadık 

kalınarak yenilenmiş odaları, bünyesindeki 

Rukiye Restoran’ın zengin 

menüsü ve deneyimli personeliyle 

misafirlerini ağırlamaya ve birçok etkinliğe 

ev sahipliği yapmaya devam 

ediyor. 

Türkiye’nin ve dünyanın farklı bölgelerinden 

gezginlerin Bartın’daki uğrak 

noktası Kaf Konak Butik Oteli ve Rukiye 

Restoran, aynı zamanda kurumsal 

ve özel birçok buluşmaya da ev sahipliği 

yapıyor. Bartın kentinin ruhuna, 

konağın tarihi kimliğine, tipolojisine, 

yapısal izlerine sadık kalarak, günümüz 

konfor ve teknoloji bileşenleriyle 

biçimlendirilmiş odalarıyla Bartın 

ziyaretleri için uygun bir konaklama 

hizmeti sunan Kaf Konak, bünyesindeki 

Rukiye Restoran’ın 120 kişilik kapalı 

alanı, alanında eğitimini almış uzman 

personeli ve Karadeniz’e özgü 

yeşilin tüm tonlarını barındıran geniş 

bahçesiyle değerli misafirlerini ağırlamaktan 

büyük keyif duyuyor. 

Donanımlı ekibi ve zengin menüsüyle 

Rukiye Restoran… 

Şehir merkezinde ama şehir gürültüsünden 

uzak bir alternatif sunan 

Rukiye Restoran’ın sabah kahvaltısıyla 

başlayan bir günü; öğle ve 

akşam yemeğiyle devam ediyor. 5 

çaylarının, gün programlarının, aile 

ve arkadaşlara ayrılmış keyifli saatlerin 

vazgeçilmez adresi olan Rukiye 

Restoran 2019 yılı ile birlikte yenilenen 

servis anlayışı ile A La Carte 

hizmetinin yanında; iş yemeklerine, 

doğum günü partilerine, kına ve nişan 

organizasyonlarına, kokteyllere, 

nikah merasimlerine ve Bartın’ın geleneksel 

gündüz sünnet düğünleri 

gibi banket organizasyonlara da ev 

sahipliği yapıyor. 

Safranbolu’ya 80, Amasra’ya ise sadece 

20 km uzaklığında konumlanan 

restoranda haftanın belirli günleri 

canlı müzik programları yapılıyor ve 

zengin yemek menüsünün yanında 

yöresel ev yemekleri de servis ediliyor. 

Üstün hizmet standartlarını korumak 

ve maksimum müşteri memnuniyetini 

sağlamak için personel gelişimine 

ve eğitimine de son derece önem 

veren Kaf Konak ekibi, bu süreçte 

mutfak personelini belirli periyotlarda 

Mutfak Sanatları Akademisi’ne 

eğitime göndermenin yanında tüm 

personeline hizmet içi eğitimler vererek 

kendilerini geliştirme olanağı 

sağlıyor. 

Bir Asırlık Öyküsüyle Kaf Konak… 

2010 yılında başlayan ve 5 senede 

tamamlanan restorasyon sürecinin 

ardından Kaf Konak Butik Oteli ve 

Rukiye Restoran olarak ilk misafirlerini 

2015 yılında ağırlamaya başlayan 

işletme, aile yadigarını yeniden yaşama 

dönüştürme arzusundaki torunların 

önayak olmasıyla ve Kültür 

ve Turizm Bakanlığı, İl Turizm Kültür 

Müdürlüğü, TOKİ ve Batı Karadeniz 

Kalkınma Ajansı hibe ve kredileriyle 

hayata geçirilmiş. 

Yüzyılı aşkın geçmişiyle tarihe tanıklık 

eden Kaf Konak & Rukiye Restoran 

yeşille mavinin buluştuğu Karadeniz’in 

gözde şehri Bartın’da yarattığı 

marka değerini her dönem yükselterek 

ziyaretçilerine üstün kalitede 

hizmet sunmaya ediyor. 

seyahat 


SEYAHAT 

Bayram Alaçatı Sultan Konak’ta 

Kutlanır 

Alaçatı müdavimleri tatil zamanını 

iple çekiyor. Özellikle bayram dönemleri 

yoğun ilgi gören ilçenin, 

mükemmellik sertifikası sahibi ve 

en yeşil adreslerinden Alaçatı Sultan 

Konak, bayramınızı ruhunuzu 

dinlendirerek kutluyor. 

Ramazan bayramını huzur ve dinlence 

ile geçirmek isteyenler, rotasını 

Alaçatı Sultan Konak Otele çeviriyor. 

Misafirlerinin konforu için her şeyi düşünen 

Alaçatı Sultan Konak, lavanta 

kokan sokakları, doğal mimarisi ve 

Arnavut kaldırımlı yollarıyla sizi bayramda 

masalsı bir tatile çağırıyor. 

Çiçeklerle bezenmiş bahçesi, özel 

dekorasyonu ve tamamen organik 

kahvaltı seçenekleriyle Alaçatı Sultan 

Konak, tatilde tazelenmek ve 

doğayla iç içe olmak isteyen herkesi 

bekliyor. 

106 


YACHT CHARTER 

www.club3m.com 


news

SEYAHAT 

ANILARINIZDA İZ BIRAKACAK EŞSİZ BİR TATİL İÇİN 

HILTON DALAMAN SARIGERME RESORT & SPA 

YENİ SEZONDA SİZLERİ BEKLİYOR 

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, 

doğayla iç içe geçmiş mimarisi ve yüksek 

hizmet kalitesi ile anılarınızda iz bırakacak 

eşsiz bir tatil için sizleri bekliyor. 

Akdeniz ve Ege’yi birbirinden ayıran Dalaman 

çayının kenarında bulunan Hilton Dalaman 

Sarıgerme Resort & Spa, doğayla 

iç içe unutulmaz bir tatil yapmak isteyen 

tatil severleri bekliyor. Denizin eşsiz mavisinin 

yemyeşil bir bitki örtüsü ile buluştuğu 

176 dönümlük otelin 130 dönümü 

aromatik, tropikal ve endemik bitkilere ev 

sahipliği yapıyor. Hilton Dalaman Sarıgerme 

Resort & Spa, misafirlerini şehrin koşuşturmasından 

ve stresinden tamamen 

uzaklaştırma sözü verirken Türkiye’nin en 

iddialı Spa merkezi ile misafirlerine huzur 

ve yenilenme olanağı ayrıca gastronomi 

tutkunları için de eşsiz lezzetleri ve çeşitli 

restoranları ile keyifli ve eğlenceli bir tatil 

vadediyor. 

DOĞA VE SAĞLIKLI YAŞAMIN BULUŞMA 

MERKEZİ 

Doğa ile iç içe yaşamanın keyfine varacağınız 

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & 

Spa, kendi bahçesinde ekolojik tarım ile 

yetiştirdiği tüm sebze ve meyveleri de yemeklerinde 

ve açık büfesinde misafirlerin 

beğenisine sunuyor. 

Sağlıklı yaşam mottosunun günümüzde 

daha fazla benimsenmesinin öncülerinden 

olan Hilton Dalaman Sarıgerme 

Resort & Spa, misafirlerine beslenme 

alışkanlıklarına yönelik olarak alkali, vejetaryen 

ve vegan büfe seçenekleri ile hizmet 

veriyor. Misafirlerine eşsiz doğa ve arkeolojik 

turlar sunan, kuş gözlemcileri ve 

bitki bilimi araştırmacıları için de gözde bir 

mekân olmaya başlayan otel, konuklarını 

bu turlarla bölgenin dokusunu yaşamaları 

için önemli bilgilerle donatıyor. 

BENZERSİZ BİR LEZZET: MAVİ YENGEÇ 

Misafirlerinin beslenme alışkanlıklarına 

önem veren Hilton Dalaman Sarıgerme 

Resort & Spa, zengin açık büfesinin yanı 

sıra 6 farklı “à la carte” restoranları ile de 

misafirlerini ağırlıyor. Uzakdoğu, İtalyan, 

Hint, Ege, Türk ve deniz ürünleri mutfağı 

sevenleri alanlarında uzman olan şeflerinin 

hazırladığı lezzetleriyle mutlu ediyor. 

Bölgeye özel benzersiz bir lezzet olan 

‘mavi yengeç’ ise otelin deneyimli mutfak 

ekibi tarafından özel bir pişirme yöntemi 

ile hazırlanıyor. 

HILTON DALAMAN SARIGERME RE- 

SORT & SPA CARETTA CARETTA’LARA 

YUVA OLUYOR 


Spa’nın uzun sahili aynı zamanda deniz 

kaplumbağası caretta caretta’larında evi. 

Dünyada soyu tükenmekte olan canlılar 

listesinde yer alan bu deniz kaplumbağaları 

25-30 yıl sonra erginleşip yuva yapmak 

için doğdukları kumsala gelirler. Bu 

sebeple Hilton Dalaman Sarıgerme Resort 

& Spa, caretta caretta’ların korunarak, 

güvenli üremesi amacıyla sahilinde bu 

konuyla ilgili özel bir devriye ekip bulunduruyor 

ve caretta caretta yuvalarını keşfedip 

bu alanı özel olarak çevreliyor. 

ÇOCUKLAR İÇİN YEPYENİ DENEYİMLER 

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa 

yetişkinlere lüks ve konforu sunarken 

küçük misafirlerini de unutmuyor. Otelde 

çocuklu aileler için geliştirilen alanlardan 

ilki “Kids Paradise”. Bu rengârenk çocuk 

cennetinde küçük misafirler; sabun, cupcake, 

kukla yapımı gibi eğlenceli ve öğretici 

aktivitelerin gerçekleşeceği atölyelerin 

yanı sıra; x-box futbol, kar partisi ve 

daha birçok eğlenceli oyun ile zamanın 

nasıl geçtiğini anlamayacaklar. Küçüklerin 

katılımı ile sahnelenen Carpi’nin Maceraları 

konulu kostümlü Müzikal Show 

büyük küçük tüm misafirlerin beğenisini 

topluyor. 

Çocukların keyifli vakit geçirebileceği bir 

başka alan ise Carpi Kidz Paradise. 4-12 

yaş grubundaki çocuklara hitap eden 

Carpi Kidz Paradise’da açık ve kapalı aktivite 

odaları, kapalı sineması, bebek oyun 

ve uyku odası, mini amfi tiyatrosu ve açık 

oyun alanlarından oluşan pek çok etkinliğe 

yer veriliyor. 

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, 

çocuklar ve gençler için oluşturulan “PriveTeen 

Club” ile de eğlenceli ve yaratıcı 

günlük aktivitelere ev sahipliği yapıyor. 

Gençler, gündüz açık alanda yapılan spor 

aktivitelerinin dışında, “Teenager Kulübü” 

olan “Prive Teen”de zihinsel, sanatsal ve 

eğlenceli faaliyetlerde bulunabiliyor. 


Spa’da çocuklar kadar doğaya dönmek 

isteyen yetişkinlerin de ilgisini çeken bir 

diğer alan ise mini bir çiftlik olan Carpi’s 

Farm. Aileler çocukları ile birlikte özel bir 

peyzajla tasarlanan Carpi’s Farm içerisinde 

birçok çiftlik hayvanını görebiliyor. 

VÜCUDUNUZU VE ZİHNİNİZİ YENİLE- 

ME ZAMANI 

Bölgenin en büyük Spa’sı olan Elysion 

Spa’da, vücudunuzu ve zihninizi yenileyeceksiniz. 

İsmini ve konseptini Roma 

ve Helen kültüründen alarak Helenistik 

dönemin büyüsünü günümüze taşıyan 

Elysion Spa’da Uzakdoğu’nun egzotik atmosferi 

Türk gelenekleriyle birleştiriliyor. 

Vücudu toksinlerden arındıran terapiler, 

besleyici masaj bakımları ve bölgesel 

peeling uygulamaları; dünya masaj literatüründeki 

masaj teknikleri ve terapi 

yöntemleriyle özel eğitimli Türk ve Balili 

profesyonel bir ekip tarafından yapılıyor. 

Ayrıca spa deneyimini kendi özel odasında 

yaşamak isteyen misafirler için de Honeymoon 

Dublex Suitler bulunuyor. 

Otelin Spa alanı sadece yetişkinlere hizmet 

vermekle kalmayıp küçük misafirleri 

için de Spa for Kids konsepti ile hizmet veriyor. 

Çocuklarıyla birlikte keyifli vakit geçirmek 

isteyen aileleri de unutmayan Elysion 

Spa 6 bin metrekarelik dev bir alanda 

huzur ve eğlenceyi bir arada sunuyor. 

108 


Mets Boutique Hotel, Marmaris’in 

kalbinde hizmete giriyor 

Kaleiçinde eski Marmaris Bölgesi’nde 

hizmet vermeye hazırlanan Mets 

Boutique Hotel, Marmaris’in yeni 

gözdesi olmaya hazırlanıyor. Belediye 

Yat Limanı’na 35 metre, Merkez 

Marmaris Kalesi’ne 60 metre, Netsel 

Marina’ya 190 metre ve plaja sadece 

500 metre mesafede bulunan hotel 

konum itibariyle Marmaris’in kalbinde 

bulunuyor. 

Toplam 7 odadan oluşan tesis, 5 deniz 

manzaralı odası ve 2 kara manzaralı 

odasıyla maximum 16 kişiyi ağırlayacak 

kapasitede. Eski Marmaris’in 

en üst seviyesinden her tarafı deniz 

gören güzel bir lokasyona sahip hotelde, 

12 ay boyunca sürecek eşsiz 

bir hizmet sizleri bekliyor. 

Oda kahvaltı konseptiyle hizmet verecek 

olan otel, akşam yemeği taleplerini 

hotelin terasındaki restaurantında 

Marmaris Yat Limanı deniz 

manzarasıyla karşılıyor. Muhteşem 

sahil manzarasında, sakin, huzurlu 

ve gürültüden uzak alacart menü seçeneklerini 

deneyimleyebilirsiniz. 

Aynı zamanda hotel, küçük grup organizasyonlarınıza 

da ev sahipliği 

yapabilecek donanıma sahip. Oda fiyatları 

en düşük sezonda 400 TL’den 

başlarken, yüksek sezonda 1200 

TL’ye kadar çıkabiliyor. 

Eski Marmaris’in tarihi dokusu içinde 

aile ve arkadaşlarınızla birlikte huzur 

ve keyifle konaklayabileceğiniz bir 

seçenek arıyorsanız Mets Boutique 

Hotel tam size göre… 

Adres: Tepe Mahallesi 26.Sk.No:42 

Marmaris 

seyahat 


SEYAHAT 

KLM’den Alışılmışın Dışında 

En Özel Balayı Rotaları 

Hollanda Kraliyet Havayolları KLM, 

Maldivler, Santorini ve Amalfi Kıyısı 

gibi klasik balayı destinasyonlarından 

ziyade en az bilinen, geri dönmek 

istemeyeceğiniz özel balayı 

rotalarını sizin için seçti. 

Türkiye’den Amerika, İsviçre, Güney 

Afrika veya Şili’ye ulaşımınız KLM 

ile gerçekleştireceğiniz konforlu bir 

uçuş ile başlıyor. Uçağa adım attığınız 

an kendinizi tatilde hissedeceğiniz 

uçuşa ve eşsiz bir balayına tüm 

heyecanınızla hazır olun. 

Otantik ada hissi: San Juan Adaları 

Seattle’ın hemen kuzeybatısında ve 

Kanada kıyılarının hemen dışında bulunan 

San Juan Adaları, rüya gibi balayı 

geçireceğiniz destinasyonlardan 

biri. Bu ada balayı, romantizm, eğlence 

ve macera için birçok seçenek 

sunarken unutulmaz bir yıldönümü 

veya aile kaçamağı için vazgeçilmez 

bir destinasyon. 

Adanın küçük ve şirin kasabası Friday 

Harbor, çok sayıda sanat galerisi, 

kitapçı ve kafelere sahipliği yapıyor. 

Washington eyaletindeki en eski 

elma şarabı fabrikası olan Westcott 

Bay’de elma şarabının tadına bakmadan 

adadan ayrılmayın. 

Chalkley Treehouse, Güney Afrika: 

Ağaç evlerde büyülü romantizm 

Ağaç evler hakkında her zaman bilinen 

büyülü şeyler vardır ancak 

Güney Afrika›daki Sabi Sand Game 

Reserve’deki Chalkley Treehouse 

beklentilerinizin de üzerinde bir güzellikte 

sizi karşılayacak. Büyüleyici 

aydınlatılmış bir platformda yerden 

metrelerce yükseklikteki ağaç evlerde 

yapacağınız bir gece uykusunun 

keyfini çıkarın. Duvar, kapı veya penceresiz, 

gökyüzünün eşsiz güzelliği 

altında romantizmin tadını çıkarın. 

Zermatt, İsviçre: Sihirli bir kış masalı 

Balayının her zaman palmiye ağaçları, 

plajlar ve kokteyller içermesine 

gerek duymayanlara farklı bir balayı 

rotası Zermatt. İsviçre’nin bu dağ 

köyü, devasa bir yürüyüş ve kayak 

bölgesinin kalbindeki ünlü Matterhorn’un 

eteklerinde yer alıyor. Yaz 

aylarında, romantik dağ meralarına 

ev sahipliği yapar ve kışın kar katmanı 

manzarayı sihirli bir kış harikalar diyarına 

dönüştürür. 

Şili, Montana Magica Lodge: Geceyi 

büyülü bir volkanda geçir 

Vahşi, sıradışı ve maceracılar için Şili’deki 

Montana Magica Lodge mükemmel 

bir balayı merkezi olmaya 

aday! Bu eşsiz kır evi, UNESCO Huilo 

Huilo Biyosfer Koruma Alanı’ndaki Şili 

yağmur ormanlarının derinliklerinde 

bulunuyor. Yemyeşil bitkilerle kaplanıp 

doğa ile bir bütün olmuş olan 

otel, dağ şeklinde tasarlanmış. Burada 

bir “volkan” içinde uyuyorsunuz 

ve pencerenizdeki çatıdan bir şelale 

akıyor. Suyun diğer tarafında, sonsuz 

ormanın manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. 

Nasıl gidilir? 

Bu özel destinasyonlara KLM ile Economy 

Class gidiş dönüş uçak biletleri 

185 dolardan başlayan fiyatlarla KLM 

internet sitesinden veya Facebook 

sayfasından satın alınabiliyor. 

110 


At GMM-Yachting 

your enjoyment, 

is our job. 

If you choose GMM 

Yachting for your 

next trip, you are 

guaranteed the 

maximum in pleasure 

and enjoyment. You 

certainly do not 

need to worry about 

the condition of the 

yacht. May the only 

concern be the wind, 

coming from the right 

direction – let us take 

care of the rest! 

We invest a lot of, 

time, money and 

effort maintaining 

our yachts. Which 

are all in excellent 

condition, extremely 

well equipped and 

prepared with much 

love for your holiday 

break. 

Netsel Marina T02 

48700 Marmaris / Turkey 

Tel: +90 252 4131597 

Fax: +90 252 4121106 

Mail: info@gmm-yachting.com 

Web: www.gmm-yachting.com 


news

SEYAHAT 

Wome Deluxe’te masalsı düğün sezonu başlıyor 

En özel anları kusursuz kılan Wome 

Deluxe, hem deniz hem orman 

manzarasının olduğu muhteşem 

doğa eşliğinde hayallerdeki düğünü 

yeniden tanımlıyor. Wome, 

iskele, teras, bahçe ve havuz başı 

mekan alternatifleriyle unutulmaz 

bir manzara eşliğinde evlenmek 

isteyen çiftlere masalsı bir düğün 

atmosferi sunuyor. 

Antalya Alanya Avsallar’da denize 

sıfır konumda doğa ile iç içe 120 bin 

metrekare üzerine kurulu 5 yıldızlı 

otel Wome Deluxe, hem düğün hem 

de balayı için lüksü yeniden tanımlıyor. 

Gerçek bir orman içerisinde 

muhteşem bir manzarayla, yüzlerce 

yıllık çam ağaçlarının arasındaki 

Wome Deluxe, rüya gibi bir düğün ve 

balayı için misafirlerini ağırlıyor. 

Lüks, doğa ve estetik Wome’da buluştu 

Wome Deluxe romantik manzarası 

ile göz kamaştırıcı bir atmosfere sahip. 

Her metrekaresi özenle tasarlanmış, 

her biri manzaralı, bin 800 yatak 

kapasiteli otel, 10 bin metrekarelik 

alanda plaj, iskele, havuz, güneşlenme 

terasları ve aquaparkları ile hizmet 

veriyor. 7 bin metrekarelik SPA 

ve güzellik merkezi, kapalı yüzme 

havuzu, fitness center, Türk hamamı, 

sauna, buhar odası, tuz odası, kuaför, 

güzellik merkezi, masaj odaları ve 

aile hamamları ile konuklarına farklı 

konforlar sunuyor. 

Rüya gibi bir doğada düğün, taş villalarda 

balayı… 

Wome Deluxe dileyen misafirlerin 

hayallerdeki düğününü gerçek kılarken, 

balayı için de ormanla iç içe villalarında 

konforlu bir tatil imkanı sunuyor. 

Hem konforundan vazgeçmek 

istemeyenler hem de tatilini sadece 

özel bir villada mı geçirmek isteyen 

balayı çiftleri için taş villalar özel bir 

tatil önerisi. Sabahları kuş sesleri ile 

uyanmak isteyen balayı çiftlerine 

özel taş villalar, balayı çiftlerine ayrıcalıklı 

bir tatilin kapılarını açıyor. 

Türk ve dünya mutfağına ait onlarca 

lezzet 

Wome Deluxe, zengin yemek çeşitleri 

ve lezzetleriyle de göz dolduruyor. 

Osmanlı ve dünya mutfağına ait 

onlarca çeşit yemeğin ikram edildiği 

servislerde; Anadolu Mutfağı, Karadeniz 

Mutfağı, Akdeniz Mutfağı gibi 

yöresel lezzetlerin yanı sıra, balık kültürü 

ve et kültürünün en güzel örnekleri 

sunuluyor. Misafirler ile yepyeni 

lezzetleri buluşturacak Mimoza adlı 

yeni A’la Carte restoranı da hizmete 

girecek. 

Havaalanına sadece 45 dakika mesafede 

Merkezi noktalara yakınlığıyla dikkat 

çeken Wome Deluxe, Avsallar’a 3 dakika, 

Alanya’ya 25 dakika ve Gazipaşa 

Havaalanı’na 45 dakikalık uzaklıkta 

bulunuyor.

Bayramda İstanbul’u 

Saffet Emre Tonguç ve 

Vedat Milor’un 

Sesli Anlatımıyla Keşfet! 

BiTaksi ve Piri, Bayram tatilini İstanbul’da 

geçireceklere benzersiz bir 

keşif fırsatı sunuyor. Şehrin eşsiz güzellikleri 

ve lezzetleri, BiTaksi kullanıcılarının 

cebine geliyor, deneyimlemek 

onlara kalıyor. 

Taksi yolculuklarının dijital ev sahibi 

BiTaksi, Piri ile kullanıcılarını Ramazan 

Bayramı’nda İstanbul’u keşfe çıkmaya 

davet ediyor. BiTaksi kullanıcıları, 

uygulamadaki menüye girdiklerinde 

karşılarına çıkan kampanya koduyla 

9 Haziran’a kadar Piri’nin belirli Premium 

Tur fırsatlarından ücretsiz faydalanabiliyor. 

Konusunda uzman rehberlerin anlatımıyla 

şehri keşfetmeye imkân 

sağlayan sesli tur rehberi uygulaması 

Piri ile kullanıcılar harita üzerinden 

rotalarını ve konumlarını takip ederek 

bayram tatili boyunca yeni yerler 

keşfedebiliyor. Piri uygulamasında 

yer alan, Saffet Emre Tonguç’un ‘En 

Eski Alışveriş Merkezi – Kapalıçarşı’ 

ve ‘Batı’nın Kayzeri, Doğu’nun Sultanı 

– Tarihi Yarımada’ sesli turları, 

İstanbul’un tarihi mekanlarını keşfe 

çağırıyor. Vedat Milor’un sesli anlatımıyla 

‘İstanbul’un Kalbine Giden 

Yol! – İstanbul Boğazı’ gurme turu ise 

lezzet peşindeki BiTaksi kullanıcılarını 

bekliyor. 

Siz de bu bayramda İstanbul’un keyfini, 

alanının duayen isimlerinin anlatımıyla 

çıkarmak, kulaklığınızı takıp, 

daha önce hiç fark etmediğiniz bir 

dünyayı sesli yürüyüş turlarıyla keşfetmek 

isterseniz BiTaksi’deki kampanya 

kodunu Piri’de kullanmanız 

yeterli. 

seyahat 


BODRUM 

The New 

Generation 

Of Luxury 

Dirmil Mahallesi 

Balyek Caddesi No:5A 

Yalıkavak - Muğla / TURKEY 

www.editionhotels.com

NEWS 

116

YachtLife &amp; Travel 06-2019

Transform your PDFs into Flipbooks and boost your revenue!

Delete template?

Save as template ?

YachtLife & Travel 06-2019