30.03.2021 Views

NYXmag SAYI 004

2021 İlkbahar moda ve makyaj trendleri, cildimizi ve bedenimizi tazeleyecek bahar bakımları NYXmag sayfalarında. Sürdürülebilir moda, temelde çevreci bir yaklaşımla, dünyanın doğal kaynaklarının daha az tüketilmesi için çaba gösteren, doğaya ve hayvanlara saygılı, vegan üretim yapan ve sektör çalışanlarının adil koşullarda çalıştırılmasını önemseyen, dönüştürülebilir, yüksek kaliteli ürünlerin hedeflendiği bir akım. Gün geçtikçe bu etik değerleri daha fazla benimseyen, üretimlerini bu yönde örgütleyen firmaların sayısının arttığını görüyoruz. Sürdürülebilir moda konusunda adım atan markaların koleksiyonlarını sunmaktan mutluluk duyuyoruz. NYXmag ekibi olarak geçen sayıda başlattığımız yeni dosyamız ''İlham Veren Kadınlar'' sayfalarını yine büyük bir özenle hazırladık. Söz verdiğimiz gibi tüm okurlarımıza ilham verecek yine özel, güçlü ve yaratıcı kadınlarla röportajlar yaptık, tümünü çok beğeneceğinizi düşünüyoruz. Seyahat, sağlıklı beslenme, yeme-içme için seçkin mekanlar, patili dostlarımız ve çok daha fazlası NYXmag İlkbahar 2021 sayısında…

2021 İlkbahar moda ve makyaj trendleri, cildimizi ve bedenimizi tazeleyecek bahar bakımları NYXmag sayfalarında. Sürdürülebilir moda, temelde çevreci bir yaklaşımla, dünyanın doğal kaynaklarının daha az tüketilmesi için çaba gösteren, doğaya ve hayvanlara saygılı, vegan üretim yapan ve sektör çalışanlarının adil koşullarda çalıştırılmasını önemseyen, dönüştürülebilir, yüksek kaliteli ürünlerin hedeflendiği bir akım. Gün geçtikçe bu etik değerleri daha fazla benimseyen, üretimlerini bu yönde örgütleyen firmaların sayısının arttığını görüyoruz. Sürdürülebilir moda konusunda adım atan markaların koleksiyonlarını sunmaktan mutluluk duyuyoruz. NYXmag ekibi olarak geçen sayıda başlattığımız yeni dosyamız ''İlham Veren Kadınlar'' sayfalarını yine büyük bir özenle hazırladık. Söz verdiğimiz gibi tüm okurlarımıza ilham verecek yine özel, güçlü ve yaratıcı kadınlarla röportajlar yaptık, tümünü çok beğeneceğinizi düşünüyoruz. Seyahat, sağlıklı beslenme, yeme-içme için seçkin mekanlar, patili dostlarımız ve çok daha fazlası NYXmag İlkbahar 2021 sayısında…

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MART - NİSAN - MAYIS<br />

2021 / <strong>SAYI</strong> 4<br />

ASU ÇETİN İLE<br />

YOGA VE<br />

MİNİMALİZM<br />

Bahar bakımları<br />

BİTKİ<br />

RESSAMLIĞININ<br />

YÜKSELİŞİ<br />

JEAN İLE İLERİ<br />

DÖNÜŞÜM<br />

Lezzetin ve Şıklığın<br />

“Tasarlanmış” Hali<br />

Aya Sultanahmet<br />

Hotel<br />

KISIRLAŞTIRMAK<br />

HAYAT<br />

KURTARIR<br />

Twitter günlüğü<br />

DOĞAYI VE ETİK DEĞERLERİ ÖNCELEYEN<br />

SÜRDÜRÜLEBİLİR<br />

MODA<br />

Doğanın ve<br />

baharın rengi:<br />

YEŞİL<br />

SEYAHAT<br />

ÜZERİNE<br />

6 KEHANET<br />

BAHAR<br />

MODA<br />

TRENDLERI<br />

5 ÇAYI<br />

LINKEDIN’İ<br />

ETKİLİ<br />

KULLANMAK<br />

İLHAM<br />

VEREN<br />

KADINLAR<br />

CDS, FAİZLER<br />

VE DOLAR<br />

ENDEKSİ<br />

Glütensiz<br />

Yaşam<br />

SENDE<br />

OLANI GÖR<br />

VE ASLA<br />

VAZGEÇME<br />

Iztırar<br />

Auteur<br />

sinemacılar<br />

YURT<br />

DIŞINDA<br />

EĞİTİM<br />

hayallerinden<br />

vazgeçme


NYX<br />

2


NYX<br />

3


BU <strong>SAYI</strong>DA<br />

14<br />

Tazelenme<br />

Zamanı<br />

48 52<br />

102 106<br />

64<br />

130<br />

Röportaj Röportaj Fit Lezzet<br />

14<br />

40<br />

44<br />

48<br />

52<br />

58<br />

61<br />

Tazelenme Zamanı<br />

Baharda tazelenmenize yardımcı olacak bakım ve makyaj<br />

ürünlerini sizler için seçtik.<br />

Parfümler<br />

Baharı eşsiz notalarla karşılayın<br />

Ayna / Nalan Yurttaş<br />

İlkbahar bakımları<br />

Röportaj / MM Bahçecik Kuaför<br />

MM Bahçecik ekibiyle saç bakımı ve yeni trendleri<br />

konuştuk<br />

Röportaj / Çiğdem Yıldız<br />

Temiz İçerikli Doğal Kişisel Bakım Ürünleri<br />

Miss Village Markası Kurucusu<br />

Melatonini Artıran 5 Etkili Öneri<br />

Moda<br />

Moda dünyasından haberler<br />

NYX<br />

4<br />

64<br />

74<br />

102<br />

106<br />

112<br />

130<br />

Song'un<br />

Seçkileri<br />

Stil<br />

2021 İlkbahar trend raporu<br />

İlkbahar Modasına Merhaba<br />

İlkbahar sezonunun çarpıcı koleksiyonları<br />

Fit Lezzet / Chef Dyt.Yeliz Yıldız<br />

Glütensiz yaşam<br />

Gelinlikler<br />

Song'un Seçkileri / Songül Öztürk<br />

Lezzetin ve Şıklığın “Tasarlanmış” Hali<br />

Aya Sultanahmet Hotel<br />

Moda<br />

İlkbahar sezonunun çarpıcı koleksiyonlarından seçkiler<br />

2021 Gelinlik ve İç Giyim Koleksiyonları


M A R T - N İ S A N - M A Y I S 2 0 2 1<br />

En son haberleri www.nyxmag.com'da<br />

152<br />

Mücevherler<br />

156<br />

Sanatın Gözü<br />

166<br />

188<br />

Vizesiz Dünya<br />

190<br />

Moda<br />

204<br />

Post Büyücüsü<br />

208<br />

Denge<br />

214<br />

Happily Ever<br />

Abroad<br />

152<br />

156<br />

162<br />

166<br />

Işıltılı Mücevherler<br />

8 Mart Dünya Kadınlar Günü<br />

Ünlülerden 8 Mart paylaşımları<br />

Vizesiz Dünya / O. Suat Özçelebi<br />

188 Seyahat üzerine 6 kehanet<br />

190<br />

204<br />

218<br />

Röportaj<br />

Sanatın Gözü / Fulden Karayel<br />

Bitki ressamlığının yükselişi<br />

İlham Veren Kadınlar 2<br />

Sizi kimi büyük projeler, kimi küçük dokunuşlarla<br />

fark yaratıp ilham veren kadınlarla buluşturuyoruz<br />

Moda<br />

İlkbahar sezonunun çarpıcı koleksiyonlarından seçkiler<br />

Post Büyücüsü / Burçin Yaşar Üner<br />

Linkedin'i etkili kullanmak<br />

224<br />

Patili Köşe<br />

208<br />

214<br />

218<br />

224<br />

228<br />

232<br />

Denge / Asu Çetin<br />

Yoga ve minimalizm<br />

Happily Ever Abroad / Aslı Eren Eryıldır<br />

Hayallerinden vazgeçme<br />

Röportaj / Dr. Afşin Akdoğan<br />

Google / Silicon Valley Yazılım Takım Lideri<br />

Yurt dışı eğitim ve iş hayalini nasıl gerçekleştirdiğini<br />

anlatıyor<br />

Patili Köşe / Sevil Balaban<br />

Kısırlaştırmak hayat kurtarır<br />

228<br />

Röportaj<br />

Röportaj / Veteriner Hekim Mert Baylan<br />

Kumluca Veteriner Sağlık Merkezi<br />

Konuşan Kediler<br />

Kedilerin dilinden jkendi hikayeleri<br />

NYX<br />

5


M A R T - N İ S A N - M A Y I S 2 0 2 1<br />

234<br />

Sıfır<br />

Noktası<br />

238<br />

Renklerin<br />

Öyküsü<br />

240<br />

Nuh'un<br />

Gemisi<br />

244<br />

Atölyeden<br />

248<br />

Evlerdeki Gizli<br />

Sanat Bitkiler<br />

252<br />

Pusula<br />

256<br />

Kalemler ve<br />

Silgiler<br />

258<br />

Sürdürülebilir<br />

Moda<br />

300<br />

288<br />

Spor ve Moda<br />

Dekoratif<br />

Ürünler<br />

310<br />

Twitter Günlüğü<br />

312<br />

Düş Kapanı 2021 Astroloji<br />

234<br />

238<br />

240<br />

244<br />

248<br />

252<br />

256<br />

Sıfır Noktası / Gülsüm Tulum<br />

Sende olanı gör ve asla vazgeçme<br />

Renklerin Öyküsü / Emine Akca<br />

Doğanın ve baharın rengi: YEŞİL<br />

Nuh’un Gemisi / Nuh Cebeci<br />

Auteur sinemacıların kendi hayatlarıyla imtihanı<br />

Atölyeden / Sibel Özer<br />

Eko-moda / Jean ile ileri dönüşüm<br />

Evlerdeki Gizli Sanat Bitkiler /Özlem Tekirdağ<br />

Ev bitkilerini mimari olarak hangi şekillerde kullanabilirsiniz<br />

Pusula / Deniz Aydın<br />

CDS, faizler ve dolar endeksi<br />

Kalemler ve Silgiler / Naşide Sağlam<br />

Iztırar<br />

258<br />

Spor ve Moda<br />

Yeni teknolojilerle üretilen spor ayakkabılar<br />

288 ve spor kıyafetler<br />

300<br />

310<br />

312<br />

314<br />

338<br />

Sürdürelebilir Moda<br />

Eviniz için dekoratif ürünler<br />

Sofralarınızı ve evinizi güzelleştirecek<br />

birbirinden şık öneriler<br />

Twitter Günlüğü / Yurdagül Aydın<br />

Ocak, Şubat ve Mart 2021<br />

Türkiye Twitter trend topic listesi<br />

Düş Kapanı / Şenay Çarkçı<br />

5 çayı<br />

2021 ilkbahar görünümleri<br />

Kültür Sanat<br />

Filmler, Diziler, Kitaplar<br />

NYX<br />

6


KÜNYE<br />

İMTİYAZ SAHİBİ<br />

YURDANUR AKCA GÜNAY<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />

Nurgül Eryıldır Günay (nurgul.eryildir@nyxmag.com)<br />

GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />

O. Suat Özçelebi (suat.ozcelebi@nyxmag.com)<br />

ONLINE YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />

Sevil Balaban (sevil.balaban@nyxmag.com)<br />

SOSYAL MEDYA KOORDİNATÖRÜ<br />

Burçin Yaşar Üner (burcin.uner@nyxmag.com)<br />

KATKIDA BULUNANLAR<br />

Aslı Eren Eryıldır, Asu Çetin, Deniz Aydın, Emine Akca,<br />

Fulden Karayel, Gülsüm Tulum, Nalan Yurttaş,<br />

Naşide Sağlam, Nuh Cebeci, Olcay Poulsen, Sevtap Altınel,<br />

Sibel Özer, Songül Öztürk, Şenay Çarkçı, Yeliz Yıldız,<br />

Yurdagül Aydın<br />

TASARIM VE YAYINA HAZIRLAMA:<br />

SİTA TANITIM VE İLETİŞİM HİZMETLERİ<br />

YAZIŞMA VE YÖNETİM ADRESİ:<br />

NYX MAGAZINE<br />

Molla Gürani Mah. Kilimci Sokak No:2/2 Fatih - İstanbul<br />

İLETİŞİM:<br />

info@nyxmag.com<br />

REKLAM REZERVASYON:<br />

info@nyxmag.com<br />

Yazı ve fotoğrafların tüm hakları <strong>NYXmag</strong> dergisine,<br />

yayımlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.<br />

Yayın Türü: Yerel Süreli<br />

Bizi takip edin...<br />

/nyxmag<br />

www.nyxmag.com<br />

NYX<br />

7


NYX<br />

8


Editörün Notu<br />

Merhaba<br />

Bahar heyecanımızı yansıtan NYX Magazine'in dördüncü sayısı ile karşınızdayız. Coşkumuzu yeni sayımızın<br />

yine dopdolu sayfalarında bu sefer de hissedeceksiniz.<br />

<strong>NYXmag</strong> ekibi olarak geçen sayıda başlattığımız yeni dosyamız ''İlham Veren Kadınlar'' sayfalarını yine<br />

büyük bir özenle hazırladık. Bir önceki sayımızda söz verdiğimiz gibi tüm okurlarımıza ilham verecek yine<br />

özel, güçlü ve yaratıcı kadınlarla röportajlar yaptık, tümünü çok beğeneceğinizi düşünüyorum.<br />

Esin ve Benan Terzioğlu, kendi yarattıkları Qimu Bags Markası’nın nasıl oluştuğunu, tasarım aşkını ve<br />

arkasındaki emeği anlattılar; Sosyal Ben Vakfı’nın kurucusu Ece Çiftçi kendi tanımıyla SosyalBen adıyla<br />

ilk adımını 14 yaşında atmış ve hayallerinin peşinden gitmiş seri sosyal girişimci; Çok fazla özelliği tek<br />

bir isimde birleştirebilen Şirin Mine Kılıç, Mineral Medya Genel Müdürü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi<br />

Spor Kulübü Başkan Vekili bize kendi deyimiyle bir “isviçre çakısına” nasıl dönüştüğünü ve Ebru Baybara<br />

Demir, Sosyal Girişimci / Şef Cercis Murat Konağı Restoranı Kurucusu, büyük bir hayali ve Mardin’de<br />

gerçekleştirdiği turizm devrimini anlatttı. Harika kadınlar hepimize hayat karşısında kendi geliştirdikleri<br />

formüller, yaratıcılıkları ve direnç yöntemleriyle hayatın dayatmalarına karşı cesurca nasıl dur dediklerini<br />

anlatıyorlar.<br />

İlham veren kadınlar daha önce de vurguladığım gibi kimi büyük projelerle kimi küçük dokunuşlarla ilham<br />

verirler, hepimizi kimi zaman büyük bir görsel şölenle, dayanışmayla kimi zaman sabırla üstüne gittikleri bir<br />

fikirle, birbirinden canlı renklerle, saygıyla, el emeğiyle, coşkuyla hayata bağlarlar. Biz bu bağı güçlendirmek<br />

için onlara yer vermeyi sürdüreceğiz.<br />

Mart ayı içinde çok üzücü bir gelişme yaşadık. <strong>NYXmag</strong> olarak kadınlar için özel önem verdiğimiz, ikinci<br />

sayımızda her yönüyle tanıttığımız İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye maalesef TBMM'nin onayı olmadan<br />

çekildiğini açıkladı. Biz bu konuda atılan adımı büyük bir hayal kırıklığı ile izliyoruz. Kadına yönelik şiddetin<br />

inanılmaz düzeyde arttığı bir dönemde verilen bu kararın çok yanlış olduğunu düşünüyoruz. “İstanbul<br />

Sözleşmesi’nden Vazgeçmeyeceğiz” diyen bütün kadınlarla dayanışma içinde olduğumuzu açıklamak<br />

istiyorum.<br />

Mart ayında Türkiye’deki Kadın Hareketi’nin önemli isimlerinden avukat ve kadın<br />

hakları aktivisti Canan Arın, Heinrich Böll Vakfı'nın 2021 Anne Klein Kadın Ödülü'ne<br />

layık görüldü. Türkiye’nin ilk bağımsız kadın sığınma merkezi olan Mor Çatı'nın<br />

kurucuları arasında yer alan Arın, yaklaşık 40 yıldır şiddete maruz kalan kadınlara<br />

hukuk mücadelelerinde de destek oluyordu. Kendisini yürekten kutluyoruz.<br />

Türk yüzme tarihine ilkleri yaşatarak adını altın harflerle yazdıran Sümeyye Boyacı,<br />

dünyanın bir numaralı oyuncak bebek markası Barbie tarafından bir kez daha yılın rol<br />

modeli seçildi. ‘Kimsenin görmediği kanatlarım var’ diyen Sümeyye Boyacı, Türkiye’nin<br />

rol modeli olarak hayallerinin peşinden gitmeyi sürdürüyor. Sümeyye ile gurur<br />

duyuyoruz.<br />

Sevgilerle<br />

NURGÜL ERYILDIR GÜNAY<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />

NYX<br />

9


INTRO<br />

<strong>NYXmag</strong> bu sayısında da dopdolu, zengin<br />

içerikleriyle nefes almadan okuyacağınız bir dergi<br />

oldu…<br />

Havaların ısınmaya başladığı, baharın kendini<br />

iyiden iyiye gösterdiği, tazelenmenin yollarını<br />

aradığımız bu günlerde, kendinizi ve sevdiklerinizi<br />

şımartacağınız önerilerle karşınızdayız.<br />

Bu sayıdan itibaren Denge köşesiyle Asu Çetin de<br />

bizlerle olacak. Yazısında Yogayı nasıl keşfettiğini<br />

ve bu keşfin hayatını nasıl değiştirdiğini anlatırken<br />

bize Minimalizme doğru giden 6 adımı gösterecek.<br />

Sibel Özer ileri dönüşüm çalışmalarını bize<br />

aktardığı Atölyeden köşesinde Jean kumaşı<br />

kullanarak nasıl sonsuz çeşitlilikte ürünler<br />

tasarladığını anlatıyor.<br />

Deniz Aydın Piyasaların Beklentiler Dünyası<br />

köşesinde piyasadaki çalkantıların CDS, faizler ve<br />

dolar endeksini nasıl etkilediğini yaptığı analizlerle<br />

ortaya koyuyor.<br />

Nuh’un Gemisi köşesinde müzik, sinema ve şiir<br />

konularındaki bilgi dağarcığını bizlerle paylaşan<br />

Nuh Cebeci, bu sayıda Auteur sinemacıların kendi<br />

hayatlarıyla imtihanını anlatırken Kieslowski,<br />

Tarkovski ve Kubrick’in filmlerini hatırlamamızı<br />

sağlıyor.<br />

Nalan Yurttaş Ayna köşesinde “İlkbahar Bakımları”<br />

yazısında kış soğuğundan çıkan cildimizi ve<br />

saçımızı canlandıracak bakım önerilerini ve makyaj<br />

malzemesi tavsiyelerini de unutmuyor.<br />

Song’un Seçkileri’nde bu sayıda lezzetin ve şıklığın<br />

tasarlanmış halininin Aya Sultanahmet Hotel’de<br />

nasıl vücut bulduğunu anlatıyor Songül Öztürk.<br />

Chef Diyetisyen Yeliz Yıldız Fit Lezzet köşesinde<br />

son dönemlerde çok popüler olan glütensiz<br />

beslenme hakkında çok önemli bilgiler ve leziz bir<br />

“Sebzeli Muffin” tarifi ile karşınızda.<br />

Patili Köşe’de Sevil Balaban’ın Veteriner<br />

Hekimliğin toplum sağlığına olan katkıları<br />

konusunda Veteriner Hekim Mert Baylan ile<br />

yaptığı söyleşide klinik hekimliğin barınak<br />

hekimliğinden farklarına da dem vuruyor.<br />

Kısırlaştırmanın sokak hayvanlarının hayatında<br />

ne denli önemli olduğunu da bu sayımızda<br />

okuyabilirsiniz.<br />

Pandemi tüm ağırlığıyla hayatımızı kısıtlamaya<br />

devam ederken, Post Büyücüsü Köşesinde Burçin<br />

Yaşar Üner sosyal ağlarda iş hayatımız için çok<br />

faydalı bir ağ olan Linkedin’i nasıl daha etkili<br />

kullanabileceğimizin ipuçlarını veriyor bizlere.<br />

Yurt dışı eğitim uzmanı Aslı Eren Eryıldır<br />

Happily Ever Abroad köşesinde hayallerimizden<br />

vazgeçmememizi önerirken yurt dışında eğitimi<br />

deneyimleyen danışmanlarından hikayeler<br />

anlatıyor.<br />

Sosyal medyanın olmazsa olmazı Twitter’ın Trend<br />

Topic listesini yine Yurdagül Aydın’ın Twitter<br />

Günlüğü köşesinden takip edebilirsiniz.<br />

Gülsüm Tulum Sıfır Noktası köşesinde bu sayı,<br />

YKS ye girecek olan gençlere kendilerinde olanı<br />

farketmelerini ve asla vazgeçmemelerini öneriyor.<br />

O.Suat Özçelebi Vizesiz Dünya köşesinde<br />

pandeminin olumsuz etkilerinden hala<br />

kurtulamamış olan seyahatlerimiz üzerine 6<br />

kehanette bulunurken Şenay Çarkçı da Düş<br />

Kapanı köşesinde tesadüflerin insan hayatında ne<br />

kadar önemli olduğunu anlatıyor kısa hikayesinde.<br />

Özden Tekirdağ Evlerdeki Gizli Sanat başlıklı<br />

yazısında iç mimaride bitkileri kullanarak evimizde<br />

istediğimiz etkiyi yaratmanın yollarını anlatıyor.<br />

Renklerin Öyküsü köşesinde Yeşil’in anlamını ve<br />

hayatımıza etkilerini öğreniyoruz Emine Akca’dan.<br />

Fulden Karayel Sanatın Gözü köşesinde ressam<br />

Işık Güner ile bitki ressamlığını konuşuyor.<br />

Kalemler ve Silgiler köşesiyle Naşide Sağlam,<br />

birçok hissimizle; daha ne olacağını bilmeden<br />

başladığımız güne attığımız adımlarla; hayatın<br />

içine yürüyerek ilerlerken yaşadığımız her güzel<br />

şeyin tekrar tekrar düşüneceğimiz, düşünürken<br />

dahi keyif alacağımız bir ana dönüşebileceğini<br />

hatırlatıyor.<br />

Geçen sayı başladığımız İlham Veren Kadınlar<br />

köşemizde de Ebru Baybara Demir, Ece Çiftçi,<br />

Esin – Benan Terzioğlu ve Şirin Mine Kılıç’ın ilham<br />

veren serüvenlerine tanık oluyoruz.<br />

Keyifle okumanız dileğiyle...<br />

Editörün Notu<br />

NYX<br />

10


NYX<br />

11


NYX<br />

12


hızlı renklendirme servislerini<br />

sunuyoruz<br />

10 dak.<br />

YENİ<br />

IGORA Color10<br />

- Sadece 10 dakikada mükemmel<br />

saçlar,<br />

- Moda tonlarda %50’ye, doğal<br />

tonlarda %100’e varan beyaz<br />

kapama sağlar.<br />

#CREATE #TOMORROW #TODAY<br />

NYX<br />

13


NYX<br />

14


Güzellik<br />

Güneş kendini göstermeye başladı.<br />

Kış aylarında soğuk havanın da<br />

etkisiyle kuruyan cildinizi ve saçlarınızı<br />

canlandırmanın tam sırası...<br />

Baharda tazelenmenize yardımcı olacak<br />

bakım ve makyaj ürünlerini<br />

sizler için seçtik.<br />

NYX<br />

15


COllAGEN UP'tan<br />

4 haftada baştan sona yenilenme vaadi!<br />

COllAGEN UP’ın sağlıklı cam şişesinde eşsiz<br />

lezzetiyle sunulan, etkinliği bilimsel olarak<br />

kanıtlanmış, DNA sertifikalı bitki özleri içeren<br />

özel formülüyle 4 haftada sağlıklı saçlara,<br />

yenilenmiş bir cilde, güçlü tırnaklara kavuşmak<br />

mümkün.<br />

Saçlarınızda bahar canlılığı:<br />

COllAGEN UP Hair<br />

Türkiye’nin ilk saç kolajeni COllAGEN UP Hair ile 4 haftada<br />

dolgun, sağlıklı, parlak saçlara, güçlü tırnaklara kavuşun.<br />

Cildinizde bahar tazeliği:<br />

COllAGEN UP Original ve COllAGEN UP Gold<br />

25-35 yaş cildi için COllAGEN UP Original ile cildinizi<br />

henüz kolajen yıkımı başlamadan koruyun.<br />

35 yaş üzeri cildi için Altın Kolajen COllAGEN UP Gold ile<br />

cildinizi kolajen yıkımının olumsuz etkilerinden kurtarın.<br />

Yenilenen Collagen by Watsons<br />

White Regeneration Serisi<br />

Collagen by Watsons, White Regeneration’da<br />

kolajenin gençleştirici etkisini aydınlatıcı<br />

yeni formülüyle buluşturuyor. White<br />

Regeneration serisi, Aura Glow Complex<br />

ile cilt pigmentasyonunu geciktirmek için<br />

çalışıyor ve cilde çok yönlü aydınlatma sunuyor.<br />

Güçlendirilen cilt aydınlatma teknolojisi ile<br />

White Regeneration serisi yoğun nemlendirme<br />

etkisiyle cilt bariyerinizin daha sıkı, genç ve<br />

parlak bir yapıya kavuşmasına destek oluyor.<br />

Cildiniz için uzun süren aydınlık görünüm!<br />

White Regeneration serisinde yer alan Yüz Temizleme Jeli cildinizi temizleyip tazelerken Arındırıcı Peeling Jel, ölü deriyi<br />

nazikçe temizleyerek anında daha parlak ve aydınlıkbir cildin ortaya çıkmasına yardımcı oluyor. Temizleme Suyu, misel formülüyle<br />

makyajı ve kirleri durulamaya gerek olmadan temizliyor.<br />

Gündüz Losyonu, her mevsim günlük güneş koruması sağlarken, cilt tonunuzu aydınlatarak donuk görünümün önüne geçiyor.<br />

Gece Kremi, pürüzsüz, aydınlık ve daha açık bir cilt tonu sağlarken cildinizi derinlemesine besliyor. Radiant Göz Jeli, ışıltılı<br />

yapısıyla ince çizgileri yumuşatmaya ve cildinizi nemlendirmeye yardımcı olarak size parlak ve canlanmış göz çevresi görünümü<br />

vadediyor.<br />

Collagen by Watsons White Regeneration Yüz Temizleme Jeli: 59,95 TL, Arındırıcı Peeling Jel: 69,95 TL, Temizleme Suyu: 69,95 TL,<br />

Gündüz Losyonu: 89,95 TL, Gece Kremi: 99,95 TL, Radiant Göz Jeli: 79,95 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

16


Güzellik<br />

YVES ROCHER’DEN<br />

BİTKİSEL KOLAJEN;<br />

YENİ LIFTING VEGETAL SERİSİ!<br />

Yves Rocher doğadan aldığı ilhamı içeriğindeki güçlü bitkisel aktif Yaban Ajuga Otu’nun sıra dışı<br />

gücü ile birleştirdiği yeni Lifting Végétal serisini sunuyor!<br />

Her koşulda mucizevi esnekliği sayesinde büyümeye ve<br />

çoğalmaya devam eden Yaban Ajuga otundan elde edilen<br />

bitkisel kolajen, bitki özünü korumak için patentli, %100<br />

doğal özümseme teknolojisiyle elde ediliyor. Yabani otun<br />

mucizevi gücü La Gacilly’deki botanik bahçelerinden<br />

gelerek, Yves Rocher Bitkisel Kozmetik Laboratuvarları’nda<br />

uzmanlar tarafından geliştirilen özel formül ile cildinize<br />

aktarılıyor.<br />

Yaşlanma karşıtı cilt bakımında çığır açan yeni Lifting<br />

Végétal Serisi; kanıtlanmış sarkma karşıtı 3’lü etki ile ciltteki<br />

kolajen ağlarını yeniden yapılandırıyor, elastin sentezini<br />

uyarıyor ve hücrelerin sıkılaşma gücünü arttırıyor. Seri<br />

düzenli kullanım sonrasında yeniden şekillenen yüz ovali,<br />

sıkılaşan dolgun bir cilt, azalan kırışıklıklar ve artan esneklik<br />

sağlıyor.<br />

Lifting Végétal serisi %95 doğal içeriği ve doğaya ve cilde saygılı formülü ile paraben, silikon ve mineral yağ içermiyor.<br />

Lifting Végétal Sarkma Karşıtı Dolgunlaştırıcı Ultra Konsantre Serum: 247.90 TL, Sarkma Karşıtı Gündüz Kremi: 229.90 TL, Sarkma Karşıtı<br />

Dolgunlaştırıcı Likit Işıltı Bakımı: 229.90 TL, Sarkma Karşıtı Dolgunlaştırıcı Gece Kremi: 239.90 TL, Sarkma ve Torbalanma Karşıtı Canlandırıcı<br />

Göz Kremi: 229.90 TL<br />

Yeni Lifting Végétal serisi 09 Mart – 11 Nisan tarihleri arasında net %20 ve üzeri indirimli...<br />

NYX<br />

17


Yenilenme<br />

Zaman<br />

NYX<br />

18


Güzellik<br />

Kendimi<br />

seviyorum...<br />

11<br />

10<br />

9<br />

5<br />

12<br />

13<br />

6<br />

7 8<br />

1 2<br />

3 4<br />

1- Avon ANEW Reversalist Gece Kremi 50 ml (30-45 Yaş İçin) TL 2- NEUTROGENA Bright Boost Yaşlanma Karşıtı Jel Krem 98,90 TL 3- ORIGINS GINZING Oil-<br />

Free Energy Boosting Nemlendirici 30 ml 149 TL 4- NUXE - Crème Fraîche de Beauté 48Hr Moisturising Rich Cream 50 ml 200 TL 5- YVES ROCHER Pur Bleuet<br />

Şişkinlik ve Torbalanma Karşıtı Nemlendirici Göz Kremi 66.43 TL 6- INCIA %100 Doğal Tırnak Bakım Balsamı 63 TL 7- YVES ROCHER El Peeling Yağı 34,90 TL<br />

8- PURE BEAUTY BB Cream (Spf50) 89,95 TL 9- CLINIQEl Nemlendirici (Sephora Collection ) 385 TL 10-Avon ANEW Platinum Göz Çevresine Pürüzsüz Görünüm<br />

Veren Jel 15 ml TL 11-BIODERMA Pigmentbio C-Concentrate Taze C Vitaminli Leke Karşıtı Yoğun Gece Serumu 15 ml 249,50 TL 12- REVOLUTION Skin Extra<br />

Niacinamide Serum (%15) 149,90 TL 13- GVYNA Genital Bölge Yıkama Jeli 51.90 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

19


Bahar<br />

Taptaze<br />

Karş lay n<br />

NYX<br />

20


Güzellik<br />

HEM MAKYAJ ÇIKARICI,<br />

HEM DE CİLT TEMİZLEYİCİ<br />

Fenty Skin serisinin yüz temizleyicisi olan ürün,<br />

ölü cilt hücrelerini, yağı ve kalıcı makyajı teninizi<br />

kurutmadan temizlemeyi sağlıyor.<br />

Kremsi köpük yapısı sayesinde hem makyaj<br />

çıkarıcı hem de cilt temizleyicisi olarak<br />

ön plana çıkıyor.<br />

SEPHORA<br />

FENTY SKIN Total Cleans'r Yüz temizleme Jeli - 449 TL<br />

PEELING İLE<br />

DERİNLEMESİNE TEMİZLİK<br />

Vegan içeriğe sahip Revolution Skincare Multi<br />

Acid Peeling Solution cilde peeling yaparak<br />

haftalık cilt bakımınızda derinlemesine<br />

temizlik sağlıyor. Yüksek performanslı peeling<br />

çözeltisindeki AHA karışımı Laktik Asit,<br />

Glikolik Asit ve Yaban Mersini, Akçaağaç,<br />

Portakal ve Limon karışımından oluşan Meyve<br />

Asitleri içeriyor ve peeling etkisiyle ölü derinin<br />

atılmasına yardımcı olurken, mat cilt tonunu<br />

taze ve pürüzsüz görünümlü bir cilt tonuna<br />

dönüştürmeye yardımcı oluyor.<br />

REVOLUTION SKINCARE / WATSONS<br />

Revolution Skin Multi Acid Peeling - 169,90 TL<br />

TERTEMİZ BİR YÜZ<br />

Yüz, göz ve dudaklarda kullanıma<br />

uygun olan Watsons Micellar Makyaj<br />

Temizleme Suyu cildinizdeki makyajı<br />

etkili bir şekilde çıkarıyor ve cildinizi<br />

arındırıyor. Ciltte yarattığı temizlik ve<br />

rahalık hissi ile tek ürünle etkili sonuç<br />

elde etmenizi sağlıyor.<br />

WATSONS<br />

Micellar Makyaj Temizleme Suyu -29,95 TL<br />

CANLANDIRAN<br />

YENİLEYİCİ PEELING<br />

Formülündeki AHA asidi ve doğal<br />

soyucularla cilt üzerinde nazik bir dokunuşla<br />

%100 canlandırıcı etki yaratıyor, yorgun,<br />

ışıltısını kaybetmiş hücreleri yeniliyor. Cilt<br />

yüzeyini ve gözenekleri ölü hücrelerden<br />

arındıran Bright Boost Canlandıran<br />

Yenileyici Peeling, donuk ve solgun görünen<br />

cildi pürüzsüzleştirmeye yardımcı oluyor,<br />

sağlıkla ışıldayan ve yumuşacık bir cilt<br />

deneyimi sunuyor.<br />

NEUTROGENA<br />

Bright Boost Canlandıran Yenileyici Peeling - 98,90 TL<br />

CİLTTEKİ CANSIZ<br />

HÜCRELERİ ATIN<br />

Cilde ışıltı ve canlılık vermeye<br />

yardımcı Glow Tonik, içeriğindeki<br />

glikolik asit, aloe vera ve ginseng<br />

ile nazik bir peeling rutini<br />

sunuyor. Ciltteki cansız hücrelerin<br />

atılmasına destek olurken cildi<br />

yatıştırıp nemlendiriyor.<br />

SEPHORA<br />

PIXI – Glow Tonic - 199 TL<br />

YATIŞTIRICI VE ARINDIRICI<br />

TEMİZLEYİCİ JEL<br />

Zengin içerikli temizleyici jel Atoderm<br />

Intensive Foaming Gel, formülündeki Skin<br />

Barrier TherapyTM patenti sayesinde<br />

atopiye eğilime sebep olan dış etkenlerin<br />

ciltte tutunmasını ve çoğalmasını önlemeye<br />

yardımcı oluyor. Cildi nazikçe temizliyor ve<br />

arındırıyor. İçeriğindeki Vitamin PP sayesinde<br />

cildin koruyucu bariyerinin güçlendirilmesine<br />

destek olur.<br />

BIODERMA<br />

Atoderm Intensive Foaming Gel 200 ml – 89,50 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

21


BAKIM<br />

MASKELERİ<br />

NYX<br />

22


Neme doymuş, ışıltılı bir cilt için<br />

bakım maskeleri<br />

Güzellik<br />

1- SEPHORA COLLECTION GECE MASKESİ<br />

Liçi özü, badem sütü ve armut özü ile zenginleştirilmiş<br />

içeriğiyle Sephora Collection gece maskesi gece boyu<br />

cildin ihtiyacı olan nemi sağlamak için destek oluyor.<br />

Cildi besleyen ve ışıltı veren ürün, ilk kullanımdan<br />

itibaren gözle görülür etki yaratmak için çalışıyor.<br />

Fiyat: 49,90 TL<br />

1<br />

2- SEPHORA COLLECTION MUZLU LİFLİ VİTAMİN<br />

MASKESİ<br />

Çok daha etkili olmaları için C, E, B3 ve B6 vitaminleri<br />

ile zenginleştirilmiş ve % 95 doğal içeriklerle formüle<br />

edilmiş Sephora Collection’ın yeni nesil cilt maskeleri<br />

yüzünüz için 5 dakikalık bir cilt bakımı molası sunuyor.<br />

Bu özel formülün içerisinde Aloe vera , E Vitamini,<br />

ejder meyvesi, mango, papaya, C, B6 ve B3 Vitaminleri<br />

bulunurken cildi besliyor, parlamasına ve ölü deriden<br />

arınmasına da yardımcı oluyor. Ürünün içeriğinde<br />

bulunan lifler ise muz ağacı saplarından elde ediliyor.<br />

Fiyat: 26,90 TL<br />

2<br />

3- SEPHORA COLLECTION YÜZ BAKIMI<br />

LİÇİ MEYVE ÖZLÜ NEMLENDİRİCİ VE<br />

AYDINLATICI KAĞIT MASKE<br />

Sephora Collection Kağıt Yüz Maskeleri, daha<br />

etkili sonuçlar için yüz kontürlerini kusursuz bir<br />

şekilde saran, yeni biyolif yapıdaki gelecek nesil yüz<br />

maskeleridir. Kuruluk, donukluk, eşit olmayan ten rengi<br />

ve cilt kusurları gibi endişeleri hedefler. İkinci bir ten<br />

hissi veren biyolif maskeler, içeriklerin gelişmiş dağılım<br />

özelliği ile 15 dakikadan daha az bir sürede gözle<br />

görünür sonuçlar vermeye odaklanıyor.<br />

Fiyat: 29,90 TL<br />

4<br />

3<br />

4- SEPHORA COLLECTION STICK MASKE<br />

Kullanımı kolay Sephora Collection stick maskeler<br />

ile 5 dakika içinde cildinizin ihtiyacını karşılamasında<br />

destek oluyor. 2 tip dokuya (pürüzsüz veya peeling)<br />

sahip maskeler 4 çeşitten oluşuyor: Karpuz (besleyici),<br />

Bambu (olgunlaştırıcı), Kömür (pürüzsüzleştirici<br />

exfoliator), Spirulina (arındırıcı).<br />

Fiyat: 49.90 TL<br />

5<br />

5- FRUDIA KAĞIT MASKELER<br />

Standart kağıt maskelerden farklı olarak Frudia’nın<br />

yeni kağıt maskeleri floresan malzeme içermiyor.<br />

Doğal bitki liflerinden yapılmış ve doğal bir renge<br />

sahip. Bu sayede cilt tahrişini en aza indiriyor ve ince<br />

yapıları sayesinde yüz kıvrımlarını tamamen sararak<br />

yüze kusursuz uyum sağlıyor. Böylelikle içeriğindeki<br />

meyve ektresinin aktif bileşenlerini sızıntı olmadan<br />

cildinize sunuyor.<br />

Fiyat: 14.95 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

23


Saçlar n za<br />

Bak m Yap n<br />

NYX<br />

24


Güzellik<br />

LÜKS BAKIMLA<br />

MÜKEMMELLİK SAÇLARINDA<br />

Saç bakımında en lüks formülleri ürünlerine<br />

yansıtan ALTERNA, dünyanın en zengin Omega-3<br />

kaynağı havyarın besleyici özellikleri ve patentli<br />

enzim teknolojileri ile saçlarda ilk kullanımdan<br />

itibaren değişim yaratıyor.<br />

Red Clover Densifying Kompleksi ile formüle<br />

edilen ALTERNA Caviar Yoğunlaştırmaya<br />

Yardımcı Şampuan düzenli kullanımda saç<br />

dokusunda, yoğunluğunda ve saçın genel<br />

durumunda önemli gelişim sağlıyor ve seyrekleşen<br />

saçlar için ideal çözüm sunuyor.<br />

ALTERNA<br />

Caviar Yoğunlaştırmaya Yardımcı Şampuan - 316 TL<br />

ELEKTRİKLENEN<br />

SAÇLAR İÇİN<br />

Hawaii’ye özgü kukui<br />

fındığının yağı ile geliştirilen<br />

OGX Kukui Yağı, sülfatsız ve<br />

egzotik içeriğiyle her mevsim<br />

güçlü, parlak, yumuşak ve<br />

elektriklenmeyen saçlar için<br />

KUKUI OIL<br />

Elektriklenme Karşıtı Nemlendirici<br />

Bakım Yağı - 69.90 TL<br />

KURU SAÇLARINIZI KİŞİSEL<br />

BAKIM TEKNOLOJİSİ İLE<br />

NEMLENDİRİN<br />

Squalane Kompleksi ile formüle edilmiş, kuru<br />

ve kırılgan saçları nemlendirerek esnekliği<br />

ve parlaklığı artıran konsantre güçlendirici<br />

Fibre Clinix Nemlendirici Booster, Fibre Clinix<br />

kürlere karıştırılarak bakımı kişiselleştiriyor;<br />

saç gözenekliliğini tamamen sıkılaştırıyor,<br />

3 kata kadar daha fazla tutuculuk sağlıyor.<br />

SCHWARZKOPF PROFESSIONEL<br />

Fibre Clinix Nemlendirici Kür 250 ml - 250 TL<br />

Fibre Clinix Nemlendirici Booster 30 ml - 190 TL<br />

SAÇ MASKESİ İLE<br />

BAKIM YAPIN<br />

Krem-jel yapısıyla geliştirilen maske<br />

sadece 1 dakikada harika saçlar elde<br />

etmenize yardımcı oluyor. Dakikalar<br />

içinde yumuşak, parlak, canlı bir<br />

saç görünümüne sizi hazırlıyor.<br />

Hindistan cevizinin sakinleştirici<br />

etkisiyle keyfli bir bakım sunuyor.<br />

SEPHORA COLLECTION<br />

Hindistan Cevizli Saç Maskesi - 39.90 TL<br />

KURU KEPEK<br />

SORUNUNA ÇÖZÜM<br />

Squanorm Sec Kuru Kepek Karşıtı<br />

Şampuan, OECD 301B uluslararası<br />

standardına uygun Biyoçözünür içeriği<br />

ve boyalı saçlar için uygun formülü ile<br />

ilk uygulamadan itibaren kuru kepeği<br />

azaltıyor, saç derisini yatıştırıyor ve<br />

nemlendiriyor.<br />

DUCRAY<br />

Squanorm Sec Şampuan 200ml - 109 TL<br />

DÜNYANIN DETERJAN<br />

İÇERMEYEN İLK<br />

ŞAMPUANI<br />

Doğal ve patentli D.A.FTM kompleksi<br />

sayesinde saçlı derinin tolerans seviyesinin<br />

yükseltilmesine destek olan Nodé Fluid,<br />

saçlı derinin yağ dengesine özen göstererek<br />

saçı derinlemesine arındırıyor. Özel formülü<br />

sayesinde saç ve saçlı derinin nazikçe<br />

temizlerken, saçı yumuşatmaya ve saçın<br />

parlaklık kazanmasına da destek oluyor.<br />

BIODERMA<br />

Nodé Fluid Shampoo 200 ml – 99,50 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

25


NYX<br />

26


YENİ BİR BAHAR GELİYOR!<br />

Giz Kozmetik’in Makyaj Artistleri'nden bahar trendleri ile ilgili tüyolar:<br />

Bu bahara çok daha renkli gireceğiz, çiçek gibi açmaya, enerjinizi yükseltmeye hazır olun.<br />

Pandeminin bütün etkilerine inat, baharda ışıl ışıl parlayın.<br />

MASKE MAKYAJINIZI BOZMASIN<br />

Bahar aylarında kalıp gibi duran fondötenler çok tercih<br />

edilmemelidir. Maske kullanımının etkisiyle, eriyen ve etrafa<br />

bulaşan ürünler yapay bir görünüme sebebiyet verebiliyor.<br />

Bu yapıdaki fondötenler yerine BB kremler ve hafif kapatıcılık<br />

sağlayan ürünler seçebilirsiniz. Isabelle Dupont Prime’n Perfect<br />

Smoothing Make Up Base Oil Free makyaj bazını sürdükten<br />

sonra, doğal görünümlü ve kolajen içerikli Isabelle Dupont<br />

Collagen BB Cream kullanımı sonrası maskeler makyajınızın<br />

bütünlüğünü bozmaz ve bakımlı görünümünüzü korumuş<br />

olursunuz.<br />

PEMBE YANAKLAR<br />

Pembe renginin ciltte sağlığın, yanaklarda ise masumiyetin<br />

simgesidir. Pembe allıklarınızı bahar ayında yanınızdan ayırmayın.<br />

2021 baharında sıkça kullanılacak. Pembe yanak görünümü ile<br />

enerjinizi yükseltebilirsiniz. Isabelle Dupont Masterstick Lip<br />

& Cheek Blush doğal ve sağlıklı görünen pembe yanaklar elde<br />

edebilirsiniz.<br />

KORKUSUZCA PARLAYIN!<br />

Parlamaktan korkmayın! Aydınlık ve ışıltılı görünümün<br />

kahramanları highlighterlar, bu dönem en çok kullanacağımız<br />

ürünler arasında. Bu ışıl ışıl trendi yakalamak isteyenler, İsabelle<br />

Dupont Prime'n Glow Liquid Highlighter’ı elmacık kemiği, burun,<br />

dudak üstü ve kaş altı gibi noktalara uygulayabilirler.<br />

IŞILTILI VE SAĞLIKLI DUDAKLAR<br />

Maskeler dudakları gizlese de bakımlı ve parlak dudaklar<br />

bahar aylarında trend olmaya devam edecek. Cilt tonunuza<br />

uygun renklerde tercih edeceğiniz ıslak pigmentler, trendi<br />

yakalamanızda en büyük yardımcınız olacak. Isabelle Dupont<br />

Dramatic Shine ile sağlıklı ve bakımlı dudaklara ulaşabilirsiniz.<br />

BÜYÜK VE RENKLİ GÖZLER<br />

Belirgin göz makyajı, hacimli kirpikler ve kalkık kaşlar.Bu<br />

baharın trendini tamamen yüzünüze yansıtmak için göz<br />

makyajınıza, kaşlarınızı yukarı doğru tarayarak ve sabitleyerek<br />

başlayabilirsiniz. Bu aşamada Isabelle Dupont Eyebrow Mascara<br />

kaşlarınızda gün boyu kalıcılık sağlayacaktır. Far aşamasına<br />

geldiğinizde bu baharın modasının, belirgin renkli göz makyajları<br />

olduğunu unutmayın. Bu çarpıcı görünümü elde etmek için<br />

Isabelle Dupont’un Multi - Use Shimmer Loose Pigments<br />

ürününden faydalanabilirsiniz. Göz makyajınızı Reformist<br />

Mascara ile tamamlamayabilir ve kirpiklerinizin hacmini gün<br />

boyu koruyabilirsiniz.<br />

Güzellik<br />

2021 baharına her zamankinden daha büyük bir heyecanla girdik. Normalleşme<br />

adımlarının atıldığı bu günlerde, makyaj trendleri de kendini göstermeye başladı.<br />

Yok gibi makyajların bu bahar rafa kalkmasını bekliyoruz. Tıpkı 60’ların modasında<br />

olduğu gibi yoğun renkli göz makyajlarına hazır olun.<br />

NYX<br />

27


NYX<br />

28<br />

Emina Jahovic'ten<br />

Glam Look görünümü


glam look<br />

Güzellik<br />

Emina Jahovic'ten bahar makyajının favorilerini yansıttığı Glam Look görünümü<br />

Baharın coşkusunu makyajına yansıtan Yeamina Beauty, kusursuz makyaj hedefleyen vegan<br />

Face Primer makyaj bazı, cildi koruyan SPF 15 özelliği ve 12 saate kadar kalıcılık sağlayan<br />

vegan Self-Portrait fondöteni, dudağınıza bakım yaparken dolgun görünmesini sağlayan vegan<br />

My Jam ruju, etkili bakışlar elde etmek isteyenlere kirpikleri uzun gösteren vegan<br />

All Night Long maskarası ve elmacık kemiklerinize mükemmel bir dokunuş sağlayan<br />

Under The Sun allık ve aydınlatıcısı ile cildinize canlılık sağlıyor!<br />

3<br />

2<br />

1<br />

4<br />

5<br />

8<br />

6<br />

9<br />

7<br />

1- Semimatte Velvet Yarı Mat Ruj 119 TL 2- My Jam Dudak Parlatıcısı - Vegan 99 TL 3- Roller Coaster Eyeliner 129 TL<br />

4- All Night Long Mascara - Vegan 149 TL 5- Self-Portrait Fondöten - Vegan 199 TL 6- Face Alarm Makyaj Bazı 169 TL<br />

7- Totally Nude Toz Pudra 149 TL 8- Aydınlatıcı ve Allık 149 TL 9- Needed Kaş Kalemi 109 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

29


DİKKAT ÇEKEN<br />

DUDAKLAR<br />

NYX<br />

30


Güzellik<br />

ÇERÇEVELE ve İÇİNİ<br />

DOLDUR<br />

Sivri ucuyla dudaklarınızı çerçeveleyip<br />

kremsi formülüyle dudaklarınızın içini<br />

doldurabileceğiniz Mark Twist&Play ruj<br />

yeni renkleri ve kalemtıraşıyla birlikte.<br />

AVON<br />

MARK Twist&Play Ruj - 42,99 TL<br />

EFSANE MAT RUJ<br />

Pürüzsüz kadifemsi mat görünüm veren Avon<br />

Perfectly Mat Ruj, yenilenen şık tasarımı<br />

kadar zenginleşen içeriğiyle de dikkati çekiyor.<br />

E vitamini, avokado ve susam yağı içeren<br />

nemlendirici formülü ile dudaklar nemli ve<br />

çok daha bakımlı olacak. 18 farklı tonu olup<br />

aynı zamanda yenilenen sivri ucuyla kolay<br />

ve kusursuz uygulama imkanı sunan seri<br />

SPF 15 özelliği ile dudakları güneşin zararlı<br />

ışınlarından da koruyor.<br />

AVON<br />

Ultra Mat Ruj - 29,99 TL<br />

DUDAKLARINIZA<br />

PEELING YAPIN<br />

Ballı ve yaban mersinli Frudia<br />

Blueberry Hydrating Honey Lip<br />

Balm kuru ve çatlamış dudaklara<br />

yumuşak bir şekilde peeling yaparak<br />

yağlanma etkisi bırakmadan dudak<br />

üzerinde bir bariyer oluşturuyor ve<br />

nemlendirme sağlıyor. Taze ve tatlı<br />

meyve ve bal kokusu içeriyor.<br />

DUDAK KALEMİNİN<br />

EĞLENCELİ VE HIZLI HALİ<br />

Sephora Collection dudak kalemi, yoğun<br />

renkleriyle güçlü kapatıcı etkisiyle güzellik<br />

rutininizde vazgeçilmeziniz oluyor.<br />

Pratik tasarımı ile kolay kullanım sunan dudak<br />

kalemi, mat ve parlak renk seçenekleriyle<br />

makyajınızı tamamlıyor.<br />

SEPHORE COLLECTION<br />

Flash Jumbo Dudak Kalemi 64,90 TL<br />

FRUDIA / WATSONS<br />

Blueberry Nemlendirici Dudak Balmı<br />

10g: 39,95 TL<br />

İSTER RUJ, İSTER ALLIK<br />

OLARAK KULLANIN<br />

Lip & Cheek Stain Likit Dudak ve<br />

Yanak Renklendiricisi, hem en doğal<br />

görünümlü makyaja sahip olmanıza<br />

hem de uzun süre kalıcı etkisiyle<br />

makyajınızı tazelemeye daha az ihtiyaç<br />

duymanıza yardımcı olacak.<br />

THE BODY SHOP - Lip & Cheek Stain<br />

Likit Dudak Ve Yanak Renklendiricisi 139,90 TL<br />

DUDAKLARINIZA<br />

PEELING YAPIN<br />

Kuşburnu Yağı özlü Dudak<br />

Peeling’i, formülündeki<br />

kuşburnu yağı ile dudakların<br />

uzun süre nemini korumasını<br />

sağlarken, Aloe Vera ile<br />

zenginleştirilen NIVEA Dudak<br />

Peeling’i, kurumuş ve çatlamış<br />

dudakların yenilenmesine<br />

yardımcı oluyor.<br />

NIVEA<br />

Bakım Yapan Dudak Peelingi 33,95 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

31


KUSURSUZ MAKYAJIN<br />

VAZGEÇİLMEZİ<br />

FONDÖTEN<br />

NYX<br />

32


Güzellik<br />

Doğru bir makyajın ilk aşaması cilt makyajı. Pürüzsüz görünen ve renk farklılığı<br />

olmayan bir cilt ise doğru bir makyajın ilk adımı. Makyajın bazını, temelini oluşturan<br />

fondötenlerle ilgili seçenekler çok fazla.<br />

Krem ya da likit, mat ya da ışıltılı fondöten seçenekleri arasından cildinize en uygun<br />

ürünü seçerek cildinizi kusursuz bir görünüme kavuşturabilirsiniz.<br />

AVON TRUE POWER STAY FONDÖTEN ise mat bitiş<br />

sağlayan, orta-yüksek kapatıcılık sunan ve neme, suya,<br />

terlemeye karşı dayanıklı özelliklere sahip.<br />

Avon True Power Stay Mat Fondöten, 30 ml - 62,99 TL<br />

AVON TRUE ULTRAMATTE FONDÖTEN ise karma<br />

ve yağlı ciltler için kusursuz mat görünüm veren kalıp<br />

gibi durmayan bir fondöten aynı zamanda . Gözenek<br />

görünümünü azaltan ve çizgilere dolmayan özelliklere<br />

sahip.<br />

Avon True Ultramatte Fondöten, 30 ml - 39,99 TL<br />

AVON URBAN FONDÖTEN, cilt tonunu eşitleyen,<br />

nefes alan formülüyle dikkat çekiyor. 24 saat<br />

nemlendirme ve hafif-orta kapatıcılık özelliklerine<br />

sahip. Antioksidan içeriği şehir yaşamında cilde zarar<br />

veren çevresel faktörlere karşı savaşırken; cildinizden<br />

çıkarsanız bile yüzdeki bakımlı his devam ediyor.<br />

SPF50 ve PA+++ özellikleriyle de güneşin zararlı<br />

etkilerine karşı yüksek koruma sağlıyor.<br />

Avon Urban 50 SPF PA+++ Fondöten, 30 ml - 32,99 TL<br />

LIERAC’TAN NUDE MAKYAJ<br />

PROFESYONELLERİ İLE<br />

GELİŞTİRİLEN İNOVASYON:<br />

MÜKEMMELLEŞTİREN,<br />

AYDINLATICI ÖZELLİĞE SAHİP<br />

FLUID FONDÖTEN<br />

TEINT PERFECT SKIN!<br />

Kusurları kapatan, ışıltı veren ve<br />

renk eşitliği sağlama özellikleri ile<br />

beraber doğal bir cilt görünümü vaat<br />

eden Lierac Teint Perfect Skin tüm<br />

yaş ve tüm cilt tipleri ile uyumlu 4<br />

renk seçeneğinden oluşuyor. Hem<br />

yaşlanma karşıtı bakım hem de renkli<br />

bakımını bir arada sunan inovatif<br />

Lierac Teint Perfect Skin, anında<br />

profesyonel makyaj etkisi ile pürüzsüz<br />

bir cildin anahtarını sunuyor.<br />

Lierac Teint Perfect Skin Mükemmelleştiren,<br />

Aydınlatıcı Fluid Fondöten<br />

30 ml - 399 TL<br />

SEPHORA COLLECTION<br />

FONDÖTEN<br />

Doğal ve hafif dokusuyla cilde<br />

bakım yapan Sephora Collection<br />

fondöten, on saate kadar kalıcılık<br />

vaadiyle vazgeçemeyeceğiniz bir<br />

ürün haline geliyor.<br />

Ürün, nemlendirici etkisini<br />

Maça Çayı’ndan alırken, ışıltısını<br />

ise C vitamini sağlıyor. Renk<br />

eşitsizliklerini ortadan kaldıran<br />

ve cilde istediği nemi sağlayan bu<br />

fondöten doğaya da dost…<br />

Sephora Collection Fondöten<br />

30 ml - 109 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

33


GÖZLERİNİZİ<br />

RENKLENDİRİN<br />

NYX<br />

34


Güzellik<br />

Mat ve ışıltılı geniş renk seçenekleriyle güçlü pigment yapısına sahip paletler,<br />

renkli makyajın tamamlayıcısı suya dayanıklı eyelinerlar, sedefli jel aydınlatıcılar,<br />

bakışları keskinleştiren kirpikler, rahat ve eğlenceli kullanımıyla fosforlu kalem<br />

yapısındaki eyelinerlarla baharın coşkusunu gözlerinizde taşıyın…<br />

GLEAMING STONES FAR PALETİ<br />

Değerli taşlardan ilham alan Sephora Collection far paleti,<br />

yoğun ve canlı renkleriyle gözlerinizi öne çıkaramanıza<br />

destek oluyor. Doğanın renklerini bir palette buluşturan bu<br />

ürün, sizi mistik bir makyaja davet ediyor.<br />

Sephora Collection Gleaming Stones Far Paleti 159 TL<br />

MARK Full Bloom Limited Edition Far ve Allık Paleti<br />

Göz kapakları için karıştırılabilir 8 farklı renk ve 1 pembe<br />

tonda allıktan oluşan Mark Full Bloom far ve allık paleti ise<br />

sınırlı sayıda üretilen ve daha kapağını açmadan ambalajıyla<br />

içinizi açacak bir palet.<br />

Avon MARK Full Bloom Limited Edition Far ve Allık Paleti 129,99 TL<br />

POCKET FAR PALETİ<br />

Mat ve parıltılı renk seçeneklerini tek palette buluşturan<br />

Sephora Collection, göz makyajınızı dikkatleri üzerinize<br />

çekmenize destek oluyor. Mini boyu ile her zaman, her<br />

yerde makyajınıza küçük dokunuşlar yapmak için yanınızda!<br />

Sephora Collection Pocket Far Paleti 89,90 TL<br />

YÜZ & GÖZ PALETİ<br />

SEPHORA COLLECTION, yüz ve göz ürünlerini tek<br />

bir palette birleştirerek, iddialı bir görünümün en<br />

özel destekçileri arasında yerini alıyor. 8 nude tonla<br />

harmanlanan göz farı ve ten rengi, günlük makyaj rutininin<br />

de vazgeçilmezi oluyor. Her cilt tonu için geliştirilen palet,<br />

mat veya metalik gölgeler sayesinde efektleri değiştirerek,<br />

bir fırça darbesinde bir stilden diğerine gitmeye cesaret<br />

edenlerin yanında oluyor.<br />

Sephora Collection Yüz & Göz Paleti 189 TL<br />

MARK Big&False Limited<br />

Edition Maskara 34,99 TL<br />

Sephora Collection<br />

Size Up Maskara 89,90 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

35


7 yıllık kolajen kaybını 7 günde geri kazanın<br />

Anew Cildi yenileyen ampuller;<br />

(7×1.3 ml.) 99.99 TL<br />

Avon dünyadaki tek protinol teknolojisi patentine sahip,<br />

ciltteki kolajen seviyesini artıran Anew Protinol ürün serisi için<br />

Dermatolog Dr. Zahide Eriş ile bir araya geldi.<br />

Kozmetik endüstrisinde çığır açan 20’den fazla yeni ve birçoğu patentli teknolojiyi hayata geçiren Avon,<br />

Dermatolog Dr. Zahide Eriş ile yaptığı iş birliği ile cilt bakımına önem veren kadınları bilinçlendirecek.<br />

Güçlü ve yenilikçi birçok teknolojiyi kadınlarla buluşturan Avon ile<br />

çalışmaktan duyduğu mutluluğa dikkat çeken Dermatolog Dr. Zahide<br />

Eriş; “Güzel ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak her kadının arzusu. Cilt<br />

tipine ve cilt yaşına göre, günlük bakım adımlarını atmak ise cilt için<br />

büyük önem taşıyor. Teknolojide yaşanan hızlı değişim ve dönüşüm,<br />

elbette cilt bakımını da etkiliyor.<br />

Dermatolog Dr. Zahide Eriş ayrıca; “Avon’a özel Anew Protinol<br />

teknolojisi, herkeste doğuştan bulunan ama sonrasında azalan bebek<br />

kolajeninin üretimini destekliyor. Protinol içeren kremlerin hızlı sonuç<br />

veren özelliği sayesinde cilt bakımında hızlı sonuçlar alabiliyoruz.<br />

30-45 yaş arası, 40-55 yaş arası ve 55 yaş üstü için düşünülen<br />

Anew Platinum serileri ile ciltteki yaşlanma etkilerinin azaldığını<br />

görebileceğiz. Devrim niteliğindeki cildi yenileyen ampuller ise 7<br />

yıllık kolajen kaybını 7 günde geri kazanmayı destekliyor.“ diyerek<br />

yaşlara göre ürün serilerinin etkisini de ön planda tutuyor.<br />

NYX<br />

36


Güzellik<br />

ATELIER REBUL ‘HAND S.O.S KİT’ İLE<br />

ELLERİNİZ KONTROL ALTINDA<br />

Atelier Rebul ‘Hand S.O.S Kit’; ellerinizin bakımını üstlenecek el kremini ve virüsleri yok etmeye<br />

yardımcı olan 80° etil alkol oranı ile en güvenli hijyeni sağlayan kolonyayı aynı kutuda sunuyor.<br />

Artık hijyen her şeyden önemli!<br />

El hijyenine çok dikkat ettiğimiz bugünlerde<br />

çantamızdan ayırmadığımız kolonyalar artık en<br />

temel günlük ihtiyaçlarımızdan biri. Atelier Rebul<br />

kolonyaları, 80° etil alkol oranı ile güvenli hijyeni<br />

sağlıyor. Temiz içeriği, yüksek kaliteli alkol kullanımı<br />

ve esansiyel yağlarla zenginleştirilmiş birbirinden<br />

farklı koku seçenekleri ile bir kolonyadan ötesi<br />

olan Atelier Rebul kolonyaları, yapışkanlık hissi<br />

bırakmadan elinizde ferahlık hissi yaratıyor.<br />

Atelier Rebul’ün en sevilen 3 kokusu; Erguvan,<br />

Yeşil Çay ve Greyfurt, 50 ml’lik boylarıyla ‘Hand<br />

S.O.S Kit’te karşımıza çıkarıyor. Ellerinizin hijyenini<br />

sağlarken, Erguvan ile baharın gelişini kutlayabilir,<br />

Yeşil Çay ile duyularınıza detoks yapabilir, Greyfurt<br />

ile yazı şimdiden hissedebilirsiniz.<br />

Önce hijyen sonra bakım!<br />

Sık sık el yıkamaktan ve alkol içerikli hijyen ürünleri<br />

kullanmaktan yorulan ellerinizin ihtiyacı olan bakım<br />

için özel bir formül sunan Atelier Rebul El Kremi,<br />

30 ml’lik boyu ile ‘Hand S.O.S Kit’te karşımıza<br />

çıkıyor. Shea yağı, argan yağı, badem özleriyle<br />

zenginleştirilmiş özel formülü sayesinde, cildi dış<br />

etkenlerden koruyup cilt bariyerini güçlendiren,<br />

cildi besleyerek nemlendiren bu krem, elde oluşan<br />

kuruluk ve çatlaklar için ideal bir bakım sağlıyor ve<br />

ipeksi bir yumuşaklık kazandırıyor. Atelier Rebul El<br />

Kremi, mineral yağ ve paraben içermiyor.<br />

NYX<br />

37


AUTHENTIC BEAUTY<br />

CONCEPT’TEN<br />

SİZİ “SİZ” YAPAN<br />

NOTALARLA<br />

VEGAN EAU DE TOILETTE…<br />

Nasıl ki her parmak izi eşsizse, vücudunuzun<br />

da kendine özgü, eşsiz bir kokusu var. Özenle<br />

seçilmiş saf içeriklerden oluşan vegan* saç<br />

ürünleri markası AUTHENTIC BEAUTY<br />

CONCEPT, şimdi ilk Eau de Toilette'i ile sizi "siz"<br />

yapan notaları ön plana çıkartarak eşsiz bir<br />

kokuya sahip olmanızı sağlıyor.<br />

Yeni Eau de Toilette, AUTHENTIC BEAUTY<br />

CONCEPT beyaz çiçeklerin, mor menekşenin<br />

ve temizlik notalarının büyüleyici kokusunu<br />

harmanlayarak duyuları harekete geçiriyor. Bu saf<br />

ve ferah parfüm, şıklığı ve baskın karakteri net,<br />

feminen bir görünümle dengeliyor.<br />

AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT’in ana<br />

değerlerinden olan sürdürülebilirlik Eau de<br />

Toilette’in %25 geri dönüştürülmüş camdan<br />

üretilmiş şişesinde hayat buluyor. Bu şişe aynı<br />

zamanda, kıyılarda ve okyanuslarda biriken plastiği<br />

geri dönüşüm ekosistemleri aracılığıyla durdurmak<br />

için çalışan sivil toplum kuruluşu Plastic Bank'ı<br />

destekleyen, iklime duyarlı bir kutuda paketlenmiş<br />

durumda.<br />

*AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT’in tüm ürünleri Balmumu<br />

içeren Gritty Wax Paste & Shaping Cream ve Kitosan içeren,<br />

Amplify Mousse hariç vegandır. Bu üç ürünün de komple vegan<br />

formülü için çalışmalar devam etmektedir.<br />

Watsons Ekonomik<br />

Sürdürülebilirlikte Kadın<br />

Emeğini Destekliyor!<br />

Watsons yaklaşık 1 senedir KEDV ile yürüttüğü<br />

Sürdürülebilirlik Projesi kapsamında Ekonomik<br />

Sürdürülebilirlikte Kadın Emeğini Destekliyor!<br />

Türkiye’nin dört bir yanında bulunan 200’ün<br />

üzerindeki kadın kooperatifinde kadınların el<br />

emeğiyle ürettikleri doğal içerikli yerel üretim<br />

ürünleri seçili Watsons Mağazaları, Watsons.com.tr<br />

ve Watsons Uygulaması ile hiçbir kar elde etmeden<br />

milyonlarca müşteri ile buluşturuyor, kadınların<br />

üretime daha fazla katılmalarını ve ekonomik olarak<br />

güçlenmelerini destekliyor.<br />

Bıttım Sabunu 70 gr: 9,99 TL / 200 gr: 15 TL<br />

Tahta Baskılı Sabun Kahve&Tarçın: 20 TL / Lavanta: 20 TL<br />

Lavanta Kesesi İkili Set: 20 TL / File Torba: 30 TL<br />

NYX<br />

38


Güzellik<br />

SPA L'OCCITANE, NIRVANA HOTELS İLE<br />

TÜRKİYE'DEKİ İLK SPA’LARINI AÇIYOR<br />

Fransız güzellik markası L'Occitane, “Me Spa by L’Occitane” konseptiyle Türkiye’deki ilk Spa’larını<br />

Antalya’nın turkuaz sahillerinde yer alan Nirvana Hotelleri’nin içinde açıyor.<br />

Wellness deneyimine yeni bir soluk getirecek olan<br />

SPA’lar zinciri Nirvana Cosmopolitan, Nirvana<br />

Mediterranean Excellence ve Nirvana Dolce Vita<br />

Luxury Otelleri’nin içinde yer alacak.<br />

Türkiye'de lüks otelcilik sektörüne öncülük eden<br />

Nirvana Hotelleri, bu güçlü işbirliğiyle lüks bir wellbeing<br />

(sağlık) yolculuğu sunmak için L'Occitane’ın<br />

güçlü duyusal zenginliğini ve doğallığını misafirlerine<br />

taşıyor.<br />

Ortaklıkla ilgili, L’Occitane Genel Müdürü Pınar<br />

Akçam, “Spa’ların Akdeniz'in zengin yaşam sanatı<br />

ruhunu yansıtacağını ve misafirlere eşsiz bir deneyim<br />

sunulacağını” söylerken, Nirvana Hotels CEO’su<br />

Korhan Alşan, “Doğayı kalbimize yakın tutarken<br />

birinci sınıf bir müşteri deneyimi sağlamak temel<br />

değerlerimiz arasında yer alıyor” diyor.<br />

Türkiye’de ilk kez Spa açan L’Occitane’ın Global<br />

B2B&Spa Genel Müdürü Frederic Darque mutlu<br />

haberi “Güney Fransa'nın güneşli topraklarından<br />

esinlenen, tamamen entegre bir well-being (sağlık)<br />

yolculuğuna sahip Spa L’OCCITANE’ın benzersizliğini<br />

Antalya’ya getirmekten mutluluk duyuyoruz” diyerek<br />

açıklıyor.<br />

Misafirler ME Spa by L’OCCITANE’a adım<br />

attıklarında adeta Provence'ın küçük bir köşesine<br />

giriş yapıyorlar. Her jest, her içerik ve her ritüel<br />

Provence'den ilham alıyor. Spa yolculuğu, yüzü ve<br />

vücudu L'Occitane'ın kapsamlı spa menüsünde yer<br />

alan bakımlara hazır hale getiren özel bir karşılama<br />

ritüeli ile başlıyor. Tamamı elle gerçekleştirilen özel<br />

sekanslar, Provence'den gelen, onaylı ve etkinliği<br />

kanıtlanmış otantik içeriklerle birleştiriliyor.<br />

Bakımlardan önce veya sonra misafirler, huzurlu<br />

dinlenme alanları, kapalı yüzme havuzları, saunalar,<br />

Türk hamamları ve buhar odaları gibi tüm sağlık<br />

olanaklarının keyfini çıkarabiliyorlar. Spa deneyimi<br />

otelin odalarında da devam ediyor ve misafirler<br />

ücretsiz olarak sunulan L'Occitane buklet<br />

malzemeleri kullanabiliyorlar.<br />

NYX<br />

39


BAHARI EŞSİZ<br />

NOTALARLA<br />

KARŞILAYIN<br />

Çiçeksi, baharatlı ya da oryantal parfüm dünyasında onlarca farklı içerik var.<br />

Hepsinin amacı kalıcı, etkili ve farklı olmak. Parfüm seçiminde ten rengi, yaşam<br />

şekli ve hatta kişinin duygusal hayatı çok önemli. Önce nasıl bir koku sevdiğinize<br />

karar verin sonra parfümünüzü seçin. Baharı eşsiz notalarla karşılayın.<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

Perceive Soul 50 ml EDP<br />

79,99 TL AVON<br />

Cherish the Moment 50 ml EDP<br />

79,99 TL AVON<br />

Eve Truth 50 ml EDP<br />

79,99 TL AVON<br />

Little Black Dress Glam Night<br />

50 ml EDP 79,99 TL AVON<br />

Daisy 125 ml, 1.019 TL<br />

MARC JACOBS / MORHIPO<br />

La Vie est Belle 50 ml, 750 TL<br />

LANCOME / MORHIPO<br />

Bloom Acqua di Fiori 50 ml, 544 TL<br />

GUCCI / MORHIPO<br />

Light Blue 75 ml, 685 TL<br />

DOLCE & GABBANA / MORHIPO<br />

NYX<br />

40


Parfüm<br />

Delina Exclusive 75ml EDP 2625 TL<br />

PARFUMS DE MARLY / BEYMEN<br />

L'Instant De Guerlain 50 ml EDP 1095 TL<br />

GUERLAIN / BEYMEN<br />

My Way 30 ml EDP 450 TL<br />

GIORGIO ARMANI / BEYMEN<br />

Attraction Desire 50 ml EDP<br />

99,99 TL AVON<br />

Rose Tangerine 50 ml 804 TL<br />

CHLOÈ / MORHIPO<br />

Twilly d'Hermès 30 ml EDP 700 TL<br />

HERMÈS / BEYMEN<br />

Far Away Infinity 50 ml EDP<br />

79,99 TL AVON<br />

Rare Amethyst 50 ml EDP<br />

79,99 TL AVON<br />

My Burberry Blush EDP 50 ml EDP<br />

867 TL BURBERRY / BEYMEN<br />

Born In Roma Donna 50 ml EDP<br />

850 TL VALENTINO / BEYMEN<br />

NYX<br />

41


GEÇİCİ TONLAR İLE<br />

RENK ID'NİZİ KEŞFEDİN!<br />

NYX<br />

42


CHROMA ID İLE SAÇ RENGİNİZİ TAZELEYİN.<br />

SİZE ÖZEL CHROMA ID RENK TONUNA<br />

SAHİP OLMAK İÇİN EN YAKIN<br />

SCHWARZKOPF PROFESSIONAL KUAFÖR<br />

SALONUNU ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ.<br />

NYX<br />

43


ilkbahar<br />

Bakımları<br />

Merhaba,<br />

İşte ilkbaharın geldiği şu günlerde 4.sayımızla yine sizlerle<br />

birlikteyiz…<br />

Kış mevsimi ile vedalaşırken ilkbahara hoş geldin diyoruz…<br />

Ayna<br />

NALAN YURTTAŞ<br />

nalan.yurttas@nyxmag.com<br />

Hava ısınır, toprak ısınır, su ısınır, doğa can bulur ve insanlar<br />

da ilkbahar ile beraber hayat bulurlar. Uzun ve yorucu bir<br />

kışın ardından yorgun düşse de bedenler ve hayaller, baharın<br />

ilk ışıkları can suyu olmayı her zaman başarır hayatımızda…<br />

Bahar ayları güneşle birlikte içimizi ısıtmaya ve hayat<br />

enerjimizi yükseltmeye başlar.<br />

Hadi ilkbaharın gelişiyle şöyle bir silkelenelim, kendimize<br />

yeni hedefler koyalım…<br />

Hayat bize ne yaşatırsa yaşatsın, güne iyi başlamanın o güne<br />

direkt etki ettiğini unutmayalım. Yarın sabah bir değişiklik<br />

yapalım hayatımızda…<br />

Uyanınca güne somurtarak başlamak yerine, şöyle<br />

gülümseyerek gerinelim ve kendimize “bugün güzel bir gün<br />

olacak” diyelim ☺<br />

İnanın ki o gün resmen sorunsuz, keyifli ve güzel geçecek…<br />

Ve göreceksiniz ki; her günü sadece o günü düşünerek<br />

yaşarsanız, yani ne geleceğinize ne de geçmişinize takılıp<br />

kalmazsanız, hayatınız keyif içinde akıp gidecek…<br />

Hayatta bizi mutlu eden şeylerden biri de umuttur, insan<br />

umutlu olduğu sürece hayata tutunur. Siz de umutlarınızı<br />

asla kaybetmeyin ve hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Çünkü<br />

hayal kuran insanın hayalinin gerçekleşme ihtimali her<br />

zaman vardır...<br />

Unutmayın lütfen; bu dünyadaki en mutsuz insanlar,<br />

başkalarının ne düşündüğünü takıntı haline getirenlerdir<br />

Hayatı olduğu gibi kabul et, ne alabilirsen al ve mutlu olmaya<br />

bak…<br />

Sevgili Sezen Aksu ne güzel söylemiş;<br />

Kendim için makyaj yapıyorum, spor yapıyorum, bakım<br />

yapıyorum, hepsi iyi hissetmek için…<br />

Kimin neyi beğendiği umurumda bile değil.<br />

Aynadaki kadın bana göz kırpıyor, bu yeterli…☺<br />

NYX<br />

44


İlkbaharın gelmesiyle doğanın güzelleştiği, renklendiği<br />

şu günlerde güneşin ve temiz havanın tadını çıkarırken<br />

bizim de hem bedenimizi hem de saçımızı, cildimizi<br />

yenileme zamanı…<br />

Şimdi bahar aylarına girerken kış aylarında kuruyan<br />

ve dökülmeye başlayan saçlarımızı toparlamak<br />

ve özellikle saç köklerini güçlendirmek için etkisi<br />

kanıtlanmış güzel bir maske yapalım.<br />

Tavsiyelerim<br />

Ayna<br />

Saç Köklerini Güçlendirecek<br />

Maske Tarifi:<br />

Malzemeler:<br />

- 500 gr saf zeytinyağı<br />

- 1 avuç ister kuru, ister taze ısırgan otu<br />

- 1 tatlı kaşığı çörek otu<br />

Yapılışı:<br />

Malzemeleri karıştırıp, benmari usulü ( buharda)<br />

30 dak kaynatın, demleyip süzün. Süzdüğünüz su ile<br />

10 dak saç derinize masaj yapın.<br />

Bu maskeyi düzenli olarak ilk aşamada 1 ay boyunca<br />

haftada 2 gece yaparsanız etkili sonuç aldığınızı ve,<br />

saçlarınızın gözle görülür şekilde güçlendiğini fark<br />

edeceksiniz.<br />

Kapatıcı Fondöten<br />

M. ASAM MAGIC FINISH 30 ml<br />

Almanya’nın 1 numaralı makyaj ürünü olan bu kapatıcı<br />

fondöten tek renk tonunda olmasına rağmen kadifemsi<br />

yapısı ile tüm cilt tiplerine anında uyum sağlıyor. Cilde<br />

nefes aldırıyor, gözenekleri kapatmıyor, maske hissi<br />

yaratmıyor ve cildi ağırlaştırmıyor. Cilde parlamayan mat<br />

bir görünüm verirken pürüzsüzlük sağlıyor.<br />

Gözlerde takma kirpik etkisi<br />

L’OREAL PARIS- SUPERSTAR<br />

RED CARPET BLACK MASCARA<br />

Çift taraflı bu maskaranın bir tarafı baz, diğer tarafı<br />

rimel. Bence bu markanın gelmiş geçmiş en iyi<br />

maskaralarından biri… Kirpiklerimize önce bolca bazı<br />

uyguluyoruz, sonra rimel tarafını uyguluyoruz.<br />

Kısa ve hacimsiz kirpikleri bile hem uzatıyor, hem<br />

de yoğun bir görüntü ve hacim vererek takma kirpik<br />

etkisi yaratıyor.<br />

Gelelim yüzümüze:<br />

Kışın hava kirliliğine maruz kalmış ve pütürleşmiş<br />

cildimizi bahara hazırlayalım;<br />

Sivilce ve lekeler için de size harika bir<br />

maske önerim var.<br />

Malzemeler:<br />

- 1 çorba kaşığı domates suyu<br />

- 1 çorba kaşığı beyaz kil<br />

- 2 damla jojoba yağı<br />

Yapılışı:<br />

Tüm malzemeleri karıştırıp cildinize uygulayın.<br />

20 dak bekletip yıkayın.<br />

Bu maskeyi haftada bir kez mutlaka yapın derim,<br />

sivilcelerin ve lekelerin gittiğini göreceksiniz.<br />

Önümüzdeki aylarda tekrar görüşmek üzere SAĞLIKLA<br />

kalın…<br />

Yaşlanma etkilerine karşı bakım serumu<br />

NEWESSENTIALS EXCLUSIVE<br />

COLLOGEN BEAUTY BOOSTER SERUM<br />

Bu üründe cildimizin ihtiyacı olan kolajen, protein ve<br />

nemlendirici takviyesi bir arada. İçinde hyaluronik asit<br />

ve beta glukan da var ve zamanla ortaya çıkan yaşlanma<br />

belirtilerine karşı koyup cilde ihtiyacı olan gerginliği<br />

veriyor.<br />

Temizlenmiş yüzünüzün her 2 tarafına 3’er doz ve<br />

boynunuza 1 doz olarak yüzünüzün alt kısmından<br />

başlayarak dairesel hareketlerle cilde bastırmadan<br />

hafifçe uygulayın, makyaj uygulaması için biraz bekleyin.<br />

NYX<br />

45


NYX<br />

46


NYX<br />

47


Röportaj<br />

MM Bahçecik Kuaför<br />

Jr. Metin Bahçecik, Cengiz Erdoğan, Gökhan Oktav, Doğan Kopal, Kadir Yüksekdağ, Cafer Şahin<br />

Mehmet ve Metin Bahçecik 1978’li yıllarda Nişantaşı’ndaki salonlarında sinema, müzik ve moda<br />

dünyasının yıldızlarının saçlarını tarayan iki yetenekli kuaför...<br />

1991 yılında Ulus şubesini açan Mehmet & Metin Bahçecik, bugün, klasik ve yeniyi harmanladığı<br />

vizyoner işletme anlayışı ile kuaförlük mesleğinde bir ekol haline geldi. Nişantaşı'nda<br />

başladıkları yolculukları bugün Ulus (Merkez), Acarkent/Beykoz ve Tarabya olmak üzere üç<br />

salon ile hizmet veriyor.<br />

Marka gücünün ardında dinamik bir ekip ruhu, yenilikçi, vizyoner çalışma disiplini ve kusursuz<br />

müşteri memnuniyeti barındıran MM Bahçecik,1999 yılından itibaren her yıl farklı bir ünlü ile<br />

gerçekleştirdiği İlkbahar/Yaz ve Sonbahar/Kış koleksiyon çekimleri ile saç modası trendlerine<br />

de öncülük etmeyi amaçlıyor.<br />

Röportaj: Burçin Yaşar Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />

NYX<br />

48


Röportaj<br />

Kişiselleştirilmiş yeni<br />

trendlerle her kadının kendi<br />

tarzını ortaya çıkarıyoruz<br />

Bahçecik Kuaför<br />

uzun yıllardır<br />

kadınların saç stiline<br />

adeta yön veriyor.<br />

Zaman içinde saç<br />

modasında nasıl<br />

değişimler oldu?<br />

Yıllardır dünya genelinde<br />

saç trendleri bir yıl<br />

öncesinden ya da daha<br />

öncesinden belli başlıklar<br />

altında belli olurdu. Biz<br />

de bu trendleri kendi<br />

yorumumuzu da katarak,<br />

kişiye özel yorumlar<br />

kişisel tasarımlar yapardık.<br />

Günümüzde ise çok<br />

öncesinden belirlenen<br />

trendler öncü akımlar<br />

çok fazla bulunmuyor.<br />

Daha anlık akımlar ve saç<br />

sitilleri ön planda. Yani dünyaca<br />

ünlü bir starın ya da Türkiye'den<br />

bir ünlünün anlık yaptığı bir saç<br />

rengi ya da bir kesim modeli bir<br />

anda trend haline gelebiliyor.<br />

Bunu aslında dijital platformlara<br />

borçluyuz. Sosyal medya<br />

sayesinde bir anda milyonlarca<br />

insana ulaşıyor, beğeniliyor ve<br />

sonra da biz kuaförlerden talep<br />

ediliyor.<br />

Bizim de marka olarak anlık<br />

yaptığımız bir kesim modeli ya<br />

da renk bir anda çok beğenilip<br />

kısa sürede trend haline<br />

gelebiliyor...<br />

Pandemi döneminde<br />

evde kalma süremiz arttı,<br />

kuaföre gitme<br />

sıklığı da biraz<br />

azaldı. Bu süreçte<br />

saçlar işlem<br />

görmediği için<br />

dinlendi mi, yoksa<br />

tam tersi daha<br />

bakımsız mı kaldı?<br />

Bu dönemdeki<br />

izlenimleriniz ne<br />

yönde?<br />

Pandemi doneminde<br />

evde sac bakımı<br />

yapanlar saçlarını<br />

sağlıklı tutmaya<br />

devam ettiler. Fakat<br />

bakım alışkanlıkları<br />

olmayanlar ve evde<br />

boya, açıcı ve ısıl işlem<br />

yapanlar saçlarını<br />

biraz daha yıpratıp,<br />

kuruttular.<br />

Yani bakım yapanlar kazandı<br />

diyebiliriz.<br />

Salonlarımızda saç bakımına<br />

çok önem veriyoruz ve MM<br />

Bahçecik olarak kurulduğumuz<br />

günden bu yana Loreal<br />

markasını tercih ediyoruz.<br />

NYX<br />

49


mmbahcecik<br />

Kışı geride bıraktık,<br />

bahar geldi. Baharda<br />

saçlarda nasıl değişimler<br />

göreceğiz? Renk ve<br />

kesim olarak bu sezonun<br />

trendleri neler olacak ?<br />

Kış geride bıraktık, bahar ve<br />

ardından yaz gelecek... Kışın<br />

kasvetli havasına veda etme<br />

vakti yaklaşıyor.<br />

Koyu renk saçlar yerini<br />

daha dinamik enerjik saçlara<br />

bırakacak.Bu sene renklerde<br />

geçen sezona nazaran daha<br />

sıcak renkler göreceğiz.<br />

Kişiselleştirilmiş yeni trendlerle<br />

her kadının kendi tarzını ortaya<br />

çıkaracağız.<br />

Saç kesimlerinde ise bu sene<br />

daha düz orta boylarla sadece<br />

ön çerçevede hareketli saçlar<br />

yoğunlukta olacak. Kendine<br />

güvenen kadınlar için kısa<br />

modellerle farklı tarzlar ortaya<br />

cıkacak. Bu sene değişim yılı<br />

olacak.<br />

Bahara girerken<br />

kadınlara saç bakımı<br />

konusunda neler<br />

önerirsiniz?<br />

Bahar aylarına girerken, tabii<br />

ki de mevsim değişiklikleri<br />

ile beraber saçlarda dökülme<br />

oluyor. Bu tarz dökülmeleri<br />

önlemek için de Kérastase ‘ın<br />

kadınlara özel yeni Genesis<br />

serisini deneyerek değişimi<br />

keşfedebilirsiniz.<br />

Soğuk günlerden çıkan saçların<br />

NYX<br />

50


Röportaj<br />

da neme ihtiyacı olacaktır.<br />

Bunun için de Kerastase<br />

Nutritive serisinin hem<br />

salon hem de ev bakımlarını<br />

uygulayarak saçlarınızın nem<br />

dengesini sağlayabilirsiniz.<br />

Hatta bu serinin gece serumunu<br />

(Nutritive Night ) kullanarak<br />

nem etkisini arttırabilirsiniz.<br />

İlkbahar mevsimine taptaze<br />

bir giriş yapmak için saç<br />

uçlarınızı kestirerek saçınızı<br />

daha sağlıklı bir görünüme<br />

kavuşturabilirsiniz.<br />

En çok hangi ünlülerin saç<br />

stilini beğeniyorsunuz?<br />

Her zaman saç stili ile ikon<br />

olan kadınlardan Jennifer<br />

Lopez, J essica Simpson,<br />

Charlize Theron, J essica Alba,<br />

Jennifer Aniston gibi isimleri<br />

beğeniyoruz.<br />

Son dönemde La Casa De Papel<br />

dizisindeki Tokyo karakteri<br />

ile dikkat çeken Ursula<br />

Corbero’nun saç stilini de çok<br />

beğeniyoruz.<br />

NYX<br />

51


Çiğdem Yıldız<br />

Miss Village Markası Kurucusu<br />

Temiz İçerikli Doğal Kişisel Bakım Ürünleri<br />

Temiz içerikli doğal kişisel bakım markası Miss Village'in kurucusu Çiğdem Yıldız Türkiye'nin<br />

en gözde okullarında eğitim almış. Galatasaray Lisesi, sonrasında da Boğaziçi Üniversitesi<br />

Tarih Bölümü'nden mezun olmuş. İşletme, pazarlama alanında kendini geliştirmek için gittiği<br />

İngiltere'de istediği eğitimleri tamamlayıp Türkiye’ye döndükten sonra Eczacıbaşı Holding’de<br />

çalışmaya başlamış. Farklı şirketler ve projelerde çalışarak geçen 20 senelik kurumsal<br />

hayatın ardından, artık doğalı korumak, doğaya dönmeye karar vermiş. 2010 yılında başlayan<br />

çalışmalarının meyveleri 2018 yılınınTemmuz ayında sentetik kimyasal içermeyen, doğal, temiz<br />

kişisel bakım ve kozmetik ürünler olarak ortaya çıkmış.<br />

Çiğdem Yıldız’la yaşadığı bu süreci ve kişisel bakım ürünleri üreten şirketi<br />

Miss Village hakkında konuştuk.<br />

Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />

NYX<br />

52


Röportaj<br />

Özellikle olgunlaşma döneminde<br />

kadınlara doğal ve doğru ürünler<br />

kullanarak daha ekonomik ve<br />

daha az hasarla yaş alınabileceğini<br />

göstermek istiyorum.<br />

Eğitimleriniz ve mesleğiniz çok farklı<br />

bir alanda. Kozmetik sektörü ne zaman<br />

ilginizi çekmeye başladı?<br />

Ailem Balkan Göçmeni… Doğal yeme, içme bizim<br />

aile geleneğimiz... Ben de her türlü sebzeyi, meyveyi,<br />

bitkiyi, bana gelen çiçeği bile ezip, kurutup, kaynatıp<br />

yer, içer sürerim küçüklüğümden bu yana. Özellikle<br />

bugün pandemiden sonra herkesin bizim gibi ekşi<br />

mayalı ekmeğini, salçasını kendi yapar hale geldiğine<br />

çok memnun oluyorum açıkçası. Bu arada annemin<br />

babaannesi de Makedonya’da yaşadıkları kasabanın<br />

ebesi, şifacısıymış. Hem böyle bir ailede büyümüş<br />

olduğum, hem de çocukluğumdan beri zaman zaman<br />

ciddi sağlık sorunları yaşadığım için doğal olarak bu<br />

tarafa kaydı hayatım... Miss Village, şehirde doğal<br />

yaşam ritüellerine uygun, sağlıklı ve doğal bakımla<br />

yaş almanın mümkün olduğunu ifade eden bir marka<br />

aslında!<br />

Miss Village fikri nasıl doğdu, bize<br />

hikayenizden bahseder misiniz?<br />

Eczacıbaşı Holding’de çalışmaya başladıktan 1,5<br />

sene sonra, 30 yaşımda çocukluğumdan gelen<br />

sağlık sorunum sebebiyle bir ameliyat geçirdim. O<br />

ameliyatta bacak ana sinirim kesildi ve yürüyemez<br />

hale geldim, işten ayrılmak zorunda kaldım.<br />

Hayatımın 2 senesi fizik tedavilerle geçti. Aklımdaki<br />

tek cümle “Sağlığın verdiği güzellik!” o dönemde.<br />

Şimdi markamın sloganı olarak kullanıyorum bunu,<br />

İngilizcesi “Healthy Beauty” yi de logomla birlikte<br />

tescilledim hatta. O iki sene, doğal yaşam, çevre<br />

sağlığı, katkı ve koruyucular, sağlığımıza, doğaya<br />

etkileri, bilinçli tüketici olmak, ürünlerin içerik,<br />

hammadde bilgisi konusunda eğitimler alıp, okuyup<br />

derinleşme ve kendimi geliştirmeye fırsat bulduğum<br />

çok değerli bir dönem oldu benim için.<br />

Doktorlar çok umut vadetmedi yürüyeceğime dair<br />

ama hayata bağlılığımla, disiplinli bir çalışmayla,<br />

haftada 4-5 gün fizik tedaviyle yürüdüm ve iş<br />

hayatına döndüm. Türkiye’nin ilk mobil pazarlama<br />

şirketinin kuruluşunda çalışmaya başladım ve<br />

Unilever’in Lipton Ice Tea markası için yine<br />

Türkiye’nin ilk mobil pazarlama projesini orada<br />

yönettim.<br />

Mobil pazarlama ve teknolojiyi pek kimsenin<br />

bilmediği zamanlarda bu alanda Doğan Holding’de,<br />

Vodafone’da ve daha sonra 2010 yılında ayrılıp<br />

kurduğum şirketimde uzun yıllar Kurumsal<br />

Pazarlama alanında pek çok önemli proje yönettim.<br />

Ama aynı dönemde 2011 yılında bir yandan da Miss<br />

Village markasının tescilini aldım. Bugünler için<br />

hazırlanmaya devam ediyordum. Her şey resmi,<br />

düzgün ve kitabına uygun olsun istiyordum ve 2018<br />

yılının Temmuz ayında artık hazır olduğuma karar<br />

verdim. İlk ürünlerimi duyurdum.<br />

Ürünleriniz hakkında biraz bilgi verir<br />

misiniz? Hangi kategorilerde ürünleriniz<br />

var?<br />

En çok sevilen ürünlerim doğal yapıtaşımız<br />

Collagen’in değerinin anlaşıldığı bugünlerde<br />

Collagen Booster Seti ve aydınlatıcı, nemlendirici,<br />

hücre yenileyici etkisiyle Immortelle Brightening<br />

Serisi. Bunun yanında tamamen doğal, sentetik<br />

kimyasal içermeyen nemlendirici, sabunlar, şampuan<br />

ve tonikler de var.<br />

NYX<br />

53


... 113 kanser sebebi sentetik<br />

kimyasaldan 11 tanesi kozmetik<br />

sektöründe renklendirici,<br />

ağartıcı hatta nemlendirici gibi<br />

maddeler olarak kullanılıyor ve<br />

düşünün ki kullananlar bunu en<br />

büyük organ olan derimizden<br />

her gün az miktarlarda da olsa<br />

alıyor.<br />

Tek yapmak istediğim bu<br />

ürünlere mecbur kalınmasın<br />

diye, kadınlara temiz<br />

alternatiflerle yaşamanın<br />

yolunu açmak için ürünler<br />

yaratmak…<br />

Ürünlerinizin içeriklerinde herhangi bir<br />

katkı maddesi veya koruyucu var mı?<br />

Ürünlerimiz tamamen doğal içeriklerden<br />

hazırlanıyor. Sentetik esans, renk kullanılmıyor<br />

hiçbir üründe. Tümü hijyenik laboratuvar ortamında<br />

üretiliyor. Bitkisel veya doğal bazlı katkılar kullanmak<br />

baştan bu yana en hassas olduğum konu diyebilirim…<br />

4 Şubat her yıl Dünya Kanser Günü olarak anılıyor ve<br />

yayınlanan 113 kanser sebebi sentetik kimyasaldan<br />

11 tanesi kozmetik sektöründe renklendirici, ağartıcı<br />

hatta nemlendirici gibi maddeler olarak kullanılıyor<br />

ve düşünün ki kullananlar bunu en büyük organ olan<br />

derimizden her gün az miktarlarda da olsa alıyor.<br />

Bugün 50 yaşımdayım ve 40 yaşımdan sonra tek<br />

yapmak istediğim bu ürünlere mecbur kalınmasın<br />

diye, kadınlara temiz alternatiflerle yaşamanın<br />

yolunu açmak için ürünler yaratmak… Hem insana<br />

hem de yarattığımız atıklarla dünyaya verdiğimiz<br />

zararı hoş görmek hele bu dönemde hiç birimiz için<br />

mümkün değil.<br />

Anlattıklarınız çok etkileyici. Peki<br />

ürünlerinize nasıl ulaşabiliriz, nerelerden<br />

satın alabiliriz?<br />

Şu anda pandemi sebebiyle Missvillage.com.tr,<br />

Instagram mağazamız ve son 6 aydır da Tendyol’da<br />

satışımız var. Ürün deneme imkanı ve insanlarla<br />

bir arada olma imkanı bizim sektörde pandemi<br />

döneminde sınırlı olduğu için bir süre daha bu<br />

şekilde devam edeceğim ne yazık ki. Ancak bu günler<br />

geçecek ve güzel planlarla tekrar bir araya geleceğiz<br />

eminim!<br />

Bu arada madem ki pandemi sebebiyle<br />

müşterilerimizle bir araya gelemiyoruz web<br />

sitemizden, whatsappten veya Instagramdan<br />

sordukları soruları en kısa zamanda cevaplandırıp<br />

ihtiyaçlarına uygun ürünü önerebiliyor olduğumuzu<br />

da paylaşmak isterim.<br />

Piyasada doğal içerikli olduğunu söyleyen<br />

çok fazla cilt bakım ürünü var, tüketici<br />

neden sizi seçmeli?<br />

İki önemli farkımız var burada. Birincisi reçeteleri<br />

hazırlarken kullandığımız doğal, sağlıklı hammaddeler<br />

ve üretim yaptığımız laboratuvarlara bakarak<br />

söylüyorum ürün kaliteleri ve içerik zenginlikleri<br />

açısından çok değerli ürünler üretiyoruz. Benzer<br />

ithal ve doğal içerikli ürünleri bir düşünelim. Kendi<br />

ülkelerinde yaklaşık 50-100 Eurolara yani kendi para<br />

birimleriyle 50-100 liralara satılan bu ürünler bizim<br />

ülkemizde artan kur, ÖTV ve gümrük vergisi gibi<br />

sebeplerden oldukça yüksek fiyatlarla satılıyorlar<br />

ancak ödenenin çoğunluğu ürüne değil vergi ve kur<br />

farkına gidiyor.<br />

NYX<br />

54


Röportaj<br />

Hayvan testleri kesinlikle<br />

yapmıyoruz.<br />

Üstelik hayvan dokusunda<br />

yapılan deneylerin<br />

insan dokusu üzerinde<br />

çok faydası olmadığı<br />

konusunda araştırmaların<br />

da gittikçe arttığı bir<br />

dönemde bunu kabul<br />

etmek mümkün değil<br />

benim için…<br />

İkinci konu ise çok daha önemli. Bizlerin tüketicinin<br />

bilinçlenmesini sağlamak zorunda olduğumuz bir<br />

konu daha var. Ürünlerde Sağlık Bakanlığı onayı ve<br />

testlerini yapmış, güvenilir içerikli marka çok az…<br />

Miss Village hem kaliteli ve zengin içerikli hem de<br />

Sağlıklı Bakanlığı onaylı, testleri yapılmış sayılı temiz<br />

markadan biri… Çevreye, insan sağlığına değer veren<br />

yerli, kaliteli kozmetik ve kişisel bakım ürünleri<br />

üretmek benim en büyük motivasyon kaynağım.<br />

Gittikçe artan hijyenik olmayan koşullarda, kısa<br />

süreli kurslar sonrasında kozmetik ve kişisel bakım<br />

markası olarak ortaya çıkan sosyal medya markaları<br />

ve ürünlere özellikle pandemi sonrası dikkat etmek<br />

ve uzak durmak çok daha önemli artık.<br />

Ürünlerinizi geliştirirken hayvanlar<br />

üzerinde test yapıyor musunuz?<br />

Hayvan testleri kesinlikle yapmıyoruz. Üstelik<br />

hayvan dokusunda yapılan deneylerin insan<br />

dokusu üzerinde çok faydası olmadığı konusunda<br />

araştırmaların da gittikçe arttığı bir dönemde bunu<br />

kabul etmek mümkün değil benim için…<br />

Tam tersi her ay gelirimizden bir kısmını hayvanların<br />

bakımı, tedavisi ve kısırlaştırılmaşı için bireysel<br />

olarak ve derneklerle çalışmalara ayırıyoruz.<br />

NYX<br />

55


Ürünleriniz hangi yaş için uygun?<br />

En iyi kendimi ve kendim gibi kadınların ihtiyaçlarını<br />

bildiğimi düşündüm başlarken. 2010’da 40<br />

yaşımdaydım şimdi 50… Başta kendim ve benim<br />

gibi, cilt bakım ürünleri kullanan ancak kendisi ve<br />

sevdikleri için sağlıklı yaşamaya önem veren, bilinçli,<br />

kültürlü, araştıran kadınlar için ürünler üretmeye<br />

çalışıyorum.<br />

Benim amacım özellikle olgunlaşma döneminde<br />

kadınlara doğal ve doğru ürünler kullanarak daha<br />

ekonomik ve daha az hasarla yaş alınabileceğini<br />

göstermek, çeşitli estetik işlemlere çok gerek<br />

duymadan yaşamak. Herkesin birbirine benzemesi<br />

yerine nasıl sağlıklı, kendine özgü ve güzel<br />

kalabileceğini gösteren bir örnek olmak diyebilirim.<br />

İstanbul Ticaret Odasının Yükselen<br />

Markalar Projesi’nde yer almışsınız. Nasıl<br />

bir projeydi biraz bahsedebilir misiniz?<br />

Yükselen Markalar Projesi İstanbul Ticaret Odası’nın<br />

kadın girişimciler için düzenlediği bir proje. Buraya<br />

başvuran kadın girişimcilerin markaları arasında<br />

yükselen marka olma yolunda ilerleyen aralarında<br />

benim de olduğum 400 marka seçildi önce… Mesleki<br />

açıdan çok değerli eğitimciler tarafından verilen<br />

eğitimler sonrasında değerlendirmeler yapılarak<br />

devam ediliyor projeye… Bu eğitimlerin sonrasında<br />

seçilen kadın girişimcilere özel desteklerle ihracat<br />

yapma yolunda ilerlemeleri sağlanacak. Heyecanla<br />

çalışıyoruz şu anda!<br />

NYX<br />

56


Röportaj<br />

Son olarak bahar aylarına girmek<br />

üzereyiz. Kış soğuğundan olumsuz<br />

etkilenen cildimizi canlandırmak için<br />

neler yapmalıyız?<br />

Cildin en önemli ihtiyacı önce temizlik ve sonra<br />

nem. Az sayıda ve az miktarda ürün öneriyorum<br />

her zaman. Collagen serisi bu yüzden çok önemli<br />

aslında! Bugün artık sadece cildimizin değil tüm<br />

organlarımızın yapıtaşının sudan sonra ikinci olarak<br />

Collagen dokusu olduğunu biliyoruz. Yaklaşık 35<br />

yaşımızla birlikte Collagen dokumuz özellikle de<br />

menopozla %35’lere kadar düşüyor. Bu da cildin<br />

nemini, elastikiyetini azaltan bir etkiye sahip.<br />

Kışın soğuklarda ve hatta yazın klimalı ortamlarda<br />

cildin ihtiyacını içeriğindeki Collagen ve nem ajanı<br />

Hyaluronic Acid’le destekleyen Collagen Booster<br />

serisi cildin bu hayati ihtiyaçlarını karşılamakta<br />

önemli bir destek oluyor.<br />

Bugün artık sadece<br />

cildimizin değil tüm<br />

organlarımızın yapıtaşının<br />

sudan sonra ikinci<br />

olarak Collagen dokusu<br />

olduğunu biliyoruz.<br />

Yumuşak, doğal içerikli kurutmayan bir sabunla<br />

temizlik sonrası yaşa göre seçilmiş bir seri veya<br />

olgun ciltler için Collagen Booster serisinin toniği<br />

ve nemlendiricisini sabah ve akşam az miktarda<br />

kullanmak özel bir problemi olmayan pek çok cilt<br />

için yeterli geliyor bu anlamda…<br />

NYX<br />

57


Pandemi uykumuzu kaçırıyor!<br />

Melatonin hormonu, Covid-19’a karşı güçlendiriyor<br />

5 ETKİLİ<br />

MELATONİNİ<br />

ARTIRAN<br />

ÖNERİ!<br />

Pandemi sürecinde zamanımızın çoğunu evde geçirmemiz sonucu gün ışığından yoksun kalmak,<br />

yeterince hareket edememek, özel ve sosyal hayatımızda yaşadığımız gerilimler, yaptığımız<br />

zamansız şekerlemeler, yeme içme saatlerinin değişmesi gibi pek çok faktör de uyku düzenimizi<br />

bozuyor. Bunların yanı sıra televizyon, tablet veya akıllı telefonlar ile led ampulün yaydığı mavi<br />

ışığa fazla maruz kalmamız, pandemide adını sıkça duyduğumuz bir hormon olan ‘melatonin’<br />

salınımda baskılanma veya gecikmeye neden olarak uykuya geçiş süresini uzatıyor.<br />

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi<br />

Göğüs Hastalıkları ve Uyku<br />

Uzmanı Prof. Dr. Ceyda Erel<br />

Kırışoğlu, tüm bu etkenler<br />

nedeniyle pandemi sürecinde<br />

uykuya dalmak ve sürdürmek<br />

gibi uyku bozukluklarının daha<br />

sık görüldüğünü belirterek,<br />

Covid-19 virüsünden korunmak<br />

için ‘maske, el yıkama ve<br />

sosyal mesafe’ gibi aldığımız<br />

önlemler kadar, uykuuyanıklık<br />

döngüsünü sağlayan<br />

melatonin hormonunun düzenli<br />

salgılanmasının da çok önemli<br />

olduğuna işaret ediyor.<br />

Covid-19’a karşı kilit role<br />

sahip<br />

Yapılan çalışmalara göre;<br />

melatonin hormonu, uyku<br />

uyanıklık düzenini sağlamasının<br />

yanı sıra bağışıklık sistemini<br />

güçlendirici, hücre savaşını,<br />

solunum yetmezliğine yol açan<br />

sitokin fırtınasını baskılayıcı<br />

ve akciğerde sertleşme, yani<br />

fibrozis gelişimini engelleyici<br />

rolü nedeniyle Covid-19<br />

virüsüne karşı savaşmamızda<br />

kilit role sahip. Örneğin,<br />

İspanya’ da yoğun bakım<br />

hastalarında uygulanan<br />

melatonin tedavisiyle<br />

hastanede kalış süresinin<br />

yüzde 40 kısaldığı ve ölümün<br />

gözlenmediğini gösteren<br />

çalışmalar mevcut. Dolayısıyla<br />

melatonin hormonunun düzenli<br />

salgılanması için yeterli ve<br />

kaliteli uyumamız, büyük<br />

önem taşıyor. Peki, melatonin<br />

hormonunu artırmak için neler<br />

yapmalı, nelerden kaçınmalıyız?<br />

Göğüs Hastalıkları ve Uyku<br />

Uzmanı Prof. Dr. Ceyda<br />

Erel Kırışoğlu, melatonin<br />

hormonunu artıran 5 etkili<br />

kuralı anlattı; önemli öneriler ve<br />

uyarılarda bulundu.<br />

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi<br />

Göğüs Hastalıkları ve Uyku Uzmanı<br />

Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu<br />

NYX<br />

58


Sağlık<br />

1<br />

23:00-05:00 saatleri arasında uykuda olun<br />

Melatonin hormonunun etkisinden maksimum düzeyde<br />

yararlanmak için 23:00-05:00 saatleri arasında uykuda<br />

olmaya özen gösterin. Uyku için hazırlığa gündüz başlamanız<br />

gerekiyor. İdeal olarak sabah uyanır uyanmaz güneşe maruz<br />

kalmaya, mümkünse her gün 20 dakika veya haftada 3 gün 45’er<br />

dakika yürüyüş yapmaya özen gösterin. Bedenimiz ne zaman<br />

soğursa, uykuya dalmak daha kolaylaşıyor. Ancak akşam geç<br />

saatte yapılan egzersizler vücut ısısını artırarak uykuya geçişi<br />

geciktirdiği için egzersizi mümkün olduğunca gün ışığında<br />

yapmaya, ev içi egzersizleri uyku saatinden 3-4 saat öncesinde<br />

tamamlamaya dikkat edin.<br />

Gece lambası kullanmayın<br />

Melatonin salınımı gün ışığının azalmasıyla birlikte başlıyor,<br />

karanlıkta artıyor ve sabaha karşı duruyor. Melatonin düzeyini<br />

artırmak için karanlıkta uyumanız çok önemli. Gece lambası<br />

kullanmayın, eğer gerekiyorsa mümkün olduğunca az ışığa<br />

maruz kalın.<br />

2<br />

3<br />

Yatmadan 3-4 saat önce mavi ışıkları kapatın<br />

Hava karardığında abartılı parlak ışığa maruz kalmayın.<br />

Yatmadan 3-4 saat öncesinde mavi ışık kaynağı olan<br />

televizyon, tablet ve akıllı telefonların ışığından kaçınmanız<br />

önemli. Mavi ışık biyolojik saatimizi yanlış uyararak<br />

bedenimize hala gündüz vakti olduğunu söyleyip, melatonin<br />

salınımını geciktiriyor. Eğer mavi ışık içeren cihazları<br />

kullanmak zorundaysanız bu durumda mavi ışığı bloke eden<br />

gözlüklerden faydalanabilir veya gece moduna geçerek<br />

sorunu hafifletebilirsiniz.<br />

Kahve, alkol, sigara üçlüsüne dikkat!<br />

Uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız, kahve, sigara ve<br />

alkol üçlüsünden kaçınmanız şart. Uykuya dalmada sorun<br />

yaşıyorsanız kafein içeren kahve gibi içecekleri saat 14:00’ten<br />

sonra tüketmemelisiniz. Aynı şekilde sigara gibi tütün ürünleri<br />

de en az kahve kadar uyku kaçıran etkiye sahip. Toplumdaki<br />

yaygın inanışın aksine alkol tüketimi de uyku kalitesini olumsuz<br />

etkiler ve uykunun sık bölünmesine neden olur.<br />

4<br />

5<br />

Melatonin içeren besinler tüketin<br />

Melatonin içeren besinleri sofranızda düzenli olarak<br />

bulundurun. Vişne, nar, yumurta, süt ürünleri, somon ve<br />

sardalya balığı, Antep veya Siirt fıstığı, badem, ceviz, kaju, ay<br />

çekirdeği, hindi, kuşkonmaz, domates, tatlı patates, zeytin,<br />

keten tohumu, yulaf, muz ve beyaz pirinç, melatoninden<br />

zengin besinler arasında yer alıyorlar. Bunların yanı sıra hardal<br />

tohumu, zerdeçal, kakule, haşhaş, kişniş tohumu ve zencefil<br />

gibi baharatlar da melatonin içeriyorlar. Ancak besinleri aşırı<br />

miktarda ve uyumadan hemen öncesinde tüketmemeye özen<br />

gösterin.<br />

NYX<br />

59


NYX<br />

60


Moda<br />

LADY KITTY SPENCER<br />

DOLCE & GABBANA’NIN<br />

YENİ GLOBAL ELÇİSİ OLDU<br />

Dünyaca ünlü İtalyan modaevi Dolce & Gabbana'nın yeni global elçisi Lady Kitty Spencer<br />

oldu. Lady Kitty Spencer’ın marka ile olan geçmişi ve dostluğu 2017 yılında Dolce & Gabbana<br />

defilesinde ilk kez yürüdüğü günlere dayanıyor. Alta Moda şovlarının ön sıra müdavimlerinden<br />

olan ve kırmızı halılarda Dolce & Gabbana’yı çokça tercih eden Lady Kitty Spencer’ın,<br />

Floransa'daki çalışmaları sebebiyle İtalyan kültürüne, modasına ve sanatına duyduğu sevgi,<br />

Dolce & Gabbana'nın yeni küresel elçisi olmasıyla taçlanıyor.<br />

Dolce & Gabbana’nın yeni global elçisi olarak atanmaktan onur duyduğunu belirten Kitty Spencer,<br />

“Dolce&Gabbana'nın küresel büyükelçisi olmak benim için gerçek bir onur. Domenico ve Stefano hayatın harikalarını<br />

kutluyor: aile, neşe, güzellik, renk ve aşk. Onlarla çalışmak her zaman İtalyan kültürünü, sanatını, deneyimini ve<br />

yaşam tarzını yeniden keşfetmek için eşsiz bir fırsat. Dolce & Gabbana tasarımlarını giydiğimde onların tutkularını<br />

paylaşıyor ve tasarımları ile kendimi çok iyi hissediyorum" dedi.<br />

Domenico Dolce ve Stefano Gabbana konuyla ilgili açıklamalarında; “Kitty Spencer’ın Dolce & Gabbana ailesine<br />

katılmasından mutluluk duyuyoruz. Aurası ve ışıltısı ile bizi etkileyen Kitty Spencer’ın, tasarımlarımızı giymesi ve<br />

tarzıyla yorumladığını görmek bizim için harika” dediler.<br />

NYX<br />

61


VAKKO<br />

YİNE, YENİ, YENİDEN<br />

NİŞANTAŞI’NDA...<br />

Vakko, mimarisiyle bir sanat eseri niteliği taşıyan yeni mağazacılık konsepti Vakko<br />

Nişantaşı’nın kapıları 18 Mart’ta açtı. Yenilikçi hizmet anlayışıyla perakendeye<br />

çağdaş bir yorumlama katan, gün ışığını her noktasında sunan, geniş ve ferah 4 katlı<br />

mağaza, ‘Moda Vakko’dur’ söyleminin yaşamın içindeki önemli bir temsilcisi.<br />

Vakko kadın, erkek, Couture, Home, V2K Designers ve Vakko L’Atelier artık<br />

Nişantaşı’nda tek bir adres’te.<br />

NYX<br />

62


Moda<br />

Vakko 2021 İlkbahar-Yaz<br />

koleksiyonunu Vakko Nişantaşı<br />

açılışına özel yapılan defile ile<br />

sunuldu. Vakko Nişantaşı’nın görkemli<br />

fonunda gerçekleştirilen defilede,<br />

sezonun ilham veren tasarımları,<br />

mekanla bütünleşen bir şovla<br />

Nişantaşı’nda gerçekleştirildi. Baharın<br />

ilk günü olan 21 Mart’ta gerçekleşen<br />

özel defilede, içinde bulunduğumuz<br />

dönemi takip eden ve ‘yeniden<br />

doğuşu’ simgeleyen koleksiyonun en<br />

özel parçaları sergilendi.<br />

NYX<br />

63


2<br />

TREND RAPORU<br />

1<br />

5<br />

3<br />

4<br />

1- Geniş, yüksek ve sivri omuzlar / Isabel Marant 2- Transparan detaylar / Christopher Esber<br />

3- İplerle geçişler / Christopher Esber 4- Floral desenler ve volanlar / Zimmermann<br />

5-Siyah-beyaz kombinler NYX / Dolce&Gabbana<br />

64


Style<br />

7<br />

8<br />

6<br />

10<br />

9<br />

6- Balık ağı izlenimi veren fileler / Balanciaga 7- Braletler ve dantel detaylar / Zimmermann<br />

8- Balon kollar, farbelalar ve jeanler/ Alexander McQueen 9- Çizgi desenler ve vücudun bir kısmını açık<br />

bırakan kesimler / Christopher Esber NYX 10-Yeni nesil pelerinler / Paco Rabanne<br />

65


TOM FORD<br />

ERDEM<br />

GIZIA<br />

ACADEMIA BEYMEN<br />

FLORAL<br />

DESENLER<br />

DOLCE&GABBANA<br />

NYX<br />

66


Style<br />

ZIMMERMAN<br />

NYX<br />

67


CUT OUT<br />

CULT GAIA / BEYMEN<br />

NYX<br />

68


Style<br />

NEW ARRIVALS<br />

NYX<br />

69


ÇİZGİLER<br />

CHRISTOPHER ESBER<br />

ZIMMERMANN<br />

SANDRO VICTORIA BECKHAM RAG & BONE<br />

NYX<br />

70


Style<br />

RECK OWENS / BEYMEN<br />

NYX<br />

71


KABARIK<br />

BALON<br />

KOLLAR<br />

ISABEL MARANT<br />

JACQUEMUS<br />

FAITHFUL THE BRAND<br />

JOHANNA ORTIZ<br />

NYX<br />

72


Style<br />

NAIA ISTANBUL<br />

NYX<br />

73


İlkbahar<br />

Sezonuna<br />

Merhaba<br />

NYX<br />

74


NYX<br />

75


BEYMEN 2021 İLKBAHAR/ YAZ<br />

KAMPANYASI:<br />

“HELLO SUNSHINE”<br />

Evlere kapandığımız karantina dönemiyle geçen zorlu kışın ardından baharın gelişini<br />

ve sıcak yazı heyecanla selamlayan kampanya, uzun zamandır özlemini hissettiğimiz<br />

umut dolu günlere sesleniş niteliğinde. Yazın yüksek enerjisini ve dinamizmini yansıtan,<br />

güneşin parlak ışıklarıyla ilk karşılaştığımızda gösterdiğimiz refleksi yansıtan kampanya<br />

fotoğrafları Emre Güven’in imzasını taşıyor.<br />

Versace, Dolce&Gabbana, Etro, Cult Gaia, Oseree, Fendi ve Kenzo gibi dünya markalarının<br />

yanı sıra BEYMEN Collection ve Academia’nın 2021 İlkbahar Yaz koleksiyonlarındaki en hit<br />

tasarımlarının sergilendiği BEYMEN Hello Sunshine 2021 İlkbahar Yaz Kampanyası’nda<br />

ünlü modeller Maartje Verhoef ve Arthur Gosse rol alıyor.<br />

NYX<br />

76


Moda<br />

Model: Maartje Verhoef<br />

Fotoğrafçı: Emre Güven<br />

Stilist: Konca Aykan<br />

NYX<br />

77


ETRO İlkbahar Yaz Koleksiyonu<br />

İtalyan Köklerine Saygı<br />

Duruşu...<br />

Dünyaca ünlü İtalyan markası ETRO, klasik Riviera tarzını dinamik dokunuşlarla yorumladığı<br />

2021 İlkbahar Yaz koleksiyonu ile moda tutkunlarını büyüleyici bir yolculuğa davet ediyor.<br />

Markanın kadın koleksiyonlarının kreatif direktörü Veronica Etro’nun İtalya’nın hayat dolu<br />

yaşam tarzından ilham alarak hazırladığı koleksiyon, moda evinin köklerine saygı duruşu<br />

niteliği taşıyor.<br />

NYX<br />

78


Moda<br />

Bermuda pantolonların büstiyer ve blazer<br />

ceketlerle tamamlandığı koleksiyonda<br />

kaftan pantalon takımlamalar, desenli ipek<br />

elbiseler, vintage bikinilerle kombinlenen<br />

şort ve etekler dikkat çekiyor. İleri<br />

dönüşüm tekniğiyle üretilen denimler ve<br />

havlu kumaş tunikler, teknoloji el işçiliğini<br />

bir araya getiriyor.<br />

Koleksiyonun renk paletinde ise mavi,<br />

beyaz ve kırmızının yanı sıra; sarı, turkuaz,<br />

turuncu, somon, lavanta, nane yeşili tonları<br />

öne çıkıyor.<br />

NYX<br />

79


NYX<br />

80


Moda<br />

Halatlardan çapaya, yelkenlilerden deniz kabuklarına marin temalı motiflerin hakimiyetindeki<br />

Etro 2021 İlkbahar Yaz Koleksiyonu’nda, markanın ikonik Pegasus siluetinin yeni versiyonu<br />

Pegasus Triton, tişört ve kısa trikolarda logo olarak yer alıyor. İtalyan saraylarının görkemli<br />

fresklerini anımsatan Etro arşivine ait desenler, tasarımlara zamansız bir güzellik katarken,<br />

modaevinin imzası şal desen monokrom siluet ile karşımıza çıkıyor.<br />

ETRO İlkbahar Yaz 2021 Koleksiyonu, ETRO İstinye Park mağazasında, BEYMEN’lerde ve<br />

www.beymen.com adresinde...<br />

NYX<br />

81


NYX<br />

82


Moda<br />

W Collection Kadın Koleksiyonu:<br />

“7 Farklı Stil”<br />

W Collection İlkbahar-Yaz kadın koleksiyonu, farklı hikayelerin farklı renklerle bir araya<br />

geldiği temalarla sezonu karşılıyor. Koleksiyon bütünüyle şehirli modern kadının yaşam<br />

içindeki tüm mekan ve zaman ihtiyaçlarını şık bir dokunuşla karşılıyor.<br />

NYX<br />

83


NYX<br />

84<br />

W Collection yeni sezonda, renkli ve yazın<br />

her anına hitap eden farklı temalardan<br />

oluşan bir kadın koleksiyonu sunuyor.<br />

Günlük yaşamda rahatlığıyla dinamizm<br />

sunan koleksiyon, baharın ve yazın<br />

dinginliğini, özlenen tazelik duygusunu da<br />

yansıtan tasarımlar içeriyor.


Moda<br />

Koleksiyonun iki ana temasını çarpıcı renk<br />

bütünlükleri oluşturuyor. Fuşya ve lime’ın<br />

birlikte yakaladığı uyumun öne çıktığı<br />

‘Cherry Line’ teması, yaza yakışır bir kokteyl<br />

tadında moda sahnesiyle buluşuyor. Keten<br />

kumaş ağırlıklı genç ve enerjisi yüksek olan<br />

bu temada tüvitler, crop top’un modern<br />

buluşması gibi detaylar yer alıyor.<br />

Sunset temasında ise terakotanın bej ile<br />

bir bütünü oluşturduğu ahenk, koleksiyona<br />

yansıyor. Sahil kenarında gün batımı hissi<br />

veren bu temada modal ve tensel kumaşlar<br />

ağırlıkta. Sunset temasında dokulu kumaş,<br />

yumuşak tuşelerle akışkan bir görünüm<br />

sağlıyor.<br />

Yeni sezonda fonda çalan bir caz ezgisi<br />

çağrıştıran ‘Sand and Sea’ teması şehrin<br />

entelektüel ve sanatsal yönünü yansıtıyor.<br />

Turkuvazın bejle buluştuğu bu temada;<br />

fistolu yansımalar, basit görünümlerin minik<br />

tasarım detayları ve çarpıcı tonlarla bir<br />

araya geldiği parçalar bulunuyor. Geometrik<br />

ve floral desenler bu temanın ana eşlikçisi.<br />

Koleksiyonun diğer temalarında ise keten<br />

ve ipek kumaşın kullanıldığı tüm zamanların<br />

hakimi siyah ve beyaz elegan tasarımlar;<br />

beyaz üzerine lacivert desenlerin oluştuğu,<br />

denimlerin bu görünüme eşlik ettiği sportif<br />

ama hep şehirli marin teması olan ‘Bleu’,<br />

sadeliğin uçuk pembelerle altını çizen,<br />

kadına özgürlük sunan ve gün içinde<br />

kullanıma uygun ‘Sorbe’ teması yer alıyor.<br />

NYX<br />

85


O - DAY<br />

NYX<br />

86


Moda<br />

Özlem Süer İmzalı<br />

O – DAY<br />

Tenimize ve<br />

Ruhumuza Dost<br />

Pandemi dönemindeki iyilik hali ve<br />

sade yaşam arayışı Özlem Süer’in<br />

minimal dokunuşlu hazır giyim<br />

markası O – DAY’i yaratmasını<br />

sağladı. Süer’in romantik ruhu<br />

ve teatral detayları O – DAY<br />

markasında minimal dokunuşlara<br />

dönüştü.<br />

Moda ve tasarım serüveninde<br />

30 yılı geride bırakan Özlem Süer,<br />

minimal dokunuşlu hazır giyim<br />

markası O – DAY’de, romantik<br />

ruhunu ve teatral detaylarını<br />

günlük yaşama aktarıyor.<br />

NYX<br />

87


Süer’e göre; tüketicilerin temel<br />

ihtiyaçlara yöneldiği, önceliklerin<br />

değiştiği, çevrimiçi alışverişin arttığı,<br />

iyilik halinin peşinde olunduğu,<br />

markaların kurumsal sosyal<br />

sorumluluk projelerine daha çok değer<br />

verdikleri, dijital platformların daha<br />

fazla kullanıldığı bir dönemin içindeyiz.<br />

Tüm bu nedenlerden ötürü tüketici<br />

ihtiyaçlarının değiştiğini belirten<br />

Süer, iyilik hali arayışı ve sade yaşam<br />

mottosuyla O-DAY isimli yeni bir<br />

marka yarattığını paylaşıyor ve ekliyor:<br />

“Hassasiyetimizin arttığı pandemi<br />

döneminde yalın ve yavaşlayan<br />

zamanların öyküsünü tasarımlara<br />

yansıtmaya çalışıyoruz. Dijital<br />

ekosistem içinde gelişmeyi hedefleyen,<br />

kendini dünyaya açan O-D A Y,<br />

kullanıcıları ile duygusal bir ilişki<br />

kurarak yolculuğuna devam edecek<br />

bir marka. Dileriz bu tasarım öykümüz<br />

iyilikle ve keyifle kullanıcılarına eşlik<br />

eder.”<br />

NYX<br />

88


Moda<br />

Tenimize ve Ruhumuza Dost<br />

O - D A Y tenimize ve ruhumuza dost<br />

bir koleksiyon. Yüzde 100 doğal elyaf,<br />

ipek, keten ve pamukla özel dokunmuş<br />

kumaşlardan oluşan koleksiyon,<br />

kullanım rahatlığı ile de dikkat çekiyor.<br />

Bağlama teknikleri ve minimum<br />

aksesuar kullanımı sayesinde<br />

koleksiyonun tüm parçaları, yaşamın<br />

tüm alanlarında bizimle olabilecek<br />

nitelikte…<br />

Çoklu Kullanıma Açık<br />

Kombinasyonlar<br />

O – DAY’in 2021 İlkbahar-Yaz<br />

Koleksiyonunda geleneklerden<br />

gelen detaylardaki minimal kesim dili<br />

(şalvar, kaftan gibi) çağdaş akımların<br />

karmasıyla kendine özel bir duruş<br />

yaratıyor. Koleksiyonda drape detaylı<br />

bluzlar, günlük yaşama konfor katacak<br />

çoklu kullanıma açık kombinasyonlar,<br />

yalın tek parça giysiler, asimetrik<br />

üstlerle keyifli bir kimlikle birleşen<br />

rahat formlu altlar yer alıyor.<br />

NYX<br />

89


NYX<br />

90


NYX<br />

91


BEYMEN COLLECTION<br />

NYX<br />

92


Moda<br />

BEYMEN COLLECTION’DAN<br />

HAYATIN HER<br />

ANINA EŞLİK EDEN<br />

TASARIMLAR…<br />

BEYMEN Collection, 2021 İlkbahar/ Yaz<br />

sezonunda, şıklığından ve konforundan ödün<br />

vermeyen modern kadınlar için hayatın her<br />

anına, günün her saatine uygun özgün seçenekler<br />

sunuyor.<br />

Dingin formların, feminen ve zarif tasarımların<br />

öne çıktığı BEYMEN Collection 2021<br />

İlkbahar/Yaz Koleksiyonu, siyah ve beyazın<br />

hakimiyetindeki Marin grubuyla sezona imza<br />

atıyor. Çizgili twill dokulu elbiseler, atlet -<br />

pantolon kombinler, keten elbiseler, çizgili<br />

trikolarla tamamlanan beyaz kruvaze keten<br />

ceket ve bermuda takımlar grubun öne çıkan<br />

görünümlerini oluşturuyor.<br />

NYX<br />

93


BEYMEN COLLECTION<br />

NYX<br />

94


Moda<br />

Koleksiyonun African City temasında, botanik<br />

tonlardaki artizan yaprak desenli poplin etek ve<br />

elbiseler, oversized keten gömlekler, el örgüsü<br />

tadındaki kırık beyaz tasarımlar dikkat çekiyor.<br />

Sıcak yaz ile birlikte karşımıza çıkan bohem<br />

şıklığın simgesi şal desen ile zenginleşen askılı kat<br />

kat maksi elbiseler ve bol pantalonlar, denimlerle<br />

kombinlenen rengarenk tunikler şehrin modern<br />

kodlarını temsil ediyor. Yazın saf ve temiz ruhunu<br />

yansıtan nakış detaylı beyaz poplin tasarımlar,<br />

saks, fuşya ve mürdüm tonlarındaki egzotik<br />

desen, tek omuzlu feminen twill saten elbiseler<br />

sezona heyecan katıyor.<br />

Casual giyimin modern yorumu Weekend<br />

grubunda ise kırık beyaz, siyah ve pudra<br />

renklerindeki eşofman takımlarının yanı sıra<br />

outdoor aktiviteler için teknik kumaştan anorak,<br />

yelek ve yağmurluk seçenekleri yer alıyor.<br />

Koleksiyona yeni eklenen saten kimono ve örme<br />

takımlar, evde bile şıklığından ödün vermek<br />

istemeyenlere şık seçenekler sunuyor.<br />

Sezonun olmazsa olmazı Beachwear grubu,<br />

leopar desenli kimonolar, bağlamalı etekler, simli<br />

triko takımlar, şifon pantolon ve gömleklerle<br />

tamamlanan mayo ve bikini alternatifleri ile plaj<br />

şıklığını tüm güne yayıyor. Maksi triko kimonolar,<br />

altın dokunuşlu mayolarla göz alıcı bir stil<br />

sunarken; kırık beyaz tonlardaki şifon gömlek<br />

ve pantolonla tamamlanan beyaz mayo asil bir<br />

görünüm vaad ediyor.<br />

NYX<br />

95


NYX<br />

96<br />

Dekoratif fiyonkların<br />

ön plana çıktığı Machka<br />

ilkbahar-yaz koleksiyon<br />

seçkisi, Arzum Onan’ın<br />

zarif stiliyle buluşuyor.<br />

Yaka detayında double<br />

size fiyonk detaylı yanık<br />

portakal renkli bluz<br />

ve ton sür ton etkisi<br />

yaratan, feminen bel<br />

hattını iki defa saran<br />

kemer detaylı kırmızı<br />

ceket ve pili detaylı<br />

etek ise kusursuz takım<br />

kombinizi gözler önüne<br />

seriyor.


Moda<br />

Machka ilkbahar-yaz 2021 koleksiyonu,<br />

yeni mevsimi karşılamaya hazır canlı<br />

renkler, ilham veren tasarımlarla yeni<br />

sezona zarif bir seçki sunuyor.<br />

Kendine has güzelliğiyle ortaya çıkan Machka<br />

İlkbahar-Yaz 2021 Koleksiyonu, Marka Yüzü<br />

Arzum Onan’ın naif stiliyle buluşarak ilham<br />

dolu mevsimin romantik etkisini gün yüzüne<br />

çıkarıyor.<br />

Feminen tasarımları eşsiz ince işliğiyle buluşturan<br />

Machka İlkbahar-Yaz 2021 Koleksiyonu uzaktan<br />

esen hafif meltemlere doğru bir yolculuğa çıkıyor.<br />

İlhamını ilkbaharın uyanışı ve yaz mevsiminin renk<br />

kombinasyonundan alan koleksiyon seçkisi, güçlü Machka<br />

kadınlarının keyifli anlarına eşlik ediyor.<br />

Naif renkler bu kez sezonun başyapıt tasarımlarını<br />

hazırlıyor. Machka İlkbahar-Yaz 2021 Koleksiyonu’nda<br />

bulunan gösterişli ve feminen siluetler ise yeni sezona<br />

ilham verici bir başlangıç yapıyor…<br />

Yepyeni mevsime ve yeni<br />

hikayeler açılacak renk<br />

kartelasıyla öne çıkan<br />

Machka İlkbahar-Yaz 2021<br />

Koleksiyonu; Siyah ve<br />

beyazların yanı sıra, gümüş<br />

tonları, ekrular, doğadan gelen<br />

yeşiller, uyanışı simgeleyen<br />

pembeler, fuşyalar, lilalar,<br />

güneşi yansıtan sarılar,<br />

turuncular, yanık karameller,<br />

kırmızılar ve mavilerle sezona<br />

hiç olmadığı kadar renkli bir<br />

seçki sunuyor.<br />

NYX<br />

97


İlkbahar 2021<br />

Tommy Hilfiger<br />

Kadın Giyim Koleksiyonu<br />

“Miami Vibes”<br />

İlkbahar 2021 Tommy Hilfiger Kadın Giyim Koleksiyonu “Miami Vibes”, Palm Beach’in lüks özel<br />

kulüplerini ve Ocean Drive’ın renkli mimarisini kutlayan stiller için Florida’ya uzanıyor.<br />

Ana renkler ve ilkbaharın pastel tonları Miami’nin Art Deco tarzı binaların etkisi altında<br />

buluşuyor. Bu sezon, güneşli eyaletin favori açık hava etkinliklerinden alınan ilhamla tenis ve<br />

golf giyimi kuralları harmanlanarak kendine özgü estetikleri yeniden tanımlanıyor.<br />

NYX<br />

98


Moda<br />

Tommy Hilfiger<br />

NYX<br />

99


NYX<br />

100<br />

Kort sporları ve kolejli<br />

stiller, gerçek anlamda<br />

modern yorumlarla bir araya<br />

getiriliyor. Gömleklerde ve<br />

hafif elbiselerde yenilenen<br />

geometrik desenler ve ince<br />

çizgiler görülüyor. Miami’nin<br />

vazgeçilmezlerinden ikonik<br />

polo farklı siluetler, desenler<br />

ve kalıplarla şıklaşıyor.


Moda<br />

Egzotik çiçek patlamaları, Miami’nin Latin<br />

Amerikan etkileriyle yorumlanırken, turistik<br />

stiller elde çizilmiş harita illüstrasyonlarıyla<br />

şık bir görünüm kazanıyor. Koleksiyon,<br />

kortta veya plajda, Miami’nin yakıcı<br />

sıcağına rağmen son derece rahat ve serin<br />

hissettiriyor. Kombin ve görünümleriyle de<br />

bir o kadar etkiliyor.<br />

NYX<br />

101


Glütensiz<br />

Yaşam<br />

Fit Lezzet<br />

YELİZ YILDIZ<br />

Chef Diyetisyen<br />

yeliz.yildiz@nyxmag.com<br />

Glüten; arpa, buğday ve çavdar gibi<br />

tahıllarda ve bu tahıllardan yapılan<br />

yiyeceklerde bulunan bir protein türüdür.<br />

Kullanıldığı besinlere kıvam verir,<br />

mayalanmasını sağlar ve malzemelerin<br />

birbirine bağlanmasına yardımcı olur.<br />

Sindirimi zor olmasına rağmen vücut<br />

tarafından tolere edilen bu madde bazı insanlarda bağışıklık<br />

sisteminin tepki göstermesiyle alerjik reaksiyonlara neden<br />

olabilir. Buna buğday alerjisi, çölyak hastalığı veya irritabl<br />

bağırsak sendromu denilir.<br />

Çölyak hastalığı genetik bir rahatsızlıktır.<br />

Hastalar arpa, buğday, yulaf, çavdar gibi tahılları<br />

ve bunların ürünlerini tükettiğinde vücutlarında<br />

yan etkiler oluşur.<br />

Bu yan etkilerin başında karında şişlik, ishal, yorgunluk,<br />

huzursuzluk ve iştahsızlık gelir. Çocuklarda aynı zamanda<br />

büyüme geriliği de gözükür. Bunların nedeni hastalık<br />

kaynaklı ince bağırsaktaki besin ögelerinin emilimini<br />

gerçekleştiren villüslerin yapısının bozulmuş olmasıdır. Kişi<br />

unlu gıdalara başladığında bu hastalık belirtileri görülmeye<br />

de başlar. Yani çoğunlukla 6 ay ile 2 yaş arasında hastalığın<br />

tanısı konur. Semptomların az görüldüğü durumlarda fark<br />

edilmezse tanı konması erişkin yaşlara kadar gecikebilir.<br />

Belirtiler kimi zaman tek başına kabızlık, laktoz entoleransı,<br />

karın ağrısı, kusma, yorgunluk, folik asit veya B12 eksikliği,<br />

kısa kalan boy veya Pica sendromu (toprak yeme) olabilir.<br />

Çölyak hastası olduğunu fark eden hasta, glüten içeren<br />

besinleri hayatından çıkarmalıdır. Böylece hastalık<br />

belirtilerinden kurtulur.<br />

NYX<br />

102


Fit Lezzet<br />

Bazı araştırmalar hastalık dışında da<br />

bireylerin glüten tüketmemesinin<br />

daha sağlıklı olduğu yönündedir.<br />

Dolayısıyla glütensiz beslenme gittikçe<br />

popülerleşmiştir. Glütenin vücuttaki<br />

sindirimi zor olduğundan vücudu fazla<br />

yorduğu savunulur. Fakat bunun tam<br />

tersi araştırmalar da mevcuttur. Glüten<br />

bağışıklık sistemini güçlendirici bir<br />

proteindir.<br />

Ayrıca bir nedeni olmadan glütensiz<br />

beslenme B1, B9 ve A vitaminini, lifi,<br />

magnezyumu, demiri ve kalsiyumu az<br />

almaya neden olabilir. Ayrıca glütensiz<br />

diyetler civa, arsenik gibi toksik maddelerin<br />

vücutta birikmesine yol açabilir.<br />

• Ekmek, simit, poğaça, pide, lavaş gibi unlu ürünlerde<br />

• Makarna, kuskus, bulgur ve hububatlarda<br />

• İrmik ve şekerlemeler<br />

• Pasta ve kek ürünleri<br />

Glüten hangi ürünlerde<br />

bulunur?<br />

• Malt, malt tatlandırıcısı, malt ürünleri içeren yiyecek ve içecekler<br />

• Ayrıca paketli çoğu üründe “eser miktarda glüten içerir.” ibaresini<br />

görebilirsiniz.<br />

Bu yüzden ürün içeriğini okumak oldukça önemlidir.<br />

Glüten Hassasiyeti Olanlar Neler Tüketebilir?<br />

Günümüzde hasta olmayan bireylerin de glütensiz beslenmeye dikkat etmesiyle birlikte glütensiz ürünler<br />

eskiye göre daha yaygın hale gelmiştir. Artık marketlerde kolaylıkla glütensiz ürünlere ulaşılabiliyor.<br />

Peki, bu tür rahatsızlıkları olan bireyler neler tüketebilir?<br />

• Pirinç, mısır gibi ürünler ve bunlardan yapılan ürünler tüketilebilir.<br />

• Glütensiz ekmek çeşitleri.<br />

• Glüten içermeyen kendi hazırladığınız veya hazır atıştırmalıklar.<br />

• Buğday irmiği yerine mısır irmiği kullanılabilir.<br />

• Deniz yosunundan üretilen bir tür kıvam arttırıcı olan agar agar özellikle sütlü tatlılarda nişasta<br />

yerine kullanılabilecek güzel bir alternatiftir.<br />

• Karabuğday, Polygonaceae familyasına dahildir ve diğer tahılları içerisine alan Gramineae<br />

familyasından farklıdır. Genellikle pirinç gibi pişirilir. Unundan da çeşitli ürünler yapılabilir.<br />

• Kinoa, son zamanlarda popülerliğini koruyan glütenden uzak durmak isteyenler için güzel bir<br />

alternatiftir. Pilav olarak, salatalarda, çorbalarda kullanılabilir.<br />

• Topioca, ülkemizde bulunması diğer ürünlere göre daha zor olsa da güçlü bir kıvam arttırıcıdır.<br />

Un, granül veya şurup şeklinde bulunur. Sütlü tatlılarda kullanılabilir.<br />

• Meyve ve sebze tüketimlerinde bir sakınca yoktur.<br />

• Süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt, tereyağı gibi) glüten içermez.<br />

• Protein kaynağı olarak et türleri glüten içermez.<br />

• Nohut, barbunya, mercimek gibi bakliyatlar glüten içermez.<br />

NYX<br />

103


Fit Lezzet<br />

C<br />

M<br />

Y<br />

CM<br />

MY<br />

CY<br />

CMY<br />

K<br />

SEBZELİ MUFFİN<br />

Malzemeler:<br />

• 3 adet yumurta<br />

• 200ml yoğurt<br />

• 100 ml sıvıyağ<br />

• 1 adet kabak<br />

• 1 adet patlıcan<br />

• 2 adet kuru soğan<br />

• 2 adet domates<br />

• 220 g pirinç unu<br />

• 1 paket kabartma tozu<br />

Yapılışı:<br />

Sebzeleri küp küp doğrayın. Tencereye 1 çorba kaşığı<br />

sıvı yağ koyun ve sırayla soğan, patlıcan, kabak ve<br />

domatesleri ekleyerek soteleyin. Suyunu iyice çekene<br />

kadar pişirin. Fazla suyunu ve yağını süzün. Soğumaya<br />

bırakın. Yumurtaları iyice çırpın. Yoğurdu ekleyin.<br />

Sıvıyağı ekleyin homojen olana kar yavaşça çırpın.<br />

Pirinç unu ve kabartma tozunu ekleyin, karıştırın.<br />

Soğuyan sebzeli karışımı ekleyin ve karıştırın. Muffin<br />

kaplarınıza paylaştırın 180 oC ortalama 50 dk pişirin.<br />

Fırından çıktıktan sonra üzerine bir bez örtün ve<br />

soğuduktan sonra bezi kaldırın.<br />

Afiyet olsun.<br />

NYX<br />

104


NYX<br />

105


Lezzetin<br />

ve Şıklığın<br />

“Tasarlanmış”<br />

Song’un<br />

Seçkileri<br />

SONGÜL ÖZTÜRK<br />

songul.ozturk@nyxmag.com<br />

Hali<br />

Aya<br />

Sultanahmet<br />

Hotel<br />

Baharı karşıladığımız bu günlerde; lüks, konfor ve rahat<br />

kelimelerinin anlam bulduğu bir yerdeyim.<br />

Sultanahmet, İstanbul'un tarihi dokusunun muhteşem<br />

detaylarına ev sahipliği yapan, Ayasofya ile Sultanahmet<br />

Cami'sinin biribirini selamladığı, tarihi Hipodrom<br />

meydanındaki gökyüzüne uzanan dikili taşları ile yerli ve<br />

yabancı turistlerin ilgi odağı olan bir bölge.<br />

Bu kez Sultanahmet'te kendinize zaman ayırabileceğiniz,<br />

dinlenebileceğiniz, konaklayabileceğiniz ve şehrin tarihi,<br />

turistik, yaşam noktalarına yürüme mesafesinde olan, güzel<br />

vakit geçirebileceğiniz, Aya Sultanahmet Hotel’deyim.<br />

Günümüzde, özellikle, yeme içme alanında faaliyet gösteren<br />

mekanlarda lezzet ve hizmet kalitesi yanında, tabakların<br />

tasarımından, çalışanların kıyafetlerine, hatta duvarlardaki<br />

tablolara kadar tüm detaylar dikkate alınınca “Deneyim<br />

Tasarımı” kavramı mekanlar için önem kazanmaya başladı.<br />

Aya Sultanahmet Hotel de bu tanımı hayata geçirerek keyifli<br />

bir deneyim sunan mekanlardan biri.<br />

NYX<br />

106


Song’un Seçkileri<br />

Aya Sultanahmet Hotel’in küçük<br />

fakat konforlu 9 odası bulunuyor.<br />

Otelin duvarlarında yer alan<br />

Mimar Hazal Akgün'ün kendi<br />

imzasını taşıyan tabloları sanat<br />

ve tasarımın keyifli birlikteliğini<br />

sergiliyor.<br />

NYX<br />

107


Aya Sultanahmet Hotel’in<br />

en özel yeri 1500 yıllık<br />

Magnaura Sarayı’nın<br />

kalıntılarına rastladığımız<br />

meşhur kavı.<br />

Gerekli izin ve denetimlerle restore edilerek otelin en çarpıcı<br />

yerlerinden biri oluşturulmuş.<br />

Tarihi dokuya sahip olan kavda özellikle Fransız ve İtalyan olmak<br />

üzere dünyadan ve Türkiye’den en seçkin şarapları tadabilirsiniz.<br />

Dekorasyonu ile de dikkat<br />

çeken butik otelde farklı<br />

lezzetler tadabileceğiniz<br />

birbirinden şık iki restoran<br />

bulunuyor.<br />

Bunlardan biri giriş katında bulunan Rami Restoran;<br />

Türk mutfağının her türlü lezzetini sunuyor.<br />

Bir diğer seçenek ise Aya Fish Lounge; teras<br />

katındaki restoranda İstanbul’un muhteşem<br />

deniz, Ayasofya ve Sultanahmet Cami manzaraları<br />

eşliğinde dünya mutfaklarına ait muhteşem<br />

lezzetleri burada deneyimleyebilirsiniz.<br />

Hafif bir şeyler atıştırıp, manzara ve güzel bir müzik<br />

eşliğinde kahvemi de yudumladıktan sonra pandemi<br />

sonrası; hem oteldeki çay saatleri için hazırlanan<br />

birbirinden nefis görünen tatlılar için, hem de bu<br />

seçkin hizmet, gurme lezzetler, kaliteli şaraplar<br />

eşliğinde yemek ve içmek üzere vedalaşıyorum.<br />

Pandemi süreci hala devam ederken , otelde ve<br />

restoranlarda hijyene çok dikkat ediliyor.<br />

NYX<br />

108


Song’un Seçkileri<br />

Giriş katında bulunan Rami Restoran<br />

Türk mutfağının zengin lezzetlerini sunuyor.<br />

NYX<br />

109


Bir diğer<br />

seçenek ise<br />

Aya Fish Lounge<br />

Teras katındaki restoranda<br />

İstanbul’un muhteşem deniz,<br />

Ayasofya ve Sultanahmet<br />

Cami manzaraları eşliğinde<br />

dünya mutfaklarına<br />

ait harika lezzetleri<br />

deneyimleyebilirsiniz.<br />

NYX<br />

110


Song’un Seçkileri<br />

Aya Sultanahmet Hotel, otelin bütünsel tasarımını<br />

da üstlenen Mimar Hazal Akgün'ün ailesine ait.<br />

Başarılı ve güçlü bir işkadını olan Sevda Kutlu,<br />

kızına hamileyken bu oteli satın almış. O nedenle bu<br />

projenin Hazal Akgün'ün hayatında özel bir yeri var.<br />

Uzun yıllar Amerika'da yaşayan Hazal Akgün<br />

mimarlık eğitimini de Amerika’da New York Pratt<br />

Enstitü’de yapmış.<br />

Evliya Çelebi’nin babasının, Mimar Sinan’ın<br />

eserlerinin arasında Sultanahmet'te kendine bir yer<br />

bulan Hazal Akgün ''deneyim tasarımı'' konsepti<br />

ile önemli farklar yaratarak, annesi Sevda Kutlu<br />

ile birlikte Aya Sultanahmet Hotel projesinin şık<br />

atmosferine imza atmışlar.<br />

Okulun bitirme tezini de Türkiye üzerine ve “Tarihi<br />

Yarımada” hakkında yapan Hazal Aygün'ün, bu<br />

projesi kendisine başarı ödülü kazandırmış.<br />

AYA SULTANAHMET HOTEL<br />

Cankurtaran, Kutlugün Sk. No:31<br />

34122 Fatih/İstanbul<br />

(0212) 527 51 00<br />

www.ayasultanahmethotel.com<br />

Hazal Akgün HR Creative şirketinin de kurucu<br />

ortağı. “DENEYİM TASARIMI” alanında yaptıkları<br />

çalışmalarla ön plana çıkan şirket, kurumsal<br />

kimlikten başlayarak restoranın adından,<br />

yemeklerin sunumuna, sosyal medya yönetiminden,<br />

mimari, iç mimari tasarımlara kadar işletmenin<br />

ihtiyaç duyacağı tüm çalışmaları bir tasarım paketi<br />

olarak sunuyor ve müşterilerine A’dan Z’ye kapsamlı<br />

bir hizmet vermeyi amaçlıyor.<br />

NYX<br />

111


Simone Rocha x H&M iş birliği koleksiyonu<br />

Tasarımlar Simone Rocha’ nın<br />

dünyasını tanımlayan duyguları<br />

ve ilham noktalarını bir araya<br />

getiriyor.<br />

Koleksiyon tasarımsal olarak, 10 yıllık bir dönemin karışımından – Rocha’nın önsezilerinin<br />

ve imza parçalarının yeniden doğumundan oluşuyor. İrlanda’ya, Hong Kong’a, dokuya, şekile,<br />

dokunsallığa, tarihe, aileye, yakınlığa ve neşeye bir övgü niteliğinde.<br />

NYX<br />

112


NYX<br />

113<br />

Moda


Simone Rocha x H&M<br />

Dış giyimde, Rocha’nın koleksiyonlarının da imzası<br />

niteliğinde olan trençkotlar ve pembe renkte,<br />

pırıltılı ekose kumaştan bir manto bulunuyor.<br />

Önlük askılı üstler ve tülden elbiseler; üste oturan<br />

elbiseler, ekoseli pantolon ya da kısa ve dökümlü<br />

elbiseler gibi diğer parçalarla katman olarak<br />

kullanılacak nitelikte. Yakasında inci işlemeleri<br />

bulunan iri örmeden trikolar ve yün hırkalar hepsini<br />

tamamlıyor.<br />

NYX<br />

114


Moda<br />

Simone Rocha x H&M<br />

NYX<br />

115


Simone Rocha x H&M<br />

Rocha ilk defa imzası niteliğinde<br />

olan kadın giyimin yanı sıra erkek ve<br />

çocuk giyimi dallarında da koleksiyon<br />

tasarladı. Kadınlar için; pembeden,<br />

ekoseden ve klasik niteliğinde olan<br />

siyahtan tül elbiseler bulunuyor.<br />

Bunların yanı sıra kendinden dokuma<br />

detaylı fil coupé kumaştan karpuz kollu,<br />

çiçekli elbise ve organik pamuktan<br />

tasarlanmış, iğne oyası detayları olan<br />

günlük elbiseler de var.<br />

NYX<br />

116


Moda<br />

Simone Rocha x H&M<br />

NYX<br />

117


“Umarım koleksiyondaki parçalar yıllar<br />

boyu giyilir ve giyildikçe de değerlenir.<br />

Tasarımların hepsi beni ve markamı<br />

son 10 yılda şekillendiren fikir ve<br />

ilhamlardan yola çıkarak oluştular ve<br />

onların giyilmekten eskiyecek kadar<br />

kullanılacak, yeniden yorumlanacak ve<br />

stilize edilecek olmasından ötürü çok<br />

heyecanlıyım.”<br />

Simone Rocha<br />

“Simone tamamen kendine has ve özel bir estetik anlayışına<br />

sahip. Her sezonda tekrar tekrar kimliğini yeniden tanımlıyor.<br />

Kendisini iyi tanıyan ve söyleyecekleri ile ilgili net olan bir kadın<br />

tasarımcıdan çıkan dinamik orantılar barındıran bir koleksiyon<br />

olarak şu an için mükemmel bir iş birliği gibi hissediliyor.<br />

Oldukça neşeli bir koleksiyon olmasından ötürü herkesin ruhunu<br />

şenlendireceğini ve ilham vereceğini umuyoruz.<br />

Ann-Sofie Johansson, H&M<br />

NYX<br />

118


Moda<br />

Simone Rocha x H&M koleksiyonu hm.com’da satışa sunuldu.<br />

NYX<br />

119


IPEKYOL<br />

NYX<br />

120


Tabiatın kusursuz<br />

harmonisi<br />

Moda<br />

Feminen ve modern tasarımları eşsiz silüetlerde<br />

buluşturan Ipekyol İlkbahar-Yaz 2021 Koleksiyonu,<br />

dalgaların dinginliğine, tuz kokan eşsiz meltemlere<br />

gönderme yapan seçkisi ile mevsimi selamlıyor.<br />

Koleksiyonun ana parçaları ise, yeni mevsimin<br />

kapılarını aralayarak romantik bir etki bırakıyor.<br />

Uzaktan yansıyan güneşin ışık oyunları ve doğanın<br />

yeni mevsime uyanışını simgeleyen onlarca kuş<br />

melodisinin keyif veren frekansı… Doğayla diyalog<br />

halindeki renklerinden ilham alan Ipekyol İlkbahar-<br />

Yaz 2021 Koleksiyonu, yeni sezonun yükselen<br />

tasarımlarını sunarak, şehrin sokaklarına ve hatta<br />

kumsallara, geceye ve gündüze uyarlanarak yepyeni<br />

ufuklara doğru yelkenlerini açıyor.<br />

Kıyı şeridine doğru inmeden önce, şehrin ortasındaki<br />

yeni mevsime eşlik edecek rahat ve bir o kadar<br />

modern parçalar, yükselen sezonun öncü parçaları<br />

arasında yer alıyor. Ilıyan havalara dökümlü formuyla<br />

eşlik eden geniş kesimli pantolonlar, oversize<br />

gömlekler ve bele vurgu yapan ceketlerle feminen<br />

ruhunu ortaya koyuyor. ‘’Denim on denim’’ frekansına<br />

bürünen jean gömlekler ve straight jean’ler 90’larda<br />

yükselen bu trendi günümüze adapte ediyor.<br />

NYX<br />

121


NetWork'ten<br />

Şehre Hayat Veren<br />

Koleksiyon<br />

NetWork, İlkbahar/Yaz 2021 sezonunu şehir yaşamının özlenen ritmini<br />

güçlü bir stil ve birliktelik ruhu üzerinden yansıttığı iddialı<br />

koleksiyonuyla karşılıyor.<br />

“Social NetWork” mottosu ile gerçekleştirdiği iddialı İlkbahar/Yaz 2021 kampanya çekimi ile<br />

marka; şehrin yaşayan mekanlarında, bir arada geçirilen keyifli vakitlere gönderme yapıyor.<br />

NetWork kadınının güçlü duruşunu yansıtan marka, günün her saati, her okazyona cevap veren<br />

dinamik bir koleksiyon sunuyor.<br />

NYX<br />

122


Moda<br />

Fuşya, saks mavisi, narçiçeği gibi canlı<br />

renklerin yanı sıra beyaz, ekru ve haki gibi<br />

natürel tonlar ile animal print ve etnik<br />

desenlerin geniş yer kapladığı koleksiyonda;<br />

yüksek kaliteli kumaşlar ve kusursuz kalıplar<br />

öne çıkıyor.<br />

Mevsimin enerjik ruhunu simgeleyen<br />

ceket pantolon takımları ışıltılı trikolarla<br />

tamamlanırken, renk bloklarının<br />

hakimiyetindeki elbiseler tek parça ile rafine<br />

bir şıklık vadediyor.<br />

Doğal dokularıyla dikkat çeken keten<br />

gömlek ve bluzlar renkli denim pantolonlarla<br />

buluşurken, leopar deseninin modern<br />

yorumuyla tasarlanan büstiyer, etek ve<br />

şortlar stil sahibi görünümlere imza atıyor.<br />

Koleksiyona ait tüm ürünlere NetWork mağazaları ve<br />

NetWork.com.tr’den ulaşabilirsiniz.<br />

NYX<br />

123


NYX<br />

124


Moda<br />

BALMAIN / BEYMEN<br />

NYX<br />

125


BALMAIN / BEYMEN<br />

NYX<br />

126


NYX<br />

127<br />

Moda


NYX<br />

128


Moda<br />

BALMAIN / BEYMEN<br />

NYX<br />

129


NYX<br />

130


Moda<br />

“Dreamscapes”<br />

Özgün ve modern gelinlikler<br />

yaratma misyonuyla yola çıkan<br />

Project.Bridal, marka felsefesini<br />

oluşturan yalın tasarım anlayışını<br />

bir üst noktaya taşıdığı 2021<br />

“Dreamscapes” koleksiyonuyla<br />

karşınızda.<br />

NYX<br />

131


Project.Bridal, 2021 “Dreamscapes” koleksiyonunda yeni nesil gelinlere enerjik ve farklı<br />

görünümler sunuyor. Çarpıcı cut out’larla flört eden üç boyutlu narin dantel modeller, klişelere<br />

meydan okurken kusursuz kalıplarıyla dikkat çeken ustalıkla hazırlanmış krep elbiseler<br />

sofistike ve avangart bir görünüm yakalamak isteyenlere hitap ediyor. Project.Bridal’ın imzası<br />

haline gelmiş, 90’lara vurgu yapan saten slip elbiseler 2021 yorumlarıyla karşımıza çıkarken,<br />

minimal kare yakalar ve cepli gelinlikler koleksiyonun favori parçalarını oluşturuyor. Derin sırt<br />

dekolteleri, seksi yırtmaçlar, narin el işlemeleri ise feminen ayrıntıları sevenler için.<br />

NYX<br />

132


NYX<br />

133<br />

Moda


Koleksiyonda gelinliklerin yanı sıra, nikah ya da küçük kutlamalar için mini ve midi elbiseler, güçlü<br />

bir görünüm yaratan tulumlar, hatta farklı seremoniler için değişik stillerde kombinlenebilecek<br />

ağ formunda elbiseler yer alıyor. Çarpıcı takı ve saç aksesuarlarının da yer aldığı koleksiyonda<br />

gelin adaylarının stillerine son dokunuşu yapacak tamamen el işi duvak tasarımları, tül eldivenler<br />

ve kemerler gibi zarif parçalar da bulunuyor.<br />

NYX<br />

134


NYX<br />

135<br />

Moda


Project.Bridal kurucusu ve kreatif direktörü Öniz İpek Derman, yeni koleksiyonun yaratım sürecini<br />

“Covid-19 pandemisi gelinlik tasarımlarından beklentiyi önemli ölçüde değiştirdi. Pandemi döneminde<br />

düğün kavramı, yerini çok az katılımcıyla düzenlenen mikro-davetlerden, evde aile arasında kıyılan<br />

nikahlara bıraktı. 2021 sezonuna hazırlarken de bu değişen beklentileri karşılayabilen bir koleksiyon<br />

yaratmaya özen gösterdik. Tasarımlarımızın her biri her türlü davette rahatça tercih edilebilecek<br />

parçalar. Böylece gelinlerimiz her koşulda kendilerini rahat, zarif ve özgün hissedebilecek” şeklinde<br />

ifade etti.<br />

Project.Bridal’ın Emirgan’da yer alan stüdyosunda kişiye özel tasarım hizmeti de sunuluyor.<br />

NYX<br />

136


Moda<br />

Project.Bridal 2021 kampanya yüzü<br />

Sofia Tesmenitskaya<br />

Project.Bridal, “Dreamscapes” koleksiyonunun<br />

ruhuna uygun, güzelliği ve özgünlüğü ile fark<br />

yaratan model Sofia Tesmenitskaya’yi 2021<br />

sezonunun marka yüzü olarak konumlandırdı.<br />

Sofia Tesmenitskaya daha önce Dior, Valentino,<br />

Monique Lhuillier ve daha birçok yüksek<br />

moda markasının defilesinde boy gösterirken<br />

Oscar de la Renta, Hermes gibi markaların da<br />

kampanyalarında yer aldı.<br />

NYX<br />

137


Özlem Süer’in 2021 Gelinlik Tasarımları<br />

Yalın, Retro ve İhtişamlı<br />

Moda ve tasarım serüveninde 30 yılı geride bırakan Özlem Süer, 2021 İlkbahar – Yaz gelinlik<br />

koleksiyonunu ‘sürrealist masal’ konseptli bir fotoğraf çekimi ile tanıttı.<br />

Özlem Süer post-pandemik döneme yönelik gelinlik öngörülerini anlatırken bu dönemi ertelenen<br />

zamanların yaşama yeni felsefeler kattığı ve beklentilerin daha da yükseldiği bir dönem olarak<br />

tanımladı. Süer “Gelinlikleri tasarlarken duygularımıza daha da yoğunlaştık. Romantizm bizim<br />

için çok başka hisler taşıyor. Artık romantizm ertelediğimiz değil öncelediğimiz bir his. 2021 yılı<br />

daha çok ritüelin gerçekleşeceği, daha çok alternatif gelinlikleri göreceğimiz bir yıl. Bu yıl daha<br />

çağdaş yaklaşımlarda strüktiv mimari ilhamlardan yalınlaşarak gelenler ile daha retro ve ihtişamlı<br />

gelinlikler göreceğiz: Contemporary Boho, retro, masalsı gelinler” dedi.<br />

NYX<br />

138


NYX<br />

139<br />

Moda


Koleksiyona Kol Detayları Damga Vuruyor<br />

Koleksiyonda farklı kol detaylı, Retro çan kollu veya büyük kabarık (puffy) kollu gelinliklerin<br />

yer aldığını belirten Süer sözlerine şöyle devam etti: “Oyuncaklı ışıltılardan, pastel siluetlere,<br />

statement kollardan fiyonklara kadar pek çok ikonik trend hayatımızda olacak. Renk tonlarında<br />

ise beyaz saltanatını yer yer bebek pembesi, pudra ve mavi tonlarına bırakacak. Üst üste inci<br />

tonlamalarıyla hafif pastelsi yaklaşımlarla katlı tüller, çok özel inci tonlamalarıyla işcilikli, farklı<br />

sırt detayları ile uzanan kuyruk etkileri gelinleri ardından izlenmeye değer kılacak başka bir<br />

zarafet olarak ortaya çıkacak.”<br />

NYX<br />

140


NYX<br />

141<br />

Moda


Şebnem Sönmez Wedding Boutique'ten<br />

90’ların Moda Kodlarından İlham Alan Koleksiyon:<br />

“Grace of Magic”<br />

NYX<br />

142


Moda<br />

Geleneksel el işçiliğini modern tarzla harmanlayarak zamansız ve rafine bir stille, zarif gelinler<br />

yaratma misyonunu 30 yılı aşkın süredir gelinlik endüstrisinde sürdüren Şebnem Sönmez<br />

Wedding Boutique, 2021 Yılı koleksiyonunu tanıttı.<br />

‘’Grace of Magic’’ adıyla sunulan koleksiyon 90’ların moda kodlarından ilham alıyor ve pandemi<br />

nedeniyle modada değişen trendlere uyum sağlayarak rahatlığı ve şıklığı bir arada sunuyor.<br />

Özelleştirilmiş kumaşlar, kristal ve inci işlemeleriyle zarif parçalar tasarlayarak, helen tarzdan,<br />

avangard modellere, klasik kesimlerden, salaş elbiselere, her tarza uygun modelleriyle Şebnem<br />

Sönmez Wedding Boutique, “Grace of Magic” ile 2021 sezonunu karşılıyor.<br />

NYX<br />

143


Özgür ruhlu gelinlere balon ve fırfır kollar<br />

Koleksiyonda, ipek tüller, ipek şifonlar, pliselenmiş danteller, tüller ve şeffaf<br />

boncuklarla işlenmiş dantel aplikelerden hazırlanan tasarımlara farklı renk ve<br />

dokulardaki kumaşlar eşlik ediyor. Bir modelde birbirinden farklı iki veya üç dantel<br />

kullanılması, transparan büstiyerler, kapuçino ve blash yansıyan renkler , uzun balon ve<br />

fırfır kollar, eteklerde ve kuyruklarda fırfır detaylar da 90’ların ruhunu taşıyan özgür<br />

gelinlere sesleniyor.<br />

NYX<br />

144


Moda<br />

Cesur ruhlu gelinlere derin dekolte ve yırtmaçlar<br />

Sezonun yükselen trendlerinden derin sırt dekolteleri ve iddialı yırtmaçlardan oluşan modeller<br />

de cesur gelinlere için tasarlanmış. Daha sakin ve sade görünümlü gelinlikler ve çıkarılabilir<br />

parçalarla birden fazla görünüm elde etmeye olanak sağlayan pelerinler, bolerolar, tül uzun<br />

duvaklar ve parmaksız dirsek üstü eldivenlerde koleksiyonun fark yaratan detayları arasında.<br />

Romantik ruhlu gelinlere üç boyutlu çiçekli danteller<br />

Gelinlik modelinde çabasız görünüm tercih eden gelinler içinse, boru kesim etekler, kruvaze<br />

yakalar, klasikten de uzaklaşmayan, modernize edilmiş fransız dantelli A line gelinlikler, şifon<br />

ve tül farbelalar, üç boyutlu çiçekli danteller, yaprak desenli aplikelerle hareketlendirilmiş<br />

tasarımlar bulunuyor.<br />

NYX<br />

145


NYX<br />

146


Moda<br />

Dünyaca ünlü İtalyan lüks lüks iç giyim markası La Perla'nın, zamansız ve çekici<br />

tasarımları ile 25 yıldır en beğenilen koleksiyonu olan La Perla Maison, 2021<br />

İlkbahar Yaz sezonunda da antik Floransa işlemeleriyle tamamlanan benzersiz<br />

güzellikte el yapımı ipek tasarımlar ile dikkat çekiyor.<br />

Vücudu şekillendirerek yepyeni bir siluet sunan yenilikçi korse tasarımları, vücut hatlarını belirginleştiren<br />

feminen tasarımların yer aldığı La Perla 2021 İlkbahar Yaz Koleksiyonu’nda şık pijama, gecelik ve sabahlık<br />

seçenekleri de yer alıyor.<br />

Ada Masotti tarafından 1954<br />

yılında Bologna’da kurulan La Perla,<br />

yaklaşık 60 yıldır İtalyan terzilik<br />

zanaatını, kusursuz el işçiliğiyle<br />

buluşturan gecelik, pijama ve iç giyim<br />

koleksiyonlarıyla göz alıcı tasarımlara<br />

imza atıyor.<br />

Feminen ve zarif modellerden oluşan<br />

koleksiyona BEYMEN’lerden ve www.<br />

beymen.com adresinden ulaşabilirsiniz.<br />

NYX<br />

147


NYX<br />

148<br />

BEGUM Bridal Design House, yeni<br />

heyecanı “House Party Loungewear”<br />

koleksiyonu ile gelinin her anına<br />

dokunan izler bırakıyor.


House Party<br />

Loungewear<br />

Moda<br />

Gelinin yolculuğuna eşlik eden şık, romantik ve cüretkar tasarımlar…<br />

Minimal çizgileri trend detaylarla birleştiren,<br />

abartıdan uzak tasarımlarıyla gelinliğin formunu<br />

bilinenin dışına taşıyan BEGUM Bridal Design House,<br />

yeni heyecanı “House Party Loungewear” koleksiyonu<br />

ile gelinin her anına dokunan izler bırakıyor. Naif<br />

çizgilerle aydınlattığı bu ışıltılı yolculukta; şıklık,<br />

romantizm ve cüretkarlık var.<br />

BEGUM Bridal Design House “Loungewear”<br />

koleksiyonuyla yaşamın zaman dilimlerinin şıklığını<br />

kadınla buluşturuyor. Sadeliğin baştan çıkarıcı<br />

tavrının ustalıkla kullanıldığı tasarımlarda lüks ve<br />

doğal kumaşların gücü ortaya çıkıyor. Evde, sahilde<br />

ya da özel bir günde giymeye uygun olarak tasarlanan<br />

koleksiyon; şort, elbise, pijama, ipek kimono gibi bir<br />

gelin yada gelin adayına dair her yerde eşlik eden özel<br />

parçalardan oluşuyor.<br />

Düğün planlarının vazgeçilmezi olan bekarlığa vedalar,<br />

özel buluşmalar, prova yemekleri, balayı ve daha<br />

fazlası için beyaz elbiselerden oluşan ışıltılı bir şölen<br />

sunan BEGUM Bridal Design House, ince detaylarda<br />

işlediği desenlere zarif bir parıltı katıyor. Üstelik gelinin<br />

heyecanlı yolculuğunun akışına tılsımlı dokunuşlar yapan<br />

Loungewear koleksiyonunu kişiselleştirmek yaka, sırt ya<br />

da manşetlere özel yazılar eklemek de mümkün…<br />

NYX<br />

149


Penti'den<br />

Romantik ve Büyüleyici<br />

Bridal Koleksiyonu<br />

Her biri özenle ve zarif detaylarla donatılmış tasarımlar, ister düğünden önce, ister düğün<br />

günü, ister balayında gelinlerin tamamlayıcısı olmaya aday. Satenin başrolde yer aldığı<br />

koleksiyonda bu sezon puantiye detayları da dikkatleri üzerine çekiyor.<br />

NYX<br />

150


NYX<br />

151<br />

Moda


2<br />

1<br />

3<br />

Işıltılı mücevherler...<br />

5<br />

4<br />

6<br />

7<br />

1- GİLAN 2- GİLAN 3- ALTINBAŞ 4-ATASAY 5- ATASAY 6- ATASAY 7- ATASAY<br />

NYX<br />

152


Mücevher<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

14<br />

13<br />

1- ATASAY 2- ATASAY 3- ALTINBAŞ 4- ALTINBAŞ 5- ALEXANDER MCQUEEN / BEYMEN 6- ALTINBAŞ 7- ATASAY<br />

8- ARİŞ PIRLANTA 9- MON REVE 10-SWAROVSKI 11-BALENCIAGA / BEYMEN 12- ATASAY 13- MON REVE 14- MON REVE<br />

NYX<br />

153


NYX<br />

154


Mücevher<br />

BİLİM VE SİHİR<br />

YENİ SWAROVSKI<br />

EVRENİNDE<br />

ÇARPIŞIYOR<br />

Köklü bir geçmişe sahip markanın kendini ifade ediş<br />

tarzı olan Swarovski Kuğusu, Engelbert’in yarattığı<br />

düşlerle dolu kristal dünyası Wonderlab’in bakış<br />

açısıyla yeniden canlandırıldı. Direktörün kendisi,<br />

“Wonderlab, bilimin ve sihrin buluştuğu, ekstralığın<br />

ve zarafetin çarpıştığı bir yer; insanları yeni Swarovski<br />

dünyamıza davet ederken herkesin deneyimlemesi<br />

gereken bir merak duygusudur.” sözcükleriyle<br />

Wonderlab’i tanımlıyor.<br />

Bu dünyanın bir parçası olarak, Swarovski Kuğusu<br />

kanatlarını açmaya hazır bir şekilde markanın yeni<br />

vizyonuyla bir araya geldi. Kuğu, markanın ileriye<br />

dönük ivmesini güçlendirmek için en yeni iterasyonun<br />

geliştirilmesiyle hazırlanan, uzatılmış boyun ve duruş<br />

tasarımıyla modernleştirilmiş bir görünüm kazanıyor.<br />

Kuğu, sembolik olarak Swarovski’nin kristal sevgisiyle<br />

yansıtılan sonsuz aşkı temsil ediyor. Swarovski,<br />

adaptasyon sırasında ikonik amblemine sadık kalırken<br />

mirasıyla duyduğu gururu ve geleceğe bakış açısını<br />

güçlendiriyor.<br />

Swarovski’nin yeni marka ikonuna ait son dokunuş,<br />

şekerlemeleri andıran sekizgen bir paket biçiminde<br />

oluşturuldu. Yeniden doğuşu temsil eden sekizgen,<br />

kalbinde Swarovski yatan façetalı kristale doğrudan<br />

bir göndermede bulunuyor.<br />

Swarovski'nin Anında Mucize mağazaları,<br />

kristal yaşam tarzı parçalarının (açık bileşenler,<br />

mücevherler, saatler, heykelcikler ve aksesuarlar)<br />

çeşitliliğiyle dolu, şekerlemeleri andıran manzarası<br />

ve Swarovski'nin yeni ambalajından oluşturulan<br />

sekizgen logo silüetinin büyüleyici arka planıyla<br />

neşeli bir mucizeyi gerçeğe dönüştürüyor.<br />

ANINDA MUCİZE MAĞAZALARI<br />

DUYULAR İÇİN ZİYAFET<br />

Swarovski Wonderlab, önemli küresel pazarlarda<br />

açılan 28 Anında Mucize mağazasıyla hayat buluyor.<br />

Geçtiğimiz Şubat ayında Milano, Galleria ile başlayan<br />

açılışı, Paris ve New York'taki yeni lokasyonlarla<br />

birlikte Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya Pasifik'te<br />

bulunan 27 mağaza takip edecek.<br />

NYX<br />

155


Bitki<br />

Ressamlığının<br />

Yükselişi<br />

Sanatın<br />

Gözü<br />

FULDEN KARAYEL<br />

Sanat Danışmanı<br />

fulden.karayel@nyxmag.com<br />

Sanat dünyasında son günlerde çok konuşulan<br />

adeta ruhumuzu tazeleyecek bir sanat dalından<br />

bahsediliyor. Sanatla bitkinin birleşiminden<br />

ortaya çıkan şaheserler ve yükselişe geçen<br />

sanat dalı Bitki Ressamlığı gerçekten de<br />

konuşulmayı hak ediyor. Ülkemizde bu sanatın<br />

öncülüğünü yapan nice sanatçılar var ve uzun<br />

yıllardır bu konuda eserler veriyor, eğitim faaliyetleri<br />

yürütüyor, sergilere katılıyor ve kitaplar yayınlıyorlar.<br />

Onlardan biri Bitki Ressamı Işık Güner. Dünyanın birçok<br />

noktasında yabani bitkileri resmetmiş ve bitki koruma<br />

projelerinde yer alan bir sanatçı o. Hatırlayacağınız<br />

üzere en son Evin Sanat Galerisi’nde Doğanın Detaylarını<br />

Görmek adlı kişisel sergisinde işlerini görmüştük. Işık<br />

Güner’in Dibujo De Botánica (Botanical Illustration From<br />

Life) kitabında yer alan çalışmalarının ve elliyi aşkın yapıtının<br />

izleyicilerle buluştuğu sergide, sanatçının bir resmin<br />

sadece son hâlini değil, çizim denemeleriyle, eskizleriyle,<br />

renk denemeleriyle bir resmi tamamlamak için izlediği<br />

yolu sanatseverlerle buluştu. Bu arada bu kitap Türkiye'de<br />

bilimsel bitki resmini teknikleri ile anlatan ilk kitap olma<br />

özelliğini taşıyor. Bitki Ressamlığının detaylarını Işık Güner<br />

ile konuştuk.<br />

Sanatınızı bize nasıl anlatırsınız?<br />

Bilimsel bitki resimleri yapıyorum. Sanat ile bilimin<br />

buluştuğu çok güzel bir nokta diyebilirim. Bitkileri birebir<br />

resmederek, boyutlarını da ölçüp biçerek bitkinin türün<br />

betiminde yazan özelliklerini göz önünde bulundurarak<br />

bir bitkinin bütün karakteristik özelliklerini resimlerimle<br />

anlatmaya çalışıyorum.<br />

Bitki ressamlığının kuralları var mıdır? Ne gibi<br />

özellikler gerektirir?<br />

Bitki ressamlığı ve bitki resimleri kendi içinde ayrılıyor.<br />

Estetiğin daha ön planda olduğu resimler var, bir de benim<br />

yaptığım gibi bilimsel bitki resimleri var. Bilimsel bitki<br />

resimlerini yapıyorsak eğer en temel bir kural var o temel<br />

kural da bitkiyi birebir çiziyorsunuz. Çok fazla yorum<br />

katmıyorsunuz.<br />

NYX<br />

156


Sanatın Gözü<br />

Bitki Ressamı Işık Güner<br />

Yani bitkinin özellikleri neyse onları göstermeye<br />

çalışıyorsunuz. Kompozisyon size ait oluyor.<br />

Kompozisyonla uğraşabilirsiniz ama bilgi vermeye<br />

çalışıyorsunuz. O tür ile ilgili resmini yaparak o<br />

türü anlatmaya çalışıyorsunuz. O yüzden temel<br />

kural bitkinin kendisine sadık kalmak ve bir takım<br />

özelliklerini değiştirmeden birebir resmetmek<br />

oluyor.<br />

Bir çiçeği veya bitkiyi en doğru ne zaman<br />

resmedersiniz?<br />

Bir bitkiyi en doğru çiçeklenme döneminde<br />

resmedersiniz. Hangi bitkiyi ve hangi türü<br />

resmedeceksem onun en doğru zamanı çiçek açtığı<br />

ve taze çiçeği formunu bulduğu zamandır. Bu genelde<br />

bahar ayları oluyor. Ocakta ve Şubatta açan çiçekler<br />

de var. Hangi resmi yapıyorsanız onun dönemi<br />

önemlidir. Ben bu bitkiler çiçek açtığı zaman bitkiye<br />

bakarak birebir eskiz çalışmaları hazırlıyorum. Resmi<br />

tamamlamam daha sonra oluyor. Elimde yeterince<br />

bilgi topladıktan sonra eskiz çalışmaları, fotoğraf,<br />

renk denemeleri ve ölçülerini alıyorum. Daha<br />

sonra birebir ön araştırmamı yapıyorum. Bunları<br />

yaptıktan sonrada elimde bir sürü malzeme oluyor.<br />

Ana resme başlayıp son haline getirmem daha sonra<br />

gerçekleşiyor.<br />

En çok hangi bitkileri resmetmeyi<br />

seviyorsunuz?<br />

Çok özel, spesifik bir bitkiden bahsedemeyeceğim<br />

özellikle ‘‘Şunu resmetmeyi seviyorum’’ gibi.<br />

Bitki resmi yapmaya başladığınız zaman bitkinin<br />

detaylarına bakarak çok fazla vakit geçiriyorsunuz.<br />

Orası, burası, şurası derken bitkinin bir detayı<br />

muazzam güzellikte olabiliyor. İlk başta göze<br />

çarpmayan bitkinin bile çok acayip özellikleri,<br />

detayları, yaprağının altı, öteki yaprağının sapa<br />

bağlanma şekli gibi detaylar çok güzel ve ilgi çekici<br />

olabiliyor. Bakmaya başladıktan sonra bunları<br />

görebiliyorsunuz. O yüzden ben genel olarak bütün<br />

bitkileri seviyorum ve öyle özel bir ayrımım yok. Ama<br />

son zamanlarda Resimli Türkiye Florası Projesi ile<br />

beraber özellikle İrisleri çalışmaya başladık. Bol bol<br />

iris resmi yapıyorum. Bunlardan en sevdiklerim de<br />

‘‘Alacakurtkulağı’’ diye Van’da yetişen bir bitkidir.<br />

Onun resmini çok keyif alarak yapmıştım.<br />

Hangi araç gereçlerle çalışıyorsunuz?<br />

Suluboya ile kağıt üzerine suluboya yapıyorum.<br />

NYX<br />

157


Türkiye’de<br />

''Bitki Ressamlığı''na ilgiyi<br />

nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Türkiye’de bitki ressamlığına ilgi oldukça fazla. 2006<br />

yılından beri Türkiye’de dersler veriyoruz. Hala devam<br />

ediyor. İlk gerçekleştirdiğimiz kurstan beri hiç boş<br />

geçen ders olmadı. Bitki ressamları çığ gibi büyüdü.<br />

Bu sayede şu an ‘‘Resimli Türkiye Florası’’ projesini<br />

yapabiliyoruz. Bu projede yer alan otuza yakın aktif<br />

ressamımız var. Ressamlarımız bilimsel bitki resimleri<br />

yapıp flora projesini hazırlıyorlar.<br />

Bitki ressamlığı alanında aldığınız ödüller<br />

olduğunu biliyoruz. Ödüllerinizden biraz<br />

bahsedebilir misiniz?<br />

2010 ve 2014 yıllarında gerçekleşen RHS<br />

kısaltmasıyla Londra’da yapılan ‘‘Kraliyet Bahçıvanlık<br />

Derneği’’adlı bir sergi vardı. O yıllarda katıldığımda<br />

ikisinde de altın madalya ve serginin en iyi resmi<br />

ödülünü aldım. Edinburg’da Biscot adında başka<br />

bir uluslararası sergi yapıldı. Bu sergiye dünyanın<br />

her yerinden gelenler oluyor ve sergiye katıldıktan<br />

sonra da bir jüri var ve jüri sizin resimlerinizi<br />

değerlendiriyor ve ödüller veriyor. Biscot’a da<br />

aynı şekilde iki kere katılmıştım ve ikisinde de altın<br />

madalya kazanmıştım. Bir de 2012 yılında ‘‘Mary<br />

Mendum’’ diye özel bir ödül almıştım.<br />

Bir bitkiyi analiz ederken nelere dikkat<br />

ediyorsunuz?<br />

Bitkinin betimleri oluyor. Örneğin; botanikçiler bir<br />

bitki türünün betimini hazırlıyorlar. Bu türün şu<br />

özellikleri vardır, diğerinden farkı şudur gibi her türün<br />

betimini hazırlıyorlar. O betimi okuyup canlı örneği<br />

önüme alıyorum. O betimle canlı örneği kıyaslıyorum.<br />

Canlı örneğe sadık kalıyorum. Gördüğümüz ile betim<br />

arasında bazı farklılıklar olabiliyor ama belli kriterlere<br />

uyarak resmimin o betimle uymasına dikkat ediyorum.<br />

Bazen aldığınız bitki örneği ile o türün betimi çok<br />

farklı olabiliyor, ama mümkün olduğunca o türü<br />

anlatan tipik örneği bulup resmetmeye çalışıyorum.<br />

Dikkat ettiğim kısım ise betimde yer alan türün<br />

karakteristik özelliklerini açık ve net bir şekilde<br />

resimlerimde ifade edebilmek oluyor.<br />

Türkiye’de sayılı olarak yetişen endemik<br />

bitkilerden resmettiğiniz en ilginç bitki<br />

hangisiydi?<br />

Türkiye’nin bitkisi olan ‘‘Yitik Lale’’ adlı bir bitki<br />

var. Yittiği için yok ve doğada bulunmuyor. Yüz yıl<br />

önce birileri bu bitkiyi toplamış ve Türkiye’nin bir<br />

bitkisi olarak kaydı var. Ben bu bitkiyi Londra’da<br />

gerçekleşen ‘‘Chelsea Flower Show’’da gördüm. Birisi<br />

yetiştiriyordu. Yitik Lale artık kendi doğal ortamında<br />

olmadığı için bahçelerde ve botanik bahçelerinde<br />

yetişiyor. Orda onu görünce tabi fırsatı kaçırmamak<br />

adına bitkiyi oradan alıp resmini yapmıştım. Bu bitkiyi<br />

görmek benim için oldukça keyifliydi. Ben bu arada<br />

sadece endemik bitkileri çiziyorum gibi bir durum yok.<br />

NYX<br />

158


Sanatın Gözü<br />

Bir bitkiyi resmetme süreciniz nasıl<br />

gelişiyor? Nelerden ilham alıyorsunuz?<br />

Benim tek bir ilham kaynağım var o da bitkilerin<br />

kendisidir. Resmetme süreci şöyle oluyor; önce<br />

hangi bitkiyi resmedeceğime karar veriyorum.<br />

Yani genelde benim işlerim dağda bayırda<br />

gezerken ‘‘Ay ne güzel çiçekmiş! Şunun resmini<br />

yapayım’’ gibi olmuyor. Belli bir proje oluyor.<br />

Bu proje büyük bir proje olmak zorunda değil.<br />

O tür ne zaman çiçekleniyor, nerde açıyor,<br />

nereye gitmem lazım gibi soruların cevaplarını<br />

öğreniyorum. Örneğin; Bir bitkinin resmini<br />

yapma süreci bitkinin yaşamından daha uzun<br />

oluyor. Siz resmi tamamlayana kadar canlı örnek<br />

ölüyor. O yüzden temelde bitkiye bakarak çok<br />

büyük bir resmi tamamlamak mümkün olmuyor.<br />

Bu sebeple o türle ilgili eskiz çalışmalarını ve<br />

renk denemelerini yapıyorum, bitki ölmeden<br />

yeterince bilgi toplamaya çalışıyorum. Elimdeki<br />

bu verilerle beraber bitki öldükten sonra bile ana<br />

resmime devam edebiliyorum. Aradan aylar geçse<br />

bile, kompozisyonumu ayarlayıp resim yapmaya<br />

başlıyorum. Bu süreç son derece yavaş ve adım<br />

adım ilerleyen bir süreçtir.<br />

NYX<br />

159


Sanatın Gözü<br />

Yaptığınız eserler ne kadar sürede ortaya<br />

çıkıyor?<br />

Çok değişiyor bu. Eğer tek bir yaprak çiziyorsam<br />

üç gün olabiliyor. Ama böyle büyük tam detaylı bir<br />

resim yapıyorsam bu bir ay da olabiliyor. En uzun<br />

soluklu yaptığım resim herhalde üç senedir. Bir tane<br />

Şili’nin bir bitkisi olan ‘‘Gunnera’’ diye bir bitki var.<br />

Bu bitkinin sadece ön çalışmasını yapmam üç sene<br />

sürmüştü. Örneğin; bütün o yaprağını buluyorsun,<br />

çiziyorsun, çiçeğini bekliyorsun, onu çiziyorsun.<br />

Sonra meyve zamanını bekliyorsun meyve geliyor,<br />

çiziyorsun falan derken üç sene sürmüştü. Sonra<br />

bütün elimdeki çizimler hazır olduktan sonra oturup<br />

başlayıp resmi tamamlamam üç ayımı almıştı. En son<br />

yaptığım bir resim var biraz ondan bahsedebilirim.<br />

Bir eğrelti resmi. Hatta sergide yer aldı. O resmi<br />

yaklaşık yedi ay gibi bir sürede tamamladım. Bu arada<br />

eğrelti otu çok zahmetlidir ve detaylıdır. Uzun saatler<br />

çalışamıyorsunuz çünkü her yeriniz ağrıyor. Bitkiden<br />

bitkiye değişiyor.<br />

Bitki ressamı olmak isteyen genç yeteneklere<br />

neler önerirsiniz?<br />

Bitki ressamı olmak isteyen genç yeteneklere bol<br />

bol çizim yapmalarını öneririm. Bu işin başka yolu<br />

yok. Sürekli kağıt kalemin ellerinde olması lazım<br />

ve bitkilere bol bol bakıp görmeleri ve bitkileri<br />

gözlemleme yeteneklerini geliştirmeleri lazım.<br />

Öğrenciler her yaptığı resmi bitirmek zorunda değil.<br />

Çizecekleri bitkiler, küçük bir tomurcuk, ufak bir<br />

meyve ya da büyük bir resim olabilir.<br />

2021’den beklentileriniz nelerdir?<br />

2021’den beklentim 2020’den daha fazla resim<br />

yapabilmektir. 2020’de yaptığım resim sayısını<br />

arttırmak beni çok mutlu edecek. Ocak ayı itibariyle<br />

seneye hızlı girdim ve resim yapmaya başladım.<br />

Umarım bu seneyi dolu dolu, rengarenk bitkilerle ve<br />

onların resimlerini yaparak tamamlayabilirim.<br />

Bitki ressamlığı nedir?<br />

Bitkileri resimlemenin kökeni, insanın doğayı tanıma<br />

ve tanımlayabilme ihtiyacına dayanıyor. Çizerek<br />

anlatmak bilginin en yalın dışavurumudur. Tarihteki<br />

ilk bitki çizimlerine Antik Mısır, Roma, Yunan,<br />

Mezopotamya ve Uzak Doğu’da zehirli bitkiler ve<br />

tedavi etmek amacıyla kullanılan bitkilerin görselleri<br />

şeklinde kimi zaman mağara duvarında bazen de<br />

elyazması bir kitapta rastlarız. 17. yüzyılda güzel<br />

görünümlü bitkilerin zengin ailelerin bahçelerinde<br />

yetiştirilmeye başlandığını ve daha çok bu bitkilerin<br />

çizimlerinin yapıldığını görürken, 16. ve 17.<br />

yüzyıllarda deniz aşırı yolculukların mümkün hale<br />

gelmesiyle birçok Avrupalı botanikçi özellikle Orta<br />

Doğu ve Akdeniz ülkelerine bitki toplamak amaçlı<br />

ziyaretlerde bulunmuşlardır. 19. yüzyılın sonlarında<br />

fotoğraf makinesinin bulunmasıyla bitkileri hızla<br />

görüntüleyebilecek teknolojiye ulaşılmıştır.<br />

İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya, Hollanda ve<br />

İtalya günümüz kriterlerine uygun, ilk detaylı bitki<br />

resimlerinin yapıldığı ülkelerdir.<br />

Bitki ressamlığı eğitimi, çok kolay öğrenilen basit bir uğraşın aksine, tamamen<br />

sabır, titizlik ve özveri gerektiren bir sanat.<br />

Sabır olmadan olmaz çünkü yavaş bir işlem. Kimi kişiler daha hızlı resim yapıyordur, kimi kişiler daha yavaştır, kimi<br />

kişiler çok detaycıdır, kimisi ise o kadar detay yapmıyordur. O yüzden bu süre değişecektir ama sabretmeyi bilmek<br />

gerekiyor. Bu sadece resim yaparken değil bitkiyi beklerken de gerekli bir şeydir. Örneğin; ben bu sene bir İris<br />

türünün resmini yapmak istiyorsam bekleyip kendimi ona organize etmem gerekiyor. Nisanda çiçek açıyorsa, nisan<br />

ayına kadar onu beklemem gerekiyor. Resim yapmak ayrı bir sabır gerektiriyor. Ve tabii ki çok titiz bir çalışma. Çünkü<br />

bilim insanı gibi yaklaşmaya çalışıyorum. Sadece güzel resim yapmaya çalışmıyorum. Özellikle resim yaparken bitkiyi<br />

gözlemlemek, doğru çizmek, özelliklerine bakmak çok önemlidir. Doğru resim yapmaya çalışıyorum. Bu da tabii ki çok<br />

ciddi bir titizlik ve özveri gerektiriyor. Bitkilerin çiçeklenme dönemine göre hayatımı programlıyorum. Bu da büyük<br />

bir özveri gerektiriyor.<br />

NYX<br />

160


VEGAN MUM<br />

fyrluxury.com |<br />

NYX<br />

161<br />

fyr.luxury


8 Mart<br />

Dünya Kadınlar<br />

Günü<br />

“Dünya’da hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa<br />

ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha<br />

fazla çalıştım diyemez.”<br />

Bu sözler Mustafa Kemal Atatürk’e ait.<br />

Bu sözlerin ışığı altında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü<br />

kutladık.<br />

Kadınların toplumsal hayattaki önemine vurgu yapmak için<br />

kutlanan, Birleşmiş Milletler tarafından da uluslararası bir gün<br />

olarak tanımlanan Dünya Kadınlar günü aslında çok elim bir olaya<br />

dayanıyor.<br />

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma<br />

işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında<br />

greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya<br />

kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde<br />

kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can<br />

verdi. ABD basını bu olaya neredeyse hiç yer vermemişti. Buna<br />

rağmen, işçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.<br />

Dünya Kadınlar Günü dayandığı talihsiz olay nedeniyle bazı<br />

ülkelerde anma törenleri ile kutlanıyor. Dünya Emekçi Kadınlar<br />

Günü adı ile 1921 yılından itibaren Türkiye’de de kutlanmaya<br />

devam eden 8 Mart ilk olarak 1975 yılında yaygınlaşmaya başladı.<br />

NYX<br />

162


8 Mart Dünya Kadınlar Günü<br />

NYX<br />

163


8 Mart Dünya Kadınlar Günü<br />

NYX<br />

164


8 Mart Dünya Kadınlar Günü<br />

NYX<br />

165


Hayatı kendi kurgusu hatta dayatması içinde<br />

yaşamak, yeniyi, farklıyı denemek hatta yanı<br />

başımızda belirdiği zaman bile farketmek, günlük<br />

rutin içinde çok zor. Akışa kapılan insanların buna ne<br />

güçleri ne de niyetleri var. Ancak bazı insanlar bırakın<br />

akışa kapılmayı, o akışa cesurca dur der, olmadı yön<br />

çizer. Size aşılmaz engel gibi görünen ne varsa onlar<br />

için bir zıplama taşı, direnci öğrendiği bir deneyim,<br />

geleceğe hazırlayan bir sınava dönüşür. İşte “ilham<br />

veren kadınlar” bölümünde bu kadınları anlatmak<br />

istiyoruz.<br />

Kimi büyük projelerle kimi küçük dokunuşlarla ilham<br />

verirler, kimi ardına bile bakmaz, kimi özgürlüğünün<br />

onu çıkaracağı zirveye köklerinden aldığı enerji ile<br />

ulaşır. Kendi ipek gibi dokur ve hepimizi kimi zaman<br />

büyük bir görsel şölenle, dayanışmayla kimi zaman<br />

sabırla, birbirinden canlı renklerle, müzikle, saygıyla,<br />

coşkuyla hayata bağlar.<br />

<strong>NYXmag</strong> sizi her sayısında ilham veren kadınlarla<br />

buluşturmayı vaddediyor.<br />

NYX<br />

166


İlham Veren<br />

Kadınlar<br />

2<br />

NYX<br />

167


Esin ve Benan Terzioğlu<br />

Qimu Bags Markası Kurucuları<br />

Esin Terzioğlu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, avukat bir anne. Kızlarının eğitim<br />

hayatlarını daha yakından takip edebilmek adına uzun yıllar mesleğine ara vermiş. Onların artık<br />

desteğine gerek kalmadığını hissettiği noktada tekrar iş hayatına dönmek istemiş.<br />

Esin Hanım bu konuyu şöyle açıklıyor: ''Sanıyorum tasarım bütün hayatımda öncelikli bir olguya<br />

sahipti. Benan'ın da desteğiyle kendi markamızı kurma fikri gelişti.''<br />

Röportaj: Burçin Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />

NYX<br />

168


İlham Veren Kadınlar<br />

Nefes kadar hafif,<br />

zamansız ve kaliteli çantalar<br />

tasarlamak için yola çıktık...<br />

Benan Hanım mimari tasarımdan, moda<br />

tasarımına geçişiniz nasıl oldu?<br />

Tasarımı her yönüyle çok seviyorum. Tasarımı bütün<br />

olarak ele almak adına New York'ta mimari okudum.<br />

Mezuniyetten sonra annemle beraber bir iş yapma<br />

hayalim vardı, bu hayalimi QIMU ile gerçekleştirmiş<br />

olduk.<br />

Moda alanında bir marka yaratma<br />

konusunda kim kimi ikna etti, anne-kız<br />

birlikte böyle bir yolculuğa başlamaya<br />

nasıl karar verdiniz?<br />

Esin Terzioğlu: Daha önce de bahsettiğim gibi bu<br />

konuda Benan beni teşvik edip cesaretlendirmiştir.<br />

Çanta konusu, çanta tasarlama fikri ondan çıktı,<br />

sonrası tabir yerindeyse iplik söküğü gibi geldi. Benim<br />

yıllar içinde oluşan sadelikten yana bir çizgim, tarzım<br />

vardı. Benan'ın hem mimar olarak, hem de moda<br />

dünyasını yakından takip eden biri olarak belli bir<br />

bakış açısı ve vizyonu vardı. İki jenerasyonun tüm<br />

artılarını ortaya koyarak yolculuğumuza başladık.<br />

Qimu’nun çok güzel bir anlamı var.<br />

<strong>NYXmag</strong> okurları için markanızın adının<br />

hikayesini ve felsefesini anlatır mısınız?<br />

Qimu Çin mitolojisine göre Buda'nın çantası anlamına<br />

geliyor. Mitolojik anlamda içine herşeyi alabilen ve<br />

hayatın başlangıç nefesini temsil eden bir çanta. İçine<br />

herşeyi alabilmesi bereketi de tanımlarken, nefes<br />

kavramıyla da hafifliği sembolize ediyor.<br />

Yumuşacık ve hafif deriler kullanmak vazgeçilmezimiz.<br />

Kullanıcısının günün her saatine göre adapte<br />

edebileceği, çok kaliteli deri ve üstün bir işçiliğin<br />

beraber olduğu özgün bir Türk markası olmayı<br />

hedefliyoruz...<br />

NYX<br />

169


Tasarımlarınızda abartısız, yalın bir<br />

şıklık dikkat çekiyor. Zamansız parçalar<br />

olmaya adaylar. Koleksiyonlarınızı<br />

hazırlarken nelerden ilham alıyorsunuz?<br />

İlhamımızı, mimariden, sanattan ve seyahatlerden<br />

alıyoruz..<br />

Qimu Bags’i diğer çantalardan farklı<br />

kılan özellikler nelerdir? Kadınlar sizi<br />

neden tercih ediyor?<br />

Markamızı tercih edenler kaliteyi görünce bizi<br />

tebrik ediyorlar. Gerçekten her türlü detayıyla çok<br />

fazla ilgilendiğimiz bir işle karşılaşıyorlar. Zamansız,<br />

yalın ve çok fonksiyonel tasarımlar yapıyoruz.<br />

Bizden bir ürün alan bir kişi neticede 1 ürün satın<br />

almış olmuyor aslında, çoklu kullanımı ile birkaç<br />

ürün birden almış gibi oluyor.<br />

NYX<br />

170


İlham Veren Kadınlar<br />

İlhamımızı, mimariden, sanattan ve<br />

seyahatlerden alıyoruz.<br />

Dezenfektanlar, maskeler bir<br />

süre daha hayatımızda olmaya<br />

devam edecek. Bu durum tasarım<br />

konusunda çanta boyutlarını da<br />

etkiledi mi? İlkbahar/Yaz sezonunda<br />

bizi nasıl çantalar bekliyor?<br />

İlkbahar/Yaz sezonunu çok sevdiğimiz iki<br />

modelin daha küçük boyları olan micro<br />

Cadena ve micro Hemithea ile karşılıyoruz.<br />

Daha sonra bunlara yepyeni bir model<br />

olan Amelie eklenecek. Bu yılın kutu çanta<br />

formatına uygun bir model olan Amelie<br />

özellikle gençler tarafından çokça tercih<br />

edilecek gibi görünüyor. Ayrıca yaz için<br />

Canvas çantalar da hazırlıyoruz. Canvas<br />

çantaların da kalitesi ve kullanım rahatlığı<br />

nedeniyle beğenileceğini düşünüyoruz.<br />

NYX<br />

171


Ece Çiftçi<br />

SosyalBen Vakfı Kurucusu<br />

Ece Çiftçi kendi tanımıyla SosyalBen adıyla<br />

ilk adımını 14 yaşında atmış ve hayallerinin<br />

peşinden gitmiş seri sosyal girişimci<br />

Çok küçük yaştan beri hayatının büyük bir kısmını sosyal sorumluluk işlerine vakit harcayarak<br />

geçirdi. SosyalBen Vakfı Kurucusu ve Gençlik Kooperatifi yaratıcısı olarak, New York<br />

Üniversitesi İletişim Becerileri programından mezun olduktan sonra İstanbul Bahçeşehir<br />

Üniveristesi sosyoloji lisans eğitimini tamamladı. Ardından Bilgi Üniversitesi Sosyal Projeler<br />

ve Sivil toplum Yönetimi alanında yüksek lisans yaptı. Şu anda Yeditepe Üniversitesi’nde<br />

Antropoloji doktorasına devam ediyor.<br />

Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />

NYX<br />

172


İlham Veren Kadınlar<br />

Hayallerime<br />

dünya inandı.<br />

Hayallerimi gerçekleştirirken bana güç olan<br />

SosyalBen Vakfı ile birlikte güzel çalışmalara imza<br />

atarken, ulusal ve uluslararası pek çok platformda<br />

konuşmacı olarak yer aldım. Bu yolda karşıma çıkan<br />

fırsatları en doğru şekilde değerlendirerek ve<br />

inananlardan destek alarak kümülatif olarak büyüyen<br />

bir toplumsal fayda yaratmayı amaçladım.<br />

Aynı zamanda Oxford Üniversitesinde aldığım Felaket<br />

Senaryo Planlaması, Cape Town Üniversitesinden<br />

Sürdürülebilirlik ve Sistem Değişiklikleri, İrlanda<br />

Galway Üniversitesi’nde ise Hizmet Öğrenimi<br />

ve Müfredat planlaması üzerine eğitimler aldım.<br />

“Hayallerime dünya inandı” mottosuyla, bulunduğum<br />

her çalışmada hayal kurmanın ve bu hayallerin<br />

peşinden gitmenin gücünü keşfediyorum.<br />

SosyalBen oluşumu nasıl ortaya çıktı,<br />

hikâyesinden bahseder misiniz?<br />

SosyalBen serüveni 14 yaşında lisede bir konferansa<br />

katılmamla başladı. Konferansta edindiğim bilgiler ve<br />

dinlediklerimle hayallerim şekillendi. Hayallerimin<br />

peşinden koşarken SosyalBen Projesi ile “Bir Fikrin<br />

Mi Var?” yarışmasına katıldım ve birinci oldum.<br />

Aldığım derece sonrasında ekranlarda bahsettiğim<br />

SosyalBen Projesi’ne daha fazla kişi inanmaya<br />

başladı. SosyalBen’e olan tutkumu 2013 yılında<br />

resmiyete döktük ve daha fazla sosyal fayda sağlamayı<br />

hedefledik. SosyalBen vakfı kendi kendini başarılı<br />

bir şekilde fonlayan sürüdürlebilir STK’lardan<br />

biridir. Saha çalışmalarına sürdürülebilir bir bütçe<br />

oluşturmak için öncelikle SosyalBen Store kurduk<br />

ve ilk ürünümüz olan şemsiyelerimizi satarak fon<br />

sağlamaya başladık. Bunun yanı sıra, kurumsal<br />

ve bireysel sosyal sorumluluk danışmanlığı veren<br />

SosyalBen Akademi şirketini de hayata geçirdik.<br />

2017 yılında ise tüm sosyal sorumluluk çalışmalarını<br />

SosyalBen Vakfı olarak tek çatı altında topladık. Bu<br />

çatı altında ekibimizden gönüllülerimize, kurumsal<br />

destekçilerimizden bireysel destekçilerimize kadar<br />

pek çok kişi var. Ayrıca tasarımlarıyla ufkumuzu açan<br />

ve dikkat çekerek fon yaratmamıza katkı sağlayan<br />

ünlü destekçilerimize de sonsuz teşekkürlerimi<br />

iletiyorum.<br />

SosyalBen Vakfı’nın ana hedefi ve<br />

amaçladığı faydalar nelerdir, vakıf aracılığı<br />

ile bugüne dek kaç çocuğa ulaştınız?<br />

SosyalBen Vakfı, dezavantajlı bölgelerde<br />

yaşayan 7-13 yaş arası çocukların yeteneklerini<br />

keşfetmelerini ve geliştirmelerini amaçlayan; bu amaç<br />

doğrultusunda kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak<br />

eğitim çalışmaları gerçekleştiren bir sivil toplum<br />

kuruluşudur. Vakfımızın başka bir amacı ise çocukların<br />

ve gençlerin yaşadıkları dünyadan sorumlu bireyler<br />

olarak yetişmelerine fayda sağlamaktır. Vakıf olarak,<br />

saha çalışmaları boyunca resim, müzik, dans, oyun,<br />

yaratıcı yazarlık, kısa film ve fotoğrafçılık, spor, icat<br />

olmak üzere 8 temel atölye çalışmalarıyla çocukların<br />

yeteneklerinin keşfedilmesi, geliştirilmesi ve<br />

yönlendirilmesine katkı sağlıyoruz.<br />

Bu çalışmalarımızla Dünyada 11 ülkede, Türkiye'de<br />

ise 73 ilde 45 bini aşkın çocuğa ulaştık. Çocukların<br />

yeteneklerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için<br />

faaliyet gösteren 581 gönüllümüz ve dijital ortamda<br />

SosyalBen çalışmalarına ortak olan 332 e-Gönüllümüz<br />

olmak üzere toplamda 913 SosyalBen Gönüllüsü ile<br />

çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />

NYX<br />

173


Amerika Dışişleri Bakanlığı'nın<br />

düzenlediği ‘Gelecek Vadeden Genç<br />

Liderler’ programı kapsamında<br />

Türkiye’den bu ödülü alan ilk isim<br />

oldunuz. Bu ödüle giden süreç nasıl<br />

gelişti?<br />

Kariyerim ve hayallerim için üretmeye devam<br />

ederken 2018’de ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan<br />

“Gelecek Vadeden Genç Liderler” töreninde ödül<br />

alan ilk Türk olmaktan ve Forbes Dergisi tarafından<br />

“Türkiye'nin En Başarılı 30 Yaş Altı 30 Genci”nden<br />

biri seçilmekten mutluluk duyuyorum. Ayrıca yakın<br />

zamanda yer aldığım 2 listeden de bahsetmek<br />

isterim. Fast Company Dergisi tarafından<br />

hazırlanan “Sürdürülebilir Liderler” listesinde 30<br />

yaş altı tek sosyal girişimci olarak yer almaktan<br />

ve Fortune Türkiye Dergisi’nin hazırladığı “40 Yaş<br />

Altı 40” iş insanı arasına seçilmekten mutluluk<br />

duyuyorum.<br />

Aynı zamanda G20 Zirvesi alt komisyonu olan<br />

Almanya’da gerçekleşen G(irls)20 Genç Kadınlar<br />

Zirvesi’nde Türkiye’yi temsil etmekten ve Avrupa<br />

Birliği Parlamento’sundan konuşmacı olarak<br />

bulunmaktan da gurur duyuyorum. Bu ödüllere layık<br />

görülürken, listelerde ve etkinliklerde yer alırken<br />

her ne kadar Ece Çiftçi olarak benden bahsedilse de<br />

aslında arkamda çok büyük bir destekçi grubunun<br />

olduğunun altını çizmek isterim.<br />

Bu ödüllere layık görülürken,<br />

listelerde ve etkinliklerde yer<br />

alırken her ne kadar Ece Çiftçi<br />

olarak benden bahsedilse de<br />

aslında arkamda çok büyük bir<br />

destekçi grubunun olduğunun<br />

altını çizmek isterim.<br />

Bu noktada ekibimizden de bahsetmeden<br />

geçemeyeceğim. SosyalBen tüzel kişiliğini<br />

kazandığı 2013 yılından beri yüzlerce gönüllümüzle<br />

çocukların yüzünü güldürmeyi sürdürüyor.<br />

Gönüllülüğün bulaşıcı olduğuna inanan biri olarak<br />

fayda yaratmanın verdiği tatmin paha biçilemez.<br />

Gönüllülerimizle bağımız hiçbir zaman kopmuyor.<br />

SosyalBen ile tanıştıktan sonra gönüllülerimiz<br />

de isterse kendilerine ekibimizde yer vermekten<br />

büyük mutluluk duyuyoruz. Sosyal sorumluluk<br />

duygusu gelişmiş kişilerle çalışmanın verdiği<br />

mutluluk çok güzel. Dinamik ve genç ekibimizle<br />

daha fazla fayda sağlamayı hedefliyoruz..<br />

NYX<br />

174


İlham Veren Kadınlar<br />

"İyiliğe Açılan Mağaza"<br />

İyiliğe Açılan Mağaza; SosyalBen Store ile<br />

ilgili de bilgi alabilir miyiz?<br />

SosyalBen Vakfı kendi kendini fonlayan bir sivil<br />

toplum kuruluşudur. Vakıf bünyesinde fon sağlayıcı<br />

2 iktisadi kuruluşumuz bulunmaktadır. Bunlarda<br />

ilki olan İyiliğe Açılan Mağaza’mız SosyalBen Store<br />

bizim için çok kıymetli. SosyalBen Store’da 7’den<br />

70’e herkesin kullanabileceği ürünler satıldığından<br />

çok geniş bir hedef kitlemiz var. Aksesuar, hediyelik<br />

eşya ve kırtasiye alanlarında ürün yelpazemiz<br />

oldukça geniş. Örneğin şemsiye, not defteri, kokulu<br />

çorap, telefon kılıfı gibi pek çok farklı seçenek<br />

mevcut. Burada insanları bize çeken şey ise bir<br />

çocuk gülümsemesi. Altını çizerek belirtmek isterim<br />

ki SosyalBen Store bir mağaza değil, iyiliğe açılan<br />

bir kapı. SosyalBen Store’dan yapılan alışverişler<br />

çocukları mutlu etmemiz ve hayatlarına renk<br />

katabilmemiz için çok önemli.<br />

2019 yılında SosyalBen Store’dan alışveriş yapanlar<br />

sayesinde 4 fiziki sahayı fonladık. Bu dört sahada<br />

480 çocuk 52 gönüllü ile buluştu. Her yıl daha fazla<br />

çocuğa ulaşmak için daha çok çalışıyoruz. 2020<br />

yılında, ünlülerin imzasını taşıyan ürünlerimizin yanı<br />

sıra SosyalBen Store’da en çok satılan ilk üç ürün<br />

Şemsiye, Tohumlu Kalemler ve Telefon Kılıfı oldu.<br />

2021 yılına dair en büyük temennimiz bu sayıları iki<br />

üç katına çıkararak daha çok çocuğun yeteneklerini<br />

keşfetmesini sağlamak.<br />

Ulusal ve uluslararası düzeyde hep birlikte salgınla<br />

mücadele ettiğimiz bu zor dönemde kendini ve<br />

sevdiklerini mutlu etmek isteyenleri, alışveriş<br />

yaparken fayda da sağlayacaklarını hatırlatarak<br />

SosyalBen Store’a bekiyoruz. Store ürünlerine www.<br />

sosyalbenstore.com’un yanı sıra lidyana.com, n11.<br />

com, shopier.com ve trendyol.com gibi farklı dijital<br />

satış kanallarından kolaylıkla ulaşabilirler.<br />

Aynı zamanda gönüllülüğü de öğrettiğiniz<br />

bir Akademiniz var. SosyalBen<br />

Akademi'nin çalışmaları hakkında bilgi<br />

verebilir misiniz?<br />

SosyalBen Akademi de SosyalBen Store gibi Vakfa<br />

fon sağlayıcı nitelikteki 2 iktisadi kuruluşumuzdan<br />

biri. Sosyal girişimlerimizde dikkat ettiğimiz en<br />

önemli husus yarattığımız faydasının sürdürülebilir<br />

olması. Bu sebeple 2 iktisadi kuruluşumuz da bizim<br />

için çok önemli.<br />

SosyalBen Akademi’yi 2015 yılında büyük bir<br />

heyecanla kurdum, kurarken de “Dünya’dan Biz<br />

Sorumluyuz” gibi iddialı bir motto ile yola çıktık. Bu<br />

işletmeyi kurarken Türkiye’deki gönüllülük oranını<br />

artırabilmek ve daha yaşanılabilir bir dünya yaratmayı<br />

amaçladım. Bu amaç doğrultusunda kurumlara ve<br />

bireylere sosyal sorumluluk proje danışmanlığı,<br />

gönüllü değişim program desteği ve alt program<br />

hizmetleri sunuyoruz.<br />

SosyalBen Akademi verdiği sosyal sorumluluk<br />

danışmanlık hizmeti kapsamında sosyal sorumluluk<br />

projesini oluşturma, planlama ve hayata geçirme<br />

kısmında mentörlük rolünü üstleniyor. Danışmanlık<br />

hizmeti bireysel öğrenciler, kurumsal firmalar<br />

ve eğitim kurumları için farklı uygulamalar ile<br />

şekilleniyor. SosyalBen Akademi, sosyal sorumluluk<br />

danışmanlığı dışında bireysel ve kurumsal hedef<br />

kitlelere yönelik geliştirdiği alt programları da<br />

yürütüyor. Bu programlar Gönüllü Turizmi, Gönüllü<br />

Rehber, Camping For Community ve Saha Çalışmaları<br />

olmak üzere 4 farklı şekilde uygulanabiliyor.<br />

Aynı zamanda SosyalBen Akademi 2018 Ocak<br />

ayından beri yürüttüğü gönüllü değişim programı<br />

sayesinde onlarca gönüllüyü ülkemizde ağırlıyor.<br />

Hindistan, İngiltere, Amerika, Kanada gibi dünyanın<br />

dört bir yanından Türkiye’ye gelen gönüllüler 4 ana<br />

program olan: Tarım ve Çiftçilik, Çocuk Bakımı ve<br />

Gelişimi, Suriyeli Mülteci Desteği ve Engelli ve Özel<br />

Gereksinimli bireyler programlarından birini seçerek<br />

ülkemizde gönüllülüğü deneyimliyor.<br />

SosyalBen Akademi ve çalışma kolları hakkında daha<br />

detaylı bilgi almak isteyenler<br />

www.sosyalbenakademi.com sitesini ziyaret<br />

edebilirler.<br />

NYX<br />

175


Şirin Mine Kılıç<br />

Mineral Medya Genel Müdürü<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Başkan Vekili<br />

Birçok şapkası olan bir kadından bahsedeceğiz bu sayıda, ilham veren kadınlar bölümünde.<br />

Kendisini uzun yıllardır tanıyorum. Gazeteci ve KA.DER üyesi iken başladı tanışıklığımız. Birçok<br />

yönüyle beni şaşırtmış bir kadındır Mine, ama en çok hayatı birçok yönüyle kavrarken hemen<br />

hepsine içselleştirdiği “iyi ve dürüst bir yurttaş” olmak kimliğini, feminist tarafını, coşkulu, sonuç<br />

alan öfkesini bütün içtenliği ile yansıtabilmesi ilgimi çekmiştir.<br />

Katıksız sigara düşmanıdır, hayvanseverdir, maratoncudur, iletişim danışmanıdır, vejetaryan<br />

olamadığı için üzgündür, hem Adanalı hem Antakyalıdır, gazetecidir, cesurdur, sivil toplum<br />

aktivistidir, haksızlıklara karşı öfkelidir, etkili bir sosyal medya kullanıcısıdır, feministtir,<br />

yazmazsa aklını yitirecek biridir hatta kendi deyimiyle bir “İsviçre çakısı”na dönüşmüştür.<br />

Röportaj: O. Suat Özçelebi / suat.ozcelebi@nyxmag.com<br />

NYX<br />

176


İlham Veren Kadınlar<br />

İnsanları değil<br />

fikirleri ve eylemleri<br />

örnek alıyorum.<br />

Sosyal medyada seni izleyenler<br />

karşılarında duyarlı adeta ideal bir yurttaş<br />

Mine görüyorlar, yaşadıklarını tüm<br />

açıklığı ile anlatan dobra dobra anlatan<br />

bir kadın… İnsanlara ilham veren bir yanın<br />

olduğunu düşünüyorum. Birçok konuda<br />

hem insanlara haklarını savunma hem de<br />

kendi haklarını savunurken adeta örnek<br />

oluyorsun. Birçok konuda çok duyarlısın.<br />

İdeal yurttaş diyemeyiz, benim kendi doğru<br />

bildiklerim var. Ve o doğru bildiklerimde kalabilmek<br />

için bir partinin içinde olmadan, sivil toplum tarafında<br />

kalarak orada gösterdiğim bir tarafım var. İnandığım<br />

gibi yaşamazsam yapmazsam, kendimden utanırım.<br />

Hak temelli bir yaklaşım aslında. Ben insanları değil,<br />

fikirleri ve eylemleri örnek alıyorum.<br />

Peki buradaki rol model kim, bu Mine’yi<br />

yaratan nedir? Hani ailede bir figür mü<br />

var, kızlar halaya çeker derler ya da bir<br />

öğretmenin bir etkisi mi var?<br />

Mesleki açıdan var aslında, 7 yaşında televizyonda<br />

izlediğim bir gazeteci dizisi vardı. Kahramanı da genç<br />

bir kadındı, kısacık saçlarını bile çok iyi hatırlıyorum.<br />

Çok aradım sonra, ama diziyi bulamadım. O dizideki<br />

karakter, yaptıkları beni çok etkilemiştir. Bir fotoğraf<br />

makinası vardı, birçok yere gidiyordu. Aslında okul<br />

yıllarında çok iyi resim çizerdim, öğretmenlerim<br />

de desteklediler, güzel sanatlara yönlendirmek<br />

istediler ama hem ben çok tutkulu değildim hem<br />

de ailem “oradan hayatını kazanamazsın” diyerek<br />

desteklemedi. Aynı durum üniversite de oldu. Lise<br />

yıllarımdan bu yana feministim. Üniversitede feminist<br />

akademisyenler vardı, araştırma görevlisi olmamı<br />

istediler, destekleyeceklerdi. Hayat boyu ders çalışma<br />

fikri zor geldi sanırım, kabul etmedim.<br />

Duygu Asena… Kadının Adı Yok adlı kitabıyla. Lisede<br />

onu okumaya başladım. Ama ben ilkokuldan beri kitap<br />

okurdum. Her şeyi okurdum. Lisede bana bir şey oldu.<br />

Tam adlandıramıyorum. Çünkü ortaokulda dindardım.<br />

Kuran kursuna bile gittim. Oruç tutardım. Babam da<br />

dindar biriydi. Ortaokul yıllarımda şunun kafamıza<br />

kakıldığını hatırlıyorum, “eğlenilecek kız, evlenilecek<br />

kız”. Bir anket defterine kendim için “evlenilecek kız”<br />

yazdığımı hatırlıyorum, travmaya bak. Sonra onu<br />

öyle yazdığımı hatırlayınca, lisede çok utandım. Bana<br />

“erkek Fatma” derlerdi küçükken, erkeklik abartılırdı,<br />

lisedeyden “bana artık bunu demeyin” dediğimi<br />

hatırlıyorum. Beni her zaman şu rahatsız etmiştir,<br />

erkekler hep oturuyor, kadınlar hep hizmet ediyor.<br />

Bunu dile getirdiğim zaman babamın bana kızdığını<br />

hatırlıyorum. Ama aynı babam beni ve kız kardeşlerimi<br />

“Üniversite okumazsanız evde oturur, çocuk bakar,<br />

ev işi yaparsınız” diyerek korkutur, okumaya teşvik<br />

ederdi. Annem ve babam, “Mutlaka üniversite<br />

okuyacaksınız, kendi paranızı kazanacaksınız” derdi.<br />

Mezun olup ilk yıl üniversiteyi kazanamayınca,<br />

eyvah şimdi beni evlendirecekler diye korktum. Ama<br />

babam beni hafta arası İngilizce kursuna, hafta sonu<br />

dershaneye yolladı, Çukurova Üniversitesi İngilizce<br />

İktisat bölümünü kazandım.<br />

Aslında madem o konuya girdin sorayım,<br />

feminist olmanda etkili olan neydi? Yani<br />

feminizminin kökeninde “bir gün Virginia<br />

Woolf’un Kendine Ait Bir Oda’sını okudum<br />

ve” diye başlayan bir hikaye var mı?<br />

NYX<br />

177


Yazmak içseldir ve içinde de<br />

kalmamalıdır. Hele de gazeteci isen<br />

herkesten farklı bir yerden bakar<br />

ve röntgen aleti gibi, kimsenin<br />

görmediğini görürsün.<br />

Gazetecilik nasıl başladı?<br />

Sanıyorum sen de benim gibi Hürriyet<br />

Vakfı’nın Erol Simavi Özel İletişim ve<br />

Eğitim Merkezi mezunusun<br />

Evet, gazetede vakfın ilanını gördüm. Önce yazılı bir<br />

başvuru yaptım. Kabul edilince sözlü sınava aldılar<br />

ve kazandım. Yazılı başvuruda “Annenizin mesleği<br />

nedir” sorusuna, “ücretsiz aile işçisi” yazdığımı<br />

hatırlıyorum. Milliyet’te Ekonomi servisinde<br />

çalışmaya başladım. Necati Doğru beni işe aldı. Onu,<br />

Adanalı kadınları nasıl kurtaracağımı anlatarak ikna<br />

etmiştim.<br />

Medya geçmişin Milliyet’ten sonra…<br />

Hürriyet’in dergi grubuna girdim. Kariyer Dünyası<br />

dergisi vardı, Türkiye’nin ilk insan kaynakları<br />

dergisi, çok severek çalıştım. Editörlükten haber<br />

müdürlüğüne kadar geldim, çok şey öğrendim<br />

orada. Ekonomik kriz sonrası 2001 gibi aynı<br />

grup içinde yenibiriş’ten Hürriyet İK’ya geçtim.<br />

Türkiye’de insan kaynakları kavramının yükseldiği<br />

yıllardı, çok okunuyorduk.<br />

Kanımca yazmak içseldir ve içinde de kalmamalıdır.<br />

Hele de gazeteci isen herkesten farklı bir yerden<br />

bakar ve röntgen aleti gibi, kimsenin görmediğini<br />

görürsün.<br />

Sivil toplumcu yönün de yine bu zamana<br />

denk düşüyor, 2000’lerin başında Kadın<br />

Adayları Destekleme Derneği (KA.DER)<br />

deneyimi… Burada çeşitli dönemlerde<br />

yönetim kurulu üyeliği yaptın. Şimdi<br />

Sosyal Dayanışma Ağı’nda (SODA) genel<br />

sekretersin.<br />

Hürriyet’te çalışırken KA.DER’de yönetim kurulu<br />

üyesi olan bir arkadaşımın daveti ile derneğe girdim.<br />

KA.DER Türkiye’de çok şey başardı. Kadın temsili<br />

bugün TBMM’de %17’ye gelmişse bunda KA.DER’in<br />

payı çok büyüktür. Özellikle farkındalık yaratma<br />

konusunda. Hatta iktidarın kurdurduğu Kadın ve<br />

Demokrasi Merkezi’nin (KADEM) kuruluşunun<br />

sebebi de KA.DER’dir, bizim karşımıza onu<br />

çıkardılar. 2000’lerin başından itibaren KA.DER’de<br />

görev alan birçok kadın “toplumsal cinsiyet eşitliği”<br />

için kadın katılımı artsın diye bir yerlerde lobi<br />

yapıyor. Mesela ben de bugün İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi Spor Kulübünde (İBBSK) gönüllü olarak<br />

yaptığım çalışmalarda eşitlik için çalışıyorum, her<br />

branşta kadın ve erkek takımı olması gerektiğini<br />

söylüyorum. Bu, zaman içinde mutlaka olacak.<br />

Her alanda “toplumsal cinsiyet eşitliği” olmalı diye<br />

bakıyorum. Ben KA.DER’de aynı zamanda eğitim<br />

gördüm, örneğin kotaya karşıydım, tek derste<br />

kota yanlısı oldum. Çünkü kota olmadan özellikle<br />

siyasette, kadın katılımının artması neredeyse<br />

imkansız. KA.DER bütün kadınlar için hatta medya<br />

için bile bir”aydınlanma” hareketidir aynı zamanda.<br />

2000’lerin başında, medyanın dili de haberleri de<br />

cinsiyetçi, ayrımcı, şovenistti. Bu dilin değişmesi için<br />

lobi çalışmaları yaptık, “erkek direnişine rağmen”<br />

başarılı olduğumuzu da düşünüyorum. Sivil toplumu,<br />

iş dünyasında birçok kadını ve erkeği etkiledik.<br />

NYX<br />

178


İlham Veren Kadınlar<br />

Peki sivil toplum deneyimi, medya<br />

deneyimi, radyo ve TV programları<br />

Kanal D, TV8, Radyo 92.3 ve diğerleri<br />

Şirin Mine Kılıç’a ne kattı, onu nasıl<br />

dönüştürdü?<br />

En başta network katıyor insana, çok farklı<br />

alanlardan insanlarla iletişim, bilgi alışverişi…<br />

Onların çoğu ile hala görüşürüm. Yetkinliğinin<br />

artmasını sağlıyor. Bugün rahatlıkla sunuculuk, TV<br />

ya da radyo programı yapabilirim. Ve en önemlisi bu<br />

ilişkilerle sürekli yeni bir şeyler öğreniyorsun. Kendi<br />

söylemek istediklerin için de bir alan yaratıyorsun.<br />

Bir İsviçre çakısına dönüşüyorsun.<br />

Peki İmamoğlu kampanyası…<br />

Ekrem İmamoğlu ile belediye başkan adayı<br />

olduğu 2014 yerel seçimlerinde çalıştım. Bir<br />

arkadaşım aracılığıyla görüşme yaptık. Beylikdüzü<br />

kampanyası öncesinde çok ciddi bir hazırlığı vardı,<br />

her şeyi tamdı, projeler, sunumlar hepsi hazırdı.<br />

Adaylığı öncesinde CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı<br />

olduğu için bir belediye başkanı gibi çalışmıştı,<br />

yönetiminin yarısını kadınlardan oluşturmuştu. Beni<br />

kampanyaya katan, eşitlikçi bakış açısı ve ekibinde<br />

kadınların da olmasıydı..<br />

Başka bir aday, mesela kadın aday değil<br />

de İmamoğlu kampanyasında çalışmanın<br />

özel bir nedeni var mıydı?<br />

Dürüst olması. Çok açıktı, çok şeffaftı, tertemiz bir<br />

insandı. Samimiydi ve yaptığı şeyler çok değerliydi.<br />

Bir sistem insanıydı. İlçe başkanlığını gecekondu<br />

gibi bir yerden modern bir yere taşımıştı. 500 kişilik<br />

bir toplantı salonu vardı. İl Başkanlığının bile böyle<br />

bir merkezi yoktu. Sıfırdan ekip kurmuştu, onlarca<br />

insanı tek tek arayıp kendisiyle çalışmaya ikna<br />

etmişti.<br />

Kitap da o zaman değil mi, “Ekrem<br />

İmamoğlu - Benim Sevgili Başkanım”…<br />

Kampanyadan birkaç ay önce, aday adayı<br />

döneminde çalışmaya başladık. Ardından<br />

çok başarılı bir kampanya yaptık. Politikaya<br />

atılmasından ilçe başkanlığına ve ardından<br />

belediye başkanı seçilmesine kadar olan dönemde<br />

yaptıkları inanılmazdı. Ekrem Beye, “Bu sistemi<br />

yazalım, CHP’li veya başka bir partili bunu uygulasa<br />

seçim kazanır” dedim. Amacım bir yönetim tarzı<br />

olarak “Ekrem İmamoğlu Modeli”ni yazmaktı. Bir<br />

biyografi kitabı yazma niyetim yoktu. İlk taslak<br />

işte bu modelin kitabıydı. Ancak daha sonra Ekrem<br />

Beyin danışmanı Necati Özkan bir biyografiye<br />

dönüşmesini önerdi. O bence daha vizyoner<br />

bakıyordu. Böylece kitabı tamamlamam iki yıl<br />

sürdü. 30’un üzerinde kişiyle görüştüm. Çocukluk<br />

ve gençlik yıllarının geçtiği Trabzon’a ve üniversite<br />

eğitiminin iki yılını geçirdiği Kıbrıs’a gittim. Kitap<br />

2016’da basıldı ve pek satmadı. İstanbul’un küçük<br />

bir ilçesinin belediye başkanının kim olduğu fazla<br />

insanın ilgisini çekmedi. 2019’daki İBB Başkanlığı<br />

seçim kampanyasında “Benim Sevgili Başkanım”<br />

başlığını küçültüp, kitabın adını “Ekrem İmamoğlu”<br />

yaptık, vizyonunu, çalışmalarını, projelerini ekledik.<br />

Bu kez başkanı merak eden çok insan çıktı ve 10.<br />

baskıya kadar geldik.<br />

NYX<br />

179


Koşucu yönünü, sporu da konuşalım<br />

biraz. Maraton koşuyorsun, ultra maraton<br />

koşuyorsun. Bu konudaki direncin, azmin<br />

birçok kişi gibi beni de çok şaşırtıyor.<br />

Aslında okul yıllarımda ve sonrasında düzenli olmasa<br />

da spor yaptım. Hentbol, basketbol, futbol oynadım.<br />

Koşuya başlamam biraz geç oldu, 39 yaşındaydım,<br />

neredeyse 13 yıl oldu. Erkek arkadaşım Soner<br />

koşardı, bir gün ben de onunla koşmaya çıktım,<br />

sadece bir yıl sonra 42.2km’lik İstanbul Maratonu’nu<br />

koştum.<br />

Sen sadece maraton değil 42.2km<br />

üzerindeki yarışlar olan ultra maratonları<br />

da koşuyorsun. İki kez 160km’lik Tuz<br />

Gölü Ultra Maratonunu bitirmişsin. Nasıl<br />

başarıyorsun bunu.<br />

Mutlu oluyorum ve farklılığı hissediyorum. Herkes<br />

çok acayip görüyor ama aslında garip bir durum yok.<br />

Antrenman yapan herkes her mesafeyi koşabilir.<br />

2009’da, Türkiye’nin ilk ultra maratoncusu Bakiye<br />

Duran’la tanıştım, ondan aldığım güç ve ilhamla<br />

ultraları da koşmaya başladım. Bir kadın hakları<br />

aktivisti olarak kadınların koşu alanında az olmalarını<br />

bir sorun olarak gördüm. Bir yandan koşarken bir<br />

yandan da kadınları koşmaya teşvik ettim. Türkiye’de<br />

koşan insan sayısı çok az ve bu azlık içinde kadınlar<br />

tam bir azınlık. Koşmak beni çok mutlu ediyor,<br />

ayrıcalıklı ve güçlü hissettiriyor, sağlıklı da oluyorsun<br />

tabi, sakatlanmazsan. Ama ben sağlıklı olmak için<br />

değil, “kilometre yemeyi” sevdiğim için koşuyorum.<br />

Maraton koşmak isteyenlere söylemek<br />

istediğin bir şey, önerilerin var mı?<br />

Çıkacak, koşacak. Ama tabii doğru malzemeyle<br />

koşacak. Mesela penye giymeyeceksin, naylon<br />

giyeceksin. Biraz paraya kıyacak performans<br />

ayakkabısı alacaksın. Pahalı değil rahat ettiğin<br />

ayakkabıyı tercih edeceksin. Yeni başlıyorsan<br />

hemen maraton koşmayacak, yavaş yavaş mesafeyi<br />

artıracaksın. Koşmayı bilen birine danışmakta da<br />

fayda var. Çünkü bilinçsizce yapıldığında tehlikeli bir<br />

eylem koşu. Mesela tükettiğini yerine koymazsan<br />

demir eksikliği olabilir, ben bundan ötürü tedavi<br />

gördüm. Koştuktan sonra insan bedenini daha<br />

fazla tanımaya başlıyor. Sadece düzenli yürüsen<br />

bile bedenine daha saygılı olmaya başlıyorsun.<br />

Özgüvenin artıyor, kendini daha güzel bile<br />

hissediyorsun.<br />

Sen şu anda İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi Spor Kulübü Başkan Vekilisin.<br />

Oradaki görevinle ilgili bir sürü polemik<br />

yapıldı, hatta bazı yayın organlarında<br />

bu konu çok abartıldı. Sen muhatap bile<br />

almadın açıklama da yapmadın.<br />

Benim oraya geçmemle Ekrem beyin doğrudan bir<br />

ilgisi olmadı. Beni daha önce kampanya döneminde<br />

çalıştığım Fatih Keleş aradı. Onun daveti ile<br />

yönetim kuruluna girdim. Kulübün bir sivil toplum<br />

kuruluşu bir dernek olduğunu bilmiyorlar. Ben<br />

orada gönüllü çalışıyorum. Hiçbir ücret almıyorum.<br />

Kendi aracımı kullanıyorum, benzinimi alıyorum,<br />

zamanımı ayırıyorum. 19 branşta 3 bin 500’den fazla<br />

sporcumuz var. Türkiye’nin en büyük spor kulübüyüz.<br />

Ben yine kendi bakış açımla toplumsal cinsiyet<br />

eşitliğinin sağlanması için çaba gösteriyorum.<br />

Atletizm ve okçuluk branşlarından sorumluyum.<br />

Atletizm büyük bir şube ama 30 yıldır kadın takımı<br />

kurulmamıştı, kadın antrenör de yoktu. Onu<br />

kurduk, ilk yılımızda başarılar elde ettik. Kadın ve<br />

erkek takımlarımızın altyapısını büyütüyoruz. 9-10<br />

Anadolu şehrinde desteklediğimiz çok yetenekli<br />

çocuklar var.<br />

NYX<br />

180


İlham Veren Kadınlar<br />

Bir de Mineral Medya’yı kendi şirketini<br />

nasıl kurdun, ondan söz eder misin?<br />

Bir yayınevinde çalışırken bana kurumsal dergi<br />

ve içerik işleri gelmeye başladı. Orada çalışırken<br />

bunları yapamazdım. Yani hayat beni kendi şirketimi<br />

kurmaya zorladı. Dört ortak kurduk şirketi, zaman<br />

içinde ikiye düştü. Kurumsal yayıncılık ve PR<br />

hizmeti vermeye başladık. Ekonomik krizlerden<br />

çok etkilendik, küçüldük. Şu anda sadece dergi ve<br />

editörlük işlerimiz devam ediyor..<br />

Kitapların var, Annem tek başına maça<br />

gitti, Adana’ya kar yağmış…<br />

Annem Tek Başına Maça Gitti, gazete ve dergilerde<br />

yazdığım yazılardan oluşuyor. Yayınevinden gelen<br />

teklifle ortaya çıktı, aslında çok kafamda olan bir<br />

şey değildi. Adana’ya Kar Yağmış ise 25 Adanalının<br />

yazılarının bir araya getirilmesi ile ortaya çıktı.<br />

Benim hikayemin adı “950 kilometre”. Babamın<br />

bizi 17 sene Adana’ya getirip götürmesiyle oluşan,<br />

ailemiz, akrabalarımızla çok iç içe geçen zamanı,<br />

oradaki kadınları, yengelerimi yazdım.<br />

Sigara karşıtlığını biliyorum, bu konuda<br />

ödünsüzsün. Sigara nefretinin kaynağı<br />

nedir, sporcu tarafın mı?<br />

Bir zehir olması ve aptallık olarak görüyorum.<br />

Yalnızca kendine değil, başkalarına da zarar<br />

verdiğin bir bağımlılık. Eroin gibi bir şey aslında,<br />

kurtulamıyorlar. Hadsiz, bencil, düşüncesiz ve<br />

zalim bir biçimde çocukların, yaşlıların, hastaların<br />

ve zehirlenmek istemeyen insanların yanında<br />

içebiliyorlar. Yaptıkları, insanları zehirlemek ve<br />

canlarına kast etmek. Babam mesela bu yüzden<br />

öldü 2012’de. Ben sigara ile mücadeleyi her yerde<br />

verdim, KA.DER’de bile. Eşitliği, demokrasiyi, adaleti<br />

savunurken; sigara içmeyen insanları “bilerek ve<br />

isteyerek” zehirleyemezsin.<br />

Senin ciddi hayvansever bir yönün de var,<br />

bunun kaynağı nedir?<br />

Sokakta beslediğim kedi, evimde iki yavru doğurdu.<br />

Bir anda üç kedi sahipleniverdim. Dört ay sonra<br />

anne kedi yavrulara saldırınca evimde değil,<br />

oturduğum binada yaşamaya başladı. Ardından<br />

iki engelli kedi daha sahiplendim ve 5 yıldır 4 kedi<br />

ile yaşıyorum. Kedilerin bağımsızlığını, gururlu<br />

hallerini, sakinliğini, güzelliğini, sevgi arsızlığını ve<br />

şefkatini çok seviyorum. En sinirli, bezgin, üzgün<br />

zamanlarımda bile beni güldürmeyi başarıyorlar.<br />

Uzaylı olduklarını düşünüyorum, çünkü insan<br />

olamayacak kadar kusursuzlar.<br />

Sence Mine’nin ilham veren tarafı ne?<br />

İlham veren tarafım değil de bence insanlar bir<br />

iş yapıyorlarsa farklılaşmalılar, sevdiğin bir iş ise<br />

hem o işi iyi yapmalısın hem de farklı bir şey de<br />

yapmalısın. Bu arada kendin için çok şey yapmalısın,<br />

kendini tek bir işe adamamalısın. Hayatımızı<br />

sürdürmek için maaş alarak ya da girişimci olarak<br />

yaptığımız iş çok ulvi bir şey değil. Yani para<br />

kazandığın şeye mahkum olmamalısın. Az kazan<br />

ama başka şeyler de yap, bir hobi edin bir sivil<br />

toplum kuruluşunda mutlaka çalış. Çevrene bak<br />

seni ne rahatsız ediyor, rahatsız olduğun konunun<br />

üstüne git ve değiştirmeye çalış. Ama bir yandan<br />

da nazik ol, iyi bir insan ol, kimseyi ezme, üzme,<br />

duyarlı, tutarlı ol. Son yıllarda özellikle tutarlılık ve<br />

utanma duygusunun artık yaşamımızdan çıktığını<br />

görüyorum, bu beni çok üzüyor.<br />

NYX<br />

181


Ebru Baybara Demir<br />

Sosyal Girişimci / Şef<br />

Cercis Murat Konağı Restoranı Kurucusu<br />

Ebru Baybara Demir, 1999 yılında sadece 3 yıldızlı bir oteli ve küçük bir<br />

lokantası dışında hiçbir turizm işletmesi olmayan Mardin’e yerleşti.<br />

Büyük bir hayali vardı, Mardin’i turizm ile tanıştıracaktı!<br />

Hayalini gerçekleştirmek için çıktığı yolculukta Mardin'deki kadınların<br />

hayatlarında da büyük bir değişim yaratmayı başaran Ebru Baybara Demir ile<br />

iham veren hikayesini konuştuk.<br />

Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />

NYX<br />

182


İlham Veren Kadınlar<br />

O bir değişime inandı.<br />

Şimdi kendisine inananlarla<br />

birlikte, dünyayı değiştirmeye<br />

niyetli...<br />

Çocukluğum ve okul yıllarım İstanbul’da geçse de<br />

geleneklerine bağlı kalabalık bir Mardinli aile içinde<br />

büyüdüm. Annemin mutfağından salınan kokuları,<br />

annemin ve babamın bizler için yaptıklarını, hiç<br />

hissettirmeseler de topraklarına duydukları özlemin<br />

her zaman farkında yaşadım. Babam kız çocuğunun<br />

dezavantaj görüldüğü bir dönemde 3 kızını<br />

okutmak ve güçlü birer birey olmalarını sağlamak<br />

için köklerinden ayrılıp Mardin’den İstanbul’a göç<br />

etmişti. Ondan tam 23 yıl sonra toprağım, köklerim<br />

beni Mardin’e çekti ve hayat öyküm burada yeniden<br />

başladı.<br />

Mardin’e gittiğimde genç ama büyük hayalleri olan<br />

biriydim. Turizm yapmak istiyordum. Her ne kadar<br />

Mardinli olsam da yaşam şeklim, düşüncelerim ve<br />

giyinişimle batılıydım.<br />

1999 yılında Mardin’e döndüğümde ilk zamanlar<br />

yurtdışından gelen turist grupları ağırlıyordum.<br />

Tarihi ve kültürel zenginliğiyle göz dolduran<br />

Mardin’de o dönem sadece 3 yıldızlı bir otel ve<br />

küçük bir lokanta vardı ve ne yazık ki; kaliteli hizmet<br />

sunulmuyordu. Bir gün yurtdışından gelen Alman<br />

bir turist grubu bu lokantada yemek istemediğini<br />

söylediğinde ertesi gün grubu ağırlayacak bir<br />

işletme alternatifimiz bile yoktu. Ne yapacağımı<br />

düşünürken yengem duruma müdahale etti ve<br />

28 kişilik Alman grubunu yengemin evinde, çevre<br />

evlerdeki kadınların da hazırladığı bölgenin<br />

geleneksel lezzetlerinden oluşan yer sofrasında<br />

ağırladık. O gün kurulan o yer sofrası, bu<br />

toprağın kadınlarının mucizesini bana gösterdi.<br />

O gün memnun ayrılan grup, yeni bir dönemin<br />

başlangıcı oldu benim için. Ağırlamaları evlerde<br />

yapmaya başladık. Bunun için yapısı uygun evleri<br />

belirledim, tamamen geleneksel lezzetlerden<br />

oluşan menüler hazırladım. Okuma yazma bilmeyen<br />

kadınların çocukları ile iletişim kurduk. Benimle<br />

birlikte 21 kadın Mardin’de yapılmayanı yapmaya<br />

başladık. Kadınlar artık en iyi bildikleri işten para<br />

kazanıyordu. Yaktığımız bu kıvılcım artık büyük<br />

bir ateş olmaya hazırdı. 2001’e geldiğimizde yola<br />

çıktığım 21 kadını da yanıma alarak işimizi Cercis<br />

Murat Konağı’na taşıdık. Bugün bölgenin ikonik<br />

işletmelerinden biri olan Cercis Murat Konağı,<br />

hikayesiyle Türkiye’nin her noktasında insanlara<br />

ulaşıyor onlara iham veriyor. Bunun bir parçası<br />

olmak benim için tarif edilemez bir duygu ve gurur.<br />

Tarihin başladığı ilkler diyarı Mezopotamya’nın<br />

çok dilli, çok dinli, çok kültürlü, çok lezzetli kenti<br />

Mardin’de, Ebru Baybara Demir tarafından<br />

kurulan Cercis Murat Konağı, Mardinli kadınların<br />

cesareti, hüneri ve başarısının ürünü olarak doğdu<br />

ve şimdi gelecek kuşaklara ulaşması için her gün<br />

yeni bir çabayla zenginleşen hikayelerin başlangıç<br />

noktası...<br />

NYX<br />

183


Suriyeli kadınlar bize<br />

geleneksel tarımla toprağı<br />

temizlemeyi ve sağlıklı tarım<br />

yapmayı öğretirken biz de<br />

onlara okuma ve yazma<br />

eğitimleri verdik<br />

Tüm hayatımızın değişimi ise 2021 yılında başladı.<br />

5 yaşındaki kızımın beyninde bir tümör olduğunu<br />

öğrendik. Bir anne ve babanın yaşayabileceği en zor<br />

dönemleri geçirdik. Doktorlar ise bu tür vakaların<br />

artık çok yaygın olduğunu ve bu hastalığın sebebinin<br />

sağlıksız gıda tüketimiyle bağlantılı olduğunu<br />

söyledi. 3 çocuk annesi ve her gün yüzlerce insanın<br />

karnını doyuran bir şef olarak gelecek nesillere karşı<br />

bir sorumluluğum olduğunu hissettim. İlk projemiz<br />

olan Topraktan Tabağa Projesi’nin ortaya çıkması da<br />

bu dönemde başladı.<br />

Projeye başlarken amacım iyi tarım için gerekli olan<br />

yerel tohumlara ulaşmaktı. Ancak çalışmalarımız<br />

değişen tarım politikalarıyla toprağını terk eden<br />

yerel üretici ve çiftçilerin de toprağa yeniden<br />

dönmesini sağladı ve mülteci entegrasyonu<br />

konusunda bize öncülük etti. Suriyeli kadınlar bize<br />

geleneksel tarımla toprağı temizlemeyi ve sağlıklı<br />

tarım yapmayı öğretirken biz de onlara okuma ve<br />

yazma eğitimleri verdik.<br />

70 kadınla başlayan Sorgül projesinde 350 kadın<br />

çiftçiye sürdürülebilir istihdam sağladık.<br />

NYX<br />

184


İlham Veren Kadınlar<br />

Sorgül’ün yanı sıra 2016 yılında Harran Gastronomi<br />

Okulu Projesi’ni hayata geçirdik. Harran’daki 160<br />

kişiye bizzat aşçılık ve mutfak eğitimi dersleri<br />

verdim. Okuma yazma dahi bilmeyen bu kadınlar<br />

Fransa Lyon ve İstanbul’da Sirha Gastronomi<br />

Fuarı’na katılarak pişirdikleri yerel yemeklerle<br />

büyük beğeni kazandı.<br />

2018 yılında 44 kadınla başladığımız Halep<br />

Sabunu projesinde pandemiyle birlikte günlük<br />

1 ton arap sabunu ile 1.5 ton kalıp sabun üreten<br />

Şemim Sabun markasını kurduk ve onlarca kişiye<br />

bu zorlu süreçte istihdam sağladık.<br />

Bu yola ilk adım attığımda zor olacağını<br />

biliyordum ama içimdeki tutkuyla<br />

“olmayacak” dediğim her an yeni bir yol<br />

yaratmanın peşine düştüm.<br />

İşte o zorluklar ve olmazlar bugün Türkiye geneline<br />

model olabilecek, yurtdışında alkışlanan, yerel<br />

kalkınmaya verdiği destekle 10’larca aileye gelir<br />

yaratan Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma<br />

Kooperatifi’nin kurulmasını sağladı. Kooperatifimiz<br />

aracılığıyla kurulan El Ele & Elden Ele mağazası<br />

ve online satış platformumuzla köylerdeki küçük<br />

üreticilerin ürünleri alarak yerel ekonomiyi<br />

destekliyoruz.<br />

Çiftçinin ürününe katma değer yaratarak<br />

nihai tüketiciye sunan bu zincirin son halkası<br />

niteliğindeki Türkiye’nin ilk “sixth sense” restoranı<br />

Sabunhane 1890’ı da Mayıs 2021’de açmaya<br />

hazırlanıyoruz.<br />

Sabunhane 1890’da insanlar geleneksel zeytinyağlı<br />

Mardin yemeklerini tadabilecek, zeytinyağı tadımı<br />

yapabilecek ve restoran içindeki sabun üretim<br />

fabrikasında geleneksel Halep yöntemi ile sabunun<br />

üretimini deneyebilecek.<br />

Yer aldığım önemli projelerden biri ise BM Dünya<br />

Gıda Programı (WFP)’nın Mutfakta Umut Var projesi.<br />

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı<br />

önderliğinde ve bakanlıklarımızın destekleriyle<br />

gerçekleşen projede, katılımcılar nitelikli gastronomi<br />

eğitimi ve eğitim sonunda aşçı yardımcılığı<br />

sertifikasına sahip oluyor. Projemiz 9 ilde yayılarak<br />

devam ediyor.<br />

Mardin’de, Suriye sınırına 33 km uzaklıkta, 800 bin<br />

nüfusu olan bir şehirde gastronomi şefi olarak işim,<br />

yaptığım tabağın lezzeti kadar insanların hayatlarına<br />

dokunabilmek, eğitim ve gelir düzeyi düşük olan<br />

bu yerde özellikle kadınların en iyi bildikleri şeyi<br />

onlar için bir ekonomik faydaya dönüştürürken<br />

geleneklerinden gelen bilgilerini üretimle<br />

birleştirmelerini sağlamak. Projelerimizde yer alan<br />

her katılımcının benim yanımdan ayrıldıktan sonra da<br />

istihdamını devam ettirmesini ve meslek edinmesini<br />

sağlamak her zaman önceliğim oldu.<br />

NYX<br />

185


Gerçek ürün ve gerçek<br />

hayatların peşinde koşan<br />

bir sosyal girişimci olan<br />

Ebru Baybara Demir,<br />

son iki yıldır İspanya’da<br />

dünyanın en iyi 10 şefi<br />

arasında gösteriliyor.<br />

2011 yılından beri elimizdeki değerlerle çözümün<br />

bir parçası olmaya çalışıyor, dezavantajlı yerel halkın<br />

ve mültecilerin eğitimi ve istihdamı ile ilgili projeler<br />

yürütüyorum. Mültecilerin ve özellikle de kadınların<br />

sürdürülebilir geçim kaynaklarına sahip olmalarını<br />

hem onlar hem de bölge ekonomisi için bir gereklilik<br />

olarak görüyorum.<br />

Yemek yapmayı ya da bu coğrafyadaki insanların<br />

kültürel bilgilerini ise entegrasyonun önemli bir<br />

aracı olarak kullanarak hayatlarını kazanmalarına<br />

yardımcı oluyorum.<br />

Anadolu’da “Doğduğun coğrafya kaderindir” derler,<br />

ben içinde yaşadığım toplumun insanlarına kadın<br />

ya da erkek fark etmeksizin kendi kaderlerini tayin<br />

edebilecekleri fırsatlar ve değerler yaratmak için<br />

çalışıyorum.<br />

NYX<br />

186


İlham Veren Kadınlar<br />

Ebru Baybara Demir,<br />

Pandemi Döneminde Dünyaya<br />

İlham Veren Şefler Arasında<br />

Yer Aldı<br />

İrlanda’da düzenlenen Food on the Edge’in<br />

kurucusu Şef JP McMahon, pandemi döneminde<br />

sosyal gastronomi ile sektörde yeni iş imkanları<br />

sağlayan 120’den fazla şefin çalışmalarını “Lessons<br />

from Lockdown: Cooking After Covid” kitabında<br />

topladı. Food on the Edge 2019’un tek Türk şef<br />

konuşmacısı olan Ebru Baybara Demir, Mardin’de<br />

yerel ürün, yerel mutfak ve yerel insan kaynağını bir<br />

araya getiren projeleriyle yer aldı.<br />

Ebru Baybara Demir'in Başarılarla Dolu Kronolojisi<br />

2020 Food On the Edge organizasyonunun kurucusu JP McMahon, pandemi döneminin gıdanın geleceği<br />

üzerindeki etkileri hakkında “Lessons from Lockdown: Cooking After Covid” adlı kitabı yayımladı. 2019<br />

yılında düzenlenen Food On the Edge’in tek Türk konuşmacısı olan Ebru Baybara Demir’de pandemi<br />

dönemindeki çalışmaları ile projede yer aldı.<br />

2019 Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ve Basque Mutfak Merkezi (Basque Culinary Center -<br />

BCC) tarafından İspanya’da 5’incisi düzenlenen UNWTO Gastronomi Turizmi Dünya Forumu’nun<br />

Türkiye’den tek konuşmacısı oldu.<br />

2019 İrlanda’nın Galway şehrinde 5’incisi düzenlenen Uluslararası Food on the Edge 2019 (FOTE 2019)<br />

sempozyumunda Türkiye’yi temsil etti.<br />

2019 Yves Rocher Vakfı’nın düzenlediği Toprağın Kadınları yarışmasında Türkiye’de ödülün sahibi oldu.<br />

2018 Tarım ve Orman Başkanlığı tarafından düzenlenen Girişimci Kadın Çiftçiler Ödül Töreni’nde “Kırsalda Kadın<br />

İstihdamına Katkı Sağlama Alanında” ödüle layık görüldü.<br />

2018 Basque Culinary World Prize’da, “Topraktan Tabağa Projesi” ile 30 farklı ülkeden 140 aday arasından<br />

ikinci kez en iyi 10 şef arasına giren tek Türk şef oldu.<br />

2017 Dünyanın en prestijli mutfak yarışması olan Basque Culinary World Prize 2017’de, ‘Harran Gastronomi<br />

Okulu Projesi’ ile 30 farklı ülkeden 110 aday arasından en iyi 10 şef arasına giren ilk Türk şef oldu.<br />

2017 Fransız Okulu Saint Pulcherie öğrencileri tarafından yapılan bir araştırmadan sonra, Suriyeli mülteci<br />

kadınlara istihdam projelerinden dolayı “Başarı Ağacı” ödülüne layık görüldü.<br />

2017 Çaba Derneği tarafından verilen “Türkiye’nin Geleceğe İz Bırakan Kadını” ödülünü kazandı.<br />

2012 Mardin’in başarı öyküsü Japon TV kanalı NHK tarafından belgesel olarak çekildi ve Japonya’da yayınlandı.<br />

2011 Garanti Bankası, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER tarafından verilen “Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan<br />

Kadın Girişimciler Ödülü”nü kazandı.<br />

2007 Cercis Murat Konağı ile Kent State Üniversitesi’nin düzenlediği “Dünyanın Kadın Liderleri ve Sürdürülebilir<br />

Projeler” de en iyi üç proje arasına girdi.<br />

2007 Milliyet gazetesi ve Ernst&Young tarafından verilen “Türkiye’nin Sosyal Girişimcisi Ödülü”nü kazandı.<br />

2001 Dünya Gazetesi tarafından verilen “Türkiye’nin Başarılı Kadını Ödülü”nü kazandı.<br />

NYX<br />

187


Seyahat<br />

Üzerine<br />

6<br />

Vizesiz<br />

Dünya<br />

O. SUAT ÖZÇELEBİ<br />

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri<br />

Kurucusu ve Sözcüsü<br />

Siyasal İletişim Danışmanı<br />

suat.ozcelebi@nyxmag.com<br />

Kehanet<br />

Salgından bağımsız olarak seyahat üzerine<br />

düşünmek, hele dünya çapında nelerin<br />

değişebileceğini tümüyle kestirmek çok kolay<br />

değil.<br />

Herkes kehanetlerde bulunuyor. Hem<br />

seyahat alışkanlıklarımız hem de gelecekte<br />

yaşayacaklarımız üzerine. Fakat herkesin hem<br />

fikir olduğu konu artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı.<br />

Seyahat şirketleri, turizm, ulaşım konusunda kafa patlatan<br />

bilim insanları, büyük uluslararası kuruluşlar herkes nelerin<br />

yaşanacağı konusunda ön görülerde bulunmaya çalışıyor.<br />

Fortune dergisi son sayısında Airbnb CEO’su Brian Chesky’in<br />

öngörülerini yayınladı.<br />

Bu konuda ileri sürülen birçok düşünceyi, daha doğru<br />

deyimle kehaneti kendi öngörülerimi de ekleyerek şöyle<br />

sıraladım:<br />

Seyahatler kısıtlamaların getirdiği özlemle en azından uzun<br />

bir süre ailelere, dostlara, arkadaşlara yönelik planlanacak.<br />

Belli ünlü şehirler, mekanlar ve yerler biraz daha yeni<br />

insanları beklemek zorunda kalacak. Bu da turizmin yön<br />

değiştirmesi, daha düşük cirolar demek.<br />

Turizmden vazgeçemeyenler ise büyük şehirleri, kalabalık<br />

turistik mekanları değil, daha kırsal yöreleri, küçük henüz<br />

keşfedilmemiş yerleri tercih edecekler. Butik hizmetler yola<br />

çıkanlara daha çok hitap edecek, aynı şekilde doğa turizminin<br />

de bundan olumlu etkileneceğini düşünüyorum.<br />

NYX<br />

188


Vizesiz Dünya<br />

Uçakla iş seyahati ciddi düzeyde azalacak, business<br />

koltukları da dönüşebilir. Uçakların tatil için kullanma<br />

oranı daha da artabilir. Ama toplamda uçakla uzun<br />

seyahat düşme eğiliminde olacağı için bizi çok ciddi<br />

indirim kampanyaları bekliyor kanımca.<br />

Araç tercihlerimizin, otostopçulara bakış açımızın<br />

değişeceğini, seyahatlerde birlikte kalabalık<br />

eğlencelerin azalacağını, vazgeçemeyenler için<br />

“yeraltına” ineceğini de düşünüyorum.<br />

Güvenlik… Seyahat sırasında artık her düzeyde<br />

sağlık güvenliği özellikle yaşlıların olduğu ortamlarda<br />

farklı önlemlerin uzun bir süre daha bunaltmaya<br />

devam edeceğini, seyahat bütçelerini etkileyeceğini<br />

düşünüyorum. Virüsün bulaşma olasılığı yüksek<br />

yeni varyantlarıyla gençler ve çocuklar için de<br />

seyahatlerde uygulanacak yeni kısıtlamalar da çok<br />

sürpriz olmayacak.<br />

Seyahat arkadaşlarımızın arasına hepimiz için<br />

artık ayrılmaz bir ikili katılmak üzere maske ve<br />

dezenfektan. Bunların farklı, değişik, modaya uygun<br />

versiyonları ile gittiğimiz, otel veya konaklama<br />

tesislerinde yeni eşantiyonlar olarak karşılaşacağımız<br />

da bir gerçek. Ancak hala birçok kişinin kendi güvenli<br />

maskesini, dezenfektanını kullanmayı da sürdüreceği<br />

düşünülüyor. Bu konuda Aralık 2020’de Türkiye’de<br />

yapılmış bir araştırma* dezenfektanın toplumun en<br />

az yarısı için seyahat arkadaşı olduğunu gösteriyor.<br />

Yanınızda dezenfektan taşıyor musunuz sorusuna<br />

denekler büyük oranda “çoğunlukla” %24.7 ve “her<br />

zaman” %31.8 yanıtını vermiş. Nadiren diyenlerin<br />

oranı sadece %24.8.<br />

*Yeni Hijyen Ürünleri Araştırması, Aralık 2020, Aksoy Araştırma<br />

Bütün bunlar elbette salgının etkisi azaldıkça yine değişecek. Bilim insanları virüsler ve gelecek için çok iyimser<br />

değiller. Bizi kademeli olarak azalsa da önlemlerle dolu yaklaşık bir 10 yıl bekliyor.<br />

Ancak ne olursa olsun umutluyum. Evrimin insana kazandırdığı en büyük hayatta kalma yeteneklerinin başında<br />

adaptasyon yeteneği geliyor, bu sayede insanlar yaratıcı fikirleriyle salgın gerçeğiyle de yaşamayı başaracaklar.<br />

Seyahatten vazgeçmemeyi de…<br />

NYX<br />

189


Bahara<br />

dinamik<br />

merhaba<br />

Doğadan, keşfetmenin heyecanından, hızla<br />

değişen dünyadan ve sanattan ilham alan<br />

BEYMEN Club 2021 İlkbahar Yaz Koleksiyonu,<br />

performans ve konfora odaklı Activewear Kapsül<br />

Koleksiyonu ile günün her anına uygun sportif ve<br />

şık seçenekler sunuyor.<br />

NYX<br />

190


Moda<br />

BEYMEN Club<br />

NYX<br />

191


NYX<br />

192<br />

Tropikal desenin oluşturduğu<br />

grafik etkinin fazlasıyla<br />

hissedildiği Beymen<br />

Club Activewear Kapsül<br />

Koleksiyonu, performans<br />

kumaşlarla yeniden<br />

yorumlanan tasarımları,<br />

jersey ve teknik kumaşlarla<br />

tasarlanmış hibrit<br />

sweatshirtleri ile sezonun<br />

dinamik siluetlerine imza<br />

atıyor.


Moda<br />

Yeniden yorumlanan kalıp detayları, color block tasarımlar,<br />

teknik kumaşlar ve yeni örme teknikleriyle zenginleşen<br />

Beymen Club Activewear Kapsül Koleksiyonu<br />

Koleksiyonda geçiş rengi olarak kullanılan nar çiçeği, sportif ürünlere hareket<br />

katarken; sezonun trendi olan basic tank toplar, uzun ve kısa taytlar ile<br />

kombinlenerek özgür bir ilkbahar yaz müjdeliyor.<br />

NYX<br />

193


adL<br />

2021 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu<br />

NYX<br />

194


NYX<br />

195<br />

Moda


adL 2021 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu<br />

“Samimiyet Tüneli” ile<br />

Doğala Yolculuk Başlıyor<br />

adL, moda tutkunlarını, 2021 ilkbahar - yaz koleksiyonunda renkli tonlar ve eğlenceli<br />

desenleri ile romantik hayal aleminde yolculuğa çıkarırken, rahatlık, doğallık ve<br />

samimiyetten ödün vermiyor.<br />

adL ilkbahar - yaz sezonu koleksiyonu<br />

ile Samimiyet Tüneli yaratarak “kadın”ı<br />

evde, sahilde, işte veya özel günlerde<br />

daha iyi ve doğal hissettiriyor. Yeni<br />

koleksiyon kırmızı, lila, fuşya, sarı ve<br />

yeşil gibi canlı renklerin yanı sıra bej<br />

ve kemik tonlarının hakimiyetiyle<br />

sezona rotasını çeviriyor.<br />

adL, klasik çizgilerin desenlerle<br />

modernleştiği koleksiyonuyla, tüm<br />

kadınları yeni sezonda samimiyete<br />

davet ediyor.<br />

Marka, sağlığın önemini daha iyi<br />

anladığımız günümüzde doğallığın<br />

cazibesini öne çıkarıyor. Ağırlıklı<br />

koton, viskon gibi kumaşların tercih<br />

edildiği adL 2021 ilkbahar - yaz<br />

koleksiyonu, sezonda tene dokunan<br />

tasarımları tamamen saf materyallerle<br />

buluşturuyor.<br />

NYX<br />

196


NYX<br />

197<br />

Moda


Sezonda astral seyahatler için çiçek bahçelerinden deniz<br />

altına, ekoseden geometrik çizgilere birçok stili eş zamanlı<br />

barındıran adL ilkbahar - yaz sezonu, sezonun moda<br />

trendlerine de atıfta bulunuyor. Marka, geometrinin<br />

esgarengiz keşfinden 80’lerin crop modasına, geçmiş ile<br />

modern ruhu, klasik ve dinamik kadınlarla buluşturuyor.<br />

adL, tasarımlarına iyiliği ve yaz ayları enerjisini büyük çiçek<br />

baskılı desenleri ile geçiriyor.<br />

NYX<br />

198


Moda<br />

Çizgili kumaşlarla zamansız modaya davet eden adL, bahar rahatlığını ve konforu da tasarımlarında ön<br />

plana çıkarıyor. Geometrik desenler ile güneşin geliş açısını artırırken, denizin altını da keşfe çıkıyor.<br />

Sezonun olmazsa olmazı keten kumaşı ise birçok ürününde kullanan adL, yaz sezonuna rahatlık katıyor.<br />

NYX<br />

199


NYX<br />

200


Moda<br />

“99 parça<br />

akımından<br />

ilham alan<br />

koleksiyon”<br />

Schmart, 2021<br />

koleksiyonuyla lüksü,<br />

eleganlığı ve seksapeli<br />

kutsuyor.<br />

Schmart 2021 koleksiyonu tamamı<br />

birbiriyle kombinlenebilen vücudu<br />

en iyi haliyle göstermeyi amaçlayan<br />

kadınsı parçalardan oluşuyor. Vücudu<br />

şekillendiren üstlere, üstün kalitede<br />

üretilmiş ruganlar eşlik ederken, rahat<br />

silüetler ruganın seksapeliyle yeniden<br />

yorumlanıyor.<br />

Marka, 2021 koleksiyonunda günlük<br />

giyimde de varlığını alt üst jogger<br />

takımlar, bisikletçi ve vücut şekillendirici<br />

taytlarıyla koyuyor.<br />

Gündüz ve gece kullanımı için tasarlanan<br />

her bir ürün, 99 parça akımından<br />

ilham alıyor. Tüm dünyayı etkisi altına<br />

alan, tek görünüm tüm gün akımından<br />

yola çıkan koleksiyonda bir çok parça<br />

kombinlenebilir olma özelliğiyle spor<br />

aktivitelerinden gece davetlerine eşlik<br />

edebilme özelliğine sahip.<br />

NYX<br />

201


Yasemin Özilhan for Ipekyol<br />

Koleksiyonu Yeniden<br />

Modaseverlerle Buluşuyor<br />

Ipekyol, stiliyle ve enerjisiyle modaseverlerin severek takip ettiği<br />

Yasemin Özilhan ile yeniden buluşuyor! İlham vermeye hazırlanan<br />

koleksiyonun hikayesi ise denimlerin zamansız, feminen ve<br />

her daim cool duruşundan başlıyor.<br />

Yasemin Özilhan for Ipekyol İlkbahar-Yaz 2021<br />

Koleksiyonu’nun ilgi çeken parçaları arasında ise; wide<br />

leg denim ve buna eşlik edecek denim croped top yer<br />

alıyor. Aynı zamanda takım ruhuna gönderme yapan<br />

bu ikilinin tamamlayıcısı ise oversize denim gömlek ile<br />

sağlanıyor.<br />

Beyaz ve ekrunun birlikteliğinden doğan denimler,<br />

slouchy formu ve arkası bağlama detaylı denim blazer<br />

ceket ile feminen olduğu kadar Ipekyol kadınının<br />

modern stiline gönderme yapıyor. Yeşil tonlarından<br />

ilham alan denim ve croped top’lar ise bağlama<br />

detayıyla kusursuz birlikteliği yakalıyor.<br />

NYX<br />

202


Moda<br />

Yasemin Özilhan for Ipekyol<br />

İlkbahar-Yaz 2021<br />

NYX<br />

203


LINKEDIN'İ<br />

Post<br />

Büyücüsü<br />

ETKİLİ<br />

KULLANMAK<br />

BURÇİN YAŞAR ÜNER<br />

Sosyal Medya Uzmanı<br />

burcin.uner@nyxmag.com<br />

Sosyal ağlardan bahsedilirken aklımıza ilk olarak<br />

çoğunlukla eğlence, hoş vakit geçirme ya da<br />

haber alma amaçlı kullandıklarımız gelir. Oysa<br />

iş hayatımız için oldukça faydalı bir sosyal ağ<br />

olduğunu da unutmamalıyız.<br />

Linkedin!<br />

Bildiğimiz ilk sosyal ağlardan biri olan Linkedin, 2003<br />

yılında iş dünyası için kuruldu. 2016 yılında ise Microsoft<br />

tarafından satın alındı. Satın alındıktan sonra da çeşitli<br />

güncellemeler ve eklenen özellikler sayesinde gelişimi hız<br />

kazandı. Günümüzde Linkedin kullanıcı sayısı<br />

700 milyonu aşmış durumda, bunun da 90<br />

milyonu üst düzey yönetici konumundaki<br />

kişiler. Ve dakikada 3 kişi Linkedin üzerinden<br />

işe alınmakta!<br />

Dikkatinizi çekebildiysem şimdi bu platformu nasıl en etkili<br />

şekilde kullanabileceğimize geliyorum.<br />

Öncelikle hesap açmak oldukça basit. Bir e-mail adresiniz<br />

olması yeterli. Esas önemli kısım hesap açtıktan sonra<br />

başlıyor. Profilinizi oluşturmak!<br />

NYX<br />

204


Post Büyücüsü<br />

UYGUN FOTOĞRAFLAR SEÇ<br />

ARKA PLAN FOTOĞRAFI KULLANIN<br />

UYGUN BIR PROFIL<br />

FOTOĞRAFI SEÇIN<br />

Fotoğrafınızın yakın zamanda çekilmiş olmasına<br />

dikkat edin. Mümkünse üzerinizde işyerinde<br />

giyeceğiniz türden kıyafetler olsun. Abartılı<br />

makyaj ya da aksesuarlardan kaçının (bunlar<br />

için zaten instagram var) Hafif bir gülümseme<br />

ile pozitif bir etki yaratabileceğinizi unutmayın.<br />

BAŞLIK ALANINI<br />

DOLDURUN<br />

Buradaki 120 karakterlik<br />

alanda kısaca çalıştığınız sektör<br />

ve konumunuzdan bahsedin.<br />

Uygun bir arka plan fotoğrafı da kullanarak profilinizi daha dikkat çekici hale getirebilirsiniz.<br />

Örneğin işinizle ilgili bir görsel kullanabilirsiniz.<br />

NYX<br />

205


BAĞLANTI KUR, AKTIF OL, ÖĞREN<br />

ÖZET BÖLÜMÜNÜ<br />

BOŞ BIRAKMAYIN<br />

Birçok kullanıcı özet bölümünü boş<br />

bırakmakta. Ancak bu bölümü de<br />

doldurarak profilinizi inceleyenlerde<br />

daha iyi bir etki bırakabilirsiniz.<br />

Üstelik tamamlanmış bir profil<br />

algoritmada görünürlüğünüz<br />

açısından da çok önemlidir.<br />

Burada kendinizi anlatmak ve<br />

uzmanlıklarınızı, yeteneklerinizi ve<br />

başarılarınızı anlatmak için 2000<br />

karakter hakkınız var.<br />

DIĞER KULLANICILARLA<br />

BAĞLANTI KURUN<br />

Profilinizi tamamladığınıza göre artık bağlantı kurmaya başlayabilirsiniz.<br />

Bağlantı oluşturmanın en kolay yolu ilk etapta Linkedin hesabınızı mail<br />

adresinizle senkronize etmek olacaktır. Bunu yaptığınızda LinkedIn'in<br />

bağlantı kurabileceğiniz kişileri size önerecek ve işinizi kolaylaştırmış<br />

olacaksınız. Tabii ki kendi adres defterinizde olmayan insanlarla da bağlantı<br />

kurmak isteyeceksiniz. Örneğin sektörünüzde üst düzey konumdaki<br />

insanlara da, arama kısmından isimlerini aratarak bağlantı kurma isteği<br />

gönderebilirsiniz. Ancak bağlantı istekleriniz her zaman kabul edilmeyebilir.<br />

Kabul edilmeme sebebi de profilinizin eksik olması, alakasız bir sektörden<br />

olmanız ya da ortak bağlantınız olmaması olabilir. Kabul edilmek için<br />

bağlantı davetinizle kısa bir not yazabilirsiniz. Ayrıca zaman zaman da size<br />

gelen bağlantı isteklerini kontrol etmeyi unutmayın. Ağınızı geniş tutmanız<br />

görünürlüğünüzü arttırmak için faydalıdır, geniş ağa sahip profiller arama<br />

sonuçlarında daha üst sıralarda çıkar.<br />

NYX<br />

206


Post Büyücüsü<br />

AKTIF OLUN<br />

Mükemmel bir profil oluşturdunuz, harika bağlantılar da<br />

kurdunuz ama hiçbir paylaşımda bulunmuyorsanız bu<br />

size maalesef bir fayda sağlamayacaktır. 700 milyonu<br />

aşan kullanıcıdan yalnızca 3 milyonu haftalık düzenli<br />

paylaşım yapıyor. Oysa Linkedin’de aktif olmak önemlidir.<br />

Bunun için mümkün olduğunca paylaşımda bulunun,<br />

bağlantılarınızın paylaşımlarına beğeni ya da yorum<br />

bırakın. Paylaşım yaparken neyi paylaştığınıza dikkat<br />

edin. Linkedin’e uygun olup olmadığı, insanların ilgisini<br />

çekip çekmeyeceği önemlidir. Ayrıca paylaşımlarınızda<br />

etiket kullanarak gönderilerinize erişimi arttırabilirsiniz.<br />

Ancak sayıyı abartmamakta fayda var…<br />

LINKEDIN GRUPLARINI<br />

KULLANIN<br />

Linkedin’de sektörünüzden ya da örneğin aynı<br />

hobiye sahip olduğunuz kişilerin oluşturduğu<br />

çeşitli gruplar bulabilirsiniz. Bunun için profil<br />

sayfanızın üst kısmındaki arama çubuğunu<br />

kullanabilirsiniz. (Bulamazsanız siz de grup<br />

kurabilirsiniz) Bu gruplara dahil olmanız hem<br />

ağınızı genişletmenize fayda sağlar hem<br />

de sektörünüzle ilgili yeni fikirler edinebilir,<br />

tartışmalara katılabilirsiniz.<br />

LINKEDIN<br />

LEARNING’DEN<br />

YARARLANIN<br />

Linkedin’in online eğitim platformu olan Learning<br />

sayesinde, uzman eğitmenler tarafından<br />

hazırlanmış videoları izleyerek, seçtiğiniz konularda<br />

kendinizi geliştirebilirsiniz. Kurs bitiminde sahip<br />

olduğunuz sertifikayı profilinize ekleyebilir yine artı<br />

yaratabilirsiniz. Üstelik ilk 1 ay ücretsiz deneme<br />

imkanınız var.<br />

Linkedin’i etkili kullanabilmek için yapmanız gerekenler<br />

bu kadar basit. Bundan sonra isterseniz iş aramak için<br />

kullanabilir, isterseniz mevcut işiniz için faydalı bağlantılar<br />

oluşturabilir ya da yalnızca yeni fikirler edinme ve ufkunuzu<br />

genişletmede kullanabilirsiniz.<br />

NYX<br />

207


YOGA ve<br />

minimalizm<br />

Denge<br />

YOGA’ yı nasıl keşfettim<br />

ve HAYATIM nasıl değişti?<br />

ASU ÇETİN<br />

Yoga Egitmeni<br />

İyi ki keşfettim.<br />

Yoga yapmaya başlamam ve yogayı hayatıma dahil etmemle<br />

birlikte zamanla yaşam tarzımda köklü dönüşümler<br />

gerçekleşti. Tüketmek yerine deneyimlemeyi yakaladım.<br />

İsteklerim yerine ihtiyaçlarımı görmeye ve ön plana<br />

çıkartmaya başladım.<br />

Patanjali’nin yoga sutralarında ‘swadhyaya’ kavramı geçer.<br />

Bu kavram; kendini izle, incele ve araştır anlamına gelir.<br />

‘Bir şey yapma, sadece gözlemle’ der. Bedenini,<br />

davranışlarını, tepkilerini, her türlü ruh halini, zihnini,<br />

nefesini izlemekten ve ruhuna ve bedenine farkındalık<br />

getirmekten bahsetmektedir.<br />

Gözlem yapmaya yoga matımın üstünde asana pratiği<br />

sırasında başladım. “Bedenimin şu an neye ihtiyacı var?”<br />

Yoga asana pratikleri ile birlikte bedenimi ve nefesimi izler<br />

oldum. Pozları uygularken hangi kasımda, hangi eklemimde,<br />

vücudumun neresinde hangi hisler var ve neye ihtiyacı var?<br />

Hala mat üstünde bedenimi izleme pratiğim devam ediyor.<br />

Bedenimi dinleyip ihtiyacıma göre pratiklerimi uyguluyorum.<br />

Meditasyon pratiklerimde zihnimi yargılamadan<br />

gözlemlerim. Düşünceleri durdurmak imkânsız ancak<br />

azaltmak ve kapılmamak mümkün. Hangi düşüncelere<br />

sahibim; bu düşüncelere kapılmadan, sürüklenmeden onları<br />

oldukları yerde bırakabiliyor muyum? Meditasyon çabam<br />

genelde bunun üzerinedir. Karmaşık zihnimi sakinleştirip<br />

yavaşlatmak...<br />

Mat üstündeki bu deneyimlerimi hayatımın diğer alanlarında<br />

da yavaş yavaş uygular oldum. Hayatımı ve kendimi<br />

gözlemleyip, daha dengeli ve sakince yol almaya başladım.<br />

Minimalist yaşam tarzının tohumları atılmıştı.<br />

NYX<br />

208


Denge<br />

Minimalizmi; yalın, sade, keyifli ve zihinden<br />

özgür yaşamak, gerçekten ihtiyacın olana sahip<br />

olmak, sahip olurken de bağlanmamak olarak<br />

tanımlayabiliriz. İlişkilerinden giyim tarzına, yaşam<br />

alanından sahip olduğun eşyalara, düşüncelerinden<br />

kullandığın sözcüklere, hareketlerinden hayallerine<br />

kadar birçok alanında gerçeklik ve sadelik. Kendine<br />

uygun ve bilinçli seçimlerle yaşamak.<br />

Uzun süre farkında olmadan dünyanın sunduğu<br />

cezbedici şeylerin peşindeymişim. Başkalarından,<br />

filmlerden, dergilerden, reklamlardan, sosyal<br />

medyada gördüklerimden ister istemez etkilenmişim.<br />

Tam anlamıyla bana ait olmayan isteklerin peşine bile<br />

düşebilmişim diyebilirim. Daha fazlasına sahip olma,<br />

başkasında var ise benim de olmalı gibi iç güdülerimiz<br />

maalesef ki mevcut. Zihinsel olarak, bir şeylerin var<br />

olması ve bizim olması bizi rahatlatıyor gibi geliyor.<br />

Ancak hem fiziksel hem de ruhsal anlamda yükler<br />

oluşturabiliyor.<br />

Yoga pratiklerime devam etmem ve minimalizm<br />

akımını araştırmaya başlamamla birlikte ihtiyacım<br />

olmayan eşyaları hayatımdan çıkartmaya başladım.<br />

Sadece ihtiyacım oldukça ve bilinçli alışveriş yapmaya<br />

özen gösterir oldum. %100 olmasa da büyük oranda<br />

başardığımı görüyorum ☺.<br />

Yapı olarak ister istemez olumsuz düşüncelerim<br />

yüksektir. Olumsuz düşüncelerin her zaman bizimle<br />

olduğunu kabul etmiş durumdayım. Artık onlara<br />

kapılmak yerine, olumsuz cümlelere karşı bilinçli<br />

olumlu, düşünceler kurmaya özen gösteriyorum.<br />

Öfke, nefret, kıskançlık, hırs gibi duygular da<br />

düşüncelerinizin eseridir. Bizlere ait değildir. Bunu<br />

yaratan düşüncelerin bize hiçbir faydası olmadığını<br />

fark edebilmek çok güzel.<br />

Şikâyet etmekten, dedikodudan uzak durmaya<br />

çalışıyorum. Huzur veren, sağlıklı iletişim<br />

kurabildiğim ve bana olumlu hisler veren kişilere<br />

zaman ayırıyorum. Gerçek ve sağlıklı ilişkiler<br />

kurmaya dikkat ediyorum.<br />

Yapmak istediğim gerçek şeyleri belirlemek üzerine<br />

çaba gösteriyorum. Artık kendimi daha net ve sade<br />

olarak anlayıp ve daha iyi ifade edebiliyorum.<br />

Zamanı daha etkin ve verimli kullanmak, yeniliklere<br />

yer açmak bizlerin elinde. Fiziksel basit bir deneyimle<br />

başlayıp yavaş yavaş daha derin dönüşümler<br />

yaşayabilirsiniz. Ve bu dönüşüm hayatınızda yer alan<br />

kişileri de dönüştürme ve ilham verme gücüne sahip.<br />

Benim Yoga serüvenim bu şekilde başladı. Bedenim<br />

ve ruhumda yarattığı değişiklikler ve hayat kalitemi<br />

nasıl arttırdığı konusunda sizi de biraz bilgilendirmek,<br />

belki biraz da ilham vermek istedim. Bundan sonraki<br />

sayılarda da size mümkün olduğunca ilham vermeye<br />

devam edeceğim ☺<br />

NYX<br />

209


6 Adımda Minimalizm<br />

İhtiyacınız olmayan eşyalarınızı<br />

hayatınızdan çıkartın<br />

Bir gün ihtiyacımız olursa diye bir çok eşyayı elimizde<br />

tutuyoruz. Hiç kullanmadığınız, ihtiyacınız olmayan, eskimiş<br />

veya enerjisi size uymayan eşyalarınınızı hayatınızdan<br />

çıkarmaya başlayın. İhtiyacı olan başkalarıyla paylaşabilirsiniz.<br />

Cüzdanınızdan ve çantanızdan başlayabilirsiniz. Ardından<br />

başucu komidininiz ile devam ederek dolaplara geçebilirsiniz.<br />

Ayakkabılarınızı, kıyafetkerinizi, takılarınızı, kozmetik<br />

ürünlerinizi yeniden düzenleyebilirsiniz.<br />

Kendinize yeni bir tema seçerek evinizi de değiştirebilirsiniz.<br />

Fazlalık mobilyalardan, eski elektronik cihazlardandan,<br />

kullanılmayan kablolardan, kullanım kılavuzlarından ve<br />

kataloglardan kurtulabilirsiniz.<br />

Böylelikle yeni ve gerçekten ihtiyacınız olan şeyler için yeni<br />

alanlar açmış olacaksınız. Belirli aralıkla eşyalarınızı yeniden<br />

düzenlemeye devam edin.<br />

Hayatınızda düzeltmek<br />

istediğiniz şeylerin<br />

listesini yapın<br />

Hayatınızda sizi rahatsız eden şeylerin<br />

listesini yapın. Karşılarına da bunları<br />

neye dönüştürmek istediğinizi yazın.<br />

Kalbinden neler geçiyor, gerçekten neleri<br />

dönüştürmek istiyorsun?. Bir süre bu<br />

soruya odaklanabilirsiniz.<br />

Değişimler ve yeni alışankanlılar kazanmak<br />

zaman alabilir. Bu listeler niyetinizi canlı<br />

tutacaktır. Niyetleriniz için adımlar atıp<br />

gerekleştiğini görmek çok keyifli olacak.<br />

Satın alma davranışlarınızı<br />

değiştirin<br />

Hangi sıklıkda neler alıyorsunuz ? Aldığınız<br />

şeyleri verimli kullanıyor musunuz ?<br />

Bir heves ile aldığınız bir veya iki kere<br />

kullandığınız şeyler var mı? Sürekli yeni bir<br />

şeyler alma eğiliminiz var mı? Satın alma<br />

davranışarınızı gözlemleyin ve altında yatan<br />

nedenleri bulamaya çalışın.<br />

Sizin için mukemmel olan şeyleri satın<br />

almaya çalışın. Bilinçli ve kaliteli alışveriş<br />

yapın. Yeni model bir arabaya, telefona,<br />

cekete, ruja ve ayakkabıya ne kadar<br />

ihtiyacınız var?<br />

NYX<br />

210


Denge<br />

6 basit uygulama ile minimalizme adım atabilir, zamanla içselleştirip<br />

yeni bir yaşam tarzına geçiş yapabilirsiniz.<br />

Dijital temizlik yapın<br />

Telefonunuzda kullanmadığınız ve<br />

size faydası olmadığını düşündüğünüz<br />

uygulamaları silin. Bilgisayarlarınızdaki<br />

dosylarınızı ve e- mail kutularınızı<br />

temizleyin. E-mail aboneliklerinizi<br />

gözden geçirin. Sosyal medya<br />

hesaplarında takip ettiğiniz sayfaları da<br />

gözden geçirin.<br />

Sosyal medya ve internette harcadığınız<br />

zamanı kontrol edin. Gereksiz<br />

harcadığınız zamanı size daha iyi<br />

gelecek şeylere harcayayabilirsiniz.<br />

Sevdiklerinizle daha fazla vakit geçirmek,<br />

yeni bir hobi edinmek daha iyi bir<br />

seçenek olacaktır.<br />

Sahip olduklarınız için<br />

şükran listesi yapın<br />

Kendinize ihtiyacınız olan herşeye sahip<br />

olduğunuzu hatırlatabilirsiniz. Gerçekten<br />

sizi iyi hissettiren mutlu eden şeyleri<br />

düşünün ve bunlara sahip olduğunuz için<br />

şükredin. Kendinize bir de şükran listesi<br />

yaparak, sürekli düzenleyebilir ve yeni<br />

maddeler ekleyebilirsiniz.<br />

Dilinizi ve ilişkilerinizi<br />

sadeleştirin<br />

Şikayet etmeyin, dedikodudan uzaklaşın ve<br />

olumsuz cümleler kurmayın.<br />

Size huzursuzluk veren, olumsuz hisler<br />

yükleyen ve sağlıklı iletişim kuramadığınız<br />

kişilerle görüşmek zorunda değilsiniz.<br />

Gerçek iletişim kurabildiğiniz, sizin için<br />

önemli olan ve değerli insanlara daha fazla<br />

zaman ayırabilirsiniz.<br />

NYX<br />

211


NYX<br />

212


NYX<br />

213


Hayallerinden<br />

Vazgeçme<br />

Happily<br />

Ever<br />

Abroad<br />

ASLI EREN ERYILDIR<br />

ASLEN EDU Kurucusu<br />

Yurtdışı Eğitim Uzmanı<br />

asli.eryildir@nyxmag.com<br />

Yurt dışında okumak” denildiğinde aklınıza ilk gelen şey<br />

nedir? “Olması gereken”, “bir hayal” ya da belki bazıları<br />

için “istediği ama imkânsız.” Yurt dışında okumak,<br />

gerektirdiği şartlar bakımından çok kolay olmasa da<br />

gerçekleşemeyecek bir hayal asla değil.<br />

Yeter ki isteyin ve hayallerinize doğru bir adım atmaktan<br />

çekinmeyin.<br />

Uzun yıllar içinde bulunduğum yurtdışı<br />

eğitim sektöründe fazlasıyla buna örnek<br />

teşkil edecek öğrencilerim oldu. Vize<br />

alması neredeyse imkânsız diyebileceğimiz<br />

öğrencilerimiz vizelerini alıp hayallerini<br />

gerçekleştirmek üzere yurtdışına<br />

uçtular. Asla bütçem yetmez diyen birçok<br />

öğrenciye, bütçesine uygun olabilecek seçenekler bulduk<br />

ve bu öğrencilerin sonrasında karşılarına ne kapılar açıldı<br />

inanamazsınız! Aynı zamanda hiç bütçesi olmayan, ama<br />

gerçekten çok isteyen, çalışan, çok çalışan ve burs kazanan<br />

da birçok öğrenci var.<br />

Yani asla “asla olmaz” dememeli ☺ Hayatımızda önümüze<br />

koyduğumuz hedefler olmalı ve hedeflerimize ulaşmak için<br />

çabalamalıyız. İşte zaten o zaman gerçekten yaşadığımızı<br />

hissederiz. Bu bir lise öğrencisi için üniversiteyi kazanmak<br />

olabilir, bir ebeveyn için çocuğuna kaliteli bir hayat sunmak<br />

ya da bir gezgin için dünyanın dört bir tarafını dolaşmak!<br />

Eğer hayalimiz “yurtdışında okumak” ise bunu da hedefe<br />

dönüştürüp başarmak gene bizim elimizde.<br />

NYX<br />

214


Happily Ever Abroad<br />

CAPE TOWN<br />

Size Bursa’ dan sevgili Damla’nın<br />

hikayesini anlatmak isterim.<br />

Damla Bursa’da düz liseye devam eden tatlı mı<br />

tatlı bir öğrencimiz ☺Anne ev hanımı, baba maaşlı<br />

olarak bir işte çalışıyor, kendisini takip eden de<br />

küçük bir kız kardeşi var. Damla çok başarılı bir<br />

öğrenci. Türkiye’de üniversiteyi kazanabilme<br />

ihtimali çok yüksek. Ama Damla’nın tek bir<br />

hayali var; yurtdışında okumak! Ve bunu hedefe<br />

dönüştürmekte de kararlı. Bana ilk bilgi almak için<br />

ulaştığında bile Damla’nın kalp atışlarını telefonun<br />

diğer ucundan duymak mümkündü! O kadar<br />

istiyoruz üniversiteyi yurtdışında okumayı! Biraz<br />

konuştuktan sonra yurtdışı için çok fazla bütçesi<br />

olmadığını ve aslında başarılı bir öğrenci olduğunu<br />

öğrendim. Yurtdışında üniversite okuyabilmesi için<br />

okul derslerinden feragat etmesi, yani üniversite<br />

sınavına hazırlanmaktan vazgeçip hemen İngilizceye<br />

odaklanması lazım. Birkaç görüşmeden sonra<br />

Damla’ya Türkiye’deki şansını yakmamasını söyledim<br />

çünkü eğitim almak istediğimiz ülkelerdeki okullar<br />

oldukça pahalıydı. Fakat, Damla’nın vazgeçmeye<br />

asla niyeti yok, resmen ben onu değil o beni ikna etti<br />

☺ Damla için aklımıza gelmeyecek farklı bir ülkede<br />

onun bütçesine uygun bir üniversite bulduk – üstelik<br />

dünya sıralamasına girmiş bir okul! Damla olmasaydı<br />

biz de bu okulla tanışamayacaktık orası kesin… Şimdi<br />

Damla İngilizce için IELTS sınavına hazırlanıyor. Okul<br />

başvurusu yapıldı, şartlı kabulü bile geldi. Seneye<br />

kendisini bambaşka bir ülkede bulacak, okulun ilk<br />

günü ondan kampüste bir resim isteyeceğim ve o<br />

resme her baktığımda beni ürkek bir şekilde arayıp<br />

bilgi alan sonrasında bana rağmen vazgeçmeden<br />

hayalini gerçekleştiren bu cesur güzel öğrencimi<br />

hatırlayacağım.<br />

Biraz daha eskilere gitmek istiyorum ve<br />

İzel’in hikayesini anlatmak istiyorum…<br />

İzel Ankara’da yaşıyor. Üniversiteden yeni mezun<br />

olmuş. Çok güzel hayalleri var kariyerine başlamadan<br />

önce İngilizce öğrenmeye karar veriyor, yani öncelikli<br />

hayali yurtdışında dil eğitimi almak oluyor! Onun<br />

için İngiltere’ de bir kurs ayarlıyoruz. İzel babasını<br />

tanımıyor, ortalama bir maaşla özel sektörde çalışan<br />

annesiyle yaşıyor. Annesi bir miktar para biriktirmiş<br />

ve kızının geleceği için kullanmak istiyor. O dönemler<br />

İngiltere gene en zor vize veren ülkelerden bir tanesi<br />

ve maalesef İzel de red alıyor. Ne kadar üzüldükleri<br />

dün gibi aklımda. Ama İzel’in vazgeçmeye niyeti yok.<br />

Farklı ülkeleri düşünüyoruz ve Malta’ ya başvurmaya<br />

karar veriyoruz. Fakat maalesef İzel Malta’dan da<br />

red alıyor, hatta o dönem Malta’ dan red alan ilk<br />

öğrencimiz oluyor. İzel üzgün, anne üzgün, ben ağladım<br />

ağlayacağım… İzel’in bunu ne kadar istediğini iyi<br />

biliyorum ve İngilizceyi öğrenmenin sadece İngiltere<br />

ya da Avrupa’ da mümkün olmadığını da… hemen Cape<br />

Town seçeneğini öneriyorum. Tabii o zamanlar Güney<br />

Afrika’ da adam kesiyorlar yanılgısı daha fazla… anneyi<br />

ikna etmek kolay olmuyor ama İzel’ le ortak azmimize<br />

dayanacak bir güç yok gibi… her şeyimizi hazırlıyoruz<br />

ve çok şükür vizemizi alıyoruz. İzel gitmeden ona şunu<br />

söylüyorum” Her şerde bir hayır var! Hayallerinden<br />

vazgeçmediğin için teşekkür ederim.”<br />

İzel Cape Town’ da çok mutlu oldu. 6 ayda İngilizcesini<br />

oldukça iyi bir seviyeye getirdi. Dönmeye yakın biriyle<br />

tanıştı ve aşık! oldu Cape Town’ da kalışını uzattı,<br />

1 sene sonra ise yanıma sevgili Güney Afrikalı eşi ile<br />

birlikte geldi! İzel, Her şerde bir hayır olduğunun, asla<br />

vazgeçmemen gerektiğinin ve hayatta karşına daha<br />

neler çıkacağını aslaaa bilemeyeceğinin canlı kanlı bir<br />

örneği oldu!<br />

NYX<br />

215


Happily Ever Abroad<br />

Burak’ın bir hayali var – yurtdışında<br />

okumak ve iyi bir kariyer sahibi olmak.<br />

O hayallerinden asla vazgeçmedi,<br />

şu an İngiltere'nin en iyi okullarından<br />

birinde eğitim alıyor.<br />

Ve son olarak Burak'ın ilham<br />

veren hikayesi<br />

Burak İzmir’ de doğmuş ve büyümüş. Hem<br />

anne hem de babası duyma ve konuşma engelli.<br />

Burak ailemizin tek çocuğu. Burak’ın bir hayali<br />

var – yurtdışında okumak ve iyi bir kariyer sahibi<br />

olmak. Ama ailenin maddi imkanları ile yurtdışında<br />

okuması oldukça zor görünüyor. Burak çok<br />

çalışıyor hem lisede hem de üniversitede. İkisini<br />

de derece ile bitiriyor. Bizim Burak’la tanışmamız<br />

o daha üniversitedeyken oluyor. Yurtdışında<br />

mastır yapmak istediği için İngilizcesini biraz daha<br />

geliştirmesi lazım. Birlikte ona Kanada’ da güzel<br />

bir dil eğitim programı hazırlıyoruz. Eğitimini<br />

alıp döndükten sonra IELTS’ ten gerekli puanı<br />

da alıyor ve başvuru yaptığımız okullar arasında<br />

İngiltere’nin en iyi 4. üniversitesine mastır kabulü<br />

alıyoruz. Nerden mi geliyor bu değirmenin<br />

suyu? Türkiye’de gerçekten başarılı olup maddi<br />

imkânı yetersiz olan öğrencilere hayallerini<br />

gerçekleştirmelerinde destek olan kurumsal<br />

şirketler var. Burak hepsiyle iletişime geçiyor<br />

ve sonunda aradığı bursu bularak yurtdışında<br />

eğitim hayalini gerçekleştiriyor. Üstelik İngiltere’<br />

nin en iyi okullarından birinde! Yakında dönüyor,<br />

kendisiyle bir kahve içip İngiltere’ de biriktirdiği<br />

güzel anıları duymaya can atıyorum ☺<br />

Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün…<br />

Umarım yaptığım işin bana kazanımlarından biri<br />

olan bu güzel hayat felsefesini biraz olsa size de<br />

geçirebilmişimdir.<br />

Hayallerinizin peşinden koştuğunuz, hedeflerinize<br />

ulaşmak için yılmadan ilerlediğiniz, en güzel bahar<br />

günleri sizin olsun ☺<br />

Yaz sayımızda görüşmek üzere…<br />

Not: Bu yazıya konu olan güzel insanlarım umut veren<br />

hikayelerinde isimleri değişitirilmiştir.<br />

NYX<br />

216


NYX<br />

217


Dr. Afşin Akdoğan<br />

Google / Silicon Valley<br />

Yazılım Takım Lideri<br />

Türkiye’de orta gelirli bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiş, devlet üniversitesinde okumuş.<br />

2 ay dil eğitimi almak için gittiği Amerika’da kendi şansını yaratmış, Amerika’nın hatta<br />

dünyanın en iyi okullarında burslu okumuş ve şu anda dünyaca ünlü şirket Google’ın takım<br />

lideri olarak çalışıyor.<br />

Afşin yeterince isteyen ve çalışanların neler başarabileceğinin canlı bir örneği… ve tabii ki<br />

ufak bir yurtdışı deneyiminin bile insanın hayatında neler değiştirebileceğinin.<br />

Afşin’le bu sürecin nasıl geliştiğine dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik ve tabii ki birçok<br />

insanın hayalini süsleyecek bir kariyere nasıl ulaştığına dair kendisinden tavsiyeler aldık.<br />

Röportaj: Aslı Eren Eryıldır / asli.eryildir@nyxmag.com<br />

NYX<br />

218


Happily Ever Abroad<br />

Şans faktörü var, ama genel olarak<br />

başarının çalışılarak elde edildiğini<br />

düşünüyorum.<br />

Bize biraz kendinden bahseder misin?<br />

Kimdir Afşin Akdoğan?<br />

Sosyal hayatta eğlenceli biri olduğumu düşünüyorum<br />

ama asıl arkadaşlarıma sormak lazım. Şaka bir yana<br />

ben Google takım lideriyim. Kayseri’de doğdum.<br />

Amerika’ya gidene kadar hayatım Ankara’da<br />

geçti. Hacettepe Üniversitesi'nden mezun oldum.<br />

Daha sonra Amerika maceram başladı. Cornell<br />

Üniversitesi'nde mastır yaptım, USC’ de (University<br />

of Southern California) doktora yaptım. Uzun<br />

yıllardır Silikon Vadisi'nde bir kariyer büyütüyorum.<br />

Daha önce E-bay gibi şirketlerde iş tecrübem<br />

oldu. Bir süredir ise Google’da takım lideri olarak<br />

çalışıyorum.<br />

Şu anda Google’da iyi bir pozisyonda<br />

çalışıyorsun. Bu aslında birçok insanın<br />

hayali… Türkiye’de birçok öğrenci bu tarz<br />

kazanımların çok zor olduğuna inanıyor.<br />

Gerçekten öyle mi? Sen nasıl başardın?<br />

İnsanlar başarının kolay elde edildiğini düşünüyorlar<br />

ama ben kesinlikle böyle düşünmüyorum. Belki 100<br />

başarılı insandan 3 tanesi buna kolay ulaşmıştır.<br />

Burada bir şans faktörü var, ama ben genel olarak<br />

başarının çalışılarak elde edildiğini düşünüyorum.<br />

Örneğin ben doktora yıllarında çok fazla çalıştım.<br />

Haftada 7 gün günde 16 saat durmaksızın çalıştığım<br />

çok uzun yıllar oldu. Zaman bizim için çok değerli,<br />

çünkü limitli. Ve 20’li yaşlarımı nerdeyse -heba<br />

ettim demek istemiyorum – ama bu yaşlarımda çok<br />

fedakârlık gösterdim.<br />

Peki hiç sosyalleşmeyelim mi?<br />

Tabii ki sosyalleşmeyin demiyorum ama ben kariyer<br />

yolculuğumu atletizmden bir örnekle açıklıyorum.<br />

Bir maraton koşucusu çok uzun koştuğu için hep belli<br />

bir tempoda koşar. Çok hızlanmaz çünkü enerjisini<br />

saklaması gerekir. Ama bir sprint koşucusu kısa<br />

mesafe koşar ve birden depar atar, çok hızlı koşması<br />

gerekir. Bazen sprint yapmanız lazım. Sosyalliği geri<br />

plana itip sprinte kalkmanız, depar atmanız lazım.<br />

Bazen de daha düşük ya da orta tempoda sosyalliği<br />

de işin içine katarak dengeli bir şekilde çalışmak<br />

bence en mantıklısı. Çünkü sprint yapmazsanız<br />

hedefe ulaşamayabilirsiniz.<br />

Şu anda Google’ da çok özel bir pozisyona<br />

sahipsin. Bize görevinden biraz daha<br />

bahseder misin?<br />

Önce İngilizcesini söylemek istiyorum ama Türkçesini<br />

de açıklayacağım. İnsanların yanlış bildiği bir bilgi<br />

var onu düzeltmek istiyorum. Ben re-marketing<br />

takımında çalışıyorum. Marketing pazarlama, remarketing<br />

tekrar pazarlama demek. Yani bir ürün<br />

internette dijital reklamlar kanalıyla size tekrar<br />

pazarlanıyor. İnsanlar bunu şöyle biliyor; ben bir<br />

siteye girip bir ürüne baktım, sonra başka bir siteye<br />

girdim ve aynı ürünle karşılaştım. Ben onu o sitede<br />

aramıştım diğer sitede de karşıma çıktı. Reklamlar<br />

beni takip etti. Aslında reklamlar beni takip etti<br />

dediğimiz şeyin ürünün size tekrar pazarlanması.<br />

Günün sonunda Google bir reklam firması, ya da<br />

şöyle de ifade edebiliriz; Google’ ın en büyük geliri<br />

reklamdan geliyor, yaklaşık %80'i reklam geliri. Bu<br />

işten de çok büyük paralar kazanılıyor. Para üreten<br />

takımlar genelde değerli takımlar diyebilirim.<br />

RE-marketing de onlardan bir tanesi.<br />

NYX<br />

219


Google gibi büyük bir şirkette<br />

çalışıyorsun. Senin için Google’ı diğer<br />

şirketlerden ayıran bir özelliği var mı?<br />

Bence Google çalışanına en çok değer veren<br />

firmalardan birisi, belki de en çok değer vereni.<br />

Bu konuda bir anımı anlatmak istiyorum. Biz 3-4<br />

ayda birtakım olarak sosyal aktivite yapmak için<br />

dışarı çıkıyoruz. Burada amaç takım içi arkadaşlığı<br />

geliştirmek. Birlikte yemeğe gidiyoruz, bowling<br />

oynamaya gidiyoruz, yemek yapıp yiyoruz, düşün<br />

curling bile oynadık… Bir gün dedik ki artık yapacak<br />

aktivite kalmadı, kumdan kale yapmayı öğrenelim.<br />

Hani böyle televizyonlarda görürüz dev dinozorlar<br />

falan yaparlar. Biz de bunun eğitimini almaya karar<br />

verdik. Bunun için sahile gitmemiz lazım. Sahil<br />

aslında çok uzakta değil 5 dakikalık mesafede. Ama<br />

takım gitmek istemedi. Çok çalışıyoruz, yorgunuz<br />

bu nedenle ofisten çıkmayalım havası oluştu. O<br />

zaman dedik ki, biz kuma gitmiyoruz acaba kum bize<br />

gelir mi? Gerçekten de kum bize geldi. Şirkette bir<br />

oda kapatıldı, kamyonla kum getirildi, odaya yığıldı,<br />

biz odada kum workshop’ unu yaptık ve o kum geri<br />

gitti. Bunu sağlayabilecek hatta bu nazı çekebilecek<br />

bence çok az firma var, belki de yoktur bile. Google<br />

çalışanına verdiği değeri hissettiren bir firma.<br />

Peki, sana en önemli soruyu soruyorum<br />

Afşin. Gerçekten BİZİ DİNLİYOR<br />

MUSUNUZ?<br />

Aslı en çok sorulan soru bu. Google bizi dinliyor<br />

mu? Genelde insanlar şöyle düşünüyorlar; ben<br />

arkadaşımla konuştum, kaykaydan bahsettim, akşam<br />

eve gittim interneti açtım ve karşıma bir kaykay<br />

reklamı çıktı. Gün içinde aslında karşılaşıyoruz böyle<br />

şeylerle. Ama bu sizin düşündüğünüz gibi olmuyor.<br />

Siz gün içerisinde kaykayı çağrıştıracak bir arama<br />

yapmış olabilirsiniz, onunla ilgili bir web sitesine<br />

girmiş olabilirsiniz. Mutlaka başka bir yerden ona<br />

ilginiz olduğunu belli etmişsinizdir. Telefon dinleme<br />

diye bir şey yok. Sizin hangi verileriniz toplanıyorsa<br />

bu zaten size söyleniyor. Sizin haberiniz olmadan bir<br />

veri toplanması kanuni olarak mümkün değil. Yasak<br />

ve böyle bir şey yok.<br />

Sana güveniyoruz Afşin ☺ Tekrar Amerika<br />

macerana dönmek istiyorum. Türkiye’de<br />

doğdun, büyüdün ve üniversiteyi<br />

burada okudun. Orta gelirli bir aileden<br />

geliyorsun. Buna rağmen Amerika’daki<br />

en iyi okullarda okudun. Ben de 12<br />

yıldır yurtdışına gidecek öğrencilere<br />

danışmanlık sunuyorum ve maliyetlerin<br />

ne kadar yüksek olabileceğini biliyorum.<br />

Senin için bu süreç nasıl gelişti?<br />

Amerika’ya gitme motivasyonum sıradanlıktan<br />

çıkmaktı. Ben ilk başta Arizona’ya 2 aylık dil<br />

okuluna gittim. Amacım 2 ayda dilimi geliştirip geri<br />

dönmekti. Fakat ordayken, son günlerimde Türk bir<br />

hocayla tanıştım. Bana dedi ki sen zeki bir çocuğa<br />

benziyorsun, dönme Amerika’da mastır yap. Mastır<br />

başvurusu yaptım ve Cornell’e kabul aldım. Ama<br />

Cornell’in maliyetleri çok yüksek dediğin gibi. Milli<br />

Eğitim Bakanlığı'nın bursuna başvurdum ve kabul<br />

aldım. Bu bursla gittim ama ilk yıllarımda kendimi<br />

kanıtlayabilmek için çok çalıştım. Amacım bu bursla<br />

devam etmek değil okulun bursuna geçmekti. Öyle<br />

de oldu. Ben devletin bursunu bir basamak olarak<br />

kullandım diyebilirim ve bunun yapılmasını da tavsiye<br />

ederim.<br />

NYX<br />

220


Happily Ever Abroad<br />

Amerika’ya gitme motivasyonum sıradanlıktan çıkmaktı<br />

NYX<br />

221


Öncelikli tavsiyem şu;<br />

insanların kendini keşfetmesi<br />

gerekiyor. İnsanın iki doğum<br />

günü vardır. Birincisi biyolojik<br />

doğum günü ikincisi ise<br />

kendinizi keşfettiğiniz gün.<br />

Cornell Amerika'nın en iyi okullarından<br />

bir tanesi. Hatta bilgisayar alanında<br />

dünyanın öncü okullarından biri<br />

diyebiliriz. Bu kadar iyi bir okulda<br />

okumanın sana getirdiği artılar nelerdir?<br />

Ben çok fazla Nobel ödüllü hocayla aynı ortamda<br />

bulundum. Benim olduğum sene kampüste aktif<br />

olarak ders veren 27 tane Nobel ödüllü hoca<br />

vardı ve bu Amerika’da en çok Nobel ödüllü hoca<br />

sayısıydı. Bu hocalarla çok güzel sohbetlerim oldu,<br />

kendimi geliştirme fırsatı buldum. Amerika’da<br />

iyi bir üniversitede Nobel ödüllü bir hocayla<br />

karşılaşabilirsin. Ama ben Oscar ödüllü bir hocaya<br />

da sahip oldum. 2009 yılında James Cameron’ın Mavi<br />

Avatar filmi vardı. Filmdeki görüntü teknolojisini<br />

geliştiren kişi benim hocalarımdan birisiydi ve o hoca<br />

bu teknoloji patenti ile Oscar aldı. Bir gün Oscar<br />

ödülünü bir okul partisine getirdi ve Oscar’a fiziksel<br />

olarak 1-2 metre kadar yaklaştım. Muhtemelen<br />

Oscar’a bu kadar yaklaşan ilk Türk oldum diyebilirim.<br />

Şu anda üniversite okuyan, belki<br />

mezun olmuş birçok gencin hayalini<br />

yaşıyorsun. Ve aslında hayallerin gerçek<br />

olabileceğinin canlı bir örneğisin.<br />

Kariyerini yeni planlayan gençlere<br />

tavsiyen ne olur?<br />

Öncelikli tavsiyem şu; insanların kendini keşfetmesi<br />

gerekiyor. İnsanın iki doğum günü vardır. Birincisi<br />

biyolojik doğum günü ikincisi ise kendinizi<br />

keşfettiğiniz gün. Soru aslında şu; ben kendimi nasıl<br />

keşfedeceğim. Burada multidisipliner bir yaklaşım<br />

taraftarıyım. Yapmamız gereken şey farklı alanlarda<br />

eğitimler almak ve deneyimler kazanmak. Bu bir<br />

Starbucks’ ta çalışmak da olabilir, photoshop eğitimi<br />

almak da olabilir ya da finans alanında bir eğitime<br />

katılmak da olabilir. Örnek vereyim; ben üniversitede<br />

psikoloji dersi aldım. O ana kadar, bir mühendis<br />

olarak psikolojiyi sevebileceğimi düşünmüyordum<br />

ama gerçekten çok sevdim. Bu dersin hayatı<br />

okumada, insanlarla ilişkilerimde kesinlikle çok<br />

faydalı olduğunu gördüm. Deneme yanılmadan<br />

bence korkmamalı. Çünkü yanıldığınız zaman bu size<br />

bir şey katıyor. Bir örnek daha vermek istiyorum.<br />

İnsanlık tarihindeki büyük buluşların birçoğu<br />

bu tarz yöntemlerle elde edildi. Mesela Edison<br />

ampulü bulmaya çalışırken hangi maddeyi, hangi<br />

teli yerleştireceğini anlamaya çalışıyor. Hindistan<br />

cevizi çubuğu dahil, o kadar çok şey deniyor ki...<br />

Ampulün ortasına yerleştireceği öyle bir şey olmalı ki<br />

erimemeli, aynı zamanda ucuz olmalı ki üretebilelim.<br />

En sonunda deneye yanıla doğru maddeyi buluyor ve<br />

bugün kullandığımız ampul ortaya çıkıyor. O yüzden<br />

tavsiyem kesinlikle farklı deneyimler elde edilmesi<br />

ve başarısız olunsa bile ders çıkartıp yola devam<br />

edilmesi.<br />

Bildiğim kadarıyla yararlı ve motive<br />

edici bilgiler verdiğin aktif bir instagram<br />

hesabın var. Mentorluk ile ilgili yeni<br />

projelerin var mı?<br />

Öncelikle yapmak istediğim şey Z kuşağına ulaşmak.<br />

Neden? Öncelikle bu kuşak teknolojinin içine doğan<br />

bir kuşak. Bu bakımdan çok şanslılar çünkü istedikleri<br />

her bilgiye çok çabuk ulaşabiliyorlar. Ama bu aynı<br />

zamanda bir dez avantaj çünkü çok fazla bilgi var ve<br />

hangisinin doğru olduğunu bulmak da zor bir şey.<br />

NYX<br />

222


Happily Ever Abroad<br />

Risk almak sıradanlıktan kurtarır.<br />

Ben kariyer yolculuklarında bu kuşağa tecrübelerimi<br />

paylaşarak yardımcı olmak istiyorum ve mümkün<br />

olduğu kadar da çok kişiye ulaşmak istiyorum.<br />

Biraz konuyu değiştiriyorum. İyi<br />

şirketlerde çalıştın, girişimcilik<br />

ekosistemine giriş yaptın. Senin<br />

girişimcilikle ilgili düşüncelerin nelerdir?<br />

Girişimcilik Türkiye’de hep yeni bir iş kurmaya<br />

indirgeniyor ama ben sadece bu şekilde<br />

yorumlamıyorum. Sadece böyle yorumlanırsa bildiğim<br />

kadarıyla dünyada 400 milyon girişimci var. Bence<br />

bu bulunduğun ortamdan çıkmak ve yeni bir şey<br />

denemek olarak algılanmalı. Yani aslında bir tavır.<br />

Örnek veriyorum; ben Amerika’ya gittiğimde sadece<br />

işim değişmedi benim 24 saatte yaptığım hemen<br />

hemen her şey değişti. Başka bir ortamdayım, başka<br />

insanlar, başka cafe başka restoran. Bence bu da bir<br />

girişimciliktir. Girişimcilik demek illa sıfırdan bir şey<br />

bulmak olarak algılanmamalı. Olan bir şeyi yeni bir iş<br />

modeliyle pazarlamak da olabilir. Örneğin Subway.<br />

Ben Arizona’ da çölde araba kullanırken bile bir sürü<br />

Subway görüyorum. Subway bri dünya markası. Peki<br />

Subway ne yaptı? Subway ortağa çıktığında insanlar<br />

zaten evlerinde sandviç yapabiliyorlardı. Evlerinde<br />

marul var, domatesi var, peynir var… Subway’in yaptığı<br />

şey bunu bir iş modeline çevirmekti. İlla sıfırdan bir<br />

şey yapılmasına bence gerek yok. Bu kadar büyük<br />

bir marka yaratıyorlar ve çölün ortasına bile mağaza<br />

açıyorlar. Ve bunu olan bir şeyi yeni bir iş modeliyle<br />

sunarak yapıyorlar. Bunun güzel ve destekleyici bir<br />

örnek olduğunu düşünüyorum.<br />

Bundan sonra Subway yerken aklımıza sen<br />

geleceksin Afşin ☺ son sorumu soruyorum;<br />

hayatını yönlendiren bir felsefen var mı?<br />

Şöyle diyebilirim. Sıradanlıktan çıkarsanız başarılı<br />

olabilirsiniz. Bunun için de risk almanız gerekiyor.<br />

Risk alırsanız sıradanlıktan çıkarsınız. Ancak riskin<br />

de ölçeklenebilir olması gerekiyor. Burada risk<br />

alın derken oturduğunuz evi satın, bütün paranızla<br />

gidin bitcoin alın demek değil. Çünkü risk aldığınız<br />

zaman başarısızlık ihtimaliniz daha olası. Başarısız<br />

olduğunuzda bu sizi çökertmemeli. Tamam bu sefer<br />

başarısız oldum ama bir dahaki sefer bunu denersem<br />

başarılı olabilirim diyebilmelisiniz. Başarısızlıktan da<br />

ders alacaksanız o riski almanızı tavsiye ediyorum.<br />

Felsefeni bize bir cümleyle özetleyecek<br />

olsan?<br />

Şöyle özetleyelim. Risk almak sıradanlıktan kurtarır.<br />

NYX<br />

223


Kısırlaştır-<br />

Patili Köşe<br />

SEVİL BALABAN<br />

Hayvan Hakları Gönüllüsü<br />

sevil.balaban@nyxmag.com<br />

mak<br />

hayat<br />

kurtarır<br />

Kedi ve köpek yavruları çok sevimli, onları<br />

izlemek çok keyifli değil mi?<br />

Ama bu sağlıklı bir şekilde beslenen, bakımları<br />

yapılan yavrular için söz konusu. Sokaklarda<br />

çok sayıda sahipsiz köpek ve kedi yaşam<br />

mücadelesi veriyor.<br />

Bu hayvanlar kısırlaştırılmadıkları takdirde<br />

kontrolsüz bir şekilde üremeye devam edecekleri için<br />

yeni doğan yavruların büyük bir kısmı yetersiz beslenme,<br />

kazalar ve kötü niyetli insanların vereceği zararlar<br />

yüzünden hayata tutunmayı başaramayacaklar.<br />

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu çerçevesinde<br />

belediyeler sokak hayvanlarını kısırlaştırıp, aşılatıp<br />

yerlerine bırakmakla yükümlü ancak burada biz hayvan<br />

severlere de görev düşüyor.<br />

Sokağımızda, bölgemizde beslediğimiz ve bakımına destek<br />

olduğumuz hayvanların kısırlaştırılmalarını sağlamak<br />

için belediye bakımevi ve rehabilitasyon merkezlerinden<br />

destek alabiliriz. Eğer bulunduğumuz bölgedeki belediyeler<br />

yetersiz kalıyorsa, il, ilçe sağlık müdürlükleri ile de irtibata<br />

geçebilir, ayrıca hayvan sever dernekleriyle el ele verip<br />

farkındalığı artıracak çalışmalara katılabiliriz.<br />

NYX<br />

224


Patili Köşe<br />

Yakala-Kısırlaştır-Aldığın Yere Geri Bırak<br />

Sokak Hayvanlarının<br />

Kontrolsüz Üremelerinin Önüne<br />

Geçebiliriz.<br />

Kısırlaştırma sadece sokaktaki hayvanlar için değil,<br />

ayrıca sahipli hayvanlar için de faydalı olacaktır. Bir<br />

takım hastalıklardan korunacak olmalarının yanı<br />

sıra, sokaktaki hayvanların yuva bulma şansları da<br />

artacaktır. Sokaklarda veya barınaklarda yuva bulmayı<br />

bekleyen her cinsten kedi – köpek sayısı tahmin<br />

edemeyeceğiniz kadar çokken, evcil hayvanlarımızın<br />

yavrulamalarını isteyip sonra o yavrulara da ev<br />

aramaya çalışırsak, sorunu büyütmekten başka bir şey<br />

yapmamış oluruz.<br />

Kısırlaştırma Ne Zaman<br />

Yapılabilir<br />

Dişiler ve erkekler 6 – 8 aylıktan itibaren<br />

kısırlaştırılabilir. Erginleşmeden kısırlaştırma yapmak<br />

doğru değildir.<br />

Kızgınlık döneminde, yalancı gebelik sürecinde,<br />

gebeliğin ileri dönemlerinde, doğumdan hemen sonra,<br />

yavrular sütten kesilmeden ve genel sağlık durumu<br />

kötü olanlarda operasyon YAPILMAMALIDIR.<br />

Operasyondan sonra erkeklerin iyileşmesi dişiye göre<br />

daha çabuktur. 2 – 3 günlük bir sürede iyileşir. Dişide<br />

bu süre daha uzundur (7 – 10 gün gibi).<br />

Kısırlaştırmadan sonra evcil hayvanınızda dikkat<br />

etmeniz gereken bir başka şey de artık daha az<br />

enerji harcayacakları için kilo almalarını önlemek için<br />

beslenmelerini düzenlemektir.<br />

NYX<br />

225


Kısırlaştırılmamış<br />

bir çift kedi veya köpek<br />

popülasyonu nasıl etkiliyor<br />

1 yıl sonra 12<br />

2 yıl sonra 67<br />

3 yıl sonra 376<br />

4 yıl sonra 2.107<br />

5 yıl sonra 11.801<br />

6 yıl sonra 66.088<br />

7 yıl sonra 370.092<br />

8 yıl sonra 2.072.514<br />

Aşılı, kısırlaştırılmış, kayıt altına alınmış, sağlıklı ve doğal ortamlarında yaşayan köpek ve kediler konusunda tüm<br />

yerel yönetimler, gönüllüler ve sivil toplum kuruluşları işbirliği içinde olmalıdır.<br />

Kontrolsüz üremenin önünü almak ancak dişi - erkek ayrımı yapmadan kısırlaştırılmasıyla mümkündür.<br />

NYX<br />

226


Patili Köşe<br />

1-<br />

2-<br />

3-<br />

4-<br />

5-<br />

6-<br />

7-<br />

8-<br />

Kısırlaştırmanın Faydaları<br />

Rahim, yumurtalık, meme, prostat ve testis kanseri olma riskini ortadan kaldırır.<br />

Üreme organlarında görülen enfeksiyonların oluşmasını engeller.<br />

Kızgınlık dönemi yaşamayacakları için evden kaçmaya çalışmazlar.<br />

Erkekler dişiler için kavga etmezler böylece mahallenizde, sokağınızda kedi veya köpek<br />

kavgaları, birbirlerini yaralamaları gibi vakalar çok azalır.<br />

Evdeki hayvanınızda agresif tavırlar varsa bunun da büyük ölçüde azaldığını<br />

gözlemleyeceksiniz, bu da onunla daha kaliteli ve keyifli vakit geçirmeniz demektir.<br />

Binlerce yavru ve yetişkin hayvanın trafik kazaları veya hastalıklar nedeniyle acı çekerek<br />

ölmelerinin önüne geçer. Zira hiçbir canlı bunları yaşamayı hak etmiyor.<br />

Sokak hayvanlarını sürekli çiftleşmek ve hamile kalma güdülerinin yarattığı stresten<br />

kurtarmış oluruz.<br />

Sürekli doğum yapmalarından ötürü bünyelerinin zayıflayıp hasta olmalarının önüne<br />

geçebiliriz. Dolayısıyla yaşam süreleri artar. Bir sokak hayvanının ortalama yaşam süresinin<br />

2- 2,5 yıl olduğunu biliyor muydunuz?<br />

9-<br />

Sahada çalışan Sivil Toplum Kuruluşlarının başa çıkmaya çalıştığı ama sadece onların görüp<br />

sizlerin görmediği travmaların önüne geçer.<br />

Kısırlaştırmayı hayvanlara haksızlık ve doğalarına<br />

müdahale olarak görmenin onları açlık ve<br />

hastalıkların pençesine itmek demek olduğunu<br />

anlamamız gerek.<br />

İçinde bulunduğumuz aylar özellikle kediler<br />

için yavruların doğmak üzere olduğu günler.<br />

Yavrular süt emmeyi bıraktıktan sonra annelerin<br />

kısırlaştırılmasının onların hayat standartlarını ne<br />

kadar yükselteceklerini unutmayalım ve bu konuda<br />

elimizden geleni yapalım ki önümüzdeki günlerde<br />

daha az yavrulu sokaklarımız olsun.<br />

Güzel bahar günlerinin sokaktaki dostlarımız için<br />

acısız ve dertsiz olması dileğiyle….<br />

NYX<br />

227


Mert Baylan<br />

Veteriner Hekim<br />

Kumluca Veteriner Sağlık Merkezi<br />

Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />

Mert Baylan, veteriner hekim bir babanın oğlu. Lise<br />

yıllarında babası ile yaşadığı birçok deneyim hayvan sevgisi<br />

ile birleşince veteriner hekim olma isteğini yoğun olarak<br />

hissetmeye başlamış ve meslek seçme sürecinde kararını<br />

netleştiren faktör olmuş.<br />

Veteriner Hekim Mert Baylan ile mesleğinin zorluklarını ve<br />

güzelliklerini konuştuk.<br />

''Veteriner hekim sadece klinisyenlik değil aynı zamanda<br />

birçok sektörde iş imkânına sahip bir meslek kurumu. Birçok<br />

meslektaşımız klinisyen veterinerlik dışında ilaç ve gıda ile<br />

alakalı özel sektörde hizmet veren firmalarda çalışıyor ve<br />

de kamu hizmetlerinde yer alıyor. Genç hekim adaylarının<br />

sahip olması gereken en önemli özellikler özveri, sabır ve<br />

vicdandır. Uzun süren eğitim süreci okul hayatını da aşıp<br />

mesleği icra ettikleri günün sonuna kadar devam edecek;<br />

hayatınız eşittir mesleğiniz olacak bir durumdur. ''<br />

NYX<br />

228


Röportaj<br />

Hayvan sağlığı<br />

insan sağlığı kadar<br />

önemlidir.<br />

Kumluca Veteriner<br />

Sağlık Merkezi’nin<br />

kuruluş öyküsünden ve<br />

hizmetlerinden bahseder<br />

misiniz?<br />

Kumluca Veteriner Kliniği,<br />

Kumluca ilçesinde yıllarca kamu<br />

sektöründe yöre halkına hizmet<br />

veren babam İsmet Baylan'ın 40<br />

yıllık bilgi birikimiyle 2002 yılında<br />

kuruldu.<br />

Ben de 2010 yılında İstanbul<br />

Ünivesitesi Veteriner<br />

Fakültesinden mezun olduktan<br />

sonra babamla birlikte aktif olarak<br />

klinikte hizmet vermeye başladım.<br />

Hizmetlerimiz, başladığımız ilk<br />

günden beri hayvan sağlığı için<br />

gece gündüz demeden çalıştığımız<br />

yılları içermektedir.<br />

2020 yılının başında küçük<br />

ilçe kliniğimizi bölge halkının<br />

tamamına hizmet veren, çevre<br />

ilçelere hizmet götürebilen<br />

bir sağlık merkezi haline<br />

dönüştürdük. Mesleğimize<br />

yaptığımız yatırımlarla<br />

günümüz teknolojisinin<br />

birçok imkânlarını insanlarla<br />

ve hayvanlarla buluşturmayı<br />

başardık. Yaptığımız işler hem<br />

ilçemizde hem diğer ilçelerde,<br />

hem de il merkezinde çok güzel<br />

yankılar uyandırdı. Bu açıdan<br />

doğru yolda ilerlediğimizi,<br />

insanların bizi takdir ettiğini<br />

görmek motivasyonumuzu ve<br />

vizyonumuzu daha ileriye taşıdı.<br />

Şu anda sağlık merkezimizde<br />

hekimlerimiz, teknikerlerimiz<br />

ve diğer çalışanlarımızla<br />

en iyi hizmeti vermek için<br />

çalışmaktayız..<br />

Şimdiye dek sizi çok<br />

zorlayan, üzen, mutlu<br />

eden hiç unutamadığınız<br />

bir vaka oldu mu?<br />

Tabii ki dünyanın en güzel şeyi<br />

doğumdur, doğum vakaları da<br />

kimi zaman çok zorlaşır güç<br />

doğumlar yaşanır, sezaryen<br />

yapmak zorunda kaldığımız<br />

durumlar vardır; o yavruların<br />

doğuş anı, ilk nefesleri, ilk<br />

seslerine tanık olmak beni<br />

inanılmaz sevindirmiştir.<br />

Bunlardan biri beş yaşlarında<br />

kangal cinsi bir köpeğe yaptığım<br />

sezaryen operasyonudur; yirmi<br />

iki tane yavruyu sezaryen ile<br />

kurtarabilmiştik. Bir diğer<br />

vaka da ulusal basında da<br />

haberlerimizin yer aldığı küçük<br />

ırk bir köpekte yaptığımız idrar<br />

kesesi taşı operasyonudur. 11<br />

parça taşla kocaman bir idrar<br />

kesesi, zorlu bir operasyon<br />

unutamadığım anılarımdandır.<br />

Son dönemlerde<br />

hayvana yönelik şiddet<br />

ve istismar haberleri<br />

sıkça duyulmaya başladı.<br />

Sizce bu tür hadiselerin<br />

önlenmesi en azından<br />

asgariye indirilmesi için<br />

neler yapılabilir?<br />

En başta bununla alakalı<br />

yapılması gereken şey;<br />

hayvanlara karşı yapılan<br />

eziyetin kabahatler<br />

kanunundan çıkartılması, bu<br />

yasanın tamamen değiştirilmesi<br />

ve yahut hayvan severlerin<br />

olması konusunda ısrar ettikleri<br />

gibi yeni yasanın anayasamızda<br />

bariz yer almasıdır. Bununla<br />

alakalı düzenleme yıllardan<br />

beri geciktirilmiş, bu yasa<br />

değişmediği sürece ilerleme<br />

olmayacaktır. Şöyle düşünün<br />

bir adam öldürmenin suçunun<br />

karşılığı hapis cezasıdır, bir<br />

köpeği öldürmenin ise para<br />

cezası… Bunun caydırıcılığı<br />

nerede? Dünyadaki<br />

uygulamalara baktığımızda;<br />

gelişmiş toplumlar hayvan<br />

koruma polisleri ve yasalarıyla<br />

hayvan hayatının ve refahının<br />

devlet eliyle garantörü<br />

konumundadır.<br />

NYX<br />

229


Röportaj<br />

Hayvan severlerin özellikle<br />

dikkat etmesi gereken şey;<br />

dezenfeksiyon. Hayvanları<br />

hastalıklardan korumak için<br />

temiz barınma ve temiz<br />

yemek sunulması önemlidir.<br />

Özellikle sokakta besleme<br />

yapan hayvanseverlerin temiz<br />

mama ve su kapları kullanması,<br />

bu kapların gerektiğinde<br />

dezenfekte edilmesi,<br />

hayvanlara bulaşıcı hastalıklar<br />

konusunda bir nebze koruma<br />

sağlayacaktır.<br />

Sokak hayvanları sorunu kanayan bir<br />

yara olarak devam etmekte. Sokak<br />

hayvanlarına destek olmak için Sivil<br />

Toplum Kuruluşları ile birlikte yaptığınız<br />

çalışmaları anlatır mısınız?<br />

Sokak hayvanları kanayan bir yara; tahminim<br />

uzun yıllar daha da kanamaya devam edecek,<br />

bununla alakalı sivil toplum kuruluşlarından<br />

daha çok devlete büyük işler düşüyor. Çünkü<br />

gerekli merciler görevlerini gerektiği gibi yerine<br />

getirmiyor. Sokak hayvanları probleminde esas<br />

olayın eğitimle çözüleceği kanısındayım. Burada<br />

önemli olan küçük yaştan itibaren çocuklara hayvan<br />

sevgisinin aşılanması gerekliliğidir. Bu ailenin<br />

inisiyatifine bırakılacak bir durum değildir. Hekim<br />

olarak okullarda konferanslara, kermeslere katıldık,<br />

sokak hayvanları için ücretsiz muayene, tedavi ve<br />

operasyonlar yaptık, yaban hayatına kapımızı sonuna<br />

kadar açtık, hayvan sever, STK, şahıs ayırdetmeden<br />

el ele neler yapabiliriz diye görüştük ve görüşmeye<br />

devam ediyoruz.<br />

Hayvan sahiplenmek isteyen kişiler hangi<br />

özelliklere sahip olmalı? Onlara neler<br />

önerirsiniz?<br />

Hayvanlarda bizler gibi duygusal varlıklar, birlikte bir<br />

şeyler paylaşmayı isterler. Kendi yaşantımızın şeklini<br />

belirledikten sonra bize hangi hayvanı sahiplenmek<br />

uygun ona karar vermemiz gerekiyor. Örneğin;<br />

sürekli seyahat yapan, işi dolayısıyla evde zaman<br />

geçiremeyen bir insanın köpek beslemesi iki taraf<br />

için de acımasız bir durumdur.<br />

Hayvan severlerin hasta olduğunu<br />

düşündükleri hayvanları size<br />

ulaştırmadan önce yapabilecekleri basit<br />

acil müdahaleler var mıdır?<br />

Acil müdahale uzmanlar tarafından yapılmalıdır.<br />

Hem insan hem hayvan için kişilerin asgari ilk yardım<br />

bilgisinin olması hayat kurtarır. İlk yardımın en<br />

önemli ve ilk basamağı NEFEStir. Veteriner Hekime<br />

ulaşıncaya kadar düzgün nefes alabilmesi, bunun için<br />

yardım edilmesi elzemdir.<br />

NYX<br />

230


NYX<br />

231


Bir küçük<br />

BEYAZ PANTER<br />

O günü hatırlıyorum arada bir.<br />

Önce içimi bir korku sarıyor, sonra, yüzümü<br />

sıcak bir gülümseme yerleşiyor…<br />

Yatağımda gerinip, sağa sola dönüp<br />

duruyorum. Birazdan kalkıp kısa bir<br />

yürüyüşe çıkacağım.<br />

Ama önce size o günü anlatmak istiyorum.<br />

Çok karanlık ve sıcaktı bulunduğum yer. Yapış yapış bir sıcaklık. Gümbürtü ve sarsıntı. Daha önce böyle bir ortamda<br />

hiç bulunmamıştım kısacık ömrümde. Sarsıntı yüzünden bir sağa, bir sola savruluyor, düşmemek için bir şeylere<br />

tutunmaya çalışıyordum. Korkudan, sesim kısılana kadar çığlıklar atmıştım. Artık boğazımdan sadece hırıltılar<br />

çıkıyordu. Gözlerim yanıyordu.<br />

Bir süre sonra kulaklarımı sağır eden gürültü ve sarsıntı durmuştu. Isı da yavaş yavaş azalıyordu galiba.<br />

Sustum, ortamı dinlemeye çalıştım. Çıt yoktu…<br />

Minik bacaklarımda sızılar vardı. Canımın yandığını yeni yeni hissediyordum. Korkum artmaya başlıyordu.<br />

Tanımadığım bir ortamdı.<br />

NYX<br />

232


Konuşan Kediler<br />

“Annem nerede? “ sorusu beynimde dönüp duruyordu.<br />

Belki o yemek bulmaya gitmiştir ama ya kardeşlerim<br />

neden yanımda değiller?<br />

Hem neden o kadar sallandı ortalık? Hiç bir soruma<br />

yanıt bulamıyordum. Küçük küçük çığlıklar atmaya<br />

başlamıştım tekrar. Belki annem duyar da gelir<br />

yanıma…<br />

Yok, gelen giden yok... Oradan nasıl çıkacağımı da<br />

bulamıyordum. Karmakarışık bir yer, nereye bassam<br />

ayağım kayıyordu. Hem çok karanlık, hem sıcak, hem<br />

de yapış yapış.<br />

Sesimi yükselterek çığlıklarımı sıklaştırıyordum.<br />

Birden "tak tak tak " diye bir ses duydum. Bir yere<br />

vuruluyor ve bir ses tanıdık bir şeyler söylüyordu.<br />

"Pisi pisi " diyordu bir insan sesi. Biliyorum bu<br />

kelimeleri… İnsanlar bizi çağırmak için böyle<br />

sesleniyorlar. “Miyaaavvv” dedim. Ama ardından<br />

hemen annemin söyledikleri geldi aklıma, sustum<br />

anında.<br />

Annem insanları anlatmıştı bana. İyi olanları, bize<br />

yardım etmek isteyenler olduğu gibi bize zarar vermek<br />

isteyenler de olabiliyormuş. Dikkatli olmak lazımdı.<br />

Suskunluğumu sürdürdüm. Sesimi çıkarmamalıydım ki<br />

burada olduğumu anlamasınlar, gitsinler. Daha sonra<br />

bir şekilde buradan çıkıp annemi ve kardeşlerimi<br />

arayabilirdim belki.<br />

Sonra başka bir insan daha geldi. Ne dediklerini çok<br />

iyi anlayamıyordum fakat beni aradıklarını tahmin<br />

etmiştim arada bir "Pisi pisi" demelerinden.<br />

Ben bir şeyin içinde kalmıştım galiba. “Burada<br />

bırakamayız, çıkarmamız gerek. Kaportayı<br />

parçalamamız gerekirse parçalarız” dedi biri. Kesin<br />

kararlıydılar beni bulmaya. Korktum, daha da<br />

derinlere saklanmak için bir deliğe girdim.<br />

Annem söylemişti; araba denen bir şey varmış.<br />

Hareket edebilen bir şeymiş ve tehlikeli imiş. "Sakın<br />

girmeyin içine" demişti annem ama ben çok merak<br />

ediyordum arabanın içini doğrusu... Sadece nasıl bir<br />

şey olduğunu görmek istemiştim aslında ve başıma<br />

neler gelmişti…<br />

Başka insanlar da gelmişti. Farklı sesler ve<br />

tonlamalarla hepsi beni çağırıyordu. Artık çıkmak<br />

istiyordum ama yolumu bulamıyordum ki...<br />

Birden bir ışık belirdi bir yerde, sonra kayboldu.<br />

Ön ayaklarımı yere basıp etrafı kokladım. İştah açıcı<br />

bir şey var biraz ilerde, karnım acıkmış adamakıllı.<br />

Belki korkunun etkisidir ama yok canım, saatlerce bir<br />

şey yememiştim ki. Adrenalin açlık hissine neden olur<br />

mu ki? İster inanın ister inanmayın o anlarda bunları<br />

düşünüyordum.<br />

Arka ayaklarımı da yere bastım sonra. İşte çıktım<br />

dışarıya fakat galiba hala arabanın altındayım. Neyse ki<br />

hareket etmiyor.<br />

Ne kadar süredir burada olduğumu bilmiyorum.<br />

Nereye gitmem gerektiğini de bilmiyorum. Annemin<br />

bizi sakladığı yere benzemiyor hiç burası.<br />

Ayaklarım beni aldığım o nefis kokuya doğru<br />

götürürken, temkinli olmaya da çalışıyordum aynı<br />

zamanda.<br />

Bir anda biri bağırdı "Çıktı çıktı" O kadar acıkmıştım<br />

ki hiçbir şeyi umursamadan o leziz kokuya doğru<br />

koşmuştum.<br />

"Yakaladım" diye bağıran biri ensemden tutuverdi.<br />

Ama nedense hiç korkmadım.<br />

O kadar yumuşak bir sesi ve dokunuşu vardı ki bana<br />

zarar vermeyeceğini hissetmiştim. Beni okşayarak<br />

sakinleştirdi ve bir yere gittik. Orada o leziz kokan<br />

yiyecekten daha fazla verdi bana. Yiyemeyeceğim<br />

kadar fazla olduğunu düşünmüştüm ama karnım<br />

yusyuvarlak oluncaya kadar yedim. Sonrasında daha<br />

fazlasını da istedim.<br />

Sokaktaki kardeşlerime arabaların içine girmemelerini<br />

öneriyorum, inanın bana her zaman bu kadar güzel<br />

bitmeyebilir çünkü... Ah ne hikayeler duydum<br />

annemden ben.<br />

Ondan sonra annemi ve kardeşlerimi hiç göremedim.<br />

1 yılı geçti sanırım insan anne ve babamla birlikteliğim.<br />

Artık onlarla birlikte yaşıyorum.<br />

Bana Pamuk ismini koymak istediler önce. Her<br />

taraflarını tırmıklayarak bu ismi pek beğenmediğimi<br />

ifade ettim. Bunun üzerine bana Cabbar dediler.<br />

Kedicede "Avının peşinde hızla koşan beyaz panter"<br />

demektir ki, bu isim bana uygundu kabul ettim.<br />

Şimdi benim gibi türlü türlü zorlukların üstesinden<br />

gelip, bu eve alınan kardeşlerimle beraberiz. Kaç<br />

taneler mi? Onların hikayeleri nasıl mı?<br />

Kendileri anlatsın...<br />

Tekrar belirdiğinde ışığa doğru gittim. Bir delik vardı.<br />

Boşluktan kafamı uzattığımda yerden fazla yüksekte<br />

olmadığımı fark ettim. Hiç sesimi çıkarmıyor, sadece<br />

nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum.<br />

NYX<br />

233


Sende<br />

olanı gör<br />

Sıfır<br />

Noktası<br />

GÜLSÜM TULUM<br />

Yaşam Koçu<br />

gulsum.tulum@nyxmag.com<br />

ve asla<br />

vazgeçme<br />

“Pandemi sürecinde üniversite sınavına hazırlanmak, artı artı<br />

motivasyon istiyor.”<br />

Gençlerden, ebeveynlerden son bir yıldır öyle çok<br />

duyuyorum ki bu cümleyi, giriş cümlesi olmayı hakkettiğini<br />

düşünüyorum. Sevgili gençler ve ebevynler zor bir süreçten<br />

geçtiğimizin farkındayız, gerçeği görmezden gelmek değil<br />

aslında tam da gerçekleri iyi analiz ederek öncelik planları<br />

oluşturmak gerekiyor. YKS sınavına bir kaç ay kaldı ve<br />

hepinizde oluşturduğu stresin, kaygıların farkındayız. İşte<br />

tam da bu nedenle konumuz sizlersiniz, parıldayan gençlik.<br />

Umutlarınızı şarj edip, süreci nasıl<br />

yönetebilirsiniz ?<br />

Anne, babalar olarak gençler bizim<br />

nerde durmamızı istiyor ve onlara<br />

nasıl yardımcı olabiliriz?<br />

NYX<br />

234


Sıfır Noktası<br />

Parıldayan gençlik, bu yıl sizler ile aynı trenin<br />

içinde, farklı 2 lokomotif arasında gelip gidiyorum.<br />

Oğlumun da sizler ile birlikte mesleki seçim sınavı<br />

olan YKS’ye girecek olması nedeni ile ebeveyn<br />

lokomotifi ve Eğitim / Öğrenci Koçlarının bulunduğu<br />

lokomotif. Sürecinizin, duygularınızın farkında<br />

olmanın ötesinde, sizlerle aynı süreci paylaşıyorum<br />

ve duygularınızı anlıyorum. Oğlunuz çok şanslı<br />

dediğinizi duyar gibiyim, cevabım yıllardır aynı”<br />

bunu oğluma sormalısınız”. Ve onun cevabı 9.sınıftan<br />

bu yana hiç değişmedi, “Sen benim annemsin, orda<br />

kalmanı istiyorum” .Oğlumun bu cevabına önce<br />

saygı duydum, sonra bu cevaptan çok şey öğrendim.<br />

Anne olmak çok güzel ve evet ben her zaman o<br />

çizgide kaldım. Sevgili ebeveynler, çocuklarımızın<br />

öğrenim ve eğitim hayatlarında yanlarında<br />

öğretmenleri, rehberlik danışmanları, yaşam koçları<br />

zaten var, biz anne/baba olarak yanlarında olmalıyız.<br />

Doğrusunun bu olduğuna inanıyorum. Gençleri<br />

dinleyebilir, ebeveynleri olarak tavsiyeler verebilir,<br />

en önemlisi “Seni her halinle seviyorum” cümlesini<br />

sık sık sadece sözcükler ile değil, beden diliniz ve<br />

davranışlarınızla yansıtmalısınız. Pandemi sürecinde<br />

korku, kaygı, panik devamında umutsuzluk,<br />

tükenmişlik ile baş etmeye çalışan bir nesil var,<br />

önce bu gerçeği görelim. Şimdi mücadele vermemiz<br />

gereken asıl konuya; duyguya, umuda önceliğimizi<br />

kaydıralım, her zaman olması gerektiği gibi aslında.<br />

Bazen yaşadığımız kötü deneyimler bize gerçek<br />

değerlerimizi, önemsediğimiz şeyleri hatırlatır.<br />

Bizler çocuklarımızı, gençlerimizi önemsiyoruz<br />

ve bizim için onların duyguları, hayalleri,<br />

sağlıkla yaşama devam etmeleri çok çok değerli.<br />

Çocuklarınızı tanıyın, tanıyın ki dünün, bugünün<br />

ışıldayan gençleri, yarın kendilerine mum arar<br />

olmasın. Suçlayıcı, yargılayıcı olmak kazanç<br />

sağlamaz, hiç sağlamadı. Bugün bir şeyler ters<br />

gidiyorsa dün bizler bir şeyleri yanlış, ya da eksik<br />

yapmışız demektir. Gerçeği görmek çözümü getirir.<br />

Kendini Gör;<br />

Bu tavsiye sizlere gençler. Birilerinden onay almak<br />

olmasın seçimlerinizin nedeni. “Ben ne istiyorum?”<br />

sorusunu sorun kendinize ve cevabı beyniniz,<br />

gönlünüz onaylıyorsa, bu cevap size aittir.<br />

İkinci soru “Peki bende neler var?”, yani benim<br />

doğal kaynaklarım neler?<br />

Neyi yaparken zevk alıyorum, kabiliyetli olduğum<br />

alan hangisi?<br />

Hangi becerimi ustalığa dönüştürmek istiyorum?<br />

Üçüncü soru “Nasıl başlamalıyım, hangi kaynaklara<br />

ihtiyacım var ve mevcutta nelere sahibim?<br />

Dördüncü soru “Ne zaman başlıyorum? (kendi<br />

sürecini kendin planla)<br />

Ve beşinci adım plana sadık kal. Kendine sadakat<br />

göster, sabotajcılarını keşfet ve onları zihin dışına<br />

atabildiğin cümle ya da eylemi kendine düstur<br />

edin. Zamanı nasıl daha iyi kullanabilirsin, içinde<br />

bulunduğun hiçbir çalışmayı, aktiviteyi sıkıştırılmış<br />

yaşamamalısın.<br />

NYX<br />

235


Trafikte olduğu gibi yaşamın da hız sınırları ve<br />

genel, herkes için geçerli kuralları vardır.<br />

Trafikte olduğu gibi yaşamın da hız sınırları ve genel,<br />

herkes için geçerli kuralları vardır. Dörtlüleri yakıp<br />

sağa çektiysen 10 dakika aracını, o 10 dakikanın<br />

keyfini sür, dinlendir bedenini ve zihnini. Direksiyona<br />

geçtiğinde yine yola odaklan, bazen hızımız düşer,<br />

kavisler vardır, tırmanıştır, buzlanmadır, kardır,<br />

yağmurdur. Daha fazla odak, daha fazla zaman<br />

geçirmemiz gerekir. Arıza varsa panik butonu<br />

yerine, sağa çekeriz. Çözmeye çalışırız, olmadı mı<br />

yardım isteriz, arızalı araçla yola devam etmeyiz.<br />

Biz büyüklerin de hala baş edemediğimiz sıkıntılıları<br />

olur ve normaldir, baş edemediğinizde yardım<br />

isteyebilirsiniz.<br />

Sevgili gençler mutlu olmak bir yaşam hedefi değildir,<br />

yaşamın akışı içersinde deneyimlediğimiz ya da<br />

hayalini kurduğumuz bir illüzyonun bize yaşattığı<br />

duygulardan biridir. Başarılı olmak daimi bir mutluluk<br />

getirmez. Bununla beraber mutluluk yani olumlu<br />

duygular ile çaba göstermek, yaşam çarkının her<br />

alanında başarı getirir.<br />

Korku ve kaygının yerini<br />

nasıl inanç ve umuda<br />

dönüştürebiliriz?<br />

Eğitim ve öğrenim hayatınız başladığından bu yana<br />

aslında mesleki sınav geçiş süreci için hazırlandınz.<br />

Küçük, yavaş adımlar sizinle birlikte büyüdü ve<br />

hızlandı. Son dört yıldır gündeminiz, planlarınız<br />

mesleki eğitime geçiş sınavı olan YKS hazırlığı<br />

oldu. Yıllardır bu sınav için hazırlık yapıyorsunuz<br />

ve hepiniz elinizden gelenin en iyisini yaparak çaba<br />

sarfediyorsunuz. Uzun süredir hazırlandığınız,<br />

beklediğiniz herhangi bir şeyle karşılaştığınızda<br />

biraz stres olması normaldir. Ben bu durumu şuna<br />

benzetirim, hayranı olduğunuz, idolüm dediğiniz<br />

ünlü bir insan. Size 1 yıl sonrası için 2 saatlik zaman<br />

ayırabileceğini söylüyor. Süreçte duygularınız<br />

nasıl olurdu? Önce hazırlık başlar, hangi soruları<br />

sormalıyım, onunla neleri paylaşmak istiyorum,<br />

zamanı doğru yönetmeliyim, 2 saat bana yeter mi ? O<br />

gün yaklaştıkça heyecan başlar ve daha önce aldığınız<br />

bütün notlar eksik veya yetersiz gibi hissetmeye<br />

NYX<br />

236


Sıfır Noktası<br />

başlarsınız. Burada hoşgeldin stres diyoruz ve bir<br />

şeyleri yeniden gözden geçirme ihtiyacı duyarız.<br />

Buluşma günü geldiğinde heyecanlıyızdır, nefes<br />

alışverişimiz değişmiştir. Açlık yoktur, tek odak nasıl<br />

olacak, görüşme nasıl geçecektir. Sözleşilen yere<br />

gelinir, tanışma gerçekleşir ve heyecan biraz yatışır,<br />

nabız normale dönmeye başlar, belki birkaç küçük<br />

sakarlık sonrası sohbetin akışına kapılır, 2 saati<br />

kendimize göre verimli, eğlenceli geçirmek adına<br />

çaba sarfederiz. Memnun oldum diyerek başladığınız<br />

sohbet, kendine iyi bak ile sonlanır. Sınav günü<br />

yaklaştıkça, heyecanınızın artması normal, bazen<br />

hiçbir şey bilmiyorum duygusunun gelmesi de normal,<br />

bu cümleyi zihninizde fark ettiğinizde kendinize<br />

başarılarınızı hatırlatın, nasıl çaba sarf ettiğinizi<br />

hatırlatın, hazır olduğunuzu hissetmenize destek verir.<br />

Evet pandemi sürecinde 1,5 yıldır online eğitim<br />

sistemine devam ettik, online eğitimin eksileri ve<br />

artıları oldu hepimiz için. Yani aslında bunu hepimiz<br />

yaşadık bir ya da 100 kişi değil, bugün sınava katılacak<br />

birçok öğrenci için genel bir öğrenim sistemi ve<br />

tüm öğrencilerin kafasında aynı soru işareti. Sosyal<br />

olanaklar, coğrafi konum öğrenim ve eğitimde<br />

değişiklikleri gündeme getirdi. Koşulların getirdiği<br />

olumsuzluklara değil, sizin düşünce ve inançlarınızdaki<br />

olumlu yapılanmalara odaklanmalısınız. Suçlu<br />

aramak, bulmak ya da şikayet etmek sınavda bir tık<br />

artıya taşımaz hiç birimizi. Bunun yerine sınavın eşit<br />

şartlarda yapılacağını düşünmek stres seviyenizi<br />

düzenler. Sınava değil sınav içeriğine odaklanmayı<br />

seçebilirsiniz. İçeriğini tanıyor ve biliyorsunuz,<br />

bildiğimiz tanıdığımız yer güvenli alanımızdır,<br />

o zaman korkuyu bu alana dahil etmemeyi<br />

seçebilirsiniz. Sınav salonuna girmeden önce<br />

kendinizi dinleyin. İçerde korku, kaygı, beklentiler, her<br />

ne varsa görmeye çalışın. Ve onlara ”sizi görüyorum,<br />

bu salona sizinle giremem. Beni burada, bu bahçede<br />

bekleyebilirsiniz, sizinle sınav sonrası ilgileneceğim”<br />

demeyi seçebilirsiniz. Salona girerken yanınızda,<br />

kendinize olan güveniniz, bilgi birikiminiz, biraz<br />

heyecan ve bende şu da olsa iyi gelir dediğiniz tüm<br />

duygularınızı alın. İhtiyaç duyduğunuzda birkaç<br />

saniye o duyguya seslenin ve devam edin. Kendinizi<br />

ihtiyaç duyduğunuz bilgi ile donattınız, ihtiyacınız olan<br />

duygularında farkına varın ve kendinizi donatın sevgili<br />

gençler. Hiç bir başlangıç için geç kalınmışlık yoktur,<br />

birşey biter, yenisi başlar. Hayatınızı belirleyecek bir<br />

sınava girmiyorsunuz, ustalık kazanmak istediğiniz<br />

alanda eğitim alabileceğiniz bir üst kuruma geçiş<br />

sınavıdır YKS. Herhangi bir fakülte değil, olmak<br />

istediğiniz fakülteyi seçin. Ustalık sevgi ister, emek<br />

ister. Sevgili gençler, hepinizin yüzünü güldüren<br />

sonuçlar almasını diliyorum.<br />

Bugün DEHB’li gençler olarak bir başlık seçmedim.<br />

Yaşadığımız süreçte genel olarak hepimiz<br />

motivasyon kaybı, odaklanmada sıkıntı, zaman<br />

yönetiminde aksamalar yaşar olduk. Dikkat<br />

eksikliği ve Hiperaktiviteli bireylerinin günlük<br />

hayatlarının her alanında verdikleri inanılmaz<br />

mücadeleyi 1,5 yıldır hep birlikte yaşamış olduk.<br />

Bundan sonrası için toplumun DEHB algısının<br />

olumlu yönde gelişeceğine inanıyorum. DEHB’li<br />

ya da değil bütün gençleri seviyorum, kendinize<br />

her koşulda sahip çıkın. Saygıyla, sevgiyle, azimle,<br />

değerlerinizle, inançlarınızla yolunuza devam edin.<br />

Sizler ışıksınız, umutsunuz ve bizler de buradayız,<br />

tam yanı başınızda.<br />

Sevgiler...<br />

NYX<br />

237


Doğanın ve<br />

baharın<br />

rengi:<br />

Renklerin<br />

Öyküsü<br />

Yeşil<br />

EMİNE AKCA<br />

emine.akca@nyxmag.com<br />

Yeşil tabiata hâkim bir renk olduğu için<br />

rahatlatıcı ve sakinleştirici etkisi büyüktür.<br />

İnsana huzur verir. Bahar geldiğinde nasıl<br />

çiçekler açıyor ve doğa adeta yeniden<br />

doğuyorsa, yeşil de canlanmayı, yeniliği,<br />

gençleşmeyi ve yeniden canlanmayı<br />

çağrıştırır.<br />

Yeşilin güven ve huzur verici özelliğinden dolayı birçok<br />

yerde ağırlıklı olarak tercih edilmektedir. Örneğin bankaların<br />

logolarında en çok tercih edilen iki renkten biri yeşildir.<br />

Batıda büyük otellerin mutfaklarında duvar renginin, aşçıların<br />

yaratıcılıklarını arttırması ve yeni şeyler denemeleri için<br />

yeşile boyandığı söylenir. Hastaneler ve sağlık kurumlarının<br />

logoları ve iç dekorasyonlarında da rahatlatıcı ve sakinleştirici<br />

etkisinden dolayı genelde yeşil tercih edilir. Hatta ameliyat<br />

kıyafetlerinin de rengi ya mavi ya da yeşil olarak seçilir. Yatak<br />

odası için de rahatlatıcı bir renktir. İç dekorasyonu yeşil ağırlıklı<br />

olan bir eve hiç rast geldiniz mi? Yanıtınız evetse nasıl huzur<br />

dolduğunuzu hatırlayın.<br />

Yeşil nanenin rengidir, ferahlatır, içinizi açar. Özellikle<br />

büyükşehirlerde sıkışık kaldığımız beton bloklar arsında ağacın,<br />

yaprağın, çimenin doğanın enerjisini bedenimize, zihnimize<br />

yükleyerek candırıcı etkisini gösterir.<br />

NYX<br />

238


Jennifer Lopez Versace 2019<br />

Meghan Markle<br />

Emilia Wickstead 2020<br />

Angelina Jolie<br />

Versace 2011<br />

Fotoğraflar: Instagram<br />

Her şeyden öte, yeşil renk duygusal olarak pozitif bir<br />

renktir. Baharın gelmesiyle yaşam enerjimizin artması<br />

gibi, yeşilin hâkim olduğu yerlerde de fark etmeden<br />

huzur dolarız ve pozitif duygular beslemeye başlarız.<br />

Paylaşım ve cömertliğin rengi olduğu için daha olumlu<br />

düşünmeye sevk ederek tartışmaları azaltıp uyumu<br />

yakalamaya yardımcı olur.<br />

Yeşil onaylama rengi olarak da karşımıza çıkar. Doğru<br />

cevaplar yeşille belirtilirken, trafik işaretlerinde de<br />

geçmek, devam etmek anlamında yeşil ışık kullanılır.<br />

Yeşilin pozitif etkisine bir örnek de artık hayatımızın<br />

vazgeçilmez bir parçası olan ve gideceğimiz yere<br />

en kısa sürede ulaşmamızı sağlayan navgiasyon<br />

uygulamalarını gösterebiliriz. Yol haritalarında<br />

trafik yoğunluğu az olan, yani gideceğimiz yere<br />

zamanında bizi ulaştıran yollar her zaman yeşille<br />

ifade edilmektedir. Aynı şekilde son zamanlarda en<br />

çok kullandığımız uygulamalardan biri olan HAYAT<br />

EVE SIĞAR logosu da yeşildir ve haritada yeşil olarak<br />

gösterilen alanlar virüs riskinin düşük olduğu yerleri<br />

belirtir.<br />

Virüsün olmadığı, yeşili bol, enerjisi yüksek güzel bir<br />

bahar diliyorum.<br />

Fotoğraf: Felix Mittermeier / Pexels<br />

NYX<br />

239


Nuh’un<br />

Gemisi<br />

Zamanın tufanından<br />

geriye kalan filmler,<br />

müzikler, şiirler<br />

NUH CEBECİ<br />

nuh.cebeci@nyxmag.com<br />

Auteur<br />

sinemacıların<br />

kendi<br />

hayatlarıyla<br />

imtihanı<br />

Standart FM’de her Çarşamba saat 20.00’de<br />

yaptığım programlardan birinde Stanley<br />

Kubrick’in bazı filmleriyle ilgili sohbetler etmiş ve<br />

bu filmlerinde kullandığı müziklerden örnekler<br />

vermiştim.<br />

Kubrick için ‘Sinemanın dahi çocuğu’ denirdi, tabi<br />

sonrasında koca adam olunca da ‘Sinemanın dahi<br />

yönetmeni’ oldu. Kubrick hiçbir zaman ‘vasat ile yetinmeyen,<br />

sürekli arayan ve araştıran, obsesyon seviyesinde mükemmellik<br />

peşinde olan’ bir yönetmendi. Senaryolarını başkası yazıyor veya<br />

roman uyarlamalarını filme alıyordu. Senaristlerle haftalarca<br />

aylarca sürdürdüğü fırtınalı tartışmalardan sonra ortaya son<br />

metin çıkıyordu… Ve filmlerine kendi tarzını, çok özel estetik<br />

ve görsellik anlayışını ve tabii sistem eleştirisini o kadar güzel<br />

yediriyordu ki, artık ‘Kubrick’ sinemada mükemmelliğin ve<br />

sinematografinin bir markası haline gelmişti. Lafı uzatmadan asıl<br />

derdime geleyim…<br />

NYX<br />

240


Nuh’un Gemisi<br />

Sinemanın Dahi Yönetmeni<br />

Stanley Kubrick<br />

Kubrick her filmi için en az birkaç sene<br />

ön hazırlık aşamaları vb derken, ilk<br />

dönemlerinde 3-4 yılda bir, daha sonra daha<br />

da aralıklarla film yapmaya başladı.<br />

Jack Nicholson’lu enfes gerilim filmi Shining’i<br />

1980’de yaptıktan tam 7 sene sonra 1987’de Full<br />

Metal Jacket’i, bundan da tam 12 sene sonra son<br />

filmi (Nicole Kidman – Tom Cruise çiftini başrolde<br />

oynattığı ve onlardan istediği oyunculuğu almak<br />

için onlarca tekrarla resmen ağlattığı ve çekimi<br />

birkaç sene süren filmi) Eyes Wide Shut’ı çekti.<br />

Ve çekimleri tamamladıktan sadece bir iki hafta<br />

sonra, henüz film vizyona girmeden 71 yaşında<br />

hayata veda etti… İşte deminden beri bahsetmeye<br />

çalıştığım şey bu: Kubrick gibi ‘auteur’ olarak<br />

sayabileceğimiz bir sinemacının, her filminde üretim<br />

/ yaratım yaparken daha da ‘eksilmesi’, ‘kendi ışığını<br />

eserlerine vererek için için erimesi’… adına her<br />

ne derseniz deyin, her yaptığı filmle kendi sonunu<br />

daha çabuk getirmesi. Tıpkı bir dişi ahtapotun,<br />

dünyaya getirdiği binlerce yumurta ve yavrularının<br />

hayatlarının devamı için kendini feda etmesi gibi.<br />

Kubrick de kendini yıllar içinde eritmiş bitirmiş… O<br />

meşhur tutkusuyla son filmini bitirmek için uğraşmış<br />

ve artık teslim edince de bırakmış kendini…<br />

NYX<br />

241


Sinemanın Filozofu<br />

Krzysztof Kieslowski<br />

İşte bu durum, daha başka yönetmenlerde de<br />

ilgimi çektiği için paylaşma ihtiyacı hissettim.<br />

Fakat bunların ortak özelliği ‘auteur’ sinemacılar<br />

olması. Yani, kendine özgü bir dil ve ifade biçimi<br />

ortaya koyan ‘yaratıcı-yazar yönetmenler’,<br />

toplumla, insanla ve sistemle ‘derdi olan’, sürekli<br />

sorgulayan, dünyanın yükünü bütün ağırlığıyla kendi<br />

omuzlarında hisseden ve kendi kendini yiyip bitiren<br />

yönetmenler… Boşu olmayan sinemacılar bunlar.<br />

Felsefe altyapıları çok kuvvetli, çok fazla okuyan,<br />

düşünen ve müthiş gözlem güçleri olan sinemacılar<br />

aynı zamanda…<br />

Örneğin Polonyalı yönetmen Krzysztof Kieslowski<br />

bunlardan biri… Polonya televizyonu için çektiği<br />

Dekalog’lar (On Emir’in her birini bir filmde<br />

sorguladığı 60’ar dakikalık 10 film… ve bunların<br />

içinden Aşk Üzerine ve Öldürme Üzerine Film’ler…),<br />

Veronika’nın Çifte Yaşamı ve Fransız Bayrağı<br />

üzerinden yola çıkarak yaptığı ve Özgürlük,<br />

Eşitlik, Kardeşlik kavramlarını sorguladığı Mavi,<br />

Beyaz, Kırmızı üçlemesi. Hepsi bu… Ama bunların<br />

hepsinde onun sinemacı dehasının tüm izlerini<br />

görebiliyoruz. Kieslowski de kendisi yazmamıştır<br />

senaryolarını, ama kadim yoldaşları senarist<br />

Piesiewicz ve müzisyen Preisner ile birlikte filmlerin<br />

her aşamasında kendi felsefesini ortaya koymuştur.<br />

Şu nefis sözü edebilmiş bir felsefeye sahip olan<br />

bir yönetmenden bahsediyoruz: ‘İnsanlığın ortak<br />

değerleri zannedildiği gibi din, dil, ırk, bayrak<br />

gibi kavramlar değil; acı, keder, sevinç, aşk gibi<br />

kavramlardır.’<br />

Kieslowski de, üçlemenin son filmi Kırmızı’yı<br />

bitirdikten sonra verdiği beyanatta ‘Çok yoruldum,<br />

artık film yapmayacağım’ demiş; ve maalesef<br />

bundan 6 ay sonra, sadece 55 yaşında hayata veda<br />

etmiştir.<br />

NYX<br />

242


Nuh’un Gemisi<br />

Sinemanın Ozanı<br />

Andrei Tarkovski<br />

Bir diğer örnek sinemanın şairi, ressamı, filozofu gibi<br />

pek çok unvana sahip olan Andrei Tarkovski. Uzun<br />

plan sekanslar, varoluşun sürekli sorgulanması, şiirsel<br />

atmosfer ve kaydırmalı tek plan çekimler Tarkovski’nin<br />

alamet-i farikalarıdır. Sinemada gerçek zamanı<br />

yakalamaya çalışmasını, sonrasında yapılan kurgunun<br />

değil, asıl o eserin gerçek zamanının önemli olduğunu<br />

ortaya koyduğu felsefi, otobiyografik ve çok lezzetli<br />

kitabı Mühürlenmiş Zaman gibi bir kitabın da yazarıdır<br />

aynı zamanda.<br />

Tarkovski daha ilk filmi İvan’ın Çocukluğu ile<br />

1962’de Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan’ı<br />

alarak bütün dünyanın ilgisini çekmiş ve yepyeni<br />

şiirsel bir sinema dilinin müjdesini vermiştir…<br />

O dönem Sovyetler’de film yapmak pek kolay değildir<br />

kuşkusuz Tarkovski gibi muhalif ruhlar için… 1969’da<br />

Andrei Rublev’i çeker, Sovyet yönetiminin her türlü<br />

engellemesine rağmen Cannes’da Fipresci ödülünü<br />

kazanır. Ve ancak 1972’de dolaşıma girer film…<br />

1972’de çektiği ve Sovyetler’in, Kubrick’in 2001<br />

Space Odyssey filmine rakip olarak çıkardığı söylenen<br />

Solaris’ten sonra 1975 yılında otobiyografik filmi Ayna<br />

gelir, bambaşka bir tat, doku… Tabii ki bu da engellere<br />

takılır hatta pek çok resmi otorite tarafından<br />

yasaklanması gereken bir film olarak görülür. Gerçi<br />

mesela dostu Sergei Paradyanov gibi hapislerde<br />

yatmamıştır veya filmleri zinhar yasaklanmamıştır,<br />

yine de film çekecek ortamı bulmuştur. Problem,<br />

yetkililerin filmi görmelerinden sonra ortaya çıkar.<br />

Tarkovski’nin klasik toplumcu gerçekçi ve doğrudan<br />

anlatımı kabul etmeyip filmlerinde antin kuntin<br />

sanatsal ağırlıklı ifadelere yer vermesi, yönetimin<br />

hoşuna gitmez kuşkusuz. Fakat Tarkovski gibi huysuz<br />

ve asi bir ruh için bu kadarı bile fazladır. 1979’da<br />

belki de başyapıtı sayılabilecek (en iyilerin içinde<br />

mükemmel diyelim…)<br />

Stalker’i yaptıktan sonra artık daha fazla dayanamayıp<br />

İtalya’ya gider. Sıla özlemini yine çok şiirsel bir dille<br />

anlattığı enfes Nostalghia’yı İtalya’da, son filmi<br />

Kurban’ı ise çok sevdiği Bergman’ın memleketinde ve<br />

onun film ekibiyle İsveç’te çeker (efsanevi görüntü<br />

yönetmeni Sven Nykvist’in görüntüleri muhteşemdir).<br />

Evet sene 1985-1986… Kurban filmi çekiliyor.<br />

Çekimin ortalarında Andrei Tarkovski kanser<br />

olduğunu öğrenir. Maalesef durum iç açıcı değildir.<br />

İronik bir şekilde, Kurban filmi, düşsel bir nükleer<br />

savaştan insanlığı kurtarmak için, inançlı ve<br />

yine dünyanın yükünü taşıyan emekli bir tiyatro<br />

oyuncusunun, kendi cenneti olarak kurduğu yaşam<br />

alanını ve hatta kendini kurban etmesini anlatır. Filme<br />

devam eder, bitirir… Ve filmin sonundaki görselde<br />

aslında Tarkovski insanlık durumuyla ilgili bir umut<br />

vermez, yine bize bırakır… Ama en sona düşen<br />

karede bu filmi oğlu Alyoşa’ya ithaf ettiğini yazar. İşte<br />

buradadır umut...<br />

Tarkovski, bitmek tükenmek bilmeyen film yapma<br />

ve en iyisini yapma arzusunu, sürekli kesintiye,<br />

yasaklamalara uğrayarak, çözümü yurtdışında<br />

bularak (ama oradan da sıla hasretinin filmini<br />

yaparak) yaşamış, bu yükün ağırlığıyla hasta olmuş,<br />

ısrarla filmini bitirmiştir.<br />

Cannes’da herhangi bir yasağa takılmadan 4 ödül<br />

aldığını görmüş ve sonra hayata gözlerini yummuştur.<br />

Öldüğünde sadece 54 yaşındadır. Yoldaşı Bergman’ın<br />

Yedinci Mühür filminde olduğu gibi, sanki Azrail’le bir<br />

anlaşma yapmıştır.<br />

NYX<br />

243


Eko-Moda<br />

ile<br />

Atölyeden<br />

SİBEL ÖZER<br />

Upcycle Sanatçısı<br />

sibel.ozer@nyxmag.com<br />

ileri dönüşüm<br />

İroni ustası İrlandalı yazar Oscar Wilde, estetik duygusu<br />

çok gelişmiş, yalnız edebi yeteneğiyle değil, kıyafet ve<br />

aksesuarlarıyla da döneminin en konuşulan şahsiyetlerinden<br />

biriydi. Bir kadın dergisinde editörlük yapacak kadar<br />

modadan anlayan Wilde'ın, moda ve tüketim kültürü<br />

arasındaki ilişkiye dair söylediği “Moda denilen şey o kadar<br />

çirkindir ki, onu her altı ayda bir değiştirirler.'' latifesi<br />

günümüzde hala güncel.<br />

Gerçekten de moda endüstrisinin, 'istek' yaratma ve bunları<br />

tüketicinin 'ihtiyacı'na dönüştürme kapasitesi eşsizdir.<br />

Kısa ömürlü trendlerle, ömrü uzun olmayan giysilerin<br />

pazarlanmasını temel alan bu iş modelinin sonucunda,<br />

tüketiciler, giyilmemiş olsa da kıyafetlerini sürekli<br />

değiştirmek zorunda hissederler.<br />

Her yıl "gezegendeki her kişiye 20 yeni ürün sağlamaya<br />

yetecek" 150 milyar kadar giysi üretiliyor ve ortalama bir<br />

tüketici, bir nesil öncesine göre %300 daha fazla giyim<br />

eşyasına sahip.<br />

Tonlarca tekstil ürününün çöpe atılmasının da etkisiyle, hazır<br />

giyim ve tekstil endüstrisi, küresel karbon emisyonunun<br />

%10'unu oluşturuyor ve petrolden sonra çevreye zarar<br />

veren ikinci en büyük endüstriyel kirletici.<br />

Ancak işin olumlu yanı, endüstrinin, bu durumun<br />

sürdürülebilir olmadığını görerek, çevreyle daha uyumlu<br />

olma çabasıyla, geri dönüşümden (recycle) kazanılmış<br />

hammaddeler kullanmaya ve ileri dönüşümle (upcycle)<br />

tasarlanmış giysi ve sair eşyalar üretmeye başlaması. Artık,<br />

haute couture'den, hazır giyime kadar çoğu moda markasının<br />

“Recycle koleksiyonları” mevcut.<br />

NYX<br />

244


Atölyeden<br />

Jeanlere olan tutkumuz nedeniyle,<br />

gardroplarda ileri dönüşüm/upcyle ile<br />

yeniden değer kazandırabileceğimiz<br />

çok miktarda jean kumaşı birikiyor.<br />

Bu şekilde üretim ve tasarıma çok uygun olan<br />

bir ürün de, denim kumaşından imal edilen “blue<br />

jean”ler, ya da ülkemizde alışılan gelen ifadesiyle<br />

“kot”lar. Öncelikle, bu kavram dağarcığını<br />

netleştirelim: neden “blue jean”, neden “kot”, neden<br />

“denim”?<br />

1700’lerin sonunda biri “Denim”,<br />

diğeri “Jean” adında iki tür kot<br />

kumaşı üretiliyordu.<br />

Fransa'nın Nimes kentinde üretilen “Denim”<br />

(de Nimes / Nimes'den gelen) ve İtalya'nın<br />

Cenova kentinde üretilen “Jean”. “Blue-jean”<br />

de adını Cenova’lı denizcilerin “Bleu de Genes”<br />

(Cenova mavisi) diye adlandırılan mavi renkli<br />

pamuklu pantolonlarından almış. “Kot” sözcüğü<br />

de, Türkiye'de blue-jeani üreten ilk kişi olan<br />

Muhteşem Kot'tan yadigar; “Kot” marka jeanler<br />

artık üretilmiyorsa da, “Kot” sözcüğü “jean”<br />

kumaşın yerel adı olarak Türkçemizde yerini<br />

almış oldu.<br />

Hepimizin dolabında, en az birkaç adet kot ürünü<br />

bulunur. Kimisini yıpranana kadar bıkmadan<br />

kullanırız, kimisini de yıpranmış görünümleri için<br />

satın alırız. Jeanlere olan tutkumuz nedeniyle,<br />

gardroplarda ileri dönüşüm/upcyle ile yeniden<br />

değer kazandırabileceğimiz çok miktarda jean<br />

kumaşı birikir. Bunları dönüştürerek, hem çevreye<br />

katkı sunmuş, hem de tasarımı sadece üreten kişiye<br />

özel olduğu için “eşsiz” parçalar kullanmanın keyfini<br />

sürebiliriz.<br />

NYX<br />

245


Atölyeden<br />

Jean kumaşı benim üretimimde de çok fazla yer alan bir malzeme.<br />

Jean'i genelde 3 şekilde<br />

kullanıyorum:<br />

Mevcut bir jean pantolon/etek/ceketle,<br />

yine aynı amaçla kullanılacak ama farklı<br />

materyallerle zenginleşmiş yeni tasarımlar<br />

yaratıyorum: bir kot ceketin önüne, sırtına,<br />

koluna; bir kot eteğin/pantalonun beline,<br />

ceplerine ve paçalarına yapılan küçük eklemeler,<br />

farklı kumaş türleri ve nakış işlerinin katkısıyla,<br />

danışanca sevilen, belki anısı olan ürüne yeni bir<br />

kullanım ömrü kazandırmış oluyorum.<br />

Ürünü, yine bir giyim eşyası olacak ama<br />

kullanılış amacını değiştirecek şekilde<br />

tasarlıyorum: Bir jean pantalonu eteğe ya da<br />

çantaya dönüştürmek mümkün. Bu şekilde<br />

danışanımın keyifle kullandığı “eski” ama bir o kadar<br />

da “yeni” bir ürüne kavuşmuş oluyoruz.<br />

Dolaptaki jeanlerin kumaşını hammadde<br />

olarak kullanıp, sonsuz çeşitlilikte ürünler<br />

tasarlayabiliyorum: dekorasyonda kullanılacak<br />

jean perdeler, örtüler, yastıklar, paspaslar,<br />

runnerlar, bardak altlıkları, resim çerçeveleri;<br />

mutfak için fırın eldivenleri üretiyorum. Ailenin<br />

dört ayaklı bireyleri için oyuncak, giysi ve yataklar;<br />

kitapseverler için de tekrar tekrar kullanılacak kitap<br />

kapları ve kişiye özel tasarımlı hediyelik defterler<br />

üretiyorum. Jean ve sair kumaştan ürettiğim<br />

çantalarım fridabags.ist instagram hesabımda<br />

görülebilir.<br />

Geri dönüştürülen her tekstil ürünü su israfını,<br />

atmosfere ulaşan karbon salınımını, boya ve benzeri<br />

kimyasalların çevreye verdiği zararı azaltıyor.<br />

Çalışmalarımla bu amaca hizmet ettiğim için<br />

mutluluk duyuyorum ve hepimizin gerek çalışma<br />

hayatımızda, gerekse evlerimizde, gündelik yaşamın<br />

her aşamasında geri ve ileri dönüşüme daha çok yer<br />

açması gerektiğine inanıyorum.<br />

NYX<br />

246


Fridabags<br />

Fridabags.ist<br />

NYX<br />

247


Evlerdeki gizli sanat<br />

bitkiler<br />

Hala evlerimizdeyiz. Bir süre daha da durum değişmeyecek gibi görünüyor. Evimizden sıkılıp modumuzu<br />

değiştirecek alanlara kaçmak için maalesef pek fırsatımız olmuyor. Bu durum ister istemez hepimizi,<br />

zamanımızın neredeyse tamamını geçirdiğimiz evleri daha yaşanabilir, daha huzurlu, daha tasarlanmış<br />

yapmaya itiyor.<br />

Bu sayıda sizlere ev bitkilerini mimari olarak hangi şekillerde kullanabileceğinizi anlatacağız.<br />

Ama tabii yine her şey sizin hayal gücünüzle sınırlı..<br />

Özden Tekirdağ / YABU Ev Bitki Kurucu Ortağı<br />

Sizi bitki köşeleri karşılasın<br />

Bir alanda kümelenmiş ev bitkileri grubu<br />

yemyeşil bir odak noktası oluşturur. Bitkilerin<br />

doğada bir arada bulunması bizler üzerinde<br />

farkında olmadan onları bir arada görme isteği<br />

yaratır. Bir arada bulunan bitkiler bulundukları<br />

alanı en güçlü şekilde tanımlayarak karakter<br />

katacaktır. Böyle bir düzenleme yaparken<br />

mümkünse büyük yapraklı ve iri türleri<br />

seçerseniz bu köşe daha çarpıcı hale gelecektir.<br />

Bitkileri konumlandırırken yükseklik farkları<br />

oluşturmak mekana üç boyutlu bir zenginlik<br />

katar.<br />

NYX<br />

248


Mimaride Ev Bitkileri<br />

Evlerimizdeki ağaç altları<br />

Evlerimizde büyük bir ağaç görüntüsü bir<br />

anda o mekanın ruhunu değiştirecektir. Küçük<br />

bitkilerin etkisi evi yeşertmekse, ağaç formlu<br />

büyük bir bitki dış mekanı içeride hissetmenizi<br />

sağlayacaktır. Bu noktada bitki seçimleri büyük<br />

önem taşıyor. Doğru formda ve o mekana uygun<br />

bitkiyi seçerken profesyonel bir yardım almanız<br />

ileriye dönük kazanımlar yaratacaktır.<br />

Yukarı bakın, havada asılı bitkiler<br />

Evinizde bitkilere yer olmadığı düşündüğünüzde yukarı<br />

bakın. 1970'lerdeki birçok şey gibi, asılı bitkiler de geri<br />

döndü. Makromeler, deri kayışlar, halatlar gibi bir çok askı<br />

çeşidi ile bitkilerimizi asmaya başladık. Özellikle yüksek<br />

tavanlı mekanlarda yukarıdan sarkan bitkilerin etkisi çok<br />

çarpıcı olabiliyor. Onları sulayabilmek için bir merdiven<br />

edinmeniz gerekebilir ☺<br />

Duvarlardaki sanat, bitkiler<br />

Duvarlara sadece tablo mu asılır? Bizce hayır. Dekoratif<br />

duvar saksılarıyla birlikte kullanılacak bitkiler boş<br />

duvarlarınızı yemyeşil dekoratif alanlara çevirecektir. Yeni<br />

bir trend olan üretim istasyonları da duvarlarınıza farklı bir<br />

hava katacaktır. Özellikle merdiven duvarlarında çok tercih<br />

edilen bu tasarımlar aklınızın bir köşesinde dursun.<br />

NYX<br />

249


Mimaride Ev Bitkileri<br />

İkonik bitkiler,<br />

evin yıldızları<br />

Bazen bir mekana girdiğinizde ilk<br />

gözünüze çarpan o köşede duran<br />

kaktüstür. Canlı mı yapay mı diye<br />

düşünürken tüm ilginiz oraya kaymıştır.<br />

Evinize girenlerin hayran olacağı nadir<br />

ve değerli bir bitki bir sanat eseri gibi<br />

etki yaratacaktır. Bu bitki için ayrı bir<br />

aydınlatma, altına yapılacak bir platform<br />

onu sahnedeki bir yıldız yapar.<br />

Raflarınızda<br />

bitkilere yer açın<br />

Duvar dekorasyonunda olduğu gibi<br />

raflarımızda aralara serpiştireceğimiz<br />

bitkiler hemen o bölgedeki havayı<br />

değiştirecektir. Kütüphanelerinizde,<br />

mutfak raflarında, banyo raflarında<br />

boyutuna göre kullanacağınız bitkiler<br />

mekanda farklılık yaratır.<br />

Çalışma alanlarınızı unutmayın<br />

Siz yoğun bir şekilde çalışırken, bir miktar radyasyonu<br />

emecek kaktüs, ya da gözünüzü rahatlatacak renklerdeki<br />

bir sukulent yanı başınızda olsun. Kafanızı ekrandan fazla<br />

uzaklaştırmadan bitkileri görmenin verdiği hissiyatı siz de<br />

seveceksiniz. Tek problem bazen çalışmak yerine kendinizi<br />

onlarla ilgilenirken bulabilirsiniz. ☺<br />

NYX<br />

250


NYX<br />

251


Pusula<br />

CDS,<br />

Faizler ve<br />

Dolar<br />

Endeksi<br />

DENİZ AYDIN<br />

Elektronik Mühendisi /<br />

Piyasa Analisti<br />

deniz.aydin@nyxmag.com<br />

Geçtiğimiz günlerde yaşanan değer kayıplarına rağmen hisse<br />

senedi piyasalarının popülerliği devam ediyor.<br />

Merkez Bankası, Şubat ayında faiz değişikliği yapmazken<br />

Mart ayında politika faizini 200 baz puan arttırarak yüzde 19<br />

seviyesine yükseltti.<br />

Piyasalara Merkez Bankası Şoku<br />

Merkez Bankası başkanının beklenmeyen şekilde tekrardan değiştirilmesi<br />

gündemi altüst etti ve dolar kuru saatler içerisinde 8,50 denemesi yaptı ve 8 lira<br />

civarında dengelendi. Buna karşılık olarak, borsa tarihimizde çok rastlanmamış<br />

hareketler görüldü ve XU100 endeksi 2 gün üst üste büyük kayıplar gösterdi,<br />

hisse senetlerinin çoğu tabanda alıcı bulamadı ve bu hızlı düşüşten sonra<br />

toparlanmalar yaşandı.<br />

Piyasalar İstikrar İster<br />

Daha önceden de belirttiğim gibi, piyasalar istikrarı sever. Belirsizlikler, risk<br />

ve olağandışı hareketler getirir. Ülkemizi ve piyasaları bu tür hareketlerden<br />

korumak için, sürprizlerle değil, planlı ve programlı ilerleyen bir ekonomi<br />

yönetimi ve para politikası gereklidir.<br />

Bunların dışında, hızlı değişen gündemin piyalasar üzerindeki etkilerini<br />

öngörmek için bazı ekonomik göstergelerden faydalanılabilir. Bu yazımda bazı<br />

temel göstergelerden ve anlamlarından bahsedeceğim.<br />

NYX<br />

252


Pusula<br />

CDS<br />

(Credit, Default SWAP)<br />

Türkçe karşılığı kredi temerrüt takası olan<br />

CDS, haber ve veri platformlarında İngilizce<br />

kısaltmasıyla kullanılıyor. CDS, alınan bir kredinin<br />

geri ödenememe riskini gösterir ve CDS primi,<br />

bu riske karşılık ortaya çıkan sigortalama primini<br />

verir. Sattığı tahvili, bonoyu karşılayamama veya<br />

faizini ödeyememe riski, o ülkenin CDS primini<br />

yükseltir.<br />

CDS’in yükseliyor olması riskin ve primin arttığını<br />

ve volatiliteye neden olabileceğini ifade eder,<br />

işler yolunda gitmiyor demektir. Siyasi, ekonomik,<br />

jeopolitik odaklardaki gündemler, ülkelerin CDS<br />

primini etkiler ve CDS, tüm risklerin dahil edildiği<br />

bir prim sunar. Ülkelerin 1/5/10 yıllık gibi farklı<br />

periyotlar için CDS verileri hesaplanır ve internet<br />

üzerinden bu verilere kolayca ulaşılabilir.<br />

Aracınıza kasko yaptıracaksanız, aracın yaşı<br />

yüksekse, kaza geçmişi varsa vs., sigorta için<br />

ödeyeceğiniz prim de artar. CDS’i de bu şekilde<br />

düşünmek mümkündür.<br />

Örnek olarak, borç itfa tarihi yaklaşmasına rağmen<br />

hazine, borcun karşılığını bulmakta zorlanıyor ise<br />

CDS yükselecektir, çünkü risk artmaktadır. Hazine,<br />

borcu ödemek için para bulmakta zorlanıyor ise<br />

bulacağı paraya karşılık daha yüksek faiz ödemek<br />

durumunda kalır ve bu şekilde o parayı bulur. Yani,<br />

risk artarken CDS artar, ve gösterge faizin artmasıyla<br />

sonuçlanır. Bu hikayenin özeti, CDS verisiyle takip<br />

edilebilir.<br />

Türkiye’nin CDS’ini takip ederek piyasalar ile ilgili<br />

ön fikir elde etmek mümkündür. Yükselen CDS,<br />

hisse senedi piyasasına negatif etki eder, bir baskı<br />

unsurudur. CDS’teki yükselişe kurlardaki yükseliş<br />

eşlik ediyor olabilir. CDS ne kadar düşükse, o<br />

kadar iyidir. CDS yükselen bir trendde ise, hisse<br />

senetlerine temkinli yaklaşmak gerekir.<br />

Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi son bir yılda yaşanan<br />

gelişmelerle birlikte 500-600 aralığından 280<br />

civarına kadar inmişti ve 300 – 350 aralığında<br />

dengelenmişti. Fakat, son günlerde yaşanan<br />

değişimlerle beraber hızlıca 450 civarına yükseldi.<br />

Son olarak CDS, risk primi ve volatilite bakımından<br />

farklı ülkelerin birbirleriyle karşılaştırılmasına da<br />

olanak sağlar. Örneğin, CDS Arjantin için 1800<br />

sınırındayken, Brezilya için 210, Rusya için 112 ve<br />

Almanya için 10 civarında.<br />

NYX<br />

253


Pusula<br />

Gösterge Faiz<br />

Faiz açısından ölçüt (benchmark) kabul edilir. Türkiye’de 2 yıllık tahvil faizine denk gelen<br />

faiz miktarıdır.<br />

CDS’teki artış veya azalışa eşlik ederek piyasalar için ipuçları verir. Devletin borçlandığı faiz<br />

miktarı olduğu için, gösterge faizin yükselmesi devletin sırtındaki ağırlığı arttırır ve bu da<br />

vatandaşlara ek yük olarak geri dönecektir.<br />

Volatilite fazla olduğu için gösterge faiz olarak Türkiye’de 2 yıllık tahvil kullanılır. Volatilite ve<br />

faizlerin değişme sıklığı ve ihtimali daha düşük olsaydı daha uzun vadeli tahvili gösterge faiz<br />

olarak kullanabilirdik. Örneğin; Amerika’da 10 yıllık tahviller baz alınır. Biz ise, 2 yılın üzerindeki<br />

riski almak zor olduğu için 10 yıllık tahvili kullanamıyoruz.<br />

Politika Faizi<br />

Bir hafta vadeli repo faizidir. Her ay, Merkez<br />

Bankası tarafından Para Politikası Kurulu’nun<br />

(PPK) yaptığı toplantılar sonucu açıklanır. İleri<br />

dönemdeki enflasyon beklentisine göre ayarlanan<br />

bir değerdir.<br />

Merkez Bankası, bankalara para verirken politika<br />

faizini kullanır. Eğer politika faizi yükselirse<br />

bankaların masrafları artar ve müşteriye sunulan<br />

kredi faizlerine yansır. Politika faizinin artması<br />

bankaların karlılığını negatif etkileyen bir unsurdur.<br />

Eğer politika faizi düşerse, bankalar daha kolay TL<br />

alabileceğinden kredi aktiviteleri de kolaylaşır, daha<br />

kolay kredi verirler.<br />

Politika faizi, kurlar ile ters orantılı yapıdadır. Kur<br />

hareketliliğini sınırlamak isteyen Merkez Bankası,<br />

PPK kararıyla faiz miktarında ayarlama yaparak<br />

kurlara sınırlama getirmeye çalışabilir. Yüksek<br />

faiz, piyasaya dolar gelişidir denebilir. Doların<br />

bulunabilirliğini arttırır ve daha çok bulunabilen,<br />

ulaşılabilen maddenin değeri daha düşüktür.<br />

Yüksek faizin dezavantajı tabii ki çoktur. Bir işe<br />

yatırım yaparak para kazanmaya çalışmak, piyasanın<br />

riskini almak demektir. Volatilite yüksekse,<br />

gündemdeki gelişmelerle işletmeniz zarar görebilir,<br />

kar edemez duruma gelebilirsiniz. Elinizdeki parayı<br />

korumak isteyebilirsiniz ve ev/araba alım satımı<br />

gibi işlere girmek istemezsiniz. Çünkü aynı parayı<br />

faize yatırdığınızda bu riskleri almadan getiri elde<br />

edersiniz. Bu da ekonomide ve piyasalarda daralmaya<br />

işaret eder. Yani, kur hareketini sınırlamak için<br />

faizi çok yükseltirseniz, ekonomide daralmaya yol<br />

açabilirsiniz.<br />

Eğer politika faizleri daha düşük seviyelere çekilirse;<br />

para, yattığı yerden para kazanmayacaktır. İnsanlar<br />

daha düşük maliyetle bankalardan para satın alarak<br />

(kredi çekerek) işletmeler kurar ve ekonominin<br />

dönmesine dolaylı yoldan katkıda bulunur. Ama<br />

düşük faizin uygulanması için de diğer koşulların<br />

uygun olması gerekir, tek başına uygulanabilir<br />

değildir.<br />

Yüksek faiz ise bir neden değil, sonuçtur. Faizin<br />

yüksekliğinden yakınmak yerine ekonomiden<br />

başlamak üzere reformlar yapmak gerekir. Tartışmayı<br />

salt faiz seviyesine indirgemek yanlıştır. Düşük<br />

faize sahip ülkeler, sadece faizi düşürerek o noktaya<br />

varmazlar, varamazlar. Ekonomik şartların buna<br />

elverişli olması gereklidir.<br />

Tüm bu parametreler göz önünde bulundurularak<br />

politika faizinin ayarlanması gerekir. Merkez Bankası,<br />

bunları dikkate alarak para politikasını belirler,<br />

politika faizini aylık olarak düzenler ve kamuoyuyla<br />

paylaşır.<br />

NYX<br />

254


Pusula<br />

Dolar Endeksi (DXY)<br />

6 önemli para birimi karşısında doların<br />

performansını gösteren parametredir.<br />

Amerikan Merkez Bankası FED tarafından<br />

hesaplanmasına başlanmış bir veridir. Zaman<br />

içerisinde değişikliklere uğramakla birlikte<br />

günümüzde Euro, İngiliz Sterlini, Japon Yeni, Kanada<br />

Doları, İsveç Kronu ve İsviçre Frangı kullanılarak<br />

hesaplanır.<br />

Dolar endeksi, doların bu 6 para biriminin<br />

geometrik ortalaması karşısındaki değerini ve<br />

gücünü gösterir.<br />

Dolar endeksinin yükselmesi, doların dünya çapında<br />

güçlenmesi demektir. Doların çok yükselmesi veya çok<br />

düşmesi Amerika’nın da işine gelmeyeceği için, FED’in<br />

para politikaları yoluyla bu endekste dalgalanmalar<br />

görülür.<br />

Herhangi bir enstürmanda<br />

yatırım yaparken bu göstergelere<br />

dikkat etmekte fayda vardır.<br />

Aralarındaki basit ilişkiye<br />

dayanarak tahminlerde bulunmak<br />

mümkün hale gelir. Yatırımcılık<br />

anlayışı bu tür finansal verilere<br />

dayandırılırsa başarılı olma<br />

ihtimali de artacaktır.<br />

Ülkemizde dolar kuru yükselirken veya düşerken,<br />

dolar endeksine göz atmakta fayda vardır. Yaşanan<br />

hareketin ülke içindeki dinamiklerden kaynaklanıp<br />

kaynaklanmadığını gösterecektir. Örneğin, dolar kısa<br />

zamanda yüzde 10-20 gibi bir yükselme gösteriyorsa<br />

ve dolar endeksinde bu yönde bir gelişme yoksa,<br />

bu durum ülkemizin gündeminden ve yurtdışıyla<br />

ilişkilerinden kaynaklanıyor olabilir.<br />

Eşime...<br />

Son olarak, tüm insanlığının ve meziyetlerinin<br />

yanında hayatıma anlam katan güzel ve sevgili<br />

eşimin doğum gününü kutlamak istiyorum.<br />

Doğum günün kutlu olsun Yasemin, iyi ki varsın,<br />

nice sağlıklı ve mutlu yaşlara...<br />

Benzer şekilde, dolar endeksi yükseliş trendinde<br />

ise, ülke gündemine de göz atmak şartıyla USDTRY<br />

kurunda da yukarı bir hareket beklenebilir.<br />

NYX<br />

255


hikayeler<br />

Iztırar<br />

"Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup,<br />

bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı<br />

bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya<br />

başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile<br />

konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile<br />

işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez."<br />

Özel güvenlik eğitimi ile ilgili bir kursta, girdiğim özel güvenlik<br />

hukuku dersinde; ceza kanununda geçen zorunluluk hali ile<br />

ilgili bu maddeyi her okuduğumda; daha önce hukuk ile ilgili<br />

teknik ifadelerle muhatap olmamış kursiyerler, anlayamamanın<br />

sıkıntısı ve soru işaretleriyle bakarlar ve "Biz bu konuyu nasıl<br />

anlayacağız, ne kadar zor konular böyle " derlerdi.<br />

( İtiraf edin siz de anlamadınız)<br />

Konunun daha iyi anlaşılması için, hemen şu örneği verirdim:<br />

"Düşünün, bir dağdasınız ve tipi var. Göz gözü görmüyor ve<br />

donmak üzeresiniz. Karşınıza bir kulübe çıktı ve kapıyı çaldınız.<br />

Kimse yok... Siz de donmamak, ölmemek için kapıyı kırıp içeri<br />

girdiniz. Çünkü hayatta kalmak için başka bir çareniz yok. Bu<br />

durumda ceza almazsınız çünkü buna zorunlu kaldınız ama<br />

verdiğiniz zararı tazmin edersiniz."<br />

Kalemler<br />

ve Silgiler<br />

NAŞİDE SAĞLAM<br />

naside.saglam@nyxmag.com<br />

Biraz önce anlayamamanın getirdiği sıkıntılı yüz hali yerine<br />

rahatlayan, mutlu bakışlarla karşılaşırdım." Aaa!.. Çok basitmiş<br />

" derlerdi.<br />

Hayatımız da keşke böyle olsaydı, değil mi? Anlayamadığımız,<br />

tıkandığımız bir konu, bize basit basit anlatılsaydı; kolay olan,<br />

hafif olan çarçabuk gösterilseydi ya da görebilseydik ve bu<br />

hep böyle olsaydı. Hayatın zorlukları, sıkıntıları üzerimizde bir<br />

yük gibi durmadan; güzellikleri, iyilikleri, kolaylıkları tercihen<br />

yaşasaydık; ama böyle olmadığını biliyoruz. Bütün duygularımız<br />

at başı gibi bazen yan yana gidiyor. Kimin o yarışı kazanacağını<br />

bazen biz de kestiremiyoruz.<br />

Kendimize yetmediğimiz noktada bizden daha iyi olduğunu<br />

düşündüğümüz gurularımız, hayat koçlarımız, mentorlarımız<br />

olsun; onlar bize yol göstersin istiyoruz.<br />

Gösteriyorlar da...<br />

Ne zaman kişisel gelişim ile ilgili bir kitap okusam, bir video<br />

izlesem ya da bu konularla ilgili birini dinlesem; hemen<br />

etkilenirim. Yeni bir şeyler öğrenmenin getirdiği haz ve<br />

aydınlatıcı bir yol bulmanın getirdiği rahatlık ve umutla; o gün,<br />

her zamankinden daha güzel hisseder ve daha pozitif olur ve<br />

artık sorun yaşayamayacağım inancıyla dolup taşarım. Burada<br />

parantez açıp; bunun hiç de kötü bir şey olmadığını belirtmek<br />

isterim.<br />

NYX<br />

256


Ancak çok kısa bir süre sonra tatilden iş hayatına dönme<br />

modu gibi; birden gerçek hayata dönmem de ışık hızıyla olur.<br />

Bütün o bilgiler, hisler bir anda uçup gider. Hayatın somut<br />

hisleri, karşılaştığımız olay ve durumlar, çözülmesi gereken<br />

problemler adeta kovalamıştır o duyguları.<br />

(Aşağıdaki cümlelerin başında "sanırım" vardır...)<br />

Hayat, elimizde hazır bir reçeteye uymuyor ya da hazır<br />

reçete hayata uymuyor...<br />

Kendi hayatımız başkalarının gösterdiği yolda yürümeye de<br />

uymuyor...<br />

Yaşamın kutsallığı belki de bu. Ele avuca sığmayan, elde<br />

edilemeyen, kontrol altında tutulamayan bir hayat var...<br />

İnsan harika bir mekanizma... Dünya muazzam bir sistem...<br />

Tüm mekanizmaya makro bakıp anlayabileceğimiz bir hayat<br />

sistemimiz yok. Biz hayatı yaşayarak öğrenip, deneyimlemek<br />

zorundayız. Ve bu harika insan mekanizmasında; gözler<br />

görecek, kulaklar duyacak, yürek hissedecek, beyin vızır<br />

vızır çalışacak.<br />

Yaşayarak üstesinden geleceğiz.<br />

Ve ne yaşanırsa yaşansın, biz buna, günün sonunda:<br />

"Yaşadık” diyeceğiz.<br />

Birçok hissimizle; daha ne olacağını bilmeden başladığımız<br />

güne attığımız adımlarla; hayatın içine içine yürüyerek,<br />

tanışacağız...<br />

İliklerimize kadar hissettiren bir hayatı yaşamak üzere<br />

programlanmışız... Bundan kaçış yok.<br />

Ve ne güzel bu!..<br />

Ve ne güzel ki; yaşadığımız her güzel şey, tekrar tekrar<br />

düşüneceğimiz, düşünürken dahi keyif aldığımız bir anı<br />

oluyor.<br />

Hayal kırıklıklarımız sonucu yaşayamadıklarımız, denemenin<br />

getirileriyle; bir dahaki sefere daha iyi kuşanacak şekilde<br />

beynimizde yerini alıyor.<br />

Yaşayıp memnun olmadığımız, üzüldüğümüz, kendimizi<br />

kötü hissettiğimiz olaylar, durumlar olduğunda nasıl cevap<br />

vereceğimizi birazcık dahi olsa, daha iyi biliyoruz.<br />

Kuyuya düştük ve o kuyuya düşerken göremedik; ama<br />

çıkarken hangi duvarlarla karşılaşacağımızı görüyoruz artık.<br />

Çok zorunluluk durumları da yaşadık. Bedeller ödedik... Ama<br />

öğrendik.<br />

Evet, biz yaşadığımız her olaydan, her adımımızdan sonra<br />

"tecrübelendik".<br />

Elimiz, yanan sobayı tanıyor; biz unutsak da...<br />

İyiyi kötüyü tanıyor mantığımız; biz aklımızı çalıştırmak<br />

istemesek de...<br />

Umudu tanıyor cesaretimiz; biz geçmişe takılı olsak da...<br />

Sevgiyi tanıyor kalbimiz; biz ihtiyaç duymadığımızı düşünsek<br />

de...<br />

Tecrübe, bu hayatın en önemli gücü... ("sanırım" dediğimi<br />

unutmayın )<br />

Bir şeyleri önceden tanımanın, karşılaşsak nasıl<br />

aşabileceğimizi bilmenin getirdiği kendine özgü o özgüven,<br />

paha biçilmez bir değer...<br />

O kadar yaşanmışlıktan sonra neyin bizim için iyi, neyin kötü<br />

olduğunu birazcık da olsa bilmenin getirdiği bilinç, zamana<br />

karşı en büyük silahımız...<br />

Deneye sınaya bulduğumuz sevinç ve mutluluklarımız,<br />

elimizin altındaki en büyük yaşam kaynağımız...<br />

Biz tecrübelendik ve ötesini yaşamak gibi bir öngörümüz var<br />

artık...<br />

Tecrübe ve ötesi, artık bizim için; parmak izi farklılığında<br />

olacak gerçek hayatımızı yaşamanın, cesaretliliğidir...<br />

Tecrübe ve ötesi, donmamak için kırdığımız kulübenin<br />

tazminatını öderken, güneşli bir günde o dağa tekrar<br />

tırmanabilmektir.<br />

Tecrübe ve ötesi, kendimizin en iyi versiyonu olmanın<br />

fırsatıdır.<br />

Ve tecrübelerimizle bir adım ötesini yüreğimizde yasamak,<br />

mutluluğun gökyüzüyle buluşmasıdır.<br />

Bu şekilde yazıyı bitirdikten sonra sordum kendime<br />

" İyi oldu mu yazı "<br />

" İyi oldu sanırım. Beğenirlerse güzel olur. Beğenmezlerse<br />

benim için daha iyisine doğru güzel bir tecrübe olur... "<br />

NYX<br />

257


SÜRDÜRÜLEBİLİR<br />

MODA<br />

Sürdürülebilir moda, temelde çevreci bir<br />

yaklaşımla, dünyanın doğal kaynaklarının<br />

daha az tüketilmesi için çaba gösteren,<br />

doğaya ve hayvanlara saygılı, vegan<br />

üretim yapan ve sektör çalışanlarının adil<br />

koşullarda çalıştırılmasını önemseyen,<br />

dönüştürülebilir, yüksek kaliteli ürünlerin<br />

hedeflendiği bir akım. Gün geçtikçe bu<br />

etik değerleri daha fazla benimseyen,<br />

üretimlerini bu yönde örgütleyen firmaların<br />

sayısının arttığını görüyoruz. Sürdürülebilir<br />

moda konusunda adım atan markaların<br />

koleksiyonlarını sunmaktan mutluluk<br />

duyuyoruz.<br />

NYX<br />

258


NYX<br />

259


Vakkorama Sesleniyor:<br />

"Dünya Çağırıyor, Duyuyor Musun?"<br />

Dünyanın yaşadığı dönemin evrene açtığı yeni perspektif,<br />

Vakkorama yeni sezonuna ilham oluyor.<br />

Mini bir -Re-manifesto ile sezona başlayan Vakkorama, bugünü özetliyor ve<br />

‘Kış biter ve sonunda yaz gelir. Dünya çağırıyor, duyuyor musun?’ diyerek<br />

iç sesimiz oluyor.<br />

NYX<br />

260


Moda<br />

Vakkorama son dört sezondan bu yana doğadan aldığı evrenle bütünleştirdiği<br />

ilhamla; macera, özgürlük ve özgünlük duygusunu aramıza katıyor.<br />

Bu sezon da doğanın gücünü ve içinden geçtiğimiz özel zamanı -Re-manifesto ile<br />

anlatan Vakkorama, evrenin yaptığı bu ‘devrim’i yorumluyor.<br />

NYX<br />

261


Yaşadığımız zamanların ardından dünyayı algılama biçimlerimizin değişmesi ve evde<br />

kalmanın bize gerçek evimizin nerede olduğunu öğretmesiyle Vakkorama, gerçek<br />

evimizin dünya olduğu gerçekliğini paylaşıyor. Bir sezon modası olmanın ötesinde<br />

dünyayı sevmenin ve alışkanlıklarımızın, değişmemizin altının çizildiği sezonda; yeniden<br />

kullanmanın, düşünmenin, bağlanmanın, azaltmanın, tepki vermenin zamanının geldiği<br />

bir manifesto ile özetleniyor. Vakkorama, ‘Duyuyorsun, değil mi? Dünya bizi çağırıyor.’<br />

diyerek hepimizi düşünmeye teşvik ediyor.<br />

NYX<br />

262


NYX<br />

263<br />

Moda


Vakkorama<br />

NYX<br />

264


NYX<br />

265<br />

Moda


NYX<br />

266


Moda<br />

Vakkorama<br />

Mini (Re) Manifesto<br />

1. Refill<br />

2. Reduce<br />

3. Reuse<br />

4. Recycle<br />

5. Reconnect, Reinvent, Reform, Reclaim,<br />

Redefine, React, Reunify, Reanimate,<br />

Reimagine, Reveil, Rethink, Reinterpretate,<br />

Reilusionate, Respect, Resist<br />

6. Repeat<br />

NYX<br />

267


“Black on Black”<br />

koleksiyonu, renk<br />

karmaşasından uzak<br />

durarak, günlük hayatta<br />

kullandığı kıyafetleri<br />

geceye de taşımak<br />

isteyenlere hitap eden<br />

rahat ve şık parçalardan<br />

oluşuyor. Moda trendleri<br />

ve sezon renkleri sıklıkla<br />

değişse de siyahtan<br />

vazgeçemeyenler<br />

koleksiyonun çıkış<br />

noktasını oluşturuyor.<br />

Boyner’den<br />

siyahtan<br />

vazgeçemeyenlere özel<br />

bir koleksiyon<br />

“Black on Black”<br />

60 parçalık özel koleksiyon<br />

60 parçadan oluşan “Black on Black” koleksiyonu, siyahın renk<br />

üstünlüğüyle birlikte rahat, güçlü ve dinamik bir tarz vadediyor.<br />

Vegan deri detaylı sweatshirtler, sofistike baskı tekniklerinin<br />

kullanıldığı tişörtler, fonksiyonel üstler ile günlük hayattan geceye<br />

taşınabilecek sweat pantolonlar koleksiyonun anahtar parçaları<br />

arasında yer alıyor.<br />

NYX<br />

268


Moda<br />

Black On Black<br />

NYX<br />

269


H&M İlkbahar 2021,<br />

90'ların modern, sportif ve minimalist<br />

havasıyla sürdürülebilirlikte yeniliği<br />

daha da ileriye taşıyor<br />

H&M, bu ilkbaharda, Agraloop ve Biofibre gibi yenilikçi malzemelerin kullanımını<br />

arttırarak sürdürülebilirlik çalışmalarında yeni bir cesur adım atıyor ve moda endüstrisindeki<br />

değişime öncülük etmeye devam ediyor. 90'ların minimalist stili ve sportif bir giyilebilir<br />

karışımından oluşan koleksiyonun kilit parçaları arasında kolsuz kapüşonlu, bağcıklı askılı ve<br />

yanlarda büzgülü detaylı slip elbise ve yama cepli kolsuz kot yelek yer alıyor. H&M İlkbahar<br />

2021 koleksiyonu 20 Nisan’dan itibaren mağazalarda ve hm.com'da satışa sunulacak.<br />

Koleksiyon, 1990'ların minimalist kayıtsızlığından ilham alıyor ve hacimler ve kolay terzilik<br />

dokunuşlarıyla oynuyor. Koleksiyonun kilit parçaları arasında kolay giyilen elbiseler, kolsuz<br />

bluzlar, tek cepli blazer ceketler, lastik belli şortlar, kot pantolonlar ve trençkot bulunuyor.<br />

NYX<br />

270


Moda<br />

H&M Conscious Exclusive AW20'de ilk<br />

çıkışını yaptıktan sonra, Agraloop Biofibre <br />

materyalleri şimdi ana koleksiyonlara ekleniyor.<br />

Bu da Conscious Exclusive'in yeni teknolojiler<br />

ve materyaller için kanıtlanmış bir kuluçka<br />

makinesi olduğunun bir başka yenilikçi örneği<br />

oluyor. Gıda mahsulü atığını - bu durumda<br />

yağlı kenevir atığını - doğal bir life dönüştüren<br />

Agraloop Biofibre , kolsuz kapüşonlu ve<br />

yumuşak dokulu trençkot gibi birkaç parçaya<br />

dönüşüyor.<br />

Koleksiyonun geri kalanında ise, boyanmamış<br />

organik pamuklu jarse, kot ve poplin ve organik<br />

keten gibi H&M'in 2030 yılına kadar yalnızca<br />

% 100 geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir<br />

kaynaklı malzemeleri kullanmaya yönelik<br />

amacını yansıtan sürdürülebilir materyaller<br />

kullanılıyor. Renk paleti kişisel stil kombinlerini<br />

kolaylaştıran nötr - bej, ekru, gri ve siyah<br />

tonlarından oluşuyor.<br />

NYX<br />

271


GÜNEŞİ SEVENLER<br />

KULÜBÜ GURURLA<br />

SUNAR!<br />

YENİ MEVSİMİN ENERJİSİ ŞİMDİ<br />

TWIST GANG EKİBİ İLE<br />

TWIST İLKBAHAR-YAZ 2021<br />

KOLEKSİYONU’NDA<br />

TAMAMLANIYOR<br />

Etrafımızda kuş sesleri cıvıldıyorsa,<br />

güneş içimizi daha çok ısıtıyorsa<br />

ve müziğin sesi çok daha yakından<br />

geliyorsa içten içe yaz enerjisi<br />

yükleniyor demektir!<br />

Twist elbise: 699 TL<br />

NYX<br />

272


Moda<br />

Mevsimin radarına takılan griler,<br />

ekose mini elbise ve oversize sloganlı<br />

bir blazer ceket ile edgy ruhunu<br />

ortaya koyuyor. Şehrin sokaklarından<br />

sahillere inecek, geceden-gündüze<br />

ön plana çıkacak palmiye desenli ve<br />

bağlama efektli dar midi elbise ise tüm<br />

dikkatleri üstüne çekmeye birebir.<br />

Çiçeklerden nasibini alan sarı üstüne<br />

minik çiçek desenli midi petite kol<br />

detaylı elbiseler her türlü planın eşsiz<br />

parçası olurken, palmiye desenli mor<br />

tulum ise şehirden sahile inen enerjiyi<br />

yansıtan nitelikte. Meltemlere karşı<br />

gardını alan cool kumaş mix’li ceketler<br />

ve zımba detaylı bomber ceketler<br />

şort veya abstract desenli eteklerle<br />

eğlenceli kimliğini Twist İlkbahar-Yaz<br />

2021 Koleksiyonu’nda ortaya koyuyor.<br />

Straight fit jean pantolon: 499 TL, desenli crop bluz: 399 TL<br />

Desenli tulum: 699 TL, batik baskılı jean pantolon: 229 TL<br />

Balon kol elbise: 659 TL<br />

Brode askılı triko bluz: 559 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

273


TOMMY HILFIGER<br />

İLKBAHAR 2021<br />

‘MOVING FORWARD TOGETHER’ KAMPANYASIYLA<br />

DÜNYAYA TOPLUMSAL DEĞİŞİM İÇİN BİR ARAYA<br />

GELME KONUSUNDA İLHAM VERİYOR<br />

Mogli (Almanya)<br />

Şarkıcı, besteci, sinemacı, tasarımcı ve<br />

aktivist. Tüm insanlar ve gezegen için<br />

daha iyi bir yaşam tarzının mümkün<br />

olabileceğini savunuyor.<br />

Tommy Hilfiger, daha iyi bir gelecek inşa etmeyi amaçlayan ‘Moving Forward<br />

Together’ (Birlikte İleriye) teması etrafında tasarlanan İlkbahar 2021 TOMMY<br />

HILFIGER kampanyasını tanıttı. Kampanyada, “Hiçbir Şeyi Boşa Harcamayan ve<br />

Herkese Kucak Açan” bir toplum için çalışan çeşitli aktivistlerin ve savunucuların<br />

oluşturduğu bir kadro rol alıyor.<br />

Bu yetenekler, kampanya aracılığıyla hikâyelerini ve aktivizm yolculuklarını<br />

paylaşarak hayranlarına daha parlak bir gelecek inşa etmek için ilham kaynağı<br />

oluyorlar.<br />

NYX<br />

274


Moda<br />

Monica Guo (Çin)<br />

Çin milli sörf takımının kurucu<br />

üyesi. Kızlar için sörf okuluyla<br />

klişelere meydan okuyor ve gelecek<br />

nesil için fırsatlar yaratıyor.<br />

NYX<br />

275


Indya Moore (ABD)<br />

Oyuncu, model ve aktivist. New York'un<br />

efsanevi salon dansları ortamını keşfetmeden<br />

önce dünyadaki yerini bulmaya çalıştı. Bu<br />

trans aktivist şimdi sosyal adaleti savunmak<br />

için kendi platformunu kullanıyor.<br />

“Tarihin en önemli değişim anlarından birini<br />

yaşarken sonraki nesiller için bir gelecek inşa<br />

etmek amacıyla birlikte ilerlemeliyiz” diyen<br />

Tommy Hilfiger, şöyle devam etti: “İlkbahar 2021<br />

koleksiyonumuzun bu mesajı yansıtan böylesine<br />

inanılmaz ve çeşitlilik içeren bir grup tarafından<br />

temsil edilmesinden gurur duyuyorum. Bu sezon<br />

ve ötesinde, hayranlara anlamlı ve kalıcı değişimin<br />

itici gücü olma konusunda ilham vereceklerine<br />

inanıyorum.”<br />

NYX<br />

276


Moda<br />

Jameela Jamil (İngiltere)<br />

Oyuncu, radyocu, model, yazar ve<br />

aktivist. Kurduğu “I Weigh” platformu<br />

ve sunduğu podcast ile tüm kadınlara<br />

güvenli ve kapsayıcı bir alan sunuyor.<br />

NYX<br />

277


LEE x H&M'den<br />

Daha Sürdürülebilir Yeni Nesil<br />

Bir Denim İçin İş Birliği<br />

H&M, daha sürdürülebilir yeni nesil bir denim için Amerikalı denim<br />

efsanesi Lee ile iş birliği yaptığını duyurdu. H&M’nin ilk %100 geri<br />

dönüştürülmüş pamuklu kot pantolonundan, mantar ve jakron<br />

kağıdından yapılan deri olmayan sırt çantalarına kadar tüm tasarım ve<br />

üretim süreçlerinde bütünsel olan bir iş birliği. H&M, hm.com'da ilk<br />

kez, her bir denim kıyafetinin hammadde halinden son kullanımına<br />

kadarki süreçte harcadığı su, CO2 ve enerji etkisini gösteren<br />

Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA) verilerini paylaşacak.<br />

NYX<br />

278


Moda<br />

H&M Tasarımcısı Jon Loman:<br />

“Değişimi sağlamak için Lee ile<br />

çalışmayı çok sevdik. Bu değişim,<br />

daha sürdürülebilir ve döngüsel<br />

denim kıyafetler içindi. Her ayrıntıyı<br />

inceledik ve birbirimizi olumlu şekilde<br />

zorladık. Dünyanın her yerindeki H&M<br />

denim severler için Lee’nin ikonik<br />

tasarımlarıyla çalışmak ve onlara biraz<br />

tat eklemek harika oldu.”<br />

EVP Global Marka Başkanı<br />

Chris Waldeck:<br />

“Lee, daha iyi kotlar üretme çabalarına<br />

devam etmek için H&M ile iş birliği<br />

yapmaktan gurur duyuyor. Markamız<br />

130 yıldan daha uzun bir süre önce<br />

inovasyon düşüncesiyle kuruldu ve<br />

bugün, kotu daha sürdürülebilir bir<br />

geleceğe taşımak için H&M ile birlikte<br />

olmaktan mutluluk duyuyoruz.”<br />

Bu şeffaflık, modanın pozitifliğiyle, bol kesim cocooning silüetler ve Lee’nin<br />

saygın mirasından etkilenen iş kıyafeti tarzlarıyla eşleşiyor. Kadın, erkek ve çocuk<br />

koleksiyonundan oluşan Lee x H&M 28 Ocak'tan itibaren hm.com ve 25 Şubat<br />

itibariyle seçili H&M mağazalarında satışa sunuldu.<br />

NYX<br />

279


Blank Canvas / Calvin Klein<br />

NYX<br />

280


NYX<br />

281<br />

Moda


Blank Canvas<br />

Calvin Klein'in global reklam kampanyası<br />

Blank Canvas için yetenekli genç<br />

sanatçılar kamera karşısına geçti.<br />

Calvin Klein yeni sezonda minimalizmi yaratıcı bir keşif<br />

için boş bir tuval olarak tanımlayan kampanyasında<br />

özüne dönüş yapıyor. Klasik denim siluetler,<br />

beyaz tişörtler ve ikonik monogram iç çamaşırlar<br />

koleksiyonun temel parçalarını oluştururken, kendini<br />

sınırsızca ifade etme imkanı sunuyor.<br />

Jamaikalı Grammy Ödüllü müzik fenomeni Koffee,<br />

ünlü rapçi Megan Thee Stallion, 2020 yılında "Yılın<br />

albümü" listesinde yer alan Rina Sawayama, ünlü<br />

Amerikalı patenci Sage Elsesser, Los Angeles merkezli<br />

Queer Skate Kollektifi ve dansçı Vinson Fraley kamera<br />

karşısına geçerek, yaratcılığın ruhunu canlandırıyor.<br />

Ünlü fotoğrafçı Mario Sorrenti ve yönetmen Terence<br />

Nance imzalı yeni kampanyanın hikayesi samimi<br />

ve gerçeküstü görseller, diyaloglar ve hareketlerle<br />

anlatılırken yaratcılığın altı çiziliyor. Kampanyada,<br />

2019'da Grammy Ödülü alan oyuncu ve müzisyen<br />

Anthony Ramos, Avustralyalı aktör Jacob Elordi,<br />

aktivist ve futurist Janaya Future Khan, 20 yaşındaki<br />

Calvin Klein Blank Canvas Koleksiyonu ikonik<br />

underwear tasarımları Air Fx teknolojisiyle<br />

desteklenen nefes alabilen ürünlerden oluşuyor ve<br />

sürdürülebilir malzemelerle üretiliyor. Calvin Klein<br />

Jean'de ise monokromatik kamyoncu ceketleri ve<br />

pamuklu takımlar, unisex parçalar yer alıyor.<br />

NYX<br />

282


Moda<br />

Fotoğrafçı: Mario Sorrenti<br />

Yönetmen: Terence Nance<br />

NYX<br />

283


LEVI’S ® WELLTHREAD ®<br />

KADIN GİYİM<br />

İLKBAHAR/YAZ 2021<br />

Daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için birtakım tasarım ve<br />

üretim zorluklarını detaylı bir şekilde ele alma çabası<br />

Levi’s® Wellthread®, İlkbahar/Yaz 2021 sezonunda bu gelişmeler; %55 kenevir<br />

karışımlı kumaşlar, yeni doğal boya teknikleri, organik olarak yetiştirilmiş pamuğun<br />

genişletilmiş kullanımı ve her Wellthread® ürününün geri dönüştürülebilirliğini<br />

kapsayan heyecan verici stil ve inovasyonlar şeklinde karşımıza çıkıyor.<br />

NYX<br />

284


NYX<br />

285<br />

Moda


Bu sezon Levi's® Wellthread®, bol ve uzun bir bacak kesimine<br />

sahip, yüksek belli High Loose modeliyle birlikte daha bol silüetleri<br />

kucaklıyor. Trucker Ceketler de bol veya belden ayarlanarak dolgun,<br />

balonumsu bir görünüm yaratan bir silüetle yeniden yorumlanıyor.<br />

Levi’s® aynı zamanda, eski jeanlerden yapılmış, devrim niteliğinde<br />

bir malzeme olan Circulose® ve organik pamuktan üretilmiş,<br />

şimdiye kadarki en sürdürülebilir jean’ini de sunmaya devam ediyor.<br />

NYX<br />

286


Moda<br />

Levi’s® Wellthread® serisinin bir parçası olan High Loose ve Ribcage jean’leri,<br />

döngüsel denim tasarımında beş yılı aşkın sürelik bir araştırmayı temsil ediyor.<br />

NYX<br />

287


spor zamanı<br />

Yeni nesil teknolojilerle geliştirilen daha<br />

az enerjiyle daha rahat bir koşu deneyimi<br />

sunan ayakkabılardan, sıfır atık, sıfır karbon<br />

teknolojisiyle üretilen ayakkabılara, sıcak<br />

havalarda serin kalmanızı sağlayan giysilere<br />

kadar pek çok ürün, spor yapmanız için<br />

özendirici özellikleriyle 2021 İlkbahar Spor<br />

Koleksiyonlarında...<br />

NYX<br />

288


NYX<br />

289<br />

Spor ve Moda


PUMA'dan<br />

koşu kategorisine<br />

efsane dönüş<br />

PUMA'nın köklü koşu mirası yeni NITRO köpük teknolojisiyle buluştu<br />

Abebe Bikila’dan Bill Rodgers’a, Sabrina<br />

Mockenhaupt’tan Usain Bolt’a, PUMA’nın tarihi,<br />

yaklaşık 75 yıldır pek çok ilkler ve dünya rekorları ile<br />

dolu. Sektörde bulunduğu sürece koşu dünyasının<br />

önde gelen tüm isimlerini bir çatı altında buluşturan<br />

marka, şimdi de değişen dünya koşulları ve gelişen<br />

bilimsel alt yapısı sayesinde koşu için yepyeni bir<br />

teknolojinin kapılarını aralıyor.<br />

Yıllar süren araştırma ve testler sonucunda Deviate,<br />

Velocity, Liberate ve Eternity adında dört yeni modeli<br />

ortaya çıkartıyor. En yeni köpük teknolojisi NITRO ile<br />

oluşturulan tasarımlar, koşu sporuna yeni bir anlam<br />

kazandırmaya hazırlanıyor. Koşucuların hızına hız<br />

katacak, final çizgilerine ulaşma sürelerini kısaltacak<br />

bu dört yeni model ile koşu dünyasına yepyeni bir<br />

soluk getirecek olan PUMA, yerel koşu topluluklarının<br />

ve maratonların aranan markası olacak.<br />

NYX<br />

290


Spor ve Moda<br />

Kadın ayak yapısına uygun tasarımlar<br />

PUMA'nın yeni serisinde<br />

"RUN PUMA kampanyasında koşucular için rahat<br />

bir koşu deneyimi yaratmak için yola çıktık" diyen<br />

PUMA Koşu ve Antrenman Global Direktörü Erin<br />

Longin, "Yeni koşu ayakkabılarımız, NITRO köpük gibi<br />

en yenilikçi teknolojilerimizi içeriyor. Bu teknoloji<br />

ayakkabıyı son derece hafif ve duyarlı hale getiriyor.<br />

NITRO köpük teknolojisi hedeflerinize ulaşabilmeniz<br />

için daha az enerji kullanmanıza ve rahatça koşmanıza<br />

yardımcı oluyor. Bu yeni seriye ait dört modelin<br />

tamamı, kadın koşucuların ayak yapısına mükemmel<br />

uyum sağlayan tasarım öğeleri içeriyor. Bu kapsamda<br />

da koşu dalında son zamanların öne çıkan kadın<br />

sporcularından Molly Seidel, Gesa Krause, Aisha<br />

Praught-Leer, Fiona O’Keefe ve Taylor Werner ile<br />

anlaşma imzaladık. Ayrıca tüketicimizi daha fazla<br />

araştırdıkça, DEĞİŞİM fikrinin koşucularda yankı<br />

uyandırdığını öğrendik. Koşucular her zaman değişim<br />

için çaba gösterirler ve kendilerini daha iyi hale<br />

getirmeyi hedeflerler. Bu yüzden koşarken yaptığımız<br />

her şeye anlam ve enerji getirmek için SPARK<br />

CHANGE konseptine karar verdik ve bir değişim<br />

kıvılcımı başlatmış olduk," diyerek yeni seri ve konsepti<br />

ile ilgili bilgi verdi.<br />

Deviate, Velocity, Liberate ve Eternity modelleri<br />

PUMA.com ve PUMA mağazalarında satışa sunuldu.<br />

NYX<br />

291


REEBOK'TANSINIRLARI<br />

ZORLAYAN BİR AYAKKABI<br />

ZİG KİNETİCA II'NİN ENERJİ DÖNÜŞÜM<br />

TEKNOLOJİSİYLE GELECEĞE ADIM ATIN<br />

NYX<br />

292


Spor ve Moda<br />

Reebok Zig Kinetica II, enerji dönüşüm teknolojisiyle<br />

performansta üstün bir destek sağlıyor.<br />

Yeni nesil bir spor-stil anlayışıyla tasarlanan Zig<br />

Kinetica II, performansta ihtiyaç duyulan desteği<br />

sağlarken cesur ve enerjik tasarımıyla da sokak<br />

modasına renk katıyor.<br />

İnovasyon, tasarım ve işlevsellik bir arada<br />

Zig Kinetica II serisi; inovasyon, tasarım ve işlevselliği<br />

bir araya getiren ZigTech performans teknolojisi<br />

kulanılarak geliştirildi. Üç parçalı absorpsiyon<br />

sitemiyle çevrelenen ikonik zikzak orta taban, Zig<br />

Kinetica II’ye işlevsellik kazandırdı. Zig Kinetica II,<br />

üstün yastıklama teknolojisine sahip Floatride tabanı,<br />

Zig Enerji Bantları ve Zig Enerji kabuğuyla kinetik<br />

enerjiyi ayakkabının tabanına geri döndürmek üzere<br />

tasarlandı.<br />

Zig Kinetica II, 3 farklı tasarımla geliyor<br />

Zig Kinetica II serisinin ilk ürünü Digi Scape, fütüristik<br />

tasarımıyla öne çıkıyor. Geniş bir renk skalasına sahip<br />

olan Digi Scape, unisex ürün gruplarında siyah ve<br />

turuncu, kadın modellerinde ise siyah,pembe ve mor<br />

renk seçeneğiyle tükeyiciye sunuluyor.<br />

Zig Kinetica II serisinin bir diğer ürünü olan ve<br />

benzersiz bir estetiğe sahip ARS, soyut grafik<br />

uygulamalar, tonal gri ve beyaz tasarımda yeşil<br />

kenarlıklarla göz alıcı bir görünümde karşımıza çıkıyor.<br />

Serinin son ürünü Digi Warp ise dijital dünyadan<br />

alınan ilhamın izlerini taşıyor. Temiz beyaz orta<br />

taban üzerine oturan soğuk gri üst kısım ve baştan<br />

aşağı kullanılan yeşil kenarlıklarla enerjik bir duruş<br />

sergiliyor.<br />

Enerji dönüşüm teknojisi ve enerjik tasarımıyla<br />

sınırları zorlayan Zig Kinetica II Digi Scape ve ARS<br />

modelleri Reebok.com.tr’de satışa sunuldu. Serinin<br />

son ürünü Digi Warp ise 1 Nisan’da tüketiciyle<br />

buluşacak.<br />

NYX<br />

293


Nike'nin sıfır atık ve<br />

sıfır karbon teknolojisi ile<br />

üretilen ayakkabısı<br />

“Nike Cosmic Unity”<br />

Nike’nin “Move to Zero” girişimi kapsamındaki ilk performans ayakkabısı olan Cosmic Unity,<br />

sürekli olarak güncellenen, inovatif ve çığır açan bir spor deneyimini basketbolun ruhu ile<br />

birleştirmek için üretildi. %25 oranında geri dönüştürülmüş içerikler kullanılarak üretilen<br />

Cosmic Unity, sporu seven, spor kültürünü esnetmenin gücüne inanan sporcular için daha<br />

sürdürülebilir bir dünya inancıyla tasarlandı.<br />

NYX<br />

294


Spor ve Moda<br />

Dünyayı iyi hale getiren bir ürün aynı zamanda<br />

bir sporcuyu da daha iyi yapabilir mi?<br />

Nike Performans Ayakkabıları Kıdemli Kreatif Direktörü Ross Klein, Cosmic Unity’nin tasarım süreci ile ilgili,<br />

“İyi bir gelecek için kendimize, bize rehberlik edebilecek bir soru sorduk; Dünyayı iyi hale getiren bir ürün aynı<br />

zamanda bir sporcuyu da daha iyi yapabilir mi? Yaptığınız iş ile dünyayı daha iyi hale getirmek arasında bir sinerji<br />

yaratmak aynı zamanda sporcuların da daha iyi performans sergileyebilecekleri bir ürün ortaya koymak gerçekten<br />

çok heyecan verici.” diyerek duygularını dile getirdi.<br />

Üç farklı renk seçeneği bulunan Nike Cosmic Unity’nin ilk rengi 26 Şubat tarihinde satışa sunuldu.<br />

NYX<br />

295


LACOSTE X POLAROID:<br />

RENKLENDİRİN<br />

Crocodile, gökkuşağından ilham alınan<br />

renklerle gün yüzüne çıkıyor.<br />

Lacoste X Polaroid iş birliği İlkbahar 2021 sezonuna rengârenk bir giriş yapıyor. 2021 yılında hayata kırmızı, yeşil ve<br />

sarı renkler ile bakan Lacoste, Polaroid koleksiyonuyla birlikte bakış açısını filtresiz, yakın plan ve geniş açılı olarak<br />

değiştiriyor. Lacoste X Polaroid koleksiyonu iyi hislere ulaşmak için cesur, renkli ve eğlenceli olmanın en iyi yolu.<br />

SADECE İYİ HİSLER<br />

Polaroid, 80 yılı aşkın süredir canlı renkler ve sıcak<br />

tonlarda parlak şipşak filmler kaydediyor. Lacoste,<br />

2021 İlkbaharında bu efsanevi, renkli ve kültürel<br />

mirasın derinliklerine indi. Polaroid’ in 1963 yılında<br />

gerçekleştirilen ilk anlık filmindeki ünlü gökkuşağı<br />

logosundan esinlenen Lacoste X Polaroid koleksiyonu,<br />

yaratıcı markanın kendine özgü mavi, yeşil, sarı,<br />

turuncu ve kırmızı renkleri gökkuşağının etrafında<br />

toplanıyor.<br />

NYX<br />

296


Spor ve Moda<br />

SICAK HAVALARDA<br />

COLUMBIA İLE SERİN KALIN!<br />

Sıcacık güneşin tadını çıkartırken aynı zamanda serin kalmanızı sağlayan Columbia Omni-Freeze Zero Ice teknolojisi<br />

ile size gelişmiş serinletme teknolojisi sunuyor. Konfordan ödün vermeyen bu Columbia teknolojisi ten temasıyla<br />

aktifleşen kumaşı ile terlemeye başlamadan önce sıcaklığı azaltıyor. Outdoor maceranızın doruklarında ise ter ile<br />

aktive olan gelişmiş yapısı ile birleşiyor ve teri buharlaştırarak serin kalmanızı sağlıyor.<br />

Doğada bir nehrin kenarında veya şehrin kalbinde özgürce<br />

hareket etmenizi sağlayan Columbia Zero Ice Cirro-Cool<br />

Kısa Kollu Tişört ile tanışın! Sıcak havalarda yüksek performans<br />

sağlayan bu tişört Columbia Omni-Freeze Zero Ice teknolojisi<br />

ile serin kalmanızı sağlarken UPF 50 güneş koruması ve nemi<br />

dışarı atan kumaşı sayesinde bunaltıcı sıcaklarda bile uzun süren<br />

açık hava aktivitelerinizde yüksek konfor sunuyor.<br />

NYX<br />

297


Yeni İnci<br />

Sporcu Atleti 58,50 TL - Dikişsiz Tayt 75,50 TL.<br />

NYX<br />

298


Spor ve Moda<br />

Sporunuza<br />

keyif ve şıklık katın<br />

İç giyim, pijama ve ev giyimin ardından hazırladığı spor<br />

koleksiyonuyla iddialı bir duruş sergileyen Yeni İnci,<br />

bu dönemde evinde spor yapmak isteyenlere birçok<br />

alternatif sunuyor. Spor koleksiyonunda yer verdiği<br />

dikişsiz taytlarıyla kullanıcılarına özgürce hareket<br />

etme imkânı sunan marka, evdeki sporu daha rahat<br />

ve keyifli hale getiriyor. Yeşil, saks, mor, gri, bordo ve<br />

somon gibi birbirinden güzel renklerin dikkat çekici<br />

modellerle buluştuğu taytlar, konforun en şık halini<br />

gözler önüne seriyor. Aynı zamanda koleksiyonunda<br />

spor sütyeni, spor atleti, kısa ve uzun kollu spor<br />

t-shirt’üne de yer veren Yeni İnci, her zevke uygun<br />

farklı spor kombinleri sunuyor.<br />

Yeni İnci, kaliteli ve sağlıklı üretim anlayışıyla<br />

hazırladığı spor koleksiyonuyla spor aktivitelerine<br />

keyif katıyor. Koleksiyonunda bulunan dikişsiz<br />

taytlarla eşsiz konfor sunan marka, spor esnasında<br />

daha özgür ve enerjik hissettiriyor. Nefes alabilen<br />

kumaştan üretilen tasarımlar terin ciltten<br />

uzaklaşmasını sağlayarak, vücut ısısını ve nemi<br />

dengede tutuyor. Aynı zamanda toparlayıcı özelliğe<br />

sahip olan mikro kumaştan üretilen ürünler, korse<br />

görevi görerek daha fit bir görüntü yaratıyor.<br />

Yeni İnci<br />

Sporcu Sütyeni 58,50 TL - Dikişsiz Tayt 75,50 TL<br />

1- Sporcu Atleti 49,90 TL<br />

2- Sporcu Atleti 58,50 TL<br />

3- Sporcu Sütyeni 49,90 TL<br />

Belirtilen fiyatlar Mart güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

299


Eviniz için dekoratif<br />

şık aksesuarlar<br />

NYX<br />

300


NYX<br />

301


Burak Arda Özgül<br />

Begüm Mina Özgül<br />

Yeni nesil hızlı değişen trendleri,<br />

lüks dekorasyon ürünleri olarak piyasaya<br />

süren aksesuar ve mum markası;<br />

FYR Home Luxury & Candles<br />

Aslında klasik bir hikaye; pandemi sürecinin<br />

açığa çıkardığı boş zaman dilimlerini<br />

değerlendirme amacı ile kurulmuşken tarzı<br />

ve kalitesi sayesinde yükselişe geçen bir<br />

marka!<br />

Bu markayı kurarken, iki kardeş olan<br />

Burak ve Begüm, üretim sürecinde<br />

içinde olabilecekleri ve bunu eğlenceye<br />

çevirebilecekleri ayrıca çıkan ürünleri<br />

de hiç kimseye ulaştırmasalar bile kendi<br />

evlerimizde kullanabilecekleri bir marka<br />

olarak kurdular. Ama işlerini ciddiye alarak<br />

yaptılar ve rüzgarı arkasına almış gibi<br />

duruyorlar…<br />

NYX<br />

302


Ev Dekorasyon<br />

Nedir bu FYR ?<br />

FYR aslında kuzey Avrupa’da bir deniz feneri.<br />

Yazılış olarak da Iskandinav dillerini anımsattığı için,<br />

İskandinav minimalizmini, deniz feneri (ışık) sembolü<br />

ile birleştirerek piyasaya çıkmış bir marka. Zaten<br />

mottoları da ışık ve işleri de aydınlatma…<br />

Vegan mumlar, özel tasarım mumlar, kandiller ve<br />

masa üstü şömineler ile post modern tasarımlara<br />

sahip olan LED aydınlatma aksesuarları gibi ürünler<br />

de mevcut. Şimdilik piyasada mum ve kandillerle<br />

faaliyet gösteriyorlar ama yeni koleksiyonlarının ve<br />

ürünlerinin satışa çıkması çok yakın… <br />

FYR nasıl kuruldu?<br />

Marka kurucularından Burak Arda Özgül, E-Ticaret<br />

danışmanlığı yapan bir şirketin sahibi. Pandemi süreci<br />

ile beraber kendisi de bir E-Ticaret markası kurmak<br />

istedi ve bunu çok iyi bildiği ve müşterisi olduğu lüks<br />

ev dekorasyon ürünleri üzerine yapmaya karar verdi.<br />

Kardeşi Begüm Mina Özgül ile tasarım ve üretime<br />

geçtiler. İlk etapta sosyal medya aracılığıyla amatör<br />

bir satış operasyonu olarak başlayan iş, müşterilerin<br />

memnuniyeti ile büyümeye başladı ve aslında çok<br />

doğru bir zamanda çok doğru bir trend üzerine hamle<br />

yaptıklarını anlayınca işi daha ciddiye almaya karar<br />

verdiler. Artık, ürünlerini ve koleksiyonlarını önceden<br />

belirledikleri hedef kitlelere göre segmentleyerek<br />

tüm medya planlamalarını ve görsel tasarımlarını<br />

ona göre yaparak markalarını yavaş yavaş ‘’ LÜKS<br />

EV DEKORASYONU VE MUM ‘’ olarak duyurmaya<br />

başladılar ve tüm Türkiyeden birçok memnun müşteri<br />

ve kendilerinden mum alan onlarca mağaza var… <br />

Peki neden FYR? Ne özelliği var?<br />

Öncelikle FYR birinci kalite bir marka. Ürünler<br />

en kaliteli malzemelerle üretiliyor. Yani, FYR den<br />

tarzınıza, evinize uyacağınız ürünü veya ürünleri<br />

gönül rahatlığıyla seçiyorsunuz ve bitiyor. Aynı<br />

zamanda FYR Vegan bir marka… Hayvan kullanımı<br />

ile elde edilen hiçbir şeyi kullanmıyorlar… %100<br />

bitkisel yağlar ile üretilmiş ham madde ve üretim<br />

malzemeleri kullanıyorlar… Buda markalarının<br />

kimliklerini pekiştiriyor. Üçüncü unsur da hem<br />

emeklerinin hem vizyonlarının karşılığında talep<br />

ettikleri ücret ile müşteri kitlesi oluşturuyorlar… Yani<br />

bir nevi FYR kullanıcıları… Şimdilik bu kullanıcılar bu<br />

ailenin mensubu olmaktan memnun gibi… Çok yakında<br />

ünlü mağazaların rafların da da FYR mumlarını<br />

görmeye hazır olun.<br />

Fry mumlar mağazaların vitrinlerini süsleyene kadar<br />

rahatlıkla @fyr.candle instagram hesabı üzerinden<br />

sipariş verebilirsiniz.<br />

NYX<br />

303


TULİP VAZOLAR<br />

LİNENS<br />

NYX<br />

304


Ev Dekorasyon<br />

VELİ GONDOL<br />

PAŞABAHÇE<br />

HACI BEKTAŞ VELİ KOLEKSİYONU<br />

MASA SAATİ<br />

BOYNER EVDE<br />

KULPLU SİLİNDİRİK ŞİŞE<br />

PAŞABAHÇE<br />

CAM ESERLER<br />

KOLEKSİYONU<br />

AT FİGÜRÜ<br />

DOĞTAŞ LOGAN<br />

BOYNER EVDE<br />

NYX<br />

305<br />

DEFNE KOZ TASARIMI VAZO<br />

NUDE DESIGN


Jumbo ile<br />

Evinizin Baristası Olun!<br />

“En büyük keyfim kahve içmek…” diyenlerden misiniz? Neden evinizin baristası siz olmayasınız?<br />

Jumbo’nun özel kahve ürünleri ve ekipmanları ile bu mümkün. Zarif tasarımlı fincanları,<br />

kahvenin lezzetini artıracak yeni nesil kahve demlikleri ve dekorasyonunuza şıklık katacak kahve<br />

ekipmanları Jumbo mağazalarında kahve tutkunlarını bekliyor.<br />

NYX<br />

306


Bahar Sofraları<br />

Sıklıkla restoranlarda ya da yeni nesil kafelerde karşılaştığımız,<br />

şık fincanlarda sunulan, lezzetli kahveleri evde yapmak artık mümkün.<br />

Kaliteli ürünleri, zamansız tasarımlarla buluşturan Jumbo, kahve yapımı<br />

ve sunumuna dair her şeyi geniş ürün gamı ile tüketiciyle buluşturuyor.<br />

Kahve demlerken tarzını konuşturmak<br />

isteyenler için…<br />

Ofis hayatından günlük rutinimiz olan<br />

filtre kahve, kuşkusuz geniş bir kitleye<br />

hitap ediyor. Kahvem bana özel olsun<br />

isteyenler için Jumbo’nun french<br />

press’leri en doğru tercih olacak. Set<br />

kahveden vazgeçmeyenler ise cam kahve<br />

demliklerini ve suyu en ideal ölçüde<br />

eklemeyi sağlayacak kahve kettle’larını<br />

çok beğenecek. Jumbo’nun geniş<br />

yelpazede sunduğu kahve ekipmanları,<br />

hem kendi kahvesini yapmak hem de<br />

bu araçlar ile mutfağına şıklık katmak<br />

isteyenlerin vazgeçilmezi olacak.<br />

Lezzeti kadar sunumu da önemli...<br />

Kahveyi yapmak kadar onu sunmak da<br />

ayrı bir önem taşır. İki kat camın, usta<br />

ellerde şekil aldığı Jumbo’nun Glory serisi,<br />

dayanıklılığı ile de uzun süre mutfakların<br />

yıldızı olmaya aday. Dış camı sayesinde<br />

içindeki ısıyı dışarıya çıkarmayan Glory<br />

Double fincanlarda sıcak ya da soğuk<br />

kahve içmek daha keyifli olacak.<br />

Jumbo’nun kaliteli ve şık kahve ekipmanları tüm Jumbo mağazalarında ve ve jumbo.com.tr’de.<br />

NYX<br />

307


Bahar Sofraları<br />

Linens, baharın tazeliğini evinde yaşamak ve trendleri yansıtan sofralar<br />

hazırlamak isteyenlere özel sofra ürünleri ile dikkat çekiyor.<br />

NYX<br />

308


Bahar Sofraları<br />

Ev yaşamına dair birbirinden farklı ve kaliteli ürünleri tek bir çatı altında<br />

sunan Linens, birbirinden soft renklerin yer aldığı sofra ürünlerini,<br />

baharın ferahlığını yaşamak isteyenlerin sofralarına taşıyor.<br />

Lezzetli yemekler kadar sunuma da özen gösterenlerin radarına giren Linens’in sofra<br />

koleksiyonu, renkleri ve deseniyle yalın bir görünüm sunuyor. Servis tabaklarından<br />

kase ve bardaklara kadar geniş ürün yelpazesine sahip olan koleksiyon, modern<br />

tasarımları ile seçkin sofralara imza atıyor.<br />

Bahar ferahlığını sofralara yansıtan Linens’in birbirinden farklı koleksiyonlarına göz atmak için<br />

Linens mağazalarını ya da www.linens.com.tr ‘yi ziyaret edebilirsiniz.<br />

NYX<br />

309


trend<br />

topic<br />

Twitter<br />

Günlüğü<br />

YURDAGÜL AYDIN<br />

yurdagul.aydin@nyxmag.com<br />

Merhaba<br />

Pandemi nedeniyle zorlu bir kış geçirdik. Ve bu zorlu süreci<br />

aşıp güzel günler için umudumuzu tazeleyeceğimiz ilkbahara<br />

giriş yapıyoruz. Peki bu geçtiğimiz üç ayda ülkemizde en çok<br />

neler konuşuldu merak ediyor musunuz? Ülkenin gündemini<br />

takip edebileceğimiz en gerçek platform olan twitterdan son<br />

3 ayın trend topiclerini sizin için listeledim.<br />

Güzel hashtaglerde buluşmak dileğiyle...<br />

Ocak 2021<br />

1 Ocak - #ÖzürDileErdoğan<br />

2 Ocak - #EmineyeKimTecavüzetti<br />

3 Ocak - #75milyonSMAlicocuklaragitsin<br />

4 Ocak - #KabulEtmiyoruzVazgecmiyoruz<br />

5 Ocak - #ZamMarkette<br />

6 Ocak - #MemuraEkZam<br />

7 Ocak - #YönetimSabrımızıTaşırma<br />

8 Ocak - #18YıllıkMutasyon<br />

9 Ocak - #WhatsAppSiliyoruz<br />

10 Ocak - #telegrama<br />

11 Ocak - #DerhalÖzürDileNagehan<br />

12 Ocak - #MasumlarApartmanı<br />

13 Ocak - #TekHizmetİstifa<br />

14 Ocak - #Üniversitemiziistiyoruz<br />

15 Ocak - #bingursonmeztutuklansin<br />

17 Ocak - #BJKvGS<br />

18 Ocak - #Maraşlı<br />

19 Ocak - #öğrencihemşireleraşılansın<br />

20 Ocak - #Murattutuklansın<br />

21 Ocak - #SoyluSeniSavunacağız<br />

22 Ocak - #MilletSeçimdeHatırlatacak<br />

23 Ocak - #BuİmzaKalplere<br />

24 Ocak - #HakemlerBeşiktaşıÜzmüyor<br />

25 Ocak - #artıkyeter<br />

26 Ocak - #RteÜnilileriUnuttunmu<br />

27 Ocak - #KabineTekte60BiniVer<br />

28 Ocak - #FenerinNihatAbisi<br />

29 Ocak - #AntepteKaraGece<br />

30 Ocak - #KadıköydeYineKaraGece<br />

31 Ocak - #KabeyiSavunanFişleniyor<br />

NYX<br />

310


Twitter Günlüğü<br />

Şubat 2021<br />

1 Şubat - #BoğaziçiAblukada<br />

2 Şubat - #AşağıBakmayacağız<br />

3 Şubat - #FahrettinKocaÜnilereOnayVer<br />

4 Şubat - #Liseİptalİstiyor<br />

5 Şubat - #erdoğanınyanındayız<br />

6 Şubat - #VeniVidiVici<br />

7 Şubat - #Araçalmıyoruz<br />

8 Şubat - #hazırmısınız<br />

9 Şubat - #MilliUzayProgramı<br />

10 Şubat - #üni15martta<br />

11 Şubat - #SandıktanMüjdeÇıkacak<br />

12 Şubat - #BakanZiyaBizZiyan<br />

13 Şubat - #hadsizhadiözışık<br />

16 Şubat - #DoğanCüceloğlu<br />

17 Şubat - #SağlıkOrdusuna60BinŞart<br />

18 Şubat - #liselereiptal<br />

19 Şubat - #GergerlioğlununYanındayız<br />

20 Şubat - #GönülDağı<br />

21 Şubat - #Yanındayım<br />

22 Şubat - #yamaç<br />

23 Şubat - #TurkishStudentsLivesMatter<br />

24 Şubat - #Masumiyet<br />

25 Şubat - #İyikiDoğdunMilletinAdamı<br />

26 Şubat - #AileBağı<br />

27 Şubat - #KararNormalOlsun<br />

28 Şubat - #anneolmak<br />

14 Şubat - #KahrolsunpkkDestekcileri<br />

15 Şubat - #DoğruYoldasın<br />

Mart 2021<br />

1 Mart - #NoticeTurkishStudents<br />

2 Mart - #ÖğrtmenlerAnkarayaYürüyor<br />

3 Mart - #YakAteşiFenerbahçe<br />

4 Mart - #bitlis<br />

5 Mart - #BeşiktaşSahadaSizMasada<br />

6 Mart - #KadınaŞiddeteHayır<br />

7 Mart - #Teşkilat<br />

8 Mart - #rasimoztekin<br />

9 Mart - #GökhanÖzbolatTutuklansın<br />

10 Mart - #SandıktaAKlımdaOlacak<br />

11 Mart - #KritikElli2Hafta<br />

12 Mart - #AkşenerHaberTürkte<br />

13 Mart - #GönülDağı<br />

16 Mart - #YürüyoruzAdımAdım<br />

17 Mart - #18martcanakkalezaferi<br />

18 Mart - #benibul<br />

19 Mart - #whatsapp<br />

20 Mart - #SeninleyizErdoğan<br />

21 Mart - #Dolar<br />

22 Mart - #Korkma<br />

23 Mart - #BirDolarlıkHainler<br />

24 Mart - #bizimçocuklar<br />

25 Mart - #SağlıkTeknikerine30BinAtama<br />

26 Mart - #HayatınınHatasınıYapmaTFF<br />

27 Mart - #bizimçocuklar<br />

28 Mart - #survivor2021<br />

14 Mart - #LightItUpBTS<br />

15 Mart - #BizGergerlioğluyuz<br />

NYX<br />

311


hikayeler<br />

Beş Çayı (1969)<br />

Yokuş çok dik olmasa da ince topuklarla Arnavut kaldırımında<br />

yürümekte zorlanıyordu. Emlakçı Ragıp Bey dört beş adım önden<br />

seslendi; “Geldik geldik Gülseren Hanım şu köşedeki ev.”<br />

Emekli öğretmendi Ragıp Bey. Emekli olunca Beyoğlu’nda küçük bir<br />

emlakçı dükkanı açmıştı. Gülseren de bir sokak arkadaki müzikholün<br />

assolisti idi. Dört beş ay önce bir arkadaşı için ev aradıkları sırada<br />

tanışmışlardı. Şimdi ise kendi için bir ev arıyordu.<br />

Aslında evi çalıştığı müzikhole yakındı fakat o biraz uzaklaşmak<br />

istiyordu. Onu rahatsız eden bir iki olay yaşanmıştı mahallede.<br />

Ragıp Bey de Sarıyer’deki bu iki katlı evin üst katını önermişti. Ev<br />

sahibi eski bir öğrencisinin velisiydi. Güzel geniş bahçeli, çiçeklerle<br />

bezenmiş, şirin bir evdi bu.<br />

ŞENAY ÇARKÇI<br />

senay.carkci@nyxmag.com<br />

Beyaz ferforje bahçe kapısının üzeri hanımeli çiçekleri ile sarmaşık<br />

gibi dolanmıştı. Bahçesi çok güzel ve renk renk çiçeklerle doluydu.<br />

Gülseren, gözünü bahçeden ayırdığı an, alt kattaki verandada saçları<br />

uzun dalgalı, üzerinde mavili turunculu büyük ince bir şalla kollarını<br />

kavuşturmuş bir kadın gördü.<br />

Nisan güneşinde bakır kızılı saçları alev gibi parlıyordu. Selamlaştılar…<br />

Kadın Ragıp Bey'e anahtarı uzatıp “Siz bir evi gezin, sonra gelin<br />

konuşalım” dedi...<br />

Bahçeden ayrı bir merdivenle ayrılmış daireye çıktılar.<br />

Oldukça zevkli döşenmiş sade şirin iki oda bir salon ve dört bir yanı<br />

ışık alan ferah bir evdi. Gülseren çok beğenmişti burayı. Bir yandan evi<br />

geziyor, diğer taraftan Ragıp Bey'e sorular soruyordu.<br />

Ragıp Bey “Anlaşırsınız Ayda Hanım iyi birisidir. “ dedi. “Siz sakin bir<br />

yer istiyorum deyince aklıma burası geldi. Ne tesadüf ki o da bir hafta<br />

önce beni arayıp üst kata bir kiracı bulmamı istedi. Tanışıklığımız<br />

eskiye dayanır. Üç yıl öğrencimdi Arto, sonrasında Yunanistan’a<br />

gittiler... Neyse siz evi beğendi iseniz tamamdır.”<br />

Bahçeden direkt verandaya geçtiler. Ayda onlara çay ve bir kaç küçük<br />

sunum hazırlamıştı.<br />

Konuşup anlaştılar.<br />

Çaylarını içip biraz sohbet ettiler. Gülseren böylece evi tutmuş oldu.<br />

NYX<br />

312


Ayda<br />

Tahsilini yarıda bırakıp, ailesinin isteği üzerine büyük bir<br />

aşk yaşamasa da hoşlandığı Boris’le evlenmişti. Aileler eski<br />

tanışlardı. Ayrıca iş ortağı sayılırlardı. Evlilikleri rutinde<br />

seyretti hep. Öyle büyük tutkular, büyük kavgalar yoktu<br />

yaşamlarında… Özellikle Boris biraz içine kapanıktı. Nedeni<br />

bilinmez bir hüzün vardı bakışlarının derinliklerinde.<br />

Bir erkek çocukları olmuştu ARTO... İlkokul üçe kadar<br />

Sarıyer’de okuduktan sonra Yunanistan’a gitmeye karar<br />

verdiler. Boris her ne kadar iş için dese de boğuluyordu<br />

burada, artık daha fazla alkol alıyor ve hüznünü<br />

saklayamıyordu. Sarıyer’deki evlerini kapatıp Yunanistan’a<br />

yerleştiler...<br />

İki yıl olmuş olmamıştı ki; o gece eve biraz geç geldi. Oysa<br />

Noel günüydü. Ayda yemekler hazırlamış onu bekliyordu.<br />

O sarhoştu. Geç gelmesini telafi etmek istercesine ısrarla<br />

onları dışarı çıkarmak istiyordu. Ayda her ne kadar istemese<br />

de “İçkilisin” dese de “Sizi çok güzel bir yere götüreceğim”<br />

diyor ısrar ediyordu. Ayda sonunda baş edemeyip kabul<br />

etmişti. Arto’yu da alıp çıktılar. Sokak lambaları ile<br />

aydınlanan caddeler yağmurun hızıyla flu bir hal alıyordu.<br />

Alkolün etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybedip<br />

şarampolden aşağı yuvarlanmışlar, kazada Boris ve Arto<br />

hayatlarını kaybetmişlerdi.<br />

Ayda bir hafta yoğum bakımda kaldı. Bir ayağında düzelmez<br />

bir araz kaldı. Bir de kaşının üzerinde derin bir yara<br />

izi... Gerçi yüreğindekinden büyük değildi... Aylar süren<br />

psikolojik tedavi gördü. Bir yanı onlarla öldü.<br />

Üç yıl sonra Sarıyer’deki kapatıp gittiği evine geri döndü.<br />

Oradaki o acı hatıradan uzaklaşmak istiyordu. Sonra da bu<br />

ev bana fazla büyük deyip üst katı dışarıdan bir merdivenle<br />

ayırıp kiraya vermeye karar vermişti.<br />

Gülseren (Sophia)<br />

Ailesi Gülseren iki yaşında iken iç Anadolu’nun küçük bir<br />

kasabasından göç etmişti. Önce bir akrabalarının yanına<br />

sığındılar bir süre. Sonra yine bir memleketlileri vasıtası ile<br />

Büyükada’da daimi bir iş buldular. Ermeni zengin bir ailenin<br />

yalısında hem bahçe hem de evin işleri ile ilgileneceklerdi.<br />

Tek çocuktu Gülseren. Yalının sahipleri de bu sebepten<br />

kabul etmişlerdi zira çok çocuklu bir aile istemiyorlardı. O<br />

sebepten Gülseren’in kardeşi olamamıştı. Zengin ailenin<br />

Gülseren’le yaşıt bir kızı bir de Gülseren’den iki yaş büyük<br />

bir oğlu vardı. Aynı bahçede beraber büyüdüler, oyunlar<br />

oynadılar, koşuşturdular.<br />

Daha çocukken başlamıştı Gülseren’in ve evin oğlunun aşkı.<br />

Büyüdüler, aşkları da onlarla büyüdü. Bunu fark eden zengin<br />

aile oğullarını eğitim için üç yıllığına yurt dışına gönderdi.<br />

Unutulur biter diye. Ne mümkün!!! Sevda mektuplarının<br />

ardı arkası kesilmedi, özlem büyüdükçe büyüdü. Yurt<br />

dışından döner dönmez ailesine “Ben Gülseren’i seviyorum<br />

ve evlenmek istiyorum” demişti.<br />

Ailede bir yaygara… Mezhebi başka, inancı başka… “Üstelik<br />

bizim yanımızda çalışan, hiçbir açıdan ailemize uygun<br />

olmayan bu kızı nasıl istersin” diye... Baba “Katiyen” dedi...<br />

“Bunları duymamış olayım.”<br />

Gülseren liseyi bitirmiş üniversite sınavlarına<br />

hazırlanıyordu. Çok güzel bir kızdı. Koyu kahve dalgalı kısa<br />

saçları, iri, yeşile çalan ela gözleri ve dolgun, olgun erik gibi<br />

dudakları vardı. Dönemin aktrislerinden Sophia Loren’e<br />

benzetirdi arkadaşları.<br />

Bir gece yalıda sesler iyice yükseldi. Zengin baba öfke<br />

ile müştemilatta yaşayan ailenin yanına gidip bağırıp<br />

çağırmaya başladı. Onca yılın, onca emeğin ve yaşanmışlığın<br />

bir önemi kalmamıştı artık. “Gidin sizi burada görmek<br />

istemiyorum” diyordu. Gülseren’in anne babası başını öne<br />

eğdi. Seslerini bile çıkaramadılar. Gülseren onların yüzüne<br />

bile bakamıyordu. O kadar çok sevmişti ki… O'nun olmuştu.<br />

Artık anne babası ile o küçük kasabaya dönemezdi.<br />

Gün ağarmadan bir kaç parça eşyasını alıp evden kaçtı.<br />

Bir iş bulur çalışırım. Sonra da üniversiteye girerim diye<br />

planlıyordu kafasında. O plan yaparken aslında kaderin<br />

onun için başka planları varmış. Çok zordan ve kordan geçti.<br />

Okul hayal olmuştu. Hep kendi başının çaresine bakmak<br />

zorunda idi. Yaşamak ve ayakta kalmaktı aslolan… Bir kaç<br />

yıl geçmişti ki kendini üçüncü sınıf müzikhollerde buldu.<br />

Çok çalıştı, çabaladı sesi de fena sayılmazdı ve assolist oldu.<br />

İyi kazanıyor daha da meşhur olmak istiyordu. Geçmişi<br />

kalbine gömmüş gibi görünse de kendini kandırıyordu.<br />

Yara kurumadan yara bandı bir işe yaramazdı. Semtini<br />

değiştirmek sakin bir yere taşınmak istiyordu.<br />

Tesadüf bu ya<br />

Sabah yatak odasının camını açtı. Serçeleri dinledi.<br />

Normalde geç kalkmasına rağmen bu evde erkenden<br />

uyanıyordu. Nisan vedalaşıp Mayıs merhaba diyordu o gün.<br />

Öğleden sonra kapısı çaldı. Gelen Ayda idi. Onu beş çayına<br />

davet etti. Gülseren o sabah tarçınlı, cevizli bir kek yapmıştı.<br />

Midi, beyaz, degaje yaka, kolsuz elbisesini giyip, keki de<br />

alarak aşağıya indi. İki kadın hiç doğru düzgün sohbet<br />

edememişti. İkisinin de buna ihtiyacı vardı. Ayda güler yüzle<br />

karşıladı ve salona geçtiler. Gülseren evi ilk kez görüyordu.<br />

Daha önce sadece verandada oturmuştu. Mine rengi gayet<br />

rahat kanepeye oturdu. Ayda da karşındaki aynı renkteki<br />

berjere. Sohbet ediyorlardı ki kanepenin solundaki mat<br />

cilalı ağaçtan gümüşlüğün üzerindeki iki üç gümüş çerçeveli<br />

fotoğrafa ilişti gözü. Bunu fark eden Ayda “Oğlum ve eşim”<br />

dedi. “Elim bir kazada kaybettim onları. Oğlum Arto... Bir<br />

yanım onunla gitti…”<br />

Gülseren sus pus… Yutkunamadı, ağlayamadı, akamayan göz<br />

yaşları içini yaktı. Yara bandını kurumayan yarasından bir<br />

hışımla çekti, kanattı. O ilk ve son aşkıydı.<br />

Boris<br />

Kim bilir belki de tesadüf diye bir şey yoktur.<br />

NYX<br />

313


İlkbahar<br />

2021<br />

Görünümleri<br />

NYX<br />

314


TOM FORD / BEYMEN<br />

NYX<br />

315


ALANUI / BEYMEN<br />

NYX<br />

316


NYX<br />

317<br />

Moda


BASSIGUE / BEYMEN<br />

NYX<br />

318


NYX<br />

319<br />

Moda


JACQUEMUS / BEYMEN<br />

NYX<br />

320


NYX<br />

321<br />

Moda


ZEYNEP ARÇAY / BEYMEN<br />

NYX<br />

322


NYX<br />

323<br />

Moda


STELLA MCCARTNEY / BEYMEN<br />

NYX<br />

324


NYX<br />

325<br />

Moda


VICTORIA BECKHAM / BEYMEN<br />

NYX<br />

326


NYX<br />

327<br />

Moda


NYX<br />

328


Moda<br />

CHARO RUIZ / BEYMEN<br />

NYX<br />

329


CULT GAIA / BEYMEN<br />

NYX<br />

330


NYX<br />

331<br />

Moda


ETOILE ISABEL MARANT / BEYMEN<br />

NYX<br />

332


NYX<br />

333<br />

Moda


BALENCIAGA / BEYMEN<br />

NYX<br />

334


NYX<br />

335<br />

Moda


LES BENJAMINS / BEYMEN<br />

NYX<br />

336


NYX<br />

337<br />

Moda


Film/Dizi<br />

“THUNDER FORCE”<br />

Süper kötülerin var olduğu bir dünyada yıllar önce kopmuş iki çocukluk<br />

arkadaşı, içlerinden birinin onlara şehirlerini korumalarını sağlayacak<br />

güçler kazandıran bir tedavi bulmasıyla yeniden bir araya gelir.<br />

Yönetmen & Senarist: Ben Falcone<br />

Oyuncu Kadrosu: Melissa McCarthy, Octavia Spencer, Bobby<br />

Cannavale, Pom Klementieff, Jason Bateman, Melissa Leo, Kevin Dunn<br />

Yapımcılar: Marc Platt, Adam Siegel, Ben Falcone, Melissa McCarthy<br />

http://www.netflix.com/thunderforce<br />

JUPİTER'İN MİRASI<br />

Neredeyse yüzyıldır insanlığın güvenliğini<br />

sağlamalarının ardından dünyanın birinci nesil<br />

süper kahramanları, artık miraslarını devralmaları<br />

için çocuklarına güvenmektedir. Ancak değerlerini<br />

kanıtlamaya istekli olan genç süper kahramanlar,<br />

ebeveynlerinin efsanevi itibarlarına yakışır şekilde<br />

davranmakta ve kişisel standartlarını buna göre<br />

belirlemekte zorlanır.<br />

“KAĞITTAN HAYATLAR”<br />

Kağıt toplayarak geçinen ve sağlığı giderek kötüleşen<br />

Mehmet terk edilmiş bir çocuk bulur. Birden<br />

hayatına giren küçük Ali, onu kendi çocukluğuyla<br />

yüzleştirecektir.<br />

Yönetmen: Can Ulkay<br />

Oyuncu Kadrosu: Çagatay Ulusoy, Emir Ali Dogrul,<br />

Ersin Arici, Turgay Tanülkü, Selen Öztürk, Osman<br />

Iskender Bayer, Tomris Çetinel, Volkan Çaliskan,<br />

Mehmet Bahattin Genç, Oksan Büyük, Akcan<br />

Kovanci, Anil Özdemir, Furkan Özkan, Okan Aysalar,<br />

Miraç Çelen<br />

GÖLGE VE KEMİK<br />

Leigh Bardugo'nun tüm dünyada en çok satan<br />

Grishaverse romanlarından uyarlanan Gölge ve<br />

Kemik, yetim bir asker olan Alina Starkov’un savaş<br />

mağlubu ülkesini kurtarabilecek özel bir gücü<br />

keşfetmesiyle başlıyor. Karanlıklar Diyarı’ndaki<br />

tehdidin büyümesiyle, Alina, Grisha isimli seçkin<br />

bir büyülü asker ordusuna katılıp bildiği her şeyden<br />

uzaklaşır. Gücünü geliştirmek için mücadele verdiği<br />

sırada, müttefiklerin ve düşmanların bir olabileceğini<br />

ve dünyadaki hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını<br />

anlar. Karizmatik suçlulardan oluşan tehlikeli bir<br />

grubun da oyuna dahil olması, hayatta kalmak için<br />

sihirden çok daha fazlasının gerektirdiğini öğretecek.<br />

Gölge ve Kemik, Jessie Mei Li (Alina Starkov),<br />

Archie Renaux (Malyen Oretsev), Freddy Carter<br />

(Kaz Brekker), Amita Suman (Inej), Kit Young<br />

(Jesper Fahey) ve Ben Barnes (General Kirigan)'ın<br />

başrollerinde yer aldığı 21 Laps Entertainment'ın bir<br />

Netflix prodüksiyonudur.<br />

Format: 1 saat x 8 bölüm<br />

NYX<br />

338


Kültür - Sanat<br />

Kitaplar<br />

GENÇ VE GÜZEL KALMANIN 50 YOLU<br />

Yazar: Dr. Güneş Ertürk<br />

''Genç ve Güzel Görünmenin 50 Yolu'', ameliyatsız<br />

yapılabilen estetik işlemlerden, cildin neden yaşlandığına;<br />

sağlıklı bir cilt için doğru beslenme yöntemleri ve<br />

alınması gereken vitaminlerden, menopoz gibi özel<br />

dönemlerde cilt güzelliği için yapılması gerekenlere<br />

kadar pek çok konuda bilgiler içererek bir başucu rehberi<br />

niteliği taşıyor. Kitapta ayrıca kadın erkek herkesin<br />

ilgisini çeken botoks, dolgu, ameliyatsız yüz germe,<br />

gençlik ipleri gibi gençleşme, güzelleşme metotları ve<br />

cildi hem içten hem de dıştan beslemenin özel teknikleri<br />

de yer alıyor.<br />

Dr. Güneş Ertürk “Bu rehber kitabı okuduğunuzda,<br />

cildinizi güzelleştirmek için şimdiye dek yaptığınız pek<br />

çok hatayı fark edecek, daha genç ve güzel görünmenin<br />

püf noktalarını öğreneceksiniz” diyor.<br />

Yayınevi: Hürriyet Kitap<br />

Sayfa Sayısı: 280<br />

Ebat: 13,5x21 cm<br />

Baskı Yılı: 2021<br />

KADEHLERDEKİ DUDAK İZLERİ<br />

Yazar: Şengün Kılıç Hristidis<br />

Bir kadının değil eğlenmek, sadece yemek yemek<br />

için lokantaya gidebilmesinin Cumhuriyet’le birlikte<br />

mümkün olduğunu biliyor muydunuz? Ya çok yakın<br />

zamana kadar geçerli olan bir “zaptiye” kanununa göre,<br />

içkili yerde bulunan bir kadının müşteri de olsa “vesika”<br />

göstermesinin gerekli olduğunu?<br />

Gazeteci yazar Şengün Kılıç Hristidis arşiv belgelerinden<br />

canlı tanıklara kadar uzanan kapsayıcı bir araştırmayla<br />

kazı çalışması yapıyor. Kadın – rakı/içki ilişkisinin<br />

Osmanlı’dan Cumhuriyet ve günümüze kadar gelen<br />

izlerini sürüyor.<br />

© 2021 Anason İşleri Kitapları<br />

Yayınevi: Overteam Yayınları<br />

Sayfa Sayısı: 256<br />

Ebat: 16,5x23 cm<br />

Baskı Yılı: 2021<br />

NYX<br />

339


NYX<br />

340

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!