You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Publisher<br />
H. Ferruh IŞIK<br />
on behalf of<br />
İstmag Magazin Gazetecilik<br />
İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.<br />
Managing Editor<br />
(Responsible)<br />
Mehmet SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
Advertising Coordinator<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
+90 537 441 97 68<br />
Editors<br />
Duygu SAZAN<br />
duygu.sazan@img.com.tr<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
Foreign Relations Manager<br />
Ayça SARIOGLU<br />
ayca.sarioglu@img.com.tr<br />
Accounting Manager<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
Finance Manager<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
Digital Assets Manager<br />
Emre YENER<br />
emre.yener@img.com.tr<br />
Web Designer<br />
Amine Nur Yılmaz<br />
amine.yilmaz@img.com.tr<br />
Graphic & Design<br />
Sami Aktaş<br />
sami.aktas@img.com.tr<br />
Subscription<br />
İsmail Özçelik<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Bursa Represantation<br />
Ömer Faruk GÖRÜN<br />
omer.gorun@img.com.tr<br />
Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA<br />
Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481<br />
Printing<br />
CTP • BASKI<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mah. 29 Ekim Cad.<br />
İhlas Plaza No: 11 A/41<br />
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL<br />
+90.212 454 30 00<br />
Head Office<br />
İstanbul Magazin Grubu<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No:11 Medya Blok Kat:1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
www.medikalteknik.com.tr<br />
e-mail: info@medikalteknik.com.tr<br />
İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinde<br />
yer alan makalelerdeki fikirler<br />
yazarlarına aittir.<br />
Yayınlanan ilanların sorumluluğu<br />
reklam verene aittir.<br />
İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinin<br />
bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik İç<br />
Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir.<br />
Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.<br />
medikalteknik<br />
Recep Arslantaş<br />
Duygu Sazan<br />
1<br />
0<br />
1<br />
6<br />
1<br />
8<br />
2<br />
8<br />
4<br />
4<br />
4<br />
6<br />
Performance of a Nebuliser Has Great<br />
Importance in the Treatment of<br />
Respiratory Diseases<br />
Solunum Hastalıklarının Tedavisinde<br />
Nebülizatörün Performansı Büyük<br />
Önem Taşıyor<br />
15th International Quality in Healthcare,<br />
Accreditation and Patient Safety<br />
Congress is Opening its Sessions in<br />
Antalya again on its New Date...<br />
15. Uluslararası<br />
Sağlıkta Kalite Akreditasyon ve Hasta<br />
Güvenliği Kongresi yeni tarihinde yeniden<br />
Antalya’ da Oturumlarını Açıyor…<br />
What Are Turquality Supports in the<br />
Health Sector?<br />
Sağlık Sektöründe, Turquality<br />
Destekleri Nelerdir?<br />
Domestic PET-BT in Cancer Diagnosis is<br />
Developed in Technopark Istanbul<br />
Kanser Teşhisinde Yerli PET-BT<br />
Teknopark İstanbul’da Geliştiriliyor<br />
Abdi İbrahim’s Organization 2025 to<br />
Build the Future Today<br />
Abdi İbrahim, Organizasyon 2025’le<br />
Geleceği Bugünden Yakalayacak<br />
Abbott is Stepping up Local Production<br />
in Turkey to Include Science-Based<br />
Nutrition Products<br />
Abbott, Türkiye’deki Yerel Üretimine<br />
Bilimsel Beslenme Ürünlerini de Dahil<br />
Ederek Hız Veriyor
“COMPLETE LOCK DOWN” IS SUBJECT TO THE<br />
STREETS, NOT TO THE IDEAS!<br />
We start <strong>May</strong> with a new experience: “Complete lock down!”<br />
There have been bans and restrictions before, but this time some innovations have also<br />
been added to these rules. It seems like our predictions will gain a little more value in this<br />
period. Correct orientations, strategic forecasts, and acquired experiences will increase the<br />
role of sectoral success ...<br />
We now admit that the Covid-19 outbreak will remain at the center of our lives for a while.<br />
But I always say that the world is about health, not Covid-19! Covid-19 is not the only<br />
disease, not the only problem ...<br />
Diseases that we have been struggling with for years and known only to those who suffer<br />
are still present in our lives… In this issue, we have discussed the “Obesity” disease. On<br />
<strong>May</strong> 22, it was declared as the European Obesity Day and attention was drawn to this big<br />
problem that entered our lives by deceiving us as a part of our happiness… I don’t want<br />
you to pass without thinking: What do you think is obesity? Is it a disease or the overweight<br />
we call a little?<br />
Actually, the mistake starts here. We do not perceive obesity as a disease. We were fed<br />
irregularly; we were immobile. We think that with a little diet and exercise, we will lose the<br />
weight we gain.<br />
Well, is obesity just about our mirror image? What will be the health of our vital organs, our<br />
metabolic power and the long-term manifestations of this disease? Let’s think…<br />
Of course, it will not be stuck on one issue… Let’s try to get to know cancer, cardiovascular<br />
diseases, our brain, our pain, our psychology and many other diseases that want to<br />
generate a living space inside us. Let’s listen to ourselves, hear the voices of our bodies,<br />
read the subtitles of our internal organs. After all, “full closure”, we have a lot of time to<br />
think, research, find, understand ...<br />
Stay healthy until we meet in our next issue!<br />
DUYGU SAZAN<br />
Editor<br />
“TAM KAPANMA” SOKAKLARA GELDİ, FİKİRLERE DEĞİL!<br />
<strong>May</strong>ıs ayına yeni bir tecrübe edinerek başlıyoruz: “Tam Kapanma”<br />
Daha önce de yasaklar ve kısıtlamalar oldu ama bu defa bazı yenilikler de katıldı bu kurallara.<br />
Öngörülerimiz sanki bu dönemde biraz daha fazla değer kazanacak gibi görünüyor. Doğru<br />
yönelimler, stratejik tahminler, edinilmiş tecrübeler sektörel başarı kazanmada rolünü arttıracak…<br />
Covid-19 salgını, artık kabul ediyoruz ki, hayatımızın merkezinde bir müddet daha kalacak. Ama<br />
her defasında bıkmadan söylüyorum, dünya Covid-19’dan değil sağlıktan ibaret! Tek hastalık, tek<br />
sorun Covid-19 değil…<br />
Yıllardır mücadele ettiğimiz ve çilesini sadece çekenin bildiği hastalıklar hala yaşamlarımızdaki<br />
varlığını sürdürüyor… Bu sayımızda “Obezite” hastalığını konu aldık. 22 <strong>May</strong>ıs günü Avrupa<br />
Obezite Günü olarak ilan edilmiş ve mutluluğumuzun bir parçası gibi bizi kandırarak hayatımıza<br />
giren bu büyük soruna dikkat çekilmiş… Düşünmeden geçmenizi istemem: Obezite sizce nedir?<br />
Bir hastalık mı yoksa azıcık dediğimiz fazla kilolar mı?<br />
Aslında yanılgı şurada başlıyor. Obeziteyi, bir hastalık olarak algılamıyoruz. Düzensiz beslendik,<br />
hareketsiz kaldık. Ufak bir diyet ve egzersizle aldığımız kiloları geri veririz diyoruz.<br />
Peki, obezite sadece aynaya yansıyan görüntümüzden mi ibaret? Yaşamsal organlarımızın sağlığı,<br />
metabolizma gücümüz ve bu hastalığın uzun vadeli dışavurumları ne olacak? Düşünelim…<br />
Tabii tek konuda saplanıp kalmak olmaz… Kanseri, kalp ve damar hastalıklarını, beynimizi,<br />
ağrılarımızı, psikolojimizi ve daha birçok içimizde kendisine bir yaşam alanı oluşturmak<br />
isteyen bu hastalıkları tanımaya çalışalım. Kendimizi dinleyelim, vücudumuzun sesini duyalım,<br />
iç organlarımızın alt yazılarını okuyalım. Ne de olsa “tam kapanma”, düşünmek, araştırmak,<br />
bulmak, anlamak için vaktimiz çok…<br />
Bir sonraki sayımızda buluşuncaya dek sağlıkla kalın!
6<br />
WISH THIS BE THE FINAL RAUNT!<br />
BU SON RAUNT OLSUN!<br />
The Covid-19 pandemic, which has swept the world<br />
for more than a year, still continues to negatively<br />
affect our lives. Although we obey the rules of<br />
mask, social distancing, hygiene and the number<br />
of vaccinations increased rapidly, we could not<br />
escape from the Covid-19 pandemic.<br />
Once again, we had to be completely shut down,<br />
locked up in our homes. I hope that this time we<br />
will act very hard in the fight against Covid-19<br />
and get rid of this epidemic as soon as possible.<br />
Together, we can get rid of this epidemic by<br />
working hand in hand, strictly following the rules<br />
announced by the authorities and facilitating the<br />
work of our healthcare professionals.<br />
It is one of the most important steps in the<br />
fight against the epidemic that those who are<br />
in turn must be vaccinated without wasting<br />
any time. By the way, our scientists have a<br />
warning to those who are vaccinated. Even<br />
if our people are vaccinated, they should<br />
be wary of the Covid-19 virus. Although<br />
they are protected from Covid-19<br />
by being vaccinated themselves,<br />
there are risks of being a carrier<br />
of this virus. We should also pay<br />
attention to this warning of our<br />
scientists.<br />
On the other hand, it is very<br />
pleasing that the domestic<br />
vaccine study is nearing its end.<br />
We are impatiently waiting for our<br />
local vaccine.<br />
Stay healthy until we meet in our<br />
June <strong>2021</strong> issue.<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
Coordinator<br />
Recep Aslantas<br />
Coordinator<br />
Bir yıldan fazladır dünyayı kasıp kavuran Covid-19<br />
pandemisi hala hayatımızı olumsuz etkilemeye devam<br />
ediyor. Maske, mesafe, hijyen kurallarına uyuyor<br />
olmamıza ve aşılanma sayılarının hızla artmasına<br />
rağmen Covid-19 pandemisinden kurtulamadık.<br />
Bir kez daha tam tam kapanma, evlerimize hapsolmak<br />
zorunda kaldık. Umarım ki bu defa Covid-19’la<br />
mücadelede çok sıkı davranır bir an önce bu salgından<br />
kurtuluruz. Hep beraber el ele vererek, yetkililerin<br />
açıklamış oldukları kurallara harfiyen uyarak ve sağlık<br />
çalışanlarımızın da işlerini kolaylaştırarak bu<br />
salgından kurtulabiliriz.<br />
Aşı sırası gelenlerin de hiç vakit<br />
kaybetmeden aşılarını yaptırmaları salgınla<br />
mücadelede en önemli adımlardan birisi.<br />
Bu arada bilim insanlarımızın aşı olanlara<br />
bir uyarısı var. İnsanımız aşı olsa bile<br />
Covid-19 virüsüne karşı dikkatli olmalı.<br />
Kendileri aşılanarak, Covid-19’dan<br />
korunsalar da bu virüsün taşıyıcısı<br />
olma riskleri bulunmakta. Bilim<br />
insanlarımızın bu uyarısını da<br />
çok dikkate almalıyız.<br />
Diğer yandan da yerli aşı<br />
çalışmasında sona doğru<br />
yaklaşılması oldukça<br />
sevindirici bir durum.<br />
Sabırsızlıkla yerli<br />
aşımızı bekliyoruz.<br />
Haziran <strong>2021</strong><br />
sayımızda<br />
görüşünceye kadar<br />
esen kalın.<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
Coordinator<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
8<br />
The Great Success of Turkish Scientists: Human Trials of<br />
Spray Vaccine Applied Through the Nose Are Starting<br />
Türk Bilim İnsanlarının Büyük Başarısı: Burundan Uygulanan<br />
Sprey Aşının İnsan Deneylerine Başlanıyor<br />
Türk bilim insanlarının Covid-19’a karşı geliştirdiği<br />
Türkiye’nin ilk burundan uygulanan (intranazal)<br />
yerli aşısı için geri sayım başladı. Sprey şeklinde<br />
burundan uygulanacak olan aşıyı geliştiren<br />
ekibin arkasında ise wgrafi Nano Teknoloji<br />
A.Ş.’yi bünyesinde barındıran Ahlatcı Holding<br />
var. Tamamen yerli imkanlarla geliştirilen<br />
aşı çalışmalarında gelinen noktanın önemini<br />
vurgulayan Ahlatcı Holding ve Nanografi Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatcı, “Türk bilim<br />
insanlarının imza attığı bu proje hem Türkiye hem<br />
de dünya için büyük önem taşıyor. Yürüttüğümüz<br />
çalışmayla, ülkemiz için üzerimize düşeni<br />
yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.<br />
Ahmet Ahlatcı, Chairman of Nanografi<br />
Nano Teknoloji A.Ş. of Ahlatcı Holding<br />
The countdown began for the Turkey’s first<br />
nose (intranasal) domestic vaccine developed<br />
by Turkish scientists against the Covidien-19.<br />
Ahlatcı Holding, which includes Nanografi Nano<br />
Teknoloji A.Ş., is behind the team that developed<br />
the vaccine to be applied through the nose in<br />
the form of a spray. Emphasizing the importance<br />
of this vaccine trials with improved completely<br />
local capabilities, Ahmet Ahlatcı, Chairman of<br />
Ahlatcı Holding and Nanografi said, “This project<br />
improved by Turkish scientists has a great<br />
importance for both Turkey and the world. We<br />
are happy to do our part for our country with the<br />
work we are doing.”<br />
While vaccination studies continue without slowing down<br />
to prevent the Covid-19 epidemic that affects the whole<br />
world, good news comes from domestic and national<br />
vaccination studies. Unlike conventional vaccines, Turkey’s<br />
first domestic intranasal vaccine will be applied as a nasal<br />
spray, developed by as a result of the studies carried out<br />
by Nanografi Nano Teknoloji A.Ş. within the body of Ahlatcı<br />
Holding, which continues its support to scientists, which<br />
will begin human trials in April. Thanks to this technology of<br />
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınını önlemek<br />
için aşı çalışmaları hız kesmeden devam ederken, yerli ve<br />
milli aşı çalışmalarından da güzel haberler geliyor. Bilim<br />
insanlarına verdiği desteği sürdüren Ahlatcı Holding’in<br />
bünyesinde yer alan Nanografi Nano Teknoloji A.Ş.’nin<br />
yürüttüğü çalışmalar sonucunda Nisan ayında insan<br />
deneylerine başlanacak olan Türkiye’nin ilk intranazal<br />
yerli aşısı klasik aşılardan farklı olarak burundan sprey<br />
şeklinde uygulanacak. Aşının bu teknolojisi sayesinde virüs<br />
ile daha etkin mücadele edilebileceği öngörülüyor. Yerli<br />
aşının, mutasyon durumunda çok hızlı bir şekilde yeniden<br />
modellenebilmesi de Covid-19 ile mücadelede önemli bir<br />
adım olarak görülüyor.<br />
40 bilim insanı bir araya geldi<br />
ODTÜ Teknokent bünyesindeki Nanografi Nano Teknoloji<br />
çatısı altında faaliyete başlayan Türk bilim insanları<br />
tarafından yürütülen yerli aşı projesi ülkemizin sahip olduğu<br />
gelişmiş Ar-Ge birikiminin de bir göstergesi. Bugüne dek<br />
pek çok öncü nanoteknoloji ürünü patenti almayı başarmış<br />
bir ekip tarafından geliştirilen yerli aşı projesi, 40 Türk<br />
bilim insanını bir araya getirerek büyük bir bilimsel çalışma<br />
zemini oluşmasını da sağladı.<br />
Oda sıcaklığında taşınabiliyor ve saklanabiliyor<br />
Yenilikçi bir aşı türü olan intranazal aşı RNA ve inaktif<br />
aşı teknolojisinden farklı olarak protein temelli olarak<br />
tasarlandı. İçerisinde virüs veya virüs benzeri bir<br />
parçacık bulunmuyor. Ayrıca hayvan deneyleri de<br />
tamamlanmış durumda. Intranazal aşıyla ilgili konuşan<br />
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
9<br />
the vaccine, it is predicted that the virus can be fought more<br />
effectively. The ability to remodel the local vaccine very<br />
quickly in case of mutation is also seen as an important step<br />
40 scientists came together<br />
The domestic vaccine project carried out by Turkish<br />
scientists, which started operating under the Nanografi Nano<br />
Teknoloji A.Ş. within METU Technopolis, is also an indicator<br />
of the advanced R&D experience of our country. The local<br />
vaccine project, which has been developed by a team that<br />
has managed to obtain many pioneering nanotechnology<br />
product patents, brought together 40 Turkish scientists and<br />
generated a great scientific study ground.<br />
Can be transported and stored at room<br />
temperature<br />
Intranasal vaccine, an innovative vaccine type, was<br />
designed as protein-based, unlike RNA and inactive vaccine<br />
technology. It does not contain a virus or a virus-like particle.<br />
In addition, animal experiments have been completed.<br />
Informing about the intranasal vaccine, Dr. Mehmet<br />
Ceyhan, Head of Pediatric Infectious Diseases Department,<br />
Hacettepe University Faculty of Medicine said, “The vaccine<br />
can be transported and stored at room temperature. Since<br />
it is administered through the nose, it can prevent the<br />
virus from entering the body directly. Other vaccines have<br />
no effect until they come face-to-face with blood cells.<br />
Therefore, it also prevents vaccinated people from taking<br />
the virus and transmitting it to others. This has not been<br />
achieved with vaccines produced so far. It is very easy to<br />
apply, the injector does not enter. The vaccine reduces its<br />
instability.”<br />
Ahlatcı Holding will leave all income of the vaccine<br />
to the state<br />
Ahmet Ahlatcı, Chairman of Nanografi Nano Teknoloji A.Ş.<br />
of Ahlatcı Holding, which developed the vaccine, said, “We<br />
brought together 40 scientists who are experts in their<br />
field under the roof of Nanografi in order to do our part in<br />
combating the coronavirus epidemic. We see the domestic<br />
vaccine study as a duty for our country. With this study, we<br />
aim to show the world what our country’s scientists can do.<br />
We will start human trials of the vaccine in April. This year,<br />
we will meet all the needs of our country by producing 25<br />
million doses per month and 300 million doses per year.”<br />
Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan,<br />
şunları söylüyor: “Aşı oda sıcaklığında taşınabiliyor ve<br />
saklanabiliyor. Burundan verildiği için virüsün direkt vücuda<br />
girmesini engelleyebiliyor. Diğer aşıların, kan hücreleriyle<br />
karşı karşıya gelene kadar hiçbir etkisi yok. Dolayısıyla<br />
aşılı kişilerin virüsü alıp başkalarına bulaştırmasını da<br />
engelliyor. Bu şu ana kadar üretilen aşılar ile başarılmış<br />
bir şey değil. Uygulaması çok kolay, enjektör girmiyor. Aşı<br />
kararsızlığını azaltıyor.”<br />
Ahlatcı Holding, aşının tüm gelirini devlete<br />
bırakacak<br />
Aşıyı geliştirmekte olan Nanografi Nano Teknoloji A.Ş.’yi<br />
bünyesinde barındıran Ahlatcı Holding’in Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Ahmet Ahlatcı, “Koronavirüs salgınıyla mücadelede<br />
üzerimize düşeni yerine getirmek amacıyla alanında uzman<br />
40 bilim insanını Nanografi çatısı altında bir araya getirdik.<br />
Yerli aşı çalışmasını ülkemiz için üzerimize düşen bir vazife<br />
olarak görüyoruz. Bu çalışmayla birlikte ülkemizin bilim<br />
insanlarının neler yapabildiğini tüm dünyaya göstermeyi<br />
amaçlıyoruz. Nisan ayında aşının insan deneylerine<br />
başlayacağız. Bu yıl içerisinde ayda 25 milyon doz, yılda da<br />
300 milyon doz üreterek ülkemizin ihtiyacının tamamını<br />
karşılayacağız” dedi.<br />
Türkiye’nin ilk, bölgenin ise en büyük hacimli<br />
nanoteknoloji yatırımı<br />
Ahmet Ahlatcı, “Grafen Seri Üretim Tesisi Türkiye’nin ilk,<br />
bölgenin ise en büyük hacimli nanoteknoloji yatırımı olacak.<br />
Bu yatırımla yıllık grafen üretiminde 100 tonun üzerine<br />
çıkacağız. Bu üretim hattı grafen üretiminin zorluklarının<br />
çözüldüğü, kullanıcı dostu bir model” şeklinde sözlerine<br />
devam etti.<br />
Turkey’s first and the largest volume of investment<br />
in nanotechnology<br />
Ahmet Ahlatcı added further, “Grafen Seri Üretim Tesisi<br />
(Graphene Serial Production Facility) will be the first in<br />
Turkey, and be nanotechnology investment with largest<br />
volume in the region. With this investment, we will increase<br />
the annual graphene production to over 100 tons. This<br />
production line is a user-friendly model that solves the<br />
difficulties of graphene production.”<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
10<br />
Performance of a Nebuliser Has Great Importance in the<br />
Treatment of Respiratory Diseases<br />
Solunum Hastalıklarının Tedavisinde Nebülizatörün<br />
Performansı Büyük Önem Taşıyor<br />
The use of nebulizers is quite common in the<br />
treatment of diseases that directly affect the<br />
respiratory tract. However, when the performance<br />
of the selected device is not sufficient, the<br />
treatment of the disease is prolonged and the<br />
efficiency of the treatment decreases. Pediatric<br />
Chest Diseases Specialist Prof. Dr. Sedat Öktem<br />
underlines that the size of the particle formed<br />
by the nebulizer during the treatment and the<br />
nebulization rate directly affect the treatment.<br />
Nebulizers are frequently used in the treatment of diseases<br />
that directly affect respiration such as asthma, bronchitis,<br />
COPD and respiratory tract infections. The nebulizer helps<br />
the patient to breathe better by converting the liquid<br />
medicine used in the treatment into steam with the effect<br />
of compressed air.<br />
Solunum yollarını doğrudan etkileyen<br />
hastalıkların tedavisinde nebülizatör kullanımı bir<br />
hayli yaygın. Ancak seçilen cihazın performansı<br />
yeterli olmadığında hastalığın tedavisi uzuyor,<br />
tedaviden alınan verim azalıyor. Çocuk Göğüs<br />
Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sedat Öktem,<br />
nebülizatörün tedavi sırasında oluşturduğu<br />
partikülün büyüklüğü ve nebülizasyon oranının<br />
tedaviyi doğrudan etkilediğinin altını çiziyor.<br />
Astım, bronşit, KOAH ve solunum yolu enfeksiyonları gibi<br />
solunumu doğrudan etkileyen hastalıkların tedavisinde<br />
nebülizatörler sıkça kullanılıyor. Nebülizatör, tedavide<br />
kullanılan sıvı ilacı basınçlı havanın etkisiyle buhara<br />
dönüştürerek hastanın daha iyi nefes almasına yardımcı<br />
oluyor.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
11<br />
Attention should be paid to the particle size<br />
produced by the device.<br />
Referring to the widespread use of nebulizers in the<br />
treatment of chronic diseases such as asthma, bronchiolitis<br />
and COPD, Pediatric Chest Diseases Specialist Prof. Dr.<br />
Sedat Öktem stated that the most important performance<br />
criterion for nebulizers is the size of the particle generated<br />
during the treatment.<br />
Prof. Dr. Öktem stated that the particle size produced by<br />
the device must be below 5 microns in order for the drug<br />
to reach the lower respiratory tract.<br />
The higher the nebulization rate, the shorter the<br />
treatment time<br />
Underlining that another important criterion is the<br />
nebulization rate, Prof. Dr. Öktem said, “The higher this<br />
rate, the shorter the treatment period. For example; A<br />
device with a nebulization rate of 0.5 ml / min consumes<br />
2.5 ml of any drug in a maximum of 5 minutes. Thus, the<br />
patient’s compliance with the treatment increases.”<br />
2.5 ml treatment finishes in an average of 4-5<br />
minutes<br />
With a robust design for intensive use, suitable for<br />
the treatment of lower airways respiratory diseases<br />
like asthma, COPD, cystic fybrosis or emphysema,<br />
OMRON CompAIR C28P provides the ideal particle<br />
size for treatment with its 3 micron particle diameter.<br />
By consuming 0.5 ml of medication per minute during<br />
treatment, it offers a short treatment time and allows<br />
people to be more active in their daily lives.<br />
Cihazın ürettiği partikül boyuruna dikkat<br />
edilmeli<br />
Nebülizatörlerin astım, bronşiolit ve KOAH gibi kronik<br />
hastalıkların tedavisinde kullanımının yaygın olduğuna<br />
değinen Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr.<br />
Sedat Öktem, nebülizatörler için en önemli performans<br />
kriterinin, tedavi sırasında oluşturduğu partikülün<br />
büyüklüğü olduğunu belirtiyor.<br />
Prof. Dr. Öktem, ilacın altsolunum yollarına ulaşabilmesi<br />
için cihazın ürettiği partikül büyüklüğünün 5 mikronun<br />
altında olması gerektiğini ifade ediyor.<br />
Nebülizasyon oranı arttıkça tedavi süresi<br />
kısalıyor<br />
Bir diğer önemli kriterin ise nebülizasyon oranı olduğunun<br />
altını çizen Prof. Dr. Öktem, “Bu oran ne kadar yüksek<br />
olursa tedavi süresi o kadar kısalır. Örneğin; nebülizasyon<br />
oranı 0.5 ml/dk olan bir cihaz 2,5 ml’lik bilr ilacı en fazla 5<br />
dakikada tüketir. Böylece hastanın tedaviye uyumu artar”<br />
diyor.<br />
2.5 ml tedaviyi ortalama 4-5 dakikada bitiriyor<br />
Astım, bronşiolit veya KOAH gibi alt solunum yolları<br />
hastalıklarının tedavisi için uygun bir cihaz olan OMRON<br />
CompAIR C28P nebülizatör, 3 mikron partikül çapı ile<br />
tedavi için ideal partikül büyüklüğü sağlıyor. Tedavi<br />
sırasında dakikada 0.5 ml ilacı tüketerek, kısa tedavi süresi<br />
sunuyor ve kişilerin gündelik yaşamlarında daha aktif<br />
olmalarına imkan sağlıyor.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
12<br />
DO YOU AVOID OBESITY OR<br />
DO YOU DELAY OBESITY?<br />
OBEZİTEDEN KAÇIYOR<br />
MUSUN YOKSA<br />
OBEZİTENİ ERTELİYOR<br />
MUSUN?<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
13<br />
The beginning of a new year, a new month and sometimes a new week… Isn’t the first step to start dieting or to draw up a<br />
healthy life plan is our goals most of the time? So, how faithful are we to these goals? Do we often postpone the health plans<br />
we call at the beginning of the week per month and what we call per month per year? What about wasted time?<br />
In fact, we want to get rid of overweight and the health problems we experience due to this. Most of us are starting new<br />
programs to get rid of these kilos. The real question is, which of us adapt these programs to our lives regularly? Or are we<br />
tired of trying each time and quitting?<br />
Actually, the error starts there. We do not perceive obesity as a disease. We fed irregularly, we were still. We say that with a<br />
little diet and exercise, we will lose the weight we gain.<br />
Well, is obesity just about our mirror image? What will be the health of our vital organs, our metabolic power and the longterm<br />
manifestations of this disease?<br />
It plays a major role in the emergence of many critical diseases such as obesity, hypertension, shortness of breath, heart<br />
diseases, arteriosclerosis, cancer, diabetes and joint diseases. So, this disease affects our quality of life, maybe even our<br />
lifespan. Therefore, the important thing is not to postpone obesity but to avoid obesity without neglecting healthy living rules<br />
within our intense pace...<br />
Yeni bir yılın, yeni bir ayın bazen de yeni bir haftanın başlangıcı… Diyet yapmaya başlamak ya da sağlıklı bir yaşam planı çizmek<br />
için koyulan ilk adım hedeflerimiz değil mi çoğu zaman? Peki, bu hedeflerimize ne kadar sadık kalıyoruz? Hafta başında<br />
dediğimiz sağlık planlarını ay başına, ay başı dediklerimizi de yıl başına erteliyor muyuz çoğu zaman? Ya arada boşa geçen<br />
süre?<br />
Fazla kilolar, buna bağlı yaşadığımız sağlık problemleri her an kurtulmak istediğimiz bir sorun aslında. Birçoğumuz bu<br />
kilolardan kurtulmak için içimizi daraltarak yeni programlara başlıyoruz. Asıl soru şu ki hangimiz bu programları yaşantımıza<br />
düzenli adapte ediyoruz? Yoksa her defasında denemekten sıkılıp yarıda mı bırakıyoruz?<br />
Aslında yanılgı şurada başlıyor. Obeziteyi, bir hastalık olarak algılamıyoruz. Düzensiz beslendik, hareketsiz kaldık. Ufak bir<br />
diyet ve egzersizle aldığımız kiloları geri veririz diyoruz.<br />
Peki, obezite sadece aynaya yansıyan görüntümüzden mi ibaret? Yaşamsal organlarımızın sağlığı, metabolizma gücümüz ve bu<br />
hastalığın uzun vadeli dışavurumları ne olacak?<br />
Obezite, hipertansiyon, nefes darlığı, kalp hastalıkları, damar sertliği, kanser, şeker hastalığı ve eklem hastalıkları gibi birçok<br />
kritik hastalığın ortaya çıkmasında büyük rol oynuyor. Yani, bu hastalık bizim yaşam kalitemize hatta belki yaşam süremize<br />
etki ediyor… Bu yüzden, önemli olan yoğun tempomuz dahilinde sağlıklı yaşam kurallarını ihmal etmeden obeziteyi ertelemek<br />
değil, obeziteden uzak durmak…<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
14<br />
Habits in the Era of the Coronavirus Make Children Obese!<br />
COVID-19 Dönemi Alışkanlıkları Çocukları Obez Yapıyor!<br />
Assoc. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, Child Health, Diseases and<br />
Pediatric Nephrologist, Anadolu Health Center<br />
The most important feature of childhood is that<br />
it is a dynamic growth period. Stating that the<br />
growth of a child is affected by many factors<br />
such as genetics, nutrition, psychosocial status,<br />
diseases, hormones and drugs, Assoc. Dr. Neşe<br />
Karaaslan Bıyıklı, Child Health, Diseases and<br />
Pediatric Nephrologist, Anadolu Health Center<br />
said, “For a healthy life, it is important to evaluate<br />
the growth of the child at regular intervals within<br />
the standard growth curves. During the COVID-19<br />
epidemic period, schools were closed, education<br />
continued online, increased time spent with<br />
devices such as computers, televisions, tablets,<br />
phones, changes in eating habits, more frequent<br />
use of packaged food and calorie-rich food items<br />
in the diet, disruption of doctor controls and<br />
obesity the incidence has increased seriously.”<br />
Çocukluk döneminin en önemli özelliği dinamik<br />
bir büyüme dönemi olmasıdır. Bir çocuğun<br />
büyümesinin genetik, beslenme, psikososyal<br />
durum, hastalıklar, hormonlar ve ilaçlar gibi pek<br />
çok faktörden etkilendiğini belirten Anadolu<br />
Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve<br />
Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan<br />
Bıyıklı, “Sağlıklı yaşam için çocuğun büyümesinin<br />
belirli aralıklarla standart büyüme eğrilerinde<br />
değerlendirilmesi önemli. COVID-19 salgın<br />
döneminde okulların kapalı olması, eğitimin<br />
online sürdürülmesi, bilgisayar, televizyon, tablet,<br />
telefon gibi cihazlarla geçirilen sürenin artması,<br />
beslenme alışkanlıklarının değişmesi, hızlı<br />
tüketilen paketli gıda ve kaloriden zengin besin<br />
öğelerinin diyette daha sık yer alması, doktor<br />
kontrollerinin aksaması ile obezitenin görülme<br />
sıklığı ciddi olarak arttı” açıklamasında bulundu.<br />
Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Sağlığı Dernekleri yaşamın ilk<br />
ayında 4 kere (doğumda, 48 saat sonunda, 7-15. günde, 1.<br />
ayda), 1-6 ay arası dönemde ayda 1 kere, 6 ay-2 yaş arası<br />
dönemde 3 ayda 1 kere, 2-6 yaş arası dönemde 6 ayda 1<br />
kere, 6 yaşından adolesan döneme dek yılda 1 kere sağlam<br />
çocuk muayenelerinin yapılmasını önermektedir. Çocuğun<br />
özel durumu ya da aşı programına göre bu muayene<br />
aralıklarının belirtilenden daha sık olabileceğinin de altını<br />
çizen Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı, Hastalıkları<br />
ve Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan<br />
Ministry of Health and Child Health Associations<br />
recommend health child check-ups once a month for a<br />
period of 1-6 months, 1 time in 3 months in the period<br />
between 6 months and 2 years, 1 time in 6 months in the<br />
period between the ages of 2-6, once a year from the age<br />
of 6 to adolescence. Underlining that these examination<br />
intervals may be more frequent than stated depending<br />
on the special condition of the child or the vaccination<br />
program, Assoc. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, Child Health,<br />
Diseases and Pediatric Nephrologist, Anadolu Health Center<br />
said, “In these examinations, observing the relationship of<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
15<br />
Bıyıklı, “Bu muayenelerde çocukların aile ve çevre ile<br />
ilişkisinin gözlenmesi, ağırlık, boy, baş çevresi ölçümleri,<br />
yaşa uygun motor, sosyal, dil becerilerindeki gelişmenin<br />
değerlendirilmesi, aşılar, beslenme, taramalar (işitme<br />
taraması, gelişimsel kalça displazisi taraması, görme<br />
taraması, idrar yolu enfeksiyonu, demir eksikliği anemisi,<br />
hiperlipidemi vb) hastalıklar konusunda değerlendirme<br />
yapılır ve ailelere danışmanlık verilir” dedi.<br />
children with family and environment, measuring weight,<br />
height, head circumference, evaluating age-appropriate<br />
motor, social and language skills, vaccines, nutrition,<br />
screening (hearing screening, developmental hip dysplasia<br />
screening, vision screening. , urinary tract infection, iron<br />
deficiency anemia, hyperlipidemia etc.) are evaluated and<br />
families are given consultancy ”.<br />
Every child has their own growth curve<br />
Stating that the child’s weight, height and head<br />
circumference and body mass index are evaluated<br />
according to the growth curves prepared for children,<br />
Assoc. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı said, “The growth curves<br />
are compared with the results of other children of the<br />
same age. Every child has its own growth curve. Conditions<br />
that adversely affect the growth of the child (such as short<br />
stature, malnutrition, infectious diseases) are noticed in the<br />
early period by the pause or deviation in the growth curves<br />
during regular follow-up. It is aimed to detect children<br />
at risk of obesity and growth retardation early with the<br />
records in the body mass index curve.”<br />
COVID-19 pandemic increases prevalence of<br />
obesity in children<br />
Pointing out that obesity incidence increases seriously<br />
due to schools have been closed in recent years, especially<br />
during the COVID-19 epidemic, continuing education<br />
online, increase in the time spent with devices such as<br />
computers, televisions, tablets, phones, change in eating<br />
habits, inclusion of fast-consuming packaged food and<br />
calorie-rich food items in the diet more frequently,<br />
disruption to doctor’s visits, Assoc. Dr. Neşe Karaaslan<br />
Bıyıklı said, “Obesity is a serious disease with consequences<br />
such as high blood pressure (hypertension), arteriosclerosis<br />
(atherosclerosis), diabetes (type 2 diabetes), fatty liver,<br />
sleep apnea, orthopedic problems. Malnutrition and<br />
nutritional deficiencies, mineral deficiencies in the body<br />
can cause serious problems such as stunted growth,<br />
susceptibility to infectious diseases, severe infectious<br />
diseases, sleep disturbances, and decreased learning and<br />
perception.”<br />
Her çocuğun kendine göre büyüme eğrisi var<br />
Çocuğun ağırlık, boy ve baş çevresi ve vücut kitle indeksinin<br />
çocuklar için hazırlanmış büyüme eğrilerine göre<br />
değerlendirildiğini söyleyen Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve<br />
Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı,<br />
“Büyüme eğrileri aynı yaştaki diğer çocuklara ait sonuçlarla<br />
karşılaştırılır. Her çocuğun kendine göre bir büyüme eğrisi<br />
vardır. Çocuğun büyümesini olumsuz etkileyen durumlar<br />
(kısa boy, malnutrisyon, enfeksiyon hastalıkları gibi) düzenli<br />
takipler sırasında büyüme eğrilerinde duraklama ya da<br />
sapma olması ile erken dönemde fark edilir. Vücut kitle<br />
indeksi eğrisindeki kayıtlar ile obezite ve gelişme geriliği<br />
riski olan çocukların erken saptanması hedeflenir” şeklinde<br />
konuştu.<br />
COVID-19 pandemisi çocuklarda obezite sıklığını<br />
arttırdı<br />
Son yıllarda özellikle COVID-19 salgın döneminde okulların<br />
kapalı olması, eğitimin online sürdürülmesi, bilgisayar,<br />
televizyon, tablet, telefon gibi cihazlarla geçirilen sürenin<br />
artması, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, hızlı<br />
tüketilen paketli gıda ve kaloriden zengin besin öğelerinin<br />
diyette daha sık yer alması, doktor kontrollerinin aksaması<br />
ile obezite sıklığının ciddi olarak arttığını vurgulayan<br />
Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Obezite yüksek kan<br />
basıncı (hipertansiyon), damar sertliği (ateroskleroz),<br />
şeker hastalığı (tip 2 diyabet), karaciğer yağlanması, uyku<br />
apnesi, ortopedik problemler gibi sonuçları olan ciddi bir<br />
hastalıktır. Malnutrisyon ve beslenme eksikliği, vücutta<br />
mineral eksiklikleri büyümede duraklama, enfeksiyon<br />
hastalıklarına yatkınlık, ağır seyirli enfeksiyon hastalıkları,<br />
uyku bozuklukları, öğrenme ve algıda azalma gibi ciddi<br />
sorunlara yol açabilir” uyarısında bulundu.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
16<br />
15th International Quality in Healthcare, Accreditation and<br />
Patient Safety Congress is Opening its Sessions in Antalya<br />
again on its New Date...<br />
15. Uluslararası<br />
Sağlıkta Kalite Akreditasyon ve Hasta Güvenliği Kongresi yeni<br />
tarihinde yeniden Antalya’ da Oturumlarını Açıyor…<br />
15th International Quality in Healthcare,<br />
Accreditation and Patient Safety Congress, which<br />
will be held for the 15th time in Antalya between<br />
27 and 30 <strong>May</strong> <strong>2021</strong> with the cooperation of<br />
Integrated Solution for Healthcare Quality LLC,<br />
USA (ISHQ) and, HCAS Health Care Academicians<br />
Association, Turkey (S.A.D) will be organized with<br />
the main theme of “Enhancement “Enhancement<br />
of Patient Safety, Risk Management, Control and<br />
Prevention of Infections and Epidemics”<br />
27-30 <strong>May</strong>ıs <strong>2021</strong> tarihleri arasında ANTALYA da<br />
Ülkemizde 15. defa yapılacak olan 15. Uluslararası<br />
Sağlıkta Kalite Akreditasyon ve Hasta Güvenliği<br />
Kongresi, INTEGRATED SOLUTION FOR<br />
HEALTHCARE QUALITY LLC ABD (ISHQ) ve Sağlık<br />
Akademisyenleri Derneği (SAD), katkılarıyla<br />
“ Hasta Güvenliğinin Güçlendirilmesi, Risk<br />
Yönetimi, Enfeksiyonların ve Salgınların Kontrolü<br />
ve Önlenmesi” ana temasıyla düzenlenecektir.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
17<br />
Interpersonal distance, temperature measurement, hall<br />
layout, seating arrangement, sterilization, contactless<br />
recording and all other preparations are made in Trans<br />
Atlantik Resorts Spa Hotels - Göynük- Antalya, which have<br />
received a Safe Tourism Certificate within the Scope of<br />
Covid.<br />
This year, our academicians and guests who will be listeners<br />
will be able to participate in our congresses, which will be<br />
held both with Physical Participation and Online.<br />
Participants will find the opportunity to recognize new<br />
systems and ideas that go beyond traditional approaches<br />
in collaboration with users, providers and finance services<br />
that organizations provides thanks to presentations,<br />
workshops, charettes, participation of our online foreign<br />
guests, oral and poster presentations during the congress.<br />
As the Health Care Academicians Association, we invite<br />
you, valuable healthcare professionals and presenters,<br />
to actively participate in our Congress and share your<br />
thoughts and ideas with your colleagues and academicians<br />
from our country and from different parts of the world,<br />
this time on Thursday, <strong>May</strong> 27, <strong>2021</strong> - in our beautiful city<br />
Antalya.<br />
For Details and Registration: www.qps-antalya.com<br />
HEALTH CARE ACADEMICIANS ASSOCIATION<br />
Covid Kapsamında Güvenli Turizm Sertifikası almış olan<br />
TransAtlantik Hotels & SPA, Göynük, Kemer- Antalya<br />
toplantı salonlarında kişiler arası mesafe, ateş ölçüm, salon<br />
yerleşimi, oturma düzeneği, sterilizasyon, temassız kayıt<br />
işlemleri ve diğer tüm hazırlıklar yapılmıştır.<br />
Bu yıl, hem Fiziki Katılımla, hem Online Çevirimiçi olarak<br />
yapılacak kongrelerimize akademisyenlerimiz ve dinleyici<br />
olacak konuklarımız katılım sağlayabilecektir.<br />
Kongre süresince; sunum, çalıştay, workshoplar, online<br />
yabancı konuklarımızın katılımları, sözlü ve poster<br />
bildirileri sayesinde katılımcılar, kullanıcı, hizmet sunucu<br />
ve hizmetleri finanse eden organizasyonların işbirliği ile<br />
geleneksel yaklaşımların dışına çıkan yeni sistem ve fikirleri<br />
tanıma olanağı bulacaklardır.<br />
Sağlık Akademisyenleri Derneği olarak Siz değerli<br />
sağlık çalışanlarını ve sunucularını, Kongremize aktif<br />
olarak katılmaya, düşünce ve fikirlerinizi ülkemizden ve<br />
dünyanın değişik yerlerinden gelen diğer meslektaşlarınız<br />
ve akademisyenlerle bu kez 27 <strong>May</strong>ıs <strong>2021</strong> – Perşembe<br />
gününde güzel ilimiz Antalya ’da paylaşmaya davet ediyoruz.<br />
Detay ve Kayıt için : www.qps-antalya.com<br />
SAĞLIK AKADEMİSYENLERİ DERNEĞİ<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
18<br />
What Are Turquality Supports in the Health Sector?<br />
Sağlık Sektöründe, Turquality Destekleri Nelerdir?<br />
Turquality, ülkemizin devlet destekli ilk marka<br />
programıdır. Hem teşvik, hem değer oluşturan<br />
bir iş modeli olduğu için, ürün ve hizmet üreten<br />
tüm sektörler tarafından yoğun ilgi görüyor.<br />
Son dönemlerde iş süreçlerini uçtan uca<br />
dijitalleştirerek geleceğe hazırlanan işletmeler,<br />
global alanda markalaşma çalışmalarına hız<br />
katmak için rotalarını Turquality’e çeviriyor.<br />
Sektör lideri Progroup Uluslararası Danışmanlık<br />
19 yıldır, Türk firmalarının stratejik, fonksiyonel<br />
ve operasyonel yönetim düzeylerini uluslararası<br />
şirketlerin seviyesine çıkararak, Türk markalarının<br />
globalde rekabet etmelerine rehberlik ediyor.<br />
Dr. Salim Çam, Progroup International<br />
Consultancy Chairman of the Board of Directors<br />
Turquality is the first state-sponsored brand<br />
program in our country. Since it is a business<br />
model that creates both incentives and value,<br />
it attracts great attention from all sectors that<br />
produce products and services. Businesses, which<br />
are prepared for the future by digitizing their<br />
business processes from end to end recently, are<br />
turning their routes to Turquality to accelerate<br />
their branding efforts in the global arena.<br />
Progroup International Consulting, the leader<br />
of the sector, has been guiding Turkish brands<br />
to compete globally by raising the strategic,<br />
functional and operational management levels of<br />
Turkish companies to the level of international<br />
companies for 19 years.<br />
Sağlık sektöründeki firmaların, global başarılara imza<br />
attığını anlatan Progroup Uluslararası Danışmanlık<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:<br />
“Ülkemiz, sağlık sektöründe önemli bir potansiyele sahiptir.<br />
Sağlık sektöründe yurtdışındaki hastaların öncelikli<br />
tercihi olabilmekteyiz. Aynı zamanda, yurt dışına hastane<br />
açmak içinde Turquality’den faydalanılabilmektedir.<br />
Turquality’nin Türk sağlık sektöründe markalarımızın<br />
yurtdışında yaygınlaşması ve döviz kazandırılmasındaki<br />
rolü büyük. Firma olarak Turquality iş modelimiz ile, sağlık<br />
sektörüne ayrı bir önem veriyoruz. Danışmanlık yaptığımız<br />
sağlık sektörü firmalarında, önce iş sürecini gözden<br />
geçirip, hedef kitleyi tespit ederek, kaynak ve kabiliyet<br />
planlarını gerçekleştiriyoruz. İfade ettiğim bu çalışmanın<br />
423 alt süreç yönetimi var, bu süreçler arasında çapraz<br />
algoritmayı kurguluyoruz ve ardından stratejik yol haritasını<br />
hazırlıyoruz” dedi.<br />
Explaining that the companies in the health sector<br />
have achieved global success, Progroup International<br />
Consultancy Chairman of the Board of Directors Dr. Salim<br />
Çam said: “Our country has an important potential in the<br />
health sector. In the health sector, we can be the primary<br />
choice of patients abroad. At the same time, Turquality<br />
can be used to open a hospital abroad. Turquality has<br />
a great role in the spread of our brands abroad and in<br />
gaining foreign currency in the Turkish healthcare sector.<br />
As a company, we attach special importance to the health<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
19<br />
sector with our Turquality business model. In the health<br />
sector companies we consult, we first review the business<br />
process, identify the target audience, and realize resource<br />
and capability plans. This study mentioned has 423 subprocess<br />
management, we construct the cross algorithm<br />
between these processes and then we prepare the<br />
strategic road map.”<br />
How does the process of utilizing Turquality<br />
work?<br />
Providing information about the conditions for obtaining<br />
Turquality for brands that export services, Progroup<br />
President Dr. Salim Çam said: “The application, should<br />
which have done made of brand registered in Turkey, The<br />
same brand should have been registered in at least one of<br />
the target markets to be specified in the business plan to<br />
be submitted abroad and Turquality announced that the<br />
business model should have been implemented.”<br />
Providing information about the process of benefiting<br />
from Turquality, Progroup President Dr. Salim Çam<br />
continued his speech as follows: “As Progroup, we first<br />
make “Turquality Maturity Level” analyzes for companies<br />
that want to benefit from Turquality. As a result of these<br />
analyzes, we prepare strategic road maps for companies<br />
to follow.As a result of the process consultancy, the<br />
companies that are ready to apply are audited by<br />
independent audit institutions and it is decided whether<br />
they will receive support or not.Turquality support for the<br />
health sector, when compared to other support items,<br />
includes supports without an upper limit in many areas.<br />
Supports are given in many areas from market research<br />
to marketing organizations, from budget management to<br />
sales processes” he said.<br />
Turquality’den yararlanma süreci nasıl işliyor?<br />
Hizmet ihracatı yapan markaların Turquality alma koşulları<br />
hakkında bilgiler veren Progroup Başkanı Dr. Salim Çam,<br />
müracaat eden markanın Türkiye’de tescilinin yapılmış<br />
olması, yurtdışında ibraz edeceği iş planında belirtilecek<br />
hedef pazarlarının en az birinde aynı markanın tescil<br />
edilmiş olması ve Turquality iş modelinin hayata geçirilmiş<br />
olması gerektiğini açıkladı.<br />
Turquality’den yararlanma süreci hakkında bilgiler veren<br />
Progroup Başkanı Dr. Salim Çam, konuşmasına şöyle<br />
devam etti: “Progroup olarak, Turquality’den yararlanmak<br />
isteyen firmalara önce ‘Turquality Olgunluk Seviyesi’<br />
analizleri yapıyoruz. Bu analizler neticesinde firmalara,<br />
izlemeleri gereken stratejik yol haritalarını hazırlıyoruz.<br />
Süreç danışmanlıklarının neticesinde başvuruya hazır<br />
olan firmalar, bağımsız denetim kuruluşları aracılığıyla<br />
denetlenerek, destek alıp almayacaklarına karar veriliyor.<br />
Sağlık sektörüne yönelik Turquality desteği, diğer destek<br />
kalemleri ile karşılaştırıldığında, birçok alanda üst limiti<br />
olmayan destekleri kapsıyor. Pazar araştırmasından<br />
pazarlama organizasyonlarına, bütçe yönetiminden satış<br />
süreçlerine kadar daha birçok alanda destekler veriliyor”<br />
diye konuştu.<br />
Turquality’nin sağlık sektörüne verdiği destekler<br />
şunlardır:<br />
Turquality supports the health sector as follow:<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
20<br />
DMF Registration of Eczacıbaşı Monrol’s<br />
NCA Lutetium-177 to FDA Opens the Door to the US Market<br />
Eczacıbaşı Monrol’ün Yeni Ürünü<br />
NCA Lutesyum-177’ye ABD Yolu Açıldı<br />
Eczacıbaşı Monrol, an innovative, international<br />
supplier of radiopharmaceuticals for diagnosis<br />
and treatment in nuclear medicine, has registered<br />
the Drug Master File (DMF) of its new product for<br />
the targeted treatment of prostate cancer and<br />
neuroendocrine tumors, NCA Lutesium-177, to the<br />
US Food and Drug Administration (FDA).<br />
Eczacıbaşı Monrol is able to deliver its new product, which<br />
is binded to a wide range of tumor specific molecules<br />
to provide targeted treatment, 365 days a year through<br />
agreements with various nuclear reactors around the world.<br />
NCA Lutesium-177 is currently being tested in more than<br />
100 clinical trials worldwide and is expected to play an<br />
important role in precision cancer treatment. FDA registry<br />
of the DMF for NCA Lu-177, which is compliant with<br />
European Pharmacopeia, opens the door for its use in US<br />
clinical trials.<br />
Dünya çapında yenilikçi bir radyofarmasötik<br />
(nükleer tıp tetkiklerinde teşhis veya tedavi<br />
amaçlı uygulanan radyoaktif ilaçlar) üreticisi<br />
olan Eczacıbaşı Monrol’ün prostat kanseri ve<br />
nöroendokrin tümörlerinin hedefe yönelik<br />
tedavisinde kullanılan NCA Lutesyum-177 adlı<br />
yeni ürününün İlaç Ana Dosyası (yaygın bilinen<br />
adıyla DMF), Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)<br />
tarafından kayıt altına alındı.<br />
Çok sayıda çeşitli tümöre spesifik moleküllerle bağlanarak<br />
hedefe yönelik tedavi için kullanılan yeni ürün, Eczacıbaşı<br />
Monrol’ün dünya çapındaki çeşitli nükleer reaktör<br />
anlaşmaları sayesinde yılın 365 günü kesintisiz temin<br />
edilebiliyor.<br />
Dünyada Lutesyum-177 ile 100’den fazla klinik çalışma<br />
yürütülüyor olup bu ürünün hedefe yönelik kanser<br />
tedavilerinde çok büyük yer tutması bekleniyor. Eczacıbaşı<br />
Monrol’ün yeni ürünü Avrupa Farmakopesi ile uyumlu olan<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
21<br />
Eczacıbaşı Monrol first product for<br />
theranostics, a new field of nuclear<br />
medicine combining diagnostics with<br />
personalized, targeted treatment,<br />
is Lutesium-177. As one of the few<br />
producers worldwide of Lutesium-177,<br />
Eczacıbaşı Monrol has ensured the<br />
uninterrupted supply of this critical<br />
product to patients in 10 countries over<br />
the past three years.<br />
In line with its mission to improve<br />
the quality of life of cancer patients<br />
everywhere, Eczacıbaşı Monrol is<br />
establishing strategic partnerships with<br />
international pharmaceutical companies<br />
and preparing to export to the United<br />
States. To this end, it is constructing<br />
a new production facility in Gebze<br />
compliant with FDA 21 CFR Part 211<br />
quality standards that will have an annual<br />
capacity of 60 thousand doses. Thanks to<br />
its location, the new facility will benefit<br />
from the logistics network centered<br />
in Istanbul and Eczacıbaşı Monrol’s<br />
agreements with cargo services to 320<br />
destinations worldwide.<br />
NCA Lu-177’nin İlaç Ana Dosyası’nın FDA<br />
tarafından da kayıt altına alınmasıyla,<br />
ürünün ABD’de yürütülen bu klinik<br />
çalışmalarda kullanılabilmesi için<br />
başvuruların önü açılıyor.<br />
Hastaya özel ve hastalığa hedefli tanı ile<br />
tedaviyi birleştiren yeni bir nükleer tıp<br />
alanı olan ve teranostik olarak tanımlanan<br />
pazara daha önce Lutesyum-177 (CA)<br />
ile giriş yapmış olan Eczacıbaşı Monrol,<br />
dünyadaki sayılı üreticilerden biri olarak,<br />
üç yıldır 10 ülkeye kesintisiz ürün sağlıyor<br />
ve hastaların hayat kalitesini artırıyor.<br />
Dünya çapında ilaç firmaları ile stratejik<br />
ortaklıklar kurmaya başlayan, ABD’ye<br />
ihracat hazırlıkları yapmakta olan<br />
Eczacıbaşı- Monrol, Gebze’de FDA’in<br />
21 CFR Part 211 kalite standartlarına<br />
uygun yeni bir üretim alanının da inşasına<br />
başlamış bulunuyor. Yıllık 60.000 doz<br />
üretim kapasitesine sahip olacak<br />
yeni tesis, tam otomatik cihazlar ile<br />
donatılacak. İstanbul’un lojistik açıdan bir<br />
merkez olması ve Eczacıbaşı Monrol’ün<br />
dünyada yedi kıtaya, 320 destinasyona<br />
kargo servisi veren lojistik anlaşmaları,<br />
yeni tesisin önemini daha da artırıyor.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
22<br />
Do not Ignore Dry Eye!<br />
Göz Kuruluğunu Önemsemeden Geçmeyin!<br />
Her geçen gün değişen çevresel faktörler ve<br />
zorlu çalışma koşulları göz problemlerini de<br />
beraberinde getiriyor. Gözlerde kaşınma hissi,<br />
batma, yanma, ışığa duyarlılık ve bulanık görme<br />
gibi problemler ciddi bir göz hastalığının habercisi<br />
olabiliyor. Günümüzde göz kuruluğu da bu<br />
rahatsızlıkların başında geliyor. Gözde yanma,<br />
batma, kızarıklık ve görme bulanıklığına yol açan<br />
göz kuruluğu hastalığının, Dünyagöz bünyesinde<br />
bulunan Kuru Göz Birimi’nde LipiScan cihazı ile<br />
kişinin bezlerinin aktivesi belirlenip, LipiFlow gibi<br />
modern ve kalıcı sonuçlar veren son teknolojik<br />
yöntemlerle tedavisi gerçekleştirilebiliyor.<br />
Dünyagöz Etiler’den Doç. Dr. Efekan Coşkunseven<br />
bu hastalığı tetikleyen faktörleri ve LipiFlow<br />
tedavi yöntemini anlatıyor.<br />
Dr. Efekan Coşkunseven, Dünyagöz Etiler<br />
Changing environmental factors and challenging<br />
working conditions with each passing day bring<br />
eye problems. Problems such as itching in the<br />
eyes, stinging, burning, sensitivity to light and<br />
blurred vision can be the harbinger of a serious<br />
eye disease. Today, dry eye is one of these<br />
ailments. Dry eye disease, which causes burning,<br />
stinging, redness and blurred vision in the eyes,<br />
can be treated with the LipiScan device in the Dry<br />
Eye Unit within the body of Dünyagöz and can be<br />
treated with modern and effective technological<br />
methods such as LipiFlow. Assoc. Dr. Efekan<br />
Coşkunseven explains the factors that trigger this<br />
disease and the LipiFlow treatment method.<br />
Gözde yanma, batma, kızarıklık, kumlanma, göz yorgunluğu<br />
ve kontakt lens kullanımında zorlanma gibi belirtiler ile<br />
ortaya çıkan göz kuruluğu, tedavi edilmediği takdirde<br />
ciddi problemler oluşmasına sebep olabiliyor. Dünyagöz<br />
Etiler’den Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, göz kuruluğunu<br />
yoğun olarak değişen çalışma koşullarının ve çevresel<br />
faktörlerin arttırdığını söylüyor. Özellikle uzun saatler<br />
dijital ekranlara maruz kalmak ve çalışma ortamlarının<br />
havalandırma tercihleri gibi birçok durum göz kuruluğunu<br />
tetikleyebiliyor.<br />
Hava koşulları gözdeki nemi azaltarak, göz de<br />
kuruluk hissini arttırıyor<br />
Gözün nemliliğinin azalmasıyla birlikte gözde yaşattığı<br />
acı ve yanma hissi gibi problemlerle yaşam kalitesini<br />
düşüren göz kuruluğu, uzun evrede ciddi göz sorunlarına<br />
Dry eye, which occurs with symptoms such as burning in<br />
the eye, stinging, redness, sand, eye fatigue and difficulty<br />
in using contact lenses, can cause serious problems if not<br />
treated. Assoc. Dr. Efekan Coşkunseven said that dry eye is<br />
increased by drastically changing working conditions and<br />
environmental factors. Many situations such as exposure to<br />
digital screens for long hours and ventilation preferences of<br />
working environments can trigger dry eyes.<br />
Weather conditions reduce the moisture in the<br />
eyes and increase the feeling of dryness in the eye<br />
Dryness of the eyes, which reduces the quality of life with<br />
problems such as pain and burning sensation in the eye,<br />
can lead to serious eye problems in the long term. It can<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
23<br />
be seen frequently, especially in postmenopausal women,<br />
after cataract surgery and with rheumatic diseases.<br />
Stating that patients with symptoms should apply to a<br />
center where tests and treatments are performed for<br />
the treatment of dry eye, Assoc. Dr. Efekan Coşkunseven<br />
said that this disease can be prevented with developing<br />
treatment methods.<br />
Medications may not be enough, great treatment<br />
methods are available<br />
indicating that the first-line treatment for dry eye, which<br />
can be a chronic disease besides environmental factors<br />
are medical treatment artificial tears and artificial tear<br />
gels at night, Assoc. Dr. Efekan Coşkunseven said that<br />
in unanswered cases, immunosuppressive drops that<br />
should be used for up to 6 months in medical treatment<br />
can be used, but in case of persistent eye dryness, the<br />
outer entrance holes of the tear discharge channels can<br />
be blocked with temporary or permanent plugs. Assoc.<br />
Dr. Efekan Coşkunseven said that it is possible to achieve<br />
successful results in this disease with FDA-approved<br />
treatment methods in cases where medical treatment<br />
and plugs do not provide sufficient results. Assoc. Dr.<br />
Coşkunseven said, “Dry eyes can develop due to personal<br />
reasons as well as a disease triggered by environmental<br />
factors. This discomfort, which is caused by the long-term<br />
exposure of the eye to the screen of technological devices<br />
such as computers and smartphones, typically manifests<br />
with a feeling of stinging, burning, and foreign body in<br />
the eye. The disease, which increases the severity of the<br />
symptoms with eye pain, itching, burning sensation in the<br />
eyes and redness in advanced stages, seriously affects the<br />
activity and quality of life of the person. The quality of the<br />
tear layer, which is of great importance when it comes to<br />
cataract surgeries, can be made healthier and more active<br />
with innovative treatments. The Dünyagöz Dry Eye Unit,<br />
which applies FDA-approved treatment methods, instills<br />
confidence in patients in this sense. The newest of these<br />
methods is LipiFlow Thermal Pulsation treatment. It is a<br />
very safe method to heat the oil glands on the inside of<br />
the lids up to 42.5 degrees with a very small apparatus<br />
that is attached to the eyelids without damaging the eyes,<br />
and then evacuating the channels with tiny squeezes.<br />
The treatment, which has no side effects on the body or<br />
eyes, enables the glands to be activated by removing the<br />
obstruction in the tear ducts.”<br />
yol açabiliyor. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda,<br />
katarakt ameliyatı sonrasında ve romatizmal hastalıklarla<br />
birlikte sık görülebiliyor. Belirtileri gösteren hastaların<br />
göz kuruluğu tedavisi için tetkik ve tedavilerin yapıldığı bir<br />
merkeze başvurması gerektiğini belirten Doç. Dr. Efekan<br />
Coşkunseven gelişen tedavi yöntemleriyle bu hastalığın<br />
önüne geçilebileceğini söylüyor.<br />
İlaçlar yeterli olamayabiliyor, farklı tedavi<br />
yöntemleri mevcut<br />
Çevresel faktörlerin yanı sıra kronik bir hastalık da<br />
olabilen göz kuruluğunun tedavisi için ilk basamak<br />
tedavinin; medikal tedavi olan suni göz yaşları ve geceleri<br />
suni göz yaşı jelleri olduğunu belirten Doç. Dr. Efekan<br />
Coşkunseven, cevapsız kalınan vakalarda medikal tedavide<br />
6 ay kadar uzun süre kullanılması gereken immun<br />
baskılayıcı damlalara başvurulabileceğini ancak buna<br />
rağmen devam eden göz kuruluklarında gözyaşı boşaltım<br />
kanallarının dış giriş deliklerinin geçici yada kalıcı tıkaçlar<br />
ile tıkanabileceğini söylüyor. Doç. Dr. Efekan Coşkunseven<br />
medikal tedavi ve tıkaçlarla yeterli sonuç alınamayan<br />
vakalarda, FDA onayı almış tedavi yöntemleri ile bu<br />
hastalıkta başarılı sonuçlar almanın mümkün olduğunu<br />
söylüyor. Doç. Dr. Coşkunseven “Göz kuruluğu kişiye<br />
özgü nedenlerle gelişebileceği gibi çevresel faktörlerin<br />
de tetiklediği bir hastalık. Özellikle gözün bilgisayar, akıllı<br />
telefon gibi teknolojik aletlerin ekranına uzun süre maruz<br />
kalmasından kaynaklanan bu rahatsızlık tipik olarak gözde<br />
batma, yanma, yabancı cisim hissi ile belirti veriyor. İleri<br />
evrelerde göz ağrısı, kaşınma, gözlerde yanma hissi ve<br />
kızarma semptomlarıyla şiddetini artıran hastalık kişinin<br />
aktivitesini ve yaşam kalitesini ciddi oranda olumsuz<br />
etkiliyor. Katarakt ameliyatları söz konusu olduğunda büyük<br />
bir önem arz eden gözyaşı tabakasının kalitesi yenilikçi<br />
tedavilerle daha sağlıklı ve aktif bir hale getirilebiliyor.<br />
FDA onayı almış tedavi yöntemlerini uygulayan Dünyagöz<br />
Kuru Göz Birimi bu anlamda da hastalara güven aşılıyor.<br />
Bu yöntemlerden en yenisi ise LipiFlow Termal Pulsasyon<br />
tedavisi. Göz kapaklarına göze hiç zarar vermeden takılan<br />
çok ufak bir aparatla kapakların iç tarafında bulunan yağ<br />
bezeleri öncelikle 42.5 dereceye kadar ısıtılarak sonrasında<br />
da minik sıkmalar ile kanalların boşaltımının sağlanması<br />
son derece güvenli bir yöntemdir. Vücuda ya da göze hiçbir<br />
yan etkisi olmayan tedavide gözyaşı kanallarındaki tıkanıklık<br />
giderilerek bezlerin aktifleşmesi sağlanıyor” diyor.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
24<br />
The Rate of Full Cure Increased in Childhood Cancers<br />
Çocukluk Çağı Kanserlerinde Tam Tedavi Sağlanma Oranı Arttı<br />
Prof. Dr. Tunç Fışgın Dean of Faculty of Medicine,<br />
Altınbaş University stated that although there are<br />
differences according to subgroups in childhood<br />
cancers, over 80 percent of leukemias and 60-70<br />
percent of general cancers can be fully treated.<br />
Providing information about childhood cancers, Prof.<br />
Dr. Tunç Fışgın Dean of Faculty of Medicine, Altınbaş<br />
University stated that the most common types are blood<br />
cancer (leukemia), brain tumors and lymph node cancers<br />
(lymphoma). He stated that they were followed by neural<br />
origin tumors (neuroblastoma), kidney tumors (Willms),<br />
bone tumors (Ewing / Osteosarcoma) and eye tumors<br />
(retinoblastoma) in decreasing frequency.<br />
Prof. Dr. Tunç Fışgın informed that children have cancer<br />
with a frequency of 10-15 per hundred thousand and<br />
acute leukemias at a frequency of 3 per hundred thousand.<br />
“Turkey 2 thousand 500-3 thousand per year in children<br />
is diagnosed with cancer,” said Fisgin, about 5 percent of<br />
children in the detection of cancer, hereditary reasons, said<br />
the cause could not be determined if a majority.<br />
Prof. Dr. Tunç Fışgın listed the symptoms of pediatric<br />
cancers as follows:<br />
. Fever that is prolonged and does not respond to infection<br />
treatment.<br />
. Hard and growing lymph nodes that do not respond to<br />
antibiotic therapy.<br />
. Nose and gum bleeding.<br />
Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.<br />
Dr. Tunç Fışgın, çocukluk çağı kanserlerinde<br />
alt gruplara göre farklılıklar olmak ile birlikte,<br />
lösemilerde yüzde 80’in üzerinde, genel<br />
kanserlerde ise yüzde 60-70 oranında tam tedavi<br />
sağlanabildiğini belirtti.<br />
Çocukluk çağı kanserleriyle ilgili bilgi veren Altınbaş<br />
Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tunç Fışgın, en<br />
sık rastlanan türlerin kan kanseri (lösemi), beyin tümörleri<br />
ve lenf bezi kanserleri (lenfoma) olduğunu belirtti. Fışgın,<br />
bunları azalan sıklıkta, karın içi köken alan sinir kökenli<br />
tümörler (nöroblastom), böbrek tümörü (Willms), kemik<br />
tümörleri (Ewing / Osteosarkom) ve göz tümörlerinin<br />
(retinoblastom) takip ettiğini ifade etti.<br />
Prof. Dr. Tunç Fışgın, çocuklarda kanserin yüz binde 10-<br />
15, akut lösemilerin ise yüz binde 3 sıklığında görüldüğü<br />
bilgisini verdi. “Türkiye’de yılda 2 bin 500-3 bin civarında<br />
çocuk kanser tanısı alıyor” diyen Fışgın, çocuk kanserlerinin<br />
yaklaşık yüzde 5’inde kalıtsal nedenler saptandığını, büyük<br />
bir kısmında ise nedenlerin belirlenemediğini kaydetti.<br />
Prof. Dr. Tunç Fışgın, çocuk kanserlerinin belirtilerini şöyle<br />
saydı:<br />
. Uzun süreli ve enfeksiyon tedavisine yanıt vermeyen ateş.<br />
. Antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen, sert ve büyüyen lenf<br />
bezleri.<br />
. Burun ve diş eti kanamaları.<br />
. Vücutta hızlı gelişen ve açıklanamayan morluklar.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
25<br />
. Rapidly developing and unexplained bruises on the body.<br />
. Sudden loss of appetite and accompanying weight loss.<br />
. Persistent headache.<br />
. Newly formed masses in the abdomen, arms and legs.<br />
“In the presence of these findings, it is necessary to consult<br />
a family doctor or a pediatrician,” Fışgın said.<br />
What are the treatment options?<br />
Recording that a multi-disciplinary approach is essential in<br />
the treatment of childhood cancers, Prof. Dr. Fışgın gave<br />
the following information,<br />
“Patients are managed by multiple minds formed by<br />
councils that include pediatric hematology oncology,<br />
pathology, pediatric surgery, orthopedics, neurosurgery,<br />
radiology, radiation oncology, nuclear medicine and other<br />
disciplines when necessary. When necessary, different<br />
internal or surgical departments also participate in the<br />
councils and contribute to the exchange of views on<br />
patient management. With the decision of the Council,<br />
different treatment options such as chemotherapy, surgical<br />
treatment, radiotherapy, bone marrow transplantation and<br />
cellular therapies can be used.”<br />
Prof. Dr. Tunç Fışgın stated that although there are<br />
differences according to subgroups in childhood cancers,<br />
over 80 percent of leukemias and 60-70 percent of general<br />
cancers can be cured.<br />
What should be done for protection?<br />
Prof. Dr. Tunç Fışgın Dean of Faculty of Medicine, Altınbaş<br />
University explained the things to be considered in order<br />
to be protected from childhood cancers as follows: “A<br />
balanced and natural diet for a healthy life, exercise<br />
appropriate for the age group, adequate rest are<br />
recommended for our children as well as for everyone. In<br />
addition, it is also important to avoid industrial packaged<br />
foods as much as possible, to encourage the consumption<br />
of fresh vegetables and fruits, to follow a balanced process<br />
regarding competitive exams that cause intense stress, and<br />
to protect the child from unnecessary excessive stress.”<br />
Fışgın stated that the most basic early diagnosis methods<br />
for the family are<br />
to follow the child’s development and listen to their<br />
complaints and consulting a physician when unexplained<br />
complaints are encountered.<br />
Prof. Dr. Tunç Fışgın, Dean of Faculty of<br />
Medicine, Altınbaş University<br />
. Ani iştahsızlık ve eşlik eden kilo kayıpları.<br />
. Israr eden baş ağrısı.<br />
. Karın içi, kol ve bacaklarda yeni oluşan kitleler.<br />
Fışgın, “Bu bulguların varlığında aile hekimi veya çocuk<br />
hekimine başvurmak gerekir” dedi.<br />
Tedavi olanakları neler?<br />
Çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde çoklu disipliner<br />
yaklaşımın esas olduğunu ifade eden Prof. Dr. Fışgın şu<br />
bilgileri verdi:<br />
“Hastalar, çocuk hematoloji onkoloji, patoloji, çocuk<br />
cerrahisi, ortopedi, beyin cerrahisi, radyoloji, radyasyon<br />
onkolojisi, nükleer tıp ve gerektiğinde diğer disiplinleri<br />
içine alan konseyler aracılığıyla oluşturulan çoklu akıl ile<br />
yönetilir. Gerektiğinde farklı dahili ya da cerrahi bölümler<br />
de konseylere katılarak hastanın yönetimi konusunda görüş<br />
alışverişine katkı sağlar. Konsey kararı ile kemoterapi,<br />
cerrahi tedavi, radyoterapi, kemik iliği nakli ve hücresel<br />
tedaviler gibi farklı tedavi seçenekleri kullanabilir.”<br />
Prof. Dr. Tunç Fışgın, çocukluk çağı kanserlerinde alt<br />
gruplara göre farklılıklar olmak ile birlikte lösemilerde<br />
yüzde 80’in üzerinde, genel kanserlerde ise yüzde 60-70<br />
oranında tam tedavi sağlanabildiğini belirtti.<br />
Korunma için ne yapılmalı?<br />
Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tunç<br />
Fışgın, çocukluk çağı kanserlerinden korunmak için dikkat<br />
edilmesi gerekenleri de şöyle anlattı: “Sağlıklı yaşam için<br />
dengeli ve doğal beslenme, yaş grubuna uygun egzersiz,<br />
yeterli dinlenme herkese olduğu gibi çocuklarımıza da<br />
önerilir. Ayrıca endüstriyel paket gıdalardan mümkün<br />
olduğunca kaçınmak, taze sebze meyve tüketimini<br />
özendirmek, yoğun strese sebep olan yarışmalı sınavlarla<br />
ilgili dengeli bir süreç izlemek ve çocuğu gereksiz aşırı<br />
stresten korumak da önemlidir.”<br />
Fışgın, ailenin çocuğun gelişimini takip etmesi ve<br />
şikayetlerini dinlemesi ve açıklanamayan şikayetler ile<br />
karşılaşıldığında hekime başvurmanın en temel erken tanı<br />
yöntemleri olduğunu ifade etti.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
28<br />
Domestic PET-BT in Cancer Diagnosis is<br />
Developed in Technopark Istanbul<br />
Kanser Teşhisinde Yerli PET-BT<br />
Teknopark İstanbul’da Geliştiriliyor<br />
Tevfik Kaplanoğlu, Kamlançu Co-Founder and Physics Engineer<br />
Kamlançu Nükleer Sanayi ve Ticaret A. Ş., which continues<br />
its activities in Cube Incubation, the incubation center of<br />
Technopark Istanbul, has developed the small-scale PET-CT<br />
device, which is the most advanced method used in cancer<br />
diagnosis, with local technology. The small-scale preliminary<br />
prototype of PET-CT, which is the best radiological test<br />
method not only in diagnosis but also in monitoring the<br />
course of the treatment, is ready. Kamlançu, which started<br />
off with the support of TUBITAK and KOSGEB, also localizes<br />
the subsystems of the device and develops the patientspecific<br />
radiotherapy treatment software used in cancer<br />
treatment for the first time. These nuclear subsystems are<br />
used by many strategic sectors such as defense, aviation<br />
and space.<br />
Focusing on developing nuclear technologies in 2018,<br />
Kamlançu’s first goal stands out as developing a PET-<br />
CT system. The company develops a small-scale version<br />
of the product in line with this goal. In this version,<br />
radiopharmaceuticals; In other words, nuclear medicine<br />
examinations can be performed with radioactive drugs<br />
applied for diagnosis or treatment. The first study of this<br />
patent, which lasts for Turkey. It is aimed that the product<br />
can be tested for use in hospitals in three years.<br />
Kamlançu Co-Founder and Physics Engineer Tevfik<br />
Kaplanoğlu said, “We set out to serve our country by<br />
localizing a very expensive imported product” and<br />
continues: “We have advanced know-how on detector<br />
technologies used by PET-CT and how to develop these<br />
technologies. We also have more than one discipline such<br />
as software, image analysis, electronic circuits. We simulate<br />
Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da<br />
faaliyetlerini sürdüren Kamlançu Nükleer Sanayi ve<br />
Ticaret A.Ş., kanser teşhisinde kullanılan en ileri yöntem<br />
olan PET-BT cihazının küçük ölçeklisini yerli teknolojiyle<br />
geliştirdi. Sadece teşhiste değil, tedavinin seyrinin takibinde<br />
de en iyi radyolojik test yöntemi PET-BT’nin küçük ölçekli<br />
ön prototipi hazır. TÜBİTAK ve KOSGEB desteği ile yola<br />
çıkan Kamlançu cihazın alt sistemlerini de yerlileştiriyor<br />
ve kanser tedavisinde kullanılan hastaya özel radyoterapi<br />
tedavi yazılımını da ilk kez yerli olarak geliştiriyor. Söz<br />
konusu nükleer alt sistemler; savunma, havacılık, uzay gibi<br />
birçok stratejik sektör tarafından kullanılıyor.<br />
2018 yılında nükleer teknolojiler geliştirmeye odaklananan<br />
Kamlançu’nun ilk hedefi PET-BT sistemi geliştirmek<br />
olarak öne çıkıyor. Şirket bu hedef doğrultusunda ürünün<br />
küçük ölçekli versiyonunu geliştiriyor. Bu versiyonda<br />
radyofarmasotikler; yani nükleer tıp tetkiklerinde teşhis<br />
veya tedavi amaçlı uygulanan radyoaktif ilaçlar ile<br />
incelemeler yapılabiliyor. Türkiye için ilk olan bu ürünün<br />
patent çalışması sürüyor. Ürünün üç yılda hastanelerde<br />
kullanılmak üzere test edilebilir hale gelmesi hedefleniyor.<br />
“Çok pahalı ithal bir ürünü yerlileştirerek ülkemize hizmet<br />
etmek için yola çıktık” diyen Kamlançu Kurucu Ortağı<br />
ve Fizik Yüksek Mühendisi Tevfik Kaplanoğlu sözlerini<br />
şöyle sürdürüyor: “PET-BT tarafında kullanılan dedektör<br />
teknolojilerine, bu teknolojilerin nasıl geliştirileceğine<br />
dair ileri düzeyde know-how’a sahibiz. Yazılım, görüntü<br />
analizi, elektronik devreler gibi birden fazla disipline de<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
29<br />
nuclear and radiation-related scenarios in the computer<br />
environment. We make local radiotherapy planning<br />
software to prevent damage to healthy tissues. We made<br />
our TÜBİTAK application to improve the technology<br />
maturity level of the software. The indigenization of these<br />
works will bring serious gains not only for the device but<br />
also for domestic nuclear technologies. We are starting<br />
new R&D projects in the field of PET-IT with Prof. Dr. Suat<br />
Özkorucuklu, Istanbul University, and Assoc. Dr. Tuba Çonka<br />
Yıldız, Türk-Alman University. Producing technology on the<br />
basis of nuclear science requires interdisciplinary work. For<br />
this reason, we want to grow our collaborations together<br />
with public institutions and domestic and national private<br />
sector organizations.”<br />
Kamlançu focuses on nuclear technologies at Cube<br />
Incubation, the incubator center of Technopark Istanbul,<br />
and develops subsystem solutions in areas such as<br />
space, defense, medical and aviation, and produces the<br />
necessary equipment. The company, which develops local<br />
radiotherapy planning software, manufactures nuclear<br />
electronic subsystems domestically. Technopark is working<br />
on a single photon detection module in its project in<br />
Istanbul. This modular structure, which is used to measure<br />
the photon in low quantities, enables precise resolution of<br />
objects that are kilometers away in different areas and is<br />
used in LiDAR applications.<br />
hakimiz. Bilgisayar ortamında nükleer ve radyasyonla<br />
ilintili senaryoların benzetimini yapıyoruz. Sağlam<br />
dokuların zarar görmemesi için yerli radyoterapi<br />
planlama yazılımı yapıyoruz. Yazılımın teknoloji olgunluk<br />
seviyesini geliştirmek için TÜBİTAK başvurumuzu yaptık.<br />
Bu çalışmaların yerlileşmesi sadece cihaz için değil,<br />
yerli nükleer teknolojiler için de çok ciddi kazanımlar<br />
getirecek. Devlet üniversiteleri ile işbirliği içindeyiz. İstanbul<br />
Üniversitesi’nden Prof. Dr. Suat Özkorucuklu ve Türk-<br />
Alman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Tuba Çonka Yıldız ile<br />
birlikte PET-BT alanında yeni Ar-Ge projelerine başlıyoruz.<br />
Nükleer bilim temelinde teknoloji üretmek, disiplinler<br />
arası çalışmayı gerektiriyor. Bu nedenle işbirliklerimizi<br />
kamu kurumları ile yerli ve milli özel sektör kuruluşlarıyla<br />
beraber büyütmek istiyoruz.” diyor.<br />
Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da<br />
Nükleer teknolojiler özelinde çalışmalara yoğunlaşan<br />
Kamlançu uzay, savunma, medikal, havacılık gibi alanlarda<br />
alt sistem çözümleri geliştiriyor, gereken ekipmanları<br />
üretiyor. Yerli radyoterapi planlama yazılımı geliştiren şirket<br />
nükleer elektronik alt sistemlerin yerli imalatını yapıyor.<br />
Teknopark İstanbul’daki projesinde tek foton tespit modülü<br />
üzerine çalışıyor. Fotonu düşük adetlerde ölçebilmeye<br />
yarayan bu modüler yapı, farklı alanlarda kilometrelerce<br />
uzak mesafedeki cisimlerin hassas çözünürlükte<br />
görüntülenmesine imkân veriyor ve LiDAR uygulamalarında<br />
kullanılıyor.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
30<br />
From Pakistani Doctors are Visit to Medical Park Gebze Hospital!<br />
Pakistanlı Hekimlerden Medical Park Gebze Hastanesi’ne Ziyaret!<br />
Doctors of International RIPHAH University<br />
in Islamabat city of Pakistan visited Medical<br />
Park Gebze Hospital. Works that can be done by<br />
having a cooperation meeting were mentioned.<br />
Doctors and management staff of International RIPHAH<br />
University in Islamabat, Pakistan, visited Medical Park<br />
Gebze Hospital and emphasized possible cooperation. At<br />
the meeting, it was decided that the doctors at the two<br />
centers would meet once a month in an online meeting<br />
to exchange ideas and continue their discussions on<br />
possible studies.<br />
Medical Park Gebze Hospital General Manager Dr. Ali<br />
Kemal Gürbüz, Deputy General Manager Dr. Erol Turan,<br />
Orthopedics and Traumatology Specialist Prof. Dr. Fatih<br />
Küçükdurmaz, Chest Diseases Specialist Prof. Dr. Ergün<br />
Tozkoparan, Eye Health and Diseases Specialist Assoc. Dr.<br />
Metin Ekinci, Thoracic Surgery Specialist Assoc. Dr. Hatice<br />
Eryiğit Ünaldı, Plastic Reconstructive and Aesthetic<br />
Surgery Specialist Assoc. Dr. Fatih Kabakaş, Brain and<br />
Nerve Surgery Specialist Prof. Dr. Süleyman Rüştü Çaylı,<br />
Radiation Oncology Specialist Dr. Lecturer Gökhan<br />
Yılmazer, Director of MLP Care International Patient<br />
Center Murat Ercan, Director of International Patient<br />
Center Cem Kersu,<br />
Director Asadullah Khan on behalf of International<br />
Riphah University, Director of International Rıphah<br />
University Training Hospitals Dr. Omer Awab and his wife<br />
Asia Omer, and Taufeeq Mukhtar, All Health Services<br />
Manager of International Rıphah University, participated.<br />
Pakistan’ın İslamabat şehrinde bulunan<br />
Uluslararası RIPHAH Üniversitesi doktorları<br />
Medical Park Gebze Hastanesi’ni ziyaret etti.<br />
İşbirliği toplantısı alınarak yapılabilecek<br />
çalışmalardan bahsedildi.<br />
Pakistan’ın İslamabat şehrinde bulunan Uluslararası<br />
RIPHAH Üniversitesi doktorları ve yönetici kadrosu Medical<br />
Park Gebze Hastanesi’ni ziyaret ederek yapılabilecek<br />
iş birlikleri üzerinde durdular. Yapılan toplantıda iki<br />
merkezdeki doktorların ayda bir çevrimiçi toplantıyla bir<br />
araya gelerek fikir alışverişi yapması ve yapılabilecek<br />
çalışmalarla ilgili görüşmelerini devam ettirmesi<br />
kararlaştırıldı.<br />
Toplantıya Medical Park adına Medical Park Gebze<br />
Hastanesi Genel Müdürü Dr. Ali Kemal Gürbüz, Genel<br />
Müdür Yardımcısı Dr. Erol Turan, Ortopedi ve Travmatoloji<br />
Uzmanı Prof. Dr. Fatih Küçükdurmaz, Göğüs Hastalıkları<br />
Uzmanı Prof. Dr. Ergün Tozkoparan, Göz Sağlığı ve<br />
Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Metin Ekinci, Göğüs Cerrahisi<br />
Uzmanı Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, Plastik Rekonstrüktif<br />
ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Kabakaş, Beyin<br />
ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Rüştü Çaylı,<br />
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan<br />
Yılmazer, MLP Care Uluslararası Hasta Merkezi Direktörü<br />
Murat Ercan, Uluslararası Hasta Merkezi Müdürü Cem<br />
Kersu katılırken, Uluslararası Riphah Üniversitesi adına<br />
Müdür Asadullah Khan, Uluslararası Rıphah Üniversitesi<br />
Eğitim Hastaneleri Müdürü Dr. Omer Awab ve eşi Asia<br />
Omer, Uluslararası Rıphah Üniversitesi Tüm Sağlık<br />
Hizmetleri Yöneticisi Taufeeq Mukhtar katılım sağladı.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
32<br />
Turkish Radiation Oncology Association<br />
Marked a Great Collaboration<br />
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Tarihi Bir İşbirliğine İmza Attı<br />
The Turkish Radiation Oncology Association<br />
(TROD) marked the beginning of a great<br />
collaboration for a very special historical and<br />
humanitarian project in a large geography that<br />
covers more than half of the world’s surface area<br />
and where more than 70% of cancer deaths occur.<br />
Prof. Dr. Gökhan Özyiğit, President of Turkish Radiation<br />
Oncology Association, said in a statement on the issue,<br />
“Turkey is the most powerful country in the region in the<br />
cancer treatment and radiation oncology area both in<br />
terms of human resources and infrastructure. Our country’s<br />
strong position in the field of radiation oncology has a<br />
125-year history. The history of radiotherapy both in the<br />
world and in our country began at the end of the 19th<br />
century. The Turkish Radiation Oncology Association has<br />
decided to turn its horizons beyond our borders with the<br />
power and vision it has taken from this deep-rooted history.<br />
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği (TROD), dünya<br />
yüzölçümünün yarısından fazlasını kapsayan<br />
ve kanser ölümlerinin %70’inden fazlasının<br />
gerçekleştiği büyük bir coğrafyada, tarihi ve<br />
insani çok özel bir projenin ilk adımını attı.<br />
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr.<br />
Gökhan Özyiğit, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiye,<br />
kanser tedavisi ve radyasyon onkolojisi alanında gerek<br />
insan kaynakları gerekse altyapı açısından bölgesinin en<br />
güçlü ülkesi konumundadır. Ülkemizin radyasyon onkolojisi<br />
alanında güçlü konumunun 125 yıllık bir geçmişi var.<br />
Gerek dünyada gerekse ülkemizde radyoterapinin tarihi 19.<br />
yüzyılın sonlarında başlamıştır. Türk Radyasyon Onkolojisi<br />
Derneği işte bu köklü tarihinden aldığı güç ve vizyonla<br />
ufkunu sınırlarımız ötesine çevirme kararı almıştır. İşte bu<br />
bağlamda ilk adım 9 Nisan <strong>2021</strong> tarihinde atıldı. Yönetim<br />
Kurulumuz oy birliğiyle aldığı kararla radyasyon onkolojisi<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
33<br />
In this context, the first step was taken on April 9, <strong>2021</strong>.<br />
With the unanimous decision of our Board of Directors, the<br />
education cooperation memorandum was implemented<br />
with one of the world’s largest technology companies<br />
in the field of radiation oncology. The first phase of this<br />
cooperation covers India, the Middle East and all African<br />
countries; the second phase is planned to cover the regions<br />
of Asia, Pacific, Japan and Australia.”<br />
The first training was carried out in Nigeria<br />
Noting that TROD has the opportunity to represent our<br />
country in an area covering more than half of the world’s<br />
surface area with the current memorandum, Özyiğit said,<br />
“The education and information activities we will do in this<br />
region are also a social responsibility project. In this great<br />
geography where 70% of cancer deaths occur, millions of<br />
lives that we will touch directly or indirectly as TROD is<br />
a very lofty duty for us. In this context, we held our first<br />
training course with Nigeria, where cervical cancer is a<br />
big problem, on Saturday, April 10, <strong>2021</strong>. We started our<br />
journey with this course, which the International Atomic<br />
Energy Agency officials also watched with interest. TROD is<br />
now determined and bent on to be a power center not only<br />
nationally but also internationally.”<br />
alanında dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri<br />
ile eğitim iş birliği memorandumunu hayata geçirdi.<br />
Bu iş birliğinin birinci fazı Hindistan, Orta Doğu ve tüm<br />
Afrika ülkelerini kapsamakta olup; ikinci fazının ise Asya,<br />
Pasifik, Japonya ve Avustralya bölgelerini kapsaması<br />
planlamaktadır.” dedi.<br />
İlk eğitim Nijerya ile gerçekleştirildi<br />
TROD’un mevcut memorandumla dünya yüzölçümünün<br />
yarısından fazlasını kapsayan bir alanda ülkemizi temsil<br />
etme olanağına kavuştuğuna dikkat çeken Özyiğit, “Bu<br />
bölgede yapacağımız eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri<br />
aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesidir. Kanser<br />
ölümlerinin %70’nin gerçekleştiği bu büyük coğrafyada<br />
TROD olarak doğrudan veya dolaylı olarak dokunacağımız<br />
milyonlarca yaşam, bizler için çok ulvi bir vazifedir. Bu<br />
bağlamda ilk eğitim kursumuzu, serviks kanserinin büyük<br />
bir problem olduğu Nijerya ile 10 Nisan <strong>2021</strong> Cumartesi<br />
günü gerçekleştirdik. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı<br />
yetkililerinin de ilgi ile izlediği bu kurs ile yolculuğumuza<br />
başladık. TROD artık sadece ulusal değil uluslararası<br />
alanda da bir güç odağı olma kararlığı ve azmindedir.” diye<br />
belirtti.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
34<br />
High Protection Mask with Pure Silver, Silver Pro Mask<br />
Saf Gümüşlü Yüksek Korumalı Maske, Silver Pro Mask<br />
Saf gümüş iplik teknolojisi kullanılarak<br />
yıkanabilir, pamuksu kumaştan üretilen Silver Pro<br />
Mask; antivirüs ve antibakteriyel özelliklerinin<br />
yanı sıra rahat solunum ve cilt dostu özelliği ile de<br />
en çok tercih edilen maske oldu.<br />
The washable Silver Pro Mask, made of pure<br />
silver thread fabric, utilizing pure silver thread<br />
technology became the most preferred mask<br />
with its comfortable breathing and skinfriendly<br />
features in addition to its anti-virus and<br />
antibacterial properties.<br />
With anti-virus, antibacterial and antitoxic properties high<br />
protection mask Silver Pro Mask woven with 999 carat pure<br />
silver threads while providing comfortable breathing with<br />
its washable cotton fabric, it also stands out with its skin<br />
and environmentally friendly features.<br />
In these days, when the virus continues to spread rapidly,<br />
the use of masks gains more importance. While disposable<br />
masks cause sweating on the skin, they also cause<br />
environmental pollution as medical waste.<br />
Silver Pro Mask provides the highest level of protection<br />
with its pure silver threads between the dense textured<br />
cotton fabric, its skin-friendly structure and its washable<br />
feature.<br />
Silver Pro Mask silver masks, in which compliance with<br />
European standards, protection and fabric quality are<br />
documented by various accredited organizations, are also<br />
available with Kral Şakir licensed masks for children in<br />
addition to 4 colors.<br />
Silver Pro Mask is preferred for children with its safe and<br />
ergonomic structure in different sizes for 5-7 and 8-12 years<br />
old with King Şakir, Canan and Fil Necati characters with its<br />
red, blue, black and white colors.<br />
999 ayar saf gümüş ipliklerle dokunan; antivirüs,<br />
antibakteriyel ve antitoksik özellikli yüksek koruyuculu<br />
maske Silver Pro Mask; yıkanabilir pamuksu kumaşı ile rahat<br />
solunum sağlarken, cilt ve çevre dostu özelliği ile de dikkat<br />
çekiyor.<br />
Virüsün hızla yayılmaya devam ettiği bu günlerde maske<br />
kullanımı daha da bir önem kazanıyor. Tek kullanımlık<br />
maskeler ciltte terleme yaparken, medikal atık olarak çevre<br />
kirliliğine de neden oluyor.<br />
Silver Pro Mask; sık dokulu pamuksu kumaşın arasındaki saf<br />
gümüş iplikleri, cilde uygun yapısı ve yıkanabilir özelliği ile<br />
en üst seviyede koruma sağlıyor.<br />
Çeşitli akredite kuruluşları tarafından Avrupa standartlarına<br />
uygunluğu, koruyuculuğu ve kumaş kalitesinin belgelendiği<br />
Silver Pro Mask gümüşlü maskelerin, 4 rengi dışında<br />
çocuklar için Kral Şakir lisanslı maskeleri de bulunuyor.<br />
5-7 ve 8-12 yaş için farklı ölçülerde; Kral Şakir, Canan ve Fil<br />
Necati karakterleri; kırmızı, mavi, siyah ve beyaz renkleri<br />
ile Silver Pro Mask çocuklar için de güvenli ve ergonomik<br />
yapısıyla tercih ediliyor.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
36<br />
Significant Contribution from CITS to the Reduction of Patient<br />
Density and Transmission Risk in Emergency Departments<br />
CITS’ten Acil Servislerdeki Hasta Yoğunluğu ve<br />
Bulaş Riskinin Azaltılmasına Önemli Katkı<br />
Coşkunöz Holding’e bağlı bilgi teknolojileri<br />
şirketi CITS, Coşkunöz A-Ge Merkezi ve Bursa<br />
Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi iş<br />
birliğiyle acil servislerde kullanılmak üzere,<br />
sağlık çalışanlarının hastalarla temasını en aza<br />
indiren bir tıbbi cihaz geliştirdi. Cihaz, bir sağlık<br />
çalışanının desteğine gerek kalmadan, acile<br />
başvuran hastanın ateş ve oksijen satürasyonunu<br />
dijital olarak ölçerken, pandemiye yönelik ayırıcı<br />
tanı sorularını da hastaya yöneltiyor. Bursa<br />
Uludağ Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’nde<br />
kullanılmaya başlanan cihaz, triaj süresini de<br />
kısaltarak başvuran hastayı ilgili polikliniğe<br />
yönlendiriyor.<br />
CITS, an IT company affiliated with Coşkunöz<br />
Holding, developed a medical device to be used<br />
in emergency services with the cooperation<br />
of Coşkunöz R&D Center and Bursa Uludağ<br />
University (BUÜ) Medical Faculty, minimizing<br />
the contact of healthcare professionals with<br />
patients. The device digitally measures the<br />
fever and oxygen saturation of the patient in<br />
the emergency department without any support<br />
from a healthcare professional and addresses<br />
the differential diagnosis questions regarding<br />
the Pandemic to the patients. The device which<br />
started to be used in Bursa Uludağ University<br />
Hospital Emergency Service shortens triage time<br />
and directs the patient to the relevant polyclinic.<br />
Having offered various medical products, developed within<br />
the framework of healthcare-industry cooperation since the<br />
beginning of the pandemic for the benefit of healthcare<br />
workers, Coşkunöz Holding took part this time in the<br />
smart device project named PandeMİK, developed by the<br />
collaboration of Bursa Uludağ University (BUÜ) Faculty of<br />
Medicine Translational Medicine Department and CITS, an<br />
IT company affiliated to Coşkunöz Holding, and Coşkunöz<br />
R&D Center. The device allows performing the triage of<br />
Pandemi başladığından bu yana sağlık-sanayi iş birliği<br />
çerçevesinde geliştirdiği çeşitli medikal ürünleri sağlık<br />
çalışanlarının kullanımına sunan Coşkunöz Holding, bu<br />
kez de Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi<br />
Translasyonel Tıp Anabilim Dalı ile Holding’e bağlı<br />
bilişim şirketi CITS ve Coşkunöz Ar-Ge Merkezi’nin ortak<br />
çalışmasıyla geliştirilen PandeMİK isimli akıllı cihaz<br />
projesinde yer aldı. Cihaz, pandemi ortamında hastaların<br />
triajını izole şekilde ve dijital olarak gerçekleştirmeye<br />
imkân veriyor. <strong>Medikal</strong> kiosk ünitesinde çalışan ve<br />
pandemiye özgü tanı sorularını içeren yazılım ile ateş<br />
ölçer ve oksimetre cihazlarından oluşan PandeMİK,<br />
dokunmatik ekranla çalışıyor. Cihaz, hasta-sağlık çalışanı<br />
temasını en aza indirerek hastaların doğru polikliniğe en<br />
hızlı şekilde yönlendirilmesini sağlıyor. PandeMİK, dijital<br />
termometre ile ateş, puls oksimetre ile oksijen satürasyonu<br />
ölçümü yaparak hastaya Sağlık Bakanlığı’nın pandemi<br />
tarama algoritmasında yer alan soruları yöneltiyor. Cihaz,<br />
kısa sürede triajı tamamlayarak hastayı cep telefonuna<br />
gönderdiği SMS ile uygun polikliniğe yönlendiriyor.<br />
Sağlık alanındaki iş birliği ve Ar-Ge çalışmalarını Coşkunöz<br />
Holding’in ülkemize karşı sorumluluğu olarak gördüklerini<br />
ifade eden CITS Genel Müdürü Ertan Göral, “Pandemi<br />
sürecinde Ar-Ge merkezlerimiz kesintisiz olarak çalışmaya<br />
devam etti ve sağlık sektörü için pek çok ürün geliştirdik. 70<br />
yıllık sanayi tecrübemizi, mühendislik ve üretim gücümüzü<br />
sağlık çalışanlarının hizmetine sunduk.<br />
Bu çalışmanın son örneği sağlık çalışanlarına bulaş riskini<br />
en aza indiren ve acile gelen hastanın hızlı bir şekilde ilgili<br />
polikliniğe yönlendirilmesini sağlayan PandeMİK oldu”<br />
şeklinde konuştu.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
37<br />
patients in an isolated and digital manner in the pandemic<br />
environment.<br />
PandeMİK, which works in a medical kiosk unit and consists<br />
of software containing diagnostic questions specific to<br />
pandemic, and thermometer and oximeter devices, works<br />
with a touch screen. The device minimizes contact between<br />
the patients and healthcare professionals and ensures<br />
that the patients are directed to the right polyclinic as<br />
quickly as possible. PandeMİK measures fever with a digital<br />
thermometer and oxygen saturation with a pulse oximeter<br />
and asks the questions in the pandemic scanning algorithm<br />
of the Ministry of Health to the patient.<br />
The device shortens the triage period and directs the<br />
patient to the appropriate polyclinic with an SMS sent to<br />
the mobile phone.<br />
Stating that they consider cooperations in the healthcare<br />
industry and R&D research as Coşkunöz Holding’s<br />
responsibility towards our country, CITS General Manager<br />
Ertan Göral said, “Our R&D centers continued to work<br />
uninterruptedly during the pandemic and we developed<br />
many products for the healthcare sector. We have put<br />
our 70 years of industry experience, engineering, and<br />
production potential into the service of healthcare<br />
professionals. The last example of this study was PandeMİK,<br />
which minimizes transmission risk of the healthcare<br />
professionals and enables the patient who comes to the<br />
emergency department to be directed to the relevant<br />
polyclinic quickly.”<br />
Göral said, “The Covid-19 outbreak showed us all the<br />
importance of domestic production in healthcare<br />
equipment and medical supplies. As Coşkunöz Holding,<br />
while continuing to implement pandemic measures<br />
uninterruptedly, we attach great importance to producing<br />
projects that will be beneficial to the healthcare sector,<br />
in which the conditions are quite hard, and to develop<br />
new products within the scope of healthcare-industry<br />
cooperation. We will continue to provide services in this<br />
sector.”<br />
Bursa Uludağ University Rector Prof. Dr. Ahmet Saim<br />
Kılavuz said on the issue: “Within the framework of<br />
healthcare-industry cooperation projects, a smart device<br />
performing the triage of patients in emergency services<br />
digitally was developed in partnership with Coşkunöz<br />
Holding’s IT company CITS, Coşkunöz R&D Center and Bursa<br />
Uludağ University Translational Medicine Department. I<br />
congratulate everyone who contributed to the work.”<br />
Coşkunöz Holding, which has made a significant<br />
contribution to the Turkish industry and economy with its<br />
12 companies in 7 sectors in which it operates, primarily<br />
automotive, environmental technologies, defence, and<br />
aviation, continues to use its profound experience and<br />
know-how in the industry for the benefit of healthcare<br />
professionals. PandeMİK, developed with the cooperation<br />
of Coşkunöz Holding’s IT company CITS, Coşkunöz R&D<br />
Center, and BUÜ, stands out as the latest example of<br />
the group’s efforts to contribute to the fight against<br />
the pandemic. The device, for which Patent and Ethics<br />
Committee applications were made, started to be used as<br />
a pilot scheme in Uludağ University Hospital. The device is<br />
then expected to become widespread in other hospitals<br />
and contribute to the fight against the pandemic.<br />
Göral, “Covid-19 salgını, sağlık ekipmanı ve tıbbi<br />
malzemede yerli üretimin önemini hepimize gösterdi.<br />
Holding olarak pandemi tedbirlerini kesintisiz uygulamaya<br />
devam ederken, çok zor koşullarda hizmet verilen sağlık<br />
sektörüne faydalı olacak projeler üretmeyi, sağlıksanayi<br />
iş birliği kapsamında yeni ürünler geliştirmeyi çok<br />
önemsiyoruz. Bu alanda çalışmalarımız devam edecek.”<br />
ifadesini kullandı.<br />
Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim<br />
Kılavuz ise “Sağlık-Sanayi iş birliği çalışmaları çerçevesinde<br />
Coşkunöz Holding’in bilişim şirketi CITS, Coşkunöz Ar-Ge<br />
Merkezi ve Bursa Uludağ Üniversitesi Translasyonel Tıp Ana<br />
Bilim Dalı ortaklığında acil servislerde hastaların triajını<br />
dijital olarak gerçekleştirebilecek akıllı cihaz geliştirildi.<br />
Çalışmada emeği geçen herkesi kutluyorum.” dedi.<br />
Başta otomotiv, çevre teknolojileri, savunma ve havacılık<br />
olmak üzere faaliyet gösterdiği 7 sektörde, 12 şirketiyle<br />
Türkiye sanayisi ve ekonomisine önemli katkı sağlayan<br />
Coşkunöz Holding, sanayideki köklü tecrübe ve birikimini<br />
sağlık çalışanlarının yararına kullanmaya devam ediyor.<br />
Coşkunöz Holding’in bilgi teknolojileri şirketi CITS,<br />
Coşkunöz Ar-Ge Merkezi ve BUÜ iş birliğiyle geliştirilen<br />
PandeMİK, grubun salgınla mücadeleye katkı sağlamaya<br />
yönelik çalışmalarının son örneği olarak öne çıkıyor. Patent<br />
ve Etik Kurul başvuruları yapılan cihaz, pilot olarak Uludağ<br />
Üniversitesi Hastanesi’nde kullanılmaya başlandı. Cihazın<br />
daha sonra diğer hastanelerde kullanımının yaygınlaşması<br />
ve pandemiyle mücadeleye katkı sağlaması bekleniyor.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
40<br />
Countdown Continues for Domestic and<br />
National Cancer Drugs<br />
Yerli ve Milli Kanser İlacı için Geri Sayım Sürüyor<br />
Prof. Dr. Engin Ulukaya, Vice Rector for R&D and Director of ISUMCRC<br />
The domestic and innovative cancer drug<br />
development studies carried out at Molecular<br />
Cancer Research Center of Istinye University<br />
(ISUMCRC) are promising. Prof. Dr. Engin Ulukaya<br />
Director of ISUMCRC explained the projects and<br />
works they carried out with his team.<br />
Cancer, one of the most common diseases in our country<br />
and in the world, is known as the plague of our age. Studies<br />
carried out by scientists who are experts in their fields in<br />
Istinye University R&D centers are promising. In Molecular<br />
Cancer Research Center of Istinye University (ISUMCRC),<br />
where advanced research is carried out in the fields of<br />
cancer stem cell, 3-dimensional cancer cell culture, tumor<br />
pharmacology and tumor biology; In addition to providing<br />
molecular oncology laboratory services to cancer patients,<br />
local and new cancer drug development studies continue.<br />
Prof. Dr. Engin Ulukaya, Vice Rector for R&D and Director of<br />
ISUMCRC talked about the studies carried out at Molecular<br />
Cancer Research Center of Istinye University.<br />
İSÜMKAM’da (İstinye Üniversitesi Moleküler<br />
Kanser Araştırma Merkezi) gerçekleştirilen yerli<br />
ve yenilikçi kanser ilacı geliştirme çalışmaları<br />
umut vadediyor. Ulusal Kanser Haftasına özel<br />
açıklamalarda bulunan İSÜMKAM Müdürü Prof.<br />
Dr. Engin Ulukaya, ekibiyle birlikte yürüttükleri<br />
proje ve çalışmaları anlattı.<br />
Ülkemizde ve dünyada en sık rastlanan hastalıklardan<br />
biri olan kanser, çağımızın vebası olarak anılıyor. İstinye<br />
Üniversitesi AR-GE merkezlerinde alanında uzman<br />
bilim insanları tarafından gerçekleştirilen çalışmalar<br />
umut vadediyor. Kanser kök hücre, 3-boyutlu kanser<br />
hücre kültürü, tümör farmakolojisi ve tümör biyolojisi<br />
alanlarında ileri düzeyde araştırmalar yürütülen İstinye<br />
Üniversitesi Moleküler Kanser Araştırma Merkezi’nde;<br />
kanser hastalarına moleküler onkoloji laboratuvar hizmetini<br />
sunmanın yanında yerli ve yeni kanser ilacı geliştirme<br />
çalışmaları devam ediyor. İstinye Üniversitesi AR-GE’den<br />
Sorumlu Rektör Yardımcısı ve İSÜMKAM müdürü Prof.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
41<br />
“We only perform tests available in Turkey”<br />
Stating that they are working on cell culture cancer models<br />
at ISUMCRC, Prof. Dr. Engin Ulukaya said, “We mainly<br />
examine lung, pancreatic and breast cancer types. we only<br />
realized in Turkey, viability and cytotoxicity assay methods<br />
available. We are implementing the same cancer drug<br />
effect evaluation protocol made in the American Cancer<br />
Institute. In other words, we are looking at GI50, TGI,<br />
LD50 values as well as IC50 values which are considered<br />
conventionally. In addition, we have taught courses in<br />
many cities and institutions on tests with this type of<br />
analysis. Apart from these studies that we differentiate<br />
from other laboratories operating in our country; We can<br />
show the mechanisms of cell death in great detail. More<br />
importantly, we established a method called in ovo in our<br />
laboratory and started to use it successfully. This method<br />
is a test with chicken eggs / embryos. In recent years, the<br />
effect of cancer drugs has been tested with this method. A<br />
new test that is promising and has the potential to reduce<br />
experimental animal use. We can successfully apply this<br />
test in our laboratory.”<br />
“We are working to develop a local cancer drug”<br />
Underlining that they continue to work on developing local<br />
cancer drugs as a team, Ulukaya said, “We are conducting<br />
pre-clinical studies for this purpose. Our research on cancer<br />
stem cells continues intensively. A scientist who manages<br />
to kill cancer stem cells deserves not one but ten Nobel<br />
prizes. Because this cell is very few among all cancer cells<br />
and is difficult to kill with drugs. It is a cell that can form<br />
new tumors or metastases that cause the patient to return<br />
to the clinic years later. Studies to find new drugs for this<br />
cell are also continuing in our center. In fact, compounds<br />
from various European countries such as France and<br />
Italy and many universities of our country come to our<br />
laboratory under various collaborations and tests are<br />
carried out.”<br />
“We will protect the patient while destroying the<br />
tumor at the same time.”<br />
Recording that they presented and accepted the<br />
TUSEB project in line with our local and national drug<br />
development studies, Ulukaya said, “I am the manager in<br />
the field of innovative drug development studies and it<br />
is a very promising project. In that project, we will have<br />
completed an important deficiency regarding our US<br />
patented compound. Thus, we hope that it will reach Phase<br />
1, the human adaptable level. There is no oncological Phase<br />
1 study conducted in our country so far. We believe that it<br />
is a successful drug candidate as the experimental animal<br />
studies and pharmacokinetics and pharmacodynamic<br />
studies conducted in Greece and the Netherlands point<br />
to promising results. The innovative aspect of this metalbased<br />
cancer drug candidate compound will be that it does<br />
not harm the patient while destroying the tumor. Because<br />
Dr. Engin Ulukaya, İstinye Üniversitesi Moleküler Kanser<br />
Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirilen çalışmaları anlattı.<br />
‘’Türkiye’de sadece bizim gerçekleştirdiğimiz<br />
testler mevcut’’<br />
İSÜMKAM’da hücre kültürü kanser modelleri konusunda<br />
çalışıldığını ifade eden Prof. Dr. Engin Ulukaya, ‘’Ağırlıklı<br />
olarak akciğer, pankreas, meme kanseri türlerini<br />
inceliyoruz. Türkiye’de sadece bizim gerçekleştirdiğimiz,<br />
canlılık ve sitotoksisite analiz yöntemleri mevcut.<br />
Amerika Kanser Enstitüsü’nde yapılan kanser ilaç etki<br />
değerlendirme protokolünün aynısını gerçekleştiriyoruz.<br />
Yani, klasik olarak bakılan IC50 değerlerinin yanısıra<br />
GI50, TGI, LD50 değerlerine de bakıyoruz. Ayrıca bu tür<br />
analizlerle testlerle ilgili birçok şehirde ve kurumda<br />
kurslar verdik. Ülkemizde faaliyet gösteren diğer<br />
laboratuvarlardan ayrıştığımız bu çalışmalar dışında;<br />
hücre ölüm mekanizmalarını oldukça detaylı bir şekilde<br />
gösterebiliyoruz. Daha önemlisi, in ovo olarak isimlendirilen<br />
bir yöntemi laboratuvarımızda kurduk, başarıyla kullanmaya<br />
başladık. Bu yöntem tavuk yumurtaları/embriyoları ile<br />
yapılan bir test. Son yıllarda kanser ilaçlarının etkisi<br />
bu yöntemle test edilmeye başlandı. Umut vaat eden<br />
ve deney hayvanı kullanımını azaltma potansiyeline<br />
sahip yeni bir test. Bu testi laboratuvarımızda başarıyla<br />
uygulayabiliyoruz.’’ dedi.<br />
‘’Yerli kanser ilacını geliştirmek için çalışıyoruz’’<br />
Ekip olarak yerli kanser ilacını geliştirme çalışmalarına<br />
devam ettiklerinin altını çizen Ulukaya, ‘’Bu amaç<br />
doğrultusunda klinik öncesi çalışmalar yapıyoruz. Kanser<br />
kök hücresi üzerine yaptığımız araştırmalar da yoğun<br />
şekilde devam ediyor. Kanser kök hücreyi öldürebilmeyi<br />
başaran bir bilim insanı, bir değil on Nobel ödülünü<br />
hak eder. Çünkü bu hücre tüm kanser hücreleri içinde<br />
çok az sayıda olan, ilaçlarla öldürülmesi zor bir hücre.<br />
Hastanın yıllar sonra kliniğe tekrar geri dönmesine neden<br />
olan yeni tümörü veya metastazları oluşturabilen bir<br />
hücredir. Bu hücreye yönelik yeni ilaç bulma çalışmaları<br />
da merkezimizde sürmektedir. Hatta, Fransa ve İtalya<br />
gibi çeşitli Avrupa ülkelerinden ve ülkemizin birçok<br />
üniversitesinden laboratuvarımıza çeşitli iş birlikleri altında<br />
bileşikler gelmekte ve testleri yapılmaktadır.’’ dedi.<br />
‘’Tümörü yok ederken aynı zamanda hastayı<br />
koruyacağız.’’<br />
Yerli ve milli ilaç geliştirme çalışmalarımız doğrultusunda<br />
TÜSEB projesi sunduklarını ve kabul edildiğini belirten<br />
Ulukaya, ‘’Yenilikçi ilaç geliştirme çalışmaları alanında<br />
benim yönetici olduğum ve çok ümit verici bir proje. O<br />
projede Amerika patentli bileşiğimizle ilgili önemli bir<br />
eksiği tamamlamış olacağız. Böylece Faz 1, yani insana<br />
uyarlanabilir seviyeye gelmesini umuyoruz. Üwlkemizde bu<br />
zamana kadar gerçekleştirilmiş onkolojik Faz 1 çalışması<br />
henüz yok. Yunanistan ve Hollanda’da yapılan deney hayvanı<br />
çalışmaları ve farmokokinetik, farmokodinamik çalışmalar<br />
ümit verici sonuçlara işaret ettiğinden başarılı bir ilaç adayı<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
42<br />
when we consider the experimental animal results, we<br />
predict that the side effects will be tolerable. Nowadays,<br />
we have filled in the patent files of both new compounds<br />
and prepared them for application. One in particular looks<br />
extremely promising; We found that it has the ability<br />
to suppress the process that we call metastasis, which<br />
causes the actual death of the cancer patient. We make<br />
the patent application based on this feature. If you can<br />
stop metastasis, a cancer patient can live for decades just<br />
like diabetes.”<br />
“Our active cooperation with many universities<br />
on a global scale continues.”<br />
Ulukaya added that, as in all Istinye University R&D centers<br />
and laboratories, undergraduate students can work at<br />
ISUMCRC, he said, “Our center where active student<br />
projects are also located carries out many projects within<br />
the framework of international, national and TUBITAK<br />
cooperation. As a result of the importance we attach to<br />
academic knowledge, we are conducting joint studies<br />
with many universities in our country. However, our<br />
active cooperation continues with 7 universities that<br />
stand out in cancer research on a global scale. These are<br />
National Cancer Research Center in Italy, MD Anderson<br />
Cancer Research Center in USA, York Cancer Research<br />
Unit in England, Sapienza University in Italy, and Thesally<br />
University in Greece.”<br />
“We organize activities that will contribute to<br />
the production of the science of our age”<br />
Reminding that they are a devoted team producing<br />
10 projects and 29 publications in 2020, Ulukaya gave<br />
information about the other works carried out, “We<br />
also carried out many activities in this period of time we<br />
were very productive. We organize symposiums that will<br />
contribute to the production of the science of our age<br />
such as Cancer Data Mining, Molecular Cancer Summit,<br />
Artificial Intelligence Course and 2nd Molecular Cancer<br />
Summit. The 7th Multidisciplinary Cancer Research<br />
Congress, one of the important events, was held<br />
two months ago. Another important event, Artificial<br />
Intelligence Workshop, is held every year. At the same<br />
time, our cancer research group forms the board of<br />
directors of the MOKAD (Molecular Cancer Research<br />
Association in Turkey), which is a national member of<br />
EACR (European Association for Cancer Research, in our<br />
country. It is only our group that is a full member from our<br />
country in the EORTC Pathobiology group in Europe. On<br />
this occasion, we would like to address our people; If they<br />
want to donate to MOKAD, they can make their donations<br />
on the website. Thus; they can contribute to cancer<br />
research studies. Such supports are very important.<br />
Because the most important elements of the research are<br />
first the financial resource and then the manpower.”<br />
olduğunu düşünüyoruz. Metal temelli bu kanser ilaç adayı<br />
bileşiğin yenilikçi yönü, tümörü yok ederken hastaya zarar<br />
vermemesi olacak. Çünkü, deney hayvanı sonuçlarını göz<br />
önünde bulundurduğumuzda yan etkilerinin tolere edilebilir<br />
olacağını öngörüyoruz. Bugünlerde iki yeni bileşiğin de<br />
patent dosyasını doldurduk ve başvuru için hazırladık.<br />
Özellikle biri son derece ümit vaat edici gözüküyor;<br />
metastaz dediğimiz ve kanser hastasının asıl ölümüne<br />
neden olan süreci baskılama özelliğine sahip olduğunu<br />
bulduk. Patent başvurusunu zaten bu özelliğini esas alarak<br />
yapıyoruz. Metastazı durdurabildiğiniz takdirde, kanser<br />
hastası da aynı şeker hastalığında olduğu gibi onlarca yıl<br />
yaşayabilir.’’ sözleriyle hedefleri hakkında bilgi verdi.<br />
‘’Küresel boyutta birçok üniversite ile aktif iş<br />
birliklerimiz devam ediyor.’’<br />
Tüm İstinye Üniversitesi AR-GE merkezlerinde ve<br />
laboratuvarlarında olduğu gibi İSÜMKAM’da da lisans<br />
düzeyinde öğrencilerin çalışabildiğini sözlerine ekleyen<br />
Ulukaya, ‘’Aktif olarak devam eden öğrenci projelerinin de<br />
yer aldığı merkezimiz; uluslararası, ulusal ve TÜBİTAK iş<br />
birliği çerçevesinde birçok proje yürütüyor. Akademik bilgiye<br />
verdiğimiz önem neticesinde ülkemizde de birçok üniversite<br />
ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bununla beraber; küresel<br />
boyutta da kanser araştırmaları konusunda öne çıkan 7<br />
üniversite ile aktif iş birliklerimiz devam ediyor. Bunlar:<br />
İtalya’da National Cancer Research Center, ABD’de MD<br />
Anderson Cancer Research Center, İngiltere’de York<br />
Cancer Research Unit, İtalya’da Sapienza Universitesi, ve<br />
Yunanistan’da Thesally Üniversitesidir.’’ sözleriyle yapılan iş<br />
birliklerini anlattı.<br />
‘’Çağımızın biliminin üretimine katkı yapacak<br />
etkinlikler gerçekleştiriyoruz’’<br />
2020 yılı içerisinde 10 adet proje ve 29 adet yayın<br />
üreten özverili bir ekip olduklarını söyleyen Ulukaya,<br />
gerçekleştirilen diğer çalışmalar hakkında bilgi verdi: ‘’Çok<br />
üretken olduğumuz bu zaman dilimi içinde birçok etkinlik<br />
de gerçekleştirdik. Kanser Veri Madenciliği, Moleküler<br />
Kanser Zirvesi, Yapay zekâ Kursu ve 2. Moleküler Kanser<br />
Zirvesi gibi çağımızın biliminin üretimine katkı yapacak<br />
sempozyumlar düzenliyoruz. Önemli etkinliklerden biri<br />
olan 7. Multidisipliner Kanser Araştırma Kongresi iki ay<br />
önce düzenlendi. Bir diğer önemli etkinlik olan Yapay<br />
Zekâ Çalıştayı her sene yapılıyor. Aynı zamanda kanser<br />
araştırma grubumuz, ülkemizdeki Moleküler Kanser<br />
Araştırmaları Derneği’nin (MOKAD) yönetim kurulunu<br />
oluşturuyor. MOKAD, Avrupa Kanser Araştırma Derneğinin<br />
(EACR) üye ülke statüsünde bir dernek. Avrupa’daki<br />
EORTC Pathobiology grubunda da ülkemizden tam üye<br />
olan sadece bizim grubumuz. Bu vesileyle halkımıza da<br />
seslenmek isteriz; MOKAD’a bağış yapmayı düşünürlerse,<br />
internet sitesi üzerinden bağışlarını gerçekleştirebilirler.<br />
Böylece; kanser araştırma çalışmalarına katkıda bulunmuş<br />
olurlar. Böyle destekler çok önemli. Çünkü araştırmanın en<br />
önemli unsurlarını önce maddi kaynak, sonra insan gücü<br />
oluşturuyor.’’ dedi.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
44<br />
Abdi İbrahim’s Organization 2025 to Build the Future Today<br />
Abdi İbrahim, Organizasyon 2025’le Geleceği<br />
Bugünden Yakalayacak<br />
Dr. Süha Taşpolatoğlu, Abdi İbrahim CEO<br />
Abdi İbrahim, the leader of the Turkish<br />
pharmaceutical industry for a solid 19 years<br />
now, has restructured to satisfy the demands<br />
of the current times and achieve its Vision 2025<br />
goals. This initiative, named Organization 2025,<br />
establishes a more agile and efficient business<br />
model. In his account of this development, Dr.<br />
Süha Taşpolatoğlu, Abdi İbrahim CEO says: “This<br />
restructuring will enable us to make a stronger<br />
progress towards our goals”<br />
Abdi İbrahim, the leader of the TURKISH pharmaceutical<br />
industry, is restructuring so as to meet the evolving<br />
business needs. Launched in parallel to the Vision 2025<br />
strategy, Organization 2025 strives for a management<br />
approach that delivers on the agility standards of the<br />
present times.<br />
Türk ilaç sektörünün 19 yıldır kesintisiz pazar<br />
lideri olan Abdi İbrahim, çağın taleplerine yanıt<br />
verebilmek ve Vizyon 2025 stratejisinde ortaya<br />
konulan hedeflerine ulaşabilmek amacıyla, yeni<br />
bir yapılanmayı hayata geçirdi. Organizasyon<br />
2025 adı verilen yapılanmayla daha çevik ve<br />
verimli bir iş modeli benimseniyor. Abdi İbrahim<br />
CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu, “Bu yeni yapılanma<br />
sayesinde hedeflerimize çok daha güçlü adımlarla<br />
ilerleyeceğiz” dedi.<br />
TÜRK ilaç sektörünün lideri Abdi İbrahim, iş dünyasının<br />
değişen taleplerine yanıt verebilmek amacıyla,<br />
organizasyonel bir yapılanmaya gitti. Şirketin Vizyon 2025<br />
stratejisine paralel olarak hayata geçirilen ve Organizasyon<br />
2025 adı verilen yapılanmayla, çağın gerektirdiği çevikliğe<br />
sahip bir yönetim anlayışı hedefleniyor.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
45<br />
“We are going to make a stronger progress towards<br />
our goals”<br />
Abdi İbrahim CEO Dr. Süha Taşpolatoğlu noted the key<br />
value of having a new organization, “As the healing power<br />
of the changing world, Abdi İbrahim will make a stronger<br />
and more solid progress towards the local and global goals<br />
of the Vision 2025 strategy, thanks to the reorganization<br />
as well as the newcomers to the Abdi İbrahim family. I wish<br />
this new organization brings success to our company.”<br />
Key appointments under reorganization<br />
Organization 2025 originates from potential year-2025<br />
scenarios on corporate organization and is guided by Abdi<br />
İbrahim’s long-term strategies. Built on a commitment<br />
to deliver a more efficient business model and business<br />
continuity, the reorganization formed new units and<br />
updated the scope of a number of departments. The<br />
actions and appointments in this regard include the<br />
following:<br />
• The Marketing & Sales Group for Prescription Products<br />
is created, and Dr. Oğuz Mülazımoğlu is assigned to lead<br />
this unit. A number of other departments are unified<br />
under this group, coupled with the creation of General<br />
Treatments Group Directorate and Specific Treatments<br />
Group Directorate. The General Treatments Group<br />
Director position is taken by Figen Bilgen, and the Specific<br />
Treatments Group Director by Çiğdem Yılmaz.<br />
•The office of the International Markets Vice President<br />
is changed to International Markets Group, with Köksal<br />
Ülgen assigned as the head.<br />
•Domestic and international supply processes have been<br />
fully revamped. Consequently, a Supply Chain Group has<br />
been formed under the leadership of Altuğ Uysal.<br />
•The Business and Product Development Group is built in a<br />
bid to synchronize and integrate the Licensing and Market<br />
Access, and Business Development and R&D directorates.<br />
•New Products, Process Development and Projects<br />
Manager Ramazan Karaduman is promoted to AbdiBio<br />
R&D and Projects Director role. Until the next appointment<br />
as AbdiBio Group Lead, Karaduman will also be responsible<br />
for the management of the AbdiBio plant.<br />
•Legal Affairs Directorate is extended to become the<br />
Legal Affairs and Compliance Directorate, a unit to directly<br />
report to CFO.<br />
•The Strategy Coordination and Innovation Office is<br />
developed for the coordination and innovation of all things<br />
strategy-related.<br />
•The title of Abdi İbrahim Otsuka Managing Director Elif<br />
Elkin will change to Abdi İbrahim Otsuka General Manager.<br />
People and Culture Group replacing HR<br />
•Human Resources Department has been redesigned<br />
as the People and Culture Group including the internal<br />
communications function. Hakan Onel is appointed as the<br />
head of this group. In addition, Human Resources Manager<br />
for Marketing & Sales, Engin Dirik is reassigned to the role<br />
of Human Resources Director for Marketing & Sales, while<br />
Tuğba Gencer’s post changed from Human Resources<br />
Manager at Esenyurt Campus to Human Resources<br />
Manager at Esenyurt Campus.<br />
“Hedeflerimize çok daha güçlü ilerleyeceğiz”<br />
Abdi İbrahim CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu, yeni<br />
organizasyon yapısının önemine işaret ederek, “Değişen<br />
dünyanın iyileştiren gücü Abdi İbrahim, yeni organizasyonel<br />
yapılanması ve Abdi İbrahim ailesinin yeni üyeleriyle birlikte,<br />
Vizyon 2025 stratejisinde ortaya konulan ulusal ve global<br />
hedeflere doğru, çok daha güçlü ve kararlı adımlarla<br />
ilerleyecektir. Yeni organizasyonel yapımızın şirketimiz için<br />
hayırlı olmasını umuyorum” dedi.<br />
Yeni yapılanmayla önemli atamalar<br />
Organizasyon 2025, Abdi İbrahim’in uzun vadeli stratejileri<br />
doğrultusunda şirket organizasyonunun 2025 yılında nasıl<br />
olacağına yönelik geliştirilen senaryolardan hareketle<br />
oluşturuldu. Daha verimli bir iş modeli ve iş sürekliliği<br />
vadeden bu yapılanma kapsamında yeni birimler<br />
oluşturulurken, mevcut bazı birimlerin de görev kapsamı<br />
güncellendi. Bu çerçevede atılan adımlar ve yapılan<br />
görevlendirmeler özetle şu şekilde:<br />
•Reçeteli Ürünler Pazarlama ve Satış Grup Başkanlığı<br />
oluşturuldu ve bu göreve Dr. Oğuz Mülazımoğlu atandı.<br />
Bu başkanlık bünyesinde bazı bölümler birleştirildi,<br />
Genel Tedaviler Grup Direktörlüğü ile Özel Tedaviler<br />
Grup Direktörlüğü oluşturuldu. Genel Tedaviler Grup<br />
Direktörlüğü’ne Figen Bilgen, Özel Tedaviler Grup<br />
Direktörlüğü’ne de Çiğdem Yılmaz atandı.<br />
•Uluslararası Pazarlar Genel Müdür Yardımcılığı bölümü,<br />
Uluslararası Pazarlar Grup Başkanlığı olarak değişti ve<br />
grup başkanlığı görevine Köksal Ülgen atandı.<br />
•Yurt içi ve yurt dışı tüm tedarik süreçleri yeniden<br />
yapılandırıldı. Tedarik Zinciri Grup Başkanlığı oluşturuldu ve<br />
bu göreve Altuğ Uysal atandı.<br />
•Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim ile İş Geliştirme ve<br />
Ar-Ge direktörlüklerinin eşgüdümlü ve entegre olarak<br />
çalışabilmeleri amacıyla İş ve Ürün Geliştirme Grup<br />
Başkanlığı oluşturuldu.<br />
•Yeni Ürün, Süreç İyileştirme ve Projeler Müdürü olarak<br />
görev yapan Ramazan Karaduman, AbdiBio Ar-Ge ve<br />
Projeler Direktörü olarak terfien atandı. Karaduman,<br />
AbdiBio Grup Başkanlığı’na yeni bir atama yapılana dek<br />
AbdiBio tesisinin yönetiminden de sorumlu olacak.<br />
•Hukuk İşleri Direktörlüğü, uyum fonksiyonunu da<br />
kapsayacak şekilde Hukuk İşleri ve Uyum Direktörlüğü adı<br />
altında CFO’ya bağlandı.<br />
•Strateji ile ilgili tüm süreçlerin koordinasyonundan ve<br />
inovasyondan sorumlu olacak Strateji Koordinasyon ve<br />
İnovasyon Ofisi Müdürlüğü kuruldu.<br />
•Abdi İbrahim Otsuka bünyesinde Şirket Yöneticisi olarak<br />
görev yapmakta olan Elif Elkin, Abdi İbrahim Otsuka Genel<br />
Müdürü unvanı ile çalışmalarına devam edecek.<br />
İK yerine İnsan ve Kültür Grup Başkanlığı<br />
•İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcılığı yapısı iç<br />
iletişim fonksiyonunu da kapsayacak şekilde yeniden<br />
tasarlanarak İnsan ve Kültür Grup Başkanlığı oluşturuldu.<br />
Bu göreve Hakan Onel atandı. Bunun yanı sıra Pazarlama<br />
ve Satış İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapan Engin<br />
Dirik, Pazarlama ve Satış İnsan Kaynakları Direktörlüğü,<br />
Esenyurt Kampüs İnsan Kaynakları Müdürü Tuğba Gencer<br />
de Esenyurt Kampüs İnsan Kaynakları Direktörlüğü<br />
görevlerine getirildi.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
46<br />
Abbott is Stepping up Local<br />
Production in Turkey to<br />
Include Science-Based<br />
Nutrition Products<br />
Ebru Kaya, General Manager for Abbott’s Nutrition Business in Turkey<br />
Abbott announced today, that the Company is starting<br />
local manufacturing of science-based nutritional<br />
products in partnership with Gönenli Süt AŞ, which<br />
operates in the Gönen district of Balıkesir.<br />
Since its debut more than 130 years, Abbott has<br />
constantly developed life-changing products and<br />
solutions in nutrition, diagnostics, medical devices, and<br />
branded generic medicines. In 2017, Abbott started<br />
full manufacturing of some of its local pharmaceutical<br />
product range in Turkey, with plans to reach 90% by 2023.<br />
Abbott aims at creating value for Turkey’s healthcare<br />
system with its science-based nutrition products as well.<br />
Abbott’s manufacturing localization will be part of a<br />
5-year plan, with the first batch expected to be launched<br />
on the local market in the first half of <strong>2021</strong>. Science-based<br />
nutritional products that had been imported into Turkey<br />
so far will now be locally produced, including 92% of<br />
pediatric products in the first phase of the plan.<br />
Developing science-based nutritional products to support<br />
the nutritional needs of people with chronic diseases<br />
to keep them strong and active, Abbott embraces the<br />
goal to improve the lives of more than 3 billion people<br />
globally by the year 2030. To achieve this goal, Abbott<br />
prioritizes product innovation, high-quality standards, and<br />
sustainable partnerships to deliver long-term impact.<br />
”Our localization project will make significant<br />
contributions”<br />
Ebru Kaya, General Manager for Abbott’s nutrition<br />
Abbott, Türkiye’deki Yerel<br />
Üretimine Bilimsel Beslenme<br />
Ürünlerini de Dahil Ederek<br />
Hız Veriyor<br />
Abbott, Balıkesir’in Gönen ilçesinde faaliyet<br />
gösteren Gönenli Süt ve Süt Ürünleri Gıda San. ve<br />
Tic. A.Ş. ile işbirliğine giderek bilimsel beslenme<br />
ürünlerinin yerel üretimini başlattığını duyurdu.<br />
Kuruluşunun üzerinden geçen 130’u aşkın yılda beslenme,<br />
tanı, tıbbi cihazlar ve markalı jenerik ilaçlar alanlarında<br />
yaşamları değiştiren ürün ve çözümler geliştirmeye<br />
düzenli olarak devam eden Abbott, 2017 yılında yerel ilaç<br />
ürün gamının bir bölümünün tam kapasiteyle üretimine<br />
başlamıştı. 2023 yılı itibarıyla söz konusu ürün gamının<br />
üretiminde yüzde 90 oranına ulaşmayı planlayan Abbott,<br />
bilimsel beslenme ürünleriyle de Türkiye’nin sağlık<br />
hizmetleri sistemi için değer yaratmayı hedefliyor. Abbott’un<br />
toplamda 5 yıllık bir planı içeren üretimde yerelleşme<br />
hamlesi kapsamında ilk ürünlerin <strong>2021</strong>’in ilk yarısında<br />
piyasaya sunulması bekleniyor. Proje ile birlikte Türkiye’nin<br />
bugüne kadar ithal ettiği bilimsel beslenme ürünleri,<br />
planın ilk aşamasında pediatrik ürünlerin yüzde 92’sini de<br />
kapsayacak şekilde yerel olarak üretilecek.<br />
Abbott, kronik hastalıkları olan kişilerin beslenme<br />
ihtiyaçlarını desteklemek ve onları yaşamda hem güçlü hem<br />
de aktif tutmak için bilimsel beslenme ürünleri geliştirerek,<br />
2030 yılına kadar dünya genelinde 3 milyardan fazla insanın<br />
yaşamlarını iyileştirme hedefini benimsiyor. Abbott, bu<br />
hedefe ulaşmak ve uzun vadeli etki sağlamak için ürün<br />
inovasyonu, yüksek kalite standartları ve sürdürülebilir<br />
ortaklıklara öncelik veriyor.<br />
”Üretimde yerelleşme projemizin önemli katkıları olacak”<br />
Abbott Nütrisyon Türkiye Genel Müdürü Ebru Kaya, konuyla<br />
ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “2018 yılında,<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
47<br />
business in Turkey, had this to say: “In the light of Turkey’s<br />
10th Development Plan stating the goal to improve<br />
health services and access to medicines, we decided to<br />
localize the production of our science-based nutritional<br />
products in 2018. Since then, we have been planning our<br />
localization process to establish a sustainable organization.<br />
We are proud and excited to provide an added value to<br />
our economy. We believe that our localization project will<br />
make significant contributions to healthcare services in our<br />
country.”<br />
sağlık hizmetlerinin ve ilaçlara erişimin iyileştirilmesi<br />
hedefinin vurgulandığı Türkiye’nin 10’uncu Kalkınma Planı<br />
ışığında bilimsel beslenme ürünlerimizin yerel üretimine<br />
karar vermiştik. O tarihten bu yana, sürdürülebilir bir<br />
organizasyonu tesis etme adına üretimde yerelleşme<br />
süreçlerimizin planlamasını yapmaya devam ettik.<br />
Ekonomimize katma değer sağlayacak olan bu projemizle<br />
hem gurur hem de heyecan duyuyoruz. Yerel üretim<br />
projemizin ülkemizin sağlık hizmetlerine önemli katkılarda<br />
bulunacağına inanıyoruz.”<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
48<br />
The Project on the Usage of AI on Early Diagnosis of Heart Failure by the<br />
Department of Cardiology of Faculty of Medicine in Mersin University<br />
Comes to Life with Astrazeneca’s Unconditional Support<br />
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp<br />
Yetersizliğinin Erken Tanısında Yapay Zekâ Teknolojisinin Kullanılacağı<br />
Projeyi Astrazeneca’nın Koşulsuz Desteği ile Hayata Geçiriyor<br />
Bir yıl içerisinde Mersin Üniversitesi Hastanesi’ne<br />
başvuran 45 yaş üstü hastaların röntgen<br />
görüntüleri yapay zekâ teknolojisi ile geriye<br />
dönük olarak analiz edilecek. Proje kapsamında,<br />
bulguları itibarıyla tespiti zor bir rahatsızlık<br />
olan kalp yetersizliğinin erken tanısı ve tedavisi<br />
hedefleniyor.<br />
Prof. Dr. Ahmet Celik, Department of Cardiology Member<br />
Prof. Dr. Ahmet Camsari, Mersin University Rector<br />
Dr. Oguz Yilmazer, AstraZeneca Turkey Medical Director<br />
X-ray visuals of patients over 45 years old who<br />
reported to Mersin University Hospital within<br />
a year will be retrospectively analyzed with AI<br />
technologies. The project aims to achieve early<br />
diagnosis and treatment of heart failure which<br />
normally have symptoms that are difficult to<br />
identify.<br />
Mersin University, with the unconditional support of<br />
AstraZeneca, is launching an innovative diagnostic protocol<br />
in which artificial intelligence technology will be used in<br />
the early diagnosis of heart failure. Accordingly, more than<br />
20 thousand X-ray results of patients over the age of 45<br />
who reported to Mersin University Medical Faculty Hospital<br />
in <strong>2021</strong> for any health-related issue will be analyzed on<br />
an artificial intelligence-based platform, free of personal<br />
information about the patients. As a result of the analysis,<br />
the X-ray results, which are considered suspicious for heart<br />
failure, will be determined by Mersin University Hospital.<br />
The data to be obtained will be evaluated by Department<br />
of Cardiology, Faculty of Medicine of Mersin University<br />
within the framework of heart failure diagnosis criteria<br />
and patients who require further tests will be called to the<br />
hospital for a definitive diagnosis.<br />
Mersin Üniversitesi, AstraZeneca’nın koşulsuz desteğiyle,<br />
yapay zekâ teknolojisinin kalp yetersizliğinin erken tanısında<br />
kullanılacağı yenilikçi bir tanı protokolünü başlatıyor.<br />
Buna göre, <strong>2021</strong> yılında herhangi bir nedenle Mersin<br />
Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvuran 45 yaş<br />
üzerindeki hastalara ait 20 binin üzerinde röntgen sonucu,<br />
hastalara ilişkin kişisel bilgilerden arındırılmış olarak,<br />
yapay zekâ tabanlı bir platformda analiz edilecek. Analizler<br />
sonucunda kalp yetersizliği açısından şüpheli görülen<br />
röntgen sonuçları Mersin Üniversitesi Hastanesi tarafından<br />
tespit edilecek. Elde edilecek veriler kalp yetersizliği tanı<br />
kriterleri çerçevesinde Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />
Kardiyoloji Bölümü tarafından değerlendirilecek ve daha<br />
ileri tetkiklerin gerekli görüldüğü hastalar kesin tanı için<br />
hastaneye çağırılacak.<br />
Yapay zekâ tabanlı proje kalp yetersizliği<br />
hastalarının erken teşhisi ve tedavisini amaçlıyor<br />
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi<br />
Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı ve Kardiyoloji A.B.D.<br />
öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelik şunları söyledi: “Kalp<br />
yetersizliği hastalarının yüzde 85’inin röntgenlerinde kalp<br />
yetersizliğine ait akciğer ve kalp bulgularının bulunduğunu<br />
biliyoruz. Geçmişe dönük bu tarama yöntemiyle, kalp<br />
yetersizliği tanısı konmamış bir hastayı erken teşhis<br />
etmemiz ve tedaviye erken başlamamız mümkün olacak.<br />
Bu projede hedeflediğimiz en büyük başarımız, erken<br />
tedavi imkânıyla hastaların yaşam kalitesini yükseltmek ve<br />
ömürlerinin uzamasını sağlamak olacak. Diğer taraftan bu<br />
projede kalp yetersizliği hastalarının erken dönemde teşhis<br />
edilmesi sayesinde kalp yetersizliği nedenli hastaneye<br />
yatışlarda azalma da sağlanabilecektir. Bilindiği üzere kalp<br />
yetersizliği hastalarının tedavisinde hastaneye yatış en<br />
büyük maliyeti oluşturmaktadır.2,7 Projemiz, ülkemizde<br />
ve hatta dünyada kalp yetersizliği şüphesi taşıyan ve tanı<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
49<br />
AI-based project aims to achieve early diagnosis<br />
and treatment of heart failure<br />
Mersin University Rector Prof. Dr. Ahmet Camsari and<br />
Department of Cardiology member Prof. Dr. Ahmet Celik<br />
said: “We know that 85 percent of patients that have heart<br />
failure have lung and heart symptoms of heart failure on<br />
their X-rays. With this retrospective screening method,<br />
it will be possible for us to diagnose a patient who has<br />
not been diagnosed with heart failure early and start the<br />
treatment. Our greatest achievement in this project will<br />
be to increase the quality of life of patients and to prolong<br />
their lives with the opportunity of early treatment. On<br />
the other hand, thanks to the early diagnosis of heart<br />
failure patients in this project, it will be possible to<br />
reduce hospitalizations due to heart failure. As is known,<br />
hospitalization in the treatment of heart failure patients is<br />
the largest portion of the total cost.2,7 Our project will be<br />
one of the first in which artificial intelligence is used in the<br />
early diagnosis of patients with suspected heart failure and<br />
undiagnosed patients in our country and even in the world.<br />
We aim to see the first results of our project in the second<br />
quarter of <strong>2021</strong>. If it achieves the desired results, we aim<br />
to spread the project nationally and apply it in every lung<br />
X-ray taken.”<br />
Turkey leads the way in prevalence of heart<br />
failure compared to Western countries despite<br />
the dominance of young population<br />
Caused by the decrease in heart performance and the<br />
inability of heart to pump sufficient blood to organs and<br />
tissues, heart failure continues to be a severe global health<br />
problem. Hypertension, diabetes, obesity, cardiovascular<br />
disease, chronic lung disease, chronic renal failure, valvular<br />
heart disease, heart rhythm disorders, heart muscle disease<br />
or congenital heart disease are among the conditions<br />
that are predisposed to heart failure.1,2,4 The American<br />
Heart Association predicts a %46 increase in heart failure<br />
by 2030.9 According to the Framingham Heart Study, the<br />
lifetime risk of developing heart failure after the age of<br />
40 is calculated to be %20. This means 1 out of 5 people<br />
could develop heart failure.8,9 According to the HAPPY<br />
study conducted by the Turkish Society of Cardiology there<br />
are more than 1.5 million heart failure cases in Turkey. The<br />
same study also indicates that %2.9 of the adults over the<br />
age of 35 have a case of clear heart failure. Despite having<br />
a larger youth population, Turkey is ahead of Western<br />
countries in cases of heart failure.<br />
“We have a population which has a higher risk of<br />
developing heart failure”<br />
Mersin University Rector Prof. Dr. Ahmet Camsari who<br />
highlighted the difficulty of recognizing heart failure<br />
symptoms said: “since heart failure bares limited diagnostic<br />
value it sometimes becomes more challenging to diagnose<br />
the problem.7 The ratio of cases of undiagnosed heart<br />
failures where the symptoms have not surfaced yet (where<br />
asymptomatic left ventricular dysfunction exists) is %4.8<br />
Prof. Dr. Ahmet Camsari, Mersin University Rector<br />
konmamış olan hastaların erken tanısında yapay zekânın<br />
kullanıldığı ilk projelerden biri olacak. Projemize ilişkin<br />
ilk sonuçları <strong>2021</strong>’in ikinci çeyreği içerisinde görmeyi<br />
hedefliyoruz. İstenilen sonuçlara ulaşması durumunda<br />
projeyi ulusal çapta yaygınlaştırmayı ve çekilen her akciğer<br />
röntgeninde uygulamayı amaçlıyoruz.”<br />
Türkiye genç nüfusuna rağmen kalp yetersizliği<br />
yaygınlığında Batı ülkelerinin önünde9<br />
Kalp performansının azalması nedeniyle kalbin doku ve<br />
organlara gerekli ve yeterli kanı gönderememesi sonucu<br />
ortaya çıkan kalp yetersizliği, Türkiye’de ve dünyada önemli<br />
bir sağlık sorunu olmayı sürdürüyor.9 Hipertansiyon,<br />
şeker hastalığı, obezite, kalp damar hastalığı, kronik<br />
akciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kalp kapak<br />
hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kalp kası hastalığı<br />
veya doğumsal kalp hastalığı kalp yetersizliğine zemin<br />
hazırlayan durumlar arasında yer alıyor.1,2,4 Amerikan<br />
Kalp Birliği, 2030 yılına kadar kalp yetersizliğinde yüzde 46<br />
oranında bir artış yaşanacağını öngörüyor.9 Framingham<br />
Kalp Çalışması’na göre, 40 yaş sonrası yaşam boyu kalp<br />
yetersizliği gelişme riski yüzde 20 olarak hesaplanıyor. Bu<br />
da 40 yaşı aşkın bireylerin beşte birinde kalp yetersizliği<br />
gelişebileceği anlamına geliyor.8,9 Türk Kardiyoloji Derneği<br />
tarafından yürütülen HAPPY çalışmasına göre Türkiye’de<br />
1,5 milyonun üzerinde kalp yetersizliği olgusu bulunuyor.<br />
Çalışmada Türkiye’de 35 yaş üzeri erişkin popülasyonda<br />
aşikâr kalp yetersizliği yaygınlığı oranının yüzde 2,9 olduğu<br />
da belirtiliyor.2 Türkiye’nin daha genç bir nüfusa sahip<br />
olmasına rağmen bu rakamın, Batı toplumlarına kıyasla<br />
daha yüksek olması dikkat çekiyor.9<br />
“Kalp yetersizliği geliştirme potansiyeli yüksek<br />
bir nüfusa sahibiz”<br />
Kalp Yetersizliği belirtilerinin çoğunun ayırt edici<br />
olmadığını hatırlatan Mersin Üniversitesi Rektörü Prof.<br />
Dr. Ahmet Çamsarı, “Sınırlı tanısal değer taşıdığından<br />
kalp yetersizliği tanısı koymak oldukça güçleşebiliyor.7<br />
Ülkemizde tanı konulamamış, henüz belirtileri ortaya<br />
çıkmamış (asemptomatik sol ventrikül disfonksiyonu<br />
bulunan) kalp yetersizliği sıklığı yüzde 4,8’dir.2 Bu da kalp<br />
yetersizliği gelişme potansiyeli yüksek bir nüfusa sahip<br />
olduğumuzu gösteriyor. Ortalama kalp yetersizliği yaşı Batı<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
50<br />
ülkelerinde 70 iken, ülkemizde yaklaşık 10 yıl daha erken<br />
kalp yetersizliği ile karşılaşılıyor.3,9 Kalp yetersizliği, 65<br />
yaş üzeri hastalarda en sık ve giderek artan hastaneye yatış<br />
nedenidir. Kalp yetersizliğinin ismi korkutucu olmasa da<br />
sağ kalım oranları bağırsak, meme ve prostat kanserinden<br />
daha kötüdür5,6” diye ekledi.<br />
in our country.2 This suggests that our population has a<br />
high probability of developing heart failures. While the<br />
average age for heart failures is 70 in Western countries,<br />
this number is 60 in our country.3,9 Heart failure is the<br />
most common and an increasing issue that is the leading<br />
of cause of hospitalization of individuals over the age of<br />
65. Although the heart failure does not sound terrifying,<br />
its survivability ratio is lower compared to breast, intestinal<br />
and prostate cancer.”<br />
AI-based scanning can enable early diagnosis for<br />
lung cancer and tuberculosis<br />
The AI-based platform which will be used in retrospective<br />
analysis of X-ray images will be provided by Qure.AI, one<br />
of the partners within the network of Emerging Markets<br />
Health Innovation Hubs. After being stripped away of all the<br />
personal information by Mersin University, data will be sent<br />
to the AI platform. Besides the detection of heart failure<br />
findings, 29 other parameters that could be captured by AI<br />
scanning of the X-ray images will be observed.<br />
A project that brings together health expertise<br />
with new technologies<br />
AstraZeneca Turkey Country President Serkan Baris said:<br />
“within the confines of the group of findings, heart failure<br />
clinic is vital in terms of early diagnosis, assessment of the<br />
severity of the disease and the close monitoring of the<br />
according treatment, increase of quality of life, decrease<br />
of hospitalizations, prevention of death and reduction<br />
of costs. We believe that it is possible to interfere the<br />
advancement of heart failure and to increase the life<br />
expectancy and elevate the quality of life in the future<br />
findings as well as to inform the public about the disease<br />
through beneficial collaborations in the health sector. On<br />
that note, we are pleased to provide unconditional support<br />
to Mersin University which is one of the organizations that<br />
leads the list in number of projects since 2020 in a project<br />
that combines health expertise with new technologies.<br />
Yapay zekâ tabanlı taramayla akciğer kanseri ve<br />
tüberkülozun erken teşhisi de mümkün olabilir<br />
Proje kapsamında röntgen görüntülerinin geriye dönük<br />
analizini yapacak olan yapay zekâ tabanlı platform<br />
AstraZeneca’nın Gelişmekte olan Pazarlar Sağlık İnovasyon<br />
Merkezleri Programı kapsamında iş birliği yaptığı, yapay<br />
zekâ çözümleri tedarikçisi Qure.AI tarafından sağlanacak.<br />
Veriler, Mersin Üniversitesi tarafından kişisel bilgilerden<br />
arındırılmış olarak yapay zekâ platformuna gönderilecek.<br />
Kalp yetersizliği ile ilgili bulguların saptanmasının yanı sıra,<br />
röntgen görüntülerinin taramasında yapay zekâ tarafından<br />
tespit edilebilen 29 farklı parametreye (akciğer nodülü,<br />
tüberküloz, COVID-19, vb.) daha bakılacak. Böylece yapay<br />
zekâ, akciğer kanseri ve tüberküloz gibi farklı hastalıkların<br />
tespitinde de yararlı olabilecek.<br />
Yeni nesil teknolojilerle sağlık uzmanlığını<br />
buluşturan bir proje<br />
Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan AstraZeneca Türkiye<br />
Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış şunları söyledi: “Kalp<br />
yetersizliği kliniği ortaya çıkmış olgu grubunda, erken<br />
tanı, hastalığın ciddiyetinin ortaya konması ve buna<br />
göre oluşturulacak tedavi planının yakın takip altında<br />
uygulanması, yaşam kalitesinin düzeltilmesi, hastane<br />
yatışlarının azaltılması, ölümlerin engellenmesi ve<br />
maliyetlerin düşürülmesi açısından önem arz ediyor.<br />
Toplumda kalp yetersizliği gelişimini engellemenin ve<br />
ileri olgularda yaşam süresini uzatıp yaşam kalitesini<br />
yükseltmenin, toplumun bu hastalık konusunda<br />
bilinçlendirilmesinin yanı sıra sağlık sektöründeki verimli<br />
iş birlikleriyle mümkün olabileceğine inanıyoruz. Bu<br />
bağlamda 2020 yılı itibariyle ülkemizde en çok proje<br />
uygulayan kurumlar arasında ilk sıralarda yer alan Mersin<br />
Üniversitesi’ne yeni nesil teknolojilerle sağlık uzmanlığını<br />
buluşturan bir projede koşulsuz destek sağlamaktan<br />
mutluluk duyuyoruz.”<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
52<br />
Team Novo Nordisk Composed of Type 1 Diabetes Completed<br />
the Presidential Cycling Tour of Turkey in the Top 11<br />
Tip1 Diyabetli Bireylerden<br />
Oluşan Team Novo Nordisk<br />
Cumhurbaşkanlığı Bisiklet<br />
Turu’nu İlk 11’de Tamamladı<br />
Team Novo Nordisk, which is an inspiration<br />
for people with diabetes and formed with the<br />
participation of athletes with Type 1 diabetes<br />
from different countries of the world, has added<br />
a new one to its success by completing the<br />
56th Presidential Cycling Tour of Turkey. In this<br />
competition that requires high endurance, the<br />
team demonstrated that individuals with diabetes<br />
will improve their quality of life with sports and<br />
can be effective in life.<br />
Team Novo Nordisk, consisting of athletes with Type 1<br />
diabetes and participating in cycling races all over the<br />
world, completed the 56th Presidential Cycling Tour of<br />
Turkey and added a new one to its success. Participating<br />
in this race which consists of six stages and requires high<br />
stability, Team Novo Nordisk had also been a source of<br />
inspiration to people with diabetes in Turkey as well<br />
as around the world. The Novo Nordisk cycling team<br />
successfully completed this race, proving once again that<br />
individuals with Type 1 diabetes can be active in all areas of<br />
life as in sports.<br />
Diyabetli bireylere ilham kaynağı olan ve<br />
dünyanın farklı ülkelerinden Tip1 diyabetli<br />
sporcuların katılımıyla oluşan Team Novo<br />
Nordisk, 56. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu<br />
tamamlayarak başarılarına bir yenisini ekledi.<br />
Takım, yüksek dayanıklılık gerektiren bu<br />
müsabakada, diyabetli bireylerin sporla yaşam<br />
kalitelerini artıracaklarını ve yaşamda etkin<br />
olabileceklerini gözler önüne serdi<br />
Tamamı Tip 1 diyabetli sporculardan oluşan ve dünyanın<br />
dört bir yanındaki bisiklet yarışlarına katılan Team<br />
Novo Nordisk, 56. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu<br />
tamamlayarak başarılarına bir yenisini daha ekledi.<br />
Team Novo Nordisk, altı etaptan oluşan ve yüksek<br />
dayanıklılık gerektiren bu yarışa katılarak dünyanın dört bir<br />
yanında olduğu gibi Türkiye’de de diyabetli bireylere ilham<br />
kaynağı olmuştu. Novo Nordisk bisiklet takımı bu yarışı da<br />
başarıyla tamamlayarak Tip 1 diyabetli bireylerin sporda<br />
olduğu gibi yaşamın her alanında aktif olabileceğini bir<br />
kere daha kanıtladı.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
53<br />
“Novo Nordisk, managed by the world’s largest<br />
foundation, has been dedicating itself to the lives<br />
of people with diabetes for nearly 100 years.”<br />
Dr. Burak Cem, Vice President and General Manager Turkey<br />
at Novo Nordisk said that Novo Nordisk, a company that<br />
has devoted itself to social health in the field of diabetes<br />
for nearly 100 years and is managed by the world’s largest<br />
foundation, is proud to put the benefit to human health<br />
before all gains. He added that their mission as a company<br />
is to overcome one of the biggest health problems of the<br />
21st century, diabetes and change obesity, through global<br />
collaborations and an approach that guides the future.<br />
“Individuals with type 1 diabetes can be athletes<br />
like everyone else with the right management”<br />
Indicating that they are very proud to welcome Team Novo<br />
Nordisk in Turkey in the 100th anniversary of the discovery<br />
of insulin by scientists, Dr. Burak Cem, said that individuals<br />
with Type 1 diabetes can manage their lives better thanks<br />
to sports.<br />
Dr. Burak Cem continued his explanation as follows, “As a<br />
result of overprotection, the quality of life of the individual<br />
decreases while trying to prevent complications that may<br />
arise from diabetes. However, individuals with Type 1<br />
diabetes can become athletes like everyone else, with the<br />
right management, without losing any activity in their lives.<br />
All team members consist of athletes with Type 1 diabetes,<br />
Team Novo Nordisk inspired people with diabetes in our<br />
country and around the world by participating in 56th<br />
Presidential Tour of Turkey.<br />
In our country, we have<br />
professional and amateur<br />
athletes who have diabetes<br />
like Team Novo Nordisk<br />
and are very successful. I<br />
congratulate Team Novo<br />
Nordisk on this success. We<br />
are grateful to them for<br />
touching and inspiring people<br />
with diabetes in our country<br />
with their stories.”<br />
“Dünyanın en büyük vakfı tarafından yönetilen<br />
Novo Nordisk, yaklaşık 100 yıldır kendini diyabetli<br />
bireylerin yaşamlarına adıyor ”<br />
Novo Nordisk Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü<br />
Dr. Burak Cem, yaklaşık 100 yıldır kendini diyabet alanında<br />
toplumsal sağlığa adamış ve dünyanın en büyük vakfı<br />
tarafından yönetilen bir firma olan Novo Nordisk’in,<br />
insan sağlığına sağladığı faydayı tüm kazanımların önüne<br />
koymaktan gurur duyduğunu söyledi. Şirket olarak<br />
misyonlarının, global iş birlikleri ve geleceğe yön veren<br />
yaklaşımla 21. yüzyılın en büyük sağlık sorunlarından biri<br />
olan diyabeti yenmek ve obeziteyi değiştirmek olduğunu da<br />
sözlerine ekledi.<br />
“Tip1 diyabetli bireyler doğru yönetimle herkes<br />
gibi sporcu olabilir”<br />
Insülin’in bilim insanları tarafından keşfinin 100. yılında<br />
Team Novo Nordisk’i Türkiye’de ağırlamaktan büyük<br />
gurur duyduklarını belirten Dr. Burak Cem, Tip 1<br />
diyabetli bireylerin spor sayesinde hayatlarını daha iyi<br />
yönetebileceklerini söyledi.<br />
Dr. Burak Cem açıklamasını şöyle sürdürdü:<br />
“Aşırı korumacılık sonucunda, diyabetten doğacak<br />
komplikasyonları engellemeye çalışırken bir yandan da<br />
bireyin yaşam kalitesi düşüyor. Oysa, Tip1 diyabetli bireyler,<br />
doğru yönetimle hayatlarında hiçbir aktiviteden geri<br />
kalmadan, herkes gibi sporcu olabilirler. Tüm ekip üyeleri<br />
Tip 1 diyabetli sporculardan oluşan Team Novo Nordisk,<br />
56. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na katılarak<br />
ülkemizdeki ve dünyadaki diyabetli<br />
bireylere ilham kaynağı oldu.<br />
Ülkemizde de Team Novo<br />
Nordisk gibi diyabetli olup çok<br />
başarılı olan profesyonel ve<br />
amatör sporcularımız var. Team<br />
Novo Nordisk’i kazandığı bu<br />
başarıdan dolayı tebrik ediyorum.<br />
Hikayeleriyle ülkemizdeki<br />
diyabetli bireylere de dokunup<br />
ilham verdikleri için kendilerine<br />
müteşekkiriz.”<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
54<br />
Merck Turkey Announces Two Key Appointments<br />
Merck Türkiye’den İki Önemli Atama<br />
Being assigned to Northern<br />
Europe Region, Erdal Pazı,<br />
who served Merck Turkey as<br />
Director of Financial Control<br />
since 2015, left his position to<br />
Seda Has who has 26 years of<br />
experience in Finance.<br />
Erdal Pazı, who served Merck<br />
Turkey as Director of Financial Control since 2015, was<br />
appointed to the Financial Control Department of the<br />
Northern European Region as of 01 April <strong>2021</strong>. In this<br />
context, Pazı will be responsible for a total of 8 countries,<br />
consisting of Nordics (Sweden, Norway, Denmark, Finland,<br />
Iceland) and Baltics (Latvia, Lithuania, Estonia). Pazı, who<br />
is a member of the Leadership Team at Merck Turkey<br />
during his tenure, Pazı has contributed significantly to the<br />
transformation of Merck in recent years.<br />
Having completed his undergraduate education in<br />
the Department of Political Science and International<br />
Relations at Marmara University, Pazı has a total of 16<br />
years of finance experience in various positions within<br />
the Finance Department at Danone, Actavis and Novartis<br />
companies, respectively, before joining Merck.<br />
His 5 promoted overseas assignments took place for<br />
different regions and functions at Merck Turkey in the last<br />
4 years. Including assignment of Erdal Pazı, a total of 21<br />
employees of Merck Turkey moved to different positions<br />
abroad in the last 5 years. They worked in short-term or<br />
permanent positions in countries in different geographies<br />
such as America, Germany, Switzerland, Northern Europe<br />
and South Africa.<br />
These appointments are a clear indicator for the<br />
determination and success of Merck Turkey in the<br />
development and promotion to foreign positions<br />
subjects of its employees. On the other hand, Seda Has<br />
was appointed to the position of Erdal Pazı, Director of<br />
Financial Control at Merck Turkey as of March 15, <strong>2021</strong>.<br />
After completing her undergraduate education at Boğaziçi<br />
University Business Administration Department; Has<br />
has a total of 26 years of experience in Control, Audit,<br />
Financial Planning and Analysis, Reporting, Commercial<br />
Finance, Purchasing at Ak-Al Tekstil, Xerox, Coca Cola and<br />
MSD companies. Has was Finance Director at MSD Animal<br />
Health Unit in Turkey & Israel and Iran lastly. Previously,<br />
she worked at Coca Cola in many different positions such<br />
as Senior Business Analyst, Commercial Finance Manager,<br />
Financial Control & Planning and Reporting Manager,<br />
Purchasing Process and System Manager, respectively.<br />
With this appointment, Seda Has, who will support the<br />
relevant fields of Merck Turkey as a business partner in<br />
achieving their operational and strategic goals, also has<br />
been a member of the country Leadership Team.<br />
Merck Türkiye bünyesinde<br />
2015 yılından bu yana Finansal<br />
Kontrol Müdürü olarak görev<br />
yapmakta olan Erdal Pazı, Kuzey<br />
Avrupa Bölgesi’ne atanarak<br />
yerini, Finans alanında 26 yıllık<br />
tecrübeye sahip Seda Has’a<br />
bıraktı.<br />
2015 yılından bu yana Merck Türkiye’de “Finansal Kontrol<br />
Müdürü” olarak görev yapan Erdal Pazı, 01 Nisan <strong>2021</strong><br />
tarihi itibariyle Kuzey Avrupa Bölgesi Finansal Kontrol<br />
Müdürlüğü’ne atandı. Bu kapsamda Sayın Pazı; Nordics<br />
(İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda) ve Baltics<br />
(Letonya, Litvanya, Estonya) ülkelerinden oluşan toplam 8<br />
ülkeden sorumlu olacaktır. Görev yaptığı süre içinde, Merck<br />
Türkiye Liderlik Ekibinin bir üyesi olan Sn. Pazı, Merck’in<br />
son yıllardaki dönüşümüne önemli katkılarda bulunmuştur.<br />
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler<br />
Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlayan Pazı, Merck’e<br />
katılmadan önce sırasıyla Danone, Actavis ve Novartis<br />
şirketlerinde Finans Departmanı bünyesindeki çeşitli<br />
pozisyonlarda, toplamda 16 yıllık finans deneyimine sahiptir.<br />
Son 4 senede Merck Türkiye’den değişik bölgelere ve<br />
fonksiyonlara, 5 terfien yurtdışı ataması gerçekleşti.<br />
Erdal Pazı’nın ataması da dahil olmak üzere, son 5 yılda<br />
ise toplam 21 Merck Türkiye çalışanı yurtdışında farklı<br />
pozisyonlara geçti. Amerika, Almanya, İsviçre, Kuzey<br />
Avrupa, Güney Afrika gibi farklı coğrafyalardaki ülkelerde,<br />
kısa süreli ya da kalıcı pozisyonlarda görevler aldılar.<br />
Bu atamalar, Merck Türkiye’nin çalışanlarının gelişimi ve<br />
yurtdışı pozisyonlarına terfisi konularındaki kararlılığının ve<br />
başarısının net bir göstergesidir.<br />
Diğer yandan, 15 Mart <strong>2021</strong> tarihi itbariyle, Erdal<br />
Pazı’dan boşalan Merck Türkiye Finansal Kontrol<br />
Müdürü pozisyonuna Sn. Seda Has atanmıştır. Sn. Has,<br />
Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde lisans eğitimini<br />
tamamlamasının ardından; Ak-Al Tekstil, Xerox, Coca<br />
Cola ve MSD firmalarında Kontrol, Denetim, Finansal<br />
Planlama ve Analiz, Raporlama, Ticari Finans, Satın Alma<br />
alanlarında toplamda 26 yıllık deneyime sahiptir. Sn. Has,<br />
en son MSD Hayvan Sağlığı Birimi’nde Türkiye & İsrail<br />
ve İran ülkelerinden sorumlu Finans Lideri olarak görev<br />
yapıyordu. Daha öncesinde ise, Coca Cola’da sırasıyla<br />
Kıdemli İş Analisti, Ticari Finans Müdürü, Finansal Kontrol<br />
& Planlama ve Raporlama Müdürü, Satın Alma Süreç ve<br />
Sistem Müdürü gibi birçok farklı pozisyonda rol almıştır.<br />
Bu atamayla, Merck Türkiye’nin ilgili alanlarının<br />
operasyonel ve stratejik hedeflerine ulaşmasına iş ortağı<br />
olarak destek verecek olan Seda Has, ülke Liderlik Ekibinin<br />
de bir üyesi olmuştur.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
56<br />
Prof. Dr. Elif Dağlı: “Covid is now in the Childhood Age Group!”<br />
Prof. Dr. Dağlı: “Covid Artık Çocukluk Yaş Grubunda!”<br />
Stating that in the first months of the Covid-19<br />
pandemic, children did not get sick much, they<br />
had mild and did not spread the virus even if<br />
they got sick, Prof. Dr. Elif Dağlı, Pediatric Chest<br />
Diseases Specialist and President of Yes to Health<br />
Association, said, “The dominance of the virus<br />
showing the British mutation in our country for a<br />
few months and the rapid increase in the number<br />
of cases changed the characteristics of the<br />
epidemic, and children began to show symptoms<br />
of the disease. For this reason, families,<br />
educational institutions and decision makers need<br />
to update their knowledge on Covid in children.”<br />
What symptoms does Covid seen in children?<br />
Indicating that when the comprehensive studies on Covid<br />
in children in the world were examined collectively, the<br />
following conclusions were reached, Prof. Dr. Dağlı, said,<br />
“While the disease passes without symptoms at a rate of<br />
Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Sağlığa Evet<br />
Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Covid-19<br />
pandemisinin ilk aylarında çocukların pek<br />
hastalanmadıklarını, hastalansalar bile hafif<br />
geçirdikleri ve virüsü yaymadıkları kanaatinin<br />
hakim olduğunu belirterek, “Ülkemizde birkaç<br />
aydır İngiliz mutasyonunu gösteren virüsün<br />
egemen olması ve vaka sayılarının hızla artması<br />
salgının özelliklerini değiştirdi, çocuklarda da<br />
hastalık belirtileri görülmeye başladı. Bu nedenle,<br />
ailelerin eğitim kurumlarının ve karar vericilerin,<br />
çocuklarda Covid konusundaki bilgilerini<br />
güncellemeleri gerekmektedir.” dedi.<br />
Çocuklarda Covid hangi belirtiler ile görülüyor?<br />
Prof. Dr. Dağlı, Bugüne kadar dünyada çocuklarda Covid<br />
konusunda yapılmış geniş kapsamlı çalışmalar toplu olarak<br />
incelendiğinde şu sonuçlara varıldığını belirtti: “Hastalık<br />
çocuklarda %16-19 oranında belirti vermeden geçerken,<br />
belirti verenlerde en sık ateş, öksürük, boğaz ağrısı,<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
57<br />
16-19% in children, fever, cough, sore throat, nasal fullness<br />
and discharge draw attention most often in symptomatic<br />
patients. In addition, headache, muscle pain, fatigue,<br />
abdominal pain, nausea and vomiting may accompany. It is<br />
possible to confuse these symptoms with other infections<br />
of the respiratory tract in the current season. However,<br />
since the frequency of other respiratory infections has<br />
decreased significantly in the past year, the first diagnosis<br />
that comes to mind of pediatricians is Covid. Although the<br />
loss of taste and smell in children is difficult to understand,<br />
its presence will be valuable for the diagnosis of Covid.<br />
Frequent and difficult breathing can be seen in 8-12%<br />
of the patients, and skin rash can be seen in 1%. These<br />
symptoms may indicate the severity of the disease.”<br />
Can Covid in a child be heavy?<br />
Stating that although it is rare, Covid can be in the weight<br />
that requires hospitalization in children, Dağlı said, “19%<br />
of hospitalized children are infants under 2 months old,<br />
42% are adolescents in the 12-17 age group. One third<br />
of hospitalized children require intensive care treatment.<br />
Children with severe disease often have an accompanying<br />
chronic disease. Findings indicating severe disease in<br />
the childhood age group; fever lasting more than 24<br />
hours, high blood values indicating inflammation, contact<br />
with a person diagnosed with Covid in the last month;<br />
Coexistence of symptoms belonging to several organ<br />
systems such as heart, skin, gastro-intestine, kidney,<br />
respiratory and nervous system.”<br />
MIS-C can be life threatening<br />
Prof. Dr. Elif Dağlı warned, “‘Multisystem Inflammatory<br />
Syndrome (MIS-C)’ is a life-threatening picture that can be<br />
Prof. Dr. Elif Dağlı, Pediatric Chest Diseases Specialist<br />
and President of Yes to Health Association<br />
burun doluluğu ve akıntısı dikkat çekmektedir. Ayrıca baş<br />
ağrısı, kas ağrısı, yorgunluk, karın ağrısı, mide bulantısı,<br />
kusma eşlik edebilmektedir. Bu belirtileri bulunduğumuz<br />
mevsimde solunum yolunun diğer enfeksiyonları ile<br />
karıştırmak mümkündür. Ancak geçtiğimiz bir yıl<br />
içinde diğer solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı çok<br />
azaldığından çocuk hekimlerinin aklına ilk gelen tanı Covid<br />
olmaktadır. Çocuklarda tat ve koku kaybının anlaşılması zor<br />
olmakla birlikte varlığı Covid tanısı için değerli olacaktır.<br />
Hastaların %8-12 sinde sık ve zorlu nefes alma, %1’inde<br />
cilt döküntüsü görülebilmektedir. Bu belirtiler hastalığın<br />
ağırlığına işaret edebilir.”<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
58<br />
Çocukta Covid ağır geçebilir mi?<br />
Nadir olsa da çocuklarda Covid’in hastaneye yatışı<br />
gerektiren ağırlıkta olabildiğini belirten Dağlı, “Hastaneye<br />
yatan çocukların %19’u 2 aylıktan küçük süt çocukları,<br />
%42’si 12-17 yaş grubundaki ergenlerdir. Hastaneye<br />
yatırılan çocukların üçte biri yoğun bakım tedavisi<br />
gerektirmektedir. Hastalığı ağır geçiren çocuklarda çoğu<br />
zaman eşlik eden kronik bir hastalık bulunmaktadır.<br />
Çocukluk yaş grubunda ağır hastalığı işaret eden bulgular<br />
24 saatten fazla devam eden ateş, iltihabı gösteren kan<br />
değerlerinde yükseklik, son bir ay içinde Covid tanısı almış<br />
kişiyle temas; kalp, cilt, mide-barsak, böbrek, solunum,<br />
sinir sistemi gibi birkaç organ sistemine ait belirtilerin bir<br />
arada olmasıdır.” dedi.<br />
seen in children of any age, 2-6 weeks after the diagnosis<br />
of Covid, affecting the multi-organ system.” She stated<br />
that it is a diagnosis that pediatricians should keep in mind<br />
in these days when the disease is increasing in the society.<br />
Dağlı continued her words as follows,<br />
“There is no underlying disease in 73% of these patients.<br />
It mimics Kawasaki disease with persistent fever, skin rash,<br />
redness of the eyes, gastrointestinal system findings and<br />
also shows clinical signs of the heart and central nervous<br />
system. 64-80% of the patients require intensive care and<br />
13-30% require ventilator treatment.”<br />
Are spring allergies a risk factor for Covid?<br />
Expressing that it has been shown that allergy sufferers<br />
have no increased risk for Covid disease, Dağlı said, “It has<br />
been understood that the ACE 2 receptors used by the<br />
virus to enter the body are less active in allergic people, and<br />
the risk is further reduced when controlled with treatment.<br />
However, allergy sufferers often touch their hands to<br />
scratch their nose. Since this action will increase virus<br />
transmission, those with allergic rhinitis should avoid it.”<br />
From whom do children get the virus? Does it<br />
infect?<br />
Noting that 73% of children get the virus from an adult,<br />
Prof. Dr. Elif Dağlı continued her words, “The rate of taking<br />
from another child is only as low as 5%. It is also around<br />
8% that children are source cases at home. Even during<br />
school time, 69% of pediatric patients get the disease from<br />
their household. A comprehensive social study in Norway<br />
has determined that 66% of the source cases are mother<br />
or father and 34% are children. 42% of the children who<br />
are the source of the virus are over the age of 17. The rate<br />
of being a source case for children under the age of six is<br />
only 8%. The US disease control center also reports that<br />
children get the disease from their household or unmasked<br />
environments, and that transmission is very low in schools<br />
with masks. The test is at least as reliable as in adults, as<br />
the accumulation of viruses in the nasal area in children<br />
may be higher than in adults. In areas where Covid cases<br />
are concentrated, children should be tested even if the<br />
MIS-C yaşamı tehdit edebiliyor<br />
Prof. Dr. Elif Dağlı, “Her yaş çocukta görülebilen, Covid<br />
tanısından 2-6 hafta sonra çıkan, çok organ sistemini<br />
etkileyen ‘Multisistem İnflamatuar Sendrom (MIS-C)’<br />
yaşamı tehdit edebilen bir tablodur.” diyerek, çocuk<br />
hekimlerinin hastalığın toplum içinde arttığı bu günlerde<br />
akılda tutması gereken bir tanı olduğunu ifade etti. Dağlı,<br />
sözlerine şöyle devam etti:<br />
“Bu hastaların %73’ünde altta yatan hiçbir hastalık<br />
bulunmamaktadır. Düşmeyen ateş, cilt döküntüsü,<br />
gözlerde kızarma, mide-barsak sistemi bulguları ile<br />
Kawasaki hastalığını taklit edip, kalp ve merkezi sinir<br />
sistemine ait klinik belirtiler de göstermektedir. Hastaların<br />
%64-80’i yoğun bakım, %13-30’u ventilatör tedavisi<br />
gerektirmektedir.”<br />
Bahar alerjileri Covid için risk faktörü müdür?<br />
Alerjisi olanların Covid hastalığı için artmış risk<br />
taşımadıkları gösterildiğini söyleyen Dağlı, “Virüsün vücuda<br />
girmek için kullandığı ACE 2 algaçlarının alerjik kişilerde<br />
daha az aktif olduğu, tedavi ile kontrolü sağlandığında riskin<br />
daha da azaldığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte, alerjisi<br />
olanlar sıklıkla burun kaşımak için ellerini yüze değdirirler.<br />
Bu hareket virüs bulaşını arttıracağı için alerjik nezlesi<br />
olanların kaçınması gerekmektedir.” diye belirtti.<br />
Çocuklar virüsü kimden alır? bulaştırır mı?<br />
Çocukların virüsü %73 oranında bir erişkinden aldığına<br />
dikkat çeken Prof. Dr. Elif Dağlı, sözlerine şöyle devam<br />
etti: “Başka bir çocuktan alma oranı ise ancak %5 kadar<br />
düşüktür. Çocukların evde kaynak vaka olması da %8<br />
civarındadır. Okul zamanı bile çocuk hastaların %69’u<br />
hastalığı ev halkından almaktadır. Norveç’te geniş<br />
kapsamlı toplumsal bir çalışma kaynak vakaların %66’sının<br />
anne veya baba, %34’ü ise çocuk olduğu belirlemiştir. Virüs<br />
kaynağı olan çocukların %42’sinin 17 yaşından büyüktür.<br />
Altı yaşından küçük çocukların kaynak vaka olma oranı ise<br />
sadece %8 dir. ABD hastalık kontrol merkezi de çocukların<br />
hastalığı ev halkından veya maskesiz ortamlardan aldığını,<br />
maske uygulaması olan okullarda bulaşın çok düşük oranda<br />
olduğunu bildirmektedir. Çocuklarda geniz bölgesinde<br />
virüs birikimi erişkinlerden fazla olabildiği için test en az<br />
erişkinlerde olduğu kadar güvenilirdir. Covid vakalarının<br />
yoğun olduğu bölgelerde çocukların viral enfeksiyon<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
59<br />
symptoms of viral infection are mild. In cases where testing<br />
is not possible, the isolation should not be terminated<br />
before the clinical signs of the child have completely<br />
passed.”<br />
How are diagnosed children treated?<br />
Emphasizing that antibiotic treatment has no place in Covid<br />
disease, Dağlı said, “In only 6% of the children diagnosed<br />
with Covid, another bacterium and virus were detected.<br />
Using common antibiotics to prevent secondary infection<br />
can develop community antibiotic resistance. Children<br />
with mild illness should drink plenty of fluids, rest, and use<br />
antipyretics if necessary. Although there is not enough<br />
evidence for the use of cortisone, which is beneficial<br />
in respiratory distress in adults, it is possible to apply it<br />
when there is shortness of breath. In children with severe<br />
picture, immunoglobulin and cortisone are administered<br />
intravenously.”<br />
How to prevent children from getting Covid?<br />
Remarking that children could not find a place in the<br />
pandemic equation until mutant viruses were seen, Dağlı<br />
said, “In recent months, different vaccine companies<br />
have started childhood vaccination trials, but more time<br />
is needed for widespread application. Still the most<br />
important measure is to stop the spread in the society.<br />
Children get the virus from adults. It has been shown that<br />
the source of infection is home, not school. Frequent<br />
interruptions to education by showing schools as resources<br />
caused many mental problems in children, education was<br />
not adequately provided. Under conditions where adults do<br />
not obey pandemic rules and decision makers do not stop<br />
social mobility, it is an inevitable consequence that viruses<br />
that show mutations will diversify and children continue<br />
to get sick. Child health and children’s rights should be<br />
respected during the pandemic.”<br />
belirtileri hafif bile olsa test yapılmalıdır. Test yapılması<br />
mümkün olmayan durumlarda çocuğun klinik belirtileri<br />
tamamen geçmeden izolasyona son verilmemelidir.”<br />
Tanı alan çocuklar nasıl tedavi edilir?<br />
Antibiyotik tedavisinin Covid hastalığında yeri olmadığını<br />
vurgulayan Dağlı, “Covid tanısı alan çocukların sadece<br />
%6’sında eşlik eden başka bir bakteri ve virüs saptanmıştır.<br />
İkincil enfeksiyon gelişmemesi için yaygın antibiyotik<br />
kullanmak toplumsal antibiyotik direnci geliştirebilir.<br />
Hafif hastalığı olan çocuklar bol sıvı almalı, dinlenmeli,<br />
gerekirse ateş düşürücü kullanmalıdır. Erişkinlerde<br />
solunum sıkıntısında yararlı olan kortizonun çocuklarda<br />
kullanımı için yeterli kanıt olmamakla birlikte nefes darlığı<br />
olduğunda uygulanması mümkündür. Ağır tablo gösteren<br />
çocuklarda damar yoluyla immunoglobulin ve kortizon<br />
uygulanmaktadır.” dedi.<br />
Çocukların Covid olması nasıl engellenir?<br />
Mutant virüsler görülünceye kadar çocukların pandemi<br />
denkleminde yer bulamadığını, aşı çalışmalarının çocukları<br />
kapsamadığını belirten Dağlı, “Son aylarda değişik aşı<br />
firmalarının çocukluk yaş aşı denemelerine başladılar,<br />
ancak yaygın uygulama için daha çok zamana gereksinim<br />
bulunmaktadır. Halen en önemli önlem toplumdaki yayılımı<br />
durdurmaktır. Çocuklar virüsü erişkinlerden almaktadır.<br />
Bulaş kaynağının okul değil ev olduğu gösterilmiştir.<br />
Okulların kaynak gibi gösterilerek eğitime sıklıkla<br />
ara verilmesi çocuklarda birçok ruhsal soruna neden<br />
olmuştur, eğitim yeterince sunulmamıştır. Erişkinlerin<br />
pandemi kurallarına uymadığı, karar vericilerin toplumsal<br />
hareketliliği durdurmadığı koşullarda mutasyon gösteren<br />
virüslerin çeşitlenmesi ve çocukların hastalanmaya devam<br />
etmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Pandemi sırasında da<br />
çocuk sağlığı ve çocuk hakları gözetilmelidir.” diye belirtti.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
60<br />
In Heart Health, Your Veins Determine Your Fate<br />
Kalp Sağlığında Damarlarınız Kaderinizi Belirler<br />
Kardiyovasküler hastalıklar, tüm dünyada bulaşıcı<br />
hastalıklara bağlı olmayan ölümlerin bir numaralı<br />
sebebi olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ise Sağlık<br />
Bakanlığı verilerine göre her iki can kaybından biri<br />
kalp ve damar hastalıkları kaynaklı gerçekleşiyor.<br />
Prof. Dr. Timur Timurkaynak, Head of Cardiology Department,<br />
Bayındır Icerenkoy Hospital and Bayındır Levent Medical Center,<br />
Bayındır Healthcare Group, Isbank Group<br />
Cardiovascular diseases stand out as the number<br />
one cause of deaths not related to infectious<br />
diseases all over the world. In Turkey, one of<br />
every two casualties taking place according to<br />
Ministry of Health data sourced heart and blood<br />
vessel disease.<br />
Indicating that it is possible to change this<br />
situation, Prof. Dr. Timur Timurkaynak, Head<br />
of Cardiology Department, Bayındır Icerenkoy<br />
Hospital and Bayındır Levent Medical Center,<br />
Bayındır Healthcare Group, Isbank Group, drew<br />
attention to 8 risk factors and made golden<br />
suggestions to protect the heart.<br />
The COVID-19 epidemic experienced all over the world<br />
showed the importance of regular health checks by<br />
teaching that we need to pay more attention to our health.<br />
While it is seen that individuals with heart disease as well as<br />
chronic disease survive COVID-19 more difficultly, the fact<br />
that the secret of a long life passes through a healthy heart<br />
has become more and more important every day.<br />
Stating that what needs to be done for heart health is<br />
actually the same as what needs to be done to protect our<br />
whole body and health, Prof. Dr. Timur Timurkaynak, Head<br />
of Cardiology Department, Bayındır Icerenkoy Hospital<br />
and Bayındır Levent Medical Center, Bayındır Healthcare<br />
Group, Isbank Group, said, “Taking good care of our hearts<br />
is actually much easier than you think. It should not be<br />
Bu tabloyu değiştirebilmenin mümkün olduğunu<br />
belirten Türkiye İş Bankası grup şirketleri<br />
arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır<br />
İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp<br />
Merkezi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur<br />
Timurkaynak, 8 risk faktörüne dikkat çekerek,<br />
kalbi koruyacak altın önerilerde bulundu.<br />
Tüm dünyada yaşanan COVID-19 salgını, sağlığımıza<br />
daha fazla dikkat etmemiz gerektiğini öğreterek, düzenli<br />
sağlık kontrollerinin önemini gözler önüne serdi. Kronik<br />
hastalığının yanında kalp hastalığı olan bireylerin COVID-<br />
19’u daha zor atlattığı görülürken, uzun bir yaşamın sırrının<br />
sağlıklı kalpten geçtiği gerçeği her geçen gün biraz daha<br />
önem kazandı.<br />
Kalp sağlığı için yapılması gerekenlerin, aslında tüm<br />
vücudumuzu ve sağlığımızı korumak için yapılması<br />
gerekenler ile aynı olduğunu belirten Bayındır İçerenköy<br />
Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Kardiyoloji<br />
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, “Kalbimize<br />
iyi bakmak aslında sanıldığından çok daha kolay.<br />
Unutulmamalıdır ki, kalp hastası olmak kader değildir. Kalp<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>
62<br />
forgotten that heart disease is not destiny. If we stay away<br />
from the factors that make up the risk of heart disease, we<br />
can prevent heart disease. At this point, health awareness<br />
is of great importance. Having a high level of awareness<br />
protects you from diseases such as heart disease, stroke<br />
and kidney failure.”<br />
8 factors affecting heart health<br />
Referring to the importance of getting to know the<br />
enemies of the heart and staying away from them, Prof.<br />
Dr. Timur Timurkaynak said, “We can count hypertension,<br />
diabetes, obesity, smoking, high cholesterol, not exercising,<br />
unhealthy diet and family history of heart disease as the<br />
enemy of the 8 risk factors. However, these risk factors are<br />
risk factors that affect not only our heart but also all of our<br />
veins. Therefore, every precaution we take for heart health<br />
protects us not only from heart attack and heart failure,<br />
but also from stroke, kidney failure, aortic aneurysm,<br />
hypertension, diabetes, COPD, cancer and obesity.”<br />
Over-the-counter heart health advice<br />
Underlining that action should be taken to avoid these 8<br />
risk factors, Cardiologist Prof. Dr. Timur Timurkaynak said,<br />
“The healthiest and cheapest sport is brisk walking. It is<br />
necessary to walk a little more than 35 minutes at least 5<br />
days a week, 7 days if possible, or take 10 thousand steps<br />
a day by counting steps thanks to technology. Leave your<br />
car two stops away from your home or workplace and<br />
walk safely.” Stating that individuals who have high blood<br />
pressure and cholesterol, have diabetes, do not play sports,<br />
are overweight and smoke, they will witness a miracle if<br />
they do not have heart disease, Prof. Dr. Timurkaynak drew<br />
attention to modifiable risk factors.<br />
Your veins determine your destiny<br />
Recording that vascular health will shape our destiny, Prof.<br />
Dr. Timur Timurkaynak, Head of Cardiology Department,<br />
Bayındır Icerenkoy Hospital and Bayındır Levent Medical<br />
Center, Bayındır Healthcare Group, Isbank Group, said,<br />
“If you have high levels of sugar, insulin, salt, cholesterol,<br />
nicotine and high pressure in the blood, all your organs will<br />
be exposed to these harmful substances and deteriorate<br />
rapidly. Healthy hearts are fed by healthy veins. When our<br />
vascular structure deteriorates, the disease process begins<br />
and we lose years of our life. It is not difficult to keep our<br />
veins and hearts young with healthy eating, sports and<br />
regular controls.”<br />
hastalığı riskini oluşturan faktörlerden uzak durursak, kalp<br />
hastalığını önleyebiliriz. Bu noktada sağlık bilinci büyük<br />
önem taşıyor. Bu bilincin yüksek olması kalp hastalığı, felç,<br />
böbrek yetmezliği gibi hastalıklardan korur” dedi.<br />
Kalp sağlığını etkileyen 8 faktör<br />
Kalbin düşmanlarını tanıyarak, bunlardan uzak durmanın<br />
önemine değinen Prof. Dr. Timur Timurkaynak,<br />
“Hipertansiyon, diyabet, obezite, sigara, yüksek kolesterol,<br />
egzersiz yapmamak, sağlıksız beslenmek ve ailede kalp<br />
hastalığı hikayesi olmasını kalbin düşmanı 8 risk faktörü<br />
olarak sayabiliriz. Ancak bu risk faktörleri sadece kalbimizi<br />
değil, tüm damarlarımızı etkileyen risk faktörleridir.<br />
Dolayısı ile kalp sağlığı için aldığımız her önlem bizi sadece<br />
kalp krizi ve kalp yetmezliğinden değil, aynı zamanda felç,<br />
böbrek yetmezliği, aort anevrizması, hipertansiyon, diyabet,<br />
KOAH, kanser ve obeziteden de koruyor” diye konuştu.<br />
Reçetesiz kalp sağlığı önerileri<br />
Bu 8 risk faktöründen korunmak için harekete geçilmesi<br />
gerektiğinin altını çizen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr.<br />
Timur Timurkaynak, “En sağlıklı ve en ucuz spor, tempolu<br />
yürüyüştür. Haftanın en az 5, mümkünse 7 günü 35<br />
dakikadan biraz daha fazla tempolu yürümek ya da teknoloji<br />
sayesinde adımları sayarak günde 10 bin adım atmak<br />
gerekiyor. Otomobilinizi evinize ya da iş yerinize iki durak<br />
uzakta bırakın ve mutlaka yürüyün” dedi.<br />
Tansiyonu ve kolesterolü yüksek, şeker hastalığı olan, spor<br />
yapmayan, kilolu ve sigara içen bireylerin kalp hastası<br />
olmaması durumunda bir mucizeye tanıklık edileceğini<br />
de söyleyen Prof. Dr. Timurkaynak, değiştirilebilir risk<br />
faktörlerine dikkat çekti.<br />
Damarlarınız kaderinizi belirler<br />
Damar sağlığının kaderimizi şekillendireceğini belirten<br />
Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi<br />
Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak,<br />
“Eğer kanda yüksek oranda şeker, insulin, tuz, kolesterol,<br />
nikotin ve yüksek basınç var ise tüm organlarınız bu zararlı<br />
maddelere maruz kalarak hızla bozulur. Sağlıklı kalpler,<br />
sağlıklı damarlar ile beslenir. Damar yapımız bozulduğunda<br />
artık hastalık süreci başlamış olur ve ömrümüzden yıllar<br />
kaybederiz. Sağlıklı beslenme, spor, düzenli kontrollerle<br />
damarlarımızı ve kalbimizi genç tutmak hiç de zor değil”<br />
diye konuştu.<br />
<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>