01.05.2021 Views

Medikal Teknik May 2021

Medikal Teknik May 2021

Medikal Teknik May 2021

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Publisher<br />

H. Ferruh IŞIK<br />

on behalf of<br />

İstmag Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.<br />

Managing Editor<br />

(Responsible)<br />

Mehmet SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

Advertising Coordinator<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

+90 537 441 97 68<br />

Editors<br />

Duygu SAZAN<br />

duygu.sazan@img.com.tr<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

Foreign Relations Manager<br />

Ayça SARIOGLU<br />

ayca.sarioglu@img.com.tr<br />

Accounting Manager<br />

Cuma KARAMAN<br />

cuma.karaman@img.com.tr<br />

Finance Manager<br />

Yusuf DEMİRKAZIK<br />

yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />

Digital Assets Manager<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Web Designer<br />

Amine Nur Yılmaz<br />

amine.yilmaz@img.com.tr<br />

Graphic & Design<br />

Sami Aktaş<br />

sami.aktas@img.com.tr<br />

Subscription<br />

İsmail Özçelik<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

Bursa Represantation<br />

Ömer Faruk GÖRÜN<br />

omer.gorun@img.com.tr<br />

Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA<br />

Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481<br />

Printing<br />

CTP • BASKI<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mah. 29 Ekim Cad.<br />

İhlas Plaza No: 11 A/41<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL<br />

+90.212 454 30 00<br />

Head Office<br />

İstanbul Magazin Grubu<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No:11 Medya Blok Kat:1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

www.medikalteknik.com.tr<br />

e-mail: info@medikalteknik.com.tr<br />

İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinde<br />

yer alan makalelerdeki fikirler<br />

yazarlarına aittir.<br />

Yayınlanan ilanların sorumluluğu<br />

reklam verene aittir.<br />

İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinin<br />

bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik İç<br />

Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir.<br />

Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.<br />

medikalteknik<br />

Recep Arslantaş<br />

Duygu Sazan<br />

1<br />

0<br />

1<br />

6<br />

1<br />

8<br />

2<br />

8<br />

4<br />

4<br />

4<br />

6<br />

Performance of a Nebuliser Has Great<br />

Importance in the Treatment of<br />

Respiratory Diseases<br />

Solunum Hastalıklarının Tedavisinde<br />

Nebülizatörün Performansı Büyük<br />

Önem Taşıyor<br />

15th International Quality in Healthcare,<br />

Accreditation and Patient Safety<br />

Congress is Opening its Sessions in<br />

Antalya again on its New Date...<br />

15. Uluslararası<br />

Sağlıkta Kalite Akreditasyon ve Hasta<br />

Güvenliği Kongresi yeni tarihinde yeniden<br />

Antalya’ da Oturumlarını Açıyor…<br />

What Are Turquality Supports in the<br />

Health Sector?<br />

Sağlık Sektöründe, Turquality<br />

Destekleri Nelerdir?<br />

Domestic PET-BT in Cancer Diagnosis is<br />

Developed in Technopark Istanbul<br />

Kanser Teşhisinde Yerli PET-BT<br />

Teknopark İstanbul’da Geliştiriliyor<br />

Abdi İbrahim’s Organization 2025 to<br />

Build the Future Today<br />

Abdi İbrahim, Organizasyon 2025’le<br />

Geleceği Bugünden Yakalayacak<br />

Abbott is Stepping up Local Production<br />

in Turkey to Include Science-Based<br />

Nutrition Products<br />

Abbott, Türkiye’deki Yerel Üretimine<br />

Bilimsel Beslenme Ürünlerini de Dahil<br />

Ederek Hız Veriyor


“COMPLETE LOCK DOWN” IS SUBJECT TO THE<br />

STREETS, NOT TO THE IDEAS!<br />

We start <strong>May</strong> with a new experience: “Complete lock down!”<br />

There have been bans and restrictions before, but this time some innovations have also<br />

been added to these rules. It seems like our predictions will gain a little more value in this<br />

period. Correct orientations, strategic forecasts, and acquired experiences will increase the<br />

role of sectoral success ...<br />

We now admit that the Covid-19 outbreak will remain at the center of our lives for a while.<br />

But I always say that the world is about health, not Covid-19! Covid-19 is not the only<br />

disease, not the only problem ...<br />

Diseases that we have been struggling with for years and known only to those who suffer<br />

are still present in our lives… In this issue, we have discussed the “Obesity” disease. On<br />

<strong>May</strong> 22, it was declared as the European Obesity Day and attention was drawn to this big<br />

problem that entered our lives by deceiving us as a part of our happiness… I don’t want<br />

you to pass without thinking: What do you think is obesity? Is it a disease or the overweight<br />

we call a little?<br />

Actually, the mistake starts here. We do not perceive obesity as a disease. We were fed<br />

irregularly; we were immobile. We think that with a little diet and exercise, we will lose the<br />

weight we gain.<br />

Well, is obesity just about our mirror image? What will be the health of our vital organs, our<br />

metabolic power and the long-term manifestations of this disease? Let’s think…<br />

Of course, it will not be stuck on one issue… Let’s try to get to know cancer, cardiovascular<br />

diseases, our brain, our pain, our psychology and many other diseases that want to<br />

generate a living space inside us. Let’s listen to ourselves, hear the voices of our bodies,<br />

read the subtitles of our internal organs. After all, “full closure”, we have a lot of time to<br />

think, research, find, understand ...<br />

Stay healthy until we meet in our next issue!<br />

DUYGU SAZAN<br />

Editor<br />

“TAM KAPANMA” SOKAKLARA GELDİ, FİKİRLERE DEĞİL!<br />

<strong>May</strong>ıs ayına yeni bir tecrübe edinerek başlıyoruz: “Tam Kapanma”<br />

Daha önce de yasaklar ve kısıtlamalar oldu ama bu defa bazı yenilikler de katıldı bu kurallara.<br />

Öngörülerimiz sanki bu dönemde biraz daha fazla değer kazanacak gibi görünüyor. Doğru<br />

yönelimler, stratejik tahminler, edinilmiş tecrübeler sektörel başarı kazanmada rolünü arttıracak…<br />

Covid-19 salgını, artık kabul ediyoruz ki, hayatımızın merkezinde bir müddet daha kalacak. Ama<br />

her defasında bıkmadan söylüyorum, dünya Covid-19’dan değil sağlıktan ibaret! Tek hastalık, tek<br />

sorun Covid-19 değil…<br />

Yıllardır mücadele ettiğimiz ve çilesini sadece çekenin bildiği hastalıklar hala yaşamlarımızdaki<br />

varlığını sürdürüyor… Bu sayımızda “Obezite” hastalığını konu aldık. 22 <strong>May</strong>ıs günü Avrupa<br />

Obezite Günü olarak ilan edilmiş ve mutluluğumuzun bir parçası gibi bizi kandırarak hayatımıza<br />

giren bu büyük soruna dikkat çekilmiş… Düşünmeden geçmenizi istemem: Obezite sizce nedir?<br />

Bir hastalık mı yoksa azıcık dediğimiz fazla kilolar mı?<br />

Aslında yanılgı şurada başlıyor. Obeziteyi, bir hastalık olarak algılamıyoruz. Düzensiz beslendik,<br />

hareketsiz kaldık. Ufak bir diyet ve egzersizle aldığımız kiloları geri veririz diyoruz.<br />

Peki, obezite sadece aynaya yansıyan görüntümüzden mi ibaret? Yaşamsal organlarımızın sağlığı,<br />

metabolizma gücümüz ve bu hastalığın uzun vadeli dışavurumları ne olacak? Düşünelim…<br />

Tabii tek konuda saplanıp kalmak olmaz… Kanseri, kalp ve damar hastalıklarını, beynimizi,<br />

ağrılarımızı, psikolojimizi ve daha birçok içimizde kendisine bir yaşam alanı oluşturmak<br />

isteyen bu hastalıkları tanımaya çalışalım. Kendimizi dinleyelim, vücudumuzun sesini duyalım,<br />

iç organlarımızın alt yazılarını okuyalım. Ne de olsa “tam kapanma”, düşünmek, araştırmak,<br />

bulmak, anlamak için vaktimiz çok…<br />

Bir sonraki sayımızda buluşuncaya dek sağlıkla kalın!


6<br />

WISH THIS BE THE FINAL RAUNT!<br />

BU SON RAUNT OLSUN!<br />

The Covid-19 pandemic, which has swept the world<br />

for more than a year, still continues to negatively<br />

affect our lives. Although we obey the rules of<br />

mask, social distancing, hygiene and the number<br />

of vaccinations increased rapidly, we could not<br />

escape from the Covid-19 pandemic.<br />

Once again, we had to be completely shut down,<br />

locked up in our homes. I hope that this time we<br />

will act very hard in the fight against Covid-19<br />

and get rid of this epidemic as soon as possible.<br />

Together, we can get rid of this epidemic by<br />

working hand in hand, strictly following the rules<br />

announced by the authorities and facilitating the<br />

work of our healthcare professionals.<br />

It is one of the most important steps in the<br />

fight against the epidemic that those who are<br />

in turn must be vaccinated without wasting<br />

any time. By the way, our scientists have a<br />

warning to those who are vaccinated. Even<br />

if our people are vaccinated, they should<br />

be wary of the Covid-19 virus. Although<br />

they are protected from Covid-19<br />

by being vaccinated themselves,<br />

there are risks of being a carrier<br />

of this virus. We should also pay<br />

attention to this warning of our<br />

scientists.<br />

On the other hand, it is very<br />

pleasing that the domestic<br />

vaccine study is nearing its end.<br />

We are impatiently waiting for our<br />

local vaccine.<br />

Stay healthy until we meet in our<br />

June <strong>2021</strong> issue.<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

Coordinator<br />

Recep Aslantas<br />

Coordinator<br />

Bir yıldan fazladır dünyayı kasıp kavuran Covid-19<br />

pandemisi hala hayatımızı olumsuz etkilemeye devam<br />

ediyor. Maske, mesafe, hijyen kurallarına uyuyor<br />

olmamıza ve aşılanma sayılarının hızla artmasına<br />

rağmen Covid-19 pandemisinden kurtulamadık.<br />

Bir kez daha tam tam kapanma, evlerimize hapsolmak<br />

zorunda kaldık. Umarım ki bu defa Covid-19’la<br />

mücadelede çok sıkı davranır bir an önce bu salgından<br />

kurtuluruz. Hep beraber el ele vererek, yetkililerin<br />

açıklamış oldukları kurallara harfiyen uyarak ve sağlık<br />

çalışanlarımızın da işlerini kolaylaştırarak bu<br />

salgından kurtulabiliriz.<br />

Aşı sırası gelenlerin de hiç vakit<br />

kaybetmeden aşılarını yaptırmaları salgınla<br />

mücadelede en önemli adımlardan birisi.<br />

Bu arada bilim insanlarımızın aşı olanlara<br />

bir uyarısı var. İnsanımız aşı olsa bile<br />

Covid-19 virüsüne karşı dikkatli olmalı.<br />

Kendileri aşılanarak, Covid-19’dan<br />

korunsalar da bu virüsün taşıyıcısı<br />

olma riskleri bulunmakta. Bilim<br />

insanlarımızın bu uyarısını da<br />

çok dikkate almalıyız.<br />

Diğer yandan da yerli aşı<br />

çalışmasında sona doğru<br />

yaklaşılması oldukça<br />

sevindirici bir durum.<br />

Sabırsızlıkla yerli<br />

aşımızı bekliyoruz.<br />

Haziran <strong>2021</strong><br />

sayımızda<br />

görüşünceye kadar<br />

esen kalın.<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

Coordinator<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


8<br />

The Great Success of Turkish Scientists: Human Trials of<br />

Spray Vaccine Applied Through the Nose Are Starting<br />

Türk Bilim İnsanlarının Büyük Başarısı: Burundan Uygulanan<br />

Sprey Aşının İnsan Deneylerine Başlanıyor<br />

Türk bilim insanlarının Covid-19’a karşı geliştirdiği<br />

Türkiye’nin ilk burundan uygulanan (intranazal)<br />

yerli aşısı için geri sayım başladı. Sprey şeklinde<br />

burundan uygulanacak olan aşıyı geliştiren<br />

ekibin arkasında ise wgrafi Nano Teknoloji<br />

A.Ş.’yi bünyesinde barındıran Ahlatcı Holding<br />

var. Tamamen yerli imkanlarla geliştirilen<br />

aşı çalışmalarında gelinen noktanın önemini<br />

vurgulayan Ahlatcı Holding ve Nanografi Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatcı, “Türk bilim<br />

insanlarının imza attığı bu proje hem Türkiye hem<br />

de dünya için büyük önem taşıyor. Yürüttüğümüz<br />

çalışmayla, ülkemiz için üzerimize düşeni<br />

yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.<br />

Ahmet Ahlatcı, Chairman of Nanografi<br />

Nano Teknoloji A.Ş. of Ahlatcı Holding<br />

The countdown began for the Turkey’s first<br />

nose (intranasal) domestic vaccine developed<br />

by Turkish scientists against the Covidien-19.<br />

Ahlatcı Holding, which includes Nanografi Nano<br />

Teknoloji A.Ş., is behind the team that developed<br />

the vaccine to be applied through the nose in<br />

the form of a spray. Emphasizing the importance<br />

of this vaccine trials with improved completely<br />

local capabilities, Ahmet Ahlatcı, Chairman of<br />

Ahlatcı Holding and Nanografi said, “This project<br />

improved by Turkish scientists has a great<br />

importance for both Turkey and the world. We<br />

are happy to do our part for our country with the<br />

work we are doing.”<br />

While vaccination studies continue without slowing down<br />

to prevent the Covid-19 epidemic that affects the whole<br />

world, good news comes from domestic and national<br />

vaccination studies. Unlike conventional vaccines, Turkey’s<br />

first domestic intranasal vaccine will be applied as a nasal<br />

spray, developed by as a result of the studies carried out<br />

by Nanografi Nano Teknoloji A.Ş. within the body of Ahlatcı<br />

Holding, which continues its support to scientists, which<br />

will begin human trials in April. Thanks to this technology of<br />

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınını önlemek<br />

için aşı çalışmaları hız kesmeden devam ederken, yerli ve<br />

milli aşı çalışmalarından da güzel haberler geliyor. Bilim<br />

insanlarına verdiği desteği sürdüren Ahlatcı Holding’in<br />

bünyesinde yer alan Nanografi Nano Teknoloji A.Ş.’nin<br />

yürüttüğü çalışmalar sonucunda Nisan ayında insan<br />

deneylerine başlanacak olan Türkiye’nin ilk intranazal<br />

yerli aşısı klasik aşılardan farklı olarak burundan sprey<br />

şeklinde uygulanacak. Aşının bu teknolojisi sayesinde virüs<br />

ile daha etkin mücadele edilebileceği öngörülüyor. Yerli<br />

aşının, mutasyon durumunda çok hızlı bir şekilde yeniden<br />

modellenebilmesi de Covid-19 ile mücadelede önemli bir<br />

adım olarak görülüyor.<br />

40 bilim insanı bir araya geldi<br />

ODTÜ Teknokent bünyesindeki Nanografi Nano Teknoloji<br />

çatısı altında faaliyete başlayan Türk bilim insanları<br />

tarafından yürütülen yerli aşı projesi ülkemizin sahip olduğu<br />

gelişmiş Ar-Ge birikiminin de bir göstergesi. Bugüne dek<br />

pek çok öncü nanoteknoloji ürünü patenti almayı başarmış<br />

bir ekip tarafından geliştirilen yerli aşı projesi, 40 Türk<br />

bilim insanını bir araya getirerek büyük bir bilimsel çalışma<br />

zemini oluşmasını da sağladı.<br />

Oda sıcaklığında taşınabiliyor ve saklanabiliyor<br />

Yenilikçi bir aşı türü olan intranazal aşı RNA ve inaktif<br />

aşı teknolojisinden farklı olarak protein temelli olarak<br />

tasarlandı. İçerisinde virüs veya virüs benzeri bir<br />

parçacık bulunmuyor. Ayrıca hayvan deneyleri de<br />

tamamlanmış durumda. Intranazal aşıyla ilgili konuşan<br />

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


9<br />

the vaccine, it is predicted that the virus can be fought more<br />

effectively. The ability to remodel the local vaccine very<br />

quickly in case of mutation is also seen as an important step<br />

40 scientists came together<br />

The domestic vaccine project carried out by Turkish<br />

scientists, which started operating under the Nanografi Nano<br />

Teknoloji A.Ş. within METU Technopolis, is also an indicator<br />

of the advanced R&D experience of our country. The local<br />

vaccine project, which has been developed by a team that<br />

has managed to obtain many pioneering nanotechnology<br />

product patents, brought together 40 Turkish scientists and<br />

generated a great scientific study ground.<br />

Can be transported and stored at room<br />

temperature<br />

Intranasal vaccine, an innovative vaccine type, was<br />

designed as protein-based, unlike RNA and inactive vaccine<br />

technology. It does not contain a virus or a virus-like particle.<br />

In addition, animal experiments have been completed.<br />

Informing about the intranasal vaccine, Dr. Mehmet<br />

Ceyhan, Head of Pediatric Infectious Diseases Department,<br />

Hacettepe University Faculty of Medicine said, “The vaccine<br />

can be transported and stored at room temperature. Since<br />

it is administered through the nose, it can prevent the<br />

virus from entering the body directly. Other vaccines have<br />

no effect until they come face-to-face with blood cells.<br />

Therefore, it also prevents vaccinated people from taking<br />

the virus and transmitting it to others. This has not been<br />

achieved with vaccines produced so far. It is very easy to<br />

apply, the injector does not enter. The vaccine reduces its<br />

instability.”<br />

Ahlatcı Holding will leave all income of the vaccine<br />

to the state<br />

Ahmet Ahlatcı, Chairman of Nanografi Nano Teknoloji A.Ş.<br />

of Ahlatcı Holding, which developed the vaccine, said, “We<br />

brought together 40 scientists who are experts in their<br />

field under the roof of Nanografi in order to do our part in<br />

combating the coronavirus epidemic. We see the domestic<br />

vaccine study as a duty for our country. With this study, we<br />

aim to show the world what our country’s scientists can do.<br />

We will start human trials of the vaccine in April. This year,<br />

we will meet all the needs of our country by producing 25<br />

million doses per month and 300 million doses per year.”<br />

Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan,<br />

şunları söylüyor: “Aşı oda sıcaklığında taşınabiliyor ve<br />

saklanabiliyor. Burundan verildiği için virüsün direkt vücuda<br />

girmesini engelleyebiliyor. Diğer aşıların, kan hücreleriyle<br />

karşı karşıya gelene kadar hiçbir etkisi yok. Dolayısıyla<br />

aşılı kişilerin virüsü alıp başkalarına bulaştırmasını da<br />

engelliyor. Bu şu ana kadar üretilen aşılar ile başarılmış<br />

bir şey değil. Uygulaması çok kolay, enjektör girmiyor. Aşı<br />

kararsızlığını azaltıyor.”<br />

Ahlatcı Holding, aşının tüm gelirini devlete<br />

bırakacak<br />

Aşıyı geliştirmekte olan Nanografi Nano Teknoloji A.Ş.’yi<br />

bünyesinde barındıran Ahlatcı Holding’in Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ahmet Ahlatcı, “Koronavirüs salgınıyla mücadelede<br />

üzerimize düşeni yerine getirmek amacıyla alanında uzman<br />

40 bilim insanını Nanografi çatısı altında bir araya getirdik.<br />

Yerli aşı çalışmasını ülkemiz için üzerimize düşen bir vazife<br />

olarak görüyoruz. Bu çalışmayla birlikte ülkemizin bilim<br />

insanlarının neler yapabildiğini tüm dünyaya göstermeyi<br />

amaçlıyoruz. Nisan ayında aşının insan deneylerine<br />

başlayacağız. Bu yıl içerisinde ayda 25 milyon doz, yılda da<br />

300 milyon doz üreterek ülkemizin ihtiyacının tamamını<br />

karşılayacağız” dedi.<br />

Türkiye’nin ilk, bölgenin ise en büyük hacimli<br />

nanoteknoloji yatırımı<br />

Ahmet Ahlatcı, “Grafen Seri Üretim Tesisi Türkiye’nin ilk,<br />

bölgenin ise en büyük hacimli nanoteknoloji yatırımı olacak.<br />

Bu yatırımla yıllık grafen üretiminde 100 tonun üzerine<br />

çıkacağız. Bu üretim hattı grafen üretiminin zorluklarının<br />

çözüldüğü, kullanıcı dostu bir model” şeklinde sözlerine<br />

devam etti.<br />

Turkey’s first and the largest volume of investment<br />

in nanotechnology<br />

Ahmet Ahlatcı added further, “Grafen Seri Üretim Tesisi<br />

(Graphene Serial Production Facility) will be the first in<br />

Turkey, and be nanotechnology investment with largest<br />

volume in the region. With this investment, we will increase<br />

the annual graphene production to over 100 tons. This<br />

production line is a user-friendly model that solves the<br />

difficulties of graphene production.”<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


10<br />

Performance of a Nebuliser Has Great Importance in the<br />

Treatment of Respiratory Diseases<br />

Solunum Hastalıklarının Tedavisinde Nebülizatörün<br />

Performansı Büyük Önem Taşıyor<br />

The use of nebulizers is quite common in the<br />

treatment of diseases that directly affect the<br />

respiratory tract. However, when the performance<br />

of the selected device is not sufficient, the<br />

treatment of the disease is prolonged and the<br />

efficiency of the treatment decreases. Pediatric<br />

Chest Diseases Specialist Prof. Dr. Sedat Öktem<br />

underlines that the size of the particle formed<br />

by the nebulizer during the treatment and the<br />

nebulization rate directly affect the treatment.<br />

Nebulizers are frequently used in the treatment of diseases<br />

that directly affect respiration such as asthma, bronchitis,<br />

COPD and respiratory tract infections. The nebulizer helps<br />

the patient to breathe better by converting the liquid<br />

medicine used in the treatment into steam with the effect<br />

of compressed air.<br />

Solunum yollarını doğrudan etkileyen<br />

hastalıkların tedavisinde nebülizatör kullanımı bir<br />

hayli yaygın. Ancak seçilen cihazın performansı<br />

yeterli olmadığında hastalığın tedavisi uzuyor,<br />

tedaviden alınan verim azalıyor. Çocuk Göğüs<br />

Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sedat Öktem,<br />

nebülizatörün tedavi sırasında oluşturduğu<br />

partikülün büyüklüğü ve nebülizasyon oranının<br />

tedaviyi doğrudan etkilediğinin altını çiziyor.<br />

Astım, bronşit, KOAH ve solunum yolu enfeksiyonları gibi<br />

solunumu doğrudan etkileyen hastalıkların tedavisinde<br />

nebülizatörler sıkça kullanılıyor. Nebülizatör, tedavide<br />

kullanılan sıvı ilacı basınçlı havanın etkisiyle buhara<br />

dönüştürerek hastanın daha iyi nefes almasına yardımcı<br />

oluyor.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


11<br />

Attention should be paid to the particle size<br />

produced by the device.<br />

Referring to the widespread use of nebulizers in the<br />

treatment of chronic diseases such as asthma, bronchiolitis<br />

and COPD, Pediatric Chest Diseases Specialist Prof. Dr.<br />

Sedat Öktem stated that the most important performance<br />

criterion for nebulizers is the size of the particle generated<br />

during the treatment.<br />

Prof. Dr. Öktem stated that the particle size produced by<br />

the device must be below 5 microns in order for the drug<br />

to reach the lower respiratory tract.<br />

The higher the nebulization rate, the shorter the<br />

treatment time<br />

Underlining that another important criterion is the<br />

nebulization rate, Prof. Dr. Öktem said, “The higher this<br />

rate, the shorter the treatment period. For example; A<br />

device with a nebulization rate of 0.5 ml / min consumes<br />

2.5 ml of any drug in a maximum of 5 minutes. Thus, the<br />

patient’s compliance with the treatment increases.”<br />

2.5 ml treatment finishes in an average of 4-5<br />

minutes<br />

With a robust design for intensive use, suitable for<br />

the treatment of lower airways respiratory diseases<br />

like asthma, COPD, cystic fybrosis or emphysema,<br />

OMRON CompAIR C28P provides the ideal particle<br />

size for treatment with its 3 micron particle diameter.<br />

By consuming 0.5 ml of medication per minute during<br />

treatment, it offers a short treatment time and allows<br />

people to be more active in their daily lives.<br />

Cihazın ürettiği partikül boyuruna dikkat<br />

edilmeli<br />

Nebülizatörlerin astım, bronşiolit ve KOAH gibi kronik<br />

hastalıkların tedavisinde kullanımının yaygın olduğuna<br />

değinen Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr.<br />

Sedat Öktem, nebülizatörler için en önemli performans<br />

kriterinin, tedavi sırasında oluşturduğu partikülün<br />

büyüklüğü olduğunu belirtiyor.<br />

Prof. Dr. Öktem, ilacın altsolunum yollarına ulaşabilmesi<br />

için cihazın ürettiği partikül büyüklüğünün 5 mikronun<br />

altında olması gerektiğini ifade ediyor.<br />

Nebülizasyon oranı arttıkça tedavi süresi<br />

kısalıyor<br />

Bir diğer önemli kriterin ise nebülizasyon oranı olduğunun<br />

altını çizen Prof. Dr. Öktem, “Bu oran ne kadar yüksek<br />

olursa tedavi süresi o kadar kısalır. Örneğin; nebülizasyon<br />

oranı 0.5 ml/dk olan bir cihaz 2,5 ml’lik bilr ilacı en fazla 5<br />

dakikada tüketir. Böylece hastanın tedaviye uyumu artar”<br />

diyor.<br />

2.5 ml tedaviyi ortalama 4-5 dakikada bitiriyor<br />

Astım, bronşiolit veya KOAH gibi alt solunum yolları<br />

hastalıklarının tedavisi için uygun bir cihaz olan OMRON<br />

CompAIR C28P nebülizatör, 3 mikron partikül çapı ile<br />

tedavi için ideal partikül büyüklüğü sağlıyor. Tedavi<br />

sırasında dakikada 0.5 ml ilacı tüketerek, kısa tedavi süresi<br />

sunuyor ve kişilerin gündelik yaşamlarında daha aktif<br />

olmalarına imkan sağlıyor.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


12<br />

DO YOU AVOID OBESITY OR<br />

DO YOU DELAY OBESITY?<br />

OBEZİTEDEN KAÇIYOR<br />

MUSUN YOKSA<br />

OBEZİTENİ ERTELİYOR<br />

MUSUN?<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


13<br />

The beginning of a new year, a new month and sometimes a new week… Isn’t the first step to start dieting or to draw up a<br />

healthy life plan is our goals most of the time? So, how faithful are we to these goals? Do we often postpone the health plans<br />

we call at the beginning of the week per month and what we call per month per year? What about wasted time?<br />

In fact, we want to get rid of overweight and the health problems we experience due to this. Most of us are starting new<br />

programs to get rid of these kilos. The real question is, which of us adapt these programs to our lives regularly? Or are we<br />

tired of trying each time and quitting?<br />

Actually, the error starts there. We do not perceive obesity as a disease. We fed irregularly, we were still. We say that with a<br />

little diet and exercise, we will lose the weight we gain.<br />

Well, is obesity just about our mirror image? What will be the health of our vital organs, our metabolic power and the longterm<br />

manifestations of this disease?<br />

It plays a major role in the emergence of many critical diseases such as obesity, hypertension, shortness of breath, heart<br />

diseases, arteriosclerosis, cancer, diabetes and joint diseases. So, this disease affects our quality of life, maybe even our<br />

lifespan. Therefore, the important thing is not to postpone obesity but to avoid obesity without neglecting healthy living rules<br />

within our intense pace...<br />

Yeni bir yılın, yeni bir ayın bazen de yeni bir haftanın başlangıcı… Diyet yapmaya başlamak ya da sağlıklı bir yaşam planı çizmek<br />

için koyulan ilk adım hedeflerimiz değil mi çoğu zaman? Peki, bu hedeflerimize ne kadar sadık kalıyoruz? Hafta başında<br />

dediğimiz sağlık planlarını ay başına, ay başı dediklerimizi de yıl başına erteliyor muyuz çoğu zaman? Ya arada boşa geçen<br />

süre?<br />

Fazla kilolar, buna bağlı yaşadığımız sağlık problemleri her an kurtulmak istediğimiz bir sorun aslında. Birçoğumuz bu<br />

kilolardan kurtulmak için içimizi daraltarak yeni programlara başlıyoruz. Asıl soru şu ki hangimiz bu programları yaşantımıza<br />

düzenli adapte ediyoruz? Yoksa her defasında denemekten sıkılıp yarıda mı bırakıyoruz?<br />

Aslında yanılgı şurada başlıyor. Obeziteyi, bir hastalık olarak algılamıyoruz. Düzensiz beslendik, hareketsiz kaldık. Ufak bir<br />

diyet ve egzersizle aldığımız kiloları geri veririz diyoruz.<br />

Peki, obezite sadece aynaya yansıyan görüntümüzden mi ibaret? Yaşamsal organlarımızın sağlığı, metabolizma gücümüz ve bu<br />

hastalığın uzun vadeli dışavurumları ne olacak?<br />

Obezite, hipertansiyon, nefes darlığı, kalp hastalıkları, damar sertliği, kanser, şeker hastalığı ve eklem hastalıkları gibi birçok<br />

kritik hastalığın ortaya çıkmasında büyük rol oynuyor. Yani, bu hastalık bizim yaşam kalitemize hatta belki yaşam süremize<br />

etki ediyor… Bu yüzden, önemli olan yoğun tempomuz dahilinde sağlıklı yaşam kurallarını ihmal etmeden obeziteyi ertelemek<br />

değil, obeziteden uzak durmak…<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


14<br />

Habits in the Era of the Coronavirus Make Children Obese!<br />

COVID-19 Dönemi Alışkanlıkları Çocukları Obez Yapıyor!<br />

Assoc. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, Child Health, Diseases and<br />

Pediatric Nephrologist, Anadolu Health Center<br />

The most important feature of childhood is that<br />

it is a dynamic growth period. Stating that the<br />

growth of a child is affected by many factors<br />

such as genetics, nutrition, psychosocial status,<br />

diseases, hormones and drugs, Assoc. Dr. Neşe<br />

Karaaslan Bıyıklı, Child Health, Diseases and<br />

Pediatric Nephrologist, Anadolu Health Center<br />

said, “For a healthy life, it is important to evaluate<br />

the growth of the child at regular intervals within<br />

the standard growth curves. During the COVID-19<br />

epidemic period, schools were closed, education<br />

continued online, increased time spent with<br />

devices such as computers, televisions, tablets,<br />

phones, changes in eating habits, more frequent<br />

use of packaged food and calorie-rich food items<br />

in the diet, disruption of doctor controls and<br />

obesity the incidence has increased seriously.”<br />

Çocukluk döneminin en önemli özelliği dinamik<br />

bir büyüme dönemi olmasıdır. Bir çocuğun<br />

büyümesinin genetik, beslenme, psikososyal<br />

durum, hastalıklar, hormonlar ve ilaçlar gibi pek<br />

çok faktörden etkilendiğini belirten Anadolu<br />

Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve<br />

Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan<br />

Bıyıklı, “Sağlıklı yaşam için çocuğun büyümesinin<br />

belirli aralıklarla standart büyüme eğrilerinde<br />

değerlendirilmesi önemli. COVID-19 salgın<br />

döneminde okulların kapalı olması, eğitimin<br />

online sürdürülmesi, bilgisayar, televizyon, tablet,<br />

telefon gibi cihazlarla geçirilen sürenin artması,<br />

beslenme alışkanlıklarının değişmesi, hızlı<br />

tüketilen paketli gıda ve kaloriden zengin besin<br />

öğelerinin diyette daha sık yer alması, doktor<br />

kontrollerinin aksaması ile obezitenin görülme<br />

sıklığı ciddi olarak arttı” açıklamasında bulundu.<br />

Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Sağlığı Dernekleri yaşamın ilk<br />

ayında 4 kere (doğumda, 48 saat sonunda, 7-15. günde, 1.<br />

ayda), 1-6 ay arası dönemde ayda 1 kere, 6 ay-2 yaş arası<br />

dönemde 3 ayda 1 kere, 2-6 yaş arası dönemde 6 ayda 1<br />

kere, 6 yaşından adolesan döneme dek yılda 1 kere sağlam<br />

çocuk muayenelerinin yapılmasını önermektedir. Çocuğun<br />

özel durumu ya da aşı programına göre bu muayene<br />

aralıklarının belirtilenden daha sık olabileceğinin de altını<br />

çizen Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı, Hastalıkları<br />

ve Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan<br />

Ministry of Health and Child Health Associations<br />

recommend health child check-ups once a month for a<br />

period of 1-6 months, 1 time in 3 months in the period<br />

between 6 months and 2 years, 1 time in 6 months in the<br />

period between the ages of 2-6, once a year from the age<br />

of 6 to adolescence. Underlining that these examination<br />

intervals may be more frequent than stated depending<br />

on the special condition of the child or the vaccination<br />

program, Assoc. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, Child Health,<br />

Diseases and Pediatric Nephrologist, Anadolu Health Center<br />

said, “In these examinations, observing the relationship of<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


15<br />

Bıyıklı, “Bu muayenelerde çocukların aile ve çevre ile<br />

ilişkisinin gözlenmesi, ağırlık, boy, baş çevresi ölçümleri,<br />

yaşa uygun motor, sosyal, dil becerilerindeki gelişmenin<br />

değerlendirilmesi, aşılar, beslenme, taramalar (işitme<br />

taraması, gelişimsel kalça displazisi taraması, görme<br />

taraması, idrar yolu enfeksiyonu, demir eksikliği anemisi,<br />

hiperlipidemi vb) hastalıklar konusunda değerlendirme<br />

yapılır ve ailelere danışmanlık verilir” dedi.<br />

children with family and environment, measuring weight,<br />

height, head circumference, evaluating age-appropriate<br />

motor, social and language skills, vaccines, nutrition,<br />

screening (hearing screening, developmental hip dysplasia<br />

screening, vision screening. , urinary tract infection, iron<br />

deficiency anemia, hyperlipidemia etc.) are evaluated and<br />

families are given consultancy ”.<br />

Every child has their own growth curve<br />

Stating that the child’s weight, height and head<br />

circumference and body mass index are evaluated<br />

according to the growth curves prepared for children,<br />

Assoc. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı said, “The growth curves<br />

are compared with the results of other children of the<br />

same age. Every child has its own growth curve. Conditions<br />

that adversely affect the growth of the child (such as short<br />

stature, malnutrition, infectious diseases) are noticed in the<br />

early period by the pause or deviation in the growth curves<br />

during regular follow-up. It is aimed to detect children<br />

at risk of obesity and growth retardation early with the<br />

records in the body mass index curve.”<br />

COVID-19 pandemic increases prevalence of<br />

obesity in children<br />

Pointing out that obesity incidence increases seriously<br />

due to schools have been closed in recent years, especially<br />

during the COVID-19 epidemic, continuing education<br />

online, increase in the time spent with devices such as<br />

computers, televisions, tablets, phones, change in eating<br />

habits, inclusion of fast-consuming packaged food and<br />

calorie-rich food items in the diet more frequently,<br />

disruption to doctor’s visits, Assoc. Dr. Neşe Karaaslan<br />

Bıyıklı said, “Obesity is a serious disease with consequences<br />

such as high blood pressure (hypertension), arteriosclerosis<br />

(atherosclerosis), diabetes (type 2 diabetes), fatty liver,<br />

sleep apnea, orthopedic problems. Malnutrition and<br />

nutritional deficiencies, mineral deficiencies in the body<br />

can cause serious problems such as stunted growth,<br />

susceptibility to infectious diseases, severe infectious<br />

diseases, sleep disturbances, and decreased learning and<br />

perception.”<br />

Her çocuğun kendine göre büyüme eğrisi var<br />

Çocuğun ağırlık, boy ve baş çevresi ve vücut kitle indeksinin<br />

çocuklar için hazırlanmış büyüme eğrilerine göre<br />

değerlendirildiğini söyleyen Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve<br />

Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı,<br />

“Büyüme eğrileri aynı yaştaki diğer çocuklara ait sonuçlarla<br />

karşılaştırılır. Her çocuğun kendine göre bir büyüme eğrisi<br />

vardır. Çocuğun büyümesini olumsuz etkileyen durumlar<br />

(kısa boy, malnutrisyon, enfeksiyon hastalıkları gibi) düzenli<br />

takipler sırasında büyüme eğrilerinde duraklama ya da<br />

sapma olması ile erken dönemde fark edilir. Vücut kitle<br />

indeksi eğrisindeki kayıtlar ile obezite ve gelişme geriliği<br />

riski olan çocukların erken saptanması hedeflenir” şeklinde<br />

konuştu.<br />

COVID-19 pandemisi çocuklarda obezite sıklığını<br />

arttırdı<br />

Son yıllarda özellikle COVID-19 salgın döneminde okulların<br />

kapalı olması, eğitimin online sürdürülmesi, bilgisayar,<br />

televizyon, tablet, telefon gibi cihazlarla geçirilen sürenin<br />

artması, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, hızlı<br />

tüketilen paketli gıda ve kaloriden zengin besin öğelerinin<br />

diyette daha sık yer alması, doktor kontrollerinin aksaması<br />

ile obezite sıklığının ciddi olarak arttığını vurgulayan<br />

Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Obezite yüksek kan<br />

basıncı (hipertansiyon), damar sertliği (ateroskleroz),<br />

şeker hastalığı (tip 2 diyabet), karaciğer yağlanması, uyku<br />

apnesi, ortopedik problemler gibi sonuçları olan ciddi bir<br />

hastalıktır. Malnutrisyon ve beslenme eksikliği, vücutta<br />

mineral eksiklikleri büyümede duraklama, enfeksiyon<br />

hastalıklarına yatkınlık, ağır seyirli enfeksiyon hastalıkları,<br />

uyku bozuklukları, öğrenme ve algıda azalma gibi ciddi<br />

sorunlara yol açabilir” uyarısında bulundu.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


16<br />

15th International Quality in Healthcare, Accreditation and<br />

Patient Safety Congress is Opening its Sessions in Antalya<br />

again on its New Date...<br />

15. Uluslararası<br />

Sağlıkta Kalite Akreditasyon ve Hasta Güvenliği Kongresi yeni<br />

tarihinde yeniden Antalya’ da Oturumlarını Açıyor…<br />

15th International Quality in Healthcare,<br />

Accreditation and Patient Safety Congress, which<br />

will be held for the 15th time in Antalya between<br />

27 and 30 <strong>May</strong> <strong>2021</strong> with the cooperation of<br />

Integrated Solution for Healthcare Quality LLC,<br />

USA (ISHQ) and, HCAS Health Care Academicians<br />

Association, Turkey (S.A.D) will be organized with<br />

the main theme of “Enhancement “Enhancement<br />

of Patient Safety, Risk Management, Control and<br />

Prevention of Infections and Epidemics”<br />

27-30 <strong>May</strong>ıs <strong>2021</strong> tarihleri arasında ANTALYA da<br />

Ülkemizde 15. defa yapılacak olan 15. Uluslararası<br />

Sağlıkta Kalite Akreditasyon ve Hasta Güvenliği<br />

Kongresi, INTEGRATED SOLUTION FOR<br />

HEALTHCARE QUALITY LLC ABD (ISHQ) ve Sağlık<br />

Akademisyenleri Derneği (SAD), katkılarıyla<br />

“ Hasta Güvenliğinin Güçlendirilmesi, Risk<br />

Yönetimi, Enfeksiyonların ve Salgınların Kontrolü<br />

ve Önlenmesi” ana temasıyla düzenlenecektir.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


17<br />

Interpersonal distance, temperature measurement, hall<br />

layout, seating arrangement, sterilization, contactless<br />

recording and all other preparations are made in Trans<br />

Atlantik Resorts Spa Hotels - Göynük- Antalya, which have<br />

received a Safe Tourism Certificate within the Scope of<br />

Covid.<br />

This year, our academicians and guests who will be listeners<br />

will be able to participate in our congresses, which will be<br />

held both with Physical Participation and Online.<br />

Participants will find the opportunity to recognize new<br />

systems and ideas that go beyond traditional approaches<br />

in collaboration with users, providers and finance services<br />

that organizations provides thanks to presentations,<br />

workshops, charettes, participation of our online foreign<br />

guests, oral and poster presentations during the congress.<br />

As the Health Care Academicians Association, we invite<br />

you, valuable healthcare professionals and presenters,<br />

to actively participate in our Congress and share your<br />

thoughts and ideas with your colleagues and academicians<br />

from our country and from different parts of the world,<br />

this time on Thursday, <strong>May</strong> 27, <strong>2021</strong> - in our beautiful city<br />

Antalya.<br />

For Details and Registration: www.qps-antalya.com<br />

HEALTH CARE ACADEMICIANS ASSOCIATION<br />

Covid Kapsamında Güvenli Turizm Sertifikası almış olan<br />

TransAtlantik Hotels & SPA, Göynük, Kemer- Antalya<br />

toplantı salonlarında kişiler arası mesafe, ateş ölçüm, salon<br />

yerleşimi, oturma düzeneği, sterilizasyon, temassız kayıt<br />

işlemleri ve diğer tüm hazırlıklar yapılmıştır.<br />

Bu yıl, hem Fiziki Katılımla, hem Online Çevirimiçi olarak<br />

yapılacak kongrelerimize akademisyenlerimiz ve dinleyici<br />

olacak konuklarımız katılım sağlayabilecektir.<br />

Kongre süresince; sunum, çalıştay, workshoplar, online<br />

yabancı konuklarımızın katılımları, sözlü ve poster<br />

bildirileri sayesinde katılımcılar, kullanıcı, hizmet sunucu<br />

ve hizmetleri finanse eden organizasyonların işbirliği ile<br />

geleneksel yaklaşımların dışına çıkan yeni sistem ve fikirleri<br />

tanıma olanağı bulacaklardır.<br />

Sağlık Akademisyenleri Derneği olarak Siz değerli<br />

sağlık çalışanlarını ve sunucularını, Kongremize aktif<br />

olarak katılmaya, düşünce ve fikirlerinizi ülkemizden ve<br />

dünyanın değişik yerlerinden gelen diğer meslektaşlarınız<br />

ve akademisyenlerle bu kez 27 <strong>May</strong>ıs <strong>2021</strong> – Perşembe<br />

gününde güzel ilimiz Antalya ’da paylaşmaya davet ediyoruz.<br />

Detay ve Kayıt için : www.qps-antalya.com<br />

SAĞLIK AKADEMİSYENLERİ DERNEĞİ<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


18<br />

What Are Turquality Supports in the Health Sector?<br />

Sağlık Sektöründe, Turquality Destekleri Nelerdir?<br />

Turquality, ülkemizin devlet destekli ilk marka<br />

programıdır. Hem teşvik, hem değer oluşturan<br />

bir iş modeli olduğu için, ürün ve hizmet üreten<br />

tüm sektörler tarafından yoğun ilgi görüyor.<br />

Son dönemlerde iş süreçlerini uçtan uca<br />

dijitalleştirerek geleceğe hazırlanan işletmeler,<br />

global alanda markalaşma çalışmalarına hız<br />

katmak için rotalarını Turquality’e çeviriyor.<br />

Sektör lideri Progroup Uluslararası Danışmanlık<br />

19 yıldır, Türk firmalarının stratejik, fonksiyonel<br />

ve operasyonel yönetim düzeylerini uluslararası<br />

şirketlerin seviyesine çıkararak, Türk markalarının<br />

globalde rekabet etmelerine rehberlik ediyor.<br />

Dr. Salim Çam, Progroup International<br />

Consultancy Chairman of the Board of Directors<br />

Turquality is the first state-sponsored brand<br />

program in our country. Since it is a business<br />

model that creates both incentives and value,<br />

it attracts great attention from all sectors that<br />

produce products and services. Businesses, which<br />

are prepared for the future by digitizing their<br />

business processes from end to end recently, are<br />

turning their routes to Turquality to accelerate<br />

their branding efforts in the global arena.<br />

Progroup International Consulting, the leader<br />

of the sector, has been guiding Turkish brands<br />

to compete globally by raising the strategic,<br />

functional and operational management levels of<br />

Turkish companies to the level of international<br />

companies for 19 years.<br />

Sağlık sektöründeki firmaların, global başarılara imza<br />

attığını anlatan Progroup Uluslararası Danışmanlık<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:<br />

“Ülkemiz, sağlık sektöründe önemli bir potansiyele sahiptir.<br />

Sağlık sektöründe yurtdışındaki hastaların öncelikli<br />

tercihi olabilmekteyiz. Aynı zamanda, yurt dışına hastane<br />

açmak içinde Turquality’den faydalanılabilmektedir.<br />

Turquality’nin Türk sağlık sektöründe markalarımızın<br />

yurtdışında yaygınlaşması ve döviz kazandırılmasındaki<br />

rolü büyük. Firma olarak Turquality iş modelimiz ile, sağlık<br />

sektörüne ayrı bir önem veriyoruz. Danışmanlık yaptığımız<br />

sağlık sektörü firmalarında, önce iş sürecini gözden<br />

geçirip, hedef kitleyi tespit ederek, kaynak ve kabiliyet<br />

planlarını gerçekleştiriyoruz. İfade ettiğim bu çalışmanın<br />

423 alt süreç yönetimi var, bu süreçler arasında çapraz<br />

algoritmayı kurguluyoruz ve ardından stratejik yol haritasını<br />

hazırlıyoruz” dedi.<br />

Explaining that the companies in the health sector<br />

have achieved global success, Progroup International<br />

Consultancy Chairman of the Board of Directors Dr. Salim<br />

Çam said: “Our country has an important potential in the<br />

health sector. In the health sector, we can be the primary<br />

choice of patients abroad. At the same time, Turquality<br />

can be used to open a hospital abroad. Turquality has<br />

a great role in the spread of our brands abroad and in<br />

gaining foreign currency in the Turkish healthcare sector.<br />

As a company, we attach special importance to the health<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


19<br />

sector with our Turquality business model. In the health<br />

sector companies we consult, we first review the business<br />

process, identify the target audience, and realize resource<br />

and capability plans. This study mentioned has 423 subprocess<br />

management, we construct the cross algorithm<br />

between these processes and then we prepare the<br />

strategic road map.”<br />

How does the process of utilizing Turquality<br />

work?<br />

Providing information about the conditions for obtaining<br />

Turquality for brands that export services, Progroup<br />

President Dr. Salim Çam said: “The application, should<br />

which have done made of brand registered in Turkey, The<br />

same brand should have been registered in at least one of<br />

the target markets to be specified in the business plan to<br />

be submitted abroad and Turquality announced that the<br />

business model should have been implemented.”<br />

Providing information about the process of benefiting<br />

from Turquality, Progroup President Dr. Salim Çam<br />

continued his speech as follows: “As Progroup, we first<br />

make “Turquality Maturity Level” analyzes for companies<br />

that want to benefit from Turquality. As a result of these<br />

analyzes, we prepare strategic road maps for companies<br />

to follow.As a result of the process consultancy, the<br />

companies that are ready to apply are audited by<br />

independent audit institutions and it is decided whether<br />

they will receive support or not.Turquality support for the<br />

health sector, when compared to other support items,<br />

includes supports without an upper limit in many areas.<br />

Supports are given in many areas from market research<br />

to marketing organizations, from budget management to<br />

sales processes” he said.<br />

Turquality’den yararlanma süreci nasıl işliyor?<br />

Hizmet ihracatı yapan markaların Turquality alma koşulları<br />

hakkında bilgiler veren Progroup Başkanı Dr. Salim Çam,<br />

müracaat eden markanın Türkiye’de tescilinin yapılmış<br />

olması, yurtdışında ibraz edeceği iş planında belirtilecek<br />

hedef pazarlarının en az birinde aynı markanın tescil<br />

edilmiş olması ve Turquality iş modelinin hayata geçirilmiş<br />

olması gerektiğini açıkladı.<br />

Turquality’den yararlanma süreci hakkında bilgiler veren<br />

Progroup Başkanı Dr. Salim Çam, konuşmasına şöyle<br />

devam etti: “Progroup olarak, Turquality’den yararlanmak<br />

isteyen firmalara önce ‘Turquality Olgunluk Seviyesi’<br />

analizleri yapıyoruz. Bu analizler neticesinde firmalara,<br />

izlemeleri gereken stratejik yol haritalarını hazırlıyoruz.<br />

Süreç danışmanlıklarının neticesinde başvuruya hazır<br />

olan firmalar, bağımsız denetim kuruluşları aracılığıyla<br />

denetlenerek, destek alıp almayacaklarına karar veriliyor.<br />

Sağlık sektörüne yönelik Turquality desteği, diğer destek<br />

kalemleri ile karşılaştırıldığında, birçok alanda üst limiti<br />

olmayan destekleri kapsıyor. Pazar araştırmasından<br />

pazarlama organizasyonlarına, bütçe yönetiminden satış<br />

süreçlerine kadar daha birçok alanda destekler veriliyor”<br />

diye konuştu.<br />

Turquality’nin sağlık sektörüne verdiği destekler<br />

şunlardır:<br />

Turquality supports the health sector as follow:<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


20<br />

DMF Registration of Eczacıbaşı Monrol’s<br />

NCA Lutetium-177 to FDA Opens the Door to the US Market<br />

Eczacıbaşı Monrol’ün Yeni Ürünü<br />

NCA Lutesyum-177’ye ABD Yolu Açıldı<br />

Eczacıbaşı Monrol, an innovative, international<br />

supplier of radiopharmaceuticals for diagnosis<br />

and treatment in nuclear medicine, has registered<br />

the Drug Master File (DMF) of its new product for<br />

the targeted treatment of prostate cancer and<br />

neuroendocrine tumors, NCA Lutesium-177, to the<br />

US Food and Drug Administration (FDA).<br />

Eczacıbaşı Monrol is able to deliver its new product, which<br />

is binded to a wide range of tumor specific molecules<br />

to provide targeted treatment, 365 days a year through<br />

agreements with various nuclear reactors around the world.<br />

NCA Lutesium-177 is currently being tested in more than<br />

100 clinical trials worldwide and is expected to play an<br />

important role in precision cancer treatment. FDA registry<br />

of the DMF for NCA Lu-177, which is compliant with<br />

European Pharmacopeia, opens the door for its use in US<br />

clinical trials.<br />

Dünya çapında yenilikçi bir radyofarmasötik<br />

(nükleer tıp tetkiklerinde teşhis veya tedavi<br />

amaçlı uygulanan radyoaktif ilaçlar) üreticisi<br />

olan Eczacıbaşı Monrol’ün prostat kanseri ve<br />

nöroendokrin tümörlerinin hedefe yönelik<br />

tedavisinde kullanılan NCA Lutesyum-177 adlı<br />

yeni ürününün İlaç Ana Dosyası (yaygın bilinen<br />

adıyla DMF), Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)<br />

tarafından kayıt altına alındı.<br />

Çok sayıda çeşitli tümöre spesifik moleküllerle bağlanarak<br />

hedefe yönelik tedavi için kullanılan yeni ürün, Eczacıbaşı<br />

Monrol’ün dünya çapındaki çeşitli nükleer reaktör<br />

anlaşmaları sayesinde yılın 365 günü kesintisiz temin<br />

edilebiliyor.<br />

Dünyada Lutesyum-177 ile 100’den fazla klinik çalışma<br />

yürütülüyor olup bu ürünün hedefe yönelik kanser<br />

tedavilerinde çok büyük yer tutması bekleniyor. Eczacıbaşı<br />

Monrol’ün yeni ürünü Avrupa Farmakopesi ile uyumlu olan<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


21<br />

Eczacıbaşı Monrol first product for<br />

theranostics, a new field of nuclear<br />

medicine combining diagnostics with<br />

personalized, targeted treatment,<br />

is Lutesium-177. As one of the few<br />

producers worldwide of Lutesium-177,<br />

Eczacıbaşı Monrol has ensured the<br />

uninterrupted supply of this critical<br />

product to patients in 10 countries over<br />

the past three years.<br />

In line with its mission to improve<br />

the quality of life of cancer patients<br />

everywhere, Eczacıbaşı Monrol is<br />

establishing strategic partnerships with<br />

international pharmaceutical companies<br />

and preparing to export to the United<br />

States. To this end, it is constructing<br />

a new production facility in Gebze<br />

compliant with FDA 21 CFR Part 211<br />

quality standards that will have an annual<br />

capacity of 60 thousand doses. Thanks to<br />

its location, the new facility will benefit<br />

from the logistics network centered<br />

in Istanbul and Eczacıbaşı Monrol’s<br />

agreements with cargo services to 320<br />

destinations worldwide.<br />

NCA Lu-177’nin İlaç Ana Dosyası’nın FDA<br />

tarafından da kayıt altına alınmasıyla,<br />

ürünün ABD’de yürütülen bu klinik<br />

çalışmalarda kullanılabilmesi için<br />

başvuruların önü açılıyor.<br />

Hastaya özel ve hastalığa hedefli tanı ile<br />

tedaviyi birleştiren yeni bir nükleer tıp<br />

alanı olan ve teranostik olarak tanımlanan<br />

pazara daha önce Lutesyum-177 (CA)<br />

ile giriş yapmış olan Eczacıbaşı Monrol,<br />

dünyadaki sayılı üreticilerden biri olarak,<br />

üç yıldır 10 ülkeye kesintisiz ürün sağlıyor<br />

ve hastaların hayat kalitesini artırıyor.<br />

Dünya çapında ilaç firmaları ile stratejik<br />

ortaklıklar kurmaya başlayan, ABD’ye<br />

ihracat hazırlıkları yapmakta olan<br />

Eczacıbaşı- Monrol, Gebze’de FDA’in<br />

21 CFR Part 211 kalite standartlarına<br />

uygun yeni bir üretim alanının da inşasına<br />

başlamış bulunuyor. Yıllık 60.000 doz<br />

üretim kapasitesine sahip olacak<br />

yeni tesis, tam otomatik cihazlar ile<br />

donatılacak. İstanbul’un lojistik açıdan bir<br />

merkez olması ve Eczacıbaşı Monrol’ün<br />

dünyada yedi kıtaya, 320 destinasyona<br />

kargo servisi veren lojistik anlaşmaları,<br />

yeni tesisin önemini daha da artırıyor.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


22<br />

Do not Ignore Dry Eye!<br />

Göz Kuruluğunu Önemsemeden Geçmeyin!<br />

Her geçen gün değişen çevresel faktörler ve<br />

zorlu çalışma koşulları göz problemlerini de<br />

beraberinde getiriyor. Gözlerde kaşınma hissi,<br />

batma, yanma, ışığa duyarlılık ve bulanık görme<br />

gibi problemler ciddi bir göz hastalığının habercisi<br />

olabiliyor. Günümüzde göz kuruluğu da bu<br />

rahatsızlıkların başında geliyor. Gözde yanma,<br />

batma, kızarıklık ve görme bulanıklığına yol açan<br />

göz kuruluğu hastalığının, Dünyagöz bünyesinde<br />

bulunan Kuru Göz Birimi’nde LipiScan cihazı ile<br />

kişinin bezlerinin aktivesi belirlenip, LipiFlow gibi<br />

modern ve kalıcı sonuçlar veren son teknolojik<br />

yöntemlerle tedavisi gerçekleştirilebiliyor.<br />

Dünyagöz Etiler’den Doç. Dr. Efekan Coşkunseven<br />

bu hastalığı tetikleyen faktörleri ve LipiFlow<br />

tedavi yöntemini anlatıyor.<br />

Dr. Efekan Coşkunseven, Dünyagöz Etiler<br />

Changing environmental factors and challenging<br />

working conditions with each passing day bring<br />

eye problems. Problems such as itching in the<br />

eyes, stinging, burning, sensitivity to light and<br />

blurred vision can be the harbinger of a serious<br />

eye disease. Today, dry eye is one of these<br />

ailments. Dry eye disease, which causes burning,<br />

stinging, redness and blurred vision in the eyes,<br />

can be treated with the LipiScan device in the Dry<br />

Eye Unit within the body of Dünyagöz and can be<br />

treated with modern and effective technological<br />

methods such as LipiFlow. Assoc. Dr. Efekan<br />

Coşkunseven explains the factors that trigger this<br />

disease and the LipiFlow treatment method.<br />

Gözde yanma, batma, kızarıklık, kumlanma, göz yorgunluğu<br />

ve kontakt lens kullanımında zorlanma gibi belirtiler ile<br />

ortaya çıkan göz kuruluğu, tedavi edilmediği takdirde<br />

ciddi problemler oluşmasına sebep olabiliyor. Dünyagöz<br />

Etiler’den Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, göz kuruluğunu<br />

yoğun olarak değişen çalışma koşullarının ve çevresel<br />

faktörlerin arttırdığını söylüyor. Özellikle uzun saatler<br />

dijital ekranlara maruz kalmak ve çalışma ortamlarının<br />

havalandırma tercihleri gibi birçok durum göz kuruluğunu<br />

tetikleyebiliyor.<br />

Hava koşulları gözdeki nemi azaltarak, göz de<br />

kuruluk hissini arttırıyor<br />

Gözün nemliliğinin azalmasıyla birlikte gözde yaşattığı<br />

acı ve yanma hissi gibi problemlerle yaşam kalitesini<br />

düşüren göz kuruluğu, uzun evrede ciddi göz sorunlarına<br />

Dry eye, which occurs with symptoms such as burning in<br />

the eye, stinging, redness, sand, eye fatigue and difficulty<br />

in using contact lenses, can cause serious problems if not<br />

treated. Assoc. Dr. Efekan Coşkunseven said that dry eye is<br />

increased by drastically changing working conditions and<br />

environmental factors. Many situations such as exposure to<br />

digital screens for long hours and ventilation preferences of<br />

working environments can trigger dry eyes.<br />

Weather conditions reduce the moisture in the<br />

eyes and increase the feeling of dryness in the eye<br />

Dryness of the eyes, which reduces the quality of life with<br />

problems such as pain and burning sensation in the eye,<br />

can lead to serious eye problems in the long term. It can<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


23<br />

be seen frequently, especially in postmenopausal women,<br />

after cataract surgery and with rheumatic diseases.<br />

Stating that patients with symptoms should apply to a<br />

center where tests and treatments are performed for<br />

the treatment of dry eye, Assoc. Dr. Efekan Coşkunseven<br />

said that this disease can be prevented with developing<br />

treatment methods.<br />

Medications may not be enough, great treatment<br />

methods are available<br />

indicating that the first-line treatment for dry eye, which<br />

can be a chronic disease besides environmental factors<br />

are medical treatment artificial tears and artificial tear<br />

gels at night, Assoc. Dr. Efekan Coşkunseven said that<br />

in unanswered cases, immunosuppressive drops that<br />

should be used for up to 6 months in medical treatment<br />

can be used, but in case of persistent eye dryness, the<br />

outer entrance holes of the tear discharge channels can<br />

be blocked with temporary or permanent plugs. Assoc.<br />

Dr. Efekan Coşkunseven said that it is possible to achieve<br />

successful results in this disease with FDA-approved<br />

treatment methods in cases where medical treatment<br />

and plugs do not provide sufficient results. Assoc. Dr.<br />

Coşkunseven said, “Dry eyes can develop due to personal<br />

reasons as well as a disease triggered by environmental<br />

factors. This discomfort, which is caused by the long-term<br />

exposure of the eye to the screen of technological devices<br />

such as computers and smartphones, typically manifests<br />

with a feeling of stinging, burning, and foreign body in<br />

the eye. The disease, which increases the severity of the<br />

symptoms with eye pain, itching, burning sensation in the<br />

eyes and redness in advanced stages, seriously affects the<br />

activity and quality of life of the person. The quality of the<br />

tear layer, which is of great importance when it comes to<br />

cataract surgeries, can be made healthier and more active<br />

with innovative treatments. The Dünyagöz Dry Eye Unit,<br />

which applies FDA-approved treatment methods, instills<br />

confidence in patients in this sense. The newest of these<br />

methods is LipiFlow Thermal Pulsation treatment. It is a<br />

very safe method to heat the oil glands on the inside of<br />

the lids up to 42.5 degrees with a very small apparatus<br />

that is attached to the eyelids without damaging the eyes,<br />

and then evacuating the channels with tiny squeezes.<br />

The treatment, which has no side effects on the body or<br />

eyes, enables the glands to be activated by removing the<br />

obstruction in the tear ducts.”<br />

yol açabiliyor. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda,<br />

katarakt ameliyatı sonrasında ve romatizmal hastalıklarla<br />

birlikte sık görülebiliyor. Belirtileri gösteren hastaların<br />

göz kuruluğu tedavisi için tetkik ve tedavilerin yapıldığı bir<br />

merkeze başvurması gerektiğini belirten Doç. Dr. Efekan<br />

Coşkunseven gelişen tedavi yöntemleriyle bu hastalığın<br />

önüne geçilebileceğini söylüyor.<br />

İlaçlar yeterli olamayabiliyor, farklı tedavi<br />

yöntemleri mevcut<br />

Çevresel faktörlerin yanı sıra kronik bir hastalık da<br />

olabilen göz kuruluğunun tedavisi için ilk basamak<br />

tedavinin; medikal tedavi olan suni göz yaşları ve geceleri<br />

suni göz yaşı jelleri olduğunu belirten Doç. Dr. Efekan<br />

Coşkunseven, cevapsız kalınan vakalarda medikal tedavide<br />

6 ay kadar uzun süre kullanılması gereken immun<br />

baskılayıcı damlalara başvurulabileceğini ancak buna<br />

rağmen devam eden göz kuruluklarında gözyaşı boşaltım<br />

kanallarının dış giriş deliklerinin geçici yada kalıcı tıkaçlar<br />

ile tıkanabileceğini söylüyor. Doç. Dr. Efekan Coşkunseven<br />

medikal tedavi ve tıkaçlarla yeterli sonuç alınamayan<br />

vakalarda, FDA onayı almış tedavi yöntemleri ile bu<br />

hastalıkta başarılı sonuçlar almanın mümkün olduğunu<br />

söylüyor. Doç. Dr. Coşkunseven “Göz kuruluğu kişiye<br />

özgü nedenlerle gelişebileceği gibi çevresel faktörlerin<br />

de tetiklediği bir hastalık. Özellikle gözün bilgisayar, akıllı<br />

telefon gibi teknolojik aletlerin ekranına uzun süre maruz<br />

kalmasından kaynaklanan bu rahatsızlık tipik olarak gözde<br />

batma, yanma, yabancı cisim hissi ile belirti veriyor. İleri<br />

evrelerde göz ağrısı, kaşınma, gözlerde yanma hissi ve<br />

kızarma semptomlarıyla şiddetini artıran hastalık kişinin<br />

aktivitesini ve yaşam kalitesini ciddi oranda olumsuz<br />

etkiliyor. Katarakt ameliyatları söz konusu olduğunda büyük<br />

bir önem arz eden gözyaşı tabakasının kalitesi yenilikçi<br />

tedavilerle daha sağlıklı ve aktif bir hale getirilebiliyor.<br />

FDA onayı almış tedavi yöntemlerini uygulayan Dünyagöz<br />

Kuru Göz Birimi bu anlamda da hastalara güven aşılıyor.<br />

Bu yöntemlerden en yenisi ise LipiFlow Termal Pulsasyon<br />

tedavisi. Göz kapaklarına göze hiç zarar vermeden takılan<br />

çok ufak bir aparatla kapakların iç tarafında bulunan yağ<br />

bezeleri öncelikle 42.5 dereceye kadar ısıtılarak sonrasında<br />

da minik sıkmalar ile kanalların boşaltımının sağlanması<br />

son derece güvenli bir yöntemdir. Vücuda ya da göze hiçbir<br />

yan etkisi olmayan tedavide gözyaşı kanallarındaki tıkanıklık<br />

giderilerek bezlerin aktifleşmesi sağlanıyor” diyor.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


24<br />

The Rate of Full Cure Increased in Childhood Cancers<br />

Çocukluk Çağı Kanserlerinde Tam Tedavi Sağlanma Oranı Arttı<br />

Prof. Dr. Tunç Fışgın Dean of Faculty of Medicine,<br />

Altınbaş University stated that although there are<br />

differences according to subgroups in childhood<br />

cancers, over 80 percent of leukemias and 60-70<br />

percent of general cancers can be fully treated.<br />

Providing information about childhood cancers, Prof.<br />

Dr. Tunç Fışgın Dean of Faculty of Medicine, Altınbaş<br />

University stated that the most common types are blood<br />

cancer (leukemia), brain tumors and lymph node cancers<br />

(lymphoma). He stated that they were followed by neural<br />

origin tumors (neuroblastoma), kidney tumors (Willms),<br />

bone tumors (Ewing / Osteosarcoma) and eye tumors<br />

(retinoblastoma) in decreasing frequency.<br />

Prof. Dr. Tunç Fışgın informed that children have cancer<br />

with a frequency of 10-15 per hundred thousand and<br />

acute leukemias at a frequency of 3 per hundred thousand.<br />

“Turkey 2 thousand 500-3 thousand per year in children<br />

is diagnosed with cancer,” said Fisgin, about 5 percent of<br />

children in the detection of cancer, hereditary reasons, said<br />

the cause could not be determined if a majority.<br />

Prof. Dr. Tunç Fışgın listed the symptoms of pediatric<br />

cancers as follows:<br />

. Fever that is prolonged and does not respond to infection<br />

treatment.<br />

. Hard and growing lymph nodes that do not respond to<br />

antibiotic therapy.<br />

. Nose and gum bleeding.<br />

Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.<br />

Dr. Tunç Fışgın, çocukluk çağı kanserlerinde<br />

alt gruplara göre farklılıklar olmak ile birlikte,<br />

lösemilerde yüzde 80’in üzerinde, genel<br />

kanserlerde ise yüzde 60-70 oranında tam tedavi<br />

sağlanabildiğini belirtti.<br />

Çocukluk çağı kanserleriyle ilgili bilgi veren Altınbaş<br />

Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tunç Fışgın, en<br />

sık rastlanan türlerin kan kanseri (lösemi), beyin tümörleri<br />

ve lenf bezi kanserleri (lenfoma) olduğunu belirtti. Fışgın,<br />

bunları azalan sıklıkta, karın içi köken alan sinir kökenli<br />

tümörler (nöroblastom), böbrek tümörü (Willms), kemik<br />

tümörleri (Ewing / Osteosarkom) ve göz tümörlerinin<br />

(retinoblastom) takip ettiğini ifade etti.<br />

Prof. Dr. Tunç Fışgın, çocuklarda kanserin yüz binde 10-<br />

15, akut lösemilerin ise yüz binde 3 sıklığında görüldüğü<br />

bilgisini verdi. “Türkiye’de yılda 2 bin 500-3 bin civarında<br />

çocuk kanser tanısı alıyor” diyen Fışgın, çocuk kanserlerinin<br />

yaklaşık yüzde 5’inde kalıtsal nedenler saptandığını, büyük<br />

bir kısmında ise nedenlerin belirlenemediğini kaydetti.<br />

Prof. Dr. Tunç Fışgın, çocuk kanserlerinin belirtilerini şöyle<br />

saydı:<br />

. Uzun süreli ve enfeksiyon tedavisine yanıt vermeyen ateş.<br />

. Antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen, sert ve büyüyen lenf<br />

bezleri.<br />

. Burun ve diş eti kanamaları.<br />

. Vücutta hızlı gelişen ve açıklanamayan morluklar.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


25<br />

. Rapidly developing and unexplained bruises on the body.<br />

. Sudden loss of appetite and accompanying weight loss.<br />

. Persistent headache.<br />

. Newly formed masses in the abdomen, arms and legs.<br />

“In the presence of these findings, it is necessary to consult<br />

a family doctor or a pediatrician,” Fışgın said.<br />

What are the treatment options?<br />

Recording that a multi-disciplinary approach is essential in<br />

the treatment of childhood cancers, Prof. Dr. Fışgın gave<br />

the following information,<br />

“Patients are managed by multiple minds formed by<br />

councils that include pediatric hematology oncology,<br />

pathology, pediatric surgery, orthopedics, neurosurgery,<br />

radiology, radiation oncology, nuclear medicine and other<br />

disciplines when necessary. When necessary, different<br />

internal or surgical departments also participate in the<br />

councils and contribute to the exchange of views on<br />

patient management. With the decision of the Council,<br />

different treatment options such as chemotherapy, surgical<br />

treatment, radiotherapy, bone marrow transplantation and<br />

cellular therapies can be used.”<br />

Prof. Dr. Tunç Fışgın stated that although there are<br />

differences according to subgroups in childhood cancers,<br />

over 80 percent of leukemias and 60-70 percent of general<br />

cancers can be cured.<br />

What should be done for protection?<br />

Prof. Dr. Tunç Fışgın Dean of Faculty of Medicine, Altınbaş<br />

University explained the things to be considered in order<br />

to be protected from childhood cancers as follows: “A<br />

balanced and natural diet for a healthy life, exercise<br />

appropriate for the age group, adequate rest are<br />

recommended for our children as well as for everyone. In<br />

addition, it is also important to avoid industrial packaged<br />

foods as much as possible, to encourage the consumption<br />

of fresh vegetables and fruits, to follow a balanced process<br />

regarding competitive exams that cause intense stress, and<br />

to protect the child from unnecessary excessive stress.”<br />

Fışgın stated that the most basic early diagnosis methods<br />

for the family are<br />

to follow the child’s development and listen to their<br />

complaints and consulting a physician when unexplained<br />

complaints are encountered.<br />

Prof. Dr. Tunç Fışgın, Dean of Faculty of<br />

Medicine, Altınbaş University<br />

. Ani iştahsızlık ve eşlik eden kilo kayıpları.<br />

. Israr eden baş ağrısı.<br />

. Karın içi, kol ve bacaklarda yeni oluşan kitleler.<br />

Fışgın, “Bu bulguların varlığında aile hekimi veya çocuk<br />

hekimine başvurmak gerekir” dedi.<br />

Tedavi olanakları neler?<br />

Çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde çoklu disipliner<br />

yaklaşımın esas olduğunu ifade eden Prof. Dr. Fışgın şu<br />

bilgileri verdi:<br />

“Hastalar, çocuk hematoloji onkoloji, patoloji, çocuk<br />

cerrahisi, ortopedi, beyin cerrahisi, radyoloji, radyasyon<br />

onkolojisi, nükleer tıp ve gerektiğinde diğer disiplinleri<br />

içine alan konseyler aracılığıyla oluşturulan çoklu akıl ile<br />

yönetilir. Gerektiğinde farklı dahili ya da cerrahi bölümler<br />

de konseylere katılarak hastanın yönetimi konusunda görüş<br />

alışverişine katkı sağlar. Konsey kararı ile kemoterapi,<br />

cerrahi tedavi, radyoterapi, kemik iliği nakli ve hücresel<br />

tedaviler gibi farklı tedavi seçenekleri kullanabilir.”<br />

Prof. Dr. Tunç Fışgın, çocukluk çağı kanserlerinde alt<br />

gruplara göre farklılıklar olmak ile birlikte lösemilerde<br />

yüzde 80’in üzerinde, genel kanserlerde ise yüzde 60-70<br />

oranında tam tedavi sağlanabildiğini belirtti.<br />

Korunma için ne yapılmalı?<br />

Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tunç<br />

Fışgın, çocukluk çağı kanserlerinden korunmak için dikkat<br />

edilmesi gerekenleri de şöyle anlattı: “Sağlıklı yaşam için<br />

dengeli ve doğal beslenme, yaş grubuna uygun egzersiz,<br />

yeterli dinlenme herkese olduğu gibi çocuklarımıza da<br />

önerilir. Ayrıca endüstriyel paket gıdalardan mümkün<br />

olduğunca kaçınmak, taze sebze meyve tüketimini<br />

özendirmek, yoğun strese sebep olan yarışmalı sınavlarla<br />

ilgili dengeli bir süreç izlemek ve çocuğu gereksiz aşırı<br />

stresten korumak da önemlidir.”<br />

Fışgın, ailenin çocuğun gelişimini takip etmesi ve<br />

şikayetlerini dinlemesi ve açıklanamayan şikayetler ile<br />

karşılaşıldığında hekime başvurmanın en temel erken tanı<br />

yöntemleri olduğunu ifade etti.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


28<br />

Domestic PET-BT in Cancer Diagnosis is<br />

Developed in Technopark Istanbul<br />

Kanser Teşhisinde Yerli PET-BT<br />

Teknopark İstanbul’da Geliştiriliyor<br />

Tevfik Kaplanoğlu, Kamlançu Co-Founder and Physics Engineer<br />

Kamlançu Nükleer Sanayi ve Ticaret A. Ş., which continues<br />

its activities in Cube Incubation, the incubation center of<br />

Technopark Istanbul, has developed the small-scale PET-CT<br />

device, which is the most advanced method used in cancer<br />

diagnosis, with local technology. The small-scale preliminary<br />

prototype of PET-CT, which is the best radiological test<br />

method not only in diagnosis but also in monitoring the<br />

course of the treatment, is ready. Kamlançu, which started<br />

off with the support of TUBITAK and KOSGEB, also localizes<br />

the subsystems of the device and develops the patientspecific<br />

radiotherapy treatment software used in cancer<br />

treatment for the first time. These nuclear subsystems are<br />

used by many strategic sectors such as defense, aviation<br />

and space.<br />

Focusing on developing nuclear technologies in 2018,<br />

Kamlançu’s first goal stands out as developing a PET-<br />

CT system. The company develops a small-scale version<br />

of the product in line with this goal. In this version,<br />

radiopharmaceuticals; In other words, nuclear medicine<br />

examinations can be performed with radioactive drugs<br />

applied for diagnosis or treatment. The first study of this<br />

patent, which lasts for Turkey. It is aimed that the product<br />

can be tested for use in hospitals in three years.<br />

Kamlançu Co-Founder and Physics Engineer Tevfik<br />

Kaplanoğlu said, “We set out to serve our country by<br />

localizing a very expensive imported product” and<br />

continues: “We have advanced know-how on detector<br />

technologies used by PET-CT and how to develop these<br />

technologies. We also have more than one discipline such<br />

as software, image analysis, electronic circuits. We simulate<br />

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da<br />

faaliyetlerini sürdüren Kamlançu Nükleer Sanayi ve<br />

Ticaret A.Ş., kanser teşhisinde kullanılan en ileri yöntem<br />

olan PET-BT cihazının küçük ölçeklisini yerli teknolojiyle<br />

geliştirdi. Sadece teşhiste değil, tedavinin seyrinin takibinde<br />

de en iyi radyolojik test yöntemi PET-BT’nin küçük ölçekli<br />

ön prototipi hazır. TÜBİTAK ve KOSGEB desteği ile yola<br />

çıkan Kamlançu cihazın alt sistemlerini de yerlileştiriyor<br />

ve kanser tedavisinde kullanılan hastaya özel radyoterapi<br />

tedavi yazılımını da ilk kez yerli olarak geliştiriyor. Söz<br />

konusu nükleer alt sistemler; savunma, havacılık, uzay gibi<br />

birçok stratejik sektör tarafından kullanılıyor.<br />

2018 yılında nükleer teknolojiler geliştirmeye odaklananan<br />

Kamlançu’nun ilk hedefi PET-BT sistemi geliştirmek<br />

olarak öne çıkıyor. Şirket bu hedef doğrultusunda ürünün<br />

küçük ölçekli versiyonunu geliştiriyor. Bu versiyonda<br />

radyofarmasotikler; yani nükleer tıp tetkiklerinde teşhis<br />

veya tedavi amaçlı uygulanan radyoaktif ilaçlar ile<br />

incelemeler yapılabiliyor. Türkiye için ilk olan bu ürünün<br />

patent çalışması sürüyor. Ürünün üç yılda hastanelerde<br />

kullanılmak üzere test edilebilir hale gelmesi hedefleniyor.<br />

“Çok pahalı ithal bir ürünü yerlileştirerek ülkemize hizmet<br />

etmek için yola çıktık” diyen Kamlançu Kurucu Ortağı<br />

ve Fizik Yüksek Mühendisi Tevfik Kaplanoğlu sözlerini<br />

şöyle sürdürüyor: “PET-BT tarafında kullanılan dedektör<br />

teknolojilerine, bu teknolojilerin nasıl geliştirileceğine<br />

dair ileri düzeyde know-how’a sahibiz. Yazılım, görüntü<br />

analizi, elektronik devreler gibi birden fazla disipline de<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


29<br />

nuclear and radiation-related scenarios in the computer<br />

environment. We make local radiotherapy planning<br />

software to prevent damage to healthy tissues. We made<br />

our TÜBİTAK application to improve the technology<br />

maturity level of the software. The indigenization of these<br />

works will bring serious gains not only for the device but<br />

also for domestic nuclear technologies. We are starting<br />

new R&D projects in the field of PET-IT with Prof. Dr. Suat<br />

Özkorucuklu, Istanbul University, and Assoc. Dr. Tuba Çonka<br />

Yıldız, Türk-Alman University. Producing technology on the<br />

basis of nuclear science requires interdisciplinary work. For<br />

this reason, we want to grow our collaborations together<br />

with public institutions and domestic and national private<br />

sector organizations.”<br />

Kamlançu focuses on nuclear technologies at Cube<br />

Incubation, the incubator center of Technopark Istanbul,<br />

and develops subsystem solutions in areas such as<br />

space, defense, medical and aviation, and produces the<br />

necessary equipment. The company, which develops local<br />

radiotherapy planning software, manufactures nuclear<br />

electronic subsystems domestically. Technopark is working<br />

on a single photon detection module in its project in<br />

Istanbul. This modular structure, which is used to measure<br />

the photon in low quantities, enables precise resolution of<br />

objects that are kilometers away in different areas and is<br />

used in LiDAR applications.<br />

hakimiz. Bilgisayar ortamında nükleer ve radyasyonla<br />

ilintili senaryoların benzetimini yapıyoruz. Sağlam<br />

dokuların zarar görmemesi için yerli radyoterapi<br />

planlama yazılımı yapıyoruz. Yazılımın teknoloji olgunluk<br />

seviyesini geliştirmek için TÜBİTAK başvurumuzu yaptık.<br />

Bu çalışmaların yerlileşmesi sadece cihaz için değil,<br />

yerli nükleer teknolojiler için de çok ciddi kazanımlar<br />

getirecek. Devlet üniversiteleri ile işbirliği içindeyiz. İstanbul<br />

Üniversitesi’nden Prof. Dr. Suat Özkorucuklu ve Türk-<br />

Alman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Tuba Çonka Yıldız ile<br />

birlikte PET-BT alanında yeni Ar-Ge projelerine başlıyoruz.<br />

Nükleer bilim temelinde teknoloji üretmek, disiplinler<br />

arası çalışmayı gerektiriyor. Bu nedenle işbirliklerimizi<br />

kamu kurumları ile yerli ve milli özel sektör kuruluşlarıyla<br />

beraber büyütmek istiyoruz.” diyor.<br />

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da<br />

Nükleer teknolojiler özelinde çalışmalara yoğunlaşan<br />

Kamlançu uzay, savunma, medikal, havacılık gibi alanlarda<br />

alt sistem çözümleri geliştiriyor, gereken ekipmanları<br />

üretiyor. Yerli radyoterapi planlama yazılımı geliştiren şirket<br />

nükleer elektronik alt sistemlerin yerli imalatını yapıyor.<br />

Teknopark İstanbul’daki projesinde tek foton tespit modülü<br />

üzerine çalışıyor. Fotonu düşük adetlerde ölçebilmeye<br />

yarayan bu modüler yapı, farklı alanlarda kilometrelerce<br />

uzak mesafedeki cisimlerin hassas çözünürlükte<br />

görüntülenmesine imkân veriyor ve LiDAR uygulamalarında<br />

kullanılıyor.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


30<br />

From Pakistani Doctors are Visit to Medical Park Gebze Hospital!<br />

Pakistanlı Hekimlerden Medical Park Gebze Hastanesi’ne Ziyaret!<br />

Doctors of International RIPHAH University<br />

in Islamabat city of Pakistan visited Medical<br />

Park Gebze Hospital. Works that can be done by<br />

having a cooperation meeting were mentioned.<br />

Doctors and management staff of International RIPHAH<br />

University in Islamabat, Pakistan, visited Medical Park<br />

Gebze Hospital and emphasized possible cooperation. At<br />

the meeting, it was decided that the doctors at the two<br />

centers would meet once a month in an online meeting<br />

to exchange ideas and continue their discussions on<br />

possible studies.<br />

Medical Park Gebze Hospital General Manager Dr. Ali<br />

Kemal Gürbüz, Deputy General Manager Dr. Erol Turan,<br />

Orthopedics and Traumatology Specialist Prof. Dr. Fatih<br />

Küçükdurmaz, Chest Diseases Specialist Prof. Dr. Ergün<br />

Tozkoparan, Eye Health and Diseases Specialist Assoc. Dr.<br />

Metin Ekinci, Thoracic Surgery Specialist Assoc. Dr. Hatice<br />

Eryiğit Ünaldı, Plastic Reconstructive and Aesthetic<br />

Surgery Specialist Assoc. Dr. Fatih Kabakaş, Brain and<br />

Nerve Surgery Specialist Prof. Dr. Süleyman Rüştü Çaylı,<br />

Radiation Oncology Specialist Dr. Lecturer Gökhan<br />

Yılmazer, Director of MLP Care International Patient<br />

Center Murat Ercan, Director of International Patient<br />

Center Cem Kersu,<br />

Director Asadullah Khan on behalf of International<br />

Riphah University, Director of International Rıphah<br />

University Training Hospitals Dr. Omer Awab and his wife<br />

Asia Omer, and Taufeeq Mukhtar, All Health Services<br />

Manager of International Rıphah University, participated.<br />

Pakistan’ın İslamabat şehrinde bulunan<br />

Uluslararası RIPHAH Üniversitesi doktorları<br />

Medical Park Gebze Hastanesi’ni ziyaret etti.<br />

İşbirliği toplantısı alınarak yapılabilecek<br />

çalışmalardan bahsedildi.<br />

Pakistan’ın İslamabat şehrinde bulunan Uluslararası<br />

RIPHAH Üniversitesi doktorları ve yönetici kadrosu Medical<br />

Park Gebze Hastanesi’ni ziyaret ederek yapılabilecek<br />

iş birlikleri üzerinde durdular. Yapılan toplantıda iki<br />

merkezdeki doktorların ayda bir çevrimiçi toplantıyla bir<br />

araya gelerek fikir alışverişi yapması ve yapılabilecek<br />

çalışmalarla ilgili görüşmelerini devam ettirmesi<br />

kararlaştırıldı.<br />

Toplantıya Medical Park adına Medical Park Gebze<br />

Hastanesi Genel Müdürü Dr. Ali Kemal Gürbüz, Genel<br />

Müdür Yardımcısı Dr. Erol Turan, Ortopedi ve Travmatoloji<br />

Uzmanı Prof. Dr. Fatih Küçükdurmaz, Göğüs Hastalıkları<br />

Uzmanı Prof. Dr. Ergün Tozkoparan, Göz Sağlığı ve<br />

Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Metin Ekinci, Göğüs Cerrahisi<br />

Uzmanı Doç. Dr. Hatice Eryiğit Ünaldı, Plastik Rekonstrüktif<br />

ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Kabakaş, Beyin<br />

ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Rüştü Çaylı,<br />

Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan<br />

Yılmazer, MLP Care Uluslararası Hasta Merkezi Direktörü<br />

Murat Ercan, Uluslararası Hasta Merkezi Müdürü Cem<br />

Kersu katılırken, Uluslararası Riphah Üniversitesi adına<br />

Müdür Asadullah Khan, Uluslararası Rıphah Üniversitesi<br />

Eğitim Hastaneleri Müdürü Dr. Omer Awab ve eşi Asia<br />

Omer, Uluslararası Rıphah Üniversitesi Tüm Sağlık<br />

Hizmetleri Yöneticisi Taufeeq Mukhtar katılım sağladı.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


32<br />

Turkish Radiation Oncology Association<br />

Marked a Great Collaboration<br />

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Tarihi Bir İşbirliğine İmza Attı<br />

The Turkish Radiation Oncology Association<br />

(TROD) marked the beginning of a great<br />

collaboration for a very special historical and<br />

humanitarian project in a large geography that<br />

covers more than half of the world’s surface area<br />

and where more than 70% of cancer deaths occur.<br />

Prof. Dr. Gökhan Özyiğit, President of Turkish Radiation<br />

Oncology Association, said in a statement on the issue,<br />

“Turkey is the most powerful country in the region in the<br />

cancer treatment and radiation oncology area both in<br />

terms of human resources and infrastructure. Our country’s<br />

strong position in the field of radiation oncology has a<br />

125-year history. The history of radiotherapy both in the<br />

world and in our country began at the end of the 19th<br />

century. The Turkish Radiation Oncology Association has<br />

decided to turn its horizons beyond our borders with the<br />

power and vision it has taken from this deep-rooted history.<br />

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği (TROD), dünya<br />

yüzölçümünün yarısından fazlasını kapsayan<br />

ve kanser ölümlerinin %70’inden fazlasının<br />

gerçekleştiği büyük bir coğrafyada, tarihi ve<br />

insani çok özel bir projenin ilk adımını attı.<br />

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr.<br />

Gökhan Özyiğit, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiye,<br />

kanser tedavisi ve radyasyon onkolojisi alanında gerek<br />

insan kaynakları gerekse altyapı açısından bölgesinin en<br />

güçlü ülkesi konumundadır. Ülkemizin radyasyon onkolojisi<br />

alanında güçlü konumunun 125 yıllık bir geçmişi var.<br />

Gerek dünyada gerekse ülkemizde radyoterapinin tarihi 19.<br />

yüzyılın sonlarında başlamıştır. Türk Radyasyon Onkolojisi<br />

Derneği işte bu köklü tarihinden aldığı güç ve vizyonla<br />

ufkunu sınırlarımız ötesine çevirme kararı almıştır. İşte bu<br />

bağlamda ilk adım 9 Nisan <strong>2021</strong> tarihinde atıldı. Yönetim<br />

Kurulumuz oy birliğiyle aldığı kararla radyasyon onkolojisi<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


33<br />

In this context, the first step was taken on April 9, <strong>2021</strong>.<br />

With the unanimous decision of our Board of Directors, the<br />

education cooperation memorandum was implemented<br />

with one of the world’s largest technology companies<br />

in the field of radiation oncology. The first phase of this<br />

cooperation covers India, the Middle East and all African<br />

countries; the second phase is planned to cover the regions<br />

of Asia, Pacific, Japan and Australia.”<br />

The first training was carried out in Nigeria<br />

Noting that TROD has the opportunity to represent our<br />

country in an area covering more than half of the world’s<br />

surface area with the current memorandum, Özyiğit said,<br />

“The education and information activities we will do in this<br />

region are also a social responsibility project. In this great<br />

geography where 70% of cancer deaths occur, millions of<br />

lives that we will touch directly or indirectly as TROD is<br />

a very lofty duty for us. In this context, we held our first<br />

training course with Nigeria, where cervical cancer is a<br />

big problem, on Saturday, April 10, <strong>2021</strong>. We started our<br />

journey with this course, which the International Atomic<br />

Energy Agency officials also watched with interest. TROD is<br />

now determined and bent on to be a power center not only<br />

nationally but also internationally.”<br />

alanında dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri<br />

ile eğitim iş birliği memorandumunu hayata geçirdi.<br />

Bu iş birliğinin birinci fazı Hindistan, Orta Doğu ve tüm<br />

Afrika ülkelerini kapsamakta olup; ikinci fazının ise Asya,<br />

Pasifik, Japonya ve Avustralya bölgelerini kapsaması<br />

planlamaktadır.” dedi.<br />

İlk eğitim Nijerya ile gerçekleştirildi<br />

TROD’un mevcut memorandumla dünya yüzölçümünün<br />

yarısından fazlasını kapsayan bir alanda ülkemizi temsil<br />

etme olanağına kavuştuğuna dikkat çeken Özyiğit, “Bu<br />

bölgede yapacağımız eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri<br />

aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesidir. Kanser<br />

ölümlerinin %70’nin gerçekleştiği bu büyük coğrafyada<br />

TROD olarak doğrudan veya dolaylı olarak dokunacağımız<br />

milyonlarca yaşam, bizler için çok ulvi bir vazifedir. Bu<br />

bağlamda ilk eğitim kursumuzu, serviks kanserinin büyük<br />

bir problem olduğu Nijerya ile 10 Nisan <strong>2021</strong> Cumartesi<br />

günü gerçekleştirdik. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı<br />

yetkililerinin de ilgi ile izlediği bu kurs ile yolculuğumuza<br />

başladık. TROD artık sadece ulusal değil uluslararası<br />

alanda da bir güç odağı olma kararlığı ve azmindedir.” diye<br />

belirtti.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


34<br />

High Protection Mask with Pure Silver, Silver Pro Mask<br />

Saf Gümüşlü Yüksek Korumalı Maske, Silver Pro Mask<br />

Saf gümüş iplik teknolojisi kullanılarak<br />

yıkanabilir, pamuksu kumaştan üretilen Silver Pro<br />

Mask; antivirüs ve antibakteriyel özelliklerinin<br />

yanı sıra rahat solunum ve cilt dostu özelliği ile de<br />

en çok tercih edilen maske oldu.<br />

The washable Silver Pro Mask, made of pure<br />

silver thread fabric, utilizing pure silver thread<br />

technology became the most preferred mask<br />

with its comfortable breathing and skinfriendly<br />

features in addition to its anti-virus and<br />

antibacterial properties.<br />

With anti-virus, antibacterial and antitoxic properties high<br />

protection mask Silver Pro Mask woven with 999 carat pure<br />

silver threads while providing comfortable breathing with<br />

its washable cotton fabric, it also stands out with its skin<br />

and environmentally friendly features.<br />

In these days, when the virus continues to spread rapidly,<br />

the use of masks gains more importance. While disposable<br />

masks cause sweating on the skin, they also cause<br />

environmental pollution as medical waste.<br />

Silver Pro Mask provides the highest level of protection<br />

with its pure silver threads between the dense textured<br />

cotton fabric, its skin-friendly structure and its washable<br />

feature.<br />

Silver Pro Mask silver masks, in which compliance with<br />

European standards, protection and fabric quality are<br />

documented by various accredited organizations, are also<br />

available with Kral Şakir licensed masks for children in<br />

addition to 4 colors.<br />

Silver Pro Mask is preferred for children with its safe and<br />

ergonomic structure in different sizes for 5-7 and 8-12 years<br />

old with King Şakir, Canan and Fil Necati characters with its<br />

red, blue, black and white colors.<br />

999 ayar saf gümüş ipliklerle dokunan; antivirüs,<br />

antibakteriyel ve antitoksik özellikli yüksek koruyuculu<br />

maske Silver Pro Mask; yıkanabilir pamuksu kumaşı ile rahat<br />

solunum sağlarken, cilt ve çevre dostu özelliği ile de dikkat<br />

çekiyor.<br />

Virüsün hızla yayılmaya devam ettiği bu günlerde maske<br />

kullanımı daha da bir önem kazanıyor. Tek kullanımlık<br />

maskeler ciltte terleme yaparken, medikal atık olarak çevre<br />

kirliliğine de neden oluyor.<br />

Silver Pro Mask; sık dokulu pamuksu kumaşın arasındaki saf<br />

gümüş iplikleri, cilde uygun yapısı ve yıkanabilir özelliği ile<br />

en üst seviyede koruma sağlıyor.<br />

Çeşitli akredite kuruluşları tarafından Avrupa standartlarına<br />

uygunluğu, koruyuculuğu ve kumaş kalitesinin belgelendiği<br />

Silver Pro Mask gümüşlü maskelerin, 4 rengi dışında<br />

çocuklar için Kral Şakir lisanslı maskeleri de bulunuyor.<br />

5-7 ve 8-12 yaş için farklı ölçülerde; Kral Şakir, Canan ve Fil<br />

Necati karakterleri; kırmızı, mavi, siyah ve beyaz renkleri<br />

ile Silver Pro Mask çocuklar için de güvenli ve ergonomik<br />

yapısıyla tercih ediliyor.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


36<br />

Significant Contribution from CITS to the Reduction of Patient<br />

Density and Transmission Risk in Emergency Departments<br />

CITS’ten Acil Servislerdeki Hasta Yoğunluğu ve<br />

Bulaş Riskinin Azaltılmasına Önemli Katkı<br />

Coşkunöz Holding’e bağlı bilgi teknolojileri<br />

şirketi CITS, Coşkunöz A-Ge Merkezi ve Bursa<br />

Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi iş<br />

birliğiyle acil servislerde kullanılmak üzere,<br />

sağlık çalışanlarının hastalarla temasını en aza<br />

indiren bir tıbbi cihaz geliştirdi. Cihaz, bir sağlık<br />

çalışanının desteğine gerek kalmadan, acile<br />

başvuran hastanın ateş ve oksijen satürasyonunu<br />

dijital olarak ölçerken, pandemiye yönelik ayırıcı<br />

tanı sorularını da hastaya yöneltiyor. Bursa<br />

Uludağ Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’nde<br />

kullanılmaya başlanan cihaz, triaj süresini de<br />

kısaltarak başvuran hastayı ilgili polikliniğe<br />

yönlendiriyor.<br />

CITS, an IT company affiliated with Coşkunöz<br />

Holding, developed a medical device to be used<br />

in emergency services with the cooperation<br />

of Coşkunöz R&D Center and Bursa Uludağ<br />

University (BUÜ) Medical Faculty, minimizing<br />

the contact of healthcare professionals with<br />

patients. The device digitally measures the<br />

fever and oxygen saturation of the patient in<br />

the emergency department without any support<br />

from a healthcare professional and addresses<br />

the differential diagnosis questions regarding<br />

the Pandemic to the patients. The device which<br />

started to be used in Bursa Uludağ University<br />

Hospital Emergency Service shortens triage time<br />

and directs the patient to the relevant polyclinic.<br />

Having offered various medical products, developed within<br />

the framework of healthcare-industry cooperation since the<br />

beginning of the pandemic for the benefit of healthcare<br />

workers, Coşkunöz Holding took part this time in the<br />

smart device project named PandeMİK, developed by the<br />

collaboration of Bursa Uludağ University (BUÜ) Faculty of<br />

Medicine Translational Medicine Department and CITS, an<br />

IT company affiliated to Coşkunöz Holding, and Coşkunöz<br />

R&D Center. The device allows performing the triage of<br />

Pandemi başladığından bu yana sağlık-sanayi iş birliği<br />

çerçevesinde geliştirdiği çeşitli medikal ürünleri sağlık<br />

çalışanlarının kullanımına sunan Coşkunöz Holding, bu<br />

kez de Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi<br />

Translasyonel Tıp Anabilim Dalı ile Holding’e bağlı<br />

bilişim şirketi CITS ve Coşkunöz Ar-Ge Merkezi’nin ortak<br />

çalışmasıyla geliştirilen PandeMİK isimli akıllı cihaz<br />

projesinde yer aldı. Cihaz, pandemi ortamında hastaların<br />

triajını izole şekilde ve dijital olarak gerçekleştirmeye<br />

imkân veriyor. <strong>Medikal</strong> kiosk ünitesinde çalışan ve<br />

pandemiye özgü tanı sorularını içeren yazılım ile ateş<br />

ölçer ve oksimetre cihazlarından oluşan PandeMİK,<br />

dokunmatik ekranla çalışıyor. Cihaz, hasta-sağlık çalışanı<br />

temasını en aza indirerek hastaların doğru polikliniğe en<br />

hızlı şekilde yönlendirilmesini sağlıyor. PandeMİK, dijital<br />

termometre ile ateş, puls oksimetre ile oksijen satürasyonu<br />

ölçümü yaparak hastaya Sağlık Bakanlığı’nın pandemi<br />

tarama algoritmasında yer alan soruları yöneltiyor. Cihaz,<br />

kısa sürede triajı tamamlayarak hastayı cep telefonuna<br />

gönderdiği SMS ile uygun polikliniğe yönlendiriyor.<br />

Sağlık alanındaki iş birliği ve Ar-Ge çalışmalarını Coşkunöz<br />

Holding’in ülkemize karşı sorumluluğu olarak gördüklerini<br />

ifade eden CITS Genel Müdürü Ertan Göral, “Pandemi<br />

sürecinde Ar-Ge merkezlerimiz kesintisiz olarak çalışmaya<br />

devam etti ve sağlık sektörü için pek çok ürün geliştirdik. 70<br />

yıllık sanayi tecrübemizi, mühendislik ve üretim gücümüzü<br />

sağlık çalışanlarının hizmetine sunduk.<br />

Bu çalışmanın son örneği sağlık çalışanlarına bulaş riskini<br />

en aza indiren ve acile gelen hastanın hızlı bir şekilde ilgili<br />

polikliniğe yönlendirilmesini sağlayan PandeMİK oldu”<br />

şeklinde konuştu.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


37<br />

patients in an isolated and digital manner in the pandemic<br />

environment.<br />

PandeMİK, which works in a medical kiosk unit and consists<br />

of software containing diagnostic questions specific to<br />

pandemic, and thermometer and oximeter devices, works<br />

with a touch screen. The device minimizes contact between<br />

the patients and healthcare professionals and ensures<br />

that the patients are directed to the right polyclinic as<br />

quickly as possible. PandeMİK measures fever with a digital<br />

thermometer and oxygen saturation with a pulse oximeter<br />

and asks the questions in the pandemic scanning algorithm<br />

of the Ministry of Health to the patient.<br />

The device shortens the triage period and directs the<br />

patient to the appropriate polyclinic with an SMS sent to<br />

the mobile phone.<br />

Stating that they consider cooperations in the healthcare<br />

industry and R&D research as Coşkunöz Holding’s<br />

responsibility towards our country, CITS General Manager<br />

Ertan Göral said, “Our R&D centers continued to work<br />

uninterruptedly during the pandemic and we developed<br />

many products for the healthcare sector. We have put<br />

our 70 years of industry experience, engineering, and<br />

production potential into the service of healthcare<br />

professionals. The last example of this study was PandeMİK,<br />

which minimizes transmission risk of the healthcare<br />

professionals and enables the patient who comes to the<br />

emergency department to be directed to the relevant<br />

polyclinic quickly.”<br />

Göral said, “The Covid-19 outbreak showed us all the<br />

importance of domestic production in healthcare<br />

equipment and medical supplies. As Coşkunöz Holding,<br />

while continuing to implement pandemic measures<br />

uninterruptedly, we attach great importance to producing<br />

projects that will be beneficial to the healthcare sector,<br />

in which the conditions are quite hard, and to develop<br />

new products within the scope of healthcare-industry<br />

cooperation. We will continue to provide services in this<br />

sector.”<br />

Bursa Uludağ University Rector Prof. Dr. Ahmet Saim<br />

Kılavuz said on the issue: “Within the framework of<br />

healthcare-industry cooperation projects, a smart device<br />

performing the triage of patients in emergency services<br />

digitally was developed in partnership with Coşkunöz<br />

Holding’s IT company CITS, Coşkunöz R&D Center and Bursa<br />

Uludağ University Translational Medicine Department. I<br />

congratulate everyone who contributed to the work.”<br />

Coşkunöz Holding, which has made a significant<br />

contribution to the Turkish industry and economy with its<br />

12 companies in 7 sectors in which it operates, primarily<br />

automotive, environmental technologies, defence, and<br />

aviation, continues to use its profound experience and<br />

know-how in the industry for the benefit of healthcare<br />

professionals. PandeMİK, developed with the cooperation<br />

of Coşkunöz Holding’s IT company CITS, Coşkunöz R&D<br />

Center, and BUÜ, stands out as the latest example of<br />

the group’s efforts to contribute to the fight against<br />

the pandemic. The device, for which Patent and Ethics<br />

Committee applications were made, started to be used as<br />

a pilot scheme in Uludağ University Hospital. The device is<br />

then expected to become widespread in other hospitals<br />

and contribute to the fight against the pandemic.<br />

Göral, “Covid-19 salgını, sağlık ekipmanı ve tıbbi<br />

malzemede yerli üretimin önemini hepimize gösterdi.<br />

Holding olarak pandemi tedbirlerini kesintisiz uygulamaya<br />

devam ederken, çok zor koşullarda hizmet verilen sağlık<br />

sektörüne faydalı olacak projeler üretmeyi, sağlıksanayi<br />

iş birliği kapsamında yeni ürünler geliştirmeyi çok<br />

önemsiyoruz. Bu alanda çalışmalarımız devam edecek.”<br />

ifadesini kullandı.<br />

Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim<br />

Kılavuz ise “Sağlık-Sanayi iş birliği çalışmaları çerçevesinde<br />

Coşkunöz Holding’in bilişim şirketi CITS, Coşkunöz Ar-Ge<br />

Merkezi ve Bursa Uludağ Üniversitesi Translasyonel Tıp Ana<br />

Bilim Dalı ortaklığında acil servislerde hastaların triajını<br />

dijital olarak gerçekleştirebilecek akıllı cihaz geliştirildi.<br />

Çalışmada emeği geçen herkesi kutluyorum.” dedi.<br />

Başta otomotiv, çevre teknolojileri, savunma ve havacılık<br />

olmak üzere faaliyet gösterdiği 7 sektörde, 12 şirketiyle<br />

Türkiye sanayisi ve ekonomisine önemli katkı sağlayan<br />

Coşkunöz Holding, sanayideki köklü tecrübe ve birikimini<br />

sağlık çalışanlarının yararına kullanmaya devam ediyor.<br />

Coşkunöz Holding’in bilgi teknolojileri şirketi CITS,<br />

Coşkunöz Ar-Ge Merkezi ve BUÜ iş birliğiyle geliştirilen<br />

PandeMİK, grubun salgınla mücadeleye katkı sağlamaya<br />

yönelik çalışmalarının son örneği olarak öne çıkıyor. Patent<br />

ve Etik Kurul başvuruları yapılan cihaz, pilot olarak Uludağ<br />

Üniversitesi Hastanesi’nde kullanılmaya başlandı. Cihazın<br />

daha sonra diğer hastanelerde kullanımının yaygınlaşması<br />

ve pandemiyle mücadeleye katkı sağlaması bekleniyor.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


40<br />

Countdown Continues for Domestic and<br />

National Cancer Drugs<br />

Yerli ve Milli Kanser İlacı için Geri Sayım Sürüyor<br />

Prof. Dr. Engin Ulukaya, Vice Rector for R&D and Director of ISUMCRC<br />

The domestic and innovative cancer drug<br />

development studies carried out at Molecular<br />

Cancer Research Center of Istinye University<br />

(ISUMCRC) are promising. Prof. Dr. Engin Ulukaya<br />

Director of ISUMCRC explained the projects and<br />

works they carried out with his team.<br />

Cancer, one of the most common diseases in our country<br />

and in the world, is known as the plague of our age. Studies<br />

carried out by scientists who are experts in their fields in<br />

Istinye University R&D centers are promising. In Molecular<br />

Cancer Research Center of Istinye University (ISUMCRC),<br />

where advanced research is carried out in the fields of<br />

cancer stem cell, 3-dimensional cancer cell culture, tumor<br />

pharmacology and tumor biology; In addition to providing<br />

molecular oncology laboratory services to cancer patients,<br />

local and new cancer drug development studies continue.<br />

Prof. Dr. Engin Ulukaya, Vice Rector for R&D and Director of<br />

ISUMCRC talked about the studies carried out at Molecular<br />

Cancer Research Center of Istinye University.<br />

İSÜMKAM’da (İstinye Üniversitesi Moleküler<br />

Kanser Araştırma Merkezi) gerçekleştirilen yerli<br />

ve yenilikçi kanser ilacı geliştirme çalışmaları<br />

umut vadediyor. Ulusal Kanser Haftasına özel<br />

açıklamalarda bulunan İSÜMKAM Müdürü Prof.<br />

Dr. Engin Ulukaya, ekibiyle birlikte yürüttükleri<br />

proje ve çalışmaları anlattı.<br />

Ülkemizde ve dünyada en sık rastlanan hastalıklardan<br />

biri olan kanser, çağımızın vebası olarak anılıyor. İstinye<br />

Üniversitesi AR-GE merkezlerinde alanında uzman<br />

bilim insanları tarafından gerçekleştirilen çalışmalar<br />

umut vadediyor. Kanser kök hücre, 3-boyutlu kanser<br />

hücre kültürü, tümör farmakolojisi ve tümör biyolojisi<br />

alanlarında ileri düzeyde araştırmalar yürütülen İstinye<br />

Üniversitesi Moleküler Kanser Araştırma Merkezi’nde;<br />

kanser hastalarına moleküler onkoloji laboratuvar hizmetini<br />

sunmanın yanında yerli ve yeni kanser ilacı geliştirme<br />

çalışmaları devam ediyor. İstinye Üniversitesi AR-GE’den<br />

Sorumlu Rektör Yardımcısı ve İSÜMKAM müdürü Prof.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


41<br />

“We only perform tests available in Turkey”<br />

Stating that they are working on cell culture cancer models<br />

at ISUMCRC, Prof. Dr. Engin Ulukaya said, “We mainly<br />

examine lung, pancreatic and breast cancer types. we only<br />

realized in Turkey, viability and cytotoxicity assay methods<br />

available. We are implementing the same cancer drug<br />

effect evaluation protocol made in the American Cancer<br />

Institute. In other words, we are looking at GI50, TGI,<br />

LD50 values as well as IC50 values which are considered<br />

conventionally. In addition, we have taught courses in<br />

many cities and institutions on tests with this type of<br />

analysis. Apart from these studies that we differentiate<br />

from other laboratories operating in our country; We can<br />

show the mechanisms of cell death in great detail. More<br />

importantly, we established a method called in ovo in our<br />

laboratory and started to use it successfully. This method<br />

is a test with chicken eggs / embryos. In recent years, the<br />

effect of cancer drugs has been tested with this method. A<br />

new test that is promising and has the potential to reduce<br />

experimental animal use. We can successfully apply this<br />

test in our laboratory.”<br />

“We are working to develop a local cancer drug”<br />

Underlining that they continue to work on developing local<br />

cancer drugs as a team, Ulukaya said, “We are conducting<br />

pre-clinical studies for this purpose. Our research on cancer<br />

stem cells continues intensively. A scientist who manages<br />

to kill cancer stem cells deserves not one but ten Nobel<br />

prizes. Because this cell is very few among all cancer cells<br />

and is difficult to kill with drugs. It is a cell that can form<br />

new tumors or metastases that cause the patient to return<br />

to the clinic years later. Studies to find new drugs for this<br />

cell are also continuing in our center. In fact, compounds<br />

from various European countries such as France and<br />

Italy and many universities of our country come to our<br />

laboratory under various collaborations and tests are<br />

carried out.”<br />

“We will protect the patient while destroying the<br />

tumor at the same time.”<br />

Recording that they presented and accepted the<br />

TUSEB project in line with our local and national drug<br />

development studies, Ulukaya said, “I am the manager in<br />

the field of innovative drug development studies and it<br />

is a very promising project. In that project, we will have<br />

completed an important deficiency regarding our US<br />

patented compound. Thus, we hope that it will reach Phase<br />

1, the human adaptable level. There is no oncological Phase<br />

1 study conducted in our country so far. We believe that it<br />

is a successful drug candidate as the experimental animal<br />

studies and pharmacokinetics and pharmacodynamic<br />

studies conducted in Greece and the Netherlands point<br />

to promising results. The innovative aspect of this metalbased<br />

cancer drug candidate compound will be that it does<br />

not harm the patient while destroying the tumor. Because<br />

Dr. Engin Ulukaya, İstinye Üniversitesi Moleküler Kanser<br />

Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirilen çalışmaları anlattı.<br />

‘’Türkiye’de sadece bizim gerçekleştirdiğimiz<br />

testler mevcut’’<br />

İSÜMKAM’da hücre kültürü kanser modelleri konusunda<br />

çalışıldığını ifade eden Prof. Dr. Engin Ulukaya, ‘’Ağırlıklı<br />

olarak akciğer, pankreas, meme kanseri türlerini<br />

inceliyoruz. Türkiye’de sadece bizim gerçekleştirdiğimiz,<br />

canlılık ve sitotoksisite analiz yöntemleri mevcut.<br />

Amerika Kanser Enstitüsü’nde yapılan kanser ilaç etki<br />

değerlendirme protokolünün aynısını gerçekleştiriyoruz.<br />

Yani, klasik olarak bakılan IC50 değerlerinin yanısıra<br />

GI50, TGI, LD50 değerlerine de bakıyoruz. Ayrıca bu tür<br />

analizlerle testlerle ilgili birçok şehirde ve kurumda<br />

kurslar verdik. Ülkemizde faaliyet gösteren diğer<br />

laboratuvarlardan ayrıştığımız bu çalışmalar dışında;<br />

hücre ölüm mekanizmalarını oldukça detaylı bir şekilde<br />

gösterebiliyoruz. Daha önemlisi, in ovo olarak isimlendirilen<br />

bir yöntemi laboratuvarımızda kurduk, başarıyla kullanmaya<br />

başladık. Bu yöntem tavuk yumurtaları/embriyoları ile<br />

yapılan bir test. Son yıllarda kanser ilaçlarının etkisi<br />

bu yöntemle test edilmeye başlandı. Umut vaat eden<br />

ve deney hayvanı kullanımını azaltma potansiyeline<br />

sahip yeni bir test. Bu testi laboratuvarımızda başarıyla<br />

uygulayabiliyoruz.’’ dedi.<br />

‘’Yerli kanser ilacını geliştirmek için çalışıyoruz’’<br />

Ekip olarak yerli kanser ilacını geliştirme çalışmalarına<br />

devam ettiklerinin altını çizen Ulukaya, ‘’Bu amaç<br />

doğrultusunda klinik öncesi çalışmalar yapıyoruz. Kanser<br />

kök hücresi üzerine yaptığımız araştırmalar da yoğun<br />

şekilde devam ediyor. Kanser kök hücreyi öldürebilmeyi<br />

başaran bir bilim insanı, bir değil on Nobel ödülünü<br />

hak eder. Çünkü bu hücre tüm kanser hücreleri içinde<br />

çok az sayıda olan, ilaçlarla öldürülmesi zor bir hücre.<br />

Hastanın yıllar sonra kliniğe tekrar geri dönmesine neden<br />

olan yeni tümörü veya metastazları oluşturabilen bir<br />

hücredir. Bu hücreye yönelik yeni ilaç bulma çalışmaları<br />

da merkezimizde sürmektedir. Hatta, Fransa ve İtalya<br />

gibi çeşitli Avrupa ülkelerinden ve ülkemizin birçok<br />

üniversitesinden laboratuvarımıza çeşitli iş birlikleri altında<br />

bileşikler gelmekte ve testleri yapılmaktadır.’’ dedi.<br />

‘’Tümörü yok ederken aynı zamanda hastayı<br />

koruyacağız.’’<br />

Yerli ve milli ilaç geliştirme çalışmalarımız doğrultusunda<br />

TÜSEB projesi sunduklarını ve kabul edildiğini belirten<br />

Ulukaya, ‘’Yenilikçi ilaç geliştirme çalışmaları alanında<br />

benim yönetici olduğum ve çok ümit verici bir proje. O<br />

projede Amerika patentli bileşiğimizle ilgili önemli bir<br />

eksiği tamamlamış olacağız. Böylece Faz 1, yani insana<br />

uyarlanabilir seviyeye gelmesini umuyoruz. Üwlkemizde bu<br />

zamana kadar gerçekleştirilmiş onkolojik Faz 1 çalışması<br />

henüz yok. Yunanistan ve Hollanda’da yapılan deney hayvanı<br />

çalışmaları ve farmokokinetik, farmokodinamik çalışmalar<br />

ümit verici sonuçlara işaret ettiğinden başarılı bir ilaç adayı<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


42<br />

when we consider the experimental animal results, we<br />

predict that the side effects will be tolerable. Nowadays,<br />

we have filled in the patent files of both new compounds<br />

and prepared them for application. One in particular looks<br />

extremely promising; We found that it has the ability<br />

to suppress the process that we call metastasis, which<br />

causes the actual death of the cancer patient. We make<br />

the patent application based on this feature. If you can<br />

stop metastasis, a cancer patient can live for decades just<br />

like diabetes.”<br />

“Our active cooperation with many universities<br />

on a global scale continues.”<br />

Ulukaya added that, as in all Istinye University R&D centers<br />

and laboratories, undergraduate students can work at<br />

ISUMCRC, he said, “Our center where active student<br />

projects are also located carries out many projects within<br />

the framework of international, national and TUBITAK<br />

cooperation. As a result of the importance we attach to<br />

academic knowledge, we are conducting joint studies<br />

with many universities in our country. However, our<br />

active cooperation continues with 7 universities that<br />

stand out in cancer research on a global scale. These are<br />

National Cancer Research Center in Italy, MD Anderson<br />

Cancer Research Center in USA, York Cancer Research<br />

Unit in England, Sapienza University in Italy, and Thesally<br />

University in Greece.”<br />

“We organize activities that will contribute to<br />

the production of the science of our age”<br />

Reminding that they are a devoted team producing<br />

10 projects and 29 publications in 2020, Ulukaya gave<br />

information about the other works carried out, “We<br />

also carried out many activities in this period of time we<br />

were very productive. We organize symposiums that will<br />

contribute to the production of the science of our age<br />

such as Cancer Data Mining, Molecular Cancer Summit,<br />

Artificial Intelligence Course and 2nd Molecular Cancer<br />

Summit. The 7th Multidisciplinary Cancer Research<br />

Congress, one of the important events, was held<br />

two months ago. Another important event, Artificial<br />

Intelligence Workshop, is held every year. At the same<br />

time, our cancer research group forms the board of<br />

directors of the MOKAD (Molecular Cancer Research<br />

Association in Turkey), which is a national member of<br />

EACR (European Association for Cancer Research, in our<br />

country. It is only our group that is a full member from our<br />

country in the EORTC Pathobiology group in Europe. On<br />

this occasion, we would like to address our people; If they<br />

want to donate to MOKAD, they can make their donations<br />

on the website. Thus; they can contribute to cancer<br />

research studies. Such supports are very important.<br />

Because the most important elements of the research are<br />

first the financial resource and then the manpower.”<br />

olduğunu düşünüyoruz. Metal temelli bu kanser ilaç adayı<br />

bileşiğin yenilikçi yönü, tümörü yok ederken hastaya zarar<br />

vermemesi olacak. Çünkü, deney hayvanı sonuçlarını göz<br />

önünde bulundurduğumuzda yan etkilerinin tolere edilebilir<br />

olacağını öngörüyoruz. Bugünlerde iki yeni bileşiğin de<br />

patent dosyasını doldurduk ve başvuru için hazırladık.<br />

Özellikle biri son derece ümit vaat edici gözüküyor;<br />

metastaz dediğimiz ve kanser hastasının asıl ölümüne<br />

neden olan süreci baskılama özelliğine sahip olduğunu<br />

bulduk. Patent başvurusunu zaten bu özelliğini esas alarak<br />

yapıyoruz. Metastazı durdurabildiğiniz takdirde, kanser<br />

hastası da aynı şeker hastalığında olduğu gibi onlarca yıl<br />

yaşayabilir.’’ sözleriyle hedefleri hakkında bilgi verdi.<br />

‘’Küresel boyutta birçok üniversite ile aktif iş<br />

birliklerimiz devam ediyor.’’<br />

Tüm İstinye Üniversitesi AR-GE merkezlerinde ve<br />

laboratuvarlarında olduğu gibi İSÜMKAM’da da lisans<br />

düzeyinde öğrencilerin çalışabildiğini sözlerine ekleyen<br />

Ulukaya, ‘’Aktif olarak devam eden öğrenci projelerinin de<br />

yer aldığı merkezimiz; uluslararası, ulusal ve TÜBİTAK iş<br />

birliği çerçevesinde birçok proje yürütüyor. Akademik bilgiye<br />

verdiğimiz önem neticesinde ülkemizde de birçok üniversite<br />

ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bununla beraber; küresel<br />

boyutta da kanser araştırmaları konusunda öne çıkan 7<br />

üniversite ile aktif iş birliklerimiz devam ediyor. Bunlar:<br />

İtalya’da National Cancer Research Center, ABD’de MD<br />

Anderson Cancer Research Center, İngiltere’de York<br />

Cancer Research Unit, İtalya’da Sapienza Universitesi, ve<br />

Yunanistan’da Thesally Üniversitesidir.’’ sözleriyle yapılan iş<br />

birliklerini anlattı.<br />

‘’Çağımızın biliminin üretimine katkı yapacak<br />

etkinlikler gerçekleştiriyoruz’’<br />

2020 yılı içerisinde 10 adet proje ve 29 adet yayın<br />

üreten özverili bir ekip olduklarını söyleyen Ulukaya,<br />

gerçekleştirilen diğer çalışmalar hakkında bilgi verdi: ‘’Çok<br />

üretken olduğumuz bu zaman dilimi içinde birçok etkinlik<br />

de gerçekleştirdik. Kanser Veri Madenciliği, Moleküler<br />

Kanser Zirvesi, Yapay zekâ Kursu ve 2. Moleküler Kanser<br />

Zirvesi gibi çağımızın biliminin üretimine katkı yapacak<br />

sempozyumlar düzenliyoruz. Önemli etkinliklerden biri<br />

olan 7. Multidisipliner Kanser Araştırma Kongresi iki ay<br />

önce düzenlendi. Bir diğer önemli etkinlik olan Yapay<br />

Zekâ Çalıştayı her sene yapılıyor. Aynı zamanda kanser<br />

araştırma grubumuz, ülkemizdeki Moleküler Kanser<br />

Araştırmaları Derneği’nin (MOKAD) yönetim kurulunu<br />

oluşturuyor. MOKAD, Avrupa Kanser Araştırma Derneğinin<br />

(EACR) üye ülke statüsünde bir dernek. Avrupa’daki<br />

EORTC Pathobiology grubunda da ülkemizden tam üye<br />

olan sadece bizim grubumuz. Bu vesileyle halkımıza da<br />

seslenmek isteriz; MOKAD’a bağış yapmayı düşünürlerse,<br />

internet sitesi üzerinden bağışlarını gerçekleştirebilirler.<br />

Böylece; kanser araştırma çalışmalarına katkıda bulunmuş<br />

olurlar. Böyle destekler çok önemli. Çünkü araştırmanın en<br />

önemli unsurlarını önce maddi kaynak, sonra insan gücü<br />

oluşturuyor.’’ dedi.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


44<br />

Abdi İbrahim’s Organization 2025 to Build the Future Today<br />

Abdi İbrahim, Organizasyon 2025’le Geleceği<br />

Bugünden Yakalayacak<br />

Dr. Süha Taşpolatoğlu, Abdi İbrahim CEO<br />

Abdi İbrahim, the leader of the Turkish<br />

pharmaceutical industry for a solid 19 years<br />

now, has restructured to satisfy the demands<br />

of the current times and achieve its Vision 2025<br />

goals. This initiative, named Organization 2025,<br />

establishes a more agile and efficient business<br />

model. In his account of this development, Dr.<br />

Süha Taşpolatoğlu, Abdi İbrahim CEO says: “This<br />

restructuring will enable us to make a stronger<br />

progress towards our goals”<br />

Abdi İbrahim, the leader of the TURKISH pharmaceutical<br />

industry, is restructuring so as to meet the evolving<br />

business needs. Launched in parallel to the Vision 2025<br />

strategy, Organization 2025 strives for a management<br />

approach that delivers on the agility standards of the<br />

present times.<br />

Türk ilaç sektörünün 19 yıldır kesintisiz pazar<br />

lideri olan Abdi İbrahim, çağın taleplerine yanıt<br />

verebilmek ve Vizyon 2025 stratejisinde ortaya<br />

konulan hedeflerine ulaşabilmek amacıyla, yeni<br />

bir yapılanmayı hayata geçirdi. Organizasyon<br />

2025 adı verilen yapılanmayla daha çevik ve<br />

verimli bir iş modeli benimseniyor. Abdi İbrahim<br />

CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu, “Bu yeni yapılanma<br />

sayesinde hedeflerimize çok daha güçlü adımlarla<br />

ilerleyeceğiz” dedi.<br />

TÜRK ilaç sektörünün lideri Abdi İbrahim, iş dünyasının<br />

değişen taleplerine yanıt verebilmek amacıyla,<br />

organizasyonel bir yapılanmaya gitti. Şirketin Vizyon 2025<br />

stratejisine paralel olarak hayata geçirilen ve Organizasyon<br />

2025 adı verilen yapılanmayla, çağın gerektirdiği çevikliğe<br />

sahip bir yönetim anlayışı hedefleniyor.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


45<br />

“We are going to make a stronger progress towards<br />

our goals”<br />

Abdi İbrahim CEO Dr. Süha Taşpolatoğlu noted the key<br />

value of having a new organization, “As the healing power<br />

of the changing world, Abdi İbrahim will make a stronger<br />

and more solid progress towards the local and global goals<br />

of the Vision 2025 strategy, thanks to the reorganization<br />

as well as the newcomers to the Abdi İbrahim family. I wish<br />

this new organization brings success to our company.”<br />

Key appointments under reorganization<br />

Organization 2025 originates from potential year-2025<br />

scenarios on corporate organization and is guided by Abdi<br />

İbrahim’s long-term strategies. Built on a commitment<br />

to deliver a more efficient business model and business<br />

continuity, the reorganization formed new units and<br />

updated the scope of a number of departments. The<br />

actions and appointments in this regard include the<br />

following:<br />

• The Marketing & Sales Group for Prescription Products<br />

is created, and Dr. Oğuz Mülazımoğlu is assigned to lead<br />

this unit. A number of other departments are unified<br />

under this group, coupled with the creation of General<br />

Treatments Group Directorate and Specific Treatments<br />

Group Directorate. The General Treatments Group<br />

Director position is taken by Figen Bilgen, and the Specific<br />

Treatments Group Director by Çiğdem Yılmaz.<br />

•The office of the International Markets Vice President<br />

is changed to International Markets Group, with Köksal<br />

Ülgen assigned as the head.<br />

•Domestic and international supply processes have been<br />

fully revamped. Consequently, a Supply Chain Group has<br />

been formed under the leadership of Altuğ Uysal.<br />

•The Business and Product Development Group is built in a<br />

bid to synchronize and integrate the Licensing and Market<br />

Access, and Business Development and R&D directorates.<br />

•New Products, Process Development and Projects<br />

Manager Ramazan Karaduman is promoted to AbdiBio<br />

R&D and Projects Director role. Until the next appointment<br />

as AbdiBio Group Lead, Karaduman will also be responsible<br />

for the management of the AbdiBio plant.<br />

•Legal Affairs Directorate is extended to become the<br />

Legal Affairs and Compliance Directorate, a unit to directly<br />

report to CFO.<br />

•The Strategy Coordination and Innovation Office is<br />

developed for the coordination and innovation of all things<br />

strategy-related.<br />

•The title of Abdi İbrahim Otsuka Managing Director Elif<br />

Elkin will change to Abdi İbrahim Otsuka General Manager.<br />

People and Culture Group replacing HR<br />

•Human Resources Department has been redesigned<br />

as the People and Culture Group including the internal<br />

communications function. Hakan Onel is appointed as the<br />

head of this group. In addition, Human Resources Manager<br />

for Marketing & Sales, Engin Dirik is reassigned to the role<br />

of Human Resources Director for Marketing & Sales, while<br />

Tuğba Gencer’s post changed from Human Resources<br />

Manager at Esenyurt Campus to Human Resources<br />

Manager at Esenyurt Campus.<br />

“Hedeflerimize çok daha güçlü ilerleyeceğiz”<br />

Abdi İbrahim CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu, yeni<br />

organizasyon yapısının önemine işaret ederek, “Değişen<br />

dünyanın iyileştiren gücü Abdi İbrahim, yeni organizasyonel<br />

yapılanması ve Abdi İbrahim ailesinin yeni üyeleriyle birlikte,<br />

Vizyon 2025 stratejisinde ortaya konulan ulusal ve global<br />

hedeflere doğru, çok daha güçlü ve kararlı adımlarla<br />

ilerleyecektir. Yeni organizasyonel yapımızın şirketimiz için<br />

hayırlı olmasını umuyorum” dedi.<br />

Yeni yapılanmayla önemli atamalar<br />

Organizasyon 2025, Abdi İbrahim’in uzun vadeli stratejileri<br />

doğrultusunda şirket organizasyonunun 2025 yılında nasıl<br />

olacağına yönelik geliştirilen senaryolardan hareketle<br />

oluşturuldu. Daha verimli bir iş modeli ve iş sürekliliği<br />

vadeden bu yapılanma kapsamında yeni birimler<br />

oluşturulurken, mevcut bazı birimlerin de görev kapsamı<br />

güncellendi. Bu çerçevede atılan adımlar ve yapılan<br />

görevlendirmeler özetle şu şekilde:<br />

•Reçeteli Ürünler Pazarlama ve Satış Grup Başkanlığı<br />

oluşturuldu ve bu göreve Dr. Oğuz Mülazımoğlu atandı.<br />

Bu başkanlık bünyesinde bazı bölümler birleştirildi,<br />

Genel Tedaviler Grup Direktörlüğü ile Özel Tedaviler<br />

Grup Direktörlüğü oluşturuldu. Genel Tedaviler Grup<br />

Direktörlüğü’ne Figen Bilgen, Özel Tedaviler Grup<br />

Direktörlüğü’ne de Çiğdem Yılmaz atandı.<br />

•Uluslararası Pazarlar Genel Müdür Yardımcılığı bölümü,<br />

Uluslararası Pazarlar Grup Başkanlığı olarak değişti ve<br />

grup başkanlığı görevine Köksal Ülgen atandı.<br />

•Yurt içi ve yurt dışı tüm tedarik süreçleri yeniden<br />

yapılandırıldı. Tedarik Zinciri Grup Başkanlığı oluşturuldu ve<br />

bu göreve Altuğ Uysal atandı.<br />

•Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim ile İş Geliştirme ve<br />

Ar-Ge direktörlüklerinin eşgüdümlü ve entegre olarak<br />

çalışabilmeleri amacıyla İş ve Ürün Geliştirme Grup<br />

Başkanlığı oluşturuldu.<br />

•Yeni Ürün, Süreç İyileştirme ve Projeler Müdürü olarak<br />

görev yapan Ramazan Karaduman, AbdiBio Ar-Ge ve<br />

Projeler Direktörü olarak terfien atandı. Karaduman,<br />

AbdiBio Grup Başkanlığı’na yeni bir atama yapılana dek<br />

AbdiBio tesisinin yönetiminden de sorumlu olacak.<br />

•Hukuk İşleri Direktörlüğü, uyum fonksiyonunu da<br />

kapsayacak şekilde Hukuk İşleri ve Uyum Direktörlüğü adı<br />

altında CFO’ya bağlandı.<br />

•Strateji ile ilgili tüm süreçlerin koordinasyonundan ve<br />

inovasyondan sorumlu olacak Strateji Koordinasyon ve<br />

İnovasyon Ofisi Müdürlüğü kuruldu.<br />

•Abdi İbrahim Otsuka bünyesinde Şirket Yöneticisi olarak<br />

görev yapmakta olan Elif Elkin, Abdi İbrahim Otsuka Genel<br />

Müdürü unvanı ile çalışmalarına devam edecek.<br />

İK yerine İnsan ve Kültür Grup Başkanlığı<br />

•İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcılığı yapısı iç<br />

iletişim fonksiyonunu da kapsayacak şekilde yeniden<br />

tasarlanarak İnsan ve Kültür Grup Başkanlığı oluşturuldu.<br />

Bu göreve Hakan Onel atandı. Bunun yanı sıra Pazarlama<br />

ve Satış İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapan Engin<br />

Dirik, Pazarlama ve Satış İnsan Kaynakları Direktörlüğü,<br />

Esenyurt Kampüs İnsan Kaynakları Müdürü Tuğba Gencer<br />

de Esenyurt Kampüs İnsan Kaynakları Direktörlüğü<br />

görevlerine getirildi.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


46<br />

Abbott is Stepping up Local<br />

Production in Turkey to<br />

Include Science-Based<br />

Nutrition Products<br />

Ebru Kaya, General Manager for Abbott’s Nutrition Business in Turkey<br />

Abbott announced today, that the Company is starting<br />

local manufacturing of science-based nutritional<br />

products in partnership with Gönenli Süt AŞ, which<br />

operates in the Gönen district of Balıkesir.<br />

Since its debut more than 130 years, Abbott has<br />

constantly developed life-changing products and<br />

solutions in nutrition, diagnostics, medical devices, and<br />

branded generic medicines. In 2017, Abbott started<br />

full manufacturing of some of its local pharmaceutical<br />

product range in Turkey, with plans to reach 90% by 2023.<br />

Abbott aims at creating value for Turkey’s healthcare<br />

system with its science-based nutrition products as well.<br />

Abbott’s manufacturing localization will be part of a<br />

5-year plan, with the first batch expected to be launched<br />

on the local market in the first half of <strong>2021</strong>. Science-based<br />

nutritional products that had been imported into Turkey<br />

so far will now be locally produced, including 92% of<br />

pediatric products in the first phase of the plan.<br />

Developing science-based nutritional products to support<br />

the nutritional needs of people with chronic diseases<br />

to keep them strong and active, Abbott embraces the<br />

goal to improve the lives of more than 3 billion people<br />

globally by the year 2030. To achieve this goal, Abbott<br />

prioritizes product innovation, high-quality standards, and<br />

sustainable partnerships to deliver long-term impact.<br />

”Our localization project will make significant<br />

contributions”<br />

Ebru Kaya, General Manager for Abbott’s nutrition<br />

Abbott, Türkiye’deki Yerel<br />

Üretimine Bilimsel Beslenme<br />

Ürünlerini de Dahil Ederek<br />

Hız Veriyor<br />

Abbott, Balıkesir’in Gönen ilçesinde faaliyet<br />

gösteren Gönenli Süt ve Süt Ürünleri Gıda San. ve<br />

Tic. A.Ş. ile işbirliğine giderek bilimsel beslenme<br />

ürünlerinin yerel üretimini başlattığını duyurdu.<br />

Kuruluşunun üzerinden geçen 130’u aşkın yılda beslenme,<br />

tanı, tıbbi cihazlar ve markalı jenerik ilaçlar alanlarında<br />

yaşamları değiştiren ürün ve çözümler geliştirmeye<br />

düzenli olarak devam eden Abbott, 2017 yılında yerel ilaç<br />

ürün gamının bir bölümünün tam kapasiteyle üretimine<br />

başlamıştı. 2023 yılı itibarıyla söz konusu ürün gamının<br />

üretiminde yüzde 90 oranına ulaşmayı planlayan Abbott,<br />

bilimsel beslenme ürünleriyle de Türkiye’nin sağlık<br />

hizmetleri sistemi için değer yaratmayı hedefliyor. Abbott’un<br />

toplamda 5 yıllık bir planı içeren üretimde yerelleşme<br />

hamlesi kapsamında ilk ürünlerin <strong>2021</strong>’in ilk yarısında<br />

piyasaya sunulması bekleniyor. Proje ile birlikte Türkiye’nin<br />

bugüne kadar ithal ettiği bilimsel beslenme ürünleri,<br />

planın ilk aşamasında pediatrik ürünlerin yüzde 92’sini de<br />

kapsayacak şekilde yerel olarak üretilecek.<br />

Abbott, kronik hastalıkları olan kişilerin beslenme<br />

ihtiyaçlarını desteklemek ve onları yaşamda hem güçlü hem<br />

de aktif tutmak için bilimsel beslenme ürünleri geliştirerek,<br />

2030 yılına kadar dünya genelinde 3 milyardan fazla insanın<br />

yaşamlarını iyileştirme hedefini benimsiyor. Abbott, bu<br />

hedefe ulaşmak ve uzun vadeli etki sağlamak için ürün<br />

inovasyonu, yüksek kalite standartları ve sürdürülebilir<br />

ortaklıklara öncelik veriyor.<br />

”Üretimde yerelleşme projemizin önemli katkıları olacak”<br />

Abbott Nütrisyon Türkiye Genel Müdürü Ebru Kaya, konuyla<br />

ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “2018 yılında,<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


47<br />

business in Turkey, had this to say: “In the light of Turkey’s<br />

10th Development Plan stating the goal to improve<br />

health services and access to medicines, we decided to<br />

localize the production of our science-based nutritional<br />

products in 2018. Since then, we have been planning our<br />

localization process to establish a sustainable organization.<br />

We are proud and excited to provide an added value to<br />

our economy. We believe that our localization project will<br />

make significant contributions to healthcare services in our<br />

country.”<br />

sağlık hizmetlerinin ve ilaçlara erişimin iyileştirilmesi<br />

hedefinin vurgulandığı Türkiye’nin 10’uncu Kalkınma Planı<br />

ışığında bilimsel beslenme ürünlerimizin yerel üretimine<br />

karar vermiştik. O tarihten bu yana, sürdürülebilir bir<br />

organizasyonu tesis etme adına üretimde yerelleşme<br />

süreçlerimizin planlamasını yapmaya devam ettik.<br />

Ekonomimize katma değer sağlayacak olan bu projemizle<br />

hem gurur hem de heyecan duyuyoruz. Yerel üretim<br />

projemizin ülkemizin sağlık hizmetlerine önemli katkılarda<br />

bulunacağına inanıyoruz.”<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


48<br />

The Project on the Usage of AI on Early Diagnosis of Heart Failure by the<br />

Department of Cardiology of Faculty of Medicine in Mersin University<br />

Comes to Life with Astrazeneca’s Unconditional Support<br />

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp<br />

Yetersizliğinin Erken Tanısında Yapay Zekâ Teknolojisinin Kullanılacağı<br />

Projeyi Astrazeneca’nın Koşulsuz Desteği ile Hayata Geçiriyor<br />

Bir yıl içerisinde Mersin Üniversitesi Hastanesi’ne<br />

başvuran 45 yaş üstü hastaların röntgen<br />

görüntüleri yapay zekâ teknolojisi ile geriye<br />

dönük olarak analiz edilecek. Proje kapsamında,<br />

bulguları itibarıyla tespiti zor bir rahatsızlık<br />

olan kalp yetersizliğinin erken tanısı ve tedavisi<br />

hedefleniyor.<br />

Prof. Dr. Ahmet Celik, Department of Cardiology Member<br />

Prof. Dr. Ahmet Camsari, Mersin University Rector<br />

Dr. Oguz Yilmazer, AstraZeneca Turkey Medical Director<br />

X-ray visuals of patients over 45 years old who<br />

reported to Mersin University Hospital within<br />

a year will be retrospectively analyzed with AI<br />

technologies. The project aims to achieve early<br />

diagnosis and treatment of heart failure which<br />

normally have symptoms that are difficult to<br />

identify.<br />

Mersin University, with the unconditional support of<br />

AstraZeneca, is launching an innovative diagnostic protocol<br />

in which artificial intelligence technology will be used in<br />

the early diagnosis of heart failure. Accordingly, more than<br />

20 thousand X-ray results of patients over the age of 45<br />

who reported to Mersin University Medical Faculty Hospital<br />

in <strong>2021</strong> for any health-related issue will be analyzed on<br />

an artificial intelligence-based platform, free of personal<br />

information about the patients. As a result of the analysis,<br />

the X-ray results, which are considered suspicious for heart<br />

failure, will be determined by Mersin University Hospital.<br />

The data to be obtained will be evaluated by Department<br />

of Cardiology, Faculty of Medicine of Mersin University<br />

within the framework of heart failure diagnosis criteria<br />

and patients who require further tests will be called to the<br />

hospital for a definitive diagnosis.<br />

Mersin Üniversitesi, AstraZeneca’nın koşulsuz desteğiyle,<br />

yapay zekâ teknolojisinin kalp yetersizliğinin erken tanısında<br />

kullanılacağı yenilikçi bir tanı protokolünü başlatıyor.<br />

Buna göre, <strong>2021</strong> yılında herhangi bir nedenle Mersin<br />

Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvuran 45 yaş<br />

üzerindeki hastalara ait 20 binin üzerinde röntgen sonucu,<br />

hastalara ilişkin kişisel bilgilerden arındırılmış olarak,<br />

yapay zekâ tabanlı bir platformda analiz edilecek. Analizler<br />

sonucunda kalp yetersizliği açısından şüpheli görülen<br />

röntgen sonuçları Mersin Üniversitesi Hastanesi tarafından<br />

tespit edilecek. Elde edilecek veriler kalp yetersizliği tanı<br />

kriterleri çerçevesinde Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />

Kardiyoloji Bölümü tarafından değerlendirilecek ve daha<br />

ileri tetkiklerin gerekli görüldüğü hastalar kesin tanı için<br />

hastaneye çağırılacak.<br />

Yapay zekâ tabanlı proje kalp yetersizliği<br />

hastalarının erken teşhisi ve tedavisini amaçlıyor<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı ve Kardiyoloji A.B.D.<br />

öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelik şunları söyledi: “Kalp<br />

yetersizliği hastalarının yüzde 85’inin röntgenlerinde kalp<br />

yetersizliğine ait akciğer ve kalp bulgularının bulunduğunu<br />

biliyoruz. Geçmişe dönük bu tarama yöntemiyle, kalp<br />

yetersizliği tanısı konmamış bir hastayı erken teşhis<br />

etmemiz ve tedaviye erken başlamamız mümkün olacak.<br />

Bu projede hedeflediğimiz en büyük başarımız, erken<br />

tedavi imkânıyla hastaların yaşam kalitesini yükseltmek ve<br />

ömürlerinin uzamasını sağlamak olacak. Diğer taraftan bu<br />

projede kalp yetersizliği hastalarının erken dönemde teşhis<br />

edilmesi sayesinde kalp yetersizliği nedenli hastaneye<br />

yatışlarda azalma da sağlanabilecektir. Bilindiği üzere kalp<br />

yetersizliği hastalarının tedavisinde hastaneye yatış en<br />

büyük maliyeti oluşturmaktadır.2,7 Projemiz, ülkemizde<br />

ve hatta dünyada kalp yetersizliği şüphesi taşıyan ve tanı<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


49<br />

AI-based project aims to achieve early diagnosis<br />

and treatment of heart failure<br />

Mersin University Rector Prof. Dr. Ahmet Camsari and<br />

Department of Cardiology member Prof. Dr. Ahmet Celik<br />

said: “We know that 85 percent of patients that have heart<br />

failure have lung and heart symptoms of heart failure on<br />

their X-rays. With this retrospective screening method,<br />

it will be possible for us to diagnose a patient who has<br />

not been diagnosed with heart failure early and start the<br />

treatment. Our greatest achievement in this project will<br />

be to increase the quality of life of patients and to prolong<br />

their lives with the opportunity of early treatment. On<br />

the other hand, thanks to the early diagnosis of heart<br />

failure patients in this project, it will be possible to<br />

reduce hospitalizations due to heart failure. As is known,<br />

hospitalization in the treatment of heart failure patients is<br />

the largest portion of the total cost.2,7 Our project will be<br />

one of the first in which artificial intelligence is used in the<br />

early diagnosis of patients with suspected heart failure and<br />

undiagnosed patients in our country and even in the world.<br />

We aim to see the first results of our project in the second<br />

quarter of <strong>2021</strong>. If it achieves the desired results, we aim<br />

to spread the project nationally and apply it in every lung<br />

X-ray taken.”<br />

Turkey leads the way in prevalence of heart<br />

failure compared to Western countries despite<br />

the dominance of young population<br />

Caused by the decrease in heart performance and the<br />

inability of heart to pump sufficient blood to organs and<br />

tissues, heart failure continues to be a severe global health<br />

problem. Hypertension, diabetes, obesity, cardiovascular<br />

disease, chronic lung disease, chronic renal failure, valvular<br />

heart disease, heart rhythm disorders, heart muscle disease<br />

or congenital heart disease are among the conditions<br />

that are predisposed to heart failure.1,2,4 The American<br />

Heart Association predicts a %46 increase in heart failure<br />

by 2030.9 According to the Framingham Heart Study, the<br />

lifetime risk of developing heart failure after the age of<br />

40 is calculated to be %20. This means 1 out of 5 people<br />

could develop heart failure.8,9 According to the HAPPY<br />

study conducted by the Turkish Society of Cardiology there<br />

are more than 1.5 million heart failure cases in Turkey. The<br />

same study also indicates that %2.9 of the adults over the<br />

age of 35 have a case of clear heart failure. Despite having<br />

a larger youth population, Turkey is ahead of Western<br />

countries in cases of heart failure.<br />

“We have a population which has a higher risk of<br />

developing heart failure”<br />

Mersin University Rector Prof. Dr. Ahmet Camsari who<br />

highlighted the difficulty of recognizing heart failure<br />

symptoms said: “since heart failure bares limited diagnostic<br />

value it sometimes becomes more challenging to diagnose<br />

the problem.7 The ratio of cases of undiagnosed heart<br />

failures where the symptoms have not surfaced yet (where<br />

asymptomatic left ventricular dysfunction exists) is %4.8<br />

Prof. Dr. Ahmet Camsari, Mersin University Rector<br />

konmamış olan hastaların erken tanısında yapay zekânın<br />

kullanıldığı ilk projelerden biri olacak. Projemize ilişkin<br />

ilk sonuçları <strong>2021</strong>’in ikinci çeyreği içerisinde görmeyi<br />

hedefliyoruz. İstenilen sonuçlara ulaşması durumunda<br />

projeyi ulusal çapta yaygınlaştırmayı ve çekilen her akciğer<br />

röntgeninde uygulamayı amaçlıyoruz.”<br />

Türkiye genç nüfusuna rağmen kalp yetersizliği<br />

yaygınlığında Batı ülkelerinin önünde9<br />

Kalp performansının azalması nedeniyle kalbin doku ve<br />

organlara gerekli ve yeterli kanı gönderememesi sonucu<br />

ortaya çıkan kalp yetersizliği, Türkiye’de ve dünyada önemli<br />

bir sağlık sorunu olmayı sürdürüyor.9 Hipertansiyon,<br />

şeker hastalığı, obezite, kalp damar hastalığı, kronik<br />

akciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kalp kapak<br />

hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kalp kası hastalığı<br />

veya doğumsal kalp hastalığı kalp yetersizliğine zemin<br />

hazırlayan durumlar arasında yer alıyor.1,2,4 Amerikan<br />

Kalp Birliği, 2030 yılına kadar kalp yetersizliğinde yüzde 46<br />

oranında bir artış yaşanacağını öngörüyor.9 Framingham<br />

Kalp Çalışması’na göre, 40 yaş sonrası yaşam boyu kalp<br />

yetersizliği gelişme riski yüzde 20 olarak hesaplanıyor. Bu<br />

da 40 yaşı aşkın bireylerin beşte birinde kalp yetersizliği<br />

gelişebileceği anlamına geliyor.8,9 Türk Kardiyoloji Derneği<br />

tarafından yürütülen HAPPY çalışmasına göre Türkiye’de<br />

1,5 milyonun üzerinde kalp yetersizliği olgusu bulunuyor.<br />

Çalışmada Türkiye’de 35 yaş üzeri erişkin popülasyonda<br />

aşikâr kalp yetersizliği yaygınlığı oranının yüzde 2,9 olduğu<br />

da belirtiliyor.2 Türkiye’nin daha genç bir nüfusa sahip<br />

olmasına rağmen bu rakamın, Batı toplumlarına kıyasla<br />

daha yüksek olması dikkat çekiyor.9<br />

“Kalp yetersizliği geliştirme potansiyeli yüksek<br />

bir nüfusa sahibiz”<br />

Kalp Yetersizliği belirtilerinin çoğunun ayırt edici<br />

olmadığını hatırlatan Mersin Üniversitesi Rektörü Prof.<br />

Dr. Ahmet Çamsarı, “Sınırlı tanısal değer taşıdığından<br />

kalp yetersizliği tanısı koymak oldukça güçleşebiliyor.7<br />

Ülkemizde tanı konulamamış, henüz belirtileri ortaya<br />

çıkmamış (asemptomatik sol ventrikül disfonksiyonu<br />

bulunan) kalp yetersizliği sıklığı yüzde 4,8’dir.2 Bu da kalp<br />

yetersizliği gelişme potansiyeli yüksek bir nüfusa sahip<br />

olduğumuzu gösteriyor. Ortalama kalp yetersizliği yaşı Batı<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


50<br />

ülkelerinde 70 iken, ülkemizde yaklaşık 10 yıl daha erken<br />

kalp yetersizliği ile karşılaşılıyor.3,9 Kalp yetersizliği, 65<br />

yaş üzeri hastalarda en sık ve giderek artan hastaneye yatış<br />

nedenidir. Kalp yetersizliğinin ismi korkutucu olmasa da<br />

sağ kalım oranları bağırsak, meme ve prostat kanserinden<br />

daha kötüdür5,6” diye ekledi.<br />

in our country.2 This suggests that our population has a<br />

high probability of developing heart failures. While the<br />

average age for heart failures is 70 in Western countries,<br />

this number is 60 in our country.3,9 Heart failure is the<br />

most common and an increasing issue that is the leading<br />

of cause of hospitalization of individuals over the age of<br />

65. Although the heart failure does not sound terrifying,<br />

its survivability ratio is lower compared to breast, intestinal<br />

and prostate cancer.”<br />

AI-based scanning can enable early diagnosis for<br />

lung cancer and tuberculosis<br />

The AI-based platform which will be used in retrospective<br />

analysis of X-ray images will be provided by Qure.AI, one<br />

of the partners within the network of Emerging Markets<br />

Health Innovation Hubs. After being stripped away of all the<br />

personal information by Mersin University, data will be sent<br />

to the AI platform. Besides the detection of heart failure<br />

findings, 29 other parameters that could be captured by AI<br />

scanning of the X-ray images will be observed.<br />

A project that brings together health expertise<br />

with new technologies<br />

AstraZeneca Turkey Country President Serkan Baris said:<br />

“within the confines of the group of findings, heart failure<br />

clinic is vital in terms of early diagnosis, assessment of the<br />

severity of the disease and the close monitoring of the<br />

according treatment, increase of quality of life, decrease<br />

of hospitalizations, prevention of death and reduction<br />

of costs. We believe that it is possible to interfere the<br />

advancement of heart failure and to increase the life<br />

expectancy and elevate the quality of life in the future<br />

findings as well as to inform the public about the disease<br />

through beneficial collaborations in the health sector. On<br />

that note, we are pleased to provide unconditional support<br />

to Mersin University which is one of the organizations that<br />

leads the list in number of projects since 2020 in a project<br />

that combines health expertise with new technologies.<br />

Yapay zekâ tabanlı taramayla akciğer kanseri ve<br />

tüberkülozun erken teşhisi de mümkün olabilir<br />

Proje kapsamında röntgen görüntülerinin geriye dönük<br />

analizini yapacak olan yapay zekâ tabanlı platform<br />

AstraZeneca’nın Gelişmekte olan Pazarlar Sağlık İnovasyon<br />

Merkezleri Programı kapsamında iş birliği yaptığı, yapay<br />

zekâ çözümleri tedarikçisi Qure.AI tarafından sağlanacak.<br />

Veriler, Mersin Üniversitesi tarafından kişisel bilgilerden<br />

arındırılmış olarak yapay zekâ platformuna gönderilecek.<br />

Kalp yetersizliği ile ilgili bulguların saptanmasının yanı sıra,<br />

röntgen görüntülerinin taramasında yapay zekâ tarafından<br />

tespit edilebilen 29 farklı parametreye (akciğer nodülü,<br />

tüberküloz, COVID-19, vb.) daha bakılacak. Böylece yapay<br />

zekâ, akciğer kanseri ve tüberküloz gibi farklı hastalıkların<br />

tespitinde de yararlı olabilecek.<br />

Yeni nesil teknolojilerle sağlık uzmanlığını<br />

buluşturan bir proje<br />

Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan AstraZeneca Türkiye<br />

Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış şunları söyledi: “Kalp<br />

yetersizliği kliniği ortaya çıkmış olgu grubunda, erken<br />

tanı, hastalığın ciddiyetinin ortaya konması ve buna<br />

göre oluşturulacak tedavi planının yakın takip altında<br />

uygulanması, yaşam kalitesinin düzeltilmesi, hastane<br />

yatışlarının azaltılması, ölümlerin engellenmesi ve<br />

maliyetlerin düşürülmesi açısından önem arz ediyor.<br />

Toplumda kalp yetersizliği gelişimini engellemenin ve<br />

ileri olgularda yaşam süresini uzatıp yaşam kalitesini<br />

yükseltmenin, toplumun bu hastalık konusunda<br />

bilinçlendirilmesinin yanı sıra sağlık sektöründeki verimli<br />

iş birlikleriyle mümkün olabileceğine inanıyoruz. Bu<br />

bağlamda 2020 yılı itibariyle ülkemizde en çok proje<br />

uygulayan kurumlar arasında ilk sıralarda yer alan Mersin<br />

Üniversitesi’ne yeni nesil teknolojilerle sağlık uzmanlığını<br />

buluşturan bir projede koşulsuz destek sağlamaktan<br />

mutluluk duyuyoruz.”<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


52<br />

Team Novo Nordisk Composed of Type 1 Diabetes Completed<br />

the Presidential Cycling Tour of Turkey in the Top 11<br />

Tip1 Diyabetli Bireylerden<br />

Oluşan Team Novo Nordisk<br />

Cumhurbaşkanlığı Bisiklet<br />

Turu’nu İlk 11’de Tamamladı<br />

Team Novo Nordisk, which is an inspiration<br />

for people with diabetes and formed with the<br />

participation of athletes with Type 1 diabetes<br />

from different countries of the world, has added<br />

a new one to its success by completing the<br />

56th Presidential Cycling Tour of Turkey. In this<br />

competition that requires high endurance, the<br />

team demonstrated that individuals with diabetes<br />

will improve their quality of life with sports and<br />

can be effective in life.<br />

Team Novo Nordisk, consisting of athletes with Type 1<br />

diabetes and participating in cycling races all over the<br />

world, completed the 56th Presidential Cycling Tour of<br />

Turkey and added a new one to its success. Participating<br />

in this race which consists of six stages and requires high<br />

stability, Team Novo Nordisk had also been a source of<br />

inspiration to people with diabetes in Turkey as well<br />

as around the world. The Novo Nordisk cycling team<br />

successfully completed this race, proving once again that<br />

individuals with Type 1 diabetes can be active in all areas of<br />

life as in sports.<br />

Diyabetli bireylere ilham kaynağı olan ve<br />

dünyanın farklı ülkelerinden Tip1 diyabetli<br />

sporcuların katılımıyla oluşan Team Novo<br />

Nordisk, 56. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu<br />

tamamlayarak başarılarına bir yenisini ekledi.<br />

Takım, yüksek dayanıklılık gerektiren bu<br />

müsabakada, diyabetli bireylerin sporla yaşam<br />

kalitelerini artıracaklarını ve yaşamda etkin<br />

olabileceklerini gözler önüne serdi<br />

Tamamı Tip 1 diyabetli sporculardan oluşan ve dünyanın<br />

dört bir yanındaki bisiklet yarışlarına katılan Team<br />

Novo Nordisk, 56. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu<br />

tamamlayarak başarılarına bir yenisini daha ekledi.<br />

Team Novo Nordisk, altı etaptan oluşan ve yüksek<br />

dayanıklılık gerektiren bu yarışa katılarak dünyanın dört bir<br />

yanında olduğu gibi Türkiye’de de diyabetli bireylere ilham<br />

kaynağı olmuştu. Novo Nordisk bisiklet takımı bu yarışı da<br />

başarıyla tamamlayarak Tip 1 diyabetli bireylerin sporda<br />

olduğu gibi yaşamın her alanında aktif olabileceğini bir<br />

kere daha kanıtladı.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


53<br />

“Novo Nordisk, managed by the world’s largest<br />

foundation, has been dedicating itself to the lives<br />

of people with diabetes for nearly 100 years.”<br />

Dr. Burak Cem, Vice President and General Manager Turkey<br />

at Novo Nordisk said that Novo Nordisk, a company that<br />

has devoted itself to social health in the field of diabetes<br />

for nearly 100 years and is managed by the world’s largest<br />

foundation, is proud to put the benefit to human health<br />

before all gains. He added that their mission as a company<br />

is to overcome one of the biggest health problems of the<br />

21st century, diabetes and change obesity, through global<br />

collaborations and an approach that guides the future.<br />

“Individuals with type 1 diabetes can be athletes<br />

like everyone else with the right management”<br />

Indicating that they are very proud to welcome Team Novo<br />

Nordisk in Turkey in the 100th anniversary of the discovery<br />

of insulin by scientists, Dr. Burak Cem, said that individuals<br />

with Type 1 diabetes can manage their lives better thanks<br />

to sports.<br />

Dr. Burak Cem continued his explanation as follows, “As a<br />

result of overprotection, the quality of life of the individual<br />

decreases while trying to prevent complications that may<br />

arise from diabetes. However, individuals with Type 1<br />

diabetes can become athletes like everyone else, with the<br />

right management, without losing any activity in their lives.<br />

All team members consist of athletes with Type 1 diabetes,<br />

Team Novo Nordisk inspired people with diabetes in our<br />

country and around the world by participating in 56th<br />

Presidential Tour of Turkey.<br />

In our country, we have<br />

professional and amateur<br />

athletes who have diabetes<br />

like Team Novo Nordisk<br />

and are very successful. I<br />

congratulate Team Novo<br />

Nordisk on this success. We<br />

are grateful to them for<br />

touching and inspiring people<br />

with diabetes in our country<br />

with their stories.”<br />

“Dünyanın en büyük vakfı tarafından yönetilen<br />

Novo Nordisk, yaklaşık 100 yıldır kendini diyabetli<br />

bireylerin yaşamlarına adıyor ”<br />

Novo Nordisk Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü<br />

Dr. Burak Cem, yaklaşık 100 yıldır kendini diyabet alanında<br />

toplumsal sağlığa adamış ve dünyanın en büyük vakfı<br />

tarafından yönetilen bir firma olan Novo Nordisk’in,<br />

insan sağlığına sağladığı faydayı tüm kazanımların önüne<br />

koymaktan gurur duyduğunu söyledi. Şirket olarak<br />

misyonlarının, global iş birlikleri ve geleceğe yön veren<br />

yaklaşımla 21. yüzyılın en büyük sağlık sorunlarından biri<br />

olan diyabeti yenmek ve obeziteyi değiştirmek olduğunu da<br />

sözlerine ekledi.<br />

“Tip1 diyabetli bireyler doğru yönetimle herkes<br />

gibi sporcu olabilir”<br />

Insülin’in bilim insanları tarafından keşfinin 100. yılında<br />

Team Novo Nordisk’i Türkiye’de ağırlamaktan büyük<br />

gurur duyduklarını belirten Dr. Burak Cem, Tip 1<br />

diyabetli bireylerin spor sayesinde hayatlarını daha iyi<br />

yönetebileceklerini söyledi.<br />

Dr. Burak Cem açıklamasını şöyle sürdürdü:<br />

“Aşırı korumacılık sonucunda, diyabetten doğacak<br />

komplikasyonları engellemeye çalışırken bir yandan da<br />

bireyin yaşam kalitesi düşüyor. Oysa, Tip1 diyabetli bireyler,<br />

doğru yönetimle hayatlarında hiçbir aktiviteden geri<br />

kalmadan, herkes gibi sporcu olabilirler. Tüm ekip üyeleri<br />

Tip 1 diyabetli sporculardan oluşan Team Novo Nordisk,<br />

56. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na katılarak<br />

ülkemizdeki ve dünyadaki diyabetli<br />

bireylere ilham kaynağı oldu.<br />

Ülkemizde de Team Novo<br />

Nordisk gibi diyabetli olup çok<br />

başarılı olan profesyonel ve<br />

amatör sporcularımız var. Team<br />

Novo Nordisk’i kazandığı bu<br />

başarıdan dolayı tebrik ediyorum.<br />

Hikayeleriyle ülkemizdeki<br />

diyabetli bireylere de dokunup<br />

ilham verdikleri için kendilerine<br />

müteşekkiriz.”<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


54<br />

Merck Turkey Announces Two Key Appointments<br />

Merck Türkiye’den İki Önemli Atama<br />

Being assigned to Northern<br />

Europe Region, Erdal Pazı,<br />

who served Merck Turkey as<br />

Director of Financial Control<br />

since 2015, left his position to<br />

Seda Has who has 26 years of<br />

experience in Finance.<br />

Erdal Pazı, who served Merck<br />

Turkey as Director of Financial Control since 2015, was<br />

appointed to the Financial Control Department of the<br />

Northern European Region as of 01 April <strong>2021</strong>. In this<br />

context, Pazı will be responsible for a total of 8 countries,<br />

consisting of Nordics (Sweden, Norway, Denmark, Finland,<br />

Iceland) and Baltics (Latvia, Lithuania, Estonia). Pazı, who<br />

is a member of the Leadership Team at Merck Turkey<br />

during his tenure, Pazı has contributed significantly to the<br />

transformation of Merck in recent years.<br />

Having completed his undergraduate education in<br />

the Department of Political Science and International<br />

Relations at Marmara University, Pazı has a total of 16<br />

years of finance experience in various positions within<br />

the Finance Department at Danone, Actavis and Novartis<br />

companies, respectively, before joining Merck.<br />

His 5 promoted overseas assignments took place for<br />

different regions and functions at Merck Turkey in the last<br />

4 years. Including assignment of Erdal Pazı, a total of 21<br />

employees of Merck Turkey moved to different positions<br />

abroad in the last 5 years. They worked in short-term or<br />

permanent positions in countries in different geographies<br />

such as America, Germany, Switzerland, Northern Europe<br />

and South Africa.<br />

These appointments are a clear indicator for the<br />

determination and success of Merck Turkey in the<br />

development and promotion to foreign positions<br />

subjects of its employees. On the other hand, Seda Has<br />

was appointed to the position of Erdal Pazı, Director of<br />

Financial Control at Merck Turkey as of March 15, <strong>2021</strong>.<br />

After completing her undergraduate education at Boğaziçi<br />

University Business Administration Department; Has<br />

has a total of 26 years of experience in Control, Audit,<br />

Financial Planning and Analysis, Reporting, Commercial<br />

Finance, Purchasing at Ak-Al Tekstil, Xerox, Coca Cola and<br />

MSD companies. Has was Finance Director at MSD Animal<br />

Health Unit in Turkey & Israel and Iran lastly. Previously,<br />

she worked at Coca Cola in many different positions such<br />

as Senior Business Analyst, Commercial Finance Manager,<br />

Financial Control & Planning and Reporting Manager,<br />

Purchasing Process and System Manager, respectively.<br />

With this appointment, Seda Has, who will support the<br />

relevant fields of Merck Turkey as a business partner in<br />

achieving their operational and strategic goals, also has<br />

been a member of the country Leadership Team.<br />

Merck Türkiye bünyesinde<br />

2015 yılından bu yana Finansal<br />

Kontrol Müdürü olarak görev<br />

yapmakta olan Erdal Pazı, Kuzey<br />

Avrupa Bölgesi’ne atanarak<br />

yerini, Finans alanında 26 yıllık<br />

tecrübeye sahip Seda Has’a<br />

bıraktı.<br />

2015 yılından bu yana Merck Türkiye’de “Finansal Kontrol<br />

Müdürü” olarak görev yapan Erdal Pazı, 01 Nisan <strong>2021</strong><br />

tarihi itibariyle Kuzey Avrupa Bölgesi Finansal Kontrol<br />

Müdürlüğü’ne atandı. Bu kapsamda Sayın Pazı; Nordics<br />

(İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda) ve Baltics<br />

(Letonya, Litvanya, Estonya) ülkelerinden oluşan toplam 8<br />

ülkeden sorumlu olacaktır. Görev yaptığı süre içinde, Merck<br />

Türkiye Liderlik Ekibinin bir üyesi olan Sn. Pazı, Merck’in<br />

son yıllardaki dönüşümüne önemli katkılarda bulunmuştur.<br />

Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler<br />

Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlayan Pazı, Merck’e<br />

katılmadan önce sırasıyla Danone, Actavis ve Novartis<br />

şirketlerinde Finans Departmanı bünyesindeki çeşitli<br />

pozisyonlarda, toplamda 16 yıllık finans deneyimine sahiptir.<br />

Son 4 senede Merck Türkiye’den değişik bölgelere ve<br />

fonksiyonlara, 5 terfien yurtdışı ataması gerçekleşti.<br />

Erdal Pazı’nın ataması da dahil olmak üzere, son 5 yılda<br />

ise toplam 21 Merck Türkiye çalışanı yurtdışında farklı<br />

pozisyonlara geçti. Amerika, Almanya, İsviçre, Kuzey<br />

Avrupa, Güney Afrika gibi farklı coğrafyalardaki ülkelerde,<br />

kısa süreli ya da kalıcı pozisyonlarda görevler aldılar.<br />

Bu atamalar, Merck Türkiye’nin çalışanlarının gelişimi ve<br />

yurtdışı pozisyonlarına terfisi konularındaki kararlılığının ve<br />

başarısının net bir göstergesidir.<br />

Diğer yandan, 15 Mart <strong>2021</strong> tarihi itbariyle, Erdal<br />

Pazı’dan boşalan Merck Türkiye Finansal Kontrol<br />

Müdürü pozisyonuna Sn. Seda Has atanmıştır. Sn. Has,<br />

Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde lisans eğitimini<br />

tamamlamasının ardından; Ak-Al Tekstil, Xerox, Coca<br />

Cola ve MSD firmalarında Kontrol, Denetim, Finansal<br />

Planlama ve Analiz, Raporlama, Ticari Finans, Satın Alma<br />

alanlarında toplamda 26 yıllık deneyime sahiptir. Sn. Has,<br />

en son MSD Hayvan Sağlığı Birimi’nde Türkiye & İsrail<br />

ve İran ülkelerinden sorumlu Finans Lideri olarak görev<br />

yapıyordu. Daha öncesinde ise, Coca Cola’da sırasıyla<br />

Kıdemli İş Analisti, Ticari Finans Müdürü, Finansal Kontrol<br />

& Planlama ve Raporlama Müdürü, Satın Alma Süreç ve<br />

Sistem Müdürü gibi birçok farklı pozisyonda rol almıştır.<br />

Bu atamayla, Merck Türkiye’nin ilgili alanlarının<br />

operasyonel ve stratejik hedeflerine ulaşmasına iş ortağı<br />

olarak destek verecek olan Seda Has, ülke Liderlik Ekibinin<br />

de bir üyesi olmuştur.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


56<br />

Prof. Dr. Elif Dağlı: “Covid is now in the Childhood Age Group!”<br />

Prof. Dr. Dağlı: “Covid Artık Çocukluk Yaş Grubunda!”<br />

Stating that in the first months of the Covid-19<br />

pandemic, children did not get sick much, they<br />

had mild and did not spread the virus even if<br />

they got sick, Prof. Dr. Elif Dağlı, Pediatric Chest<br />

Diseases Specialist and President of Yes to Health<br />

Association, said, “The dominance of the virus<br />

showing the British mutation in our country for a<br />

few months and the rapid increase in the number<br />

of cases changed the characteristics of the<br />

epidemic, and children began to show symptoms<br />

of the disease. For this reason, families,<br />

educational institutions and decision makers need<br />

to update their knowledge on Covid in children.”<br />

What symptoms does Covid seen in children?<br />

Indicating that when the comprehensive studies on Covid<br />

in children in the world were examined collectively, the<br />

following conclusions were reached, Prof. Dr. Dağlı, said,<br />

“While the disease passes without symptoms at a rate of<br />

Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Sağlığa Evet<br />

Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Covid-19<br />

pandemisinin ilk aylarında çocukların pek<br />

hastalanmadıklarını, hastalansalar bile hafif<br />

geçirdikleri ve virüsü yaymadıkları kanaatinin<br />

hakim olduğunu belirterek, “Ülkemizde birkaç<br />

aydır İngiliz mutasyonunu gösteren virüsün<br />

egemen olması ve vaka sayılarının hızla artması<br />

salgının özelliklerini değiştirdi, çocuklarda da<br />

hastalık belirtileri görülmeye başladı. Bu nedenle,<br />

ailelerin eğitim kurumlarının ve karar vericilerin,<br />

çocuklarda Covid konusundaki bilgilerini<br />

güncellemeleri gerekmektedir.” dedi.<br />

Çocuklarda Covid hangi belirtiler ile görülüyor?<br />

Prof. Dr. Dağlı, Bugüne kadar dünyada çocuklarda Covid<br />

konusunda yapılmış geniş kapsamlı çalışmalar toplu olarak<br />

incelendiğinde şu sonuçlara varıldığını belirtti: “Hastalık<br />

çocuklarda %16-19 oranında belirti vermeden geçerken,<br />

belirti verenlerde en sık ateş, öksürük, boğaz ağrısı,<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


57<br />

16-19% in children, fever, cough, sore throat, nasal fullness<br />

and discharge draw attention most often in symptomatic<br />

patients. In addition, headache, muscle pain, fatigue,<br />

abdominal pain, nausea and vomiting may accompany. It is<br />

possible to confuse these symptoms with other infections<br />

of the respiratory tract in the current season. However,<br />

since the frequency of other respiratory infections has<br />

decreased significantly in the past year, the first diagnosis<br />

that comes to mind of pediatricians is Covid. Although the<br />

loss of taste and smell in children is difficult to understand,<br />

its presence will be valuable for the diagnosis of Covid.<br />

Frequent and difficult breathing can be seen in 8-12%<br />

of the patients, and skin rash can be seen in 1%. These<br />

symptoms may indicate the severity of the disease.”<br />

Can Covid in a child be heavy?<br />

Stating that although it is rare, Covid can be in the weight<br />

that requires hospitalization in children, Dağlı said, “19%<br />

of hospitalized children are infants under 2 months old,<br />

42% are adolescents in the 12-17 age group. One third<br />

of hospitalized children require intensive care treatment.<br />

Children with severe disease often have an accompanying<br />

chronic disease. Findings indicating severe disease in<br />

the childhood age group; fever lasting more than 24<br />

hours, high blood values indicating inflammation, contact<br />

with a person diagnosed with Covid in the last month;<br />

Coexistence of symptoms belonging to several organ<br />

systems such as heart, skin, gastro-intestine, kidney,<br />

respiratory and nervous system.”<br />

MIS-C can be life threatening<br />

Prof. Dr. Elif Dağlı warned, “‘Multisystem Inflammatory<br />

Syndrome (MIS-C)’ is a life-threatening picture that can be<br />

Prof. Dr. Elif Dağlı, Pediatric Chest Diseases Specialist<br />

and President of Yes to Health Association<br />

burun doluluğu ve akıntısı dikkat çekmektedir. Ayrıca baş<br />

ağrısı, kas ağrısı, yorgunluk, karın ağrısı, mide bulantısı,<br />

kusma eşlik edebilmektedir. Bu belirtileri bulunduğumuz<br />

mevsimde solunum yolunun diğer enfeksiyonları ile<br />

karıştırmak mümkündür. Ancak geçtiğimiz bir yıl<br />

içinde diğer solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı çok<br />

azaldığından çocuk hekimlerinin aklına ilk gelen tanı Covid<br />

olmaktadır. Çocuklarda tat ve koku kaybının anlaşılması zor<br />

olmakla birlikte varlığı Covid tanısı için değerli olacaktır.<br />

Hastaların %8-12 sinde sık ve zorlu nefes alma, %1’inde<br />

cilt döküntüsü görülebilmektedir. Bu belirtiler hastalığın<br />

ağırlığına işaret edebilir.”<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


58<br />

Çocukta Covid ağır geçebilir mi?<br />

Nadir olsa da çocuklarda Covid’in hastaneye yatışı<br />

gerektiren ağırlıkta olabildiğini belirten Dağlı, “Hastaneye<br />

yatan çocukların %19’u 2 aylıktan küçük süt çocukları,<br />

%42’si 12-17 yaş grubundaki ergenlerdir. Hastaneye<br />

yatırılan çocukların üçte biri yoğun bakım tedavisi<br />

gerektirmektedir. Hastalığı ağır geçiren çocuklarda çoğu<br />

zaman eşlik eden kronik bir hastalık bulunmaktadır.<br />

Çocukluk yaş grubunda ağır hastalığı işaret eden bulgular<br />

24 saatten fazla devam eden ateş, iltihabı gösteren kan<br />

değerlerinde yükseklik, son bir ay içinde Covid tanısı almış<br />

kişiyle temas; kalp, cilt, mide-barsak, böbrek, solunum,<br />

sinir sistemi gibi birkaç organ sistemine ait belirtilerin bir<br />

arada olmasıdır.” dedi.<br />

seen in children of any age, 2-6 weeks after the diagnosis<br />

of Covid, affecting the multi-organ system.” She stated<br />

that it is a diagnosis that pediatricians should keep in mind<br />

in these days when the disease is increasing in the society.<br />

Dağlı continued her words as follows,<br />

“There is no underlying disease in 73% of these patients.<br />

It mimics Kawasaki disease with persistent fever, skin rash,<br />

redness of the eyes, gastrointestinal system findings and<br />

also shows clinical signs of the heart and central nervous<br />

system. 64-80% of the patients require intensive care and<br />

13-30% require ventilator treatment.”<br />

Are spring allergies a risk factor for Covid?<br />

Expressing that it has been shown that allergy sufferers<br />

have no increased risk for Covid disease, Dağlı said, “It has<br />

been understood that the ACE 2 receptors used by the<br />

virus to enter the body are less active in allergic people, and<br />

the risk is further reduced when controlled with treatment.<br />

However, allergy sufferers often touch their hands to<br />

scratch their nose. Since this action will increase virus<br />

transmission, those with allergic rhinitis should avoid it.”<br />

From whom do children get the virus? Does it<br />

infect?<br />

Noting that 73% of children get the virus from an adult,<br />

Prof. Dr. Elif Dağlı continued her words, “The rate of taking<br />

from another child is only as low as 5%. It is also around<br />

8% that children are source cases at home. Even during<br />

school time, 69% of pediatric patients get the disease from<br />

their household. A comprehensive social study in Norway<br />

has determined that 66% of the source cases are mother<br />

or father and 34% are children. 42% of the children who<br />

are the source of the virus are over the age of 17. The rate<br />

of being a source case for children under the age of six is<br />

only 8%. The US disease control center also reports that<br />

children get the disease from their household or unmasked<br />

environments, and that transmission is very low in schools<br />

with masks. The test is at least as reliable as in adults, as<br />

the accumulation of viruses in the nasal area in children<br />

may be higher than in adults. In areas where Covid cases<br />

are concentrated, children should be tested even if the<br />

MIS-C yaşamı tehdit edebiliyor<br />

Prof. Dr. Elif Dağlı, “Her yaş çocukta görülebilen, Covid<br />

tanısından 2-6 hafta sonra çıkan, çok organ sistemini<br />

etkileyen ‘Multisistem İnflamatuar Sendrom (MIS-C)’<br />

yaşamı tehdit edebilen bir tablodur.” diyerek, çocuk<br />

hekimlerinin hastalığın toplum içinde arttığı bu günlerde<br />

akılda tutması gereken bir tanı olduğunu ifade etti. Dağlı,<br />

sözlerine şöyle devam etti:<br />

“Bu hastaların %73’ünde altta yatan hiçbir hastalık<br />

bulunmamaktadır. Düşmeyen ateş, cilt döküntüsü,<br />

gözlerde kızarma, mide-barsak sistemi bulguları ile<br />

Kawasaki hastalığını taklit edip, kalp ve merkezi sinir<br />

sistemine ait klinik belirtiler de göstermektedir. Hastaların<br />

%64-80’i yoğun bakım, %13-30’u ventilatör tedavisi<br />

gerektirmektedir.”<br />

Bahar alerjileri Covid için risk faktörü müdür?<br />

Alerjisi olanların Covid hastalığı için artmış risk<br />

taşımadıkları gösterildiğini söyleyen Dağlı, “Virüsün vücuda<br />

girmek için kullandığı ACE 2 algaçlarının alerjik kişilerde<br />

daha az aktif olduğu, tedavi ile kontrolü sağlandığında riskin<br />

daha da azaldığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte, alerjisi<br />

olanlar sıklıkla burun kaşımak için ellerini yüze değdirirler.<br />

Bu hareket virüs bulaşını arttıracağı için alerjik nezlesi<br />

olanların kaçınması gerekmektedir.” diye belirtti.<br />

Çocuklar virüsü kimden alır? bulaştırır mı?<br />

Çocukların virüsü %73 oranında bir erişkinden aldığına<br />

dikkat çeken Prof. Dr. Elif Dağlı, sözlerine şöyle devam<br />

etti: “Başka bir çocuktan alma oranı ise ancak %5 kadar<br />

düşüktür. Çocukların evde kaynak vaka olması da %8<br />

civarındadır. Okul zamanı bile çocuk hastaların %69’u<br />

hastalığı ev halkından almaktadır. Norveç’te geniş<br />

kapsamlı toplumsal bir çalışma kaynak vakaların %66’sının<br />

anne veya baba, %34’ü ise çocuk olduğu belirlemiştir. Virüs<br />

kaynağı olan çocukların %42’sinin 17 yaşından büyüktür.<br />

Altı yaşından küçük çocukların kaynak vaka olma oranı ise<br />

sadece %8 dir. ABD hastalık kontrol merkezi de çocukların<br />

hastalığı ev halkından veya maskesiz ortamlardan aldığını,<br />

maske uygulaması olan okullarda bulaşın çok düşük oranda<br />

olduğunu bildirmektedir. Çocuklarda geniz bölgesinde<br />

virüs birikimi erişkinlerden fazla olabildiği için test en az<br />

erişkinlerde olduğu kadar güvenilirdir. Covid vakalarının<br />

yoğun olduğu bölgelerde çocukların viral enfeksiyon<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


59<br />

symptoms of viral infection are mild. In cases where testing<br />

is not possible, the isolation should not be terminated<br />

before the clinical signs of the child have completely<br />

passed.”<br />

How are diagnosed children treated?<br />

Emphasizing that antibiotic treatment has no place in Covid<br />

disease, Dağlı said, “In only 6% of the children diagnosed<br />

with Covid, another bacterium and virus were detected.<br />

Using common antibiotics to prevent secondary infection<br />

can develop community antibiotic resistance. Children<br />

with mild illness should drink plenty of fluids, rest, and use<br />

antipyretics if necessary. Although there is not enough<br />

evidence for the use of cortisone, which is beneficial<br />

in respiratory distress in adults, it is possible to apply it<br />

when there is shortness of breath. In children with severe<br />

picture, immunoglobulin and cortisone are administered<br />

intravenously.”<br />

How to prevent children from getting Covid?<br />

Remarking that children could not find a place in the<br />

pandemic equation until mutant viruses were seen, Dağlı<br />

said, “In recent months, different vaccine companies<br />

have started childhood vaccination trials, but more time<br />

is needed for widespread application. Still the most<br />

important measure is to stop the spread in the society.<br />

Children get the virus from adults. It has been shown that<br />

the source of infection is home, not school. Frequent<br />

interruptions to education by showing schools as resources<br />

caused many mental problems in children, education was<br />

not adequately provided. Under conditions where adults do<br />

not obey pandemic rules and decision makers do not stop<br />

social mobility, it is an inevitable consequence that viruses<br />

that show mutations will diversify and children continue<br />

to get sick. Child health and children’s rights should be<br />

respected during the pandemic.”<br />

belirtileri hafif bile olsa test yapılmalıdır. Test yapılması<br />

mümkün olmayan durumlarda çocuğun klinik belirtileri<br />

tamamen geçmeden izolasyona son verilmemelidir.”<br />

Tanı alan çocuklar nasıl tedavi edilir?<br />

Antibiyotik tedavisinin Covid hastalığında yeri olmadığını<br />

vurgulayan Dağlı, “Covid tanısı alan çocukların sadece<br />

%6’sında eşlik eden başka bir bakteri ve virüs saptanmıştır.<br />

İkincil enfeksiyon gelişmemesi için yaygın antibiyotik<br />

kullanmak toplumsal antibiyotik direnci geliştirebilir.<br />

Hafif hastalığı olan çocuklar bol sıvı almalı, dinlenmeli,<br />

gerekirse ateş düşürücü kullanmalıdır. Erişkinlerde<br />

solunum sıkıntısında yararlı olan kortizonun çocuklarda<br />

kullanımı için yeterli kanıt olmamakla birlikte nefes darlığı<br />

olduğunda uygulanması mümkündür. Ağır tablo gösteren<br />

çocuklarda damar yoluyla immunoglobulin ve kortizon<br />

uygulanmaktadır.” dedi.<br />

Çocukların Covid olması nasıl engellenir?<br />

Mutant virüsler görülünceye kadar çocukların pandemi<br />

denkleminde yer bulamadığını, aşı çalışmalarının çocukları<br />

kapsamadığını belirten Dağlı, “Son aylarda değişik aşı<br />

firmalarının çocukluk yaş aşı denemelerine başladılar,<br />

ancak yaygın uygulama için daha çok zamana gereksinim<br />

bulunmaktadır. Halen en önemli önlem toplumdaki yayılımı<br />

durdurmaktır. Çocuklar virüsü erişkinlerden almaktadır.<br />

Bulaş kaynağının okul değil ev olduğu gösterilmiştir.<br />

Okulların kaynak gibi gösterilerek eğitime sıklıkla<br />

ara verilmesi çocuklarda birçok ruhsal soruna neden<br />

olmuştur, eğitim yeterince sunulmamıştır. Erişkinlerin<br />

pandemi kurallarına uymadığı, karar vericilerin toplumsal<br />

hareketliliği durdurmadığı koşullarda mutasyon gösteren<br />

virüslerin çeşitlenmesi ve çocukların hastalanmaya devam<br />

etmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Pandemi sırasında da<br />

çocuk sağlığı ve çocuk hakları gözetilmelidir.” diye belirtti.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


60<br />

In Heart Health, Your Veins Determine Your Fate<br />

Kalp Sağlığında Damarlarınız Kaderinizi Belirler<br />

Kardiyovasküler hastalıklar, tüm dünyada bulaşıcı<br />

hastalıklara bağlı olmayan ölümlerin bir numaralı<br />

sebebi olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ise Sağlık<br />

Bakanlığı verilerine göre her iki can kaybından biri<br />

kalp ve damar hastalıkları kaynaklı gerçekleşiyor.<br />

Prof. Dr. Timur Timurkaynak, Head of Cardiology Department,<br />

Bayındır Icerenkoy Hospital and Bayındır Levent Medical Center,<br />

Bayındır Healthcare Group, Isbank Group<br />

Cardiovascular diseases stand out as the number<br />

one cause of deaths not related to infectious<br />

diseases all over the world. In Turkey, one of<br />

every two casualties taking place according to<br />

Ministry of Health data sourced heart and blood<br />

vessel disease.<br />

Indicating that it is possible to change this<br />

situation, Prof. Dr. Timur Timurkaynak, Head<br />

of Cardiology Department, Bayındır Icerenkoy<br />

Hospital and Bayındır Levent Medical Center,<br />

Bayındır Healthcare Group, Isbank Group, drew<br />

attention to 8 risk factors and made golden<br />

suggestions to protect the heart.<br />

The COVID-19 epidemic experienced all over the world<br />

showed the importance of regular health checks by<br />

teaching that we need to pay more attention to our health.<br />

While it is seen that individuals with heart disease as well as<br />

chronic disease survive COVID-19 more difficultly, the fact<br />

that the secret of a long life passes through a healthy heart<br />

has become more and more important every day.<br />

Stating that what needs to be done for heart health is<br />

actually the same as what needs to be done to protect our<br />

whole body and health, Prof. Dr. Timur Timurkaynak, Head<br />

of Cardiology Department, Bayındır Icerenkoy Hospital<br />

and Bayındır Levent Medical Center, Bayındır Healthcare<br />

Group, Isbank Group, said, “Taking good care of our hearts<br />

is actually much easier than you think. It should not be<br />

Bu tabloyu değiştirebilmenin mümkün olduğunu<br />

belirten Türkiye İş Bankası grup şirketleri<br />

arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır<br />

İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp<br />

Merkezi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur<br />

Timurkaynak, 8 risk faktörüne dikkat çekerek,<br />

kalbi koruyacak altın önerilerde bulundu.<br />

Tüm dünyada yaşanan COVID-19 salgını, sağlığımıza<br />

daha fazla dikkat etmemiz gerektiğini öğreterek, düzenli<br />

sağlık kontrollerinin önemini gözler önüne serdi. Kronik<br />

hastalığının yanında kalp hastalığı olan bireylerin COVID-<br />

19’u daha zor atlattığı görülürken, uzun bir yaşamın sırrının<br />

sağlıklı kalpten geçtiği gerçeği her geçen gün biraz daha<br />

önem kazandı.<br />

Kalp sağlığı için yapılması gerekenlerin, aslında tüm<br />

vücudumuzu ve sağlığımızı korumak için yapılması<br />

gerekenler ile aynı olduğunu belirten Bayındır İçerenköy<br />

Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Kardiyoloji<br />

Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, “Kalbimize<br />

iyi bakmak aslında sanıldığından çok daha kolay.<br />

Unutulmamalıdır ki, kalp hastası olmak kader değildir. Kalp<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>


62<br />

forgotten that heart disease is not destiny. If we stay away<br />

from the factors that make up the risk of heart disease, we<br />

can prevent heart disease. At this point, health awareness<br />

is of great importance. Having a high level of awareness<br />

protects you from diseases such as heart disease, stroke<br />

and kidney failure.”<br />

8 factors affecting heart health<br />

Referring to the importance of getting to know the<br />

enemies of the heart and staying away from them, Prof.<br />

Dr. Timur Timurkaynak said, “We can count hypertension,<br />

diabetes, obesity, smoking, high cholesterol, not exercising,<br />

unhealthy diet and family history of heart disease as the<br />

enemy of the 8 risk factors. However, these risk factors are<br />

risk factors that affect not only our heart but also all of our<br />

veins. Therefore, every precaution we take for heart health<br />

protects us not only from heart attack and heart failure,<br />

but also from stroke, kidney failure, aortic aneurysm,<br />

hypertension, diabetes, COPD, cancer and obesity.”<br />

Over-the-counter heart health advice<br />

Underlining that action should be taken to avoid these 8<br />

risk factors, Cardiologist Prof. Dr. Timur Timurkaynak said,<br />

“The healthiest and cheapest sport is brisk walking. It is<br />

necessary to walk a little more than 35 minutes at least 5<br />

days a week, 7 days if possible, or take 10 thousand steps<br />

a day by counting steps thanks to technology. Leave your<br />

car two stops away from your home or workplace and<br />

walk safely.” Stating that individuals who have high blood<br />

pressure and cholesterol, have diabetes, do not play sports,<br />

are overweight and smoke, they will witness a miracle if<br />

they do not have heart disease, Prof. Dr. Timurkaynak drew<br />

attention to modifiable risk factors.<br />

Your veins determine your destiny<br />

Recording that vascular health will shape our destiny, Prof.<br />

Dr. Timur Timurkaynak, Head of Cardiology Department,<br />

Bayındır Icerenkoy Hospital and Bayındır Levent Medical<br />

Center, Bayındır Healthcare Group, Isbank Group, said,<br />

“If you have high levels of sugar, insulin, salt, cholesterol,<br />

nicotine and high pressure in the blood, all your organs will<br />

be exposed to these harmful substances and deteriorate<br />

rapidly. Healthy hearts are fed by healthy veins. When our<br />

vascular structure deteriorates, the disease process begins<br />

and we lose years of our life. It is not difficult to keep our<br />

veins and hearts young with healthy eating, sports and<br />

regular controls.”<br />

hastalığı riskini oluşturan faktörlerden uzak durursak, kalp<br />

hastalığını önleyebiliriz. Bu noktada sağlık bilinci büyük<br />

önem taşıyor. Bu bilincin yüksek olması kalp hastalığı, felç,<br />

böbrek yetmezliği gibi hastalıklardan korur” dedi.<br />

Kalp sağlığını etkileyen 8 faktör<br />

Kalbin düşmanlarını tanıyarak, bunlardan uzak durmanın<br />

önemine değinen Prof. Dr. Timur Timurkaynak,<br />

“Hipertansiyon, diyabet, obezite, sigara, yüksek kolesterol,<br />

egzersiz yapmamak, sağlıksız beslenmek ve ailede kalp<br />

hastalığı hikayesi olmasını kalbin düşmanı 8 risk faktörü<br />

olarak sayabiliriz. Ancak bu risk faktörleri sadece kalbimizi<br />

değil, tüm damarlarımızı etkileyen risk faktörleridir.<br />

Dolayısı ile kalp sağlığı için aldığımız her önlem bizi sadece<br />

kalp krizi ve kalp yetmezliğinden değil, aynı zamanda felç,<br />

böbrek yetmezliği, aort anevrizması, hipertansiyon, diyabet,<br />

KOAH, kanser ve obeziteden de koruyor” diye konuştu.<br />

Reçetesiz kalp sağlığı önerileri<br />

Bu 8 risk faktöründen korunmak için harekete geçilmesi<br />

gerektiğinin altını çizen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr.<br />

Timur Timurkaynak, “En sağlıklı ve en ucuz spor, tempolu<br />

yürüyüştür. Haftanın en az 5, mümkünse 7 günü 35<br />

dakikadan biraz daha fazla tempolu yürümek ya da teknoloji<br />

sayesinde adımları sayarak günde 10 bin adım atmak<br />

gerekiyor. Otomobilinizi evinize ya da iş yerinize iki durak<br />

uzakta bırakın ve mutlaka yürüyün” dedi.<br />

Tansiyonu ve kolesterolü yüksek, şeker hastalığı olan, spor<br />

yapmayan, kilolu ve sigara içen bireylerin kalp hastası<br />

olmaması durumunda bir mucizeye tanıklık edileceğini<br />

de söyleyen Prof. Dr. Timurkaynak, değiştirilebilir risk<br />

faktörlerine dikkat çekti.<br />

Damarlarınız kaderinizi belirler<br />

Damar sağlığının kaderimizi şekillendireceğini belirten<br />

Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi<br />

Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak,<br />

“Eğer kanda yüksek oranda şeker, insulin, tuz, kolesterol,<br />

nikotin ve yüksek basınç var ise tüm organlarınız bu zararlı<br />

maddelere maruz kalarak hızla bozulur. Sağlıklı kalpler,<br />

sağlıklı damarlar ile beslenir. Damar yapımız bozulduğunda<br />

artık hastalık süreci başlamış olur ve ömrümüzden yıllar<br />

kaybederiz. Sağlıklı beslenme, spor, düzenli kontrollerle<br />

damarlarımızı ve kalbimizi genç tutmak hiç de zor değil”<br />

diye konuştu.<br />

<strong>May</strong>ıs - <strong>May</strong> <strong>2021</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!