06.10.2021 Views

NYXmag SAYI 006

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

EYLÜL- EKİM - KASIM<br />

2021 / <strong>SAYI</strong> 6<br />

EVCİL<br />

HAYVANLA<br />

SEYAHAT<br />

CENNETİN<br />

KAPISI:<br />

CAELİ<br />

İLHAM<br />

VEREN<br />

KADINLAR<br />

EKOSELER<br />

GERİ DÖNDÜ<br />

ANGELA MERKEL<br />

Özgür dünyanın<br />

şansölyesi veda ediyor<br />

FULDEN<br />

KARAYEL İLE<br />

SANATIN GÖZÜ<br />

İYİ GÜNDE<br />

KÖTÜ GÜNDE<br />

SOSYAL MEDYA<br />

POLONYA<br />

KEŞFEDİLMEMİŞ<br />

BİR EĞİTİM ROTASI


NYX<br />

2


NYX<br />

3


BU <strong>SAYI</strong>DA<br />

Sonbahar Güzellik ve Bakım Önerileri<br />

14 60<br />

Sezonun makyaj trendleri, cilt ve saç bakımı önerileri<br />

22<br />

28<br />

38<br />

42<br />

44<br />

48<br />

50<br />

Saç Trendleri<br />

Hiçbir şey yeni değil, ama her şey yeni<br />

Röportaj / Make-up Artist Mehmet Can<br />

Sezonun makyaj trendi Chanel'den geliyor: ''Ton on Ton''<br />

Kolajen Üretimi İçin 11 Besin<br />

Dyt. Esra Şahin<br />

Beslenme ve Diyetetik Uzmanı<br />

Liv Hospital Hastanesi<br />

Ayna / Nalan Yurttaş<br />

Sonbahar bakımları<br />

İş Arayan Kadın Adaylara 7 Tavsiye<br />

Gizem Yasa / Mert Yıldız<br />

Röportaj / Yusuf Yalmancı<br />

Yusuf Yalmancı ile saç bakımı ve yeni trendleri<br />

konuştuk<br />

Neden Kilo Veremiyorum<br />

Diyetisyen Ezgi Şen kilo vermenizi engelleyen<br />

15 nedeni anlatıyor<br />

66<br />

78<br />

112<br />

116<br />

126<br />

132<br />

160<br />

Angela Merkel<br />

Özgür dünyanın şansölyesi veda ediyor<br />

Trend Alarmı<br />

Sonbahar Sezonuna Merhaba<br />

Sonbahar sezonunun çarpıcı koleksiyonlarından seçkiler<br />

İnsülin direncini kıran 10 önemli uyarı<br />

Dr. Özlem Sezgin Meriçliler<br />

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı<br />

Şık Mekanlar, Nefis Tatlar<br />

Keyif duyacağınız mekanlar<br />

Song'un Seçkileri / Songül Öztürk<br />

Cennetin Kapısı: Caeli<br />

Moda<br />

Sonbahar sezonunun çarpıcı koleksiyonlarından seçkiler<br />

İlham Veren Kadınlar 4<br />

Sizi kimi büyük projeler, kimi küçük dokunuşlarla<br />

fark yaratıp ilham veren kadınlarla buluşturuyoruz<br />

NYX<br />

4


E Y L Ü L - E K İ M - K A S I M 2 0 2 1<br />

En son haberler www.nyxmag.com'da<br />

180<br />

184<br />

202<br />

206<br />

210<br />

2022 Gelinlik ve İç Giyim Koleksiyonları<br />

Işıltılı Mücevherler<br />

Vizesiz Dünya / O. Suat Özçelebi<br />

214 Seyahat Özgürlüğü Bilançomuz Yine Ağır!<br />

218<br />

222<br />

Röportaj / Hülya Cinsçiçekçi<br />

Girişimci / Neko Markası ve Tuniko.com Kurucusu<br />

Sanatın Gözü / Fulden Karayel<br />

Küresel İklim Krizinden İlham Alan Sanatçılar<br />

Röportaj / Gülsün Karamustafa<br />

Görsel Sanatçı<br />

Post Büyücüsü / Burçin Yaşar Üner<br />

İyi Günde Kötü Günde Sosyal Medya<br />

Flört Uygulamalarını Kullananlar Dikkat!<br />

224<br />

228<br />

232<br />

236<br />

240<br />

242<br />

244<br />

Denge / Asu Çetin<br />

Bilinçli ve Suskun Zihin, Hareketsiz Beden<br />

Happily Ever Abroad / Aslı Eren Eryıldır<br />

POLONYA: Keşfedilmemiş Bir Eğitim Rotası<br />

Patili Köşe / Sevil Balaban<br />

Evcil Hayvanla Seyahat<br />

Röportaj / Ali Yeşilırmak<br />

Köpek eğitmeni<br />

Konuşan Kediler<br />

Merhametli Büyük Abi<br />

Gereksiz Vitamin ve Gıda Takviyesi<br />

Kullanımı DNA Hasarına Yol Açabilir!<br />

Prof. Dr. Ahmet Aydın<br />

Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı ve<br />

Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı<br />

Renklerin Öyküsü / Emine Akca<br />

Özgürlüğün Rengi: MAVİ<br />

NYX<br />

5


E Y L Ü L - E K İ M - K A S I M 2 0 2 1<br />

Yabu'ca / Özden Tekirdağ<br />

246 Yeni Başlayanlar İçin Bitki Bakım Tavsiyeleri<br />

278<br />

Bel Ağrılarına Dikkat<br />

Doç. Dr İdris Sertbaş<br />

Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü<br />

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi<br />

Destination Anywhere / Ayça Akad<br />

250 Sardinya “Amore Mio”<br />

256<br />

Eviniz için dekoratif ürünler<br />

Sofralarınızı ve evinizi güzelleştirecek<br />

birbirinden şık öneriler, teknolojik ürünler<br />

Kalemler ve Silgiler / Naşide Sağlam<br />

Umuda Yol<br />

Twitter Günlüğü / Yurdagül Aydın<br />

Temmuz, Ağustos ve Eylül 2021<br />

292<br />

Türkiye Twitter trend topic listesi<br />

Kutuplar 2100 yılına kadar tamamen<br />

258 eriyebilir<br />

Düş Kapanı / Şenay Çarkçı<br />

Limonka<br />

260 Moda<br />

Rahat giyim koleksiyonları ve jeanler<br />

Spor ve Moda<br />

Yeni teknolojilerle üretilen spor ayakkabılar<br />

268 ve spor kıyafetler<br />

280<br />

294<br />

296<br />

298<br />

Kültür Sanat<br />

Filmler, Diziler, Kitaplar, Sergiler<br />

2021 Sonbahar Görünümleri<br />

NYX<br />

6


KÜNYE<br />

İMTİYAZ SAHİBİ<br />

YURDANUR AKCA GÜNAY<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />

Nurgül Eryıldır Günay (nurgul.eryildir@nyxmag.com)<br />

GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />

O. Suat Özçelebi (suat.ozcelebi@nyxmag.com)<br />

ONLINE YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />

Sevil Balaban (sevil.balaban@nyxmag.com)<br />

SOSYAL MEDYA KOORDİNATÖRÜ<br />

Burçin Yaşar Üner (burcin.uner@nyxmag.com)<br />

KATKIDA BULUNANLAR<br />

Aslı Eren Eryıldır, Asu Çetin, Ayça Akad, Emine Akca, Ezgi Şen,<br />

Fulden Karayel, Nalan Yurttaş, Naşide Sağlam, Nuh Cebeci,<br />

Özden Tekirdağ, Songül Öztürk, Şenay Çarkçı, Yeliz Yıldız,<br />

Yurdagül Aydın<br />

TASARIM VE YAYINA HAZIRLAMA:<br />

SİTA TANITIM VE İLETİŞİM HİZMETLERİ<br />

YAZIŞMA VE YÖNETİM ADRESİ:<br />

NYX MAGAZINE<br />

Molla Gürani Mah. Kilimci Sokak No:2/2 Fatih - İstanbul<br />

İLETİŞİM:<br />

info@nyxmag.com<br />

REKLAM REZERVASYON:<br />

info@nyxmag.com<br />

Yazı ve fotoğrafların tüm hakları <strong>NYXmag</strong> dergisine,<br />

yayımlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.<br />

Yayın Türü: Yerel Süreli<br />

Bizi takip edin...<br />

/nyxmag<br />

www.nyxmag.com<br />

NYX<br />

7


Siz de annesi ya da babası hayatta olmayan,<br />

maddi olanakları yetersiz, yetenekli çocuklarımızın<br />

eğitimine destek olun.<br />

NYX<br />

8


Editörün Notu<br />

Merhaba<br />

Ekoseler, jeanler, parlak renkler, etnik desenler ve daha fazlası. Bu sezon farklı desenlerin birlikte kullanımı,<br />

kahve tonları ve hayvan baskılarıyla da çeşitleniyor. Pek çok koleksiyon arasında kendi stilinizi yaratacak<br />

parçaları kolayca seçebileceğinizi düşünüyorum.<br />

6. sayımız yine keyifle okuyacağınız güzel içerikler ve röportajlarla dopdolu. Almanya, Avrupa ve Dünya<br />

siyasetine damgasını vurmuş şansölyesi Angela Merkel’e veda ediyor. 2005 yılından beri 4 kez üst üste<br />

başbakan seçilen Merkel'in sadece Almanya değil, dünya siyasetindeki güçlü liderlik yönünün yanısıra son<br />

derece mütevazi özel yaşamını da kapsayan ayrıntılı hayat hikayesini sayfalarımıza taşıdık. Şimdiye kadar<br />

bilmediğiniz pek çok detayın yer aldığı Angela Merkel'in hayat hikayesinin ilginizi çekeceğinden eminim.<br />

''İlham Veren Kadınlar'' dosyamızın konukları yine güçlü ve yaratıcı kadınlardan oluşuyor. Herald Tribune<br />

tarafından ''Dünyayı fetheden kaşmirci''olarak tanımlanan Silk & Cashmere markasının kurucu Ayşen<br />

Zamanpur'un muhteşem girişimcilik hikayesini 20 kitaba konu olan markalaşma başarısını konuştuk.<br />

Kaşmiri Ayşen Zamanpur'dan dinlemenin keyfine doyamayacaksınız. Diğer sayfalarda uluslararası dev<br />

markalarda ışıltılı bir kariyer yaparken kendi benliğindeki gizemi keşfetmek için bambaşka bir yolda<br />

ilerlemeyi seçen Bee Goddess markasının yaratıcısı Ece Şirin'in büyülü dünyasıyla tanışacaksınız. Ece Şirin<br />

kadim sembollerin içimizdeki sihirli güçleri nasıl ortaya çıkardığı ve kalbin evrensel dilini nasıl konuştuğunu,<br />

Bee Goddess markasının tılsımı ve dünya starlarını bile kendine çeken hikayesini anlattı.. Ve Nur Ger...<br />

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kavramının ülkemizdeki erkeklerin zihniyet dönüşümünü başlatmak üzere,<br />

40 erkekle birlikte kurulmasına öncülük yaptığı Yanındayız Derneği’nin kurucu başkanı. Nur Ger'in ilham<br />

veren çalışmalarının yanında derneğin amacı ve faaliyetleri konularında da bilgi aldık. Birbirinden başarılı<br />

üç kadının öykülerinin sizlere de ilham vereceğini düşünüyoruz.<br />

Kadınlarımız yine özellikle spor dalında aldıkları madalyalarla bizleri gururlandırmaya devam ediyorlar.<br />

Filenin müthiş kadınları, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda sergilediği performans ile tarihinde ilk kez<br />

çeyrek final oynama başarısı gösterdi. A Milli Kadın Voleybol Takımımız, olimpiyat beşincisi ardından da<br />

2021 CEV Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası'nda üçüncü oldu. Aynı şekilde İşitme Engelliler Kadın<br />

Voleybol Takımımızda büyük bir başarı göstererek Dünya Şampiyonu oldu.<br />

Tokyo 2020'de ise boksta Busenaz Sürmeneli'yle altın, Busenaz Çakıroğlu'yla gümüş alırken Yasemin<br />

Adar güreşte, Hatice Kübra İlgün tekvandoda, Merve Çoban ise karatede bronz madalya aldı. Muhteşem<br />

performansları için hepsini tebrik ediyorum.<br />

Dünya bazı ülkelerde kadın hakları konusunda ciddi iniş çıkışlar yaşıyor, Afganistan’da kadınları neredeyse<br />

yüzyıl geri götüren Taliban rejimi yönetimi ele geçirdi. Kadınlar direniyor. Ancak biz aynı tarihlerde<br />

Tunus'ta ve Arap ülkelerinde ilk kadın Başbakanla da tanıştık: Jeofizik profesörü Necla Bouden Romdhane.<br />

Kadınların hangi statüde olursa olsun hemen her yerde öne çıkmaları hepimizi mutlu ediyor: Yasemin<br />

Dalkıran’ın Kütahya’da ilk ve tek kadın halk otobüsü şoförü olarak göreve başlaması da.<br />

Sevgilerle<br />

NURGÜL ERYILDIR GÜNAY<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />

NYX<br />

9


INTRO<br />

Sırf yaprakların alev rengi almasından, ağaçların<br />

kızıla bürünmesinden dolayı bile sevilesi<br />

bir mevsim olan sonbaharda 6. sayımızla<br />

karşınızdayız.<br />

Bu sayımızda Happily Ever Abroad köşesinde<br />

Aslı Eren Eryıldır yurtdışı eğitimin mali olarak<br />

daha az külfetli olduğu bir ülkeden, Polonya’dan<br />

bahsedecek bize.<br />

Asu Çetin Denge köşesinde bilinçli ve suskun bir<br />

zihne ulaşmamızı sağlayacak “savasana” pozunu<br />

anlatacak. Aynı zamanda yoganın son pozu<br />

olan savasanayı deneyimleyin. Zihninizin nasıl<br />

rahatlayacağınızı göreceksiniz.<br />

Biliyorsunuz 5. Sayımızdan itibaren seyahat<br />

yazılarında Ayça Akad bizimle birlikte. Destination<br />

Anywhere köşesinde Sardinya Adası’nı, Akdeniz’in<br />

muhteşem manzaraları ve baş döndürücü kokular<br />

arasında berrak sularda bir tatili onunla birlikte<br />

deneyimleyeceksiniz. Sonbahar Akdeniz’de çok<br />

güzeldir.<br />

Renklerin Öyküsü’nde Emine Akca umudun<br />

rengini anlatacak bize. Maviyi…<br />

Sanatın Gözü köşesinde, Kültür sanat yazarımız<br />

Fulden Karayel küresel iklim krizinden ilham alan<br />

sanatçılarla bir araya getirecek bizleri.<br />

Nalan Yurttaş Ayna Köşesi’nde yazdan çıkan<br />

cildimizi sonbaharda nasıl dinlendirebileceğimizin<br />

ipuçlarını veriyor. Kullanıp memnun kaldığı makyaj<br />

malzemelerini de bizlerle paylaşıyor.<br />

Naşide Sağlam, Kalemler ve Silgiler’de bu sayı, bir<br />

kadının umuda giden yolu sonunda bulduğu bir<br />

öykü ile karşımızda.<br />

Yabu’ca köşemizde Özden Tekirdağ, evlerinde<br />

bitki bakmaya yeni başlayanlar için tüyolar ve<br />

önerilerle karşınızda.<br />

Song’un Seçkisi üzümün asmadan kadehe<br />

yolculuğuna, bağların arasındaki cennete, sanat ve<br />

bağlara açılan “KAPI” ya götürüyor bizi.<br />

Vizesiz Dünya köşesinde O.Suat Özçelebi<br />

ülkemizin seyahat özgürlüğü bilançosunu gözler<br />

önüne seriyor.<br />

Şenay Çarkçı’nın Düş Kapanı köşesinde bu<br />

sayımızda küçücük bir desteğin Limonka’nın<br />

hayatını nasıl değiştirdiğini okuyacaksınız.<br />

Evcil hayvanımızla seyahat ederken ne gibi<br />

zorluklarla karşılaşabileceğimizi ve bunlarından<br />

üstesinden gelmek için neler yapabileceğimizi<br />

Hayvan Dostlarımız köşemizde Sevil Balaban’dan<br />

okuyabilirsiniz.<br />

Post Büyücüsü’nde Burçin Yaşar Üner, deprem,<br />

sel, yangın gibi felaketlerde sosyal medyayı nasıl<br />

kullanmamız gerektiğini “ İyi günde, kötü günde “<br />

yazısında anlatıyor.<br />

İlham veren Kadınlar bölümümüzde, Ayşen<br />

Zamanpur, Nur Ger ve Ece Şirin’in ilham veren<br />

hikayelerine tanık oluyoruz.<br />

Röportajlar bölümümüz çok zengin yine. Makyaj<br />

sanatçısı Mehmet Can, köpek eğitmeni Ali<br />

Yeşilırmak, görsel sanatçı Gülsen Karamustafa,<br />

girişimci Hülya Cinsçiçekçi ve kuaför Yusuf<br />

Yalmancı karşınızda olacak.<br />

Biliyorsunuz siyasetin sakin gücü olarak<br />

tanımlanan ve son zamanların en başarılı devlet<br />

başkanlarından olan Angela Merkel siyaseti<br />

bıraktı. O. Suat Özçelebi’nin kaleme aldığı Merkel<br />

yazısını ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.<br />

Ev dekorasyonunuzu değiştirmek istiyorsanız size<br />

önerilerimiz var. Çok fazla zaman ve enerji sarf<br />

etmeden küçük dokunuşlarla büyük değişiklikler<br />

yaratmak için dekorasyon bölümümüzü<br />

inceleyebilirsiniz.<br />

En son moda haberleri, güzellik ve bakım sırları<br />

makyaj ve ürün önerileri, moda ve aksesuarlarda<br />

son trendleri sayfalarımıza taşıdık.<br />

Çok beğeneceğinizi düşündüğümüz kombin<br />

tavsiyelerimiz sayfalarımızda sizi bekliyor.<br />

İlginizi çekecek kitap ve film önerilerimiz de var.<br />

Göz atmanızı tavsiye ediyoruz.<br />

Keyifli okumalar dileriz.<br />

Editörün Notu<br />

C<br />

M<br />

Y<br />

CM<br />

MY<br />

CY<br />

CMY<br />

K<br />

NYX<br />

10


NYX<br />

11


NYX<br />

12


hızlı renklendirme servislerini<br />

sunuyoruz<br />

10 dak.<br />

YENİ<br />

IGORA Color10<br />

- Sadece 10 dakikada mükemmel<br />

saçlar,<br />

- Moda tonlarda %50’ye, doğal<br />

tonlarda %100’e varan beyaz<br />

kapama sağlar.<br />

#CREATE #TOMORROW #TODAY<br />

NYX<br />

13


NYX<br />

14


Güzellik<br />

Sezonun makyaj trendleri ile cildinizi ve<br />

saçlarınızı canlandıracak, yaşlanmaya<br />

karşı korumaya yardımcı olacak<br />

bakım ürünlerini sizler için seçtik.<br />

NYX<br />

15


IGORA ROYAL,<br />

YEŞİL BİR GELECEĞİN<br />

TOHUMLARINI ATIYOR!<br />

IGORA ROYAL, daha güzel bir gelecek ve sürdürülebilir<br />

yarınlar için harekete geçti. Schwarzkopf Professional'ın<br />

renklerle özdeşleşen ve yeni sürdürülebilir ambalajlara<br />

sahip markası IGORA ROYAL’in E-cording işbirliği ile<br />

gerçekleştirdiği projesi ile doğaya daha yeşil yarınların<br />

tohumları atılacak.<br />

E-cording işbirliği ile gerçekleştirilen proje kapsamında,<br />

Schwarzkopf Professional iş ortağı salonlarında saçlarını<br />

IGORA ROYAL marka saç boyaları ile renklendirenler, yine<br />

aynı salonlarda konumlandırılan QR kodlarını telefonlarına<br />

okutuyor. Telefonlarında açılan ekrandaki sayfadan ise bir fidan<br />

tohumu seçiyor. Seçilen tohum, @ecordingmapp aracılığında<br />

bir ecodrone ile doğaya filizlenmesi için bırakılıyor. Böylece<br />

saçlarını IGORA ROYAL ile renklendiren kadınlar, ülkemizde<br />

doğanın daha yeşil bir renge bürünmesine yardımcı oluyor.<br />

HAYALLERİNE GİDEN YOLU PLANLAMAK<br />

İSTEYENLER İÇİN<br />

ELİDOR “ADIM ADIM KENDİ<br />

YOLUMUZDA” SERİSİ YAYINDA<br />

Millî Voleybolcu Ebrar Karakurt da seriye katıldı!<br />

Elidor hayallerine giden yolun haritasını oluşturmak<br />

isteyen genç kadınlara “Adım Adım Kendi Yolumuzda”<br />

video serisi ile destek oluyor. İçeriği Toplum Gönüllüleri<br />

Vakfı (TOG) ve Uluslararası Kadın Araştırmaları Merkezi<br />

(ICRW) iş birliğiyle hazırlanan toplam yedi videodan<br />

oluşan seriye Elidor Türkiye Youtube sayfasından ve<br />

kendiyolumuzda.com adresi üzerinden ulaşılabiliyor.<br />

Unilever Saç Bakım Kategorisi Pazarlama Müdürü<br />

Gizem Erbaş, “Kendi Yolumuzda projemiz için<br />

yaptırdığımız araştırmada her 10 genç kadından 6’sı<br />

hayalleri ile aralarında engeller olduğunu paylaşmıştı.<br />

Kendisine rehberlik edecek, yön gösterecek ve<br />

destekleyecek birilerinin eksikliğini duymak da bu<br />

engeller arasında yer alıyor. Bu noktadan hareketle<br />

genç kadınlara hem hayallere sahip olmanın hem<br />

de bunları gerçekleştirmek için bir plan dahilinde<br />

ilerlemenin önemini aktarmak için alanlarında uzman<br />

TOG ve ICRW’dan destek aldık. Bu yeni çalışmamız<br />

ile de binlerce daha genç kadının hayatına pozitif<br />

katkı sağlamak istiyoruz. Projeye destek veren tüm<br />

isimlere teşekkür ediyoruz” dedi.<br />

Cansu Canan Özgen’in moderatörlüğünü üstlendiği<br />

video serisinde Özgen, hayallere giden yolun<br />

aşamalarına ilişkin bilgi verirken her bölümde<br />

farklı bir isimden kendi tecrübelerini izleyicilerle<br />

paylaşmasını istiyor. Senarist, oyuncu ve gazeteci<br />

Gülse Birsel, oyuncu Meriç Aral, SosyalBen’in<br />

kurucusu Ece Çiftçi, avukat olmaya hazırlanan<br />

başarılı üniversite öğrencisi Emine Yiğci, illüstratör<br />

Dilara Gevrek, ülkemizin dünya şampiyonu ilk milli<br />

atleti Mizgin Ay ve Unilever Pazarlama Direktörü<br />

Göze İşcan ise kendi hikayeleri ile seriye katkı veren<br />

isimler oluyor.<br />

NYX<br />

16


Güzellik<br />

L’Oréal’den, cilt sağlığı ile regl döngüsü<br />

arasındaki ilişki hakkında bilimsel<br />

veriler sunacak iş birliği.<br />

Dünyanın lider güzellik şirketi L'Oréal Grup ve 190 ülkede 12 milyon kullanıcıya sahip regl<br />

takip uygulaması Clue, cilt sağlığı ve regl döngüsü arasındaki ilişki hakkındaki bilgileri<br />

derinleştirmek için güçlerini birleştirdi. Yeni iş birliği, L'Oréal Grup’un cilt bakım uzmanlığı ve<br />

güzellik teknolojisi tutkusu ile Clue'nun üreme sağlığı ve veriye dayalı teknolojideki liderliği<br />

arasında köprü oluşturuyor.<br />

L'Oréal Grup<br />

Araştırma, İnovasyon ve Teknolojiden Sorumlu CEO Yardımcısı<br />

Barbara Lavernos<br />

Güzellik teknolojileri alanında fark yaratacak iş birliği ile<br />

Clue; helloclue.com'daki Clue Üreme Sağlığı Ansiklopedisi<br />

için yeni bilimsel içerikler geliştirmek üzere L'Oréal Grup<br />

Aktif Kozmetik Divizyonu ve klinik uzmanlarıyla birlikte<br />

çalışacak.<br />

L'Oréal Grup Araştırma, İnovasyon ve Teknolojiden Sorumlu<br />

CEO Yardımcısı Barbara Lavernos, Clue iş birliği hakkında<br />

“Femtech ve dijital sağlık alanında dünya lideri olan Clue<br />

ile stratejik ortaklık yapmaktan dolayı mutluyuz. Yenilikçi<br />

Tekno-Güzellik şirket vizyonumuzla hayata geçirdiğimiz<br />

bu ortaklık ile bilimsel yeniliklere öncülük etmek istiyoruz.<br />

Ergenlikten menopoza kadar olan regl döngülerini dikkate<br />

alarak her yaştan tüketici için en iyi kişiselleştirilmiş cilt<br />

bakım rutinlerini geliştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.<br />

L'Oréal Grup Aktif Kozmetik Divizyonu Başkanı Myriam<br />

Cohen-Welgryn ise "Divizyonumuz, dünya çapında<br />

önde gelen klinik uzmanlarla birlikte çalışıyor. Kadınların<br />

ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve daha sağlıklı bir cilde sahip<br />

olmalarına yardım etmek, hormonal döngülerle bağlantılı<br />

cilt sorunları hakkındaki bilgilerini artırmak için Clue ile<br />

güçlerimizi birleştiriyoruz. Bu iş birliğiyle dermatologları,<br />

endokrinologları ve jinekologları bir araya getirmekten<br />

heyecan duyuyoruz" dedi.<br />

Clue CEO'su Audrey Tsang, stratejik ortaklığa ilişkin<br />

açıklamasında şunları söyledi: “Regl döngüsü ve cilt<br />

sağlığımız arasındaki ilişki hakkında bildiklerimizi<br />

geliştirmek için dünyanın en büyük güzellik şirketiyle<br />

iş birliği yaptığımız için çok heyecanlıyız. L'Oréal<br />

Grup’un engin cilt bakımı bilgisi sayesinde hem Clue<br />

topluluğumuza hem de tüm tüketicilere döngünün cildi<br />

nasıl etkileyebileceği konusunda yeni ve faydalı bilgiler<br />

sağlayabileceğiz. En büyük organımız olan deri de dahil<br />

olmak üzere bedenleri hakkında bilinçli seçimler yapmak<br />

isteyen bireyleri bilim, veri ve teknoloji aracılığıyla<br />

güçlendirme misyonuyla hareket ediyoruz.”<br />

NYX<br />

17


Watsons, İklim Değişikliğiyle Mücadele Taahhüdünü Genişletiyor<br />

Hedef, Karbondioksit Salımını 2.250 Ton Azaltmak<br />

Watsons Global, bir iklim koruma kuruluşu olan ClimatePartner ile işbirliği içinde, sadece Watsons’ta satılan<br />

Sürdürülebilir Yaşam ürünleri alışverişlerinden elde edilen gelirlerinin bir kısmını CO2 salımı azaltma projelerine<br />

destek olmak için bağışlayacak.<br />

A.S. Watson Asya ve Avrupa CEO’su Malina Ngai şöyle diyor: “A.S. Watson Group’ta sürdürülebilirliği önceliğimiz<br />

olarak görüyoruz. 2018’den bu yana, sürdürülebilirlikle ilgili girişimlere 97 milyon ABD doları yatırım yaptık.<br />

Grubumuzun öne çıkan sağlık ve güzellik markası Watsons, sürdürülebilirlik alanındaki değişime liderlik etme<br />

tutkusuyla, müşterilerimizle birlikte aksiyonlar ve önlemler alarak gezegenimize iyilik yapmak için çabalıyor.<br />

Watsons’ın Sürdürülebilir Yaşam’ı artık daha da anlamlı. Bedenimize ve gezegenimize iyi gelecek bu ürünleri tercih<br />

ederek karbon salınımlarının azaltılması çalışmalarına siz de destek olabilirsiniz.”<br />

İklim Değişikliğiyle Mücadelede Atılan Adımlar<br />

ClimatePartner, küresel ısınmayla mücadelede<br />

şirketlerle işbirliği yapan öncü bir kuruluş. Bu<br />

kuruluş, sera gazı salınımlarını dengelemek için<br />

birçok karbon denkleştirme projesi üstünde çalışıyor<br />

ve dünyanın dört bir yanında insanların hayatlarını<br />

iyileştiriyor. Artık Watsons da ClimatePartner’ın<br />

Ormanları Koruma ve Temiz Okyanuslar<br />

girişimlerine destek veriyor.<br />

Gezegenimizin en önemli karbon yutaklarından biri<br />

olan ormanlar, muazzam sayıda farklı canlı türüne<br />

ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, yabani hayvanlarla aynı<br />

habitatı paylaşan sayısız insanın geçimini sağlıyor.<br />

Bu nedenle, Ormanları Koruma projesi iklim<br />

değişikliğiyle mücadele etmenin yanı sıra yaban<br />

hayatını korumayı da amaçlıyor.<br />

Ayrıca Watsons, okyanusları korumaya katkı<br />

sağlamak adına plastik ambalajların neden olduğu<br />

olumsuz etkiyi azaltmak için çalışıyor. Okyanusların<br />

atmosferdeki CO2’nin dörtte birini ve sera gazı<br />

etkisi nedeniyle oluşan sıcaklığın %93,4’ünü tuttuğu<br />

düşünülürse, okyanusların daha temiz olması iklim<br />

değişikliğinin etkilerini hafifletebilir.<br />

NYX<br />

18


Güzellik<br />

Daha Yeşil Bir Dünya İçin<br />

Sürdürülebilir Ambalajlar<br />

Watsons, çevresel ayak izinin azaltılmasına katkı sağlamak<br />

için müşterilerine daha çevre dostu ambalajlarda bir dizi<br />

sürdürülebilir ürün seçeneği sunuyor.<br />

Müşterilere Sürdürülebilirlik Eğitimi<br />

Bu sorumluluğun sağlık ve güzellik ürünleri<br />

perakende zinciri olmakla sınırlı kalmadığının<br />

farkında olan ve sosyal amacını Mart ayında “İyi<br />

Görün. İyilik Yap. Harika Hisset.” sloganıyla duyuran<br />

Watsons, sürekli sürdürülebilirlik eğitimleriyle<br />

müşterilerine alışkanlıklarını değiştirmeleri<br />

konusunda ilham vermeye kararlı.<br />

Birçok sürdürülebilir yaşam ürünü sunmanın<br />

yanı sıra Watsons ayrıca sürdürülebilirlik<br />

konusunda farkındalık yaratmak ve müşterilerine<br />

sürdürülebilir bir hayat tarzını benimsemeleri<br />

için ilham vermek adına her pazartesi markanın<br />

sosyal medya kanalları üzerinden yayınlanacak<br />

İyilik Akademisi (Good Academy) adlı bir<br />

program başlatıyor. Watsons iklim değişikliği ve<br />

sürdürülebilirlik hakkında en güncel içerikleri<br />

paylaşarak müşterilerinin bu konulara ilgi<br />

göstermesini sağlıyor ve iyi görünmelerine, iyilik<br />

yapmalarına ve harika hissetmelerine yardımcı<br />

oluyor.<br />

Ngai bunu şu sözlerle vurguluyor: “Watsons,<br />

müşterilerin güvenebileceği, iyi bir amaca hizmet<br />

eden bir marka olmaya kararlı. Bir yandan<br />

gezegenimizi korumak için yorulmak bilmeden<br />

çalışırken bir yandan da çevremizdeki herkesi<br />

sürdürülebilir şekilde yaşamaya teşvik ediyoruz.<br />

Müşterilerimizle birlikte iyilik yaparak, her birimizin<br />

göstereceği en ufak çabanın bile dünya için büyük<br />

fark yaratacağına inanıyoruz.”<br />

NYX<br />

19


Güneş Lekelerinin<br />

Tedavisi Mümkün<br />

Yaz aylarıyla birlikte ortaya çıkan cilt sorunlarının başında güneş lekeleri geliyor. Uzun süreli ve<br />

tekrarlayan güneş ışığına maruz kalındığında özellikle yüz el göğüs sırt kol ve bacaklar gibi açık<br />

alanlarda kahve renkli güneş lekeleri oluşabileceğini söyleyen Doktor Takvimi uzmanlarından<br />

Uzm. Dr. Ayşen Sağdıç Coşkuner, güneş lekeleri için kullanılan tedavi yöntemlerini anlatıyor.<br />

Pürüzsüz ve eşit cilt tonu, cildimizin genç ve sağlıklı<br />

görünmesi için elzemdir. Tabii ki hepimiz cildimizin<br />

böyle görünmesini isteriz. Ancak gelmesini dört gözle<br />

beklediğimiz yaz aylarında görülen güneş lekeleri<br />

cildimizin güzel görüntüsünü etkileyebiliyor. Güneş<br />

ışınlarının zararlı etkileriyle oluşan güneş lekelerine<br />

halk arasında yaşlılık lekesi deniyor. Güneş lekeleri<br />

kadınlarda ve koyu tenlilerde daha sık görülüyor.<br />

Oluşumunda çocukluk ergenlik döneminden itibaren<br />

maruz kalınan güneş ışınlarının etkisi olan güneş<br />

lekeleri 20’li yaşlarda itibaren kendini göstermeye<br />

başlıyor.<br />

Doktor Takvimi uzmanlarından Uzm. Dr. Ayşen<br />

Sağdıç Coşkuner, güneş lekelerinin oluşumunu şöyle<br />

anlatıyor: “Derimize rengini veren pigment (renk)<br />

hücresi melanositlerdir. Derinin en üst tabakasında<br />

bulunan melanositler melanin üretirler. Koyu tende<br />

melanin daha çok, beyaz tende daha az üretilir.<br />

Güneşlenme ile deri rengimiz koyulaşır, bronzlaşma<br />

meydana gelir. Bronzlaşma; melanin üretiminin<br />

artması derinin en üst tabakasına yayılmasıyla olur.<br />

Melanin deriyi adeta bir giysi gibi örterek güneşin<br />

zararlı etkilerinden korumaya çalışır yani bronzluk<br />

derinin zararlı güneş ışınlarına karşı bir savunma<br />

mekanizmasıdır. Fakat uzun süreli ve tekrarlayan<br />

güneş ışığına maruz kalındığında özellikle yüz, el,<br />

göğüs, sırt, kol ve bacaklar gibi açık alanlarda kahve<br />

renkli güneş lekeleri oluşur. Güneş lekeleri UV<br />

ışınlarının yanı sıra genetik yapı, hamilelik, hormonal<br />

değişimler, bazı ilaçların kullanımı, mantar gibi cilt<br />

hastalıklarından, yaralanma, yanık ve akne gibi cilt<br />

sorunlarından sonra ve yaşlılıkta görülebilir.”<br />

NYX<br />

20


Güzellik<br />

Melazma: En sık yüzde, yanak, burun üzeri,<br />

alın, dudak üstü, çene ve nadiren boyun, kollarda<br />

görülen kahverengi lekelerdir. Güneş ışınlarının<br />

etkisiyle yaz aylarında ve solaryum sonrasında artar,<br />

rengi koyulaşır, koyu tenlilerde daha sıktır. En sık<br />

kadınlarda görülür. Yüz bölgesinde genellikle iki<br />

taraflı simetriktir, güneş lekesi olan kişilerde tiroit<br />

hastalıkları sıklıkla görülebilir. Deriden koyu renkli<br />

düzensiz sınırlı deriden kabarık olmayan lekeler<br />

şeklindedir.<br />

Çiller: En sık yüz, el sırtı, kollar ve gövdenin üst<br />

kısımlarında yerleşen 5 mm çapında yuvarlak veya<br />

oval kahverengi lekeler. Çok açık tenli, kızıl saçlı,<br />

renkli gözlü kişilerde daha sık görülüyor. Çiller<br />

çevrelerindeki lekesiz ciltten çok daha hızlı melanin<br />

pigmenti ürettiğinden yazın güneş ışınlarının<br />

etkisiyle artıyor.<br />

Solar lentigo: En sık yüz, boyun, göğüs, sırt,<br />

omuzlar ve el sırtı gibi güneşe maruz kalan<br />

bölgelerde görülen, çillerden çok daha büyük,<br />

yuvarlak veya oval şekilli, kahverengi veya siyah<br />

lekeler. Genellikle dışarıda çalışmak zorunda olan ve<br />

Güneş Lekelerinin Türleri<br />

Yaz-Kış Güneşten Korunun<br />

bu nedenle güneşte uzun süre kalan kişilerde ortaya<br />

çıkıyor. Açık tenli kişilerde daha fazla görülüyor.<br />

Gebelik lekeleri: Melazmanın hamilelik<br />

döneminde görünen türüdür. Güneş ışınları<br />

etkisiyle belirginleşir. Doğum sonrası kendiliğinden<br />

iyileşebilirken, geçmeyen gebelik lekelerinin tedavisi<br />

için melazmadaki tedavi uygulanır.<br />

Bitkilere bağlı güneş lekesi: En çok yüz boyun<br />

gövde kollar ve el sırtında ortaya çıkan çizgisel veya<br />

benekli kahverengi lekelerdir. Cilde sürülen bazı<br />

kozmetik ürünler, parfümler ve cilde temas eden<br />

incir, havuç, limon, dereotu, kereviz gibi bitkilerin<br />

özsularının güneş ışınlarıyla etkileşimi sonucu ortaya<br />

çıkar.<br />

İlaçlara bağlı güneş lekesi: Özellikle sivilce<br />

tedavisinde kullanhılan bazı antibiyotikler, güneş<br />

ışınlarıyla etkileşime girerek ciltte yanma kızarma ve<br />

soyulma yapabilir. Erken dönemde ilaç kesilmezse,<br />

tıbbi tedavi yapılmazsa ve güneş koruyucular dikkatli<br />

kullanılmazsa kahverengi cilt lekeleri ortaya çıkabilir.<br />

Doktor Takvimi uzmanlarından Uzm. Dr. Ayşen<br />

Sağdıç Coşkuner, güneş lekesinin tanı ve tedavisinin<br />

mutlaka bir dermatolog tarafından yapılması<br />

gerektiğinin altını çiziyor. Güneş lekesi tedavisinde<br />

en önemli etkenin güneş ışınlarından etkili bir şekilde<br />

korunmak olduğunu hatırlatan Uzm. Dr. Çoşkuner,<br />

güneşten korunmak için düzenli kullanılan uygun<br />

güneş koruyucu kremler ve şapka kullanımının<br />

tedavide ve lekelerin oluşumunun önlenmesinde son<br />

derece etkili olduğunu belirtiyor.<br />

Güneş lekesini tedavi eden hiçbir yöntemin<br />

lekelerin tamamen ortadan kaldırmadığını, daha<br />

küçük boyutlara indirgediğini ve rengin açılmasını<br />

sağladığını söyleyen Uzm. Dr. Çoşkuner, güneş lekesi<br />

tedavisinde uygulanan yöntemler şöyle anlatıyor:<br />

Leke açıcı kremler: Yüzeysel melazmada lekeyi<br />

açabilirler güneşe duyarlılığını arttırabileceğinden<br />

dolayı gece kullanımı uygundur. Mutlaka dermatolog<br />

kontrolünde uzun süreli ve düzenli kullanılmaları<br />

gerekir.<br />

Kimyasal peeling: Leke tedavinde çok etkilidir ve<br />

kışın uygulanır. Ciltte derin yanık ve skar bırakabilir.<br />

Mutlaka lekenin özelliğine ve cilt renginize göre<br />

bir dermatolog tarafından uygulanmalı ve takip<br />

edilmelidir.<br />

Karbon peeling ve enzimatik peeling:<br />

Renk hücrelerini etkileyerek hem leke giderici<br />

hem de dövme silmede etkilidir. Cilt tonunu genel<br />

olarak açar, kolajen dokuyu canlandırır vecildin<br />

tazelenmesini sağlar.<br />

Altın iğne RF- dermapen uygulaması: İnce<br />

çok sayıda iğneler ile cilt üzerinde görünmeyen<br />

delikler açılarak cilde leke açıcı serum enjekte<br />

edilir. Bu işlem ile cildin kendi onarım mekanizması<br />

tetiklenir ve cilt toparlanır ve lekeler yok edilebilir.<br />

Mezoterapi-PRP: Leke tedavisinde genellikle<br />

lazer tedavisine destek amaçlı yapılır. Bu yöntemde<br />

leke giderici bir çok madde ya da kişinin kendi<br />

plateretleri kullanılarak cildin kendini yenilemesi<br />

sağlanır ve cilt lekeleri azaltılabilir. Etkili bir<br />

yöntemdir.<br />

Lazer: Leke tedavisinde kullanılan en etkili<br />

yöntemlerden biridir. Kısa süreli ve ağrısız bir<br />

tedavi yöntemidir. Kışın uygulanır. Uygulanan bölge<br />

güneşten bronzlaşmaktan uzak tutulmalıdır. Bu<br />

cihazlar cildi soyarak veya renk hücrelerini tahrip<br />

ederek etkili olurlar.<br />

NYX<br />

21


SAÇ TRENDLERİ<br />

Hiçbir şey yeni değil, ama her şey yeni: Aveda Global Takımı<br />

Aveda 2021 Kongresinde “Human X”i tanıtıyor.<br />

Günümüzün yükselen trendlerinin göstergesi olan cesur saç ve makyajın yer aldığı tanıtım,<br />

insandan insana olan bağın ve bireysel ifadenin evrensel kucaklayışının önemini kutluyor.<br />

Janell Geason<br />

Makeup - Küresel Sanat Direktörü<br />

“Şu anda gördüğümüz büyük trendler kaynağını son iki yılda<br />

insanlıkta gördüğümüz büyük değişimden alıyor. Hiçbir şey yeni<br />

değil, ama her şey yeni hissettiriyor çünkü gerçekten önemli<br />

hale geldi. Hepimiz dünyayı daha öncesinden farklı biçimde<br />

deneyimliyoruz. Sunumumuza ilham veren felsefe bu.”<br />

Aveda Global ekibinin defilesinde, güçlü çizgilere ve yumuşak<br />

katmanlara sahip küt saç kesimli çok çeşitli modeller yer aldı;<br />

besleme örgüler; modellerin bireysel özelliklerini geliştirmek<br />

için canlı saç rengi ve dramatik makyajlar. Modeller, etkinlik için<br />

tasarlanan parlak, vintage, yama detaylı kıyafetler tercih ettiler.<br />

Renee Gadar<br />

Texture Küresel Sanat Direktörü<br />

“İnsan deneyimi tıpkı yama gibidir. Her birimiz, yaşadığımız<br />

deneyimlerin toplamıyız. Bu örgüler gibi, hayatın da dolambaçlı<br />

ve renkli bir anlam ifade etmek için bir araya gelme şekli var.”<br />

NYX<br />

22


Güzellik<br />

Evden çalışmanın evrimi ile birlikte Aveda Global Ekibi, son aylarda cesur saç rengi tercihlerinin hızla<br />

arttığını ve artık neyin profesyonel elinden çıkma olduğuna dair algının değiştiğini belirtiyor.<br />

Artık konuklar kutudan çıkandan daha fazlasını istiyorlar, gerçekten kendilerine özgü bir şey.<br />

Bea Carmichael<br />

Global Eğitimci, Styling<br />

"Human X, konuklarımız için, sosyal yaşamları, işleri vb. gibi tüm<br />

öğeleri dikkate alarak imza niteliğinde, tamamen onlara özgü bir<br />

görünüm yaratmakla ilgili. İyisiyle kötüsüyle hepimizin başından geçen<br />

deneyimin ve hayatın bizi içine aldığı dokuması ile ilgili.”<br />

Ian Michael Black<br />

Hair Color Global Sanat Direktörü<br />

"Her misafir için kişiselleştirme, Aveda'nın her zaman öncelik verdiği<br />

bir şeydir, ancak bu kişileştirme şimdi her zamankinden daha önemli<br />

hale geldi. Eğitim açısından bakıldığında, bir teknik yaratmayı ve bu<br />

tekniği paylaşmayı seviyoruz, aynı zamanda o tekniği her bir kişi için<br />

özelleştirmeyi sorgulamayı sevdiğimiz gibi. Kişiselleştirme, misafir<br />

deneyiminin özüdür.”<br />

Ricardo Dinis<br />

Aveda Global Saç Kesme Sanat Direktörü<br />

“Zanaat ve sanata duyduğumuz tutku Aveda'da çok özel. Dünyanın<br />

neresinde olursak olalım, şu anda birbirimize bağlıyız.”<br />

NYX<br />

23


AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT İLE<br />

SAÇIN ÖTESİNE GEÇİN<br />

Dış güzelliğin, iç güzelliğimizin bir yansıması olduğuna inanan AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT,<br />

şimdi yeni çok amaçlı ürünleriyle #otantikgüzellik hareketiyle saçın ötesine geçiyor. Özenle seçilen<br />

saf içerikler ve zarif kokularla doğal güzelliğinizi öne çıkarmayı amaçlayan 3 yeni premium ürün,<br />

güzelliğe bütünsel bir yorum getiriyor. Silikon, mineral yağ ve paraben içermeyen, vegan* ve<br />

premium marka AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT ile fotoğraf filtrelerine asla ihtiyaç duyulmayan,<br />

karakterimizle güzelliğimizi yansıttığımız bir dünya bizi bekliyor.<br />

Hand & Hair Light Cream:<br />

Bakuchiol içeren formülü ile AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT Hand<br />

& Hair Light Cream, cildi ve saçı besleyerek koruyor. Öte yandan taze<br />

çiçek yapraklarından elde edilen ve temizlik hissi yaratan hoş kokusu ile<br />

de duyulara seslenmeyi başarıyor. Hand & Hair Light Cream, neredeyse<br />

yok gibi hissedilen hafif dokusu ile kullanım konforu yaratırken, anında<br />

emilerek hem saçları hem de cildi yumuşatıyor ve pürüzsüzleştiriyor.<br />

Enhancing Water:<br />

Hissedilmeyecek derecedeki<br />

hafif dokusu ve Rambutan<br />

meyvesi özleri içeren formülü<br />

ile AUTHENTIC BEAUTY<br />

CONCEPT Enhancing Water<br />

hem yüzünüzde hem de saçınızda<br />

anında nemlendirici etki sağlıyor.<br />

Ferahlatıcı özelliğe sahip ürün,<br />

saçlarınıza parlaklık kazandırırken<br />

yeniden şekillendirme için de<br />

saçlarınızın gerekli neme sahip<br />

olmasını sağlıyor. Aynı zamanda,<br />

sabah rutininiz sırasında zihninizi<br />

uyandırmak için de ideal.<br />

Eau de Toilette:<br />

Sizi "siz" yapan notaları ön plana çıkartarak eşsiz bir kokuya sahip olmanızı<br />

sağlayan AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT Eau de Toilette, salon<br />

müşterilerine saçın ötesine geçen bir deneyim yaşatıyor. Markanın ilk vegan<br />

saç ve cilt parfümü Eau de Toilette, tüm duyuları unutulmaz bir farkındalık ile<br />

birbirine bağlıyor.<br />

26 ülkede otantik güzelliğe inanan kuaför ve sanatçıların başını çektiği bir topluluğun markası<br />

olan Authentic Beauty Concept, Otantik Güzellik Hareketi’ni - #authenticbeautymovement –<br />

tüm dünyada yaymaya ve büyütmeye devam ediyor.<br />

NYX<br />

24


Güzellik<br />

KÉRASTASE FUSIO-DOSE BAKIMLARI İLE<br />

KİŞİYE ÖZEL PROFESYONEL SAÇ BAKIM RİTÜELİ<br />

Sadece Kérastase danışman salonlarında uygulanan Fusio-<br />

Dose bakımları, 6 farklı konsantre ve 6 farklı destekleyici<br />

üründen oluşuyor. 36 farklı bakım kombinasyonu oluşturmaya<br />

imkan sağlayan Fusio-Dose, her saç tipine özel analizle farklı<br />

bakım ritüelleri yaratıyor. Saçın iki temel ihtiyacına göre<br />

kişiselleştirilebilen Fusio-Dose bakımları, sadece 5 dakikada<br />

ekspres bir bakım deneyimi sunuyor.<br />

Fusio-Dose ile Size Özel Ekspres Salon Bakımını Deneyimleyin!<br />

Salonlarda yapılan Fusio-Dose bakımında, öncelikle kişinin saç<br />

yapısına göre neye ihtiyacı olduğu belirleniyor. Kuru, hasar görmüş,<br />

boyalı, ince ya da zayıf ve kırılmış saçların ihtiyaçlarına göre ayrı ayrı<br />

hazırlanmış 6 farklı konsantreden biri, uzman kuaförler tarafından<br />

seçiliyor. Ardından saçın ikincil sorununa ve nasıl görünmesi<br />

istendiğine göre, destekleyici 6 ürün arasından biri tercih ediliyor.<br />

Profesyonel ortamda, kişiye özel hazırlanmış karışım saçlara<br />

uygulanıyor ve yalnızca 5 dakika bekletilerek istenilen sonuca<br />

ulaşılıyor.<br />

NYX<br />

25


SAÇ BAKIM ÜRÜNLERİNDE YENİLİKLER<br />

İncelmiş Saçlar İçin Birçok Fayda Sunan ve<br />

Hacim Katan Saç Şekillendirme Çözümü<br />

Aveda’dan YENİ Invati Advanced Saç Dolgunlaştırıcı Köpük<br />

Aveda’nın sevilen Invati Advanced ailesinin en yeni üyesi Invati<br />

Advanced Saç Dolgunlaştırıcı Köpük, her bir saç teline daha dolgun ve<br />

hacimli bir görünüm kazandırmaya yardımcı olan bir saç şekillendirme<br />

ürünü. Kullanan kadınların %90’ı, saçlarının dolgun ve hacimli<br />

görünümünde gün boyu süren bir iyileşme olduğunu belirtiyor.<br />

Invati Advanced sistemini stres veya doğum sonrası<br />

saç dökülmesi gibi nedenlerle incelmiş saçlar için<br />

kullananlar; esnek, dokunulası bir tutuş ile saç tellerinin<br />

görünümünü kalınlaştırmaya ve dolgunlaştırmaya<br />

yardımcı olan bu yeni saç şekillendirici köpük sayesinde<br />

artık etkisini gün boyu sürdüren, hayallerindeki parlak<br />

saç stiline kavuşabilecekler. Ürünü kullanırken 3-5<br />

kez elinize sıkın ve nemli saça kökten uca eşit şekilde<br />

uygulayın. Ardından saçı fön yardımıyla kurutun ve<br />

dilediğiniz gibi şekillendirin. (En iyi sonucu elde etmek<br />

için, kullanmadan önce şişeyi çalkalamayın.)<br />

OTANTİK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HAREKETİ<br />

Premium, vegan saç bakım ve şekillendirme markası Authentic Beauty Concept, daha<br />

sürdürülebilir bir yaşam için projelerine devam ediyor. %100 geri dönüştürülebilir<br />

ambalajlara sahip ürünlerle doğadaki karbon ayak izini küçültmeyi hedef alan marka,<br />

geri dönüşüme dikkat çekecek yeni projesi Otantik Sürdürülebilirlik Hareketi’yle<br />

profesyonel saç bakım sektörün en etkili kampanyalarından birini başlattı.<br />

Siz de Instagram uygulamasıyla QR kodu tarayın, ve @authenticbeautyconcept.tr’yi<br />

takip ederek Otantik Güzellik ve Sürdürülebilirlik Hareketi’ne katılın.<br />

Otantik Sürdürülebilirlik Hareketi projesi<br />

kapsamında, Haziran-Aralık ayları arasında<br />

öncü Authentic Beauty Concept salonlarının<br />

müşterileri kullandıkları ürünlerin boş<br />

ambalajlarını getirerek, ücretsiz Memento bakım<br />

servisinden faydalanıyor.<br />

Kampanyaya dahil olan salonlar sürdürülebilirlik<br />

hareketini duyuran bir kapı etiketiyle<br />

misafirlerini karşılıyor. Uğurlama alanında<br />

yer alan sertifikalarla da kampanyaya dikkat<br />

çekiliyor. Kampanya süresince yapılan Authentic<br />

Beauty Concept alışverişlerinde ürünler, geri<br />

dönüştürülebilir oldukları mesajını içeren bir<br />

boyunlukla satışa sunuluyor.<br />

NYX<br />

26


Güzellik<br />

PÜRÜZSÜZLEŞTİRİCİ<br />

SAÇ SERUMUYLA ŞEHRE<br />

MUHTEŞEM DÖNÜŞ!<br />

Kuru ve ıslak saça uygulanabilen L’Oréal<br />

Paris Elseve Dream Long Mükemmel Düz<br />

Pürüzsüzleştirici Serum’u sür, düzleştir<br />

ve uzat! Mükemmel düz ve 4 cm’e kadar<br />

daha uzun görünen saçlara kavuşmak<br />

artık mümkün! Düzleştirme veya kurutma<br />

öncesi ve sonrasında uygulanan L’Oréal<br />

Paris Elseve Dream Long Mükemmel Düz<br />

Pürüzsüzleştirici Serum, 230 derece ısıya<br />

karşı koruma sağlıyor. Ayrıca gün boyu<br />

elektriklenme ve kabarmayı önlüyor.<br />

L’Oréal Paris<br />

Elseve Dream Long<br />

Mükemmel Düz Pürüzsüzleştirici Serum - 49,5 TL<br />

EN DOĞAL KURU<br />

ŞAMPUANLA TANIŞMAYA<br />

HAZIR MISINIZ?<br />

Kuru şampuan, günümüzde saçı susuz<br />

tazelediği için hareket halindeki insanlar için<br />

olmazsa olmaz bir bakım ürünü haline geldi.<br />

Saçları çok sık yıkamak renginin solmasına<br />

neden olurken, Aromakoloji Canladırıcı ve<br />

Ferahlatıcı Kuru Şampuan, beş esansiyel<br />

yağla (Nane, kekik, üzüm, greyfurt, lavanta ve<br />

Sedir) oluşan arındırıcı kokteyli ile saçta kalıntı<br />

bırakmadan saça tazelik, temizlik ve parlaklık<br />

kazandırıyor.<br />

L’Occitane<br />

Aromachology Purifying Freshness Dry Shampoo Mist<br />

80 ml – 215 TL<br />

MUCİZEVİ ETKİ İLE<br />

ÇABASIZ GÜZELLİK<br />

Özellikle yaz aylarında kuruyan, yıpranan ve uzaması<br />

yavaşlayan saçları, içeriğindeki Jojoba ve Ginseng yağları<br />

ile mucizevi bir etki yaratarak özüne döndüren I’m Magic<br />

saç maskesi, pürüzsüz ve parlak bir görünüm sağlıyor.<br />

Saçın elastik yapısının<br />

yeniden oluşumunu<br />

destekleyen formülüyle<br />

koparak dökülmelere<br />

karşı koruma sağlayan<br />

I’m Magic, haftada iki kez<br />

düzenli kullanımda saçın<br />

hızlı uzamasını da yardımcı<br />

oluyor.<br />

DIRECT MESSAGE / WATSONS<br />

I'm Magic Saç Maskesi<br />

HASSAS<br />

KATI ŞAMPUAN<br />

SAÇLARIMIZA VE<br />

GEZEGENİMİZE<br />

DOST<br />

Yeni hassas katı şampuanı Rêve de Miel hissini mükemmel<br />

biçimde yansıtıyor. Sülfat* ve silikon içermeyen formülüyle<br />

katı temizleme bazı çekici kokusuyla dikkat çeken, zengin<br />

köpüklü bir yapıya dönüşüyor. Provence balı ve değerli<br />

ketencik yağının sihirli birleşimi saçlarda ipeksi bir doku<br />

bırakıyor, daha kolay durulanma ve tarama deneyimi<br />

sağlıyor. *Kullanan kadınlar saçlarının daha kolay<br />

tarandığını söylüyor.<br />

NUXE Rêve de Miel Hassas Katı Şampuan 65 g – 80 TL<br />

KÖMÜR DETOKSU İLE<br />

DAHA CANLI VE IŞILTILI<br />

SAÇLAR<br />

Sülfatsız OGX Kömür Detoksu serisi<br />

içeriğindeki aktif Hindistan Cevizi<br />

kömürüyle saçlarınızı başta yağ olmak<br />

üzere kalıntılardan ve toksinlerden<br />

arındırıp daha canlı ve ışıltılı görünümle<br />

kavuştururken, Kaolin kili saçların<br />

nazikçe temizlenmesini sağlıyor.<br />

OGX<br />

Kömür Detoksu Şampuan<br />

385 ml – 89.90 TL<br />

DOĞAL ÖZLERLE %100<br />

BESLENMİŞ SAÇLAR!<br />

Herbal Essences getirdiği büyük yenilik<br />

ile yeni sülfatsız serisinde saçlarınızı<br />

sertleştirmeden nazikçe temizliyor. Aynı<br />

zamanda diğer sülfatsız şampuanların aksine<br />

duşta köpürerek güzel bir duş deneyimi<br />

sağlıyor. Saçlarını kolaylıkla arındırıp, daha<br />

yumuşak ve nazikçe bir bakım arayanlar için<br />

Herbal Essences Sülfatsız Aloe serisi Mango<br />

ve Bambu içeren iki farklı şampuan ve saç<br />

kremi sunuyor.<br />

Herbal Essences<br />

Sülftasız Aloe & Mango Serisi<br />

Belirtilen fiyatlar Eylül güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

NYX<br />

27


Mehmet Can<br />

Make-up Artist<br />

Lüks mağazacılık sektöründe çalışırken kozmetik departmanına geçmesi<br />

hayatında mesleki dönüm noktası oldu.<br />

Satışını yaptığı kozmetik ürünleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için<br />

aldığı eğitim Mehmet Can'a bambaşka bir dünyanın kapılarını açtı. O artık bir<br />

profesyonel make-up artist. Mehmet Can ile tutkuyla bağlı olduğu işi ve sezonun<br />

makyaj trendlerini konuştuk.<br />

Röportaj: Burçin Yaşar Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />

NYX<br />

28


Röportaj<br />

Bu sezonun makyaj trendi<br />

Chanel’den geliyor:<br />

“Tone on Tone”<br />

Make Up Artist olmaya nasıl karar<br />

verdiniz? Bize kısaca hikayenizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Mesleğe giriş hikayem biraz ilginç. Makyaj teknikleri,<br />

makyaj malzemeleri bana çok uzak konulardı. 9 yıl<br />

lüks mağazacılık sektöründe çalıştım. Bunun 2 yılı<br />

kozmetik üzerine oldu. Yeni havaalanı açılınca yeni<br />

düzenlemeler nedeniyle kozmetik departmanında<br />

çalışmaya başladım. Ama makyajdan bihaberdim.<br />

Yolcular allık, concealer istediklerinde karşılık<br />

veremiyordum ve arkadaşlarımdan yardım<br />

istiyordum. Bu konuda kendimi geliştirmeye<br />

karar verdim. İlk başta amacım makyaj sanatçısı<br />

olmak değildi, hangi ürün ne için, nerede kullanılır<br />

bunlar hakkında bilgi sahibi olmayı hedefliyordum.<br />

Hedefime ulaşmak için Altier Akademi kurumuna<br />

başvurdum. Zamanla çalıştığım modellerin yüzünün<br />

ışıltılarını ortaya çıkarmak ya da yüzüne bambaşka<br />

farklı bir ifade kazandırmak heyecan verici olmaya<br />

başladı. Sizin aracılığınızla Altier Akademi'ye bir kez<br />

daha teşekkür ediyorum. Oradaki eğitimim bitse de<br />

destekleri hep devam etti.<br />

Sizce Türk kadını yüz tipine göre makyaj<br />

yapmayı biliyor mu? En sık hangi hataları<br />

yapıyoruz?<br />

Maalesef Türk kadınlarının %70’i makyaj yapmayı<br />

bilmiyor ya da beceremiyor. Bunu üzülerek<br />

söylüyorum. Benim en çok gördüğüm hatalar<br />

genelde allık kullanımı, göz farı ve eyeliner. Yüz<br />

şekillerini de bilmedikleri için kontürlemeyi de<br />

yanlış yapabiliyorlar. Ama şunu da söylemeden<br />

edemeyeceğim makyajı yapan da çok güzel yapıyor.<br />

Pandemi döneminde sürekli araştırma ve bolca pratik<br />

yaptım. Bunu hayatta yapamam dediğim makyaj<br />

stillerini denemeye başladım. Her geçen gün daha<br />

çok şey öğrendim ve hala öğreniyorum. Öğrenmenin<br />

ve bilginin sınırı olmadığına inananlardanım.<br />

Pandemi kısıtlamaları sona erdikten sonra fotoğraf<br />

sanatçısı Ali Sarı ile tanıştım. Birlikte güzel işlere<br />

imza attık. Yaptığım makyajlar gözünüze bu kadar<br />

güzel geliyorsa onun da payı vardır.<br />

En çok ne tür makyaj yapmaktan keyif<br />

alıyorsunuz?<br />

En çok keyif aldıklarım fantastik ve editoryal<br />

makyajlar. Bu tarz çalışmalarda kendimi daha özgür<br />

hissediyorum. Dünya ile sanki bütün ilişkim kesiliyor.<br />

Ne duyuyorum, ne acıkıyorum ne de susuyorum…<br />

Daha kuralsız bir dünyadayım. Sonucunda da daha<br />

özgün bir görünüm ortaya çıkarıyor.<br />

NYX<br />

29


makeupmemoist<br />

Yaz bitince genelde canlı renkleri bırakıp,<br />

toprak tonlarına yönelme oluyor. Bu<br />

sonbaharda hangi renklerde makyaj<br />

yapacağız? Sezonun trendleri neler?<br />

Bu sezonun trendi Chanel’den geliyor. “Tone on<br />

Tone”. Göz kalemi, göz farı ve ojeler aynı tonlarda<br />

olacak. “Tone on Tone” uygulamasını sosyal medya<br />

platformunda sizlere sunacağım. @makeupmemoist<br />

Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz. Sezonun<br />

renk trendleri ise kırmızı, kahve, gümüş ve şampanya<br />

tonlarında olacak.<br />

Olmazsa olmaz diyebileceğiniz makyaj<br />

ürünleri nelerdir?<br />

Olmazsa olmazlar tabii ki maskara, göz kalemi<br />

ve rujdur. Bu 3 ürün ile günlük makyajınızı<br />

tamamlayabilirsiniz.<br />

Artık bronzluğumuzu kaybettiğimiz<br />

bugünlerde doğru allık ya da fondöten<br />

kullanımı nasıl olmalı?<br />

İnce yapıda bir fondöten ve daha şeftali pembe<br />

karışımı bir allık tavsiye ediyorum.<br />

Makyaj stilini en çok beğendiğiniz<br />

ünlüler?<br />

Penelope Cruz, Halsey, Rihanna, Gigi Hadid ve<br />

Megan Fox gibi yabancı ünlülerin makyajı çok<br />

hoşuma gidiyor. Hepsinin makyajları ayrı ve özeldir.<br />

Türklerden de söylemeden edemeyeceğim, Yeşilçam<br />

sanatçılarının o zamanki makyajları çok hoşuma<br />

gidiyor. Bunların başında Filiz Akın ve Gülşen<br />

Bubikoğlu geliyor.<br />

NYX<br />

30


Röportaj<br />

Mehmet Can'ın Önerileri<br />

Nemlendirici ve Makyaj Bazı:<br />

Vichy, Benefit Professional, Giorgio Armani<br />

Beauty Luminous Silk<br />

Pudra:<br />

Shiseido Goldenrose ve Inglot, Missha ve<br />

Givenchy<br />

BB Cream ve Fondöten:<br />

Missha Perfect Cover BB Cream<br />

ve Estee Lauder Double Wear<br />

Concealer:<br />

Tarte - Shape Tape<br />

Far Bazı:<br />

MAC Paintpot<br />

Far:<br />

Morphe, Nars, Huda Beauty, Missha<br />

Maskara<br />

Benefit Bad Gal, Lancôme Lash Idole,<br />

Diorshow<br />

Allık ve Highlight:<br />

Chanel Reflex ve In Love,<br />

Nars OrgasmX<br />

Becca ve Benefit<br />

NYX<br />

31


Balmain’in mini dizisi Fracture,<br />

M.A.C makyaj görünümleriyle ışıldıyor.<br />

İkonik moda evi Balmain, Sonbahar/Kış 2021 kampanyası kapsamında 5 bölümlük bir mini dizi<br />

sunuyor. Los Angeles’da bir motelde geçen ve Jesse Jo Stark, Tommy Dorfman, Charles Melton ve<br />

Ajani Russel gibi dönemin genç yıldızlarını bir araya getiren Fracture dizisinin makyaj görünümleri<br />

ise ünlü makyaj sanatçısı Kali Kennedy tarafından M.A.C Cosmetics ürünleriyle yaratıldı.<br />

90’lardan ilham alan makyaj görünümleri, dönemin makyaj kodlarını günümüz trendlerinin filtresinden geçiriyor. Kennedy’nin<br />

bir röportajında “İkonik, Modern, Zamansız. Hepsi aynı anda!” cümleleriyle betimlediği BALMAIN X M.A.C makyaj görünümleri,<br />

her bir kişinin dış görünüşü çerçevesinde sahip olduğu bireyselliğin savunucusu, Balmain kreatif direktörü Olivier Rousteing’in<br />

vizyonunun devamlılığını yansıtıyor.<br />

Rock’n’roll ruhunu temsil eden ve dizinin cansız kahramanlarından biri olan Motel Le Rêve’in eklektik hissiyatını 90’lar görsel<br />

estetiğiyle ustaca harmanlayan Fracture makyajlarında kullanılan M.A.C ürünlerinden bazıları:<br />

Jesse Jo Stark’ın makyaj görünümünde:<br />

•Lip Pencil "Cork";<br />

•Powder Kiss Lipstick "Impulsive";<br />

•Studio Fix 24-Hour Smooth Wear Concealer;<br />

•Prep + Prime Transparent Finishing Powder;<br />

•Studio Fix Sculpt And Shape Contour Palette;<br />

•Eye Brows Big Boost Fibre Gel "Spiked";<br />

•Pro Face Palette: Contour;<br />

•Mixing Medium Shine kullanıldı.<br />

Charles Melton’ın makyaj görünümünde:<br />

•Prep + Prime Lip;<br />

•Fast Response Eye Cream;<br />

•Fix+ kullanıldı.<br />

Ajani Russel’ın makyaj görünümünde:<br />

•Chromaline "Basic White";<br />

•Art Library: It’s designer palette<br />

•Love Me Liquid Lipcolour “Feel Me?”<br />

•Studio Fix 24-Hour Smooth Wear Concealer<br />

•Powder Blush “Frankly Scarlet” kullanıldı.<br />

NYX<br />

32


Maybelline New York Makyaj Artisti<br />

Alp Kavasoğlu'ndan makyajın pozitif etkisini<br />

hissetmenizi sağlayacak ipuçları<br />

Güzellik<br />

Makyaj trendlerini podyumlardan sokaklara taşıyan Maybelline New York, pandeminin etkisiyle<br />

ara verdiğimiz alışkanlıklarımıza geri dönüşümüzü taçlandırdı. Marka, pandemiyle beraber<br />

durdurduğumuz hayatlarımızı yeniden canlandırmak ve hayatı renklendirmek için Press Play<br />

aktivasyonu ile herkesi 'PLAY' tuşuna basmaya çağırıyor.<br />

Makyajın pozitif etkisine değinen Maybelline New York Makyaj Artisti Alp Kavasoğlu;<br />

“Hayata kaldığımız yerden devam etmeye hazırlandığımız bugünlerde eğlenceli ve<br />

renkli makyaj uygulamaları yeniden trend olmaya başladı. Makyajın birçok kişi üzerinde<br />

kesinlikle pozitif bir etkisi var. Eski alışkanlıklara dönüş, enerji dolu ve iyi hissettiriyor.”<br />

Makyajla etkileyici görünmenin ve dolayısıyla pozitif etki yaratmanın yolunun, doğru<br />

ürünleri kullanmaktan, doğru uygulamaları yapmaktan geçtiğini belirten Kavasoğlu,<br />

makyaj tüyolarını paylaştı:<br />

Süper kalıcı Super Stay Active Wear Fondöten<br />

“Makyajın en önemli aşamalarından biri elbette fondöten uygulaması… Kalıcılığın<br />

ekstra önem kazandığı bu dönemde hem cilde nefes aldıracak hem de süper<br />

kalıcılık sağlayacak ürünler tercih etmek gerekiyor. Maybelline New York’tan<br />

Super Stay Active Wear Fondöten, hayatın en hareketli anlarında bile kalıcılık<br />

sunuyor. Cilde eşit bir şekilde uygulandığında kusursuz bir görünüm sağlıyor,<br />

hava gibi hafif bir his bırakan formülü sayesinde hiç ağırlık yaratmıyor. Mat bir<br />

bitiş sunan Super Stay Active Wear Fondöten ile pürüzsüz ve doğal cilt etkisini<br />

gün boyu hissedebilmek mümkün.”<br />

Lash Sensational Sky High Maskara ile kirpiklerde sınırsız uzunluk<br />

“Gözlerde etkileyici görünüm anahtarı, gün boyu süren etki ve limitsiz uzunluk<br />

sağlamaktan geçiyor. Çekici bakışlar için ilk tercih, içeriğinde yer alan bambu<br />

özü ve fiberler sayesinde kirpiklerde sınırsız uzunluk ve hacim sunan Lash<br />

Sensational Sky High Maskara… En küçük kirpiklere bile ulaşan esnek fırçası<br />

ile her bir kirpiği kökten uca kavrayan Lash Sensational Sky High Maskara,<br />

gökyüzüne uzanmanızı sağlayacak.”<br />

Tattoo Liner Jel Göz Kalemi ile gözlerde gösterişli bir görünüm<br />

“Göz kalemi tercihi yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ürünün<br />

bulaşma yapmayan formüle sahip olması. Bu anlamda benim tercihim, Maybelline<br />

New York’tan Tattoo Liner Jel Göz Kalemi… Gözlerde 36 saate kadar* kalıcı<br />

dövme etkisi sunan ürün, suya ve tere karşı dayanıklı, bulaşma yapmayan<br />

formülüyle makyaj tutkunlarının bu sezon da gözdesi oluyor. Solmayan renkleri,<br />

dayanıklı oluşu, kolay sürülebilirliği ve dövme etkili yoğunluğu, Tattoo Liner Jel<br />

Göz Kalemi’ni öne çıkaran özellikler arasında yer alıyor.”<br />

Tek sürüşte mat bitiş için Super Stay Matte Ink Likit Mat Ruj<br />

“Güçlü formülüyle güzellik tutkunlarının favorisi olan Super Stay Matte Ink Likit<br />

Mat Ruj ailesi, eşsiz renkleriyle sezonun favorisi. Super Stay Matte Ink Likit Mat<br />

Ruj bu sezon dudaklarda etkileyici görünümü yeniden tanımlanıyor! Dudağın tüm<br />

kıvrımlarını yakalayan ve tek sürüşte mat bitiş sunan, yeme içme ve bulaşmaya<br />

dayanıklı Super Stay Matte InkLikit Mat Ruj, uzun süre kalıcılık sağlıyor.”<br />

*Kişisel değerlendirme, 100 kadın<br />

NYX<br />

33


NARS Radiant Creamy Concealer<br />

Ödüllü NARS Radiant Creamy Concealer, kremsi yapısı ve ayarlanabilir kapatıcılık seviyesi sayesinde tüm<br />

zamanların favorisi. Aydınlık bitişiyle yorgunluk belirtilerini azaltması ve doğal duruşu ürünü vazgeçilmez yapan<br />

özelliklerinden. Geniş renk seçeneği sayesinde cilt tonunuza en uygun rengi kolayca bulabilirsiniz.<br />

NYX<br />

34


Güzellik<br />

Nude ve renkli tonlara sahip geniş renk seçenekleriyle güçlü pigment yapısına sahip<br />

paletler, eyeliner ve maskaralarla ön plana çıkan bakışlar, besleyici dokunuşlarla<br />

renklendirilmiş dudaklarla sonbahara merhaba…<br />

1 - Gözlerinizde nude tonları<br />

Bu özel göz farı koleksiyonu nude tonları ile en doğal şekilde<br />

gözlerinizi vurgulamaya yardımcı oluyor. İçerisinde bazın<br />

yanı sıra mattan sıcak ve parlak renklere kadar değişen 6 göz<br />

farı içeren 7 renk paleti barındırıyor.<br />

Sephora Collection Eye Love Eyeshadow Far Paleti: 129 TL<br />

2 - Tropikal bir yolculuk<br />

Egzotik renklerden oluşan Revolution Forever Flawless<br />

Bird of Paradise Far Paleti tatil ruhunu makyajınıza taşıyor.<br />

Parlak matlar, ışıltılı ve yumuşak dokulu kremsi parıltılardan<br />

oluşan deniz mavisi, yaz portakalı, tropikal mor, taze yeşil ve<br />

kanarya sarısı tonları ile enerjiniz gözlerinize yansıyacak!<br />

Revolution Bird Of Paradise Far Paleti: 149,90 TL / Watsons<br />

1<br />

3 - Makyajın olmazsa olmazı allık<br />

Debby Blush Experience Allık, kadifemsi ve zengin pigmentli<br />

sıkıştırılmış toz allık yapısıyla mat bir görünüm sağlar.<br />

Pürüzsüz yapısıyla cilde kolayca uygulanır, iz veya leke<br />

bırakmaz. Dermatolojik olarak test edilmiş olan Debby<br />

Blush Experience Allık sunduğu 2 farklı renk seçeneği ile<br />

yüz hatlarınızı belirginleştirirken cildinize canlılık katmaya<br />

yardımcı olur.<br />

Debby Blush Experience Allık: 49,95 TL TL<br />

4 - Ağırlık yapmayan hafif dokulu maskara<br />

Doğal içeriklerle desteklenmiş, bu ürünün kıvrımlı uzun<br />

fırçası, kirpiklere kolayca uygulanabiliyor. Ultra siyah renk<br />

pigmenti ile derinlik kazandıran bakışlar ve her kirpik tipi<br />

için çarpıcı bir güzellik sunuyor. Suya dayanıklı formülüyle<br />

kirpiklerinizdeki hacmin ve siyahlığın tüm gün boyunca<br />

sürmesini desteklerken, içeriğindeki Hint Yağı ile de<br />

kirpiklerinizi besleyerek doğal bakım yapıyor.<br />

Sephora Rare Beauty Perfect Strokes Maskara<br />

5 - Güller ve dudaklar gülsha’da buluştu<br />

Ürünlerinde %100’e varan doğal içerik kullanan gülsha,<br />

nazik dudaklarınızı korumak için Rose Kiss’i değerli gül<br />

esansiyel yağı, tatlı badem yağı, shea yağı, kakao çekirdeği<br />

yağı ve jojoba kullanarak geliştirdi. Zenginleştirilmiş eşsiz<br />

formülü ile nem ve koruma sağlarken dudaklarınıza gün boyu<br />

pürüzsüz ve yumuşak bir his kazandırır.<br />

Gülsha Rose Kiss : 129 TL<br />

3<br />

2<br />

4<br />

6 - Birden fazla görünüm!<br />

Nars Climax Eyeliner ile kadınlar artık birden fazla<br />

görünüm elde edebiliyor. İster gün içinde doğal bir eyeliner<br />

olarak kullanabilir, isterlerse gece dikkat çekici bir makyaj<br />

yapabilirler. Her makyaj türüne uyum sağlayan ve boşluk<br />

bırakmadan kusursuz uygulanma özelliği sayesinde<br />

kullanıcılar tarafından her zaman tercih ediliyor.<br />

Nars Climax Liquid Eyeliner: 280 TL<br />

5<br />

Belirtilen fiyatlar Eylül güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />

6<br />

NYX<br />

35


CANLI, IŞILTILI GÖZLER<br />

Canlı, ışıltılı gözler için daha hızlı onarım teknolojisi ve gençliği ortaya<br />

çıkaran yenilenen formülü ile Estée Lauder yeni göz kremini sundu.<br />

Günümüzün hızla dijitalleşen hayatı, uzun saatler süren video ve konferans görüşmeleri, arka arkaya izlediğimiz diziler<br />

ve geç uyunan geceler, gözlerimizin sıklıkla fazla mesai yaptığı anlamına geliyor. Kozmetik endüstrisinde periorbital cilt<br />

mikro-hareketlerinin etkisini inceleyen ilk marka olan Estée Lauder, daha uzun süre uyanık kalmanın bir sonucu olarak<br />

göz kırpma gibi tekrar eden hareketlerin artmasının, kolajen üretimini doğrudan etkileyebileceğine ve göz çevresinde<br />

oluşan yaşlanma belirtilerini hızlandırabileceğine dair yeni bulgularını ortaya koyuyor.<br />

Estée Lauder şimdi gözler için yeniden tasarlanan Chronolux<br />

Power Signal hızlı onarım teknolojisi ve yenilenen gençliği<br />

ortaya çıkaran formülü ile Advanced Night Repair Eye<br />

Concentrate Matrix Synchronized Multi-Recovery Complex<br />

Göz Kremini sunuyor. Yeni 360° Mesh Matrix Teknolojisi,<br />

mikro hareketlere ve mimik çizgilerine dolgunlaştırma desteği<br />

sağlar. Yeni özel tasarımlı criyo-çelik aplikatörü ile ürün<br />

uygulandığında hassas göz çevresindeki cilt dokusu anında<br />

2°C’ye kadar soğutulur. Gündüz ve gece kullanıldığında cilt<br />

daha sıkılaşmış, daha yumuşak ve pürüzsüz hissedilir. Göz<br />

altı çevresindeki tüm çizgi ve kırışıklıklar, kaz ayaklarının ve<br />

kaş arasında yer alan ‘11 çizgileri’nin görünümü azalır, gözler<br />

canlanmış, diri ve güçlü bir görünüme sahip olur.<br />

NYX<br />

36


SONBAHAR'A GİRERKEN<br />

CİLDİNİZİ KORUYUN<br />

1 - CLINIQUE’TEN 100 SAAT ETKİLİ MOISTURE SURGE<br />

NEMLENDİRİCİ<br />

Sonbaharla birlikte hassaslaşan ve kuruyan ciltlerin vazgeçilmezi<br />

olan Clinique Moisture Surge, yüzünüzü yıkadıktan sonra bile 10<br />

kat derinliğe kadar ulaşabilen, canlı ve parlak bir cilt görünümüne<br />

kavuşmak için 100 saat boyunca nemlendirme sağlayan<br />

yepyeni bir formül geliştirdi. Deneyen kadınların %95’inin cildini<br />

daha sağlıklı bir görünüme kavuşturduğunu söylediği Aleo Vera<br />

Özlü formülüyle Moisture Surge, yeni favorileriniz arasına<br />

girmeye hak kazanıyor.<br />

Güzellik<br />

2 - Aveda Botanical Kinetics Nemlendirici Serum<br />

Botanical Kinetics nemlendirici serum, içerisinde yer alan<br />

ve suyu içinde tutmasıyla meşhur kaktüs meyvesi ile, cildin<br />

nem bariyerini desteklemeye yardımcı olur. (In vitro test ile<br />

desteklenmiştir.) Cildin kendi nemini koruma özelliğini artırmak<br />

için her seruma 10.000'den fazla bitki kök hücresi aşılandı.<br />

Çeşitli ağırlıklardaki doğal türevli hyalüronik asit molekülleri, cilt<br />

yüzeyini anında dolgunlaştırmaya, ciltte yaygın olan ince, kuru<br />

çizgilerin görünümünü gözle görülür şekilde azaltmaya yardımcı<br />

olur ve zaman içinde nem seviyesini korumak için farklı hızlarda<br />

parçalanır. Cildin bariyerini ve yüzeyini güçlendirmeye yardımcı<br />

olur.<br />

1<br />

3 - Yves Rocher Okyanus Ferahlığında Detoks Etkili Yüz<br />

Yıkama/Makyaj Temizleme Jeli Gelée Marine<br />

Hem makyaj temizleme yağı etkisi hem de ferahlatıcılığı ile tüm<br />

cilt tiplerine uygun olan Gelée Marine %99’dan fazla doğal<br />

içeriği ile cilt PH’ına saygılı bir formül sunuyor. Deniz köpüğü gibi<br />

yumuşacık bir köpüğe dönüşen micro damlacıklar ve jel dokusu,<br />

suya dayanıklı makyajlarda da etkisini gösteriyor. %99 doğada<br />

çözünebilir formüle sahip.<br />

4 - Anthelios Age Correct SPF50 & Anthelios Age Correct<br />

Tinted Cream SPF50 ile Leke ve Yaşlanma Karşıtı Güneş<br />

Koruması<br />

Anthelios Age Correct SPF50, yeni CELLOX-B3 TECHTM<br />

Teknolojisi ve Mexoryl XL ile UVB/UVA ışınlarına karşı koruma<br />

sağlıyor ve kir partiküllerinin cilde yapışmasını azaltıyor. Hava<br />

kirliliği ve kızılötesi A’nın cilde vereceği zararlı etkileri önlemeye<br />

destek oluyor. Parçalanmış Hyalüronik Asit, Fe-Resorsinol ve<br />

Niasinamid ile zenginleştirilen Anthelios Age Correct SPF50,<br />

günlük UV ışınlarından kaynaklanan yaşlanma belirtilerinin<br />

görünümünü düzeltmeye ve cildi korumaya yardımcı oluyor.<br />

Anthelios Age Correct SPF50'nin renkli versiyonu Anthelios<br />

Age Correct Tinted Cream SPF50, hafif dokusu ile cildi 24 saat<br />

boyunca nemlendiriyor. Renkli güneş koruması sunan Anthelios<br />

Age Correct Tinted Cream SPF50, yağlı bir his bırakmadan<br />

kadifemsi bir bitiş sağlıyor.<br />

2 3 4<br />

5<br />

5 - DUNK ELEPHANT C-Firma Fresh Day Serum!<br />

Süper güçlü %15 C vitaminli günlük serum. Erken yaşlanmanın<br />

belirtilerini iyileştirirken, cildin görünümünü sıkılaştırır ve<br />

parlatır. Aynı zamanda güçlü antioksidan bir kompleks, esansiyel<br />

besleyiciler ve meyve enzimleri ile dolu.<br />

NYX<br />

37


Sadece cildin değil, tüm vicudun ihtiyacı<br />

11BESİN<br />

KOLAJEN ÜRETİMİ<br />

İÇİN GEREKLİ<br />

Son yıllarda güzellik ve besin takviyesi sektörünün<br />

gözdesi olan kolajen, toplumdaki yaygın inanışın<br />

aksine sadece cildimizin değil, tepeden tırnağa<br />

tüm vücudumuzun sağlıklı olmasında 'kilit' rol<br />

üstleniyor. Beden sağlığı için son derece önemli<br />

bir protein olan kolajeni oluşturacak besinleri Liv<br />

Hospital Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Esra<br />

Şahin anlattı.<br />

''Kolajen vücudun yapısal bütünlüğünü oluşturan,<br />

insan vücudunda en çok bulunan temel proteindir ve<br />

vücutta özellikle kaslarda, kemiklerde, tendonlarda,<br />

bağlarda, organlarda, kan damarlarında, ciltte,<br />

bağırsaklarda ve diğer bağ dokularında bulunur.<br />

Kolajen kaybı 18-29 yaşlarında başlıyor. 40<br />

yaşından sonra yılda yaklaşık %1’i kaybediliyor.<br />

Kadınlarda özellikle menopoz döneminde<br />

bu azalma yüzde 50'leri buluyor. 80 yaşına<br />

gelindiğinde ise kolajen kaybı genel olarak<br />

%75’lere ulaşıyor.<br />

Kolajen oluşturan 3 aminoasit; prolin, lizin ve<br />

glisindir.''<br />

Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Esra Şahin<br />

Liv Hospital Hastanesi<br />

Bu aminoasitlerin doğal olarak bulunduğu gıdaları<br />

Dyt. Esra Şahin 11 başlık altında şöyle sıraladı:<br />

NYX<br />

38


Sağlık<br />

1<br />

Kemik suyu<br />

Bu seçenek en popüler olanıdır. Kemik suyu, kemik ve bağ<br />

dokusu içerdiğinden kalsiyum, magnezyum, fosfor, kolajen,<br />

glukozamin, kondroitin, amino asitler ve diğer birçok<br />

besin öğesini bulundurur. Bununla birlikte her kemik suyu<br />

kullanılan kemiğin kalitesi nedeniyle farklıdır.<br />

Tavuk<br />

Pek çok kolajen takviyesinin tavuktan elde<br />

edilmesinin bir nedeni var. Birçok çalışma tavuk<br />

boynu ve kıkırdağını artrit tedavisi için bir kolajen<br />

kaynağı olarak belirlemiştir.<br />

2<br />

3<br />

Balık ve kabuklu deniz ürünleri<br />

Diğer hayvanlar gibi balıklar ve kabuklu deniz<br />

hayvanları da kolajenden yapılmış kemikler ve<br />

bağlar içerir. Balığın pek tüketilmeyen başı,<br />

gözbebekleri ve pulları kolajen bakımından en<br />

yüksek kısımlarıdır.<br />

Yumurta akı<br />

Yumurta diğer hayvansal ürünler gibi bağ dokusu<br />

içermez. Yumurta beyazının büyük miktarda içerdiği<br />

prolin kolajen üretimi için gerekli aminoasitlerden<br />

biridir<br />

4<br />

NYX<br />

39


Sağlık<br />

5<br />

Ginseng<br />

Ginseng geleneksel tıpta yüzyıllardır kullanılıyor.<br />

Araştırmalar ginsengin cildin yaşlanmasını<br />

durdurma potansiyeline sahip olabileceğini<br />

gösteriyor. Ginseng genellikle çay, bitki özleri<br />

(ekstrakt) veya takviye şeklinde bulunuyor.<br />

6<br />

C vitamini vücudun kolajen üretiminde öncü olarak<br />

önemli bir rol oynar. Bu nedenle yeterli C vitamini almak<br />

çok önemlidir. Portakal, greyfurt, mandalina, limon gibi<br />

turunçgiller C vitaminiyle doludur.<br />

Turunçgiller<br />

7<br />

Kırmızı – Mor meyveler ve<br />

Tropikal Meyveler<br />

Çilek, yaban mersini, ahududu ve<br />

böğürtlen gibi kırmızı-mor<br />

ananas, mango gibi tropikal meyveler<br />

C vitamininden oldukça zengindir.<br />

Aynı zamanda cildi hasardan koruyan<br />

antioksidan bakımından yüksektirler.<br />

Sarımsak<br />

Sarımsak yemeklerinize lezzetten fazlasını katar.<br />

Kükürt bakımından yüksek olan sarımsak, kolajenin<br />

sentezlenmesine ve parçalanmasını önlemeye<br />

yardımcı eser bir mineraldir.<br />

8<br />

NYX<br />

40


Sağlık<br />

Yeşil Biber<br />

Salatalara veya sandviçlere dolmalık biber<br />

ekleyin. Bu yüksek C vitamini kaynağı olan<br />

sebze, yaşlanma belirtileriyle mücadele<br />

edebilen kapsaisin içerir.<br />

9<br />

Domates<br />

Bir başka C vitamini kaynağı domatestir.<br />

Domatesler ayrıca cilt sağlığını destekleyici bir<br />

antioksidan olan likopen içerir.<br />

10<br />

Brüksel Lahanası<br />

Brüksel lahanası sağlıklı bir cilt için önemli olan<br />

iyi bir provitamin A kaynağıdır. İçerdiği C vitamini<br />

ayrıca serbest radikal hasarıyla savaşır.<br />

Aynı zamanda kolajen üretimini desteklediği<br />

için cildin elastikiyetini korumaya yardımcıdır.<br />

Mevsiminde bol bol tüketilmesi önerilir.<br />

11<br />

NYX<br />

41


Sonbahar<br />

Bakımları<br />

Merhaba sevgili okurlarım<br />

İşte huzurun en çok yaşandığı bir sonbaharda yine<br />

birlikteyiz.<br />

Bu sonbahar hadi bütün olumsuzlukları sararmış yapraklar<br />

gibi üzerimizden atalım...<br />

Ayna<br />

NALAN YURTTAŞ<br />

nalan.yurttas@nyxmag.com<br />

Sonbahar yağmurlarından sonra havanın açması gibi,<br />

biz de yine yeniden parlayalım, rüzgarın bizi yeniliklere<br />

götürmesine izin verelim…<br />

Hayat çözülmesi gereken bir problem değil, tecrübe edilmesi<br />

gereken bir gerçekliktir.<br />

‘Tolstoy’’ un çok güzel bir sözünü sizlerle paylaşmak<br />

istiyorum;<br />

‘Sahip olduğum şeylere sevindiğim, sahip olmadıklarıma da<br />

üzülmediğim için mutluyum.’<br />

O nedenle;<br />

- Herkesi mutlu etmeye çalışmayın,<br />

- Kendi kendinize modunuzu düşürmeyin,<br />

- Değişimden korkmayın,<br />

- Geçmişte yaşamayın,<br />

- Her arkanızdan konuşana kulak asmayın,<br />

- Her söz verenin sözünü tutacağını sanmayın,<br />

- Her tanıştığınız insanı kendiniz gibi bilmeyin,<br />

- Mutsuz edeni değil, huzur vereni seçin,<br />

- Sizi çekemeyenlere gülün ve geçin,<br />

- Aşırı düşünmeyin,<br />

- Veeee kimseye hak ettiğinden fazla değer vermeyin...<br />

Unutmayalım ki; hayatta gökkuşağına ulaşmak istiyorsak,<br />

bazen yağmurlara katlanmak zorunda kalacağız.<br />

Hayatta her zaman dertlerimiz olur, önemli olan bizim<br />

dertlerimizi mi yoksa mutluluklarımızı mı önemseyerek<br />

yaşamayı seçtiğimizdir.<br />

NYX<br />

42


Şimdi, modumuzu yükseltmeye aynaya baktığımızda bakımlı bir kadının gülümsemesini görmekle başlayalım mı?<br />

Ayna<br />

Öncelikle, yaz aylarında güneşe maruz<br />

kalan gözlerimiz için Göz Altı Maskesi<br />

yaparak kırışıklıkları önleyelim:<br />

Malzemeler:<br />

- 1 adet kivi,<br />

- 1 tatlı kaşığı bal,<br />

- 1 çorba kaşığı buğday yağı<br />

Uygulanışı:<br />

Kivinin ¼ 'ünü rendeleyin, içine önce balı ardından<br />

buğday yağını ekleyip karıştırın.<br />

Temizlenmiş göz altlarına sürüp 15 dk bekleyin,<br />

ardından pamuk ile nazikçe temizleyin.<br />

Haftada 2 kez uyguladığınızda göz altı bölgenizin nem<br />

oranını arttırıp kırışmasını önlediğini göreceksiniz.<br />

Şimdi de size vazgeçemeyeceğiniz<br />

bir Doğal Makyaj Bazı tarifi vermek<br />

istiyorum:<br />

Malzemeler:<br />

- 1 tatlı kaşığı elma çekirdeği,<br />

- 1 tatlı kaşığı ayva çekirdeği,<br />

- 1 çay bardağı su,<br />

Uygulanışı:<br />

Elma ve ayva çekirdeklerini beş dakika suda haşlayın.<br />

Bir kavanoza koyup üç-dört gün bekletin. Jöle haline<br />

gelen maskeyi parmak uçlarınız ile cildinize sürün,<br />

kuruduktan sonra üzerine makyaj yapabilirsiniz,<br />

göreceksiniz gün boyu kalıcı olacak.<br />

Yazımı her zaman olduğu gibi ürün tavsiyelerimle bitiriyorum. Kendinize iyi bakın... Görüşmek üzere...<br />

Tavsiyelerim<br />

Sizlere, kullandığım ve kullananların çok memnun kaldığını bildiğim<br />

Gözenek Sıkılaştırıcı etkili bir serum tavsiye edeceğim.<br />

SINOZ PORE MINIMIZING SERUM<br />

İçeriğindeki Niacinamid ve Çinko sayesinde gözenekli görünümü azaltıyor, cilde<br />

pürüzsüz bir görünüm veriyor ve gün içinde gözeneklerin dolmasını engelliyor.<br />

Sürüldüğünde yağlı bir his bırakmıyor. Etkili sonuç almak için sabah ve akşam<br />

temiz cilde birkaç damla serumu masaj yaparak yedirin. 3 ay düzenli kullanmanızı<br />

tavsiye ederim.<br />

İkinci tavsiyem,<br />

harika bir Siyah Eyeliner.<br />

L’OREAL PARIS<br />

JEL SİYAH EYELINER<br />

01 PURE BLACK<br />

Yoğun siyah karbon gün boyu<br />

kalıcılığını koruyor, Yumuşak<br />

ve esnek uygulayıcısı ile<br />

kolayca sürebiliyorsunuz ve<br />

isteğinize göre de daha fazla<br />

veya daha az ince bir çizgi<br />

çekebiliyorsunuz.<br />

Ve son olarak, size kısa sürede gözle görülür sonuç<br />

alacağınız bir Kaş Kirpik Serumu tavsiye etmek<br />

istiyorum.<br />

LUIS BIEN MAVİ<br />

KAŞ KİRPİK SERUMU<br />

Kaş ve kirpik için 2 ayrı kullanım<br />

fırçası var. Temiz kaş ve kirpik<br />

diplerinize ince bir çizgi halinde<br />

bastırarak uyguluyorsunuz. İlk defa<br />

bu tip bir ürün gözümü yakmadı.<br />

Sabah ve akşam düzenli ve<br />

bolca kullanırsanız, 5-6 günde<br />

kirpiklerinizin uzadığını ve<br />

kaşlarınızdaki boşlukların dolmaya<br />

başladığını göreceksiniz.<br />

NYX<br />

43


Gizem Yasa / Mert Yıldız<br />

24 Saatte İş Platformu Kurucu Ortakları<br />

Adaylarla işvereni bir araya getiren uygulama 24 Saatte İş, iş arayan kadın adaylara, herhangi<br />

bir taciz ya da sorunla karşılaşmalarını önleyebilmek için yedi öneri sıraladı. Kadınların iş<br />

arama süreçlerinde maruz kaldığı taciz olaylarını önlemek için daha önce de yapay zekâ<br />

kullanan ve ‘uyku modu’ özelliğini devreye alan 24 Saatte İş, daha fazla kadının iş yaşamında<br />

yer alabilmesi için şirketlerin, portalların ve tüm işverenlerin bu konudaki gerekli hassasiyeti<br />

göstermeleri gerektiğini belirtiyor.<br />

Kadınların iş arayış süreçlerini kolaylaştırmak için çalışmalarını yürüten 24 Saatte İş, kadınların iş<br />

arama süreçlerinde maruz kaldığı taciz olaylarını önlemek için daha önce de ‘uyku modu’ özelliğini<br />

devreye almıştı. Bu mod sayesinde uygulama üzerinden iş arayan kadınlar isterlerse ‘uyku modu’<br />

özelliğini devreye sokarak akşam 21.00 ile sabah 08.00 saat aralığında işverenden mesaj almamayı<br />

tercih edebiliyorlar. Gönderilen mesajları bu saatler dışında görüntüleyebiliyorlar. Ayrıca, 24 Saatte<br />

İş’in yapay zekâ kullanarak yarattığı algoritma sayesinde sisteme gelen şirketlerle ilgili pek çok veri<br />

sistem tarafından analiz ediliyor. Problem olma ihtimali tespit edilen şirket anında sistem dışı bırakılıyor.<br />

İşverenler kadınlara rahatsız edici mesajlar attığında yapay zekâ sistemi tarafından otomatik olarak<br />

tespit edilip, Böylelikle, kadın adayların rahatsız edici bir durumla karşılaşmadan potansiyel sorunların<br />

önüne geçilmesi hedefleniyor. İşveren anında sistem dışı bırakılıyor.<br />

Neredeyse her hafta hatta her gün kadınların yaşadığı zorlukları, uğradıkları tacizleri ve hayatlarını<br />

kaybettiklerini duyuran haberleri okuyor ve izliyoruz. Kadınların iş arayış sürecinde yaşadığı zorluklar da<br />

maalesef devam ediyor. Sorunların kaynağı yok edilinceye kadar kadınlar kendi kendilerine önlem almak<br />

zorunda bırakılıyor. Adaylarla işvereni bir araya getiren uygulama 24 Saatte İş, iş arayan kadın adaylara,<br />

herhangi bir taciz ya da sorunla karşılaşmalarını önleyebilmek için yedi öneri sıraladı.<br />

NYX<br />

44


İş Arayan<br />

Yaşam<br />

Kadın Adaylara<br />

7 TAVSİYE<br />

1. Başvuru yapacağınız portalları iyi<br />

seçin:<br />

Öncelikle iş başvurusu yapacağınız portalları iyi<br />

seçmeniz, buraların güvenilir yerler olmasına<br />

dikkat etmeniz gerekir. En etkin yöntemlerden biri<br />

özellikle mobil kanallar için Google Play ve App Store<br />

yorumlarını okumak. Bu mecralarda portalların<br />

kullanıcı ile olan etkileşimi portalların kullanıcılarına<br />

yaklaşımlarını çok net ortaya koyuyor. Şikayetvar<br />

ve benzeri sitelerde yapılan olumsuz yorum<br />

sayılarını, şirketin şikâyetlere verdiği cevapları<br />

mutlaka okuyun. Jenerik cevaplarla her soruna aynı<br />

şekilde ve mekanik yaklaşan, otomatik cevap veren<br />

şirketlere mesafeli durun.<br />

2. Sistem üzerinden mesajlaşın:<br />

Başvuru yaptığınız şirket ile mutlaka sistem<br />

üzerinden mesajlaşın. WhatsApp veya farklı<br />

mecralarda yapılan mesajlaşmalar sorunu tespit<br />

etmeyi imkânsızlaştırıyor.<br />

3. İş görüşmesine gitmeden önce<br />

şirketi araştırın:<br />

Başvuru yapılan şirketi Google’da aratın ve<br />

randevuya gitmeden önce mutlaka şirketin Google’da<br />

varlığından emin olun. Küçük işletmeler için varsa<br />

Google’daki şirket telefonundan ulaşıp randevu<br />

detaylarınızı ve size randevu veren kişiyi şirket ile<br />

teyit edin.<br />

4. Şüpheli bir durumda portalla<br />

iletişime geçin:<br />

İçinize sinmeyen, şüpheli bir durumda portalla<br />

iletişime geçip portala soru sorun ve karşınızda<br />

muhatap bulup bulamadığınıza bakın. Eğer<br />

telefonlarınız cevapsız kalıyorsa, şikâyetlerinize,<br />

e-postalarınıza dönülmüyorsa bu mecraların takibi<br />

zayıf demektir. Mutlaka uzak durun.<br />

5. Mesai saatleri dışındaki<br />

aramaları reddedin:<br />

Mesai saatleri dışında mesajlaşmayın ve gelen arama<br />

taleplerini kesinlikle kabul etmeyin. Şirketlerin<br />

yaklaşımı ve bakış açısındaki ciddiyeti ortaya koyan<br />

en önemli faktörlerden biri iletişim kurma biçimleri.<br />

Bunu hiçbir zaman unutmayın. Gecenin bir vakti<br />

arayan bir şirket, kuvvetle muhtemel sonrasında<br />

sorun yaşama potansiyeliniz olan bir müessesedir.<br />

Uzak durun.<br />

6. Konuşma diline ve uzunluğuna<br />

dikkat edin:<br />

Lüzumsuz bir samimiyet içeriyorsa ve başlangıçta<br />

bir laubalilik sinyali geliyorsa şirketi bloklayın ve<br />

konuşmayı kesinlikle uzatmayın. Konu sadece<br />

iş görüşmesi olduğunda mesajlaşma uzunluğu<br />

genellikle birkaç satır sürüyor ve sonrasında randevu<br />

adımına geçiliyor. Eğer sorular uzuyor ve kişisel alana<br />

giriyorsa da kullanıcıyı mutlaka bloklayın ve hemen<br />

portala incelenmesi için şikâyet edin.<br />

7. Bilgilerinizi kimseyle<br />

paylaşmayın:<br />

Son olarak; banka bilgisi, TC kimlik gibi bilgilerinizi<br />

iş görüşmesini sonuçlandırmadığınız kimseye asla<br />

vermeyin. Sizden iş güvencesi adı altında ücret talep<br />

eden şirketler olursa mutlaka ve mutlaka portalla<br />

görüşün ve ilanın kapatılması konusunda uyarıda<br />

bulunun.<br />

NYX<br />

45


NYX<br />

46


NYX<br />

47


Yusuf Yalmancı<br />

San Coiffure / Kurucu<br />

Kuförlük sektörünü sevilen salonlarından biri olan San Kuaför'ün kurucusu Yusuf Yalmancı ile<br />

salonun kuruluş hikayesi ve sezonun saç trendlerini konuştuk.<br />

Röportaj: Burçin Yaşar Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />

San Kuaför'ün kuruluşu ve marka olma<br />

sürecinizden biraz bahseder misiniz?<br />

San Kuaförün kuruluşu 1989 yılına tarihleniyor. O<br />

tarihten bu yana kuaförlük sektörünün öncülüğünü<br />

üstlenmiş bir kurumuz.<br />

Özellikle son 10 yılda işimize yaptığımız yatırımlarla<br />

güçlü bir marka olma yolunda önemli adımlar attık. Bu<br />

adımların en önemlisi müşteri memnuniyetini merkeze<br />

koymamız ve misafirlerimize verdiğimiz değer. Türkiye<br />

genelinde şubelerimizi açarken de yetenekli ve marka<br />

yapımıza uygun iş ortaklarıyla çalıştık.<br />

Trendleri sürekli takip etmemiz ve özellikle sosyal<br />

medyadaki başarılı faaliyetlerimiz markamızın<br />

büyümesini destekledi.<br />

Sizce kadınların sizi tercih etmesindeki en<br />

büyük etken nedir?<br />

Dünya her açıdan güçlü imaja sahip olmak isteyen<br />

insanlarla dolu. Güzel ve çekici bir görünüme sahip<br />

olmak her kadının en büyük özlemi ve hakkıdır.<br />

Salonlarımız bu beklentiyi çok yüksek düzeyde<br />

karşılayacak imkanlara sahip. Hem teknik hem artistik<br />

hem de fiziksel olarak sektör standartlarının üzerinde<br />

hizmetler sunuyoruz. Misafirlerimiz de bunu takdir<br />

ediyor.<br />

NYX<br />

48


Röportaj<br />

Güzel ve çekici<br />

bir görünüme sahip olmak<br />

her kadının hakkıdır<br />

/sankuafor<br />

“Stil Kişiseldir”<br />

diyorsunuz. Sizce Türk<br />

kadını stilini bulmada<br />

başarılı mı? Yoksa<br />

akımlara kapılıp gidiyor<br />

muyuz?<br />

Türk kadını bakımlı olmayı sever.<br />

Doğru kaynaklarla beslendiğinde<br />

stilini bulmada başarılı olur. Biz<br />

doğru yönlendirmeleri yaparak<br />

misafirlerimize hatta bizi ziyaret<br />

etmeseler bile tüm kadınlara<br />

stil önerileri getiriyoruz.<br />

Sürekli gerçekleştirdiğimiz bilgi<br />

paylaşımlarıyla her kadının stilini<br />

bulmasına yardımcı oluyoruz.<br />

Bu sonbaharda saçlarda<br />

ne tür değişimler<br />

göreceğiz? Sezonun<br />

trendleri neler?<br />

Renklendirme son dönemde<br />

kadınların en çok rağbet ettiği<br />

hizmetlerin başında geliyor.<br />

Bunu yanında mikro kaynak ile<br />

saç uzatma ve şekil değiştirme de<br />

en çok talep edilen hizmetlerden.<br />

Yaz sezonunda güneşten<br />

ve deniz-havuz suyundan<br />

yıpranan saçlar için<br />

sonbaharda kurtarıcı<br />

neler yapabiliriz?<br />

Kuaföre girmek sadece kesim,<br />

boya ya da fön yaptırmak<br />

olarak algılanmamalı. Yıpranma<br />

olmasa bile saçın doğal yapısını<br />

koruyacak mineral ve vitaminlere<br />

ihtiyaç var. Bu nedenle düzenli<br />

olarak saç bakımı yapılması<br />

gerekir. Evde yapılan saç<br />

bakımları bir kuaför salonunda<br />

yapılan profesyonel bakımın<br />

yerini tutamaz. Her şeyde olduğu<br />

gibi kadınlar için en önemli<br />

imaj unsur olan saçta da uzman<br />

ellerde işlem yaptırmak gerekir.<br />

En çok hangi ünlülerin saç<br />

stilini beğeniyorsunuz?<br />

Serenay Sarıkaya, Çağla Şikel<br />

ve Burcu Esmersoy’un saçlarını<br />

beğeniyorum.<br />

NYX<br />

49


NEDEN<br />

KİLO<br />

VEREMİYORUM?<br />

Sağlıklı besleniyorum, elimden geleni yapıyorum ama yine de kilo<br />

veremiyorum diyorsanız bir yerlerde hata yapıyor olabilirsiniz.<br />

Vücudunuzda meydana gelen bazı değişimler kilo verme sürecinizi<br />

zorlaştırıyor olabilir. Peki bunlar neler mi? Birlikte göz atalım;<br />

İŞTE 15 NEDEN…<br />

Diyetisyen Ezgi Şen<br />

dytezgisen<br />

NYX<br />

50


Sağlık<br />

1) Hormonel Bozukluklar<br />

Hormonlar, vücudun sağlıklı bir şekilde ve organların<br />

uyum içerisinde çalışmasını sağlayan; vücuttaki<br />

sistemleri dengede tutan kimyasal özellikteki<br />

maddelerdir. İnsülin,leptin, tiroit bunun yanında<br />

kortizol, ghrelin, aldesteron gibi hormonlar vücutta<br />

dengeyi sağlarlar. Vücutta hormonal bir bozukluk<br />

meydana geldiğinde metabolizma bu durumdan<br />

etkilenir ve kilo vermek güçleşir.<br />

Bunun yanında anormal derecede iştah artışları,<br />

açlık ve tokluk mekanizmasında görülen bozukluklar,<br />

uyku bozuklukları, vücutta meydana gelen şişkinlikler<br />

gözlemlenebilir.<br />

4) Hipotiroidi<br />

Metabolizmayı kontrol eden, boynun ön kısmında<br />

bulunan; birçok hormonu üreten ve salımını sağlayan<br />

tiroit hormonudur. Hipotiroidi durumunda vücutta<br />

yeterli miktarda tiroit hormonu üretilememekte ve<br />

metabolizma yavaşlamaktadır. Böylelikle metabolizma<br />

yavaşladıkça bireyin kilo vermesi de zamanla<br />

zorlaşmaktadır.<br />

2) Polikistik Over Sendromu (PCOS)<br />

Kadınlar arasında sıklıkla görülen polikistik over<br />

sendromu(PCOS), metabolik bir bozukluktur. Kişinin<br />

adet döngüsünde düzensizlik ve uzamış periyodlar<br />

gözlemlenebilir. PCOS ile birlikte akne ve tüylenmede<br />

artış, obezite çok sık görülmektedir. Kilo artışına etki<br />

eden en önemli nokta; pcos ile birlikte bazı bireylerde<br />

insülin direncinin meydana gelmesidir. Bu şekilde<br />

kişide kilo vermek oldukça zorlaşabilir.<br />

3) Anemi<br />

Toplumumuzda çok sık görülen demir eksikliği kilo<br />

vermeyi zorlaştıran bir diğer etmendir. Vücutta demir<br />

seviyeleri düşükken, metabolizma yeteri kadar enerji<br />

toplayamaz. Bunun doğrultusunda sürekli halsizlik,<br />

yorgunluk gibi problemleri beraberinde getirir.<br />

Böylelikle demir eksikliği hormonal dengesizliğe yol<br />

açarak, kilo vermeyi zorlaştırır.<br />

5) İnsülin Direnci<br />

Hızla artan kilo, bel çevresinde yağ birikimi,<br />

açlığa tahammülün azalması, şeker ve tatlı krizleri<br />

beraberinde birçok kronik hastalığı getirebilir.<br />

Bunlardan bir tanesi de insülin direncidir. İnsülin<br />

direncinde kilo kolay kazanılırken, zor kaybedilir.<br />

NYX<br />

51


6) D vitamini eksikliği<br />

D vitamini eksikliğinde metabolizma yavaşlar ve<br />

bununla birlikte kilo vermemiz zorlaşır. D vitamini<br />

eksikliğinde aynı zamanda kemik ve kas erimesi<br />

gözlemlenebilir.<br />

7) Psikolojik olarak diyet yapmaya<br />

hazır olmamak<br />

Kilo verilemeyen zamanların en belirgin özelliği<br />

bireyin istekli ve iradeli olmamasıdır. Başkaları kilo<br />

vermesini söylüyor ve istiyor diye diyete başlamak<br />

diyet sürecindeki başarının önündeki en büyük<br />

engellerden sadece birisidir.<br />

8) Psikolojik baskı altında hissetmek<br />

Diyet sürecinde bireyler kendilerini diyetisyenlerine<br />

karşı baskı altında hissedebilirler. Bu süreç sabır,<br />

özveri ve disiplin gerektiren bir süreçtir. Birey bu<br />

kurallara bağlı kalmak adına kendisi üzerinde büyük<br />

bir psikolojik baskı hissedebilir. Bunu minimuma<br />

indirgeyerek diyet sürecinden keyif almayı<br />

denemelidir.<br />

9) Çevresel Faktörler<br />

Beslenme ve diyet sürecinin gidişatını belirleyen en<br />

önemli etmenlerden bir tanesi çevresel faktörlerdir.<br />

Kişiler fizyolojik olarak açlık hissetmeden, zevki<br />

olarak yemek yemeye yönelmektedir. Bunun en<br />

önemli sebebi ise; besinlere ulaşılabilirlik arttıkça<br />

doğru orantılı olarak besin tüketimininde artmasıdır.<br />

Her köşe başında yer alan fast food restoranları,<br />

abur cubur çeşitlerinin fazlalığı ve gittikçe artan<br />

porsiyonlar kişilerin diyetlere uyum süreçlerini<br />

zorlaştırmaktadır. Çevredeki bireylerin “bir kereden<br />

bir şey olmaz, ye gitsin” baskıları karşısında bu sürece<br />

uyum zorlaşmaktadır<br />

10) Fiziksel olarak aktif olmamak<br />

Gün geçtikçe pasifleşen toplum, bilgisayar ve<br />

televizyon karşısında daha çok vakit harcamaya<br />

başladı. Minimum hareket ile birlikte işlerini<br />

halletmeyi alışkanlık haline getirdi. Böylelikle<br />

harcanan kaloriler azaldı, kas kitlelerinde kayıplar<br />

yaşanmaya başlandı. Bu sorunun üstesinden<br />

gelebilmek adına fiziksel olarak aktif olunmalı ve<br />

sürekli olarak devam ettirilebilecek bir spor dalına<br />

yönelinmelidir.<br />

NYX<br />

52


Sağlık<br />

14) Yetersiz Su Tüketimi<br />

Diyet sürecinde bol su tüketme, kilo vermeye<br />

yardımcıdır. Yeterli su tüketimini sağlayarak<br />

tokluk hissini arttırmış olup vücuttaki kimyasal<br />

enzim hareketlerini arttırmış oluruz. Böylelikle<br />

metabolizmayı az ve sık uyararak devamlılık sağlarız.<br />

11) Öğünleri atlamak<br />

Diyet süreçlerinde yapılan en büyük hatalardan bir<br />

diğeri verilen öğünleri atlamaktır. Öğün atlandıkça<br />

kan şekerinde dengesizlikler meydana gelmektedir.<br />

Uzun süreli bir açlık sonrası yapılacak olan öğün daha<br />

fazla yemek yemeyi de beraberinde getirmektedir.<br />

Böylelikle kişinin diyet sürecinde ki iradesini kontrol<br />

altına alması zorlaşacaktır. Uzun süre aç kalarak<br />

vücudun çalışma hızının azalmasına ve depolama<br />

kabiliyetinin artmasına sebep olacaktır.<br />

12) Mide kapasitesinin zamanla<br />

genişlemesi<br />

Kilo verememenin diğer nedenlerinden birisi;<br />

kişinin mide kapasitesinin geniş olmasıdır. Zayıflama<br />

diyetlerinde ilk hedef mide kapasitesinin azaltılarak<br />

fazla yemenin önüne geçilmesidir. Ancak bireyler<br />

burada mide hacmini genişleten gazlı içecekleri<br />

hesaba katmazlar. Bunun için atılacak en önemli<br />

adımlardan biri bu gazlı içecekleri azaltmak, sindirime<br />

yardımcı bitki çaylarını tüketmektir.<br />

13) Light ürünleri<br />

sınırsız tüketmek<br />

Diyet sürecinde kalorisi<br />

azaltılan (light ürünlerin)<br />

tüketiminin sınırsız olduğu<br />

düşünülmektedir. Kişiler<br />

diyet ürünler tüketirken<br />

bunların kalorisi olduğunu<br />

düşünmeyip sınırsız bir<br />

şekilde tüketebilirler. Bu<br />

yüzden fazla kalori alımına<br />

sebep olabilirler.<br />

15) Uyku Düzensizliği<br />

Uykusuzluk, vücut yağ depolarını ve iştah<br />

mekanizmasını kontrol eden leptin ve ghrelin<br />

hormonlarının salınımında sorunlara yol açabilir.<br />

Uykusuzluk ile birlikte iştahı ve besin alımını<br />

tetikleyen; ghrelin hormonunun seviyeleri<br />

artmaktadır. Uykusuzluk ile birlikte açlık duygusunu<br />

baskılayan; leptin hormonu seviyeleri azalmakta ve<br />

açlık duygusu bastırılamamaktadır.<br />

BAHANELER KALORİ YAKMAZ,<br />

ŞİMDİ TAM SIRASI!<br />

ÜŞENME, ERTELEME, VAZGEÇME!<br />

ZAMANIM YOK DEME!<br />

BUGÜN BAŞLA!<br />

NYX<br />

53


2022 PIRELLI TAKVİMİ’NİN<br />

KAMERA ARKASI GÖRÜNTÜLERİ<br />

İLK KEZ ORTAYA ÇIKTI<br />

Pirelli’nin artık efsaneleşen ve her yıl<br />

merakla beklenen takviminin, ünlü<br />

müzisyen, söz yazarı ve fotoğrafçı<br />

Bryan Adams’ın imzasını taşıyan<br />

2022 edisyonunun kamera arkası<br />

görüntüleri ortaya çıktı. Fotoğraf<br />

çekimlerini Adams’ın Los Angeles ve<br />

Capri’de gerçekleştirdiği 2022 Pirelli<br />

Takvimi’nde müzik dünyasının en<br />

önemli yeteneklerinden bazıları rol<br />

alıyor.<br />

NYX<br />

54


Yaşam<br />

Bu yıl 48’incisinin çekimleri Kanadalı Rock<br />

şarkıcısı, şarkı sözü yazarı ve fotoğrafçı Bryan<br />

Adams tarafından Los Angeles ve Capri’de<br />

gerçekleştirilen 2022 Pirelli Takvimi’nin<br />

kamera arkası görüntüleri ilk kez ortaya çıktı.<br />

2022 Pirelli Takvimi’nin başlığı “On The<br />

Road” (“Yollarda”) olurken, bu yılki edisyon<br />

farklı milliyetler, müzik türleri, yaş grupları ve<br />

değişik mesleki deneyimlere sahip sanatçıları<br />

bir araya getiren bir yolculuk niteliği taşıyor.<br />

Müzik dünyasından 10 ünlü isim<br />

yer alıyor<br />

Cher, Grimes, Jennifer Hudson, Normani, Rita Ora, Bohan<br />

Phoenix, Iggy Pop, St. Vincent ve Kali Uchis’in çekimleri Los<br />

Angeles’taki Palace Theatre ve Chateau Marmont oteli ile<br />

şehrin sokaklarında gerçekleştirildi. Saweetie’nin fotoğrafları<br />

ise Capri’deki Hotel La Scalinatella’da çekildi.<br />

Covid-19 salgını sebebiyle 2021’de askıya alınan Pirelli<br />

Takvimi, her yıl olduğu gibi sonbaharda, Kasım ayında<br />

tanıtılacak “On The Road - Yollarda” başlığıyla 2022’de geri<br />

dönecek.<br />

NYX<br />

55


BEYMEN CLUB ANKARA,<br />

ARMADA MAĞAZASI AÇILDI...<br />

Beymen Club, yeni mağazasını Ankara Armada AVM’de açtı.<br />

Bugüne kadar açılmış olan<br />

en büyük BEYMEN Club<br />

mağazası olma özelliği ile 529<br />

metrekarelik alanda kadın<br />

ve erkek olmak üzere iki ayrı<br />

katta hizmet veren mağazada,<br />

hazır giyimden ayakkabıya,<br />

çantadan aksesuara farklı ürün<br />

kategorilerinde en yeni Beymen<br />

Club koleksiyonları moda<br />

tutkunları buluşuyor.<br />

Marmara Park, Espark ve TerraCity AVM’leri<br />

%100 Yenilenebilir Enerji Kullanıyor<br />

ECE Türkiye yönetiminde bulunan Marmara Park, Espark ve<br />

TerraCity alışveriş merkezleri, kullandıkları elektriği yerli ve milli yeşil<br />

enerji sertifikası YEK-G ile belgelendirdi.<br />

Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan ECE Türkiye Tesisler<br />

Yönetimi Müdürü Hakan Kaya, “Yönetimimizde bulunan alışveriş<br />

merkezlerinde misafirlerimizin ihtiyaçlarına yanıt vermenin yanı<br />

sıra topluma, doğaya ve çevreye karşı sorumluluklarımızı da dikkate<br />

alarak hareket ediyoruz. ECE Türkiye olarak sürdürülebilirlik<br />

konusu her zaman ana gündem maddelerimiz arasında yer aldı.<br />

Yönetmekte olduğumuz Marmara Park, Espark ve TerraCity<br />

AVM’lerinin yeşil enerji sertifikaları almaya hak kazanması da bu<br />

yöndeki çalışmalarımızın bir sonucu. Temmuz ayından itibaren<br />

elektrik tüketiminden kaynaklı karbon emisyonumuzu sıfırladık.<br />

YEK-G sertifikasıyla birlikte, Zorlu Enerji üzerinden tedarik ettiğimiz<br />

enerjinin yenilenebilir kaynaklardan üretildiği kanıtlanmış oldu.<br />

Müşterilerimizin güvenli ve sağlıklı ortamlarda keyifli bir alışveriş<br />

deneyimi yaşamaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.<br />

NYX<br />

56


Moda<br />

Erenköy’de yepyeni bir deneyim alanı:<br />

Boyner Cadde<br />

Boyner, Erenköy’de açtığı 5 katlı mağazası ile geleceğin deneyim mağazacılığını İstanbul’a getiriyor.<br />

Beş duyumuzun ötesine hitap eden teknolojiyi yaratıcılıkla harmanlayan ve tüketici deneyimini yaşam<br />

deneyimi haline getiren Boyner Cadde, “minimum atık, minimum israf” ve “maksimum mutluluk”<br />

hedefliyor. Müşterilerine sürdürülebilir, doğa dostu, yaratıcı, yenilikçi, samimi, doğal bir atmosfer ve<br />

sporla iç içe yaşam alanı sunuyor.<br />

SANATLA İÇ İÇE BİR YAŞAM ALANI<br />

Global trendler, tüketicilerin değişen beklenti ve<br />

alışveriş alışkanlıkları merkeze alınarak tasarlanan<br />

Boyner Cadde, aynı zamanda sokak sanatçılarına,<br />

sporculara, gençlere ve foodie’lere kendilerini ifade<br />

edebilecekleri dev bir platforma dönüşüyor.<br />

Dış ve iç dizaynında graffiti sanatçılarına alan<br />

açan mağazada, dış cephede dev bir LED ekran,<br />

mağaza içinde ise biri 6 metre ve diğeri ise 14<br />

metre uzunluğunda iki dijital ekran yer alıyor. Bu<br />

ekranlar, yeni medya sanatçıları Decol’ün yaşayan<br />

enstalasyonlarına ev sahipliği yapıyor.<br />

Dış cephesi Mural İstanbul’un graffiti sanatçılarına<br />

tuval olan mağaza aynı zamanda kendini keşfetmek<br />

isteyenler için yepyeni kapılar aralıyor. Sokakla iç<br />

içe olan ve sokak sanatını perakendeyle buluşturan<br />

Boyner Cadde, aynı zamanda Deniz Sağdıç’ın atık<br />

denimlerle yaptığı tablo ve oturma grubunu, ünlü<br />

ressam Mehmet Sinan Kuran’ın muhteşem renk ve<br />

detaylar barındıran eserinin yanında Gürat Öztürk’ün<br />

maksimal origami tasarımlarını doğal ve çabasız bir<br />

şekilde bir araya getiriyor.<br />

ÇAMURDAN: “SADECE BİR MAĞAZA DEĞİL, BİR<br />

YAŞAM ALANI TASARLAMAK İSTEDİK”<br />

Boyner Cadde ile geleceğin mağazacılık konseptini<br />

hayata geçirdiklerini belirten Boyner Büyük<br />

Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan sözlerine<br />

şöyle devam etti: “Müşteri deneyimini en öne koyan<br />

Boyner Cadde’de “geleceğe dönüyor”, geleceğin<br />

deneyim mağazacılığını bugüne getiriyoruz. Boyner<br />

Cadde’nin hem bizim için hem de perakende sektörü<br />

için bir milat olduğunu düşünüyoruz. Doğa dostu,<br />

sürdürülebilir bir yaklaşımla birlikte teknoloji, sanat<br />

ve sporu odağına alan Boyner Cadde ile sadece bir<br />

mağaza değil, sokakla iç içe yaşayan samimi bir yaşam<br />

alanı tasarlamak istedik.”<br />

NYX<br />

57


“Kadınlar Her Yerde” Diyen Lezita’dan<br />

Eşitlik İçin “Görsel Dil Dönüşümü” Hareketi<br />

Hayatın her alanında cinsiyet eşitliğini savunan Lezita toplumsal değişimde görsel iletişimin önemini<br />

vurgulayan bir hareket başlattı. Tüm iş birimlerindeki uyarı levhalarını değiştiren Lezita, bu uyarı levhalarının<br />

tamamına kadın piktogramları ekledi. Bu alanda bir ilki gerçekleştiren Lezita toplumun hafızasını, düşünme<br />

şeklini etkileyen unsurlardan biri olan uyarı levhalarının görsel dilindeki erkek egemenliğinin değiştirilerek<br />

“eşitlik” vurgusunun kalıcı şekilde uygulanmasını amaçlıyor.<br />

Uyarı levhalarının tamamına kadın<br />

piktogramları eklendi<br />

Toplumsal dönüşüm ve gelişimin öncüsü kadınların<br />

hayatın her alanında var olduğunu, ancak pek çok<br />

alanda kadınların varlığının görmezden gelindiğini<br />

belirten Lezita Pazarlama Müdürü Besime Bakiler<br />

“Lezita ailesi olarak “Kadınlar Her Yerde var” diyor,<br />

tüm iş birimlerimizde daha çok kadına istihdam<br />

sağlayabilmek adına İnsan Kaynakları departmanımızla<br />

eşitliğin sağlanması yönündeki politikalarımızı sürekli<br />

güncelliyoruz. Toplam çalışanlarının yüzde 36’sı<br />

kadınlardan oluşan bir şirket olarak, eşitlik konusunda<br />

toplumsal bilincin oluşmasında, konuştuğumuz dil<br />

kadar görsel dilin de öneminin bilincindeyiz. Eşitlik<br />

anlayışımızı tüm iş alanlarımızda göstermek amacıyla<br />

başlattığımız “Görsel dil dönüşümü” hareketi ile<br />

birimlerimizdeki tüm levhaları yeniledik. Bu uyarı<br />

levhalarının tamamına kadın piktogramları ekledik”<br />

diye konuştu.<br />

“İleriye doğru atılan her küçük adım büyük<br />

etkilerin başlangıcıdır”<br />

Öncülüğünü yaptıkları “görsel dil dönüşümü”<br />

kapsamında tüm şirketleri, ofisleri, dükkânları,<br />

fabrikaları, özel ve kamu kuruluşlarını uyarı<br />

levhalarına kadınları eklemeye davet ettiklerini<br />

anlatan Bakiler “Davetimize farklı sektörlerden pek<br />

çok şirket ve kuruluştan geri dönüş aldık.<br />

Söz konusu şirketlere dönüşüme dahil olmaları<br />

için destek verdik. Ayrıca daha geniş bir kitlenin bu<br />

önemli harekete katılabilmesi için https://uyariyoruz.<br />

com/ internet sitesini oluşturarak şirketlerin ihtiyaç<br />

duydukları İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) levhalarına<br />

ulaşıp uygulamalarına katkıda bulunduk. İleriye doğru<br />

atılan her küçük adımın büyük değişimlerin, etkilerin<br />

başlangıcı olduğuna inanıyoruz. İşte bu yüzden herkesi<br />

görsel dilde de değişime davet ediyoruz” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

NYX<br />

58


Moda<br />

NetWork’ten İlham Verici<br />

Yeni Mağaza Konsepti<br />

NetWork, yeni nesil mağazacılık anlayışını yansıttığı mimari konseptiyle Zorlu Center’dan sonra<br />

şimdi de Cevahir AVM’de müşterilerine dünya standartlarında bir alışveriş deneyimi vadediyor.<br />

NetWork, 2021 yılının ilk çeyreğinde başlattığı heyecan verici dönüşüm<br />

hareketine hız kesmeden devam ediyor. Müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı<br />

hedefleyen NetWork, Zorlu Center’dan sonra şimdi de Cevahir AVM’deki 400<br />

metrekare mağazasını yenileyerek, modern ve rafine mağazacılık konseptini<br />

daha geniş kitlelerle buluşturuyor.<br />

Nude tonlar ve aydınlığı pekiştiren natürel materyallerin hakimiyetindeki<br />

tasarım, içeriye girdikleri anda misafirleri doğallığın pozitif etkisiyle baş başa<br />

bırakıyor. Yalın ve zarif çizgilere sahip dekorasyon ögeleri, güçlü detayların da<br />

eşliğiyle ilham verici bir atmosfer oluşturuyor. Modern bir “yaşam alanı” hissi<br />

veren mağaza, ulaşılabilir lüks kavramına estetik bir yorum katmanın yanı sıra<br />

mağazacılık dinamiklerini de dünya standartlarında bir boyuta taşıyor.<br />

AY Marka Genel Müdürü Barış Tezmen, yeni nesil mağazacılık anlayışı<br />

kapsamında gerçekleştirdikleri ilham verici projeler zincirini şöyle özetliyor:<br />

“Pandeminin etkisiyle büyük bir değişim sürecinden geçen mağazacılık<br />

sektörüne yepyeni bir soluk getirmek üzere, sene başında mağazalarımızda<br />

radikal bir dönüşüm hareketine imza atma kararı aldık ve müşterilerimize<br />

alışveriş sırasında kendilerini çok iyi hissedecekleri, ferah ve modern bir<br />

ortam yaratmayı amaçladık. İlk olarak Zorlu Center NetWork’te hayata<br />

geçirdiğimiz konsept, büyük beğeniyle karşılandı. Hemen ardından Cevahir<br />

AVM mağazamızda da aynı görsel estetiği müşterilerimizle buluşturduk.<br />

Zaman içinde bu yenilikçi tasarımı tüm mağazalarımızda uygulayacağız.”<br />

NYX<br />

59


NYX<br />

60


Angela Merkel<br />

Özgür Dünyanın Şansölyesi<br />

Veda Ediyor<br />

O. Suat Özçelebi / suat.ozcelebi@nyxmag.com<br />

Almanya sadece ülkesine değil, Avrupa ve Dünya<br />

siyasetine damgasını vurmuş şansölyesine veda<br />

ediyor: Angela Merkel’e…<br />

2005 yılından itibaren dört kez üst üste Başbakan<br />

seçilmeyi başaran Merkel, Almanya’yı daha güçlü<br />

bir ülke yaparken bir yandan da toplumsal refahın<br />

artmasına aracılık etti. Sadece Almanya’yı değil,<br />

kriz içindeki Avrupa Birliği’ni de yönetmeyi başardı.<br />

Herkes tarafından ısrarla vurgulanan pragmatizmi<br />

1989’da başlayan uzun siyasi hareketi boyunca<br />

ona eşlik etti. Economist son sayısında bir enkaz<br />

bıraktı manşetiyle kapaktan gördüğü Merkel’i siyasi<br />

yaşamı boyunca da birçok kez kapağına taşımıştı.<br />

Hatta onu geçmişte özellikle izlediği mülteci<br />

politikası nedeniyle “Vazgeçilmez Avrupalı” olarak<br />

bile selamladı. Sola ya da sağa göz kırpan farklı<br />

politika seçimleri nedeniyle bukalemuna benzetilen<br />

Merkel’in, siyasi rakiplerini sessiz ve derinden<br />

hareket ederek bir akrep gibi yok ettiği de iddia<br />

edildi.<br />

Ayrılırken hakkında olumlu ve olumsuz birçok<br />

analiz yayınlanan Merkel, 7 Haziran 1954’de<br />

Hamburg’da doğdu. Lutheryen kilisesinde bir rahip<br />

olan babasının 1961’de Berlin Duvarı örülmeden<br />

çok önce Berlin’in doğusundaki bir kilisede<br />

görevlendirilmesi nedeniyle “komünist” bir ülkede<br />

büyüdü, eğitim aldı.<br />

2021’de artık sadece dünyanın en tanınmış<br />

politikacılarından biri değil, geçen ay<br />

gerçekleştirilen bir uluslararası ankette en saygı<br />

duyulan uluslararası politikacılardan biri olmayı<br />

da başardı. 26 Eylül’de gerçekleşen Almanya’daki<br />

parlamento seçimlerinden sonra siyasete görkemli<br />

bir biçimde veda eden Merkel’in göz kamaştıran<br />

siyasi serüveni kadar onu hayata hazırlayan<br />

adımlarını da anlatmaya başlayabiliriz.<br />

Siyasette çok hızlı adımlar atsa hatta bebekken<br />

erken konuşmaya başlasa da beş yaşına kadar<br />

yürümekte zorlandığını biliyoruz. Çocukken artistik<br />

patinajcı ve balerin olmak isteyen Merkel’in sporla<br />

arası iyi olmadı. Odasının duvarlarını donatacak<br />

kadar Pop şarkıcısı Chris Doerk hayranıydı. Ama<br />

aynı zamanda okulunda çok başarılıydı. Sınıfının<br />

en iyisiydi, arkadaşlarının kendisinden kopya<br />

çekmesine de izin verirdi. Gençlik yıllarında<br />

komünist gençlik organizasyonlarına katıldı. Bir<br />

komünist ülkede yaşarken genç yaşından itibaren<br />

dini inançlarını, dünya görüşlerini, hislerini ve<br />

tutkularını açık etmemeyi ve her koşulda poker<br />

suratlı olmayı bilmek zorunda kaldı. Adeta bir<br />

makine gibi sürekli hesaplayan, az-öz konuşan ve<br />

hissiz görünen hali daha sonra ileride kendisine<br />

pek çok defa eleştiri olarak yöneltilse de Merkel'i<br />

Merkel yapan ve uzun vadede ona kazandıran<br />

özelliklerden biri olduğu söyleniyor.<br />

Politika becerilerinin tohumları Özgür Alman<br />

Gençliği grubunda atıldı. Başbakan olduktan sonra<br />

gençlik dönemi ile ilgili çok fazla fotoğraf medyada<br />

paylaşıldı. Bunlar arasında yer alan çıplaklar<br />

kampındaki fotoğrafları çok ses getirdi. Ve kimsenin<br />

aklına bu fotoğraflara yayın yasağı koymak gelmedi.<br />

Çocukken kaval çalmayı seven, harçlığını çıkarmak<br />

için bir şeyler satan bir kız çocuktu. Üniversite<br />

masraflarını çıkarmak için barmaidlik yapmaktan<br />

da çekinmedi. İlerde siyasal yaşamına da damgasını<br />

vuracak olan mütevazilik, insanlarla kolay ilişki<br />

kurma yeteneği hayatının her döneminde ona eşlik<br />

etti. 23 yaşında evlendiği ilk eşi ve hep soyadını<br />

taşıdığı Ulrich Merkel ile yaşadıkları ev sadece 10<br />

metrekarelik bir odaydı. Banyo ve tuvaletin diğer<br />

öğrencilerle paylaşıldığı, bir yatak, iki yazı masası<br />

ve bir dolaptan ibaret odaya ayda 10'ar mark kira<br />

ödüyorlardı.<br />

NYX<br />

61


Angela Merkel<br />

Merkel’in çocukluğu, aile ilişkileri kendisi hakkında,<br />

ilerde atacağı adımlar ve vereceği kararlar<br />

konusunda fikir verecek nitelikte. Mutlu bir<br />

çocukluk, güçlü aile bağları… Büyükannesi ve babası<br />

Polonya'lı. Merkel de zaten kendisinin dörtte bir<br />

Polonya'lı olduğunu söylüyor. Kız kardeşi İrene<br />

Kasner terapist, erkek kardeşi Marcus Kasner<br />

bir kimyager ve üniversitede öğretim görevlisi.<br />

Babasıyla ama özellikle bir öğretmen ve siyasi<br />

olarak aktif bir kadın olan annesi ile ilişkisinin<br />

çok iyi olduğu belirtiliyor. Annesinin rahatsızlığı<br />

döneminde siyaseti bırakıp annesi ile ilgilenecek<br />

hatta G20 zirvesinden çıkıp annesinin evine bir<br />

doğum günü pastası ile gidecek kadar.<br />

Berlin Duvarı yıkıldığı zaman yaşıtları ellerine<br />

geçirdikleri her türden aletle duvarı yıkıyorken<br />

neden saunaya gittiği kendisine sorulduğunda<br />

verdiği “O gün perşembeydi ve ben perşembe<br />

günleri saunaya giderim.” yanıtı onu şansölyeliğe<br />

kadar götürecek özeliklerinin ipuçlarını da<br />

taşıyordu: Kendinden emin olmak, özgüven,<br />

soğukkanlılık, disiplin ve olguları çok yönlü analiz<br />

edebilmek.<br />

Merkel kendinden emin: “Sınır açıldıysa, bir daha<br />

kapanmasının çok zor olacağını tahmin ettim.”<br />

Kasner ailesini tanıyan bir hemşehrisi baba Kasner<br />

ve kızı Angela hakkında şöyle diyor: "Rahip Kasner<br />

kariyer odaklı bir insandı; kızı da öyleydi..."<br />

Berlin Duvarı yıkıldığı zaman yaşıtları<br />

ellerine geçirdikleri her türden aletle<br />

duvarı yıkıyorken neden saunaya<br />

gittiği kendisine sorulduğunda verdiği<br />

“O gün perşembeydi ve ben perşembe<br />

günleri saunaya giderim.” yanıtı<br />

onu şansölyeliğe kadar götürecek<br />

özeliklerinin ipuçlarını da taşıyordu:<br />

Kendinden emin olmak, özgüven,<br />

soğukkanlılık, disiplin ve olguları çok<br />

yönlü analiz edebilmek.<br />

1973 yılında üniversitede fizik öğrenimi görmek<br />

üzere Leipzig’e taşınıyor. 1986’da kuantum kimyası<br />

üzerine doktorasını yapıyor ve dereceyle bitiriyor.<br />

Üç yıl sonra Duvar yıkılıyor. Angela Merkel yavaş<br />

ve emin adımlarla Batı’ya geçiyor. Halen evli<br />

olduğu Joachim Sauer ile 1998’de evleniyor. Ancak<br />

tanışıklıkları 1984’e kadar uzanıyor. Bu, Sauer’in<br />

de ikinci evliliği, ilk evliliğinden iki oğlu var. Ancak<br />

Sauer de Merkel gibi özel hayatını koruyan, röportaj<br />

vermeyen, kimya alanında önemli bir akademisyen<br />

olarak mesleği haricindeki konularla ilgili basının<br />

karşısına çıkmayan biri.<br />

Duvar yıkıldıktan sonra siyasetin son derece önemli<br />

bir kulvar haline geldiğini gören Merkel, Günter<br />

Nooke'nin kurduğu ve merkez-sağ aktivistlerden<br />

oluşan 'Demokratik Uyanış' partisine üye oldu.<br />

Orada hızla yükseldi. Parti sözcüsü olarak<br />

Merkez-sağ partileri ve hareketleri birleştiren bu<br />

oluşumda tarafsız ve objektif bir tutum sergileyerek<br />

'moderatör' rolü üstlendi ve herkesi memnun<br />

edecek orta yollar bulmaya gayret etti.<br />

Merkel siyasete aslında “himaye” altında bir<br />

giriş yaptı. Bu onun iktidar basamaklarını çok<br />

hızlı tırmanmasına da aracılık etti. 1990 Federal<br />

seçimlerinde aday olduğu ülkenin en kuzeyindeki<br />

seçim bölgesi Stralsund – Nordvorpommern –<br />

Rügen’den milletvekili seçildi. Partisi Helmut Kohl<br />

liderliğinde iktidardaydı. Seçilir seçilmez Kadın<br />

ve Gençlik Bakanı olarak kabinede yer aldı. 1994<br />

seçimlerinden sonra kabinedeki yeri Çevre ve<br />

Nükleer Güvenlik Bakanlığı’ydı. Merkel, Kohl’ün<br />

kanatları altındaydı, siyasi kariyeri boyunca<br />

bakanlığa getirdiği en genç siyasetçi Merkel<br />

olmuştu, 36 yaşındaydı. Kohl ona, “küçük kızım”<br />

diyordu.<br />

Küçük Kızı ise siyasette sadakatin sınırlarını iyi bir<br />

satranç oyuncusu olarak çoktan çizmişti: 1998'de<br />

CDU'nun seçimi Sosyal Demokratlara kaybetmesi<br />

ile muhalefete kanadına geçen Kohl'ün kısa bir süre<br />

sonra 'bağış' adı altında gizli bir hesaba aktarılan<br />

parti fonlarını kendisi ve çevresindekiler için<br />

kullandığı ortaya çıktı.<br />

CDU tabanında tepkiler büyüdü ancak hiç kimse<br />

Kohl'e karşı bayrak açma cesareti gösteremedi. Tam<br />

tersine parti içerisinde skandalın üstü örtülmek<br />

istendi. İşte tam bu noktada Angela Merkel<br />

beklenmeyeni yaparak Frankfurter Allgemeine<br />

gazetesinde Kohl'ün içinde bulunduğu durumu<br />

tasvip etmediğini belirten bir başyazı kaleme aldı<br />

ve resmen Kohl'ü istifaya çağırdı. Halkın farklı<br />

kanatlardan siyasetçilerin takdirini toplayan Merkel<br />

kısa süre içinde parti genel sekreteri seçildi ancak<br />

yine de acele etmeyerek Kohl'ün koltuğuna hemen<br />

talip olmadı. Partisinin geçmişiyle de lideri Kohl<br />

ile olan tüm ilişkisini kesti. Skandalın kendisine<br />

bulaşmasına izin vermedi.<br />

NYX<br />

62


Angela Merkel<br />

Alman seçmeni için Merkel aynı zamanda sıkı bir futbol hayranı,<br />

evde yapacağı yemeği düşünen, Noel’de pişireceği ördeğin<br />

hazırlıklarıyla uğraşan, eşine alışveriş listesi hazırlayan, hafta sonunda<br />

eşi, iki üvey çocuğu ve torunlarıyla bizzat kendi hazırladığı yemeği yiyen<br />

bir başbakan Berlin'de her zaman gittiği süpermarkette, kasada ve hatta<br />

alışveriş arabasını yerine geri götürürken, tarifeli bir uçuşta uçakta<br />

karşılaşabileceğiniz kibirden uzak bir siyasetçiydi.<br />

Bu tutumu ilerdeki gerektiği yerde esnek,<br />

pragmatist ama her zaman demokrat bir noktada<br />

duran muhafazakar siyaset anlayışının da ipuçlarını<br />

taşıyor. Nükleer santrallardan vazgeçerken,<br />

Almanya’ya mültecileri kabul ederken, Yunanistan<br />

ve Euro bölgesi krizleri yaşanırken, ülkeyi Sanayi<br />

4.0 hamlesine taşırken de örnek davranışlar<br />

sergiledi. Eşcinsel evliliklere bir yandan hayır<br />

derken parlamentodan geçmesinin yolunu da açtı.<br />

Almanya’yı AB’nin yöneticisi yaparken dünyadaki<br />

ağırlığını artırırken ABD ve Rusya karşısındaki<br />

kararlığıyla, uzlaşma sanatının inceliklerini de hep<br />

gösterdi. AB içinde onun istemediği neredeyse<br />

hiçbir düzenleme yapılamadı, zora düşen ülkeler,<br />

bankalar, firmalar çareyi onda aradı. ABD, Rusya<br />

ve Çin başta olmak üzere herhangi bir konuda AB<br />

ile görüşmek, müzakere etmek veya anlaşmalar<br />

yapmak isteyen aktörler önce onunla görüştü.<br />

Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu her fırsatta<br />

açıklamaktan geri durmadı. Fakat birçok AB üyesi<br />

Türkiye’ye karşı sertleşirken onları sakinleştiren<br />

hep Merkel Almanya’sı oldu.<br />

Eylül 2005 seçimlerinde yalnızca yüzde 1 farkla<br />

Schröder'i geçen Merkel büyük koalisyon hükümeti<br />

kurarak Almanya'nın ilk kadın şansölyesi oldu.<br />

Merkel şansölye seçildiği gün bir konuşma yaparak<br />

yıkılan duvara atıfta bulundu ve şunları söyledi:<br />

"Berlin'deki duvar yıkıldığında bu bana inanılmaz<br />

fırsatlar ve yeni bir başlangıç sunmuştu. Ben<br />

de şimdi bu ülkenin tüm vatandaşlarına benzer<br />

fırsatları sunarak ülkeme borcumu ödemek<br />

istiyorum." Almanların ona başta taktığı Mutti<br />

(anne) lakabını aşarak güvenilir bir kişi imajı yarattı.<br />

Son aylarda yapılan araştırmalara göre Alman<br />

halkının en az yarısı bu borcu ödediğini düşünüyor.<br />

Almanlar yüzde 40’lara varan oranlarda Merkel’i<br />

özleyeceğini söylüyor.<br />

Alman seçmeni için Merkel aynı zamanda sıkı bir<br />

futbol hayranı, evde yapacağı yemeği düşünen,<br />

Noel’de pişireceği ördeğin hazırlıklarıyla uğraşan,<br />

eşine alışveriş listesi hazırlayan, hafta sonunda<br />

eşi, iki üvey çocuğu ve torunlarıyla bizzat kendi<br />

hazırladığı yemeği yiyen bir başbakan. Berlin'de<br />

her zaman gittiği süpermarkette, kasada ve hatta<br />

alışveriş arabasını yerine geri götürürken, tarifeli bir<br />

uçuşta uçakta karşılaşabileceğiniz kibirden uzak bir<br />

siyasetçiydi.<br />

Resmi olmayan basın toplantılarında çok şakacı,<br />

gözleri ışıldayan ve tüm odayı kahkahaya boğan<br />

biri olduğu konuşulan Merkel için eski Alman<br />

Federal Meclisi Üyesi Wolfgang Bosbach şöyle<br />

söylüyor: “Rahatladığında çok komik ve esprili<br />

biri oluyor. Ama toplumun bunu öğrenmesinden<br />

utandığını hissediyorum. Çok iyi bir espri anlayışı<br />

var ama kameralar kayda girdikten sonra bunu<br />

göremezsiniz.”<br />

Merkel sıkı bir serbest piyasa taraftarı ve<br />

özgürlükçü olarak anılırken aynı zamanda sendikal<br />

hakların büyük bir savunucusu ve iş verenler<br />

ile çalışanların eşit olarak görüldüğü bir sosyal<br />

düzenin kurulumunda büyük rol oynamış vicdanını<br />

unutmayan bir sağcı olarak da değerlendiriliyor.<br />

Almanya’daki göçmenler/mültecilere karşı<br />

“Willkommenskultur” (Hoşgeldin kültürü) ve<br />

Müslümanlar için ortaya koyduğu kapsayıcı<br />

politikalar ve yerleşik kanaatlere karşı çıkan<br />

tutumunu şu güzel örnek net bir biçimde ortaya<br />

koyuyor: Aynı kabinede yer aldığı CSU’dan İçişleri<br />

Bakanı Horst Seehofer’in “İslam Almanya’ya ait<br />

değildir” açıklamasına tam tersi bir yanıt verebilmiş<br />

ve “İslam Almanya’ya aittir” demişti.<br />

NYX<br />

63


Angela Merkel<br />

Almanya’nın cam tavanı yıkmış<br />

ilk kadın Şansölyesi Angela Merkel,<br />

4 kez üst üste kazandığı Başbakanlığın<br />

ardından partisinin Sosyal Demokratlara<br />

(SPD) az bir farkla kaybettiği son seçimle<br />

Şansölyeliğe hüzünlü bir biçimde<br />

veda ediyor.<br />

Herkesin üzerinde hem fikir olduğu konulardan biri<br />

de şu: Gücü siyasetin hizmetinde kullanmasını bilen<br />

bir kadın politikacı olarak, hiçbir kişi, grup ya da<br />

kesime bir çıkar sağlamadı. İsmi istikrar ile özdeşleşti.<br />

Merkel ismi birçokları için ılımlılık, sağduyu,<br />

uzlaşma, soğukkanlılık, ciddiyet, mütevazilik<br />

anlamına gelirken kimileri için risk almaktan<br />

kaçmak, kemer sıkma, duygusuzluk, hayal gücü<br />

eksikliği ve statükoculuk anlamına geldi. Ama<br />

merkez sağı özellikle “Andenpakt” olarak adlandırılan<br />

bir yaşlı erkekler kulübü Hıristiyan Demokrat<br />

Birlik'in (CDU) başında büyük bir değişimi de sağladı,<br />

partisini kadınlara daha çok açtı adeta yeni yüzyıla<br />

hazırladı. O bir söyleşisinde açıkça şöyle dedi: "Ben<br />

bir feministim. Hepimiz feminist olmalıyız."<br />

Almanya’nın cam tavanı yıkmış ilk kadın Şansölyesi<br />

Angela Merkel, 4 kez üst üste kazandığı<br />

Başbakanlığın ardından partisinin Sosyal<br />

Demokratlara (SPD) az bir farkla kaybettiği son<br />

seçimle Şansölyeliğe hüzünlü bir biçimde veda<br />

ediyor.<br />

Bu sonuç Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin<br />

en ağır yenilgisi. Ancak çelişkili de görünse belki de<br />

yeniden bakacakları yer artık belli: Angela Merkel<br />

siyasal serüveni… “Zamanın ruhunu” kavrayan, her<br />

şeye rağmen popülizmi, hamaseti reddeden ılımlı,<br />

rasyonel, demokrat bir duruş.<br />

Kaynaklar: Deutche Welle, BBC Türkçe, Euronews,<br />

The Guardian, T24, Hürriyet haber siteleri, New Statesman,<br />

The Economist dergilerinden haber ve yorum yazıları.<br />

NYX<br />

64


Angela Merkel<br />

Ne istediğini bilen kararlı bir stil:<br />

Renkli Ceketler<br />

Merkel yıllardır giyim tarzını hiç değiştirmedi. Yurtiçi ve yurtdışı temaslarında hep pantolon ceket<br />

takımlarıyla görüyoruz. Genelde siyah pantolonu tercih edip, üzerine maviden, fuşyaya, sarıdan<br />

yeşile adeta renk kataloğundaki tüm renkleri kullandığı renkli ceketleri ile tanınıyor.<br />

Üç ya da dört düğmeli, vatkalı, bele oturan, önünde iki cebi ya da göğsünde tek cebi olan artık<br />

ikonikleşen renkli ceketleri Alman tasarımcı Bettina Schoenbach tarafından özel olarak hazırlanıyor.<br />

Ceketlerin fiyatının kumaşına göre yaklaşık 1500 Euro olduğu söyleniyor. Özel davetler için de yine<br />

bir Alman modacı olan Anna von Griesheim'i tercih ediyor. Yurtiçi toplantılarında daha sakin tonları<br />

seçerken, uluslararası önemli toplantılarda canlı tonları tercih ediyor.<br />

Merkel'in saç tasarımı da geçtiğimiz Kasım ayında hayatını kaybeden Berlinli ünlü kuaför Udo Walz'a<br />

ait. Eskiden sönük ve basık saç modeli ile çok tepki alan Merkel, 2003 yılından beri Walz'ın hacimli<br />

bob kesimi sayesinde saç stili ile beğeni topluyor.<br />

NYX<br />

65


TREND<br />

ALARMI<br />

NYX<br />

66


NYX<br />

67


ETNİK<br />

DESENLER<br />

PANÇO<br />

ETRO<br />

GIZIA<br />

₺1495<br />

UZUN KOLLU TRİKO<br />

ZIMMERMAN<br />

ÇANTA<br />

DSQUARED2 / BEYMEN<br />

AYAKKABI<br />

MSGM / BEYMEN<br />

PANTOLON<br />

ALANUI / BEYMEN<br />

NYX<br />

68<br />

YÜZÜK<br />

MELİS GORAL JEWELRY<br />

MATISSE DIAMOND


Moda<br />

CHLOE / BEYMEN<br />

NYX<br />

69


PUL, PAYET,<br />

PARLAK<br />

KUMAŞLAR<br />

İŞLEMELİ T-SHIRT<br />

ALEXANDER McQUEEN<br />

DERİ TAYT<br />

PENTİ<br />

ELDİVEN<br />

DOLCE & GABBANA<br />

KÜPE<br />

BALENCIAGA<br />

NYX<br />

70<br />

BOT<br />

MSGM / BEYMEN


Moda<br />

DOLCE & GABBANA<br />

NYX<br />

71


HAYVAN<br />

BASKILARI,<br />

KAHVE<br />

TONLARI<br />

HAYVAN BASKILI MONT<br />

ALESSANDRA RICH / V2K DESIGNERS<br />

VAKKO<br />

YÜZÜK<br />

BOTTEGA VENETA / BEYMEN<br />

KÜPE<br />

MELİS GORAL JEWELRY<br />

LUNA<br />

ÇİZME<br />

AQUAZZURA / BEYMEN<br />

ETEK<br />

A.W.A.K.E. MODE<br />

NYX<br />

72<br />

ÇANTA<br />

A.W.A.K.E. MODE


Moda<br />

İPEKYOL<br />

NYX<br />

73


KABARIK KOLLAR<br />

JEANLER<br />

AYAKKABI<br />

DSQUARED2 / BEYMEN<br />

GÖMLEK<br />

ZIMMERMAN / BEYMEN<br />

KÜPE<br />

ALESSANDRA RICH<br />

V2K DESIGNERS<br />

VAKKO<br />

YÜZÜK<br />

ARİŞ PIRLANTA<br />

JEAN PANTOLON<br />

LEVI'S<br />

NYX<br />

74<br />

İÇ ÇAMAŞIRI / ID SARRIERI


Moda<br />

TOM FORD / BEYMEN<br />

NYX<br />

75


WESTERN<br />

ESİNTİLER<br />

KÜPE<br />

SALVATORE FERRAGAMO / BEYMEN<br />

KEMER<br />

BOTTEGA VENETA<br />

ELBİSE<br />

CHRISTOPHER ESBER / V2K DESIGNERS<br />

VAKKO<br />

BİLEZİK SET<br />

MON REVE<br />

WESTERN BOT<br />

ISABEL MARANT / BEYMEN<br />

NYX<br />

76<br />

CEKET<br />

ALESSANDRA RICH<br />

V2K DESIGNERS / VAKKO


Moda<br />

PARIS TEXAS / V2K DESIGNERS<br />

VAKKO<br />

NYX<br />

77


Sonbahar<br />

Sezonuna<br />

Merhaba<br />

NYX<br />

78


NYX<br />

79


ETRO PRE FALL 2021<br />

BOHEM BİR<br />

SONBAHAR<br />

Özgür ruhlu, yaratıcı ve romantik tasarımlardan oluşan Etro Pre Fall 2021 koleksiyonu,<br />

markanın haute-bohem havasını sezona taşıyor<br />

NYX<br />

80


Moda<br />

ETRO / BEYMEN<br />

NYX<br />

81


Markanın kreatif direktörü Veronica<br />

Etro’nun 70'lerin özgürlükçü ruhunu<br />

referans alarak tasarladığı Etro Pre<br />

Fall 2021 koleksiyonunda, Jimi Hendrix'in<br />

büyüleyici Psychedelia'sı hippi tasarımların<br />

ilham kaynağını oluşturuyor. Kürk yelekler<br />

çiçek baskılı mini elbiselerle ya da<br />

İspanyol paça kotlarla kombinlenirken,<br />

dış giyimlerde ise uniseks pançolar,<br />

geometrik desenli pelerinler ve patchwork<br />

oversize kabanlar öne çıkıyor. İkonik şal<br />

desenli parti elbiselerinden geniş kesim<br />

kadife pantolonlara, goblen kaftanlardan<br />

desenli kimonolara ve jakarlı yün hırkalara<br />

uzanan çok yönlü tasarımlar yer aldığı<br />

kolekisyonun aksesuar grubunda ise;<br />

maksi seyahat çantaları, renkli tote bagler,<br />

şal desen eşarplar ve işlemeli kemerler<br />

dikkat çekiyor.<br />

NYX<br />

82


Moda<br />

ETRO İstinye Park mağazasında,<br />

BEYMEN’lerde ve<br />

www.beymen.com adresinde<br />

NYX<br />

83


ŞEHRİN ROMANTİK<br />

İHTİŞAMI<br />

Şehrin mistik sokaklarında kaybolmaya hazırlanan Ipekyol Sonbahar-Kış 2021-2022<br />

Koleksiyonu, modern dokunuşların yanı sıra kusursuz tasarımlarıyla yeni mevsimi<br />

selamlıyor. Sonbahar-Kış mevsimini domine edecek siluetler ise düşen sonbahar<br />

yapraklarına uyum sağlıyor.<br />

NYX<br />

84


Moda<br />

Ton sür ton etkisine kapılan<br />

kırmızı pantolon ve bluzlar<br />

feminen şıklığı yansıtırken,<br />

ekru blazer ceket ve<br />

geniş yakalı gömlek ekru<br />

beyaz palazzo pantolon<br />

ile kombinlenerek tüm<br />

ilgileri üzerinize çekiyor.<br />

Mevsimin radarına giren<br />

yeni renk paletlerinden;<br />

morlar ve derin yeşiller<br />

zamansız klasiklerden<br />

baklava desenleriyle bir<br />

araya geliyor ve trikolarda<br />

veya eteklerde renkli bir<br />

görünüm sunuyor. Pötikare<br />

ve palto ve ceket takımı,<br />

çizgili gömleklerle tercih<br />

edildiğinde farklı desenlerin<br />

uyumunu yakalıyor.<br />

NYX<br />

85


NYX<br />

86


Moda<br />

Tarçın tonları, dökülen yapraklar ve<br />

şehrin dört bir yanından esen serin<br />

rüzgar… Yeniden şehirde buluşacağımız<br />

günlere ithafen hazırlanan Ipekyol<br />

Sonbahar-Kış 2021-2022 Koleksiyonu,<br />

doğal dokunuşların yanı sıra feminen<br />

formlarıyla ön plana çıkıyor. Ipekyol<br />

kadınının stiliyle uyuşacak denim on<br />

denimler, hayvan desenleri ve farklı<br />

renk kombinasyonlarının sürpriz<br />

buluşması Ipekyol kadınının kusursuz<br />

stiline eşlik ediyor.<br />

NYX<br />

87


DÜŞLER DİYARI<br />

Geçmiş ile günümüzü bir araya getiren feminen tasarımlar<br />

Machka Sonbahar-Kış 2021-2022 Koleksiyonu’nda bir araya geliyor.<br />

Şıklık kavramını blok renklerin gücü ile buluşturan naif dozu yüksek<br />

seçki, sofistike mevsimin kapılarını aralıyor.<br />

NYX<br />

88


Moda<br />

Feminen tasarımları<br />

eşsiz ince işçiliğiyle<br />

buluşturan Machka<br />

Sonbahar-Kış 2021-<br />

2022 Koleksiyonu,<br />

yeni mevsimi tüm<br />

naifliğiyle karşılıyor.<br />

70’lerden günümüze<br />

ulaşan referans<br />

noktalarını modern<br />

silüetler ile bir araya<br />

getiren koleksiyon<br />

seçkisi Machka<br />

kadınlarına asil bir<br />

şıklık vaat ediyor.<br />

NYX<br />

89


Farklı kumaş dokularının birleşiminden<br />

oluşan pili detaylı siyah kalem etek ve<br />

yelek görünümlü füme renkli trikolar<br />

klasik olduğu kadar zamansız silüetler<br />

yaratıyor.<br />

NYX<br />

90


Moda<br />

Machka Sonbahar-Kış 2021-2022<br />

NYX<br />

91


RAHATLIK VE ZERAFETİ<br />

HARMANLAYAN<br />

TASARIMLAR!<br />

Brunello Cucinelli, 2021 Sonbahar Kış sezonunda<br />

rahatlık ve zarafeti harmanlayan, çok yönlü ve<br />

zamansız, minimalist ve rafine tasarımlara imza atıyor.<br />

NYX<br />

92


Moda<br />

Zamansız tonlarda bir<br />

renk paletine odaklanan<br />

koleksiyonda, uyumlu renkli<br />

dokunuşlar sunan pastel<br />

tonlar, ilk bakış etkisini<br />

hissettiren net ve parlak<br />

renkler dikkat çekiyor.<br />

Grinin nüansları farklı<br />

dokularda birbirini takip<br />

ederken, rahatlatıcı kar<br />

beyazıyla dönüşümlü olarak<br />

kullanılıyor. Rahatlatıcı krem<br />

tonlar, zarif bejler ve kızıl<br />

kahvenin sakinleştiren tonları<br />

ise tasarımlara doğal bir<br />

zarafet katıyor.<br />

NYX<br />

93


NYX<br />

94


Moda<br />

Koleksiyondaki pantolonlar, yumuşak ve rahat<br />

hacimleri ile çağdaş görünümler yaratıyor.<br />

Kesimlere ve detaylara gösterilen özen,<br />

kullanılan malzemeler ve özel dokularla<br />

öne çıkıyor. Günün her anı için ideal görünüm<br />

sunan midi ve kalem etekler, minimal çizgiler<br />

ve feminen yırtmaçlarla karakterize ediliyor.<br />

Flanel, organze veya tülden hazırlanan<br />

yumuşak hacimli ve pilili etekler ise İngiliz<br />

battaniyelerinden ilham alan tiftik işlemelerle<br />

süsleniyor.<br />

Şehrin güncel stil kodlarını belirleyen Brunello<br />

Cucinelli 2021 Sonbahar Kış Koleksiyonu, çok yönlü<br />

ve zamansız tasarımları ile Brunello Cucinelli<br />

İstinyePark Butik, BEYMEN’ler ve www.beymen.com<br />

adresinde exclusive olarak moda tutkunlarıyla<br />

buluşuyor.<br />

NYX<br />

95


Zamansız Stil!<br />

CANSUXI, kendi tarzını özgün bir biçimde yansıtmak isteyenler için duyarlı ve<br />

mevsimsiz bir moda kavramı sunuyor.<br />

Anadolu, Yunan ve Akdeniz uygarlıklarının yüz yıllardır harmoniyle birbirini<br />

besleyen kültürlerinden ilham alan, yalın, nefes alan yüksek kaliteli kumaşların<br />

kullanıldığı tasarımlar CANSUXI’de öne çıkıyor. İnsan doğasının her daim bağımsız<br />

olma arzusunu tasarım felsefesine taşırken çevreye duyarlı adımlar atmaya özen<br />

gösteren marka, ağırlıklı olarak kullandığı cupro’nun (vegan ipek) yanı sıra keten,<br />

viskon, ipek kumaş seçimleriyle dikkat çekiyor.<br />

NYX<br />

96


Moda<br />

Abartısız, yalın, göz alıcı<br />

ve birkaç anahtar parça ile<br />

bütün seneye yayılabilecek<br />

bir stil yolculuğu sunan<br />

"Mediterranean Breeze”<br />

koleksiyonu, sonbahar<br />

sezonuyla birlikte pastel<br />

ve toprak tonlarında yeni<br />

parçaların eklenmesiyle<br />

zenginleşecek.<br />

NYX<br />

97


Bu Sonbahar Beymen Club’ın<br />

Yol Arkadaşları Büşra Develi ve<br />

Birkan Sokullu…<br />

Beymen Club, DNA’sındaki keşfetme ruhundan hareketle, bu sonbahar yollarda…<br />

Bir yandan doğayla uyum içinde kalmak, diğer yandan kendi sınırlarımızı<br />

keşfetmek, bilinmeyene yelken açmak istiyoruz. Yolculukların sonu yok;<br />

her yeni keşif, bizi bir sonrakine taşıyor. Ve pusulamızın yenilik olduğu<br />

bu yolculukta, Beymen Club soruyor; Şimdi nereye?<br />

NYX<br />

98


Moda<br />

Fotoğrafçı: Hunter & Gatti<br />

Styling: Ayça Elkap<br />

Bizler şehrin temposuna ayak<br />

uydururken; konserlere, sergilere,<br />

festivallere akarken, Beymen Club,<br />

kendimizi stilimizle ifade edebilmenin<br />

özgün formüllerini bir araya getiriyor.<br />

Yeni sezonda Şimdi nereye? sorusuyla<br />

çıktığı keşif yolculuğunda Beymen<br />

Club’a, iki ünlü yol arkadaşı eşlik<br />

ediyor: Büşra Develi ve Birkan Sokullu.<br />

Fark yaratan tarzları ve yeniliğe<br />

açık tavırlarıyla ilham veren Büşra<br />

Develi ve Birkan Sokullu, Beymen<br />

Club’ın bireysel ifadeye alan açan çok<br />

yönlü sonbahar koleksiyonunuyla,<br />

dünyaca ünlü fotoğraf duosu Hunter<br />

& Gatti’nin objektifi karşısında farklı<br />

karakterlere bürünüyorlar. Genç ve<br />

dinamik, cesur ve esnek, modern ve<br />

klas Beymen Club tasarımlarıyla,<br />

hem şehir hayatının kararlı ruhunu<br />

yansıtmaya, hem de doğanın yalın<br />

çağrısına kulak vermeye hazırlar.<br />

Çünkü “merak” ve “hareket” içimizdeki<br />

iki değişmez unsur. Bu ikili oldukça<br />

yeni hikayelerin sonu gelmez. Yol uzun,<br />

keşfetmek güzel.<br />

NYX<br />

99


“Beymen Club 2021<br />

Sonbahar / Kış<br />

Kadın Koleksiyonu”<br />

Cesur renkleri, konforlu ve güncel tasarımları, dinamik form ve kalıplarıyla BEYMEN Club<br />

kadınının enerjisini yansıtan 2021 Sonbahar / Kış Koleksiyonu, her yaştan modern kadınlara<br />

kendini özgür ve yaratıcı ifade etme fırsatı sunuyor.<br />

NYX<br />

100


NYX<br />

101<br />

Moda


Çağdaş detaylarla güncellenen, pembe, mercan, lila tonlarındaki şekillerle yağlı boya tablo hissi<br />

uyandıran desenler, baskılarda kullanılan formlarla zenginleşen tasarımlar, sanatsal geometriyi<br />

yeniden yorumluyor. Oversize sweatshirtlerin denimler ve blazerlarla kombinlendiği, kaşe,<br />

yün ve ipekli kumaşlarla desteklenen tasarımlar Beymen Club’ın modern ve dinamik tavrını<br />

vurguluyor.<br />

NYX<br />

102


Moda<br />

İskandinav ve Doğu Avrupa sanatından<br />

ve geleneklerinden esinlenen soğuk<br />

tonları romantik silüetlerle buluşturan<br />

tasarımlar, pilise detaylarla güçlenen<br />

etekler, volanlarla zenginleşen bluzlar ve<br />

tafta elbiseler Beymen Club kadının yeni<br />

vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.<br />

NYX<br />

103


Şehirde<br />

NetWork Rüzgarı<br />

NetWork yeni mevsimi, tüm dünyanın içinden geçtiği radikal<br />

değişim sürecinden esinlenen şık koleksiyonuyla karşılıyor.<br />

“NetWork Rüzgarı” adını verdiği sezon hikayesi ile sonbahar<br />

ve kış ayları boyunca sokakları etkisi altına alacak değişim<br />

rüzgarlarına gönderme yapan NetWork, sadece havada değil, stil<br />

ve duygularda yaşanan dalgalanmalara da dikkat çekerek şehirde<br />

güçlü bir moda esintisi yaratıyor.<br />

NYX<br />

104


Moda<br />

Bej, ekru, kahverengi, kırmızı, bordo, siyah, mint, lila,<br />

gri, pembe ve sarının farklı tonlarının kullanıldığı<br />

geniş koleksiyon, rafine silüetleri, kaliteli kumaşları,<br />

lüks detayları ve özgün dokunuşlarıyla öne çıkıyor.<br />

Ekose ve balıksırtı gibi zamansız desenleri modern<br />

şehir yaşamına uyarlayan paltolar, kusursuz işçiliği ile<br />

göz dolduran deri trençkotlar ve tüvit ceketler, cesur<br />

duruşları beraberinde getiriyor. Hayvan desenleri ile<br />

çarpıcı yaka ve cep detayları dış giyim tasarımlarının<br />

estetiğini pekiştirirken, çok yönlü kullanım<br />

özelliklerine sahip deri ve puffer montlar rahatlığın<br />

dozunu artırıyor.<br />

NYX<br />

105


FABIANA FILIPPI<br />

TERRA KOLEKSİYONU<br />

İLE DÜNYAYI VE<br />

KAYNAKLARINI<br />

KUCAKLIYOR<br />

Sürdürülebilirlik ve tüketim birbiri ile eşleşen kelimeler değildir.<br />

Fabiana Filippi Terra Koleksiyonu ile bir kıyafetin üretimindeki her adımı<br />

dünyaya karşı sağduyulu şekilde atmaktan ilhamını alıyor. Bu farkındalık ile<br />

yarattığı Terra koleksiyonu çevreyi koruyarak daha iyi bir gelecek inşa etme<br />

misyonunu benimsiyor.<br />

NYX<br />

106


Fabiana Filippi Terra Koleksiyonu’nun üretiminde triko için atığı tamamen sıfıra<br />

indirirken, kumaş israfını en aza indirmek için optimize edilmiş bir üretim<br />

gerçekleştiriyor.<br />

Moda<br />

Fabiana Filippi,<br />

Terra Koleksiyonu<br />

ile başından beri<br />

hikayesinin merkezine<br />

koyduğu ve geliştirdiği<br />

doğa temasını tanıtıyor.<br />

Koleksiyondaki her<br />

parçada doğanın<br />

ince ayrıntılarından,<br />

mevsimlerin<br />

çarpıcılığından<br />

ve uyumundan<br />

esinleniliyor.<br />

Giysi üretiminin<br />

çevresel etkilerinin<br />

üçte ikisini<br />

hammaddeler temsil<br />

ediyor; Fabiana Filippi<br />

Terra Koleksiyonu’nun<br />

kalbini hammedeleri<br />

ile oluşturuyor.<br />

Koleksiyonun<br />

tamamında maksimum<br />

sürdürülebilirlik göz<br />

önünde bulundurularak<br />

mevsimlerin düzenine<br />

göre organik pamuk<br />

ve kaşmir gibi doğa<br />

dostu ipler ve kumaşlar<br />

kullanılıyor. Kaşmirin<br />

doğal beyaz, açık bej<br />

ve doğal kahve tonları<br />

koleksiyonda yerini<br />

alıyor.<br />

Doğadan aldığı ilhamı çağdaş bir bakış açısıyla yorumlayan koleksiyonun en özel tasarımları tüm<br />

Vakko mağazalarında, www.vakko.com’da ve Fabiana Filippi Emaar Square Mall mağazasında<br />

sergileniyor.<br />

NYX<br />

107


1<br />

ALEXANDER MCQUEEN,<br />

2021 SONBAHAR/ KIŞ GRAFFITI<br />

GÖZLÜK KOLEKSİYONU<br />

NYX<br />

108


Moda<br />

Alexander Mcqueen’in, Milano, Londra, New York ve Paris’te; binalardan<br />

otobüslere, metro duraklarından kaldırımlara uzanan bir dizi gerilla pazarlama<br />

çalışması ile tanıttığı Graffiti kapsül koleksiyonunda yer alan gözlük tasarımları,<br />

markanın imza niteliğindeki avangart stilini yansıtıyor.<br />

Punk grafiklerinden ilhamla tasarlanan gözlük koleksiyonunda, siyah renkli uniseks<br />

tasarımın yanı sıra; kadınlar için fildişi ve pembe, erkekler için de haki yeşil gibi renk<br />

alternatifleri bulunuyor.<br />

Alexander Mcqueen 2021 Sonbahar/Kış Graffiti Gözlük Koleksiyonu; Alexander McQueen Zorlu Center, BEYMEN ve www.beymen.com<br />

adresinde exclusive olarak modaseverlerle buluşuyor.<br />

NYX<br />

109


NYX<br />

110


NYX<br />

111


Ülkemizde her 3 kişiden birinin sorunu!<br />

10<br />

İNSÜLİN<br />

DİRENCİNİ KIRAN<br />

ÖNEMLİ UYARI<br />

Sık sık acıkıyor musunuz? Açlığa karşı tahammülsüz müsünüz? Karbonhidratlı gıdalara, özellikle<br />

tatlılara düşkünlüğünüz var mı? Yemekten sonra aniden uyku bastırıyor mu? Gece uykudan<br />

uyanıp tatlı ya da unlu gıda yeme ihtiyacı duyuyor musunuz? Bu belirtiler size tanıdık geliyorsa,<br />

dikkat! Sorununuzun nedeni; ülkemizde her 3 kişiden birinde görülen ve diyabet hastalığının<br />

ilk adımı olan ‘insülin direnci’ olabilir!<br />

Pankreastan salgılanan bir hormon olan insülinin görevi,<br />

kandaki şeker moleküllerinin hücre içine girmesini,<br />

böylece hücreler tarafından ‘yakıt’ olarak kullanılmasını<br />

sağlamak. Kısaca, hücrelerin şeker moleküllerini içeri<br />

alan kapısının ‘anahtarı’ gibi düşünebiliriz insülini.<br />

İnsülin kandaki şeker miktarına göre salgılanıyor.<br />

Örneğin salatalık yediğimizde kan şekerinde 1 birim<br />

yükselme olursa, vücut hemen 1 birim insülin salgılıyor,<br />

baklava yediğimizde kan şekeri 20 birim yükseliyorsa<br />

20 birim insülin salgısı oluyor. Ülkemizde her 3 kişiden<br />

birinin sorunu olan insülin direnci; vücuttaki şekeri<br />

düzenleyen insülinin görevini yerine getirmekte güçlük<br />

çekmesi olarak tanımlanabilir.<br />

İnsülin direnci geliştiğinde, hücreler ile kandaki şeker<br />

molekülleri arasına adeta bir duvar örülüyor. Bunun<br />

sonucunda, örneğin 10 birim şeker düzeyi artışına<br />

normalde yeterli gelecek olan 10 birim insülin,<br />

önündeki metabolik engeli bu düzeylerde aşamıyor ve<br />

kan şekerinin hücre içine girmesinde yeterli gelemiyor.<br />

Bu durumda vücut, şekeri yeterli miktarda hücre içine<br />

sokabilmek için 10 birim yerine 20 birim veya daha fazla<br />

insülin salgılamaya başlıyor. Özellikle genetik olarak<br />

diyabet riski taşıyanlarda, yıllar içinde sürekli fazla<br />

insülin salgılayan pankreas bezinin rezervleri azalınca<br />

ve bir gün gelip önündeki duvarı aşacak kadar çok<br />

insülin salgılayamadığında ‘diyabet’ gelişiyor.<br />

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları<br />

Uzmanı Dr. Özlem Sezgin Meriçliler<br />

Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi<br />

NYX<br />

112


Sağlık<br />

İnsülin direncine yol açan etkenlerin başında ise genetik yatkınlık geliyor, yani ailede diyabet öyküsü<br />

olması çok önemli bir risk faktörü. Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, aile öyküsüne hareketsiz yaşam, düzensiz<br />

beslenme, uyku düzensizliği gibi çeşitli faktörler de eşlik ettiğinde insülin direncinin geliştiğini belirterek,<br />

“Vücutta artan insülin özellikle sık acıkma, açlığa tahammülsüzlük, karbonhidratlı gıdalara düşkünlük, hatta<br />

bazı hastalarda gece uykudan uyanıp tatlı ya da unlu gıda tüketme gibi iştah bozukluklarına yol açıyor. Bu<br />

yeme bozuklukları zamanla kilo alımıyla ve insülin direncinin artmasıyla sonuçlanabiliyor” diyor.<br />

Peki, insülin direncini kırmak için nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Endokrinoloji ve Metabolizma<br />

Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, insülin direncinin önlenmesi ve tedavisi için<br />

10 etkili kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!<br />

1<br />

Egzersiz yapın<br />

Hareket, hücrelerin şeker kullanımını kolaylaştıran ve daha<br />

az insülinin şeker metabolizmasının düzenlenmesinde<br />

yeterli olmasını sağlayan en önemli faktördür. Her tür<br />

spor yapılabilir. Her gün 30 dakika veya haftada 3 kez, 50<br />

dakikalık yürüyüş yapılabileceği gibi; yüzme, salon sporları,<br />

bisiklete binmek, hatta dans etmek bile insülin direnciyle<br />

mücadelede son derece faydalı olacaktır.<br />

2<br />

Unlu gıdaları azaltın<br />

Karbonhidratlı yiyeceklerin kan şekerini daha fazla<br />

yükseltme potansiyeline, dolayısıyla insülin salgısını<br />

daha fazla uyarma yeteneğine sahip olduklarından,<br />

karbonhidratlı yiyecekler; kan şekeri kontrolünü zaten<br />

normalden fazla insülinle yapabilen insülin direnci<br />

hastalarında hem insülin salgısının daha da artmasına,<br />

hem kilo alımına hem de pankreas rezervinin daha<br />

hızlı tükenmesine yol açarlar. Bu nedenle diyetteki<br />

karbonhidrat miktarının mutlaka azaltılması gerekir.<br />

Rafine karbonhidratlar, yani unlu ve şekerli gıdalar<br />

yerine meyve ve sebze gibi doğal ama lifli karbonhidrat<br />

türleri tercih edilmelidir.<br />

Atıştırmalıklara dikkat!<br />

Yakın zamana kadar 3 ara ve 3 ana öğün olmak üzere sık<br />

sık beslenmek önerilirken, son birkaç yıldır ‘aralıklı oruç’<br />

adı verilen ve ara öğün içermeyen beslenme şekilleri<br />

popüler oldu. Ara öğün alması gereken bir grup hasta<br />

dışında, aralıklı oruç insülin salgısının daha az uyarılmasına<br />

yol açtığı için tercih edilebilir. Ancak günde 3 ana öğün<br />

yerine 2 öğün yenilmesi, arada acıkmaya ve atıştırmalara<br />

neden olabilir. İnsülin direncini artıran, kilo almayı<br />

kolaylaştıran en büyük beslenme hatası, atıştırmalardır. Bu<br />

nedenle hangi beslenme şekli seçilecekse seçilsin, sağlıklı<br />

öğünler şeklinde olmalı ve aralarda abur cubur adını<br />

verdiğimiz gıdalar en aza indirilmelidir.<br />

3<br />

NYX<br />

113


Sağlık<br />

4<br />

Meyveleri sınırlayın<br />

Meyveler doğal ve lif içeren sağlıklı karbonhidratlar<br />

arasında yer alıyorlar. Ancak meyve şekeri de insülin<br />

salgısını çok uyarıyor ve aşırı meyve tüketimi hem kilo<br />

aldırıyor hem de insülin direncini artırıyor. Bu nedenle<br />

bir seferde bir porsiyon meyve tüketmeyi alışkanlık<br />

haline getirin. Günün farklı saatlerinde toplam 3 porsiyon<br />

meyve tüketebilirsiniz. Bir porsiyon meyveyi, kabaca<br />

tabağa koyduğunuzda; 1 adet orta boy elma hacminde yer<br />

kaplayan meyve miktarı diye tanımlayabiliriz. Yani, 1 elma<br />

veya 1 portakal veya 1 armut veya 3 kayısı gibi. Meyveyi<br />

bir seferde bu miktarı aşmayacak şekilde tüketmeye özen<br />

gösterin.<br />

5<br />

Bal-reçel-pekmez üçlüsünü azaltın<br />

Çok sağlıklı bir besin olan doğal balın yanı sıra<br />

reçel ve pekmez de; çok yoğun, dile değer değmez<br />

emilmeye başlayan ve kanda hızla yükselen şeker<br />

içeriyorlar. Üstelik bu besinleri genellikle sabah<br />

tüketiyoruz, yani midemiz boş iken. Dolayısıyla<br />

emilimleri daha da hızlanıyor. Aynı hızda da<br />

pankreası uyararak insülin salgısını artırıyorlar.<br />

Bu nedenle insülin direnciniz varsa, bu gıdaların<br />

tüketimini çok azaltmanız gerekiyor.<br />

Şekerli içeceklerden uzak durun<br />

Gazlı içecekler, buzlu çay türevleri ve<br />

limonata gibi içecekler yoğun ve hemen<br />

kana karışan şeker içeriyorlar. Bu nedenle<br />

insülin salgısını da hızla ve güçlü bir şekilde<br />

uyarıyorlar.<br />

6<br />

7<br />

Meyve suyu yerine meyve tüketin<br />

Bir bardak meyve suyunda 3-4 porsiyon meyvenin<br />

şekeri posasından ayrılmış halde yer alıyor. Taze<br />

sıkılmış olsa bile bir bardak meyve suyu hem bir<br />

seferde ‘en fazla bir porsiyon yemeliyiz’ dediğimiz<br />

meyvelerin ortalama 3-4 porsiyonu kadar şeker<br />

içeriyor, hem de bu meyvenin şekeri posasız olduğu<br />

için çok hızla emilerek insülin salgısını çok hızlı<br />

artırıyor. Meyveler posasıyla yenildiğinde ise posa<br />

şeker emilimini yavaşlatıyor. Bu yüzden vitaminleri<br />

meyve suyu ile değil, meyvenin kendisini tüketerek<br />

almayı alışkanlık haline getirin.<br />

NYX<br />

114


Sağlık<br />

8<br />

Tatlıyı aç karnına yemeyin!<br />

Şekerli ve karbonhidratlı gıdalar midemiz<br />

boş iken yenildiklerinde içerdikleri şeker<br />

hızla emiliyor ve kan şekerini daha hızlı<br />

yükseltiyorlar. Bir o kadar hızda da insülin<br />

salgısını uyarıyorlar. Bu tür gıdaları mümkün<br />

olduğunca az yemeyi ve asla aç karnına<br />

tüketmemeyi kural olarak benimsemelisiniz.<br />

9<br />

Bu besinler öğünlerinizden eksik<br />

olmasın<br />

Süt ve süt ürünleri (yoğurt, ayran, kefir<br />

ve peynir) yeşil sebzeler ve salatalar,<br />

karbonhidrat ile şeker içeren gıdalarla aynı<br />

anda yenildikleri zaman şeker emilimini<br />

yavaşlatıyorlar. Bu nedenle meyvenin<br />

yanında yoğurt, simidin yanında ayran<br />

veya peynir, patatesin yanında yoğurt<br />

ve yeşil salata tüketmeniz, bu besinlerin<br />

şeker emilim hızını dengeleyerek<br />

insülin salgısının daha az uyarılmasını<br />

sağlayacaktır.<br />

Uykunuza dikkat edin<br />

10<br />

Uyku bozukluklarının genetik olarak diyabet<br />

riski taşımayan kişilerde dahi insülin direncini<br />

tetikleyebileceği, hatta diyabet gelişimine yol<br />

açabileceği artık biliniyor. Özellikle gece uykusu<br />

bu süreçte çok önem taşıyor ve gündüz uyumak<br />

gece uykusunun yerini tutamıyor. 24:00-08:00<br />

saatleri arasında düzenli uyku alışkanlığı edinmek,<br />

insülin direncine karşı önemli bir rol üstleniyor.<br />

NYX<br />

115


Şık Mekanlar,<br />

Nefis Tatlar<br />

NYX<br />

116


NYX<br />

117


“THE STEEVE”<br />

TAPASLARI İLE<br />

UNUTULMAZ BİR<br />

LATİN AKŞAMI!<br />

Gastronomi dünyasının başarılı Şefi İsmet Saz, Latin lokal lezzetleri ile unutulmaz deneyimler yaşatıyor.<br />

Kuruçeşme’deki The Steeve’in şık dekorasyonu, açık hava terası ve manzarası ile Tapas keyfi yaşamaya değer.<br />

The Steeve’de Şef İsmet Saz imzasıyla sunulan Tapaslar<br />

arasında; Chorizio Beans, Empanadas, Gazpacho,<br />

Enginar ve Ispanak Deep, Guacamole, Karnabahar<br />

Bomb, Patates Bravas lezzetleriyle eşsiz bir deneyim<br />

yaşatıyor. Tacoları ile de parmak ısırtan The Steeve’in<br />

özel olarak yorumlanan Taco çeşitleri arasında yer alan<br />

Hamsi Taco, Midye Taco, Kokoreç Taco Şef Saz’ın çok<br />

özel yorumuna en lezzetli örnekler olarak gösteriliyor.<br />

Deniz Tarağı, İskenderun Karidesi, Karides Ceviche,<br />

Yengeç Burger, Karides Baklava gibi deniz ürünleri<br />

ile hazırlanan Tapaslar da The Steeve farkını ortaya<br />

koyuyor. Dana Bonfile, Ördek Roll, Steak Tartar, Paella,<br />

Ev yapımı makarnalar da The Steeve menüsünde özel<br />

bir yere sahip.<br />

Divan Grubu’ndan Yeni Nesil Kafe Konsepti<br />

Kahve Severlerin<br />

Yeni Rotası:<br />

Kokoa<br />

Divan Grubu, ilk self servis kafe zinciri olan ve<br />

yeni nesil trendleri bir araya getiren Kokoa’yı<br />

müşterileri ile tanıştırdı. İlk kafesini İstanbul’un<br />

gözde semtlerinden Suadiye’de açan Kokoa,<br />

şehrin temposunda rahatlık arayanlar için ideal<br />

buluşma lokasyonu olmaya aday! Kokoa, zengin<br />

menüsü ve yalın tasarımıyla dilerseniz bir kahve<br />

molasında vakit geçirebileceğiniz dilerseniz hafif<br />

atıştırmalıkların tadına varabileceğiniz, sade ve<br />

doğal bir atmosfer sunuyor.<br />

NYX<br />

118


Yeme-İçme<br />

İSTANBUL’UN YENİ BULUŞMA NOKTASI<br />

THE ROOF<br />

The Roof at The Ritz-Carlton, Istanbul, şehrin yeni ve özlenen sosyal hayatının vazgeçilmez buluşma mekanlarından<br />

biri olmaya aday. The Roof, The Ritz-Carlton, Istanbul’un terasında, şehrin tam kalbinde konumlanıyor. Otelden ayrı da<br />

bir girişe sahip olan The Roof’ta, sakin dinlenme alanları, havuz keyfi ve açık havada tüm gün süren yemek deneyimi;<br />

geceleri seçkin ve modern bir restoran & bar konseptiyle aynı çatı altında sunuluyor. Yıl boyu açık olan The Roof, her<br />

mevsim hizmet veren restoranı ve gerçekleştirilecek etkinlikleriyle misafirlerini ağırlayacak.<br />

İkonik lezzet Pumpkin Spice Latte ve<br />

yepyeni Iced Salted Maple Caramel Latte<br />

Kahve kültürünün dünyadaki en önemli temsilcilerinden Starbucks’ın, sonbaharı özleten balkabaklı<br />

eşsiz lezzeti Pumpkin Spice Latte, hem vegan beslenenler hem de soğuk kahve sevenler için farklı<br />

seçenekleriyle mağazalarda yerini aldı. Türkiye’ye ilk defa gelecek ve enfes tadıyla kısa sürede<br />

favoriler arasında yerini alacak “Iced Salted Maple Caramel Latte” ise soğuk ve sıcak seçenekleriyle<br />

beğeniye sunuldu.<br />

Yeni Nesil Vegan İçecek; “Pınar Frii”<br />

Pınar Su ve İçecek; vitaminli, şekersiz ve üstelik Vegan V-Label<br />

sertifikalı “Frii” ile gazlı içecek severlere %100 doğal kaynak<br />

suyundan üretilen ve meyve suyu içeren yepyeni 4 farklı lezzet<br />

alternatifi sunuyor. Üzümlü, kavunlu, mandalina ve misket limonlu<br />

çeşitleriyle günlük C, B6 ve B12 vitamini ihtiyacının büyük bir<br />

kısmını karşılayan Frii, üstelik sağlıklı cam şişede…<br />

Misket limon, mandalina, kırmızı üzüm ve kavun lezzetleriyle farklı<br />

damak tatlarına hitap eden Pınar Frii, Vegan V-Label sertifikasına<br />

sahip olmasının yanı sıra, şekersiz. Sağlıklı cam şişede sunulan<br />

Frii’nin kavun, mandalina ve misket limonlusu günlük C vitamini<br />

ihtiyacının %40’ını karşılarken, kırmızı üzümlü olan çeşidi ise<br />

günlük B6 ve B12 vitamini ihtiyacının %37,5’ini karşılıyor.<br />

NYX<br />

119


NG PHASELIS BAY<br />

MUTFAĞINDAN<br />

GERÇEK BİR LEZZET<br />

YOLCULUĞU<br />

Her yaştan konuğun tatilini benzersiz şekilde<br />

geçirebileceği bir “Lifestyle Resort” olarak tasarlanan<br />

NG Phaselis Bay, orijinal markalarla zenginleştirilen<br />

içecek seçenekleri ve özel menülerin yer aldığı lezzet<br />

duraklarıyla konuklarına ayrıcalıklar sunuyor.<br />

Cuisine Ana Restaurant’ta en özel tarifleri usta şeflerin<br />

dokunuşlarıyla sınırsız açık büfesinde konuklarına<br />

sunan NG Phaselis Bay, Phrigya’da Türk mutfağının<br />

geleneksel tatlarıyla misafirlerini lezzet yolculuğuna<br />

çıkarıyor.<br />

Güne sağlıklı bir başlangıç yapmak isteyen konuklarını<br />

healing kahvaltı ile ağırlayan Scallops ise NG Phaselis’in<br />

günün 24 saati açık olan ve akşam yemeklerinde deniz<br />

mahsullerini zengin çeşitleriyle sunan bir başka lezzet<br />

durağı… Eğer kahvaltı için pratik ve iştah kabartan bir<br />

seçim yapmak istiyorsanız Enjoy’a uğramanız yeterli.<br />

Beş çayının da vazgeçilmez adreslerinden olan Enjoy’da<br />

tadına doyulamayan tatlı seçenekleri arasında seçim<br />

yapmakta zorlanabilirsiniz.<br />

BB Burger & Beer’de en taze malzemelerle hazırlanan<br />

özel lezzetler ve farklı içecek alternatifleri, Beach<br />

Snack’te gurme atıştırmalıklar, Chef’s Steak’te özel<br />

reçetelerle hazırlanan etler ile konuklarını gurme bir<br />

yolculuğa çıkaran NG Phaselis Bay, minik misafirlerini<br />

de unutmuyor. Beluga Kids Restoran’da leziz tatlarla<br />

çocukların neşeli dünyasına tat katıyor.<br />

NYX<br />

120


Yeme-İçme<br />

NG Phaselis Bay Executive Chef<br />

Engin Öztürk’ten özel bir tarif:<br />

ISPANAK DOLGULU<br />

CONFIT LEVREK<br />

NG Phaselis Bay Executive Chef Engin Öztürk’ten lezzeti kadar sunumuyla da büyük beğeni<br />

toplayan Ispanak Dolgulu Confit Levrek tarifi…<br />

Malzemeler<br />

• Levrek (180 gr)<br />

• Ispanak (80 gr)<br />

• Porçini mantar (50 gr)<br />

• Havuç (50 gr)<br />

• Limon (50 gr)<br />

• Arpacık soğan (40 gr)<br />

• Çeri domates (30 gr)<br />

• Parmesan peyniri (50 gr)<br />

• Yumurta (5 adet)<br />

• Balsamik glaze (10 gr)<br />

• Mikro filizler ve yenilebilir çiçekler (10 gr)<br />

Hazırlanışı<br />

Levrek fileto edilip tatlandırılır daha sonra iç dolgusu ıspanak ve porçini<br />

mantarı sote edilip hazır hale getirilir. Balığın üst kaplaması için havuç<br />

ve limon püre edilip kurutulduktan sonra toz haline getirilir. Sebzeler<br />

tatlandırılmış zeytinyağı içerisinde 40 derecede 4-5 saat pişirilir. Piştikten<br />

sonra ılık zeytinyağın içerisine alınır. Hazırlanan levreğe ıspanak dolgusu<br />

arasına kat olarak eklenir ve streç filme sarılıp limon ve havuç tozu ile<br />

kaplandıktan sonra fırında buharda 4 saat pişirilir. Parmesan kıtırı için<br />

yumurtanın akı alınıp çırpılır ve toz parmesan ilave edilip karıştırılır. Daha<br />

sonra 150 derecede derin yağda sıkma torbası yardımı ile şekillendirilip<br />

pişirilir. Hazırlanan tüm ürünler ile servis edilir.<br />

Executive Chef Engin Öztürk Kimdir:<br />

NG Phaselis Bay’de Executive Chef olarak kariyerine devam eden Engin Öztürk, 1978 yılında Bolu Mengen’de doğdu ve<br />

1995 yılında Mengen Anadolu Aşçılık Meslek Lisesi’nden mezun oldu. Yedi yıllık eğitim sürecinin ardından gastronomi<br />

hakkında Avrupa’da kısa dönem ihtisas yaptı. Birçok tanınmış tesisin mutfağındaki çalışmalarıyla spesiyallerinden söz<br />

ettiren Engin Öztürk, Luxemburg World Cup, Erfurt Almanya Dünya Olimpiyatları, International Salon Culinary ve<br />

uluslararası birçok yarışmada bulunup altın ve gümüş madalyalar kazandı.<br />

NYX<br />

121


ALMİRA HOTEL YENİ SEZONA HEYECAN<br />

VERİCİ YENİLİKLERLE MERHABA DİYOR<br />

Bursa’nın tarihi ve kültürel merkezlerinin kesişim noktasında yer alan, şehrin ilk 5 yıldızlı<br />

konaklama tesisi unvanına sahip Almira Hotel, 34 yıllık tecrübesi ile heyecan verici<br />

yeniliklere merhaba diyor.<br />

Almira Hotel, Osmanlı sarayları ve Fransız<br />

mimarisinden esinlenilerek özenle tasarlanmış yeni<br />

konsepti kapsamında; birbirinden farklı şekilde dekore<br />

edilmiş lüks oda ve süitleri, Türk ve dünya mutfağının<br />

seçkin lezzetlerini servis eden restoranları, A’dan Z’ye<br />

yenilenmiş Spa tesisiyle misafirlerine en konforlu<br />

konaklama deneyimini sunuyor.<br />

Bursa şehir merkezinin kilit noktalarından Kongre<br />

Kültür Merkezi ve Merinos Parkı’na yürüme<br />

mesafesinde bulunan, 25.000 metrekarelik geniş<br />

bir alana yayılmış otel, benzersiz hizmetleriyle<br />

konuklarına unutulmaz anlar vadediyor.<br />

Farklı tatları aynı çatı altında buluşturan restoranları,<br />

özel arınma ve tazelenme tekniklerinin uygulandığı<br />

1.800 metrekarelik Spa’sı, iş toplantıları, kutlamalar<br />

ve farklı özel etkinlikler için 1000 kişilik kapasiteye ve<br />

eksiksiz teknik donanıma sahip salonlarıyla bir şehir<br />

otelinin ötesine geçerek kişiye özel lüks hizmetler<br />

sunuyor.<br />

Uzmanı olduğu Türk mutfağını farklı bölgelerin<br />

lezzetleriyle harmanlayan ve gastronomi dünyası-na<br />

ilişkin yenilikler doğrultusunda menülerini sürekli<br />

güncelleyen Executive Chef Necmettin Baş-türk’ün<br />

imza tabakları arasında Dana Antrikot Sarma Kanlıca<br />

Mantarı eşliğinde Kremalı Kök Ispa-nak ile, Bagel<br />

üzerinde Bonfile Kuzu Göbeği Mantarı ile, Pazı<br />

Yaprağına Sarılmış Kuzu Budu Kök Sebzeler ile, Tel<br />

Kadayıf Yuvasında Orman Meyveli Enginar Tatlısı<br />

yer alıyor. Özgün ve kozmopolit lezzetleri, enfes<br />

kokteylleri ve her konsepte özel dekore edilmiş keyifli<br />

atmosferleri ile Almira Ho-tel, misafirlerine müthiş bir<br />

gastronomi şöleni yaşatıyor.<br />

NYX<br />

122


Yeme-İçme<br />

NG AFYON’DA<br />

TERMAL VE GASTRONOMİ KEYFİ<br />

Şifa ve lezzeti lüks ile harmanlayarak konuklarına termal tatilini en keyifli haliyle yaşatan<br />

NG Afyon, gastronomi tutkunu konuklarını da usta şeflerin hazırladığı enfes tatlarla<br />

buluşturuyor. Zindelik ve yenilenme için lüks bir deneyim sunan NG Afyon, tadına<br />

doyulmaz lezzetlerle termal tatil keyfini taçlandırıyor. Yeni başlayan Frig Vadisi balon turu<br />

ise Afyonkarahisar’a gitmişken mutlaka denemeniz gerekenler arasında!<br />

Hem ruhunuz hem bedeniniz dinlensin<br />

“İyi Hisset” mottosuyla benzersiz anlara ev sahipliği<br />

yapan NG Afyon, farklı masaj ve SPA uygulamalarıyla<br />

konuklarına güzel bir tatil deneyimi sunuyor. Afyon’un<br />

şifalı suyunu, doğal ve sağlıklı haliyle sunan Aliva<br />

Spa’da uzman terapistler tarafından uygulanan, farklı<br />

spa kültürlerine ait masaj terapileri ile yenilenmek,<br />

Ayurvedik masajlardan Uzak Doğu masajlarına, spor<br />

masajından bölgesel incelmeyi destekleyici etkiye<br />

sahip anti-selülit masaja kadar birçok seçeneği<br />

deneyimlemek mümkün.<br />

Sabah kahvaltıları ve akşam yemeklerinin açık büfe<br />

olarak sunulduğu Erguvan Restoran yerel ve dünya<br />

lezzetlerinden her damak tadına hitap eden açık büfe<br />

sunarken, Farina Restoran usta şeflerin ellerinden<br />

çıkan tadına doyulmaz et, kebap, pide çeşitleri,<br />

yerel tatlar ve nefis tatlı menüsüyle konuklarını<br />

ağırlıyor. Birbirinden leziz ve renkli kokteyller sunan<br />

Mercan Lounge’da lezzet molaları vererek kendinizi<br />

şımartabilir, Aliva Spa Cafe’de taze sebze ve meyve<br />

suyu karışımlarından detoks içeceklerine kadar<br />

sağlıklı seçenekler bulabilirsiniz.<br />

Kuş bakışı Frig Vadisi<br />

Afyonkarahisar lezzetleri ve termal suları kadar tarihi<br />

ve kültürel zenginlikleri ile de görülmesi gereken bir<br />

şehir. Türkiye’nin en güzel vadilerinden Frig Vadisi<br />

artık balon turu ile havadan da görülebiliyor. Şehrin<br />

doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek Frig<br />

Vadisi balon turu ile manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.<br />

NYX<br />

123


Hilton Istanbul Maslak’tan,<br />

sonbahara merhaba reçetesi<br />

Şehrin merkezindeki ideal konumu ve aldığı üst düzey<br />

hijyen önlemleri ile en unutulmaz anlara ev sahipliği<br />

yapan Hilton Istanbul Maslak, hem güneşten zarar<br />

gören cildinizi hem de ruhunuzu yenilemek adına<br />

sizlere eşsiz bir öneri sunuyor: Ocean Club<br />

9 adet masaj odası, squash kortu, pilates stüdyosu,<br />

kapalı dinlenme havuzu, teknogym ekipmanları ve<br />

fitness stüdyosu ile Hilton Istanbul Maslak bünyesinde<br />

hizmet veren Ocean Club, bir sağlık kulübünden<br />

beklenenden çok daha fazlasını sunuyor.<br />

Stayso by Cloud7 Hotel<br />

Bomonti’nin Kalbinde Kapılarını Açtı<br />

Sıra dışı tasarımı ile etrafını güzelleştiren, İstanbul’un canlı iş ve<br />

alışveriş bölgesi olan Şişli-Bomonti’de açılan Stayso by Cloud7, her biri<br />

kendi içinde farklı tasarıma sahip toplam 38 konsept odası ve<br />

co-working lobisi ile şehri hem iş hem de seyahat için ziyaret edecek<br />

olan yeni nesil genç gezginlerin artık hizmetinde.<br />

Sıcak bir dekorasyona sahip otelde konforun keyfini çıkaracak<br />

olan misafirler, geniş şehir manzaralı odalarında sessiz ve ferah bir<br />

konaklama deneyimi yaşayacaklar.<br />

THE COFFE FACTORY<br />

Kalitenin ön planda olduğu Stayso by Cloud7’un lobisinde, co-working<br />

alanına ev sahipliği yapan The Coffee Factory‘ de nefis kokulu<br />

kahvenizi yudumlarken baristalar tarafından check-in işlemlerini<br />

rahatlıkla yaptırabilir, taze, lezzetli, sağlıklı, vegan ve glutensiz sayısız<br />

alternatifleri tadabilirsiniz.<br />

Stayso by Cloud7 Hotel’ de konaklayan misafirler, 5 gece ve üzeri<br />

konaklamalarda tüm oda kategorilerinde geçerli olmak kaydıyla %10<br />

indirimden faydalanabilecekler.<br />

NYX<br />

124


Yeme-İçme<br />

PAZAR GÜNLERİNİN VAZGEÇİLMEZ BRUNCH’LARI<br />

FOUR SEASONS HOTEL BOSPHORUS’TA BAŞLIYOR<br />

İstanbul Boğazı’nın benzersiz manzarasına ev sahipliği yapan Four Seasons Hotel<br />

Bosphorus’un ana restoranı Aqua, şehire dönüş ile birlikte sonbaharı özlenen ve<br />

misafirleri için bir klasik haline gelen brunch’ları ile karşılıyor. Çok sevilen brunch’larını<br />

pazar günleri 12:30-15:30 saatleri arasında sunan mekan, lezzetli ve geniş seçeneklerle<br />

keyifli buluşmalara ve güzel sohbetlere ev sahipliği yapıyor.<br />

Rahat atmosferi ile Aqua, konuklarını otelin Baş Aşçısı Savaş<br />

Aydemir ve Pasta Şefi Adil Çakıcı ile hünerli ekipleri tarafından<br />

hazırlanan yaratıcı lezzetler ile buluşturuyor.<br />

Her sene olduğu gibi Four Seasons restaurantlarının öne çıkan<br />

lezzetleri brunchta misafirlerin damak lezzetine sunulurken bu<br />

senenin dikkat çeken lezzetleri arasında İstiridye ve Cağ Kebap<br />

yer alıyor. Misafirler sezonun en taze ürünlerine göre Paella ve<br />

balık büfesi gibi sürpriz lezzetlerle buluşuyor.<br />

Çocuk Misafirler Kendi Kurabiyelerini Yaparak Eğlenceli Bir<br />

Deneyim Yaşıyor<br />

Çocuk misafirlerinin de keyifli vakit geçirmesini önemseyen Four<br />

Seasons Hotel Bosphorus onlar için eğlenceli bir aktivite hazırladı.<br />

Brunch saatlerini keyifli geçirmesi ve farklı bir deneyim yaşaması<br />

için sunulan hamurlarla kendi kurabiyelerini yapan çocuklar<br />

eğlenceli vakit geçirirken otelde pişirilen kurabiyelerinin de<br />

tadına varıyorlar.<br />

Aqua, brunch’ta bir araya gelen misafirlerine ‘Purple Hand Band’in<br />

caz ve pop performansı eşliğinde güzel bir brunch deneyimi<br />

yaşatıyor. Lead With Care programı ile hijyen ve sosyal mesafe<br />

protokollerini titizlikle hayata geçiren Four Seasons Hotel<br />

Bosphorus ve Aqua, arkadaşlar ve aileler için güvenli bir buluşma<br />

noktası sunuyor.<br />

NYX<br />

125


Cennetin<br />

Kapısı<br />

Song’un<br />

Seçkileri<br />

SONGÜL ÖZTÜRK<br />

songul.ozturk@nyxmag.com<br />

Caeli<br />

Sanat ve Bağlara açılan “KAPI”<br />

Tabiat ve sanatın buluşma noktası diyebileceğimiz, uçsuz<br />

bucaksız üzüm bağları arasında konumlanan Hotel Caeli,<br />

kapalı ve açık alanlarında dünyanın dört bir yanından çeşitli<br />

sanatçıların ilgi çeken eserleri ile karşımıza çıkıyor.<br />

Koralp Türkoğlu / DUO , 2016<br />

NYX<br />

126


Song’un Seçkileri<br />

Caeli gerek üzüm bağları gerek kullandığı teknolojisi<br />

ve ürettiği şarapları ile Türkiye’nin en iddialı<br />

projelerinden biri.<br />

Bu önemli yatırım fındık imparatorluğu Sagra,<br />

İtalyan çikolata ve dondurma markası Pernigotti<br />

ve İspanyol meyve suyu şirketi Zumosol’ü de<br />

bünyesinde bulunduran şirketin sahibi Ahmet<br />

Toksöz tarafından gerçekleştiriliyor.<br />

Türkiye’nin en uygun şarap üretim bölgesi ve lüks<br />

kategoride kusursuz bir bağ oteli alanı arama<br />

çalışmaları 2002 yılında başlatılıyor. Bu süreçte<br />

ülkenin birçok farklı bölgesi araştırılıp analiz<br />

ediliyor. 2007 yılında hem doğasıyla hem de iklimi<br />

ve tarihiyle bu büyüleyici ve özel bağcılık alanını,<br />

tarihi Gelibolu bölgesini keşfediyorlar.<br />

12.500 metrekare alana sahip ülkenin en modern<br />

şaraphanesi olan Caeli Winery 2014 yılında<br />

faaliyete geçiyor. Eceabat’ta 170 hektarlık uçsuz<br />

bucaksız Porta Caeli bağları arasında yer alan 21<br />

odalı Hotel Caeli ise 2015 yılında ilk misafirlerini<br />

ağırlamaya başlıyor.<br />

NYX<br />

127


Projenin başından itibaren çok iddialı şaraplar<br />

üretmeyi hedefleyerek bağları da aşırı sık<br />

diktirmişler. Bu sık dikim sayesinde (1 metreye<br />

1 metre) bağlarda; birbirleriyle rekabet eden<br />

kökler derinlere iniyor ve böylece şarap, derin<br />

katmanlardan beslenen asmaların üzümlerinden<br />

üretiliyor.<br />

Projeye dünyanın en önemli önologlarından, 13<br />

ülkede 100’ün üzerinde marka ile çalışan Michel<br />

Rolland danışmanlık veriyor.<br />

Tüm bu deneyimleri yaşayabileceğiniz senenin en önemli<br />

organizasyonu, “Caeli Bağ Bozumu” bu yıl da 20 Ağustos’ta<br />

başladı.<br />

16 Ekim tarihine kadar, cuma<br />

ve cumartesi günleri otelde<br />

konaklama yapan konuklar,<br />

Caeli’nin özel dikim yöntemiyle<br />

yetiştirdiği üzümlerinin<br />

“asmadan kadehe “olan<br />

yolculuğunu yaşayarak bu<br />

büyülü zaman dilimine tanık<br />

olma şansını elde edebilirler.<br />

Caeli Bağları’nın göz alabildiğince uzanan yeşil ve nefes<br />

kesici ortamında, Çanakkale’nin Eceabat ilçesinin doğa<br />

içerisindeki huzurlu sessizliğinde, Caeli Çiftliği ve Caeli<br />

Ekolojik Bahçesi’nin organik ürünleriyle hazırlanan<br />

birbirinden lezzetli yemeklerle damakları şenlendirecek<br />

gastronomi ve degüstasyon yolculuğuna siz de hazır olun…<br />

NYX<br />

128


Song’un Seçkileri<br />

Seçkin Pirim / GATE TO HEAVEN, 2015 Carole A. Feuerman / CAPRI WITH SWAROVSKI CAP, 2013<br />

Otelin giriş kapısında yer alan ve otele adını veren<br />

heykel “Porta Caeli “Sanatçı Seçkin Pirim imzalı ve<br />

Latince’deki anlamı da “Cennet Kapısı “…<br />

Eserde bağcılığın en zor ilk 100 yılını anlatan ve her<br />

yüzü 50 kattan oluşan heykel, güneş ışınlarını alış<br />

açısına göre zaman zaman şarap kadehi şeklinde bir<br />

gölgeye sahip.<br />

Lüks Bağ ve Sanat oteli kategorisinde yer alan Hotel<br />

Caeli tesislerinde, kendi bağlarında yetiştirdikleri<br />

kaliteli üzümlerinden elde edilerek hazırlanmış<br />

şarapları, etkileyici SPA tesisleri, özenle seçilmiş<br />

çağdaş sanat koleksiyonu ve gurme mutfağı, doğa<br />

ve doğal ürünlerinin yanı sıra mükemmel konumu ile<br />

beni büyüledi…Gurur duydum.<br />

SPA alanında yer alan eser Carole A. Feuerman’a<br />

ait. Sanatçı, figüratif heykel sanatında hiperrealizm<br />

akımının öncülerinden kabul edilmektedir.<br />

Yüzmeden ve sudan çok etkilendiğini belirten<br />

Feuerman’ın eseri Oteldeki SPA ‘da yerini bulmuş.<br />

Her gün saat 16:30’ da rehber eşliğinde<br />

gerçekleştirilen sanat eserleri, bağlar ve şaraphane<br />

hakkında bilgilendirici bir tur yapılıyor. Daha sonra<br />

da şarap tadımları ile tur taçlandırılıyor.<br />

Porta Caeli Hotel; üretilen şaraplardan, gezdiğimiz<br />

muhteşem tesisten, gördüğümüz olağanüstü bağ<br />

manzaralarından sonra; kesinlikle ülkemizdeki en<br />

önemli yatırımların arasındaki yerini almış.<br />

NYX<br />

129


Ugo Riva / SOFFIO DI CIELO, 2013<br />

Tabiat ve sanat …<br />

Lüks, konfor anlayışıyla tatil yapmayı seven, ince<br />

zevk sahibi, seçkin ve özel deneyimleri birleştirmek<br />

isteyenler için oluşturulmuş, sunulmuş bir eser<br />

niteliğindedir.<br />

Konaklamak için gelen misafirlere spor yapmak,<br />

doğayı gözlemlemek ve hissetmek için de çok uzun<br />

ve doğal yürüyüş parkurlarına yer verilmiş.<br />

Ayrıca Otele 3 km mesafede bulunan Kumköy’ün<br />

içindeki Otel’e ait mandırasına doğru da yürüyüş<br />

yapılabiliyor... (Biz deneyimledik.)<br />

Hotel Caeli’nin içerisindeki restoranda ise yerel<br />

ve uluslararası lezzetler kullanılarak enfes tatlar<br />

sunuma hazırlanıyor.<br />

İki gece konaklayarak tesis ve bağlarda butik otelin<br />

tüm konforunu yaşadık.<br />

Sabah gözümüzü, tabiatın tam ortasında hissi ile<br />

alabildiğine üzüm bağları, göl manzarası ve kuş<br />

sesleri ile açtık…<br />

NYX<br />

130


Song’un Seçkileri<br />

Hotel Caeli arazisinde bulunan ve kendilerine ait olan<br />

mandırada, mutfakta çıkan lezzetler için kullandıkları taze,<br />

günlük malzemeleri yetiştiriyorlar.<br />

Kendi markaları olan Caeli Zeytinyağları da hem kahvaltıda<br />

hem salatalarda kullanım için aşırı lezzetli…Konaklayan<br />

misafirlere hediye edilmek üzere de bir adet şarap ile birlikte<br />

bu zeytinyağları odalara konulmakta.<br />

Üzümün asmadan kadehe yolculuğundaki, bağların arasındaki<br />

cenneti siz de keşfedin, yaşayın…<br />

Lüksler sadece en özenle seçilmişler değil, aynı zamanda bazı<br />

değerleri temsil ediyorlar, bunları yaşatalım.<br />

Şaraba<br />

Sanata<br />

Tabiata<br />

Ve bizlere açılan KAPI…<br />

HOTEL CAELI<br />

Bahşi Mevkii No: 423 Kumköy Köyü,<br />

Eceabat, Çanakkale,Türkiye<br />

Tel: +90 286 854 83 36<br />

http://portacaeli.com.tr<br />

NYX<br />

131


H&M STİL İKONU IRIS APFEL’LE OLAN<br />

İŞ BİRLİĞİNİ DUYURDU<br />

H&M bu muhteşem iş birliği duyurusunu, New York Moda Haftası 2021 bünyesinde Iris'in 100. doğum günü<br />

kutlamasına ev sahipliği yaptığı partide açıkladı.<br />

Iris; kendini yetiştirmiş bir iş insanı, iç mimar, moda tasarımcısı ve stil ikonu olmasıyla; dikkat çekici stili, korkusuz<br />

bireyselliği, cesur moda seçimleri ve yaratıcı tasarımları ile ünlüdür. Fiyat söz konusu olmaksızın stil ve ilhamın her<br />

yerden ve herkesten gelebileceği fikrini temsil ediyor.<br />

Iris, 100 yıldır insanlara kendi kişisel tarzlarını yaratmaları, kutlamaları ve benimsemeleri için ilham veriyor ve moda<br />

endüstrisinde öncü olmaya devam ediyor. On yıllardır rengarenk kıyafetleri ve cesur aksesuarları ile hayranlık<br />

uyandırırken, gerçek, korkusuz bir stil ikonu olmanın ne demek olduğunu somutlaştırıyor. H&M, eksantrik tarzı ve<br />

moda topluluğu üzerindeki etkisi nedeniyle Iris ile çalışmayı çok istiyordu, sonunda bu arzusuna kavuştu.<br />

Iris'in göz alıcı stilinden ve benzersiz yeteneğinden ilham alan Iris Apfel x H&M koleksiyonu, herkes için<br />

tasarlanmış çarpıcı bir ürün yelpazesine sahip olacak. Koleksiyon, Iris'in cesur stil anlayışını ve bağımsızlığını göz<br />

önünde bulundurarak yaratılan giysi ve aksesuarları barındırıyor. Koleksiyonda kullanılan tüm malzemeler geri<br />

dönüştürülmüş veya daha sürdürülebilir kaynaklardan elde edildi ayrıca her giysi ve aksesuar, döngüselliği göz<br />

önünde bulundurularak yapıldı. Iris Apfel x H&M koleksiyonu, 2022'nin başlarında seçili H&M mağazalarında ve<br />

hm.com’da satışa sunulacak.<br />

'Bence H&M harika ve kendi alanlarında mutlak öncüler - ki bunu çok seviyorum!<br />

H&M'in ustalaştığı, yüksek stili uygun fiyatlara yapmayı da çok seviyorum!’<br />

Iris Apfel.<br />

"Iris kişisel stilin somut bir örneği niteliğinde - hem güzel ve gösterişli hem de eklektik olan ve aynı zamanda tamamen<br />

eskimeyen bir stil. Modanın neyle ilgili olduğunu gösteriyor – kendinizi, kim olduğunuzu veya olmak istediğinizi ifade<br />

etmenin ve aynı zamanda eğlenmenin yolunu – o, gerçek bir ilham kaynağı!”<br />

H&M Kreatif Danışmanı Ann-Sofie Johansson<br />

NYX<br />

132


Salvatore Ferragamo<br />

2021 Sonbahar Kış Koleksiyonu:<br />

“POZİTİF GELECEK”<br />

Moda<br />

Salvatore Ferragamo, 2021 Sonbahar Kış<br />

sezonunda yeni bir “şimdi” şekillendirmek için<br />

harekete geçiyor. Bugüne ilişkin alternatif<br />

bir vizyon oluşturmak için geleceğe dönük<br />

projelere imza atan Salvatore Ferragamo Kreatif<br />

Direktörü Paul Andrew, yeni koleksiyonunda<br />

bilim kurgunun sınırsız kavramsal<br />

özgürlüğünden ve modaevinin teknik inovasyon<br />

mirasından ilham alıyor. İyimserlik ve umutla<br />

beslenen Salvatore Ferragamo 2021 Sonbahar<br />

Kış Koleksiyonu, 21. yüzyıla ait iş, askeri, gece,<br />

spor giyimi tüm klişelerini ve eski moda olan her<br />

şeyi bir kenara itiyor.<br />

Modanın her zaman geçmişin çekimine kapıldığını<br />

belirten Paul Andrew, “Bu sezon bu kuralını tersine<br />

çevirmek istedim. Bugünü geleceğin prizmasından<br />

gören ve çok sayıda yeni bakış açısı sunan bir<br />

koleksiyon tasarlamayı amaçladım. Milenyum<br />

öncesi bilimkurgu klasikleri olan Gattaca, Dünya'nın<br />

Sonuna Kadar ve The Matrix sinematik etkileriyle<br />

geçmişin, bugünü şekillendiren gelecek hayalleriydi.<br />

‘Future Positive’ koleksiyonu için, günümüz kıyafet<br />

standartlarını, unutulmuş bir geçmişin fosilleşmiş<br />

kalıntıları olarak hayal ettim. Tüm sınıf, ırk veya<br />

inanç çağrışımlarından arındırdım. Koleksiyon,<br />

dünyamızı daha iyi hale getirmek için çeşitlilik ve<br />

pozitifliğin birleştiği ütopik bir gelecek için yeni<br />

giysiler öneriyor. Salvatore Ferragamo'nun kendi<br />

çalışmalarıyla ilgili söylediği gibi, bu koleksiyon,<br />

yeniden hayal etme, yeniden inşa etme ve ilerleme<br />

kararlılığımızda birlik olmamız gereken bir zamanda<br />

‘tüm insanlığa’ adanmıştır” sözleriyle tanımlıyor.<br />

NYX<br />

133


VAKKO GÜÇLÜ<br />

TASARIM ÇİZGİLERİYLE<br />

SEZONUN RUHUNU<br />

ISITIYOR<br />

NYX<br />

134


Moda<br />

‘Moda Vakko’dur mottosuyla<br />

sezonu yorumlayan Vakko,<br />

2021-2022 Sonbahar/Kış<br />

kadın koleksiyonunda insanın<br />

kimlik kazanma çabasına<br />

atıfta bulunuyor. Güçlü<br />

tasarım çizgileri, kışın ruhunu<br />

ısıtan, duruluğunu yansıtan<br />

renklerle buluşuyor. Çarpıcı<br />

ikilik yaratan tasarımlar,<br />

çevre duyarlılığıyla hayata<br />

geçirilen geri dönüşümlü ve<br />

ileri dönüşümlü parçalar,<br />

eko deriler, yumuşak ve<br />

güçlü stillerden oluşan<br />

4 farklı temada şehrin<br />

duygusunu canlandırıyor.<br />

NYX<br />

135


Vakko sonbahar<br />

ayakkabı - çanta<br />

koleksiyonundan,<br />

ekru, yeşil,<br />

acı kahve ve<br />

pastel tonlardan<br />

seçkiler...<br />

NYX<br />

136


NYX<br />

137<br />

Moda


BEYMEN COLLECTION’DAN<br />

RAHAT GİYİME LÜKS<br />

VE ZARİF YORUM<br />

BEYMEN Collection 2021-2022<br />

Sonbahar / Kış Koleksiyonu,<br />

şıklığından ve konforundan ödün<br />

vermeyen modern kadınlar için<br />

hayatın her anına, günün her saatine<br />

uygun seçenekler sunuyor. Hibrit<br />

tasarımlar, sofistike detaylar ve<br />

couture siluetler ile zenginleşen<br />

koleksiyon, son yılların vazgeçilmez<br />

trendi rahat giyime lüks bir yorum<br />

katıyor.<br />

NYX<br />

138


NYX<br />

139<br />

Moda


SONBAHARA<br />

DİNAMİK BİR BAŞLANGIÇ<br />

KNITSS Pre-Fall 2021 “Deep & Rise” koleksiyonu ile özgün tasarımlarıyla<br />

zamansız bir stilin anahtarını sunuyor.<br />

Sürdürülebilir Modanın öncülerinden KNITSS, “Deep & Rise” ismini verdiği<br />

yeni Pre-Fall 2021 koleksiyonu ile sonbahara dikkat çekici bir başlangıç<br />

yapıyor. Doğanın ruhunu renkler, desenler ve dokular ile koleksiyona yansıtan<br />

sürdürülebilir zihniyetin ürünleri olan en üst kalite materyallerden oluşan<br />

koleksiyon dinamik ve konforlu bir stil sunuyor.<br />

Bugün, KNITSS koleksiyonlarının %70’de fazlası ekolojik sertifikalı malzemelerden<br />

üretilmiş ürünlerden oluşuyor. Marka 2025 itibarı ile %100 sürdürülebilir<br />

kaynaklardan elde edilen malzemeleri kullanmayı vizyon edinmiş durumda.<br />

NYX<br />

140


Moda<br />

Özgür hareket ve konforun ön<br />

planda olduğu günümüzde dinamik<br />

bir stil ve şıklığı bir arada sunan<br />

koleksiyonda grafik desenler, örgü<br />

oyunları ve renklerin bir arada<br />

kullanıldığı KNITSS dna sına uygun,<br />

detaylarda zenginleşen tasarımlar<br />

ile çağdaş ve şehirli kadınlara<br />

hitap ediyor. Yeni sezonda mercan,<br />

lacivert, krem, turkuaz gibi yeni<br />

sezona geçiş renkleri yer alıyor.<br />

NYX<br />

141


adL X Raisa Vanessa ile<br />

90’ların Enerjisi<br />

Geri Dönüyor<br />

Raisa Vanessa’nın güçlü kadın<br />

ruhunun feminen çizgileriyle adL’nin<br />

renkli ve canlı dünyasının yeniden<br />

yorumlandığı adL x Raisa Vanessa<br />

koleksiyonu ile sezonun enerjisini<br />

yeniden yükseltiyor. adL x Raisa<br />

Vanessa, 90’ların ışıltısını, geçmişten<br />

ilham alan renk paletleri, geleceğin<br />

formlarına aktaran tasarımlarıyla<br />

zamansız bir yolculuğa çıkarıyor.<br />

NYX<br />

142


Moda<br />

Yaşanan monotonluğu, enerjik, parıltılı ve<br />

umut dolu bir sezonu müjdeleyen renkli<br />

tasarımlarıyla yıkan adL x Raisa Vanessa<br />

koleksiyonu; çizgili ve ekoselerde yer alan<br />

gösterişli düğme detaylar, feminen aynı<br />

zamanda güçlü bir tarz sunan pantolan ve<br />

bluzlar, neon renkli parçaların birleşimi<br />

ve fırfırların gücüyle birleşen elbise ve<br />

alt üst parçalar, sade tasarımların parlak<br />

kumaşların kullanıyla canlılık katıyor.<br />

Her kadının, dans ederken içinde ışıl ışıl<br />

parlayacağı tasarımlar ise koleksiyonun<br />

hayata ışıltı katan parçaları arasında<br />

yerini alıyor.<br />

NYX<br />

143


YENİYİ HAYAL EDEN<br />

CESUR ACADEMIA<br />

Dünyanın içinden geçtiği kırılgan süreç; bizleri öze, asıl amaca, yeniye<br />

doğru bir değişim ve dönüşüm yolculuğuna çıkardı. Academia 2021<br />

Sonbahar - Kış Kadın Koleksiyonu, iddialı fakat samimi çözümleri ile<br />

bu kimlik ve anlam arayışında, yeniyi hayal etmekten korkmayan bir<br />

küllerinden doğma hikayesi anlatıyor.<br />

NYX<br />

144


Moda<br />

Endüstriyel temalardan ilhamla yalın formları<br />

yeniden yorumlayan koleksiyon, yeni klasikler<br />

yaratıyor. Siyahtan rol çalan kahve tonları,<br />

modern griler ve dijital çağrışımı güçlü<br />

maviler sezona heyecan katarken, utiliter<br />

tasarımlarda hâkî, kırmızı ve siyahın zamansız<br />

tavrı öne çıkıyor. Duman, gotik çiçek desenler,<br />

“slow burn” sloganı, yıpranmış dokular ve<br />

kadifelerde kullanılan art workler küllerinden<br />

doğmanın manifestosu niteliğinde... Zincir ve logo<br />

anlatımları koleksiyonun genelinde farklı desen<br />

ve yüzeylerde karşımıza çıkarken, A harfinin<br />

saten ve trikolarda sürprizli jakar uygulamaları<br />

klasikleri destekliyor.<br />

NYX<br />

145


THE EXPLORER CLUB<br />

Sonbahar 2021 TOMMY HILFIGER Kadın Giyim Koleksiyonu, “The Explorer<br />

Club” temasıyla gezegenimizin güzelliğini kutlayarak doğaya dönüşe kucak<br />

açarken dünyayı koruma mesajı da veriyor.<br />

ABD’deki ünlü Appalachian dağlarında doğa yürüyüşleri ve keşiflerden ilham<br />

alınarak tasarlanan bu sezonun dış giyim parçaları açık havada hissedilen aidiyet<br />

ve huzur duygusunu benimsiyor.<br />

Sürdürülebilir inovasyon, biyolojik bazlı, geri dönüştürülmüş, PU (poliüretan)<br />

içermeyen kumaşlar ve tek malzemeden üretilen stillerle büyük ilerleme<br />

kaydediliyor.<br />

Ekose ve kapitone parçalarda renkler dokularla buluşuyor. Çok farklı şekiller ve<br />

ölçülerde sunulan el örgüsü görünümlü trikolar her ortamda sıcak tutuyor.<br />

İş giyiminden ilham alan ceket siluetleri rahatlık ve konfor sunuyor. İnce feminen<br />

detayların entegre edildiği kargo pantolonlar ve flanel parçalar uzun yürüyüşler<br />

ve aktif yaşam tarzı için ideal seçenekler oluşturuyor.<br />

NYX<br />

146


NYX<br />

147<br />

Moda


Soğumaya başlayan havalara inat<br />

cool bir duruş<br />

Twist Gang yeni mevsimi Twist Sonbahar-Kış 2021-2022 Koleksiyonu ile<br />

selamlıyor! Soğumaya başlayan havalara inat cool duruşunu yansıtmaya hazır<br />

koleksiyon tasarımları ise şehirdeki tatlı kaçamaklara özel renkli ve eğlenceli bir<br />

tasarım dünyası yaratıyor.<br />

Sokağın özgür ruhu Twist, yeni mevsimin durdurak bilmeyen planlarına eşlik<br />

edecek sıra dışı tasarımlarıyla kimimizin uzun süredir beklediği, kimimizin ise<br />

soğuk havalara alışmasını sağlayacak yeni mevsim seçkisiyle kapılarını aralıyor.<br />

NYX<br />

148


Moda<br />

Çok özlediğimiz şehrin sokaklarını yeniden keşfedeceğimiz günlere ithafen Twist<br />

Sonbahar-Kış 2021-2022 Koleksiyonu’nda ön plana çıkan denim on denimler,<br />

hayvan desenleri, pötikareler ve oversize mottolu sweatler sizi tüm sevgisiyle<br />

karşılıyor! Leopar desenli tulum ve oversize ceket iddialı stilinize eşlik ederken,<br />

retro esintisi taşıyan çizgili mini trikolar kurtarıcı görevini üstleniyor.<br />

Gizli romantik çağrınıza cevap verecek kalp desenli elbiseler ve etekler, içeriğinde<br />

mesaj barındıran motto oversize trikolar ile kolaylıkla kombinleniyor.<br />

NYX<br />

149


Git gide soğuyan havalara inat tüm hafifliği ve yumuşaklığıyla<br />

sizi 7/24 korumaya hazır puffer montlar, yelekler ve<br />

yağmurluklar ise mevsimin renk kartelasıyla uyum<br />

yakalayacak yeşiller, sarılar ve şeker pembesiyle birleşen<br />

camel renkleriyle yeniden ortaya çıkıyor. Pötikare desenli<br />

hardal sarısı palto ise aynı tonlara sahip pili detaylı elbise ile<br />

bir araya gelerek sizi harikalar diyarına davet ediyor.<br />

Zıt desenlerden oluşan pilili etekler ve pötikare mini etekler<br />

renkli taş detaylı örme trikolarla uyumu sağlarken, mini çiçek<br />

desenlerinden oluşan mini elbiseler soğuyan havalara enerji<br />

katıyor. Yamalı, camel renkli blazer ve straight jean’ler ise<br />

tüm stil kartlarını açıyor. Yeşillenen oversize puffer ceket en<br />

ilgi çeken parçalar arasında yerini alırken, ‘’all white’’ akımına<br />

uyan ve sırtı motto desenli oversize sweatshirt ve jogger<br />

pantolon yüksek modanın sınırlarına dahil oluyor.<br />

NYX<br />

150


Moda<br />

Twist Sonbahar-Kış 2021-22<br />

NYX<br />

151


Koton 2021/22 Sonbahar-Kış Koleksiyonu<br />

“geçmişten günümüze<br />

bir yolculuk”<br />

Koton’un 2021/22 Sonbahar-Kış<br />

sezonunda 70’lere atıfta bulunan<br />

tarçın, kahve ve yeşil tonları, bol paça<br />

pantolonlarla kendini gösteriyor.<br />

Retro desenler, sonbahar mevsimine<br />

inat canlı renkler, kapitone desenli<br />

kaban ve çantalar, triko kazak ve<br />

takımlar, kaşe ve yün parçaları ile<br />

bu sezon da Koton kadını stilini<br />

konuşturacak.<br />

NYX<br />

152


Moda<br />

70’leri günümüz modern stiline uyarlayan<br />

Heritage temasında ise kahverengi, haki ve<br />

ördek başı yeşili renklerini barındıran, ekose<br />

desenli etek ve ceketler, retro büyük yakalar<br />

ve polo toplar, 70’ler temasının ruhunu<br />

yansıtıyor.<br />

Koleksiyonun kahve, bordo, safran, turuncu<br />

renklerinden oluşan Country temasına<br />

ise, etnik ve şal desenli trikolar, Peter Pan<br />

yakalar, jakar desenli kumaşlar ve flare<br />

pantololar, wide leg pantolonlar ve jean’ler<br />

eşlik ediyor.<br />

NYX<br />

153


TOMMY HILFIGER, ROMEO HUNTE İLE BİRLİKTE TASARLANAN<br />

TOMMY X ROMEO KAPSÜL<br />

KOLEKSİYONU İLE<br />

İKONİK STİLLERE YENİ YORUMLAR<br />

Tommy Hilfiger ile uzun zamandır mentorluk yaptığı Brooklyn<br />

merkezli tasarımcı Romeo Hunte’ın birlikte tasarladığı Sonbahar 2021<br />

TommyXRomeo kapsül koleksiyonu sezona hazır. Koleksiyon için<br />

Tommy Hilfiger arşivlerine inen Romeo Hunte, imzası niteliğindeki<br />

dekonstrüksiyon tekniklerinden yararlanarak, renk bloklu denizci<br />

ceketi veya deri biker ceket ile kombine ettiği klasik trençkot gibi ikonik<br />

parçaları yeniden karıştırarak tasarladı.<br />

TommyXRomeo kapsülü, şirketin temsili moda ve ötesinde geliştirme<br />

misyonunu yansıtan üç eksenli bir platform olan iddialı People’s Place<br />

Programını ileriye taşıyor.<br />

NYX<br />

154


NYX<br />

155<br />

Moda


Tommy Hilfiger, Sonbahar 2021 TommyXRomeo kapsülü için arşivlerini Romeo'ya açtı.<br />

Klasik TOMMY HILFIGER tasarım kodlarını Romeo Hunte'nin imzası olan dekonstrüksiyon<br />

teknikleriyle harmanlarken unisex dış giyime odaklandı. Koleksiyon, markanın trençkot,<br />

biker ceket ve Oxford gömlek gibi en tanınan ikonlarına modern ve cesur yorumlar katıyor.<br />

Farklı bir sofistike duruşa sahip olan her parça, kolejli Manhattan esintilerini Brooklyn sokak<br />

giyimiyle bir araya getiriyor. Sıra dışı malzeme kullanımı ve üstün kaliteli el işçiliği, Romeo<br />

Hunte ve Tommy Hilfiger'ın ortak tutkusu olan detaylara özeni vurguluyor. Örneğin, New<br />

York metrosunun renklerinde yeniden tasarlanan marka mirası ince çizgili bir gömlek sıra dışı,<br />

hareketli orantılarıyla şaşırtıyor.<br />

“Genç ve gelecek vadeden bir tasarımcı iken kariyerimde<br />

büyük iz bırakan inanılmaz liderlerin rehberliğinden<br />

yararlanabildiğim için çok şanslı olduğuma inanıyorum,”<br />

diyen Tommy Hilfiger şöyle devam etti: “Bu bilgi ve<br />

deneyim birikimini aktarmayı önemsiyor, tasarım<br />

yeteneklerinin gelecek nesline mentorluk yapıyorum.<br />

Beş yıldan uzun süredir Romeo Hunte ile çalışıyor ve onu<br />

destekliyorum. Yükselen yetenekler arasında gerçekten<br />

olağanüstü bir yeri olan Romeo’nun tasarımlarını<br />

gördüğünüz anda etki yaratacağını anlıyorsunuz. İki<br />

dünyayı bir araya getiren bu kapsül koleksiyondan<br />

gerçekten gurur duyuyorum. Birlikte çalışırken temsili<br />

artırmak ve yeteneklerini dünya çapında öne çıkarmak<br />

için özellikle BIPOC topluluklardaki kreatiflere ve kanaat<br />

önderlerine desteğe odaklandık. People’s Place Programı<br />

aracılığıyla kendilerini gösterebilecekleri gerçek bir<br />

platform sunmak istiyoruz.”<br />

NYX<br />

156


Moda<br />

Romeo Hunte ise şöyle konuştu: “Tommy, yıllardır<br />

mentorum olarak bana çok destek verdi. Yeniden<br />

yaratımlar, tasarım DNA'mın temel bir parçasını<br />

oluşturuyor. Dolayısıyla, marka arşivlerinin sınırlarını<br />

zorlarken inanılmaz kreatif ve anlamlı bir deneyim<br />

yaşadım. Bu konsepti daha da ileri taşımak, geleceği<br />

yeniden tasavvur edip tanımlamak için tasarım<br />

sürecinden kampanyaya ve ekibe kadar her unsurda<br />

mevcut durumu sorguladık. Başardıklarımızla<br />

gerçekten gurur duyuyorum. Gelecek nesil<br />

yeteneklere büyük hayaller kurmaları için ilham<br />

verebilmeyi umuyorum.”<br />

TommyXRomeo kampanyası, Tommy Hilfiger’ın<br />

People’s Place Programına paralel olarak yeterince<br />

temsil edilmeyen BIPOC topluluklardaki kreatif<br />

yeteneklere fırsat vermeyi, kameranın önünde ve<br />

arkasında çeşitliliğe sahip ve kapsayıcı bir topluluğun<br />

görünürlüğünü artırmayı amaçlıyor. Londra'da çekilen<br />

kampanyada modeller Ikram Abdi Omar, Aaliyah<br />

Hydes, Hidetatsu Takeuchi ve Babacar N’Doye rol<br />

alıyor.<br />

NYX<br />

157


TOGA ARCHIVES x H&M<br />

koleksiyonu<br />

Yasuko Furuta tarafından 1997'de kurulan, meraklı duygusallığı ve gardırop klasiklerine<br />

deneysel yaklaşımları ile sevilen Tokyo merkezli bağımsız moda markası, yakında çıkacak<br />

olan kapsül, TOGA imza parçalarının yeniden tasarlarken avangard-ancak-erişilebilir<br />

arşivinden yararlanıyor. TOGA ARCHIVES x H&M koleksiyonu Türkiye’de sadece<br />

hm.com'da satışa sunuldu.<br />

NYX<br />

158


Moda<br />

Jane How tarafından tasarlanan ve Johnny Dufort tarafından Londra'nın Barbican Bölgesi'nin ham,<br />

vahşi mimari fonunda fotoğraflanan bir kampanya barındıran koleksiyon, TOGA'nın favorileriyle dolu.<br />

Hibritleştirilmiş trençkotlar, yeniden yapılandırılan gömlekler, pileli etekler, titiz terzilik ve coşkulu<br />

aksesuarlar, modern bir moda aşığı için beklenmedik değişikliklerle yıldız havası taşıyor. Kadınlar için ise<br />

siluet değiştiren, yün-gabardinden trençkot ve göğüs cebinde çubuk boncukları olan büyük beden gri<br />

bir blazer ile TOGA'nın alametifarikası olan kesim ve süslemelerle hayat bulan lacivert tunik öne çıkıyor.<br />

Aksesuarlarda ise, sert bir çekicilik dokunuşu barındıran; havalı kovboy topuğu ve zımbalardan oluşan<br />

zarif stilettolar ve iddialı çubuk boncuklu küpeler ve bir yaka kolyesi göze çarpan parçalar arasında.<br />

NYX<br />

159


İlham Veren<br />

Kadınlar<br />

4<br />

NYX<br />

160


Hayatı kendi kurgusu hatta dayatması içinde<br />

yaşamak, yeniyi, farklıyı denemek hatta yanı<br />

başımızda belirdiği zaman bile farketmek, günlük<br />

rutin içinde çok zor. Akışa kapılan insanların buna ne<br />

güçleri ne de niyetleri var. Ancak bazı insanlar bırakın<br />

akışa kapılmayı, o akışa cesurca dur der, olmadı yön<br />

çizer. Size aşılmaz engel gibi görünen ne varsa onlar<br />

için bir zıplama taşı, direnci öğrendiği bir deneyim,<br />

geleceğe hazırlayan bir sınava dönüşür. İşte “ilham<br />

veren kadınlar” bölümünde bu kadınları anlatmak<br />

istiyoruz.<br />

Kimi büyük projelerle kimi küçük dokunuşlarla ilham<br />

verirler, kimi ardına bile bakmaz, kimi özgürlüğünün<br />

onu çıkaracağı zirveye köklerinden aldığı enerji ile<br />

ulaşır. Kendi ipek gibi dokur ve hepimizi kimi zaman<br />

büyük bir görsel şölenle, dayanışmayla kimi zaman<br />

sabırla, birbirinden canlı renklerle, müzikle, saygıyla,<br />

coşkuyla hayata bağlar.<br />

<strong>NYXmag</strong> sizi her sayısında ilham veren kadınlarla<br />

buluşturmayı vaadediyor.<br />

NYX<br />

161


Ayşen Zamanpur<br />

Silk & Cashmere Markası Kurucusu<br />

Ayşen Zamanpur’u “Dünyayı Fetheden Kaşmirci” olarak tanımlıyor Herald Tribune Gazetesi.<br />

1992 yılında kurduğu Silk & Cashmere markası kısa zamanda tüm dünyada tanındı.<br />

İlk mağazasını Zürich’te aynı yıl içinde açan markanın ilerleyen zamanlarda 27 ülkede 200’den<br />

fazla şubeye ulaşması, Ayşen Zamanpur’un girişimcilik konusunda ne kadar başarılı olduğunu<br />

gösteren örneklerden sadece biri.<br />

Silk & Cashmere markasının bu başarısı 20 kitaba konu oldu, hatta marka hakkında onlarca<br />

yüksek lisans tezi, dönem ödevi vaka çalışması yapıldı.<br />

2020 yılının başlarında ağırlıklı olarak mali işlerle ilgileneceğini ve istenilen her noktada<br />

danışmanlık yapacağını söyleyen Ayşen Zamanpur şirketin yönetimini çocuklarına devretti.<br />

Girişimcilik ruhunun önünün açılması gerektiğini düşünen Ayşen Zamanpur ile ilham veren<br />

hikayesini konuştuk.<br />

Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />

NYX<br />

162


İlham Veren Kadınlar<br />

İyi bir fikir bulmanın<br />

tek yolu vardır.<br />

Çok fazla sayıda<br />

fikir üretmek.<br />

Kendi markanızı yaratma fikri nereden,<br />

nasıl ortaya çıktı?<br />

İyi bir fikir bulmanın tek yolu vardır. Çok fazla<br />

sayıda fikir üretmek. Biz de Şişecam’daki planlama<br />

deneyimim ve Benétton bayiliğinde edindiğim<br />

perakende mağazacılık marka deneyimim ile neler<br />

yapabileceğimiz konusunda çok ciddi fikirler ürettik.<br />

O dönemde henüz ne perakende bugünkü kadar<br />

çekici bir sektördü, ne de marka konusu bu kadar<br />

gündemde, bu kadar parlak bir konuydu. Girişimcilik<br />

kavramı ise nerdeyse yoktu…<br />

regüle ederek sizi her zaman en istediğiniz sıcaklıkta<br />

tutar. İpek de aynı şekilde onun kardeşi gibidir. Her<br />

iki hammaddenin de sağlıklı organik, doğal ve keyifli<br />

yapıları nedeniyle asırlardır tüm medeniyetlerde<br />

zaman ötesi ve kültürler üstü bir anlamı olmuştur.<br />

Siz kaşmire dokunursunuz, kaşmir de size dokunur.<br />

Bulut gibi verdiği his, sizi sarmalayan ama yakmayan,<br />

acıtmayan, batmayan sadece keyif veren dokusunu<br />

en iyi anlatan bu cümleyi çok beğenerek sloganımız<br />

haline getirdik. Yurtdışında bile bu sloganımızı taklit<br />

ettiler kullandılar.<br />

Defalarca yaptığımız seyahatler, araştırmalar,<br />

fizibiliteler sonucunda dünyada kaliteli ama<br />

ulaşılabilir lüks alanında bir kaşmir markası<br />

olmadığını fark ettik. Türkiye değil dünyaya göz<br />

diktik.<br />

Markamızın en önemli farklılığı, böyle bir nişi bulup<br />

o nişe yönelik küçük bir ekiple, çok az sayıda insanla,<br />

sayısız seyahatler ile çok yoğun çalışarak bir marka<br />

yaratmaktır. Üstelik ne kaşmir ne ipek ülkemizde<br />

yoktu. Ama biz dünyayı hedefliyorduk.<br />

Genel müdürlüğümüzü, beyin takımını, yaratıcı<br />

kadroları Türkiye’de konuşlandırdık. Üretimimizi her<br />

iki değerli hammaddenin ana vatanı olan Moğolistan<br />

ve Çin’e kaydırdık. Orada iç Moğolistan’da 1992’de<br />

ilk yatırımı yapan yabancı şirketlerden biriyiz.<br />

Dünyanın çok çeşitli kentlerinde en seçkin alışveriş<br />

ortamlarında kendimiz mağazaları açarak, bayilikler<br />

vererek ya da korner açarak çok sayıda ülkede ipek<br />

ve kaşmir alanında sevilen sayılan bir marka olmayı<br />

sanıyorum ki başardık...<br />

Kaşmiri tarif ederken “Tendeki med-cezir”<br />

demişsiniz. Bize biraz kaşmiri anlatabilir<br />

misiniz?<br />

Kaşmir insan tenine en uyumlu elyaftır. Bir bebek<br />

bile doğduğu andan itibaren çıplak kaşmire sarılabilir,<br />

dokunabilir ve hiçbir rahatsızlık vermez.<br />

Helezonik yapısı nedeniyle vücut ısısını dış ısı ile<br />

NYX<br />

163


Kaşmire aşık olmuşsunuz diyebiliriz. Peki<br />

ipekle birleştirme fikri nasıl ortaya çıktı?<br />

Aşk ve tutku insanı yaşama bağlayan duygular…<br />

Kaşmire en çok uyan elyaf hem estetik açıdan hem<br />

sağlıklı doğal olması açısından hem de giysilerde<br />

verdiği elegan görünüm açısından elbette ki<br />

kaçınılmaz olarak ipektir. Bu fikri bulmak bizim<br />

markamızın en önemli kırılma noktalarından bir<br />

tanesidir. Daha da önemli bir kırılma noktası ipek<br />

ve kaşmiri aynı iplikte birleştirerek, kaş-ipek adını<br />

verdiğimiz üçüncü bir elyafın araştırma geliştirme<br />

çalışmalarına katkıda bulunarak çok zengin bir<br />

koleksiyon yaratmamızdır.<br />

Kaşmir ve İpek’in birleşiminden oluşan kaş-ipek<br />

elyafı bizim en az saf kaşmir ve saf ipek kadar güçlü<br />

olduğumuz bir alandır.<br />

Eşinizin desteğinin her zaman en üst<br />

noktada olduğunu söylüyorsunuz. Evli<br />

ve iki çocuklu bir kadın olarak bu kadar<br />

yoğun çalışırken sizi motive eden bu<br />

destek miydi?<br />

Kaşmire en çok uyan elyaf hem estetik açıdan<br />

hem sağlıklı doğal olması açısından hem de<br />

giysilerde verdiği elegan görünüm açısından<br />

elbette ki kaçınılmaz olarak ipektir. Bu fikri<br />

bulmak bizim markamızın en önemli kırılma<br />

noktalarından bir tanesidir. Daha da önemli<br />

bir kırılma noktası ipek ve kaşmiri aynı iplikte<br />

birleştirerek, kaş-ipek adını verdiğimiz üçüncü<br />

bir elyafın araştırma geliştirme çalışmalarına<br />

katkıda bulunarak çok zengin bir koleksiyon<br />

yaratmamızdır.<br />

Eşim hem objektif, vizyon sahibi bir proje insanı<br />

ve uluslararası iş dünyasında başarılı bir iş insanı<br />

olarak, hem de iyi bir eş olarak bana iş yaşamımda<br />

her zaman hem örnek, hem destek oldu.<br />

Babam, annem ve abilerimin sınırsızca verdiği<br />

özgüven ve sevgi de, eğitimini aldığım okullardaki<br />

çağdaş yaklaşımlar da eminim ki büyük katkıda<br />

bulundular. Başlangıçta küçük ama sağlam, sonra<br />

büyüse de hep marka ruhuna inanan ekiplerimiz de<br />

hep bana güç verdi. Onlarsız olmazdı.<br />

Çok şanslıyım ki şimdi de çocuklarım Ferhat ve<br />

Yasemin markamıza sahip çıkarak bu geleneği<br />

sürdürdüler. Onların bu çok zor dönemde<br />

sorumluluk alıp başarılı olmaları markamız için çok<br />

değerli.<br />

NYX<br />

164


İlham Veren Kadınlar<br />

Silk and Cashmere’in en önemli<br />

özelliklerinden bir tanesi Türkiye’de<br />

ve yurtdışında girişimcilik ve marka<br />

alanında verilmiş ödüllerin büyük bir<br />

kısmını yıllar içinde almış olmasıdır, tabii<br />

ki ödüller benim elime tutuşturuldu ama<br />

bu arkasındaki çok güçlü çok sağlam çok<br />

iyi bir ekibin başarısıdır.<br />

Sizi en çok yoran neydi?<br />

Ne gencecik kadınken Selmin’le ve küçük ekiple iç<br />

Moğolistan yollarında trenle yaptığım 18 saatlik<br />

yolculuklar, ne kapalı bir rejimden kapitalizme geçme<br />

sancılarını yaşayan Çin’de yaşadığım sayısız sorun, ne<br />

çocuklarımdan ayrı kalarak çektiğim özlem...<br />

Evet onlar da zordu inkar edemem. Bunların hepsi<br />

çok zordu. Üstelik dünyada çok kemikleşmiş bir<br />

kaşmir alanında 50 yıl sonra “Biz de marka yarattık”<br />

diye ortaya çıkmak da zordu. Oralarda iş yapmak,<br />

ekip kurmak, korumak, yaşatmak hepsi zordu. Bunun<br />

üzerine Çin dağılma tehlikesi yaşıyordu. Berlin duvarı<br />

yıkılmış, Rusya dağılmıştı. Çin’de de olacak diyorlardı.<br />

Binlerce risk vardı... Bunlar da çok zordu. İsviçre’de<br />

Paris’te Londra’da Barcelona’da Rusya’da mağazaları<br />

açmak onları yaşatmak da zordu...<br />

Ama bana sorarsanız en büyük zorluk neydi diye;<br />

bunu 2.kitapta da yazdım:<br />

Türkiye’nin Çin’e karşı zaman zaman aldığı çok sıkı<br />

ve siyah-beyaz önlemler yüzünden tüm iş yaşamım<br />

boyunca her zaman endişe ve korku içinde yaşamak<br />

en zoruydu... Çin’e karşı alınan çok sıkı önlem, tedbir<br />

ve yasakların en büyük zararını gören şirketlerden<br />

biriyiz. Hatta en büyük zararını gören şirketiz..<br />

Kimse bunlar kendi çabalarıyla, teşviksiz bu kadar<br />

saygın ve seçkin bir marka olmuşlar diye bizi koruyup<br />

kollamadı. Sadece ödül verdiler doğru ama bunun<br />

dışında hiçbir destek görmediğimiz gibi her zaman<br />

son 20 yıldır hep büyük sorunlar yaşadık…<br />

Bir gecede %100 artan vergiler veya bir gecede<br />

ürün kategorilerimize konan kotalar veya yine bir<br />

gecede ithalatın aniden neredeyse yasaklanması bizi<br />

inanılmaz zorladı. Zorluyor…Maalesef bu siyahbeyaz<br />

yaklaşım bizim gibi teşviksiz (tekrar edeyim<br />

TEŞVİKSİZ) kendi kendine marka olmayı başaran bir<br />

şirketi çok zorladı. Her zaman ne olacağını bilmeden<br />

büyük riskler içinde ortada bıraktı... Bu konuda<br />

hayal kırıklığım hiç geçmeyecek... Ama hiç yılmadık.<br />

Savaştık, savaşa devam ediyoruz…<br />

İkinci kitabımın adı Diren Keçi. Orada anlattım<br />

her şeyi. Sembolümüz olan kaşmir keçisi gibi zoru<br />

başarmak için asla yılmadan her şeyi göze alarak 30<br />

yıldır ayaktayız inatla sabırla ve kararlılıkla…<br />

Başarınızla ABD’nin mükemmel<br />

girişimcilik ödülünü kazandınız.<br />

Başarınızın sırları neler?<br />

Silk and Cashmere’in en önemli özelliklerinden bir<br />

tanesi Türkiye’de ve yurtdışında girişimcilik ve marka<br />

alanında verilmiş ödüllerin büyük bir kısmını yıllar<br />

içinde almış olmasıdır, tabii ki ödüller benim elime<br />

tutuşturuldu ama bu arkasındaki çok güçlü çok<br />

sağlam çok iyi bir ekibin başarısıdır. Tek basına kimse<br />

bir şey yapamaz… Amerika’daki ödül ödüllerimizden<br />

sadece bir tanesidir en sonda Fransa hükümeti bize<br />

en seçkin marka ödülünü vermişti, oğlumla birlikte<br />

gidip aldık.<br />

20 kitaba konu olduk. Hakkımızda onlarca yüksek<br />

lisans tezi, dönem ödevi vaka çalışması yapıldı.<br />

Çin’de, Fransa’da üniversitelerde ders kitaplarına<br />

girdik. Akademik alanda bizim bu kadar anlamlı<br />

bulunmamız bana ticari başarımızdan (romantik de<br />

olsa )daha güzel gelmiştir.<br />

NYX<br />

165


İlham Veren Kadınlar<br />

Kendini ispatlamış başarmış her<br />

kadının hemcinslerine her alanda<br />

destek vermesi boynunun borcudur<br />

diye düşünürüm ve hayatımda ikinci<br />

iş olarak da kadın girişimcilere destek<br />

vermeyi görürüm.<br />

İş hayatında kadın yönetici olmanın<br />

zorlukları var mı?<br />

Türkiye’de sadece iş yaşamında değil hayatın her<br />

alanında kadın olmak elbette ki zordur. KAGİDER<br />

ve KADER derneklerinin kurucu üyelerindenim.<br />

Siyasette sosyal yaşamda ve iş dünyasında kadının<br />

ikinci planda olması maalesef ki en üzüldüğüm<br />

konulardan bir tanesidir. Ayrıca bu çok çalıştığım<br />

emek verdiğim de bir alandır.<br />

Kendini ispatlamış başarmış her kadının<br />

hemcinslerine her alanda destek vermesi boynunun<br />

borcudur diye düşünürüm ve hayatımda ikinci<br />

iş olarak da kadın girişimcilere destek vermeyi<br />

görürüm. Ama şahsi olarak sorarsanız, 3o yılda<br />

yaşadığım pek çok sorun arasında cinsiyetimle<br />

ilgili olanlar da elbette belki vardır ama ben o<br />

kadar yoğun çalıştım ki, bunları sanıyorum pek<br />

ayrımsayamadım. Ya da vaktim olmadı… Sorunlar hiç<br />

bitmez, bitmedi de ama hangisi ekonomiden, hangisi<br />

ülkemin özel durumuyla bitmeyen sorunlarıyla<br />

ilgili, hangisi perakende ile, hangisi siyasetle<br />

veya hangisi cinsiyetimle ilgili idi inanın çok fazla<br />

ayrıştıramadım.<br />

Bütün bu koşturmanın arasına iki tane<br />

de kitap sığdırmışsınız. Kaşmir Yolu<br />

ve Diren Keçi kitaplarınız ne anlatıyor<br />

okuyucuya?<br />

Evet hayatta yaptığım en doğru işlerden biri<br />

''Kaşmir Yolu'' adlı kitabı yazmak oldu. En az<br />

kitabın kalınlığı kadar aldığım yorumlar, geri<br />

bildirimler, e-postalar, mesajlar beni sonsuz mutlu<br />

etti. Üniversitelerde derslerde, konferanslarda,<br />

şirketlerde, derneklerde sekiz yıldır Kaşmir Yolu<br />

kitabımın üzerinden iş hayatını, girişimciliği, marka<br />

olmayı, kadın olmayı, anneliği, istihdam yaratmayı<br />

kısaca tüm hayati konuşuyoruz.<br />

Her yerde anlatıyorum; ne şanslıyım ki bu ilgi<br />

hiç kesilmedi bitmedi, bitmiyor. Üç beş kişinin<br />

yaşamında ufacık bir pencere açıyorsa ne mutlu<br />

bana. Değmiştir…<br />

Kadın bir girişimcinin ve güzel ekibinin gerçek<br />

hikayesini dinlemek pek çok insana sanıyorum<br />

ilginç geldi. Kimisi annelikle kariyer arasında bir<br />

seçim yapmak gerekmediğini hissetti belki? Kimisi<br />

girişimci ruhunun sönmeyen tutkusundan hoşlandı,<br />

kimisi çocuklarımla eşimle birlikte yürüttüğüm<br />

yoğun sosyal ve iş yaşamının dengesinden hoşlandı.<br />

Belki kimisi benim biraz farklı, çıkıntı, aykırı, anarşik<br />

ruhumdan hoşlandı? Ama sonuçta kitap büyük ilgi<br />

gördü, çok güzel insanlara dokundu. O nedenle de<br />

büyük bir cesaret alıp çocuklarıma şirkete devretme<br />

hikayemin ana İzlek olduğu ikinci bir kitap yazdım.<br />

Kasım’da Doğan Kitap’tan Diren Keçi adıyla çıkıyor.<br />

Kimsenin pek aktarmadığı, ikinci nesle şirketi devir<br />

sürecimi anlattım tabi ki diğer konularla birlikte.<br />

NYX<br />

166


İlham Veren Kadınlar<br />

Daha önce de belirttiğim gibi zaten 2019 Ekim’den<br />

beri kafamda, hemen her yerde ne yaparsam yapayım<br />

kitapla ilgili bazı paragrafları düşünüp, neleri nasıl<br />

aktarmam gerektiğini, hangi konulara ağırlık verip,<br />

hangilerini törpülemem gerektiğini düşünüyor ve<br />

kitapla ilgili bazı duyguları yoğun şekilde her an<br />

beynimde yaşıyordum.<br />

Oturup yazmak ise işin en zevkli, en kolay kısmı<br />

gibi geldi bana. Ben daha çok kitabı kendi kendimle<br />

konuşarak gün batımında veya bahçede spor<br />

yaparken, müzik dinlerken yazmıştım içimde.<br />

O kadar çok şey yaşadık ki son 8 yılda anlatmam<br />

gerekiyordu. Adeta sorumluluk hissettim.<br />

Genç nesillere, kadınlara, tüm girişimci ruhlara belki<br />

yaşadıklarından bıkıp erken vazgeçmeyi düşünenlere<br />

biraz cesaret vermek yol göstermek olmasa da<br />

belki biraz ışık tutmak ve yılların süzgecinden geçen<br />

deneyimlerimden süzdüklerimi bırakmak istedim.<br />

İlk kitabımda “Bu benim ilk ve son kitabım” demiş<br />

olsam da sözümde duramadım ve ikinciyi yazdım<br />

… İlk cümlem bu: “Sözümde duramadım.” Ama çok<br />

içime sindi yazdıklarım. Yayınevinden de çok güzel<br />

geri dönüş aldım, keyifliyim yani.<br />

Bundan sonra planlarınızda neler var?<br />

Türkiye’de plan yapmaya pek inanmasam da siz<br />

sorunca gözümün önüne bahçede koşuşan torunlarla<br />

oynaşmak planı gelmedi değil…<br />

Yunan adalarında uzun uzun kalmak, edebiyat,<br />

felsefe, resim, seyahat ile dolu günler…<br />

Yakaladığım her gün spor ritmini korumak, belki<br />

yeni bir kitap, ailemle bol keyifli vakit, dostlarla uzun<br />

sohbet masaları gözümün önüne geldi…<br />

Ve tabii çok sevdiğim ülkemle ilgili çok büyük<br />

umutlarım, hayallerim, dileklerim de var… Onları<br />

görene dek yaşamak isterim… Hukuka saygılı,<br />

demokratik, medeni, temiz, özünde insana, hayvana,<br />

doğaya saygı duyulan, ayrımcılığın kalktığı, özgür<br />

bir ülke olduğumuzu beklersem belki çok uzun yıllar<br />

yaşarım ne dersiniz?<br />

Resimle ilgileniyorum hobi olarak. Bütün duvarlarımı<br />

dolduracak yağlı boyalar, akrilikler yapıyorum. Duvar,<br />

tabure ne bulursam boyuyorum.<br />

Yunanca öğreniyorum.<br />

Felsefe, edebiyat atölyelerine katıldım, katılıyorum.<br />

Sosyal hayatım çok yoğundur. Arkadaş çevrem çok<br />

geniş…<br />

Ben hayatın içinde olmayı çok seviyorum, insanları<br />

seviyorum. Sosyal medyada Linkedin’de, Twitter’da<br />

çok keyifli düşüncelerimi, fikirlerimi paylaşıyorum,<br />

okuyorum öğreniyorum. Gençlerle iç içe olmaktan<br />

çok keyif alıyorum, onlardan da çok şey öğreniyorum.<br />

Linkedin’i çok kullanıyorum, 45.000’e yakın takipçime<br />

kitabın ismini ve içinde yer alması gerekenleri bile<br />

anketle sordum, bana ışık tuttular.<br />

Şahane bir anneanne, babaanne olup en az annem<br />

kadar sevilme planım var. Ben insanın kısacık yaşamı<br />

çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ve kendisinin “en<br />

iyi halini“ yaratması gerektiğini düşünüyorum.<br />

Gurur duyduğum Diyarbakır’daki ipek öğrettiğimiz<br />

sosyal sorumluluk projemiz ise hep hayatımda<br />

olacak.<br />

Ülkemizde maalesef SORUNLAR hep oldu, hep<br />

olacak. Bitmedi, bitmiyor ama şu da bitmedi: Her<br />

zaman girişimciler olacak, her zaman parlak yepyeni<br />

fikirler olacak, her zaman dünyayı daha güzel bir<br />

dünya yapmak için çaba gösteren yaratıcı, özverili,<br />

çalışkan insanlar olacak.<br />

Umudum hep var …<br />

NYX<br />

167


Ece Şirin<br />

Bee Goddess / Kurucu ve Yaratıcısı<br />

Ece Şirin uluslararası dev markalarda ışıltılı bir kariyer yaptı ama içinde hep daha<br />

derin bir şeylerin arayışı vardı. Reiki, Sufizm, Simya, Tanrıça felsefesi, mitoloji ve diğer<br />

spiritüalizm biçimleri konusunda araştırmalar yaptı. Kadim sembollerin içimizdeki<br />

sihirli güçleri nasıl ortaya çıkaracağımız konusunda ipuçları taşıdığını ve kalbin<br />

evrensel dilini nasıl konuştuğunu görünce şaşırdı. Bu uzun yolculuk sonunda kendi<br />

arketipi Artemis’i buldu ve ilk tılsımını tasarladı. Ve tüm hayatı değişti.<br />

Ece Şirin, 2008 yılında dünyanın dört bir yanındaki eski uygarlıklardan toplanan<br />

12 sembolle, kullanıcıyı kendi içsel öz cevherine doğru ruhsal bir yolculuğa çıkarmak<br />

için tasarlanan Bee Goddess'i yarattı. Türkiye’de Kagider'in 10 başarılı girişimci kadını<br />

arasında yer aldı. 2015 yılında Telegraph Luxury tarafından Yılın Vizyoner Mücevher<br />

Tasarımcısı seçildi. Birçok uluslararası ödül kazandı.<br />

Ece Şirin ile Bee Goddess markasının tılsımı ve dünya starlarını bile kendine çeken<br />

hikayesini konuştuk.<br />

Röportaj: Burçin Yaşar Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />

NYX<br />

168


İlham Veren Kadınlar<br />

Bee Goddess<br />

koleksiyonlarındaki her tılsım<br />

arzuladığımız ‘güç’, ‘ışık’ veya<br />

enerjiye kavuşmamız için<br />

kullanılan anahtardır.<br />

Ece Şirin kimdir? Bize kısaca kendinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Uzun yıllar Coca-Cola, Microsoft gibi dünyanın<br />

önde gelen şirketlerinde yöneticilik yaptım,<br />

ardından Anadolu’dan tüm dünyaya ışık saçacak<br />

bir dünya markası yaratmak üzere yola çıktım. Bu<br />

yeni yol bana hem yaratıcılığım hem de ilgi alanımda<br />

olan manevi gelişimim için alan açtı. Maddiyatla<br />

maneviyatı, kalp ile kafayı birleştirebildiğim ve<br />

yaşama güzel şeyler armağan ettiğim bir hayat<br />

kurdum.<br />

Kendi gücümüzü, yolumuzu, hayallerimizi keşfetme<br />

ve onları hayata geçirmek üzere bizi kendi ışığımıza<br />

götüren anahtarları, her zaman üstümüzde<br />

taşıyacağımız, sonsuza dek kalacak bir değer olan<br />

mücevherler olarak yorumladım.<br />

Bir girişimci olarak inanç ve tutku ile başladığım bu<br />

yolculuk kendi hayat mitimi yazdığım bir yolculuğa<br />

dönüştü. “Neyi arıyorsan, O’sun.” Benim hayat<br />

mucizem, her geçen gün daha mutlu, daha güçlü,<br />

daha ışıklı, daha çok seven, daha olumlu bir insan<br />

olmak. Mucizelere inanmak, onları arzulamak ve her<br />

geçen gün yeni mucizelere imza atmak.<br />

Boğaziçi Üniversitesinden mezun<br />

olup Pizza Hut, Coca-Cola, Microsoft<br />

gibi uluslararası şirketlerde üst düzey<br />

yöneticilik yapıyorsunuz. Başarılı<br />

bir kariyeriniz varken hepsini bir<br />

kenara bırakıp mücevher tasarımına<br />

yöneliyorsunuz. Bu süreci biraz anlatır<br />

mısınız?<br />

Global markalarla geçirdiğim 20 yıl bana marka<br />

yaratmak ve yönetmek konusunda iş disiplinini ve<br />

alt yapısını öğretti. Bu anlamda kariyer hayatımda<br />

birlikte çalıştığım kişilerden ve kurumlardan<br />

inanılmaz bir hazine miras aldım. Sonrasında,<br />

potansiyelimi gerçekleştirme yolunda evrensel bir<br />

marka yaratarak bugün ve yarın için çok önemli<br />

gördüğüm değerleri paylaşmak istedim.<br />

NYX<br />

169


Bee Goddess'in Kurucusu<br />

ve Yaratıcısı Ece Şirin'in<br />

yolculuğu, sembollerin<br />

gücünü keşfetmesiyle başladı<br />

ve o zamandan beri seçkin<br />

mücevher koleksiyonlarıyla<br />

bu gücü dünyayla paylaşma<br />

misyonunu sürdürüyor.<br />

Yaptığınız iş basit bir takı tasarımı<br />

değil, “tılsımlı mücevher” dediğiniz<br />

özel anlamları olan mücevherler<br />

tasarlıyorsunuz. Nedir tılsımlı mücevher?<br />

Asırlar boyunca nesilden nesile ulaşmış olan her<br />

arketipsel sembol çok derin anlamlar ve güçler taşır.<br />

Bu arketipsel semboller aracılığı ile bilinçaltımızın<br />

derinliklerindeki hazinelere ulaşabiliyoruz ve onları<br />

hayata geçirebiliyoruz.<br />

Semboller bize yaşam yolculuğunun gizemli<br />

sırlarını ve bilgeliğini sunar. Her yolculuk, kendi<br />

içimizde başlayan ve biten, kalbin kapısını açarak<br />

ruhun potansiyelini keşfetme, harekete geçirme ve<br />

gerçekleştirme serüvenidir. Evrensel ‘bir’liğin ifadesi;<br />

dil, din, coğrafya, zaman ötesi birleştirici güçleri<br />

olan semboller, kendi gücümüzü, arzuladığımız şeye<br />

odaklayabilme gücüne sahiptir. Bizlerin manevi<br />

gelişimine katkıda bulunan evrensel ilkeleri, yasaları<br />

ve bilgeliği içerirler.<br />

Değerli taşlar ve mücevherler de ulaşılması en güç ve<br />

en derin bilgeliğin sembolleridir. En değerli hazine;<br />

özün bilgisi, ‘öz cevher’ ışıldar, ışıldatır; bizi manevi<br />

dünyanın efendisi yapar, istediğimiz her şeye sahip<br />

olabilmenin anahtarıdır.<br />

Bee Goddess’ın misyonu içimizdeki ışığı artıracak<br />

enerjileri hayatımıza sokmak. Koleksiyonlardaki her<br />

tılsım bizi, arzuladığımız ‘güç’, ‘ışık’ veya enerjiye<br />

kavuşmamız için kullanılan anahtardır. Örneğin<br />

mükemmel kadın tılsımı Artemis içimizdeki sonsuz<br />

cesaret ve şefkat kapılarını açarken, Venüs yıldızı bizi<br />

güzelliğin ve aşkın zirvesine davet eder.<br />

Bee Goddess ismi nereden geliyor?<br />

Bee Goddess ilhamını, dünyanın ilk yerleşim merkezi<br />

Çatalhöyük'te MÖ 7500’de doğmuş ‘’tanrıçaların<br />

tanrıçası” olarak bilinen Ana Tanrıça‘dan alarak,<br />

kişilere kendi iç güçlerini bulma ve hayallerini<br />

gerçekleştirme yolunda ilham veren bir marka olarak<br />

doğdu.<br />

NYX<br />

170


İlham Veren Kadınlar<br />

Artemis: Arı Tanrıça<br />

Kadının yaratıcılığını, zarafetini, gücünü ve<br />

güzelliğini kutlayan Bee Goddess, ilham kaynağı<br />

Ana Tanrıçasının sevenciliği ile ‘ben senin<br />

mükemmelliğinin yansımasıyım” diyerek seslenen,<br />

kucaklayan, birleştiren ışık katan bir marka olarak<br />

yoluna devam ediyor. Kendi mükemmelliğimizi,<br />

güzelliğimizi, kahramanlığımızı ifade eden Bee<br />

Goddess mücevherleri, kadın ruhunun genlerine<br />

işlenmiş üretkenlik, bereket, uyum, şefkat, sevgi gibi<br />

değerlerin farkındalığını anaerkil felsefesi ile tüm<br />

dünyaya yaydı.<br />

İlk tasarımınızın ilham kaynağını<br />

öğrenebilir miyiz?<br />

İlham perim Artemis; Arı Tanrıça, dünyanın ilk<br />

yerleşim merkezi Çatalhöyük’ün ‘ana tanrıçası’,<br />

ulu anası, Ay tanrıçası Diana, Isis, Kibele gibi farklı<br />

isimlerle dünyanın farklı medeniyetlerinde de<br />

dişi enerjinin güzelliğini, yaratıcılığını, bereketini,<br />

şefkatini sembolize ediyor. Bu arketip bugünün<br />

ve yarının kadınlarının yolunu ebedi ışıkları ile<br />

aydınlatıyor, onlara kendi ışıklarını bulma yolunda<br />

ilham veriyor. Dişi enerji ilahi ışığı içine alan ve bu ışık<br />

ile ışıldayan ruhu temsil ediyor.<br />

NYX<br />

171


Cate Blanchett, Madonna,<br />

Beyonce, Rihanna ve daha buraya<br />

sığdıramayacağımız birçok ünlü isim<br />

tasarladığınız mücevherleri kullanıyor.<br />

Dünyaya açılmanız nasıl oldu? Dünyaca<br />

ünlü starları bir Türk markasına çeken<br />

neydi?<br />

Yıldız enerjisinde bir marka Bee Goddess…<br />

Yıldızlardan güç alan değil, onlara güç veren,<br />

ışıklarını yükselten tılsım tasarımlar bunlar. Hepsi<br />

özgün ve çok kaliteli. Tasarımlarımın ilk günden<br />

beri görsel bir kimliği var ve koleksiyonlarım<br />

kendi içinde birbiriyle bağlantılı. Bu nedenle<br />

yıllar boyunca beraber olduğumuz, Bee Goddess<br />

mücevherlerinden 50-100 farklı tasarımı olan<br />

koleksiyoner kişiler var. Birçok insanın ve Madonna,<br />

Cate Blanchett, Kate Winslet, Rita Ora, Emilia<br />

Clark, Olivia Colman gibi dünya starlarının<br />

tasarımlarımızı seçme sebebi içsel potansiyellerinin<br />

kapılarını aralamak.<br />

NYX<br />

172


İlham Veren Kadınlar<br />

Eylül ayında vizyona giren Camila<br />

Cabello'nun başrolü oynadığı Cinderella<br />

filmi ile tasarımlarınız tüm dünyada...<br />

Böylesine büyük bir Hollywood<br />

yapımında yer alan ilk Türk tasarımcı<br />

ve mücevher markası olarak neler<br />

hissediyorsunuz?<br />

15 yıl önce global bir marka yaratarak, tüm dünyayı<br />

Anadolu’nun ana tanrıçasının (Ulu Ana’sını) sevgi<br />

ve güzellik ışığı ile aydınlatmak istedim. Kültürel<br />

mirasımızın anaerkil değerlerini tüm dünyaya<br />

tanıtmayı arzuladım. Bu yolculukta çok kısa<br />

zamanda büyük başarılara imza attım. Bugün<br />

ise yeni Cinderella filmindeki duruşumuz ve<br />

Amazon Prime Video ile olan global iş birliğimiz<br />

tüm bu başarıları taçlandırdı. Bee Goddess olarak<br />

bu projede Mercedes Benz, L’Oreal gibi global<br />

markalar ile aynı platformdayız.<br />

Bu çapta bir Hollywood projesinde<br />

yer alan ilk Türk mücevher<br />

tasarımcısı ve markası oldum.<br />

Ünlü sanatçı Camila Cabello’nun<br />

Cinderella filminde Bee Goddess<br />

tasarımı ay yıldız kolye ile<br />

ışıldamasından yalnızca kendim ve<br />

markam adına değil, Türkiye adına<br />

gurur duyuyorum.<br />

NYX<br />

173


Nur Ger<br />

Yanındayız Derneği Kurucu Başkanı<br />

Nur Ger, İstanbul’da dünyaya geldi. Galatasaray Lisesi'nin 310 kişilik öğrenci mevcudunda yer<br />

almış ikinci 10 kızdan biri olan Nur Ger, liseyi on ikinci sınıfta AFS Bursu ile gittiği Amerika'nın Texas<br />

eyaletindeki Lamar Lisesi'nde bitirdi. Lisans diplomasını 74-78 döneminde Boğaziçi Üniversitesi İşletme<br />

Fakültesi'nden, yüksek lisansını ise iki sene sonra aynı üniversitenin Ekonomi ve Uluslararası Dış İlişkiler<br />

bölümünden aldı. Çalışma hayatına çok erken yaşta başlayan Ger, her zaman kendi şirketini kuracağının<br />

bilinci ve hayali ile hareket etti ve ilk şahıs şirketi Birlik Ticaret'i 1976 yılında kurdu. 1983-86 yıllarında<br />

kısa bir dönem hazır giyim firmalarında yönetici ve ortak pozisyonlarında yer aldıktan sonra 1986 yılında<br />

halen Yönetim Kurulu Başkanı olarak hizmet verdiği tekstil ihracat firması SUTEKS'i kurdu.<br />

TÜRKİYE KONFERANS TERCÜMANLARI DERNEĞİ-KADER, TESEV ve KAGİDER'in kurucu üyesi.<br />

Kadınların, kamu ve özel sektörde tüm profesyonel alanlara katılım sağlaması hedefi doğrultusunda<br />

çalışan Ger, TÜSİAD'da Kadın-Erkek Eşitliği Çalışma Grubu'na başkanlık yaptı.<br />

Yönetim kurulu başkanlığını yaptığı SUTEKS’in insan odaklı ve kadın erkek eşitliği gözeten kurumsal iş<br />

modeli 2013 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Kadını güçlendirme Prensipleri (WEPs) yarışmasında onur<br />

ödülü kazandı.<br />

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kavramının ülkemizdeki erkeklerin zihniyet dönüşümünü başlatmak üzere,<br />

40 erkekle birlikte Yanındayız Derneği’nin kurulmasına öncü oldu.<br />

Önce İnsan ve Kadın, Sonra Patron.<br />

Nur Ger ile ilham veren hikayesini ve Yanındayız Derneği’ni konuştuk.<br />

Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />

NYX<br />

174


İlham Veren Kadınlar<br />

Meseleye kadın, erkek fark<br />

etmeksizin önce "insan"<br />

olarak bakıyorum..<br />

Öncelikle biraz kendinizden bahsedebilir<br />

misiniz? Olmazsa olmazlarınız var mı?<br />

Çocukluk yıllarımdan beri mücadeleci, araştırmacı<br />

ve söyleneni önce kendi süzgecimden geçirip sonra<br />

savunan bir kimliğim. Galatasaray Lisesi’nde karma<br />

eğitime geçişte 450 erkek öğrencinin arasında okula<br />

alınan ikinci kız öğrenciydim. Ne yönetim ne hocalar<br />

ne de öğrenciler tarafından kız öğrenciler katiyen<br />

istenmiyordu. O dönem Galatasaray’da antifeminen<br />

bir dönem yaşanıyordu. Kız öğrencilerin okul<br />

kültürünü bozduğu düşünülüyordu. Azınlık<br />

psikolojisini ve cinsiyet ayrımcılığını deneyimlemek<br />

bende daha mücadeleci bir ruhu pekiştirdi.<br />

Bugün kadın-erkek eşitliği konusunda çalışıyor ve<br />

toplumsal cinsiyet eşitliği savunuculuğu yapıyor<br />

isem bunun temeli Galatasaray’da karma eğitime<br />

geçildikten sonra tanıklık ettiğim değişikliklerdir.<br />

Ben hep sivil toplumcu oldum. Meseleye kadın,<br />

erkek fark etmeksizin önce "insan" olarak<br />

bakıyorum. Bunun temelinde insan olmaktan<br />

doğan; düşünce ve fikir özgürlüğü, kendini var<br />

etme, istediklerini yapma ve toplumda kendi gibi<br />

düşünmeyenlere saygı gösterme gibi değerler<br />

var. Ben kendi işimi kurarken destek görmedim,<br />

“Bu kadının burada ne işi var” sorularıyla, hatta<br />

geleneksel birtakım dirençlerle karşılaştım. İçinde<br />

bulunduğumuz erilleştirilmiş toplumsal yapı<br />

gelişmemizde çok büyük bir engel. Kadın işveren<br />

olarak 1970’li yıllarda çalışma hayatına adım<br />

attığımda, hep bir görünmez cam duvarın olduğunu<br />

gördüm. İnsanlar için o dönem kadınların çalışma<br />

hayatında var olmaları alışılmadık bir durumdu<br />

ve temkinli yaklaşma ihtiyacı hissediyorlardı.<br />

Günümüzde bile benzer sorgulamalar yaşanabiliyor.<br />

Bir kadın girişimci olarak o zamanlar yaşadığım<br />

problemlerin tamamını bugün diğer kadınlar da<br />

yaşıyor. Benim de motivasyon kaynağım bir kadın<br />

olarak bu işi yapamayacağımı söyleyen ataerkil<br />

zihniyetli kişiler oldu.<br />

NYX<br />

175


Kadın bir işveren olarak, yönettiğiniz<br />

şirketlerde kadın erkek eşitliğini<br />

korumakta zorlandığınız zamanlar oldu<br />

mu?<br />

Bizim şirketimizde kadın ve erkek çalışan oranı<br />

eşittir, bu konuya fazlasıyla hassasiyet gösteriyoruz.<br />

SUTEKS’te toplumsal cinsiyet eşitliğini İK<br />

süreçlerinin bir hedefi olarak değil bir yaşam<br />

biçimi olarak görüyoruz. “Her alanda eşitlik”<br />

ilkesi kurulduğu ilk günden itibaren şirketimizde<br />

mevcuttur. Bu duruşumuz sayesinde kurumsal<br />

olarak rol modeliyiz.<br />

TÜSİAD’da gündeme getirdiğiniz “Tek<br />

Kanatla Geleceğe Uçamayız” projesini<br />

anlatabilir misiniz biraz?<br />

TÜSİAD’da Kadın-Erkek Eşitliği Çalışma Grubu<br />

Başkanlığına başladığım yıl içinde bir savunu filmi<br />

yapmalıyız diye düşündüm. Mevcut düzendeki<br />

adaletsiz ve haksız yaklaşımlara son verilmesini ilk<br />

kez kanaat önderi erkekler dile getirdiler. Hayatın<br />

farklı alanlarında çalışan ve yaşayan kadınlar ise<br />

oyuncu değil gerçek kadınlardı. Çiftçi, hizmetli,<br />

öğrenci, beyaz yakalı vb. gibi. Bu filmde Atatürk’ün<br />

söylediği gibi “Toplumun bir kesimini zincirle<br />

toprağa bağlayarak muasır medeniyetler seviyesine<br />

erişemeyiz” fikrinin savunusu var. Bunu ilk kez<br />

erkekler dile getirdiler.<br />

Kurucusu olduğunuz YANINDAYIZ<br />

Derneği’nin amacı ve faaliyetleri<br />

nelerdir?<br />

YANINDAYIZ, toplumsal cinsiyet eşitliği<br />

savunusunu yapmak üzere yola çıkan ve “Kadınların<br />

YANINDAYIZ” diyen bir dernek. Hedef kitlesi<br />

ve rol modelleri erkekler. Erkeklerden erkeklere<br />

köprü olmak amacıyla kurulan Türkiye’deki ilk sivil<br />

toplum kuruluşu. Dünyada iki örneği daha var. İlki<br />

Brezilya çıkışlı ve Amerika merkezli, pek çok ülkede<br />

şubesiyle birlikte çalışma yapan “Promundo” diğeri<br />

ise Avustralya’da kurulan “Champions of Change<br />

Coalition”.<br />

YANINDAYIZ’da temel amacımız toplumsal<br />

cinsiyet eşitliğinde tam eşitliğe gidilecek yolda<br />

özellikle erkeklerde zihniyet ve davranış değişimini<br />

yaratmak. Ekonomide ve toplumda karar vericilerin,<br />

yasa koyucuların ağırlıklı erkekler olmasından dolayı<br />

zihniyet değişiminin erkeklerden başlamasının şart<br />

olduğunu düşünüyoruz. YANINDAYIZ’ın amacı<br />

başta kadına yönelik şiddetin sonlanması olmak<br />

üzere, eğitim, sağlık, çalışma hayatı, ev emeğinde<br />

ortaklık gibi hayatın tüm alanlarında tam eşitliğin<br />

sağlanması için farkındalığı artırmaya yönelik<br />

faaliyetler sürdürmektir.<br />

NYX<br />

176


İlham Veren Kadınlar<br />

Erkeklerin de toplumsal<br />

cinsiyet eşitliği savunusunda<br />

kadınlarla birlikte yürümeleri<br />

ve “Kadınların YANINDAYIZ.”<br />

demeleri çok ama çok önemli.<br />

YANINDAYIZ Derneği’nin kuruluşunda,<br />

Türkiye’nin alanlarında ünlü ve başarılı<br />

erkekleri ile yola çıkmanızın özel bir<br />

nedeni var mı?<br />

YANINDAYIZ Derneği üyelerimiz alanlarında<br />

tanınmış ve kanaat önderi diyebileceğimiz<br />

erkeklerden oluşuyor. Her türlü faaliyetimizde<br />

değerli katkılar sağlayarak, daha iyi işler<br />

çıkarılmasına vesile oluyorlar. Toplumsal cinsiyet<br />

eşitliğinin sağlanması için erkeklerin de kadınlarla<br />

birlikte yürümeleri gerektiğini kendi şirketlerine<br />

ve çevrelerine de yayarak adeta diğer erkeklere rol<br />

modeli oluyorlar. Bu vesileyle, onlara bir kez daha<br />

teşekkür ediyorum.<br />

Erkekler neden sizin derneğinize<br />

katılmalı, onlara bir çağrıda bulunur<br />

musunuz?<br />

Ataerkil zihniyetin yarattığı sorunların hedefinde<br />

erkekler olduğu için erkeklerle iş birliği yapmak yanlış<br />

kabul edilir. Ancak olaya yaklaşımımız cinsiyetsiz<br />

olmalı. İçinde bulunduğumuz ataerkil düzen<br />

kadınlara yüklediği gibi erkeklere de çok büyük roller<br />

yüklüyor ve onlar da bu rollerin altında eziliyorlar.<br />

Bizler ataerkil zihniyetin ürettiği bu rolleri bir<br />

kenara bırakıp, sadece insan olduğumuz için değer<br />

göreceğimiz bir kültür inşa etmeliyiz. Bu sebeple<br />

erkeklerin de toplumsal cinsiyet eşitliği savunusunda<br />

kadınlarla birlikte yürümeleri ve “Kadınların<br />

YANINDAYIZ.” demeleri çok ama çok önemli.<br />

NYX<br />

177


İlçelere göre Toplumsal Cinsiyet Eşitliği<br />

Endeksi çıkardınız. Toplumsal Cinsiyet<br />

Eşitliği Endeks’i nedir? Sonuçlar nasıl?<br />

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla<br />

Türkiye’de ilk kez, Kanada Büyükelçiliği Yerel<br />

Girişimler Fonu finansal katkıları ile “İlçe Bazında<br />

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi” raporunu<br />

hazırladık. Çalışmada 100.000 ve üzeri nüfusa sahip<br />

olan 234 ilçe belediyesi için karşılaştırılabilir ve<br />

sürdürülebilir endeks hesaplaması yaptık. Endekste<br />

“politik katılım ve karar alma”, “eğitim”, “ekonomik<br />

yaşam ve kaynaklara erişim” ile “sağlık ve spor” gibi<br />

dört ana kategoride 27 gösterge kullanıldı.<br />

Endeks raporu bize eşitsizliğin ülke içinde coğrafi<br />

mekanlar arasında farklılaştığını gösterdi. Endekste<br />

ilk ona giren ilçelerden beşi İstanbul’da, üçü İzmir'de<br />

ikisi Çanakkale ve Ankara'da yer alıyor. İstanbul'da<br />

sırasıyla Kadıköy, Bakırköy, Beylikdüzü, Beşiktaş<br />

ve Şişli; İzmir'de ise sırasıyla Karşıyaka, Bayraklı<br />

ve Bornova yüksek puanlarla listede bulunuyor.<br />

Politik katılım ve karar alma skorunda da Kadıköy,<br />

Karşıyaka, Bakırköy, Beylikdüzü ve Çanakkale<br />

Merkez cinsiyet eşitliğinde ilk sıralarda.<br />

Okuma yazma bilme oranından lisansüstü mezunu<br />

oranına kadar 4 farklı göstergenin ele alındığı eğitim<br />

skorunda da İstanbul'dan Beşiktaş, İzmir'den de<br />

Bornova ilçeleri başı çekiyor. Endeksin daha fazla<br />

çözüm odaklı olması açısından ön plana çıkarılması<br />

gereken skorların alt skaladaki skorlar olması<br />

gerektiği göze çarpıyor. Böylece üretilen ve devreye<br />

sokulan çözüm önerileri ve eylem planlarıyla<br />

birlikte Türkiye genelinde bir skor yükselmesiyle<br />

birlikte, cinsiyet eşitsizliği açısından oluşan yarık da<br />

kapanabilecek<br />

Toplumsal cinsiyet eşitliğinde ülkemiz ne<br />

durumda?<br />

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2<strong>006</strong>’dan beri<br />

her sene yayınladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği<br />

Raporu’na göre Türkiye geçtiğimiz yılda cinsiyet<br />

eşitliği endeksinde 156 ülke arasında 133. sırada<br />

yerini aldı. Bu sıralama geçen sene 153’te 130’du.<br />

Raporun ilk çıktığı 2<strong>006</strong> yılında 115 ülke arasında<br />

105. olduğumuz da göz önünde bulundurulursa,<br />

ülke olarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda<br />

ilerlemediğimiz, hatta giderek gerilediğimiz gayet<br />

açık.<br />

Bahsettiğimiz oldukça uzun bir yolculuk. Özellikle<br />

siyasi otoritenin bu anlamda üzerine çok önemli<br />

roller düşüyor. Ancak son dönemlerde toplumsal<br />

cinsiyet bağlamında çok endişelendirici adımlar<br />

atılıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden aniden çekilme<br />

kararı ve 4. Yargı paketinin Meclisten geçmesi<br />

eşitlik mücadelemizde çok büyük iki engel. Tüm<br />

kadın örgütleri, dernekler ve sivil toplum eşitlik<br />

mücadelesi verirken çok çalışıyor. Bu düzende<br />

alabileceğimiz en iyi sonuçları alıyoruz. Zaten işimiz<br />

sürekli engelleri aşmak olduğu için zorluk bu işin<br />

doğasında var. Sonuçta insanlık tarihi kadar eski bir<br />

olgu olan ataerkillikle mücadele ediyoruz.<br />

NYX<br />

178


İlham Veren Kadınlar<br />

Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında eğitim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması<br />

öncelikli hedeflerimiz arasında. Özellikle mavi yaka çalışanlara yönelik eğitim<br />

programları ve üniversite öğrencilerine yönelik eğitim programları ile öncü<br />

olan bir dernek olarak çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz. Toplumda<br />

söylem değişikliği oldukça önem verdiğimiz bir konu, bu anlamda da özellikle<br />

sosyal medya çalışmaları ve eğitim çalışmaları ile toplumsal cinsiyet eşitliğinin<br />

söylem değişikliği dönüşümüne katkı sağlamak istiyoruz.<br />

Kadın istihdamını artırmak nasıl mümkün<br />

olur? Bu konuda yapılması gerekenler<br />

nelerdir?<br />

Kadın istihdamını artırmak için şirket değerleri ve<br />

organizasyon kültürü toplumsal cinsiyet eşitliği<br />

çerçevesinde şekillenmeli, yönetim birimi kadın ve<br />

erkek eşitliğine duyarlı bir hale gelmeli, kapsayıcılık<br />

ilkesine dayanan stratejiler oluşturulmalı, kesinlikle<br />

ve kesinlikle cinsiyet kotası uygulanmalı, “kadınlara<br />

özgü” veya “erkeklere özgü” kabul edilen işlerde tam<br />

tersine erkeklerin veya kadınların çalışması teşvik<br />

edilmeli; kadınların annelik izinlerini kanunlara<br />

uygun bir şekilde kullanmaları, erkeklerin de<br />

babalık izinlerini kullanmaları teşvik edilmeli. Yani<br />

özetle, şirketler ve kurumlar kadın dostu politikalar<br />

geliştirmeli ve bunları bir an önce uygulamaya<br />

geçirmeliler. Özellikle kreşler ve çocuk bakım<br />

hizmetinin önemi burada öne çıkıyor. Her bölgede<br />

çalışmak isteyen kadınların çocuklarını gönül rahatlığı<br />

içinde teslim edebileceği kreşler olması gerekiyor.<br />

AVM’lere yeni yapılan konut projelerine kreş<br />

zorunluluğu konmalı.<br />

Kadınların siyasete girmesi ve siyasette<br />

etkin rol oynaması konusunda ülkemiz ne<br />

durumda sizce?<br />

Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl yayınladığı<br />

Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nun 2021 verilerine göre<br />

Türkiye’nin en düşük puan aldığı kategori kadınların<br />

siyasi katılımı alanıydı. Puanların belirlenmesinde<br />

parlamentodaki kadınların oranı, bakanlık<br />

pozisyonlarındaki kadınların oranı ve son 50 yıl içinde<br />

kadın/erkek cumhurbaşkanının görev yapma süreleri<br />

gibi kriterlerin olduğu kategoride Türkiye 156 ülke<br />

arasında 114. sırada yerini aldı.<br />

Metodolojisinde Dünya Ekonomik Forumu<br />

kategorilerini referans olarak aldığımız İlçe<br />

Düzeyinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeks<br />

raporumuza göre de endeksi uyguladığımız<br />

nüfusu 100.000 ve üzeri olan 234 ilçede maalesef<br />

kadınların politik katılımı geliştirmemiz ve üzerinde<br />

durmamız gereken bir alan. Topladığımız veriler<br />

ışığında araştırmaya dahil olan tüm ilçelerde<br />

kadınların kamuda ve yerel yönetimlerde karar<br />

mekanizmalarındaki konumlarının zayıf olduğunu<br />

söyleyebiliriz.<br />

Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların karar<br />

mekanizmalarındaki konumlarının zayıf olması, karar<br />

alma süreçlerine dahil edilmemeleri ve siyasette<br />

erkeklerle eşit bir oranda temsil edilememeleri çok<br />

büyük bir demokrasi sorunudur. Bu sebeple siyasette<br />

de cinsiyet kotası acilen uygulanmalı.<br />

YANINDAYIZ Derneği’nin yeni projeleri<br />

var mı?<br />

Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında eğitim<br />

faaliyetlerinin yaygınlaştırılması öncelikli<br />

hedeflerimiz arasında. Özellikle mavi yaka<br />

çalışanlara yönelik eğitim programları ve üniversite<br />

öğrencilerine yönelik eğitim programları ile öncü<br />

olan bir dernek olarak çalışmalarımıza devam etmek<br />

istiyoruz. Toplumda söylem değişikliği oldukça önem<br />

verdiğimiz bir konu, bu anlamda da özellikle sosyal<br />

medya çalışmaları ve eğitim çalışmaları ile toplumsal<br />

cinsiyet eşitliğinin söylem değişikliği dönüşümüne<br />

katkı sağlamak istiyoruz.<br />

Hali hazırda yürüttüğümüz iki projemiz var.<br />

Bunlardan biri Friedrich Naumann Vakfı (FNF)<br />

finansal katkıları ile yürüttüğümüz “İlçeler Düzeyinde<br />

Toplumasl Cinsiyet Eşitliği Endeks Yaygınlaştırma<br />

Projesi”, diğeri ise Hollanda Büyükelçiliği finansal<br />

katkıları ile yürüttüğümüz “Şiddetin Görünmeyen<br />

Yüzü” projemizdir. Ayrıca “İlçe Düzeyinde<br />

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi” projemizin<br />

Türkiye’deki tüm ilçelerin dahil edileceği ikinci faz<br />

çalışmalarına hazırlık yapıyoruz. Büyükelçiliklerin<br />

ve çeşitli kuruluşların hibe fonlarına başvurularda<br />

bulunuyoruz.<br />

Bunlara ek olarak ilkini 2019’da gerçekleştirdiğimiz<br />

ve bu sene de 3 Kasım 2021’de yapmayı<br />

planladığımız “kadınerkekeşittirnokta” Konferansımız<br />

için çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor.<br />

NYX<br />

179


Hülya Cinsçiçekçi<br />

Girişimci / Neko Markası ve Tuniko.com Kurucusu<br />

Hülya Cinsçiçekçi, 2008'den bu yana anne, 2010 yılından bu yana girişimci. İstanbul<br />

Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü mezunu. Medya sektöründe bir kaç<br />

yıl çalıştıktan sonra bu mesleğin kendisine göre olmadığına karar verdi. Evlenip, anne<br />

olduktan sonra babywearing konusuna ilgi duymaya başladı. İlk çocuğu Tuna doğduktan<br />

bir süre sonra oğlunun takma adını verdiğiTuniko.com sitesini kurdu. Seyahat etmeyi<br />

de çok sevdiğinden, bebeklerini büyütürken sitesinde bebek taşıma ürünlerine ağırlık<br />

vermeyi tercih etti. 2013 yılında ikinci bebeğinin doğmasıyla ürün gamını bebek taşıma<br />

ürünleri ekseninde daha da genişletti.<br />

ABD'li babywearing markası Boba’nın Türkiye distribütörlüğünü kendi markası Neko ile<br />

kuvvetlendirdi. Neko markasını “Made in Turkey” logosuyla 18 ülkede satmaya başladı.<br />

Türkiye’de küçük bir girişim olarak başlayan işletme bugün doğrudan ve dolaylı bir<br />

şekilde onlarca kişiye istihdam yaratmakta ve onların hayatlarına dokunuyor.<br />

Hülya Cinsçiçekçi ile girişimcilik hikayesini konuştuk.<br />

Röportaj: Burçin Yaşar Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />

NYX<br />

180


Röportaj<br />

Motivasyonunuz<br />

her zaman“tutku” olmalı.<br />

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?<br />

1979 Antalya doğumluyum. Lise yıllarımda hep<br />

gazetecilik hayali kurduğum için İ.Ü. İletişim<br />

Fakültesi’nde Gazetecilik okumak için 1997de<br />

İstanbul’a gittim. Okurken çeşitli TV kanallarında<br />

dış haberler servisinde çalışmaya başladım. Ama<br />

ne şartlar istediğim gibi oldu ne de ben cevval bir<br />

gazeteci olacak kişiymişim. 2004'te evlenip İzmir’e<br />

yerleştim.<br />

e-ticarete yönelme konusunda karar<br />

verme süreciniz nasıl gelişti?<br />

İzmir’de dışa ticarete yöneldim. İhracat ve ithalat<br />

süreçlerini öğrendim. Çalıştığım firmalar inanılmaz<br />

vizyonsuz ve gelişime kapalı firmalardı. Şehre uzak<br />

sanayi bölgesinde çalıştığım için çoğu siparişimi online<br />

veriyordum ama çalıştığım firmayı mesela on-line<br />

satışa ikna edemiyordum. O yıllardan hep aklımda<br />

on-line işler yapma hevesi vardı.<br />

Blog yazmaya ve anne-bebek dünyasına<br />

girişiniz nasıl oldu?<br />

Aslına hamilelik ve annelik süreci kadınların bir<br />

nev’i askerlik anısı gibi olduğundan konuşmaya<br />

(ve yazmaya) doyamıyoruz ☺ Ben de herkes gibi<br />

biraz hamilelik biraz lohusalık anlatmaya başlayınca<br />

ve eşzamanlı doğum yaptığımız diğer annelerle<br />

etkileşime başlayınca bundan çok keyif almaya<br />

başladım. İlk çekirdek müşterilerim zaten bu<br />

annelerdi. Sonradan adının “networking” olduğunu<br />

öğrendiğim süreç, blog yazınca kendiliğinden oluşmuş<br />

oldu.<br />

NYX<br />

181


Röportaj<br />

Marka olma sürecinizden biraz bahseder<br />

misiniz? ABD’li iyi bir markanın<br />

distribütörlüğünü yaparken size “kendi<br />

markamı üretmeliyim” dedirten neydi?<br />

Birincisi ithalata gelen dengesiz vergiler ve döviz<br />

kurunun oynaklığı. 8 sene önce TR’deki satış fiyatına<br />

şu an ben satın alamıyorum bu ithal markanın tek<br />

bir ürününü. 8 yıl içinde TL- USD lehine 5 kat daha<br />

değersiz hale geldi ne yazık ki. İkincisi Türkiye’nin<br />

tekstil ülkesi olması ve ipliğin işlenmesinden<br />

dokumasına ve dikimine dek tüm sürecin belki de<br />

dünyanın en iyisi olmasının avantajını kullanma<br />

isteği. Türkiye, tekstilde gerçekten çok çok iyi.<br />

Yabancı markaları da çok iyi biliyoruz ve aramızdaki<br />

kalite farkı inanın fersah fersah. İlk yıllarda fason<br />

ürettirdiğim ürünleri 4 yıldır kendi bünyemdeki<br />

atölyede üretiyorum. Böylece üretim sürecinin<br />

başından sonuna kaliteyi yakalayıp tüm ipleri elimde<br />

tutmuş oluyorum.<br />

Ürünleriniz şu an 18 ülkeye ithal ediliyor.<br />

Dünyaca ünlü isimlerin tercih ettiği bir<br />

marka oldunuz. Bu kadar büyüyeceğinizi<br />

hayal etmiş miydiniz?<br />

Hayal kurmak bu işin olmazsa olmazı. Her şey<br />

hayal etmekle ve kendi kendine “saçmalama, o<br />

kadar da uzun boylu değil” derken bir yandan da<br />

çaktırmadan hedefe kitlenmekle başlar. Tanımdan<br />

çok hoşlanmasam da “evrene mesaj gönderip” vee<br />

fakat ilaveten çok çalıştım/çalıştık.<br />

Girişimci olmak isteyen kadınlara neler<br />

tavsiye edersiniz?<br />

Hemencecik yukardaki cevabıma da ekleme yaparak<br />

buna cevap vereyim. Kuru kuru hayal sadece hoş<br />

vakit geçirmeye yarar. Bir kere işinizle ilgili ıncık<br />

cıncık her detaya hakim olmanız şart. Muhasebeden<br />

müşteri ilişkilerine dek her şeyi severek yapmanız<br />

gerek. Beyaz yakalı çalışansanız ve yoğun çalışma<br />

saatlerinden bunalıp girişimci olmak istiyorsanız<br />

mesela çok makul bir istek değil zira beyaz yaka<br />

çalışandan daha çok çalışıp daha az tatil yaparken<br />

bulabilirsiniz kendinizi. Para kazanmak birincil<br />

motivasyon olmamalı. İşinizi iyi yapınca zaten<br />

bunun karşılığını alıyorsunuz. Motivasyonunuz<br />

her zaman “tutku” olmalı. 7/24 işinizi geliştirmeyi<br />

düşünüyorsanız yıllarca bıkmadan usanmadan<br />

çalışmaya varsanız girişimcilik muhteşem bir mecra.<br />

Kadınların, özellikle annelerin tek koltuğa onlarca<br />

karpuz sığdıran birer İsviçre çakısı olduğunu<br />

biliyorum. Bu yüzden kadınların çok daha başarılı<br />

girişimciler olduğunu düşünüyorum. Yeter ki tutkuyla<br />

çalışmanın zevkine varsınlar.<br />

NYX<br />

182


NYX<br />

183


NYX<br />

184


Moda<br />

2022 Gelinlik<br />

Trendlerine<br />

Genel Bakış<br />

Oleg Cassini, 2022 yılının yükselen trend<br />

gelinliklerini ve elbiselerini sundu.<br />

Yıllardır gelinlerin en çok tercih ettiği<br />

danteller, payetler ve tüller 2022’de<br />

de gelinliklerde popüler olmaya<br />

devam ederken,<br />

2021-2022 trendlerinden olan<br />

danteller ve işlemeler; sadelik<br />

içerisinde bir hareket isteyen gelinler<br />

için kollarda ve eteklerde harika bir<br />

görünüme kavuşuyor.<br />

NYX<br />

185


Oleg Cassini<br />

Helenistik Çağına Devamı!<br />

Omuzdan sırt bölgesine oval bir biçimde uzanan dekolteye eşlik eden kalın boncuklu askılar…<br />

Bu kalıpsal güç birliği ortaya kuvvetli boyun ve sırt estetiği sağlarken göğüsten bele vücudu<br />

saran kesimiyle Helenistik döneme vurgu yapan gelinlikler zarafet ve gençliğin temsilcisi<br />

olmaya aday.<br />

NYX<br />

186


Moda<br />

Oleg Cassini<br />

NYX<br />

187


Oleg Cassini<br />

Tül Fiyonk Detayları Geri Döndü<br />

Tül trendi yükselişini sürdürüyor. Ama bu kez vücudun en estetik bölgelerinden birinde hayat buluyor.<br />

Dantel ve tülün birleşmesiyle askıları tamamen tül fiyonk tasarlanan gelinlikler oyuncu cazibesi yüksek<br />

görünümler yaratırken, askılar farklı görüntüler için istenildiği gibi bağlanabiliyor. Ayrıca kol arkasını<br />

kapatan ve pelerinimsi etki yaratan uzun tüllerin görkemli duruşu da bu tasarımsal kalıbın favori görünüm<br />

olmasının bir diğer nedeni olarak ortaya çıkıyıor.<br />

NYX<br />

188


Moda<br />

Oleg Cassini<br />

Göz Alan Cesur Modeller<br />

Parlak kumaşı, ince ip askıları, göğüs ve derin sırt dekolteleriyle göz alıcı bir görünüm ortaya koyan gelinlikler<br />

adeta dişil enerjinin yansıması. Yırtmaçların kullanıldığı gelinlikler ise feminen duruşu ile gelinlerin bu<br />

sezonda da favorilerinden oluyor. Unutulmaz düğün gecelerinin ilgi odağı olmak isteyen kendinden emin,<br />

özgüvenli gelin adayları için bu tarz cesur gelinlikler göz kamaştırıcı bir seçenek.<br />

NYX<br />

189


Vakko Wedding<br />

2022 İlkbahar-Yaz sezonunda<br />

ışıltılı bir dünyanın kapılarını aralıyor<br />

NYX<br />

190


Moda<br />

Berta / Wakko Wedding<br />

Gelinlik modasını, hayatlarının en özel<br />

gününe hazırlanan gelin adayları ile<br />

buluşturan Vakko Wedding, tüm ihtişamıyla<br />

İlkbahar Yaz sezonunu karşılıyor. Birbirinden<br />

özel tasarımlarla pek çok alternatifi<br />

barındıran Vakko Wedding, en özel gelinlik<br />

tasarımlarının yanı sıra Pronovias, Vakko<br />

Couture ve abiye tasarım markalarının da<br />

en özel tasarımlarını sunuyor. Sezonun<br />

trendleri arasında; çiçek motifleri, tüyler,<br />

korse kalıpları, derin göğüs dekoltesi ve<br />

yırtmaçlar, kabarık kol detayları, fırfırlı<br />

etekler, ışıltılı dantel işlemeleri yer alıyor.<br />

NYX<br />

191


NYX<br />

192<br />

Monique Lhuillier / Wakko Wedding


Moda<br />

Elie Saab / Wakko Wedding<br />

NYX<br />

193


NYX<br />

194<br />

Milla Nova / Wakko Wedding


Moda<br />

Milla Nova / Wakko Wedding<br />

NYX<br />

195


NYX<br />

196<br />

Zuhair Murad / Wakko Wedding


Moda<br />

Zuhair Murad / Wakko Wedding<br />

NYX<br />

197


Zamanın Ötesinde Gelinlikler<br />

NYX<br />

198


Moda<br />

Minimal çizgileri, kusursuz detayları ve abartıdan<br />

uzak sade formlarıyla gelinlik tasarımını yıllardır<br />

farklı bir boyuta taşıyan BÉGUM Bridal Design<br />

House, kadınların hayallerini kumaşlara yansıtıp<br />

gerçeğe dönüştürüyor. Gelinlerin yalnızca düğün<br />

günü değil üzerinden yıllar geçtikten sonra bile<br />

dönüp baktıklarında mutlu olabilecekleri stil<br />

sahibi gelinlikler tasarlama bilinciyle hareket<br />

eden BÉGUM Bridal Design House’un kurucu ve<br />

tasarımcısı Begüm Salihoğlu, her tasarıma ayrı bir<br />

özenle imzasını bırakıyor.<br />

Kumaş, dantel ve tüllerin birbiriyle dans ederek<br />

eşsiz bir performans sergilediği BÉGUM Bridal<br />

Design House gelinlikleri, yaydığı güzel enerjisiyle<br />

mekanın aurasını etkisi altına almayı başarıyor.<br />

Gelinlerin karakterlerini yansıtan orijinal<br />

tasarımlarıyla BÉGUM markası, sofistike ve zarif<br />

bir güzellik anlayışı sunuyor.<br />

NYX<br />

199


Victoria's Secret'ın<br />

İkonik Koleksiyonu<br />

''Body by Victoria''<br />

Yepyeni Renkleriyle<br />

Sezona Giriş Yaptı<br />

Victoria’s Secret’ın göz kamaştırırken rahatlığından<br />

ödün vermeyen kadınlara hitap eden klasiklerinden<br />

Body by Victoria, canlı renklerin hakim olduğu<br />

Sonbahar’21 koleksiyonunda yine sizi yalnız<br />

bırakmıyor. Vücudunuzda yokmuş hissi yaratacak, yeni<br />

dantel modelleri ve sezona uygun farklı renkleriyle<br />

dikkat çeken Body by Victoria modelleri sayesinde<br />

kendinizi hiç olmadığınız kadar iyi hissedeceksiniz.<br />

Resimsel desenleri ve zengin renk tonlarının hakim<br />

olduğu yeni koleksiyonun yumuşak kumaşları ve<br />

vücut hatlarını saran özel kesimleri, sunduğu model<br />

alternatifleriyle günlük kullanım için çok ideal.<br />

NYX<br />

200


İç Giyim / Moda<br />

Danteller, tüller ve<br />

çiçek desenleriyle<br />

iç giyimde<br />

romatizm rüzgarı<br />

I.D. SARRIERI / BEYMEN<br />

I.D. SARRIERI / BEYMEN<br />

LOVE STORIES / V2k Designers / VAKKO<br />

V2k Designers, iç giyim<br />

seçkisinde master modeller,<br />

geleneksel tarzdan ödün<br />

vermeden şıklığı yakalamak<br />

isteyen şehirli kadının<br />

beklentisini karşılıyor.<br />

İncelikli detaylarla süslenmiş<br />

iç giyim modellerinde, zaman<br />

zaman sadelik bazen de ihtişamlı<br />

silüetler göze çarpıyor.<br />

Naif ve romantik detaylarıyla<br />

göz dolduran iç giyim ürünlerine,<br />

iddialı ve ne istediğini bilen<br />

metropol kadınına özel çarpıcı<br />

tasarımlar eşlik ediyor.<br />

NYX<br />

201


Mücevher<br />

Fransız yönetmen Stoklasa, mücevher markası Kısmet By Milka’nın<br />

aslan yüzük tasarımını hikayeleştirdiği özel çekimler sayesinde,<br />

ilk kez bir Türk markasıyla bir araya geldi.<br />

Mücevher tasarımcısı Milka Karaağaçlı’nın<br />

imzasını taşıyan, dünyaca ünlü isimlerin<br />

tercih ettiği Kısmet by Milka’nın<br />

ikonik tasarımı aslan yüzük, moda<br />

dünyasının önemli yönetmenlerinden<br />

Piotr Stoklosa’nın kısa film tadındaki<br />

çekimleriyle tutkunlarını sıra dışı bir<br />

yolculuğa çıkardı.<br />

Madonna'dan Naomi Watts'a, Britney<br />

Spears'dan Anne Hathaway'e dünyaca<br />

ünlü isimlerin takip ettiği Kısmet by Milka,<br />

Dior ve Chanel gibi moda devlerinin<br />

vazgeçemediği isim olarak bilinen Fransız<br />

yönetmen ile eşsiz bir sanatsal çalışmayı<br />

hayata geçirdi.<br />

‘’ Dünyanın tanınmış moda markalarının peşinden<br />

koştuğu Stoklosa’nın ilk kez bir Türk markasıyla<br />

bir araya gelmesi oldukça heyecan verici…’’<br />

Kısmet by Milka’nın kurucusu Milka Karaağaçlı’nın ilham<br />

veren aslan yüzüğünün çizim aşamasından, tasarım<br />

aşaması ve ardından son olarak gerçeğe dönüşme sürecinin<br />

hikayeselleştirildiği heyecan verici anlar çekimlerde yer aldı.<br />

Aslan yüzük ise içinde barındırdığı maneviyat derinliğiyle<br />

marka hikayesinin mutlak başarısını gözler önüne seriyor.<br />

Innerland Koleksiyonu’na ait bu eşsiz parça; aslanın alnında<br />

yer alan damlası ile tüm göz alıcılığını vurguluyor. Görkemli<br />

yelesinin her bir parçası el yapımı tel sarılı mızraklardan oluşan<br />

ve her ucunda 3 ışıltılı beyaz pırlantaların kullanıldığı aslan<br />

yüzüğün hikayesi ve ince el işçiliğiyle bir araya gelme süreci<br />

Piotr Stoklosa’nın gözüyle tekrardan hayata geçiriliyor.<br />

Videoyu izlemek için linke tıklayın: https://youtu.be/nFZmuNK7jR0<br />

NYX<br />

202


Mücevher<br />

MON REVE YENİ SEZON KOLEKSİYONU:<br />

FAIRY TALES 2022<br />

Tasarımcı Betina Demişulam tarafından yaratılan Türk tasarım markası MON REVE,<br />

Sonbahar - Kış Koleksiyonu Fairy Tales 2022 ile ilhamı gibi adını da masallardan alan<br />

beş eşsiz koleksiyon sunuyor.<br />

Cinderella koleksiyonu; zincirler<br />

ve uçlarında yer alan masaldaki<br />

şans, sevgi ve iyiliği anımsatan<br />

anlamlarıyla charm’lardan<br />

oluşuyor.<br />

Beauty And The Beast koleksiyonu<br />

tıpkı masaldaki gibi esas güzellik<br />

sevgidir fikrinden yola çıkıyor.<br />

Günlük endişelerden kurtulmak<br />

için cesaret ve güç veren Ruby<br />

(Yakut) ile çoğalmayı, büyümeyi<br />

üreten enerjisiyle Zoisite<br />

taşlarının kombinasyonundan<br />

oluşan Hansel & Gretel<br />

koleksiyonu ilhamını; masalda<br />

bahsedildiği gibi iki kardeşin<br />

birbirini desteklemesini ve<br />

birliktelikleri sayesinde hayatta<br />

kalmalarından alıyor.<br />

Fairy Tales 2022 içerisinde yer alan<br />

The Little Prince koleksiyonu ile<br />

bu sezon ilk kez kolye ve bileklik<br />

modelleriyle erkeklere özel<br />

tasarımlar sunuyor.<br />

Gri ve yeşil labrodorit taşının<br />

kullanıldığı The Little Mermaid<br />

koleksiyonu; mucizelere inanmayı<br />

simgeliyor.<br />

NYX<br />

203


2<br />

1<br />

3<br />

Stilinizi tamamlayacak<br />

ışıltılı aksesuarlar<br />

4<br />

6<br />

5<br />

7<br />

8<br />

1- ALTINBAŞ 2- ATASAY 3- ATASAY 4- ALTINBAŞ 5- BALENCIAGA/ BEYMEN 6- ARİŞ 7- ARİŞ 8- ETRO / BEYMEN<br />

NYX<br />

204


1<br />

Mücevher<br />

3<br />

2<br />

6<br />

4<br />

5<br />

8<br />

11<br />

9<br />

6<br />

7<br />

12<br />

10<br />

1-PERACAS 2- GLAMIRA 3- ALEXANDER MCQUEEN 4- BOTTEGA VENETA / BEYMEN 5- ALTINBAŞ 6- IPEKYOL<br />

7- ARİŞ 8- ALTINBAŞ 9- ISABEL MARANT / BEYMEN 10- PERECAS 11- ATASAY 12-JUJU<br />

NYX<br />

205


Sanatın<br />

Gözü<br />

FULDEN KARAYEL<br />

Sanat Danışmanı<br />

fulden.karayel@nyxmag.com<br />

Küresel İklim<br />

Krizinden<br />

İlham Alan<br />

Sanatçılar<br />

Dünya olarak stresli ve zor<br />

günlerden geçiyoruz. Pandemi,<br />

deprem, sel felaketi, müsilaj ve<br />

yangınlar derken sanki tarihin en<br />

kötü günlerine tanıklık ediyoruz.<br />

Hal böyle olunca hepimizin<br />

kendini iyi ve güçlü hissetmeye<br />

ihtiyacı var. “Peki kendimizi bu kaosun içinde nasıl<br />

iyi hissedebiliriz?” dediğinizi duyar gibiyim. Kimisi<br />

üreterek, kitap okuyarak, müzik dinleyerek, kimisi<br />

de sergi gezerek üstesinden gelmeye çalışıyor. Buna<br />

pek çok örnek verilebilir. Öyle ki ülkemizde bu zor<br />

süreçte sanat üreten ve küresel iklim krizine atıfta<br />

bulunan nice başarılı sanatçılarımız var.<br />

NYX<br />

206


İşte o sanatçılar ve eserleri<br />

Sanatın Gözü<br />

AZADE KÖKER<br />

Çalışmalarında doğayı, kültürel bir yapı olarak<br />

müzakere eden Köker, insanlar tarafından<br />

müdahaleye uğramış bir doğanın görüntülerini<br />

yaratıyor ve bunları yüzeyde tekrar eden bir<br />

desen aracılığıyla tahlil ediyor. Sanatçı bu yılki<br />

Contemporary İstanbul’daki eseri Lockdown ile ise<br />

bütün dünyayı hareketsiz hale getiren ve binlerce<br />

insanın ölümüne neden olan epidemik felaket<br />

sonrası insanın ve bilimin doğaya teslimiyetini<br />

anlatmaya çalıştı.<br />

ERSİN HAN ERSİN<br />

Ersin Han’ın Odunpazarı Modern Müzesinde<br />

yer alan Ağaca Övgü ve Bir Hayvanın Gözünden<br />

eseri tam ormanlardaki yaşadığımız zor zamanları<br />

yansıtmıştı. Üç boyutlu yerleştirmeler Ağaca Övgü<br />

ve Bir Hayvanın Gözlerinden; izleyicinin ormanı<br />

kimi yerleşik sakinlerinin bakış açısıyla tecrübe<br />

etmesini sağlıyor. Marshmallow Laser Feast'in<br />

insanların doğayla bağını, bilimsel araştırmalarla<br />

yaratıcı vizyonu birleştirerek yeniden güçlendirme<br />

yolculuğunu sanatseverlerle buluşturuyor.<br />

VIKTOR LYAGUSHKIN ve<br />

DMITRIY BELENIKHIN<br />

Küresel ısınma nedeniyle dünyada<br />

buzullar eriyor ve su kaynaklarında<br />

önemli sıkıntılar meydana geliyor.<br />

Canlı hayatını ve doğayı ciddi anlamda<br />

tehdit eden bu gibi olumsuzluklara<br />

dikkat çekmek amacıyla denizin<br />

altında fotoğraf sergisi açtılar.<br />

Sergideki fotoğrafları görmek isteyen<br />

ziyaretçilerin ise dalgıç kıyafetleri ve<br />

oksijen tüpleriyle su altında uzun süre<br />

kalmaları gerekiyor.<br />

NYX<br />

207


ELMAS DENİZ<br />

Elmas Deniz’in Satın Almak İstediğim Ağaç adlı<br />

işinde 600 yıllık bir ağaç yer alıyor ve gayrimenkul<br />

parçasının görüntülenme şekline benzer bir şekilde<br />

görüntüleniyor. Alıcı adayının düşünceleri, ironik<br />

bir alt metinle beliriyor ve sahip olma çabası bir<br />

saçmalığa indirgeniyor.<br />

HALE TENGER<br />

Hale Tenger’in Geyiğin Aynası Büyü eserinde<br />

denizaltı pencerelerini andıran silindirlerin içinde,<br />

vakarlı bir geyikle karşılaşıyorsunuz. Geyiğin Aynası<br />

ismini Edip Cansever’in “Rüzgarların Dinlendiği<br />

Yer” şiirinden alıyor. Geyik motifi dünyanın değişik<br />

bölgelerindeki birçok farklı mitolojide büyü ya da<br />

lanet simgesi olarak karşımıza çıkar, diğer deyişle<br />

kimi zaman olumluyu, kimi zaman da olumsuzu<br />

işaret eder. Geyiğin Aynası Büyü bu iki zıt hali<br />

birden barındırıyor. Birincil olarak olumluyu, ikincil<br />

olarak ise olumsuzu duyumsamamıza ön ayak<br />

oluyor. Videodaki geyik ilk bakışta izleyicide bu<br />

büyülü ve ümit veren duyguları uyandırıyor olsa<br />

da daha derin soluklu bir bakışta geyiğin sadece<br />

sudaki kendi yansımasına bakmadığını, bir yandan<br />

da kuyunun dibinde olan bizlere baktığını fark<br />

etmemek mümkün değil.<br />

NADİDE AKDENİZ<br />

Nadide Akdeniz’in eserlerinde sıklıkla bitkiler,<br />

ağaçlar, yapraklar, sarmaşıklar, meyveler ve<br />

çiçeklerle yaşamaya ve hareket etmeye başlayan<br />

organik evreni göreceksiniz. Nadide Akdeniz’in<br />

fantastik-gerçekçi dünyasında sıradan yaşamın<br />

göstergeleri olarak beliren nesneler topluma,<br />

insana, zamana işaret eden semboller olarak varlık<br />

kazanır. Beyaz bir örtü, bir çaydanlık, bir şapka,<br />

demlik, sandalye, ayakkabı, manken ya da oksijen<br />

tüpünün düşünsel, psikolojik ve sosyo-kültürel<br />

açılımları yüklü metaforlar olarak resimlerinde<br />

yerini alır. Kimliğin kültürel yükleri, yaşamın dişil<br />

döngüsü, kadınlık, erotizm ve cinsellik konuları hiç<br />

de ürkek olmayan dişil bir sembolizm içinde kendini<br />

gösterir.<br />

NYX<br />

208


Sanatın Gözü<br />

SALT BEYOĞLU / İKLİMCİL<br />

Mevsimler Sürüklenirken Sergisi<br />

İnsan faaliyetleri iklimleri değiştirirken nasıl<br />

beslenilmesi gerektiğini inceleyen iklimcil:<br />

Mevsimler Sürüklenirken, hem bir sergi hem<br />

de iş birliklerine dayalı bir kamu programı<br />

olarak SALT Beyoğlu’nda gerçekleştiriliyor.<br />

Etçil, hepçil, yerelci, vejeteryan ya da vegan<br />

beslenmeden farklı biçimde, iklimcil kavramı<br />

bir ürünün içerdiklerinden ziyade, gıda üretimi<br />

ve tüketiminin seyrini etkileyen alışılmadık<br />

mevsim koşulları ve iklim olaylarıyla ilişkisi<br />

üzerinden tanımlanıyor. Bugünün gıda<br />

altyapısı ve yeme içme alışkanlıklarını,<br />

sistemli bir sürekliliği olmayan, art arda<br />

yaşanmayan, aralarında bir bağlantı ve<br />

tutarlılık bulunmayan yeni kuraklık döngüleri,<br />

bozulmuş yağış düzenleri ve kıyı dönüşümleri<br />

şekillendiriyor.<br />

GÜLSÜN KARAMUSTAFA<br />

Sanatçı 70’lerden 80’lerin başına dek Türkiye’de<br />

kırsaldan kente yaşanan yoğun göçün etkilediği, maddi ve<br />

görsel kültürde oluşan değişimi insan figürü üzerinden<br />

resmediyor.<br />

AHMET DURU<br />

Ahmet Duru doğanın<br />

makro ve mikro<br />

manzaralarını farklı<br />

anlatım biçimleriyle<br />

sunarken, üretiminde<br />

çoğunlukla doğada<br />

yaptığı uzun<br />

yürüyüşlerden<br />

ve gözlemlerden<br />

yararlanıyor.<br />

NEYRAN TURAN<br />

İklim değişikliğinin getireceği sıkıntıları ve bunların<br />

çözüm yollarını inceleyen Neyran Turan, yeni bir mimari<br />

derken haklı olarak bunun kültürel ve politik bir bakış<br />

olduğunu da vurguluyor. İnsanoğlunun acımasızca<br />

bozduğu ekolojik sistemi, çevre ve iklim felaketlerini<br />

ve bunların nasıl geriye döndürülebileceğini çalışan<br />

Turan, pandemi başladıktan sonra projesini çok da<br />

değiştirmemiş, çünkü zaten pandemi bu sorunları<br />

görünür hale getirmiş. Bundan sonra da dünya hiçbir<br />

zaman eskisi gibi olmayacak görüşünde.<br />

NYX<br />

209


Gülsün Karamustafa<br />

Görsel Sanatçı<br />

Ülkemizde öyle önemli ve başarılı sanatçılar var ki kendine has tarzlarıyla çağdaş sanatımızın ismini tüm<br />

dünyaya duyurmuş, hayatlarını sanata adamış çok değerli sanatçılar…<br />

Öyle ki başarılı sanat eserleriyle adından sıkça söz ettiren adeta neden hiç büyük kadın sanatçı yok sorusunun<br />

en güzel kanıtı o ve Türkiye’nin en önemli güncel sanatçılarından biri Gülsün Karamustafa.<br />

Onun çalışmalarında duvarlar ve endişe göremezsiniz. Eserlerinde en canlı renkler, her dile ait detay ve emek<br />

var. 40 yılı aşkın sanat pratiğinde göç, yerellik, kimlik, kültürel farklılık ve toplumsal cinsiyet gibi güncel olan<br />

konuları farklı açılardan ele alan sanatçının resim, enstalasyon, video ile performans gibi çeşitli mecralar<br />

üzerinden eserlerini görebilirsiniz.<br />

Gülsün Karamustafa’nın, eserleri Tate Modern, Londra, Guggenheim Müzesi, New York, Contemporary Art<br />

Chicago, Modern Sanatlar Müzesi, Paris, Ludwig Müzesi, Köln, Mumok, Viyana, İstanbul Modern ve Arter<br />

koleksiyonlarının yanı sıra, nitelikli özel koleksiyonlarda da yer alıyor. Sanatçı aynı zamanda BüroSarıgedik<br />

tarafından temsil ediliyor ve Avrupa ve Kuzey Amerikada’ki kişisel sergilerinin yanı sıra aralarında İstanbul, São<br />

Paulo, Kwang-ju, Kiev ve Sevilya’nın da bulunduğu birçok uluslararası bienale katılarak büyük ilgi gördüğünü de<br />

buradan duyurmuş olalım.<br />

Avrupa’nın en prestijli sanat ödülü Roswitha Haftmann Ödülü'ne layık görülen Gülsün Karamustafa ile sanat<br />

hayatını ve ödülünü konuştuk…<br />

Röportaj: Fulden Karayel / fulden.karayel@nyxmag.com<br />

NYX<br />

210


Ben bir hikaye<br />

anlatıcısıyım.<br />

Sanatın Gözü<br />

Sanatla tanıştığınız ilk yıllar nasıldı?<br />

Biraz bahsetmek ister misiniz?<br />

1960’ların sonunda Güzel Sanatlar Akademisi<br />

öğrencisi olmak ayrıcalıklı bir konumdu. Bugüne<br />

oranla çok az sayıda öğrencisi olan kurumda,<br />

dönemin önemli sanatçıları ile birebir karşılaşıyor<br />

ve atölyelerinde buluşuyordunuz. Benim<br />

Akademi’ye başlamadan önce başka bir ayrıcalığım<br />

daha olmuştu. Ankara`da TED Ankara Koleji’nde<br />

okurken resim hocalarım Eşref Üren ve Turgut<br />

Zaim’di. İkisinin de sanatta devam etme kararlılığımı<br />

fark edince bana gülerek, “çok zor ve eziyetli bir yol<br />

seçiyorsun, kolay gelsin” dediklerini hatırlıyorum.<br />

Haklıymışlar…<br />

Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinden<br />

mezuniyetiniz?<br />

Bedri Rahmi Atölyesi’nin gününe göre diğerlerine<br />

benzemeyen daha özgür ve bağımsız bir<br />

atmosferi vardı. Doğru bir atölye seçmiş olduğum<br />

düşüncesindeyim.<br />

Bir sanatçı olarak üretme<br />

motivasyonunuzu nelerde buluyorsunuz?<br />

İlham kaynaklarınız neler oluyor?<br />

Ben bir hikaye anlatıcısıyım. Kullandığım<br />

malzemeler değişik, ifade biçimleri ve yöntemler<br />

birbirine benzemiyor, ama en sonunda anlattıklarım<br />

zamana, durumlara ve hayata dair. Bunu yapabilmek<br />

yoğun ve uzun bir gözlem süresi gerektirir.<br />

Sabırla dünyaya ve insana bakmak, yaşanılanları<br />

içselleştirmek ve bir nevi zamanın kaydını<br />

tutmaktan geçer. Bu yüzden bir arada bakıldığında<br />

işlerimin arasında geçirgenlikler görülebilir. Sanki<br />

bir hikayenin devamı gibi, ama hepsi ayrı zamanlara<br />

ve durumlara aittir. Hiçbir şey tekrarlanmaz.<br />

Gülsün Karamustafa’ya Roswitha Haftmann Ödülü<br />

İsviçreli ünlü galeri sahibi Roswitha Haftman, 2001 yılından beri her sene olağanüstü düzeyde sanatsal üretime<br />

imza atmış sanatçılara ödül veriyor. Ne mutlu ki ödül alanlar arasında bu yıl çok değerli sanatçımız da var. Gülsün<br />

Karamustafa, Avrupa’nın görsel sanatlar alanındaki en yüksek parasal desteğine sahip bu sanat ödülü için seçilen<br />

20. sanatçı oldu. Karamustafa’ya ödülü, 3 Aralık 2021 tarihinde İsviçre’de düzenlenecek bir törenle takdim<br />

edilecek.<br />

Aralarında Bern Sanat Müzesi, Basel Sanat Müzesi, Köln’de bulunan Ludwig Müzesi ve Kunsthaus Zürich gibi sanat<br />

kurumlarının direktörlerinin de bulunduğu Roswitha Haftmann Vakfı Yönetim Kurulu, Gülsün Karamustafa’yı<br />

“zamanımızın en sanatsal ve aynı zamanda politik olarak en ikna edici seslerinden biri” olarak tanımlıyor. Vakfın<br />

bugüne kadar ödüllendirdiği sanatçılar arasında Sigmar Polke, Carl Andre, Lawrence Weiner, Jeff Wall, Maria<br />

Lassnig, Pierre Huygues, Cındy Sherman, Michelangelo Pıstoletto, Mona Hatoum, VALIE EXPORT, Peter Fiscli/<br />

David Weiss, Heımo Zobernig, Rosemarie Trockel gibi görsel sanatlar alanına önemli katkılarda bulunmuş pek çok<br />

isim yer alıyor.<br />

NYX<br />

211


Meydanın Belleği, 2005<br />

İki kanallı senkronize video, tek kanal ses 00:17:07<br />

+<br />

Mistik Nakliye, 1992<br />

20 adet metal sepet ve saten yorgan / Enstalasyon görünümü<br />

Kısa süreli bir hapishane deneyimi<br />

yaşadığınız günlerde orada<br />

gözlemlerinize dayanan resimleriniz ilk<br />

kez "Vadedilmiş Bir Sergi’" adlı kişisel<br />

serginizde sergilenmişti. O eserlerden<br />

biraz bahseder misiniz?<br />

1970’lerde yaşadığımız zor günler süresinde<br />

sanatla ilgili üretmek, üretimine değer vermek,<br />

sergilemek, saklamak bizler için öncelikli<br />

değildi. Bir fırtına yaşamaktaydık. Bu bağlamda<br />

yaşadığım hapishane sonrasını unutmamak için<br />

yaptığım resimleri bir dosyaya koyup kaldırdım.<br />

Arkadaşlarımız hala uzun yıllara mahkumken, `bakın<br />

ben de içerde kaldım ve bu resimleri yaptım` diye<br />

sergilemek aklımdan bile geçemezdi. Aradan geçen<br />

42 yılın sonunda SALT`da açılacak “Vadedilmiş Bir<br />

Sergi” için iş seçerken bu resim dosyasına rastladık<br />

ve böylece günışığına çıktı. Gördük ki resimler<br />

sadece zamanı için konuşmuyor aradan geçen inişli<br />

çıkışlı birçok olaya da dokunuyor.<br />

Peki Tate Modern ile olan ilişkiniz?<br />

Pandeminin başındaki en çaresiz günlerimizde de<br />

Tate Modern`in sitesinde kapalılık ve içerde olmayı<br />

konu eden bir yazı eşliğinde bu resimlere referans<br />

verilmesi, meseleyi bir başka yönüyle ele alması<br />

açısından beni memnun etmişti.<br />

Poster için Resim - 1977 1 Mayıs<br />

(Dikiş Makinesiyle Sürekli Kırmızı Bayrak Diken Kadın)<br />

50x70 cm<br />

NYX<br />

212


Sanatın Gözü<br />

Erken Bir Temsiliyetin Sunumu, 1998<br />

Dijital baskı 210x185 cm<br />

+<br />

Oryantal Fanteziler için Pekiştirme Serileri, 1998<br />

Dijital baskı<br />

Üç parça (Değişken boyutlar)<br />

Enstalasyon görünümü<br />

Avrupa’nın en prestijli sanat ödülü<br />

Roswitha Haftmann Ödülüne layık<br />

görüldünüz. Kutlarım. Bu değerli ödüle<br />

sahip olmak nasıl bir duygu?<br />

Aralarında Bern Sanat Müzesi, Basel Sanat Müzesi,<br />

Köln’de bulunan Ludwig Müzesi ve Kunsthaus Zürich<br />

gibi sanat kurumlarının direktörlerinin de bulunduğu<br />

Roswitha Haftmann Vakfı Yönetim Kurulu,<br />

Avrupa’nın görsel sanatlar alanındaki bu en prestijli<br />

sanat ödülü için bu yıl ödüle beni layık gördü.<br />

İsviçreli ünlü galeri sahibi Roswitha Haftmann’ın<br />

(1924–1998) başlattığı bir inisiyatif olan ödül,<br />

2001’den beri her sene olağanüstü düzeyde sanatsal<br />

üretime imza atmış yaşayan bir sanatçıya veriliyor.<br />

Vakfın bugüne kadar ödüllendirdiği sanatçılar<br />

arasında Sigmar Polke, Carl Andre, Lawrence<br />

Weiner, Jeff Wall, Maria Lassnig, Pierre Huygues,<br />

Cındy Sherman, Mıchelangelo Pıstoletto, Mona<br />

Hatoum, VALIE EXPORT, Peter Fiscli/David Weiss,<br />

Heımo Zobernig, Rosemarie Trockel gibi görsel<br />

sanatlar alanına önemli katkılarda bulunmuş pek çok<br />

isim yer alıyor. Ben de bu ödül için seçilen 20. sanatçı<br />

oldum. Ödüller her zaman sanatçıyı onurlandırır ve<br />

memnun eder. Bugüne kadar bana değer veren ve<br />

ödüllendiren herkese şükran borcum var.<br />

samimi olmak, kimseyi rencide etmeden devam<br />

etmek gerekiyor. Bazen işe başlamadan konunun<br />

etik boyutlarını araştırmanın gereğini ve önemini<br />

vurgulamak isterim. Bunun için işin ehli kişilere<br />

danışmanın ve gerektiğinde birlikte çalışmanın<br />

doğruluğuna inanıyorum.<br />

Son olarak yakın zaman içinde ürettiğiniz<br />

eserlerden biraz bahseder misiniz? Yeni<br />

projeleriniz var mı?<br />

27 Kasım 2021’de Hollanda’nın Eindhoven şehrinde<br />

Van Abbe müzesinde büyük bir sergim var. Onun için<br />

birkaç yeni üretim üzerinde birden çalışıyorum. Bu<br />

sergi geçen yıl açılacaktı, fakat pandemi yüzünden iki<br />

kez ertelendi. Umarım tekrar bir kazaya uğramaz.<br />

40 yılı aşkın sanat pratiğinizde göç,<br />

yerellik, kimlik, kültürel farklılık ve<br />

toplumsal cinsiyet gibi konuları farklı<br />

açılardan ele alırken nelere dikkat<br />

ediyorsunuz? Asla yapmam dediğiniz ama<br />

mutlaka şunu yaparım dediğiniz bir şey<br />

var mı?<br />

Sözü geçen konularda çalışmak büyük sorumluluk<br />

istiyor. En ufak bir yanlışlık yapmamak, çok boyutlu<br />

düşünmek, son derece dikkatli ama aynı derecede<br />

NYX<br />

213


Seyahat<br />

Özgürlüğü<br />

Bilançomuz<br />

Vizesiz<br />

Dünya<br />

O. SUAT ÖZÇELEBİ<br />

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri<br />

Kurucusu ve Sözcüsü<br />

Siyasal İletişim Danışmanı<br />

suat.ozcelebi@nyxmag.com<br />

Yine Ağır!<br />

İlkini geçen yıl yayınladığımız seyahat<br />

özgürlüğü bilançosunu 2021 yılında da<br />

güncelledik. Aslında olumluya doğru bir<br />

değişim olduğu söylemek maalesef mümkün<br />

değil. Türkiye’de insanlar hala seyahat<br />

özgürlüğü konusunda dünyada birçok ülkede<br />

eşi benzeri olmayan sorunlarla karşı karşıya.<br />

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri olarak 11 yıldır hem<br />

bu algıyı değiştirmek hem de kamu otoritesinin<br />

ciddi değişiklikler yapması için kampanyalar<br />

yapıyoruz, sorunları duyurmaya çalışıyoruz.Temel<br />

bir insan hakkı olan “seyahat özgürlüğü” konusunda<br />

2021 yılında da Türkiye’de maalesef bir ilerleme<br />

kaydedilemedi.<br />

Yurtdışı Çıkış Harcı<br />

Dünyada sadece özel yasasıyla birlikte Türkiye’de olan<br />

bir uygulama. (Başka ülkelerde turistler dahil özellikle<br />

uçak biletlerine giydirilerek herkese uygulanan çıkış<br />

harçlarından farklı bir uygulama)<br />

7 yaş üzerinde olan bazı istisnalar dışında tüm<br />

yurttaşlarımızın yurt dışına çıkarken ödedikleri bir<br />

harçtır. 15 lira idi, 50 liraya çıkarıldı. Cumhurbaşkanının<br />

150 liraya kadar artırma yetkisi var.<br />

NYX<br />

214


Vizesiz Dünya<br />

Pasaport<br />

T.C. pasaportu Dünyanın en pahalı pasaportu ünvanını<br />

döviz kurundaki oynamalar nedeniyle Avustralya<br />

pasaportuna devretti. Şu anda dünyada 2. En pahalı<br />

pasaport. Ancak asgari ücret karşılaştırması ile birlikte<br />

ele aldığımız zaman dünyanın açık ara en pahalı<br />

pasaportu. 10 yıllık pasaport tam 1.265,40 TL.<br />

Pasaportumuzun dünyada eşi benzeri olmayan<br />

özellikleri var:<br />

Her yıl otomatik olarak zamlanan dünyanın tek<br />

pasaportu. Özel yasa gereği her yıl ekim ayında<br />

yeniden değerleme oranında zamlanıyor.<br />

Pasaportlarımız Darphane’de basılıyor ve maliyeti<br />

sadece 8,26 lira (2018) ve biz 150 katı ücret<br />

ödüyoruz.<br />

24 yaşın altındaki öğrenciler sadece defter ücreti<br />

ödeyerek, 160 liraya pasaport sahibi olabiliyorlar.<br />

Ancak öğrenci olmayan tüm çocuklarınız için 5<br />

yıllık pasaporta 10 yıllık pasaport ücreti ödemek<br />

zorundasınız.<br />

Dünyanın birçok ülkesinde yaşlılar için (+65 yaş)<br />

pasaport ücretleri indirimli Türkiye’de bu da<br />

uygulanmıyor.<br />

Çipli pasaporta geçildikten sonra pasaport sayfa sayısı<br />

64 olarak korunmuştu, fakat son 2 yıldır pasaportların<br />

sayfa sayısı yarıya yakın düşürüldü. Artık 38 sayfa.<br />

Yani daha hızlı dolacak ve tekrar ücret ödemek<br />

zorunda kalacağız.<br />

Yeşil Pasaport Ayrımcılığı<br />

Dünyada 3 çeşit, Türkiye’de 4 çeşit pasaport var.<br />

4. pasaportun adı Hususi (Yeşil) pasaport, devletin<br />

bürokratları ve ailelerine vize ve harç için sağladığı bir<br />

imtiyaz. Ancak yaklaşık 1,5 milyon kişinin kullandığı<br />

bu imtiyaz yurttaşlar arasında ayrımcılık yaptığı<br />

için Anayasa’nın kanun önünde eşitlik ilkesine açık<br />

bir şekilde aykırıydı. Şimdi bu ayrıcalık artırıldı,<br />

belli ihracat koşullarını yerine getiren şirketlere, iş<br />

adamlarına ve son olarak belli bir süre görev yapmış<br />

avukatlara da veriliyor.<br />

Sayıları gittikçe artan ve sadece 160 lira defter ücreti<br />

ödeyen, harç ödemeyen yeşil pasaportlular açık bir<br />

eşitsizliğe imza atıyorlar.<br />

Özellikle son aylarda ortaya çıkan gri pasaport<br />

skandalları nedeniyle “yeşil pasaport” için de bazı<br />

kısıtlamalar getirilmesinden söz ediliyor.<br />

NYX<br />

215


Vizesiz Dünya<br />

Temel bir insan hakkı olan<br />

“seyahat özgürlüğü” konusunda<br />

2021 yılında da Türkiye’de<br />

maalesef bir<br />

ilerleme kaydedilemedi.<br />

Vize Sorunları<br />

Avrupa Birliği (AB) haksız vize uygulamalarını ve<br />

yüksek vize harçlarını sürdürüyor. Giriş kapılarında<br />

ve konsolosluklardaki kötü muamele ve keyfi vize<br />

vermeme tutumunda belli bir iyileşme olsa da<br />

maalesef bu uygulamalar da sürüyor. Hala vize<br />

işlemlerinde defalarca vize almış kişiler için bile<br />

gereksiz bir bürokrasi ve evrak yığını ile insanlar adeta<br />

bezdirilmeye, caydırılmaya çalışılıyor.<br />

Geri Kabul Antlaşması ve ardından yürürlüğe gireceği<br />

belirtilen “vize muafiyeti” hala bir hayal olarak<br />

duruyor. 60 Euro olan schengen vize ücreti 2020<br />

yılında Avrupa Komisyonu tarafından 80 Euro’ya<br />

çıkarıldı. Ayrıca vize işlemlerini yapan bürolar<br />

20 Euro daha alıyorlar. 4 kişilik bir ailenin AB seyahati<br />

ulaşım, konaklama ücretleri hariç toplam vize ücreti<br />

320 Euro’yu buluyor. Temel bir insan hakkı olan<br />

seyahat özgürlüğü, Ankara Antlaşması’yla tanınmış ve<br />

işletilmeyen “Vizesiz Avrupa” hedefleri, bugün AB için<br />

Türkiye ile siyasi bir pazarlık konusuna indirgenmiş<br />

durumda.<br />

Pandemi nedeniyle vize aldığı halde bunları<br />

kullanamayan kişilerin vize ücretlerinin iadesi ya da<br />

aynı sürelerle yeni vizeler verilerek bu haklarının<br />

güncellenmesi ile ilgili de hiçbir şey yapılmadı. Vizeler<br />

yandığı ile kaldı.<br />

AŞI PASAPORTU<br />

Pandemi ile birlikte vizelerle ilgili yeni başlıklar ve<br />

yurttaşlarımızdan bürokratik farklı talepler beklenmesi sürpriz<br />

olmayacak. Örneğin kimi AB ülkelerine girmek için 2 doz aşı ve<br />

14 günlük karantina yaşamamak için 48 saat içinde yapılmış<br />

Covid-19 testi şu anda birçok ülkede uygulanıyor.<br />

AB ülkeleri çift doz Biontech aşısı olmuş kişileri kabul ederken<br />

İngiltere kırmızı listeden yeni çıkardığı Türkiye için çift doz<br />

Biontech aşısı olsanız bile gittiğiniz adreste 10 gün karantinayı<br />

zorunlu kılıyor.<br />

Dünyada ABD dahil birçok ülkede pandemi ve aşı uygulamaları ile<br />

seyahat kuralları değişiklik gösteriyor. Seyahatinizi planlamadan<br />

önce güncel bilgilere ulaşmak çok önemli.<br />

Örneğin Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin bütün güncel seyahat<br />

kuralları ve aşı ile ilgili bilgileri “Reopen EU”<br />

(https://reopen.europa.eu/en) adlı internet sayfasından<br />

edinebilirsiniz. Bu kuralların ülke bazlı olarak sık sık değiştiğini<br />

tekrar hatırlatıyorum, kontrol etmeyi unutmayın.<br />

NYX<br />

216


NYX<br />

217


İYİ GÜNDE,<br />

KÖTÜ GÜNDE<br />

SOSYAL MEDYA<br />

Post<br />

Büyücüsü<br />

BURÇİN YAŞAR ÜNER<br />

Sosyal Medya Uzmanı<br />

burcin.uner@nyxmag.com<br />

Sosyal medya isim olarak sosyalleşme ve<br />

haber alma anlamlarını içeriyor. İyi günlerde<br />

sosyal medya kullanmak çok keyifli, peki ya<br />

kötü günlerde? Ülkece felaketlerle dolu bir<br />

yaz geçirdik. Önce günlerce süren, bir türlü<br />

söndürülemeyen yangınlarla hem ormanlarımız<br />

hem içimiz yandı, hemen ardından sellerle<br />

kaybettiğimiz koca bir ilçe oldu... Peki bu felaket günlerinde<br />

sosyal medyayı doğru kullanabildik mi?<br />

Sosyal medya kullanırken amacımız iletişim kurmak ve bilgi<br />

paylaşımı yapmak. Sadece kötü günlerde değil her zaman<br />

kimleri takip ettiğimize, kimlerle iletişimde olduğumuza<br />

dikkat etmemiz gerekirken, özellikle felaket günlerinde bu<br />

daha da önem kazanıyor. Çünkü bir olay ne kadar büyükse<br />

bilgi kirliliği de o kadar fazla oluyor. Birçok hesap, resmi<br />

kaynaklar tarafından doğrulanmış bilgileri paylaşmak<br />

yerine, dikkat çekecek ve etkileşimi arttıracak yanlış bilgiler<br />

paylaşıyor. Örneğin biz Manavgat yangınının ne durumda<br />

olduğunu merak ettiğimiz için sosyal medyada gezinirken,<br />

2019’da yanan Avustralya ormanlarından görüntüler<br />

karşımıza çıkabiliyor. Bunun ise bizi o anda psikolojik olarak<br />

daha da çökertmekten başka bir işe yaramadığı bir gerçek.<br />

Ve maalesef kötü kullanımın en masum hali bu.<br />

Daha tehlikeli bir grup ise felaketin sebebini hemen bulanlar.<br />

Yangın şundan çıkmış, teröristler yapmış, x holding yine<br />

otel yapacakmış vb paylaşımlar, bize o anda hiçbir fayda<br />

sağlamamakla beraber, belli bir kesimi hedef gösterip nefreti<br />

onların üzerine yoğunlaştırıyor. Bunun sonuçları ise tehlikeli<br />

olabiliyor.<br />

Yapmamız gerekenin ne olduğuna gelecek olursak; sosyal<br />

medya hem afet sırasında hem de sonrasında gönüllüleri<br />

harekete geçirmek için kullanılabilir. Ayrıca acil bir durumda<br />

yardım etme isteğini belirtmek için de kullanılabilir.<br />

Kurtarma çalışmalarına katılabilecek fiziksel güçte ve<br />

konumdaysanız ama nereye nasıl yardım edeceğinizi<br />

bilmiyorsanız sosyal medya üzerinden topluluklara<br />

seslenebilirsiniz. Resmî kurumların ya da güvendiğiniz<br />

hesapların bu konudaki paylaşımlarını repost ederek sizin<br />

durumunuzdaki diğer insanları da harekete geçirebilirsiniz.<br />

Kaos günlerinde bireysel hareket etmek yerine örgütlenmek<br />

çok daha faydalıdır.<br />

NYX<br />

218


Post Büyücüsü<br />

Örgütlenmek demişken bir diğer dikkat etmemiz<br />

gereken konu, daha afet sona ermeden düzenlenen<br />

yardım kampanyaları. Örneğin yaşadığımız son<br />

felaketlerde daha yangınlar söndürülememişken,<br />

başka birtakım şeylere daha çok ihtiyaç varken<br />

hemen yanan bölgelere ağaç dikme kampanyaları<br />

paylaşılmaya başlandı. Birçoğumuz bağış yapıp,<br />

kampanyayı başkaları da görsün diye hesaplarımızda<br />

paylaştık. Bu elbette iyi niyetle yapılmış bir<br />

hareket fakat sonradan uzmanlar, yanan bölgelere<br />

hemen ağaç dikmenin doğru olmadığını, doğanın<br />

kendi haline bırakıldığında daha hızlı iyileşeceğini<br />

açıkladılar. Elbette bağışlanan paralar boşa gitmedi,<br />

kurum toplanan bağışlarla, yanan yerler yerine<br />

başka yerleri ağaçlandıracaktır. Ancak duyarlılık<br />

yarışına girmeden sakin ve mantıklı hareket etmekte<br />

fayda var. Bağış yaparken de dolandırıcıların ağına<br />

düşmemek için de ya resmi kurumlara, ya da birebir<br />

tanıdığımız güvendiğimiz insanların yürüttüğü<br />

kampanyalara katılmaya dikkat etmeliyiz.(Evet böyle<br />

büyük felaketleri bile fırsata çevirmeye çalışan<br />

insanlar maalesef var)<br />

Duyarlılıktan bahsetmişken, felaket günlerinde<br />

en çok eleştirilen insanlar günlük paylaşımlarına<br />

ara vermeden devam edenler oldu. Elbette<br />

bu onların olanlardan etkilenmediği anlamına<br />

gelmez ancak rutin paylaşımlarımıza ara vermenin<br />

düşünemediğimiz faydaları olabilir. Yani bunu<br />

yapmadaki asıl amacımız “duyarlı görünmek”ten<br />

öte, faydalı bilgi akışına engel olmamak. Bir afet<br />

sırasında sosyal medya, yol kapatma güncellemeleri,<br />

tahliye yolları, afetzedeler için oluşturulmuş yardım<br />

alanları, sığınak yerleri ve daha fazlası gibi en güncel<br />

bilgilerin büyük kitlelere ulaşmasını sağlar. Bunun<br />

yanında yakınlarını ya da evcil hayvanlarını arayıp<br />

bulamayanlar da tabii ki en etkili ve hızlı yol olan<br />

sosyal medyayı kullanıyor. Dolayısıyla o gün nerede<br />

kahve içtiğimizi paylaşmak yerine, güvendiğimiz<br />

hesapların paylaştığı bu tür haberleri repost ederek<br />

daha faydalı olabiliriz. Repost etmek istemiyorsak da<br />

en azından sessiz kalarak akışta kalabalık etmemek<br />

bir tercih olabilir.<br />

Tüm bunların dışında farkında olmadan kendimize<br />

yaptığımız bir kötülüğü bilim insanları artık<br />

“doomscrolling” olarak adlandırıyor. Türkçe’ye<br />

“felaket kaydırması” olarak çevirebileceğimiz bu<br />

terim, bizi üzeceğini, endişelendireceğini veya<br />

sinirlendireceğini bildiğimiz haberleri okumaktan<br />

kendimizi alamadığımız anlamına geliyor. Kriz ve<br />

belirsizlik dönemlerinde birçoğumuz doğal olarak<br />

haberlere daha fazla dikkat ediyor, cevaplar arıyoruz.<br />

Bunda şaşıracak bir şey yok ama şunu söylemeliyiz:<br />

haberlerin çoğu kötü! Bunu bildiğimiz halde hala<br />

sayfaları kaydırmaya devam ediyoruz. Ancak<br />

uzmanlara göre üst üste çok fazla kötü habere maruz<br />

kalmanın ruh sağlığımıza olumsuz etkileri var.<br />

Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en yıkıcı ve en<br />

ölümcül kasırgalarından biri olan Katrina Kasırgası<br />

bundan 16 yıl önce Körfez Kıyısını vurduğunda,<br />

Facebook sadece bir yıldır hayatımızdaydı. Standart<br />

iletişim biçimleri televizyon, gazeteler, radyo, sabit<br />

telefonlar ve cep telefonlarıydı. 'Sosyal medya' bu<br />

derecede önemli değildi ve kesinlikle bugün olduğu<br />

gibi afete hazırlık, kurtarma ve yardım üzerinde<br />

büyük bir etkiye sahip değildi. Ancak artık insanların<br />

haberleri alma biçiminde bir değişiklik meydana<br />

geldi. Birçoğumuz gece haberlerini veya sabah<br />

gazetelerini beklemek yerine, olaylar gerçekleştiği<br />

anda öğrenebiliyoruz ve aslında bilgiye ulaşma<br />

hızının gerçekten ne kadar değerli olduğunu yeni<br />

yeni öğrenmeye başlıyoruz. Üstelik bir felaket<br />

nedeniyle diğer iletişim biçimleri kesilse bile, sosyal<br />

medya hala var. İyi ki de var...<br />

NYX<br />

219


CEP TELEFONUNDAN UZAK<br />

KALAMAYANLAR DİKKAT!<br />

NOMOFOBİ OLABİLİRSİNİZ<br />

Dijitalleşmenin artması ile birlikte görülmeye<br />

başlayan nomofobi, özellikle gençler arasında<br />

giderek yaygınlaşıyor. Nomofobinin sıklıkla telefon<br />

bağımlılığıyla birlikte görüldüğünü söyleyen<br />

Çakmak Erdem Hastahanesi’nden<br />

Uzman Psikolog Tuğçe R. Tuncel Dursun,<br />

konu hakkında açıklamalarda bulundu.<br />

İngilizce no mobile phobia kelimelerinin kısa<br />

okunuşu olan nomofobi, cep telefonundan uzak<br />

kalma korkusu olarak tanımlanmaktadır. Peki, siz<br />

hiç böyle bir korku yaşadınız mı? Günde kaç kez<br />

telefonunuza bakıyorsunuz hiç düşündünüz mü?<br />

Yapılan araştırmalara göre günde ortalama 2617<br />

kez telefonumuza bakıyoruz ve maalesef bu sayı,<br />

telefon bağımlısı olanlarda ise çok daha yüksek.<br />

Uzman Psikolog Tuğçe R. Tuncel Dursun, giderek<br />

yaygınlaşan bu fobi hakkında şu açıklamalarda<br />

bulundu: “Nomofobi kişilerin cep telefonu aracılığı<br />

ile kurdukları iletişimden kopma korkusu olarak<br />

tanımlanmaktadır. Literatürde özgül fobiler arasında<br />

yer almaktadır. Cep telefonu kullanımı ile birlikte<br />

beyin de dopamin salınımı artar ve dopomin salınımı<br />

artması ile birlikte kişiler, telefona karşı bağımlılık<br />

geliştirebilirler. Nomofobi olan kişiler telefonları<br />

ile sürekli iletişim ağlarının engellenmesi üzerine<br />

korku, kaygı ve düşünceleri olduğundan dolayı günlük<br />

yaşantılarına odaklanmakta zorlanmaktadırlar.<br />

Dolayısıyla bu kişilerin akademik ve iş yaşantısında<br />

birçok başarısızlıklar gözlenebilmektedir.”<br />

Nomofobi olup olmadığımızı anlamak için bazı<br />

davranışlarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini<br />

belirten Dursun, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer<br />

ki telefonda fazla iletişim için zaman harcıyorsak,<br />

telefonun şarjının bitmesinden endişeleniyorsak ve<br />

bitmemesi için önlemler alıyorsak, (örn: yanımızda<br />

şarj aleti taşıma veya yedek telefon taşıma) cihaz<br />

kullanımının yasak olduğu ya da şebeke sorunu<br />

yaşanılan ortamlardan kaçınmaya çalışıyorsak,<br />

telefonla birlikte uyuyor ve telefonu sürekli açık<br />

tutuyorsak nomofobiden şüphelenebiliriz. Bu durum<br />

kişilerin yaşamlarının işlevselliğini bozduğunda destek<br />

almalarını öneririz.”<br />

KİŞİLER BU FOBİYİ YENEMEDİKLERİNDE DESTEK<br />

ALMAKTAN ÇEKİNMEMELİ<br />

Nomofobiye kendi başına çözüm bulamayan kişilerin,<br />

kendilerini hazır hissettiklerinde psikoterapi sürecine<br />

başlamalarını öneren Dursun, terapi süreci hakkında<br />

şunları söyledi: “Nomofobiden kurtulmak için<br />

genellikle BDT yani bilişsel davranışçı terapi yöntemi<br />

uygulanmaktadır. Terapinin amacı kişilerin telefonla<br />

kurdukları iletişimlerinin kesilmelerine yönelik<br />

korkularını ve kaygılarını oluşturan düşüncelerini<br />

değiştirebilmektir. Terapi sürecinde kişileri aşamalı<br />

maruz bırakarak telefonla olan iletişimlerini azaltması<br />

sağlanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre sosyal<br />

medya kullanımının artması ile birlikte ilerleyen<br />

süreçlerde kişinin nomofobi olma olasılığı artmaktadır.<br />

Bu sebeple kişinin sosyal medya kullanımını da<br />

azaltması önerilmektedir.”<br />

Uzman Psikolog Tuğçe R. Tuncel Dursun<br />

Çakmak Erdem Hastahanesi<br />

NYX<br />

220


Sosyal Medya<br />

Hayata Destek Programı<br />

El ele verip, paylaşarak yaşamı iyileştirebilir kılma yolunda adımlar atan Studio Canlı, özellikle son dönemde tüm<br />

ülke olarak yaşadığımız, acısını derinden paylaştığımız yangın ve sel felaketlerinin hepimizde yarattığı zihinsel ve<br />

ruhsal olumsuz etkileri bir nebze hafifletmek adına ücretsiz duygusal destek programı “Hayata Destek” projesini<br />

hayata geçirdiğini duyurdu.<br />

Studio Canlı platformunun kurucularından Nilay<br />

Aydoğan, “Yıl boyu sürecek ve ücretsiz olarak<br />

kullanıcılarıyla buluşacak “Hayata Destek”<br />

programında iyileşmeye yardımcı olabilmek için<br />

klinik psikologlarımızla destek grupları, uzman<br />

koçlarımızla konuşma çemberleri ve sakinleşmek<br />

için meditasyonlar hazırladıklarını paylaştı. Studio<br />

Canlı’nın bir diğer kurucu ortağı Erhan Ali Yılmaz<br />

ise “Türkiye'de "Hayata Destek" programının zor<br />

günler geçiren ve bir desteğe ihtiyaç duyan bireylere<br />

gerçekten iyi geleceğini” aktardı.<br />

Studio Canlı bünyesinde geliştirilen ve Studio<br />

Canlı eğitmenleri tarafından gönülü olarak sunulan<br />

“Hayata Destek” programı; özellikle son dönemde<br />

yaşanılan yangın ve sel felaketlerinin ülkemizde<br />

yaratmış olduğu duygusal, zihinsel ve ruhsal olumsuz<br />

etkileri hafifletmek ve bireylere desteğe ihtiyaç<br />

duydukları anlarda duygusal bir destek sunmayı<br />

amaçlıyor. Program, psikologlar önderliğinde<br />

açılan destek gruplarına katılmayı, Studio Canlı’nın<br />

uzman koçları ile konuşma çemberlerinde bir araya<br />

gelmeyi, mindfulness ve meditasyon etkinleri ile zihni<br />

sakinleştirmeyi temel alıyor. Yıl boyunca ücretsiz<br />

sunulan “Hayata Destek” programının derslerine<br />

katılmak için Studio Canlı uygulamasını telefonunuza<br />

indirip “Hayata Destek” bölümüne göz atmanız yeterli.<br />

NYX<br />

221


flört uygulamalarını<br />

kullananlar dikkat!<br />

Kaspersky tarafından yakın zaman önce yaptırılan global anket,<br />

flört uygulamalarının rolünü ve mevcut teknoloji ve ilişkilerin durumunu ortaya koyuyor.<br />

Araştırmanın bulgularına göre flört uygulamalarını<br />

hedef alan dolandırıcılar, bu tür hizmetleri kullanmak<br />

isteyenlerin önünde ciddi bir engel oluşturuyor.<br />

Özellikle ankete katılanların %38'i dolandırıcılar<br />

tarafından kandırılmaktan korktukları için bunları<br />

kullanmaktan korkuyor, Türkiye’de ise bu oran %29.<br />

İnsanların %34'ü genellikle flört uygulamalarında<br />

insanlara güvenmiyor. Ancak, ankete katılanların<br />

yalnızca %15'i siber suçlular tarafından hedef alındı<br />

ve dolandırıcılarla iletişim kuran %31'i saldırıdan<br />

kaçınmayı başardı.<br />

Milyonlarca kişi, bir partner bulmak için çevrimiçi<br />

arkadaşlık uygulamalarını veya sosyal ağ sitelerini<br />

kullanıyor. Ancak bu esnada birçok insan aradığı aşkı<br />

bulmak yerine, onları para için kandırmaya çalışan<br />

dolandırıcılarla karşılaşabiliyor. Dolandırıcıların flört<br />

hizmetlerine olan ilgisi, bu platformlardaki insanların<br />

kişisel bir bağlantı aradıklarını bilmelerinden ve<br />

bundan faydalanmak istemelerinden kaynaklanıyor.<br />

Flört uygulamalarında karşılaşılan tüm farklı<br />

sorunlar arasında kullanıcılar en çok başka biriymiş<br />

gibi davranarak kandırmaca (%51), kötü niyetli<br />

bağlantılar veya ekler (%21) ve kimlik hırsızlığıyla<br />

(%17) karşılaştı. Türkiye’deki kullanıcılar ise en çok<br />

%53 oranıyla başka biriymiş gibi davranan kişilere<br />

rastladığını belirtiyor.<br />

Bu tür uygulamalarda saldırıdan kaçınmayı<br />

başaranların %50’si sahte görünen şüpheli<br />

profile sahip dolandırıcıyı tespit edebildiler.<br />

Saldırıya uğrayanlar bu sırada son derece dikkatli<br />

davrandılar ve %49’u potansiyel flörtlerine asla<br />

para göndermediler ve %47’si ise şüpheli mesajlara<br />

dikkat ettiler. Ankete katılanların neredeyse beşte<br />

biri (%21), dolandırıcı video görüşmesi düzenlemeyi<br />

reddettiğinde bu durumu şüpheli buldu.<br />

Gizlilik eksikliği, flört uygulamaları için de ciddi bir<br />

sorun. Ankete katılanların %26'sı kişisel verilerinin<br />

çevrimiçi ortamda dolaştırılacağından endişe duyuyor.<br />

Ayrıca, kullanıcıların %19'u kişisel bilgilerini daha gizli<br />

hale getirmek istedikleri için flört hizmetlerini sildi.<br />

NYX<br />

222


Sosyal Medya<br />

İnsanların %38'i dolandırıcılardan korktukları için<br />

flört uygulamalarını hiç kullanmadı<br />

Kaspersky Güvenlik Araştırmacısı<br />

David Jacoby, şunları söylüyor:<br />

“Çevrimiçi flört riskli bir macera olarak<br />

algılanabilir, çünkü tanışmanın başlangıcında<br />

birbiriniz hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.<br />

Bununla birlikte bazı işaretlere dikkat<br />

etmek, tetikte kalmanıza ve dijital eşinizin<br />

davranışına dikkat etmenize yardımcı olabilir.<br />

Çevrimiçi randevunun ilk veya ikinci gününde<br />

sizden para veya kişisel bilgiler isterlerse,<br />

iletişim kurmaya devam etmenin güvenli olup<br />

olmadığını değerlendirin. Ek olarak güvenlik<br />

önlemleri, çevrimiçi flört deneyiminizi güvenli<br />

ve eğlenceli tutmanın yararlı bir yolu olabilir.”<br />

Kendinizi korumak için dolandırıcının neyin peşinde olduğunu<br />

anlamanız gerekir. Para mı? Veri mi?<br />

Biri kimliğinizin peşinde mi? Yoksa diğer kişi sizi takip etmek veya<br />

duygusal olarak şantaj yapmak mı istiyor?<br />

İnternette flört ederken dolandırıcılardan kaçınmanıza<br />

yardımcı olmak için Kaspersky şunları öneriyor:<br />

Ev adresiniz veya iş yeriniz gibi hassas bilgilerin kamuya açıklanmadığından emin olmak için<br />

sosyal medya hesaplarınızda ve flört uygulamalarınızda gizlilik ayarınızı iki kez kontrol edin.<br />

Küçük bir kontrol yaparak doxing riskini azaltabilirsiniz. Google aramanızı kendiniz yapın.<br />

Hakkınızda bilgi bulmaya çalıştığınızı, nelerin sizin işinize yarayabileceğini hayal edin.<br />

Bulduğunuz verilere şaşırma ihtimaliniz yüksek.<br />

Birden çok cihazda gelişmiş koruma sunan etkili bir güvenlik çözümü kullanın. Kaspersky<br />

Security Cloud uygulamalarınızı yönetmenize, gerekli olmadığı durumlarda izinleri<br />

kaldırmanıza ve kimlik avı ve diğer tehditlere karşı koruma sağlamanıza yardımcı olabilir.<br />

Telefon numaranızı veya mesajlaşma uygulaması bağlantınızı paylaşmayın. Flört<br />

uygulamasının yerleşik mesaj platformlarını kullanmak daha güvenlidir ve sohbet ettiğiniz<br />

kişiye güvenebileceğinizden emin olana kadar bu platformda kalmanız akıllıca olacaktır.<br />

Anket hakkında<br />

Haziran 2021'de Kaspersky, Sapio'yu flört uygulamalarının rolünü ve mevcut teknoloji ve ilişkilerin<br />

durumunu araştırmak için 18 binden fazla katılımcıyla çevrimiçi bir anket yürütmesi için görevlendirdi.<br />

Ankete Birleşik Krallık'tan 2.000, ABD, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Hollanda'dan 1.000’er; İsviçre,<br />

Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, BAE, Güney Afrika, Türkiye, Mısır, Çin, Japonya, Hindistan,<br />

Avustralya, Endonezya, Brezilya, Kolombiya, Şili, Peru, Arjantin, Meksika ve Rusya’dan 500’er kişi katıldı.<br />

NYX<br />

223


Bilinçli ve<br />

suskun zihin,<br />

Denge<br />

ASU ÇETİN<br />

Yoga Egitmeni<br />

hareketsiz<br />

beden<br />

Son poz Savasana; Bilincimiz yerinde olacak<br />

şekilde, sırt üstü yere yatarak, bedenimizin<br />

ağırlığını tamamen yerküreye bıraktığımız ve<br />

hareketsiz kaldığımız bir pozdur. Poz sırasında<br />

bedenini gözlemleyerek gergin alanlarını<br />

gevşetir ve rahatlatırsın. Damağını, çeneni,<br />

omuzlarını, boynunu, sırtını, kalçalarını, dizlerini,<br />

topuklarını, belini, sırtını ,kollarını ...<br />

Bedenle başlayan gevşeme, nefesine ve zihnine de yansır.<br />

Stres ve kaygı seviyen düşer. Konsantrasyonun artar.<br />

Kolay gibi görünsede bu pozun hakkını verip derinleşmek<br />

pek de kolay değildir. Poz; zihni susturmayı, hareketsiz<br />

kalmayı, serbest bırakmayı ve anda kalmayı hedefler. Benim<br />

için aynı zamanda bir nevi meditasyondur. Mediyasyona<br />

oturmak sana zor geliyor ve konsantre olamıyorsan<br />

savasana pozu iyi bir başlangıç olacaktır. ☺ Bilinçli ve<br />

suskun zihin, hareketsiz beden.<br />

NYX<br />

224


Denge<br />

Savasana<br />

Bir yoga dersinin son pozu<br />

ve dersin kapanış ritueli.<br />

Savasana; bırakma hali, o anda olanlara teslim olma<br />

halidir. Gerginliğini, stresini farkettiğin ve olduğu<br />

yerde bıraktığın pozdur. Hiçbir şey yapmak zorunda<br />

olmadığın tamamen sana ait bir zaman dilimi içinde<br />

olursun. Gün içerisindeki veya daha öncesinden<br />

birikmiş kırgınlıklarını, öfkeni , üzüntünü rahat<br />

bıraktığın bir alandır.<br />

Tek başına bile bu poz benim için bir yoga pratiğidir.<br />

Yoğun koşu idmanlarımdan veya zor geçen bir günün<br />

ardından eve girip sadece Savasana pozu ile pratik<br />

yaparım. Derin bir dinlenme ile, negatif enerjileri<br />

bedenimden atarak kendimi yeni bir başlangıca hazır<br />

kılarım.<br />

Gün içinde, hayatın akışında ihtyacımız olan kıymetli<br />

bir pozdur. Sen de bu pozu deneyimleyerek hayat<br />

akışındaki etkilerini gözlemleyebilirsin.☺<br />

Yoga pratiğinin kapanış ritüeli. Rahat bağdaş<br />

oturuşundasın, gözlerin kapalı, ellerin kalbinin<br />

üstünde yer alıyor. Dikkatini nefesine ve olduğun<br />

ana ver. İzin ver zihnin kalbine doğru geçmeye<br />

başlasın. Kendine niyetini hatırlat. Olan veya<br />

olmamış herşeye şükürlerini gönder. Başını kalbine<br />

doğru eğ. Kendine teşekkür et ve gözlerini aç.<br />

Bu rituel, odaklanma gücümü ve kendime olan güven<br />

duygumu arttırıyor. Yapmakta olduğum her ne ise<br />

daha etkin bir şekilde hareket ediyorum .<br />

İllaki partik sonrasında yapmak zorunda değilsin.<br />

İhtiyacın olduğunu hissettiğin herhangi bir<br />

anda kendine kısa bir zaman ayırarak bu ritueli<br />

gerçekleştirebilirsin. Bu sayede kendin ile bağ<br />

kuarabilir, kendini taktir edebilir ve potansiyelini<br />

hatırlayabilirsin.<br />

Dünya olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Üzücü ve<br />

tatsız olaylar ile karşı karşıya kaldığımız bir sürecin<br />

içerisindeyiz. Maalesef hayatımızda her zaman<br />

harika şeyler olmuyor. Zorluklar karşısında sağlıklı<br />

bir düşünce yapısına sahip olmak , güçlü kalmak,<br />

çevremize ve kendimize faydalı olmak durumudayız.<br />

Bu nedenlede bedenimize ve ruhumuza bakma<br />

sorumluluğunu almalıyız. Yoga bunun için iyi bir<br />

araçtır. Yogaya savasana ve niyet, şükür ritüelleri<br />

ile başlayabilirsin. Hayatını mümkün olduğu kadar<br />

huzur içinde geçirmeyi seçerek keyifli ve eğlenceli<br />

deneyimler kazanabilirsin.<br />

NYX<br />

225


NYX<br />

226


NYX<br />

227


POLONYA<br />

Happily<br />

Ever<br />

Abroad<br />

ASLI EREN ERYILDIR<br />

ASLEN EDU Kurucusu<br />

Yurtdışı Eğitim Uzmanı<br />

asli.eryildir@nyxmag.com<br />

Keşfedilmemiş<br />

Bir Eğitim Rotası<br />

Uzun yıllardır yurt dışı eğitim sektörünün<br />

içinde biri olarak şunu söyleyebilirim ki; bazı<br />

ülkelerin değeri hiçbir zaman değişmiyor.<br />

Öğrencilerin her zaman ilk tercihleri<br />

İngiltere, Amerika ve aslında son 10 yılda<br />

yıldızı biraz daha parlamış olan Kanada<br />

oluyor. Çok haksız sayılmazlar ☺<br />

Bu ülkelerde kaliteli eğitimi garanti eden çok iyi okullar<br />

bulabileceğimiz şüphesiz. Fakat iş bütçeye gelince maalesef<br />

bu popüler ülkelerimiz her öğrenciye uymuyor.<br />

Her zaman söylediğim gibi; kaliteli eğitim sadece 3-5 ülke<br />

ile sınırlı değil. Daha uygun fiyatlarda da iyi eğitim almak<br />

mümkün. Tabii ben de bunu eğitim danışmanlığı yaptığım ilk<br />

yıllarda değil zamanla fark ettim ve haklı olduğumu da bu<br />

geçen zaman içerisinde gidip dönen, geri bildirim aldığım<br />

öğrencilerimle kanıtlamış oldum.<br />

Peki bunlar hangi ülkeler?<br />

Farklı seçenekler sayabiliriz ama benim bu yazımda anlatmak<br />

istediğim ülke – POLONYA!<br />

Polonya bir Avrupa ülkesi – sadece bu madde bile<br />

öğrencilere hem okurken hem de mezun olduktan sonra<br />

birçok avantaj sağlıyor. Öğrenciler Avrupa eğitim sistemi<br />

ile eğitim alıyor, eğitim alırken boool bol Avrupa’yı geziyor,<br />

daha çok tanıyor, daha çok tanışıyor, daha çok öğreniyor ve<br />

tecrübe kazanıyor. En önemlisi de mezun olduktan sonra<br />

Avrupa’da geçerli diplomaya sahip oluyor.<br />

NYX<br />

228


Happily Ever Abroad<br />

Sunduğu avantajların yanı sıra, Nasıl bir ülke Polonya?<br />

Bu sorunun cevabı bende de okuduklarım,<br />

araştırdıklarım ve öğrencilerimden gelen geri<br />

bildirimler ile sınırlıydı. Fakat 2 yıl önce – öğrenci<br />

yönlendirdiğimiz ülkeleri görmek ve görüştüğümüz<br />

öğrenciye gerçekten uygun olup olmadığını daha<br />

iyi anlayabilmek adına mutlaka bu ülkeyi ziyaret<br />

de etmemiz gerektiğini hatırlayarak– Almanya’ da<br />

katıldığım bir fuar sonrasında Polonya’ ya bir seyahat<br />

planladım ve gezimin sonucunda edindiğim ufak<br />

bilgileri sizlerle de paylaşmak istiyorum.<br />

Öncelikle şunu söylemeliyim; Almanya’dan Polonya’ya<br />

geçmek oldukça kolay ☺Ben Berlin’ de olduğum için<br />

buraya en yakın olan Poznan şehrini kendime ilk rota<br />

olarak belirledim.<br />

Poznan meydanı<br />

Kaldığım hostelin sokağı<br />

POZNAN<br />

Umduğumdan fazlasını bulduğum yerleri her zaman çok<br />

sevmişimdir! Poznan şahane bir öğrenci şehri. Daha küçük ve<br />

ekonomik, yaşaması kolay ama aynı zamanda dinamik bir şehir hayat<br />

sunuyor.<br />

Poznan Teknoloji, Adam Mickiewicz Üniversitesi ve Poznan<br />

Ekonomi Üniversitesi gibi birçok üniversiteye ev sahipliği yapıyor<br />

ve bunların arasında Adam Mickiewicz gibi dünya üniversiteleri<br />

de mevcut. Bu üniversitenin kampüsüne girdiğimde kendimi<br />

bambaşka bir dünyaya girmişim gibi hissettim. Polonya’daki devlet<br />

okullarından aşırı modern binalar beklemeyin. Ama kendi tarzında<br />

oldukça güzel mimariye sahip taş binalar.<br />

Poznan aynı zamanda yeşili de bol görebileceğiniz bir şehir. Ben<br />

şehir turumu buradaki adıyla MARTI – yani scooter ile yapmayı<br />

tercih ettim, yollar çok yokuş olmadığı için bu tarz ulaşım yöntemleri<br />

oldukça ideal. Aynı zamanda şehirde bir tramvay hattı var, bunu<br />

da ulaşım için rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Şehrin meydanı –<br />

tam da Avrupa şehirlerinde görebileceğiniz kocaman bir meydan<br />

şeklinde. Etrafında birçok restoran, cafe sıralanmış… Ben kışın<br />

gittiğim için restoranların içindeki keyifli anlara şahit olabildim –<br />

yaz döneminde eminim ki bu meydan cıvıl cıvıl daha da çok insanla<br />

doluyordur. Otel olarak da gene merkezde küçük bir hostel tercih<br />

ettim, burada Poznan’ da okuyan öğrencilerle tanışma fırsatı da<br />

buldum ve şehirden ne kadar keyif aldıklarını onlardan da dinledim.<br />

Tek sorun, fazla merkezi bir hostel olduğu için, gece yarısına kadar<br />

sokaklarda eğlenen öğrencilerin seslerinden uyuyamamak oldu ☺<br />

Gene de edindiğim güzel deneyimlerin hatırına bunu sorun etmedim<br />

ve Poznan’ ın güzel bir öğrenci şehri olduğundan bir kez daha emin<br />

oldum.<br />

Poznan Ekonomi Üniversitesi<br />

Adam Mickiewicz Üniversitesi<br />

NYX<br />

229


Happily Ever Abroad<br />

VARŞOVA<br />

Tabii ki Polonya’ya gitmişken Polonya’nın İstanbul’u diyebileceğim<br />

ve en çok okula ev sahipliği yapan Varşova şehrini görmeden<br />

dönemezdim. Airbnb’ den tuttuğum odaya vardığımda saat geceydi,<br />

ilk izlenimim ise oldukça güvenli bir şehir olması oldu çünkü yabancı<br />

bir ülkede ve çok geç bir saatte eve varmama rağmen huzursuzluk<br />

yaratacak hiçbir şey yaşamadım. Ertesi gün ilk olarak Polonya’daki iş<br />

ortaklarım ile görüştüm ve sayelerinde SWPS, Warsaw Technology<br />

Universitesi, Vincent Pol Üniversitesi, Lazarski Üniversitesi gibi bir çok<br />

üniversiteyi ziyaret etme şansım oldu. Özellikle özel okullar oldukça<br />

modern binalardan oluşuyor, konum olarak da merkeziler. SWPS<br />

psikoloji alanında çok fazla öğrenci yerleştirdiğim bir okul olduğu<br />

için özellikle ziyaret etmek istediğim bir okuldu ve sosyal anlamda da<br />

eğitiminden geri kalmadığını görmek beni ayrıca mutlu etti.<br />

Şehir olarak ise VARŞOVA oldukça büyük bir şehir<br />

diyebilirim. Hem çok modern hem de eski şehre (old<br />

town) gittiğinizde tarihi dokusunu da sonuna kadar<br />

hissedebileceğiniz bir şehir. Cadde üzerinde, hatta<br />

sokak aralarında, oldukça keyifli restoranlar, cafeler,<br />

barlar görebilirsiniz. Aynı zamanda büyük alışveriş<br />

merkezleri İstanbul’u aratmıyor. Dürüst olmam<br />

gerekirse; Varşova beklediğimden daha modern bir<br />

şehir çıktı ve öğrencilerin Varşova’yı sevmek için<br />

birden çok sebepleri olduğunu daha iyi anladım.<br />

NYX<br />

230


Happily Ever Abroad<br />

SWPS Üniversitesi<br />

SWPS Üniversitesi<br />

Maalesef vaktim kısıtlı olduğu için sadece 2 şehrini görebildim ama genel<br />

bir kanıya sahip oldum.<br />

• Polonya, kaliteli eğitim sunan iyi okullara sahip, aynı zamanda güzel<br />

bir öğrenci hayatı sunan bir Avrupa ülkesi. Hatta Avrupa'nın en büyük<br />

9. Ülkesi.<br />

• Şehir hayatı oldukça modern ve keyifli, özellikle üniversitelerin fazla<br />

olduğu şehirlerde genç ve öğrenci nüfusu oldukça yüksek.<br />

• Polonya’ da yıllık eğitim ücretleri 2000 Eurodan başlayıp 5000 Euroya<br />

kadar çıkabiliyor – ve bunların arasında Varşova Üniversitesi gibi<br />

dünya sıralamasında ilk 500’de olan okullar mevcut. Aynı zamanda<br />

öğrenciler 1500 – 3000 Euro arasında senelik hazırlık eğitimi<br />

alabiliyor, hatta sadece İngilizce öğrenmek isteyen ve bütçesi düşük<br />

olan öğrenciler bile bu sebeple Polonya’yı düşünebilirler.<br />

• Lisans ve yüksek lisans eğitimi alırken öğrenciler yasal çalışma hakkına<br />

da sahip oluyor ve hem eğitim alıp hem de çalışarak giderlerine katkıda<br />

bulunuyorlar. Şunu da itiraf etmeliyim; hayat da bir Avrupa ülkesine<br />

göre oldukça ekonomik. Özellikle Almanya’dan Polonya’ ya geçiş<br />

yaptığım için arasındaki farkı çok net görebildiğimi söylemek isterim<br />

yani öğrenciler Polonya’da oldukça ekonomik bir eğitim hayatı<br />

geçirebiliyorlar.<br />

Varşova Teknoloji Üniversitesi<br />

Hayatınıza ekonomik ama güzel bir şehir katmış olmanın umuduyla,<br />

bir sonraki sayıda görüşmek üzere ☺<br />

Polonya’da üniversite eğitimi ile<br />

ilgili web sitem üzerinden daha<br />

detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz;<br />

https://aslenedu.com/polonya-universite/<br />

Varşova Teknoloji Üniversitesi<br />

NYX<br />

231


Patili Köşe<br />

SEVİL BALABAN<br />

Hayvan Hakları Gönüllüsü<br />

sevil.balaban@nyxmag.com<br />

Evcil<br />

hayvanla<br />

seyahat<br />

Patili dostlarla birlikte yaşayanlar onlarla<br />

birlikte seyahat etmenin getirdiği<br />

zorlukları çok iyi bilirler. Eğer özel<br />

aracınız yoksa toplu taşımada can<br />

dostumuzun durumu ne olacak?<br />

Bu sayımızda sizin için bu seyahatleri<br />

nasıl organize edebileceğimiz<br />

konusunda biraz araştırma yaptık.<br />

İster hava yolunda ister karayolunda olsun<br />

çocuklarımız için yanımızdaki koltuğun biletini satın<br />

alarak onlarla birlikte güvenle seyahat edebilirken,<br />

patili dostlarımız için bu çoğunlukla mümkün<br />

olmuyor.<br />

NYX<br />

232


Patili Köşe<br />

Karayolu ile otobüs yolculuklarında evcil<br />

hayvanımızın durumu<br />

Karayolları Taşıma Yönetmeliği'nde; "Aşı karneli<br />

kedi, köpek (tehlike arz edenler hariç) ve kuş (saka,<br />

muhabbet kuşu veya kanarya) gibi evcil hayvanlar,<br />

özel kafesleri kilitli olmak şartıyla bagaj taşımaya<br />

mahsus bölümün dışında, hayvan sahibi yolcunun<br />

kucağında veya oturduğu koltuğun önünde de<br />

taşınabilir.” denmesine rağmen birçok otobüs firması<br />

evcil hayvanımızı bagajda diğer eşyalarla birlikte<br />

taşıma kararı almışlardır. Bu yüzden herhangi bir<br />

otobüs firması ile seyahate çıkmaya karar vermeden<br />

önce firma yetkilileri ile bu konuda mutabık<br />

kalınmalı, gerekirse yazılı olarak teyit alınmalıdır.<br />

Kim can yoldaşını bagajda valiz ve kolilerle birlikte<br />

bırakmak ister ki? Hatta bazı firmalar hayvanın<br />

veteriner tarafından uyutulmuş olması şartını<br />

koşuyorlar ki bu kabul edilemez herhalde… Otobüsle<br />

yolculuk yapacaksak, kafes içinde bile olsa ona yan<br />

koltuğumuzun biletini satın alabileceğimiz bir firmayı<br />

tercih etmeliyiz.<br />

Tren yolculuklarında TCDD’nin açıklaması<br />

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın kendi<br />

sitesinde küçük evcil hayvan taşınması başlığı altında<br />

aşağıdaki açıklama yer almaktadır.<br />

“Kafes büyüklükleri dizinizin üzerinde taşınabilecek<br />

ağırlık ve hacimde olmalıdır.<br />

Evcil Hayvanınız kafesi içinde olmalı, seyahat<br />

edilecek vagon ve koltukta hiçbir hasar ve kirliliğe<br />

sebep vermemelidir.<br />

Taşınan hayvanların kokuları ve gürültüleri diğer<br />

yolcuları rahatsız etmemelidir.<br />

Taşınan hayvanların kimlik kartı ve veteriner sağlık<br />

raporu seyahatiniz esnasında yanınızda olmalıdır.<br />

(Kedi ve süs köpeklerinde Belediye tarafından<br />

verilen sağlık karnesi geçerlidir.)”<br />

Dolayısıyla burada dikkat edeceğimiz konu, can<br />

dostumuzu kafesiyle birlikte kucağımızda taşımak<br />

zorunda olduğumuzdur. Yolculuğun uzunluğuna göre<br />

yorucu olabileceğini göz önünde bulundurmalıyız.<br />

NYX<br />

233


Patili Köşe<br />

Uçak yolculuklarında evcil hayvanımızın<br />

durumu<br />

Her hava yolu firmasının bu konuda farklı kuralları<br />

bulunuyor. Kimi hava yolu firmasında geçerli olan<br />

kurallar diğerlerinde geçerli olmayabiliyor. Bu<br />

nedenle uçakla yolculuk yapmadan önce tercih<br />

edeceğiniz hava yolu firmasının kurallarını dikkatlice<br />

incelemeniz şart.<br />

Ortak kural olarak her havayolu şirketi evcil<br />

hayvanımızın geçerli bir aşı ve sağlık sertifikası<br />

bulunmasını şart koşuyor. Genellikle uçuştan 6<br />

saat önce rezervasyonu yaptırmalı ve onaylanıp<br />

onaylanmadığını mutlaka takip etmeliyiz.<br />

Bazı havayolu şirketleri can dostumuzun kabinde<br />

yanımızda yolculuk yapmasına izin vermiyor ve onları<br />

kargo bölümünde, valizlerden ayrı ve havalandırmalı<br />

bir bölmede taşıyor. İnanıyoruz ki bu, hiçbir evcil<br />

hayvan sahibi tarafından tercih edilmeyecek bir<br />

durumdur.<br />

Sevgili dostumuzu kabinde yanımızda götürebilmek<br />

için taşıma kutusu veya kafesi ile birlikte 8<br />

kilogramı aşmaması gerekiyor. Yolcu kabinine<br />

alınan evcil hayvanların sayısı ve çeşidi uçak tipine<br />

göre değişiklik gösterebiliyor. Dolayısıyla uçuşta<br />

yanımızda olacağını önceden bildirmemiz ve teyit<br />

ettirmemiz çok önemli.<br />

Ne kadar süre önceden yaptırmamız gerektiği<br />

ise yine her hava yolu şirketine göre değişiklik<br />

gösteriyor.<br />

Birden fazla evcil hayvan sahibi olmamız<br />

halinde<br />

Eğer bir tek evcil hayvanınız varsa kısaca<br />

değindiğimiz seçeneklerden birini inceleyip size<br />

yakın gelenlerden birini seçebilirsiniz.<br />

Peki ya birden fazla evcil hayvana sahipsek ve<br />

onları taşımamız gerekiyorsa yukardaki seçenekler<br />

otomatik olarak devre dışı kalıyor. En azından tek<br />

seferde hepsini taşıyamıyoruz. Her biri için ayrı bir<br />

sefer yapmamız gerekebilir ki bu tercih edeceğimiz<br />

bir seçenek olmayabilir.<br />

Burada size pet nakil şirketlerinden bahsetmek<br />

istiyoruz. Hem şehir içi hem de şehirlerarası evcil<br />

hayvan nakillerinde son zamanlarda oldukça<br />

fazla kullanılmaya başlandı bu hizmet. Konforlu<br />

taşıtlarla güvenli yolculuk vadediyorlar. Yolculuğun<br />

uzunluğuna göre can dostumuzun ihtiyaçları için<br />

mola verebiliyorlar. Tabii birden fazla hayvan için bu<br />

molaları ayarlamak hassas bir planlama gerektiriyor.<br />

Önceden planladığınız zamanda gelip can dostlarınızı<br />

sizden teslim alıyorlar ve yine planladığınız saatte<br />

gideceğiniz yerde size teslim ediyorlar. Bu noktada<br />

tavsiyemiz, yolculuk yapacakları aracı mutlaka<br />

görmeniz ve aracı kullanacak kişiyle tanışmanız<br />

olacaktır. Sonuçta siz yanlarında olmadan canlarınızı<br />

ona emanet edeceksiniz, güven tesisi çok önemlidir.<br />

Bazı araç kiralama şirketleri ve araç paylaşma<br />

uygulamaları beraberinizde evcil hayvanınızı<br />

götürmenizi kabul ediyor. Bunu da seçenekleriniz<br />

arasına ekleyebilirsiniz.<br />

Sevgili okurlarım, can dostlarınızla iyi yolculuklar<br />

diliyorum….<br />

NYX<br />

234


NYX<br />

235<br />

Patili Köşe


Ali Yeşilırmak<br />

Köpek Eğitmeni<br />

Ali Yeşilırmak Türkiye’nin en iyi köpek eğitmenlerinden biri.<br />

1979 Ankara doğumlu. Henüz 14 yaşındayken köpek eğitmeni olan dayısının yanında mesleğine<br />

ilk adımını attı. Onunla birlikte uzun yıllar çalıştıktan sonra çeşitli ülkelerde aldığı eğitimlerle kendini<br />

geliştirmeye karar verdi. Bulgaristan, Almanya, Sırbistan ve Macaristan’da köpek eğitiminin çeşitli<br />

yöntemleri konusunda eğitimler aldı.<br />

2009 yılında yolu Max ile kesişti. Bir aileye sahiplendirdiği Max birkaç ay içinde özel nedenlerden dolayı<br />

geri getirildi. İnanılmaz bir bağ kurduğu Max çok yetenekliydi. 2012 yılında birlikte katıldıkları yetenek<br />

yarışmasını kazandılar. Bu dünyada bir ilkti. Ali Yeşilırmak, yarışmaya katılma nedeninin bir köpeğin<br />

aldığı eğitimle edindiği yetenekleri sergilemekten ne kadar mutlu olabileceğini göstermek olduğunu<br />

söylüyor. Ne yazık ki Max 2019 yılında 10 yaşındayken hayatını kaybetti.<br />

Fox TV’de Dostumun Dünyası isimli televizyon programının sunuculuğunu yaptı. Ali Yeşilırmak 2016<br />

yılından beri özel bir merkezde köpek eğitim danışmanlığını sürdürüyor.<br />

Köpek eğitiminin püf noktalarını Ali Yeşilırmak ile konuştuk.<br />

Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />

NYX<br />

236


Röportaj<br />

Bir köpeğin olumlu veya olumsuz<br />

tüm davranışlarının altında<br />

dolaylı veya dolaysız<br />

insan faktörü vardır.<br />

Yetenek Sizsiniz yarışmasında Max'le birlikte<br />

kalpleri fethettiniz. Max’ten sonra başka bir<br />

köpek sahiplendiniz mi?<br />

Max’ten sonra uzun bir süre düşünmemiştim aslında<br />

sahiplenmeyi. Eşimin köpeği Köpük de var evimizde zaten<br />

ancak Max’in torunu ile yolum kesişti ve hayatımıza Teo’muz<br />

çok hızlı bir giriş yaptı


Röportaj<br />

Avrupa’da bir köpek sahiplendiğinizde<br />

katılmanız gereken zorunlu eğitimler var.<br />

Ülkemizde bu durum nasıl?<br />

Bizim de hayalimiz bu. Köpeğin tüm hayatı fizibilite<br />

edilmeden, sadece bir heves uğruna hayatlarına<br />

bir canı sokan insanlardan zaman zaman çok fazla<br />

olumsuz haberler duyuyoruz. Bunların önüne<br />

geçmek için bir nevi sahiplenme, bakım ve yeterlilik<br />

ehliyeti şarttır.<br />

Ama maalesef Türkiye’de henüz böyle bir şey yok.<br />

Kaç çeşit eğitim programı var? Süreleri ne<br />

kadar? Biraz programların içeriklerinden<br />

bahsedebilir misiniz?<br />

Köpekler söz konusu olduğunda eğitim çok geniş<br />

bir kavram. İtaat eğitimleri, aile eğitimleri, arama<br />

kurtarma eğitimleri, narkotik dedektör eğitimleri,<br />

koruma eğitimleri gibi birçok çeşit var. İhtiyaca<br />

yönelik olarak programlar değişiklik gösterir.<br />

Süreleri ortalama 3 hafta olmakla birlikte, köpekle<br />

idarecisinin bağı ve izlenilen yola göre değişir.<br />

En önemli eğitimlerden biri aile adaptasyon<br />

eğitimidir. Köpeğin ve sahibinin karşılıklı konfor<br />

alanının genişlemesi ve sürü yapılandırmanın köpeğe<br />

öğretilmesi için çok fazla önem teşkil eder.<br />

Eğitim köpek ve sahibi beraberken mi<br />

veriliyor yoksa eğitim boyunca köpekler<br />

eğitim tesisinde mi kalıyor?<br />

Burada da izlenilmesi gereken yol sahiplerin isteğine<br />

göre değişebiliyor. Ama en verimli olan yöntem<br />

köpeğe ana yüklemenin yapılması ve sahibinin köpek<br />

idareciliği konusunda teorik ve pratik eğitime iştirak<br />

etmesidir.<br />

Sahip -köpek - eğitmen önemli bir üçlemedir. Bu iş<br />

takım işidir.<br />

Ne kadar eğitim alırsa alsın hayvan<br />

hayvandır dikkatli olmak gerekir diyenler<br />

var. Bu konudaki görüşlerinizi de alabilir<br />

miyiz?<br />

Ben buna katılmıyorum. Bence ne kadar eğitimli<br />

olursa olsun insan insandır daha doğru bir yaklaşım<br />

olacaktır. Çünkü köpeğin olumlu veya olumsuz<br />

tüm davranışlarının altında dolaylı veya dolaysız<br />

insan faktörü vardır. Onlar sessiz kullar onlar bize<br />

unuttuğumuz insani erdemleri tekrar hatırlatmak<br />

için varlar bence misyonları budur.<br />

NYX<br />

238


NYX<br />

239


Merhametli Büyük Abi<br />

3 kardeşim daha vardı. Güzel bir köyde bir evin bahçesinde doğmuştuk. Kısa bir süre sonra evdeki insanlardan<br />

biri bizi istemediğini söylemeye başladı. Bir gün “Götür onları yoksa atacağım” dediğini duyduk. Kime söylüyordu?<br />

“Herhalde bize yemek veren iyi adama söylüyor” demişti kardeşim.<br />

O kadın, annemiz her yemek aramaya gittiğinde, bizi bahçenin uzak köşelerine bırakıp yattığımız yeri süpürüyordu.<br />

Her birimiz korkudan ağlamaya başladığımız zaman annem koşa koşa gelip telaşla bizi bir araya toplamaya<br />

çalışıyordu.<br />

Sonunda bir gün, iyi adamın ortalarda görünmediği bir zamanda, bizi evden çok uzak bir yere götürüp bıraktı. O kadar<br />

uzaktı ki annemiz bizim çığlıklarımızı duyup da gelemedi sanırım.<br />

Ağaçlıklı, dikenli ve nemli bir yer. Orada geçirdiğim zamanı hatırladığımda çok korkuyorum hala.<br />

Çok korkuyorduk… Çok acıkmıştık… Annem daha avlanmayı öğretmemişti ki bize. Eve dönebilmek için yollar<br />

aramaya başladık. Her birimiz çığlık atarak dikenli bitkilerin arasında ilerlemeye çalıştık. Çok geçmeden de birbirimizi<br />

kaybettik.<br />

En çelimsizleri bendim. Boyumu aşan dikenli otların arasında bağırıp duruyordum "Miyav miyav miyav " diye. Önüme<br />

ne geldiyse yemeye çalıştım. Ama hiçbiri güzel kokmuyordu. Yoksa bunlar yenmiyor muydu? Annemin bize öğretecek<br />

çok şeyi vardı belli ki ama o kadar zamanı olmamıştı.<br />

Yürüdükçe nemin arttığını fark ettim. Su bulmuştum. Çokça içtim. Kardeşlerime de haber vermek istedim ama onları<br />

nasıl bulacaktım ki…<br />

Yine de bağırmaya başladım. Annemin uzakta olduğunu biliyordum ama belki kardeşlerim beni duyabilirdi.<br />

"Miyaavvvv, miyaavvvv"<br />

Bu sırada insan sesi duydum. Korktum hemen sustum. Ya bizi buraya atan kişi geri geldiyse diye düşündüm. Ama<br />

beni duymuşlardı galiba. İçlerinden biri "Nerede bu?" dedi. Diğeri "Pisi pisi "... Beni arıyorlardı. İçimden bir ses onlara<br />

güvenebileceğimi söyledi. Tekrar bağırmaya başladım "Miyyaaaaaav"<br />

NYX<br />

240


"Aşağıdan geliyor sesi" dedi birisi. "Ama yamaç çok<br />

dik nasıl ineceğiz, aman dikkat toprak çok kayıyor<br />

" dediklerini duydum. Bir yandan da sürekli beni<br />

çağırıyorlardı<br />

"Gel pisi pisi". İşin başa düştüğünü anlayınca, dikenlere<br />

ve kaygan toprağa aldırmadan tırmanmaya başladım.<br />

Bana uzuuuuun gelen bir tırmanıştan sonra yanlarına<br />

varmıştım. İnsanlardan erkek olan hemen beni<br />

kucağına aldı. "Kaybolmuş galiba, annesini bulmamız<br />

gerek "dedi.<br />

Bir süre köyün evlerini dolaştılar kucaklarında<br />

benimle. Hiç kimse yardımcı olamadı. Annemin kimin<br />

kedisi olduğunu kimse bilmiyordu.<br />

Ben sakinleşip birinin omuzunda uyuklamaya<br />

başladığımda, uzun bir yürüyüş mesafesindeki başka<br />

bir sürü insanın bulunduğu bir yere gitmiştik bile.<br />

Bir grup insan yüksek sesle konuşup gülüşüyorlar,<br />

bazıları ateş yakarken bazıları da leziz kokan<br />

bir şeylerle uğraşıyordu. Herkes çok meşguldü.<br />

Gerçekten çok leziz bir koku vardı. Yemem için bana<br />

da verdiler. Verdikleri şeyi tek lokmada yutmama<br />

da kahkahalarla güldüler. Şaşırmış görünüyorlardı.<br />

İçlerinden biri derdimi anladı. "Canııım çok acıkmış "<br />

dedi. "Ne yazık ki yanımızda hamsiden başka bir şey<br />

yok, acaba bu kadar küçük bir kedinin balık yemesi<br />

sakıncalı mıdır" diye devam etti. Tereddüt ettiğini<br />

görünce bana vermekten vazgeçerler korkusuyla<br />

birkaç hamsiyi daha birer lokmada yuttum. Bu durum<br />

onları eğlendirmeye başlamıştı. Ben ise mırıldana<br />

homurdana hamsi yemeye devam ettim. Bu arada<br />

çeşitli şirinlikler yaparak kendimi sevdirmeye<br />

çalışıyordum. Birinin paçalarından tırmanıp omuzuna<br />

oturdum mesela. Karnım doyunca keyfim yerine<br />

gelmişti ne de olsa.<br />

Bir ara konuştuklarını duydum. “Nasıl bırakırız ki<br />

burada? Baksana hiç kimse sahip çıkmadı. Henüz çok<br />

küçük. Kendi başına hayatta kalamaz.”<br />

“Keşke onlara annemle birlikte yaşadığımız<br />

bahçeyi tarif edebilsem ve beni oraya götürseler.”<br />

diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ama yolu<br />

bulabileceğimden hiç emin değildim.<br />

Kısa bir süre sonra karar vermişlerdi. Beni<br />

orada bırakmayacaklar beraberlerinde evlerine<br />

götüreceklerdi.<br />

Karnım doyunca çok uykum gelmişti. Beni<br />

götürecekleri evdeki hayatımın nasıl olacağını hayal<br />

ederken, içlerinden en çok sevdiğim, yumuşak sesli<br />

insanın kucağında uyuyakalmıştım.<br />

Konuşan Kediler<br />

Evde bir kedi abla vardı. Adı Pıtır'mış. Bu durumdan<br />

hiç söz etmemişlerdi. Şimdiye kadar annem ve<br />

kardeşlerimden başka kedi görmemiştim. O kadar<br />

çok sevindim ki hemen üzerine atlayıp oyun oynamak<br />

istedim. Ona sarılıp uyuyabileceğimi hayal ettim. Ne<br />

güzel olacaktı buradaki hayatım…<br />

Oysa Pıtır Abla daha ilk günden beni sevmeyeceğini<br />

deklere etti. Nasıl mı? Tıslayarak… Çok üzüldüm.<br />

Benimle oynamak istemiyordu hiç...Ben onunla<br />

oynamaya çalıştığımda ise hırpalıyordu beni.<br />

Ama ben karar verdim; ona iyi davranacaktım.<br />

Sabredip onun sevgisini kazanacaktım. Hem belki<br />

eve başka kediler gelir. Eğer öyle olursa onlara da iyi<br />

davranacağıma dair söz verdim kendime.<br />

Bana isim bulmaya çalışıyorlardı. Daha önce ismim<br />

yoktu. Annem bana seslenirken özel bir ses tonu<br />

kullanırdı, beni çağırdığını anlayıp hemen yanına<br />

giderdim. Ama artık ismim olması gerekiyormuş. Oysa<br />

“Pisi Pisi” dediklerinde ben zaten anlıyordum ki beni<br />

çağırdıklarını. Ama bazen Pıtır’ı çağırırken de pisi pisi<br />

diyorlardı. Demek ikimizi ayırdetmek için isimlerimizin<br />

olması gerekiyordu. Hem insanların da her birinin ayrı<br />

ayrı isimleri vardı. Benim de adım olacaktı artık. Ne<br />

güzel…<br />

Birkaç isimden sonra en sonunda Kapça'ya karar<br />

verdiler. Lazca’da hamsi demekmiş. Beni bulduklarında<br />

deli gibi hamsi yediğim için bu ismi vermeye karar<br />

vermişler.<br />

İsmimi sevdim çünkü aynı zamanda kedi dilinde<br />

"merhametli büyük abi" demektir. İsmim karakterimi<br />

de etkilemiş olmalı ki, benden sonra gelen kedi<br />

kardeşlerimin hepsine çok iyi davrandım, onlarla<br />

oyunlar oynadım, onlara yalanarak temizlenmeleri<br />

gerektiğini öğrettim. Hem bunun için kendime de söz<br />

vermiştim değil mi?<br />

Şimdi evdeki diğer 9 kedi kardeşimin hepsi ile çok iyi<br />

anlaşıyoruz.<br />

Mutluyum tabii ama köyde bıraktığım kardeşlerime ne<br />

olduğunu da çok merak ediyorum.<br />

Umarım onlar da benim gibi iyi insanlar<br />

bulabilmişlerdir.<br />

İnsan annem insanların kedileri değil, kedilerin<br />

insanları seçtiğini söylüyor.<br />

Ben seçimimden çoooook memnunum... Darısı dışarda<br />

zor durumda hayata tutunmaya çalışan dostlarımın<br />

başına…<br />

Uyandığımda başka bir yerdeydik. Galiba sözünü<br />

ettikleri evlerine gitmiştik.<br />

NYX<br />

241


Gereksiz Vitamin ve<br />

Gıda Takviyesi Kullanımı<br />

DNA Hasarına<br />

Yol Açabilir!<br />

Vitamin ve gıda takviyeleri kullanımı, sağlıklı yaşam, hastalıklardan korunma veya enerji kazanmak gibi gerekçelerle<br />

günümüzde giderek artıyor. Kişinin yeterli ve dengeli beslenmesi durumunda vücudunda vitamin eksikliği<br />

olmayacağını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı<br />

Prof. Dr. Ahmet Aydın, vitaminler gıda takviyeleri ilgili önemli bilgiler verdi.<br />

İnsan sağlığının bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam<br />

bir iyilik hali olarak tanımlandığını anımsatan Prof. Dr.<br />

Ahmet Aydın, bu üçünden birinde bozukluk olması<br />

durumunda sağlığın tehlikeye girdiğinin de altını<br />

çizdi. Ancak bu durumda dışarıdan vitamin veya gıda<br />

takviyesine ihtiyaç duyulabileceğini vurgulayan Prof. Dr.<br />

Aydın, gereksiz yere alınan vitaminlerin, vücutta serbest<br />

radikalleri oluşturduğunu ve bunun da DNA hasarına<br />

kadar yol açan zararları olabileceğini söyledi.<br />

İHTİYACIMIZ KADAR ALALIM<br />

Meyve ve sebzeler açısından zengin olan ülkemizde<br />

normal miktarlarda bu ürünleri tüketen sağlıklı<br />

bireylerin gıdalarına ek olarak vitamin almalarına ihtiyaç<br />

olmadığına işaret eden Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Ancak<br />

kişinin vitamin eksikliği varsa isteğine bağlı olarak değil<br />

doktor kontrolünde ek vitaminleri alması gerekir” diye<br />

konuştu.<br />

C ve E vitaminlerinin en önemli özelliklerinin,<br />

antioksidan olmaları ve vücudumuzu serbest<br />

radikallere/oksidasyona karşı korumaları olduğunu ifade<br />

eden Prof. Dr. Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

“Çok fazla alındığı zaman bu antioksidanlar kendileri<br />

oksidasyona yol açıyor, radikal üretiyor ve vücutta<br />

radikal üretildiği zaman hücre hasarı yapabilir, DNA<br />

hasarı yapabilir, hücrelerin ölümüne yol açabilir. Adeta<br />

iki ucu keskin bıçak. O nedenle ihtiyacımız varsa vitamin<br />

alalım. Masaya oturduğunuz zaman tabağınızı dörde<br />

bölün, çeyrek bölümü sebze-meyve, çeyreği protein,<br />

yanında bir süt ürünü ve yanında tahıl bulunduğu zaman,<br />

ihtiyacınız olan minerali elementi karşılamış olursunuz.”<br />

Prof. Dr. Ahmet Aydın<br />

Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı ve<br />

Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı<br />

NYX<br />

242


Sağlık<br />

VİTAMİNLER, BESİNLERDEN ALINMALI<br />

D vitamini ve B vitamininin, kanda ölçüldüğüne,<br />

diğer vitaminlerin ise ölçülmediğine işaret eden Prof.<br />

Dr. Aydın, “Bu ürünler masum olarak algılanıyor.<br />

Örneğin, C vitamini kanda ölçülemiyor. 500 miligram<br />

C vitamini aldığımız zaman bu vücutta emiliyor ama<br />

1000 miligram aldığımız zaman emilmiyor. Fazla<br />

vitamin aldığımız zaman, özellikle fazla C vitamininin,<br />

böbrek taşı yapma ihtimali çok kuvvetli. Takviye veya<br />

vitamin almak yerine önerim, insanların bu besin<br />

maddelerini doğal gıdalardan alması” diye konuştu.<br />

görevi üstlenir. Ancak modern tıbbın kurucularından<br />

biri kabul edilen Paracelsus’un meşhur sözünde<br />

de denildiği gibi ‘zehir ile ilacı ayıran dozdur.’ Her<br />

şeyin fazlası zararlı olduğu gibi vitaminlerin de<br />

fazlası zararlıdır. Bu nedenle bir makine olarak<br />

kabul edebileceğimiz vücudumuzun da kapasitesini<br />

aşmayalım, gereksiz müdahalelerde bulunmayalım”<br />

dedi.<br />

VÜCUDUMUZ MÜKEMMEL BİR<br />

MAKİNE!<br />

İnsan vücudunun mükemmel bir makine olduğunu<br />

ifade eden Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı<br />

ve Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı<br />

Prof. Dr. Ahmet Aydın Prof. Dr. Ahmet Aydın, “nasıl<br />

makine çalışabilmek için bir yakıta ihtiyaç duyarsa,<br />

insan vücudu da çalışabilmek için vitaminler denilen<br />

organik bileşiklere ihtiyaç duyar. Yediğimiz birçok<br />

besinde bulunan vitaminler, metabolizmamızın<br />

sağlık bir biçimde çalışabilmesi için destek olur.<br />

Vücudumuza faydası saymakla bitmeyen vitaminler,<br />

birçok hastalığın tedavisinde de altın bir anahtar<br />

NYX<br />

243


Özgürlüğün<br />

rengi<br />

Renklerin<br />

Öyküsü<br />

EMİNE AKCA<br />

emine.akca@nyxmag.com<br />

Mavi<br />

Hayatın olmazsa olmazlarındandır renkler.<br />

Her rengin kendine has bir güzelliği, her<br />

rengin ayrı bir anlamı var aslında. Kimi<br />

zaman insana umut veren kimi zamansa alıp<br />

bambaşka dünyalara götüren bu renkler<br />

bize bir şeyler anlatıyor. Onlar olmadan<br />

hayat hem çok sıradan hem de çok sıkıcı<br />

olurdu şüphesiz.<br />

Renklerin anlamları da hayata heyecan katan detaylardan.<br />

Bu anlamlar bazen aşkı, bazen üzüntüyü, bazen ise çok farklı<br />

duyguları taşıyor. Mavi genelde bire-bir iletişimi, özellikle<br />

de sözlü iletişimi temsil eder. Bir öğretmen ya da toplum<br />

karşısında konuşan konuşmacı gibidir.<br />

Mavi giydiğinizde; bağımsız, yaratıcı ve pozitif olursunuz.<br />

Kendinizi hiç olmadığınız kadar özgür hissederseniz.<br />

İnsanlara olan bağlılığınızı göstermek ve stresli ortamları<br />

yumuşatmak için mavi rengi tercih etmenizde fayda var.<br />

Örneğin; kırmızı nabız atışlarınızı ve vücut sıcaklığınızı<br />

arttırabilir, mavi ise rahatlamanızı, sakinleşmenizi sağlar.<br />

Koyudan açık maviye doğru daha fazla özgürlük hissettirir.<br />

İnsan zihni gökyüzünün huzuruyla ve sakin denizlerin<br />

temizleyici sularıyla ilişkili olan maviyi güvenilirlik ve sadakat<br />

sembolü olarak görmektedir. 2000 yılında yapılan bir<br />

araştırmada, ABD’de en çok satılan pastel boyanın mavi renkte<br />

olması tedadüf değildi heralde.<br />

Mavi güvenli bir renktir. Stresi azaltır, sakinlik hissi, rahatlama<br />

ve düzen duygusu yaratır – sırt üstü uzanıp, parlak mavi<br />

bulutsuz bir gökyüzüne baktığımızda kesinlikle böyle sakin<br />

hissederiz.<br />

NYX<br />

244


Amanda Gorman / Met Gala 2021<br />

Vera Wang<br />

Taylor Hill / Met Gala 2021<br />

Versace<br />

Prenses Diana / Prens Charles ile nişanının açıklandığı gün<br />

mavi bir kıyafetle kameralara poz vermişti. 1981<br />

Siyah, gri veya mavi renklerden oluşan bir ürünle<br />

karşılaştığımızda, çoğumuz mavi olanı seçeriz. Çünkü<br />

güven hissi bu renklerden sadece mavi için oluşur.<br />

Mavi seven insanlar için değişiklik yapmak zordur.<br />

Esnek değildir ve yeni, ya da farklı bir fikirle karşılaştığı<br />

zaman, onu dikkate alır, analiz eder, yavaşça düşünür<br />

ve sonra onu kendi kabul edilebilir gerçeklik<br />

versiyonuna uydurmaya çalışır.<br />

Mavi renk nostaljiktir. Geçmişte yaşanmakta olan,<br />

bugün ve gelecekte her şeyi geçmişte yaşanan<br />

deneyimlere bağlayan bir renktir.<br />

Mavi umutlara tutunabilmek için Seçim Seziş’in şiirinin<br />

birkaç mısrası ile bitirelim yazımızı:<br />

…Yapacak çok iş var.<br />

İlk işim her yanı maviye boyamak olacak.<br />

Yarın demek umut etmek demek.<br />

Umut sa. Mavi bir renk.<br />

Toprağa mavi ekelim...<br />

Gökyüzü mavi esmeli.<br />

Yağmurlar gibi mavi yağmalı gökten.<br />

Yine yeniden mavi çiçekler açmalı.<br />

Sevgiler mavi,<br />

Kavgalar bile mavi olmalı.<br />

Yapılacak çok iş var…<br />

Laydi Gaga / Golden Globe Awards 2019 / Valentino<br />

NYX<br />

245


Yeni başlayanlar için<br />

Yabu'ca<br />

ÖZDEN TEKİRDAĞ<br />

Yabu Ev Bitki Kurucu Ortağı<br />

ozden.tekirdag@nyxmag.com<br />

bitki<br />

bakımı<br />

tavsiyeleri<br />

Yaşadığımız mekanları bitkilerle<br />

paylaştığımızda onların o ortama<br />

kattığı enerjiye açıkçası biz<br />

bağımlıyız! Ama konu onlara<br />

bakmaya geldiğinde, eğer bu<br />

konuyla ilgili bir tecrübemiz yoksa<br />

hangimiz bir adım geriye basmıyor<br />

ki? Bitki bakmak da birçok şey gibi adım adım, her<br />

gün öğrenip daha iyi olacağınız bir alan…<br />

Bu yazımızda size bu yola ilk çıktığınızda faydalı<br />

olabilecek bilgiler verelim istedik. Aslında ‘Green<br />

Thumb’ olmak o kadar da zor değil ☺<br />

NYX<br />

246


Yabu'ca<br />

Doğru yer için doğru bitkiyi seçmek<br />

Mekanınızı yeşillendirmeye<br />

karar verdiniz. Öncelikle bitki<br />

alışverişinizi yaparken dikkate<br />

almanız gereken noktalara bakalım.<br />

İlk olarak bitkilerin bir kısmı iç<br />

mekan, bir kısmı dış mekan için<br />

daha uygundur. Bir iç mekan<br />

bitkisini dış mekanda büyütmeye<br />

çalışmak mevsimlerin etkilerinin<br />

arttığı durumlarda onları<br />

kaybetmemize sebep olabilir. Aynı<br />

şekilde dış mekan bitkileri de iç<br />

mekanlarda mutsuz olabilir.<br />

Bitki satış yerlerinde satılan iç<br />

mekan bitkilerinden hangilerini<br />

alacağınıza karar verirken<br />

bitkiyi koyacağınız konumun ışık<br />

seviyesini, havadarlığını ve nem<br />

düzeyi gibi şartlarını dikkate<br />

almanız gerekir. Her bitkinin<br />

ihtiyacı farklıdır. Bu sebeple bitki<br />

alacağınız yerin yönlendirmesi<br />

büyük önem taşır. Doğru bitkiyi<br />

aldıysak şimdi işe başlayalım…<br />

Işık ihtiyacı<br />

Bitkinizi eve getirdiğinizde<br />

onu nereye kayacağınıza karar<br />

vermeniz gerekir. Size ışık ihtiyacı<br />

ile ilgili bilgilerin verilmesi gerekir.<br />

Bir bitkini ışık ihtiyacını anlatmak<br />

için farklı tabirler kullanırız; Direk<br />

güneş ışığı, bol aydınlık ortam,<br />

aydınlık ortam, az ışık.<br />

Bu derecelendirmenin ne anlama<br />

geldiğini anlamak ve bitkilerinizi<br />

evinizde uygun bölgeye<br />

yerleştirmek çok önemlidir.<br />

Direk güneş ışığı; genellikle<br />

güney cephe pencere kenarları<br />

için kullanılır. Bitkinizin yaklaşık<br />

4-5 saat civarında güneş alması<br />

anlamına gelir.<br />

Bol aydınlık ortam; direk yakıcı<br />

güneş ışığı olmayan ancak<br />

filtrelenmiş ışığı tanımlar. Doğu<br />

ve batı cephe pencerelerinden tül<br />

arkasından gelen ışık, ya da kuzey<br />

cephe pencerenin önü bol aydınlık<br />

ortamlardır.<br />

Aydınlık ortam ise pencereden<br />

1-2 metre uzak, ancak ışık seviyesi<br />

yüksek ortamı tarif eder. Çoğu<br />

tropik tür aydınlık ancak direk ışık<br />

almayan ortamları tercih eder.<br />

Az ışık için ise tropik bir ormanda<br />

ağaç altındaki ışık seviyesini hayal<br />

edebilirsiniz.<br />

NYX<br />

247


Yabu'ca<br />

Su ihtiyacı<br />

Bitkileri en çok fazla sulayarak<br />

öldürdüğümüzü biliyor musunuz?<br />

Onları unutmamak adına, çok fazla<br />

ilgilendiğimizde genellikle fazla sulamış<br />

oluyoruz.<br />

Her bitkinin su ihtiyacı türüne, mevsime,<br />

toprak miktarına, vb. göre değişir.<br />

Bu yüzden bitkinizi rutin bir sulama<br />

programına almadan gerçek su ihtiyacını<br />

anlamış olmalısınız.<br />

Bazı türler topraklarının hep nemli olmasını<br />

isterken, bazıları toprakları tamamen<br />

kurumadıkça sulanmaktan hoşlanmazlar.<br />

Öncelikle bitkinizin sudan ne kadar<br />

hoşlandığını öğrenmelisiniz. Sulamalarınızı<br />

elinizle toprağın kuruluğunu kontrol ederek<br />

yapmalısınız. Eğer toprağın tamamen<br />

kurumuş olması gerekiyorsa parmağınızla<br />

bitkinizin toprağını eşelediğinizde toprağın<br />

kuru olduğundan emin olmalısınız. Ne<br />

zaman ki yaklaşık olarak sulama sürenizi<br />

anlamaya başladınız. O zaman günlük ya da<br />

haftalık rutinlere dönüştürebilirsiniz.<br />

Sulama periyodlarınızın yanında her<br />

seferinde ne kadar su verdiğinizde önem<br />

taşır. Bitkinin toprağının eşit miktarda<br />

ıslanması ancak dibinde göllenmemesi<br />

gerekir.<br />

Saksı seçimi<br />

Bitkiler için en uygun saksılar altı delik olan<br />

saksılardır. Saksı içinde fazla sulamadan<br />

kaynaklı biriken su bitki köklerine zarar<br />

verir. Bu sebeple saksı seçimlerinizde<br />

delikli saksı tercih etmelisiniz. Piyasada<br />

bulunan dekoratif saksıların çoğunluğu<br />

deliksiz saksılardır. Bu saksıları kullanmak<br />

istediğinizde dekoratif saksınıza uygun<br />

boyutlu plastik delikli bir saksı kullanarak<br />

içine oturtabilirsiniz. Böylelikle dekoratif<br />

saksınız bir tabak görevi görecek ve<br />

fazla suyun saksı içinde hapsolması<br />

engellenecektir.<br />

Dekoratif saksı ya da tabak içinde biriken<br />

suların da saksı altında bekletilmemesi<br />

gerekir. Aksi durumda bu durum kök<br />

çürümesine sebep olabilir.<br />

NYX<br />

248


Yabu'ca<br />

Toprak seçimi<br />

Bitkileriniz için toprak alırken ihtiyacınızın hangi<br />

bitki için olduğu önem taşır. Bazı bitkiler için<br />

geçirgen topraklar, bazı bitkiler için nem tutan<br />

topraklar gereklidir. Bitkilerinizin ihtiyacını<br />

öğrenip uygun toprağı oluşturmak için karışımlar<br />

yapabilirsiniz. Kalitesiz ve yanlış toprak kullanımları<br />

sineklenme, mantar, kök çürümesi gibi problemlere<br />

sebep olabilir.<br />

Toprak karışımına ponza, Hindistan cevizi lifi, torf,<br />

perlit, vb. farklı ürünler karıştırılabilir. Bitkinin<br />

ihtiyacına göre doğru karışımı bulmalısınız.<br />

Bitki besini<br />

Bitkileriniz besin ihtiyacını topraklarından<br />

alırlar. Özellikle gelişim dönemi olan bahar<br />

ve yaz aylarında besin ihtiyaçları artar. Bu<br />

sebeple bu dönemlerde bitkilerinize besin<br />

takviyesi yapmak onların daha iyi gelişmesini<br />

sağlayacaktır. Bitki besinleri katı ve sıvı formda<br />

bulunabilirler. Piyasada kimyasal ve doğal<br />

bitki besinleri bulunmaktadır. Doğal gübre<br />

olarak ev bitkileri için en çok kullanılan solucan<br />

gübresidir. Kimyasal ürünleri kullanırken<br />

doğru miktarda ve periyodlarda kullanılması<br />

önemlidir. Aksi bir durumda besin bitkiye fazla<br />

gelebilir. Doğal gübreleri tüm yıl boyunca,<br />

kimyasal besinleri bahar ve yaz aylarında<br />

kullanmanız önerilir.<br />

Bu konulara dikkat ettiğinizde bitkilerinizi anlamaya başlamış olacak, ve onların da size gelişerek cevap verdiğini<br />

göreceksiniz. Aldığınız bitkinin ismini ve ihtiyaçlarını öğrenmek ilk işiniz olmalıdır. Küçük bir araştırma ile o bitkinin<br />

nasıl bir bakım istediğini öğrenip, onunla uzun zamanlar geçirebilirsiniz. Bazen kayıplar yaşanması normaldir,<br />

önemli olan kayıpların sebeplerini ve çözümlerini araştırıp öğrenmek ve bir sonraki bitkiyi kurtarmak olmalıdır.<br />

Hatta gün gelir ki saksılarına sığdıramadığınız bitkilerinizi çoğaltarak sevdiklerinize hediye edersiniz ☺<br />

Canlı bir bitkiden daha güzel kaç hediye vardır şu hayatta?<br />

NYX<br />

249


Sardinya<br />

“Amore Mio”<br />

Destination<br />

Anywhere<br />

AYÇA AKAD<br />

Seyahat Tutkunu / Mimar<br />

ayca.akad@nyxmag.com<br />

Etkileyici İtalyan tarzı yaşamı deneyimlerken<br />

gündüzleri Akdeniz florasının baş döndürücü<br />

kokuları arasında, saklı koyların berrak<br />

suları içindeyken, eylemsizliğin tadını çıkarıp<br />

güneşe teslim olacaksınız. Akşamlarınıza<br />

ise şaraplarınıza eşlik edecek dramatik<br />

gün batımları ile başlayıp, deniz mahsulleri<br />

ile damaklarınızı şenlendirirken aldığınız her nefes için<br />

şükredecek ve son gün geldiğinde bu cennet parçasından<br />

ayrılmak istemeyeceksiniz.<br />

Korsika’nın güneyinde, Akdeniz'in Sicilya'dan sonraki ikinci<br />

en büyük adası olan Sardinya, tuz kokulu havası ile İtalya’nın<br />

yavaş yerleşimlerinden. Aşırılık yok. Koşturmaca yok.<br />

Avcunuza aldığınızda parmaklarınızın arasından akacak<br />

incelikte bembeyaz kuma sahip kumsalları o kadar kıymetli<br />

ki, bazı plajlarda havlunuzu sermeniz ya da hatıra olsun diye<br />

yanınızda azıcık bile olsa kum götürmeniz yasak.<br />

NYX<br />

250


Destination Anywhere<br />

Yüksek sezon haziran ayında başlıyor. Adada 3’ü uluslararası olmak üzere toplamda 5 havalimanı bulunuyor.<br />

Türkiye’den aktarmalı olarak Alghero’ya uçabiliyorsunuz. Ya da kendinizi bir şekilde İtalya'ya atarsanız, ucuz<br />

havayolu şirketleri ile daha da uygun fiyatlara adaya ulaşabiliyorsunuz.<br />

3 ayrı ülkeden gelip adada buluşan tatil timi<br />

olarak rotamızı “canımız nerede, ne kadar<br />

kalmak isterse” şeklinde planladığımız için<br />

sadece birkaç ana durak belirlemiş, kalacağımız<br />

otel ve pansiyonları da aralara serpiştirmiştik.<br />

Böylece adadaki telaşsızlığı tatil boyunca<br />

paylaşacaktık.<br />

Alghero’ya indiğimizde kiraladığımız arabayla<br />

2,5 saat uzaklıktaki Cagliari’ye doğru yola çıktık.<br />

İmkânları, dinlenmemize yetecek kadar olan<br />

otelimize eşyalarımızı bırakıp Piazza Yenne’de<br />

(Yenne Meydanı) tatili başlattık.<br />

Adanın sükûnetine kanmayın zira gündüz ne<br />

kadar sakin görünse de gece hayatı bir o kadar<br />

hareketli.<br />

Esas hedefimiz Cagliari olmasa da sabahki saatlerimizi, bir<br />

tarafı deniz diğer tarafı heybetli yapılar ve palmiyelerle<br />

dolu Via Roma’da geçirdik. Orta Çağ sokaklarında biraz<br />

kaybolup yolun sonundaki gelatocu Peter Pan'da verdiğimiz<br />

iri porsiyonlu mola sonrası, pembe flamingoların refakatinde<br />

yola koyulduk.<br />

Aslında Cagliari’nin tarihi milattan öncesine dayanıyor.<br />

Burada daha fazla vakit geçirmek isterseniz, şehrin<br />

kalbindeki mermer cepheli St. Remy kalesini, kendine özgü<br />

mimarisi ile adını üzerindeki fil heykellerinden alan 42 mt<br />

yüksekliğindeki Torre dell’Elefanet’i (Fil Kulesi), şehrin<br />

merkezindeki Roma antik tiyatrosunu ziyaret edebilirsiniz.<br />

NYX<br />

251


Destination Anywhere<br />

Porto Giunco<br />

Günün ana durağı Villasimius<br />

bölgesindeki Sardinya’nın ünlü<br />

plajlarından Porto Giunco’ydu.<br />

Plajın bir ucunda, aynı isimli<br />

kulenin bulunduğu tepenin<br />

eteklerinde, yumuşacık kumu ve<br />

berrak suyu ile tatilimizin ilk 3’üne<br />

giren plajı olarak kayda geçti.<br />

Denizden yeterince<br />

faydalandığımıza karar verince,<br />

SS125 numaralı otobanı kullanarak<br />

geceyi geçireceğimiz Cala<br />

Gonone’ye doğru yola çıktık. Bu<br />

otobanın 3km’lik kısmının, James<br />

Bond- Quantum of Solace filminde,<br />

Verona’da geçen kovalama<br />

sahnesinin çekildiği otobana<br />

benzerliği, fanatik bir Bond<br />

kızı olan benim için tatilin saklı<br />

sürprizlerinden biriydi.<br />

Bu arada belirtmeliyim ki Sardinya çok düzlük bir arazi değil.<br />

Yollar tepelerin arasında dönerek yükselip alçalıyor. Tepeleri,<br />

yer yer tünellerle aşıyorsunuz. Genelde otobanı kullansanız da<br />

özellikle plajlara ulaşımda yollar daralıp kötüleşiyor. Beni araç<br />

tutmaz ama özellikle Cala Gonone’ye doğru inişe geçtiğimizde,<br />

benim bünyemin bile molaya ihtiyacı oldu.<br />

Cala Gonone’de 2 gece geçirecektik. Genelde de gündüz<br />

aktivitelerimiz daha fazla olduğu için sakin olan liman tarafında,<br />

kişi başı 50 Euro’ya odalarımızı ayarladık.<br />

Cala Gonone<br />

NYX<br />

252


Destination Anywhere<br />

Cala Biriola<br />

Sabah erkenden civardaki meşhur koy ve mağaraları ziyaret<br />

etmek için, kişi başı 35 Euro ödeyerek ufak bir tekne<br />

kiralayıp kendimizi nefis bir mavi tur macerasına bıraktık.<br />

Sabah 11 gibi çıktığımız mavi tur akşam 5’e kadar devam etti.<br />

Sırasıyla Cala Fuili, Cala Luna, Cala Sisine, Cala Biriola, Cala<br />

Mariolu, Unesco Dünya Mirası Listesindeki Cala Goloritze<br />

ve Capo Monte Santu'yu gördük. Nefes kesici kayalıkların<br />

altında saklanan mağaralara uğradık, bazılarında kendimizi<br />

suya atıp buz gibi suyun ve sınırsız mavinin keyfini çıkardık.<br />

Birbirlerine yakın olmalarına rağmen neredeyse her<br />

mağaranın dokusu ve suyunun rengi diğerinden farklıydı.<br />

Bazısı, kayaların içerindeki demirden dolayı pembe-bordo<br />

iken bazısı kireçten beyaz, bazısı parlak turkuaz ya da<br />

lacivertti.<br />

Mağara turu bitip plaj turu başladığında diğer koylar<br />

kalabalık diye rehberimiz Cala Biriola’da mola vermeye<br />

karar verdi. Burasının kumsalı minik beyaz taşlarla<br />

kaplı. Kötü diyemem ama Sardinya’nın pürüzsüzlüğü ile<br />

ünlü kumsallarını gördükten sonra buraya biraz burun<br />

bükebilirsiniz. Yine de deniz, muhteşem berraklığı ile<br />

kumsalı affettirdi.<br />

Bir sonrakine daha erken saatte yola çıkıp Cala Luna’daki<br />

kumsalın keyfini sürmemiz gerektiğinin notunu alıp devam<br />

ettik. Cala Luna çok popüler olduğu için daha sakin olan Cala<br />

Fuili’de denize doyduk.<br />

Denize girmek için tekne ile koylara gitmenize gerek yok<br />

çünkü sahilin çoğu aslında herkese açık plajlardan oluşuyor.<br />

Ama bu mağara ve koylar bölgenin önemli doğal oluşumları<br />

olduğu için, özellikle yüksek sezonda turist akınına uğruyor.<br />

Tatilinizi daha sakin bir döneme denk getirirseniz, keyfini<br />

daha çok çıkarırsınız.<br />

NYX<br />

253


Destination Anywhere<br />

Cala Gonone’dan Palau’ya doğru yola çıkıp<br />

günlük deniz ihtiyacımız için, suyunun renginden<br />

olayı Küçük Tahiti ismiyle de anılan, 700 mt<br />

uzunluğundaki meşhur Cala Brandinchi’de<br />

(Brandinchi Plajı) mola verdik.<br />

Cala Brandinchi<br />

Palau’ya akşamüstü ulaştık. Otelimize yerleşip<br />

akşam yemeği için deniz ürünü tüketmeye devam<br />

ederek ertesi günün planını yaptık. Hedefimiz<br />

Palau’nun kuzeyinde bulunan, sadece tekneler<br />

ile ulaşılabilen koy ve plajlara sahip küçük adaları<br />

ziyaret etmekti. Ekibin bir kısmı önceki gelişinde<br />

La Maddalena’yı gördüğü için başka adaları<br />

değerlendiriyorduk.<br />

Nadide pembe rengini kırık fosil mercan ve<br />

kristallerden alan Spiaggia Rosa’yı (Rosa Plajı)<br />

görmek için Maddalena takım adalarının en<br />

kuzeyinde bulunan Isola Budelli’ye (Budelli Adası)<br />

gitmek istesem de zodyakla yapılacak açık deniz<br />

seyahati ekibi zorlayacağı için tercihimizi daha yakın<br />

ve daha ufak bir adadan yana kullandık.<br />

Gece çat pat İtalyancamızla anlaştığımız bir kaptan<br />

sabah bizi marinadan aldığı gibi cennetin ortasına<br />

bıraktı. Burası “bir adaya düşersen yanına alacağın<br />

3 şey ne olurdu” diye sorduklarında “hangi adaya<br />

düşeceğimi seçebiliyor muyum” diye karşılık<br />

vereceğiniz yer.<br />

Palau<br />

Akşamüstü, cep numarasını almayı unuttuğumuz<br />

kaptanımızın bizi almaya gelip gelmeyeceği üzerine<br />

iddialara girerken, gelmese de olur ben burada<br />

yaşamaya devam edebilirim diye düşündüğümü<br />

hatırlıyorum.<br />

Bunca turist akınına rağmen bakirliğini nasıl<br />

koruduğu benim için büyük ikilem olsa da o<br />

adacıklardan birindeki minicik plajda geçirdiğim<br />

gün, özlemle hatırladığım paha biçilmez hatıralara<br />

sahip.<br />

Yazık ki Palau’ya sadece 1 gün ayırmıştık. Ertesi<br />

gün Alghero’ya gidecek, sonraki gün de dünyanın<br />

farklı yerlerindeki evlerimize geri dönecektik.<br />

Tatili, daha ilk gününden bir defa uzattığımız için<br />

tekrar uzatmamız da mümkün değildi. Siz siz<br />

olun, en az birkaç gün daha ekleyip, Maddalena<br />

takımadalarındaki minik cennetleri sindire sindire<br />

ziyaret edin. Hatta denk getirirseniz Palau’ya 35 km<br />

uzaklıktaki Porto Cervo’da, Rolex’in sponsorluğunda<br />

yapılan Maxi Cup yelken yarışlarını da dünya<br />

sosyetesi ile birlikte izleyin.<br />

NYX<br />

254


Destination Anywhere<br />

Orosei Körfezi<br />

Orosei Körfezi<br />

Alghero Plajı<br />

Ertesi gün tatilin sonuna yaklaşmamızın verdiği<br />

hafif iç sıkıntısı ile Alghero’ya geri döndük. Böylece<br />

adanın çevresindeki tam turumuzu da tamamlamış<br />

oluyorduk.<br />

Bronz çağından kalma köy harabelerini, adını Roma<br />

deniz tanrısından alan Neptün damlataş Mağarasını,<br />

harika trekking rotaları içeren Porto Conte parkını,<br />

16.yy’dan kalma gotik Chiesa di San Francesco<br />

kilisesini görmeye vaktimiz kalmamıştı.<br />

Gece Alghreo’nun kale surlarının içinde kalan<br />

merkezinde yediğimiz son yemeğimizden sonra otele<br />

geçtik. Sabah ise keşke daha uzun kalsaydık diye<br />

homurdanarak kahvaltı için sahile inip, Alghero’nun<br />

upuzun plajında ada ile vedalaştık.<br />

Sadece denizi ve kumsalları ile değil, Barumini’deki<br />

Su Nuraxi gibi Unesco Dünya Mirası Listesindeki<br />

antik kalıntıları, su sporları, orta çağ şehirleri, Su<br />

Gorroppu Gorge Kanyonu gibi doğal güzellikleri ve<br />

lezzetli deniz ürünleri ile dolu bu adayı tek seferde<br />

keşfetmek pek mümkün değil. Gerçi Sardinya’yla<br />

tanıştıktan sonra uzak kalabilmeniz de mümkün değil.<br />

Not: Bu yazıyı hazırlarken İtalya, hala pandemi<br />

kısıtlamaları kapsamında turistik vize vermeye başlamamış<br />

olsa da sınırlar yakında açılır diye umarak planlarınızı yapın.<br />

Çünkü her şey bir hayalle başlar.<br />

NYX<br />

255


hikayeler<br />

Umuda Yol<br />

"Sevgi de bazen afyondur, alkoldür, sigaradır;<br />

eğer siz ona bağımlıysanız...<br />

Kalemler<br />

ve Silgiler<br />

NAŞİDE SAĞLAM<br />

Başkasına muhtaç hale gelmişseniz; sizi köle,<br />

yoksun hale getirmişse, ortada Tanrı'nın size<br />

sunduğu, sizi yarattığı sevgi değil yaşamın<br />

yıllarca sizden aldığını yerine koymaya<br />

çalıştığı benliğinizin bir tuzağıdır belki de<br />

o ... Kendinize ulaşmanızı engelleyen en<br />

büyük engeldir belki de ...Yeterince kendinizi<br />

hissedemeyeceğinize neden olan o, dış sevgidir<br />

... Aldığınızdan daha fazla vermenizi sağlayan<br />

bir dış mihrak ...1,2 derken onsuz nefes<br />

alamadığınız bir ilaç...Sizde yeterince olmadığı<br />

için başkasına bağımlı kılan takviye ..."<br />

Cümleleri ardı arkasına yazarken, karşı odadan<br />

çıkan doktorun "Yıldız hemşire!.. 304 no'daki<br />

hastanın serumunun yenilenmesi gerekiyor "<br />

seslenişiyle kendine geldi. Çabucak kalemini<br />

defterin arasına koydu. Serumu alıp odaya<br />

girdiğinde, her zamanki güler yüzü ve sıcacık<br />

parlayan gözleriyle bakan hastaya yaklaşıp<br />

" Cafer Bey, günaydın, nasılsınız " deyip bir<br />

yandan da askıdan eskisini alıp yeni serumu<br />

taktı." İyiyim hemşire hanım, sultanım yanımda<br />

niye iyi olmayayım ki" Yanından bir dakika bile<br />

ayrılmayan, yorgun ama huzurlu, yüzündeki<br />

tebessümle hafif utangaç duran eşine bakıp"<br />

Bak ağrım sızım gitti " deyip kıs kıs güldü.<br />

Yıldız, Cafer Bey'e yeniden damar açıp, serumu<br />

yerleştirirken, Cafer Bey'in eşine dönüp "<br />

Çok şanslısınız, Cafer Bey sizi çok seviyor, çok<br />

düşkün size, narkozdan uyandığında bile sizi<br />

sayıklıyormuş "dedi.<br />

NYX<br />

256


Kalemler ve Silgiler<br />

Cafer bey, yatağında doğrulup: " Ben! çok<br />

şanslıyım" dedi " Biliyor musunuz benim aşık<br />

olduğum kadın o. Ona aşık olduğumda köyde<br />

yaşıyordum. O da şehirde. Bütün bir yaz<br />

beklerdim ki gelsin. Bir gün bana "Zeliha köye<br />

geldi "dediler. Heyecandan ağaca tutundum,<br />

bayılmamak için... Artık torun sahibi olacağız<br />

nerdeyse, halen aşkım o "<br />

" Ne kadar şanslısınız Cafer Bey aşkınızla<br />

evlenmişsiniz, bu herkese nasip olmaz. "<br />

Yıldız, karı kocayı birbirlerine minnet ve<br />

sevgi dolu bakışlarla bırakıp odadan çıkarken<br />

Cafer Bey'in sözleri kulağında kaldı: "Aşk hiç<br />

vazgeçmemekti. Ben hiç vazgeçmedim"<br />

Öğleden sonrası çok yoğun geçti Yıldız’ın.<br />

Hastalarla ilgilenmelerinin arasında<br />

bitirmeye yakın olduğu kitap için son<br />

karalamalarını yapıyordu. Kitabının son<br />

sözleri kalmıştı. Bu sefer kararlıydı. Bitirip,<br />

yayınlamak istiyordu. Kitabının kahramanları<br />

sevgiden medet bulamayanların ve onların<br />

hikayesiydi. En iyi bildiği şey buydu çünkü. En<br />

iyi yazacağı şeydi de bu.<br />

Telefonunu bilmediği bir numara arıyordu.<br />

Yoğun tempodan cevap vermek istemedi.<br />

Israrlı aramaya artık cevap verme gereğini<br />

duyunca, yıllar öncesine ait sesi hemen<br />

tanıdı. Kısa bir süre sessiz kalıp, cevap<br />

verip vermemek arasındaki tereddütü<br />

geçince sesini kontrol altında tutarak cevap<br />

verdi. Telefondaki ses, tüm mahçupluğuyla<br />

görüşmek istediğini belirtiyordu. Önceden<br />

duyacağı cevapları bilircesine, hazırlıklı<br />

bir şekilde; nedenlerini, gerekçelerini,<br />

arka arkaya sıralıyordu. Telefondaki<br />

ses, tüm ısrarıyla aynı yerde ve akşam<br />

7 'de bekleyeceğini belirterek telefonu<br />

kapattı. Kafası karışmıştı. Cafer Bey'le eşi<br />

koridorda sevimli sevimli yürüyüşlerini<br />

yapıyorlardı. Cafer Bey'in esprili sözlerine<br />

eşi kahkahalarla karşılık veriyordu. Mesai<br />

saatinin nedense hiç bitmesini istemedi.<br />

Kafa karışıklığı devam ediyordu. Yüreği her<br />

zamanki oyuncağını isteyen çocuk gibi kımıl<br />

kımıldı.<br />

Telefonu yine ısrarla çalıyordu. Arayan bir<br />

kitabevi sahibi olan arkadaşıydı." Sana güzel<br />

bir haber vereceğim. Yayıncı arkadaş bu<br />

akşam dükkana gelecek. Kitabın hazırsa<br />

gelip bir görüş. Mutlaka ilgilenecektir<br />

yazdıklarınla." Heyecanlandı Yıldız. İçi ışıl ışıl<br />

oldu. Hemen laptopunu çıkardı kılıfından.<br />

Yazdıklarını günbegün laptopa aktarmıştı.<br />

Son cümleleri dışında, son düzenlemelerini<br />

yaparak tekrar bir gözden geçirdi.<br />

Hastaneden geç çıkmıştı. Her zamanki yer...<br />

Ne kadar yürüdüğünün farkında değildi ama<br />

kafenin, şimdi tam karşısındaydı... Uzaktan<br />

da olsa fark etti onu. Her zamanki masada<br />

oturuyordu. Adımları yavaşladı, kafeye doğru<br />

giderken... Kafenin önünde durdu; elindeki<br />

laptopu sıkıca tuttu ve yola baktı. Kitabevi<br />

100 metre ilerdeydi. Uzaktan dahi olsa, içi<br />

ışıl ışıl görünüyordu. Derin bir nefes aldı...<br />

Yola devam etti... Yoluna devam etti...<br />

Önündeki yol genişledi sanki. Yol ışıl ışıldı, içi<br />

gibi...<br />

Kitabının son sözünü bulmuştu. " Aşk, hiç<br />

vazgeçmemektir ama umut varsa ..."<br />

NYX<br />

257


Kutuplar 2100 yılına<br />

kadar tamamen eriyebilir<br />

Epson ve National Geographic, ‘Turn Down the Heat’ (Isıyı Azaltın) kampanyası<br />

kapsamında kutup bölgelerindeki donmuş toprakların korunmasını desteklemek<br />

için güçlerini birleştirdi.<br />

Epson, başlattığı ‘Turn Down the Heat’<br />

(Isıyı Azaltın) kampanyasıyla dünyanın<br />

kutup bölgelerindeki donmuş toprakların<br />

korunmasını desteklemek için National<br />

Geographic ile güçlerini birleştirdi. Bilim<br />

insanları tarafından dünyanın donmuş<br />

topraklarının 2100 yılına kadar tamamen<br />

çözüleceği ve bunun sonucunda da<br />

ekolojilerin büyük ölçüde değişeceği tahmin<br />

ediliyor. Bu kampanya için tüm dünyada<br />

deniz seviyelerinin yükseleceği ve atmosfere<br />

950 milyar tondan fazla metan salınacağı<br />

öngörüsüyle yola çıkıldı.<br />

Epson ve National Geographic bu iş<br />

birliğiyle işletmelerin küresel ısınmaya olan<br />

etkilerini nasıl azaltabilecekleri konusunda<br />

farkındalık yaratmayı hedefliyor. ‘Turn<br />

Down the Heat’ hareketinin ön safında, iklim<br />

değişikliğinin uzun süreli etkisini izlemek için<br />

Alaska ve Rusya'daki kutup gözlemevlerini<br />

yöneten National Geographic Kaşifi Dr.<br />

Katey Walter Anthony yer alıyor. Kaşifin<br />

donmuş toprakları koruma konusundaki<br />

öncü araştırmasının ayrıntıları, Epson ve<br />

National Geographic iş birliğiyle hazırlanan<br />

bir dizi videoda, infografikte ve çevrimiçi<br />

içerikte toplandı. Bilgilere bu adresten<br />

ulaşabilirsiniz: heatfree.epson.com<br />

NYX<br />

258


Yaşam<br />

Kuzey Kutbu eriyor<br />

Dr. Anthony durumu şu şekilde yorumluyor: "Kuzey<br />

Kutbu tam anlamıyla gözlerimizin önünde eriyor. Bu<br />

yüzyılda gerçekleşmesi öngörülen küresel ısınmanın<br />

yaklaşık yüzde 10'luk kısmının, donmuş toprağın<br />

çözülmesinden kaynaklanabileceğini ve bunun tüm<br />

dünyayı etkileyeceğini tahmin ediyoruz. İş dünyasında<br />

ve günlük hayatta yaptığımız seçimler büyük önem<br />

taşıyor. İşletmeler ve insanlar, kullanacakları teknoloji<br />

konusunda akıllıca kararlar aldıklarında bu durum,<br />

çevremiz için de olumlu bir fark yaratacaktır."<br />

Küresel ısınmaya karşı mücadelede enerji tasarrufu<br />

çok önemli. Ancak sayısız teknoloji ürünü iş<br />

ortamlarında her saniye büyük enerji tüketiyor.<br />

Epson’un Isısız Teknolojiye sahip öncü yazıcı serisi,<br />

daha az enerji, daha az yedek parça ihtiyacı ve daha<br />

düşük çevresel etki ile bu eğilime karşı geliyor.<br />

Epson Küresel Başkanı Yasunori Ogawa da şöyle<br />

konuşuyor: “Sürdürülebilirlik, Epson'da yaptığımız her<br />

şeyin merkezinde yer alıyor. Çevre üzerinde yalnızca<br />

kendi etkimizi azaltmakla kalmayıp müşterilerimizin<br />

de bunu yapmasına yardımcı olmakta kararlıyız.<br />

Teknolojilerimiz sayesinde müşterilerimiz ve iş<br />

ortaklarımızla küresel çevre sorunlarının üstesinden<br />

gelmek için fark yaratmayı umuyoruz.”<br />

Kampanya, donmuş toprakları koruma mücadelesinde<br />

işletmelerin atabilecekleri 5 temel adımı ortaya koydu:<br />

Isıyı azaltmak:<br />

Aletlerden yazıcılara, ofislerde bulunan cihazlar ciddi miktarda ısı yayabilir. Cihazı değiştirme zamanı<br />

geldiğinde işletmeler, piyasadaki ısısız alternatifleri göz önünde bulundurmalıdır. Her cihaz, küresel<br />

ısınmayı azaltmada ve işletmelerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hedeflerine ulaşmasına yardımcı<br />

olmada rol oynar.<br />

Döngüsel ekonomiden yararlanmak:<br />

İster ofis mobilyası, isterse ambalaj veya elektronik cihazlar olsun, üretim malzemeleri çok fazla ısı<br />

üretebilir; aynı şey bunlar çöp sahasına atıldığında da geçerlidir. İşletmeler mümkün olduğunca yeni<br />

satın alımlar ve eski atıklar için döngüsel ekonomi yaklaşımının nasıl benimsenebileceğini hesaba<br />

katmalıdır.<br />

Suyu ve yenilenebilir kaynakları baştan değerlendirmeye almak:<br />

Fosil yakıtlar, dünyanın atmosferini ısıtmada önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle işletmeler, çalışma<br />

alanındaki enerjiyi temin etmek için güneş, rüzgar gibi temiz ve yenilenebilir kaynaklardan yararlanmayı<br />

değerlendirmelidir. Aynı şey suyun ısıtılması ve arıtılması için de geçerlidir. Bu yüzden işletmeler<br />

mümkün mertebe su sensörü teknolojileri gibi su tasarrufu sağlayacak seçenekleri kullanmaya<br />

çalışmalıdır.<br />

Sürdürülebilir değerleri tedarik zinciriyle uyumlu hale getirmek:<br />

Sürdürülebilirlik artık tüm kuruluşlar için önemli bir konu haline geldi ve bu konuyu ciddiye alanlar,<br />

gezegeni kurtarmak için aldıkları önlemler konusunda oldukça şeffaflar. Sürdürülebilirliğe önem veren<br />

bir işletme, ürün satın aldığı ve ortaklığa girdiği işletmeler için de durum tespiti yapmalıdır. Böylece<br />

işletmeler, sürdürülebilir değerlerini tüm tedarik zincirinde daha da ileriye taşıyacak nihai güce sahip<br />

olurlar.<br />

Geleceğe önem vermek:<br />

Gezegenimizi kurtarmak için zamana karşı yarışırken işletmeler, kağıt kullanmayı bırakmaktan ve ofise<br />

geri dönüşüm kutuları yerleştirmekten daha fazlasını yapmalı ve bu doğrultuda, yenilenebilir enerji<br />

kullanımından su tasarrufuna kadar her şeyi kapsayan, karbon emisyonunu sıfıra indirecek net bir plan<br />

benimsemelidir. Sağlam ESG hedefleri oluşturmak ve bunların nasıl karşılanacağına dair net bir yol<br />

haritası çizmek, iklim değişikliğiyle mücadelede temel önemdedir. Müşteriler "çevreci çabalar" ile bu<br />

kadar uyum içindeyken ve bundan vazgeçemez bir durumdayken işletmeler de bu konuda çok şeffaf<br />

olmalıdır.<br />

NYX<br />

259


“OFF THE WALL”<br />

Vans'in Well-Suited Koleksiyonu<br />

Klasik Erkek Giyiminden Esinleniyor.<br />

Koleksiyon ülkemizde balıksırtı ve kazayağı desenleri olarak da bilinen herringbone<br />

ve houndstooth baskılarından, ev giyimi ve bazı özel aksesuar parçalarından<br />

oluşuyor<br />

NYX<br />

260


Moda<br />

Koleksiyon, geleneksel kumaşlarla hazırlanmış üç uyumlu setten oluşuyor ve bu<br />

setler houndstooth görünümü ile tekrar hayat buluyor. Herringbone crop polar<br />

ve uyumlu polar pantolon, günlük giyimden ilham alan bisiklet şortları, pamuklu<br />

tişörtler ve boğazlı örgü üst gibi temel bodycon yani vücuda oturan parçalarla<br />

birleşerek daha rahat, günlük bir tarz sunuyor.<br />

NYX<br />

261


''LOVE WATER MORE''<br />

SUYU DAHA ÇOK SEVMEK<br />

ÜZERİNE KURULAN BİR İŞ BİRLİĞİ<br />

Sürdürülebilirlik, kurulduğu 1986 yılından bugüne Dockers ® ’ın marka DNA’sının ve California Cool tarzına dayalı<br />

iletişiminin temel direğini oluşturuyor. Bu konuya olan gönülden bağlılığını, kullandığı suyun tüketimini azaltmaya<br />

yardımcı olacak Water


Spor ve Moda<br />

SUYU DAHA ÇOK SEVMEK ÜZERİNE KURULAN BİR İŞ BİRLİĞİ<br />

Yeni marka elçileri ile tanışın: Karşınızda Maud Le Car ve Joan Duru çifti!<br />

Maud ve Joan, Ağustos’ta lansmanı yapılan yeni Dockers ® kampanyası “Love Water More”un baş kahramanları.<br />

Bu kampanyanın amacı, suya daha çok özen göstermek ve bunun için farkındalık yaratmak. Bu nedenle Joan ve<br />

Maud, Fransa'dan İspanya'ya Atlantik kıyısı boyunca maceralı bir yolculuğa çıkacak ve diğer başarılı sörfçülerden<br />

ve aktivistlerden Dockers ® 'ın suya gösterdiği özenin ne kadar önemli olduğuyla ilgili farkındalık yaratmak için<br />

yardım isteyecekler. Diğer isimler bu desteklerini, umut ve iyimserlik mesajı içeren bir sörf tahtasını imzalayarak<br />

gösterecekler. Son olarak, sörf tahtası açık artırmayla satışa çıkarılacak ve elde edilen gelir, gelişmekte olan<br />

topluluklar için temiz içme suyuna erişim sağlamak adına Waves For Water’a bağışlanacak.<br />

MAUD LE CAR KİMDİR?<br />

Karayipler’in küçük adalarından Saint Martin’de doğan sörfçü<br />

Maud, ressam ve aktivist. Kısa bir süre önce okyanusları<br />

korumak için kurduğu Save La Mermaid Derneği ile, plastik<br />

kirliliğine somut çözümler getirmek ve okyanusların bize<br />

sunduğu tüm güzelliklerin tadını çıkarmak için çalışmalarını<br />

sürdürüyor.<br />

JOAN DURU KİMDİR?<br />

Joan, kendi jenerasyonunun en usta sörfçülerinden biri: Henüz kısa<br />

bir süre önce Fransa adına yarışan Joan, Dünya Sörf Şampiyonu<br />

oldu. Tüm meslektaşları onun ne kadar yetenekli olduğu konusunda<br />

hemfikir. Joan aynı zamanda, suların korunmasını destekleyen<br />

kararlı bir aktivist. Babasının ona yedi yaşındayken sörf yapmayı<br />

öğretmesiyle başlayan kariyeri, o zamandan beri neredeyse tüm<br />

hayatının odağında. Dünyayı dolaşırken, kirliliğin okyanusları nasıl<br />

yok ettiğini gözlemledikçe, bunu durdurmak için harekete geçme<br />

arzusu onun için yeni bir tutku oldu.<br />

NYX<br />

263


Sokak stilinin<br />

vazgeçilmezi denim!<br />

Hollywood’un etkisiyle 1950’lerdeki asi gençlerin vazgeçilmezi denim pantolonlar son<br />

30 yıldır sokak stili deyince ilk akla gelen parçalardan. Bugünse gündüzden geceye tüm<br />

kombinlerin başrol oyuncusu haline gelen denimler, dış giyimin kilit parçası oldu.<br />

Boyner, özellikle sonbaharda gardıropların en çok kullanılan parçası olan denim gömlek ve<br />

ceketlerin da yer aldığı her tarza uygun ve oldukça geniş bir denim koleksiyonu sunuyor.<br />

NYX<br />

264


Moda<br />

Boyner’in kadın denim koleksiyonunda yer alan<br />

yüksel bel jeanler özel kalıbı ile vücudu kusursuz<br />

gösterirken denim ceketler serin sonbahar<br />

günlerinde kombinlerin tamamlayıcısı oluyor.<br />

Boyner’de; Aéropostale, Mavi, Jack&Jones, Loft,<br />

Levi’s, Lee Cooper, Mustang, Guess, Tommy Jeans,<br />

CK Jeans gibi hem dünyadan hem de Türkiye’den<br />

birçok ünlü denim markası birbirinden şık ve zengin<br />

seçeneklerle bir araya geliyor.<br />

NYX<br />

265


Levi's ® ile<br />

İnsan ve Doğa Bir Arada<br />

İnsan ve doğayı birbirinden ayrı düşünemeyiz. Çevreyi korurken aynı<br />

zamanda insan olmanın ne demek olduğunu keşfedebiliriz.<br />

Tabii ki seçimimiz bilinçli tüketim.<br />

Levi's ® da Sonbahar/Kış 2021 koleksiyonlarının arkasındaki temayı bu<br />

çerçevede “Buy Better, Wear Longer” (Daha iyisini al, daha uzun süre giy)<br />

mottosuyla oluşturuyor.<br />

NYX<br />

266


Moda<br />

Levi’s ® son birkaç sezondur doğaya ve çevreye odaklanmış çalışmalarına<br />

bu sezon da aynı kararlılıkla devam edip sürdürürlebilirlik yatırımlarını<br />

genişletiyor. Hem kıyafetlerin üretim sürecini hem de bunun stile<br />

yansımasını doğanın bir kutlaması olarak kucaklıyor.<br />

İnsan olmanın ne anlama geldiğini, bireyselliğimizi ve yaratıcılığımızı<br />

ele alan bir koleksiyon olmasının dışında doğadan nasıl ilham alındığı<br />

ve doğaya karşı nasıl sorumlu olunduğu gibi soruların yanıtlarını da<br />

cevaplıyor. Bu sezonun konsepti olan Human Nature (İnsan Doğası),<br />

tamamen iyimserlik ve zanaat sevgisiyle ilgili.<br />

NYX<br />

267


spor<br />

zamanı<br />

NYX<br />

268


NYX<br />

269<br />

Spor ve Moda


adidas ve Beyoncé Dördüncü IVY PARK<br />

Koleksiyonunu Sunar:<br />

“IVY PARK RODEO”<br />

Kovboyların özgün ve taklit edilemez tarzından ve inkar edilemez etkisinden ilham<br />

alan “IVY Park Rodeo” koleksiyonu, Amerikan Batı kültürü üzerindeki müthiş etkisini<br />

kutluyor. Koleksiyon, siyahi öncülerin kovboy kültüründeki gizli tarihini ve onların<br />

Amerikan Rodeo'su üzerinde devam eden etkilerini harmanlıyor.<br />

NYX<br />

270


Spor ve Moda<br />

Günümüz için yeniden tasarlanan klasik Amerika'nın cesur bir<br />

kutlaması, bu klasik Batı giyiminin canlandırıcı çağdaş bir yorumu...<br />

IVY PARK Rodeo, cüretkar tasarımı, kovboy<br />

deneyiminden ilham alarak klasik sokak giyimi ve<br />

atletik giyimle buluşturuyor. Koleksiyonda 58 parça<br />

yetişkin giyim stili, 5 parça yetişkin ayakkabı stili ve<br />

13 parça farklı aksesuar bulunuyor. Koleksiyon, koyu<br />

denim kumaşlar ve Fransız frize kumaşlar, benzersiz<br />

denim monogramları ve koyu mor parıltılı baskılardan<br />

oluşuyor. Tasarımları, fermuar ve çıtçıt ayrıntıları<br />

tamamlıyor.<br />

Giyim koleksiyonunun öne çıkan parçaları arasında<br />

kot kumaşında body ve geniş paçalı pantolonlar, kot<br />

eşofmanlar, Fransız frize kapüşonlu eşofman takımları,<br />

kot pantolon, şapka ve kanvas bel çantaları yer alıyor.<br />

Koleksiyona farklı renk seçenekleriyle kot görünümlü<br />

IVP Ultraboost, IVP Forum Mid ve IVP Super Sleek<br />

"Chunky" heyecan katıyor.<br />

NYX<br />

271


REEREEBOK NANO X1 ADVENTURE İLE<br />

ZORLU AÇIK HAVA KOŞULLARINA<br />

HAZIR OLUN<br />

Reebok’ın resmi fitness ayakkabısı Nano X1, bu sezon antrenmanlarını salonlara sığdıramayan sporcuların<br />

ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yenilendi. Yeni Nano X1 Adventure koleksiyonu, zorlayıcı outdoor antrenmanlarında<br />

dayanıklı bir yol arkadaşı olmaya hazır.<br />

Reebok, outdoor fitness antrenmanları sırasında sporcular performans desteği sağlamak üzere geliştirilen Nano<br />

X1 Adventure’u tanıttı. Yüksek dayanıklılık ve çok yönlülük odaklı tasarlanan yeni Reebok Nano X1 Adventure;<br />

sporseverleri, antrenmanlarını spor salonunun dışına taşımaya ve açık havanın keyfini çıkarmaya teşvik etmek için<br />

tasarlandı.<br />

NYX<br />

272


Spor ve Moda<br />

Arazi antrenmanlarından doğa yürüyüşlerine kadar her türlü açık hava macerasında üstün bir performans desteği<br />

sunan Nano X1 Adventure, streç yırtılmaz ve nefes alabilen sayasıyla üst düzey koruma ve rahatlık sunuyor.<br />

Yenilenmiş kauçuk dış taban, engebeli yüzeylerde maksimum çekiş sağlarken; tabanın ön kısmında kullanılan<br />

“Floatride Energy” teknolojisi, hızlı tepki veren hafif bir kullanım sunuyor. Anti-mikrobiyal iç astara sahip Nano X1<br />

Adventure’da, doğaya uyumlu ve %100 geri dönüştürülmüş malzemeden üretilen elastik bağcıklar kullanıldı. Her<br />

yönüyle tam bir açık hava antrenman ayakkabısı olan Nano X1 Adventure; denge,hafiflik,hız ve dayanıklılığı bir arada<br />

barındırıyor.<br />

Açık hava antrenmanlarında üstün performans desteği sağlayan Nano X1 Adventure,<br />

www.reebok.com.tr, Reebok Cevahir mağazasında satışa sunuluyor.<br />

NYX<br />

273


ADIDAS 4DFWD: 3D BASKI TEKNOLOJİSİYLE<br />

Adımlar Daha İleri<br />

Yeni adidas 4DFWD ve 4DFWD PULSE, en yeni 3D baskı teknolojisi ile üretilen hassas<br />

orta tabanı ile ileri hareketi ivmelendirerek koşuculara sorunsuz ve keyifli bir performans<br />

vadediyor. Carbon’un Digital Light Synthesis teknolojsiyle geliştirilen 4DFWD, uzun yıllara<br />

dayanan sporcu verileri analiz edilerek tasarlandı.<br />

Yeni adidas 4DFWD kafes orta tabanı, beş milyon olası kafes yapısı arasından belirlendi ve adidas’ın plastik atıkları<br />

durdurma taahhüdü doğrultusunda %40 geri dönüştürülebilir malzemelerden üretildi. Benzersiz 4DFWD hücre<br />

geometrisi ise her adımda öne doğru yumuşak bir geçiş ve ivme etkisi sağlıyor. Taban yere bastığında uygulanan<br />

kuvveti oluşturduğu dikey açıyla ileriye doğru yönlendiren orta taban teknolojisi, kullanıcıya her adımda pürüzsüz ve<br />

kaygan bir geçiş deneyimi yaşatıyor.<br />

NYX<br />

274


Spor ve Moda<br />

Salomon'un yeni<br />

Madcross Gore-Tex<br />

patika koşu ayakkabısı<br />

fonksiyonel özellikleriyle<br />

fark yaratıyor<br />

Salomon Madcross Gore-Tex, doğa maceraları için alternatif ayakkabı arayışında olanlara hitap ediyor. Nefes alabilen,<br />

esnekliği ve dayanıklılığı ile güven veren model, harika bir outdoor ayakkabı deneyimi yaşatıyor. Daha yumuşak<br />

bir orta tabana, membrana ve dış tabana yerleştirilmiş çok yönlü çıkıntılara sahip olan Madcross Gore-Tex, ihtiyaç<br />

duyulan işlevselliği fazlasıyla sunuyor.<br />

Contagrip TD tabanı sayesinde ıslak veya engebeli yüzeylerde mükemmel tutuş yakalayan Madcross Gore-Tex, ayağı<br />

saran Sensifit özelliği ile de olağanüstü denge sağlıyor. Su geçirmez özelliğe sahip Salomon Madcross Gore-Tex’te,<br />

ayak sağlığına, hijyenine, serinliğine önemli katkılar sağlayan Ortholite iç tabanı da konforu artıran özelliklerden biri<br />

olarak dikkat çekiyor.<br />

NYX<br />

275


THE NORTH FACE: ACTIVE TRAIL<br />

Konfordan ödün vermeden<br />

tasarlanmış kadın yürüyüş ekipmanları<br />

Markanın 'Have You Ever' kampanyasının bir parçası olarak duyurulan yeni kadın yürüyüş<br />

koleksiyonu, sınırsız keşif performansları için tasarlandı. Koleksiyon yolculukları konfor ve<br />

şıklıkla gerçekleştirmek isteyenler için ideal parçalara sahip.<br />

Tüm vücut için parçalara sahip olan koleksiyon, ormanda, dağlarda veya şehirde yürüyüşlerde sıcak tutarken, nefes<br />

alabilir kumaşı ile dengeyi sağlar. Active Trail'in imza niteliğindeki yumuşak kumaşları ve derinin nefes almasına imkan<br />

veren teknolojisi en üstün rahatlığı sağlamak için geri dönüyor.<br />

Giyim parçalarınızı, arazide enerjiyi en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış, dayanıklı ve hafif VECTIV Exploris<br />

FUTURELIGHT botların yeni renkleri ile kombinleyebilirsiniz.<br />

Kadınlar için tasarlanmış ürünler, dış mekanda doğayı kucaklamak için tasarlanmış Active Trail Sırt Çantası 20L<br />

ile birlikte iki canlı ve farklı stilde toplanıyor. Sürdürülebilir bir şekilde, pratiklik ön plana alınarak dizayn edilmiş<br />

Dune Sky 7/8 Tayt, düşük ışık koşullarında güvenliği sağlamak için yansıtıcı özelliklidir. Windy Peak Anorak ise<br />

öngörülemeyen hava koşulları için rüzgar direnci ve su geçirmez teknoloji ile donatılmıştır.<br />

NYX<br />

276


Spor ve Moda<br />

ACADEMIA VE PROBABLY'DEN<br />

SOKAK MODASINA YENİ BİR SOLUK:<br />

PROBABLY x ACADEMIA<br />

Özgür ruhlu ve farkındalığı yüksek tasarımlarıyla her sezon adından söz ettiren Academia’nın, Probably işbirliğiyle hazırladığı<br />

Probably X Academia kapsül koleksiyonu spor giyimin yeni vazgeçilmezlerine imza atıyor.<br />

Sokak modası kodlarından ilham alan uniseks koleksiyon,<br />

Academia’nın DNA'sını, Probably markası ve son beş yılda tüm<br />

dünyada yükselen bir trend haline gelen Danimarkalılara özgü<br />

mutluluk felsefesi “Hygge” ile bir araya getiriyor.<br />

Yeşilin enerjisini, beyazın sadeliği ve siyahın gücüyle buluşturan<br />

koleksiyon, bant baskılar, patchwork detaylar ve geçtiğimiz<br />

sezonların ardından halen yükselişini koruyan batik tekniğiyle<br />

zenginleşiyor.<br />

Monogram baskılı tshirt ve formalar; sloganlı hoodie ve t-shirtler,<br />

batik tekniğiyle boyanmış yeşil/siyah takımlar, slogan biyeli<br />

sweatshirt setlerinden oluşan koleksiyon; çoraptan şapkaya,<br />

terlikten bel çantasına uzanan aksesuarlarıyla sokak stiline farklı<br />

bir yorum katıyor.<br />

NYX<br />

277


BEL AĞRILARINA<br />

DİKKAT!<br />

Bel ağrısı, günlük aktiviteleri kısıtlayan en önemli nedenlerden birisidir. Tüm dünyada nüfusun yaklaşık %80'inin<br />

yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kez bel ağrısı atağı geçirdikleri biliniyor. Bel ağrısı gelişmiş<br />

toplumlarda; görülen kronik hastalıklar arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırayı almakta ve cerrahi tedavi<br />

yapılan hastalıklar arasında beşinci sırada bulunmaktadır.<br />

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümünden Doç. Dr İdris Sertbaş<br />

hayatımızı kısıtlayan, günlük aktivitelerimize engeller oluşturan ‘Bel ağrıları’ hakkında bilgiler paylaşırken, tedavi<br />

yöntemlerini ve bel ağrısından korunma için önlemleri anlattı.<br />

Bel Ağrısı Riski Kimlerde Fazladır?<br />

Pozisyon değiştirmeden uzun süre oturanlar, uzun süre<br />

ayakta duranlar, ağır yük kaldıranlar, sigara içenler,<br />

gebelik, uzun süre yüksek topuklu ayakkabı giyenler, ani<br />

hareket yapanlar ve her iki bacakta uzunluk farkı bel ağrısı<br />

nedenleri olarak sayılabilir. Sırt ve karın kasları zayıf<br />

olanlar ya da fazla kilolular da bel ağrısına daha yatkındır.<br />

Bazı meslekler de buna neden olabilir; uzun yol sürücüleri,<br />

titreşimli toprak burgu makinesi kullananlar, aşırı ağır<br />

yük kaldıranlar, uzun süre tabure ve sandalyede oturmayı<br />

gerektiren meslek grubu çalışanlarında risk fazladır.<br />

Bel Ağrısının Başlıca Nedenleri:<br />

Bel fıtıkları, dejeneratif disk hastalığı (omurgalar<br />

arasındaki amortisör görevi gören bağ dokusu yapısındaki<br />

tabakanın bozulması), diskit (disk iltihabı), bel zincir kemiği<br />

kireçlenmeleri (kanal daralması, omurların oluşturduğu<br />

eklemlerin kireçlenmesi), başarısız bel cerrahisi hastalığı,<br />

osteoporoz, sakroiliak eklem hastalığı, yumuşak doku<br />

hastalıkları (postür bozukluğu, Fibromiyalji vb.), romatizmal<br />

iltihabi hastalıklar (Romataid Artrit, Ankilozan Spondilit),<br />

kas – iskelet hastalıkları ( mekanik bel ağrısı vb.), travmalar<br />

(düşme , kaza gibi), tümörler, psikolojik nedenler bel ağrısı<br />

sebebidir.<br />

Bel Ağrısında Ne Zaman Hekime<br />

Başvurulmalıdır?<br />

İstirahatle geçmeyen ağrı, gece devam eden şiddetli<br />

ağrı, bel hareketlerinde aşırı kısıtlılık, bacağa yayılan<br />

ağrı, bacakta karıncalanma, uyuşma, bacak veya ayakta<br />

güçsüzlük veya felç durumu, idrar veya büyük abdesti<br />

tutamama, düşme veya travma öyküsü, daha önceden<br />

tanı konulmuş kanser öyküsü, son 1 aydır ani kilo kaybı<br />

ve halsizlik gibi durumlar bel ağrısına eşlik ediyorsa allta<br />

yatan ciddi bir hastalık olabileceği düşünülerek vakit<br />

kaybetmeden bir hekime başvurulmalıdır.<br />

Doç. Dr İdris Sertbaş<br />

Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü<br />

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi<br />

NYX<br />

278


Sağlık<br />

Bel Ağrılarının Tedavisi<br />

Bel ağrılarında yapılacak tedavi ağrının nedenine ve hastalığın yerleşimine göre belirlenmelidir.<br />

Kas ve yumuşak dokuların aşırı gerilmesine veya ufak yaralanmalara bağlı olan bel ağrısında<br />

(Mekanik bel ağrısı) ağrı kesiciler, kas gevşeticiler ve kısa süreli yatak istirahati tek başına çoğu<br />

olguda yeterlidir.<br />

Travma ve enfeksiyona bağlı bel ağrısı: Sinirlere basıya bağlı bacaklarda güçsüzlük ve/veya<br />

istemli idrar ve gaita yapamama, omurgada instabilite (anormal hareketlilik) varsa cerrahi girişim<br />

yapılmalı, neden enfeksiyon ise ilave antibiyotik tedavisi verilmelidir.<br />

Tümöre bağlı bel ağrısı: Sinirlere basıya bağlı bacaklarda güçsüzlük ve/veya istemli idrar ve gaita<br />

yapamama yakınmaları varsa veya omurgada instabiliteye (anormal hareketlilik) yol açmışsa<br />

cerrahi girişim yapılabilir ve doku tanısına göre radyoterapi-kemoterapi önerilir.<br />

Bel fıtığı, bel kayması, spinal dar kanala bağlı bel ağrısı: Sinirlere basıya bağlı bacaklarda güçsüzlük<br />

ve/veya istemli idrar ve gaita yapamama yakınmaları varsa, omurgada instabilite (anormal<br />

hareketlilik) varsa cerrahi girişim mutlaka gereklidir. Kuvvet kaybı gibi nörolojik bulgular<br />

olmamasına rağmen, uzun süren ağrı nedeniyle hastaların yaşam kaliteleri etkileniyorsa ağrı<br />

tek başına cerrahi girişim nedeni olabilir. Cerrahi girişim yöntemi seçilirken her hasta ayrı ayrı<br />

değerlendirilmeli ve o hastaya uygun teknik seçilmelidir. Sinirlere bası bulgusu yoksa ağrı kesici,<br />

kas gevşetici ve yatak istirahati (5 günü geçmeyen) önerilir.<br />

Bel Sağlığının Korunması İçin Uyulması Gereken Kurallar:<br />

Uzun süre aynı pozisyonda kalınmamalıdır. Oturma ve ayakta kalma süresinin 45 dakikayı geçmemelidir. Bakılan<br />

kişi, cisim ve objeye vücut cephesi tam olarak dönülmelidir. Oturulduğunda beli destekleyen yastık kullanılmalıdır.<br />

Yerde yapılan işlerde çömelerek işlerin yapılmasına dikkat edilmelidir. Bel bölgesi terli kalmaktan, soğuktan<br />

korunmalıdır. Yatmak için ortopedik yatak kullanılmalıdır. Yan pozisyonda öne doğru bükülerek bacaklar karına<br />

doğru çekip yatmak en uygun pozisyondur.<br />

NYX<br />

279


Eviniz için<br />

dekorasyon fikirleri,<br />

hayatınızı<br />

kolaylaştıracak ürünler<br />

ve şık sofralar<br />

NYX<br />

280


NYX<br />

281


zamansız trendler:<br />

Tek Duvar Boyama<br />

Tek duvar boyama yani odadaki bir odak duvarı boyamak, odanın tüm renklerini ve sahip<br />

olduğu unsurları birbirine bağlamaya yardımcı olan bir tasarım tekniğidir. Sıradanlıktan<br />

kurtulmak ve iç mekan alanını renklendirmek isteyenler için tek duvar boyama trendinin<br />

detaylarını Bi’Boya'dan dinliyoruz...<br />

Tek duvar boyama ipuçları<br />

Seçtiğiniz odanın boyutlarına bağlı olarak, alana<br />

derinlik katmak için pek çok yöntem bulunur. Eğer<br />

renklendireceğiniz duvar küçük bir odaya aitse alanı<br />

daha büyük göstermek için duvarı aşağı ve yukarı<br />

olmak üzere iki parçaya bölebilir ve iki farklı renk<br />

kullanabilirsiniz. Yukarı kısımda kullanacağınız açık<br />

renk boya hem tavanınızı yüksek gösterecek hem de<br />

mekanınızı daha ferah tutacaktır.<br />

Seçeceğiniz alandaki duvarın tamamını renklendirmeyi<br />

tercih etmek yerine vurgulamak istediğiniz alanları<br />

renklendirebilirsiniz. Aynı zamanda boyadığınız alanın<br />

tavanını da belli bir ölçüde kapsayan renklendirmeler,<br />

tavanın daha yüksek görünmesine yardımcı olur.<br />

Tek duvar boyamada renk uyumu önerileri<br />

Tek duvar boyama tekniğinde renkleri seçerken<br />

odanızdaki duvarların halihazırdaki renkleri,<br />

mobilyalarınızın renk tonları ve kişisel zevklerini gibi<br />

pek çok faktör bulunur. Bu tarz tekniklerde kontrast<br />

ya da uyum sağlayabilecek renklere yönelmek önerilir.<br />

Odanız küçükse, alanınızı daha geniş ve aydınlık<br />

göstermek istiyorsanız, açık tonlardaki renklerden<br />

yardım alabilirsiniz. Krem, beyaz gibi renkler hemen<br />

hemen tüm renkler ve mobilyalar ile başarılı bir uyum<br />

yakalar.<br />

Sofistike bir ortam oluşturmak istiyorsanız daha koyu<br />

renklere yönelebilir; siyah-açık gri, koyu kırmızı ya<br />

da lacivert gibi daha karanlık tonlarla beyaz tonlarını<br />

kombinleyebilirsiniz. Turuncu, bordo, fuşya gibi tonlar<br />

alanların daha iddialı görünmesine yardımcı olur.<br />

Mobilyalarınız daha açık renklerde ise soft yeşil,<br />

açık kahve, karamel, pudra gibi yumuşak bir hava<br />

uyandıracak tonları tercih edebilirsiniz. Boyayacağınız<br />

duvarı iki parçaya bölerek iki farklı renk ile zıtlıkların<br />

uyumundan yararlanabilirsiniz. Siyah-beyaz, koyu<br />

yeşil-açık pembe tonları, kırık beyaz-fuşya, bordogri<br />

gibi renk tonları mekanlarınızda iyi bir kontrast<br />

sağlayacaktır.<br />

Tek duvar boyama tekniğinde en büyük sorunlardan biri; tek bir duvar için bir koca kutu boyanın fazla gelecek olmasıdır.<br />

Tek duvarınızı renklendirmek için ve son kat yapmak için 0.75 litrelik özel olarak üretilen Bi'Boya boyaları tercih edebilirsiniz.<br />

NYX<br />

282


Ev Dekorasyon<br />

KORİDORUNUZU YENİLEYİN!<br />

Özellikle yeterince ışık almayan koridorlara ferah<br />

bir dokunuş katmak için kolay uygulanabilir çözüm<br />

önerileri ile evlerinizi yenileyebilirsiniz.<br />

Koçtaş'tan koridor yenileme önerileri...<br />

Yenilecek koridorlar için duvar kâğıdı seçimi<br />

yapıldıktan sonra alanın uygunluğuna göre kesilen<br />

duvar kâğıdı, fırça ve duvar kâğıdı yapıştırıcısı<br />

yardımıyla uygulanabilir. Koçtaş uzmanları duvar<br />

kâğıdını yapıştırırken kava kabarcığı kalmamasına ve<br />

desenlerin birbirini takip edecek şekilde sıralanmasına<br />

dikkat edilmesini tavsiye ediyor.<br />

Duvar kâğıdını duvarın yarısına denk gelecek şekilde<br />

tüm koridora uyguladıktan sonra çıta uygulamasına<br />

başlanabilir. Bu yenileme işlemi için ahşap dekoratif<br />

çıtalar kullanılabilir. Koçtaş uzmanları çıtaları,<br />

uygulama yapılacak alanların ölçüsüne uygun olarak<br />

dekupaj testere ve köşelere denk gelecek yerleri<br />

45 derece açı ile kesilmesini öneriyor. Daha uygun<br />

maliyetli ve kesme işlemi daha kolay olan bir seçenek<br />

isteyenler ise strafor çıtaları tercih edebilir. Ölçüye<br />

uygun kesilen çıtalar, arkalarına soğuk silikon sürülüp<br />

duvara yapıştırılarak ve kalan kısımları beyaza<br />

boyanarak yenileme çalışması tamamlanabilir.<br />

KlİmaDA uzaktan kontrol,<br />

yüksek konfor İSTEYENLER İÇİN<br />

Mitsubishi Electric MELCloud TM ile siz daha eve varmadan konforlu ortamınız hazır<br />

Klima kontrolünü mobilleştiren teknoloji<br />

MELCloud TM , Mitsubishi Electric klima<br />

sistemlerinin tüm fonksiyonlarını uzaktan<br />

yönlendirmek için tasarlandı. Açma-kapama<br />

durumu, çalışma modu, iç ortam sıcaklığı,<br />

kumanda işlemlerinin takibi ve çok daha<br />

fazlası… Üstelik fan devrini değiştirmek,<br />

kanatçıkları ayarlamak, odanın sıcaklığını<br />

görmek ve sıcaklık ayarını değiştirmek gibi<br />

işlemleri de hızlı ve pratik bir şekilde yapmak<br />

çok kolay. İklimlendirme teknolojilerine<br />

yapay zekâyı entegre eden teknoloji devi,<br />

bu akıllı sistem sayesinde sağladığı günlük,<br />

haftalık veya mevsimsel zamanlayıcılarla bir<br />

veya birden fazla klimanın tek bir cihaz ve tek<br />

bir noktadan yönetilmesi için de ideal.<br />

NYX<br />

283


Mutfak<br />

Dekorasyonunda<br />

Sonbahar Esintileri<br />

Yazın enerjisini ve cıvıltısını sessizlik ve<br />

sakinliğe bıraktığı bugünlerde Bodrum<br />

Mutfak Mobilya tasarım ekibi, mutfağında<br />

sonbahar temasını işlemek isteyenlere<br />

birbirinden değerli öneriler sunuyor...<br />

Öncelikle kışa hazırlık için yapılan lezzetleri<br />

mutfağınızda rahatlıkla depolayabileceğiniz geniş<br />

bir kiler dolabı kurtarıcınız olabilir ya da tüm<br />

erzaklarınızı depolayabileceğiniz kiler odasına raf<br />

sistemleri uygulayabilirsiniz. Mutfak dolapları,<br />

masa ve sandalyeler için doğadan ilham alınan<br />

toprak ve güz renkleri mutfağınıza romantik<br />

bir hava katmanızı sağlar. Her mevsim mutfak<br />

rengi değiştirmek kolaya kaçan bir öneri olacağı<br />

için zahmete girmeden ve kendinizi mevsimlere<br />

hapsetmeden doğanın sunduklarından ilham alıp,<br />

renklerini ve desenlerini taşımak daha rahatlatıcı<br />

olacaktır. Güneşten aldığı renkleri ile yaza tazelik<br />

katan sebzeler, kurutularak mutfak askılarında<br />

hoş bir dekoratif görüntü sunacaktır. Ayrıca sıcak<br />

içeceklere ihtiyaç duyacağımız bu mevsimde çay<br />

ve kahve köşeleri yeniden demli sohbetlere kucak<br />

açacaktır.<br />

NYX<br />

284


Sonbahar Sofraları<br />

Foodie ile sağlıklı yeme alışkanlıklarınızı<br />

her yerde sürdürün!<br />

Siz de evdeki yemeklerin hijyen ve lezzetinden ev<br />

dışında da ödün vermeyenlerden misiniz? Öyleyse<br />

Arzum elektrikli modern sefer tası tam size göre.<br />

Foodie ile ev yemeklerinizi dilediğiniz her yere<br />

taşıyabilir, düzenli ve sağlıklı beslenme rutininize<br />

gittiğiniz her yerde devam edebilirsiniz.<br />

Son derece kullanışlı ve pratik olan Foodie elektrikli<br />

modern sefer tası ile yemeklerinizi ısıtabilir, buharda<br />

pişirebilir ve vakumlu kapaklar sayesinde uzun süreli<br />

tazeliğini, güvenle koruyabilirsiniz. Yumurtanızı<br />

dışarıda haşlayabilir hatta pirinç pilavı bile<br />

pişirebilirsiniz. İki yemek kabı ve bir tabağa sahip, tek<br />

veya çift katman olarak kullanılabilen Foodie, çevre<br />

dostu taşıma çantası ile elinizde ya da sırt çantanızda<br />

kolaylıkla taşıma olanağı da sağlıyor.<br />

Rendele, Dilimle, Öğüt...<br />

Goldmaster Rendy Elektrikli Rende ile bol malzemeli<br />

salatalar, hafif sebze yemekleri ve daha bir çok<br />

alternatifi Rendy ile hazırlamanın keyfine doyum<br />

olmuyor.<br />

5 farklı kullanım için tasarlanmış özel aparatlar:<br />

İnce rendeleme, kalın rendeleme, öğütme, ince<br />

dilimleme ve kalın dilimleme seçenekleri ile tercihinize<br />

uygun tazeliğini yitirmeyen sebzelere ulaşırken,<br />

etrafa sıçramasını önleyen özel kapağı sayesinde de<br />

temizlikte kolaylık sağlıyor. 150 W yüksek devirli<br />

güçlü motoru, çıkarılabilir ve yıkanabilir paslanmaz<br />

çelik aparatları, aparatları saklama haznesi, rendeleri<br />

kolay çıkarmaya yarayan emniyet butonu ile efektif bir<br />

çalışma sunarken, geniş kapasiteli gıda tepsisi ile de<br />

ekstra kolaylık sunuyor.<br />

Çay Davetlerini Zenginleştiren<br />

Çaydanlık ve Servis Takımları<br />

Benzersiz desenleriyle konsept sofralara<br />

imza atacağınız Bambum çaydanlık& servis<br />

takımları, keyifli sohbetlerin edildiği çay<br />

davetlerini unutulmaz kılıyor. Porselen kaliteli<br />

ve şık görüntüsüyle sofraları şenlendiren 6<br />

kişilik servis takımları, Bambum ’un emaye<br />

çaydanlığı ile muhteşem bir uyum yakalıyor.<br />

Modernize hale getirilen troya, dalia, savana<br />

ve oliva desenleri Bambum çaydanlık ve<br />

servis takımları, zevkli sofralarda misafirlerin<br />

beğenisini kazanıyor.<br />

NYX<br />

285


Ortanca çiçeğinin zarafeti<br />

sofralara yansıyor<br />

Japonya doğumlu ortanca çiçekleri, 18. yüzyılda önce İngilizlerin sonra da<br />

Fransızların en gözde keşifleri arasında yer aldı. Kalın dalları gücün simgesi haline<br />

gelirken, renklerine de birçok anlam yüklendi. Bella Maison, Sonbahar – Kış<br />

koleksiyonu için hazırladığı yeni yemek setinde ortanca çiçeğinin zarafetini ve<br />

gönüllere dokunan sıcak hikâyesini sonbaharı yansıtan renklerle sofralara taşıyor.<br />

Hikâyenin başlangıcı, Japonya’da imparatorluk<br />

dönemine kadar uzanıyor. Son derece gururlu olan<br />

Japon İmparatoru’nun sevdiği kadından özür dilemek<br />

için gönderdiği ortancalar, bu güzel çiçeğin kaderini<br />

değiştiriyor. Halkın yoğun ilgisiyle popülerliği artan<br />

ortancalar, gösterişli renkleri, güçlü dalları ve zarif<br />

duruşu ile en çok sevilen çiçeklerden biri haline geliyor.<br />

Yüzyıllardır zarafetiyle ilgi odağı olan ortanca çiçeği,<br />

Bella Maison’un yeni sezon yemek takımında keyif ve<br />

huzur dolu sofralara eşlik etmek için tekrar karşımıza<br />

çıkıyor. Kalın dalları ve güçlü renkleriyle gösterişli bir<br />

çiçek olan ortanca, tüm yaz boyunca gözlere ve gönüllere<br />

hitap ederken aynı zamanda bu sonbahar sezonu için de<br />

Bella Maison’un tasarımcılarına ilham kaynağı oluyor.<br />

NYX<br />

286


Sonbahar Sofraları<br />

Karaca’dan Sanatı Sofralara Taşıyan Yeni Bir İş birliği<br />

Hüseyin Çağlayan dokunuşuyla;<br />

modern sofralar tamamlanıyor<br />

Sanattan aldığı ilhamı ürünlerine taşıyan Karaca, dünyaca ünlü tasarımcı<br />

Hüseyin Çağlayan ile özel bir projeye imza attı. Çağlayan’ın, minimalist ve estetik<br />

çizgileri; fütüristik bakış açısı ile buluşturarak tasarladığı özel ürünler, Karaca’nın<br />

ayrıcalıklı dünyasında yer aldı.<br />

Sanatı ve kültürel mirası sahiplenerek, dikkat çeken projeleri<br />

hayata geçiren Karaca, Çağlayan'ın yenilikçi yaklaşımını, gerçek<br />

inci ve kusursuz üretim ile buluşturarak, sanatın sonsuz ışığını<br />

sofralara yansıtıyor. Karaca X Chalayan koleksiyonunda yer alan<br />

tek kişilik Digital Pearl yemek takımı Hüseyin Çağlayan’ın sanat<br />

dehasını ve zarif dokunuşlarını ortaya koyuyor. Takımda yer alan<br />

parçaların iç içe geçerek oluşturduğu piramit görünümü sofralara<br />

fonksiyonelliğin yanı sıra geleceğin yansımalarını da taşıyor. Gerçek<br />

incinin hayat verdiği bu özel tasarım, sunumlarına sanatsal ayrıntılar<br />

eklemek isteyenlerin vazgeçilmezi olacak.<br />

NYX<br />

287


LA DOUBLEJ x LADURÉE<br />

ÖZEL KOLEKSİYONU<br />

BEYMEN HOME’DA<br />

12 parçadan oluşan özel koleksiyonda La DoubleJ’nin kurucusu ve kreatif direktörü<br />

J.J. Martin’in doğurganlık ve kutsal dişilik kavramından ilhamla tasarladığı desenler,<br />

Ladurée'nin dünyaca ünlü makaronlarının pembe ve fıstık yeşili tonlarıyla renkleniyor.<br />

Özel tasarım ince porselen çaydanlık ve fincanlardan oluşan zarif çay seti ve pamuklu mutfak<br />

önlüklerinin yer aldığı koleksiyonda, La DoubleJ'nin sevilen tatlı tabakları, yepyeni baskılarla<br />

buluşuyor. Kutsal dişiliğin evrensel sembolü hayat ağacı, yeniden doğuşu simgeleyen kelebek,<br />

yeni başlangıçları simgeleyen gül tomurcuklarıyla zenginleşen tatlı tabakları, ikili ya da altılı<br />

karışık set olarak satışa sunuluyor.<br />

NYX<br />

288


Sonbahar Sofraları<br />

Havaların soğumasıyla beraber<br />

evlerde çay-kahve sohbetleri başlıyor…<br />

Havaların soğumasıyla birlikte evlerde geçirilen<br />

vakitler de artıyor. Sonbaharın gelişi, uzayan gecelerin<br />

başlangıcı, derin çay-kahve sohbetlerini de beraberinde<br />

getiriyor. Madame Coco’nun Burnice 2’li Çay Fincan<br />

Takımı çay keyfinizi eşsiz bir deneyime dönüştürürken;<br />

Madame Coco Briellen 2’li Kahve Fincan Takımı iseTürk<br />

kahvesi sohbetlerinize eşlik etmek için sizleri bekliyor.<br />

Sade formu, uyumlu doğal renk geçişleriyle hem içinizi<br />

ısıtacak hem de en güzel anlarınıza eşlik edecek Bel<br />

Sidonia Silindirik Kupa ile kahve keyfiniz hiç bitmesin<br />

isteyeceksiniz.<br />

Evde Lezzetli Kahvenin Pratik Çözümü<br />

Makine kullanmadan her ocağa uyumlu Taşev<br />

Romano Moka Pot, lezzetli kahvelere eşlik<br />

ediyor. Estetik tasarımı , kolay kullanımı 3 ve 6<br />

fincan seçenekleriyle kahveseverlerin beğenisine<br />

sunulan Taşev Romano Moka Pot, küçük boyutu<br />

sayesinde de mutfağınızda size yer kazandırıyor.<br />

Arzum Kantintost Pro’yla zengin<br />

lezzetler çabucak hazır<br />

Arzum Kantintost Pro, zaman<br />

ayarlayıcı özelliği ile tost ve ızgara<br />

çeşitlerini başında beklemeden tam<br />

kıvamında pişiyor. Sağlıklı beslenmeye<br />

özen gösterenlere, fit görünümünü<br />

her zaman korumak isteyenlere 180<br />

derece açılabilen gövdesiyle barbekü<br />

keyfi yaşatan Arzum Kantintost Pro,<br />

köfte, tavuk ve balık gibi pek çok<br />

farklı lezzeti, 2000 watt’lık gücüyle<br />

çok kısa sürede pişirip servise hazır<br />

hale getiriyor. Tüm yiyecekleri<br />

en leziz halinde sofralara taşıyan<br />

Arzum Kantintost Pro, çizilmeye<br />

karşı dayanıklı ve sağlam alüminyum<br />

döküm plakaları ile aynı zamanda uzun<br />

ömürlü kullanım da sağlıyor. Zaman<br />

ayarlayıcısı ve 5 kademeli ısı ayar<br />

düğmesi sayesinde etkileyici sonuçlara<br />

ulaşılabilen Arzum Kantintost Pro,<br />

dik konumda muhafaza imkânı ile<br />

mutfaklarda fazla yer kaplamıyor.<br />

NYX<br />

289


Hayatı Kolaylaştıran<br />

Robot Süpürgeler<br />

ARZUM ROBOTEK<br />

Arzum’un yeni robot süpürgesi Robotek, GYRO<br />

teknolojisi sayesinde akıllı navigasyon ve geçici<br />

haritalama özelliği ile belli bir yol izleyerek<br />

temizliği yapar ve temizlenen yerlerden sadece<br />

bir kez geçerek işinizin çok daha kısa sürede<br />

tamamlanmasını sağlar.<br />

4 yıl garanti fırsatı ilk kez ve sadece<br />

Arzum’da!<br />

2000 PA yüksek emiş gücüne sahip motoru ile<br />

derinlemesine temizlik sunan Arzum Robotek, 110<br />

dakikaya kadar çalışma süresi ile tüm evi hiçbir kesintiye<br />

uğramadan temizlemenize yardımcı olur. Kaydı<br />

tamamlanan 3 yıl garantili tüm ürünlerde geçerli olan<br />

+1 yıllık ek garanti ile Türkiye’de bir ilk olan toplam 4 yıl<br />

garanti fırsatı ile sunulan Arzum Robotek, 65 desibel ses<br />

seviyesi ile sizi ve sevdiklerinizi rahatsız etmeden işini<br />

halleder.<br />

Yüksek engel aşma kabiliyetine sahip<br />

Arzum’un yeni robot süpürgesi Robotek’in temizlenebilir<br />

turbo başlığı, ucundaki fırçalar sayesinde halılarda<br />

derinlemesine temizlik sağlar. Hepa filtresi ise tozları<br />

ve alerjenleri robot içinde hapseder. Düşme sensörleri<br />

yardımıyla yükseklik farklılıklarını algılayan Arzum<br />

Robotek, 1.7 santime kadar engel aşma kabiliyeti ile<br />

hiçbir şeyin onu durdurmasına izin vermez. Ayrıca Türkçe<br />

uygulama ve bildirimler sayesinde kolay kontrol etmenizi<br />

sağlar.<br />

Fakir Hausgeräte Robert RS 770<br />

Fakir Hausgeräte’nin yeni Robert RS 770<br />

Robot Süpürgesi, yüksek emiş gücü, Türkçe<br />

akıllı ses teknolojisi, mobil aplikasyonu ve<br />

çoklu haritalama teknolojisini destekleyen<br />

akıllı lazer navigasyon sistemi ile evlerde<br />

kusursuz temizlik devrini başlatıyor.<br />

Rakipsiz Emiş Gücü ve Performans<br />

Robert RS 770 Robot Süpürge, 4.000PA’lık rakipsiz<br />

emiş gücü ve aynı anda hem süpürüp hem de<br />

silme özelliğiyle evin her köşesinde tam temizlik<br />

sağlıyor. Farklı zeminler için 4 farklı seviyede silme<br />

fonksiyonuyla çalışabilen RS 770, otomatik olarak<br />

halının tipini bile belirleyerek maksimum emiş gücüne<br />

geçebilecek kadar hassas bir performans sunuyor.<br />

120m 2 alanı tek seferde temizleyebilen Robert RS<br />

770’in çift döner fırçası ve 20 mm yüksekliğe kadar<br />

çıkabilen tekerlekleri ile engel tanımıyor ve tek bir<br />

toz zerresini dahi kaçırmıyor. Geniş toz haznesi ve<br />

150 dakika kullanım süresi Robert RS 770’i kusursuz<br />

kılıyor. Ayrıca elektronik su deposu özelliğiyle zemin<br />

tipine uygun 3 farklı seviyede su damlatma yaparak<br />

yüzeylere hiç zarar vermeden gerçekleştiriyor.<br />

NYX<br />

290


Robot Süpürgeler<br />

HOMEND ALEX<br />

Alex, köşeli tasarımı ile gelişmiş teknolojik özelliklerinin yanı sıra yetkili servis, satış sonrası<br />

destek hizmetleri ve Türkçe konuşuyor olmasıyla da bir ilke imza atarak fark yaratıyor..<br />

Benzersiz Köşeli Tasarım<br />

Mapping algoritması sayesinde temizleyeceği alanın<br />

haritasını çıkararak temizlik için en ideal rotayı<br />

oluşturan Alex, rampa çıkma kabiliyeti, zemin algılama<br />

teknolojisi ve kir sensörü sayesinde farklı zeminlere<br />

göre gücünü en verimli şekilde kullanıyor. Alex’in<br />

tasarımı da alışılmış yuvarlak robot süpürgelerden<br />

farklı. Köşeli tasarımı sayesinde, özellikle köşelerde<br />

kalan kör noktalarda bile tam temizlik sağlıyor.<br />

Üstelik yuvarlak robotlara göre yüzde 40 daha<br />

uzun fırçalarıyla zemin üzerinde daha geniş bir alanı<br />

temizleyerek zamanı da verimli kullanıyor.<br />

Temizlik sırasında kendi kendini şarj ediyor<br />

Temizlik esnasında şarjı azalınca kendi kendini şarj<br />

edebilme özelliğine de sahip olan Alex böylece, 90<br />

dakika boyunca gücünden ve performansından hiç<br />

bir şey kaybetmeden çalışabiliyor. 2.5 KPA Emiş<br />

Gücü ile temizlikte fark yaratırken, XL toz hanesi<br />

ve paspas yapabiliyor olmasıyla da kullanıcılarının<br />

hayatına önemli bir konfor sağlıyor. Akıllı algoritması<br />

ve kamerası ile görevini en verimli şekilde yerine<br />

getirebilmek için kendi yol haritasını belirleyebilen,<br />

ortam bilgisini anlık olarak yenileyen Alex, özellikle<br />

emekleyen çocuğa sahip aileler, alerjik bünyeye sahip<br />

olanlar ve evcil hayvan dostlarının tercihi olacak.<br />

Dyson’ın İlk Lazer Teknolojisine Sahip En Yeni Kablosuz<br />

Süpürge Teknolojileri İle Evlerde Derinlemesine Temizlik<br />

Dyson’ın Türkiye’de satışa sunduğu ve lazer<br />

teknolojisine sahip yeni nesil kablosuz süpürgeleri,<br />

Dyson V15 Detect ve V12 Detect Slim’le evlerde<br />

derinlemesine temizlik yapmak artık çok daha kolay.<br />

10 mikron kadar küçük gizli tozu görünür kılmak<br />

üzere tasarlanan ve emilen tozların bilimsel kanıtını<br />

sağlamak için akustik bir piezo sensörle donatılmış bu<br />

yepyeni Dyson teknolojileri, evlerde derinlemesine<br />

temizliğin anlamını yeniden tanımlıyor.<br />

NYX<br />

291


trend<br />

topic<br />

Twitter<br />

Günlüğü<br />

YURDAGÜL AYDIN<br />

yurdagul.aydin@nyxmag.com<br />

Merhaba<br />

Ülkenin gündemini takip edebileceğimiz en gerçek platform<br />

olan twitterdan son 3 ayın trend topiclerini sizin için<br />

listeledim.<br />

Güzel hashtaglerde buluşmak dileğiyle...<br />

Temmuz 2021<br />

1 Temmuz – #ZilletRaydanÇıktı<br />

2 Temmuz – #AşkMantıkİntikam<br />

3 Temmuz – #tosuncukdönüyor<br />

4 Temmuz – #GönlümüzüÇaldınReis<br />

5 Temmuz – #haberTÜRKdeğilsin<br />

6 Temmuz – #BahtOyunu<br />

7 Temmuz – #OrdumuzDenekDeğil<br />

8 Temmuz – #YaErdoğanOlmasaydı<br />

9 Temmuz – #ÖğrencilerimizDenekDeğil<br />

10 Temmuz – #BuYasaKabulEdilemez<br />

11 Temmuz – #Euro2020<br />

12 Temmuz – #SınırlarıKapat<br />

13 Temmuz – #SeniUnutmayacağızMaraşlı<br />

14 Temmuz – #15Temmuz<br />

15 Temmuz – #15Temmuztiyatrosu<br />

17 Temmuz – #StopTheRaid<br />

18 Temmuz – #ÖğrtmendenAKPyeOyYok<br />

19 Temmuz – #kurbanbayramı<br />

20 Temmuz – #EğitimFakülteleriKapansın<br />

21 Temmuz – #PSVvGS<br />

22 Temmuz – #ŞampiyonlarLigineLimitEkle<br />

23 Temmuz – #AşıKartıZulümdür<br />

24 Temmuz – #PCRBalonuPatladı<br />

25 Temmuz – #EcemYalnızDeğilsin<br />

26 Temmuz – #BuMisafirlikFazlaUzadı<br />

27 Temmuz – #GitmeVaktinizGeldi<br />

28 Temmuz – #Manavgat<br />

29 Temmuz – #TürkiyeYanıyor<br />

30 Temmuz – #memleketyanıyor<br />

31 Temmuz – #helpturkey<br />

16 Temmuz – #ZiyaSelçukİSTİFA<br />

NYX<br />

292


Ağustos 2021<br />

Twitter Günlüğü<br />

1 Ağustos – #helpturkey<br />

2 Ağustos – #BüyükOyunSahnede<br />

3 Ağustos – #tayyiperdoğanistifa<br />

4 Ağustos – #TermikSantrali<br />

5 Ağustos – #YeminOlsunReis<br />

6 Ağustos – #karabükyanıyor<br />

7 Ağustos – #ÇocukBenimKararBenim<br />

8 Ağustos – #edanuriçinadalet<br />

9 Ağustos – #YanmayanVilla<br />

10 Ağustos – #PkkYaktıSizSustunuz<br />

11 Ağustos – #CumhurbaşkanıGündemÖzel<br />

12 Ağustos – #bozkurtyokoldu<br />

13 Ağustos – #SelFelaketi<br />

14 Ağustos – #AhmetYıldızÖzürdile<br />

15 Ağustos – #şeriat<br />

17 Ağustos – #EvladınıAşıdanKoru<br />

18 Ağustos – #FileninSultanları<br />

19 Ağustos – #PcrDayatmasıDurdurulsun<br />

20 Ağustos – #deligibi<br />

21 Ağustos – #elektrikfaturası<br />

22 Ağustos – #polisiminyanındayım<br />

23 Ağustos – #FileninSultanları<br />

24 Ağustos – #haddinibildidemarslan<br />

25 Ağustos – #ykstercih2021<br />

26 Ağustos – #DersimYanıyor<br />

27 Ağustos – #Ronaldo<br />

28 Ağustos – #GüçlüTürkiye<br />

29 Ağustos – #30AğustosZaferBayramı<br />

30 Ağustos – #GalatasarayKirliDüzeneKarşı<br />

31 Ağustos – #FileninSultanları<br />

16 Ağustos – #Afganistan<br />

Eylül 2021<br />

1 Eylül - #bizimçocuklar<br />

2 Eylül - #YÖK1SeneEkSüre<br />

3 Eylül - #FileninSultanları<br />

4 Eylül - #yerlivemillisanayi<br />

5 Eylül - #okullaraçılıyor<br />

6 Eylül - #MebOnlineDevam<br />

7 Eylül - #NEDTUR<br />

8 Eylül - #MebTakvimiHemenAçıkla<br />

9 Eylül - #fahrettinkocaistifa<br />

10 Eylül - #bendenbukadar<br />

11Eylül - #GönülDağı<br />

12 Eylül - #tsvgs<br />

13 Eylül - #BJKMaçıTV8denYayınlansın<br />

14 Eylül - #AppleEvent<br />

15 Eylül - #KöleOlmayacağız<br />

16 Eylül - #GençlerErdoğanıİstiyor<br />

17 Eylül - #Yalancı<br />

18 Eylül - #sonyaz<br />

19 Eylül - #yargı<br />

20 Eylül - #DahaAdilBirDünyaMümkün<br />

21 Eylül - #AKPartiGiderseNeOlacak<br />

22 Eylül - #OnlineEgitimTalepEdiyoruz<br />

23 Eylül - #Mesut<br />

24 Eylül - #AksenerHalkTvde<br />

25 Eylül - #imkansız<br />

26 Eylül - #yargı<br />

27 Eylül - #RantaKarşıyız<br />

28 Eylül - #YurtsuzGeziZekalılar<br />

29 Eylül - #Biontech<br />

30 Eylül - #Kaymakam<br />

NYX<br />

293


hikayeler<br />

Düş Kapanı<br />

ŞENAY ÇARKÇI<br />

Limonka<br />

Üniversitenin ikinci yılı idi yanılmıyorsam. Bursa’da<br />

teyzemin yanında kalıyordum. Yapraklar sararmış ekim<br />

zamanı yaklaşmıştı. Teyzem emekli bir hukukçu, eniştem<br />

rütbeli subay emeklisi idi. Üç yıl önce kaybettik kendisini.<br />

Teyzem, benden dört yaş büyük kuzenim Nalan ile Bursa’da<br />

yaşıyordu. Nalan üniversitenin son senesindeydi. Biraz ite<br />

kaka okusa da nihayet iktisadi ilimlerden mezun olacaktı.<br />

Ben ise öğretmen olmak istiyordum.<br />

İstanbul’dan buruk, biraz hayal kırıklıkları ile gelmiştim<br />

buraya dün gibi hatırlıyorum. Bu arada ben Nisan. Annem,<br />

babam ve ağabeyimle İstanbul’da yaşıyoruz.<br />

Annemin küçük bir terzihanesi var babam ise öğretmen.<br />

Öğretmen Hikmet Bey… Hep örnek aldığım duruşu, fikirleri<br />

yoluma ışık olmuş canım babam.<br />

Abime gelince okulu bitirip iş hayatına atıldı. Hedefleri hep<br />

yüksek ve zamane hırsları vardı kısa sürede başardı da… Çok<br />

iyi kazanıyor. Günden güne değişiyor. İki ay önce ayrı bir<br />

eve çıktı. Kız arkadaşı ve çevresi oldukça burjuva ve biraz<br />

amaçsız, şımarık tipler. Babam bu oğlanı annen böyle yaptı<br />

der durur hala.<br />

Asıl ben size Limonka’dan bahsedecektim.<br />

O akşam hava kararmaya yakın eve gelmiştim. Teyzem<br />

mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Radyoda haberler<br />

Ankara ve İstanbul’daki olaylardan bahsediyordu. Herkes<br />

tedirgindi. Nalan vurdum duymaz bir tavırla “İçim sıkıldı.<br />

Çingeneler panayır kurmuş kalk gidelim. Biraz dolaşır<br />

geliriz, bu arada yemek hazır olur “demişti. Teyzem duymuş<br />

olacak ki mutfaktan seslendi: “Ne işiniz var orada ne idiği<br />

belirsiz insanlar arasında?” Nalan bu arada beni kapıya<br />

doğru çekiştirip duruyordu. Biraz yürüdükten sonra<br />

rengarenk ışıklarla bezeli, renkli balonlarla süslenmiş<br />

bir başka dünyanın içine girmiştik. Türlü salıncaklar,<br />

yemişçiler, şekerciler... Ateş püsküren adamlar, deniz<br />

kızları... Bir bilet parasına cennet… Hayallerin paha<br />

biçilmez bir illüzyonu gibiydi burası. Dönme dolaba<br />

binmeye karar verdik. Ben bilet almak için derme çatma bir<br />

kulübenin önünde sıradaydım. Yanaştım “İki bilet” dedim.<br />

İçeride biri kucağında, diğeri yanında iki kız çocuğu ile<br />

bir kadın sıkış tepiş bir halde oturuyordu. Çocuklardan<br />

büyüğü kadına dönerek eli ile 2 işareti yaptı. Kadın başını<br />

sallayarak bana koçandan iki bilet koparıp verdi. Kadının<br />

gözleri o loş kulübede güneşte yanan iki yeşil ayçiçeğini<br />

andırıyordu. Kafasında çiçekli bir tülbent, çok güzel bir<br />

kadındı. Yanındakiler de kızları olmalı idi zira ikisi de kadına<br />

benziyordu. Kızların biri üç dört gibi duruyor... Diğeri de<br />

ondan birkaç yaş büyük gibi. Teşekkür ettim, buruk bir<br />

tebessümle cevap verdi. Ben yaşlarda gibi duruyordu.<br />

Dönme dolapta yükseklere çıktıkça çevredeki her şey<br />

küçülüyordu. İnsanlar, çevredeki evler, sokak lambaları...<br />

Sonra gözüm aşağıda iyice küçülmüş olan kulübeye takıldı.<br />

Orada sıkışmış küçük hayatlara…<br />

Ertesi gün okul çıkışı ayaklarım beni panayıra getirmişti...<br />

Bilet kulübesine yöneldim. Kimse yoktu. Kulübenin<br />

arkasında iki kadın oturmuş çay içiyorlardı. “Merhaba”<br />

dedim. Dün gece kulübede bilet satan kadın sessiz öyle baktı<br />

yüzüme. Diğeri “Merhaba” dedi... “O sağır ve dilsizdir” dedi.<br />

“Bir şey mi vardı” diye sordu. “Hayır” dedim. “Selam vermek<br />

istedim”. Buyur etti yaşlı kadın “Henüz kalabalık yok bizimle<br />

bir çay iç”. “Olur” dedim, hemen boş bir iskemle bulup<br />

yanlarına sokuldum. Çimenlerin üzerine koydukları küçük<br />

piknik tüpünün üzerinde kaynayan mavi çaydanlıktan bana<br />

da doldurdular. Hal hatır derken laf lafı açtı. “Adı Limonka.<br />

Çocukluğunu bilirim” dedi kadın. “Aynı köylüyüz. Doğuştan<br />

böyle. Küçük yaşta ana babası başlık parasına babası<br />

yaşındaki bir adama verdiler...<br />

İki kızı var. Fukaralık hanım kızım naparsın...” Kadın<br />

sigarasından efkarlı ve derin bir nefes çekti... Konuşması<br />

değişikti, bir tür çingene şivesi vardı. “Siz de mi burada<br />

çalışıyorsunuz?” dedim. “Evet atlı karınca oğlumla benim...<br />

Çalışıyoruz işte oradan oraya… Yaz bitiyor, kış nafile” dedi.<br />

Biz konuşurken Limonka her şeyi anlıyormuş gibi bizi takip<br />

ediyor, arada gözleri dalıyordu. Ona dikkatlice baktım. Bir<br />

isim bir insana bu kadar mı uyardı…<br />

O itinasız ve bakımsız bir halde bile ışık saçıyordu sanki.<br />

Beyaz teni, yeşil limon rengi gözleri, kumral saçları… Çıplak<br />

ayakları pembe birer güvercin.<br />

NYX<br />

294


Yanımıza iki kızı elinden tutmuş geçenlerde bizim dönme<br />

dolaba binmemize yardımcı olan adam geldi. Kızların elinde<br />

birer horoz şekeri. Kızları bırakıp hiç konuşmadan dönme<br />

dolabın yanına gidip köşedeki tabureye adeta yığıldı.<br />

Yaşlı kadın “Kocası bu” dedi. “Neyi var? İyi görünmüyor.”diye<br />

sordum. “Hasta” dedi yaşlı kadın “İki böbreği de bitik… Çok<br />

hasta” Limonka ile göz göze geldik. Çok şey anlatmak ister<br />

gibi baktı bana…<br />

Eve dönerken onları aklımdan çıkaramadım. Neden<br />

geciktiğimi sordu teyzem “Biraz yürüdüm” dedim. Odama<br />

çekildim içimde bir huzursuzluk. Limonka ve iki kızının<br />

ahvali endişeye sebep oluyordu bende. İşte babamın kızı<br />

idim ben. Hiç kendi bacağımdan asılmadım, hiç benden kötü<br />

durumda olanları görüp halime şükretmedim ki. Babam ben<br />

beş yaşımda iken anlatmıştı deniz yıldızının hikayesini. Ben<br />

ilke edindim birine dokunmayı, bir şey katmayı, birilerine<br />

yaramayı, yaraları sarmayı... Hayat bundan ibaret değil miydi<br />

zaten? Hayat ne kadar adaletsiz diye düşündüm o gece.<br />

Aradan üç dört gün geçmişti. Okul çıkışı yağmur yağıyordu.<br />

“Bu yağmurda o çadırda ne yaparlar” diye geçirdim içimden.<br />

Hızlı adımlarla oraya yürümeye başladım. Bazı yerler<br />

toplanmış, kamyonlara yükleniyordu. Malum panayır<br />

kalkıyordu.<br />

Dönme dolabın orada bir kalabalık. Koştum ki Limonka’nın<br />

kocası yerde, kızlar başında ağlıyor. Limonka dizlerinin<br />

üzerine çökmüş, hareketsiz duruyordu. Yağmur hızlandı.<br />

Ben çocukları kucaklayıp aldım. Oradan birileri yerde yatan<br />

adamı alıp apar topar götürdüler. Sordum soruşturdum<br />

hangi hastane diye öğrenip Limonka ve kızlarla oraya gittik.<br />

Hastane koridorunda beklerken, doktor, ellerinden geleni<br />

yaptıklarını ama kurtaramadıklarını söyledi. Birkaç bir şey<br />

daha söyledi sanırım ama benim aklımda kalan bunlardı.<br />

Limonka sesiz çığlıklarla ağlıyordu. Ne gidecek bir yerleri<br />

nede paraları vardı. Onları orada öyle bırakamazdım. Alıp<br />

teyzemlere götürdüm. Makbule teyze açtı kapıyı. Odada<br />

yine klasik müzik. Onları görür görmez gözerini devirip,<br />

kaşlarını çatıp, Nisan bunlar kim diye sordu. Her ne kadar<br />

durumu anlatmaya çalışsam da dinlemedi “Bu çingeneleri<br />

evimde yatıramam” dedi bağırdı çağırdı...<br />

Onları bir pansiyona yerleştirmekten başka çarem<br />

kalmamıştı. Yan odayı da kendime tuttum… Çok yorucu<br />

bir gündü. Ertesi sabah erkenden kalktım. Onlar da<br />

uyanmışlardı. Beraberce pansiyonun kahvaltı bölümüne<br />

indik. Limonka ve Gülbahar çok üzgündü. Ufaklık olan<br />

bitenin pek farkında değildi. Gülbahar annesi ile kendi<br />

aralarında geliştirdikleri bazı hareketlerle anlaşıyordu.<br />

Annesi Gülbahar’a bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. “Annem<br />

gitmeliyiz diyor. İzmir’e büyük dayımın yanına. O bize sahip<br />

çıkarmış.”<br />

Pansiyonun kapısından Nalan’ın geldiğini gördüm. O da<br />

bizi gördü. Gelip yanıma oturdu. “Ne olur sen de başlama”<br />

dedim. “Aşk olsun ben seni merak ettim.” dedi. Bana destek<br />

olup onlar için bir şeyler yapmak istediğinden bahsetti.<br />

Uzun uzun konuştuk. Nalan’dan hiç ummazdım. Önce<br />

çocuklara üst baş aldık, sonra da birlikte onları İzmir’e<br />

götürdük.<br />

Düş Kapanı<br />

Limonka’nın abisi ve ailesi kendi halinde insanlardı. Bir<br />

gecekonduda yaşıyorlardı. Evlilik çağında da bir kızları vardı.<br />

Bizi çok iyi ağırladılar. Nalan’la bir karar aldığımızı açıkladık.<br />

Her ay çocukların eğitimi ve Limonka için bir miktar para<br />

gönderecektik. Bir adres aldık onlara ulaşabileceğimiz. Bir<br />

de telefon. İçim bir nebze de olsa rahatlamıştı..<br />

Gece en son otobüse yer bulduk. Bizi otobüse kadar<br />

geçirdiler. Gülbahar bana sarıldı ağlamaklı bir ses tonuyla<br />

“Nisan abla okuycam bir gün senin gibi biri olucam” dedi.<br />

Boğazım düğümlendi… Limonka sarıldı. Leyla bile beni<br />

öptü…<br />

Bu kadar kısa zamanda bir bağ oluşmuştu sanki aramızda.<br />

Otobüste uzun uzun düşündüm. Hayat herkese eşit<br />

imkanlar sunmuyordu. Kuralların ve ayrımcılığın canı<br />

cehenneme. Aslolan sevgi ve paylaşmaktı.<br />

Dönünce teyzemden eşyalarımı alıp pansiyona yerleştim.<br />

Babam da kararımı destekledi.<br />

Limonka’nın abisi ile irtibatımız hiç kesilmedi. Limonka<br />

yengesi ile fabrikada çalışmaya, Gülbahar da okula<br />

başlamıştı. Nalan, babam ve ben üç beş biriktirip<br />

gönderiyorduk onlara çorbada tuzumuz olsun diye.<br />

Yıllar geldi geçti öğretmenliğimin on üçüncü yılıydı sanırım.<br />

Sarıyer’de bir lisede görev yapıyordum. Ders çıkışı kantine<br />

inip bir çay almıştım. Bahçede ağacın altındaki banka<br />

oturdum. Bahar gelmiş, bahçedeki ağaçlar pembe pembe<br />

çiçekler açmıştı. Öğrencilerimden Özgür koşar adımlarla<br />

gelip “Hocam misafirleriniz var öğretmenler odasına mı<br />

alayım?” diye sordu. “Buraya gelebilirler” dedim.<br />

İki dakika sonra biri genç diğeri orta yaşlı iki kadın belirdi<br />

bahçede, hemen tanıdım Limonka ile Gülbahar’ı. Hiç<br />

değişmemişti Limonka. “Nisan ablamm” diye bir sarılışı vardı<br />

Gülbahar’ın… Göz yaşlarımı tutamadım. Nasıl büyümüş, ne<br />

güzel bir genç kız olmuştu. Uzun uzun konuştuk Limonka<br />

işaret dili eğitimi almış, artık biraz da olsa anlatabiliyor ve<br />

anlayabiliyordu. Bana teşekkür edip durdu. Ve beni hiç<br />

unutmadığını söyledi. Ne yapmıştım ki oysa...<br />

Gülbahar hukuk okuyordu. İkinci senesi idi. Ne güzel,<br />

ne gurur verici bir duyguydu bu… Çok aklı başında, çok<br />

güzel konuşuyordu. Leyla lise ikide okulu bırakıp kuaförde<br />

çalışmaya başlamış. İki ay önce de kendine bir dükkan<br />

açmıştı. Kendi gibi kuaför bir geçle evlenip İzmir’de kalmıştı.<br />

“İyiler” diyordu Gülbahar “Aşk evliliği onlarınki.”<br />

Arada hala görüşüyoruz. Gülbahar çok başarılı bir avukat<br />

oldu. Geçen hafta nişanlandı.<br />

Bu arada beni sorarsanız…<br />

Ben beş yıl süren bir evlikten sonra ayrıldım.<br />

Yolun başında iken nelere inanıyor insan, nelere bel bağlıyor.<br />

Değişiyor her şey zamanla. Değişmeyen tek şey sevgi…<br />

Yaşananlarsa bir yolculuk. İnsanın kendisine kendi özüne bir<br />

yolculuk….<br />

NYX<br />

295


Film/Dizi<br />

SINEMA PERDESINDE ARALIKSIZ DIZI KEYFI:<br />

“ARKASI ŞIMDI!”<br />

29 EYLÜL – 23 EKIM 2021<br />

Pera Film, pandemi ile online platformlara ve bilgisayar ekranlarına sıkışan izleme deneyimini yeniden sinema<br />

perdesine taşıyor. Aralıksız dizi gösterimlerinden oluşan Arkası Şimdi! başlıklı program, 29 Eylül - 23 Ekim<br />

tarihleri arasında Pera Müzesi’nde ücretsiz izlenebilir.<br />

Pera Müzesi Film ve Video Programları, dizilerden<br />

oluşan programı Arkası Şimdi! ile salon gösterimlerine geri<br />

dönüyor. İnternet yapımlarının giderek arttığı, büyük film<br />

festivallerinin dahi yarışma bölümleri oluşturduğu bir format<br />

olarak diziler, son yıllarda birçok önemli yönetmenin de<br />

filmografisine girmeye başladı. İlki 2019’da gerçekleştirilen<br />

Arkası Şimdi!’nin ikinci programında, Avustralya ve ABD’den,<br />

yapım yılı 2014’ten 2018’e yayılan beş dizi izleyicilerle<br />

buluşuyor.<br />

Aile ve birey mercek altında<br />

Stand-up gösterileri Nanette ve Douglas ile tanınan<br />

Avustralyalı komedyen Hannah Gadsby, Hannah Gadsby'nin<br />

OZ’u adlı yapımda, ülkesinin ulusal kimliğini keşfe çıkıyor.<br />

Keskin zekâsı ve her şeyin derinine inme arzusuyla kıtanın<br />

dört bir yanını dolaşan Gadsby, bu sürecin sonunda<br />

Avustralya kimliğine dair bilinen her şeyi baştan tanımlıyor.<br />

Ödüllü filmi 52 Salı ile çok konuşulan Sophie Hyde’ın<br />

imzasını taşıyan Lanet Adelaide, Güney Avustralya’nın<br />

Adelaide şehrinde yeniden bir araya gelen bir ailenin<br />

hikâyesini anlatıyor. Annelerinin evi satacağını öğrenen aile<br />

mensuplarının, birliktelik duygularını kaybederek kaosun<br />

içine sürüklenmesini konu alan dizi, geçmişle yüzleşme<br />

halindeki altı karakterin bakış açısından anlatılıyor.<br />

Karşınızda, Desmondo Ray! karanlık bir dünyada aşkı<br />

arayan tuhaf bir adamın hikayesini konu alıyor. Aşkın en<br />

beklenmedik yerden çıkabileceğini, karanlık ve kasvetli<br />

bir dünyada dahi kalbin her zaman yıldızları takip etmesi<br />

gerektiğini gösteren animasyon dizinin yönetmenliğini Steve<br />

Baker üstleniyor.<br />

Kadın sinemacılardan dizi skeçler<br />

Yönetmen Shaina Feinberg, kadınlar ve kuirlerden oluşan bir<br />

arkadaş grubunu odağına alan Dinette dizisinde, gerçekleri<br />

sakınmadan söyleyen bir oyuncu kadrosuyla kırılgan<br />

maskülinite ve patriyarka konularını skeçler halinde işliyor.<br />

Sarah Silverman'ın yapımcılığını üstlendiği Lütfen Anla Beni<br />

ise her bölümde birbiriyle taban tabana zıt iki komedyeni<br />

gerçek bir terapist ile karşı karşıya getiriyor. Terapist seansı<br />

yürütmeye çalışırken iki sevgili ya da kardeşi canlandıran<br />

komedyenler bu kurgulanmış ilişkinin çılgınlığını gözler<br />

önüne seriyor. Böylece izleyiciyle kurgusal bir ekran ortaklığı<br />

oluşturuluyor.<br />

Bu program kapsamındaki gösterimler ücretsizdir. Rezervasyon<br />

alınmamaktadır. Yasal düzenlemeler uyarınca aksi belirtilmediği<br />

sürece tüm gösterimler 18+ uygulamasına tabidir.<br />

NYX<br />

296


Kültür - Sanat<br />

Kitap/Sergi<br />

GERIYE DÖNÜP BAKTIĞIMDA /<br />

WHEN I LOOK BACK<br />

ÖZLEM TUNA<br />

Geriye Dönüp Baktığımda; Özlem Tuna’nın, yirmi beş yılı<br />

geride bıraktığı tasarım yolculuğunda;<br />

- Yaptıklarını ve yapamadıklarını görmek,<br />

- Başarı ve başarısızlıklarını fark etmek,<br />

- Dünya yapıp ettiklerimiz ile değişirken tasarladıkları<br />

ve ürettikleri ile içinden geçtiği dönüşümü anlamaya<br />

çalışmak ve bunları sakince yazıya dökmek için cesaretini<br />

toplamaya başlamasıyla ortaya çıktı.<br />

Kitap aynı zamanda, bir tasarımcının hayatının kırılma noktalarına, tasarım süreçlerindeki karar eşiklerine,<br />

sürdürülebilirlik noktasındaki zorlu anlara da tanıklık ediyor.<br />

Kitabın Özlem Tuna’dan sonraki ikinci kahramanı kadim İstanbul şehri denebilir. Onu tasarımlarında her<br />

zaman besleyen bu şehre bir teşekkür bir bakıma bu kitap. Önceleri Tarihi Yarımada’da, şimdilerde Mimar<br />

Sinan’ın en zarif yapılarından biri olan Kılıç Ali Paşa Camii, Tophane-i Amire, İtalyan Lisesi, Venedik sarayı<br />

gibi tarihi yapıların bulunduğu bir başka açık hava müzesinin yanı başında üretimlerine devam ediyor. Kitapta<br />

tasarıma dönüşüp son tüketiciye ulaşan ürünler kadar değerli fotoğraf sanatçıları Ahmet Görsev, Erdoğan<br />

Altındiş, Serhat Özşen, Serdar Şamlı, Olcay Tuna ve Sibel Kutlusoy’un İstanbul kareleri hafızanıza kazınacak.<br />

Kitap satış noktaları: Özlem Tuna, Patika Kitabevi Nişantaşı, Four Seasons Bosphorus Gift Shop<br />

Geriye Dönüp Baktığımda / When I Look Back: 330 TL<br />

G&G SANAT MERKEZİ İLK SERGİSİNİ DEVRİM ERBİL İLE AÇIYOR!<br />

İlk açılış sergisini, Türk resminin en önemli temsilcilerinden olan Devrim Erbil’in ‘Çeşitlemeler’ sergisi ile<br />

yapacak olan G&G Sanat Merkezi'nde, sanatseverler, sanatçının çeşitli dönemlerine ait pentür, baskı ve halı<br />

eserlerinden oluşan geniş bir seçkiyi izleyecekler.<br />

Anadolu yakasında Çiftehavuzlar’ da Beyaz Köşk’ de açılacak G&G Sanat Merkezi, yıl boyunca sergiler,<br />

seminerler, workshoplar, söyleşiler ve kurslarla sanatseverlere ve genç yeteneklere kapılarını açacak.<br />

Merkez, Türk ve dünya sanatının önemli isimleri ile gerçekleştirilecek sergilerin yanısıra, resim, seramik,<br />

gravür atölyeleri ile birlikte sanatseverlerin hizmetine açılmış olacak. Bünyesinde nitelikli eserleri<br />

barındıracak ve bunları sanatseverlere ulaştıracak.<br />

Küratörlüğünü Ressam Ahmet Özel’in yaptığı, G&G Sanat Merkezi’nde düzenlenen Devrim Erbil’ in<br />

“ÇEŞİTLEMELER” sergisi 2 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında hergün 11:00 -18:00 saatleri arasında<br />

ziyaret edilebilir.<br />

NYX<br />

297


Sonbahar<br />

2021<br />

Görünümleri<br />

NYX<br />

298


CHLOE / BEYMEN<br />

NYX<br />

299


V2K Designers Zimmermann<br />

NYX<br />

300


Moda<br />

V2K Designers Zimmermann<br />

NYX<br />

301


BALENCIAGA / BEYMEN<br />

NYX<br />

302


Moda<br />

BALENCIAGA / BEYMEN<br />

NYX<br />

303


V2K Designers Yuzefi<br />

NYX<br />

304


V2K Designers Christopher Esber<br />

NYX<br />

305


MARNI / BEYMEN<br />

NYX<br />

306


Moda<br />

CULT GAIA / BEYMEN<br />

NYX<br />

307


NYX<br />

308<br />

V2K Designers Area Nyc


Moda<br />

V2K Designers Area Nyc<br />

NYX<br />

309


V2K Designers Area Nyc<br />

NYX<br />

310


Moda<br />

V2K Designers Area Nyc<br />

NYX<br />

311


V2K Designers Jonathan Simkhai<br />

NYX<br />

312


Moda<br />

V2K Designers Thom Browne<br />

NYX<br />

313


NYX<br />

314

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!