01.11.2021 Views

MediaCat Kasım 2021

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Fark Yaratan<br />

Kadınlar <strong>2021</strong><br />

Ebeveynlerin gözünden<br />

çizgi filmler<br />

Normalleştiremediklerimiz:<br />

Regl<br />

Mimetik arzu ve<br />

başkasının olanı istemek<br />

Bizi Etkileyen Her Şey (#6)<br />

Türkiye ne izliyor?<br />

Neden Önemli:<br />

Mecra tasarımı<br />

I SN 1301-1675<br />

MARKA YÖNETENLERİN<br />

BİLGİ KAYNAĞI<br />

WWW.MEDIACAT.COM • YIL: 29 | SAYI: 319 • KASIM <strong>2021</strong> - 11 • KDV DAHİL 37,5 TL KIBRIS 40,5 TL


Engin Akyürek<br />

Aktör ve Yazar<br />

Seher<br />

Poyrazoğlu<br />

Shell&Turcas, Pazarlama Direktörü<br />

Prof. Misha Sra<br />

University of California,<br />

Bilgisayar Bilimleri Bölümü<br />

Öğretim Üyesi<br />

Pervin<br />

Çoban<br />

Savran<br />

Yörük, Aktivist<br />

Coşkun<br />

Aral<br />

Haberci, Gazeteci,<br />

Belgesel Yapımcısı<br />

ve Fotoğrafçı<br />

Levent<br />

Erden<br />

Jane<br />

Cunningham ve<br />

Philippa Roberts<br />

PrettyLittleHead<br />

Research Agency Kurucuları<br />

Matt Wade<br />

The Office of Future<br />

Interactions, Kurucu<br />

Bernard<br />

Marr<br />

Fütürist, Influencer ve<br />

Düşünce Lideri<br />

Haluk<br />

Levent<br />

Ahbap Platformu,<br />

Kurucu<br />

Jose Miguel<br />

Sokoloff<br />

MullenLowe<br />

Group UK, CCO<br />

Refik<br />

Anadol<br />

Medya Sanatçısı ve<br />

Yönetmen<br />

Prof.<br />

Jonah<br />

Berger<br />

Tüketici Davranışları ve<br />

Sosyal Etki Uzmanı<br />

Jeff Gomez<br />

Starlight Runner, CEO<br />

Prof. Madhavi<br />

Venkatesan<br />

Northeastern University,<br />

Sürdürülebilir Ekonomi Profesörü<br />

Brian Solis<br />

Salesforce, Global İnovasyon Misyoneri<br />

Raja<br />

Rajamannar<br />

Mastercard, CMO<br />

Arun<br />

Chaudhary<br />

Film Yapımcısı ve Siyasal İletişimci


21. yüzyılda<br />

insan olmak<br />

Tarih boyunca büyük değişimler büyük sorgulamalara yol açtı.<br />

Belirsizliğin sonu göründükçe, dünyanın ve insanın geleceğine dair<br />

sorularımız da belirginleşiyor. Yanıtlar ise insanı anlayabilmekte,<br />

onu keşfetmekte gizli. Yılın en ilham verici haftasında, yaratıcı dünyanın<br />

tüm bileşenleri ile 21. yüzyılda insan olmayı konuşuyoruz.<br />

8-12<br />

<strong>Kasım</strong><br />

<strong>2021</strong><br />

Ayrıntılı bilgi ve<br />

kayıt için:<br />

brandweekistanbul.com<br />

contact@kapital.com.tr<br />

H i BR iT<br />

/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />

Kurumsal Sponsorlar


İÇİNDEKİLER<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> Öne Çıkanlar<br />

60<br />

KAPAK<br />

21. YÜZYILDA INSAN OLMAK<br />

Geride bıraktığımız 20 yılda, insanlığın ve gezegenin<br />

varlığını sürdürebilmesinin önündeki en büyük riskin<br />

bizzat insan olduğuna kanaat getirdik. Ancak geçtiğimiz<br />

yıl öyle bir ilerlemeye de tanıklık ettik ki, dünya üzerinde<br />

kurduğu hâkimiyetiyle bir çağ başlatacak güce sahip<br />

olan insanlık, yıkıcı etkilere neden olduğu bu gidişatta<br />

bir dönüşüm yaşatabileceğini gösterdi. İnsan olmanın<br />

yeniden tartışmaya açıldığı bir yılın ardından Brand<br />

Week Istanbul’da “21. Yüzyılda İnsan Olmak” temasıyla<br />

yeni çağın yeni paradigmalarını yaratıcı isimlerle keşfe<br />

çıkıyoruz.<br />

GÜNCEL<br />

İŞ DÜNYASI<br />

MEDYA<br />

YARATICILIK<br />

Fark Yaratan Kadınlar<br />

Şimdiye kadar iş dünyasında<br />

kadınlara daha çok fırsat verilmesi<br />

gerektiğinden bahsedildi.<br />

Ancak asıl mesele, değişimi<br />

her an başlatabilecek olmanın<br />

farkındalığında yatıyor. Değişime<br />

cesaret etmekle kalmayıp yön<br />

veren, sınırlar çizen anlatıları<br />

aşmayı başararak alkış toplayan<br />

10 başarılı kadın karşınızda.<br />

4 <strong>MediaCat</strong><br />

Bir lezzet yolculuğu<br />

Özkan Özyavuz<br />

Hayatın hızlı temposu içerisinde<br />

lezzetten ödün verilmeye<br />

başlandığı içgörüsüyle bir lezzet<br />

yolculuğuna çıkan KFC Türkiye’nin<br />

CMO’su Özkan Özyavuz ile<br />

lezzeti çok duyulu bir deneyim<br />

olarak ele aldıkları stratejilerini<br />

ve pandemiyle birlikte değişen<br />

beklentilere yönelik hazırlıklarını<br />

konuştuk.<br />

–İnsanlar geçim<br />

derdindeyken merakını<br />

besleyemiyor<br />

Coşkun Aral<br />

Streaming platformlarının<br />

belgeselciliği taşıdığı noktayı,<br />

teknolojinin yükselişiyle güzel<br />

olanın aldığı tanımı ve Türkiye'de<br />

belgeselciliğin ilerlediği yolu<br />

sektörün duayen ismi Coşkun<br />

Aral'dan dinliyoruz.<br />

Neden Önemli: Mecra<br />

tasarımı<br />

Arda Erdik, Kenan Or,<br />

Arkın Kahyaoğlu<br />

Mecra hack’leme ve bir ana<br />

mecranın içinden irili ufaklı yeni<br />

mecralar yaratma çabaları<br />

giderek artıyor. Daha fazla<br />

parçalanmış ancak daha fazla<br />

entegrasyona muhtaç bu<br />

dünyada, “mecra tasarımı“nın<br />

önemini sorguladık.


MEDYA<br />

52 Bir Bakışta<br />

Dolarda tarihî zirve<br />

56 Nasıl bilinçli bir içerik tüketicisi<br />

olacağız?<br />

Oğuzhan Saruhan<br />

58 Ebeveynlerin gözünden<br />

çizgi filmler<br />

Yapımcılar cephesinde, çocuk<br />

filmleri kategorisindeki rekabet hızla<br />

artıyor. Peki, içerikler ebeveynlerin<br />

beklentilerini karşılıyor mu?<br />

Ebeveynler çizgi filmlerde neler<br />

görmek istiyor, nelerden endişe<br />

duyuyor?<br />

KÜLTÜR<br />

72 İnceleme<br />

Neyi neden istediğini bilmek<br />

BEĞEN BUTONU<br />

12 Kitap & İlham<br />

GÜNCEL<br />

14 Türkiye’den Haberler<br />

16 Global Haberler<br />

18 Felis rekor tazeledi<br />

20 Sardisler sahiplerinde<br />

28 Spotlight<br />

Deniz Ardıç<br />

32 Trend<br />

2. el araç platformları<br />

36 Baykuş Ödülleri sahiplerini buldu<br />

MARKETING<br />

78 21. Yüzyıl ve ütopya<br />

İhsan Özçıtak<br />

80 Normalleştiremediklerimiz: Regl<br />

<strong>MediaCat</strong> olarak regl<br />

tabularının gölgesinden ne denli<br />

soyutlanabildiğimizi, hijyenik kadın<br />

ürünleri kullanımındaki tercihlerimizi,<br />

çalışma alanlarının regl konusundaki<br />

politikalarını ve yakın çevremizi bu<br />

tabuların neresinde gördüğümüzü<br />

merak ettik. FikriMühim’le yaptığımız<br />

araştırma işte bu sorulara<br />

cevap buluyor.<br />

82 Dijitalin yükselen yıldızı:<br />

Influencer pazarlama<br />

Ayça Kaya<br />

DİJİTAL<br />

86 Trend Analizi<br />

Vedalar ve başlangıçlar bir arada<br />

88 Trend / NFT<br />

Gelecekten haberler<br />

90 GG, WP<br />

Kayhan Dural<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 5


İÇİNDEKİLER<br />

96 Bizi Etkileyen Her Şey #6<br />

Türkiye ne izliyor?<br />

100 Biraz daha sohbet<br />

Dan Martin<br />

TASARIM<br />

104 Eğilimlerin karşısında eğilmeyin<br />

Ozan Karakoç<br />

106 Kreatifin Keşfi<br />

Olgun Kaşıkçı<br />

YARATICILIK<br />

110 2022’de sektörde kalabilmek<br />

Bediz Eker<br />

114 Ad*Watch<br />

116 Felis Kampanyalar<br />

120 #ofotoğrafınhikâyesi<br />

Ertuğ Tuğalan<br />

92 Gerçekliğin ötesinde<br />

Akıllı TV’ler gelişen görüntü<br />

sistemleriyle gözlerimizin gerçek<br />

hayatta tanık olduğundan daha da<br />

canlı görüntüler sunmakla kalmıyor,<br />

yapay zekâ destekli teknolojiler<br />

sayesinde bireylerin hayatını da<br />

kolaylaştırıyor. 2028’de yüzde 15,3<br />

büyüme beklenen pazarda rekabette<br />

sivrilmek için altı çizilen unsur ise,<br />

müşteri deneyimi ve tasarımı olarak<br />

karşımıza çıkıyor.<br />

REKLAM VE ADVERTORIAL İNDEKSİ<br />

Vodafone Ön kapak içi ve karşısı DOD 31<br />

3K1A 101 ETİ 53<br />

A101<br />

Arka kapak Finish 7<br />

Ajans Press 55 Garaj11 30<br />

Akbank 13 Garanti Bankası 102-103<br />

Allianz 75 Habertürk 71<br />

Alternatif Bank 41 ING 24<br />

Show TV 89<br />

Tasarist 83<br />

Trendyol 9<br />

Turkcell 65<br />

Türkiye İş Bankası 87<br />

Vaillant 29<br />

Vakıfbank 67<br />

Arabam.com 33<br />

Arçelik 93<br />

Bayer 47 - 69<br />

Bloomberg 57<br />

iyzico 26<br />

KFC 43<br />

Lezita 45<br />

LG 95<br />

VavaCars.com 34<br />

Warmhaus 15-19<br />

WMF 17<br />

YapıKredi 79<br />

Capital Sports Media 48-49<br />

Logitech<br />

Arka kapak içi<br />

Yataş 73<br />

Damat Tween 23<br />

DenizBank 91<br />

Paribu 21<br />

Sephora 84<br />

Yemeksepeti 76<br />

Ziraat Bankası 97<br />

6 <strong>MediaCat</strong>


EDİTÖRDEN<br />

<strong>MediaCat</strong><br />

İnsan ne<br />

için yaşar?<br />

S<br />

izinle ufak, belki biraz gülünç<br />

bir hikâye paylaşmak istiyorum.<br />

Hatırı sayılır bir süredir<br />

müptelası sayılabileceğim bir<br />

mobil oyun var. Bir aşçılık oyunu. Oyuncular,<br />

özellikle zor bölümler söz konusu<br />

olduğunda, oyuniçi satınalmalarla yola devam<br />

edebiliyorlar. Oyundan aldığım zevkin<br />

ödediğim meblağa değeceğini düşünerek<br />

dönem dönem bu yola başvuruyorum. İçinde<br />

bulunduğum müşkülü anlarsınız…<br />

Çok uzun süre boyunca, başvurduğum<br />

bu yolun, keyif almak için ödediğim bir bedel<br />

olduğunu düşündüm. Bedelini ödüyorum,<br />

bir süreliğine büyük keyif alıyorum ve sonra,<br />

keyif almaya devam etmek için yine bir bedel<br />

ödemem gerekiyor. Peki ya bedel ödemem<br />

gereken ilk anda oyunu oynamayı bıraksaydım?<br />

Oyundan aldığım keyfe duyduğum ihtiyaç,<br />

bir süre sonra dinmeyecek miydi?<br />

mediacatonline<br />

<strong>MediaCat</strong><br />

21. YÜZYILDA İNSAN<br />

Tahminlerime göre muhtemelen oyunu<br />

da verdiği keyfi de unutacaktım. Kim bilir,<br />

aynı veya daha az meblağa bana daha çok<br />

keyif verecek başka bir oyun bulurdum belki.<br />

Bir insan, ödediği bedele kıyasla kısa sürecek<br />

bir zevk için bunca zahmete girmeyi<br />

neden göze alır dersiniz? Bu alışkanlığı basit<br />

bir can sıkıntısıyla açıklamak mümkün<br />

mü? Ya ben canı sıkılan alelade biri değil de,<br />

yüzyılın kimsesizliğiyle kuşatılmış ve bu<br />

yalnızlığı bertaraf etmek için tüm bedelleri<br />

ödemeye hazır bedbaht bir ruhsam?<br />

Bu yıl “21’inci yüzyılda insan olmak”<br />

temasıyla gerçekleşecek Brand Week Istanbul’da<br />

günümüz insanını farklı perspektiflerden<br />

ele almaya hazırlanıyoruz.<br />

Ekonomide, toplumda, sanatta ve<br />

teknolojide yeni çağın paradigmalarını<br />

yaratıcı isimlerle 8-12 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde<br />

keşfe çıkacak etkinlik programına<br />

brandweekistanbul.com adresinden, etkinliğin<br />

temasıyla aynı başlığı taşıyan kapak<br />

dosyasına ilerleyen sayfalarda ulaşabilirsiniz.<br />

YİNE YENİDEN BİR SORU<br />

Geçtiğimiz ay, bu sayfayı okuyan kıymetli<br />

okurlarımızdan #<strong>MediaCat</strong>Editörden etiketiyle<br />

bize selam vermelerini rica etmiştik.<br />

Ufak topluluğumuzu sevgiyle kucaklıyorum.<br />

Ve tam da 21’inci yüzyılda insanı sorgulamaya<br />

hazırlandığımız bugünlerde kişisel olarak<br />

merak ettiğim bir soruyu sormak istiyorum:<br />

Sizce insan ne için yaşar? Cevaplarınızı geçtiğimiz<br />

ay olduğu gibi #<strong>MediaCat</strong>Editörden<br />

etiketiyle, <strong>MediaCat</strong>’in sosyal medya hesaplarına<br />

bekliyorum.<br />

Sizi derginizle başbaşa bırakmadan<br />

önce ufak bir şarkı önerisi… Bu ay Editörden’de<br />

bana The Beatles’dan Eleanor Rigby<br />

eşlik ediyor. Yeni sayılarda, kitaplarda ve<br />

her gün mediacat.com adresinde buluşmak<br />

dileğiyle.<br />

ARZU NİLAY KOCASU<br />

<strong>MediaCat</strong><br />

/company/<strong>MediaCat</strong><br />

Sayı: 319 • <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong><br />

ISSN: 1301 - 7675<br />

Yayın Türü<br />

Süreli yaygın yayın (aylık)<br />

Sahibi<br />

Kapital Medya Hizmetleri AŞ<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Pelin Özkan<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Pelin Özkan<br />

pelinozkan@kapital.com.tr<br />

Genel Müdür Yardımcısı<br />

Birce Güler<br />

birceguler@kapital.com.tr<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />

Arzu Nilay Kocasu<br />

arzunilaykocasu@kapital.com.tr<br />

Editör<br />

Tuğba Özöğretmen<br />

tugbadulger@kapital.com.tr<br />

Muhabir<br />

Gönül Hadımlı<br />

gonulhadimli@kapital.com.tr<br />

Ek Yayınlar Editörü<br />

Sultan Öncü Arslanoğlu<br />

sultanoncu@kapital.com.tr<br />

İnternet Editörü<br />

Sencer Uçar<br />

sencerucar@kapital.com.tr<br />

Yardımcı İnternet Editörü<br />

Simge Şenses<br />

simgesenses@kapital.com.tr<br />

Görsel Yönetmenler<br />

İlker Kurt<br />

ilkerkurt@kapital.com.tr<br />

Levent Kal<br />

leventkal@kapital.com.tr<br />

Kapak<br />

Gülşah Üskent<br />

Sosyal Medya Uzmanı<br />

Oğulcan Palabıyık<br />

ogulcanpalabiyik@kapital.com.tr<br />

İçerik Direktörü<br />

Alev Kaynak<br />

alevkaynak@kapital.com.tr<br />

İçerik Müdürü<br />

Doğan Terzi<br />

doganterzi@kapital.com.tr<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Ayça Kaya, Bediz Eker, Dan<br />

Martin, Işıl Karaaslan, İhsan<br />

Özçıtak, Kayhan Dural,<br />

Oğuzhan Saruhan, Ozan<br />

Karakoç<br />

REKLAM SATIŞ<br />

Reklam ve Etkinlik Satış Direktörü<br />

Aysun Zeren Kangı<br />

aysunzeren@kapital.com.tr<br />

Kıdemli Reklam ve Etkinlik Satış<br />

Müdürü<br />

Cansu Ersöz<br />

cansuersoz@kapital.com.tr<br />

Reklam ve Etkinlik Satış Müdürleri<br />

Gamze Oktay<br />

gamzeoktay@kapital.com.tr<br />

Buket Alpboğan<br />

buketalpbogan@kapital.com.tr<br />

KAPİTAL MEDYA LONDRA<br />

Londra Temsilcisi<br />

Ozan Mert<br />

ozanmert@kapital.com.tr<br />

Global Editör<br />

Nazlı Selin Özkan<br />

selinozkan@kapital.com.tr<br />

PAZARLAMA<br />

Etkinlik Yöneticileri<br />

Cankız Akkaya<br />

cankizakkaya@kapital.com.tr<br />

Zeynep Özfırıncı<br />

zeynepozfirinci@kapital.com.tr<br />

Satın Alma ve İdari İşler Direktörü<br />

Serdal Tiftik<br />

serdaltiftik@kapital.com.tr<br />

Etkinlik Satış Müdürü<br />

Savaş Seçkinler<br />

savasseckinler@kapital.com.tr<br />

MEDIACAT KİTAPLARI<br />

Kitap Editörü<br />

Barış Cezar<br />

bariscezar@kapital.com.tr<br />

Kitap Satış ve Dağıtım Sorumlusu<br />

Salih Şahin<br />

salihsahin@kapital.com.tr<br />

T: (212) 282 26 40<br />

www.mediacat.com<br />

Yönetim Yeri<br />

Nispetiye Caddesi, Akmerkez<br />

E Blok Kat: 6 Etiler 34349 İstanbul<br />

T: 212 282 26 40<br />

F: 212 282 26 32<br />

Baskı<br />

Promat Basım Sanayi ve Ticaret Aş.<br />

Orhangazi Mahallesi 1673.Sokak<br />

No:34 Esenyurt 34348 İstanbul<br />

T: 212 622 63 63<br />

F: 212 605 07 98<br />

info@promat.com.tr<br />

Dağıtım<br />

Dünya Dağıtım<br />

T: 212 440 29 85<br />

© <strong>MediaCat</strong> Kapital Medya AŞ tarafından<br />

TC yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.<br />

<strong>MediaCat</strong>’in isim ve yayın hakkı Kapital Medya<br />

AŞ’ye aittir. <strong>MediaCat</strong>’te yayımlanan yazı,<br />

fotoğraf, karikatür ve illüstrasyonların her hakkı<br />

saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.<br />

İmzalı yazılardaki görüşler yazarlarına aittir.<br />

8 <strong>MediaCat</strong>


BEĞEN BUTONU<br />

Kitap<br />

ÖTEKİYLE<br />

KONUŞMAK<br />

TANIMADIĞIMIZ KIŞILER<br />

HAKKINDA BILMEMIZ<br />

GEREKENLER<br />

MALCOLM<br />

GLADWELL<br />

<strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />

İnsanlara inanmak veya inanmamak arasında her gün sayısız<br />

seçim yapmamız gerekiyor. Bir yanlış anlama, zincirleme bir<br />

dolu soruna ve çatışmaya yol açabiliyor.<br />

Ötekiyle Konuşmak tarih, psikoloji ve haberlerden alınma<br />

skandalları masaya yatırarak aşina olduğumuz mitleri yıkıyor<br />

ve iletişimin öneminin altını çiziyor. Fidel Castro yıllar boyu<br />

CIA’yi nasıl aldattı? Neville Chamberlain neden Adolf Hitler’e<br />

güvenebileceğini düşündü? Basit bir trafik cezası, ölümcül sonuçları<br />

olan bir çatışmaya nasıl dönüştü? Friends dizisinden<br />

hayata dair bir şeyler öğrenmek mümkün mü yoksa insan ilişkileri<br />

aslında öyle işlemiyor mu?<br />

Gladwell’e göre tanımadığımız insanları anlamak için başvurduğumuz<br />

araç ve stratejilerde çok yanlış bir şeyler var ve<br />

ortaya çıkan çatışmalar ve anlaşmazlıklar hem yaşamlarımızı<br />

hem de dünyamızı derinden etkiliyor. Gladwell, sorunlarla ve<br />

yabancılarla dolu bir dünyada yolumuzu bulmak için ihtiyacımız<br />

olan bir el kitabı sunuyor.<br />

“Bu kitap, bir açmazla ilgili. Özellikle sınırların kalmadığı<br />

modern dünyamızda yabancılarla konuşmaktan başka çaremiz<br />

yok. Artık köylerde yaşamıyoruz. Polis memurları tanımadıkları<br />

kişileri durdurmak zorundalar. İstihbarat görevlileri, aldatmaca<br />

ve belirsizlikle başa çıkmak zorundalar. Gençler açıkça yabancılarla<br />

tanışmak için partilere gitmek istiyorlar: Romantik<br />

keşif heyecanının bir parçası bu. Gel gör ki, bu en zorunlu görevde<br />

yetersiz kalıyoruz. Herhangi bir bedel veya özveriyi göze almadan,<br />

bu yabancıyı tanıdığımız ve bildiğimiz birine dönüştürebileceğimizi<br />

sanıyoruz ama dönüştüremiyoruz. Ne yapmalıyız?<br />

Artık birbirimizi, doğru varsayma eğiliminden ötürü cezalandırmayı<br />

bırakarak başlayabiliriz. Eğer birinin tacizine<br />

uğramış bir çocuğun ebeveyniyseniz –o sırada aynı odada bulunmuş<br />

olsanız dahi– bu sizi kötü bir ebeveyn yapmaz. Eğer bir<br />

üniversite rektörüyseniz ve çalışanlarınızdan biri hakkında iç<br />

karartıcı bir rapor alınca hemen en kötü senaryoyu seçmediyseniz,<br />

bu sizi suçlu yapmaz. Birisi hakkında en iyi varsayımı<br />

seçmeniz, modern toplumun yarattığı bir kişilik özelliğidir.<br />

Doğamızda olan insanlara güvenme özelliğinin istismar edildiği<br />

durumlar trajiktir. Ama bunun alternatifi –yırtıcılığa ve<br />

aldatmacaya karşı bir savunma yöntemi olarak güvenmeyi bırakmak–<br />

daha da kötüdür.”<br />

Dilek Altan<br />

Film Yönetmeni<br />

MERCADO<br />

Mercado dergisiyle yeni tanıştım. Henüz iki sayıları çıktı. Çok<br />

da tatlı yeni nesil bir ekipleri var.<br />

Dijital sanat ve tasarım dünyasında herkese ilham olabilecek<br />

dijital ve basılı içerikler üretiyorlar.<br />

İlgi alanlarımın birçoğunun aynı çatı altında toplanmış olması<br />

beni oldukça besliyor.<br />

REMZİ KİTABEVİ’NDE<br />

EN ÇOK SATAN<br />

10 SATIŞ VE PAZARLAMA KİTABI<br />

1 KÖR BAKIŞ<br />

Matt Johns, Nova Kitap<br />

2 SOSYAL MEDYA PAZARLAMASI<br />

Shiv Singh, Stephanie Diamond<br />

Nobel Yayın<br />

3 İKNANIN PSİKOLOJİSİ<br />

Robert B. Cialdini, <strong>MediaCat</strong><br />

Kitapları<br />

NASIL OLUNUR?<br />

Nilay Örnek<br />

Çalışırken, yürürken, yemek<br />

yaparken severek dinlediğim<br />

bir podcast. Mesleklerini<br />

ustalıkla icra eden insanlar<br />

hakkında merak ettiklerimizin<br />

cevabını bulabileceğimiz<br />

keyifli, ilham dolu bir<br />

podcast.<br />

BEN – SEN – ONLAR<br />

Sanatçı Kadınların<br />

Yüzyılı<br />

Sergi yaklaşık 1850–1950<br />

arasında Türkiye’de yaşamış<br />

ve yaratmış sanatçı kadınların<br />

eserlerinin olduğu bir seçkiden<br />

oluşuyor. Sergi, çoğunluğu<br />

“ben”leşememiş ve dolayısıyla<br />

sanat tarihi tarafından<br />

kaydedilememiş kadınları<br />

tek tek fark etmenin yanı sıra<br />

kolektif bir “biz”in oluşabilme<br />

koşullarını da araştırıyor.<br />

Tarihten bugüne kadınların<br />

toplumdaki ve sanattaki yerini<br />

düşününce böyle bir sergi,<br />

kadınlar olarak kendimize bir<br />

yer bulabilmek için inanılmaz<br />

bir ilham kaynağı.<br />

THE HUMAN VOICE<br />

En sevdiğim<br />

yönetmenlerden Pedro<br />

Almodóvar ve oyuncu<br />

Tilda Swinton’ın yer<br />

aldıkları yapım son<br />

zamanlarda izlediğim<br />

oldukça etkileyici ve<br />

başarılı bir drama filmi.<br />

4 NÖRO MARKETING<br />

Patrick Renvoise, Christophe Morin<br />

<strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />

5 PAZARLAMA: YENİ PAZARLAMA-<br />

GELECEĞİN PAZARLAMASI<br />

Byron Sharp, The Kitap<br />

6 2 SAATTE A’DAN Z’YE DİJİTAL<br />

PAZARLAMA<br />

Olgu Şengül, Ceres Yayınları<br />

7 SATIŞ KÜPÜ<br />

Kürşat Tuncel, Ceres Yayınları<br />

8 1 SAYFALIK PAZARLAMA PLANI<br />

Allan Dib, Nova Kitap<br />

9 PAZARLAMA 4.0<br />

Philip Kotler, Optimist<br />

10 THIS IS MARKETING<br />

Seth Godin, The Kitap<br />

12 <strong>MediaCat</strong>


İYİ<br />

YAŞAYANLAR<br />

KULÜBÜ<br />

#iyiyaşayanlarkulübü<br />

İstediğin gibi harca<br />

chip-paralarınla sil<br />

Hemen Axess Mobil’den kartını cebine indir,<br />

İyi Yaşayanlar Kulübü’ne katıl. İstediğin yerde harca,<br />

harcamalarını Axess Mobil’den chip-paralarınla sil.<br />

Dönem içi harcamalar Axess/Akbank Mobil uygulamasından birikmiş chip-para ile ödenebilir. Nakit işlemler, para transferleri, fon alım/satım, BES, fatura ödemeleri ve chip-para ile yapılan<br />

alışverişler kapsam dışıdır. Akbank T.A.Ş., kampanyayı durdurma/değiştirme hakkını saklı tutar. Detaylar axess.com.tr’de.


GÜNCEL<br />

Türkiye’den Haberler<br />

TRENDYOL’UN<br />

YENİ MARKA YÜZÜ TARKAN<br />

Trendyol, Tarkan’la uzun soluklu bir işbirliğine<br />

imza attı. İlk adımı önümüzdeki günlerde<br />

megastarın kamera karşısına geçtiği bir reklam<br />

filmiyle atılacak olan işbirliğinin devamında toplumsal<br />

fayda odaklı projeler yer alacak. Tarkan, ilk<br />

duyurusu sosyal medya üzerinden yapılan işbirliğine<br />

dair, “Yolumuz kesiştiği için heyecanlıyım<br />

çünkü biliyorum bu işbirliğiyle tüm Türkiye’nin<br />

kalbine dokunacağız” yorumunda bulundu.<br />

GOLDEN DRUM’DAN<br />

TÜRKİYE’YE 12 ÖDÜL<br />

Bu yıl Re:Start the Future temasıyla 13 –<br />

15 Ekim tarihlerinde düzenlenen Golden<br />

Drum’da ödül kazanan işler açıklandı.<br />

Türkiye’ye organizasyondan 1 Altın, 6<br />

Gümüş ve 5 Bronz olmak üzere toplam 12<br />

ödül geldi. Ödülleri kucaklayan kreatif<br />

ajanslar Havas Türkiye, TBWA \Istanbul,<br />

4129Grey, Happy People Project ve<br />

VMLY&R olurken, Havas Türkiye’nin Su<br />

Endeksi projesi 1 Altın, 3 Gümüş, 1 Bronz<br />

ödüle layık görülerek organizasyonun<br />

Türkiye’den en çok ödül alan işi oldu.<br />

YENİ MÜŞTERİ<br />

GOOGLE TÜRKİYE YENİ<br />

İLETİŞİM AJANSINI SEÇTİ<br />

Türkiye’deki faaliyetlerini 15 yılı<br />

aşkın süredir sürdüren Google,<br />

iletişim çalışmalarını emanet<br />

edeceği ajansı belirledi. Buna<br />

göre Google Türkiye’nin yeni<br />

iletişim ajansı Excel İletişim ve<br />

Algı Yönetimi oldu.<br />

SERDESİN NORM<br />

HOLDİNG’LE ANLAŞTI<br />

Konvansiyonel ve dijital reklam<br />

alanında faaliyet gösteren<br />

Serdesin, portföyüne Norm<br />

Holding’i ekledi. Ajans, bu<br />

yıl 45’inci yaşını kutlayan<br />

sanayi kuruluşunun dijital ve<br />

konvansiyonel alanlardaki tüm<br />

yaratıcı reklam üretiminden<br />

sorumlu olacak.<br />

YEMEKSEPETİ’NDEN YENİ MARKA<br />

KONUMLANDIRMASI<br />

Yemeksepeti, genişleyen hizmet yelpazesi ve<br />

dinamik bakış açısını yansıtmak amacıyla<br />

yeni dönemde “Aklındaysa kapında” söylemini<br />

benimseme kararı aldı. Yemeksepeti ve<br />

alt markalarının logoları da şirketin yaşadığı<br />

dönüşümü yansıtacak şekilde yenilendi. Bundan<br />

sonra nar çiçeği rengini kullanacak olan<br />

marka, bu adımla tüm hizmetlerinin aynı<br />

çatı altında Yemeksepeti güvencesiyle sunulduğunu<br />

vurgulama hedefinde.<br />

<strong>2021</strong> YARIYIL REKLAM VE MEDYA<br />

YATIRIMLARI AÇIKLANDI<br />

Deloitte tarafından hazırlanan Türkiye’de<br />

Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları <strong>2021</strong><br />

Yılı İlk 6 Ay Raporu paylaşıldı. Türkiye’de<br />

medya sektörü yatırımları 7 milyar 306<br />

milyon TL, medya ve reklam yatırımları ise<br />

10 milyar 319 milyon TL olarak gerçekleşti.<br />

Yaratıcı işler, yapım, baskı, BTL, sponsorluk<br />

ve reklamveren hizmet bedellerinin oluşturduğu<br />

reklam yatırımları 3 milyar 13 milyon<br />

TL olurken, Türkiye toplam medya pazarına<br />

yapılan yatırım 12 milyar 50 milyon TL oldu.<br />

SALT İLETİŞİM GRUP’A YENİ<br />

MÜŞTERİ<br />

Salt İletişim Grup, Sneaks Up’ın<br />

stratejik iletişim ortağı oldu.<br />

Ajans yeni dönemde Sneaks Up’a<br />

genel iletişim stratejisi, deneyim<br />

pazarlaması, içerik ve etkinlik<br />

yönetimi ve danışmanlığı<br />

alanlarında hizmet verecek.<br />

KELLER WILLIAMS<br />

TÜRKİYE’NİN TERCİHİ<br />

AHTAPOT SOSYAL MEDYA<br />

Keller Williams Türkiye’nin<br />

sosyal medya danışmanlığını<br />

üstlenecek ajans Ahtapot<br />

Sosyal Medya oldu. Ajansın<br />

portföyünde Darüşşafaka<br />

Cemiyeti, DB Schenker Arkas,<br />

WWF Türkiye, Mitsubishi<br />

Heavy Industries ve Mapfre<br />

Sigorta gibi markalar yer alıyor.<br />

14 <strong>MediaCat</strong>


GÜNCEL<br />

Global Haberler<br />

NIMBUS PROJESİ’NE TEPKİ<br />

Yaklaşık 400 Google ve Amazon çalışanı,<br />

The Guardian aracılığıyla yayımladıkları bir<br />

mektupta şirketlerin İsrail ordusuyla imzaladıkları<br />

Nimbus Projesi’ni sonlandırmaları<br />

ve İsrail ordusuyla bağlarını kesmeleri için<br />

şirket liderlerine seslendi. Çalışanlar, şirketlerinin<br />

savunma bakanlıkları, ordular, eyalet<br />

ve yerel polis departmanları gibi kurumlarla<br />

yaptıkları sözleşmelerin rahatsız edici bir askerileştirme<br />

yarattığını vurguladı.<br />

1,2 milyar dolarlık Nimbus Projesi kapsamında,<br />

Google ve Amazon, İsrail ordusuna<br />

bulut hizmetleri sağlayacak. Şirket çalışanları<br />

sunulan servislerin Filistinliler hakkında<br />

yasadışı veri toplamak için kullanılacağını<br />

düşünüyor.<br />

İRLANDA, OECD<br />

ULUSLARARASI VERGİ<br />

ANLAŞMASINI İMZALADI<br />

İrlanda, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği<br />

Örgütü’nün (OECD) uluslararası vergi<br />

anlaşmasını imzaladı. 2023’te yürürlüğe<br />

girmesi beklenen anlaşma, yıllık 750<br />

milyon eurodan fazla cirosu olan multinasyonel<br />

şirketlerin global minimum<br />

vergi oranını yüzde 15’e çıkarıyor. Yıllık<br />

cirosu 750 milyon euronun altında olan<br />

şirketlerin global minimum vergi oranıysa<br />

yüzde 12,5 olarak kalacak.<br />

FACEBOOK’UN<br />

İSMİ DEĞİŞİYOR<br />

Son dönemde metaverse (kurgusal evren)<br />

inşasına ağırlık veren Facebook, bu<br />

yönelimini vurgulamak amacıyla şirket<br />

ismini değiştirmeye hazırlanıyor. Yeniden<br />

markalama kapsamında Facebook<br />

uygulaması Instagram, WhatsApp ve<br />

Oculus gibi diğer ürünlerle birlikte bir<br />

çatı şirket altında konumlanmış olacak.<br />

BALENCIAGA SPRINGFIELD’DA<br />

Balenciaga, yeni koleksiyonunu The Simpsons karakterlerinin<br />

podyumda salınarak yürüdüğü özel bölümü ekrana getirerek<br />

tanıttı. Homer’ın bir sabah uyanıp Marge’ın doğum günü olduğunu<br />

ve ona bir hediye almadığını hatırlamasıyla paniklediğini<br />

izlediğimiz özel bölüm, Homer’ın Balenciaga Kreatif Direktörü<br />

Demna Gvasalia’nın imzasını taşıyan bir elbise görerek<br />

Balenciaga’ya umutsuz bir yardım çağrısında bulunmasıyla devam<br />

ediyor. Springfield’dan Paris’e uzanan özel bölümde Kim<br />

Kardashian, Kanye West, Justin Bieber gibi ünlülerin yanı sıra<br />

Vogue’un baş editörü Anna Wintour ve Balenciaga’nın kreatif<br />

direktörü Demna Gvasalia da yer alıyor.<br />

SNAP’TEN YENİ GLOBAL<br />

KREATİF STÜDYO<br />

Snap, yeni global kreatif stüdyo projesi<br />

Arcadia’yı tanıttı. Artırılmış gerçeklik<br />

alanında lider olan marka, Arcadia<br />

aracılığıyla artırılmış gerçeklik<br />

bazlı reklam ve deneyimler yaratmayı<br />

hedefliyor. Markalar için yeni bir<br />

teknoloji aracı olmak istediğini belirten<br />

Snap’in yeni projesinin ilk müşterileri<br />

arasında P&G Beauty, Verizon,<br />

WWE ve Shake Shack bulunuyor.<br />

2022’NİN YILDIZI<br />

TIKTOK<br />

TikTok, aylık 1 milyar<br />

kullanıcıya ulaştı.<br />

Talkwater ve HubSpot’ın<br />

ortaklaşa yürüttüğü<br />

sosyal medya trendleri<br />

araştırması, TikTok’un<br />

2022’de en popüler sosyal<br />

medya platformu olacağını<br />

öngörüyor. Aynı rapora<br />

göre; metaverse kavramı<br />

sıradaki önemli tüketici<br />

trendi olacak, influencer<br />

pazarlaması nihayet<br />

beklenilen olgunluğa erişecek<br />

ve markalar kendi<br />

in-house sosyal medya<br />

platformlarını kurmaya<br />

başlayacak.<br />

16 <strong>MediaCat</strong>


GÜNCEL<br />

Felis rekor<br />

tazeledi<br />

İletişim dünyasında<br />

yaratıcılık,<br />

etki ve kaliteyi<br />

ödüllendiren Felis<br />

Ödülleri bu yıl 4 bin<br />

339 başvuru alarak<br />

rekora imza attı.<br />

eklam ve pazarlama endüstrisinde<br />

etkili yaratıcı-<br />

R<br />

lığın pazarlama çalışmalarındaki<br />

rolünü vurgulamak<br />

ve yaratıcı dünyaya katkı sağlayan tüm<br />

ekiplerin başarılarını ödüllendirmek<br />

amacıyla düzenlenen Felis Ödülleri,<br />

bu yıl tarihî bir başarı elde ederek 4 bin<br />

339 başvuruya ulaştı.<br />

Kazananların 11-12 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong><br />

tarihlerinde ödüllerine kavuşacakları<br />

16. Felis Ödülleri’ne bu yıl yeni eklenen<br />

Sosyal Medya ve E-Ticaret Bölümlerinin<br />

yanı sıra etkisini kanıtlamış kampanyaların<br />

ardındaki strateji ve stratejistleri<br />

ödüllendiren Curious Felis<br />

de dahil olmak üzere toplam 4 bin 339<br />

başvuru gerçekleşti. Böylelikle, yarışmaya<br />

3 bin 385 başvurunun yapıldığı<br />

2017 yılındaki rekor bu yıl itibarıyla<br />

kırılmış oldu.<br />

16. Felis Ödülleri’nde bölümler<br />

özelinde en çok başvuru Medya Bölümü’nde<br />

gerçekleşti. 473 başvurunun<br />

kabul edildiği Medya Bölümü’nü 465<br />

başvuruyla Sosyal Medya Bölümü, 414<br />

başvuruyla Dijital ve Mobil Bölümü izledi.<br />

■<br />

16. Felis Ödülleri’nde bölümler<br />

özelinde en çok başvuru<br />

473<br />

ile Medya Bölümü’ne yapıldı.<br />

<strong>2021</strong> FELIS BÖLÜM BAŞVURULARI<br />

BÖLÜM<br />

BAŞVURU SAYISI<br />

MEDYA BÖLÜMÜ 473<br />

SOSYAL MEDYA BÖLÜMÜ 465<br />

DİJİTAL VE MOBİL BÖLÜMÜ 414<br />

FİLM BÖLÜMÜ 413<br />

ÜRETİMDE USTALIK VE TASARIM BÖLÜMÜ 384<br />

MARKALI İÇERİK VE EĞLENCE BÖLÜMÜ 382<br />

SOSYAL SORUMLULUK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BÖLÜMÜ 232<br />

SAĞLIK İLETİŞİMİ BÖLÜMÜ 226<br />

PR BÖLÜMÜ 211<br />

MARKA DENEYİMİ VE AKTİVASYON BÖLÜMÜ 166<br />

DÖNÜŞTÜREN PAZARLAMA ETKİSİ BÖLÜMÜ 157<br />

VERİ KULLANIMI BÖLÜMÜ 146<br />

ENTEGRE KAMPANYALAR BÖLÜMÜ 135<br />

BASIN VE YAYIN BÖLÜMÜ 128<br />

OUT OF HOME BÖLÜMÜ 104<br />

RADYO VE AUDIO BÖLÜMÜ 101<br />

E-TİCARET BÖLÜMÜ 83<br />

CURIOUS FELIS 119<br />

TOPLAM 4.339<br />

18 <strong>MediaCat</strong>


GÜNCEL<br />

Sardisler<br />

sahiplerinde<br />

Finans sektöründe inovasyon ve pazarlama<br />

başarılarını kutlayan Sardis Ödülleri’nde<br />

kazananlar belli oldu. Bu yıl üçüncüsü<br />

gerçekleştirilen törende 1 Büyük Ödül, 23 Altın<br />

ve 29 Gümüş Sardis sahipleriyle buluştu.<br />

inans dünyasında yenilikçiliğin,<br />

inovasyonun ve<br />

F<br />

pazarlama başarılarının<br />

kutlanıp ödüllendirildiği<br />

Sardis Ödülleri, sunuculuğunu Simge<br />

Fıstıkoğlu’nun üstlendiği ödül töreniyle<br />

sahiplerine kavuştu. Ödüller İnovasyon,<br />

Finans ve Finans Teknolojilerinin<br />

Yenilikçi Kullanımı, Yaratıcılık, Pozitif<br />

Sosyal Etki olmak üzere dört bölüm altında,<br />

65 kategoride dağıtıldı. Başkanlığını<br />

myGini, Inc. Kurucusu ve CEO’su<br />

Mehmet Sezgin’in üstlendiği jürinin<br />

değerlendirmeleri sonucunda toplam<br />

1 Büyük Ödül, 23 Altın ve 29 Gümüş<br />

Sardis sahiplerine sunuldu.<br />

Büyük Ödül’ün sahibi Türkiye İş<br />

Bankası’nın İş Portföy İş’te Kadın Hisse<br />

Senedi Fonu projesine giderken;<br />

İnovasyon, Finans ve Finans Teknolojilerinin<br />

Yenilikçi Kullanımı ile Pozitif<br />

Sosyal Etki Bölümlerinde en çok puanı<br />

alarak Yılın En İnovatif Kuruluşu, Yılın<br />

En Sorumlu Finansal Kuruluşu ve Yılın<br />

Finans Teknolojilerini En İyi Kullanan<br />

Kuruluşu unvanlarını elde eden isim<br />

yine Türkiye İş Bankası oldu. Yaratıcılık<br />

Bölümü’nde en yüksek puanı alan<br />

Paribu ise Yılın En Yaratıcı Finansal<br />

Kuruluşu unvanının sahibi oldu. ■<br />

3. Sardis<br />

Ödülleri’nde<br />

ödüller<br />

4<br />

65<br />

kategoride<br />

dağıtıldı.<br />

bölümde<br />

Sardis Büyük<br />

Ödülü’nün sahibi<br />

Simge Fıstıkoğlu, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen,<br />

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Özşuca<br />

Yılın En Yaratıcı<br />

Finansal Kuruluşu<br />

unvanının sahibi ise<br />

Simge Fıstıkoğlu, Paribu Pazarlama İletişimi Yöneticisi Efsane Çolak,<br />

Paribu İş Geliştirme Yöneticisi Akar Aydemir<br />

20 <strong>MediaCat</strong>


SARDİS ÖDÜLLERİ <strong>2021</strong> KAZANANLARI<br />

Proje Adı Şirket Ortak Şirket Ödül Proje Adı Şirket Ortak Şirket Ödül<br />

İNOVASYON BÖLÜMÜ<br />

Ürün ve Hizmet İnovasyonu<br />

Yapı Kredi Aracım+ Yapı Kredi ALTIN<br />

BonusFlaş - Üyelikleriniz Garanti BBVA GÜMÜŞ<br />

juno - Yeni Nesil Sigortacılık Platformu Anadolu Anonim Wunder Innovation Studio GÜMÜŞ<br />

Türk Sigorta Şirketi<br />

Fan Token'lar Ve Fenerbahçe Token Paribu Teknoloji ALTIN<br />

Müşteri Deneyimi ve Etkileşimi<br />

Dijital Analiz ve Aksiyon Platformu Dataroid Türkiye İş Bankası<br />

ALTIN<br />

Maxi – Çağrı Merkezi Entegrasyonu Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />

PayFlex Ortak Kredi Platformu İnnova Bilişim Çözümleri GÜMÜŞ<br />

İnovatif Hızlandırma ve Kuluçka Programları<br />

Workup Girişimcilik Programı Türkiye İş Bankası ALTIN<br />

En Başarılı Banka & Fintech İşbirliği<br />

Figo Kolay Finansman Figopara GÜMÜŞ<br />

FİNANS VE FİNANS TEKNOLOJİLERİNİN YENİLİKÇİ KULLANIMI BÖLÜMÜ<br />

Yapay Zekâ Kullanımı<br />

Anında Kredi Tahsis Türkiye İş Bankası ALTIN<br />

Maxi Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />

Riskoptima Yapay Zekâ Destekli<br />

Market-Neutral Portföy Yönetim Robotu Riskoptima GÜMÜŞ<br />

Blockchain Kullanımı<br />

Paribu Wallet Entegrasyonu Paribu Teknoloji ALTIN<br />

Veri Kullanımı<br />

Dataroid Dijital Analiz Platformu Türkiye İş Bankası ALTIN<br />

Müşteri Analitiği (MAT) Projesi Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi GÜMÜŞ<br />

Sanction Scanner Sanction Scanner GÜMÜŞ<br />

Diğer yenilikçi teknoloji kullanımları<br />

İmeceMobil Türkiye İş Bankası ALTIN<br />

YARATICILIK BÖLÜMÜ<br />

YARATICI İLETİŞİM<br />

En İyi Entegre Kampanya<br />

Mastercard UEFA Şampiyonlar Ligi 4129Grey ALTIN<br />

Çalışan Türkiye İletişimi Yapı Kredi Rafineri GÜMÜŞ<br />

En İyi Reklam Filmi<br />

Garanti BBVA 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Garanti BBVA Alametifarika ALTIN<br />

#işinebak VakıfBank GÜMÜŞ<br />

En İyi Yaratıcı Ünlü Kullanımı<br />

Ziraat Bankası 157. Yıl İmaj Filmi Happy People Project Ziraat Bankası ALTIN<br />

Garanti BBVA 19 Mayıs Atatürk’ü Anma,<br />

Gençlik ve Spor Bayramı #ŞarkılardaSen Garanti BBVA Alametifarika GÜMÜŞ<br />

DİJİTAL PAZARLAMA<br />

En İyi Sosyal Medya Kampanyası<br />

Akbank Fav Gençlik İletişimi AKBANK TBWA\ISTANBUL ALTIN<br />

Mastercard UEFA Şampiyonlar Ligi 4129Grey GÜMÜŞ<br />

En İyi Online/Offline Entegrasyonu<br />

Mastercard Gerçek Hayatta Drop 4129Grey GÜMÜŞ<br />

En İyi Mobil Uygulama<br />

juno - Yeni Nesil Sigortacılık Platformu Anadolu Anonim Wunder Innovation Studio ALTIN<br />

Türk Sigorta Şirketi<br />

İşCep Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />

En Yeni Dijital Fikirler<br />

Mastercard Gerçek Hayatta Drop 4129Grey ALTIN<br />

Mastercard UEFA Şampiyonlar Ligi 4129Grey GÜMÜŞ<br />

KURUMSAL İLETİŞİM<br />

En İyi İç İletişim Çalışması<br />

HEY! - Bir Çevik Dönüşüm Hikayesi Allianz Türkiye GÜMÜŞ<br />

En iyi Lansman / Re-lansman<br />

Fenerbahçe Token Paribu Teknoloji A.Ş ALTIN<br />

Akbank Gençlik Akademisi<br />

İyi ki Doğdun Atam AKBANK TBWA\ISTANBUL GÜMÜŞ<br />

En Özgün İçerik Üretimi<br />

Efsaneden Kız Çocuklarına Armağan VakıfBank GÜMÜŞ<br />

En İyi Kurumsal Rapor<br />

Kripto Para Bilinirlik ve Algı Raporu Paribu Teknoloji A.Ş GÜMÜŞ<br />

En İyi Entegre Kurumsal İletişim<br />

HEY! - Bir Çevik Dönüşüm Hikâyesi Allianz Türkiye ALTIN<br />

POZİTİF SOSYAL ETKİ BÖLÜMÜ<br />

POZİTİF SOSYAL ETKİ<br />

Toplumsal Sosyal Sorumluluk<br />

Başkent Kart Birleşik Ödeme ALTIN<br />

Dijital Öğretmenler ING Tribal Worldwide İstanbul GÜMÜŞ<br />

GARANTİ BBVA Mesafe<br />

Tanımayan Öğretmenler – ÖRAV Garanti BBVA Alametifarika GÜMÜŞ<br />

SA59. Çevresel Sosyal Sorumluluk<br />

Geleceğe Orman Türkiye İş Bankası ALTIN<br />

Doğaya iyi bakan kartlar Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />

SA60. Ekonomik Sosyal Sorumluluk<br />

Başkent Kart Birleşik Ödeme ALTIN<br />

Garanti BBVA Finansal ve<br />

Dijital Okuryazarlık Projesi Garanti BBVA GÜMÜŞ<br />

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği<br />

İş Portföy İş’te Kadın Hisse Senedi Fonu Türkiye İş Bankası ALTIN<br />

iyzico Kadın Girişimci Destek Programı iyzico GÜMÜŞ<br />

Sosyal İnovasyon<br />

Başkent Kart Birleşik Ödeme ALTIN<br />

Geleceğe Orman Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />

Kültür/Sanat İştirakleri ve Faaliyetleri<br />

Garanti BBVA ile Sesini Aç Garanti BBVA Alametifarika ALTIN<br />

Akbank Caz Festivali 30. Yıl Özel Albümü AKBANK GÜMÜŞ<br />

SA64. Sponsorluk<br />

Satranca Desteğimizin 15. Yılı Türkiye İş Bankası ALTIN<br />

Garanti BBVA Türk Basketboluna<br />

Desteğinin 20. Yılında Garanti BBVA Alametifarika GÜMÜŞ<br />

Parallel Universe Exhibition by<br />

Ouchhh Ana Sponsorluğu Paribu Teknoloji A.Ş GÜMÜŞ<br />

22 <strong>MediaCat</strong>


DIGITAL RENAISSANCE


ADVERTORIAL<br />

Dijital<br />

Öğretmenler’e<br />

Sardis’ten ödül<br />

ING Türkiye,<br />

Habitat Derneği ve<br />

ODTÜ işbirliğiyle<br />

hayata geçirilen,<br />

ilkokul ve ortaokul<br />

öğretmenlerine<br />

dijital okuryazarlık<br />

becerileri<br />

kazandırılması<br />

hedeflenen Dijital<br />

Öğretmenler Projesi,<br />

Sardis Ödülleri<br />

kapsamında<br />

Pozitif Sosyal Etki<br />

kategorisinde Gümüş<br />

Ödül’e layık görüldü.<br />

Dijital Öğretmenler<br />

Projesi hakkında daha<br />

fazla bilgi için:<br />

dijitalogretmenler.com<br />

NG Türkiye, Habitat Derneği<br />

ve ODTÜ işbirliğiyle<br />

I<br />

hayata geçirilen, ulusal ve<br />

uluslararası alanda birçok<br />

ödül alan Dijital Öğretmenler Projesi,<br />

Sardis Ödülleri kapsamında Pozitif Sosyal<br />

Etki kategorisinde Gümüş Ödül’e layık<br />

görüldü. Dijital Öğretmenler Projesi,<br />

öğretmenlerin dijital dünyaya uyum<br />

sağlamaları, dijital teknolojileri eğitim<br />

öğretim süreçlerinde etkili bir şekilde<br />

kullanmaları ve dijital içeriklerini geliştirebilecek<br />

yetkinliğe sahip olmalarını<br />

desteklemeyi hedeflerken, öğretmenlerin<br />

öğrendikleri teknolojileri öğrencilerine<br />

dersleri daha etkili ve verimli<br />

şekilde anlatabilmeleri için destekleyici<br />

olarak kullanmalarını amaçlıyor.<br />

Teknolojiyi eğitimde bir kaldıraç<br />

olarak kullanmayı temel alan proje<br />

kapsamında eğitimler yoğun uygulamalı<br />

bir şekilde, “iş içinde öğrenme”<br />

stratejisiyle kurgulanırken, bu sayede<br />

öğretmenler projede öğrendiklerini<br />

uygulayabilir ve kendi dijital materyallerini<br />

geliştirebilir hale geliyor.<br />

Projeye üç dönemde başvuruda bulunan<br />

yaklaşık 17 bin öğretmen arasından<br />

bugüne kadar 2 bin öğretmene eğitim<br />

verilirken, geçtiğimiz günlerde başlayan<br />

yeni eğitim dönemiyle birlikte bin yeni<br />

D<br />

Dijital Öğretmenler<br />

Projesi’yle birlikte<br />

öğretmenlerin<br />

yüzde 95’i<br />

teknolojiyi<br />

kullanmaktan<br />

korkmadığını ve<br />

özgüvenlerinin<br />

arttığını söylerken,<br />

yüzde 90’dan<br />

fazlası dijital<br />

ders materyalleri<br />

geliştirmek<br />

için uygulama<br />

becerilerini<br />

kazandığını aktardı.<br />

öğretmen daha projeye dahil oldu. Projenin<br />

ilk aşamasında öğretmenler çevrimiçi<br />

canlı ve video dersleriyle kapsamlı<br />

bir eğitim alırken, ikinci aşamada belirlenecek<br />

100 öğretmene ileri seviye sanal<br />

gerçeklik eğitimi veriliyor.<br />

DİJİTAL ÖĞRETMENLER<br />

TEKNOLOJİYLE DERS<br />

MATERYALLERİNİ ÜRETEBİLİYOR<br />

Projenin ilk döneminin ardından eğitime<br />

katılan öğretmenlerle gerçekleştirilen<br />

araştırma sonuçlarına göre<br />

hazırlanan etki raporu, projenin öğretmenlerin<br />

dijital dünyaya uyum sağlamalarına<br />

yaptığı katkıyı ortaya koyuyor.<br />

Etki raporuna göre; proje başlamadan<br />

önce uygulamalı dijital araçları bilen<br />

öğretmenlerin oranı sadece yüzde 21<br />

iken, proje sonunda katılımcıların yüzde<br />

90’dan fazlası, dijital ders içerikleri<br />

ve materyalleri geliştirmek için gereken<br />

kavramsal yetkinliği ve uygulama becerilerini<br />

kazandıklarını ifade etti.<br />

ÖĞRETMENLER ARTIK<br />

TEKNOLOJİDEN KORKMUYOR<br />

Temel hedefi bilişim teknolojileri konusunda<br />

sınırlı ya da çok az bilgiye sahip<br />

öğretmenlerin dijital okuryazarlık becerilerini<br />

artırmak olan Dijital Öğretmenler<br />

Projesi’nin başında pek çok öğretmen<br />

teknoloji kullanma konusunda<br />

kendilerine güvenmediklerini belirtti.<br />

Proje sonunda ise öğretmenlerin yüzde<br />

95’i teknolojiyi kullanmaktan korkmadıklarını,<br />

özgüvenlerinin arttığını ve artık<br />

yeni teknolojileri de deneyimlemek<br />

için çok hevesli olduklarını aktardı. ■<br />

24 <strong>MediaCat</strong>


B R A N D S & T R E N D S<br />

10-11<br />

KASIM<br />

<strong>2021</strong><br />

James<br />

Nestor<br />

Yazar ve Gazeteci<br />

Adam<br />

Puchalsky<br />

Wavemaker,<br />

Global İçerik Lideri<br />

İhsan<br />

Özçıtak<br />

Deeper, Yönetici Ortak<br />

Aslı Filinta<br />

Demir<br />

Tasarımcı<br />

Deniz<br />

Bağrıaçık<br />

Sosyolog, Yazar ve<br />

Sosyal Girişimci<br />

Mehmet Ali<br />

Çalışkan<br />

Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi,<br />

Kurucu Ortak<br />

Güncel trendler<br />

ve eylem planları<br />

21. yüzyıl; toplumun, iletişim araçlarının, tüketim ve<br />

üretim modellerinin hızla dönüştüğü, geleneksel<br />

eğilimlerin yapay zekâ, makine öğrenimi,<br />

dijitalleşen yeni medya gibi etkenlerle sarsıldığı,<br />

alışılmış eğilimlerin sorgulandığı bir çağ olarak<br />

başladı.Güncel trendler ve global eğilimler<br />

doğrultusunda hayatın seyri yeni bir perspektifle<br />

mercek altına alınmalı.<br />

Brands & Trends sahnesinde; derinlikli analizler,<br />

yeni iş modelleri ve yaratıcı sektörlere dair güncel<br />

öğretiler yer alacak. İş dünyasının ve akademinin<br />

uzman isimleri, detaylı sunumlar ve atölye<br />

çalışmaları, seminerler ve soru & cevap<br />

seanslarıyla katılımcılara başarılı vaka örneklerini<br />

bütün teknik boyutlarıyla sunacaklar.<br />

8-12<br />

<strong>Kasım</strong><br />

<strong>2021</strong><br />

H i BR iT<br />

Ayrıntılı bilgi ve<br />

kayıt için:<br />

brandweekistanbul.com<br />

contact@kapital.com.tr<br />

/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />

Kurumsal Sponsorlar


ADVERTORIAL<br />

Kadın<br />

girişimcilerin<br />

gücüne güç<br />

katacağız<br />

iyzico olarak<br />

finansal hizmetleri<br />

demokratikleştirmek<br />

amacıyla çıktığımız<br />

yolda, kadınların<br />

girişimcilik<br />

ekosisteminde daha<br />

aktif olmaları için<br />

iş ortaklarımızla<br />

birlikte “iyzico Kadın<br />

Girişimci Destek<br />

Programı”nı yarattık.<br />

ürkiye’de kadınların hesap<br />

T<br />

sahipliği oranı yüzde 54 ile<br />

hem dünya hem de OECD<br />

ortalamalarının gerisinde.<br />

Aynı şekilde, borçlanmak için banka<br />

kredisi çeken veya kredi kartı kullanan<br />

kadınlarımızın oranı da OECD’nin altında<br />

kalıyor.<br />

iyzico olarak, bu rakamlara girişimcilik<br />

perspektifinden bakmak için,<br />

Politika Analiz Laboratuvarı’yla beraber<br />

Dijital Finansal Kapsayıcılık Raporu’nu<br />

hazırladık. Rapora baktığımızda,<br />

mikrokredi programlarında kadınlara<br />

ayrılan destek ve borç alanlarının<br />

oranının kısıtlı kaldığını görüyoruz.<br />

2019’da yürütülen anket çalışmasında<br />

ise Türkiye’de girişimci kadınların yüzde<br />

29’unun banka kredisine erişimde<br />

ve yüzde 38’inin erken aşama kamu<br />

desteklerine ulaşmada zorluk çektiği<br />

tespit ediliyor.<br />

KADINLARIN İŞ HAYATINA<br />

KATILIMI SOSYAL VE EKONOMİK<br />

REFAHI ARTIRIYOR<br />

Mevcut tabloya karşın, kadınların işgücüne<br />

katılımının gerek toplumsal<br />

gerek ekonomik hayatın refah düzeyini<br />

artırdığı da bir gerçek. Kadınların<br />

finansal hizmetlere erişimiyle riskleri<br />

daha iyi yönetebildikleri; iş kurma, yatırım<br />

yapma yetkinliklerinin arttığı ve<br />

eğitim, sağlık gibi alanlar için sermaye<br />

ayırabildikleri görülüyor. Kadınlar tarafından<br />

finansal hizmetlere erişimin<br />

BURCU SALINGAN ÇILINGIR<br />

iyzico<br />

İnsan Kaynakları<br />

Genel Müdür Yardımcısı<br />

artması, kapsayıcı ekonomik büyüme<br />

ve yoksullukla mücadele gibi kalkınma<br />

değişkenleri açısından kritik olacak.<br />

İçinde bulunduğumuz topluma ve<br />

ekosisteme karşı sorumluluklarımızla<br />

ilgili farkındalığımız bizi kadın girişimcilere<br />

yeni kaynaklar sağlamaya ve<br />

oluşturdukları faydaların iyiden iyiye<br />

büyümesine destek olmaya götürdü.<br />

Böylece iş ortaklarımız Google, Good4Trust,<br />

IdeaSoft, Paraşüt, Mükellef<br />

ve Webtures ile birlikte “iyzico Kadın<br />

Girişimci Destek Programı”nı hayata<br />

geçirdik.<br />

KADIN GİRİŞİMCİLERİN<br />

YANINDAYIZ<br />

Kadın girişimcilerden yoğun ilgi gören<br />

programımızın ilk etabında 400’ün<br />

üzerinde başvuru aldık ve koşulları sağlayan<br />

70 kadın girişimcimizi programa<br />

dahil ettik. Program çerçevesinde girişimcilerimiz<br />

ilk altı ay sıfır komisyon<br />

desteğine sahip olurken; sosyal medya<br />

tanıtım desteği, dijital pazarlama alanlarında<br />

ücretsiz eğitimler de alıyorlar.<br />

Programa destek veren iş ortaklarımız<br />

da kadın girişimcilere özel indirim imkânları<br />

tanımlıyor.<br />

Altışar aylık periyotlarla “iyzico<br />

Kadın Girişimci Destek Programı”na<br />

yeni kadın girişimcileri dahil ederek<br />

olabildiğince çok kadın girişimcinin<br />

hayatına dokunmayı ve hem girişim<br />

ekosistemindeki hem de çalışma hayatı<br />

içindeki güçlü kadınları desteklemeyi<br />

hedefliyoruz.<br />

AMACIMIZ E-TİCARET<br />

DÜNYASINDA KAPSAYICILIĞI<br />

ARTIRMAK<br />

Programımızın henüz ilk başvuru döneminde<br />

dahi gördüğümüz yoğun ilgi<br />

bizi heyecanlandırıyor. Kadınların her<br />

alandaki varlığının güçlenmesiyle daha<br />

güzel günlerin geleceğine inanıyoruz.<br />

Eşitlik sağlanana kadar iyzico olarak<br />

kadın girişimcilerin yanında olacağız.<br />

İyiliğin destekçisi bir kurum olarak<br />

#KadınGirişimcininYanındayız sloganıyla,<br />

hayallerinin peşinden gitmek<br />

isteyen binlerce kadın girişimci için<br />

e-ticaret dünyasında fırsatlar yaratmaya<br />

devam edeceğiz. ■<br />

26 <strong>MediaCat</strong>


I N S P I R A T I O N H A L L<br />

10-11-12<br />

KASIM<br />

<strong>2021</strong><br />

Jimmy<br />

Wales<br />

Wikipedia, Kurucu<br />

21. yüzyıl insanı<br />

ilhamını arıyor<br />

Prof. Dr.<br />

Evren Balta<br />

Özyeğin Üniversitesi<br />

Uluslararası İlişkiler<br />

Bölüm Başkanı<br />

Ebru<br />

Baybara<br />

Demir<br />

Şef, Sosyal Girişimci<br />

Soli Özel<br />

Siyaset Bilimci,<br />

Yazar & Akademisyen<br />

Dilara<br />

Koçak<br />

İyi Yaşam ve Beslenme Uzmanı,<br />

Aktivist, UN FAO Destekçisi<br />

İlhamın yapıtaşları, günümüzün inovatif adımlarına ve<br />

teknolojik yeniliklerine rağmen sırrını koruyor. 21’inci<br />

yüzyılın “güncel insanı”, değişen sosyalleşme biçimleri,<br />

makine öğrenimi, yapay zekâ yaratıcılığı, dijitalin sanat<br />

üzerindeki etkisi, tüketim ve finans dünyasındaki<br />

değişimler arasında, yeni çağda ilhamını arıyor.<br />

İlham almak, yaratıcı dünyanın temsilcilerinin bakış<br />

açılarını tanımak, marka lansmanlarına katılmak ve<br />

güncel araştırmalardan haberdar olmak isteyenleri<br />

Inspiration salonunda, 10-12 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında hızlı<br />

ve yoğun bir program bekliyor.<br />

Manga<br />

Müzik Grubu<br />

Sevgi Karay<br />

Heykeltıraş, Tasarımcı<br />

8-12<br />

<strong>Kasım</strong><br />

<strong>2021</strong><br />

H i BR iT<br />

Ayrıntılı bilgi ve<br />

kayıt için:<br />

brandweekistanbul.com<br />

contact@kapital.com.tr<br />

/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />

Kurumsal Sponsorlar


GÜNCEL<br />

Spotlight<br />

Deniz Ardıç<br />

Çocukların uyanıkken dahi<br />

rüyaya dalmalarını sağlayan<br />

duvar kâğıtları tasarlayan Deniz<br />

Ardıç’ın, “benim için başka bir<br />

hayat mümkün olmalı” diyerek<br />

baştan yazdığı hikâyesinin peşine<br />

takılıyoruz.<br />

u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />

Ajans hayatı herkesin hayallerine göre değil. Bu<br />

zorlu yolculuğun keyifsiz bir yorgunluğa dönüştüğü<br />

anda ise, bir yol ayrımı çıkıyor karşınıza. Deniz<br />

Ardıç grafik tasarım eğitimi aldıktan sonra yolunu<br />

düşürdüğü Alametifarika, TBWA\Istanbul ve Rabarba<br />

gibi ajanslarda, kafasını başka mümkünlerin ihtimalleriyle<br />

doldurmaya başlamış. Dergi tasarımları<br />

da yaptığı o günlerde, oğlu Aliç’in dünyaya gelmesi<br />

ise değişimi başlatmış.<br />

HAYALLER EVRENİNDEN ÇOCUK ODALARINA<br />

“Senelerce çalıştığım birçok markada beni en çok içine<br />

çeken, gözlerimi parlatan brief’ler hep çocuklarla<br />

ilgili olanlardı. Elim hep çocuk çizimlerine giderdi.<br />

Kapılara duvarlara çizim yapan, kâğıt dışında ne varsa<br />

kullanan bir küçüktüm. İstediğim başka hayatı buralarda<br />

bulacağıma emindim. En azından mutlu olacağıma…<br />

Ve böylece çocuklar için çizmeye başladım.<br />

Henüz çok fazla yaygınlaşmamış bir işe, duvar kâğıdı<br />

işine daldım” diyor Ardıç.<br />

Hayallerinin merkezine yerleştirdiği Little Cute<br />

Things isimli duvar kâğıdı markasında, çocukların<br />

uçsuz bucaksız hayallerine açılan dünyalar, odalar<br />

yaratıyor. Üstelik duvarın önüne gelecek mobilyalar<br />

dahil, her şey tasarım uyarlamasına dahil ediliyor.<br />

“Annesinin karnındaydı ilk odalarını yaptığım<br />

bebekler, şimdi duvar kâğıtlarıma bakıp oluşturdukları<br />

masalları, söyledikleri şarkıları, karakterlerle<br />

konuştukları videoları izliyorum. Hatta doğum günü<br />

pastalarını benim karakterimle yaptırıyorlar. TV’de<br />

reklamınızı görmekten, billboard’unuzun yanından<br />

geçerken ‘ben yaptım’ demekten çok daha tatmin<br />

edici bir duygu benim için” diyor Ardıç. ■<br />

@denizardic<br />

@littlecutethings_club<br />

28 <strong>MediaCat</strong>


ADVERTORIAL<br />

Online ikinci<br />

el otomobilde<br />

n11 güvencesi:<br />

garaj11<br />

n11.com’un e-ticaretteki tecrübesi<br />

ve güvencesiyle Doğuş Holding’in<br />

otomotiv alanındaki bilgi birikiminin<br />

birleştirildiği garaj11, araç sahibi<br />

olmak, aracını değiştirmek veya aracını<br />

hemen satmak isteyenlerin yeni adresi.<br />

T<br />

ürkiye’nin alışveriş platformu<br />

n11.com, tüketicilerin<br />

güvenle online<br />

otomobil alışverişi yapabilecekleri<br />

bir platform olan garaj11<br />

ile e-ticaret sektörüne yeni bir soluk<br />

getiriyor. Türkiye’nin pazaryeri modeliyle<br />

çalışan ve uçtan uca online<br />

satış deneyimi sunan online ikinci el<br />

araç alım-satım platformu garaj11’de,<br />

cep telefonu satın alır gibi araba satın<br />

alınabiliyor. İkinci el araçları tüm<br />

ekspertiz detaylarıyla inceleyerek,<br />

müşterilerine online taşıt kredisi ve<br />

ödeme imkanları sunan garaj11, “Aldığım<br />

araç sağlam mı, garantisi var mı,<br />

ekspertiz raporu güvenilir mi, ödeme<br />

garaj11<br />

ziyaretçi<br />

sayısı aylık<br />

3<br />

ANINDA<br />

milyonu buluyor<br />

yaparken sorun yaşar mıyım” soruların<br />

tümüne n11 güvencesiyle cevap<br />

veriyor.<br />

ARAÇLARDA TÜVSÜD D-EXPERT<br />

GÜVENCESI<br />

garaj11 müşterileri, hayalini kurdukları<br />

otomobili akıllı filtreleme özelliği<br />

ile saniyeler içerisinde görüntüleyip,<br />

daha önce hiç olmadığı kadar detaylı<br />

bilgiye ulaşabiliyor. garaj11’de tüm<br />

araçlar bağımsız TÜV SÜD D-Expert’in<br />

ekspertiz raporu ve şase üzerinden<br />

tramer sorgulaması aracılığıyla<br />

listeleniyor. Detaylı ekspertiz<br />

raporunda fiziki olarak aracı gören<br />

bir tüketicinin gözle fark edemeyeceği<br />

detaylar ve aracın kondisyonuyla ilgili<br />

teknik ölçümlere raporda şeffaf bir<br />

şekilde yer veriliyor. garaj11 ile devir<br />

masrafı da tarihe karışıyor. Otomobilin<br />

devir-teslim işlemleri, aracı alan<br />

TEK TIKLA<br />

ONLINE KREDİ İMKANI<br />

Tüketiciler alışveriş anında<br />

online olarak kredi başvurularını<br />

tamamlayarak, garaj11<br />

müşterilerine özel olarak sunulan<br />

finansman seçeneklerinden<br />

yararlanabiliyor. garaj11<br />

kullanıcıları, 8 yaş ve altı ikinci<br />

el araçları satın alırken 12 ay<br />

vadeli %0,89 faiz oranlarıyla<br />

100.000 TL’ye varan anında kredi<br />

kullanabiliyor. Ödemeler ‘Ödeme<br />

kişi adına garaj11 tarafından gerçekleştiriliyor.<br />

ARAÇLARDA<br />

3 AY / 5.000 KM GARANTI<br />

garaj11’den araç alanlar, aldıkları araçlarda<br />

aracın motor, şanzıman, diferansiyel,<br />

tork konventörü ve elektrik<br />

sisteminde meydana gelebilecek arızaları<br />

teminat altına alan 3 ay / 5.000<br />

km garanti fırsatından yararlanabiliyor.<br />

ÜCRETSİZ NAKLİYE FIRSATI<br />

garaj11’den araç alanlar, Türkiye genelindeki<br />

ücretsiz nakliye fırsatından<br />

yararlanarak, aldığı aracın evinin önüne<br />

gelmesini sağlıyor. ■<br />

Koruma Sistemi’ sayesinde güvenle<br />

ve hiçbir ek masraf olmadan n11.<br />

com güvencesiyle yapılıyor.<br />

30 <strong>MediaCat</strong>


GÜNCEL<br />

Trend<br />

2. el araç platformları<br />

Değişen araç alım/satım davranışlarının<br />

merkezinde, ikinci el araç platformlarının yükselişi<br />

var. Ve bu yükselişi seyrederken, bir hizmet ve<br />

iletişim yarışına da tanıklık ediyoruz.<br />

u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />

İTİCİ GÜÇ<br />

2. el araç<br />

platformlarının<br />

yükselişinde;<br />

• Pandeminin itici gücü,<br />

• Sektörün dijitalleşmesi,<br />

• Galeri ziyaretlerinin<br />

azalması etkili.<br />

TERCİH<br />

EDİLİRLİK<br />

PLATFORM YARIŞI<br />

Platformların<br />

tercih edilirliğinde;<br />

• Tanınırlık<br />

• Güvenilirlik<br />

• Çeşitlilik<br />

• Kullanıcı dostu olma<br />

gibi etkenler<br />

söz konusu.<br />

letgo Genel Müdürü Onur<br />

Kavak: “2020’de Türkiye’de<br />

6,5 milyon 2. el araç satışı<br />

oldu. Satılan 2. el araç<br />

sayısı, 1. el araçlardan 11<br />

kat daha fazla.”<br />

Pazarın en<br />

tartışmalı<br />

konusu<br />

fiyatların<br />

yüksekliği.<br />

• n11.com’un garaj11 platformu;<br />

banka kredisi, lojistik<br />

hizmeti ve sigortanın tek<br />

çatıda olmasını ön plana çıkarıyor.<br />

• Otokoç 2. El, kısa süre<br />

önce “nakit satın<br />

alma” hizmetini<br />

başlattı.<br />

• letgo oto+’ın lansmanı yapıldı.<br />

Platform; Maslak’taki “müşteri<br />

tecrübe merkezi”, ekspertiz<br />

hizmeti ve showroom’u ile farklılaşıyor.<br />

• sahibinden.com,<br />

Oto360’da AI destekli<br />

Fotoğraftan Araç<br />

Tanıma özelliğini<br />

hayata geçirdi.<br />

• ikinciyeni.com, dijitalden<br />

fiziksele genişleyerek bayilik<br />

sistemine geçti.<br />

• arabam.com “değerinde<br />

satın alma” iddiasını<br />

“Trink Sat!” özelliğine ve<br />

iletişimine oturtuyor.<br />

• VavaCars geçtiğimiz ay<br />

Duquesne tarafından<br />

50 milyon dolar<br />

yatırım aldı.<br />

32 <strong>MediaCat</strong>


ADVERTORIAL<br />

VavaCars’ta<br />

online araç<br />

satışı başladı<br />

Türkiye’ye güçlü<br />

bir yatırımla<br />

giren VavaCars<br />

yatırımlarını<br />

büyütmeye<br />

ve sektörün<br />

dinamiklerini<br />

belirlemede öncü<br />

olmaya devam<br />

ediyor.<br />

K<br />

urulduğu Mart 2019’dan<br />

bugüne kadar olan sürede<br />

Türkiye’de 2. el otomotiv<br />

sektöründe birçok yeniliğin<br />

öncülüğünü yapan VavaCars, diji-fizi<br />

(dijital-fiziksel) hizmet sunan<br />

iddialı markalardan biri olarak online<br />

araç alımı ve satışı yaparak iş modelini<br />

dijital çağın dinamikleriyle buluşturuyor.<br />

Nisan 2019’da pazara girmesinden<br />

bu yana 10 binden fazla aracın alım<br />

satımını yapmış olup Türkiye’de kapılarını<br />

açtığı günden beri aracını hızlı,<br />

sorunsuz ve değerinde satmak isteyenlerin<br />

ilk adresi olan ve araç alımında<br />

dikkat çeken bir başarı grafiği yakalayan<br />

VavaCars yakın zamanda güvenli,<br />

kolay ve iyi fiyatlarla koltuğunuzdan<br />

kıpırdamadan online araç satın alma<br />

deneyimi sunmaya başladı. Detaylı<br />

görseller ve videolarla araçların tanıtıldığı<br />

satış platformu aynı zamanda<br />

ekspertiz raporlarına da web sitesi üzerinden<br />

erişim imkânı sunuyor.<br />

Aracınızdan memnun kalmazsanız<br />

14 gün içinde iade edebileceğiniz,<br />

paranızın tamamını kesintisiz geri<br />

alacağınız, 3 ayda 5000 km garantisi<br />

sunulan, tüm araçların 200 nokta ekspertiz<br />

kontrolünden geçirildiği, sadece<br />

garantili araçların satışa çıktığı internet<br />

sitesi VavaCars’ın sektöre getirdiği<br />

en yenilikçi girişim olarak tüketiciye<br />

sunuldu. Yüksek satış hacmi ve maliyet<br />

optimizasyonuyla da önemli bir fiyat<br />

avantajı sunacak olan VavaCars online<br />

satış kanalı sunduğu kolay ve güvenli<br />

ödeme seçenekleriyle de dikkat çekiyor.<br />

B<br />

Her şeyin tek tıkla<br />

kapımıza geldiği<br />

bu dijital çağda,<br />

araç satın almak<br />

neden farklı olsun<br />

sorusuyla yola<br />

çıkan VavaCars,<br />

ikinci el araç alma<br />

deneyimine getirdiği<br />

yeniliklerle dikkat<br />

çekiyor.<br />

ONLINE ARAÇ ALIMINDA<br />

GÜVEN KRİTERİ<br />

Türkiye’de e-ticarete büyük bir ilgi ve<br />

rağbet var. Günümüzde herkesin yoğun<br />

bir temposu olması sebebiyle, kolay, zaman<br />

tasarrufu sağlayan ve temassız bir<br />

süreç sunan online platformlar herkesin<br />

beklentisi. Yapılan tüketici anketleri<br />

ve pazar araştırmaları insanların<br />

online araç alımı fikrine oldukça sıcak<br />

baktığını gösteriyor. Online platformların<br />

tercih edilmesindeki en önemli<br />

kriter ise güven olarak karşımıza çıkıyor.<br />

Bunun yanı sıra kolay iade imkânı<br />

ve ücretsiz eve teslim ve hız da tüketicilerin<br />

aradığı diğer unsurlar.<br />

Alışkanlıkları değiştirmek, çağın<br />

gerekliliklerine uyum sağlamak ve en<br />

önemlisi beklentileri karşılamak üzere<br />

yola çıkan VavaCars sunduğumuz modern,<br />

hızlı, güvenli ve kolay yöntemlerle<br />

geleneksel 2. el araç sektörüne yeni<br />

bir soluk getiriyor. Genç ve dinamik<br />

marka duruşuyla tüketicilere inovatif<br />

ve hayatlarını kolaylaştıracaklar çözümler<br />

sunmak markanın her zaman<br />

ilk önceliği.<br />

SARP APAK MARKANIN YENİ<br />

YÜZÜ OLDU<br />

VavaCars, yeni reklam kampanyasında<br />

araç siparişi vermenin, online yemek<br />

siparişi veya kıyafet siparişi vermek<br />

kadar kolay olduğunu yaratıcı bir dille<br />

anlatıyor. Başrolünde Sarp Apak’ın rol<br />

aldığı reklam kampanyası büyük ilgi<br />

görüyor. ■<br />

34 <strong>MediaCat</strong>


Ebru Dildar Edin<br />

Garanti BBVA, Genel Müdür Yardımcısı<br />

Kurumsal ve Yatırım Bankacılığı<br />

Dr. Faik<br />

Uyanık<br />

UNDP Türkiye,<br />

İletişim Bölüm Başkanı<br />

Alpagut<br />

Çilingir<br />

Google Türkiye,<br />

Perakende Endüstrisi<br />

ve Teknoloji Lideri<br />

Açıl Sezen<br />

Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni<br />

Gökhan Şen<br />

Bloomberg HT Yorumcusu<br />

Güzem Yılmaz Ertem<br />

Bloomberg HT Program Sunucusu<br />

Türkiye gündemi,<br />

yeni çağın yeni tüketicisi ve<br />

sürdürülebilir kalkınma...<br />

Brand Week Istanbul’da, Türkiye’de orta sınıfların giderek kaybolmasını Açıl Sezen, Gökhan Şen ve Güzem<br />

Yılmaz Ertem ile, yeni teknolojilerle beraber dönüşen perakende sektöründe 21. yüzyıl tüketicisini anlamayı<br />

Alpagut Çilingir ile, dönüştürücü liderlik özelliklerini ve sürdürülebilir kalkınma modellerini ise<br />

Faik Uyanık ve Ebru Dildar Edin ile konuşacağız.<br />

8-12<br />

<strong>Kasım</strong><br />

<strong>2021</strong><br />

H i BR iT<br />

Ayrıntılı bilgi ve<br />

kayıt için:<br />

brandweekistanbul.com<br />

contact@kapital.com.tr<br />

/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />

Kurumsal Sponsorlar


GÜNCEL<br />

Baykuş Ödülleri<br />

sahiplerini buldu<br />

TÜAD tarafından<br />

bu yıl dokuzuncusu<br />

gerçekleştiren<br />

Baykuş Ödülleri’nin<br />

kazananları belli<br />

oldu. Bu yıl 14<br />

kategoride 138<br />

başvuru alan<br />

yarışmada 49 ödül<br />

verildi. Kazananlar,<br />

ödüllerine<br />

Conrad İstanbul<br />

Bosphorus’ta<br />

gerçekleşen törenle<br />

kavuştu.<br />

P<br />

azarlama ve kamuoyu araştırmalarının<br />

iş sonuçlarına<br />

etkisini göstermek ve araştırma<br />

şirketleri ile araştırmaverenler<br />

& veri toplama şirketleri<br />

arasındaki ilişkileri geliştirerek başarılı<br />

iş ortaklıklarını ödüllendirmek amacıyla<br />

Türkiye Araştırmacılar Derneği<br />

(TÜAD) tarafından bu yıl dokuzuncusu<br />

düzenlenen Baykuş Ödülleri, sahiplerine<br />

12 Ekim’de Conrad İstanbul Bosphorus’ta<br />

gerçekleşen törenle kavuştu.<br />

Sunuculuğunu Geveze’nin üstlendiği<br />

gecenin açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

TÜAD Başkanı Doç. Dr. Yener<br />

Girişken, araştırma sektörünün tüm<br />

paydaşlarına teşekkürlerini sunarak<br />

başladığı konuşmasına şöyle devam<br />

etti:<br />

“Araştırma sektörünü zenginleştirmek,<br />

tüm paydaşlarına değer üretmek<br />

üzere çalışan TÜAD için Baykuş<br />

Ödülleri, hem bizleri bir araya getirmesi<br />

hem de sektörü sürekli kendini<br />

iyileştirmeye teşvik etmesi açısından<br />

heyecan verici olduğu kadar önemli<br />

bir etkinlik. Bu gecenin asıl kazananları,<br />

böyle bir dönemde başvurularıyla,<br />

törene katılımlarıyla sektörümüze<br />

destek verenlerdir. Bildiğiniz üzere<br />

‘Baykuş’ birçok kültürde bilgeliğin ve<br />

zenginliğin sembolüdür. Bütün kuş<br />

türleri içinde bir tek baykuş gece ışığı<br />

arar ve ışığın yardımıyla yolunu bulur.<br />

Bizler de araştırmalardan elde ettiğimiz<br />

veri ve içgörülerle birçok farklı<br />

sektöre ışık olmaya ve yol göstermeye<br />

devam edeceğiz.”<br />

14 KATEOGORİDE<br />

TOPLAM 49 ÖDÜL<br />

Baykuş Ödülleri’nde bul yıl FMCG, finans,<br />

akademi, reklam, araştırma, veri<br />

toplama, medya, iletişim, medikal ve<br />

sigorta sektörlerinde faaliyet gösteren<br />

21 kişiden oluşan jürinin 22 – 23 Eylül<br />

tarihlerinde 14 kategoride değerlendirdiği<br />

138 başvuru arasından 49 proje<br />

ödüle layık görüldü.<br />

Alışverişçi Baykuş, Eşitlikçi Baykuş,<br />

Genç Baykuş, Global Baykuş, İçgörülü<br />

Baykuş, İnatçı Baykuş, İnovatif Baykuş,<br />

İtibarlı Baykuş, Sendikal Baykuş, Sosyal<br />

Baykuş, Usta Baykuş, Vizyoner Baykuş,<br />

Memnun Baykuş ve Metodik Baykuş<br />

kategorilerinde en iyileri belirlediği yarışmada<br />

toplam 13 Altın, 19 Gümüş ve<br />

17 Bronz ödül sahiplerine kavuştu. ■<br />

36 <strong>MediaCat</strong>


BAYKUŞ <strong>2021</strong> KAZANANLARI<br />

Proje Adı Araştırma Firması Araştırmaveren Ödül<br />

Kategori<br />

Proje Adı Araştırma Firması Araştırmaveren Ödül<br />

Kategori<br />

ALIŞVERIŞÇI<br />

Doğru Yer Değerini Belirler: Kantar Insights Unilever Gümüş<br />

Samanlıkta İğne mi Elmas mı Olacağına Karar Ver!<br />

İTIBARLI<br />

Pandemide Çevik İstihbarat Yaklaşımı ile ERA A101 Gümüş<br />

Müşteri Deneyimini Tasarlamaya Hazır mıyız?<br />

Her Şeyi Organik Alırım, Datamı Bile YouGov Tazedirekt Gümüş<br />

Yeni Okyanuslara Açılan Bir Markanın Hikâyesi NielsenIQ Bayer Bronz<br />

MEMNUN<br />

Enerjimiz Tam Gaz Dijitalsiz Olmaz! Ipsos EnerjiSA Gümüş<br />

EŞITLIKÇI<br />

Yaşamak; Kadınlar Gibi Hür ve Kantar Insights Unilever Bronz<br />

Kardeşçesine! Bir Gün…<br />

Anneni mi Daha Çok Seviyorsun, Babanı mı? Twentify Bayer Bronz<br />

Yolcu Uğurlama’dan Misafir Ağırlama’ya… Ipsos İGA Gümüş<br />

Bir Dönüşüm Hikâyesi<br />

Narin Tüketici, Zarif Bayi, Kırılgan Profesyonel: AGS Global Kütahya Porselen Bronz<br />

Porselen Sektöründe Memnuniyeti Nasıl Ölçtük?<br />

SOSYAL<br />

Nörosanat: Multidisipliner Sanatın Duygularla Dansı ThinkNeuro Ressam Ebru Ceylan Altın<br />

“O” Değil “Biz”; “Yarın” Değil “Bugün” ThinkNeuro, NielsenIQ Migros Altın<br />

İnsanın Varoluş Öyküsü: Sürdürülebilir Sia Insight Gümüş<br />

Bir Yaşam Mümkün mü?<br />

GENÇ<br />

İşini "Sağlama Alanlarda" Bugün: Endişeye Mahal Yok AGS Global Draeger Safety Altın<br />

SENDIKAL<br />

Gençler Kendi Hikâyesini Arıyor Sia Insight Altın<br />

USTA<br />

Yolu Nucleus Accumbens’ten Geçen Sadakat ThinkNeuro Migros Gümüş<br />

Gençlerin Kalbini Sallamak ThinkNeuro Dimes Bronz<br />

Söylenmeyen Sağlıkla Hissedilen Keyif ThinkNeuro Dimes Bronz<br />

Gücünü Duygudan Alanlar ThinkNeuro Eti Bronz<br />

GLOBAL<br />

Global Yolculuk Ne"Denim"iz, "Jean" Gibi Fikirlerimiz AGS Global Loft Altın<br />

Ayna Nöronlardan Yansıyan Rusya ThinkNeuro PepsiCo Altın<br />

Aç Kollarını Ben Geldim ThinkNeuro Eti Altın<br />

Hayatı Siyah Beyaza İndirgersen Asla Gökkuşağı Ipsos PepsiCo Bronz<br />

Göremezsin – Yeni Bir Ürün Keşif Hikâyesi<br />

İÇGÖRÜLÜ<br />

Ayna Nöronlardan Yansıyan Rusya ThinkNeuro PepsiCo Altın<br />

Köyün Yeni Adresi, En Bolu Bereketlisi Altyol Pladis - Ülker Gümüş<br />

Pandemide Çevik İstihbarat Yaklaşımı ile ERA A101 Gümüş<br />

Müşteri Deneyimini Tasarlamaya Hazır Mıyız?<br />

VIZYONER<br />

Birayı Değil Duyguyu Köpürtmek ThinkNeuro Anadolu Efes Altın<br />

Bu Araba Anlatılmaz Yaşanır Ipsos Tofaş Gümüş<br />

İnanmayacaksınız Ama Mars’ta Yaşam Var! Kantar Insights Unilever Gümüş<br />

Yolu Nucleus Accumbens’ten Geçen Sadakat ThinkNeuro Migros Gümüş<br />

Söylenmeyen Sağlıkla Hissedilen Keyif ThinkNeuro Dimes Gümüş<br />

Yol Arkadaşım Altyol Petrol Ofisi Bronz<br />

Bir Fincan Kahvenin Kaç Penetrasyonu Vardır? Ipsos Nestlé Bronz<br />

Mutfakta Hayal Gücünün Sınırı Yok SOR BSH Bronz<br />

Dijital Dünya Duygusal İnsan ThinkNeuro Migros Bronz<br />

Sakla Segmenti Gelir Zamanı YouGov Birevim Bronz<br />

Su Akar Yolunu Bulur Devrinin Sonu! Ipsos Reckitt Gümüş<br />

Gençlerin Kalbini Sallamak ThinkNeuro Dimes Gümüş<br />

Dijital Dünya, Duygusal İnsan ThinkNeuro Migros Gümüş<br />

Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir! Kuantum Multinet Bronz<br />

METODIK - KANTITATIF<br />

İşini "Sağlama Alanlarda" Bugün: Endişeye Mahal Yok AGS Global<br />

METODIK - NEURO<br />

Altın<br />

İNATÇI<br />

Doğru Tedaviyle Kanserle Savaşta İnatçıyız Ipsos Pfizer Bronz<br />

Nörosanat: Multidisipliner Sanatın Duygularla Dansı ThinkNeuro Altın<br />

METODIK - KARMA<br />

Aç Kollarını Ben Geldim ThinkNeuro Altın<br />

İNOVATIF<br />

Nörosanat: Multidisipliner ThinkNeuro Ressam Ebru Ceylan Altın<br />

Sanatın Duygularla Dansı<br />

Aç Kollarını Ben Geldim ThinkNeuro Eti Gümüş<br />

Birayı Değil Duyguyu Köpürtmek ThinkNeuro Anadolu Efes Gümüş<br />

Her Şeyimi Organik Alırım, Datamı Bile! YouGov Tazedirekt Gümüş<br />

Sakla Segmenti Gelir Zamanı YouGov Birevim Bronz<br />

Köyün Yeni Adresi, En Bolu Bereketlisi Altyol Pladis - Ülker Bronz<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 37


GÜNCEL<br />

Değişime<br />

yön verenler<br />

Şimdiye kadar<br />

iş dünyasında<br />

kadınlara daha<br />

çok fırsat verilmesi<br />

gerektiğinden<br />

bahsedildi. Ancak<br />

asıl mesele,<br />

değişimi her an<br />

başlatabilecek<br />

olmanın<br />

farkındalığında<br />

yatıyor. Değişime<br />

cesaret etmekle<br />

kalmayıp ona<br />

yön veren, kendi<br />

disiplinlerinde<br />

sınırlar çizen<br />

anlatıları aşmayı<br />

başararak alkış<br />

toplayan 10 başarılı<br />

kadın karşınızda.<br />

H<br />

ayatın neredeyse her alanına<br />

meydan okuyan bir<br />

küresel pandemiyle geçen<br />

yılda, liderlik güçlü sınavlara<br />

tabi tutuldu. Yeni normali yıkıp<br />

yeniliklere yelken açabilmek, yaşanan<br />

krizlerden çıkarılan dersleri, kendine<br />

has mesleki duruşuyla geleceğe taşıyabilmek<br />

ve tüm bunları yaparken kalıplaşmış<br />

önyargıları yıkarak ilerleyebilmek<br />

başarılı bir liderliğe giden yolun<br />

temelini oluşturuyor. Daima ileriye<br />

bakmaları ve çok yönlü başarılarıyla<br />

liderliğin cinsiyetçi kalıplara sığdırılamayacağının<br />

birer örneği olan 10 kadının<br />

hikâyesinde herkes için bir ilham<br />

saklı. Öyle ki, rakiplerinin dahi alkışını<br />

toplayacak türden…<br />

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle<br />

mücadele eden bir dünyada ortaya<br />

koydukları irade ve liderlikle ilham, cesaret<br />

ve umut aşılayan kıymetli kadınların<br />

başarılarına dikkat çekmek amacıyla<br />

<strong>MediaCat</strong> olarak 2013 yılından bu<br />

yana düzenlediğimiz Fark Yaratan Kadınlar<br />

seremonisinin dokuzuncusunu<br />

kutlamaya hazırlanıyoruz.<br />

MediaMarkt’ın ana destekçisi olduğu<br />

Fark Yaratan Kadınlar <strong>2021</strong>’de<br />

yer alacak kıymetli isimleri, geçtiğimiz<br />

yıllarda olduğu gibi, belli başlı kriterler<br />

çerçevesinde belirledik. İmza attıkları<br />

ezberbozan işlerle yalnızca kendi disiplinlerinde<br />

değil, farklı disiplinlerde de<br />

gelişime ışık tutan vizyoner 10 kadının<br />

hikâyelerinden cesaret almaya hazırlanın.<br />

■<br />

DEĞERLENDIRMEDE<br />

DIKKATE ALINAN<br />

KRITERLER<br />

Attığı adımlar ve aldığı kararlarla<br />

küresel düzeyde liderlik özellikleri<br />

sergilemek, uluslararası<br />

platformlarda ses getirmek.<br />

Demografik olarak erkek egemen bir<br />

sektörde sivrilmiş olmak.<br />

Yeni ve heyecan verici bir kategori<br />

yaratarak dünyamıza zenginlik<br />

katmak.<br />

Yaratıcılığı ve yarattığı değerlerle<br />

profesyonel dünyaya yeni kaynaklar<br />

sağlamak.<br />

Üstlendiği başarılı ve istikrarlı sosyal<br />

sorumluluk projeleriyle topluma<br />

örnek olmak.<br />

Ulusal çapta ya da faaliyet<br />

gösterdiği kategoride yaşanan bir<br />

krizi başarıyla yönetmek ve/veya<br />

yaratıcı çözümlerle aşmak.<br />

İstanbul’u bir dünya merkezi<br />

haline getirerek farklı ülkelerdeki<br />

operasyonlarını Türkiye’den<br />

başarıyla yürütmek.<br />

Ana görevi dışında projeler üretip<br />

üstlenerek ve gerek şahsına gerek<br />

markasına ait kaynakları bu projeye<br />

yönlendirerek toplumda fark<br />

yaratmak, topluma cesaret aşılamak<br />

ve ilham vermek.<br />

38 <strong>MediaCat</strong>


AKADEMİ<br />

Bilginin ışığında yürümek<br />

Prof. Dr. Evren Balta<br />

Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü<br />

Öğretim Üyesi, Bölüm Başkanı / TÜSİAD Küresel<br />

Siyaset Forumu Akademik Koordinatör / Sabancı<br />

Üniversitesi, İstanbul Politikalar Merkezi<br />

Kıdemli Uzman<br />

“Hayatı mümkün kılan tek şey kalıcı ve<br />

dayanılmaz bir belirsizliktir, bir sonra ne<br />

olacağını bilmemektir” der Ursula Le Guin.<br />

Evren Balta’ya göre içinde çok güçlü bir umut<br />

ve sabrı barındıran bu cümle, aynı zamanda<br />

kontrol etme arzumuza karşı bir direnci de<br />

simgeliyor.<br />

Geçtiğimiz akademik yılda Party Politics,<br />

Turkish Politics, South European Politics and<br />

Society gibi dergilerde makaleleri yayımlanan<br />

Balta’nın, siyaset biliminin öngörülerinin<br />

siyaset yapımı sürecine uyarlanması<br />

hedefiyle, Michelsen Institute ve Center for<br />

Applied Turkish Studies gibi uluslararası<br />

kurumlarla işbirliğinde Türk dış politikası ve<br />

Türkiye siyaseti üzerine müşterek olarak kaleme<br />

alınmış raporlarda da imzası bulunuyor.<br />

Küresel sorunları ve Türkiye’nin küresel<br />

dünyadaki yerini geniş bir perspektifle<br />

tartışmayı hedef alan <strong>2021</strong> doğumlu<br />

TÜSİAD Küresel Siyaset Forum’un akademik<br />

koordinatörlüğünü üstlenen akademisyen,<br />

yeni kuşakların mevcut kutuplaşma iklimi<br />

dışında bir araya gelebilmesi hedefiyle<br />

geçen yıl faaliyete geçen Avrupa Siyaset<br />

Okulu’nun da kurucu üyelerinden ve<br />

eğitmenlerinden. Balta, ayrıca, Dış Politikada<br />

Kadınlar İnisiyatifi’nin de üyesi.<br />

Geçtiğimiz yıl aldığınız, sizi<br />

en mutlu eden haber neydi?<br />

Özlem Altan Olcay ile birlikte yazdığımız<br />

kitabın American Sociological Association’in<br />

Küresel ve Ulusötesi Sosyoloji alanında bir<br />

uluslararası araştırmacı tarafından yazılmış<br />

en iyi kitap seçilmesiydi. Sanırım 2-3 dakika<br />

yerimde zıpladım ve ödül mesajını bir hayal<br />

dünyasında gibi tekrar tekrar tam da<br />

algılayamayarak okudum. Emeğine değer<br />

verildiğini bu şekilde görmek gerçekten<br />

tarif edilemez bir heyecan yaratıyor<br />

insanda. Yaptığın şeylerin boşa gitmediğini<br />

öğrenmenin birçok yolu var, ödül de<br />

bunlardan bir tanesi.<br />

MARKA / PAZARLAMA<br />

Fırsat eşitliğini yaymak<br />

Ebru Özşuca<br />

Türkiye İş Bankası<br />

Genel Müdür Yardımcısı<br />

<strong>2021</strong> Sardis Ödülleri’nde İş Portföy İş’te<br />

Kadın Hisse Senedi Fonu ile aldığı Büyük<br />

Ödül’ün yanı sıra İnovasyon, Finans ve<br />

Finans Teknolojilerinin Yenilikçi Kullanımı<br />

ile Pozitif Sosyal Etki Bölümlerinde en çok<br />

puanı alarak Yılın En İnovatif Kuruluşu,<br />

Yılın En Sorumlu Finansal Kuruluşu ve<br />

Yılın Finans Teknolojilerini En İyi Kullanan<br />

Kuruluşu unvanlarını elde eden Türkiye İş<br />

Bankası’nda hazine, iktisadi araştırmalar ve<br />

sermaye piyasaları bölümlerinden sorumlu<br />

genel müdür yardımcısı görevini üstlenen<br />

Ebru Özşuca, ayrıca, bankanın iştiraki Milli<br />

Reasürans’ın yönetim kurulu başkanlığını<br />

yürüten kıymetli bir iş insanı.<br />

Çalışma hayatına 1993 yılında İş Bankası<br />

Fon Yönetimi Müdürlüğü’nde başlayan<br />

Özşuca, aynı müdürlükte çeşitli görevler<br />

üstlendikten sonra 2007-2011 yıllarında<br />

kurumsal bankacılık ürün müdürü oldu. 2011-<br />

2017 yıllarında hazine müdürü olarak görev<br />

yapan Özşuca, 2017 yılında İş Bankası Genel<br />

Müdür Yardımcılığına atandı.<br />

Özşuca, İş Bankası’nda fırsat eşitliğine<br />

dayalı kurumsal kültürün bir parçası<br />

olarak ekonomik hayatta kadınların daha<br />

fazla değer yaratmasının önünü açacak,<br />

kadınların istihdam ve yönetimde daha<br />

fazla söz sahibi olmalarına imkân verecek<br />

faaliyetlere katkıda bulunan isimlerden biri.<br />

Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi<br />

Prensipleri’ni (WEPs) benimseyen İş<br />

Bankası’nın son dönemde kadınlara dair<br />

gerçekleştirdiği çalışmalar arasında İş<br />

Portföy İş’te Kadın Hisse Senedi Fonu yer<br />

alıyor. Fon, iş hayatında cinsiyet eşitliğine<br />

dayalı ilk ve tek yatırım fonu olma özelliği<br />

taşıyor. İş Bankası’nın kadınlar konusunda<br />

ortaya koyduğu önemli inisiyatiflerden biri<br />

de Arya Kadın Platformu. Kadın girişimciler<br />

ile yatırımcıları buluşturan, başarı hikâyeleri<br />

yaratan Arya ile 2018 yılından bu yana ana<br />

destekçi olarak işbirliği sürdürülüyor.<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 39


MARKA / PAZARLAMA<br />

Doğru ekibi oluşturmanın gücü<br />

Kına Demirel<br />

Mimeda Yönetici Direktörü<br />

University of Leeds’teki eğitimi sırasında sadakat<br />

programları ve verinin geleceği konularına<br />

eğilerek kariyerini bu yönde şekillendirme<br />

kararı alan Kına Demirel, 2013-<strong>2021</strong> yıllarında<br />

sürdürdüğü ve ekipleriyle pek çok başarıya<br />

imza attıkları Migros Marka İletişimi ve Müşteri<br />

Deneyimi Direktörü görevine, Haziran<br />

<strong>2021</strong> itibarıyla, kuruluşunda önemli bir role<br />

sahip olduğu, Türkiye’nin ilk perakende medya<br />

şirketi Mimeda’nın yönetici direktörü olarak<br />

devam ediyor.<br />

Migros’un yürüttüğü birçok sosyal sorumluluk<br />

projesinde farklı görevlerde bulunan Demirel,<br />

2020 yılında kurulan ve üç yılda 1 milyon<br />

kadına girişimcilikten tarım eğitimine kadar<br />

pek çok eğitimin ücretsiz olarak verilmesine<br />

olanak tanıyan Migros Kadın Akademisi’nin<br />

bir parçası. Arya Kadın Yatırım Platformu ve<br />

LEAD Network Türkiye’de aktif rol alan Kına<br />

Demirel, Pixel platformunu ilk destekleyenler<br />

arasında yer alıyor.<br />

Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />

neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />

Kariyerimde en çok zorlandığım anlar, ileriye<br />

yönelik çok büyük adımlar atmaya hazırlandığım<br />

sırada, doğru ekipleri oluşturmaktı.<br />

Zaman içerisinde tecrübem arttıkça, güçlü ve<br />

doğru ekiplerle çalışmanın ne kadar önemli olduğunu<br />

her geçen gün daha da iyi anladım. İş<br />

yaşamındaki başarının iyi bir takım olmakla ve<br />

bu takımların sürdürülebilir kılınmasıyla ilgili<br />

olduğunu anlayarak yola devam ettim.<br />

Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız<br />

bu kişi kim olurdu? Neden?<br />

Kadınların önce kendilerine sonra başkalarına<br />

yatırım yapmalarına olanak veren Arya Kadın<br />

Yatırım Platformu’nu kuran Ahu Serter, kadınların<br />

perakende sektöründe daha fazla yer<br />

almalarına çalışan Lead Network Türkiye’nin<br />

başkanı Aysun Zaman ve Pixel dijital sanatçı<br />

grubunun kurucularından ve müthiş bir sanatçı<br />

olan Hande Şekerciler olabilirdi.<br />

Meydan okumalarla dolu bir kariyer<br />

Sinem Sandıkçı Gökçen<br />

L'Oréal Türkiye<br />

Genel Müdürü<br />

40 <strong>MediaCat</strong><br />

Sinem Sandıkçı Gökçen için güzelliğin hayatları<br />

değiştirme gücüne inanan tutkulu bir güzellik<br />

profesyoneli demek yanlış olmayacaktır.<br />

Zira 21 yıl boyunca –ki bu tüm kariyerine<br />

eşdeğer- L’Oréal Türkiye çatısı altında önemli<br />

değişikliklere ve yeniliklere imza attı. Şirket ve<br />

ülke değiştirmeden uzun yıllar aynı çatı altında<br />

ilerleyen yolculuğunda, konfor alanı tuzağını<br />

bir meydan okumaya dönüştürerek pazarlama,<br />

satış, kurumsal iletişim, dijital gibi birbirinden<br />

farklı yetkinlikler ve çalışma şekilleri gerektiren<br />

iş alanlarında birçok zorluğun üstesinden<br />

gelerek L’Oréal Türkiye’nin dönüşümüne liderlik<br />

eden isimlerden oldu. Sandıkçı Gökçen’in<br />

başarısının sırrı ise şu satırlarda saklı: “Bunun<br />

üstesinden, değerlerimden asla ödün vermeden<br />

ama çok esnek ve çevik bir şekilde kendimi<br />

yenilemeye odaklanarak, her zorluğu bir fırsat<br />

olarak görerek, doğru destek mekanizmalarını<br />

devreye sokarak ve en önemlisi her zaman yolun<br />

sonundaki hayalime tutunarak geldim.”<br />

L’Oréal Türkiye’de çeşitli görevlerin ardından<br />

son olarak geçtiğimiz yıl L’Oréal’in Türkiye’deki<br />

ilk Türk ve kadın genel müdürü olarak<br />

atanan Sandıkçı Gökçen, aynı zamanda IAB<br />

Türkiye ve Reklamverenler Derneği’nde yönetim<br />

kurulu üyesi olarak görev yapıyor.<br />

Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />

bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />

Gecenin en karanlık olduğu an, şafağa en yakın<br />

olduğu andır.<br />

Geçtiğimiz yıl aldığınız, sizi en mutlu eden<br />

haber neydi?<br />

L’Oréal’in Türkiye’deki ilk Türk ve kadın genel<br />

müdürü olduğum haberi.<br />

Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız<br />

bu kişi kim olurdu? Neden?<br />

Kırılganlığın ve gücün bir arada olabileceğini<br />

gösteren cesur, öncü, otantik ve ikonik bir ilham<br />

perisi olarak gördüğüm Audrey Hepburn’e<br />

verirdim.


SEN DE VOVLA<br />

KAZAN VOV’LA<br />

VOV Hesap ile harcarken nakit iadesiyle,<br />

harcamazken avantajlı faiz oranıyla bol bol kazanın!<br />

Üstelik bitmeyen hoş geldin faizi VOV Hesap’ta sizi bekliyor.*<br />

AVANTAJLI<br />

FAİZ ORANI<br />

Alternatif Bank Mobil’i indirin,<br />

görüntülü görüşme ile şubeye<br />

gitmeden kolayca VOV Hesaplı olun.<br />

*Aylık fatura ödeme talimatı, kredi kartı edinimi, sigorta veya Ekstra Hesap (KMH) ürünlerinden<br />

en az birini ya da daha fazlasını kullananlar, güncel faize ek faiz oranından yararlanabilecektir.<br />

www.alternatifbank.com.tr 444 00 55<br />

The Commercial Bank (Katar) kuruluşudur.


MEDYA<br />

Ezgi Gözeger Özmemiş<br />

Fox Haber Spikeri<br />

Haberin mutfağında<br />

İzmir’de başlayan yolculuğunda rotayı önce İstanbul<br />

Teknik Üniversitesi’ne, ardından FOX’a<br />

kırmasıyla başlıyor Ezgi Gözeger Özmemiş’in<br />

hikâyesi. Mücadele etmekten çekinmeyen duruşuyla,<br />

yakaladığı fırsatları değerlendirmek için<br />

çok çalışan Gözeger Özmemiş, daha iyisi için<br />

çalışmanın güçlü bir örneği de aslında. Öyle ki<br />

mesleğe bir an önce atılma telaşıyla daha mezun<br />

olmadan aralıyor iş hayatının kapısını ve haberin<br />

mutfağına doğru yolculuk başlıyor onun için.<br />

İlk olarak 2009 yılında FOX’ta hava durumu<br />

sunuculuğuyla izleyicinin karşısına geçen Gözeger<br />

Özmemiş, 2012 yılında FOX Gece bülteni<br />

sunuculuğuyla kanalın ekran yüzlerinden biri<br />

oldu. 2015’te ise İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat<br />

ekibine katılarak başarı hanesine bir çentik daha<br />

attı. Ağırlıklı olarak iklim, çevre, kadın ve üretici<br />

konularında ses getiren haberlere imza atarak<br />

kendinden söz ettirmeyi başaran Gözeger Özmemiş,<br />

yaz aylarında ise Çalar Saat programının<br />

sunuculuğunu üstleniyor. Kendi deyişiyle<br />

Gözeger Özmemiş, “öğrenci olarak başladığı bu<br />

meydan okumaya bir anne olarak hâlâ devam<br />

ediyor.”<br />

Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />

bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />

Öldürmeyen güçlendirir.<br />

Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız bu<br />

kişi kim olurdu? Neden?<br />

O kişi 13 yaşındaki Merve olurdu. Merve Akpınar<br />

hentbol takımına seçildikten sonra çevresinden<br />

“Oran buran görünür, o kıyafetleri giyemezsin”<br />

tepkisi aldı. Röportajında, bütün çocuksu doğallığıyla<br />

takıma seçilmenin mutluluğunu bize yaşattığı<br />

cümlesinden hemen sonra gözyaşlarıyla anlattı<br />

çevresinin ona “yapamazsın” deyişini. Ve sadece<br />

13 yaşında bir çocuk olarak kendi köyünün kız çocuklarının<br />

kaderini değiştirme kararı aldı. Ülkemde<br />

13 yaşındaki kız çocukları yaşlarına daha uygun<br />

kararlar alsınlar istiyorum. Merve nezdinde bu<br />

ödülü zamanında “yapamazsın” denmiş ama yapmış<br />

bütün kız çocuklarına vermek isterim.<br />

SINIRLARI AŞAN<br />

Prof. Dr. Betül Kaçar<br />

NASA Astrobiyoloji Enstitüsü Astrobiyolog<br />

Wisconsin-Madison Üniversitesi,<br />

Bakteriyoloji Bölümü Asistan Profesör<br />

Atmosferin dışına yolculuk<br />

Betül Kaçar, Türkiye’de daha önce hiç gerçekleştirilmemiş<br />

ilklere imza atan, çalışmalarıyla ardındaki<br />

isimlere umut ışığı olan bir kadın. Doktora<br />

sonrası evrimsel biyoloji ve astrobiyoloji<br />

alanında yürüttüğü araştırmasıyla NASA Genç<br />

Araştırmacı Ödülü’nü, NASA Astrobiyoloji Enstitüsü<br />

ve NASA Egzobiyoloji Araştırmacı Ödüllerini<br />

kucaklayan Kaçar, geçtiğimiz yıl NASA<br />

Astrobiyoloji Merkezi kurma başvurusunun<br />

kabul edilmesiyle bu liderlik görevine getirilen<br />

en genç araştırmacı ve ilk yabancı kadın olmanın<br />

gururuna erişti.<br />

Bu gelişmenin geçtiğimiz yıl aldığı, onu en<br />

mutlu eden haber olduğunu söyleyen Kaçar’ın<br />

geçen yılını aydınlatan bir diğer mutluluk ise bu<br />

dahil son 10 yıldır NASA desteğiyle yürüttüğü<br />

astrobiyoloji çalışmalarının henüz 20 yaşındayken<br />

doktora yapmak üzere ayrıldığı ülkesinde<br />

fark edilmesi ve aldığı binlerce mesaj.<br />

Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />

neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />

Ne geldiğim yerin, ne düşüncelerimin, ne cinsiyetimin...<br />

Beni farklı, aykırı, uyumsuz kılacak<br />

hiçbir özelliğin dezavantaj olmadığını, aksine bir<br />

avantaj olduğunu görmeyi ve en başta kendime<br />

karşı dürüst ve prensiplerime uygun olarak yaşamayı<br />

seçmem. Kendi özümüze sadık kalarak<br />

yaşamda var olmak en büyük meydan okuma<br />

bence.<br />

Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />

bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />

Kendimi uzun bir yolda yürüyen bir gezgin gibi<br />

hayal ederim. Her deneyim bana daha sonra<br />

yardımcı olacak gereçler doğurur, ben de bu gereçleri<br />

sırt çantama, daha sonra kullanabilmek<br />

üzere atar, saklarım. Bu tecrübelerin bazısı İsveç<br />

çakısı bazısı bazuka olarak çantamda yerini bulur.<br />

Karşınıza çıkan her probleme elinizdeki en<br />

güçlü aletle karşılık verirseniz kendinizi tüketirsiniz.<br />

Önemli olan yörüngede kalabilmek, bu süreçteki<br />

düşüp kalkmalar yolculuğun bir parçası.<br />

42 <strong>MediaCat</strong>


SINIRLARI AŞAN<br />

Zorlukların içinden yıldızlara doğru*<br />

Eda Erdem Dündar<br />

Türkiye A Millî Kadın Voleybol<br />

Takımı ve Fenerbahçe Opet<br />

Kaptanı<br />

“Per aspera ad astra*; zorluklardan yıldızlara<br />

anlamına gelen Latince deyimi uzun zamandır<br />

hayatımda tutuyorum. Hayatta hiçbir şey elimize<br />

altın tepsiyle sunulmuyor. Bir şeyleri başarmak<br />

ya da kazanmak için mücadele etmeli,<br />

önümüze çıkan tüm zorluklara karşı göğüs germeliyiz.”<br />

Eda Erdem Dündar, hikâyesini böyle<br />

özetliyor. Erdem Dündar’ın, içinde bolca çaba<br />

ve emek barındıran voleybol kariyeri 2000 yılında<br />

Beşiktaş JK altyapısında başlıyor. 2004<br />

yılında A takıma yükselmesinin ardından 2008<br />

yılında Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye transfer<br />

oluyor. Tribündeki ve ekran karşısındaki milyonlarca<br />

kişiye ilham verme ve gurur kaynağı<br />

olma anları ise Türkiye A Millî Takım forması<br />

giydiği 2005 yılıyla birlikte başlıyor.<br />

Erdem Dündar’ın harcadığı emek yabana<br />

atılır türden değil. Öyle ki kariyeri boyunca,<br />

Fenerbahçe Opet Takım Kaptanlığı bir yana<br />

Türkiye A Millî Takım formasıyla 300’den fazla<br />

maçta görev aldı. Bu yıl ise Avrupa Voleybol<br />

Şampiyonası’nda En İyi Orta Oyuncu olarak<br />

Rüya Takım’a seçildi. Erdem Dündar, böylelikle<br />

bu unvanı dört kere üst üste kazanan ilk voleybolcu<br />

olarak tarihî bir rekora imza attı.<br />

Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />

neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />

2012-2013 sezonunda yaşadığım bel sakatlığı<br />

kariyerimde beni en zorlayan dönem olmuştu.<br />

Voleyboldan altı ay gibi bir süre uzak kalmak,<br />

devam edip edemeyecek olmanın getirdiği belirsizlikle<br />

çok üzücü ve bir o kadar da tedavilerle<br />

dolu geçen uzun bir dönemi geride bıraktım.<br />

Kolaya kaçıp, vazgeçip kariyerimi sonlandırabilirdim<br />

ama ben, başarmak istediğim çok şey<br />

olduğunu ve voleybolu ne kadar sevdiğimi her<br />

gün kendime hatırlatıp iyileşmek için mücadele<br />

ettim. Vücudum tedavilere cevap vermeye<br />

başlayınca da yavaş yavaş eski ritmimi kazanmaya<br />

başladım ve belki de eskisinden daha iyi<br />

bir şekilde tekrar sahalara döndüm.<br />

Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız bu<br />

kişi kim olurdu? Neden?<br />

Tokyo 2020’de başarılarıyla ülkemizi gururlandırıp<br />

altın madalya getiren ve birçok gence<br />

ilham olan Buse Naz Sürmeneli’ye verirdim.<br />

SOSYAL SORUMLULUK<br />

Deniz Ataç<br />

TEMA Vakfı<br />

Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Karanlığa ışık tutmak<br />

Bankacılıktan zeytin sektörüne ve oradan STK<br />

evrenine uzanan geniş bir yelpazede yürüttüğü<br />

çalışmalarla pek çok kesimin hayatında anlamlı<br />

izler bırakan Deniz Ataç, pandemi ve iklim krizi<br />

nedeniyle zor günler geçirdiğimiz bir dönemde,<br />

yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü TEMA<br />

aracılığıyla karanlığımıza ışık tutmuş bir kadın.<br />

Geçtiğimiz aylarda ülke gündemine damga<br />

vuran yangınlarla solan umutları Yaşamı<br />

Yeniden Yeşerteceğiz kampanyasıyla yeşerten<br />

TEMA, geçtiğimiz bir yılda kıymetli farkındalık<br />

projelerine imza attı ve atmaya devam<br />

ediyor. Hayrettin Karaca Doğal Yaşlı Ormanlar<br />

Projesi, A. Nihat Gökyiğit Biyolojik Çeşitlilik<br />

Projesi, Zeytin Tarımı Yapılan Alanlarda Örtü<br />

Bitkisi Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması ve<br />

Tarım Politikalarında İklimin Yaygınlaştırılması<br />

için Sivil Toplum Ağı projeleri… Bununla<br />

birlikte 1 Milyon Gönüllü kampanyasıyla özellikle<br />

kömür ve metalik madencilik alanlarında<br />

kamuoyu farkındalığını artırmak için çalışan<br />

vakıf, ağaçlandırma faaliyetleri kapsamında 2<br />

milyondan fazla fidanı toprakla buluşturmakla<br />

kalmayıp doğa eğitimleriyle de yaklaşık 650 bin<br />

çocuğa ulaştı.<br />

Tüm bu çalışmalara liderlik eden Ataç, kendini<br />

sosyal sorumluluğa gönülden adamış bir isim.<br />

Öyle ki geçtiğimiz yıl onu en mutlu haber, Türkiye’nin<br />

Paris İklim Anlaşması’nı onaylaması.<br />

Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />

bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />

İyi düşünmek, planlamak ve doğru uygulayarak<br />

“Elden gelenin en iyisini yapmak”.<br />

Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız bu<br />

kişi kim olurdu? Neden?<br />

Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun<br />

Tümsavaş’a verirdim. Türkiye İş Bankası<br />

eski Yönetim Kurulu Başkanı olan Tümsavaş,<br />

erkek egemenliğinin yoğun olduğu bankacılık<br />

üst yönetiminde, İş Bankası gibi güçlü bir kurumun<br />

ilk kadın yönetim kurulu başkanı olma<br />

başarısı göstererek ve gerek bu süreçte gerek<br />

tüm kariyerinde çok başarılı çalışmalara imza<br />

atarak bence bu ödülü hak ediyor.<br />

44 <strong>MediaCat</strong>


TASARIM<br />

Eskiye yeni gözle bakmak<br />

Aslı Filinta Demir<br />

Tasarımcı<br />

2008 itibarıyla kendi ismini taşıyan markasının<br />

çatısı altında üretim yapan Aslı Filinta Demir,<br />

yalnızca Türkiye değil, uluslararası moda sahnesinin<br />

de muteber isimlerinden. Filinta Demir’in,<br />

tasarımlarına Anadolu’nun kültürel mirasından<br />

ilhamla hayat veren markasının ileri<br />

dönüşüm yolculuğu beş yıl önce, anne olmasıyla<br />

başladı. Annelikle birlikte dünyaya daha faydalı<br />

olmanın yollarını aramaya koyulan Filinta’nın<br />

çalıştığı disiplinin adı: İleri Dönüşüm, “Eskiye<br />

yeni gözle bakmak”.<br />

Pandemiyle mücadelenin en şiddetli döneminde<br />

atölyesinde başlattığı sosyal sürdürülebilirlik<br />

hikâyesi çığ gibi büyüdü. Değerli moda<br />

tasarımcılarının ve tekstil firmalarının da katılımıyla<br />

pandemi hastanelerindeki doktorlar<br />

için 20 bin üniforma dikildi ve teslim edildi. İlham<br />

vermek, köklerini temsil etmek ve her durumda<br />

faydalı tasarım ile ortak iyiyi araştıran<br />

tasarımcının bu inisiyatifi, onun sosyal sürdürülebilirlik<br />

anlayışına dair tezahür eden en sıcak<br />

örneklerden biri olmakla birlikte sonuncusu<br />

değil.<br />

Pandeminin seyrinin hafiflemesiyle rotayı<br />

köy okullarına kıran Filinta Demir, ileri dönüşümle<br />

ürettiği üniformaları Adana’daki köy<br />

okullarına gönderdi. Karantina yeniden vuku<br />

bulunca, bu kez eski bilgisayarları ileri dönüşüme<br />

sokan ve okullara bilgisayar laboratuvarları<br />

kurdurulmasına öncülük eden tasarımcının<br />

tüm bu projelerdeki prensibiyse aynı: Eskiye<br />

yeni bir gözle bakmak.<br />

Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />

neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />

Bir alanda bilgi sahibi olmak için 10 sene o işte<br />

yanmak gerekirmiş. 11’inci senemde, sistemin<br />

yanlışları ile kendi doğrularımı keşfetme anları<br />

diyebilirim. Yalnız tam üstesinden geldim sanıyorum,<br />

başka yerden hayatıma empoze edilmiş<br />

başka yanlışları keşfediyorum. Sanırım bundan<br />

sonra hayat böyle anlarla dolu olacak.<br />

Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />

bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />

Olan her şey mükemmeldir.<br />

TEKNOLOJİ<br />

Prof. Dr. Zehra Çataltepe<br />

TAZI.AI, Genel Müdür & Kurucu<br />

Ortak / ITÜ Akademisyen<br />

46 <strong>MediaCat</strong><br />

Teknolojide rol model<br />

Yapay öğrenme teorisi ve finans, sağlık enerji<br />

ve ulaştırma alanındaki uygulamaları hakkında<br />

18 patenti bulunan, 100’den fazla yayını olan,<br />

daha hikâyesini yeni yazmaya başlayanların yolunu<br />

aydınlatan ve ilham veren bir kadın Zehra<br />

Çataltepe. Öyle ki, kendisi sürekli olarak insandan<br />

öğrenen ve yaptıklarını insana anlatabilen<br />

yapay zekâ ürünleri olan Tazi’nin kurucu ortağı.<br />

Tazi; Gartner tarafından yayınlanan, pazardaki<br />

trendleri dönüştüren yüksek teknoloji<br />

şirketlerinin yer aldığı “2019 Cool Vendors in<br />

Artificial Intelligence Core Technologies” araştırma<br />

raporunda yer alan Türkiye’den tek isim,<br />

dünya çapında da dört şirketten birisi oldu. Ayrıca<br />

<strong>2021</strong>’de ABD’nin en prestijli start-up hızlandırıcı<br />

programı olan “Alchemist”in 26’ncı<br />

dönem mezunu olan şirket, bu başarısıyla<br />

birlikte Amerika pazarındaki iş geliştirme süreçlerini<br />

de ivmelendirdi. Tazi’de yapay öğrenmeyi<br />

herkes için kolay ve kullanışlı bir teknolojiye<br />

dönüştürmeye yardımcı olma amacıyla<br />

çalışmalarını titizlikle yürüten Çataltepe, şu an<br />

aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi’nde<br />

de ders vermeye devam ediyor.<br />

Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />

neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />

Bir kadın olarak eşimle birlikte şirket kurmaktı.<br />

Bir kadın girişimci olmak hele de eşinizle şirket<br />

kurmak yatırım alma ihtimalinizi azaltıyor.<br />

Kurucu ortağım ve eşim Tanju’yla görevleri ve<br />

söz hakkını düzgün şekilde bölüşüyoruz. Yıllardır<br />

bir arada olduğumuz için birbirimizi kolay<br />

anlıyoruz, ürün geliştirmedeki hızda ve kritik<br />

kararları almakta bunun çok faydalı olduğunu<br />

düşünüyorum.<br />

Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />

bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />

Şansım sıfırdan büyük ise hâlâ şanslıyım demektir.


ADVERTORIAL<br />

Amacımız<br />

pazardaki gelişime<br />

öncülük etmek<br />

İngiltere menşeli medya ajansı Capital<br />

Sports Media, 2020 itibarıyla Türkiye<br />

pazarında da faaliyette. Capital Sports<br />

Media’nın satış direktörü Aydil Erçoklu<br />

ve pazarlama direktörü Sinem Süslü,<br />

ajansın global vizyonunu hem sporcular<br />

hem spor kulüpleri hem de markalar<br />

için daha verimli bir noktaya taşımak<br />

istediklerini söylüyor.<br />

AYDIL ERÇOKLU<br />

Capital Sports Media<br />

Satış Direktörü<br />

SINEM SÜSLÜ<br />

Capital Sports Media<br />

Pazarlama Direktörü<br />

Capital Sports Media nasıl kuruldu<br />

ve Türkiye’de neler yapıyor?<br />

AYDİL ERÇOKLU: Capital Sports<br />

Media, spor sektöründe İngiltere’de<br />

uygulanan başarılı iş modellerini<br />

Türkiye’de gerçekleştirmek amacıyla<br />

kurulmuş İngiltere merkezli bir medya<br />

ajansı. Türkiye pazarına 2020’de<br />

Galatasaray SK ile saha içi reklam<br />

mecralarının kullanımı özelinde ilk<br />

anlaşmasını imzalayarak girmişti.<br />

Daha sonra Galatasaray AŞ’nin sosyal<br />

medya reklam haklarını alarak, bu<br />

alandaki pazarlama faaliyetlerini de iş<br />

süreçlerimize katmış olduk. Böylece<br />

kulübün resmî sponsorlukları haricinde,<br />

sosyal medyada yapılacak her<br />

türlü ticari markalama içeriğini münhasıran<br />

temsil etme hakkına da sahip<br />

olduk. Aynı kapsamdaki sosyal medya<br />

pazarlama anlaşmasını, Nisan <strong>2021</strong>’de<br />

Göztepe AŞ ve Sivasspor SK ile de imzaladık.<br />

Dünyada birçok spor kulübü sosyal<br />

medya hesaplarını gelir yaratmak<br />

amaçlı güçlü birer reklam mecrası olarak<br />

kullanıyor. Bu anlamda biz de yeni<br />

spor kulüpleriyle kulüp ağımızı güçlendirme<br />

yönündeki çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz.<br />

Spor pazarlaması son yıllarda<br />

hepimizin aşina olduğu bir<br />

konu. Bugüne kadar yapılandan<br />

farklı olarak neler yapıyorsunuz,<br />

konuya Capital Sports<br />

Media olarak yaklaşımınız nasıl?<br />

48 <strong>MediaCat</strong>


SİNEM SÜSLÜ: Spor dünyası ve marka<br />

ilişkisi uzun yıllardır süregelen bir<br />

birliktelik. Kalabalıkların toplandığı<br />

yerde görünür olmak, tüm markalar için<br />

pazarlama faaliyetleri özelinde önemli<br />

bir tercih sebebi. Bugünse kalabalıklar<br />

yalnızca on binlerce kişilik stadyumlarda<br />

değil, iletişim ve etkileşimin son<br />

derece yoğun olduğu sosyal mecralarda<br />

da sporun birleştiriciliği etrafında<br />

buluşuyor. Bu mecralar, yalnızca spor<br />

kulüplerinin resmî organizasyonları değil,<br />

taraftarların ya da farklı fikir gruplarının<br />

da kitleler hâlinde desteklerini,<br />

tepkilerini, taleplerini dile getirdikleri<br />

platformlara doğru evrilmiş durumda.<br />

Bugün bu sosyal mecralar markaların<br />

reklam bütçelerinde de ciddi bir<br />

paya sahip. Bizim yaptığımız ise bir<br />

spor kulübünün kurumsal görünürlüğünün<br />

ve etkileşim gücünün yeni değerlere<br />

dönüştürülmesi ve kapsadığı<br />

tüm kurumlara her yönden kazanç sağlayan<br />

bir iş modelini hayata geçirmek.<br />

Dünyada spor kulüplerinin<br />

resmî sosyal medya hesapları,<br />

diğer tüm medya alanları gibi<br />

hedefe yönelik yaygın bir kullanıma<br />

sahip. Türkiye’de durum<br />

ne, markalar buradan nasıl fayda<br />

sağlayabilir?<br />

AE: Dünyada ve Türkiye’de spor alanında<br />

özellikle pandemi sonrası zirve<br />

yapan maddi sıkıntılar birçok kulübü<br />

olumsuz etkiledi. Başta seyircisiz oynanan<br />

müsabakalar olmak üzere, pandemi<br />

kaynaklı birçok etken, spor kulüplerini<br />

yeni maddi kaynaklar bulmaya<br />

teşvik ediyor.<br />

Capital Sports Media, bu zorlu dönemde<br />

daha da öne çıkan dijital iletişimin<br />

gücüyle, kulüplere farklı gelir modelleriyle<br />

kazanç elde etme potansiyeli<br />

sunuyor. Doğrudan ihtiyaçlara odaklı<br />

ve butik çözümler sunan bir medya<br />

ajansı olarak, mevcut büyük sosyal<br />

medya potansiyelinin gelirlere yeteri<br />

kadar yansımadığını görüyoruz. Bu<br />

mecralar, farklı tüketici ve iletişim çözümleriyle<br />

geleceğin en önemli marka<br />

iletişim platformları arasında yer alacaktır.<br />

Yeni sosyal medya içerik stratejimiz<br />

ve yaklaşımımızla bu önemli alana<br />

katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz.<br />

Dünya liglerine baktığımızda<br />

Türkiye’nin marka değerini nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz? Örneğin<br />

sosyal medyadaki etkileşim<br />

rakamlarını kıyaslayacak<br />

olursak, durum nedir?<br />

SS: Dünyada Premier Leauge, Bundesliga,<br />

La Liga, Serie A gibi önde gelen lig<br />

takımlarının gücünün yanı sıra kendi<br />

marka değerleri de büyük. Barcelona,<br />

Real Madrid, Liverpool, Arsenal, Bayern<br />

Münih gibi büyük kulüpler en<br />

yüksek takipçi sayılarına sahip. Türkiye’de<br />

ise Galatasaray bu anlamda<br />

başı çekiyor. Fakat ilginç bir şekilde,<br />

bahsi geçen liglerin geçen seneki şampiyon<br />

takımları olan Bayern Münih,<br />

Manchester City, Inter ve Atletico<br />

Madrid’in sosyal medya etkileşim rakamlarına<br />

baktığımızda Galatasaray’ın<br />

gerisinde kaldığını görüyoruz.<br />

Bu pencereden yorumlayınca, Türkiye’deki<br />

spor kulüplerinin sosyal mecralardaki<br />

marka değerinin de Avrupa<br />

ile kolaylıkla rekabet edecek düzeyde<br />

olduğundan ve daha iyi değerlendirilmesi<br />

gereken yüksek potansiyelinden<br />

söz edebiliriz. Bu potansiyelin başlıca<br />

sebebi, Türkiye’deki taraftar tutkusu.<br />

Stratejiyi doğru kurguladığınızda, marka<br />

ihtiyacını ve kulüplerin kültürünü<br />

doğru zeminde buluşturduğunuzda<br />

başarısız olma ihtimaliniz yok.<br />

Bundan sonrası için planlarınız<br />

ve hedefleriniz nedir? Markalara<br />

aktarmakta fayda gördüğünüz<br />

başka önemli noktalar var<br />

mı?<br />

AE: Capital Sports Media çatısı altında,<br />

milyon TL’leri aşan kazanç potansiyeli<br />

ile kulüpler için pazardaki bu harekete<br />

ve gelişime öncülük etmeyi amaçlıyoruz.<br />

Dijital dünyanın her alanında var<br />

olmak ve markalarla bu anlamda doğru<br />

bağları kurmak da yine temel amaçlarımız<br />

arasında. Süper Lig ekosistemi<br />

dışında kalan kulüplerle de özel projelerle<br />

ilerlemek, onların yapılarına<br />

uygun gelir modelleri yaratmak üzere<br />

çalışıyoruz.<br />

Sadece futbol değil; basketbol, voleybol<br />

ve amatör branşlar olarak tanımlayabileceğimiz<br />

tüm branşlar bu<br />

hikâyenin bir parçası. Dünyadaki başa-<br />

Y<br />

Capital Sports<br />

Media olarak<br />

amacımız,<br />

Türkiye'deki spor<br />

ekosistemini<br />

değiştirmek. Bunu<br />

da hem spor<br />

kulüpleri hem de<br />

markalar için yeni<br />

ve heyecan verici<br />

fırsatlar yaratarak<br />

başarmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

rılı örneklere baktığımızda da bireysel<br />

ve amatör sporlara bizden daha fazla<br />

yatırım yapıldığını görüyoruz. Buradan<br />

yola çıkarak, global vizyonumuzu<br />

hem sporcular hem spor kulüpleri hem<br />

de markalar için daha verimli bir noktaya<br />

taşımak istiyoruz.<br />

SS: Bir diğer önemli amacımız ise gençleri<br />

spor yöneticiliği dünyasının içinde<br />

daha fazla söz sahibi yapmak. Bunun<br />

profesyonel bir yol olarak yüründüğü<br />

örnekleri Avrupa’da ve Amerika’da sıklıkla<br />

görmek mümkün. Capital Sports<br />

Media olarak hem herkes için yenilikçi<br />

imkânlar yaratmak hem de sporculara<br />

ve spor endüstrisinde çalışmak isteyen<br />

gençlere faydalı olacak işlere imza atmak<br />

istiyoruz.<br />

İlk olarak gençlere spor yöneticiliğinde<br />

deneyimli ekiplerimiz eşliğinde<br />

staj imkânları sunduk. Daha sonra<br />

da Türk NBA yıldızı Cedi Osman’ın,<br />

basketbol oynayan veya oynamak isteyen<br />

sporcuların gelişimlerine katkı<br />

sağlamak amacıyla kurduğu Cedi Academy<br />

basketbol takımı ile sponsorluk<br />

anlaşması imzaladık. Bu fırsatları her<br />

dönemde sunmaya ve sektöre yetişmiş<br />

genç yöneticiler ve sporcular kazandırmak<br />

için çaba sarf etmeye devam edeceğiz.<br />

■<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 49


İŞ DÜNYASI<br />

Söyleşi<br />

Bir lezzet<br />

yolculuğu<br />

Hayatın hızlı temposu içerisinde<br />

lezzetten ödün verilmeye<br />

başlandığı içgörüsüyle bir<br />

lezzet yolculuğuna çıkan KFC<br />

Türkiye’nin CMO’su Özkan<br />

Özyavuz ile lezzeti çok duyulu<br />

bir deneyim olarak ele aldıkları<br />

stratejilerini ve pandemiyle<br />

birlikte değişen beklentilere<br />

yönelik hazırlıklarını konuştuk.<br />

Zorlu bir dönemin ardından<br />

KFC Türkiye’de yeni görevinize<br />

başladınız. Öncelikleriniz<br />

neler oldu? Nasıl özetlersiniz<br />

ilk yılınızı?<br />

Pandeminin negatif etkilerinin kuvvetli<br />

bir şekilde hissedilmeye devam<br />

ettiği bir dönem olan 2020’nin son<br />

çeyreğinde KFC’deki görevime başladım<br />

fakat yaşanan güçlüklerin fırsatları<br />

da beraberinde getirdiğine inananlardanım.<br />

Bu gibi yoğun ve güçlü<br />

değişimlerde adaptasyon yeteneğiyle<br />

fark yaratan şirketlerin sürdürülebilir<br />

başarıya bir adım daha yaklaştığını<br />

düşünüyorum. KFC özelinde örnek<br />

vermek gerekirse, pandemi öncesinde<br />

satışlarımızın yüzde 25’ini paket<br />

servisten sağlarken bu oran pandemide<br />

yüzde 70 seviyelerine kadar<br />

yükseldi. Pazarlama dahil tüm fonku<br />

SULTAN ÖNCÜ ARSLANOĞLU<br />

ÖZKAN ÖZYAVUZ<br />

KFC TÜRKİYE, CMO<br />

50 <strong>MediaCat</strong>


siyonların bu değişime çok hızlı ayak<br />

uydurması ve belki de daha önce hiç<br />

çalıştırmadığı kasları harekete geçirmesi<br />

gerekiyordu ve öyle de oldu. Bu<br />

fırtınalı ve kolay olmayan dönemden,<br />

eskisinden daha güçlü olarak çıkmayı<br />

başardık.<br />

Pandemi etkisiyle hayat tarzımızın,<br />

önceliklerimizin, hayata bakışımızın<br />

yeniden şekillendiği bir yıl geçirdik.<br />

Önceliğimizi; sürdürülebilir bir marka<br />

ve iletişim stratejisi oluşturmak üzerine<br />

kurguladık. Tüketici içgörülerini pazarlama<br />

stratejimizin kalbine konumlandı-<br />

YAKIN BAKIŞ<br />

Verimliliğin 3 şartı<br />

✓ Veri ve içgörü odaklı<br />

olmak<br />

✓ İletişimde şeffaflık<br />

✓ Trendlere ve<br />

teknolojilere hızlı uyum<br />

sağlamak<br />

Bugünlerde<br />

iş hayatında<br />

benimsediğim yaklaşım<br />

✓ Pandemiyle önemini<br />

bir kez daha<br />

kanıtladığı için<br />

“Değişime adaptasyon<br />

yetkinliğinin geleceğin<br />

anahtarı olması”<br />

Son dönemde beni en<br />

çok etkileyen teknolojik<br />

buluş<br />

✓ mRNA tabanlı aşılar ve<br />

yeni nesil yenilenebilir<br />

enerji teknolojileri<br />

Bu sıralar en çok<br />

dinlediğim podcast/<br />

müzik listesi ya da<br />

sanatçı<br />

✓ Zihnimin Kıvrımları<br />

✓ Snow Patrol<br />

✓ Beirut<br />

Son dönemde en çok<br />

vakit geçirdiğim mobil<br />

uygulama<br />

✓ Flipboard<br />

rarak, veriye dayalı bir yol haritası geliştirdik.<br />

Marka bilinirliğimiz yüksekti<br />

ancak fiziksel erişilebilirliğimizi geliştirmemiz<br />

gerekiyordu. Bu doğrultuda<br />

agresif büyüme stratejimizi hayata geçirdik.<br />

Fiziksel lokasyon ağımızı geliştirirken,<br />

tüketici araştırmalarımızda<br />

ayrışan lezzetimizin öne çıkmasından<br />

hareketle, stratejimizde zihinsel erişimi<br />

artırmaya odaklandık. Yoğun çalışmalarımızın<br />

meyvesini ise KFC Türkiye<br />

tarihinin ilk Effie’siyle aldık.<br />

Geçtiğimiz yıl, paket servis<br />

ağları üzerinde hızlandırıcı bir<br />

etki yarattı. Bu gelişmenin sizin<br />

taraftaki yansımaları ne oldu?<br />

2020 yılı, pandeminin etkisiyle yeme<br />

içme alışkanlıklarımızda ciddi değişimlere<br />

sebep oldu. Tüketicilerimizin<br />

evde daha çok vakit geçirmeye başladıkları<br />

restoran servisin kapalı olduğu<br />

dönemde, daha önce paket servisi olmayan<br />

19 kilit lokasyonumuzu paket<br />

servise açtık. Dijital altyapı geliştirme<br />

çalışmalarımızı hızlandırdık. Kolay<br />

erişimi artırmak adına web sitemizi<br />

yeniledik ve bu süreçte elde ettiğimiz<br />

misafir geribildirimleri ışığında uzun<br />

zamandır üzerinde çalıştığımız uygulamamızı<br />

hayata geçirdik. Kolay ödeme<br />

adımları, temassız teslimat, gel-al<br />

ve önden siparişle ileri saatte teslim<br />

alma gibi geliştirmelerle müşterilerimize<br />

pratik çözümler sunduk. Paket<br />

Tüketicilerimizin<br />

evde daha çok<br />

vakit geçirmeye<br />

başladıkları<br />

restoran servisin<br />

kapalı olduğu<br />

dönemde, daha<br />

önce paket servisi<br />

olmayan 19 kilit<br />

lokasyonumuzu<br />

paket servise açtık.<br />

Pandemi öncesine kıyasla<br />

paket servis satışları<br />

70<br />

%<br />

servis kasımızı uzun vadeli kuvvetlendirdik;<br />

yıl sonuna kadar da bu oranın,<br />

sektörle paralel olacak şekilde dengede<br />

kalarak yüzde 30-40 seviyelerinde seyretmesini<br />

öngörüyoruz.<br />

Yeminli Lezzet Tercümanı kampanyanızı<br />

hayata geçirdiniz.<br />

Kampanyanıza hayat veren tüketici<br />

içgörüleri nelerdi?<br />

Modern yaşamın temposunda hızlı<br />

yeme eğilimi artarken, lezzetten ödün<br />

verilmeye başlandığını gördük. Ancak<br />

tüketici araştırmalarımızda da misafirlerimiz<br />

ayrıştırıcı lezzetimizin altını çiziyorlardı.<br />

Buradan yola çıkarak lezzet<br />

yolculuğumuzun ilk adımını yılın başında<br />

“Lezzet Korosu” kampanyamızla<br />

attık. Yıl içerisinde tüm iletişim kampanyalarımızda<br />

lezzeti, çok duyulu bir<br />

deneyim olarak ele alıp işitsel ve görsel<br />

unsurlarla tat ve koku duyularını aynı<br />

anda harekete geçirmeyi hedefledik.<br />

Yeni reklam filmimizde ise; restoran,<br />

ev, araba hatta lunapark gibi farklı tüketim<br />

anlarında KFC tavuklarını yerken<br />

tanık olduğumuz gençlerin, lezzetten<br />

kendilerini şaşırmalarını Yeminli<br />

Lezzet Tercümanı’mız Kemal Fuat<br />

Civelek’in esprili simultane çevirisiyle<br />

dinliyoruz.<br />

’e kadar<br />

yükseldi.<br />

Yaşam trendlerindeki değişimler<br />

ve alternatif et arayışlarındaki<br />

artış endüstriyi yeni çözüm<br />

yolları bulmaya itiyor. KFC<br />

olarak bu trendi nasıl okuyorsunuz?<br />

Öngörünüz nedir?<br />

Doğaya olan hassasiyetin yoğunlaşmasıyla<br />

ortaya çıkan inovasyonları<br />

yakından takip ediyoruz. Gıda teknolojilerinde<br />

tüm dünyada yaşanan<br />

gelişmelerin, sürdürülebilir yenilikçi<br />

çözüm yollarını geliştireceğine inanıyorum.<br />

Yapay et üretimi ve tüketiminin<br />

geçici bir hevesten ziyade zamanla gelişen<br />

ve yaygınlaşan bir konu olacağı öngörülüyor.<br />

Farklı ülkelerde geçtiğimiz<br />

sene bitki bazlı yapay et denemelerine<br />

başlandı.<br />

KFC Türkiye ailesi olarak operasyonlarımızda<br />

global standartları yakından<br />

takip ediyoruz. Özellikle pandemi<br />

dönemiyle birlikte taze gıdaya karşı<br />

gelişen hassasiyet; kaliteyi, uzmanlığı<br />

ve sertifikalı ürünleri kullanan markaları<br />

öne çıkardı. Biz de en iyi kalitedeki<br />

ürün arayışında olan misafirlerimizi<br />

gönül rahatlığıyla yiyebilecekleri taze<br />

lezzetler ile buluşturuyoruz. Restoranlarımızda<br />

müşterilerimize sunduğumuz,<br />

yerel üreticilerden aldığımız taze<br />

tavuklar şeflerimiz tarafından günlük<br />

olarak hazırlanıyor. Ayrıca kullandığımız<br />

taze gıda ürünlerinin tamamını,<br />

tarım ürünlerinin güvenilirliğini belgeleyen<br />

İyi Tarım Uygulamaları alanında<br />

dünyanın saygın kuruluşlarından<br />

GLOBALG.A.P sertifikalı ürünler ile<br />

hazırlıyoruz.<br />

Kapsamından bağımsız, atılan her<br />

çevre dostu adımın birleşince büyük etkilere<br />

sebep olduğuna inanıyoruz. KFC<br />

Türkiye ailesi olarak uzun zamandır<br />

gündemimizde olan sürdürülebilirlik<br />

projelerimizi bu yıl hayata geçirmenin<br />

mutluluğunu yaşıyoruz. FSC sertifikalı<br />

ürünlere geçişimizi tamamlamanın<br />

yanı sıra Türkiye’de ilk kez bisikletli<br />

kurye modelini hayata geçiren hızlı<br />

servis restoran markası olmanın da heyecanını<br />

taşıyoruz. ■<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 51


MEDYA<br />

Bir Bakışta<br />

Dolarda<br />

tarihî zirve<br />

Ajans Press’in <strong>MediaCat</strong> için basında<br />

gündem olan haber başlıklarını raporladığı<br />

22 Eylül-21 Ekim tarihli Bir Bakışta Geçen<br />

Ay araştırmasının sonuçlarına göre<br />

geçtiğimiz ayın gündemi ekonomi.<br />

1<br />

18 Ekim’de günü 9,34 liradan kapatan<br />

dolar, düşük hacimli piyasada<br />

yeni tarihî zirvesini gördü.<br />

2<br />

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen<br />

TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve<br />

Teknoloji Festivali 21-26 Eylül tarihlerinde<br />

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda<br />

gerçekleştirildi.<br />

3<br />

Bitcoin 20 Ekim itibarıyla 66 bin<br />

doları aşarak tüm zamanların rekorunu<br />

kırdı.<br />

4<br />

Merkez Bankası Başkan Yardımcıları<br />

Semih Tümen ve Namık<br />

Küçük ile Para Politikası Kurulu Üyesi<br />

Abdullah Yavaş görevden alındı.<br />

5<br />

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti<br />

(KKTC) Başbakanı Ersan Saner,<br />

Bayrak Radyo ve Televizyon Kurumu’nda<br />

(BRKT) canlı yayında yaptığı açıklamada<br />

hükümetin istifa ettiğini duyurdu.<br />

6<br />

<strong>2021</strong> Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın<br />

16’ncı ayağı Intercity<br />

Istanbul Park’ta gerçekleşirken, birincilik<br />

Mercedes pilotu Valtteri Bottas’ın<br />

oldu.<br />

7<br />

8<br />

New York’taki yeni Türkevi binası<br />

açıldı.<br />

Saadet Partisi Yüksek İstişare<br />

Kurulu Başkanı ve Milli Görüş<br />

Lideri Oğuzhan Asiltürk yaşamını<br />

yitirdi.<br />

9<br />

10<br />

Almanya’da 16 yıllık Angela Merkel<br />

dönemi sona erdi.<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın<br />

ismi Çevre, Şehircilik<br />

ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak<br />

değişti.<br />

11<br />

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler<br />

Konsorsiyumu (ICIJ) 12<br />

milyona yakın dosyadaki verilere dayanarak<br />

dünya liderlerine, siyasetçilere<br />

ve ünlülere ait gizli finansal bilgileri<br />

Pandora Papers (Pandora Belgeleri)<br />

adıyla kamuoyuyla paylaştı.<br />

12<br />

Benzin, motorin ve LPG’ye gelen<br />

zamlar büyük yankı uyandırdı.<br />

Tarih aralığı:<br />

22 Eylül – 21 Ekim<br />

52 <strong>MediaCat</strong>


MEDYA<br />

Söyleşi<br />

İnsanlar geçim<br />

derdindeyken<br />

merakını<br />

besleyemiyor<br />

Coşkun Aral<br />

HABİTAT TV GENEL YAYIN<br />

KOORDİNATÖRÜ<br />

Haberci ile bir nesli farklı<br />

coğrafya ve toplumsal<br />

gerçekliklerle tanıştıran<br />

Coşkun Aral, ilham dolu İZTV<br />

macerasını takiben Ocak ayından<br />

beri Habitat TV ile ufkumuzu<br />

genişletiyor. Toplumların ileriye<br />

taşınabilmesi için tarihî ve<br />

kültürel değerleri korumak<br />

gerektiğini söyleyen duayen<br />

televizyoncuya göre güzellik<br />

ve anlam insanı düşünmeye,<br />

sorgulamaya ve mutluluğa iten<br />

içeriklerde saklı.<br />

u ARZU NİLAY KOCASU<br />

Söyleşinin tamamı<br />

mediacat.com’da<br />

Özellikle Netflix ile birlikte belgeseller<br />

pek çoklarımızın gündelik<br />

seyir deneyiminin parçası<br />

oldu. Yeni nesil belgeselciliği<br />

içerik ve biçim itibarıyla nasıl<br />

buluyorsunuz? Sizce streaming<br />

platformları belgeselciliği nereye<br />

taşıdı?<br />

Meraklı izleyici Netflix’ten çok önce<br />

de belgesel izliyordu. Örneğin benim<br />

kuşağım televizyonun siyah beyaz olduğu<br />

yıllarda gerek Türkiye’de gerek<br />

dünyada yapılan belgesellerin adeta<br />

müptelasıydı. Fransız sualtı kaşifi Kaptan<br />

Cousteau’nun maceraları; Ertuğrul<br />

Karslıoğlu’nun, Suha Arın’ın belgeselleri<br />

izleniyordu.<br />

Ülkemizde belgesel izleyicisi her<br />

zaman sınırlıydı. Sosyal bir devlette<br />

bir insanın meraklı olması ve merakının<br />

peşinden gitmesi çok da şaşılır bir<br />

durum değil. Bizim durumumuz ise<br />

maalesef farklı. İnsanlar geçim derdindeyken<br />

merakını besleyemiyor. Günümüzde<br />

iletişim olanaklarının gelişmiş<br />

olması ve sosyal medyanın gücü insanların<br />

merakını neyse ki körüklüyor.<br />

Bu da belgesele izleyici getiriyor. Yine<br />

sayının çok olduğunu düşünmüyorum.<br />

Teknoloji desteğiyle güçlendirilmiş<br />

yapımlar, özgün senaryolar, farklı konular,<br />

kurmaca işler çok daha severek<br />

izleniyor. Streaming platformları belli<br />

bir kitle için bu tür nitelikli yapımları<br />

kolay ulaşılabilir kıldı.<br />

Şu da bir gerçek, Türkiye’de internet<br />

yavaş, altyapı yetersiz. Türkiye’nin<br />

internet hızı sıralamasında 170 ülke<br />

arasında 103’üncü sırada olduğu haberini<br />

okumuşsunuzdur. Dolayısıyla konvansiyonel<br />

medya da ülkenin bütününe<br />

ulaşma konusunda hâlâ önemli bir göreve<br />

sahip diye düşünüyorum. Belgeselcilik<br />

bence teknolojinin de yardımıyla,<br />

mutfakta olanlar için işi biraz daha kolaylaştırdı.<br />

İzleyici açısından bakarsak<br />

da nitelik ve nicelik açısından belgesel<br />

yapımlarında olumlu gelişmeler var.<br />

54 <strong>MediaCat</strong>


Teknolojinin yükselişi ânı ölümsüzleştirme<br />

ayrıcalığını cebinde<br />

telefon olan herkese tanıyor.<br />

Bu anların sosyal medya platformlarında<br />

sergilenmesiyse,<br />

sergilenene yüklenen anlamı<br />

başkalaştırıyor. Sizce teknoloji,<br />

estetik algımızı ne yönde değiştirdi?<br />

Günümüz koşullarında<br />

“güzel” ve “anlamlı” bir kareyi<br />

nasıl tanımlarsınız?<br />

Binlerce yıllık deneme-yanılmayla<br />

oluşmuş estetik, bir toplumda hâlâ korunuyorsa,<br />

o topluma doğan çocuklar<br />

da bu estetik algısının içinde büyüyor.<br />

Mesela Mimar Sinan’ın doğduğu Kayseri’nin<br />

Ağırnas Köyü’ndeki mimari<br />

estetik, Sinan’ın çocukluğunda sahip<br />

olduğu estetik algıyı mutlaka beslemiştir.<br />

Keza teknoloji de bu anlamda<br />

algımıza etki ediyor. İnsanların oluşturdukları<br />

toplumları estetik, kültürel<br />

ve tüm bunlar sayesinde her açıdan<br />

daha ileriye taşıyabilmeleri için tarihî<br />

ve kültürel değerlerimizi korumak işte<br />

bu nedenle önemli.<br />

Bugün yozlaşma da neredeyse elle<br />

tutulur bir halde. Bu da teknoloji sayesinde<br />

görünür oldu. Güzel ve anlamlı<br />

olan ise herkes için bambaşka. Sosyal<br />

medyada yapılan paylaşımlara verilen<br />

geribildirimlerin de paylaşılanın değerini<br />

etkilediğini düşünüyorum. Benim<br />

için güzel ve anlamlı olan; insanı düşünmeye,<br />

sorgulamaya, mutluluğa iten<br />

içerikler.<br />

Habitat TV ile günümüz televizyonundaki<br />

büyük bir boşluğu<br />

dolduruyorsunuz. Küresel belgesellerin<br />

artan popülerliğinden<br />

bahsetmiştik... Hâl böyleyken<br />

nasıl oluyor da Habitat TV<br />

muadili oluşumlar artmıyor?<br />

Habitat TV’yi pandeminin en şiddetli<br />

döneminde kurmaya karar verdik ve<br />

çalışmaya başladık. Yerli içerik üretme<br />

yolculuğumuz hiç kolay değil ve kolay<br />

da olmayacak. İçerikler hep üretiliyor<br />

ve birçok mecra var. Bu noktada televizyonların<br />

başka tür içeriklerle yola<br />

devam ettiğini görüyoruz. Tamamen<br />

maddi sebeplerden ötürü olduğunu<br />

düşünüyorum. Herkes kısa sürede geridönüş<br />

alabileceği alanlarda çalışmak<br />

istiyor.<br />

Türkiye’de belgeselciliğin ilerlediği<br />

yolu nasıl görüyorsunuz,<br />

sizce memleket belgeselciliği<br />

nasıl bir yöne evriliyor?<br />

Öncelikle bir haksızlıktan bahsetmeliyim.<br />

Dünyada eşi benzeri olmayan bir<br />

olay. Televizyon kanalları ile tematik<br />

kanallar arasında reklam birim fiyatlarında<br />

çok ciddi bir uçurum var. Bu<br />

adaletsizliğin giderilmesi lazım. Böylece<br />

bilgi ve belge üretenler için yaşam<br />

hakkı doğmuş olur. Bu olduğunda da<br />

memleket belgeselciliği zengin içeriklerle,<br />

uluslararası piyasada da adından<br />

sıkça söz ettirir. ■<br />

t<br />

Sosyal bir devlette<br />

bir insanın<br />

meraklı olması<br />

ve merakının<br />

peşinden gitmesi<br />

çok da şaşılır bir<br />

durum değil. Bizim<br />

durumumuz ise<br />

maalesef farklı.<br />

İnsanlar geçim<br />

derdindeyken<br />

merakını<br />

besleyemiyor.


MEDYA<br />

Yorum<br />

Nasıl bilinçli bir<br />

içerik tüketicisi<br />

olacağız?<br />

OĞUZHAN SARUHAN<br />

Street 1227, Kurucu<br />

Yazar<br />

“Unus quisque mavult credere,<br />

quam judicare.”<br />

(Herkes aklını kullanmak yerine<br />

inanmayı tercih eder.)<br />

Seneca<br />

ijital teknolojilerin hayatımıza<br />

soktuğu dijital<br />

D<br />

platformlar bizleri dijital<br />

bireylere evirdi. Dijital teknolojiler<br />

aslında sadece yeni platformlar<br />

oluşturmakla kalmadı, kültürün<br />

işleyiş biçimini de değiştirdi. Değişen<br />

kültürle birlikte bilgiye erişim hakkı<br />

bağlamında dünya, tarihin hiçbir çağında<br />

olmadığı kadar demokratik bir<br />

hâle geldi. 2020 Yaz Olimpiyatları’nda<br />

cirit atmada altın madalya kazanan<br />

Hintli Neeraj Chopra, cirit atmayı<br />

YouTube videoları izleyerek öğrendi.<br />

Bu bile başlı başına dijital çağın gücünü<br />

ortaya koyuyor.<br />

Dijital çağ ise gücünü her şeyi kolaylaştırmasından<br />

alıyor. Bunların başında<br />

da bilgiye erişmek geliyor. Elimizde<br />

internet adını verdiğimiz, dünyanın en<br />

büyük kütüphanesi var. Her bir saniyede<br />

binlerce kitaba denk veri girişi olan<br />

bu devasa dijital kütüphanedeki bilgilerin<br />

büyük bir kısmı kasıtlı ya da kasıtsız<br />

manipüle edilmiş. Doğru ve yanlışı ayırt<br />

etme görevi de sorumluluk sahibi insanlara<br />

düşüyor. Çünkü internetle beraber<br />

bilgi tsunamisine maruz kaldığımız bu<br />

çağda bilgiyi doğrulama becerisi, en az<br />

bilgiyi bulma becerisi kadar değerli.<br />

DİJİTAL ÇÖPLÜK<br />

Bu beceri kası doğru geliştirilmez ise<br />

maalesef bu dijital kütüphane “dijital<br />

E<br />

Dijital dünya,<br />

doğrulayamadığımız<br />

bilgilerle birlikte<br />

kocaman bir dijital<br />

çöplüğe dönüşüyor.<br />

Tehlikeli olan şu ki,<br />

yanlış bilgi doğru<br />

bilgiden yüzde<br />

70 daha fazla<br />

paylaşılıyor.<br />

çöplüğe” dönüşecek. MIT’nin araştırmasına<br />

göre, yanlış bilgi doğru bilgiden<br />

altı kat daha hızlı yayılıyor ve paylaşılma<br />

oranı yüzde 70 daha fazla. Mark<br />

Twain’in de dediği gibi, “Gerçek ayakkabılarını<br />

giymeden yalan, dünyayı üç<br />

kez dolaşır.”<br />

Yanlış bilgiler birbirinden farklı<br />

konseptlerle karşımıza çıkabilir. Bu<br />

bilgiler genellikle insanların görüşlerini<br />

etkilemek ve kafalarını karıştırmak<br />

için bilinçli bir şekilde üretilir ve<br />

servis edilir. Yanlış bilgiler, ekonomik<br />

manipülasyondan kişisel itibar kaybına,<br />

insanların oy tercihlerinden sağlık<br />

problemlerine kadar birçok farklı alana<br />

zarar verebilir.<br />

Peki, kontrolsüz bilgi tsunamisi ve<br />

teknoloji çılgınlığının ortasında, sahte<br />

ile gerçeğin karıştığı bu çağda doğru<br />

bilgiye ulaşmak için neler yapabiliriz?<br />

■ Dijital okuryazarlık şart: Akıllı cihazlarla<br />

bilgiyi bulma, anlama, üretme<br />

ve paylaşabilme becerilerimizi geliştirmeli<br />

ve gerekirse bu konuda eğitim almalıyız.<br />

Doğru bilgiye ulaşmak için her<br />

yaş, jenerasyon ve eğitim seviyesi için<br />

dijital okuryazarlık şart.<br />

■ Şüpheci olunmalı: Dijital platformlarda<br />

kendi yazdıklarımız dahil<br />

her şeye şüphe ile bakmak gerekir.<br />

Bilgiyi ilk gördüğümüz anda paylaşmamalı,<br />

mutlaka birkaç farklı kaynaktan<br />

doğrulatmalıyız. Düşünmeden paylaşmak<br />

yanlış bilgi üretenlerin ekmeğine<br />

yağ sürmek olur.<br />

■ Doğru insanlar takip edilmeli:<br />

Yanlış bilginin eğitimsiz insanlar tarafından<br />

yayıldığı konusunda genel kanı<br />

vardır ama durum hiç de öyle değil. Analitik<br />

yetenekleri yüksek insanlar, bilgileri<br />

çarpıtmaya düşük muhakeme kabiliyetlilere<br />

nazaran daha meyillidirler. Bu<br />

nedenle, takip edilen insanların niyetleri<br />

doğru ve tarafsız analiz edilmeli.<br />

■ Sorgulama ve eleştiri yapılmalı:<br />

Yanlış bilgi üreticileri genellikle siyaset,<br />

inanç, futbol gibi birçok kavram<br />

üzerinden insanların duygularını hedef<br />

alır. Bu şekilde bilginin daha fazla<br />

yayılması hedeflenir. Sorumlu insanlar<br />

bu noktada kendini ve duygularını<br />

kullandırmamalı. Esas olan, ne olursa<br />

olsun fikrinizin yayılması değil, doğrunun<br />

yayılmasıdır.<br />

■ Onaylanmış hesaplar takip edilmeli:<br />

Özellikle kriz dönemlerinde<br />

manipülatif içerik üreten resmî görünümlü<br />

birçok hesap türer. Doğru bilgiye<br />

ulaşmak için onaylanmış hesaplar<br />

takip edilmeli. ■<br />

56 <strong>MediaCat</strong>


MEDYA<br />

Ebeveynlerin<br />

gözünden<br />

çizgi filmler<br />

Yapımcılar cephesinde, çocuk<br />

filmleri kategorisindeki rekabet hızla<br />

artıyor. Peki, içerikler ebeveynlerin<br />

beklentilerini karşılıyor mu? Ebeveynler<br />

çizgi filmlerde neler görmek istiyor,<br />

nelerden endişe duyuyor? FikriMühim<br />

ile gerçekleştirdiğimiz araştırma,<br />

ebeveynlerin çizgi filmler konusundaki<br />

düşünce ve beklentilerine ışık tutuyor.<br />

u SULTAN ÖNCÜ ARSLANOĞLU<br />

rozen II, Moana, The Secret<br />

Life of Pets 2, Onward,<br />

F<br />

Dr. Seuss The Grinch, Toy<br />

Story 4, Zootopia… Nielsen<br />

verilerine göre, geçtiğimiz yıl<br />

ABD’de streaming platformlarında<br />

en çok izlenen ilk 10 filmden 7’sini<br />

animasyonlar oluşturdu. Disney+ ve<br />

HBO Max’in çeşitli ülkelerde kullanıma<br />

sunulacağının duyurulması,<br />

uzmanlara göre bu yıl çocuk TV endüstrisinin<br />

dinamiklerinin önemli ölçüde<br />

değişeceğinin işaretçisiydi. Yine<br />

<strong>Kasım</strong> 2020’deki lansmanından bu<br />

yana yeni müşteriler edinebilmek için<br />

çizgi film türüne odaklanan Apple TV,<br />

geçtiğimiz Şubat ayında The Snoopy<br />

Show’un lansmanını yapmakla birlikte,<br />

çeşitli eğitim programları üreten<br />

kuruluş Sesame Workshop ile anlaşma<br />

yaptığını duyurdu.<br />

Çizgi filmler, çocukların gelişimi<br />

üzerinde önemli etkileri olan araçlar.<br />

58 <strong>MediaCat</strong><br />

Ebeveynler<br />

çocuklarına<br />

ortalama<br />

54<br />

dakika çizgi<br />

film izleme<br />

süresi tanıyor.<br />

Zira çocuklar çizgi filmlerdeki kahramanları<br />

model alma yoluyla yeni bilgileri<br />

ve değerleri öğrenmekle kalmıyor,<br />

öğrendiklerini de pekiştiriyor. Peki,<br />

ebeveynler çocuklarının en fazla izledikleri<br />

program olan çizgi filmlerde<br />

neler görmek istiyor, nelerden endişe<br />

duyuyor? Çocuklarının çizgi film izlemeleri<br />

için hangi platformları tercih<br />

ediyorlar? <strong>MediaCat</strong>’in FikriMühim<br />

işbirliğinde Türkiye’de 81 ilde, 800<br />

kullanıcı ile online görüşme tekniği<br />

kullanarak gerçekleştirdiği araştırma,<br />

ebeveynlerin çizgi filmler hakkındaki<br />

düşünceleri ve beklentilerine dair<br />

önemli içgörüler barındırıyor.<br />

EĞİTİCİ Mİ ÖĞRETİCİ Mİ?<br />

Araştırmaya katılan ebeveynlerin yüzde<br />

59’u çizgi filmleri, çocuğunun gelişimine<br />

katkı sağlayacak bir araç olarak<br />

gördüğünü ifade ediyor. Bu oran bir<br />

çocuk sahibi ebeveynlerde yüzde 64’e<br />

yükselirken, iki ve üzeri çocuk sahibi<br />

ebeveynlerde yüzde 50’lere geriliyor.<br />

Buna karşılık tercih edilen çizgi film<br />

türlerinde öğreticiliğe ve bilgilendirmeye<br />

kıyasla hem eğitici hem de eğlendirici<br />

olma faktörünün öne çıktığı<br />

görülüyor. Bu bakış açısını en çok sahiplenen<br />

kitleyi ise üç ve üzeri çocuk<br />

sahibi ebeveynler (yüzde 85) oluşturuyor.<br />

Ebeveynlerin çocuklarının izlemelerini<br />

istedikleri çizgi film türlerindeki<br />

sıralamaya bakacak olursak yüzde 85<br />

ile eğitici-eğlendirici ilk sırada gelirken,<br />

onu yüzde 72 ile eğitici-öğretici,<br />

yüzde 58 ile bilgilendirici, yüzde 40 ile<br />

eğlendirici ve yüzde 23 ile gerçeklik algısı<br />

yüksek içerikler takip ediyor.<br />

DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİNDE<br />

ÇAPRAZ ETKİ<br />

Değer kazanımı, ebeveynler için<br />

önemli. Öyle ki araştırmaya katılan<br />

ebeveynlerin, “Çizgi filmlerin çocuklar<br />

üzerinde ne gibi bir etkisi olmasını<br />

bekliyorsunuz?” sorusuna verdikleri<br />

cevaplar arasında örnek davranış modelleri<br />

sunma, bilgilendirici olma ve<br />

toplumsal, ailevi, bireysel değer kazanımı<br />

ilk üçte yer alıyor. Bununla birlikte<br />

çizgi filmlerin çocuklar üzerinde<br />

olumsuz etkileri olduğunu düşünenler<br />

de yüzde 73 gibi azımsanmayacak bir<br />

oranda. Buradaki endişelerin başında<br />

ise yüzde 74 ile olumsuz yönde davranış<br />

değişikliğini tetikleme gelirken,<br />

onu şiddete yöneltme, korku ve kaygıyı<br />

tetikleme, zaman kaybı takip ediyor.<br />

Araştırmaya katılan ebeveynlerin<br />

yüzde 69’u çocuğunun toplumsal<br />

cinsiyet yargılarından arındırılmış<br />

çizgi filmler izlemesini tercih ettiğini<br />

söylerken, yüzde 48’i yerli çizgi filmlerde<br />

bulunan karakterlerin, toplumsal<br />

cinsiyete ilişkin kalıp yargıların<br />

üretilmesine katkı sağladığını ifade<br />

ediyor. ■


EBEVEYNLERİN DÜŞÜNCELERİ (%)<br />

Çizgi filmlerin çocuğumun gelişimine katkı sağlayacak 59<br />

bir araç olduğunu düşünüyorum.<br />

ÇOCUĞUNUZUN EN ÇOK ETKİLENDİĞİ/SEVDİĞİ<br />

ÇİZGİ FİLM HANGİSİ?<br />

Çizgi filmlerin çocuğum için eğlendirici bir araç olduğunu düşünüyorum. 78<br />

Çocuğumun erken yaşta yabancı dilinin gelişmesi için 69<br />

yabancı dilde çizgi film izlemesi gerektiğini düşünüyorum.<br />

Çocuğumun toplumsal cinsiyet yargılarından arındırılmış çizgi filmler 69<br />

izlemesini tercih ediyorum.<br />

Yerli çizgi filmlerde bulunan karakterlerin, toplumsal cinsiyete ilişkin 48<br />

kalıp yargıların üretilmesine katkı sağladığını düşünüyorum.<br />

%<br />

17 %<br />

16 %<br />

12 %<br />

7 %<br />

6 %<br />

6 %<br />

5 %<br />

5<br />

Rafadan<br />

Tayfa<br />

Kral Şakir<br />

Maşa ile<br />

Koca Ayı<br />

Mucize:<br />

Uğur<br />

Böceği<br />

ile Kara<br />

Kedi<br />

Niloya<br />

Karlar<br />

Ülkesi<br />

Heidi<br />

Pijamaskeliler<br />

*Yüzde 5 ve üzeri gösterilmiştir.<br />

EBEVEYNLERİN KONTROL VE KARAR MEKANİZMASI (%)<br />

18<br />

35<br />

82 65<br />

ÇİZGİ FİLMLERİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDE<br />

NE GİBİ BİR ETKİSİ OLMASINI BEKLİYORSUNUZ? (%)<br />

67<br />

65<br />

63<br />

44<br />

39<br />

29<br />

Çocuğumun evde/dışarıda<br />

benim kontrolümde çizgi film<br />

izlemesine izin veriyorum.<br />

Çocuğumun tek başına<br />

çizgi film izlemesine izin<br />

veriyorum.<br />

Çocuğumun izleyeceği çizgi<br />

filme ben karar veriyorum ya<br />

da eşim karar veriyor.<br />

Çocuğumu çizgi film<br />

seçiminde serbest<br />

bırakıyorum.<br />

58<br />

Örnek davranış modelleri sunma<br />

Bilgilendirme<br />

Değer kazanımı (toplumsal, ailevi,<br />

bireysel vs.)<br />

Sözel dil becerilerini destekleme<br />

Sorgulamaya yönlendirme<br />

Rahatlama<br />

Davranış değişikliğine<br />

yönlendirme<br />

Diğer<br />

1<br />

Çocuklarının güvenli<br />

şekilde çizgi film<br />

izleyebilmesi için bir<br />

platforma üye olan<br />

ebeveynlerin oranı<br />

%61<br />

Araştırma; Türkiye'nin 12 bölgesinde 81<br />

ilde 800 kullanıcıyla 14-17 Eylül <strong>2021</strong><br />

tarihleri arasında online görüşme tekniği<br />

kullanılarak gerçekleştirilmiştir.<br />

ÇOCUĞUNUZUN GÜVENLİ<br />

ÇİZGİ FİLM İZLEYEBİLMESİ<br />

İÇİN ABONE OLDUĞUNUZ<br />

PLATFORM HANGİSİ? (%)<br />

Netflix 73<br />

YouTube Kids 49<br />

TV+ Çocuk 20<br />

Amazon Prime 18<br />

Exxen 9<br />

BluTV Kids 7<br />

Düşyeri TV 7<br />

OkiDoKido7 5<br />

Tivibu 2<br />

Digiturk 2<br />

Diğer 2<br />

Baz: 316 (Çocuklarının güvenli çizgi film<br />

izleyebilmeleri için abone olduğu bir<br />

platforma abone olanlar)<br />

Olumsuz yönde davranış<br />

değişikliğini tetikleme<br />

Şiddete yöneltme<br />

Korku ve kaygıyı tetikleme<br />

Zaman kaybı<br />

Diğer<br />

ÇİZGİ FİLMLERİN ÇOCUKLAR<br />

ÜZERİNDE NE GİBİ OLUMSUZ<br />

ETKİLERİ OLDUĞUNU<br />

DÜŞÜNÜYORSUNUZ? (%)<br />

74<br />

65<br />

57<br />

32<br />

Baz: 615 (Çizgi filmlerin çocuklar üzerinde<br />

olumsuz etkileri olduğunu düşünenler)<br />

5<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 59


21. yüzyılda insan olmak<br />

Geride bıraktığımız 20 yılda, insanlığın ve gezegenin<br />

varlığını sürdürebilmesinin önündeki en büyük riskin bizzat<br />

insan olduğuna kanaat getirdik. Ancak geçtiğimiz yıl öyle<br />

bir ilerlemeye de tanıklık ettik ki, dünya üzerinde kurduğu<br />

hâkimiyetiyle bir çağ başlatacak güce sahip olan insanlık,<br />

yıkıcı etkilere neden olduğu bu gidişatta bir dönüşüm<br />

yaşatabileceğini gösterdi. İnsan olmanın yeniden tartışmaya<br />

açıldığı bir yılın ardından Brand Week Istanbul’da “21. Yüzyılda<br />

İnsan Olmak” temasıyla yeni çağın yeni paradigmalarını<br />

yaratıcı isimlerle keşfe çıkıyoruz.<br />

60 <strong>MediaCat</strong>


Bu yıl 8-12 <strong>Kasım</strong><br />

tarihlerinde “21.<br />

Yüzyılda İnsan<br />

Olmak” temasıyla<br />

gerçekleşecek<br />

Brand Week<br />

Istanbul’da;<br />

ekonomide,<br />

toplumda, sanatta<br />

ve teknolojide<br />

yeni çağın yeni<br />

paradigmalarını<br />

yaratıcı isimlerle<br />

keşfe çıkmaya<br />

hazırlanın.<br />

nsanı dünya<br />

üzerindeki diğer<br />

İ<br />

varlıklarla kıyasladığımızda<br />

tek bir özelliği,<br />

tüm artı değerlerini<br />

geride<br />

bırakmaya yetiyor: Yok ediciliği. Bu<br />

savın ardındaki en güçlü gelişmeyi ise<br />

Avustralya megafaunasında yer alan<br />

canlıların yüzde 85’inin soyunun, insanların<br />

kıtaya ayak basmalarını takiben<br />

yok olması oluşturuyor. Bir grup<br />

araştırmacı her ne kadar bu durumun<br />

iklim değişikliği sebebiyle gerçekleştiğini<br />

öne sürse de insanın büyük<br />

yok oluştaki etkisini hiçbir çalışma<br />

çürütemiyor. İnsanın gezegenimize<br />

uyguladığı baskı son yıllarda öylesine<br />

artmış ki, ilk olarak 1873 yılında dile<br />

getirilen Antroposen terimi, 21’inci<br />

yüzyılın başlarında -insanın küresel<br />

çapta belirleyici gücü olan biyolojik,<br />

kimyasal ve jeolojik bir aktör haline<br />

gelmesiyle birlikte- literatüre kazandırılmış<br />

oldu.<br />

Geride bıraktığımız 20 yılda, insanlığın<br />

ve gezegenin varlığını sürdürebilmesinin<br />

önündeki en büyük<br />

riskin bizzat insan olduğuna kanaat<br />

getirdik. İklim değişikliği, eşitsizlik,<br />

yoksulluk, açlık, su krizi… Ancak<br />

geçtiğimiz yıl öyle bir ilerlemeye de<br />

tanıklık ettik ki, dünya üzerinde kurduğu<br />

hâkimiyetiyle bir çağ başlatacak<br />

güce sahip olan insanlık, yıkıcı<br />

etkilere neden olduğu bu gidişatta bir<br />

dönüşüm yaşatabileceğini gösterdi.<br />

İnsanın dünyaya yaşattığı zararın,<br />

yine insan aklı ve eliyle vücut bulan<br />

teknolojilerle onarılabileceğini gördüğümüz<br />

2020 yılı, bu anlamda gelecek<br />

nesillerin pusulası niteliğinde<br />

bir yıl olarak gelecekte, 21’inci yüzyıl<br />

anlatılarında kendine esaslı bir yer<br />

edindi.<br />

21’inci yüzyılla birlikte gelen teknoloji<br />

merkezli anlatıların ve varoluşsal<br />

risklerin ortasında insan olmaya,<br />

insan kalmaya ya da insanın ötesine<br />

geçmeye dair felsefi sorgulamalarımızın<br />

çoğalması bir yana büyük değişimlerin,<br />

büyük sorgulamaların yaşandığı<br />

2020’yle birlikte dünyanın ve insanın<br />

geleceğine dair de pek çok soru üretildi.<br />

İnsan olmanın yeniden tartışmaya<br />

açıldığı bir yılın ardından Brand Week<br />

Istanbul’da bu yıl, insana ve geleceğe<br />

dair yeni öngörüler masaya yatırılıyor.<br />

HEM SAHNEDE HEM DİJİTALDE<br />

EMEA bölgesinin en büyük marka<br />

ve iş dünyası festivali Brand Week<br />

Istanbul, dokuzuncu yılında bireyin<br />

ve toplumun anlam dünyasına ve<br />

ekonomiye yön veren trendleri hem<br />

sahnede hem de dijitalde izleyiciyle<br />

buluşturuyor.<br />

INSPIRATION HALL<br />

Kültür, toplum, ekonomi ve teknolojiye<br />

dair son trendlere yakın bakış Inspiration<br />

salonunda.<br />

Sanatçılar, aktivistler, bilim insanları,<br />

fütüristler, teknolojiye yön<br />

verenler ve iş dünyasında fark yaratanlar<br />

Inspiration salonunda buluşuyor<br />

ve “güncel insanı” yorumluyor.<br />

İlham almak, yaratıcı dünyanın<br />

temsilcilerinin bakış açılarını tanımak,<br />

marka lansmanlarına katılmak<br />

ve güncel araştırmalardan haberdar<br />

olmak isteyenleri Inspiration salonunda<br />

hızlı ve yoğun bir program bekliyor.<br />

• Türkiye Gündemi<br />

• İletişimin Geleceği ve Yaratıcılık<br />

Trendleri<br />

• Marka Lansmanları<br />

• Güncel Araştırmalar ve İçgörüler<br />

• Kişisel Bakım ve Zihinsel Sağlık<br />

Oturumları<br />

• Etkili Marka Amacı ve Sürdürülebilirlik<br />

• Eğlence ve İlham Seansları<br />

WORLD STAGE<br />

Dünyadaki gelişmeler ulusal kültürleri,<br />

ekonomileri, yaşam tarzlarını ve<br />

herhangi bir iş modelinin evrimini<br />

belirliyor.<br />

Globale yön veren ve uluslararası<br />

bir katılımcı kitlesini hedefleyen tüm<br />

başlıklar World Stage’de.<br />

• Hümanizm & Post-Hümanizm<br />

• Amaç & Yaratıcı Aktivizm<br />

• Yeni Sosyal & Yeni Bireysel<br />

• Sanatsal Düşünce ve Ekonomi<br />

• Data Ekosisteminin Geleceği<br />

• Covid-19 Sonrası Dünya<br />

• Yapay Zekâ Yaratıcılığı<br />

• Tasarım, Doğa ve İnsan İlişkisi<br />

BRANDS&TRENDS<br />

Akademik ve eğitim odaklı beklentileri<br />

olan Brand Week Istanbul izleyicileri<br />

için Brands&Trends doğru adres.<br />

Derinlikli analizlerin, yeni iş modellerinin<br />

ve sektörünüze uygun güncel<br />

öğretilerin yer alacağı program,<br />

iş dünyasının ve akademinin uzman<br />

isimlerini ağırlıyor. Detaylı sunumlar,<br />

atölye çalışmaları, seminerler ve<br />

soru&cevap seanslarıyla katılımcılar<br />

başarılı vaka örneklerini teknik boyutlarıyla<br />

öğrenme fırsatı yakalayacaklar.<br />

• İçerik Üretimi ve Influencer Ekonomisi<br />

• Yeni Teknolojilerin İletişime Etkisi<br />

• Karar Vermenin Anatomisi<br />

• Perakende ve E-Ticaretin Geleceği<br />

• Türkiye’den İnsan ve Marka Manzaraları<br />

• Kadınlara Yönelik İletişim<br />

• Sürdürülebilir Vaka Analizleri<br />

• Popüler Kültürden İzlenimler ■<br />

Brand Week Istanbul <strong>2021</strong><br />

programına buradan<br />

ulaşabilirsiniz:<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 61


KAPAK<br />

İnsan<br />

Yaşamaya<br />

karar<br />

vermek<br />

Modern varoluşçuluğun<br />

kurucusu olarak kabul<br />

edilen Jean Paul<br />

Sartre’a göre, insan<br />

olmanın temelinde<br />

yatan esas düşünce<br />

özgürlüktür. Bugün hâlâ<br />

tartışılan “özgür irade”<br />

kavramını, bireyin<br />

varoluşunun temeline<br />

oturtan Sartre’a göre<br />

insan kendi kararlarını<br />

özgür bir şekilde alan ve<br />

dolayısıyla bu kararların<br />

üzücü ya da mutluluk<br />

verici sonuçlarını da<br />

aynı şekilde kucaklayan<br />

yegâne varlıktır.<br />

Jeff Gomez<br />

Starlight Runner<br />

CEO<br />

KOLEKTİF YOLCULUK<br />

Tüketicilerin kendi seslerini<br />

sosyal medyada duyurmalarıyla<br />

birlikte artık bireyler, içerisinde<br />

kendilerinden bahsetmeyen<br />

anlatıları reddediyorlar. Doğrusal<br />

olmayan, çok platformlu ve içerik<br />

tüketicisinin katılımıyla şekillenen<br />

anlatılar dijital çağda insanlığın<br />

gidişatını doğrudan etkiliyor.<br />

Esasında bunlar, sistemik<br />

olduğu için sorunların tek bir<br />

kişi tarafından çözülemeyeceği<br />

“süper anlatılar”. Sistemi onarmak<br />

için birçok karaktere ve çeşitli<br />

fikirlere ihtiyacımız var. Artık<br />

hikâyelerimizi sosyal platformlarda<br />

paylaşabiliyoruz, bu nedenle<br />

ortak hedef kitlemizi motive etme<br />

ve harekete geçirme potansiyeline<br />

sahibiz.<br />

Bu aynı zamanda markaların<br />

sohbetin parçası olabilmeleri<br />

için bir fırsat. Artık tüketiciye<br />

yalnızca bir üründen bahsetmek<br />

önerilmiyor. Ürününüz sistemin<br />

gelişimine katkıda bulunmalı<br />

ve mutlaka tüketicinizin sizinle<br />

etkileşim kurmasına müsaade<br />

etmelidir. Kolektif Yolculuk<br />

1<br />

2<br />

3<br />

KÜRESEL SAĞLIĞI<br />

TEHDIT EDEN<br />

ILK 3 UNSUR<br />

Hava kirliliği ve iklim<br />

değişikliği<br />

Bulaşıcı olmayan<br />

hastalıklar<br />

Küresel influenza<br />

salgını<br />

Kaynak: World Health Organization 2019<br />

modeli bize bunu nasıl pozitif,<br />

sürdürülebilir ve üretken bir şekilde<br />

işleyebileceğimizi öğretiyor.<br />

Sosyal medya sayesinde artık<br />

tüketici eşi benzeri görülmemiş bir<br />

güce sahip. Eğer onları görmezden<br />

gelirseniz, yüzlerce ya da binlerce<br />

sayıdaki arkadaşlarına ânında<br />

sizden bahsedebilirler. Kötü haber<br />

tez yayılır, dolayısıyla markalar<br />

da mesajlarını ya da ürünlerini<br />

"kurşungeçirmez" hâle getirmeliler.<br />

Neyse ki artık anlatılarımızı<br />

güçlendirmek için didaktik olmayan<br />

ama komünal olan birçok araç var.<br />

Yakın gelecekte şirketlerin markaları<br />

için sanal çevreler yaratması<br />

mümkün olacak. Bu yalnızca yeni<br />

lanse edilen ürünlerin tanıtımı<br />

için değil, aynı zamanda binlerce<br />

tüketiciyle aynı anda etkileşim<br />

için yapılacak. Ünlülerin, müziğin,<br />

soru-cevap oturumlarının, medya<br />

yayınlarının, promosyonların ve<br />

satışın yüksek sosyal ve interaktif<br />

araçlarla gerçekleştirildiği sanal<br />

etkinlikler yaratılacak.<br />

nsanı diğer canlıların ötesinde<br />

bir yerde konumlan-<br />

İ<br />

dıran özgür iradesidir. Hitler<br />

vahşetinin, Nazilerin,<br />

açlığın, sefaletin, yokoluşun, ölümün<br />

orta yerinde Sartre insanlara umut ışığı<br />

olur ve “yaşamaya karar vermeliyiz”<br />

der.<br />

Yüzyıllardır bu coğrafyaların tanık<br />

olduğu savaşlar, ölümler, kıtlıklar, insanlığın<br />

kendi içindeki kavgası bugün<br />

Mavi Gezegen’in sürdürülebilirliğini<br />

tehdit ediyor. 2019’da Dünya Sağlık<br />

Örgütü tarafından yayınlanan insanlığın<br />

varoluşunu tehdit eden ilk 10<br />

madde arasında 3’üncü sırada küresel<br />

salgın geliyordu. Covid-19 pandemisi<br />

insanlık adına yaşam koşullarının<br />

yeniden tanımlanması demek oldu.<br />

Bir yandan da dünya çapında 21’inci<br />

yüzyılın başından bu yana tam anlamıyla<br />

djitalleşme için verilen çabaları<br />

da perçinleyerek dijital dönüşümün<br />

tamamlanmasını hızlandırdı. Pek tabii<br />

bu da beraberinde çeşitli değişiklikleri<br />

getirdi. İnsanların günlük yaşamını dönüştüren<br />

unsurlar bir yana dursun, küresel<br />

vatandaş kavramı tamamen yeni<br />

bir boyuta taşındı. Sınırların kalkması<br />

bir yandan yakınlaşmak mânâsına gelirken<br />

diğer yandan da rekabet unsurunun<br />

artması demek oldu. Dolayısıyla<br />

dünya daha acımasız, daha sert ve daha<br />

keskin bir yöne doğru evrildi.<br />

YENİ NORMALE ADAPTASYON<br />

Tüm bu değişimlere adapte olmayı<br />

kolaylaştırmak için ise hep birlikte bir<br />

şapka taktık ve bu olanlara “yeni normal”<br />

ismini verdik. Yeni normale geçiş<br />

sürecinde bireylerin maruz kaldıkları<br />

zorluklar nedeniyle artık içeriklerde<br />

62 <strong>MediaCat</strong>


Victoria Cook<br />

Mindshare<br />

Global İçgörü Lideri<br />

KÜRESEL FİKİRLER VE KANAATLER<br />

Teknolojiyle birlikte küresel<br />

vatandaş fikri de evrildi. 20 yıl<br />

önce küresel vatandaş sık seyahat<br />

eden, uluslararası basını takip<br />

eden ve/veya doğduğu ülkeden<br />

farklı bir ülkede ikamet eden kişi<br />

olarak tanımlanabilirdi. Sosyal<br />

medya platformlarının gelişiyle<br />

topluluklarımız değişti ve bu<br />

nedenle artık hudutlar etkileşime<br />

gireceğimiz kişi ve şeyler için sınır<br />

teşkil etmiyor. Platformlara küresel<br />

erişim, insanların dünyanın dört<br />

bir yanında kendileriyle aynı bakış<br />

açısına sahip başkalarıyla bağlantı<br />

kurmalarına olanak sağlayan<br />

bu hudutsuz alanları artırıyor,<br />

değişimi tetikliyor ve etrafımızdaki<br />

kurumlardan beklentiyi yükseltiyor.<br />

Evet, hâlâ kendi ülkelerimizin birer<br />

mahsulüyüz fakat fikirlerimiz ve<br />

kanaatlerimiz küresel.<br />

Yeni normal davranışsal<br />

değişimleri endüstrinin de<br />

öngördüğü şekilde hızlandırdı.<br />

2019’un sonunda 2020’de e-ticaret,<br />

streaming platformları ve podcast<br />

evrenindeki dijital davranışların<br />

büyüme göstereceğini öngörmüştük<br />

ve bu öngörü, daha yüksek bir<br />

hızla, gerçek oldu. Aslında, medya<br />

davranışlarındaki tüm değişimler<br />

evde geçirilen zamanın ve kaçma,<br />

iyi haberler alma ihtiyacının<br />

artmasıyla biçimlendi.<br />

Elimizdeki veriler bize tüm<br />

yaş grupları için bazı genelgeçer<br />

kurallar olduğunu gösteriyor:<br />

• Medyanın giderdiği ihtiyaçlar<br />

hâlâ aynı fakat artık işleri daha<br />

dijital yollarla yapıyoruz.<br />

• Gaming ve streaming gibi<br />

eğlenmeyi kolaylaştıran<br />

kanallar yeni dönemin<br />

kazananları.<br />

• Ve bir bakıma en önemlisi de<br />

herkesin daha dijital olduğu.<br />

İletişim ve ürün ihtiyacı<br />

karantinadaki dünyada da<br />

varlığını sürdürdüğünden,<br />

eski nesiller de yeni teknolojiyi<br />

kucakladı.<br />

Örneğin, internetten televizyon/<br />

video izleme pratiği en çok 55 yaş<br />

üstü tarafından gerçekleştiriliyor<br />

hatta gaming de, kuşkusuz daha<br />

alt bir tabanda, artış gösterdi.<br />

E-ticarete yönelim de arttı ama<br />

bunun nedeni genellikle alışveriş<br />

sıklığıyla alakalı. Online alışveriş<br />

yapan insan sayısından ziyade<br />

haftalık alışveriş yapan insan sayısı<br />

arttı ve insanlar artık daha fazla<br />

ürün satın alıyor. Her ne kadar hâlâ<br />

anlatılacak bireysel hikâyeler ve<br />

meseleler olsa da, bu değişiklikler,<br />

insanların ve kültürlerin daha sık bir<br />

araya gelmelerine neden oldu.<br />

daha olumlu, iyiliğin ve güzelliğin ön<br />

planda olduğu ve eğlencenin merkezde<br />

olduğu bir yöne evrilmeye ihtiyaç olduğunu<br />

söyleyen Mindshare Global İçgörü<br />

Lideri Victoria Cook, Brand Week<br />

Istanbul sahnesinde küresel vatandaş<br />

kavramının uğradığı değişimi ele almaya<br />

hazırlanıyor.<br />

Yeni normalde, en önemli unsur<br />

insan oldu. Bireyler artık tükettikleri<br />

herhangi bir içerikte, satın aldıkları<br />

herhangi bir üründe kendilerine hitap<br />

eden öğeler, kendilerinden birer parça<br />

görmeye ihtiyaç duyuyorlar. Bu dönüşüm<br />

de tüm hikâye anlatıcılığını ve<br />

markalar nezdinde içerik pazarlamasının<br />

dinamiklerini yeniden kurguluyor.<br />

Hikâye ve anlatı uzmanlığı konusunda<br />

dünyanın önde gelen isimlerinden,<br />

Halo, Need for Speed gibi oyunların<br />

franchise’ları üzerinde çalışan, büyük<br />

ilgi gören çizgi romanların, animasyonların,<br />

prodüksiyonların ortak yapımcılığını<br />

üstlenen, Coca-Cola Happiness<br />

Factory’nin yaratıcısı ve dünya çapında<br />

daha pek çok başarıya imza atmış olan<br />

Starlight Runner CEO’su Jeff Gomez<br />

Brand Week Istanbul sahnesinde katılımcılarla<br />

buluşacak. Hikâye anlatıcılığının<br />

yeni dinamiklerinden ve “kolektif<br />

yolculuk” kavramından bahsedecek<br />

olan Gomez’e göre kilit nokta, “süper<br />

anlatılar” oluşturmak. ■<br />

Bireyler artık<br />

tükettikleri<br />

herhangi bir<br />

içerikte, satın<br />

aldıkları herhangi<br />

bir üründe<br />

kendilerine hitap<br />

eden öğeler,<br />

kendilerinden birer<br />

parça görmeye<br />

ihtiyaç duyuyorlar.<br />

Prof. Craig Wright<br />

Henry L & Lucy Moses,<br />

Yale Üniversitesi Müzik<br />

Profesörü<br />

İlk başlarda dâhilerin bir anda<br />

“Ah, buldum!” diyebilen, mucizevi<br />

ve istisnai yaratıklar olduğunu<br />

düşünüyordum. Ancak her şey<br />

bu kadar basit değil. Doğal<br />

yetenekler ve IQ bir yere kadar<br />

önemli ama çok çalışmak, tutku,<br />

merak, özgüven, fikirleri birleştirip<br />

yeni öngörüler oluşturabilmek ve<br />

şans gibi özellikler de değerli.<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 63


KAPAK<br />

Ekonomi<br />

Krizler çağı<br />

Savaşlarla geçen 20’nci<br />

yüzyılın ardından 21’inci<br />

yüzyıl literatüre krizler<br />

çağı olarak girdi. Şimdi<br />

bambaşka bir savaşın<br />

içindeyiz: Refah içinde<br />

yaşama mücadelesi.<br />

Bu mücadelenin ise<br />

doğrudan veya dolaylı<br />

olarak ekonomik<br />

kalkınmayla paralel bir<br />

yol izlediği aşikâr.<br />

Gün gelir, insan kaderini<br />

“<br />

avucuna alabilir: Birer uşak<br />

gibi yaşıyorsak, sevgili Brutus,<br />

kabahat yıldızlarımızda<br />

değil, kendimizde” diyor Shakespeare’in<br />

Julius Caesar eserinde Cassius.<br />

Bilinçli veya değil, kurumlar ve değerler<br />

tarafından şekillenen bu düzen,<br />

karşı karşıya olduğumuz tüm sosyal ve<br />

ekonomik dengesizliklerin kaynağını<br />

oluşturuyor. O yüzden belki de en çok<br />

tartışılması, çözümler üretilmesi gereken<br />

konu; gücün nasıl dağıldığı olmalı.<br />

İyi yaşamın anlamının farkına varabilmek<br />

için bireysel anlayışımızın<br />

temelini oluşturan değerler dengesinde<br />

ortak bir payda oluşturmak gerekir.<br />

Burada şu üç anahtar sözcük önemli rol<br />

oynuyor: yetkinlik, eylemlilik hâli ve<br />

değerler. Değerler, iyi yaşamın çerçevesini<br />

oluştururken bu konuda farkındalık<br />

sahibi olabilmenin yolu, yeterli<br />

yetkinliğe erişmekten ve eylem halinde<br />

olmaktan geçiyor. Bu da eşitliği sağlamayı<br />

ve güçlendirmeyi birincil amaç<br />

olarak konumlandırmayı gerektiriyor.<br />

EŞİTLİĞİ GÜÇLENDİRMEK<br />

İkinci Dünya Savaşı’na kadar kalkınma<br />

kavramı büyüme ve ilerlemeyle eşdeğer<br />

görülüyordu. Ancak ülkeler içinde,<br />

Deniz Bağrıaçık<br />

Sosyolog, Yazar ve Sosyal<br />

Girişimci<br />

Madhavi Venkatesan<br />

Northeastern Üniversitesi<br />

Ekonomi Profesörü<br />

Ekonomik eşitlik, bireylerin<br />

hayatta farklı başlangıç<br />

noktalarına sahip olduğunu ve bu<br />

nedenle de bazılarının toplumsal<br />

eşitliği elde edebilmek için ek<br />

kaynaklara ihtiyaç duyabileceğini<br />

savunur.<br />

‘YOKSULLUK STORYTELLING’E<br />

DÖNÜŞMEMELİ’<br />

Gerek 21’inci yüzyılda gerekse<br />

başka bir dönemde, yoksulluğun<br />

tanımı en çetrefilli meselelerden<br />

biri. Konu üstüne çalışanlar bir<br />

türlü birleşemiyor, tek bir ölçüt ve<br />

kavram üzerinde buluşmak da pek<br />

mümkün gibi gözükmüyor. Neden<br />

diye soracak olursanız, dinamik<br />

bir kavramdan bahsediyoruz.<br />

Hem zaman hem coğrafya<br />

açısından, aynı indeks ve soruları<br />

kullanmamıza imkân yok. Fakat<br />

yüzyılımıza baktığımızda, hak<br />

temelli çalışmaların ilerlemesiyle<br />

birlikte yoksulluk indekslerinden<br />

yalnızca “para” temelli bir anlayışın<br />

kabul edilemeyecek olduğunu,<br />

yaşam koşulları, eğitim, sağlık<br />

gibi alanların da işin içine dahil<br />

edildiğine şahit oluyoruz. Nobel<br />

ödüllü ekonomist Amartya Sen’in en<br />

büyük katkılarından biri, yalnızca<br />

“sahip olmak” değil de “var olmak”<br />

hakkının da yoksulluk kriterlerine<br />

yansımasını sağlaması oldu.<br />

Yüzyılımızda kendini gerçekleştirmek,<br />

sesini duyurabilmek, sorunlarını<br />

anlatabilmek de birer kriter.<br />

Kadın yoksulluğu meselesine<br />

gelecek olursak; medyada kadınları<br />

en çok fiziksel şiddet ile ansak da,<br />

kadınların yaşadıkları şiddet de<br />

pek çok anlamda eşitsizliğin son 30 yılda<br />

artması kalkınmanın kapsamında<br />

değişikliğe yol açtı. Yoksulluğun azaltılması,<br />

eğitim seviyesinin artırılması,<br />

teknolojik anlamda ilerleme, beşeri ve<br />

sosyal sermayedeki artışlar da kapsamında<br />

değerlendirilirken “eşitsizliklerin<br />

artmasının kalkınma üzerindeki<br />

negatif etkisiyle sürdürülebilir bir kalkınma<br />

modeline” ihtiyaç doğdu.<br />

Son yıllarda gelir adaletsizliğinde<br />

yaşanan durum en çok araştırılan iktisadî<br />

konulardan biri. Yoksulluk ise<br />

yalnızca gelişmemiş ülkelerin değil,<br />

gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin<br />

de ortak bir sorunu. Yoksulluk seviyeleri<br />

artıyor ve ülkeler arasında ve içinde<br />

çok boyutlu; ekonomik, sembolik<br />

ve hatta kültürel alana da nüfuz<br />

eden, ataerkil sistemin hâkimiyeti<br />

ile orantılı, kadınları yoksullaştıran/<br />

yok sayan bir şiddet var. Daha<br />

az miras hakkına sahip oluşları,<br />

kapitalin emanet edilmeyişi, daha<br />

düşük maaşlı işlerde çalıştırılmaları,<br />

eşit işe eşit ücret alamamaları,<br />

bekar anneliğin güçlüğü onları<br />

daha da kırılgan bir zemine<br />

bırakıyor. Yasalar da genellikle erkek<br />

tarafından yapıldığından, başta<br />

belirttiğimiz gibi, bu nedenle seslerini<br />

duyuramamanın kurumsallaştığını<br />

görüyoruz.<br />

Yoksulluğu azaltmada özel<br />

sektöre tanımlanan alanda;<br />

konunun etraflıca kavranması, bir<br />

pazarlama mantığına, moda deyimi<br />

ile “storytelling”e dönüşmemesi<br />

gerektiğini düşünüyorum. Çalışan<br />

hakları, güvenceleri çok önemli.<br />

Kimler yoksul ve biz, onlara nasıl<br />

hizmet sağlayabiliriz üzerine<br />

düşünmek önemli. Yoksulluğu<br />

azaltmak, ekonomik büyümeyi de<br />

beraberinde getiriyor. Asıl sorumluluk<br />

yine devlette, daha doğrusu gerçek<br />

bir sosyal devlete dönüşmede ve<br />

sistemin bu şekilde değiştirilmesinde<br />

diye düşünüyorum.<br />

eşitsizlik hızlanıyor.<br />

Üstelik önümüzde artık yalnızca<br />

ekonomik anlamda değil, eğitim,<br />

sağlık ve yaşam standartlarını da güçlendirmenin<br />

gerektiği çok boyutlu bir<br />

problem olarak karşımızda yoksulluk.<br />

Hâl böyleyken şu sorulara verilecek yanıtlar,<br />

küresel yoksulluğun getireceği<br />

sorunların çözümünde kritik rol oynuyor:<br />

21’inci yüzyılda yoksulluğu nasıl<br />

tanımlamalı? Orta sınıf bugün ne anlama<br />

geliyor? Sürdürülebilir kalkınmanın<br />

ekonomik boyutunda bizi ne gibi<br />

sorunlar bekliyor? Nasıl bir kalkınma<br />

modeli uygulamalı, eşitsizliği tersine<br />

çevirmek için hangi acil eylem planlarını<br />

devreye almalı? ■<br />

64 <strong>MediaCat</strong>


KAPAK<br />

Açıl Sezen<br />

Bloomberg HT<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

ÇAĞIN DEĞİL, İNSANLIĞIN<br />

SORUNLARI<br />

21’inci yüzyıIda insan olmak zor mu?<br />

Önceki yüzyıllara göre çok daha<br />

kolay. Pollyanna mıyım? Değilim.<br />

Elbette yaşamın güçlükleri var.<br />

Ancak bunlar çağın değil, insanlığın<br />

sorunları. Bardağın boş tarafına<br />

gelince...<br />

Gelir dengesizliği ve<br />

adaletsizliği tarihin belki de hiçbir<br />

döneminde olmadığı kadar çok<br />

açıldı. Varlıklı ve düşük gelirliler<br />

arasındaki makas o kadar çok açıldı<br />

ki, bu sorun kapitalizmin geleceğini<br />

tartışılır hale getirdi. Kapitalizm<br />

aşırı riskin, açgözlülüğün ve sınırsız<br />

düzenlemesizliğin acısını 2008<br />

kriziyle yaşadı. Buna; faizleri<br />

sıfırlayarak, sınırsız kaydi para<br />

yaratıp Merkez Bankalarının<br />

yarattığı para ve likiditeyle tüm<br />

boşlukları doldurarak çözüm<br />

getirildi. Bu, şu demekti; varlığı<br />

olanlar artık maliyetsiz şekilde<br />

diledikleri yüksek getirili varlığa<br />

yatırım yapabilecekti. 2008<br />

sonrası işleyen bu sistem, 2020<br />

salgını sırasında da aynı şekilde<br />

devreye konuldu. Sonuç, dünyadaki<br />

servet büyüklüğü 28 trilyon dolar<br />

büyüyerek 418 trilyon dolara<br />

yükseldi. Yetişkin başına servet<br />

yüzde 6 büyüdü. Bunu doların<br />

değer kazanımından arındırdığımız<br />

zaman dahi çok yüksek bir varlık<br />

büyümesinden söz ediyoruz.<br />

Buna mukabil, ücretli çalışan<br />

kesimin gelirlerinde böyle bir<br />

artış söz konusu olmadı. Bir başka<br />

deyişle yüksek gelirliler artan<br />

faizden, yüksek döviz artışından,<br />

altın fiyatındaki yükselişten,<br />

hisse senetlerindeki olumlu<br />

performanstan nasibini alırken,<br />

orta ve düşük gelirliler bu sürecin<br />

kaybedeni oldu. Ortanca ücret<br />

(yani ülkedeki tüm ücretlerin orta<br />

noktası) asgari ücrete çok yaklaştı.<br />

Aynı Özal zamanında olduğu gibi<br />

orta direk mevhumunun tartışıldığı<br />

hatta yüksek enflasyon nedeniyle<br />

fakirleşmenin öne çıktığı bir<br />

tabloyla karşı karşıyayız.<br />

Sonuç? Fakirleşme. Gelirinden<br />

olma. Orta sınıfın çöküşü.<br />

Şanslıyız... Çünkü imkânımız çok.<br />

Çıkmak isteyenler için çözüm çok.<br />

Şanssızız, çünkü yeni ufukları<br />

tartışacağımız yerde enerjimizi<br />

doğru yerlere yönlendiremiyoruz.<br />

Bizim için en büyük varlık olan<br />

gençler, doğru yetiştiremez ve<br />

doğru alanlara yönlendiremezsek<br />

bizim için bakılması gereken birer<br />

yükümlülük hâlini alıyor. Eğer gelire<br />

ulaşamadan yaşlanacak olurlarsa,<br />

torunlarımızın geleceğini tamamen<br />

karartmış olabiliriz. O yüzden,<br />

şanslı olduğumuz alanlardan<br />

yararlanarak sorunları bir an önce<br />

aşmayı şiar edinmekte yarar var.<br />

Hanehalkı finansal varlıkları<br />

artış oranı<br />

%42<br />

Toplam finansal<br />

değer tahminî<br />

3,3 milyar<br />

TL<br />

Kaynak: Finansal İstikrar Raporu,<br />

Mart <strong>2021</strong><br />

Dr. Faik Uyanık<br />

UNDP Türkiye<br />

İletişim Bölüm Başkanı<br />

‘YENİ BİR KALKINMA GÜNDEMİ<br />

OLUŞTURULMALI’<br />

Günümüzde gelir ve servet<br />

eşitsizliğinin kritik düzeyde<br />

arttığına ve sosyal sınıflar arası<br />

mobilitenin daraldığına tanıklık<br />

ediyoruz. Dünyadaki kaynaklardan<br />

elde edilen gelirler artmasına<br />

rağmen bu gelirler hakkaniyetli<br />

şekilde paylaşılmıyor.<br />

Sürdürülebilir Kalkınma<br />

Amaçları günümüzdeki sorunların<br />

birbiriyle ilişkisini ortaya koyan ve<br />

bu sorunlara bütüncül çözümler<br />

öneren bir gündem. Gelir ve servet<br />

eşitsizliği kavramlarını iklim krizi,<br />

göç, yapısal işsizlik, eğitime<br />

erişimdeki güçlükler ve toplumsal<br />

cinsiyet arasındaki ilişkiyi<br />

kurmadan değerlendirmek mümkün<br />

değil. Sürdürülebilir Kalkınma<br />

Amaçları bize tüm bu sorunlar için<br />

bütüncül bir çözüm öneriyor.<br />

Eşitsizliklerin artmasının<br />

kalkınma üzerindeki negatif etkisi,<br />

sürdürülebilir bir kalkınma modelini<br />

gerekli kılıyor. Sürdürülebilir<br />

kalkınmada her şeyden önce<br />

dayanıklı bir ekonomi hedefleniyor<br />

ve bu sayede potansiyel krizlerden<br />

en az zararla çıkılması öngörülüyor.<br />

Bu sayede kimsenin geride<br />

bırakılmadığı yeni bir kalkınma<br />

modeli ortaya çıkıyor.<br />

Bu modeli hayata geçirmek için<br />

ekonomi politikalarının odağında,<br />

küçük bir grubun toplam servetin<br />

büyük kısmını elde etmesi değil,<br />

kapsayıcı ve dayanıklı bir büyüme<br />

yer almalı. Vergi düzenlemeleri,<br />

sürdürülebilir ekonominin<br />

oluşması için gözden geçirilmeli<br />

ve toplumun en zengin kurum<br />

ve bireylerinden beklenen vergi<br />

oranı, adaletli bir seviyeye çıkmalı.<br />

İstihdamı ve çevreyi korumak için<br />

kamu yatırımları, gerekli yerlerde<br />

inovasyonu da artıracak biçimde<br />

düzenlenip yeni bir kalkınma<br />

gündemi oluşturulmalı.<br />

66 <strong>MediaCat</strong>


KAPAK<br />

Marka/Pazarlama<br />

İnsanlaşan<br />

markalar<br />

Din, etik ve felsefe<br />

disiplinlerinde sıklıkla<br />

tartışılan iyilik kavramı,<br />

bu krizler çağında ne<br />

yazık ki eskisi kadar fazla<br />

zihinlerde beliremiyor.<br />

Gelecek kaygısının bir<br />

hayli yüksek olduğu<br />

bugün, toplumsal<br />

sorunların çözümleri<br />

konusunda oklar<br />

markaları, yaratıcılığın<br />

adaptasyonu içinse<br />

yapay zekâyı gösteriyor.<br />

Anastasia Leng<br />

CreativeX<br />

Kurucu & CEO<br />

YARATICILIĞIN GELECEĞİ, İNSAN<br />

Yaratıcılık çok disiplinli ve daha<br />

kapsayıcı bir yere doğru evriliyor.<br />

Tarihsel olarak sanatçılara ya da<br />

sağ beyinli olanlara atfettiğimiz<br />

yaratıcılığın geleceğinde<br />

mühendislerin, veri bilimcilerin<br />

ve analistlerin katılımında<br />

artış göreceğiz. NFT ve yapay<br />

zekâ destekli sanat, yaratıcılık<br />

süreçlerine önceden atfettiğimiz<br />

rolleri ve sınırları genişletiyor<br />

ve yapay zekâ yeni fikirlerin<br />

gerçekleştirilmesi için yeni alanlar<br />

açıyor.<br />

Yaratıcı süreçte yapay<br />

zekâ kodlarına artan bağımlılık<br />

yalnızca yeni sanatsal ortamların<br />

yaratılmasına değil; aynı zamanda<br />

günlük yaratıcı çalışmaların<br />

istikrarlı otomasyonuna da katkıda<br />

bulunuyor.<br />

1982 yılında kurulan Adobe,<br />

kuruluşundan bu yana dijital<br />

sanatçıların fiili fırçası haline<br />

geldi ancak son 10 yılda<br />

yaratıcıların günlük görevlerini<br />

kolaylaştıran yeni uygulamalar<br />

yavaş yavaş piyasaya sürüldü.<br />

Canva, CreativeX gibi çeşitli<br />

dinamik reklam optimizasyonları<br />

en yetenekli yaratıcı ekiplerin<br />

hayata geçirmek istedikleri fikirler<br />

için yüklerini azaltacak araçlar<br />

sunuyor.<br />

Yaratıcılığın geleceğinde<br />

–şimdiye kadar olduğu gibi– aynı<br />

şey var, insan. Ama teknoloji nasıl<br />

sürekli gelişiyorsa, bizler de birlikte<br />

gelişimimizi sürdürmeliyiz. Bu da<br />

aslında, günlük işlerimiz üzerindeki<br />

kontrolü yeni arkadaşımız<br />

otomasyon yazılımlarına emanet<br />

etmemiz gerektiğini gösteriyor.<br />

Kazanılan zaman, veriler<br />

aracılığıyla yaratıcı ifadeyi anlama<br />

ve ölçme yeteneğimizi geliştirmek<br />

için kullanılmalı, böylelikle daha<br />

akılcı ve daha yaratıcı kararlar<br />

verebiliriz ve bu kararları yazılım<br />

aracılığıyla ölçeklendirebiliriz.<br />

Makineler asla insanlar kadar<br />

yaratıcı olamayacaklar ancak bir<br />

sonraki kreatif kampanyamızın<br />

peşinden koşarken onları<br />

bir düşman olarak değil, bir<br />

arkadaşımız olarak görmemiz şart.<br />

Prof. Dr. Jonah Berger<br />

Tüketici Davranışları ve Sosyal<br />

Etki Uzmanı<br />

Bence değişimin önündeki<br />

bariyerleri küçültmenin püf noktası<br />

önce onları anlamaktır. Tekrar<br />

tekrar karşımıza çıkan beş kilit<br />

bariyer vardır. İster tüketicilerin<br />

düşüncesini değiştirmek isteyen<br />

bir pazarlamacı ister bir kurumu<br />

değiştirmek isteyen bir lider olun,<br />

bunlar aynıdır. Bunlar tepkisellik,<br />

bağlılık, mesafe, belirsizlik ve<br />

tamamlayıcı kanıttır. Bu beş<br />

bariyeri kavradıktan sonra hemen<br />

hemen her şeyi değiştirebiliriz.<br />

ANASTASIA LENG:<br />

‘Günlük işlerimiz<br />

üzerindeki<br />

kontrolü yeni<br />

arkadaşımız<br />

otomasyon<br />

yazılımlarına<br />

emanet<br />

etmeliyiz.’<br />

2<br />

1’inci yüzyılda insan olmak,<br />

tabiri caizse kaosun<br />

hâkim olduğu bu dünyada<br />

bireylerin içindeki iyiliği<br />

korumak için hummalı bir çaba<br />

göstermesi ve belki de çok daha ötesi<br />

demek. Ancak her ne olursa olsun, tanımlara<br />

sığmayacak ölçüde bir çaba ve<br />

mücadele gerektirdiği kuşkusuz. Bugün<br />

bireyler yalnızca finansal sorunlarla<br />

başa çıkmaya çalışmıyor, aynı<br />

zamanda gezegenin sürdürülebilirliği,<br />

su kıtlığı gibi pek çok çevresel probleme<br />

de bireysel ölçüde çözüm getirmek<br />

için efor sarf ediyor. UCLA tarafından<br />

2020’de Çin’de 18 bin çiftle yapılan<br />

bir araştırma, özellikle iklim değişikliğinin<br />

ve partikül kirliliğinin çiftlerin<br />

çocuk sahibi olmak istememeleri üzerinde<br />

yüzde 20 etkisi olduğuna ışık<br />

tutuyor. Aynı araştırma bu yıl aşırı sıcaklıkların<br />

ABD’yi kasıp kavurmasından<br />

sonraki ilk dokuz ayda ABD’deki<br />

doğum sayısında kayda değer ölçüde<br />

bir düşüş yaşandığının da altını çiziyor.<br />

Tüm bu veriler, toplumların ve<br />

bireylerin ciddi ölçüde bir gelecek<br />

kaygısı yaşadığını kanıtlar nitelikte.<br />

Hâl böyle olunca da özellikle sosyal<br />

devlet prensiplerinin uygulamada çok<br />

sınırlı çerçevelerde kaldığı ülkelerde<br />

bireylerin kaygı ölçeği iyiden iyiye tavan<br />

yapıyor. Ve toplumlar tarafından<br />

bazı sorunların çözümleri istemsiz<br />

bir şekilde, toplumun sosyo-ekonomik<br />

gelişiminde büyük pay sahibi olan<br />

markalardan bekleniyor.<br />

Bu yıl Brand Week Istanbul konuşmacılarından,<br />

University of London’dan<br />

akademisyen Olivier Sibai,<br />

markaların toplumların yeni ahlak<br />

elçileri olacağı yönünde detaylı bir<br />

strateji ortaya çıkartıyor ve toplumlardaki<br />

ifade özgürlüğüne yeni sınırlar<br />

68 <strong>MediaCat</strong>


KAPAK<br />

OLIVIER SIBAI:<br />

‘Markaların<br />

insanlaşmasında bir<br />

sonraki adım, ahlaki<br />

bilinçlerinin<br />

gelişmesiyle<br />

toplumun etik<br />

aktörleri<br />

rolünü üstlenmeleri<br />

olacak.’<br />

çizebilmek ve karar vericiler tarafından<br />

uygulamada bireyleri memnun<br />

etmeyen toplumsal problemlere çözüm<br />

getirebilmek için markaları işaret<br />

ediyor. “Bugün gördüğümüz öne çıkan<br />

trendlerden biri, aktivist markaların<br />

katıldıkları tartışmalar yoluyla toplumu<br />

iyi yönde değiştirmeye çalışmaları”<br />

diyen Sibai’nin verdiği örnekler,<br />

üzerine düşünmeye değer. Kendisi,<br />

hijyenik ped markası Nana’nın kadın<br />

cinsel organı tabusunu yıkan feminist<br />

kampanyası “Viva la Vulva” (Çok Yaşa<br />

Vulva); Lush’ın etik olmayan gizli polis<br />

soruşturmalarını ihbar ettiği kampanyası;<br />

Ben & Jerry’s’in ABD hükümeti<br />

tarafından yok edilmeye çalışılan<br />

azınlıklar hakkında sesini yükseltmesi<br />

ya da Starbucks’ın Müslümanlar ve<br />

göçmenler hakkında nefret söyleminde<br />

bulunan Donald Trump’ı kınamasını<br />

bu tartışmaların çeşitli örnekleri<br />

olarak gösteriyor.<br />

Gelecek, her koşulda insanın varoluşu<br />

gereği umut vadediyor ve bizleri<br />

direnmeye, daha fazla mücadele<br />

etmeye bir şekilde teşvik ediyor.<br />

Yalnızca pazarlama perspektifinden<br />

değil, bireyler nezdinde de rekabetin<br />

oldukça katı ve acımasız bir hâl aldığı<br />

günümüz kapitalizminde yapay zekânın<br />

desteğini toplumların yanına almak<br />

bir noktada omuzlara binen yükü<br />

bir nebze de olsun hafifletmek demek.<br />

Yalnızca bireylerin değil aynı zamanda<br />

markaların, pazarlama endüstrisinin<br />

paydaşlarının ve kreatif dünyanın<br />

bileşenlerinin de bu kaos ortamında<br />

basamakları daha sağlam ve hızlı çıkabilmeleri<br />

için yapay zekâ desteğini<br />

arkalarına almaları günümüzün en<br />

büyük gerekliliklerinden biri olarak<br />

karşımıza çıkıyor.<br />

Dinamik reklam optimizasyonu<br />

üzerine faaliyetlerini sürdüren CreativeX<br />

Kurucu ve CEO’su Anastasia<br />

Leng, gelecekte ve bugünde yapay zekâ<br />

destekli otomasyon sistemlerinin gücünden<br />

yararlanmanın kaçınılmaz<br />

bir fırsat ve gerçeklik olduğuna vurgu<br />

yapıyor. Brand Week Istanbul <strong>2021</strong>’de<br />

yapay zekânın kreatif endüstrideki<br />

dönüşümünü ele alacak olan Leng,<br />

özellikle yaratıcılık perspektifinde yapay<br />

zekâ destekli otomasyon sistemlerini<br />

hayatı kolaylaştıracak ana unsur<br />

olarak konumlandırıyor. ■<br />

Olivier Sibai<br />

University of London<br />

Akademisyen<br />

SINIRLARI YENİDEN<br />

TANIMLAYAN MARKALAR<br />

Markalar gün geçtikçe insanlaşıyor.<br />

Pazarlamacılar markalara kişilikler<br />

aşılıyor ve karakterler çiziyor. Sosyal<br />

medya aracılığıyla markalar aynı<br />

zamanda ilintili oldukları konularla<br />

ilgili tüketicileriyle birebir etkileşime<br />

geçiyor, tüketiciler markalarla<br />

ilişkiler kuruyor. Yine de, markaların<br />

sorumluluk bilinci tüketicilerin<br />

belirli ihtiyaçlarını (markalar bize<br />

zaman kazandırmalı, kaliteyi garanti<br />

etmeli, üretkenliği artırmalı, çeşitli<br />

pozitif duygular deneyimlememizi<br />

sağlamalı) karşılamakla sınırlı kalıyor.<br />

Markaların insanlaşmasında<br />

bir sonraki adım, ahlaki bilinçlerinin<br />

gelişmesiyle toplumun etik aktörleri<br />

rolünü üstlenmeleri olacak. Bunu<br />

kabul etmek ise pazarlamacıların<br />

perspektifinden çok büyük bir<br />

değişikliği temsil ediyor. Etik aktörler<br />

olarak markalar sosyal amaç<br />

edinmek zorundalar, aksiyonlarının<br />

sosyal etkilerini kârlılık ve popülerlik<br />

metriklerinden önde tutmalılar.<br />

Tüketicilerin yaklaşık 3’te 2’si<br />

markaların toplumun durumunu<br />

iyileştirmeye yönelik çalışmalarını<br />

bekliyor. Ancak esas sormamız gereken<br />

soru etik marka inşası hakkında değil;<br />

esas soru, bunu nasıl yapacağımız.<br />

Aktivist markaların ifade<br />

özgürlüğü sınırlarını yeniden<br />

tanımlayabilmesi için kullanabileceği<br />

birkaç çeşitli ve aynı zamanda<br />

tartışmalı strateji mevcut:<br />

Ahlaki canavarlar yaratmak<br />

Markalar, iletişimlerinde birbiriyle<br />

çelişen sembolleri bir arada<br />

kullanarak tüketicilerini şaşırtır<br />

ve ifade özgürlüğünün sınırlarını<br />

bulanıklaştırır. Benetton’un bir<br />

AIDS hastasını ve LGBT aktivistini<br />

ölüm döşeğinde İsa Mesih olarak<br />

tasvir eden reklamı bu konuda<br />

ikonik bir örnek teşkil ediyor. Bu<br />

strateji; tabuları yıkmaya, önemli<br />

ancak yanlış konumlandırılan<br />

toplumsal meselelere olan ilgiyi<br />

canlandırmaya yardımcı olur ve<br />

kamusal tartışmalardaki ana değer<br />

unsurlarını gün ışığına çıkarır.<br />

Kuruluşa meydan okumak<br />

Markalar siyasi perspektifte eşit<br />

olmayan iki tarafa karşı çıkar ve<br />

güçlü tarafın söylemlerindeki etiği<br />

vurgular. Nike’ın NFL tarafından<br />

sansürünü takiben Colin<br />

Kaepernick’in başrolde oynadığı<br />

“Her şeyi feda etmen gerekse bile,<br />

bir şeye inan” kampanyası oldukça<br />

ünlü bir örnektir. Bu strateji, kamusal<br />

tartışmalarda zayıflara daha adil<br />

muamele edilmesini teşvik ederek<br />

ifade özgürlüğünün sınırlarını<br />

değiştirir.<br />

Ahlaki örnek teşkil etme<br />

Markalar, kendilerini gelişmiş<br />

ahlaki ilkelere bağlı tutarlar. İlginç<br />

bir örnek, Oatly’nin süt ürünleri<br />

tüketiminin çevre üzerindeki<br />

olumsuz etkisine vurgu yapan, İsveç<br />

Çiftçiler Federasyonu ile büyük<br />

bir yasal savaşın başlatıldığı, “Süt<br />

gibi ama insanlar için üretildi”<br />

sloganlı kampanyasıdır. Bu strateji,<br />

yalnızca küçük bir azınlık tarafından<br />

paylaşılan radikal fikirlere öncülük<br />

etmeye yardımcı olarak ifade<br />

özgürlüğünün sınırlarını yeniden<br />

ortaya koyar.<br />

70 <strong>MediaCat</strong>


<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 71


KÜLTÜR<br />

İnceleme<br />

Neyi neden<br />

istediğini<br />

bilmek<br />

Dünya arzularımızın çevresinde<br />

mi dönüyor? René Girard’a göre<br />

öyle. Peki arzularımız kimlerin<br />

çevresinde dönüyor, evrenimiz<br />

kimlerin etrafında kurulu? Luke<br />

Burgis son kitabı İstemek’te<br />

Girard’ın mimetik arzu kuramını<br />

gündelik hayata ve iş hayatına<br />

uygulayarak bizi yöneten gizli<br />

güçlerin foyasını meydana<br />

çıkarıyor.<br />

u BARIŞ CEZAR<br />

72 <strong>MediaCat</strong><br />

irişimci, eğitimci ve motivasyonel<br />

konuşmacı<br />

G<br />

Luke Burgis, son kitabı İstemek’te<br />

bizleri mimetik<br />

teoriyle tanıştırıyor. 1960 ve 70’lerde<br />

Fransız filozof René Girard tarafından<br />

geliştirilen mimetik teori, insan ilişkilerini<br />

ve kültürünü arzu bağlamında<br />

açıklamayı amaçlıyor. Burgis’in kitabı,<br />

Girard’ın kuramını açıklaması ve pratikleştirerek<br />

bireylere ve liderlere kendi<br />

davranışları ve kariyerleri hakkında<br />

belirli bir kavrayış edinme yolu sunması<br />

açısından okunmaya değer.<br />

“Mimetik” sözcüğü Yunanca taklit<br />

etmek anlamındaki “mimesis” kelimesinden<br />

geliyor. İnsanların doğaları<br />

itibarıyla birer taklit makinesi olduklarını<br />

söylüyor Girard. O olmasa ne<br />

konuşmayı, ne araba kullanmayı ne de<br />

dans etmeyi öğrenebilirdik. Pek tabii,<br />

başka canlılar da taklit edebilir ama<br />

hiçbiri bu konuda insanların eline su<br />

dökemez.<br />

BAŞKASININ OLANI İSTEMEK<br />

Girard’a ve Burgis’e göre, taklit yoluyla<br />

işleyen mimetik teorinin arkasındaki<br />

güç, arzularımız ve özellikle de temel<br />

içgüdüsel ihtiyaçlarımızdır. Hayatlarımızın<br />

her boyutunu biçimlendiren<br />

arzunun kaynağının gözlemlediğimiz<br />

ve çoğu kez farkında olmadan kendimize<br />

model seçtiğimiz başka insanlar<br />

olduğunu iddia ediyor Girard. Başka bir<br />

deyişle, başkalarının sahip olduğu veya<br />

başkalarının istediği şeyleri istiyoruz.<br />

Girard’ın izinden giden Burgis de<br />

her yerde mimetik arzuları görüyor ve<br />

her şeyi bu gözle yorumluyor. Bunlara<br />

kendi girişimcilik maceraları da dahil.<br />

Burgis’in girişimcilik geçmişindeki belirleyici<br />

an, Zappos ve Tony Hsieh’in<br />

Burgis’in şirketini satın almaya karar<br />

vermesi. Gerçi 2008 krizinden sonraki<br />

durgunlukta anlaşma sağlanamıyor<br />

ama Burgis bu işteki başarısızlığını<br />

kendi hayatını ve arzularını gözden geçirmek<br />

için fırsata çeviriyor.<br />

Burgis gibi tüm toplumun işleyişini<br />

mimetik arzunun bir yansıması olarak<br />

görmüyorsanız bile, mimetik arzunun<br />

kararlarınızı ve insanların tüketim<br />

alışkanlıklarını nasıl biçimlendirdiğini<br />

anlamak her zaman işinize yarayacaktır.<br />

Sonuçta istediğiniz şeyleri neden is-


KÜLTÜR<br />

tediğinizi bilmediğinizde, önceliklerinizi<br />

belirlemek ve onlara ulaşmak için<br />

atılacak adımları planlamak zordur.<br />

Öte yandan Burgis’e göre büyük pazarlama<br />

ve halka ilişkiler kampanyalarının<br />

hepsi özünde birer mimetik manipülasyon<br />

harikası. Örneğin, halkla<br />

ilişkilerin babası kabul edilen Edward<br />

Bernays’ın sigarayı kadınlar arasında<br />

yaygınlaştıran “numaraları” artık<br />

sektörün kurucu mitolojilerinden biri.<br />

Burgis’in kitabında ayrıntılı bir şekilde<br />

anlattığı Lucky Strike “özgürlük meşaleleri”<br />

kampanyası mimetik arzunun<br />

mükemmel bir manipülasyonu.<br />

Facebook ve Twitter da mimetik<br />

arzunun etkisinin başrolde olduğu sahneler.<br />

“Sosyal medyanın asıl motoru<br />

mimetik arzudur” diyor Burgis. “Sosyal<br />

medya, sosyal aracılıktır.” Burgis’e<br />

göre sosyal medyadaki arkadaşlarımız<br />

sevdikleri dizileri paylaştıklarında,<br />

tükettiğimiz sadece medya değil aynı<br />

zamanda arzudur.<br />

Burgis’e göre, aşırı bireyselleşmiş<br />

bir çağda yaşadığımız için, doğamız<br />

gereği ne kadar mimetik olduğumuzun<br />

farkında değiliz. Modellerimizin çoğu<br />

ya bizden gizli ya da göremeyeceğimiz<br />

kadar bize yakınlar. Girard’ın başarısı<br />

bu modellerin foyasını meydana çıkarmasından<br />

kaynaklanıyor. Tarihe<br />

dönüp bakarken, mimetik arzunun<br />

nasıl kültürümüzü biçimlendirdiğini,<br />

medeniyetlerin yükseliş ve düşüşlerini<br />

açıkladığını gösteriyor.<br />

MİMETİK KRİZ<br />

Herkesin herkesi taklit ettiği ve herkese<br />

tepki verdiği bir ortamda, gerçek<br />

modellerin kimler olduğunu anlamak<br />

bile çok zorlaşıyor. Herkes herkesin<br />

modeli, herkes herkesin rakibi bu dünyada.<br />

Girard buna “mimetik kriz” adını<br />

veriyor. En sonunda olay sarpa sarıyor<br />

ve herkesin herkesle savaşmasıyla sonuçlanıyor.<br />

Girard’a göre tarih boyunca toplumlar<br />

bu krizi aşmak için çok çirkin<br />

ama bir o kadar da etkili bir mekanizma<br />

geliştirdiler: Günah keçisi.<br />

Kriz hâlindeki gruplar sapkınlara<br />

ve yabancılara karşı aşırı duyarlı bir<br />

hâle gelirler. Toplum çevresine bakınır<br />

ve biraz farklı, biraz yabancı, biraz düşkün,<br />

dışlanmış birini bulur. Bu seçilen<br />

t<br />

Burgis gibi<br />

tüm toplumun<br />

işleyişini mimetik<br />

arzunun bir<br />

yansıması olarak<br />

görmüyorsanız<br />

bile, mimetik<br />

arzunun<br />

kararlarınızı ve<br />

insanların tüketim<br />

alışkanlıklarını<br />

nasıl<br />

biçimlendirdiğini<br />

anlamak her<br />

zaman işinize<br />

yarayacaktır.<br />

Mimetik arzu teorisini geliştiren<br />

René Girard (1923-2015) Paris’te<br />

2007’de düzenlenen “Savaşın ve<br />

terörizmin sonu” kolokyumunda.<br />

kişi mevcut krizin bir parçası olmadığı<br />

gibi rasgele seçilmiş, sadece yanlış yerde<br />

yanlış zamanda bulunmuş biri bile<br />

olabilir.<br />

Girard’a göre bu kolektif suçu birine<br />

yükleme ve sonra onu kurban etme<br />

süreci insanlık tarihi kadar eski. Günümüzde<br />

artık gerçek kurban etme ayinleri<br />

sosyal medya linci biçimine bürünüyor<br />

sadece.<br />

MİMETİĞİN POZİTİF GÜCÜ<br />

Burgis kitabın son kısımlarında mimetik<br />

arzunun pozitif yönüne odaklanıyor.<br />

Ona göre arzular son derece pozitif<br />

şekillerde de mimetik olabilir. Mesela<br />

kahramanlık da mimetiktir. Bir itfaiyeci<br />

yanan bir binaya girdiğinde, birimiz<br />

yere düşen bir çocuğa el uzattığımızda<br />

ikinci, üçüncü kişilerin de peşlerinden<br />

gelmeleri, yere düşene yardım etmeleri<br />

kolaylaşır. Mimetik teoriyi kendimizi<br />

özgürleştirmek için de kullanabiliriz.<br />

Spor ve sağlıklı yaşam gibi konularda<br />

da kendimiz için olumlu sonuçları<br />

olacak pozitif arzu döngüleri başlatabiliriz.<br />

Disiplinli bir arkadaşımızla spora<br />

gideriz; spora yetecek enerjimiz olması<br />

için daha sağlıklı yemekler yeriz; sabah<br />

iyi kahvaltı edebilmek için daha erken<br />

kalkmaya başlarız; bu yüzden akşam<br />

daha erken yatmaya başlarız… Bu döngü<br />

kendimize model aldığımız arkadaşımız<br />

gibi daha disiplinli olmamızla<br />

sonuçlanır.<br />

Luke Burgis<br />

Fourth Wall Ventures<br />

Kurucusu & Yazar<br />

En büyük arzunuzun peşinden<br />

gidin. Onu bulduğunuzda, daha<br />

önemsiz arzularınızı en büyük<br />

arzunuza ulaşmanıza yardımcı<br />

olacak şekilde dönüştürün.<br />

‘EN BÜYÜK ARZUNUZUN<br />

PEŞİNDEN GİDİN’<br />

Neticede Burgis’in iletmek istediği<br />

mesaj şu: “Mimetik arzu kendisini bir<br />

şeye ya da birine duyulan sürekli özlem<br />

olarak gösterir (…) İnsanlar kendilerine<br />

modeller seçer çünkü aradıkları şeye<br />

açılan kapıların anahtarlarının modellerde<br />

olduğuna inanırlar. Ancak, görmüş<br />

olduğumuz gibi, bu (…) sonu olmayan<br />

bir oyundur. Gömlek değiştirir gibi<br />

model değiştiririz. Kazanmak, modelin<br />

istememizi sağladığı şeye sahip olmak,<br />

bizi en baştan yanlış model seçmiş olduğumuza<br />

inandırır. Böylece yeni bir<br />

model arayışına girişiriz.”<br />

“En büyük arzunuzun peşinden gidin.<br />

Onu bulduğunuzda, daha önemsiz<br />

arzularınızı en büyük arzunuza ulaşmanıza<br />

yardımcı olacak şekilde dönüştürün”<br />

diyor Burgis. “En büyük arzunuzun<br />

peşinden gitmeniz modellerin<br />

peşine düşmeniz demektir. Modeller<br />

olmadan arzulara erişemeyiz.”<br />

Dolayısıyla önemli olan kendimize<br />

bilinçli bir şekilde doğru modelleri<br />

seçmek Burgis’e göre. Şöyle diyor yazar:<br />

“Pozitif arzu döngüsünün işe yaramasının<br />

nedeni, taklit edilen tek şeyin, kişinin<br />

yeteneği olmasıdır. Tüm başarılı<br />

evliliklerin, dostlukların ve hayır işlerinin<br />

ardında mimetik arzunun pozitif<br />

gücü yatar.”<br />

“Sonuçta istemek sevmek anlamına<br />

gelir… ki bu da mimetiktir.” ■<br />

74 <strong>MediaCat</strong>


ADVERTORIAL<br />

Çalışanların<br />

mutluluğu<br />

ön planda<br />

İlke Şentürk Öksüz<br />

YEMEKSEPETI<br />

İNSAN KAYNAKLARI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI<br />

Yemeksepeti/Delivery Hero<br />

Global Teknoloji ve İnovasyon<br />

Merkezi Türkiye ekonomisi ve<br />

yazılım sektörünün geleceği<br />

adına ne ifade ediyor?<br />

Yemeksepeti kurulduğu günden bu yana<br />

en son teknolojileri takip eden ve bu teknolojileri<br />

yapısına hızla entegre eden<br />

güçlü bir platform olarak ülke ekonomisine<br />

ve istihdama önemli katkılar sağlıyor.<br />

20 yıllık tecrübemizle Delivery Hero’ya<br />

dahil olduğumuzdan bu yana grup<br />

içerisinde de birçok önemli rol üstlendik,<br />

Joker uygulamamız gibi lokal yazılımları<br />

diğer ülke operasyonlarına ihraç ettik.<br />

Şimdi de Global Teknoloji ve İnovasyon<br />

Merkezi’mizde geliştirilen yazılımlar<br />

ve teknoloji altyapımızla Delivery Hero’nun<br />

faaliyet gösterdiği 40 farklı ülkenin<br />

operasyonlarını destekleyeceğiz.<br />

Almanya’dan Japonya’ya kadar milyonlarca<br />

insanın kullandığı ürünlerde<br />

Türkiye’deki mühendislerin emeğinin<br />

bulunacak olması bize gurur veriyor.<br />

TÜBİSAD raporuna göre bilgi teknolojileri<br />

ihracatında yazılımın payı yüzde<br />

35 ve bu oran her yıl artarak büyümeye<br />

devam ediyor. Yemeksepeti olarak kuracağımız<br />

Global Teknoloji ve İnovasyon<br />

Merkezi’yle özellikle yazılım sektöründe<br />

istihdam oluşturarak tersine<br />

beyin göçü sağlayacağımıza ve kariyer<br />

seçimlerinde yeteneklere önemli bir<br />

fırsat sunacağımıza inanıyoruz.<br />

B<br />

Global Teknoloji<br />

ve İnovasyon<br />

Merkezi’yle 40<br />

farklı ülkenin<br />

operasyonlarını<br />

beslemeye<br />

hazırlanan<br />

Yemeksepeti’nin<br />

bu yeni girişimini<br />

İlke Şentürk<br />

Öksüz’den<br />

dinliyoruz.<br />

Merkezde kaç kişilik bir istihdam<br />

hedefliyorsunuz; adaylar<br />

işe alım sürecinde hangi adımlardan<br />

geçecekler?<br />

Global Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’mizde<br />

ilk yıl itibarıyla bin kişilik<br />

bir istihdam sağlamayı hedefliyoruz.<br />

Ancak yazılımcı ve teknik uzman işe<br />

alımlarıyla bu sayıyı çok kısa bir süre<br />

içerisinde 4 bine çıkarmayı planlıyoruz.<br />

İhtiyaçlarımız doğrultusunda sorumluluğumuz<br />

arttıkça, bu sayıyı da<br />

artırmak konusunda esnek bir yaklaşım<br />

benimsiyoruz.<br />

İşe alım süreçlerimizi online yürütüyoruz.<br />

Önce telefon mülakatı<br />

gerçekleştiriyor, olumlu bulduğumuz<br />

adaylarla online ortamda yüz yüze<br />

görüşüyoruz. Adayların tecrübelerini<br />

detaylı olarak öğrendikten sonra<br />

başvurdukları pozisyona uygunluklarını<br />

değerlendiriyoruz. İlk görüşmeler<br />

sonrasında ise adaylarımızdan<br />

başvurdukları pozisyona özel olacak<br />

şekilde vaka çalışması veya teknik<br />

sınavlar yapmalarını istiyoruz. Bu<br />

süreci olumlu tamamlayan adaylar<br />

pozisyonun bağlı olacağı yöneticiyle<br />

görüşüyor. Final aşaması olarak ise<br />

her departmanın direktörüyle görüşmeler<br />

gerçekleşiyor. Bu süreçte<br />

ise olumlu ya da olumsuz geçen tüm<br />

görüşme sonuçlarını adaylarımıza<br />

iletiyoruz.<br />

Yemeksepeti/Delivery Hero<br />

Global Teknoloji ve İnovasyon<br />

Merkezi çalışanlarına ne gibi<br />

fırsatlar sunuyor?<br />

İnovatif kurum kültürümüz tüm birimlerimizde<br />

olduğu gibi insan kaynakları<br />

anlayışımıza da yansıyor. Çalışanlarımızın<br />

mutluluğunu ön planda tutuyor<br />

ve bunun için uygulamalar geliştiriyoruz.<br />

Amacımız herkesin çalışmak istediği<br />

bir şirket olmak; Yemeksepeti’nde<br />

tüm çalışma arkadaşlarımızın çalışan<br />

deneyimlerini en üst seviyede tutmak<br />

bizim en büyük önceliğimiz. Global<br />

Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’mizde<br />

de bu anlayışımızı sürdürüyoruz.<br />

Merkezimizde çalışanlar, global iş<br />

süreçlerinin parçası olacak ve çalışmaları<br />

40 ülkede anlam kazanıp değer yaratacak.<br />

Birçok ülkeden meslektaşlarıyla<br />

bağ kurma, bilgi ve fikir alışverişinde<br />

bulunma şansı yakalayacaklar. Bunun<br />

çalışanlar için çok önemli bir fırsat olduğuna,<br />

bu sayede kendilerini geliştirme<br />

fırsatı bulacaklarına inanıyoruz.<br />

Ayrıca, çalışma arkadaşlarımıza sunduğumuz<br />

geniş çaplı mesleki eğitimlerle<br />

yeni yazılım dillerini öğrenmelerine<br />

imkân tanırken, yabancı dil bilgilerini<br />

geliştirerek yeni yetkinlikler kazanmalarını<br />

sağlayacağız. Ek olarak uzaktan<br />

çalışma prensibini benimseyerek, çalışma<br />

arkadaşlarımızın istedikleri lokasyondan<br />

çalışmalarını destekleyeceğiz. ■<br />

76 <strong>MediaCat</strong>


David Courtier-Dutton<br />

SoundOut, Kurucu ve CEO<br />

Prof. Daniel Mullensiefen<br />

Goldsmiths, University of London, Psikoloji Profesörü<br />

Ece<br />

Temelkuran<br />

Gazeteci & Yazar<br />

Prof. Olivier<br />

Sibai<br />

Birkbeck, University of London,<br />

Tüketici Davranışları Profesörü<br />

Bernard Marr<br />

Fütürist, Influencer ve Düşünce Lideri<br />

Victoria Cook<br />

Mindshare, Global İçgörü Lideri<br />

Lizzie O’Shea<br />

Digital Rights Watch Kurucusu, Avukat ve Yazar<br />

Marka kimliği, insana ulaşabilmek ve<br />

yeni iş modelleri...<br />

Brand Week Istanbul’da, müziğin ve sesin davranışsal ekonomide ve markalaşmadaki yerinden dijital gizlilik ve<br />

dijital kimliğe, toplumsal dönüşümlerin medya ve tüketimdeki yansımalarından yeni çağda arkadaşlıklarla<br />

dünyayı değiştirebilmenin imkânına, markaların cesur ifade biçimlerinden iş modellerinin geleceğine kadar<br />

birçok konuyu derinlemesine analizler ve vaka örnekleri ile masaya yatıracağız.<br />

8-12<br />

<strong>Kasım</strong><br />

<strong>2021</strong><br />

H i BR iT<br />

Ayrıntılı bilgi ve<br />

kayıt için:<br />

brandweekistanbul.com<br />

contact@kapital.com.tr<br />

/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />

Kurumsal Sponsorlar


MARKETING<br />

21. yüzyıl<br />

ve ütopya<br />

İHSAN ÖZÇITAK<br />

Deeper / Yönetici Ortak<br />

Yüksek teknoloji<br />

yüksek eşitsizlikle<br />

beraber devasa<br />

gözetleme<br />

toplumları, her<br />

şeyin bir gösteriye<br />

dönüştüğü<br />

devasa bir Roma<br />

arenası veya<br />

çöken uygarlığın<br />

ardından vahşi<br />

bir karanlık çağ.<br />

Peki bizlere<br />

umut verecek,<br />

inandıracak<br />

ve etrafında<br />

kenetlendirecek<br />

bir ütopya anlatısı<br />

var mı?<br />

2<br />

0’nci yüzyılın sonlarında<br />

iki kutuplu dünya düzeni<br />

bittiğinde liberal aydınlar<br />

tarihin sonunu, liberal<br />

düzenin mutlak galibiyetini müjdeliyordu.<br />

Ancak kutlamalar pek uzun<br />

sürmedi, bugün tarihin, sonlanmanın<br />

aksine, bir anda hızlanan nehirler gibi<br />

girdaplar yaratıp bizleri önüne katarak<br />

sürüklediği belirsiz bir dönemdeyiz<br />

sanırım. İnsani gelişim adına en iyiden<br />

en kötüye farklı senaryoları aynı<br />

anda öngörebildiğimiz bir türbülans<br />

halindeyiz. Bunu mümkün kılanın insanların<br />

birbirleriyle temas, iletişim<br />

biçiminin kökünden değişmesiyle ortaya<br />

çıkan yeni ağ yapısı olduğunu düşünüyorum.<br />

“Tüfek, Mikrop ve Data”<br />

yazımda biraz ele almaya çalışmıştım.<br />

Madem yarını hayal etmeye çalışıyoruz,<br />

düzenli okuyuculara şaşırtıcı gelmeyecek<br />

şekilde bilim kurgudan destek<br />

alalım isterim.<br />

ZAMANIN RUHUNA DAİR İPUÇLARI<br />

Bilim kurgu romanlarının, yazarlarının<br />

geleceği şekillendirme gücü vardır.<br />

Bugün hayatımızda olan birçok<br />

teknoloji ve politik, sosyolojik durum<br />

önce kitap sayfalarında ortaya çıkmıştır.<br />

Aya seyahatten internete, yapay<br />

zekâya ve doğuracağı etik problemlere<br />

varıncaya kadar... Bu mânâda bilim<br />

kurgu romanlarının dönemsel analizi<br />

kabaca zamanın ruhuna dair bir ipucu<br />

da taşıyor: Birinci kuşak diyebileceğimiz<br />

Isaac Asimov, Arthur C. Clarke gibi<br />

yazarların döneminde yani 1950’lerde<br />

bilimsel gelişmişlikle insani gelişmişliğin<br />

paralel olduğu bir gelecek hayali<br />

olduğunu görürüz. Yüksek teknolojinin<br />

insan hayatını zenginleştirdiği,<br />

uzaya açıldığımız mutlu bir teknokrat<br />

ütopya. Sosyolojik açıdan ise var olan<br />

yapının (kadın erkek ilişkileri, adalet<br />

ve özgürlük anlayışı, sınıflı yapı…) binlerce<br />

yıl aynı kalacağına dair bir muhafazakârlık.<br />

1968 dönemiyle birlikte çatırdayan<br />

bu bakış açısı gelecek hayallerinin de<br />

çeşitlendiği bir dönemin önünü açtı.<br />

Ursula K. Le Guin gibi yazarlar var olan<br />

ilişki biçimlerinin ters yüz edildiği,<br />

yok sayıldığı alternatif evrenler hayal<br />

ettiler. Önlerine konulan dünyadan<br />

memnun olmayan gençler hem sanatta<br />

hem sokakta alternatifleri yaratmaya<br />

çalışıyorlardı.<br />

1980’lere geldiğimizde ise bugün de<br />

hâkim perspektif olan Cyberpunk’ın<br />

ortaya çıktığını görüyoruz. 1982’de<br />

Philip K. Dick’in romanından uyarlanan<br />

“Blade Runner” ve William Gibson’nun<br />

ileride Matrix’e ilham verecek<br />

“Neuromancer” kitabı teknolojik gelişim<br />

ile insani gelişimin paralel olmasının<br />

aksine ters korele olduğu, yüksek<br />

teknoloji ile yüksek eşitsizliğin, adaletsizliğin<br />

el ele ilerlediği vahşi bir gelecek<br />

öngördüler.<br />

DAHA İYİ, DAHA ADİL, DAHA<br />

GÜVENLİ…<br />

Bugün streaming platformlarında ve<br />

sinemalarda en popüler olan distopyalara<br />

baktığınızda bu öngörülerin<br />

de ötesinde bir karanlık olduğunu göreceksiniz.<br />

Yüksek teknoloji yüksek<br />

eşitsizlikle beraber devasa gözetleme<br />

toplumları, her şeyin bir gösteriye dönüştüğü<br />

devasa bir Roma arenası veya<br />

çöken uygarlığın ardından vahşi bir karanlık<br />

çağ. Peki bizlere umut verecek,<br />

inandıracak ve etrafında kenetlendirecek<br />

bir ütopya anlatısı var mı? Pek yok.<br />

“Algoritmalar Adil Toplum Düşler<br />

mi?” başlığında iki yazıyla tartışmaya<br />

çalışmıştım: İçine kapalı, kendi gerçekliğini<br />

üreten anlam dünyalarında yaşıyoruz<br />

ve sosyal medya ve algoritmalar<br />

bu eğilimlerimizi daha görünür hâle<br />

getiriyor ve habisleştiriyor. Daha çok<br />

sayıda insanı daha iyi, daha adil, daha<br />

zengin, daha güvenli bir gelecek hayaliyle<br />

bir araya getirecek ütopyalara,<br />

yeni arayışlara ihtiyacımız var.<br />

21’inci yüzyılda hem dünyada hem<br />

bizde, 250 yıl sonra hâlâ “Özgürlük,<br />

Eşitlik, Kardeşlik” arayışında ortak<br />

daha iyinin peşinde ütopyalara, örgütlenmelere,<br />

işbirliklerine ihtiyaç var.<br />

Mümkün mü? “Dedim, olabilir.” ■<br />

78 <strong>MediaCat</strong>


MARKETING<br />

Normalleştiremediklerimiz: Regl<br />

<strong>MediaCat</strong> olarak regl tabularının gölgesinden ne<br />

denli soyutlanabildiğimizi, hijyenik kadın ürünleri<br />

kullanımındaki tercihlerimizi, çalışma alanlarının<br />

regl konusundaki politikalarını ve yakın çevremizi<br />

bu tabuların neresinde gördüğümüzü merak ettik.<br />

FikriMühim’le yaptığımız araştırma işte bu sorulara<br />

cevap buluyor.<br />

u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />

HIJYENIK PED<br />

DENDIĞINDE AKLA GELEN<br />

MARKALAR (%)<br />

47<br />

15<br />

54<br />

Orkid Kotex Molped Sleepy<br />

88<br />

Baz (Kadınlar): 1200<br />

Not: Yüzde 15 ve üzeri gösterilmiştir.<br />

ürkiye’de tabuların geçit<br />

T<br />

vermediği alanlardan biri<br />

regl. Bazı veriler, regl hakkında<br />

konuşmaya dahi tahammülümüzün<br />

olmadığını gösteriyor.<br />

Kırmızı çizgilerin hüküm sürdüğü<br />

bu alanda değişim yaratmak isteyen<br />

örneklere de rastlıyoruz. Orkid’in yıllardır<br />

sürdürdüğü Okula Devam projesi,<br />

Molped’in Dünya Tek Biz İkimiz<br />

kanalında alan açtığı regl sohbetleri,<br />

Kotex’in regl klişelerine ve önyargılarına<br />

meydan okuyan İsterse Yapar Hareketi<br />

bazı örnekler. Globalde ise işi bir<br />

adım ileriye götüren çarpıcı örnekleri<br />

hatırlayanlarınız olacaktır.<br />

Vulvalara ithafen üç dakikalık<br />

marş hazırlayarak dikkatleri üzerine<br />

çeken İsveçli hijyenik ped markası<br />

Libresse’nin de üzerine çıkan başka bir<br />

örnek 2019’da hayata geçen The Tampon<br />

Book projesiydi. Almanya menşeli<br />

organik kadın ürünleri markası The<br />

Female Company, Almanya’da ped,<br />

tampon ve benzeri hijyen ürünlerinin<br />

“lüks ürünler” kategorisi altında<br />

yüzde 19 vergiye tabi olmasına, Grand<br />

Prix ödüllü The Tampon Book projesiyle<br />

meydan okumuştu. İçi organik<br />

tamponlarla ve regl tabularına dair illüstrasyonlarla<br />

dolu olan The Tampon<br />

Book, kitapların tabi olduğu düşük vergi<br />

yasasından faydalanarak, yüzde 7’lik<br />

vergiyle satışa sunulmuş ve konunun<br />

meclise taşınarak, vergilendirmesinin<br />

yüzde 7’ye indirilmesini sağlamıştı.<br />

HİJYENİK PEDDEN<br />

VAZGEÇMİYORUZ<br />

<strong>MediaCat</strong> olarak regl tabularının<br />

gölgesinden ne denli soyutlanabildiğimizi,<br />

hijyenik kadın ürünleri kullanımındaki<br />

tercihlerimizi, çalışma<br />

alanlarının regl konusundaki politikalarını<br />

ve yakın çevremizi bu tabuların<br />

neresinde gördüğümüzü merak ettik.<br />

FikriMühim tarafından Türkiye’nin<br />

12 bölgesinde ve 81 ilinde, yüzde 67’si<br />

kadın ve yüzde 33’ü erkek bin 800 kullanıcı<br />

ile yapılan araştırma, işte bu sorulara<br />

ışık tutuyor. 13-20 Eylül <strong>2021</strong><br />

tarihleri arasında online görüşme<br />

tekniği kullanılarak gerçekleştirilen<br />

araştırmaya katılan kadınların tamamı<br />

regl döneminde daha önce hijyenik<br />

ped kullandığını ifade ederken; yüzde<br />

36’sı tampon ve yüzde 5’i ise regl kabı<br />

kullandığını belirtiyor. Kullanıma en<br />

yatkın olunan ürünlerde ise sıralama<br />

hijyenik ped (yüzde 99), tampon (yüzde<br />

38) ve regl kabı (yüzde 12) şeklinde<br />

ilerliyor.<br />

Kadınların hijyenik ped alışverişinde<br />

en fazla tercih ettikleri satış ka-<br />

nallarının başında süpermarket/market<br />

(yüzde 95) geliyor. Onu yüzde 68<br />

ile kozmetik marketler takip ederken,<br />

online sipariş yüzde 45’lik pay alıyor.<br />

Eczanelerden alışveriş yapanlar yüzde<br />

17 ve bakkalları tercih edenler ise yüzde<br />

12’lik bir kısmı oluşturuyor.<br />

GÜVEN ARAYIŞI<br />

Kadınların hijyenik ped tercihini etkileyen<br />

faktörlerin başında sızdırma konusunda<br />

güven vermesi (yüzde 89) ve<br />

tahriş etmemesi (yüzde 89) var. Liste-<br />

Almanya menşeli organik kadın ürünleri<br />

markası The Female Company, Almanya’da<br />

ped, tampon ve benzeri hijyen ürünlerinin<br />

“lüks ürünler” kategorisi altında yüzde 19<br />

vergiye tabi olmasına, Grand Prix ödüllü<br />

The Tampon Book projesiyle meydan<br />

okumuştu.<br />

80 <strong>MediaCat</strong>


Baz (Kadınlar): 1200<br />

AKLA ILK GELEN HIJYENIK PED REKLAMLARI<br />

%<br />

72 %<br />

15 %<br />

12 %<br />

1<br />

ÇALIŞMA HAYATINDA REGL (%)<br />

Aşağıdaki ifadelerden hangisi regl olduğunuzda çalıştığınız<br />

kurumda yaşadıklarınızı tanımlar?<br />

Ofiste regl hakkındaki hiçbir konuda rahatsız olmuyorum. 47<br />

Ofiste elimde ped taşımaya çekiniyorum. 36<br />

Ofiste regl ağrım olduğunda belli etmemeye çalışıyorum. 35<br />

Regl dönemimde ofiste bir arkadaşımdan ped istemeye çekiniyorum. 8<br />

nin devamı ise pamuklu olması (yüzde<br />

69), antibakteriyel olması (yüzde 65),<br />

hesaplı olması (yüzde 52), kokusuz olması<br />

(yüzde 48), organik olması (yüzde<br />

43), paraben içermemesi (yüzde 42),<br />

ürünün içeriği (yüzde 42), sürdürülebilir<br />

ürün olması (yüzde 30), kokulu<br />

olması (yüzde 15), arkadaş tavsiyesi<br />

(yüzde 10) ve diğer sebepler (yüzde 1)<br />

şeklinde ilerliyor. Buna göre hijyenik<br />

ped iletişimlerinin temel taşının “sızdırmama”<br />

mesajı üzerine kurulmuş<br />

olması sürpriz değil. Ancak ürün içeriğini<br />

ön plana çıkaran niteliklere dönük<br />

beklentilerin yükselişi de, markaların<br />

iletişimlerinde göz ardı etmemeleri gereken<br />

bir etken.<br />

ÖNCE DOKTORLAR<br />

SONRA ARKADAŞLAR<br />

Algıların ve davranış biçimlerinin değerlendirildiği<br />

bölüme gelindiğinde,<br />

kadınların regl konusundaki soruları<br />

için yardım istedikleri kişi/kurumların<br />

başında doktorların (yüzde 77)<br />

geldiği görülüyor. Ancak hemen ikinci<br />

sırada yüzde 43 ile arkadaşlar var, ki<br />

bu da konu hakkında doğru bilinçlenmenin<br />

ne denli kritik olduğunu gösteriyor.<br />

Kadınların yüzde 34’ü kadınlara<br />

özel sosyal ağlardan, yüzde 30’u kadınlara<br />

özel mobil uygulamalardan, yüzde<br />

18’i ise büyüklerinden yardım aldığını<br />

belirtiyor.<br />

Araştırma sürpriz olmayan bir<br />

r<br />

Kadınların regl<br />

konusundaki<br />

soruları için<br />

yardım istedikleri<br />

kişi/kurumların<br />

başında doktorlar<br />

(yüzde 77) var.<br />

biçimde, şirketlerin regl izni politikalarının<br />

yaygın olmadığını gösteriyor.<br />

Araştırmaya katılan kadınların<br />

yüzde 67’si çalıştığı şirkette<br />

regl izni uygulaması olmadığını ve<br />

olmasını istediğini; yüzde 23’ü ise<br />

kadınlara regl izni verildiğini ve<br />

verilmesini istediğini belirtiyor. ■<br />

Aşağıdaki ifadelerden hangisi regl ağrısı yaşadığınızda<br />

çalıştığınız kurumda yaşadıklarınızı tanımlar?<br />

Regl ağrısı ile ilgili hiç izin kullanmadım. 60<br />

Rahatlıkla izin isteyebiliyorum. 23<br />

İzne ihtiyacım olduğunda belirtmeye çekiniyorum. 18<br />

Baz (Kadınlar): 1200<br />

KADINLARIN REGL KONUSUNDAKİ İLK 5 TABUSU (%)<br />

Evdeyken, regl ağrısı yaşadığımı ailemin bilmesi beni rahatsız etmez. 73<br />

İş dışındaki çevremdeki erkeklerin regl döneminde olduğumu bilmelerini<br />

istemem. 57<br />

İş dışında çevremdeki erkeklerin regl döneminde yaşadığım ağrıyı bilmelerini<br />

istemem. 53<br />

İş arkadaşlarımın regl döneminde olduğumu bilmelerini istemem. 42<br />

İş arkadaşlarımın regl döneminde yaşadığım ağrıyı bilmelerini istemem. 40<br />

Baz (Kadınlar): 1200<br />

ERKEKLERIN REGL KONUSUNDAKİ İLK 5 TABUSU (%)<br />

Daha önce hijyenik ped satın aldım/alırım. 76<br />

İş dışında çevremdeki kadınların regl döneminde olduğunu<br />

bilmek istemem. 24<br />

Yanımda regl hakkında konuşulmasından rahatsız olurum. 18<br />

İş dışında çevremdeki kadınların rahatlıkla/görünür bir şekilde ped<br />

taşımalarından rahatsız olurum. 13<br />

Araştırma; Türkiye’nin 12 bölgesinde ve 81 ilde, yüzde 67’si kadın ve yüzde 33’ü erkek<br />

1800 kullanıcı ile 13-20 Eylül <strong>2021</strong> tarihleri arasında online görüşme tekniği kullanılarak<br />

gerçekleştirilmiştir.<br />

Birlikte çalıştığım kişinin rahatlıkla/görünür bir şekilde<br />

ped taşımasından rahatsız olurum. 13<br />

Baz (Erkekler): 600<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 81


MARKETING<br />

Yorum<br />

Dijitalin yükselen<br />

yıldızı: Influencer<br />

pazarlama<br />

AYÇA KAYA<br />

Sephora Türkiye Pazarlama<br />

ve E-Ticaret Direktörü<br />

G<br />

lobal ölçekte yaşadığımız<br />

pandemiyle beraber tüketici<br />

davranışlarında köklü<br />

değişimler gerçekleşti.<br />

Özellikle 500 milyar dolarlık güzellik<br />

endüstrisi de bu dönemde kurallarını<br />

değiştirerek farklı çözüm yollarına yöneldi.<br />

Pazarlama ve iletişim stratejileri<br />

pek çok açıdan yeni dünya düzenine<br />

ve değişen tüketici beklentilerine hızla<br />

adapte oldu. Marka ve pazarlama uzmanları<br />

öncelikle medya stratejileri ve<br />

etkileşim hedeflerine odaklandı. Çevrimiçi<br />

bağlantının maksimize olduğu<br />

ve kalıcı yeni alışkanlıkların yerleştiği<br />

bu geçen iki yılda, güçlenen alanlardan<br />

biri de “influencer marketing” oldu.<br />

Tüketiciler ya da “takipçiler” pek çok<br />

alanda influencer’ların tavsiyelerini<br />

izleyip onlardan ilham alarak, bu tavsiyeleri<br />

günlük hayatları içerisinde deneyimlemeye<br />

başladılar.<br />

BÜYÜYEN BİR PAZAR<br />

Pazarlama dünyasında en çok konuşulan<br />

konulardan biri influencer’ların<br />

tüketici davranışları üzerindeki etkilerinin<br />

ölçeklerine ters oranlı olduğuna<br />

ilişkin bulguların ortaya çıkmasıydı.<br />

Son Upfluence verileri, mikro influencer’ların<br />

makro influencer’lardan daha<br />

iyi etkileşim oranlarına sahip olduklarını<br />

gösteriyor.<br />

Türkiye’de influencer pazarlama<br />

oldukça güçlü biçimde büyüyor. Influencer’ların<br />

ülkemizdeki satışların yüzde<br />

20’sinde doğrudan rol oynadıklarını<br />

görüyoruz. Türkiye’de her 5 kişiden 1’i,<br />

Instagram üzerinden ürün tanıtımı<br />

Türkiye’de<br />

influencer<br />

pazarlama<br />

oldukça güçlü<br />

biçimde büyüyor.<br />

Influencer’ların<br />

içerik üretimi<br />

konusunu<br />

özenli ve farklı<br />

yapmaları işin<br />

sonuçlarına,<br />

dahası kalıcı<br />

bir müşteri<br />

kitlesinin<br />

oluşmasına katkı<br />

sağlıyor.<br />

yaparak para kazanan influencer veya<br />

ünlü kişilerin yönlendirdikleri linklerden<br />

alışveriş yapıyor. Çevrimiçi alışveriş<br />

yapan kullanıcıların yüzde 58’i Instagram<br />

üzerinden alışveriş yapıyor ve<br />

çevrimiçi alışveriş yapan kullanıcıların<br />

yüzde 20’si Instagram influencer’larının<br />

tanıtımını yaptıkları ürünleri satın<br />

alıyor.<br />

Mikro fenomenlerin veya influencer’ların<br />

makrolara göre daha başarılı<br />

olması durumu, Türkiye için de geçerli<br />

bu arada. SEM’in Mart <strong>2021</strong> tarihli<br />

Influencer Marketing’in Geleceği başlıklı<br />

araştırmasına göre; takipçi sayısı<br />

15 bin civarında olan mikro fenomenler,<br />

takipçi sayısı 1 milyondan fazla<br />

olan makro fenomenlere oranla Instagram’da<br />

üç, YouTube’da dört kat daha<br />

fazla etkileşim alıyor.<br />

SAMİMİYET KARŞILIK BULUYOR<br />

Influencer pazarlamada “otantik” ve<br />

samimi içerik yaratmak çok kritik,<br />

giderek zorlaşıyor. Marka kadar influencer’ın<br />

da kendi markasını stratejik<br />

düşünüp yönetmesi ve markasını<br />

doğru çizgide konumlaması dengeli,<br />

uzun vadeli ve etkili işbirliği oluşturmak<br />

için olmazsa olmaz… Influencer’ların<br />

içerik üretimi konusunu<br />

özenli ve farklı yapmaları işin sonuçlarına,<br />

dahası kalıcı bir müşteri kitlesinin<br />

oluşmasına katkı sağlıyor. Özetle,<br />

doğru kişinin seçimi kadar, doğru<br />

ve yaratıcı içerik üretimi konusu influencer<br />

marketing’in rolünün temeli<br />

ve artık geleceğini de burada atılan<br />

doğru adımlar belirleyecek diye düşünüyorum.<br />

Sephora da bu trendi benimseyen,<br />

uzmanlarıyla pek çok sektöre farkındalık<br />

getiren markaların başında<br />

geliyor. Bunun yanı sıra influencer<br />

pazarlamayı bir başka şekilde ele alarak<br />

sosyal medya fenomenleriyle çok<br />

özel işbirliklerine imza atıyor. Son beş<br />

yılda giderek büyüyen bu pazarlama<br />

stratejisi, mikro ve makro influencer’lar<br />

tarafından şekillenirken ünlü<br />

isimleri de ağının içine alıyor. Selena<br />

Gomez’in imzasını taşıyan Rare<br />

Beauty, Rihanna’nın makyaj ve cilt<br />

bakım markası Fenty Beauty ve Fenty<br />

Skin işbirliğinin yanında dünyaca üne<br />

sahip makyaj artistleri Anastasia Beverly<br />

Hills veya Huda Kattan ile de<br />

güzellik topluluğuna cesaret veriyor.<br />

Sephora Türkiye ise bundan ilham alarak<br />

lokal pazara yönelik Türkiye’nin<br />

makyaj fenomenlerinden Merve Özkaynak<br />

ile güzellik yolculuğuna değer<br />

katmaya devam edecek.<br />

Sonuç olarak influencer’ların kendi<br />

alanlarında, kendi kimlikleri ve tarzlarıyla<br />

var olurken uzmanlıklarını ve<br />

içeriklerini geliştirmeye devam etmeleriyle,<br />

markaların etkili performans<br />

ve etkileşim aldıkları bu alana daha<br />

güçlü yatırımlar yapması bekleniyor.<br />

Influencer’ların tutkuyla bağlı oldukları<br />

alan ve sektörler hatta markalar<br />

noktasında derinleşmeleri, samimi<br />

deneyimler edinmeleri ve bunu etkili<br />

şekilde aktarmaları takipçilerinde hızla<br />

karşılık bulurken bu anlayışla yönetilen<br />

markalarla da uyumlu uzun vadeli<br />

ortaklıklar kurmaya başlamalarını sağlayacak.<br />

Bu değişimi de yakın zamanda<br />

gözlemleyeceğiz. ■<br />

82 <strong>MediaCat</strong>


ADVERTORIAL<br />

Sephora<br />

Türkiye’den<br />

ilk influencer<br />

koleksiyonu<br />

Sephora’nın Türkiye’deki ilk influencer<br />

koleksiyon işbirliği olma özelliğini<br />

taşıyan Sephora x Merve Özkaynak;<br />

anlara övgü odağında kapsayıcılık,<br />

çeşitlilik ve sürdürülebilirliği kutluyor.<br />

üzelliğin sınır tanımayan<br />

gücü sloganını sa-<br />

G<br />

hiplenen Sephora’nın<br />

vazgeçilmez markası<br />

Sephora Collection, makyaj ve güzellik<br />

konularında Türkiye’nin sosyal<br />

medya platformlarında en sevilen<br />

ve takip edilen influencer’larından<br />

Merve Özkaynak ile “herkes için güzelliğin<br />

gücü”nün keşfedilmesine olanak<br />

sağlayarak, sıradışı bir koleksiyonu güzellik<br />

tutkunlarıyla buluşturuyor.<br />

Spontan anları her koşulda kendini<br />

güzel hissetmeyle birleştiren Merve<br />

Özkaynak, koleksiyonu kişisel yolculuğuna<br />

anlam katan değerlerle özgünleştiriyor.<br />

Koleksiyon; özsevgi, özsaygı ve<br />

özgüven duygularının renklerle olan<br />

sıcak harmonisini her bir ürüne yansıtıyor.<br />

Koleksiyonun ikonik ürünleri<br />

arasında yerini alan zengin pigmentlere<br />

sahip far paleti, bronzdan altına ve<br />

sıcak pembeye geçiş yapan doğal bitişli<br />

yüz paleti gündüzden geceye uyarlanabilen<br />

özgün görünümler sunuyor.<br />

Sıcak renk tonlarıyla harmanlanan<br />

84 <strong>MediaCat</strong><br />

paletler, cildi aydınlatıcı yapısıyla<br />

makyaj tutkunlarının favorisi oluyor.<br />

YEPYENİ BİR YOLCULUK<br />

Koleksiyonda Sephora Collection’ın en<br />

sevilen likit mat ruju Lip Stain yepyeni<br />

özel renk kodları İstanbul, Londra ve<br />

Amsterdam ile çekici bir dudak makyajı<br />

için alternatifler sunuyor. Kirpiklere<br />

hacim veren ultra siyah yansıması ve<br />

yumuşak dokusuyla Size-Up maskara<br />

ise Merve Özkaynak’ın dokunuşuyla<br />

tekrar yorumlanıyor. Merve’nin favorisi<br />

olan C+E vitamin içerikli cildi<br />

aydınlatmaya yardımcı serum ve gün<br />

boyu nem desteği sağlayan göz altı<br />

kreminden oluşan özel kit ise güzellik<br />

ritüelinin iki yıldız ürünü olarak koleksiyonda<br />

ön plana çıkıyor.<br />

Merve Özkaynak bu özel işbirliğini<br />

şu sözlerle tanımlıyor:<br />

Sephora Collection ile Sephora Türkiye’nin<br />

ilk influencer koleksiyon işbirliği<br />

olan Sephora x Merve Özkaynak koleksiyonumuzu<br />

paylaşmanın gururu ve heyecanı<br />

içerisindeyim. Her yaştan, her ten<br />

ve her göz rengine sahip kadının makyaj<br />

ve cilt bakımı yapmanın ne kadar keyifli<br />

ve kolay olduğunu deneyimleyebileceği<br />

özel bir koleksiyon. Güzellik tutkunları<br />

için cilt bakım kiti, 6 farklı metalik<br />

renge sahip far paleti, 3'ü bir arada olan<br />

yüz paleti ve her makyaj stiline uyum<br />

sağlayacak 3 muhteşem renge sahip Lip<br />

Stain rujlar hazırladık. Koleksiyonda<br />

yer alan C+E vitamli cilde ışıltı vermeyi<br />

destekleyen serum ve göz çevresini nemlendirmeye<br />

yardımcı bakım kremiyle cildini<br />

yepyeni bir güne hazırlayan kadınlar<br />

Sephora x Merve Özkaynak koleksiyonuyla<br />

her an özgüveni yüksek görünümlere<br />

heyecan katacak. Her kadının kendi<br />

hayatından anlar yakalayabileceği, hayatımdan<br />

ve hayallerimden ilham alarak<br />

hazırladığımız bu özel koleksiyonumuzu<br />

çok seveceklerine eminim.■<br />

Sephora x Merve Özkaynak Koleksiyonu’na<br />

28 Ekim itibariyle sephora.com.tr ve<br />

Sephora mobil uygulamasından,<br />

29 Ekim günü itibariyle de tüm Sephora<br />

mağazalarından ulaşabilirsiniz.


Yeni Kamusallık<br />

Yapım Aşamasında<br />

Her gün, her saat sayısız dijital ayak izi bırakıyoruz. Bunların<br />

toplamının ne tür stratejilerle kullanıldığı ise şeffaflıktan<br />

uzaklaşıyor. Olumsuz örneklere yol açabilecek bu belirsizliğe karşı<br />

bilmemeyi seçmek bu olgunun ortadan kalkmasını sağlamıyor.<br />

Brand Week Istanbul konuşmacılarından filozof ve sosyolog<br />

Prof. Renata Salecl bu belirsizlik karşısında yeni toplum biçimleri<br />

tasarlamayı ve farklı bir toplumsal birlikteliği öneriyor.<br />

10 <strong>Kasım</strong>’da, Yeni Kamusallık Yapım Aşamasında başlıklı<br />

konuşmasıyla Brand Week Istanbul sahnesinde olacak Salecl,<br />

bu konuşma öncesi 8 <strong>Kasım</strong>’da okurlarıyla buluşacak;<br />

hem kısa bir söyleşi yapacak hem de kitaplarını imzalayacak.<br />

Prof.<br />

Renata Salecl<br />

University of London,<br />

Sosyolog, Filozof ve Yazar<br />

O ve onun gibi 21. yüzyıla yön veren pek çok isim<br />

Brand Week Istanbul’da.<br />

Bu muhteşem buluşma fırsatını sakın kaçırmayın…<br />

8-12<br />

<strong>Kasım</strong><br />

<strong>2021</strong><br />

H i BR iT<br />

Ayrıntılı bilgi ve<br />

kayıt için:<br />

brandweekistanbul.com<br />

contact@kapital.com.tr<br />

/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />

Kurumsal Sponsorlar


DİJİTAL<br />

Trend Analizi<br />

Vedalar ve<br />

başlangıçlar<br />

bir arada<br />

Ekim ayında sosyal medyada<br />

gündem olan gelişmeler ve<br />

etkileşim hacmini artıran<br />

markalar, Trend Analizi ile<br />

karşınızda.<br />

S<br />

osyal medya araştırma<br />

şirketi Somera’nın ülke<br />

gündemini meşgul eden<br />

gelişmeleri, markalar ve<br />

celebrity-influencer dünyasının sosyal<br />

medyadaki yansımalarını derlediği<br />

Trend Analizi, Ekim ayı sonuçlarıyla<br />

karşınızda.<br />

Ekim ayının ilk haftasında sosyal<br />

medyayı en çok meşgul eden konu<br />

düzenlenen etkinliklere ilişkin paylaşımların<br />

öne çıktığı “Din Görevlileri<br />

Haftası” oldu. Bununla birlikte anayasa<br />

çalışmalarına ilişkin açıklamaları ile<br />

ilgili olarak Eski Meclis Başkanı İsmail<br />

Kahraman ile Boğaziçi Üniversitesi<br />

öğrencilerinin kampüs içerisindeki<br />

protesto eyleminde yaşanan olaylar ve<br />

üniversite çevresinin 1. derece sit alanı<br />

statüsünün değiştirilmesinin iddia<br />

edildiği haberlerin etkisiyle Boğaziçi<br />

Üniversitesi, sosyal medya gündeminden<br />

hatırı sayılır pay elde eden başlıklar<br />

arasında yer aldı.<br />

Ayın ortalarında ise gündemde<br />

ekonomik dalgalanmaların etkisi hissedildi.<br />

Dolar ve euro’nun yükselişi<br />

ve Türk lirasının değer kaybetmesi<br />

Twitter’da en çok konuşulan konulardan<br />

olurken 58. Antalya Altın Portakal<br />

86 <strong>MediaCat</strong><br />

Film Festivali Ödül Töreni’nde Nihan<br />

Yalçın’ın konuşması sırasında, etkinliğin<br />

sunuculuğunu üstlenen Tamer Karadağlı’nın<br />

tutumu oyuncunun adını<br />

gündem maddelerinde ilk sıraya taşıdı.<br />

TÜKETİCİSİNİN KALBİNDE<br />

TAHT KURANLAR<br />

Serenay Sarıkaya’nın Akbank’ın marka<br />

yüzü olmasını takiben #HaydiŞimdi-<br />

Akbank etiketiyle yayınlanan reklam<br />

filmi, Akbank’ı gündeme taşırken Farah<br />

Zeynep Abdullah, Penti’nin Birleşmiş<br />

Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne<br />

katılımından söz ettiği ve<br />

kendisinin de yer aldığı reklam filmi<br />

paylaşımı ile Penti’nin en çok konuşulan<br />

markalar arasında yer almasını<br />

sağladı. Ayın en ses getiren haberi ise<br />

Tarkan’ın Trendyol için kamera karşısına<br />

geçecek olmasıydı.<br />

Ülker, Ece ve Defne adlı ikiz kardeşler<br />

için Ece çikolatasının, Defne isimli<br />

bir çikolata kutusu göndermesiyle tüketicisinin<br />

kalbinde taht kurdu. Honda<br />

ise Gebze Şekerpınar'daki fabrikasında<br />

üretime son vermesinin ardından işten<br />

çıkarılan 1200 çalışanına kıdem tazminatının<br />

yanı sıra 8 maaş tutarında<br />

ihbar tazminatı vermesi hakkındaki<br />

haber içeriklerinin etkisiyle en çok konuşulan<br />

markalardan oldu.<br />

IKEA’nın koltuk, kanepe, kitaplık,<br />

gardırop ve mutfak dolaplarını Türkiye’de<br />

üreteceği ve ihraç edeceği haberiyle<br />

ise Ekim ayı vedalarla birlikte yeni<br />

başlangıçlara da ev sahipliği yaptı. ■


DİJİTAL<br />

Trend/NFT<br />

Gelecekten<br />

haberler<br />

En sıcak ve heyecan verici pazaryerlerinden<br />

birine sahip olan NFT alanındaki gelişmeleri<br />

takip etmek, gelecek provası yapmak gibi. Ve<br />

bu geleceğe hazırlanmak için alandaki son<br />

gelişmelerden haberdar olmak gerek.<br />

EN POPÜLER<br />

GELİŞMELER<br />

Dünyanın<br />

en büyük kripto para borsası<br />

Binance, Haziran ayında kendi<br />

NFT pazaryerini açtı.<br />

NFT’ler için<br />

ABD’den sonra en esaslı<br />

pazaryeri Asya. Hong Kong, Batılı<br />

sanatçılara ev sahipliği yaparak<br />

yükseliyor.<br />

Dolce & Gabbana Eylül<br />

sonunda, dokuz parçalık<br />

NFT koleksiyonunu 5,7<br />

milyon dolara satarak moda<br />

sektöründe rekor kırdı.<br />

Refik Anadol’un Machine Hallucination isimli NFT koleksiyonu, Ekim<br />

ayında Sotheby’s üzerinden 5,1 milyon dolara satıldı.<br />

GÜNCEL DURUM<br />

NFT satış hacmi yılın<br />

üçüncü çeyreğinde<br />

10,7<br />

milyar dolara ulaştı.<br />

DappRadar verilerine göre bu rakam,<br />

bir önceki çeyreğin sekiz katı demek.<br />

Kaynak: Reuters<br />

Art Blocks projesinin parçası<br />

olan Ringers #109, Ocak<br />

ayında 128 dolardan alıcı<br />

bulmuştu. Ekim ayında ise<br />

6,9 milyon dolardan satılarak<br />

dikkatleri üzerine çekti.<br />

88 <strong>MediaCat</strong><br />

Tasarımcı Krista Kim’e ait, dünyanın ilk dijital NFT evi Mars House,<br />

Mart ayında 515 bin dolardan alıcı buldu.<br />

Toplam NFT satış adedi<br />

648<br />

bin<br />

Kaynak: nonfungible.com, 6 Eylül-6 Ekim<br />

aralığındaki aylık verileri göstermektedir.


DİJİTAL<br />

GG, WP<br />

KAYHAN DURAL<br />

4129Grey, Chief Digital Officer<br />

Bir RPG’de oyuncu ve karakterinin<br />

arasındaki bağ o oyuncu için dünyadaki<br />

her şeyden (gerçekten) önemli olabilir.<br />

Yarıda kalan oyuna devam etmek<br />

için tamamı ödenmiş tatilden erken<br />

dönülebilir veya son dakikada gelen bir<br />

Football Manager golü komşularınızla<br />

ilişkinizi sonsuza dek değiştirebilir.<br />

90 <strong>MediaCat</strong><br />

elebek etkisi, kuantum dolanıklığı,<br />

rastlantısallık…<br />

K<br />

Şimdi derin bir nefes<br />

alın, çünkü fazlasıyla derin<br />

bir konuya giriyoruz, demek isterdim…<br />

ancak girmiyoruz. Oyun sohbeti<br />

yapacağız.<br />

Okumaya başladığınız makale<br />

oyun, reklam, pazarlama ilişkisini<br />

konu alan; isteyenin yukarıdaki kavramlarla<br />

ilgili çıkarım yapabileceği<br />

veya yine bir Blizzard fail’i deyip geçebileceğiniz<br />

bilgiler içerir.<br />

Oyun endüstrisi her geçen gün katlanarak<br />

büyürken, markaların oyunculara<br />

gerçek anlamda nüfuz edebildiğini henüz<br />

söyleyemeyiz. Oyun sponsorlukları<br />

veya entegrasyonlarına dair işler<br />

kategori/sektör bağımsız genelde avam<br />

kalıyor. Oyunla ilgili derinleşmeden<br />

markamızla eşleştirip hikâye anlatmaya<br />

başlıyoruz. Oysa oyun ile oyuncu<br />

arasındaki bağlantıyı anlayıp, hikâyeyi<br />

anlatmak yerine hikâyenin bir parçası<br />

olmayı tercih etmek gerekiyor. Bu bağ<br />

bazen çok kuvvetli olabiliyor. Markaların<br />

işi bu alanda hâliyle zorlaşırken<br />

aynı zamanda bu durum eşsiz fırsatlar<br />

doğuruyor.<br />

Bazı okurların bu cümleden sonraki<br />

birkaç cümleyi diğerlerine göre daha<br />

fazla içselleştirecekleri gerçeği üzerinden<br />

argümanımı güçlendiriyorum. Bir<br />

RPG’de (role-playing-game) oyuncu ve<br />

karakterinin arasındaki bağ o oyuncu<br />

için dünyadaki her şeyden (gerçekten)<br />

önemli olabilir. Yarıda kalan oyuna<br />

devam etmek için tamamı ödenmiş<br />

tatilden erken dönülebilir veya son dakikada<br />

gelen bir Football Manager golü<br />

komşularınızla ilişkinizi sonsuza dek<br />

değiştirebilir.<br />

FOR THE HORDE!<br />

Bu bağı daha çarpıcı bir örnekle açabilirim:<br />

Vitalik Buterin 2007’de World<br />

of Warcraft (WoW) oynamaya başladı.<br />

Birçoğumuz gibi zamanının çok önemli<br />

bir kısmını WoW’da geçirdi. Ta ki<br />

2010’da gelen bir güncellemeye kadar…<br />

Çok sevgili Warlock karakterinin<br />

Siphon Life büyüsü bir güncellemeyle<br />

zayıflatılan Vitalik o gece uyuyana kadar<br />

ağladığını söylüyor. Bu hadise, Vitalik’in<br />

merkezî sistemlerin ne gibi sorunlara<br />

yol açtığına gerçekten gözlerini<br />

açtığı olay olarak tarihte yerini alıyor.<br />

Sonra mı? Sonra Vitalik Ethereum’u,<br />

dünyanın en büyük merkeziyetsiz<br />

ağlarından birini kuruyor.<br />

Daha sonra?<br />

Sonrasını biliyorsunuz. Ethereum<br />

işte, internetten hızlı büyüyen, üzerinde<br />

binlerce merkeziyetsiz proje barındıran,<br />

an itibarıyla market cap’i 477<br />

milyar dolar olan Ethereum…<br />

HİKÂYE ANLATICILIĞI EŞİT DEĞİLDİR<br />

HİKÂYE YAPICILIĞI<br />

“Oyundan anlıyorum ben, senden<br />

biriyim, hey oyuncu!” mesajlı, süslü<br />

sloganlı, birazcık eskimiş yöntemlerle<br />

bu kitleyi aktive etmek imkânsıza yakın.<br />

Streamer ile chat’inin arasındaki<br />

ilişkiyi gözlemlemeden, o yayındaki<br />

dinamiği anlamadan; markamızın ismini,<br />

logosunu gösterebilmek dışında<br />

gerçek bir pazarlama aktivitesi yapma<br />

şansımız pek yok. Oyundaki potansiyeli<br />

kullanabilmemiz için öncelikle iyi<br />

birer oyuncu olmamız gerekiyor. Burada<br />

hikâye anlatıcılığı, hikâye yapıcılığı<br />

anlamına geliyor.<br />

Peki “o RPG’de oyuncu ve karakteriyle<br />

markamı ilişkilendirebilirsem<br />

veya streamer ile chat’i arasında bir aktivasyona<br />

yer bulabilirsem?”<br />

Wendy’s’in Fornite’da yarattığı korkunç<br />

hype’ın, Burger King Stevenage<br />

sponsorluğunun akıl almaz sonuçlarının<br />

da gösterdiği gibi işte o zaman<br />

sağlayacağın katma değerin başka bir<br />

pazarlama eforuyla kıyası dahi yapılmayacaktır.<br />

GG,WP. ■


DİJİTAL<br />

Gerçekliğin<br />

ötesinde<br />

8K’nın ötesi, mini LED’ler,<br />

gelişmiş görüntü işleme<br />

sistemleri ve dahası…<br />

Akıllı TV’ler gelişen görüntü<br />

sistemleriyle gözlerimizin<br />

gerçek hayatta tanık<br />

olduğundan daha da canlı<br />

görüntüler sunmakla kalmıyor,<br />

yapay zekâ destekli teknolojiler<br />

sayesinde bireylerin hayatını<br />

da kolaylaştırıyor. 2028’de<br />

yüzde 15,3 büyüme beklenen<br />

pazarda rekabette sivrilmek<br />

için altı çizilen unsur ise,<br />

müşteri deneyimi ve tasarımı<br />

olarak karşımıza çıkıyor.<br />

u GÖNÜL HADIMLI<br />

92 <strong>MediaCat</strong><br />

oherent Market Insights<br />

C<br />

verilerine göre küresel akıllı<br />

televizyon pazarının önümüzdeki<br />

yedi yılda yüzde<br />

15,3 büyümesi bekleniyor. Televizyon<br />

üreticilerinin bu büyümeden pay alabilmesinin<br />

yolu ise kullanıcı arayüzlerini<br />

daha da geliştirmekten ve akıllı<br />

TV’lerdeki gelişmişliğin göstergesi olan<br />

işletim sistemlerindeki yenilikleri takip<br />

etmekten geçiyor.<br />

Televizyon pazarında teknoloji<br />

cephesinde büyük sıçramalar yaşanıyor.<br />

Birçok üretici 4K hatta 8K çözünürlüklere<br />

odaklanırken kayda değer<br />

bir kesim de Mini LED pazarından<br />

önemli bir pay elde etmeye çalışıyor.<br />

LCD ekranlara arka ışık sağlayan küçük<br />

LED modüller kullanan bu teknoloji,<br />

LCD ekranlardan daha etkin ve verimli<br />

bir ekran aydınlatması sağlıyor. Ancak<br />

Organic Light Emitting Diode kelimelerinin<br />

kısaltmasından oluşan OLED<br />

ekranlar; düşük güç tüketimi, daha iyi<br />

görüntü kalitesi, daha yüksek dayanıklılık<br />

gibi birçok avantaj sunarken fiyat<br />

olarak da LCD TV’lerin oldukça üzerinde<br />

konumlanıyor. Sonsuz bir eğride<br />

seyreden dijitalleşme, ekran teknolojilerinde<br />

de tüketicilerin karşısına her<br />

geçen gün daha da iyisiyle, daha da fazlasıyla<br />

çıkıyor.<br />

Samsung Electronics, CES <strong>2021</strong><br />

öncesinde, sanal ortamda ilk kez gerçekleştirdiği<br />

“First Look <strong>2021</strong>” etkinliğinde<br />

Neo QLED, MICRO QLED ve<br />

Lifestyle TV ekranlar için <strong>2021</strong> portföyünü<br />

görücüye çıkarmıştı. Marka<br />

QLED ve Neo QLED modellerinde en<br />

son gelişmelerle desteklenen yapay<br />

zekâ teknolojisini kullanıyor. <strong>2021</strong> serisi<br />

Caption Moving, İşaret Dili Yakınlaştırma,<br />

Çoklu Ses Çıkışı gibi pek çok<br />

yeni özelliği bünyesinde barındırıyor.<br />

Ayrıca markanın 2022’de geliştirmeyi<br />

hedeflediği Sesli Rehber eklentisiyle<br />

birlikte tüm bu özellikler kullanıcıların<br />

ihtiyaç ve tercihleri doğrultusunda<br />

izleme deneyimlerini iyileştirebilmelerini<br />

sağlıyor.<br />

KULLANICI DENEYİMİNDE BİR<br />

SONRAKİ BOYUT<br />

Uzun yıllardır pazarlama nezdinde kullanıcı<br />

deneyimi ve müşteri deneyiminin<br />

önemi üzerinde duruluyor, paydaşların<br />

müşterilerine tabiri caizse “hayat<br />

kolaylaştıran” ürünler sunmasının<br />

son tüketicinin satın alma davranışlarındaki<br />

pozitif etkisi öne çıkarılıyor.<br />

“Çoğu iş modeli, kullanıcı deneyimi<br />

yerine kişisel çıkara odaklanıyor”, bu<br />

söz kullanıcı deneyiminde sadeliğin<br />

sınırlarını aşan Apple’ın 2011’den bu<br />

yana CEO koltuğunda oturan Tim Cook’a<br />

ait. Cook’un işaret ettiği kullanıcı<br />

deneyimi esası, akıllı TV pazarında da<br />

pek tabii geçerliliğini koruyor, akıllı<br />

TV’lerde de ürünlerin kullanıcı dostu<br />

olması büyük önem taşıyor.


DİJİTAL<br />

ABD menşeli Better Software<br />

Group, akıllı TV’lerin kullanıcı dostu<br />

tasarlanmadığı takdirde kötü iş sonuçlarına<br />

yol açabileceğinin altını çiziyor<br />

ve özellikle günümüzde çok sıcak rekabetin<br />

olduğu pazarda, kullanıcıya uygun<br />

tasarlanmamış arayüzlerin yarışta kendisine<br />

bir yer edinemeyeceğine işaret<br />

ediyor. Hem akıllı TV’lerin arayüzlerinin<br />

hem de entegre edilen uygulamaların<br />

kullanıcı deneyimine uygun bir şekilde<br />

tasarlanmış olması gerekiyor. Bu<br />

noktadaysa; ekran büyüklüğünde metin<br />

giriş yöntemleri ve alanlarına, kumanda<br />

tasarımından ekran ışığına kadar birçok<br />

faktör önemli rol oynuyor.<br />

Apple TV, Amazon gibi sağlayıcılar,<br />

akıllı TV’ler aracılığıyla kullanıcılara televizyon<br />

üzerinden alışveriş yapma seçeneği<br />

sunuyor. Geçtiğimiz sene LG de<br />

kendi ürünlerine özel olan Shop Time<br />

uygulamasını lanse ederek, herhangi<br />

bir servis sağlayıcısına bağlı olmaksızın<br />

TV üzerinden alışveriş yapılmasını<br />

mümkün kılmıştı. Yepyeni bir alışveriş<br />

deneyimi sunan akıllı TV’ler Google<br />

Asistant, Alexa gibi sesli asistanlarla da<br />

entegre edildiğinde tüketicilere sonsuz<br />

seçenekler sunuyor, akıllı evler ekosistemini<br />

bir sonraki boyuta taşıyor.<br />

n<br />

TIM COOK:<br />

Çoğu iş modeli,<br />

kullanıcı<br />

deneyimi yerine<br />

kişisel çıkara<br />

odaklanıyor.<br />

AKILLI TV’LERDE ÖNE ÇIKAN 5 ÖZELLİK<br />

YAPAY<br />

ZEKÂ<br />

Uzak alan teknolojisi<br />

sayesinde evin her<br />

köşesinden akıllı TV<br />

aracılığıyla pek çok<br />

bilgiye ulaşmayı, akıllı<br />

asistanınız aracılığıyla<br />

tüm ihtiyaçları karşılamayı<br />

mümkün kılar.<br />

VIDEO<br />

KONFERANS<br />

UYGULAMASI<br />

MINI LED TV<br />

Enerjiyi tasarruflu<br />

kullanan, ekran ışığı<br />

sayesinde gerçekliğe çok<br />

yakın görüntü kalitesi<br />

sunan Mini LED TV’ler<br />

segmentinde bu yıl<br />

çok fazla yeni ürünün<br />

piyasaya sürülmesi<br />

bekleniyor.<br />

VERİ<br />

TASARRUFU<br />

BÜYÜK, DAHA BÜYÜK<br />

Evlerimizde nispeten kıymetli bir yer<br />

kaplayan televizyonlar daha da fazla<br />

yer kaplamaya hazırlanıyor. Geçen yıl<br />

65 inç televizyonlar oldukça popülerdi.<br />

<strong>2021</strong>’de ise analistler, ulaşılabilir fiyatlarla<br />

75 ile 85 inç arasında artan sayıda<br />

modelin pazara sunulacağını belirtiyor.<br />

Pazar araştırma firması Omdia’nın<br />

kıdemli araştırma direktörü Paul Gagnon<br />

da “<strong>2021</strong>’de daha büyük ekran televizyonların<br />

satışlarında güçlü bir artış<br />

beklediklerinin” altını çiziyor.<br />

Öyle ki 60 ila 90 inç TV’lerin<br />

2018’de satışların yüzde 12’sini oluşturduğuna<br />

ışık tutan Omdia verilerine<br />

göre bu rakamın <strong>2021</strong>’de yüzde 18’e<br />

ulaşması bekleniyor. Ayrıca aynı veriler,<br />

2019’da payı yüzde 6 olan 70 inç<br />

ve daha üstü TV’lerin payının <strong>2021</strong>’de<br />

yüzde 10’dan fazla artış göstereceğine<br />

işaret ediyor. Tüm bu veriler ışığında<br />

tüketici nezdinde yakın gelecekte akıllı<br />

TV’lerin hayatımızda, bugünkü konumundan<br />

çok daha üst seviyede yer edineceği<br />

aşikâr. ■<br />

60 ila 90 inç<br />

TV’lerin<br />

<strong>2021</strong>’deki<br />

satışlardan<br />

elde edeceği<br />

pay<br />

%<br />

18<br />

Kaynak: Gadgets Now<br />

Google Meet, akıllı<br />

TV’ler pazarına büyük<br />

yatırımlar yapıyor<br />

ve akıllı TV’lerde<br />

video konferansı<br />

mümkün kılan pek<br />

çok yeni uygulamayı<br />

kullanıcılara sunmaya<br />

hazırlanıyor.<br />

CLOUD<br />

GAMING<br />

Veri tasarrufu ile<br />

kullanıcıların mobil<br />

verilerden en etkili şekilde<br />

yararlanması sağlanıyor<br />

ve offline medya<br />

kullanımıyla birlikte akıllı<br />

TV’ler her koşulda içerik<br />

tüketmeyi mümkün kılıyor.<br />

<strong>2021</strong>’nin TV’de oyun yılı olması<br />

bekleniyor. Oyunseverler<br />

artık oyunlarını akıllı TV’lerine<br />

indirebilir ve çoklu oyunculu<br />

online ya da offline cloud<br />

üzerinden oynayabilirler.<br />

94 <strong>MediaCat</strong>


DİJİTAL<br />

Bizi Etkileyen Her Şey #6<br />

Türkiye ne<br />

izliyor?<br />

Türkiye’nin çok büyük bir<br />

kesimi, haberleri akşam ana<br />

haber bültenlerinden dinliyor ve<br />

reklamlarıyla birlikte her hafta<br />

tek tek yayınlanan dizilerini takip<br />

ediyor. Türkiye’nin televizyonda<br />

en çok izlenen kanallarının dijital<br />

taraftaki ayak izlerini analiz ettik.<br />

u IŞIL KARAASLAN<br />

ijital dünyada uzun zaman<br />

D<br />

geçirince, herkes Twitter’da<br />

dönen geyikleri biliyor, Tik-<br />

Tok akımlarına herkes hâkim,<br />

platformlarda yayınlanan dizileri<br />

bütün Türkiye takip ediyor gibi düşünüyoruz.<br />

Özellikle genç nesil bu dünyanın<br />

içinde yaşarken geri kalan kısmı kaçırıyor.<br />

Halbuki Türkiye’nin çok büyük bir<br />

kesimi, haberleri hâlâ akşam ana haber<br />

bültenlerinden dinliyor ve reklamları<br />

ile birlikte her hafta tek tek yayınlanan<br />

dizilerini takip ediyor. “Binge-watching”<br />

yerini, her hafta meraka bırakıyor.<br />

Biz de Türkiye’de izlenen kanallar<br />

üzerinden bir analiz gerçekleştirdik ve<br />

Türkiye’nin en çok izlenen kanallarının<br />

dijital taraftaki ayak izlerini analiz<br />

ettik. Gördük ki kanallar; tarzlarına,<br />

yayınlanan dizilere ve yakın oldukları<br />

ünlülere göre konumlanıyorlar.<br />

ULUSAL KANALLARIN AĞ YAPILARI<br />

Deeper’ın Network Structure<br />

Analytics (NSA) teknolojisi sosyal<br />

96 <strong>MediaCat</strong><br />

F<br />

Türkiye’de<br />

reyting<br />

rekabetinin<br />

haber, dizi ve<br />

yarışma özelinde<br />

bir yapısı olduğu<br />

ilk anda göze<br />

çarpıyor.<br />

medya üzerinde oluşan ağ yapılarını incelemek<br />

üzere geliştirildi. NSA’i, hızla<br />

değişen trendlerin takipçi ağlarını ortaya<br />

çıkarmak için kullandığımızda kanalları<br />

takip eden kişileri anlama konusunda<br />

dikkat çekici bulgulara eriştik.<br />

Kanallar, bu sefer hepsi kendi<br />

segmentinde konumlanmış şekilde<br />

karşımıza çıkıyor. İçerik ise segment<br />

oluşumlarında en önemli etken. Diğer<br />

taraftan total izleyici dünyasında,<br />

TV’de görmedikleri ve oradan ünlü<br />

olmayan insanlara çok yer yok gibi görünüyor.<br />

Bu da bütün haritaya baktığımızda<br />

alışık olduğumuz “Instagram<br />

fenomenleri” ya da “sarkastik” gibi<br />

segmentlerin çıkmamasının en önemli<br />

nedenini oluşturuyor.<br />

Ulusal kanalların ağ yapıları incelendiğinde<br />

Türkiye reyting rekabetinin<br />

haber, dizi ve yarışma özelinde bir<br />

yapısı olduğu ilk anda göze çarpıyor.<br />

Haritanın merkezi farklı dizi tarzlarına<br />

göre farklı kanalları konumlarken,<br />

haber kanalları haritanın biraz daha<br />

dışında bir yer bulmuş gibi.<br />

HARİTANIN MERKEZİNDE<br />

DİZİLER VAR<br />

En önemli konu diziler ve dizi oyuncuları.<br />

Kanallar izleyicinin gözünde,<br />

yayınladıkları dizi tarzlarına göre konumlanıyorlar.<br />

Çukur dizisi uzun süre<br />

Show TV’nin ana içeriklerinden biri<br />

olmuştu. Bu başarıda, kanalın rakiplerinden<br />

ayrışarak kendi segmentini<br />

oluşturması önemli rol oynuyor. Show<br />

TV, merkezde Çukur Dünyası segmentinde<br />

tek başına yer alıyor.<br />

Özellikle son dönemlerin en önemli<br />

dizi tarzı olan psikolojik yapımlar<br />

merkezde oturuyor ve yayınlandıkları<br />

kanalları da çevrelerine toplamış görünüyor.<br />

Kanal D ve ATV bu segmentin<br />

en önemli kanalları. TV8 ise tahmin<br />

edileceği üzere, kendi ünlüleri ve yarışmaları<br />

çevresinde kendine farklı bir<br />

dünya kurmuş; Acun Ilıcalı ve Hadise<br />

gibi ünlülerin merkezde oldukları, Türkiye’nin<br />

eğlence kanalı.<br />

ELİTLERE AİT OLUP KENDİNİ<br />

‘MASS’E KONUMLAMAK<br />

Haritada en çok dikkat çeken bir diğer<br />

kanal FOX. Kanal aslında haber dünyasına<br />

yakın olan ve merkeze biraz uzak<br />

çıkan Türkiye’nin Elitleri dediğimiz,<br />

ülkenin kalbur üstü kesimine ait çıkarken,<br />

kendini bu segmentten biraz<br />

uzaklaştırarak merkeze çekmeyi başarıyor.<br />

Ait olduğu yer herkes tarafından<br />

bilinedursun, takipçileri ve izleyicileri<br />

genel Türkiye TV seyircisinden oluşuyor.<br />

Kanal, merkezde ve pek çok diğer<br />

segmenti etkileyecek güce sahip.<br />

HABER DÜNYASI<br />

Haber kanalları ise diğer kanallardan<br />

uzaklaşarak kendi dünyasını kurmuş.<br />

TRT biraz daha devlet kurumlarına<br />

yakın dururken, onu NTV takip ediyor.<br />

CNN Türk ise yine haber dünyasına yakın<br />

fakat bu sefer Türkiye’nin Elitleri<br />

segmentine dahil oluyor.<br />

Ağırlıklı TRT 1’de yayınlanan Osmanlı<br />

dizileri de ayrı bir segmentteler.<br />

İki tarafın izleyicisinin birbirlerinden<br />

farklı olduğunu söyleyebiliriz. Bir taraf<br />

daha güncel dünyada iken diğer taraf<br />

daha haber tarafında ve dizilerde oynayanların<br />

ünlülüğü ile değil, anlattıkları<br />

tarih ve devlet olgusu ile ilgileniyor.■


DİJİTAL<br />

İZLEYİCİ DÜNYASINDA 10 SEGMENT<br />

Haber Dünyası<br />

HABER DÜNYASI<br />

Haber kanallarının bir arada olduğu ve bütün gün<br />

haber veren Türkiye’nin ana haber dışına da açılan<br />

kanallarının olduğu segment. TRT, TRT haber<br />

kanalları, NTV ve A Haber burada bulunuyor.<br />

Gülse Birsel<br />

TR’nin Elitleri<br />

TR’NİN ELİTLERİ<br />

Bengi Kurtcebe<br />

Türkiye’nin gezen, para harcayan, büyük masalarda<br />

oturmayı seven, tatillere giden kaliteli bir kitlesi. Bu<br />

yüzden takip ettikleri kişiler de farklı alanlardaki en<br />

kaliteli isimler. Bir taraftan da politik bir segment.<br />

Merkezdeki isimler; Gülse Birsel, Bengi Kurtcebe,<br />

Bergüzar Korel, Ekrem İmamoğlu.<br />

Bergüzar Korel<br />

Acun Dünyası<br />

OSMANLI DİZİLERİ DÜNYASI<br />

Ekrem İmamoğlu<br />

Tarih odaklı dizilerin toplandığı büyük bütçeli<br />

diziler burada. Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman<br />

gibi dizilerin takipçileri bu tarz diziler etrafında<br />

toplanıyor.<br />

Magazin Dünyası<br />

YOUTUBE DÜNYASI<br />

Demet Akalın<br />

YouTube’dan meşhur olmuş fakat devamında TV’de<br />

de gündem olmuş kişilerin yeri. Reynmen, Hasan<br />

Can Kaya gibi isimler burada. Tüm haritada dijitalle<br />

bağı en kuvvetli olan segment diyebiliriz.<br />

ÇUKUR DÜNYASI<br />

Burcu Esmersoy<br />

Erkek Dizi Oyunc<br />

Uzun süre devam eden ve çok geniş bir izleyici<br />

kitlesine sahip olan Çukur dizisi ve oyuncularının<br />

oluşturdukları bir segment. Kendilerini diğer<br />

dizilerden ve oyunculardan ayırıp merkeze<br />

yerleşmişler, dizinin kanalı Show TV de yine bu<br />

segmentin içinde yer alıyor.<br />

Alperen Duymaz<br />

98 <strong>MediaCat</strong><br />

Buğra Gülsoy


Diriliş Ertuğrul<br />

DİZİ DÜNYASI<br />

Osmanlı<br />

Dizileri<br />

Dünyası<br />

Kuruluş Osman<br />

Popüler dizilerin birlikte olduğu, özellikle son<br />

dönemin en popüler dizileri olan Gülseren<br />

Budayıcıoğlu kitaplarının uyarlamalarının<br />

birleştiği bir dünya. Kanal D ve ATV burada yer<br />

alıyor.<br />

YouTube<br />

Reynmen<br />

Dünyası<br />

Yabancı Ünlüler<br />

Dünyası<br />

Çukur<br />

Dünyası<br />

Dizi Dünyası<br />

Hasan Can Kaya<br />

ACUN DÜNYASI<br />

Adından da anlaşılacağı gibi merkezi Acun Ilıcalı<br />

ve programları olan bir TV8 dünyası. Eğlence ve<br />

yarışma odaklı bir segment.<br />

KADIN DİZİ OYUNCULARI<br />

Türkiye’nin televizyonda görmeye alıştığı<br />

dizi ve film ünlüleri. Türkiye’nin ilk akla gelen<br />

isimleri burada. Dizilerin başrolleri kadın<br />

ağırlıklı. Merkezdeki isimler Hazal Kaya,<br />

Fahriye Evcen, Burcu Biricik ve Hande<br />

Erçel.<br />

Kadın Dizi<br />

Oyuncuları<br />

uları<br />

Hazal Kaya<br />

Hande Erçel<br />

Fahriye Evcen<br />

Burcu Biricik<br />

ERKEK DİZİ OYUNCULARI<br />

Kadın dizi oyuncuları segmentinin erkek<br />

versiyonu, erkek başroller bu segmentte.<br />

Merkezdeki isimler Buğra Gülsoy, Alperen<br />

Duymaz.<br />

MAGAZİN ÜNLÜLERİ<br />

Türkiye’nin yıllardır TV’de görmeye alıştığı isimler.<br />

Seda Sayan ve Esra Erol gibi sabah kuşağı ünlüleri.<br />

Magazinin merkez isimleri Demet Akalın ve Burcu<br />

Esmersoy burada.<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 99


DİJİTAL<br />

Yorum<br />

Biraz daha<br />

sohbet<br />

DAN MARTIN<br />

CAMFED Chief Digital Officer<br />

S<br />

ize bir soru soran ve o soruyu<br />

sizinle cevaplamaya başlayan<br />

interaktif reklamlar<br />

gördüyseniz yalnız değilsiniz.<br />

Sohbet pazarlamasına hoş geldiniz.<br />

Peki, sohbet pazarlaması nedir?<br />

Özetlemek gerekirse, dijital reklamlara<br />

karar ağacı ekleyebilme kabiliyetine<br />

sohbet pazarlaması diyoruz. Çevrimiçi<br />

ya da sosyal medya varlıkları için chatbot<br />

geliştirenler veya Amazon Alexa<br />

gibi sesli asistanlar için ses becerileri<br />

geliştirenlerin aşina oldukları bir terim<br />

bu.<br />

Bu tarz botların kalite ve seviyede<br />

farklılık gösterdiğini hepimiz biliyoruz.<br />

İnsanların ne soracaklarını öngörmek<br />

her zaman kolay değil. Ama iyi<br />

tüketici içgörüleri ve sohbeti tasarlayabilme<br />

uzmanlığı aracılığıyla botlar hem<br />

işletmeler için güçlü hem de kullanıcılar<br />

için faydalı birer araç olabilir.<br />

Bot deneyimi giderek dijital reklam<br />

ekosisteminin sağlam bir parçasına dönüşüyor.<br />

Bu pazarda halihazırda birkaç<br />

önemli ürün mevcut. Bunlardan en<br />

göze çarpanı Google’ın AdLingo ürünü.<br />

Bu alanda büyüme görecek olmamızın<br />

nedenlerinden biri yapay zekâ ve makine<br />

öğrenmesinin evrimi. Nasıl ki botlar<br />

gitgide gücünü yapay zekâdan almaya<br />

başlıyorsa, bot tasarımına ayrılan zaman<br />

da gitgide yazılımların bağlam ve<br />

iş amacını geliştirmek için kullanılacak.<br />

Böylece botlar insanların ne hakkında<br />

konuşmak istediklerini kendi<br />

kendine öğrenecek ve cevaplarını buna<br />

göre değiştirecek.<br />

Q<br />

Yapay zekâ<br />

ve makine<br />

öğrenmesinin<br />

evrimi sohbet<br />

pazarlamasının<br />

dijital reklam<br />

ekosistemindeki<br />

önemini artırıyor.<br />

reklamlara kıyasla AdLingo daha yüksek<br />

müşteri etkileşimi, daha yüksek dönüştürme<br />

oranı ve daha düşük müşteri<br />

başına maliyet bildiriyor.<br />

Sohbet pazarlamasının tüketici senaryolarını<br />

anlamaya çalışan diğer botlardan<br />

farklı olmasının nedeni müşteri<br />

deneyimini geliştirerek, karar verme<br />

sürecini kısaltmaya odaklanmasında<br />

yatıyor.<br />

TERCİHLERİ ANLAMA FIRSATI<br />

Basit bir örneği inceleyelim. Yeni bir<br />

araç almayı düşünenleri hedefleyen bir<br />

araba üreticisi olduğunuzu varsayalım.<br />

Muhtemelen müşterilerin ilgisini artırmak<br />

ve satışı tetiklemek için marka<br />

bilinirliği aktiviteleri yürütüyorsunuz.<br />

Sohbet pazarlaması aracılığıyla müşterinin<br />

tercihlerini öğrenerek, durumlarını<br />

sorgulayarak, onları bir bayiye<br />

yönlendirerek ve belki de bir test sürüşü<br />

önererek müşterinin değerlendirme<br />

sürecini hızlandırabilirsiniz.<br />

Müşteri bayinize gittikten sonra bu<br />

diyaloğu devam ettirmek istediğinizi<br />

varsayalım. Listeleme bazlı pazarlama<br />

ya da konum tarihçelerini kullanarak<br />

müşteriye tekrar ulaşabilirsiniz.<br />

Bayiye gittiğini doğrulayabilir, araba<br />

hakkındaki görüşlerini alabilir hatta<br />

kararını etkilemek için promosyon<br />

önerilerinde bulunabilirsiniz.<br />

Gördüğünüz gibi, sohbet pazarlaması<br />

reklamverenlere müşterileri<br />

hakkındaki bilgilerini artırma fırsatı<br />

sağlıyor. İleride reklamverenler için<br />

müşterilerinin nasıl karar verdiklerini<br />

ve markalarının değer önermelerini<br />

çok iyi anlamak ve bu içgörüleri sözkonusu<br />

teknolojiyi daha iyi yapılandırmak<br />

için kullanmak önem kazanacak. ■<br />

SİZİN DİLİNİZİ KONUŞAN<br />

REKLAMLAR<br />

Sohbet pazarlamasını erken benimseyen<br />

B2B ve B2C işletmeler bunun faydasını<br />

görüyor. Geleneksel görüntülü<br />

100 <strong>MediaCat</strong>


MUSIC<br />

IS THE UNIVERSAL<br />

LANGUAGE OF<br />

MANKIND<br />

HENRY WADSWORTH LONGFELLOW


TASARIM<br />

Eğilimlerin<br />

karşısında<br />

eğilmeyin<br />

OZAN KARAKOÇ<br />

Marka Tasarımcısı<br />

H<br />

er yıl tasarım dünyasını<br />

meşgul eden trend, yani<br />

eğilim konusu, kaçınılmaz<br />

bir şekilde 2022 için de<br />

bolca konuşulacak. “İllüstrasyon kullanımı<br />

revaçta olacak”, “Büyük tipografi<br />

dünyayı sarsacak”, “Renk geçişleri<br />

geri dönecek”, “Üç boyutlu düğmeler<br />

diğerlerini sollayacak”, “Retro-fütürist<br />

afişler dört bir yanı saracak” gibi<br />

başlıkları birçok yerde görmeye başlayacağız.<br />

Peki, bir tasarımcı için dünya<br />

standartlarında iş üretmenin veya dev<br />

şirketlerin radarına girmenin yolu, var<br />

olan eğilimleri doğru kavrayıp uygulayabildiğini<br />

kanıtlamak mıdır? Gelin<br />

biraz düşünelim.<br />

OLAN BİTENİ ALGILAMAK ÖNEMLİ<br />

Tasarım eğilimlerinden haberdar olmak<br />

her tasarımcı için önemlidir. Profesyonel<br />

bir tasarımcı, sektöründe olup<br />

biteni algılayabilmeli, bu alanda öncü,<br />

eğilim belirleyici markaları yakından<br />

takip edebilmelidir. Apple gibi bir dev,<br />

bugün imzası haline gelmiş olan beyaz<br />

ağırlıklı tasarım dilinden uzaklaşmaya<br />

karar verip bir anda siyaha dönecek<br />

olsa, geniş bir kitle hiç düşünmeden<br />

arkasından gidecektir. Çoğu marka<br />

siyaha yönelecek, bazıları da Apple’ın<br />

boşalttığı alana, yani beyaza hücum<br />

edecektir. Bu durumda “siyah”, bir<br />

anda “yılın tasarım eğilimleri” arasındaki<br />

yerini alacak, listenin başına eklenecektir.<br />

Birçok tasarımcı, nedenini<br />

sorgulamadan, faydasını ya da zararını<br />

yeterince irdelemeden bu yola girecek,<br />

birçok müşteri de “Apple gibi” tasarımları<br />

olduğu için gururlanacaktır.<br />

i<br />

Bir tasarımcı<br />

için dünya<br />

standartlarında iş<br />

üretmenin veya dev<br />

şirketlerin radarına<br />

girmenin yolu, var<br />

olan eğilimleri<br />

doğru kavrayıp<br />

uygulayabildiğini<br />

kanıtlamak<br />

mıdır? Gelin biraz<br />

düşünelim.<br />

“Logo sadeleştirme” eğilimi de<br />

benzer bir yolda gidiyor. Özellikle dijital<br />

markaların kimlikleri her geçen<br />

gün birbirlerine benzemeye başlıyor.<br />

Sadeleşmenin elbette belli teknik<br />

faydaları var ancak bu, modaya dönüşmeyi<br />

gerektiren bir durum değil.<br />

Çünkü her markanın temsil ettiği<br />

değerlerin görsel karşılığı birbirinden<br />

farklı. Dünyaca ünlü A markasının,<br />

sans-serif yazıtipinden serif yazıtipine<br />

geçmesi, B markasının “ayak<br />

uydurmasını” gerektiren bir gelişme<br />

olarak algılanmamalı.<br />

VE ARAYÜZ TASARIMLARI…<br />

Eğilim takıntısının belki de en net biçimde<br />

kendini gösterdiği, neredeyse bir<br />

karikatüre dönüştüğü alan... Dribbble’a<br />

girin ve arama kutucuğuna “UI” yazın.<br />

Karşınıza çıkan ilk 50 işe hızlıca göz<br />

atın. Nasıl da hepsi aynı elden çıkmış<br />

gibi görünüyor değil mi? Oysa karşınızda<br />

40-45 farklı tasarımcının işleri<br />

duruyor. 40’tan fazla tasarımcı ve<br />

birbirinden tümüyle farklı 50 proje...<br />

Hepsinin aynı görsel dili konuşması,<br />

kullanıcının zihninde aynı duyguyu<br />

tetiklemesi mantıklı mı? Elbette değil.<br />

Peki, ne yapmalı? Belki de ilhamı<br />

tasarım eğilimlerinde değil, işin kendisinde<br />

aramalı. Tasarımcı bir projeyi<br />

tasarlamaya başlamadan önce, o alanda<br />

en son yapılmış işlere göz atmak<br />

yerine, projenin kimler tarafından,<br />

ne tarz ortamlarda, hangi koşullarda<br />

kullanılacağını sorgulamalı. Markayı<br />

tanımalı, ürettikleri ürünü kullanmalı,<br />

onunla yatıp kalkmalı. Beğendiği bir<br />

eğilimi taklit edebilecek teknik beceriye<br />

sahip olduğu için değil, yepyeni bir<br />

kullanıcı deneyimini hem markanın<br />

ihtiyaçlarına en uygun hem de görsel<br />

olarak özgün bir değer taşıyabilecek<br />

biçimde yorumlayabileceğini düşünerek<br />

gururlanmalı. Böyle düşünenler, en<br />

kötü ihtimalle özgün işler tasarlayan<br />

başarılı tasarımcılardan olurlar. En iyi<br />

ihtimalle ise eğilimleri düşünmeden<br />

takip eden değil, düşünmeden takip<br />

edilen o eğilimleri yaratan tasarımcılara<br />

dönüşürler. ■<br />

104 <strong>MediaCat</strong>


YARATICILIK<br />

2022’de<br />

sektörde<br />

kalabilmek<br />

BEDİZ EKER<br />

VMLY&R New York<br />

Kuzey Amerika Bölgesinden<br />

Sorumlu Grup Strateji Direktörü<br />

u ayın yazısına başlamadan<br />

önce sevgili editörü-<br />

B<br />

müzle klasik yazışmamızı<br />

gerçekleştirdik. Kendisine<br />

bu sayının konusunu sorduğumda,<br />

“Bu ay kapağa Brand Week Istanbul<br />

temasını taşıyoruz; 21’inci yüzyılda<br />

insan olmak” cevabını aldım. Tabii ki<br />

güncel trendler üzerine kafa yormak<br />

ve insan olmak üzerine felsefe yapmak<br />

çok keyifli. Ancak geçtiğimiz iki<br />

yılda yaşadığımız beklenmedik tecrübelerden<br />

sonra önümüzdeki koca bir<br />

yüzyıla dair öngörülerde bulunmak<br />

ve insan olmak kadar derin bir konuda<br />

ahkâm kesmek içimden gelmiyor.<br />

Buna karşın, pandeminin zaten mevcut<br />

değişim rüzgârlarını kasırgalara<br />

çevirdiğini gördükten sonra, sektörün<br />

bugünkü gidişatına odaklanıp değişime<br />

nasıl yön vermek gerektiğine kafa<br />

yormak bence daha gerçekçi. Bunu yaparken<br />

de pazarlama departmanları<br />

ve ajansların aynı kaderi paylaştığını<br />

unutmamak gerekiyor.<br />

PAZARLAMANIN VAROLUŞ<br />

MÜCADELESİ<br />

IBM Instute for Business Value’nun bu<br />

sene yaptığı CEO Araştırması sonuçlarına<br />

göre, CEO’lar şirketlerinde en<br />

kritik rolü üstlenecek yönetim kurulu<br />

üyelerini sıraladıklarında CMO’lar<br />

dördüncü sırada; CFO, COO ve CIO/<br />

CTO’lardan sonra geliyor. Pazarlama<br />

aktivitelerinin yatırımdan ziyade<br />

masraf olarak görülmesi yeni bir tehdit<br />

değil. Ancak son zamanlarda çoğu<br />

şirketin CMO pozisyonunu kaldırıp<br />

yerine farklı unvanlar yaratması teh-<br />

Y<br />

Pazarlama sektörü<br />

son dönemde<br />

teknolojiye öncelik<br />

verirken, işin<br />

duyguları harekete<br />

geçirme kısmını<br />

ikinci plana atmaya<br />

başladı. Oysa<br />

sektörün kurtuluşu<br />

teknolojiyi tüketici<br />

duygularını<br />

harekete<br />

geçirecek şekilde<br />

kullanmakta.<br />

likenin farklı bir boyut kazandığını<br />

gözler önüne seriyor. Sektörün dijital<br />

dönüşümü, pazarlama fonksiyonunu<br />

teknolojik çözümlere delege etmek<br />

ve kısa vadeli taktiksel işlere odaklanmak<br />

olarak hayata geçince, marka<br />

inşa etme peşinde koşan pazarlamacılar<br />

sistemin dışına itilmeye başladılar.<br />

AJANSLARIN DANIŞMANLIK<br />

ŞİRKETLERİNE DÖNÜŞMESİ<br />

Marka tutkunu CMO’ların olmadığı<br />

bir dünyada yaratıcılık peşinde koşan<br />

ajanslara da çok fazla yer yok. Müşteri<br />

tarafından gelen brief’lerin önceliği<br />

farklılaşmak yerine uygunluk olmaya<br />

başlayınca, ajanslar da yaratıcılıktan<br />

ziyade daha çok taktiksel iş satarak<br />

büyümeyi önceliklendirmeye başladı.<br />

Yıllar önce danışmanlık şirketleriyle<br />

nasıl başa çıkacağını kara kara düşünen<br />

ajanslar, bugün çözümü danışmanlık<br />

şirketine dönüşmekte bulmuş<br />

gibi görünüyor. İşin içinden büyük bir<br />

yaratıcı fikir bulma ve üretme heyecanı<br />

çıkınca, ajanslar yetenekli işgücünü<br />

bulmakta ve elinde tutmakta gittikçe<br />

daha çok güçlük çekmeye başlıyor.<br />

Böylece pazarlama departmanının<br />

ekosistemde önemini kaybetmesiyle<br />

başlayan kısırdöngü, yetenek yoksunu<br />

ajansların müşterilerini parlatacak<br />

yaratıcılığı gösterememesiyle tamamlanıyor.<br />

DUYGU VE TEKNOLOJİYİ<br />

HARMANLAMAK<br />

21’inci yüzyılda insan olmayı bilemem<br />

ama önümüzdeki sene halen pazarlama<br />

sektörünün bir parçası olmak isti-<br />

yorsak hem pazarlama departmanları<br />

hem de ajanslar olarak bu kısırdöngüyü<br />

kırmak durumundayız. Bunun için<br />

de pazarlama fonksiyonunu, duygu ve<br />

teknoloji olmak üzere, iki temel yapıtaşı<br />

üzerinde yükseltmeliyiz. Tüketicilerin<br />

duygularına hitap etmek ve<br />

yeni teknolojilerin pazarlama faaliyetlerine<br />

yön vermesi yeni gelişmeler<br />

değil. Ancak pazarlama sektörü son<br />

dönemde teknolojiye öncelik verirken,<br />

işin duyguları harekete geçirme<br />

kısmını ikinci plana atmaya başladı.<br />

Oysa sektörün kurtuluşu, teknolojiyi<br />

tüketici duygularını harekete geçirecek<br />

şekilde kullanmakta. İletişimin<br />

ötesinde, bütünsel bir tüketici deneyimi<br />

kurgulamakla yükümlü olduğumuz<br />

yeni dünya düzeninde, markanın<br />

her temas noktasında teknoloji sayesinde<br />

fonksiyonel ihtiyaçların ötesine<br />

geçip duyguları nasıl harekete geçirebileceğine<br />

kafa yormalıyız. Bunu<br />

başarabildiğimiz takdirde, yeni bir<br />

teknolojiyi ilk kullanmak kadar aynı<br />

teknolojiyi kimin daha yaratıcı şekilde<br />

kullandığı da rekabeti şekillendirecek.<br />

Teknoloji sayesinde, duyguları<br />

harekete geçirmenin sonuçlarını da<br />

daha somut bir şekilde ölçebileceğiz.<br />

İşte bu yüzden, duygu ve teknolojiyi<br />

harmanlayarak pazarlama sektörüne<br />

ve yaratıcılığa yeniden hak ettiği<br />

değeri kazandırmadığımız sürece, bu<br />

varoluş mücadelesinden başarıyla çıkmamız<br />

pek kolay olmayacak. ■<br />

110 <strong>MediaCat</strong>


SEN DE HİKÂYENİ<br />

PAYLAŞ!<br />

#SheMakes’in 2. Dönemi’nde sen de bu hikâyenin bir parçası ol<br />

Alanında öncü kadın liderlerle buluş, atölyelere katıl, ücretsiz eğitimler al.<br />

Ayrıntılı bilgi ve başvuru için: mediacat.com/shemakes


YARATICILIK<br />

Neden<br />

Önemli:<br />

Mecra<br />

tasarımı<br />

ARDA ERDİK<br />

Tribal Worldwide İstanbul Ajans<br />

Başkanı & Yaratıcı Yönetmen<br />

KENAN OR<br />

Circus Pazarlama ve Operasyonlar<br />

Genel Müdür Yardımcısı<br />

Mecrayı yeniden<br />

düşünen, ona yeni<br />

anlamlar yükleyen,<br />

zamanın ruhuna göre<br />

dönüşümünü birlikte<br />

tasarlayan fikirlerin<br />

yükselişine tanıklık<br />

ediyoruz. Mecra<br />

hack’leme ve bir ana<br />

mecranın içinden irili<br />

ufaklı yeni mecralar<br />

yaratma çabaları<br />

giderek artıyor. Daha<br />

fazla parçalanmış<br />

ancak daha fazla<br />

entegrasyona<br />

muhtaç bu dünyada,<br />

“mecra tasarımı”nın<br />

önemini sorguladık.<br />

Farklı arayışta olunan, en doğurgan<br />

mecralar/platformlar<br />

hangileri?<br />

AE: Dünyada en çok tüketilen içerik<br />

türü video. Önce perdede kraldı, sonra<br />

televizyonda kral oldu, şimdi de ufak<br />

ekranlarda kral. Yani değişen bir şey<br />

yok, sadece mecrası değişiyor.<br />

AK: Şunu fark ediyorum ki, asıl mesele<br />

işlerin nerede başladığı değil, çünkü<br />

hepsi aynı yerde bitiyor. Bir TV işi de<br />

olsa açıkhava işi de olsa, büyürse sosyal<br />

medyada büyüyor.<br />

AE: 10 yıldır Kadir Has Üniversitesi’nde<br />

ders veriyorum ve öğrencilere ne<br />

izlediklerini, ne dinlediklerini soruyou<br />

TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />

Mecralar üzerine düşünen ve<br />

yeni oyun alanları yaratan fikirlerden<br />

ne zaman, nasıl bahseder<br />

olduk?<br />

ARDA ERDİK: Büyük kırılım internet<br />

ve sosyal medyayla oldu. Sonra sosyal<br />

medya da kendi içinde dallanıp budaklandı.<br />

Ancak iş dönüp dolaşıp aynı yere<br />

varıyor: Reklamcılığın özü, karşı tarafta<br />

bir duygu yaratmak. Hepimiz onu<br />

kovalıyoruz. Eskiden herkesin medya<br />

tüketimi aynı olduğu için bu duyguyu<br />

yaratmak nispeten daha kolaydı.<br />

Bugün hangi mecrayı kullanırsan kullan,<br />

çok acayip paralar harcamadığın<br />

sürece, bu ortak duyguyu yakalayamıyorsun.<br />

Hatta bazen harcasan bile<br />

olmuyor. Bu durum da reklamcıları ve<br />

medyacıları farklı arayışlara itti.<br />

Diğer taraftan tüketici de çok hızlı<br />

değişti. Y ve Z Kuşakları daha fazla<br />

yenilik bağımlısı. Beş saniyede yakalayamazsan,<br />

kaybediyorsun. Böyle bir<br />

ortamda reklamcılar da “mecraları<br />

nasıl hack’lerim”in peşine düşmeye<br />

başladılar. Bakıyorum da, 2000’lerin<br />

başında bir kampanya yaparken pek<br />

medya fikri düşünmezdik. Artık 360’ın<br />

içine hep medya hack fikirleri koymaya<br />

çalışıyoruz.<br />

KENAN OR: Mecraların performansları<br />

çok düştü. Kreatif ajanslar çok<br />

güzel işler yapıyorlar ama dönüp bakıyorsun,<br />

markaların hatırlanma oranları<br />

yüzde 5’leri geçmiyor. Burada bir<br />

problem olduğu çok açık. Bu da bizleri<br />

yeni mecra arayışlarına ya da mecraları<br />

birbirleriyle konuşturma çabalarına<br />

itiyor. Mesela artık marka mesajınızı<br />

Masumlar Apartmanı’ndaki Gülben’e<br />

söylettiğinizde, bilinirlikten başlayıp<br />

sadakate giden yolculukta, hedef kitleyi<br />

harekete geçirme etkisini yaratabiliyorsunuz.<br />

ARKIN KAHYAOĞLU: İşin çıkış<br />

noktası dikkat ekonomisi. Bence mecraların<br />

değeri azalmadı, arttı. Mecraları<br />

daha kıymetli yerler olarak görüp<br />

daha etkili işler üretmek zorundayız.<br />

Çünkü onların da birbirleriyle olan ilişkileri<br />

değişti. Birbirleriyle etkileşime<br />

girmelerinin yanında, aynı zamanda<br />

birbirlerinden dikkat çalıyorlar.<br />

Kullanıcının orada olmamızdan<br />

memnun olacağı işler yapmalıyız.<br />

Özellikle imaj ve kurumsal işlerde, tüketiciye<br />

“iyi ki bunu demişler” dedirtip<br />

takdir toplatan işler yapmamız lazım.<br />

Diğer yandan, insanların karşısına<br />

doğru zamanda doğru mesajla çıkmak<br />

da önemli. Hangi mecra olursa olsun<br />

tüketiciyi merkeze alarak, “şu anda<br />

beni görmekten mutlu olur mu, benim<br />

konumla ilgileniyor mu” gibi sorularla<br />

yola çıkmak doğru olacaktır.<br />

Öte yandan mecra etkileşimlerini<br />

kendi faydanıza ya da zararınıza kullanmanız<br />

mümkün. Örneğin, artık otobüs<br />

durağında oturan bir adam karşısındaki<br />

rakete bakmıyor. Baksa da onu<br />

harekete geçirmiyor. Bu da şunu düşündürüyor;<br />

ben raketi öyle bir yapmalıyım<br />

ki, adama bir sonraki mecrasında<br />

malzeme vereyim.<br />

AE: Hani Howard Gossage’ın bir lafı<br />

var ya; “İnsanlar reklamları okumazlar,<br />

izlemezler, dinlemezler; insanlar<br />

ilgilerini çeken şeyler okurlar, izlerler,<br />

dinlerler. Bu da bazen reklam olur.”<br />

İnsanların ilgisini çeken şeyler o kadar<br />

arttı ki, tüm bunların arasında ilgi çekecek<br />

reklamı yapmak daha da zorlaştı.<br />

112 <strong>MediaCat</strong>


Q<br />

lı şekilde kullanırım gibi düşünmeye<br />

başladık.<br />

DEĞİŞİMİ ANLAMAK<br />

ARKIN KAHYAOĞLU<br />

VMLY&R ECD<br />

rum. Bir öğrencinin söylediği şey beni<br />

çok aydınlatmıştı. “Hocam zaten izlemeye<br />

değer bir şey olduğunda internete<br />

düşüyor” demişti.<br />

AK: Aynen öyle, gençler aslında medyayı<br />

hack’lediler. “Sen ne yaparsan yap,<br />

neyi nerede izleyeceğimi ben kontrol<br />

edeceğim” dediler. Bu yüzden mecrayı<br />

etkili kullanmak, faydalı ve akıllı kullanmaktan<br />

geçiyor. Günün sonunda<br />

yaptığımız şey, haber vermek ve takdir<br />

kazanmaktan ibaret. Dikkat ediyorum,<br />

gençlerin paylaştıkları işlerde zekâ takdir<br />

görüyor.<br />

KO: Ben de uç bir örnek vereyim. Bazen<br />

televizyonda dizi izleyen insanlar,<br />

izledikleri diziyi bırakıp YouTube’a geçiyor<br />

ve o diziyi yorumlayan videoları<br />

izliyorlar. Hatta o videoların izlenme<br />

sayılarının çok yukarılarda olduğunu<br />

görüyorsunuz. Yani mass medyada yayınlanan<br />

bir iş, sosyal medya üzerinden<br />

çoklanıyor.<br />

İçerik ve mecranın birleştiği noktada,<br />

ünlü yönetimi konusu da var. Birçok<br />

marka ve kurum, ünlüyle çalışırken<br />

nasıl yöneteceğini bilmiyor. Ajans<br />

tarafında bu işe doğru katkıyı sağladığınız<br />

zaman, hedef kitle tarafında çok<br />

olumlu yansımalarını görebiliyorsunuz.<br />

Yani bizler katalizör gibiyiz.<br />

AE: Artık ünlüler de mecra haline geldi.<br />

Onları da nasıl hack’lerim, nasıl fark-<br />

ARDA ERDİK:<br />

Yeni kuşaklar<br />

yenilik bağımlısı.<br />

Beş saniyede<br />

yakalayamazsan,<br />

kaybediyorsun.<br />

Böyle bir ortamda<br />

reklamcılar da<br />

“mecraları nasıl<br />

hack’lerim”in<br />

peşine düşmeye<br />

başladılar.<br />

Peki, mecraların bu denli parçalandığı<br />

bir dünyada, reklamcıların<br />

karşı karşıya oldukları<br />

zorluklar neler?<br />

AK: Mecralara dağılma meselesini biraz<br />

yanlış anladığımızı düşünüyorum.<br />

Bazen öyle bir noktaya geliyoruz ki,<br />

360 dediğimiz şey içinde ürüne hizmeti<br />

bırakıp, yaptığımız işin reklamını yapmaya<br />

başlıyoruz. Tabii bazen markaların<br />

yönlendirmesi de bu şekilde oluyor.<br />

Ve bunun en büyük sebeplerinden biri<br />

mecranın fikirden önce netleşmiş olması.<br />

Bizde sıralama bazen mecra-fikir-problem<br />

şeklinde gidiyor. Bu hem<br />

ajansların problemi hem de entegre<br />

çalışamamaya işaret eden bir sorun.<br />

Kreatif ajanslar ile medya ajansları<br />

arasındaki diyalog çok kuvvetlenmeli.<br />

KO: Arkın'ın da dediği gibi, belirli sebeplerle<br />

marka ile içeriği ya da marka ile<br />

mecrayı doğru yerde buluştursak da bu<br />

yeterli olmuyor. Davranış değişikliği yaratabilmek<br />

için, iletişim kampanyasını<br />

doğru bir matris yapıda örmemiz gerekiyor.<br />

Aslında Circus’ın varlık nedeni de bu.<br />

Marka, reklam ajansı, medya planlama<br />

ajansı, kanal, yapımcı, yönetmen, senarist<br />

gibi tüm paydaşları bir araya getirip,<br />

matris bir ilişki yönetimiyle markanın<br />

iletişim hedefine ulaşmasını sağlıyoruz.<br />

Yani marka ya da ürün o doğru davranış<br />

değişikliğini yaratabilsin diye, bazen reklamın<br />

başka bir mecrada reklamını -doğru<br />

matrisi kurarak- yapmamız gerekiyor.<br />

Yani mecralarda yaşanan bu<br />

değişim, ajans yapılarında ve<br />

çalışma düzenlerinde de bir değişim<br />

yaratıyor.<br />

AK: Zamansızlık ve mecralardaki bu<br />

değişim, kalitesiz ama daha fazla sayıda<br />

iş üretme gibi bir problem yarattı. Marka<br />

gelip, “Biz dijitalimizi de size vereceğiz<br />

ama öyle bir para veremeyeceğiz”<br />

diyebiliyor. Şimdi ben buna sevineyim<br />

mi üzüleyim mi? Bir yandan müşteri<br />

tarafından böyle bir yetkinlikte görüldüğüm<br />

için seviniyorum, öte yandan<br />

aynı işgücüyle bu işi yapmak durumunda<br />

kalacağım için panik oluyorum. Bu<br />

durum maalesef son dönemde işgücü<br />

tarafında bir problem haline geldi. Yani<br />

büyüyen mecralarla birlikte büyüyen<br />

ajanslar yok. Aynı şey marka tarafı için<br />

de geçerli. Pazarlama ekipleri aynı sayıda<br />

işgücüyle altı katı iş yapıyorlar. ■<br />

ARAYIŞ<br />

Medya tüketiminin değişmesi ve yenilik<br />

beklentisi, reklam ve içerik üreticilerini<br />

yeni arayışlara itti.<br />

DİKKAT<br />

EKONOMİSİ<br />

Mecralar birbirleriyle etkileşime<br />

girmelerinin yanında, aynı zamanda<br />

birbirlerinden dikkat çalıyorlar.<br />

VİDEO<br />

KRALLIĞI<br />

Video önce perdede kraldı, sonra<br />

televizyonda kral oldu, şimdi de ufak<br />

ekranlarda kral.<br />

MEDYA<br />

HACKING<br />

Mass medyada yayınlanan bir iş,<br />

sosyal medya üzerinden çoklanıyor.<br />

TAKDİR<br />

GÖRME<br />

Mecra fark etmeksizin, gençlerin<br />

paylaştıkları işlerde zekâ takdir görüyor.<br />

ÜNLÜLERİN<br />

YENİ<br />

KONUMU<br />

Artık ünlüler de birer mecra haline geldi.<br />

İŞGÜCÜ<br />

SORUNU<br />

Büyüyen mecralarla birlikte büyüyen<br />

ajanslar yok. Bu da bir işgücü<br />

problemine işaret ediyor.<br />

<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 113


YARATICILIK<br />

Ad*Watch<br />

Doğru içgörünün sırrı<br />

Başarılı bir kreatif, “yatırım cüssesinden” bağımsız<br />

bir etki oluşturabiliyor. Bu başarılı kreatiflerin arka<br />

planında doğru içgörüler mevcut. Doğru içgörüler<br />

için ise trendleri, tüketici arzularını ve hedef<br />

kitleleri doğru tanımlayacak araştırmalara her<br />

daim ihtiyacımız var.<br />

HATIRLANMA SKORU<br />

TRENDYOL<br />

ONLINE ALIŞVERİŞ<br />

KAMPANYA BAZINDA<br />

BEĞENİ SKORU<br />

TRENDYOL<br />

ONLINE<br />

ALIŞVERİŞ<br />

%35,5<br />

A101 MARKET<br />

GENEL<br />

%49<br />

TRENDYOL<br />

ONLINE ALIŞVERİŞ-<br />

EYLÜL <strong>2021</strong><br />

%50,9<br />

TRENDYOL<br />

TRENDYOL-ONLINE ALIŞVERİŞ-<br />

EYLÜL <strong>2021</strong><br />

ARAŞTIRMA ÖRNEKLEMİNİN<br />

SES DAĞILIMI<br />

AB %13<br />

C1C2 %57<br />

A101 MARKET<br />

GENEL<br />

%4,8 %3,8 %3,1<br />

D %29<br />

KAMPANYA BAZINDA<br />

WOMM SKORU<br />

TRENDYOL<br />

ONLINE ALIŞVERİŞ<br />

%26,6<br />

TRENDYOL<br />

ONLINE ALIŞVERİŞ-EYLÜL <strong>2021</strong><br />

%38,1<br />

A101 MARKET<br />

GENEL<br />

%27,8<br />

5 MADDEDE BAŞARILI KREATİF<br />

Tarih aralığı:<br />

30 Ağustos-26 Eylül<br />

ÖZGE SÖNMEZ<br />

Ipsos / Research Director<br />

Eylül’ün en dikkat çekici<br />

gelişmesi, finans<br />

sektörünün hatırlanma<br />

performansının belirgin<br />

bir GRP büyümesi olmadan yükselmesi oldu.<br />

İşte Benim Maximum’um, perakende markalarının<br />

hâkim olduğu “ayın en çok hatırlanan<br />

reklamları” arasına girerek bu performansta<br />

büyük rol oynuyor. İş Bankası’nın bu başarılı<br />

kreatifini mercek altına alalım…<br />

• Doğru karakter seçimi: Eskinin ünlülerini<br />

güncel marka iletişiminde kullanmak<br />

bilinen bir strateji. Benzersiz<br />

kişiliğiyle Zeki Müren, Türkiye’de bu<br />

trendi hayata geçirmek için belki de en<br />

uygun isim.<br />

• Doğru oyuncu seçimi: Zeki Müren’i<br />

canlandırmak için, Müren tiplemeleriyle<br />

ünlenmiş Çağlar Çorumlu’nun tercih<br />

edilmesi tüketici zihninde halihazırda<br />

inşa edilmiş bir oyuncu-karakter eşleşmesinden<br />

faydalanmak adına elverişli.<br />

• Doğru tema: Zeki Müren ve müziklerinin<br />

merkezde olduğu özlenen bir geçmiş<br />

ile günümüz tüketici davranışları arasında<br />

kurulan bağ, izleyici tarafından<br />

“fazla nostaljik” algılanma riski taşısa<br />

da kreatifin mizahi tonu ve dinamizmi<br />

bunu engelliyor.<br />

• Doğru hedef kitle: Reklamın spesifik<br />

tüketici profillerini hedeflemesi hem<br />

nostalji ile trend olanın bağını kurmak<br />

hem de “sana özel” algısını güçlendirmek<br />

için birebir.<br />

• Doğru markalama: Maximum’un<br />

parlak pembesinin sık görülmesi ve Zeki<br />

Müren karakteriyle uyumu, süre açısından<br />

dezavantajlı bu reklamda marka görünürlüğünün<br />

başarısını sağlıyor.<br />

114 <strong>MediaCat</strong>


YARATICILIK<br />

Felis Kampanyalar<br />

SEZONUN HİT’LERİ KOTON’DA – Koton<br />

REKLAMVEREN: Koton<br />

REKLAMVEREN EKIBI: Büşra Miray Müftüoğlu,<br />

Serap Şahinoğlu, Selin Dalgıç, Funda Akaydın,<br />

Bilge Karanfil, Gamze Ataman<br />

REKLAM AJANSI: TBWA\Istanbul<br />

CCO: İlkay Gürpınar<br />

GELECEK GERÇEK – Ford Türkiye<br />

REKLAMVEREN: Ford Türkiye<br />

REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Talat İşçioğlu, Serkan Özerbay,<br />

Deniz Göktaş, Koray Kavalcı, Gamze Keskin, Ahmet Meral,<br />

Nergis Salman, Alper Tohar, Sinem Yıldırım, Mehmet Kalp<br />

REKLAMVEREN STRATEJI AJANSI: Curious<br />

REKLAM AJANSI: Punch BBDO<br />

CCO: Ali Musa Paça<br />

KREATIF DIREKTÖRLER: Mert Şentürk, Erçin Sadıkoğlu<br />

KREATIF EKIP LIDERLERI: Sanlı Kayabölen, Serkan Ün<br />

ART DIREKTÖRLER: Oktay Metin, Selahattin Özdemir<br />

DIJITAL EKIP: Bahar Arasan, Cem Bozkurt, Burak Çiçek<br />

GRAFIKER: Ozan Küme<br />

YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Volkan Karakaşoğlu<br />

KREATIF DIREKTÖR: Eser Yazıcı<br />

KREATIF EKIP: Önder Dündar, Cantekin Güngör,<br />

Özgecan Yalçınoğlu, Kemalcan Başaran, Hakan Yılmaz<br />

MARKA EKIBI: Ömer Üstündağ, Levent Tüker, Sıla Ezgi<br />

Avcı, Irmak Türkü Özdemir<br />

CSO: Toygun Yılmazer<br />

GENEL MÜDÜR YARDIMCISI: Tuğyan Çelik<br />

STRATEJIK PLANLAMA EKIBI: Özgün Özkalay, Yunuscan Hısımcıl,<br />

Başak Runa<br />

PRODÜKSIYON: Volkan Alkan<br />

OPTIMIZASYON EKIBI: Neslihan Gücüm, Gözde Bilir<br />

PRODÜKSIYON ŞIRKETI: PTOT Film<br />

YÖNETMEN: Emre & Gözde<br />

MÜZIK: Jingle Jackson<br />

SEMTİNİZDEKİ ESNAFLAR GETİRÇARŞI’DA BULUŞUYOR<br />

GetirÇarşı<br />

REKLAMVEREN: GetirÇarşı<br />

REKLAMVEREN EKIBI: Kaan Emeç, Kaan Akyiğit<br />

REKLAM AJANSI: Titrifikir<br />

KREATIF EKIP LIDERLERI: Can Demir, Alican Savaş<br />

KREATIF EKIP: Ege Yetkin, İlknur Coşkuntuna, Atakan Aksakal<br />

MARKA EKIBI: Dilek Sezen, Gökçe Er<br />

STRATEJIK PLANLAMA EKIBI: Kerem Sabuncu, Aytuğ Ateş, Merve<br />

Oynargül, Aysu Abdula<br />

YEMEĞİN TADI DOMATES, DOMATESİN TADI TAT – Tat<br />

REKLAMVEREN: Tat Gıda<br />

REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Kasia Özgen, Burcu Özbakır Tül,<br />

Selin Bulut, Şule Bülbülkaya, Gizem Kefeli<br />

REKLAM AJANSI: Havas İstanbul<br />

CCO: Ergin Binyıldız<br />

YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Volkan Dalkılıç<br />

KREATIF EKIP: Gizem Arlı Sirkeci, Hüseyin Gündüz,<br />

Ali İhsan Ozan, Derya Didem Kundakçı, Mustafa Turan,<br />

Kayra Keskin, Tuğba Yavuz<br />

GRAFIK EKIBI: Hasan Yıldırım, Canberk Arslanoğlu<br />

DIJITAL GRUP BAŞKANI: Zihni Başsaray<br />

DIJITAL İÇERIK YAZARI: Büşra Boz<br />

STRATEJI: Beliz Atalay<br />

VP, MÜŞTERI İLIŞKILERI & İŞ GELIŞTIRME: Gülin Erdoğan<br />

MÜŞTERI İLIŞKILERI: Ezgi Günaydın, Cansın Ergün<br />

VP, PRODÜKSIYON: Koray Öztürk<br />

PRODÜKTÖRLER: Aslı Aykut, Beray Odabaşı<br />

PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Norr Film<br />

ANIMASYON & POST PRODÜKSIYON: Anima<br />

POST PRODÜKSIYON: ABT<br />

YÖNETMEN: Sir Fred<br />

MÜZIK KOMPOZITÖRÜ: Pedro Macedo Camacho<br />

MÜŞTERI İLIŞKILERI DIREKTÖRÜ: Yağmur Erengül<br />

MÜŞTERI İLIŞKILERI: Özge Asan Dereçayır,<br />

Ece Özmet İşsever, Ozan Tolin<br />

SOSYAL MEDYA EKIBI: Burcu Küçük, Betül Güneş<br />

PRODÜKSIYON EKIBI: Sıla Salgın, İrem Akalın<br />

PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Shortcut<br />

YÖNETMEN: Müfit Samık<br />

POST PRODÜKSIYON: ABT<br />

MÜZIK DÜZENLEME: Jingle House<br />

MEDYA AJANSI: Mindshare<br />

DIJITAL MEDYA: Ingage<br />

PR AJANSI: Lobby PR<br />

AJANS PRODÜKTÖRLERI: Onur Mis, Tuğse Gökhan<br />

PRODÜKSIYON ŞIRKETI: 25 Film<br />

PRODÜKTÖR: Fırat Parlak<br />

YÖNETMEN: Eralp Vardar<br />

ORIJINAL ŞARKI SÖZÜ YAZARI: Kandemir Konduk<br />

ORIJINAL BESTE: Vedat Özkan Turgay<br />

JENERIK UYARLAMA: Onur Cumaoğlu<br />

POST PRODÜKSIYON: Sinefekt<br />

116 <strong>MediaCat</strong>


YARATICILIK<br />

HER İHTİMALE KARŞI – Youplus<br />

REKLAMVEREN: Abdi İbrahim<br />

MARKA EKIBI: Seren Koyuncu, Dilara Şenol<br />

REKLAMVEREN YETKILILERI: Kristin Aras, Ecem Eyigör<br />

AJANS PRODÜKTÖRÜ: Eda Kof<br />

REKLAM AJANSI: Isobar Türkiye<br />

PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Organic Film<br />

AJANS BAŞKANI: Yağmur Erdoğan<br />

YÖNETMEN: Kıvanç Baruönü<br />

CCO: Özgür Karaçak<br />

POST PRODÜKSIYON: Sinefekt<br />

KREATIF DIREKTÖR: Semih Altıner<br />

KREATIF EKIP: Merve Cansız, Başar Kurnaz, Kerim Orhan<br />

MÜŞTERI İLIŞKILERI DIREKTÖRÜ: Eldem Çulpan<br />

SOHBETİ KOYULAŞTIRAN LEZZET – Dankek<br />

KIRIŞIK DEĞİL, ÇOK ŞIK – Yumoş<br />

REKLAMVEREN: Ülker Dankek<br />

STRATEJIK PLANLAMACILAR: Beste Atasoy, Ceren Altınörs<br />

REKLAMVEREN YETKILILERI: Aslı Özen Turhan,<br />

YÖNETICI AJANS PRODÜKTÖRÜ: Gülengül Soytürk<br />

Gülüm Ardahan, Deniz Kayacan<br />

AJANS PRODÜKTÖRLERI: Ümit Bak, Nisan Turgul<br />

REKLAM AJANSI: Medina Turgul DDB<br />

PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Public Film<br />

YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Ertuğ Tuğalan<br />

YÖNETMEN: Eli Kasavi<br />

KREATIF EKIP: Fatih Yılmaz, Cem Erguvan, Seray Samancı,<br />

MÜZIK: Persenk<br />

Özberk Baz, Hande Matban, Gözde Bayraktar<br />

MÜŞTERI İLIŞKILERI: Zeynep Kızılcan, Ece Boğa<br />

YÖNETICI STRATEJI DIREKTÖRÜ: Berkant Avcı<br />

REKLAMVEREN: Unilever / Yumoş<br />

METIN YAZARI: Semih Türkmen<br />

REKLAMVEREN YETKILILERI: Leyal Eskin Yılmaz, Duygu Dal MARKA İLIŞKILERI: Melis Su Tanlak, Vanessa Taragano,<br />

REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Melisa Kısacık, Selin Kürkçü, Asya Biçer, Alara Yeşilay<br />

Beyza Gülal, Mirella Habib<br />

PRODÜKTÖRLER: Deniz Akşit, Barış Tosun<br />

REKLAM AJANSI: Wunderman Thompson<br />

PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Panda Films<br />

AJANS BAŞKANI: Ender Buruk<br />

YÖNETMEN: Kemixiz<br />

YÖNETICI ORTAK: Fulya Özarı<br />

KREATIF DIREKTÖR: Ümit Taşlı<br />

STRATEJI: Ceren Sağlam, Pelin Karagöz Hüner<br />

KREATIF GRUP LIDERLERI: Buse Şay, Semih Türkmen<br />

SANAT YÖNETMENI: Başak Ceylan<br />

YENİ BİR BEN – Penti<br />

REKLAMVEREN: Penti<br />

REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Cristina Polini,<br />

Roberto Marchese, Yiğit Kalafatoğlu, Gizem Burcu Bağcı<br />

REKLAM AJANSI: Come to Movida<br />

KREATIF DIREKTÖR: Emrah Akay<br />

KREATIF EKIP: Emrah Akay, Oğuzhan Akay,<br />

Deniz Akyıldız, Fatih Özkan<br />

MÜŞTERI İLIŞKILERI DIREKTÖRÜ: Gaye Ayık<br />

PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Mood Production<br />

PRODÜKTÖR: Hakan Gül<br />

YÖNETMEN: Tan Berk Kurtcebe<br />

GÖRÜNTÜ YÖNETMENI: Arınç Arısoy<br />

ORIJINAL MÜZIK: Nil Karaibrahimgil, Demir Demirkan<br />

MÜZIK DÜZENLEME: Alper Aytekin, Farah Zeynep Abdullah<br />

POST PRODÜKSIYON: Bando<br />

STYLING: Mahizer Aytaş<br />

BACKSTAGE VIDEOGRAPHER: Sarper Kesim<br />

118 <strong>MediaCat</strong>


W O R L D S T A G E<br />

10-11-12<br />

KASIM<br />

<strong>2021</strong><br />

Primavera<br />

De Filippi<br />

İnternet Aktivisti ve<br />

Blockchain Sanatçısı<br />

Victoria<br />

Cook<br />

Mindshare,<br />

Global İçgörü Lideri<br />

Dünyadan ve<br />

Türkiye’den<br />

marka ve strateji<br />

hikâyeleri<br />

Luke<br />

Burgis<br />

Fourth Wall Ventures,<br />

Kurucu ve Yazar<br />

Jeff<br />

Gomez<br />

Starlight Runner, CEO<br />

21. yüzyılda, hepimizin beklentisi sürdürülebilir bir<br />

dijital ekonomi, iklim krizi başta olmak üzere<br />

varoluşsal krizler karşısında global işbirliklerinin<br />

güçlendirilmesi, yeni bir insan hakları ve değerler<br />

beyannamesi ve yaratıcılığa yer açan iş yapış<br />

modelleri.<br />

Chris Bruntlett ve Melissa Bruntlett<br />

Moda City Life Kurucuları ve Bisiklet Aktivistleri<br />

Yaratıcı fikirlerin taşıdığı önem aynı zamanda<br />

ekosisteme kattığı değerler ile sabit. World<br />

Stage’de, teoriden pratiğe dökülüp küresel bir<br />

girişime dönüşen ve sadece finansal boyutu ile<br />

değil ulaştığı herkesi bir anlam ve amaç etrafında<br />

paydaşı hâline getiren oluşumları ve yenilikleri<br />

konuşacağız.<br />

8-12<br />

<strong>Kasım</strong><br />

<strong>2021</strong><br />

H i BR iT<br />

Ayrıntılı bilgi ve<br />

kayıt için:<br />

brandweekistanbul.com<br />

contact@kapital.com.tr<br />

/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />

Kurumsal Sponsorlar


YARATICILIK<br />

#ofotoğrafınhikâyesi<br />

Ertuğ’un arşivinden<br />

Ertuğ Tuğalan<br />

MEDINA TURGUL DDB, YÖNETICI YARATICI YÖNETMEN<br />

2008<br />

2008’de Medina Turgul DDB’yle hayatının yepyeni<br />

bir sayfasını aralayan ve araya sıkıştırdığı çeşitli<br />

ajans deneyimlerinin ardından bugün yine sektöre<br />

ilk adımını attığı çatıda yönetici yaratıcı yönetmen<br />

koltuğunda oturan Tuğalan’ın, aralıksız ajansa<br />

gelme rekoru kırdığı günlere, Çukur meyhane<br />

gecelerine ve Selamsız Bandosu anılarına doğru<br />

kısa bir zamanda yolculuğa davetlisiniz.<br />

2011<br />

ÇUKURA DÜŞELİM Mİ?<br />

Medina Turgul DDB’deki üçüncü<br />

yılım. Cuma geceleri cümbür<br />

cemaat ajanstan çıktığımız<br />

zamanlar. Gittiğimiz yerin adı<br />

Çukur. Kendi aramızda “Bu akşam<br />

çukura düşelim mi?” kod adıyla<br />

anlaşıp soluğu orada alıyoruz. İsmi<br />

Çukur olan bir meyhaneyi sevmemiz<br />

ve sürekli oraya gitmemizin sebebi<br />

kendimizi ödüllendirmek mi yoksa<br />

cezalandırmak mı bilmiyorum. Ama<br />

bir grup insan çukurda ancak bu kadar eğlenebilirdi. Masanın bir de görünmeyen<br />

tarafı var. Kalabalık bir ekiptik ve bir araya gelmemiz, kaynaşmamız çok kısa sürdü.<br />

Sonrasında partiler, meyhaneler, beraber sabahlamalar… Bugün bu masadaki<br />

herkesin farklı ajanslarda farklı görevleri olduğunu görmek garip bir heyecan veriyor<br />

insana. Sınıf arkadaşlarınla hâlâ büyük bir okuldaymışsın gibi. Bu arada masanın<br />

görünmeyen kısmı da bir o kadar tanıdık simalarla dolu.<br />

KAYGILI GÖZLER<br />

Yıl 2008. Medina Turgul DDB’deki ilk yılım. Meslekteki<br />

ilk yılımda gözlerim kaygılı, saçlarım dalgalıymış. Neye<br />

baktığımı hatırlamıyorum. Harika bir şey olmadığı kesin.<br />

O zamanlar o kadar çok çalışıyorduk ki, baktığım şey<br />

muhtemelen yine akşam ajansta kalacağımızın haberi<br />

olabilir.<br />

“Çok çalışmak nedir?”, “Ajansta yaşamak nedir?” Bu<br />

soruların kitabını Sedat Dündar’la oturup yazabileceğimizi<br />

düşünüyorum. Bu fotoğrafı da kendisi çekmişti. Başladığım<br />

ilk hafta ajanstan çıkmadan çalışmıştım. Şaka değil, o sıralar<br />

öyle çok çalışıyorduk ki aralıksız ajansa gelme rekorunu her<br />

hafta başka birisi kırıyordu. “Ben 96 gündür geliyorum”,<br />

“Benim 128 gün oldu”. Ajanstan çıkıp sadece film festivaline<br />

ve uyumaya gittiğimiz yıllar.<br />

2011<br />

SELAMSIZ BANDOSU<br />

Üç sene boyunca her yılbaşı sahneye çıktığım Selamsız Bandosu<br />

ve muhteşem repertuarı… İki revizyon bir brief arasına sıkışan<br />

provalar… Akşam Teoman, Cem Yılmaz, Mirkelam, Ümit Besen,<br />

Mehmet Ali Alabora gibi isimlerle aynı sahnede beraber şarkı<br />

söyleyip, sabahına bu isimlerin reklamlarını yazmak… Kariyerinin<br />

başındaki bir reklam yazarı için unutulmaz bir deneyim. CV’ye yazsan<br />

yazılmaz. Böyle bir sayfada anlatılır ancak.<br />

120 <strong>MediaCat</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!