Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Fark Yaratan<br />
Kadınlar <strong>2021</strong><br />
Ebeveynlerin gözünden<br />
çizgi filmler<br />
Normalleştiremediklerimiz:<br />
Regl<br />
Mimetik arzu ve<br />
başkasının olanı istemek<br />
Bizi Etkileyen Her Şey (#6)<br />
Türkiye ne izliyor?<br />
Neden Önemli:<br />
Mecra tasarımı<br />
I SN 1301-1675<br />
MARKA YÖNETENLERİN<br />
BİLGİ KAYNAĞI<br />
WWW.MEDIACAT.COM • YIL: 29 | SAYI: 319 • KASIM <strong>2021</strong> - 11 • KDV DAHİL 37,5 TL KIBRIS 40,5 TL
Engin Akyürek<br />
Aktör ve Yazar<br />
Seher<br />
Poyrazoğlu<br />
Shell&Turcas, Pazarlama Direktörü<br />
Prof. Misha Sra<br />
University of California,<br />
Bilgisayar Bilimleri Bölümü<br />
Öğretim Üyesi<br />
Pervin<br />
Çoban<br />
Savran<br />
Yörük, Aktivist<br />
Coşkun<br />
Aral<br />
Haberci, Gazeteci,<br />
Belgesel Yapımcısı<br />
ve Fotoğrafçı<br />
Levent<br />
Erden<br />
Jane<br />
Cunningham ve<br />
Philippa Roberts<br />
PrettyLittleHead<br />
Research Agency Kurucuları<br />
Matt Wade<br />
The Office of Future<br />
Interactions, Kurucu<br />
Bernard<br />
Marr<br />
Fütürist, Influencer ve<br />
Düşünce Lideri<br />
Haluk<br />
Levent<br />
Ahbap Platformu,<br />
Kurucu<br />
Jose Miguel<br />
Sokoloff<br />
MullenLowe<br />
Group UK, CCO<br />
Refik<br />
Anadol<br />
Medya Sanatçısı ve<br />
Yönetmen<br />
Prof.<br />
Jonah<br />
Berger<br />
Tüketici Davranışları ve<br />
Sosyal Etki Uzmanı<br />
Jeff Gomez<br />
Starlight Runner, CEO<br />
Prof. Madhavi<br />
Venkatesan<br />
Northeastern University,<br />
Sürdürülebilir Ekonomi Profesörü<br />
Brian Solis<br />
Salesforce, Global İnovasyon Misyoneri<br />
Raja<br />
Rajamannar<br />
Mastercard, CMO<br />
Arun<br />
Chaudhary<br />
Film Yapımcısı ve Siyasal İletişimci
21. yüzyılda<br />
insan olmak<br />
Tarih boyunca büyük değişimler büyük sorgulamalara yol açtı.<br />
Belirsizliğin sonu göründükçe, dünyanın ve insanın geleceğine dair<br />
sorularımız da belirginleşiyor. Yanıtlar ise insanı anlayabilmekte,<br />
onu keşfetmekte gizli. Yılın en ilham verici haftasında, yaratıcı dünyanın<br />
tüm bileşenleri ile 21. yüzyılda insan olmayı konuşuyoruz.<br />
8-12<br />
<strong>Kasım</strong><br />
<strong>2021</strong><br />
Ayrıntılı bilgi ve<br />
kayıt için:<br />
brandweekistanbul.com<br />
contact@kapital.com.tr<br />
H i BR iT<br />
/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />
Kurumsal Sponsorlar
İÇİNDEKİLER<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> Öne Çıkanlar<br />
60<br />
KAPAK<br />
21. YÜZYILDA INSAN OLMAK<br />
Geride bıraktığımız 20 yılda, insanlığın ve gezegenin<br />
varlığını sürdürebilmesinin önündeki en büyük riskin<br />
bizzat insan olduğuna kanaat getirdik. Ancak geçtiğimiz<br />
yıl öyle bir ilerlemeye de tanıklık ettik ki, dünya üzerinde<br />
kurduğu hâkimiyetiyle bir çağ başlatacak güce sahip<br />
olan insanlık, yıkıcı etkilere neden olduğu bu gidişatta<br />
bir dönüşüm yaşatabileceğini gösterdi. İnsan olmanın<br />
yeniden tartışmaya açıldığı bir yılın ardından Brand<br />
Week Istanbul’da “21. Yüzyılda İnsan Olmak” temasıyla<br />
yeni çağın yeni paradigmalarını yaratıcı isimlerle keşfe<br />
çıkıyoruz.<br />
GÜNCEL<br />
İŞ DÜNYASI<br />
MEDYA<br />
YARATICILIK<br />
Fark Yaratan Kadınlar<br />
Şimdiye kadar iş dünyasında<br />
kadınlara daha çok fırsat verilmesi<br />
gerektiğinden bahsedildi.<br />
Ancak asıl mesele, değişimi<br />
her an başlatabilecek olmanın<br />
farkındalığında yatıyor. Değişime<br />
cesaret etmekle kalmayıp yön<br />
veren, sınırlar çizen anlatıları<br />
aşmayı başararak alkış toplayan<br />
10 başarılı kadın karşınızda.<br />
4 <strong>MediaCat</strong><br />
Bir lezzet yolculuğu<br />
Özkan Özyavuz<br />
Hayatın hızlı temposu içerisinde<br />
lezzetten ödün verilmeye<br />
başlandığı içgörüsüyle bir lezzet<br />
yolculuğuna çıkan KFC Türkiye’nin<br />
CMO’su Özkan Özyavuz ile<br />
lezzeti çok duyulu bir deneyim<br />
olarak ele aldıkları stratejilerini<br />
ve pandemiyle birlikte değişen<br />
beklentilere yönelik hazırlıklarını<br />
konuştuk.<br />
–İnsanlar geçim<br />
derdindeyken merakını<br />
besleyemiyor<br />
Coşkun Aral<br />
Streaming platformlarının<br />
belgeselciliği taşıdığı noktayı,<br />
teknolojinin yükselişiyle güzel<br />
olanın aldığı tanımı ve Türkiye'de<br />
belgeselciliğin ilerlediği yolu<br />
sektörün duayen ismi Coşkun<br />
Aral'dan dinliyoruz.<br />
Neden Önemli: Mecra<br />
tasarımı<br />
Arda Erdik, Kenan Or,<br />
Arkın Kahyaoğlu<br />
Mecra hack’leme ve bir ana<br />
mecranın içinden irili ufaklı yeni<br />
mecralar yaratma çabaları<br />
giderek artıyor. Daha fazla<br />
parçalanmış ancak daha fazla<br />
entegrasyona muhtaç bu<br />
dünyada, “mecra tasarımı“nın<br />
önemini sorguladık.
MEDYA<br />
52 Bir Bakışta<br />
Dolarda tarihî zirve<br />
56 Nasıl bilinçli bir içerik tüketicisi<br />
olacağız?<br />
Oğuzhan Saruhan<br />
58 Ebeveynlerin gözünden<br />
çizgi filmler<br />
Yapımcılar cephesinde, çocuk<br />
filmleri kategorisindeki rekabet hızla<br />
artıyor. Peki, içerikler ebeveynlerin<br />
beklentilerini karşılıyor mu?<br />
Ebeveynler çizgi filmlerde neler<br />
görmek istiyor, nelerden endişe<br />
duyuyor?<br />
KÜLTÜR<br />
72 İnceleme<br />
Neyi neden istediğini bilmek<br />
BEĞEN BUTONU<br />
12 Kitap & İlham<br />
GÜNCEL<br />
14 Türkiye’den Haberler<br />
16 Global Haberler<br />
18 Felis rekor tazeledi<br />
20 Sardisler sahiplerinde<br />
28 Spotlight<br />
Deniz Ardıç<br />
32 Trend<br />
2. el araç platformları<br />
36 Baykuş Ödülleri sahiplerini buldu<br />
MARKETING<br />
78 21. Yüzyıl ve ütopya<br />
İhsan Özçıtak<br />
80 Normalleştiremediklerimiz: Regl<br />
<strong>MediaCat</strong> olarak regl<br />
tabularının gölgesinden ne denli<br />
soyutlanabildiğimizi, hijyenik kadın<br />
ürünleri kullanımındaki tercihlerimizi,<br />
çalışma alanlarının regl konusundaki<br />
politikalarını ve yakın çevremizi bu<br />
tabuların neresinde gördüğümüzü<br />
merak ettik. FikriMühim’le yaptığımız<br />
araştırma işte bu sorulara<br />
cevap buluyor.<br />
82 Dijitalin yükselen yıldızı:<br />
Influencer pazarlama<br />
Ayça Kaya<br />
DİJİTAL<br />
86 Trend Analizi<br />
Vedalar ve başlangıçlar bir arada<br />
88 Trend / NFT<br />
Gelecekten haberler<br />
90 GG, WP<br />
Kayhan Dural<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 5
İÇİNDEKİLER<br />
96 Bizi Etkileyen Her Şey #6<br />
Türkiye ne izliyor?<br />
100 Biraz daha sohbet<br />
Dan Martin<br />
TASARIM<br />
104 Eğilimlerin karşısında eğilmeyin<br />
Ozan Karakoç<br />
106 Kreatifin Keşfi<br />
Olgun Kaşıkçı<br />
YARATICILIK<br />
110 2022’de sektörde kalabilmek<br />
Bediz Eker<br />
114 Ad*Watch<br />
116 Felis Kampanyalar<br />
120 #ofotoğrafınhikâyesi<br />
Ertuğ Tuğalan<br />
92 Gerçekliğin ötesinde<br />
Akıllı TV’ler gelişen görüntü<br />
sistemleriyle gözlerimizin gerçek<br />
hayatta tanık olduğundan daha da<br />
canlı görüntüler sunmakla kalmıyor,<br />
yapay zekâ destekli teknolojiler<br />
sayesinde bireylerin hayatını da<br />
kolaylaştırıyor. 2028’de yüzde 15,3<br />
büyüme beklenen pazarda rekabette<br />
sivrilmek için altı çizilen unsur ise,<br />
müşteri deneyimi ve tasarımı olarak<br />
karşımıza çıkıyor.<br />
REKLAM VE ADVERTORIAL İNDEKSİ<br />
Vodafone Ön kapak içi ve karşısı DOD 31<br />
3K1A 101 ETİ 53<br />
A101<br />
Arka kapak Finish 7<br />
Ajans Press 55 Garaj11 30<br />
Akbank 13 Garanti Bankası 102-103<br />
Allianz 75 Habertürk 71<br />
Alternatif Bank 41 ING 24<br />
Show TV 89<br />
Tasarist 83<br />
Trendyol 9<br />
Turkcell 65<br />
Türkiye İş Bankası 87<br />
Vaillant 29<br />
Vakıfbank 67<br />
Arabam.com 33<br />
Arçelik 93<br />
Bayer 47 - 69<br />
Bloomberg 57<br />
iyzico 26<br />
KFC 43<br />
Lezita 45<br />
LG 95<br />
VavaCars.com 34<br />
Warmhaus 15-19<br />
WMF 17<br />
YapıKredi 79<br />
Capital Sports Media 48-49<br />
Logitech<br />
Arka kapak içi<br />
Yataş 73<br />
Damat Tween 23<br />
DenizBank 91<br />
Paribu 21<br />
Sephora 84<br />
Yemeksepeti 76<br />
Ziraat Bankası 97<br />
6 <strong>MediaCat</strong>
EDİTÖRDEN<br />
<strong>MediaCat</strong><br />
İnsan ne<br />
için yaşar?<br />
S<br />
izinle ufak, belki biraz gülünç<br />
bir hikâye paylaşmak istiyorum.<br />
Hatırı sayılır bir süredir<br />
müptelası sayılabileceğim bir<br />
mobil oyun var. Bir aşçılık oyunu. Oyuncular,<br />
özellikle zor bölümler söz konusu<br />
olduğunda, oyuniçi satınalmalarla yola devam<br />
edebiliyorlar. Oyundan aldığım zevkin<br />
ödediğim meblağa değeceğini düşünerek<br />
dönem dönem bu yola başvuruyorum. İçinde<br />
bulunduğum müşkülü anlarsınız…<br />
Çok uzun süre boyunca, başvurduğum<br />
bu yolun, keyif almak için ödediğim bir bedel<br />
olduğunu düşündüm. Bedelini ödüyorum,<br />
bir süreliğine büyük keyif alıyorum ve sonra,<br />
keyif almaya devam etmek için yine bir bedel<br />
ödemem gerekiyor. Peki ya bedel ödemem<br />
gereken ilk anda oyunu oynamayı bıraksaydım?<br />
Oyundan aldığım keyfe duyduğum ihtiyaç,<br />
bir süre sonra dinmeyecek miydi?<br />
mediacatonline<br />
<strong>MediaCat</strong><br />
21. YÜZYILDA İNSAN<br />
Tahminlerime göre muhtemelen oyunu<br />
da verdiği keyfi de unutacaktım. Kim bilir,<br />
aynı veya daha az meblağa bana daha çok<br />
keyif verecek başka bir oyun bulurdum belki.<br />
Bir insan, ödediği bedele kıyasla kısa sürecek<br />
bir zevk için bunca zahmete girmeyi<br />
neden göze alır dersiniz? Bu alışkanlığı basit<br />
bir can sıkıntısıyla açıklamak mümkün<br />
mü? Ya ben canı sıkılan alelade biri değil de,<br />
yüzyılın kimsesizliğiyle kuşatılmış ve bu<br />
yalnızlığı bertaraf etmek için tüm bedelleri<br />
ödemeye hazır bedbaht bir ruhsam?<br />
Bu yıl “21’inci yüzyılda insan olmak”<br />
temasıyla gerçekleşecek Brand Week Istanbul’da<br />
günümüz insanını farklı perspektiflerden<br />
ele almaya hazırlanıyoruz.<br />
Ekonomide, toplumda, sanatta ve<br />
teknolojide yeni çağın paradigmalarını<br />
yaratıcı isimlerle 8-12 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde<br />
keşfe çıkacak etkinlik programına<br />
brandweekistanbul.com adresinden, etkinliğin<br />
temasıyla aynı başlığı taşıyan kapak<br />
dosyasına ilerleyen sayfalarda ulaşabilirsiniz.<br />
YİNE YENİDEN BİR SORU<br />
Geçtiğimiz ay, bu sayfayı okuyan kıymetli<br />
okurlarımızdan #<strong>MediaCat</strong>Editörden etiketiyle<br />
bize selam vermelerini rica etmiştik.<br />
Ufak topluluğumuzu sevgiyle kucaklıyorum.<br />
Ve tam da 21’inci yüzyılda insanı sorgulamaya<br />
hazırlandığımız bugünlerde kişisel olarak<br />
merak ettiğim bir soruyu sormak istiyorum:<br />
Sizce insan ne için yaşar? Cevaplarınızı geçtiğimiz<br />
ay olduğu gibi #<strong>MediaCat</strong>Editörden<br />
etiketiyle, <strong>MediaCat</strong>’in sosyal medya hesaplarına<br />
bekliyorum.<br />
Sizi derginizle başbaşa bırakmadan<br />
önce ufak bir şarkı önerisi… Bu ay Editörden’de<br />
bana The Beatles’dan Eleanor Rigby<br />
eşlik ediyor. Yeni sayılarda, kitaplarda ve<br />
her gün mediacat.com adresinde buluşmak<br />
dileğiyle.<br />
ARZU NİLAY KOCASU<br />
<strong>MediaCat</strong><br />
/company/<strong>MediaCat</strong><br />
Sayı: 319 • <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong><br />
ISSN: 1301 - 7675<br />
Yayın Türü<br />
Süreli yaygın yayın (aylık)<br />
Sahibi<br />
Kapital Medya Hizmetleri AŞ<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Pelin Özkan<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Pelin Özkan<br />
pelinozkan@kapital.com.tr<br />
Genel Müdür Yardımcısı<br />
Birce Güler<br />
birceguler@kapital.com.tr<br />
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />
Arzu Nilay Kocasu<br />
arzunilaykocasu@kapital.com.tr<br />
Editör<br />
Tuğba Özöğretmen<br />
tugbadulger@kapital.com.tr<br />
Muhabir<br />
Gönül Hadımlı<br />
gonulhadimli@kapital.com.tr<br />
Ek Yayınlar Editörü<br />
Sultan Öncü Arslanoğlu<br />
sultanoncu@kapital.com.tr<br />
İnternet Editörü<br />
Sencer Uçar<br />
sencerucar@kapital.com.tr<br />
Yardımcı İnternet Editörü<br />
Simge Şenses<br />
simgesenses@kapital.com.tr<br />
Görsel Yönetmenler<br />
İlker Kurt<br />
ilkerkurt@kapital.com.tr<br />
Levent Kal<br />
leventkal@kapital.com.tr<br />
Kapak<br />
Gülşah Üskent<br />
Sosyal Medya Uzmanı<br />
Oğulcan Palabıyık<br />
ogulcanpalabiyik@kapital.com.tr<br />
İçerik Direktörü<br />
Alev Kaynak<br />
alevkaynak@kapital.com.tr<br />
İçerik Müdürü<br />
Doğan Terzi<br />
doganterzi@kapital.com.tr<br />
Katkıda Bulunanlar<br />
Ayça Kaya, Bediz Eker, Dan<br />
Martin, Işıl Karaaslan, İhsan<br />
Özçıtak, Kayhan Dural,<br />
Oğuzhan Saruhan, Ozan<br />
Karakoç<br />
REKLAM SATIŞ<br />
Reklam ve Etkinlik Satış Direktörü<br />
Aysun Zeren Kangı<br />
aysunzeren@kapital.com.tr<br />
Kıdemli Reklam ve Etkinlik Satış<br />
Müdürü<br />
Cansu Ersöz<br />
cansuersoz@kapital.com.tr<br />
Reklam ve Etkinlik Satış Müdürleri<br />
Gamze Oktay<br />
gamzeoktay@kapital.com.tr<br />
Buket Alpboğan<br />
buketalpbogan@kapital.com.tr<br />
KAPİTAL MEDYA LONDRA<br />
Londra Temsilcisi<br />
Ozan Mert<br />
ozanmert@kapital.com.tr<br />
Global Editör<br />
Nazlı Selin Özkan<br />
selinozkan@kapital.com.tr<br />
PAZARLAMA<br />
Etkinlik Yöneticileri<br />
Cankız Akkaya<br />
cankizakkaya@kapital.com.tr<br />
Zeynep Özfırıncı<br />
zeynepozfirinci@kapital.com.tr<br />
Satın Alma ve İdari İşler Direktörü<br />
Serdal Tiftik<br />
serdaltiftik@kapital.com.tr<br />
Etkinlik Satış Müdürü<br />
Savaş Seçkinler<br />
savasseckinler@kapital.com.tr<br />
MEDIACAT KİTAPLARI<br />
Kitap Editörü<br />
Barış Cezar<br />
bariscezar@kapital.com.tr<br />
Kitap Satış ve Dağıtım Sorumlusu<br />
Salih Şahin<br />
salihsahin@kapital.com.tr<br />
T: (212) 282 26 40<br />
www.mediacat.com<br />
Yönetim Yeri<br />
Nispetiye Caddesi, Akmerkez<br />
E Blok Kat: 6 Etiler 34349 İstanbul<br />
T: 212 282 26 40<br />
F: 212 282 26 32<br />
Baskı<br />
Promat Basım Sanayi ve Ticaret Aş.<br />
Orhangazi Mahallesi 1673.Sokak<br />
No:34 Esenyurt 34348 İstanbul<br />
T: 212 622 63 63<br />
F: 212 605 07 98<br />
info@promat.com.tr<br />
Dağıtım<br />
Dünya Dağıtım<br />
T: 212 440 29 85<br />
© <strong>MediaCat</strong> Kapital Medya AŞ tarafından<br />
TC yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.<br />
<strong>MediaCat</strong>’in isim ve yayın hakkı Kapital Medya<br />
AŞ’ye aittir. <strong>MediaCat</strong>’te yayımlanan yazı,<br />
fotoğraf, karikatür ve illüstrasyonların her hakkı<br />
saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.<br />
İmzalı yazılardaki görüşler yazarlarına aittir.<br />
8 <strong>MediaCat</strong>
BEĞEN BUTONU<br />
Kitap<br />
ÖTEKİYLE<br />
KONUŞMAK<br />
TANIMADIĞIMIZ KIŞILER<br />
HAKKINDA BILMEMIZ<br />
GEREKENLER<br />
MALCOLM<br />
GLADWELL<br />
<strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
İnsanlara inanmak veya inanmamak arasında her gün sayısız<br />
seçim yapmamız gerekiyor. Bir yanlış anlama, zincirleme bir<br />
dolu soruna ve çatışmaya yol açabiliyor.<br />
Ötekiyle Konuşmak tarih, psikoloji ve haberlerden alınma<br />
skandalları masaya yatırarak aşina olduğumuz mitleri yıkıyor<br />
ve iletişimin öneminin altını çiziyor. Fidel Castro yıllar boyu<br />
CIA’yi nasıl aldattı? Neville Chamberlain neden Adolf Hitler’e<br />
güvenebileceğini düşündü? Basit bir trafik cezası, ölümcül sonuçları<br />
olan bir çatışmaya nasıl dönüştü? Friends dizisinden<br />
hayata dair bir şeyler öğrenmek mümkün mü yoksa insan ilişkileri<br />
aslında öyle işlemiyor mu?<br />
Gladwell’e göre tanımadığımız insanları anlamak için başvurduğumuz<br />
araç ve stratejilerde çok yanlış bir şeyler var ve<br />
ortaya çıkan çatışmalar ve anlaşmazlıklar hem yaşamlarımızı<br />
hem de dünyamızı derinden etkiliyor. Gladwell, sorunlarla ve<br />
yabancılarla dolu bir dünyada yolumuzu bulmak için ihtiyacımız<br />
olan bir el kitabı sunuyor.<br />
“Bu kitap, bir açmazla ilgili. Özellikle sınırların kalmadığı<br />
modern dünyamızda yabancılarla konuşmaktan başka çaremiz<br />
yok. Artık köylerde yaşamıyoruz. Polis memurları tanımadıkları<br />
kişileri durdurmak zorundalar. İstihbarat görevlileri, aldatmaca<br />
ve belirsizlikle başa çıkmak zorundalar. Gençler açıkça yabancılarla<br />
tanışmak için partilere gitmek istiyorlar: Romantik<br />
keşif heyecanının bir parçası bu. Gel gör ki, bu en zorunlu görevde<br />
yetersiz kalıyoruz. Herhangi bir bedel veya özveriyi göze almadan,<br />
bu yabancıyı tanıdığımız ve bildiğimiz birine dönüştürebileceğimizi<br />
sanıyoruz ama dönüştüremiyoruz. Ne yapmalıyız?<br />
Artık birbirimizi, doğru varsayma eğiliminden ötürü cezalandırmayı<br />
bırakarak başlayabiliriz. Eğer birinin tacizine<br />
uğramış bir çocuğun ebeveyniyseniz –o sırada aynı odada bulunmuş<br />
olsanız dahi– bu sizi kötü bir ebeveyn yapmaz. Eğer bir<br />
üniversite rektörüyseniz ve çalışanlarınızdan biri hakkında iç<br />
karartıcı bir rapor alınca hemen en kötü senaryoyu seçmediyseniz,<br />
bu sizi suçlu yapmaz. Birisi hakkında en iyi varsayımı<br />
seçmeniz, modern toplumun yarattığı bir kişilik özelliğidir.<br />
Doğamızda olan insanlara güvenme özelliğinin istismar edildiği<br />
durumlar trajiktir. Ama bunun alternatifi –yırtıcılığa ve<br />
aldatmacaya karşı bir savunma yöntemi olarak güvenmeyi bırakmak–<br />
daha da kötüdür.”<br />
Dilek Altan<br />
Film Yönetmeni<br />
MERCADO<br />
Mercado dergisiyle yeni tanıştım. Henüz iki sayıları çıktı. Çok<br />
da tatlı yeni nesil bir ekipleri var.<br />
Dijital sanat ve tasarım dünyasında herkese ilham olabilecek<br />
dijital ve basılı içerikler üretiyorlar.<br />
İlgi alanlarımın birçoğunun aynı çatı altında toplanmış olması<br />
beni oldukça besliyor.<br />
REMZİ KİTABEVİ’NDE<br />
EN ÇOK SATAN<br />
10 SATIŞ VE PAZARLAMA KİTABI<br />
1 KÖR BAKIŞ<br />
Matt Johns, Nova Kitap<br />
2 SOSYAL MEDYA PAZARLAMASI<br />
Shiv Singh, Stephanie Diamond<br />
Nobel Yayın<br />
3 İKNANIN PSİKOLOJİSİ<br />
Robert B. Cialdini, <strong>MediaCat</strong><br />
Kitapları<br />
NASIL OLUNUR?<br />
Nilay Örnek<br />
Çalışırken, yürürken, yemek<br />
yaparken severek dinlediğim<br />
bir podcast. Mesleklerini<br />
ustalıkla icra eden insanlar<br />
hakkında merak ettiklerimizin<br />
cevabını bulabileceğimiz<br />
keyifli, ilham dolu bir<br />
podcast.<br />
BEN – SEN – ONLAR<br />
Sanatçı Kadınların<br />
Yüzyılı<br />
Sergi yaklaşık 1850–1950<br />
arasında Türkiye’de yaşamış<br />
ve yaratmış sanatçı kadınların<br />
eserlerinin olduğu bir seçkiden<br />
oluşuyor. Sergi, çoğunluğu<br />
“ben”leşememiş ve dolayısıyla<br />
sanat tarihi tarafından<br />
kaydedilememiş kadınları<br />
tek tek fark etmenin yanı sıra<br />
kolektif bir “biz”in oluşabilme<br />
koşullarını da araştırıyor.<br />
Tarihten bugüne kadınların<br />
toplumdaki ve sanattaki yerini<br />
düşününce böyle bir sergi,<br />
kadınlar olarak kendimize bir<br />
yer bulabilmek için inanılmaz<br />
bir ilham kaynağı.<br />
THE HUMAN VOICE<br />
En sevdiğim<br />
yönetmenlerden Pedro<br />
Almodóvar ve oyuncu<br />
Tilda Swinton’ın yer<br />
aldıkları yapım son<br />
zamanlarda izlediğim<br />
oldukça etkileyici ve<br />
başarılı bir drama filmi.<br />
4 NÖRO MARKETING<br />
Patrick Renvoise, Christophe Morin<br />
<strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
5 PAZARLAMA: YENİ PAZARLAMA-<br />
GELECEĞİN PAZARLAMASI<br />
Byron Sharp, The Kitap<br />
6 2 SAATTE A’DAN Z’YE DİJİTAL<br />
PAZARLAMA<br />
Olgu Şengül, Ceres Yayınları<br />
7 SATIŞ KÜPÜ<br />
Kürşat Tuncel, Ceres Yayınları<br />
8 1 SAYFALIK PAZARLAMA PLANI<br />
Allan Dib, Nova Kitap<br />
9 PAZARLAMA 4.0<br />
Philip Kotler, Optimist<br />
10 THIS IS MARKETING<br />
Seth Godin, The Kitap<br />
12 <strong>MediaCat</strong>
İYİ<br />
YAŞAYANLAR<br />
KULÜBÜ<br />
#iyiyaşayanlarkulübü<br />
İstediğin gibi harca<br />
chip-paralarınla sil<br />
Hemen Axess Mobil’den kartını cebine indir,<br />
İyi Yaşayanlar Kulübü’ne katıl. İstediğin yerde harca,<br />
harcamalarını Axess Mobil’den chip-paralarınla sil.<br />
Dönem içi harcamalar Axess/Akbank Mobil uygulamasından birikmiş chip-para ile ödenebilir. Nakit işlemler, para transferleri, fon alım/satım, BES, fatura ödemeleri ve chip-para ile yapılan<br />
alışverişler kapsam dışıdır. Akbank T.A.Ş., kampanyayı durdurma/değiştirme hakkını saklı tutar. Detaylar axess.com.tr’de.
GÜNCEL<br />
Türkiye’den Haberler<br />
TRENDYOL’UN<br />
YENİ MARKA YÜZÜ TARKAN<br />
Trendyol, Tarkan’la uzun soluklu bir işbirliğine<br />
imza attı. İlk adımı önümüzdeki günlerde<br />
megastarın kamera karşısına geçtiği bir reklam<br />
filmiyle atılacak olan işbirliğinin devamında toplumsal<br />
fayda odaklı projeler yer alacak. Tarkan, ilk<br />
duyurusu sosyal medya üzerinden yapılan işbirliğine<br />
dair, “Yolumuz kesiştiği için heyecanlıyım<br />
çünkü biliyorum bu işbirliğiyle tüm Türkiye’nin<br />
kalbine dokunacağız” yorumunda bulundu.<br />
GOLDEN DRUM’DAN<br />
TÜRKİYE’YE 12 ÖDÜL<br />
Bu yıl Re:Start the Future temasıyla 13 –<br />
15 Ekim tarihlerinde düzenlenen Golden<br />
Drum’da ödül kazanan işler açıklandı.<br />
Türkiye’ye organizasyondan 1 Altın, 6<br />
Gümüş ve 5 Bronz olmak üzere toplam 12<br />
ödül geldi. Ödülleri kucaklayan kreatif<br />
ajanslar Havas Türkiye, TBWA \Istanbul,<br />
4129Grey, Happy People Project ve<br />
VMLY&R olurken, Havas Türkiye’nin Su<br />
Endeksi projesi 1 Altın, 3 Gümüş, 1 Bronz<br />
ödüle layık görülerek organizasyonun<br />
Türkiye’den en çok ödül alan işi oldu.<br />
YENİ MÜŞTERİ<br />
GOOGLE TÜRKİYE YENİ<br />
İLETİŞİM AJANSINI SEÇTİ<br />
Türkiye’deki faaliyetlerini 15 yılı<br />
aşkın süredir sürdüren Google,<br />
iletişim çalışmalarını emanet<br />
edeceği ajansı belirledi. Buna<br />
göre Google Türkiye’nin yeni<br />
iletişim ajansı Excel İletişim ve<br />
Algı Yönetimi oldu.<br />
SERDESİN NORM<br />
HOLDİNG’LE ANLAŞTI<br />
Konvansiyonel ve dijital reklam<br />
alanında faaliyet gösteren<br />
Serdesin, portföyüne Norm<br />
Holding’i ekledi. Ajans, bu<br />
yıl 45’inci yaşını kutlayan<br />
sanayi kuruluşunun dijital ve<br />
konvansiyonel alanlardaki tüm<br />
yaratıcı reklam üretiminden<br />
sorumlu olacak.<br />
YEMEKSEPETİ’NDEN YENİ MARKA<br />
KONUMLANDIRMASI<br />
Yemeksepeti, genişleyen hizmet yelpazesi ve<br />
dinamik bakış açısını yansıtmak amacıyla<br />
yeni dönemde “Aklındaysa kapında” söylemini<br />
benimseme kararı aldı. Yemeksepeti ve<br />
alt markalarının logoları da şirketin yaşadığı<br />
dönüşümü yansıtacak şekilde yenilendi. Bundan<br />
sonra nar çiçeği rengini kullanacak olan<br />
marka, bu adımla tüm hizmetlerinin aynı<br />
çatı altında Yemeksepeti güvencesiyle sunulduğunu<br />
vurgulama hedefinde.<br />
<strong>2021</strong> YARIYIL REKLAM VE MEDYA<br />
YATIRIMLARI AÇIKLANDI<br />
Deloitte tarafından hazırlanan Türkiye’de<br />
Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları <strong>2021</strong><br />
Yılı İlk 6 Ay Raporu paylaşıldı. Türkiye’de<br />
medya sektörü yatırımları 7 milyar 306<br />
milyon TL, medya ve reklam yatırımları ise<br />
10 milyar 319 milyon TL olarak gerçekleşti.<br />
Yaratıcı işler, yapım, baskı, BTL, sponsorluk<br />
ve reklamveren hizmet bedellerinin oluşturduğu<br />
reklam yatırımları 3 milyar 13 milyon<br />
TL olurken, Türkiye toplam medya pazarına<br />
yapılan yatırım 12 milyar 50 milyon TL oldu.<br />
SALT İLETİŞİM GRUP’A YENİ<br />
MÜŞTERİ<br />
Salt İletişim Grup, Sneaks Up’ın<br />
stratejik iletişim ortağı oldu.<br />
Ajans yeni dönemde Sneaks Up’a<br />
genel iletişim stratejisi, deneyim<br />
pazarlaması, içerik ve etkinlik<br />
yönetimi ve danışmanlığı<br />
alanlarında hizmet verecek.<br />
KELLER WILLIAMS<br />
TÜRKİYE’NİN TERCİHİ<br />
AHTAPOT SOSYAL MEDYA<br />
Keller Williams Türkiye’nin<br />
sosyal medya danışmanlığını<br />
üstlenecek ajans Ahtapot<br />
Sosyal Medya oldu. Ajansın<br />
portföyünde Darüşşafaka<br />
Cemiyeti, DB Schenker Arkas,<br />
WWF Türkiye, Mitsubishi<br />
Heavy Industries ve Mapfre<br />
Sigorta gibi markalar yer alıyor.<br />
14 <strong>MediaCat</strong>
GÜNCEL<br />
Global Haberler<br />
NIMBUS PROJESİ’NE TEPKİ<br />
Yaklaşık 400 Google ve Amazon çalışanı,<br />
The Guardian aracılığıyla yayımladıkları bir<br />
mektupta şirketlerin İsrail ordusuyla imzaladıkları<br />
Nimbus Projesi’ni sonlandırmaları<br />
ve İsrail ordusuyla bağlarını kesmeleri için<br />
şirket liderlerine seslendi. Çalışanlar, şirketlerinin<br />
savunma bakanlıkları, ordular, eyalet<br />
ve yerel polis departmanları gibi kurumlarla<br />
yaptıkları sözleşmelerin rahatsız edici bir askerileştirme<br />
yarattığını vurguladı.<br />
1,2 milyar dolarlık Nimbus Projesi kapsamında,<br />
Google ve Amazon, İsrail ordusuna<br />
bulut hizmetleri sağlayacak. Şirket çalışanları<br />
sunulan servislerin Filistinliler hakkında<br />
yasadışı veri toplamak için kullanılacağını<br />
düşünüyor.<br />
İRLANDA, OECD<br />
ULUSLARARASI VERGİ<br />
ANLAŞMASINI İMZALADI<br />
İrlanda, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği<br />
Örgütü’nün (OECD) uluslararası vergi<br />
anlaşmasını imzaladı. 2023’te yürürlüğe<br />
girmesi beklenen anlaşma, yıllık 750<br />
milyon eurodan fazla cirosu olan multinasyonel<br />
şirketlerin global minimum<br />
vergi oranını yüzde 15’e çıkarıyor. Yıllık<br />
cirosu 750 milyon euronun altında olan<br />
şirketlerin global minimum vergi oranıysa<br />
yüzde 12,5 olarak kalacak.<br />
FACEBOOK’UN<br />
İSMİ DEĞİŞİYOR<br />
Son dönemde metaverse (kurgusal evren)<br />
inşasına ağırlık veren Facebook, bu<br />
yönelimini vurgulamak amacıyla şirket<br />
ismini değiştirmeye hazırlanıyor. Yeniden<br />
markalama kapsamında Facebook<br />
uygulaması Instagram, WhatsApp ve<br />
Oculus gibi diğer ürünlerle birlikte bir<br />
çatı şirket altında konumlanmış olacak.<br />
BALENCIAGA SPRINGFIELD’DA<br />
Balenciaga, yeni koleksiyonunu The Simpsons karakterlerinin<br />
podyumda salınarak yürüdüğü özel bölümü ekrana getirerek<br />
tanıttı. Homer’ın bir sabah uyanıp Marge’ın doğum günü olduğunu<br />
ve ona bir hediye almadığını hatırlamasıyla paniklediğini<br />
izlediğimiz özel bölüm, Homer’ın Balenciaga Kreatif Direktörü<br />
Demna Gvasalia’nın imzasını taşıyan bir elbise görerek<br />
Balenciaga’ya umutsuz bir yardım çağrısında bulunmasıyla devam<br />
ediyor. Springfield’dan Paris’e uzanan özel bölümde Kim<br />
Kardashian, Kanye West, Justin Bieber gibi ünlülerin yanı sıra<br />
Vogue’un baş editörü Anna Wintour ve Balenciaga’nın kreatif<br />
direktörü Demna Gvasalia da yer alıyor.<br />
SNAP’TEN YENİ GLOBAL<br />
KREATİF STÜDYO<br />
Snap, yeni global kreatif stüdyo projesi<br />
Arcadia’yı tanıttı. Artırılmış gerçeklik<br />
alanında lider olan marka, Arcadia<br />
aracılığıyla artırılmış gerçeklik<br />
bazlı reklam ve deneyimler yaratmayı<br />
hedefliyor. Markalar için yeni bir<br />
teknoloji aracı olmak istediğini belirten<br />
Snap’in yeni projesinin ilk müşterileri<br />
arasında P&G Beauty, Verizon,<br />
WWE ve Shake Shack bulunuyor.<br />
2022’NİN YILDIZI<br />
TIKTOK<br />
TikTok, aylık 1 milyar<br />
kullanıcıya ulaştı.<br />
Talkwater ve HubSpot’ın<br />
ortaklaşa yürüttüğü<br />
sosyal medya trendleri<br />
araştırması, TikTok’un<br />
2022’de en popüler sosyal<br />
medya platformu olacağını<br />
öngörüyor. Aynı rapora<br />
göre; metaverse kavramı<br />
sıradaki önemli tüketici<br />
trendi olacak, influencer<br />
pazarlaması nihayet<br />
beklenilen olgunluğa erişecek<br />
ve markalar kendi<br />
in-house sosyal medya<br />
platformlarını kurmaya<br />
başlayacak.<br />
16 <strong>MediaCat</strong>
GÜNCEL<br />
Felis rekor<br />
tazeledi<br />
İletişim dünyasında<br />
yaratıcılık,<br />
etki ve kaliteyi<br />
ödüllendiren Felis<br />
Ödülleri bu yıl 4 bin<br />
339 başvuru alarak<br />
rekora imza attı.<br />
eklam ve pazarlama endüstrisinde<br />
etkili yaratıcı-<br />
R<br />
lığın pazarlama çalışmalarındaki<br />
rolünü vurgulamak<br />
ve yaratıcı dünyaya katkı sağlayan tüm<br />
ekiplerin başarılarını ödüllendirmek<br />
amacıyla düzenlenen Felis Ödülleri,<br />
bu yıl tarihî bir başarı elde ederek 4 bin<br />
339 başvuruya ulaştı.<br />
Kazananların 11-12 <strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong><br />
tarihlerinde ödüllerine kavuşacakları<br />
16. Felis Ödülleri’ne bu yıl yeni eklenen<br />
Sosyal Medya ve E-Ticaret Bölümlerinin<br />
yanı sıra etkisini kanıtlamış kampanyaların<br />
ardındaki strateji ve stratejistleri<br />
ödüllendiren Curious Felis<br />
de dahil olmak üzere toplam 4 bin 339<br />
başvuru gerçekleşti. Böylelikle, yarışmaya<br />
3 bin 385 başvurunun yapıldığı<br />
2017 yılındaki rekor bu yıl itibarıyla<br />
kırılmış oldu.<br />
16. Felis Ödülleri’nde bölümler<br />
özelinde en çok başvuru Medya Bölümü’nde<br />
gerçekleşti. 473 başvurunun<br />
kabul edildiği Medya Bölümü’nü 465<br />
başvuruyla Sosyal Medya Bölümü, 414<br />
başvuruyla Dijital ve Mobil Bölümü izledi.<br />
■<br />
16. Felis Ödülleri’nde bölümler<br />
özelinde en çok başvuru<br />
473<br />
ile Medya Bölümü’ne yapıldı.<br />
<strong>2021</strong> FELIS BÖLÜM BAŞVURULARI<br />
BÖLÜM<br />
BAŞVURU SAYISI<br />
MEDYA BÖLÜMÜ 473<br />
SOSYAL MEDYA BÖLÜMÜ 465<br />
DİJİTAL VE MOBİL BÖLÜMÜ 414<br />
FİLM BÖLÜMÜ 413<br />
ÜRETİMDE USTALIK VE TASARIM BÖLÜMÜ 384<br />
MARKALI İÇERİK VE EĞLENCE BÖLÜMÜ 382<br />
SOSYAL SORUMLULUK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BÖLÜMÜ 232<br />
SAĞLIK İLETİŞİMİ BÖLÜMÜ 226<br />
PR BÖLÜMÜ 211<br />
MARKA DENEYİMİ VE AKTİVASYON BÖLÜMÜ 166<br />
DÖNÜŞTÜREN PAZARLAMA ETKİSİ BÖLÜMÜ 157<br />
VERİ KULLANIMI BÖLÜMÜ 146<br />
ENTEGRE KAMPANYALAR BÖLÜMÜ 135<br />
BASIN VE YAYIN BÖLÜMÜ 128<br />
OUT OF HOME BÖLÜMÜ 104<br />
RADYO VE AUDIO BÖLÜMÜ 101<br />
E-TİCARET BÖLÜMÜ 83<br />
CURIOUS FELIS 119<br />
TOPLAM 4.339<br />
18 <strong>MediaCat</strong>
GÜNCEL<br />
Sardisler<br />
sahiplerinde<br />
Finans sektöründe inovasyon ve pazarlama<br />
başarılarını kutlayan Sardis Ödülleri’nde<br />
kazananlar belli oldu. Bu yıl üçüncüsü<br />
gerçekleştirilen törende 1 Büyük Ödül, 23 Altın<br />
ve 29 Gümüş Sardis sahipleriyle buluştu.<br />
inans dünyasında yenilikçiliğin,<br />
inovasyonun ve<br />
F<br />
pazarlama başarılarının<br />
kutlanıp ödüllendirildiği<br />
Sardis Ödülleri, sunuculuğunu Simge<br />
Fıstıkoğlu’nun üstlendiği ödül töreniyle<br />
sahiplerine kavuştu. Ödüller İnovasyon,<br />
Finans ve Finans Teknolojilerinin<br />
Yenilikçi Kullanımı, Yaratıcılık, Pozitif<br />
Sosyal Etki olmak üzere dört bölüm altında,<br />
65 kategoride dağıtıldı. Başkanlığını<br />
myGini, Inc. Kurucusu ve CEO’su<br />
Mehmet Sezgin’in üstlendiği jürinin<br />
değerlendirmeleri sonucunda toplam<br />
1 Büyük Ödül, 23 Altın ve 29 Gümüş<br />
Sardis sahiplerine sunuldu.<br />
Büyük Ödül’ün sahibi Türkiye İş<br />
Bankası’nın İş Portföy İş’te Kadın Hisse<br />
Senedi Fonu projesine giderken;<br />
İnovasyon, Finans ve Finans Teknolojilerinin<br />
Yenilikçi Kullanımı ile Pozitif<br />
Sosyal Etki Bölümlerinde en çok puanı<br />
alarak Yılın En İnovatif Kuruluşu, Yılın<br />
En Sorumlu Finansal Kuruluşu ve Yılın<br />
Finans Teknolojilerini En İyi Kullanan<br />
Kuruluşu unvanlarını elde eden isim<br />
yine Türkiye İş Bankası oldu. Yaratıcılık<br />
Bölümü’nde en yüksek puanı alan<br />
Paribu ise Yılın En Yaratıcı Finansal<br />
Kuruluşu unvanının sahibi oldu. ■<br />
3. Sardis<br />
Ödülleri’nde<br />
ödüller<br />
4<br />
65<br />
kategoride<br />
dağıtıldı.<br />
bölümde<br />
Sardis Büyük<br />
Ödülü’nün sahibi<br />
Simge Fıstıkoğlu, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen,<br />
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Özşuca<br />
Yılın En Yaratıcı<br />
Finansal Kuruluşu<br />
unvanının sahibi ise<br />
Simge Fıstıkoğlu, Paribu Pazarlama İletişimi Yöneticisi Efsane Çolak,<br />
Paribu İş Geliştirme Yöneticisi Akar Aydemir<br />
20 <strong>MediaCat</strong>
SARDİS ÖDÜLLERİ <strong>2021</strong> KAZANANLARI<br />
Proje Adı Şirket Ortak Şirket Ödül Proje Adı Şirket Ortak Şirket Ödül<br />
İNOVASYON BÖLÜMÜ<br />
Ürün ve Hizmet İnovasyonu<br />
Yapı Kredi Aracım+ Yapı Kredi ALTIN<br />
BonusFlaş - Üyelikleriniz Garanti BBVA GÜMÜŞ<br />
juno - Yeni Nesil Sigortacılık Platformu Anadolu Anonim Wunder Innovation Studio GÜMÜŞ<br />
Türk Sigorta Şirketi<br />
Fan Token'lar Ve Fenerbahçe Token Paribu Teknoloji ALTIN<br />
Müşteri Deneyimi ve Etkileşimi<br />
Dijital Analiz ve Aksiyon Platformu Dataroid Türkiye İş Bankası<br />
ALTIN<br />
Maxi – Çağrı Merkezi Entegrasyonu Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />
PayFlex Ortak Kredi Platformu İnnova Bilişim Çözümleri GÜMÜŞ<br />
İnovatif Hızlandırma ve Kuluçka Programları<br />
Workup Girişimcilik Programı Türkiye İş Bankası ALTIN<br />
En Başarılı Banka & Fintech İşbirliği<br />
Figo Kolay Finansman Figopara GÜMÜŞ<br />
FİNANS VE FİNANS TEKNOLOJİLERİNİN YENİLİKÇİ KULLANIMI BÖLÜMÜ<br />
Yapay Zekâ Kullanımı<br />
Anında Kredi Tahsis Türkiye İş Bankası ALTIN<br />
Maxi Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />
Riskoptima Yapay Zekâ Destekli<br />
Market-Neutral Portföy Yönetim Robotu Riskoptima GÜMÜŞ<br />
Blockchain Kullanımı<br />
Paribu Wallet Entegrasyonu Paribu Teknoloji ALTIN<br />
Veri Kullanımı<br />
Dataroid Dijital Analiz Platformu Türkiye İş Bankası ALTIN<br />
Müşteri Analitiği (MAT) Projesi Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi GÜMÜŞ<br />
Sanction Scanner Sanction Scanner GÜMÜŞ<br />
Diğer yenilikçi teknoloji kullanımları<br />
İmeceMobil Türkiye İş Bankası ALTIN<br />
YARATICILIK BÖLÜMÜ<br />
YARATICI İLETİŞİM<br />
En İyi Entegre Kampanya<br />
Mastercard UEFA Şampiyonlar Ligi 4129Grey ALTIN<br />
Çalışan Türkiye İletişimi Yapı Kredi Rafineri GÜMÜŞ<br />
En İyi Reklam Filmi<br />
Garanti BBVA 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Garanti BBVA Alametifarika ALTIN<br />
#işinebak VakıfBank GÜMÜŞ<br />
En İyi Yaratıcı Ünlü Kullanımı<br />
Ziraat Bankası 157. Yıl İmaj Filmi Happy People Project Ziraat Bankası ALTIN<br />
Garanti BBVA 19 Mayıs Atatürk’ü Anma,<br />
Gençlik ve Spor Bayramı #ŞarkılardaSen Garanti BBVA Alametifarika GÜMÜŞ<br />
DİJİTAL PAZARLAMA<br />
En İyi Sosyal Medya Kampanyası<br />
Akbank Fav Gençlik İletişimi AKBANK TBWA\ISTANBUL ALTIN<br />
Mastercard UEFA Şampiyonlar Ligi 4129Grey GÜMÜŞ<br />
En İyi Online/Offline Entegrasyonu<br />
Mastercard Gerçek Hayatta Drop 4129Grey GÜMÜŞ<br />
En İyi Mobil Uygulama<br />
juno - Yeni Nesil Sigortacılık Platformu Anadolu Anonim Wunder Innovation Studio ALTIN<br />
Türk Sigorta Şirketi<br />
İşCep Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />
En Yeni Dijital Fikirler<br />
Mastercard Gerçek Hayatta Drop 4129Grey ALTIN<br />
Mastercard UEFA Şampiyonlar Ligi 4129Grey GÜMÜŞ<br />
KURUMSAL İLETİŞİM<br />
En İyi İç İletişim Çalışması<br />
HEY! - Bir Çevik Dönüşüm Hikayesi Allianz Türkiye GÜMÜŞ<br />
En iyi Lansman / Re-lansman<br />
Fenerbahçe Token Paribu Teknoloji A.Ş ALTIN<br />
Akbank Gençlik Akademisi<br />
İyi ki Doğdun Atam AKBANK TBWA\ISTANBUL GÜMÜŞ<br />
En Özgün İçerik Üretimi<br />
Efsaneden Kız Çocuklarına Armağan VakıfBank GÜMÜŞ<br />
En İyi Kurumsal Rapor<br />
Kripto Para Bilinirlik ve Algı Raporu Paribu Teknoloji A.Ş GÜMÜŞ<br />
En İyi Entegre Kurumsal İletişim<br />
HEY! - Bir Çevik Dönüşüm Hikâyesi Allianz Türkiye ALTIN<br />
POZİTİF SOSYAL ETKİ BÖLÜMÜ<br />
POZİTİF SOSYAL ETKİ<br />
Toplumsal Sosyal Sorumluluk<br />
Başkent Kart Birleşik Ödeme ALTIN<br />
Dijital Öğretmenler ING Tribal Worldwide İstanbul GÜMÜŞ<br />
GARANTİ BBVA Mesafe<br />
Tanımayan Öğretmenler – ÖRAV Garanti BBVA Alametifarika GÜMÜŞ<br />
SA59. Çevresel Sosyal Sorumluluk<br />
Geleceğe Orman Türkiye İş Bankası ALTIN<br />
Doğaya iyi bakan kartlar Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />
SA60. Ekonomik Sosyal Sorumluluk<br />
Başkent Kart Birleşik Ödeme ALTIN<br />
Garanti BBVA Finansal ve<br />
Dijital Okuryazarlık Projesi Garanti BBVA GÜMÜŞ<br />
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği<br />
İş Portföy İş’te Kadın Hisse Senedi Fonu Türkiye İş Bankası ALTIN<br />
iyzico Kadın Girişimci Destek Programı iyzico GÜMÜŞ<br />
Sosyal İnovasyon<br />
Başkent Kart Birleşik Ödeme ALTIN<br />
Geleceğe Orman Türkiye İş Bankası GÜMÜŞ<br />
Kültür/Sanat İştirakleri ve Faaliyetleri<br />
Garanti BBVA ile Sesini Aç Garanti BBVA Alametifarika ALTIN<br />
Akbank Caz Festivali 30. Yıl Özel Albümü AKBANK GÜMÜŞ<br />
SA64. Sponsorluk<br />
Satranca Desteğimizin 15. Yılı Türkiye İş Bankası ALTIN<br />
Garanti BBVA Türk Basketboluna<br />
Desteğinin 20. Yılında Garanti BBVA Alametifarika GÜMÜŞ<br />
Parallel Universe Exhibition by<br />
Ouchhh Ana Sponsorluğu Paribu Teknoloji A.Ş GÜMÜŞ<br />
22 <strong>MediaCat</strong>
DIGITAL RENAISSANCE
ADVERTORIAL<br />
Dijital<br />
Öğretmenler’e<br />
Sardis’ten ödül<br />
ING Türkiye,<br />
Habitat Derneği ve<br />
ODTÜ işbirliğiyle<br />
hayata geçirilen,<br />
ilkokul ve ortaokul<br />
öğretmenlerine<br />
dijital okuryazarlık<br />
becerileri<br />
kazandırılması<br />
hedeflenen Dijital<br />
Öğretmenler Projesi,<br />
Sardis Ödülleri<br />
kapsamında<br />
Pozitif Sosyal Etki<br />
kategorisinde Gümüş<br />
Ödül’e layık görüldü.<br />
Dijital Öğretmenler<br />
Projesi hakkında daha<br />
fazla bilgi için:<br />
dijitalogretmenler.com<br />
NG Türkiye, Habitat Derneği<br />
ve ODTÜ işbirliğiyle<br />
I<br />
hayata geçirilen, ulusal ve<br />
uluslararası alanda birçok<br />
ödül alan Dijital Öğretmenler Projesi,<br />
Sardis Ödülleri kapsamında Pozitif Sosyal<br />
Etki kategorisinde Gümüş Ödül’e layık<br />
görüldü. Dijital Öğretmenler Projesi,<br />
öğretmenlerin dijital dünyaya uyum<br />
sağlamaları, dijital teknolojileri eğitim<br />
öğretim süreçlerinde etkili bir şekilde<br />
kullanmaları ve dijital içeriklerini geliştirebilecek<br />
yetkinliğe sahip olmalarını<br />
desteklemeyi hedeflerken, öğretmenlerin<br />
öğrendikleri teknolojileri öğrencilerine<br />
dersleri daha etkili ve verimli<br />
şekilde anlatabilmeleri için destekleyici<br />
olarak kullanmalarını amaçlıyor.<br />
Teknolojiyi eğitimde bir kaldıraç<br />
olarak kullanmayı temel alan proje<br />
kapsamında eğitimler yoğun uygulamalı<br />
bir şekilde, “iş içinde öğrenme”<br />
stratejisiyle kurgulanırken, bu sayede<br />
öğretmenler projede öğrendiklerini<br />
uygulayabilir ve kendi dijital materyallerini<br />
geliştirebilir hale geliyor.<br />
Projeye üç dönemde başvuruda bulunan<br />
yaklaşık 17 bin öğretmen arasından<br />
bugüne kadar 2 bin öğretmene eğitim<br />
verilirken, geçtiğimiz günlerde başlayan<br />
yeni eğitim dönemiyle birlikte bin yeni<br />
D<br />
Dijital Öğretmenler<br />
Projesi’yle birlikte<br />
öğretmenlerin<br />
yüzde 95’i<br />
teknolojiyi<br />
kullanmaktan<br />
korkmadığını ve<br />
özgüvenlerinin<br />
arttığını söylerken,<br />
yüzde 90’dan<br />
fazlası dijital<br />
ders materyalleri<br />
geliştirmek<br />
için uygulama<br />
becerilerini<br />
kazandığını aktardı.<br />
öğretmen daha projeye dahil oldu. Projenin<br />
ilk aşamasında öğretmenler çevrimiçi<br />
canlı ve video dersleriyle kapsamlı<br />
bir eğitim alırken, ikinci aşamada belirlenecek<br />
100 öğretmene ileri seviye sanal<br />
gerçeklik eğitimi veriliyor.<br />
DİJİTAL ÖĞRETMENLER<br />
TEKNOLOJİYLE DERS<br />
MATERYALLERİNİ ÜRETEBİLİYOR<br />
Projenin ilk döneminin ardından eğitime<br />
katılan öğretmenlerle gerçekleştirilen<br />
araştırma sonuçlarına göre<br />
hazırlanan etki raporu, projenin öğretmenlerin<br />
dijital dünyaya uyum sağlamalarına<br />
yaptığı katkıyı ortaya koyuyor.<br />
Etki raporuna göre; proje başlamadan<br />
önce uygulamalı dijital araçları bilen<br />
öğretmenlerin oranı sadece yüzde 21<br />
iken, proje sonunda katılımcıların yüzde<br />
90’dan fazlası, dijital ders içerikleri<br />
ve materyalleri geliştirmek için gereken<br />
kavramsal yetkinliği ve uygulama becerilerini<br />
kazandıklarını ifade etti.<br />
ÖĞRETMENLER ARTIK<br />
TEKNOLOJİDEN KORKMUYOR<br />
Temel hedefi bilişim teknolojileri konusunda<br />
sınırlı ya da çok az bilgiye sahip<br />
öğretmenlerin dijital okuryazarlık becerilerini<br />
artırmak olan Dijital Öğretmenler<br />
Projesi’nin başında pek çok öğretmen<br />
teknoloji kullanma konusunda<br />
kendilerine güvenmediklerini belirtti.<br />
Proje sonunda ise öğretmenlerin yüzde<br />
95’i teknolojiyi kullanmaktan korkmadıklarını,<br />
özgüvenlerinin arttığını ve artık<br />
yeni teknolojileri de deneyimlemek<br />
için çok hevesli olduklarını aktardı. ■<br />
24 <strong>MediaCat</strong>
B R A N D S & T R E N D S<br />
10-11<br />
KASIM<br />
<strong>2021</strong><br />
James<br />
Nestor<br />
Yazar ve Gazeteci<br />
Adam<br />
Puchalsky<br />
Wavemaker,<br />
Global İçerik Lideri<br />
İhsan<br />
Özçıtak<br />
Deeper, Yönetici Ortak<br />
Aslı Filinta<br />
Demir<br />
Tasarımcı<br />
Deniz<br />
Bağrıaçık<br />
Sosyolog, Yazar ve<br />
Sosyal Girişimci<br />
Mehmet Ali<br />
Çalışkan<br />
Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi,<br />
Kurucu Ortak<br />
Güncel trendler<br />
ve eylem planları<br />
21. yüzyıl; toplumun, iletişim araçlarının, tüketim ve<br />
üretim modellerinin hızla dönüştüğü, geleneksel<br />
eğilimlerin yapay zekâ, makine öğrenimi,<br />
dijitalleşen yeni medya gibi etkenlerle sarsıldığı,<br />
alışılmış eğilimlerin sorgulandığı bir çağ olarak<br />
başladı.Güncel trendler ve global eğilimler<br />
doğrultusunda hayatın seyri yeni bir perspektifle<br />
mercek altına alınmalı.<br />
Brands & Trends sahnesinde; derinlikli analizler,<br />
yeni iş modelleri ve yaratıcı sektörlere dair güncel<br />
öğretiler yer alacak. İş dünyasının ve akademinin<br />
uzman isimleri, detaylı sunumlar ve atölye<br />
çalışmaları, seminerler ve soru & cevap<br />
seanslarıyla katılımcılara başarılı vaka örneklerini<br />
bütün teknik boyutlarıyla sunacaklar.<br />
8-12<br />
<strong>Kasım</strong><br />
<strong>2021</strong><br />
H i BR iT<br />
Ayrıntılı bilgi ve<br />
kayıt için:<br />
brandweekistanbul.com<br />
contact@kapital.com.tr<br />
/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />
Kurumsal Sponsorlar
ADVERTORIAL<br />
Kadın<br />
girişimcilerin<br />
gücüne güç<br />
katacağız<br />
iyzico olarak<br />
finansal hizmetleri<br />
demokratikleştirmek<br />
amacıyla çıktığımız<br />
yolda, kadınların<br />
girişimcilik<br />
ekosisteminde daha<br />
aktif olmaları için<br />
iş ortaklarımızla<br />
birlikte “iyzico Kadın<br />
Girişimci Destek<br />
Programı”nı yarattık.<br />
ürkiye’de kadınların hesap<br />
T<br />
sahipliği oranı yüzde 54 ile<br />
hem dünya hem de OECD<br />
ortalamalarının gerisinde.<br />
Aynı şekilde, borçlanmak için banka<br />
kredisi çeken veya kredi kartı kullanan<br />
kadınlarımızın oranı da OECD’nin altında<br />
kalıyor.<br />
iyzico olarak, bu rakamlara girişimcilik<br />
perspektifinden bakmak için,<br />
Politika Analiz Laboratuvarı’yla beraber<br />
Dijital Finansal Kapsayıcılık Raporu’nu<br />
hazırladık. Rapora baktığımızda,<br />
mikrokredi programlarında kadınlara<br />
ayrılan destek ve borç alanlarının<br />
oranının kısıtlı kaldığını görüyoruz.<br />
2019’da yürütülen anket çalışmasında<br />
ise Türkiye’de girişimci kadınların yüzde<br />
29’unun banka kredisine erişimde<br />
ve yüzde 38’inin erken aşama kamu<br />
desteklerine ulaşmada zorluk çektiği<br />
tespit ediliyor.<br />
KADINLARIN İŞ HAYATINA<br />
KATILIMI SOSYAL VE EKONOMİK<br />
REFAHI ARTIRIYOR<br />
Mevcut tabloya karşın, kadınların işgücüne<br />
katılımının gerek toplumsal<br />
gerek ekonomik hayatın refah düzeyini<br />
artırdığı da bir gerçek. Kadınların<br />
finansal hizmetlere erişimiyle riskleri<br />
daha iyi yönetebildikleri; iş kurma, yatırım<br />
yapma yetkinliklerinin arttığı ve<br />
eğitim, sağlık gibi alanlar için sermaye<br />
ayırabildikleri görülüyor. Kadınlar tarafından<br />
finansal hizmetlere erişimin<br />
BURCU SALINGAN ÇILINGIR<br />
iyzico<br />
İnsan Kaynakları<br />
Genel Müdür Yardımcısı<br />
artması, kapsayıcı ekonomik büyüme<br />
ve yoksullukla mücadele gibi kalkınma<br />
değişkenleri açısından kritik olacak.<br />
İçinde bulunduğumuz topluma ve<br />
ekosisteme karşı sorumluluklarımızla<br />
ilgili farkındalığımız bizi kadın girişimcilere<br />
yeni kaynaklar sağlamaya ve<br />
oluşturdukları faydaların iyiden iyiye<br />
büyümesine destek olmaya götürdü.<br />
Böylece iş ortaklarımız Google, Good4Trust,<br />
IdeaSoft, Paraşüt, Mükellef<br />
ve Webtures ile birlikte “iyzico Kadın<br />
Girişimci Destek Programı”nı hayata<br />
geçirdik.<br />
KADIN GİRİŞİMCİLERİN<br />
YANINDAYIZ<br />
Kadın girişimcilerden yoğun ilgi gören<br />
programımızın ilk etabında 400’ün<br />
üzerinde başvuru aldık ve koşulları sağlayan<br />
70 kadın girişimcimizi programa<br />
dahil ettik. Program çerçevesinde girişimcilerimiz<br />
ilk altı ay sıfır komisyon<br />
desteğine sahip olurken; sosyal medya<br />
tanıtım desteği, dijital pazarlama alanlarında<br />
ücretsiz eğitimler de alıyorlar.<br />
Programa destek veren iş ortaklarımız<br />
da kadın girişimcilere özel indirim imkânları<br />
tanımlıyor.<br />
Altışar aylık periyotlarla “iyzico<br />
Kadın Girişimci Destek Programı”na<br />
yeni kadın girişimcileri dahil ederek<br />
olabildiğince çok kadın girişimcinin<br />
hayatına dokunmayı ve hem girişim<br />
ekosistemindeki hem de çalışma hayatı<br />
içindeki güçlü kadınları desteklemeyi<br />
hedefliyoruz.<br />
AMACIMIZ E-TİCARET<br />
DÜNYASINDA KAPSAYICILIĞI<br />
ARTIRMAK<br />
Programımızın henüz ilk başvuru döneminde<br />
dahi gördüğümüz yoğun ilgi<br />
bizi heyecanlandırıyor. Kadınların her<br />
alandaki varlığının güçlenmesiyle daha<br />
güzel günlerin geleceğine inanıyoruz.<br />
Eşitlik sağlanana kadar iyzico olarak<br />
kadın girişimcilerin yanında olacağız.<br />
İyiliğin destekçisi bir kurum olarak<br />
#KadınGirişimcininYanındayız sloganıyla,<br />
hayallerinin peşinden gitmek<br />
isteyen binlerce kadın girişimci için<br />
e-ticaret dünyasında fırsatlar yaratmaya<br />
devam edeceğiz. ■<br />
26 <strong>MediaCat</strong>
I N S P I R A T I O N H A L L<br />
10-11-12<br />
KASIM<br />
<strong>2021</strong><br />
Jimmy<br />
Wales<br />
Wikipedia, Kurucu<br />
21. yüzyıl insanı<br />
ilhamını arıyor<br />
Prof. Dr.<br />
Evren Balta<br />
Özyeğin Üniversitesi<br />
Uluslararası İlişkiler<br />
Bölüm Başkanı<br />
Ebru<br />
Baybara<br />
Demir<br />
Şef, Sosyal Girişimci<br />
Soli Özel<br />
Siyaset Bilimci,<br />
Yazar & Akademisyen<br />
Dilara<br />
Koçak<br />
İyi Yaşam ve Beslenme Uzmanı,<br />
Aktivist, UN FAO Destekçisi<br />
İlhamın yapıtaşları, günümüzün inovatif adımlarına ve<br />
teknolojik yeniliklerine rağmen sırrını koruyor. 21’inci<br />
yüzyılın “güncel insanı”, değişen sosyalleşme biçimleri,<br />
makine öğrenimi, yapay zekâ yaratıcılığı, dijitalin sanat<br />
üzerindeki etkisi, tüketim ve finans dünyasındaki<br />
değişimler arasında, yeni çağda ilhamını arıyor.<br />
İlham almak, yaratıcı dünyanın temsilcilerinin bakış<br />
açılarını tanımak, marka lansmanlarına katılmak ve<br />
güncel araştırmalardan haberdar olmak isteyenleri<br />
Inspiration salonunda, 10-12 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında hızlı<br />
ve yoğun bir program bekliyor.<br />
Manga<br />
Müzik Grubu<br />
Sevgi Karay<br />
Heykeltıraş, Tasarımcı<br />
8-12<br />
<strong>Kasım</strong><br />
<strong>2021</strong><br />
H i BR iT<br />
Ayrıntılı bilgi ve<br />
kayıt için:<br />
brandweekistanbul.com<br />
contact@kapital.com.tr<br />
/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />
Kurumsal Sponsorlar
GÜNCEL<br />
Spotlight<br />
Deniz Ardıç<br />
Çocukların uyanıkken dahi<br />
rüyaya dalmalarını sağlayan<br />
duvar kâğıtları tasarlayan Deniz<br />
Ardıç’ın, “benim için başka bir<br />
hayat mümkün olmalı” diyerek<br />
baştan yazdığı hikâyesinin peşine<br />
takılıyoruz.<br />
u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />
Ajans hayatı herkesin hayallerine göre değil. Bu<br />
zorlu yolculuğun keyifsiz bir yorgunluğa dönüştüğü<br />
anda ise, bir yol ayrımı çıkıyor karşınıza. Deniz<br />
Ardıç grafik tasarım eğitimi aldıktan sonra yolunu<br />
düşürdüğü Alametifarika, TBWA\Istanbul ve Rabarba<br />
gibi ajanslarda, kafasını başka mümkünlerin ihtimalleriyle<br />
doldurmaya başlamış. Dergi tasarımları<br />
da yaptığı o günlerde, oğlu Aliç’in dünyaya gelmesi<br />
ise değişimi başlatmış.<br />
HAYALLER EVRENİNDEN ÇOCUK ODALARINA<br />
“Senelerce çalıştığım birçok markada beni en çok içine<br />
çeken, gözlerimi parlatan brief’ler hep çocuklarla<br />
ilgili olanlardı. Elim hep çocuk çizimlerine giderdi.<br />
Kapılara duvarlara çizim yapan, kâğıt dışında ne varsa<br />
kullanan bir küçüktüm. İstediğim başka hayatı buralarda<br />
bulacağıma emindim. En azından mutlu olacağıma…<br />
Ve böylece çocuklar için çizmeye başladım.<br />
Henüz çok fazla yaygınlaşmamış bir işe, duvar kâğıdı<br />
işine daldım” diyor Ardıç.<br />
Hayallerinin merkezine yerleştirdiği Little Cute<br />
Things isimli duvar kâğıdı markasında, çocukların<br />
uçsuz bucaksız hayallerine açılan dünyalar, odalar<br />
yaratıyor. Üstelik duvarın önüne gelecek mobilyalar<br />
dahil, her şey tasarım uyarlamasına dahil ediliyor.<br />
“Annesinin karnındaydı ilk odalarını yaptığım<br />
bebekler, şimdi duvar kâğıtlarıma bakıp oluşturdukları<br />
masalları, söyledikleri şarkıları, karakterlerle<br />
konuştukları videoları izliyorum. Hatta doğum günü<br />
pastalarını benim karakterimle yaptırıyorlar. TV’de<br />
reklamınızı görmekten, billboard’unuzun yanından<br />
geçerken ‘ben yaptım’ demekten çok daha tatmin<br />
edici bir duygu benim için” diyor Ardıç. ■<br />
@denizardic<br />
@littlecutethings_club<br />
28 <strong>MediaCat</strong>
ADVERTORIAL<br />
Online ikinci<br />
el otomobilde<br />
n11 güvencesi:<br />
garaj11<br />
n11.com’un e-ticaretteki tecrübesi<br />
ve güvencesiyle Doğuş Holding’in<br />
otomotiv alanındaki bilgi birikiminin<br />
birleştirildiği garaj11, araç sahibi<br />
olmak, aracını değiştirmek veya aracını<br />
hemen satmak isteyenlerin yeni adresi.<br />
T<br />
ürkiye’nin alışveriş platformu<br />
n11.com, tüketicilerin<br />
güvenle online<br />
otomobil alışverişi yapabilecekleri<br />
bir platform olan garaj11<br />
ile e-ticaret sektörüne yeni bir soluk<br />
getiriyor. Türkiye’nin pazaryeri modeliyle<br />
çalışan ve uçtan uca online<br />
satış deneyimi sunan online ikinci el<br />
araç alım-satım platformu garaj11’de,<br />
cep telefonu satın alır gibi araba satın<br />
alınabiliyor. İkinci el araçları tüm<br />
ekspertiz detaylarıyla inceleyerek,<br />
müşterilerine online taşıt kredisi ve<br />
ödeme imkanları sunan garaj11, “Aldığım<br />
araç sağlam mı, garantisi var mı,<br />
ekspertiz raporu güvenilir mi, ödeme<br />
garaj11<br />
ziyaretçi<br />
sayısı aylık<br />
3<br />
ANINDA<br />
milyonu buluyor<br />
yaparken sorun yaşar mıyım” soruların<br />
tümüne n11 güvencesiyle cevap<br />
veriyor.<br />
ARAÇLARDA TÜVSÜD D-EXPERT<br />
GÜVENCESI<br />
garaj11 müşterileri, hayalini kurdukları<br />
otomobili akıllı filtreleme özelliği<br />
ile saniyeler içerisinde görüntüleyip,<br />
daha önce hiç olmadığı kadar detaylı<br />
bilgiye ulaşabiliyor. garaj11’de tüm<br />
araçlar bağımsız TÜV SÜD D-Expert’in<br />
ekspertiz raporu ve şase üzerinden<br />
tramer sorgulaması aracılığıyla<br />
listeleniyor. Detaylı ekspertiz<br />
raporunda fiziki olarak aracı gören<br />
bir tüketicinin gözle fark edemeyeceği<br />
detaylar ve aracın kondisyonuyla ilgili<br />
teknik ölçümlere raporda şeffaf bir<br />
şekilde yer veriliyor. garaj11 ile devir<br />
masrafı da tarihe karışıyor. Otomobilin<br />
devir-teslim işlemleri, aracı alan<br />
TEK TIKLA<br />
ONLINE KREDİ İMKANI<br />
Tüketiciler alışveriş anında<br />
online olarak kredi başvurularını<br />
tamamlayarak, garaj11<br />
müşterilerine özel olarak sunulan<br />
finansman seçeneklerinden<br />
yararlanabiliyor. garaj11<br />
kullanıcıları, 8 yaş ve altı ikinci<br />
el araçları satın alırken 12 ay<br />
vadeli %0,89 faiz oranlarıyla<br />
100.000 TL’ye varan anında kredi<br />
kullanabiliyor. Ödemeler ‘Ödeme<br />
kişi adına garaj11 tarafından gerçekleştiriliyor.<br />
ARAÇLARDA<br />
3 AY / 5.000 KM GARANTI<br />
garaj11’den araç alanlar, aldıkları araçlarda<br />
aracın motor, şanzıman, diferansiyel,<br />
tork konventörü ve elektrik<br />
sisteminde meydana gelebilecek arızaları<br />
teminat altına alan 3 ay / 5.000<br />
km garanti fırsatından yararlanabiliyor.<br />
ÜCRETSİZ NAKLİYE FIRSATI<br />
garaj11’den araç alanlar, Türkiye genelindeki<br />
ücretsiz nakliye fırsatından<br />
yararlanarak, aldığı aracın evinin önüne<br />
gelmesini sağlıyor. ■<br />
Koruma Sistemi’ sayesinde güvenle<br />
ve hiçbir ek masraf olmadan n11.<br />
com güvencesiyle yapılıyor.<br />
30 <strong>MediaCat</strong>
GÜNCEL<br />
Trend<br />
2. el araç platformları<br />
Değişen araç alım/satım davranışlarının<br />
merkezinde, ikinci el araç platformlarının yükselişi<br />
var. Ve bu yükselişi seyrederken, bir hizmet ve<br />
iletişim yarışına da tanıklık ediyoruz.<br />
u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />
İTİCİ GÜÇ<br />
2. el araç<br />
platformlarının<br />
yükselişinde;<br />
• Pandeminin itici gücü,<br />
• Sektörün dijitalleşmesi,<br />
• Galeri ziyaretlerinin<br />
azalması etkili.<br />
TERCİH<br />
EDİLİRLİK<br />
PLATFORM YARIŞI<br />
Platformların<br />
tercih edilirliğinde;<br />
• Tanınırlık<br />
• Güvenilirlik<br />
• Çeşitlilik<br />
• Kullanıcı dostu olma<br />
gibi etkenler<br />
söz konusu.<br />
letgo Genel Müdürü Onur<br />
Kavak: “2020’de Türkiye’de<br />
6,5 milyon 2. el araç satışı<br />
oldu. Satılan 2. el araç<br />
sayısı, 1. el araçlardan 11<br />
kat daha fazla.”<br />
Pazarın en<br />
tartışmalı<br />
konusu<br />
fiyatların<br />
yüksekliği.<br />
• n11.com’un garaj11 platformu;<br />
banka kredisi, lojistik<br />
hizmeti ve sigortanın tek<br />
çatıda olmasını ön plana çıkarıyor.<br />
• Otokoç 2. El, kısa süre<br />
önce “nakit satın<br />
alma” hizmetini<br />
başlattı.<br />
• letgo oto+’ın lansmanı yapıldı.<br />
Platform; Maslak’taki “müşteri<br />
tecrübe merkezi”, ekspertiz<br />
hizmeti ve showroom’u ile farklılaşıyor.<br />
• sahibinden.com,<br />
Oto360’da AI destekli<br />
Fotoğraftan Araç<br />
Tanıma özelliğini<br />
hayata geçirdi.<br />
• ikinciyeni.com, dijitalden<br />
fiziksele genişleyerek bayilik<br />
sistemine geçti.<br />
• arabam.com “değerinde<br />
satın alma” iddiasını<br />
“Trink Sat!” özelliğine ve<br />
iletişimine oturtuyor.<br />
• VavaCars geçtiğimiz ay<br />
Duquesne tarafından<br />
50 milyon dolar<br />
yatırım aldı.<br />
32 <strong>MediaCat</strong>
ADVERTORIAL<br />
VavaCars’ta<br />
online araç<br />
satışı başladı<br />
Türkiye’ye güçlü<br />
bir yatırımla<br />
giren VavaCars<br />
yatırımlarını<br />
büyütmeye<br />
ve sektörün<br />
dinamiklerini<br />
belirlemede öncü<br />
olmaya devam<br />
ediyor.<br />
K<br />
urulduğu Mart 2019’dan<br />
bugüne kadar olan sürede<br />
Türkiye’de 2. el otomotiv<br />
sektöründe birçok yeniliğin<br />
öncülüğünü yapan VavaCars, diji-fizi<br />
(dijital-fiziksel) hizmet sunan<br />
iddialı markalardan biri olarak online<br />
araç alımı ve satışı yaparak iş modelini<br />
dijital çağın dinamikleriyle buluşturuyor.<br />
Nisan 2019’da pazara girmesinden<br />
bu yana 10 binden fazla aracın alım<br />
satımını yapmış olup Türkiye’de kapılarını<br />
açtığı günden beri aracını hızlı,<br />
sorunsuz ve değerinde satmak isteyenlerin<br />
ilk adresi olan ve araç alımında<br />
dikkat çeken bir başarı grafiği yakalayan<br />
VavaCars yakın zamanda güvenli,<br />
kolay ve iyi fiyatlarla koltuğunuzdan<br />
kıpırdamadan online araç satın alma<br />
deneyimi sunmaya başladı. Detaylı<br />
görseller ve videolarla araçların tanıtıldığı<br />
satış platformu aynı zamanda<br />
ekspertiz raporlarına da web sitesi üzerinden<br />
erişim imkânı sunuyor.<br />
Aracınızdan memnun kalmazsanız<br />
14 gün içinde iade edebileceğiniz,<br />
paranızın tamamını kesintisiz geri<br />
alacağınız, 3 ayda 5000 km garantisi<br />
sunulan, tüm araçların 200 nokta ekspertiz<br />
kontrolünden geçirildiği, sadece<br />
garantili araçların satışa çıktığı internet<br />
sitesi VavaCars’ın sektöre getirdiği<br />
en yenilikçi girişim olarak tüketiciye<br />
sunuldu. Yüksek satış hacmi ve maliyet<br />
optimizasyonuyla da önemli bir fiyat<br />
avantajı sunacak olan VavaCars online<br />
satış kanalı sunduğu kolay ve güvenli<br />
ödeme seçenekleriyle de dikkat çekiyor.<br />
B<br />
Her şeyin tek tıkla<br />
kapımıza geldiği<br />
bu dijital çağda,<br />
araç satın almak<br />
neden farklı olsun<br />
sorusuyla yola<br />
çıkan VavaCars,<br />
ikinci el araç alma<br />
deneyimine getirdiği<br />
yeniliklerle dikkat<br />
çekiyor.<br />
ONLINE ARAÇ ALIMINDA<br />
GÜVEN KRİTERİ<br />
Türkiye’de e-ticarete büyük bir ilgi ve<br />
rağbet var. Günümüzde herkesin yoğun<br />
bir temposu olması sebebiyle, kolay, zaman<br />
tasarrufu sağlayan ve temassız bir<br />
süreç sunan online platformlar herkesin<br />
beklentisi. Yapılan tüketici anketleri<br />
ve pazar araştırmaları insanların<br />
online araç alımı fikrine oldukça sıcak<br />
baktığını gösteriyor. Online platformların<br />
tercih edilmesindeki en önemli<br />
kriter ise güven olarak karşımıza çıkıyor.<br />
Bunun yanı sıra kolay iade imkânı<br />
ve ücretsiz eve teslim ve hız da tüketicilerin<br />
aradığı diğer unsurlar.<br />
Alışkanlıkları değiştirmek, çağın<br />
gerekliliklerine uyum sağlamak ve en<br />
önemlisi beklentileri karşılamak üzere<br />
yola çıkan VavaCars sunduğumuz modern,<br />
hızlı, güvenli ve kolay yöntemlerle<br />
geleneksel 2. el araç sektörüne yeni<br />
bir soluk getiriyor. Genç ve dinamik<br />
marka duruşuyla tüketicilere inovatif<br />
ve hayatlarını kolaylaştıracaklar çözümler<br />
sunmak markanın her zaman<br />
ilk önceliği.<br />
SARP APAK MARKANIN YENİ<br />
YÜZÜ OLDU<br />
VavaCars, yeni reklam kampanyasında<br />
araç siparişi vermenin, online yemek<br />
siparişi veya kıyafet siparişi vermek<br />
kadar kolay olduğunu yaratıcı bir dille<br />
anlatıyor. Başrolünde Sarp Apak’ın rol<br />
aldığı reklam kampanyası büyük ilgi<br />
görüyor. ■<br />
34 <strong>MediaCat</strong>
Ebru Dildar Edin<br />
Garanti BBVA, Genel Müdür Yardımcısı<br />
Kurumsal ve Yatırım Bankacılığı<br />
Dr. Faik<br />
Uyanık<br />
UNDP Türkiye,<br />
İletişim Bölüm Başkanı<br />
Alpagut<br />
Çilingir<br />
Google Türkiye,<br />
Perakende Endüstrisi<br />
ve Teknoloji Lideri<br />
Açıl Sezen<br />
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni<br />
Gökhan Şen<br />
Bloomberg HT Yorumcusu<br />
Güzem Yılmaz Ertem<br />
Bloomberg HT Program Sunucusu<br />
Türkiye gündemi,<br />
yeni çağın yeni tüketicisi ve<br />
sürdürülebilir kalkınma...<br />
Brand Week Istanbul’da, Türkiye’de orta sınıfların giderek kaybolmasını Açıl Sezen, Gökhan Şen ve Güzem<br />
Yılmaz Ertem ile, yeni teknolojilerle beraber dönüşen perakende sektöründe 21. yüzyıl tüketicisini anlamayı<br />
Alpagut Çilingir ile, dönüştürücü liderlik özelliklerini ve sürdürülebilir kalkınma modellerini ise<br />
Faik Uyanık ve Ebru Dildar Edin ile konuşacağız.<br />
8-12<br />
<strong>Kasım</strong><br />
<strong>2021</strong><br />
H i BR iT<br />
Ayrıntılı bilgi ve<br />
kayıt için:<br />
brandweekistanbul.com<br />
contact@kapital.com.tr<br />
/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />
Kurumsal Sponsorlar
GÜNCEL<br />
Baykuş Ödülleri<br />
sahiplerini buldu<br />
TÜAD tarafından<br />
bu yıl dokuzuncusu<br />
gerçekleştiren<br />
Baykuş Ödülleri’nin<br />
kazananları belli<br />
oldu. Bu yıl 14<br />
kategoride 138<br />
başvuru alan<br />
yarışmada 49 ödül<br />
verildi. Kazananlar,<br />
ödüllerine<br />
Conrad İstanbul<br />
Bosphorus’ta<br />
gerçekleşen törenle<br />
kavuştu.<br />
P<br />
azarlama ve kamuoyu araştırmalarının<br />
iş sonuçlarına<br />
etkisini göstermek ve araştırma<br />
şirketleri ile araştırmaverenler<br />
& veri toplama şirketleri<br />
arasındaki ilişkileri geliştirerek başarılı<br />
iş ortaklıklarını ödüllendirmek amacıyla<br />
Türkiye Araştırmacılar Derneği<br />
(TÜAD) tarafından bu yıl dokuzuncusu<br />
düzenlenen Baykuş Ödülleri, sahiplerine<br />
12 Ekim’de Conrad İstanbul Bosphorus’ta<br />
gerçekleşen törenle kavuştu.<br />
Sunuculuğunu Geveze’nin üstlendiği<br />
gecenin açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />
TÜAD Başkanı Doç. Dr. Yener<br />
Girişken, araştırma sektörünün tüm<br />
paydaşlarına teşekkürlerini sunarak<br />
başladığı konuşmasına şöyle devam<br />
etti:<br />
“Araştırma sektörünü zenginleştirmek,<br />
tüm paydaşlarına değer üretmek<br />
üzere çalışan TÜAD için Baykuş<br />
Ödülleri, hem bizleri bir araya getirmesi<br />
hem de sektörü sürekli kendini<br />
iyileştirmeye teşvik etmesi açısından<br />
heyecan verici olduğu kadar önemli<br />
bir etkinlik. Bu gecenin asıl kazananları,<br />
böyle bir dönemde başvurularıyla,<br />
törene katılımlarıyla sektörümüze<br />
destek verenlerdir. Bildiğiniz üzere<br />
‘Baykuş’ birçok kültürde bilgeliğin ve<br />
zenginliğin sembolüdür. Bütün kuş<br />
türleri içinde bir tek baykuş gece ışığı<br />
arar ve ışığın yardımıyla yolunu bulur.<br />
Bizler de araştırmalardan elde ettiğimiz<br />
veri ve içgörülerle birçok farklı<br />
sektöre ışık olmaya ve yol göstermeye<br />
devam edeceğiz.”<br />
14 KATEOGORİDE<br />
TOPLAM 49 ÖDÜL<br />
Baykuş Ödülleri’nde bul yıl FMCG, finans,<br />
akademi, reklam, araştırma, veri<br />
toplama, medya, iletişim, medikal ve<br />
sigorta sektörlerinde faaliyet gösteren<br />
21 kişiden oluşan jürinin 22 – 23 Eylül<br />
tarihlerinde 14 kategoride değerlendirdiği<br />
138 başvuru arasından 49 proje<br />
ödüle layık görüldü.<br />
Alışverişçi Baykuş, Eşitlikçi Baykuş,<br />
Genç Baykuş, Global Baykuş, İçgörülü<br />
Baykuş, İnatçı Baykuş, İnovatif Baykuş,<br />
İtibarlı Baykuş, Sendikal Baykuş, Sosyal<br />
Baykuş, Usta Baykuş, Vizyoner Baykuş,<br />
Memnun Baykuş ve Metodik Baykuş<br />
kategorilerinde en iyileri belirlediği yarışmada<br />
toplam 13 Altın, 19 Gümüş ve<br />
17 Bronz ödül sahiplerine kavuştu. ■<br />
36 <strong>MediaCat</strong>
BAYKUŞ <strong>2021</strong> KAZANANLARI<br />
Proje Adı Araştırma Firması Araştırmaveren Ödül<br />
Kategori<br />
Proje Adı Araştırma Firması Araştırmaveren Ödül<br />
Kategori<br />
ALIŞVERIŞÇI<br />
Doğru Yer Değerini Belirler: Kantar Insights Unilever Gümüş<br />
Samanlıkta İğne mi Elmas mı Olacağına Karar Ver!<br />
İTIBARLI<br />
Pandemide Çevik İstihbarat Yaklaşımı ile ERA A101 Gümüş<br />
Müşteri Deneyimini Tasarlamaya Hazır mıyız?<br />
Her Şeyi Organik Alırım, Datamı Bile YouGov Tazedirekt Gümüş<br />
Yeni Okyanuslara Açılan Bir Markanın Hikâyesi NielsenIQ Bayer Bronz<br />
MEMNUN<br />
Enerjimiz Tam Gaz Dijitalsiz Olmaz! Ipsos EnerjiSA Gümüş<br />
EŞITLIKÇI<br />
Yaşamak; Kadınlar Gibi Hür ve Kantar Insights Unilever Bronz<br />
Kardeşçesine! Bir Gün…<br />
Anneni mi Daha Çok Seviyorsun, Babanı mı? Twentify Bayer Bronz<br />
Yolcu Uğurlama’dan Misafir Ağırlama’ya… Ipsos İGA Gümüş<br />
Bir Dönüşüm Hikâyesi<br />
Narin Tüketici, Zarif Bayi, Kırılgan Profesyonel: AGS Global Kütahya Porselen Bronz<br />
Porselen Sektöründe Memnuniyeti Nasıl Ölçtük?<br />
SOSYAL<br />
Nörosanat: Multidisipliner Sanatın Duygularla Dansı ThinkNeuro Ressam Ebru Ceylan Altın<br />
“O” Değil “Biz”; “Yarın” Değil “Bugün” ThinkNeuro, NielsenIQ Migros Altın<br />
İnsanın Varoluş Öyküsü: Sürdürülebilir Sia Insight Gümüş<br />
Bir Yaşam Mümkün mü?<br />
GENÇ<br />
İşini "Sağlama Alanlarda" Bugün: Endişeye Mahal Yok AGS Global Draeger Safety Altın<br />
SENDIKAL<br />
Gençler Kendi Hikâyesini Arıyor Sia Insight Altın<br />
USTA<br />
Yolu Nucleus Accumbens’ten Geçen Sadakat ThinkNeuro Migros Gümüş<br />
Gençlerin Kalbini Sallamak ThinkNeuro Dimes Bronz<br />
Söylenmeyen Sağlıkla Hissedilen Keyif ThinkNeuro Dimes Bronz<br />
Gücünü Duygudan Alanlar ThinkNeuro Eti Bronz<br />
GLOBAL<br />
Global Yolculuk Ne"Denim"iz, "Jean" Gibi Fikirlerimiz AGS Global Loft Altın<br />
Ayna Nöronlardan Yansıyan Rusya ThinkNeuro PepsiCo Altın<br />
Aç Kollarını Ben Geldim ThinkNeuro Eti Altın<br />
Hayatı Siyah Beyaza İndirgersen Asla Gökkuşağı Ipsos PepsiCo Bronz<br />
Göremezsin – Yeni Bir Ürün Keşif Hikâyesi<br />
İÇGÖRÜLÜ<br />
Ayna Nöronlardan Yansıyan Rusya ThinkNeuro PepsiCo Altın<br />
Köyün Yeni Adresi, En Bolu Bereketlisi Altyol Pladis - Ülker Gümüş<br />
Pandemide Çevik İstihbarat Yaklaşımı ile ERA A101 Gümüş<br />
Müşteri Deneyimini Tasarlamaya Hazır Mıyız?<br />
VIZYONER<br />
Birayı Değil Duyguyu Köpürtmek ThinkNeuro Anadolu Efes Altın<br />
Bu Araba Anlatılmaz Yaşanır Ipsos Tofaş Gümüş<br />
İnanmayacaksınız Ama Mars’ta Yaşam Var! Kantar Insights Unilever Gümüş<br />
Yolu Nucleus Accumbens’ten Geçen Sadakat ThinkNeuro Migros Gümüş<br />
Söylenmeyen Sağlıkla Hissedilen Keyif ThinkNeuro Dimes Gümüş<br />
Yol Arkadaşım Altyol Petrol Ofisi Bronz<br />
Bir Fincan Kahvenin Kaç Penetrasyonu Vardır? Ipsos Nestlé Bronz<br />
Mutfakta Hayal Gücünün Sınırı Yok SOR BSH Bronz<br />
Dijital Dünya Duygusal İnsan ThinkNeuro Migros Bronz<br />
Sakla Segmenti Gelir Zamanı YouGov Birevim Bronz<br />
Su Akar Yolunu Bulur Devrinin Sonu! Ipsos Reckitt Gümüş<br />
Gençlerin Kalbini Sallamak ThinkNeuro Dimes Gümüş<br />
Dijital Dünya, Duygusal İnsan ThinkNeuro Migros Gümüş<br />
Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir! Kuantum Multinet Bronz<br />
METODIK - KANTITATIF<br />
İşini "Sağlama Alanlarda" Bugün: Endişeye Mahal Yok AGS Global<br />
METODIK - NEURO<br />
Altın<br />
İNATÇI<br />
Doğru Tedaviyle Kanserle Savaşta İnatçıyız Ipsos Pfizer Bronz<br />
Nörosanat: Multidisipliner Sanatın Duygularla Dansı ThinkNeuro Altın<br />
METODIK - KARMA<br />
Aç Kollarını Ben Geldim ThinkNeuro Altın<br />
İNOVATIF<br />
Nörosanat: Multidisipliner ThinkNeuro Ressam Ebru Ceylan Altın<br />
Sanatın Duygularla Dansı<br />
Aç Kollarını Ben Geldim ThinkNeuro Eti Gümüş<br />
Birayı Değil Duyguyu Köpürtmek ThinkNeuro Anadolu Efes Gümüş<br />
Her Şeyimi Organik Alırım, Datamı Bile! YouGov Tazedirekt Gümüş<br />
Sakla Segmenti Gelir Zamanı YouGov Birevim Bronz<br />
Köyün Yeni Adresi, En Bolu Bereketlisi Altyol Pladis - Ülker Bronz<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 37
GÜNCEL<br />
Değişime<br />
yön verenler<br />
Şimdiye kadar<br />
iş dünyasında<br />
kadınlara daha<br />
çok fırsat verilmesi<br />
gerektiğinden<br />
bahsedildi. Ancak<br />
asıl mesele,<br />
değişimi her an<br />
başlatabilecek<br />
olmanın<br />
farkındalığında<br />
yatıyor. Değişime<br />
cesaret etmekle<br />
kalmayıp ona<br />
yön veren, kendi<br />
disiplinlerinde<br />
sınırlar çizen<br />
anlatıları aşmayı<br />
başararak alkış<br />
toplayan 10 başarılı<br />
kadın karşınızda.<br />
H<br />
ayatın neredeyse her alanına<br />
meydan okuyan bir<br />
küresel pandemiyle geçen<br />
yılda, liderlik güçlü sınavlara<br />
tabi tutuldu. Yeni normali yıkıp<br />
yeniliklere yelken açabilmek, yaşanan<br />
krizlerden çıkarılan dersleri, kendine<br />
has mesleki duruşuyla geleceğe taşıyabilmek<br />
ve tüm bunları yaparken kalıplaşmış<br />
önyargıları yıkarak ilerleyebilmek<br />
başarılı bir liderliğe giden yolun<br />
temelini oluşturuyor. Daima ileriye<br />
bakmaları ve çok yönlü başarılarıyla<br />
liderliğin cinsiyetçi kalıplara sığdırılamayacağının<br />
birer örneği olan 10 kadının<br />
hikâyesinde herkes için bir ilham<br />
saklı. Öyle ki, rakiplerinin dahi alkışını<br />
toplayacak türden…<br />
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle<br />
mücadele eden bir dünyada ortaya<br />
koydukları irade ve liderlikle ilham, cesaret<br />
ve umut aşılayan kıymetli kadınların<br />
başarılarına dikkat çekmek amacıyla<br />
<strong>MediaCat</strong> olarak 2013 yılından bu<br />
yana düzenlediğimiz Fark Yaratan Kadınlar<br />
seremonisinin dokuzuncusunu<br />
kutlamaya hazırlanıyoruz.<br />
MediaMarkt’ın ana destekçisi olduğu<br />
Fark Yaratan Kadınlar <strong>2021</strong>’de<br />
yer alacak kıymetli isimleri, geçtiğimiz<br />
yıllarda olduğu gibi, belli başlı kriterler<br />
çerçevesinde belirledik. İmza attıkları<br />
ezberbozan işlerle yalnızca kendi disiplinlerinde<br />
değil, farklı disiplinlerde de<br />
gelişime ışık tutan vizyoner 10 kadının<br />
hikâyelerinden cesaret almaya hazırlanın.<br />
■<br />
DEĞERLENDIRMEDE<br />
DIKKATE ALINAN<br />
KRITERLER<br />
Attığı adımlar ve aldığı kararlarla<br />
küresel düzeyde liderlik özellikleri<br />
sergilemek, uluslararası<br />
platformlarda ses getirmek.<br />
Demografik olarak erkek egemen bir<br />
sektörde sivrilmiş olmak.<br />
Yeni ve heyecan verici bir kategori<br />
yaratarak dünyamıza zenginlik<br />
katmak.<br />
Yaratıcılığı ve yarattığı değerlerle<br />
profesyonel dünyaya yeni kaynaklar<br />
sağlamak.<br />
Üstlendiği başarılı ve istikrarlı sosyal<br />
sorumluluk projeleriyle topluma<br />
örnek olmak.<br />
Ulusal çapta ya da faaliyet<br />
gösterdiği kategoride yaşanan bir<br />
krizi başarıyla yönetmek ve/veya<br />
yaratıcı çözümlerle aşmak.<br />
İstanbul’u bir dünya merkezi<br />
haline getirerek farklı ülkelerdeki<br />
operasyonlarını Türkiye’den<br />
başarıyla yürütmek.<br />
Ana görevi dışında projeler üretip<br />
üstlenerek ve gerek şahsına gerek<br />
markasına ait kaynakları bu projeye<br />
yönlendirerek toplumda fark<br />
yaratmak, topluma cesaret aşılamak<br />
ve ilham vermek.<br />
38 <strong>MediaCat</strong>
AKADEMİ<br />
Bilginin ışığında yürümek<br />
Prof. Dr. Evren Balta<br />
Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü<br />
Öğretim Üyesi, Bölüm Başkanı / TÜSİAD Küresel<br />
Siyaset Forumu Akademik Koordinatör / Sabancı<br />
Üniversitesi, İstanbul Politikalar Merkezi<br />
Kıdemli Uzman<br />
“Hayatı mümkün kılan tek şey kalıcı ve<br />
dayanılmaz bir belirsizliktir, bir sonra ne<br />
olacağını bilmemektir” der Ursula Le Guin.<br />
Evren Balta’ya göre içinde çok güçlü bir umut<br />
ve sabrı barındıran bu cümle, aynı zamanda<br />
kontrol etme arzumuza karşı bir direnci de<br />
simgeliyor.<br />
Geçtiğimiz akademik yılda Party Politics,<br />
Turkish Politics, South European Politics and<br />
Society gibi dergilerde makaleleri yayımlanan<br />
Balta’nın, siyaset biliminin öngörülerinin<br />
siyaset yapımı sürecine uyarlanması<br />
hedefiyle, Michelsen Institute ve Center for<br />
Applied Turkish Studies gibi uluslararası<br />
kurumlarla işbirliğinde Türk dış politikası ve<br />
Türkiye siyaseti üzerine müşterek olarak kaleme<br />
alınmış raporlarda da imzası bulunuyor.<br />
Küresel sorunları ve Türkiye’nin küresel<br />
dünyadaki yerini geniş bir perspektifle<br />
tartışmayı hedef alan <strong>2021</strong> doğumlu<br />
TÜSİAD Küresel Siyaset Forum’un akademik<br />
koordinatörlüğünü üstlenen akademisyen,<br />
yeni kuşakların mevcut kutuplaşma iklimi<br />
dışında bir araya gelebilmesi hedefiyle<br />
geçen yıl faaliyete geçen Avrupa Siyaset<br />
Okulu’nun da kurucu üyelerinden ve<br />
eğitmenlerinden. Balta, ayrıca, Dış Politikada<br />
Kadınlar İnisiyatifi’nin de üyesi.<br />
Geçtiğimiz yıl aldığınız, sizi<br />
en mutlu eden haber neydi?<br />
Özlem Altan Olcay ile birlikte yazdığımız<br />
kitabın American Sociological Association’in<br />
Küresel ve Ulusötesi Sosyoloji alanında bir<br />
uluslararası araştırmacı tarafından yazılmış<br />
en iyi kitap seçilmesiydi. Sanırım 2-3 dakika<br />
yerimde zıpladım ve ödül mesajını bir hayal<br />
dünyasında gibi tekrar tekrar tam da<br />
algılayamayarak okudum. Emeğine değer<br />
verildiğini bu şekilde görmek gerçekten<br />
tarif edilemez bir heyecan yaratıyor<br />
insanda. Yaptığın şeylerin boşa gitmediğini<br />
öğrenmenin birçok yolu var, ödül de<br />
bunlardan bir tanesi.<br />
MARKA / PAZARLAMA<br />
Fırsat eşitliğini yaymak<br />
Ebru Özşuca<br />
Türkiye İş Bankası<br />
Genel Müdür Yardımcısı<br />
<strong>2021</strong> Sardis Ödülleri’nde İş Portföy İş’te<br />
Kadın Hisse Senedi Fonu ile aldığı Büyük<br />
Ödül’ün yanı sıra İnovasyon, Finans ve<br />
Finans Teknolojilerinin Yenilikçi Kullanımı<br />
ile Pozitif Sosyal Etki Bölümlerinde en çok<br />
puanı alarak Yılın En İnovatif Kuruluşu,<br />
Yılın En Sorumlu Finansal Kuruluşu ve<br />
Yılın Finans Teknolojilerini En İyi Kullanan<br />
Kuruluşu unvanlarını elde eden Türkiye İş<br />
Bankası’nda hazine, iktisadi araştırmalar ve<br />
sermaye piyasaları bölümlerinden sorumlu<br />
genel müdür yardımcısı görevini üstlenen<br />
Ebru Özşuca, ayrıca, bankanın iştiraki Milli<br />
Reasürans’ın yönetim kurulu başkanlığını<br />
yürüten kıymetli bir iş insanı.<br />
Çalışma hayatına 1993 yılında İş Bankası<br />
Fon Yönetimi Müdürlüğü’nde başlayan<br />
Özşuca, aynı müdürlükte çeşitli görevler<br />
üstlendikten sonra 2007-2011 yıllarında<br />
kurumsal bankacılık ürün müdürü oldu. 2011-<br />
2017 yıllarında hazine müdürü olarak görev<br />
yapan Özşuca, 2017 yılında İş Bankası Genel<br />
Müdür Yardımcılığına atandı.<br />
Özşuca, İş Bankası’nda fırsat eşitliğine<br />
dayalı kurumsal kültürün bir parçası<br />
olarak ekonomik hayatta kadınların daha<br />
fazla değer yaratmasının önünü açacak,<br />
kadınların istihdam ve yönetimde daha<br />
fazla söz sahibi olmalarına imkân verecek<br />
faaliyetlere katkıda bulunan isimlerden biri.<br />
Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi<br />
Prensipleri’ni (WEPs) benimseyen İş<br />
Bankası’nın son dönemde kadınlara dair<br />
gerçekleştirdiği çalışmalar arasında İş<br />
Portföy İş’te Kadın Hisse Senedi Fonu yer<br />
alıyor. Fon, iş hayatında cinsiyet eşitliğine<br />
dayalı ilk ve tek yatırım fonu olma özelliği<br />
taşıyor. İş Bankası’nın kadınlar konusunda<br />
ortaya koyduğu önemli inisiyatiflerden biri<br />
de Arya Kadın Platformu. Kadın girişimciler<br />
ile yatırımcıları buluşturan, başarı hikâyeleri<br />
yaratan Arya ile 2018 yılından bu yana ana<br />
destekçi olarak işbirliği sürdürülüyor.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 39
MARKA / PAZARLAMA<br />
Doğru ekibi oluşturmanın gücü<br />
Kına Demirel<br />
Mimeda Yönetici Direktörü<br />
University of Leeds’teki eğitimi sırasında sadakat<br />
programları ve verinin geleceği konularına<br />
eğilerek kariyerini bu yönde şekillendirme<br />
kararı alan Kına Demirel, 2013-<strong>2021</strong> yıllarında<br />
sürdürdüğü ve ekipleriyle pek çok başarıya<br />
imza attıkları Migros Marka İletişimi ve Müşteri<br />
Deneyimi Direktörü görevine, Haziran<br />
<strong>2021</strong> itibarıyla, kuruluşunda önemli bir role<br />
sahip olduğu, Türkiye’nin ilk perakende medya<br />
şirketi Mimeda’nın yönetici direktörü olarak<br />
devam ediyor.<br />
Migros’un yürüttüğü birçok sosyal sorumluluk<br />
projesinde farklı görevlerde bulunan Demirel,<br />
2020 yılında kurulan ve üç yılda 1 milyon<br />
kadına girişimcilikten tarım eğitimine kadar<br />
pek çok eğitimin ücretsiz olarak verilmesine<br />
olanak tanıyan Migros Kadın Akademisi’nin<br />
bir parçası. Arya Kadın Yatırım Platformu ve<br />
LEAD Network Türkiye’de aktif rol alan Kına<br />
Demirel, Pixel platformunu ilk destekleyenler<br />
arasında yer alıyor.<br />
Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />
neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />
Kariyerimde en çok zorlandığım anlar, ileriye<br />
yönelik çok büyük adımlar atmaya hazırlandığım<br />
sırada, doğru ekipleri oluşturmaktı.<br />
Zaman içerisinde tecrübem arttıkça, güçlü ve<br />
doğru ekiplerle çalışmanın ne kadar önemli olduğunu<br />
her geçen gün daha da iyi anladım. İş<br />
yaşamındaki başarının iyi bir takım olmakla ve<br />
bu takımların sürdürülebilir kılınmasıyla ilgili<br />
olduğunu anlayarak yola devam ettim.<br />
Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız<br />
bu kişi kim olurdu? Neden?<br />
Kadınların önce kendilerine sonra başkalarına<br />
yatırım yapmalarına olanak veren Arya Kadın<br />
Yatırım Platformu’nu kuran Ahu Serter, kadınların<br />
perakende sektöründe daha fazla yer<br />
almalarına çalışan Lead Network Türkiye’nin<br />
başkanı Aysun Zaman ve Pixel dijital sanatçı<br />
grubunun kurucularından ve müthiş bir sanatçı<br />
olan Hande Şekerciler olabilirdi.<br />
Meydan okumalarla dolu bir kariyer<br />
Sinem Sandıkçı Gökçen<br />
L'Oréal Türkiye<br />
Genel Müdürü<br />
40 <strong>MediaCat</strong><br />
Sinem Sandıkçı Gökçen için güzelliğin hayatları<br />
değiştirme gücüne inanan tutkulu bir güzellik<br />
profesyoneli demek yanlış olmayacaktır.<br />
Zira 21 yıl boyunca –ki bu tüm kariyerine<br />
eşdeğer- L’Oréal Türkiye çatısı altında önemli<br />
değişikliklere ve yeniliklere imza attı. Şirket ve<br />
ülke değiştirmeden uzun yıllar aynı çatı altında<br />
ilerleyen yolculuğunda, konfor alanı tuzağını<br />
bir meydan okumaya dönüştürerek pazarlama,<br />
satış, kurumsal iletişim, dijital gibi birbirinden<br />
farklı yetkinlikler ve çalışma şekilleri gerektiren<br />
iş alanlarında birçok zorluğun üstesinden<br />
gelerek L’Oréal Türkiye’nin dönüşümüne liderlik<br />
eden isimlerden oldu. Sandıkçı Gökçen’in<br />
başarısının sırrı ise şu satırlarda saklı: “Bunun<br />
üstesinden, değerlerimden asla ödün vermeden<br />
ama çok esnek ve çevik bir şekilde kendimi<br />
yenilemeye odaklanarak, her zorluğu bir fırsat<br />
olarak görerek, doğru destek mekanizmalarını<br />
devreye sokarak ve en önemlisi her zaman yolun<br />
sonundaki hayalime tutunarak geldim.”<br />
L’Oréal Türkiye’de çeşitli görevlerin ardından<br />
son olarak geçtiğimiz yıl L’Oréal’in Türkiye’deki<br />
ilk Türk ve kadın genel müdürü olarak<br />
atanan Sandıkçı Gökçen, aynı zamanda IAB<br />
Türkiye ve Reklamverenler Derneği’nde yönetim<br />
kurulu üyesi olarak görev yapıyor.<br />
Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />
bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />
Gecenin en karanlık olduğu an, şafağa en yakın<br />
olduğu andır.<br />
Geçtiğimiz yıl aldığınız, sizi en mutlu eden<br />
haber neydi?<br />
L’Oréal’in Türkiye’deki ilk Türk ve kadın genel<br />
müdürü olduğum haberi.<br />
Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız<br />
bu kişi kim olurdu? Neden?<br />
Kırılganlığın ve gücün bir arada olabileceğini<br />
gösteren cesur, öncü, otantik ve ikonik bir ilham<br />
perisi olarak gördüğüm Audrey Hepburn’e<br />
verirdim.
SEN DE VOVLA<br />
KAZAN VOV’LA<br />
VOV Hesap ile harcarken nakit iadesiyle,<br />
harcamazken avantajlı faiz oranıyla bol bol kazanın!<br />
Üstelik bitmeyen hoş geldin faizi VOV Hesap’ta sizi bekliyor.*<br />
AVANTAJLI<br />
FAİZ ORANI<br />
Alternatif Bank Mobil’i indirin,<br />
görüntülü görüşme ile şubeye<br />
gitmeden kolayca VOV Hesaplı olun.<br />
*Aylık fatura ödeme talimatı, kredi kartı edinimi, sigorta veya Ekstra Hesap (KMH) ürünlerinden<br />
en az birini ya da daha fazlasını kullananlar, güncel faize ek faiz oranından yararlanabilecektir.<br />
www.alternatifbank.com.tr 444 00 55<br />
The Commercial Bank (Katar) kuruluşudur.
MEDYA<br />
Ezgi Gözeger Özmemiş<br />
Fox Haber Spikeri<br />
Haberin mutfağında<br />
İzmir’de başlayan yolculuğunda rotayı önce İstanbul<br />
Teknik Üniversitesi’ne, ardından FOX’a<br />
kırmasıyla başlıyor Ezgi Gözeger Özmemiş’in<br />
hikâyesi. Mücadele etmekten çekinmeyen duruşuyla,<br />
yakaladığı fırsatları değerlendirmek için<br />
çok çalışan Gözeger Özmemiş, daha iyisi için<br />
çalışmanın güçlü bir örneği de aslında. Öyle ki<br />
mesleğe bir an önce atılma telaşıyla daha mezun<br />
olmadan aralıyor iş hayatının kapısını ve haberin<br />
mutfağına doğru yolculuk başlıyor onun için.<br />
İlk olarak 2009 yılında FOX’ta hava durumu<br />
sunuculuğuyla izleyicinin karşısına geçen Gözeger<br />
Özmemiş, 2012 yılında FOX Gece bülteni<br />
sunuculuğuyla kanalın ekran yüzlerinden biri<br />
oldu. 2015’te ise İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat<br />
ekibine katılarak başarı hanesine bir çentik daha<br />
attı. Ağırlıklı olarak iklim, çevre, kadın ve üretici<br />
konularında ses getiren haberlere imza atarak<br />
kendinden söz ettirmeyi başaran Gözeger Özmemiş,<br />
yaz aylarında ise Çalar Saat programının<br />
sunuculuğunu üstleniyor. Kendi deyişiyle<br />
Gözeger Özmemiş, “öğrenci olarak başladığı bu<br />
meydan okumaya bir anne olarak hâlâ devam<br />
ediyor.”<br />
Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />
bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />
Öldürmeyen güçlendirir.<br />
Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız bu<br />
kişi kim olurdu? Neden?<br />
O kişi 13 yaşındaki Merve olurdu. Merve Akpınar<br />
hentbol takımına seçildikten sonra çevresinden<br />
“Oran buran görünür, o kıyafetleri giyemezsin”<br />
tepkisi aldı. Röportajında, bütün çocuksu doğallığıyla<br />
takıma seçilmenin mutluluğunu bize yaşattığı<br />
cümlesinden hemen sonra gözyaşlarıyla anlattı<br />
çevresinin ona “yapamazsın” deyişini. Ve sadece<br />
13 yaşında bir çocuk olarak kendi köyünün kız çocuklarının<br />
kaderini değiştirme kararı aldı. Ülkemde<br />
13 yaşındaki kız çocukları yaşlarına daha uygun<br />
kararlar alsınlar istiyorum. Merve nezdinde bu<br />
ödülü zamanında “yapamazsın” denmiş ama yapmış<br />
bütün kız çocuklarına vermek isterim.<br />
SINIRLARI AŞAN<br />
Prof. Dr. Betül Kaçar<br />
NASA Astrobiyoloji Enstitüsü Astrobiyolog<br />
Wisconsin-Madison Üniversitesi,<br />
Bakteriyoloji Bölümü Asistan Profesör<br />
Atmosferin dışına yolculuk<br />
Betül Kaçar, Türkiye’de daha önce hiç gerçekleştirilmemiş<br />
ilklere imza atan, çalışmalarıyla ardındaki<br />
isimlere umut ışığı olan bir kadın. Doktora<br />
sonrası evrimsel biyoloji ve astrobiyoloji<br />
alanında yürüttüğü araştırmasıyla NASA Genç<br />
Araştırmacı Ödülü’nü, NASA Astrobiyoloji Enstitüsü<br />
ve NASA Egzobiyoloji Araştırmacı Ödüllerini<br />
kucaklayan Kaçar, geçtiğimiz yıl NASA<br />
Astrobiyoloji Merkezi kurma başvurusunun<br />
kabul edilmesiyle bu liderlik görevine getirilen<br />
en genç araştırmacı ve ilk yabancı kadın olmanın<br />
gururuna erişti.<br />
Bu gelişmenin geçtiğimiz yıl aldığı, onu en<br />
mutlu eden haber olduğunu söyleyen Kaçar’ın<br />
geçen yılını aydınlatan bir diğer mutluluk ise bu<br />
dahil son 10 yıldır NASA desteğiyle yürüttüğü<br />
astrobiyoloji çalışmalarının henüz 20 yaşındayken<br />
doktora yapmak üzere ayrıldığı ülkesinde<br />
fark edilmesi ve aldığı binlerce mesaj.<br />
Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />
neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />
Ne geldiğim yerin, ne düşüncelerimin, ne cinsiyetimin...<br />
Beni farklı, aykırı, uyumsuz kılacak<br />
hiçbir özelliğin dezavantaj olmadığını, aksine bir<br />
avantaj olduğunu görmeyi ve en başta kendime<br />
karşı dürüst ve prensiplerime uygun olarak yaşamayı<br />
seçmem. Kendi özümüze sadık kalarak<br />
yaşamda var olmak en büyük meydan okuma<br />
bence.<br />
Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />
bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />
Kendimi uzun bir yolda yürüyen bir gezgin gibi<br />
hayal ederim. Her deneyim bana daha sonra<br />
yardımcı olacak gereçler doğurur, ben de bu gereçleri<br />
sırt çantama, daha sonra kullanabilmek<br />
üzere atar, saklarım. Bu tecrübelerin bazısı İsveç<br />
çakısı bazısı bazuka olarak çantamda yerini bulur.<br />
Karşınıza çıkan her probleme elinizdeki en<br />
güçlü aletle karşılık verirseniz kendinizi tüketirsiniz.<br />
Önemli olan yörüngede kalabilmek, bu süreçteki<br />
düşüp kalkmalar yolculuğun bir parçası.<br />
42 <strong>MediaCat</strong>
SINIRLARI AŞAN<br />
Zorlukların içinden yıldızlara doğru*<br />
Eda Erdem Dündar<br />
Türkiye A Millî Kadın Voleybol<br />
Takımı ve Fenerbahçe Opet<br />
Kaptanı<br />
“Per aspera ad astra*; zorluklardan yıldızlara<br />
anlamına gelen Latince deyimi uzun zamandır<br />
hayatımda tutuyorum. Hayatta hiçbir şey elimize<br />
altın tepsiyle sunulmuyor. Bir şeyleri başarmak<br />
ya da kazanmak için mücadele etmeli,<br />
önümüze çıkan tüm zorluklara karşı göğüs germeliyiz.”<br />
Eda Erdem Dündar, hikâyesini böyle<br />
özetliyor. Erdem Dündar’ın, içinde bolca çaba<br />
ve emek barındıran voleybol kariyeri 2000 yılında<br />
Beşiktaş JK altyapısında başlıyor. 2004<br />
yılında A takıma yükselmesinin ardından 2008<br />
yılında Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye transfer<br />
oluyor. Tribündeki ve ekran karşısındaki milyonlarca<br />
kişiye ilham verme ve gurur kaynağı<br />
olma anları ise Türkiye A Millî Takım forması<br />
giydiği 2005 yılıyla birlikte başlıyor.<br />
Erdem Dündar’ın harcadığı emek yabana<br />
atılır türden değil. Öyle ki kariyeri boyunca,<br />
Fenerbahçe Opet Takım Kaptanlığı bir yana<br />
Türkiye A Millî Takım formasıyla 300’den fazla<br />
maçta görev aldı. Bu yıl ise Avrupa Voleybol<br />
Şampiyonası’nda En İyi Orta Oyuncu olarak<br />
Rüya Takım’a seçildi. Erdem Dündar, böylelikle<br />
bu unvanı dört kere üst üste kazanan ilk voleybolcu<br />
olarak tarihî bir rekora imza attı.<br />
Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />
neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />
2012-2013 sezonunda yaşadığım bel sakatlığı<br />
kariyerimde beni en zorlayan dönem olmuştu.<br />
Voleyboldan altı ay gibi bir süre uzak kalmak,<br />
devam edip edemeyecek olmanın getirdiği belirsizlikle<br />
çok üzücü ve bir o kadar da tedavilerle<br />
dolu geçen uzun bir dönemi geride bıraktım.<br />
Kolaya kaçıp, vazgeçip kariyerimi sonlandırabilirdim<br />
ama ben, başarmak istediğim çok şey<br />
olduğunu ve voleybolu ne kadar sevdiğimi her<br />
gün kendime hatırlatıp iyileşmek için mücadele<br />
ettim. Vücudum tedavilere cevap vermeye<br />
başlayınca da yavaş yavaş eski ritmimi kazanmaya<br />
başladım ve belki de eskisinden daha iyi<br />
bir şekilde tekrar sahalara döndüm.<br />
Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız bu<br />
kişi kim olurdu? Neden?<br />
Tokyo 2020’de başarılarıyla ülkemizi gururlandırıp<br />
altın madalya getiren ve birçok gence<br />
ilham olan Buse Naz Sürmeneli’ye verirdim.<br />
SOSYAL SORUMLULUK<br />
Deniz Ataç<br />
TEMA Vakfı<br />
Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Karanlığa ışık tutmak<br />
Bankacılıktan zeytin sektörüne ve oradan STK<br />
evrenine uzanan geniş bir yelpazede yürüttüğü<br />
çalışmalarla pek çok kesimin hayatında anlamlı<br />
izler bırakan Deniz Ataç, pandemi ve iklim krizi<br />
nedeniyle zor günler geçirdiğimiz bir dönemde,<br />
yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü TEMA<br />
aracılığıyla karanlığımıza ışık tutmuş bir kadın.<br />
Geçtiğimiz aylarda ülke gündemine damga<br />
vuran yangınlarla solan umutları Yaşamı<br />
Yeniden Yeşerteceğiz kampanyasıyla yeşerten<br />
TEMA, geçtiğimiz bir yılda kıymetli farkındalık<br />
projelerine imza attı ve atmaya devam<br />
ediyor. Hayrettin Karaca Doğal Yaşlı Ormanlar<br />
Projesi, A. Nihat Gökyiğit Biyolojik Çeşitlilik<br />
Projesi, Zeytin Tarımı Yapılan Alanlarda Örtü<br />
Bitkisi Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması ve<br />
Tarım Politikalarında İklimin Yaygınlaştırılması<br />
için Sivil Toplum Ağı projeleri… Bununla<br />
birlikte 1 Milyon Gönüllü kampanyasıyla özellikle<br />
kömür ve metalik madencilik alanlarında<br />
kamuoyu farkındalığını artırmak için çalışan<br />
vakıf, ağaçlandırma faaliyetleri kapsamında 2<br />
milyondan fazla fidanı toprakla buluşturmakla<br />
kalmayıp doğa eğitimleriyle de yaklaşık 650 bin<br />
çocuğa ulaştı.<br />
Tüm bu çalışmalara liderlik eden Ataç, kendini<br />
sosyal sorumluluğa gönülden adamış bir isim.<br />
Öyle ki geçtiğimiz yıl onu en mutlu haber, Türkiye’nin<br />
Paris İklim Anlaşması’nı onaylaması.<br />
Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />
bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />
İyi düşünmek, planlamak ve doğru uygulayarak<br />
“Elden gelenin en iyisini yapmak”.<br />
Siz bu ödülü birisine verecek olsaydınız bu<br />
kişi kim olurdu? Neden?<br />
Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun<br />
Tümsavaş’a verirdim. Türkiye İş Bankası<br />
eski Yönetim Kurulu Başkanı olan Tümsavaş,<br />
erkek egemenliğinin yoğun olduğu bankacılık<br />
üst yönetiminde, İş Bankası gibi güçlü bir kurumun<br />
ilk kadın yönetim kurulu başkanı olma<br />
başarısı göstererek ve gerek bu süreçte gerek<br />
tüm kariyerinde çok başarılı çalışmalara imza<br />
atarak bence bu ödülü hak ediyor.<br />
44 <strong>MediaCat</strong>
TASARIM<br />
Eskiye yeni gözle bakmak<br />
Aslı Filinta Demir<br />
Tasarımcı<br />
2008 itibarıyla kendi ismini taşıyan markasının<br />
çatısı altında üretim yapan Aslı Filinta Demir,<br />
yalnızca Türkiye değil, uluslararası moda sahnesinin<br />
de muteber isimlerinden. Filinta Demir’in,<br />
tasarımlarına Anadolu’nun kültürel mirasından<br />
ilhamla hayat veren markasının ileri<br />
dönüşüm yolculuğu beş yıl önce, anne olmasıyla<br />
başladı. Annelikle birlikte dünyaya daha faydalı<br />
olmanın yollarını aramaya koyulan Filinta’nın<br />
çalıştığı disiplinin adı: İleri Dönüşüm, “Eskiye<br />
yeni gözle bakmak”.<br />
Pandemiyle mücadelenin en şiddetli döneminde<br />
atölyesinde başlattığı sosyal sürdürülebilirlik<br />
hikâyesi çığ gibi büyüdü. Değerli moda<br />
tasarımcılarının ve tekstil firmalarının da katılımıyla<br />
pandemi hastanelerindeki doktorlar<br />
için 20 bin üniforma dikildi ve teslim edildi. İlham<br />
vermek, köklerini temsil etmek ve her durumda<br />
faydalı tasarım ile ortak iyiyi araştıran<br />
tasarımcının bu inisiyatifi, onun sosyal sürdürülebilirlik<br />
anlayışına dair tezahür eden en sıcak<br />
örneklerden biri olmakla birlikte sonuncusu<br />
değil.<br />
Pandeminin seyrinin hafiflemesiyle rotayı<br />
köy okullarına kıran Filinta Demir, ileri dönüşümle<br />
ürettiği üniformaları Adana’daki köy<br />
okullarına gönderdi. Karantina yeniden vuku<br />
bulunca, bu kez eski bilgisayarları ileri dönüşüme<br />
sokan ve okullara bilgisayar laboratuvarları<br />
kurdurulmasına öncülük eden tasarımcının<br />
tüm bu projelerdeki prensibiyse aynı: Eskiye<br />
yeni bir gözle bakmak.<br />
Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />
neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />
Bir alanda bilgi sahibi olmak için 10 sene o işte<br />
yanmak gerekirmiş. 11’inci senemde, sistemin<br />
yanlışları ile kendi doğrularımı keşfetme anları<br />
diyebilirim. Yalnız tam üstesinden geldim sanıyorum,<br />
başka yerden hayatıma empoze edilmiş<br />
başka yanlışları keşfediyorum. Sanırım bundan<br />
sonra hayat böyle anlarla dolu olacak.<br />
Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />
bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />
Olan her şey mükemmeldir.<br />
TEKNOLOJİ<br />
Prof. Dr. Zehra Çataltepe<br />
TAZI.AI, Genel Müdür & Kurucu<br />
Ortak / ITÜ Akademisyen<br />
46 <strong>MediaCat</strong><br />
Teknolojide rol model<br />
Yapay öğrenme teorisi ve finans, sağlık enerji<br />
ve ulaştırma alanındaki uygulamaları hakkında<br />
18 patenti bulunan, 100’den fazla yayını olan,<br />
daha hikâyesini yeni yazmaya başlayanların yolunu<br />
aydınlatan ve ilham veren bir kadın Zehra<br />
Çataltepe. Öyle ki, kendisi sürekli olarak insandan<br />
öğrenen ve yaptıklarını insana anlatabilen<br />
yapay zekâ ürünleri olan Tazi’nin kurucu ortağı.<br />
Tazi; Gartner tarafından yayınlanan, pazardaki<br />
trendleri dönüştüren yüksek teknoloji<br />
şirketlerinin yer aldığı “2019 Cool Vendors in<br />
Artificial Intelligence Core Technologies” araştırma<br />
raporunda yer alan Türkiye’den tek isim,<br />
dünya çapında da dört şirketten birisi oldu. Ayrıca<br />
<strong>2021</strong>’de ABD’nin en prestijli start-up hızlandırıcı<br />
programı olan “Alchemist”in 26’ncı<br />
dönem mezunu olan şirket, bu başarısıyla<br />
birlikte Amerika pazarındaki iş geliştirme süreçlerini<br />
de ivmelendirdi. Tazi’de yapay öğrenmeyi<br />
herkes için kolay ve kullanışlı bir teknolojiye<br />
dönüştürmeye yardımcı olma amacıyla<br />
çalışmalarını titizlikle yürüten Çataltepe, şu an<br />
aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi’nde<br />
de ders vermeye devam ediyor.<br />
Kariyerinizdeki en büyük meydan okuma<br />
neydi; üstesinden nasıl geldiniz?<br />
Bir kadın olarak eşimle birlikte şirket kurmaktı.<br />
Bir kadın girişimci olmak hele de eşinizle şirket<br />
kurmak yatırım alma ihtimalinizi azaltıyor.<br />
Kurucu ortağım ve eşim Tanju’yla görevleri ve<br />
söz hakkını düzgün şekilde bölüşüyoruz. Yıllardır<br />
bir arada olduğumuz için birbirimizi kolay<br />
anlıyoruz, ürün geliştirmedeki hızda ve kritik<br />
kararları almakta bunun çok faydalı olduğunu<br />
düşünüyorum.<br />
Zor zamanları atlatmanıza yardımcı olan<br />
bir mottonuzu paylaşır mısınız?<br />
Şansım sıfırdan büyük ise hâlâ şanslıyım demektir.
ADVERTORIAL<br />
Amacımız<br />
pazardaki gelişime<br />
öncülük etmek<br />
İngiltere menşeli medya ajansı Capital<br />
Sports Media, 2020 itibarıyla Türkiye<br />
pazarında da faaliyette. Capital Sports<br />
Media’nın satış direktörü Aydil Erçoklu<br />
ve pazarlama direktörü Sinem Süslü,<br />
ajansın global vizyonunu hem sporcular<br />
hem spor kulüpleri hem de markalar<br />
için daha verimli bir noktaya taşımak<br />
istediklerini söylüyor.<br />
AYDIL ERÇOKLU<br />
Capital Sports Media<br />
Satış Direktörü<br />
SINEM SÜSLÜ<br />
Capital Sports Media<br />
Pazarlama Direktörü<br />
Capital Sports Media nasıl kuruldu<br />
ve Türkiye’de neler yapıyor?<br />
AYDİL ERÇOKLU: Capital Sports<br />
Media, spor sektöründe İngiltere’de<br />
uygulanan başarılı iş modellerini<br />
Türkiye’de gerçekleştirmek amacıyla<br />
kurulmuş İngiltere merkezli bir medya<br />
ajansı. Türkiye pazarına 2020’de<br />
Galatasaray SK ile saha içi reklam<br />
mecralarının kullanımı özelinde ilk<br />
anlaşmasını imzalayarak girmişti.<br />
Daha sonra Galatasaray AŞ’nin sosyal<br />
medya reklam haklarını alarak, bu<br />
alandaki pazarlama faaliyetlerini de iş<br />
süreçlerimize katmış olduk. Böylece<br />
kulübün resmî sponsorlukları haricinde,<br />
sosyal medyada yapılacak her<br />
türlü ticari markalama içeriğini münhasıran<br />
temsil etme hakkına da sahip<br />
olduk. Aynı kapsamdaki sosyal medya<br />
pazarlama anlaşmasını, Nisan <strong>2021</strong>’de<br />
Göztepe AŞ ve Sivasspor SK ile de imzaladık.<br />
Dünyada birçok spor kulübü sosyal<br />
medya hesaplarını gelir yaratmak<br />
amaçlı güçlü birer reklam mecrası olarak<br />
kullanıyor. Bu anlamda biz de yeni<br />
spor kulüpleriyle kulüp ağımızı güçlendirme<br />
yönündeki çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz.<br />
Spor pazarlaması son yıllarda<br />
hepimizin aşina olduğu bir<br />
konu. Bugüne kadar yapılandan<br />
farklı olarak neler yapıyorsunuz,<br />
konuya Capital Sports<br />
Media olarak yaklaşımınız nasıl?<br />
48 <strong>MediaCat</strong>
SİNEM SÜSLÜ: Spor dünyası ve marka<br />
ilişkisi uzun yıllardır süregelen bir<br />
birliktelik. Kalabalıkların toplandığı<br />
yerde görünür olmak, tüm markalar için<br />
pazarlama faaliyetleri özelinde önemli<br />
bir tercih sebebi. Bugünse kalabalıklar<br />
yalnızca on binlerce kişilik stadyumlarda<br />
değil, iletişim ve etkileşimin son<br />
derece yoğun olduğu sosyal mecralarda<br />
da sporun birleştiriciliği etrafında<br />
buluşuyor. Bu mecralar, yalnızca spor<br />
kulüplerinin resmî organizasyonları değil,<br />
taraftarların ya da farklı fikir gruplarının<br />
da kitleler hâlinde desteklerini,<br />
tepkilerini, taleplerini dile getirdikleri<br />
platformlara doğru evrilmiş durumda.<br />
Bugün bu sosyal mecralar markaların<br />
reklam bütçelerinde de ciddi bir<br />
paya sahip. Bizim yaptığımız ise bir<br />
spor kulübünün kurumsal görünürlüğünün<br />
ve etkileşim gücünün yeni değerlere<br />
dönüştürülmesi ve kapsadığı<br />
tüm kurumlara her yönden kazanç sağlayan<br />
bir iş modelini hayata geçirmek.<br />
Dünyada spor kulüplerinin<br />
resmî sosyal medya hesapları,<br />
diğer tüm medya alanları gibi<br />
hedefe yönelik yaygın bir kullanıma<br />
sahip. Türkiye’de durum<br />
ne, markalar buradan nasıl fayda<br />
sağlayabilir?<br />
AE: Dünyada ve Türkiye’de spor alanında<br />
özellikle pandemi sonrası zirve<br />
yapan maddi sıkıntılar birçok kulübü<br />
olumsuz etkiledi. Başta seyircisiz oynanan<br />
müsabakalar olmak üzere, pandemi<br />
kaynaklı birçok etken, spor kulüplerini<br />
yeni maddi kaynaklar bulmaya<br />
teşvik ediyor.<br />
Capital Sports Media, bu zorlu dönemde<br />
daha da öne çıkan dijital iletişimin<br />
gücüyle, kulüplere farklı gelir modelleriyle<br />
kazanç elde etme potansiyeli<br />
sunuyor. Doğrudan ihtiyaçlara odaklı<br />
ve butik çözümler sunan bir medya<br />
ajansı olarak, mevcut büyük sosyal<br />
medya potansiyelinin gelirlere yeteri<br />
kadar yansımadığını görüyoruz. Bu<br />
mecralar, farklı tüketici ve iletişim çözümleriyle<br />
geleceğin en önemli marka<br />
iletişim platformları arasında yer alacaktır.<br />
Yeni sosyal medya içerik stratejimiz<br />
ve yaklaşımımızla bu önemli alana<br />
katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz.<br />
Dünya liglerine baktığımızda<br />
Türkiye’nin marka değerini nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz? Örneğin<br />
sosyal medyadaki etkileşim<br />
rakamlarını kıyaslayacak<br />
olursak, durum nedir?<br />
SS: Dünyada Premier Leauge, Bundesliga,<br />
La Liga, Serie A gibi önde gelen lig<br />
takımlarının gücünün yanı sıra kendi<br />
marka değerleri de büyük. Barcelona,<br />
Real Madrid, Liverpool, Arsenal, Bayern<br />
Münih gibi büyük kulüpler en<br />
yüksek takipçi sayılarına sahip. Türkiye’de<br />
ise Galatasaray bu anlamda<br />
başı çekiyor. Fakat ilginç bir şekilde,<br />
bahsi geçen liglerin geçen seneki şampiyon<br />
takımları olan Bayern Münih,<br />
Manchester City, Inter ve Atletico<br />
Madrid’in sosyal medya etkileşim rakamlarına<br />
baktığımızda Galatasaray’ın<br />
gerisinde kaldığını görüyoruz.<br />
Bu pencereden yorumlayınca, Türkiye’deki<br />
spor kulüplerinin sosyal mecralardaki<br />
marka değerinin de Avrupa<br />
ile kolaylıkla rekabet edecek düzeyde<br />
olduğundan ve daha iyi değerlendirilmesi<br />
gereken yüksek potansiyelinden<br />
söz edebiliriz. Bu potansiyelin başlıca<br />
sebebi, Türkiye’deki taraftar tutkusu.<br />
Stratejiyi doğru kurguladığınızda, marka<br />
ihtiyacını ve kulüplerin kültürünü<br />
doğru zeminde buluşturduğunuzda<br />
başarısız olma ihtimaliniz yok.<br />
Bundan sonrası için planlarınız<br />
ve hedefleriniz nedir? Markalara<br />
aktarmakta fayda gördüğünüz<br />
başka önemli noktalar var<br />
mı?<br />
AE: Capital Sports Media çatısı altında,<br />
milyon TL’leri aşan kazanç potansiyeli<br />
ile kulüpler için pazardaki bu harekete<br />
ve gelişime öncülük etmeyi amaçlıyoruz.<br />
Dijital dünyanın her alanında var<br />
olmak ve markalarla bu anlamda doğru<br />
bağları kurmak da yine temel amaçlarımız<br />
arasında. Süper Lig ekosistemi<br />
dışında kalan kulüplerle de özel projelerle<br />
ilerlemek, onların yapılarına<br />
uygun gelir modelleri yaratmak üzere<br />
çalışıyoruz.<br />
Sadece futbol değil; basketbol, voleybol<br />
ve amatör branşlar olarak tanımlayabileceğimiz<br />
tüm branşlar bu<br />
hikâyenin bir parçası. Dünyadaki başa-<br />
Y<br />
Capital Sports<br />
Media olarak<br />
amacımız,<br />
Türkiye'deki spor<br />
ekosistemini<br />
değiştirmek. Bunu<br />
da hem spor<br />
kulüpleri hem de<br />
markalar için yeni<br />
ve heyecan verici<br />
fırsatlar yaratarak<br />
başarmayı<br />
hedefliyoruz.<br />
rılı örneklere baktığımızda da bireysel<br />
ve amatör sporlara bizden daha fazla<br />
yatırım yapıldığını görüyoruz. Buradan<br />
yola çıkarak, global vizyonumuzu<br />
hem sporcular hem spor kulüpleri hem<br />
de markalar için daha verimli bir noktaya<br />
taşımak istiyoruz.<br />
SS: Bir diğer önemli amacımız ise gençleri<br />
spor yöneticiliği dünyasının içinde<br />
daha fazla söz sahibi yapmak. Bunun<br />
profesyonel bir yol olarak yüründüğü<br />
örnekleri Avrupa’da ve Amerika’da sıklıkla<br />
görmek mümkün. Capital Sports<br />
Media olarak hem herkes için yenilikçi<br />
imkânlar yaratmak hem de sporculara<br />
ve spor endüstrisinde çalışmak isteyen<br />
gençlere faydalı olacak işlere imza atmak<br />
istiyoruz.<br />
İlk olarak gençlere spor yöneticiliğinde<br />
deneyimli ekiplerimiz eşliğinde<br />
staj imkânları sunduk. Daha sonra<br />
da Türk NBA yıldızı Cedi Osman’ın,<br />
basketbol oynayan veya oynamak isteyen<br />
sporcuların gelişimlerine katkı<br />
sağlamak amacıyla kurduğu Cedi Academy<br />
basketbol takımı ile sponsorluk<br />
anlaşması imzaladık. Bu fırsatları her<br />
dönemde sunmaya ve sektöre yetişmiş<br />
genç yöneticiler ve sporcular kazandırmak<br />
için çaba sarf etmeye devam edeceğiz.<br />
■<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 49
İŞ DÜNYASI<br />
Söyleşi<br />
Bir lezzet<br />
yolculuğu<br />
Hayatın hızlı temposu içerisinde<br />
lezzetten ödün verilmeye<br />
başlandığı içgörüsüyle bir<br />
lezzet yolculuğuna çıkan KFC<br />
Türkiye’nin CMO’su Özkan<br />
Özyavuz ile lezzeti çok duyulu<br />
bir deneyim olarak ele aldıkları<br />
stratejilerini ve pandemiyle<br />
birlikte değişen beklentilere<br />
yönelik hazırlıklarını konuştuk.<br />
Zorlu bir dönemin ardından<br />
KFC Türkiye’de yeni görevinize<br />
başladınız. Öncelikleriniz<br />
neler oldu? Nasıl özetlersiniz<br />
ilk yılınızı?<br />
Pandeminin negatif etkilerinin kuvvetli<br />
bir şekilde hissedilmeye devam<br />
ettiği bir dönem olan 2020’nin son<br />
çeyreğinde KFC’deki görevime başladım<br />
fakat yaşanan güçlüklerin fırsatları<br />
da beraberinde getirdiğine inananlardanım.<br />
Bu gibi yoğun ve güçlü<br />
değişimlerde adaptasyon yeteneğiyle<br />
fark yaratan şirketlerin sürdürülebilir<br />
başarıya bir adım daha yaklaştığını<br />
düşünüyorum. KFC özelinde örnek<br />
vermek gerekirse, pandemi öncesinde<br />
satışlarımızın yüzde 25’ini paket<br />
servisten sağlarken bu oran pandemide<br />
yüzde 70 seviyelerine kadar<br />
yükseldi. Pazarlama dahil tüm fonku<br />
SULTAN ÖNCÜ ARSLANOĞLU<br />
ÖZKAN ÖZYAVUZ<br />
KFC TÜRKİYE, CMO<br />
50 <strong>MediaCat</strong>
siyonların bu değişime çok hızlı ayak<br />
uydurması ve belki de daha önce hiç<br />
çalıştırmadığı kasları harekete geçirmesi<br />
gerekiyordu ve öyle de oldu. Bu<br />
fırtınalı ve kolay olmayan dönemden,<br />
eskisinden daha güçlü olarak çıkmayı<br />
başardık.<br />
Pandemi etkisiyle hayat tarzımızın,<br />
önceliklerimizin, hayata bakışımızın<br />
yeniden şekillendiği bir yıl geçirdik.<br />
Önceliğimizi; sürdürülebilir bir marka<br />
ve iletişim stratejisi oluşturmak üzerine<br />
kurguladık. Tüketici içgörülerini pazarlama<br />
stratejimizin kalbine konumlandı-<br />
YAKIN BAKIŞ<br />
Verimliliğin 3 şartı<br />
✓ Veri ve içgörü odaklı<br />
olmak<br />
✓ İletişimde şeffaflık<br />
✓ Trendlere ve<br />
teknolojilere hızlı uyum<br />
sağlamak<br />
Bugünlerde<br />
iş hayatında<br />
benimsediğim yaklaşım<br />
✓ Pandemiyle önemini<br />
bir kez daha<br />
kanıtladığı için<br />
“Değişime adaptasyon<br />
yetkinliğinin geleceğin<br />
anahtarı olması”<br />
Son dönemde beni en<br />
çok etkileyen teknolojik<br />
buluş<br />
✓ mRNA tabanlı aşılar ve<br />
yeni nesil yenilenebilir<br />
enerji teknolojileri<br />
Bu sıralar en çok<br />
dinlediğim podcast/<br />
müzik listesi ya da<br />
sanatçı<br />
✓ Zihnimin Kıvrımları<br />
✓ Snow Patrol<br />
✓ Beirut<br />
Son dönemde en çok<br />
vakit geçirdiğim mobil<br />
uygulama<br />
✓ Flipboard<br />
rarak, veriye dayalı bir yol haritası geliştirdik.<br />
Marka bilinirliğimiz yüksekti<br />
ancak fiziksel erişilebilirliğimizi geliştirmemiz<br />
gerekiyordu. Bu doğrultuda<br />
agresif büyüme stratejimizi hayata geçirdik.<br />
Fiziksel lokasyon ağımızı geliştirirken,<br />
tüketici araştırmalarımızda<br />
ayrışan lezzetimizin öne çıkmasından<br />
hareketle, stratejimizde zihinsel erişimi<br />
artırmaya odaklandık. Yoğun çalışmalarımızın<br />
meyvesini ise KFC Türkiye<br />
tarihinin ilk Effie’siyle aldık.<br />
Geçtiğimiz yıl, paket servis<br />
ağları üzerinde hızlandırıcı bir<br />
etki yarattı. Bu gelişmenin sizin<br />
taraftaki yansımaları ne oldu?<br />
2020 yılı, pandeminin etkisiyle yeme<br />
içme alışkanlıklarımızda ciddi değişimlere<br />
sebep oldu. Tüketicilerimizin<br />
evde daha çok vakit geçirmeye başladıkları<br />
restoran servisin kapalı olduğu<br />
dönemde, daha önce paket servisi olmayan<br />
19 kilit lokasyonumuzu paket<br />
servise açtık. Dijital altyapı geliştirme<br />
çalışmalarımızı hızlandırdık. Kolay<br />
erişimi artırmak adına web sitemizi<br />
yeniledik ve bu süreçte elde ettiğimiz<br />
misafir geribildirimleri ışığında uzun<br />
zamandır üzerinde çalıştığımız uygulamamızı<br />
hayata geçirdik. Kolay ödeme<br />
adımları, temassız teslimat, gel-al<br />
ve önden siparişle ileri saatte teslim<br />
alma gibi geliştirmelerle müşterilerimize<br />
pratik çözümler sunduk. Paket<br />
Tüketicilerimizin<br />
evde daha çok<br />
vakit geçirmeye<br />
başladıkları<br />
restoran servisin<br />
kapalı olduğu<br />
dönemde, daha<br />
önce paket servisi<br />
olmayan 19 kilit<br />
lokasyonumuzu<br />
paket servise açtık.<br />
Pandemi öncesine kıyasla<br />
paket servis satışları<br />
70<br />
%<br />
servis kasımızı uzun vadeli kuvvetlendirdik;<br />
yıl sonuna kadar da bu oranın,<br />
sektörle paralel olacak şekilde dengede<br />
kalarak yüzde 30-40 seviyelerinde seyretmesini<br />
öngörüyoruz.<br />
Yeminli Lezzet Tercümanı kampanyanızı<br />
hayata geçirdiniz.<br />
Kampanyanıza hayat veren tüketici<br />
içgörüleri nelerdi?<br />
Modern yaşamın temposunda hızlı<br />
yeme eğilimi artarken, lezzetten ödün<br />
verilmeye başlandığını gördük. Ancak<br />
tüketici araştırmalarımızda da misafirlerimiz<br />
ayrıştırıcı lezzetimizin altını çiziyorlardı.<br />
Buradan yola çıkarak lezzet<br />
yolculuğumuzun ilk adımını yılın başında<br />
“Lezzet Korosu” kampanyamızla<br />
attık. Yıl içerisinde tüm iletişim kampanyalarımızda<br />
lezzeti, çok duyulu bir<br />
deneyim olarak ele alıp işitsel ve görsel<br />
unsurlarla tat ve koku duyularını aynı<br />
anda harekete geçirmeyi hedefledik.<br />
Yeni reklam filmimizde ise; restoran,<br />
ev, araba hatta lunapark gibi farklı tüketim<br />
anlarında KFC tavuklarını yerken<br />
tanık olduğumuz gençlerin, lezzetten<br />
kendilerini şaşırmalarını Yeminli<br />
Lezzet Tercümanı’mız Kemal Fuat<br />
Civelek’in esprili simultane çevirisiyle<br />
dinliyoruz.<br />
’e kadar<br />
yükseldi.<br />
Yaşam trendlerindeki değişimler<br />
ve alternatif et arayışlarındaki<br />
artış endüstriyi yeni çözüm<br />
yolları bulmaya itiyor. KFC<br />
olarak bu trendi nasıl okuyorsunuz?<br />
Öngörünüz nedir?<br />
Doğaya olan hassasiyetin yoğunlaşmasıyla<br />
ortaya çıkan inovasyonları<br />
yakından takip ediyoruz. Gıda teknolojilerinde<br />
tüm dünyada yaşanan<br />
gelişmelerin, sürdürülebilir yenilikçi<br />
çözüm yollarını geliştireceğine inanıyorum.<br />
Yapay et üretimi ve tüketiminin<br />
geçici bir hevesten ziyade zamanla gelişen<br />
ve yaygınlaşan bir konu olacağı öngörülüyor.<br />
Farklı ülkelerde geçtiğimiz<br />
sene bitki bazlı yapay et denemelerine<br />
başlandı.<br />
KFC Türkiye ailesi olarak operasyonlarımızda<br />
global standartları yakından<br />
takip ediyoruz. Özellikle pandemi<br />
dönemiyle birlikte taze gıdaya karşı<br />
gelişen hassasiyet; kaliteyi, uzmanlığı<br />
ve sertifikalı ürünleri kullanan markaları<br />
öne çıkardı. Biz de en iyi kalitedeki<br />
ürün arayışında olan misafirlerimizi<br />
gönül rahatlığıyla yiyebilecekleri taze<br />
lezzetler ile buluşturuyoruz. Restoranlarımızda<br />
müşterilerimize sunduğumuz,<br />
yerel üreticilerden aldığımız taze<br />
tavuklar şeflerimiz tarafından günlük<br />
olarak hazırlanıyor. Ayrıca kullandığımız<br />
taze gıda ürünlerinin tamamını,<br />
tarım ürünlerinin güvenilirliğini belgeleyen<br />
İyi Tarım Uygulamaları alanında<br />
dünyanın saygın kuruluşlarından<br />
GLOBALG.A.P sertifikalı ürünler ile<br />
hazırlıyoruz.<br />
Kapsamından bağımsız, atılan her<br />
çevre dostu adımın birleşince büyük etkilere<br />
sebep olduğuna inanıyoruz. KFC<br />
Türkiye ailesi olarak uzun zamandır<br />
gündemimizde olan sürdürülebilirlik<br />
projelerimizi bu yıl hayata geçirmenin<br />
mutluluğunu yaşıyoruz. FSC sertifikalı<br />
ürünlere geçişimizi tamamlamanın<br />
yanı sıra Türkiye’de ilk kez bisikletli<br />
kurye modelini hayata geçiren hızlı<br />
servis restoran markası olmanın da heyecanını<br />
taşıyoruz. ■<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 51
MEDYA<br />
Bir Bakışta<br />
Dolarda<br />
tarihî zirve<br />
Ajans Press’in <strong>MediaCat</strong> için basında<br />
gündem olan haber başlıklarını raporladığı<br />
22 Eylül-21 Ekim tarihli Bir Bakışta Geçen<br />
Ay araştırmasının sonuçlarına göre<br />
geçtiğimiz ayın gündemi ekonomi.<br />
1<br />
18 Ekim’de günü 9,34 liradan kapatan<br />
dolar, düşük hacimli piyasada<br />
yeni tarihî zirvesini gördü.<br />
2<br />
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen<br />
TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve<br />
Teknoloji Festivali 21-26 Eylül tarihlerinde<br />
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda<br />
gerçekleştirildi.<br />
3<br />
Bitcoin 20 Ekim itibarıyla 66 bin<br />
doları aşarak tüm zamanların rekorunu<br />
kırdı.<br />
4<br />
Merkez Bankası Başkan Yardımcıları<br />
Semih Tümen ve Namık<br />
Küçük ile Para Politikası Kurulu Üyesi<br />
Abdullah Yavaş görevden alındı.<br />
5<br />
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti<br />
(KKTC) Başbakanı Ersan Saner,<br />
Bayrak Radyo ve Televizyon Kurumu’nda<br />
(BRKT) canlı yayında yaptığı açıklamada<br />
hükümetin istifa ettiğini duyurdu.<br />
6<br />
<strong>2021</strong> Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın<br />
16’ncı ayağı Intercity<br />
Istanbul Park’ta gerçekleşirken, birincilik<br />
Mercedes pilotu Valtteri Bottas’ın<br />
oldu.<br />
7<br />
8<br />
New York’taki yeni Türkevi binası<br />
açıldı.<br />
Saadet Partisi Yüksek İstişare<br />
Kurulu Başkanı ve Milli Görüş<br />
Lideri Oğuzhan Asiltürk yaşamını<br />
yitirdi.<br />
9<br />
10<br />
Almanya’da 16 yıllık Angela Merkel<br />
dönemi sona erdi.<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın<br />
ismi Çevre, Şehircilik<br />
ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak<br />
değişti.<br />
11<br />
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler<br />
Konsorsiyumu (ICIJ) 12<br />
milyona yakın dosyadaki verilere dayanarak<br />
dünya liderlerine, siyasetçilere<br />
ve ünlülere ait gizli finansal bilgileri<br />
Pandora Papers (Pandora Belgeleri)<br />
adıyla kamuoyuyla paylaştı.<br />
12<br />
Benzin, motorin ve LPG’ye gelen<br />
zamlar büyük yankı uyandırdı.<br />
Tarih aralığı:<br />
22 Eylül – 21 Ekim<br />
52 <strong>MediaCat</strong>
MEDYA<br />
Söyleşi<br />
İnsanlar geçim<br />
derdindeyken<br />
merakını<br />
besleyemiyor<br />
Coşkun Aral<br />
HABİTAT TV GENEL YAYIN<br />
KOORDİNATÖRÜ<br />
Haberci ile bir nesli farklı<br />
coğrafya ve toplumsal<br />
gerçekliklerle tanıştıran<br />
Coşkun Aral, ilham dolu İZTV<br />
macerasını takiben Ocak ayından<br />
beri Habitat TV ile ufkumuzu<br />
genişletiyor. Toplumların ileriye<br />
taşınabilmesi için tarihî ve<br />
kültürel değerleri korumak<br />
gerektiğini söyleyen duayen<br />
televizyoncuya göre güzellik<br />
ve anlam insanı düşünmeye,<br />
sorgulamaya ve mutluluğa iten<br />
içeriklerde saklı.<br />
u ARZU NİLAY KOCASU<br />
Söyleşinin tamamı<br />
mediacat.com’da<br />
Özellikle Netflix ile birlikte belgeseller<br />
pek çoklarımızın gündelik<br />
seyir deneyiminin parçası<br />
oldu. Yeni nesil belgeselciliği<br />
içerik ve biçim itibarıyla nasıl<br />
buluyorsunuz? Sizce streaming<br />
platformları belgeselciliği nereye<br />
taşıdı?<br />
Meraklı izleyici Netflix’ten çok önce<br />
de belgesel izliyordu. Örneğin benim<br />
kuşağım televizyonun siyah beyaz olduğu<br />
yıllarda gerek Türkiye’de gerek<br />
dünyada yapılan belgesellerin adeta<br />
müptelasıydı. Fransız sualtı kaşifi Kaptan<br />
Cousteau’nun maceraları; Ertuğrul<br />
Karslıoğlu’nun, Suha Arın’ın belgeselleri<br />
izleniyordu.<br />
Ülkemizde belgesel izleyicisi her<br />
zaman sınırlıydı. Sosyal bir devlette<br />
bir insanın meraklı olması ve merakının<br />
peşinden gitmesi çok da şaşılır bir<br />
durum değil. Bizim durumumuz ise<br />
maalesef farklı. İnsanlar geçim derdindeyken<br />
merakını besleyemiyor. Günümüzde<br />
iletişim olanaklarının gelişmiş<br />
olması ve sosyal medyanın gücü insanların<br />
merakını neyse ki körüklüyor.<br />
Bu da belgesele izleyici getiriyor. Yine<br />
sayının çok olduğunu düşünmüyorum.<br />
Teknoloji desteğiyle güçlendirilmiş<br />
yapımlar, özgün senaryolar, farklı konular,<br />
kurmaca işler çok daha severek<br />
izleniyor. Streaming platformları belli<br />
bir kitle için bu tür nitelikli yapımları<br />
kolay ulaşılabilir kıldı.<br />
Şu da bir gerçek, Türkiye’de internet<br />
yavaş, altyapı yetersiz. Türkiye’nin<br />
internet hızı sıralamasında 170 ülke<br />
arasında 103’üncü sırada olduğu haberini<br />
okumuşsunuzdur. Dolayısıyla konvansiyonel<br />
medya da ülkenin bütününe<br />
ulaşma konusunda hâlâ önemli bir göreve<br />
sahip diye düşünüyorum. Belgeselcilik<br />
bence teknolojinin de yardımıyla,<br />
mutfakta olanlar için işi biraz daha kolaylaştırdı.<br />
İzleyici açısından bakarsak<br />
da nitelik ve nicelik açısından belgesel<br />
yapımlarında olumlu gelişmeler var.<br />
54 <strong>MediaCat</strong>
Teknolojinin yükselişi ânı ölümsüzleştirme<br />
ayrıcalığını cebinde<br />
telefon olan herkese tanıyor.<br />
Bu anların sosyal medya platformlarında<br />
sergilenmesiyse,<br />
sergilenene yüklenen anlamı<br />
başkalaştırıyor. Sizce teknoloji,<br />
estetik algımızı ne yönde değiştirdi?<br />
Günümüz koşullarında<br />
“güzel” ve “anlamlı” bir kareyi<br />
nasıl tanımlarsınız?<br />
Binlerce yıllık deneme-yanılmayla<br />
oluşmuş estetik, bir toplumda hâlâ korunuyorsa,<br />
o topluma doğan çocuklar<br />
da bu estetik algısının içinde büyüyor.<br />
Mesela Mimar Sinan’ın doğduğu Kayseri’nin<br />
Ağırnas Köyü’ndeki mimari<br />
estetik, Sinan’ın çocukluğunda sahip<br />
olduğu estetik algıyı mutlaka beslemiştir.<br />
Keza teknoloji de bu anlamda<br />
algımıza etki ediyor. İnsanların oluşturdukları<br />
toplumları estetik, kültürel<br />
ve tüm bunlar sayesinde her açıdan<br />
daha ileriye taşıyabilmeleri için tarihî<br />
ve kültürel değerlerimizi korumak işte<br />
bu nedenle önemli.<br />
Bugün yozlaşma da neredeyse elle<br />
tutulur bir halde. Bu da teknoloji sayesinde<br />
görünür oldu. Güzel ve anlamlı<br />
olan ise herkes için bambaşka. Sosyal<br />
medyada yapılan paylaşımlara verilen<br />
geribildirimlerin de paylaşılanın değerini<br />
etkilediğini düşünüyorum. Benim<br />
için güzel ve anlamlı olan; insanı düşünmeye,<br />
sorgulamaya, mutluluğa iten<br />
içerikler.<br />
Habitat TV ile günümüz televizyonundaki<br />
büyük bir boşluğu<br />
dolduruyorsunuz. Küresel belgesellerin<br />
artan popülerliğinden<br />
bahsetmiştik... Hâl böyleyken<br />
nasıl oluyor da Habitat TV<br />
muadili oluşumlar artmıyor?<br />
Habitat TV’yi pandeminin en şiddetli<br />
döneminde kurmaya karar verdik ve<br />
çalışmaya başladık. Yerli içerik üretme<br />
yolculuğumuz hiç kolay değil ve kolay<br />
da olmayacak. İçerikler hep üretiliyor<br />
ve birçok mecra var. Bu noktada televizyonların<br />
başka tür içeriklerle yola<br />
devam ettiğini görüyoruz. Tamamen<br />
maddi sebeplerden ötürü olduğunu<br />
düşünüyorum. Herkes kısa sürede geridönüş<br />
alabileceği alanlarda çalışmak<br />
istiyor.<br />
Türkiye’de belgeselciliğin ilerlediği<br />
yolu nasıl görüyorsunuz,<br />
sizce memleket belgeselciliği<br />
nasıl bir yöne evriliyor?<br />
Öncelikle bir haksızlıktan bahsetmeliyim.<br />
Dünyada eşi benzeri olmayan bir<br />
olay. Televizyon kanalları ile tematik<br />
kanallar arasında reklam birim fiyatlarında<br />
çok ciddi bir uçurum var. Bu<br />
adaletsizliğin giderilmesi lazım. Böylece<br />
bilgi ve belge üretenler için yaşam<br />
hakkı doğmuş olur. Bu olduğunda da<br />
memleket belgeselciliği zengin içeriklerle,<br />
uluslararası piyasada da adından<br />
sıkça söz ettirir. ■<br />
t<br />
Sosyal bir devlette<br />
bir insanın<br />
meraklı olması<br />
ve merakının<br />
peşinden gitmesi<br />
çok da şaşılır bir<br />
durum değil. Bizim<br />
durumumuz ise<br />
maalesef farklı.<br />
İnsanlar geçim<br />
derdindeyken<br />
merakını<br />
besleyemiyor.
MEDYA<br />
Yorum<br />
Nasıl bilinçli bir<br />
içerik tüketicisi<br />
olacağız?<br />
OĞUZHAN SARUHAN<br />
Street 1227, Kurucu<br />
Yazar<br />
“Unus quisque mavult credere,<br />
quam judicare.”<br />
(Herkes aklını kullanmak yerine<br />
inanmayı tercih eder.)<br />
Seneca<br />
ijital teknolojilerin hayatımıza<br />
soktuğu dijital<br />
D<br />
platformlar bizleri dijital<br />
bireylere evirdi. Dijital teknolojiler<br />
aslında sadece yeni platformlar<br />
oluşturmakla kalmadı, kültürün<br />
işleyiş biçimini de değiştirdi. Değişen<br />
kültürle birlikte bilgiye erişim hakkı<br />
bağlamında dünya, tarihin hiçbir çağında<br />
olmadığı kadar demokratik bir<br />
hâle geldi. 2020 Yaz Olimpiyatları’nda<br />
cirit atmada altın madalya kazanan<br />
Hintli Neeraj Chopra, cirit atmayı<br />
YouTube videoları izleyerek öğrendi.<br />
Bu bile başlı başına dijital çağın gücünü<br />
ortaya koyuyor.<br />
Dijital çağ ise gücünü her şeyi kolaylaştırmasından<br />
alıyor. Bunların başında<br />
da bilgiye erişmek geliyor. Elimizde<br />
internet adını verdiğimiz, dünyanın en<br />
büyük kütüphanesi var. Her bir saniyede<br />
binlerce kitaba denk veri girişi olan<br />
bu devasa dijital kütüphanedeki bilgilerin<br />
büyük bir kısmı kasıtlı ya da kasıtsız<br />
manipüle edilmiş. Doğru ve yanlışı ayırt<br />
etme görevi de sorumluluk sahibi insanlara<br />
düşüyor. Çünkü internetle beraber<br />
bilgi tsunamisine maruz kaldığımız bu<br />
çağda bilgiyi doğrulama becerisi, en az<br />
bilgiyi bulma becerisi kadar değerli.<br />
DİJİTAL ÇÖPLÜK<br />
Bu beceri kası doğru geliştirilmez ise<br />
maalesef bu dijital kütüphane “dijital<br />
E<br />
Dijital dünya,<br />
doğrulayamadığımız<br />
bilgilerle birlikte<br />
kocaman bir dijital<br />
çöplüğe dönüşüyor.<br />
Tehlikeli olan şu ki,<br />
yanlış bilgi doğru<br />
bilgiden yüzde<br />
70 daha fazla<br />
paylaşılıyor.<br />
çöplüğe” dönüşecek. MIT’nin araştırmasına<br />
göre, yanlış bilgi doğru bilgiden<br />
altı kat daha hızlı yayılıyor ve paylaşılma<br />
oranı yüzde 70 daha fazla. Mark<br />
Twain’in de dediği gibi, “Gerçek ayakkabılarını<br />
giymeden yalan, dünyayı üç<br />
kez dolaşır.”<br />
Yanlış bilgiler birbirinden farklı<br />
konseptlerle karşımıza çıkabilir. Bu<br />
bilgiler genellikle insanların görüşlerini<br />
etkilemek ve kafalarını karıştırmak<br />
için bilinçli bir şekilde üretilir ve<br />
servis edilir. Yanlış bilgiler, ekonomik<br />
manipülasyondan kişisel itibar kaybına,<br />
insanların oy tercihlerinden sağlık<br />
problemlerine kadar birçok farklı alana<br />
zarar verebilir.<br />
Peki, kontrolsüz bilgi tsunamisi ve<br />
teknoloji çılgınlığının ortasında, sahte<br />
ile gerçeğin karıştığı bu çağda doğru<br />
bilgiye ulaşmak için neler yapabiliriz?<br />
■ Dijital okuryazarlık şart: Akıllı cihazlarla<br />
bilgiyi bulma, anlama, üretme<br />
ve paylaşabilme becerilerimizi geliştirmeli<br />
ve gerekirse bu konuda eğitim almalıyız.<br />
Doğru bilgiye ulaşmak için her<br />
yaş, jenerasyon ve eğitim seviyesi için<br />
dijital okuryazarlık şart.<br />
■ Şüpheci olunmalı: Dijital platformlarda<br />
kendi yazdıklarımız dahil<br />
her şeye şüphe ile bakmak gerekir.<br />
Bilgiyi ilk gördüğümüz anda paylaşmamalı,<br />
mutlaka birkaç farklı kaynaktan<br />
doğrulatmalıyız. Düşünmeden paylaşmak<br />
yanlış bilgi üretenlerin ekmeğine<br />
yağ sürmek olur.<br />
■ Doğru insanlar takip edilmeli:<br />
Yanlış bilginin eğitimsiz insanlar tarafından<br />
yayıldığı konusunda genel kanı<br />
vardır ama durum hiç de öyle değil. Analitik<br />
yetenekleri yüksek insanlar, bilgileri<br />
çarpıtmaya düşük muhakeme kabiliyetlilere<br />
nazaran daha meyillidirler. Bu<br />
nedenle, takip edilen insanların niyetleri<br />
doğru ve tarafsız analiz edilmeli.<br />
■ Sorgulama ve eleştiri yapılmalı:<br />
Yanlış bilgi üreticileri genellikle siyaset,<br />
inanç, futbol gibi birçok kavram<br />
üzerinden insanların duygularını hedef<br />
alır. Bu şekilde bilginin daha fazla<br />
yayılması hedeflenir. Sorumlu insanlar<br />
bu noktada kendini ve duygularını<br />
kullandırmamalı. Esas olan, ne olursa<br />
olsun fikrinizin yayılması değil, doğrunun<br />
yayılmasıdır.<br />
■ Onaylanmış hesaplar takip edilmeli:<br />
Özellikle kriz dönemlerinde<br />
manipülatif içerik üreten resmî görünümlü<br />
birçok hesap türer. Doğru bilgiye<br />
ulaşmak için onaylanmış hesaplar<br />
takip edilmeli. ■<br />
56 <strong>MediaCat</strong>
MEDYA<br />
Ebeveynlerin<br />
gözünden<br />
çizgi filmler<br />
Yapımcılar cephesinde, çocuk<br />
filmleri kategorisindeki rekabet hızla<br />
artıyor. Peki, içerikler ebeveynlerin<br />
beklentilerini karşılıyor mu? Ebeveynler<br />
çizgi filmlerde neler görmek istiyor,<br />
nelerden endişe duyuyor? FikriMühim<br />
ile gerçekleştirdiğimiz araştırma,<br />
ebeveynlerin çizgi filmler konusundaki<br />
düşünce ve beklentilerine ışık tutuyor.<br />
u SULTAN ÖNCÜ ARSLANOĞLU<br />
rozen II, Moana, The Secret<br />
Life of Pets 2, Onward,<br />
F<br />
Dr. Seuss The Grinch, Toy<br />
Story 4, Zootopia… Nielsen<br />
verilerine göre, geçtiğimiz yıl<br />
ABD’de streaming platformlarında<br />
en çok izlenen ilk 10 filmden 7’sini<br />
animasyonlar oluşturdu. Disney+ ve<br />
HBO Max’in çeşitli ülkelerde kullanıma<br />
sunulacağının duyurulması,<br />
uzmanlara göre bu yıl çocuk TV endüstrisinin<br />
dinamiklerinin önemli ölçüde<br />
değişeceğinin işaretçisiydi. Yine<br />
<strong>Kasım</strong> 2020’deki lansmanından bu<br />
yana yeni müşteriler edinebilmek için<br />
çizgi film türüne odaklanan Apple TV,<br />
geçtiğimiz Şubat ayında The Snoopy<br />
Show’un lansmanını yapmakla birlikte,<br />
çeşitli eğitim programları üreten<br />
kuruluş Sesame Workshop ile anlaşma<br />
yaptığını duyurdu.<br />
Çizgi filmler, çocukların gelişimi<br />
üzerinde önemli etkileri olan araçlar.<br />
58 <strong>MediaCat</strong><br />
Ebeveynler<br />
çocuklarına<br />
ortalama<br />
54<br />
dakika çizgi<br />
film izleme<br />
süresi tanıyor.<br />
Zira çocuklar çizgi filmlerdeki kahramanları<br />
model alma yoluyla yeni bilgileri<br />
ve değerleri öğrenmekle kalmıyor,<br />
öğrendiklerini de pekiştiriyor. Peki,<br />
ebeveynler çocuklarının en fazla izledikleri<br />
program olan çizgi filmlerde<br />
neler görmek istiyor, nelerden endişe<br />
duyuyor? Çocuklarının çizgi film izlemeleri<br />
için hangi platformları tercih<br />
ediyorlar? <strong>MediaCat</strong>’in FikriMühim<br />
işbirliğinde Türkiye’de 81 ilde, 800<br />
kullanıcı ile online görüşme tekniği<br />
kullanarak gerçekleştirdiği araştırma,<br />
ebeveynlerin çizgi filmler hakkındaki<br />
düşünceleri ve beklentilerine dair<br />
önemli içgörüler barındırıyor.<br />
EĞİTİCİ Mİ ÖĞRETİCİ Mİ?<br />
Araştırmaya katılan ebeveynlerin yüzde<br />
59’u çizgi filmleri, çocuğunun gelişimine<br />
katkı sağlayacak bir araç olarak<br />
gördüğünü ifade ediyor. Bu oran bir<br />
çocuk sahibi ebeveynlerde yüzde 64’e<br />
yükselirken, iki ve üzeri çocuk sahibi<br />
ebeveynlerde yüzde 50’lere geriliyor.<br />
Buna karşılık tercih edilen çizgi film<br />
türlerinde öğreticiliğe ve bilgilendirmeye<br />
kıyasla hem eğitici hem de eğlendirici<br />
olma faktörünün öne çıktığı<br />
görülüyor. Bu bakış açısını en çok sahiplenen<br />
kitleyi ise üç ve üzeri çocuk<br />
sahibi ebeveynler (yüzde 85) oluşturuyor.<br />
Ebeveynlerin çocuklarının izlemelerini<br />
istedikleri çizgi film türlerindeki<br />
sıralamaya bakacak olursak yüzde 85<br />
ile eğitici-eğlendirici ilk sırada gelirken,<br />
onu yüzde 72 ile eğitici-öğretici,<br />
yüzde 58 ile bilgilendirici, yüzde 40 ile<br />
eğlendirici ve yüzde 23 ile gerçeklik algısı<br />
yüksek içerikler takip ediyor.<br />
DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİNDE<br />
ÇAPRAZ ETKİ<br />
Değer kazanımı, ebeveynler için<br />
önemli. Öyle ki araştırmaya katılan<br />
ebeveynlerin, “Çizgi filmlerin çocuklar<br />
üzerinde ne gibi bir etkisi olmasını<br />
bekliyorsunuz?” sorusuna verdikleri<br />
cevaplar arasında örnek davranış modelleri<br />
sunma, bilgilendirici olma ve<br />
toplumsal, ailevi, bireysel değer kazanımı<br />
ilk üçte yer alıyor. Bununla birlikte<br />
çizgi filmlerin çocuklar üzerinde<br />
olumsuz etkileri olduğunu düşünenler<br />
de yüzde 73 gibi azımsanmayacak bir<br />
oranda. Buradaki endişelerin başında<br />
ise yüzde 74 ile olumsuz yönde davranış<br />
değişikliğini tetikleme gelirken,<br />
onu şiddete yöneltme, korku ve kaygıyı<br />
tetikleme, zaman kaybı takip ediyor.<br />
Araştırmaya katılan ebeveynlerin<br />
yüzde 69’u çocuğunun toplumsal<br />
cinsiyet yargılarından arındırılmış<br />
çizgi filmler izlemesini tercih ettiğini<br />
söylerken, yüzde 48’i yerli çizgi filmlerde<br />
bulunan karakterlerin, toplumsal<br />
cinsiyete ilişkin kalıp yargıların<br />
üretilmesine katkı sağladığını ifade<br />
ediyor. ■
EBEVEYNLERİN DÜŞÜNCELERİ (%)<br />
Çizgi filmlerin çocuğumun gelişimine katkı sağlayacak 59<br />
bir araç olduğunu düşünüyorum.<br />
ÇOCUĞUNUZUN EN ÇOK ETKİLENDİĞİ/SEVDİĞİ<br />
ÇİZGİ FİLM HANGİSİ?<br />
Çizgi filmlerin çocuğum için eğlendirici bir araç olduğunu düşünüyorum. 78<br />
Çocuğumun erken yaşta yabancı dilinin gelişmesi için 69<br />
yabancı dilde çizgi film izlemesi gerektiğini düşünüyorum.<br />
Çocuğumun toplumsal cinsiyet yargılarından arındırılmış çizgi filmler 69<br />
izlemesini tercih ediyorum.<br />
Yerli çizgi filmlerde bulunan karakterlerin, toplumsal cinsiyete ilişkin 48<br />
kalıp yargıların üretilmesine katkı sağladığını düşünüyorum.<br />
%<br />
17 %<br />
16 %<br />
12 %<br />
7 %<br />
6 %<br />
6 %<br />
5 %<br />
5<br />
Rafadan<br />
Tayfa<br />
Kral Şakir<br />
Maşa ile<br />
Koca Ayı<br />
Mucize:<br />
Uğur<br />
Böceği<br />
ile Kara<br />
Kedi<br />
Niloya<br />
Karlar<br />
Ülkesi<br />
Heidi<br />
Pijamaskeliler<br />
*Yüzde 5 ve üzeri gösterilmiştir.<br />
EBEVEYNLERİN KONTROL VE KARAR MEKANİZMASI (%)<br />
18<br />
35<br />
82 65<br />
ÇİZGİ FİLMLERİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDE<br />
NE GİBİ BİR ETKİSİ OLMASINI BEKLİYORSUNUZ? (%)<br />
67<br />
65<br />
63<br />
44<br />
39<br />
29<br />
Çocuğumun evde/dışarıda<br />
benim kontrolümde çizgi film<br />
izlemesine izin veriyorum.<br />
Çocuğumun tek başına<br />
çizgi film izlemesine izin<br />
veriyorum.<br />
Çocuğumun izleyeceği çizgi<br />
filme ben karar veriyorum ya<br />
da eşim karar veriyor.<br />
Çocuğumu çizgi film<br />
seçiminde serbest<br />
bırakıyorum.<br />
58<br />
Örnek davranış modelleri sunma<br />
Bilgilendirme<br />
Değer kazanımı (toplumsal, ailevi,<br />
bireysel vs.)<br />
Sözel dil becerilerini destekleme<br />
Sorgulamaya yönlendirme<br />
Rahatlama<br />
Davranış değişikliğine<br />
yönlendirme<br />
Diğer<br />
1<br />
Çocuklarının güvenli<br />
şekilde çizgi film<br />
izleyebilmesi için bir<br />
platforma üye olan<br />
ebeveynlerin oranı<br />
%61<br />
Araştırma; Türkiye'nin 12 bölgesinde 81<br />
ilde 800 kullanıcıyla 14-17 Eylül <strong>2021</strong><br />
tarihleri arasında online görüşme tekniği<br />
kullanılarak gerçekleştirilmiştir.<br />
ÇOCUĞUNUZUN GÜVENLİ<br />
ÇİZGİ FİLM İZLEYEBİLMESİ<br />
İÇİN ABONE OLDUĞUNUZ<br />
PLATFORM HANGİSİ? (%)<br />
Netflix 73<br />
YouTube Kids 49<br />
TV+ Çocuk 20<br />
Amazon Prime 18<br />
Exxen 9<br />
BluTV Kids 7<br />
Düşyeri TV 7<br />
OkiDoKido7 5<br />
Tivibu 2<br />
Digiturk 2<br />
Diğer 2<br />
Baz: 316 (Çocuklarının güvenli çizgi film<br />
izleyebilmeleri için abone olduğu bir<br />
platforma abone olanlar)<br />
Olumsuz yönde davranış<br />
değişikliğini tetikleme<br />
Şiddete yöneltme<br />
Korku ve kaygıyı tetikleme<br />
Zaman kaybı<br />
Diğer<br />
ÇİZGİ FİLMLERİN ÇOCUKLAR<br />
ÜZERİNDE NE GİBİ OLUMSUZ<br />
ETKİLERİ OLDUĞUNU<br />
DÜŞÜNÜYORSUNUZ? (%)<br />
74<br />
65<br />
57<br />
32<br />
Baz: 615 (Çizgi filmlerin çocuklar üzerinde<br />
olumsuz etkileri olduğunu düşünenler)<br />
5<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 59
21. yüzyılda insan olmak<br />
Geride bıraktığımız 20 yılda, insanlığın ve gezegenin<br />
varlığını sürdürebilmesinin önündeki en büyük riskin bizzat<br />
insan olduğuna kanaat getirdik. Ancak geçtiğimiz yıl öyle<br />
bir ilerlemeye de tanıklık ettik ki, dünya üzerinde kurduğu<br />
hâkimiyetiyle bir çağ başlatacak güce sahip olan insanlık,<br />
yıkıcı etkilere neden olduğu bu gidişatta bir dönüşüm<br />
yaşatabileceğini gösterdi. İnsan olmanın yeniden tartışmaya<br />
açıldığı bir yılın ardından Brand Week Istanbul’da “21. Yüzyılda<br />
İnsan Olmak” temasıyla yeni çağın yeni paradigmalarını<br />
yaratıcı isimlerle keşfe çıkıyoruz.<br />
60 <strong>MediaCat</strong>
Bu yıl 8-12 <strong>Kasım</strong><br />
tarihlerinde “21.<br />
Yüzyılda İnsan<br />
Olmak” temasıyla<br />
gerçekleşecek<br />
Brand Week<br />
Istanbul’da;<br />
ekonomide,<br />
toplumda, sanatta<br />
ve teknolojide<br />
yeni çağın yeni<br />
paradigmalarını<br />
yaratıcı isimlerle<br />
keşfe çıkmaya<br />
hazırlanın.<br />
nsanı dünya<br />
üzerindeki diğer<br />
İ<br />
varlıklarla kıyasladığımızda<br />
tek bir özelliği,<br />
tüm artı değerlerini<br />
geride<br />
bırakmaya yetiyor: Yok ediciliği. Bu<br />
savın ardındaki en güçlü gelişmeyi ise<br />
Avustralya megafaunasında yer alan<br />
canlıların yüzde 85’inin soyunun, insanların<br />
kıtaya ayak basmalarını takiben<br />
yok olması oluşturuyor. Bir grup<br />
araştırmacı her ne kadar bu durumun<br />
iklim değişikliği sebebiyle gerçekleştiğini<br />
öne sürse de insanın büyük<br />
yok oluştaki etkisini hiçbir çalışma<br />
çürütemiyor. İnsanın gezegenimize<br />
uyguladığı baskı son yıllarda öylesine<br />
artmış ki, ilk olarak 1873 yılında dile<br />
getirilen Antroposen terimi, 21’inci<br />
yüzyılın başlarında -insanın küresel<br />
çapta belirleyici gücü olan biyolojik,<br />
kimyasal ve jeolojik bir aktör haline<br />
gelmesiyle birlikte- literatüre kazandırılmış<br />
oldu.<br />
Geride bıraktığımız 20 yılda, insanlığın<br />
ve gezegenin varlığını sürdürebilmesinin<br />
önündeki en büyük<br />
riskin bizzat insan olduğuna kanaat<br />
getirdik. İklim değişikliği, eşitsizlik,<br />
yoksulluk, açlık, su krizi… Ancak<br />
geçtiğimiz yıl öyle bir ilerlemeye de<br />
tanıklık ettik ki, dünya üzerinde kurduğu<br />
hâkimiyetiyle bir çağ başlatacak<br />
güce sahip olan insanlık, yıkıcı<br />
etkilere neden olduğu bu gidişatta bir<br />
dönüşüm yaşatabileceğini gösterdi.<br />
İnsanın dünyaya yaşattığı zararın,<br />
yine insan aklı ve eliyle vücut bulan<br />
teknolojilerle onarılabileceğini gördüğümüz<br />
2020 yılı, bu anlamda gelecek<br />
nesillerin pusulası niteliğinde<br />
bir yıl olarak gelecekte, 21’inci yüzyıl<br />
anlatılarında kendine esaslı bir yer<br />
edindi.<br />
21’inci yüzyılla birlikte gelen teknoloji<br />
merkezli anlatıların ve varoluşsal<br />
risklerin ortasında insan olmaya,<br />
insan kalmaya ya da insanın ötesine<br />
geçmeye dair felsefi sorgulamalarımızın<br />
çoğalması bir yana büyük değişimlerin,<br />
büyük sorgulamaların yaşandığı<br />
2020’yle birlikte dünyanın ve insanın<br />
geleceğine dair de pek çok soru üretildi.<br />
İnsan olmanın yeniden tartışmaya<br />
açıldığı bir yılın ardından Brand Week<br />
Istanbul’da bu yıl, insana ve geleceğe<br />
dair yeni öngörüler masaya yatırılıyor.<br />
HEM SAHNEDE HEM DİJİTALDE<br />
EMEA bölgesinin en büyük marka<br />
ve iş dünyası festivali Brand Week<br />
Istanbul, dokuzuncu yılında bireyin<br />
ve toplumun anlam dünyasına ve<br />
ekonomiye yön veren trendleri hem<br />
sahnede hem de dijitalde izleyiciyle<br />
buluşturuyor.<br />
INSPIRATION HALL<br />
Kültür, toplum, ekonomi ve teknolojiye<br />
dair son trendlere yakın bakış Inspiration<br />
salonunda.<br />
Sanatçılar, aktivistler, bilim insanları,<br />
fütüristler, teknolojiye yön<br />
verenler ve iş dünyasında fark yaratanlar<br />
Inspiration salonunda buluşuyor<br />
ve “güncel insanı” yorumluyor.<br />
İlham almak, yaratıcı dünyanın<br />
temsilcilerinin bakış açılarını tanımak,<br />
marka lansmanlarına katılmak<br />
ve güncel araştırmalardan haberdar<br />
olmak isteyenleri Inspiration salonunda<br />
hızlı ve yoğun bir program bekliyor.<br />
• Türkiye Gündemi<br />
• İletişimin Geleceği ve Yaratıcılık<br />
Trendleri<br />
• Marka Lansmanları<br />
• Güncel Araştırmalar ve İçgörüler<br />
• Kişisel Bakım ve Zihinsel Sağlık<br />
Oturumları<br />
• Etkili Marka Amacı ve Sürdürülebilirlik<br />
• Eğlence ve İlham Seansları<br />
WORLD STAGE<br />
Dünyadaki gelişmeler ulusal kültürleri,<br />
ekonomileri, yaşam tarzlarını ve<br />
herhangi bir iş modelinin evrimini<br />
belirliyor.<br />
Globale yön veren ve uluslararası<br />
bir katılımcı kitlesini hedefleyen tüm<br />
başlıklar World Stage’de.<br />
• Hümanizm & Post-Hümanizm<br />
• Amaç & Yaratıcı Aktivizm<br />
• Yeni Sosyal & Yeni Bireysel<br />
• Sanatsal Düşünce ve Ekonomi<br />
• Data Ekosisteminin Geleceği<br />
• Covid-19 Sonrası Dünya<br />
• Yapay Zekâ Yaratıcılığı<br />
• Tasarım, Doğa ve İnsan İlişkisi<br />
BRANDS&TRENDS<br />
Akademik ve eğitim odaklı beklentileri<br />
olan Brand Week Istanbul izleyicileri<br />
için Brands&Trends doğru adres.<br />
Derinlikli analizlerin, yeni iş modellerinin<br />
ve sektörünüze uygun güncel<br />
öğretilerin yer alacağı program,<br />
iş dünyasının ve akademinin uzman<br />
isimlerini ağırlıyor. Detaylı sunumlar,<br />
atölye çalışmaları, seminerler ve<br />
soru&cevap seanslarıyla katılımcılar<br />
başarılı vaka örneklerini teknik boyutlarıyla<br />
öğrenme fırsatı yakalayacaklar.<br />
• İçerik Üretimi ve Influencer Ekonomisi<br />
• Yeni Teknolojilerin İletişime Etkisi<br />
• Karar Vermenin Anatomisi<br />
• Perakende ve E-Ticaretin Geleceği<br />
• Türkiye’den İnsan ve Marka Manzaraları<br />
• Kadınlara Yönelik İletişim<br />
• Sürdürülebilir Vaka Analizleri<br />
• Popüler Kültürden İzlenimler ■<br />
Brand Week Istanbul <strong>2021</strong><br />
programına buradan<br />
ulaşabilirsiniz:<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 61
KAPAK<br />
İnsan<br />
Yaşamaya<br />
karar<br />
vermek<br />
Modern varoluşçuluğun<br />
kurucusu olarak kabul<br />
edilen Jean Paul<br />
Sartre’a göre, insan<br />
olmanın temelinde<br />
yatan esas düşünce<br />
özgürlüktür. Bugün hâlâ<br />
tartışılan “özgür irade”<br />
kavramını, bireyin<br />
varoluşunun temeline<br />
oturtan Sartre’a göre<br />
insan kendi kararlarını<br />
özgür bir şekilde alan ve<br />
dolayısıyla bu kararların<br />
üzücü ya da mutluluk<br />
verici sonuçlarını da<br />
aynı şekilde kucaklayan<br />
yegâne varlıktır.<br />
Jeff Gomez<br />
Starlight Runner<br />
CEO<br />
KOLEKTİF YOLCULUK<br />
Tüketicilerin kendi seslerini<br />
sosyal medyada duyurmalarıyla<br />
birlikte artık bireyler, içerisinde<br />
kendilerinden bahsetmeyen<br />
anlatıları reddediyorlar. Doğrusal<br />
olmayan, çok platformlu ve içerik<br />
tüketicisinin katılımıyla şekillenen<br />
anlatılar dijital çağda insanlığın<br />
gidişatını doğrudan etkiliyor.<br />
Esasında bunlar, sistemik<br />
olduğu için sorunların tek bir<br />
kişi tarafından çözülemeyeceği<br />
“süper anlatılar”. Sistemi onarmak<br />
için birçok karaktere ve çeşitli<br />
fikirlere ihtiyacımız var. Artık<br />
hikâyelerimizi sosyal platformlarda<br />
paylaşabiliyoruz, bu nedenle<br />
ortak hedef kitlemizi motive etme<br />
ve harekete geçirme potansiyeline<br />
sahibiz.<br />
Bu aynı zamanda markaların<br />
sohbetin parçası olabilmeleri<br />
için bir fırsat. Artık tüketiciye<br />
yalnızca bir üründen bahsetmek<br />
önerilmiyor. Ürününüz sistemin<br />
gelişimine katkıda bulunmalı<br />
ve mutlaka tüketicinizin sizinle<br />
etkileşim kurmasına müsaade<br />
etmelidir. Kolektif Yolculuk<br />
1<br />
2<br />
3<br />
KÜRESEL SAĞLIĞI<br />
TEHDIT EDEN<br />
ILK 3 UNSUR<br />
Hava kirliliği ve iklim<br />
değişikliği<br />
Bulaşıcı olmayan<br />
hastalıklar<br />
Küresel influenza<br />
salgını<br />
Kaynak: World Health Organization 2019<br />
modeli bize bunu nasıl pozitif,<br />
sürdürülebilir ve üretken bir şekilde<br />
işleyebileceğimizi öğretiyor.<br />
Sosyal medya sayesinde artık<br />
tüketici eşi benzeri görülmemiş bir<br />
güce sahip. Eğer onları görmezden<br />
gelirseniz, yüzlerce ya da binlerce<br />
sayıdaki arkadaşlarına ânında<br />
sizden bahsedebilirler. Kötü haber<br />
tez yayılır, dolayısıyla markalar<br />
da mesajlarını ya da ürünlerini<br />
"kurşungeçirmez" hâle getirmeliler.<br />
Neyse ki artık anlatılarımızı<br />
güçlendirmek için didaktik olmayan<br />
ama komünal olan birçok araç var.<br />
Yakın gelecekte şirketlerin markaları<br />
için sanal çevreler yaratması<br />
mümkün olacak. Bu yalnızca yeni<br />
lanse edilen ürünlerin tanıtımı<br />
için değil, aynı zamanda binlerce<br />
tüketiciyle aynı anda etkileşim<br />
için yapılacak. Ünlülerin, müziğin,<br />
soru-cevap oturumlarının, medya<br />
yayınlarının, promosyonların ve<br />
satışın yüksek sosyal ve interaktif<br />
araçlarla gerçekleştirildiği sanal<br />
etkinlikler yaratılacak.<br />
nsanı diğer canlıların ötesinde<br />
bir yerde konumlan-<br />
İ<br />
dıran özgür iradesidir. Hitler<br />
vahşetinin, Nazilerin,<br />
açlığın, sefaletin, yokoluşun, ölümün<br />
orta yerinde Sartre insanlara umut ışığı<br />
olur ve “yaşamaya karar vermeliyiz”<br />
der.<br />
Yüzyıllardır bu coğrafyaların tanık<br />
olduğu savaşlar, ölümler, kıtlıklar, insanlığın<br />
kendi içindeki kavgası bugün<br />
Mavi Gezegen’in sürdürülebilirliğini<br />
tehdit ediyor. 2019’da Dünya Sağlık<br />
Örgütü tarafından yayınlanan insanlığın<br />
varoluşunu tehdit eden ilk 10<br />
madde arasında 3’üncü sırada küresel<br />
salgın geliyordu. Covid-19 pandemisi<br />
insanlık adına yaşam koşullarının<br />
yeniden tanımlanması demek oldu.<br />
Bir yandan da dünya çapında 21’inci<br />
yüzyılın başından bu yana tam anlamıyla<br />
djitalleşme için verilen çabaları<br />
da perçinleyerek dijital dönüşümün<br />
tamamlanmasını hızlandırdı. Pek tabii<br />
bu da beraberinde çeşitli değişiklikleri<br />
getirdi. İnsanların günlük yaşamını dönüştüren<br />
unsurlar bir yana dursun, küresel<br />
vatandaş kavramı tamamen yeni<br />
bir boyuta taşındı. Sınırların kalkması<br />
bir yandan yakınlaşmak mânâsına gelirken<br />
diğer yandan da rekabet unsurunun<br />
artması demek oldu. Dolayısıyla<br />
dünya daha acımasız, daha sert ve daha<br />
keskin bir yöne doğru evrildi.<br />
YENİ NORMALE ADAPTASYON<br />
Tüm bu değişimlere adapte olmayı<br />
kolaylaştırmak için ise hep birlikte bir<br />
şapka taktık ve bu olanlara “yeni normal”<br />
ismini verdik. Yeni normale geçiş<br />
sürecinde bireylerin maruz kaldıkları<br />
zorluklar nedeniyle artık içeriklerde<br />
62 <strong>MediaCat</strong>
Victoria Cook<br />
Mindshare<br />
Global İçgörü Lideri<br />
KÜRESEL FİKİRLER VE KANAATLER<br />
Teknolojiyle birlikte küresel<br />
vatandaş fikri de evrildi. 20 yıl<br />
önce küresel vatandaş sık seyahat<br />
eden, uluslararası basını takip<br />
eden ve/veya doğduğu ülkeden<br />
farklı bir ülkede ikamet eden kişi<br />
olarak tanımlanabilirdi. Sosyal<br />
medya platformlarının gelişiyle<br />
topluluklarımız değişti ve bu<br />
nedenle artık hudutlar etkileşime<br />
gireceğimiz kişi ve şeyler için sınır<br />
teşkil etmiyor. Platformlara küresel<br />
erişim, insanların dünyanın dört<br />
bir yanında kendileriyle aynı bakış<br />
açısına sahip başkalarıyla bağlantı<br />
kurmalarına olanak sağlayan<br />
bu hudutsuz alanları artırıyor,<br />
değişimi tetikliyor ve etrafımızdaki<br />
kurumlardan beklentiyi yükseltiyor.<br />
Evet, hâlâ kendi ülkelerimizin birer<br />
mahsulüyüz fakat fikirlerimiz ve<br />
kanaatlerimiz küresel.<br />
Yeni normal davranışsal<br />
değişimleri endüstrinin de<br />
öngördüğü şekilde hızlandırdı.<br />
2019’un sonunda 2020’de e-ticaret,<br />
streaming platformları ve podcast<br />
evrenindeki dijital davranışların<br />
büyüme göstereceğini öngörmüştük<br />
ve bu öngörü, daha yüksek bir<br />
hızla, gerçek oldu. Aslında, medya<br />
davranışlarındaki tüm değişimler<br />
evde geçirilen zamanın ve kaçma,<br />
iyi haberler alma ihtiyacının<br />
artmasıyla biçimlendi.<br />
Elimizdeki veriler bize tüm<br />
yaş grupları için bazı genelgeçer<br />
kurallar olduğunu gösteriyor:<br />
• Medyanın giderdiği ihtiyaçlar<br />
hâlâ aynı fakat artık işleri daha<br />
dijital yollarla yapıyoruz.<br />
• Gaming ve streaming gibi<br />
eğlenmeyi kolaylaştıran<br />
kanallar yeni dönemin<br />
kazananları.<br />
• Ve bir bakıma en önemlisi de<br />
herkesin daha dijital olduğu.<br />
İletişim ve ürün ihtiyacı<br />
karantinadaki dünyada da<br />
varlığını sürdürdüğünden,<br />
eski nesiller de yeni teknolojiyi<br />
kucakladı.<br />
Örneğin, internetten televizyon/<br />
video izleme pratiği en çok 55 yaş<br />
üstü tarafından gerçekleştiriliyor<br />
hatta gaming de, kuşkusuz daha<br />
alt bir tabanda, artış gösterdi.<br />
E-ticarete yönelim de arttı ama<br />
bunun nedeni genellikle alışveriş<br />
sıklığıyla alakalı. Online alışveriş<br />
yapan insan sayısından ziyade<br />
haftalık alışveriş yapan insan sayısı<br />
arttı ve insanlar artık daha fazla<br />
ürün satın alıyor. Her ne kadar hâlâ<br />
anlatılacak bireysel hikâyeler ve<br />
meseleler olsa da, bu değişiklikler,<br />
insanların ve kültürlerin daha sık bir<br />
araya gelmelerine neden oldu.<br />
daha olumlu, iyiliğin ve güzelliğin ön<br />
planda olduğu ve eğlencenin merkezde<br />
olduğu bir yöne evrilmeye ihtiyaç olduğunu<br />
söyleyen Mindshare Global İçgörü<br />
Lideri Victoria Cook, Brand Week<br />
Istanbul sahnesinde küresel vatandaş<br />
kavramının uğradığı değişimi ele almaya<br />
hazırlanıyor.<br />
Yeni normalde, en önemli unsur<br />
insan oldu. Bireyler artık tükettikleri<br />
herhangi bir içerikte, satın aldıkları<br />
herhangi bir üründe kendilerine hitap<br />
eden öğeler, kendilerinden birer parça<br />
görmeye ihtiyaç duyuyorlar. Bu dönüşüm<br />
de tüm hikâye anlatıcılığını ve<br />
markalar nezdinde içerik pazarlamasının<br />
dinamiklerini yeniden kurguluyor.<br />
Hikâye ve anlatı uzmanlığı konusunda<br />
dünyanın önde gelen isimlerinden,<br />
Halo, Need for Speed gibi oyunların<br />
franchise’ları üzerinde çalışan, büyük<br />
ilgi gören çizgi romanların, animasyonların,<br />
prodüksiyonların ortak yapımcılığını<br />
üstlenen, Coca-Cola Happiness<br />
Factory’nin yaratıcısı ve dünya çapında<br />
daha pek çok başarıya imza atmış olan<br />
Starlight Runner CEO’su Jeff Gomez<br />
Brand Week Istanbul sahnesinde katılımcılarla<br />
buluşacak. Hikâye anlatıcılığının<br />
yeni dinamiklerinden ve “kolektif<br />
yolculuk” kavramından bahsedecek<br />
olan Gomez’e göre kilit nokta, “süper<br />
anlatılar” oluşturmak. ■<br />
Bireyler artık<br />
tükettikleri<br />
herhangi bir<br />
içerikte, satın<br />
aldıkları herhangi<br />
bir üründe<br />
kendilerine hitap<br />
eden öğeler,<br />
kendilerinden birer<br />
parça görmeye<br />
ihtiyaç duyuyorlar.<br />
Prof. Craig Wright<br />
Henry L & Lucy Moses,<br />
Yale Üniversitesi Müzik<br />
Profesörü<br />
İlk başlarda dâhilerin bir anda<br />
“Ah, buldum!” diyebilen, mucizevi<br />
ve istisnai yaratıklar olduğunu<br />
düşünüyordum. Ancak her şey<br />
bu kadar basit değil. Doğal<br />
yetenekler ve IQ bir yere kadar<br />
önemli ama çok çalışmak, tutku,<br />
merak, özgüven, fikirleri birleştirip<br />
yeni öngörüler oluşturabilmek ve<br />
şans gibi özellikler de değerli.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 63
KAPAK<br />
Ekonomi<br />
Krizler çağı<br />
Savaşlarla geçen 20’nci<br />
yüzyılın ardından 21’inci<br />
yüzyıl literatüre krizler<br />
çağı olarak girdi. Şimdi<br />
bambaşka bir savaşın<br />
içindeyiz: Refah içinde<br />
yaşama mücadelesi.<br />
Bu mücadelenin ise<br />
doğrudan veya dolaylı<br />
olarak ekonomik<br />
kalkınmayla paralel bir<br />
yol izlediği aşikâr.<br />
Gün gelir, insan kaderini<br />
“<br />
avucuna alabilir: Birer uşak<br />
gibi yaşıyorsak, sevgili Brutus,<br />
kabahat yıldızlarımızda<br />
değil, kendimizde” diyor Shakespeare’in<br />
Julius Caesar eserinde Cassius.<br />
Bilinçli veya değil, kurumlar ve değerler<br />
tarafından şekillenen bu düzen,<br />
karşı karşıya olduğumuz tüm sosyal ve<br />
ekonomik dengesizliklerin kaynağını<br />
oluşturuyor. O yüzden belki de en çok<br />
tartışılması, çözümler üretilmesi gereken<br />
konu; gücün nasıl dağıldığı olmalı.<br />
İyi yaşamın anlamının farkına varabilmek<br />
için bireysel anlayışımızın<br />
temelini oluşturan değerler dengesinde<br />
ortak bir payda oluşturmak gerekir.<br />
Burada şu üç anahtar sözcük önemli rol<br />
oynuyor: yetkinlik, eylemlilik hâli ve<br />
değerler. Değerler, iyi yaşamın çerçevesini<br />
oluştururken bu konuda farkındalık<br />
sahibi olabilmenin yolu, yeterli<br />
yetkinliğe erişmekten ve eylem halinde<br />
olmaktan geçiyor. Bu da eşitliği sağlamayı<br />
ve güçlendirmeyi birincil amaç<br />
olarak konumlandırmayı gerektiriyor.<br />
EŞİTLİĞİ GÜÇLENDİRMEK<br />
İkinci Dünya Savaşı’na kadar kalkınma<br />
kavramı büyüme ve ilerlemeyle eşdeğer<br />
görülüyordu. Ancak ülkeler içinde,<br />
Deniz Bağrıaçık<br />
Sosyolog, Yazar ve Sosyal<br />
Girişimci<br />
Madhavi Venkatesan<br />
Northeastern Üniversitesi<br />
Ekonomi Profesörü<br />
Ekonomik eşitlik, bireylerin<br />
hayatta farklı başlangıç<br />
noktalarına sahip olduğunu ve bu<br />
nedenle de bazılarının toplumsal<br />
eşitliği elde edebilmek için ek<br />
kaynaklara ihtiyaç duyabileceğini<br />
savunur.<br />
‘YOKSULLUK STORYTELLING’E<br />
DÖNÜŞMEMELİ’<br />
Gerek 21’inci yüzyılda gerekse<br />
başka bir dönemde, yoksulluğun<br />
tanımı en çetrefilli meselelerden<br />
biri. Konu üstüne çalışanlar bir<br />
türlü birleşemiyor, tek bir ölçüt ve<br />
kavram üzerinde buluşmak da pek<br />
mümkün gibi gözükmüyor. Neden<br />
diye soracak olursanız, dinamik<br />
bir kavramdan bahsediyoruz.<br />
Hem zaman hem coğrafya<br />
açısından, aynı indeks ve soruları<br />
kullanmamıza imkân yok. Fakat<br />
yüzyılımıza baktığımızda, hak<br />
temelli çalışmaların ilerlemesiyle<br />
birlikte yoksulluk indekslerinden<br />
yalnızca “para” temelli bir anlayışın<br />
kabul edilemeyecek olduğunu,<br />
yaşam koşulları, eğitim, sağlık<br />
gibi alanların da işin içine dahil<br />
edildiğine şahit oluyoruz. Nobel<br />
ödüllü ekonomist Amartya Sen’in en<br />
büyük katkılarından biri, yalnızca<br />
“sahip olmak” değil de “var olmak”<br />
hakkının da yoksulluk kriterlerine<br />
yansımasını sağlaması oldu.<br />
Yüzyılımızda kendini gerçekleştirmek,<br />
sesini duyurabilmek, sorunlarını<br />
anlatabilmek de birer kriter.<br />
Kadın yoksulluğu meselesine<br />
gelecek olursak; medyada kadınları<br />
en çok fiziksel şiddet ile ansak da,<br />
kadınların yaşadıkları şiddet de<br />
pek çok anlamda eşitsizliğin son 30 yılda<br />
artması kalkınmanın kapsamında<br />
değişikliğe yol açtı. Yoksulluğun azaltılması,<br />
eğitim seviyesinin artırılması,<br />
teknolojik anlamda ilerleme, beşeri ve<br />
sosyal sermayedeki artışlar da kapsamında<br />
değerlendirilirken “eşitsizliklerin<br />
artmasının kalkınma üzerindeki<br />
negatif etkisiyle sürdürülebilir bir kalkınma<br />
modeline” ihtiyaç doğdu.<br />
Son yıllarda gelir adaletsizliğinde<br />
yaşanan durum en çok araştırılan iktisadî<br />
konulardan biri. Yoksulluk ise<br />
yalnızca gelişmemiş ülkelerin değil,<br />
gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin<br />
de ortak bir sorunu. Yoksulluk seviyeleri<br />
artıyor ve ülkeler arasında ve içinde<br />
çok boyutlu; ekonomik, sembolik<br />
ve hatta kültürel alana da nüfuz<br />
eden, ataerkil sistemin hâkimiyeti<br />
ile orantılı, kadınları yoksullaştıran/<br />
yok sayan bir şiddet var. Daha<br />
az miras hakkına sahip oluşları,<br />
kapitalin emanet edilmeyişi, daha<br />
düşük maaşlı işlerde çalıştırılmaları,<br />
eşit işe eşit ücret alamamaları,<br />
bekar anneliğin güçlüğü onları<br />
daha da kırılgan bir zemine<br />
bırakıyor. Yasalar da genellikle erkek<br />
tarafından yapıldığından, başta<br />
belirttiğimiz gibi, bu nedenle seslerini<br />
duyuramamanın kurumsallaştığını<br />
görüyoruz.<br />
Yoksulluğu azaltmada özel<br />
sektöre tanımlanan alanda;<br />
konunun etraflıca kavranması, bir<br />
pazarlama mantığına, moda deyimi<br />
ile “storytelling”e dönüşmemesi<br />
gerektiğini düşünüyorum. Çalışan<br />
hakları, güvenceleri çok önemli.<br />
Kimler yoksul ve biz, onlara nasıl<br />
hizmet sağlayabiliriz üzerine<br />
düşünmek önemli. Yoksulluğu<br />
azaltmak, ekonomik büyümeyi de<br />
beraberinde getiriyor. Asıl sorumluluk<br />
yine devlette, daha doğrusu gerçek<br />
bir sosyal devlete dönüşmede ve<br />
sistemin bu şekilde değiştirilmesinde<br />
diye düşünüyorum.<br />
eşitsizlik hızlanıyor.<br />
Üstelik önümüzde artık yalnızca<br />
ekonomik anlamda değil, eğitim,<br />
sağlık ve yaşam standartlarını da güçlendirmenin<br />
gerektiği çok boyutlu bir<br />
problem olarak karşımızda yoksulluk.<br />
Hâl böyleyken şu sorulara verilecek yanıtlar,<br />
küresel yoksulluğun getireceği<br />
sorunların çözümünde kritik rol oynuyor:<br />
21’inci yüzyılda yoksulluğu nasıl<br />
tanımlamalı? Orta sınıf bugün ne anlama<br />
geliyor? Sürdürülebilir kalkınmanın<br />
ekonomik boyutunda bizi ne gibi<br />
sorunlar bekliyor? Nasıl bir kalkınma<br />
modeli uygulamalı, eşitsizliği tersine<br />
çevirmek için hangi acil eylem planlarını<br />
devreye almalı? ■<br />
64 <strong>MediaCat</strong>
KAPAK<br />
Açıl Sezen<br />
Bloomberg HT<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
ÇAĞIN DEĞİL, İNSANLIĞIN<br />
SORUNLARI<br />
21’inci yüzyıIda insan olmak zor mu?<br />
Önceki yüzyıllara göre çok daha<br />
kolay. Pollyanna mıyım? Değilim.<br />
Elbette yaşamın güçlükleri var.<br />
Ancak bunlar çağın değil, insanlığın<br />
sorunları. Bardağın boş tarafına<br />
gelince...<br />
Gelir dengesizliği ve<br />
adaletsizliği tarihin belki de hiçbir<br />
döneminde olmadığı kadar çok<br />
açıldı. Varlıklı ve düşük gelirliler<br />
arasındaki makas o kadar çok açıldı<br />
ki, bu sorun kapitalizmin geleceğini<br />
tartışılır hale getirdi. Kapitalizm<br />
aşırı riskin, açgözlülüğün ve sınırsız<br />
düzenlemesizliğin acısını 2008<br />
kriziyle yaşadı. Buna; faizleri<br />
sıfırlayarak, sınırsız kaydi para<br />
yaratıp Merkez Bankalarının<br />
yarattığı para ve likiditeyle tüm<br />
boşlukları doldurarak çözüm<br />
getirildi. Bu, şu demekti; varlığı<br />
olanlar artık maliyetsiz şekilde<br />
diledikleri yüksek getirili varlığa<br />
yatırım yapabilecekti. 2008<br />
sonrası işleyen bu sistem, 2020<br />
salgını sırasında da aynı şekilde<br />
devreye konuldu. Sonuç, dünyadaki<br />
servet büyüklüğü 28 trilyon dolar<br />
büyüyerek 418 trilyon dolara<br />
yükseldi. Yetişkin başına servet<br />
yüzde 6 büyüdü. Bunu doların<br />
değer kazanımından arındırdığımız<br />
zaman dahi çok yüksek bir varlık<br />
büyümesinden söz ediyoruz.<br />
Buna mukabil, ücretli çalışan<br />
kesimin gelirlerinde böyle bir<br />
artış söz konusu olmadı. Bir başka<br />
deyişle yüksek gelirliler artan<br />
faizden, yüksek döviz artışından,<br />
altın fiyatındaki yükselişten,<br />
hisse senetlerindeki olumlu<br />
performanstan nasibini alırken,<br />
orta ve düşük gelirliler bu sürecin<br />
kaybedeni oldu. Ortanca ücret<br />
(yani ülkedeki tüm ücretlerin orta<br />
noktası) asgari ücrete çok yaklaştı.<br />
Aynı Özal zamanında olduğu gibi<br />
orta direk mevhumunun tartışıldığı<br />
hatta yüksek enflasyon nedeniyle<br />
fakirleşmenin öne çıktığı bir<br />
tabloyla karşı karşıyayız.<br />
Sonuç? Fakirleşme. Gelirinden<br />
olma. Orta sınıfın çöküşü.<br />
Şanslıyız... Çünkü imkânımız çok.<br />
Çıkmak isteyenler için çözüm çok.<br />
Şanssızız, çünkü yeni ufukları<br />
tartışacağımız yerde enerjimizi<br />
doğru yerlere yönlendiremiyoruz.<br />
Bizim için en büyük varlık olan<br />
gençler, doğru yetiştiremez ve<br />
doğru alanlara yönlendiremezsek<br />
bizim için bakılması gereken birer<br />
yükümlülük hâlini alıyor. Eğer gelire<br />
ulaşamadan yaşlanacak olurlarsa,<br />
torunlarımızın geleceğini tamamen<br />
karartmış olabiliriz. O yüzden,<br />
şanslı olduğumuz alanlardan<br />
yararlanarak sorunları bir an önce<br />
aşmayı şiar edinmekte yarar var.<br />
Hanehalkı finansal varlıkları<br />
artış oranı<br />
%42<br />
Toplam finansal<br />
değer tahminî<br />
3,3 milyar<br />
TL<br />
Kaynak: Finansal İstikrar Raporu,<br />
Mart <strong>2021</strong><br />
Dr. Faik Uyanık<br />
UNDP Türkiye<br />
İletişim Bölüm Başkanı<br />
‘YENİ BİR KALKINMA GÜNDEMİ<br />
OLUŞTURULMALI’<br />
Günümüzde gelir ve servet<br />
eşitsizliğinin kritik düzeyde<br />
arttığına ve sosyal sınıflar arası<br />
mobilitenin daraldığına tanıklık<br />
ediyoruz. Dünyadaki kaynaklardan<br />
elde edilen gelirler artmasına<br />
rağmen bu gelirler hakkaniyetli<br />
şekilde paylaşılmıyor.<br />
Sürdürülebilir Kalkınma<br />
Amaçları günümüzdeki sorunların<br />
birbiriyle ilişkisini ortaya koyan ve<br />
bu sorunlara bütüncül çözümler<br />
öneren bir gündem. Gelir ve servet<br />
eşitsizliği kavramlarını iklim krizi,<br />
göç, yapısal işsizlik, eğitime<br />
erişimdeki güçlükler ve toplumsal<br />
cinsiyet arasındaki ilişkiyi<br />
kurmadan değerlendirmek mümkün<br />
değil. Sürdürülebilir Kalkınma<br />
Amaçları bize tüm bu sorunlar için<br />
bütüncül bir çözüm öneriyor.<br />
Eşitsizliklerin artmasının<br />
kalkınma üzerindeki negatif etkisi,<br />
sürdürülebilir bir kalkınma modelini<br />
gerekli kılıyor. Sürdürülebilir<br />
kalkınmada her şeyden önce<br />
dayanıklı bir ekonomi hedefleniyor<br />
ve bu sayede potansiyel krizlerden<br />
en az zararla çıkılması öngörülüyor.<br />
Bu sayede kimsenin geride<br />
bırakılmadığı yeni bir kalkınma<br />
modeli ortaya çıkıyor.<br />
Bu modeli hayata geçirmek için<br />
ekonomi politikalarının odağında,<br />
küçük bir grubun toplam servetin<br />
büyük kısmını elde etmesi değil,<br />
kapsayıcı ve dayanıklı bir büyüme<br />
yer almalı. Vergi düzenlemeleri,<br />
sürdürülebilir ekonominin<br />
oluşması için gözden geçirilmeli<br />
ve toplumun en zengin kurum<br />
ve bireylerinden beklenen vergi<br />
oranı, adaletli bir seviyeye çıkmalı.<br />
İstihdamı ve çevreyi korumak için<br />
kamu yatırımları, gerekli yerlerde<br />
inovasyonu da artıracak biçimde<br />
düzenlenip yeni bir kalkınma<br />
gündemi oluşturulmalı.<br />
66 <strong>MediaCat</strong>
KAPAK<br />
Marka/Pazarlama<br />
İnsanlaşan<br />
markalar<br />
Din, etik ve felsefe<br />
disiplinlerinde sıklıkla<br />
tartışılan iyilik kavramı,<br />
bu krizler çağında ne<br />
yazık ki eskisi kadar fazla<br />
zihinlerde beliremiyor.<br />
Gelecek kaygısının bir<br />
hayli yüksek olduğu<br />
bugün, toplumsal<br />
sorunların çözümleri<br />
konusunda oklar<br />
markaları, yaratıcılığın<br />
adaptasyonu içinse<br />
yapay zekâyı gösteriyor.<br />
Anastasia Leng<br />
CreativeX<br />
Kurucu & CEO<br />
YARATICILIĞIN GELECEĞİ, İNSAN<br />
Yaratıcılık çok disiplinli ve daha<br />
kapsayıcı bir yere doğru evriliyor.<br />
Tarihsel olarak sanatçılara ya da<br />
sağ beyinli olanlara atfettiğimiz<br />
yaratıcılığın geleceğinde<br />
mühendislerin, veri bilimcilerin<br />
ve analistlerin katılımında<br />
artış göreceğiz. NFT ve yapay<br />
zekâ destekli sanat, yaratıcılık<br />
süreçlerine önceden atfettiğimiz<br />
rolleri ve sınırları genişletiyor<br />
ve yapay zekâ yeni fikirlerin<br />
gerçekleştirilmesi için yeni alanlar<br />
açıyor.<br />
Yaratıcı süreçte yapay<br />
zekâ kodlarına artan bağımlılık<br />
yalnızca yeni sanatsal ortamların<br />
yaratılmasına değil; aynı zamanda<br />
günlük yaratıcı çalışmaların<br />
istikrarlı otomasyonuna da katkıda<br />
bulunuyor.<br />
1982 yılında kurulan Adobe,<br />
kuruluşundan bu yana dijital<br />
sanatçıların fiili fırçası haline<br />
geldi ancak son 10 yılda<br />
yaratıcıların günlük görevlerini<br />
kolaylaştıran yeni uygulamalar<br />
yavaş yavaş piyasaya sürüldü.<br />
Canva, CreativeX gibi çeşitli<br />
dinamik reklam optimizasyonları<br />
en yetenekli yaratıcı ekiplerin<br />
hayata geçirmek istedikleri fikirler<br />
için yüklerini azaltacak araçlar<br />
sunuyor.<br />
Yaratıcılığın geleceğinde<br />
–şimdiye kadar olduğu gibi– aynı<br />
şey var, insan. Ama teknoloji nasıl<br />
sürekli gelişiyorsa, bizler de birlikte<br />
gelişimimizi sürdürmeliyiz. Bu da<br />
aslında, günlük işlerimiz üzerindeki<br />
kontrolü yeni arkadaşımız<br />
otomasyon yazılımlarına emanet<br />
etmemiz gerektiğini gösteriyor.<br />
Kazanılan zaman, veriler<br />
aracılığıyla yaratıcı ifadeyi anlama<br />
ve ölçme yeteneğimizi geliştirmek<br />
için kullanılmalı, böylelikle daha<br />
akılcı ve daha yaratıcı kararlar<br />
verebiliriz ve bu kararları yazılım<br />
aracılığıyla ölçeklendirebiliriz.<br />
Makineler asla insanlar kadar<br />
yaratıcı olamayacaklar ancak bir<br />
sonraki kreatif kampanyamızın<br />
peşinden koşarken onları<br />
bir düşman olarak değil, bir<br />
arkadaşımız olarak görmemiz şart.<br />
Prof. Dr. Jonah Berger<br />
Tüketici Davranışları ve Sosyal<br />
Etki Uzmanı<br />
Bence değişimin önündeki<br />
bariyerleri küçültmenin püf noktası<br />
önce onları anlamaktır. Tekrar<br />
tekrar karşımıza çıkan beş kilit<br />
bariyer vardır. İster tüketicilerin<br />
düşüncesini değiştirmek isteyen<br />
bir pazarlamacı ister bir kurumu<br />
değiştirmek isteyen bir lider olun,<br />
bunlar aynıdır. Bunlar tepkisellik,<br />
bağlılık, mesafe, belirsizlik ve<br />
tamamlayıcı kanıttır. Bu beş<br />
bariyeri kavradıktan sonra hemen<br />
hemen her şeyi değiştirebiliriz.<br />
ANASTASIA LENG:<br />
‘Günlük işlerimiz<br />
üzerindeki<br />
kontrolü yeni<br />
arkadaşımız<br />
otomasyon<br />
yazılımlarına<br />
emanet<br />
etmeliyiz.’<br />
2<br />
1’inci yüzyılda insan olmak,<br />
tabiri caizse kaosun<br />
hâkim olduğu bu dünyada<br />
bireylerin içindeki iyiliği<br />
korumak için hummalı bir çaba<br />
göstermesi ve belki de çok daha ötesi<br />
demek. Ancak her ne olursa olsun, tanımlara<br />
sığmayacak ölçüde bir çaba ve<br />
mücadele gerektirdiği kuşkusuz. Bugün<br />
bireyler yalnızca finansal sorunlarla<br />
başa çıkmaya çalışmıyor, aynı<br />
zamanda gezegenin sürdürülebilirliği,<br />
su kıtlığı gibi pek çok çevresel probleme<br />
de bireysel ölçüde çözüm getirmek<br />
için efor sarf ediyor. UCLA tarafından<br />
2020’de Çin’de 18 bin çiftle yapılan<br />
bir araştırma, özellikle iklim değişikliğinin<br />
ve partikül kirliliğinin çiftlerin<br />
çocuk sahibi olmak istememeleri üzerinde<br />
yüzde 20 etkisi olduğuna ışık<br />
tutuyor. Aynı araştırma bu yıl aşırı sıcaklıkların<br />
ABD’yi kasıp kavurmasından<br />
sonraki ilk dokuz ayda ABD’deki<br />
doğum sayısında kayda değer ölçüde<br />
bir düşüş yaşandığının da altını çiziyor.<br />
Tüm bu veriler, toplumların ve<br />
bireylerin ciddi ölçüde bir gelecek<br />
kaygısı yaşadığını kanıtlar nitelikte.<br />
Hâl böyle olunca da özellikle sosyal<br />
devlet prensiplerinin uygulamada çok<br />
sınırlı çerçevelerde kaldığı ülkelerde<br />
bireylerin kaygı ölçeği iyiden iyiye tavan<br />
yapıyor. Ve toplumlar tarafından<br />
bazı sorunların çözümleri istemsiz<br />
bir şekilde, toplumun sosyo-ekonomik<br />
gelişiminde büyük pay sahibi olan<br />
markalardan bekleniyor.<br />
Bu yıl Brand Week Istanbul konuşmacılarından,<br />
University of London’dan<br />
akademisyen Olivier Sibai,<br />
markaların toplumların yeni ahlak<br />
elçileri olacağı yönünde detaylı bir<br />
strateji ortaya çıkartıyor ve toplumlardaki<br />
ifade özgürlüğüne yeni sınırlar<br />
68 <strong>MediaCat</strong>
KAPAK<br />
OLIVIER SIBAI:<br />
‘Markaların<br />
insanlaşmasında bir<br />
sonraki adım, ahlaki<br />
bilinçlerinin<br />
gelişmesiyle<br />
toplumun etik<br />
aktörleri<br />
rolünü üstlenmeleri<br />
olacak.’<br />
çizebilmek ve karar vericiler tarafından<br />
uygulamada bireyleri memnun<br />
etmeyen toplumsal problemlere çözüm<br />
getirebilmek için markaları işaret<br />
ediyor. “Bugün gördüğümüz öne çıkan<br />
trendlerden biri, aktivist markaların<br />
katıldıkları tartışmalar yoluyla toplumu<br />
iyi yönde değiştirmeye çalışmaları”<br />
diyen Sibai’nin verdiği örnekler,<br />
üzerine düşünmeye değer. Kendisi,<br />
hijyenik ped markası Nana’nın kadın<br />
cinsel organı tabusunu yıkan feminist<br />
kampanyası “Viva la Vulva” (Çok Yaşa<br />
Vulva); Lush’ın etik olmayan gizli polis<br />
soruşturmalarını ihbar ettiği kampanyası;<br />
Ben & Jerry’s’in ABD hükümeti<br />
tarafından yok edilmeye çalışılan<br />
azınlıklar hakkında sesini yükseltmesi<br />
ya da Starbucks’ın Müslümanlar ve<br />
göçmenler hakkında nefret söyleminde<br />
bulunan Donald Trump’ı kınamasını<br />
bu tartışmaların çeşitli örnekleri<br />
olarak gösteriyor.<br />
Gelecek, her koşulda insanın varoluşu<br />
gereği umut vadediyor ve bizleri<br />
direnmeye, daha fazla mücadele<br />
etmeye bir şekilde teşvik ediyor.<br />
Yalnızca pazarlama perspektifinden<br />
değil, bireyler nezdinde de rekabetin<br />
oldukça katı ve acımasız bir hâl aldığı<br />
günümüz kapitalizminde yapay zekânın<br />
desteğini toplumların yanına almak<br />
bir noktada omuzlara binen yükü<br />
bir nebze de olsun hafifletmek demek.<br />
Yalnızca bireylerin değil aynı zamanda<br />
markaların, pazarlama endüstrisinin<br />
paydaşlarının ve kreatif dünyanın<br />
bileşenlerinin de bu kaos ortamında<br />
basamakları daha sağlam ve hızlı çıkabilmeleri<br />
için yapay zekâ desteğini<br />
arkalarına almaları günümüzün en<br />
büyük gerekliliklerinden biri olarak<br />
karşımıza çıkıyor.<br />
Dinamik reklam optimizasyonu<br />
üzerine faaliyetlerini sürdüren CreativeX<br />
Kurucu ve CEO’su Anastasia<br />
Leng, gelecekte ve bugünde yapay zekâ<br />
destekli otomasyon sistemlerinin gücünden<br />
yararlanmanın kaçınılmaz<br />
bir fırsat ve gerçeklik olduğuna vurgu<br />
yapıyor. Brand Week Istanbul <strong>2021</strong>’de<br />
yapay zekânın kreatif endüstrideki<br />
dönüşümünü ele alacak olan Leng,<br />
özellikle yaratıcılık perspektifinde yapay<br />
zekâ destekli otomasyon sistemlerini<br />
hayatı kolaylaştıracak ana unsur<br />
olarak konumlandırıyor. ■<br />
Olivier Sibai<br />
University of London<br />
Akademisyen<br />
SINIRLARI YENİDEN<br />
TANIMLAYAN MARKALAR<br />
Markalar gün geçtikçe insanlaşıyor.<br />
Pazarlamacılar markalara kişilikler<br />
aşılıyor ve karakterler çiziyor. Sosyal<br />
medya aracılığıyla markalar aynı<br />
zamanda ilintili oldukları konularla<br />
ilgili tüketicileriyle birebir etkileşime<br />
geçiyor, tüketiciler markalarla<br />
ilişkiler kuruyor. Yine de, markaların<br />
sorumluluk bilinci tüketicilerin<br />
belirli ihtiyaçlarını (markalar bize<br />
zaman kazandırmalı, kaliteyi garanti<br />
etmeli, üretkenliği artırmalı, çeşitli<br />
pozitif duygular deneyimlememizi<br />
sağlamalı) karşılamakla sınırlı kalıyor.<br />
Markaların insanlaşmasında<br />
bir sonraki adım, ahlaki bilinçlerinin<br />
gelişmesiyle toplumun etik aktörleri<br />
rolünü üstlenmeleri olacak. Bunu<br />
kabul etmek ise pazarlamacıların<br />
perspektifinden çok büyük bir<br />
değişikliği temsil ediyor. Etik aktörler<br />
olarak markalar sosyal amaç<br />
edinmek zorundalar, aksiyonlarının<br />
sosyal etkilerini kârlılık ve popülerlik<br />
metriklerinden önde tutmalılar.<br />
Tüketicilerin yaklaşık 3’te 2’si<br />
markaların toplumun durumunu<br />
iyileştirmeye yönelik çalışmalarını<br />
bekliyor. Ancak esas sormamız gereken<br />
soru etik marka inşası hakkında değil;<br />
esas soru, bunu nasıl yapacağımız.<br />
Aktivist markaların ifade<br />
özgürlüğü sınırlarını yeniden<br />
tanımlayabilmesi için kullanabileceği<br />
birkaç çeşitli ve aynı zamanda<br />
tartışmalı strateji mevcut:<br />
Ahlaki canavarlar yaratmak<br />
Markalar, iletişimlerinde birbiriyle<br />
çelişen sembolleri bir arada<br />
kullanarak tüketicilerini şaşırtır<br />
ve ifade özgürlüğünün sınırlarını<br />
bulanıklaştırır. Benetton’un bir<br />
AIDS hastasını ve LGBT aktivistini<br />
ölüm döşeğinde İsa Mesih olarak<br />
tasvir eden reklamı bu konuda<br />
ikonik bir örnek teşkil ediyor. Bu<br />
strateji; tabuları yıkmaya, önemli<br />
ancak yanlış konumlandırılan<br />
toplumsal meselelere olan ilgiyi<br />
canlandırmaya yardımcı olur ve<br />
kamusal tartışmalardaki ana değer<br />
unsurlarını gün ışığına çıkarır.<br />
Kuruluşa meydan okumak<br />
Markalar siyasi perspektifte eşit<br />
olmayan iki tarafa karşı çıkar ve<br />
güçlü tarafın söylemlerindeki etiği<br />
vurgular. Nike’ın NFL tarafından<br />
sansürünü takiben Colin<br />
Kaepernick’in başrolde oynadığı<br />
“Her şeyi feda etmen gerekse bile,<br />
bir şeye inan” kampanyası oldukça<br />
ünlü bir örnektir. Bu strateji, kamusal<br />
tartışmalarda zayıflara daha adil<br />
muamele edilmesini teşvik ederek<br />
ifade özgürlüğünün sınırlarını<br />
değiştirir.<br />
Ahlaki örnek teşkil etme<br />
Markalar, kendilerini gelişmiş<br />
ahlaki ilkelere bağlı tutarlar. İlginç<br />
bir örnek, Oatly’nin süt ürünleri<br />
tüketiminin çevre üzerindeki<br />
olumsuz etkisine vurgu yapan, İsveç<br />
Çiftçiler Federasyonu ile büyük<br />
bir yasal savaşın başlatıldığı, “Süt<br />
gibi ama insanlar için üretildi”<br />
sloganlı kampanyasıdır. Bu strateji,<br />
yalnızca küçük bir azınlık tarafından<br />
paylaşılan radikal fikirlere öncülük<br />
etmeye yardımcı olarak ifade<br />
özgürlüğünün sınırlarını yeniden<br />
ortaya koyar.<br />
70 <strong>MediaCat</strong>
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 71
KÜLTÜR<br />
İnceleme<br />
Neyi neden<br />
istediğini<br />
bilmek<br />
Dünya arzularımızın çevresinde<br />
mi dönüyor? René Girard’a göre<br />
öyle. Peki arzularımız kimlerin<br />
çevresinde dönüyor, evrenimiz<br />
kimlerin etrafında kurulu? Luke<br />
Burgis son kitabı İstemek’te<br />
Girard’ın mimetik arzu kuramını<br />
gündelik hayata ve iş hayatına<br />
uygulayarak bizi yöneten gizli<br />
güçlerin foyasını meydana<br />
çıkarıyor.<br />
u BARIŞ CEZAR<br />
72 <strong>MediaCat</strong><br />
irişimci, eğitimci ve motivasyonel<br />
konuşmacı<br />
G<br />
Luke Burgis, son kitabı İstemek’te<br />
bizleri mimetik<br />
teoriyle tanıştırıyor. 1960 ve 70’lerde<br />
Fransız filozof René Girard tarafından<br />
geliştirilen mimetik teori, insan ilişkilerini<br />
ve kültürünü arzu bağlamında<br />
açıklamayı amaçlıyor. Burgis’in kitabı,<br />
Girard’ın kuramını açıklaması ve pratikleştirerek<br />
bireylere ve liderlere kendi<br />
davranışları ve kariyerleri hakkında<br />
belirli bir kavrayış edinme yolu sunması<br />
açısından okunmaya değer.<br />
“Mimetik” sözcüğü Yunanca taklit<br />
etmek anlamındaki “mimesis” kelimesinden<br />
geliyor. İnsanların doğaları<br />
itibarıyla birer taklit makinesi olduklarını<br />
söylüyor Girard. O olmasa ne<br />
konuşmayı, ne araba kullanmayı ne de<br />
dans etmeyi öğrenebilirdik. Pek tabii,<br />
başka canlılar da taklit edebilir ama<br />
hiçbiri bu konuda insanların eline su<br />
dökemez.<br />
BAŞKASININ OLANI İSTEMEK<br />
Girard’a ve Burgis’e göre, taklit yoluyla<br />
işleyen mimetik teorinin arkasındaki<br />
güç, arzularımız ve özellikle de temel<br />
içgüdüsel ihtiyaçlarımızdır. Hayatlarımızın<br />
her boyutunu biçimlendiren<br />
arzunun kaynağının gözlemlediğimiz<br />
ve çoğu kez farkında olmadan kendimize<br />
model seçtiğimiz başka insanlar<br />
olduğunu iddia ediyor Girard. Başka bir<br />
deyişle, başkalarının sahip olduğu veya<br />
başkalarının istediği şeyleri istiyoruz.<br />
Girard’ın izinden giden Burgis de<br />
her yerde mimetik arzuları görüyor ve<br />
her şeyi bu gözle yorumluyor. Bunlara<br />
kendi girişimcilik maceraları da dahil.<br />
Burgis’in girişimcilik geçmişindeki belirleyici<br />
an, Zappos ve Tony Hsieh’in<br />
Burgis’in şirketini satın almaya karar<br />
vermesi. Gerçi 2008 krizinden sonraki<br />
durgunlukta anlaşma sağlanamıyor<br />
ama Burgis bu işteki başarısızlığını<br />
kendi hayatını ve arzularını gözden geçirmek<br />
için fırsata çeviriyor.<br />
Burgis gibi tüm toplumun işleyişini<br />
mimetik arzunun bir yansıması olarak<br />
görmüyorsanız bile, mimetik arzunun<br />
kararlarınızı ve insanların tüketim<br />
alışkanlıklarını nasıl biçimlendirdiğini<br />
anlamak her zaman işinize yarayacaktır.<br />
Sonuçta istediğiniz şeyleri neden is-
KÜLTÜR<br />
tediğinizi bilmediğinizde, önceliklerinizi<br />
belirlemek ve onlara ulaşmak için<br />
atılacak adımları planlamak zordur.<br />
Öte yandan Burgis’e göre büyük pazarlama<br />
ve halka ilişkiler kampanyalarının<br />
hepsi özünde birer mimetik manipülasyon<br />
harikası. Örneğin, halkla<br />
ilişkilerin babası kabul edilen Edward<br />
Bernays’ın sigarayı kadınlar arasında<br />
yaygınlaştıran “numaraları” artık<br />
sektörün kurucu mitolojilerinden biri.<br />
Burgis’in kitabında ayrıntılı bir şekilde<br />
anlattığı Lucky Strike “özgürlük meşaleleri”<br />
kampanyası mimetik arzunun<br />
mükemmel bir manipülasyonu.<br />
Facebook ve Twitter da mimetik<br />
arzunun etkisinin başrolde olduğu sahneler.<br />
“Sosyal medyanın asıl motoru<br />
mimetik arzudur” diyor Burgis. “Sosyal<br />
medya, sosyal aracılıktır.” Burgis’e<br />
göre sosyal medyadaki arkadaşlarımız<br />
sevdikleri dizileri paylaştıklarında,<br />
tükettiğimiz sadece medya değil aynı<br />
zamanda arzudur.<br />
Burgis’e göre, aşırı bireyselleşmiş<br />
bir çağda yaşadığımız için, doğamız<br />
gereği ne kadar mimetik olduğumuzun<br />
farkında değiliz. Modellerimizin çoğu<br />
ya bizden gizli ya da göremeyeceğimiz<br />
kadar bize yakınlar. Girard’ın başarısı<br />
bu modellerin foyasını meydana çıkarmasından<br />
kaynaklanıyor. Tarihe<br />
dönüp bakarken, mimetik arzunun<br />
nasıl kültürümüzü biçimlendirdiğini,<br />
medeniyetlerin yükseliş ve düşüşlerini<br />
açıkladığını gösteriyor.<br />
MİMETİK KRİZ<br />
Herkesin herkesi taklit ettiği ve herkese<br />
tepki verdiği bir ortamda, gerçek<br />
modellerin kimler olduğunu anlamak<br />
bile çok zorlaşıyor. Herkes herkesin<br />
modeli, herkes herkesin rakibi bu dünyada.<br />
Girard buna “mimetik kriz” adını<br />
veriyor. En sonunda olay sarpa sarıyor<br />
ve herkesin herkesle savaşmasıyla sonuçlanıyor.<br />
Girard’a göre tarih boyunca toplumlar<br />
bu krizi aşmak için çok çirkin<br />
ama bir o kadar da etkili bir mekanizma<br />
geliştirdiler: Günah keçisi.<br />
Kriz hâlindeki gruplar sapkınlara<br />
ve yabancılara karşı aşırı duyarlı bir<br />
hâle gelirler. Toplum çevresine bakınır<br />
ve biraz farklı, biraz yabancı, biraz düşkün,<br />
dışlanmış birini bulur. Bu seçilen<br />
t<br />
Burgis gibi<br />
tüm toplumun<br />
işleyişini mimetik<br />
arzunun bir<br />
yansıması olarak<br />
görmüyorsanız<br />
bile, mimetik<br />
arzunun<br />
kararlarınızı ve<br />
insanların tüketim<br />
alışkanlıklarını<br />
nasıl<br />
biçimlendirdiğini<br />
anlamak her<br />
zaman işinize<br />
yarayacaktır.<br />
Mimetik arzu teorisini geliştiren<br />
René Girard (1923-2015) Paris’te<br />
2007’de düzenlenen “Savaşın ve<br />
terörizmin sonu” kolokyumunda.<br />
kişi mevcut krizin bir parçası olmadığı<br />
gibi rasgele seçilmiş, sadece yanlış yerde<br />
yanlış zamanda bulunmuş biri bile<br />
olabilir.<br />
Girard’a göre bu kolektif suçu birine<br />
yükleme ve sonra onu kurban etme<br />
süreci insanlık tarihi kadar eski. Günümüzde<br />
artık gerçek kurban etme ayinleri<br />
sosyal medya linci biçimine bürünüyor<br />
sadece.<br />
MİMETİĞİN POZİTİF GÜCÜ<br />
Burgis kitabın son kısımlarında mimetik<br />
arzunun pozitif yönüne odaklanıyor.<br />
Ona göre arzular son derece pozitif<br />
şekillerde de mimetik olabilir. Mesela<br />
kahramanlık da mimetiktir. Bir itfaiyeci<br />
yanan bir binaya girdiğinde, birimiz<br />
yere düşen bir çocuğa el uzattığımızda<br />
ikinci, üçüncü kişilerin de peşlerinden<br />
gelmeleri, yere düşene yardım etmeleri<br />
kolaylaşır. Mimetik teoriyi kendimizi<br />
özgürleştirmek için de kullanabiliriz.<br />
Spor ve sağlıklı yaşam gibi konularda<br />
da kendimiz için olumlu sonuçları<br />
olacak pozitif arzu döngüleri başlatabiliriz.<br />
Disiplinli bir arkadaşımızla spora<br />
gideriz; spora yetecek enerjimiz olması<br />
için daha sağlıklı yemekler yeriz; sabah<br />
iyi kahvaltı edebilmek için daha erken<br />
kalkmaya başlarız; bu yüzden akşam<br />
daha erken yatmaya başlarız… Bu döngü<br />
kendimize model aldığımız arkadaşımız<br />
gibi daha disiplinli olmamızla<br />
sonuçlanır.<br />
Luke Burgis<br />
Fourth Wall Ventures<br />
Kurucusu & Yazar<br />
En büyük arzunuzun peşinden<br />
gidin. Onu bulduğunuzda, daha<br />
önemsiz arzularınızı en büyük<br />
arzunuza ulaşmanıza yardımcı<br />
olacak şekilde dönüştürün.<br />
‘EN BÜYÜK ARZUNUZUN<br />
PEŞİNDEN GİDİN’<br />
Neticede Burgis’in iletmek istediği<br />
mesaj şu: “Mimetik arzu kendisini bir<br />
şeye ya da birine duyulan sürekli özlem<br />
olarak gösterir (…) İnsanlar kendilerine<br />
modeller seçer çünkü aradıkları şeye<br />
açılan kapıların anahtarlarının modellerde<br />
olduğuna inanırlar. Ancak, görmüş<br />
olduğumuz gibi, bu (…) sonu olmayan<br />
bir oyundur. Gömlek değiştirir gibi<br />
model değiştiririz. Kazanmak, modelin<br />
istememizi sağladığı şeye sahip olmak,<br />
bizi en baştan yanlış model seçmiş olduğumuza<br />
inandırır. Böylece yeni bir<br />
model arayışına girişiriz.”<br />
“En büyük arzunuzun peşinden gidin.<br />
Onu bulduğunuzda, daha önemsiz<br />
arzularınızı en büyük arzunuza ulaşmanıza<br />
yardımcı olacak şekilde dönüştürün”<br />
diyor Burgis. “En büyük arzunuzun<br />
peşinden gitmeniz modellerin<br />
peşine düşmeniz demektir. Modeller<br />
olmadan arzulara erişemeyiz.”<br />
Dolayısıyla önemli olan kendimize<br />
bilinçli bir şekilde doğru modelleri<br />
seçmek Burgis’e göre. Şöyle diyor yazar:<br />
“Pozitif arzu döngüsünün işe yaramasının<br />
nedeni, taklit edilen tek şeyin, kişinin<br />
yeteneği olmasıdır. Tüm başarılı<br />
evliliklerin, dostlukların ve hayır işlerinin<br />
ardında mimetik arzunun pozitif<br />
gücü yatar.”<br />
“Sonuçta istemek sevmek anlamına<br />
gelir… ki bu da mimetiktir.” ■<br />
74 <strong>MediaCat</strong>
ADVERTORIAL<br />
Çalışanların<br />
mutluluğu<br />
ön planda<br />
İlke Şentürk Öksüz<br />
YEMEKSEPETI<br />
İNSAN KAYNAKLARI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI<br />
Yemeksepeti/Delivery Hero<br />
Global Teknoloji ve İnovasyon<br />
Merkezi Türkiye ekonomisi ve<br />
yazılım sektörünün geleceği<br />
adına ne ifade ediyor?<br />
Yemeksepeti kurulduğu günden bu yana<br />
en son teknolojileri takip eden ve bu teknolojileri<br />
yapısına hızla entegre eden<br />
güçlü bir platform olarak ülke ekonomisine<br />
ve istihdama önemli katkılar sağlıyor.<br />
20 yıllık tecrübemizle Delivery Hero’ya<br />
dahil olduğumuzdan bu yana grup<br />
içerisinde de birçok önemli rol üstlendik,<br />
Joker uygulamamız gibi lokal yazılımları<br />
diğer ülke operasyonlarına ihraç ettik.<br />
Şimdi de Global Teknoloji ve İnovasyon<br />
Merkezi’mizde geliştirilen yazılımlar<br />
ve teknoloji altyapımızla Delivery Hero’nun<br />
faaliyet gösterdiği 40 farklı ülkenin<br />
operasyonlarını destekleyeceğiz.<br />
Almanya’dan Japonya’ya kadar milyonlarca<br />
insanın kullandığı ürünlerde<br />
Türkiye’deki mühendislerin emeğinin<br />
bulunacak olması bize gurur veriyor.<br />
TÜBİSAD raporuna göre bilgi teknolojileri<br />
ihracatında yazılımın payı yüzde<br />
35 ve bu oran her yıl artarak büyümeye<br />
devam ediyor. Yemeksepeti olarak kuracağımız<br />
Global Teknoloji ve İnovasyon<br />
Merkezi’yle özellikle yazılım sektöründe<br />
istihdam oluşturarak tersine<br />
beyin göçü sağlayacağımıza ve kariyer<br />
seçimlerinde yeteneklere önemli bir<br />
fırsat sunacağımıza inanıyoruz.<br />
B<br />
Global Teknoloji<br />
ve İnovasyon<br />
Merkezi’yle 40<br />
farklı ülkenin<br />
operasyonlarını<br />
beslemeye<br />
hazırlanan<br />
Yemeksepeti’nin<br />
bu yeni girişimini<br />
İlke Şentürk<br />
Öksüz’den<br />
dinliyoruz.<br />
Merkezde kaç kişilik bir istihdam<br />
hedefliyorsunuz; adaylar<br />
işe alım sürecinde hangi adımlardan<br />
geçecekler?<br />
Global Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’mizde<br />
ilk yıl itibarıyla bin kişilik<br />
bir istihdam sağlamayı hedefliyoruz.<br />
Ancak yazılımcı ve teknik uzman işe<br />
alımlarıyla bu sayıyı çok kısa bir süre<br />
içerisinde 4 bine çıkarmayı planlıyoruz.<br />
İhtiyaçlarımız doğrultusunda sorumluluğumuz<br />
arttıkça, bu sayıyı da<br />
artırmak konusunda esnek bir yaklaşım<br />
benimsiyoruz.<br />
İşe alım süreçlerimizi online yürütüyoruz.<br />
Önce telefon mülakatı<br />
gerçekleştiriyor, olumlu bulduğumuz<br />
adaylarla online ortamda yüz yüze<br />
görüşüyoruz. Adayların tecrübelerini<br />
detaylı olarak öğrendikten sonra<br />
başvurdukları pozisyona uygunluklarını<br />
değerlendiriyoruz. İlk görüşmeler<br />
sonrasında ise adaylarımızdan<br />
başvurdukları pozisyona özel olacak<br />
şekilde vaka çalışması veya teknik<br />
sınavlar yapmalarını istiyoruz. Bu<br />
süreci olumlu tamamlayan adaylar<br />
pozisyonun bağlı olacağı yöneticiyle<br />
görüşüyor. Final aşaması olarak ise<br />
her departmanın direktörüyle görüşmeler<br />
gerçekleşiyor. Bu süreçte<br />
ise olumlu ya da olumsuz geçen tüm<br />
görüşme sonuçlarını adaylarımıza<br />
iletiyoruz.<br />
Yemeksepeti/Delivery Hero<br />
Global Teknoloji ve İnovasyon<br />
Merkezi çalışanlarına ne gibi<br />
fırsatlar sunuyor?<br />
İnovatif kurum kültürümüz tüm birimlerimizde<br />
olduğu gibi insan kaynakları<br />
anlayışımıza da yansıyor. Çalışanlarımızın<br />
mutluluğunu ön planda tutuyor<br />
ve bunun için uygulamalar geliştiriyoruz.<br />
Amacımız herkesin çalışmak istediği<br />
bir şirket olmak; Yemeksepeti’nde<br />
tüm çalışma arkadaşlarımızın çalışan<br />
deneyimlerini en üst seviyede tutmak<br />
bizim en büyük önceliğimiz. Global<br />
Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’mizde<br />
de bu anlayışımızı sürdürüyoruz.<br />
Merkezimizde çalışanlar, global iş<br />
süreçlerinin parçası olacak ve çalışmaları<br />
40 ülkede anlam kazanıp değer yaratacak.<br />
Birçok ülkeden meslektaşlarıyla<br />
bağ kurma, bilgi ve fikir alışverişinde<br />
bulunma şansı yakalayacaklar. Bunun<br />
çalışanlar için çok önemli bir fırsat olduğuna,<br />
bu sayede kendilerini geliştirme<br />
fırsatı bulacaklarına inanıyoruz.<br />
Ayrıca, çalışma arkadaşlarımıza sunduğumuz<br />
geniş çaplı mesleki eğitimlerle<br />
yeni yazılım dillerini öğrenmelerine<br />
imkân tanırken, yabancı dil bilgilerini<br />
geliştirerek yeni yetkinlikler kazanmalarını<br />
sağlayacağız. Ek olarak uzaktan<br />
çalışma prensibini benimseyerek, çalışma<br />
arkadaşlarımızın istedikleri lokasyondan<br />
çalışmalarını destekleyeceğiz. ■<br />
76 <strong>MediaCat</strong>
David Courtier-Dutton<br />
SoundOut, Kurucu ve CEO<br />
Prof. Daniel Mullensiefen<br />
Goldsmiths, University of London, Psikoloji Profesörü<br />
Ece<br />
Temelkuran<br />
Gazeteci & Yazar<br />
Prof. Olivier<br />
Sibai<br />
Birkbeck, University of London,<br />
Tüketici Davranışları Profesörü<br />
Bernard Marr<br />
Fütürist, Influencer ve Düşünce Lideri<br />
Victoria Cook<br />
Mindshare, Global İçgörü Lideri<br />
Lizzie O’Shea<br />
Digital Rights Watch Kurucusu, Avukat ve Yazar<br />
Marka kimliği, insana ulaşabilmek ve<br />
yeni iş modelleri...<br />
Brand Week Istanbul’da, müziğin ve sesin davranışsal ekonomide ve markalaşmadaki yerinden dijital gizlilik ve<br />
dijital kimliğe, toplumsal dönüşümlerin medya ve tüketimdeki yansımalarından yeni çağda arkadaşlıklarla<br />
dünyayı değiştirebilmenin imkânına, markaların cesur ifade biçimlerinden iş modellerinin geleceğine kadar<br />
birçok konuyu derinlemesine analizler ve vaka örnekleri ile masaya yatıracağız.<br />
8-12<br />
<strong>Kasım</strong><br />
<strong>2021</strong><br />
H i BR iT<br />
Ayrıntılı bilgi ve<br />
kayıt için:<br />
brandweekistanbul.com<br />
contact@kapital.com.tr<br />
/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />
Kurumsal Sponsorlar
MARKETING<br />
21. yüzyıl<br />
ve ütopya<br />
İHSAN ÖZÇITAK<br />
Deeper / Yönetici Ortak<br />
Yüksek teknoloji<br />
yüksek eşitsizlikle<br />
beraber devasa<br />
gözetleme<br />
toplumları, her<br />
şeyin bir gösteriye<br />
dönüştüğü<br />
devasa bir Roma<br />
arenası veya<br />
çöken uygarlığın<br />
ardından vahşi<br />
bir karanlık çağ.<br />
Peki bizlere<br />
umut verecek,<br />
inandıracak<br />
ve etrafında<br />
kenetlendirecek<br />
bir ütopya anlatısı<br />
var mı?<br />
2<br />
0’nci yüzyılın sonlarında<br />
iki kutuplu dünya düzeni<br />
bittiğinde liberal aydınlar<br />
tarihin sonunu, liberal<br />
düzenin mutlak galibiyetini müjdeliyordu.<br />
Ancak kutlamalar pek uzun<br />
sürmedi, bugün tarihin, sonlanmanın<br />
aksine, bir anda hızlanan nehirler gibi<br />
girdaplar yaratıp bizleri önüne katarak<br />
sürüklediği belirsiz bir dönemdeyiz<br />
sanırım. İnsani gelişim adına en iyiden<br />
en kötüye farklı senaryoları aynı<br />
anda öngörebildiğimiz bir türbülans<br />
halindeyiz. Bunu mümkün kılanın insanların<br />
birbirleriyle temas, iletişim<br />
biçiminin kökünden değişmesiyle ortaya<br />
çıkan yeni ağ yapısı olduğunu düşünüyorum.<br />
“Tüfek, Mikrop ve Data”<br />
yazımda biraz ele almaya çalışmıştım.<br />
Madem yarını hayal etmeye çalışıyoruz,<br />
düzenli okuyuculara şaşırtıcı gelmeyecek<br />
şekilde bilim kurgudan destek<br />
alalım isterim.<br />
ZAMANIN RUHUNA DAİR İPUÇLARI<br />
Bilim kurgu romanlarının, yazarlarının<br />
geleceği şekillendirme gücü vardır.<br />
Bugün hayatımızda olan birçok<br />
teknoloji ve politik, sosyolojik durum<br />
önce kitap sayfalarında ortaya çıkmıştır.<br />
Aya seyahatten internete, yapay<br />
zekâya ve doğuracağı etik problemlere<br />
varıncaya kadar... Bu mânâda bilim<br />
kurgu romanlarının dönemsel analizi<br />
kabaca zamanın ruhuna dair bir ipucu<br />
da taşıyor: Birinci kuşak diyebileceğimiz<br />
Isaac Asimov, Arthur C. Clarke gibi<br />
yazarların döneminde yani 1950’lerde<br />
bilimsel gelişmişlikle insani gelişmişliğin<br />
paralel olduğu bir gelecek hayali<br />
olduğunu görürüz. Yüksek teknolojinin<br />
insan hayatını zenginleştirdiği,<br />
uzaya açıldığımız mutlu bir teknokrat<br />
ütopya. Sosyolojik açıdan ise var olan<br />
yapının (kadın erkek ilişkileri, adalet<br />
ve özgürlük anlayışı, sınıflı yapı…) binlerce<br />
yıl aynı kalacağına dair bir muhafazakârlık.<br />
1968 dönemiyle birlikte çatırdayan<br />
bu bakış açısı gelecek hayallerinin de<br />
çeşitlendiği bir dönemin önünü açtı.<br />
Ursula K. Le Guin gibi yazarlar var olan<br />
ilişki biçimlerinin ters yüz edildiği,<br />
yok sayıldığı alternatif evrenler hayal<br />
ettiler. Önlerine konulan dünyadan<br />
memnun olmayan gençler hem sanatta<br />
hem sokakta alternatifleri yaratmaya<br />
çalışıyorlardı.<br />
1980’lere geldiğimizde ise bugün de<br />
hâkim perspektif olan Cyberpunk’ın<br />
ortaya çıktığını görüyoruz. 1982’de<br />
Philip K. Dick’in romanından uyarlanan<br />
“Blade Runner” ve William Gibson’nun<br />
ileride Matrix’e ilham verecek<br />
“Neuromancer” kitabı teknolojik gelişim<br />
ile insani gelişimin paralel olmasının<br />
aksine ters korele olduğu, yüksek<br />
teknoloji ile yüksek eşitsizliğin, adaletsizliğin<br />
el ele ilerlediği vahşi bir gelecek<br />
öngördüler.<br />
DAHA İYİ, DAHA ADİL, DAHA<br />
GÜVENLİ…<br />
Bugün streaming platformlarında ve<br />
sinemalarda en popüler olan distopyalara<br />
baktığınızda bu öngörülerin<br />
de ötesinde bir karanlık olduğunu göreceksiniz.<br />
Yüksek teknoloji yüksek<br />
eşitsizlikle beraber devasa gözetleme<br />
toplumları, her şeyin bir gösteriye dönüştüğü<br />
devasa bir Roma arenası veya<br />
çöken uygarlığın ardından vahşi bir karanlık<br />
çağ. Peki bizlere umut verecek,<br />
inandıracak ve etrafında kenetlendirecek<br />
bir ütopya anlatısı var mı? Pek yok.<br />
“Algoritmalar Adil Toplum Düşler<br />
mi?” başlığında iki yazıyla tartışmaya<br />
çalışmıştım: İçine kapalı, kendi gerçekliğini<br />
üreten anlam dünyalarında yaşıyoruz<br />
ve sosyal medya ve algoritmalar<br />
bu eğilimlerimizi daha görünür hâle<br />
getiriyor ve habisleştiriyor. Daha çok<br />
sayıda insanı daha iyi, daha adil, daha<br />
zengin, daha güvenli bir gelecek hayaliyle<br />
bir araya getirecek ütopyalara,<br />
yeni arayışlara ihtiyacımız var.<br />
21’inci yüzyılda hem dünyada hem<br />
bizde, 250 yıl sonra hâlâ “Özgürlük,<br />
Eşitlik, Kardeşlik” arayışında ortak<br />
daha iyinin peşinde ütopyalara, örgütlenmelere,<br />
işbirliklerine ihtiyaç var.<br />
Mümkün mü? “Dedim, olabilir.” ■<br />
78 <strong>MediaCat</strong>
MARKETING<br />
Normalleştiremediklerimiz: Regl<br />
<strong>MediaCat</strong> olarak regl tabularının gölgesinden ne<br />
denli soyutlanabildiğimizi, hijyenik kadın ürünleri<br />
kullanımındaki tercihlerimizi, çalışma alanlarının<br />
regl konusundaki politikalarını ve yakın çevremizi<br />
bu tabuların neresinde gördüğümüzü merak ettik.<br />
FikriMühim’le yaptığımız araştırma işte bu sorulara<br />
cevap buluyor.<br />
u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />
HIJYENIK PED<br />
DENDIĞINDE AKLA GELEN<br />
MARKALAR (%)<br />
47<br />
15<br />
54<br />
Orkid Kotex Molped Sleepy<br />
88<br />
Baz (Kadınlar): 1200<br />
Not: Yüzde 15 ve üzeri gösterilmiştir.<br />
ürkiye’de tabuların geçit<br />
T<br />
vermediği alanlardan biri<br />
regl. Bazı veriler, regl hakkında<br />
konuşmaya dahi tahammülümüzün<br />
olmadığını gösteriyor.<br />
Kırmızı çizgilerin hüküm sürdüğü<br />
bu alanda değişim yaratmak isteyen<br />
örneklere de rastlıyoruz. Orkid’in yıllardır<br />
sürdürdüğü Okula Devam projesi,<br />
Molped’in Dünya Tek Biz İkimiz<br />
kanalında alan açtığı regl sohbetleri,<br />
Kotex’in regl klişelerine ve önyargılarına<br />
meydan okuyan İsterse Yapar Hareketi<br />
bazı örnekler. Globalde ise işi bir<br />
adım ileriye götüren çarpıcı örnekleri<br />
hatırlayanlarınız olacaktır.<br />
Vulvalara ithafen üç dakikalık<br />
marş hazırlayarak dikkatleri üzerine<br />
çeken İsveçli hijyenik ped markası<br />
Libresse’nin de üzerine çıkan başka bir<br />
örnek 2019’da hayata geçen The Tampon<br />
Book projesiydi. Almanya menşeli<br />
organik kadın ürünleri markası The<br />
Female Company, Almanya’da ped,<br />
tampon ve benzeri hijyen ürünlerinin<br />
“lüks ürünler” kategorisi altında<br />
yüzde 19 vergiye tabi olmasına, Grand<br />
Prix ödüllü The Tampon Book projesiyle<br />
meydan okumuştu. İçi organik<br />
tamponlarla ve regl tabularına dair illüstrasyonlarla<br />
dolu olan The Tampon<br />
Book, kitapların tabi olduğu düşük vergi<br />
yasasından faydalanarak, yüzde 7’lik<br />
vergiyle satışa sunulmuş ve konunun<br />
meclise taşınarak, vergilendirmesinin<br />
yüzde 7’ye indirilmesini sağlamıştı.<br />
HİJYENİK PEDDEN<br />
VAZGEÇMİYORUZ<br />
<strong>MediaCat</strong> olarak regl tabularının<br />
gölgesinden ne denli soyutlanabildiğimizi,<br />
hijyenik kadın ürünleri kullanımındaki<br />
tercihlerimizi, çalışma<br />
alanlarının regl konusundaki politikalarını<br />
ve yakın çevremizi bu tabuların<br />
neresinde gördüğümüzü merak ettik.<br />
FikriMühim tarafından Türkiye’nin<br />
12 bölgesinde ve 81 ilinde, yüzde 67’si<br />
kadın ve yüzde 33’ü erkek bin 800 kullanıcı<br />
ile yapılan araştırma, işte bu sorulara<br />
ışık tutuyor. 13-20 Eylül <strong>2021</strong><br />
tarihleri arasında online görüşme<br />
tekniği kullanılarak gerçekleştirilen<br />
araştırmaya katılan kadınların tamamı<br />
regl döneminde daha önce hijyenik<br />
ped kullandığını ifade ederken; yüzde<br />
36’sı tampon ve yüzde 5’i ise regl kabı<br />
kullandığını belirtiyor. Kullanıma en<br />
yatkın olunan ürünlerde ise sıralama<br />
hijyenik ped (yüzde 99), tampon (yüzde<br />
38) ve regl kabı (yüzde 12) şeklinde<br />
ilerliyor.<br />
Kadınların hijyenik ped alışverişinde<br />
en fazla tercih ettikleri satış ka-<br />
nallarının başında süpermarket/market<br />
(yüzde 95) geliyor. Onu yüzde 68<br />
ile kozmetik marketler takip ederken,<br />
online sipariş yüzde 45’lik pay alıyor.<br />
Eczanelerden alışveriş yapanlar yüzde<br />
17 ve bakkalları tercih edenler ise yüzde<br />
12’lik bir kısmı oluşturuyor.<br />
GÜVEN ARAYIŞI<br />
Kadınların hijyenik ped tercihini etkileyen<br />
faktörlerin başında sızdırma konusunda<br />
güven vermesi (yüzde 89) ve<br />
tahriş etmemesi (yüzde 89) var. Liste-<br />
Almanya menşeli organik kadın ürünleri<br />
markası The Female Company, Almanya’da<br />
ped, tampon ve benzeri hijyen ürünlerinin<br />
“lüks ürünler” kategorisi altında yüzde 19<br />
vergiye tabi olmasına, Grand Prix ödüllü<br />
The Tampon Book projesiyle meydan<br />
okumuştu.<br />
80 <strong>MediaCat</strong>
Baz (Kadınlar): 1200<br />
AKLA ILK GELEN HIJYENIK PED REKLAMLARI<br />
%<br />
72 %<br />
15 %<br />
12 %<br />
1<br />
ÇALIŞMA HAYATINDA REGL (%)<br />
Aşağıdaki ifadelerden hangisi regl olduğunuzda çalıştığınız<br />
kurumda yaşadıklarınızı tanımlar?<br />
Ofiste regl hakkındaki hiçbir konuda rahatsız olmuyorum. 47<br />
Ofiste elimde ped taşımaya çekiniyorum. 36<br />
Ofiste regl ağrım olduğunda belli etmemeye çalışıyorum. 35<br />
Regl dönemimde ofiste bir arkadaşımdan ped istemeye çekiniyorum. 8<br />
nin devamı ise pamuklu olması (yüzde<br />
69), antibakteriyel olması (yüzde 65),<br />
hesaplı olması (yüzde 52), kokusuz olması<br />
(yüzde 48), organik olması (yüzde<br />
43), paraben içermemesi (yüzde 42),<br />
ürünün içeriği (yüzde 42), sürdürülebilir<br />
ürün olması (yüzde 30), kokulu<br />
olması (yüzde 15), arkadaş tavsiyesi<br />
(yüzde 10) ve diğer sebepler (yüzde 1)<br />
şeklinde ilerliyor. Buna göre hijyenik<br />
ped iletişimlerinin temel taşının “sızdırmama”<br />
mesajı üzerine kurulmuş<br />
olması sürpriz değil. Ancak ürün içeriğini<br />
ön plana çıkaran niteliklere dönük<br />
beklentilerin yükselişi de, markaların<br />
iletişimlerinde göz ardı etmemeleri gereken<br />
bir etken.<br />
ÖNCE DOKTORLAR<br />
SONRA ARKADAŞLAR<br />
Algıların ve davranış biçimlerinin değerlendirildiği<br />
bölüme gelindiğinde,<br />
kadınların regl konusundaki soruları<br />
için yardım istedikleri kişi/kurumların<br />
başında doktorların (yüzde 77)<br />
geldiği görülüyor. Ancak hemen ikinci<br />
sırada yüzde 43 ile arkadaşlar var, ki<br />
bu da konu hakkında doğru bilinçlenmenin<br />
ne denli kritik olduğunu gösteriyor.<br />
Kadınların yüzde 34’ü kadınlara<br />
özel sosyal ağlardan, yüzde 30’u kadınlara<br />
özel mobil uygulamalardan, yüzde<br />
18’i ise büyüklerinden yardım aldığını<br />
belirtiyor.<br />
Araştırma sürpriz olmayan bir<br />
r<br />
Kadınların regl<br />
konusundaki<br />
soruları için<br />
yardım istedikleri<br />
kişi/kurumların<br />
başında doktorlar<br />
(yüzde 77) var.<br />
biçimde, şirketlerin regl izni politikalarının<br />
yaygın olmadığını gösteriyor.<br />
Araştırmaya katılan kadınların<br />
yüzde 67’si çalıştığı şirkette<br />
regl izni uygulaması olmadığını ve<br />
olmasını istediğini; yüzde 23’ü ise<br />
kadınlara regl izni verildiğini ve<br />
verilmesini istediğini belirtiyor. ■<br />
Aşağıdaki ifadelerden hangisi regl ağrısı yaşadığınızda<br />
çalıştığınız kurumda yaşadıklarınızı tanımlar?<br />
Regl ağrısı ile ilgili hiç izin kullanmadım. 60<br />
Rahatlıkla izin isteyebiliyorum. 23<br />
İzne ihtiyacım olduğunda belirtmeye çekiniyorum. 18<br />
Baz (Kadınlar): 1200<br />
KADINLARIN REGL KONUSUNDAKİ İLK 5 TABUSU (%)<br />
Evdeyken, regl ağrısı yaşadığımı ailemin bilmesi beni rahatsız etmez. 73<br />
İş dışındaki çevremdeki erkeklerin regl döneminde olduğumu bilmelerini<br />
istemem. 57<br />
İş dışında çevremdeki erkeklerin regl döneminde yaşadığım ağrıyı bilmelerini<br />
istemem. 53<br />
İş arkadaşlarımın regl döneminde olduğumu bilmelerini istemem. 42<br />
İş arkadaşlarımın regl döneminde yaşadığım ağrıyı bilmelerini istemem. 40<br />
Baz (Kadınlar): 1200<br />
ERKEKLERIN REGL KONUSUNDAKİ İLK 5 TABUSU (%)<br />
Daha önce hijyenik ped satın aldım/alırım. 76<br />
İş dışında çevremdeki kadınların regl döneminde olduğunu<br />
bilmek istemem. 24<br />
Yanımda regl hakkında konuşulmasından rahatsız olurum. 18<br />
İş dışında çevremdeki kadınların rahatlıkla/görünür bir şekilde ped<br />
taşımalarından rahatsız olurum. 13<br />
Araştırma; Türkiye’nin 12 bölgesinde ve 81 ilde, yüzde 67’si kadın ve yüzde 33’ü erkek<br />
1800 kullanıcı ile 13-20 Eylül <strong>2021</strong> tarihleri arasında online görüşme tekniği kullanılarak<br />
gerçekleştirilmiştir.<br />
Birlikte çalıştığım kişinin rahatlıkla/görünür bir şekilde<br />
ped taşımasından rahatsız olurum. 13<br />
Baz (Erkekler): 600<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 81
MARKETING<br />
Yorum<br />
Dijitalin yükselen<br />
yıldızı: Influencer<br />
pazarlama<br />
AYÇA KAYA<br />
Sephora Türkiye Pazarlama<br />
ve E-Ticaret Direktörü<br />
G<br />
lobal ölçekte yaşadığımız<br />
pandemiyle beraber tüketici<br />
davranışlarında köklü<br />
değişimler gerçekleşti.<br />
Özellikle 500 milyar dolarlık güzellik<br />
endüstrisi de bu dönemde kurallarını<br />
değiştirerek farklı çözüm yollarına yöneldi.<br />
Pazarlama ve iletişim stratejileri<br />
pek çok açıdan yeni dünya düzenine<br />
ve değişen tüketici beklentilerine hızla<br />
adapte oldu. Marka ve pazarlama uzmanları<br />
öncelikle medya stratejileri ve<br />
etkileşim hedeflerine odaklandı. Çevrimiçi<br />
bağlantının maksimize olduğu<br />
ve kalıcı yeni alışkanlıkların yerleştiği<br />
bu geçen iki yılda, güçlenen alanlardan<br />
biri de “influencer marketing” oldu.<br />
Tüketiciler ya da “takipçiler” pek çok<br />
alanda influencer’ların tavsiyelerini<br />
izleyip onlardan ilham alarak, bu tavsiyeleri<br />
günlük hayatları içerisinde deneyimlemeye<br />
başladılar.<br />
BÜYÜYEN BİR PAZAR<br />
Pazarlama dünyasında en çok konuşulan<br />
konulardan biri influencer’ların<br />
tüketici davranışları üzerindeki etkilerinin<br />
ölçeklerine ters oranlı olduğuna<br />
ilişkin bulguların ortaya çıkmasıydı.<br />
Son Upfluence verileri, mikro influencer’ların<br />
makro influencer’lardan daha<br />
iyi etkileşim oranlarına sahip olduklarını<br />
gösteriyor.<br />
Türkiye’de influencer pazarlama<br />
oldukça güçlü biçimde büyüyor. Influencer’ların<br />
ülkemizdeki satışların yüzde<br />
20’sinde doğrudan rol oynadıklarını<br />
görüyoruz. Türkiye’de her 5 kişiden 1’i,<br />
Instagram üzerinden ürün tanıtımı<br />
Türkiye’de<br />
influencer<br />
pazarlama<br />
oldukça güçlü<br />
biçimde büyüyor.<br />
Influencer’ların<br />
içerik üretimi<br />
konusunu<br />
özenli ve farklı<br />
yapmaları işin<br />
sonuçlarına,<br />
dahası kalıcı<br />
bir müşteri<br />
kitlesinin<br />
oluşmasına katkı<br />
sağlıyor.<br />
yaparak para kazanan influencer veya<br />
ünlü kişilerin yönlendirdikleri linklerden<br />
alışveriş yapıyor. Çevrimiçi alışveriş<br />
yapan kullanıcıların yüzde 58’i Instagram<br />
üzerinden alışveriş yapıyor ve<br />
çevrimiçi alışveriş yapan kullanıcıların<br />
yüzde 20’si Instagram influencer’larının<br />
tanıtımını yaptıkları ürünleri satın<br />
alıyor.<br />
Mikro fenomenlerin veya influencer’ların<br />
makrolara göre daha başarılı<br />
olması durumu, Türkiye için de geçerli<br />
bu arada. SEM’in Mart <strong>2021</strong> tarihli<br />
Influencer Marketing’in Geleceği başlıklı<br />
araştırmasına göre; takipçi sayısı<br />
15 bin civarında olan mikro fenomenler,<br />
takipçi sayısı 1 milyondan fazla<br />
olan makro fenomenlere oranla Instagram’da<br />
üç, YouTube’da dört kat daha<br />
fazla etkileşim alıyor.<br />
SAMİMİYET KARŞILIK BULUYOR<br />
Influencer pazarlamada “otantik” ve<br />
samimi içerik yaratmak çok kritik,<br />
giderek zorlaşıyor. Marka kadar influencer’ın<br />
da kendi markasını stratejik<br />
düşünüp yönetmesi ve markasını<br />
doğru çizgide konumlaması dengeli,<br />
uzun vadeli ve etkili işbirliği oluşturmak<br />
için olmazsa olmaz… Influencer’ların<br />
içerik üretimi konusunu<br />
özenli ve farklı yapmaları işin sonuçlarına,<br />
dahası kalıcı bir müşteri kitlesinin<br />
oluşmasına katkı sağlıyor. Özetle,<br />
doğru kişinin seçimi kadar, doğru<br />
ve yaratıcı içerik üretimi konusu influencer<br />
marketing’in rolünün temeli<br />
ve artık geleceğini de burada atılan<br />
doğru adımlar belirleyecek diye düşünüyorum.<br />
Sephora da bu trendi benimseyen,<br />
uzmanlarıyla pek çok sektöre farkındalık<br />
getiren markaların başında<br />
geliyor. Bunun yanı sıra influencer<br />
pazarlamayı bir başka şekilde ele alarak<br />
sosyal medya fenomenleriyle çok<br />
özel işbirliklerine imza atıyor. Son beş<br />
yılda giderek büyüyen bu pazarlama<br />
stratejisi, mikro ve makro influencer’lar<br />
tarafından şekillenirken ünlü<br />
isimleri de ağının içine alıyor. Selena<br />
Gomez’in imzasını taşıyan Rare<br />
Beauty, Rihanna’nın makyaj ve cilt<br />
bakım markası Fenty Beauty ve Fenty<br />
Skin işbirliğinin yanında dünyaca üne<br />
sahip makyaj artistleri Anastasia Beverly<br />
Hills veya Huda Kattan ile de<br />
güzellik topluluğuna cesaret veriyor.<br />
Sephora Türkiye ise bundan ilham alarak<br />
lokal pazara yönelik Türkiye’nin<br />
makyaj fenomenlerinden Merve Özkaynak<br />
ile güzellik yolculuğuna değer<br />
katmaya devam edecek.<br />
Sonuç olarak influencer’ların kendi<br />
alanlarında, kendi kimlikleri ve tarzlarıyla<br />
var olurken uzmanlıklarını ve<br />
içeriklerini geliştirmeye devam etmeleriyle,<br />
markaların etkili performans<br />
ve etkileşim aldıkları bu alana daha<br />
güçlü yatırımlar yapması bekleniyor.<br />
Influencer’ların tutkuyla bağlı oldukları<br />
alan ve sektörler hatta markalar<br />
noktasında derinleşmeleri, samimi<br />
deneyimler edinmeleri ve bunu etkili<br />
şekilde aktarmaları takipçilerinde hızla<br />
karşılık bulurken bu anlayışla yönetilen<br />
markalarla da uyumlu uzun vadeli<br />
ortaklıklar kurmaya başlamalarını sağlayacak.<br />
Bu değişimi de yakın zamanda<br />
gözlemleyeceğiz. ■<br />
82 <strong>MediaCat</strong>
ADVERTORIAL<br />
Sephora<br />
Türkiye’den<br />
ilk influencer<br />
koleksiyonu<br />
Sephora’nın Türkiye’deki ilk influencer<br />
koleksiyon işbirliği olma özelliğini<br />
taşıyan Sephora x Merve Özkaynak;<br />
anlara övgü odağında kapsayıcılık,<br />
çeşitlilik ve sürdürülebilirliği kutluyor.<br />
üzelliğin sınır tanımayan<br />
gücü sloganını sa-<br />
G<br />
hiplenen Sephora’nın<br />
vazgeçilmez markası<br />
Sephora Collection, makyaj ve güzellik<br />
konularında Türkiye’nin sosyal<br />
medya platformlarında en sevilen<br />
ve takip edilen influencer’larından<br />
Merve Özkaynak ile “herkes için güzelliğin<br />
gücü”nün keşfedilmesine olanak<br />
sağlayarak, sıradışı bir koleksiyonu güzellik<br />
tutkunlarıyla buluşturuyor.<br />
Spontan anları her koşulda kendini<br />
güzel hissetmeyle birleştiren Merve<br />
Özkaynak, koleksiyonu kişisel yolculuğuna<br />
anlam katan değerlerle özgünleştiriyor.<br />
Koleksiyon; özsevgi, özsaygı ve<br />
özgüven duygularının renklerle olan<br />
sıcak harmonisini her bir ürüne yansıtıyor.<br />
Koleksiyonun ikonik ürünleri<br />
arasında yerini alan zengin pigmentlere<br />
sahip far paleti, bronzdan altına ve<br />
sıcak pembeye geçiş yapan doğal bitişli<br />
yüz paleti gündüzden geceye uyarlanabilen<br />
özgün görünümler sunuyor.<br />
Sıcak renk tonlarıyla harmanlanan<br />
84 <strong>MediaCat</strong><br />
paletler, cildi aydınlatıcı yapısıyla<br />
makyaj tutkunlarının favorisi oluyor.<br />
YEPYENİ BİR YOLCULUK<br />
Koleksiyonda Sephora Collection’ın en<br />
sevilen likit mat ruju Lip Stain yepyeni<br />
özel renk kodları İstanbul, Londra ve<br />
Amsterdam ile çekici bir dudak makyajı<br />
için alternatifler sunuyor. Kirpiklere<br />
hacim veren ultra siyah yansıması ve<br />
yumuşak dokusuyla Size-Up maskara<br />
ise Merve Özkaynak’ın dokunuşuyla<br />
tekrar yorumlanıyor. Merve’nin favorisi<br />
olan C+E vitamin içerikli cildi<br />
aydınlatmaya yardımcı serum ve gün<br />
boyu nem desteği sağlayan göz altı<br />
kreminden oluşan özel kit ise güzellik<br />
ritüelinin iki yıldız ürünü olarak koleksiyonda<br />
ön plana çıkıyor.<br />
Merve Özkaynak bu özel işbirliğini<br />
şu sözlerle tanımlıyor:<br />
Sephora Collection ile Sephora Türkiye’nin<br />
ilk influencer koleksiyon işbirliği<br />
olan Sephora x Merve Özkaynak koleksiyonumuzu<br />
paylaşmanın gururu ve heyecanı<br />
içerisindeyim. Her yaştan, her ten<br />
ve her göz rengine sahip kadının makyaj<br />
ve cilt bakımı yapmanın ne kadar keyifli<br />
ve kolay olduğunu deneyimleyebileceği<br />
özel bir koleksiyon. Güzellik tutkunları<br />
için cilt bakım kiti, 6 farklı metalik<br />
renge sahip far paleti, 3'ü bir arada olan<br />
yüz paleti ve her makyaj stiline uyum<br />
sağlayacak 3 muhteşem renge sahip Lip<br />
Stain rujlar hazırladık. Koleksiyonda<br />
yer alan C+E vitamli cilde ışıltı vermeyi<br />
destekleyen serum ve göz çevresini nemlendirmeye<br />
yardımcı bakım kremiyle cildini<br />
yepyeni bir güne hazırlayan kadınlar<br />
Sephora x Merve Özkaynak koleksiyonuyla<br />
her an özgüveni yüksek görünümlere<br />
heyecan katacak. Her kadının kendi<br />
hayatından anlar yakalayabileceği, hayatımdan<br />
ve hayallerimden ilham alarak<br />
hazırladığımız bu özel koleksiyonumuzu<br />
çok seveceklerine eminim.■<br />
Sephora x Merve Özkaynak Koleksiyonu’na<br />
28 Ekim itibariyle sephora.com.tr ve<br />
Sephora mobil uygulamasından,<br />
29 Ekim günü itibariyle de tüm Sephora<br />
mağazalarından ulaşabilirsiniz.
Yeni Kamusallık<br />
Yapım Aşamasında<br />
Her gün, her saat sayısız dijital ayak izi bırakıyoruz. Bunların<br />
toplamının ne tür stratejilerle kullanıldığı ise şeffaflıktan<br />
uzaklaşıyor. Olumsuz örneklere yol açabilecek bu belirsizliğe karşı<br />
bilmemeyi seçmek bu olgunun ortadan kalkmasını sağlamıyor.<br />
Brand Week Istanbul konuşmacılarından filozof ve sosyolog<br />
Prof. Renata Salecl bu belirsizlik karşısında yeni toplum biçimleri<br />
tasarlamayı ve farklı bir toplumsal birlikteliği öneriyor.<br />
10 <strong>Kasım</strong>’da, Yeni Kamusallık Yapım Aşamasında başlıklı<br />
konuşmasıyla Brand Week Istanbul sahnesinde olacak Salecl,<br />
bu konuşma öncesi 8 <strong>Kasım</strong>’da okurlarıyla buluşacak;<br />
hem kısa bir söyleşi yapacak hem de kitaplarını imzalayacak.<br />
Prof.<br />
Renata Salecl<br />
University of London,<br />
Sosyolog, Filozof ve Yazar<br />
O ve onun gibi 21. yüzyıla yön veren pek çok isim<br />
Brand Week Istanbul’da.<br />
Bu muhteşem buluşma fırsatını sakın kaçırmayın…<br />
8-12<br />
<strong>Kasım</strong><br />
<strong>2021</strong><br />
H i BR iT<br />
Ayrıntılı bilgi ve<br />
kayıt için:<br />
brandweekistanbul.com<br />
contact@kapital.com.tr<br />
/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />
Kurumsal Sponsorlar
DİJİTAL<br />
Trend Analizi<br />
Vedalar ve<br />
başlangıçlar<br />
bir arada<br />
Ekim ayında sosyal medyada<br />
gündem olan gelişmeler ve<br />
etkileşim hacmini artıran<br />
markalar, Trend Analizi ile<br />
karşınızda.<br />
S<br />
osyal medya araştırma<br />
şirketi Somera’nın ülke<br />
gündemini meşgul eden<br />
gelişmeleri, markalar ve<br />
celebrity-influencer dünyasının sosyal<br />
medyadaki yansımalarını derlediği<br />
Trend Analizi, Ekim ayı sonuçlarıyla<br />
karşınızda.<br />
Ekim ayının ilk haftasında sosyal<br />
medyayı en çok meşgul eden konu<br />
düzenlenen etkinliklere ilişkin paylaşımların<br />
öne çıktığı “Din Görevlileri<br />
Haftası” oldu. Bununla birlikte anayasa<br />
çalışmalarına ilişkin açıklamaları ile<br />
ilgili olarak Eski Meclis Başkanı İsmail<br />
Kahraman ile Boğaziçi Üniversitesi<br />
öğrencilerinin kampüs içerisindeki<br />
protesto eyleminde yaşanan olaylar ve<br />
üniversite çevresinin 1. derece sit alanı<br />
statüsünün değiştirilmesinin iddia<br />
edildiği haberlerin etkisiyle Boğaziçi<br />
Üniversitesi, sosyal medya gündeminden<br />
hatırı sayılır pay elde eden başlıklar<br />
arasında yer aldı.<br />
Ayın ortalarında ise gündemde<br />
ekonomik dalgalanmaların etkisi hissedildi.<br />
Dolar ve euro’nun yükselişi<br />
ve Türk lirasının değer kaybetmesi<br />
Twitter’da en çok konuşulan konulardan<br />
olurken 58. Antalya Altın Portakal<br />
86 <strong>MediaCat</strong><br />
Film Festivali Ödül Töreni’nde Nihan<br />
Yalçın’ın konuşması sırasında, etkinliğin<br />
sunuculuğunu üstlenen Tamer Karadağlı’nın<br />
tutumu oyuncunun adını<br />
gündem maddelerinde ilk sıraya taşıdı.<br />
TÜKETİCİSİNİN KALBİNDE<br />
TAHT KURANLAR<br />
Serenay Sarıkaya’nın Akbank’ın marka<br />
yüzü olmasını takiben #HaydiŞimdi-<br />
Akbank etiketiyle yayınlanan reklam<br />
filmi, Akbank’ı gündeme taşırken Farah<br />
Zeynep Abdullah, Penti’nin Birleşmiş<br />
Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne<br />
katılımından söz ettiği ve<br />
kendisinin de yer aldığı reklam filmi<br />
paylaşımı ile Penti’nin en çok konuşulan<br />
markalar arasında yer almasını<br />
sağladı. Ayın en ses getiren haberi ise<br />
Tarkan’ın Trendyol için kamera karşısına<br />
geçecek olmasıydı.<br />
Ülker, Ece ve Defne adlı ikiz kardeşler<br />
için Ece çikolatasının, Defne isimli<br />
bir çikolata kutusu göndermesiyle tüketicisinin<br />
kalbinde taht kurdu. Honda<br />
ise Gebze Şekerpınar'daki fabrikasında<br />
üretime son vermesinin ardından işten<br />
çıkarılan 1200 çalışanına kıdem tazminatının<br />
yanı sıra 8 maaş tutarında<br />
ihbar tazminatı vermesi hakkındaki<br />
haber içeriklerinin etkisiyle en çok konuşulan<br />
markalardan oldu.<br />
IKEA’nın koltuk, kanepe, kitaplık,<br />
gardırop ve mutfak dolaplarını Türkiye’de<br />
üreteceği ve ihraç edeceği haberiyle<br />
ise Ekim ayı vedalarla birlikte yeni<br />
başlangıçlara da ev sahipliği yaptı. ■
DİJİTAL<br />
Trend/NFT<br />
Gelecekten<br />
haberler<br />
En sıcak ve heyecan verici pazaryerlerinden<br />
birine sahip olan NFT alanındaki gelişmeleri<br />
takip etmek, gelecek provası yapmak gibi. Ve<br />
bu geleceğe hazırlanmak için alandaki son<br />
gelişmelerden haberdar olmak gerek.<br />
EN POPÜLER<br />
GELİŞMELER<br />
Dünyanın<br />
en büyük kripto para borsası<br />
Binance, Haziran ayında kendi<br />
NFT pazaryerini açtı.<br />
NFT’ler için<br />
ABD’den sonra en esaslı<br />
pazaryeri Asya. Hong Kong, Batılı<br />
sanatçılara ev sahipliği yaparak<br />
yükseliyor.<br />
Dolce & Gabbana Eylül<br />
sonunda, dokuz parçalık<br />
NFT koleksiyonunu 5,7<br />
milyon dolara satarak moda<br />
sektöründe rekor kırdı.<br />
Refik Anadol’un Machine Hallucination isimli NFT koleksiyonu, Ekim<br />
ayında Sotheby’s üzerinden 5,1 milyon dolara satıldı.<br />
GÜNCEL DURUM<br />
NFT satış hacmi yılın<br />
üçüncü çeyreğinde<br />
10,7<br />
milyar dolara ulaştı.<br />
DappRadar verilerine göre bu rakam,<br />
bir önceki çeyreğin sekiz katı demek.<br />
Kaynak: Reuters<br />
Art Blocks projesinin parçası<br />
olan Ringers #109, Ocak<br />
ayında 128 dolardan alıcı<br />
bulmuştu. Ekim ayında ise<br />
6,9 milyon dolardan satılarak<br />
dikkatleri üzerine çekti.<br />
88 <strong>MediaCat</strong><br />
Tasarımcı Krista Kim’e ait, dünyanın ilk dijital NFT evi Mars House,<br />
Mart ayında 515 bin dolardan alıcı buldu.<br />
Toplam NFT satış adedi<br />
648<br />
bin<br />
Kaynak: nonfungible.com, 6 Eylül-6 Ekim<br />
aralığındaki aylık verileri göstermektedir.
DİJİTAL<br />
GG, WP<br />
KAYHAN DURAL<br />
4129Grey, Chief Digital Officer<br />
Bir RPG’de oyuncu ve karakterinin<br />
arasındaki bağ o oyuncu için dünyadaki<br />
her şeyden (gerçekten) önemli olabilir.<br />
Yarıda kalan oyuna devam etmek<br />
için tamamı ödenmiş tatilden erken<br />
dönülebilir veya son dakikada gelen bir<br />
Football Manager golü komşularınızla<br />
ilişkinizi sonsuza dek değiştirebilir.<br />
90 <strong>MediaCat</strong><br />
elebek etkisi, kuantum dolanıklığı,<br />
rastlantısallık…<br />
K<br />
Şimdi derin bir nefes<br />
alın, çünkü fazlasıyla derin<br />
bir konuya giriyoruz, demek isterdim…<br />
ancak girmiyoruz. Oyun sohbeti<br />
yapacağız.<br />
Okumaya başladığınız makale<br />
oyun, reklam, pazarlama ilişkisini<br />
konu alan; isteyenin yukarıdaki kavramlarla<br />
ilgili çıkarım yapabileceği<br />
veya yine bir Blizzard fail’i deyip geçebileceğiniz<br />
bilgiler içerir.<br />
Oyun endüstrisi her geçen gün katlanarak<br />
büyürken, markaların oyunculara<br />
gerçek anlamda nüfuz edebildiğini henüz<br />
söyleyemeyiz. Oyun sponsorlukları<br />
veya entegrasyonlarına dair işler<br />
kategori/sektör bağımsız genelde avam<br />
kalıyor. Oyunla ilgili derinleşmeden<br />
markamızla eşleştirip hikâye anlatmaya<br />
başlıyoruz. Oysa oyun ile oyuncu<br />
arasındaki bağlantıyı anlayıp, hikâyeyi<br />
anlatmak yerine hikâyenin bir parçası<br />
olmayı tercih etmek gerekiyor. Bu bağ<br />
bazen çok kuvvetli olabiliyor. Markaların<br />
işi bu alanda hâliyle zorlaşırken<br />
aynı zamanda bu durum eşsiz fırsatlar<br />
doğuruyor.<br />
Bazı okurların bu cümleden sonraki<br />
birkaç cümleyi diğerlerine göre daha<br />
fazla içselleştirecekleri gerçeği üzerinden<br />
argümanımı güçlendiriyorum. Bir<br />
RPG’de (role-playing-game) oyuncu ve<br />
karakterinin arasındaki bağ o oyuncu<br />
için dünyadaki her şeyden (gerçekten)<br />
önemli olabilir. Yarıda kalan oyuna<br />
devam etmek için tamamı ödenmiş<br />
tatilden erken dönülebilir veya son dakikada<br />
gelen bir Football Manager golü<br />
komşularınızla ilişkinizi sonsuza dek<br />
değiştirebilir.<br />
FOR THE HORDE!<br />
Bu bağı daha çarpıcı bir örnekle açabilirim:<br />
Vitalik Buterin 2007’de World<br />
of Warcraft (WoW) oynamaya başladı.<br />
Birçoğumuz gibi zamanının çok önemli<br />
bir kısmını WoW’da geçirdi. Ta ki<br />
2010’da gelen bir güncellemeye kadar…<br />
Çok sevgili Warlock karakterinin<br />
Siphon Life büyüsü bir güncellemeyle<br />
zayıflatılan Vitalik o gece uyuyana kadar<br />
ağladığını söylüyor. Bu hadise, Vitalik’in<br />
merkezî sistemlerin ne gibi sorunlara<br />
yol açtığına gerçekten gözlerini<br />
açtığı olay olarak tarihte yerini alıyor.<br />
Sonra mı? Sonra Vitalik Ethereum’u,<br />
dünyanın en büyük merkeziyetsiz<br />
ağlarından birini kuruyor.<br />
Daha sonra?<br />
Sonrasını biliyorsunuz. Ethereum<br />
işte, internetten hızlı büyüyen, üzerinde<br />
binlerce merkeziyetsiz proje barındıran,<br />
an itibarıyla market cap’i 477<br />
milyar dolar olan Ethereum…<br />
HİKÂYE ANLATICILIĞI EŞİT DEĞİLDİR<br />
HİKÂYE YAPICILIĞI<br />
“Oyundan anlıyorum ben, senden<br />
biriyim, hey oyuncu!” mesajlı, süslü<br />
sloganlı, birazcık eskimiş yöntemlerle<br />
bu kitleyi aktive etmek imkânsıza yakın.<br />
Streamer ile chat’inin arasındaki<br />
ilişkiyi gözlemlemeden, o yayındaki<br />
dinamiği anlamadan; markamızın ismini,<br />
logosunu gösterebilmek dışında<br />
gerçek bir pazarlama aktivitesi yapma<br />
şansımız pek yok. Oyundaki potansiyeli<br />
kullanabilmemiz için öncelikle iyi<br />
birer oyuncu olmamız gerekiyor. Burada<br />
hikâye anlatıcılığı, hikâye yapıcılığı<br />
anlamına geliyor.<br />
Peki “o RPG’de oyuncu ve karakteriyle<br />
markamı ilişkilendirebilirsem<br />
veya streamer ile chat’i arasında bir aktivasyona<br />
yer bulabilirsem?”<br />
Wendy’s’in Fornite’da yarattığı korkunç<br />
hype’ın, Burger King Stevenage<br />
sponsorluğunun akıl almaz sonuçlarının<br />
da gösterdiği gibi işte o zaman<br />
sağlayacağın katma değerin başka bir<br />
pazarlama eforuyla kıyası dahi yapılmayacaktır.<br />
GG,WP. ■
DİJİTAL<br />
Gerçekliğin<br />
ötesinde<br />
8K’nın ötesi, mini LED’ler,<br />
gelişmiş görüntü işleme<br />
sistemleri ve dahası…<br />
Akıllı TV’ler gelişen görüntü<br />
sistemleriyle gözlerimizin<br />
gerçek hayatta tanık<br />
olduğundan daha da canlı<br />
görüntüler sunmakla kalmıyor,<br />
yapay zekâ destekli teknolojiler<br />
sayesinde bireylerin hayatını<br />
da kolaylaştırıyor. 2028’de<br />
yüzde 15,3 büyüme beklenen<br />
pazarda rekabette sivrilmek<br />
için altı çizilen unsur ise,<br />
müşteri deneyimi ve tasarımı<br />
olarak karşımıza çıkıyor.<br />
u GÖNÜL HADIMLI<br />
92 <strong>MediaCat</strong><br />
oherent Market Insights<br />
C<br />
verilerine göre küresel akıllı<br />
televizyon pazarının önümüzdeki<br />
yedi yılda yüzde<br />
15,3 büyümesi bekleniyor. Televizyon<br />
üreticilerinin bu büyümeden pay alabilmesinin<br />
yolu ise kullanıcı arayüzlerini<br />
daha da geliştirmekten ve akıllı<br />
TV’lerdeki gelişmişliğin göstergesi olan<br />
işletim sistemlerindeki yenilikleri takip<br />
etmekten geçiyor.<br />
Televizyon pazarında teknoloji<br />
cephesinde büyük sıçramalar yaşanıyor.<br />
Birçok üretici 4K hatta 8K çözünürlüklere<br />
odaklanırken kayda değer<br />
bir kesim de Mini LED pazarından<br />
önemli bir pay elde etmeye çalışıyor.<br />
LCD ekranlara arka ışık sağlayan küçük<br />
LED modüller kullanan bu teknoloji,<br />
LCD ekranlardan daha etkin ve verimli<br />
bir ekran aydınlatması sağlıyor. Ancak<br />
Organic Light Emitting Diode kelimelerinin<br />
kısaltmasından oluşan OLED<br />
ekranlar; düşük güç tüketimi, daha iyi<br />
görüntü kalitesi, daha yüksek dayanıklılık<br />
gibi birçok avantaj sunarken fiyat<br />
olarak da LCD TV’lerin oldukça üzerinde<br />
konumlanıyor. Sonsuz bir eğride<br />
seyreden dijitalleşme, ekran teknolojilerinde<br />
de tüketicilerin karşısına her<br />
geçen gün daha da iyisiyle, daha da fazlasıyla<br />
çıkıyor.<br />
Samsung Electronics, CES <strong>2021</strong><br />
öncesinde, sanal ortamda ilk kez gerçekleştirdiği<br />
“First Look <strong>2021</strong>” etkinliğinde<br />
Neo QLED, MICRO QLED ve<br />
Lifestyle TV ekranlar için <strong>2021</strong> portföyünü<br />
görücüye çıkarmıştı. Marka<br />
QLED ve Neo QLED modellerinde en<br />
son gelişmelerle desteklenen yapay<br />
zekâ teknolojisini kullanıyor. <strong>2021</strong> serisi<br />
Caption Moving, İşaret Dili Yakınlaştırma,<br />
Çoklu Ses Çıkışı gibi pek çok<br />
yeni özelliği bünyesinde barındırıyor.<br />
Ayrıca markanın 2022’de geliştirmeyi<br />
hedeflediği Sesli Rehber eklentisiyle<br />
birlikte tüm bu özellikler kullanıcıların<br />
ihtiyaç ve tercihleri doğrultusunda<br />
izleme deneyimlerini iyileştirebilmelerini<br />
sağlıyor.<br />
KULLANICI DENEYİMİNDE BİR<br />
SONRAKİ BOYUT<br />
Uzun yıllardır pazarlama nezdinde kullanıcı<br />
deneyimi ve müşteri deneyiminin<br />
önemi üzerinde duruluyor, paydaşların<br />
müşterilerine tabiri caizse “hayat<br />
kolaylaştıran” ürünler sunmasının<br />
son tüketicinin satın alma davranışlarındaki<br />
pozitif etkisi öne çıkarılıyor.<br />
“Çoğu iş modeli, kullanıcı deneyimi<br />
yerine kişisel çıkara odaklanıyor”, bu<br />
söz kullanıcı deneyiminde sadeliğin<br />
sınırlarını aşan Apple’ın 2011’den bu<br />
yana CEO koltuğunda oturan Tim Cook’a<br />
ait. Cook’un işaret ettiği kullanıcı<br />
deneyimi esası, akıllı TV pazarında da<br />
pek tabii geçerliliğini koruyor, akıllı<br />
TV’lerde de ürünlerin kullanıcı dostu<br />
olması büyük önem taşıyor.
DİJİTAL<br />
ABD menşeli Better Software<br />
Group, akıllı TV’lerin kullanıcı dostu<br />
tasarlanmadığı takdirde kötü iş sonuçlarına<br />
yol açabileceğinin altını çiziyor<br />
ve özellikle günümüzde çok sıcak rekabetin<br />
olduğu pazarda, kullanıcıya uygun<br />
tasarlanmamış arayüzlerin yarışta kendisine<br />
bir yer edinemeyeceğine işaret<br />
ediyor. Hem akıllı TV’lerin arayüzlerinin<br />
hem de entegre edilen uygulamaların<br />
kullanıcı deneyimine uygun bir şekilde<br />
tasarlanmış olması gerekiyor. Bu<br />
noktadaysa; ekran büyüklüğünde metin<br />
giriş yöntemleri ve alanlarına, kumanda<br />
tasarımından ekran ışığına kadar birçok<br />
faktör önemli rol oynuyor.<br />
Apple TV, Amazon gibi sağlayıcılar,<br />
akıllı TV’ler aracılığıyla kullanıcılara televizyon<br />
üzerinden alışveriş yapma seçeneği<br />
sunuyor. Geçtiğimiz sene LG de<br />
kendi ürünlerine özel olan Shop Time<br />
uygulamasını lanse ederek, herhangi<br />
bir servis sağlayıcısına bağlı olmaksızın<br />
TV üzerinden alışveriş yapılmasını<br />
mümkün kılmıştı. Yepyeni bir alışveriş<br />
deneyimi sunan akıllı TV’ler Google<br />
Asistant, Alexa gibi sesli asistanlarla da<br />
entegre edildiğinde tüketicilere sonsuz<br />
seçenekler sunuyor, akıllı evler ekosistemini<br />
bir sonraki boyuta taşıyor.<br />
n<br />
TIM COOK:<br />
Çoğu iş modeli,<br />
kullanıcı<br />
deneyimi yerine<br />
kişisel çıkara<br />
odaklanıyor.<br />
AKILLI TV’LERDE ÖNE ÇIKAN 5 ÖZELLİK<br />
YAPAY<br />
ZEKÂ<br />
Uzak alan teknolojisi<br />
sayesinde evin her<br />
köşesinden akıllı TV<br />
aracılığıyla pek çok<br />
bilgiye ulaşmayı, akıllı<br />
asistanınız aracılığıyla<br />
tüm ihtiyaçları karşılamayı<br />
mümkün kılar.<br />
VIDEO<br />
KONFERANS<br />
UYGULAMASI<br />
MINI LED TV<br />
Enerjiyi tasarruflu<br />
kullanan, ekran ışığı<br />
sayesinde gerçekliğe çok<br />
yakın görüntü kalitesi<br />
sunan Mini LED TV’ler<br />
segmentinde bu yıl<br />
çok fazla yeni ürünün<br />
piyasaya sürülmesi<br />
bekleniyor.<br />
VERİ<br />
TASARRUFU<br />
BÜYÜK, DAHA BÜYÜK<br />
Evlerimizde nispeten kıymetli bir yer<br />
kaplayan televizyonlar daha da fazla<br />
yer kaplamaya hazırlanıyor. Geçen yıl<br />
65 inç televizyonlar oldukça popülerdi.<br />
<strong>2021</strong>’de ise analistler, ulaşılabilir fiyatlarla<br />
75 ile 85 inç arasında artan sayıda<br />
modelin pazara sunulacağını belirtiyor.<br />
Pazar araştırma firması Omdia’nın<br />
kıdemli araştırma direktörü Paul Gagnon<br />
da “<strong>2021</strong>’de daha büyük ekran televizyonların<br />
satışlarında güçlü bir artış<br />
beklediklerinin” altını çiziyor.<br />
Öyle ki 60 ila 90 inç TV’lerin<br />
2018’de satışların yüzde 12’sini oluşturduğuna<br />
ışık tutan Omdia verilerine<br />
göre bu rakamın <strong>2021</strong>’de yüzde 18’e<br />
ulaşması bekleniyor. Ayrıca aynı veriler,<br />
2019’da payı yüzde 6 olan 70 inç<br />
ve daha üstü TV’lerin payının <strong>2021</strong>’de<br />
yüzde 10’dan fazla artış göstereceğine<br />
işaret ediyor. Tüm bu veriler ışığında<br />
tüketici nezdinde yakın gelecekte akıllı<br />
TV’lerin hayatımızda, bugünkü konumundan<br />
çok daha üst seviyede yer edineceği<br />
aşikâr. ■<br />
60 ila 90 inç<br />
TV’lerin<br />
<strong>2021</strong>’deki<br />
satışlardan<br />
elde edeceği<br />
pay<br />
%<br />
18<br />
Kaynak: Gadgets Now<br />
Google Meet, akıllı<br />
TV’ler pazarına büyük<br />
yatırımlar yapıyor<br />
ve akıllı TV’lerde<br />
video konferansı<br />
mümkün kılan pek<br />
çok yeni uygulamayı<br />
kullanıcılara sunmaya<br />
hazırlanıyor.<br />
CLOUD<br />
GAMING<br />
Veri tasarrufu ile<br />
kullanıcıların mobil<br />
verilerden en etkili şekilde<br />
yararlanması sağlanıyor<br />
ve offline medya<br />
kullanımıyla birlikte akıllı<br />
TV’ler her koşulda içerik<br />
tüketmeyi mümkün kılıyor.<br />
<strong>2021</strong>’nin TV’de oyun yılı olması<br />
bekleniyor. Oyunseverler<br />
artık oyunlarını akıllı TV’lerine<br />
indirebilir ve çoklu oyunculu<br />
online ya da offline cloud<br />
üzerinden oynayabilirler.<br />
94 <strong>MediaCat</strong>
DİJİTAL<br />
Bizi Etkileyen Her Şey #6<br />
Türkiye ne<br />
izliyor?<br />
Türkiye’nin çok büyük bir<br />
kesimi, haberleri akşam ana<br />
haber bültenlerinden dinliyor ve<br />
reklamlarıyla birlikte her hafta<br />
tek tek yayınlanan dizilerini takip<br />
ediyor. Türkiye’nin televizyonda<br />
en çok izlenen kanallarının dijital<br />
taraftaki ayak izlerini analiz ettik.<br />
u IŞIL KARAASLAN<br />
ijital dünyada uzun zaman<br />
D<br />
geçirince, herkes Twitter’da<br />
dönen geyikleri biliyor, Tik-<br />
Tok akımlarına herkes hâkim,<br />
platformlarda yayınlanan dizileri<br />
bütün Türkiye takip ediyor gibi düşünüyoruz.<br />
Özellikle genç nesil bu dünyanın<br />
içinde yaşarken geri kalan kısmı kaçırıyor.<br />
Halbuki Türkiye’nin çok büyük bir<br />
kesimi, haberleri hâlâ akşam ana haber<br />
bültenlerinden dinliyor ve reklamları<br />
ile birlikte her hafta tek tek yayınlanan<br />
dizilerini takip ediyor. “Binge-watching”<br />
yerini, her hafta meraka bırakıyor.<br />
Biz de Türkiye’de izlenen kanallar<br />
üzerinden bir analiz gerçekleştirdik ve<br />
Türkiye’nin en çok izlenen kanallarının<br />
dijital taraftaki ayak izlerini analiz<br />
ettik. Gördük ki kanallar; tarzlarına,<br />
yayınlanan dizilere ve yakın oldukları<br />
ünlülere göre konumlanıyorlar.<br />
ULUSAL KANALLARIN AĞ YAPILARI<br />
Deeper’ın Network Structure<br />
Analytics (NSA) teknolojisi sosyal<br />
96 <strong>MediaCat</strong><br />
F<br />
Türkiye’de<br />
reyting<br />
rekabetinin<br />
haber, dizi ve<br />
yarışma özelinde<br />
bir yapısı olduğu<br />
ilk anda göze<br />
çarpıyor.<br />
medya üzerinde oluşan ağ yapılarını incelemek<br />
üzere geliştirildi. NSA’i, hızla<br />
değişen trendlerin takipçi ağlarını ortaya<br />
çıkarmak için kullandığımızda kanalları<br />
takip eden kişileri anlama konusunda<br />
dikkat çekici bulgulara eriştik.<br />
Kanallar, bu sefer hepsi kendi<br />
segmentinde konumlanmış şekilde<br />
karşımıza çıkıyor. İçerik ise segment<br />
oluşumlarında en önemli etken. Diğer<br />
taraftan total izleyici dünyasında,<br />
TV’de görmedikleri ve oradan ünlü<br />
olmayan insanlara çok yer yok gibi görünüyor.<br />
Bu da bütün haritaya baktığımızda<br />
alışık olduğumuz “Instagram<br />
fenomenleri” ya da “sarkastik” gibi<br />
segmentlerin çıkmamasının en önemli<br />
nedenini oluşturuyor.<br />
Ulusal kanalların ağ yapıları incelendiğinde<br />
Türkiye reyting rekabetinin<br />
haber, dizi ve yarışma özelinde bir<br />
yapısı olduğu ilk anda göze çarpıyor.<br />
Haritanın merkezi farklı dizi tarzlarına<br />
göre farklı kanalları konumlarken,<br />
haber kanalları haritanın biraz daha<br />
dışında bir yer bulmuş gibi.<br />
HARİTANIN MERKEZİNDE<br />
DİZİLER VAR<br />
En önemli konu diziler ve dizi oyuncuları.<br />
Kanallar izleyicinin gözünde,<br />
yayınladıkları dizi tarzlarına göre konumlanıyorlar.<br />
Çukur dizisi uzun süre<br />
Show TV’nin ana içeriklerinden biri<br />
olmuştu. Bu başarıda, kanalın rakiplerinden<br />
ayrışarak kendi segmentini<br />
oluşturması önemli rol oynuyor. Show<br />
TV, merkezde Çukur Dünyası segmentinde<br />
tek başına yer alıyor.<br />
Özellikle son dönemlerin en önemli<br />
dizi tarzı olan psikolojik yapımlar<br />
merkezde oturuyor ve yayınlandıkları<br />
kanalları da çevrelerine toplamış görünüyor.<br />
Kanal D ve ATV bu segmentin<br />
en önemli kanalları. TV8 ise tahmin<br />
edileceği üzere, kendi ünlüleri ve yarışmaları<br />
çevresinde kendine farklı bir<br />
dünya kurmuş; Acun Ilıcalı ve Hadise<br />
gibi ünlülerin merkezde oldukları, Türkiye’nin<br />
eğlence kanalı.<br />
ELİTLERE AİT OLUP KENDİNİ<br />
‘MASS’E KONUMLAMAK<br />
Haritada en çok dikkat çeken bir diğer<br />
kanal FOX. Kanal aslında haber dünyasına<br />
yakın olan ve merkeze biraz uzak<br />
çıkan Türkiye’nin Elitleri dediğimiz,<br />
ülkenin kalbur üstü kesimine ait çıkarken,<br />
kendini bu segmentten biraz<br />
uzaklaştırarak merkeze çekmeyi başarıyor.<br />
Ait olduğu yer herkes tarafından<br />
bilinedursun, takipçileri ve izleyicileri<br />
genel Türkiye TV seyircisinden oluşuyor.<br />
Kanal, merkezde ve pek çok diğer<br />
segmenti etkileyecek güce sahip.<br />
HABER DÜNYASI<br />
Haber kanalları ise diğer kanallardan<br />
uzaklaşarak kendi dünyasını kurmuş.<br />
TRT biraz daha devlet kurumlarına<br />
yakın dururken, onu NTV takip ediyor.<br />
CNN Türk ise yine haber dünyasına yakın<br />
fakat bu sefer Türkiye’nin Elitleri<br />
segmentine dahil oluyor.<br />
Ağırlıklı TRT 1’de yayınlanan Osmanlı<br />
dizileri de ayrı bir segmentteler.<br />
İki tarafın izleyicisinin birbirlerinden<br />
farklı olduğunu söyleyebiliriz. Bir taraf<br />
daha güncel dünyada iken diğer taraf<br />
daha haber tarafında ve dizilerde oynayanların<br />
ünlülüğü ile değil, anlattıkları<br />
tarih ve devlet olgusu ile ilgileniyor.■
DİJİTAL<br />
İZLEYİCİ DÜNYASINDA 10 SEGMENT<br />
Haber Dünyası<br />
HABER DÜNYASI<br />
Haber kanallarının bir arada olduğu ve bütün gün<br />
haber veren Türkiye’nin ana haber dışına da açılan<br />
kanallarının olduğu segment. TRT, TRT haber<br />
kanalları, NTV ve A Haber burada bulunuyor.<br />
Gülse Birsel<br />
TR’nin Elitleri<br />
TR’NİN ELİTLERİ<br />
Bengi Kurtcebe<br />
Türkiye’nin gezen, para harcayan, büyük masalarda<br />
oturmayı seven, tatillere giden kaliteli bir kitlesi. Bu<br />
yüzden takip ettikleri kişiler de farklı alanlardaki en<br />
kaliteli isimler. Bir taraftan da politik bir segment.<br />
Merkezdeki isimler; Gülse Birsel, Bengi Kurtcebe,<br />
Bergüzar Korel, Ekrem İmamoğlu.<br />
Bergüzar Korel<br />
Acun Dünyası<br />
OSMANLI DİZİLERİ DÜNYASI<br />
Ekrem İmamoğlu<br />
Tarih odaklı dizilerin toplandığı büyük bütçeli<br />
diziler burada. Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman<br />
gibi dizilerin takipçileri bu tarz diziler etrafında<br />
toplanıyor.<br />
Magazin Dünyası<br />
YOUTUBE DÜNYASI<br />
Demet Akalın<br />
YouTube’dan meşhur olmuş fakat devamında TV’de<br />
de gündem olmuş kişilerin yeri. Reynmen, Hasan<br />
Can Kaya gibi isimler burada. Tüm haritada dijitalle<br />
bağı en kuvvetli olan segment diyebiliriz.<br />
ÇUKUR DÜNYASI<br />
Burcu Esmersoy<br />
Erkek Dizi Oyunc<br />
Uzun süre devam eden ve çok geniş bir izleyici<br />
kitlesine sahip olan Çukur dizisi ve oyuncularının<br />
oluşturdukları bir segment. Kendilerini diğer<br />
dizilerden ve oyunculardan ayırıp merkeze<br />
yerleşmişler, dizinin kanalı Show TV de yine bu<br />
segmentin içinde yer alıyor.<br />
Alperen Duymaz<br />
98 <strong>MediaCat</strong><br />
Buğra Gülsoy
Diriliş Ertuğrul<br />
DİZİ DÜNYASI<br />
Osmanlı<br />
Dizileri<br />
Dünyası<br />
Kuruluş Osman<br />
Popüler dizilerin birlikte olduğu, özellikle son<br />
dönemin en popüler dizileri olan Gülseren<br />
Budayıcıoğlu kitaplarının uyarlamalarının<br />
birleştiği bir dünya. Kanal D ve ATV burada yer<br />
alıyor.<br />
YouTube<br />
Reynmen<br />
Dünyası<br />
Yabancı Ünlüler<br />
Dünyası<br />
Çukur<br />
Dünyası<br />
Dizi Dünyası<br />
Hasan Can Kaya<br />
ACUN DÜNYASI<br />
Adından da anlaşılacağı gibi merkezi Acun Ilıcalı<br />
ve programları olan bir TV8 dünyası. Eğlence ve<br />
yarışma odaklı bir segment.<br />
KADIN DİZİ OYUNCULARI<br />
Türkiye’nin televizyonda görmeye alıştığı<br />
dizi ve film ünlüleri. Türkiye’nin ilk akla gelen<br />
isimleri burada. Dizilerin başrolleri kadın<br />
ağırlıklı. Merkezdeki isimler Hazal Kaya,<br />
Fahriye Evcen, Burcu Biricik ve Hande<br />
Erçel.<br />
Kadın Dizi<br />
Oyuncuları<br />
uları<br />
Hazal Kaya<br />
Hande Erçel<br />
Fahriye Evcen<br />
Burcu Biricik<br />
ERKEK DİZİ OYUNCULARI<br />
Kadın dizi oyuncuları segmentinin erkek<br />
versiyonu, erkek başroller bu segmentte.<br />
Merkezdeki isimler Buğra Gülsoy, Alperen<br />
Duymaz.<br />
MAGAZİN ÜNLÜLERİ<br />
Türkiye’nin yıllardır TV’de görmeye alıştığı isimler.<br />
Seda Sayan ve Esra Erol gibi sabah kuşağı ünlüleri.<br />
Magazinin merkez isimleri Demet Akalın ve Burcu<br />
Esmersoy burada.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 99
DİJİTAL<br />
Yorum<br />
Biraz daha<br />
sohbet<br />
DAN MARTIN<br />
CAMFED Chief Digital Officer<br />
S<br />
ize bir soru soran ve o soruyu<br />
sizinle cevaplamaya başlayan<br />
interaktif reklamlar<br />
gördüyseniz yalnız değilsiniz.<br />
Sohbet pazarlamasına hoş geldiniz.<br />
Peki, sohbet pazarlaması nedir?<br />
Özetlemek gerekirse, dijital reklamlara<br />
karar ağacı ekleyebilme kabiliyetine<br />
sohbet pazarlaması diyoruz. Çevrimiçi<br />
ya da sosyal medya varlıkları için chatbot<br />
geliştirenler veya Amazon Alexa<br />
gibi sesli asistanlar için ses becerileri<br />
geliştirenlerin aşina oldukları bir terim<br />
bu.<br />
Bu tarz botların kalite ve seviyede<br />
farklılık gösterdiğini hepimiz biliyoruz.<br />
İnsanların ne soracaklarını öngörmek<br />
her zaman kolay değil. Ama iyi<br />
tüketici içgörüleri ve sohbeti tasarlayabilme<br />
uzmanlığı aracılığıyla botlar hem<br />
işletmeler için güçlü hem de kullanıcılar<br />
için faydalı birer araç olabilir.<br />
Bot deneyimi giderek dijital reklam<br />
ekosisteminin sağlam bir parçasına dönüşüyor.<br />
Bu pazarda halihazırda birkaç<br />
önemli ürün mevcut. Bunlardan en<br />
göze çarpanı Google’ın AdLingo ürünü.<br />
Bu alanda büyüme görecek olmamızın<br />
nedenlerinden biri yapay zekâ ve makine<br />
öğrenmesinin evrimi. Nasıl ki botlar<br />
gitgide gücünü yapay zekâdan almaya<br />
başlıyorsa, bot tasarımına ayrılan zaman<br />
da gitgide yazılımların bağlam ve<br />
iş amacını geliştirmek için kullanılacak.<br />
Böylece botlar insanların ne hakkında<br />
konuşmak istediklerini kendi<br />
kendine öğrenecek ve cevaplarını buna<br />
göre değiştirecek.<br />
Q<br />
Yapay zekâ<br />
ve makine<br />
öğrenmesinin<br />
evrimi sohbet<br />
pazarlamasının<br />
dijital reklam<br />
ekosistemindeki<br />
önemini artırıyor.<br />
reklamlara kıyasla AdLingo daha yüksek<br />
müşteri etkileşimi, daha yüksek dönüştürme<br />
oranı ve daha düşük müşteri<br />
başına maliyet bildiriyor.<br />
Sohbet pazarlamasının tüketici senaryolarını<br />
anlamaya çalışan diğer botlardan<br />
farklı olmasının nedeni müşteri<br />
deneyimini geliştirerek, karar verme<br />
sürecini kısaltmaya odaklanmasında<br />
yatıyor.<br />
TERCİHLERİ ANLAMA FIRSATI<br />
Basit bir örneği inceleyelim. Yeni bir<br />
araç almayı düşünenleri hedefleyen bir<br />
araba üreticisi olduğunuzu varsayalım.<br />
Muhtemelen müşterilerin ilgisini artırmak<br />
ve satışı tetiklemek için marka<br />
bilinirliği aktiviteleri yürütüyorsunuz.<br />
Sohbet pazarlaması aracılığıyla müşterinin<br />
tercihlerini öğrenerek, durumlarını<br />
sorgulayarak, onları bir bayiye<br />
yönlendirerek ve belki de bir test sürüşü<br />
önererek müşterinin değerlendirme<br />
sürecini hızlandırabilirsiniz.<br />
Müşteri bayinize gittikten sonra bu<br />
diyaloğu devam ettirmek istediğinizi<br />
varsayalım. Listeleme bazlı pazarlama<br />
ya da konum tarihçelerini kullanarak<br />
müşteriye tekrar ulaşabilirsiniz.<br />
Bayiye gittiğini doğrulayabilir, araba<br />
hakkındaki görüşlerini alabilir hatta<br />
kararını etkilemek için promosyon<br />
önerilerinde bulunabilirsiniz.<br />
Gördüğünüz gibi, sohbet pazarlaması<br />
reklamverenlere müşterileri<br />
hakkındaki bilgilerini artırma fırsatı<br />
sağlıyor. İleride reklamverenler için<br />
müşterilerinin nasıl karar verdiklerini<br />
ve markalarının değer önermelerini<br />
çok iyi anlamak ve bu içgörüleri sözkonusu<br />
teknolojiyi daha iyi yapılandırmak<br />
için kullanmak önem kazanacak. ■<br />
SİZİN DİLİNİZİ KONUŞAN<br />
REKLAMLAR<br />
Sohbet pazarlamasını erken benimseyen<br />
B2B ve B2C işletmeler bunun faydasını<br />
görüyor. Geleneksel görüntülü<br />
100 <strong>MediaCat</strong>
MUSIC<br />
IS THE UNIVERSAL<br />
LANGUAGE OF<br />
MANKIND<br />
HENRY WADSWORTH LONGFELLOW
TASARIM<br />
Eğilimlerin<br />
karşısında<br />
eğilmeyin<br />
OZAN KARAKOÇ<br />
Marka Tasarımcısı<br />
H<br />
er yıl tasarım dünyasını<br />
meşgul eden trend, yani<br />
eğilim konusu, kaçınılmaz<br />
bir şekilde 2022 için de<br />
bolca konuşulacak. “İllüstrasyon kullanımı<br />
revaçta olacak”, “Büyük tipografi<br />
dünyayı sarsacak”, “Renk geçişleri<br />
geri dönecek”, “Üç boyutlu düğmeler<br />
diğerlerini sollayacak”, “Retro-fütürist<br />
afişler dört bir yanı saracak” gibi<br />
başlıkları birçok yerde görmeye başlayacağız.<br />
Peki, bir tasarımcı için dünya<br />
standartlarında iş üretmenin veya dev<br />
şirketlerin radarına girmenin yolu, var<br />
olan eğilimleri doğru kavrayıp uygulayabildiğini<br />
kanıtlamak mıdır? Gelin<br />
biraz düşünelim.<br />
OLAN BİTENİ ALGILAMAK ÖNEMLİ<br />
Tasarım eğilimlerinden haberdar olmak<br />
her tasarımcı için önemlidir. Profesyonel<br />
bir tasarımcı, sektöründe olup<br />
biteni algılayabilmeli, bu alanda öncü,<br />
eğilim belirleyici markaları yakından<br />
takip edebilmelidir. Apple gibi bir dev,<br />
bugün imzası haline gelmiş olan beyaz<br />
ağırlıklı tasarım dilinden uzaklaşmaya<br />
karar verip bir anda siyaha dönecek<br />
olsa, geniş bir kitle hiç düşünmeden<br />
arkasından gidecektir. Çoğu marka<br />
siyaha yönelecek, bazıları da Apple’ın<br />
boşalttığı alana, yani beyaza hücum<br />
edecektir. Bu durumda “siyah”, bir<br />
anda “yılın tasarım eğilimleri” arasındaki<br />
yerini alacak, listenin başına eklenecektir.<br />
Birçok tasarımcı, nedenini<br />
sorgulamadan, faydasını ya da zararını<br />
yeterince irdelemeden bu yola girecek,<br />
birçok müşteri de “Apple gibi” tasarımları<br />
olduğu için gururlanacaktır.<br />
i<br />
Bir tasarımcı<br />
için dünya<br />
standartlarında iş<br />
üretmenin veya dev<br />
şirketlerin radarına<br />
girmenin yolu, var<br />
olan eğilimleri<br />
doğru kavrayıp<br />
uygulayabildiğini<br />
kanıtlamak<br />
mıdır? Gelin biraz<br />
düşünelim.<br />
“Logo sadeleştirme” eğilimi de<br />
benzer bir yolda gidiyor. Özellikle dijital<br />
markaların kimlikleri her geçen<br />
gün birbirlerine benzemeye başlıyor.<br />
Sadeleşmenin elbette belli teknik<br />
faydaları var ancak bu, modaya dönüşmeyi<br />
gerektiren bir durum değil.<br />
Çünkü her markanın temsil ettiği<br />
değerlerin görsel karşılığı birbirinden<br />
farklı. Dünyaca ünlü A markasının,<br />
sans-serif yazıtipinden serif yazıtipine<br />
geçmesi, B markasının “ayak<br />
uydurmasını” gerektiren bir gelişme<br />
olarak algılanmamalı.<br />
VE ARAYÜZ TASARIMLARI…<br />
Eğilim takıntısının belki de en net biçimde<br />
kendini gösterdiği, neredeyse bir<br />
karikatüre dönüştüğü alan... Dribbble’a<br />
girin ve arama kutucuğuna “UI” yazın.<br />
Karşınıza çıkan ilk 50 işe hızlıca göz<br />
atın. Nasıl da hepsi aynı elden çıkmış<br />
gibi görünüyor değil mi? Oysa karşınızda<br />
40-45 farklı tasarımcının işleri<br />
duruyor. 40’tan fazla tasarımcı ve<br />
birbirinden tümüyle farklı 50 proje...<br />
Hepsinin aynı görsel dili konuşması,<br />
kullanıcının zihninde aynı duyguyu<br />
tetiklemesi mantıklı mı? Elbette değil.<br />
Peki, ne yapmalı? Belki de ilhamı<br />
tasarım eğilimlerinde değil, işin kendisinde<br />
aramalı. Tasarımcı bir projeyi<br />
tasarlamaya başlamadan önce, o alanda<br />
en son yapılmış işlere göz atmak<br />
yerine, projenin kimler tarafından,<br />
ne tarz ortamlarda, hangi koşullarda<br />
kullanılacağını sorgulamalı. Markayı<br />
tanımalı, ürettikleri ürünü kullanmalı,<br />
onunla yatıp kalkmalı. Beğendiği bir<br />
eğilimi taklit edebilecek teknik beceriye<br />
sahip olduğu için değil, yepyeni bir<br />
kullanıcı deneyimini hem markanın<br />
ihtiyaçlarına en uygun hem de görsel<br />
olarak özgün bir değer taşıyabilecek<br />
biçimde yorumlayabileceğini düşünerek<br />
gururlanmalı. Böyle düşünenler, en<br />
kötü ihtimalle özgün işler tasarlayan<br />
başarılı tasarımcılardan olurlar. En iyi<br />
ihtimalle ise eğilimleri düşünmeden<br />
takip eden değil, düşünmeden takip<br />
edilen o eğilimleri yaratan tasarımcılara<br />
dönüşürler. ■<br />
104 <strong>MediaCat</strong>
YARATICILIK<br />
2022’de<br />
sektörde<br />
kalabilmek<br />
BEDİZ EKER<br />
VMLY&R New York<br />
Kuzey Amerika Bölgesinden<br />
Sorumlu Grup Strateji Direktörü<br />
u ayın yazısına başlamadan<br />
önce sevgili editörü-<br />
B<br />
müzle klasik yazışmamızı<br />
gerçekleştirdik. Kendisine<br />
bu sayının konusunu sorduğumda,<br />
“Bu ay kapağa Brand Week Istanbul<br />
temasını taşıyoruz; 21’inci yüzyılda<br />
insan olmak” cevabını aldım. Tabii ki<br />
güncel trendler üzerine kafa yormak<br />
ve insan olmak üzerine felsefe yapmak<br />
çok keyifli. Ancak geçtiğimiz iki<br />
yılda yaşadığımız beklenmedik tecrübelerden<br />
sonra önümüzdeki koca bir<br />
yüzyıla dair öngörülerde bulunmak<br />
ve insan olmak kadar derin bir konuda<br />
ahkâm kesmek içimden gelmiyor.<br />
Buna karşın, pandeminin zaten mevcut<br />
değişim rüzgârlarını kasırgalara<br />
çevirdiğini gördükten sonra, sektörün<br />
bugünkü gidişatına odaklanıp değişime<br />
nasıl yön vermek gerektiğine kafa<br />
yormak bence daha gerçekçi. Bunu yaparken<br />
de pazarlama departmanları<br />
ve ajansların aynı kaderi paylaştığını<br />
unutmamak gerekiyor.<br />
PAZARLAMANIN VAROLUŞ<br />
MÜCADELESİ<br />
IBM Instute for Business Value’nun bu<br />
sene yaptığı CEO Araştırması sonuçlarına<br />
göre, CEO’lar şirketlerinde en<br />
kritik rolü üstlenecek yönetim kurulu<br />
üyelerini sıraladıklarında CMO’lar<br />
dördüncü sırada; CFO, COO ve CIO/<br />
CTO’lardan sonra geliyor. Pazarlama<br />
aktivitelerinin yatırımdan ziyade<br />
masraf olarak görülmesi yeni bir tehdit<br />
değil. Ancak son zamanlarda çoğu<br />
şirketin CMO pozisyonunu kaldırıp<br />
yerine farklı unvanlar yaratması teh-<br />
Y<br />
Pazarlama sektörü<br />
son dönemde<br />
teknolojiye öncelik<br />
verirken, işin<br />
duyguları harekete<br />
geçirme kısmını<br />
ikinci plana atmaya<br />
başladı. Oysa<br />
sektörün kurtuluşu<br />
teknolojiyi tüketici<br />
duygularını<br />
harekete<br />
geçirecek şekilde<br />
kullanmakta.<br />
likenin farklı bir boyut kazandığını<br />
gözler önüne seriyor. Sektörün dijital<br />
dönüşümü, pazarlama fonksiyonunu<br />
teknolojik çözümlere delege etmek<br />
ve kısa vadeli taktiksel işlere odaklanmak<br />
olarak hayata geçince, marka<br />
inşa etme peşinde koşan pazarlamacılar<br />
sistemin dışına itilmeye başladılar.<br />
AJANSLARIN DANIŞMANLIK<br />
ŞİRKETLERİNE DÖNÜŞMESİ<br />
Marka tutkunu CMO’ların olmadığı<br />
bir dünyada yaratıcılık peşinde koşan<br />
ajanslara da çok fazla yer yok. Müşteri<br />
tarafından gelen brief’lerin önceliği<br />
farklılaşmak yerine uygunluk olmaya<br />
başlayınca, ajanslar da yaratıcılıktan<br />
ziyade daha çok taktiksel iş satarak<br />
büyümeyi önceliklendirmeye başladı.<br />
Yıllar önce danışmanlık şirketleriyle<br />
nasıl başa çıkacağını kara kara düşünen<br />
ajanslar, bugün çözümü danışmanlık<br />
şirketine dönüşmekte bulmuş<br />
gibi görünüyor. İşin içinden büyük bir<br />
yaratıcı fikir bulma ve üretme heyecanı<br />
çıkınca, ajanslar yetenekli işgücünü<br />
bulmakta ve elinde tutmakta gittikçe<br />
daha çok güçlük çekmeye başlıyor.<br />
Böylece pazarlama departmanının<br />
ekosistemde önemini kaybetmesiyle<br />
başlayan kısırdöngü, yetenek yoksunu<br />
ajansların müşterilerini parlatacak<br />
yaratıcılığı gösterememesiyle tamamlanıyor.<br />
DUYGU VE TEKNOLOJİYİ<br />
HARMANLAMAK<br />
21’inci yüzyılda insan olmayı bilemem<br />
ama önümüzdeki sene halen pazarlama<br />
sektörünün bir parçası olmak isti-<br />
yorsak hem pazarlama departmanları<br />
hem de ajanslar olarak bu kısırdöngüyü<br />
kırmak durumundayız. Bunun için<br />
de pazarlama fonksiyonunu, duygu ve<br />
teknoloji olmak üzere, iki temel yapıtaşı<br />
üzerinde yükseltmeliyiz. Tüketicilerin<br />
duygularına hitap etmek ve<br />
yeni teknolojilerin pazarlama faaliyetlerine<br />
yön vermesi yeni gelişmeler<br />
değil. Ancak pazarlama sektörü son<br />
dönemde teknolojiye öncelik verirken,<br />
işin duyguları harekete geçirme<br />
kısmını ikinci plana atmaya başladı.<br />
Oysa sektörün kurtuluşu, teknolojiyi<br />
tüketici duygularını harekete geçirecek<br />
şekilde kullanmakta. İletişimin<br />
ötesinde, bütünsel bir tüketici deneyimi<br />
kurgulamakla yükümlü olduğumuz<br />
yeni dünya düzeninde, markanın<br />
her temas noktasında teknoloji sayesinde<br />
fonksiyonel ihtiyaçların ötesine<br />
geçip duyguları nasıl harekete geçirebileceğine<br />
kafa yormalıyız. Bunu<br />
başarabildiğimiz takdirde, yeni bir<br />
teknolojiyi ilk kullanmak kadar aynı<br />
teknolojiyi kimin daha yaratıcı şekilde<br />
kullandığı da rekabeti şekillendirecek.<br />
Teknoloji sayesinde, duyguları<br />
harekete geçirmenin sonuçlarını da<br />
daha somut bir şekilde ölçebileceğiz.<br />
İşte bu yüzden, duygu ve teknolojiyi<br />
harmanlayarak pazarlama sektörüne<br />
ve yaratıcılığa yeniden hak ettiği<br />
değeri kazandırmadığımız sürece, bu<br />
varoluş mücadelesinden başarıyla çıkmamız<br />
pek kolay olmayacak. ■<br />
110 <strong>MediaCat</strong>
SEN DE HİKÂYENİ<br />
PAYLAŞ!<br />
#SheMakes’in 2. Dönemi’nde sen de bu hikâyenin bir parçası ol<br />
Alanında öncü kadın liderlerle buluş, atölyelere katıl, ücretsiz eğitimler al.<br />
Ayrıntılı bilgi ve başvuru için: mediacat.com/shemakes
YARATICILIK<br />
Neden<br />
Önemli:<br />
Mecra<br />
tasarımı<br />
ARDA ERDİK<br />
Tribal Worldwide İstanbul Ajans<br />
Başkanı & Yaratıcı Yönetmen<br />
KENAN OR<br />
Circus Pazarlama ve Operasyonlar<br />
Genel Müdür Yardımcısı<br />
Mecrayı yeniden<br />
düşünen, ona yeni<br />
anlamlar yükleyen,<br />
zamanın ruhuna göre<br />
dönüşümünü birlikte<br />
tasarlayan fikirlerin<br />
yükselişine tanıklık<br />
ediyoruz. Mecra<br />
hack’leme ve bir ana<br />
mecranın içinden irili<br />
ufaklı yeni mecralar<br />
yaratma çabaları<br />
giderek artıyor. Daha<br />
fazla parçalanmış<br />
ancak daha fazla<br />
entegrasyona<br />
muhtaç bu dünyada,<br />
“mecra tasarımı”nın<br />
önemini sorguladık.<br />
Farklı arayışta olunan, en doğurgan<br />
mecralar/platformlar<br />
hangileri?<br />
AE: Dünyada en çok tüketilen içerik<br />
türü video. Önce perdede kraldı, sonra<br />
televizyonda kral oldu, şimdi de ufak<br />
ekranlarda kral. Yani değişen bir şey<br />
yok, sadece mecrası değişiyor.<br />
AK: Şunu fark ediyorum ki, asıl mesele<br />
işlerin nerede başladığı değil, çünkü<br />
hepsi aynı yerde bitiyor. Bir TV işi de<br />
olsa açıkhava işi de olsa, büyürse sosyal<br />
medyada büyüyor.<br />
AE: 10 yıldır Kadir Has Üniversitesi’nde<br />
ders veriyorum ve öğrencilere ne<br />
izlediklerini, ne dinlediklerini soruyou<br />
TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />
Mecralar üzerine düşünen ve<br />
yeni oyun alanları yaratan fikirlerden<br />
ne zaman, nasıl bahseder<br />
olduk?<br />
ARDA ERDİK: Büyük kırılım internet<br />
ve sosyal medyayla oldu. Sonra sosyal<br />
medya da kendi içinde dallanıp budaklandı.<br />
Ancak iş dönüp dolaşıp aynı yere<br />
varıyor: Reklamcılığın özü, karşı tarafta<br />
bir duygu yaratmak. Hepimiz onu<br />
kovalıyoruz. Eskiden herkesin medya<br />
tüketimi aynı olduğu için bu duyguyu<br />
yaratmak nispeten daha kolaydı.<br />
Bugün hangi mecrayı kullanırsan kullan,<br />
çok acayip paralar harcamadığın<br />
sürece, bu ortak duyguyu yakalayamıyorsun.<br />
Hatta bazen harcasan bile<br />
olmuyor. Bu durum da reklamcıları ve<br />
medyacıları farklı arayışlara itti.<br />
Diğer taraftan tüketici de çok hızlı<br />
değişti. Y ve Z Kuşakları daha fazla<br />
yenilik bağımlısı. Beş saniyede yakalayamazsan,<br />
kaybediyorsun. Böyle bir<br />
ortamda reklamcılar da “mecraları<br />
nasıl hack’lerim”in peşine düşmeye<br />
başladılar. Bakıyorum da, 2000’lerin<br />
başında bir kampanya yaparken pek<br />
medya fikri düşünmezdik. Artık 360’ın<br />
içine hep medya hack fikirleri koymaya<br />
çalışıyoruz.<br />
KENAN OR: Mecraların performansları<br />
çok düştü. Kreatif ajanslar çok<br />
güzel işler yapıyorlar ama dönüp bakıyorsun,<br />
markaların hatırlanma oranları<br />
yüzde 5’leri geçmiyor. Burada bir<br />
problem olduğu çok açık. Bu da bizleri<br />
yeni mecra arayışlarına ya da mecraları<br />
birbirleriyle konuşturma çabalarına<br />
itiyor. Mesela artık marka mesajınızı<br />
Masumlar Apartmanı’ndaki Gülben’e<br />
söylettiğinizde, bilinirlikten başlayıp<br />
sadakate giden yolculukta, hedef kitleyi<br />
harekete geçirme etkisini yaratabiliyorsunuz.<br />
ARKIN KAHYAOĞLU: İşin çıkış<br />
noktası dikkat ekonomisi. Bence mecraların<br />
değeri azalmadı, arttı. Mecraları<br />
daha kıymetli yerler olarak görüp<br />
daha etkili işler üretmek zorundayız.<br />
Çünkü onların da birbirleriyle olan ilişkileri<br />
değişti. Birbirleriyle etkileşime<br />
girmelerinin yanında, aynı zamanda<br />
birbirlerinden dikkat çalıyorlar.<br />
Kullanıcının orada olmamızdan<br />
memnun olacağı işler yapmalıyız.<br />
Özellikle imaj ve kurumsal işlerde, tüketiciye<br />
“iyi ki bunu demişler” dedirtip<br />
takdir toplatan işler yapmamız lazım.<br />
Diğer yandan, insanların karşısına<br />
doğru zamanda doğru mesajla çıkmak<br />
da önemli. Hangi mecra olursa olsun<br />
tüketiciyi merkeze alarak, “şu anda<br />
beni görmekten mutlu olur mu, benim<br />
konumla ilgileniyor mu” gibi sorularla<br />
yola çıkmak doğru olacaktır.<br />
Öte yandan mecra etkileşimlerini<br />
kendi faydanıza ya da zararınıza kullanmanız<br />
mümkün. Örneğin, artık otobüs<br />
durağında oturan bir adam karşısındaki<br />
rakete bakmıyor. Baksa da onu<br />
harekete geçirmiyor. Bu da şunu düşündürüyor;<br />
ben raketi öyle bir yapmalıyım<br />
ki, adama bir sonraki mecrasında<br />
malzeme vereyim.<br />
AE: Hani Howard Gossage’ın bir lafı<br />
var ya; “İnsanlar reklamları okumazlar,<br />
izlemezler, dinlemezler; insanlar<br />
ilgilerini çeken şeyler okurlar, izlerler,<br />
dinlerler. Bu da bazen reklam olur.”<br />
İnsanların ilgisini çeken şeyler o kadar<br />
arttı ki, tüm bunların arasında ilgi çekecek<br />
reklamı yapmak daha da zorlaştı.<br />
112 <strong>MediaCat</strong>
Q<br />
lı şekilde kullanırım gibi düşünmeye<br />
başladık.<br />
DEĞİŞİMİ ANLAMAK<br />
ARKIN KAHYAOĞLU<br />
VMLY&R ECD<br />
rum. Bir öğrencinin söylediği şey beni<br />
çok aydınlatmıştı. “Hocam zaten izlemeye<br />
değer bir şey olduğunda internete<br />
düşüyor” demişti.<br />
AK: Aynen öyle, gençler aslında medyayı<br />
hack’lediler. “Sen ne yaparsan yap,<br />
neyi nerede izleyeceğimi ben kontrol<br />
edeceğim” dediler. Bu yüzden mecrayı<br />
etkili kullanmak, faydalı ve akıllı kullanmaktan<br />
geçiyor. Günün sonunda<br />
yaptığımız şey, haber vermek ve takdir<br />
kazanmaktan ibaret. Dikkat ediyorum,<br />
gençlerin paylaştıkları işlerde zekâ takdir<br />
görüyor.<br />
KO: Ben de uç bir örnek vereyim. Bazen<br />
televizyonda dizi izleyen insanlar,<br />
izledikleri diziyi bırakıp YouTube’a geçiyor<br />
ve o diziyi yorumlayan videoları<br />
izliyorlar. Hatta o videoların izlenme<br />
sayılarının çok yukarılarda olduğunu<br />
görüyorsunuz. Yani mass medyada yayınlanan<br />
bir iş, sosyal medya üzerinden<br />
çoklanıyor.<br />
İçerik ve mecranın birleştiği noktada,<br />
ünlü yönetimi konusu da var. Birçok<br />
marka ve kurum, ünlüyle çalışırken<br />
nasıl yöneteceğini bilmiyor. Ajans<br />
tarafında bu işe doğru katkıyı sağladığınız<br />
zaman, hedef kitle tarafında çok<br />
olumlu yansımalarını görebiliyorsunuz.<br />
Yani bizler katalizör gibiyiz.<br />
AE: Artık ünlüler de mecra haline geldi.<br />
Onları da nasıl hack’lerim, nasıl fark-<br />
ARDA ERDİK:<br />
Yeni kuşaklar<br />
yenilik bağımlısı.<br />
Beş saniyede<br />
yakalayamazsan,<br />
kaybediyorsun.<br />
Böyle bir ortamda<br />
reklamcılar da<br />
“mecraları nasıl<br />
hack’lerim”in<br />
peşine düşmeye<br />
başladılar.<br />
Peki, mecraların bu denli parçalandığı<br />
bir dünyada, reklamcıların<br />
karşı karşıya oldukları<br />
zorluklar neler?<br />
AK: Mecralara dağılma meselesini biraz<br />
yanlış anladığımızı düşünüyorum.<br />
Bazen öyle bir noktaya geliyoruz ki,<br />
360 dediğimiz şey içinde ürüne hizmeti<br />
bırakıp, yaptığımız işin reklamını yapmaya<br />
başlıyoruz. Tabii bazen markaların<br />
yönlendirmesi de bu şekilde oluyor.<br />
Ve bunun en büyük sebeplerinden biri<br />
mecranın fikirden önce netleşmiş olması.<br />
Bizde sıralama bazen mecra-fikir-problem<br />
şeklinde gidiyor. Bu hem<br />
ajansların problemi hem de entegre<br />
çalışamamaya işaret eden bir sorun.<br />
Kreatif ajanslar ile medya ajansları<br />
arasındaki diyalog çok kuvvetlenmeli.<br />
KO: Arkın'ın da dediği gibi, belirli sebeplerle<br />
marka ile içeriği ya da marka ile<br />
mecrayı doğru yerde buluştursak da bu<br />
yeterli olmuyor. Davranış değişikliği yaratabilmek<br />
için, iletişim kampanyasını<br />
doğru bir matris yapıda örmemiz gerekiyor.<br />
Aslında Circus’ın varlık nedeni de bu.<br />
Marka, reklam ajansı, medya planlama<br />
ajansı, kanal, yapımcı, yönetmen, senarist<br />
gibi tüm paydaşları bir araya getirip,<br />
matris bir ilişki yönetimiyle markanın<br />
iletişim hedefine ulaşmasını sağlıyoruz.<br />
Yani marka ya da ürün o doğru davranış<br />
değişikliğini yaratabilsin diye, bazen reklamın<br />
başka bir mecrada reklamını -doğru<br />
matrisi kurarak- yapmamız gerekiyor.<br />
Yani mecralarda yaşanan bu<br />
değişim, ajans yapılarında ve<br />
çalışma düzenlerinde de bir değişim<br />
yaratıyor.<br />
AK: Zamansızlık ve mecralardaki bu<br />
değişim, kalitesiz ama daha fazla sayıda<br />
iş üretme gibi bir problem yarattı. Marka<br />
gelip, “Biz dijitalimizi de size vereceğiz<br />
ama öyle bir para veremeyeceğiz”<br />
diyebiliyor. Şimdi ben buna sevineyim<br />
mi üzüleyim mi? Bir yandan müşteri<br />
tarafından böyle bir yetkinlikte görüldüğüm<br />
için seviniyorum, öte yandan<br />
aynı işgücüyle bu işi yapmak durumunda<br />
kalacağım için panik oluyorum. Bu<br />
durum maalesef son dönemde işgücü<br />
tarafında bir problem haline geldi. Yani<br />
büyüyen mecralarla birlikte büyüyen<br />
ajanslar yok. Aynı şey marka tarafı için<br />
de geçerli. Pazarlama ekipleri aynı sayıda<br />
işgücüyle altı katı iş yapıyorlar. ■<br />
ARAYIŞ<br />
Medya tüketiminin değişmesi ve yenilik<br />
beklentisi, reklam ve içerik üreticilerini<br />
yeni arayışlara itti.<br />
DİKKAT<br />
EKONOMİSİ<br />
Mecralar birbirleriyle etkileşime<br />
girmelerinin yanında, aynı zamanda<br />
birbirlerinden dikkat çalıyorlar.<br />
VİDEO<br />
KRALLIĞI<br />
Video önce perdede kraldı, sonra<br />
televizyonda kral oldu, şimdi de ufak<br />
ekranlarda kral.<br />
MEDYA<br />
HACKING<br />
Mass medyada yayınlanan bir iş,<br />
sosyal medya üzerinden çoklanıyor.<br />
TAKDİR<br />
GÖRME<br />
Mecra fark etmeksizin, gençlerin<br />
paylaştıkları işlerde zekâ takdir görüyor.<br />
ÜNLÜLERİN<br />
YENİ<br />
KONUMU<br />
Artık ünlüler de birer mecra haline geldi.<br />
İŞGÜCÜ<br />
SORUNU<br />
Büyüyen mecralarla birlikte büyüyen<br />
ajanslar yok. Bu da bir işgücü<br />
problemine işaret ediyor.<br />
<strong>Kasım</strong> <strong>2021</strong> 113
YARATICILIK<br />
Ad*Watch<br />
Doğru içgörünün sırrı<br />
Başarılı bir kreatif, “yatırım cüssesinden” bağımsız<br />
bir etki oluşturabiliyor. Bu başarılı kreatiflerin arka<br />
planında doğru içgörüler mevcut. Doğru içgörüler<br />
için ise trendleri, tüketici arzularını ve hedef<br />
kitleleri doğru tanımlayacak araştırmalara her<br />
daim ihtiyacımız var.<br />
HATIRLANMA SKORU<br />
TRENDYOL<br />
ONLINE ALIŞVERİŞ<br />
KAMPANYA BAZINDA<br />
BEĞENİ SKORU<br />
TRENDYOL<br />
ONLINE<br />
ALIŞVERİŞ<br />
%35,5<br />
A101 MARKET<br />
GENEL<br />
%49<br />
TRENDYOL<br />
ONLINE ALIŞVERİŞ-<br />
EYLÜL <strong>2021</strong><br />
%50,9<br />
TRENDYOL<br />
TRENDYOL-ONLINE ALIŞVERİŞ-<br />
EYLÜL <strong>2021</strong><br />
ARAŞTIRMA ÖRNEKLEMİNİN<br />
SES DAĞILIMI<br />
AB %13<br />
C1C2 %57<br />
A101 MARKET<br />
GENEL<br />
%4,8 %3,8 %3,1<br />
D %29<br />
KAMPANYA BAZINDA<br />
WOMM SKORU<br />
TRENDYOL<br />
ONLINE ALIŞVERİŞ<br />
%26,6<br />
TRENDYOL<br />
ONLINE ALIŞVERİŞ-EYLÜL <strong>2021</strong><br />
%38,1<br />
A101 MARKET<br />
GENEL<br />
%27,8<br />
5 MADDEDE BAŞARILI KREATİF<br />
Tarih aralığı:<br />
30 Ağustos-26 Eylül<br />
ÖZGE SÖNMEZ<br />
Ipsos / Research Director<br />
Eylül’ün en dikkat çekici<br />
gelişmesi, finans<br />
sektörünün hatırlanma<br />
performansının belirgin<br />
bir GRP büyümesi olmadan yükselmesi oldu.<br />
İşte Benim Maximum’um, perakende markalarının<br />
hâkim olduğu “ayın en çok hatırlanan<br />
reklamları” arasına girerek bu performansta<br />
büyük rol oynuyor. İş Bankası’nın bu başarılı<br />
kreatifini mercek altına alalım…<br />
• Doğru karakter seçimi: Eskinin ünlülerini<br />
güncel marka iletişiminde kullanmak<br />
bilinen bir strateji. Benzersiz<br />
kişiliğiyle Zeki Müren, Türkiye’de bu<br />
trendi hayata geçirmek için belki de en<br />
uygun isim.<br />
• Doğru oyuncu seçimi: Zeki Müren’i<br />
canlandırmak için, Müren tiplemeleriyle<br />
ünlenmiş Çağlar Çorumlu’nun tercih<br />
edilmesi tüketici zihninde halihazırda<br />
inşa edilmiş bir oyuncu-karakter eşleşmesinden<br />
faydalanmak adına elverişli.<br />
• Doğru tema: Zeki Müren ve müziklerinin<br />
merkezde olduğu özlenen bir geçmiş<br />
ile günümüz tüketici davranışları arasında<br />
kurulan bağ, izleyici tarafından<br />
“fazla nostaljik” algılanma riski taşısa<br />
da kreatifin mizahi tonu ve dinamizmi<br />
bunu engelliyor.<br />
• Doğru hedef kitle: Reklamın spesifik<br />
tüketici profillerini hedeflemesi hem<br />
nostalji ile trend olanın bağını kurmak<br />
hem de “sana özel” algısını güçlendirmek<br />
için birebir.<br />
• Doğru markalama: Maximum’un<br />
parlak pembesinin sık görülmesi ve Zeki<br />
Müren karakteriyle uyumu, süre açısından<br />
dezavantajlı bu reklamda marka görünürlüğünün<br />
başarısını sağlıyor.<br />
114 <strong>MediaCat</strong>
YARATICILIK<br />
Felis Kampanyalar<br />
SEZONUN HİT’LERİ KOTON’DA – Koton<br />
REKLAMVEREN: Koton<br />
REKLAMVEREN EKIBI: Büşra Miray Müftüoğlu,<br />
Serap Şahinoğlu, Selin Dalgıç, Funda Akaydın,<br />
Bilge Karanfil, Gamze Ataman<br />
REKLAM AJANSI: TBWA\Istanbul<br />
CCO: İlkay Gürpınar<br />
GELECEK GERÇEK – Ford Türkiye<br />
REKLAMVEREN: Ford Türkiye<br />
REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Talat İşçioğlu, Serkan Özerbay,<br />
Deniz Göktaş, Koray Kavalcı, Gamze Keskin, Ahmet Meral,<br />
Nergis Salman, Alper Tohar, Sinem Yıldırım, Mehmet Kalp<br />
REKLAMVEREN STRATEJI AJANSI: Curious<br />
REKLAM AJANSI: Punch BBDO<br />
CCO: Ali Musa Paça<br />
KREATIF DIREKTÖRLER: Mert Şentürk, Erçin Sadıkoğlu<br />
KREATIF EKIP LIDERLERI: Sanlı Kayabölen, Serkan Ün<br />
ART DIREKTÖRLER: Oktay Metin, Selahattin Özdemir<br />
DIJITAL EKIP: Bahar Arasan, Cem Bozkurt, Burak Çiçek<br />
GRAFIKER: Ozan Küme<br />
YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Volkan Karakaşoğlu<br />
KREATIF DIREKTÖR: Eser Yazıcı<br />
KREATIF EKIP: Önder Dündar, Cantekin Güngör,<br />
Özgecan Yalçınoğlu, Kemalcan Başaran, Hakan Yılmaz<br />
MARKA EKIBI: Ömer Üstündağ, Levent Tüker, Sıla Ezgi<br />
Avcı, Irmak Türkü Özdemir<br />
CSO: Toygun Yılmazer<br />
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI: Tuğyan Çelik<br />
STRATEJIK PLANLAMA EKIBI: Özgün Özkalay, Yunuscan Hısımcıl,<br />
Başak Runa<br />
PRODÜKSIYON: Volkan Alkan<br />
OPTIMIZASYON EKIBI: Neslihan Gücüm, Gözde Bilir<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: PTOT Film<br />
YÖNETMEN: Emre & Gözde<br />
MÜZIK: Jingle Jackson<br />
SEMTİNİZDEKİ ESNAFLAR GETİRÇARŞI’DA BULUŞUYOR<br />
GetirÇarşı<br />
REKLAMVEREN: GetirÇarşı<br />
REKLAMVEREN EKIBI: Kaan Emeç, Kaan Akyiğit<br />
REKLAM AJANSI: Titrifikir<br />
KREATIF EKIP LIDERLERI: Can Demir, Alican Savaş<br />
KREATIF EKIP: Ege Yetkin, İlknur Coşkuntuna, Atakan Aksakal<br />
MARKA EKIBI: Dilek Sezen, Gökçe Er<br />
STRATEJIK PLANLAMA EKIBI: Kerem Sabuncu, Aytuğ Ateş, Merve<br />
Oynargül, Aysu Abdula<br />
YEMEĞİN TADI DOMATES, DOMATESİN TADI TAT – Tat<br />
REKLAMVEREN: Tat Gıda<br />
REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Kasia Özgen, Burcu Özbakır Tül,<br />
Selin Bulut, Şule Bülbülkaya, Gizem Kefeli<br />
REKLAM AJANSI: Havas İstanbul<br />
CCO: Ergin Binyıldız<br />
YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Volkan Dalkılıç<br />
KREATIF EKIP: Gizem Arlı Sirkeci, Hüseyin Gündüz,<br />
Ali İhsan Ozan, Derya Didem Kundakçı, Mustafa Turan,<br />
Kayra Keskin, Tuğba Yavuz<br />
GRAFIK EKIBI: Hasan Yıldırım, Canberk Arslanoğlu<br />
DIJITAL GRUP BAŞKANI: Zihni Başsaray<br />
DIJITAL İÇERIK YAZARI: Büşra Boz<br />
STRATEJI: Beliz Atalay<br />
VP, MÜŞTERI İLIŞKILERI & İŞ GELIŞTIRME: Gülin Erdoğan<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI: Ezgi Günaydın, Cansın Ergün<br />
VP, PRODÜKSIYON: Koray Öztürk<br />
PRODÜKTÖRLER: Aslı Aykut, Beray Odabaşı<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Norr Film<br />
ANIMASYON & POST PRODÜKSIYON: Anima<br />
POST PRODÜKSIYON: ABT<br />
YÖNETMEN: Sir Fred<br />
MÜZIK KOMPOZITÖRÜ: Pedro Macedo Camacho<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI DIREKTÖRÜ: Yağmur Erengül<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI: Özge Asan Dereçayır,<br />
Ece Özmet İşsever, Ozan Tolin<br />
SOSYAL MEDYA EKIBI: Burcu Küçük, Betül Güneş<br />
PRODÜKSIYON EKIBI: Sıla Salgın, İrem Akalın<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Shortcut<br />
YÖNETMEN: Müfit Samık<br />
POST PRODÜKSIYON: ABT<br />
MÜZIK DÜZENLEME: Jingle House<br />
MEDYA AJANSI: Mindshare<br />
DIJITAL MEDYA: Ingage<br />
PR AJANSI: Lobby PR<br />
AJANS PRODÜKTÖRLERI: Onur Mis, Tuğse Gökhan<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: 25 Film<br />
PRODÜKTÖR: Fırat Parlak<br />
YÖNETMEN: Eralp Vardar<br />
ORIJINAL ŞARKI SÖZÜ YAZARI: Kandemir Konduk<br />
ORIJINAL BESTE: Vedat Özkan Turgay<br />
JENERIK UYARLAMA: Onur Cumaoğlu<br />
POST PRODÜKSIYON: Sinefekt<br />
116 <strong>MediaCat</strong>
YARATICILIK<br />
HER İHTİMALE KARŞI – Youplus<br />
REKLAMVEREN: Abdi İbrahim<br />
MARKA EKIBI: Seren Koyuncu, Dilara Şenol<br />
REKLAMVEREN YETKILILERI: Kristin Aras, Ecem Eyigör<br />
AJANS PRODÜKTÖRÜ: Eda Kof<br />
REKLAM AJANSI: Isobar Türkiye<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Organic Film<br />
AJANS BAŞKANI: Yağmur Erdoğan<br />
YÖNETMEN: Kıvanç Baruönü<br />
CCO: Özgür Karaçak<br />
POST PRODÜKSIYON: Sinefekt<br />
KREATIF DIREKTÖR: Semih Altıner<br />
KREATIF EKIP: Merve Cansız, Başar Kurnaz, Kerim Orhan<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI DIREKTÖRÜ: Eldem Çulpan<br />
SOHBETİ KOYULAŞTIRAN LEZZET – Dankek<br />
KIRIŞIK DEĞİL, ÇOK ŞIK – Yumoş<br />
REKLAMVEREN: Ülker Dankek<br />
STRATEJIK PLANLAMACILAR: Beste Atasoy, Ceren Altınörs<br />
REKLAMVEREN YETKILILERI: Aslı Özen Turhan,<br />
YÖNETICI AJANS PRODÜKTÖRÜ: Gülengül Soytürk<br />
Gülüm Ardahan, Deniz Kayacan<br />
AJANS PRODÜKTÖRLERI: Ümit Bak, Nisan Turgul<br />
REKLAM AJANSI: Medina Turgul DDB<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Public Film<br />
YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Ertuğ Tuğalan<br />
YÖNETMEN: Eli Kasavi<br />
KREATIF EKIP: Fatih Yılmaz, Cem Erguvan, Seray Samancı,<br />
MÜZIK: Persenk<br />
Özberk Baz, Hande Matban, Gözde Bayraktar<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI: Zeynep Kızılcan, Ece Boğa<br />
YÖNETICI STRATEJI DIREKTÖRÜ: Berkant Avcı<br />
REKLAMVEREN: Unilever / Yumoş<br />
METIN YAZARI: Semih Türkmen<br />
REKLAMVEREN YETKILILERI: Leyal Eskin Yılmaz, Duygu Dal MARKA İLIŞKILERI: Melis Su Tanlak, Vanessa Taragano,<br />
REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Melisa Kısacık, Selin Kürkçü, Asya Biçer, Alara Yeşilay<br />
Beyza Gülal, Mirella Habib<br />
PRODÜKTÖRLER: Deniz Akşit, Barış Tosun<br />
REKLAM AJANSI: Wunderman Thompson<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Panda Films<br />
AJANS BAŞKANI: Ender Buruk<br />
YÖNETMEN: Kemixiz<br />
YÖNETICI ORTAK: Fulya Özarı<br />
KREATIF DIREKTÖR: Ümit Taşlı<br />
STRATEJI: Ceren Sağlam, Pelin Karagöz Hüner<br />
KREATIF GRUP LIDERLERI: Buse Şay, Semih Türkmen<br />
SANAT YÖNETMENI: Başak Ceylan<br />
YENİ BİR BEN – Penti<br />
REKLAMVEREN: Penti<br />
REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Cristina Polini,<br />
Roberto Marchese, Yiğit Kalafatoğlu, Gizem Burcu Bağcı<br />
REKLAM AJANSI: Come to Movida<br />
KREATIF DIREKTÖR: Emrah Akay<br />
KREATIF EKIP: Emrah Akay, Oğuzhan Akay,<br />
Deniz Akyıldız, Fatih Özkan<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI DIREKTÖRÜ: Gaye Ayık<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Mood Production<br />
PRODÜKTÖR: Hakan Gül<br />
YÖNETMEN: Tan Berk Kurtcebe<br />
GÖRÜNTÜ YÖNETMENI: Arınç Arısoy<br />
ORIJINAL MÜZIK: Nil Karaibrahimgil, Demir Demirkan<br />
MÜZIK DÜZENLEME: Alper Aytekin, Farah Zeynep Abdullah<br />
POST PRODÜKSIYON: Bando<br />
STYLING: Mahizer Aytaş<br />
BACKSTAGE VIDEOGRAPHER: Sarper Kesim<br />
118 <strong>MediaCat</strong>
W O R L D S T A G E<br />
10-11-12<br />
KASIM<br />
<strong>2021</strong><br />
Primavera<br />
De Filippi<br />
İnternet Aktivisti ve<br />
Blockchain Sanatçısı<br />
Victoria<br />
Cook<br />
Mindshare,<br />
Global İçgörü Lideri<br />
Dünyadan ve<br />
Türkiye’den<br />
marka ve strateji<br />
hikâyeleri<br />
Luke<br />
Burgis<br />
Fourth Wall Ventures,<br />
Kurucu ve Yazar<br />
Jeff<br />
Gomez<br />
Starlight Runner, CEO<br />
21. yüzyılda, hepimizin beklentisi sürdürülebilir bir<br />
dijital ekonomi, iklim krizi başta olmak üzere<br />
varoluşsal krizler karşısında global işbirliklerinin<br />
güçlendirilmesi, yeni bir insan hakları ve değerler<br />
beyannamesi ve yaratıcılığa yer açan iş yapış<br />
modelleri.<br />
Chris Bruntlett ve Melissa Bruntlett<br />
Moda City Life Kurucuları ve Bisiklet Aktivistleri<br />
Yaratıcı fikirlerin taşıdığı önem aynı zamanda<br />
ekosisteme kattığı değerler ile sabit. World<br />
Stage’de, teoriden pratiğe dökülüp küresel bir<br />
girişime dönüşen ve sadece finansal boyutu ile<br />
değil ulaştığı herkesi bir anlam ve amaç etrafında<br />
paydaşı hâline getiren oluşumları ve yenilikleri<br />
konuşacağız.<br />
8-12<br />
<strong>Kasım</strong><br />
<strong>2021</strong><br />
H i BR iT<br />
Ayrıntılı bilgi ve<br />
kayıt için:<br />
brandweekistanbul.com<br />
contact@kapital.com.tr<br />
/brandweekistanbul /brandweekist /brandweekistanbul /brandweekistanbul #BrandWeek<strong>2021</strong><br />
Kurumsal Sponsorlar
YARATICILIK<br />
#ofotoğrafınhikâyesi<br />
Ertuğ’un arşivinden<br />
Ertuğ Tuğalan<br />
MEDINA TURGUL DDB, YÖNETICI YARATICI YÖNETMEN<br />
2008<br />
2008’de Medina Turgul DDB’yle hayatının yepyeni<br />
bir sayfasını aralayan ve araya sıkıştırdığı çeşitli<br />
ajans deneyimlerinin ardından bugün yine sektöre<br />
ilk adımını attığı çatıda yönetici yaratıcı yönetmen<br />
koltuğunda oturan Tuğalan’ın, aralıksız ajansa<br />
gelme rekoru kırdığı günlere, Çukur meyhane<br />
gecelerine ve Selamsız Bandosu anılarına doğru<br />
kısa bir zamanda yolculuğa davetlisiniz.<br />
2011<br />
ÇUKURA DÜŞELİM Mİ?<br />
Medina Turgul DDB’deki üçüncü<br />
yılım. Cuma geceleri cümbür<br />
cemaat ajanstan çıktığımız<br />
zamanlar. Gittiğimiz yerin adı<br />
Çukur. Kendi aramızda “Bu akşam<br />
çukura düşelim mi?” kod adıyla<br />
anlaşıp soluğu orada alıyoruz. İsmi<br />
Çukur olan bir meyhaneyi sevmemiz<br />
ve sürekli oraya gitmemizin sebebi<br />
kendimizi ödüllendirmek mi yoksa<br />
cezalandırmak mı bilmiyorum. Ama<br />
bir grup insan çukurda ancak bu kadar eğlenebilirdi. Masanın bir de görünmeyen<br />
tarafı var. Kalabalık bir ekiptik ve bir araya gelmemiz, kaynaşmamız çok kısa sürdü.<br />
Sonrasında partiler, meyhaneler, beraber sabahlamalar… Bugün bu masadaki<br />
herkesin farklı ajanslarda farklı görevleri olduğunu görmek garip bir heyecan veriyor<br />
insana. Sınıf arkadaşlarınla hâlâ büyük bir okuldaymışsın gibi. Bu arada masanın<br />
görünmeyen kısmı da bir o kadar tanıdık simalarla dolu.<br />
KAYGILI GÖZLER<br />
Yıl 2008. Medina Turgul DDB’deki ilk yılım. Meslekteki<br />
ilk yılımda gözlerim kaygılı, saçlarım dalgalıymış. Neye<br />
baktığımı hatırlamıyorum. Harika bir şey olmadığı kesin.<br />
O zamanlar o kadar çok çalışıyorduk ki, baktığım şey<br />
muhtemelen yine akşam ajansta kalacağımızın haberi<br />
olabilir.<br />
“Çok çalışmak nedir?”, “Ajansta yaşamak nedir?” Bu<br />
soruların kitabını Sedat Dündar’la oturup yazabileceğimizi<br />
düşünüyorum. Bu fotoğrafı da kendisi çekmişti. Başladığım<br />
ilk hafta ajanstan çıkmadan çalışmıştım. Şaka değil, o sıralar<br />
öyle çok çalışıyorduk ki aralıksız ajansa gelme rekorunu her<br />
hafta başka birisi kırıyordu. “Ben 96 gündür geliyorum”,<br />
“Benim 128 gün oldu”. Ajanstan çıkıp sadece film festivaline<br />
ve uyumaya gittiğimiz yıllar.<br />
2011<br />
SELAMSIZ BANDOSU<br />
Üç sene boyunca her yılbaşı sahneye çıktığım Selamsız Bandosu<br />
ve muhteşem repertuarı… İki revizyon bir brief arasına sıkışan<br />
provalar… Akşam Teoman, Cem Yılmaz, Mirkelam, Ümit Besen,<br />
Mehmet Ali Alabora gibi isimlerle aynı sahnede beraber şarkı<br />
söyleyip, sabahına bu isimlerin reklamlarını yazmak… Kariyerinin<br />
başındaki bir reklam yazarı için unutulmaz bir deneyim. CV’ye yazsan<br />
yazılmaz. Böyle bir sayfada anlatılır ancak.<br />
120 <strong>MediaCat</strong>