Atatürk Devrimleri ve Moiz Kohen (Tekinalp)
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Atatürk</strong> <strong>Devrimleri</strong> <strong>ve</strong> <strong>Moiz</strong> <strong>Kohen</strong> (<strong>Tekinalp</strong>)<br />
Prof. Dr. Jacob M. Landau<br />
Kudüs İbrani Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
Siyasal Bilimler Bölümü<br />
BiLDiRi ÖZETi<br />
ty\unis <strong>Tekinalp</strong> adıyla tanınan Mois 1883'te Seres'te doğmuş, 1912'de Selanik'ten<br />
Istanbul' o gelmiş <strong>ve</strong> 1961 'de ölmüştür. . .O,<br />
Pan-Türkizm, Osmanlılık gibi kitapları yazdsktan sonra Kemalizmin ilk <strong>ve</strong> en<br />
ciddi uzmanlarından biri olmuştur. 1928-1944 yılları arasmda yaytmladsğs Kemd~<br />
lizm, Türkleşlirme <strong>ve</strong> Türk Ruhu Kemalist ilkelerinin çok etkileyici birer analizidir. Ke ..<br />
malizf!lin özünü <strong>ve</strong> sorunlanm derinliğ~ne inceler <strong>ve</strong> onlarla başa çıkmanın yollarını·:<br />
arar. Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Istanbul Belediye Meclisi'ne seçilen <strong>Tekinalp</strong>,:<br />
bu dönemde Türkiye'nin ekonomik sorunlarını Devletçi + liberal karışımı yolla çö~<br />
züm oJanaklarım araştiranbirçok makale yazmışhr.<br />
':<br />
Bu yazıda <strong>Tekinalp</strong>'m Kemalizm anlayışı <strong>ve</strong> Türkiye'nin ekonomik sorunlarını':<br />
çözümdeki katkısi anlatmaya çalışacaktır.<br />
Kemalizmin ilk <strong>ve</strong> belki de en önemli çözümlemelerinden bir tanesi, çalış.;. ·<br />
malan günümüze dek hak ettiği ilgiyi görernemiş olan, Munis <strong>Tekinalp</strong>'in (ya da<br />
Tekin Alp) çözümlemesiydi. Bu yazı <strong>Tekinalp</strong>'ın yaşam <strong>ve</strong> yapıtlannın çok daha·:<br />
sağlıklı bir konuma oturtulması amacını gütmektedir. ·<br />
<strong>Tekinalp</strong> 1883 yılında Serezli Yah1:1di bir anababadan <strong>Moiz</strong> <strong>Kohen</strong> adıyla<br />
iünyaya geldi. Selanik'te babamlık eğitiminden geçtikten sonra öğrenimini yeni<br />
ıçılmış olan Ecole Imperiale de Droit' da sürdürdü. Moise Cohen, gerek Selanik, ·<br />
;erek -1912 yılında Yunanistan'ın Selanik'e el koymasından sonra- İstanbul'daki<br />
·ön Türk çevrelerinde çok etkin bir kilişikti. I. Dünya Savaşı'ndan önce <strong>ve</strong> savaş<br />
!öneminde son kerte üretken bir yazar olarak, makale <strong>ve</strong> kitaplan ya gerçek adı<br />
\o'ioiz <strong>Kohen</strong> (Türkçe' de yazıldığı biçimde) ya da, daha sonra resmi olarak aldığı,<br />
akma adı <strong>Tekinalp</strong> imzasını taşıyordu. Onun çok geniş bir ilgi alanına sahip oldu<br />
;u daha o yıllarda göze çarpmaktaydı: <strong>Tekinalp</strong> bir yandan ticaretle ·geçiniyor, bu<br />
rada da İstanbul Üni<strong>ve</strong>rsitesi'nde hukuk <strong>ve</strong> siyasal ekonomi dersleri <strong>ve</strong>riyor,<br />
'ürk <strong>ve</strong> yabancı basın için ekinsel <strong>ve</strong> ekonomik konularda cnk ~~nnr1~ ,....,..ı..... l ... ·---·
1) ı<br />
yordu. O yıllnrdn 1 1. Diinya Sava\)ı'nın bitiınine dek, Ttirkçülük akımını yürekten<br />
tlcstcklenıi~, bu konuda Türkçe <strong>ve</strong> Almanca çok sı.ıytda makaleyi kaleme almıştı.<br />
Ne var ki, Ken\alizmin yükselişiyle <strong>Tekinalp</strong> yeni düzenin <strong>ve</strong> düzenin temsil<br />
ettiği<br />
tüın öğretilerin etkin bir savunucusu oldu <strong>ve</strong> bu tutumunu 1961 yılında<br />
ölümüne dek kararlı bir biçimde korudu. <strong>Tekinalp</strong> zaınanın büyük bir bölümünü<br />
Kemalist çevrelerde geçiriyor <strong>ve</strong> Yunus Nadi gibi, Türk Dil Kurumu'nda etkin <strong>ve</strong><br />
halkevlerinde sürekli konuşmalar yapan, sözü geçen kişilerle .dostluk kuruyordu.<br />
<strong>Tekinalp</strong>'ın azınlıkların hızla Türkleştirilmesi yönündeki direngenliği de siyasal<br />
görüşlerinin bir göstergesiydi. Özel kartlar üzerinde hazırladığı <strong>ve</strong> T~rkiye'<br />
deki Yahudilere dağıthğı "On Emir" onun olaya genel bakışının bir yansımasıydı.<br />
1934 yılında başka iki Yahudi, Hanri Soriano <strong>ve</strong> Marsel Franko ile birlikte<br />
"Türk Kültür Cemiyeti"ni ktırarak hızla ekinsel Türkleştirme yönündeki görüşlerini<br />
yaymaya· çalışh. 1945 ile 1950 yılları arasında İstanbul Belediye Meclisi üyesi<br />
olan <strong>Tekinalp</strong>, 1954 ile 1957 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi'nden millet<strong>ve</strong>killiğine<br />
adaylığını koydu ama başarılı olamadı. 1961 yılında yaşama <strong>ve</strong>da etti.<br />
Gelgelelim, <strong>Tekinalp</strong>'ın Kemalizme en önemli <strong>ve</strong> anılmaya değer katkısı yazılarından<br />
kaynaklanmaktadır. Gazete <strong>ve</strong> dergilere yazdığı çok sayıda makale dışında,<br />
Cumhuriyet döneminde yazdığı <strong>ve</strong> tümü de farklı biçimlerde Kemalizm ile<br />
ilintili olan üç ldtaba imzasını ath. Bu yapıtlardan ilki 1928 yılında basılan Türkleştirme,<br />
ikincisi, 1936 yılında basılan Kemalizm, üçüncüsü ise, 1944 yılında basılan<br />
Türk Ruhu idi. Bir üçlü oluşturması amaçlanınamakla birlikte, bu üç kitap vardıkları<br />
sonuç açısından birbirleriyle yakından Hintilidir <strong>ve</strong> yazann Kemalist öğreti <strong>ve</strong><br />
uygulama konusundaki görüşlerini açıkça irdelemektedir.<br />
Türkleştirme, Latin abecesinin kabul edilmesinden birkaç ay önce, Arap abecesiyle<br />
yayıınlanmışhr. Bu şansız zamanlama kitabın önemli niteliklerine karşın<br />
hak ettiği değeri görmeyip bir bakıma karanlıkta kalmasına yol açmışhr. <strong>Tekinalp</strong><br />
kitabın Fransızca bir çevirisini yayımlamayı tasadamışsa d'a, bu düşü asla gerçekw<br />
leşememiştir. Kitap baştan sona, tüm çabalann Türkiye'deki etnik azınlıkların<br />
Türkleştirilmesi yör:ünde harcanması, böylece bu insanlara anavatanlarının yazgısıyla<br />
tam anlamıyla özdeşleşme olanağı tanınması gerektiği görüşüne adanmıştır.<br />
Mustafa Keınal <strong>ve</strong> İsmet İnönü' den çok sayıda alıntılar yapan <strong>Tekinalp</strong><br />
Türkçülüğe, Türk toplumunun güçlendirilmesi <strong>ve</strong> Türk ekin <strong>ve</strong> bilincinin korunması<br />
için gerekli tek şeyin Türkleştirme olduğunu savunan, kendine özgü bir yorum<br />
kazandırmışhr. Türkleştirmeyi benimseyen her yurttaş, böylece hem devlet<br />
hem de ulusun gücüne güç katmış olacaktı. <strong>Tekinalp</strong>, kendisini Türk olarak tanıtan<br />
her bireyin ilke olarak da öyle kabul edilmesi gerektiğine inamyordu.- Ne var<br />
ki, bu adı taşımasına ancak <strong>ve</strong> ancak Türk olduklarını ruhlarının en derinliklerinde<br />
duyanlara izin <strong>ve</strong>rilmesi gerektiği konusunda da bir uyarıda bulunuyordu. Türl
..<br />
ıi, ~~~!:~~~~~X~ci;ıerhıi !ç!nr.len """'' ~ "- ~~<br />
~·Ulusal ekon~mi için payıncı dt~şcmi ynpl<br />
: ·ı[;~<br />
10. Haklarını bıl! · sıı~ı;<br />
.. .. ~~m~ar Kemalist dü~eniı: Türkeleştirı:ı~ ~ön~n~eki. çabal~rına Tel
':l\sla hedefinden ~~n~nınn1ış <strong>ve</strong> hoı· küldil dcı~ifJlrnln ~nn1unlnnınsını inceden ineeye<br />
'düşünüp, g
qLt<br />
J
'-1;;:,<br />
lnfJıyun \.!konomik Vt~ toplumunl konulun de alan IJır (.lızr oııu\uıl.:r ....... , ~·<br />
Süz konusu dünomd
'~<br />
. ..-f"'~·umlnr ynpılnn lklislllliyut Mı•ı:JIIIIttst'ııda yl'l" vt·ı·ildl. U(l<br />
"'~de (bir, iki ya da üç haftalık Grnlıklnrla) yayımlanan bu derginin odı1<br />
~ını İmparatorluğun ekonomik dmun~u <strong>ve</strong> bunu d üzeitmenin yollıüı ... ·<br />
taydı. Dergide yer alan makalelerin çoğu nym zamanda hem Tiirkçt• hoıır.<br />
ca, kimi zaman da Alımınca yayınlanıyordu. Bu üç ~iii llclisadiyal Mı·uııl//tl/11~<br />
sayısında ilk kez birlikte yer aldı. <strong>Tekinalp</strong>'ın "Milli lktisada Doğru" bnşlı!l,l<br />
yan başmakalesi derginin ana tartışma izlcğini belirlemiş oldu. Gerçektım<br />
Gökalp gibi başkaları da aynı konu üzerine yazmışlar, ama <strong>Tekinalp</strong>'ın ın<br />
konuyu açık seçile <strong>ve</strong> mantıklı ele alınasının yanı sıra onu yaymak <strong>ve</strong> hnlkn<br />
setınek yolunda sergilediği kararlılıktan ötürü öne çıkmıştı. <strong>Tekinalp</strong>'ın bu<br />
yayımlanan birçok (belki de çoğu) makalesi ulusal bir ekonominin önem<br />
liliğini ele alan "durum incelemeleri" idi.<br />
Friedrich List'in "Nationalekonomie" <strong>ve</strong> başka kaynaklardaki kavnı<br />
yola çıkan <strong>Tekinalp</strong> ilk başmakalesinde okurlarını kimi etkilerini dışal<br />
madencilik, orınanlar, tarım ürünleri, demiryolları, limanlar, bankalar, cl
C):l-<br />
~Üt'dürdüf'ıünOn bilincinde olnrnk, impnı·nhwhır,un geni~ı <strong>ve</strong>.~ bilek l-opmk~<br />
ülkenin tm de~orli vndıt~ı oldu(r,unu <strong>ve</strong> bu toprnldnrdnn elele.! edilecd
..·;-(m, Kemalizmin on iki yılımn bir dt!il,erlmıdirnwı:ıi yııpılmıı;ıtıı·. Tddnııtıi'<br />
4<br />
. ...,ı~ef{indiği önemli başanlnr nrnsındn ı;ıpnhıı· Yl!r almaktadır: binlerce kilomtıtı•~ıl<br />
r · demiryolları, geniş bir tasarruf banl~alnrı ai~ı, ö:~:el bankaların yerine ulusal hıu<br />
'.1~<br />
ların kurulması, ödemeler dengesinde artı bir konuma gelinmesi, şeker <strong>ve</strong> tı/<br />
fabrikaları sayısındaki çarpıcı artış, döviz istikrarı, maden kaynaklarının gido,<br />
büyüyen sanayi dallarında kullanılması <strong>ve</strong> Ziraat Bankası'nın <strong>ve</strong>rdiği kredilm• i~!<br />
yesinde makineleşmenin tarımda gerçekleştirdiği gelişme. <strong>Tekinalp</strong> bu başaı·ılrıı•ı ...<br />
Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan beş yıllık kalkınma planiarına bağlıyo,~#~<br />
du. Bu bir dizi başarının <strong>Tekinalp</strong>'ın Ulusal Ekonomi yönünde I. Dünya Savnşnn~~i<br />
rasında savunduğu görüşlerle neredeyse özdeş olması son kerte ilginçtir. Bir bııf,ıl~.n~~<br />
deyişle, onun "Kemalizm" adlı kitabı, daha önceki görüşlerinin temel öğelerint cliı'!ı<br />
içeren ulusal bir ekonominin, bir bakıma farklı yollarla da olsa, kuruluşu yönlinc.l~';~<br />
epey yol kat edildiği iletisini <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
•· · ''<br />
.. ·. ;j~<br />
3. Yan-Liberal Dönem<br />
Yukarıdaki devletçilik üzerine görüşler kuşkuya yer <strong>ve</strong>rmeyecek bir biçiın;);'<br />
d e belirtilirken, <strong>Tekinalp</strong>'ın bu konu üzerine yazılarında ufak bir d uraksamanın d n ~<br />
izleri görülür. Gerçekten de onun devletçilik üzerine tartışması, demokrasi ile deV:~ :<br />
letçilik arasındaki temel karşıtlıkların doğrulanmasının yanı sıra, o dönemde Tüi·~ ..<br />
Id ye için hiç uygun görmediği ekonomik liberalizmin yarariarına gönülsüzce deği" •<br />
nilrnesiyle başlar. Bunu izleyen yıllarda <strong>Tekinalp</strong>'ın ekonomik alanda kapsamlı bit•<br />
devlet denetimi gereksinimi ile ilgili kuşkuları giderek arttı. Gelgelelim, II. Dünya ·<br />
Savaş1'nın yaşandığı dönem bu görüşlerin dile getirilmesi için pek uygun bir do~ .<br />
nem sayılınazdı. 1942 yılında azınlıklara uygulanan (ona <strong>ve</strong> daha birçok kişiye<br />
ağır bir darbe vuran) varlık <strong>ve</strong>rgisi <strong>Tekinalp</strong>'ı da sarsttı. Onu Türkiye' de yabancı ·.<br />
kökenli bir tütün şirketini temsil eden devlet tekelinin üzerine yüklediği aşırı bii.~<br />
rokratik süreçlerden bunalmış bir işadamı olarak düŞ,ünmek işten değil. Bu koşul"<br />
lar 1946 seçimlerinde <strong>ve</strong> daha da etkili olarak 1950 seçimlerinde seçmenierin bir·<br />
bölümünün. Demokrat Parti'nin liberal ilkelerine yönelınesine katkıda bulundu.<br />
<strong>Tekinalp</strong> bu denli ileri gitmeyerele Cumhuriyet Halk Partisi'nin sadık üyesi olınayi<br />
sürdürdü. 1945 yılında aynı partinin şemsiyesi altında beş yıllık bir süre için İstan~ ..<br />
bul Belediye Encii.menliği üyeliğine seçildi. Ardından yine aynı parti adına iki kez ··<br />
parlamento üyeliğine aday oldu ancak her iki girişimi de başarısızlıkla sonuçlandı.<br />
Bu arada ekonomi yazarlığına geri dönerek, 1948 ile 1956 arasında, zaman zaman<br />
günl~ gazetelere, çoğunlukla da İstanbul' da yayınlanan aylık Türkiye lktisat Mecnıııası'na<br />
yazılar yazdı. Bu derginin Tüccarlar Birliği'nin yayın organı olarak kurul~<br />
masına aracı oldu <strong>ve</strong> yıllarca editörlüğünil yaparak düzenli katkıda bulundu. Bu<br />
dergiye yazdığı kırk iki makalesi onun ekonomik görüşleriyle ilgili değerlendir~<br />
meleri yansıtınaktadır. O dönemde görüşleri hala ulusal ekonomi temellerine da~<br />
yanıyor <strong>ve</strong> 1951 yılına gelindiğinde bile Mithat Paşa'nın bunun yandaşları arasında<br />
yer aldığını kanıtlamaya çalışıyordu .<br />
. Döneminde <strong>Tekinalp</strong>'ın yazılarına iki eğilimin egemen olduğu göze çarpı-'<br />
yor. Ilk olarak, bell
qq<br />
dcrwtlcnrneııinde devielin lwnwn lwıntm tümüyle d koymnsmdun ynnn olnnlnrın,<br />
öte yandan da özel giri~inw üııtiinliik hınmmasını isteyenlerin leı·sinc 'lbldnalp o<br />
dünen1de karn1a bir ekonominin en ale~li savunucularındnndı. Ccnçlik çağianncin<br />
pantürkçülük akımını <strong>ve</strong> tepeden tırnağa bir ekonon1ik planlaınayı savu~mn bu<br />
ateşli ülkücü IL Dünya Sava~ı ~onrası yazılarında giderek pragınatik bir çclueye<br />
büründü. Devlet gözetiınciliğinin şu temel formüle göre özel girişınci birleı;ıtirilınesini<br />
önerdi: Gerekli olduğunda devlet gözeti~ini sürdürmelidir, ancak ekonomik<br />
açıdan geçerli <strong>ve</strong> yararlı olduklarını gözler önüne seren kuruluşlar özel girişmle<br />
işletilmelidirler. Bir başka deyişle, pazar ekonomisi devlete ayak uydurınnk<br />
yerine, ekonomik kararları yansıtmalı <strong>ve</strong> devlet de buna uymaya çalışmalıdır.<br />
Böylece, Türkiye Iktisat Mecmuası'nda yayınlanan "İktisadi Deınokrasiyt~<br />
Doğru!" başlıklı ilk makalesinde <strong>Tekinalp</strong>, Türkiye'nin içinde bulunduğu duruın~<br />
da devletçiliğin çeşitli yararları olduğuna, ancak bürokrasi yerine demokrnsiyi<br />
yeğleyerek yeni bir yol izlemesi gerektiğine parmak basıyordu. Makalenin en ca n<br />
alıcı bölümü şöyleydi: "Bu yeni <strong>ve</strong>çhesini araştırırken başlıca düshıruınu~ şudur:<br />
Devletçilikte devletin rolü doğrudan doğruya tacirlik, sanayicilik <strong>ve</strong> ınüteşebbislik<br />
yapmak değildir. Bunlar ferdi iktisadın vazifesidir; devletin rolü tanzimden başka<br />
bir şey olmaz." Daha sonra kaleme aldığı bir makalesinde <strong>Tekinalp</strong> devletin kiıni<br />
ekonomik girişmlerinin Sümerbank <strong>ve</strong> Etibank gibi varsıl gruplara aktarılabileceğine<br />
dikkat çekiyordu. Bundan kısa bir süre sonra, gerek birey gerekse devletin ya~<br />
rarına devlet sektörü ile özel sektör arasında bir eşgüdümün sağlanması amacıyla<br />
Kemalizmin yeniden yorumlanması gerektiğini savunuyordu. Bu aylık dergide yayınlanan<br />
<strong>ve</strong> ilkiyle aynı başlığı taşıyan son makalelerinden birinde <strong>Tekinalp</strong> özellikle<br />
bürokrasi kösteksiz ticarete değinerek aynı görüşleri yinelemiştir.<br />
II. Dünya Savaşı sonrasında <strong>Tekinalp</strong>'ın yazdığı yazılarda göze çarpan ikinci<br />
eğilim onun bireye <strong>ve</strong> bireyin ekonomik gönencine giderek artan bir ilgi göstermesiydi.<br />
"Sturm und Drang'' (Fırhna <strong>ve</strong> Sıkıntı) evresinde tüm toplumun ekonomik<br />
gönenci için bireyin öz<strong>ve</strong>ride bulunması gerektiğini savunurken, şimdi bireyin<br />
toplumsal <strong>ve</strong> ekonomik gereksinimlerinin savunucusu olu<strong>ve</strong>rmişti. Bu durum bir<br />
ölçüde, devlet adamları <strong>ve</strong> gazetecilerin giderek bireylerin üzerindeki yükün arttı"<br />
ğının bilincine vardıkları Türkiye'deki çok partili· dönemin, bir ölçüde de <strong>Tekinalp</strong>'ın<br />
kendi insancıl eğilimlerin <strong>ve</strong> alçakgönüllü özgeçmişinin bir sonucuydu.<br />
Toplumsal bilinci, o aşamadı hem birey hem de toplumun çıkarlarını gözeten ekonomik<br />
görüşleriyle (yukarıda açıklandığı gibi) içiçe kenetlenmiŞti.lller <strong>ve</strong> Belediyeler<br />
Dergisi adlı bir başka aylık dergide yayınlanan bir makalesinde <strong>Tekinalp</strong> Türkiye'<br />
de ucuz lojmanlar sağlanması konusunda son kerte ayrıntılı <strong>ve</strong> etkileyici bir<br />
öneride bulundu. Daha sonraki bir makalesinde ekonomik gelişmeyi kitlelere sağladığı<br />
yararlar bağlamında değerlendirdi; yine bir başkasında; Türkiye' deki kökli.i<br />
toplumsal değişimler açısından (kentlere akın etme gibi) ekonominin en azından<br />
kısmen dizginlenmesi gerektiğini ileri sürüyordu.<br />
<strong>Tekinalp</strong>'ın Türkiye' deki genel ekonomik çizgiye katkısını değerlendirmek<br />
kolay bir iş değil~ir. Siyasal bir ülkücü olarak <strong>Tekinalp</strong> kalemini özgün <strong>ve</strong> keskin<br />
bir biçimde kullandı. Onun ekonomi tutkusu yaşamı boyunca sürdü. <strong>Tekinalp</strong>'ın<br />
ekonomiye katkısı, özünde o dönemin Almanca yazılarından açıkça esinlendiğinden,<br />
belki de pantürk ülküsüne olan katkılarına kıyasla daha az özgünlük taşıyordu.<br />
Bu nedenle, her iki alanda da onun başlıca rolü sistematikleşme, uyarlama-<strong>ve</strong><br />
belli ilkelerin bir öğreti altında toplanması ile ilgiliydi. Gerçekten de, geç Osmanlı
100<br />
<strong>ve</strong> Cumhuriyet'in ilk dönemine tıpatıp uyan etkili <strong>ve</strong> kapsamlı bir ulusal ekonomi<br />
kurarnı oluşturmayı başararak bunu çok sayıda ayrıntılı örneklerle bıkrnadan<br />
usanmadan okurlarına sundu.<br />
Özetleyecek olursak, <strong>Tekinalp</strong>'ın yazılarının, özellikle seslendiği eğitimden<br />
geçmiş seçkinler arasında ne gibi bir etki yarattığını düşünmeden edemeyiz. Ne<br />
var ki, Kemalist ülküsü ile ilgili çalışmalarının çok sayıda belirgin yarar sağladığım<br />
söylernek hiç de haksız olamaz:<br />
1. <strong>Tekinalp</strong>, Türkiye tarihinin çifte geçmişine karşı Kemalist ülkücülükle <strong>ve</strong><br />
başka devletlerin siyasal rejim <strong>ve</strong> ekonomileriyle ilgili ciddi <strong>ve</strong> sistematik bir araştırma<br />
yazan <strong>ve</strong> yayırnlayan ilk kişiydi (en azından "durumun içyüzünü bilen" ilk<br />
kişiydi.<br />
2. Bu konuda hem Türklere hem yabancılara yönelik olarak yazılar yazan ilk<br />
kişiydi.<br />
3. Kemalizmin en ince ayrıntılarına girerek bu akımı inceden ineeye gözden<br />
geçirip, en ufak noktalarda bile akımın savunucularımn günden güne gösterdikleri<br />
etkinlik açısından geçirliliğini denelimden geçirip çözümsel bir inceleme oluşturma<br />
konusunda ilk kez girişimde bulunan kişiydi.<br />
4. Son olarak da, <strong>Tekinalp</strong> konuya tutkulu.bir hümanist olarak yaklaşan çok<br />
az sayıda insandan bir tanesiydi; güçlü bir Türkiye'ye gereksinim duyulduğunu<br />
"Reelpolitik" bir ruhla dile getirirken, Kemalizmi yalnızca yeni Türkiye'nin özdeksel<br />
gereksinimleri çerçe<strong>ve</strong>sinde yüceitmekle kalmamış, töresel gereksinimleri açısından<br />
da desteklemiştir.<br />
Çağdaş eleştirmenler <strong>Tekinalp</strong>'ı Kemalizm ile ilgili görüşlerinde, hiç eleştiri<br />
getirmernek <strong>ve</strong> bir bakıma aşırı övgü yağdırmakla suçlayabilirler. Gelgelelim, bü-<br />
. yük tutku <strong>ve</strong> isteklerin egemen olduğu bir dönernde yaşayan biri olarak Kemalizmin<br />
büyük başarılarından etkilenmesi <strong>ve</strong> coşkuya kapılınası denli doğal bir şey<br />
düşünülemezdi. Şimdi elimizde olan bilgilerle-onun gerek Kemalizmin çözümlenmesi<br />
gerek kendi toplumunun Türldeştirilmesinde ne denli etkili olduğunu tam<br />
olarak kestirrnek çok güç olsa da, bir Türk Yahudisinin yaşarnının büyük bir bölümünü<br />
Kemalizmin araştırılmasına <strong>ve</strong> bu akımın tanıtılrnasına adaması gibi bir olgunun<br />
özel bir ilgiyi hak ettiği rahatlıkla söylenebilir.<br />
Çeviren: Rita Urgan