T.C. MALATYA VALİLİĞİ - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
T.C. MALATYA VALİLİĞİ - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
T.C. MALATYA VALİLİĞİ - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
T.C.<br />
<strong>MALATYA</strong> <strong>VALİLİĞİ</strong><br />
SOSYAL, KÜLTÜREL VE EKONOMİK YÖNLERİ İLE<br />
<strong>MALATYA</strong>
TC<br />
<strong>MALATYA</strong> <strong>VALİLİĞİ</strong><br />
İL PLANLAMA VE KOORDİNASYON MÜDÜRLÜĞÜ<br />
SOSYAL, KÜLTÜREL VE EKONOMİK YÖNLERİ İLE<br />
<strong>MALATYA</strong><br />
HAZIRLAYANLAR<br />
Özgür Yücel YAKAR<br />
Müdür V.<br />
Fahreddin FIRAT<br />
Uzman(Özelleştirme)<br />
Nilgün BOZDAĞ<br />
Uzman(Özelleştirme)<br />
Ali Ekber BAYDOĞAN<br />
Uzman(Özelleştirme)<br />
ARALIK 2004
TAKDİM<br />
Anadolunun kalkınma çabası içerisindeki illerinden olan Malatya, bir yandan<br />
bağrında barındırdığı insanları mutlu <strong>ve</strong> müreffeh yaşatma, bir yandan da topyekün ülke<br />
kalkınmasına olabilecek en fazla katkıyı yapma çabası içerinde bulunan bir ilimizdir. Bu<br />
çabanın somutlaşan eserlerini günümüz Malatya’sında ilin her köşesinde görmek<br />
mümkündür. Bu çabaları kimi zaman dalında altın sarısına dönmüş kayısıda, kimi zaman<br />
ekin yüklü tarlalarda, kimi zaman bacası tüten fabrikalarda, kimi zaman üretmenin mutlu<br />
telaşı içindeki çalışanında, kimi zaman modern tesislerinde <strong>ve</strong> kimi zaman da bu ülkeye<br />
tüm benliği ile inanan Malatya’lının yüreğinde görmek mümkündür. İşte geleceğe daha<br />
umutlu bakmamızı sağlayan, karşılaşılan <strong>ve</strong> karlılaşılacak olan engelleri aşma gücümüz<br />
burada yatmaktadır.<br />
Bu çalışma her yönden topyekün kalkınma çabası içerisinde olan Malatya’nın tarihi,<br />
kültürü, sosyal yapısı <strong>ve</strong> ekonomisi ile kapsamlı bir profilini ortaya koymaktadır.<br />
İlin ekonomik <strong>ve</strong> sosyal alanda katettiği mesafenin, başka bir anlatımla başardıkları <strong>ve</strong><br />
başaramadıklarının objektif <strong>ve</strong> duygusallıktan arındırılmış olarak ortaya konulması<br />
geleceğe dönük yerel <strong>ve</strong> genel politikaların belirlenmesinde önemli bir hareket noktası<br />
olacaktır. Bu nedenle Malatya’yı en iyi şekilde tanıtacağına inandığımız bu eserin, pek<br />
çok kesime ışık tutacağı düşüncesi ile ilgililerin istifadesine sunmaktayız.<br />
Bu eserin hazırlanmasını üstlenen Özgür Yücel YAKAR, Fahreddin FIRAT, Nilgün<br />
BOZDAĞ <strong>ve</strong> Ali Ekber BAYDOĞAN ’dan oluşan yayın grubuna teşekkür eder, benzer<br />
çalışmalarının devamını temenni ederim .<br />
II<br />
Osman Derya KADIOĞLU<br />
Malatya Valisi
ÖNSÖZ<br />
Malatya, diğer pek çok Anadolu vilayeti gibi doğal <strong>ve</strong> tarihi pek çok fiili kısıtlara<br />
karşın her yönü ile kalkınma çabası içerisinde olan bir ilimizdir. Bu çalışmayı yapmaya<br />
başlarken amacımız, her türlü duygusallıktan uzak Malatya’nın gösterdiği kalkınma<br />
çabasının sonunda geldiği noktayı tespit ederek, ilin kapsamlı bir profilini oluşturmaktı.<br />
Çünkü Malatya’nın başardıkları <strong>ve</strong>ya kısmen başardıkları yanında başaramadıklarının da<br />
ortaya konulmasının, geleceğe dönük politikaların tespitinde önemi büyük olacaktır. Bu<br />
nedenle çalışmada kullanılan <strong>ve</strong>rilerin gü<strong>ve</strong>nilirliği ön planda tutulmuş <strong>ve</strong> adeta Malatya<br />
rakamlara anlattırılmıştır. Bu bağlamda rakamların ifade ettiklerinin yorumunda aşırıya<br />
kaçılmamaya dikkat edilmiştir.<br />
Çalışmanın omurgasını oluşturuken ilin tarihi, kültürel <strong>ve</strong> sosyal yapısının ortaya<br />
konulmasının yanında ekonomik performansını ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaçla<br />
DPT ‘nın il <strong>ve</strong> bölge gelişmişlik performans kriterlerine büyük ölçüde bağlı kalınmıştır.<br />
Bu çalışma Valimiz Sayın Osman Derya KADIOĞLU’nun <strong>ve</strong>rdiği destek olmasa<br />
kesinlikle tamamlanamazdı. Bu nedenle kendilerine teşekkürü borç biliriz.<br />
Ayrıca tüm çalışma sürecinde her türlü desteği bizden esirgemeyen Vali Yardımcımız<br />
Sayın Erol RÜSTEMOĞLU’na değerli katkılarından dolayı teşekkür ederiz. Bu çalışmanın<br />
yayına hazırlanması aşamasında müdürlüğümüze atanan İl Planlama <strong>ve</strong> Koordinasyon<br />
Müdürümüz Sayın Mesut ARPACIK’a da <strong>ve</strong>rdiği destek için de teşekkür ederiz.<br />
Bu çalışmanın eksiklerinden “Hazırlama Grubu” olarak bizler sadece kendimizi<br />
sorumlu görmekteyiz. Bu nedenle “Daha iyinin, her zaman, iyinin yok edicisi” olduğunu<br />
bilerek her türlü eleştiri <strong>ve</strong> önerinin tarafımıza ulaştırılmasından memnunluk duyacağımızı<br />
ifade etmek isteriz.<br />
ederiz.<br />
Bu çalışmanın her aşamasında katkı sağlayanlara katkılarından dolayı teşekkür<br />
III<br />
Yayın Hazırlama Grubu
İÇİNDEKİLER<br />
TAKDİM .......................................................................................................................................... II<br />
ÖNSÖZ............................................................................................................................................III<br />
BÖLÜM 1. İLİN GENEL TANITIMI........................................................................................... 1<br />
1.1. TARİHİ ...................................................................................................................................... 1<br />
1.1.1.Tarih Öncesi Dönem ............................................................................................................. 2<br />
1.1.2. Hititler Dönemi..................................................................................................................... 2<br />
1.1.3. Medler Dönemi..................................................................................................................... 4<br />
1.1.4. Persler Dönemi..................................................................................................................... 4<br />
1.1.5. Roma Dönemi....................................................................................................................... 5<br />
1.1.6. Bizans Dönemi ..................................................................................................................... 6<br />
1.1.7. İslam Dönemi ....................................................................................................................... 7<br />
1.1.8. Selçuklular Dönemi.............................................................................................................. 8<br />
1.1.9. Beylikler Dönemi ............................................................................................................... 14<br />
1.1.10. Osmanlılar Dönemi .......................................................................................................... 15<br />
1.1.10.1. Ali Galip Olayı .......................................................................................................... 17<br />
1.1.11. Cumhuriyet Dönemi ......................................................................................................... 18<br />
1.1.11.1. Atatürk’ün Malatya’ya Gelişleri ............................................................................... 18<br />
1.1.12.Malatya Adının Aslı .......................................................................................................... 20<br />
1.1.13.Battal Gazi Destanı............................................................................................................ 21<br />
1.1.13.1. Battal Gazi Destanının (Battal namenin) Özeti......................................................... 22<br />
1.2. İLİN COĞRAFİK VE JEOLOJİK YAPISI......................................................................... 23<br />
1.2.1 Genel Konumu .................................................................................................................... 23<br />
1.2.2. Malatya İlinin Coğrafik Yapısı.......................................................................................... 23<br />
1.2.2.1 Malatya İlinin Dağları ................................................................................................. 23<br />
1.2.2.1.1 Malatya Dağları (Malatya Torosları) .................................................................... 24<br />
1.2.2.1.2 Nurhak Dağları...................................................................................................... 24<br />
1.2.2.1.3 Akçababa Dağları ................................................................................................. 24<br />
1.2.2.1.4 Yama Dağı............................................................................................................ 25<br />
1.2.2.2 Platolar.......................................................................................................................... 25<br />
1.2.2.2.1 Güney Platoları...................................................................................................... 25<br />
1.2.2.2.2 Batı Platoları......................................................................................................... 25<br />
1.2.2.2.3 Kuzey Platoları...................................................................................................... 26<br />
1.2.2.3.Malatya İlinin Vadi <strong>ve</strong> Ovaları..................................................................................... 26<br />
1.2.2.3.1 Fırat Vadisi............................................................................................................ 26<br />
1.2.2.3.2 Tohma Vadisi ........................................................................................................ 26<br />
1.2.2.3.3 Malatya Ovası........................................................................................................ 26<br />
1.2.2.3.4 Doğanşehir Ovası .................................................................................................. 27<br />
1.2.2.3.5 Kale (İzollu) Ovası ................................................................................................ 27<br />
1.2.2.3.6 Erhaç Düzü ile Arga <strong>ve</strong> Ören Yazıları .................................................................. 27<br />
1.2.2.3.7 Mandıra, Tafta <strong>ve</strong> Milli Yazıları ........................................................................... 27<br />
IV
1.2.2.3.8 Mığdı Ovası........................................................................................................... 27<br />
1.2.2.3.9 Kuruçay Vadisi...................................................................................................... 28<br />
1.2.2.3.10 Çapıtlı Yazısı....................................................................................................... 28<br />
1.2.2.3.11 Yazıhan Düzü ...................................................................................................... 28<br />
1.2.2.3.12 Söğütlü Çay Vadisi.............................................................................................. 28<br />
1.2.2.3.13 Sürgü Vadisi........................................................................................................ 28<br />
1.2.2.3.14 Sürgü Ovası ......................................................................................................... 28<br />
1.2.2.4.Yer altı Su Kaynakları.................................................................................................. 29<br />
1.2.2.4.1.Horata Pınarı.......................................................................................................... 29<br />
1.2.2.4.2.Elemendik Kaynakları........................................................................................... 29<br />
1.2.2.4.3.Davullu Kaynakları ............................................................................................... 29<br />
1.2.2.4.4.Beylerderesi Kaynakları........................................................................................ 29<br />
1.2.2.5. Akarsular ..................................................................................................................... 29<br />
1.2.2.5.1. Tohma Çayı .......................................................................................................... 29<br />
1.2.2.5.2. Fırat Nehri ............................................................................................................ 29<br />
1.2.2.5.3. Kuruçay ................................................................................................................ 30<br />
1.2.2.5.4.Sultansuyu ............................................................................................................. 30<br />
1.2.2.5.5.Beyler Deresi......................................................................................................... 30<br />
1.2.2.5.6.Sürgü Çayı............................................................................................................. 30<br />
1.2.2.6.Göller <strong>ve</strong> Göletler......................................................................................................... 30<br />
1.2.3. Jeolojik Yapı <strong>ve</strong> Stratigrafi............................................................................................. 31<br />
1.3. İKLİMİ VE BİTKİ ÖRTÜSÜ................................................................................................ 32<br />
1.3.1.İklimi ................................................................................................................................... 32<br />
1.3.2.İlin Bitki Örtüsü................................................................................................................... 33<br />
1.3.3.Agro-ekolojik Alt Bölgeler ................................................................................................. 35<br />
1.4. İDARİ YAPI ............................................................................................................................ 36<br />
1.4.1. Cumhuriyet Öncesi İdari Yapı ........................................................................................... 36<br />
1.4.1.1 Nüfus <strong>ve</strong> İdari Yapılanma ............................................................................................ 37<br />
1.4.2. Cumhuriyet Sonrası İdari Yapı........................................................................................... 38<br />
1.4.2.1. İlçeler........................................................................................................................... 39<br />
1.4.2.1.1. Merkez İlçe........................................................................................................... 39<br />
1.4.2.1.2.Akçadağ................................................................................................................. 41<br />
1.4.2.1.3.Arapgir................................................................................................................... 44<br />
1.4.2.1.4.Arguvan................................................................................................................. 48<br />
1.4.2.1.5.Battalgazi............................................................................................................... 51<br />
1.4.2.1.6.Darende ................................................................................................................. 56<br />
1.4.2.1.7.Doğanşehir............................................................................................................. 59<br />
1.4.2.1.8.Doğanyol ............................................................................................................... 62<br />
1.4.2.1.9.Hekimhan .............................................................................................................. 64<br />
1.4.2.1.10.Kale ..................................................................................................................... 67<br />
1.4.2.1.11.Kuluncak ............................................................................................................. 71<br />
1.4.2.1.12.Pütürge................................................................................................................. 73<br />
1.4.2.1.13.Yazıhan................................................................................................................ 76<br />
1.4.2.1.14.Yeşilyurt .............................................................................................................. 79<br />
V
BÖLÜM 2 İLİN KÜLTÜREL, SOSYAL VE BEŞERİ YAPISI................................................ 83<br />
2.1. İLİN BEŞERİ VARLIĞI ........................................................................................................ 83<br />
2.1.1. Nüfusun Tarihsel Gelişimi ................................................................................................. 83<br />
2.1.1.1. Nüfus Büyüklüğü <strong>ve</strong> Nüfus Artış Hızı........................................................................ 83<br />
2.1.1.2 Şehir <strong>ve</strong> Köy Nüfusunun Seyri..................................................................................... 84<br />
2.1.1.3 Nüfusun Doğum Yeri ile Cinsiyet <strong>ve</strong> yaş yapısı .......................................................... 86<br />
2.1.1.4 Nüfusun Eğitim Durumundaki Gelişim ....................................................................... 88<br />
2.1.1.5 Doğurganlık <strong>ve</strong> Bebek Ölümlülüğündeki Gelişim....................................................... 89<br />
2.1.1.6 Nüfusun Ekonomik Niteliklerindeki Gelişim............................................................... 89<br />
2.1.2.Nüfusun Mevcut Yapısı ...................................................................................................... 93<br />
2.1.2.1 Nüfus Büyüklüğü ......................................................................................................... 93<br />
2.1.2.2 Nüfusun Yaş Yapısı Doğum Yeri <strong>ve</strong> Özürlülük Durumu ............................................ 94<br />
2.1.2.3 Nüfusun Medeni Durumu Doğurganlık <strong>ve</strong> Bebek Ölümlülüğü ................................... 96<br />
2.1.2.4 Nüfusun Okur-yazarlık Durumu .................................................................................. 98<br />
2.1.2.5 İlin Hanehalkı Büyüklüğü <strong>ve</strong> Konut Durumu .............................................................. 99<br />
2.1.3. Nüfusun Ekonomik Nitelikleri ......................................................................................... 100<br />
2.2.İLİN SOSYAL YAPISI.......................................................................................................... 103<br />
2.2.1. Eğitim Öğretim................................................................................................................. 103<br />
2.2.1.1. Örgün Eğitim............................................................................................................. 103<br />
2.2.1.1.1. Okul Öncesi Eğitim............................................................................................ 103<br />
2.2.1.1.2. İlköğretim ........................................................................................................... 104<br />
2.2.1.1.3. Ortaöğretim ........................................................................................................ 106<br />
2.2.1.1.4. Özel Eğitim......................................................................................................... 108<br />
2.2.1.1.5. Yüksek Öğretim ................................................................................................. 108<br />
2.2.1.1.6. Eğitim Alanında Özel Sektör Yatırımları........................................................... 109<br />
2.2.1.1.7. Diğer Yardımcı Eğitim Kurumları ..................................................................... 109<br />
2.2.1.2. Yaygın Eğitim – Öğretim......................................................................................... 109<br />
2.2.1.2.1.Halk Eğitim Merkezleri....................................................................................... 110<br />
2.2.1.2.2.Mesleki(Çıraklık) Eğitim Merkezleri.................................................................. 110<br />
2.2.1.2.3.Okuma Yazma Kursları....................................................................................... 111<br />
2.2.1.2.4.Açık İlköğretim <strong>ve</strong> Ortaöğretim Kurumları ........................................................ 112<br />
2.2.2.Sağlık................................................................................................................................. 114<br />
2.2.2.1. Sağlık Kurumları <strong>ve</strong> Personel Durumu ..................................................................... 114<br />
2.2.2.1.1.Turgut Özal Tıp Merkezi (TÖTM)...................................................................... 116<br />
2.2.2.2. Sağlık Hizmetlerine İlişkin Diğer Göstergeler.......................................................... 118<br />
2.2.2.2.1. Bulaşıcı <strong>ve</strong> en çok ölüme sebebiyet <strong>ve</strong>ren hastalıklar........................................ 119<br />
2.2.2.2.2. Bağışıklama ........................................................................................................ 120<br />
2.2.2.2.3. <strong>Çevre</strong> Sağlığı <strong>ve</strong> 112 Acil Hizmetleri ................................................................ 122<br />
2.2.3. Sosyal Hizmetler <strong>ve</strong> Spor................................................................................................ 123<br />
2.2.3.1. İlin Spor Tesisleri Varlığı.......................................................................................... 123<br />
2.2.3.2. İlde Bulunan Klüpler <strong>ve</strong> Sporcu Varlığı................................................................... 125<br />
2.2.3.3.Sportif Aktiviteler....................................................................................................... 127<br />
2.2.3.4.Sosyal Hizmetler ........................................................................................................ 127<br />
VI
2.3. İLİN KÜLTÜREL YAPISI .................................................................................................. 128<br />
2.3.1. Kültür <strong>ve</strong> Tarihi Varlıklar................................................................................................. 128<br />
2.3.1.1. Nemrut Dağı.............................................................................................................. 128<br />
2.3.1.2. Yeni Cami.................................................................................................................. 130<br />
2.3.1.3. Yusuf Ziya Paşa Camii.............................................................................................. 130<br />
2.3.1.4. Çarşı Camii................................................................................................................ 130<br />
2.3.1.5. Taşhoron Kilisesi....................................................................................................... 130<br />
2.3.1.6. Venk Kilisesi ............................................................................................................. 130<br />
2.3.1.7. Tahtalı Hamam.......................................................................................................... 130<br />
2.3.1.8. Halk Eğitim Merkezi Binası...................................................................................... 130<br />
2.3.1.9. Gazi İlkokulu Binası.................................................................................................. 130<br />
2.3.1.10. Derme İlkokulu Kapısı ............................................................................................ 131<br />
2.3.1.11. Atatürk Anıtı............................................................................................................ 131<br />
2.3.1.12. İnönü Anıtı .............................................................................................................. 131<br />
2.3.1.13. Askeri şehitlik.......................................................................................................... 132<br />
2.3.1.14. Sivil Mimari Örnekler ............................................................................................. 132<br />
2.3.1.15. Aslantepe Höyük ..................................................................................................... 132<br />
2.3.1.16. Samanköy Höyük .................................................................................................... 132<br />
2.3.1.17. Furuncu Höyük........................................................................................................ 132<br />
2.3.1.18. Maltepe Höyük........................................................................................................ 133<br />
2.3.1.19. Abdurrezzak Camii.................................................................................................. 133<br />
2.3.1.20. Fethiye Höyük ......................................................................................................... 133<br />
2.3.1.21. İriağaç Köy Camii ................................................................................................... 133<br />
2.3.1.22. Kuruçay Höyük (Hacı Höyük) ............................................................................... 133<br />
2.3.1.23.Buzluk ...................................................................................................................... 133<br />
2.3.1.24.Kaletepe Höyük........................................................................................................ 133<br />
2.3.1.25. Kara Höyük ............................................................................................................. 133<br />
2.3.1.26. İsa Höyük ................................................................................................................ 133<br />
2.3.1.27. Morhamam (Uzunoğlan) Höyük ............................................................................. 133<br />
2.3.1.28. Eşref Höyük............................................................................................................. 134<br />
2.3.1.29. Kabak Abdal Türbesi............................................................................................... 134<br />
2.3.1.30.Roma Sur kalıntıları ................................................................................................. 134<br />
2.3.1.31. Taşhan ..................................................................................................................... 134<br />
2.3.1.32.Köprülü Mehmet Paşa Camii ................................................................................... 134<br />
2.3.1.33.Köprülü Mehmet Paşa Hamamı ............................................................................... 134<br />
2.3.1.34.Kilise ........................................................................................................................ 134<br />
2.3.1.35.Güzelyurt Höyük ...................................................................................................... 134<br />
2.3.1.36.Arga Tepesi .............................................................................................................. 134<br />
2.3.1.37.Ören Höyük .............................................................................................................. 135<br />
2.3.1.38.İkinciler Höyük......................................................................................................... 135<br />
2.3.1.39. Le<strong>ve</strong>nt Vadisi – Bağköy Kaya Kabartmaları .......................................................... 135<br />
2.3.1.40. Roma Mezarı ........................................................................................................... 135<br />
2.3.1.41. Merkez Tümülüs...................................................................................................... 135<br />
2.3.1.42. İki Mezarlık ............................................................................................................. 135<br />
2.3.1.43. Kavlak Köprüsü....................................................................................................... 135<br />
2.3.1.44. Taş Köprü................................................................................................................ 135<br />
2.3.1.45. Nadir Köprüsü ......................................................................................................... 135<br />
2.3.1.46. Ulu Camii Minaresi................................................................................................. 135<br />
2.3.1.47. Danabey Minaresi.................................................................................................... 136<br />
VII
2.3.1.48. Hacı Müsrif Minaresi .............................................................................................. 136<br />
2.3.1.49. Somuncu Baba Camii Minaresi............................................................................... 136<br />
2.3.1.50. Mehmet Paşa Kütüphanesi ...................................................................................... 136<br />
2.3.1.51. Bedesten .................................................................................................................. 136<br />
2.3.1.52. Hasan Paşa Hamamı................................................................................................ 136<br />
2.3.1.53. Zengibar Kalesi ....................................................................................................... 136<br />
2.3.1.54. Çobanlı Konağı........................................................................................................ 136<br />
2.3.1.55. Ulu Camii ................................................................................................................ 137<br />
2.3.1.56.Mir-i Liva Ahmet Paşa Camii .................................................................................. 137<br />
2.3.1.57.Gümrükçü Osman Paşa Camii ................................................................................. 137<br />
2.3.1.58.Molla Eyüp Mescidi ................................................................................................. 137<br />
2.3.1.59.Cafer Paşa Camii...................................................................................................... 137<br />
2.3.1.60.Yeni Camii ............................................................................................................... 137<br />
2.3.1.61.Hanikâh .................................................................................................................... 137<br />
2.3.1.62.Çarşı Hamamı........................................................................................................... 137<br />
2.3.1.63.Elmasık Hamamı ...................................................................................................... 137<br />
2.3.1.64. Osman Paşa Hamamı............................................................................................... 138<br />
2.3.1.65. Osman Paşa Çeşmesi............................................................................................... 138<br />
2.3.1.66. Eski Arapgir Kalesi ................................................................................................. 138<br />
2.3.1.67. Büyük Kozluk köprüsü............................................................................................ 138<br />
2.3.1.68. Eski Arapgir Kale Köprüsü ..................................................................................... 138<br />
2.3.1.69. Battalgazi Kale Surları ............................................................................................ 138<br />
2.3.1.70. Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı........................................................................ 138<br />
2.3.1.71. Battalgazi Ulu Camii............................................................................................... 138<br />
2.3.1.72. Melik Sunullah Minaresi......................................................................................... 139<br />
2.3.1.73. Emir Ömer Mescidi................................................................................................. 139<br />
2.3.1.74. Karahan Camii......................................................................................................... 139<br />
2.3.1.75. Ak Minare Camii..................................................................................................... 139<br />
2.3.1.76. Sütlü Minare............................................................................................................ 139<br />
2.3.1.77. Namazgah................................................................................................................ 139<br />
2.3.1.78. Alacakapı Mescidi................................................................................................... 139<br />
2.3.1.79. Sıddı Zeynep Kümbeti............................................................................................. 139<br />
2.3.1.80. Kanlı Kümbet .......................................................................................................... 139<br />
2.3.1.81. Halfetih Minaresi..................................................................................................... 140<br />
2.3.1.82. Toptaş Camii ........................................................................................................... 140<br />
2.3.1.83. Şahabiye-i Kübra Medresesi ................................................................................... 140<br />
2.3.1.84. Ahmet Duran Mescidi <strong>ve</strong> Türbesi ........................................................................... 140<br />
2.3.1.85. Kırk Kardeşler Şehitliği........................................................................................... 140<br />
2.3.1.86. Malatya Müzesi ....................................................................................................... 140<br />
2.3.1.87 Halk Oyunları........................................................................................................... 142<br />
2.3.1.88.Önemli Kişiler .......................................................................................................... 142<br />
2.3.2. Doğal <strong>ve</strong> Turistik Değerler............................................................................................... 143<br />
2.3.2.1.Orduzu Pınarbaşı ........................................................................................................ 143<br />
2.3.2.2.Horata ......................................................................................................................... 143<br />
2.3.2.3. Gündüzbey................................................................................................................. 143<br />
2.3.2.4. Davullu pınar............................................................................................................. 143<br />
2.3.2.5. İnek Pınarı ................................................................................................................. 144<br />
2.3.2.6. Sürgü-Takas............................................................................................................... 144<br />
2.3.2.7. Sulu Mağara .............................................................................................................. 144<br />
VIII
3.3.2.8. Günpınar Şelalesi ...................................................................................................... 144<br />
2.3.2.9. Somuncu Baba <strong>ve</strong> <strong>Çevre</strong>si......................................................................................... 144<br />
2.3.2.10. İspendere İçmecesi .................................................................................................. 144<br />
2.3.2.11. Balaban İçmecesi..................................................................................................... 144<br />
2.3.2.12. Harap Şehir İçmecesi............................................................................................... 145<br />
2.3.2.13. Diğer Turistik Değerler ........................................................................................... 145<br />
BÖLÜM 3 İLİN EKONOMİSİ ................................................................................................... 146<br />
3.1. GENEL EKONOMİK DURUM .......................................................................................... 146<br />
3.2 TARIM .................................................................................................................................... 152<br />
3.2.1. Toprak Yapısı <strong>ve</strong> Arazi Varlığı........................................................................................ 153<br />
3.2.1.1 Toprak Yapısı............................................................................................................. 153<br />
3.2.1.1.1.Alüvyal Topraklar ............................................................................................... 153<br />
3.2.1.1.2. Kolüvyal Topraklar ............................................................................................ 153<br />
3.2.1.1.3. Kah<strong>ve</strong>rengi Orman Toprakları ........................................................................... 154<br />
3.2.1.1.4. Kireçsiz Kah<strong>ve</strong>rengi Orman Toprakları ............................................................. 154<br />
3.2.1.1.5. Kah<strong>ve</strong>rengi Topraklar......................................................................................... 154<br />
3.2.1.1.6. Kireçsiz Kah<strong>ve</strong>rengi Topraklar .......................................................................... 155<br />
3.2.1.1.7. Kırmızımsı Kah<strong>ve</strong>rengi Topraklar ..................................................................... 155<br />
3.2.1.1.8. Bazaltik Topraklar.............................................................................................. 155<br />
3.2.1.1.9. Çıplak Kaya <strong>ve</strong> Molozlar ................................................................................... 155<br />
3.2.1.1.10. Irmak Taşkın Yatakları..................................................................................... 155<br />
3.2.1.2 Arazi Varlığı............................................................................................................... 156<br />
3.2.2. Tarımsal Üretim ............................................................................................................... 164<br />
3.2.2.1.Bitkisel Varlık <strong>ve</strong> Bitkisel Üretim.............................................................................. 164<br />
3.2.2.2.Kayısı <strong>ve</strong> Kayısı Yetiştiriciliği................................................................................... 169<br />
3.2.2.2.1. Kayısının Anavatanı <strong>ve</strong> Tarihçesi ...................................................................... 169<br />
3.2.2.2.2. Malatya’da Yetiştirilen Önemli Kayısı Çeşitleri................................................ 169<br />
3.2.2.2.3. Malatya Kaysının Besin Değeri <strong>ve</strong> Beslenme açısından önemi ........................ 170<br />
3.2.2.2.4. Kayısı Mamulleri................................................................................................ 170<br />
3.2.2.2.5. Ekonomik Değer Olarak Kayısı ........................................................................ 171<br />
3.2.2.2. Hayvansal Varlık <strong>ve</strong> Hayvansal Üretim.................................................................... 179<br />
3.2.2.3. Organik Tarım <strong>ve</strong> Seracılık ....................................................................................... 183<br />
3.3 SANAYİ................................................................................................................................... 184<br />
3.3.1.Malatya Sanayisinin Tarihçesi .......................................................................................... 184<br />
3.3.2.Sanayi Altyapısı ................................................................................................................ 185<br />
3.3.2.1. Organize Sanayi Bölgeleri......................................................................................... 185<br />
3.3.2.1.1. Birinci Organize Sanayi Bölgesi ........................................................................ 185<br />
3.3.2.1.2. İkinci Organize Sanayi Bölgesi......................................................................... 186<br />
3.3.2.2. Küçük Sanayi Siteleri................................................................................................ 186<br />
3.3.3.İmalat Sanayi..................................................................................................................... 188<br />
3.3.4.İnşaat ................................................................................................................................. 192<br />
3.3.5.Madencilik......................................................................................................................... 194<br />
3.3.5.1.Demir.......................................................................................................................... 197<br />
3.3.5.2.Pirofillit ...................................................................................................................... 199<br />
3.3.5.3.Krom........................................................................................................................... 200<br />
IX
3.3.6.Enerji ................................................................................................................................. 204<br />
3.4.TİCARET VE HİZMET SEKTÖRÜ .................................................................................. 209<br />
3.4.1. Ulaşım Ve Haberleşme..................................................................................................... 209<br />
3.4.1.1. Demiryolu.................................................................................................................. 209<br />
3.4.1.2. Karayolu .................................................................................................................... 210<br />
3.4.1.3.Havayolu .................................................................................................................... 212<br />
3.4.1.4.Haberleşme................................................................................................................. 213<br />
3.4.2. Bankacılık <strong>ve</strong> Sigortacılık ................................................................................................ 216<br />
3.4.3. Ticaret............................................................................................................................... 221<br />
3.4.4. Turizm .............................................................................................................................. 223<br />
EKLER.......................................................................................................................................... 229<br />
ŞEKİLLER DİZİNİ ..................................................................................................................... 254<br />
TABLOLAR DİZİNİ ................................................................................................................... 256<br />
KAYNAKLAR.............................................................................................................................. 260<br />
X
BÖLÜM 1. İLİN GENEL TANITIMI<br />
1.1. TARİHİ<br />
Medeniyetlerin doğduğu Avrasya’yı bir uçtan öteki uca kat edip, Avrupa’nın batısı ile<br />
Asya’nın doğusunu birleştiren doğu-batı ekseni, Avrasya’da tarih boyunca toplumların takip<br />
ettikleri genel güzergah oluştur. Bu nedenle söz konusu eksen, tarihin her döneminde savaş, göç,<br />
ticaret <strong>ve</strong> benzeri şekillerde hep hareketli olmuştur. İşte medeniyetler arası etkileşimin ana yayılma<br />
yolunu ifade eden “Avrasya Doğu-Batı Ekseni” boyunca toplumlar arası hareketlilik yoğun<br />
olarak hep olmuş <strong>ve</strong> toplumlar arası rekabet, savaş <strong>ve</strong> göçlerin ana yayılma hattı olmasının<br />
ötesinde, toplumsal <strong>ve</strong> teknik yeniliklerin de taşıyıcısı olmuştur. İşte adeta medeniyetleri “taşıyan”<br />
bu eksen Anadolu ‘dan geçerken yoğunlaşarak (<strong>ve</strong> daralarak) Anadolu ‘yu medeniyetler köprüsü<br />
haline getirmektedir. Bu ise tarihin hep hızlı aktığı bu toprakları, yani Anadolu’yu tarihin ilk<br />
çağlarından beri medeniyetler beşiği haline getirmiştir. Bu nedenle Anadolu her taşı tarih kokan bir<br />
yeryüzü cennetidir.<br />
Tarihte olduğu gibi günümüzde de gerek coğrafik gerekse tarihsel <strong>ve</strong> sosyo-kültürel<br />
bakımdan medeniyetleri buluşturan Yurdumuzun önemli kavşak noktalarından birinde de Malatya<br />
bulunmaktadır. Bu özelliği Malatya ‘yı tarihin her döneminde önemli kılmış <strong>ve</strong> dikkatleri hep<br />
üzerine çekmiştir.<br />
Malatya, eski çağlardan beri Anadolu <strong>ve</strong> Ortadoğu 'nun geçit <strong>ve</strong>ren kavşak noktasındadır.<br />
Doğuda en eski ulaşım yolu; Malatya - Sivas üzerinden Erzurum'a, oradan da Kafkasya'ya uzanan<br />
yoldur. Buna, Karasu-Aras yolu da diyebiliriz. Öte yandan Güneydoğu'ya, Malatya <strong>ve</strong> Diyarbakır<br />
üzerinden Mezopotamya'ya uzanan yol önemlidir. Malatya'dan doğuya doğru Murat, Karasu-Van<br />
Gölü diğer tabii bir önemli yoldur. Diğer önemli bir yol ise Güneyden gelip Malatya'da<br />
düğümlenen Malatya-Kahramanmaraş arasında Torosların çok kesif göründükleri bir sahada, akış<br />
yönleri farklı vadilerin takip ettiği tabii bir koridor boyunca uzanmaktadır. Güneyde dağlar<br />
arasında açılmış bir başka yol, Adıyaman üzerinden Urfa'yı Malatya'ya bağlamaktadır. 1<br />
Belirtilen yollar, Malatya'da birleşerek kuzeyde Kafkasya'ya, güneyde Çukurova,<br />
Mezopotamya <strong>ve</strong> Suriye'ye, batıda Ege sahillerine, doğuda İran <strong>ve</strong> uzak doğuya kadar<br />
uzanmaktadır. Bu yollar, Akad İmparatoru Sargon zamanından beri işlemekteydi. Hititler zamanında<br />
da işlemekte olan bu yoldan Hitit Krallarının geçerek Anadolu üzerindeki devletlerle<br />
savaştığı bilinmektedir. Hitit Kralı Şuppililiuma 'nın bu yoldan geçerek Aşağı Fırat boylarına<br />
indiği, dolayısıyla Malatya civarında Fırat Nehrini geçtiği kaynaklarca belgelenmektedir. Bu yolun<br />
Kayseri-Kültepe 'den başlayarak, Gürün- Darende- Malatya- Samsat üzerinden Urfa'ya vardığı<br />
buradan da ikiye ayrılarak Gargamış <strong>ve</strong> Halep'e, diğerinin de Nusaybin üzerinden doğuya Asur <strong>ve</strong><br />
Babil'e gittiği tahmin edilmektedir. Mezopotamya ile Anadolu arasındaki ticaret <strong>ve</strong> kültür alış<strong>ve</strong>rişinin<br />
bu yol üzerinden yapılması, Malatya'nın tarihi <strong>ve</strong> kültürel önemini artırmıştır. 2<br />
Antik çağlarda kullanılan yolların yanında, Roma döneminde ticaretle sınırların korunması<br />
amacıyla yeni yol yapımına geçilmiştir. Malatya'nın büyük bir askeri merkez olması sebebiyle<br />
Romalılar, askeri <strong>ve</strong> ticari amaçla kullanılan yollarını Malatya'dan geçirmişlerdir. Bu durumu, yol<br />
kenarlarına dikilen mil taşları doğrulamaktadır. 3<br />
Bizans İmparatorluğu Roma yollarını aynı amaçla kullanılmıştır. Araplar, Bizans topraklarına<br />
yaptıkları akınlardan sonra geri çekilirken Kommagene ile Malatya arasındaki geçitten<br />
1<br />
AĞALDAĞ Sabahattin, En Eski Çağlardan Bizans dönemine kadar Malatya Tarihi, Doktora Tezi,1988,<br />
Konya, Sh.34-35<br />
2<br />
OĞUZ Mevlüt , Malatya Tarihi , İstanbul,1985<br />
3<br />
RAMSEY W.M. ,Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, İstanbul, 1960 (Çeviri Mihri Pektaş)<br />
1
faydalanmışlardır. Türkler ise Fırat Nehri'ni Malatya yakınlarında aşarak Orta Anadolu'ya<br />
ulaşmışlardır.<br />
1.1.1.Tarih Öncesi Dönem<br />
Coğrafi konum itibariyle tabii yol üzerinde olan Malatya ön tarihinin Paleolitik çağa kadar<br />
indiği, Ansır (buzluk) <strong>ve</strong> İnderesi mevkiinde bulunan mağaralardan anlaşılmıştır.<br />
1979 yılında başlayan Karakaya Baraj Gölü kurtarma kazıları kapsamındaki İzollu mevkii<br />
Cafer Höyükte yapılan kazılarda, o yöre insanının Paleolitik mağaralardan çıkıp ilk defa ovada<br />
tarım <strong>ve</strong> hayvancılıkla uğraştıkları <strong>ve</strong> yerleşik köy hayatına başladıkları anlaşılmıştır. Cafer Höyük<br />
kazılarıyla, Malatya <strong>ve</strong> çevresinin M.Ö. 7000 yılında İskana başladığı anlaşılmaktadır. 4<br />
1979-1986 yılları arasında kazıları sürdürülen Pirot-Caferhöyük çalışmaları sonucu dünyanın<br />
ilk heykel örneği sayılan, beyaz kireçtaşından yapılmış küçük figürler, M.Ö. 7000 yılına<br />
tarihlenmektedir. Kazı sonrası gün ışığına çıkarılan bu eserler halen Malatya müzesinde<br />
sergilenmektedir. Tarih kronolojisi'ni takip ettiğimizde, yörenin ana seramiği tek renk olup, ateşte<br />
az pişirilmiş koyu astarlıdır. Bu seramik yanında ithal malı Halaf tipi seramik örneklerinin<br />
Hekimhan, Kuyuluk, Hinso <strong>ve</strong> Arguvan- Karahöyükte; Hassuna boyalı Seramik örneklerine ise<br />
Aslantepe, Değirmentepe, İsahöyük <strong>ve</strong> Fırıncıhöyük'te rastlanmaktadır. Aslantepe <strong>ve</strong><br />
Değirmentepe kazıları, bölgedeki yerleşimin M.Ö. 5000-3000 yılları arasında Kalkolitik çağda<br />
devam ettiğini göstermektedir. 5<br />
Değirmentepe <strong>ve</strong> Aslantepe'de çok sayıda taştan <strong>ve</strong> pişmiş topraktan damga mühürleri ile<br />
pişmemiş toprak mühür baskıları bu yörelerin önemli bir ticaret merkezi olduğunu belgelemektedir.<br />
Anadolu ile olduğu gibi, Kuzey Mezopotamya <strong>ve</strong> Suriye ile de Fırat Nehri yolu ile ticaret bu<br />
dönemde yapılmıştır. 6<br />
M.Ö. 3000 yılında Malatya yöresinde seramik genellikle elle yapılmış, hamuruna ince kum<br />
karıştırılmış siyah astarlıdır. Bu seramik örneklerine; Aslantepe, Hasırcı, Fırıncıhöyük, Karahöyük,<br />
İsahöyük, Morhamam, Kösehöyük, İmamoğlu, Değirmentepe, Köşgerbaba <strong>ve</strong> Pirothöyük'te<br />
rastlanmıştır.Eski tunç II. döneminde, M.Ö. 2500 yıllarında başlayan seramik örneklerine yörede<br />
yer yer rastlanılmıştır. 7<br />
Eski tunç III. evrelerine ait elle yapılan, ateşle pişirilen seramikler Malatya bölgesinde<br />
çoğunlukla de<strong>ve</strong> tüyü renkli olup, üzerindeki süsler, geniş bantlar şeklinde desenlerle kaplıdır. Bu<br />
örneklere Aslantepe, Değirmentepe, Pirothöyük'te rastlanmıştır. Aslantepe kazılarıyla 1992 yılında<br />
gün ışığına çıkarılmış <strong>ve</strong> M.Ö. 3200 yıllarına tarihlenen tapınak, bölgenin en önemli dini <strong>ve</strong> kültür<br />
merkezi konumuyla , Mezopotamya Kültürü ile çağdaş <strong>ve</strong> hatta Anadolu'nun ilk tapınak<br />
örneklerinden olarak tarih <strong>ve</strong> arkeolojiye ışık tutmaktadır.<br />
1.1.2. Hititler Dönemi<br />
Hititlerin Anadolu'da, M.Ö. 2000 yıllarının başında varlıklarını gösterdikleri Aslantepe'den<br />
çıkarılan bazı seramik örneklerinden anlaşılmaktadır. 8<br />
M.Ö. 1750 yıllarında Kuşsara Kralı Anitta, Anadolu'yu tek bir yönetim altında toplayarak<br />
4<br />
CAUVIN Jasgues , V. Kazı Sonuçları Raporu (Toplantısı ) Ankara ,1984 <strong>ve</strong> Caferhöyük-1982 Kazısı<br />
Raporu<br />
5<br />
ESİN Ufuk, Prof.,V. Kazı Sonuçları Raporu,Ankara , 1984 (Değirmentepe 1982 Kazı Raporu)<br />
6<br />
ESİN Ufuk a.g.e.<br />
7<br />
Esin Ufuk a.g.e<br />
8<br />
PALMİERİ Alba , Excavations at Aslantepe 1968 raporu ,(Türk Arkeoloji Dergisi ,Ankara,1970)<br />
2
siyasi birliği sağlamıştır. 9 Bu dönemde Malatya'nın, büyük bir ihtimalle, siyasi birliğe katıldığı<br />
sanılmaktadır. I. Hattusilis, Kuzey Suriye yolunu emniyet altına almış, yerine geçen oğlu I.<br />
Mursilis ise Anadolu birliğini Halep <strong>ve</strong> Babil seferlerinden sonra sağlamış. Malatya' nın bu krallar<br />
döneminde kuzey Suriye ile Anadolu arasında önemli yol kavşağında olması sebebiyle Hitit<br />
birliğine girdiği <strong>ve</strong> bir Hitit şehri olduğu kabul edilebilir. I. Mursilis, babası I. Hattusilis 'in<br />
gösterdiği, dış menfaatlerinin güneyde olduğu fikri üzerine hareket edip, Halep <strong>ve</strong> Bağdat'ı fethederek<br />
"Büyük Kral" unvanını aldığı Akad metinlerinde görülmektedir.<br />
Hitit Krallarından Ammunas ile Huzziyas'tan biri döneminde M.Ö. 15. yüzyılda yer yer<br />
görülen isyanlar sonunda Hitit Birliğinin kuzey Suriye'deki egemenliği Mitanni Krallığının eline<br />
geçmiştir. Böylece, Malatya'da bu dönemde Mitanni eğemenliği altına girmiştir. Hitit Kralı<br />
Şuppiluliuma, M.Ö. 1450 yıllarında Fırat Nehrini geçerek bölgede yer alan Mitanni eğemenliğine<br />
son <strong>ve</strong>rilmiştir 10 Böylece Malatya'yı yeniden Hitit İmparatorluğuna kazandırmıştır. II. Mursilis,<br />
Muvatalli <strong>ve</strong> III. Hattusilis dönemlerinde Malatya, Hitit Merkezine bağlı kalmıştır<br />
M.Ö. 1116-1096 yılları arasında bir Asur <strong>ve</strong>sikasına göre, Asur Kralı I. Tiglatplaser Malatya<br />
üzerine yürüyerek kral Allumu'yu yenmiştir. Şehir halkını rehin alarak <strong>ve</strong>rgiye bağlamıştır.<br />
M.Ö. 1200-1000 yılları arasında kavimler göçü sebebiyle Anadolu'da karanlık bir devir hüküm<br />
sürmüştür. Hitit İmparatorluğu, bu dönem sonunda tamamen ortadan kalkmıştır.<br />
Hititler'in torunları, M.Ö. 1000 yılından sonra varlıklarını şehir devletleri halinde<br />
sürdürmüşlerdir. Malatya, asıl önemini bu devirlerde almıştır. Hitit Devleti, bir takım küçük feodal<br />
krallıklardan teşekkül ediyordu. Bu derebeyliklerden birisi de Fırat Nehri'nin Malatya civarında<br />
yaptığı dirseğin içinde bulunduğu tahmin edilen Alşe Krallığı idi. 11<br />
Geç Hitit döneminde; Malatya <strong>ve</strong> çevresinde özellikle lspekçur, Darende, Gürün,<br />
Aslantepe'de Geç Hitit dönemine ait kitabeler <strong>ve</strong> siteller bulunmuştur. Heykeller <strong>ve</strong> siteller Geç<br />
Hitit devrinin Malatya'da ne kadar geniş çevreye yayıldığını göstermektedir. 12<br />
M.Ö. 1000 yıllarında Malatya, Kargamış Krallığı'na bağlı olarak varlığını sürdürmüştür.<br />
Gürün yakınlarında bulunan bir kitabeye göre "Sasa" adlı bir kimse Malatya Kralı olarak<br />
bilinmektedir. Asur Kralı II. Adad Nirari (M.Ö. 911-891) Kargamış'ı egemenliği altına alarak,<br />
Kargamış'ın Malatya üzerindeki hakimiyeti son bulmuştur. Asur Kralı III. Salmanassar (M.Ö.<br />
858-824) Hilakku üzerinden Tabal'a(Kapadokya) geçmiş burada 24 Tabal kralının takdim ettikleri<br />
haracı kabul etmiş <strong>ve</strong> dönüşünde Malatya üzerine yürümüş, Malatya Kralı Lalli'yi yenerek ağır<br />
<strong>ve</strong>rgi bağlamıştır. (M.Ö.835) 13<br />
Geç Hitit şehir devletlerinden biri olan Malatya'nın tarihini Hitit Hiyeroglif kitabelerinden,<br />
Asur krallarının yıllıklarından <strong>ve</strong> Urartu kitabelerinden öğrenmekteyiz. Asur <strong>ve</strong>sikalarında;<br />
Malatya adı Milid, Melid, Milidia, Meliddu şeklinde geçmektedir. Urartu kaynaklarında Melitea,<br />
Hitit Hiyeroglif Kitabesinde ise "Dana başı <strong>ve</strong> ayağı", ideogramları(düşünsel <strong>ve</strong>ya kavramsal yazı)<br />
ile temsil edilmiştir. 14<br />
Urartu krallarından lspuinis (M.Ö. 824-816) ile oğlu Menuas (M.Ö. 816-807) zamanlarına ait<br />
Palu kaya kitabelerinde Milid Kralı Sulumeli'yi mağlup ettikleri kaydı vardır. Fakat Malatya<br />
Kralı'nın bu yeni hakimiyete kolay kolay itaat etmediği anlaşılıyor. I. Argistis (M.Ö. 789-766)<br />
"Tanrı Haldi'nin sayesinde Hatti memleketlerine karşı sefer ettiğini <strong>ve</strong> Tuwate'nin oğlunun<br />
9<br />
KINAL Firuzan ,Eski Anadolu Tarihi , Ankara,1962<br />
10<br />
KINAL Firuzan a.g.e<br />
11<br />
KINAL Firuzan a.g.e<br />
12<br />
BOSSERT H.Tn., Malatya heykeltıraşlık Eserlerinin Kronolojisine Dair Arşiv C.11 İstanbul 1947<br />
13 KINAL Firuzan a.g.e<br />
14 AĞALDAĞ Sabahattin a.g.e.<br />
3
memleketini Melitea (Malatya)'yı zaptettiğini anlatmaktadır." Malatya kralları az sonra Urartu<br />
hakimiyetine karşı yeniden ayaklanmış, III. Sarduri (M.Ö. 765-733) de Melitea Kralı Sahu oğlu<br />
Hilaruwata'yı mağlup ederek, şehrini yağma ettiği anlatılmaktadır. 15<br />
Urartu egemenliği, Asur kralı III. Tiglat Psaser'in tahta çakışına kadar devam etmiştir. Bu kral<br />
döneminde Malatya, M.Ö. 733'de yeniden Asur Krallığına haraç <strong>ve</strong>ren beylikler arasına girmiştir.<br />
M.Ö. 722 yılında Malatya Kralı Funzianu, Asur Kralı II. Sargon'a esir düşmüştür.<br />
Bu tarihte Asur Kralının Malatya'yı egemenliği altına aldığı, bir isyan sonunda M.Ö. 713<br />
yılında Malatya Kralı Tarhunaz'ı esir ettiği anlaşılmaktadır. Kralı halkı ile birlikte Asur'a, Basra'ya<br />
sürgün ettiği, Basra halkından bir kısmını da Malatya'ya getirerek yerleştirdiği bilinmektedir.<br />
Malatya'ya Asurlu bir kral atadığını <strong>ve</strong> emrine 150 savaş arabası, 1500 atlı, 20.000 yaya, 10.000<br />
kalkan <strong>ve</strong> mızrak taşıyıcıları <strong>ve</strong>rdiğini II. Sargon'un kitabelerinden anlamaktayız. Buraya atanan<br />
kralın adı Mutallum'dur. Bu belgeye göre Malatya şehrinin o günkü nüfus <strong>ve</strong> büyüklüğü ile önemi<br />
gözler önüne serilmektedir. 16<br />
Asur Kralı Sanherib (M.Ö. 705-681) döneminde Asur egemenliğinde olan Malatya, Asar<br />
Haddon (M.Ö. 681-669) zamanında Asur egemenliğinden çekilmiştir. Bundan sonra bölgede Med<br />
<strong>ve</strong> Perslerin hakimiyeti görülür.<br />
1.1.3. Medler Dönemi<br />
Asurbanipal'ın (M.Ö. 669-631) ölümünden sonra, Asur'un ihtişamlı devri uzun süre devam<br />
etmedi. Bu arada Med'ler, Keyaksar'ın (M.Ö. 625-585) idaresinde güçlü bir devlet kurmuşlardır.<br />
Asur egemenliğinde bulunan Babil prensliği de hürriyetine kavuşmak istiyordu. Babil prensliğinin<br />
başında bulunan Nabupolassar, Asur aleyhine Med kralı Keyaksar ile bir anlaşma yapmıştır. Aynı<br />
zamanda Kimmerler'de Med'lerle anlaşarak ittifak halinde harekete geçtiler. Bu kuv<strong>ve</strong>tler, M.Ö.<br />
612'de büyük bir saldırı ile Asur toprakları, Medler’le Babilliler arasında paylaşıldı. Anadolu toprakları,<br />
Kızılırmak nehrine kadar Medler’in payına düştü. Batı Anadolu'da bulunan Lidya devleti<br />
Medler'in Doğu Anadolu'da ilerleyişini endişe ile takip ediyorlardı. M.Ö. 590 yılında Malatya<br />
civarında Fırat Nehrini geçen Med ordusu Kızılırmak nehri yakınlarına kadar olan toprakları ele<br />
geçirdi. Med kralı Keyaksar ile Lidya kralı Alyattes'in orduları M.Ö. 585 yılının 28 Mayıs'ında<br />
Kızılırmak Nehri kıyısında karşılaştılar. Savaş esnasında güneş tutulması meydana geldiğinde her<br />
iki taraf, bunu uğursuzluk sayarak savaşa son <strong>ve</strong>rdiler. Kızılırmak, iki taraf arasında sınır olarak<br />
kabul edildi. Böylece Malatya bölgesi Medler'in hakimiyetine geçmiş oldu. 17<br />
Med devleti, askeri güce dayanan militer bir devletti. İstila ettiği bölgelerde kalıcı bir yönetim<br />
sağlayamıyordu. İran'ın güneybatı yaylalarında yaşayan Perslerin Ahameniş soyundan gelen II.<br />
Kiros, Med yönetiminin içine düştüğü çelişkilerden yararlanmaya kalkıştı. Med kralı Astiyağ'ın<br />
(M.O. 584-550) ordularını bozguna uğrattı. Kısa sürede Kızılırmak Nehrinin doğu kıyısına kadar<br />
bütün Anadolu'ya egemen oldu. Böylece Malatya yöreleri de Perslerin eline geçti. 18<br />
1.1.4. Persler Dönemi<br />
Pers kralı I. Dareios (Daryus), (M.Ö. 522-485) ülkesinde düzenli bir yönetim kurmak<br />
amacıyla ülkeyi 127 vilayetten oluşan 23 büyük Satrab'lığa ayırdı. Malatya bölgesi, merkezi<br />
Kayseri (Mazaka) olan Kapadokya büyük satrablığına bağlandı. Malatya yöresinde Med <strong>ve</strong> Pers<br />
egemenliğini yansıtan anıt eserlere rastlanmamıştır. Bölge ekonomisinin can damarı olan Mazaka-<br />
15 KINAL Firuzan a.g.e<br />
16 AĞALDAĞ Sabahattin a.g.e.<br />
17 AĞALDAĞ Sabahattin a.g.e.<br />
18 Yurt Ansiklopedisi 7. Cilt sh.5413<br />
4
Malatya arasındaki yol, bu dönemde önem kazandı. Malatya; İran yaylasını Akdeniz'e bağlayan<br />
ulaşım yolu üzerinde sosyal <strong>ve</strong> ekonomik ilişkilerin düğümlendiği doğu ile batı arasında bir kent<br />
oldu. 19<br />
Malatya, M.Ö. 4. yüzyılda Makedonya Kralı İskender ‘in Anadolu'yu ele geçirmesinden<br />
sonra Perslerin idari sistemine dokunmadı. Bölgeye atadığı komutanları ile Hellenistik kültürünün<br />
Anadolu'ya yayılmasını sağladı. Malatya, bu dönemde Helen kültürünün etkisinde kalmıştır.<br />
İskender'in M.Ö. 323 yılında ölümünden sonra bu büyük İmparatorluk, onun komutanları <strong>ve</strong><br />
satrabları arasında bölüşülmeye başlandı. Malatya bölgesine ilk önce, İskender'in Kapadokya<br />
Satrabı Evmenes sahip çıktı. Ancak, Evmenes M.Ö. 315'de komutan Antigonos'a yenildi.<br />
İskender'in Babil satrabı Selevkos, uzun savaşlardan sonra Antigonos'u yenince İran, Irak <strong>ve</strong><br />
Güney Anadolu toprakları bu sefer onun egemenliği altına girdi. (M.Ö . 312) Büyük Selökid<br />
devletinin temelleri atılmış oluyordu. Selevkos'un Malatya'yı içerisine alan topraklarda da<br />
egemenlik kurması, ancak rakibi Lizimakhos'u M.Ö. 281 'de yenilgiye uğratmasından sonra<br />
gerçekleşmiştir. Selevkosların Malatya'da tahakkümleri bir yıl sürmüştür. Yöre insanının isyanı<br />
sonucu Selevkoslar Malatya'yı terk etmek zorunda kaldılar. Aynı zamanda Kapadokya Krallığı bölgede<br />
hakimiyeti ele geçirdi. Güney komşu Selökidlerle iyi geçinmeye çalışan Kapadokya yönetiminin<br />
Malatya bölgesindeki egemenliği daha güçlendi.<br />
Kapadokya Krallığı, bir süre sonra "Sofen Presleri" diye anılan <strong>ve</strong> bugünkü Harput yöresinde<br />
bağımsızlığını ilan eden prensIere boyun eğdi <strong>ve</strong> Malatya yöresinin yönetimini bırakmak zorunda<br />
kaldı. (M.Ö. 212) Böylece bölgedeki yönetim, tekrar Selevkosların eline geçmiştir. Bu yönetimden<br />
memnun olmayan yöre haklı, kuzeyde bulunan Pontus Kralı Farmekes'in koruması altına<br />
sığınmıştır. (M.Ö. 170) Malatya bölgesi uzun süre Pontus Krallığına bağlı olarak kalmıştır.<br />
Pontus Kralı Mitridates Evpator'un (M.Ö. 120-63), Pompeius komutasındaki Roma ordusuna<br />
yenilmesinden sonra bölge, merkezi Kelkit ırmağı kıyısındaki Kabira olan Roma eyaletinin sınırları<br />
içine alındı. (M.Ö. 66)<br />
1.1.5. Roma Dönemi<br />
Roma ordularının uğrak yeri haline gelen Malatya; kuzeyi güneye, doğuyu batıya bağlayan<br />
bir düğüm noktası üzerinde bulunuyordu. Fırat nehrinin doğu ile batıyı birbirinden ayırması,<br />
buranın önemini daha da artırmıştır. Bu bölgeye Romalılar iki Legionu (lejyon) yerleştirmişlerdir.<br />
Bu lejyonlardan biri Melitene'ye (Malatya) gönderilerek görevlendirilen lejyon XII. Fulminita'dır.<br />
Diğeri ise Samosata (Samsat-Adıyaman) gönderilen lejyon XVI. Flavia'dır. Roma'nın .30<br />
lejyonundan ikisini Fırat kıyısına yerleştirmesi bölgenin önemini gözler önüne sermektedir.<br />
Melitene'de yerleştirilen 12. lejyon doğudaki Roma'nın en önemli askeri bir üssü olmuştur. Bu<br />
lejyonlar bölgede asayişi sağlayarak, Karadeniz'den Zaugma'ya kadar uzanan doğu hudutlarının<br />
bekçisi olmuştur. Romalıların 12 Lejyonu buraya yerleştirmelerinin sebebi; buranın önemli bir yol<br />
kavşağında olması, Fırat'ın burada geçit <strong>ve</strong>rmesi, su kaynaklarının <strong>ve</strong> yiyecek depolarının bol<br />
olmasındandır. 12. lejyonun Malatya'da yerleştirilmesi ile Aslantepe'de bulunan şehrin yeri<br />
değiştirildi. Buranın 4. km. kuzeyine bugün Battalgazi ilçesi adı <strong>ve</strong>rilen yere kuruldu. Şehrin etrafı<br />
surlarla çevrildi. Şehir surları (M.S. 98-117) Traianus döneminde yapılmıştır. Traianus zamanında,<br />
Melitene, Part'lara 20 karşı önemli bir sınır üssü olmuş, askeri yolları geçtiği bir geçit noktası<br />
19 Yurt Ansiklopedisi 7. Cilt sh.5413<br />
20 Bölgede Selevkos hakimiyetini İran’daki Parth’ların (M.Ö.240-85) hakimiyeti takip eder. Parthlar<br />
sınırlarını Fırat boylarına kadar genişleterek Diyarbakır’ı ikinci kez ellerine geçirdiler. Ancak M.S.226<br />
yıllarına kadar ellerinde tutabildiler (OKTAY Akşit,“Roma İmparatorluk Tarihi” İstanbul 1985).<br />
5
haline gelmiştir. 21<br />
Romalılar döneminde sınır şehri olma özelliğini taşıyan Melitene 'ye komşu devletler<br />
tarafından sürekli saldırılmıştır. Savaşlar sebebiyle yıpranan şehir surları, İmparator Constantius<br />
(M.S. 363) zamanında tamir ettirilerek genişletilmiştir. Bütün Roma ülkesinde olduğu gibi,<br />
Melitene'de de huzursuzluk <strong>ve</strong> isyanlar artmış, şehir sürekli el değiştirmiştir. Daha sonra Pers Kralı<br />
Sapor'u Bizans İmparatoru Valens yenerek bölgede Roma nüfuzunu yeniden sağlamıştır.<br />
Romalılar tarafından askeri bir karargah olarak kullanılan Malatya'da o döneme ait eserler<br />
tahrip olduğundan günümüze ulaşamamıştır. Ulaşabilen kültürel buluntular <strong>ve</strong> kalıntılar Malatya<br />
müzesinde sergilenmektedir.<br />
Theodosius Magnus, (M.S. 379-382), 395'te imparatorluğu oğullan Arcadius <strong>ve</strong> Honorius<br />
arasında bölüştürmüş. İmparatorluğunun doğusu Arcadius'a düşmüştür. Malatya, İmparatorluğun<br />
ikiye bölünmesinden sonra Doğu Roma (Bizans) imparatorluğu içinde kalmış, bundan sonra da<br />
önemini sürdürmüştür.<br />
1.1.6. Bizans Dönemi<br />
Doğu Roma yönetiminde uzun yıllar kalan Malatya, yine askeri bir üs olarak kullanılmıştır.<br />
Bu süre içerisinde surlar, yeniden onarılmıştır. Fulminatris lejyonu adı <strong>ve</strong>rilen askeri karargaha<br />
Bizanslılar "Likandos adını <strong>ve</strong>rmişlerdir. Bizans İmparatoru Akil1eon (457474) Malatya'yı İmparatorluğun<br />
12. Temi olarak adlandırmıştır. 532 yılında imparator Justinyanus zamanında şehir surları<br />
yeniden restore edilerek müstahkem hale getirilmiştir. Bunun zamanında Malatya, bir eyalet<br />
merkezi durumundadır. Bizanslılar, Malatya'yı Romalılardan daha çok geliştirmişlerdir. Şehrin su<br />
ihtiyacı, bugün olduğu gibi Derme Suyu olarak bilinen Gündüzbey su kaynaklarından karşılanmıştır.<br />
Yörede Gündüzbey, Yeşilyurt, Yakınca, Banazı, Bostanbaşı <strong>ve</strong> Tecde adıyla bilinen<br />
yerleşim merkezlerinin Bizans döneminde kurulduğu sanılmaktadır. Çünkü bahsi geçen yerlerde<br />
Bizanslılardan kalma mozaikli havuz <strong>ve</strong> ev kalıntılarına rastlanmaktadır. Bunlardan birisi Tecde'de<br />
bulunan Zirai Araştırma İstasyonu Mey<strong>ve</strong> Fidanlığının bulunduğu, alanda olduğu tespit edilmiştir.<br />
1985 yılında sözü edilen yerde yapılan havuz çalışmaları kazısı sırasında 7 adet altın Bizans<br />
sikkesine rastlanmıştır. Bunlar Malatya Müzesinde sergilenmektedir. Bir diğeri ise Yukarı Banazı<br />
(Konak) köyünün Horata adı <strong>ve</strong>rilen suyun yakınında bir üzüm bağının içindeki kalıntılardır<br />
Öte yandan şehir içinde <strong>ve</strong> çevresinde bulunan kale kalıntılarından şehrin geniş bir alana<br />
yayıldığı <strong>ve</strong> Hıristiyanlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Şehir <strong>ve</strong> çevresinde çok sayıda kilise <strong>ve</strong> manastır<br />
yaptırılmış, ancak bu mabetler İslam-Bizans mücadelesi sırasında tahrip edilmiştir. Müslümanlar<br />
tarafından yaptırılan cami <strong>ve</strong> mescitler, Bizanslarca aynı tarzda hareket edilerek yıktırılmıştır.<br />
Bizanslılar, Malatya'yı Sasani'lere karşı bir hudut şehri olarak kullanmışlardır. 575 yılının<br />
sonbahar mevsiminde Sasanilerle Bizanslılar arasında büyük bir meydan savaşı olmuş, Sasani<br />
imparatoru 1. Hüsrev yenilgiyi hazmedemeyerek intikam amacı ile şehri yakıp yıkmıştır. Uzun süre<br />
Bizanslılar <strong>ve</strong> Müslüman Araplar arasında el değiştiren Malatya, Hz Ömer zamanından itibaren<br />
halifelerin ülkesi <strong>ve</strong> Bizans toprakları birinden ayıran bölgeye Avasım adı <strong>ve</strong>rilmiştir. İslam<br />
coğrafyacılarından İbn-i Haykal ‘ın ifadesine göre bu avasım şehirlerinin (sınır , uç bölgelerin) en<br />
bakımlısı <strong>ve</strong> büyüğü Malatya’dır. Malatya’nın strateji bakımından yolların kavşağında bulunması,<br />
önemli dağ geçitlerinde bulunması İslamların bu şehre özel önem <strong>ve</strong>rmelerine sebep olmuştur.<br />
Anadolu'da Fırat'ın doğu kısmı Müslümanların ilk istilası sırasında ele geçirilmiştir. Emeviler<br />
devrinde de bu fetih tamamlanarak Anadolu'nun güney bölümü olan Adana, Ceyhan ile Fırat<br />
arasındaki topraklar Müslümanların kontrolüne geçmiştir. Adana bölgesinin merkezi Tarsus, Fırat<br />
bölgesinin merkezi Malatya olmak üzere iki hudut valiliği kurulmuştur.<br />
21 AĞALDAĞ Sabahattin a.g.e.<br />
6
Anadolu'nun tamamen Türkleşmesine kadar Malatya, Bizans <strong>ve</strong> Müslüman Araplar arasında<br />
paylaşılamayan bir merkez konumundadır. VII. yüzyıldan itibaren sürekli Arap akıncılarının<br />
saldırısına uğramıştır. 1993 yılında Battalgazi ilçesinde Belediye Hamam inşaatı hafriyatı sırasında<br />
ele geçen 7. Mikhael Dukas (1071-1078) dönemine tarihlenen altın sikkelerden anlaşıldığı kadarıyla<br />
bu eserler Malatya'da Bizans döneminin sonu olarak karşımıza çıkar. 22<br />
1.1.7. İslam Dönemi<br />
Müslüman Araplar, Anadolu'ya yaptıkları seferlerle Malatya'yı birkaç defa ele geçirmişlerdir.<br />
İyaz bin Ganem'in Habib bin Mesleme komutasında Malatya üzerine gönderdiği Arap ordusu kenti<br />
aldı ise de burada fazla kalamadı. Karşı saldırıya geçen Bizanslılar kenti geri aldılar.<br />
Suriye valisi Muaviye, Habib bin Mesleme'yi yeniden Malatya üzerine gönderdi. 656 yılında<br />
kenti alan Mesleme, buraya askeri birlikler yerleştirdikten sonra yönetimi kendi atadığı bir valiye<br />
bıraktı. Muaviye (661-680) bu kente gelerek bir zaman kaldı <strong>ve</strong> asker sayısını artırdı. Kenti<br />
İslamlaştırmak gayesiyle Irak <strong>ve</strong> Suriye'den Müslüman halkın bir kısmım Malatya'ya getirerek<br />
yerleştirdi. Bu dönemde Malatya bizanslılara karşı yapılan yaz seferlerinin üssü durumuna<br />
getirilmiştir.<br />
Hz. Ali ile Muaviye taraftarları arasındaki mücadeleler zamanında müslümanlar, Anadolu<br />
seferlerini ihmal etmiş, Emevilerin hilafeti ellerine geçirdikten sonra Hz. Ali tarafından Abdullah<br />
İbn-i Zübeyr’in isyanı üzerine Malatya’ya yerleştirilen halk şehri terk etmiştir. Bu fırsattan yararlanan<br />
Bizanslılar Müslüman halkın <strong>ve</strong> askerlerin çekilmiş olduğunu görerek Malatya'yı yeniden<br />
zapt ettiler. Şehrin kalesini yıkıp, Müslüman halkı kılıçtan geçirdiler. Şehre Rum, Ermeni ,<br />
Aramice konuşan <strong>ve</strong> kendilerine Nebatiler denilen halkı yerleştirmişlerdir. 23<br />
Emeviler döneminde Halife Ömer bin Abdülaziz (717-720) kaçmakta olan Darende halkını<br />
Malatya'ya yerleştirdi. Cavana bin El Haras'ı buraya vali olarak atadı. 740-41 yılında Askivaş<br />
komutasındaki Bizans Ordusu Malatya üzerine yürüdü. Kuşatma sırasında halk, kent kapılarını<br />
kapayarak Halife Hişam'dan (724-743) yardım istedi. Bunun üzerine Bizanslılar çekildilerse de<br />
Halife Hişam Malatya'ya geldi, şehir onarılıncaya kadar buradan ayrılmadı<br />
Şehre vali olarak atanan Melih İbn-i Sebeb <strong>ve</strong> yanında seferlerde bulunan Abdullah El Battal<br />
Bizanslıların elinde bulunan Synada şehrini kuşatmışlardır. İslam orduları Pelezaium adı <strong>ve</strong>rilen<br />
yerde ağır bir yenilgiye uğramışlardır. Bu savaştan üç sene sonra 740 tarihinde Abdullah El Battal,<br />
Eskişehir yakınlarında Akronion önünde yapılan savaşta şehit düşmüştür. Aynı tarihte Malatya'da<br />
Bizans Arap çatışmalarında Battalgazi'nin silah arkadaşı Abdulvahap'ın da şehit düştüğü sanılmaktadır.<br />
755 tarihinde Bizans İmparatoru V. Konstantinos tarafından yakılıp yıkılan Malatya, aynı<br />
tarihte Salih bin Ali bin Abdullah komutasında saldırıya geçen İslam ordusu, V. Konstantinos<br />
komutasındaki Bizans ordusunu yenerek şehri yeniden ele geçirmişlerdir. Abbasi Halifesi El<br />
Mansur (754-775), yeğeni İmam Abdulvahap bin İbrahim'i Malatya valiliğine atadı. Vali, 757<br />
yılında Hasan bin Kahtaba komutasındaki kuv<strong>ve</strong>ti ile gelerek Malatya'yı yeniden onarttı. Onarımı<br />
tamamlanan Malatya'ya 4.000 kişilik kuv<strong>ve</strong>t bırakarak buradan ayrıldı.<br />
Halife Harun El Reşit (786-809) döneminde Malatya'ya karşı yapılan bir Bizans saldırısı<br />
püskürtülmüş <strong>ve</strong> şehir tahkim edilmiştir.<br />
Halife el Memun döneminde (813-833) oğlu Abbas Malatya'yı üs durumuna getirerek<br />
Bizanslılar üzerine saldırılar düzenledi. Bizans İmparatoru Theophilos, 837 yılında Doğanşehir <strong>ve</strong><br />
Malatya üzerine saldırıya geçerek yöreyi yakıp yıktı. 838 yılında Halife El Mutasım'ın (833-842),<br />
22 YİĞİT Baki , Arkeoloji <strong>ve</strong> Sanat Dergisi Sayı 67,1995<br />
23 OĞUZ Mevlüt a.g.e.<br />
7
Ebu Said Muhammed bin Yusuf komutasında Bizanslılara karşı çıkardığı Arap ordusu başarılı<br />
olamadı. Türk Asıllı Afşin <strong>ve</strong> Arap asıllı Abdullah bin Mervan El Akta komutasındaki İslam<br />
ordusu Malatya halkının da yardımıyla Bizans ordusunu bozguna uğrattı. Ancak 841 yılında Bizans<br />
orduları, şehri yeniden ele geçirdiler. 9. yüzyılın ortalarına doğru Malatya'nın batı <strong>ve</strong> kuzey<br />
yörelerinde yerleşmiş bulunan Pavlikiyenler Bizanslılara karşı ayaklandıklarından Malatya Valisi<br />
Ömer bin Abdullah bin El Akta onları destekledi. 863 yılında Anadolu içlerine bir sefer düzenledi.<br />
3. Michael (842-867) Petronas komutasındaki Bizans ordularınca ağır yenilgiye uğratıldı. Komutan<br />
Ömer bin Abdullah El Akta 24 bu savaşta şehit düşmüştür.<br />
I. Basileios (867-886) zamanında Bizans ordusu Darende <strong>ve</strong> Doğanşehir'i alarak, buraları<br />
yakıp yıktılarsa da Malatya'yı ele geçiremediler. Bizanslılar, kuşatma sırasında ağır kayıplar<br />
<strong>ve</strong>rdiler. İmparator esir olmaktan zor kurtuldu. 917 yılında Arap komutanı Munis El Muzaffer<br />
Malatya'dan İç Anadolu üzerine bir sefer düzenledi. Bu seferi 923 yılında Muhammed bin Nasır,<br />
yaz <strong>ve</strong> kış seferlerinden başarı kazanması üzerine Bizanslılar 926-927 yıllarında Kurkuas<br />
komutasındaki bir ordu ile karşı saldırıya geçtiler <strong>ve</strong> Malatya yöresini yağmaladılar. Malatya valisi<br />
oğlu Ebu Hafs ile komutanı Ebul Aşaş'ı Kurkuas'a göndererek Bizans egemenliğini kabul etti.<br />
Musul Hamdani emiri Nasr üd- Devle El Hasan 'nın (929-962) amcası Said üd-Devle<br />
Malatya'ya sefer düzenleyerek şehri Bizanslılardan geri aldı. 934 yılında, Kurkuas, Malatya'yı<br />
yeniden alarak surların tümünü yıktırıp, kenti savunmasız bıraktı.<br />
Bunu izleyen yıllarda Hamdani Su1tanı Seyf üd-Devle Ali (945-967) birkaç defa Malatya'yı<br />
istila etti. 961-962 yılında komutanlarından Naca, Bizanslılarla çarpışarak 18 gün boyunca şehri<br />
yağmalayıp, yakıp yıktırdı.<br />
Bizans İmparatoru II. Nikephor Focas, (963-969) Güneydoğu Anadolu <strong>ve</strong> Suriye'yi ele<br />
geçirdikten sonra savunmasız durumdaki Malatya'yı yeniden oturulur duruma getirmeye çalıştı.<br />
Suriye Yakubileri'ne 25 haber salarak Malatya'ya gelip yerleşmelerini istedi. 970 yılında<br />
Yakubilerden büyük bir kısmı Malatya yöresine yerleşerek, Bizans egemenliği altında hayatlarını<br />
sürdürmeye başladılar. 26<br />
1.1.8. Selçuklular Dönemi<br />
11. yüzyılda Türkler akın akın Anadolu'ya yöneldiler. Malazgirt zaferinden önce Malatya<br />
1057 yılında Türklerin eline geçti ise de Bizanslılar kenti geri aldılar. I. İsaakios Comnenos (1057-<br />
1059) döneminde Türkler Malatya'yı ele geçirip halkını tutsak ettiler. Kenti tekrar ele geçiren<br />
Konstantinos Ducas (1059-1067), (1060-61) yıllarında Malatya'nın sur <strong>ve</strong> hendeklerini yeniden<br />
yaptırdı. Ne var ki kent 1064 <strong>ve</strong> 1066'da kısa süreli de olsa Türklerin eline geçmesine engel<br />
olamadı. Ancak kuşatma için gerekli silahları olmayan Türkler, düzenli Bizans ordularıyla başa<br />
çıkamayarak almış oldukları toprakları bırakıp, geriye çekilrnek zorunda kalıyorlardı.<br />
Bu sırada Ortodoks Bizanslılarla Gragoryen ermenileri arasındaki anlaşmazlık devam etmekteydi.<br />
Bizanslılar, 11. yüzyılın başlarında Doğu Anadolu'yu istila ederek, buradaki Ermenileri<br />
Fırat yöresine sürdürmüşlerdi. Aynı yüzyılda başlayan Türk akınları yüzünden Ermeniler,<br />
güneybatıya doğru inip Malatya, Maraş <strong>ve</strong> Urfa bölgesinde toplandılar. Ermeniler, kendilerine<br />
zorla Ortodoksluğu kabul ettirmeye çalışan Bizanslılara düşmandılar. Bu yüzden Anadolu'nun<br />
24 Emir ömer bin Abdullah ibni Mervan-üI Akta : Malatya'nın ortaçağ tarihi üzerinde isim yapmış değerli bir emir'dir.<br />
Battal Gazi Destanlarındaki Malatya emirliği <strong>ve</strong> Bizans 'lılarla olan mücadelesi ile meşhurdur. Battalgazi ilçesinde<br />
(Eskimalatya) ismine izafeten yapılmış bir türbe <strong>ve</strong> mescidi vardır. Bu mescidin bulunduğu mahalle “Emir Ömer<br />
Mahallesi” ismini taşır. Hatırası Ma1atya'lılarca saygı ile anılır.<br />
25 Yakubilik ; Yakub Barados tarafından öncülüğü yapılan <strong>ve</strong> tek Allah nazariyesinin savunulduğu Doğu Hiristiyan<br />
Mesheplerinden biri. Kaynak www.kultur.gov.tr<br />
26 Yurt Ansiklopedisi 7. Cilt sh.5414<br />
8
Türklere karşı savunulmasında Bizanslılara yardımcı olamadılar. 1071 yılında Bizans İmparatoru<br />
N. Romanos Diogenes (1068-1071), Türkleri Anadolu'dan atmak için büyük bir sefer düzenledi.<br />
Malazgirt’ te savaş alanını topluca terk eden Ermeniler, Balkanlarda Bizans Ordusuna dahil edilmiş<br />
olan Uz <strong>ve</strong> Peçenek Türkleri'nin AIparslan safına geçmesiyle Bizanslılar'ın büyük bir bozguna<br />
uğramalarına sebep oldular.<br />
Bu zaferle Bizanslılar'ın son direnme güçlerini kıran Türkler, hızla Anadolu içlerine akmaya<br />
başladılar. Kendi aralarında başlayan saltanat kavgalarında Kutalmışoğlu Süleyman Şah kendilerine<br />
vilayetler <strong>ve</strong>rilmediği için isyan eden şehzadeler <strong>ve</strong> başka beyler de kendi boylarıyla<br />
Anadolu’da bir yurt tutmaya çalışıyorlardı. 1072 yılında Alparslan'ın ölümü üzerine oğlu Melikşah<br />
(1072-1092) tahta geçti. Ama amcası Kavurd onun sultanlığını tanımadı. Kavurd'un başlattığı<br />
ayaklanmayı bastıramayacağını anlayan Malikşah, bu sırada Anadolu'nun fethiyle uğraşan Artuk<br />
Bey'i yardıma çağırdı.<br />
Artuk Bey, 1073 yılında Anadolu'dan Melikşah'a yardım etmek amacıyla ayrıldı. Bu arada<br />
saltanat iddiasıyla Alparslan'a karşı ayaklanmış olan Kutalmışoğulları'ndan Süleyman Şah ile<br />
kardeşi Mansur, Konya'dan İznik'e kadar olan bölgeyi ele geçirerek 1075 yılında merkezi İznik<br />
olmak üzere Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurarak bağımsızlığını ilan etti.<br />
Akın akın gelen Türk göçlerinin Batı <strong>ve</strong> Orta Anadolu'da toplanmalarından yararlanan,<br />
Ermeniler, doğuda birtakım prenslikler kurdular. Bizanslılar'ın Malatya-Antakya hattını Türklere<br />
karşı korumakla görevlendirdikleri Ermeni komutanı Filaretos, Malazgirt savaşından sonra kendi<br />
hesabına hareket etmeye başladı. Frank komutanı Raimbaut <strong>ve</strong> askerleri ile Toroslar'daki Ermeniler<br />
onun yönetimi altında birleştiler. Böylece güçlenen Filaretos, 1074 yılında Bizans imparatoru 7.<br />
Michael Ducas'ın Antakya valiliğine atadığı komutan İzak'ı bozguna uğratmaya muvaffak oldu.<br />
Daha sonra Muş, Siirt yörelerinde Bizanslılar'a bağlı kalan Ermeni Prensi Thomig ile çatışmaya<br />
girişti. Bu savaşlar sırasında Raimbaut öldü ise de Thomig'i saf dışı bırakmayı başardı. 1077<br />
yılında Urfa'yı Bizans valisi Leon'un elinden aldığı gibi, Malatya'da yerleşen Ortodoks Ermeni<br />
Gabriel'i de kendisine bağladı. Selçuklulardan çekinen Filaretos, karısını Bağdat'a göndererek<br />
Melikşah'dan sağladığı bir fermanla Malatya'da hakimiyetini perçinledi. Fırat boylarında ortaya<br />
çıkan Ermeni Vasag'ı da 1079'da öldürten Filaretos, ardından Antakya'daki Rumlar'ı ortadan kaldırdı.<br />
Böylece; Malatya, Maraş, Antakya <strong>ve</strong> Urfa yörelerini içine alan oldukça büyük bir prenslik<br />
kurdu. Bu sırada Anadolu Selçukluları güçlenmiş, sınırlarını genişletmeye başlamışlardı. Bu<br />
durumdan kaygı duyan Filaretos, Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah ile kurmuş olduğu dostluğu<br />
devam etmekteydi. Süleyman Şah da, bu dostluğa karşı 1082 yılında doğu seferine çıkarak Kilikya<br />
yöresini kendisine bağladı. 1085 yılında Antakya seferine çıktığında Danişmendli Beyi Melik<br />
Danişmend Gazi, Malatya üzerine yürüdü, ama kenti alamadı. Filaretos, Melikşah'ın desteğini<br />
almak umuduyla Rey'e gitti. Bu gidişten bir sonuç elde edemedi <strong>ve</strong> kısa bir süre sonra Maraş'ta<br />
öldü.<br />
Süleyman Şah'ın 5 Haziran 1086 yılında Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah'ın komutanlarından<br />
Tutuş tarafından öldürülmesi üzerine oğulları Kılıç Arslan <strong>ve</strong> Kulan Arslan'ın esir<br />
edilmeleri Anadolu Selçukluları'nı büyük bir sarsıntıya uğrattı. Süleyman Şah bu sefere çıkarken<br />
yerine komutanlarından Ebu'l Kasım'ı bırakmıştı. Bu suretle devletin çökmesini engelledi.<br />
1092 yılında Melikşah'ın ölümü üzerine İran'dan kaçan I. Kılıç Arslan İznik'e döndü. Onun<br />
yönetiminde Anadolu Selçukluları tekrar kısa sürede toparlandılar. Melik Danişmend Gazi ise<br />
Malatya'yı ele geçirmek için plan yapıyordu. I. Kılıç Arslan'ın kardeşi Kulan Arslan (Davud)<br />
Malatya'yı kuşattığında Melik Danişmend Gazi'nin de şehirde gözü olmasından dolayı oraya<br />
girerek Anadolu Selçukluları ile Ermeni Gabriel'i uzlaştırdı. Danişmendliler, Malatya üzerine<br />
saldırmak için uygun bir ortam beklerken, 1. Kılıç Arslan 1095 yılında Malatya'yı kuşattı. Anadolu<br />
Selçukluları Malatya'yı Danişmendlilerden önce ele geçirmek için kuşatmayı yoğunlaştırdılar.<br />
Şehrin Ermeni <strong>ve</strong> Süryani halkı teslim olma yanlısı idi. 1. Kılıç Arslan, bazı ayrıcalıklar<br />
9
tanıyacaklarına söz <strong>ve</strong>rerek Süryani patriğinin desteğini aldı ise de Gabriel onu öldürttü. Bunun<br />
üzerine, Anadolu Selçukluları kenti savaşla almaya karar <strong>ve</strong>rdiler. Bu sırada, 1. Haçlı seferinin<br />
başlaması 1. Kılıç Arslan'ın kuşatmadan vazgeçmesine sebep oldu.<br />
1. Haçlı seferi sarsıntısı geçtikten sonra, Anadolu Selçukluları <strong>ve</strong> Danişmendliler<br />
toparlandılar. I. Kılıç Arslan Bizanslılar'la uğraşırken, Melik Danişmend Gazi 1098 yılında<br />
Malatya üzerine yürüdü, şehir surlarının kuv<strong>ve</strong>tli olması nedeniyle kuşatma uzun sürdü.<br />
Danişmendliler şehrin çevre ile bağlantısını keserek, üç yıl beklediler. Muhasaraya yaz aylarında<br />
devam edip, kışları tekrar Sivas'a dönüyorlardı. Uzun müddet dayanamayacağını anlayan Gabriel,<br />
Antakya Prensi Bohemond'a elçiler göndererek bir anlaşma sonunda, şehri <strong>ve</strong> güzelliği ile meşhur<br />
olan kızı Morfia'yı kendisine <strong>ve</strong>rmeyi teklif etti. Bunun üzerine Haçlılar hemen harekete geçtiler.<br />
Önce bunları sevinçle karşılayan Malatya'daki Ermeni Halk, Haçlıların yaptıkları yağma <strong>ve</strong><br />
zulümler yüzünden, Danişmendlilerden yana olmaya başladı. Melik Danişmed Gazi, Ermenilerin<br />
yardımı ile Haçlılar'ı Malatya önlerinde pusuya düşürerek bozguna uğrattı. Başta ünlü Haçlı Kontu<br />
Bhomod <strong>ve</strong> Richard gibi frank komutanları esir alındı (M.S.1100),<br />
Niksar'da hapsedilen tutsakları kurtarmak için Avrupa'da yeni bir haçlı seferi düzenlendi.<br />
Bunun üzerine, Danişmendliler Malatya'yı kuşatmaktan vazgeçtiler. Gabriel de Urfa kontu<br />
Bautounin'i Malatya'ya çağırarak himayesine girdi. 1101 yılında Anadolu'ya gelen Haçlı ordularını<br />
Anadolu Selçuklu <strong>ve</strong> Danişmendli kuv<strong>ve</strong>tleri yok ettiler. Melik Danişmed Gazi, yeniden Malatya'yı<br />
kuşattı. Şehir kuşatılınca büyük bir kıtlık başladı. Gabriel <strong>ve</strong> Rumlar, Süryani <strong>ve</strong> Ermenilerden<br />
şüphelendikleri için, onlara zulüm ederek <strong>ve</strong> mallarına el koyarak bir çoğunu da öldürdüler.<br />
Süryani halk Malatya Metropoliti Barsabuni'yi Gabriel'e gönderip, onu barışa yaklaştırmak<br />
istedi. Bunu kendisine karşı bir tertip zanneden Gabriel Barsabuni ile birlikte birçok ileri gelenleri<br />
öldürünce, askerler <strong>ve</strong> halk gazaba gelerek ihanete mecbur oldular. Şehrin kapılarım Danişmendlilere<br />
açarak askerlerin şehre girmesini sağladılar.<br />
Melik Danişment Gazi askerlerin şevkini arttırmak amacıyla, şehrin zenginliklerinden<br />
kendilerine pay <strong>ve</strong>rileceğini söyledi. Şehir alınınca ganimetler dağıtıldı. Bununla beraber kimseye<br />
dokunmayarak, halkın evlerine <strong>ve</strong> işlerine dönmelerini sağladı. Bundan başka ülkesinden buğday,<br />
öküz gibi zirai ihtiyaç maddeleri getirterek halka dağıttırdı.<br />
Zindanlarda bulunan insanları hürriyetine kavuşturdu. Gabriel <strong>ve</strong> ailesi, onun zulmüne uğrayan<br />
yerli Hıristiyanlar tarafından işkence ile öldürüldü. Malatya, Danişmend Gazi Ahmet zamanında<br />
bir saadet <strong>ve</strong> bolluk ülkesi oldu. I. Kı1ıç Arslan tarafından kuşatılan ancak, Haçlılar'ın İznik'i<br />
kuşatmaları haberi üzerine bırakılan Malatya, artık Danişmend Gazi'nin fethi ile (18 Eylül<br />
1101) Türk beldesi olmuş, daha sonra da Selçuklular <strong>ve</strong> Danişlmendliler idaresinde kalmıştır.<br />
Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan, öteden beri almak istediği Malatya'nın<br />
Danişmendlilerin eline geçmesini iyi karşılamadı. Melik Danişmend Gazi, Niksar'da tutuklu Haçlı<br />
komutanlarını fidye karşılığında serbest bırakınca, Anadolu Selçukluları ile Danişmendliler'in arası<br />
açıldı. I. Kılıç Arslan 1103 yılında Danişmendliler üzerine yürüdü. Maraş yöresindeki savaşta I.<br />
Kılıç Arslan üstün geldi. Melik Danişmend Gazi'nin 1105 yılında ölümünden sonra Anadolu<br />
Selçukluları Malatya'yı kuşattılar. Kenti elinde tutan Melik Danişmend Gazi'nin oğlu Yağısıyan<br />
fazla dayanamayacağını anlayınca kenti Anadolu Selçukluları'na teslim etti. Büyük Selçuklu<br />
Sultanı Mehmet Tapar (1105-1118), Anadolu Selçuklularının büyük ilerleyişini kaygı ile izliyordu.<br />
Musul, iki devlet arasında savaş çıkmasına sebep oldu. Büyük Selçuklu Sultam, Musul valiliğini<br />
Çökermiş'in elinden alıp, Çavlı'ya <strong>ve</strong>rmişti. Çavlı, Çökermiş'i öldürünce Musul halkı onun çocuk<br />
yaştaki oğlu Zengi'yi vali yaptı. Çavlı Musu1'u kuşattığında kent halkı, Malatya'da bulunan I. Kılıç<br />
Arslan'a haber göndererek yardım istedi. I. Kılıç Arslan, Çavlı'yı Nusaybin'de yendi <strong>ve</strong> Musu1'a<br />
geldi. Kentin valiliğine oğlu Şahinşah'ı, komutanlığına da Bozumuş Bahadır'ı atadıktan sonra, yeni<br />
güçlerle Musul üzerine yürüyen Çavlı'yı karşılamaya hazırlandı. Savaşta çavlı üstün geldi. I. Kılıç<br />
10
Arslan da öldürüldü. (1107) Musu1'u alan çavlı, Selçuklu şehzadesi Şahinşah'ı esir ederek İran'a<br />
götürdü. Bozurnuş Bahadır, I. Kılıç Arslan'ın küçük oğlu Tuğrul Arslan'ı Malatya'ya getirerek<br />
Sultan ilan etti. Konya <strong>ve</strong> yöresinin yönetimini de Hasan bey üst1endi. 1110 yılında İran'dan<br />
kaçan Şahinşah, Konya'ya gelerek tahta çıkıp Selçuklu 'ların yeniden toparlanmasını sağladı.<br />
1115 yılında, Büyük Selçuklu Sultanı Mehmet Tapar, Porsuk komutasındaki bir orduyu<br />
Anadolu üzerine gönderdi. Artuklu beyi Necmeddin İl Gazi <strong>ve</strong> Malatya Sultanı Tuğrul Arslan <strong>ve</strong><br />
Atabek'i Belek Porsuk'u yenerek geri çekilmeye zorladılar.<br />
Bu arada Anadolu Selçukluları arasında taht kavgaları başlamıştı. Şahinşah'ın kardeşi Mesut,<br />
kayınbabası Danişmendli Emir Gazi Gümüştekin'in yardımıyla 1116 yılında, Anadolu Selçuklu<br />
tahtını ele geçirdi. Bu sırada, Artuklular ile Malatya Selçukluları, Franklara karşı savaşıyorlardı.<br />
Bunu fırsat bilen Mengücük beyi İshak (1118-1142) Malatya Sultanı Tuğrul Arslan'a ait Harput<br />
havalisine 1118 yılında bir akın yaptı. Bunun üzerine, 1119 yılında Tuğrul Arslan'ın Atabey'i<br />
olarak bu bölgeyi idare eden Belek, Mengücüklü beyliği üzerine yürüyerek Kemah bölgesini ele<br />
geçirdi. Trabzon Rum dükası Konstantin Gabras'ın yardımını sağlayan Mengücük beyi İshak geri<br />
döndüğünde, Tuğrul Arslan <strong>ve</strong> Atabeyi Belek, Danişmedli Emir Gazi Gümüştekin ile onlara karşı<br />
bir ittifak yaptılar. Gümüşhane'ye balı Şiran havalisinde (1120) yapılan savaşta Konstantin Gabras<br />
ile Mengücük beyi İshak yenilerek esir düştüler. Emir Gazi Gümüştekin esirleri, Tuğrul Arslan <strong>ve</strong><br />
Belek'e danışmadan serbest bıraktığından, Danişmendliler ile Selçuklular'ın arası açıldı.<br />
1122 yılında Artuklu Beyi Necmeddin İl Gazi öldü. Yerine oğlu Hüsameddin Timurtaş geçti<br />
ise de ülkenin asıl yönetimi Malatya Sultanı Tuğrul beyin Atabey'i Belek'in elinde idi. Belek'in<br />
gücünden çekinen, Danişmedli Emir Gazi Gümüştekin, Malatya Sultanı Tuğrul Arslan üzerine<br />
yürümeyi göze alamıyordu. Ancak, Belek'in 1124 yılında ölümünden sonra, Danişmendli Emir<br />
Gazi Gümüştekin Anadolu Selçuklu sultanı I. Mesud ile Malatya üzerine yürüdü. Yöre bütünüyle<br />
işgal edildi ise de Malatya teslim olmadı. Gümüştekin oğlu Muhammed'e kuşatmaya devam<br />
etmesini söyleyerek geri döndü. Muhammed, Malatya yakınlarında Samanköy 'e yerleşerek kenti<br />
altı ayın üzerinde kuşatma altında tuttu. Malatya'da kıtlık baş göstermesi üzerine, Tuğrul Arslan<br />
Haçlılardan yardım istedi. Bu sırada Halep'i almaya çalışan Haçlılar, yardımda geç kaldılar. Tuğrul<br />
Arslan annesini de yanına alarak Minşar kalesine çekildi. Malatya'yı, yöreye gelmiş olan<br />
Gümüştekin'e teslim etti. (1124)<br />
Anadolu Selçuklu Sultanı I. Mesud, kardeşi Tuğrul Arslan'ı böylece saf dışı bıraktıktan sonra<br />
Malatya'yı Emir Gazi'ye terk etti.<br />
Ancak, Ankara, Kastamonu yörelerine hakim olan kardeşi Melik Arap, babasına ait olan<br />
beldenin Danişmendliler'e <strong>ve</strong>rilmesine kızdı ya da bunu bahane ederek topladığı kuv<strong>ve</strong>ti ile 1126<br />
yılında I. Mesud 'un üzerine yürüdü. Emir Gazi Gümüştekin, o sırada Artuklular'la uğraştığından,<br />
Sultan I. Mesud yenildi. Bizans Imparatoru II. Yuannis Komnenos'dan yardım alarak geri dönen I.<br />
Mesud kayınbabası Emir Gazi Gümüştekin ile birleşip Melik Arap üzerine yürüyerek onu yendiler.<br />
Böylece Anadolu Selçuklu taht kavgaları sona ermiş oldu.<br />
1134 yılında Danişmend Gazi Gümüştekin öldüğünde, tahta büyük oğlu Melik Muhammed<br />
geçti ise de, kardeşleri Ayn Ud Devle ile Yağan onun sultanlığını tanımadılar. Melik Muhammed<br />
1135 yılında Yağan'ı öldürttü, Ayn Ud Devle Malatya'ya kaçtı fakat burada tutunamadı. Melik<br />
Muhammed, 1143 yılında öldüğünde, Zunnun, Yunus <strong>ve</strong> İbrahim adlarındaki oğulları arasında taht<br />
kavgaları çıktı. Bu kavgalara Melik Muhammed' in kardeşleri Yağıbasan ile Ayn Ud Devle de<br />
karıştılar.<br />
Daha önce Malatya'dan ayrılmak zorunda kalan oğlu Ayn Ud Devle, Minsar kalesi beyi<br />
Yunus ile birleşerek geri döndü. Kent halkı kendisini hükümdar olarak tanıdı. I. Mesud ise<br />
Zunnun'u destekliyordu. Sultan ı. Mesud, Yağıbasan'ı yendikten sonra 1143'te Malatya'yı kuşattı.<br />
Kuşatma, Bizanslılar'ın saldırıya geçmesi üzerine kaldırıldı. 1144 yılında, şehri ikinci defa kuşatan<br />
11
I. Mesud, Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos'un saldırması üzerine kenti yine alamadı.<br />
Ayn Ud Devle 1152 yılında ölünce yerine çocuk yaştaki oğlu Zulkarneyn geçti. Sivas'ta<br />
hüküm süren Yağıbasan, Zulkarneyn ile I. Mesud'a karşı ittifak yaptılar. Selçuklular'ın Sivas'a<br />
yürümesi üzerine, bağışlanması için ricada bulundu. Yağıbasan'ı böylece saf dışı bırakan I.Mesud,<br />
Malatya üzerine yürüdü, direnemeyeceğini anlayan Zulkarney, Selçuklu egemenliğini tanıdı.<br />
1155 yılında I. Mesud ölünce, yerine oğlu II. Kılıç Arslan geçti. Sivas Emiri Yağıbasan,<br />
Kayseri Emiri Zunnun ile Malatya Emiri Zulkarneyn, onun sultanlığını tanımadılar. Selçuklu tahtına,<br />
Ankara-Çankırı emiri Şahinşah'ı geçirmek için ayaklanan ittifak güçlerine yenilen II. Kılıç<br />
Arslan, yardım almak umuduyla Bizanslılara sığındı (1162) Bizanslılardan aldığı yardımla geri<br />
dönen II. Kılıç Arslan, Artuklu Kara Arslan, Mardin Emiri Necmeddin Alp'i, Dilmaçoğlu beyi<br />
Fahrettin Devlet Şah da ona katıldılar. II. Kılıç Arslan batıdan, öbürleri doğudan saldırıya geçince,<br />
Yağıbasan kaçmak. zorunda kaldı. (1163) II. Kılıç Arslan, bundan sonra Malatya'yı ele geçirmeye<br />
çalıştı. Malatya Emiri Zulkarneyn (1162) de ölmüş, yerine oğlu Melik Nesrettin Muhammed<br />
geçmişti. Ancak kardeşi Feridun onu tahttan indirdi. Nasrettin Muhammed de II. Kılıç Arslan'a<br />
sığındı.<br />
Anadolu Selçukluları bu karışık ortamdan yararlanarak 1171 yılında Malatya'yı kuşattılar.<br />
Fazla direnemeyeceğini anlayan Ferudun kentten ayrılarak, II. Kılıç Arslan'ın rakibi atabey<br />
Nureddin Mahmut'un yanına sığında. Nureddin Mahmud, Anadolu Selçuklularına karşı savaşı<br />
hazırlandığından, 2. Kılıç Arslan kuşatmadan vazgeçti. Malatya yöresinden 12.000 kişiyi sürgün<br />
ederek Kayseri'ye döndü. Nureddin Mahmut 1174 yılında ölünce, Anadolu Selçuklularının yanında<br />
bulunan Melik Nesreddin Muhammed gizlice Malatya'ya girdi. Kardeşi Feridun'u öldürdükten<br />
sonra kente hakim oldu. (15 Şubat 1175) Oteden beri Malatya'yı almak isteyen Anadolu<br />
Selçukluları 1178 yılında kenti kuşatınca Nasriddin Muhammed Harput ‘a kaçtı <strong>ve</strong> Malatya<br />
Anadolu Selçuklularının eline geçti.<br />
II. Kılıç Arslan (1186) yılında ülkesini, yaşlandığı için sağlığında onbir oğlu arasında<br />
paylaştırdı. Malatya, Muizeddin Kayserşah'ın payına düştü. Kısa bir süre sonra kardeşler arasında<br />
taht kavgaları başladı. Sivas Emiri Kutbeddin Melikşah, Konya'yı ele geçirip, kendisini <strong>ve</strong>liaht ilan<br />
ettirdi <strong>ve</strong> öbür kardeşlerini saf dışı bırakmaya çalıştı. Baskıdan bıkan Malatya Emiri Muizeddin<br />
Kayserşah, 1191 yılında Selahaddin Eyyubi'ye sığındı. Onun desteğini sağladıktan sonra<br />
Malatya'ya dönebildi. Kutbeddin Melikşah bu defa Kayseri Erniri Nureddin Sultanşah'ı safdışı<br />
etmeye karar <strong>ve</strong>rmiş, II. Kılıç Arslan'ı da kendisine katılmaya zorlamıştı. Kayseri'nin kuşatılması<br />
sırasında, Kutbeddin Melikşah'ın baskılarından bıkan II.Kılıçaslan Nureddin Sultan Şah'ın yanına<br />
kaçtı. Bunun üzerine Kutbeddin Melikşah geri dönerek Konya'da Sultanlığını ilan etti. II. Kılıç<br />
Arslan, Nureddin Sultan Şah'ın saltanat hırsı ile yaptığı baskılar yüzünden, Uluborlu Emiri<br />
Gıyaseddin Keyhüsrev'in yanına gitti. Onu kendisine <strong>ve</strong>liaht yaparak Konya'yı ele geçirdi. II. Kılıç<br />
Arslan, 1192 yılında öldüğünde yerine I. Gıyaseddin Keyhüsrev geçti. Ancak, 1196 yılında Konya'yı<br />
alan Tokat Emiri Süleyman Şah, Anadolu tahtına çıktı, I. Gıyaseddin Keyhüsrev de<br />
Bizanslılardan yardım almak üzere İstanbul'a gitti. II. Süleyman Şah, ülkede birliği sağlamaya<br />
çalıştı. 1200 yılında Malatya'yı ele geçirdi. Malatya Emiri Muizeddin Kayserşah, Eyyubilere<br />
sığınmak zorunda kaldı.<br />
1205 yılında, II. Süleymanşah öldüğünde yerine çocuk yaştaki oğlu III. İzzettin Kılıç Arslan<br />
geçti. 1196 yılında tahtı II. Süleymanşah'a kaptıran 1. Gıyaseddin Keyhüsrev geri dönerek<br />
Konya'yı aldı <strong>ve</strong> Sultanlığını ilan etti. Oğullarından İzzettin Keykavus'u Malatya'ya Alaaddin<br />
Keykubat'ı Tokat'a, Celaleddin Keyferudun'u Koyulhisar'a Emir olarak atadı.<br />
Gıyaseddin'in 1211 yılında ölümünden sonra yerine büyük oğlu Malatya emiri İzzettin<br />
Keykavus geçti. Kardeşi Alaaddin Keykubad onun Sultanlığını tanımayarak, ayaklandı, sonuçta<br />
yenildi. Malatya civarında bulunan Masara (Minşar) <strong>ve</strong> bilahare de Kezirpert kalesine hapsedildi. I.<br />
İzzettin Keykavus'un 1220 yılında ölümünden sonra yerine, I. Alaaddin Keykubat geçirildi.<br />
12
Keykubad, Malatya şehir surlarını onartarak, kentin savunma gücünü arttırdı. Şehri imar eden<br />
Keykubad'ın en önemli eserlerinden biri de 1224 yılında yapılan <strong>ve</strong> Anadolu Büyük Selçuklu<br />
Mimari geleneğini temsil eden tek eser Malatya Ulu Camii (Eski Malatya-Battalgazi) dir.<br />
Keykubad, Fırat boylarında 1226 yılında yeni fetihlere girişti. Adıyaman, Kahta <strong>ve</strong><br />
Çemişgezek kaleleri sultana tabi olmuştur. Kış yaklaştığında, Malatya'dan ayrılarak Antalya'ya<br />
hareket etmiştir. Alaaddin Keykubat yerine İzzettin Kılıç Arslan'ın geçmesini istiyordu. Ancak,<br />
1237 yılında öldüğünde, dönemin <strong>ve</strong>ziri Sadettin Köpek, hile ile II.Gıyaseddin Keyhüsrev'i başa<br />
geçirdi.<br />
Anadolu Selçuklularının hizmetinde bulunan Harzemşahlı beyler, bu durumu<br />
kabullenemediler. II. Gıyaseddin, Harzem beylerinin <strong>ve</strong> askerlerinin başında bulunan Kayırhan'ı<br />
hapsettirdi. Kayırhan'ın hapiste ölümü üzerine Harzernşahlılar, batı <strong>ve</strong> orta Anadoluyu terk ederek,<br />
Malatya'ya doğru hareket ettiler. Masara <strong>ve</strong>ya Arapgir yolundan Fırat Nehrini geçtiler, yol üzerinde<br />
bulunan bütün vilayetleri yağma ettiler.<br />
Bu durumda telaşa düşen II. Gıyaseddin Keyhüsrev, Kemalettin Kamyar'ı merkez ordusunun<br />
komutanlığına tayin edip, Harzemleri geri döndürmek maksadıyla gönderdi. Kemalettin Kamyar<br />
Malatya'ya geldiğinde vilayetin subaşısı olan Seyf Üd Devle Er Tokuş'u onları takiben Harput'a<br />
yolladı. O da Harput Subaşısı Seyfettin Bayram ile birlikte Harzemlilerin de anlaşmaya<br />
yanaşmamaları sonucu savaş başladı. Onlar Seyfeddin Bayram'ı bazı askerleri ile öldürdüler, Seyf<br />
Üd Devle Er Tokuş'u da esir ettiler. Yöre büyük zararlar gördü. Moğol istilasının yaklaştığı sırada<br />
Harzemşahları kaybetmek, devletin direnme gücünü büyük ölçüde azalttı. 1240 yılında Baba<br />
İshak'ın emri üzerine Türkmenler, sığır, koyun <strong>ve</strong> diğer mallarını satıp silah satın aldılar; cihad<br />
ilanı Türk kabile <strong>ve</strong> obaları arasında yayılınca, Türkmenler her köşeden karıncalar gibi İsyan'a<br />
başladılar, kısa sürede bu isyan büyüyüp genişledi. .<br />
Malatya Subaşısı Muzaffereddin Alişir, ayaklanmayı bastırmaya çalıştıysa da büyük kayıplar<br />
<strong>ve</strong>rerek bozguna uğradı. Malatya'ya dönen Muzaffereddin Alişir, yeniden asker toplayarak<br />
ayaklananların üzerlerine yürüdü, fakat yenilerek geri çekilmek zorunda kaldı. Devlet bu<br />
. 27<br />
ayaklanmayı güçlükle önleyebildi<br />
Selçukluların bu durumunu gören Moğollar, kararsızlarından sıyrılıp, Anadoluya saldırıya<br />
geçtiler. 1243 yılındaki Kösedağ Savaşında Selçuklular yenilgiye uğrayınca, Sultan II.Gıyaseddin<br />
Keyhüsrev, Tokat'a kaçtı. Kösedağ bozgunu üzerine, Malatya subaşısı Reşideddin, yanına adamlarını<br />
<strong>ve</strong> değerli eşyalarını alarak Malatya'yı terk etti. Yöneticisiz kalan Malatya'da Müslüman <strong>ve</strong><br />
Hiristiyan halk, anlaşıp kent surlarına <strong>ve</strong> kapılarına muhafızlar görevlendirerek Malatya 'yı dış<br />
saldırılardan korudular. Ancak, Moğol isti1ası ürünlerin toplanmasına engel olmakta idi.<br />
Moğollarla anlaşma yapıldı <strong>ve</strong> kentin subaşısı Reşideddin geri döndü. Bu sırada Yasavur Noyan<br />
komutasındaki bir Moğol ordusu, Halep'ten sonra Malatya önlerine geldi.<br />
Moğollar surların dışında kalan halkı öldürüp, ürünleri yaktılar. Subaşı Reşideddin, kent<br />
halkından 40.000 Altın toplayarak Moğollar'a <strong>ve</strong>rdi <strong>ve</strong> onların Azerbaycan'a dönmelerini sağladı.<br />
Moğolların ayaklanmasından sonra Malatya'da kıtlıkla birlikte <strong>ve</strong>ba salgını baş gösterdi.<br />
1256 yılında Baycu Noyan, Anadolu seferine çıktı. II. İzzettin Keykavus'un Bizanslılara<br />
sığınması üzerine, 4. Kılıç Arslan Anadolu Selçuklu tahtında rakipsiz kaldı. 1257 yılında Baycu<br />
Noyan'ın Azerbeycan'a gitmesinden sonra geri dönen II. İzzettin Keykavus tahtı ele geçirdi. II.<br />
İzzettin Keykavus, Şerafettin Ahmed'i Malatya'ya gönderdi. Moğollara yenilmesi üzerine yerine,<br />
cüssesi küçük zekası <strong>ve</strong> cesareti yüksek Ali Bahadır'ı Malatya'ya gönderdi. Büyük bir kıtlık geçiren<br />
<strong>ve</strong> buğdayın bir yükü 120 dirheme satılan Malatya'da halk Ali Bahadır'ı iyi karşılayarak, Sultan<br />
İzettin'in hakimiyetini kabul ettiler. Onun otoritesi ile yollar açıldı <strong>ve</strong> kıtlığa son <strong>ve</strong>rildi. Ancak,<br />
27 Yurt Ansiklopedisi 7. Cilt<br />
13
Baycu Noyan, Malatya üzerine yürüyünce, Ali Bahadır Kahta'ya kaçtı. Baycu Malatyalılara Kılıç<br />
Arslan'ın saltanatını tanımaları için yemin ettirdi <strong>ve</strong> şehrin altınlarını toplayarak, Bağdat<br />
muharasına giderken, Kılıç Arslan'ın emirlerinden Fahrettin Ayaz'ı Malatya valiliğine tayin etti.<br />
Baycu, 1258 yılında Anadolu'dan ayrılınca, Ali Bahadır Malatya önlerine geldi. Ettikleri yemine<br />
bağlı kalan Malatya halkı, Moğol istilasından da korktuğu için kentin kapılarını kapalı tuttular.<br />
Ancak, baş gösteren açlık yüzünden açmak zorunda kaldılar.<br />
Ali Bahadır, Kılıç Arslan yanlısı Fahrettin Ayaz ile iğdiş başı Muin'i öldürttü. Ali Bahadır<br />
Moğollar'ın ilerlediğini öğrenince Malatya'yı terk edip, Sultan İzzettin'in yanına döndü.<br />
Ülke karışıklıklar içinde bunalmıştı. Moğol baskısı giderek artıyor, Anadolu'daki Türkmen<br />
boyları da fırsat buldukça ayaklanıyorlardı. İlhanlı hanı, Ocayto, Anadolu üzerindeki İlhanlı<br />
egemenliğinin çökmekte olduğunu görünce 1314 yılında Emir Çoban'ı Naib tayin eylemişti.<br />
Olcayto için Haraç toplayan Mardu <strong>ve</strong> Cemaleddin, Malatya halkına sürekli baskı uyguladılar.<br />
Tecavüze uğrayan Malatya 'lılar bu mülkün 170 yıldan beri kendilerine ait olduğunu, Selçuklu<br />
sultanlarının <strong>ve</strong>rdiği beratların ellerinde bulunduğunu söyleyerek acı acı yakınıyorlardı.<br />
Halep Memlük Emiri Seyfettin Tengiz, ordu ile Malatya'ya varınca Cemalettin Hızır, kentin<br />
ileri gelenleri ile birlikte onu karşıladı <strong>ve</strong> bağışlanmaları dileğinde bulundular. Seyfettin Tengiz<br />
tarafından affedilen Malatya halkı askerlerin şehri yağmalamalarına müsaade etmemek için kapıya<br />
bırakılan muhafızları dinlemeyerek şehre girdiler.<br />
Selçuklular devrinde Malatya, sanayi <strong>ve</strong> ticareti ileri, zengin bir şehirdi. Burada kumaş<br />
dokuyan tezgah miktarı 12.000 ile 19.000 arasındaydı. İşte Memlük askerleri bu zengin şehri<br />
yağmalamaya başladılar. Müslüman Hiristiyan farkı gözetmeksizin kıymetli eşyalarını alarak esir<br />
ettiler. Bununla beraber dönüşte müslüman esirleri serbest bıraktılar. Memlükler kentten<br />
ayrıldıktan sonra Emir Çoban, Malatya'ya gelip düzeni sağladı. Yakılıp yıkılan yapıların<br />
onarılmasını emretti. Malatya'nın müdafaası için de 2000 süvari bıraktıktan sonra, 1315 te Tebriz'e<br />
dündü. 1318 tarihinden sonra da Anadolu Selçuklu Devleti tarihe karıştı.<br />
1.1.9. Beylikler Dönemi<br />
1317 yılında, İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır döneminde, Emir Çoban büyük güç<br />
kazandı. Oğlu Timurtaş'ı Anadolu valiliğine atadı. 1327'de Emir Çoban'ın ölümü ile Timurtaş<br />
yerine <strong>ve</strong>kil olarak Alaaddin Eratna Bey'i bırakarak Memlüklüler'e sığındı. Eratna Bey, 1338<br />
yılında Memlüklülerin egemenliğini tanıdıysa da 1340 yılında bağımsızlığını ilan etti.<br />
Bu sırada, Elbistan <strong>ve</strong> Maraş yöresinde büyük kitleler halinde toplanmış olan, Oğuzların<br />
Bozok kolundan Dulkadir Türkmenleri, 1339 yılında Memlük1üler'e bağlı olarak Dulkadir<br />
Beyliği'ni kurdular. Zeynettin Karacabey, 1340 yılında Memlük1ü Sultanı Melik Nasriddin<br />
Muhammed tarafından, Türkmen beyliğine <strong>ve</strong> Elbistan valiliğine atandı. 1348 yılında<br />
Memlüklülere isyan eden Zeyneddin, Melik Zahir unvanını alarak bağımsızlığını ilan etti.<br />
Memlüklüler'in üzerine yürümesiyle Karacabey, Eratna beyi Mehmet Bey'e sığındı, Mehmet bey<br />
de onu Memlüklülere teslim etti. Karacabey'in yerine Elbistan valiliğine atanan Halil bey kısa<br />
sürede Malatya, Maraş <strong>ve</strong> Harput'u ele geçirdi. Dulkadiroğulları'nın güçlenmesinden kaygı duyan<br />
Memlük Sultanı Seyfettin Berkuk, 1386 yılında beyliğin başına Sülibey'i geçirdi.<br />
Kadı Burhanettin'in 1398 yılında Akkoyunlu Karayülük Osmanbey tarafından öldürülmesinden<br />
sonra Yıldırım Bayezit, Malatya <strong>ve</strong> Elbistan'ı ele geçirmeyi planladı. Memlük sultanı<br />
Berkuk'un ölümü ile yerine geçen Ferec'in küçük yaşta olması <strong>ve</strong> devlet adamları arasında çıkan<br />
anlaşmazlıklar Yıldırım Beyazıt'a aradığı. fırsatı <strong>ve</strong>rdi. Memlüklüler'den, Malatya'nın kendisine<br />
<strong>ve</strong>rilmesini isteyen Beyazıt, isteği reddedilince 1399 yılında şehri kuşatarak Malatya'yı ele geçirdi.<br />
Darende de bu tarihte Osmanlılar tarafından alındı. Beyliğin başına Nasıreddin Mehmet bey<br />
geçirildi.<br />
14
Bu sırada, Anadolu'da Timur istiası başlamıştı. Timur'a karşı bazı düşmanca davranışlarda<br />
bulunan Nasıreddin Mehmet, Memlüklülere bağlılığını gösterdi. Ancak, 1401 yılında Timur'un<br />
Malatya'yı yakıp yıkması üzerine Timur'un egemenliğini kabul etti. Memlüklüler'le anlaşarak<br />
Timur'a karşı birlikte hareket etmek istediyse de Malatya'yı ele geçiren Osmanlılara kızgın olan<br />
Memlüklüler teklifi kabul etmediler. 1402 Ankara savaşında Osmanlıların yenilmesi üzerine, Anadolu'da<br />
beylikler yeniden canlanmaya başladı. Daha sonra Dulkadiroğulları beyliği yüzünden<br />
Memlüklülerle Osmanlılar arasında sürekli çatışmalar oldu. Hersek Zade Ahmet Paşa ile Hadım<br />
Ali Paşanın komutasındaki Osmanlı ordusunun Memlüklüler'e yenilmesi üzerine, Dulkadiroğlu Ala<br />
Üd-Devle (1479-1515) Osmanlılara karşı düşmanca bir tutum içerisine girdi. Çaldıran Savaşı'ndan<br />
sonra (1515) Yavuz Sultan Selim, Sadrazam Hadım Sinan Paşa'yı Dulkadir beyliği üzerine<br />
gönderdi. Dulkadir beyi Ala Üd Devle, Turna Dağı Savaşı'nda yenilerek dört oğlu ile birlikte<br />
öldürüldü. Beyliğin başına Şahsuvar Bey'in oğlu Ali Bey, Osmanlı Hükümdarı adına hutbe<br />
okutmak <strong>ve</strong> para bastırmak şartıyla geçirildi. Böylelikle 1515 yılından itibaren Malatya, Osmanlı<br />
hakimiyetine geçmiş oldu. Şahsuvar oğlu Ali Bey'in 1521 yılında ölümünden sonra<br />
Dulkadiroğulları'nın toprakları Beylerbeyliği olarak Osmanlı topraklarına katıldı. 28<br />
1.1.10. Osmanlılar Dönemi<br />
Malatya, 1515 yılından itibaren Osmanlı yönetimi altında huzur içerisinde yaşadı. 1577<br />
yılında Suriye'de, Şam Diyade adlı Türkmen aşiretinden Şah İsmail olduğunu iddia eden bir kişi<br />
ayaklandı. Malatya yöresindeki Türkmenlerin de ona katılmasıyla sayıları 50.000'i aşan asiler,<br />
Kırşehir yöresine kadar ilerlediler. Osmanlı Devleti bu ayaklanmayı güçlükle bastırdı. 1582<br />
yılından sonra İran'la yapılan savaşlar Anadolu'da karışıklıkları daha da arttırdı. Malatya <strong>ve</strong> Sivas<br />
yöresinde ayaklanan Kiziroğlu Mustafa, adamlarıyla buraları haraca bağladı. Onun ölümünden<br />
sonra adamları, Malatya'dan Niğde'ye kadar yayılarak ayaklanmalarını sürdürdüler. 1582 yılında,<br />
İran'la yapılan anlaşma sonrasında Anadolu askerlerinin büyük bölümü yurtlarına döndü. Osmanlı<br />
Devleti bundan sonra Calalileri (asileri) cezalandırma yoluna gitti. Malatya yöresindeki asilerin bir<br />
kısmı yakalanarak cezalandırıldı. Geri kalanlar ise ayaklanmalarını sürdürdüler.<br />
1596 yılında Kiziroğlu Mustafa'nın adamlarından Kelp İlyas oğlu Ali, Malatya'da idi. Onun<br />
<strong>ve</strong> ünlü asilerden Karayazıcı'nın merkezi yönetimle olan çatışmaları, Malatya yöresine büyük<br />
zararlar <strong>ve</strong>rdi.<br />
Sivas beylerbeyi Alacaatlı Ahmet Paşa, halka zulümkâr davrandı. Emri altındaki askerler her<br />
yeri yağmaladılar. Arapgir kadısı Taret Efendi'nin İstanbul'a gönderdiği 1603 tarihli mektuplar bu<br />
durumu açıkça ortaya koymaktadır. Bunlara göre Malatyalı Zeynel Bey, Arapgir sancağının<br />
Alacaatlı Ahmet Paşa tarafından kendisine <strong>ve</strong>rildiğini ileri sürerek, 600 askerle Arapgir'e gelmişti.<br />
Kasaba halkı bunları kabul etmemiş, çıkan çatışmada asiler, halktan 200 kişiyi öldürmüşlerdir. Bu<br />
sırada yine Alacaatlı Ahmet Paşan'nın adamlarından Kayserili Bali Ağa, müfettişlik taslayarak<br />
Arapgir'e geldi, Malatya'lı Zeynel Beyle birleşerek kasabayı haraca bağladı. Arapgir'de 40 gün<br />
kalan asiler 300'den fazla evi yıkıp, yakacak olarak kullandılar. Zeynel Bey'in ayrılmasından sonra,<br />
Arapgir bu defa da Gerger'de oturan Başı Büyük Hamza Bey ile Kethudasının saldırısına uğradı.<br />
Başıbüyük oğlu Hamza bey, 700 zorba ile kasabayı basıp halktan 100 kişiyi öldürdü, Arapgir halkı<br />
evlerini bırakıp dağlara kaçmak zorunda kaldı. Kasabada üç aydan fazla kalan Hamza Bey, her yeri<br />
yağmalayarak yöre köylerinden topladığı 40.000 hayvanı Gerger'e gönderdi. Dağlara kaçan halkın<br />
bir bölümünü de yakalatarak soydu.<br />
Bu dönemden sonra Malatya'da yer yer ayaklanmalar olduysa da Osmanlı'ya bağlı olarak<br />
huzurlu bir yönetim oluşturulmuştur.<br />
28 UZUNÇARŞILI İsmail Hakkı Prof.Dr, Anadolu Beylikleri <strong>ve</strong> Ak Koyunlu-Kara Koyunlu Devletleri<br />
Ank.1937<br />
15
XIX. yüzyılın başlarında, Malatya kenti harap bir durumdaydı. Yılın yaklaşık 4/3'ünü<br />
bağlarda geçiren halk, bu yörelerde yerleşme eğilimindeydi. Kent de bu sebepten dolayı gelişemiyordu.<br />
1835 yılında Malatya'dan geçen J. Brand, kentin sürekli eşkiya saldırısına uğradığını<br />
sıkça görülen salgın hastalıklardan zarar gördüğünü belirtmektedir.<br />
1838 yılında, Osmanlı ordusu komutanı Hafız Paşa, karargahını Harput Mezra'dan Malatya'ya<br />
taşıyınca, Eski Malatya (Battalgazi) tamamen terk edilmeye başlandı. Askerlerini barındıracağı ev<br />
bulamayan Hafız Paşa, bağlara göçen halkın evlerine el koydu. Ordu, 1838-1839 kışını Malatya'da<br />
geçirince kent halkı bağlara sığınmak zorunda kaldı. Bağların bulunduğu Asbuzu yöresi (bugünkü)<br />
Malatya olarak gelişmeye başladı. Ordu Nizip Savaşı için Eski Malatya'dan ayrıldıktan sonra, halk<br />
harap olmuş evlerine dönmedi. Malatya'dan geçen İngiliz gezgin, W. F. Ainsworth, askerlerin<br />
ayrıldığı kentte, yıkık 500 ev bulunduğunu yazmaktadır. Charles Texier de, kervansarayların ıssız,<br />
evlerin perişan olduğunu belirttikten sonra Eski Malatya'nın yakında kent olmaktan çıkacağını<br />
belirtmektedir.<br />
Yeni Malatya'nın kurulduğu Asbuzu yöresi, sulu bahçeler <strong>ve</strong> bağlardan oluşmaktadır. Ayrıca<br />
bağ <strong>ve</strong> çevrelerinde ufak yerleşim yerleri de bulunmaktaydı. Zamanla dış mahalleler Asbuzu ile<br />
birleşti. Malatya XIX. yüzyıl boyunca küçük bir kent olarak kalmış, asıl gelişmesi Cumhuriyet<br />
döneminde olmuştur.<br />
1521 yılında Maraş (Dulkadiriye) eyaleti kurulduğunda Malatya bu eyalete bağlı bir sancaktı.<br />
Ayn-ı Ali Efendi'nin Kavanın-i Al-i Osman risalesine göre, 1609 yılında Maraş eyaleti sancakları<br />
arasında Malatya da bulunmakta idi. Bu durum uzun süre değişmemiştir. Başbakanlık Arşivi,<br />
Maliyeden müdev<strong>ve</strong>r 9.590 nolu deftere göre, 1777-1787 yıllarında Malatya Rakka (Suriye Şehri)<br />
eyaletine bağlıydı. Bu tarihte Malatya Sancağının kazaları şunlardı: Kahta, Taşabad, Şuuremaa<br />
Bucak, Gerger, Besni, Maşra, Hısınmansur, Samsat, Dostibirke, bu dönemde Arapgir, Sivas eyaletine<br />
bağlı bir sancaktı. Darende ise Sivas eyaletine bağlı, Divriği sancağının kazası idi.<br />
Malatya'da 1518-1530-1560 yıllarında üç defa sayım yapılmıştır. 1530 yılında kent nüfusu<br />
7300 kadardı. 1560 yılında ise 8700'ü bulmuştur. XVI. Yüzyıl ortalarında Malatya'da 32 mahalle<br />
vardı.<br />
Malatya yöresi, Osmanlıların klasik döneminde, Maraş eyaletine bağlı bir Liva (Sancak) idi.<br />
1831 yılındaki idari değişiklikle, Malatya Liva'sı, Maraş Merkez Liva, Samsat <strong>ve</strong> Gerger<br />
Liva'larıyla birlikte Maraş eyaleti sınırları içinde yer almakta idi. .<br />
1847 yılındaki idari ,bölünmede Malatya Livasının bu defa Harput eyaletine bağlandığı<br />
görülmektedir. Malatya'nın yanı sıra, Harput eyaletinin diğer Livaları Merkez Liva, Arapgir <strong>ve</strong><br />
Besni'dir.<br />
1867 yılındaki vilayet nizamnamesi ile, Malatya Liva olmaktan çıkıyor <strong>ve</strong> kaza'ya<br />
dönüşüyordu. Bu dönemde Malatya kazası, Diyarbakır vilayetinin Mamuret-ül Aziz sancağına<br />
bağlı kazası idi.<br />
1877 yılındaki Devlet Salnamesi, Malatya'nın, Diyarbakır vilayetine bağlı bir sancak<br />
olduğunu kaydetmektedir. Bu dönemde, Malatya sancağımın kazaları, sırasıyla, Akçadağ, Besni,<br />
Hısınmansur <strong>ve</strong> Kahta idi. Arapgir kazası ise Mumuretül Aziz'e bağlı idi.<br />
1892 yılındaki Devlet Salnamesi, Malatya sancağının Diyarbakır vilayetinden alınarak,<br />
Mamuret-ül Aziz vilayetine <strong>ve</strong>rildiğini belirtmektedir. Bu dönemde, Malatya sancağının kazaları,<br />
1877 yılındaki durumlarım muhafaza etmekte idi. Cuinet 29 , Malatya Sancağının 1891 yılında 5<br />
kazası, 9 nahiyesi <strong>ve</strong> toplam 1240 köyü olduğunu yazmaktadır.<br />
1918 yılında Malatya sancağı, 1892 yılındaki durumunu korudu. Bugün Malatya'ya bağlı olan<br />
29 Fransız coğrafyacı gezgin<br />
16
Darende kazası ise 1867 yılından sonra Sivas Merkez Sancağı'na bağlıydı. Osmanlı dönemin'in<br />
sonunda Müstakil Mutasarrıflık olan Malatya bu durumunu 1924 yılına kadar sürdürmüştür.<br />
1881-1893 yılları arasında Malatya Merkez Kazası'nın 133. 244 kişi nüfusu vardı. Cuinet 1892<br />
yılında Malatya sancağının toplam nüfusunun 216.280 olduğunu belirtmektedir.<br />
Cumhuriyetle birlikte (20 Nisan 1924 Anayasası 89. maddesi ile ) il olan Malatya, yabancı<br />
işgaline uğramayan, nadir kentlerinden biridir. Malatya Ali Galip olarak bilinen <strong>ve</strong> Mustafa<br />
Kemal'in tutuklanmasını amaçlayan olayın dışında önemli bir hadiseye şahit olmamıştır. Malatya,<br />
Mondoros Mütarekesi döneminde, Karargahı Diyarbakır olan 13. Kolordu'nun denetimi altında idi.<br />
Kolorduya bağlı 12. Süvari <strong>ve</strong> Topçu alayının karargahları buradaydı. Yöre halkının siyasi<br />
eğilimlerini aşiret ilişkileri belirliyordu. 1919 yılında merkezi İstanbul'da olan Kürt Teali<br />
Cemiyetinin, Elazığ şubesi aracılığıyla Malatya yöresinde de yoğun çatışmaları vardı. Bu cemiyet<br />
1919 yılının Ağustos <strong>ve</strong> Eylül aylarında Malatya, Mutasarrıfı Bedirhanlı Halil Rahmi Bey <strong>ve</strong><br />
İngilizler 'in Musul'daki siyaset temsilcisi Nowill'in yardım <strong>ve</strong> gayretleri ile bir ayaklanma için<br />
yoğun çaba harcıyorlardı. Bu çalışmaları, Harbiye <strong>ve</strong> Dahiliye nezaretlerine bildiren birlik<br />
komutanları gerekli tedbirlerin alınmasını isteyerek <strong>ve</strong> kendileri de üzerlerine düşen görevleri<br />
yaparak tehlikeyi bertaraf etmişlerdir.<br />
1.1.10.1. Ali Galip Olayı<br />
Mustafa Kemal'in 1919 yılında Anadolu'ya geçmesiyle başlayan, Erzurum Kongresi sonrasında<br />
daha da yoğunluk kazanan direniş hareketleri, İstanbul Hükümeti'ni kaygılandırıyordu.<br />
Damat Ferit Paşa hükümeti tedbir olsun diye Mustafa Kemal'i görevden almış, netice alamayınca<br />
da tutuklanarak İstanbul'a getirilmesini kararlaştırmıştı.<br />
Mustafa Kemal'i tutuklama görevi Mamüret ül- Aziz (Elazığ) valiliğine atanan Ali Galip'e<br />
<strong>ve</strong>rildi. Ali Galip ilk zamanlarda, bu görevi yerine getirmedi. 1919 Eylül'ünde Mustafa Kemal <strong>ve</strong><br />
Ali Galip aynı günlerde Sivas'a geldiler. Yapılan görüşmede Ali Galip, Mustafa Kemal ile aynı<br />
görüşleri paylaştığını söyleyerek Sivas'tan ayrılıp Elazığ'a geldi. Burada 1 <strong>ve</strong> 2 Eylül 1919'da Dahiliye<br />
Nezareti'yle birkaç telgraf görüşmesi yaptı <strong>ve</strong> Mustafa Kemal'i yakalama görevini yeniden<br />
üstlendi. Arkasından Besni'deki bazı soyguncuları yakalamak bahanesiyle Malatya'ya geldi. 6 <strong>ve</strong> 8<br />
Eylül 1919'da Ali Galip'le Dahiliye Nezareti arasında yeni görüşmeler oldu. Bu görüşmelerde, Ali<br />
Galip'in birkaç yüz silahlı ile Sivas'a gitmesi, Sivas kongresini basarak dağıtması, Mustafa Kemal<br />
<strong>ve</strong> arkadaşlarının da tutuklanması kararlaştırıldı. Malatya'daki telgraf memurları bu haberleşmenin<br />
bir örneğini Sivas'a, Mustafa Kemal'e göndermeleriyle, hazırlanan bu plan ortaya çıktı.<br />
Toplantı halinde olan Sivas Kongresi, olağanüstü bir oturumla, Ali Galip'in zaman geçirilmeden<br />
tutuklanmasını <strong>ve</strong> İstanbul Hükümeti'ne sert bir protesto telgrafı çekilmesini kararlaştırdı. Sivas<br />
Kongresi'nde alınan karar üzerine, Malatya'daki 12. Süvari alayının komutanı Kemal Bey harekete<br />
geçerek, Malatya Mutasarrıfı'nın evini kuşatarak Mutasarrıf <strong>ve</strong> Ali Galip'i yakalamak istedi. Alınan<br />
bu tedbiri önceden öğrenen Mutasarrıf Halil Rahmi Bey, Ali Galip <strong>ve</strong> İngiliz Ajan binbaşı Nowill<br />
şehirden kaçıp Kahta'ya gittiler. Oradan da Urfa <strong>ve</strong> Halep'e kaçtılar. Bu suretle Mustafa Kemal'i<br />
yakalama girişimi sonuçsuz kaldı.<br />
Sivas Kongresi'nde alınan karar uyarınca Anadolu <strong>ve</strong> Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin<br />
Malatya <strong>ve</strong> kazalarında da birer şubesi açıldı. Bu çalışmaların başında belediye başkanı Abdullah<br />
Efendi,Ulemadan Abdurrahman <strong>ve</strong> Keşaf Efendiler,Eşraftan da Mehmet <strong>ve</strong> Lütfi Efendiler vardı. 30<br />
30 Yurt Ansiklopedisi 7. Cilt sh.5422<br />
17
1.1.11. Cumhuriyet Dönemi<br />
Uzun süren savaşların yorduğu, maddi <strong>ve</strong> beşeri kayıpların had safhaya ulaştığı <strong>ve</strong> umutların<br />
tükenmek üzere olduğu bir anda , bu ulusun tarihte bir çok kere yaptığı gibi , tüm ulus kenetlenmiş<br />
<strong>ve</strong> Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde silkinerek, işgalciler tarafından kendisine biçilen kefeni<br />
yırtmış <strong>ve</strong> modern Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. Kayıtsız <strong>ve</strong> şartsız Halk Egemenliği ile<br />
taçlandırılan bu yeni dönem savaşın yaralarının sarılması, hızlı bir ekonomik kalkınma <strong>ve</strong> muasır<br />
medeniyet çizgisini aşmak için yoğun çabaların yaşandığı bir dönem olmuştur. Sosyal, siyasal <strong>ve</strong><br />
ekonomik alanda yapılan reformlar,tarihten gelen “doğru” olanı çabuk özümseme yetisi ile halk<br />
tarafından özümsenmiş <strong>ve</strong> adeta toplumsal bir dönüşüm başarılmıştır.<br />
Bu süreçte Malatya‘da sosyal <strong>ve</strong> ekonomik alanda büyük gelişim göstermiştir. Cumhuriyetin<br />
ilk yıllarında benimsenen devlet eliyle kalkınma sürecinde Malatya ‘da yapılan kamu yatırımları<br />
Malatya ilinde sanayinin önünü açmış <strong>ve</strong> sanayicilere ufuk kazandırmıştır.<br />
Cumhuriyetle birlikte (20 Nisan 1924 Anayasası 89. maddesi) il olan Malatya, yabancı<br />
işgaline uğramayan, nadir kentlerinden biridir.<br />
Mustafa Kemal Atatürk'ün, Cumhuriyetin ilanından sonra yurt çapında başlatılan ekonomik<br />
kalkınma faaliyetlerinin gelişimini incelemek üzere gittiği yerler arasında Malatya da<br />
bulunmaktadır.<br />
Birinci Dünya Savaşı <strong>ve</strong> Milli Mücadele yıllarında ekonomik durumu sarsılmış olan<br />
Malatya'nın demiryoluna bağlanmış olması ticari kapasitesini artırmıştır. 1939 yılında Malatya Bez<br />
Fabrikası <strong>ve</strong> Tütün Fabrikası kurulmuştur. Bu sanayileşme çabaları sonraki yıllarda gelişerek<br />
devam etmiş,Malatya Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye'nin kalkınma çabalarına paralel bir<br />
gelişme seyri göstermiştir. İftiharla belirtmek gerekmektedir ki; Malatya'da yetişen İsmet İnönü <strong>ve</strong><br />
Turgut Özal gibi iki önemli şahsiyet cumhurbaşkanlığı makamına kadar gelebilmiş <strong>ve</strong> Türkiye<br />
Cumhuriyeti ‘nin çağdaş vizyonunda belirleyici olmuşlardır.<br />
Atatürk'ün en yakın silah arkadaşı olan İsmet İnönü, Cumhuriyetinizin kuruluş yıllarında<br />
önemli görevler üstlenmiştir. Ayrıca çok partili demokratik hayata geçişimizin mimarıdır.<br />
Diğer cumhurbaşkanımız Turgut Özal, sosyal <strong>ve</strong> ekonomik alanda bir düşünce devrimi<br />
yaparak; Türkiye’nin çağdaşlaşma sürecinde sıçrama yaratmış <strong>ve</strong> çağdaş ekonomik modelin<br />
uygulanması sonucu değişen çağa ayak uydurabilen Türkiye'nin uluslararası platformda yer <strong>ve</strong> rol<br />
almasını sağlamıştır.<br />
Tüm topluma mal olmuş bu mümtaz şahsiyetlere duyulan sevgi <strong>ve</strong> şükran duyguları tüm<br />
yurtta olduğu gibi Malatya’nın da her köşesine sinmiş olup, aziz hatıraları yaşatılmaktadır.<br />
1.1.11.1. Atatürk’ün Malatya’ya Gelişleri<br />
Büyük Önder Atatürk, Ege Vapuru ile 12 Şubat 1931 günü Mersin ilimize gelmiş, aynı gün saat<br />
18.00'de özel treni ile yeni hizmete açılan Fevzipaşa- Malatya demiryolunu takip ederek<br />
Malatya'ya gelmek üzere harekete geçmiştir. 13 Şubat 1931 günü saat 17.30'da Malatya garına<br />
gelen Atatürk, burada büyük bir törenle karşılanmış, halk büyük bir sevgi <strong>ve</strong> saygıyla bağrına<br />
basmıştır. O gün ilimizin büyük caddeleri <strong>ve</strong> resmi daireler bayraklarla donatılarak şükranlarını<br />
ifade etmişlerdir.<br />
Mustafa Kemal, trenden indikten sonra hem Malatya halkını görmekten duyduğu memnuniyeti<br />
ifade etmek, hem de demiryollarının önemini belirtmek üzere o dönemin başbakanı İsmet İnönü'ye<br />
çekilmek üzere Malatya valisi sayın Mehmet Tevfik beye bir telgraf <strong>ve</strong>rmiştir.Atatürk telgrafında<br />
şöyle diyordu;<br />
18
"Baş<strong>ve</strong>kil İsmet Paşa Hazretlerine,<br />
Yeni yapılan tren yolu ile Malatya'ya vardığım bu günde size takip ettiğiniz pek isabetli imar<br />
faaliyetlerinden dolayı, bir daha tebrik <strong>ve</strong> takdirlerimi arz ederim efendim.<br />
Malatya - 13 Şubat 1931<br />
Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal"<br />
Tren garından ayrılan Atatürk, otomobile binmedi, İstasyon virajına kadar Malatya halkı ile<br />
birlikte yaya yürüdü. Daha sonra yeni açılan Atatürk caddesini otomobili ile geçerek, bugünkü<br />
"Atatürk Evi <strong>ve</strong> Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü" binası olarak kullanılan o günkü adı ile "Türk<br />
Ocağı" binasına geldi. Atatürk, burada halka hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi;<br />
"Malatya'yı görmek, Malatya'lılarla daha çok görüşmek için bu kadar zaman yeterli değildir.İleride<br />
daha uygun bir zamanda belki Baş<strong>ve</strong>kil İsmet Paşa ile gelip, sizlerle görüşmek fırsatını bulurum."<br />
Malatya Belediye Başkanı Mustafa Naim (Karaköylü), Atatürk'e hiç olmazsa Malatya'da<br />
birkaç gün kalmasını arz edince;<br />
Atatürk demiryollarının önemini belirten şu konuşmayı yaptı:<br />
"Arkadaşlar, önemli bir ilimizin merkezine bizi getiren, demiryolu olmuştur. Bugüne kadar<br />
bu önemli <strong>ve</strong> feyizli Malatya'ya gelmek isteyenler, bu medeni vasıtanın bulunmamasından dolayı<br />
isteklerine kolaylıkla muvaffak olamamışlardır. Yeni eser bu genel isteği tatmin edecektir,<br />
ümidindeyim.Türkiye Hükümeti'nin tespit ettiği projeler dahilinde belirli zamanlar içinde, vatanın<br />
bütün bölgeleri çelik raylarla birbirine bağlanacaktır. Bütün vatan bir demir kitle haline gelecektir.<br />
Demiryolları memleketin tüfekten, toptan daha önemli bir koruma silahıdır. Demiryollarını<br />
kullanacak olan Türk Milleti doğuşundaki ilk sanatkarlığının, demirciliğinin eserini göstermiş<br />
olmakla övünecektir. "<br />
"Demiryolları, Türk Milletinin refah <strong>ve</strong> medeniyet yollarıdır"<br />
Geceyi Malatya'da geçiren Atatürk, 14 Şubat 1931 günü Adana'ya gitmek üzere özel treni ile<br />
Malatya'dan hareket etmiştir.<br />
12 Kasım 1937 günü Ankara'dan özel treni ile hareket eden Atatürk, 13 Kasım 1937 günü<br />
saat 9.40'da Sivas'a geldi. Aynı gün saat 11.10'da yeni açılan Sivas Malatya demiryolu ile<br />
Malatya'ya gelmek üzere Sivas'tan hareket etti.<br />
14 Kasım 1937 günü saat 13:00’de Malatya'ya ikinci defa gelen Atatürk, tren garında<br />
Malatya Valisi sayın İ. Ethem Akıncı, Belediye Başkanı Sayın Teyfik Temelli, millet<strong>ve</strong>killeri,<br />
askeri yetkililer, öğrenciler, izciler <strong>ve</strong> Malatya halkı tarafından parlak bir törenle karşılandı. Bu<br />
karşılama töreni sırasında 21 pare top atışı yapılarak Atatürk'e olan saygı ifade edildi.<br />
Malatya garından şehre hareket eden Atatürk, 25 Mayıs 1937 günü temeli atılan <strong>ve</strong> inşaatına<br />
devam edilen Malatya Bez Fabrikası inşaat alanına uğramış, ilgililerden bilgi almış, biran önce<br />
bitirilmesi talimatını <strong>ve</strong>rdikten sonra İş Bankası Genel Müdürü Muzaffer Eriş'le görüşerek,<br />
Malatya'nın sınai kalkınması ile ilgili bir rapor hazırlayıp kendisine <strong>ve</strong>rmelerini söylemiştir.<br />
Buradan doğruca, inşa halindeki Malatya Devlet Hastanesi'ne gidilmiş, gereken bilgi alındıktan <strong>ve</strong><br />
gerekli talimatları <strong>ve</strong>rdikten sonra Halk Evi'ne gelinmiştir.<br />
Burada kısa bir süre kalan Atatürk <strong>ve</strong> yanındaki heyet, kendilerini görmek için toplanan<br />
halkın alkışları arasında otomobillere binerek istasyona gelmişler, saat 14.00'ü biraz geçe "Yaşasın<br />
Atatürk'ümüz" sedaları <strong>ve</strong> alkışları arasında özel treniyle Diyarbakır'a hareket etmişlerdir. 31<br />
31 Kaynak: Celal YALVAÇ Araştırmacı Yazar<br />
19
1.1.12.Malatya Adının Aslı<br />
Malatya, kuruluş <strong>ve</strong> isim itibariyle başlangıçtan zamanımıza kadar büyük bir değişikliğe<br />
uğramadan gelen Anadolu şehirlerinden birisidir. Kültepe <strong>ve</strong>sikalarında "Melita" şeklinde görülen<br />
Malatya'dan Hitit <strong>ve</strong>sikalarında "Maldia" olarak bahsedilmektedir. Asur lmparatorluk devri<br />
<strong>ve</strong>sikalarında ise Meliddu, Melide, Melid, Milid, Milidia olarak geçmektedir. Urartu kaynaklarında<br />
ise Melitea denilmektedir. Malatya kelimesinin Hititçe "bal" anlamana gelen "Melid"den türediği<br />
anlaşılmaktadır. Hitit hiyeroglif kitabelerinde Malatya şehri, bir öküz başı <strong>ve</strong> ayağı ile ifade edilmektedir.<br />
32<br />
Eski çağ coğrafyacılarından Strabon (M.Ö. 58- M.S. 21) Malatya'yı sürekli "Melitene" adı ile<br />
zikretmiştir. Kesin olarak yerini <strong>ve</strong>rmediği geniş bir alan içerisinde "Kataonia" ile Fırat Nehri<br />
arasında Kommagene sınırında Kapadokya Krallığı'nın (M.Ö. 280-212) on Valiliğinden birisi<br />
olarak gösterir. Ona göre Melitene, Sophene (takriben bugünkü Elazığ ile Fırat Nehri arasındaki<br />
bölgeyi ifade eder) nin karşısında kurulmuş bir eyalet olduğu kadar kentleri bulunmayan bir<br />
bölgenin adıdır. Strabon'a göre bu yöre; zeytin-üzüm <strong>ve</strong> meyva ağaçlarıy1a bezenmiş,<br />
Kapadokya'da bir benzeri bulunmayan tek yerdir.<br />
Pline'ye dayanarak Malatya'nın Asur kraliçesi Semiramis tarafından "Meliten" adıyla<br />
kurulduğunu kayıt eder. Bu bilgi, daha sonraki çalışmalarda aynen doğrulanmıştır.<br />
Gelişen Maldia-Melite ne (Malatya), Kalkomik çağdan beri iskan görmüş <strong>ve</strong> bugünkü<br />
Aslantapede 27 kültür katı bırakmıştır. Buradan 4 km. kuzeyde yer alan Battalgazi'ye M.S. 79-81<br />
yıllarında Roma kralı Titus zamanında lejyon karargah olarak taşınmıştır. Yine şehre bu dönemde<br />
de Melitene adı <strong>ve</strong>rilmiştir. Artık bundan böyle bir şehir adı olarak bu isim kullanılmaya<br />
başlanacaktır. Roma şehir surları bu dönemde yapılmaya başlamıştır. Burası Roma devrinde,<br />
Hudutlarının korunması, coğrafi konumu <strong>ve</strong> jeopolitik önemi dikkate alınarak mühim bir merkez<br />
olarak muhafaza edilmekteydi. Bizans döneminde de bu değerini siyasi iktisadi bakımdan da<br />
korumuştur. 33<br />
Bizans-Arap mücadelesi sonucunda şehir İslam hakimiyetine geçmiştir. (M.S. 659) Bizans<br />
kaynaklarında da Melitene şeklinde kullanılan Malatya şehir adı, Araplar tarafından, kadim şekline<br />
yakın bir imla ile "Malatiyye" adıyla anılmaya başlanacaktır. Araplar, "Sugür EI-Cezeriye "nin<br />
merkezi haline getirdikleri bu şehri aynı zamanda bölgenin en büyük <strong>ve</strong> mamur bir beldesi<br />
yapmışlardır. Abbaslerden Harun Reşit döneminde (M.S. 786-809) "EI-Avasım" adıyla oluşturulan<br />
müstakil bir idari bölgenin merkezi olma hüviyetini kazanır. Böylece Malatya, İstanbul'a kadar<br />
uzanan Rum kazalarının hareket üssü olma özelliğini de taşır. Bu merkezin bir diğer özelliği ise<br />
Tarsus, Adana, Maraş şehirleri gibi Horasan'dan nakledilen Türkler'in önemli bir yerleşim yeri<br />
durumuna gelmiş olmasıdır. Malatya'ya çok eski zamanlardan beri çeşitli sebeplere bağlı olarak<br />
Türk yerleşiminin olduğu bilmekteyiz. Bu bölgede Türk varlığı, Arap - Bizans mücadeleleri<br />
sırasında ortaya çıkmıştır. Türkler, bu güzel <strong>ve</strong> önemli beldenin adını değiştirmeyerek Araplardan<br />
aldıkları Malatya şekliyle günümüze taşımışlardır. 11. yüzyıl başlarından itibaren Anadolu bir Türk<br />
yurdu haline gelmeye başlamıştır. Bu bölge de Türk-Bizans mücadelelerinin odaklaştığı şehirlerden<br />
biri olmuştur. 1056-1101 yılları arasında birkaç defa el değiştirmiştir. 1101 yılında<br />
Danişmenli Melik Muhammed Gazi'nin hakimiyetine geçen Malatya, bir daha kayıp edilmemek<br />
üzere Türk Beldesi haline getirilmiştir. Selçuklular döneminde "Vilayet-i Malatya" olarak anılan<br />
şehir, bir üstünlük <strong>ve</strong> asalet ifadesi olarak "Dar-ul Rifa" (Saadet, mutluluk yeri) olarak anılmıştır.<br />
Memlüklü devleti kaynaklarında, DulkadirIiler <strong>ve</strong> diğer Türkmenlerle meskun olan Malatya<br />
32 KINAL Firuzan a.g.e<br />
33 GÖĞEBAKAN Göknur, Malatya Kültür Dergisi, Sayı1,1994<br />
20
<strong>ve</strong> havalisi için "İklim AI-Ozaria (Üzeyir Ülkesi) lakabı kullanılmıştır.<br />
Osmanlılar döneminde aynı adla anılan şehirde , daha önce belirtildiği gibi, 1838 yılında<br />
Osmanlı ordusu ikamet ederek kışlamıştır. Yöre insanı Aspuzu bağları olarak bilinen yazlığa göç<br />
etmiş, orada yerleşerek bugünkü şehir oluşmuştur. Malatya, günümüze modern bir yapılanma ile<br />
gelirken asıl tarih çekirdeğini oluşturan Battalgazi (Eski Malatya), yöre insanının deyimi ile "Aşağı<br />
Şeher”, bugün turistik bir ilçe olarak varlığını sürdürmektedir. Bu bilgiler ışığında Malatya, isim<br />
olarak fazla bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir.<br />
1.1.13.Battal Gazi Destanı<br />
Destanlar, tarihin bir şey söylemediği tarihsel dönemlerin ışık tutan yegane kaynaklardır.<br />
Destanlar adeta milletlerin masallaştırdıkları tarihleri olup, yaşanan sosyal olayların bıraktığı izler<br />
zaman içerisinde, halkın muhayyilesi ile yoğrula yoğrula şekillenir. Zaman <strong>ve</strong> mekan bakımından<br />
değişikliğe uğrasa da toplum hayatında yaşananlara ait izleri hep muhafaza ederler. Destanlar<br />
ortaya çıktıkları dönemde halk değerleri içerisinde önemli yere sahip; meziyetleri(yiğitlik, mertlik)<br />
öne çıkararak , özellikle milletlerin tarihlerindeki “yeni Kuruluş” dönemlerinde hasımlarla yapılan<br />
mücadelelerde halkın birbiri ile <strong>ve</strong> vatanları ile kenetlenmelerine hizmet ederler.<br />
Battal Gazi <strong>ve</strong> Destanı da bu bağlamda yani Anadolu ‘nun Türkleştirilmesi <strong>ve</strong><br />
Müslümanlaştırılması döneminde Bizans’lılarla yapılan mücadelelerin ortaya çıkardığı kahraman<br />
<strong>ve</strong> bu kahramanın yiğitliğini anlatan hikayesidir.<br />
Anadolu’ya Türk akınları 359 yılında Hun akınları ile başlamıştır. VII. Yüzyıl başlarında<br />
İslamiyetin doğuşu ile birlikte güçlenen İslam devleti Anadolu’ya akınlar yapmaya başlamış,<br />
Abbasiler döneminde İslamı seçen Türklerden oluşturulan İslam ordularının Anadolu akınları VIII.<br />
Yüzyılın ikinci yarısından itibaren yoğunlaşarak devam etmiştir.<br />
1071 yılına gelinceye kadar Anadolu ‘nun doğu sınırları Müslümanlarla Bizanslılar arasınsa<br />
sık sık el değiştiren bölgeler olagelmiştir. Özellikle Tarsus-Malatya doğrultusunda çizilecek hattın<br />
kuzey <strong>ve</strong> güneyi büyük ölçüde devamlı mücadele sahası olan bir bölge idi. 34 İşte Battal Gazi destanı<br />
bu tarihsel bağlamda doğmuştur.<br />
Arap <strong>ve</strong> Türk edebiyatında özellikle halk romanlarındaki yiğit <strong>ve</strong> cengâ<strong>ve</strong>r Battal Gazi ile<br />
eski adıyla Akroinon yeni adıyla Seyitgazi kasabasında büyük bir külliyenin içerisinde yatan<br />
Abdullah El Battal’ın aynı kişi olup olmadıkları kesin olarak bilinememekle beraber ; Bu büyük<br />
destan kahramanının yaşayıp yaşamadığı hakkında her hangi bir münakaşaya lüzum görmüyoruz,<br />
zîra hem matbuatta, hem halk şiirinde hem de halk geleneğinde Battal Gazi yaşamış <strong>ve</strong><br />
yaşamaktadır. 35<br />
Seyyit Battal Gazi'nin yaşadığı hakkında en küçük bir şüphemiz yoktur. Ancak maceralarının<br />
bütünü doğru mudur? Bu soruya şöyle cevap <strong>ve</strong>rmekle yetineceğiz: Seyyit Battal Gazi, halk<br />
hikayelerinde <strong>ve</strong> yazarların çeşitli eserlerinde «Fevkal beşer» dediğimiz olağan üstü yetenek <strong>ve</strong><br />
gücü ile tanıtılmış <strong>ve</strong> yakınlığı olan bütün olaylar O'na mal edilmiştir. Gerek manevi, gerekse<br />
maddi yönden O'nun varlığı büyüklüğü ortaya koyulmağa çalışılmıştır. 36<br />
34<br />
ŞEKER Mehmet Prof.Dr.,Anadolu’nun Türk Vatanı Haline Gelmesi, Tükler Ansiklopedisi 6. Cilt.<br />
Sh.270, Ankara,2002<br />
35<br />
KÖKSAL Hasan Dr.,Battalnâmelerde Tip <strong>ve</strong> Motif Yapısı, Kültür <strong>Bakanlığı</strong> Yayını,1984 Ankara, sh.37<br />
36 KÖKSAL Hasan a.g.e.<br />
21
1.1.13.1. Battal Gazi Destanının (Battal namenin) Özeti<br />
Bir gün Hz. Muhammed ashabiyle otururken vahy gelmediğinden bahisle güzel<br />
mevzulardan konuşulmasını ister. Ashabdan Abdül<strong>ve</strong>hhab, Rum vilayetinden bahseder. O anda<br />
gelen vahyde bu vilayetin iki yüzyıl sonra Cafer adında bir yiğit tarafından Müslüman edileceği<br />
bildirilir. Hüseyin Gazi, peygamber soyundan bir kişidir. Malatya'ya yerleşmiştir. Malatya'nın önde<br />
gelen kişilerindendir. Bir oğlu vardır <strong>ve</strong> adı Cafer'dir.<br />
Hüseyin Gazi, bir av esnasında Rum beylerinden Mihriyayil tarafından hile ile öldürülür. Cafer<br />
genç bir delikanlı iken babasının katillerini öldürür <strong>ve</strong> Serasker olur. Bundan sonra Kayser<br />
ordularıyla yapılan iki savaşta Cafer üstün başarılar gösterir <strong>ve</strong> Malatya beylerinin gü<strong>ve</strong>nini<br />
kazanır.Kayser, Ahmer komutasındaki bir başka orduyu Malatya üzerine gönderir. Cafer, Ahmer'le<br />
yaptığı ferdi mücadeleyi kazanır. Bunun üzerıne Ahmer, müslüman olur. Kendisine Cafer<br />
tarafından «AHMET» ismi <strong>ve</strong>rilir. Ahmet de Cafer' e «Battal» ismini <strong>ve</strong>rir 37.<br />
Bu andan itibaren Battal Gazi Bizanslılarla girdiği sayısız savaşta gösterdiği kahramanlıklar<br />
destansı bir dille anlatılır.<br />
Artık Anadolu’da müslümanlar açısından Bizans tehlikesi bertaraf edilmiş Battal Gazi de<br />
Medine’ye yerleşmiştir. Ancak Battal Gaziden aman dilemiş Kayser Kanatur, Battala <strong>ve</strong>rdiği sözü<br />
unutur <strong>ve</strong> Malatya üzerine ordu gönderir. Ordu şehri yakıp yıkar Battal durumu işitince topladığı<br />
ordu ile Kayser‘le savaşır. Kayser Nesih kalesine saklanır. Battal kaleyi kuşatır. Kale duvarının<br />
dibinde dinlenmek amacıyla uzanır <strong>ve</strong> uyur.Kaleden Battalın uyuduğunu gören Kayser‘in kızı O’na<br />
aşık olur. Gelmekte olan Bizans ordusundan haberdar etmek için bir not yazar <strong>ve</strong> bu notu taşa<br />
sararak O’na atar.Uyandırmak için âşığı tarafından atılan taş Battalın başına değer <strong>ve</strong> Battal’ı<br />
öldürür. Prenses Battalın öldüğünü görünce kederinden kendi hançeri ile kendini öldürür.<br />
37 KÖKSAL Hasan a.g.e.<br />
22
1.2. İLİN COĞRAFİK VE JEOLOJİK YAPISI<br />
1.2.1 Genel Konumu<br />
Malatya İli, Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Fırat Havzası'nın Yukarı Fırat bölümünde yer alır.<br />
Hatay-Maraş çöküntü oluğunun kuzey ucunda; Tohma, Fırat <strong>ve</strong> Kuruçay vadileri ile bunları<br />
çevreleyen dağlar <strong>ve</strong> platolar üzerine yayılan il topraklarının yüzölçümü 12.412 km ²'dir. Sultan<br />
Suyu <strong>ve</strong> Sürgü Çayı vadileriyle Akdeniz'e,Tohma Vadisi'yle İç Anadolu'ya, Fırat Vadisi'yle Doğu<br />
Anadolu'ya açılan il alanı, bu üç bölge arasında bir geçiş bölgesi oluşturur.<br />
37° 54' <strong>ve</strong> 39° 03' kuzey enlemleri ile 38° 45' <strong>ve</strong> 39° 08' doğu boylamları arasında kalan<br />
Malatya'da, il merkezinin yükseltisi 900 metredir. İl alanını, yönetsel bakımdan, doğudan Elazığ'ın<br />
Sivrice, Baskil, Keban <strong>ve</strong> Ağın, kuzeyden Erzincan'ın Kemaliye, kuzey <strong>ve</strong> kuzeybatıdan Sivas'ın<br />
Divriği, Kangal, batıdan Maraş'ın Elbistan, Pazarcık <strong>ve</strong> Sivas'ın Gürün, güneyden Adıyaman'ın<br />
Gölbaşı, Besni, Merkez, Kahta <strong>ve</strong> Gerger, güneydoğudan Diyarbakır'ın Çüngüş ilçeleri<br />
çevrelemektedir.<br />
İl en yakın komşusu olan Elazığ’a 101 Km, en uzak komşusu Erzincan’a 364 Km<br />
mesafededir Malatya İlimizin komşu illere olan uzaklıkları;<br />
Malatya-Elazığ 101 Km.<br />
Malatya-Diyarbakır 252 Km.<br />
Malatya-Adıyaman 185 Km.<br />
Malatya-Kahramanmaraş 223 Km.<br />
Malatya-Sivas 247 Km.<br />
Malatya-Erzincan 364 Km.<br />
İl alanı yeryüzü şekilleri bakımından, kuzeyden Yama Dağı <strong>ve</strong> Yama Platoları batı <strong>ve</strong> güney<br />
batıdan Nurhak Dağları <strong>ve</strong> uzantıları, güneyden Malatya Torosları, doğudan Fırat Vadisi'yle<br />
kuşatılmıştır.<br />
1.2.2. Malatya İlinin Coğrafik Yapısı<br />
Malatya ili alanı, Fırat Havzası üzerinde yer alır. Yukarı Fırat bölümünde Malatya Havzası<br />
olarak adlandırılan yöre, Güneydoğu Toroslar 'ın güney <strong>ve</strong> kuzey sıraları ile bu dağlar arasına<br />
sıkışmış çöküntü oluklarından oluşur.<br />
Yer yer düzenli sıralar oluşturan dağlar, tabanında Malatya Ovası'nın bulunduğu büyük<br />
çöküntü alanını güneyden, batıdan <strong>ve</strong> kuzeyden kuşatır. Çöküntü alanının su bölüm çizgilerinde<br />
yükseltileri 1.000 metrenin,üzerinde olan <strong>ve</strong> geniş alanlar kaplayan platolar, merkeze doğru alçalır.<br />
Bu yüksek yapıyı batı <strong>ve</strong> kuzeybatı yönünde Tohma <strong>ve</strong> Kuruçay vadileri, güneybatı yönünde Sultan<br />
Suyu Vadisi çeşitli parçalara ayırır. Platolar, vadi yamaçlarında oldukça düzenli diziler<br />
oluşturan taraçalar ile son bulur.<br />
İl topraklarında, hemen hemen tüm yeryüzü şekillerine rastlanmakla birlikte, plato <strong>ve</strong> dağlar<br />
ağırlıklıdır. Daha sonra ovalar <strong>ve</strong> vadiler gelmektedir.<br />
1.2.2.1 Malatya İlinin Dağları<br />
İl alanının büyük bölümü dağlarla kaplıdır. III. Zaman'daki Alp Kıvrımlaşması sırasında<br />
şekillenen Güneydoğu Toroslar'ın kolları, ilin güneyini doğu-batı yönünde baştanbaşa kaplar.<br />
Güneyde daha düzenli sıralar oluşturan bu dağlar batı <strong>ve</strong> kuzeyde önemli ölçüde aşınarak platolara<br />
dönüşmüştür. Bu sarp <strong>ve</strong> yüksek yapı, ya doğrudan ya da Tohma Suyu aracılığıyla Fırat'a katılan<br />
Çok sayıda akarsuyla sıkça parçalanmıştır. Malatya, vadileriyle çevre illere bağlanmaktadır.<br />
Önemli karayolları <strong>ve</strong> demiryolları bu vadilerden geçer. İl alanında önemli bir yer kaplayan <strong>ve</strong><br />
genellikle çıplak olan bu dağların en önemlileri şunlardır:<br />
23
1.2.2.1.1 Malatya Dağları (Malatya Torosları)<br />
Güney Doğu Torosları Gaziantep Gölbaşının kuzeyinde yer alan Kapıdere boğazından<br />
sonra çeşitli kollara ayrılır. Dağ kütlesinin güney kolunu oluşturan <strong>ve</strong> batı-doğu yönünde uzanan<br />
Besni, Adıyaman <strong>ve</strong> Kahta ile Malatya Ovasını dolduran dağlara Malatya Dağları adı <strong>ve</strong>rilir.<br />
Yüksek <strong>ve</strong> çok dalgalı olan Malatya Dağları, çeşitli yönlerde inen akarsularla parçalanmıştır. Bu<br />
sebeple Malatya Dağlarında önemli düzlükler yoktur. Doğanşehir ovasının doğusunda düzenli<br />
sıralar oluşturmaya başlayan bu dağlar, Fırat Vadisine kadar zaman zaman genişleyerek, zaman<br />
zaman da daralarak uzanır. Malatya Dağları üzerindeki en önemli doruklar, batıdan doğuya doğru<br />
2.100 metre yükseltili Korudağ, 2.424 metre yükseltili Karakaya Tepe, 2.006 metre yükseltili<br />
Becbel Tepe, 2.545. metre yükseltili ŞilIan Tepe (Bey Dağı), 2.150 metre yükseltili Kelle Tepe <strong>ve</strong><br />
2.306 metre yükseltili Gayrık Tepe'dir. ŞilIan Tepe (Bey Dağı), aynı zamanda Malatya'nın da en<br />
yüksek noktasıdır.<br />
Malatya Torosları'nın doğu <strong>ve</strong> kuzeydoğusu genellikle çıplaktır. Güneye bakan yamaçlarında<br />
kimi derin vadilerle ardıç ormanlarına rastlanmaktadır. Batı kesimlerinde ise, Doğu Anadolu'da<br />
hemen hemen ortadan kalkmakta olan öbür ibreli ağaçlar vardır. Dağların doruklara yakın<br />
bölümleri, yer yer sönükleşmiş <strong>ve</strong> düzleşmiştir. Buralarda otu <strong>ve</strong> suyu bol yaylalar vardır. Malatya<br />
Torosları'nın il alanında kalan kesimleri Doğu Anadolu'ya açık olduğundan kışları soğuk,yazları<br />
serin geçmektedir. Dağların yapısında karstik oluşumlar egemen olduğundan, yüzey suları hızla<br />
emilmekte <strong>ve</strong> daha düşük yükseltilerde kaynak şeklinde yeniden yüzeye çıkmaktadır.<br />
1.2.2.1.2 Nurhak Dağları<br />
Sultan Suyu Vadisi'nin batısından <strong>ve</strong> Maraş topraklarından il alanına sokulan Nurhak<br />
Dağları; Güneydoğu Toroslar'ın kuzeye açılan kolunu oluşturur. Vadiye koşut olarak kuzeydoğu<br />
yönünde uzanan bu dağlar, Tohma Suyu Vadisi'yle kesilir. Aynı zamanda, batıya <strong>ve</strong> kuzeybatıya<br />
doğru açılarak, Tohma Suyu' nun il alanı içinde kalan kollarının su bölüm çizgisini oluşturacak<br />
şekilde, bu akarsuyun havzasını batıdan kuşatır. Pek düzenli bir sıra oluşturmayan <strong>ve</strong> yer yer tek<br />
dağlar şeklinde yükselen bu kütle üzerindeki en önemli doruklar şunlardır: 2.428 metre yükseltili<br />
Derbent Dağı, 2.140 metre yükseltili Kepez Dağı, 2.013 metre yükseltili Akçadağ <strong>ve</strong> 1.922 metre<br />
yükseltili Kuşkaya Tepe.<br />
Malatya Ovası, Tohma Vadisi, Darende <strong>ve</strong> Doğanşehir arasını bütünüyle kaplayan Nurhak<br />
Dağları <strong>ve</strong> uzantıları, yeryüzü şekilleri bakımından Malatya Torosları'ndan hayli farklıdır. Malatya<br />
<strong>ve</strong> Doğanşehir ovalarıyla, Tohma <strong>ve</strong> Sultan Suyu vadilerine göre yaklaşık 500 metre yükseklikte<br />
çok dalgalı bir yeryüzü şekli oluşturan bu dağlar genellikle volkanik kökenlidir. Bu nedenle<br />
görüntüleri karadır. Bu dağlardan kaynaklanan akarsular, doğuda Sultan Suyu'na doğru akarak<br />
derin vadiler oluştururlar. Yükselti çoğunlukla 2.000 metrenin altındadır <strong>ve</strong> şekilleri genellikle<br />
yuvarlaktır. Ama eteklerde kimi kesimler dik <strong>ve</strong> sarptır. Bu dağlar arasında önemli bir ova<br />
olmadığından nüfus da seyrektir. Köyler çok geniş alanlara yayılan <strong>ve</strong> aşınım sonucu oluşmuş<br />
küçük düzlüklerin yanına kurulmuş mezralar durumundadır. Yapı miyosen kalkerlerden oluştuğundan<br />
toprak tabakası ince <strong>ve</strong> az otludur. Yüzey suları kısa zamanda emildiğinden,<br />
yararlanılabilir su kaynakları da azdır.<br />
1.2.2.1.3 Akçababa Dağları<br />
Tohma Suyu Vadisi ile Kuruçay Vadisi arasını dolduran bu dağlar, Nurhak Dağları'nın<br />
kuzeydoğuya doğru sokulan uzantıları durumundadır. Pek yüksek olmayan Akçababa Dağları,<br />
kuzeybatı yönünde yayılarak geniş bir alanı kaplar. Genellikle çıplak olan <strong>ve</strong> pek düzenli sıralar<br />
oluşturmayan Akçababa Dağları üzerindeki önemli doruklar, güneybatıdan kuzeydoğuya doğru,<br />
1.734 metre yükseltili Kuyucakbaşı Tepe, 2.164 metre yükseltili Akçababaçlı Tepe, 1.857 metre<br />
yükseltili Alibaba Tepe <strong>ve</strong> 2.052 metre yükseltili Leylek Dağı'dır. Yöre, Doğu Anadolu'ya açık<br />
24
olduğundan buralarda iklim çok soğuktur. Ayrıca, yararlanılabilir toprak katının önemli bir bölümü<br />
aşınımlarla yitmiş <strong>ve</strong> doğal örtüyü besleyemez duruma gelmiştir. Bu nedenle, yöredeki yaylalarda<br />
otlaklar da pek zengin değildir.<br />
1.2.2.1.4 Yama Dağı<br />
Ana çatısı Sivas il alanında kalan Yama Dağı kütlesi, güneye <strong>ve</strong> güneydoğuya doğru açılarak,<br />
Malatya'nın kuzeyini bütünüyle kaplar. Batıda Kuruçay Vadisi'ne, güneydoğuda Fırat Vadisi'ne<br />
dek uzanan Yama Dağı <strong>ve</strong> uzantıları, genellikle volkanik yapılıdır. Yükseltisi genellikle 1.500<br />
metrenin üzerindedir. Volkanik hareketler sonucu çıkan lavlar, boşlukları doldurduğundan yüksek<br />
kesimlerde yeryüzü şekilleri çok dalgalı değildir. Bu dağlar, geniş, toplu <strong>ve</strong> yüksek bir kabartı<br />
oluşturmaktadır. Önemli doruklar dışında bu kesim genellikle bir plato görünümündedir <strong>ve</strong> kalın<br />
bir toprak tabakasıyla örtülüdür. Bu yüksek yaylalar, Erzurum yaylalarını andırır. Zengin çayırlarla<br />
kaplı olup suyu boldur.<br />
Bu sıranın en önemli yükseltileri, Arguvan'ın batısında 1.516 metre yükseltili Doyuran Tepe,<br />
Kozdere'nin doğusunda 2.310 metre yükseltili Hasbek Tepe <strong>ve</strong> Arapkir'in batısında 2.402 metre<br />
yükseltili Göl Dağı'dır.<br />
1.2.2.2 Platolar<br />
Malatya il alanında platolar çok geniş yer tutar. Genellikle kalker yapılı olan dağlar hızla<br />
aşınarak orta <strong>ve</strong> yüksek platolara dönüşmüştür. Yine, volkanik hareketler sonucu çıkan lavlar,<br />
dalgalı yapıyı düzleştirerek geniş düzlüklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İl hayvancılığının<br />
gelişmesinde önemli rolleri olan platolar üç grupta incelenebilir: Güney Platoları, Batı Platoları <strong>ve</strong><br />
Kuzey Platoları.<br />
1.2.2.2.1 Güney Platoları<br />
Malatya Torosları üzerinde sıralanan platolardır. Burada dağlar yüksek <strong>ve</strong> düzenli sıralar<br />
oluşturduğundan yüksek kesimlerde platolara rastlanmaz. Ancak, bu geniş sıranın güney, kuzey <strong>ve</strong><br />
batı yamaçlarında çeşitli yükseltilerde alt alta ya da yan yana dizilmiş platolar vardır. Bu platoların<br />
büyük çoğunluğu, daha yükseklerde emilen suların yeniden yüzeye çıkması nedeniyle, su<br />
kaynakları bakımından zengindir. çayır otları bakımından da zengin olan güney yaylalarına, hem<br />
Adıyaman hem de Malatya yörelerinden sürüler çıkarılmakta <strong>ve</strong> yaz boyunca otlatılmaktadır. Kış<br />
aylarında soğuklar artınca sürüler, Malatya Ovası çevresindeki yarı ova niteliği taşıyan düzlüklere<br />
indirilir. İl hayvancılığı açısından çok önemli olan bu platoların başlıcaları Mandal <strong>ve</strong> Elemendik<br />
yayIalarıdır<br />
1.2.2.2.2 Batı Platoları<br />
Bunlar güney platolarına göre daha düşük yükseltilidir. Yükselti genellikle 1.500 metrenin<br />
üzerine çıkmaz. Yörede dağlar düzenli sıralar oluşturmayan tek tek kütleler durumundadır. Jeolojik<br />
yapısında volkanik kayaçlar egemendir <strong>ve</strong> Tohma Suyu'yla <strong>ve</strong> kollarınca sık bir şekilde<br />
parçalanmıştır. Oldukça derin vadiler arasında sıralanan platolar, genellikle kuru <strong>ve</strong> çıplaktır.<br />
Aygörmez <strong>ve</strong> Kepez dağlarından Tohma Vadisi'ne, Akçababa Dağları'ndan Tohma <strong>ve</strong> Kuruçay<br />
vadilerine doğru yükselti yitirerek sıralanan bu platolar yüzyıllar süren tahripler sonucu<br />
çıplaklaşmış <strong>ve</strong> şiddetle aşınmıştır. Aşanımla , yararlanılabilir toprak katı incelmiş, yer yer ana<br />
kaya açığa çıkmıştır. Ancak, düşük yükseltilerde yer alan platolarda toprak tabakası kalındır <strong>ve</strong><br />
zengin sayılabilecek otları vardır. Bölge halkının temel uğraşı hayvancılık olduğundan, <strong>ve</strong>rimsiz<br />
olmalarına karşın bu platolar büyük önem kazanmaktadır. Başlıcaları Akçadağ çevresindeki Büyük<br />
Kuruca <strong>ve</strong> Küçük platolarıdır.<br />
25
1.2.2.2.3 Kuzey Platoları<br />
Malatya'nın en önemli platoları bunlardır.Yama Dağı'nın eteklerinde sıralanan <strong>ve</strong> Yama<br />
Platoları adıyla anılan yüksek düzlükler, il alanında Fırat Vadisi'ne sokulur. Sivas sınırına yakın<br />
kesimlerde yeryüzü şekilleri daha yalındır.Buralardaki platolar, bu yapı nedeniyle, daha geniş <strong>ve</strong><br />
düzdür. Fırat vadisine yaklaşıldıkça , sarp-dağlık bir yapı ortaya çıkmaktadır. Buralardaki platolar,<br />
daha küçük <strong>ve</strong>ya farklı yükselti basamaklarına dizilmiş taraçalı bir yapıdadır. Kuzey platolarında<br />
etkili toprak derinliği fazladır <strong>ve</strong> bu kesimler<br />
zengin çayır otlarıyla kaplıdır. Su kaynakları da hayli zengin olan bu yaylalar, Erzurum yaylalarına<br />
benzer. Büyük çoğunluğunun yükseltisi 1.500 metrenin üzerinde olan bu yaylalara yazın sürüler<br />
çıkarılarak otlatılır. Kış aylarında sürüler, Fırat Vadisi'ne indirilir. Yörenin en önemli yaylası<br />
sarıçiçek Yaylası'dır.<br />
1.2.2.3.Malatya İlinin Vadi <strong>ve</strong> Ovaları<br />
Malatya il alanında kalkerli yapı egemen olduğundan vadilerin önemi büyüktür. İldeki<br />
bütün vadiler Fırat Ana Vadisi'ne açılmaktadır. Bunlardan özellikle Tohma Vadisi, yan vadileriyle<br />
birlikte geniş bir ağ oluşturur. Bu vadilerin tabanları, Fırat Vadisi'ne yaklaştıkça genişler <strong>ve</strong> ilin<br />
önemli ovaları ortaya çıkar. Bu vadilerin büyük bir bölümü günümüzde Karakaya baraj gölü<br />
alanında kalmıştır. Öbür vadiler de, yer yer genişleyerek çeşitli yükselti basamaklarında sıralanan<br />
büyüklü küçüklü düzlükler oluşturur. Bu yüksek düzlükler, Doğu Anadolu'nun yüksek ovalarının<br />
iklim özelliklerini taşır: Kışlar uzun <strong>ve</strong> sert, yazlar serin <strong>ve</strong> kısadır. Bu nedenle,hayvancılıkla<br />
buğday arpa üretimi <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>cilik dışında öbür tarımsal etkinliklere k el<strong>ve</strong>rişli değildir.<br />
1.2.2.3.1 Fırat Vadisi<br />
Türkiye'nin en önemli vadilerinden birisidir. Çok derin <strong>ve</strong> sarp olan Fırat Vadisi, keskin<br />
dirsekler çizerek uzanır <strong>ve</strong> Malatya il alanına girmeden Tunceli <strong>ve</strong> Elazığ yörelerini birbirinden<br />
ayırır. Keban'dan sonra vadi daha da sarplaşır. Bu yapı Malatya topraklarında Söğütlü Çayı<br />
Vadisi'yle birleşene dek sürer. Bundan sonra vadi genişlemeye başlar genişleyen vadi tabanında<br />
ovalar oluşmamıştır.<br />
Göl Dağı <strong>ve</strong> Sançiçek Yaylası hizasından sonra, yapı birden değişir. Fırat Vadisi'ne doğru eğimli<br />
geniş oluklar ortaya çıkar. Bunlar Tohma <strong>ve</strong> Kuruçay vadileridir.<br />
Fırat Vadisinin bu yapısı, Malatya Torosları'nın doğu ucuna dek sürer. Burada, vadi yeniden<br />
daralır <strong>ve</strong> 100 km 'den uzun bir boğaza dönüşür. Kömürcü Boğazı adıyla anılan bu boğazdan sonra<br />
vadi il toprakları dışında sürer. Günümüzde Fırat vadisi Karakaya Baraj gölü sahası içerinde kalmış<br />
<strong>ve</strong> yan vadilerle beraber çok girintili <strong>ve</strong> çıkıntılı bir kıyı yaratmıştır.<br />
1.2.2.3.2 Tohma Vadisi<br />
Sivas topraklarından iki kol halinde başlayan Tohma Vadisi. Fırat Vadisi'ne doğru geniş bir<br />
oluk oluşturur. Darende yanında bu kollar genişlemeye başlar <strong>ve</strong> İlçe'nin doğusunda birleşir. Vadilerin<br />
birleşme yerinde geniş bir düzlük oluşur. Mığdı Düzü adıyla anılan bu yüksek ovadan sonra<br />
vadi, biraz daralarak doğu yönünde uzanır. Sonra güneyden gelen Sultan Suyu Vadisi'yle birleşerek<br />
birden genişler <strong>ve</strong> Ana Fırat Vadisi'ne açılır. Genişleyen vadi tabanında, ilin en önemli düzlüklerinden<br />
Malatya <strong>ve</strong> Doğanşehir ovalarıyla Erhaçdüzü <strong>ve</strong> Yazıhandüzü sıralanmaktadır.<br />
1.2.2.3.3 Malatya Ovası<br />
Tektonik bir çukurluk olan bu ova Tohma, Sultansuyu, Akçadağ <strong>ve</strong> Fırat Vadileri arasında<br />
kalan çok geniş alanı kaplar. Ortalama yükseltisi 700-1000 m. olan bu geniş düzlük, kademe<br />
kademe yükselen <strong>ve</strong> 1500 metreye çıkan platolarla, yüksek dağlarla çevrilidir. Ovanın yüz ölçümü<br />
26
380 km2’yi bulur. Batı-Doğu yönünde uzanan Malatya ovası bir çöküntü alanıdır.Akarsuların<br />
alüvyonları ile dolması sonucu oluşmuştur.<br />
Malatya ovası, kalın bir toprak tabakası ile kaplı olup, <strong>ve</strong>rimlidir. Çok geçirgen olduğundan<br />
su tutmaz <strong>ve</strong> çabuk kurur. Bu, nedenle tarımsal üretim açısından sulama son derece önemlidir.<br />
Malatya Ovası’nda kayısı, elma, armut gibi mey<strong>ve</strong>ler yetiştirilir. 1975’de Tohma üzerine yapılan<br />
Medik Barajı, Sultansuyu <strong>ve</strong> Beylerderesi‘den yararlanılarak bazı alanlar sulamaya açılmıştır.<br />
1.2.2.3.4 Doğanşehir Ovası<br />
Tohma vadisine güneyden açılan Sultansuyu vadisinin her iki yanına sıralanmış,küçüklü<br />
büyüklü düzlüklerin tümüne birden Doğanşehir Ovası adı <strong>ve</strong>rilmektedir. Malatya’dan Maraş’a<br />
uzanan çöküntü alanının Tohma Vadisine doğru eğimli bölümünde yer alan Doğanşehir Ovası,<br />
Malatya ovasına göre daha yüksek <strong>ve</strong> dalgalıdır.Ova Suçatı’ndan sonra Doğanşehir’e doğru<br />
daralmaya başlar <strong>ve</strong> ilçe merkezinden yükselti 1250 metreye ulaşır. Sultansuyu <strong>ve</strong> kolları ovadan<br />
pek derin olmayan yataklarda akar. Yer yer küçük tepeler bulunmaktadır. Ova Malatya ovasına<br />
göre daha yüksek olduğundan kışlar biraz daha soğuk <strong>ve</strong> yazlar serindir.<br />
1.2.2.3.5 Kale (İzollu) Ovası<br />
Malatya Ovasının doğusundan Fırat Irmağı'nın dar <strong>ve</strong> derin bir koridor oluşturduğu<br />
Kömürhan Köprüsü Boğazı'na kadar uzanan kesimdeki irili ufaklı düzlüklere Kale (İzollu) Ovası<br />
denir. Malatya-Elazığ karayolunun 30. kilometresindeki yöreler de Kale Ovası olarak bilinir.<br />
Bunlar Malatya dağlarından başlayarak <strong>ve</strong> kuzeydoğu yönünde uzanarak Fırat Vadisine açılan<br />
vadilerin tabanlarının genişlemesiyle <strong>ve</strong> Tohma ile Ana Fırat vadilerinin birleşmesiyle oluşmuş<br />
taraçalı düzlükler durumundadır. Kale ovaları Malatya ovasına göre daha düşük yükseltili <strong>ve</strong><br />
korunaklıdır.Yazları sıcak <strong>ve</strong> kurak, kışları ise oldukça ılıman geçer. Bu ılımanlık nedeniyle<br />
Karakaya Barajı Göl Alanı oluşmadan önce ovanın Fırat Nehri'ne yakın kısımlarında pamuk ekimi<br />
yapılmakta idi.Bu ovada çok sayıda kayısı ağacı bulunmaktadır. Buranın büyük bir kısmının 1986<br />
yılında Karakaya Baraj Gölü'nün suları altında kalmasına rağmen, Malatya ilinin sebze ihtiyacının<br />
büyük çoğunluğu yine bu bölümden karşılanır. Son dönemlerde, kayısının değer kazanmasından<br />
sonra geniş çapta kayısı ağacı dikimine ağırlık <strong>ve</strong>rilmiştir. İldeki tüm vadiler Fırat Nehri'nin<br />
yatağına yaklaştıkça tabanları genişler <strong>ve</strong> ovalar böylelikle ortaya çıkar. Vadilerin bir kısmı<br />
Karakaya Baraj Gölü'nün altında kalmıştır. Ilıman iklimi nedeni ile kayısı yetiştiriciliği başta<br />
olmak üzere, mey<strong>ve</strong>cilik <strong>ve</strong> sebzecilik geniş çapta yapılmaktadır. Bazı köylerde sera tarımı üretimi<br />
de yapılmaktadır.<br />
1.2.2.3.6 Erhaç Düzü ile Arga <strong>ve</strong> Ören Yazıları<br />
Malatya ovasının batıya doğru uzantıları durumunda olan bu düzlükler yer yer dalgalı<br />
ovalardır. Sultansuyu vadisi ile Tohma Vadisi arasında kalan üçgen biçiminde alanı dolduran bu<br />
düzlüklerin yükseltisi, Malatya Ovasına göre daha fazladır.<br />
1.2.2.3.7 Mandıra, Tafta <strong>ve</strong> Milli Yazıları<br />
Bu yarı ova nitelikli alanlardan Mandıra düzü, Sultansuyu ile Beylerderesi arasında;<br />
diğerleri ise, Beylerderesi doğusunda kalmaktadır. Malatya ovasının güney uzantıları durumunda ki<br />
bu alanlar, daha yüksek <strong>ve</strong> daha dalgalıdır.<br />
1.2.2.3.8 Mığdı Ovası<br />
Ayvalı; Tohma ile Hacılar Tohması vadilerin birleşme noktasında yer alır. Darende<br />
ilçesinin doğusunda <strong>ve</strong> güneydoğusunda geniş bir alanı kaplayan ovanın yüz ölçümü yaklaşık 50<br />
km 2 ’dir. Ovanın orta kesimleri düzdür.Kenarlara doğru yükselti artar <strong>ve</strong> dalgalı yapı ortaya<br />
27
çıkar.Genişleyen vadi tabanın akarsuların taşıdığı alüvyonlarla oluşan toprağı <strong>ve</strong>rimlidir. Geniş bir<br />
oluk durumundaki Tohma Vadisi araçılığı ile Malatya Ovasına açıldığından iklimi sert değildir.<br />
1.2.2.3.9 Kuruçay Vadisi<br />
Yama Dağının batı eteklerinden başlayan vadi, başlangıç kesimlerinde pek derin değildir.<br />
Burada Tohma Vadisi'nde sıkça rastlanan sarp <strong>ve</strong> dar boğazlar yoktur. Bunun başlıca nedeni,<br />
yöredeki aşınarak yuvarlaklaşmış yeryüzü şekilleridir. Ayrıca, vadiyi açan akarsuyun havzası<br />
küçük <strong>ve</strong> akıttığı su miktarı da azdır. Yine de, Kuruçay Vadisi, orta bölümünde biraz daralır daha<br />
sonra tabanı genişleyerek Tohma <strong>ve</strong> Fırat vadileri ile birleşir. Kuruçay Vadisi'nde, Çapıtlı Yazısı<br />
ile Yazıhandüzü dışında ovalık alan yoktur.<br />
1.2.2.3.10 Çapıtlı Yazısı<br />
Kuruçay Vadisinde, Hasan Çelebi yöresini kaplayan düzlüğe Çapıtlı Yazısı denir. Akgedik<br />
diplerinden Hasan Çelebi’ye doğru bu yüksek ovanın boyu 20 km yi geçer. Genişliği 10 km ye<br />
ulaşır. Ova genellikle düz olmakla beraber yer yer hafif dalgalı bir yapıdadır. Sulanabilen<br />
kesimlerinde bitki çeşitliliği vardır.<br />
1.2.2.3.11 Yazıhan Düzü<br />
Bu ova Tohma <strong>ve</strong> Kuruçay Vadilerinin Fırat’a açıldığı noktada yer alır. Malatya Ovasından<br />
Tohma suyu ile ayrılır. Tohma suyunun kuzeyinde kalan <strong>ve</strong> Kuruçay Vadi tabanını kapsayan alanın<br />
bütününe Yazıhan Düzü denilmektedir.<br />
1.2.2.3.12 Söğütlü Çay Vadisi<br />
Göl Dağı'nın güney yamaçlarından başlayan bu vadi pek uzun değildir. Önce güneye sonra<br />
güneydoğuya uzanarak Fırat'a açılmaktadır. Vadi yer yer genişleyerek, büyük olmasa da tarımsal<br />
açıdan önemli ovacıklar yaratmaktadır. Bunların başlıcaları Diştrik <strong>ve</strong> Arguvan yazılarıdır.<br />
Diştrik Yazısı : Söğütlü Çay Vadisi'nde Taşdelen (Mutmur) Bucağı çevresinde yayılan düzlüğe<br />
Diştrik Yazısı denmektedir. Küçük bir ovadır. Uzunluğu <strong>ve</strong> genişliği 15 km'ye ulaşan ova, yer yer<br />
dalgalı <strong>ve</strong> taşlıktır. Kuru <strong>ve</strong> çıplak olmasına karşın ot örtüsü zengindir.<br />
Arguvan Yazısı: Söğütlü Çay Vadisi, Arguvan Yazısında genişler. Burada uzanan düzlüğe<br />
Arguvan Yazısı adı <strong>ve</strong>rilmektedir. Genellikle kuru <strong>ve</strong> çıplak olan bu ovada, bazı tahıl türleri<br />
üretimi ile hayvancılık önemlidir.<br />
1.2.2.3.13 Sürgü Vadisi<br />
Göksu Vadisinin başlangıç bölümünü oluşturan bu vadi Karakaya tepenin güney<br />
yamaçlarından başlamakta, 20-30 km. aynı yönde uzandıktan sonra, önce batıya sonra güneye <strong>ve</strong><br />
güneydoğuya doğru genişçe bir yay çizerek il dışına çıkmaktadır. Daha sonra Göksu Vadisi adı<br />
altında Adıyaman topraklarını geçip Fırat Vadisine açılmaktadır. Vadide ilin tarım bakımından<br />
önemli olan Sürgü Ovası yer almaktadır.<br />
1.2.2.3.14 Sürgü Ovası<br />
Malatya çöküntü alanının Güneybatı ucunda yüksek bir ovadır. Genişleyen vadi oluğunun<br />
akarsuların taşıdığı alüvyonlarla dolması sonucu oluşan topraklar çok <strong>ve</strong>rimlidir. Sürgü Çayı<br />
üzerinde kurulan Sürgü Barajından sulanmaktadır. Malatya ovasına göre biraz daha yüksekte<br />
kaldığından kışlar biraz daha sert geçmektedir.<br />
28
1.2.2.4.Yer altı Su Kaynakları<br />
1.2.2.4.1.Horata Pınarı<br />
Malatya il merkezinin 7-8 km güneyindedir. Kratese yaşlı fliş içerisindeki kireçtaşı<br />
seviyelerinden çıkar. Suyun çıktığı yer doğal güzellikleri ile halkın uğrak yeri olan bir mesire<br />
alanıdır. Suyun içimi güzel <strong>ve</strong> çok soğuktur. İçme suyu olarak da kullanılan Horata pınarının suyu<br />
aynı zamanda sulama suyu olarak kullanılmaktadır.<br />
1.2.2.4.2.Elemendik Kaynakları<br />
Malatya-Kayseri yolunun 18. km’sinde yol kenarındadır. Permiyen mermerleri ile<br />
pliokuaterner çakıl taşlarının faylı kontağından boşalmaktadır. Yöre halkı tarafından sulama suyu<br />
olarak kullanılmaktadır.<br />
1.2.2.4.3.Davullu Kaynakları<br />
Beylerderesi içerisinde Yeşilyurt’un kuzeyinde Eosen kireçtaşları içerisinden<br />
boşalır.Kaynaktan boşalan su Beylerderesine katılır <strong>ve</strong> Şahnahan Regülatyörü ile Malatya ovasının<br />
sulamasına <strong>ve</strong>rilir.<br />
1.2.2.4.4.Beylerderesi Kaynakları<br />
Malatya-Kayseri karayolunun 10. km’sindeki Beylerderesi köprüsünün altından Tohma<br />
çayına kadar yer altı suyu tablasının topografyayla kesişmesi nedeniyle irili ufaklı kaynaklardan<br />
oluşmuştur.<br />
1.2.2.5. Akarsular<br />
Malatya, akarsu <strong>ve</strong> diğer su kaynakları bakımından çoğu illerimize göre daha zengindir.<br />
İçinde yer aldığı Fırat Havzası, Türkiye'nin en büyük havzasıdır. Su toplama alanı 127.000 km²<br />
olan bu havzanın yıllık ortalama su hacmi 28 milyar m 3 ’ü aşmaktadır. Malatya, Tohma <strong>ve</strong><br />
Tohma'nın kolları olan akarsular ile sulanmaktadır. Bütün bu akarsular Tohma koluyla Fırat<br />
Nehri'ne dökülür.<br />
1.2.2.5.1. Tohma Çayı<br />
Fırat nehrinin kollarından olan Tohma Çayı Malatya'nın doğu sınırını oluşturan ,Fırat<br />
nehrinden sonra en büyük çayı olup, 52,5 km’dir. Yaz <strong>ve</strong> kış ayları boyunca suyu boldur. İki<br />
koldan oluşmaktadır. En uzun kolu Uzunyayla'dan doğan Yukarı Tohma'dır. Diğer bir kolu Tahtalı<br />
Dağları'ndan doğan Hacılar Tohması’dır. Bu iki büyük kol Mığdı Düzü'nde birleşip dar <strong>ve</strong> uzun<br />
Şuğul boğazından kurtulduğu yerde Medik barajı bulunmaktadır. Ovayı doğu <strong>ve</strong> batı yönünden<br />
geçen Tohma'ya, kuzeyden Halavun çayı ile Ebreme çayı; güneyden Dipsiz çay, Sultansuyu,<br />
Beyler deresi, Horata çayı, Orduzu çayı karışmaktadır. Bu kollardan gelen su ile büyüyen Tohma<br />
Çayı Fırat Nehri’ne dökülür.<br />
1.2.2.5.2. Fırat Nehri<br />
Keban barajından çıkan nehir Malatya’nın Elazığ sınırını oluşturacak şekilde güneybatıdan<br />
güneydoğuya doğru genişce bir yay çizerek akar idi. Önce Kuru Çay’ı sonra Tohma Çayı’nı alarak<br />
<strong>ve</strong> zaman zaman kollara ayrılarak adacıklar oluştururdu. Nehir kömürhan mevkiinde Doğu<br />
Anadolu’nun en uzun <strong>ve</strong> en derinboğazı olan Kömürhan geçerek Malatya Diyarbakır il sınırını<br />
oluşturmaktadır. Nehir üzerine Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesi yakınlarında Karakaya Barajı'nın<br />
yapılmasından sonra yatağı genişleyerek bir göl haline gelmiştir.<br />
29
1.2.2.5.3. Kuruçay<br />
Yama dağı kütlesinin batısında doğan kuruçay Hekimhan <strong>ve</strong> Hasançelebi’yi geçtikten sonra<br />
Fırat nehrine ( Karakaya Baraj Gölü'ne) karışır. Yaz aylarında genellikle kuruduğu için Kuruçay<br />
adını almıştır.<br />
1.2.2.5.4.Sultansuyu<br />
Doğanşehir ilçesinin batı sınırlarından doğar. Doğanşehir Ovası'ndan geçerek kuzeye doğru<br />
akar. Kuzeyde Tohma Suyu'na karışır. Bu su üzerinde Sultansuyu Barajı inşa edilmiştir.<br />
1.2.2.5.5.Beyler Deresi<br />
İlk kollarını Pınarbaşı, Beydağları diplerinden alır. Önemli bir kolu Derme Suyu' dur. Bu<br />
kol, ilimizin kuzeyinde dar bir boğazdan, yıkık bir Bizans kilisesinin bulunduğu yerden doğar. İl<br />
merkezine 8 km uzaklıkta bulunan Yeşilyurt'tan Battalgazi ilçesine doğru akar. Büyük bir alanın<br />
sulanmasını sağlar.<br />
1.2.2.5.6.Sürgü Çayı<br />
İlin güneybatı ucunu oluşturan sürgü yöresinin sularını toplayan bu çay , Malatya<br />
Toroslarının batı kesimlerinde yer alan Karakaya tepesinin Güney yamaçlarından doğar Sürgü çayı<br />
Göksu ırmağının önemli bir koludur. Sürgü kasabasından sonra Kapıde’ye dek batı yönünde akan<br />
çay , sonra güneye döner <strong>ve</strong> göksü ırmağı ile birleşir. Yaz kış suyu bol olan çay üzerinde sürgü<br />
barajı kurulmuştur.<br />
1.2.2.6.Göller <strong>ve</strong> Göletler<br />
İlde önemli doğal göl bulunmamakla beraber,dağlık kesimlerden akan suların kaynak<br />
alanlarında <strong>ve</strong> düşük yükseltili plato basamaklarında yüzeye çıkan suların oluşturduğu küçük göller<br />
vardır. Bunlar dışında sulama amaçlı 5 gölet vardır. Bunlardan Orduzu Sulama Göleti, Orduzu<br />
Zorbalı Sulama Göleti <strong>ve</strong> Hançayı II Sulama Göleti Malatya merkezinde ; İsaköy Sulama Göleti<br />
Arguvan ilçesinde;bir sulama Göleti de Darende ilçesinde bulunmaktadır. Malatya ilinde Medik,<br />
Polat, Sultansuyu <strong>ve</strong> Sürgü barajı olmak üzere 4 adet baraj bulunmaktadır. Bu barajlara ilişkin<br />
olarak hazırlanan tablo aşağıda sunulmuştur<br />
Tablo 1 Barajlar<br />
Bulunduğu İlçe Amacı<br />
Üzerine<br />
Kurulduğu<br />
Akarsu Tipi<br />
30<br />
Maksimum<br />
Göl Hacmi<br />
(m3)<br />
MEDİK YAZIHAN SULAMA+ELEK TOHMA ÇAYI TOPRAK DOLGU 28.000.000<br />
POLAT DOĞANŞEHİR SULAMA FINDIK ÇAYI ZONLU TOPRAK DOLGU 13.600.000<br />
SULTANSUYU AKÇADAĞ SULAMA SULTANSUYU ÇAYI TOPRAK DOLGU 53.300.000<br />
SÜRGÜ BARAJI DOĞANŞEHİR SULAMA+TAŞ.KOR. SÜRGÜ ÇAYI TOPRAK DOLGU 70.680.000<br />
Kaynak DSİ<br />
Fırat nehri üzerinde kurulmuş Karakaya baraj gölünün 150.875.583 m²’lik bölümü Malatya<br />
ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Karakaya baraj gölü su ürünleri açısından zengin<br />
sayılabilecek durumda olup, gölde başlıca sazan, turna <strong>ve</strong> aynalı sazan balık türleri yaşamaktadır.<br />
Karakaya baraj gölü gerek çevresinde <strong>ve</strong> gölde barındırdığı canlı türleri <strong>ve</strong> gerekse doğal güzelliği<br />
ile azımsanmayacak turizm potansiyeline sahiptir.
1.2.3. Jeolojik Yapı <strong>ve</strong> Stratigrafi<br />
Malatya İli <strong>ve</strong> çevresinde görülen birimler, yaşlıdan gence doğru; KarboniferTriyas yaşlı<br />
şist <strong>ve</strong> mermerlerden oluşan Malatya metamorfitleri,koniasiyen-Santoniyen yaşlı garbo, granit,<br />
granodiyorit, diyorit, monzonit <strong>ve</strong> tonolitten oluşan Baskil mağmatitleri, senoniyen yaşlı tabanda<br />
çakıl taşı <strong>ve</strong> üzerine uyumlu olarak gelen killi kireç taşı marn ardalanmasından oluşan Gündüzbey<br />
Formasyonu, Paleosen yaşlı çakıl taşı,yumrulu kireç taşı <strong>ve</strong> çamur taşlarından oluşan Bent<br />
formasyonu, Eosen yaşlı tabanda çakıltaşı <strong>ve</strong> üzerine uyumlu olarak gelen kumtaşı-marn-killi kireç<br />
taşı ardalanmasından oluşan Yeşilyurt formasyonu, Alt Miyosen yaşlı Akyar kireçtaşı, orta<br />
miyosen-Pliyosen yaşlı kiltaşı, silttaşı, marn, çamurtaşı, ardalanmasından oluşan Orta miyosen-<br />
Pliyosen yaşlı Beylerderesi Formasyonu, Kuvaterner yaşlı yamaç molozlu <strong>ve</strong> alüvyon yer alır.<br />
Malatya il alanı Alp kıvrımlaşması esnasında şekillenmiştir. Daha sonra III. Zamanın<br />
sonları ile IV.zamanın başlarında ortaya çıkan tektonik hareketler sonucu oluşan kırılmalarla bazı<br />
kesimleri yükselmiş, bazı kesimleri de çökmüştür. İl alanında çok şiddetli bir aşınma olmuş,<br />
çöküntü alanları alüvyonel malzemeler tarafından doldurulmuştur. Başta Malatya Ovası olmak<br />
üzere ilin diğer ovaları bu gelişmeler sonucu ortaya çıkmıştır.<br />
Malatya topraklarında IV. Zamanın başlarında volkanik hareketler yoğunlaşmış, yüzeye<br />
çıkan lavlar çevreye yayılarak çukur yerleri doldurmuş <strong>ve</strong> yüksek plato düzlükleri oluşturmuştur.<br />
Bu nedenle il alanında III. Zaman yaşlı kalkerler <strong>ve</strong> konglomeralarla volkanik tüfler çok<br />
yaygındır. Malatya Ovası, yükseltileri 1500 metreyi aşan dağ sıraları <strong>ve</strong> platolarla çevrili geniş bir<br />
çöküntü alanıdır. Yükseltisi 915-950 metre arasında değişen bu çöküntü alanının kuzeyi beyaz <strong>ve</strong><br />
yeşil marnlarla kaplıdır. Bu oluşumların üzerinde kuzeye eğimli göl kalkerleri yer alır. Ovanın<br />
kuzeydoğusunda ise kuzeybatı yönüne doğru uzanan andezit lavları ile tabakalanmış beyaz <strong>ve</strong> yeşil<br />
marnlar göze çarpmaktadır. Çöküntü alanının güneyi, III. Zaman eosen kalker serileriyle örtülüdür.<br />
Kuzeye doğru eğimli bu yapı, il merkezinin güneyinde mikaşistlerle tabakalanmış, mermerleşmiş<br />
kalkerlere dönüşür. İl merkezi ile Malatya Torosları <strong>ve</strong> Fırat Vadisi arasındaki alanda, IV.<br />
Zaman'da taşınarak oluşmuş eski alüvyonların altında III. Zaman yaşlı gabro <strong>ve</strong> granodiyoritler<br />
uzanmaktadır.<br />
İl alanının güneybatı <strong>ve</strong> batısında III. Zaman neojen kalkerleri egemen durumdadır. 50-60<br />
metre kalınlıkta yatay tabakalar oluşturan aynı yaştaki konglomeralar, Tohma, Sultansuyu <strong>ve</strong><br />
Kuruçay vadilerine doğru sokulurlar.<br />
Karstik alanlarda (Kolay eriyebilen kayaların kimyasal yolla erimesi <strong>ve</strong> tekrar çökelmesi<br />
ile oluşan yer şekilleridir.) Kırmızı Rekli Akdeniz toprakları görülür.Malatya ovasından<br />
Beydağlarına doğru yağışın artışı <strong>ve</strong> sıcaklığın düşmesine bağlı olarak kırmızı toprakların kimyasal<br />
özellikleri değişmektedir. Ova tabanlarında genel olarak kestane <strong>ve</strong> kah<strong>ve</strong> renkli topraklar<br />
görülmektedir.<br />
31
1.3. İKLİMİ VE BİTKİ ÖRTÜSÜ<br />
1.3.1.İklimi<br />
Dünyanın her herhangi bir yerinde <strong>ve</strong>ya bölgesinde uzun dönemde hüküm süren<br />
meteorolojik değişkenlerin ortalama <strong>ve</strong> uç değerlerinin oluşturduğu meteorolojik çevrenin bütüne<br />
iklim denmektedir.<br />
Malatya ilinin bulunduğu doğu Anadolu coğrafî bölgesine tekabül eden karasal<br />
bölge,yüksek olması <strong>ve</strong> karasal koşulların artmasından dolayı diğer bölgelerden ayrılır. İran-Turan<br />
Fitocoğrafya (Bitki Coğrafyası) Bölgesinde kalan Doğu Anadolu, ülkemizde de karasal etkilerin en<br />
fazla hissedildiği bölge durumundadır. Nitekim bölge, yazın havadaki nemin düşük olması <strong>ve</strong><br />
doğrudan güneş ışınımı alması ile fazla ısınır, buna karşılık kışın da özellikle kar örtüsü altında<br />
fazla miktarda yansıyan yer ışınımından dolayı aşırı derecede soğuk olur. 38<br />
Malatya’nın iklim yapısı umumiyetle kış mevsiminde Sibirya üzerinde teşekkül ederek<br />
Doğu Anadolu üzerinden sarkan kuru <strong>ve</strong> soğuk karakterli yüksek basınç akımları ile Balkanlar<br />
üzerinden gelen kısa süre ile etki eden soğuk <strong>ve</strong> rutubetli hava akımlarının etkisi altında<br />
kalmaktadır. Yaz aylarında, Basra üzerinden teşekkül eden <strong>ve</strong> Güney Doğu Anadolu üzerinden<br />
sokulan kuru <strong>ve</strong> sıcak karakterli alçak basınç akımları (özellikle ilkbahar mevsiminde olmak üzere)<br />
zaman zaman da Akdeniz üzerinden gelen ılık <strong>ve</strong> nemli karakterdeki alçak basınç akımlarının<br />
etkisi görülmektedir.<br />
Bu etkiler nedeni ile kış aylarında zaman zaman Doğu Anadolu Bölgesi'nin kuru <strong>ve</strong> soğuk ;<br />
yaz aylarında ise Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nin kuru <strong>ve</strong> sıcak ; özellikle ilkbahar aylarında ise<br />
zaman zaman Akdeniz Bölgesi'nin ılık <strong>ve</strong> rutubetli iklim özelliklerini görmek mümkündür.<br />
Genel olarak Malatya, kışları sert <strong>ve</strong> sürekli, yazları sıcak yağışları az, karasal bir iklim tipi<br />
gösteriyorsa da Akdeniz iklimi özelliklerini yer yer görmekteyiz. Malatya’nın iklimi karasal iklim<br />
ile Akdeniz iklimi arasında mikroklimadır. Malatya Bölgesi Güney Doğu Anadolu karasal-Akdeniz<br />
yağış rejimi ile doğu Anadolu karasal-iç bölge yağış rejimi arasında bir geçiş alanıdır.<br />
Bölgede bulunan yükseltilerin ilin iklimi üzerindeki etkisi fazladır. Bu yükseltiler gerek<br />
sıcak <strong>ve</strong> soğuk hava hareketleri ile bölge yağışını etkilemektedir. Yıllık yağışın %95’i kış, ilkbahar<br />
<strong>ve</strong> sonbahar aylarında yağmaktadır. Yaz aylarında çok az almaktadır. Malatya’nın uzun dönem(40<br />
yıl) yağış ortalaması 382,6 mm düzeyinde olup on yıllık ortalama ise 359,9 mm düzeyindedir. İlin<br />
en fazla yağış alan bölgesi Argo-ekolojik Alt Bölgesidir. En az yağış alan bölge ise 4. alt<br />
bölgedir.(Bakınız Tablo 4)<br />
İlde kar yağışı genel olarak Aralık –Şubat dönemine rastlamakta olup, karla kaplı ortalama<br />
gün sayısı 17,4 düzeyindedir. Malatya ilinin güneyinde yer alan Beydağlarının kalkerli kayaçlardan<br />
oluşması nedeni ile üzerine düşen yağışı derinlere geçirmekte <strong>ve</strong> yer altı sularını beslemektedir. Bu<br />
nedenle kütlenin kuzey yamaçlarında pek çok kaynak bulunmaktadır. Malatya il merkezinin içme<br />
suyu Yeşilyurt İlçesi Gündüzbey Kasabasındaki büyük bir yer altı kaynağından alınmaktadır<br />
Malatya ilinin uzun dönem (40 yıllık) ortalama sıcaklığı 13,7 °C düzeyinde olup,10 yıllık<br />
sıcaklık ortalaması ise 14.2 °C düzeyindedir. Gündüz <strong>ve</strong> gece arasındaki ısı farkları genellikle ilk<br />
bahar <strong>ve</strong> son bahar aylarında artmaktadır.<br />
Malatya ilinin kış <strong>ve</strong> yaz aylarına ait ortalama sıcaklık düzeylerinde büyük farklar<br />
olmaktadır. Aralık,Ocak <strong>ve</strong> Şubat aylarında 1,6 °C ile 2,6 °C arasında seyreden ortalama sıcaklık<br />
Mart ayından itibaren artış göstererek, Nisan ayından itibaren 10 °C ‘yi aşmakta <strong>ve</strong> Temmuz -<br />
Ağustos aylarında ortalama 28 °C düzeyi ile zir<strong>ve</strong> yapmaktadır. İldeki donlu günler(Hava<br />
sıcaklığının günün her hangi bir saatinde 0 °C’nin altına düştüğü günler.) Kasım – Nisan dönemine<br />
rastlamaktadır. Donlu günlerin başlama <strong>ve</strong> bitiş tarihleri yıllar itibariyle salınım göstermekte ;<br />
38 ATALAY İbrahim Prof.Dr.,Türkiye’nin Ekolojik Bölgeleri,Sh. 160 İzmir 2002<br />
32
donlu günlerin erken başlaması hasadı geciken ürünlere , gecikmesi ise ilkbaharda erken uyanan<br />
bitkilere zarar <strong>ve</strong>rerek tarımsal ürün kayıplarına neden olmaktadır.<br />
Genel olarak ilin ortalama rüzgar hızı(on yıllık ortalama rüzgar hızı 1,8 m/sec.) düşük olup,<br />
hakim rüzgar(uzun yıllar ortalaması 40+ yıl olarak) Güney, Güneybatı (SSW)yönünden<br />
esmektedir. İlin ortalama güneşlenme süresi mevsimler itibariyle büyük dalgalanma<br />
göstermektedir.Kasım ayından itibaren 5 saatin altına düşen ortalama güneşlenme süresi Mart<br />
ayından itibaren artarak temmuz ayında yaklaşık olarak 13 saate ulaşır. Malatya güneşlenme<br />
bakımından şanslı bir konumdadır.<br />
Malatya ovasını da içeren çöküntü alanında son yıllarda yapılan Karakaya <strong>ve</strong> diğer baraj<br />
göllerinin etkisiyle, iklim yumuşayarak zaman zaman Akdeniz iklimi özellikleri ağır basmaktadır.<br />
Tablo 2 Malatya Meteorolojik Değerler Tablosu ,1994-2003 yılları arası (10 Yıllık )<br />
PARAMETRELER Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık Ort.<br />
Yağış Toplamı<br />
(Kg/m)<br />
Ortalama Sıc.<br />
(C°)<br />
Max.Sıc.Ort<br />
. ( C°)<br />
Min.Sıc.Ort.<br />
( C°)<br />
36,9 38,9 53,5 58,9 38,9 10,8 3,4 2,0 7,8 35,7 31,8 41,3 359,9<br />
1,6 2,5 7,4 12,9 18,7 23,5 27,9 27,2 22,4 15,8 8,1 2,6 14,2<br />
5,2 7,0 12,2 18,3 24,8 29,9 34,4 33,7 29,0 21,8 13,2 6,5 19,7<br />
-1,4 -1,5 2,1 7,3 12,1 16,5 20,3 19,9 15,4 10,3 3,7 -0,5 8,7<br />
Nisbi Nem (%) 71,7 65,4 59,1 55,6 48,5 38,0 31,9 32,6 38,6 53,1 64,8 74,4 52,8<br />
Buhar Basıncı<br />
(hPa)<br />
Güneşlenme<br />
Süresi<br />
Güneşlenme<br />
(call cm².dk)<br />
Ort. Donlu<br />
Günler Sayısı<br />
Karla Örtülü<br />
Günler Say.<br />
Ort.Sisli<br />
Günler Sayısı<br />
Ort. Basınç<br />
(mahalli) (mb)<br />
Rüzgar Hızı<br />
(m/sec.)<br />
5,1 4,9 5,8 8,1 10,1 10,6 11,6 11,4 10,1 9,2 7,1 5,4 8,3<br />
3,6 5,4 6,0 7,1 9,2 11,2 12,3 11,9 10,1 7,6 5,5 2,9 7,8<br />
168,44 258,60 365,77 422,17 533,41 598,22 599,11 551,62 452,26 313,75 207,58 138,28 384,10<br />
16,4 17,2 8,0 0,6 - - - - - - 4,8 15,2 62,2<br />
4,9 5,4 2,3 - - - - - - - 1,5 3,3 17,4<br />
1,7 0,7 0,2 0,1 - - - - - 0,2 0,1 1,6 4,6<br />
910,4 909,2 906,6 906,0 906,3 904,7 901,5 902,8 906,1 909,7 911,4 911,6<br />
1,3 1,6 2,0 2,1 1,9 2,3 2,1 2,0 1,8 1,5 1,4 1,2 1,8<br />
Rüzgar Yönü ENE ENE ENE ENE SSW WNW WNW SSE SSE ENE SSW ENE ENE<br />
Kaynak DMİ Malatya Bölge Müdürlüğü<br />
1.3.2.İlin Bitki Örtüsü<br />
İran-Turan flora bölgesi içerisinde kalan Doğu Anadolu Bölgesi ülkemizin karasal etkilerin<br />
en fazla hissedildiği alanların başında gelir.Bununla birlikte lokal ölçekte bazı bölgelerde<br />
karasallığın etkisi azalmaktadır. Malatya ili bu karasallığın azaldığı bölgelerdendir.Malatya ilinin<br />
bitki örtüsü yarı kurak iklim şartlarına uygun step <strong>ve</strong>jetasyonudur.<br />
Malatya ovasında kumlu, çakıllı , killi neojen, pliyo-kuvaterner depoları üzerinde<br />
(Bromus,Stipa,Astragalus, papa<strong>ve</strong>r,Thymus, Euphorbia, Fescuta gibi) otsu türler hemen hemen her<br />
33<br />
907,2
tarafta görülür. Havzanın kurak kesimlerini oluşturan Fırat nehri kenarlarında kurakçıl karakterde<br />
seyrek <strong>ve</strong> cılız otsu bitkiler yer alır. 39<br />
Bölgede ilk baharda yeşeren <strong>ve</strong> çiçek açan , yaz ortalarından itibaren ise kuruyarak<br />
tohumlarını saçan mevsimlik otsu bitkileri görmekteyiz. Bu dönemde bölgede dağlar boz, ovalar<br />
ise sarı renge bürünmektedir. Tarım dışı alanlarda doğal bitki örtüsü büyük ölçüde korunmuş<br />
olup,bu kesimlerin hakim bitki örtüsü sütleğen, ada çayı, kekik <strong>ve</strong> benzeri otlar <strong>ve</strong> yastık şekilli<br />
dikenli türlerdir. Bunun yanında alıç, badem , böğürtlen, kuşburnu gibi, gülgiller familyasına ait<br />
dikenli kısa boylu çalı <strong>ve</strong> ağaçlıklar yer almaktadır.<br />
Malatya yöresinde yayılış gösteren bitkiler arasında Endemik(özgün, belli bir yöreye has<br />
bitki) olan 132 tür (134 taxon 40 ) tesbit edilmiştir. 41<br />
Malatya ilinin bitki çeşitliliği bakımından zengin sayılabilecek bir ürün desenine sahip<br />
olmakla beraber bitki örtüsü varlığı bakımından yoksuldur. Eskiden il alanının önemli bir bölümü<br />
ormanlarla kaplı iken tahripler sonucunda bu örtü yok olmuştur. Doğal koşullar ormanların kendi<br />
kendisini yenilemesine el<strong>ve</strong>rişli olmaması nedeni ile yer yer bozkırlar oluşmuştur. Bu nedenle il<br />
alanı içerisinde orman <strong>ve</strong> fundalıklar önemli bir oran teşkil etmemektedir. Çoğunluğu Pütürge<br />
ilçesinde <strong>ve</strong> bir kısmı da Akçadağ ilçesinin kuzeyinde yer alan ormanlarda başlıca ağaç türü<br />
meşedir.Meşe ormanlarının içinde yer yer dişbudak ağacının hakim olduğu kısımlarda<br />
bulunmaktadır. İlin toplam arazisinin yaklaşık 1.491,28 Km² si orman <strong>ve</strong> fundalıklardan<br />
oluşmaktadır.<br />
Malatya Torosları üzerinde yer alan platolar ile Malatya Ovası'na yakın kesimlerde yer alan yarı<br />
ova nitelikli düzlükler, zengin çayır otlarıyla kaplıdır.İl alanının güneybatısını <strong>ve</strong> batısını kuşatan<br />
dağlar <strong>ve</strong> platolarda, doğal bitki örtüsü hemen hemen ortadan kalkmıştır. Daha çok meşelerden<br />
oluşan çok bozuk nitelikli orman kalıntılarından başka canlı örtüye rastlanmaz. Bu örtüye yer yer<br />
yabanıl mey<strong>ve</strong> ağaçları ile kaynak <strong>ve</strong> vadi boylarında söğüt <strong>ve</strong> kavaklar katılmaktadır. Bitkisel<br />
üretim yapılan kesimlerde yapılan mey<strong>ve</strong>cilik, doğal örtüye göre daha yaygındır.<br />
Malatya'nın kuzeyini kaplayan dağlar ise, doğal örtü bakımından, Pötürge <strong>ve</strong> Doğanşehir<br />
yöreleri kadar olmasa da, batıya göre daha zengin sayılır. Bu yörelerde. çoğu bozuk nitelikli olmak<br />
üzere, meşenin çoğunlukta olduğu yapraklı ormanlar vardır. Bu kesimdeki kalın bir toprak tabakası<br />
ile örtülü platolar. çayır otlarınca zengindir. Bu örtüye vadi boylarında yabanıl mey<strong>ve</strong> ağaçları.<br />
söğütlük <strong>ve</strong> kavaklıklar eklenir.<br />
İl arazisinin 5.804,23 Km²’si çayır <strong>ve</strong> meralar; 861,99 Km²’si(toplam arazinin %6,94’ü) ise<br />
Kültür dışı alan(Taşlık, kayalık alan , su satıhları) <strong>ve</strong> kalan 4.254,5 Km²’si ise tarım arazisinden<br />
oluşmaktadır.<br />
Tablo 3 İlin Arazi Yapısı<br />
ARAZİNİN KAREKTERİ ALAN KM² TOPLAM ALAN KM² Oran %<br />
Kültür Sulanan arazi 1.733,89<br />
(Tarım ) Sulanabilir arazi 2.185,57 4.254,50 34,28<br />
Alanı Susuz arazi 335,04<br />
Tarım Dışı Çayır <strong>ve</strong> meralar 5.804,23 7.295,51 58,78<br />
Alan Orman <strong>ve</strong> fundalıklar 1.491,28<br />
Kültür Taşlık kayalık alan 589,10<br />
Dışı<br />
Su satıhları 180,22 861,99 6,94<br />
Alan Yerleşim alanları 92,67<br />
TOPLAM 12.412,00 100,00<br />
Kaynak :Tarım İl Müdürlüğü<br />
39 ATALAY İbrahim Prof.Dr.,a.g.e.,Sh 169<br />
40 Taxon: Bitki sistematiğinde yer alan bitki sınıfları<br />
41 <strong>Çevre</strong> <strong>ve</strong> Orman İl Müdürlüğü , <strong>Çevre</strong> Durum Raporu 2004<br />
34
1.3.3.Agro-ekolojik Alt Bölgeler<br />
Argo-ekolojik alt bölgelendirme, arazinin çevresel özellikleri, potansiyel <strong>ve</strong>rim <strong>ve</strong> arazi<br />
uygunluğu bakımından benzer olan özelliklere sahip alanlara bölünmesini ifade eder.<br />
Argo-ekolojik alt bölgelerin belirlenmesinde belirleyici değişkenler sosyoekonomik<br />
gelişmişlik derecesi, iklim, toprak yapısı <strong>ve</strong> arazi örtüsüdür. Bu bağlamda ilimiz, 4 argo-ekolojik<br />
alt bölgeye ayrılmaktadır. Malatya’nın ilçeleri itibariyle Arapgir,Doğanşehir,Kuluncak ilçeleri I.<br />
Alt Bölgeyi ; Arguvan,Hekimhan, Pütürge ilçeleri 2. Alt Bölgeyi; Merkez, Akçadağ, Darende,<br />
Yeşilyurt ilçeleri 3. Alt bölgeyi <strong>ve</strong> Battalgazi,Doğanyol,Kale, Yazıhan ilçeleri ise 4. Alt Bölgeyi<br />
oluşturmaktadır. Bu alt bölgelerin karakteristikleri Tablo 4’ de görülmektedir.<br />
Tablo 4 Malatya İli Argo-ekolojik Alt Bölgeleri<br />
Toplam Şubat Temmuz Yıllık<br />
Alan<br />
Yağış<br />
Arazi Kabiliyet Sınıflarına Göre Dağılım<br />
( 42 Alt<br />
Bölgeler<br />
)<br />
Ha C O C O Mm 1. 2. 3. 4. 5.-8.<br />
1.Alt Bölge %17,5 2,5- 30-31
1.4. İDARİ YAPI<br />
1.4.1. Cumhuriyet Öncesi İdari Yapı<br />
Malatya ilinin idari yapısını incelerken öncelikle , Malatya’nın ” il (vilayet) ” oluncaya<br />
kadar geçirdiği evreleri gözden geçirmekte yarar görmekteyiz. Konuya ilişkin olarak bakılabilecek<br />
en doğru kaynak ise Osmanlı dönemine ait Devlet Salnameleridir(Devlet Yıllığı) .<br />
Osmanlı döneminde ilk Devlet Salnamesi (Devlet Yıllığı) Hicri 1263 (Miladi 1847) yılında<br />
yayınlanmış <strong>ve</strong> Hicri .1326 (Miladi 1908) yılına kadar yıl atlamadan düzenli olarak çıkmıştır.<br />
Bundan sonra sene-i maliye (Bütçe Yılı esas alınarak) kabul edilerek Hicri 1326-1327 (Miladi<br />
1910-1911), Hicri 1328 (Miladi 1912) <strong>ve</strong> Hicri 1333-1334 (Miladi.1917-1918) yıllarında dört adet<br />
daha yayınlanmıştır. Devlet Salnameleri’nin yanı sıra konuya ışık tutabilecek il salnameleri de<br />
mevcut olup, Diyarbekir Salnameleri (Diyarbakır Yıllığı) <strong>ve</strong> Ma’mûret’ül-Aziz Salnamelerinde<br />
(Elazığ Yıllığı) Malatya Sancağından (o tarihte kendilerine bağlı bir sancak olduğundan) detaylıca<br />
bahsedilmektedir. Ancak, adı geçen salnameler Devlet Salnameleri gibi yıl atlamadan, muntazam<br />
çıkmamışlardır. Bu nedenle Malatya ile ilgili cumhuriyet öncesi idari durum incelenirken daha çok<br />
Osmanlı devlet Salnameleri’nden yararlanılmıştır.<br />
Hemen hemen bütün kaynaklarda, Malatya’nın 1831 yılında Maraş eyaletine bağlı bir liva<br />
olduğu belirtilmektedir. Bu tarihten sonra ise Malatya’nın Osmanlı idari yapılanmasındaki yerini<br />
kronolojik olarak inceleyelim;<br />
• Hicri 1263 (Miladi 1847) tarihli Devlet Salnamesi’nde Malatya, Harburut eyaletine<br />
bağlı elviye. 43<br />
• Hicri 1266 (Miladi.1849-1850) 44 tarihli Devlet Salnamesi’nde Malatya, Harburut<br />
eyaletine bağlı bir livâ.<br />
• Hicri 1267, 1268, 1269, 1270 (Miladi .1850-1851, 1851-1852, 1852-1853, 1853-<br />
1854) tarihli Devlet Salnameleri’nde Malatya, Harburut eyaletine bağlı bir livâ.<br />
• Hicri 1271 (Miladi 1854-1855) Devlet Salnamesi’nde Malatya, Harburut eyaletinin,<br />
Harput livasına bağlı bir kaza.<br />
• Hicri 1272 (Miladi 1855-1856) devlet Salnamesi’nde Malatya, Harburut eyaletinde,<br />
“ Liva-i Harburut Maâ Malatya” diye görünüyor.Bunun anlamı Harburut livası ile<br />
beraber Malatya’dır.<br />
• Hicri 1279 (Miladi 1862-1863) Devlet Salnamesi’nde de durum aynı. Değişen bir<br />
şey yok.<br />
• Hicri 1283 (Miladi 1866-1867) Devlet Salnamesi’nde Harburut eyaletinin Harburut<br />
livasına bağlı kaza.<br />
• Hicri 1285 (Miladi 1868-1869) Devlet Salnamesi’nde Malatya, Diyarbekir vilayeti,<br />
Ma’mûret’ül-Aziz sancağına bağlı kaza.<br />
• Hicri 1287 (Miladi 1870-1871) Diyarbekir Salnamesi’nde Malatya Diyarbekir<br />
vilayetine bağlı livâ.<br />
• Hicri 1290 (Miladi 1873-1874) Devlet Salnamesi’nde Malatya, Diyarbekir<br />
vilayetine bağlı sancak (Kazaları: Hısn-ı mansur (Adıyaman), Palu)<br />
43<br />
Elviye , Livanın çoğuludur. Liva <strong>ve</strong> Sancak ise aynı anlama gelmektedir.Sancak: İl <strong>ve</strong> ilçe arasında kalan yönetim<br />
birimi<br />
44<br />
Bazı hicri yılların karşılığı, miladi olarak iki tarihli olarak <strong>ve</strong>rilmektedir. Nedeni bu durumdaki hicri yılın, başladığı<br />
miladi yılda bitmeyip, onu izleyen yıla sarkmasından dolayıdır. Örneğin burada, h.1266 yılı , 17 kasım 1849’da<br />
başlayıp, 5 Kasım 1850’de bitmektedir. Malatya 1830-1919, Adnan IŞIK, Shf. 460,461,462<br />
36
• Hicri 1291 (Miladi 1874-1875) Devlet Salnamesi’nde Malatya Diyarbekir<br />
vilayetine bağlı sancak. (Kazaları: Akçadağ, Behisni (Besni), Hısn-ı mansur<br />
(Adıyaman), Kahta)<br />
• Hicri 1298 (Miladi 1881) Salnâme-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye, 36. Defa Malatya<br />
Diyarbekir vilayetine bağlı bir elviye.<br />
• Hicri 1299,1300 <strong>ve</strong> 1301 (Miladi 1881-1882, 1882-1883, 1883-1884) Devlet<br />
Salnameleri’nde, her ne kadar Malatya, Diyarbekir vilayetine bağlı sancak olarak<br />
görünüyor ise de, Hicri 1302 (1884-1885) Devlet Salnamesi’nin 546.shf’de,<br />
Malatya sancağı “99 senesi Mart’ından (Miladi 1883) itibaren, Ma’mûret’ül-Aziz<br />
vilayetine nakil olunmuştur” denilmektedir. Yani Malatya artık, Ma’mûret’ül-Aziz<br />
vilayetine bağlı bir sancaktır.<br />
Bu tarihten itibaren yayınlanan Devlet Salnameleri’nde <strong>ve</strong> sene-i maliye(Bütçe Yılı) olarak 1333-<br />
1334 (Miladi 1917-1918) yılına ait son Devlet Salnamesi’nde Malatya, Ma’mûret’ül-Aziz (Elazığ)<br />
vilayetine bağlı sancak durumundadır.<br />
Malatya’nın Ma’mûret’ül-Aziz’den (Elazığ’dan) ayrılarak il olmak isteği ahali arasında<br />
kendine yer bulmaya başlamış <strong>ve</strong> bu yoldaki girişimler 1909-1915 yıllarında sürmüş ancak Malatya<br />
il olmak için Cumhuriyeti beklemek zorunda kalmıştır.<br />
1.4.1.1 Nüfus <strong>ve</strong> İdari Yapılanma<br />
Malatya ilinin tarih boyunca geçirdiği mülki (idari) yapısı Devlet Salnameleri’nden<br />
hareketle edinilen bilgilerle önceki bölümde açıklanmıştı. Söz konusu salnamelerde ilin ilgili<br />
dönemindeki kazaları, köyleri, mahalleleri <strong>ve</strong> nüfusu hakkında da bilgiler mevcuttur. Buna göre<br />
1871-1872 yıllarında Malatya kazasının toplam nüfusu 19.485’tir. Diyarbekir Salnamesi <strong>ve</strong><br />
Ma’mûret’ül-Aziz Salnameleri’nden alınan bilgilerine göre Malatya kazasının nüfusu, nüfusun<br />
yerleşim yerlerine göre dağılımı <strong>ve</strong> tabiiyetlerine ilişkin bilgiler de <strong>ve</strong>rilmektedir (Bakınız Tablo 5<br />
<strong>ve</strong> Tablo 6) .<br />
Tablo 5 Hicri 1288 (Miladi 1871-1872) Diyarbakır Salnamesi’nden Malatya kazasına ait nüfus<br />
bilgileri .<br />
Kura-i<br />
Mevcude<br />
Hene <strong>ve</strong> mahalle<br />
Nüfus-u Zükür(Erkek<br />
Nüfus)<br />
45 Mahalle Hane<br />
Gayr-i<br />
Müslim Müslim Yekün<br />
Nefs-i Kaza-i Malatya<br />
- 44 2967 3025 5883 8908<br />
İzolu Nahiyesi 10 - 359 - 1253 1253<br />
Balyan Nahiyesi 11 - 387 - 1281 1281<br />
Cubaş Nahiyesi 66 - 2417 - 8043 8043<br />
Yekûn-u Kaza-i Malatya 87 44 6130 3025 16460 19485<br />
Kaynak : Adnan IŞIK ,”Malatya 1830-1919”, Not: Rakamlara Kadın nüfus dahil edilmemiştir.<br />
45 Kura-ı Mevcude: Mevcut komşu köyler, bağlısı<br />
37
Tablo 6 Hicri 1301 (Miladi 1883-1884) Mamûret’ül-Aziz Salnamesi’nden Malatya Sancağı <strong>ve</strong><br />
kazalarına ait nüfus bilgileri<br />
Yekün Müslim<br />
Gayri<br />
Müslim Hane<br />
Malatya Kazası 22876 19264 3612 10032<br />
Hısn-ı mansur kazası 12860 11505 1355 6176<br />
Behisni Kazası 16013 15265 748 8320<br />
Akçadağ Kazası 12913 12704 209 4961<br />
Kâhta Kazası 13139 12451 688 6700<br />
Kaynak : Malatya 1830-1919. Adnan IŞIK<br />
1.4.2. Cumhuriyet Sonrası İdari Yapı<br />
Cumhuriyet döneminde Anayasanın 89. Maddesi ile 20 Nisan 1924 tarihinde il olan<br />
Malatya’nın bu yıllarda sınırları daha geniş olmasına rağmen 1934 yılında Kemaliye ilçesinin,<br />
1954 yılında ise Adıyaman, Kahta <strong>ve</strong> Besni’nin Malatya’dan ayrılmasıyla il sınırı bugünkü<br />
durumunu almıştır.<br />
Malatya ilinde merkez ilçe dahil 14 ilçe, 10 Bucak, 54 Belediye (biri merkez, 13’ü ilçe <strong>ve</strong><br />
40’ı kasaba belediyesi)(Detaylı bilgi için bakınız Ek 3), 497 Köy(Detaylı bilgi için bakınız Ek 4),<br />
825 Mezra-Oba <strong>ve</strong> 326 Mahalle bulunmaktadır.<br />
İlçe <strong>ve</strong> Köylerin genel olarak yerleşme durumu, mahalle, mezra, oba <strong>ve</strong> bağlılarının<br />
durumları aşağıdaki gibidir.<br />
Tablo 7 İlin Bu Günkü İdari Yapısı<br />
İlçe Bucak Belediye Köy Mezra-Oba Mahalle<br />
Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı<br />
Merkez 1 10 43 73 118<br />
Akçadağ 2 4 70 158 13<br />
Arapgir 1 1 42 31 21<br />
Arguvan 1 1 46 72 4<br />
Battalgazi - 3 12 21 16<br />
Darende 1 7 44 20 45<br />
Doğanşehir 1 7 29 62 20<br />
Doğanyol - 2 13 24 4<br />
Hekimhan 2 6 50 58 30<br />
Kale - 1 19 40 9<br />
Kuluncak - 2 20 20 11<br />
Pütürge 1 3 62 148 15<br />
Yazıhan - 3 27 59 7<br />
Yeşilyurt - 4 20 39 13<br />
Toplam<br />
Kaynak : İPKM<br />
10 54 497 825 326<br />
12.412. km²’lik il yüzölçümünün; %14.86’ni Hekimhan, %10.92’ni Darende, %10.39’nu<br />
Doğanşehir, %9.61’ni Akçadağ, %9.51’ni Pütürge, %8.35’ni Arguvan, %7.80’nu Merkez İlçe,<br />
%7.70’ni Arapgir, %5.37’ni Yeşilyurt, %5.35’nü Kuluncak, %4.98’ni Yazıhan, %1.88’ni<br />
Doğanyol, %1.72’ni Battalgazi <strong>ve</strong> %1.55’ni Kale ilçeleri kaplamaktadır.<br />
38
Şekil 1 İlçelerin il yüzölçümü içerisindeki payları<br />
Kaynaklar:İPKM<br />
YAZIHAN<br />
4,98%<br />
PÜTÜRGE<br />
9,51%<br />
KULUNCAK<br />
5,35%<br />
KALE<br />
1,55%<br />
HEKİMHAN<br />
14,86%<br />
1.4.2.1. İlçeler<br />
DOĞANYOL<br />
1,88%<br />
YEŞİLYURT<br />
5,37%<br />
DOĞANŞEHİR<br />
10,39%<br />
MERKEZ<br />
7,80%<br />
39<br />
DARENDE<br />
10,92%<br />
AKÇADAĞ<br />
9,61%<br />
ARAPGİR<br />
7,70%<br />
ARGUVAN<br />
8,35%<br />
BATTALGAZİ<br />
1,72%<br />
1.4.2.1.1. Merkez İlçe<br />
1838 yılında Osmanlı ordusu komutanı Hafız Paşa, karargahını Harput’tan Malatya’ya<br />
taşıyarak , Eski Malatya (Battalgazi)’ya yerleşmiştir. Bunun üzerine Malatya halkı (eski Malatya)<br />
şehirden ayrılarak şimdiki şehrin yerinde bulunan bağlara taşınmaya başlamıştır.Askerlerini<br />
barındıracak ev bulamayan Hafız Paşa, Bağlara göçen halkın evlerine el koymuş <strong>ve</strong> askerlerini<br />
yerleştirmiştir. Ordu 1838-1839 kışını Malatya’da geçirmiştir. Ordu Nizip savaşı için Eski<br />
Malatya’dan ayrıldıktan sonra ise halk harap olmuş evlerine geri dönmemiş <strong>ve</strong> bağların bulunduğu<br />
Aspuzu yöresi bugünkü Malatya olarak gelişmeye başlamıştır.<br />
İlçe topraklarını oluşturan Malatya ovası, ilin en önemli düzlüğüdür.Fırat nehrinin<br />
kollarından olan tohma ile ona karışan irili ufaklı akarsular ovayı sulamaktadır. Ovada tarım,<br />
yaylalarda hayvancılık gelişmiştir. İldeki sanayi kuruluşlarının hemen hemen tümü merkez ilçede<br />
toplanmıştır. Böylece Malatya bölgenin canlı bir sanayi, ticaret <strong>ve</strong> tarım kentidir.<br />
Tablo 8 İdari Yapı ,Merkez İlçe<br />
Bucak Sayısı 1<br />
Belediye Sayısı 10<br />
Köy Sayısı 43<br />
Mezra-Oba Sayısı 73<br />
Mahalle Sayısı 118<br />
Kaynak:İPKM
Tablo 9 Nüfus Yapısı , Merkez İlçe ,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 457.566<br />
Şehir Nüfusu 381.081<br />
Köy Nüfusu 76.485<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 34.30<br />
Köy 24.61<br />
Toplam 32.61<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
İlçenin Yüzölçümü (Km²) 968<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/Km²) 473<br />
Kaynak:İPKM<br />
Tablo 10 Eğitim Durumu,Merkez İlçe<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 162<br />
Genel Lise 23<br />
Meslek Lisesi 10<br />
Y.İ.B.O. 0<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 3 (Malatya , Sümer <strong>ve</strong> Fen Lisesi)<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 13<br />
Taşınan Okul Sayısı 68<br />
Özel Okullar 10<br />
Dershane 28<br />
Özel Motorlu.T.S.K. 14<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 3<br />
Muhtelif Kurslar (Bilgisayar,Yab.Dil. Vs.) 11<br />
Kaynak :İl Milli Eğitim Müdürlüğü,İnönü Ün. Ocak-2004 Brifingi<br />
25 Mart 1975 tarihinde kurulan Üni<strong>ve</strong>rsite 1976-1977 Eğitim-Öğretim Yılı’nda eğitime<br />
başlamıştır. Yerleşke alanı 7.000 dönüm büyüklüğünde olan İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesi, Elazığ Yolu<br />
12.km’de 309 nolu karayolu üzerinde kurulmuştur. Fakülte <strong>ve</strong> Yüksekokulların bazıları, idari<br />
birimler <strong>ve</strong> sosyal tesislerin önemli kısmı ile Turgut Özal Tıp Merkezi üni<strong>ve</strong>rsite yerleşkesindedir.<br />
Adıyaman Fen-Edebiyat Fakültesi, Adıyaman Sağlık Yüksekokulu, Adıyaman Meslek<br />
Yüksekokulu Adıyaman’da bulunan yerleşkededir. Malatya Meslek Yüksekokulu Malatya içindeki<br />
kendi binalarında hizmet <strong>ve</strong>rmektedir. Malatya-Ankara karayolu üzerinde bulunan Yakınca Meslek<br />
Yüksekokulu şehir merkezine 7 km, üni<strong>ve</strong>rsite yerleşkesine 19 km uzaklıktadır. Arapgir Meslek<br />
Yüksekokulu <strong>ve</strong> Sürgü Meslek Yüksekokulu ise ilçe merkezlerinde kendi binasında eğitim<br />
hizmetini sürdürmektedir.<br />
Üni<strong>ve</strong>rsiteye bağlı olarak eğitim-öğretime açık olan 10 Fakülte, 2 Yüksekokul, 12 Meslek<br />
Yüksekokulu ile 50 Anabilim Dalı bulunan 3 Enstitü bulunmaktadır.Ayrıca Rektörlüğe bağlı 5<br />
bölüm ile 8 Araştırma <strong>ve</strong> Uygulama Merkezi, çalışmalarını sürdürmektedir.<br />
40
1.4.2.1.2.Akçadağ<br />
Tarihi<br />
Akçadağ <strong>ve</strong> yöresinde ilk yerleşim M.Ö 111’de eski Tunç devrinde başlamış <strong>ve</strong> Hitit, Geç<br />
Hitit, Roma <strong>ve</strong> Bizans devirlerinde devam etmiştir. Bu devirlerin yörede yaşandığı, Akçadağ ilçe<br />
merkezinde yer alan Akçadağ Höyük <strong>ve</strong> Akçadağ kasabasında yer alan Ören Höyük <strong>ve</strong> Akçadağ<br />
Ören kasabası yolu üzerinde bulunan İkinciler Höyükte yapılan yüzey çalışmalarıyla belirlenmiştir.<br />
Yerleşim, Osmanlı döneminde de devam etmiş <strong>ve</strong> 1850 yılına kadar Le<strong>ve</strong>nt bucağına bağlı olan<br />
ilçe 1858 yılında şimdiki ilçe merkezi olan Arga’da kurulmaya başlanmıştır. Son olarak, 1877<br />
yılındaki devlet salnamesi ile eski adı Arga olan Akçadağ Malatya sancağının kazası olmuştur. İlçe<br />
Osmanlı döneminde yerini koruyarak Sultan Hamid’in Doğu Anadolu’da meydana getirdiği<br />
Hamidiye Alayları çerçe<strong>ve</strong>sinde Osmanlı ordusuna at <strong>ve</strong> zahire yetiştirmiştir. Cumhuriyet<br />
döneminde Malatya’ya bağlı ilçe merkezi olan Akçadağ’ın demiryolu <strong>ve</strong> karayoluna kavuşması ile<br />
ekonomik gelişmesi hızlanmıştır. Hekimhan <strong>ve</strong> Doğanşehir ilçeleri Akçadağ’a bağlı birer köy <strong>ve</strong><br />
bucak merkezi iken 1921 yılında Hekimhan, 1944 yılında da Doğanşehir ilçeden ayrılarak kendi<br />
başlarına birer ilçe olmuşlardır.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
Akçadağ ilçesi Malatya il merkezinin batısında <strong>ve</strong> il merkezine 38km uzaklıktadır. İlçenin<br />
doğusunda Malatya merkez ilçesi <strong>ve</strong> Yeşilyurt, güneyinde Doğanşehir ilçesi, batısında<br />
Kahramanmaraş iline bağlı Elbistan ilçesi, kuzeyinde ise Yazıhan, Darende <strong>ve</strong> Hekimhan ilçeleri<br />
bulunmaktadır. Yüzölçümü 1.193 km² olan ilçenin denizden yüksekliği 925 metredir. Arazi yapısı<br />
engebeli olan ilçenin ortasından geçen Sultansuyu boyunca uzanan Akçadağ ovası, Yazıhan ovası<br />
ile birleşir. Doğusundaki dağlar dik yamaçlı olup, Malatya dağları olarak adlandırılırlar. Bu<br />
sıradağlar üzerinde Karadağ, Korugül dağı, Ö<strong>ve</strong>lek dağı, Kartaltepe, Derbent <strong>ve</strong> Keklice gibi<br />
önemli dağlar yer alır.<br />
İklim <strong>ve</strong> Bitki Örtüsü<br />
Genellikle karasal iklim şartları hakimdir. Yazları sıcak <strong>ve</strong> kurak kışları soğuk <strong>ve</strong> yağışlı<br />
geçmektedir.Meşenin çoğunlukta olduğu dağlarda bozuk nitelikteki korular <strong>ve</strong> fundalık, ova <strong>ve</strong><br />
düzlüklerde ise çayırlar yer almaktadır.<br />
Sosyal Yapı<br />
İlçe ova <strong>ve</strong> dağlık bir alanda kurulmuştur. Çiftçiliğin her türlüsü ile uğraşılmakta <strong>ve</strong><br />
genellikle aile ekonomisi tarıma dayanmaktadır. Eğitim <strong>ve</strong> kültürel faaliyetler ile halkın büyük<br />
şehirlerle fazla ilişki kurması, çok sayıda halkın Avrupa ülkesine işçi olarak gitmesi, ilçenin kısıtlı<br />
olan sosyal hayatını modern hale getirmiştir. Özellikle kayısı üretiminin artışına paralel olarak<br />
yaşanan gelir artışı da başta Malatya olmak üzere diğer büyük şehirlere göç olayını hızlandırmıştır.<br />
İlçenin Malatya’ya yakınlığı Malatya’da ikameti kolaylaştırmaktadır. Topraklarının tarıma<br />
el<strong>ve</strong>rişliliği <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimliliği, bazı küçük grupların da Adıyaman’dan ilçeye gelerek yerleşmelerine yol<br />
açmıştır.<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
İlçe tarihi eser açısından eski konaklama merkezi olan han kalıntıları bakımından zengindir.<br />
Bunlar arasında Sarıhacı, Bekiruşağı <strong>ve</strong> Esenbey köylerinde <strong>ve</strong> yine Küreciğe bağlı Dü<strong>ve</strong>ncik köyü<br />
civarında Hititler devrinden kalma Ferik Kalesi ile kaya manzaralarını sayabiliriz.<br />
Le<strong>ve</strong>nt vadisi; Le<strong>ve</strong>nt-Bağköy yolu üzerinde geniş bir vadidir. Erezyon <strong>ve</strong> aşınma sebebiyle<br />
doğal güzellikler oluşmuş olup, sarp kaya yüzeyleri üzerinde mağaralar bulunmaktadır.<br />
41
İdari Yapı<br />
Biri merkez olmak üzere 4 Belediye (Akçadağ, Kozluca, Ören <strong>ve</strong> Çatyol), 2 Bucak<br />
(Kürecik <strong>ve</strong> Le<strong>ve</strong>nd) <strong>ve</strong> 70 Köyden oluşmaktadır.<br />
Tablo 11 İdari Yapı ,Akçadağ<br />
Bucak Sayısı 2<br />
Belediye Sayısı 4<br />
Köy Sayısı 70<br />
Mezra-Oba Sayısı 158<br />
Mahalle Sayısı 13<br />
Kaynak:İPKM<br />
Tablo 12 Nüfus Durumu,Akçadağ,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 48.670<br />
Şehir Nüfusu 13.432<br />
Köy Nüfusu 35.238<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 21.44<br />
Köy -12.02<br />
Toplam -3.84<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
İlçenin Yüzölçümü (Km²) 1193<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 41<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 13 Eğitim Durumu,Akçadağ<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 70<br />
Genel Lise 6<br />
Meslek Lisesi 3<br />
Y.İ.B.O. 1 (Akçadağ Y.İ.B.O.)<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö<br />
Taşıma Yapılan Okul Sayısı 8<br />
Taşınan okul Sayısı 22<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 0<br />
Özel Motorlu T.S.K. 0<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak :İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
2 (Akçadağ CPL <strong>ve</strong> Anadolu Öğretmen Lisesi)<br />
42
Akçadağ Anadolu Öğretmen Lisesi<br />
1940 yılında Köy Enstitüsü olarak faaliyete geçmiş olup, 1952 yılında tüm Türkiye<br />
çapındakilerle birlikte öğretmen okuluna dönüştürülmüştür. 1974 yılında öğretmen okullarının<br />
kapatılması ile öğretmen lisesine çevrilen okul, halihazırda Anadolu Öğretmen Lisesi olarak<br />
hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
Akçadağ Meslek Yüksekokulu<br />
1998-1999 Akademik Yılı’nda eğitime başlayan Akçadağ Meslek Yüksekokulu’nun<br />
kuruluş amacı sanayi <strong>ve</strong> hizmet sektörünün her alanında önlisans seviyesinde eğitim-öğretim<br />
görmüş ara insan gücünün yetiştirilmesidir. Eğitim süresi 2 yıl olup, Bilgisayar Programcılığı<br />
Programı <strong>ve</strong> İşletmecilik Programı Bölümlerinden oluşmaktadır. Eğitim <strong>ve</strong> öğretime İnönü<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi Kampüs alanı içerisinde devam edilmektedir.<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçede 1 (bir) Devlet Hastanesi ile ilçe merkezi <strong>ve</strong> köylerde olmak üzere toplam 9 adet<br />
Sağlık Ocağı mevcuttur. Ayrıca Akçadağ Sağlık Meslek Lisesi Tıbbi- Sekreterlik bölümü<br />
bulunmaktadır.<br />
Ekonomik Durum<br />
İlçe ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayanmaktadır. Nüfusun % 75'i tarım sektöründe<br />
çalışmaktadır.Kayısı ağırlıklı olmak üzere İlçede narenciye hariç her türlü mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> sebze<br />
yetişmektedir. Mey<strong>ve</strong>lerden elma, armut, üzüm <strong>ve</strong> kiraz, hububat <strong>ve</strong> bakliyat ürünlerinden, buğday,<br />
arpa, mısır, çeltik, mercimek <strong>ve</strong> fasulye, Sebze <strong>ve</strong> Endüstri bitkilerinden, tütün, şeker pancarı,<br />
domates, soğan <strong>ve</strong> biber sayılabilir.<br />
İlçenin ovalık bölgelerinde tarım <strong>ve</strong> tarıma dayalı faaliyetler ağırlıklı iken, dağlık kesimde oturan<br />
halkın en büyük geçim kaynağını hayvancılık oluşturmaktadır. Arıcılığın da yapıldığı ilçede elde<br />
edilen hayvansal ürünler iç piyasada tüketilmektedir.<br />
1981 yılında üretime geçmiş özel sektöre ait bir adet kağıt fabrikası haricinde ilçede kurulu<br />
bulunan sanayi tesisi yoktur. Mevcut kağıt fabrikası da işletme sermayesi yetersizliği nedeniyle<br />
1986 yılında üretimini durdurmuş olup, yeniden üretime geçmesi için çalışmalar devam etmektedir.<br />
Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü<br />
Ülkemizin bitkisel <strong>ve</strong> hayvansal üretimini artırmak, çeşitlendirmek, ürün kalitesini<br />
iyileştirmek <strong>ve</strong> damızlık hayvan yetiştirmek amacıyla 29 Temmuz 1928 <strong>ve</strong> 6943 sayılı Bakanlar<br />
Kurulu kararı ile Sultansuyu harası adı altında kurulmuştur. 1984 yılında Tarım İşletmeleri Genel<br />
Müdürlüğüne bağlı Sultansuyu Tarım İşletmesi adını alan hara, 25.852 dekarlık arazisi üzerinde<br />
faaliyetine devam etmektedir.<br />
Bitkisel üretim şubesi; tarla ziraatı, tohum hazırlama, çayır-mera yem bitkileri, kayısı bahçesi park<br />
ağaçlandırma üniteleri şeklinde faaliyet göstermektedir.<br />
Sığırcılık <strong>ve</strong> Atıcılık Şubesinde; dünyada ün yapmış 244 adet safkan Arap atı<br />
bulunmaktadır. Yetiştirilen atlar İstanbul' da ihale ile satılmakta <strong>ve</strong> yapılan at yarışlarında sürekli<br />
olarak dereceye girmektedirler. İşletmenin en büyük karı atçılık şubesinden gelmektedir.<br />
43
1.4.2.1.3.Arapgir<br />
Tarihi<br />
Arapgir'in en eski ismi "Daskuza"dır. Arapgir, civarındaki yerleşim birimlerinin en<br />
eskilerinden olup, Malatya İli ile yaşıt sayılabilir. Arapgir'in ilk yerlileri Muşkiler’dir. Şehrin<br />
M.Ö.1200 yıllarında kurulduğu sanılmaktadır. Daha sonra Muşkilerle Ermeniler kuzeyde Eğin<br />
civarında siyasi birlik kurmuşlardır.<br />
M.Ö.853 yılında Arapgir Asur egemenliği altına girer; Asur Devletine <strong>ve</strong>rgi öder. Daha sonra bu<br />
bölgeye Urartular hakim olur. Yöre, M.Ö. 612 yılında tekrar Asurluların eline geçer. Bu dönemde<br />
Malatya halkının çoğu Mezopotamya'ya sürülür. Arapgir'de Asur Devletinin egemenliği,<br />
İskender'in Anadolu'ya girdiği 330 yılına kadar sürer. M.Ö. 44 yıllarında, Doğu Anadolu'nun<br />
Romalılarının eline geçtiğini görmekteyiz.<br />
Yörenin Müslümanların eline geçmesi, Emevi Komutanı Davut Bin Süleyman sayesinde olur.<br />
(M.S.717) Daha sonraları bölge önce Danişmentlilerin eline, sonra 1178 yılında Selçuklu<br />
Devletinin eline geçer. Selçukluların Moğollara Kösedağı Savaşında yenilmesi ile de Arapgir<br />
Moğolların eline geçer.<br />
Anadolu beyliklerinin kurulmaya başlandığı dönemde, Arapgir, önce Karakoyunluların<br />
daha sonra da Akkoyunluların eline geçer. 1514 Çaldıran Savaşından sonra Osmanlı Devletinin<br />
egemenliği altına girer <strong>ve</strong> Sivas eyaletinin yedi sancağından birisi olur.<br />
1834 yılında, Şark Eyaletinin ıslahına <strong>ve</strong> devlet nüfuzunun tesisi için Sivas Eyaleti<br />
Valiliğine tayin edilen Reşit Mehmet Paşa, Harput'u eyalet <strong>ve</strong> ordu merkezi haline getirmiş,<br />
Arapgir'i de kaza yaparak Elazığ'a bağlamıştır. Bu dönemde, yolların kavşak noktasında bulunması,<br />
tüccarların girişken <strong>ve</strong> çalışkan olması sonucu Arapgir, Doğu Anadolu'nun ticaret <strong>ve</strong> sanat merkezi<br />
olmuştur. Diyarbakır, Malatya, Harput'un nüfusu 10-15 bin iken Arapgir 32 bin nüfusu ile İç <strong>ve</strong><br />
Doğu Anadolu'nun en kalabalık şehirlerinden biri haline gelmiştir. Bu durum, I. Dünya savaşına<br />
kadar devam etmiştir. Bu tarihten sonra, savaşın etkisi ile büyük tüccarların İstanbul, İzmir gibi<br />
büyük yerleşim merkezlerine göç etmesi, Arapgir'in hinterlandı olan Irak <strong>ve</strong> Suriye'nin Osmanlı<br />
Devletinin elinden çıkması neticesinde ilçe nüfusu azalmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra 1928<br />
yılında Malatya iline bağlı bir ilçe olan Arapgir, bugün küçük bir yerleşim birimi haline gelmiştir.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
Engebeli <strong>ve</strong> dağlık bir arazi yapısı olan ilçe il merkezine 120km uzaklıktadır. Kuzeyinde<br />
Erzincan-Kemaliye, Sivas-Divriği, Güneyinde Malatya-Arguvan <strong>ve</strong> Elazığ-Keban, Doğusunda<br />
Elazığ-Ağın <strong>ve</strong> Elazığ-Keban, Batısında Malatya-Arguvan ilçeleri olup, 956 Km²’ lik alanı<br />
kapsamaktadır.<br />
İlçe merkezinde rakım 1170 (1100-1200 arası) metredir. En yüksek yeri 2020 m. yükseklikteki<br />
Göldağı'dır.<br />
İklim <strong>ve</strong> Bitki Örtüsü<br />
Bölgede karasal iklim hakimdir. Yazın sıcak, kışın soğuk <strong>ve</strong> yağışlıdır. Orman çok az olup<br />
anlamlı bir bitki topluluğu yoktur.<br />
Sosyal Yapı<br />
Tarihte önemli bir kültür, ticaret <strong>ve</strong> sanat beldesi olan, bir zamanların 40.000 nüfuslu ilçesi<br />
Arapgir, sanayileşme <strong>ve</strong> ekonomik gelişmenin yarattığı ortama ayak uydurmaması sonucu, hızla<br />
nüfus kaybetmektedir. İlçede sosyal yaşantıya cevap <strong>ve</strong>rebilecek sinema, tiyatro, park vb. yerleri<br />
bulunmamaktadır. İlçe coğrafi yapısı nedeniyle yazın hareketli; kışın, tabiat şartlarının çetin<br />
geçmesi nedeniyle hareketsizdir. Halk gelenek <strong>ve</strong> göreneklerine bağlıdır.<br />
44
İlçe merkezinde bazı modern yapılar hariç, merkez <strong>ve</strong> köylerdeki konutlar, genellikle ahşap <strong>ve</strong><br />
taştan yapılardır. Bu konutlarda aile bireylerinin ihtiyaçlarının tam anlamı ile karşılanması<br />
düşünülmemiştir. Köylerde genellikle hayvan barınakları ile konutların iç içe olması insan sağlığını<br />
olumsuz yönde etkilemektedir. Son zamanlarda gerek köylerde gerekse ilçe merkezinde düz damlı<br />
evlerin çatılı hale getirildiği görülmektedir.<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
M.Ö. 1200 yıllarında kurulduğu sanılan Arapgir, kuruluşundan buyana bir çok uygarlığa ev<br />
sahipliği etmiştir. Bu nedenledir ki tarihi eserler bakımından oldukça zengin bir ilçedir.<br />
Savunma amaçlı yapılar arasında; Eski Arapgir Kalesi (Kalenin yapım tarihi bilinmemekle beraber<br />
Anadolu Selçukluları dönemine tarihlemek mümkündür.), Osman Paşa Hamamı, Çarşı hamamı,<br />
Elmasik Hamamı sayılabilir.<br />
Dini amaçlı yapılar arasında; Eski Arapgir Ulu Camii <strong>ve</strong> Hanikah (Aslı camii olmayıp, Hanikah ile<br />
birlikte yapılmış bir eğitim külliyesi durumundadır.), Cafer Paşa Camii (Hanlıların son hakanı Ebu<br />
Sait Bahadır Han’ın önceleri Kema Kalesine sürgün ettiği <strong>ve</strong> sonradan 1334 yılında Anadolu genel<br />
valiliğine atandığı Şeyh Hasan tarafından XIV.yy. ortalarında yaptırılmıştır.), Yeni Camii (Plân <strong>ve</strong><br />
yapı özelliğine göre 1398-1515 tarihleri arasında Arapgir’i ellerinde bulunduran Akkoyunlular’a<br />
mal edebiliriz.), Gümrükçü Osman Paşa Camii (tipik Osmanlı devri eseridir), Mır-i Liva Ahmet<br />
Paşa Camii (Yeni Arapgir’in kuruluşu ile aynı döneme rastladığı tahmin edilmektedir. Buna göre<br />
XVIII.yy.’ın ilk yarısına tarihlenebilir.),Molla Eyüp Mescidi (Ispanakcı Mustafa Paşa Kütüphanesi<br />
adı ile önceleri kütüphane olarak kullanılmış olup, Osmanlı döneminde yapılan bu eser hakkında<br />
tarih <strong>ve</strong>rmek zordur.) sayılabilir.<br />
Ulaşım <strong>ve</strong> diğer amaçlı yapılar arasında; Büyük Kozluk Köprüsü (Araştırmacılar İlhanlılar’a<br />
tarihlemektedir), Eski Arapgir Kale Köprüsü (Yapılış tekniğine bakılarak Selçuklular zamanında<br />
yapıldığı tahmin edilmektedir.), Osman Paşa Çeşmesi (Kitabesinde tarih yoktur.) sayılabilir.<br />
İdari Yapı<br />
İlçede merkez Taşdelen bucağı ile Merkez belediyesi bulunmakta olup, 42 köyden oluşmaktadır.<br />
Tablo 14 İdari Yapı ,Arapgir<br />
Bucak Sayısı 1<br />
Belediye Sayısı 1<br />
Köy Sayısı 42<br />
Mezra-Oba Sayısı 31<br />
Mahalle Sayısı 21<br />
Kaynak İPKM<br />
45
Tablo 15 Nüfus Yapısı ,Arapgir, 2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 16.625<br />
Şehir Nüfusu 10.180<br />
Köy Nüfusu 6.445<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı(Binde)<br />
Şehir -2.33<br />
Köy -46.43<br />
Toplam -21.80<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
İlçenin Yüzölçümü(Km²) 956<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 17<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Eğitim <strong>ve</strong> Kültür Durumu<br />
Eski bir yerleşim birimi durumunda bulunan <strong>ve</strong> çeşitli uygarlıklara sahne olmuş ilçe, kültür<br />
yönünden oldukça zengindir. I. Dünya Savaşı öncesi dokuma sanatının ilerlemesi <strong>ve</strong> ticaretin<br />
gelişmesi ile Trabzon-Halep transit taşımacılığı yolu üzerinde olması, kültür alış<strong>ve</strong>rişinin<br />
gelişmesini kolaylaştırmıştır. Arazinin kıt <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimsiz oluşu, okuma he<strong>ve</strong>sini akabinde de göç<br />
olayını ortaya çıkarmıştır.<br />
Arapgir tarihinde birçok devlet adamı <strong>ve</strong> şair yetiştirmiştir. Bunlardan bazıları; Yusuf<br />
Kamil Paşa (1808-1876), Cevat ÇOBANLI (1873-1938), Dr. Abdullah KARLIDAĞ (1869-1932),<br />
Prof. Dr. Osman Nuri ERALP (1878-1940), Prof. Dr. Hamdi Suat AKNAR (1873-1936),<br />
Gümrükçü Osman Paşa (Ölümü 1938), Prof. Ahmet Arif ERZEN (1913), Karabaşı Vali (1604-<br />
1681), Hacı İbrahim Paşa (1632-1722), Hacı Mehmet Paşa (Ölümü 1867), Ethem Paşa (Ölümü<br />
1862), Süreyya Mustafa Paşa (1878), Süleyman Paşa (Ölümü 1867), Hüseyin Avni<br />
KARAAHMETOĞLU (1864-1954), Müderris H. Ahmet (1837-1893), Ahmet Fatih Paşa (1844-<br />
1903), Remzi (1848-1907), Rengi (1817-1890),<br />
Cumhuriyet döneminde de birçok üst düzey görevlerde bulunan Arapgir’liler vardır.<br />
İlçede Kültür Sarayı olarak yapılan bina, İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesine bağlı Meslek Yüksek Okuluna tahsis<br />
edilmiştir. 1987-1988 eğitim-öğretim döneminde açılan Yüksek Okulda eğitim <strong>ve</strong> öğretim devam<br />
etmekte olup, İktisadi <strong>ve</strong> İdari Programlar Bölümü (Bilgisayarlı Muhasebe <strong>ve</strong> Vergi Uygulama<br />
Programı) Teknik Programlar Bölümü) ile Teknik Programlar Bölümü (Elektrik, Motor, Tekstil,<br />
Otomotiv <strong>ve</strong> Halıcılık <strong>ve</strong> Desinatörlüğü Programları) bulunmaktadır.<br />
İlçede mülkiyeti Sosyal Yardımlaşma <strong>ve</strong> Dayanışma Vakfına ait öğrenci yurdu mevcuttur.<br />
İlçeye ayrıca 1985 yılında Kapalı Spor Salonu yapılmıştır.<br />
İlçede özel sektöre ait bir tane Basımevi vardır. Mahalli gazete olarak Arapgir Pastası, 1954<br />
yılından beri gurbetteki Arapgirliler’in sıla hasretlerini gidermektedir. İlçede ayrıca 1991 yılında<br />
kurulan halk kütüphanesi mevcuttur.<br />
46
Tablo 16 Eğitim Durumu ,Arapgir<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlk Öğretim 20<br />
Genel Lise 0<br />
Meslek Lisesi 2<br />
Y.İ.B.O. 1 (75. Yıl İMKB Y.İ.B.O.)<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 1 (Endüstri Meslek Lisesi)<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 0<br />
Taşınan Okul Sayısı 0<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 0<br />
Özel Motorlu T.S.K. 1<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak :İl Milli Eğitim Müdürlüğü,<br />
0<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçede bir devlet hastanesi ile 2 sağlık ocağı mevcut olup, Aktaş köyü, Taşdelen köyü <strong>ve</strong><br />
Koru köyünde de sağlık evi bulunmaktadır.<br />
Ekonomik Durum<br />
İlçenin ekonomisi esas olarak tarım <strong>ve</strong> hayvancılığa dayanmaktadır. Ancak, göç nedeniyle<br />
üretken nüfusun azalması tarım <strong>ve</strong> hayvancılığı olumsuz yönde etkilemiştir.<br />
İlçede marangoz, demirci <strong>ve</strong> çeşitli dallarda faaliyet gösteren esnafın önemli bir kısmı 1991 yılında<br />
faaliyete başlayan Küçük Sanayi Sitesinde toplanmıştır. İlçede kurulmuş olan Halıcılık kooperatifi<br />
ise 1994 yılında faaliyetini durdurmuştur.<br />
Ekonomik hayatın ağırlığını mey<strong>ve</strong>, sebze <strong>ve</strong> bağcılık teşkil eder. Sebzecilik daha ziyade Kozluk<br />
çayı kıyısındaki dar alanlarda yapılmaktadır. Yetiştirilen sebze <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>ler Malatya, Elazığ vb<br />
illerde pazarlanmaktadır.<br />
İlçede 1971 yılında "ARAPGİR BAĞBOZUMU ŞENLİĞİ" başlatılmış olup şenlik her yıl<br />
kutlanmaktadır.<br />
İlçede hayvancılık gelişmiş durumda değildir. Mevcut hayvancılık ise bilinçli yöntemlerle<br />
yapılmayıp , geleneksel usullerle yapılmaktadır.<br />
İlçede marangoz, demirci <strong>ve</strong> çeşitli dallarda faaliyet gösteren esnafın önemli bir kısmı 1991<br />
yılında faaliyete başlayan Küçük Sanayi Sitesinde toplanmıştır.<br />
47
1.4.2.1.4.Arguvan<br />
Tarihi Yapısı<br />
İlçede en eski yerleşimin Katolik çağda başladığı, eski Tunç, Hitit, Roma <strong>ve</strong> Bizans<br />
devirlerinde devam eden yüzey araştırmaları sonucu anlaşılmıştır. Bu araştırmalar Morhamam,<br />
Karahöyük <strong>ve</strong> İsaköy’de yapılmıştır.<br />
Osmanlı İmparatorluğu zamanında Tahir Bucağı adı ile Arapkir’e bağlı olan Arguvan,<br />
sonradan ilçe olarak Diyarbakır’a bağlanmış 1873 yılında Tahir adıyla Keban’a bağlı bir nahiye<br />
haline getirilmiştir. Cumhuriyetin ilanıyla ilçe olarak Malatya’ya bağlanmış, 1954 yılında Tahir<br />
nahiyesi merkez olmak üzere Arguvan adıyla Malatya iline bağlı bir ilçe haline getirilmiştir.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
İl merkezine 64 km. uzaklıktadır. Doğuda Arapgir, batıda Hekimhan, kuzeyde Sivas <strong>ve</strong><br />
Divriği ilçesi, güneyde Malatya merkez ilçe ile Elazığ topraklarıyla çevrilmiştir. İlçenin yüz<br />
ölçümü 1.037 km²’dir.<br />
İlçe kuruluş tarihinden bu güne kadar 1967, 1977 <strong>ve</strong> 1988 yıllarında meydana gelen heyelan<br />
<strong>ve</strong> çökmeler nedeniyle üç defa yer değiştirmiştir. Yüzey şekilleri itibariyle genellikle engebeli olup,<br />
kuzeyi dağlık arazi, güneyi ise kuzeye göre düz ova özelliği göstermektedir. Bölgenin en yüksek<br />
dağı Arapgir ile ilçe arasındaki Göldağı’dır. İlçenin doğu sınırının bir kısmından geçen Fırat nehri<br />
dışında büyük akarsuyu yoktur. Dere <strong>ve</strong> çay niteliğinde olan Şotik çayı, Bömere Deresi,<br />
Morhamam Deresi, Çavuş Çayı <strong>ve</strong> Söğütlü Çayı ilçenin akarsuları olup, bu su yataklarının<br />
düzensiz debisi mevcuttur.<br />
İklim <strong>ve</strong> Bitki Örtüsü<br />
İlçenin rakımı 1150 metre olup, iklim bakımından kışları çok karlı <strong>ve</strong> soğuk, yazları kurak<br />
<strong>ve</strong> sıcak olup, tipik Doğu Anadolu Bölgesi’nin iklim özelliklerini gösterir.<br />
İlçe en çok yağışları ilkbaharda almaktadır. Toprak düzeyi genellikle çıplaktır. Ancak<br />
kuzey <strong>ve</strong> kuzeybatısında bozuk baltalık <strong>ve</strong> orman vasfını yitirmiş meşe örtüsü mevcuttur. İlçe<br />
2.’nci derece deprem kuşağı bölgesindedir.<br />
Sosyal Yapı<br />
İlçenin sosyal yaşantı düzeyi çok düşüktür. İlçe hudutlarında geleneksel bir hayat tarzı<br />
yaşanmaktadır. İlçe 1982 yılında bugünkü yerleşim yerine taşınmış olup, Şehirleşme son derece<br />
yavaş gelişmektedir. Sosyal ihtiyaçların giderilmesi için tesis <strong>ve</strong> hizmetlerin bulunmayışı bu<br />
durumun temel nedenlerindendir.<br />
Eski yerleşim yerinin heyelan bölgesi olması nedeniyle imar <strong>ve</strong> İskan <strong>Bakanlığı</strong>'nca ilçede<br />
81 adet, daha sonra 1989 yılında 47 adet olmak üzere toplam 128 adet konut yaptırılmıştır. Yeni<br />
yerleşim yerindeki tüm resmi kurum <strong>ve</strong> kuruluş binaları betonarme olup, köylerdeki evler ise<br />
yığma, kargas <strong>ve</strong>ya kerpiçten yapılmıştır. İlçe Merkezinde Konut sıkıntısı olduğundan Kamu<br />
Kurum <strong>ve</strong> Kuruluşlarında görev yapan çoğu memur <strong>ve</strong> işçiler İl Merkezine gidiş geliş yapmaktadır.<br />
Bu durum hizmetin aksaması <strong>ve</strong> ilçe sosyal hayatının gelişememesi sonucunu doğurmaktadır.<br />
İlçeden il merkezi <strong>ve</strong> diğer illere sürekli bir göç yaşanmaktadır. İlçe nüfusunun çoğu<br />
özellikle İstanbul <strong>ve</strong> İzmir başta olmak üzere büyük şehirlerde çalışmakta olup, yurtdışında da<br />
çalışan işçiler mevcuttur. Özellikle kamu sektörü tarafından işletilen toplu iş yerleri olmadığından<br />
genellikle herkes kendi işyerinde küçük esnaf olarak çalışmaktadır.<br />
48
Tarihi Eser Durumu<br />
İlçede tarihi eser bulunmamakla beraber arkeolojik alan bulunmaktadır.Bunlar; İsaköy,<br />
Karahöyük <strong>ve</strong> Tarlacık Höyüğü’dür.<br />
İdari Yapı<br />
İlçeye bağlı 4 mahalle, 46 köy <strong>ve</strong> bu köylerimize bağlı 72 mezra bulunmaktadır. İlçede<br />
1954 yılında kurulmuş olan merkez belediyesi bulunmaktadır.<br />
Tablo 17 İdari Yapı ,Arguvan<br />
Bucak Sayısı 1<br />
Belediye Sayısı 1<br />
Köy Sayısı 46<br />
Mezra-Oba Sayısı 72<br />
Mahalle Sayısı 4<br />
Kaynak:İPKM<br />
Tablo 18 Nüfus Durumu, Arguvan 2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 10.594<br />
Şehir Nüfusu 2.730<br />
Köy Nüfusu 7.864<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı(Binde)<br />
Şehir 40.15<br />
Köy -42.91<br />
Toplam -27.20<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 1.037<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 10<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 19 Eğitim Durumu ,Arguvan<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 14<br />
Genel Lise 0<br />
Meslek Lisesi 1<br />
Y.İ.B.O.<br />
P.İ.O<br />
1 (TATKINIK Y.İ.B.O.)<br />
P.O.Ö 1 (ARGUVAN CPL)<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 5<br />
Taşınan Okul Sayısı 14<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 0<br />
Özel M.T.S.K. 0<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak:İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
49
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçe sınırları içerisinde merkezde <strong>ve</strong> köylerde olmak üzere toplam 3 adet sağlık ocağı<br />
bulunmaktadır.<br />
Ekonomik Durum<br />
İlçede sanayi sektörü olarak hiç bir faaliyet yoktur. İlçe merkezinde yalnızca T.C. Ziraat<br />
Bankası mevcuttur.<br />
İlçenin yüzölçümünün büyük bir bölümü tarıma el<strong>ve</strong>rişli arazi niteliğindedir. Geriye kalan<br />
kısımları ise çayırlıklar, meralar,bozuk ormanlıklar <strong>ve</strong> çıplak dağlar oluşturmaktadır.<br />
Susuz tarım alanlarında hububat genellikle arpa, buğday ekilmektedir. Nohut <strong>ve</strong> mercimek ekimi<br />
son yıllarda oldukça azalmıştır. Mey<strong>ve</strong> alanı bakımından en fazla kayısı, elma <strong>ve</strong> son iki yılda<br />
ceviz yetiştiriciliği önem kazanmıştır.<br />
İlçede bağcılık da önem kazanmaya başlamıştır. Karakaya baraj gölüne yakın olan yerlerde<br />
karpuz, sulama imkanı olmayan yerlerde ise kavun ekimi son yıllarda artış göstermektedir.<br />
İlçe ekonomisinin temel gelir kaynaklarından biri de hayvancılıktır. Hayvancılıkta ilk sırayı<br />
koyun, sığır <strong>ve</strong> keçi yetiştiriciliği almaktadır. Koyun ırkının tamamını yerli ırk olan Karaman teşkil<br />
etmektedir. Sığırcılıkta az sayıda yabancı ırk dediğimiz Montofon <strong>ve</strong> Holştayn cinsi teşkil<br />
etmektedir. İlçede hayvancılık genel olarak aile hayvancılığı şeklinde yapılmakta olup, özel besi<br />
<strong>ve</strong>ya işletme .şeklinde hayvancılık çok az yapılmaktadır. Bu nedenle hayvan ıslahı çalışmalarına<br />
ağırlık <strong>ve</strong>rilerek ilçede mevcut büyük baş hayvanlara suni tohumlama <strong>ve</strong> sığıra tabi tohumlama<br />
tatbiki yapılmakla birlikte çiftçilere bu konularda aydınlatma çalışmaları da yapılmaktadır.<br />
İlçede arıcılık son yıllarda önem kazanmış olup, gezginci arıcılık biçiminde fenni<br />
kovanlarda arıcılık yapılmaktadır. Geçmiş yıllarda yapılan arıcılık projeleri neticesinde önemli bir<br />
ilerleme kaydedilmiştir. Ayrıca eski tip kara kovan arıcılıkta az miktarda olsa devam etmektedir.<br />
İlçede tespit edilmiş yeraltı zenginlikleri olarak Çobandere köyü ile Bozburun köyü sınırları<br />
içerisinde çıkartılmakta olan 2 adet kömür yatakları mevcuttur.Ayrıca Bozburun köyünde linyit<br />
kömürü çıkarma çalışmaları devam etmektedir.<br />
İlçede kültür dışı arazinin bir kısmını bozuk ormanlıklar, çalılıklar <strong>ve</strong> meralar<br />
oluşturmaktadır. İlçede sadece Çobandere, Sığırcıuşağı, Yoncalı, Gökağaç, Göçeruşağı, Kömürlük,<br />
Alhasuşağı <strong>ve</strong> Kuruttaş köyleri sınırları içerisinde bozuk ormanlıklar mevcuttur .<br />
İlçeye 10km. uzaklıkta bulunan Kızık Köyü "Kutsal Balıklar Parkı" gezip, görmek <strong>ve</strong> dinlenmek<br />
amacıyla ziyaret edilmektedir.Turizm <strong>Bakanlığı</strong>nca finanse edilen <strong>ve</strong> büyük bir kısmı tamamlanan<br />
çok amaçlı çim saha ile Çocuk Parkının yapımı buraya ayrı bir canlılık getirmiştir.<br />
50
1.4.2.1.5.Battalgazi<br />
Tarihi Yapısı<br />
Malatya'nın ilk yerleşim yeri olan <strong>ve</strong> 1988 yılına kadar Eskimalatya ismi ile anılan İlçenin<br />
tarihi çok eskidir. Malatya şehrinin ilk kuruluş yeri bugünkü Bahçebaşı Kasabası içinde yer alan<br />
Aslantepe Höyüğü’dür. Bu alan özellikle M.Ö.XX <strong>ve</strong> XIX. yüzyıllarda işlek kervan yollarının<br />
kesiştiği bir yerleşim yeridir. O zaman ki Asur <strong>ve</strong> Urartu kaynaklarında bu yöre MALDİA,<br />
MİLİDLA, MELİT, MELİDE <strong>ve</strong> MELİTCA olarak değişik biçimlerde isimlendirilmiştir. M.S. I.<br />
y.y.’da Aslantepe Höyüğündeki bu yerleşim birimi bugünkü Eskimalatya üzerine kaymıştır.<br />
Dolayısıyla bu tarihten itibaren 1836 yılına kadar geçen <strong>ve</strong> Malatya tarihi olarak anlatılan bölüm<br />
aslında Battalgazi ilçesinin tarihidir.<br />
Romalılar <strong>ve</strong> Bizanslılar döneminde büyük bir şehir haline gelen Eskimalatya etrafı surlarla<br />
çevrilmiş, doğuda askeri bir üs olarak önem kazanmıştır. Bizans egemenliğinde olduğu halde<br />
yıllarca Sasanilerin akınına uğramış, VII. y.y.’dan X.y.y.’a kadar Araplarla Bizanslılar arasında el<br />
değiştirmiştir. Araplar tarafından MALATİYA adıyla anılan kent, 1101 yılında Danişmentlilerin,<br />
1105 yılında Anadolu Selçuklularının, 1399 yılında ise Osmanlıların eline geçmiştir. 1401 yılında<br />
Timur'un ordusu tarafından yağmalanmıştır. Daha sonra Osmanlılarla Memluklular arasında<br />
çekişmeye konu olmuş <strong>ve</strong> Dulkadiroğluları ’nın yönetimine girmiştir. 1515 yılında I. Selim'in<br />
Osmanlı topraklarına kattığı kent daha sonra Dulkadiriye Eyaletine bağlı Malatya Sancağı’nın<br />
merkezi yapılmıştır.<br />
XIX.y.y.’ın başında sürekli ayaklanma <strong>ve</strong> eşkiya saldırıları yüzünden şehir, harap duruma<br />
düşmüş <strong>ve</strong> halk kent çevresindeki bağlarda yaşayınca kentin gelişmesi durmuştur. Doğu<br />
Anadolu'daki Osmanlı orduları komutanı Hafız Mehmet Paşa karargahını Harput'tan Malatya'ya<br />
taşıyınca, halk evlerini boşaltalarak bağların yoğun olduğu ASPUZU yöresine yerleşmiş <strong>ve</strong> boşalan<br />
evler askerlere bırakılmıştır. Ordu Nizip savaşı için Eskimalatya’dan ayrılınca kent boş kalmış <strong>ve</strong><br />
halk harabeye dönen evlerine geri dönmemiştir. Böylece 1839 yılı Mayıs ayından sonra<br />
Eskimalatya eski bir yerleşim birimi olarak varlığını sürdürmüştür.<br />
Cumhuriyet Döneminde Malatya'nın il olmasından sonra, 1928 yılında Eskimalatya belediye, 1932<br />
yılında ise nahiye olmuştur. 1987 yılında Eskimalatya Belediyesi Encümeninin ittifakla aldığı<br />
kararla "ESKİ<strong>MALATYA</strong>" ismi, ünlü Türk İslam Komutanı <strong>ve</strong> Kahramanı Battalgazi'nin burada<br />
yaşamasından dolayı, değiştirilerek "BATTALGAZİ" adını almıştır. Eskimalatya Kasabası<br />
19.06.1987 tarihinde ilçe olmuştur.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
Battalgazi İlçesi; Malatya ilinin Kuzey Doğusunda, yer almakta olup, Doğusunda Elazığ ili<br />
(Bugünkü Karakaya Baraj Gölü), Batısında Akçadağ Ovası (Dilek Kasabası), Kuzeyinde Arguvan<br />
İlçesi,Tohma çayı (Bugünkü Karakaya Baraj Gölü), Güneyinde Malatya İli Hanımın Çiftliği<br />
Kasabası, Bahçebaşı Kasabası bulunmaktadır.<br />
Yeryüzü şekilleri bakımından Güneydoğu Torosların devamı olan Beydağlarının çevrelediği<br />
Malatya Ovasının kuzeyinde yer almaktadır. Önemli bir dağı olmayıp tamamen düzlük olan ilçenin<br />
yüzölçümü 213 km² olup, il merkezine uzaklığı ise 9 km’dir.<br />
İklim<br />
Yazları sıcak <strong>ve</strong> kurak, kışları soğuk <strong>ve</strong> kar yağışlıdır. Yağışları Akdeniz üzerinden gelen<br />
alçak basınç sağlar. Doğu Anadolu üzerinde bulunan basınç etkisiyle alçak basıncın hareketini<br />
ağırlaştırarak devamlı yağış alır. Bununla beraber hangi mevsim olursa olsun her türlü iklim<br />
hareketine el<strong>ve</strong>rişlidir.<br />
51
Sosyal Yapı<br />
Battalgazi ilçesi Türkler tarafından alındıktan sonra bölgeye Türk boylan yerleştirilmeye<br />
başlanmıştır. Bundan sonra hızla gelişen şehirde nüfusun büyük bir bölümü Türk <strong>ve</strong> Müslüman<br />
halktan meydana gelmiştir. 17 <strong>ve</strong> 18.y.y'larda oldukça hareketli bir şehir görünümü alan İlçe<br />
19.y.y'ın yarısına kadar bu hareketliliğini sürdürmüştür. 1838 yılında şehrin bugünkü Malatya'ya<br />
nakledilmesiyle sosyal yönden büyük bir gerileme başlamıştır. Bu durum yakın zamana kadar<br />
devam etmiştir.<br />
İlçe kurulduktan sonra sosyal yaşantı hızla gelişmeye <strong>ve</strong> değişmeye başlamıştır. İlçe son<br />
yıllarda diğer şehirlerden, özellikle Adıyaman <strong>ve</strong> Şanlıurfa' dan büyük ölçüde göç olmakta olup,<br />
çevre illerden gelen vatandaşlar "yarıcılık usulü" ile yerleşmektedirler.<br />
İlçe alanlarının geniş olduğu geniş bir ova üzerine kurulmuştur. İlk yerleşim yeri surlar içerisinde<br />
olup, çoğunluğunu eski yapılar oluşturmaktadır. Dağınık bir yerleşmeye sahip olan ilçe evleri tipik<br />
köyevi niteliğindedir. Evlerin çoğunluğunun bahçe içerisinde yapılmış olması dışarıdan gelen<br />
yabancıların kiralık konut bulmasında zorluk çekmesine yol açmaktadır. İlçe İmar Planı 30.05.1980<br />
tarihinden itibaren uygulanmaya konmuş olup imarlı yapılaşmaya geçilmiştir.<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
Battalgazi yöresi tarih <strong>ve</strong> arkeoloji bakımından eski <strong>ve</strong> büyük kültürel değerlere sahiptir.<br />
Elde edilen bulgular <strong>ve</strong> yapılan kazılarda çıkan buluntulara göre kültürünün M.Ö.5500-3000<br />
yıllarına dayandığı görülmektedir. Zaman zaman yapılan ev temel kazılarında bile eski uygarlık<br />
izlerine rastlanmaktadır.<br />
Eski Malatya Kalesi; Bugünkü Battalgazi- Malatya karayolunun Doğu kenarı ile Derme<br />
çayı arasında kalan ovanın geniş düzlüğünde yer alır. M.S.79-81 yıllarında Roma imparatoru Titus<br />
zamanında bir garnizon olarak yaptırılmıştır .<br />
Roma İmparatoru Trajan (M.S.98-117) tarafından büyütülmüş <strong>ve</strong> daha sonra İnşaat<br />
geliştirilerek MELİTENE'nin şehir suru şekline dönüştürülmüştür.<br />
Abbasiler, Selçuklular, Anadolu Beylikleri, Memluklular <strong>ve</strong> Osmanlılar zamanında çeşitli<br />
onarımlar <strong>ve</strong> eklemeler yapılmıştır. Bugün harap vaziyette olmakla birlikte tek tük kalıntılarına<br />
rastlanmaktadır .<br />
Eskimalatya; 1838 yılına kadar şehir merkezi olup, yarım metre derinlikten çıkabilecek<br />
uygarlık izlerini yansıtan seramik parçaları ile ilgi çekmekte olup, çevrede bulunan han, camiler,<br />
türbeler, Namazgah <strong>ve</strong> hamam kalıntıları ile yıkılmış anıtların çoğunun İslam Uygarlığı yapıtları<br />
olduğu yapılan araştırmalardan anlaşılmıştır.<br />
Ulu Cami;Türkler, Selçuklu İmparatorluğu döneminde İran'daki dikdörtgen bir avlunun dört yanına<br />
birer eyvan olan Medrese şemasını camilere uygulamışlardır. Bu nedenle böyle camilere Eyvanlı<br />
<strong>ve</strong>ya Medrese planlı camiiler denmiştir. İran'da bu plan camilerin ana planı olmuş, malzeme olarak<br />
tuğla tercih edilmiştir. Anadolu'nun fethinden sonra Anadolu Selçukluları kendi yurtlarında daha<br />
bol olan taşı kullanmışlar, yeni planlar uygulamışlardır.<br />
Ulu Camii Selçuklu geleneğini ilde temsil eden tek eser olarak önem taşımaktadır. 1224 yılında<br />
Anadolu Selçuklu hükümdarı 1.Alaeddin Keykubat tarafından Mimar Yakup Bin Ebubekir El<br />
Benna El Malati'ye yaptırılmıştır. Bu camiinin kitabesinin hala Malatya Saray Mahallesi Camiinde<br />
olduğu bilinmektedir.<br />
Melik Sunullah Camii; Halk arasında "Vaiz Ocağı <strong>ve</strong>ya Vaiz Baba" adıyla tanınır. 1394 yılında<br />
Sultan Melik-ül Zahir Berkük zamanında Abdullah Hüsnüoğ1u Çerkez tarafından yaptırılmıştır.<br />
Akminare Camii; Surun dışında Derme Deresi kenarında tek minaresi <strong>ve</strong> tek kubbesi vardır.1573<br />
yılında Zaim Yusuf oğlu Hikmet Bey tarafından yaptırılmış bir Osmanlı eseridir.<br />
Karahan Camii; 1589 yılında Abdullah oğlu Hüsrev Bey tarafından yaptırılmıştır.<br />
Toptaş Camii; Sur1ar dışındadır. Klasik bir Osmanlı Camisidir. Kimin <strong>ve</strong>ya kimler tarafından<br />
yaptırıldığı bilinmemektedir.<br />
52
Alacakapı Camii; 1585 yılında mescit olarak yaptırılan bir Osmanlı eseridir.<br />
Sütlü Minare Camii; Tek kubbeli <strong>ve</strong> minareli camiidir. Yapılış tarihi bilinmemektedir. 16.y.y<br />
Osmanlı dönemi eseridir.<br />
Halfetih Minaresi; Selçuklular zamanından kalmıştır. Tamamen tuğladan yapılmıştır. UIu<br />
camiinin benzeridir. 13.y.y'da yapıldığı sanılmaktadır. Sekizgen tuğla kaide üzerine silindirik<br />
olarak yükselir. Firuze renkli çiniler <strong>ve</strong> Şerefe altındaki Kufi Kitabe dikkati çekmektedir.<br />
Emir Ömer Camii <strong>ve</strong> Türbesi: 1556 yılında yapılmış bir Osmanlı eseridir.<br />
Ali Baba Namazgahı; 1243 tarihinde Sacettin İshakoğlu Kemalettin Kamyol tarafindan yaptırılan<br />
bir Selçuklu eseridir. Sahabiyye Kübra Medresesi ; 13.y.y'da Alaeddin Keykubat dönemi Selçuklu<br />
eseri karakterinde olmakla birlikte 14.y.y'da Emir Cemalettin Hızır tarafından yaptırıldığı<br />
sanılmaktadır.<br />
Ahmed Turan Türbesi ; 18.y.y'da yapıldığı sanılan bir Osmanlı eseridir. Seyit Battalgazi'nin<br />
arkadaşı Ahmet Duran'a ait olduğu bilinir.<br />
Ali Baba Türbesi; İlçede aynı adı taşıyan mezarlığın içinde bulunmaktadır.<br />
Karababa Türbesi; Battalgazi Türbesi girişinde aynı adı taşıyan mezarlığın içindeki türbedir.<br />
Karababa'nın asıl adının Şeyh Hasan olduğu son zamanlarda ele geçen bir şiirden anlaşılmıştır.<br />
Edir ile Bedir Türbesi; Dairesel bir duvarın önünde bulunan tek mezardır.<br />
Beş Kardeşler; Harap bir vaziyette bulunmaktadır. Seyit Battalgazi'nin çocuklarının bu yerde<br />
yattığı söylentisi yaygındır.<br />
Üç Kardeşler; Battalgazi İlçesİ Ulu Camii ile Hötüm Dede Türbesinin arasında bulunmaktadır.<br />
Seyit Gazi; Seyit Battalgazi'nin namaz kıldığı yer olarak bilinmektedir. İlçe Merkezine uzaklığı 2<br />
Km'dir.<br />
Hasan Basri Türbesi; M.S.7.y.y'da Basra'dan geldiği Malatya çevresinde yaşadığı rivayet olunur.<br />
Ermiş bir kişi olarak bilinmektedir. Türbesi Korucuk üzerindeyken Karakaya Baraj Gölünün<br />
oluşmasıyla Battalgazi İlçesi Kırkkardeşler mevkiindeki yere taşınmıştır. Türbeye çok sayıda<br />
ziyaretçi, gelmektedir.<br />
Sıddı Zeynep Kümmeti; 12.y.y Selçuklu eseri olduğu sanılmaktadır. BattaIgazi'nm hanımı olan<br />
Zeynep adlı bir kadına ait olduğu söylenir.<br />
Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı; 1637 yılında IV.Murat'ın Vezirlerinden Silahtar Bosnalı<br />
Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır.<br />
İdari Yapı<br />
İlçeye bağlı 16 mahalle, 12 köy <strong>ve</strong> bu köylere bağlı 21 mezra ile 3 belediye bulunmaktadır.<br />
Tablo 20 İdari Yapı , Battalgazi<br />
Bucak Sayısı -<br />
Belediye Sayısı 3<br />
Köy Sayısı 12<br />
Mezra-Oba Sayısı 21<br />
Mahalle Sayısı 16<br />
Kaynak:İPKM<br />
53
Tablo 21 Nüfus Durumu,Battalgazi,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 28.085<br />
Şehir Nüfusu 15.154<br />
Köy Nüfusu 12.931<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 1.06<br />
Köy 10.25<br />
Toplam 5.19<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 213<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 131<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 22 Eğitim Durumu,Battalgazi<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 29<br />
Genel Lise 2<br />
Meslek Lisesi 1<br />
Y.İ.B.O. 1 (BATTALGAZİ Y.İ.B.O.)<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 1 (İMAM HATİP LİSESİ)<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 0<br />
Taşınan Okul Sayısı 0<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 0<br />
Özel Motorlu T.S.K. 0<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak :İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
Battalgazi Meslek Yüksek Okulu, 1995 yılında öğretin faaliyetine başlamış olup halihazırda<br />
İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesi Yerleşkesinde öğretime devam etmektedir. Söz konusu Meslek Yüksek Okulu,<br />
Matbaacılık Programı <strong>ve</strong> Bahçe Ziraatı Programı bölümlerinden oluşmakta olup, ön lisans<br />
seviyesinde eğitimi almış ara insan gücü yetiştirmektedir.<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçe sınırları içerisinde merkezde <strong>ve</strong> köylerde olmak üzere toplam 3 adet sağlık ocağı<br />
bulunmaktadır.<br />
Ekonomik Durum<br />
İlçe halkının % 85'i geçimini tarımla uğraşarak kazanmaktadır. Malatya İlinin en <strong>ve</strong>rimli<br />
arazileri Battalgazi ilçesi sınırları içinde bulunmaktadır. Malatya ilinin bir bölümünün sebze<br />
ihtiyacı Battalgazi ilçesinden karşılanmaktadır. İlçenin tarımsal yapısı bağ, bahçe <strong>ve</strong> sebzeciliğe<br />
dayanmaktadır. Sulanabilir arazi fazla olduğundan İlçede tarım ürünlerinin hemen hemen tamamı<br />
yetiştirilmektedir. Sebzecilik üretimi İlçede yaygın olduğundan patlıcan,marul,ıspanak,<br />
domates,biber,kabak,salatalık vb. tarla bitkilerinin tamamı makineli tarım şeklinde yapılmaktadır.<br />
54
Malatya ili genelinde olduğu gibi ilçede de en önemli geçim kaynağı kayısı yetiştiriciliğidir. Tarla<br />
ürünlerinde başta buğday olmak üzere en fazla arpa <strong>ve</strong> pancar yetiştirilmektedir.<br />
Ayrıca Sosyal Yardımlaşma <strong>ve</strong> Dayanışma Vakfı’nın kredileriyle ilçede ilk defa 1999 yılında<br />
seracılık başlatılmıştır. Burada amaç vatandaşlarımızı kaysı dışında alternatif bir üretime<br />
yönlendirmek <strong>ve</strong> ayrıca kış aylarında sebze yetiştirmeye yönlendirerek daha fazla kazanmalarını<br />
sağlamaktır.<br />
İlçede besi hayvancılığı yanında süt hayvancılığı da geliştirilmeye çalışılmaktadır.<br />
İlçede 1935 yılında 1450 Dekar arazi üzerine Pamuk Deneme <strong>ve</strong> Üretme Çiftliği<br />
kurulmuştur. 1963 yılından itibaren de Ziraat Okulu adı altında öğretimle birlikte faaliyetlerini<br />
sürdüren Pamuk Deneme <strong>ve</strong> Üretim çiftliği,1979 yılında kaldırılarak Ziraat Okulunun ismi Ziraat<br />
Meslek Lisesi olarak değiştirilmiş, zirai <strong>ve</strong> hayvan varlığı ile demirbaşları okula devredilerek döner<br />
sermaye işletmesine dönüştürülmüştür.<br />
İlçede hayvancılık olarak ağırlıklı sığır besiciliği yapılmaktadır. Besiciliğin yanında son<br />
yıllarda İlçe Tarım Müdürlüğünce yürütülen ırk ıslahı çalışmaları için inek ithal edilmesiyle süt<br />
inekçiliği oldukça iyi potansiyel oluşturmuştur. Ayrıca Sosyal Yardnnlaşma Vakfınca da süt<br />
sığırcılığını geliştirmeye yönelik projelerle, gelir seviyesi düşük kesime gelir imkanı sağlanmakta<br />
<strong>ve</strong> hem de inek ırkı geliştirilmektedir. Otlak <strong>ve</strong> meraların azalmasından dolayı küçükbaş hayvan<br />
varlığı ise fazla değildir.<br />
Karakaya Baraj Gölü'nün oluşmasıyla, baraj gölünde yapılan su ürünleri avcılığı baraj kıyılarındaki<br />
köylere gelir kaynağı oluşturmuştur. Bu amaçla iki adet su ürünleri kooperatifi faaliyetlerini<br />
sürdürmektedir.<br />
İlçede küçük sanayinin kollarıyla uğraşan her türlü esnaf vardır. Bunlar kendilerine ait işyerlerinde<br />
faaliyetlerini sürdürmektedirler.<br />
İlçe bünyesinde iki adet kayısı kurutma <strong>ve</strong> bir adet paketleme fabrikası , özel sektöre ait un <strong>ve</strong><br />
kepek imalatı yapan bir adet un fabrikası ile bir adet Tavuk Çiftliği bulunmaktadır.<br />
İlçede ayrıca Malatya İl Özel İdaresi, Battalgazi Belediyesi, 365 Gerçek <strong>ve</strong> Tüzel Kişi, Köylere<br />
Hizmet Götürme Birliği, Esnaf Kefalet Kooperatifi, Yatırım Finansman A. Ş., Sınai Kalkınma<br />
Bankası, Ticaret <strong>ve</strong> Sanayi Odası <strong>ve</strong> Sos.Hiz.Çocuk Esirgeme Kurumu ortaklığıyla kurulan <strong>ve</strong><br />
faaliyet konusu orman ürünleri, ağaç <strong>ve</strong> mobilya işletmeciliği olan Mormaş Mobilya Fabrikası<br />
bulunmaktadır.<br />
Battalgazi turizm bakımından zengin bir ilçedir. Özellikle tarihi eserler, çok sayıda yerli <strong>ve</strong><br />
yabancı turist tarafından gezilmektedir.<br />
Karakaya Barajı, Kırkgöz Mevkii gezi <strong>ve</strong> piknik yeri olarak, Kayserici Çeşmesi ise mesire<br />
yeri olarak kullanılmaktadır.<br />
Ayrıca İlçe Kadıçayırı Köyü Atabey feribot iskelesi ile Elazığ İli Baskil İlçesi arasında 2<br />
adet feribot ile baraj gölü üzerinden ulaşım sağlanmaktadır.<br />
55
1.4.2.1.6.Darende<br />
Tarihi Yapısı<br />
İlçe tarihten bu yana çeşitli isimlerle anılmıştır. Hititler tarafından Darende adı “Turmitta,<br />
Durhumit, Turhumit, Taranta” olarak, Romalılar zamanında “Ladana, Dalanda, Tıryandafil (Otuz<br />
yapraklı gül), Terendefil” olarak, Osmanlı kaynaklarında ise çoğunlukla “Derende” olarak<br />
geçmektedir. Evliya Çelebi “Seyahatname”de Darende’yi “Derende” olarak zikretmektedir. 16.<br />
Yüzyıl Tapu Tahrir Defterleri’nin tamamında yazılış “Derende” tarzındadır. Halkın günlük<br />
konuşmalarında günümüzde bile “Derende” şeklinde telaffuz edilmektedir. 19. Yüzyıla gelinceye<br />
kadar Darende ismi Osmanlı <strong>ve</strong>saikinde istisnasız olarak hep “Derende” şeklinde yazılmıştır. 1<br />
İlçe, en son olarak bu günkü adı olan “DARENDE” ismini almıştır. Darende; Farsça da sahip <strong>ve</strong><br />
var olan anlamına geldiği gibi, Türkçe’de "Otuz Yapraklı Gül şehri" anlamına gelmektedir.<br />
İlk çağlarda Darende <strong>ve</strong> çevresinin hangi topluluğun elinde bulunduğunu gösteren geniş <strong>ve</strong><br />
kesin bilgilere ulaşmak güçtür. Ancak Malatya <strong>ve</strong> Sivas bölgesinde ilk çağlara ait tarihi izlere<br />
rastlanmaktadır. Yakın tarihlere kadar elde edilen bilgi <strong>ve</strong> bulgulara göre bu bölgenin bilinen ilk<br />
sahipleri Hurriler, Hattiler gibi Hitit kavimleri idi. Daha sonra bölge Urartular, Asurlular, Medler,<br />
Ahamanişler (Pers), Mekadonyalılar, Romalılar gibi kavim <strong>ve</strong> devletlerin idaresine girdi.<br />
Bizanslılar devrinde Melitene (Malatya) şehri <strong>ve</strong> civarı, Sasaniler’in saldırılarına karşı Bizans’ın<br />
direnme sınırında bulunmakta idi. Bu dönemlerde Darende’nin tarihi, Malatya yada Divriği’nin<br />
tarihi seyri ile benzerlik gösterdiğinden bölge ile ilgili tarihi incelemeler yapılır iken Darende<br />
hakkında da bazı bilgilere ulaşılabilmesi mümkün olmaktadır.<br />
Malatya civarındaki bazı kayalar üzerinde Taş devri mağara duvar sanatını aksettiren bir<br />
dağ keçisi sürüsü tasviri gibi hayvan <strong>ve</strong> insan resimlerinin bulunmasından anlaşıldığına göre,<br />
Darende çevresi de ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanılmıştır. Darende bölgesinin ilk<br />
çağlarda önemli iskan merkezlerinden biri olduğunu gösteren başka önemli kalıntılar da vardır.<br />
Bunlar arasında aslantaşlar, Hitit, Urartu, Asur kitabeleri, dini motifli kalıntılar dikkati<br />
çekmektedir. Mesela Hitit kültürünün burada izlerini taşıyan İspekçor (Yeşiltaş) köyündeki Samah<br />
(Samua) adı <strong>ve</strong>rilen Hitit tapınağı bu kalıntılardan biridir.<br />
Darende’nin içinde bulunduğu bölge, coğrafi konumu sebebiyle VII. Yüzyıldan itibaren Bizans-<br />
İslam mücadelesine sahne oldu. Bu mücadele Hz. Ebubekir <strong>ve</strong> Hz. Ömer devirlerinden itibaren<br />
Suriye <strong>ve</strong> Anadolu’da başladı. Yüzyılın sonlarına doğru Emevi-Bizans mücadelesi ile yoğunluk<br />
kazandı. Daha sonra Abbasi-Bizans mücadelesi ile devam etti. İslam milletleri birbirleri ile<br />
mücadele halinde iken, Rumlara karşı üstünlüklerini kaybettiler. Böylece Darende <strong>ve</strong> çevresi ile<br />
birlikte bütün Suğûr bölgesi, Selçuklular’ın hakim olduğu tarihlere kadar yaklaşık olarak bir asır<br />
boyunca Bizans valilerinin idaresinde kalmıştır.<br />
Darende 'nin asıl tarihi Türklerin orta Asya dan göç edip Anadolu'ya yerleşmeleriyle başlar.<br />
Darende Malazgirt zaferinden sonra Selçuklu Türkleri’nin eline geçmiş <strong>ve</strong> son olarak da 1516<br />
yılında Yavuz Sultan selim tarafından kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır. bir zaman<br />
vilayet olarak idare edien ilçe,1908 yılında kaza teşkilatı kurularak Sivas İli'ne bağlanmış, 1934<br />
yılında ise yakınlık <strong>ve</strong> iklim özelliği sebebiyle Malatya İli'ne bağlanmıştır.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
İlçe, Doğu Anadolu'nun batı ucunda Malatya'nın Kuzey batısına düşer. İl merkezine<br />
uzaklığı 112 km olup, doğusunda Hekimhan <strong>ve</strong> Kuluncak, batısında Gürün <strong>ve</strong> Elbistan, güneyinde<br />
Akçadağ, kuzeyinde ise Kangal ilçeleri ile komşudur.<br />
İlçenin yüzölçümü 1356 km²’dir. Rakımı 958 ile 2150 metre arasında değişmektedir. Coğrafi yapı<br />
bakımından dağlık <strong>ve</strong> engebeli olup, çok az yayla <strong>ve</strong> ovaya sahiptir. Başlıca ova <strong>ve</strong> yaylaları<br />
Yeniköy, Balaban, Ağılyazı <strong>ve</strong> Başdirek’tir. Önemli iki akarsuyu bulunmaktadır. Bunlardan biri<br />
1 Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Doç. Dr. Said Öztürk. Yaşar Baş, “DarendeTarihi”, shf 44,45,46,49,67,79<br />
56
Gürün ilçesi sınırları içinde Gökırmak’dan doğan Tohma çayı ile Balıklıağa suyudur. Bunların<br />
dışında Çörmü çayı, Kirpi deresi, Ayvalı çayı <strong>ve</strong> Gürpınar suyu ilçenin diğer küçük akarsularıdır.<br />
İklimi<br />
İlçede yazları sıcak <strong>ve</strong> kurak, kışları soğuk <strong>ve</strong> yağışlı olan tipik karasal iklim hakimdir.<br />
Sosyal Yapı<br />
Darende ilçesinde 2004 yılı mevcut kayıtlara göre toplam 4000 konut mevcuttur. Konutlar<br />
genellikle toprak <strong>ve</strong> ahşap bina olup, betonarme binaların sayısı gün geçtikce artış göstermektedir.<br />
İlçe merkez <strong>ve</strong> köylerinde halkımız kendi gelenek <strong>ve</strong> göreneklerini yaşamlarını sürdürmektedir.<br />
İlçe halkının neredeyse ülkenin her tarafına göç <strong>ve</strong>rmiş olması sebebiyle dışarıyla bağlantısı<br />
oldukça fazladır. Buna 0-300 Devlet Karayolunun İlçe merkezinden geçmesinin de büyük etkisi<br />
vardır. İlçede sosyal etkinlikler olarak her yıl yapılan" 30 Ağustos Zengibar Karakucak Güreş <strong>ve</strong><br />
Kültür Festivali <strong>ve</strong> Kemal Özkan Sünnet Şölenini” sayabiliriz<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
İlçe tarihi <strong>ve</strong> turistik yönden oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Bunlardan Ulu Camii <strong>ve</strong><br />
minaresi, Dânâbey minaresi, Hacı Müşrif Camii, Taceddin Mescidi, Somuncu Baba Camii <strong>ve</strong><br />
Külliyesi, Çilehanesi, Ozan Mescidi, Senkbar (Zengibar) Kalesi, Bedesten, Hantarıs Boğazı <strong>ve</strong><br />
kalesi, Günpınar Şelalesi, Arslan Taşlar <strong>ve</strong> Dum Dum, Mehmet Paşa Külliyesi, Balaban<br />
İçmeceleri, Uzunok Köprüsü, Hacılar <strong>ve</strong> Narin Köprüsü sayılabilir.<br />
İdari Yapı<br />
İlçe 1 bucak, 7 belediye, 44 köy, 20 mezra <strong>ve</strong> 45 mahalleden oluşmaktadır.<br />
Tablo 23 İdari Yapı , Darende<br />
Bucak Sayısı 1<br />
Belediye Sayısı 7<br />
Köy Sayısı 44<br />
Mezra-Oba Sayısı 20<br />
Mahalle Sayısı 45<br />
Kaynak:İPKM<br />
Tablo 24 Nüfus Durumu ,Darende , 2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 54.438<br />
Şehir Nüfusu 13.908<br />
Köy Nüfusu 40.530<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 19.11<br />
Köy 7.05<br />
Toplam 9.99<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 1356<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 40<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
57
Tablo 25 Eğitim Durumu,Darende<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 57<br />
Genel Lise 3<br />
Meslek Lisesi 2<br />
Y.İ.B.O. 0<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 1 (DARENDE CPL)<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 14<br />
Taşınan Okul Sayısı 52<br />
Özel Okullar 1 (İLKÖRETİM OKULU)<br />
Dershane 1<br />
Özel Motorlu T.S.K. 1<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
0<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak:İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçe merkezinde 1 Devlet Hastanesi, 1 Ana çocuk sağlığı <strong>ve</strong> Aile Planlaması Merkezi ile<br />
ilçe merkezi <strong>ve</strong> köylerde olmak üzere toplam 9 Sağlık Ocağı bulunmaktadır.<br />
Ekonomik Durum<br />
Doğuyu Batıya bağlayan ana güzergah üzerinde bulunan ilçe, Darende Selçuklu <strong>ve</strong> Osmanlı<br />
dönemlerinde Bağdat yolu güzergahında olması nedeniyle önemli ticaret merkezlerinden birisi iken<br />
sonradan yolun bu özelliğini kaybetmesi nedeniyle ticaret alanında bir durgunluk geçirmiştir.<br />
Sonuçta ilçeden dışarıya mevsimlik göçler başlamış <strong>ve</strong> daha sonraları bu göçler mevsimlikten<br />
çıkarak daimileşmiştir.<br />
İlçede tarım denilince ilk akla gelen kayısı yetiştiriciliğidir. Bunun dışında az da olsa sebze<br />
<strong>ve</strong> diğer mey<strong>ve</strong>ler <strong>ve</strong> ağırlıklı olarak hububat ekimi yapılmaktadır.<br />
İlçede Küçük Sanayi Sitesi özel kişiler tarafından kurulmuş olup, faaliyete geçirilmiştir.<br />
Organize sanayi Bölgesi için ise çalışmalar devam etmektedir.<br />
İlçe zengin bir kültüre sahiptir. ilçe, Zengibar Kalesi <strong>ve</strong> Somuncubaba Külliyesi <strong>ve</strong><br />
çevresi ile adeta bir açık hava müzesidir. İlçede mevcut, Sadrazam Mehmet Paşa tarafından kurulan<br />
<strong>ve</strong> daha sonra Devlet Kütüphanesi durumuna gelen, Mehmet Paşa Halk Kütüphanesi<br />
bulunmaktadır.<br />
İlçede kültürel faaliyetlere ağırlık <strong>ve</strong>rilmektedir. Kütüphane Haftası, Milli Bayramlar, Vakıf<br />
Haftası, Zengibar Karakucak Güreşleri <strong>ve</strong> Kültür Festivali ile Kemal Özkan Sünnet Şöleni gibi<br />
etkinlikler ilçede büyük coşku meydana getirmektedir.<br />
Darende de her adımda tarihten bir esere rastlamak mümkündür. Bu eserlerin bir çoğu<br />
ilçenin Zaviye mahallesi Eskişehir mevkiinde bulunmaktadır. Bunlar; Zengibar Kalesi, Hasan Paşa<br />
Hamamı, Eski Çarşı (Bedesten) , Somuncu Baba Camii <strong>ve</strong> Külliyesi, Füzeyi andıran minaresiyle<br />
Ünlü Balaban Camii ,Yenice deki Maşat Tepe Tümülüsü, bu Tümülüsten 2800 yıllık olduğu<br />
sanılan bir kadın mumyası çıkartılmış olup mumya halen Malatya müzesindedir. Dulkadiroğluları<br />
,Selçuklu <strong>ve</strong> son Osmanlı Mimarilerini yansıtan 7 adet camisiz minarel bulunmaktadır. Ayrıca<br />
Balaban Evleri, Tohma Çayı üzerinde bulunan tarihi taş köprüler <strong>ve</strong> Kudret Hamamını sayabiliriz.<br />
Bunların yanı sıra ünlü Günpınar Şelalesi, Yeni köy ile Başdirek köyleri arasında bulunan Aslan<br />
Taşlar, Ozan köyündeki Roma devrinden kaldığı sanılan Anıt Mezar ile Balaban içmeceleri gezip<br />
görmeye değer yerlerdendir.<br />
58
1.4.2.1.7.Doğanşehir<br />
Tarihi Yapısı<br />
İlçenin ilk yerleşiminin M.Ö. 66 yılında Romalılar tarafından Hıristiyanlığı Asya’ya<br />
yaymak amacıyla oluşturulduğu sanılmaktadır. Kısa el değiştirmelerle 758 yılına kadar<br />
Bizanslılar’ın elinde kalan Doğanşehir, Harun Reşit tarafından ele geçirilmiş <strong>ve</strong> imar edilmiştir.<br />
857 yılına kadar Araplar’ın elinde kalan ilçe, daha sonra Bizanslılar’ın eline geçmiş, 1399 yılında<br />
Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmış, 1401 yılında ise Timur tarafından<br />
yağmalanmıştır. Yavuz Sultan Selim tarafından 1516 yılında tekrar Osmanlı topraklarına katılan<br />
ilçe, 1855 yılına kadar Besni ilçesine bağlı bir sipâhizâde (Atlı Asker Birliği) karargâhı olarak<br />
kalmıştır. 1877 yılında Rus’ların Kars <strong>ve</strong> Artvin’e girmeleri üzerine bu bölgeden getirilenler<br />
Doğanşehir’e iskân ettirilmiş <strong>ve</strong> ilçe bu tarihten sonra tekrar gelişmeye başlamıştır. İlçe 1924<br />
yılında Sürgü’ye bağlı bir köy iken aynı yılda nahiye merkezi olmuştur. 1929 yılında ise Besni’den<br />
ayrılarak Akçadağ ilçesine bağlanmıştır. İlçe 1929 yılında demiryolunun geçmesi ile gelişmeye<br />
başlamıştır. 1946 yılında Akçadağ’dan ayrılarak kaza merkezi yapılmıştır.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
İlçe Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat bölümünde yer alır. Malatya ilinin Güney<br />
batısında yer alan ilçe; doğusunda Çelikhan, batısında Nurhak <strong>ve</strong> Elbistan, güneyinde Adıyaman<br />
Tut <strong>ve</strong> Gölbaşı, Kuzeyinde Akçadağ, kuzeydoğusunda Yeşilyurt ile çevrilidir. Malatya’ya 59km<br />
uzaklıkta olup, deniz seviyesinden yüksekliği 1252 metre yüzölçümü ise 1290 km²dir. İlçenin<br />
toprakları güneydoğu Toroslardan sayılan Nurhak dağları <strong>ve</strong> Malatya dağları arasındaki geçit ile<br />
bunun doğusu ile batısı arasında bulunan dağların bir kısmını içine alır. İlçenin önemli dağları<br />
Kazıyan, Kuru dağ, Nurhak dağı, Kuduran dağı Atoluğu dağlarıdır. İlçeyi çeviren bu dağlar dik <strong>ve</strong><br />
sarp yamaçlıdır.<br />
Ovaları arasında Doğanşehir ovası, Sürgü, Polat, Erkenek ovaları sayılabilir. Ovaları genellikle<br />
sulanabilir özellikte <strong>ve</strong> alivyonlarla kaplıdır. Bölgede belli başlı topbük çayı, Fındık çayı <strong>ve</strong><br />
Sakaltutan çayı vardır. Sürgü çayı üzerinde Sürgü barajı Fındık çayı üzerinde Polat barajı<br />
bulunmaktadır. Bu barajlardan Sürgü, Doğanşehir, Polat <strong>ve</strong> Akçadağ ovaları sulanmaktadır.<br />
İklim <strong>ve</strong> Bitki Örtüsü<br />
İlçede karasal iklim hakim olup, bitki örtüsü genelde meşe olmakla birlikte az miktarda<br />
ardıç, çam <strong>ve</strong> söğüt bulunmaktadır.<br />
Sosyal Yapı<br />
Nüfusun büyük bir kısmı tarım <strong>ve</strong> hayvancılıkta geri kalanı ise, esnaf, geçici işçi <strong>ve</strong> kamu<br />
sektöründe çalışmaktadır. Halk geçimini sağlamak amacıyla özellikle kış mevsiminde Adana-<br />
Mersin <strong>ve</strong> Antalya illerine gitmektedir.<br />
İlçede yapılaşma betonarme, kerpiç <strong>ve</strong> taş yapılardan oluşmakta olup, ,deprem nedeniyle prefabrik<br />
binalar da mevcuttur.<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
İlçe tarihi <strong>ve</strong> mesire yerleri açısından zengindir. İlçe merkezinde tarihi sur kalıntıları M.Ö.<br />
66 yılında Bizans döneminde yapılmıştır. Mesire yeri olarak Erkenek vadisinde bulunan şelale ile<br />
tabii yerleri, Sürgü kasabası içinde yer alan Pınarbaşı sayılabilir.<br />
59
İdari Yapı<br />
İlçeye bağlı 7 belediye, 1 bucak, 29 köy, 62 mezra <strong>ve</strong> 20 mahalleden oluşmaktadır.<br />
Tablo 26 İdari Yapı , Doğanşehir<br />
Bucak Sayısı 1<br />
Belediye Sayısı 7<br />
Köy Sayısı 29<br />
Mezra-Oba Sayısı 62<br />
Mahalle Sayısı 20<br />
Kaynak:İPKM<br />
Tablo 27 Nüfus Durumu,Doğanşehir,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 60.708<br />
Şehir Nüfusu 13.517<br />
Köy Nüfusu 47.191<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 20.18<br />
Köy 23.92<br />
Toplam 23.07<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 1.290<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 47<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 28 Eğitim Durumu, Doğanşehir<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 45<br />
Genel Lise 3<br />
Meslek Lisesi 3<br />
Y.İ.B.O. 0<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 2 (DOĞANŞEHİR ÇPL <strong>ve</strong><br />
İMAM HATİP LİSESİ)<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 11<br />
Taşınan Okul Sayısı 44<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 1<br />
Özel M.T.S.K. 0<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak:İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
1998-1999 Akademik Yılı’nda eğitime başlayan Sürgü Meslek Yüksekokulu, su ürünleri<br />
ziraatının önemli bir kolu olan, balık yetiştiriciliğine ara eleman yetiştirmektedir. Yüksekokulu,<br />
Teknik Programlar Bölümüne bağlı Su Ürünleri Programı bulunmaktadır.<br />
60
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçe merkezinde 1 Devlet Hastanesi, 8 Sağlık Ocağı bulunmaktadır.<br />
Ekonomik Durum<br />
İlçenin en önemli gelir kaynağı tarımdır. Son yıllarda önemli gelişme gösteren mey<strong>ve</strong>cilik,<br />
geçim kaynağını oluşturmaktadır. Hayvancılık genel olarak köylerde yapılmakta olup, göçer<br />
hayvancılık şeklindedir.<br />
İlçede sanayi faaliyetler yoğun olmayıp, ilçe ihtiyacına cevap <strong>ve</strong>rebilecek düzeyde ağaç <strong>ve</strong><br />
demir doğrama atölyeleri bulunmaktadır.<br />
İlçede 1 Halk Kütüphanesi mevcut olup, bu kütüphaneye bağlı Polat <strong>ve</strong> Erkenek<br />
beldelerinde birer kütüphane bulunmaktadır.<br />
İlçe tarihi <strong>ve</strong> mesire yerleri açısından zengindir. İlçe merkezinde tarihi sur kalıntıları M.Ö.<br />
66 yılında Bizans döneminde yapılmıştır. Mesire yeri olarak Erkenek vadisinde bulunan şelale ile<br />
mesire yerleri, Sürgü kasabası içinde yer alan Pınarbaşı sayılır.<br />
Sürgü Kasabası’nda alabalık çiftliklerinden bütün yurda canlı alabalık satışı yapılmaktadır.<br />
61
1.4.2.1.8.Doğanyol<br />
Tarihi Yapısı<br />
1990 yılında İlçe statüsüne kavuşan Doğanyol İlçesinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır.<br />
Belediye Teşkilatının 80 yıl önce kurulduğu Doğanyol’un, 500 yıl kadar önce köy olarak<br />
kurulduğu rivayet edilmektedir. İlçenin eski ismi Keferdiz olarak geçmesine rağmen kaynaklarda<br />
Kefersut <strong>ve</strong> Kefersük olarak geçmektedir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Adıyaman İlinin<br />
Kahta ilçesine bağlı olan Doğanyol, daha sonra Elazığ’a, Cumhuriyetten sonra da Malatya’ya olan<br />
yakınlığı sebebiyle Malatya iline bağlanmıştır.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
İlçe doğuda Diyarbakır ilinin Çüngüş <strong>ve</strong> Çermik ilçeleri, batıda Pütürge ilçesi, güneyde<br />
Adıyaman ilinin Gerger ilçesi, kuzeyde Elazığ ilinin Sivrice ilçesi ile komşu olup il merkezine<br />
uzaklığı 91 km’dir.<br />
İlçenin yüzölçümü 233 km²’dir. İlçe bölgeye hakim engebeli bir arazi üzerine kurulmuş<br />
tipik bir Anadolu kasabası görünümündedir. İlçenin güney <strong>ve</strong> doğu kesimleri dağlarla kaplıdır.<br />
Kuzey <strong>ve</strong> batısı ise tarıma el<strong>ve</strong>rişli arazi olarak kullanılmaktadır. İlçenin en yüksek yeri Ulubaba<br />
dağıdır.<br />
İklim <strong>ve</strong> Bitki Örtüsü<br />
İlçede Doğu Anadolu’nun karasal iklimi hüküm sürmektedir. İlçe orman bakımından zengin<br />
sayılmamakla beraber dağlık bölgelerde meşe, sulak yerlerde kavak, söğüt <strong>ve</strong> çınar ağaçları hakim<br />
bitki örtüsünü oluşturmaktadır.<br />
Sosyal Yapı<br />
Yerleşim yeri olarak tarihi çok eskilere dayanan ilçenin nüfusu artış göstermemiş, aksine<br />
başta İstanbul olmak üzere diğer il <strong>ve</strong> ilçelere göç nedeniyle her geçen gün azalma göstermiştir.<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
İlçenin tarihi çok eskiye dayanmasına rağmen kayda değer tarihi eser bulunmamaktadır.<br />
İdari Yapı<br />
İlçede 2 belediye, 13 köy, 24 mezra <strong>ve</strong> 4 mahalle bulunmaktadır.<br />
Tablo 29 İdari Yapı, Doğanyol<br />
Bucak Sayısı -<br />
Belediye Sayısı 2<br />
Köy Sayısı 13<br />
Mezra-Oba Sayısı 24<br />
Mahalle Sayısı 4<br />
Kaynak:İPKM<br />
62
Tablo 30 Nüfus Durumu,Doğanyol,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 10.778<br />
Şehir Nüfusu 5.360<br />
Köy Nüfusu 5.418<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 36.43<br />
Köy -13.35<br />
Toplam 8.34<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 233<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 46<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 31 Eğitim Durumu,Doğanyol<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 13<br />
Genel Lise 1<br />
Meslek Lisesi 0<br />
Y.İ.B.O. 0<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 0<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 2<br />
Taşınan Okul Sayısı 7<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 0<br />
Özel Motorlu T.S.K. 0<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak:İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçede biri ilçe merkezinde diğeri Gökçe beldesinde olmak üzere toplam iki Sağlık Ocağı<br />
bulunmaktadır.<br />
Ekonomik Durum<br />
İlçe ekonomisi başta kayısı üretimi olmak üzere tarım <strong>ve</strong> hayvancılığa dayanmaktadır.<br />
Halk kendi geçimini sağlamak amacıyla üretim yapmakta olup, ilçe ekonomisinin büyük ölçüde<br />
geçimlik ekonomiye dayandığı söylenebilir.<br />
63
1.4.2.1.9.Hekimhan<br />
Tarihi Yapısı<br />
Hekimhan ilçesinde, yörede bulunan mağaralar <strong>ve</strong> ören yerlerinde yapılan yüzey<br />
araştırmaları, ilk yerleşimin MÖ.5000-3500 yılları arasında geç Kalkolitik devrinde başladığını<br />
göstermektedir. Eski Tunç devrinde de devam eden yerleşimin daha sonraki devirlerde sürdüğü<br />
sanılmaktadır. Yöredeki tarihi kalıntılara göre Roma <strong>ve</strong> Bizans dönemlerinde de yerleşimin olduğu<br />
bilinmektedir. Selçuklular zamanında Türklerin eline geçen ilçe, Yavuz Sultan Selim zamanında<br />
Osmanlı hakimiyetine girmiştir.<br />
Hekimhan ilçesinin bir yerleşim yeri olarak" 1656- 1661" yılları arasında Köprülü Mehmet Paşa<br />
tarafından kurulduğu bilinmektedir. Kuruluşu tamamen askeri amaçlıdır. İlçe merkezindeki<br />
kitabeden Selçuklular devrinde yapıldığı anlaşılan eski bir hamam mevcuttur. Halen halk dilinde"<br />
TAŞHAN" olarak bilinen bu handa Mısırdan Malatya 'ya sürgün edilip Malatya da cezasını<br />
çektikten sonra İstanbul 'a dönmekte olan Emrullah isimli hekim bir süre konaklamış, konakladığı<br />
bu süre zarfında hanın yıkılan yerlerini tamir ettirerek üzerine ismini yazdırmıştır. Daha sonraları<br />
konaklamaya gelenler, üzerindeki yazıyı okuyarak tamir ettiren kişiye İzafeten Hekimin Hamamı<br />
demeye başlamışlar, bu isim zamanla değişikliğe uğrayarak "HEKİMHAN" şekline dönüşmüştür.<br />
İlçe çevresindeki köylerde bulunan eski eser kalıntılarından genelde ilçe tarihinin eskilere<br />
dayandığı, eski "İPEKYOLU" <strong>ve</strong> Likya Kralı Giges tarafından yaptırılan "KRAL YOLU" nun<br />
ilçeden geçtiği bilinmekte olup, hatta Etiler <strong>ve</strong> Persler arasında yapılan “KADEŞ SAVAŞI" nın<br />
ilçeye bağlı "Boğazgören” köyünde yapıldığı, yörede halen mevcut kitabelerden anlaşılmaktadır.<br />
16. yy.da bir köy olarak Keban’a, daha sonra bucak olarak Akçadağ’a bağlanan Hekimhan,<br />
1915 yılında ise ilçe olarak Malatya’ya bağlanmıştır.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
Hekimhan ilçesi Malatya il merkezinin kuzeybatısında <strong>ve</strong> il merkezine 85 km uzaklıktadır.<br />
İlçe, Doğuda Arguvan, Batıda Kuluncak <strong>ve</strong> Darende, Kuzeyde Sivas ilene bağlı Kangal ilçesi,<br />
Güneyde Yazıhan, Akçadağ <strong>ve</strong> Malatya ile çevrili olup, coğrafi yapısı dağlık <strong>ve</strong> engebelidir.<br />
Yüzölçümü 1844 km² olup, deniz seviyesinden yüksekliği 1040 m’dir. Hekimhan ilçesi<br />
topraklarının 3. Jeolojik çağda oluştuğu sanılmaktadır. Çoğunlukla kalker <strong>ve</strong> volkanik yapıdadır.<br />
İlçe toprakları oldukça yüksek dağlarla çevrilmiştir. Plato <strong>ve</strong> ovalara rastlanmamaktadır. Kuruçay<br />
boyunca oluşan vadiler vardır. Önemli dağları Yama dağları <strong>ve</strong> Zürbehan dağlarıdır. Dağlarda<br />
genellikle orman yok denecek kadar azdır. Dağların çok dik <strong>ve</strong> ormansız olması sağanak yağışlarda<br />
taşkınlara <strong>ve</strong> hızlı erozyona sebep olmaktadır.<br />
İklimi<br />
İlçede tipik kara iklimi hüküm sürmektedir. Yazlar sıcak <strong>ve</strong> kurak, kışlar ise kar yağışlı <strong>ve</strong><br />
çok soğuk geçer. Nisan ayı sonlarına kadar don olayı görülmektedir.<br />
Sosyal Yapı:<br />
İlçe halkının büyük bir bölümü tarım <strong>ve</strong> hayvancılıkla, geri kalan kısmı ise sanat, ticaret <strong>ve</strong><br />
taşımacılıkla uğraşmakta yada memur <strong>ve</strong> işçi olarak yaşamını sürdürmektedir.<br />
İlçede yerleşim durumu genellikle çok dağınıktır. Bu yerleşimin tarihi <strong>ve</strong> coğrafi nedenleri<br />
bulunmaktadır. Osmanlı Devleti zamanında Celali isyanları nedeniyle yağmacılardan kaçan halk;<br />
tenha, korunaklı, barınaklı yerlerde yerleşmelerine neden olmuştur. İşlenebilen arazilerin yüksek<br />
dağlar arasına serpilmiş olması <strong>ve</strong> son yıllarda kayısının önemli bir gelir kaynağı olması bu yolla<br />
geçimini sağlayan halkın bahçesinin başında yaşamaya sevk etmiş <strong>ve</strong> böylece dağınık yerleşme<br />
giderek artmıştır. İlçe genelinde çok sayıda kişi yabancı ülkelere <strong>ve</strong> yurdun çeşitli kentlerine<br />
çalışmak için göç etmişlerdir.<br />
64
Tarihi Eser Durumu:<br />
Tarihi eser bakımından ilçeye adını <strong>ve</strong>ren Taşhan 1218 yılında Selçuklular döneminde Ebü-l<br />
Hasan El-Malatı tarafından yaptırılmıştır. Ayrıca Köprülü Mehmet Paşa Camii 1656-1661 yılları<br />
arasında Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır.<br />
İdari Yapı<br />
İlçede 6 belediye, 2 bucak, 50 köy 58 mezra <strong>ve</strong> 30 mahalle bulunmaktadır.<br />
Tablo 32 İdari Yapı, Hekimhan<br />
Bucak Sayısı 2<br />
Belediye Sayısı 6<br />
Köy Sayısı 50<br />
Mezra-Oba Sayısı 58<br />
Mahalle Sayısı 30<br />
Kaynak:İPKM<br />
Tablo 33 Nüfus Durumu,Hekimhan,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 42.515<br />
Şehir Nüfusu 13.206<br />
Köy Nüfusu 29.309<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir -3.03<br />
Köy 1.30<br />
Toplam -0.06<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 1.844<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 23<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 34 Eğitim Durumu,Hekimhan<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 40<br />
Genel Lise 3<br />
Meslek Lisesi 2<br />
Y.İ.B.O. 1 (75.YIL İMKB Y.İ.B.O.)<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 2 (HEKİMHAN LİSESİ<br />
İMAM HATİP LİSESİ)<br />
<strong>ve</strong><br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 4<br />
Taşınan Okul Sayısı 4<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 1<br />
Özel M.T.S.K. 1<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak:İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
65
1997 yılında kurulan Hekimhan Meslek Yüksekokulu 2001-2002 Akademik Yılı’nda<br />
öğrenime başlamıştır. Eğitim süresi 2 yıl ön lisans programı olan okulun, Maden Bölümü, Bahçe<br />
Ziraatı Bölümü, Arıcılık Ziraati Bölümü bulunmakta olup, eğitim <strong>ve</strong> öğretime İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
Yerleşkesi içerisinde devam edilmektedir.<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçe merkezinde bir Devlet Hastanesi, bir sağlık ocağı <strong>ve</strong> bir <strong>ve</strong>rem savaş dispanseri<br />
bulunmakta olup, ilçeye bağlı kasabalarda ise toplam 6 adet sağlık ocağı mevcuttur.<br />
Ekonomik Durum:<br />
İlçe 1950'lerden itibaren bir gelişme sürecine girmiştir. Bu gelişme sürecinde devletin<br />
olduğu kadar özel maden şirketleri ile günün yaşam koşulları da etkili olmuştur. Demir yollarının<br />
<strong>ve</strong> karayolunun ilçeden geçmesi gerek yakın çevre ile gerekse yurdun bütün bölgeleri ile sağlam bir<br />
bağlantı kurmasına imkan <strong>ve</strong>rmiştir. Bu durum da ilçenin iktisadi hayatını önemli derecede<br />
etkilemiştir. 1950'li yıllardan önce bölgede geçim sıkıntısı hat safhada idi. Halk ilkbahar gelir<br />
gelmez, çalışmak için mevsimlik işçi olarak Çukurova’ya gider, sonbaharda da tekrar dönerdi.<br />
1953 yılında Bil-Fer Maden Şirketi De<strong>ve</strong>ci - Karakuz maden cevherlerini işlemeye başlayınca<br />
ilçede az da olsa bir miktar istihdam artışı sağlanmıştır. Ve bu süreçte zaman zaman ilçede iktisadi<br />
bir gelişme göze çarpmaya başlamıştır. 1960'lı yıllardan sonra kayısı yetiştiriciliği konusunda<br />
büyük bir atılım başlamıştır. Bu da ilçenin iktisadi gelişiminde yeni bir dönemin açılmasına <strong>ve</strong>sile<br />
olmuştur.<br />
İlçenin ana gelir kaynağını kayısı yetiştiriciliğinden elde edilen gelir oluşturmaktadır. Bunun<br />
yanı sıra halkın bir diğer gelir kaynağı Divriği Hekimhan Madenleri Sanayi <strong>ve</strong> Ticaret A.Ş.<br />
(DİVHAN)’dır. Söz konusu şirket Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca Özelleştirme kapsamına<br />
alınmıştır. Özelleştirme nedeniyle işçiler ya tazminatları <strong>ve</strong>rilerek işten çıkartılmış ya da yılını<br />
tamamlayanlar emekli edilmişlerdir. Çalışan memur personel ise diğer kamu kurum <strong>ve</strong><br />
kuruluşlarına sevk edilmişlerdir. Özelleştirme idaresi Başkanlığı’nın kararı ile Ereğli Demir <strong>ve</strong><br />
Çelik Fabrikaları A.Ş.’ye (ERDEMİR) satılmasına karar <strong>ve</strong>rilen DİVHAN’ın bu kapsamda anılan<br />
tarih itibariyle üretimi durmuş olup, personeli bulunmamaktadır. Söz konusu sürecin Hekimhan<br />
ekonomisine de olumsuz etkileri olmuştur.<br />
Madencilik konusunda özel sektörün yatırımları da hemen hemen durmuş durumdadır. Bil - Fer<br />
Şirketi'nin işlettiği Karakuz Madenlerinde üretim çok fazla yapılmamaktadır.<br />
İlçede ticari hayatı daha çok, bölgede elde dilen tarım ürünleri ile nakliyecilik <strong>ve</strong> bölgenin<br />
ihtiyaçlarının karşılayacak malların getirilmesi oluşturmaktadır. Bölgede üretilen <strong>ve</strong> ticari<br />
çalışmalara kaynak olan maddelerin başlıcaları kuru kayısı <strong>ve</strong> çekirdeği, nohut, mercimek, fasulye,<br />
mey<strong>ve</strong>lerden ise; armut, elma, ceviz, ayrıca az miktarda canlı hayvandan oluşmaktadır. Dışarıdan<br />
getirilenlerin arasında tarım araçları, yedek parçalar, petrol ürünleri bulunmaktadır. İlçede sanayi<br />
ise yok denecek kadar azdır. Şimdilik faaliyet gösteren birkaç tamir atölyesi <strong>ve</strong> marangoz atölyesi<br />
ile 1 tuğla fabrikası <strong>ve</strong> 2 adet kayısı işleme tesisi mevcuttur.<br />
66
1.4.2.1.10.Kale<br />
Tarihi Yapısı<br />
18. yy. da Osmanlı İmparatorluğunda İskan Siyaseti adlı esere göre 1760 yılında 1000<br />
çadıra sahip olan, Malatya kazasının Çoban nahiyesinde yaşayan halk, Erzurum’da yaylayan,<br />
Diyarbakır’da kışlayan ikili bir hayat tarzına sahiptir. Bunlar, 16. yy. belgelerine göre Türkmenler<br />
grubundadır.<br />
Abant İzzet Baysal Üni<strong>ve</strong>rsitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı’nın Kale İlçesi’nin tarihi hakkında<br />
yaptığı araştırmada; “ Kanuni Devri Malatya Tahrir Defteri’ne ” göre “İzoli” bir aşiret ismi olup,<br />
Bu aşiretin Malatya Livası Kömri nahiyesine bağlı bulunduğu belgelerden anlaşılmaktadır.<br />
1560 yılına ait Tahrir Defteri göstermektedir ki İzoli aşireti Kömri yanı yani bu günkü Kömürhan<br />
çevresinde ikamet etmekteydi. Tahrir Defterinde ayrıca İzoli Köyü olarak da zikredilmektedir.<br />
Yani ilçenin yaklaşık 440 yıllık bir tarihi bulunmaktadır.<br />
İzoli kelimesinin anlamına gelince, Divan-ü Lügat-ı Türk’de “ Yerde <strong>ve</strong> derede<br />
uzunlamasına olan çizik” tir. İzlik de “ Kesilen hayvanların derisinden yapılan Türk çarığı”dır.<br />
Türkçe’de li, lı ekleri bilindiği üzere yer belirleyen anlamındadır. İzoli bu açıdan “İz bırakanlar”<br />
<strong>ve</strong>ya “ İz takip edenler” anlamına gelmektedir.<br />
İlçe 20 Mayıs 1990 tarihinde kurulmuştur.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
Kale ilçesi Malatya’ya 42 km uzaklıkta olup, yüzölçümü 192km²’dir. İlçe Malatya-Elazığ<br />
karayolu üzerinde bulunmaktadır. Güneyinde Pütürge ilçesi, batısında Malatya İl merkezi,<br />
Kuzeyinde Karakaya baraj gölü havzası <strong>ve</strong> Elazığ’ın Baskil ilçesi yer alır. Doğusunda ise<br />
Kömürhan Karayolu köprüsü <strong>ve</strong> Elazığ ili bulunmaktadır.<br />
İklimi<br />
İlçe, iklim bakımından kışları soğuk <strong>ve</strong> yağışlı, yazları sıcak <strong>ve</strong> kurak bir özellik<br />
göstermektedir. Malatya merkezine göre kışları daha ılıman geçmektedir.<br />
Sosyal Yapı<br />
İlçenin sosyal yapısı il merkezine olan yakınlığı nedeni ile merkeze sıkı sıkıya bağlıdır.<br />
Bunda ilçenin Malatya-Elazığ karayolu üzerinde olması <strong>ve</strong> ulaşımının kolay olmasının da etkisi<br />
vardır. Bu nedenle ilçedeki sosyal yapı arzu edilen müstakil gelişimini gösterememiştir. Ancak son<br />
zamanlarda ilçenin Malatya merkeze yakınlığı, ilçenin Karakaya baraj Gölü kenarında olması <strong>ve</strong><br />
doğal güzellikleri yeni bir potansiyel yaratarak ilçeyi cazibe merkezi yapmaktadır. İlçe<br />
halkının en önemli geçim kaynağı tarım <strong>ve</strong> özellikle kayısıcılık olduğundan yerleşim genelde<br />
dağınıktır. İlçe merkezinde halkın temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için iş yerlerinin<br />
yaygınlaşması gerekmektedir.<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
Kale, İzolu yöresinin ilçe merkezinin adıdır. Bu adı yörede bulunan kalelerden <strong>ve</strong> Kale<br />
köyünden almıştır. Fırat nehrinin geçit yeri olan bu önemli yeri <strong>ve</strong> özellikle de Kömürhan’ın<br />
korunması için yapıldıkları söylenen kaleler hakkındaki tarihi bilgiler şunlardır:<br />
Prof.w Ramsay “Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası” isimli eserinde Kale kasabasının<br />
bulunduğu yeri, Ptolemy’den naklen, Korne olarak işaretlemiş <strong>ve</strong> haritasına geçirmiştir.<br />
“Peutinger’in 1648 tarihli tablosunda” ise bu isim Corne şeklinde yazılmıştır.<br />
Kasabanın civarında bulunduğu Fırat nehri üzerinde ABİSSA, ANALİBA, TOMİSA,<br />
METEİTA vs. gibi eski kalelerin mevcudiyeti bilinmekte ise de, bunların yeri kesin olarak<br />
belirlenememiştir. Kömürhan’da tepe üzerinde kale harabesi TOMİSA kalesi olarak tespit<br />
67
edilmiştir. Kale kasabasının bulunduğu yerdeki kalesinin ABİSSA <strong>ve</strong> ANALİBA isimli kalelerden<br />
biri olması muhtemeldir.<br />
Urartu Kralı III: Sarduri (M.Ö. 750-733) ünlü İzoli Yazıtında: ” Fırat durgundu. Tumeiski<br />
önünde askerlerimin arasında karşıya geçtim Ondört kaleyi yerle bir ettim...” diye belirlediği<br />
kalelerden birisi <strong>ve</strong> en önemlisi Tumeiski kalesidir. Kömürhan’da olan bu ünlü kaleye “Tomisa<br />
Kalesi” deniliyor. Kömürhan <strong>ve</strong> Fırat geçidini tarih boyu koruyan bu kale şimdi kendi haline<br />
terkedilmiştir.<br />
İzolu’da en belirgin tarihi yer Kömürhan’dır. Bu ismi neden aldığı, neden yapıldığı<br />
konusunda yazılı bir kanıt olmamasına rağmen, yörenin yaşlıları IV. Murat’ın Bağdat seferi<br />
sırasında yaptırıldığını söylüyorlarsa da bu hanın daha önceki çağlarda yapılmış olabileceği<br />
sanılmaktadır. Tarihin akışı incelendiğinde Doğu Anadolu <strong>ve</strong> Güneydoğu’nun bir kesiminin Orta<br />
Anadolu <strong>ve</strong> Akdeniz’e ulaşımı için Fırat’ın selden <strong>ve</strong> taşkınlardan korunan <strong>ve</strong> suyun toplanıp dar<br />
bir geçitten geçtiği, aynı zamanda Halep- Bağdat <strong>ve</strong> Kayseri- Bağdat yolları üzerinde en gü<strong>ve</strong>nilir<br />
yerindedir. Kömürhan’ın toprağı kül rengini andırdığı için, yörenin yaşlıları o nedenle bu adın<br />
<strong>ve</strong>rilmiş olabileceğini söylüyorlar. Bir başkaları geçitlerin uzun sürdüğünden kervanların, askeri<br />
birliklerin, aşiret göçlerinin burada ”Kömülendiği” için “toplanma yeri” anlamında söylendiğini<br />
anlatıyorlar. Hatta “Kamu Han” yani herkesin yararlanacağı “Kamuya ait yer” anlamına geldiğini<br />
de söyleyenler bulunmaktadır.<br />
1960’lı yılların içerisinde “Karakaya Barajı” gündeme gelince, İzoli yöresi tarihi de hemen<br />
gündeme gelmiş oldu. M.Ö. 8000 yıllarına uzanan İzolu-Cafer Höyük <strong>ve</strong> sonraları da 1979’da Pirot<br />
Köşgerbaba, İmamoğlu <strong>ve</strong> Değirmendere’de kurtarma çalışmaları sürdürülmüştür. Bu kazı <strong>ve</strong><br />
kurtarma çalışmalarında, Neolitik heykelcikler yanında, kireç taşından yapılmış heykeller, ayrıca<br />
toprağı ilk işleme araçlarından bıçak, orak, ok uçları, keski <strong>ve</strong> delgiler bulunarak Malatya<br />
Müzesinde koruma altına alınmışlardır.<br />
Asıl kurtarılamayıp Fırat’ın koynuna terk edilen eserler, höyükler <strong>ve</strong> meşhur İZOLU<br />
YAZITI’dır.<br />
Malatya coğrafi konum bakımından özel bir yere sahiptir. Fırat, Murat nehirleri doğudan<br />
<strong>ve</strong> kuzey doğudan Malatya ovasını kucaklarken Tohma suyu Irmaklı köyünde bir (V) yaparak<br />
batıda Uzunyayla’ya doğru Anadolu’nun içlerine sanki saplanır. Güneyden de Beydağları, güney<br />
<strong>ve</strong> güneydoğunun doğal <strong>ve</strong> aşılması zor bir kale duvarını oluşturur.<br />
Malatya, konumu böyle olunca bol sulu Fırat’ın önemi daha da artar. Üzerine türküler<br />
yakılan “Azgın Fırat” askeri stratejilerde hep ön planda tutulur. Bu kadar önemli yerde yerleşip yer<br />
tutanlar da İZOLU-İZOLİ halkıdır.<br />
Fırat-Tohma üzerinde en gü<strong>ve</strong>nilir geçit yeri eskilerde Kırkgöz Köprüsü’dür. Bu köprünün<br />
hangi çağda hangi tarihlerde yapıldığına dair dair kesin bir bilgi yoksa da, Sultan Hasan <strong>ve</strong>ya<br />
Sultan Hasan Mansur tarafından (756.m) yaptırıldığı <strong>ve</strong>ya onarıldığı Evliya Çelebi’nin notlarından<br />
anlaşılmaktadır.<br />
Cumhuriyet döneminde Kömürhan’da Fırat üzerine yaptırılan köprü, geçişleri<br />
kolaylaştırmış, daha sonra yine Fırat üzerine demiryolu köprüsü de yapılınca “Fırat’ı geçiş<br />
korkusu” tamamen ortadan kalkmıştır. İşte bu köprülerin olmadığı yıllar boyu “Azgın Fırat’da”<br />
geçişler İZOLU salcıları, kayıkcıları <strong>ve</strong> gemicilerine teslim edilmiştir. 46<br />
46 İzolu(Kale), Cengiz Mehmet Ali , sh. 12, 15, 16, 22<br />
68
İdari Yapı:<br />
İlçede 1 belediye, 19 köy, 40 mezra <strong>ve</strong> 9 mahalle bulunmaktadır.<br />
Tablo 35 İdari Yapı, Kale<br />
Bucak Sayısı -<br />
Belediye Sayısı 1<br />
Köy Sayısı 19<br />
Mezra-Oba Sayısı 40<br />
Mahalle Sayısı 9<br />
Kaynak:İPKM<br />
Tablo 36 Nüfus Durumu ,Kale,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 9.569<br />
Şehir Nüfusu 3.966<br />
Köy Nüfusu 5.603<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 57.25<br />
Köy -22.41<br />
Toplam 3.41<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 192<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 50<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 37 Eğitim Durumu, Kale<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 19<br />
Genel Lise 1<br />
Meslek Lisesi 0<br />
Y.İ.B.O. 0<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 0<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 1<br />
Taşınan Okul Sayısı 11<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 0<br />
Özel Motorlu T.S.K. 0<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak :İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
1995-1996 Akademik Yılı’nda eğitime başlayan Kale Meslek Yüksekokulu; Pazarlama,<br />
Turizm <strong>ve</strong> Otelcilik Programı bölümlerinden oluşmaktadır. Eğitim <strong>ve</strong> öğretime İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
Yerleşke alanı içerisinde devam edilmektedir.<br />
69
Sağlık Hizmetleri:<br />
İlçe merkezinde bir Sağlık Ocağı mevcuttur.<br />
Ekonomik Durum<br />
İlçenin en önemli gelir kaynağı tarımdır. Tarım alanında ise kayısıcılık başta gelmektedir.<br />
Son yıllarda kısmen de olsa çilek yetiştiriciliği görülmektedir.<br />
İlçede kayısı üretimi diğer ilçelere göre oldukça fazla <strong>ve</strong> kalite olarak da yüksek olmasına<br />
rağmen, üretimi değerlendirmede yeterince etkili olunamamaktadır. Bunun için de mevcut Kayısı<br />
kooperatifinin daha etkin çalışması kayısının pazarlanmasında önemli yer tutacaktır.<br />
İlçe merkezi dışında kalan özellikle dağlık arazide bulunan köyler için kayısı yetiştiriciliği<br />
önem taşımaktadır. Bu köylerde az yetiştirilen bu ürüne bağlı kalmamak için arıcılık <strong>ve</strong> hayvancılık<br />
üzerinde çalışmaların yapılması gerekmektedir.<br />
Ünlü İzolu kaysısının yanında çilek tarımı da hemen yerini alıp adını duyurmaya<br />
başlamıştır. Yöreye özgü tadı <strong>ve</strong> görünümü ile İzolu çileğini tanıtmak için her yıl Çilek Şenliği<br />
düzenlenmektedir.<br />
Karakaya barajı yöreye balıkçılığı da getirmiştir. Bu sektörün gelişmesi için Balıkçılık<br />
Kooperatifleri kurulmuştur. Balık çeşitlerini artırmak <strong>ve</strong> balık ürünlerini çoğaltmak için gerekli<br />
yasal önlemler de alınmıştır. Malatya’da oluşturulan Balık Pazarları yanında üretilen balıkların<br />
diğer illerin de pazarlarına ulaştırma çalışmaları sürdürülmektedir.<br />
İzolu gelecekte Malatya’nın Çukurovası olmaya hazırlanmaktadır. Baraj çevresini şimdiden<br />
seralar süslemeye başlamıştır. Bu seralarda çilek dahil her türlü sebze kış boyu yetiştirilmektedir.<br />
İklimi <strong>ve</strong> doğal yapısı ile hızla gelişmeye el<strong>ve</strong>rişli İzolu yöresinde, meşhur olan İzolu<br />
kayısısını yurtiçi <strong>ve</strong> yurtdışı pazarlara satışa hazırlayan 1 Kayısı Fabrikası <strong>ve</strong> 1 Yem <strong>ve</strong> Un<br />
Fabrikası bulunmaktadır.<br />
70
1.4.2.1.11.Kuluncak<br />
Tarihi Yapısı<br />
İlçenin yerleşim tarihi 100 <strong>ve</strong>ya 120 yıl öncesine dayanmaktadır. Yıllar önce yayla hayatı<br />
sürdüren Başören, Konaktepe <strong>ve</strong> Karıncalık köyü sakinleri, kışın sığınak olarak kullanılan<br />
Kuluncak’ta sürüleriyle birlikte barınmak amacıyla ilçeye kışı geçirmek üzere yerleşmişlerdir.<br />
Özellikle Konaktepe <strong>ve</strong> Başören köyleri yaylalarında oturanlar zamanla su kıyısı olan kuytu<br />
yerlerde yerleşik düzene geçerek Kuluncak’ın oluşmasına zemin hazırlamışlardır.<br />
İlçenin adı, kuytu bir alanda olduğu için kuytucak kelimesinden geldiği sanılmaktadır. Daha<br />
sonra Kuluncak olarak değişmiştir. Önceleri Darende ilçesine bağlı kasaba olan Kuluncak, 20<br />
Mayıs 1990 tarihinde ilçe statüsünü almıştır.<br />
Coğrafi Yapısı<br />
İlçenin yüzölçümü 664 km²’dir. Malatya’ya 116 Km uzaklıkta olup, 1270 metre<br />
rakımındadır. Doğuda Hekimhan ilçesi, kuzeyde Kangal ilçesi, batıda Gürün ilçesi <strong>ve</strong> güneyde<br />
Darende ilçesi ile çevrilidir. Coğrafi bakımdan dağlık <strong>ve</strong> çok engebelidir. İlçenin içinden Tohma<br />
çayı geçmekte olup, geçtiği yerlerde sulu tarım yapılmaktadır.<br />
İklim <strong>ve</strong> Bitki Örtüsü<br />
İlçede tipik karasal iklim hüküm sürmekte olup, coğrafi bakımdan dağlık <strong>ve</strong> çok<br />
engebelidir. Dağlarda orman yok denecek kadar azdır.<br />
Sosyal Yapı<br />
İlçenin coğrafi yapısının dağlık <strong>ve</strong> çok engebeli oluşu, ilçede yerleşiminin de dağınık<br />
olmasına neden olmuştur. Dağınık yerleşimin bir diğer nedeni de halkın sulak <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimli arazi<br />
imkanlarını sağladığı yerde bağ <strong>ve</strong> bahçe içerisine yerleşmeyi tercih etmesindendir. İlçede çok<br />
sayıda kişi yabancı ülkelere <strong>ve</strong> yurtiçinde diğer kentlere çalışmak için gitmişlerdir. Konutlar<br />
köylerde <strong>ve</strong> ilçe merkezinde genelde yerel imkanlarla yapılmıştır<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
Tarihi eser olarak Mehmet Halife Türbesi, halk arasında Siyahi Baba olarak bilinen türbe,<br />
Çiritbelen Köyü’nde Leylek denilen kaybolmaya yüz tutmuş tepe üzerinde bulunan türbe ile Alvar<br />
Köyü ilçe merkezi arasında romatizma hastalıklarına şifalı olduğu söylenen hamamı sayabiliriz.<br />
İdari Yapı<br />
İlçede 2 belediye, 20 köy, 20 mezra <strong>ve</strong> 11 mahalle bulunmaktadır.<br />
Tablo 38 İdari Yapı, Kuluncak<br />
Bucak Sayısı -<br />
Belediye Sayısı 2<br />
Köy Sayısı 20<br />
Mezra-Oba Sayısı 20<br />
Mahalle Sayısı 11<br />
Kaynak:İPKM<br />
71
Tablo 39 Nüfus Durumu,Kuluncak,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 20.882<br />
Şehir Nüfusu 6.101<br />
Köy Nüfusu 14.781<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 100.17<br />
Köy 25.04<br />
Toplam 41.80<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 664<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 31<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 40 Eğitim Durumu,Kuluncak<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 19<br />
Genel Lise 1<br />
Meslek Lisesi 0<br />
Y.İ.B.O. 0<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 1 (KULUNCAK LİSESİ)<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 7<br />
Taşınan Okul Sayısı 27<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 0<br />
Özel Motor T.S.K. 0<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak:İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçe merkezinde iki adet Sağlık Ocağı mevcuttur.<br />
Ekonomik Durum<br />
İlçe halkının geçimi tarım <strong>ve</strong> hayvancılığa dayanmaktadır. İl genelinde olduğu gibi ilçede<br />
de kayısıcılık en önemli gelir kaynaklarından birisidir. Özellikle ilçeden geçmekte olan Tohma<br />
Çayı çevresinde yerleşimi bulunan köylerde kayısıcılık büyük önem taşımaktadır.<br />
Kayısıcılığın yanı sıra ilçede hububat <strong>ve</strong> baklagil üretimi de büyük önem taşımaktadır.<br />
Bunlar arasında buğday, arpa, mercimek, fasülye <strong>ve</strong> nohut üretimi önemli bir yer tutar. Ayrıca<br />
Tohma Çayı çevresinde patates üretimi yapılmaktadır. Yöre iklim şartlarına uygunluğu nedeniyle<br />
kavakcılık da bir gelir kaynağı olarak görülmekte <strong>ve</strong> kavak ağacı dikilmektedir.<br />
İlçe merkezinde ticaretle iştigal küçük esnaf bulunmakla beraber sanayi gelişmemiştir.<br />
72
1.4.2.1.12.Pütürge<br />
Tarihi Yapısı<br />
İlk adı İmrun (Güzel yer, İstenen yer) olan Pütürge, bundan 300 yıl önce köy olarak<br />
kurulmuş, 1877 yılında bucak haline getirilerek Adıyaman’ın Kahta İlçesine bağlanmıştır. 1892<br />
yılında ilçe olarak mülki taksimatta Elazığ iline bağlanan Pütürge, Cumhuriyetin ilanından sonra<br />
Malatya iline bağlanmıştır.<br />
Coğrafi Yapı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
Malatya’ya 73 km. uzaklıkta olup, yüzölçümü 1181 km²dir. Denizden yüksekliği 1250<br />
metredir. En yüksek dağları arasında Kubbe Dağı, Ulubaba Dağı, Kira Dağı <strong>ve</strong> Giripınar Dağı yer<br />
almakta olup, ilçede ova bulunmamaktadır. İlçe arazi olarak engebeli <strong>ve</strong> sarptır. Düz arazi yok<br />
denecek kadar azdır. İlçe toprakları Fırat Nehri’ne dökülen Şiro Çayı’nın geniş vadisinin tabanı ile<br />
bu vadi etrafında bulunan dağlık kesimlerden oluşur. Yerleşim yerleri dağlık <strong>ve</strong> tepelik alanlarda<br />
yoğunlaşmıştır. Bunun için tarıma el<strong>ve</strong>rişli arazileri dağ <strong>ve</strong> tepelerin yamaçlarında bulunmaktadır.<br />
İklimi<br />
Doğu Anadolu Bölgesinde görülen tipik karasal iklim hakimdir.<br />
Sosyal Yapı<br />
İlçe nüfusunun büyük bir çoğunluğu köylerde yaşamakla birlikte tarıma el<strong>ve</strong>rişli arazi<br />
azdır. Mevcut arazi ise , intikal sureti ile gün geçtikçe küçülmekte, bu da beraberinde göç olgusunu<br />
gündeme getirmektedir. İlçenin düz arazisi Şiro vadisinde bulunmakta olup, kayısı ziraatı<br />
yapılmaktadır.<br />
İlçede herhangi bir sanayi kuruluşunun bulunmayışı, arazinin yetersiz kalması ayrıca<br />
köylerin tamamına yakınının orman köyleri kapsamına alınarak hayvancılık sektörünün zora<br />
girmesi, halkı göçe zorlamış bu da ailelerin bölünmesine neden olmuştur. Yörede kısmi göç<br />
(mevsimlik göç) olgusu mevcuttur.<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
Yörede Şiro çayına bakan Gerar kalesi, Uzuntaş köyünde Peri-eş (Dilbersen) kalesi<br />
bulunmakta M.S. 450 yılında yapıldığı <strong>ve</strong> yapımında 10.000 askerin çalıştığı söylenmektedir. Yine<br />
dünyanın 8. Harikası olarak bilinen Nemrut Dağı’nın doğu yakası ilçe hudutları içerisinde<br />
bulunmaktadır. Ayrıca Nan-ı Guni <strong>ve</strong> Battalgazi ziyareti gibi tarihi yerler vardır.<br />
İdari Yapı<br />
İlçeye bağlı 3 belediye, 1 bucak, 62 köy, 148 mezra <strong>ve</strong> 15 mahalle bulunmaktadır.<br />
Tablo 41 İdari Yapı,Pütürge<br />
Bucak Sayısı 1<br />
Belediye Sayısı 3<br />
Köy Sayısı 62<br />
Mezra-Oba Sayısı 148<br />
Mahalle Sayısı 15<br />
Kaynak:İPKM<br />
73
Tablo 42 Nüfus Durumu,Pütürge,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 28.382<br />
Şehir Nüfusu 4.795<br />
Köy Nüfusu 23.587<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 9.53<br />
Köy -29.80<br />
Toplam -24.15<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 1.181<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 24<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 43 Eğitim Durumu,Pütürge<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 103<br />
Genel Lise 1<br />
Meslek Lisesi 2<br />
Y.İ.B.O. 1 (PÜTÜRGE Y.İ.B.O.)<br />
P.İ.O 1 (TEPEHAN P.İ.O.)<br />
P.O.Ö 1 (ENDÜSTRİ MES. LİSESİ)<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 4<br />
Taşınan Okul Sayısı 30<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 0<br />
Özel Motor T.S.K. 0<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak:İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçe merkezinde 1 Devlet Hastanesi bulunmakta olup, ilçe merkezi <strong>ve</strong> köylerde olmak üzere<br />
toplam 8 adet Sağlık Ocağı mevcuttur.<br />
Ekonomik Durum<br />
İlçede tarım alanının yetersiz olması nedeniyle bu sektörde uğraş <strong>ve</strong>ren halk, ancak kendi<br />
ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde üretim yapmaktadır. Son zamanlarda Şiro havzasında bulunan<br />
köyler kayısı yetiştiriciliğine önem <strong>ve</strong>rmişlerdir.<br />
İlçenin coğrafik yapısının dağlık olması nedeniyle özellikle Tepehan bölgesinde erozyon<br />
tehlikesi bulunmaktadır. İlçenin ekolojik yapısı nedeniyle çiftçilerin çoğunluğu küçük aile<br />
işletmeciliği şeklinde sebze, mey<strong>ve</strong>, hububat v.s. üretimi yapmaktadır. Son yıllarda Şiro Havzası<br />
köylerde sera üretimi gerçekleştirilmeye başlanmıştır.<br />
İlçenin diğer geçim kaynağı hayvancılık olup, genelde ev geçimi tarzında yapılmaktadır.<br />
İlçede arıcılık giderek yaygınlaşmakta, halk bu konuda teşvik edilmektedir.<br />
İlçede orman ürünleri üretimi genellikle meşe ağacı olup, yakacak odun olarak<br />
kullanılmaktadır.<br />
74
İlçede imalat sanayi bulunmamaktadır. Maden olarak beyaz çimento <strong>ve</strong> seramik sanayinde<br />
kullanılan Profilit maden rezervleri Taşmış Köyü (Kütereş Tepe, Vaktik Tepe, Merkep Pınarı<br />
mevkii) <strong>ve</strong> Babik Köyü (Karataş Zuhuru, Kürdan Zuhuru, keşen Zuhuru, Babik Zuhuru <strong>ve</strong> Umik<br />
Zuhuru mevkii) civarında bulunmakta olup, halihazırda sektörde iki firma kımi üretim<br />
yapmaktadır.<br />
75
1.4.2.1.13.Yazıhan<br />
Tarihi Yapısı<br />
Bundan 2000 yıl kadar önce Çin’in başkenti Pekin’den başlayan İpek Yolu-Bakır Yolu<br />
kervanlarının konakladığı; Suriye-Malatya-Gürün-Kayseri <strong>ve</strong> Suriye-Malatya-Hekimhan-Sivas tali<br />
yolu üzerinde yer alan Yazıhan ilçesinin tarihi, Milattan Önceye kadar dayanmaktadır. Özellikle<br />
buzluk köyündeki mağaralar bunu göstermektedir.<br />
Osmanlı döneminde ise Sultan III.Murat Han, Yazıhan’ın 10 km güneyinde kendi adıyla<br />
anılan “Sultan Murat Han Kervansarayı”nı İran seferleri sırasında (1593) inşa ettirmiştir. Bu yol<br />
üzerinde bulunan Kırkgöz Köprüsü’de XV-XVI. Yüzyılda Osmanlılar tarafından yapılmış olup,<br />
Karakaya Baraj Gölü suları altında kalmıştır.<br />
Yazıhan ilçesinin Cumhuriyet Dönemi tarihçesi 1936 yılında başlamıştır. Buraya gelen<br />
aşiretler arazinin düz (ova) olması sebebiyle <strong>ve</strong> “ Sultan Murat Han” adına izafeten konakladıkları<br />
bu ovaya “YAZIHAN” adını <strong>ve</strong>rmişlerdir. Yazıhan’a ilk gelen ailelerin toplam sayısı 50 kişi<br />
kadardı. İlk gelenler; Molikler, Değerler <strong>ve</strong> Temizler kabileleridir. Mezra olarak başlayan yerleşim,<br />
1936 yılında demiryolunun <strong>ve</strong> 1937 yılında karayolunun gelmesiyle önce köy daha sonra nahiye<br />
statüsünü kazanmış, 1990 tarihinde Malatya iline bağlı ilçe olmuştur.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
İlçe Malatya’ya 43 km uzaklıkta olup, doğusunda Fırat Nehri’nin kolu (Kuruçay) <strong>ve</strong> Elazığ<br />
il sınırı, batısında Hekimhan, kuzeyinde Arguvan-Hekimhan, güneyinde Malatya il merkezi ile<br />
Akçadağ bulunmaktadır.<br />
İlçenin yüzölçümü 618 Km²’dir. İlçe yeryüzü şekli itibariyle güneyden kuzeye bir eğim<br />
göstermektedir.<br />
İklim <strong>ve</strong> Bitki Örtüsü<br />
İlçe genelinde karasal iklim hüküm sürmekte; yazlar sıcak <strong>ve</strong> kurak, kışlar soğuk <strong>ve</strong> karlı<br />
olmakla beraber Karakaya Barajı’nın etkisiyle ilçe merkezi <strong>ve</strong> baraja yakın köylerde kışlar daha<br />
yumuşak geçmektedir. Doğal bitki örtüsünü dağlık alanlarda meşe <strong>ve</strong> çalılıkla, düz alanlarda<br />
stepler oluşturmaktadır.<br />
Sosyal Yapı<br />
Halkın geçim kaynağı tarım <strong>ve</strong> hayvancılıktır. Tarlalar susuz olduğundan <strong>ve</strong>rim düşüktür.<br />
Bu da halkın geçim sıkıntısını beraberinde de büyük kentlere <strong>ve</strong> yurtdışına olan göçü<br />
hızlandırmıştır. İlçe halkının önemli bir kısmı hayvancılıkla uğraştığından, Haziran-Eylül aylarını<br />
“Yamadağı” denilen yaylada, çadırlarda geçirmekte olup, koyun besiciliği <strong>ve</strong> büyükbaş hayvancılık<br />
faaliyetlerini bu yaylada sürdürmektedirler.<br />
Köylerde yerleşim toplu olmakla beraber dağınık yerleşim de görülür.<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
Osmanlı döneminde Sultan III.Murat Han, Yazıhan’ın 10 km güneyinde kendi adıyla<br />
anılan “Sultan Murat Han Kervansarayı” ilçenin önemli tarihi zenginliklerindedir. XV-XVI.<br />
Yüzyılda Osmanlılar tarafından yapılmış olan Kırkgöz Köprüsü ise Karakaya Baraj Gölü suları<br />
altında kalmıştır.<br />
İlçede tarihi eser olarak Fethiye Köyü Hasan Patrik Camii, 1556 yılında Beylerbeyi<br />
Abdullah Selamoğlu Mustafa Paşa tarafından yapılmıştır. M.Ö. ait olduğu kabul edilen İriağaç<br />
köyü Ünür mezrası kalesini sayabiliriz.<br />
76
İdari Yapı<br />
İlçede 3 belediye, 27 köy, 59 mezra <strong>ve</strong> 7 mahalle bulunmaktadır.<br />
Tablo 44 İdari Yapı,Yazıhan<br />
Bucak Sayısı -<br />
Belediye Sayısı 3<br />
Köy Sayısı 27<br />
Mezra-Oba Sayısı 59<br />
Mahalle Sayısı 7<br />
Kaynak:İPKM<br />
Tablo 45 Nüfus Durumu,Yazıhan<br />
İlçe Toplam Nüfusu 19.295<br />
Şehir Nüfusu 4.285<br />
Köy Nüfusu 15.010<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 13.99<br />
Köy 40.35<br />
Toplam 7.58<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 618<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 31<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 46 Eğitim Durumu,Yazıhan<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 30<br />
Genel Lise 1<br />
Meslek Lisesi 0<br />
Y.İ.B.O. 0<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 0<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı 6<br />
Taşınan Okul Sayısı 20<br />
Özel Okullar 0<br />
Dershane 0<br />
ÖZEL M.T.S.K. 2<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak: İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçe Merkezi <strong>ve</strong> köylerde olmak üzere toplam 3 sağlık Ocağı bulunmaktadır.<br />
77
Ekonomik Durum<br />
İlçenin geçim kaynağı tarım <strong>ve</strong> hayvancılıktır. Tarımdan elde edilen <strong>ve</strong>rim toprakların susuz<br />
olması nedeniyle düşüktür. Yetiştirilen tarımsal ürünler; buğday, mercimek, nohut, arpa, şeker<br />
pancarı , kayısı ile çeşitli sebze <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>lerdir.<br />
Ekilecek toprağı bulunmayanlar ise gündelikçi olarak çalışmaktadır. Ortaklaşa <strong>ve</strong> imeceye<br />
yatkınlık yoktur. Tarımda makineleşme, gübreleme <strong>ve</strong> ilaçlama gelişmiştir. Hasat biçerdö<strong>ve</strong>rle<br />
yapılmaktadır. Tohum Islah İstasyonunda tohumlar ıslah edilmekte, Tarım Kredi Kooperatifi’nce<br />
kredi, tohum, tarım gereçleri <strong>ve</strong> gübre ihtiyaçları karşılanmaktadır.<br />
İlçe halkının önemli bir kısmı hayvancılıkla uğraştığından, Haziran-Eylül aylarını<br />
“Yamadağı” denilen yaylada, çadırlarda geçirmekte olup, koyun besiciliği <strong>ve</strong> büyükbaş hayvancılık<br />
faaliyetlerini bu yaylada sürdürmektedirler.<br />
78
1.4.2.1.14.Yeşilyurt<br />
Tarihi Yapısı<br />
İlçede etraflı bir araştırma yapılmamıştır. Şabandede mevkiinde yapay toprak<br />
kaleyle(Höyük), onun tam karşısındaki bayırda bulunan Höyük'ün yıkıntıları arasında görülen<br />
çeşitli küp kırıntıları, havuz <strong>ve</strong> fırın bize bölgede çok eskiden yerleşilmiş olduğunu göstermektedir.<br />
Ayrıca Taftacık sentinde <strong>ve</strong> Malkuyu civarında da küp kırıklarıyla bazı ev eşyası bulunmuştur.<br />
Ancak bunların Roma çağına ait kalıntılar olduğunu söyleyebiliriz.<br />
Abbasiler döneminde Yeşilyurt <strong>ve</strong> Darende yöresine yerleştirilen Nebati’ler gibi bazı<br />
unsurların varlığını, belki de geçici iskanını göz önünde bulundurmayarak Yeşilyurt’taki<br />
yerleşmenin ya Dulkadiroğluları Beyliği sırasında ya da Malatya’nın Osmanlı yönetimine geçtiği<br />
1516 yılından sonraki yıllarda gerçekleştiği söylenebilir. Ancak, ilçe toprakları içerisinde bulunan<br />
<strong>ve</strong> yukarılarda adları <strong>ve</strong>rilen semtlerde, bundan önceki döneme ait olan <strong>ve</strong> bizim tarihimizle ilgisi<br />
bulunmayan önemsiz yerleşmeleri göz önünde bulundurmak yerinde olur.<br />
Osmanlı Döneminde Çırmıktı, Cumhuriyetten sonra ise İsmetpaşa adıyla anılan ilçe, 1957<br />
yılında ilçe statüsünü kazanarak Yeşilyurt adını almıştır.<br />
Coğrafi Yapısı <strong>ve</strong> Yeryüzü Şekilleri<br />
Beylerderesi vadisi boyunca 3 km’lik bir vadi üzerine kurulmuş olan ilçe, dağların çok dik<br />
<strong>ve</strong> ormansız oluşu nedeniyle erozyon <strong>ve</strong> sel taşkınlarına maruz kalmaktadır. Yüzölçümü 667 km²<br />
olan Yeşilyurt ilçesi Malatya’nın güneybatısına düşer. Toprakları kuzeyde Malatya merkez,<br />
güneybatıda <strong>ve</strong> batıda Doğanşehir <strong>ve</strong> Akçadağ, Doğuda Malatya merkez, güneyde Adıyaman iline<br />
bağlı Çalikhan ilçesiyle çevrilidir.<br />
Yeşilyurt <strong>ve</strong> çevresi zaman zaman şiddetli <strong>ve</strong> yıkıcı depremlere sahne olmuştur. 1893<br />
tarihinde şiddetli, 1963, 1968, 1986 tarihlerinde orta şiddette depremler olmuştur. Yöreyi zaman<br />
zaman yoklayan depremler, Malatya Havzası dahilinde bulunan <strong>ve</strong> Yeşilyurt'ta Beylerderesinde<br />
Büyükçay vadisi boyunca güneye doğru uzanan kırık hatların varlığıyla ilgilidir.<br />
Yeşilyurt <strong>ve</strong> çevresi su kaynakları bakımından da çok zengindir. Nitekim, Beydağlarının<br />
eteğinden çıkan <strong>ve</strong> debisi 5-6 met.küp/sn. olan Pınarbaşı kaynağı Yeşilyurt, Malatya <strong>ve</strong> çevredeki<br />
yerleşme merkezlerinin adeta hayat kaynağıdır. Bu kaynak ile İnekpınarı gibi diğer kaynaklardan<br />
bol debili akan kaynaklar karstik kaynaklar grubuna dahil olmaktadır. Bu kaynaklar dağlık<br />
alanlardaki çok çatlaklı kireçtaşlarından zemine sızan suların altta bulunan killi şist gibi geçirmesi<br />
zemin üzerine birikmesi <strong>ve</strong> bu biriken suların vadi yamaçları boyunca çıkması sonucunda<br />
oluşmuştur. Malatya Ovası <strong>ve</strong> Yeşilyurt'un güneybatı kesimindeki Malatya Havzasına doğru<br />
uzanan düz alanlar, kumtaşı <strong>ve</strong> çakıltaşı tabakaları yeraltı suyu barındırmaktadır. Bu bakımdan bu<br />
alanlarda her zaman yeraltı suyuna rastlanması mümkün görülmektedir.<br />
Yeşilyurt ilçesinin en büyük akarsuları şüphesiz Derme Çayı <strong>ve</strong> Atmalı Çayı (İnek Pınarı<br />
Deresi)'dir. Malatya <strong>ve</strong> Yeşilyurt sulamalarının can damarı durumunda olan Derme Suyu,<br />
kaynağını Gündüzbey-Pınarbaşı'ndan almaktadır.<br />
Pınarbaşı'nın biraz aşağısında (Çaybaşı mevkiinde) büyük bir dere halini alır <strong>ve</strong> daha<br />
aşağıda Beydağından inen diğer bir kol olan Atmalı Deresi ile birleşerek "BEYLER DERESİ" adı<br />
altında Malatya havzasını güney-kuzey doğrultusun da geçerek Tohma suyuna dökülür. Göze,<br />
Gü<strong>ve</strong>rcin Pınarı (Koruderesinin doğusundadır), İnek Pınarı (ilçenin güneyinde Kadiruşağı Köyü<br />
sınırları içerisindedir) Dana Pınarı (İnek Pınarının yakınındadır), Fazlı'nın pınarı (Atmalı deresi<br />
yakınından çıkar), Aşık Pınarı(Karataş mevkiindedir), Fatma pınarı (ilçe merkezinden çıkmakta<br />
olup, suyu Belediye Parkında kullanılmaktadır), Sülüklü Pınar (Konakyolu üzerindedir.) belli başlı<br />
pınarları <strong>ve</strong> mesire yerlerini oluşturmaktadır.<br />
79
İklim <strong>ve</strong> Bitki Örtüsü<br />
Yeşilyurt iklim itibari ile yazları sıcak <strong>ve</strong> yağışsız , kışları ise soğuk <strong>ve</strong> yağışlı geçer.<br />
Yeşilyurt’ta sonbaharda başlayan yağışlı hava ilk bahar ortalarına kadar devam etmektedir.<br />
Malatya Ovasında 1600 m. yüksekliğe kadar olan alanlar step, 1000 m. yüksek sahalar kuru<br />
ortamda yetişen orman alanı içerisine girmektedir. Yeşilyurt'un bulunduğu sahanın dağlık kesimleri<br />
doğal olarak kurakçı karakterde ardıç <strong>ve</strong> meşe karışık ormanları dahilinde bulunmaktadır. Ancak,<br />
asırlardan beri devam eden kesim <strong>ve</strong> hayvan otlatma sonucunda bu kuru karakterdeki ormanların<br />
çoğu yerini antropojen dağ steplerine terk etmiş <strong>ve</strong> çıplak bir görünüm almıştır. Bugün sadece<br />
küçük topluluklar halinde meşeler görülmektedir. Bunun dışında yabani armut, gül burnu, dere<br />
kenarlarında sumak, incir, yabani badem, alıç, yemişen gibi ağaçcıklar bulunmaktadır. Otsu türleri<br />
ise çoğunlukla ge<strong>ve</strong>n, kekik, sığır kuyruğu, gelincil, sütleğen <strong>ve</strong> ayrık ile diğerleri teşkil<br />
etmektedir.<br />
Sosyal Yapı<br />
Yeşilyurt ilçesinde ilk yerleşim, vadi tabanında cami-i kebir civarında başlamıştır. Molla<br />
Kasım Mahallesi ile başlayan yerleşim, Hıroğlu Mahallesi'nin meydana gelmesiyle devam etmiş,<br />
zamanla bu iki mahalleye "Hamidiye" adıyla üçüncü bir mahalle eklenmiştir.<br />
1940 yılından sonra ilçeye olan göçler neticesinde "Gedik" adıyla yeni bir mahalle oluşmuştur.<br />
Yeşilyurt ilçe merkezindeki yerleşimde, ikametkah alanları dairevi bir şekilde merkezden çevreye<br />
doğru yayılır. Bu dağılımda, çevreye doğru gidildikçe meskenlerde azalma görülür.<br />
Yeşilyurt şehirsel yerleşmesinde iş <strong>ve</strong> ticaret merkezleri, cami-i kebir (Hacı Mustafa Ağa Camii)<br />
çevresi ile, Adıyaman caddesi yoğun olmak üzere Malatya <strong>ve</strong> Atılgan caddeleri üzerinde<br />
bulunmaktadır. Birleşen caddeler düzenlidir. Ancak sokaklar hem dar, hem de düzensizdir. Bu<br />
durum, yerleşme sahasının çukur bir alandan yamaçlara doğru gelişmesinden doğmaktadır.<br />
Yeşilyurt etrafındaki kırsal çevre ile bağlantıları yoğun olmayan, şehirsel bir merkez<br />
konumundadır.<br />
Malatya il merkezine 14 Km'lik bir mesafede bulunması, hemen hemen il merkeziyle<br />
birleşmeye yönelmesi, ilçeyi Malatya'nın etki alanına sokmuştur.<br />
Doğrudan il merkeziyle irtibata geçen köy <strong>ve</strong> kasabaların Yeşilyurt ile olan bağları idari bağlamda<br />
kalmıştır.<br />
İlçe halkının büyük bir kısmının Malatya'da çalışıp akşamları ilçeye dönmeleri <strong>ve</strong>ya bahçe<br />
tarımıyla uğraşmaları Yeşilyurt şehir yerleşmesinin merkezi olarak gelişimini engellemiştir.<br />
Tarihi Eser Durumu<br />
Oldukça eski bir yerleşme yeri olan Yeşilyurt ilçesindeki tarihi kalıntıların esaslı şekilde<br />
incelenmesi yapılmamıştır. Yöredeki en eski kalıntı Atmalı'daki Kaletepe'dir. Roma- Bizans<br />
dönemlerini kapsayan Kaletepe kaçak kazılarla tahrip edilmiştir. Bugün, ilçe merkezindeki en<br />
önemli tarihi eser Hicri 1169(Miladi 1753) tarihini taşıyan Camii Kebir'dir.<br />
Buradaki önemli kalıntılar, camiler eski <strong>ve</strong> yeni bazı evlerin duvarlarında yer alan<br />
kitabelerdir.<br />
Yelköprü Üzerindeki Kitabe:1940 yılında betonarme olarak yapılan Yelköprü ile Derme<br />
Kanalının kenarına, sonradan yerleştirilen köprü kitabesi; Yeşilyurt'taki en önemli, sanat değeri<br />
taşıyan kitabesidir. h.1254(m1838) tarihli kitabenin yazısındaki güzelliğin yanı sıra kenarı da<br />
süslemelidir. Ne yazık ki kitabe, şu sıra 5 parça halinde bir betona raptedilmiştir.<br />
80
İdari Yapı<br />
İlçe 4 belediye 20 köy, 39 mezra <strong>ve</strong> 13 mahalleden oluşmaktadır.<br />
Tablo 47 İdari Yapı , Yeşilyurt<br />
Bucak Sayısı -<br />
Belediye Sayısı 4<br />
Köy Sayısı 20<br />
Mezra-Oba Sayısı 39<br />
Mahalle Sayısı 13<br />
Kaynak:İPKM<br />
Tablo 48 Nüfus Durumu,Yeşilyurt,2000<br />
İlçe Toplam Nüfusu 45.551<br />
Şehir Nüfusu 11.998<br />
Köy Nüfusu 33.553<br />
Yıllık Nüfus Artış Hızı (Binde)<br />
Şehir 26.72<br />
Köy 20.53<br />
Toplam 22.12<br />
İlçenin Yüzölçümü <strong>ve</strong> Nüfus Yoğunluğu<br />
Yüzölçümü (km²) 667<br />
Nüfus Yoğunluğu (Kişi/km²) 68<br />
Kaynak:DİE,İPKM<br />
Tablo 49 Eğitim Durumu,Yeşilyurt<br />
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI<br />
İlköğretim 28<br />
Genel Lise 5<br />
Meslek Lisesi 2<br />
Y.İ.B.O. 0<br />
P.İ.O 0<br />
P.O.Ö 2 (YEŞİLYURT ÇPL,<br />
Taşıma Yapılan Merkez Okul Sayısı<br />
İMAM HATİP LİSESİ)<br />
5<br />
Taşınan Okul Sayısı 15<br />
Özel Okul 0<br />
Dershane 0<br />
ÖZEL Motorlu T.S.K. 0<br />
ÖĞR.ETÜT EĞT. MRK. 0<br />
Muhtelif Kurslar<br />
(Bilgisayar,Yab. Dil. Vs.)<br />
Kaynak: İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
0<br />
Sağlık Hizmetleri<br />
İlçe Merkezinde 1 Devlet Hastanesi <strong>ve</strong> ilçe merkezi <strong>ve</strong> kasabalarda olmak üzere toplam 5<br />
sağlık Ocağı bulunmaktadır.<br />
81
Ekonomik Durum<br />
İlçe ekonomisi genelde dokumacılık üzerine çok eski yıllardan beri devam etmektedir.<br />
Dokumacılığın 1800'lü yılların sonundan beri el tezgahları ile sürdürüldüğü söylenmektedir. 1926<br />
yılında jeneratörlü elektriğin <strong>ve</strong>rilmesinden sonra motorlu tezgahlara geçilmiştir.<br />
İlçede; kiraz, kayısı, armut, erik, vişne, kiraz, şeftali vs. ağaçları ile çeşitli sebzeler<br />
yetiştirilmektedir. Özellikle dünyaca ünlü Dalbastı Kirazıyla isim yapmıştır.<br />
İlçenin tanıtılması, ekonomik, sosyal <strong>ve</strong> kültürel açıdan gelişmesine katkılar sağlanması, ilçede<br />
kiraz üreticilerinin <strong>ve</strong> diğer ilçe halkının teşvik edilerek üretimin artırılması, kirazın yurt içinde<br />
tanıtılması ile pazarlama kolaylığı getirilmesi amacıyla “KİRAZ VE KÜLTÜR ŞENLİĞİ”<br />
düzenlenmektedir.<br />
İlçede modern hayvancılık yapılmaktadır. Özellikle kırsal <strong>ve</strong> dağlık köylerde, hayvancılık<br />
en başta gelen geçim kaynağı özelliğini taşımaktadır.<br />
Yine İlçe merkezinde <strong>ve</strong> çevresinde çeşitli turistik spor <strong>ve</strong> sosyal tesisler bulunmaktadır.<br />
Yeşilyurt'ta spor faaliyetleri ilk defa güreş sporu ile başlamıştır. Önceleri düğünlerde <strong>ve</strong><br />
bayramlarda halkın büyük coşku <strong>ve</strong> zevkle izleyeceği amatör güreş müsabakaları zamanla resmiyet<br />
kazanmış <strong>ve</strong> profesyonel güreş müsabakaları yapılmaya başlanmıştır.<br />
82
BÖLÜM 2 İLİN KÜLTÜREL, SOSYAL VE BEŞERİ YAPISI<br />
2.1. İLİN BEŞERİ VARLIĞI<br />
2.1.1. Nüfusun Tarihsel Gelişimi<br />
2.1.1.1. Nüfus Büyüklüğü <strong>ve</strong> Nüfus Artış Hızı<br />
1927 yılında Türkiye'de 63 il bulunmaktayken, Türkiye'nin nüfusu 13 648 270, Malatya<br />
ilinin nüfusu ise 305785 olarak tespit edilmişti.Malatya ili bu nüfus ile nüfus büyüklüğü açısından<br />
o tarihte 63 il arasında 10. sırada yer almış <strong>ve</strong> Malatya’nın o günkü nüfus yoğunluğu ise (kilometrekareye<br />
düşen kişi sayısı ) yaklaşık 19 kişi düzeyinde tespit edilmiştir. 2000 yılına<br />
gelindiğinde Türkiye nüfusu 67 803 927 , Malatya nüfusu 853.658 olarak tespit edilmiştir. 2000<br />
yılında Malatya bu nüfus büyüklüğü ile 81 il arasında 24. sıraya gerilemiş olup, nüfus yoğunluğu<br />
ise kilometrekareye 72 kişi düzeyinde tespit edilmiştir.<br />
1927-2000 döneminde Türkiye'nin nüfusu yaklaşık beş kat artış göstermiş, aynı dönemde, Malatya<br />
ilinin nüfusu sadece 2.8 kat artmıştır. Bu dönemde (1927-2000 döneminde) Malatya ilinin nüfusu<br />
sürekli artış göstermiştir. İlde en düşük yıllık nüfus artış hızı %04.8(Binde 4,8) ile 1940-1945<br />
döneminde, en yüksek yıllık nüfus artış hızı ise %027.9 (Binde 27,9) ile 1955-1960 döneminde<br />
gerçekleşmiştir. 1990-2000 döneminde Malatya ilinin yıllık nüfus artış hızı ise %019.6(Binde 19,6)<br />
dır. 1927 yılında Malatya ili ülke nüfusu içinde %2.2'lik bir paya sahip iken, 2000 yılında ülke<br />
nüfusundan aldığı pay yaklaşık %1.3’e gerilemiştir.<br />
Malatya 1927-2000 döneminde pozitif nüfus artışına karşılık nüfus artışı ülke ortalamasının<br />
gerisinde kalmıştır. Bu nedenle il 1927 yılındaki ülke bazında nispi nüfus büyüklüğünü muhafaza<br />
edememiştir. Bu dönemde ilin hem göç <strong>ve</strong>rmiş olması <strong>ve</strong> görece yüksek bir cazibe<br />
yaratamamasından kaynaklanmaktadır.<br />
Şekil 2 Nüfus Artış Hızı Malatya-Türkiye<br />
Nüfus Arış Hızı (Binde)<br />
30<br />
25<br />
20<br />
15<br />
10<br />
5<br />
0<br />
Kaynak :DİE<br />
1927<br />
1935<br />
1940<br />
1945<br />
1950<br />
1955<br />
1960<br />
1965<br />
Yıllar<br />
83<br />
1970<br />
Malatya nüfus artış hızı Türkiye nüfus artış hızı<br />
1975<br />
1980<br />
1985<br />
1990<br />
2000
DİE tarafından 1995-2000 dönemi baz alınarak yapılan tesbite göre Malatya’nın aldığı göç<br />
49.192 kişi ; <strong>ve</strong>rdiği göç 66.015 kişi olup, net <strong>ve</strong>rilen göç ise 16.823 kişi düzeyindedir. Bu<br />
dönemde net göç hızı ise Binde - 21,5 düzeyinde gerçekleşmiştir.1990-1995 dönemindeki Binde<br />
-54 olan göç hızı göz önüne alınırsa ilden <strong>ve</strong>rilen göç hızında yavaşlama eğilimi görülmektedir.<br />
Bu dönem içerisinde il hanehalkı büyüklüğünde de değişiklik yaşanmıştır. Beklenebileceği gibi<br />
Malatya ortalama hanehalkı büyüklüğü azalma eğilimi göstermektedir. 1955 yılında ilin ortalama<br />
hanehalkı büyüklüğü yaklaşık 6 kişi iken, 2000 yılında 5.4 kişiye düşmüştür. Malatya hanehalkı<br />
büyüklüğü ülke geneline paralel olarak azalmaktadır<br />
2.1.1.2 Şehir <strong>ve</strong> Köy Nüfusunun Seyri<br />
1927 yılında Malatya ilinde %15,2 olan şehirde yaşayan nüfusun payı sürekli artış<br />
göstererek 2000 yılında %58,5 düzeyine çıkmıştır. Ancak Malatya ilinde şehirde yaşayan nüfusun<br />
toplam il nüfusuna oranı, ülke ortalamasına göre daha yavaş artmıştır. İlde 1990 yılına kadar köy<br />
nüfusu fazla iken, hızlı kalkınma <strong>ve</strong> şehirleşmenin de etkisi ile ilk kez 1990 yılında şehir nüfusu<br />
köy nüfusunu geçmiştir.(Bakınız Şekil 3)<br />
Tablo 50 Malatya Şehir Ve Köy Nüfusu, 1927-2000<br />
Sayım<br />
Yılı<br />
Toplam Şehir nüfusu(*) Köy nüfusu<br />
84<br />
Şehir <strong>ve</strong> Köy<br />
Nüfusunun<br />
Toplam içindeki<br />
Şehir Köy<br />
Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın % %<br />
1927 305 785 144 727 161 058 46 470 22 047 24 423 259 315 122 680 136 635 15.20 84.80<br />
1935 410 162 202 198 207 964 71 082 34 951 36 131 339 080 167 247 171 833 17.33 82.67<br />
1940 418 473 206 980 211 493 78 423 39 277 39 146 340 050 167 703 172 347 18.74 81.26<br />
1945 428 660 214 822 213 838 83 130 42 188 40 942 345 530 172 634 172 896 19.39 80.61<br />
1950 483 568 243 539 240 029 96 054 49 857 46 197 387 514 193 682 193 832 19.86 80.14<br />
1955 342 835 174 198 168 637 90 882 48 223 42 659 251 953 125 975 125 978 26.51 73.49<br />
1960 394 172 198 990 195 182 120 478 63 152 57 326 273 694 135 838 137 856 30.56 69.44<br />
1965 452 624 230 274 222 350 147 040 78 366 68 674 305 584 151 908 153 676 32.49 67.51<br />
1970 510 979 256 777 254 202 179 647 94 884 84 763 331 332 161 893 169 439 35.16 64.84<br />
1975 574 558 294 992 279 566 215 250 115 557 99 693 359 308 179 435 179 873 37.46 62.54<br />
1980 606 996 308 860 298 136 241 560 126 778 114 782 365 436 182 082 183 354 39.80 60.20<br />
1985 665 809 338 191 327 618 307 623 158 201 149 422 358 186 179 990 178 196 46.20 53.80<br />
1990 702 055 354 141 347 914 379 188 194 578 184 610 322 867 159 563 163 304 54.01 45.99<br />
2000 853 658 434 497 419 161 499 713 255 271 244 442 353 945 179 226 174 719 58.54 41.46<br />
Kaynak DİE (*) Şehir Nüfusu İl <strong>ve</strong> ilçe merkezleri Belediye sınırları içindeki nüfustur.<br />
payı
Şekil 3 Malatya’nın Şehir <strong>ve</strong> Köy Nüfus Seyri 1927-2000 Yılları<br />
Kaynak :DİE<br />
Nüfus<br />
1000000<br />
800000<br />
600000<br />
400000<br />
200000<br />
0<br />
1927<br />
1935<br />
1940<br />
1945<br />
1950<br />
1955<br />
1960<br />
1965<br />
Yıllar<br />
1970<br />
1975<br />
85<br />
1980<br />
1985<br />
1990<br />
Toplam Nüfus Şehir Nüfusu Köy Nüfusu<br />
Köy <strong>ve</strong> şehir nüfusu oranları, şehirleşme <strong>ve</strong> tarım toplumundan endüstri toplumuna geçiş<br />
sürecinde bulunulan yeri gösteren önemli bir <strong>ve</strong>ridir. Endüstrileşme sürecinde artan rant <strong>ve</strong> iş güçü<br />
talebi nedeni ile nüfusun büyük bölümü şehirlerde toplanmaktadır. Bu süreçte ekonomi içerisindeki<br />
tarım <strong>ve</strong> tarıma dayalı nüfus hızla azalırken sanayi <strong>ve</strong> hizmete dayalı yeni ekonomik yapı<br />
güçlenmektedir. Ülkemiz ne yazık ki bu sanayileşme sürecini çok geç yakalamış <strong>ve</strong> henüz süreci<br />
tamamlayamamıştır. 2000 yılı itibariyle ülke nüfusunun yaklaşık %35’i köy nüfusudur. Türkiye<br />
genelinde 1985 yılına kadar Köy nüfusu Şehir nüfusundan fazla iken ancak bu tarihten itibaren<br />
Şehir nüfusu Köy nüfusunu geçmiştir.(Şekil 4)<br />
Şekil 4 Türkiye Şehir-Köy Nüfus Seyri 1927-2000 Yılları<br />
Kaynak :DİE<br />
Nüfus<br />
80000000<br />
70000000<br />
60000000<br />
50000000<br />
40000000<br />
30000000<br />
20000000<br />
10000000<br />
0<br />
1927<br />
1935<br />
1940<br />
1945<br />
1950<br />
1955<br />
1960<br />
1965<br />
Yıllar<br />
1970<br />
2000<br />
1975<br />
Toplam Nüfus Şehir Nüfus Köy Nüfus<br />
1980<br />
1985<br />
1990<br />
2000
Ülke genelinde Şehir nüfusunun Köy nüfusunu ilk kez 1985 yılında geçmiş olmasına<br />
karşılık Malatya ilinde ancak 1990 yılında Şehir nüfusu ilk kez Köy nüfusunu geçmiştir. Malatya<br />
şehir nüfusunun artışında ülke ortalamasını gecikmeli takip etmektedir. 2000 yılı itibari ile ilin köy<br />
nüfus oranı yaklaşıK %41,5 düzeyindedir.<br />
2.1.1.3 Nüfusun Doğum Yeri ile Cinsiyet <strong>ve</strong> yaş yapısı<br />
1935 yılı itibari ile Malatya ilindeki nüfusun %96.7'si bu ilde doğmuştur. Geçen zaman<br />
içerisinde ilin sosyo ekonomik yapısındaki değişikliğe bağlı olarak göç alması <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rmesi nedeni<br />
ile bu oran 1945 yılından sonra sürekli <strong>ve</strong> yavaş bir azalma göstermiştir. 2000 yılına gelindiğinde<br />
ise Malatya nüfusunun %85.3'ü bu ilde doğan kişilerden oluşmaktadır.<br />
Malatya ilinde 1927 yılında her 100 kadın için 90 erkek bulunmakta iken, erkek nüfusun<br />
kadın nüfustan daha hızlı artması nedeniyle 1945 yılında kadın <strong>ve</strong> erkek nüfus aynı büyüklüğe<br />
ulaşmıştır. Bu yıldan sonra artış <strong>ve</strong> azalışlar gösteren cinsiyet oranı, 1975 yılında 106 (Her 100<br />
kadına karşılık erkek sayısı) ile en yüksek değerini almıştır. 2000 yılında Malatya ilinde her 100<br />
kadın için 104 erkek bulunmaktadır.<br />
Kurtuluş savaşı <strong>ve</strong>rmiş bir toplum olarak Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda ülkede<br />
doğurganlık düzeyi çok yüksek olduğu için nüfusumuz çok genç bir yaş yapısına sahipti. Malatya<br />
ilinde 1935 yılında erkek nüfusun yarısı 16.4, kadın nüfusun yarısı ise 23.7 yaşından daha<br />
küçüktür. Şekil 5 de görüldüğü gibi 1935-1950 yılları arasında ortalama 19 olan nüfusun medyan 47<br />
yaşı 1950 yılından itibaren sürekli azalma eğilimi göstermiş , 1970 yılından sonra ise artma eğilimi<br />
göstermiştir.1935 yılında toplam il nüfusunun (Kadın <strong>ve</strong> Erkek nüfus toplamı) yarısı 20,03<br />
yaşından daha küçük iken , 2000 yılında nüfusun yarısı 23,41 yaşından daha küçük bulunmaktadır.<br />
1935 <strong>ve</strong> 2000 yılları arasında Malatya nüfusunun medyan yaşı ülke nüfusunun medyan yaşının<br />
altında seyretmiştir. Bu da il nüfusunun ülke ortalamasından daha genç bir nüfus yapısına sahip<br />
olduğunu göstermektedir.<br />
47 Medyan(Ortanca) değer :Seriyi iki eşit kısma bölen değere medyan denir. Bir serideki bütün değerleri<br />
küçükten büyüğe doğru sıralayarak bir dizi oluşturursak, tam ortada yer alan <strong>ve</strong> seriyi iki eşit parçaya ayıran<br />
değer medyan olarak tanımlanır. Özellikle çok büyük <strong>ve</strong>ya çok küçük değerlerinde bulunduğu serilerde<br />
aritmetik ortalamanın anlamlı olmadığı durumlarda kullanılır. Medyan yaş nüfusun yaş yapısının<br />
yorumlanmasında kullanılan temel göstergelerdendir.<br />
86
Şekil 5.Medyan Yaş Malatya-Türkiye 1927-2000<br />
Medyan Yaş<br />
30<br />
25<br />
20<br />
15<br />
10<br />
5<br />
0<br />
1927<br />
1935<br />
1940<br />
1945<br />
1950<br />
1955<br />
1960<br />
1965<br />
Yıllar<br />
1970<br />
87<br />
1975<br />
Malatya Medyan Yaş Türkiye Medyan Yaş<br />
Kaynak :DİE<br />
Kuşaklara göre nüfusun yaş <strong>ve</strong> cinsiyet yapısındaki değişim nüfus piramitleri ile daha<br />
ayrıntılı olarak yorumlanabilir. Nüfusun yaş <strong>ve</strong> cinsiyet yapısında yaklaşık son elli yılda meydana<br />
gelen değişim, 1955 <strong>ve</strong> 2000 yıllarındaki nüfus piramitlerinin incelenmesi ile açıklanabilir.<br />
Malatya ilinin 1955 yılına ait nüfus piramidinin en önemli özelliği, çocuk yaştaki (0-9 yaş)<br />
nüfusun fazla olmasıdır. Bu durum doğurganlık düzeyinin yüksek olduğunu göstermektedir. Yaşlı<br />
kuşaklardaki nüfus, her iki cinsiyet için de ölüm hızının bu yaşlarda yüksek olması nedeniyle hızla<br />
azalmaktadır. 1955 yılı nüfus piramidi doğurganlık <strong>ve</strong> ölümlülüğün yüksek olduğu yaş yapısını<br />
yansıtmaktadır.<br />
Şekil 6 Malatya ili Nüfus Piramidi 1955,2000<br />
Kaynak: DİE<br />
1980<br />
1985<br />
1990<br />
2000
1955 yılı nüfus piramidinin bir diğer önemli özelliği de, ülke genelinde olduğu gibi,<br />
Cumhuriyet öncesi savaş döneminde doğan <strong>ve</strong> 1955 yılında "35-39" yaş grubunu oluşturan<br />
kuşağın, kendisinden daha genç <strong>ve</strong> yaşlı kuşaklardan daha az nüfusa sahip olmasıdır. Bu durum,<br />
savaş döneminde doğurganlık düzeyinin düşük olmasından kaynaklanmaktadır.<br />
Malatya ilinin 2000 yılındaki nüfus piramidi 1955 yılının piramidine göre çok farklı bir<br />
yapı sergilemektedir. 2000 yılındaki piramidin en önemli özelliği, 15 yaşından küçük kuşaklarda<br />
yaş küçüldükçe o kuşakların nüfusunun azalmasıdır. Bu tip nüfus piramidi, doğum sayısının<br />
azaldığı durumlarda görülür. 2000 yılındaki nüfus piramidinin bir diğer önemli özelliği de, 2000<br />
yılında yaş ilerledikçe nüfustaki azalmanın 1955 yılındakine göre daha düzenli olmasıdır. Genel<br />
olarak, 2000 yılındaki nüfus piramidi gelişmiş ülkelerin nüfus piramidine benzer bir yapı<br />
göstermektedir.<br />
2.1.1.4 Nüfusun Eğitim Durumundaki Gelişim<br />
Malatya ilinde okuma <strong>ve</strong> yazma bilen nüfusun oranı ülke genelinde olduğu gibi her iki<br />
cinsiyet için de sürekli artış göstermektedir. 1935 yılında erkeklerin %l7'si, kadınların %3.2'si okuma<br />
yazma bilirken, bu oran 2000 yılında erkeklerde %92.6'ya kadınlarda %77.9'a yükselmiştir. Kadın<br />
nüfusun okuryazarlık oranı erkek nüfusunkinden daha hızlı artmakla birlikte cinsiyetler arası<br />
farklılık devam etmektedir.<br />
8 yıllık eğitimin tamamlanabileceği en küçük yaş 14'tür. Bu nedenle, en az ilköğretim<br />
mezunu olanların oranındaki değişim incelenirken 14 <strong>ve</strong> daha yukarı yaştaki nüfus dikkate<br />
alınmıştır. Malatya ilinde en az ilköğretim mezunu olanların oranı1975-2000 döneminde her iki<br />
cinsiyet için de sürekli artış göstermiştir. En az ilköğretim mezunu olanların oranı 1975 yılında<br />
erkeklerde %17.2, kadınlarda ise %6.3 iken, bu oran 2000 yılında erkeklerde %51.7'ye, kadınlarda<br />
ise %28.9'a yükselmiştir.<br />
Şekil 7 Okur-Yazar Nüfus Malatya-Türkiye<br />
Okur Yazar Nüfus<br />
Oranı(%)<br />
Kaynak :DİE<br />
100<br />
80<br />
60<br />
40<br />
20<br />
0<br />
1927<br />
1935<br />
1940<br />
Okur-Yazar Nüfus Oranı<br />
1945<br />
1950<br />
1955<br />
1960<br />
1965<br />
Yıllar<br />
1970<br />
88<br />
1975<br />
Okur-yazar Malatya Okur-yazar Türkiye<br />
Şekil 7 de görüldüğü gibi Malatya okuryazarlık oranı mutlak olarak artmakla beraber nispi<br />
olarak da artarak ülke düzeyini yakalayacak bir artış göstermektedir.<br />
Eğitim düzeyindeki gelişim, eğitim çağını bitiren 25 <strong>ve</strong> daha yukarı yaştaki nüfus için<br />
incelenmiştir. 1975-2000 döneminde 25 <strong>ve</strong> daha yukarı yaştaki nüfusun içinde ortaokul <strong>ve</strong> ortaokul<br />
1980<br />
1985<br />
1990<br />
2000
dengi, lise <strong>ve</strong> lise dengi <strong>ve</strong> yükseköğretim mezunlarının payı her iki cinsiyette de sürekli artış<br />
göstermektedir. Aynı dönemde ilkokul mezunu kadın nüfusun oranı sürekli olarak artarken,<br />
özellikle lise <strong>ve</strong> üni<strong>ve</strong>rsite mezunu olanların oranındaki artış nedeniyle ilkokul mezunu olan erkek<br />
nüfusun oranı 1990 yılından sonra düşme eğilimine girmiştir. 1975 yılında 25 <strong>ve</strong> daha yukarı<br />
yaştaki erkeklerin %39.9'u kadınların %15.6'sı ilkokul mezunu iken, 2000 yılında erkeklerin<br />
%40.5'i, kadınların ise %38.1'i ilkokul mezunudur.<br />
Ortaokul <strong>ve</strong> ortaokul sonrası eğitim düzeylerinde bulunan kadın <strong>ve</strong> erkek oranları arasında<br />
önemli farklılıklar vardır. 2000 yılında ortaokul <strong>ve</strong> lise mezunu olan erkeklerin oranı, kadınların<br />
oranından 2.3 kat daha fazladır. Cinsiyetler arası eğitim düzeyindeki farklılık yükseköğretim<br />
mezunları için de geçerlidir.<br />
1975-2000 döneminde, ilkokuldan sonraki eğitim düzeylerini bitiren nüfus oranında çok<br />
önemli gelişmeler yaşanmıştır. 1975 yılında eğitim çağını tamamlayan erkeklerin yaklaşık %10.6'sı<br />
ilkokuldan sonraki eğitim düzeylerinden birini tamamlarken, 2000 yılında erkeklerin %43.9'u<br />
ilkokuldan sonraki eğitim düzeylerinden birini tamamlamıştır. Kadınlarda da benzer bir gelişme<br />
yaşanmıştır. 1975 yılında kadınların %2.6'sı, 2000 yılında ise %18.8'i ilkokuldan sonraki eğitim<br />
düzeylerinden birini tamamlamıştır.<br />
Eğitim düzeyinde özellikle lise <strong>ve</strong> yükseköğretim mezunlarında önemli gelişme olmuştur.<br />
1975 yılında erkeklerin %4.8'i, kadınların %1.2'si lise mezunu iken, 2000 yılında erkeklerin<br />
%18,7’si, kadınların %8.3'ü lise mezunudur. Yükseköğretim mezunu olan nüfus oranı her iki<br />
cinsiyette de artış göstermekle birlikte kadın nüfustaki artış erkek nüfustakinden daha fazladır.<br />
1975 yılında erkeklerin %1.2'si, kadınların %0.2'si yükseköğretim mezunu iken, 2000 yılında bu<br />
eğitim düzeyinden mezun olan erkeklerin oranı %10.2'ye, kadınların oranı %3.9'a yükselmiştir.<br />
2.1.1.5 Doğurganlık <strong>ve</strong> Bebek Ölümlülüğündeki Gelişim<br />
İl bazında uzun dönemde doğurganlık düzeyinde gerçekleşen değişim, çocuk kadın oranına<br />
[doğurgan çağdaki (15-49 yaş) her 1000 kadın için "0-4" yaş grubundaki çocuk sayısı] göre<br />
incelenmiştir. Malatya ilinde doğurgan çağdaki kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 1960<br />
yılına kadar yükselirken, bu yıldan sonra azalma göstermektedir. 1960 yılında doğurgan çağdaki<br />
her 1000 kadına 780 çocuk düşerken, 2000 yılında her 1000 kadına 369 çocuk düşmektedir. Kadın<br />
başına düşen çocuk sayısı son 40 yıl içinde yaklaşık %53 oranında azalma göstermiştir.<br />
Malatya ilinin 1967 yılından günümüze kadar olan dönemde bebek ölüm hızı ülke<br />
genelindeki yapıya benzer şekilde azalmaktadır. 1967 yılında 1000 canlı doğumdan yaklaşık 135'i<br />
bir yaşını doldurmadan ölürken, 1997 yılında 1000 canlı doğumdan 35'i bir yaşını doldurmadan<br />
ölmüştür. Bebek ölüm oranında düşüş tespit edilse de %o 35(Binde) bebek ölüm oranı hala çok<br />
yüksek bir oran olarak karşımızda durmaktadır.<br />
2.1.1.6 Nüfusun Ekonomik Niteliklerindeki Gelişim<br />
Malatya ilinde, çalışma çağındaki nüfus olarak kabul edilen 12 <strong>ve</strong> daha yukarı yaştaki<br />
nüfus, toplam nüfustan daha hızlı artmaktadır. Buna karşılık işgücündeki(istihdamdaki) nüfusun<br />
artış hızı, hem toplam nüfustan hem de 12 <strong>ve</strong> daha yukarı yaştaki nüfustan daha düşüktür. 1980-<br />
2000 döneminde 12 <strong>ve</strong> daha yukarı yaştaki nüfusun yıllık artış hızı %o 24.3(Binde) iken,<br />
işgücündeki(istihdamdaki) nüfusun yıllık artış hızı%o 16.1(Binde) olarak gerçekleşmiştir. Bu<br />
hızlar cinsiyete göre önemli bir farklılık göstermemektedir.<br />
89
Şekil 8 Malatya ilinde işgücünün seyri<br />
Oran %<br />
120,00<br />
100,00<br />
80,00<br />
60,00<br />
40,00<br />
20,00<br />
0,00<br />
1980<br />
1985<br />
İlde İşgücünün Seyri<br />
Yıllar<br />
1990<br />
90<br />
2000<br />
12+ Yaş Oranı<br />
İşgücü Oranı<br />
İstihdam Oranı<br />
İşsizlerin Oranı<br />
İşgücüne Dahil olm. Oranı<br />
(NOT: Açıklama: 12+Yaş Oranı:Toplam nüfus içerisinde 12 <strong>ve</strong> yukarı olanların oranı ; İşgücü Oranı: 12+ yaş<br />
grubunda olup çalışmak isteyenlerin bu gruba oranı , İş Gücüne Dahil Olmayan : 12+ yaş gurubuna dahil olup da<br />
işgücüne dahil olmayanların bu guruba oranı ; İstihdam oranı : İşgücüne dahil olup çalışanların bu guruba oranı,<br />
İşsizlerin Oranı: İşgücüne dahil olup iş bulamayanların bu guruba oranı ifade etmektedir.) Kaynak :DİE<br />
1980-2000 yılları arasındaki dönemi kapsayacak şekilde yapılan analizde toplam nüfus<br />
içerisinde, 12 <strong>ve</strong> yukarı yaşlarda olanların sayısı hızla artarken, bu kesim içerisinde işgücü oranı<br />
azalmakta(doğal olarak iş gücü dışında kalan kesimin oranı artmaktadır.) Çalışmak isteyen İşgücü<br />
kesimi içerisinde ise istihdam edilenlerin oranı azalma eğilimi içerisindedir.<br />
Bu tablonun oluşmasında eğitime olan talebin artışı <strong>ve</strong> uzayan eğitim süresi ile işsizlik faktörleri<br />
belirleyici olmaktadır.<br />
Malatya ilinde işgücüne katılma oranı 1980-2000 döneminde azalma eğilimi göstermiştir.<br />
Erkek nüfusun işgücüne katılma oranı, kadın nüfusun işgücüne katılma oranından daha yüksektir.<br />
İki cinsiyetin işgücüne katılma oranındaki bu fark son on yılda azalma eğilimi göstermiştir.<br />
1980 yılında erkeklerin işgücüne katılma oranı %76.3 iken, 2000 yılında bu oran %65.3'e<br />
düşmüştür. Buna karşılık aynı dönemde kadınlarda işgücüne katılma oranı %49'dan %41'e<br />
düşmüştür.<br />
1980-2000 döneminde, Malatya ilinde yaş gruplarına göre işgücüne katılma oranı, erkek<br />
nüfus için kadın nüfustan yüksek olmak üzere ülkemizdeki genel yapıya uygun bir durum<br />
göstermektedir. 1980-2000 döneminde, "12-14" yaş grubunda kadın nüfusun işgücüne katılma<br />
oranı erkek nüfusun işgücüne katılma oranından daha yüksek iken, "15-19" yaş grubundan itibaren<br />
erkek nüfusun işgücüne katılma oranı, kadın nüfusun işgücüne katılma oranından daha yüksektir.<br />
Her iki cinsiyette de genel olarak tüm yaş gruplarında işgücüne katılma oranı 1980-2000<br />
döneminde azalma eğilimi göstermiştir. Bu eğilim 2000 yılında diğer yıllardan daha yüksektir.<br />
2000 yılında, işgücüne katılma oranında "12-14" yaş grubunda gerek erkeklerde gerekse kadınlarda<br />
önemli bir azalmanın olması eğitime <strong>ve</strong>rilen önemin artmasıyla açıklanabilir.<br />
Malatya ilinde istihdam edilenlerin sayısında, 1980-2000 döneminde sürekli artma<br />
görülmektedir. Bu dönemde istihdam edilen nüfusun yıllık artış hızı %013.5'tir. İstihdam edilen<br />
nüfusta görülen artış hızı cinsiyete göre değişmektedir. İstihdam edilen erkek nüfusun yıllık artış<br />
hızı %013,8 ; kadın nüfusun yıllık artış hızı ise %012.9'dur.<br />
2000 Genel Nüfus Sayımında uluslararası tanımlar esas alınarak işsizlik bilgileri derlenmiş<br />
olup, buna göre Malatya ilinde işsizlik oranı %8.9'dur. Bu oran, işgücündeki her 100 kişiden<br />
9'unun işsiz olduğunu göstermektedir.
Malatya ilinde işgücüne dahil olmayan nüfusun, çalışabilir yaştaki (12+ Yaş gurubu) nüfus<br />
içindeki oranı sürekli artmaktadır. 1980-2000 döneminde işgücüne dahil olmayan nüfusun yıllık<br />
artış hızı %036.1'dir. Bu hız erkeklerde %044.3, kadınlarda ise %031.8'dir.<br />
2000 yılında işgücüne dahil olmayan nüfusun yaklaşık %62'sini kadın nüfus<br />
oluşturmaktadır.İşgücüne dahil olmayan kadın nüfus içinde en fazla paya sahip olan ev<br />
kadınlarının oranı 1985-2000 döneminde azalmasına rağmen, bu oran 2000 yılında %68.8 ile hala<br />
yüksek seviyesini korumaktadır.<br />
İşgücüne dahil olmayan nüfus içinde emeklilerin oranında 1980-2000 döneminde her iki<br />
cinsiyette de artış görülmektedir. Emeklilerin oranındaki artış 1990-2000 döneminde kadınlarda<br />
erkeklerden daha yüksektir.<br />
1980-2000 döneminde istihdamın sektörel yapısında önemli değişimler olmuştur. Bu<br />
dönemde tarım sektöründe istihdam edilen nüfus %20 oranında azalırken, hizmet sektöründe<br />
istihdam edilen nüfusta %80 oranında bir artış gerçekleşmiştir. Bu dönemde sanayi <strong>ve</strong> inşaat<br />
sektörlerinde istihdam edilenlerin oranında artış <strong>ve</strong> azalışlar görülmektedir.<br />
Şekil 9 Malatya İlinde ekonomik faaliyete göre istihdam yapısının seyri<br />
İşgücü İçerisindeki oranı(%)<br />
80<br />
70<br />
60<br />
50<br />
40<br />
30<br />
20<br />
10<br />
0<br />
Kaynak :DİE<br />
1980 1985 1990 2000<br />
Yıllar<br />
91<br />
Tarım Sek. İsth. Edilen<br />
Sanayi Sek İsth. Edilen<br />
İnşaat Sek. İsth.Edilenler<br />
Hizmet sek. İsth. Edilen<br />
Tanımlanamamış<br />
Şekil 9 da toplam işgücü gurubuna dahil olan nüfusun çalıştıkları sektörlerin toplam içerisindeki<br />
oranlarına ilişkin olarak 1980 – 2000 yılları arasındaki değişimi göstermektedir. Grafikte<br />
görüldüğü gibi dikkat çeken en önemli husus tarım sektöründe çalışanların oranlarındaki azalış <strong>ve</strong><br />
hizmet sektöründe çalışanların oranlarındaki yükseliş eğilimidir. İnşaat <strong>ve</strong> sanayi sektörlerinde ise<br />
ortalama yatay seyir dikkati çekmektedir.Tarım kesiminde istihdam edilen nüfusun azaltılması AB<br />
normlarına uymak noktasında olumlu bir eğilim olmakla beraber tarımda istihdam edilen nüfus<br />
(AB normlarına göre ), ülke genelinde olduğu gibi Malatya ilinde de, oldukça yüksektir. Hizmet<br />
sektöründe çalışanların oransal yükselişi ise gerek küresel gerekse ülke genelindeki eğilimlerle<br />
uyumlu olarak artış göstermekte olup, gelecekte de artış eğiliminin sürmesi beklenebilir.<br />
1980-2000 döneminde istihdam edilenlerin yaptığı iş incelendiğinde, tarımsal iş yapanların<br />
<strong>ve</strong> tarım dışı üretim faaliyetlerinde çalışanların oranında her iki cinsiyette de bir azalma<br />
görülürken, diğer tüm meslek gruplarında çalışanların oranında her iki cinsiyette de artış gözlenmektedir.<br />
1980 yılında tarımsal iş yapanların oranı %69.4 iken, 2000 yılında bu oran %63.9'a<br />
düşmüştür. Buna karşılık istihdam edilenlerin yaptığı işte en fazla artışın olduğu idari personel
olarak çalışanların oranı 1980 yılında %2.4'ten 2000 yılında %4.6'ya yükselmiştir.<br />
Şekil 10 Malatya İlinde Yapılan İşe Göre İstihdam Edilen Nüfus 1980-2000<br />
%<br />
80,00<br />
70,00<br />
60,00<br />
50,00<br />
40,00<br />
30,00<br />
20,00<br />
10,00<br />
0,00<br />
1980 1985 1990 2000<br />
Yıllar<br />
92<br />
1. Grup<br />
2. Grup<br />
3. Grup<br />
4. Grup<br />
5. Grup<br />
6. Grup<br />
7. Grup<br />
8. Grup<br />
(NOT: 1. Grup: İlmi <strong>ve</strong> teknik elemanlar,Serbest meslek sahipleri <strong>ve</strong> bunlarla ilgili diğer meslekler ; 2.<br />
Grup:Müteşebbisler,direktörler <strong>ve</strong> üst kademe yöneticileri ; 3. Grup: İdari personel <strong>ve</strong> benzeri çalışanlar;<br />
4.Grup:Ticaret <strong>ve</strong> satış personeli; 5.Grup:Hizmet işlerinde çalışanlar; 6.Grup: Tarım, hayvancılık, ormancılık,<br />
balıkçılık <strong>ve</strong> avcılık işlerinde çalışanlar ; 7. Grup: Tarım dışı üretim faaliyetlerinde çalışanlar <strong>ve</strong> ulaştırma<br />
makineleri kullananlar ; 8.Grup: Meslekleri tayin edilemeyenler) Kaynak :DİE<br />
Şekil 10 da görüldüğü gibi Malatya ili ekonomisi, azalma eğilimi olmakla beraber, ağırlıklı olarak<br />
tarıma dayalı olma vasfını sürdürmektedir. Bunun en önemli nedeni adeta markalaşan “Malatya<br />
Kayısısı” yetiştiriciliğidir. Bu yönüyle kayısıcılığın il ekonomisi içindeki belirleyici rolünün uzun<br />
süre sürdüreceği beklenebilir. Ayrıca 6-7- <strong>ve</strong> 8. Gruplar dışında kalan gruplarda dikkati çeken<br />
yükselmeler ilin ekonomik yapısında yaşanan kabuk değişimi ile gelişimi ifade etmektedir.<br />
Malatya ilinde 1980-2000 döneminde ücretli <strong>ve</strong>ya iş<strong>ve</strong>ren olarak çalışanların oranında artış<br />
görülmektedir. Bu durum her iki cinsiyette de görülmesine karşın ücretli olarak çalışan kadınların<br />
oranındaki artış erkeklere göre daha fazladır. Ücretsiz aile işçisi olarak çalışanların oranında her iki<br />
cinsiyette de azalma gözlenmiştir. Kendi hesabına çalışan kadınların oranı artış gösterirken, kendi<br />
hesabına çalışan erkeklerin oranında tüm yıllarda azalma gerçekleşmiştir.<br />
2000 yılında çalışanların %47.1'i ücretsiz aile işçisi, %29.6'sl ücretli, %21.9'u kendi<br />
hesabına çalışırken, %1.4'ü ise iş<strong>ve</strong>ren olarak çalışmaktadır. Çalışanların işteki duruma göre<br />
dağılımı cinsiyetler arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Kadınların %82.9'u ücretsiz aile<br />
işçisi olarak çalışmakta iken, ücretli olarak çalışan erkeklerin oranı kadınların oranından çok daha<br />
yüksektir.
2.1.2.Nüfusun Mevcut Yapısı 48<br />
2.1.2.1 Nüfus Büyüklüğü<br />
Malatya ilinin 2000 yılındaki nüfusu 853658 dir. İle bağlı bulunan 13 ilçeden Doğanşehir<br />
ilçesi 60708 nüfusu ile en fazla nüfusa, Kale ilçesi ise 9569 nüfusu ile en az nüfusa sahip olan<br />
ilçelerdir. İlin yıllık nüfus artış hızı en yüksek olan ilçesi %o 41.8(Binde) ile Kuluncak iken, en az<br />
olan ilçesi %o -27.2 (Binde)ile Arguvan'dır.<br />
Malatya il merkezinin şehir nüfusu artış hızı %o 34.3(Binde)'tür. Malatya iline bağlı ilçelerin<br />
şehir nüfusları incelendiğinde, şehir nüfusu en fazla olan ilçenin Battalgazi ilçesi, en az olan ilçenin<br />
ise Arguvan ilçesi olduğu görülmektedir. Şehir nüfus artışının en fazla olduğu ilçe %o 100.2(Binde)<br />
ile Kuluncak ilçesi, en az olduğu ilçe %o -3 ile Hekimhan ilçesidir. Malatya iline bağlı bulunan tüm<br />
bucak <strong>ve</strong> köylerin yıllık nüfus artış hızı %o 5.5'dir.<br />
Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen bir kilometrekareye düşen kişi sayısı, il genelinde 69 <strong>ve</strong><br />
il merkezinde 473 iken, ilçelerde 10 ile 131 kişi arasında değişmektedir. Yüzölçümü büyüklüğüne<br />
göre ilk sırada yer alan Hekimhan ilçesinde nüfus yoğunluğu 23, yüzölçümü en küçük olan Kale<br />
ilçesinde nüfus yoğunluğu 50 kişidir.<br />
Tablo 51 2000 Yılı Nüfus Sayım Sonuçlarına göre İlçelerin Şehir <strong>ve</strong> Köy nüfusu<br />
İlçeler Toplam<br />
Nüfus<br />
Şehir<br />
Nüfusu<br />
Köy <strong>ve</strong><br />
Kasaba<br />
Nüfusu<br />
93<br />
Yüzölçümü<br />
(Km 2 )<br />
Nüfus<br />
Yoğunluğu<br />
(Kişi/Km 2 )<br />
Merkez 457 566 381 081 76 485 968 473<br />
Akçadağ 48 670 13 432 35 238 1 193 41<br />
Arapgir 16 625 10 180 6 445 956 17<br />
Arguvan 10 594 2 730 7 864 1 037 10<br />
Battalgazi 28 085 15 154 12 931 213 131<br />
Darende 54 438 13 908 40 530 1356 40<br />
Doğanşehir 60 708 13 517 47 191 1 290 47<br />
Doğanyol 10 778 5 360 5 418 233 46<br />
Hekimhan 42 515 13 206 29 309 1 844 23<br />
Kale 9 569 3 966 5 603 192 50<br />
Kuluncak 20 882 6 101 14 781 664 31<br />
Pütürge 28 382 4 795 23 587 1 181 24<br />
Yazıhan 19 295 4 285 15 010 618 31<br />
Yeşilyurt 45 551 11 998 33 553 667 68<br />
Toplam 853 658 499 713 353 945 12 412 69<br />
Kaynak :İPK Müdürlüğü<br />
48 İlin mevcut nüfus yapısına ilişkin değerlendirmeler 2000 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçları dikkate<br />
alınarak yapılmıştır.
Şekil 11 İl Nüfusunun İlçelere Dağılımı 2000 Yılı<br />
Kale<br />
1%<br />
Hekimhan<br />
5%<br />
Doğanşehir<br />
8%<br />
Darende<br />
6%<br />
Battalgazi<br />
3%<br />
Kuluncak<br />
2%<br />
İl Nüfusunun İlçelere Dağılımı<br />
Pütürge<br />
3%<br />
Arguvan<br />
1%<br />
Yazıhan<br />
2%<br />
Arapgir<br />
2%<br />
94<br />
Akçadağ<br />
6%<br />
Yeşilyurt<br />
5%<br />
Doğanyol<br />
1% Merkez İlçe<br />
2.1.2.2 Nüfusun Yaş Yapısı Doğum Yeri <strong>ve</strong> Özürlülük Durumu<br />
Nüfusun yaş yapısının ilçelere göre değişimini görmek için il genelinde <strong>ve</strong> ilçeler bazında<br />
nüfusun medyan yaşına bakılmalıdır. Buna göre il genelinde erkek nüfusun yarısı 23 yaşından,<br />
kadın nüfusun yarısı 24 yaşından gençtir. Genel olarak kadınların medyan yaşı erkeklerin medyan<br />
yaşından daha büyük iken, Yeşilyurt ilçe merkezinde tersi bir durum söz konusudur. Arguvan ilçe<br />
merkezi ortalama 29 medyan yaş ile diğer ilçelerden daha yaşlı, Kuluncak ilçesi ise ortalama 20<br />
medyan yaş ile diğer ilçelerden daha genç bir nüfusa sahiptir. Köylerde erkek nüfusun medyan yaşı<br />
23, kadın nüfusun medyan yaşı 24'tür.<br />
Malatya ili nüfusunun %85'ini Malatya doğumlular oluşturmakta <strong>ve</strong> cinsiyetler arasında<br />
önemli bir fark bulunmamaktadır. Malatya doğumlu olmayan nüfus içinde ilk sırayı Adıyaman,<br />
ikinci sırayı Elazığ doğumlular almaktadır.<br />
55%
Şekil 12 İl Nüfusunun Doğdukları Yere Göre Durumu, 2000 Yılı<br />
Kaynak:DİE<br />
Diğer İller<br />
5,2%<br />
Yurt dışı<br />
Dogumlu<br />
0,2%<br />
Sivas<br />
0,6%<br />
Kahramanmaraş<br />
0,5%<br />
Adana<br />
0,4%<br />
Malatya<br />
85,3%<br />
Adıyaman<br />
4,0%<br />
95<br />
Ankara<br />
0,4%<br />
Bingöl<br />
0,4%<br />
Elazığ<br />
2,5%<br />
İstanbul<br />
0,5%<br />
2000 yılı sayımlarına göre 16.053 özürlü bulunmaktadır. Özürlü nüfusun %60'ını erkeklerin<br />
oluşturduğu görülmektedir. Fiziksel özürlüler %37'lik pay ile ilk sırada yer almaktadır. Görme<br />
özürlüler %16'lık, zihinsel özürlüler ise % 14 'lük bir paya sahiptir. Özürlü nüfus içinde %6 ile en az<br />
paya konuşma özürlüler sahiptir.(Şekil 14 )<br />
Şekil 13 Genel nüfus ile özürlü nüfusun yaş gruplarına dağılımı, 2000 yılı<br />
Oran %<br />
14,00<br />
12,00<br />
10,00<br />
8,00<br />
6,00<br />
4,00<br />
2,00<br />
0,00<br />
0-4<br />
5-9<br />
10-14<br />
15-19<br />
20-24<br />
25-29<br />
30-34<br />
35-39<br />
40-44<br />
45-49<br />
Yaş Grubu<br />
50-54<br />
55-59<br />
60-64<br />
65-69<br />
Genel Nüfusun Yaş Gruplarına Dağılım Oranları<br />
Özürlü Nüfusun Yaş Gruplarına Dağılım Oranları<br />
Kaynak:DİE<br />
Şekil 13 ‘de görüleceği gibi il nüfusunun yaş gruplara dağılımı ile ildeki özürlü nüfusun yaş<br />
gruplarına dağılımı karşılaştırıldığında özürlü nüfusun, genel nüfusa göre daha fazla ileri yaş<br />
gruplarına ulaşma eğilimi olduğu tespit edilmektedir. Örnek olarak 60-64 yaş grubunda genel<br />
nüfusun 2,29’u bulurken , aynı yaş grubuna özürlü nüfusun %5,91 ‘i bulunmaktadır. Tespit edilen<br />
70-74<br />
75-79<br />
80-84<br />
85+
u durum belli başlı 2 etkinin ortak sonucu olarak açıklanabilir. Birinci neden; ildeki özürlü<br />
nüfusun “ileri yaşlara” ulaşmasındaki oransal yüksekliği, ki bu özürlü nüfusun olumlu yaşam<br />
koşullarına işaret eder. İkincisi ise genel nüfusun ileriki yaşlarda “özürlü nüfusa katılım”<br />
oranlarının yüksekliği ki, ileriki yaşlarda sağlığın daha az korunabildiğine işaret eder.<br />
Şekil 14 Özürlü nüfusun özür gruplarına dağılımı, 2000 yılı<br />
14%<br />
Kaynak: DİE<br />
10%<br />
7%<br />
37%<br />
16%<br />
10%<br />
6%<br />
Görme Özürlü<br />
İşitme Özürlü<br />
Konuşma Özürlü<br />
Fiziksel Özürlü<br />
Zihinsel Özürlü<br />
Diğer<br />
Birden Fazla Özürlü<br />
Olanlar<br />
2.1.2.3 Nüfusun Medeni Durumu Doğurganlık <strong>ve</strong> Bebek Ölümlülüğü<br />
Medeni durumu “evli” olan nüfus tüm yerleşim yerlerinde en fazla paya sahiptir. İlçe<br />
merkezlerinde evli olan nüfusun oranı %56 iken, il merkezinde %57 <strong>ve</strong> köylerde %58'dir. il<br />
genelinde evli olan kadınların oranının 30 yaşına kadar erkeklerden daha yüksek olduğu, bu yaştan<br />
itibaren ise evli erkeklerin oranının daha yüksek olduğu görülmektedir.<br />
Şekil 15 12 <strong>ve</strong> yukarı yaş nüfusun medeni durumu, 2000 yılı<br />
Oran %<br />
70,00<br />
60,00<br />
50,00<br />
40,00<br />
30,00<br />
20,00<br />
10,00<br />
0,00<br />
Kaynak:DİE<br />
Hiç Evlenmedi Evli Boşandı Eşi Öldü Bilinmeyen<br />
Medeni Durum<br />
İlde evlenme çağındaki nüfusun(12 <strong>ve</strong> üzeri yaş) % 57,16’sı evli olup, bunu %38,49 ile hiç<br />
96
evlenmeyenler takip etmektedir. Eşi ölenlerin oranı %3,72 <strong>ve</strong> boşananların oranı ise sadece %0,61<br />
düzeyindedir.<br />
Şekil 16 12 <strong>ve</strong> yukarı yaş erkek <strong>ve</strong> kadınların medeni durumu,2000 yılı<br />
200000<br />
180000<br />
160000<br />
140000<br />
120000<br />
100000<br />
80000<br />
60000<br />
40000<br />
20000<br />
0<br />
Kaynak: DİE<br />
Hiç Evlenmedi Evli Boşandı Eşi Öldü Bilinmeyen<br />
97<br />
Erkek<br />
Kadın<br />
İl genelinde hiç evlenmeyen erkeklerin oluşturduğu nüfus, hiç evlenmeyen kadınların<br />
oluşturduğu nüfustan daha fazla, eşi ölmüş kadınların oluşturduğu nüfus, aynı durumdaki<br />
erkeklerden belirgin düzeyde yüksektir.<br />
Medeni duruma göre cinsiyetler arasında en önemli farklılık hiç evlenmemiş nüfusta görülmektedir.<br />
Hiç evlenmemiş kadınların oranı, il merkezinde <strong>ve</strong> ilçe merkezlerinde %35 <strong>ve</strong> köylerde %34'tür.<br />
Erkeklerde bu oran ilçe merkezinde %45 iken, il merkezinde %43 <strong>ve</strong> köylerde %40'dır.<br />
Boşanmış nüfusun oranı tüm yerleşim yerlerinde oldukça düşüktür. İl genelinde eşi ölmüş<br />
kadınların oranı %6, erkeklerin oranı ise %1'dir.
Şekil 17 İl genelinde doğurganlık çağındaki kadınların eğitim düzeylerine göre canlı<br />
doğan ancak yaşamayan çocukların oransal dağılımı ,2000 yılı<br />
Ortaokul <strong>ve</strong>ya<br />
dengi meslek<br />
okul mezunu<br />
1,74%<br />
Okuma yazma<br />
bilen fakat bir<br />
okul bitirmeyen<br />
9,56%<br />
Lise <strong>ve</strong> dengi<br />
meslek okulu<br />
mezunu<br />
1,67%<br />
İlkokul mezunu<br />
20,48%<br />
Yükseköğretim<br />
mezunu<br />
0,48%<br />
Okuma yazma<br />
bilmeyen<br />
66,03%<br />
98<br />
Mezuniyeti<br />
bilinmeyen<br />
0,03%<br />
Kaynak DİE<br />
İlde doğurganlık çağındaki kadınların eğitim durumları ile canlı doğmuş ama yaşamamış<br />
çocuk sayıları bakımından ters bir orantının olduğu tespit edilmiştir. Genel olarak eğitim düzeyi<br />
arttıkça canlı doğan ancak yamayan çocuk sayısı azalmaktadır. Annenin eğitim durumunun, sahip<br />
olduğu çocukların hayatta kalmaları arasındaki dikkate değer bir ilinti olduğu görülmektedir.<br />
(Bakınız Şekil 17 )<br />
Nüfusun doğurganlık düzeyi incelendiğinde, köylerde bulunan "15-49" yaş grubundaki<br />
kadınların, il <strong>ve</strong> ilçe merkezlerinde bulunan aynı yaş grubundaki kadınlardan daha fazla çocuk<br />
doğurduğu görülmektedir. Bu durum, özellikle köylerde bulunan "20-44" yaş grubundaki<br />
kadınların, il <strong>ve</strong> ilçe merkezlerindeki aynı yaş grubundaki kadınlara göre daha yüksek doğurganlık<br />
düzeyine sahip olmasından kaynaklanmaktadır. İl merkezinde "15-49" yaş grubundaki bir kadın<br />
ortalama 2.29 çocuk doğururken, ilçe merkezlerinde aynı yaş grubundaki bir kadın ortalama 2.20<br />
çocuk, köylerde ise 3.02 çocuk doğurmaktadır. İl genelinde bu değer 2.56'dır.<br />
Toplumların gelişmişlik düzeyini yansıtan önemli göstergelerden biri bebek ölüm hızıdır.<br />
Malatya ilinde doğan her 1000 bebekten 35'i bir yaşını doldurmadan ölmüştür. Bebek ölümlülüğü,<br />
hem cinsiyet hem de yerleşim yerine göre farklılık göstermektedir. İl merkezinde erkek <strong>ve</strong> kız<br />
bebeklerde ölüm hızı %o36(Binde), ilçe merkezlerinde erkek bebeklerde %o34(Binde), kız<br />
bebeklerde %o31(Binde) iken, köylerde bebek ölüm hızı erkek bebeklerde %036 bebeklerde %032<br />
olarak belirlenmiştir.<br />
2.1.2.4 Nüfusun Okur-yazarlık Durumu<br />
İl genelinde okuma yazma bilenlerin oranı %85 olup, cinsiyetler arasında önemli bir fark<br />
gözlenmektedir. Bu oran erkek nüfus için %93 iken, kadın nüfus için %78'dir. Malatya ili il<br />
merkezinde okuma yazma bilenlerin oranı %89'dur. Okuma yazma oranı ilçe merkezlerine göre<br />
incelendiğinde en yüksek oranın %91 ile Darende <strong>ve</strong> Kuluncak ilçe merkezlerinde olduğu
görülmektedir. Bu ilçelerde okuma yazma oranı erkek nüfus için kadın nüfustan yüksektir. Bu ilçe<br />
merkezlerinden sonra Arapkir <strong>ve</strong> Hekimhan ilçe merkezleri okuma yazma oranının en yüksek<br />
olduğu yerleşim yerleridir. Bu ilçelerde okuma yazma oranı %89 iken, diğer ilçe merkezlerinde<br />
%83'ün üzerindedir.Köylerde okuma yazma oranı erkek nüfus için %90, kadın nüfus için %71'dir.<br />
25 <strong>ve</strong> daha yukarı yaştaki nüfus içinde en az ortaokul mezunu olanların oranı, tüm yerleşim<br />
yerlerinde, erkek nüfusta kadın nüfustan oldukça yüksektir. En az ortaokul mezunu olanların oranı il<br />
merkezinde erkeklerde %56 kadınlarda %27, ilçe merkezlerinde erkeklerde %48 kadınlarda %19<br />
düzeyinde iken, köylerde bu oran erkeklerde %30 <strong>ve</strong> kadınlarda %9'dur.<br />
2.1.2.5 İlin Hanehalkı Büyüklüğü <strong>ve</strong> Konut Durumu<br />
Malatya ilinde bulunan 163.718 Hanehalkının (hanenin) yaklaşık %64'ü şehirde<br />
yaşamaktadır. İl genelinde ortalama hanehalkı büyüklüğü 5.4 kişidir. Kale ilçe merkezi 6,7’lik<br />
ortalama hanehalkı büyüklüğü ile en yüksek, Arguvan ilçe merkezi yaklaşık 5,1'lik ortalama<br />
hanehalkı büyüklüğü ile en düşük değere sahiptir.<br />
Şekil 18 ‘de de görüldüğü gibi ilde dört kişilik hanehalkı en yaygın hanehalkı büyüklüğü olup, dört<br />
kişiden oluşan hanehalkı büyüklüğünü 5 <strong>ve</strong> 6 kişiden oluşan hanehalkı büyüklükleri takip<br />
etmektedir.<br />
Şekil 18 İlde bulunan hanehalkı büyüklükleri, 2000 yılı<br />
Hanehalkı sayısı<br />
35000<br />
30000<br />
25000<br />
20000<br />
15000<br />
10000<br />
5000<br />
0<br />
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10+<br />
Hanehalkı Büyüklüğü(Kişi)<br />
99<br />
Hanehalkı adeti<br />
Kaynak DİE<br />
İl merkezindeki hanehalklarının %95'i, ilçe merkezlerinde yaşayan hanehalklarının %86' sı<br />
tuvaleti içinde bulunan konutlarda oturmakta iken köylerdeki hanehalklarının sadece %57'sinin<br />
konutunun içinde tuvaleti bulunmaktadır. İl merkezindeki hanehalklarının %99'u, ilçe merkezlerindeki<br />
hanehalklarının %92'si içinde borulu içme <strong>ve</strong> temizlik suyu olan konutlarda yaşarken,<br />
köylerdeki her yüz hanehalkından ise 26'sının konutunun içinde borulu içme <strong>ve</strong> temizlik suyu<br />
bulunmamaktadır.<br />
İl genelinde hanehalklarının %73'ü kendi evinde oturmaktadır. Oturduğu konuta sahip olan<br />
hanehalklarının oranı yerleşim yerlerine göre farklılık göstermektedir. Kendi evinde oturan hanehalklarının<br />
oranı il merkezinde %62, ilçe merkezlerinde %71 iken, köylerde bu oran %90'a<br />
yükselmektedir. Kiracı olan hanehalklarının oranı da yerleşim yerlerine göre farklılık<br />
göstermektedir. İl merkezinde kiracıların oranı %32 ile en yüksek düzeye sahip iken, köylerde bu<br />
oran %5’tir.
Şekil 19 Malatya ili hanehalklarının oturdukları konutların mülkiyet yapısı , 2000 yılı<br />
Kaynak DİE<br />
Lojmanda<br />
oturan<br />
2,7%<br />
Kiracı<br />
20,6%<br />
Ev sahibi<br />
olmayan<br />
ancak kira<br />
ödemeyen<br />
2,8%<br />
Ev sahibi<br />
73,4%<br />
100<br />
Diğer<br />
0,5%<br />
Malatya ilinde belediye sınırları içerisinde bulunan gerek bina sayısı <strong>ve</strong> gerekse konut<br />
sayılarındaki gelişim bakımından Türkiye ortalamasının altında kalmıştır. Şöyle ki 1984-2000<br />
yılları arasında Malatya ilindeki bina sayılarındaki artış %58,8 iken Türkiye ortalaması %78,6<br />
düzeyindedir. Ayni dönemde konut sayısındaki artış Malatya ilinde %103,2 düzeyinde iken Türkiye<br />
ortalaması %128,8 düzeyindedir.(Bakınız Tablo 119 )<br />
2.1.3. Nüfusun Ekonomik Nitelikleri<br />
İlin toplam aktif nüfus(12 <strong>ve</strong> daha üzeri yaş) toplamı 2000 yılı nüfüs sayımına göre 642.928<br />
‘dir. Aktif nüfusun 324.758’ı erkek kalan 318.170’i ise kadındır. İl nüfusunun ekonomik<br />
niteliklerine bakıldığında dikkati çeken en önemli husus, çalışma yaşındaki(12 <strong>ve</strong> daha üzeri yaş)<br />
nüfusun genç olmasıdır. Çalışma yaşındaki nüfusun %29’u 15-24 yaş grubundadır. İş gücünü<br />
oluşturan nüfusun %40’ı 44 yaşın altındadır. İstihdamdaki nüfusun %47,5’i 20-39 yaş grubundadır.<br />
İşsizliğin en yoğun olduğu yaş grubu %2,49 la 20-24 yaş grubudur. Çalışma yaşındaki<br />
nüfus,İşgücü, İstihdam edilen nüfus <strong>ve</strong> İş gücüne dahil olmayan nüfus kütlesindeki 65+ yaş<br />
grubunda görülen nispi artış 65+ yaş grubunun ucu açık yaş grubu olması nedeniyle isabet eden<br />
nüfus miktarının fazlalığı nedeniyledir. Ancak bunun yanında istihdam edilen nüfus içerisinde 65+<br />
yaş grubundaki nispi artış, ileri yaşlarda da çalışıldığını ifade etmektedir.
Şekil 20 Çalışma yaşındaki nüfus,İşgücü,İstihdam edilen,İşsiz olanlar <strong>ve</strong> İş gücüne dahil<br />
olmayan nüfusun yaş gruplarına dağılımı,2000 yılı<br />
%<br />
18,00<br />
16,00<br />
14,00<br />
12,00<br />
10,00<br />
8,00<br />
6,00<br />
4,00<br />
2,00<br />
0,00<br />
12-14<br />
15-19<br />
20 - 24<br />
25 - 29<br />
30 - 34<br />
35 - 39<br />
40- 44<br />
45 - 49<br />
50-54<br />
55-59<br />
60 -64<br />
65+<br />
Yaş Grupları<br />
101<br />
Çalışma yaşındaki<br />
nüfus<br />
İşgücü<br />
İstihdam edilen<br />
İşsizler<br />
İşgücüne dahil<br />
olmayan<br />
Kaynak:DİE<br />
Malatya ilinde 12 <strong>ve</strong> daha yukarı yaştaki nüfus içinde işgücüne katılma oranı %53 olup, bu<br />
oran cinsiyete göre önemli farklılık göstermektedir. İşgücüne katılma oranı erkek nüfus için %65,<br />
kadın nüfus için %41 düzeyindedir.<br />
Erkek nüfusun işgücüne katılma oranı köyde %81 iken, il merkezinde %56, ilçe<br />
merkezlerinde %50'dir. Erkek nüfusta Kale ilçe merkezinde işgücüne katılma oranı %56 ile en<br />
yüksek, Hekimhan ilçe merkezinde yaklaşık %44 ile en düşük düzeydedir.<br />
İşgücüne katılma oranı kadın nüfus için yerleşim yerine göre büyük farklılık göstermektedir.<br />
Köydeki her 100 kadından 84'ü işgücünde iken, bu oran il merkezinde %12, ilçe merkezlerinde ise<br />
%8'dir.Nüfusun yaş <strong>ve</strong> cinsiyet yapısı, işgücüne katılma düzeyini etkileyen faktörlerden biridir.<br />
Erkek nüfus, genç yaşlarda düşük düzeylerde işgücüne katılmakta, "25-44" yaşları arasında<br />
en üst düzeyde işgücündeki yerini korumakta <strong>ve</strong> yaş ilerledikçe işgücünden ayrılmaktadır. Yerleşim<br />
yerlerine göre erkek nüfusun işgücüne katılımı" 25-44" yaşları arasında önemli farklılık<br />
göstermemektedir. 45 yaşından sonra, il merkezinde <strong>ve</strong> ilçe merkezlerinde erkek nüfusun işgücüne<br />
katılma oranları azalmakta iken, köydeki erkek nüfus, 65 yaşına kadar genç yaşlardaki gibi yüksek<br />
düzeydeki işgücüne katılımını korumaktadır.<br />
Kadın nüfusun yaşa göre işgücüne katılma oranı, şehirde erkek nüfustan çok düşük düzeyde<br />
iken, köyde genç yaşlarda <strong>ve</strong> 50 yaşından sonra erkek nüfustan daha yüksektir. Kadın nüfus,<br />
yerleşim yerlerine göre de farklı işgücüne katılım yapısı göstermektedir. "15-49" yaşları arasında il<br />
merkezindeki kadın nüfusun işgücüne katılma oranı, ilçe merkezlerindeki kadın nüfusun işgücüne<br />
katılma oranından daha yüksektir. Köydeki kadın nüfus ise şehirdeki kadın nüfustan oldukça<br />
yüksek oranda işgücüne katılmakta <strong>ve</strong> 65 yaşına kadar da yüksek düzeydeki işgücüne katılımını<br />
devam ettirmektedir.İstihdam edilen nüfusun, işgücü nüfusu içindeki oranı erkek nüfus için %89,<br />
kadın nüfus için %94'tür.<br />
İstihdam edilen nüfusun ekonomik faaliyete göre yapısı, yerleşim yerine <strong>ve</strong> cinsiyete göre<br />
değişmektedir. İstihdamdaki erkek nüfusun %38'i hizmet sektöründe çalışmaktadır. Bu oran il<br />
merkezinde % 71 , ilçe merkezlerinde %55 ile köylerden daha yüksek orana sahiptir. İl genelinde
tarım sektöründe istihdam edilen erkek nüfusun oranı %48 iken, köyde bu oran % 79'lara<br />
yükselmektedir.<br />
İstihdam edilen kadın nüfusun ekonomik faaliyete göre dağılımı erkek nüfustan farklı bir<br />
yapı göstermektedir. İstihdamdaki kadın nüfusun %89'u tarım sektöründedir. Köyde istihdam edilen<br />
kadın nüfusun hemen hemen tamamı tarımda çalışırken, şehirde istihdam edilen kadın nüfusun<br />
çoğunluğu hizmet sektöründe çalışmaktadır.<br />
İstihdam edilen nüfusun %47' si ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır. Bu oran erkek nüfus için<br />
%24 iken, kadın nüfus için %83'tür. Erkek nüfusun yaklaşık %42'si, kadın nüfusun % 11 ' i ücretli<br />
olarak çalışmaktadır.<br />
Kendi hesabına çalışan kadın nüfus oranı %6 ile oldukça düşük iken, çalışan erkek nüfusun<br />
%33'ü kendi hesabına çalışmaktadır<br />
Sayımdan önceki bir hafta içinde çalışmayan <strong>ve</strong> bir işle de bağlantısı olmayanlardan, iş arayan <strong>ve</strong><br />
son üç ayda iş bulmak için bir girişimde bulunanların, toplam işgücü nüfusu içindeki oranı, bir<br />
başka deyişle işsizlik oranı %8.9'dur. Bu oran erkek nüfusta %10.8 iken, kadın nüfusta %5.9'dur.<br />
İşsizlik oranı ilçe merkezlerinde il merkezinden daha yüksektir. İl merkezinde %21.4 olan<br />
işsizlik oranı, ilçe merkezlerinde %28.5, köylerde ise %0.9'dur.İl merkezi <strong>ve</strong> ilçe merkezlerinde<br />
kadınların işsizlik oranı, erkeklerin işsizlik oranından daha yüksek iken, köylerde erkeklerin işsizlik<br />
oranı kadınlardan daha yüksektir. İl merkezinde işsizlik oranı kadınlarda %33.5, erkeklerde %18.9<br />
iken, köylerde işsizlik oranı kadınlarda %0.6, erkeklerde %1.2'dir.İşsiz nüfusun büyük çoğunluğunu<br />
genç nüfus oluşturmaktadır. İşsiz nüfusun %64'ü 30 yaşından küçüktür.<br />
Tablo 52 Yerleşim yeri <strong>ve</strong> yapılan işe göre nüfus ,2000 yılı<br />
Grup 1 Grup 2 Grup 3 Grup 4 Grup 5 Grup 6 Grup 7<br />
İl Merkezi 14483 1617 9803 9621 9200 3021 28873<br />
İlçe Merkezleri Toplamı 2581 321 1697 1815 2695 4713 5730<br />
Akçadağ 263 30 162 151 243 896 417<br />
Arapgir 286 51 186 172 273 255 425<br />
Arguvan 52 11 60 24 183 72 72<br />
Battalgazi 255 23 150 200 270 714 910<br />
Darende 428 59 288 474 303 191 736<br />
Doğanşehir 355 33 210 202 394 518 504<br />
Doğanyol 33 8 35 35 66 433 79<br />
Hekimhan 287 23 188 123 311 274 659<br />
Kale 69 3 59 70 109 385 201<br />
Kuluncak 88 11 59 52 52 319 188<br />
Pütürge 94 17 65 80 181 199 146<br />
Yazıhan 72 12 36 22 114 270 106<br />
Yeşilyurt 299 40 199 210 196 187 1287<br />
Bucak <strong>ve</strong> Köyler Top 4476 516 2745 2241 3664 191730 10276<br />
Toplam 21540 2454 14245 13677 15559 199464 44879<br />
(NOT: 1. Grup: İlmi <strong>ve</strong> teknik elemanlar,Serbest meslek sahipleri <strong>ve</strong> bunlarla ilgili diğer meslekler ; 2. Grup:<br />
Müteşebbisler, direktörler <strong>ve</strong> üst kademe yöneticileri ; 3. Grup: İdari personel <strong>ve</strong> benzeri çalışanlar; 4.Grup: Ticaret <strong>ve</strong><br />
satış personeli; 5.Grup:Hizmet işlerinde çalışanlar; 6.Grup: Tarım,hayvancılık,ormancılık,balıkçılık <strong>ve</strong> avcılık işlerinde<br />
çalışanlar ; 7. Grup: Tarım dışı üretim faaliyetlerinde çalışanlar <strong>ve</strong> ulaştırma makineleri kullananlar) Kaynak :DİE<br />
Tablo 52‘de İl merkezi , İlçe merkezleri <strong>ve</strong> Bucak <strong>ve</strong> köy mukim nüfusun , yaptıkları iş<br />
itibariyle dağılımı <strong>ve</strong>rilmiştir. Tablo, yerleşim birimlerinin yapılan işe göre nüfus yapısı hakkında<br />
bilgi <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
102
2.2.İLİN SOSYAL YAPISI<br />
2.2.1. Eğitim Öğretim<br />
2.2.1.1. Örgün Eğitim<br />
2.2.1.1.1. Okul Öncesi Eğitim<br />
İlde 12 adet müstakil ana okulu bulunmakta olup, bunların 8 adeti kamuya, kalan 4 adeti ise<br />
özel kesime aittir.“Ana sınıfı” olarak eğitim hizmeti <strong>ve</strong>ren toplam 135 adet okul öncesi eğitim<br />
kurumu bulunmakta, bunun 2 adeti özel kesime, 4 adeti diğer kamu kurum <strong>ve</strong> kuruluşuna aittir.<br />
Tablo 53 Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının Öğrenci,Öğretmen <strong>ve</strong> Derslik Sa.,2003-2004<br />
Eğitim Yılı<br />
Derslik<br />
Okul Türü<br />
Okul Öğrenci Öğretmen Derslik<br />
Başına Usta<br />
Öğrenci Öğretici<br />
Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı<br />
Resmi Anaokul 8 570 36 35 16 8<br />
Özel Ana Okulu 4 146 8 15 10 0<br />
İlköğretim Bünyesinde Ana Sınıfı 121 2636 89 124 21 66<br />
YİBO Bünyesinde Ana Sınıfı 1 10 0 1 10 1<br />
Halk Eğitim Merk. Bünyesinde Ana Sınıfı 1 18 0 1 18 1<br />
Özel İlköğretim Bünyesinde Ana Sınıfı 2 23 2 2 12 0<br />
Diğer Ka.Ku.<strong>ve</strong> Kuruluşları Bün Ana sınıfı 4 246 19 8 31 0<br />
Genel Lise Bünyesinde Ana Sınıfı 2 50 3 3 17 0<br />
Kız Teknik Bünyesinde Ana Sınıfı 4 76 5 6 13 2<br />
Toplam<br />
Kaynak: İl Milli Eğ. Müd.<br />
147 3775 162 195 19 78<br />
2003-2004 öğretim yılında okul öncesi öğretim hizmetinde 162 öğretmen <strong>ve</strong> 78 usta öğretici<br />
görev almış <strong>ve</strong> bu hizmetten toplam 3775 öğrenci yararlanmıştır. Bu öğrencilerin 1997 erkek, 1778<br />
kız öğrenciden oluşmaktadır.<br />
103
Şekil 21 Okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden öğrenci sayılarındaki değişim<br />
Öğrenci Sayısı<br />
4000<br />
3500<br />
3000<br />
2500<br />
2000<br />
1500<br />
1000<br />
500<br />
0<br />
1088<br />
926<br />
2014<br />
1141<br />
996<br />
2137<br />
1525<br />
1391<br />
1999-2000 2000-2001 2001-2002 2002-2003 2003-2004<br />
Öğretim Yılı<br />
2916<br />
1863<br />
104<br />
1701<br />
3564<br />
1997<br />
1778<br />
3775<br />
Erkek Öğr. Kız Öğr. Toplam<br />
Kaynak: İl Milli Eğ.Müd.<br />
Okul öncesi öğretim kurumlarındaki öğrenci sayıları son yıllarda ciddi bir artış eğilimi göstermiş<br />
olup, 1999-2000 Öğretim yılında okul öncesi öğretim kurumlarına devam eden öğrenci sayısı<br />
toplam 2014 iken , 2003-2004 öğretim yılında bu sayı %87 artarak 3775 öğrenciye ulaşmıştır.<br />
2.2.1.1.2. İlköğretim<br />
Örgün Eğitimin ikinci basmağını İlköğretim Okulları teşkil etmektedir. İl düzeyinde toplam<br />
649 İlköğretim okulunda, 2003-2004 öğretim yılında 116.360 Öğrenci öğretim görmüştür.<br />
Tablo 54 İlköğretim Okulları Öğrenci,Öğretmen,Derslik <strong>ve</strong> Lojman S,2003-2004 Öğ.Yılı<br />
Okul Türü<br />
Okul Öğrenci Öğretmen Derslik<br />
Derslik<br />
Baş.<br />
Öğrenci Lojman<br />
Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı<br />
İlköğretim Okulu(Kamu) 634 112198 4972 3323 34 722<br />
İlköğretim Okulları(Özel) 4 965 96 75 13 0<br />
İlköğretim Okulu Toplam 638 113163 5068 3398 33 722<br />
Yatılı İlköğretim Okulu 6 2363 116 98 24 130<br />
Pansiyonlu İlköğretim Okulu 1 538 7 9 60 10<br />
İşitme Engelliler İlköğretim Okulu<br />
Özel Eğitim Okulları(Zihinsel<br />
1 110 13 10 11 0<br />
Engelliler .Eğt.Öğr.) 3 186 47 28 7 0<br />
Toplam<br />
Kaynak: İl Milli Eğ.Müd.<br />
649 116360 5251 3543 32 862<br />
Bu okullardan 93’ünde ikili eğitim-öğretim yapılırken, 556 okulda normal eğitim<br />
yapılmaktadır. Normal öğretim yapılan okulların 54 tanesi şehirde, kalan 502 tanesi ise kasaba <strong>ve</strong><br />
köylerde bulunmaktadır. İkili öğretim yapan okulların 59 ‘u şehirde, kalan 34’ü kasaba <strong>ve</strong> köylerde<br />
bulunmaktadır. İlköğretim okullarında 2003-2004 öğretim yılı itibariyle öğrenim gören toplam<br />
116.360 adet öğrencinin %44’ü normal öğretime, %56’sı ise ikili öğretime devam etmiştir. Bu<br />
okullardaki toplam öğretmen sayısı 5251’dir. İlde, 2003-2004 Eğitim Öğretim yılında 314 yerleşim<br />
biriminden belirlenen 80 merkez okula 1977'sı birinci kademe <strong>ve</strong> 5560'i ikinci kademe olmak üzere
toplam 7537 öğrenci taşınmaktadır. Bu öğrencilerin 3841'i erkek öğrenci , 3696'ı ise kız öğrencidir.<br />
İlde ilköğretimde okullaşma oranı % 97'dir.<br />
Şekil 22 Yıllar itibariyle İlköğretim okullarında eğitim gören öğrenci sayıları<br />
Öğr. Sayısı<br />
140000<br />
120000<br />
100000<br />
80000<br />
60000<br />
40000<br />
20000<br />
0<br />
Kaynak: İl Milli Eğ.Müd.<br />
62008<br />
54525<br />
116533<br />
63152<br />
56922<br />
120074<br />
62009<br />
56246<br />
1999-2000 2000-2001 2001-2002 2002-2003 2003-2004<br />
105<br />
118255<br />
Öğretim Yılı<br />
Tablo 55 Malatya ili genelinde 2003-2004 öğretim yılı taşımalı ilköğretim öğrenci<br />
<strong>ve</strong> öğretmen sayıları<br />
Taşınılan<br />
Merkez<br />
Okul<br />
Sayısı<br />
Taşınan<br />
Okul<br />
Sayısı<br />
61729<br />
56928<br />
118657<br />
1-5 Sınıflar 6-8 Sınıflar Toplam<br />
60300<br />
56060<br />
Erkek Kız Erkek Kız Erkek Kız Toplam<br />
TOPLAM 80 314 1014 963 2827 2733 3841 3696 7537<br />
MERKEZ 13 68 169 172 677 647 846 819 1665<br />
AKÇADAĞ 8 22 68 75 167 176 235 251 486<br />
ARAPGIR 0 0 0 0 0 0 0 0 0<br />
ARGUVAN 5 14 110 84 77 73 187 157 344<br />
BATTALGAZI 0 0 0 0 0 0 0 0 0<br />
DARENDE 14 52 120 142 403 409 523 551 1074<br />
DOĞANŞEHIR 11 44 126 110 358 354 484 464 948<br />
DOĞANYOL 2 7 18 13 80 49 98 62 160<br />
HEKIMHAN 4 4 7 8 30 31 37 39 76<br />
KALE 1 11 45 37 96 126 141 163 304<br />
KULUNCAK 7 27 132 94 170 158 302 252 554<br />
PÜTÜRGE 4 30 14 12 427 369 441 381 822<br />
YAZIHAN 6 20 97 113 220 227 317 340 657<br />
YEŞILYURT 5 15 108 103 122 114 230 217 447<br />
Kaynak:İl Milli Eğ. Müd.<br />
116360<br />
Erkek<br />
Kız<br />
Toplam
2.2.1.1.3. Ortaöğretim<br />
Örgün eğitimin üçüncü basamağını Ortaöğretim kurumları teşkil etmektedir. İlimizde 50'si<br />
Genel <strong>ve</strong> 28'sı de Mesleki <strong>ve</strong> teknik lise olmak üzere toplam 78 adet orta öğretim kurumu<br />
bulunmakta olup, bu okulların 56'si şehirde 22 tanesi de köyde yer almaktadır. Ortaöğretim<br />
kurumlarındaki toplam öğrenci sayısı 35256'ı olup Genel, mesleki <strong>ve</strong> teknik liselerdeki öğretmen<br />
sayısı 2115 dir. Orta öğretimde okullaşma oranı % 63,7'dir.<br />
Tablo 56 İlde bulunan Genel, Mesleki <strong>ve</strong> Teknik Liselerin Öğrenci, Öğretmen, Derslik<br />
<strong>ve</strong> Lojman Sayıları 2003-2004 Öğ.Yılı<br />
OKUL ÖĞRENCİ ÖĞRETMEN DERSLİK LOJMAN<br />
OKUL TÜRÜ<br />
SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI<br />
GENEL Lİ SE 42 25284 1226 650 66<br />
ANADOLU LİSESİ 3 1754 106 67 10<br />
FEN LİSESİ 1 305 21 14 12<br />
ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ 1 360 31 18 33<br />
ANADOLU GÜZEL SANATLAR LİSESİ 1 114 9 8 8<br />
ÖZEL GENEL LİSELER 2 458 33 27 0<br />
GENEL LİSE TOPLAMI 50 28275 1426 784 129<br />
ERKEK TEKNİK ÖĞRETİM 11 3518 358 153 58<br />
KIZ TEKNİK EĞİTİM ÖĞRETİM 5 1307 150 64 10<br />
TİCARET TURİZM ÖĞRETIMİ 4 951 78 52 2<br />
DİN ÖĞRETIMİ 8 1205 103 125 9<br />
MESLEKLİSELERİ TOPLAMI 28 6981 689 394 79<br />
GENEL TOPLAM 78 35256 2115 1178 208<br />
Kaynak: İl Milli Eğ.Müd.<br />
Genel Liseler : İlde ikisi özel olmak üzere toplam 50 “Genel Lise” bulunmakta olup bu<br />
okullarda toplam 28 275 öğrenci öğrenim görmektedir.<br />
Genel liselerde bir dersliğe düşen öğrenci sayısı 36 olup, Şehirde 42, köy de ise 18'dir.<br />
Genel Liselerde okullaşma oranı % 51’ dir.<br />
Mesleki <strong>ve</strong> Teknik Liseler: İlimizde toplam 28 mesleki <strong>ve</strong> teknik lise olup bu okullardaki<br />
öğrenci sayısı 6981 'dir. Mesleki <strong>ve</strong> teknik liselerde bir dersliğe düşen öğrenci sayısı şehirde <strong>ve</strong><br />
köyde 17'dir. Mesleki <strong>ve</strong> teknik liselerde okullaşma oranı % 13' tür.<br />
106
Şekil 23 Orta Öğretim Kurumlarında öğretim gören öğrencilerin Genel <strong>ve</strong> Meslek Liselerine<br />
dağılımı 2003-2004 Öğr. Yılı<br />
Kaynak İl Milli Eğ. Müd.<br />
Meslek Lisesi<br />
20%<br />
Genel Lise<br />
80%<br />
İl genelinde orta öğretimde eğitim gören öğrencilerin Mesleki <strong>ve</strong> Teknik Liseler ile Genel<br />
Liseler arasındaki dağım Genel Liseler lehine olup, yaklaşık Orta öğretimde eğitim gören her 10<br />
öğrenciden 8’i Genel Liseye devam etmektedir.<br />
Tablo 57 İl Genelinde orta öğretimde öğretim gören öğrenci sayılarındaki artış<br />
Erkek<br />
Öğr.<br />
Erkek<br />
Öğr.<br />
Değişim<br />
%<br />
Kız Öğr.<br />
Kız Öğr.<br />
Değişim<br />
%<br />
107<br />
Toplam<br />
Toplam<br />
Değişim %<br />
1999-2000 16309 11864 28173<br />
2000-2001 17256 5,81 11903 0,33 29159 3,50<br />
2001-2002 17635 2,20 12194 2,44 29829 2,30<br />
2002-2003 18905 7,20 13217 8,39 32122 7,69<br />
2003-2004 20504 8,46 14752 11,61 35256 9,76<br />
Kaynak İl Milli Eğ. Müd<br />
İl genelinde Orta öğretimde eğitim gören öğrenci sayısında artış görülmektedir. 1999-2000<br />
Öğretim yılında 28.173 olan öğrenci sayısı, 2003-2004 öğretim yılında 35.256‘ya ulaşmıştır. Bunun<br />
20.504 adeti erkek öğrenci iken, kız öğrenci sayısı 14.752‘dir. Ancak öğrenci artış hızlarına<br />
bakıldığında kız öğrenci artış hızının, toplam öğrenci artış hızından yüksek olduğu görülmektedir.<br />
(Bakınız Şekil 24 )
Şekil 24 İl genelinde orta öğretimdeki öğrenci artış hızları<br />
Öğr. Artış Hızı %<br />
14,00<br />
12,00<br />
10,00<br />
8,00<br />
6,00<br />
4,00<br />
2,00<br />
0,00<br />
Kaynak İl Milli Eğ. Müd<br />
2000-2001 2001-2002 2002-2003 2003-2004<br />
Öğretim Yılı<br />
Erkek Öğr. Artış Hızı % Kız Öğr. Artış Hızı % Öğrenci Artış Hızı %<br />
2.2.1.1.4. Özel Eğitim<br />
Ülkede özel eğitim hizmetleri, engel gruplarına göre oluşturulmuş özel eğitim okullarında<br />
yürütülmektedir. Halen; görme, işitme, ortopedik, zihinsel engelli <strong>ve</strong> uzun süreli hasta çocuklar<br />
olmak üzere beş engel grubundaki çocuklara <strong>ve</strong> gençlere özel eğitim hizmeti <strong>ve</strong>rilmektedir. Özel<br />
eğitimin amacı, özel eğitime gereksinim duyan bireylerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak, onları<br />
toplumla bütünleştirmek <strong>ve</strong> bir meslek sahibi olmalarını sağlamaktır. Bu çerçe<strong>ve</strong>de ilimizde biri<br />
kamuya ait toplam iki adet İşitme <strong>ve</strong> Konuşma Engelliler İlköğretim Okulu(Rehabilitasyon<br />
Merkezi) bulunmakta olup, buralarda toplam 39 personelle 150 öğrenci hizmet almaktadır. İlimizde<br />
bulunan kamuya ait bir adet Otistik Çocuklar Eğitim Merkezinde ise 19 öğrenci, 9 personel hizmet<br />
almaktadır. İlde ikisi kamuya ait toplam beş adet Zihinsel Engelliler Rehabilitasyon Merkezi<br />
bulunmakta olup, halihazırda 93 personelle, 539 öğrenci eğitim hizmeti almaktadır.<br />
2.2.1.1.5. Yüksek Öğretim<br />
İlde bulunan İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesi 25 Mart 1975 tarihinde kurulmuş olup, 1976-1977 yıllarında<br />
öğretime başlamıştır. İlk olarak Temel Bilimler Fakültesi <strong>ve</strong> Eğitim Bilimleri Fakültesi ile öğrenime<br />
başlayan İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesinde ,1981 yılında İktisadi <strong>ve</strong> İdari Bil Fakültesi, 1988 yılında ise Tıp<br />
Fakültesi <strong>ve</strong> Mühendislik Fakülteleri öğretime başlamıştır. Yeni enstitü , fakülte <strong>ve</strong> bölüm açılması<br />
ile gelişimi sürdüren İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesi; Bu gün Tıp Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi,Eğitim<br />
Fakültesi, İlahiyat fakültesi, İktisadi <strong>ve</strong> İdari Bil Fakültesi,Mühendislik Fakültesi,Adıyaman Fen-<br />
Edebiyat Fakültesi,Eczacılık Fakültesi,Güzel Sanatlar fakültesi <strong>ve</strong> Diş Hekimliği Fakültesi olmak<br />
üzere 10 fakülte; Sosyal Bilimler, Fen Bilimler <strong>ve</strong> Sağlık Bilimleri Enstitüleri olmak üzere üç<br />
enstitü ; Malatya Meslek Yüksek Okulu(MYO), Adıyaman MYO, Sağlık Hizmetleri MYO, Arapgir<br />
MYO, Battalgazi MYO, Kale MYO, Malatya Sağlık YO, Adıyaman Sağlık YO, Sürgü MYO,<br />
Akçadağ MYO, Hekimhan MYO, Yakınca MYO olmak üzere on iki adet meslek yüksek okulu ile<br />
öğretim faaliyetine devam etmektedir. 2003-2004 öğretim yılında 61 Profesör, 77 Doçent,268 Yrd.<br />
Doçent, 85 Öğretim Görevlisi, 92 Okutman, 472 Araştırma Görevlisi <strong>ve</strong> 50 Uzman ile öğretim<br />
faaliyetini sürdüren üni<strong>ve</strong>rsiteye 7.807’si Kız, 11.916’sı Erkek olmak üzere toplam 19.723 öğrenci<br />
devam etmiştir.<br />
108
2.2.1.1.6. Eğitim Alanında Özel Sektör Yatırımları<br />
Milli Eğitim <strong>Bakanlığı</strong>’ndan Eğitim-Öğretim kurumu açma <strong>ve</strong> öğretime başlama izni alarak<br />
faaliyet gösteren; Üni<strong>ve</strong>rsite, Anadolu <strong>ve</strong> fen lisesine hazırlık , takviye <strong>ve</strong> bütünleme kurslarını<br />
ihtiva eden 31 adet dershane, meslek edindirme kapsamında 14 adet özel daktilo, bilgisayar,<br />
yabancı dil, muhasebe vb. kurslar; 19 adet özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu bulunmaktadır.<br />
Ayrıca ilgili başlık altında daha önce belirtildiği gibi 4 özel ilköğretim okulu , 2 özel lise <strong>ve</strong><br />
4 özel Anaokulu bulunmaktadır. Malatya ili özel öğretim kurumları sayısı bakımından doğu illeri<br />
içerisinde ilk sıralarda yer almaktadır. İlimizdeki 2 özel lisede 33 öğretmen görev yapmakta <strong>ve</strong> 458<br />
öğrenci öğrenim görmektedir. 4 Özel İlköğretim Okullarında 96 öğretmen görev yapmakta <strong>ve</strong> 965<br />
öğrenci öğrenim görmektedir. 4 adet okul öncesi eğitim kurumunda 146 öğrenci <strong>ve</strong> 8 öğretmenle<br />
öğretim faaliyetini sürdürmektedir. İlimizde özel okullara duyulan yoğun ilgiye rağmen özel okul<br />
sayısı ihtiyaca cevap <strong>ve</strong>rmeye yeterli değildir.<br />
2.2.1.1.7. Diğer Yardımcı Eğitim Kurumları<br />
a)Öğrenci Yurt <strong>ve</strong> Pansiyonlar:<br />
İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olan Merkez <strong>ve</strong> ilçelerde bulunan 24 ilköğretim <strong>ve</strong><br />
ortaöğretim kurumlarında 6091 yatak kapasitesi mevcut olup,bu kurumlarda barınan öğrenci sayısı<br />
(2003-2004 Öğretim yılı itibariyle) 4788'dir.<br />
Kamusal niteliği olmayan Demek <strong>ve</strong> Vakıflara ait 1086 yatak kapasiteli 24 adet özel öğrenci<br />
Yurt <strong>ve</strong> Pansiyonu vardır. Bu Yurt <strong>ve</strong> Pansiyonlardan yararlanan öğrenci sayısı ise (yine 2003-<br />
2004 Öğretim yılı itibariyle) 1041' dir.<br />
İlde Yüksek Öğretim Kredi <strong>ve</strong> Yurtlar Kurumuna bağlı üç öğrenci yurdu bulunmaktadır.<br />
Bunlardan Battalgazi Karma Öğrenci Yurdu, 1544 erkek <strong>ve</strong> 300 kız öğrenci yatak kapasiteli;<br />
Malatya Kız Öğrenci Yurdu 1502 yatak kapasiteli <strong>ve</strong> Arapgir Öğrenci Yurdu ise 212 yatak<br />
kapasitelidir.<br />
b)Sosyal Tesisler :<br />
Arguvan <strong>ve</strong> Kale ilçesi hariç diğer ilçelerimizde Öğretmen evleri bulunmakta olup,<br />
Öğretmen evi bulunmayan Arguvan ilçemizde öğretmen lokali vardır.<br />
Malatya merkez öğretmen evi Ekim 1996 yılında hizmete girmiş olup 52 odası <strong>ve</strong> 84 yatak<br />
kapasitesi bulunmaktadır.<br />
İldeki Öğretmen evlerinin toplam oda sayısı toplamı 171 olup bu odalardaki yatak kapasitesi ise<br />
305'tir.<br />
2.2.1.2. Yaygın Eğitim – Öğretim<br />
Yaygın Eğitim, Örgün Eğitim sistemine hiç girmemiş yada herhangi bir kademesinde<br />
bulunan <strong>ve</strong>ya kademelerden çıkmış bireylere; gerekli bilgi-beceri <strong>ve</strong> davranışları kazandırmak için<br />
örgün eğitimin yanında <strong>ve</strong>ya dışında ; ilgili istek <strong>ve</strong> yetenekleri doğrultusunda ekonomik, toplumsal<br />
<strong>ve</strong> kültürel gelişmelerini sağlayıcı nitelikte çeşitli süre <strong>ve</strong> düzeylerde hayat boyu yapılan eğitim,<br />
öğretim, rehberlik <strong>ve</strong> uygulama çalışmalarının tamamıdır.<br />
Eğitim kademesinin ikinci bölümünü yaygın eğitim kurumları teşkil etmektedir.Yaygın<br />
eğitim kurumları arasında inceleyeceğimiz kurumlar uzaktan öğrenim kurumları ,Halk Eğitim<br />
Merkezleri , okuma yazma kursları ile eski adı Çıraklık eğitimi merkezi olan Mesleki Eğitim<br />
merkezleridir.<br />
109
2.2.1.2.1.Halk Eğitim Merkezleri<br />
Malatya ilinin 13 ilçesinde Halk Eğitim Merkezleri mevcut olup, il genelinde merkez ilçe<br />
ile birlikte 14 Halk Eğitim Merkezi bulunmaktadır. Bu merkezlerde değişen ekonomik yapı<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde, değişen <strong>ve</strong> gelişen yeni teknoloji <strong>ve</strong> tekniklere aşina, yetişmiş insan güçü talebini<br />
karşılayarak bölgesel ekonomiye katkı sağlamak; bunun yanında ilimizde sayıları yüksek olan<br />
işsizlere yeni beceriler kazandırılarak iş imkanlarını artırmak amacıyla, Ulusal Eğitime Destek<br />
kapsamında, mesleki beceri kursları açılmış <strong>ve</strong> açılmaktadır. Açılan beceri kursları trikotajdan,<br />
arıcılığa, sıhhi tesisatçılıktan halıcılığa kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. 2001-.2003<br />
tarihleri arasında 72 dalda toplam 2.596 mesleki beceri kursu açılmış olup, bu kurslara 31.090<br />
kadın, 21.626 erkek olmak üzere toplam 52.176 kursiyer katılmıştır. Bunlardan kursu başarı ile<br />
tamamlayan 26.003 kadın; 17.572 erkek olmak üzere toplam 43.575 kursiyere belgeleri <strong>ve</strong>rilmiştir<br />
Beceri kurslarının yanında ilde halkın sosyal <strong>ve</strong> kültürel yaşamına katkı sağlamak <strong>ve</strong> yaşam<br />
kalitesinin artırılmasına dönük olarak Sosyal Kültürel Kurslar da açılmaktadır<br />
İlde mesleki <strong>ve</strong> beceri kurslarına katılan kursiyerler, kursun bitiminde edindikleri yeni<br />
meslek <strong>ve</strong> becerileri ekonomiye katmak amacı ile takip <strong>ve</strong> teşvik edilmektedir. Bu amaçla bu<br />
kursiyerlerin ürünlerinin pazarlanmasına dönük olarak kamu kurum <strong>ve</strong> kuruluşlarının iş birliği<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde yeni açılımlar uygulanmaktadır. Bu tür ürünlerin pazarlanmasına yardım etmek<br />
amacıyla 2. Ordu Komutanlığı, Malatya Valiliği <strong>ve</strong> Malatya Belediyesine ait tesislerin kullanımına<br />
olanak sağlanmakta, bu çerçe<strong>ve</strong>de askeri kantinler, polis kantini <strong>ve</strong> Belediye Esenlik Market<br />
zincirinde söz konusu ürünler pazarlanmaktadır<br />
2.2.1.2.2.Mesleki(Çıraklık) Eğitim Merkezleri<br />
1920’li yıllarda, mesleki <strong>ve</strong> teknik eğitimin temel kavram, politika <strong>ve</strong> ilkelerinin<br />
oluşturulduğu ülkemizde, çıraklık eğitimi, 1977 tarihinde yürürlüğe giren “2089 Sayılı Çırak,<br />
Kalfa <strong>ve</strong> Ustalık Kanunu” ile kanuni esaslara bağlanmıştır. Ancak istenilen sonuçlar<br />
alınamamıştır.19.06.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3308 Sayılı Çıraklık <strong>ve</strong> Meslek Eğitimi<br />
Kanunu ile çıraklık <strong>ve</strong> mesleki eğitimin günümüz şartlarına göre bir sistem bütünlüğü içinde<br />
düzenlenmesi amaçlanmıştır. Adı geçen 3308 sayılı kanunun bazı maddeleri 10.07.2001 tarihinde<br />
yürürlüğe giren 4702 sayılı kanunla değiştirilirken bazı yeni maddeler de eklenmiştir. Kanundaki<br />
değişikliğe paralel olarak Çıraklık Eğitimi Merkezinin adı Mesleki Eğitim Merkezi olarak<br />
değiştirilmiştir. Mesleki Eğitim Kapsamında bulunan illerde Aday çırak, Çırak, Kalfa <strong>ve</strong> Ustalara<br />
eğitim <strong>ve</strong>rmek, çeşitli mesleklerde kurs <strong>ve</strong> faaliyetler düzenlemek üzere eğitim <strong>ve</strong> öğretim kurumu<br />
olarak Mesleki ( Çıraklık) Eğitim Merkezleri açılmıştır.<br />
Mesleki(Çıraklık) Eğitim Merkezi :<br />
İlimiz merkezinde bir adet Mesleki Eğitim Merkezi bulunmaktadır . Bu eğitim<br />
kurumumuzda 2001-2003 yılları arasında toplam 3.317 kişiye çıraklık <strong>ve</strong> 2.313 kişiye kalfalık<br />
eğitimi <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
Bunlardan toplam 666 kişi Kalfalık, 229 kişi ustalık <strong>ve</strong> 251 kişi Usta Öğreticilik belgesi almıştır.<br />
Ayrıca Mesleki(Çıraklık) Eğitim Merkezinde eğitim almadan dışardan 772 kişiye kalfalık <strong>ve</strong> 1.318<br />
kişiye ise Ustalık Belgesi <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
110
Tablo 58 Malatya Mesleki(Çıraklık) Eğitim Merkezinin faaliyetleri<br />
2001 Yılı 2002 Yılı 2003 Yılı Toplam<br />
Eğitime Devam Eden Çırak 1.170 1.080 1.067 3.317<br />
Eğitime Devam Eden Kalfa 680 783 850 2.313<br />
Bunlardan Kalfalık Belgesi Alan 224 272 170 666<br />
Bunlardan Ustalık Belgesi Alan 68 80 81 229<br />
Bunlardan Usta Öğreticilik Belgesi Alan 86 61 104 251<br />
İş Yeri Açma Belgesi Alan 2 0 1 3<br />
Dışardan Kalfalık Bel. Alan 570 143 59 772<br />
Dışardan Ustalık Bel.Alan 989 172 157 1.318<br />
Kaynak: İl Milli Eğitim Müd.<br />
Gerek ülke ekonomisinin gerekse bölgenin kalkınması için en önemli faktör olan yetişmiş<br />
insan güçünün önemi her kesim tarafından kabul edildiği günümüzde Çıraklık Eğitiminin<br />
geliştirilmesi <strong>ve</strong> yaygınlaştırılması için İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Meslek Odaları ile özel sektör<br />
temsilcilerinin katılımı ile iş birliği platformu oluşturulmuştur.<br />
İş yaşamında teknoloji çok hızlı değişmektedir. Bu teknolojiyi yorumlayıp <strong>ve</strong>rimli bir<br />
şekilde kullanabilecek <strong>ve</strong> geliştirebilecek yüksek nitelikli iş gücüne ihtiyaç vardır. Ülkemizde her<br />
düzeydeki insan gücü niteliğinin artırılması son derece önem taşımaktadır. Bunu gerçekleştirmek<br />
ise meslekî <strong>ve</strong> teknik eğitim sisteminin geliştirilerek niteliğinin artırılması ile mümkün olacaktır.<br />
Ulaşılmak istenen asıl hedef Ahilik kültürü ile modern mesleki eğitimin birleştirilerek<br />
Medeniyetimizden aldığı ilhamla yüzünü günümüz teknolojisine dönmüş donanımlı iş güçünün<br />
yetiştirilmesidir. Bu nedenle Mesleki Eğitim politika <strong>ve</strong> uygulamaları belirlenirken Devlet, Özel<br />
sektör, Meslek Örgütleri, Üni<strong>ve</strong>rsiteler <strong>ve</strong> diğer ilgili tarafların katılımı ile oluşturulacak çok taraflı<br />
girişimlerin önemi büyüktür.<br />
2.2.1.2.3.Okuma Yazma Kursları<br />
İlde okuma yazma oranının artırılmasına dönük olarak değişik zamanlarda birçok kamu<br />
kurumu tarafından okuma yazma kursları düzenlenmiştir. Bu yöndeki çalışmalar <strong>ve</strong> eğitim<br />
çağındaki çocukların okullaşma oranlarında yakalanan başarı nedeni ile ilde okuma yazma oranı<br />
dikkate değer şekilde artmıştır. Bu çabalar nedeni iledir ki, Malatya ilindeki okuma-yazma bilen<br />
nüfus oranı 1935-2000 yılları arasında hızla yükselerek Ülke ortalamasını yakalamıştır.(BkŞekil 7 )<br />
Tablo 59 ilde açılan Okuma-Yazma Kursları(08.09.2001-31.06.2004)<br />
OKUMA YAZMA KURSLARI 15+ ÜZERİ YAŞ<br />
Bu güne kadar açılan Helen devam eden<br />
Katılan Kursiyer<br />
Tamamlanan<br />
KURSUN KURS Katılan Kursiyer Sayısı KURS Sayısı KURS Belge Alan Kursiyer<br />
ADI<br />
1.Kademe<br />
SAYISI K E T SAYISI K E T SAYISI K E T<br />
Okuma-<br />
Yazma 49 549 6857 1414 8271 5 59 20 79 544 5038 1016 6054<br />
2.Kademe<br />
Okuma-<br />
31 27<br />
Yazma 106 1346 608 1954 3<br />
58 103 877 390 1267<br />
TOPLAM 655 8203 2022 10225 8 90 47 137 647 5915 1406 7321<br />
Kaynak: İl Milli Eğitim Müd.<br />
49 1. Kademe Okuma-Yazma kursları sadece okuma yazma öğretimine dönük <strong>ve</strong>rilen kurslardır. 2.Kademe<br />
Okuma Yazma kursları ise ilköğretimin 5. sınıfına denk kurslardır.<br />
111
İlde açılan okuma-yazma kurslarının, okur-yazar nüfus oranını yükselme yanında özellikle<br />
hedeflenen kadın nüfusun eğitim düzeyini yükseltme misyonuna başarı ile hizmet etmiştir. Tablo 59<br />
<strong>ve</strong>rileri de bunu doğrulamaktadır. Kursa katılan toplam katılımcıların %81’i kadınlardan<br />
oluşmaktadır. Sadece bu açıdan bile söz konusu kursların eğitim yaşını geçirmiş kadın nüfusun<br />
eğitimine dönük başarısını ortaya koymaktadır.<br />
Şekil 25 İlde açılan Okuma-Yazma Kurslarını tamamlayanların cinsiyete<br />
göre dağılımı,(08.09.01-31.06.04 dönemi)<br />
Kaynak: İl Milli Eğitim Müd.<br />
Erkek<br />
19%<br />
Kadın<br />
81%<br />
İlde açılan okuma-yazma kursları farklı kamu kurumlarının katkıları ile açılmış olup, açılan okuma<br />
yazma kurslarının , kursu açan kurumlara göre dağılımı ise şöyledir;<br />
Tablo 60 İlde açılan Okuma-Yazma Kurslarının, kursu açan kuruma göre dağılımı,<br />
(08.09.01-31.06.04 dönemi)<br />
KURUMUN ADI KURS SAYISI KURSIYER SAYISI<br />
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 639 9973<br />
GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI 12 192<br />
ADALET BAKANLIĞI 4 60<br />
TOPLAM 655 10225<br />
Kaynak: İl Milli Eğitim Müd.<br />
2.2.1.2.4.Açık İlköğretim <strong>ve</strong> Ortaöğretim Kurumları<br />
Çeşitli nedenlerle eğitim yaşında eğitimini sürdürememiş vatandaşlara dönük olarak öğretim<br />
hizmeti sunan “Açık Öğretim “ kurumlarına yoğun ilgi sürmektedir. Bu çerçe<strong>ve</strong>de 2002-2003<br />
Öğretim yılında bu okullara kayıt yaptıran kişi sayısı 5658 kişidir.<br />
112
Tablo 61 Açık İlköğretim,Açık Lise <strong>ve</strong> Açık Meslek Liselerine 2002-2003 Öğretim yılında<br />
kayıt yaptıranlar<br />
Cinsiyeti<br />
OKULUN TÜRÜ<br />
TOPLAM<br />
KIZ ERKEK<br />
Genel Lise 1800 1824 3624<br />
Endüstri Meslek Lisesi 27 270 297<br />
Kız Meslek Lisesi 263 O 263<br />
Ticaret Meslek Lisesi 21 30 51<br />
İmam Hatip lisesi 50 60 110<br />
Açık İlköğretim Okulu 550 763 1313<br />
TOPLAM 2711 2947 5658<br />
Kaynak: İl Milli Eğitim Müd.<br />
2003-2004 öğretim yılında söz konusu uzaktan öğretim kurumlarına devam eden öğrenci<br />
sayısı toplam 17.055 kişi olup, bunun 5.884’ü kız kalan 11.171’i ise erkektir.<br />
Tablo 62 Açık İlköğretim,Açık Lise <strong>ve</strong> Açık Meslek Liselerine devam eden öğrenci<br />
sayıları,2002-2003<br />
OKULUN TÜRÜ<br />
Cinsiyeti<br />
KIZ ERKEK<br />
TOPLAM<br />
Genel Lise 3906 7946 11852<br />
Endüstri Meslek Lisesi 45 945 990<br />
Kız Meslek Lisesi 363 O 363<br />
Ticaret Meslek Lisesi 75 125 200<br />
İmam-hatip lisesi 95 105 200<br />
Açık İlköğretim Okulu 1400 2050 3450<br />
TOPLAM<br />
Kaynak: İl Milli Eğitim Müd.<br />
5884 11171 17055<br />
113
2.2.2.Sağlık<br />
2.2.2.1. Sağlık Kurumları <strong>ve</strong> Personel Durumu<br />
İlimizde 10’u kamuya 2'si özel sektöre ait olmak üzere toplam 12 adet Yataklı Tedavi<br />
Kurumu mevcuttur. Bu Yataklı tedavi kurumlarının 2153 Kadro, 1898 Mevcut yatağı<br />
bulunmaktadır. Sağlık <strong>Bakanlığı</strong>na ait 8 Devlet Hastanesinde (7' si ilçelerde bulunmaktadır) toplam<br />
745 kadro yatak <strong>ve</strong> 705 mevcut yatak bulunmaktadır.<br />
Tablo 63Malatya ilinde bulunan Yataklı Tedavi Kurumları <strong>ve</strong> yatak kapasiteleri<br />
Kadro<br />
Yatak<br />
Sayısı<br />
114<br />
Yatak İşgal Oranı (%)<br />
Yıllar<br />
Mevcut<br />
Yatak<br />
Sayısı 2000 2001 2002 2003<br />
Malatya Devlet Hastanesi 455 455 53,54 56,89 60 61,15<br />
Akçadağ Devlet Hastanesi 30 30 - - - -<br />
Arapgir Devlet Hastanesi 50 50 22,9 - 70,19 64,93<br />
Darende Devlet Hastanesi 25 25 8,2 8,18 5,78 5,52<br />
Doğanşehir Devlet Hastanesi 50 50 - - - 1,08<br />
Hekimhan Devlet Hastanesi 30 30 11,06 4,43 3,41 2,26<br />
Pütürge Devlet Hastanesi 30 15 1,11 1,35 0.02 -<br />
Yeşilyurt Devlet Hastanesi 75 50 14,08 32.74 39,70 38,12<br />
Toplam 745 705<br />
SSK Hastanesi 516 466 63,03 62,52 64,42 61,10<br />
Turgut Özal Tıp Merkezi 850 685 91,87 91,08 89,77 93,10<br />
Özel Malatya Hastanesi 25 25 17,79 13,55 14,82 1,79<br />
Özel Müjde Hastanesi 17 17 - - - -<br />
Genel Toplam 2153 1898<br />
Kaynak : Sağlık İl Müd.<br />
İlde beşi Tıp Merkezi biri Dal Merkezi olmak üzere toplam 6 adet özel sektör sağlık<br />
yatırımı bulunmaktadır.<br />
Tablo 64 Malatya ilindeki özel sektör sağlık yatırımları 2004<br />
Özel Sevgi Tıp Merkezi<br />
Özel Duygu Tıp Merkezi<br />
Özel Modern Tıp Merkezi<br />
Özel Ultra-Emar Tıp<br />
Merkezi<br />
Özel Sevgi FTR Dal<br />
Merkezi<br />
Gü<strong>ve</strong>n Tıp Merkezi<br />
Kaynak:Sağlık İl Müdürlüğü<br />
Yatak Uzman Pratisyen Diş Sağlık<br />
Türü<br />
Tıp<br />
Sayısı Hekim Hekim Hekimi Tekn. Hemşire Ebe<br />
Merkezi<br />
Tıp<br />
- 13 2 8 6 6 4<br />
Merkezi<br />
Tıp<br />
- 9 1 2 4 4 2<br />
Merkezi<br />
Tıp<br />
- 11 1 1 2 0 1<br />
Merkezi<br />
Dal<br />
- 11 0 1 0 0 2<br />
Merkezi<br />
Tıp<br />
- 3 0 0 0 1 0<br />
Merkezi 24 10 4 1 3 6 3
Malatya ilinde sağlık personeli olarak toplam 4110 kişi hizmet <strong>ve</strong>rmektedir. Bunlardan<br />
455’i uzman hekim , 687’ü pratisyen hekim, 115’i diş hekimi , 776 ‘si sağlık teknisyeni , 1309’u<br />
hemşire <strong>ve</strong> 768’i ise ebedir.<br />
Tablo 65 İldeki Sağlık Çalışanları ,2004<br />
Sağlık Personeli<br />
Sağlık<br />
<strong>Bakanlığı</strong>na<br />
Bağlı Olarak<br />
Çalışan<br />
Üni<strong>ve</strong>rsite<br />
Hastanesi<br />
SSK Hastanesi<br />
Özel Sektör <strong>ve</strong><br />
diğer<br />
kurumlar<br />
115<br />
Toplam<br />
8Düşen Nüfus<br />
(Toplam<br />
Nüfus/sağ.Per.)<br />
Uzman Hekim 129 326 455 1876<br />
Pratisyen Hekim 410 277 687 1243<br />
Diş Hekimi 35 80 115 7423<br />
Sağlık Teknisyeni 683 93 776 1100<br />
Hemşire 667 642 1309 652<br />
Ebe 670 98 768 1112<br />
Toplam 2594 1516 4110<br />
Kaynak Sağlık İl Müd. Ve TÖTM<br />
Sağlık bakanlığına bağlı Hastane, Sağlık Merkezleri, Sağlık Ocakları, Ana Çocuk Sağlığı <strong>ve</strong><br />
Aile Planlama Merkezleri, Verem Savaş Dispanserleri <strong>ve</strong> Sağlık Evlerinin personel durumu<br />
aşağıdaki gibidir.<br />
Tablo 66 Malatya ilinde bulunan <strong>ve</strong> Sağlık <strong>Bakanlığı</strong>na bağlı kurumlar ile personel durumları<br />
Hastane <strong>ve</strong> Sağlık<br />
Merkezi<br />
Uzman Hekim 128<br />
Sağlık<br />
Ocağı<br />
-<br />
AÇS/AP<br />
Verem<br />
S.D.<br />
Sağlık Evi Toplam<br />
1 - - 129<br />
Pratisyen Hekim 94 300 9 7 - 410<br />
Diş Tabibi 32 2 1 - - 35<br />
Eczacı 4 - - - - 4<br />
Sağlık Teknisyeni 494 164 6 19 - 683<br />
Hemşire 465 185 6 11 - 667<br />
Ebe 156 485 11 - 18 670<br />
Diğer 220 514 7 12 - 753<br />
Kaynak Sağlık İl Müd.<br />
İlde bulunan 4.110 sağlık personeli <strong>ve</strong> 155 eczacının ilçelere dağılımı aşağıda görüldüğü gibidir.
Tablo 67 Malatya ilindeki sağlık personelinin ilçelere dağılımı, 2004<br />
Uzman Pratisyen Diş<br />
Sağlık<br />
İlçe Hekim Hekim Hekimi Eczacı Teknisyeni Hemşire Ebe<br />
Merkez 430 489 105 124 466 1080 531<br />
Akçadağ 0 23 0 4 33 17 37<br />
Arapgir 4 14 3 2 38 23 10<br />
Arguvan 0 6 0 1 2 3 6<br />
Battalgazi 0 10 0 3 8 8 15<br />
Darende 3 24 2 4 50 19 21<br />
Doğanşehir 1 28 2 4 44 30 29<br />
Doğanyol 0 7 0 1 1 4 3<br />
Hekimhan 2 20 2 4 40 32 27<br />
Kale 0 8 0 0 9 7 5<br />
Kuluncak 0 5 0 1 3 2 7<br />
Pütürge 1 18 1 2 25 16 15<br />
Yazıhan 0 10 0 0 4 5 5<br />
Yeşilyurt 14 25 0 5 53 63 57<br />
TOPLAM 455 687 115 155 776 1309 768<br />
Kaynak :Sağlık İl Müd.<br />
İlde bulunan uzman <strong>ve</strong> pratisyen hekimlerin ilçelere dağılımından hareketle ilçeler bazında<br />
1 hekime düşen nüfus miktarı ölçütüne baktığımızda (Bakınız Şekil 26), hekim başına en çok nüfus<br />
Kuluncak ilçesinde bulunmakta, bunu 2.809 kişi/hekim ile Battalgazi ilçesi izlemektedir. Hekim<br />
başına nüfus miktarı 498 kişi ile Merkez ilçede en az, bunu 924 kişi ile Arapgir <strong>ve</strong> 1.168 kişi ile<br />
Yeşilyurt ilçesi takip etmektedir.<br />
Şekil 26 Malatya merkez <strong>ve</strong> ilçelerinde bir hekime düşen nüfus , 2004<br />
4.500<br />
4.000<br />
3.500<br />
3.000<br />
2.500<br />
2.000<br />
1.500<br />
1.000<br />
500<br />
0<br />
Kaynak:İPKM<br />
498<br />
Merkez<br />
2.116<br />
Akçadağ<br />
1 Hekime(Uzm.Hek+Prs.Hek.) Düşen Nüfus<br />
924<br />
Arapgir<br />
1.766<br />
Arguvan<br />
2.809<br />
Battalgazi<br />
2.016<br />
Darende<br />
2.093<br />
Doğanşehir<br />
1.540<br />
Doğanyol<br />
1.933<br />
Hekimhan<br />
2.2.2.1.1.Turgut Özal Tıp Merkezi (TÖTM)<br />
8.Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ın çabalarıyla Amerika'daki Houston Tıp<br />
Merkezi'nin bir benzeri olarak projelendirilen Turgut Özal Tıp Merkezi, Malatya'nın 10 km<br />
doğusunda 309 no'lu karayolu üzerinde 7.000 dönüm alana kurulmuş olup, İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
yerleşkesi içinde yer almaktadır. Turgut Özal Tıp Merkezi , sadece Malatya ilinin sağlık hizmeti<br />
116<br />
1.196<br />
Kale<br />
Kuluncak<br />
4.176<br />
1.494<br />
Pütürge<br />
1.930<br />
Yazıhan<br />
1.168<br />
Yeşilyurt
ihtiyacını karşılamak için değil bunun ötesinde, sağlık alanında Ülkemizin en önemli <strong>ve</strong> en modern<br />
tıp merkezi <strong>ve</strong> hastane projesi olarak , sağlık alanında teknoloji transferi sağlamak <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rilecek<br />
kaliteli sağlık hizmeti ile ilimizi sağlık turizminde cazibe merkezi kılmak amaçlanmıştır.<br />
Merkez 24.000 m² lik bir alana oturtulmuş <strong>ve</strong> toplam kapalı alanı 124.000 m² olan Tıp Merkezinin<br />
fiziki gerçekleşme oranı %96 düzeyindedir.<br />
Tüm kapalı alanlarda ısıtma, soğutma <strong>ve</strong> havalandırma ; klima santralleri, soğutma<br />
grupları,aspiratörlerden oluşan modern bir iklimlendirme sistemi ile sağlanmaktadır; ayrıca<br />
ameliyathanelerde hijyenik klimatizasyon sistemi bulunmaktadır.<br />
Merkezde 110’u yoğun bakım ünitesi olmak üzere toplam 850 yatak <strong>ve</strong> 26 ameliyathane<br />
projelendirilmiş olup,fiili olarak kullanılan yatak kapasitesi 685’dir. Bunun 100 adeti ise yoğun<br />
bakım ünitesidir. Projede öngörülen 26 ameliyathanenin halihazırda 16 adeti kullanılmaktadır.<br />
Hasta odaları, en rahat ortam içerisinde hizmet <strong>ve</strong>recek şekilde projelendirilmiş olup, odalar<br />
yukarda bahsedilen merkezi havalandırma sistemi nedeniyle her mevsim hastalar için en uygun<br />
iklim ortamını sağlanmaktadır.Ayrıca her odada hemşire çağırma sistemi, merkezi oksijen <strong>ve</strong><br />
vakum sistemleri, her hasta için ayrı telefon, her odanın müstakil tuvalet <strong>ve</strong> banyoları vardır.<br />
Amerika Birleşik Devletleri'nin Texas Eyaletine bağlı Houston kentinde bulunan Baylor<br />
College of Medicine ile yapılan eğitim sözleşmesi ile Tıp Merkezi'nde görev yapacak elemanların<br />
Houston Texas'ta eğitilmelerine olanak sağlanmıştır.<br />
Her yönüyle özellik arz eden bu güzide sağlık yatırımı sayesinde ilimiz sağlık turizminde<br />
atağa geçmeye hazır bir kenttir. 110'u yoğun bakım yatağı olmak üzere 850 hasta yatağı, Kanser<br />
Tedavi Merkezi, Fizik Tedavi <strong>ve</strong> Rehabilitasyon Merkezi, Deney Hayvanları Araştırma Merkezi<br />
gibi birimleriyle uluslararası standartlar örnek alınarak, dünyaca ünlü bilim adamlarının da<br />
katkılarıyla sağlık hizmetlerinde kaliteyi yükseltmeyi, sağlık alanındaki bilgi <strong>ve</strong> teknolojiyi<br />
Ülkemize transfer etmeyi hedefleyen Turgut Özal Tıp Merkezi alanında Ülkemizin <strong>ve</strong> Avrupa'nın<br />
en iyi merkezlerinden biri olmayı hedeflemektedir.<br />
Tablo 68 TÖTM'nin gruplandırılmış ameliyat sayıları,2002 yılı<br />
AMELİYAT TÜRÜ \ A B C D E<br />
BÖLÜMLER Grubu Grubu Grubu Grubu Grubu Diğer C/S* Toplam %<br />
Genel Cerrahi 25 478 561 346 145 0 0 1555 10,47<br />
Kadın Doğum 7 129 92 272 290 0 766 1556 10,48<br />
KBB 20 486 695 282 643 0 0 2126 14,32<br />
Göz Hastalıkları 133 545 209 146 209 0 0 1242 8,36<br />
Ortopedi 102 305 700 582 190 0 0 1879 12,65<br />
Nöroşirurji 169 250 115 19 8 0 0 561 3,78<br />
Üroloji 111 450 185 578 544 0 0 1868 12,58<br />
Kalp Damar Cerrahisi 369 135 59 12 7 0 0 582 3,92<br />
Göğüs Cerrahisi 2 38 15 62 151 0 0 268 1,80<br />
Pediatrik Cerrahi 12 59 248 292 143 0 0 754 5,08<br />
Plastik Cerrahi 39 401 664 596 617 0 0 2317 15,60<br />
Diğerleri 0 0 0 20 5 118 0 143 0,96<br />
TOPLAM 989 3276 3543 3207 2952 118 766 14851 100,00<br />
%<br />
Kaynak: TÖTM 2003 Faal. Rap.<br />
* Müdahaleli doğum<br />
6,66 22,06 23,86 21,59 19,88 0,79 5,16 100,00<br />
117
Turgut Özal Tıp Merkezi’nde mevcut toplam 437 akademik personel görev yapmakta olup,<br />
bunun 28’i Profesör, 62 Doçent , 91’i Yrd.Doçent, 7’si Öğr. Gör., 8’i Uzman <strong>ve</strong> 241‘i<br />
Arş.Görevlisinden oluşmaktadır.<br />
TÖTM ‘e ait kadro kanununun henüz çıkarılmaması nedeni ile sağlık hizmetlerinin <strong>ve</strong>rilmesinde<br />
büyük ölçüde geçici personel <strong>ve</strong>ya hizmet alımı usulü kullanılmaktadır.<br />
Tablo 69 Turgut Özal Tıp Merkezi akademik personel durumu 2004<br />
Akademik<br />
Personel Sayı<br />
Profesör 28<br />
Doçent 62<br />
Yrd.Doçent 91<br />
Öğr.Gör. 7<br />
Uzman 8<br />
Arş. Gör. 241<br />
TOPLAM 437<br />
Kaynak :TÖTM Brifing Rap.<br />
2.2.2.2. Sağlık Hizmetlerine İlişkin Diğer Göstergeler<br />
İlde bulunan <strong>ve</strong> kamuya ait yataklı tedavi kurumlarınca 2000 - 2003 döneminde yapılan<br />
poliklinik sayıları itibariyle bu dönemde %154 artış ile Akçadağ Devlet Hastanesinde<br />
görülmektedir. Bunu %125 artış ile Yeşilyurt Devlet hastanesi takip etmektedir. Bahsedilen 2000-<br />
2003 döneminde Pütürge Devlet Hastanesine ait poliklinik sayısında %42 azalış göstermiş bunu %8<br />
azalışla Arapgir <strong>ve</strong> SSK hastanesi takip etmektedir.<br />
Malatya Devlet hastanesinin poliklinik sayısı %22 artarken , İ.Ü.TÖTM poliklinik sayıları sadece<br />
%1 oranında artmıştır.(Bakınız Tablo 70 )<br />
Tablo 70 Malatya ilinde kamuya ait yataklı sağlık kurumlarının poliklinik sayıları<br />
Poliklinik Sayıları(Yıllar) 2000-<br />
2003<br />
Değişim<br />
2000 2001 2002 2003 %<br />
Malatya Devlet Hastanesi 412.324 437.071 472.033 503.479 22<br />
Akçadağ Devlet Hastanesi 14.454 32.537 38.882 36.701 154<br />
Arapgir Devlet Hastanesi 29.336 42.383 40.779 26.865 -8<br />
Darende Devlet Hastanesi 27.216 28.056 48.138 46.205 70<br />
Doğanşehir Devlet<br />
Hastanesi 0 0 13.711 18.855 38<br />
Hekimhan Devlet<br />
Hastanesi 26.508 29.917 26.816 23.616 -11<br />
Pütürge Devlet Hastanesi 23.292 16.670 15.914 13.486 -42<br />
Yeşilyurt Devlet Hastanesi 26.430 41.392 44.561 59.359 125<br />
İ.Ü. TÖTM 152.430 151.711 139.686 154.007 1<br />
SSK Hastanesi<br />
Kaynak İl Sağlık Müd.<br />
400.226 457.337 463.071 368.289 -8<br />
118
2.2.2.2.1. Bulaşıcı <strong>ve</strong> en çok ölüme sebebiyet <strong>ve</strong>ren hastalıklar<br />
Malatya ilinde 2003 yılında yataklı tedavi kurumlarında ölüme sebebiyet <strong>ve</strong>ren hastalıklar<br />
Tablo 71 da gösterilmiştir.<br />
Tablo 71 2003 yılında Yataklı Tedavi Kurumlarında ölüme neden olan ilk on hastalık<br />
HAST.<br />
KODU<br />
HASTALIKLAR<br />
TABURCU ÖLEN TOPLAM<br />
E K E K<br />
119<br />
TABURCU<br />
OLAN ÖLEN<br />
Taburcu<br />
olan/ölen<br />
oranı*<br />
A85<br />
Beyin Damarlarının -Serebro Vasküler<br />
Kanama, Tıkanma vs... Hastalıkları 947 920 81 82 1867 163 11<br />
A84 Kalbin Diğer Hastalıkları 903 823 66 57 1726 123 14<br />
A83 İskemik kalp hastalığı 512 401 66 41 913 107 9<br />
A86 Arter ,Arteryol <strong>ve</strong> Kapillerin Hastalıkları 714 626 49 41 1340 90 15<br />
A96 Solunum Sisteminin Diğer Hastalıkları 1687 1438 44 29 3125 73 43<br />
A107 Böbrek Enfeksiyonları<br />
Başka Yerlere Girmeyen Amoksi<strong>ve</strong><br />
431 422 33 40 853 73 12<br />
A134 Hipoksi 131 128 33 24 259 57 5<br />
A133 Yeni Doğanın Hemolotik Hastalığı 325 234 32 23 559 55 10<br />
A135<br />
A58<br />
Doğum Öncesi Perinatal Hastalık <strong>ve</strong><br />
Ölümlerin Diğer Nedenleri<br />
Bütün Diğer Bilinmeyen Yerdeki Habis<br />
168 158 24 31 326 55 6<br />
Urlar 264 184 32 21 448 53 8<br />
6082 5334 460 389 11416 849 13<br />
Kaynak İl Sağlık Müd. (*)Not: Taburcu olan/ Ölen oranı her ölen hasta için aynı hastalık nedeniyle tedavi görüp taburcu olan kişi<br />
sayısını göstermektedir.<br />
Tabloda görüldüğü gibi ölüm nedenlerinin içerisinde ilk üç sırayı kalp <strong>ve</strong> damar hastalıkları<br />
almaktadır. Ancak Taburcu olan hasta / Ölen hasta oranı kıstası bakımından bakıldığında “Başka<br />
Yere Girmeyen Amoksi<strong>ve</strong> Hipoksi” <strong>ve</strong> “Doğum Öncesi Perinatal Hastalık <strong>ve</strong> Ölümlerin Diğer<br />
Nedenleri” grupları her bir ölen hasta için iyileşerek taburcu olabilen hasta sayısı bakımından sırası<br />
ile 5 <strong>ve</strong> 6 değerleri ile en düşük değere sahiptir. Bu kıstas bakımından “Solunum Sistaminin Diğer<br />
Hastalıkları “ grubunda her bir ölen hasta için tedavi edilerek taburcu edilen hasta sayısı 43 tür.<br />
Yataklı tedavi kurumlarında genel olarak 2003 yılı içerisinde Ölüme sebebiyet <strong>ve</strong>ren ilk on hastalık<br />
dikkate alındığında bu hastalıklar nedeniyle ölen her bir hasta için aynı hastalıklara yakalanmış<br />
ancak tedavi edilerek taburcu edilen hasta sayısı 13 ‘dür.
Tablo 72 Yıllara göre bulaşıcı hastalıklar vaka <strong>ve</strong> ölüm sayıları<br />
1999 2000 2001 2002 2003<br />
Vaka Ölüm Vaka Ölüm Vaka Ölüm Vaka Ölüm Vaka Ölüm<br />
Boğmaca 6 0 0 0 1 0 1 0 4 0<br />
Kızamık 121 0 411 0 250 0 67 0 71 0<br />
Hepatit A 230 0 82 0 224 0 89 0 54 0<br />
Hepatit B 12 0 20 0 31 0 47 0 49 0<br />
Tüberküloz 259 6 272 2 225 1 211 2 227 6<br />
Sıtma 48 0 39 0 6 0 1 0 68 0<br />
Tifo 3 0 4 0 20 0 13 0 40 0<br />
Brusellozis 16 0 16 0 73 0 67 0 73 0<br />
Menengokoksik 1 0 3 0 10 0 8 0 9 1<br />
A.Dizanteri 30 0 32 0 73 0 34 0 52 0<br />
B.Dizanteri 7 0 1 0 3 0 2 0 4 0<br />
Kızıl 50 0 86 0 60 0 39 0 39 0<br />
Streptokok Anjini 283 0 411 0 55 0 70 0 42 0<br />
Sifiliz 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0<br />
Difteri 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0<br />
N.Tetanoz 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0<br />
Tetanoz 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0<br />
Paratifo 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0<br />
AIDS 0 0 0 0 1 1 0 0 1 0<br />
Kalaazar 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0<br />
Trahom 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0<br />
Lepra 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0<br />
Şarbon 0 0 1 0 0 0 3 0 2 0<br />
Guillain<br />
Sendromu 0 0 2 0 5 0 5 0 3 0<br />
Şüpheli Isırık 469 0 616 0 555 0 429 0 461 0<br />
Kaynak İl Sağlık Müd.<br />
2003 yılında ilde bulunan hastanelerde HIV testi için toplam 7166 kan numunesi alınmış <strong>ve</strong><br />
bu numunelerden 7 sinde Elisa HIV pozitif çıkmış, ancak doğrulanan test sayısı(WB) ise 1 kişidir.<br />
Tablo 73 İlde görülen kuduz vakalarının yıllara göre dağılımı<br />
1999 2000 2001 2002 2003<br />
Isırılan Kişi Sayısı 469 616 555 429 461<br />
İthal Kuduz Aşısı<br />
Uygulanan Kişi Say. 1474 1690 1835 1376 1595<br />
Serum Uyg.Kişi Say. 11 17 44 7 9<br />
Kaynak İl Sağlık Müd.<br />
2.2.2.2.2. Bağışıklama<br />
Bağışıklama çalışmaları koruyucu hekimlik uygulaması içerisinde önemli bir yere sahip<br />
olup, modern tıp, bağışıklamayı sağlık hizmetlerinin merkezine koymaktadır. Bağışıklama, toplum<br />
sağlığını muhafaza etmeye dönük en önemli koruyucu hekimlik enstrümanı durumundadır.<br />
Malatya ilinde 1999-2003 yılı döneminde yapılan bağışıklama çalışmaları istatistiklerine<br />
baktığımızda ilde hedef kitleyi bağışıklama oranlarında genel bir düşme eğilimi görülmektedir.<br />
Polio(Çocuk Felci) 1-2-3 ,Kızamık, BCG <strong>ve</strong> HB(Hepatit B) 1-2 aşı uygulamasında hedef nüfusa<br />
ulaşma oranlarında genel bir düşme eğilimi görülmektedir. Aynı dönemde HB3 uygulamasında ise<br />
artış görülmüştür ( BakınızTablo 74 )<br />
120
Tablo 74 Yıllara göre bağışıklama oranları<br />
DBT DBT DBT<br />
POLİO 1 POLİO 2 POLİO 3 KIZAMIK BCG HB 1 HB 2 HB 3<br />
Hedef Nüfus(Kişi)<br />
Ulaşılan<br />
14784 14784 14784 14784 14784 14784 14784 14784<br />
Nüfus(Kişi) 14051 13898 13668 13236 12600 12917 13207 10697<br />
1999 Ulaşılan Nüfus(%) 95 94 92 90 85 87 89 72<br />
Hedef Nüfus(Kişi)<br />
Ulaşılan<br />
14411 14411 14411 14411 14411 14411 14411 14411<br />
Nüfus(Kişi) 13845 13794 13513 13502 11961 12309 11719 10057<br />
2000 Ulaşılan Nüfus(%) 96 96 94 94 83 85 81 70<br />
Hedef Nüfus(Kişi)<br />
Ulaşılan<br />
15676 15676 15676 15676 15676 15676 15676 15676<br />
Nüfus(Kişi) 14303 14311 14037 13817 12052 15088 15115 13871<br />
2001 Ulaşılan Nüfus(%) 91 91 90 88 77 96 96 88<br />
Hedef Nüfus(Kişi)<br />
Ulaşılan<br />
15676 15676 15676 15676 15676 15676 15676 15676<br />
Nüfus(Kişi) 12998 13163 13043 13014 12040 12770 12863 12451<br />
2002 Ulaşılan Nüfus(%) 83 84 83 83 77 81 82 79<br />
Hedef Nüfus(Kişi)<br />
Ulaşılan<br />
15676 15676 15676 15676 15676 15676 15676 15676<br />
Nüfus(Kişi) 12647 12521 12267 12704 12094 13487 13127 12314<br />
2003 Ulaşılan Nüfus(%) 81 80 78 81 77 86 84 79<br />
Kaynak İl Sağlık Müd.<br />
Ayrıca üçerli periyotlarla uygulanan Polio <strong>ve</strong> HB aşı uygulamalarında , serinin ilk aşısının<br />
hedef nüfusta yakaladığı “ulaşılan nüfus oranı” serinin diğer aşılarında düşme eğilimi<br />
göstermektedir. Bu tip üçerli periyotlarla uygulanan bağışıklama çalışmalarının nihai başarısı her üç<br />
aşılamanın da zamanında tamamlanmasına bağlıdır. Aşağıda Malatya ilinde 1999 <strong>ve</strong> 2003 yılı<br />
periyodunda uygulanan bağışıklama uygulamalarına ilişkin grafik sunulmuştur.<br />
Şekil 27Malatya ilinde yıllara göre bağışıklama oranları<br />
120<br />
100<br />
80<br />
60<br />
40<br />
20<br />
0<br />
DBT<br />
POLİO 1<br />
Kaynak İl Sağlık Müd.<br />
DBT<br />
POLİO 2<br />
DBT<br />
POLİO 3<br />
KIZAMIK<br />
BCG<br />
121<br />
HB 1<br />
HB 2<br />
1999 2000 2001 2002 2003<br />
HB 3
2.2.2.2.3. <strong>Çevre</strong> Sağlığı <strong>ve</strong> 112 Acil Hizmetleri<br />
Sağlık il müdürlüğünce <strong>Çevre</strong> sağlığının korunmasına dönük olarak denetim <strong>ve</strong> gözetim<br />
faaliyetleri sürdürülmektedir. <strong>Çevre</strong> sağlığına dönük olarak 2003 yılı içerisinde yapılan faaliyetler<br />
<strong>ve</strong> faaliyetler sonucunda uygun olmayan olay sayıları Tablo 75 ‘te sunulmuştur.<br />
Tablo 75 <strong>Çevre</strong> Sağlığı kapsamında yapılan denetimler,2003 yılı<br />
<strong>Çevre</strong> Sağlığına Dönük Faaliyet Sayı<br />
Uygun<br />
Olmayan<br />
Gıda Mad. Denetim Sayısı 9894 0<br />
Gıda Mad. Alınan Bakteriyolojik Ör. 127 2<br />
Gıda Mad.Alınan Kimyasal Örnek 1110 24<br />
Denetlenen Gıda İmal Yeri 1749 151<br />
Ruhsat Ver. Gayri Sıh. Mües. 108 0<br />
Denetlenen GSM 3848 117<br />
Denetlenen Gıda Satış Yeri 9291 465<br />
Halk Sağ. İle İl. Yer Denetimleri 6394 1231<br />
Kimyasal Örnek 133 0<br />
Bakteriyolojik Örnek 4285 144<br />
Yapılan Klorlama Sayısı 862 0<br />
Klor Ölçümü 4965 123<br />
Islah Edilen İçme Kullanma Suyu 477 0<br />
Verilen Çalışma İzni<br />
Kaynak: İl Sağlık Müd<br />
70 0<br />
Malatya ilinde 112 Acil hizmetleri “Malatya Acil Sağlık Hizmetleri Şube Müdürlüğü” <strong>ve</strong> “İl<br />
Ambulans Servis Başkatipliği” olarak hizmet <strong>ve</strong>rmekte olup, ilimiz acil sağlık koordinasyon<br />
merkezi hüviyetindedir.Acil Sağlık Koordinasyon Başkatipliğine başta Malatya olmak üzere<br />
Adıyaman,Elazığ <strong>ve</strong> Tunceli illeri bağlı bulunmaktadır. Malatya ilinde 1 adet Mobil Komuta<br />
Kontrol aracı bulunmakta olup, il merkezinde 4 noktada tespit edilen merkezlerde dört adet<br />
ambulanslı acil müdahale ekibi görev yapmakta, bir ekip ise spor karşılaşmalarında<br />
görevlendirilmektedir. Ayrıca 1 adet yedek ambulans da bulunmaktadır.<br />
• Yeşilyurt istasyonu, devlet hastanesinde 1 adet ambulans ile B tipi olarak hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Sürgü istasyonu, Sürgü' de kendi binasında 1 adet ambulans ile hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Yazıhan istasyonu, Yazıhan sağlık ocağında 1 adet ambulans ile hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Hekimhan istasyonu, devlet hastanesinde B tipi olarak 2 ambulansla hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Kale istasyonu, sağlık ocağında 1 adet ambulans ile hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Akçadağ istasyonu, devlet hastanesinde 1 adet ambulans ile hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Darende istasyonu, devlet hastanesinde B tipi olarak 2 adet ambulansla hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Kozluca istasyonu, sözleşmeli personellerden oluşup, sağlık ocağında 1 adet ambulans ile<br />
hizmet<br />
<strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Arapgir istasyonu devlet hastanesi bünyesinde b tipi olarak 1 ambulans ile hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Doğanyol istasyonu, sağlık ocağında B tipi olarak 1 adet ambulans ile hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
• Pütürge istasyonu, devlet hastanesi bünyesinde b tipi olarak 1 adet ambulans ile hizmet<br />
<strong>ve</strong>rmektedir.<br />
112 Acil Sağlık Hizmeti Malatya ili merkezinde komuta kontrol merkezide dahil 6 ekip, ilçeler de<br />
ise 11 ekip olmak üzere toplam 17 ekiple hizmet <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
122
2.2.3. Sosyal Hizmetler <strong>ve</strong> Spor<br />
2.2.3.1. İlin Spor Tesisleri Varlığı<br />
İlde Gençlik <strong>ve</strong> Spor İl Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet <strong>ve</strong>rmekte olan toplam 37 spor<br />
tesisi bulunmakta olup, bunların üç adeti Stadyum, 4 adeti spor salonu, 2 adeti yüzme havuzu(biri<br />
kapalı diğeri açık yüzme havuzu) , 1 adeti atlı cirit sahası, 25 adeti futbol sahası <strong>ve</strong> iki adeti<br />
Karakucak güreş alanıdır. Bu tesislere ila<strong>ve</strong> olarak İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesi Yerleşkesinde öğrencilere<br />
hizmet <strong>ve</strong>rmekte olan 4 adet minyatür futbol halı sahası, 7 adet tenis kortu, 8 adet basketbol sahası,<br />
2 adet Kapalı Spor salonu <strong>ve</strong> 1 adet açık yüzme havuzu bulunmaktadır. Ayrıca İnönü Üni<strong>ve</strong>rsitesine<br />
bağlı olarak 1 adet çim futbol sahası ile Atletizm Koşu parkuru inşaatı devam etmektedir.<br />
Özel sektöre ait 3 adet Spor Eğitim Merkezi bulunan ilde özel sektöre ait spor tesislerinin<br />
büyük çoğunluğu minyatür futbol halı saha yatırımından oluşmakta olup, bunu bilardo, yüzme<br />
havuzu <strong>ve</strong> briçe dönük yatırımlar izlemektedir.<br />
123
Tablo 76 Malatya Gençlik Ve Spor İl Müdürlüğüne Bağlı Spor Tesisleri<br />
S.NO Mevcut Spor Tesisleri Bulunduğu Yer Seyirci Kapasitesi<br />
1 Malatya İnönü Stadyumu Merkez İlçe 10750<br />
2 Atatürk Kapalı Spor Salonu Merkez İlçe 2000<br />
3 Kapalı Yüzme Havuzu Merkez İlçe 750<br />
4 Gençlik Merkezi Spor Salonu Merkez İlçe Yok<br />
5 Y eşit tepe Spor Salonu Merkez İlçe 500<br />
6 Yeşiltepe Futbol Stadı Merkez İlçe 800<br />
7 Yeşiltepe Atlı Cirit Sahası Merkez İlçe 500<br />
8 Şeker Futbol Stadı Merkez İlçe 500<br />
9 Orduzu Futbol Sahası (Çim yüzeyli ) Merkez İlçe Yok<br />
10 Orduzu Futbol Sahası Merkez İlçe Yok<br />
11 Orduzu açık yüzme havuzu Merkez İlçe 750<br />
12 Konak Futbol Sahası Merkez İlçe 500<br />
13 Erenli Futbol Sahası Merkez İlçe 500<br />
14 Futbol Sahası Akçadağ 500<br />
15 Spor Salonu Arapgir 500<br />
16 Futbol Sahası " 500<br />
17 Futbol Sahası Arguvan 500<br />
18 Futbol Sahası Battalgazi 500<br />
19 Futbol Sahası Darende 500<br />
20 Karakucak Güreş alanı " 1500<br />
21 Futbol Sahası Darende Balaban Yok<br />
22 Futbol Sahası Doğanşehir 500<br />
23 Futbol Sahası Doğanşehir Sürgü Yok<br />
24 Futbol Sahası Doğanşehir Polat Yok<br />
25 Futbol Sahası Doğanşehir Erkenek Yok<br />
26 Futbol Sahası Doğanşehir Söğüt Yok<br />
27 Futbol Sahası Hekimhan 500<br />
28 Futbol Sahası Hekimhan Güzelyurt 240<br />
29 Futbol Sahası Kale 360<br />
30 Futbol Sahası Kuluncak 500<br />
31 Futbol Sahası Pütürge 500<br />
32 Futbol Sahası Yazıhan 240<br />
33 Futbol Sahası Yazıhan Fethiye Yok<br />
34 Futbol Sahası Yazıhan Tecirli köyü Yok<br />
35 Futbol Sahası Yeşilyurt 500<br />
36 Karakucak Güreş alanı Yeşilyurt 1000<br />
37 Futbol Sahası Yeşilyurt Gündüzbey 500<br />
Kaynak : Gençlik <strong>ve</strong> Spor İl Müdürlüğü<br />
124
2.2.3.2. İlde Bulunan Klüpler <strong>ve</strong> Sporcu Varlığı<br />
İlde toplam 73 adet spor klüpü bulunmakta olup, bu spor klüplerinin 37 adet “Spor Klübü” ,<br />
12 adeti “Spor İhtisas Klübü” , 23 adeti “Müessese Spor Klübü “ <strong>ve</strong> 1 adeti ise “Askeri Spor Klübü”<br />
türündedir.<br />
Şekil 28 Malatya ilinde bulunan Spor Klüplerinin Türlerine Göre Dağılımı,2004<br />
31,5%<br />
1,4%<br />
16,4%<br />
Kaynak : Gençlik Spor İl Müdürlüğü<br />
50,7%<br />
Spor Klüpü<br />
Spor İhtisas Klüpü<br />
Müesese Spor Klüpü<br />
Askeri Spor Klüpü<br />
İl genelinde spora ilgi duyan gençleri sporcu varlığımıza katmak <strong>ve</strong>ya boş zamanlarını spor<br />
yaparak geçirme alışkanlığının yerleşmesi amacıyla ilde düzenli olarak eğitim çalışmaları<br />
sürdürülmektedir. Bu kapsamda eğitim çalışmaları sürdürülen branşlar <strong>ve</strong> bu eğitim çalışmalarına<br />
katılan Sporcu <strong>ve</strong> Eğitici sayıları aşağıdaki tabloda sunulmuştur. Tabloda görüldüğü 18 üzere ayrı<br />
branşda toplam 40 eğitici ile spor eğitimi <strong>ve</strong>rilmektedir.<br />
Tablo 77 2003-2004 Döneminde İl Spor Merkezlerinde Açılan Eğitime Katılan Sporcu <strong>ve</strong><br />
Eğiticilerin Branşlara Dağılımı<br />
S.No Branşlar Sporcu Sayısı Eğitici Sayısı<br />
1 Yüzme 406 9<br />
2 Basketbol 65 3<br />
3 Voleybol 53 4<br />
4 Bilardo - 1<br />
5 Atletizm 4 2<br />
6 Atıcılık 24 1<br />
7 Hentbol 25 3<br />
8 Taekwon-Do 34 1<br />
9 Güreş - 4<br />
10 Masa Tenisi 21 2<br />
11 Boks - 1<br />
12 Judo - 1<br />
13 Badminton 32 2<br />
14 Karete - 1<br />
15 Halk Oyunları - 1<br />
16 Cimlastik - 1<br />
17 Cim Hokeyi - 2<br />
18 İzcilik 32 1<br />
Kaynak : Gençlik <strong>ve</strong> Spor İl Müdürlüğü<br />
125
İlde toplam lisanslı sporcu sayısı 13.847 düzeyinde olup, bunun 1.842’i bayan sporcu ,<br />
kalan 12.005’i ise erkek sporcudan oluşmaktadır.<br />
Tablo 78 Malatya ilinde 2003-2004 yılı lisanslı sporcu, hakem <strong>ve</strong> antrenörlerin branşlara<br />
dağılımı<br />
Sıra<br />
No<br />
Branşlar<br />
SPORCU ANTRENÖR<br />
Bay Bayan Toplam HAKEM Kadro. Fahri Söz. Toplam<br />
1 Atıcılık 242 6 248 7 0 2 0 2<br />
2 Atletizm 118 51 169 103 1 1 0 2<br />
3 Badminton 33 39 72 38 0 1 0 1<br />
4 Basketbol 1223 364 1587 52 0 6 1 7<br />
5 Bilardo 72 0 72 11 0 6 0 6<br />
6 Binicilik 22 0 22 0 0 0 0 0<br />
7 Briç 39 0 39 0 0 0 0 0<br />
8 Bisiklet 22 0 22 7 0 0 0 0<br />
9 Boks 402 22 424 60 0 3 0 3<br />
10 Dağcılık 80 21 101 0 0 3 0 3<br />
11 Futbol 5994 0 5994 170 0 90 0 90<br />
12 Geleneksel 2 0 2 13 0 0 0 0<br />
13 Güreş 183 1 184 12 2 4 0 6<br />
14 Halk oyunları 13 9 22 15 0 0 0 0<br />
15 Hentbol 386 241 627 22 1 3 0 4<br />
16 İzcilik 54 35 89 0 0 0 0 0<br />
17 Işitme Eng. 29 0 29 0 0 0 0 0<br />
18 Judo 54 40 94 3 0 1 0 1<br />
19 Karate 195 43 238 15 0 3 0 3<br />
20 Masa Tenisi 84 33 117 34 1 2 0 3<br />
21 Satranç 123 17 140 16 0 2 0 2<br />
22 Su Altı Spor. 7 0 7 0 0 0 0 0<br />
23 Taekwon-Do 1221 245 1466 54 1 29 0 30<br />
24 Tenis 38 6 44 0 0 0 0 0<br />
25 Üni<strong>ve</strong>rsite Tak. 144 107 251 0 0 0 0 0<br />
26 Voleybol 417 254 671 19 0 3 0 3<br />
27 Vücut Geliş. 99 1 100 1 0 3 0 3<br />
28 Yüzme 699 307 1006 136 1 5 0 6<br />
29 Zihinsel Eng.. 10 0 10 0 0 0 0 0<br />
TOPLAM 12005 1842 13847 788 7 167 1 175<br />
Kaynak : Gençlik Spor İl Müdürlüğü<br />
İlde bulunan lisanslı sporcuların yaklaşık %85’i futbol, basketbol, taekwon-do, yüzme,<br />
voleybol, hentbol <strong>ve</strong> boks branşlarında bulunmaktadır. Toplam hakem sayısı 788 düzeyindedir. 7’si<br />
kadrolu, 167’si Fahri <strong>ve</strong> kalan 1 adeti sözleşmeli olmak üzere toplam antrenör sayısı ise 175<br />
düzeyindedir.<br />
126
2.2.3.3.Sportif Aktiviteler<br />
Her yaştan <strong>ve</strong> kesimden geniş halk kitlelerinin spor yapma alışkanlığını artırmak amacıyla<br />
“sağlıklı yaşam için sürekli spor” etkinlikleri her geçen gün daha geniş halk kesiminin katılımı ile<br />
sürdürülmektedir. Merkezde görevlendirilmiş beden eğitimi öğretmenlerinin gözetiminde her gün<br />
sabah <strong>ve</strong> akşam olmak üzere halk yürüyüşü düzenlenmekte; buna ek olarak Aerobik, Jimnastik <strong>ve</strong><br />
atletizm branşlarında sportif faaliyetler sürdürülmektedir. Halka dönük söz konusu aktiviteler<br />
merkezdeki İnönü Stadyumu, Şeker Stadyumu <strong>ve</strong> Orduzu Pınarbaşı spor tesislerinde sürdürülmekte<br />
<strong>ve</strong> toplumun her kesiminden spor kartı çıkaran yaklaşık 3500 kişi bu spor aktivitesine katılmaktadır.<br />
Söz konusu aktiviteler esnasında katılımcılara sporcu sağlığı , spor yaralanmaları <strong>ve</strong> benzeri<br />
alanlarda istenilmesi halinde bilgi <strong>ve</strong>rilmektedir.<br />
Sosyal hayata katılımında sorunlar yaşayan yaşlı <strong>ve</strong> özürlü toplum kesimine dönük olarak<br />
sürdürülen çalışmalar ile bu kesimlerin de spor yapabilme olanakları artırılmaktadır. Bu kapsamda<br />
yaşlı <strong>ve</strong> özürlülere dönük olarak satranç, futbol,yüzme,atletizm ,voleybol, Jimnastik <strong>ve</strong> basketbol<br />
branşlarında eğitim faaliyetleri sürdürülmektedir.<br />
2003-2004 Sezonunda ilimizde Basketbol , Voleybol <strong>ve</strong> Hentbol branşlarında 91 takımın<br />
katılımı ile yapılan lig maçları kapsamında 464 maç yapılmıştır. Güreş ligi yarışmaları ile gençlik<br />
hastası kutlamaları çerçe<strong>ve</strong>sinde bir çok branşta yarışmalar düzenlenmekte olup, başta Kayısı Fuarı<br />
kutlamaları olmak üzere yöresel nitelikteki şenlik <strong>ve</strong> kutlamalarda da çeşitli branşlarda spor<br />
etkinlikleri yapılmaktadır.<br />
2.2.3.4.Sosyal Hizmetler<br />
İlde çeşitli nedenlerle ailesi tarafından bakılamayan çocuk <strong>ve</strong> yaşlıların bakım <strong>ve</strong><br />
korunmalarını temin etmek amacı ile 2 adet çocuk yuvası, 2 adet yetiştirme yurdu <strong>ve</strong> bir adet huzur<br />
evi bulunmaktadır.<br />
Çocuk Yuvaları : İlde SHÇEK bağlı 0-6 Yaş <strong>ve</strong> 7-12 Yaş olmak üzere iki adet “Çocuk Yuvası<br />
bulunmaktadır. Bu çocuk yuvalarında Ağustos 2004 itibariyle toplam 62 adet personel görevli olup,<br />
0-6 yaş <strong>ve</strong> 7-12 yaş grubunda toplam 173 çocuk barınmaktadır.<br />
Yetiştirme Yurtları: İlde biri Kız Yetiştirme Yurdu biri Erkek Yetiştirme Yurdu olmak üzere<br />
toplam iki adet Yetiştirme Yurdu bulunmaktadır. Bu yetiştirme yurtlarında toplam 58 personel<br />
görev yapmakta olup, toplam 208 çocuk barınmaktadır.<br />
Huzur Evleri: İlde SHÇEK’ na bağlı olarak hizmet sunan 1 adet Yaşlı Huzur Evi bulunmaktadır.<br />
Huzur Evinde huzur evinde 27 personel hizmet <strong>ve</strong>rmekte <strong>ve</strong> toplam 101 yaşlı misafir edilmektedir.<br />
Kreş Ve Gündüz Bakımevleri: Kadınların ekonomik hayata katkılarının sağlanmasında bu<br />
kesimin önünde en büyük engel olan yeterli kreş <strong>ve</strong> gündüz bakım evlerinin bulunması <strong>ve</strong> tatminkar<br />
hizmetin sunulmasıdır. Bu bağlamda ilde yedisi özel kesime ait toplam 10 Kreş <strong>ve</strong> Gündüz<br />
Bakımevi bulunmaktadır. Kreş <strong>ve</strong> Gündüz Bakımevlerinde toplam 33 personel hizmet sunmakta<br />
olup, bu Kreş <strong>ve</strong> Gündüz Bakımevlerinden toplam 193 çocuk hizmet almaktadır.<br />
127
2.3. İLİN KÜLTÜREL YAPISI<br />
2.3.1. Kültür <strong>ve</strong> Tarihi Varlıklar<br />
2.3.1.1. Nemrut Dağı<br />
Dünyanın 8. Harikası olarak nitelenen Nemrut Dağı, Commagene Kralı 1. Antiochos<br />
tarafından, Güneydoğu Torosların (Kümülüsle birlikte 2.150 metre) en yüksek noktası olarak kabul<br />
edilen zir<strong>ve</strong>sinde yaptırılmış bir açık hava mabedidir. Tanrı heykelleri <strong>ve</strong> içinde kralın anıt mezarı<br />
olduğu tahmin edilen tümülüsün bulunduğu Nemrut Dağı, Malatya <strong>ve</strong> Adıyaman il sınırında<br />
bulunmaktadır. Buradaki arkeolojik kalıntılar, sadece ülkemizde değil, dünya’ca tanınmakta <strong>ve</strong><br />
insanlığın ortak mirası olarak nitelenmektedir. 1960'lı yıllara kadar zir<strong>ve</strong>ye herhangi bir motorlu<br />
araçla ulaşmak mümkün değildi. O yıllara dek Nemrut'a ancak yürüyerek <strong>ve</strong>ya at sırtında ulaşmak<br />
mümkündü. Günümüzde ise Nemrut’a, Malatya <strong>ve</strong> Adıyaman tarafından ayrı ayrı, yapılan yollar<br />
ile ulaşılabilmektedir. Malatya tarafından minibüs ile zir<strong>ve</strong>ye ulaşılabilmekte, kalan yaklaşık 100<br />
metrelik hafif eğimli yoldan yaya olarak tümülüse varılabilmektedir.<br />
Tümülüsün yapımıyla oluşturulmuş 50 metre yüksekliğindeki tepe, onlarca kilometre<br />
uzaktan bile görülebilir. Uzaktan bakıldığında tepe, ucu sivriltilmiş bir kalem ucu görüntüsü<br />
<strong>ve</strong>rmektedir. Bu tepenin altında kral <strong>ve</strong> yakınlarının mezar odaları ile hazinenin olduğu ortaya<br />
atılmışsa da şimdiye kadar yapılan çalışmalarda henüz böyle bir şeye rast1anmamıştır. Tümülüs,<br />
baş <strong>ve</strong> kafa büyüklüğündeki taşlarla kapatılmıştır. Taban çapı 150 metre olan tepeyle birlikte,<br />
Nemrut Dağı 2.150 metreye kadar yükselir.<br />
Nemrut Dağı'na Mayıs <strong>ve</strong> Kasım ayları arasında ulaşılabilir. Diğer aylarda, yöreye özgü sert<br />
iklim koşulları <strong>ve</strong> coğrafya nedeniyle, dağa gidilmez. Bu ayların dışında sert iklim şartları <strong>ve</strong><br />
karla kaplı <strong>ve</strong> dağlar geçit <strong>ve</strong>rmez.<br />
Nemrut Dağı, sadece heykeller <strong>ve</strong> rölyefleri görmek için ziyaret edilmez. Güneşin doğuşu<br />
<strong>ve</strong> batışı, yörenin diğer çekiciliğidir. Akşam bulut1arın arasında yavaş yavaş kaybolan, sabah ise<br />
tersini yaparak yükselen güneş, izleyicilere unutulmaz dakikalar yaşatır <strong>ve</strong> karelerce film harcatır.<br />
Acele etmeden, yavaş yavaş yüzünü gösteren güneşin ışıkları çevresinde, aylara göre değişen, renk<br />
cümbüşleri oluşur. Bazen inanılmaz güzellikteki rengin adı mor olur, bazen kızıl, bazen de<br />
menekşe... Gece vakti, güneş battıktan sonra, bu kez ay sahneye çıkar. Eğer ay yüzünü tamamıyla<br />
gösterdiği bir dönemde ise, yani dolunaysa, zir<strong>ve</strong>den bakarak Adıyaman, Malatya, Gaziantep,<br />
Diyarbakır <strong>ve</strong> Şanlıurfa’yı kıvrıla kıvrıla kat eden Fırat'ı seyretmek apayrı bir zevktir.<br />
Dağın eteğinde Malatya Valiliğince yaptırılan 40 yataklı otel, gelen ziyaretçileri ağırlamakta <strong>ve</strong><br />
güneşin doğuş <strong>ve</strong> batış saatlerinde zir<strong>ve</strong>ye taşıdığı misafirlerine Nemrut’ta güneşin doğuş batışının<br />
eşsiz hazzını yaşatmaktadır<br />
M.Ö. 1. yüzyılda Commagene Krallığı'na hükmetmiş, 1. Antioehos tarafından yaptırılan<br />
heykeller, tanrıları simgeler. Nemrut'un kalıntıları yapımından sonra, yüzyıllar boyu yalnızlığa<br />
terkedilmişlerdir. Sadece Dutluca, Harik, Gerger, Pütürge gibi yörelerden gelen avcılar <strong>ve</strong> çobanlar<br />
haberdar olabilmişler <strong>ve</strong> bunlar, günümüzden yaklaşık 150 yıl önce askeri amaçlarla yöreyi gezen,<br />
Prusyalı subaylar Helmut ile Moltke'yi kalıntılardan haberdar etmişlerdir. Sonrasında Nemrut Dağı<br />
zir<strong>ve</strong>sindeki heykel başlarından tüm dünya haberdar olmuş, araştırmalar, kazılar birbirini izlemiş,<br />
Nemrut ile ilgili bir çok bilgi ortaya çıkarılmıştır.<br />
Zir<strong>ve</strong>deki Arkeolojik Eserler<br />
Törenler için kullanılan yol, zir<strong>ve</strong>ye güneyden ulaşır. Platformlar kuzey, batı <strong>ve</strong> doğu'da<br />
yapılmıştır. Zir<strong>ve</strong>ye kadar gelip aracınızdan indiğinizde, zir<strong>ve</strong>ye doğu, batı <strong>ve</strong> kuzeyden<br />
ulaşabilirsiniz. Batı <strong>ve</strong> doğu platformlarında yan yana konulmuş tahtlar bulunur. Yıllar önce<br />
128
tahtların üzerinde Kral Antiochos <strong>ve</strong> tanrıların heykelleri bulunmaktaydı. Sonrasında heykeller<br />
tahtlarla birlikte yıkıldı. Ayrıca geriye kalan başlar koptu.<br />
Heykeller birbirinin üzerine konulmuş sekiz mermer bloğundan oluşur. İlk iki blok baş, üçüncüsü<br />
omuz, dördüncüsü bel <strong>ve</strong> göğüs, beşincisi kalça, a1tıncısı baldır <strong>ve</strong> taht, yedincisi ayak <strong>ve</strong> baldırın<br />
arka bölümleri <strong>ve</strong> son olarak sekizincisi tahtların ayağıdır.<br />
Heykellerin <strong>ve</strong> tahtların yapımında kullanılan beyaz mermerler 30 km. mesafedeki Gerger'den,<br />
rölyeflerin yapımında kullanılan siyah mermerler ise 5 km. uzaklıktaki Karabela'dan getirtilmiştir.<br />
Heykeller doğu <strong>ve</strong> batı platformlarında simetrik olarak yan yana dizilmişlerdir. Bu heykeller<br />
şunlardır:<br />
Herkül: Yunan Mitolojisinde yarı insan yarı tanrı bir karakter.<br />
Artragenes: Mitolojide savaş tanrısı.<br />
Ares: Pers tanrısı.<br />
Kral I. Antiochos: Kral kendisini tanrı sayardı. Bu nedenle heykelini eril <strong>ve</strong> dişil tanrı<br />
heykellerinin arasına koydurdu.<br />
Zeus-Oramasdes (Aburamazda): Bu tanrı, Pers <strong>ve</strong> Yunan uygarlıklarındaki belli başlı bütün<br />
tanrıları sembolize eder. Bu heykelin başı, en büyük Zeus heykel başlarından biri olarak bilinir.<br />
Fortuna : Şans <strong>ve</strong> kader tanrıçası. Bu heykelin başı sebze <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong> figürleriyle süslenmiştir.<br />
Apollo: Mitra, Helio <strong>ve</strong> Hermes karışımı güneş tanrısı.<br />
Bunların yanı sıra, heykellerin hemen yanında kartal <strong>ve</strong> aslan heykelleri mevcuttur. İnanışa<br />
göre, kartal gökyüzünden, aslan ise yeryüzünden gelecek tehlikeleri savuşturacaktı.<br />
Ayrıca, güney platformda Pers Kralı Darius'a ait bir portre bulundu. Kralın annesine<br />
mi, yoksa karısına mı ait olduğu belirlenemeyen bir portre de doğu platformunda bulundu.<br />
Antiochos'un anne tarafından Büyük İskender'e, baba tarafından Darius'a dayandığı söylenir. Bu<br />
yüzden heykellerin tamamında Pers <strong>ve</strong> Yunan etkileri gözlenir. Bazı tanrı başları taçla süslen-<br />
miştir.<br />
Kitabeler<br />
Heykellerin önünde birer kitabe vardır. Kitabelerde 5 cm. uzunluğunda Pers <strong>ve</strong> Yunan.<br />
dilinden yazılara rastlanır. Bunlar Kralın doğum gününü, başarılarını <strong>ve</strong> yasalarını anlatır. Bir<br />
kitabede Antiochos, "dinine bağlı olduğunu göstermek için bütün bunları yaptırdığını <strong>ve</strong> bu kutsal<br />
huzur tören yerinin zaman içerisinde asla zarar görmeyeceğini" anlatırken, bir başkasında "halkının<br />
doğum günlerinde buraya gelip dans etmesini" ister.<br />
Rölyefler<br />
Zir<strong>ve</strong>de ilginç denebilecek rölyefler (kabartma) de mevcuttur. Bazıları kralın tanrılarla el<br />
sıkışmasını gösterir. Tanrılarla el sıkışma <strong>ve</strong> aslan heykelleri Hitit etkisinin varlığını gösterir.<br />
Özellikle, kuzey platformunda birçok aslan <strong>ve</strong> kartal heykeli vardı.<br />
Boyutları 1.75 X 2.40 m olan aslan (Aslanlı Horoskop) kabartmaları tarihteki en eski burçlardan<br />
biri olarak kabul edilir. Göğüs <strong>ve</strong> çene arasında bir hilal, 19 yıldız <strong>ve</strong> vücudun değişik bölgelerinde<br />
üç Yunanca harf (Jüpiter, Merkür <strong>ve</strong> Mars'ı simgeleyen) vardır. Başlangıçta bu sembollerin anlamı<br />
bilinmiyordu. Brown Üni<strong>ve</strong>rsitesi'nden Otto Nongrtower, uzun araştırmalar sonrası, kabartmaların<br />
esrarını çözdü. Ona göre, M.Ö. 62 yılını gösteren bu semboller, Kral Antiochos'un tahta çıktığı <strong>ve</strong><br />
tapınağı bu tarihte yaptırmaya başladığını gösteriyordu.<br />
Bu gün Nemrut, güneşin milyarlarca yıldan beri doğuşunda <strong>ve</strong> batışında bulunan saklı<br />
güzellikleri tadarken, binlerce yıl öteden taşlara vurulan çekiç seslerini dinleyip, engin ufukları<br />
seyredebileceğiniz tek yeryüzü köşesidir.<br />
129
2.3.1.2. Yeni Cami<br />
Merkez ilçede bulunan yapı Hicri 1328, Miladi 1912-13 yıllarında inşa edilen son Osmanlı<br />
dönemi eserlerindendir. Halen ibadete açık olan cami, kare planlı <strong>ve</strong> tek kubbeli olarak kesme<br />
taştan yapılmıştır. İkisi Cami bünyesinde, diğeri doğu avlusunda olmak üzere üç minarelidir. Mihrap<br />
dışa taşkındır.<br />
2.3.1.3. Yusuf Ziya Paşa Camii<br />
Hicri 1207, Miladı 1792 yılında inşa edildiği giriş kapısı üzerindeki kitabede yer<br />
almaktadır. Merkez ilçede bulunmaktadır. Şadi Paşa tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı<br />
caminin duvarları taş, üzeri ahşap çatılıdır. Minaresi sonradan örülmüştür. Son cemaat yeri<br />
bitişiğinde iki türbe vardır, halen ibadete açıktır.<br />
2.3.1.4. Çarşı Camii<br />
Kitabesi olmayan Camii, tahminen 17. yüzyıl mimarisi bir kiliseye aittir. Sonradan camiye<br />
çevrilmiş olup, halen açıktır. Bina kesme taşla inşa edilmiş, üzeri çatılıdır. Merkez ilçede<br />
bulunmaktadır.<br />
2.3.1.5. Taşhoron Kilisesi<br />
Merkez ilçede bulunan yapının 18. Yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen kilisenin kitabesi<br />
siliktir. Dikdörtgen planlı, tek kubbeli yapının taşıyıcı unsurları kesme taştır. 1970'li yıllarda<br />
yıkılmıştır. Doğu yönünde apsis <strong>ve</strong> her iki yanında merdi<strong>ve</strong>nle çıkılan papaz odaları yer alır. Halen<br />
terk edilmiş durumda <strong>ve</strong> haraptır.<br />
2.3.1.6. Venk Kilisesi<br />
Malatya Merkez çamurlu Köyü'nde bulunan dikdörtgen planlı kilise, taş yapısı <strong>ve</strong> plan tipi<br />
ile bazilikaları andırır. Ancak, son Osmanlı dönemi eseri olan yapı, halen terk edilmiş durumda <strong>ve</strong><br />
haraptır.<br />
2.3.1.7. Tahtalı Hamam<br />
Kitabesi bulunmayan, ancak mimari özellikleri ile son Osmanlı eseri olduğu belli olan<br />
hamam dikdörtgen planlı <strong>ve</strong> kesme taştır. Hamam üç bölümdür.Merkez ilçede bulunmaktadır.<br />
2.3.1.8. Halk Eğitim Merkezi Binası<br />
19. Yüzyıl sonu olarak bilinen yapının kitabesi yoktur. Son Osmanlı dönemi<br />
eserlerindendir. Tamamen kesme taştan yapılmış olan eserin oda bölümleri kargirdir. Ortada<br />
uzunca bir salon <strong>ve</strong> etrafında odalar yer alır. Yapının bodrum katı vardır. Atatürk'ün Malatya'yı<br />
ziyaretinde kaldığı binadır.Yapı merkez ilçede bulunmaktadır.<br />
2.3.1.9. Gazi İlkokulu Binası<br />
Cumhuriyet döneminin ilk yapı örneklerindendir. Kitabesi olmamasına rağmen tahminen<br />
1933 yılında yapılmıştır. Biri bodrum katı olmak üzere üç katlıdır. Bina, kesme taştan inşa edilmiş<br />
oda bölmeleri kargir yapılarak, okul olarak hizmete açılmıştır. 1988 yılında Malatya Valiliği <strong>ve</strong><br />
Milli Eğitim Müdürlüğü'nce esaslı restorasyondan geçirilmiştir. Halen okul olarak hizmet<br />
<strong>ve</strong>rmektedir.<br />
130
2.3.1.10. Derme İlkokulu Kapısı<br />
Üzerinde kitabe bulunmasına rağmen, yapı son Osmanlı dönemi eseridir.1907 yılında<br />
yapılan esas ilkokul binasının ön tarafındadır. Esas bina yıkılmış <strong>ve</strong> zamanla bugünkü okul binası<br />
yapılmıştır. Açıklıkta ahşap iki katlı kapı yer alır.<br />
2.3.1.11. Atatürk Anıtı<br />
İl merkezinde, Orduevi <strong>ve</strong> İnönü parkı arasında bulunan bulvarda yer alan, yöre halkı tarafından<br />
çift heykel olarak da tabir edilen anıt, Atatürk <strong>ve</strong> yanında Türk Gençliğini temsil eden çıplak<br />
bir genç <strong>ve</strong> aralarında Türk bayrağı ile sembolleşmiştir. Bu nedenle, halk bu anıta çift heykel olarak<br />
isim takmıştır.<br />
Anıt, iki bölümden oluşmaktadır.<br />
Birinci bölüm: Kademeli taş kaidedir. Birinci kademe 5x5 metre, ikinci kademe 4x4 metre, üçüncü<br />
kademe 3.70x3.70 metre ebatlarında olup kare şeklindeki anıt kaidesinin başlangıcını teşkil<br />
etmektedirler. Zeminden yüksekliği 6 metre. olan bu kaidenin, dikdörtgen formlu düzgün taşlarla<br />
birbirine oturtulup, köşelerde de dört adet gömme paye meydana getirilişi plastik hareketliliği anıta<br />
kazandırmış bulunmaktadır. Kaidenin üçüncü çıkıntısı üzerinde bronz büyük harflerle Atatürk'ün<br />
gençliğe hitabesinin sonu cepheden başlamak üzere kaideyi çepe çevre çevirmektedir.<br />
İkinci Bölüm: Bronz heykeller kombinezonudur. Atatürk <strong>ve</strong> genç bir atletten meydana gelen<br />
heykeller, anıtın esas mevzuunu teşkil eder. Bu heykeller normalden büyük olup, bronzdan<br />
yapılmıştır. Atatürk, gençten daha uzun, şapkasız, askeri kıyafetiyle, arkasında pelerini, sol ayak<br />
ileride, yüzü gence dönük, sol eli gencin sırtında, sağ elinin işaret parmağıyla ileriye<br />
göstermektedir. Atatürk'ün solunda, daha kısa boylu, vücudu çıplak, başı Atatürk'e dönük, sağ <strong>ve</strong><br />
sol eliyle tuttuğu Türk bayrağı arkada, sağ ayak hafif ileride olmak üzere tasvir edilmiştir.<br />
Kompozisyonda ifade edilen Atatürk <strong>ve</strong> Gençliktir.<br />
Anıtın yapımında kullanılan renkli taşlar, Kahramanmaraş İli, Pazarcık İlçesinden<br />
getirtilmiştir.Anıt, 1946-1947 yıllarında yaptırılmıştır. Anıtın mimarı Nejat Sirel, heykeltıraşı<br />
Hakkı Bey'dir.<br />
2.3.1.12. İnönü Anıtı<br />
Malatya Valiliği önündeki meydanda yer alan anıt, Atatürk Anıtı ile birlikte aynı tarihler<br />
arasında, Mimar Nejat Sirel <strong>ve</strong> heykeltıraş Hakkı (Atamulu) Bey'e yaptırılmıştır.,<br />
Anıt, kaide <strong>ve</strong> heykel grubu olarak, iki kademeden oluşmaktadır. Birinci kademeyi oluşturan kaide<br />
yer alan taşlar gayet düzgün yontulmuş dikdörtgen formlu beyaz taşlardır. Anıt kaidesi 4.50x3.80<br />
metre ebat1arında <strong>ve</strong> 2.95 metre yüksekliğinde olup, zemini üç basamaklı, merdi<strong>ve</strong>n sistemlidir.<br />
Kaidenin dört cephesinde 8 (sekiz) figür kompoze edilmiştir. Bunlardan;<br />
Ön Cephe: 225x90 cm ebadında iki ayrı niş içerisinde tunç kabartmalardan, sağ yanda İstiklal<br />
Savaşı'na katılan tam teçhizatlı Mehmetçik bulunmaktadır. Ayakları yana açık, elleriyle, dipçiği<br />
yerde duran tüfeğini tutar vaziyette <strong>ve</strong> başı hafif sağa dönük olarak tasvir edilmiştir. Sol yanda,<br />
genç bir kadın, yukarı kaldırdığı bayrağı tutmaktadır. Her iki kompozisyonun arasında, büyük<br />
bronz harflerle<br />
"ADIN TEMİZ, HATIRAN AZİZ KALACAK” yazısı <strong>ve</strong> 1947 tarihi yer almaktadır.<br />
Arka Cephe: Yine iki ayrı niş içerisinde, 225x90 cm. ebadında, bronz kabartma olarak sağda, genç<br />
bir sporcu sol elinde disk tutarken, vücut profilden, baş sağa dönüktür. Solda, ince yapılı elbiseli<br />
öğrenci, sol elinde kitap, sağ eli ile meşale tutarken, baş <strong>ve</strong> vücut sola dönük olarak tasvir<br />
edilmiştir.<br />
Sağ Yan Cephe: 2.00x2.20 metre ebadında niş içerisinde bir buğday tarlasında kadın <strong>ve</strong> erkek<br />
çiftçi bulunmaktadır. Kadın, başında eşarbı, buluz <strong>ve</strong> şalvar giysileri içerisinde, sağ eliyle buğday<br />
131
aşağını tutmakta, baş tam profil vücut yarım profilden tasvir edilmiştir. Erkek ayakta, kadına<br />
dönük, şalvarlı, sol ayak ileride, sol eliyle tırpan tutmaktadır.<br />
Sol Yan Cephe: 2.00x2.20 metre ebadında olup, iki orta yaşlı erkek figürü çekiç, örs <strong>ve</strong> pensesiyle<br />
tasvir edilmiştir. Belden yukarı çıplaktır. Sağdaki figür elindeki çekicin sapını örse dayamış sol<br />
eliyle penseyi tutmuştur. Soldaki figür ise, sol elini arkadaşının omzuna koymuş, sağ elindeki<br />
çekicini örsün üzerine dayamış olarak kompoze edilmiş, demirci esnafını temsil ederler.<br />
Kaide üzerinde, 30 cm. kalınlığında ikinci bir zemin üzerinde, ayakta yer alan bronz, İsmet İNÖNÜ<br />
heykeli 6 m yüksekliğindedir. İsmet İnönü, başı açık, takım elbiseli <strong>ve</strong> önü açık palto giysilidir.<br />
Sağ eli açık, sol eli yumuktur. Cephe şehir merkezine dönüktür.<br />
2.3.1.13. Askeri şehitlik<br />
Merkez, Paşa Köşkü Semtinde bulunan Şehir Mezarlığı içerisindedir. Askeri Şehitlik olarak<br />
kullanılmaktadır. 1946 yılında Kıbrıs'ta şehit düşen Kemal Özalper burada yatmaktadır.<br />
2.3.1.14. Sivil Mimari Örnekler<br />
Merkez sinema caddesinde bulunan beş konaklar olarak bilinen yapılar <strong>ve</strong> aynı sokak<br />
dokusunda toplam on üç (13) ev. Ayrıca, Niyazi Mahallesi'nde Karakaş Konağı <strong>ve</strong> Balanlılar evi,<br />
Merkez Tekke Camii arkasında yer alan İstanbulluoğlu Konağı, Merkez K. Mustafa Paşa Mahallesi'nde<br />
bir ev, Derme İlkokulu karşısında bir ev (H. Çekirdek evi). Bu yapılardan Şerafettin<br />
Arpacı evi mülk sahibi tarafından restore edilmiştir. Yine bu yapılardan Balanlılar evi <strong>ve</strong> Derme<br />
İlkokulu karşısında yer alan (H. Çekirdek evi) sahipleri tarafından yıkılmıştır. Tüm yapıların sayısı<br />
18'dir. (Ancak ikisi yıkılmış) Yine tüm yapılar 1930-1940 yılları arasında yapılmış <strong>ve</strong> halk<br />
mimarisinin güzel örnekleridir.<br />
2.3.1.15. Aslantepe Höyük<br />
Malatya merkezine 4 km. mesafede Orduzu (Bahçebaşı) mevkiindedir. Neolitik zamandan<br />
(M.Ö. 8 bin), Roma dönemine kadar, bütün kültürleri, tahminen 27 kültür katı ile barındırır.<br />
Höyük'te, 1961 yılında başlayan düzenli bir kazı çalışması halen devam etmektedir. Höyük'ten<br />
çıkarılan eserlerin tümü Malatya Müzesi'ndedir. Ancak, 1931-1937 yılları arasında yapılan kazılardan<br />
çıkarılan <strong>ve</strong> değerli heykeller, halen Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde<br />
sergilenmektedir. Ören yeri olarak ziyaret açıktır.<br />
2.3.1.16. Samanköy Höyük<br />
Merkez Samanköy 'de bulunan sivri yapılı Höyük, yüzey buluntularına göre kalkolitik <strong>ve</strong><br />
Tunç çağı yerleşimi barındırmaktadır. Herhangi bir ilmi kazı yapılmamıştır .<br />
2.3.1.17. Furuncu Höyük<br />
Malatya- Elazığ Karayolu üzerinde, Çiftlik <strong>ve</strong> Furuncu Köyü kavşağındadır. Karayolu<br />
geçmiş yıllarda Höyük'ün yarısını götürmüştür. Höyük'te tahribat fazladır. Herhangi bir ilmi kazı<br />
yapılmamıştır. Höyük katları incelemesine göre, kalkolitik, tunç <strong>ve</strong> demir çağı ile Roma dönemi<br />
kültürlerini barındırır.<br />
132
2.3.1.18. Maltepe Höyük<br />
Malatya, Orduzu Pınarbaşı Gölet kenarında yer alır. İlmi kazı yapılmamıştır.<br />
2.3.1.19. Abdurrezzak Camii<br />
Yazıhan ilçesi Fethiye Köyü'nde yer alan camii, Osmanlı dönemi (Kanuni Devri) güzel<br />
Mimari örneklerindendir. Yörede Uzun Hasan Camii olarak bilinir.<br />
2.3.1.20. Fethiye Höyük<br />
Yazıhan ilçesi Fethiye Köyü merkezinde yer alan höyük, yüzey buluntularına göre<br />
kalkolitik çağdan başlayarak Roma dönemine kadar iskan görmüştür. Selçuklu <strong>ve</strong> Osmanlı<br />
döneminde köy yerleşime açıldığından höyük kullanılmamıştır. Höyük'te herhangi bir ilmi kazı<br />
yapılamamıştır. Ancak fazla tahrip edilmiştir.<br />
2.3.1.21. İriağaç Köy Camii<br />
Köy Camii yıkılmış, sadece yeri ayaktadır. Taş malzeme ile inşa edilmiş tek yapı üzerine beşik<br />
tonozludur. Üzerindeki kitabede, 1866 tarihinde Hüseyin Bin Hüseyin tarafından yaptırıldığı yazılıdır.<br />
2.3.1.22. Kuruçay Höyük (Hacı Höyük)<br />
Yazıhan İlçesi, Karaca Köyü, Kuruçay mevkiinde yer alan Höyük; Roma, Bizans, Osmanlı<br />
kültürlerini kapsar. Herhangi bir ilmi kazı yapılamamış <strong>ve</strong> çok iyi korunmuştur.<br />
2.3.1.23.Buzluk<br />
Yazıhan İlçesi Ansır Köyü sınırları içerisinde bulunan yerleşim birimi mağaralarıdır. Ayrıca,<br />
yörede mezarlık alanları mevcuttur. Mağaralar, bugün çok bozulmuştur. Tahminen paleolitik<br />
yerleşime de sahne olmuştur.<br />
2.3.1.24.Kaletepe Höyük<br />
Yeşilyurt ilçesi, Şabandede mevkiinde yer alan Höyüğün yüzey araştırmalarına göre, Roma<br />
<strong>ve</strong> Bizans dönemlerini barındırdığı tespit edilmiştir. Höyük'te herhangi bir ilmi kazı yapılmamış,<br />
ancak kaçak kazılarda tahrip edilmiştir.<br />
2.3.1.25. Kara Höyük<br />
Arguvan ilçesi Karahöyük Köyündedir. Etrafında tarlalarla çevrili höyükte en çok tunç çağı<br />
<strong>ve</strong> Hitit dönemi yerleşimine rastlanmıştır. Höyükte herhangi bir ilmi kazı yapılamamış <strong>ve</strong> iyi<br />
korunmuştur.<br />
2.3.1.26. İsa Höyük<br />
Arguvan ilçesine giden Malatya-Arguvan Karayolu üzerinde bulunan lsa Köyündedir. Etrafı<br />
tarlalarla çevrili höyükte, yoğun olarak eski tunç çağı iskan görmüştür. Höyükte herhangi bir ilmi<br />
kazı yapılmamış, iyi korunmuştur<br />
2.3.1.27. Morhamam (Uzunoğlan) Höyük<br />
Arguvan ilçesi, Morhamam Köyünün Fırat Baraj gölü kenarında yer alan höyük, yoğun olarak<br />
ilk tunç çağından başlayarak iskan görmüştür. Höyükte herhangi bir ilmi kazı yapılmamış, ancak<br />
kaçak kazılar yapılmıştır.<br />
133
2.3.1.28. Eşref Höyük<br />
Kuluncak llçesi Konak Tepe sınırları içerisinde yer alan höyük, yoğun olarak tunç çağını<br />
barındırmaktadır. Höyükte herhangi bir ilmi kazı yapılamamış, ancak kaçak kazılar yapılmıştır.<br />
2.3.1.29. Kabak Abdal Türbesi<br />
Kuluncak ilçesi Alvar Köyü'nde yer alan türbe kitabesine göre 1844 tarihlidir. Kare planlı<br />
yapının üzeri kubbelidir. Yapı içerisinde beton sıvalı bir mezar yer alır. Köylülerin imkanlarıyla<br />
sürekli tamir görmüştür.<br />
2.3.1.30.Roma Sur kalıntıları<br />
Roma dönemi Doğanşehir Surlarını meydana getiren Kale, günümüze bir kaç yerde ayakta kalan<br />
kalıntılarıyla gelmiştir. Kesin tarihi <strong>ve</strong> yaptıran belli değildir. Eski bir resim <strong>ve</strong>ya gravüre rastlanmamıştır.<br />
2.3.1.31. Taşhan<br />
Hekimhan ilçesinde bulunan yapının , üzerinde yer alan <strong>ve</strong> üç dilde yazılı kitabesine göre<br />
1218 Miladi ( 615 hicri) yılında yapılmıştır Buna göre Selçuklu Döneminde Ebu Salim Bin Ebul<br />
Hasan tarafından yapılmış <strong>ve</strong> 1. İzzettin Keykavus tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı döneminde<br />
yoğun tamir görmüş olan han, dikdörtgen planlı <strong>ve</strong> avlulu, eyvanlı yapı grubundadır. 1980'li<br />
yıllarda vakıflar idaresince tamir edilmiştir.<br />
2.3.1.32.Köprülü Mehmet Paşa Camii<br />
Hekimhan İlçe Merkezinde yer alan cami tek minareli <strong>ve</strong> kesme taştan inşa edilmiştir. 1660<br />
tarihinde yaptırılmış <strong>ve</strong> 1815 tarihinde esaslı tamir görmüştür. Caminin ilk kitabesinde Fazıl Ahmet<br />
Paşa'nın yaptırdığı yazılıdır. Esas mekan dikdörtgen planlı olup, üzeri kubbelidir. Son cemaat yeri<br />
revaklı olup, beş küçük kubbelidir.<br />
2.3.1.33.Köprülü Mehmet Paşa Hamamı<br />
Kitabesi olmamasına rağmen tahminen 17. yüzyıl eseridir. Ancak harap durumdadır.<br />
Dikdörtgen planlı hamam üç bölümlü, klasik Osmanlı tipidir. Kesme <strong>ve</strong> moloz taşlardan inşa edilmiştir.<br />
Tamire muhtaçtır.<br />
2.3.1.34.Kilise<br />
Hekimhan İlçesi merkezinde eski hapishane olarak kullanılan bina, yıkık <strong>ve</strong> bakımsız<br />
durumdadır. Son Osmanlı <strong>ve</strong>ya Bizans dönemine ait olduğu sanılmaktadır. Yapı dikdörtgen planlı,<br />
basit basilika tipindedir.<br />
2.3.1.35.Güzelyurt Höyük<br />
Hekimhan-Güzelyurt yol güzergahında yer alır. Yoğun olarak tunç çağını barındırır.<br />
Tahribat fazladır.<br />
2.3.1.36.Arga Tepesi<br />
Akçadağ İlçesi Merkezinde yer alan, yapılaşma ile bozulan höyük yoğun olarak Eski Tunç<br />
çağı <strong>ve</strong> Hitit Kültürlerini barındırır. Büyük bir yerleşim alanı olmasına rağmen, ilçe merkezinin<br />
höyük üzerine <strong>ve</strong> hemen yanına iskan kurması sebebiyle höyük sınırları daralmış <strong>ve</strong> tahrip<br />
olmuştur. Herhangi bir ilmi kazı yapılmamış, ancak yapılaşma nedeni ile bozulmuştur.<br />
134
2.3.1.37.Ören Höyük<br />
Akçadağ İlçesi Ören Köyüne çok yakın olan höyük, yoğun olarak tunç çağı kültürünü<br />
barındırır. Höyükte herhangi bir ilmi kazı yapılmamış olmasına rağmen iyi korunmuştur.<br />
2.3.1.38.İkinciler Höyük<br />
Akçadağ İlçesi İkinciler Köyünde tarlalar arasında yer alan höyükte yoğun tahribat<br />
olmuştur. Yoğun olarak Tunç çağı <strong>ve</strong> Demir çağı Kültürlerini barındıran höyükte ilmi kazı<br />
yapılmamıştır.<br />
2.3.1.39. Le<strong>ve</strong>nt Vadisi – Bağköy Kaya Kabartmaları<br />
Akçadağ İlçesi Le<strong>ve</strong>nt bucağının bulunduğu tabii <strong>ve</strong> gösterişli vadinin bir bölümünde yer<br />
alan, kaya mağaraları <strong>ve</strong> kaya kabartması Roma dönemini fazlaca yansıtır. Ancak, Geç hitit olarak<br />
da yorumlanabilmektedir.<br />
2.3.1.40. Roma Mezarı<br />
Darende ilçesi Yenice Kasabası merkezinde yer alan Maşattepe Mevkiinde bulunan<br />
tümülüste yapılan kurtarma kazısı sırasında gün ışığına çıkarılan mezar anıt, içten düzeltilmiş<br />
dıştan moloz taş <strong>ve</strong> topraklarla dolgulandırılmış taştan inşa edilmiştir. Çift dromos (Mekan)lu yapıda,<br />
boşlukta ahşap sanduka (tabut) içinde kadın cesedi bulunmakta idi. Ayrıca taşınır nitelikteki<br />
küçük buluntular, Malatya Müzesinde teşhire sunulmuştur. Tahminen M.Ö. 1. yüzyıla<br />
tarihlenmektedir. Aynı bölgede açılmış üç adet Tümülüs daha bulunmaktadır<br />
2.3.1.41. Merkez Tümülüs<br />
Darende İlçesi, Eski Darende mevkiinde yer alır. Büyük ihtimalle Roma Dönemi<br />
tümülüsüdür.<br />
2.3.1.42. İki Mezarlık<br />
Darende İlçe merkezi, Eski Darende mevkiinde yer alan <strong>ve</strong> halen kullanılan Osmanlı<br />
Mezarlarını barındıran iki adet mezarlık, çevre belediyesince çevrilmiştir.<br />
2.3.1.43. Kavlak Köprüsü<br />
Darende İlçesinde bululan <strong>ve</strong> halen kullanılan taş köprüdür. Herhangi bir kitabe <strong>ve</strong> yazıt<br />
yoktur. Ancak son Osmanlı dönemi eseri olduğu düşünülmektedir.<br />
2.3.1.44. Taş Köprü<br />
Darende İlçesinde, Tohma çayı üzerinde <strong>ve</strong> doğal vadinin hemen bitiminde köprügözü<br />
olarak bilinen taş köprü bir gözü betonarme ile onarılmış <strong>ve</strong> halen ulaşımı sağlamaktadır.<br />
2.3.1.45. Nadir Köprüsü<br />
Darende İlçesinde bulunan Son Osmanlı Dönemi bir köprü Tohma çayı üzerindedir. Üç<br />
gözü olan köprünün, bir gözü kapatılmış, diğer iki gözü betonarme ile onarılmıştır. Halen ulaşıma<br />
açıktır.<br />
2.3.1.46. Ulu Camii Minaresi<br />
Eski Darende mevkiinde yer alan Ulu caminin esas mekanı yoktur <strong>ve</strong> sadece minaresi<br />
ayaktadır. Kitabe olmamasına rağmen, yapım tarzı <strong>ve</strong> işçilikte, caminin beylikler dönemi 14. yüzyıl<br />
135
eseri olduğu tahmin edilmektedir. Tek şerefeli minarenin küllah kısmı tahrip olmuştur. Yapı kesme<br />
taştan inşa edilmiştir.<br />
2.3.1.47. Danabey Minaresi<br />
Eski Darende mevkiinde, kesme taştan inşa edilen <strong>ve</strong> şerefe korkulukları <strong>ve</strong> küllahı yıkılmış<br />
olan minare, kayıtlara göre Hicri 1156 (Miladi 1727) yılında Osmanlı Paşalarından Hacı Hüseyin<br />
Paşa tarafından yapılmıştır<br />
2.3.1.48. Hacı Müsrif Minaresi<br />
Eski Darende Mevkiinde kesme taştan inşa edilen Minare onaltıgen gövdelidir. Kayıtlara<br />
göre 1740 tarihinde Osmanlı Paşalarından Abidin Paşa tarafından yaptırılmıştır.<br />
2.3.1.49. Somuncu Baba Camii Minaresi<br />
Eski Darende Somuncu Baba küllüyesinin hemen bitişiğinde bulunan, ancak eski bir camiye<br />
ait minare, 1677 yılında Osmanlı döneminde yaptırılmıştır. Bu tarihe göre Şeyh Hamit-i Veli<br />
zaviyesinin(Tekkesinin) minaresidir. Kare kaideli <strong>ve</strong> onaltıgen gövdeli, minare tek şerefeli olarak<br />
taştan inşa edilmiştir. Bitişiğinde bulunan cami sonradan yapılmıştır.<br />
2.3.1.50. Mehmet Paşa Kütüphanesi<br />
Eski Darende mevkiinde bulunan eser, kare planlı, kesme taş duvarlı <strong>ve</strong> tek kubbelidir. Ana<br />
kapı üzerindeki kitabeye göre 1763 tarihinde Osmanlı Paşası, Darendeli Sadrazam Mehmet Paşa<br />
tarafından yaptırılmıştır.<br />
2.3.1.51. Bedesten<br />
Eski Darende mevkiinde bulunan bedesten, Osmanlı dönemi eseridir. Dikdörtgen planlı<br />
klasik Osmanlı kapalı çarşıları planındadır. Orta büyük avlu etrafına odalar sıralanmıştır. Yapının<br />
taşıyıcı duvarları kesme taş, diğer bölümleri <strong>ve</strong> üzerinde moloz taşlarla örtülüdür. Oda üzerleri<br />
beşik tonozudur. Çok harap durumdadır. Tahminen Hüseyin Paşa Vakfına aittir.<br />
2.3.1.52. Hasan Paşa Hamamı<br />
Eski Darende mevkiinde bulunan Hamam, klasik Osmanlı tipine uygun olarak iki bölümlü<br />
<strong>ve</strong> kesme taştan inşa edilmiş esas mekan kubbelidir. Tahminen Osmanlı paşalarından Hasan Paşa<br />
tarafından yaptırılmıştır. Diğer bir adı da Hüseyin Paşa Hamamıdır.<br />
2.3.1.53. Zengibar Kalesi<br />
Yörede senkbar ismi ile de anılan kalıntı, tahminen Osmanlı dönemi eseridir. Darende ilçesi<br />
kuzey yamaçlarında yer alan kalenin giriş kapısı kalmıştır. Kale kesme taştan inşa edilmiştir.<br />
2.3.1.54. Çobanlı Konağı<br />
Arapgir ilçesinde bugünkü varislerin soy ismiyle adlandırılan konak, esasında Osmanlı<br />
paşalarından Cevat Şakir Paşa Konağıdır. Ayrıca Halil Vamık Paşa Konağı olarak da adlandırılır.<br />
Giriş katı ile birlikte üç katlıdır. Taş malzeme ile örtülü duvarların aralarına ahşap hatıllar atılmış,<br />
çatı sacla kaplıdır.<br />
136
2.3.1.55. Ulu Camii<br />
Eski Arapgir 'de kayalık bir alanda yar alan camide kitabe olmadığından tahminen 14.<br />
yüzyıl İlhanlı eseri olduğu tahmin edilmektedir. Yapının en gösterişli yeri kuzey yöndeki ana giriş<br />
kapısıdır. Aslında Ulu cami olarak adlandırılıyorsa da çevresinde yer alan eserlerle bir külliyenin<br />
parçasıdır. Kesme taştan inşa edilmiş cami yörenin gösterişli yapılarındandır.<br />
2.3.1.56.Mir-i Liva Ahmet Paşa Camii<br />
Osmanlı dönemi, 18. yüzyıl ilk dönemi eserleri olan cami, Ahmet Paşa tarafından<br />
yaptırılmıştır. Arapgir İsaoğlu mahallesinde yer alır. Cami kubbesiz olup, dik dörtgen planlı <strong>ve</strong><br />
tamamen kesme taştan inşa edilmiştir. Minaresi batı köşesinde yer alır <strong>ve</strong> taştan inşa edilmiştir.<br />
2.3.1.57.Gümrükçü Osman Paşa Camii<br />
Eski Arapgir ’de bulunan camii 1787 tarihinde, Osmanlı Paşalarından Gümrükçü Osman<br />
Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kesme taş yapı, tek minarelidir. Kare planlı cami, Arapgir çayı<br />
kenarındadır<br />
2.3.1.58.Molla Eyüp Mescidi<br />
Arapgir Osman Paşa mahallesinde yer alan yapının bir diğer adı ise Ispanakçı Mustafa Paşa<br />
Kütüphanesidir. Ancak bugünkü görünümü kütüphaneden çok mescide benzer. Dikdörtgen planlı<br />
yapıya kuzeyden girilir. Kesme taş <strong>ve</strong> moloz taş kullanılarak inşa edilmiş, üzeri kubbelidir.<br />
Kitabesi olmamasına rağmen tahminen 18. yüzyıl eseridir. Çok harap durumdadır.<br />
2.3.1.59.Cafer Paşa Camii<br />
Eski Arapgir 'in, Osman Paşa mahallesinde yar alır. Kitabesine göre 1683 tarihinde Cafer<br />
Paşa tarafından tamir ettirilmiştir. Ancak yapı 14. yüzyılda Şeyh Hasan tarafından yaptırılmış,<br />
İlhanlı Beyliği eseridir. Kare planlı yapı, tek kubbeli, tek minareli basit yapıdır. Halen ibadete açık<br />
olan cami bakıma muhtaçtır.<br />
2.3.1.60.Yeni Camii<br />
Arapgir ’de Osman Paşa Mahallesinde bulunan cami tamamen harap durumdadır. Minaresi<br />
olmayan cami tamamen kesme taştan inşa edilmiştir. Üzerinde kitabe olmamasına rağmen tahminen<br />
Akkoyunlular Beyliği dönemi (1398-1515) eseridir.<br />
2.3.1.61.Hanikâh<br />
Eski Arapgir‘de Ulu caminin hemen yanında yer alan yapı, tahminen 14. yüzyılda İlhanlı<br />
Beyliği tarafından bir küllüye olarak yapılmıştır. Yapının planı (L) şeklindedir. Yapı tamamen moloz<br />
taştan inşa edilmiştir<br />
2.3.1.62.Çarşı Hamamı<br />
Arapgir İsaoğlu Mahallesinde bulunan hamam, kitabesinin okunamaz durumda olmasına rağmen<br />
sadece 1806 tarihi okunmaktadır. Dikdörtgen bir alanı kaplayan hamam iki kubbeli <strong>ve</strong> moloz taştan<br />
inşa edilmiştir. Hamam üç bölümden oluşmaktadır.<br />
2.3.1.63.Elmasık Hamamı<br />
Arapgir‘de ermeni Mahallesi olarak bilinen mahallede bulunan hamam iki kubbeli <strong>ve</strong> taşla<br />
inşa edilmiş, ancak ana kapısı kesme taştır, dikdörtgen bir alanda bulunan hamamın kitabesi<br />
137
yoktur. Tahminen 19. yüzyıl Osmanlı eseridir. Harap durumdadır.<br />
2.3.1.64. Osman Paşa Hamamı<br />
Aynı isimle Arapgir ‘de mahallede bulunan hamam, 19. yüzyıl Osmanlı eseridir.<br />
Dikdörtgen alan üzerine oturan yapının dış duvarları kesme, iç duvarları <strong>ve</strong> kubbe moloz taşla inşa<br />
edilmiştir. Hamam üç bölümlü olup günümüzde harap durumdadır.<br />
2.3.1.65. Osman Paşa Çeşmesi<br />
Osman Paşa mahallesinde, Gümrükçü Osman Paşa camii ile Osman Paşa Hamamı arasında<br />
yer alan çeşme, kesme taştan inşa edilmiştir. Kitabesi olan ancak tarihi belli olmayan yapının 18.<br />
yüzyıl Osmanlı eseri olduğu tahmin edilmektedir.<br />
2.3.1.66. Eski Arapgir Kalesi<br />
Eski Arapgir de sarp bir kayalıkta inşa edilen kale, 14. yüzyıl beylikler dönemine aittir <strong>ve</strong><br />
yalnızca duvar izleri kalmıştır. Çok harap durumdadır.<br />
2.3.1.67. Büyük Kozluk köprüsü<br />
Kozluk çayı üzerinde bulanan köprünün kitabesi var, ancak tarihi yoktur. Ancak beylikler<br />
dönemi eseri olduğu tahmin edilmektedir. Kesme taştan inşa edilen köprü iki gözlüdür.<br />
2.3.1.68. Eski Arapgir Kale Köprüsü<br />
Kozluk Köprüsünün 100 metre güneyindedir. Kesme taştan inşa edilen köprünün kitabesi<br />
yok, ancak beylikler dönemi eseri olduğu tahmin edilmektedir. Köprü tek gözlüdür.<br />
2.3.1.69. Battalgazi Kale Surları<br />
Roma devri kalesinin yapımına M.S. 79 yılında başlanmış uzun yıllar devam eden inşadan<br />
sonra getirilerek 530-540 yıllarında tamamlanmıştır. Selçuklu <strong>ve</strong> Osmanlı dönemlerinde onarım<br />
görmüştür. Esasta 95 burcu <strong>ve</strong> 11 kapısı bulunan kale bu gün harap durumdadır.<br />
2.3.1.70. Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı<br />
Battalgazi(Eski Malatya) ilçesinde 1632 yılında 4. Murat Han'ın silahtarı Mustafa Paşa<br />
tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı yapının malzemesi kesme taştır. Üzeri tonoz sistemiyle<br />
örtülü yapı 1965-1970 yıllarında restore edilmiştir. Yazlık <strong>ve</strong> kışlık olmak üzere iki bölümdür.<br />
2.3.1.71. Battalgazi Ulu Camii<br />
1224 yılında Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılan cami,<br />
Anadolu'da, Büyük Selçuklu mimarisi geleneğini sürdürün mihrap önü kubbeli, avlu <strong>ve</strong><br />
eyvanlı tek eserdir. İçinde yer alan çini <strong>ve</strong> mozaikler devrin en güzel örneğidir. Mimari Yakup<br />
Bin Ebubekir 'dir. Esas taş kitabesi Malatya Müzesindedir. Cami taş <strong>ve</strong> tuğladan yapılmıştır. Çeşitli<br />
devirlerde esaslı tamirler görmüş. Doğu <strong>ve</strong> batı cephelerindeki iki ana kapısı, taş işçilikleriyle<br />
dikkati çeker. Tuğla minaresi yapının kuzeybatı köşesindedir. 1970'li yıllarda restorasyon geçiren<br />
cami, esasta güney cephesinde yer alan kalıntıların ait olduğu Şahabiye Kübra Medresesi ile<br />
birlikte bir külliyedir<br />
138
2.3.1.72. Melik Sunullah Minaresi<br />
Battalgazi ilçesinde bulunan <strong>ve</strong> bugün yalnızca minaresi kalan camii, 1394 yılında Abdullah<br />
Hüsnü Oğlu Çerkez tarafından yaptırılmıştır. Minare tuğladan inşa edilmiş, halk tarafından vaiz<br />
ocağı olarak bilinmektedir.<br />
2.3.1.73. Emir Ömer Mescidi<br />
Battalgazi ilçesinde bulunan <strong>ve</strong> 1556 yılında yapılan, dikdörtgen planlı bugün mescit olarak<br />
değil, türbe olarak ziyaret edilmektedir. Taş duvarlı eser düz damlıdır. Türbe içerisinde mezar<br />
bulunmaktadır.<br />
2.3.1.74. Karahan Camii<br />
Kitabesine göre, 1583 yılında, Malatya Miralayı Hüsrev Bey tarafından yaptırılan bu<br />
Osmanlı eseri kareye uygun planlıdır. Battalgazi ilçesinde bulunan <strong>ve</strong> 1900 yılında restore edilen<br />
caminin son cemaat yeri revaklarla çevrilidir.<br />
2.3.1.75. Ak Minare Camii<br />
Zaim Yusuf oğlu Himmet tarafından yaptırılan camii Osmanlı eseri olup, kesme taştan<br />
yaptırılmıştır. Battalgazi ilçesinde bulunan tek kubbeli caminin minaresi yıkılmıştır.<br />
2.3.1.76. Sütlü Minare<br />
Battalgazi ilçesinde bulunan <strong>ve</strong> kitabesi bulunmayan eser yapım tekniği <strong>ve</strong> kullanılan<br />
malzemelere göre Osmanlı Devrine aittir. Bağlı olduğu cami yıkılmıştır. Halen yıkılmak üzere olan<br />
minare tek şerefelidir.<br />
2.3.1.77. Namazgah<br />
Seceddün İsak oğlu Kemaleddin Kamyar tarafından 1243 yılında yaptırılan eser orijinal<br />
durumunu muhafaza ederek günümüze gelmiştir. Battalgazi ilçesinde bulunan eserin tamamı kesme<br />
taştan yapılmıştır. Selçuklular döneminde yol güzargahlarında yolcuların rahatlıkla namaz<br />
kılmaları için inşa edilen namazgahta bir mihrap <strong>ve</strong> yedi basamaklı minber yer alır.<br />
2.3.1.78. Alacakapı Mescidi<br />
Battalgazi –Alacakapı mahallesinde bulunmaktadır. 1585 yılında yaptırılan cami, sonradan<br />
büyük onarım görmüş, tuğla minare 20. yüzyılda yaptırılmıştır. Üzeri ahşap çatıdır. Kare planlıdır.<br />
2.3.1.79. Sıddı Zeynep Kümbeti<br />
Üzerinde herhangi bir kitabe olmamasına rağmen yapım tekniği olarak Selçuklu devri eseridir.<br />
Piramit külahlı çokgen yapı, taş malzeme ile yapılmıştır. Battalgazi ilçesinde bulunmaktadır.<br />
2.3.1.80. Kanlı Kümbet<br />
Kitabesi okunmaz durumdadır. Kare planlı taş <strong>ve</strong> tuğla malzeme ile yapılan anıt mezar,<br />
tahminen 1300 yıllarına aittir. İki katlı kümbetin alt katı mumyalık, üst katı ziyaret yeri olarak inşa<br />
edilmiştir. Tahminen dışa konik bir külah ile örtü olması gereken kubbe içten yarım ay şeklindedir.<br />
Harap durumda tamire muhtaçtır. Battalgazi ilçesinde bulunmaktadır.<br />
139
2.3.1.81. Halfetih Minaresi<br />
Tamamen tuğla malzeme ile yapılan minare 13. yüzyıl eseridir. Tahminen çevresinde<br />
bulanan cami <strong>ve</strong>ya medresenin bir parçasıdır. Yapı tekniği ile malzeme olarak Ulu cami ile<br />
çağdaştır. Battalgazi ilçesinde halk tarafından "Hötüm Dede" olarak bilinir.<br />
2.3.1.82. Toptaş Camii<br />
Battalgazi ilçesinde kendi ismi ile anılan mahallede yer alan cami çok tamir görmüş <strong>ve</strong><br />
orijinal durumu bozulmuştur. Kitabelerdeki tarihlere göre 1681 <strong>ve</strong> 1827 tarihlerinde tamir<br />
edilmiştir. Minaresi1960'lı yıllarda inşa edilmiştir. Cami üzeri çatılıdır.<br />
2.3.1.83. Şahabiye-i Kübra Medresesi<br />
Battalgazi Ulu Camii'nin güneyinde çok harap durumda olan kalıntılar bu medreseye aittir.<br />
Sanat tarihçi araştırmacılara göre Selçuklu Sultanı Keykavus zamanında Mimar Semaddin<br />
Muhammed İbn Osman <strong>ve</strong> Tekfuroğlu Stefan isimli ustaya yaptırılmıştır. Ulu Camii ile birlikte<br />
küllüye olduğu tahmin edilmektedir<br />
2.3.1.84. Ahmet Duran Mescidi <strong>ve</strong> Türbesi<br />
Muhammed Sabit Bey tarafından 1792 yılında ahşap olarak inşa edilmiştir. Yöre halkı<br />
tarafından kutsal sayılarak sık sık ziyaret edilir. Esere adını <strong>ve</strong>ren kişinin Seyit Battalgazi 'nin sadık<br />
bir subayı olduğu rivayet edilmektedir.<br />
2.3.1.85. Kırk Kardeşler Şehitliği<br />
13. yüzyıl Selçuklu Dönemi mezarlığı olan yerleşim birimi, Battalgazi Belediyesince etrafı<br />
taş <strong>ve</strong> beton duvarlarla çevrilmiş korunmaya alınmıştır. Halen dökülmüş vaziyette mezar taşları,<br />
yazı, stil <strong>ve</strong> yapılış tarzıyla Selçuklu Dönemini yansıtır. Halk buranın 40 adet Selçuklu yiğidine ait<br />
mezarlık olduğuna inanır.<br />
2.3.1.86. Malatya Müzesi<br />
Antik çağlarda en eski <strong>ve</strong> ileri medeniyetlerin geliştiği Mezopotamya ile İç Anadolu<br />
arasında bulunan, tarih öncesi dönemden başlayarak tarihi kervan yolları üzerinde bulunan<br />
Malatya’nın jeopolitik önemi daima büyük olmuştur. Jeopolitik konumunun yanında hayatın <strong>ve</strong><br />
uygarlıkların gelişmesinde önemli bir etken olan suyun katkıları da inkar edilemez.<br />
Bu faktörler M.Ö. 8000 yılından itibaren, Pirot bölgesi, Caferhöyük neolitik yerleşimi ile<br />
başlayıp günümüze kadar Malatya'nın Anadolu'da gelmiş geçmiş bütün uygarlıkları ihtiva eden bir<br />
yer <strong>ve</strong> bölge olmasına sebep olmuştur.<br />
Bu tarihi önem içerisinde, Malatya'da müzecilik fikri 1931-1937 yılları arasında,<br />
Arslantepehöyük <strong>ve</strong> Gelinciktepe'de yapılan kazılarda ortaya çıkan eserlerin, Malatya'da müze<br />
olmadığından Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmek için götürülmesi sonucu<br />
ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Malatya’nın, arkeolojik <strong>ve</strong> etnoğrafik eserler bakımından bol <strong>ve</strong><br />
zengin kaynaklara sahip olması ilde bir müze ihtiyacını doğurmuştur.1969 yılında geçici bir<br />
binada hizmete başlayan Malatya müzesi <strong>ve</strong> 1979 yılında ise kendi binasında hizmetini<br />
sürdürmektedir.<br />
Malatya müzesinde, teşhiri yapılan <strong>ve</strong> yeni düzenleme ile ziyaretçilerin görüşlerine sunulan 15.000<br />
aşkın eser mevcuttur. Bu eserler; kazılar, satınalma, hibe(bağış) <strong>ve</strong>ya istirdat (el koyma) gibi<br />
yollarla Müzeye kazandırılan eselerlerdir. Malatya yöresinde, özellikle kum ocakları <strong>ve</strong>ya<br />
konglemeralarda (kum kayaları) ele geçen fosiller, geçmiş yıllarda tespiti yapılan <strong>ve</strong> bazı<br />
140
nedenlerle acilen kurtarılması gerekli höyüklerde yapılan ilmi kazılar sonucu gün ışığına çıkarılan,<br />
neolitik, kalkolitik, Tunç çağı, Hitit, Urartu, Roma, Bizans, Selçuklu, çeşitli beylikler <strong>ve</strong> Osmanlı<br />
dönemi medeniyetine ait eserler, Müzemizin zengin koleksiyonunu oluşturmaktadır.<br />
İlimiz sınırları içerisinde, Karakaya baraj gölü suları altında kalan alanlarda, Pirot,<br />
Caferhöyük, Köşkerbaba, İmamoğlu <strong>ve</strong> Değirmentepe höyük gibi kurtarma kazılarında <strong>ve</strong> 1961<br />
yılından beri kazısı devam eden Arslantepe Höyük'te çıkarılan eserler geçmişi günümüze taşıdığı<br />
gibi, günümüzü de geleceği aktaran birer tarih laboratuvarı özelliğini <strong>ve</strong>rir.<br />
Malatya Müzesinde bulunan nadide eserlerden birkaçı şunlardır:<br />
Neolitik Heykelcikler: M.Ö. 8000 yılına tarihlenen, kireç taşından yapılmış ilk heykel<br />
örnekleridir. 1985 yılında yapılan kurtarma kazıları sırasında, İzollu bölgesi Caferhöyük'te gün<br />
ışığına çıkarılmışlardır. Anadolu neolitik yerleşim birimleri ile çağdaş olan bu yerleşim yerinde, bu<br />
ilk heykel örneklerinin yanı sıra, tarıma geçiş <strong>ve</strong> toprağı ilk işleme kültürünün gelişmesinde<br />
kullanılan malzemeler de (Obsidyen bıçak, orak, ok ucu, keski <strong>ve</strong> delgiler) müzede yer alır.<br />
Kılıç <strong>ve</strong> Mızrak Uçları: Arslantepehöyük, eski tunç devri (M.Ö. 3200-3000) 1. tabakasında, toplu<br />
olarak bulunan bu eserler bronzdan yapılmış olup, arsenik alaşımlı olmaları <strong>ve</strong> bazılarının gümüş<br />
kakmalı olması ilgi çekmektedir. Devrine göre, formları, kakmaları <strong>ve</strong> arsenik alaşamlı olmaları bu<br />
eserlere arkeolojik litarütürde ünik bir yer sağlamaktadır.<br />
İnsan Mezarı: Arslantepehöyük'te geç kalkolitik çağı katında bulunan bu mezar M.Ö.4000 yıllarına<br />
tarihlenmektedir. Anadolu'da ölü gömme adetlerinin ünik bir örneği olan bu mezar, orijinalliği<br />
bozulmadan sağlamlaştırılarak Müzeye getirilmiştir. Mezarda bulunan ceset, genç bir kadına ait<br />
olup, süs eşyaları <strong>ve</strong> mutfak kaplan ile birlikte arkeolojik dilde hoker vazifesi denilen, çocuğun ana<br />
rahminde duruş şekli gibi yatırılmış olarak defn edilmiştir.<br />
Durum şöyle yorumlanmaktadır:<br />
Devrin insanı dünyaya nasıl gelindi ise öyle gidilmesi düşüncesi ile <strong>ve</strong> tıp dünyasını çok<br />
yakından ilgilendiren bir yöntemle, devrinde çocuğun ana rahminde yatış şeklini bilen bir<br />
zihniyetle, kadın cesedini bu mezara defnetmişlerdir.<br />
Ayrıca, yine ölü gömme adetlerini gösteren küp mezarlar da, sağlamlaştırılarak, müzede teşhire<br />
sunulmuştur.<br />
Mühür Baskılar (Bulle): Arslantepehöyük'te eski tunç çağına (M.Ö. 3200-3000) ait Kültür<br />
katında bulunan, saray kalıntısının, giriş yönünde hemen solunda yer alan küçük bir mekanda<br />
topluca bulunan mühür baskıları, Arslantepe'nin (Melida-Maldiya günümüz Malatya'sının antik<br />
adı), o devirde büyük bir ticaret merkezi olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.<br />
Yine, ayrıca Karakaya baraj gölü suları altında kalan <strong>ve</strong> kurtarma kazısı yapılan<br />
Değirmentepehöyük'te ortaya çıkarılan, mühür <strong>ve</strong> mühür baskıları da aynı özellikleriyle dikkati<br />
çekerler.<br />
Dana başı (Ritan): Geç Hitit çağının (M.Ö.1200-700) bir eseri olan ritan , tanrılara içki sunmak<br />
(Libasyon) için kullanılmıştır. Ağız, burun gözlerde büyük bir canlılık görülmüktedir.<br />
Bu nadide eserlerin yanı sıra, tüm eserler geçmişin kültür hazineleri olarak günümüze ışık<br />
tutmaktadır. Her eser kendi başına birer hazinedir.<br />
141
2.3.1.87 Halk Oyunları<br />
Malatya, halay bölgesinde yer alır. Ancak, halay dışında oyunlara da rast1anmaktadır.<br />
Diğer illerle yapılan kültür alış<strong>ve</strong>rişi sonucu oyun çeşitleri artmıştır. Örneğin, Elazığ'da delilo,<br />
Adıyaman'da beşayak, papurinin ise Bitlis'te oynandığı görülür.<br />
Halaylar, davul-zurna eşliğinde oynanır. Yörede halay çekmeye "Dillan Çekme" denilir.<br />
Beş kişiyle oynanan halayın başını çeken oyuncuya "halay başı" sondaki oyuncuya "Pöççü" denilir.<br />
Her ikisi de elinde mendil bulundurur.<br />
Çalgı olarak; davul, zurna, kaval başta olmak üzere bağlama, çümbüş <strong>ve</strong> darbuka<br />
çalınmaktadır. Arapgir ilçesinde klarnet daha yaygındır. Diğer taraftan halayların yanı sıra toplu<br />
oynanan <strong>ve</strong> törensel bir karakter arz eden semahlar vardır. Malatya <strong>ve</strong> çevresinde Hızır Semahı,<br />
Bozok Semahı, Demdem Semahı, Arguvan Semahı, Kırat Semahı oynanmaktadır. Kına havası<br />
olarak bilinen "Yüksek Ayvanlarda Bülbüller Öter" türküsü genç kızlar <strong>ve</strong> kadınlar tarafından kına<br />
yakılırken oynanır.<br />
Malatya'da oynanan oyunlarda giysiler bu yöreyi tamamen yansıtmaz. İlçeler arasında değişik<br />
giysilere rastlanır. Genellikle halk oyunlarında, erkekler başlarına "Küm" denilen ak işlemeli<br />
"papak" takarlar , Ancak, zaman zaman oyunlarda erkeklerin başı açıktır.<br />
Sırta, düz <strong>ve</strong>ya ince çizgili kemha dokuması yakasız gömlek giyilir. Köynekler önden<br />
düğmeli, uzun <strong>ve</strong> geniş kolludur. Üzerinde ise siyah renkli yelek giyerler. Yelek, göğüs ortasına<br />
kadar (v) biçiminde açık <strong>ve</strong> kolsuzdur. Yelek üzerine köstek takılır. Şalvar siyah kumaştan olup,<br />
ayaklarında nakışlı çorap <strong>ve</strong> siyah yemeni bulunur.<br />
Bayanlarda başta "Küllük" adı <strong>ve</strong>rilen etrafı altın liralarla çevrili fes, fesin üstüne "Puşu"<br />
takılır. En üstü ise dolak, ya da yazma bağlanır. "Şalvar", "Üç etek" <strong>ve</strong> üç eteğin üzerine bernavik<br />
denilen önlük giyilir. Bele sarılan renkli şalın kenarına beyaz <strong>ve</strong> kırmızı renkli mendil takılır.<br />
Ayakta ise nakışlı çorap <strong>ve</strong> siyah renkli yemeni bulunur.<br />
Oyunların başlıcaları şunlardır:<br />
Ağırlama (Grani, Ağır, Ağır Malatya), Alkışta (Arkuşta, Yarkuşta, Halkuşta, Harkuşta), Aşırma<br />
Halayı Arapgir Halayı, Bapuri (Papuri, Parori, Pagpuri), Berde/Başayak Halayı, Çarşı Su Halayı,<br />
Cezayir Oyunu, Çeçer Dillan, Değirmenci Halayı, Delilo Halayı, Gelin Halayı (Yüksek Ayvanlarda<br />
Bülbüller Öter), Gerzani Halayı, Gezinti, Gü<strong>ve</strong>nk(Ke<strong>ve</strong>nk)/ Güzeller (Nari)/Hem Hime (Hımhime)<br />
/ Heyhat Hoplama Halayı, Hoş geldin/Karahisar Halayıl, Keçike (Koçike)/ Keçikey/ Lorke, (Lorki)<br />
Halayı, Kemaliye Tamzarası/Kırıkhan/Kol Oyunu (Kol Üstü Halayı), Kol Salım (Kol Salma<br />
Halayı)/Sol Ayak/Söğüt Dalı/Tek Ayak Halayı, Temirağa (Temür Ağa) Halayı,Tezleme Halayı<br />
(Malatya Halayı) , Tırıngo Halayı,Üç Ayak Halayı,Yayık, Kırat, Sinsin (Simsim, Simsini), Nöbey,<br />
Meyruhi, Nainay.<br />
2.3.1.88.Önemli Kişiler<br />
Köklü bir tarihe sahip olan Malatya ili, tarih boyunca çok sayıda uygarlığa ev sahipliği<br />
etmiştir. Yaşanmış uygarlıkların yansımaları günümüzde; kültürel yapı <strong>ve</strong> sosyal yaşantının her<br />
alanında görülmektedir. Söz konusu mirasın çocukları tarih boyunca bu zengin kültürün<br />
etkisinde kalarak; kültürün, siyasetin <strong>ve</strong> sanatın her alanında ön saflarda yer almışlardır.<br />
Bunlardan bazıları;<br />
Siyasetçiler; Eski Cumhurbaşkanı <strong>ve</strong> Başbakan İsmet İnönü, eski Cumhurbaşkanı <strong>ve</strong><br />
Başbakan Turgut Özal, eski bakanlardan Adnan Kah<strong>ve</strong>ci, Metin Emiroğlu, Seyfi Oktay<br />
142
Tiyatro <strong>ve</strong> sinema sanatçıları; Kemal Sunal, İlyas Salman, Kenan Işık, Yasemin Yalçın,<br />
Dila<strong>ve</strong>r Uyanık, Gani Şavata, Mahmut Erkuş, Vasfı Rıza Zobu, Ünal Küpeli, Hadi Aksüt<br />
Besteciler; Udi Nevres, Fahri Kayahan<br />
Saz Sanatçıları; Udi Nevres, Tamburi Fahri Kayahan, Kemancı Kalender, Udi Dr. Nazmi<br />
Özalp, Bağlamacı Muzaffer Dalmış, Bağlamacı Yusuf Kıtlık, Tanburi Bayram Özbay<br />
Ses sanatçıları; Nevres Orhon, Fahri Kayahan, Necati Coşkun, Hakkı Coşkun, Mehmet<br />
Coşkun (Karabacak), Sami Kasap, Zehra Bilir, İbrahim Temo (Seit Mentuni), Kemal Çığlık,<br />
Selahattin Alpay, Belkıs Akkale, Yüksel Özkasap, Mine <strong>ve</strong> Alanur Coşkun Kardeşler, Ufuk Erbaş,<br />
Ali Demirhan, Kemal Keskin, Selçuk Alagöz, Rana Alagöz, Füsun Önal, Zerrin Özer, Tülay Özer,<br />
Selçuk Ural, Alev Sayın, Metin Mili, Ahmet Kaya<br />
2.3.2. Doğal <strong>ve</strong> Turistik Değerler<br />
Malatya'nın, Anadolu ile Mezopotamya arasında geçit <strong>ve</strong>ren yol güzergahında olması,<br />
tarihin ilk çağlarından bu yana çeşitli medeniyetlerin, il <strong>ve</strong> çevresinde yaşamasına sebep olmuştur.<br />
Hitit, Asur, Med, Pers, Roma, Arap <strong>ve</strong> Bizans uygarlıkları Malatya'dan gelip geçmiş, son olarak<br />
Türkler bu bereketli topraklar üzerinde yerleşip, hüküm sürmeye başlamıştır.<br />
Torosların devamı olan Beydağları'nın çevrelediği Malatya'yı kıvrımlarla bölen akarsular <strong>ve</strong><br />
dağ eteklerinden çıkan kaynak sularının bolluğu, yörede mey<strong>ve</strong> bahçelerinin <strong>ve</strong> ova içerisinde yeşil<br />
bir örtünün yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Malatya'da, turunçgiller <strong>ve</strong> muz gibi az sayıda<br />
mey<strong>ve</strong>nin dışında, hemen hemen bütün mey<strong>ve</strong>ler yetişmektedir. Dünyaca ünlü kaysısından<br />
kirazına, elmasından armuduna kadar her mey<strong>ve</strong>yi yetiştirmek <strong>ve</strong> taze taze bulup yemek<br />
mümkündür.<br />
2.3.2.1.Orduzu Pınarbaşı<br />
Orduzu Pınarbaşı, Malatya merkezinde adı en çok bilinen mesire yeridir. Malatya/Elazığ<br />
karayolu üzerinde, merkeze 5 km. mesafede Bahçebaşı (Orduzu) semtinde kaynak sularının önüne<br />
set çekilerek bir gölet oluşturulmuştur. Yamaçları çam ağaçlarıyla çevrili olan bu yer yaz aylarında<br />
şehir halkının dinlenme yeridir. Yazın sıcak günleri Malatyalılar <strong>ve</strong> zaman zaman da dışarıdan<br />
gelenler Pınarbaşı'na akın eder <strong>ve</strong> göl kenarında piknik yapıp dinlenirler. Yazlık gazinolar, göl<br />
kenarında yaptırılan dinlenme tesisleri <strong>ve</strong> Mişmiş park'ta inşa edilen Kayısı Fuarı alanı Orduzu<br />
Pınarbaşı'nı, kentimizin en gözde dinlenme alanı haline getirmiştir.<br />
2.3.2.2.Horata<br />
İl merkezine 5 km. mesafedeki Konak Kasabası'nda, Beydağı'nın eteklerinde çıkan Horata<br />
suyunun çevresinde bir mesire yeridir. Yaz aylarında kent merkezinden Horata'ya akın eden<br />
Malatya halkı, durgun, temiz <strong>ve</strong> soğuk suların yanında dinlenme fırsatı bulmaktadır.<br />
2.3.2.3. Gündüzbey<br />
Malatya'ya 8 km. uzaklıktaki Yeşilyurt İlçesi'nin kasabası olan Gündüzbey, Derme Deresi'nin<br />
kaynak yeridir. Yeşile bezeli doğal güzellik, suyun bolluğu <strong>ve</strong> kasabanın sakinliği halkın<br />
ilgisini çeker <strong>ve</strong> yaz aylarında ziyaretçi akınına uğrar. Kasaba içindeki <strong>ve</strong> yakınındaki parkların<br />
yanı sıra, Kapılık adıyla bilinen mevki görülmeye <strong>ve</strong> dinlenmeye değer yerler arasındadır.<br />
2.3.2.4. Davullu pınar<br />
Yeşilyurt ilçe merkezine 2 km. mesafedeki Taftacık mevkiinde kaynak sularının kayaların<br />
arasından çıkıp dereye karıştığı bir dinlenme yeridir.<br />
143
2.3.2.5. İnek Pınarı<br />
Yeşilyurt ilçesindeki İnek Çayı'nın kaynağındadır. İlçeye 5 km. mesafede, Kadiruşağı<br />
köyüne giden yol üzerindeki, Altmalı mevkiindedir. Doğal güzelliği, sakinliği <strong>ve</strong> yöredeki mey<strong>ve</strong><br />
bahçelerinin bolluğu, İnek Pınarı'nı görülmeye değer kılar. İnek Pınarı, yaz aylarında ilçedeki<br />
vazgeçilmez piknik yerlerinden biridir.<br />
2.3.2.6. Sürgü-Takas<br />
Doğanşehir ilçesi’nin, Sürgü Kasabası'nda kaynak sularının çıktığı Sürgü Vadisinde yer alır.<br />
Malatya'ya 70 km. mesafededir. Asfalt yol ile ulaşılan mesire yeri bol, temiz <strong>ve</strong> soğuk sulu Takaz<br />
kaynağının oluşturduğu doğal bir akvaryum görünümünde olup, alabalık üretme tesisleri de<br />
bulunmaktadır.<br />
Sürgü-Takaz, halkın, piknik için ilgisini çekerken, yöreyi ziyaret edenler, lezzetli<br />
alabalıkların tadına bakmaktan geri kalmazlar.<br />
2.3.2.7. Sulu Mağara<br />
Doğanşehir ilçesi, Polat Kasabası'na 6 km. mesafede olup, mağara içerisinde sarkıt <strong>ve</strong> dikitler<br />
mevcuttur. Görülmeye değer doğal bir mağaradır.<br />
3.3.2.8. Günpınar Şelalesi<br />
Darende İlçesi'nin 10 km. batısındadır. Günpınar çayı, kaynağından çıktıktan sonra kayalar<br />
arasında oldukça yüksek bir düşüş yapar. Şelalenin çıkardığı ses, toz halinde çevreye yayılan su<br />
zerreciklerinin kayalar üzerinde akışı izlenmeye değer görüntüler ortaya çıkarır. Şelalenin çevresini<br />
kaplayan ağaçlar, Günpınar'ın görünümünü daha da muhteşem hale getirir. Şelale, her yıl çok<br />
sayıda ziyaretçinin akınına uğramaktadır.<br />
2.3.2.9. Somuncu Baba <strong>ve</strong> <strong>Çevre</strong>si<br />
Darende İlçesi, eski Darende mevkiinde yer alan Somuncu Baba Camii önünde bulunan balıklı<br />
havuzu, balıkların çıktığı kuyu ile, caminin hemen yanında akan Tohma suyunun geçtiği vadi<br />
<strong>ve</strong> Tohma kenarındaki Kudret hamamı görülmeye değer yerlerdir.<br />
Yukarıda sayılanların dışında, Arguvan ilçe merkezine 10 km. uzaklıktaki Kızık Köyü'nde<br />
bulunan Balıklı Çeşme ile Bernara Çayının geçtiği yeşilliklerle örtülü vadi, ilçenin 3 km.<br />
uzağındaki Dolaylı Mahallesi'nde Büyük Bağ adındaki su başı ile Gürge Köyündeki Deliklitaş<br />
Arguvan İlçesi'nin; Güzelyurt, Ilıcak, Uğurpınar, Şıp Şıp, Zurbahan <strong>ve</strong> Yücekaya Hekimhan<br />
ilçesinin mesire yerleridir.<br />
2.3.2.10. İspendere İçmecesi<br />
Malatya-Elazığ yolu üzerinde Malatya'nın28 km. doğusunda İspendere köyündedir. İçme,<br />
ağaçlar arasında açık bir alanda olup, üç kaynaktan çıkan su hem içme, hem de banyo yapma<br />
amaçlı kullanılmaktadır. Suyu; sindirim sistemi, idrar yolları <strong>ve</strong> karaciğer hastalıklarına iyi<br />
gelmektedir. Motel <strong>ve</strong> gazinosu mevcuttur.<br />
2.3.2.11. Balaban İçmecesi<br />
Darende İlçesi, Balaban bucağına 1 km. uzaklıktadır. Mide, böbrek rahatsızlıkları <strong>ve</strong> Cilt<br />
hastalıklarına iyi gelmektedir.<br />
144
2.3.2.12. Harap Şehir İçmecesi<br />
Doğanşehir İlçesindeki bu içmenin suyu, idrar yolları hastalıkları <strong>ve</strong> böbrek rahatsızlıklarına<br />
iyi gelmektedir.<br />
2.3.2.13. Diğer Turistik Değerler<br />
Malatya'da kara avcılığının yanı sıra, Karakaya Baraj Gölünde su ürünlerinin yetiştirilmesi,<br />
balıkçılığın gelişmesini sağlamıştır. Kara avcılığı, keklik avına dayanır. İlin her bölgesinde dağlık<br />
<strong>ve</strong> meşelik kesimlerdeki kekliklerin bilinçsizce avlanması, bu hayvanın sayısında azalmaya yol<br />
açmıştır. Arapgir <strong>ve</strong> Pütürge ilçesinde yaban domuzu <strong>ve</strong> tavşan avlanması da yapılmaktadır.<br />
Su avcılığı için Fırat Nehri, Tohma çayı <strong>ve</strong> Karakaya Baraj Gölü'nden yararlanılmaktadır. Söz<br />
konusu yerlerdeki avcılık, yöre insanına ekonomik katkı sağlamaktadır.<br />
Türkiye çapında kut1anan belirli günlerin yanısıra, Atatürk'ün Malatya'ya ilk gelişinin<br />
kut1anması 13 Şubat, II. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün ölüm yıldönümü nedeniyle yapılan anma<br />
töreni 25 Aralık, Malatya Kayısı Bayramı <strong>ve</strong> Fuarı 17-31 Temmuz, Arapgir ilçesi Bağbozumu<br />
Şenlikleri Eylül ayının ilk haftası, Yeşilyurt Kiraz Festivali 17-18 Haziran, Akçadağ Kültür <strong>ve</strong><br />
Sanat Şenlikleri Eylül ayında <strong>ve</strong> çilek hasat mevsimi Kale ilçesinde de "En iyi Çilek Üretimi"<br />
yarışmaları düzenlenmektedir.<br />
145
BÖLÜM 3 İLİN EKONOMİSİ<br />
3.1. GENEL EKONOMİK DURUM<br />
Ekonomik <strong>ve</strong> sosyal profilini ortaya koymayı amaçladığımız Malatya’nın yakın geçmişte<br />
içinde bulunduğu koşullar <strong>ve</strong> ekonomik gelişimini yavaşlatan dezavantajların bilinmesi, ilin<br />
“fiili(de facto)” kısıtlara rağmen gösterdiği kalkınma çabasının büyüklüğünü ortaya koymaktadır.<br />
Ülkemizin Doğusu ile Batısı arasındaki gelişmişlik farkının, “uçurum” olarak nitelenmesini<br />
yadırgatmayacak düzeylerde olması <strong>ve</strong> bunun doğal sonucu olarak bölgenin her alanda yaşadığı geri<br />
kalmışlığın temelinde çeşitli kültürel, sosyal, coğrafik etkenlerin varlığına ila<strong>ve</strong>ten tarihsel nedenler<br />
de bulunmaktadır.<br />
Ülkemizin doğusunun azgelişmişliğinin tarihsel nedenleri arasında en önemlisi, ülkenin batı<br />
kapitalizmi ile karşılaşma <strong>ve</strong> bu modelle kalkınma serü<strong>ve</strong>ninin şeklidir.<br />
18. y.yılın ikinci yarısında iyice hızlanan Batı tarzı ekonomik kalkınma modeline (Batı<br />
kapitalizmi) entegre olma çabaları içerisinde bulunan Osmanlı imparatorluğunun , söz konusu batı<br />
tarzı kalkınma modeli ile ilk teması, başta başkent İstanbul olmak üzere batıya en kolay ulaşılabilen<br />
kıyı kentleri ile olmuştur. Bu yadırganacak bir durum olmayıp, o gün <strong>ve</strong> bu gün de geçerli olan en<br />
temel iktisadi kural olan “İktisadilik“ ilkesine uygundu . Bu ilke yatırımlarda, gerek yatırım<br />
gerekse üretim aşamalarında minimum maliyet <strong>ve</strong> pazarda maksimum kâr arayışından başka bir şey<br />
değildir. Bu bağlamda İstanbul <strong>ve</strong> hinterlandı , İzmir <strong>ve</strong> hinterlandı ile Adana ile hinterlandı ulaşımı<br />
kolay, görece gelişmiş insan güçü, sahip oldukları tarımsal <strong>ve</strong> yeraltı zenginlikleri, gelişmiş Pazar<br />
ilişkileri <strong>ve</strong> diğer nedenlerle sermaye birikiminin yoğunlaşmaya başladığı bölgeler olmuştur. Bu<br />
süreçte batı, mamul sanayi mallarıyla Osmanlı pazarına girerken, onun tarımsal <strong>ve</strong> madensel<br />
hammaddelerini alacaktı. Bunun için de bu kaynaklara ulaşacak ilk demiryolları, limanlar <strong>ve</strong> diğer<br />
altyapı yatırımları denize kıyısı olan, ulaşımın görece kolay <strong>ve</strong> gelirin görece yüksek olduğu<br />
bölgelere yapılırken ticari ilişkileri kolaylaştıracak finans kurumları, şirketleşmeler <strong>ve</strong> onun<br />
etrafındaki ekonomik <strong>ve</strong> sosyal doku da yine bu bölgelerde gelişti. Bu süreçte Anadolu’ nun iç<br />
kısımları , Karadeniz’in bir kısmı <strong>ve</strong> Anadolu’nun doğusu söz konusu gelişim sürecinin dışında<br />
kalmıştır. Bu bölgelerde ise geçime yönelik tarım <strong>ve</strong> hayvancılığın önde geldiği, bazı kentlerde<br />
gayri müslim tabanın geliştirdiği zanaatkarlık ile sınırlı ekonomik yapı hüküm sürmekteydi.<br />
Genç Türkiye Cumhuriyeti, bir yandan savaşın yaralarını sararken, bir yandan ülkenin her<br />
köşesini “ulaşılabilir” kılmak amacı ile demir yolları yapımına öncelik <strong>ve</strong>rmiş diğer yandan yüksek<br />
gümrüklerle gelişen ekonomisini dış rekabete karşı korumaya çalışmıştır. O dönemde ülkeyi bir<br />
baştan bir başa demir yolları ile örme projesi, Anadolu’nun çağdaşlaşma <strong>ve</strong> kalkınmasının ilk somut<br />
adımını oluşturması bakımından önemlidir. Bu dönem, dünyada hakim ekonomik model olan<br />
kamu öncülüğünde içe dönük ekonomik kalkınma ile yerli sermayenin gelişiminin amaçlandığı bir<br />
dönem olmuştur. Mütevazı adımlarla gelişen Türk özel kesimin yatırımlarda iktisadilik ilkesi gereği<br />
yurdun daha çok batı kesimlerinde yoğunlaşması nedeni ile 1950’li yıllar ile 1980’li yıllar<br />
arasındaki dönemde geri kalmış bölgelere dönük kamu kaynaklı enerji, imalat <strong>ve</strong> madencilik<br />
alanlarındaki yatırımlar bu bölgelerin gelişimini bir nebze olumlu yönde etkilemiş ancak bu çabalar<br />
bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltmaya yetmemiştir.<br />
Bu dönemde Malatya bir yandan demir <strong>ve</strong> karayolu ulaşımında önemli bir kavşak, bir yandan da<br />
dokuma, sigara-tütün <strong>ve</strong> şeker fabrikaları gibi tarıma dayalı sanayi dallarında kurulan büyük ölçekli<br />
tesislerin toplandığı bir merkez hüviyeti kazanmıştır. Ancak özel sektör yatırımlarını büyük ölçüde<br />
çekememiştir.<br />
1980’li yıllar dünyada çoktan terk edilen kamu eliyle kalkınma politikalarının ülkemizde<br />
sorgulanmaya başlandığı yıllardır. Bu dönem kamu yatırımlarının kısıldığı, ekonominin yeniden<br />
yapılanma sürecine girdiği bir dönem olmuştur. Kapalı ekonomik yapıdan açık ekonomik yapıya<br />
geçiş yılları olan 80’li yıllarda, ekonomi deyim yerinde ise kabuk değiştirmiş <strong>ve</strong> ülke küresel<br />
146
ekonomiye eklemlenme çabası içerisine girmiştir. 80’li <strong>ve</strong> 90’lı yılların en temel karakteristiğini,<br />
ülkemizin 70’li yıllarda dünyada cereyan eden ekonomik dönüşümü algılamada gecikmiş olması<br />
nedeni ile, aceleci <strong>ve</strong> çoğu zaman üst yapıya hitap eden uygulamalar oluşturmuştur. Bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />
doğrudan kamu yatırımları ile değil de, yatırım teşvik tedbirleri ile bölgeler arasındaki kalkınmışlık<br />
farkı azaltılmaya çalışılmış ancak amaç hasıl olmamıştır.<br />
Günümüzde Küreselleşme, değil bölgeler arası ülkeler arasında bile görece yakınlaşma<br />
yaratmıştır. Yeni küresel ekonomik yapıda, iletişim <strong>ve</strong> ulaşım teknolojisindeki muazzam ilerlemeye<br />
bağlı olarak, “nerede ürettiğin” değil “kaça ürettiğin” ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda küresel<br />
ekonomik değişim nimet <strong>ve</strong> külfeti birlikte sunmakta olup, oyunu kurallarına göre oynama becerisi,<br />
sonucu doğrudan tayin etmektedir. Ekonomik manada “modernleşme” sürecinin yaşandığı bu<br />
dönemde iletişim <strong>ve</strong> ulaşım imkanlarında sağlanan gelişme bölgeler arası kalkınmışlık farkını<br />
makul düzeye indirmekte önemli fırsatlar sunmaktadır.<br />
Bu gün geldiği nokta itibariyle Malatya , azgelişmişliğe bağlı makus talihini değiştirme<br />
noktasına gelmiş bulunmaktadır. Bu kritik eşiğin aşılması halinde kalkınmanın hızlanarak devam<br />
etmesi beklenebilir.<br />
Malatya ili bu gün gelişen ekonomisi <strong>ve</strong> her geçen gün artan kent yaşam kalitesi ile büyük<br />
şehir olma yolunda bulunmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde de “doğunun batısı batının doğusu”<br />
olarak tanımlanan Malatya bu gün için de aynı konumunu sürdürmekte <strong>ve</strong> bölgesel bir cazibe<br />
merkezi durumundadır. İlin ekonomik gelişiminde kayısı yadsınamayacak bir role sahiptir. Malatya<br />
için ilahi bir lütuf olarak da kabul edilebilecek olan kayısı, 1980’li yıllarda dışa açık ekonomiye<br />
geçiş sürecinde önemli bir ihraç ürünü haline gelmiş <strong>ve</strong> ilin ekonomik gelişimine büyük katkı<br />
sağlamıştır.<br />
Tablo 79 Türkiye <strong>ve</strong> Malatya kişi başına yurt içi hasıla<br />
1990 1995 2001<br />
Malatya $ 1744 1879 1417<br />
Türkiye $ 2655 2727 2146<br />
Malatya/Türkiye % 65,69 68,90 66,03<br />
Kaynak :DİE<br />
İlde 1990 yılı itibariyle kişi başına yurt içi hasıla 1744 ABD doları düzeyinde iken 2000 <strong>ve</strong><br />
2001 yıllarında ülkemizin yaşadığı ekonomik kriz nedeni ile kişi başına yurt içi hasıla 2001 yılında<br />
1417 ABD dolarına gerilemiştir. Malatya ili kişi başına yurt içi hasıla tutarının , ülke ortalamasında<br />
tekabül ettiği orana bakılacak olursa , 1990 yılında Türkiye ortalamasının %65,69’una tekabül eden<br />
il kişi başına yurt içi hasıla tutarı, 1995 yılında %68,9’a yükselmiş, 2001 yılında ise %66 düzeyinde<br />
gerçekleşmiştir. Kişi başına yurt içi hasıla tutarında Türkiye ortalamasının yakalanması ilin önünde<br />
duran önemli bir hedeftir.<br />
Tablo 80 Yıllar itibari ile ilin Gayri safi yurt içi hasılası,1995-2001<br />
Yıllar<br />
Gayri safi yurt<br />
İçi Hasıla (Milyar TL)<br />
(1987 fiyatları ile)<br />
Malatya'nın<br />
Payı (%)<br />
1995 858 0,9<br />
1996 868 0,8<br />
1997 907 0,8<br />
1998 904 0,8<br />
1999 838 0,8<br />
2000 942 0,8<br />
2001 907 0,8<br />
Kaynak :DİE<br />
147
İlde yaratılan Gayri safi yurt içi hasılası incelendiğinde mevcut kalkınma çabasının Gayri<br />
safı yurt içi hasıla miktarını ılımlı olarak artırdığı görülmektedir. Ancak tüm kalkınma çabalarına<br />
karşılık ilin ülke Gayri safi yurt içi hasılasından aldığı pay % 0,8 düzeyinde kalmıştır. Başka bir<br />
değişle 1995-2001 yılı dönemde Malatya ülke Gayri safi yurt içi hasılasındaki artışa paralel büyüme<br />
göstermiş <strong>ve</strong> nispi konumu değişmemiştir.( Bakınız Tablo 80 )<br />
Tablo 81 İlde yaratılan Gayri safi yurt içi hasılanın sektörlere dağılımı <strong>ve</strong> gelişme<br />
hızları,2001(1987 sabit fiyatları ile)<br />
Değer(Milyon TL) Pay % Gelişme Hızı<br />
Tarım 153.730 16,9 -8,6<br />
Sanayi 245.581 27,1 0,2<br />
Madencilik <strong>ve</strong> Taş Ocakçılığı 3.028 0,3 108,6<br />
İmalat Sanayi 234.066 25,8 0,3<br />
Elektrik,gaz,su 8.487 0,9 -17,4<br />
İnşaat 43.886 4,8 2,2<br />
Ticaret 217.283 24 -6,3<br />
Toptan <strong>ve</strong> Perakende 204.366 22,5 -6,5<br />
Otel,lokanta Hiz. 12.926 1,4 -3,6<br />
Ulaştırma Haberleşme 97.534 10,8 -1,2<br />
Mali Kuruluşlar 8.125 0,9 -13,2<br />
Konut sahipliği 57.890 6,4 1,3<br />
Serbest Meslek <strong>ve</strong> Hizmetler 10.284 1,1 -1,9<br />
Kaynak :DİE<br />
İl ekonomisi tarıma dayalı ekonomik yapıdan sanayiye dayalı ekonomik yapıya geçme , yani<br />
sanayileşme sürecinde önemli mesafe kat etmiştir. 2001 yılı itibari ile ilde yaratılan Gayri safi yurt<br />
içi hasıladan %27,1 ile sanayi sektörü ilk sırada gelmekte, bunu %24 ile ticaret <strong>ve</strong> %16,9 ile tarım<br />
sektörü izlemektedir.<br />
Şekil 29 İlde yaratılan Gayri safi yurt içi hasıladan sektörlerin aldıkları paylar ,2001(1987<br />
sabit fiyatları ile)<br />
Serbest Meslek <strong>ve</strong> Hizmetler<br />
Kaynak :DİE<br />
Konut sahipliği<br />
Mali Kuruluşlar<br />
Ulaştırma Haberleşme<br />
Ticaret<br />
İnşaat<br />
Sanayi<br />
Tarım<br />
1,1<br />
0,9<br />
4,8<br />
6,4<br />
148<br />
10,8<br />
16,9<br />
24<br />
27,1<br />
0 5 10 15 20 25 30<br />
%
Sanayi sektörünün yarattığı GSYİH içerisinde ise imalat sanayi alt sektörü %25,8 pay almaktadır.<br />
Malatya ekonomisinde tarım sektörünün payı görece düşerken tarım dışı sektörün payının arttığı<br />
görülmektedir.<br />
Şekil 30 İşsizlik oranları<br />
%<br />
10<br />
9<br />
8<br />
7<br />
6<br />
5<br />
4<br />
3<br />
2<br />
1<br />
0<br />
Kaynak:DİE<br />
3,9<br />
3,6<br />
5,3<br />
4,7<br />
6,8<br />
5,4<br />
149<br />
8,9<br />
1980 1985 1990 2000<br />
Yıllar<br />
8,9<br />
Malatya<br />
Türkiye<br />
Ülkemizin kronikleşmiş genel bir sorunu olan İşsizlik özellikle geri kalmış bölgelerde çok<br />
daha ağır bir tablo ortaya koymaktadır. İşsizlik oranları bakımından Malatya 1980 , 1985 <strong>ve</strong> 1990<br />
yıllarında ülke ortalamasının üzerinde işsize sahip iken, 2000 yılı itibari ile Türkiye ortalamasını<br />
yakalamış bulunmaktadır. Şekil 30’da görüleceği gibi 2000 yılında %8,9 düzeyiyle ülke<br />
ortalamasını yakalamıştır.<br />
Tablo 82 Kişi başına kamu yatırımları (1.000.000.-TL)<br />
2000 2002 2004<br />
Malatya 23,7 63,7 57,6<br />
Türkiye 48,6 104,3 99,5<br />
Kaynak:DİE<br />
Malatya’da kişi başına yapılan kamu yatırım tutarı 2000 yılında 23.700.000.-TL iken , 2004<br />
yılında bu tutar %143 artışla 57.600.000.-TL olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde Türkiye’de<br />
kişi başına kamu yatırım tutarı ise %104 düzeyinde artmıştır.<br />
Tablo 83 Kişi başına teşvik belgeli yatırım tutarı(1.000.000.-TL)<br />
2000 2001 2003<br />
2000-2003<br />
Yılları değişim %<br />
Malatya 51,6 97,8 228,7 343,22<br />
Türkiye<br />
Kaynak: DİE<br />
114,9 86,6 353,6 207,75<br />
Malatya kamunun bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltmak amacıyla uyguladığı yatırım<br />
teşvik tedbirlerinden doğru şekilde yararlanmıştır. İlde yapılan kişi başına teşvik belgeli yatırım<br />
tutarlarının 2000 , 2001 <strong>ve</strong> 2003 yılları itibari ile seyrine baktığımızda ; 2000 yılında 51.600.000.-<br />
TL düzeyinde olan kişi başına belgeli yatırım tutarı 2001 yılında 97.700.000.-TL düzeyine çıkmış,
2003 yılında ise 228.700.000.-TL düzeyinde gerçekleşmiştir. Malatya ilindeki kişi başına teşvik<br />
belgeli yatırım tutarı 2000-2003 yılları arasında %343,2 oranında artarken, Türkiye ortalamasındaki<br />
artış %207,75 düzeyinde gerçekleşmiştir. Günümüz ekonomik anlayışına uygun olarak Malatya<br />
ilinde özel kesim yatırımları kamu kesim yatırımlarına göre daha hızlı artmaktadır.<br />
Malatya ili kayısı gibi önemli bir tarımsal üretim potansiyeline sahip olmasına rağmen,<br />
sanayileşme yolunda ciddi atılım göstermektedir. Ancak sanayileşme çabasına rağmen halihazırda il<br />
ekonomisi içerisinde tarım önemli bir yer tutmaktadır. Önümüzdeki dönemde hem il sanayisinin<br />
yakaladığı gelişim trendi hem de ülkemizin AB uyum sürecinin gereği olarak, ekonomi içerisinde<br />
tarımın payının görece düşmesi beklenmektedir.<br />
Tablo 84 Sanayide istihdam edilen nüfusun toplam istihdam içindeki payı<br />
1980 1985 1990 2000<br />
Malatya % 6,9 5,8 7,1 6,2<br />
Türkiye % 11,6 11,4 12,8 13,3<br />
Kaynak DİE<br />
İl ekonomisi içerisinde tarım sektörünün istihdam yaratma bakımından hala önemli bir<br />
yerinin olması nedeni ile ; ilde sanayi sektörü itibariyle yaratılan istihdam düzeyine bakıldığında,<br />
sanayi kesiminde istihdam oranlarının ülke ortalamasının gerisinde olduğu görülmektedir. 1980 yılı<br />
itibariyle Malatya ilinde sanayide istihdam edilen nüfusun toplam istihdam içindeki payı %6,9 iken,<br />
Türkiye ortalamasında %11,6 düzeyindedir. 2000 yılına gelindiğinde sanayide istihdam edilen<br />
nüfusun toplam istihdam içindeki payı %6,2 düzeyinde gerçekleşirken, ülke ortalaması 13,3<br />
düzeyinde gerçekleşmiştir. Bahsedilen gösterge itibariyle Malatya’nın sanayide istihdam<br />
bakımından ülke ortalaması ile arasındaki farkın açıldığı görülmektedir. Başka bir deyişle<br />
bahsedilen dönem itibariyle sanayide yaratılan istihdam hızı, ülke ortalamasının gerisinde kalmıştır.<br />
Devlet Planlama Teşkilatının illerin Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasının tespitine<br />
dönük olarak yapılan çalışmasında, Malatya ili, “İllerin Sosyo ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında<br />
1996 yılı itibari ile 38. sırada iken, 2003 yılında 3 basamak gerileyerek 41. sıraya düşmüştür.<br />
Tablo 85 Malatya ilçelerinin tüm ilçeler içerisindeki sosyo ekonomik gelişmişliği sırası,1996-2003<br />
1996 Yılı 2003 Yılı<br />
Tüm ilçeler<br />
Tüm ilçeler<br />
içerisindeki<br />
İçerisindeki<br />
Sosyo ekonomik<br />
Gelişmişlik<br />
Sosyo- Ekonomik Gelişmişlik<br />
gelişmişlik<br />
sırası İl İlçe Gelişmişlik endeksi sırası İl İlçe endeksi<br />
41 <strong>MALATYA</strong> Merkez 2,066594 37 <strong>MALATYA</strong> Merkez 2,01459<br />
286 <strong>MALATYA</strong> Yeşilyurt 0,027426 353 <strong>MALATYA</strong> Yeşilyurt -0,06595<br />
356 <strong>MALATYA</strong> Arapkir -0,122143 437 <strong>MALATYA</strong> Arapkir -0,20747<br />
442 <strong>MALATYA</strong> Hekimhan -0,282092 493 <strong>MALATYA</strong> Battalgazi -0,30686<br />
497 <strong>MALATYA</strong> Battalgazi -0,394665 598 <strong>MALATYA</strong> Hekimhan -0,50327<br />
536 <strong>MALATYA</strong> Akçadağ -0,459003 627 <strong>MALATYA</strong> Darende -0,55572<br />
569 <strong>MALATYA</strong> Darende -0,508192 654 <strong>MALATYA</strong> Doğanşehir -0,61192<br />
649 <strong>MALATYA</strong> Doğanşehir -0,612371 675 <strong>MALATYA</strong> Akçadağ -0,64078<br />
695 <strong>MALATYA</strong> Kuluncak -0,694927 708 <strong>MALATYA</strong> Kuluncak -0,70015<br />
742 <strong>MALATYA</strong> Arguvan -0,795691 731 <strong>MALATYA</strong> Yazıhan -0,74587<br />
770 <strong>MALATYA</strong> Yazıhan -0,866148 744 <strong>MALATYA</strong> Kale -0,77807<br />
780 <strong>MALATYA</strong> Doğanyol -0,892898 748 <strong>MALATYA</strong> Arguvan -0,78794<br />
813 <strong>MALATYA</strong> Potürge -1,019521 750 <strong>MALATYA</strong> Doğanyol -0,78937<br />
820 <strong>MALATYA</strong> Kale -1,059871 823 <strong>MALATYA</strong> Pötürge -1,16639<br />
Kaynak :DPT<br />
150
Aynı çalışma çerçe<strong>ve</strong>sinde 872 ilçenin sosyo ekonomik gelişmişlik bakımından sıralaması da ortaya<br />
konulmuştur. 1996-2003 döneminde Malatya merkez ilçe, Arguvan,Yazıhan, Doğanyol <strong>ve</strong> Pütürge<br />
ilçeleri sıralamadaki yerlerini yükseltirken diğer tüm ilçeler sıralamada gerilemiştir. (Bakınız Tablo<br />
85 )<br />
İl ekonomik <strong>ve</strong>rileri, Malatya ilinin ciddi bir ekonomik kalkınma çabası içerisinde olduğunu<br />
göstermektedir. İlin sürdürülebilir bir kalkınma trendini yakalayabilmesi il dışı <strong>ve</strong> hatta yurt<br />
dışından sermeye çekmesine bağlı olduğu ortadadır. Bu süreçte ilin müteşebbis potansiyeli de<br />
hayati bir öneme sahiptir. Müteşebbis varlığı bakımından Malatya zengin sayılabilecek illerdendir.<br />
Coğrafik konumu nedeniyle önemli bir ticaret merkezi olan Malatya’da 1923 yılında kurulan<br />
Malatya Ticaret <strong>ve</strong> Sanayi Odasının sürekli artan üye sayısı 2003 yılı itibariyle toplam 4.001 adete<br />
ulaşmıştır. Bunun 1861’ri Odaya kayıtlı ticaret firmalarıdır. Odaya kayıtlı şirketlerin toplam sayısı<br />
3.379 adet olup, bunun 44 adeti kolektif şirket, 2147’si Limited Şirket, 532’si Anonim Şirket <strong>ve</strong><br />
656’si kooperatif şirket türündedir.<br />
Şekil 31 Malatya Ticaret <strong>ve</strong> Sanayi Odasına kayıtlı şirketlerin türlerine göre dağılımı<br />
15,7%<br />
19,4%<br />
1,3%<br />
63,5%<br />
151<br />
Kollektif Şirket<br />
Limited Şirket<br />
Anonim Şirket<br />
Kooperatif Şirket<br />
Kaynak Malatya TSO<br />
Malatya’da 1954 yılında kurulmuş olan Malatya Esnaf <strong>ve</strong> Sanatkârlar Odaları Birliğinin ,<br />
2003 yılı itibariyle çatısında topladığı Esnaf <strong>ve</strong> Sanatkârlar Odası sayısı 45 olup, bu odalara kayıtlı<br />
üye sayısı ise 26.647 düzeyindedir.
3.2 TARIM<br />
Tarıma dayalı bir ekonomiden sanayiye dayalı bir ekonomiye geçiş sürecini yaşayan<br />
Malatya, her geçen gün hızlanmakta olan bu sürece karşılık, ekonomisinde tarımın etkisi hala<br />
büyüktür. Tarım sektörünün ilde yaratılan Gayri safi yurt içi hasıladan aldığı pay %16,9<br />
düzeyindedir(Bakınız Tablo 81). Tarım sektörünün il ekonomisi içerinde önemli yer tutmasının en<br />
önemli nedenlerinden biri adeta Malatya’nın, kendisi ile özdeşleşen kayısının, adı konmamış<br />
başkenti oluşudur. Ülkemizin pek çok yerinde <strong>ve</strong> dünyanın pek çok ülkesinde kayısı yetiştirilmekte<br />
ancak, Malatya kayısısı taşıdığı kendine has tadı <strong>ve</strong> aroması ile kuru kayısı üretimine son derece<br />
el<strong>ve</strong>rişli bir kayısıdır. Bu ise Malatya’yı dünya kuru kayısı üretiminde ilk sıraya oturtmuş <strong>ve</strong><br />
markalaşan “Malatya Kayısısı” ile haklı bir üne kavuşturmuştur. Sonuç olarak dünya kuru kayısı<br />
üretiminde ilk sırada gelen Malatya ilinin ekonomisinde kayısıcılığın belirleyici olması doğal<br />
karşılanmalıdır.<br />
Ancak yukarda değinilen sanayiye dayalı bir ekonomik yapıya ulaşma sürecinde olan ilin, tarım<br />
sektöründe üretilen katma değeri azaltmadan, sanayi <strong>ve</strong> hizmet sektöründe yaratılan katma değeri<br />
artırmak yolu ile il ekonomisini sanayi <strong>ve</strong> hizmet sektörü ağırlıklı ekonomik bir yapıya ulaştırmak<br />
durumundadır. İl ekonomisinde tarımın ağırlıklı payı nedeni ile ilde istihdam edilen çalışan nüfusun<br />
yaklaşık %64’ü tarım sektöründe çalışmaktadır. Bu oran oldukça yüksek bir oran olup, AB<br />
normlarına uygun düzeye düşürülmelidir. Tarımda yeniden yapılanmaya dönük politikalarla ülke<br />
genelinde tarıma bağımlı toplum kesimi küçültülmelidir. İl tarımının ülke tarımından ayrı<br />
düşünülemeyeceği gerçeği nedeni ile ülkemizin hazırlandığı AB katılım müzakerelerinde en çok<br />
konuşulacak olan alan tarım sektörümüz olacaktır. Bu gün tarım sektöründe yaşanan sorunları<br />
kısaca hatırlatalım: 1-Tarıma bağımlı nüfusun çokluğu, 2-Tarımsal envanter anlamında tarımsal<br />
varlıklarımız <strong>ve</strong> çiftçilerimiz hakkında gü<strong>ve</strong>nilir <strong>ve</strong> toplu bilgi yokluğu, 3-Yıllarca uygulanan<br />
koruma politikalarının çiftçilerimizi edilgenleştirmesi 4-Tarım arazilerinin parçalanması <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rim<br />
düşüklüğü 5-Pazar odaklı üretim yapılamamsı,kalite düşüklüğü <strong>ve</strong> standardizasyon eksikliği 6-<br />
Pazarlama <strong>ve</strong> pazarlama kanalları alanında yaşanan sorunlar. 7-Çiftçi örgütlerinin etkin <strong>ve</strong> yaygın<br />
kılınamaması 8-Tarımsal üretimin her aşamasında kamunun çiftçilere rehberliğinin yeterli<br />
olmaması.<br />
Bu sorunların çözümüne dönük uygulanacak politikalar ile tarım sektöründe çalışan nüfusun refahı<br />
artırılabildiği gibi sektöre rekabet güçü kazandıracaktır.<br />
Ülke tarımının yaşadığı sorunlardan uzak olamayan il tarımının kendine has sorunları <strong>ve</strong><br />
fırsatları da bulunmaktadır. Bunların başında tarımsal üretimde önemli paya sahip kayısıcılığın<br />
sorunları <strong>ve</strong> il ekonomisi için taşıdığı fırsatlardır. Bu sektörde yaşanan sorunları alt alta sıralamak<br />
yerine soruna pazar odaklı bakarak çözüm üretmenin daha uygun olacağı düşüncesindeyiz.<br />
Sektörde yaşanan pek çok sorunun çözümü kayısının üretim merkezi olan Malatya’yı aynı zamanda<br />
kayısının Pazar Merkezi haline getirmekle çözülebilecektir. Malatya kayısının yetiştirildiği yer<br />
olmanın ötesine geçerek kayısının pazarlandığı yer olmak zorundadır. Sektörde yaşanan sorunların<br />
çözümü serbest piyasa koşullarında çalışabilen bir kayısı borsasının kurulması ile başlanmalıdır.<br />
Malatya’nın mutlaka ; uluslar arası standartlarda çalışan bir Kayısı Borsasını tüm kurumları ile (bu<br />
borsada işlem görecek kayısıların uluslararası standartlarda sertifikasyon <strong>ve</strong> denetimini yapacak<br />
“denetim <strong>ve</strong> sertifikasyon “ firmaları <strong>ve</strong> benzer akredite kurumlar gibi) kurulması gerekmektedir.<br />
152
Tablo 86 Bitkisel <strong>ve</strong> hayvansal üretim, 2002<br />
Bitkisel üretim(000.000) Pazarlanan Hayvansal üretim(000.000) Pazarlanan<br />
değerin,<br />
değerin,<br />
üretilen<br />
üretilen<br />
Pazarlananın içindeki Üretilenin Pazarlananın içindeki<br />
Üretilenin Değeri Değeri payı % Değeri<br />
Değeri payı %<br />
Malatya 282.479.753 197.000.563 70 133.365.478 69.462.245 52<br />
Türkiye<br />
Kaynak:DİE<br />
32.264.199.599 24.833.205.162 77 9.399.981.157 5.236.384.715 56<br />
İlin ekonomisinde belirtildiği gibi tarım sektörünün ağırlığı dikkat çekmekte, buna karşılık ,<br />
tarım sektörü içerisinde ise bitkisel üretim payı, hayvansal üretim payından fazladır. İlin bitkisel<br />
üretimi, hayvansal üretiminden fazla olup, 2002 yılı itibariyle bitkisel üretim değeri 282.479.563<br />
.(Milyon) TL’dir. Üretilen bu bitkisel değerin pazarlanan kısmı ise 197.000.563.(Milyon) TL<br />
düzeyinde olup, toplam üretilen değerinin %70’ine tekabül etmektedir.Türkiye ortalamasında bu<br />
oran %77 düzeyindedir. Hayvansal üretim değeri 133.365.478.(Milyon) TL olup , bunun %52’si<br />
pazarlanan değeri oluşturmaktadır. Türkiye ortalamasında bu oran %56 düzeyindedir.<br />
Tablo 86da görüleceği gibi Malatya’da üretilen tarımsal (bitkisel <strong>ve</strong> hayvansal ) değeri içerisinde,<br />
pazarlanan değerin oranı Türkiye ortalamasının altındadır. Bu, Malatya ilinde üretilen tarımsal<br />
üretimin, Türkiye ortalamasının altında bir ortalama ile ancak pazarlanabilir durumda olmasından<br />
kaynaklanmaktadır.<br />
Gerek ülkemizde gerekse Malatya’da tarım kesiminin sorunlarının çözümüne dönük yapılanmanın,<br />
üretilen tarımsal değerin daha fazla kısmını pazarlanabilir kılmaya dönük olması gerekecektir.<br />
3.2.1. Toprak Yapısı <strong>ve</strong> Arazi Varlığı<br />
3.2.1.1 Toprak Yapısı<br />
İklim. topografya <strong>ve</strong> ana madde farklılıkları nedeniyle Malatya'da çeşitli büyük toprak<br />
grupları oluşmuştur. Büyük Toprak gruplarının yanı sıra toprak örtüsünden yoksun bazı arazi tipleri<br />
de görülmektedir.<br />
3.2.1.1.1.Alüvyal Topraklar<br />
Bu topraklar, akarsular tarafından taşınıp depolanan materyaller üzerinde oluşan ((A) C<br />
profilli-katmanlı) genç topraklardır. Mineral bileşimleri akarsu havzasının litolojik bileşimi ile<br />
jeolojik periyotlarda yer alan toprak gelişimi sırasındaki erozyon <strong>ve</strong> birikme devirlerine bağlı olup<br />
heterojendir. Değişik özellikte katlar görülür, çoğu yukarı arazilerden yıkanan kireççe zengindir.<br />
Alüvyal topraklar, bünyelerine <strong>ve</strong>ya bulundukları bölgelere yahut evrim devrelerine göre<br />
sınıflandırılırlar. Bunlarda üst toprak alt toprağa belirsiz olarak geçiş yapar. İnce bünyeli <strong>ve</strong> taban<br />
suyu yüksek olanlarda düşey geçirgenlik azdır. Yüzey nemli <strong>ve</strong> organik maddece zengindir. Alt<br />
toprakta hafif seyreden bir indirgenme olayı hüküm sürer. Kaba bünyeliler iyi drene olduğundan<br />
yüzey katları çabuk kurur.<br />
Üzerlerindeki bitki örtüsü iklime bağlıdır. Bulundukları iklime uyabilen her türlü kültür<br />
bitkisinin yetiştirilmesine el<strong>ve</strong>rişli <strong>ve</strong> üretken topraklardır.Alüvyal topraklar Malatya ilinde. daha<br />
çok Fırat nehri ile Tohma çayı boyunca uzanmaktadır.<br />
3.2.1.1.2. Kolüvyal Topraklar<br />
Bu tip topraklar genellikle dik eğimlerin eteklerinde <strong>ve</strong> vadi ağızlarında yer alırlar. Yer<br />
çekimi. toprak koyması, yüzey akışı <strong>ve</strong> yan derelerle taşınarak biriken materyaller üzerinde oluşmuş<br />
((A) C profilli) genç topraklardır. Ayrıca, özellikleri bakımından daha çok çevredeki yukarı arazi<br />
153
topraklarına benzerlerse de ana materyalde derecelenme ya hiç yok ya da yetersizdir. Profilde,<br />
yağışın <strong>ve</strong>ya yüzey akışının yoğunluğuna <strong>ve</strong> eğim derecesine göre değişik parça büyüklüğünü<br />
içeren katlar görülür. Bu katlar Alüvyal topraklarda olduğu gibi birbirine paralel durumda olmayıp<br />
düzensizdir. Dik eğimliler <strong>ve</strong> vadi ağızlarında bulunanlar çoğunlukla az topraklı olup kaba taş <strong>ve</strong><br />
molozları içerirler. Yüzey akış hızının azaldığı oranda parçaların çapları küçülür. Eğimin çok<br />
azaldığı yerlerde, parçacıklardaki küçülme alüvyon parçaları düzeyine geldiğinden, bu gibi yerlerde<br />
Kolüvyal topraklar, geçişli olarak Alüvyal topraklara karışır. Tuzluluk <strong>ve</strong> sodiklik gibi sorunları<br />
yoktur.<br />
Kolüvyal topraklar Doğanşehir'in doğusunda, Kale, Darende <strong>ve</strong> Hekimhan çevresinde <strong>ve</strong><br />
küçük akarsu vadilerinde görülür. Yağışın yeterli olması <strong>ve</strong>ya sulanmaları halinde <strong>ve</strong>rimleri<br />
yüksektir.<br />
3.2.1.1.3. Kah<strong>ve</strong>rengi Orman Toprakları<br />
Kah<strong>ve</strong>rengi Orman Toprakları kireççe zengin ana madde üzerinde oluşur.Profilleri A(B) C<br />
şeklinde olup, horizonlar birbirlerine tedricen geçiş yapar.A horizonu çok gelişmiş olduğundan iyice<br />
belirgindir. Koyu kah<strong>ve</strong>rengi <strong>ve</strong> dağılgandır. Gözenekli <strong>ve</strong>ya granüller bir yapıya sahiptir. B<br />
horizonunun açık kah<strong>ve</strong>rengi ile kırmızı arasında değişir. Kah<strong>ve</strong>rengi Orman Toprakları genellikle<br />
geniş yapraklı orman örtüsü altında oluşur. Çoğunlukla orman <strong>ve</strong>ya otlak olarak kullanılırlar.<br />
Tarıma alınmış olanların <strong>ve</strong>rimleri iyidir.<br />
Bu topraklar Akçadağ ilçesi ile Le<strong>ve</strong>nt bucağı arasında, Hekimhan'ın güney<br />
doğusunda,le<strong>ve</strong>nt'in kuzey <strong>ve</strong> kuzey doğusunda, Pütürge'nin güney <strong>ve</strong> güneybatısında ayrıca<br />
Doğanşehir'in güneybatısında görülmektedir. Eğimleri genellikle “dik” <strong>ve</strong> “çok diktir”, buna bağlı<br />
olarak derinlikleri sığ <strong>ve</strong> çok sığdır. Yaklaşık olarak % 66'sı taşlı, % 6'sı kayalıdır.<br />
3.2.1.1.4. Kireçsiz Kah<strong>ve</strong>rengi Orman Toprakları<br />
A (B) C profilli topraklardır. A horizonu iyi oluşmuştur <strong>ve</strong> gözenekli bir yapısı vardır. (B)<br />
horizonu zayıf oluşmuştur. Kah<strong>ve</strong>rengi <strong>ve</strong>ya koyu kah<strong>ve</strong>rengi, granüller <strong>ve</strong>ya yuvarlak köşeli blok<br />
yapıdadır. (B) horizonunda kil birikimi yok <strong>ve</strong>ya çok azdır. Horizon sınırları geçişli <strong>ve</strong><br />
tedricidir.Kireçsiz Kah<strong>ve</strong>rengi Orman Toprakları genellikle yaprağını döken orman örtüsü altında<br />
oluşur.<br />
Bu topraklar Malatya'nın güneybatısı ile kuzeybatısında, Arguvan'ın batısında, Pütürge<br />
çevresinde görülmektedir. Eğimleri genellikle dik <strong>ve</strong> çok dik, derinlikleri sığ <strong>ve</strong> çok sığdır.<br />
3.2.1.1.5. Kah<strong>ve</strong>rengi Topraklar<br />
Çeşitli ana maddelerden oluşan (ABC profilli ) topraklardır. Oluşumlarında,<br />
kalsifikasyon(kireç taşı durumuna dönüşme) rol oynar. Bu işlem sonucu profillerinde çok miktarda<br />
kalsiyum bulunur. Doğal drenajları iyidir.<br />
A horizonu (yatay katman) kah<strong>ve</strong>rengi <strong>ve</strong>ya grimsi kah<strong>ve</strong>rengi, 10 - 15 cm kalınlığında <strong>ve</strong><br />
granüller yapıdadır. Organik madde içeriği ortadır. Reaksiyonu nötr <strong>ve</strong>ya kalevidir.B horizonu açık<br />
kah<strong>ve</strong>rengiden koyu kah<strong>ve</strong>rengiye değişir <strong>ve</strong> kaba yuvarlak köşeli blok yapıdadır. Bu horizonu<br />
tedrici olarak soluk kah<strong>ve</strong>rengi <strong>ve</strong>ya grimsi, çok kireçli ana maddeye geçiş yapar.Kah<strong>ve</strong>rengi<br />
topraklarda bütün profil kireçlidir. B horizonunun altında beyazımsı <strong>ve</strong> çoğunlukla sertleşmiş kireç<br />
birikme katı yer alır. Bunun altında bir jips birikme katı vardır.<br />
Bu topraklar yazın uzun periyotlar kuru kalır <strong>ve</strong> bu periyotlarda kimyasal <strong>ve</strong> biyolojik<br />
etkinlikler yavaştır.<br />
Kah<strong>ve</strong>rengi topraklar, Darende ile Hekimhan <strong>ve</strong> Arguvan ile Yazıhan arasında, Darende,<br />
Balaban Bucağı, Arguvan, Arapkir <strong>ve</strong> Yeşilyurt çevresinde, Akçadağ'ın kuzeyinde <strong>ve</strong><br />
154
güneydoğusunda görülmektedir. Eğimleri genellikle dik <strong>ve</strong> çok dik olup derinlikleri sığ <strong>ve</strong> çok<br />
sığdır.<br />
3.2.1.1.6. Kireçsiz Kah<strong>ve</strong>rengi Topraklar<br />
A (B) C profilli topraklardır. A horizonu kah<strong>ve</strong>rengi, kırmızımsı kah<strong>ve</strong>rengi, grimsi<br />
kah<strong>ve</strong>rengi, yumuşak kıvamda <strong>ve</strong>ya biraz sıkıdır. B horizonu daha ağır bünyeli, daha sert.<br />
kah<strong>ve</strong>rengi <strong>ve</strong>ya kırmızımsı kah<strong>ve</strong>rengidir. B horizonunun normal olarak kireci yıkanmıştır. A'dan<br />
B'ye geçiş tedricidir.<br />
Kireçsiz Kah<strong>ve</strong>rengi topraklar asit ana madde üzerinde olduğu kadar, kireçtaşı üzerinde de<br />
oluşabilir. Doğal bitki örtüsü çalı <strong>ve</strong> otlar ile yaprağını döken ormandır. Doğal drenajları iyidir.<br />
Bu topraklar Malatya'da genellikle İspendere <strong>ve</strong> Keferdiz bucakları çevresinde <strong>ve</strong> Hekimhan ile<br />
Yazıhan arasında görülmektedir. Eğim <strong>ve</strong> derinlikleri Kah<strong>ve</strong>rengi Topraklar ile hemen hemen<br />
aynıdır.<br />
3.2.1.1.7. Kırmızımsı Kah<strong>ve</strong>rengi Topraklar<br />
Solumun rengi hariç, hemen hemen diğer bütün özellikleri Kah<strong>ve</strong>rengi toprakların aynı <strong>ve</strong>ya<br />
benzeridir.A horizonu(yatay katmanı) tipik olarak kırmızımsı kah<strong>ve</strong>rengi <strong>ve</strong>ya kırmızıdır <strong>ve</strong><br />
yumuşak kıvamdadır. B horizonu kırmızı <strong>ve</strong>ya kırmızımsı kah<strong>ve</strong>rengi, daha ağır bünyeli <strong>ve</strong> oldukça<br />
sıkıdır. B horizonunun altında kalsiyum karbonat birikme horizonu bulunur. Beyazımsı renkli olan<br />
bu horizon yumuşak <strong>ve</strong>ya çimentolaşmış olabilir.Kırmızımsı Kah<strong>ve</strong>rengi topraklar çeşitli ana<br />
maddeler üzerinde oluşur. Doğal bitki örtüsü uzunca otlar <strong>ve</strong> çalılardır. Doğal drenajları iyidir.<br />
Bu topraklar Akçadağ'ın kuzey, batı <strong>ve</strong> kuzeybatısında. Doğanşehir <strong>ve</strong> Hekimhan çevresinde,<br />
Yeşilyurt <strong>ve</strong> Doğanşehir arasında bulunmaktadır. Eğimleri dik. çok dik <strong>ve</strong> orta, derinlikleri ise sığ,<br />
çok sığ <strong>ve</strong> orta derindir.<br />
3.2.1.1.8. Bazaltik Topraklar<br />
Bu toprakların özellikleri bir dereceye kadar, benzer iklim koşullarında kireçtaşı üzerinde<br />
oluşmuş topraklarınkine benzemektedir. Bu topraklar genellikle orta derin <strong>ve</strong>ya sığdır. Ağır killi<br />
topraklardır <strong>ve</strong> profilleri iyi gelişmemiştir. A horizonunun yapısı granüllerden bloğa kadar değişir.<br />
B horizonu genellikle daha ağır bünyeli <strong>ve</strong> blok yapılıdır.Bazaltik topraklarda genellikle kireç<br />
bulunmaz.Fiziksel özellikleri katlı olduğundan <strong>ve</strong>rimleri düşüktür.<br />
Malatya'da bu topraklar genellikle Kürecik bucağının batısında <strong>ve</strong> güneyinde, Arapkir'in batı <strong>ve</strong><br />
güney batısında, Arapkir ile Arguvan arasında bulunurlar.<br />
3.2.1.1.9. Çıplak Kaya <strong>ve</strong> Molozlar<br />
Üzerinde toprak örtüsü bulunmayan, parçalanmamış <strong>ve</strong>ya kısmen parçalanmış sert kaya <strong>ve</strong><br />
taşlarla kaplı sahalardır. Genellikle bitki örtüsünden yoksundurlar. Bazen arasında toprak bulunan<br />
kaya çatlaklarında <strong>ve</strong>ya topraklı küçük ceplerde yetişen çok seyrek orman ağaçları, çalı <strong>ve</strong> otlar<br />
bulunabilir,<br />
3.2.1.1.10. Irmak Taşkın Yatakları<br />
Akarsuların normal yatakları dışında, feyezan(taşma,taşkın,seylap) halinde iken yayıldıkları<br />
alanlardır. Genellikle kumlu, çakıllı <strong>ve</strong> molozlu malzeme ile kaplıdırlar. Taşkın suları ile sık sık<br />
yıkanmaya maruz kaldıklarından toprak materyali ihtiva etmezler <strong>ve</strong> bu nedenle arazi tipi olarak<br />
nitelendirilirler. Tarıma el<strong>ve</strong>rişli olmadıkları gibi üzerlerinde doğal bitki örtüsü de yoktur.<br />
155
Şekil 32 Malatya’da Toprak Yapısı<br />
Bazaltik Topraklar;<br />
6,10%<br />
Kırmızımsı<br />
Kah<strong>ve</strong>rengi<br />
Topraklar ; 17,30%<br />
Kireçsiz Kah<strong>ve</strong>rengi<br />
Topraklar ; 11,50%<br />
Kaynak:Köy Hizmetleri Müd.<br />
3.2.1.2 Arazi Varlığı<br />
Diğer ; 4%<br />
Alüvyal Topraklar;<br />
1,60%<br />
156<br />
Kolüvyal Topraklar;<br />
2,50%<br />
Kah<strong>ve</strong>rengi Orman<br />
Toprakları ; 4,90%<br />
Kireçsiz Kah<strong>ve</strong>rengi<br />
Orman Toprakları ;<br />
10,40%<br />
Kah<strong>ve</strong>rengi<br />
Topraklar ; 41,70%<br />
Arazi Kullanma Kabiliyeti Sınıflaması, bir arazi değerlendirme <strong>ve</strong> sınıflandırma çalışması<br />
olup, daha çok tarımsal amaçla yapılan bir yorumlama şeklidir. Kullanma kabiliyeti sınıfları sekiz<br />
adet olup, I. sınıftan VIII. sınıfa kadardır. Bunlardan ilk dört sınıf arazi, iyi bir toprak idaresi<br />
altında, yöreye adapte olmuş kültür bitkileri ile orman, mera <strong>ve</strong> çayır bitkilerini iyi bir şekilde yetiştirme<br />
yeteneğine sahiptir. V., VI. <strong>ve</strong> VII. Sınıf araziler adapte olmuş yerli bitkilerin yetişmesine<br />
el<strong>ve</strong>rişlidir. Bunlardan V. <strong>ve</strong> VI. sınıflarda, killi toprak <strong>ve</strong> su koruma önlemleri alındığı taktirde<br />
bazı özel bitkiler de yetiştirilebilir. VIII. sınıf arazilerde, çok etkin <strong>ve</strong> pahalı ıslah çalışmaları ile<br />
ürün alınabilirse de, mevcut piyasa koşullarında elde edilecek ürün yatırım harcamalarını<br />
karşılayamaz.<br />
Sınıf I - Bu sınıf toprakların, kullanılmalarını kısıtlayan, hafif derecede bir <strong>ve</strong>ya iki<br />
sınırlandırması olabilir. Topografyaları hemen düzdür. Su <strong>ve</strong> rüzgar erozyonu zararı yok <strong>ve</strong>ya çok<br />
azdır. Toprak derinliği fazla. drenajları iyidir. Tuzluluk, sodiklik (alkalilik) <strong>ve</strong> taşlılık gibi sorunları<br />
yoktur. Su tutma kapasiteleri yüksek <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimlilikleri iyidir <strong>ve</strong>ya gübrelemeye iyi cevap <strong>ve</strong>rirler.<br />
Çok üretken olup, geniş bir bitki seçim aralığına sahiptirler. Kültür bitkileri yetiştirilmesinde<br />
olduğu kadar çayır, mera <strong>ve</strong> orman için de gü<strong>ve</strong>nli olarak kullanılabilirler. Topraklar kolay<br />
işlenmekte olup gübreleme, kireçleme, yeşil gübreleme, bitki artıkları <strong>ve</strong> hayvan gübrelerinin<br />
toprağa <strong>ve</strong>rilmesi, adapte olmuş bitkilerin müna<strong>ve</strong>beye alınması gibi, olağan amenajman(Tabii<br />
kaynakların işletilmesi) işlemlerinden bir <strong>ve</strong>ya birkaçının uygulanmasına ihtiyaç gösterirler.
Sınıf II - Bu sınıftaki topraklar kötüleşmeyi önlemek <strong>ve</strong>ya toprak işleme sırasında hava <strong>ve</strong> su<br />
ilişkilerini iyileştirmek için yapılan koruma uygulamalarını içeren dikkatli bır toprak idaresini<br />
gerektirir. Sınırlandırmalar az <strong>ve</strong> uygulamaca kolaydır. Bu topraklar kültür bitkileri. çayır, mera <strong>ve</strong><br />
orman için kullanılabilir. Bu sınıftaki toprakların sınırlandırmaları (1) hafif eğimli olmaları , (2) orta<br />
derecede su <strong>ve</strong> rüzgar erozyonuna maruz olmaları <strong>ve</strong>ya geçmişteki erozyonun orta derecede<br />
olumsuz etkileri, (3) İdealden daha az toprak derinliğine sahip olmaları , (4) biraz el<strong>ve</strong>rişsiz toprak<br />
yapısı <strong>ve</strong> işlenebilirliği, (5) hafiften ortaya kadar değişen, kolayca düzeltilebilen fakat yine de<br />
görülebilir tuzluluk <strong>ve</strong>ya sodiklik, (6) ara sıra görülen taşkın zararı, (7) drenajla düzeltilebilir, fakat<br />
sürekli olarak orta derecede bir sınırlandırma şeklinde var olan yaşlık <strong>ve</strong> (8) toprak kullanma <strong>ve</strong><br />
idaresi üzerindeki hafif iklimsel sınırlandırmaların tek <strong>ve</strong>ya kombinasyon halindeki etkilerini içerir.<br />
Bu sınıftaki topraklar gerek bitki türü seçimi <strong>ve</strong> gerekse amenajman uygulamaları bakımından<br />
I. sınıf topraklardan daha az serbestlik sağlar. Bu grup topraklar özel toprak koruyucu bitki<br />
yetiştirme sistemleri, toprak koruma uygulamaları, su kontrol yapıları <strong>ve</strong>ya kültür bitkileri için<br />
kullanıldıklarında uygun işleme yöntemleri gerektirirler.<br />
Sınıf III - Bu sınıftaki topraklar II. sınıftakilerden daha fazla sınırlandırmalara sahiptir. Kültür<br />
bitkileri tarımına alınabilecekleri gibi çayır, mera <strong>ve</strong> orman arazisi olarak da kullanılabilirler. Fakat<br />
sınırlandırmalar bitki seçimini, ekim, dikim, hasat zamanını <strong>ve</strong> ürün miktarlarını etkiler. III. sınıf<br />
arazilerde şu sınırlandırmaların bir <strong>ve</strong>ya birkaçı bulunabilir: (1) orta derecede eğim (2) şiddetli su<br />
<strong>ve</strong>ya rüzgar erozyonuna maruzluk <strong>ve</strong>ya geçmişteki erozyonun şiddetli olumsuz etkileri, (3) ürüne<br />
zarar <strong>ve</strong>ren sık taşkınlar, (4) alt toprakta çok yavaş geçirgenlik, (5) drenajdan sonraki yaşlık <strong>ve</strong>ya bir<br />
süre devam eden göllenme, (6) sığ kök bölgesi. (7) düşük rutubet tutma kapasitesi, (8) kolayca<br />
düzeltilemeyen düşük <strong>ve</strong>rimlilik <strong>ve</strong> (9) orta derecede tuzluluk <strong>ve</strong>ya sodiklik.<br />
Bu sınıftaki yaş <strong>ve</strong>ya yavaş geçirgen, fakat hemen hemen düz toprakların çoğu, işlendiğinde<br />
drenaj <strong>ve</strong> toprağın yapısı ile işlenebilirliğini sürdürecek bir ürün yetiştirme sistemini gerektirir.<br />
Balçıklaşmayı önlemek <strong>ve</strong> geçirgenliği düzeltmek için, böyle topraklara organik madde ila<strong>ve</strong> etmek<br />
<strong>ve</strong> yaş olduklarında işlemeden kaçınmak gerekir. Sulanan alanlardaki III. sınıf arazi topraklarının<br />
bir kısmı yüksek taban suyu, yavaş geçirgenlik, tuz <strong>ve</strong>ya sodyum birikmesinden dolayı sınırlı olarak<br />
kullanılabilmektedir.<br />
Sınıf IV - Bu sınıfta, toprakların kullanılmasındaki kısıtlamalar III. sınıftakinden daha fazla <strong>ve</strong><br />
bitki seçimi daha sınırlıdır. İşlendikIerinde daha dikkatli bir idare gerektirirler. Koruma<br />
önlemlerinin alınması <strong>ve</strong> muhafazası daha da zordur. çayır, mera <strong>ve</strong> orman için<br />
kullanılabilecekleri gibi, gerekli önlemlerin alınması halinde, ikileme adapte olmuş tarla <strong>ve</strong>ya bahçe<br />
bitkilerinden bazıları için de kullanılabilirler.<br />
Bu sınıf topraklarda (1) dik eğim, (2) şiddetli su <strong>ve</strong>ya rüzgar erozyonuna maruzluk, (3) geçmişteki<br />
erozyonun şiddetli olumsuz etkileri. (4) sığ toprak, (5) düşük rutubet tutma kapasitesi, (6) ürüne<br />
zarar <strong>ve</strong>ren sık taşkınlar, (7) uzun süren göllenme <strong>ve</strong>ya yaşlık <strong>ve</strong> (8) şiddetli tuzluluk <strong>ve</strong> sodiklik<br />
gibi özelliklerden bir <strong>ve</strong>ya birkaçının sürekli etkilemesi sonucu, kültür bitkileri için kullanım<br />
sınırlıdır.<br />
Sınıf V - Beşinci sınıf araziler, yetişecek bitki cinsini sınırlayan <strong>ve</strong> kültür bitkilerinin normal<br />
gelişmesini önleyen sınırlandırmalara sahiptir. Topografya yönünden hemen hemen düzdür.<br />
Toprakları ya sık sık sel basması nedeniyle sürekli olarak yaş, ya da çok taşlı <strong>ve</strong>ya kayalıdır.<br />
Sık sık taşkınlara maruz kalan taban arazilerle. düz - düze yakın eğime sahip çok taşlı <strong>ve</strong>ya orta<br />
derecede kayalı araziler. ya da drenaj bakımından kültür bitkileri tarımına el<strong>ve</strong>rişli olmayan, fakat<br />
suyu se<strong>ve</strong>n ot <strong>ve</strong> ağaçların yetişmesine uygun göllenme alanları bu sınıfa örnek olarak gösterilebilir.<br />
Tarla <strong>ve</strong> bahçe bitkileri kültürüne uygun olmamakla birlikte, çayır ıslahı yapmak <strong>ve</strong>ya uygun<br />
157
ağaç türleri yetiştirerek bu arazilerden kazanç .sağlamak mümkündür.Bu sınıfta Malatya'da hiç arazi<br />
haritalanmamıştır.<br />
Sınıf VI - Bu sınıfa giren toprakların fiziksel koşulları, gerektiğinde tohumlama, kireçleme.<br />
gübreleme <strong>ve</strong> kontur karıkları, drenaj hendekleri, saptırma yapıları <strong>ve</strong> su dağıtıcıları ile su kontrolü<br />
gibi çayır <strong>ve</strong>ya mera iyileştirmelerinin uygulanmasını pratik kılar. Bu sınıftaki toprakların (1) dik<br />
eğim, (2) ciddi erozyon zararı, (3) geçmişteki erozyonun<br />
olumsuz etkileri. (4) taşlılık, (5) sığ kök bölgesi. (6) aşırı yaşlık <strong>ve</strong>ya taşkın, (7) düşük rutubet<br />
kapasitesi (8) tuzluluk <strong>ve</strong>ya sodiklik gibi düzeltilemeyecek sürekli sınırlandırmaları vardır. Bu<br />
sınırlandırmalardan bir <strong>ve</strong>ya birden fazlasının bulunduğu topraklarda kültür bitkilerinin<br />
yetiştirilmesi uygun değildir. Ancak çayır, mera <strong>ve</strong> orman için kullanılabilirler.<br />
Sınıf VII - Bu sınıfa giren topraklar (1) çok dik eğim, (2) erozyon, (3) toprak sığlığı, (4) taşlılık,<br />
(5) yaşlık, (6) tuzluluk <strong>ve</strong>ya sodiklik gibi, kültür bitkilerinin yetiştirilmesini engelleyen çok şiddetli<br />
sınırlandırmalara sahiptir, Fiziksel özellikleri tohumlama <strong>ve</strong> kireçleme yapmak, kontur karıkları,<br />
drenaj hendekleri. saptırma yapıları <strong>ve</strong> su dağıtıcıları tesis etmek gibi iyileştirme, koruma <strong>ve</strong> kontrol<br />
uygulamalarına el<strong>ve</strong>rişli olmadığından, çayır <strong>ve</strong> mera ıslahı için kullanılma olanakları da oldukça<br />
sınırlıdır, Toprak muhafaza önlemleri almak <strong>ve</strong>ya alttaki arazileri korumak için ağaç dikimi <strong>ve</strong>ya ot<br />
tohumu aşılaması, yapıldığı, hatta istisnai bazı hallerde kültür bitkileri bile yetiştirildiği olursa da,<br />
bu durumlar VII. sınıf araziler için genel bir özellik sayılamaz,<br />
Sınıf VIII - Bu sınıf araziler (1) erozyon, (2) yaşlık, (3) taşlılık, (4) kayalık (5)Düşük rutubet<br />
kapasitesi, (6) tuzluluk <strong>ve</strong> sodiklik gibi kısıtlayıcılardan bir <strong>ve</strong>ya bir kaçının, önlenemeyecek<br />
derecedeki şiddetli sınırlandırmaları nedeniyle ot, ağaç <strong>ve</strong> kültür bitkilerinin yetiştirilmesine<br />
el<strong>ve</strong>rişli değildir, Çok aşınmış araziler, kumsallar, kayalıklar, ırmak yatakları, maden işletmesi<br />
yapılan eski ocak <strong>ve</strong> artık alanları bu sınıfa girerler. Bitki yetiştirilmesine el<strong>ve</strong>rişli olmasalar da<br />
yaban hayatı için <strong>ve</strong> dinlenme yerleri olarak kullanılabilirler.<br />
Şekil 33 Kullanım kabiliyeti bakımından ilin arazi sınıflandırması<br />
8. Sınıf Arazi<br />
3,4%<br />
7. Sınıf Arazi<br />
52,0%<br />
1. Sınıf Arazi<br />
5,7%<br />
Kaynak: Köy Hiz. Gen. Müd.” Malatya İli Arazi Varlığı” yayın no:759<br />
158<br />
2. Sınıf Arazi<br />
6,6%<br />
3. Sınıf Arazi<br />
10,3%<br />
4. Sınıf Arazi<br />
10,1%<br />
6. Sınıf Arazi<br />
11,7%<br />
Kullanım kabiliyetleri bakımından Malatya ilinin arazilerinin %52 si 7. sınıf arazi<br />
durumundadır.
Bu arazinin bitkisel üretim amaçlı kullanımı mümkün olmamakta , ancak hayvansal üretim amaçlı<br />
çayır <strong>ve</strong> mera olarak kullanılabilmesi mümkün olmaktadır. İlin bitkisel üretim amaçlı<br />
kullanılabilecek 1.,2., 3. <strong>ve</strong> 4. sınıf(4. sınıf arazilerin kültür tarımında kullanılmaları oldukça<br />
sınırlıdır.Ancak istisnai durumlar olabileceği nedeniyle tarım arazileri içerisinde dikkate alınmıştır.)<br />
arazilerinin toplam arazi içerisindeki payı yaklaşık 1/3 düzeyinde bulunmakta olup, İl de 5. sınıf<br />
arazi haritalanmamıştır. 6. , 7. , <strong>ve</strong> 8. sınıf arazilerin toplam arazi varlığı içerisindeki payı ise %67,2<br />
düzeyindedir. Bu tablo tarım arazilerinin korunmasının önemine bir kez daha işaret etmektedir.<br />
İlin toplam arazi varlığı 1.241.200. Hektar düzeyindedir. Bu alanın yaklaşık üçte biri (%34)<br />
olan 425.450 Ha tarımsal amaçlı kullanıma el<strong>ve</strong>rişli bulunmaktadır. Tarım dışı alan 729.551 Ha<br />
düzeyinde olup, il arazisinin %59’na tekabül etmektedir.Kalan yaklaşık %7’ye tekabül eden 86.199<br />
Hektar alan ise Kültür Dışı alan olup,taşlık-kayalık, su satıhları <strong>ve</strong> yerleşim alanından oluşmaktadır.<br />
Tablo 87 İlin Arazi yapısı <strong>ve</strong> kullanım şekilleri<br />
Sulanan Arazi 173.389<br />
Kültür (Tarım ) Alanı(Ha) Sulanabilir Arazi 218.557 425.450 %34<br />
Susuz Arazi 33.504<br />
Tarım Dışı Alan(Ha)<br />
Çayır –Meralar<br />
Orman <strong>ve</strong> Fundalıklar<br />
580.423<br />
149.128<br />
729.551 %59<br />
Taşlık - Kayalıklar 58.910<br />
Kültür Dışı Alan(Ha) Su Satıhları 18.022 86.199 %7<br />
Yerleşim Alanları 9.267<br />
Toplam<br />
Kaynak Tarım İl Müd.<br />
1.241.200 1.241.200 %100<br />
Toplam il arazisinin büyük kısmını ( %46,76’sı) çayır <strong>ve</strong> meralar oluşturmaktadır. Sulu<br />
tarım yapılabilen alan %13,97 düzeyinde olup sulanabilir nitelikteki tarım arazisi ise %17,61<br />
düzeyindedir. Orman varlığı bakımından fakir sayılan ilimizin toplam yüzölçümünün sadece %12<br />
orman <strong>ve</strong> fundalıklardan oluşmaktadır. (Bakınız Şekil 34)<br />
Şekil 34 İlin toplam yüzölçümünün niteliklerine göre sınıflandırılması<br />
TAŞLIK KAYALIK<br />
ALAN .%; 4,75<br />
ORMAN VE<br />
FUNDALIKLAR %;<br />
12,01<br />
Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü<br />
SU SATIHLARI %;<br />
1,45<br />
ÇAYIR VE MERA %;<br />
46,76<br />
159<br />
YERLEŞİM<br />
ALANLARI %; 0,75<br />
SULANABİLİR ARAZİ<br />
%; 17,61<br />
SULANAN ARAZİ %;<br />
13,97<br />
SUSUZ ARAZİ %;<br />
2,70
Susuz tarım arazisi durumunda olan alan yaklaşık %2,7 civarında bulunmaktadır. Bu tabloda<br />
dikkat çeken nokta sulanabilir olmakla beraber sulu tarım yapılamayan alanların büyüklüğüdür.<br />
Sulama projelerinin hayata geçirilmesi ile bu arazilerin bir bölümünde daha sulu tarıma başlanması<br />
halinde ilin tarımsal üretimini dikkat çekecek şekilde artıracağı beklenmektedir.<br />
Tablo 88 Tarım arazilerinin ilçelere dağılımı <strong>ve</strong> sulanabilme durumları<br />
İLÇELER<br />
A<br />
DEVLET<br />
SULAMA-<br />
LARI<br />
(Ha)<br />
B<br />
HALK<br />
SULAMA-<br />
LARI<br />
(Ha)<br />
A+B<br />
TOPLAM<br />
SULANAN<br />
(Ha)<br />
C<br />
SULANA-<br />
BİLİR<br />
ARAZİ<br />
(Ha)<br />
(A+B)+C<br />
TOPLAM<br />
(Ha)<br />
160<br />
E<br />
SUSUZ<br />
(Ha)<br />
(A+B)+C+E<br />
TOPLAM<br />
(Ha)<br />
SULANAN<br />
TARIM<br />
ARAZİSİ<br />
%<br />
SULANA-<br />
BİLİR<br />
TAR.AR.<br />
%<br />
SUSUZ<br />
TAR. AR.<br />
%<br />
MERKEZ 17.766 3.900 21.666 28.191 49.857 5.235 55.092 39,33 51,17 9,50<br />
AKÇADAĞ 33.447 9.972 43.419 29.870 73.289 2.066 75.355 57,62 39,64 2,74<br />
ARAPGİR 2.121 838 2.959 19.367 22.326 3.446 25.772 11,48 75,15 13,37<br />
ARGUVAN 4.286 3.370 7.656 37.369 45.025 3.301 48.326 15,84 77,33 6,83<br />
BATTALGAZİ 5.069 7.533 12.602 4.981 17.583 0 17.583 71,67 28,33 0,00<br />
DARENDE 9.617 12.118 21.735 20.530 42.265 2.756 45.021 48,28 45,60 6,12<br />
DOĞANŞEHİR 8.595 415 9.010 16.608 25.618 2.675 28.293 31,85 58,70 9,45<br />
DOĞANYOL 452 1.394 1.846 687 2.533 270 2.803 65,86 24,51 9,63<br />
HEKİMHAN 4.851 7.913 12.764 17.199 29.963 3.840 33.803 37,76 50,88 11,36<br />
KALE 542 553 1.095 697 1.792 118 1.910 57,33 36,49 6,18<br />
KULUNCAK 5.245 3.596 8.841 9.070 17.911 2.617 20.528 43,07 44,18 12,75<br />
PÜTÜRGE 1.355 1.428 2.783 2.112 4.895 525 5.420 51,35 38,97 9,69<br />
YAZIHAN 17.150 5.288 22.438 25.310 47.748 3.320 51.068 43,94 49,56 6,50<br />
YEŞİLYURT 1.861 2.714 4.575 6.566 11.141 3.335 14.476 31,60 45,36 23,04<br />
TOPLAM 112.357 61.032 173.389 218.557 391.946 33.504 425.450<br />
Kaynak :Tarım İl Müdürlüğü<br />
Daha önce belirtildiği gibi ilin toplam tarım arazisi 425.450 Hektar düzeyindedir. Tarım<br />
arazisi varlığı bakımından Akçadağ ilçesi 75.355 hektar tarım arazisi ile ilk sırada gelmektedir. En<br />
az tarım arazisine sahip olan ilçemiz ise 1.910 hektar ile Kale ilçesidir. Sahip olduğu tarım arazisi<br />
içerisinde en fazla sulu tarım yapılabilen İlçemiz Battalgazi ilçesidir. Battalgazi ilçesi sahip olduğu<br />
toplam tarım arazisinin yaklaşık %71’inde sulu tarım yapmaktadır. Toplam tarım arazisinin %11,48<br />
ancak sulu tarım yapan Arapgir ilçesi oransal olarak en az sulu tarım yapılan ilçemiz durumundadır.<br />
Oransal olarak en fazla susuz tarım arazisi olan ilçemiz ise %23 ile Yeşilyurt ilçesidir. İlçelerin<br />
sahip oldukları tarım arazilerinin sulu, sulanabilir <strong>ve</strong> susuz olarak kullanılan arazilerin oransal<br />
büyüklükleri Şekil 35’de grafik ortamında görülmektedir.
Şekil 35 İlçelerin sahip oldukları tarım arazilerinin sulanabilirliği bakımından nispi payları<br />
%<br />
90,00<br />
80,00<br />
70,00<br />
60,00<br />
50,00<br />
40,00<br />
30,00<br />
20,00<br />
10,00<br />
0,00<br />
MERKEZ<br />
AKÇADAĞ<br />
Kaynak :Tarım İl Müdürlüğü<br />
ARAPGİR<br />
ARGUVAN<br />
BATTALGAZİ<br />
DARENDE<br />
DOĞANŞEHİR<br />
161<br />
DOĞANYOL<br />
HEKİMHAN<br />
KALE<br />
KULUNCAK<br />
SULANAN AR. SULANABİLİR AR. SUSUZ AR.<br />
İlde bulunan tarım arazilerinin 173.389 Hektar’lık kısmı sulu tarım yapılan arazi olup, bunun<br />
79.711. Hektarı tarla, 87.560 Hektarı mey<strong>ve</strong>lik olarak <strong>ve</strong> 6.118 Hektarı sebze yetiştiriciliği amaçlı<br />
kullanılmaktadır. Sulanabilir toplam 218.557 Hektarlık kısım ise tarla olarak kullanılmaktadır.<br />
Susuz tarım arazisinin 26.062 Hektarı tarla <strong>ve</strong> 7.442 hektarı ise bağdır.(Bakınız Tablo 89)<br />
Tablo 89 İl Tarım Arazisinin Kullanım şekli <strong>ve</strong> Sulanabilirlik Durumu<br />
ARAZİNİN VASFI Tarla Mey<strong>ve</strong>lik Sebzelik Bağ Toplam<br />
Sulanan (Ha) 79.711 87.560 6.118 0 173.389<br />
Sulanabilir(Ha) 218.557 0 0 0 218.557<br />
Susuz(Ha) 26.062 0 0 7.442 33.504<br />
Toplam 324.330 87.560 6.118 7.442 425.450<br />
Kaynak :Tarım İl Müdürlüğü<br />
İlin toplam tarım arazisinin yaklaşık %76’sı tarla olarak, yaklaşık %20’si mey<strong>ve</strong>lik <strong>ve</strong><br />
yaklaşık %3’ü ise bağ <strong>ve</strong> sebzelik olarak kullanılmaktadır.<br />
PÜTÜRGE<br />
YAZIHAN<br />
YEŞİLYURT
Şekil 36 Malatya Tarım Arazilerinin Kullanım Amacına Göre Dağılımı<br />
Sebzelik<br />
1,44%<br />
Mey<strong>ve</strong>lik<br />
20,58%<br />
Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü<br />
Tarla<br />
76,23%<br />
Bağ<br />
1,75%<br />
Şekil 37 Malatya İlinde bulunan tarımsal işletmeler <strong>ve</strong> işletme büyüklükleri, 2001<br />
Tolam İçindeki payı (%)<br />
40,00<br />
35,00<br />
30,00<br />
25,00<br />
20,00<br />
15,00<br />
10,00<br />
5,00<br />
0,00<br />
3,2<br />
0,2<br />
5'den az<br />
5,6<br />
5-9<br />
0,9<br />
Kaynak :DİE VII Genel Tarım Sayımı<br />
21,3<br />
37,5<br />
6,1<br />
10-19<br />
20-49<br />
25,3<br />
22,2<br />
31,3<br />
50-99<br />
8,4<br />
162<br />
22,2<br />
100-199<br />
1,6<br />
8,9<br />
200-499<br />
İşletme Büyüklüğü (Da)<br />
0,2<br />
3,4<br />
500-999<br />
Tarımsal İşletme (%) Sahip Olunan Arazi(%)<br />
DİE tarafından 2001 yılında yapılan Genel Tarım sayımı sonuçlarına göre( Bakınız<br />
Şekil 37) Malatya ilinde bulunan <strong>ve</strong> üzerinde tasarruf ettiği tarım arazisi 5 Dekardan az olan<br />
tarımsal işletmelerin toplam tarımsal işletmeler içerisindeki payı %3,2‘si olup, bu tarım<br />
işletmelerinin toplam tarımsal arazi içerinde tasarruf ettikleri arazilerin oranı ise sadece %0,2<br />
düzeyindedir. 49 Dekar’dan daha az toprak üzerinde zirai faaliyet sürdüren tarım işletmelerinin,<br />
toplam tarım işletmeleri içerisindeki payı %67,6 iken bu tarım işletmelerinin kullandıkları tarımsal<br />
arazi ise toplam tarımsal arazi içerisinde sadece %32,4 düzeyindedir. Buradan hareketle Malatya<br />
ilinde tarım işletmelerinin yarıdan fazlasının (%67,6) 49 Dekar’dan daha az arazi üzerinde zirai<br />
faaliyetini sürdürdüğü <strong>ve</strong> bu işletmelerin kullandıkları tarım arazisinin, toplam tarım arazisinin<br />
0,0<br />
0,0<br />
1000-2499<br />
0,0<br />
0,0<br />
2500-4999<br />
0,0<br />
1,6<br />
5000+
yaklaşık(%32,4) üçte birine tekâbül ettiği görülmektedir. 50 Dekarlık tarımsal işletme büyüklüğünü<br />
aşan tarımsal işletmelerde ise , üzerinde tasarruf edilen tarımsal arazi miktarı, işletme sayısının<br />
önüne geçmektedir; yani tarımsal işletme başına düşen tarımsal arazi miktarı artmaya<br />
başlamaktadır. İldeki tarımsal işletmeler, üzerinde tasarruf ettikleri arazi bakımından 20-49 dekar<br />
arazi aralığında yoğunlaşmışlardır.<br />
Tablo 90 Türkiye <strong>ve</strong> Malatya’da Kimyevi Gübre Kullanımı <strong>ve</strong> hektar başına düşen gübre ,2002<br />
Malatya Türkiye<br />
% 21 Azotlu 45.068 5.708.835<br />
% 16-18 Fosforlu 29.534 2.789.670<br />
% 48-52 Potaslı 834 147.136<br />
Toplam(Ton) 75.436 8.645.641<br />
Tarım Arazisi(Ha) 425.450 26.579.218<br />
Tarım arazisine düşen gübre(Ton/Hektar) 0,177 0,325<br />
Kaynak:DİE <strong>ve</strong> Tarım İl Müd.<br />
Tablo 90‘da görüldüğü gibi Malatya’da <strong>ve</strong> ülke genelinde kullanılan kimyevi gübre<br />
miktarları karşılaştırıldığında birim tarım arazisine (Hektara )düşen kimyevi gübre kullanım miktarı<br />
ülke ortalamasının altındadır.<br />
Tablo 91 Seçilmiş tarımsal araç <strong>ve</strong> gereçlerin Türkiye <strong>ve</strong> Malatya sayıları,2002<br />
Toplam içinde<br />
Türkiye(Adet) Malatya(Adet) Malatya’nın Payı %<br />
Yayık Makinesi 210.088 3.455 1,64<br />
Kültüvatör 415.664 5.848 1,41<br />
Krema Makinesi 255.170 2.140 0,84<br />
Traktör Pulluğu 904.197 7.242 0,80<br />
Traktör 970083 7735 0,80<br />
Motopomp 342.452 2.659 0,78<br />
Römork 945777 7203 0,76<br />
Su Tankeri 168142 1205 0,72<br />
Pül<strong>ve</strong>rizatör 800.117 5.220 0,65<br />
Harman Makinesi(Batöz) 193.386 1.136 0,59<br />
Kombine Hububat Ekim Makinesi 156.361 356 0,23<br />
Kimyevi Gübre Dağıtma Makinesi 305587 578 0,19<br />
Çapa Makinesi 138.625 177 0,13<br />
Süt Sağım Makinesi 102.616 104 0,10<br />
Yağmurlama Tesisi<br />
Kaynak :DİE<br />
185.570 124 0,07<br />
Tarımsal araç <strong>ve</strong> gereçlerin sayısal miktarı dikkate alındığında toplam içerisindeki payları<br />
itibariyle yapılan sıralama Tablo 91‘de görülmektedir. Bu sıralama, Malatya ilinde bulunan tarımsal<br />
işletmelerin ağırlıklı olarak küçük tarım işletmesi mahiyetinde olduğu tespiti ile anlamlı bir uyum<br />
göstermektedir. Şöyle ki tarımsal araç <strong>ve</strong> gereç toplamından Malatya ilinin aldığı pay,görece daha<br />
büyük ölçekli tarımsal işletmelerde kullanılan tarımsal araç <strong>ve</strong> gereçler(örneğin yağmurlama tesisi)<br />
için düşük, daha çok küçük aile tarım işletmelerinde kullanılan bazı tarımsal araç <strong>ve</strong> gereçleri<br />
(örneğin yayık makinesi) için ise bu pay yükselmektedir.<br />
163
3.2.2. Tarımsal Üretim<br />
3.2.2.1.Bitkisel Varlık <strong>ve</strong> Bitkisel Üretim<br />
Gerek toprak <strong>ve</strong> iklim yapısı gibi kısıtlamalar gerekse çiftçi alışkanlıkları <strong>ve</strong> mevcut<br />
tarımsal bilgi alt yapısının da etkisi ile Malatya ili bitkisel varlık <strong>ve</strong> bitkisel üretim çeşitliliği sınırlı<br />
görülmektedir. İlde 2003 yılında toplam 1.314.370 Da alanda buğday ekimi yapılmış olup, toplam<br />
1.647.880. Da alanda ise tahıl ziraatı yapılmıştır. Toplam tahıl ekimi yapılan alan toplam tarım<br />
alanlarının yaklaşık %38 tekabül etmektedir. Genel olarak ekimi yapılan türler <strong>ve</strong> bu türlerin<br />
ekiminin yapıldığı tarım arazilerinin büyüklülüğüne bakıldığında türler arasında çok da dengeli bir<br />
dağılımın olmadığı söylenebilir. Bu durum; toprak <strong>ve</strong> iklim kısıtlamaları, çiftçi alışkanlığı, tarımsal<br />
rehberliğin yeterli olamaması gibi sebeplerle bitkisel üretimde ürün çeşitlendirmesini yeterli<br />
düzeyde olmamasından kaynaklanmaktadır. Son yıllarda bitkisel üretim alanında çeşitliliğe<br />
gidilmesi yönünde oluşmakta olan çabaların bu tabloyu değiştirmesi umulmaktadır.<br />
Tablo 92 Yıllar itibariyle Tahıl <strong>ve</strong> baklagil ekim alanı <strong>ve</strong> üretim miktarı<br />
Tahıllar <strong>ve</strong> Baklagiller 2001 2002 2003<br />
Ekiliş Al. (da) 1.289.310 1.284.360 1.314.370<br />
Buğday Üretim (ton) 222.906 231.370 231.505<br />
Verim (kg/dekar) 173 180 176<br />
Ekiliş Al.(da) 313.820 330.060 332.280<br />
Arpa Üretim (ton) 59.506 76.517 72.667<br />
Verim (kg/dekar) 190 232 219<br />
Ekiliş Al.(da) 680 0 0<br />
Çavdar Üretim (ton) 12 0 0<br />
Verim (kg/dekar) 18 0 0<br />
Ekiliş Al.(da) 160 120 100<br />
Yulaf Üretim (ton) 16 12 13<br />
Verim (kg/dekar) 100 100 130<br />
Ekiliş Al.(da) 2.050 1.800 1.100<br />
Mısır Üretim (ton) 540 505 330<br />
Verim (kg/dekar) 263 281 300<br />
Ekiliş Al.(da) 60 30 30<br />
Pirinç Üretim (ton) 18 9 9<br />
Verim (kg/dekar) 300 300 300<br />
Ekiliş (da) 56600 62.700 56.280<br />
Nohut Üretim (ton) 5341 6.309 5.397<br />
Verim (kg/dekar) 94 101 96<br />
Ekiliş (da) 52310 48.680 43.800<br />
Fasulye Üretim (ton) 9762 8.547 7.155<br />
Verim (kg/dekar) 187 176 163<br />
Ekiliş (da) 400 100 180<br />
Mercimek (yeşil) Üretim (ton) 36 9 15<br />
Verim (kg/dekar) 90 90 83<br />
Ekiliş (da) 3920 3.990 4.330<br />
Mercimek (kırmızı) Üretim (ton) 341 426 410<br />
Verim (kg/dekar) 87 107 95<br />
Ekiliş (da) 19370 17.610 16.800<br />
Fiğ Üretim (ton) 6116 5.825 4.106<br />
Verim (kg/dekar) 316 331 244<br />
Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü<br />
164
Tablo 93 Yıllar itibari ile Endüstriyel Bitkiler, Yağlı Tohumlar,Yumru <strong>ve</strong> Yem Bitkileri ekim<br />
alanları <strong>ve</strong> üretim miktarları<br />
Endüstriyel Bitkiler 2001 2002 2003<br />
Tütün<br />
Şeker Pancarı<br />
Yağlı Tohumlar<br />
Ayçiçeği<br />
Yumru <strong>ve</strong> Yem Bitkileri<br />
Soğan (kuru)<br />
Sarımsak (kuru)<br />
Patates<br />
Hayvan Pancarı<br />
Yonca<br />
Korunga<br />
Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü<br />
Ekiliş (da) 6.870 9.730 7490<br />
Üretim (ton) 1.066 1.420 1092<br />
Verim (kg/dekar) 155,17 145,94 145,79<br />
Ekiliş (da) 29.200 34.600 38130<br />
Üretim (ton) 138.500 160.000 162000<br />
Verim (kg/dekar) 4743,15 4624,28 4248,62<br />
Ekiliş (da) 500 20 0<br />
Üretim (ton) 85 3 0<br />
Verim (kg/dekar) 170 150 0<br />
Ekiliş (da) 3.190 3.030 3010<br />
Üretim (ton) 4.926 4.431 4646<br />
Verim (kg/dekar) 1.544 1.462 1.544<br />
Ekiliş (da) 250 300 380<br />
Üretim (ton) 130 193 266<br />
Verim (kg/dekar) 520 643 700<br />
Ekiliş (da) 3.690 2.340 2370<br />
Üretim (ton) 6.034 4.400 4120<br />
Verim (kg/dekar) 1.635 1.880 1.738<br />
Ekiliş (da) 100 100 170<br />
Üretim (ton) 120 400 715<br />
Verim (kg/dekar) 1.200 4.000 4.206<br />
Ekiliş (da) 12.340 12.450 12460<br />
Üretim (ton) 9.138 11.409 11951<br />
Verim (kg/dekar) 741 916 959<br />
Ekiliş (da) 2.540 2.620 2560<br />
Üretim (ton) 707 736 641<br />
Bu bağlamda tahıl <strong>ve</strong> baklagiller ; Endüstriyel Bitkiler; Yağlı Tohumlar; Yumru köklü <strong>ve</strong> Yem<br />
bitkileri grubunda üretim alanları, üretim miktarları <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimlilik düzeylerine ilişkin bilgiler Tablo<br />
92 <strong>ve</strong> Tablo 93 de sunulmuştur.<br />
Malatya ili sebze üretimine bakıldığında üretim miktarı bakımından ağırlığı domates <strong>ve</strong><br />
karpuz üretimi oluşturmaktadır. 2003 yılı <strong>ve</strong>rilerine göre ilde üretilen toplam sebze üretimi<br />
içerisinde (tonaj bakımından) %37 ile karpuz ilk sırada gelmekte, bunu yaklaşık %33 ile domates<br />
izlemektedir. Kavun üretimi yaklaşık %13, dolmalık biber %5, hıyar %4, patlıcan %1,4 <strong>ve</strong> ıspanak<br />
ise %1,2 paya sahiptir. Belirtilen sebze üretimi, toplam sebze üretiminin yaklaşık %95’ini<br />
oluşturmakta olup, kalan üretim düzeyleri ise tür başına %1 altında bulunmaktadır. Detaylı bilgi<br />
Tablo 94’de belirtilmiştir.<br />
165
Tablo 94 Yıllar İtibariyle Malatya ili sebze üretimi<br />
Sebze 2001 2002 2003<br />
Bakla (Taze) (ton) 0 0 2<br />
Bamya (ton) 2 0 2<br />
Barbunya Fasulye (Taze) (ton) 8 7 7<br />
Bezelye (Taze) (ton) 0 0<br />
Dolmalık Biber (ton) 7361 7155 7214<br />
Sivri - Çarliston Biber (ton) 790 965 1001<br />
Domates (ton) 41330 45487 51139<br />
Fasulye (Taze) (ton) 673 650 622<br />
Havuç (ton) 90 93 60<br />
Hıyar (ton) 5613 5716 5901<br />
Bal Kabak (ton) 169 75 72<br />
Sakız Kabak (ton) 1282 1251 1308<br />
Ispanak (ton) 1732 1818 1816<br />
Karnabahar (ton) 0 0 0<br />
Karpuz (ton) 45362 50272 56674<br />
Kavun (ton) 19359 20256 20152<br />
Beyaz Lahana (ton) 1353 1220 1253<br />
Göbekli Marul 358 365 375<br />
Maydanoz (ton) 101 147 139<br />
Patlıcan (ton) 2096 2125 2125<br />
Sarımsak (Taze) (ton) 46 54 35<br />
Soğan (Taze) (ton) 548 489 460<br />
Kırmızı Turp (ton) 50 69 66<br />
Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü<br />
İlin bitkisel üretimi potansiyeli, mey<strong>ve</strong> üretimi açısından incelendiğinde; yumuşak çekirdekli<br />
mey<strong>ve</strong>ler grubunda mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>ren ağaç sayısı bakımından 2003 yılı itibariyle elma ağacı varlığı<br />
349.535. adet <strong>ve</strong> yaklaşık %63 düzeyinde payla birinci, 184.880 kök ağaçla (<strong>ve</strong> %33 payla ) armut<br />
ağaç varlığı ikinci sırada gelmektedir.<br />
166
Tablo 95 Mey<strong>ve</strong> Üretimi (Yumuşak çekirdekliler <strong>ve</strong> üzümsü Mey<strong>ve</strong>ler)<br />
Yumuşak çekirdekliler 2001 2002 2003<br />
Üretim (ton) 3.378 3.232 3.639<br />
Armut<br />
Ağaç Sayısı<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 186.435<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 20.740<br />
184.875<br />
19.790<br />
184.880<br />
18.565<br />
Üretim (ton) 235 252 305<br />
Ayva<br />
Ağaç Sayısı<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta<br />
18.540<br />
1.755<br />
18.845<br />
2.010<br />
19.105<br />
1.455<br />
Üretim (ton) 15.236 14.488 15.767<br />
Elma<br />
Ağaç Sayısı<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 340.610<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 46.948<br />
345.600 349.535<br />
65.130<br />
Üzümsü mey<strong>ve</strong>ler 2001 2002 2003<br />
Üretim (ton) 420 360 360<br />
Çilek(Dekar)<br />
Ağaç Sayısı<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta (Da)<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta<br />
55<br />
0<br />
70<br />
5.293<br />
70<br />
0<br />
Üretim (ton) 5.101 133.030 5.831<br />
Dut<br />
Ağaç Sayısı<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 133.800<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 6.600<br />
6.585<br />
0<br />
133.200<br />
6.300<br />
Üretim (ton) 6 5 7<br />
Nar<br />
Ağaç Sayısı<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta<br />
1.580<br />
440<br />
1.600<br />
650<br />
1.700<br />
780<br />
Trabzon<br />
Hurması Ağaç Sayısı<br />
Üretim (ton)<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta<br />
0<br />
6.250<br />
7<br />
2.100<br />
4.300<br />
14<br />
3.350<br />
3.900<br />
Üretim (ton) 17.955 17.293 16.355<br />
Üzüm (Dekar)<br />
Ağaç Sayısı<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta<br />
7.377<br />
108<br />
7.337<br />
105<br />
7.222<br />
111<br />
Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü<br />
Üzümsü mey<strong>ve</strong>ler grubunda 2003 yılında 70 dekar alanda 360 ton çilek üretimi<br />
yapılmıştır.Bu grupta yer alan mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>ren dut ağacı sayısı 133.200 adettir.<br />
167
Tablo 96 İlin taş çekirdekli <strong>ve</strong> sert kabuklu mey<strong>ve</strong> üretimi <strong>ve</strong> ağaç varlığı<br />
Erik<br />
İğde<br />
Kayısı<br />
Kiraz<br />
Kızılcık<br />
Şeftali<br />
Vişne<br />
Zerdali<br />
Taş çekirdekliler 2001 2002 2003<br />
Ağaç Sayısı<br />
Ağaç Sayısı<br />
Ağaç Sayısı<br />
Ağaç Sayısı<br />
Ağaç Sayısı<br />
Ağaç Sayısı<br />
Ağaç Sayısı<br />
Ağaç Sayısı<br />
Antep<br />
Fıstığı Ağaç Sayısı<br />
Ceviz<br />
Badem<br />
Kaynak: Tarım İl Müdürlüğü<br />
Üretim (ton) 682 654 765<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 27.610 27.880 28.230<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 3.685 3.510 2.870<br />
Üretim (ton) 33 29 30<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 4.100 4.200 4.300<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 1.300 1.500 1.600<br />
Üretim (ton) 268.434 125.889 227.504<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 5.812.584 5.962.016 6.083.000<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 855.870 728.490 635.800<br />
Üretim (ton) 1.355 1.075 1.618<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 62.010 63.300 72.350<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 21.085 19.470 11.765<br />
Üretim (ton) 67 63 71<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 5.320 5.290 5.510<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 830 840 570<br />
Üretim (ton) 1.071 1.021 1.058<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 55.540 55.840 55.940<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 4.690 4.525 2.615<br />
Üretim (ton) 720 549 633<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 40.495 40.420 40.210<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 3.870 3.650 2.840<br />
Üretim (ton) 1.355 1.286 2.161<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 42.950 43.400 45.850<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 4.200 3.250 350<br />
Sert Kabuklular 2001 2002 2003<br />
Ağaç Sayısı<br />
Ağaç Sayısı<br />
Üretim (ton) 70 62 84<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 35.965 52.490 58.480<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 35.675 18.525 11400<br />
Üretim (ton) 1.840 1.794 2.156<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 83.395 86.130 90.200<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 37.650 64.850 71.250<br />
Üretim (ton) 232 236 376<br />
Mey<strong>ve</strong> Veren Yaşta 30.735 30.620 30.080<br />
Mey<strong>ve</strong> Vermeyen Yaşta 1.650 1.390 950<br />
Taş çekirdekli mey<strong>ve</strong>ler grubunda Malatya ilinin sembolü sayılabilecek kayısı toplam ağaç<br />
varlığı içerisinde % 96 düzeyinde bir paya sahiptir. Yani her yüz ağaçtan 96 tanesi kayısı ağacıdır.<br />
Sert kabuklu mey<strong>ve</strong>ler grubunda 2003 yılı itibariyle ağaç varlığı bakımından ceviz ağaç varlığı %50<br />
paya sahiptir.<br />
168
3.2.2.2.Kayısı <strong>ve</strong> Kayısı Yetiştiriciliği<br />
3.2.2.2.1. Kayısının Anavatanı <strong>ve</strong> Tarihçesi<br />
Yapılan çalışmalar kaysının ilk anavatanının, orta Asya'dan batı Çin'e kadar uzanan alanı<br />
kapsadığını ortaya konmuştur. Bu gün Çin'in kuzey <strong>ve</strong> kuzey-doğu dağlık alanları, Hinjiang<br />
bölgesindeki Tian-Şan <strong>ve</strong> Altay dağları ile Orta, Asya <strong>ve</strong> Mançurya 'yı içine alan çok geniş bir<br />
bölgenin kayısının ilk anavatanı olduğu bilinmektedir. Çin, Orta Asya <strong>ve</strong> Yakındoğu olmak üzere<br />
kayısının 3 gen merkezi bulunmaktadır.<br />
Kayısı Çin'de milattan 3000 sene öncesine kadar bilinmekteydi. Büyük İskender'in Asya<br />
seferleri sırasında (M.Ö.330-323) İran <strong>ve</strong> Transkafkaslar üzerinden kayısı önce Anadolu'ya<br />
getirilmiştir. Yukarıdaki tarihi bilgiler kaysının Anadolu'da yaklaşık 2000 yıldan fazla bir<br />
geçmişinin olduğunu göstermektedir. Anadolu'dan Batıya yayılışı M.Ö. I.yüzyılda olmuş, daha<br />
sonra Romalıların Anadolu’yu istilası sırasında tüccarlar tarafından önce İtalya'ya , sonra<br />
Yunanistan'a götürülmüş, bu ülkelerde “Altın Elma” da denilen kayısının tarımına önem <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
Kayısının İtalya <strong>ve</strong> Yunanistan'dan diğer Avrupa ülkelerine geçişi çok eskiye dayanmaktadır.<br />
Kayısının XIII yüzyılda İngiltere'ye; XVIl.yüzyılda ise Fransa <strong>ve</strong> Amerika'ya götürülmüş<br />
olabileceği tarihçiler tarafından ifade edilmektedir.<br />
3.2.2.2.2. Malatya’da Yetiştirilen Önemli Kayısı Çeşitleri<br />
I- Hacıhaliloğlu<br />
Malatya'nın en önemli kurutmalık kayısı çeşididir. Malatya'daki kayısı ağacı varlığının yaklaşık<br />
% 73'ünü oluşturur. Mey<strong>ve</strong>leri orta irilikte 23-25 gram ağırlıkta, mey<strong>ve</strong> şekli oval simetrik, mey<strong>ve</strong><br />
kabuk <strong>ve</strong> et rengi sarı kırmızı yanak oluşturma eğilimindedir.Mey<strong>ve</strong> az sulu, çok tatlı, aromalı, pH<br />
4,5-4,8; Suda çözünen katı madde miktarı (SÇKM) % 24-28'dir. Malatya da temmuz ayının 2.<br />
haftası olgunlaşarak hasada hazır hale gelir.<br />
II- Hasanbey<br />
Malatya'nın ,en önemli sofralık kayısı çeşididir. Ağaç şekli yayvan olup kuv<strong>ve</strong>tli büyür.<br />
Mey<strong>ve</strong> kalp şeklinde iri 40-55 g ağırlığında mey<strong>ve</strong> eti sert dokulu <strong>ve</strong> tatlıdır. Mey<strong>ve</strong> kabuk <strong>ve</strong> et<br />
rengi sarı, Suda çözünen katı madde miktarı (SÇKM) % 18-22 ; pH 4,9-5,l 'dir. Malatya da Haziran<br />
sonu Temmuz başında olgunlaşır.<br />
III- Kabaaşı<br />
Malatya’da 1970’li yıllarda yapılan bir selleksiyon çalışması sonucunda bulunmuş<br />
kurutmalık bir çeşittir. Malatya da ağaç sayısı bakımından Hacıhaliloğlu çeşidinden sonra<br />
ikinci sıradadır. Ağaçları orta büyüklükte, dik <strong>ve</strong> kuv<strong>ve</strong>tli gelişir. Mey<strong>ve</strong> orta irilikte 30-35<br />
gram ağırlığında, oval şekilli ,kabuk <strong>ve</strong> et rengi sarıdır. Mey<strong>ve</strong> tatlı olup, pH 3,8-4,6 <strong>ve</strong> Suda<br />
çözünen katı madde miktarı (SÇKM) % 24-26'dır. Malatya da Temmuz başında olgunlaşır.<br />
IV-Soğancı<br />
Malatya Zirai Araştırma İstasyonu tarafından yapılan bir selleksiyon çalışması<br />
sonucu bulunmuştur. Ağaçları iri, dik-yayvan şekilli olup orta derecede <strong>ve</strong>rimlidir. Mey<strong>ve</strong>leri<br />
28-32 gr ağırlığında, yuvarlak şekilli, mey<strong>ve</strong> kabuk <strong>ve</strong> et rengi sarıdır. Mey<strong>ve</strong> tatlı, pH 4,5-4,7<br />
<strong>ve</strong> Suda çözünen katı madde miktarı (SÇKM) miktarı % 23-26'dır. Malatya’da Temmuz ayının<br />
ikinci haftası olgunlaşır.<br />
169
3.2.2.2.3. Malatya Kaysının Besin Değeri <strong>ve</strong> Beslenme açısından önemi 50<br />
Kayısı insan sağlığı için önemli fonksiyonlara sahip bir mey<strong>ve</strong>dir. İnsan vücudunun günlük<br />
enerji <strong>ve</strong> protein gereksiniminin karşılanmasında katkıda bulunmakla birlikte mineral maddelerden<br />
potasyum, fosfor, kalsiyum, demir bakımından özellikle A vitaminince çok zengindir. A<br />
vitamininin öncü maddesi olan B-karoten vücudu <strong>ve</strong> organizmaları saran epidel doku , göz sağlığı ,<br />
kemik <strong>ve</strong> diş gelişimi ile endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir.Bu görevlerinden başka A<br />
vitamini üreme <strong>ve</strong> büyüme , enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artırılmasında önemli rol<br />
oynar.Ayrıca A vitamini organizmanın <strong>ve</strong> sağlıklı hücrelerin direncini artırarak kansere karşı<br />
koruyucu görev yapmaktadır.Bu koruyucu aktivite sigara <strong>ve</strong> alkol kullananlar için daha da<br />
önemlidir. Serbest radikallerin oluşumuna <strong>ve</strong> hücre ölümüne neden olan protein <strong>ve</strong> yağ asitlerinin<br />
bozulma tepkimelerini önlemektedir.<br />
Kayısı sodyumca fakir,potasyumca zengin olması nedeni ile kalp yetmezliği, böbrek<br />
hastalıları , hepatit , siroz, tedavisinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir.<br />
Kuru kayısının beslenme <strong>ve</strong> sağlık açısından en önemli bileşiklerinden birisi de diyet lifidir.<br />
100 gr kuru kayısıda yaklaşık olarak 24 gr diyet lifi bulunur.Yetişkin bir insanın günlük diyet lifi<br />
gereksinimi ise 25 gr’dır.Diyet lifi sindirim sisteminde salgılar <strong>ve</strong> enzimler tarafından<br />
hidrolizlenemeyen polisakkarit <strong>ve</strong> lignin gibi bileşiklerden oluşmaktadır. Diyet lifi kabızlık ,<br />
irritabl kolon sendromu, apandisit, hemoroid, diş hastalıları, şişmanlık, şeker hastalığı, kroner kalp<br />
hastalıkları <strong>ve</strong> kolon kanseri gibi hastalıkların oluşum riskini azaltmakta, bağırsağın düzenli<br />
çalışmasını sağlamaktadır. Kayısının insan sağlığı için diğer bazı faydaları ;<br />
- Beynin düzenli çalışmasını sağlayarak, yorulmayı önleyip stresi azaltır.<br />
- Karaciğerin tahrip olan kısımlarının onarımını sağlar<br />
- Kemiklerin daha düzgün <strong>ve</strong> sağlam olmasında rol oynar.<br />
- Dişleri güçlendirir.<br />
- Böbrek taşı teşekkülünü azaltır.<br />
- Kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir.<br />
- Kalp kaslarını güçlendirerek düzenli çalışmasını sağlar.<br />
- Kan yapımını artırarak kansızlığı önler. Mide <strong>ve</strong> on iki parmak bağırsağı ülserini önler <strong>ve</strong><br />
mevcut oluşumları tedavi eder.<br />
- Dengeli beslenme için vazgeçilmez bir besindir.<br />
- Üreme sistemi üzerinde olumlu etki yapar <strong>ve</strong> cinsel güçü artırır.<br />
3.2.2.2.4. Kayısı Mamulleri<br />
Dünyada üretilen kayısının önemli bir kısmı sofralık(yaş) olarak tüketilmektedir. Fakat<br />
kayısının hasat döneminin kısa oluşu <strong>ve</strong> çabuk bozulması nedeniyle kayısı daha çok kurutularak<br />
<strong>ve</strong>ya çeşitli şekillerde işlenerek değerlendirilmektedir. Kurutmalık kayısılar 2 ana kategoriye ayrılır<br />
Bunlar natürel <strong>ve</strong> kükürtlenmiş kuru kaysılardır. 07 Temmuz 1992 tarihinde TSE tarafından kabul<br />
edilerek zorunlu olarak uygulamaya konulan TS 485 kuru kayısıda standartlarına göre Natürel kuru<br />
kayısı hiçbir kimyasal <strong>ve</strong> benzeri işlemden geçirilmeden sadece güneşte bekletilerek kurutulan<br />
kaysıdır. Kükürtlenmiş kuru kayısı ise kükürt dioksit ile işlem görmüş <strong>ve</strong> kurutulmuş kayısıdır.<br />
Kayısı Çekirdeği: Yerli kayısı çeşitlerinin çekirdeklerinin içi tatlı olup, yabancı <strong>ve</strong> zerdali<br />
formundaki kaysıların çekirdeklerinin içi genellikle acıdır. Tatlı kayısı çekirdekleri esas olarak<br />
çerez olarak tüketilmektedir. Acı kayısı çekirdeği ise kozmetik <strong>ve</strong> ilaç sanayinde hammadde olarak<br />
50 Bu bölümün hazırlanmasında Prof.Dr. Sevinç YÜCESAN(Hacettepe Üni) ; Prof.Dr.Sabahaddin<br />
USLU(İnönü Üni.) ; Prof.Dr.Mehmet PALA(TÜBİTAK) <strong>ve</strong> Uz.Dr.Mehmet H.SÖZEN’in çalışmalarından<br />
yararlanılmıştır.<br />
170
kullanılmaktadır. Ayrıca kayısı çekirdeğinden badem yağı, yemeklik yağ, aroma esansı gibi<br />
mamuller elde edilmektedir.<br />
Alternatif Kayısı ürünleri: Kayısı kuru kayısı olarak tüketiminin yanında Minimal işlenmiş<br />
kayısı, dondurulmuş kayısı, kayısı konser<strong>ve</strong>si, kayısı pulpu, kayısı nektarı, marmeladı, jölesi,<br />
kreması ekstrüzyon mamuller (pestil), kayısı likörü <strong>ve</strong> diğer bir çok mamullün üretiminde ana <strong>ve</strong>ya<br />
yardımcı madde olarak bir çok ürünün üretiminde kullanılmaktadır.<br />
3.2.2.2.5. Ekonomik Değer Olarak Kayısı<br />
Bir ılıman iklim mey<strong>ve</strong>si olan kayısı, dünyanın bir çok ülkesinde değişik tür <strong>ve</strong> çeşitte<br />
yetiştirilmektedir. Ancak kayısı üretimi her iklim koşulunda <strong>ve</strong>rimli olmayıp, üretiminde bazı<br />
ülkeler taşıdıkları uygun koşullar nedeni ile öne çıkmış <strong>ve</strong> sektörde yüksek rekabet gücüne sahip<br />
bulunmaktadır. Ülkemiz yaş kayısı yetiştiriciliğinde dünyanın önde gelen ülkesi durumundadır.<br />
Ayrıca Ülkemiz, münhasıran da Malatya ili, ekolojik yapı itibariyle kayısı için taşıdığı ideal<br />
koşullar nedeni ile kayısı üretiminde tartışmasız üstünlüğe sahip bulunmaktadır. Kuru kayısı<br />
üretiminde belirleyici olan; tane ağırlığı, ihtiva ettiği katı madde oranı, pH oranı, tatlılığı <strong>ve</strong><br />
aroması gibi özellikleri bakımından Malatya kayısısı dünyada kurutmalık olarak çok yüksek<br />
rekabet gücüne <strong>ve</strong> haklı bir şöhrete sahip bulunmaktadır.<br />
Dünyada 400.000. Ha alanda kayısı tarımı yapılmakta <strong>ve</strong> yaklaşık 2,530 milyon ton yaş<br />
kayısı üretilmektedir. 51 Dünya kayısı üretiminde ülkemiz ilk sırada gelmekte olup, diğer ülkeler<br />
İran, İtalya, Pakistan, İspanya, Fransa, Fas <strong>ve</strong> ABD ‘dir. İran <strong>ve</strong> Pakistan halihazırda kayısı<br />
piyasasında çok önemli yere sahip olmasalar da üretim düzeyleri <strong>ve</strong> maliyet avantajları dikkate<br />
alındığında gelecekte, dünya yaş <strong>ve</strong> kuru kayısı pazarında kendilerinden daha sık söz ettirecek<br />
potansiyele sahip bulunmaktadır.<br />
2003 yılı itibariyle dünya yaş kayısı üretimi 2.529.259. ton düzeyinde bulunmaktadır.<br />
Dünya yaş kayısı üretiminde ilk sırayı alan Türkiye’nin yaş kayısı üretimi(2003 rakamları itibariyle)<br />
440.000.-ton düzeyindedir. Ülkemizin dünya kayısı üretimindeki payı yıllar itibariyle salınım<br />
göstermekte olup, bu pay yaklaşık %16-20 düzeyinde salınmaktadır. 2003 yılı <strong>ve</strong>rilerine göre<br />
Ülkemiz dünya yaş kayısı üretiminin %17,4’ünü tek başına gerçekleştirmiştir. Kayısı üretiminde<br />
ülkemizi %11,2 üretim payıyla İran, %5,6 ile İspanya <strong>ve</strong> % 4,9 ile Pakistan takip etmektedir.<br />
(Bakınız Tablo 97)<br />
Tablo 97 Dünya yaş kayısı üretimi ,Ton<br />
YIL<br />
2003<br />
Yılı<br />
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Payı<br />
%<br />
TÜRKİYE 241.000 306.000 540.000 378.000 579.000 470.000 315.000 440.000 17,4<br />
İRAN 214.616 225.024 243.327 240.715 262.432 282.890 284.000 284.000 11,2<br />
İTALYA 137.033 102.944 135.613 212.168 201.372 193.828 200.110 108.539 4,3<br />
PAKİSTAN 188.063 188.967 190.852 120.500 125.889 124.675 125.000 125.000 4,9<br />
İSPANYA 197.800 141.915 149.800 148.924 142.498 134.767 119.200 142.300 5,6<br />
FRANSA 175.856 158.100 80.295 180.880 138.944 103.164 171.801 111.000 4,4<br />
FAS 88.100 103.600 116.800 106.400 119.600 104.300 86.200 97.950 3,9<br />
ABD 71.940 126.100 107.501 82.100 79.650 74.840 81.650 88.810 3,5<br />
ÇİN 105.505 109.090 67.049 75.376 88.317 83.956 72.218 73.218 2,9<br />
DİĞER 1.149.511 935.262 864.671 962.664 1.041.533 905.909 1.031.806 1.058.442 41,8<br />
TOPLAM 2.569.424 2.397.002 2.495.908 2.507.727 2.779.235 2.478.329 2.486.985 2.529.259 100,0<br />
Kaynak:FAO İnternet kayıtları,<br />
Not:Tablodaki ülke sıralaması 1996-2003 dönemi üretim ortalamasına göre yapılmıştır.<br />
51 Kaynak Tarım İl Müd.<br />
171
Gıda <strong>ve</strong> Tarım Örgütü (FAO) <strong>ve</strong>rilerine göre Dünyada en çok yaş kayısı ithalatı yapan<br />
ülkeler arasında ilk üç sırayı Avrupa Birliği ülkelerinden Almanya , İtalya <strong>ve</strong> Fransa almaktadır.<br />
İtalya <strong>ve</strong> Fransa dünyada önemli yaş kayısı ithalatçısı olmalarının yanında aynı zamanda önemli yaş<br />
kayısı ihracatçı ülkeleri arasında da yer almaktadır. (Bakınız Tablo 98 <strong>ve</strong> Tablo 99) Yine FAO<br />
kayıtlarında Türkiye’nin yaş kayısı ithalatı 2001 <strong>ve</strong> 2002 yıllarında sıfır olarak görülmekte olup,<br />
ülkemizin 1998-2002 yılları ortalamasına göre yılda 12,6 ton yaş kayısı ithal etmiş <strong>ve</strong> 78. sırada yer<br />
almıştır.<br />
Tablo 98 Başlıca yaş kayısı ithalatçısı ülkeler<br />
Yıllar<br />
İthalatçı Ülke(Ton) 1998 1999 2000 2001 2002<br />
172<br />
Yıllar<br />
Ortalaması<br />
Almanya 31.797 51.124 42.782 33.852 40.237 39.958<br />
İtalya 24.011 28.529 27.782 26.372 24.027 26.144<br />
Fransa 22.220 14.068 14.371 15.996 12.097 15.750<br />
Rusya Federasyonu 11.492 9.541 10.215 12.065 13.789 11.420<br />
İsviçre 8.866 12.196 9.322 9.661 9.456 9.900<br />
Avusturya 3.604 10.768 10.718 11.281 10.023 9.279<br />
Suudi Arabistan 7.526 3.000 7.924 8.862 15.587 8.580<br />
Kaynak:FAO İnternet kayıtları,<br />
Dünya yaş kayısı ihracatında ilk dört sırayı AB ülkelerinden İspanya, Fransa,İtalya <strong>ve</strong> Yunanistan<br />
almaktadır. Bunları Suriye, ABD <strong>ve</strong> Güney Afrika takip etmektedir. (Bakınız .Tablo 99)<br />
Tablo 99 Başlıca yaş kayısı ihracatçısı ülkeler<br />
Yıllar<br />
Yıllar<br />
İhracatçı Ülke (Ton) 1998 1999 2000 2001 2002 Ortalaması<br />
İspanya 62.979 41.849 52.209 54.485 38.570 50.018<br />
Fransa 23.436 51.973 38.462 26.353 55.722 39.189<br />
İtalya 12.984 26.648 15.310 13.218 17.759 17.184<br />
Yunanistan 4.438 11.332 12.317 9.244 5.533 8.573<br />
Suriye 6.655 7.254 10.983 5.024 9.275 7.838<br />
ABD 6.778 9.307 6.313 8.038 8.087 7.705<br />
Güney Afrika<br />
Kaynak:FAO İnternet kayıtları,<br />
4.939 6.026 8.987 5.288 5.556 6.159<br />
Türkiye 2002 yılında 4.600 ton yaş kayısı ihracatı yapmıştır Ülkemizin 1998-2002 yılları ihracat<br />
ortalaması ise 3.404 Ton/yıl olup, bu ortalama ile 10. sırada yer almıştır.<br />
Yaş kayısı ihracatında gerilerde yer olan Türkiye kuru kayısı ihracatında ise ilk sırada yer<br />
almaktadır.Tablo 100’de görüldüğü gibi ülkemiz tek başına toplam dünya kuru kayısı ihracatının<br />
(2000-2001-2002 yılları ortalamasına göre )%79’unu yapmıştır.
Tablo 100 Başlıca kuru kayısı ihracatçısı ülkeler<br />
Yıllar<br />
İhracatçı Ülke(Ton)<br />
2000 2001 2002<br />
173<br />
2000-01-02<br />
yılları<br />
Ortalaması<br />
Türkiye 70.252 85.670 66.763 74.228 79<br />
Özbekistan(*) 4.489 4.000 3.229 3.906 4<br />
İran 3.565 2.282 2.202 2.683 3<br />
ABD 1.893 2.708 3.302 2.634 3<br />
Fransa 1.776 2.094 1.963 1.944 2<br />
Tanzanya 1.450 1.722 978 1.383 1<br />
Kaynak: FAO İnternet Kayıtları (*) 2001 <strong>ve</strong> 2002 <strong>ve</strong>rileri resmi olmayan <strong>ve</strong>rilerdir.<br />
Dünyada en büyük kuru kayısı ithalatçısı ülkelerin başında Rusya Federasyonu gelmekte<br />
olup, bunu ABD, İngiltere, Almanya <strong>ve</strong> Fransa takip etmektedir.<br />
Tablo 101 Başlıca kuru kayısı ithalatçısı ülkeler<br />
Yıllar<br />
İthalatçı Ülke (Ton)<br />
2000 2001 2002<br />
2000-01-02<br />
yılları<br />
Ortalaması<br />
Oran<br />
%<br />
Oran<br />
%<br />
Rusya Federasyonu 25.174 40.950 26.937 31.020 28<br />
ABD 16.618 16.199 16.951 16.589 15<br />
İngiltere 7.659 10.040 9.146 8.948 8<br />
Almanya 7.042 8.620 8.108 7.923 7<br />
Fransa 6.039 6.874 7.121 6.678 6<br />
Avusturya 4.536 5.894 5.683 5.371 5<br />
Kaynak: FAO İnternet Kayıtları<br />
Ülkemizde üretilen yaş kayısının yaklaşık yarısı Malatya’da üretilmektedir. Dünya kuru<br />
kayısı üretiminin ise %85'i Türkiye'de, bu üretimin %95'i ise Malatya'da üretilmektedir. Bu manada<br />
Malatya Türkiye’nin değil dünyanın en önemli kayısı üretim merkezidir. Dolayısıyla Malatya ilinin<br />
kuru kayısı üretimimi adeta ülke üretimini temsil etmektedir.
Tablo 102 Malatya ili 1980-2004 yılları arası kayısı üretimi<br />
YILLAR<br />
MEYVE<br />
VEREN<br />
AĞAÇ<br />
SAYISI<br />
(Adet)<br />
YAŞ<br />
KAYISI<br />
ÜRETİMİ<br />
(Ton)<br />
KURU<br />
KAYISI<br />
ÜRETİMİ<br />
(Ton)<br />
AĞAÇ BAŞINA<br />
ORT.<br />
VERİM(KĞ/AĞAÇ)<br />
174<br />
5 YILLIK<br />
HAREKETLİ<br />
ORTALAMA İLE<br />
KURU KAYISI<br />
ÜR.(TON)<br />
ÜRETİLEN<br />
YAŞ KAY./<br />
ÜR.KURU<br />
KAY<br />
ORANI<br />
1980 1.023.500 28.892 6.626 28,23 4,36<br />
1981 1.054.900 28.510 7.793 27,03 3,66<br />
1982 1.152.250 49.896 14.551 43,30 19.857 3,43<br />
1989 3.194.950 216.798 49.267 67,86 26.064 4,40<br />
1990 3.326.015 91.830 21.050 27,61 32.400 4,36<br />
1991 3.790.815 153.880 37.660 40,59 34.095 4,09<br />
1992 3.898.015 161.468 39.474 41,42 37.628 4,09<br />
1993 4.131.300 93.525 23.023 22,64 39.549 4,06<br />
1994 4.405.600 263.371 66.935 59,78 35.685 3,93<br />
1995 4.711.400 132.201 30.652 28,06 34.710 4,31<br />
1996 4.821.400 83.847 18.343 17,39 44.808 4,57<br />
1997 4.986.760 144.297 34.599 28,94 39.397 4,17<br />
1998 5.106.623 296.989 73.510 58,16 48.909 4,04<br />
1999 5.355.448 165.664 39.879 30,93 57.036 4,15<br />
2000 5.643.558 330.724 78.212 58,60 55.471 4,23<br />
2001 5.812.584 268.434 58.980 46,18 50.774 4,55<br />
2002 5.962.016 125.889 26.772 21,12 4,70<br />
2003 6.083.000 227.504 50.025 37,40 4,55<br />
2004* 6.228.700 78.101 0 12,54<br />
Kaynak: Tarım İl Müd.<br />
Not:2004 yılı yaş kayısı üretim miktarı tahmini olup, kuru kayısı miktarı henüz tespit edilememiştir<br />
Malatya’da yaş kayısı üretiminde Akçadağ ilçesi ilk sırada yer almaktadır. Bunu Darende ,<br />
Merkez ilçe <strong>ve</strong> Hekimhan takip etmektedir.<br />
Şekil 38 İlçeler itibari ile yaş kayısı üretimi, 2003<br />
TON<br />
70000<br />
60000<br />
50000<br />
40000<br />
30000<br />
20000<br />
10000<br />
0<br />
60352<br />
AKÇADAĞ<br />
37980<br />
DARENDE<br />
26112<br />
MERKEZ<br />
25000<br />
HEKİMHAN<br />
15700<br />
DOĞANYOL<br />
15400<br />
DOĞANŞEHİR<br />
12219<br />
BATTALGAZİ<br />
8525<br />
ARGUVAN<br />
7337<br />
PÜTÜRGE<br />
6160<br />
KALE<br />
Kaynak: Tarım İl Müd.<br />
Adeta dünyada Malatya ile özdeşleşen kayısı <strong>ve</strong> kayısı yetiştiriciliği Malatya’da her geçen<br />
gün büyüyen bir sektör mahiyetindedir. Sektörün gelişim seyri Tablo 102de görülmektedir.<br />
Malatya’da yıllar itibariyle mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>ren kayısı ağacı sayısı <strong>ve</strong> kayısı üretimi artmaktadır. Yıllar<br />
itibariyle üretimde görülen dalgalanmanın etkisini gidermek <strong>ve</strong> genel trendi görebilmek için<br />
hesaplanan 5 yıllık hareketli kuru kayısı üretim ortalaması da Malatya ilinde yıllar itibariyle kayısı<br />
üretiminin artmakta olduğunu açık olarak ortaya koymaktadır. Malatya’da üretilen her bir Kğ kuru<br />
6132<br />
YAZIHAN<br />
3725<br />
KULUNCAK<br />
2812<br />
YEŞİLYURT<br />
50<br />
ARAPGİR
kayısı için yetiştirilmiş yaş kayısı oranı(Yaş kayısı Üretim miktarı/Kuru kayısı üretim miktarı) 1980<br />
yılında 4,36 Kğ yaş kaysı/ Kuru kayısı iken bu oran 2003 yılında 4,55 Kğ olmuştur. Bu oranda<br />
görülen genel hafif yükselme eğilimi, geçen zaman içerisinde (1980-2003 yılları arasında) üretilen<br />
yaş kaysının daha fazla kısmının kuru kayısı dışı ürünler olarak değerlendirildiğini ortaya<br />
koymaktadır. Bu durum Malatya kaysısının, az da olsa taze tüketim <strong>ve</strong> alternatif kayısı mamullerine<br />
yöneldiğine işaret etmektedir. Bunun nedeni kuru kayısı pazarında çözülemeyen yapısal sorunların<br />
dönemsel olarak alternatif arayışları öne çıkarmasıdır. Bilinmelidir ki Malatya kayısısının rekabet<br />
etme güçünün en yüksek olduğu ürün gurubu kuru kayısı üretimidir. Ancak bütün bunlara karşılık<br />
Malatya yaş kayısısı hâla büyük oranda kuru kayısı üretiminde kullanılmaktadır.<br />
Son yıllarda taze <strong>ve</strong> kuru kayısı ihraç eden ülkelerin sayısında önemli artış vardır. Özellikle<br />
İran <strong>ve</strong> Pakistan yaş kayısı üretimlerindeki artışa bağlı olarak kuru kayısı üretimlerini de artırmış<br />
bulunmaktadır. Fakat bu ülkelerin halihazırda dünya kuru kayısı ticaretindeki payları düşüktür.<br />
Şekil 39 Yıllar itibari ile Malatya yaş <strong>ve</strong> kuru kayısı üretimi<br />
TON<br />
350000<br />
300000<br />
250000<br />
200000<br />
150000<br />
100000<br />
50000<br />
0<br />
1980<br />
1981<br />
1982<br />
1989<br />
1990<br />
1991<br />
1992<br />
1993<br />
1994<br />
1995<br />
YILLAR<br />
175<br />
1996<br />
1997<br />
1998<br />
1999<br />
2000<br />
YAŞ KAYISI ÜRETİMİ KURU KAYISI ÜRETİMİ<br />
Kaynak : Tarım İl Müd. Not: 2004 yılı yaş kayısı rekoltesi tahmini olup, kuru kayısı miktarı hesaplanmamıştır.<br />
Şekil 39 da görüldüğü gibi yaş kayısı üretimi yıllar itibariyle büyük farklılıklar göstermektedir.<br />
İklim koşullarına sıkı sıkıya bağlı olan kayısı yetiştiriciliği, risk oranı yüksek hassas bir zirai<br />
faaliyettir. İklim koşullarının olumlu olduğu yıllar kayısı üretimi artmakta, ancak iklim koşullarının<br />
el<strong>ve</strong>rmediği(ilk bahar geç donlarının yaşandığı ) yıllarda ürün rekoltesi düşmektedir. Bu durum<br />
öncelikle üreticileri olumsuz etkilemekte ancak bununla beraber il <strong>ve</strong> ülke bazında da gelir<br />
kayıplarına neden olmaktadır. İklim koşullarına aşırı bağlılık nedeni ile oluşan rekolte<br />
dalgalanmasının, üreticileri ülkeyi gelir kayıplarına uğratmasına ek olarak uzun vadede en önemli<br />
sakıncası, kuru kayısı üretimini artırmak için yoğun çaba sarf eden ülkelerin, Malatya kayısı<br />
rekoltesinin düşük olduğu yıllarda dünya kuru kayısı piyasasında sıkça adlarının geçer olmasıyla<br />
sektörde kalıcı yer edinmeleri ihtimalidir. Bu durum söz konusu ülkelere uzun vadede rekabet güçü<br />
kazandırarak onları dünya kuru kayısı piyasasında güçlü oyuncular yapabilir. Bu nedenle Malatya<br />
ili kuru kayısının vatanı olmakla yetinmemeli <strong>ve</strong> kayısının başkenti olmaya hazırlanmalıdır. Sadece<br />
üretim aşamasına takılıp kalmak ilin yakalamış olduğu rekabet avantajının, güçlenen rakipler<br />
tarafından, sürekli aşındırılması sonucunu doğuracaktır. Malatya şimdiden kuru kayısın dünyaca<br />
pazarlandığı uluslar arası standartlarda bir merkez olmaya yönelmesi gerekmektedir. Bunun ilk<br />
adımı da uluslar arası standartlarda çalışacak “Kayısı İhtisas Borsasının “ tüm kurum <strong>ve</strong> yapıları ile<br />
kurulması olacaktır. Kuru kayısı üretimine kayısı üretimini iklim koşullarına sıkı sıkıya bağlı<br />
olmaktan, kısmen de olsa, kurtarmaya dönük Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık <strong>ve</strong>rilmesi ; tarım sigorta<br />
sistemi ; Vadeli Kayısı Borsasının kurulması sektörde yaşanan sorunların çözümünde büyük<br />
ilerleme olacaktır.<br />
2001<br />
2002<br />
2003<br />
2004
Ülkemizde Malatya dışında Elazığ, Nevşehir <strong>ve</strong> Niğde illerinde de kuru kayısı üretimi görülmekte<br />
olması <strong>ve</strong> yurdun bir çok yerinde ise yaş kayısı üretimi yapılması kayısı yetiştiriciliğinde<br />
Malatya’nın yakaladığı mukayeseli üstünlüğü etkilememektedir.<br />
Tablo 103 Türkiye yaş kayısı ihracatı <strong>ve</strong> ihracat geliri<br />
Yıllar Miktar ton Değer(1000$)<br />
İhraç Fiyatı<br />
Kğ/$<br />
1998 2.254 1.879 0,83<br />
1999 738 768 1,04<br />
2000 3.689 2.543 0,69<br />
2001 5.740 3.769 0,66<br />
2002 4.600 3.524 0,77<br />
Kaynak :FAO İnternet kayıtları<br />
Ülkemizde üretimdeki artışa paralel olarak taze <strong>ve</strong> kuru kayısı ihracatı da artmaktadır, ancak<br />
bu artış daha çok kuru kayısı lehine gerçekleşmektedir. Örneğin turfanda kayısı yetiştiriciliğine<br />
uygun olan Akdeniz bölgesindeki kayısı plantasyonlarında artış olmakla beraber üretimdeki artış<br />
yeterli hızda değildir. Taze kayısı ihracatından elde edilen gelir 1992 yılında 519.663 $ düzeyinde<br />
iken 1998 yılında 1.879.000 $'a, 2002 yılında ise 3.524.000.$’na yükselmiştir. Kuru kayısı<br />
ihracatından elde edilen gelir ise 1992 yılında 79.376.609.-$ iken 1999 yılında 126.169.000.-$ <strong>ve</strong><br />
2002 yılında ise 113.271.000.-$ olmuştur.<br />
176
Tablo 104 Türkiye kuru kayısı ihracatı <strong>ve</strong> ihraç geliri<br />
YILLAR İhraç Miktarı(Ton) İhraç Tutarı(1000 ABD $)<br />
İhraç<br />
Fiyatı(Kğ/$)<br />
1970 3.613 2.901 0,80<br />
1971 1.756 1.257 0,72<br />
1972 2.684 2.792 1,04<br />
1973 4.232 4.325 1,02<br />
1974 4.661 5.627 1,21<br />
1975 4.083 5.454 1,34<br />
1976 5.085 8.446 1,66<br />
1977 5.789 10.336 1,79<br />
1978 6.912 15.524 2,25<br />
1979 6.354 16.935 2,67<br />
1980 8.599 24.147 2,81<br />
1981 6.569 23.326 3,55<br />
1982 11.024 26.390 2,39<br />
1983 15.573 29.087 1,87<br />
1984 18.952 34.024 1,80<br />
1985 10.977 31.442 2,86<br />
1986 16.018 38.560 2,41<br />
1987 19.315 42.893 2,22<br />
1988 22.591 50.120 2,22<br />
1989 28.964 56.002 1,93<br />
1990 32.411 71.927 2,22<br />
1991 30.057 69.230 2,30<br />
1992 31.488 79.377 2,52<br />
1993 33.945 83.666 2,46<br />
1994 44.932 87.657 1,95<br />
1995 50.836 99.147 1,95<br />
1996 43.821 106.072 2,42<br />
1997 40.509 111.617 2,76<br />
1998 49.870 119.190 2,39<br />
1999 55.402 126.169 2,28<br />
2000 70.252 110.379 1,57<br />
2001 85.670 88.106 1,03<br />
2002 66.763 113.271 1,70<br />
2003(*) 73.000 152.000 2,08<br />
Kaynak :FAO İnternet kayıtları<br />
(*) 2003 yılı kuru kayısı ihracat miktarı , ihracat tutarı <strong>ve</strong> ihraç fiyatı <strong>ve</strong>rileri Tarım İl Müdürlüğünden alınmıştır.<br />
177
Şekil 40 Türkiye kuru kayısı ihracı <strong>ve</strong> kuru kayısı ihraç geliri<br />
Miktar-Tutar<br />
140.000<br />
120.000<br />
100.000<br />
80.000<br />
60.000<br />
40.000<br />
20.000<br />
0<br />
1970<br />
1972<br />
1974<br />
1976<br />
1978<br />
1980<br />
1982<br />
1984<br />
1986<br />
Yıllar<br />
1988<br />
1990<br />
178<br />
1992<br />
1994<br />
1996<br />
İhraç Miktarı(Ton) İhraç Tutarı(ABD $)<br />
Kaynak FAO İnternet kayıtları<br />
1970 yılından günümüze ülkemizin kuru kayısı ihracat miktarı <strong>ve</strong> ihraç fiyatının seyrine<br />
bakıldığında (Ülkemizin kuru kayısı üretiminin %95’inin Malatya’da üretildiği düşünülürse buna<br />
“Malatya’nın kuru kayısı ihracatı <strong>ve</strong> ihracat geliri” denmesi yanlış olmayacaktır.) .Şekil 40’da<br />
1970-2000 yılları döneminde ihraç tutarları <strong>ve</strong> ihraç miktarları görülmektedir. Genel trend genel<br />
olarak ihracat tutarları ciddi bir artış göstermiştir. İhraç miktarlarında ise daha dalgalı bir seyir<br />
olmakla birlikte yine 2000 yılına kadar artış eğilimi sürmüştür. Şekilde İhraç edilen kuru kayısı<br />
miktarındaki(ihraç tutarındaki görece düşük volatiliteye göre) daha dalgalı seyrin nedeni , piyasaya<br />
arz edilen kuru kayısı miktarına bağlı olarak kuru kayısı ihraç fiyatının göstermiş olduğu yüksek<br />
dalgalanmanın (Bakınız Şekil 41) ( düşme <strong>ve</strong>ya yükselme ) toplam ihraç tutarını görece daha stabl<br />
kılmasından kaynaklanmaktadır. 2000 yılında ihraç tutarlarında görülen ani düşüş kuru kayısı hedef<br />
pazarlarında yaşanan daralmaya karşılık ihraç fiyatının ciddi düzeyde düşmesinden kaynaklanmış,<br />
ancak takip eden yılda hedef pazarlarda yaşanan daralmanın etkisinin hafiflemesi <strong>ve</strong> yeni pazarlara<br />
girilmesi çabalarının sonucunda artan ihraç fiyatına bağlı olarak (ihraç edilen miktarın azalmasına<br />
rağmen ) ihracat geliri artış göstermiştir. Kuru kayısı ihracat fiyatını gösteren Şekil 41’de fiyatların<br />
gösterdiği dalgalanma açıkça görülmektedir.<br />
Şekil 41 Yıllar itibariyle kuru kayısı ihraç fiyatının seyri<br />
4,00<br />
3,50<br />
3,00<br />
2,50<br />
2,00<br />
1,50<br />
1,00<br />
0,50<br />
0,00<br />
Kaynak: FAO İnternet Kayıtları<br />
1998<br />
2000<br />
1970<br />
1972<br />
1974<br />
1976<br />
1978<br />
1980<br />
1982<br />
1984<br />
1986<br />
1988<br />
1990<br />
1992<br />
1994<br />
1996<br />
1998<br />
2000<br />
2002<br />
İhraç Fiyatı(Kğ/$)<br />
2002
3.2.2.2. Hayvansal Varlık <strong>ve</strong> Hayvansal Üretim<br />
Kuru kayısı üretimi, Malatya ekonomisi içerisinde çok önemli bir paya sahip olup, il<br />
ekonomisinin adeta motor güçü durumundadır. Bu nedenle Kayısı <strong>ve</strong> kaysıya bağlı sektörlerdeki<br />
büyüklük ilin ekonomisi içerisinde “Tarımsal Üretimin” payını, tarımsal üretim içerisinde ise<br />
bitkisel üretim payını artırmaktadır. Şekil 42‘de Malatya’nın 1995, 2000 <strong>ve</strong> 2002 yıllarında kişi<br />
başına bitkisel üretim değeri ile kişi başına canlı hayvanlar değerini göstermektedir. Şekilde<br />
görüldüğü gibi kişi başına bitkisel üretim değeri her üç yılda kişi başına hayvanlar değerinden fazla<br />
olup, kişi başına bitkisel üretim değeri lehine fark artmaktadır.<br />
Şekil 42 Malatya kişi başına bitkisel üretim <strong>ve</strong> canlı hayvanlar değeri<br />
Milyon TL<br />
350<br />
300<br />
250<br />
200<br />
150<br />
100<br />
50<br />
0<br />
Kaynak: DİE<br />
1995 2000 2002<br />
Yıllar<br />
Kişi başına bitkisel üretim değeri Kişi başına hayvanlar değeri<br />
Malatya Tarım İl Müdürlüğü <strong>ve</strong>rilerine göre Malatya ilinde küçükbaş hayvan varlığı<br />
içerisinde “koyun” varlığı ağırlıklı bir paya sahip olup, 2003 yılı itibariyle toplam küçükbaş hayvan<br />
varlığı içerisindeki payı yaklaşık %83 düzeyindedir. 2003 yılı itibariyle toplam sığır varlığı 108.344<br />
baştır. Toplam sığır varlığının yaklaşık %22’si kültür ırkı sığırlardan, yaklaşık % 53 melez <strong>ve</strong> kalan<br />
ise yerli ırktan oluşmaktadır.<br />
Son yıllarda kümes hayvanları varlığında dikkate değer bir artış görülen ilde özellikle etçi(Broiler)<br />
tavuk varlığı önemli miktarda artmıştır. 2003 yılı itibariyle etçi tavuk varlığı 177.170 adet olup<br />
yumurtacı tavuk sayısı ise 138.500 adettir.<br />
Malatya’da,Tarım İl Müdürlüğü <strong>ve</strong>rilerine göre, 9.928 adet kara kovan buna karşılık 57.930<br />
adet fenni kovan bulunmaktadır.<br />
Tablo 105 Malatya’da yıllar itibariyle bal <strong>ve</strong> balmumu üretimi<br />
2001 2002 2003<br />
Bal Üretimi (ton) 535,81 731,29 790,88<br />
Balmumu Üretimi (ton) 32,495 42,975 43,855<br />
Kaynak:Tarım İl Müd.<br />
İlde 2003 yılında 790,88 ton bal <strong>ve</strong> 43,855 ton balmumu üretilmiştir. (Bakınız Tablo 105 )<br />
179
Tablo 106 Yıllar itibariyle hayvan sayıları<br />
180<br />
2001 2002 2003<br />
Koyun 211991 207893 200.385,0<br />
Küçükbaş Hayvan Sayısı<br />
Kıl Keçisi<br />
Tiftik Keçisi<br />
38.727<br />
0<br />
38.889<br />
0<br />
39.662<br />
0<br />
Toplam 250.718 246.782 240.047<br />
Manda 0 0 0<br />
De<strong>ve</strong> 0 0 0<br />
Büyükbaş Hayvan Sayısı<br />
Sığır<br />
Kültür<br />
Yerli<br />
Melez<br />
21.484<br />
26.974<br />
60.409<br />
21.203<br />
27.701<br />
61.724<br />
23.725<br />
26.646<br />
57.973<br />
Toplam 108.867 110.628 108.344<br />
At 2.702 2.578 2.567<br />
Tek Tırnaklılar<br />
Katır 1.949 1.933 1.925<br />
Eşek 5.936 5.472 5.344<br />
Yumurtacı Tavuk 169.000 145.200 138.500<br />
Etçi Tavuk(Broiler) 43.600 56.430 177.170<br />
Hindi 5.630 6.000 6.000<br />
Ördek 2.385 855 945<br />
Kümes Hayvanı Sayısı<br />
Peç Tavuğu<br />
Bıldırcın<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
Gü<strong>ve</strong>rcin 0 0 0<br />
Tavşan 0 0 0<br />
De<strong>ve</strong>kuşu 0 0 0<br />
Toplam 220.615 208.485 322.565<br />
Eski Tip 9.823 9.903 9.928<br />
Arıcılık (Kovan Sayısı)<br />
Yeni Tip 56.256 55.290 57.930<br />
Toplam 66.079 65.193 67.858<br />
İpekböcekçiliği (Elde Edilen<br />
Açılan Kutu Sayısı 0 0 0<br />
Koza)<br />
Kaynak:Tarım İl Müd<br />
Yaş 0 0 0<br />
İlde 2003 yılında hayvanların yaklaşık %32 koyun ; %31 kuzu , %18 sığır ; %14 dana <strong>ve</strong><br />
kalan kıl keçisi <strong>ve</strong> oğlağıdır. Kesilen toplam 54.854 baş hayvandan 5.300 ton karkas et elde<br />
edilmiştir. Toplam karkas et üretiminin yaklaşık %50’si dana ; %35’i sığır ; 7,8’i koyun ; 6,1’ kuzu<br />
kalan ise keçi etinden oluşmaktadır. Kesilen hayvan başına karkas et <strong>ve</strong>rimi 2003 yılı itibariyle<br />
sığırda 185 kğ; danada 332 kğ , koyunda 24 kğ ; kuzuda 19 kğ <strong>ve</strong> kıl keçisinde 22,6 kğ düzeyinde<br />
olmuştur.(Bakınız Tablo 107)
Tablo 107 Kesilen hayvan sayısı <strong>ve</strong> et üretimi<br />
181<br />
2001<br />
Yılı<br />
2002<br />
Yılı<br />
2003<br />
Yılı<br />
Hayvan başına<br />
karkas et<br />
<strong>ve</strong>rimi (Kğ)<br />
2003 yılı<br />
Sığır<br />
Kesilen Hayvan Sayısı<br />
Et Üretimi (ton)<br />
34.293<br />
5.147<br />
33.109<br />
62.10<br />
9.917<br />
1.834 184,9<br />
Dana<br />
Kesilen Hayvan Sayısı<br />
Et Üretimi (ton)<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
8.025<br />
2.667 332,3<br />
Manda Ve Manda Kesilen Hayvan Sayısı 0 0 0<br />
Yavrusu Et Üretimi (ton) 0 0 0<br />
De<strong>ve</strong> Ve De<strong>ve</strong> Yavrusu<br />
Kesilen Hayvan Sayısı<br />
Et Üretimi (ton)<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
Koyun<br />
Kesilen Hayvan Sayısı<br />
Et Üretimi (ton)<br />
20.006<br />
496<br />
14.294<br />
360<br />
17.291<br />
415 24,0<br />
Kuzu<br />
Kesilen Hayvan Sayısı<br />
Et Üretimi (ton)<br />
24.034<br />
617<br />
27.306<br />
480<br />
17.096<br />
327 19,1<br />
Kıl Keçi Ve Oğlağı<br />
Kesilen Hayvan Sayısı<br />
Et Üretimi (ton)<br />
1.079<br />
29<br />
1.477<br />
33<br />
2.525<br />
57 22,6<br />
Tiftik Keçi Ve Oğlağı<br />
Kesilen Hayvan Sayısı<br />
Et Üretimi (ton)<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
Domuz<br />
Kesilen Hayvan Sayısı<br />
Et Üretimi (ton)<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
Toplam<br />
Kaynak:Tarım İl Müd<br />
Kesilen Hayvan Sayısı<br />
Et Üretimi (ton)<br />
79.412<br />
6.289<br />
76.186<br />
7.083<br />
54.854<br />
5.300<br />
Tarım İl Müdürlüğü kayıtlarına göre ilde 2003 yılı itibariyle 217.815 baş sağılan hayvan<br />
mevcuttur. Bu hayvanların 61.467 adeti inek, 137.253 adeti koyun, 19.095 adeti ise kıl keçisinden<br />
oluşmaktadır. İlde bulunan sağılan hayvan varlığından elde edilen toplam süt miktarı ise 155.496<br />
ton düzeyindedir.<br />
Tablo 108 Sağılan hayvan sayısı <strong>ve</strong> süt üretimi<br />
İnek<br />
Manda İneği<br />
Koyun<br />
Kıl Keçisi<br />
Tiftik Keçisi<br />
Kaynak:Tarım İl Müd<br />
Toplam<br />
2001 2002 2003<br />
Sağılan Hayvan Sayısı 67.318 63.000 61.467<br />
Süt Üretimi (ton) 143.945 144.810 138.716<br />
Sağılan Hayvan Sayısı 0 0 0<br />
Süt Üretimi (ton) 0 0 0<br />
Sağılan Hayvan Sayısı 162.043 138.335 137.253<br />
Süt Üretimi (ton) 16.204 13.833 13.725<br />
Sağılan Hayvan Sayısı 25.834 18.035 19.095<br />
Süt Üretimi (ton) 4.133 2.886 3.055<br />
Sağılan Hayvan Sayısı 0 0 0<br />
Süt Üretimi (ton) 0 0 0<br />
Sağılan Hayvan Sayısı 255.195 219.370 217.815<br />
Süt Üretimi (ton) 164.282 161.529 155.496
Tablo 109 Malatya’da türlerine göre yumurta üretimi<br />
2001 2002 2003<br />
Tavuk Yumurtası (bin adet) 25.131 21.848,1 20.657<br />
Hindi Yumurtası (bin adet) 6 6 5,87<br />
Ördek Yumurtası (bin adet) 2,38 36,7 136,8<br />
Kaz Yumurtası (bin adet) 0,3 3,07 3,8<br />
Bıldırcın Yumurtası (bin adet) 0 0 0<br />
Gü<strong>ve</strong>rcin Yumurtası (bin adet) 0 0 0<br />
Kaynak Tarım İl Müdürlüğü<br />
İlde yumurtacı tavuk sayısı 2001 yılında 169.000 adet iken bu sayı 2002 yılında 145.200<br />
adete <strong>ve</strong> 2003 yılında ise 138.500 adete düşmüştür. Yumurtacı tavuk sayısında görülen azalmaya<br />
paralel olarak elde edilen yumurta sayısında düşüş olmuştur. 2001 yılında 25.131.000 adet yumurta<br />
elde edilmiş iken, 2002 yılında 21.848.100 adete, 2003 yılında ise 20.657.000. adete düşmüştür.<br />
Tablo 110 Malatya ‘da tatlı su ürünleri üretimi<br />
2001 2002 2003<br />
Akbalık (ton) 0,00 0,00 0<br />
Alabalık (ton) 150,32 86,44 102,97<br />
Çapak (ton) 0,00 0,00 0<br />
Gökçe (ton) 4,60 11,10 9,69<br />
Gümüş (ton) 40,00 0,00 0<br />
İnci Kefali (ton) 0,00 0,00 0<br />
Karabalık (ton) 38,20 0,00 0<br />
Kayabalığı (ton) 11,00 0,00 0<br />
Kızılkanat (ton) 0,00 0,00 0<br />
Tatlı Su Levreği (ton) 0,00 0,00 0<br />
Sazan (ton) 75,62 71,20 76,98<br />
Siraz (ton) 41,75 66,75 57<br />
Yayın (ton) 0,00 0,00 0<br />
Yılan (ton) 0,00 0,00 0<br />
Turna (ton) 0,00 0,00 0<br />
Kerevit (ton) 0,00 0,00 0<br />
Diğerleri (ton) 27,50 7,80 8,94<br />
Toplam (ton) 388,99 243,29 255,58<br />
Kaynak :Tarım İl Müd.<br />
Malatya ili tatlı su ürünleri üretiminde fazla çeşitliliğe sahip olmayıp, tatlı su ürünleri<br />
üretiminin büyük kısmı kültür alabalık çiftliklerinden <strong>ve</strong> Karakaya baraj gölüne üreyen sazan<br />
balıklarından oluşmaktadır. 2003 yılında toplam 255,58 ton tatlı su su ürünleri üretimi<br />
gerçekleşmiştir. Toplam tatlı su su ürünleri üretiminde alabalık %40 <strong>ve</strong> sazan balığı %31 paya<br />
sahiptir. İlde alabalık üretimi özellikle Doğanşehir ilçesinde kültür balıkçılığı kapsamında<br />
üretilmektedir. İlde üretilen sazan ise büyük ölçüde Karakaya baraj gölünden elde edilmektedir.<br />
Ancak Malatya şehir atık sularının hiçbir arıtma yapılmadan Karakaya baraj gölüne akıtılması,<br />
gölde yetişen balıkların ekonomik değerini büyük ölçüde düşürmüştür.<br />
182
3.2.2.3. Organik Tarım <strong>ve</strong> Seracılık<br />
- Organik Tarım<br />
Ekolojik tarım olarak da nitelenen organik tarım; toprak, hava, suyu kirletmeden insan <strong>ve</strong><br />
çevre sağlığına uygun besin üretmek amacıyla her türlü kımyasal <strong>ve</strong> kirleticilerden uzak olarak<br />
yapılan tarımsal faaliyettir. Bu amaçla zirai ilaç yerine, biyolojik mücadele yöntemleri, kimyasal<br />
gübre yerine organik gübre kullanmak gibi alternatif yöntemler kullanılır. Organik tarım, ürün<br />
yetiştirilen arazi başta olmak üzere üretimin her aşamasının sıkı denetim altında tutulduğu bir<br />
kontrollü üretim tarzıdır. Bu her aşaması sıkı kontrol edilen süreç sonunda elde edilen ürüne,<br />
denetim <strong>ve</strong> gözetim firmalarınca sertifikasyon işlemi yapılarak pazarlanır. Özellikle gelişmiş<br />
ülkelerdeki beslenme konusunda ulaşılan yüksek bilinç düzeyinin bir gereği olarak organik tarım<br />
ürünlerinin pazarlama sorunu bulunmamakta <strong>ve</strong> organik olmayan ürünlere göre daha yüksek<br />
fiyattan pazarlanması mümkün olabilmektedir. Ülkemizde <strong>ve</strong> ilimizde çiftçilere dönük<br />
bilgilendirme faaliyetleri devam etmektedir.<br />
Tarım il Müdürlüğü <strong>ve</strong>rilerine göre ilimizde organik tarım uygulaması halihazırda organik<br />
kayısı yetiştiriciliğinde başlamıştır. İlimizde organik kayısı yetiştiricilerine “kontrol <strong>ve</strong><br />
sertifikasyon” hizmeti <strong>ve</strong>ren üç firma bulunmakta olup, toplam 189 çiftçi 3.890 Ha alanda organik<br />
kayısı yetiştirmektedir. Tarım il müdürlüğü <strong>ve</strong>rilerine göre 2003 yılında Malatya’da toplam 2064,5<br />
ton organik kuru kayısı üretilmiştir.<br />
-Seracılık<br />
Seracılık, tarım sektöründe sektörün yapısı nedeni ile, dönemsel fiyat dalgalanmalarını<br />
nispeten azaltmaya <strong>ve</strong> daha önemlisi bu fiyat dalgalanmalarından üreticinin yararlanmasına dönük<br />
imkanlar yaratmaktadır. Ürünün turfanda olarak pazarlanabilmesi hatta hasat mevsiminden bir<br />
miktar önce mahsulün pazarlanabilmesi hem nispeten fiyat istikrarına hizmet ederken hem de<br />
üreticinin gelirini artırmaktadır. Örnek olarak ilde yetiştirilen karpuzun normal hasat mevsiminden<br />
1 ay erken hasat edilmesi üreticiye önemli katkı sağlayabilir. Ancak Malatya’da seracılık ile ilgili<br />
istatistiklere bakıldığında ilde seracılığın çok küçük boyutta kaldığı söylenebilir.<br />
Tablo 111 Malatya ilinde niteliklerine göre örtü altı tarım alanları , 2002 yılı<br />
Cam<br />
Sera(Da)<br />
Plastik<br />
Sera(Da)<br />
Yüksek<br />
Tünel<br />
Sera(Da)<br />
Alçak Tünel<br />
Sera(Da)<br />
183<br />
Toplam<br />
Malatya 0 35 0 0 35<br />
Kaynak: DİE<br />
Bu nedenle seracılığın yaygınlaşmasına dönük bilgilendirme <strong>ve</strong> teşvik uygulamalarının yapılması<br />
önemlidir .<br />
Tablo 112 Örtü altı sebze <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong> üretimi,2002<br />
Domates Hıyar<br />
Biber<br />
(sivri) Çilek<br />
Malatya(Ton)<br />
Kaynak:DİE<br />
62 291 2 4<br />
Örtü altı sebze <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong> üretiminin destek <strong>ve</strong> teşvik edilmesi yanında ürün çeşitlemesine de<br />
gidilmesi gerekmektedir.
3.3 SANAYİ<br />
3.3.1.Malatya Sanayisinin Tarihçesi<br />
Sanayi devrimini kaçıran Osmanlı devletinde “sanayi” zanaat düzeyinde kalmış, tarım dışı<br />
üretim fabrikalaşamamış (makineleşememiş) emek yoğun çalışan esnaf-zanaatkârlar tarafından<br />
yapılmıştır. Geçmişinde büyük başarılar bulunan zenginliğin <strong>ve</strong> refahın egemen olduğu ülke<br />
Cumhuriyete geçişin öncesinde, uzun yıllar süren savaşlar boyunca beşeri <strong>ve</strong> maddi varlığını büyük<br />
ölçüde kaybetmiştir. Böyle bir ortamda sonu gelmeyen siyasi, iktisadi <strong>ve</strong> sosyal kaos; tarlaları<br />
ekilemeyen ekilse mahsulü hasat edilemeyen, köyleri kadın, yaşlı <strong>ve</strong> çocuklara kalmış, esnaf <strong>ve</strong><br />
zanaatkârını kaybetmiş, ülke kaynakları ile beraber cılız olan sermaye birikimi yok olmuş, her<br />
köşesinde yokluk <strong>ve</strong> yoksulluğun kol gezdiği, yılgınlık <strong>ve</strong> umutsuzluğun kalplerde <strong>ve</strong> akıllarda<br />
görünmez duvarlar ördüğü bir ülke yaratmıştır. Bu nedenle sonunda cumhuriyetle taçlanan<br />
“kurtuluş mücadelesi, kelimenin tam anlamı ile bu milletin “yeniden doğuşunun” destanıdır.<br />
Cumhuriyet dönemine geçilirken Malatya ilinin sanayisi <strong>ve</strong> ekonomik manzarası ülke<br />
sanayisinin <strong>ve</strong> ekonomisinin arz ettiği durumdan farksızdı. İlin sanayi varlığı el sanatlarına dayalı<br />
çalışan esnaf <strong>ve</strong> sanatkardan ibaretti. 1927 sanayi sayımına göre, ilimizde toplam 1039 işyeri vardır.<br />
Bu işyerlerinde toplam 2447 kişi çalışmaktaydı. O tarihlerde Adıyaman <strong>ve</strong> Kemaliye'nin ilimize<br />
bağlı olması rakamın yüksek olmasında etkili olmuştur. İmalat sanayinin alt gruplara dağılımına<br />
bakıldığında, ilk sırayı toplam işyerinin % 41.4 <strong>ve</strong> çalışanların %44.7'sini barındıran tarıma dayalı<br />
sanayi almaktadır. Ayrıca bu dalda on kişiden fazla çalışanın olduğu sadece bir işyeri vardır. İldeki<br />
toplam işyerlerinin %25.6'sını <strong>ve</strong> çalışanların %27.3'ünü kapsayan dokuma sanayi ikinci sırayı<br />
almaktadır. İlimiz imalat sanayinde 100'den fazla çalışanın olduğu tek işyeri de dokuma<br />
sanayindeydi. Üçüncü sırayı işyerlerinin %17.4 ‘ünü oluşturan maden işletmesi <strong>ve</strong> makine sanayi<br />
almaktaydı.<br />
O günlerin gerek kalkınmayı tek başına omuzlayacak sermaye <strong>ve</strong> müteşebbis güçünün<br />
olmaması gerekse o dönemde dünyada egemen ekonomik görüş doğrultusunda “Kamu öncülüğünde<br />
kalkınma “ modeli seçilmiştir. Devlet sanayinin adeta “ilk hareket ettiricisi” olarak yurdun pek çok<br />
yerinde kamu yatırımlarına girişmiştir. Bu çerçe<strong>ve</strong>de 1937 yılında Malatya’da Tekel Sigara<br />
Fabrikası kurulmuştur. Bunu 1939 yılında Sümerbank Malatya Pamuklu Dokuma Fabrikası takip<br />
etmiştir. 1954 yılında ise Malatya Şeker Fabrikası kurulmuştur. Hepside kamusal sermayeli bu<br />
yatırımların her biri Malatya ilinin modern manada sanayileşmesinde önemli kilometre taşları<br />
olmuştur. Bu yatırımların il ekonomisine sağladıkları katkı yarattıkları katma değerle sınırlı<br />
olmayıp, “örnek olma” işlevleri ile de müteşebbis grubunun oluşmasında yardımcı olmuşlardır. Bu<br />
nedenle 1927 sanayi sayımında, imalat sanayinde 2447 kişi çalışırken, 1964 sanayi sayımında 5424<br />
kişi çalışmaktadır. Artış oranı % 121'dir.<br />
Planlı dönemin ilk on yılı, ilimiz imalat sanayinde önemli sayılabilecek yatırımların<br />
yapılmadığı bir dönem olmuştur. İlimiz 1968 yılında "Kalkınmada Öncelikli İller" kapsamına<br />
alınmasının sonucu olarak 1970'ler kamu kesiminin genişletme yatırımları <strong>ve</strong> özel sektörün çeşitli<br />
dallarındaki yatırımlarıyla kısmi bir canlanma dönemi olmuştur. Bu dönemde gerçekleştirilen özel<br />
sektör yatırımları, il içi sermaye birikimi <strong>ve</strong> yurt dışında çalışan isçilerce finanse edilerek<br />
gerçekleştirilmiştir.1970'lerde ilimizde en çok işyeri açılan sektör sanayi sektörü olmuştur. Bu<br />
gelişmede dokuma, taşa-toprağa dayalı sanayi önde gelmektedir.<br />
1980’li yılların başında Ülkemizde “kapalı ekonomi” uygulamaları rafa kaldırılmış <strong>ve</strong> o<br />
günlerin artık tartışması kabul edilen rekabete dayalı “ açık ekonomi” dönemine geçilmiştir. Bu<br />
dönemin en belirli özelliği Türk sanayinin dünya rekabetine açarak güçlendirmek olmuştur. Bir<br />
yandan Pazar ekonomisine geçerken bir yandan da özel sektör yatırımları çeşitli teşvik araçları ile<br />
desteklenmiştir. Bu dönemde Malatya sanayisi kamunun sağladığı yatırım teşviklerinden<br />
yararlanmış <strong>ve</strong> kalkınmasına hız katmıştır.<br />
184
Bu gün gelinen noktada Malatya, yatırım için cazibesini teşvik tedbirlerinin belirlemediği aşamaya<br />
geçmenin arifesindedir. Bu aşamaya gelinmesi halinde Malatya sadece kendi sermaye birikimi ile<br />
değil, yurt içinden <strong>ve</strong> yurt dışından alacağı sermaye ile kalkınmasını hızlandırabilecektir.<br />
3.3.2.Sanayi Altyapısı<br />
3.3.2.1. Organize Sanayi Bölgeleri<br />
Küresel olarak liberalleşen günümüz dünyasında rekabetin korunması ekonomik<br />
zenginleşmenin en önemli motoru kabul edilmektedir. Bu nedenle etkin rekabet ortamının<br />
sağlanabilmesinin önündeki engeller küresel manada azaltılmaktadır(GATT anlaşması gibi). Bu<br />
bağlamda sanayinin doğrudan teşvikine dönük tedbirlerin yerine dolaylı teşvikler önem<br />
kazanmaktadır. Sanayileşmenin dolaylı teşvikinin en önemli vasıtası ise sanayi alt yapısının<br />
geliştirilmesi <strong>ve</strong> yatırımların cezp edilmesidir.<br />
Organize Sanayi Bölgeleri, atıkların ekonomik <strong>ve</strong> çevre sağlığına uygun olarak bertaraf edilmesi;<br />
laboratuar, teşhir mekanları, eğitim <strong>ve</strong> sosyal amaçlı yapılar ile ulaşım, iletişim <strong>ve</strong> enerji alanlarında<br />
altyapı imkanlarını ortak kullanımı imkanı sağlayarak maliyet avantajı yaratmaktadır.<br />
Bunların yanında organize sanayi bölgeleri teknoloji transferi,bilgi paylaşımı gibi alanlarda da<br />
önemli katkılar sağlamaktadır.<br />
İlde halihazırda faal iki adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Yaşanan 2000 <strong>ve</strong> 2001<br />
yılı ekonomik krizinin etkilerinin hafiflemesine bağlı olarak ülke düzeyinde yatırım koşullarının<br />
iyileşmesi <strong>ve</strong> buna ila<strong>ve</strong> olarak özelde Malatya ilinin 29.01.2004 tarih <strong>ve</strong> 5084 sayılı Yatırımların<br />
<strong>ve</strong> İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında yer<br />
alması nedeni ile ilde yatırım taleplerinde artış gözlenmektedir. İlin ekonomik potansiyeli<br />
düşünüldüğünde organize sanayi bölgelerinin sayıları artacağı beklenmektedir.<br />
3.3.2.1.1. Birinci Organize Sanayi Bölgesi<br />
Malatya I. Organize Sanayi Bölgesi, Malatya-Ankara karayolu üzerinde şehir merkezine<br />
12Km mesafede 300 Ha arazi üzerine 1976 yılında kurulmuştur. Ancak çeşitli nedenler ile 1984<br />
yılına kadar ilerleme kaydedilmemiştir. 1984 yılından itibaren çalışmalar tekrar hız kazanmış <strong>ve</strong><br />
1988 yılında hizmete girmiştir. 1. Organize Sanayi Bölgesinin toplam sanayi alanı 2.295.960. m²<br />
olup, sosyal alan,yeşil alan <strong>ve</strong> yolların toplam alanı ise 704.040 m²‘dir. Bölgenin yol, su,<br />
kanalizasyon,arıtma tesisi, elektrik şebekesi, haberleşme <strong>ve</strong> diğer sosyal tesisleri tamamlanmış<br />
durumdadır. Bölgenin toplam sanayi parsel sayısı 164 adettir.<br />
Tablo 113 Malatya 1. OSB yatırım durumu , 2004<br />
Firma Parsel Alan Alan<br />
Sayısı Sayısı m² %<br />
Üretime Geçen 110 138 2.015.583 87,8<br />
İnşaat Halindeki 13 17 191.099 8,3<br />
Proje Safhasındaki 1 1 8.500 0,4<br />
Tahsisi Yapılmayan (*) - 8 80.778 3,5<br />
Toplam 124 164 2.295.960 100<br />
Kaynak : 1. OSB Müdürlüğü (*) Projede öngörülen parsellerin tükenmesini müteakip, yeşil alanlardan kazanılan ancak tesviye<br />
çalışması gerektiğinden dolayı talep gelmeyen parseller<br />
Malatya Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 138 parsel 110 firmaya tahsis edilmiş, bu<br />
firmalar yatırımlarını tamamlayarak üretime geçmişlerdir. Kalan 17 arsa üzerinde inşaat çalışmaları<br />
sürerken, 1 arsa üzerine yapılacak yatırım proje aşamasında bulunmaktadır. Tahsisi yapılmayan ise<br />
185
8 arsa bulunmaktadır. Malatya Organize sanayi Bölgesinin alan bazında üretime geçme oranı %88<br />
düzeyindedir.<br />
Tablo 114 Malatya 1. OSB ‘de firmaların sektörel dağılımı,2004<br />
Üretime Geçen İnş/Proje<br />
Toplam<br />
Sayı Oran % Safhasında Sayı Oran %<br />
Tekstil Sektörü 36 32,7 7 43 34,7<br />
Gıda Sektörü 34 30,9 1 35 28,2<br />
Diğer Sektörler 40 36,4 6 46 37,1<br />
Toplam<br />
Kaynak : 1. OSB Müdürlüğü<br />
110 100 14 124 100<br />
Halihazırda üretimde bulunan firmaların ağırlıklı olarak tekstil sektöründe(%33)<br />
yoğunlaştığı görülmektedir. Gıda sektöründe faaliyette bulunan 34 firmanın payı ise %31<br />
düzeyindedir. Diğer sektörlerde faaliyet gösteren firma sayısı ise 40 düzeyindedir.<br />
3.3.2.1.2. İkinci Organize Sanayi Bölgesi<br />
Malatya II. Organize Sanayi Bölgesi 07.03.1997 tarihinde Malatya – Ankara karayolu<br />
üzerinde Malatya şehir merkezine 12 Km mesafede 5.000.000. m 2 arsa üzerine kurulmuştur.<br />
Toplam sanayi alanı 3.000.000. m² olan II. Organize Sanayi Bölgesinde toplam 160 parsel<br />
bulunmaktadır.<br />
5084 sayılı yasa ile Malatya ilimiz teşvik kapsamındaki 36 il içerisinde yer almasına bağlı<br />
olarak Malatya’ya yönelen yatırım talebi nedeni ile II Organize sanayi bölgesinde bulunan<br />
parsellerin tamamı yatırımcılara tahsis edilmiştir.<br />
Halihazırda II. Organize Sanayi Bölgesinde bu güne kadar 15 işletme yatırımını<br />
tamamlayarak üretime geçmiş bulunmakta olup, diğer yatırımlar inşaat/proje aşamasındadır. Tahsisi<br />
yapılan parsellerin üzerinde projelendirilen yatırımların sektörel dağılımı itibariyle %40 ile tekstil<br />
sektörü ilk sırada gelmekte olup, ikinci sırada %20’lik pay ile Gıda sektörü yatırımları gelmektedir.<br />
I. OSB’de olduğu gibi II.OSB ‘de de tekstil sektörü ilk sırada gelmektedir. Ancak tekstil sektöründe<br />
küresel manada artan rekabet kar marjlarını düşürmekte <strong>ve</strong> sektörel kırılganlığı artırmaktadır. İlin<br />
kalkınmasında sürekliliğin sağlanması, markalaşma <strong>ve</strong>ya yatırımların katma değeri yüksek <strong>ve</strong><br />
teknoloji yoğun alanlara kaydırılması gerekmektedir.<br />
3.3.2.2. Küçük Sanayi Siteleri<br />
Sanayinin gelişmesine temel oluşturan <strong>ve</strong> büyük sanayi işletmelerine yan sanayi olarak<br />
hizmet <strong>ve</strong>ren küçük sanayi işletmelerinin en önemli sorununu yerleşim yeri <strong>ve</strong> işyerleri<br />
oluşturmaktadır. Küçük Sanayi Siteleri uygulamalarından önce, küçük işletme sahibi esnaf <strong>ve</strong><br />
sanatkarlarımız oldukça dağınık bir yapıda, her türlü sağlık koşullarından <strong>ve</strong> çağdaş ticaret<br />
anlayışından uzak, plansız <strong>ve</strong> denetimsiz bir şekilde yapılaşmış, mahalle <strong>ve</strong> sokak köşelerinde<br />
sıkışıp kalmış dükkan <strong>ve</strong> atölyelerde zor şartlarda üretim yapmaktaydı. Bu koşullarda gösterilen<br />
faaliyetler, insan sağlığı, çevre kirliliği <strong>ve</strong> plansız kentleşme gibi olumsuzlukların doğmasına neden<br />
olmuştur.<br />
Belli bir yerleşim yeri bulunmayan <strong>ve</strong> el<strong>ve</strong>rişsiz çalışma koşullarında faaliyet gösteren küçük<br />
işletme sahibi esnaf <strong>ve</strong> sanatkarların işyeri sorununa çözüm getirebilmek için küçük sanayi siteleri<br />
oluşturulmuştur.<br />
İlde Sanayi Sitelerinin kurulmasına 1956 yılında Eski Sanayi Sitesinin kurulmasıyla<br />
başlamış <strong>ve</strong> 1961 yılında faaliyete geçmiştir. Sanayi <strong>ve</strong> Ticaret <strong>Bakanlığı</strong>nın kredi desteği ile 1963<br />
yılında Malatya Küçük Sanayi Sitesi <strong>ve</strong> 1977 yılında ise Öz Malatyalılar Küçük Sanayi Sitesinin<br />
186
yapımına başlanmış <strong>ve</strong> Malatya Küçük Sanayi Sitesi 1975 yılında, Öz Malatyalılar Küçük Sanayi<br />
Sitesi ise 1991 yılında faaliyete geçmiştir. Zaman içerisinde şehir merkezine olan yakınlığı nedeni<br />
ile Malatya Küçük Sanayi Sitesindeki işyerlerinin dolması <strong>ve</strong> yeni işyeri ihtiyacının baş<br />
göstermesiyle beraber Malatya Küçük Sanayi Sitesinin etrafında özel müteşebbisler tarafından yeni<br />
sanayi siteleri inşa edilmiştir. Bu sanayi sitelerinden; Şirolular Küçük Sanayi Sitesi <strong>ve</strong> Uğur Sanayi<br />
Sitesi 1981 yılında, 100. Yıl Küçük Sanayi<br />
Sitesi 1982 yılında <strong>ve</strong> Güncallar Küçük Sanayi Sitesi ise 1984 yılında faaliyete geçmiştir.Yine<br />
Sanayi <strong>ve</strong> Ticaret <strong>Bakanlığı</strong>nın kredi finansman desteği ile kurulan Arapgir Küçük Sanayi Sitesi<br />
1996 yılında faaliyete geçmiştir. Malatya’da bulunan toplam sekiz adet Küçük sanayi sitesine<br />
ilişkin bilgiler Tablo 115’de görülmektedir.<br />
Tablo 115 Küçük Sanayi Siteleri<br />
Faaliyete<br />
ADI<br />
Kuruluş Alanı Geçtiği İşyeri<br />
BULUNDUĞU YER Yılı (m2) Yıl Sayısı<br />
100.YIL KÜÇÜK SAN. SİT. MERKEZ ÇAVUŞOĞLU 1981 1982 125<br />
ARAPGİR KÜÇÜK SAN. SİT. ARAPKİR İLÇE MERKEZİ 1977 12.000 1996 27<br />
ESKİ SANAYİ SİTESİ MERKEZ 1956 1961 100<br />
GÜNCALLAR KÜÇÜK SAN. SİT. MERKEZ KİLTEPE 1983 1984 35<br />
<strong>MALATYA</strong> KÜÇÜK SAN. SİT. MERKEZ ÇAVUŞOĞLU 1963 93.727 1975 540<br />
ÖZ<strong>MALATYA</strong>LILAR K. SAN. SİT. <strong>MALATYA</strong> YEŞİLYURT 1977 420.000 1991 870<br />
SİROLULAR KÜÇÜK SAN. SİT. MERKEZ ÇAVUŞOĞLU 1980 10.292 1981 80<br />
UĞUR SANAYİ SİTESİ<br />
Kaynak: San. Tic. <strong>Bakanlığı</strong> <strong>ve</strong> Malatya İPKM.<br />
MERKEZ KİLTEPE 1980 1981 240<br />
187
3.3.3.İmalat Sanayi<br />
Malatya, sanayileşme açısından ülkemizin en geri kalmış bölgesi olan Doğu Anadolu<br />
bölgesinde bulunmakta olup, ortaya koyduğu sanayileşme çabası ile bulunduğu bölgenin<br />
sanayileşme bakımından önde gelen vilayeti durumuna gelmiştir. Yıllık imalat sanayi <strong>ve</strong>rilerine<br />
göre 1964 yılında 10 adet imalat sanayi işyeri sayısı ile ülke genelinde %0,33 paya sahip olan<br />
Malatya, 1999 yılına kadar imalat sanayi işyeri sayısı bakımından ülke ortalamasını aşarak imalat<br />
sanayi işyeri sayısı toplamından aldığı payını artırmış, ancak 2001 yılında %0,39 düzeyine<br />
gerilemiştir. 1964 <strong>ve</strong> 2001 yıllarını kapsayan dönemde ise Malatya, ülke toplam imalat sanayi<br />
işyerleri içerisindeki payını sadece 0,06 puan yükseltmiştir.<br />
Tablo 116 Yıllar itibariyle Malatya <strong>ve</strong> Türkiye imalat sanayi işyeri sayıları<br />
İŞYERİ SAYISI Malatya'nın Türkiye<br />
<strong>MALATYA</strong> TÜRKİYE İçindeki payı %<br />
1964 10 3004 0,33<br />
1973 12 5793 0,21<br />
1981 23 9486 0,24<br />
1993 27 10541 0,26<br />
1994 41 10.127 0,40<br />
1996 43 10.583 0,41<br />
1997 50 11375 0,44<br />
1999 55 11261 0,49<br />
2001 44 11311 0,39<br />
Kaynak:DİE<br />
İlde yaratılan Gayri safi yurt içi hasıla içerisinde imalat sanayinin aldığı pay %25,8<br />
düzeyindedir. İmalat sanayi bu payı ile ilk sırada gelmektedir. (Bakınız Tablo 81 )<br />
İmalat sanayi sektöründe işyerlerinin hukuki durumuna(kamu <strong>ve</strong>ya özel sermayeli<br />
oluşlarına) bakıldığında sayısal olarak özel kesim imalat sanayi işyerleri (Türkiye genelindeki tablo<br />
ile benzer olarak), kamu kesimine ait işyerlerinin sayısından fazladır. Ancak işyeri sayılarının kamu<br />
<strong>ve</strong>ya özel kesime ait oluşları bakımından ülke genel tablosuna uyan Malatya’da, imalat sanayinde<br />
istihdam edilen çalışan sayıları bakımından , kamu kesimine ait imalat sanayi işyerlerinde<br />
çalışanların sayısı, özel kesime ait işyerlerinde çalışanların sayısını aşmaktadır. Ülke genelinde<br />
1993 yılında imalat sanayi sektöründe yaratılan istihdamın %78,31 özel kesimce sağlanmakta iken<br />
bu oran 2001 yılında %90 yükselmiştir. Malatya ‘da ise 1993 yılında %25 olan özel kesim payı,<br />
2001 yılında %68 düzeyine çıkmıştır. Bu rakamlar Malatya’nın özel kesim eliyle kalkınma yolunda<br />
olduğunu göstermekle beraber, imalat sanayinde özel kesim istihdam oranının ülke ortalamasının<br />
altında kalması, ilin özel kesim yatırımlarını kendine çekebilmesi için kat edilmesi gereken uzun<br />
yola işaret etmektedir.<br />
188
Şekil 43 Yıllar itibari ile imalat sanayinde işyeri toplamından Malatya’nın aldığı pay<br />
%<br />
0,60<br />
0,50<br />
0,40<br />
0,30<br />
0,20<br />
0,10<br />
0,00<br />
Kaynak:DİE<br />
1964<br />
0,33<br />
0,21<br />
1973<br />
0,24<br />
1981<br />
0,26 0,40<br />
1993<br />
1994<br />
0,41<br />
1996<br />
189<br />
0,44<br />
1997<br />
0,49<br />
1999<br />
Toplam İmalat Sanayi İşyerleri içinde Malatya'nın payı %<br />
Tablo 117 İmalat sanayinde ortalama çalışan <strong>ve</strong> yaratılan katma değer<br />
Yıllık Ort. Çalışan Sayısı Yaratılan Katma Değer(Milyar TL)<br />
Payı<br />
Payı<br />
Malatya Türkiye % Malatya Türkiye %<br />
1993 6.643 978.983 0,68 2.768 451.902 0,61<br />
1994 7.226 936.921 0,77 7.561.849 921.275.280 0,82<br />
1997 8.412 1.140.869 0,74 23.507.150 6.265.415.448 0,38<br />
1999 11.987 1.113.836 1,08 91.063.986 16.104.927.736 0,57<br />
2001<br />
Kaynak:DİE<br />
7.625 1.096.817 0,70 236.660.220 41.014.210.216 0,58<br />
Malatya’nın, ülke genelinde imalat sanayi sektöründe çalışanlar toplamından <strong>ve</strong> sektörün<br />
yarattığı katma değer toplamından aldığı paylara bakıldığında; 1980 yılında imalat sanayinde<br />
toplam çalışan sayısından %0,82 pay alan Malatya’ nın bu payı 1990 yılına kadar düşüş eğilimi<br />
göstermiş olup, 1990 yılında %0,64 düzeyine gerilemiştir. Ancak aynı dönemde sektörde yaratılan<br />
katma değerden alınan pay 1980 yılında %0,74 iken ,1985 yılında %1,68 yükselerek %1 sınırını<br />
aşmıştır. Bu dönemde işgücü <strong>ve</strong>rimliliğinde ciddi bir artış olmuştur. Ancak bu performans<br />
sürdürülememiş <strong>ve</strong> sektörde yaratılan katma değerden alınan pay hızla düşerek 1990 yılında %0,66<br />
düzeyine inmiştir. 1993 yılından başlayarak imalat sanayinin yarattığı toplam istihdamdan<br />
Malatya’nın aldığı pay 1999 yılına kadar artmış <strong>ve</strong> 1999 yılında %1’i aşarak %1,08 düzeyine<br />
çıkmıştır. Aynı dönemde ise yaratılan katma değerinden aldığı pay ise kalıcı bir yükseliş<br />
göstermemiş genel olarak yatay bir seyir izleyerek 2002 yılında % 0,58 olarak gerçekleşmiştir.<br />
(Bakınız Şekil 44 )<br />
0,39<br />
2001
Şekil 44 Yıllar itibari ile imalat sanayinde çalışanlar <strong>ve</strong> sektörde yaratılan katma<br />
değerden Malatya’nın aldığı pay<br />
%<br />
1,8<br />
1,6<br />
1,4<br />
1,2<br />
1<br />
0,8<br />
0,6<br />
0,4<br />
0,2<br />
0<br />
Kaynak:DİE<br />
0,74<br />
0,82<br />
0,78<br />
1,68<br />
0,66<br />
0,64<br />
0,68<br />
0,61<br />
0,77<br />
0,51<br />
190<br />
1,08<br />
0,7<br />
0,57 0,58<br />
1980 1985 1990 1993 1995 1999 2002<br />
Yıllar<br />
Ort.Çalışan Say. alınan pay Yaratılan Katma Değerden alınan pay<br />
Şekil 44 ’den Malatya iş güçünün <strong>ve</strong>rimliliğine ilişkin ipuçları da elde edilebilir. 1980-1985 yılları<br />
arasında istihdamdan alınan payda ciddi bir artış yaşanmaz iken yaratılan katma değerden alınan<br />
paydaki artış işgücü <strong>ve</strong>rimliliğindeki artışa da işaret etmektedir. 1990 yıllarında Malatya iş güçü<br />
<strong>ve</strong>rimliliği ülke ortalamasına yakın iken bu tarihten sonra iş güçü <strong>ve</strong>rimliliğinde ciddi bir düşüş<br />
yaşanmış, ancak 1999 yılından itibaren iş güçü <strong>ve</strong>rimliliğinde görülen artışla ülke ortalamasına<br />
yaklaşma eğilimi görülmektedir.
Tablo 118 Seçilmiş il <strong>ve</strong> bölgelerin İmalat sanayi göstergeleri (İmalat sanayi 2001(10+)) *<br />
İşyeri<br />
İşyeri başına<br />
İşçi<br />
başına<br />
Yaratılan katma değer<br />
ortalama Yıllık yıllık<br />
Payı çalışan Ortalama çalışma<br />
Payı<br />
Sayısı % Sayısı Çal. Sayısı saati Milyon TL %<br />
TR Türkiye 11.311 100,00 97 1.096.817 2.392 41.014.210.216 100<br />
TR2 Batı Marmara 552 4,88 154 84.769 2.376 2.852.745.061 6,96<br />
TR3 Ege 1.966 17,38 93 182.116 2.311 8.188.676.984 19,97<br />
TR4 Doğu Marmara 1.951 17,25 118 229.750 2.653 10.796.374.685 26,32<br />
TR7 Orta Anadolu 299 2,64 137 41.079 2.363 1.832.963.209 4,47<br />
TR721 Kayseri 175 1,55 137 23.897 2.510 577.376.425 1,41<br />
TR722 Sivas 17 0,15 225 3.822 2.115 47.151.924 0,11<br />
TRA Kuzey Anadolu 49 0,43 100 4.888 2.071 69.038.179 0,17<br />
TRA12 Erzincan 15 0,13 95 1423 1790 13.510.344 0,03<br />
TRA11 Erzurum 21 0,19 75 1569 2259 31.314.186 0,08<br />
TRB Ortadoğu Anadolu 89 0,79 158 14.019 2.389 342.669.737 0,84<br />
TRB11 Malatya 44 0,39 173 7.625 2.443 236.660.220 0,58<br />
TRB12 Elazığ 21 0,19 162 3.404 2.402 71.578.181 0,17<br />
TRB21 Van 16 0,14 96 1.541 2.361 6.437.883 0,02<br />
TRC Güneydoğu Anadolu 352 3,11 100 35.330 2.438 1.044.524.731 2,55<br />
TRC11 Gaziantep 230 2,03 101 23.147 2.452 813.831.577 1,98<br />
TRC22 Diyarbakır 25 0,22 65 1.618 2.353 33.050.318 0,08<br />
TR632 Kahramanmaraş 60 0,53 132 7.915 2.365 128.796.845 0,31<br />
TR521 Konya 253 2,24 70 17.784 2.288 427.660.585 1,04<br />
Kaynak: DİE * Geçici <strong>ve</strong>rilerdir.<br />
Devlet İstatistik Enstitüsü’nün bölge tanımlamasında ; Doğu Anadolu coğrafik bölgesi ,<br />
Ortadoğu Anadolu <strong>ve</strong> Kuzeydoğu Anadolu olarak iki alt bölge olarak değerlendirilmektedir.<br />
Malatya ili TRB Ortadoğu Anadolu bölgesinde yer almaktadır. Malatya’nın içinde bulunduğu<br />
Ortadoğu Anadolu bölgesinin tabloda seçilen bölgeler ile mukayesesinde, bölgemizin başta işyeri<br />
sayısından aldığı pay, yıllık ortalama çalışan <strong>ve</strong> yaratılan katma değer bakımından gerilerde olduğu<br />
görülmektedir. Daha önce belirtildiği gibi Malatya’nın içinde bulunduğu coğrafya, sanayileşmeyi<br />
yavaşlatan pek çok kısıtlamaları barındırmaktadır. Bu nedenle ülkemizde bölgeler arası kalkınmışlık<br />
farkı büyük ölçüde devam etmektedir. Tablo 118 incelendiğinde görüleceği gibi Malatya ili imalat<br />
sektöründe yaratılan istihdam <strong>ve</strong> katma değer bakımından bölgesinde önde gelmektedir.<br />
Malatya’nın ülke genelinde yaratılan toplam katma değerden aldığı pay %0,58 düzeyinde olup,<br />
Malatya bu payla bölgesinde ilk sırada yer almaktadır. Buna karşılık, bölge illerinin hiç birinin ülke<br />
genelinde yaratılan katma değerden aldığı pay, %1 ‘e ulaşmamaktadır. Bu tablo bölgeler arası<br />
gelişmişlik farkını bir kez daha gözler önüne sermektedir.<br />
Sanayileşmesi ilde yapılan kamu yatırımları ile hız kazanmış Malatya , bu gün bölgesinde ulaştığı<br />
düzey dikkate alındığında , artık özel sektör yatırımları için cazibe merkezi olarak ciddi boyutta<br />
sermaye cezp etmekle ancak bahsedilen gelişimini sürdürebilecektir.<br />
191
3.3.4.İnşaat<br />
İnşaat sektörü; gerek Türkiye’nin gerekse Malatya ilinin de içinde bulunduğu Doğu Anadolu<br />
bölgesinin gayri safi hasılasının içerisinde yüksek bir paya sahip değildir. Sektörün Türkiye’nin<br />
gayri safi hasılasından aldığı pay 1996 <strong>ve</strong> 2002 yılları arasında %5,8 ile %4,6 arasında<br />
değişmektedir. Ancak buna karşılık inşaat sektörü Türkiye ekonomisinin öncü sektörlerinden biri<br />
sayılabilir. Çünkü sektörün, büyük ölçüde yerli sanayiye dayanması <strong>ve</strong> dışa bağımlı olmaması,<br />
inşaat malzemesi sanayisinde iç kaynaklarla talebin büyük bir kısmını karşılaması <strong>ve</strong> yan sanayileri<br />
desteklemesi, yüksek katma değer yaratması, istihdam potansiyelinin büyüklüğü, başta imalat<br />
sanayisi olmak üzere diğer sektörler ile sıkı bir girdi-çıktı ilişkisi içinde olması <strong>ve</strong> çok fazla sayıda<br />
düz işçiye istihdam sağlaması; sektörü lokomotif sektörlerden biri yapmaktadır.<br />
Gerek ilimizde gerekse bölgemizde inşaat sektörünün kendinden beklenen lokomotif olma vasfını<br />
ortaya koyabilmesi için bölgedeki inşaat talebinin yeterli düzeyde olması gerekmektedir. Sektörün<br />
ilde yaratılan katma değerden (2001 yılı itibari ile ) aldığı pay %4,8 düzeyinde olup görece düşük<br />
bir paya sahiptir. Konut inşaatı, ticari <strong>ve</strong> sanayi yapıları inşaatı talebi, il <strong>ve</strong> bölge ekonomisinin bir<br />
türevi olarak il ekonomisindeki gelişim ile tetiklenmektedir. Diğer yandan Sosyal, kültürel, sportif<br />
<strong>ve</strong> dini yapılar inşaatı ile bina dışı inşaatlar ise büyük ölçüde kamu kaynakları ile finanse<br />
edilmelerinden dolayı kamunun söz konusu yatırımlara ayırabileceği kaynak ile yakından<br />
ilişkilidir. Kısaca inşaat sektöründe sektörün gelişimini sağlayacak talep, ekonomik gelişme ile<br />
kamu yatırımları kaynaklarından beslenmektedir.<br />
Tablo 119Belediye sınırları içerisinde bina, konut <strong>ve</strong> belediye sayıları<br />
1984<br />
Yılı<br />
Bina Sayısı Konut Sayısı Belediye Sayısı<br />
2000<br />
Yılı<br />
Değişim<br />
%<br />
1984<br />
Yılı<br />
192<br />
2000<br />
Yılı<br />
Değişim<br />
%<br />
1984<br />
Yılı<br />
2000<br />
Yılı<br />
Değişim<br />
%<br />
Malatya 52920 84029 58,78 76022 154466 103,19 28 54 92,86<br />
Türkiye 4387971 7838675 78,64 7096277 16235830 128,79 1699 3212 89,05<br />
Kaynak :DİE<br />
DAP(Doğu Anadolu Projesi) bölgesi içinde 1987-1989 döneminde yapı kullanma izin<br />
belgelerine göre tamamen <strong>ve</strong>ya kısmen biten yeni <strong>ve</strong> ila<strong>ve</strong> yapı sayısı itibari ile en önde gelen il<br />
Malatya iken, 1990-1996 döneminde ise Elazığ en büyük paya sahiptir. Bu iki ili Erzurum takip<br />
etmektedir. 52<br />
Malatya bina <strong>ve</strong> konut sayılarının gelişimi itibariyle (1984 <strong>ve</strong> 2000 yılları arasında) Türkiye<br />
ortalamasının gerisinde kalmış bulunmaktadır. 1984 <strong>ve</strong> 2000 yılları arasında Türkiye genelindeki<br />
bina sayısı %78,6 düzeyinde artarken Malatya‘da bina sayısı %58,8 düzeyinde artmıştır. Benzer<br />
durum aynı dönemdeki konut sayılarında da görülmektedir. Şöyle ki, Türkiye ‘de konut sayısı<br />
%128,8 düzeyinde artarken Malatya ilinde %103,2 düzeyinde artmıştır. Bu istatistikteki bina <strong>ve</strong><br />
konut sayıları belediye sınırları içerisinde bulunan bina <strong>ve</strong> konutları kapsamaktadır. Aynı dönemde<br />
Malatya‘da belediye sayılarındaki artış ortalaması, ülke ortalamasından yüksek<br />
gerçekleşmiştir.(Bakınız Tablo 119) Dönem içerisinde sadece belediye sayılarının artışı nedeni ile<br />
sayılara yansıyan bina <strong>ve</strong> konut sayısı bir kenara bırakılacak olursa , sektördeki “bina <strong>ve</strong> konut<br />
imalatı” düzeyindeki yetersizlik dikkat çekmektedir.<br />
52 Doğu Anadolu Projesi Ana Planı, Strateji <strong>ve</strong> Yeniden Yapılanma Senaryoları ,DPT,2000, sh.515
Tablo 120 Malatya <strong>ve</strong> Türkiye’deki binaların kullanım amacına göre tasnifi <strong>ve</strong> değişimi<br />
,1984-2000<br />
<strong>MALATYA</strong> TÜRKİYE<br />
Değişim<br />
Değişim<br />
1984 2000 % 1984 2000 %<br />
Konut 45.445 65.281 44 3.515.110 5.872.808 67<br />
Çoğunluğu Konut 2.105 10.536 401 326.499 863.005 164<br />
Çoğunluğu Konut dışı 331 966 192 59.158 84.926 44<br />
Tümü İşyeri 4.294 5.298 23 424.217 804.662 90<br />
Eğitim-Kültür 202 525 160 13.485 30.349 125<br />
Sağlık 24 114 375 2.132 6.600 210<br />
Resmi Daire 138 442 220 18.795 33.124 76<br />
Dini 161 352 119 13.494 26.952 100<br />
Konut Dışı karışık 201 238 18 12.209 37.598 208<br />
Diğer 12 231 1.825 812 74.788 9.110<br />
Bilinmeyen 7 46 557 2.060 3.863 88<br />
Toplam<br />
Kaynak :DİE<br />
52.920 84.029 59 4.387.971 7.838.675 79<br />
Malatya ilinde bulunan binaların kullanım amaçlarına göre tasnifi <strong>ve</strong> tasnif edilen bina<br />
sayılarının (1984 <strong>ve</strong> 2000 yıllarındaki) değişimi Tablo 120 de görülmektedir. Buna göre sadece<br />
konut amaçlı kullanılan bina sayısındaki artış ülke ortalamasının gerisinde kalmıştır. Aynı şekilde<br />
tümü işyeri olarak kullanılan bina sayısındaki artış da ülke ortalamasının gerisindedir. Buna karşılık<br />
çoğunluğu konut <strong>ve</strong> çoğunluğu konut dışı bina sınıfındaki artış ülke ortalamasının üzerinde tespit<br />
edilmiştir. Bu durum yerel bir tercih olarak dikkat çekicidir. Eğitim-kültür, sağlık, resmi daire <strong>ve</strong><br />
dini bina sayıları bakımından ise Türkiye ortalamasının üzerinde bir değişim görülmektedir.<br />
Tablo 121 Bina kat sayıları Malatya, Türkiye<br />
Sayı<br />
Malatya Türkiye<br />
1984 2000 1984 2000<br />
Payı<br />
% Sayı<br />
Payı<br />
%<br />
Değişim<br />
% Sayı<br />
193<br />
Payı<br />
% Sayı<br />
Payı<br />
%<br />
Değişim<br />
%<br />
1 Kat 32.642 61,68 45.704 54,39 40,02 2.560.469 58,35 3.620.569 46,19 41,40<br />
2 Kat 16.440 31,07 25.895 30,82 57,51 1.259.737 28,71 2.289.446 29,21 81,74<br />
3 Kat 1.640 3,10 4.587 5,46 179,70 284.155 6,48 827.894 10,56 191,35<br />
4 Kat 968 1,83 2.985 3,55 208,37 125.809 2,87 435.384 5,55 246,07<br />
5 Kat 496 0,94 2.423 2,88 388,51 87.392 1,99 321.955 4,11 268,40<br />
6 Kat 297 0,56 1.195 1,42 302,36 36.648 0,84 170.559 2,18 365,40<br />
7-9 Kat 274 0,52 810 0,96 195,62 22.966 0,52 103.683 1,32 351,46<br />
10+ Kat 1 0,00 31 0,04 3000,00 2.363 0,05 17.407 0,22 636,65<br />
Bilinmeyen 162 0,31 399 0,47 146,30 8.432 0,19 51.778 0,66 514,07<br />
Toplam 52.920 84.029 58,78 4.387.971 7.838.675 78,64<br />
Kaynak :DİE
Malatya ilinde binaların kat sayılarına bakıldığında genel olarak az katlı binalardan çok katlı<br />
binalara doğru bir kayış görülmektedir. 1 <strong>ve</strong> 2 katlı bina nispetlerindeki azalışa karşılık 3 <strong>ve</strong> daha<br />
fazla katlı bina sayılarında artış görülmektedir. Değişimin en büyük olduğu grup (ülke ortalamasıyla<br />
benzer olarak) 10 <strong>ve</strong> üzeri katlı binalarda görülmektedir. Bundan sonra en fazla artış görülen grup<br />
ise 5 katlı bina grubudur. Malatya ilinin 1. derece deprem kuşağında olduğu düşünülürse bina kat<br />
sayılarındaki artışın ihtiyatla karşılanması gerekmektedir.<br />
Tablo 122 100 Kişiye düşen konut sayıları<br />
1984 2000 Değişim%<br />
Malatya 12 18 50,00<br />
Elazığ 12 19 58,33<br />
Gaziantep 12 22 83,33<br />
Kayseri 17 26 52,94<br />
K.Maraş 8 17 112,50<br />
Türkiye 14 24 71,43<br />
Kaynak:DİE<br />
Nüfusla birlikte düşünüldüğünde de Malatya ilinde üretilen konut miktarının yetersizliği<br />
görülmektedir. Tablo 122 de görüldüğü gibi 100 kişiye düşen konut sayısı bakımından Malatya,<br />
1984 yılında Elazığ <strong>ve</strong> Gaziantep illeri ile aynı düzeyde bulunmasına karşılık, 2000 yılı <strong>ve</strong>rilerine<br />
göre adı geçen illerin gerisine düşmüştür. Malatya ilindeki konut sayıları <strong>ve</strong> gelişimine ilişkin tüm<br />
<strong>ve</strong>rilerin ortaya koyduğu gerçek; Malatya ilinde konut ihtiyacının her geçen gün büyümekte<br />
olduğudur.<br />
Konut ihtiyacının karşılanmasını da kapsayan genel olarak inşaat sektörünün gelişmesinin<br />
sağlanması büyük önem arz etmektedir. Belirtildiği gibi inşaat sektörünün gelişmesinde, il<br />
ekonomisinin canlanması ile kamu alt yapı yatırımlarının çekilmesinin önemi ortadadır. Bununla<br />
birlikte münhasıran konut ihtiyacının giderilmesine dönük adımlar atılmalıdır. İlde süren konut<br />
ihtiyacı gecekondulaşmayı hızlandırmakta <strong>ve</strong> büyüyen bir çarpık kentleşme sorunu yaratmaktadır.<br />
Alt yapısı tamamlanmış yeterli sayıda arsa üretimi <strong>ve</strong> sıkı bina denetimi konut ihtiyacının<br />
giderilmesinde <strong>ve</strong> inşaat sektörünün canlanmasında yardımcı etken olabilecektir. Ancak bu noktada<br />
esas belirleyici olacak olan ilin ekonomisinin canlanması <strong>ve</strong> kişi başına düşen GSMH artışı ile<br />
kamu yatırımlarının çekilebilmesi olacaktır. Bu bağlamda Toplu Konut İdaresince Malatya Merkez<br />
ilçesinde başlanılan Beydağı Evleri projesi kapsamında üretilecek 852 adet konut ile Akçadağ<br />
ilçesinde yapımına başlanan 208 adet konutun önemi ortaya çıkmaktadır.<br />
3.3.5.Madencilik<br />
Madencilik istihdam yaratma kapasitesi yüksek bir sektör durumunda olmakla beraber,<br />
sektörde uzun yıllar kamu sektörünün öncülüğüne rağmen, sektörel nispi büyümeyi sağlayacak,<br />
büyük ölçüde özel kesim yatırımlarını çekememiştir. Madencilik sektörünün ülkemiz GSMH<br />
içerisindeki payı düşük olup, 1996 yılında %1,5 iken 2002 yılında %1,2 düzeyinde gerçekleşmiştir.<br />
İl ekonomisi içerisinde madencilik sektörüne ilişkin durum da benzerlik arz etmektedir. Madencilik<br />
sektörünün ilde yaratılan gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki (2001 yılı) payı %0,3 (Binde üç)<br />
düzeyindedir.<br />
Malatya ili başta demir <strong>ve</strong> Pirofillit yatakları olmak üzere doğal kaynaklar bakımından<br />
önemli bir yere sahiptir. Ancak söz konusu doğal kaynakların tam olarak ekonomik bir değere<br />
dönüştürüldüğünü söylemek zordur. Örnek olarak Malatya, ülkemizde bilinen tek Pirofillit<br />
yataklarına sahip olmasına karşılık mevcut Pirofillit yataklarının gerektiği gibi değerlendirilemediği<br />
görülmektedir. Benzer bir durum demir madenleri için de geçerlidir. Madencilik sektörünün<br />
194
ülkemizde yaşadığı genel sorunlara ila<strong>ve</strong>ten bölgeye münhasır sorunlar madenciliğin gelişimini<br />
yavaşlatmaktadır. Bunlardan bazıları ilimize <strong>ve</strong> bölgemize has topoğrafik yapı nedeni ile ulaşım <strong>ve</strong><br />
taşıma sorunları <strong>ve</strong> yüksek taşıma maliyeti, yetersiz teknoloji, yetersiz sermaye, maden rezervleri<br />
üzerinde bilimsel <strong>ve</strong> teknik incelemelerin tam olarak yapılmaması <strong>ve</strong> hatta maden rezervlerinin<br />
büyüklüklerinin tam belirlenmemesi gibi problemler madencilik sektörünün gelişimini olumsuz<br />
etkilemektedir. Sektörün gelişimini olumsuz etkileyen sorunların çözümü <strong>ve</strong> teşvik tedbirleri ile<br />
madencilik il ekonomisinde daha büyük katkı sağlayabilecektir.<br />
İlin madencilik sektörünün Türkiye madencilik sektörü içindeki payı <strong>ve</strong> bölge illeriyle<br />
mukayesesine imkan <strong>ve</strong>rmek için Tablo 123 aşağıda sunulmuştur;<br />
Tablo 123 Madencilik <strong>ve</strong> taşocağı sektörüne ilişkin genel bilgiler, 2000 yılı<br />
İşyerinin<br />
Çalışanlar<br />
Ortalaması<br />
195<br />
Sabit Sermayeye yıl<br />
içinde yapılan gayri safi<br />
ila<strong>ve</strong>ler<br />
Katma Değer(Milyon TL)<br />
Sayı a % b % Sayı a % b % Sayı a % b % Tutar a % b %<br />
Türkiye Toplam 1.800 100 100 75.059 100 135.413.689 100 1.580.061.777 100<br />
Devlet<br />
Sek. 534 30 30 54.584 72,72 73 113.111.121 83,53 84 1.095.088.521 69,31 69<br />
Özel<br />
Sektör 1.266 70 70 20.475 27,28 27 22.302.568 16,47 16 484.973.256 30,69 31<br />
Orta-<br />
doğu<br />
Anadolu<br />
Güneydoğu<br />
Anadolu.<br />
Elazığ<br />
Erzincan<br />
Erzurum<br />
Malatya<br />
Toplam 50 2,78 100 1.614 2,15 100 659.975 0,49 100 19.082.255 1,21 100<br />
Devlet<br />
Sek. 29 1,61 58 1.443 1,92 89 635.693 0,47 96 15.084.090 0,95 79<br />
Özel<br />
Sektör 21 1,17 42 171 0,23 11 24.282 0,02 4 3.998.165 0,25 21<br />
Toplam 83 4,61 100 1.690 2,25 100 9.478.086 7,00 100 331.296.959 20,97 100<br />
Devlet<br />
Sek. 58 3,22 70 842 1,12 50 8.225.377 6,07 87 212.227.109 13,43 64<br />
Özel<br />
Sektör 25 1,39 30 848 1,13 50 1.252.709 0,93 13 119.069.850 7,54 36<br />
Toplam 13 0,72 100 1.092 1,45 100 633.643 0,47 100 11.437.894 0,72 100<br />
Devlet<br />
Sek.<br />
Özel<br />
7 0,39 54 1.025 1,37 94 630.003 0,47 99 9.834.306 0,62 86<br />
Sektör 6 0,33 46 67 0,09 6 3.640 0,00 1 1.603.588 0,10 14<br />
Toplam 19 1,06 100 96 0,13 100 -3.200 0,00<br />
-<br />
100 7.871.891 0,50 100<br />
Devlet<br />
Sek. 10 0,56 53 53 0,07 55 - 0 776.482 0,05 10<br />
Özel<br />
-<br />
Sektör 9 0,5 47 43 0,06 45 -3.200 0,00 100 7.095.409 0,45 90<br />
Toplam 17 0,94 100 1.096 1,46 100 15.928 0,01 100 2.432.602 0,15 100<br />
Devlet<br />
Sek. 10 0,56 59 1.069 1,42 98 15.928 0,01 100 622.446 0,04 26<br />
Özel<br />
Sektör 7 0,39 41 27 0,04 2 - 0 1.810.156 0,11 74<br />
Toplam 18 1 100 452 0,60 100 26.332 0,02 100 5.111.243 0,32 100<br />
Devlet<br />
Sek. 9 0,5 50 377 0,50 83 5.690 0,00 22 3.868.260 0,24 76<br />
Özel<br />
Sektör 9 0,5 50 75 0,10 17 20.642 0,02 78 1.242.983 0,08 24<br />
Kaynak :DİE<br />
• Açıklama: a %: Türkiye toplamı içindeki payı ; b %: Özel kesim kamu kesimi paylarını göstermektedir.
Ülkemizde olduğu gibi Malatya ilinde de sektörde kamu ağırlığı dikkat çekmektedir.<br />
Ülkemizde madencilik sektöründe çalışan ortalama çalışan sayısının %73 kamu kesiminde<br />
çalışmakta , Sabit Sermayeye yıl içinde yapılan gayri safi ila<strong>ve</strong>lerde ise kamunun payı %84<br />
civarındadır. Sektörde yaratılan katma değerin ise %69 kamu kesimince gerçekleştirilmektedir.<br />
Sektörde faaliyet gösteren işyeri sayısı bakımından ise özel kesim %70 paya sahiptir. Sektörde<br />
faaliyet gösteren özel kesim işyeri sayısının fazlalığı madencilik <strong>ve</strong> taş ocağı sektöründe faaliyet<br />
gösteren özel kesim firmalarının, kamu kesimi işletmelerine göre daha küçük ölçekli olmalarından<br />
kaynaklanmaktadır.<br />
Madencilik sektöründe genel düzeyde yaşanan Kamu/Özel kesim dengesi genel olarak Malatya ili<br />
madencilik sektöründe de görülmesine karşılık, sabit sermayeye yıl içerisinde yapılan gayri safi<br />
ila<strong>ve</strong>ler bakımından 2000 yılı rakamlarına göre özel kesim yatırımlarının toplam yatırım içerisinde<br />
aldıkları pay %78 düzeyindedir.<br />
Malatya ili madencilik sektörü, 2000 yılı itibari ile ülke madencilik sektörünün; toplam işyeri<br />
sayısının %1‘ini; sektörde çalışanların % 0,6’sını; Sabit Sermayeye yıl içinde yapılan gayri safi<br />
ila<strong>ve</strong>ler toplamının % 0,2’sini <strong>ve</strong> yaratılan toplam katma değerin %0,32’sini almaktadır.<br />
Şekil 45 Yıllar itibari ile Malatya madencilik sektörünün aldığı paylar<br />
%<br />
0,7<br />
0,6<br />
0,5<br />
0,4<br />
0,3<br />
0,2<br />
0,1<br />
0<br />
Kaynak :DİE<br />
0,57<br />
0,61<br />
0,6<br />
0,32<br />
1995 Yılı 2000 Yılı<br />
196<br />
Sektörde ort.çalışan<br />
sayısında Malatya'nın<br />
payı<br />
Sektörde yaratılan katma<br />
değerden Malatya'nın<br />
aldığı pay<br />
Malatya madencilik sektörü, Türkiye ‘de madencilik sektöründe çalışanlar içerisinde aldığı<br />
payı 1995-2000 yılları arasında artırarak % 0,57‘den % 0,6’ya çıkarmış ancak aynı dönemde<br />
yaratılan katma değer bakımından sektör görece küçülmüştür.<br />
İlin maden rezervleri içerisinde Demir, Pirofillit <strong>ve</strong> krom önemli yer tutmakla beraber diğer<br />
yer altı zenginliklerinin daha yakından incelenmesi gereği ortadadır.<br />
Malatya’nın demir, pirofilit <strong>ve</strong> krom rezervlerinin ülke madenciliği içinde yerinin bilinmesi,<br />
sözkonusu rezervlerin İl <strong>ve</strong> bölge için arz ettiği önemi daha iyi ortaya koyacaktır.
3.3.5.1.Demir<br />
Demir cevheri, demir metali <strong>ve</strong> çelik yapımı dışında en çok çimento <strong>ve</strong> yoğun ortam<br />
hazırlamada, daha az miktarlarda ferro alaşımlar, boya sanayi, yoğunluğu yüksek beton aglomerası<br />
(iri taneli tüf) <strong>ve</strong> hayvan yemlerinde kullanılır.<br />
Malatya-Hekimhan ilçesi, ülkemizin önemli demir cevheri yataklarının bulunduğu “Sivas-<br />
Malatya-Erzincan” bölgesinde yer almaktadır. İlçe ekonomisinde de önemli bir yer tutan<br />
madenciliğin boyutlarının tam olarak anlaşılması, belirtilen cevher bölgesindeki demir cevheri <strong>ve</strong><br />
cevher işleme faaliyetlerinin ülke genelinde taşıdığı önemin iyi anlaşılmasına bağlıdır.<br />
Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü' nün yaptığı arama çalışmaları sonucunda ülkemizde<br />
belirlenen 900 civarında demir oluşumunun büyük bir kısmı Sivas, Kayseri, Malatya, Erzincan,<br />
Adana, Ankara, Balıkesir <strong>ve</strong> Sakarya illerinde yer almaktadır. Ülkemizde tespit edilen demir<br />
cevheri yatakları ihtiva ettiği cevherin demir çelik fabrikalarının kullanımları esas alınarak 3 grupta<br />
toplandığında, şöyle bir tasnif oluşmaktadır;<br />
a) İşletilebilir demir cevheri rezervi: Bunlar cevher tenörleri yüksek (%51-62 Fe arasında<br />
değişmektedir ) cevher yataklarıdır. Bu 23 adet yatağın bulunduğu zamanki rezervleri 137 milyon<br />
ton civarındadır. Malatya-Hekimhan Sirzi ile De<strong>ve</strong>ci yatakları bunlardandır.<br />
b) Sorunlu demir cevheri rezervi: Bu tür yatakların arama çalışmaları yapılmış <strong>ve</strong> görünür<br />
muhtemel rezerv potansiyeli belirlenmiş, ancak entegre tesislerin istemedikleri bazı safsızlıkları<br />
içermesi nedeniyle yataklar belirli dönemlerde kısmen işletilmiştir. Bugün için bu yatakların önemli<br />
bir bölümü çalışmamaktadır. Cevher tenörleri %19-54 Fe arasında değişmektedir. Malatya-<br />
Hekimhan Hasançelebi <strong>ve</strong> Karakuz yatakları bu grupta yer almaktadır.<br />
c) Potansiyel demir cevheri rezervi : Ülkemizde yeteri kadar arama faaliyetleri yapılmamış 27<br />
adet sahada toplam yaklaşık 320 milyon ton potansiyel rezerv belirlenmiştir. Bu yatakların tenörleri<br />
%14-52 Fe arasında değişmektedir. Bu yatakların hemen hemen tamamı entegre tesislerin kabul<br />
edemeyeceği sınırlar içerisinde safsızlıklar içermektedir. Kesin olarak cevher rezervi belirlenip<br />
teknolojik sorunları çözülmeden işletilmeleri mümkün değildir.<br />
M.T.A Malatya Bölge Müdürlüğü kayıtlarında Malatya ilinde Hekimhan, Doğanşehir, Kuluncak <strong>ve</strong><br />
Arapgir ilçelerinin muhtelif mevkilerinde potansiyel demir cevheri yataklarının bulunduğu rapor<br />
edilmiştir. (Bakınız Tablo 128)<br />
Türkiye demir yatakları bölgesel olarak 4 ana gruba ayrılmaktadır. Bu bölgeler şunlardır;<br />
1- Sivas- Malatya- Erzincan Bölgesi<br />
Bu bölge, halen işletilmekte olan demir yataklarının büyük bir bölümünü içermesi,<br />
rezervlerin büyüklüğü <strong>ve</strong> gelecekte değerlendirilebilecek düşük tenörlü rezervleri de içermesi<br />
nedeniyle Türkiye'nin en büyük demir cevheri bölgesi olup, bu bölgeden yüksek tenörlü, doğrudan<br />
beslemeye uygun cevher üretimi yapılmaktadır. Bu bölge uzun yıllardan beri sürdürdüğü Türkiye'<br />
nin demir madenciliği merkezi olma özelliğini gelecekte de sürdürecektir.<br />
2- Kayseri- Adana Bölgesi<br />
Türkiye' nin ikinci derecede önemli demir cevheri bölgesidir. Bölge cevheri genelde yüksek<br />
tenörlü, doğrudan beslemeye uygun cevherler olup yıllardan bu yana demir çelik fabrikalarının<br />
gereksinimlerinin önemli bir kısmını karşılamaktadır.<br />
3-Ankara- Kesikköprü Bölgesi<br />
Bölge Ankara - Bala, Kırıkkale - Keskin arasındaki alanı kapsar. Bölgeden Karabük Demir-<br />
Çelik Tesislerine uzun yıllardan bu yana cevher sağlanmaktadır.<br />
4-Batı Anadolu Bölgesi<br />
Batı Anadolu demir yatakları genellikle yüksek tenörlü olmalarına karşın safsızlıklar içerir.<br />
Bu yataklardan üretilen cevherler, diğer cevherlerle harmanlanarak içerdikleri safsızlıklar uygun<br />
seviyeye düşürülebilmekte, sınırlı olarak doğrudan beslemeye uygun hale getirilebilmektedir.<br />
197
5-Diğer bölgeler<br />
Yukarıda söz edilen bölgelerin dışında kalan demir yatakları ülkenin değişik bölgelerine<br />
yayılmıştır.<br />
Türkiye'deki en önemli demir cevheri yataklarının bulunduğu “Sivas-Malatya-Erzincan “<br />
Bölgesindeki cevher yatakların büyük bölümü Div-Han Madenleri A.Ş. tarafından işletilmektedir.<br />
2000’li yılların başı itibariyle, entegre demir-çelik fabrikalarında kullanılabilir <strong>ve</strong> ortalama demir<br />
tenörü % 55 civarında olan yataklardan yılda yaklaşık 5 milyon ton üretim gerçekleştirilmektedir.<br />
Demir cevheri üretimimizin yaklaşık 2 milyon tonu Divriği-Hekimhan A.Ş.’nin sahip olduğu<br />
tesislerinde zenginleştirilmekte, bu tesislerden yılda yaklaşık 1 milyon ton civarında pelet, 700.000<br />
ton sinterlik konsantre <strong>ve</strong> ayrıca C plaseri <strong>ve</strong> B kafa tozlarından da 300.000 ton sinterlik konsantre<br />
üretilmektedir.<br />
Son yıllarda hızlanan özelleştirme uygulaması sonucunda Divriği-Hekimhan Madenleri<br />
San.Tic. A.Ş.’de bulunan %100 kamu hissesi, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07/04/2004 tarih <strong>ve</strong><br />
2004/30 nolu kararı ile Ereğli Demir <strong>ve</strong> Çelik Fabrikaları A.Ş.’ye devredilmiştir. Söz konusu<br />
özelleştirme ile maden yataklarının daha <strong>ve</strong>rimli işletilmesi beklenmekte <strong>ve</strong> bunun il ekonomisine<br />
katkı sağlayacağı umulmaktadır.<br />
Tablo 124 Malatya işlenebilir demir cevheri yatakları<br />
Rezerv (1000 Ton)<br />
Yatağın<br />
Tenör Bulunuş<br />
Adı İli/İlçesi Görünür Muhtemel Toplam İşletilebilir (%Fe) Rezervi<br />
Sirzi Hekimhan 275 - 275 275 49 275<br />
De<strong>ve</strong>ci Hekimhan 48000 - 48000 48000 38 88000<br />
Kaynak: DPT Sekizinci beş yıllık kalkınma Programı , Metal Madenler Alt Kom. Demir Çalışma Grubu Raporu, Ankara, 2001 Sh.37<br />
Tablo 125 Malatya sorunlu demir cevheri yatakları<br />
Rezerv (1000 Ton)<br />
Bulunuş<br />
Yatağı<br />
Muhtemel+<br />
Tenör<br />
Rezervi<br />
Adı İlçesi Görünür Mümkün Toplam (%Fe) Sorun(*) 1000 Ton<br />
Hasançelebi Hekimhan 160000 525000 685000 19 (1)<strong>ve</strong>(2) 685000<br />
Karakuz Hekimhan 1500 16000 17500 41,08 (1) 15000<br />
Kaynak: DPT Sekizinci beş yıllık kalkınma Programı , Metal Madenler Alt Kom. Demir Çalışma Grubu Raporu, Ankara, 2001 Sh.37<br />
• Açıklama: (1) Safsızlık sorunu ; (2) Düşük Tenör sorunu<br />
198
3.3.5.2.Pirofillit<br />
Önemli bir endüstriyel hammadde olan Pirofillit, dünyada geniş bir kullanım alanına sahip<br />
olup, yüksek ısıya dayanıklı kaplar,seramik ürünler, çimento, lastik, boya, kozmetik, sabun,cam<br />
elyafı vb. pek çok ürünün üretiminde kullanılmaktadır. Malatya-Pütürge ilçesinin 4 Km güneyinde<br />
bulunan Pirofillit yatarları Ülkemizde bilenen tek rezervlerdir. Ön etütlere göre görünür rezerv 6-7<br />
milyon ton civarındadır. Belirtilen alan için seramik-refrakter kalitesinde; 2.344.562 ton <strong>ve</strong><br />
çimento-yer karosu kalitesinde 3 644 430 ton görünür Pirofillit rezervi ortaya çıkarılmıştır.<br />
Ülkemizde pirofillitin son 8-9 yılda sürekli tüketicisi refrakter sanayi olmuştur. Refrakter<br />
sanayinde Pirofillit, özellikle Demir Çelik Sanayi potalarında kullanılan tuğlaların üretiminde<br />
kullanılır. Ancak demir çelik sektöründeki teknolojik gelişmeler pota fırınları ile üretimi gündeme<br />
getirince demir çelik potalarında bazik refrakterlerin kullanımı önem kazanmış <strong>ve</strong> pirofillitin bu<br />
şartlarda kullanımı ortadan kalkmaya başlamıştır.<br />
Pirofillit ülkemizde seramik sanayinde çok az da olsa kullanılmaktadır. Bu tüketim pek artmamakla<br />
beraber pirofillitin ucuz olması nedeni ile sürecektir. Boya sanayinde pirofillitin sürekli olmayan,<br />
ancak belli bir tüketimi vardır.<br />
Türkiye'de pirofillitin tonaj olarak en çok tüketildiği alan beyaz çimento üretimidir. Aslında<br />
bu konuda Türkiye hem kendi üretimini karşılayacak hem de ihracat yapabilecek durumdadır.<br />
Ancak bu konu tam olarak değerlendirilmiş değildir. Ülkemizde gelişimi sınırlı olan Pirofillit pazarı<br />
çok artabilir.Ancak tüketim şekline uygun belirli kıstaslarda sürekli sabit kalitede üretim yapmak<br />
gerekir.Ayrıca bu üretimler Türk sanayine iyi tanıtılmalıdır. Bunun için de kırma, öğütme <strong>ve</strong> arıtma<br />
gibi prosesler hayata geçirilmeli, yeni teknolojik gelişmeler kullanılmalıdır.<br />
Dünyada teknolojiyi geliştirerek kırma-öğütme <strong>ve</strong> arıtma proseslerini kuran, standart <strong>ve</strong><br />
değişik amaçlara uygun üretim yapan firmalar varlıklarını sürdürdükleri gibi büyüme bile<br />
sağlamışlardır. Pirofillitin dünya üretiminin % 75'i Japonya <strong>ve</strong> Güney Kore'de yapılmakta <strong>ve</strong> yine<br />
uzak doğuda tüketilmektedir. Türkiye Avrupa'nın tek üreticisi olarak Avrupa'ya ihracatta çok<br />
avantajlıdır. Zaten dünya ortalamalarının altında olan iç piyasa fiyatları <strong>ve</strong> nakliye avantajı ile<br />
Avrupa'ya ihracat mümkündür. Ayrıca iç piyasada kullanılan bir çok ithal ürünün yerine ikamesi<br />
mümkündür. Bu durumda Pirofillitin ihracatı <strong>ve</strong> yurt içi kullanımının artırılmasının il ekonomisi<br />
özellikle de Pütürge ilçesinin gelişiminde önemli katkılar sağlayabilecektir. Ancak kesinlikle<br />
üretim ıslah edilmeli <strong>ve</strong> kalite sınıflandırılması <strong>ve</strong> kalite de süreklilik için uygun prosesler<br />
kurulmalıdır.<br />
199
3.3.5.3.Krom<br />
Krom cevheri başlıca metalürji, kimya <strong>ve</strong> döküm sanayinde kullanılır.Metalürji sanayinde<br />
krom cevherinin en önemli kullanım alanı paslanmaz çelik yapımında kullanılan ferro krom<br />
üretimidir. Ferro krom ise paslanmaz çelik metal <strong>ve</strong> silah sanayinin çok önemli bir maddesidir.<br />
Krom; çeliğe sertlik ile kırılma <strong>ve</strong> darbelere karşı direnç <strong>ve</strong>rir, aşınma <strong>ve</strong> oksitlenmeye karşı<br />
koruma sağlar.<br />
Çoğu krom kimyasalları, kimyasal kalitedeki krom cevherinden doğrudan elde edilen sodyum<br />
bikromattan üretilir. Krom kimyasalları paslanmayı önleyici özellikleri nedeniyle uçak <strong>ve</strong> gemi<br />
sanayinde yaygın olarak <strong>ve</strong> kimya endüstrisinde asit <strong>ve</strong> boya hammaddesi yapımında<br />
kullanılmaktadır.<br />
Krom kimyasalları; metal kaplama, deri tabaklama, boya maddeleri (pigment), seramikler, parlatıcı<br />
gereçler, katalizör, boyalar, konser<strong>ve</strong> kutulama <strong>ve</strong> diğer birçok alanda tüketilir.<br />
Malatya ilinde tespit edilen krom yatakları Tablo 126’de belirtilmiş olup, söz konusu yataklar<br />
halihazırda özel sektör tarafından kesintili olarak işletilmektedir. Malatya ilinde bulunan potansiyel<br />
krom yataklarına ilişkin bilgi tablo Tablo 128’de belirtilmiştir.<br />
Tablo 126 Malatya’da Krom yatakları<br />
Mevkii/Ocak Adı İlçesi Rezerv(Ton)<br />
Rezerv<br />
Sınıfı Tenör<br />
Kuluncak Köyü Darende 20.000 (1+2) 40%<br />
Gülyılmaz-Çakır CO Darende 162.000 (1+2) %38-42<br />
Kaynak: DPT Sekizinci beş yıllık kalkınma Programı , Metal Madenler Alt Kom. Krom Çalışma Grubu Raporu, Ankara, 2001<br />
Tablo 127 Malatya ilinin diğer bazı doğal kaynak rezervleri<br />
Madenin<br />
Cinsi Yeri Kalite Rezerv Üretim Durumu<br />
Bakır<br />
Asbest<br />
Pütürge-<br />
Poluşağı<br />
Yeşilyurt-<br />
Gündüzbey<br />
Arguvan-<br />
Parçikan<br />
Kömür<br />
Kaynak:MTA Bölge Müd.<br />
%4-%12 5.000.Ton<br />
Muhtemel<br />
Lif yüzdesi<br />
düşük,lif<br />
uzunluğu<br />
değişken<br />
%22,78 Su<br />
%35,44 Kül<br />
2175 Kcal/Kğ<br />
AID<br />
Rezerv<br />
230.000 Ton<br />
Muhtemel<br />
Rezerv<br />
30.000.000 Ton<br />
Muhtemel<br />
Rezerv<br />
200<br />
Eksik zamanlı kısmi<br />
üretim yapılmaktadır.<br />
Eksik zamanlı kısmi<br />
üretim yapılmaktadır.<br />
Kısmi üretim<br />
Yapılmaktadır.
Tablo 128 Malatya’nın Potansiyel Doğal Kaynak Rezervleri<br />
MADENIN<br />
CİNSİ<br />
Alüminyum<br />
(Boksit)<br />
ILÇE-<br />
BUCAK<br />
KÖY VE<br />
MEVKil<br />
Doğanşehir Merkez Melefdere Köyü<br />
Ancakali madeni,<br />
Körtigöre madeni<br />
Bakır Pütürge Sevik Yaylası<br />
Poluşağı<br />
Bakır Pütürge Poluşağı<br />
Demir Kuluncak Avlar-Damlı-<br />
Madentepe<br />
Demir Kuluncak Düşüksöğüt<br />
Kızılokboynu<br />
201<br />
TENÖR VE<br />
KALITE<br />
38.73 AI2O3<br />
%6.6 SiO2<br />
%21.64 Fe203<br />
REZERVLER<br />
140.000 ton Muhtemel<br />
%15 Fe3O4 9 Milyon Ton<br />
Muhtemel<br />
%15 Fe3O4 26 Milyon Ton<br />
Muhtemel<br />
Demir Doğanşehir Eskiköy %22-55 Fe 225.000 Ton<br />
Muhtemel<br />
Demir Doğanşehir Fenktepe 5.000.Ton Muhtemel<br />
Demir Doğanşehir Polatlı-Çavuşlu-<br />
Bıçakçı<br />
Demir Hekimhan Mağara-kırmızıfenk<br />
tepe<br />
%35-55Fe 225.000. Ton<br />
Muhtemel<br />
%11-15 Fe 233.000.000. Ton<br />
Gör+Muhtemel<br />
Demir Hekimhan Kulucak karatepe %10-15 Fe 42.000.000. Ton<br />
Gör+Muhtemel<br />
Demir Hasançelebi %52 Fe Eşderi 380.000.000.<br />
Muhtemel<br />
Demir Hasançelebi Sivritepe-mağara<br />
tepe<br />
%15 Fe 173000 Ton Muhtemel<br />
Demir Hasançelebi Şırzı köyü %49 Fe<br />
%3,44 SiO2<br />
%5Mn<br />
%0,09TiO2<br />
Demir Pötürge Yamacısağir %25 Fe<br />
%9,5 SiO2<br />
278.000 Ton<br />
Muhtemel<br />
10.500.000. Ton<br />
Muhtemel<br />
Demir Hekimhan Karakuzdoğusu %14,5 Fe3O4 370.000.000.Ton<br />
Muhtemel<br />
Demir Doğanşehir- Ketizman %30,8 Fe 1.400.000. Ton<br />
Sürgü<br />
Muhtemel<br />
Demir Doğanşehir-sürgü Çakçak Tepe %42 Fe<br />
Demir Doğanşehir-sürgü Çakçak-Karataş<br />
Dere<br />
Demir Doğanşehir-<br />
Sürgü<br />
Demir Doğanşehir-<br />
Sürgü<br />
Çakçak-Kurtdeliği<br />
sırtı<br />
Murata-Kelhalil<br />
Elmalı Erikli<br />
Demir Doğanşehir Sürgü Sürgü civarı İyi Cins cevher<br />
%45,78 Fe<br />
%10,71 SiO2<br />
Demir Arapgir Aktaş Köyü %14-%47 Fe<br />
Kaynak:MTA Orta Anadolu 4. Böl. Müd. Malatya Maden Envanteri 2002<br />
4.200.000.Ton<br />
2.500.000. Ton<br />
Muhtemel<br />
%43 Fe 1.900.000.Ton<br />
Muhtemel<br />
%25-%50 Fe 18.000. Ton Muhtemel<br />
3.000.000. Ton<br />
Muhtemel<br />
DİĞER<br />
BİLGILER<br />
Kaynaklar<br />
Teknik <strong>ve</strong><br />
ekonomik<br />
nedenlerle<br />
günümüzde<br />
kullanıla-<br />
mamakla<br />
birlikte ileriki<br />
yıllarda<br />
değerlendirilebilecek<br />
kaynaklardır.
Tablo 128 Malatya’nın Potansiyel Doğal Kaynak Rezervleri Devam<br />
MADENIN<br />
CINSI<br />
ILÇE-<br />
BUCAK<br />
KÖY VE<br />
MEVKil<br />
202<br />
TENÖR VE<br />
KALITE<br />
Krom Kuluncak Bıcır Köyü %40 Cr2O3 200.000. Ton<br />
Muhtemel<br />
Krom Kuluncak Bıcır Köyü-Gül<br />
Ocak<br />
Krom Hekimhan Merkez-Yayladam-<br />
Çayköy-Çakırçuku<br />
ru-Gü<strong>ve</strong>nç Köyü-<br />
Karaahmet Köyü<br />
Krom Merkez Tavşantepe civarı<br />
%40 Cr2O3<br />
Krom Hekimhan Merkez Kesikköprü<br />
istasyon civarı<br />
%40 Cr2O3<br />
Alçıtaşı Hekimhan Ağharman %33 CaO<br />
%40-50 SO3<br />
%1,15 SiO2<br />
Aspest Yeşilyurt Gündüzbey Köyü Lif yüzdesi düşük, lif<br />
uzunluğu değişken<br />
Bentonit Akçadağ Darıca<br />
Bentonit Arapgir<br />
Bentonit Arguvan Karahöyük-<br />
Mineyik-kiltepe<br />
Bentonit Merkez-Tenci<br />
Ditsen Pütürge Lar<br />
REZERVLER DİĞER BİLGILER<br />
429.000.Ton<br />
Muhtemel<br />
Dolomit Hekimhan Zorbehan %21MgO 122.000.000.<br />
Ton Muhtemel<br />
Fluorit Kuluncak Baören Köyü-<br />
Aşılıkpınarı cıvarı<br />
%14-52 CaFe2<br />
%12-20 SiO2<br />
Fosfat Doğanşehir Bıçakçı %3,75 P2O5<br />
Garanat Pütürge Ersele<br />
Sillimanit Pütürge Lar<br />
Vermikülit Kuluncak %35 Vermikülit 6.000.000. Ton<br />
Muhtemel<br />
Kömür<br />
(Linyit)<br />
Kömür<br />
(Linyit)<br />
Kömür<br />
(Linyit)<br />
Kömür<br />
(Linyit)<br />
Merkez Battalgazi-<br />
Hatunsuyu<br />
Yazıhan Karacaköy<br />
%27 Su<br />
%52 kül<br />
550 KCal/Kğ<br />
AID<br />
Hekimhan Kurşunlu %33 su<br />
%39 Kül<br />
1065KCal/Kğ<br />
Hekimhan<br />
Kurşunlu<br />
Ören Mezrası %30,58 Su<br />
%52,55 Kül<br />
1593 KCal/Kğ<br />
Kaynak:MTA Orta Anadolu 4. Böl. Müd. Malatya Maden Envanteri 2002<br />
1.000.000. Ton<br />
Muhtemel<br />
Kaynaklar Teknik<br />
<strong>ve</strong> ekonomik<br />
nedenlerle<br />
günümüzde<br />
kullanılamamakla<br />
birlikte ileriki<br />
yıllarda<br />
değerlendirilebilece<br />
k kaynaklardır.
Tablo 128 Malatya’nın Potansiyel Doğal Kaynak Rezervleri(Devam)<br />
MADENIN<br />
CINSI<br />
ILÇE-<br />
BUCAK<br />
KÖY VE<br />
MEVKİİ<br />
203<br />
TENÖR VE<br />
KALITE<br />
REZERVLER DİĞER BİLGILER<br />
Toryum (53) Kuluncak Başören U30g=%1- Zuhur<br />
Kaynaklar Teknik <strong>ve</strong><br />
16Ti2O2=%5-10,2<br />
ekonomik nedenlerle<br />
günümüzde<br />
kullanılamamakla<br />
birlikte ileriki yıllarda<br />
Tuğla Merkez 70-80 Milyon Ton<br />
değerlendirilebilecek<br />
Kremit<br />
Jeolojik<br />
kaynaklardır<br />
İçmece Darende Balaban Sıcaklık 13 °C Ph:5 Debi:0,1 Litre/sn<br />
Suyu Balaban İçmecesi<br />
İçmece Doğpanşehir Harapşehir Sıcaklık 12,5 °C Debi 0,07 Lt/Sn<br />
Suyu<br />
içmecesi Ph:5<br />
Kaplıca Merkez İspendere Sıcaklık 29 °C Debi 3 Lt/Sn<br />
suyu<br />
Ph:6,2<br />
Radyoaktivite=8<br />
Kaplıca<br />
suyu<br />
Hekimhan Kuluncak<br />
Kaplıcası<br />
Eman<br />
Toplam<br />
Mineralizasyon:294<br />
0,1 Mgr/Lt<br />
İyileştirme<br />
çalışmaları<br />
yapıldığı takdirde<br />
çok daha <strong>ve</strong>rimli<br />
kullanılabilecek<br />
kaynaklardır.<br />
Maden<br />
Suyu<br />
Merkez-Ortaköy Rötükan Maden<br />
suyu<br />
Kaynak:MTA Orta Anadolu 4. Böl. Müd. Malatya Maden Envanteri 2002<br />
Sıcaklık:14° C<br />
Ph:6,2<br />
Radyoaktivite:9,1<br />
Eman<br />
Toplam<br />
Mineralizasyon:368<br />
4,9 Mgr/Lt<br />
53 Malatya, mevcut teknoloji ile henüz ekonomik olmayan ancak teknoloji geliştirmek amacıyla üzerinde<br />
ciddi çalışmaların yapıldığı <strong>ve</strong> bilim çevreleri tarafından geleceğin enerji kaynağı olarak nitelenen Toryum<br />
cevher yatakları bakımında da önemli bir yere sahiptir
3.3.6.Enerji<br />
Enerji günümüz dünyasına damgasını vuran teknolojik ürünlerin olmazsa olmaz girdisidir.<br />
Bu nedenle dünyada kişi başına tüketilen enerji miktarı ülkelerin gelişmişlik düzeylerini gösteren en<br />
temel göstergelerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu temel gösterge ülke içerisinde bölgeler <strong>ve</strong><br />
iller arasındaki gelişmişlik farklarını ortaya koyması bakımından da önemlidir.<br />
Türkiye geneli <strong>ve</strong> DAP(Doğu Anadolu Projesi) bölgesi için 1996 yılı kişi başına enerji<br />
üretimi <strong>ve</strong> enerji tüketimine TEP (Ton eşdeğer Petrol) cinsinden bakıldığında, DAP gölgesinde kişi<br />
başına üretilen enerjinin, Türkiye ortalamasının yaklaşık %50’sine eşitken , tüketilen enerji için bu<br />
değer yaklaşık %42’dir. Enerji tüketiminin kalkınmışlığın bir göstergesi olduğu düşünüldüğünde,<br />
DAP bölgesinin Türkiye ortalamasının çok gerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle bölge<br />
enerji sektörünün diğer sektörlerle birlikte güçlendirilmesi zorunludur. 54<br />
Enerji tüketim rakamları iller düzeyinde de gelişmişlik bakımından illerin bulunduğu düzeyi<br />
göstermesi açısından önemli görülmektedir. Ancak ülkemizde iller bazında kişi başına enerji<br />
tüketimine ilişkin yeni <strong>ve</strong> detaylı <strong>ve</strong>rilerin bulunmaması nedeni ile, daha gü<strong>ve</strong>nilir <strong>ve</strong>rilerin<br />
bulunduğu elektrik enerjisi kullanımına ilişkin <strong>ve</strong>riler temel alınabilir.<br />
Tablo 129 Türkiye <strong>ve</strong> DAP Bölgesinde birincil enerji üretimi <strong>ve</strong> tüketimi-1996( 100 Ton<br />
Eşdeğer Petrol:TEP)<br />
TÜRKİYE DAP BÖLGESİ<br />
ENERJİ KAYNAKLARI Üretim Tüketim Üretim Tüketim<br />
Taşkömürü 1.382 5.357 0 0<br />
Linyit 10.876 12.151 0 469<br />
Asfaltit 15 15 0 0<br />
Doğal Gaz 187 7.186 0 0<br />
Petrol 3.675 30.939 0 451<br />
Hidrolik 3.477 3.477 372 629<br />
Jeotermal 72 72 0 0<br />
Odun 5.512 5.512 467 467<br />
Odun,hayvan <strong>ve</strong> bitki artıkları 1.533 1.533 510 510<br />
Toplam 26.729 66.242 1.349 2.526<br />
Kaynak:DPT Doğu Anadolu Ana Planı<br />
Elektrik enerjisi tüketimi, bir ülkenin, bölgenin <strong>ve</strong>ya ilin teknolojiyi kullanma yaygınlığı <strong>ve</strong><br />
ekonomik büyümenin bir göstergesi durumundadır. Bu yönüyle elektrik enerjisi tüketimi, bir<br />
ülkenin <strong>ve</strong>ya ilin gelişimi hakkında önemli bilgiler içermektedir. Bu açıdan baktığımızda (Şekil 46)<br />
Malatya ilinin elektrik tüketimi, beklendiği gibi, genel bir artış trendi izlemektedir. 2000 yılındaki<br />
net elektrik tüketimi 686.672.853 Kwh iken 2001 yılında net elektrik tüketimi bir önceki yıla göre<br />
% 3,1 artarak 707.974.493 Kwh olmuş, 2002 yılında ise bir önceki yıla göre %7,8 artarak<br />
763.498.579 Kwh düzeyine ulaşmıştır. 2003 yılında ise bir ev<strong>ve</strong>lki yıla göre net elektrik tüketimi<br />
%1,3 azalmış <strong>ve</strong> 753.381.751 Kwh olarak gerçekleşmiştir. 2000 <strong>ve</strong> 2003 yıllarını kapsayan<br />
dönemde ilin toplam net elektrik tüketimi % 9,71 düzeyinde artmıştır.<br />
Aynı dönemde şebeke kaybı ise %23,45 düzeyinde azalmıştır. Kullanıldığı yere göre en fazla<br />
tüketim artışı “Küçük Sanayiler ” grubunda olup,artış %546 düzeyinde olmuştur. Aynı dönemde<br />
resmi dairelerin kullandığı elektrikte %60 gerileme görülmektedir.(Tablo 130)<br />
54 DPT Doğu Anadolu Projesi Ana Planı, Ana Plan,2000,Sh.292<br />
204
Şekil 46 Yıllar itibari ile Malatya’nın elektrik tüketimi<br />
780.000.000<br />
760.000.000<br />
740.000.000<br />
720.000.000<br />
700.000.000<br />
680.000.000<br />
660.000.000<br />
640.000.000<br />
Kaynak:TEDAŞ Malatya Müessese Müd.<br />
2000 2001 2002 2003<br />
Net Tüketim (kWh)<br />
Tablo 130 Malatya ilinde kullanıldığı yere göre elektrik enerjisi tüketimi<br />
2000 2001 2002 2003<br />
2000-2003<br />
Yılları itibari ile<br />
Değişim<br />
%<br />
Meskenler (kWh) 182.032.198 185.151.632 188.998.735 198.537.772 9,07<br />
Resmi Daireler (kWh) 60.828.173 65.592.433 67.940.439 23.806.528 -60,86<br />
KİT'ler (kWh) 33.657.869 34.218.599 28.739.261 72.751.829 116,15<br />
Ticarethaneler (kWh) 50.247.987 49.088.039 48.152.414 53.369.366 6,21<br />
Küçük Sanayiler (kWh) 17.224.420 17.900.150 18.386.514 111.329.522 546,35<br />
Büyük Sanayiler (kWh) 271.733.149 281.469.986 330.431.820 216.305.338 -20,40<br />
Genel Aydınlatma (sokak,<br />
cadde, Park, Meydan) (kWh) 37.980.600 38.335.000 41.612.972 40.250.000 5,98<br />
Şantiyeler (kWh) 2.986.539 3.168.338 3.106.843 3.283.865 9,96<br />
Hayır Kurumları (kWh) 244.499 257.077 267.278 540.617 121,11<br />
Tarımsal Sulamalar (kWh) 28.864.148 31.718.309 34.363.039 31.837.958 10,30<br />
Çeşitli Tüketimler (kWh) 873.271 1.074.930 1.499.264 1.368.956 56,76<br />
Net Tüketim (kWh) 686.672.853 707.974.493 763.498.579 753.381.751 9,71<br />
Şebeke Kaybı (kWh) 157.501.741 150.299.026 130.609.540 120.574.210 -23,45<br />
Brüt Tüketim (kWh) 844.174.594 858.273.519 894.108.119 873.955.961 3,53<br />
Kaynak:TEDAŞ Malatya Müessese Müd.<br />
205
Şekil 47 Elektrik tüketiminin sektörel dağılımı, 2003<br />
26,4%<br />
5,2%<br />
5,7%<br />
14,7%<br />
0,8% 7,0% 0,6%<br />
Kaynak:TEDAŞ Malatya Müessese Müd.<br />
0,2%<br />
10,6%<br />
28,7%<br />
206<br />
Tarım, Ormancılık,<br />
Balıkçılık ,Gıda Sanayi<br />
Madencilik <strong>ve</strong> Toprak<br />
sanayi<br />
Kauçuk, Lastik, Plastik<br />
<strong>ve</strong> Kimya Sanayi<br />
Tekstil, Deri <strong>ve</strong> Giyim<br />
Sanayi<br />
Organize <strong>ve</strong> Diğer<br />
Fabrikasyon Sanayi<br />
İdare <strong>ve</strong> Kamu<br />
Hizmetleri<br />
Ticaret Turizm Ulaşım<br />
haberleşme<br />
Genel Aydınlatma<br />
Mesken İçi Hizmet<br />
Malatya ilinde tüketilen elektrik enerjisinin, kullanıldığı sektörlere dağılımına bakıldığında<br />
2003 yılı itibari ile , toplam tüketilen elektrik enerjisinin %28,7’sini Organize <strong>ve</strong> Diğer fabrikasyon<br />
sanayi kullanmıştır. Bunu %26,4 i pay ile Mesken içi hizmet kullanımı izlemiştir.<br />
İlin elektrik tüketiminin kendi içinde incelenmesinin önemini yadsımadan, bu alanda<br />
Türkiye geneli dikkate alındığında görece yerinin bilinmesi de önemlidir.<br />
Tablo 131 Türkiye <strong>ve</strong> Malatya’da kişi başına Elektrik <strong>ve</strong> sanayi elektriği tüketimi<br />
Kişi Başına Elektrik Tüketimi(Kwh)<br />
1985 1990 1995 2000<br />
Malatya 256 382 601 838<br />
Türkiye 586 829 1087 1433<br />
Malatya/Türkiye<br />
Oranı % 43,69 46,08 55,29 58,48<br />
Kişi başına sanayi Elektrik Tüketimi (Kwh)<br />
1985 1990 1995 2000<br />
Malatya 131 144 260 387<br />
Türkiye 387 517 558 717<br />
Malatya/Türkiye<br />
Oranı % 33,85 27,85 46,59 53,97<br />
Kaynak:DİE<br />
Malatya’da 1985 yılında kişi başına elektrik tüketimi 256 Kwh düzeyinde iken Türkiye<br />
ortalaması 586 Kwh düzeyindedir. Başka bir deyimle Malatya’nın kişi başına elektrik tüketimi<br />
Türkiye ortalamasının sadece %43,69’una tekabül etmektedir. Görüldüğü gibi ilin kişi başına<br />
elektrik tüketimi ülke ortalamasının yarısından azdır. 2000 yılına gelindiğinde ilin kişi başına<br />
elektrik tüketimi 838 Kwh yükselirken Ülke ortalaması 1.433 Kwh olarak gerçekleşmiştir. Malatya<br />
ilinin kişi başına elektrik tüketiminin ülke ortalamasında tekabül ettiği oran ise %58,48 düzeyine<br />
Diğer
çıkmıştır. Bu oransal artış Malatya ilinin elektrik tüketiminde ülke ortalamasından daha hızlı<br />
artmakta olduğunu <strong>ve</strong> bu trend devam ettiği sürece ülke ortalamasını yakalayabileceğini<br />
göstermektedir.<br />
Malatya <strong>ve</strong> Türkiye’de kullanılan sanayi elektriğinin kişi başına düşen miktarına baktığımızda, bu<br />
kategoride de yıllar içerisinde oransal bir artış görülmektedir. Bu trendin devamı halinde kişi başına<br />
düşen sanayi elektriği tüketiminde de ülke ortalamasının yakalanabileceği görülmektedir. Burada<br />
dikkate değer husus ise Malatya ilinde kişi başına tüketilen sanayi elektrik miktarının , kişi başına<br />
tüketilen elektrik miktarından görece daha hızlı arttığıdır. Bu tespit kanımızca Malatya ilinde<br />
sanayileşmede son yıllarda yakalanan olumlu trende işaret etmektedir. Ancak bu tespite rağmen ilin<br />
kişi başına enerji tüketimin, ülke ortalamasının gerisinde olduğu <strong>ve</strong> ilk etapta hiç olmazsa ülke<br />
ortalamasına ulaşılması gerektiği ortadadır.(Bakınız Tablo 131 <strong>ve</strong> Şekil 48)<br />
Şekil 48 Yıllar itibari ile Türkiye <strong>ve</strong> Malatya‘da kişi başına tüketilen elkt. <strong>ve</strong> sanayi elektriği<br />
Kwh<br />
1600<br />
1400<br />
1200<br />
1000<br />
800<br />
600<br />
400<br />
200<br />
Kaynak:DİE<br />
0<br />
1985 1990 1995 2000<br />
207<br />
Malatya Kişi Başına Elk.Tük.<br />
Türkiye Kişi Başına Elk.Tük<br />
Malatya Kişi Başına Sanayi<br />
Elk.Tük.<br />
Türkiye Kişi Başına Sanayi<br />
Elk.Tük.<br />
Tablo 132 Malatya’da bulunan Hidroelektrik santralleri <strong>ve</strong> üretim miktarı<br />
İşletmeye<br />
Alma<br />
Tarihi<br />
Ortalama<br />
Enerji<br />
GWh/Yıl<br />
2003<br />
yılı Üretim<br />
Kwh<br />
Başlangıç Bitiş<br />
Kurulu Güç<br />
Hidroelektrik Santrallerinin Adı Tarihi Tarihi<br />
MW<br />
Malatya-Derme HES(Sümerbank) 1951 4,5 10 24.000.000<br />
Malatya-Kernek HES 1964 0,8 3 486.000<br />
Malatya-Tohma HES(YİD)<br />
Temmuz<br />
11 63 52.375.000<br />
Malatya-Gökpınar Hacılar HES 1996 2003 2003 13,5 89 45.495.000<br />
Toplam 122.356.000<br />
Kaynak : TEİAŞ Malatya İşl. Bak. Müd.<br />
Malatya’da bulunan dört adet hidroelektrik santralinde elektrik üretimi sürmektedir. Söz<br />
konusu santrallerden 2003 yılı itibari ile üretilen toplam enerji miktarı 122.356.000. Kwh olup, bu<br />
miktar 2003 yılı tüketiminin yaklaşık %16’sına tekabül etmektedir.<br />
Bilindiği gibi ülkemizde alternatif bir enerji kaynağı olarak doğal gaz her alanda<br />
kullanılmaya başlanmıştır.Doğal gaz hem ekonomik hem de çevre dostu bir enerji olması nedeniyle<br />
tercih edilen bir yakıttır. Konutlarda kullanımının yaygınlaşmasına paralel olarak sanayide de<br />
kullanımı her gecen gün artmaktadır. Doğal gazın temiz bir enerji olması <strong>ve</strong> maliyet avantajına
sahip olması nedeniyle Malatya’da kullanılmaya başlanmasının il sanayisinin gelişim hızını<br />
artıracağı, konutlarda kullanımı ise sağladığı tasarrufa ila<strong>ve</strong> olarak temiz bir çevrenin yaratılmasına<br />
da imkan sağlayacaktır. Doğal gaz gibi temiz bir yakıtın kullanılmaya başlanması gerek<br />
sanayileşme noktasında gerekse beşeri manada ilin büyümesinin çevre üzerinde yarattığı <strong>ve</strong> son<br />
yıllarda da iyice hissedilen çevre kirliliğinin önüne geçilmesine büyük katkı sağlayacaktır.<br />
Malatya, İran’dan alınan doğal gazı Erzurum, Erzincan, Kayseri hattında nakleden boru<br />
hattına bağlanan “Sivas-Mersin “ doğal gaz iletim hattından alacak olup, projenin 2004 yılı sonu<br />
itibari ile tamamlanması hedeflenmektedir. Malatya iline doğal gaz <strong>ve</strong>rilmesine(kullanımına )<br />
ilişkin proje kapsamında Botaş A.Ş.’nin öngördüğü iyimser senaryoya göre; konutlarda gaz<br />
kullanımına başlama tarihi 2005 <strong>ve</strong> talep miktarını toplam 154 Milyon metreküp; normal senaryoya<br />
göre gaz kullanıma başlama yılını 2006 <strong>ve</strong> talebini 116,9 Milyon Metreküp; kötümser senaryoya<br />
göre ise kullanıma başlama yılını 2007 <strong>ve</strong> talep miktarını ise 119,4 Milyon Metreküp olarak<br />
öngörmektedir. Malatya ilinin 2020 yılında tahmin edilen gaz tüketimi ise 394 Milyon Metreküp<br />
düzeyindedir. (Bakınız Tablo 133 )<br />
Tablo 133 Malatya doğal gaz kullanımına ilişkin senaryolar <strong>ve</strong> 2020 projeksiyonu<br />
İli<br />
SEKTÖRLER<br />
İYİMSER<br />
SENARYO<br />
D.G.Talebi<br />
(Milyon<br />
m 3 )<br />
Gaz<br />
Kullanımına<br />
Başlama<br />
Yılı<br />
208<br />
NORMAL<br />
SENARYO<br />
D.G.Talebi<br />
(Milyon<br />
m 3 )<br />
Gaz<br />
Kullanımına<br />
Başlama<br />
Yılı<br />
KÖTÜMSER<br />
SENARYO<br />
D.G.Talebi<br />
(Milyon<br />
m 3 )<br />
Gaz<br />
Kullanımına<br />
Başlama<br />
Yılı<br />
2020<br />
YILI<br />
TAHMİNİ<br />
2020 Yılı<br />
D.G.Talebi<br />
(Milyon m 3 )<br />
KONUT 63 2005 44,1 2006 55,2 2007 237<br />
SANAYİ 91 2005 72,8 2006 64,2 2007 157<br />
<strong>MALATYA</strong> TOPLAM 154 116,9 119,4 394<br />
Kaynak :BOTAŞ Web sitesi
3.4.TİCARET VE HİZMET SEKTÖRÜ<br />
3.4.1. Ulaşım Ve Haberleşme<br />
Teknolojik gelişme her sektörde önemli değişikliklerin kaynağı durumundadır. Ancak,<br />
teknolojik gelişmenin ulaştırma <strong>ve</strong> haberleşme alanında yarattığı değişimin diğer pek çok alanda<br />
görülen değişimden çok daha hızlı olduğu söylenebilir. Teknolojik gelişmeye paralel olarak hızlı bir<br />
gelişim <strong>ve</strong> gelişim içerisinde olan ulaşım <strong>ve</strong> haberleşme sektörü ekonomik kalkınmanın da alt yapısı<br />
durumundadır. Ulaştırma <strong>ve</strong> haberleşme sektörü ekonomik kalkınmanın alt yapısı olmasının<br />
ötesinde, üst yapıyı yani ekonomik ilişkileri şekillendirmektedir. Bu sektörde yaşanan gelişme, dün<br />
için imkansız olan <strong>ve</strong>ya ekonomik olmayan faaliyeti bu gün mümkün <strong>ve</strong> ekonomik kılmakta <strong>ve</strong><br />
sağladığı maliyet tasarrufu ile yeni “iş”ler <strong>ve</strong> meslekler yaratmaktadır.<br />
Ekonomik <strong>ve</strong> pratik olarak ulaşılabilir olmak yada olmamak, ülkeler <strong>ve</strong>ya ülkeler içerisinde<br />
bölgeler arasında gelişme farkı yaratmaktadır. Bu nedenle haberleşme <strong>ve</strong> ulaşımda elde edilen<br />
gelişme her ülkeyi birbirine, ülke içinde ise bölgeler birbirine daha da yaklaştırarak bahsedilen<br />
gelişmişlik farkını ortadan kaldırmaya dönük etki yapmaktadır. Bu bağlamda, sektörün bünyesinde<br />
taşıdığı ekonomik gelişmeyi tetikleme potansiyelinden yararlanabilmek, çağdaş iletişim <strong>ve</strong> ulaşım<br />
altyapısını kurmak <strong>ve</strong> bu teknolojiyi kullanabilmek becerisi ile sınırlı bulunmaktadır.<br />
Ülkemizde son yıllarda haberleşme <strong>ve</strong> ulaşım alanında kat edilen mesafe önemli olmakla beraber<br />
yeterli değildir.<br />
Bu bağlamda ciddi bir kalkınma çabası içerisinde olan Malatya ‘nın haberleşme <strong>ve</strong> ulaştırma<br />
alanında sahip olduğu düzey önem arz etmektedir. Geçmişten bugüne kadar Anadolu’nun batısı ile<br />
doğusu arasında kavşak noktasında olmanın avantajlarını gelişme yolunda kullanmış olan Malatya,<br />
bu gelişimini, bu günden sonra haberleşme <strong>ve</strong> ulaşım alanındaki altyapısının çağdaş düzeye<br />
taşıyarak sürdürebilecektir.<br />
3.4.1.1. Demiryolu<br />
Anadolu‘da 1856 yılında İzmir-Aydın hattı ile başlanan demiryolu şebekesine Malatya,<br />
1931 yılında bağlanmıştır. İl Kuzeyden Malatya-Sivas hattı, güneyden ise Malatya –Adana hattı ile<br />
Batı Anadolu’da; Malatya –Elazığ-Muş hattı ile doğuya; Malatya – Elazığ-Diyarbakır hattı ile<br />
Güney doğu Anadolu’ya <strong>ve</strong> Malatya-Çetinkaya (Sivas)-Erzincan hattı ile kuzey doğu Anadolu’ya<br />
bağlanmaktadır.<br />
Tablo 134 Malatya demiryolu hatları<br />
Hattın Hattın<br />
İşletmeye Uzunluğu<br />
Demiryolu Hattı<br />
Açılış yılı (m)<br />
Gölbaşı - Doğanşehir 1930 56.014<br />
Doğanşehir – Malatya 1931 56.745<br />
Malatya-Fırat(Elazığ) 1932 32.531<br />
Malatya-Yazıhan 1936 33.230<br />
Yazıhan-Hekimhan 1936 36.960<br />
Hekimhan-Çetinkaya(Sivas) 1937 69.586<br />
Malatya-Malatya Şehir Merkezi 1944 2.964<br />
Battalgazi-Bekirhüseyin Varyantı<br />
Kaynak:TCDDY İnternet Kayıtları<br />
1986 24.500<br />
209
Tablo 135 Malatya demiryolu hat uzunluğu, yolcu sayıları <strong>ve</strong> tren kilometreleri, 2003<br />
Hat Uzunluğu<br />
Elektrikli Hat Uzunluğu<br />
Elektriksiz Hat Uzunluğu<br />
Ana Hat (km)<br />
2. - 3. Hat (km)<br />
Ana Hat (km)<br />
2. - 3. Hat (km)<br />
204<br />
54<br />
32<br />
7<br />
Karma - Tren Kilometresi (km) 0<br />
Yük Tren Kilometresi (km) 501.199<br />
Banliyö (km) 0<br />
Tren Kilometreleri<br />
Anahat (km) 0<br />
Yolcu Tren Kilometreleri Ekspres (km) 162.025<br />
Motorlu Tren (km) 23.125<br />
Normal Yolcu (km) 16.542<br />
Yolcu Sayısı<br />
Kaynak:TCDDY<br />
Banliyö<br />
Ana Hat<br />
0<br />
122.818<br />
TCDDY <strong>ve</strong>rilerine göre Malatya’daki toplam demiryolu hattı uzunluğu 258 Km’si elektrikli<br />
hat, 39 Km’si elektriksiz hat olmak üzere 297 Km’dir. 2003 yılı itibari ile taşınan yolcu sayısı<br />
122.818 düzeyindedir. (Bakınız Tablo 135 )<br />
Diğer taşıma alternatifleri karşısında pek çok üstünlüğe sahip demiryolu yük <strong>ve</strong> yolcu<br />
taşımacılığının ülkemizdeki mevcut düzeyi, olması gereken herde olmadığı ortadadır. Demiryolu<br />
taşımacığını etkin <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimli kılabilmek <strong>ve</strong> Cumhuriyetimizin ilk yıllarında olduğu gibi atıl<br />
kaynakların ekonomiye kazandırılmasında üstlenilen görev benzeri bir misyon ortaya koyabilmek<br />
için, yeniden yapılandırma çalışmaları ile bölgesel kalkınmaya büyük katkı sağlayacağı ortadadır.<br />
Hızlı <strong>ve</strong> ekonomik yük <strong>ve</strong> yolcu taşıyabilen demiryolu taşımacılığının bölgesel ekonomik <strong>ve</strong> sosyal<br />
hayata getireceği canlılık çok büyük olacaktır.<br />
3.4.1.2. Karayolu<br />
Malatya ili, karayolu ulaşımı bakımından Anadolu’nun batısı ile doğusu arasında kavşak<br />
sayılabilecek bir konumda olup, ulaşımı kolay bir ildir. İlin seçilen bazı illere olan uzaklığı Tablo<br />
136 ‘da belirtilmiştir.<br />
Tablo 136 Malatya’nın bazı illere karayolu mesafesi<br />
İlin Adı Uzaklık(KM)<br />
Malatya-Elazığ 101<br />
Malatya-Adıyaman 185<br />
Malatya-Gaziantep 247<br />
Malatya-Sivas 247<br />
Malatya-Diyarbakır 252<br />
Malatya-Şanlıurfa 268<br />
Malatya-Kayseri 354<br />
Malatya-Adana 410<br />
Malatya-Erzurum 421<br />
Malatya-Van 579<br />
Malatya-Ankara 670<br />
Malatya-İzmir 1210<br />
Kaynak:İPKM<br />
210
İl sınırları içerisinde bululan devlet yolunun toplam uzunluğu, 2003 yılı itibari ile 506 Km<br />
düzeyinde, İl yolunun uzunluğu ise 594 Km düzeyindedir. Toplam köy yolu uzunluğu ise 6.205<br />
Km’dir. Malatya ilinde otoyol bulunmamaktadır.<br />
Tablo 137 Malatya ilinde kaplama cinsine göre devlet, il, <strong>ve</strong> köy yolları<br />
Geçit Yapılacak<br />
Genel Toplam Asfalt Stabilize Toprak Tesviye Vermez Yol<br />
Toplam (Km) 7130 2232 2350 51 2497 0 0<br />
2001<br />
Devlet Yolu(Km)<br />
İl Yolu(Km)<br />
506<br />
546<br />
490<br />
484<br />
16<br />
11<br />
0<br />
51<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
0<br />
Köy Yolu(Km) 6078 1258 2323 0 2497 0<br />
Toplam (Km) 7178 2232 2350 51 2497 48 0<br />
202<br />
Devlet Yolu(Km)<br />
İl Yolu(Km)<br />
506<br />
594<br />
490<br />
484<br />
16<br />
11<br />
0<br />
51<br />
0<br />
0<br />
0<br />
48<br />
0<br />
0<br />
Köy Yolu(Km) 6078 1258 2323 0 2497 0 0<br />
Toplam (Km) 7305 2232 2350 51 2497 48 127<br />
2003<br />
Devlet Yolu(Km)<br />
İl Yolu(Km)<br />
506<br />
594<br />
490<br />
484<br />
16<br />
11<br />
0<br />
51<br />
0<br />
0<br />
0<br />
48<br />
0<br />
0<br />
Köy Yolu(Km) 6205 1258 2323 0 2497 0 127<br />
Kaynak: DİE<br />
İllerin yüzölçümlerine göre sahip oldukları devlet <strong>ve</strong> il yolu uzunluğu oranı , illerin karayolu<br />
ulaşım kapasitesi bakımından anlamlı bir <strong>ve</strong>ridir. Bu bakımdan Malatya ili her bir Km² yüzölçüme<br />
karşılık 1990 yılında 83 metre devlet <strong>ve</strong> il yoluna sahip iken , 1995 yılında bu miktar 88 metreye <strong>ve</strong><br />
2000 yılında ise 89 metreye ulaşmıştır. Malatya ili 2000 yılı değeri (89 Metre/Km²) bakımından<br />
ülke sıralamasında, 2. çeyrek dilimde <strong>ve</strong> 24. sırada yer almaktadır. Bu ölçüt bakımından Yalova 154<br />
metre ile birinci <strong>ve</strong> Van ili 46 metre ile son sırada yer almaktadır.<br />
Şekil 49 Malatya’nın yüzölçümü içinde devlet <strong>ve</strong> il yolları uzunluğu<br />
Metre/Km²<br />
90<br />
89<br />
88<br />
87<br />
86<br />
85<br />
84<br />
83<br />
82<br />
81<br />
80<br />
Kaynak:DİE<br />
1990 1995 2000<br />
Yıllar<br />
Malatya il genelinde köy yolları toplamında asfalt yol oranı , 2003 yılı itibari ile %39,1<br />
düzeyinde bulunmakta olup, bu gösterge bakımından iller sıralamasında Malatya ili 3. çeyrek<br />
211
dilimde <strong>ve</strong> 51. sırada yer almaktadır. Malatya ilinin köylerde asfalt yol oranı bakımından %47,5<br />
olan Türkiye ortalamasının da gerisindedir. ( Bakınız Tablo 138)<br />
Tablo 138 Köylerde asfalt yol oranı<br />
1985 1990 2000 2003<br />
Malatya(%) 1 7,9 29 39,1<br />
Türkiye(%) 8,1 13,3 41,2 47,5<br />
Kaynak:DİE<br />
İl genelindeki asfalt köy yollarının, köy yolları toplamı içerisindeki oranı bakımından Türkiye<br />
geneli irdelendiğinde ,Burdur ili %87,1 ile ilk sırada, Rize ise %2,5 ile son sırada gelmektedir.<br />
Tablo 139 Malatya ilinde devlet yolları değerlerinin dağılımı (Trafik Yükü), Bin(1000)<br />
Taşıt/Km Ton/Km Yolcu/Km Toplam<br />
2001 426.013 1.659.991 1.773.755 3.859.759<br />
2002 420.473 1.641.207 1.734.950 3.796.630<br />
2003 421.861 1.645.467 1.760.175 3.827.503<br />
Kaynak:DİE<br />
Malatya ili devlet yollarında 2001 <strong>ve</strong> 2003 yılları arasında taşıt kilometresi , yük kilometresi<br />
<strong>ve</strong> yolcu kilometresi kısaca trafik yükü bakımından bakıldığında ; 2002 yılında bir önceki yıla göre<br />
düşüş görülmüş olup, 2003 yılında ise bir önceki yıla göre artış tespit edilmiştir. Trafik yoğunluğu<br />
değerleri ekonomik canlılık <strong>ve</strong> sosyal mobilite bakımından anlamlı bir değişkendir. Bu değerlerde<br />
2003 yılında artış görülmesine rağmen 2001 yılı <strong>ve</strong>rilerinin altında gerçekleşmiştir.(Bk Tablo 139 )<br />
3.4.1.3.Havayolu<br />
Yaygınlığı gelişmişliğin <strong>ve</strong> refahın bir göstergesi sayılan hava yolu ulaşımı, ülkemizde ne<br />
yazık ki , hala arzu edilen düzeyde değildir. Gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde, ülkemizde<br />
havayolu taşımacılığının payı düşüktür.. Ancak, ülkemizde ekonomik gelişme <strong>ve</strong> artan gelir<br />
düzeyine bağlı olarak, hava taşımacılığında yakın gelecekte ciddi bir gelişmenin yaşanacağı<br />
beklenmektedir.<br />
Malatya, sivil havacılık ulaşımına 1941 yılında açılan Erhaç Hava Meydanı ile kavuşmuştur.<br />
Askeri-Sivil nitelikli <strong>ve</strong> intifa hakkı Hava Kuv<strong>ve</strong>tleri Komutanlığı ile DHMİ Genel Müdürlüğünde<br />
bulunan Malatya Havaalanı, şehir merkezine 34 km uzaklıkta bulunmaktadır. Sadece iç hat hava<br />
trafiğine açık(tarifeli <strong>ve</strong> tarifesiz dış hat trafiğine kapalı) Hava Alanı niteliğinde olan Malatya<br />
Havaalanında, 1669 m²'lik İç Hatlar Terminal Binası <strong>ve</strong> 3350x45 metre boyutlarında asfalt<br />
kaplamalı bir adet pist bulunmaktadır.<br />
Tablo 140 Malatya hava meydanı iç <strong>ve</strong> dış hat taşımaları<br />
Yolcu sayısı Taşınan Yük(Ton)<br />
Hava Trafiği İç hat Dış Hat İç Hat Dış Hat<br />
Toplam Türk Yabancı Toplam Gelen Giden Gelen Giden Toplam Gelen Giden Gelen Giden<br />
1996 796 792 4 61.872 30.960 30.912 0 0 861 412 449 0 0<br />
1997 1009 1003 6 74.216 36.816 37.400 0 0 994 467 527 0 0<br />
1998 1285 1285 0 82.670 41.832 40.838 0 0 1.151 558 593 0 0<br />
1999 1404 1404 0 96.021 49.927 46.094 0 0 1.364 693 671 0 0<br />
2000 1539 1539 0 106.280 54.015 52.265 0 0 1.472 736 736 0 0<br />
2001 1279 1275 4 84.193 43.024 41.169 0 0 1.426 736 690 0 0<br />
2002 1199 1197 2 87.512 44.004 43.508 0 0 1.463 685 778 0 0<br />
2003 1096 1092 4 89.645 45.808 43.837 0 0 1.535 755 780 0 0<br />
Kaynak:DİE<br />
212
Malatya havaalanının yolcu, yük <strong>ve</strong> hava trafiği yıllar itibariyle genel bir artış<br />
göstermektedir. 1996 yılı itibariyle 796 olan uçak trafiği 2000 yılında 1539’ a yükselmiş, ancak bu<br />
düzeyde tutunamayarak düşme eğilime girerek 2003 yılı itibariyle 1096’ya gerilemiştir. Benzer<br />
artış eğilimi yolcu <strong>ve</strong> taşınan yük kategorisinde de görülmektedir. (Bakınız Tablo 140) Havayolu<br />
taşımacılığı ekonomik konjonktüre sıkı bağlı bir sektördür. Bu nedenle yaşanan ekonomik krizlerin<br />
ilk elden etkilediği sektörlerden olan hava yolu taşımacılığı 2001 yılı ekonomik krizinden<br />
etkilenmiştir.<br />
2003 yılına ait yolcu, yük <strong>ve</strong> hava trafiği <strong>ve</strong>rileri aylar itibari ile Tablo 141‘da<br />
görülmektedir. 2003 yılı itibari ile taşınan toplam yolcu trafiği 89.645 kişi <strong>ve</strong> taşınan yük miktarı ise<br />
1.535 Ton’dur. Malatya’nın, ülke genelindeki havayolu yolcu taşımacılığından 2003 yılı için aylar<br />
itibari ile aldığı pay %0,8 ile %1,13 arasında değişmekte, yıl toplamında ise % 0,98 düzeyindedir.<br />
Yine ayni şekilde ilin, ülke havayolu yük taşımacılığından aldığı pay ise %0,52 ile %1,08 arasında<br />
değişmekte olup yıl toplamında %0,81 düzeyindedir. Tablo incelendiğinde Malatya havaalanı,<br />
Haziran –Temmuz <strong>ve</strong> Ağustos aylarında en yoğun yolcu <strong>ve</strong> yük trafiği yaşandığı görülmektedir.<br />
Tablo 141 Türkiye <strong>ve</strong> Malatya hava yolu iç hat yolcu , yük <strong>ve</strong> uçak trafiği,2003<br />
İç Hat Yolcu Trafiği İç Hat Yük Taşımacılığı(Ton) İç Hat Uçak Trafiği<br />
Malatya Türkiye % Malatya Türkiye % Malatya Türkiye %<br />
OCAK 5.603 565.998 0,99 90 12.281 0,73 77 9989 0,77<br />
ŞUBAT 4.544 565.761 0,80 70 12.913 0,54 50 8556 0,58<br />
MART 4.543 566.634 0,80 63 12.161 0,52 68 10189 0,67<br />
NİSAN 6.056 603.202 1,00 79 11.843 0,67 106 11115 0,95<br />
MAYIS 7.125 786.202 0,91 103 14.567 0,71 106 14670 0,72<br />
HAZİRAN 8.275 855.885 0,97 135 16.331 0,83 96 15346 0,63<br />
TEMMUZ 10.734 968.490 1,11 206 19.324 1,07 112 16794 0,67<br />
AĞUSTOS 11.555 1.020.754 1,13 234 21.684 1,08 116 16621 0,70<br />
EYLÜL 9.412 907.892 1,04 180 19.309 0,93 102 15098 0,68<br />
EKİM 8.788 864.907 1,02 151 17.179 0,88 110 14022 0,78<br />
KASIM 6.095 633.409 0,96 113 15.691 0,72 80 10732 0,75<br />
ARALIK 6.915 786.164 0,88 111 15.653 0,71 73 11069 0,66<br />
TOPLAM 89.645 9.125.298 0,98 1.535 188.936 0,81 1096 154201 0,71<br />
Kaynak:DHMİ İnternet kayıtları<br />
Malatya ilinin havayolu yük <strong>ve</strong> yolcu taşımacılığından aldığı payın artması, ilin ekonomik<br />
gelişme <strong>ve</strong> artan refahına işaret etmesi bakımından oldukça önemlidir.<br />
3.4.1.4.Haberleşme<br />
Bilgi <strong>ve</strong> iletişim çağı olarak nitelenen günümüz dünyasında bilgi en kıymetli meta<br />
durumundadır. Başka bir deyimle bilgi içinde yaşadığımız çağa tam anlamıyla damgasını<br />
vurmuştur. Günümüzde ülkelerin bilgi üretebilme becerileri, bu gün <strong>ve</strong> gelecekteki gelişmişlik<br />
düzeylerini doğrudan belirlemektedir. Ancak toplumların gelişiminde önemli bir yere sahip bilginin<br />
kendisi kadar, hatta daha da önemli olan bilginin, paylaşımı <strong>ve</strong> iletimidir. Yani güncel bilgiye<br />
hızlı,yaygın ekonomik ulaşım bilginin kendisi kadar değerlidir. Paylaşılamayan bilgi güncelliğini<br />
koruyamadığı gibi çoğalamaz <strong>ve</strong> ekonomik değere de dönüşemez. Ekonomik rekabetin yoğun<br />
olduğu günümüzde bilginin paylaşımı daha da bir önem kazanmıştır. Bu bağlamda bilgi<br />
paylaşımına imkan <strong>ve</strong>ren haberleşme altyapısı <strong>ve</strong> imkanlarının yeterliliği, ülke <strong>ve</strong> bölge bazında<br />
ekonomik gelişim ile korelasyon göstermektedir. Çağdaş haberleşme altyapısı ülke içerisinde<br />
bölgeler arası kalkınmışlık farkını ortadan kaldırmaya dönük bölgesel ekonomik kalkınmanın<br />
213
olmazsa olmaz gereklerinden biridir. Bu nedenle gelişme çabası içerisinde olan Malatya’nın<br />
haberleşme altyapı <strong>ve</strong> imkanlarının önemi ortadadır.<br />
Tablo 142 Malatya’da ilçelere göre telefon santral, abone <strong>ve</strong> santral kapasite kullanım<br />
oranı, 2003<br />
Santral<br />
İLÇELER<br />
Santral<br />
Kapasitesi<br />
Bağlı<br />
Abone<br />
Kapasitesi<br />
Kullanım<br />
(Adet) (Ad.) Oranı %<br />
MERKEZ 135.585 116.004 86<br />
AKÇADAĞ 7.327 5.996 82<br />
ARAPGİR 4.402 3.971 90<br />
ARGUVAN 2.920 2.610 89<br />
BATTALGAZİ 4.761 4.435 93<br />
DARENDE 7.796 6.829 88<br />
DOĞANŞEHİR 8.100 7.498 93<br />
DOĞANYOL 1.572 1.342 85<br />
HEKİMHAN 7.923 6.661 84<br />
KALE 2.192 1.703 78<br />
KULUNCAK 2.344 2.144 91<br />
PÜTÜRGE 5.588 4.971 89<br />
YAZIHAN 2.697 2.472 92<br />
YEŞİLYURT 4.637 4.351 94<br />
Toplam 197.844 170.987 86<br />
Kaynak:Malatya Telekom<br />
Günümüzde en yaygın haberleşme aracı durumunda olan telefon haberleşme altyapısı olarak<br />
Malatya ilinde 2003 yılı itibariyle 197.844 adet telefon santral kapasitesi bulunmaktadır. İl<br />
genelindeki abone sayısı 170.987 adet düzeyinde olup, telefon santrali kapasite kullanım oranı %86<br />
düzeyindedir. Telefon santrali kapasite kullanım oranı en yüksek ilçe %94 ile Yeşilyurt ilçesinde ,en<br />
düşük ilçe ise %78 ile Kale ilçesidir.<br />
İlimizde telefonun kullanım yaygınlığı hakkında fikir <strong>ve</strong>rmesi bakımından önemli bir<br />
gösterge olan “Kişi başına şehiriçi, şehirlerarası <strong>ve</strong> milletlerarası telefon kontur sayısı” Malatya<br />
ilinde 2001 yılı itibariyle 937 kontur/kişi düzeyinde bulunmaktadır. Malatya ili kişi başına kontur<br />
sayısı bakımından ülke sıralamasında ancak 55. sırada yer almaktadır. Bu göstergenin 2001 yılı<br />
itibariyle ülke ortalaması ise 1682 kontur/kişi ‘dir. Tablo 143 ‘de 1990 yılı itibariyle kişi başına 26<br />
şehiriçi, şehirlerarası <strong>ve</strong> milletlerarası kontur düşen, Kayseri, Malatya, Nevşehir, Rize <strong>ve</strong> Samsun<br />
illerinin 1995, 2000 <strong>ve</strong> 2001 yıllarında gösterdiği değişim görülmektedir. Tablodan görüleceği gibi<br />
“Kişi başına şehiriçi, şehirlerarası <strong>ve</strong> milletlerarası telefon kontur sayısı” bakımından Malatya, 1990<br />
yılında Kayseri,Nevşehir,Rize <strong>ve</strong> Samsun illeri ile aynı düzeyde tüketime sahip iken, 2001 yılına<br />
gelindiğinde sayılan bu illerin tümünün gerisinde gelmektedir.<br />
Tablo 143 Kişi başına şehiriçi, şehirlerarası <strong>ve</strong> milletlerarası telefon kontur sayısı<br />
1990 1995 2000 2001<br />
Kayseri 26 742 1515 1378<br />
Malatya 26 508 989 937<br />
Nevşehir 26 751 1337 1253<br />
Rize 26 818 1415 1256<br />
Samsun 26 761 1448 1290<br />
Türkiye 44 1038 1852 1682<br />
Kaynak:DİE<br />
214
Günümüzde kullanım yaygınlığı hızla artan mobil telefonların kullanım yaygınlığı <strong>ve</strong> abone<br />
sayıların ilin haberleşme alanındaki profilinin çıkarılmasında çok önemli olmasına karşılık, söz<br />
konusu bilgilerin iller bazında tutulmayıp, bölgeler bazında tutulması nedeni ile ulaşılamamıştır.<br />
İletişim araçları içerisinde payı hızla artmakta olan Internet <strong>ve</strong> data iletimi alanında,<br />
Malatya-Telekom müdürlüğü kayıtlarına göre, kurumun bu alanda hizmetlerden yararlanan abone<br />
sayılarında artış görülmektedir. TTNET <strong>ve</strong> TURNET abone sayıları, 2001 yılında 887 iken 2003<br />
yılında 1677’ye yükselmiştir. Aynı dönemde TURPAK abone sayısı ise 89’dan 102’ye ulaşmıştır.<br />
Ancak bu düzeyin yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir.<br />
Gelişen alternatif iletişim ürünleri nedeniyle Çağrı cihazı <strong>ve</strong> araç telefonu abone sayılarında<br />
doğal kabul edilebilecek gerileme görülmektedir. İlde 2003 yılı itibariyle ankesörlü telefon sayısı<br />
691 ‘dir.<br />
Tablo 144 Diğer iletişim hizmetlerine ilişkin abone sayıları<br />
2001 2002 2003<br />
TTNET <strong>ve</strong> TURNET Abone sayıları 887 1568 1677<br />
TURPAK Abone Sayısı 89 91 102<br />
Çağrı Cihazı Abone Sayısı 74 45 8<br />
Araç Telefonu Abone Sayısı 582 497 289<br />
Ankesörlü TLF Sayısı 581 644 691<br />
Kaynak:Malatya Telekom<br />
Bilindiği gibi ülkemizde 1995 yılına kadar haberleşme alanında tek kurum olarak faaliyetini<br />
sürdüren PTT Genel Müdürlüğü, bu tarihten sonra PTT Genel Müdürlüğü ile Türk Telekom AŞ.<br />
olarak ikiye ayrılmıştır. Bu yeniden yapılanma sürecinde PTT’nin aslı görevleri olan ;açık <strong>ve</strong><br />
kapalı mektuplar, kartlar, gazeteler, belli zamanlarda çıkan dergiler, kitaplar, her türlü basılmış<br />
kağıtlar, küçük paketler, değer konulmuş <strong>ve</strong>ya değer konulmuş posta kolileri <strong>ve</strong> tebliğ kağıtları<br />
kabul etmek, taşımak <strong>ve</strong> dağıtma görevlerine ek olarak Telekom A.Ş. 'ye ait hizmetlere, bazı<br />
bankaların bankacılık hizmetlerine, emekli maaşı ödemelerine <strong>ve</strong> GSM operatörlerinin kontur<br />
yükleme kartları ile telefon faturaları tahsilatı gibi işlemlerine aracılık faaliyetini de eklemiştir.<br />
Malatya ilinde PTT, yukarda belirtilen hizmetlerini 11 merkez, 25 şube, 16 acente olmak üzere<br />
toplam 52 adet işyerinde sürdürmektedir.<br />
Tablo 145 PTT işyerleri<br />
İlçeler<br />
PTT<br />
Merkez<br />
PTT<br />
Şube<br />
PTT<br />
Acente Toplam<br />
MERKEZ 2 18 1 21<br />
AKÇADAĞ 1 0 5 6<br />
ARAPGİR 1 0 0 1<br />
ARGUVAN 1 0 0 1<br />
BATTALGAZİ 1 1 0 2<br />
DARENDE 1 0 3 4<br />
DOĞANŞEHİR 1 1 3 5<br />
DOĞANYOL 0 1 0 1<br />
HEKİMHAN 1 0 2 3<br />
KALE 0 1 0 1<br />
KULUNCAK 0 1 0 1<br />
PÜTÜRGE 1 0 2 3<br />
YAZIHAN 0 1 0 1<br />
YEŞİLYURT 1 1 0 2<br />
Toplam 11 25 16 52<br />
Kaynak: PTT Malatya Başmüdürlüğü<br />
215
Günümüzde telsiz kullanımı gelişen, diğer alternatifleri karşısında görece gerileme<br />
göstermiş olmasına rağmen kullanımına hala devam edilmektedir. Malatya ilinde 2003 yılı itibariyle<br />
kara telsiz sistemi kapsamında toplam 4998 adet telsiz bulunmaktadır. Buna karşılık uluslar arası<br />
kullanımda CB (Citizen Band) bandı olarak nitelenen, halkın kullanımına açık “Halk Bandı”<br />
sistemine dahil 11 adet telsiz bulunmaktadır.<br />
Tablo 146 İldeki telsiz sayıları,2003<br />
Alıcı 405<br />
Araç 770<br />
Kara Telsiz<br />
Sistemleri<br />
CB Halk Bandı<br />
Kaynak:Telekominikasyon Kurumu<br />
El 3331<br />
Portatif 0<br />
Repetor(Röle) 98<br />
Sabit 338<br />
Verici 56<br />
Toplam 4998<br />
El 4<br />
Sabit 5<br />
Araç 2<br />
3.4.2. Bankacılık <strong>ve</strong> Sigortacılık<br />
Ekonomi içerisinde önemli bir yere sahip olan bankalar, en başta genel ekonomik gelişmeye<br />
bağlı olarak organizasyon büyüklüklerini belirlemektedirler. İllerin ekonomik potansiyeli de<br />
bankalar için şube hizmeti <strong>ve</strong>rilip <strong>ve</strong>rilmeyeceği noktasında önemli bir etken olmaktadır. Başka bir<br />
anlatımla yörenin tasarruf <strong>ve</strong> fon talebi potansiyeli bankaların o yörede şubeleşme kararlarında<br />
belirleyici olmaktadır. Malatya’da ilk banka şubesinin kuruluşu hayli eskiye uzanır. Malatya’da ilk<br />
banka şubesi 1889 yılında Ziraat Bankası tarafından açılmıştır. Ziraat Bankasının şubesi, 1926<br />
yılında Osmanlı Bankasının Malatya şubesi açılana dek ildeki tek banka şubesidir. 1931 yılında<br />
açılan İş Bankası şubesi ise Cumhuriyet döneminde ilde açılan ikinci banka şubesi olmuştur. Bunu<br />
1949 yılında Emlak Kredi Bankası <strong>ve</strong> 1953 yılında Türkiye Halk Bankası şubesi izlemiştir.<br />
1970 yılına gelindiğinde ilde 13’ü merkez ilçede olmak üzere il genelinde toplam 22 banka<br />
şubesine ulaşılmıştır. 1981 yılında ise il genelindeki banka şube sayısı 39 dur.<br />
2003 yılı sonu itibari ile Malatya’da, 16 adet kamusal sermayeli banka şubesi, 14 adet özel<br />
sermayeli banka şubesi , 1 adet yabancı banka şubesi <strong>ve</strong> 1 adette Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu<br />
bünyesinde olan banka şubesi olmak üzere toplam 32 adet banka şubesi bulunmaktadır.<br />
(Bakınız Tablo 147)<br />
İlde faaliyetini sürdüren 4 adet özel finans kurumu şubesi bulunmaktadır. Bunlar Albaraka<br />
Türk A.Ş, Anadolu Finans A.Ş., Family Finans A.Ş. <strong>ve</strong> Asya Finans A.Ş. özel finans kurumlarının<br />
şubeleridir.<br />
216
Tablo 147 Malatya ilinde bulunan banka <strong>ve</strong> şube sayıları,31.12.2003<br />
Bankalar<br />
Şube<br />
Sayısı<br />
Kamusal Sermayeli Bankalar 16<br />
T.C. Ziraat Bankası A.Ş. 12<br />
Türkiye Halk Bankası A.Ş. 3<br />
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 1<br />
Özel Sermayeli Bankalar 14<br />
Akbank T.A.Ş. 1<br />
Denizbank A.Ş. 1<br />
Finans Bank A.Ş. 1<br />
Koçbank A.Ş. 1<br />
Oyak Bank A.Ş. 2<br />
Şekerbank T.A.Ş. 1<br />
Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 1<br />
Türk Ekonomi Bankası A.Ş. 1<br />
Türkiye Garanti Bankası A.Ş. 2<br />
Türkiye İş Bankası A.Ş. 2<br />
Yapı <strong>ve</strong> Kredi Bankası A.Ş. 1<br />
Tas. Mevd. Sig. Fonuna Devr. Bankalar 1<br />
Pamukbank T.A.Ş. 1<br />
Yabancı Bankalar 1<br />
HSBC Bank A.Ş. 1<br />
Ticaret Bankaları Toplamı 32<br />
Genel Toplam 32<br />
Kaynak:TBB internet kayıtları<br />
Ticaret Bankaları, tasarruf sahiplerinin ellerindeki fonları mevduat olarak, belirli bir bedel<br />
karşılığında (mevduat faizi) toplayıp, bu fonları fon talep edenlere yine belirli bedel<br />
karşılığında(kredi faizi) kullandırırlar. Bu işlevleri ile ticaret bankaları bir yandan fon sahiplerine<br />
kazanç imkanı sağlarken, diğer yandan atıl fonları ekonomiye katarak ekonomik kalkınmanın<br />
yaratacağı finansman açığını giderime işlevi görürler.<br />
Ekonomilerin tasarruf yaratma potansiyeli, ekonominin gelir yaratma potansiyeli ile yakından<br />
ilgilidir. Artan gelir düzeyi tasarruf eğilimini artırır, artan tasarruf fon birikimini hızlandırır. Diğer<br />
yandan ekonomik gelişme, yeni yatırım gerektirdiğinden fon talebinin artması sonucunu doğurur.<br />
Bu yönüyle tasarruf eğilimi <strong>ve</strong> fon yaratma potansiyeli ile fon talebi ekonominin genel<br />
karakteristiği hakkında değerli bir bilgi kaynağı durumundadır.<br />
2003 yılı sonu itibariyle ildeki banka mevduatı toplamı 539.690.(x10^9) TL düzeyindedir.<br />
Aynı tarih itibariyle ülke genelindeki banka mevduatlarının toplamı ise 160.812.250.(x10^9)TL<br />
düzeyindedir. Malatya ili banka mevduatı toplamının, ülke toplam banka mevduatı içerisindeki<br />
payı % 0,33 olup, bu pay ile Malatya, illerin mevduat miktarlarına göre yapılan sıralamanın 28.<br />
sırasında yer almaktadır.<br />
İlin mevduat toplamının ülke mevduat toplamı içerisindeki payı 1996 yılında %0,33<br />
düzeyinde iken, 2000 yılında %0,27 düzeyine gerilemiştir. 1996 <strong>ve</strong> 2003 yılları itibariyle Malatya<br />
ili mevduatının ülke toplamı içerisindeki payı %0,270 ile %0,338 arasında bir seyir izlemiştir.<br />
217
Tablo 148 Malatya <strong>ve</strong> Türkiye banka mevduatları(Milyar TL)<br />
Malatya Payı % Toplam(**)<br />
TL 10.872 0,330 3.294.384<br />
YP * 9.906 0,347 2.851.132<br />
1996 Toplam 20.778 0,338 6.145.516<br />
TL 20.262 0,306 6.625.325<br />
YP 18.414 0,311 5.920.236<br />
1997 Toplam 38.676 0,308 12.545.561<br />
TL 37.961 0,283 13.401.514<br />
YP 35.710 0,331 10.783.777<br />
1998 Toplam 73.671 0,305 24.185.291<br />
TL 84.292 0,312 27.036.386<br />
YP 70.520 0,332 21.227.383<br />
1999 Toplam 154.812 0,321 48.263.769<br />
TL 92.812 0,229 40.534.342<br />
YP 92.189 0,330 27.908.064<br />
2000 Toplam 185.001 0,270 68.442.406<br />
TL 161.369 0,314 51.408.387<br />
YP 207.449 0,318 65.238.559<br />
2001 Toplam 368.818 0,316 116.646.946<br />
TL 212.676 0,335 63.423.583<br />
YP 253.939 0,322 78.964.405<br />
2002 Toplam 466.615 0,328 142.387.988<br />
TL 311.457 0,365 85.398.865<br />
YP 228.233 0,303 75.413.385<br />
2003 Toplam 539.690 0,336 160.812.250<br />
Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği internet kayıtları (*) Yabancı para cinsinden mevduatın TL Karşılığı<br />
(**) Kıbrıs <strong>ve</strong> Yabancı ülkeler mevduatı dahil tutar<br />
2003 yılı sonu itibariyle ilde bankaların kullandırdıkları kredi toplamı ise<br />
152.877.(x10^9)TL‘dir. Aynı tarih itibariyle ülke genelinde kullanılan kredi toplamı<br />
69.002.124.(x10^9)TL düzeyindedir. Malatya’nın toplam banka kredileri içerisindeki payı % 0,22<br />
olup, bu pay ile Malatya iller sıralamasında 31. sırada yer almaktadır.<br />
İlin toplam kredi pastasından aldığı pay 1996 yılında %0,14 düzeyinde iken 1998 %0,26 düzeyine<br />
yükselmiştir. Ancak yaşanan ekonomik krizlerin etkisi ile toplam kredi pastasından aldığı pay<br />
dalgalanma gösteren ilin 2003 yılı itibariyle %0,22 düzeyinde (1998 yılı payının gerisinde)<br />
bulunmaktadır.<br />
218
Tablo 149 Kullanılan kredi tutarları(Milyar TL)<br />
Malatya Payı % Toplam<br />
İhtisas Kredileri 3.339 0,366 913.079<br />
İhtisas Dışı Krediler 2.289 0,078 2.946.989<br />
1996 Toplam 5.628 0,146 3.860.068<br />
İhtisas Kredileri 7.040 0,354 1.987.931<br />
İhtisas Dışı Krediler 8.933 0,131 6.823.962<br />
1997 Toplam 15.973 0,181 8.811.893<br />
İhtisas Kredileri 15.444 0,755 2.044.776<br />
İhtisas Dışı Krediler 21.688 0,180 12.077.579<br />
1998 Toplam 37.132 0,263 14.122.355<br />
İhtisas Kredileri 25.791 0,771 3.344.618<br />
İhtisas Dışı Krediler 28.285 0,154 18.370.356<br />
1999 Toplam 54.076 0,249 21.714.974<br />
İhtisas Kredileri 37.949 0,755 5.024.407<br />
İhtisas Dışı Krediler 56.279 0,193 29.189.073<br />
2000 Toplam 94.228 0,275 34.213.480<br />
İhtisas Kredileri 29.512 0,654 4.515.826<br />
İhtisas Dışı Krediler 32.953 0,101 32.569.940<br />
2001 Toplam 62.465 0,168 37.085.766<br />
İhtisas Kredileri 28.352 0,503 5.633.502<br />
İhtisas Dışı Krediler 56.673 0,121 46.997.988<br />
2002 Toplam 85.025 0,162 52.631.490<br />
İhtisas Kredileri 43.861 0,631 6.949.010<br />
İhtisas Dışı Krediler 109.016 0,176 62.053.114<br />
2003 Toplam 152.877 0,222 69.002.124<br />
Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği (*) İller Bankasının kredileri il bazında dağıtılmaması nedeni ile toplam içerisinde yer almaktadır.<br />
(**) Kıbrıs <strong>ve</strong> Yabancı ülkeler dahildir<br />
219
Tablo 150 Kredi türlerinin dağılımı, 2003<br />
İhtisas Kredileri<br />
Bölgeler(*) <strong>ve</strong> İller Tarım G.menkul Mesleki Denizcilik Turizm Diğer<br />
220<br />
İhtisas Dışı<br />
Krediler Toplam<br />
İstanbul 0,0 0,1 0,1 0,0 0,0 0,5 99,2 100,0<br />
Batı Marmara 20,2 1,2 4,6 0,0 0,4 5,7 67,9 100,0<br />
Ege 9,9 1,3 2,6 0,0 0,1 2,2 83,9 100,0<br />
Doğu Marmara 3,8 1,3 1,8 0,0 0,0 2,2 90,8 100,0<br />
Batı Anadolu 0,6 0,9 1,1 0,0 0,0 1,7 95,8 100,0<br />
Akdeniz 12,9 0,4 2,3 0,0 1,1 2,5 80,7 100,0<br />
Orta Anadolu 3,7 1,3 3,3 0,0 0,0 5,3 86,4 100,0<br />
Batı Karadeniz 6,4 0,3 6,7 0,0 0,0 8,3 78,3 100,0<br />
Doğu Karadeniz 71,4 0,0 1,8 0,0 0,0 1,9 24,8 100,0<br />
Kuzeydoğu Anadolu 3,3 1,2 3,6 0,0 0,7 11,6 79,7 100,0<br />
Ortadoğu Anadolu 8,8 0,6 3,0 0,0 0,1 14,0 73,5 100,0<br />
Bingöl 2,9 0,0 0,0 0,0 0,0 19,5 77,6 100,0<br />
Bitlis 5,2 0,0 12,9 0,0 0,0 14,2 67,7 100,0<br />
Elazığ 1,0 0,0 2,4 0,0 0,0 11,3 85,3 100,0<br />
Hakkari 0,0 0,0 2,8 0,0 1,7 13,0 82,5 100,0<br />
Malatya 19,2 1,3 1,8 0,0 0,0 6,4 71,3 100,0<br />
Muş 10,0 2,4 0,0 0,0 0,0 23,9 63,7 100,0<br />
Tunceli 4,2 0,0 7,1 0,0 0,0 10,4 78,3 100,0<br />
Van 0,2 0,0 3,8 0,0 0,3 29,7 66,0 100,0<br />
Güneydoğu Anadolu 3,5 0,4 2,1 0,0 0,3 6,3 87,4 100,0<br />
Toplam 4,7 0,4 1,0 0,0 0,1 3,9 89,9 100,0<br />
Kaynak :Türkiye Bankalar Birliği (*) DİE bölge tanımlarına göre<br />
2003 yılı itibariyle ilde kullanılan kredilerin kredi türlerine göre dağılımı Tablo 150 ‘de<br />
görülmektedir. Buna göre kullanılan tarımsal kredilerin oranı % 19,2 düzeyindedir. Tarımsal<br />
kredilerin payı, gerek ülke <strong>ve</strong> gerekse bölge ortalamasının üzerindedir. Diğer yandan ihtisas dışı<br />
krediler grubunda (Ticari krediler vd.) kullanılan kredilerin payı %71,3 düzeyinde olup, %73,5<br />
olan bölge ortalamasının <strong>ve</strong> %89,9 olan ülke ortalamasının gerisindedir.<br />
Tablo 151 Kişi başına mevduat <strong>ve</strong> kredi<br />
Kişi başına mevduat $ 1990 1995 2000 2002<br />
Malatya 161 213 322 324<br />
Türkiye 571 720 1503 1247<br />
Malatya/Türkiye % 28,2 29,6 21,4 26,0<br />
Kişi başına kredi $<br />
Malatya 121 57 164 59<br />
Türkiye 479 471 751 461<br />
Malatya / Türkiye % 25,3 12,1 21,8 12,8<br />
Kaynak :DİE<br />
İlde kişi başına düşen mevduat 1990 yılında 161 $ düzeyinde iken 2002 yılında bu tutar<br />
324$ düzeyine ulaşmıştır. Aynı dönemde(1990-2002) Türkiye’deki kişi başına düşen mevduat<br />
571$’dan 1247 $’a yükselmiştir. Malatya ilinde kişi başına düşen mevduat tutarının, Türkiye’de<br />
kişi başına düşen mevduat tutarında tekabül ettiği oran 1990 yılında %28,2 iken 2002 yılında ise<br />
%26 düzeyinde gerçekleşmiştir.<br />
1990 yılında kişi başına 121 $ kredi düşen Malatya ilinde 2002 yılında kişi başına düşen kredi<br />
miktarı sadece 59$ düzeyinde olmuştur. İlde kişi başına düşen kredi miktarının, Türkiye’de kişi<br />
başına düşen kredi tutarında tekabül ettiği oran ise 1990 yılında %25,3 iken 2002 yılında %12,8<br />
düzeyine gerilemiştir.
Bu sonuça bakılarak Malatya ilindeki mevduatın çok daha azını ilde krediye dönüştürdüğü<br />
söylenebilir. 2003 yılı itibari ile ilin kredi mevduat oranı yani ilde kullanılan kredilerin ilde<br />
yaratılan mevduat tutarına oranı %28 düzeyinde gerçekleşmiştir. Başka bir değişle ilin her 100<br />
TL’lik mevduatının sadece 28 TL’si ilde kredi olarak kullanılmıştır. (Bakınız Tablo 152 )<br />
Tablo 152 Kredi/Mevduat oranları<br />
Bölgeler(*)- İller 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003<br />
İstanbul 57 63 56 39 45 29 37 43<br />
Batı Marmara 40 47 42 30 40 16 14 26<br />
Ege 59 69 61 39 47 25 23 37<br />
Doğu Marmara 59 65 68 47 55 26 34 49<br />
Batı Anadolu 79 92 53 51 40 36 30 21<br />
Akdeniz 59 66 59 45 50 27 25 38<br />
Orta Anadolu 32 39 37 31 45 17 16 28<br />
Batı Karadeniz 38 42 42 30 44 18 17 28<br />
Doğu Karadeniz 53 60 91 105 155 76 66 81<br />
Kuzeydoğu Anadolu 54 58 56 47 73 25 18 30<br />
Ortadoğu Anadolu 28 33 36 28 45 16 14 24<br />
Bingöl 26 25 22 26 38 12 10 13<br />
Bitlis 53 32 52 46 80 33 20 29<br />
Elazığ 20 23 20 17 28 9 9 18<br />
Hakkari 11 19 23 18 39 17 17 30<br />
Malatya 27 41 50 35 51 17 18 28<br />
Muş 45 59 57 52 73 42 20 25<br />
Tunceli 33 31 25 20 32 11 6 12<br />
Van 42 38 37 27 60 23 20 40<br />
Güneydoğu Anadolu 60 84 82 52 70 27 24 48<br />
Toplam 63 70 58 45 50 32 37 43<br />
Kaynak:Türkiye Bankalar Birliği (*) DİE bölge tanımlarına göre<br />
T.C. Hazine Müsteşarlığı , Sigortacılık Genel Müdürlüğü <strong>ve</strong>rilerine göre Malatya ilinde 178<br />
adet sigorta acentesi bulunmakta olup , bunların 87 adeti fesih durumdadır. Kalan 91 adeti<br />
faaliyetini sürdürmektedir. 55<br />
3.4.3. Ticaret<br />
Ticaret, iktisadi faaliyetler içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. İktisadi faaliyet<br />
zinciri içerisinde en geniş manada, iktisadi kıymetlerin el değiştirmesini ifade eden ticaret, Pazar<br />
odaklı bir bakış açısı ile malın üretildiği andan başlayıp , alıcıya (kullanıcı,tüketiciye) ulaşıncaya<br />
kadar geçen bölümü kapsamaktadır. Bu süreç ürünün; tüketim bölgelerine taşınmasını, uygun<br />
koşullarda depolanmasını, tüketicinin arzu ettiği anda <strong>ve</strong> yerde tüketime hazır tutulması gibi<br />
safhaları kapsamaktadır. Bu yönüyle ticaret, ekonominin en canlı <strong>ve</strong> hareketli alanını<br />
oluşturmasının ötesinde, ürünleri tüketicinin arzuladığı yerde <strong>ve</strong> şekilde hazır bulundurması nedeni<br />
ile ürünlere ekonomik değer kazandırmaktadır. Çünkü pazarlanamayan ürün ekonomik değer<br />
kazanamamaktadır. İldeki ticari hayatın düzeyi hem ilde üretilen ürünlerin bölge, ülke <strong>ve</strong> dünya<br />
pazarına sunulmasını hem de dünya, ülke <strong>ve</strong> bölgede üretilen ürünlerin getirilerek ilde tüketiciye<br />
sunulması içermektedir. Birincisinin ilin kalkınmasına sağladığı katkı kadar ikincisinin ildeki<br />
tüketicilerin tüketim kalitesi <strong>ve</strong> tatminini azamileştirmesine katkı sağladığı açıktır.<br />
55 Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık genel Müdürlüğüne ait 15.05.2004 tarihli bu <strong>ve</strong>riler Ticaret sicili<br />
numarası <strong>ve</strong>rilmemiş şirketleri içermemektedir.<br />
221
Malatya, ticari hayatın gelişmesi bağlamında bu gün geleneksel eşiği aşarak modern<br />
pazarlama noktasında bulunmaktadır. Ticaret sektörünün, ilde yaratılan gayri safi yurt içi<br />
hasılasından aldığı pay 2001 yılı itibari ile 217.283.000.000. TL düzeyinde olup, oransal olarak<br />
%24 düzeyine tekabül etmektedir. Ticaret sektörü, bu büyüklüğü ile sanayi sektöründen sonra<br />
ikinci sırada gelmektedir.<br />
İlde artan ekonomik düzey <strong>ve</strong> alım güçüne bağlı olarak il içinden <strong>ve</strong> il dışından sermaye grupları<br />
ticaret sektörüne dönük yatırımlar yapmaktadırlar. İlde sayıları artan modern alış<strong>ve</strong>riş merkezleri<br />
<strong>ve</strong> canlanan ticaret hatayı bu sürecin en önemli mey<strong>ve</strong>lerini oluşturmaktadır.<br />
Ülkemizde olduğu gibi Malatya ilinde de ticari alanda ciddi yapısal değişiklikler<br />
yaşanmaktadır. Dışa açık rekabetçi ekonomik yapının bir gereği olarak tüm sektörlerde görülen<br />
yapısal değişimden Ticaret sektörü de kendi payına düşeni almaktadır.<br />
Ticaret alanında yaşanmakta olan yapısal değişikliğin doğru algılanmasının önemli olduğu<br />
alanların başında tarım sektörü gelmektedir. Her geçen gün rekabetin arttığı günümüzde , mevcut<br />
rekabet şartlarının üzerine ülkemizin AB uyum sürecinde uygulamaya koyacağı yeniden<br />
yapılanmanın da eklenmesi ile tarımsal üretim alanında ciddi yapısal değişikliklerin acilen<br />
başlatılması gerekmektedir. Başlatılması gerekli yapısal değişikliğin önemli bir kısmını tarım<br />
ürünlerinin pazarlanma aşamasını yani ticarete konu kısmını ilgilendirmektedir. Tablo 86‘da<br />
görüleceği gibi ilimizde pazarlanan tarımsal üretim değerinin, üretilen tarımsal üretim değer<br />
içerisindeki payı ülke ortalamasının altında bulunmaktadır. Bu oran bitkisel üretimde %70<br />
düzeyinde iken hayvansal üretimde %52 düzeyindedir. Ülke ortalamasının da düşük olduğu ortada<br />
iken il oranlarının bunun da altında olması hem ülke hem il bazında tabloyu değiştirmek için<br />
harekete geçilmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Günümüzde yükselen standartlar <strong>ve</strong> değişen<br />
tüketim alışkanlıklarının gereği olarak tarımsal ürünlerin pazarlanabilmesi için standardizasyon,<br />
kalibrasyon, ambalaj <strong>ve</strong> uygun depolama vd. alanlarda yaşanan sorunların çözümü gerekmektedir.<br />
Bu alt fonksiyonları çoğu küçük ölçekli tarım işletmelerinin münferit olarak yerine getirmelerinin<br />
mümkün olmadığı düşünülürse, burada çiftçi örgütlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda<br />
benzer tarımsal üretim yapan üreticilerin satış kooperatifleri, birlikler gibi yapılar altında<br />
örgütlenerek, ürünlerde standardizasyonun sağlanması, kalibrasyon, ambalajlama, depolama<br />
faaliyetlerini yapmak <strong>ve</strong> kendi markalarını yaratmaları için güç birliği içerisine girmeleri<br />
zorunluluktur. Aksi durumda yerel tarımsal ürünlerin il, bölge, yurt <strong>ve</strong> dünya pazarlarına girmesi<br />
mümkün olmayacaktır. Malatya’nın <strong>ve</strong> ülkenin önemli bir ihraç ürünü olan kayısı sektöründe de<br />
ilin, tüm kurum <strong>ve</strong> kuralları ile kurulacak Malatya Kayısı İhtisas Borsası ile bir uluslar arası kayısı<br />
üssü haline getirilmesi hayati öneme sahiptir.<br />
Günümüzde ticaret hayatındaki canlılık ülkeler <strong>ve</strong> iller için başlı başına bir cazibe nedeni<br />
sayılmaktadır. Üretim alanında artan standartlar, ticaret alanında da (tüketim alanlarında da) talep<br />
edilir olmuştur. Bu nedenle günümüzde ne satıldığı kadar nasıl <strong>ve</strong> nerde satıldığı da önemlidir. Bu<br />
nedenle ticaret hayatı içerisinde modern alış-<strong>ve</strong>riş merkezlerinin payı artmaya devam etmektedir.<br />
Bu bağlamda Malatya ilinde makro düzeyde görülen değişim kendini hissettirmekte, ilde sayıları<br />
her gün artmakta olan modern alış-<strong>ve</strong>riş merkezleri, ilin toptancı-perakendeci ticari yapısını da<br />
değişime zorlamaktadır. İlde modern alış-<strong>ve</strong>riş merkezlerinin açılması yerel sermaye <strong>ve</strong> ticaret<br />
kesimine yönelik bir tehdit olarak algılanmamalı aksine ekonomik canlılık <strong>ve</strong> tüketim güçünün bir<br />
göstergesi olarak görülmelidir. Bu trendin sürdürülmesi Malatya ilini bölgesel bazda ticaret üssü<br />
yapabilecektir.Artan alış-<strong>ve</strong>riş merkezleri bir yandan tüketiciye modern alış-<strong>ve</strong>riş imkanı sunarken<br />
diğer yandan geleneksel toptancı <strong>ve</strong> perakendeci esnaf yapısını değişime zorladığı bir olgudur.<br />
Ancak makro düzeyde geri döndürülemez olan bu değişim sürecinde bir yandan küçük perakendeci<br />
esnafın güç birliği yaparak örgütlenmesi gerekirken diğer yandan Malatya için otantik bir değer<br />
taşıyan <strong>ve</strong> “turistik olarak pazarlanabilecek” (baharatçı, urgancı, şerbetçi, turşucu <strong>ve</strong> diğer el<br />
yapımı <strong>ve</strong> geleneksel ürünlerin satışını yapan ) küçük esnafın uygun mekanlarda varlıklarının<br />
korunması gerekmektedir.<br />
222
İlin dış ticaret potansiyeli dış ticaret istatistiklerine (özellikle ihracatı) tam olarak<br />
yansımamaktadır. Malatya ilinin en önemli ihraç ürünü olan kayısı, Türkiye’nin ihraç ettiği kuru<br />
kayısının tamamına yakınını oluşturmasına karşılık ihraç edilen kuru kayısının büyük kısmının<br />
gümrükleme işlemlerinin başta İzmir olmak üzere sınır kapılarında yapılıyor olması nedeni ile ilin<br />
ihracat rakamlarına yansımamaktadır.<br />
Tablo 153 ‘de ilin dış ticaret rakamları görülmektedir.<br />
Tablo 153 Sektörlere göre dış ticaret, 2003<br />
İhracat $ Türkiye<br />
ihr.<br />
İthalat $<br />
Türkiye<br />
İth.<br />
İçinde<br />
İçinde<br />
Malat-<br />
Malat-<br />
Sektör Türkiye<br />
Tarım<br />
<strong>ve</strong><br />
Orman-<br />
Ortadoğu<br />
Anadolu Malatya<br />
ya'nın<br />
payı % Türkiye<br />
Ortadoğu<br />
Anadolu Malatya<br />
ya’nın<br />
payı %<br />
cılık<br />
Balık-<br />
2.465.487.576 1.857.185 1.856.271 0,0753 2.563.055.809 1.425.448 1.418.969 0,0553<br />
çılık<br />
Madencilik<br />
<strong>ve</strong><br />
taşocak-<br />
79.963.549 - - 0 3.982.551 - - 0<br />
çılığı 542.552.327 15.429 9.543 0,0018 10.886.821.025 639.974 - 0<br />
İmalat 43.857.608.768 12.574.237 3.198.986 0,0073 54.990.379.284 16.679.416 13.820.391 0,0251<br />
Diğerleri 122.192.637 1.435 - 0 363.902.572 - - 0<br />
Toplam 47.067.804.857 14.448.286 5.064.800 0,011 68.808.141.241 18.744.838 15.239.360 0,022<br />
Kaynak: DİE<br />
Not: İllere göre dış ticaret rakamları, dış ticaretin yapıldığı gümrüklerin bulunduğu illere göre oluşturulmuştur.<br />
Tablo 154 Kişi başına ihracat <strong>ve</strong> ithalat<br />
İthalat($) İhracat($)<br />
Türkiye Malatya % Türkiye Malatya %<br />
1990 294 43 14,63 207 1 0,48<br />
1995 474 70 14,77 329 14 4,26<br />
2000 652 46 7,06 388 13 3,35<br />
2001 592 19 3,21 454 10 2,20<br />
2003 973 17 1,75 666 6 0,90<br />
Kaynak :DİE<br />
Not: İllere göre dış ticaret rakamları, dış ticaretin yapıldığı gümrüklerin bulunduğu illere göre oluşturulmuştur.<br />
3.4.4. Turizm<br />
Ülkemizde yakın geçmişe kadar turizm, sadece doğal zenginliklerimize dayalı olarak<br />
algılanmıştır. Ancak bu gün gelinen noktada turizm, birbirinden çok farklı yönleri ile algılanmaya<br />
başlanmıştır. Turizm, dinlenme, eğlenme, sağlık, dini, sportif, kültür, doğa, eğitim <strong>ve</strong> benzeri<br />
amaçlı olan <strong>ve</strong> ekonomik-sosyal <strong>ve</strong>çhesi bulunan beşeri bir olgudur. Günümüz Türkiye’sinde<br />
turizmin ekonomik <strong>ve</strong> sosyal <strong>ve</strong>çhesinin doğru algılanmaya başlandığını görmekteyiz.<br />
Ülkeler, Dünya turizm gelirinden daha fazla pay alabilmenin yarışı içerisinde bulunmakta,<br />
de facto sahip olduğu kültürel, tarihi <strong>ve</strong> doğal değerlerini koruyup, dünyaya tanıtırken bir yandan<br />
da küreselleşen dünyanın her şeyi birbirine benzetme eğiliminin değerli kıldığı kültürel <strong>ve</strong> sosyal<br />
223
farklılıklarından <strong>ve</strong>ya modern trendlerden yeni turistik değerler üretmeye çabalamaktadır. Bu<br />
bağlamda modern alış<strong>ve</strong>riş merkezleriyle turist çekmekten, tarihsel <strong>ve</strong> sosyal derinliği tartışmalı<br />
şenlikler, karnavallar <strong>ve</strong> diğer etkinliklere varıncaya kadar geniş bir yelpazede yaratılan olgular<br />
turistik değer olarak pazarlanmaya başlanmıştır. O kadar ki “masmavi deniz, yemyeşil dağ” nasıl<br />
pazarlanabilir turistik değer ise bunun yanında “yalcın kayalar” da, akılcı politikalarla, doğanın tüm<br />
yüzlerini görmek arzusunda olan günümüz insanı için talep edilebilir bir değer durumundadır.<br />
Turizm gelir pastasının her geçen büyüdüğü <strong>ve</strong> rekabetin arttığı bu sektörden ülke geneli <strong>ve</strong> şehir<br />
yerelinde maksimum pay alabilmek, sektör dinamiklerinin iyi algılanıp buna göre genel <strong>ve</strong> yerel<br />
politikalar üretilmesine bağlıdır.<br />
Malatya ili azımsanmayacak tarihi <strong>ve</strong> kültürel zenginliklere (Kültürel Varlılar Bölümünde<br />
belirtilen ) sahip bir ildir. Başta Adıyaman–Malatya sınırında bulunan <strong>ve</strong> dünyanın sekizinci<br />
harikası sayılan Nemrut dağı ören yeri olmak üzere ilin sahip olduğu tarihi <strong>ve</strong> kültürel zenginlikler<br />
nedeni ile önemli bir turistik potansiyele sahiptir. Osmanlı öncesi dönemde uzun süre batı ile doğu<br />
arasında sınır olması nedeni ile pek çok savaş <strong>ve</strong> yıkım yaşamamış olan Malatya bu süreçte pek<br />
çok tarihi yapıyı kaybetmiştir. Bu nedenle günümüze ulaşan tarihi yapıların korunması <strong>ve</strong> geleceğe<br />
taşınması çok önemlidir. Ancak turizm bağlamında ilin, ne bu tarihi-kültürel değerlerin korunması<br />
ne de bu değerlerin turistik getirisinden yararlanma noktasında arzulanan noktada bulunulduğu<br />
söylenemez.<br />
Bölgesel manada turizmden beklenen ekonomik <strong>ve</strong> sosyal faydayı alabilmek, sahip olunan<br />
turizm değerlerinin korunması <strong>ve</strong> tanıtılması kadar turizmin maddi <strong>ve</strong> beşeri alt yapısının da yeterli<br />
düzeyde olması gerektirmektedir.<br />
Tablo 155 Malatya ilinde bulunan Turizm işletme belgeli esis,oda <strong>ve</strong> yatak sayıları,2003<br />
Tesis Sayısı 1<br />
Oda Sayısı 100<br />
4 Yıldız Yatak Sayısı 220<br />
Tesis Sayısı 1<br />
Oda Sayısı 56<br />
3 Yıldız Yatak Sayısı 112<br />
Tesis Sayısı 5<br />
Oda Sayısı 212<br />
2 Yıldız Yatak Sayısı 417<br />
Tesis Sayısı 1<br />
Oda Sayısı 30<br />
Tek Yıldız Yatak Sayısı 77<br />
Tesis Sayısı 8<br />
Oda Sayısı 398<br />
Toplam Yatak Sayısı 826<br />
Kaynak :Kültür <strong>ve</strong> Turizm Malatya İl Müd.<br />
İlde bulunan Turizm İşletme Belgeli tesis(Otel) sayısı 8, oda sayısı 398 <strong>ve</strong> yatak sayısı 826<br />
adettir. Bu otellerin beş tanesi iki yıldızlı, bir tanesi tek, bir tanesi üç <strong>ve</strong> bir tanesi ise dört yıldızlı<br />
otel durumundadır. İlin turizm altyapısı <strong>ve</strong> gelişimi bakımından arz ettiği öneme karşılık ilde Beş<br />
Yıldızlı otel bulunmamaktadır.<br />
İl genelinde Belediye Belgeli olarak toplam 21 adet otel , 343 adet oda <strong>ve</strong> 788 adet yatak<br />
mevcuttur. (Bakınız Tablo 156 ) İlde bulunan konaklama tesislerinin tamamı otel niteliğinde olup,<br />
otel dışı konaklama tesisi bulunmamaktadır.<br />
224
Tablo 156 Malatya ilinde bulunan Nitelikli <strong>ve</strong> Niteliksiz Belediye Belgeli Konaklama tesisi ,<br />
oda <strong>ve</strong> yatak sayıları ,2003<br />
NİTELİKLİ<br />
225<br />
NİTELİKSİZ<br />
TOPLAM<br />
TESİS ODA YATAK TESİS ODA YATAK TESİS ODA YATAK<br />
İLÇE<br />
SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI<br />
MERKEZ 8 182 386 6 94 223 14 276 609<br />
ARAPKİR 2 16 50 - - - 2 16 50<br />
DARENDE 1 24 48 2 13 32 3 37 80<br />
PÖTÜRGE - - - 2 14 49 2 14 49<br />
TOPLAM 11 222 484 10 121 304 21 343 788<br />
Kaynak : Kültür <strong>ve</strong> Turizm <strong>Bakanlığı</strong> Internet kayıtları<br />
2003 yılı içerisinde ilimizde konaklayan kişi sayısı 107.707 kişi olup, bunun 104.746 kişisi<br />
T.C uyruklu kalan 3.024 kişi ise yabancıdır. Malatya’da 2003 yılı içerisinde konaklayanların<br />
63.405’i Belediye Belgeli konaklama tesislerini, 44.365’i ise Turistik Belgeli konaklama tesislerini<br />
tercih etmiştir. İlde bulunan Belediye belgeli tesislerin 2003 yılı için ortalama kalış süresi 1,2 gece<br />
iken, Turistik Belgeli tesislerde 1,7 gece düzeyindedir.<br />
Tablo 157 Tesis türlerine göre konaklayan kişi, geceleme sayısı, ortalama kalış süresi <strong>ve</strong><br />
doluluk oranları, Malatya,2003<br />
Yabancı 1.256<br />
Yerli 62.149<br />
Konaklayan Kişi Sayısı Toplam 63.405<br />
Yabancı 1.354<br />
Yerli 74.970<br />
Geceleme Sayısı Toplam 76.324<br />
Yabancı 1,1<br />
Yerli 1,2<br />
Ortalama Kalış Süresi Toplam 1,2<br />
Yabancı 0,77<br />
Yerli 42,44<br />
Doluluk Oranı % Toplam 43,20<br />
Yabancı 1.768<br />
Yerli 42.597<br />
Konaklayan Kişi Sayısı Toplam 44.365<br />
Yabancı 3.510<br />
Yerli 72.731<br />
Geceleme Sayısı Toplam 76.241<br />
Yabancı 2,0<br />
Yerli 1,7<br />
Ortalama Kalış Süresi Toplam 1,7<br />
Yabancı 1,24<br />
Yerli 25,73<br />
Doluluk Oranı %<br />
Kaynak : Kültür <strong>ve</strong> Turizm <strong>Bakanlığı</strong> Internet kayıtları<br />
Toplam 26,97<br />
Belediye Belgeli Tesisler<br />
Turistik İşletme Belgeli Tesisler<br />
İlde bulunan Belediye belgeli tesislerin 2003 yılı doluluk oranı %43 iken Turistik İşl. Belgeli<br />
tesislerin doluluk oranı ise %27 düzeyindedir. Tablo 157 incelendiğinde ilde konaklayan
yabancıların, (TC uyrukluların aksine) Turistik İşletme belgeli konaklama tesislerini tercih ettikleri<br />
görülmektedir.<br />
Tablo 158 İlde Belediye Belgeli Tesislerde konaklayanların milliyetlerine göre dağılımı,<br />
Malatya<br />
2002 2003<br />
Konaklayan Geceleme Ort. Kalış Konaklayan Geceleme Ort. Kalış<br />
Kişi Sayısı Sayısı Süresi Kişi Sayısı Sayısı Süresi<br />
Almanya 74 134 1,8 18 42 2,3<br />
Avusturya 9 9 1 0 0 0,0<br />
Fransa 39 148 3,8 243 243 1,0<br />
İngiltere 44 62 1,4 0 0 0,0<br />
İrlanda 55 59 1,1 0 0 0,0<br />
İspanya 23 64 2,8 7 9 1,3<br />
İtalya 25 42 1,7 101 101 1,0<br />
Yunanistan 12 15 1,3 0 0 0,0<br />
Çek.Cum 21 58 2,8 61 63 1,0<br />
İsviçre 43 71 1,7 17 17 1,0<br />
Polonya 33 48 1,5 0 0 0,0<br />
Benelüks Ülkeleri 92 173 1,9 111 111 1,0<br />
İskandinav Ülkeleri 13 13 1,1 0 0 0,0<br />
Avrupa AECD Toplamı 483 896 1,9 558 586 1,1<br />
ABD 27 38 1,4 49 67 1,4<br />
Avustralya 77 131 1,7 61 76 1,2<br />
Japonya 72 114 1,6 124 124 1,0<br />
Kanada 90 112 1,2 0 0 0,0<br />
G.Kore 40 77 1,9 239 239 1,0<br />
Meksika 9 13 1,4 0 0 0,0<br />
Yeni Zelanda 44 62 1,4 16 16 1,0<br />
OECD Ülkeleri Top. 842 1443 1,7 1047 1108 1,1<br />
Doğu Avrupa 16 24 1,5 92 92 1,0<br />
Afrika 0 0 0 4 9 2,3<br />
Batı Asya 41 112 2,7 89 121 1,4<br />
Güney Asya 35 72 2,1 0 0 1,0<br />
Güney Amerika 0 0 0 24 24 1,0<br />
Toplam Yabancı 934 1.651 1,8 1.256 1354 1,1<br />
Türkiye 64.253 70.570 1,1 62.149 74.970 1,2<br />
Genel Toplam 65.187 72.221 1,1 63.405 76.324 1,2<br />
Kaynak :Kültür <strong>ve</strong> Turizm <strong>Bakanlığı</strong> Internet kayıtları<br />
226
Tablo 159 İlde Turistik İşletme Belgeli Tesislerde konaklayanların milliyetlerine göre<br />
dağılımı, Malatya<br />
2002 2003<br />
Konaklayan Geceleme Ort. Kalış Konaklayan Geceleme Ort. Kalış<br />
Kişi Sayısı Sayısı Süresi Kişi Sayısı Sayısı Süresi<br />
Almanya 1799 2048 1,1 459 808 1,8<br />
Avusturya 66 77 1,2 16 33 2,1<br />
Fransa 380 599 1,6 116 224 1,9<br />
İngiltere 298 648 2,2 86 254 3,0<br />
İrlanda 32 74 2,3 17 28 1,6<br />
İspanya 13 27 2,1 37 312 8,4<br />
İtalya 237 359 1,5 108 170 1,6<br />
Portekiz 56 99 1,8 10 14 1,4<br />
Yunanistan 17 26 1,5 21 31 1,5<br />
Çek.Cum 8 16 2 14 18 1,3<br />
İsviçre 26 41 1,6 125 225 1,8<br />
İzlanda 6 8 1,3 2 2 1,0<br />
Polonya 4 4 1 8 15 1,9<br />
Macaristan 4 8 2 3 5 1,7<br />
Benelüks Ülkeleri 794 1080 1,4 88 208 2,4<br />
İskandinav Ülkeleri 35 55 1,6 11 24 2,2<br />
Avrupa AECD 3775 5169 1,4 1121 2371 2,1<br />
ABD 377 509 1,4 105 208 2,0<br />
Avustralya 18 26 1,4 44 62 1,4<br />
Japonya 299 423 1,4 106 155 1,5<br />
Kanada 16 29 1,8 3 3 1,0<br />
G.Kore 5 5 1 9 12 1,3<br />
Meksika 4 4 1 1 1 1,0<br />
Yeni Zelanda 4 17 4,3 1 2 2,0<br />
Diğer OECD Ülkeleri 346 504 1,5 0 0 0,0<br />
OECD Ülkeleri 4498 6182 1,4 1.390 2.814 2,0<br />
Doğu Avrupa 91 144 1,6 93 183 2,0<br />
Afrika 37 81 2,2 6 15 2,5<br />
Batı Asya 510 532 0 174 246 1,4<br />
Güney Asya 104 156 1,5 66 195 3,0<br />
Güney <strong>ve</strong> Ort. Amerika 71 131 1,9 39 57 1,5<br />
Yabancı Toplam 5311 7226 1,4 1.768 3.510 2,0<br />
Türkiye 51.232 81.232 1,6 42.597 72.731 1,7<br />
Genel Toplam 56.543 88.458 1,6 44.365 76.241 1,7<br />
Kaynak :Kültür <strong>ve</strong> Turizm <strong>Bakanlığı</strong> Internet kayıtları<br />
2003 yılında Malatya‘da en fazla vatandaşı konaklayan ülke Almanya olmuştur. Almanları<br />
Fransızlar <strong>ve</strong> G.Koreliler izlemektedir(Bakınız Tablo 160 ) 2003 yılında Vatandaşları Malatya’da<br />
konaklayan ilk on ülkenin toplamı Malatya’da konaklayan yabancıların %77’sine tekabül etmiştir.<br />
227
Tablo 160 Milliyetlerine göre Malatya’da en çok konaklayan yabancılar , 2003 yılı<br />
Sıra Ülke<br />
Konaklayan<br />
Kişi<br />
1 Almanya 477<br />
2 Fransa 359<br />
3 G.Kore 248<br />
4 İsrail 232<br />
5 Japonya 230<br />
6 İtalya 209<br />
7 Benelüks Ülkeleri(*) 199<br />
8 ABD 154<br />
9 İsviçre 142<br />
10 Avustralya 105<br />
İlk On Ülke Toplamı 2.355<br />
Kaynak:Kültür <strong>ve</strong> Turizm <strong>Bakanlığı</strong> Internet kayıtları<br />
(*) Benelüks Ülkeleri: Belçika,Hollanda <strong>ve</strong> Lüksemburk<br />
İlin turizm gelir pastasından hak ettiği payı alabilmesi bazı koşullara bağlı bulunmaktadır.<br />
Öncelikle Malatya ilinin turizm perspektifi ortaya konularak, stratejik hedeflerinin tespit edilmesi<br />
gerekmektedir. Bu çerçe<strong>ve</strong>de öncelikli turizm alanları belirlenerek bu alanlara dönük programlar<br />
oluşturulmalıdır. Bu alanların başında Tarih-Kültür Turizm, Doğa Turizmi, Kongre Turizm <strong>ve</strong><br />
Sağlık Turizmi gelmektedir.<br />
Tarih-Kültür Turizm: Bu alanda dünyaca bilinen bir tarihi miras olan Nemrut Dağı’nın, merkezi<br />
bir yere sahip olduğu ortadadır. Dünya kültür mirası sayılan Nemrut Dağı kalıntıları, şöhreti ile ilin<br />
saklı kalmış tarihi <strong>ve</strong> kültürel varlıklarının dünyaya tanıtılmasında önemli roller üstlenebilecektir.<br />
Malatya’dan ulaşımın daha kolay olduğu, Nemrut dağı ören yerine ulaşım tamamen sorunsuz<br />
kılınmalı, bu <strong>ve</strong>sileyle ile gelen, özellikle yabancı, turistlere diğer tarihi <strong>ve</strong> kültürel değerler<br />
tanıtılarak ilde daha fazla konaklamalarını sağlanmalıdır.<br />
Bununla beraber ilin sahip olduğu diğer tarihi yapıların ulaşım imkanlarının iyileştirilmesi, restore<br />
edilerek korunması <strong>ve</strong> tanıtılması gerekmektedir. Bu yapılardan ilk akla gelenler Silahtar Mustafa<br />
Paşa Kervansarayı(Battalgazi), Taşhan (Hekimhan), Bedesten (Darende).<br />
Bu bağlamda ayrıca yöre el sanatları, mutfak kültürü, yöresel seremoniler başta olmak üzere<br />
yöresel kültürel zenginliklerin yok olmasının önlenmesi <strong>ve</strong> bu zenginliklerin sivil toplum örgütleri<br />
ile birlikte yaşatılması gerekmektedir.<br />
Sağlık Turizmi: Modern sağlık kurumları <strong>ve</strong> geleneksel tedavi araçlarından olan içmeceleri ile<br />
Malatya önemli sağlık turizmi potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin oluşumunda nitelikli sağlık<br />
hizmeti <strong>ve</strong>rmek amacı ile ABD’deki ünlü sağlık merkezleri örnek alınarak projelendirilen Turgut<br />
Özal Tıp Merkezi önemli bir yere sahiptir. Turgut Özal Tıp Merkezinin, kuruluş amacına uygun<br />
sağlık hizmeti sunmasını temine dönük düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.<br />
Kongre Turizm : Malatya ili coğrafik konumu itibariyle batının doğusu <strong>ve</strong> doğunun batısı olarak<br />
nitelenen noktada bulunmaktadır. Coğrafik konumu <strong>ve</strong> gelişmiş sosyo-kültürel yapısı nedeni ile il,<br />
kongre turizmi için önemli potansiyele sahip bulunmaktadır. Ancak bu potansiyelin harekete<br />
geçirilmesi için gerekli maddi altyapının tamamlanması gerekmektedir.<br />
Doğa Turizmi: Pek çok saklı doğal güzellikleri bulunan Malatya ili; Karakaya Baraj gölü, şehir<br />
merkezinin yanı başında bulunan Beydağları, pek çok doğal su kaynakları <strong>ve</strong> el değmemiş doğa<br />
köşeleri ile gezi, dağ yürüyüşü, kuş gözleme, su sporları, binicilik <strong>ve</strong> benzeri aktiviteler için önemli<br />
potansiyel sunmaktadır.<br />
228
EKLER<br />
Ek 1 Hicri 1312 (Miladi) 1894-1895 Yılında Malatya ‘nın Mahallelerinin Nüfusu<br />
Esami-î<br />
Mahellat<br />
Y e k u n İslam Ermeni Protestan Katolik Latin<br />
İcmâl<br />
Zükûr<br />
(Erkek)<br />
İnâs<br />
(Kadın)<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
B.Hüseyin Bey 278 143 135 143 135 - - - - - - - - -<br />
Uçbağlar 363 185 178 185 178 - - - - - - - - -<br />
Kernek 542 273 269 273 269 - - - - - - - - -<br />
K.Hüseyin Bey 257 121 136 121 136 - - - - - - - - -<br />
Kırçuval 407 192 215 192 215 - - - - - - - - -<br />
Akpınar 474 227 247 227 247 - - - - - - - - -<br />
Saray 515 284 231 284 231 - - - - - - - - -<br />
Ferhadiye 246 114 132 114 132 - - - - - - - - -<br />
Tekmezar 451 227 224 227 224 - - - - - - - - -<br />
Niyazi 892 457 435 314 283 118 128 16 11 7 7 - - *<br />
Nuriye 336 166 170 166 170 - - - - - - - - -<br />
Arslanbey 425 212 213 212 213 - - - - - - - - -<br />
Cevherizâde 396 222 174 222 174 - - - - - - - - -<br />
İzzetiye 498 254 244 254 244 - - - - - - - - -<br />
Hamidiye 358 180 178 180 178 - - - - - - - - -<br />
Dabağhâne 392 191 201 186 196 5 5 - - - - - - -<br />
Yenihamam 359 174 185 105 107 66 74 3 4 - - - - -<br />
Halfetdin 544 260 284 260 284 - - - - - - - - -<br />
Sarıcıoğlu 307 196 111 196 111 - - - - - - - - -<br />
Hidâyet 296 144 152 144 152 - - - - - - - - -<br />
Cirikpınar 289 147 142 147 142 - - - - - - - - -<br />
Çarmuzu 735 372 363 372 363 - - - - - - - - -<br />
İlyas 705 348 357 348 357 - - - - - - - - -<br />
Bendbaşı 344 176 168 114 112 58 52 - - 4 4 - - -<br />
Sancakdar 435 220 215 220 215 - - - - - - - - -<br />
Kavaklıbağ 493 238 255 223 235 15 20 - - - - - - -<br />
Haraza 529 245 284 146 179 86 92 - - 9 9 4 4 -<br />
Şıkşık 283 132 151 132 151 - - - - - - - - -<br />
Zaviye 545 278 267 278 267 - - - - - - - - -<br />
K.Mustafa Paşa 624 310 314 178 197 132 109 - - - - - - -<br />
B.Mustafa Paşa 489 230 259 220 251 - - - - 10 8 - - -<br />
Şifa 1211 621 590 376 328 245 218 - - - - - - *<br />
Çukurdere 910 488 422 297 283 177 139 1 2 38 33 - - *<br />
Şakir Paşa 63 35 28 21 18 - - - - 14 10 - - -<br />
A. Banazı 381 194 187 194 187 - - - - - - - - -<br />
Koyunoğlu 322 154 168 154 168 - - - - - - - - -<br />
Kaynak : Malatya 1830-1919. Adnan IŞIK *NOT: Toplamı tutturulamamıştır.<br />
229<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Aded-i Hane
Ek 1 Hicri 1312 (Miladi) 1894-1895 Yılında Malatya ‘nın Mahallelerinin Nüfusu Devam<br />
Esami-î<br />
Malellat<br />
Yekun İslam Ermeni Protestan Katolik Latin<br />
İcmâl<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Şeyhbayram 388 197 191 197 197 - - - - - - - - -<br />
Abdülgâffar 254 129 125 129 125 - - - - - - - - -<br />
Samanlıoğlu 160 85 75 85 75 - - - - - - - - -<br />
Çilesiz 356 176 180 176 180 - - - - - - - - -<br />
Hacıabdizâde 392 196 196 128 143 68 53 - - - - - - -<br />
Alacakapı 1632 846 786 788 746 58 40 - - - - - - -<br />
Karahan 429 214 215 214 215 - - - - - - - - -<br />
Toptaş 512 258 254 258 254 - - - - - - - - -<br />
Çarşıbaşı 725 369 356 301 294 68 62 - - - - - - 128<br />
Köşebaşı 637 315 322 315 322 - - - - - - - - 108<br />
Arslantepe 607 305 302 305 302 - - - - - - - 100<br />
Tecde 1163 602 561 602 561 - - - - - - - - 202<br />
Mollakasım 1453 739 714 739 714 - - - - - - - - 301<br />
Hıroğlu 2166 1139 1027 1118 1003 21 24 - - - - - - 390<br />
Kargaoğlu 56 1192 570 622 570 622 - - - - - - - - 229<br />
Kalemkâr 134 78 56 73 50 - - - - 2 3 3 3 25<br />
Salköprü 255 139 116 - - 115 100 3 1 18 12 3 3 41<br />
Çekemler 182 103 79 - - 95 75 4 3 - - 4 1 32<br />
Tekçeşme 252 134 118 - - 115 100 7 9 8 7 4 2 50<br />
Zangoç 233 113 120 - - 104 107 5 9 - - 4 4 53<br />
Cırcırköşe 646 361 285 - - 303 237 11 10 29 24 18 14 123<br />
Çatalbend 206 109 97 - - 95 85 9 8 2 1 3 3 137<br />
Çavuşoğlu 369 206 163 - - 195 151 2 1 9 10 2 2<br />
74*<br />
Göksoku 650 335 315 - - 301 280 - - 28 30 6 5 121<br />
Minâ<strong>ve</strong>r 327 164 163 - - 123 118 35 39 2 2 4 4 66<br />
Çorbacılar 442 219 223 - - 156 154 28 40 29 23 6 6 90<br />
Zandırın 253 142 111 - - 117 87 15 13 7 6 3 5 60<br />
Çıtak 361 164 197 - - 117 145 - - 34 39 13 13 64<br />
Tarhan 294 170 124 - - 151 111 7 4 12 9 - - 74<br />
Kızılkemşin 192 109 83 - - 103 77 2 3 4 3 - - 45<br />
56 Salnamedeki metinde “Kargaoğlu” diye okunmaktadır.<br />
230<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Zükûr<br />
İnâs<br />
Aded-i<br />
Hane
Ek 2 Hicri 1312 (Miladi 1894-1895) Yılında Malatya Merkez Köylerinin Nüfusu<br />
KÖYLERİN ADI YENİ ADI İCMÂL ZÜKÛR İNÂS<br />
ADED-İ<br />
HANE<br />
İzolu Nahiyesin-de<br />
Kal’a Karyesi<br />
Kale 165 102 63 63<br />
Yukarı Mestikân Salkımlı 164 95 69 30<br />
Aşağı Mestikân Bağlıca 120 76 44 29<br />
Mahmud-u Dursun Mahmudu Dursun 77 43 34 21<br />
Dede Köyü Dedeköyü 85 49 36 19<br />
Bekiran Üçdeğir-men 82 44 38 17<br />
Kesirik Anılmış 188 124 64 36<br />
Çanakcı Çanakcı 44 27 17 11<br />
Kozluk Kozluk 395 259 136 79<br />
Bürüstün Yenidamlar 370 192 178 61<br />
Hırıngo Düzyol 158 97 61 36<br />
Gevrân Erdemli 114 62 52 22<br />
Bend Bend 276 158 118 53<br />
Memi Ömerler Erdemliye bağlanmıştır<br />
231<br />
71 35 36 13<br />
Darül Civan Bend’e bağlanmıştır 65 35 30 14<br />
Mezra-aya tabi bend Bend’e bağlanmıştır<br />
115 65 50 17<br />
Tango İkizpınar 138 71 67 23<br />
Galolar Karyesi İkizpınar’a bağlanmıştır 72 35 37 14<br />
Rostikân Erdemli’ye ağlanmıştır.<br />
58 33 25 14<br />
Dostan Erdemli’ye ağlanmıştır. 52 28 24 12<br />
Kaynak: Malatya 1830-1919. Adnan IŞIK
Ek 2 Hicri 1312 (Miladi 1894-1895) Yılında Malatya Merkez Köylerinin Nüfusu Devam<br />
KÖYLERİN ADI YENİ ADI İCMÂL ZÜKÛR İNÂS ADED-İ<br />
HANE<br />
Arabuşağı (Tahtikler) Karaağaç 192 105 87 23<br />
Akuşağı Akuşağı 233 117 116 36<br />
Hanado Gülenköy 141 88 53 31<br />
Ağayıabuş Kıyıcak’a bağlanmıştır. 53 33 20 13<br />
Zeykân Düztarla 100 65 35 25<br />
Cünükler Kıyıcak’a bağlanmıştır. 35 20 15 8<br />
Caferler Kıyıcak’a bağlanmıştır. 51 25 26 12<br />
Pirot Kıyıcak 381 215 166 73<br />
Butam Kumluyazı 149 86 63 29<br />
Gülüm Gülümuşağı 103 55 48 25<br />
Mısrideresi Mısırdere 55 27 28 14<br />
Bekicüc Karyesi Hisartepeye bağlanmıştr. 31 13 18 4<br />
Karakaşzâ-de Çiftliği Karakaş Çiftliği 65 35 30 14<br />
Kadiruşağı Kadiruşağı 281 140 141 65<br />
Seyiduşağı Seyiduşağı 153 88 65 20<br />
Tilek Tilek 636 344 292 123<br />
Hilân Uğrak 266 145 121 53<br />
Horçum Pınarı Alişar’a bağlanmıştır. 80 38 42 13<br />
Alişar Karyesi Alişar 148 76 72 29<br />
Hacısılar (Hasırcılar) Hasırcılar 396 198 198 77<br />
Eğribük Eğribük 307 165 142 63<br />
Hanımın Çiftliği Hanımın Çiftliği 89 49 40 42<br />
Silbistan Toygar 213 109 104 32<br />
Arabuşağı Kara Ağaç 120 59 61 20<br />
Cafana Görgü 598 306 292 91<br />
232
Ek 2 Hicri 1312 (Miladi 1894-1895) Yılında Malatya Merkez Köylerinin Nüfusu Devam<br />
KÖYLERİN ADI YENİ ADI İCMÂL ZÜKÛR İNÂS ADED-İ<br />
HANE<br />
Kuşdoğan Kuşdoğan 111 61 50 24<br />
Pirpirim Çakır Köy 61 30 31 9<br />
Karahan Karahan 53 27 26 11<br />
Bekirhışdik Bindal 56 30 26 12<br />
Hasanhışlar Bindal’a bağlanmıştır 113 61 52 21<br />
Alibeyzâde Çiftliği Hatunsuyu- na bağlanmıştır<br />
32 17 15 2<br />
Hatunsuyu Hatunsuyu- na bağlan- 160 75 85 27<br />
mezra’ası mıştır<br />
Saman Köyü Saman Köyü 251 128 123 28<br />
Kesirik-i Garbi Şimdi buraya Tepeköy<br />
bağlıdır<br />
57 27 30 41<br />
Bulguru Bulguru 241 136 105 71<br />
Karaköy57 Karaköy 82 49 33 83<br />
Hacıhalil-oğlu<br />
çiftliği<br />
Hacıhalil-oğluçiftliği 229 107 122 46<br />
Pütürge nam-ı diğer Bağtepe<br />
Keşolar<br />
77 32 45 14<br />
Kündübeg Gündüzbey 1381 685 696 244<br />
Molikân Koruluğu Cihadiye 155 79 76 35<br />
Rafa Üçgöze 70 31 39 15<br />
Suçiriği Suçiriği 19 11 8 6<br />
Çamurlu Çamurlu 87 35 52 12<br />
Mandıra Sütlüce 153 83 70 32<br />
Küllümağa-ra Küllüma-ğara 91 48 43 19<br />
Yukarı Mahmudu Mahmudlu 110 61 49 28<br />
Aşağı Mahmudu Mahmudlu 71 33 38 19<br />
Tecirli Tecirli 157 84 73 39<br />
57 Köylüler buraya “Köse Höyük” derlermiş.<br />
233
Ek 2 Hicri 1312 (Miladi 1894-1895) Yılında Malatya Merkez Köylerinin Nüfusu Devam<br />
KÖYLERİN ADI YENİ ADI İCMÂL ZÜKÛR İNÂS ADED-İ<br />
HANE<br />
Kömüşhan Kömüşhan 51 26 25 13<br />
Çermige Bereketli 75 36 39 18<br />
Şahnahan Şahnahan 186 104 82 37<br />
Hatunsuyu Hatunsuyu 357 174 183 23<br />
Ballıkderesi Balıkderesi 97 48 49 22<br />
Söğüt Söğüt 276 148 128 17<br />
Elmalı Elmalı 207 125 82 46<br />
Halikân Yaygın 174 83 91 41<br />
Puluşağı Yaygın’a bağlıdır 220 106 114 35<br />
İspendere-i ulyâ Hisartepe 129 60 69 42<br />
İspendere-i süflâ Bulutlu 180 101 79 33<br />
Alhanuşağı Alhanuşağı 129 71 58 35<br />
Sivsirik Sevserek 214 98 116 37<br />
Kâmin Tanışık 75 33 42 16<br />
Kileyk Yakınca 1182 599 583 192<br />
Barğuzu Bostanbaşı 514 265 249 105<br />
Niyazı-i ulya Konak 1303 683 620 219<br />
Şahinoğlu Doğanşehir’de Eski köye<br />
bağlıdır<br />
119 112 87 37<br />
Sığlık Çığlık 286 159 127 54<br />
Keşro’nun Obası Gürobası 171 95 76 34<br />
Kelhalil Kelhalil 392 196 196 81<br />
Poladderesi Poladderesi 87 42 45 17<br />
Şavikler Yuvalı 46 22 24 14<br />
Yeniköy YeniKöy 141 83 58 34<br />
Haçova İkizce <strong>ve</strong> Atalar diye<br />
ikiye ayrılmıştır<br />
774 433 341 138<br />
Gözene Gözene 736 342 394 117<br />
234
Ek 2 Hicri 1312 (Miladi 1894-1895) Yılında Malatya Merkez Köylerinin Nüfusu Devam<br />
KÖYLERİN ADI KÖYÜN YENİ ADI İCMÂL ZÜKÛR İNÂS ADED-İ<br />
HANE<br />
Zerni (Türk) Öncü adını almıştır.<br />
143 60 83 27<br />
Karyesi<br />
Çelikhan’a bağlıdır<br />
Ge<strong>ve</strong>nis Kamıştaş 72 47 25 17<br />
Kadıçayırı Kadıçayırı 77 42 35 18<br />
Boran Boran 78 49 29 18<br />
Karagöz Karagöz 88 48 40 20<br />
Yapraklıpı-nar Beydağı Mahallasi-ne<br />
bağlıdır<br />
46 23 23 11<br />
Porğa Bölgenin adı<br />
Porğa’dır.Durumu tespit<br />
edilemedi.<br />
327 179 148 61<br />
Porğa Aşağıköy Aşağıköy (Çelikhan) 222 130 92 41<br />
Koltik Bozgedik (Çelikhan) 63 33 30 13<br />
Pir Hamzik Çampınar (Çelikhan) 102 49 53 18<br />
Ortaköy Kürd Ortaköy (Çelikhan) 212 117 95 37<br />
Ortaköy Türk Ortaköy (Çelikhan) 86 45 41 20<br />
Hü<strong>ve</strong>ydi Salkonak (Çelikhan) 155 79 76 36<br />
Köran Salkonak’a Bağlıdır<br />
(Çelikhan)<br />
71 33 38 16<br />
Zeydanlı Oluklu 222 133 89 42<br />
Bulaleuşağı Işıklı 117 65 52 22<br />
Mamazar Doğangeçit 109 69 40 28<br />
Kenise Onatlı 126 63 63 28<br />
Kırlangıç Kırlangıç 209 100 109 -<br />
Atabey Atabey 174 85 89 39<br />
Yarımca Han Yarımca Han 111 54 57 -<br />
Çolakzâde Çitliği Eski Malatya’ya bağlıdır 226 107 119 -<br />
235
Ek 2 Hicri 1312 (Miladi 1894-1895) Yılında Malatya Merkez Köylerinin Nüfusu Devam<br />
KÖYLERİN ADI KÖYÜN YENİ ADI<br />
İCMÂL ZÜKÛR İNÂS<br />
ADED-İ<br />
HANE<br />
Korucuk Korucuk 55 33 22 -<br />
Halsan ? 40 25 15 -<br />
İmamoğlu İmamlı 146 74 72 30<br />
Kilisik Adagören 214 97 117 43<br />
Kuluşağı Kuluşağı 231 126 105 35<br />
Şişman Şişman 86 43 43 13<br />
Dışarıcıbük Fırat 63 36 27 13<br />
Meydancık Meydancık 120 66 54 -<br />
Karatepe Karatepe 81 39 42 -<br />
Hak<strong>ve</strong>rdi Hak<strong>ve</strong>rdi 34 17 17 -<br />
Fırıncı Fırıncı 120 60 60 -<br />
Köpeksiz-köy Köpeksiz 60 29 31 -<br />
Yenice Karyesi Yeniköy 112 54 58 20<br />
Çolaklı Çolaklı 158 76 82 -<br />
Memikân Kapıkaya 171 85 86 -<br />
Küçük Nerdiban Merdi<strong>ve</strong>nler 55 29 26 -<br />
Yukarı Nerdiban Merdi<strong>ve</strong>nler 58 33 25 -<br />
Bahri Karyesi Erenli 554 319 235 122<br />
Talebin Pelitli 61 34 27 19<br />
Rostuşağı Ağılyazı 157 78 79 34<br />
236
Ek 3 Belediyeler, Malatya<br />
İLÇE ADI BELEDİYE ADI NÜFUS<br />
MERKEZ<br />
AKÇADAĞ<br />
<strong>MALATYA</strong> MERKEZ 381081<br />
BEYDAĞI 2833<br />
DİLEK 8168<br />
ERENLİ 3601<br />
HANIMINÇİFLİĞİ 11576<br />
KONAK 6064<br />
ORDUZU 11031<br />
TOPSÖĞÜT 5346<br />
YAYGIN 5142<br />
ŞAHNAHAN 2958<br />
AKÇADAĞ MERKEZ 13432<br />
ÇATYOL 3762<br />
ÖREN 4102<br />
KOZLUCA 2719<br />
ARAPGİR ARAPGİR MERKEZ 1180<br />
ARGUVAN ARGUVAN MERKEZ 2730<br />
BATTALGAZİ MERKEZ 15154<br />
BATTALGAZİ<br />
HATUNSUYU 4210<br />
HASIRCILAR 2368<br />
DARENDE MERKEZ 13908<br />
AĞILBAŞI 2472<br />
AŞAĞIULUPINAR 5423<br />
DARENDE<br />
AYVALI 7584<br />
BALABAN 4034<br />
DOĞANŞEHİR<br />
DOĞANYOL<br />
HEKİMHAN<br />
ILICA 2497<br />
YENİCE 3538<br />
DOĞANŞEHİR MERKEZ 13517<br />
ERKENEK 9273<br />
GÖVDELİ 3862<br />
YEŞİLKENT<br />
(KURUCAOVA)<br />
4024<br />
POLAT 5767<br />
SÖĞÜT 1931<br />
SÜRGÜ 6019<br />
DOĞANYOL MERKEZ 5360<br />
GÖKÇE 2321<br />
HEKİMHAN MERKEZ 13206<br />
GÜZELYURT 5810<br />
HASANÇELEBİ 3092<br />
İPEKYOLU 2774<br />
KOCAÖZÜ 2854<br />
KURŞUNLU 4101<br />
KALE KALE MERKEZ 3966<br />
KULUNCAK<br />
PÜTÜRGE<br />
YAZIHAN<br />
YEŞİLYURT<br />
KULUNCAK MERKEZ 6101<br />
SOFULAR 2597<br />
PÜTÜRGE MERKEZ 4795<br />
NOHUTLU 1667<br />
TEPEHAN 2520<br />
YAZIHAN MERKEZ 4285<br />
DURUCASU 2651<br />
FETHİYE 2108<br />
YEŞİLYURT MERKEZ 11998<br />
BOSTANBAŞI 4092<br />
GÜNDÜZBEY 5456<br />
YAKINCA 13727<br />
237
Ek 4 Köyler, Malatya<br />
İlçesi: Merkez<br />
No Bucağı Köy Adı Nüfusu<br />
01 Merkez Bağtepe (Keşolar) 270<br />
02 Bindal (Bekirhışt) 1 106<br />
03 Bulgurlu 615<br />
04 Çamurlu 452<br />
05 Duranlar 193<br />
06 Duruldu 90<br />
07 Fatih 448<br />
08 Furuncu 523<br />
09 Göktarla (Pertek) 126<br />
10 Göller 226<br />
11 Hacıhaliloğlu Çiftliği 1 114<br />
12 Karagöz 442<br />
13 Karaköy 251<br />
14 Karahan 203<br />
15 Karakaşçiftliği 159<br />
16 Kendirli 799<br />
17 Kırkpınar 405<br />
18 Mahmutlu (Mahmudu) 574<br />
19 Özal (Cihadiye) 1 262<br />
20 Samanköy 979<br />
21 Suluköy 842<br />
22 Sütlüce 948<br />
23 Tepeköy 553<br />
24 Topraktepe 609<br />
25 Üzümlü 261<br />
26 Alhanuşağı 264<br />
27 Bulutlu (Aşağıispendere) 230<br />
28 Çolaklı Çolaklı (Cibas) 408<br />
29 Düzyol(Hırıngo) 271<br />
30 Gülümuşağı 419<br />
31 Hacıyusuflar 366<br />
32 Hisartepe (Y.İspendere) 243<br />
33 Kamıştaş (Ge<strong>ve</strong>nüş) 491<br />
34 Kapıkaya (Mamikhan) 340<br />
35 Karatepe 420<br />
36 Yenice (Köpeksiz) 270<br />
37 Merdi<strong>ve</strong>nler 75<br />
38 Pelitli (Talebin) 308<br />
39 Selvidağ 79<br />
40 Tanışık(Kamin) 310<br />
41 Tokluca (Sevserek) 372<br />
42 Uluköy (Alikan) 647<br />
43 Yeniköy 235<br />
Not 1: Küllümağara Köyü Dilek Belediyesine mahalle olarak bağlandı.<br />
238
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: AKÇADAĞ<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfusu<br />
01 Merkez Aksaray 313<br />
02 Aliçeri 100<br />
03 Altınlı (Kiremis) 302<br />
04 Aşağıörükçü 289<br />
05 Aydınlar (Karanlıkdere) 635<br />
06 Bayramuşağı 343<br />
07 Bölüklü (Beksenbere) 495<br />
08 Büyükçimiş 262<br />
09 Dedeköy 220<br />
10 Derinboğaz (Ancar) 645<br />
11 De<strong>ve</strong>li 434<br />
12 Doğanlar 894<br />
13 Dümüklü 224<br />
14 Esenli 201<br />
15 Fatih (Kesmece) 440<br />
16 Gölpınar 423<br />
17 Güzyurdu (Egin) 484<br />
18 Hançerli 129<br />
19 Ilıcak 293<br />
20 İkinciler 704<br />
21 Kadıibrahim 239<br />
22 Karamağara 229<br />
23 Karapınar 687<br />
24 Keklikpınarı (Kürtabdal) 509<br />
25 Keller 124<br />
26 Kömekavak 197<br />
27 Mihmanlı 179<br />
28 Muratlı 164<br />
29 Resuluşağı 344<br />
30 Sahilköy 159<br />
31 Sarıhacı 387<br />
32 Şeyhler 662<br />
33 Tohma 2035<br />
34 Yağmurlu 803<br />
35 Yalınbudak (Şemşir) 142<br />
36 Yalınkaya (Pengit) 198<br />
37 Yaylımlı (Kacikli) 205<br />
38 Yukarıörükçü 430<br />
Not:Akçadağ İlçesi Merkez Bucağı Tepeyurt Mevkiindeki Sultansuyu (TİGEM) arazilerinde<br />
İçişleri <strong>Bakanlığı</strong>nın 30.01.2003 tarihli onayıyla “Tohma” köyü kurulmuştur.<br />
239
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: AKÇADAĞ<br />
Sıra BucağıI Köy Adı Nüfusu<br />
39 Kürecik Aksüt (Tapkın) 119<br />
40 Bekiruşağı 239<br />
41 Çakılpınarı (Bilamuşağı) 162<br />
42 Çevirme 163<br />
43 Darıca 291<br />
44 Demirciler 396<br />
45 Durulova (Körsüleyman) 223<br />
46 Dutlu (Balhacı) 159<br />
47 Güneşli (Dü<strong>ve</strong>ncik-Şemşik) 184<br />
48 Gürkaynak (Kelanlı 267<br />
49 Harunuşağı 205<br />
50 Kahyalı 252<br />
51 Kasımuşağı 536<br />
52 Kepez 677<br />
53 Ortaköy 193<br />
54 Taşevler (Amuklu) 733<br />
55 Tataruşağı 258<br />
56 Le<strong>ve</strong>nt Bağköy 496<br />
57 Büyükköy 362<br />
58 Çatalbahçe (Samah) 522<br />
59 Çobanuşağı 367<br />
60 Doğantepe 237<br />
61 Esenbey(Kalolar) 1059<br />
62 Kayadibi 269<br />
63 Kolköy 595<br />
64 Kozalak(Hartut) 399<br />
65 Kurtuşağı 197<br />
66 Küçükkürne 373<br />
67 Le<strong>ve</strong>nt 352<br />
68 Mezraköy 255<br />
69 Sakalıuzun 137<br />
70 Taşolar 291<br />
240
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: ARAPGİR<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Aktaş (Koçu) 291<br />
02 Boğazlı (Semeği 161<br />
03 Budak (Peğnikervanbeyi) 215<br />
04 Çaybaşı 46<br />
05 Çiğnir 129<br />
06 Çimen 64<br />
07 Düzce (Pağnikundi) 93<br />
08 Eynir 149<br />
09 Gözeli 87<br />
10 Günyüzü (Gebük) 120<br />
11 Kayakesen 145<br />
12 Koru (Tepte) 541<br />
13 Onar 203<br />
14 Ormansırtı (Cücügen) 110<br />
15 Selamlı 87<br />
16 Suceyin 250<br />
17 Sugeçti (Arhut) 72<br />
18 Şağıluşağı 57<br />
19 Tarhan (Aşağıdecde) 96<br />
20 Taşdibek (Yukarıdecde) 55<br />
21 Yaylacık (Şepik) 192<br />
22 Yeşilyayla 127<br />
23 Yukarıyabanlı 86<br />
24 Taşdelen Alıçlı (Hastek) 151<br />
25 Bostancık 635<br />
26 Çakırsu 163<br />
27 Deregezen 196<br />
28 Esikli 118<br />
29 Eskiarapgir (Karaca) 142<br />
30 Gebeli 90<br />
31 Kaynak (Horan) 77<br />
32 Kazanç (Memefir) 119<br />
33 Kılıçlı 196<br />
34 Konducak (Tatikli) 343<br />
35 Meşeli 85<br />
36 Pacalı 155<br />
37 Pirali 46<br />
38 Sinikli 145<br />
39 Sipahiuşağı 99<br />
40 Taşdelen (Mutmur) 96<br />
41 Ulaçlı (Deregezen) 89<br />
42 Yazılı (Saldek) 124<br />
241
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: ARGUVAN<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Akören 145<br />
02 Armutlu (Arpayazıkuşu) 65<br />
03 Asar 163<br />
04 Asmaca 120<br />
05 Aşağısülmenli 184<br />
06 Bahçeli (Malyan) 170<br />
07 Bozan 77<br />
08 Bozburun (Parçikan) 365<br />
09 Çavuş 130<br />
10 Çayırlı (Arakil) 104<br />
11 <strong>Çevre</strong>li (Musu) 235<br />
12 Doydum 32<br />
13 Ermişli (Germişi) 201<br />
14 Eymir 286<br />
15 Gümüşlü 121<br />
16 Güngören (Kadabela) 149<br />
17 Gü<strong>ve</strong>çli 220<br />
18 Hak<strong>ve</strong>rdi 181<br />
19 İçmece (Çermik) 74<br />
20 İsaköy 435<br />
21 Karababa 117<br />
22 Karahöyük 303<br />
23 Kışla 12<br />
24 Kızık (Kınık) 122<br />
25 Koçak (Mamusa) 30<br />
26 Konakbaşı (Abbasi) 70<br />
27 Koyuncu (Gürge) 263<br />
28 Kuyudere (Mimayık) 166<br />
29 Morhamam 137<br />
30 Tarlacık (Ektir) 191<br />
31 Tatkınık 306<br />
32 Yamaç (Musadi 166<br />
33 Yayıklı 97<br />
34 Yazıbaşı (Narmikan) 604<br />
35 Yeniköy (Uruyeniköy) 36<br />
36 Yenisu (Kızıluşağı) 91<br />
37 Yukarısülmenli 222<br />
38 Yürektaşı 51<br />
39 Yoncalı Alhasuşağı 164<br />
40 Çobandere (Şotik) 460<br />
41 Göçeruşağı 195<br />
42 Gökağaç 149<br />
43 Kuruttaş 77<br />
44 Kömürlük 128<br />
45 Sığırcıuşağı 182<br />
46 Yoncalı (Birik) 68<br />
242
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: BATTALGAZİ<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Adagören (Kilisi) 206<br />
02 Ağılyazı (Rostuşağı) 235<br />
03 Alişar 1643<br />
04 Boran 494<br />
05 Çolakoğlu (Çolakzade) 469<br />
06 Kadıçayırı 515<br />
07 Kemerköprü 910<br />
08 Kuluşağı 542<br />
09 Meydancık 154<br />
10 Şişman 254<br />
11 Toygar (Silbistan) 651<br />
12 Yarımcahan 280<br />
243
Ek 4 Köyler, MalatyaDevam<br />
İLÇESİ: DARENDE<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Ağılyazı (Dumanla 220<br />
02 Akbaba 156<br />
03 Başdirek(Palanga-<br />
155<br />
Aşudupalangası)<br />
04 Çukurkaya (Fenk) 182<br />
05 Gaziköy 132<br />
06 Gedikağzı (Mengelis) 911<br />
07 Güdül 95<br />
08 Güllüce 101<br />
09 Günerli (Tanıklık) 788<br />
10 Günpınar (Aşudu) 356<br />
11 Hacolar 79<br />
12 Irmaklı (Mezgidan 1 173<br />
13 Karabacak 425<br />
14 Karadigin 401<br />
15 Karaoğuz (Sakızlı) 298<br />
16 Kavak 56<br />
17 Kölükler 226<br />
18 Kurudere 144<br />
19 Kuzpınar 80<br />
20 Nurkuyusu 280<br />
21 Şuğul 411<br />
22 Yarımca 21<br />
23 Yazıköy 501<br />
24 Yeniköy 817<br />
25 Balaban Akçatoprak (Mığdı) 283<br />
26 Barındır (Cafikli) 409<br />
27 Başkaya (Melik) 715<br />
28 Çaybaşı (Cade) 136<br />
29 Çınarköy 454<br />
30 Gökçeören 160<br />
31 Hisarcık 436<br />
32 Hisarkale 230<br />
33 Karabayır 585<br />
34 Karşıyaka (Medişeyh) 155<br />
35 Kaynak 213<br />
36 Kerimli 81<br />
37 Mollauşağı 107<br />
38 Ozan 324<br />
39 Şendere 204<br />
40 Uzunhasan 75<br />
41 Üçpınar 246<br />
42 Yenipınar 714<br />
43 Yeşiltaş (İspekçür) 592<br />
44 Yukarıulupınar (Yukarısetrek) 855<br />
244
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: DOĞANŞEHİR<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Altıntop 358<br />
02 Beğre 707<br />
03 Çavuşlu 317<br />
04 Çığlık 1310<br />
05 Çömlekoba (Çez<strong>ve</strong>robası) 254<br />
06 Dedeyazı (Dedefengi) 604<br />
07 Elmalı 1892<br />
08 Eskiköy 377<br />
09 Fındık 1845<br />
10 Gürobası 247<br />
11 Günedoğru (Harapşehir) 979<br />
12 Hudut 276<br />
13 Kadılı 509<br />
14 Kapıdere 769<br />
15 Karaterzi 550<br />
16 Kelhalil 259<br />
17 Koçdere (Meletderesi) 105<br />
18 Küçüklü 391<br />
19 Örencik (Kıllılı) 943<br />
20 Polatderesi 272<br />
21 Suçatı 183<br />
22 Şatırobası 195<br />
23 Topraktepe 722<br />
24 Yolkoru (Mızgı) 409<br />
25 Yuvalı (Şavikli) 304<br />
26 Sürgü Güzelköy (Depremevleri) 251<br />
27 Karanlıkdere 297<br />
28 Reşadiye 460<br />
29 Savaklı 530<br />
245
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: DOĞANYOL<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Akkent (Hüsükan) 60<br />
02 Behramlı 51<br />
03 Burç 304<br />
04 Damlı 448<br />
05 Gevheruşağı 179<br />
06 Gümüşsu (Zeruşağı) 482<br />
07 Koldere (Mamaş) 829<br />
08 Konurtay (Haskent) 330<br />
09 Mezra 98<br />
10 Poyraz 62<br />
11 Ulutaş (Helligan) 86<br />
12 Yalınca (Tılmo) 72<br />
13 Yeşilköy 96<br />
246
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: HEKİMHAN<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Aksütlü(Hırın) 187<br />
02 Aşağısazlıca 241<br />
03 Ballıkaya (Mezirme) 339<br />
04 Başkavak (Mihail) 133<br />
05 Beykent (Ardahan) 114<br />
06 Boğazgören (Çırzı) 167<br />
07 Çanakpınar 103<br />
08 Çulhalı 226<br />
09 Dereköy 182<br />
10 De<strong>ve</strong>ci 139<br />
11 Dumlu (Ayazlı) 248<br />
12 Dursunlu 288<br />
13 Gü<strong>ve</strong>nç 159<br />
14 Hacılar 151<br />
15 Haydaroğlu 163<br />
16 Iğdır 300<br />
17 Işıklı 78<br />
18 Karaçayır 355<br />
19 Karaköçek 138<br />
20 Kavacık (Sıçanuşağı) 47<br />
21 Koşar (Şabolar) 76<br />
22 Kozdere 126<br />
23 Mollaibrahim 143<br />
24 Salıcık 137<br />
25 Sarıkız 518<br />
26 Uğurlu 103<br />
27 Yağca 192<br />
28 Yayladamı (Ziğelli) 471<br />
29 Yeşilpınar (Katilköy) 277<br />
30 Yukarıselimli 473<br />
31 Hasançelebi Akmağara 224<br />
32 Bahçedamı 23<br />
33 Basak 1 554<br />
34 Başkınık 330<br />
35 Çimenlik 84<br />
36 Davulgu 78<br />
37 Dereyurt * 0<br />
38 Dikili * 0<br />
39 Karapınar 64<br />
40 Karslılar 35<br />
41 Köylü 269<br />
42 Saraylı 100<br />
43 Taşoluk 248<br />
44 Yeşilkale 106<br />
45 Yukarısazlıca 183<br />
46 Kurşunlu Delihasanyurdu 241<br />
47 Dikenli 189<br />
48 Güzelyayla (Kızılyatak) 241<br />
49 Söğüt 251<br />
50 Yeşilköy 184<br />
*Köy Tüzel Kişiliği devam etmekte olup, Nüfusu bulunmamaktadır.<br />
247
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: KALE<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Akça 149<br />
02 Akuşağı 195<br />
03 Bent 802<br />
04 Çanakçı 149<br />
05 Darıpınar (Akgünler) 407<br />
06 Erdemli 731<br />
07 Gülenköy (Hanedo) 167<br />
08 İkizpınar (Tango) 514<br />
09 Kale 345<br />
10 Karaağaç (Arapuşağı) 271<br />
11 Karahüseyin 215<br />
12 Kıyıcak(Pirot) 568<br />
13 Kozluk 185<br />
14 Salkımlı (Yukarımestikan) 488<br />
15 Sarıot 144<br />
16 Tepeköy(Anılmış) 320<br />
17 Uyanık 84<br />
18 Uzunhüseyin 149<br />
19 Yenidamlar (Bürütün) 127<br />
Not: Merkez Bucağı Erdemli Köyüne bağlı Akgünler (Darıpınar) Çalgan <strong>ve</strong> Yazı bağlıları <strong>Bakanlığı</strong>n<br />
22.03.2002 tarihli kararı ile “Darıpınar “ köyü oldu.<br />
248
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: KULUNCAK<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Alvar (Yünlüce) 367<br />
02 Aşağıselimli 431<br />
03 Başören 164<br />
04 Bıcır 677<br />
05 Bıyıkboğazı 217<br />
06 Ciritbelen 196<br />
07 Çayköy 215<br />
08 Darılı (Çörmü) 193<br />
09 Göğebakan 221<br />
10 İlisuluk 3171<br />
11 Karabük 157<br />
12 Karıncalık 361<br />
13 Karlık 249<br />
14 Kaynarca 423<br />
15 Kızılhisar 3313<br />
16 Kızılmağara 307<br />
17 Konaktepe (Tersihan) 155<br />
18 Kömüklü 283<br />
19 Sultanlı 817<br />
20 Temüklü 267<br />
249
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: PÜTÜRGE<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Aktarla (Savit) 507<br />
02 Arınlı (Savit) 257<br />
03 Aslankent (Kamkine) 390<br />
04 Bakımlı(Maraba) 687<br />
05 Balpınarı 212<br />
06 Bayırköy (Zahmano) 256<br />
07 Belenköy (Şimdil) 119<br />
08 Bölükkaya (Hüsükuşağı) 303<br />
09 Bölünmez (Kızıluşağı) 311<br />
10 Çayköy (Pasköy) 254<br />
11 Çengelli 194<br />
12 Çığırlı (Halleberk) 177<br />
13 Çukuroymağı 41<br />
14 Deredüzü 116<br />
15 Dü<strong>ve</strong>nlik (Ersele) 279<br />
16 Erdemler 61<br />
17 Esencik (Havo) 494<br />
18 Gözlüce 203<br />
19 Gündeğer 192<br />
20 Gündüz (Babik) 166<br />
21 Karakaya 143<br />
22 Karşıyaka 242<br />
23 Kavaklıdere(Gökçeli-Mavrato) 99<br />
24 Koçköy 78<br />
25 Köklükaya (Midye) 499<br />
26 Kökpınar (Poskıran) 886<br />
27 Meşedibi (Bekirulya) 149<br />
28 Ormaniçi (Titrin) 449<br />
29 Örencik (Virancık) 423<br />
30 Örmeli (Şiraozarato) 276<br />
31 Örnekköy 108<br />
32 Pazarcık 1 016<br />
33 Taşmış 895<br />
34 Tatlıcak (Şekeran) 172<br />
35 Teluşağı 264<br />
36 Tosunlu (Şirotarakso) 375<br />
37 Uzunkoru (Derearato) 158<br />
38 Yamaçköy 257<br />
39 Yediyol (Parçikan) 97<br />
250
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: PÜTÜRGE<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
40 Tepehan Aliçeri 538<br />
41 Alihan 280<br />
42 Arıtoprak 293<br />
43 Başmezra 296<br />
44 Büyüköz 471<br />
45 Çamlıdere 198<br />
46 Esenlik 77<br />
47 Gökçeli 529<br />
48 Kayadere 253<br />
49 Korucak 509<br />
50 Kozluk 316<br />
51 Körme 214<br />
52 Sahilköy 130<br />
53 Sorguçlu 588<br />
54 Söğütlü 209<br />
55 Taştepe 280<br />
56 Tekederesi 296<br />
57 Ulutaş 319<br />
58 Uzuntaş 988<br />
59 Üçyaka 202<br />
60 Yandere 516<br />
61 Yazıca 631<br />
62 Yeşildere 250<br />
NOT: 1- Tepehan Beldesine bağlı Aliçeri <strong>ve</strong> Eryurdu(Maran) Belediyeden ayrılara,k merkezi<br />
Aliçeri mahallesi olmak üzere ALİÇERİ adıyla bağımsız bir köy olmuştur.(İçişleri <strong>Bakanlığı</strong>nın<br />
17.06.2002 tarihli onay ile)<br />
2- Tepehan Bucağı Gökçeli Köyü Çat, Girto,Hütan <strong>ve</strong> Mamüsük bağlılarının ana köyden<br />
ayrılarak Merkezi Çat bağlısı olmak üzere YEŞİLDERE adıyla köy olmuştur.(İçişleri <strong>Bakanlığı</strong>nın<br />
01.06.2002 tarihli onayı ile)<br />
251
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: YAZIHAN<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Akyazı 264<br />
02 Alican 68<br />
03 Ambarcık 385<br />
04 Bahçelievler 466<br />
05 Balaban 544<br />
06 Bereketli (Rermiye) 330<br />
07 Boyaca 276<br />
08 Boztepe 163<br />
09 Böğürtlen 297<br />
10 Buzluk(Ansur) 576<br />
11 Çavuş 171<br />
12 Çivril 204<br />
13 Dedekargın 247<br />
14 Eğribük 140<br />
15 Epreme 694<br />
16 Erecek(İbocuk) 364<br />
17 Gövük 292<br />
18 Hamidiye 536<br />
19 İriağaç 432<br />
20 Karaca 319<br />
21 Kömüşhan 716<br />
22 Mısırdere 540<br />
23 Sadıklı 103<br />
24 Sinanlı 483<br />
25 Sürür 864<br />
26 Tahtalı 293<br />
27 Tecirli 484<br />
252
Ek 4 Köyler, Malatya Devam<br />
İLÇESİ: YEŞİLYURT<br />
Sıra Bucağı Köy Adı Nüfus<br />
01 Merkez Aşağıköy 309<br />
02 Atalar 277<br />
03 Cumhuriyet 2 394<br />
04 Çayırköy 416<br />
05 Görgü (Cafana) 886<br />
06 Gözene 2 086<br />
07 Işıklı 120<br />
08 İkizce 332<br />
09 Kadiruşağı 342<br />
10 Kırlangıç 143<br />
11 Kozluk 411<br />
12 Kuşdoğan 359<br />
13 Kuyulu 470<br />
14 Oluklu 133<br />
15 Ortaköy 321<br />
16 Öncü 288<br />
17 Salkonak 443<br />
18 Seyituşağı 274<br />
19 Üçgöze 112<br />
20 Yalınkaya 162<br />
253
ŞEKİLLER DİZİNİ<br />
ŞEKİL 1 İLÇELERİN İL YÜZÖLÇÜMÜ İÇERİSİNDEKİ PAYLARI ............................................................... 39<br />
ŞEKİL 2 NÜFUS ARTIŞ HIZI <strong>MALATYA</strong>-TÜRKİYE............................................................................... 83<br />
ŞEKİL 3 <strong>MALATYA</strong>’NIN ŞEHİR VE KÖY NÜFUS SEYRİ 1927-2000 YILLARI ....................................... 85<br />
ŞEKİL 4 TÜRKİYE ŞEHİR-KÖY NÜFUS SEYRİ 1927-2000 YILLARI..................................................... 85<br />
ŞEKİL 5.MEDYAN YAŞ <strong>MALATYA</strong>-TÜRKİYE 1927-2000 ................................................................... 87<br />
ŞEKİL 6 <strong>MALATYA</strong> İLİ NÜFUS PİRAMİDİ 1955,2000 .......................................................................... 87<br />
ŞEKİL 7 OKUR-YAZAR NÜFUS <strong>MALATYA</strong>-TÜRKİYE.......................................................................... 88<br />
ŞEKİL 8 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE İŞGÜCÜNÜN SEYRİ.................................................................................... 90<br />
ŞEKİL 9 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE EKONOMİK FAALİYETE GÖRE İSTİHDAM YAPISININ SEYRİ ........................ 91<br />
ŞEKİL 10 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE YAPILAN İŞE GÖRE İSTİHDAM EDİLEN NÜFUS 1980-2000 .................... 92<br />
ŞEKİL 11 İL NÜFUSUNUN İLÇELERE DAĞILIMI 2000 YILI .................................................................. 94<br />
ŞEKİL 12 İL NÜFUSUNUN DOĞDUKLARI YERE GÖRE DURUMU, 2000 YILI........................................ 95<br />
ŞEKİL 13 GENEL NÜFUS İLE ÖZÜRLÜ NÜFUSUN YAŞ GRUPLARINA DAĞILIMI, 2000 YILI..................... 95<br />
ŞEKİL 14 ÖZÜRLÜ NÜFUSUN ÖZÜR GRUPLARINA DAĞILIMI, 2000 YILI............................................... 96<br />
ŞEKİL 15 12 VE YUKARI YAŞ NÜFUSUN MEDENİ DURUMU, 2000 YILI ................................................. 96<br />
ŞEKİL 16 12 VE YUKARI YAŞ ERKEK VE KADINLARIN MEDENİ DURUMU,2000 YILI............................. 97<br />
ŞEKİL 17 İL GENELİNDE DOĞURGANLIK ÇAĞINDAKİ KADINLARIN EĞİTİM DÜZEYLERİNE GÖRE CANLI<br />
DOĞAN ANCAK YAŞAMAYAN ÇOCUKLARIN ORANSAL DAĞILIMI ,2000 YILI ............................... 98<br />
ŞEKİL 18 İLDE BULUNAN HANEHALKI BÜYÜKLÜKLERİ, 2000 YILI ..................................................... 99<br />
ŞEKİL 19 <strong>MALATYA</strong> İLİ HANEHALKLARININ OTURDUKLARI KONUTLARIN MÜLKİYET YAPI., 2000... 100<br />
ŞEKİL 20ÇALIŞMA YAŞINDAKİ NÜFUS,İŞGÜCÜ,İSTİHDAM EDİLEN,İŞSİZ OLANLAR VE İŞ GÜCÜNE DAHİL<br />
OLMAYAN NÜFUSUN YAŞ GRUPLARINA DAĞILIMI,2000 YILI .................................................... 101<br />
ŞEKİL 21 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINA DEVAM EDEN ÖĞRENCİ SAYILARINDAKİ DEĞİŞİM... 104<br />
ŞEKİL 22 YILLAR İTİBARİYLE İLKÖĞRETİM OKULLARINDA EĞİTİM GÖREN ÖĞRENCİ SAYILARI........ 105<br />
ŞEKİL 23 ORTA ÖĞRETİM KURUMLARINDA ÖĞRETİM GÖREN ÖĞRENCİLERİN GENEL VE MESLEK<br />
LİSELERİNE DAĞILIMI 2003-2004 ÖĞR. YILI ........................................................................... 107<br />
ŞEKİL 24 İL GENELİNDE ORTA ÖĞRETİMDEKİ ÖĞRENCİ ARTIŞ HIZLARI............................................. 108<br />
ŞEKİL 25 İLDE AÇILAN OKUMA-YAZMA KURSLARINI TAMAMLAYANLARIN CİNSİYETE GÖRE<br />
DAĞILIMI,(08.09.01-31.06.04 DÖNEMİ)................................................................................... 112<br />
ŞEKİL 26 <strong>MALATYA</strong> MERKEZ VE İLÇELERİNDE BİR HEKİME DÜŞEN NÜFUS , 2004............................ 116<br />
ŞEKİL 27<strong>MALATYA</strong> İLİNDE YILLARA GÖRE BAĞIŞIKLAMA ORANLARI.............................................. 121<br />
ŞEKİL 28 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE BULUNAN SPOR KLÜPLERİNİN TÜRLERİNE GÖRE DAĞILIMI,2004 ....... 125<br />
ŞEKİL 29 İLDE YARATILAN GAYRİ SAFİ YURT İÇİ HASILADAN SEKTÖRLERİN ALDIKLARI PAYLAR<br />
,2001(1987 SABİT FİYATLARI İLE) ........................................................................................... 148<br />
ŞEKİL 30 İŞSİZLİK ORANLARI........................................................................................................... 149<br />
ŞEKİL 31 <strong>MALATYA</strong> TİCARET VE SANAYİ OD. KAYITLI ŞİRKETLERİN TÜRLERİNE GÖRE DAĞILIMI .. 151<br />
ŞEKİL 32 <strong>MALATYA</strong>’DA TOPRAK YAPISI......................................................................................... 156<br />
ŞEKİL 33 KULLANIM KABİLİYETİ BAKIMINDAN İLİN ARAZİ SINIFLANDIRMASI ................................. 158<br />
ŞEKİL 34 İLİN TOPLAM YÜZÖLÇÜMÜNÜN NİTELİKLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI ...................... 159<br />
ŞEKİL 35 İLÇELERİN SAHİP OLDUKLARI TARIM ARAZİLERİNİN SULANABİLİRLİĞİ BAKIMINDAN NİSPİ<br />
PAYLARI .................................................................................................................................. 161<br />
ŞEKİL 36 <strong>MALATYA</strong> TARIM ARAZİLERİNİN KULLANIM AMACINA GÖRE DAĞILIMI ........................ 162<br />
ŞEKİL 37 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE BULUNAN TARIMSAL İŞLETMELER VE İŞLETME BÜYÜKLÜKLERİ, 2001. 162<br />
ŞEKİL 38 İLÇELER İTİBARİ İLE YAŞ KAYISI ÜRETİMİ, 2003 ............................................................... 174<br />
ŞEKİL 39 YILLAR İTİBARİ İLE <strong>MALATYA</strong> YAŞ VE KURU KAYISI ÜRETİMİ.......................................... 175<br />
ŞEKİL 40 TÜRKİYE KURU KAYISI İHRACI VE KURU KAYISI İHRAÇ GELİRİ ......................................... 178<br />
254
ŞEKİL 41 YILLAR İTİBARİYLE KURU KAYISI İHRAÇ FİYATININ SEYRİ................................................ 178<br />
ŞEKİL 42 <strong>MALATYA</strong> KİŞİ BAŞINA BİTKİSEL ÜRETİM VE CANLI HAYVANLAR DEĞERİ ........................ 179<br />
ŞEKİL 43 YILLAR İTİBARİ İLE İMALAT SAN. İŞYERİ TOPLAMINDAN <strong>MALATYA</strong>’NIN ALDIĞI PAY ....... 189<br />
ŞEKİL 44 YILLAR İTİBARİ İLE İMALAT SANAYİNDE ÇALIŞANLAR VE SEKTÖRDE YARATILAN KATMA 190<br />
ŞEKİL 45 YILLAR İTİBARİ İLE <strong>MALATYA</strong> MADENCİLİK SEKTÖRÜNÜN ALDIĞI PAYLAR ..................... 196<br />
ŞEKİL 46 YILLAR İTİBARİ İLE <strong>MALATYA</strong>’NIN ELEKTRİK TÜKETİMİ.................................................. 205<br />
ŞEKİL 47 ELEKTRİK TÜKETİMİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI, 2003......................................................... 206<br />
ŞEKİL 48 YILLAR İTİBARİ İLE TÜRKİYE VE <strong>MALATYA</strong>‘DA KİŞİ BAŞINA TÜKETİLEN ELKT. VE SANAYİ<br />
ELEKTRİĞİ ............................................................................................................................... 207<br />
ŞEKİL 49 <strong>MALATYA</strong>’NIN YÜZÖLÇÜMÜ İÇİNDE DEVLET VE İL YOLLARI UZUNLUĞU ......................... 211<br />
255
TABLOLAR DİZİNİ<br />
TABLO 1 BARAJLAR .......................................................................................................................... 30<br />
TABLO 2 <strong>MALATYA</strong> METEOROLOJİK DEĞERLER TABLOSU ,1994-2003 YILLARI ARASI (10 YILLIK ) 33<br />
TABLO 3 İLİN ARAZİ YAPISI .............................................................................................................. 34<br />
TABLO 4 <strong>MALATYA</strong> İLİ ARGO-EKOLOJİK ALT BÖLGELERİ ................................................................ 35<br />
TABLO 5 HİCRİ 1288 (MİLADİ 1871-1872) DİYARBAKIR SALNAMESİ’NDEN <strong>MALATYA</strong> KAZASINA AİT<br />
NÜFUS BİLGİLERİ ....................................................................................................................... 37<br />
TABLO 6 HİCRİ 1301 (MİLADİ 1883-1884) MAMÛRET’ÜL-AZİZ SALNAMESİ’NDEN <strong>MALATYA</strong><br />
SANCAĞI VE KAZALARINA AİT NÜFUS BİLGİLERİ ....................................................................... 38<br />
TABLO 7 İLİN BU GÜNKÜ İDARİ YAPISI............................................................................................. 38<br />
TABLO 8 İDARİ YAPI ,MERKEZ İLÇE.................................................................................................. 39<br />
TABLO 9 NÜFUS YAPISI , MERKEZ İLÇE ,2000.................................................................................. 40<br />
TABLO 10 EĞİTİM DURUMU,MERKEZ İLÇE ....................................................................................... 40<br />
TABLO 11 İDARİ YAPI ,AKÇADAĞ ..................................................................................................... 42<br />
TABLO 12 NÜFUS DURUMU,AKÇADAĞ,2000 .................................................................................... 42<br />
TABLO 13 EĞİTİM DURUMU,AKÇADAĞ............................................................................................. 42<br />
TABLO 14 İDARİ YAPI ,ARAPGİR ....................................................................................................... 45<br />
TABLO 15 NÜFUS YAPISI ,ARAPGİR, 2000......................................................................................... 46<br />
TABLO 16 EĞİTİM DURUMU ,ARAPGİR .............................................................................................. 47<br />
TABLO 17 İDARİ YAPI ,ARGUVAN ..................................................................................................... 49<br />
TABLO 18 NÜFUS DURUMU, ARGUVAN 2000.................................................................................... 49<br />
TABLO 19 EĞİTİM DURUMU ,ARGUVAN ............................................................................................ 49<br />
TABLO 20 İDARİ YAPI , BATTALGAZİ ................................................................................................ 53<br />
TABLO 21 NÜFUS DURUMU,BATTALGAZİ,2000 ................................................................................ 54<br />
TABLO 22 EĞİTİM DURUMU,BATTALGAZİ......................................................................................... 54<br />
TABLO 23 İDARİ YAPI , DARENDE ..................................................................................................... 57<br />
TABLO 24 NÜFUS DURUMU ,DARENDE , 2000................................................................................... 57<br />
TABLO 25 EĞİTİM DURUMU,DARENDE.............................................................................................. 58<br />
TABLO 26 İDARİ YAPI , DOĞANŞEHİR................................................................................................ 60<br />
TABLO 27 NÜFUS DURUMU,DOĞANŞEHİR,2000................................................................................ 60<br />
TABLO 28 EĞİTİM DURUMU, DOĞANŞEHİR ....................................................................................... 60<br />
TABLO 29 İDARİ YAPI, DOĞANYOL ................................................................................................... 62<br />
TABLO 30 NÜFUS DURUMU,DOĞANYOL,2000 .................................................................................. 63<br />
TABLO 31 EĞİTİM DURUMU,DOĞANYOL........................................................................................... 63<br />
TABLO 32 İDARİ YAPI, HEKİMHAN.................................................................................................... 65<br />
TABLO 33 NÜFUS DURUMU,HEKİMHAN,2000 ................................................................................... 65<br />
TABLO 34 EĞİTİM DURUMU,HEKİMHAN ........................................................................................... 65<br />
TABLO 35 İDARİ YAPI, KALE............................................................................................................. 69<br />
TABLO 36 NÜFUS DURUMU ,KALE,2000 ........................................................................................... 69<br />
TABLO 37 EĞİTİM DURUMU, KALE ................................................................................................... 69<br />
TABLO 38 İDARİ YAPI, KULUNCAK ................................................................................................... 71<br />
TABLO 39 NÜFUS DURUMU,KULUNCAK,2000................................................................................... 72<br />
TABLO 40 EĞİTİM DURUMU,KULUNCAK........................................................................................... 72<br />
TABLO 41 İDARİ YAPI,PÜTÜRGE ....................................................................................................... 73<br />
TABLO 42 NÜFUS DURUMU,PÜTÜRGE,2000...................................................................................... 74<br />
TABLO 43 EĞİTİM DURUMU,PÜTÜRGE .............................................................................................. 74<br />
256
TABLO 44 İDARİ YAPI,YAZIHAN ....................................................................................................... 77<br />
TABLO 45 NÜFUS DURUMU,YAZIHAN............................................................................................... 77<br />
TABLO 46 EĞİTİM DURUMU,YAZIHAN .............................................................................................. 77<br />
TABLO 47 İDARİ YAPI , YEŞİLYURT................................................................................................... 81<br />
TABLO 48 NÜFUS DURUMU,YEŞİLYURT,2000................................................................................... 81<br />
TABLO 49 EĞİTİM DURUMU,YEŞİLYURT ........................................................................................... 81<br />
TABLO 50 <strong>MALATYA</strong> ŞEHİR VE KÖY NÜFUSU, 1927-2000............................................................... 84<br />
TABLO 51 2000 YILI NÜFUS SAYIM SONUÇLARINA GÖRE İLÇELERİN ŞEHİR VE KÖY NÜFUSU .......... 93<br />
TABLO 52 YERLEŞİM YERİ VE YAPILAN İŞE GÖRE NÜFUS ,2000 YILI................................................ 102<br />
TABLO 53 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARININ ÖĞRENCİ,ÖĞRETMEN VE DERSLİK SA.,2003-2004<br />
EĞİTİM YILI............................................................................................................................. 103<br />
TABLO 54 İLKÖĞRETİM OKULLARI ÖĞRENCİ,ÖĞRETMEN,DERSLİK VE LOJMAN S,2003-2004 ÖĞ.YILI<br />
................................................................................................................................................ 104<br />
TABLO 55 <strong>MALATYA</strong> İLİ GENELİNDE 2003-2004 ÖĞRETİM YILI TAŞIMALI İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİ VE<br />
ÖĞRETMEN SAYILARI............................................................................................................... 105<br />
TABLO 56 İLDE BULUNAN GENEL, MESLEKİ VE TEKNİK LİSELERİN ÖĞRENCİ, ÖĞRETMEN, DERSLİK<br />
VE LOJMAN SAYILARI 2003-2004 ÖĞ.YILI.............................................................................. 106<br />
TABLO 57 İL GENELİNDE ORTA ÖĞRETİMDE ÖĞRETİM GÖREN ÖĞRENCİ SAYILARINDAKİ ARTIŞ ...... 107<br />
TABLO 58 <strong>MALATYA</strong> MESLEKİ(ÇIRAKLIK) EĞİTİM MERKEZİNİN FAALİYETLERİ ............................ 111<br />
TABLO 59 İLDE AÇILAN OKUMA-YAZMA KURSLARI(08.09.2001-31.06.2004) ............................... 111<br />
TABLO 60 İLDE AÇILAN OKUMA-YAZMA KURSLARININ, KURSU AÇAN KURUMA GÖRE DAĞILIMI, . 112<br />
TABLO 61 AÇIK İLKÖĞRETİM,AÇIK LİSE VE AÇIK MESLEK LİSELERİNE 2002-2003 ÖĞRETİM YILINDA<br />
KAYIT YAPTIRANLAR ............................................................................................................... 113<br />
TABLO 62 AÇIK İLKÖĞRETİM,AÇIK LİSE VE AÇIK MESLEK LİSELERİNE DEVAM EDEN ÖĞRENCİ<br />
SAYILARI,2002-2003............................................................................................................... 113<br />
TABLO 63<strong>MALATYA</strong> İLİNDE BULUNAN YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI VE YATAK KAPASİTELERİ... 114<br />
TABLO 64 <strong>MALATYA</strong> İLİNDEKİ ÖZEL SEKTÖR SAĞLIK YATIRIMLARI 2004 ....................................... 114<br />
TABLO 65 İLDEKİ SAĞLIK ÇALIŞANLARI ,2004 ............................................................................... 115<br />
TABLO 66 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE BULUNAN VE SAĞLIK BAKANLIĞINA BAĞLI KURUMLAR İLE PERSONEL<br />
DURUMLARI............................................................................................................................. 115<br />
TABLO 67 <strong>MALATYA</strong> İLİNDEKİ SAĞLIK PERSONELİNİN İLÇELERE DAĞILIMI, 2004 .......................... 116<br />
TABLO 68 TÖTM'NİN GRUPLANDIRILMIŞ AMELİYAT SAYILARI,2002 YILI....................................... 117<br />
TABLO 69 TURGUT ÖZAL TIP MERKEZİ AKADEMİK PERSONEL DURUMU 2004 ................................ 118<br />
TABLO 70 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE KAMUYA AİT YATAKLI SAĞLIK KURUMLARININ POLİKLİNİK SAYILARI 118<br />
TABLO 71 2003 YILINDA YAT. TEDAVİ KURUMLARINDA ÖLÜME NEDEN OLAN İLK ON HASTALIK... 119<br />
TABLO 72 YILLARA GÖRE BULAŞICI HASTALIKLAR VAKA VE ÖLÜM SAYILARI ................................ 120<br />
TABLO 73 İLDE GÖRÜLEN KUDUZ VAKALARININ YILLARA GÖRE DAĞILIMI ..................................... 120<br />
TABLO 74 YILLARA GÖRE BAĞIŞIKLAMA ORANLARI....................................................................... 121<br />
TABLO 75 ÇEVRE SAĞLIĞI KAPSAMINDA YAPILAN DENETİMLER,2003 YILI..................................... 122<br />
TABLO 76 <strong>MALATYA</strong> GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜNE BAĞLI SPOR TESİSLERİ ..................... 124<br />
TABLO 77 2003-2004 DÖNEMİNDE İL SPOR MERKEZLERİNDE AÇILAN EĞİTİME KATILAN SPORCU VE<br />
EĞİTİCİLERİN BRANŞLARA DAĞILIMI ...................................................................................... 125<br />
TABLO 78 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE 2003-2004 YILI LİSANSLI SPORCU, HAKEM VE ANTRENÖRLERİN<br />
BRANŞLARA DAĞILIMI ............................................................................................................. 126<br />
TABLO 79 TÜRKİYE VE <strong>MALATYA</strong> KİŞİ BAŞINA YURT İÇİ HASILA .................................................... 147<br />
TABLO 80 YILLAR İTİBARİ İLE İLİN GAYRİ SAFİ YURT İÇİ HASILASI,1995-2001............................... 147<br />
TABLO 81 İLDE YARATILAN GAYRİ SAFİ YURT İÇİ HASILANIN SEKTÖRLERE DAĞILIMI VE GELİŞME<br />
HIZLARI,2001(1987 SABİT FİYATLARI İLE)............................................................................... 148<br />
TABLO 82 KİŞİ BAŞINA KAMU YATIRIMLARI (1.000.000.-TL) ......................................................... 149<br />
257
TABLO 83 KİŞİ BAŞINA TEŞVİK BELGELİ YATIRIM TUTARI(1.000.000.-TL) ..................................... 149<br />
TABLO 84 SANAYİDE İSTİHDAM EDİLEN NÜFUSUN TOPLAM İSTİHDAM İÇİNDEKİ PAYI ..................... 150<br />
TABLO 85 <strong>MALATYA</strong> İLÇELERİNİN TÜM İLÇELER İÇERİSİNDEKİ SOSYO EKONOMİK GELİŞMİŞLİĞİ<br />
SIRASI,1996-2003.................................................................................................................... 150<br />
TABLO 86 BİTKİSEL VE HAYVANSAL ÜRETİM, 2002......................................................................... 153<br />
TABLO 87 İLİN ARAZİ YAPISI VE KULLANIM ŞEKİLLERİ ................................................................... 159<br />
TABLO 88 TARIM ARAZİLERİNİN İLÇELERE DAĞILIMI VE SULANABİLME DURUMLARI...................... 160<br />
TABLO 89 İL TARIM ARAZİSİNİN KULLANIM ŞEKLİ VE SULANABİLİRLİK DURUMU ........................ 161<br />
TABLO 90 TÜRKİYE VE <strong>MALATYA</strong>’DA KİMYEVİ GÜBRE KULLANIMI VE HEKTAR BAŞINA DÜŞEN<br />
GÜBRE ,2002 ........................................................................................................................... 163<br />
TABLO 91 SEÇİLMİŞ TARIMSAL ARAÇ VE GEREÇLERİN TÜRKİYE VE <strong>MALATYA</strong> SAYILARI,2002 ...... 163<br />
TABLO 92 YILLAR İTİBARİYLE TAHIL VE BAKLAGİL EKİM ALANI VE ÜRETİM MİKTARI ................... 164<br />
TABLO 93 YILLAR İTİBARİ İLE ENDÜSTRİYEL BİTKİLER, YAĞLI TOHUMLAR,YUMRU VE YEM<br />
BİTKİLERİ EKİM ALANLARI VE ÜRETİM MİKTARLARI ............................................................... 165<br />
TABLO 94 YILLAR İTİBARİYLE <strong>MALATYA</strong> İLİ SEBZE ÜRETİMİ.......................................................... 166<br />
TABLO 95 MEYVE ÜRETİMİ (YUMUŞAK ÇEKİRDEKLİLER VE ÜZÜMSÜ MEYVELER)......................... 167<br />
TABLO 96 İLİN TAŞ ÇEKİRDEKLİ VE SERT KABUKLU MEYVE ÜRETİMİ VE AĞAÇ VARLIĞI.................. 168<br />
TABLO 97 DÜNYA YAŞ KAYISI ÜRETİMİ ,TON.................................................................................. 171<br />
TABLO 98 BAŞLICA YAŞ KAYISI İTHALATÇISI ÜLKELER................................................................... 172<br />
TABLO 99 BAŞLICA YAŞ KAYISI İHRACATÇISI ÜLKELER................................................................... 172<br />
TABLO 100 BAŞLICA KURU KAYISI İHRACATÇISI ÜLKELER ............................................................. 173<br />
TABLO 101 BAŞLICA KURU KAYISI İTHALATÇISI ÜLKELER ............................................................. 173<br />
TABLO 102 <strong>MALATYA</strong> İLİ 1980-2004 YILLARI ARASI KAYISI ÜRETİMİ............................................. 174<br />
TABLO 103 TÜRKİYE YAŞ KAYISI İHRACATI VE İHRACAT GELİRİ ..................................................... 176<br />
TABLO 104 TÜRKİYE KURU KAYISI İHRACATI VE İHRAÇ GELİRİ....................................................... 177<br />
TABLO 105 <strong>MALATYA</strong>’DA YILLAR İTİBARİYLE BAL VE BALMUMU ÜRETİMİ .................................... 179<br />
TABLO 106 YILLAR İTİBARİYLE HAYVAN SAYILARI......................................................................... 180<br />
TABLO 107 KESİLEN HAYVAN SAYISI VE ET ÜRETİMİ ...................................................................... 181<br />
TABLO 108 SAĞILAN HAYVAN SAYISI VE SÜT ÜRETİMİ.................................................................... 181<br />
TABLO 109 <strong>MALATYA</strong>’DA TÜRLERİNE GÖRE YUMURTA ÜRETİMİ .................................................... 182<br />
TABLO 110 <strong>MALATYA</strong> ‘DA TATLI SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ................................................................ 182<br />
TABLO 111 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE NİTELİKLERİNE GÖRE ÖRTÜ ALTI TARIM ALANLARI , 2002 YILI ........ 183<br />
TABLO 112 ÖRTÜ ALTI SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİ,2002.................................................................. 183<br />
TABLO 113 <strong>MALATYA</strong> 1. OSB YATIRIM DURUMU , 2004................................................................. 185<br />
TABLO 114 <strong>MALATYA</strong> 1. OSB ‘DE FİRMALARIN SEKTÖREL DAĞILIMI,2004 .................................... 186<br />
TABLO 115 KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ ............................................................................................. 187<br />
TABLO 116 YILLAR İTİBARİYLE <strong>MALATYA</strong> VE TÜRKİYE İMALAT SANAYİ İŞYERİ SAYILARI............. 188<br />
TABLO 117 İMALAT SANAYİNDE ORTALAMA ÇALIŞAN VE YARATILAN KATMA DEĞER .................... 189<br />
TABLO 118 SEÇİLMİŞ İL VE BÖLGELERİN İMALAT SANAYİ GÖSTERGELERİ (İMALAT SANAYİ<br />
2001(10+)) *........................................................................................................................... 191<br />
TABLO 119BELEDİYE SINIRLARI İÇERİSİNDE BİNA, KONUT VE BELEDİYE SAYILARI......................... 192<br />
TABLO 120 <strong>MALATYA</strong> VE TÜRKİYE’DEKİ BİNALARIN KULLANIM AMACINA GÖRE TASNİFİ VE DEĞİŞİMİ<br />
,1984-2000.............................................................................................................................. 193<br />
TABLO 121 BİNA KAT SAYILARI <strong>MALATYA</strong>, TÜRKİYE..................................................................... 193<br />
TABLO 122 100 KİŞİYE DÜŞEN KONUT SAYILARI............................................................................. 194<br />
TABLO 123 MADENCİLİK VE TAŞOCAĞI SEKTÖRÜNE İLİŞKİN GENEL BİLGİLER, 2000 YILI................ 195<br />
TABLO 124 <strong>MALATYA</strong> İŞLENEBİLİR DEMİR CEVHERİ YATAKLARI ................................................... 198<br />
TABLO 125 <strong>MALATYA</strong> SORUNLU DEMİR CEVHERİ YATAKLARI ........................................................ 198<br />
TABLO 126 <strong>MALATYA</strong>’DA KROM YATAKLARI................................................................................. 200<br />
258
TABLO 127 <strong>MALATYA</strong> İLİNİN DİĞER BAZI DOĞAL KAYNAK REZERVLERİ ......................................... 200<br />
TABLO 128 <strong>MALATYA</strong>’NIN POTANSİYEL DOĞAL KAYNAK REZERVLERİ......................................... 201<br />
TABLO 129 TÜRKİYE VE DAP BÖLGESİNDE BİRİNCİL ENERJİ ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ-1996( 100 TON<br />
EŞDEĞER PETROL:TEP) .......................................................................................................... 204<br />
TABLO 130 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE KULLANILDIĞI YERE GÖRE ELEKTRİK ENERJİSİ TÜKETİMİ................. 205<br />
TABLO 131 TÜRKİYE VE <strong>MALATYA</strong>’DA KİŞİ BAŞINA ELEKTRİK VE SANAYİ ELEKTRİĞİ TÜKETİMİ ... 206<br />
TABLO 132 <strong>MALATYA</strong>’DA BULUNAN HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ VE ÜRETİM MİKTARI............. 207<br />
TABLO 133 <strong>MALATYA</strong> DOĞAL GAZ KULLANIMINA İLİŞKİN SENARYOLAR VE 2020 PROJEKSİYONU.. 208<br />
TABLO 134 <strong>MALATYA</strong> DEMİRYOLU HATLARI .................................................................................. 209<br />
TABLO 135 <strong>MALATYA</strong> DEMİRYOLU HAT UZUNLUĞU, YOLCU SAY. VE TREN KİLOMETRELERİ, 2003 210<br />
TABLO 136 <strong>MALATYA</strong>’NIN BAZI İLLERE KARAYOLU MESAFESİ ....................................................... 210<br />
TABLO 137 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE KAPLAMA CİNSİNE GÖRE DEVLET, İL, VE KÖY YOLLARI .................... 211<br />
TABLO 138 KÖYLERDE ASFALT YOL ORANI..................................................................................... 212<br />
TABLO 139 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE DEVLET YOLLARI DEĞERLERİNİN DAĞILIMI (TRAFİK YÜKÜ), .......... 212<br />
TABLO 140 <strong>MALATYA</strong> HAVA MEYDANI İÇ VE DIŞ HAT TAŞIMALARI................................................. 212<br />
TABLO 141 TÜRKİYE VE <strong>MALATYA</strong> HAVA YOLU İÇ HAT YOLCU , YÜK VE UÇAK TRAFİĞİ,2003........ 213<br />
TABLO 142 <strong>MALATYA</strong>’DA İLÇELERE GÖRE TELEFON SANTRAL, ABONE VE SANTRAL KAPASİTE<br />
KULLANIM ORANI, 2003 .......................................................................................................... 214<br />
TABLO 143 KİŞİ BAŞINA ŞEHİRİÇİ, ŞEHİRLERARASI VE MİLLETLERARASI TELEFON KONTUR SAYISI. 214<br />
TABLO 144 DİĞER İLETİŞİM HİZMETLERİNE İLİŞKİN ABONE SAYILARI ............................................. 215<br />
TABLO 145 PTT İŞYERLERİ ............................................................................................................. 215<br />
TABLO 146 İLDEKİ TELSİZ SAYILARI,2003....................................................................................... 216<br />
TABLO 147 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE BULUNAN BANKA VE ŞUBE SAYILARI,31.12.2003............................. 217<br />
TABLO 148 <strong>MALATYA</strong> VE TÜRKİYE BANKA MEVDUATLARI(MİLYAR TL)....................................... 218<br />
TABLO 149 KULLANILAN KREDİ TUTARLARI(MİLYAR TL) ............................................................. 219<br />
TABLO 150 KREDİ TÜRLERİNİN DAĞILIMI, 2003.............................................................................. 220<br />
TABLO 151 KİŞİ BAŞINA MEVDUAT VE KREDİ.................................................................................. 220<br />
TABLO 152 KREDİ/MEVDUAT ORANLARI ........................................................................................ 221<br />
TABLO 153 SEKTÖRLERE GÖRE DIŞ TİCARET, 2003......................................................................... 223<br />
TABLO 154 KİŞİ BAŞINA İHRACAT VE İTHALAT................................................................................ 223<br />
TABLO 155 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE BULUNAN TURİZM İŞLETME BELGELİ ESİS,ODA VE YATAK<br />
SAYILARI,2003 ........................................................................................................................ 224<br />
TABLO 156 <strong>MALATYA</strong> İLİNDE BULUNAN NİTELİKLİ VE NİTELİKSİZ BELEDİYE BELGELİ KONAKLAMA<br />
TESİSİ , ODA VE YATAK SAYILARI ,2003................................................................................... 225<br />
TABLO 157 TESİS TÜRLERİNE GÖRE KONAKLAYAN KİŞİ, GECELEME SAYISI, ORTALAMA KALIŞ SÜRESİ<br />
VE DOLULUK ORANLARI, <strong>MALATYA</strong>,2003 ............................................................................... 225<br />
TABLO 158 İLDE BELEDİYE BELGELİ TESİSLERDE KONAKLAYANLARIN MİLLİYETLERİNE GÖRE<br />
DAĞILIMI, <strong>MALATYA</strong>............................................................................................................... 226<br />
TABLO 159 İLDE TURİSTİK İŞLETME BELGELİ TESİSLERDE KONAKLAYANLARIN MİLLİYETLERİNE<br />
GÖRE DAĞILIMI, <strong>MALATYA</strong> ..................................................................................................... 227<br />
TABLO 160 MİLLİYETLERİNE GÖRE <strong>MALATYA</strong>’DA EN ÇOK KONAKLAYAN YABANCILAR , 2003 ..... 228<br />
259
KAYNAKLAR<br />
1-Türkler Ansiklopedisi , 6. Cilt ,Yeni Türkiye Yayınları,Ankara 2002<br />
2-Battalnâmelerde Tip <strong>ve</strong> Motif Yapısı, Dr. Hasan KÖKSAL, Kültür <strong>Bakanlığı</strong> Yayını,<br />
Ankara 1984<br />
3-<strong>Çevre</strong> <strong>ve</strong> Orman İl Müdürlüğü, <strong>Çevre</strong> Durum Raporu 2004<br />
4-Malatya Kent Merkezi <strong>ve</strong> Yakın <strong>Çevre</strong>sinin Fiziki Nonografyası,yayınlanmamış tez<br />
çalışması, Recep SOYLU, Bornova, 2002<br />
5- Türkiye’nin Ekolojik Bölgeleri, Prof.Dr İbrahim ATALAY, İzmir 2002<br />
6-Malatya İli Arazi Varlığı, Tarım <strong>ve</strong> Köy İşleri <strong>Bakanlığı</strong>, Köy Hizmetleri Genel Müd.<br />
Yayını, İl Rapor No 44, Genel Yayın No: 759 Ankara 1984<br />
7- Kayısı 2004 , Malatya Tarım İl Müdürlüğü,2004<br />
8-DPT Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Programı , Metal Madenler Alt Kom. Demir<br />
Çalışma Grubu Raporu, Ankara,2001<br />
9- DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Endüstriyel Hammaddeler alt Komisyonu<br />
Çalışma Raporu,Ankara,2001<br />
10- DPT Sekizinci beş yıllık kalkınma Programı, Metal Madenler Alt Kom. Krom<br />
Çalışma Grubu Raporu, Ankara, 2001<br />
11-Yurt Ansiklopedisi, 8.Cilt<br />
12 – Tarım <strong>ve</strong> Köy İşleri <strong>Bakanlığı</strong> Malatya Master Planı ,2003<br />
13 - Malatya Sanayi Potansiyeli <strong>ve</strong> yatırım Alanları Araştırması, Sanayi <strong>ve</strong> Ticaret<br />
Banaklığı ,2002<br />
14- Doğu Anadolu Projesi Ana Planı, DPT,2000<br />
15- İller <strong>ve</strong> Bölgeler Düzeyinde İmalat Sanayi <strong>ve</strong> Sektörel Yapı(1927-1996), Ali<br />
EŞİYOK, Kalkınma Bankası yayını,2003<br />
16- Anadolu’da Kalkınma Süreçleri <strong>ve</strong> Malatya Örneği, Türkiye Ekonomi Kurumu,2001<br />
17- Uygun Yatırım Alanları Araştırması ,Fulya BAYRAKTAR, Kalkınma Bankası<br />
Yayını,1998<br />
18- Türkiye’de Kuru Kayısı Üretim,Pazarlama Durumu <strong>ve</strong> Alternatif Pazarlama<br />
Olanakları Üzerine Bir Araştırma : Malatya ili örneği, F.Akın Olgun Prof.Dr. , Hakan<br />
ADANACIOĞLU Arş.Gör., Kenan PEKER Yrd.Doç.,Malatya Kayısı Araştırma<br />
Geliştirme <strong>ve</strong> Tanıtım Vakfı,2003<br />
260
19-Malatya Kayısı İşleme Değerlendirme İmkanları Araştırması, DPT yayını,<br />
20- Malatya Yıllığı 2000, Malatya Valiliği ,2000<br />
21- Tarihte <strong>ve</strong> Günümüzde Malatya (Malatya 1996 Yıllığı), Malatya Valiliği,1996<br />
261