hayatimfutbol-156sayi

BAŞLANGIÇ
70’lerin Brezilya için pek iç açıcı olduğu
söylenemez. 1964’te yaptığı darbeyle ülkenin
iplerini elinde tutan ordu hükümeti bir tarafa
dursun, 1973’teki uluslararası petrol krizi Brezilya’yı
da vurmuştu. Enerji probleminin yanı sıra, ülkenin
en önemli gelir kaynaklarından biri olan kahvenin
fiyatı dibi görmüştü. Yoksulluk diz boyu sürerken,
başkan Ernesto Geisel delirmek üzere olan halkın
üzerindeki otoriter rejimi biraz gevşetmiş, minik
demokrasi adımları atar görünse de solun liderleri
işkence görmeye devam ediyor ve çocukların çok
sevdiği 70 yıllık çizgi roman dergileri bile sansürden
nasibini alıp kapatılabiliyordu. Yetmezmiş gibi ülke
gündemine o dönem bir de UFO ve uzaylılar düştü.
Amazonlarda yaşayan halk uzaylı saldırısına
uğradığını belirterek devletten yardım istemiş,
bir hava kontrolörü gazeteye verdiği demeçte
kabinenin ve hatta başkanın dahi uzaylı istilasını
gördüğünü söyleyerek ülke gündemini 4 ay
boyunca meşgul etmişti. Brezilya’da yaşanan
acayiplikler bunlarla sınırlı değildi elbette. Futbol
da nasibini almıştı.
Brezilya Milli Takımı 1978 Dünya Kupası öncesinde
Rivellino, Zico, Roberto Dinamite gibi yıldızlarına
rağmen güven vermeyince teknik direktör
değiştirilmişti. Atletico Mineiro ise o sıralarda
ligi namağlup kapamasına rağmen şampiyon
olamayarak tuhaf bir tarih yazıyordu. Bardağı
taşıran son damla ise patlayan rüşvet skandalıydı.
Bahia Yerel Federasyonu’nun kendi eyaletinin
takımı olan Vitoria gruptan çıkabilmesi için
rakipten 5 oyuncuyu kırmızı kart görmesi için
ayarladığı ortaya çıktı.
Boya badana işleriyle uğraşan Adenir ve aşçılık
yaparak ona yardım edip ocağı çevirmeye çalışan
Leni çifti tüm bu keşmekeş içinde Brezilya
topraklarına 14 Eylül 1977’de yeni bir can sundular.