Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Başvuru no: 380<br />
*<br />
Erzincan, 2009<br />
Başvuru tarihi: 15.12.2011<br />
Kardeşim, Orhan Abravcı vatani görevini Erzincan 3.<br />
Ordu Komutanlığı KTM’de piyade er olarak yapmakta<br />
iken 08.11.2009 günü kardeşimin asker arkadaşları<br />
beni arayarak “Abi biz Orhan’ın arkadaşlarıyız. Kardeşinizi<br />
burada çok fena dövdüler ve bir insana yapılmayacak<br />
şekilde kötü muamelede bulunuyorlar.” dediler.<br />
Babam hemen askeriyeyi arayarak nöbetçi üsteğmenle<br />
görüşmüş. Üsteğmen S.Ş., olanlardan haberinin olduğunu,<br />
başçavuş M.E.’nin çocuğu biraz dövdüğünü, fakat<br />
anlatılanların abartılı olduğunu ve kendisinin gerekeni<br />
yapacağını söylemiş. Ancak kardeşimin arkadaşları<br />
sürekli beni arayarak çocuğun çok kötü olduğunu,<br />
olanların örtbas edilmek istendiğini, şimdi gelinmez<br />
ise birkaç gün içinde bu darp izlerinin kaybolacağını<br />
ve burada çocuğu yine ezeceklerini ve döveceklerini<br />
söylediler. Bir de kardeşimle telefondan görüşmeyelim<br />
diye bahane aradıklarını görünce iyice şüphelendik...<br />
Babam İstanbul’dan Erzincan’a gitti, oraya gidip çocuğu;<br />
dudağı patlamış, dizkapakları soyulmuş, özellikle<br />
kalçaları ve vücudunun belirli yerlerinde morluklar<br />
görünce gözlerine inanamamış. Zaten aldığımız darp<br />
raporunda da hepsi mevcut. Hemen ısrarımız üzerine<br />
saat 14.00 gibi kardeşimi askeri hastaneye götürüyorlar.<br />
Biz üsteğmene darp raporu da almak istediğimizi<br />
söyledik. O da darp raporu alırsanız ve sonuçlarında<br />
bir şey çıkmaz ise yalan söylediği için Orhan’a ceza<br />
verileceğini söyleyerek bizim gözümüzü korkutmak<br />
suretiyle başçavuş hakkında şikâyetçi olmamızı engellemek<br />
istedi. Ancak ben telefonla kendisine darp raporu<br />
almak istediğimizi ısrarla söyleyince ve hastane<br />
başhekiminin de haberi olunca o da aldırmak zorunda<br />
kaldı.<br />
Ertesi gün sonuçlar çıktı ve kardeşimin sol kalça kemiğinin<br />
kırık olduğu ve hemen ameliyat olması gerektiği<br />
söylendi. Üsteğmen S. Ş.’nin de suçlu olduğunu, olaya<br />
göz yumduğunu, onun haberi olmadan burada başçavuşun<br />
kimseyi dövemeyeceğini söylediler. Zaten kardeşim,<br />
hiçbir sebep yokken cumartesi günü tekme, tokat<br />
ve sopayla (6-7cm kalınlığında) başçavuştan dayak<br />
yiyor ve o akşam üsteğmen çocuğu odasına çağırarak<br />
azarlıyor. Ama ertesi gün çocuk başçavuştan yine dayak<br />
yiyor, hem de tüm arkadaşlarının gözü önünde. Ve<br />
yine aynı sopayla dakikalarca... Düşünün artık kalça<br />
kemiği kırılıncaya kadar işkence yaparcasına... Zaten<br />
daha sonra çocuk yerinden kalkamaz olmuş ve arkadaşları<br />
aracılığıyla bize ulaşabilmiştir...<br />
Sonrasında hep hava değişimi verdiler. 4 ay yatakta kaldı,<br />
yaklaşık 6 ay da değnekle yürüdü ve sonunda askere<br />
elverişsiz raporu verdiler… Şuan kardeşimin psikolojisi<br />
bozulmuş, hiç bir sosyal güvencesi yok, çalışamıyor,<br />
yürürken aksıyor ve ameliyatlı kalçasında sık sık ağrı<br />
nüksediyor, askeri hastane ise randevu vermiyor. Ne<br />
yapacağımızı şaşırdık çok sıkıntı yaşıyoruz, gencecik<br />
bir insanın hayatı bu kadar mı ucuz ve önemsiz. Lütfen<br />
kardeşime yardımcı olun ve bize ulaşın. [380 No’lu başvuru<br />
ile ilgili basında çıkan haber: 04.01.2012 tarihli<br />
RADİKAL: “Komutan ‘Dürtüğü’ Sakat Bıraktı”]<br />
Ama ertesİ<br />
gün çocuk<br />
baŞçavuŞtan<br />
yİne dayak yİyor,<br />
hem de tüm<br />
arkadaŞlarının<br />
gözü önünde.<br />
Ve yİne aynı<br />
sopayla<br />
dakİkalarca...<br />
DAYAK 29