17.11.2012 Views

Muhsin ÖZCAN - Milli Saraylar

Muhsin ÖZCAN - Milli Saraylar

Muhsin ÖZCAN - Milli Saraylar

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Uzun yıllardır<br />

restorasyon<br />

çalışmaları<br />

devam eden<br />

Aynalıkavak<br />

Kasrı ve<br />

Musiki Müzesi<br />

TBMM Başkanı<br />

Mehmet Ali Şahin<br />

tarafından tekrar<br />

ziyarete açıldı.<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire Başkanlığı’na bağlı<br />

Aynalıkavak Kasrı beş yıllık restorasyonun<br />

ardından Musikî Müzesi olarak<br />

05 Kasım tarihinde TBMM Başkanı Sayın<br />

Mehmet Ali Şahin tarafından açıldı. Açılışta<br />

bir konuşma yapan Sayın Şahin, “Kasırlar,<br />

saraylar, camiler, hanlar, hamamlar,<br />

medreseler, kiliseler, havralar bu topraklarda<br />

ne varsa hepsi bizim geçmişten devraldığımız<br />

emanetlerdir. Bize düşen de bu<br />

emanetleri bizden sonraki nesillere aynen<br />

aktarabilmektir” dedi.<br />

Kasrın, döneminin en önemli anlaşmalarına<br />

ev sahipliği yaptığını ifade eden Şa-<br />

hin, “Ancak bu anlaşmalar bizim yüzümüzü<br />

güldüren anlaşmalar değildi. Aynalıkavak<br />

Anlaşması ile Kırım’ın bağımsızlığını<br />

Osmanlı kabul etmek zorunda kaldı. 12–13<br />

yıl sonra da bir başka anlaşmayla Kırım’ın<br />

Ruslara verilmesini kabul etmek zorunda<br />

kaldı. Musul Konferansı da 1924'te burada<br />

gerçekleşmiş. Burası hem Osmanlı’da, hem<br />

de Cumhuriyet’te çok önemli anlaşmalara<br />

ev sahipliği yapmış. Bu nedenle tarihimizde<br />

önemli bir yeri var” şeklinde konuştu.<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire Başkanı Yasin Yıldız<br />

da, Aynalıkavak Kasrı’nın <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong>’ın<br />

emanetçisi olduğu tarihi mirasın en<br />

Aralık 2010<br />

Aynalıkavak Kasrı ve Musikî Müzesi Ziyarete Açıldı<br />

önemli örneklerinden biri olduğunu söyledi.<br />

Kasrın 1995 yılından bu yana kapalı<br />

olduğunu aktaran Yıldız, 2005 yılında başlanan<br />

restorasyon çalışmalarının bu yıl<br />

hızlandırıldığını ve açılacak duruma getirildiğini<br />

söyledi.<br />

Yıldız, yüz yılların yorgunluğunu üzerinde<br />

taşıyan kasrın restorasyon çalışmalarıyla<br />

yeniden ayağa kalktığın ifade etti.<br />

Kasrın Türk tarihinde önemli bir yeri bulunduğuna<br />

işaret ederek, “18. yüzyıl öncesinden<br />

günümüze ulaşan Aynalıkavak Kasrı,<br />

envanterimizde bulunan klasik Osmanlı<br />

dönemine ait tek yapıdır. Mimari dokusundan<br />

tezyinatına, tefrişatından bahçe peyzajına<br />

kadar tam anlamıyla Osmanlı’nın<br />

yükselme döneminin yansımalarını bize<br />

sunar” diye konuştu. Yıldız, kasrın iki kattan<br />

oluştuğunu dile getirerek, birinci katta<br />

dönemin sultanlarının, özellikle de III.<br />

Selim’in kullandığı odaların bulunduğunu,<br />

alt katta ise Sultan Abdülaziz’in torunu<br />

Gevheri Osmanoğlu’nun kasra hediye<br />

ettiği 72 adet müzik eserinin sergileneceğini<br />

kaydetti.<br />

TBMM Başkanı M. Ali Şahin, Yasin Yıldız<br />

ve beraberindekilerle açılışın ardından<br />

kasrı ve Musikî Müzesi’ni gezdiler. Kasrın<br />

restorasyon çalışmalarıyla ilgili slayt gösterisinin<br />

içeren bir sunum izlediler, daha<br />

sonra da Ruhi Ayangil Topluluğu'nun icra<br />

ettiği konseri dinlediler. Sayın Şahin, Ruhi<br />

Ayangil’e günün anısına bir plaket verdi.<br />

İletişim: www.millisaraylar.gov.tr


2<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Saat Koleksiyonu’na<br />

ait ve gezi güzergâhlarındasergilenemediği<br />

için kapalı oda ve depolarda<br />

tutulan saatler, saat atölyemizde<br />

tamir edilerek ziyaretçilerin<br />

beğenisine sunuldu.<br />

Dolmabahçe Sarayı Harem<br />

Bahçesi’nde bulunan eski İç<br />

Hazine binasında sergilenecek<br />

Saat Müzesi açılışı TBMM Başkanı<br />

Sayın Mehmet Ali Şahin’in<br />

katılımıyla gerçekleşti.<br />

Açılışta bir konuşma yapan<br />

Şahin, Türk kültür ve medeniyetinin<br />

zaman kavramına büyük<br />

önem verdiğini söyledi. Şahin,<br />

“Kültür tarihimiz, medeniyet<br />

anlayışımızın eşsiz eserleri<br />

ile doludur, mimari eserlerle<br />

doludur. Bu eserler, bizim milletimizin<br />

insanlık anlayışını, sanat<br />

anlayışını ve hayat yorumlamasını<br />

bir nevi yansıtır. Bütün<br />

ecdat yadigârı eserlerde ilk<br />

göze çarpan özellik, derin in-<br />

san sevgisi ve saygısıdır. Burada,<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong>ın elinde mevcut<br />

ve başka bir kurumun elinde<br />

olduğunu zannetmediğim<br />

75 civarında saati inceleyeceğiz.<br />

Bu müze ilk defa açılmıyor.<br />

2004 yılında da açıldı ve uzun<br />

süre açık kaldı. Müze, genişletme,<br />

müzecilik anlayışına göre<br />

yeniden dizayn etme ve saatleri<br />

tamir etmek için bir yıldır kapalıydı.<br />

Burada tarihe bir yolculuk<br />

yapacağız. Bunları izlerken<br />

kültürü o hava içerisinde yaşamış<br />

olacağız.” şeklinde konuştu.<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire Başkanı<br />

Yasin Yıldız da Saat Müzesi’nin<br />

Türkiye’de bir ilk olma niteliği<br />

taşıdığını söyledi. Yıldız, <strong>Milli</strong><br />

<strong>Saraylar</strong> Daire Başkanlığı envanterinde<br />

bulunan saatler<br />

içerisinde depolarda bulunan<br />

ve geçmişte ziyaretçilerin göremediği<br />

saatlerin, saat ustaları<br />

Recep Gürgen ve Şule Gürbüz<br />

tarafından onarıldıktan<br />

sonra sergilenmeye hazır hale<br />

getirildiğini belirtti.<br />

Aralık 2010<br />

Dolmabahçe Sarayı Saat Müzesi<br />

Ziyarete Açıldı<br />

Sergi mekanının da ciddi<br />

bir restorasyon çalışmasından<br />

geçtiğini ifade eden Yıldız, müzede<br />

Türk, İngiliz ve Fransız saatlerinden<br />

oluşan bir karmanın<br />

görülebileceğini dile getirdi.<br />

Yıldız, saatlerin hepsinin 19.<br />

yüzyıldan günümüze ulaşmış<br />

olduğunu belirterek, her birinin<br />

arkasında bir felsefe barındığını<br />

ve birbirlerinden ayrı ayrı<br />

önemli özellikleri olduğunu<br />

kaydetti. Yasin Yıldız, Türk saatleri<br />

içerisinde Mevlevi saat ustalarının<br />

yaptıkları, 19. yüzyılın<br />

zihin dünyasını günümüze yansıtan<br />

güzel örnekler olarak ortaya<br />

çıktığını sözlerine ekledi.<br />

TBMM Başkanı Mehmet Ali<br />

Şahin, Yasin Yıldız ve beraberindekiler,<br />

konuşmaların ardından<br />

kurdele keserek müzenin<br />

açılışını gerçekleştirdi.<br />

Meclis Başkanı Şahin ve<br />

beraberindekiler, daha sonra<br />

müzeyi gezdi. Saat ustası Şule<br />

Gürbüz’ün bilgi verdiği Şahin,<br />

saatleri ilgiyle inceledi.<br />

Musiki Müzesi: Aynalıkavak Sazları<br />

Sultan Abdülaziz Han torunlarından Merhume<br />

Gevheri Osmanoğlu ve varisleri 1984<br />

senesinde saz, nota ve taş plaktan oluşan koleksiyonlarını<br />

Aynalıkavak Kasrı’nda sergilenmek<br />

üzere armağan etmişlerdir. Bunun üzerine<br />

Aynalıkavak Kasrı’nın Sultan III. Selim’in yaşayıp<br />

besteler yaptığı bir kasır olması sebebiyle<br />

bir Türk Musikîsi merkezi yapılması projesi doğmuştur.<br />

Gevheri Sultan’ın sazlarından sonra çeşitli koleksiyoner<br />

ve sazendeler de muhtelif saz armağanına<br />

başlamışlar, ardından İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi Koleksiyonu’na ait sazların da Aynalıkavak<br />

Kasrı Koleksiyonu’na katılmasıyla ileride<br />

daha genişleyip derinleşmesi planlanan Aynalıkavak<br />

Sazları’nın genel omurgası oluşmuştur.<br />

Koleksiyonda 65 adet saz, 200 üzerinde taş<br />

plak, çok sayıda nota ve basılı eser vardır.


Aralık 2010<br />

10 Kasım’da Dolmabahçe<br />

Sarayı’na Ziyaretçi Akını<br />

Atatürk, İstanbul’da 72 yıl önce hayata gözlerini<br />

yumduğu Dolmabahçe Sarayı’ndaki odasında<br />

düzenlenen törenle anıldı. Tören, resmi yetkililerin<br />

ve Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe’nin çiçek<br />

buketlerini Atatürk’ün ebediyete intikal ettiği yatağın<br />

üzerine bırakmasıyla başladı.<br />

Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu saat dokuzu<br />

beş geçe sirenlerin çalmasıyla birlikte saygı duruşunda<br />

bulunuldu ve ardından İstiklal Marşı okundu.<br />

Türk bayrağı örtülü yatağının iki yanında iki er saygı<br />

nöbeti tuttu. Erlerin tören sırasında duygulandığı<br />

görüldü.<br />

Vatandaşlar ve öğrenciler, odaya girmek için sarayın<br />

ön bahçesinden itibaren uzun kuyruklar oluşturdular<br />

ve Atatürk’ün yatağının önüne karanfiller bıraktılar.<br />

Bazı vatandaşların bu sırada dua okuduğu,<br />

bazılarının da gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Manevi<br />

kızı Ülkü Adatepe, buraya her geldiğinde anılarının<br />

canlandığını belirterek, “Atatürk’ü kaybettik<br />

demiyorum. O hep Türk milletinin kalbinde yasıyor.<br />

Onu biz, yaşatacağız, gençlik yaşatacak.” dedi.<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong>da<br />

Atatürk’ü Anma<br />

Etkinlikleri<br />

Atatürk’ü anma Merasimi’nin ardından 10<br />

gün süreli “Basında 10 Kasım Resim Sergisi”<br />

Dolmabahçe Sarayı Mavi Salon’da açıldı. Açılışı<br />

TBMM Başkan Vekili Sayın Meral Akşener Daire<br />

Başkanımız Yasin Yıldız’la birlikte yaptı.<br />

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih<br />

Bölümü öğretim görevlisi Doç. Dr. Halil Bal<br />

tarafından “Atatürk ve Türk Modernleşmesi”<br />

konulu” konferans Dolmabahçe Sarayı Medhal<br />

Salon’da yapıldı.<br />

TBMM <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire Başkanlığı ile<br />

Atatürk Vakfı’nın ortaklaşa düzenledikleri yedi<br />

gün süreli “Fotoğraflarla Atatürk Sergisi” <strong>Milli</strong><br />

<strong>Saraylar</strong> Daire Başkanlığı İdari Bina Alt Kat Salonda<br />

açıldı.<br />

3


4<br />

Başkan Yardımcılarımızdan<br />

<strong>Muhsin</strong> <strong>ÖZCAN</strong><br />

58 Erzurum doğumlu <strong>Muhsin</strong> <strong>ÖZCAN</strong>, 1983 yılı Er-<br />

19 ciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine<br />

Mühendisliği’nden mezun olmuştur. Memuriyete 1984 yılında<br />

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde başlamış,<br />

çeşitli illerde Şube Müdürü ve Müdürlük görevlerinde bulunmuştur.<br />

1996 - 1997 yıllarında Çevre Bakanlığı Aydın İl Çevre Müdürlüğü<br />

görevine getirilen Özcan, 2000-2003 yıllarında Köy<br />

Hizmetleri Iğdır İl Müdürlüğü, 2003-2007 yıllarında Manisa<br />

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi Genel Sekreter<br />

Yardımcılığı görevlerini yürütmüştür.<br />

2007 yılından bu yana <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire Başkanlığı’nda<br />

görev alan Özcan, önce Müşavirlik görevinde bulunmuş, sonrasında<br />

da halen yürütmekte olduğu Daire Başkan Yardımcısı<br />

olarak görev almıştır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.<br />

Yazılı ve Görsel Basında Dolu Dolu <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong><br />

Kasım ayında yazılı ve görsel<br />

basında <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire<br />

Başkanlığını konu edinen haberler<br />

hemen her gün yer aldı. 29<br />

Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu,<br />

ulusal yayın yapan tüm<br />

televizyon kanalları tarafından<br />

naklen yayınlarken, yazılı basında<br />

konu ile ilgili 17 haber yer aldı.<br />

5 Kasım tarihinde TBMM Başkanı<br />

Sayın Mehmet Ali Şahin tarafından<br />

açılışları yapılan Dolmabahçe<br />

Sarayı Saat Müzesi ve restorasyonu<br />

tamamlanan Aynalıkavak<br />

Kasrı ile Musikî Müzesi ile ilgili<br />

haberler aynı gün 5 ayrı televiz-<br />

Bilim Kurulundan<br />

Prof. Dr. Hakkı Acun<br />

Aralık 2010<br />

Kasım 1950 yılında Yozgat’ta doğdu. İlkokulu Iğdır’da<br />

27 okuyan Acun, ortaokulu Akşehir’de, liseyi Çorum’da bitirdi.<br />

1975–1976 döneminde Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi<br />

Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans (1977) ve doktorasını<br />

(1983) aynı bölümde tamamladı.<br />

1976–1983 yıllarında Hacettepe Üniversite Sanat Tarihi<br />

Bölümü’nde asistan olarak görev alan Acun, 1991 yılında Doçent,<br />

1997 yılında ise Profesörlük unvanlarını aldı. Halen 1988 yılından<br />

beri görev aldığı Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat<br />

Tarihi ve ayrıca Güzel Sanatlar Bölümlerinin Bölüm Başkanlığını<br />

yürütmektedir. Bugüne kadar Hacettepe, Cumhuriyet, Gazi, Erciyes<br />

üniversitelerinde değişik alanlarda dersler vermiştir.<br />

1995’te Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu asıl üyeliğine<br />

seçilmiş ve 6 sene bu görevi yürütmüştür. 2003-2006 yılları<br />

arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı Antalya Bölgesi Kültür ve Tabiat<br />

Varlıklarını Koruma Kurulu üyeliği ve başkanlığı görevlerinde<br />

bulunmuştur. Yürüttüğü başarılı çalışmalarla gerek yurt içinde<br />

gerekse yurtdışında pek çok ödül alan Acun, evli ve üç çocuk<br />

babasıdır.<br />

yon kanalının haber bültenlerinde<br />

yayınlanmıştır.<br />

Müzelerle ilgili Kasım ayı boyunca<br />

farklı gazetelerde 34, internet<br />

haber sitelerinde de farklı<br />

günlerde 32 haber yayınlandı.<br />

Atatürk’ün ölüm yıldönümü<br />

nedeniyle 10 Kasım günü tüm televizyonlar<br />

canlı yayın bağlantılarıyla<br />

Dolmabahçe Sarayı’ndaki<br />

etkinlikleri izleyicilerine aktarırken,<br />

gün boyu televizyonlarda<br />

88 haber yer aldı. Ertesi gün<br />

Atatürk’ü Anma Törenleri ile ilgili<br />

yazılı basında ise 43 haber yayınlandı.


Aralık 2010<br />

Hazine Kapı Önü Yenilendi<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire Başkanlığı,<br />

Dolmabahçe Sarayı<br />

Hazine Kapı önü zemin<br />

düzenleme ve yenileme çalışmalarını<br />

tamamladı. Teknik<br />

Daire Başkan Yardımcılığı’nın<br />

koordine ettiği çalışmalar Büyükşehir<br />

Belediyesi ile ortaklaşa<br />

yürütüldü.<br />

Yenileme öncesi, özgün yol<br />

döşemesini araştırmak üzere<br />

yapılan sondaj çalışmasında<br />

beton ve asfalt dışında bir<br />

malzemeye rastlanmadığı, bugüne<br />

kadar zaman zaman yapılan<br />

sondaj çalışmalarında da<br />

özgün döşeme bulunmadığı<br />

belirlendi.<br />

Eski su tahliye kanallarının<br />

yer yer bozulmuş olması<br />

şiddetli yağmurda tehlike-<br />

li bir durum oluşturmaktaydı.<br />

Alt yapı çalışma çerçevesinde<br />

yol tarafında bulunan taş ve su<br />

tahliye kanallarına ulaşıldı. Bu<br />

kanalların da yer yer bozulmuş<br />

olduğu ve saat kulesinden<br />

sonra devam etmediğinden<br />

kullanılabilir durumda olmadığı<br />

ortaya çıktı. Çalışmaların ilk<br />

aşamasında yağmur suyu kanalları<br />

yenilendi ve muhtemel<br />

bir tehlikenin önüne geçilmiş<br />

oldu.<br />

Hazine Kapı önü düzenlemelerinde<br />

yol alt yapısı, yürüme<br />

yolu tamamı betonla<br />

düzlenerek üzeri 1800 m 2 doğal<br />

Bergama graniti ile Hazine<br />

Kapı’dan otopark alanına kadar<br />

kaplandı. Yol kenarlarına<br />

yine granit bordürler döşendi.<br />

Bu çalışmalara paralel olarak<br />

Hazine Kapı önündeki bahçe,<br />

Saat Kulesi çevresi de dâhil olmak<br />

üzere yeni peyzaj projesine<br />

göre düzenlendi. Gezi yolları<br />

ve dinlenme alanları ziya-<br />

retçilerin daha rahat hareket<br />

edebilecekleri şekilde yapıldı.<br />

Peyzaj düzenlemeleri kapsamında<br />

3500 m 2 çimlendirme<br />

yapılarak yeşil alan dokusu da<br />

tamamlandı.<br />

5


6<br />

Bültenimizin Aralık sayısı<br />

için <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire<br />

Başkanlığı’na bağlı bütün saray,<br />

köşk ve kasırlarda bulunan<br />

tekstil ürünlerinin restorasyon,<br />

konservasyon ve bakımını<br />

yapan Tekstil Restorasyon<br />

ve Konservasyon Atölyesi’ni ve<br />

çalışanlarını tanıttık, atölye sorumlusu<br />

Nezih Ertuğ ile röportaj<br />

yaptık.<br />

Nezih ERTUĞ: 1965 yılında<br />

İstanbul’da dünyaya gelen Nezih<br />

Ertuğ, 1990 yılında Marmara<br />

Üniversitesi Teknik Eğitim<br />

Fakültesi Tekstil Bölümü’nden<br />

mezun oldu. Tekstille ilgili iş<br />

hayatına Kültür Bakanlığı’na<br />

bağlı Türbeler Müzesi<br />

Müdürlüğü’nde 1992 yılında<br />

başladı. Burada yaklaşık iki<br />

yıl, daha sonra da 5 yıl süreyle<br />

Topkapı Sarayı Padişah Elbiseleri<br />

ve Kaftanları Bölümü’nde<br />

Doç. Dr. Hülya TEZCAN’la çalıştı.<br />

2000 yılından bu yana <strong>Milli</strong><br />

<strong>Saraylar</strong> Daire Başkanlığı Tekstil<br />

Restorasyon ve Konservasyon<br />

Atölyesi’nde çalışan Nezih<br />

Ertuğ evli ve bir çocuk babasıdır.<br />

Hülya KESER: Elazığ doğumlu<br />

Hülya Keser, İstanbul<br />

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi<br />

Arkeoloji ve Sanat Tarihi<br />

Bölümü’nden mezun oldu.<br />

1993 yılında Dolmabahçe<br />

Sarayı’nda Porselen Restorasyon<br />

ve Konservasyon atölyesinde<br />

restoratör olarak başladığı<br />

işine 1996’da yurtdışı eğitimi<br />

için ara verdi. Sonraları Kültür<br />

Bakanlığı’na bağlı restorasyon<br />

projelerinde görev alan Hülya<br />

Keser 2008 yılından bu yana<br />

Tekstil Atölyesi’nde tekstil restoratörü<br />

olarak çalışmaktadır.<br />

Merve ÖZLÜ: 1989 yılında<br />

İstanbul’da doğan Merve Özlü,<br />

Nişantaşı Rüştü Uzel Anadolu<br />

Meslek Lisesi El Sanatları<br />

Bölümü’nden mezun oldu. Halen<br />

Açık Öğretim Fakültesi İşletme<br />

Bölümü’nde okumaktadır.<br />

2008 yılından beri Tekstil<br />

Restorasyon ve Konservasyon<br />

Atölyesi’nde usta olarak görev<br />

yapmaktadır.<br />

– Nezih Bey <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong>daki<br />

meslek hayatınıza nasıl<br />

başladınız?<br />

Türbeler Müzesi Müdürlüğü’nde<br />

çalışırken bir yandan<br />

da tekstil restorasyonuyla<br />

ilgili çalışmalar yapıyordum.<br />

Araştırmalarım neticesinde<br />

bu işin en iyi <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong>da<br />

yapıldığını öğrendim. Sultan<br />

Abdülmecid’in Türbesi’nin<br />

restorasyonu tamamlandıktan<br />

sonra açılış törenine dönemin<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire Başkanı da<br />

katılmıştı. Kendisiyle sohbet<br />

ederken bana türbelerin sanduka<br />

puşidelerini <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong><br />

atölyelerinde restore ettiklerini<br />

söylemişti. Böylelikle<br />

tekstil restorasyonu ve konservasyonu<br />

işini daha iyi öğrenmek,<br />

kendimi bu alanda geliştirmek<br />

için kurumumuza başvuruda<br />

bulundum. 2000 yılından<br />

bu yana <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong>da<br />

çalışmaktayım.<br />

– Bizlere atölyenizi tanıtır<br />

mısınız?<br />

Atölyemiz kurumumuza<br />

bağlı saray, köşk ve kasırlarda<br />

bulunan tekstil grubuna ait<br />

bütün eserlerin restorasyon ve<br />

konservasyonlarının yapıldığı<br />

hizmet yeridir. Halı dışındaki<br />

tüm tekstil ürünlerinin (perde,<br />

paravan, döşemelik kumaş vb.)<br />

bakım, onarım ve korumasını<br />

yapıyoruz. Aynı zamanda tekstil<br />

eserleriyle ilgili açılan sergilerde<br />

sergi düzenlemesi ve<br />

destek çalışması yapıyoruz. Bunun<br />

yanı sıra kurum dışından<br />

Aralık 2010<br />

Atölyelerimizden<br />

Tekstil Restorasyon ve Konservasyon Atölyesi<br />

gelen tekstil restorasyonuyla ilgili<br />

talepleri de karşılıyoruz.<br />

– Atölyenizde çalışırken karşılaştığınız<br />

zorluklar nelerdir?<br />

Restorasyon aşamasında<br />

eski kumaşların aynısını bulmakta<br />

ve bazı malzemelerin<br />

temin edilmesinde zaman zaman<br />

zorluklar yaşıyoruz. Fakat<br />

bu sıkıntı tabi ki kurumumuzdan<br />

kaynaklanmıyor. Bu işin<br />

doğası böyle.<br />

– Meslek hayatınızda sizin<br />

için anlamı farklı olan bir çalışmanız<br />

var mı?<br />

2003 senesinde, Yavuz Sultan<br />

Selim’in Mısır’ı fethe giderken<br />

giydiği ve vasiyetinde<br />

de “vefatımdan sonra sandukamın<br />

üzerinde dursun” dediği<br />

kaftanının restorasyonunu<br />

yaptık. Bunun bizlere nasip<br />

olmasından dolayı ayrı bir<br />

gurur ve onur duyuyorum. Benim<br />

için unutulmaz bir çalışma<br />

ve anıydı.<br />

– Nezih Bey son olarak kurumumuzun<br />

hayatınızdaki anlamı<br />

nedir?<br />

Ecdadımızın bizlere tarihî<br />

bir miras ve emanet olarak bıraktığı<br />

bu eserleri koruma, restore<br />

etme ve gelecek nesillere<br />

aktarma işini yapmak benim<br />

için çok önemli ve anlamlıdır.<br />

Bu tarihî misyonu <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong>da<br />

gerçekleştirdiğim için de<br />

kurumumuza müteşekkirim.<br />

Röportaj: Mehmet Ekinci


Aralık 2010<br />

Bilgi İşlem<br />

Yardım Masası Uygulaması<br />

<strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> sistem yapısı<br />

içinde her geçen gün artan bilgi<br />

işlem teknolojileri çeşitli uygulamaların<br />

geliştirilmesini beraberinde<br />

getirmiştir. <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong><br />

bünyesinde kullanılmakta<br />

olan bilgisayar sayısındaki artış,<br />

bu bilgisayarlara verilen destek<br />

ihtiyacının da büyümesine<br />

sebep olmuştur. Bu bağlamda<br />

kullanıcıların sorunlarını ivedilikle<br />

çözmeye yönelik Bilgi İşlem<br />

Şube Müdürlüğü’nün yürüteceği<br />

Yardım Masası uygulaması<br />

devreye girdi. Söz konusu<br />

uygulama, <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire<br />

Başkanlığı Bilgi İşlem Şube<br />

Müdürlüğü’nün, İSO 27001 Bilgi<br />

Güvenliği Yönetim Sistemi<br />

(BGYS) kalite standardı çalışmalarının<br />

bir gereği olarak zorunlu bir hal almıştı.<br />

İSO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi kalite standardı çalışmalarında,<br />

yapılan bütün çalışmaların ve işlemlerin kayıt altına<br />

alınmasını temel alır. Yardım masasının kullanımının diğer bir<br />

amacı da, bilgi işlemdeki teknik destek çalışmalarının daha hızlı<br />

yürütülmesidir. Yardım masası uygulaması bu konudaki gerekli<br />

kayıtların tutulmasını sağlamaktadır.<br />

Yardım Masası uygulaması şu anda kullanıcıların kendilerine<br />

ait bilgilerin bildirilmesi ve uygulamaya dikkat çekilmesi amacıyla<br />

Internet Explorer da giriş sayfası olarak belirlenmiştir. Bunun<br />

dışında yardım masası uygulamasına Internet Explorer’da<br />

sık kullanılanlar menüsünden de ulaşmak mümkündür. Yakın<br />

bir zamanda uygulama zorunluluk halini alacağından, telefonla<br />

yapılacak olan teknik destek bildirimleri dikkate alınmayacaktır.<br />

Uygulamanın kullanım yönergeleri hem yazılı, hem de sözlü<br />

Örnek :Vaka Kaydı.<br />

olarak Yardım Masası Programının<br />

Yardım menüsünde bulunmaktadır.<br />

Programımız için gerekli<br />

olan Kullanıcı Adı ve Şifre, kullanıcının<br />

oturum açma şifresiyle<br />

aynıdır. Programa giriş yaptıktan<br />

sonra bir defaya mahsus<br />

olarak birim adı ve dahili numara<br />

girilmesi zorunludur. Zorunlu<br />

bilgilerin girilmesinden sonra<br />

arıza kaydı oluşturmak için Yeni<br />

Vaka butonuna tıklamak yeterlidir.<br />

Yardım Masası uygulaması<br />

ile mevcut kullanıcıların arıza<br />

durum bildirimlerini kayıt altına<br />

alınacak, ölçme ve değerlendirmede<br />

kullanılacaktır.<br />

Personel Haberleri<br />

Yıldız Şale’de Restoratör olarak görev yapan Cemalettin Ünal’ın Ceren<br />

adında bir kızı olmuştur. Ceren bebeğe sağlıklı bir ömür dileriz.<br />

<strong>Milli</strong> Saray Daire Başkanlığı’nda bahçıvan olarak çalışan Sadık<br />

Karaot’un abisi Süleyman Karaot vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan<br />

rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileriz.<br />

7


8<br />

TBMM <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong><br />

Daire Başkanlığı Adına:<br />

Yasin YILDIZ<br />

Tanîn Gazetesi, sayı: 144, 6 Mart 1339/1923<br />

HEDÂYÂ-YI HİLÂFET-PENÂHÎYE GÂZÎ<br />

PAŞAMIZLA REFÎKALARI HANIMEFENDİ’NİN<br />

MUKÂBELE-İ ŞÜKRÂNI<br />

Gāzî Mustafa Kemâl Paşa Hazretlerinin izdivâcları<br />

münâsebetiyle Halîfe-i Müslimîn Hazretleri tarafından<br />

Ser-yâverleri Mîr-alây Edîb Bey vedâ’etiyle gerek refîkaları<br />

hanımefendiye ve gerek paşa-yı müşârünileyhe gönderilen<br />

kıymetdâr hediyelerden mütevellid teşekkürât<br />

ve ihtirâmâtı hâvî Gāzî Başkumandanımızla Latîfe<br />

Hanımefendi’nin zât-ı hilâfet-penâhîye hitâben yazdıkları<br />

iki kıt’a mektûbu ber-vech-i zîr derc ediyoruz:<br />

HALÎFE-İ MÜSLİMÎN HAZRETLERİ’NE<br />

Ankara, 1 Mart 1339<br />

Hissiyât-ı bî-nihâyelerinin bir nişâne-i<br />

kıymetdârı olan hedâyâ-yı hilâfet-penâhîleri<br />

nihâyetsiz memnûniyeti mûcib oldu. Zât-ı<br />

hazret-i hilâfet-penâhîleri tarafından bu sûretle tahattura mazhariyet pek kıymetlidir. Teşekkürât ve<br />

ihtirâmât-ı mahsûsamı arza ve bu vesîle ile temâdî-i ömr ü âfiyetleri duâsını bârgâh-ı Kibriyâ’ya ref’a<br />

müsâra’at eylerim. Kadınefendi Hazretlerine de ta’zîmât-ı mahsûsamı arz eylerim efendim.<br />

Gāzî Mustafa Kemâl<br />

HUZÛR-I MU’ALLÂ-YI HAZRET-İ HİLÂFET-PENÂHÎLERİ’NE<br />

Ankara, 1 Mart 1339<br />

Zât-ı hazret-i hilâfet-penâhîleri tarafından hakkımda ibzâl buyrulan teveccühâtın bir delîl-i bâhiri<br />

olan kıymetdâr hediyelerinden son derecede memnûn ve mütehassis oldum. Bundan mütevellid<br />

şükrân hislerimi arza müsâ’ade buyrulmasını bi’l-hâssa istirhâm ederim. Bu vesîle ile mübârek ellerinizi<br />

hürmetle öper; Kadınefendi Hazretlerine de ta’zîmât-ı mahsûsamı arz eylerim efendim.<br />

Hürmetkâr Kızınız<br />

Latîfe Mustafa Kemâl<br />

Tarih’ten Notlar<br />

Aralık 2010<br />

Gâzi Paşa ve Latîfe Hanım’dan Halife’ye telgraf<br />

Yayın Kurulu Adına<br />

Editör:<br />

M. Murat TAŞAR<br />

Adres: TBMM <strong>Milli</strong> <strong>Saraylar</strong> Daire Başkanlığı,<br />

Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş, İSTANBUL.<br />

Tel: 212 236 90 00 - Faks 212 227 66 73<br />

www.millisaraylar.gov.tr<br />

Transkripsiyon: Üzeyir Karataş<br />

Baskı:<br />

Renk Matbaası<br />

0212 612 11 27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!