Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Hâkimler giydikleri cüppe ile kendilerini Herkül gibi<br />
görmek yerine ‘insan olarak ben de hata yapabilirim”<br />
düşüncesiyle hareket etmelidirler diyor ve “yargının<br />
saygı duyulmayı hak etmesini” vurguluyor. TBB Başkanı<br />
rahmetli Özdemir Özok’un 2003-2004 adli yargı<br />
yılı açılış konuşmasındaki şu cümleleri bu bağlamda<br />
anmak ve anımsatmak istemekteyim: “Kurumlar<br />
da kişiler gibi, saygınlık- larını kendileri yaratır ve kendi<br />
davranışları ile korurlar. Biz kendi kendimize ne kadar<br />
saygınlık, mehabet atfedersek edelim, kişisel zaaflarımızın<br />
sonucu yarattığımız olaylar, toplumun önem<br />
verdiği hassas konulardaki tepkisizliğimiz ya da tepkimizi<br />
ortaya koyarken yaptığımız basit davranışlar, toplumun<br />
kaderinde yadsınamaz yeri ve önemi olan bu<br />
kurumu, yargıyı yaralamaktadır, zedelemektedir. Ceza<br />
kanunu maddeleri, görkemli cüppeler, ulaşılmaz kürsüler<br />
saygınlığı geri getirmez ve sağlayamaz.”<br />
Yazar, önsözde “gerçek yargı reformu(nun), bir tarafta<br />
maddi hukuk, adli kurumlar, diğer tarafta ise hukuk<br />
sistemi içindeki çeşitli aktörler arasındaki ve aktörlerle<br />
vatandaş ilişkilerini biçimlendiren süreçleri kapsam<br />
alanına alması” gerektiğini vurgulamaktadır.<br />
Yargı reform projesinin ilkelerini de şöyle saptamaktadır<br />
(s.18): 1) Reform uzun vadeli bir süreç olduğundan<br />
amaç birliği ve adanmışlık gereksinmesi<br />
vardır. 2) Sosyo - ekonomik ve kültürel değerler göz<br />
ardı edilmemelidir. 3) Büyük projeler daha mütevazı<br />
ölçekteki girişimlere özgü deneyimle elde edildiğinde<br />
tasarlanıp uygulamaya konulmalıdır. 4) Reform<br />
projesine tüm unsurların katılımı ön görülmelidir.<br />
Doğal olarak Einstein’ın şu sözünü de bu bağlamda<br />
unutmamak gerekmektedir: “Sorunun kaynağı olanlar,<br />
çözüm de yararlı olamazlar.”<br />
Yargının (bütçe, makul süre, mahkemelerin kapasitesi<br />
ve etkililiği, jürili yargılama, ceza davaları (savcılar),<br />
tutukluluk (s.48), tarafsızlık, avukatların rolü<br />
(s.15, s.27 ve s. 1<strong>46</strong> vd.), bilirkişi, tanıklar (s.103),<br />
mağdurların korunması (s.121), çapraz sorgu, hukuk<br />
eğitimi, yolsuzluk, UYAP gibi) bütün kronik sorunlarının<br />
mukayeseli ve rakamlara dayanan tablosunu<br />
görebilmek, fikir yürütebilmek için hukukçulara salık<br />
verebileceğimiz bir kitap daha yayınladığı için Prof.<br />
Dr. Mustafa Tören Yücel’e teşekkürlerimizi sunarken,<br />
şu saptamasına da yürekten katılırım.<br />
Şimdilik yargıda algılanan görüntü, adalet sisteminin<br />
en güçlünün yargısına dönüşmesi, itaatsizlik ruhunun<br />
egemen olması, hukuk güvenliğinin olmaması, yargı-<br />
lamaların makul süreyi aşması, mağdurların daha da<br />
mağdur olmaları, gerekçe adına formül- ler/kanun-<br />
daki önermelere yer verilmesi ve bireysel özgürlükle-<br />
rin gittikçe zayıflaması, le décline du droit olgusunun<br />
semptomları olarak belirmektedir. Yalnız, bu konuda<br />
fazlaca kötümser olmaya gerek yoktur. Hukuk güneş<br />
gibidir, batışından sonra yeniden doğacak ve adalete<br />
olan inancımız baki kalacaktır.<br />
Teoman Ergül<br />
TBB Dergisi <strong>2012</strong>(100) s.475.<br />
43