yeni bir şey söylemek lazım

Recommendations

Info

Tarih ve Kültür Araştırmaları Derneği Taslak Dergisi rine yükseltir. İyi bir yazar sıradan olanı olağanüstüne çevirir, olağanüstü bir durumu da sıradanlaştırabilir.” “Sen ressamsan bir sonbahar çizdiğin zaman, içinde sararmış yapraklar olmasın. Resim sanatı gördüğünü içine alıp ondan yeni bir resim çıkarma sanatıdır.” “Milyonlarca insan güler. Bu gülmelerin hiçbiri birbirinin aynı değildir. O farkı tespit edebilir ve çerçeveleyebilirseniz bir şey yapmış olursunuz.” “Fotoğrafı aynen taşımaya kalkarsanız oradan şiir çıkmaz.” “Yazar hüküm cümlesi verdiği zaman çuvallamış demektir. Direk hüküm vermeyin, hep açık kapı olsun. Müphemlikten gerilim doğuyor.” Kafka: “Karanlık bir tünelin içine yazar gibi yazacaksın.” “Ahmet Haşim ağdalı cümleler kullanmadan yazar. Kelimeleri tasarruflu, yerli yerinde kullanır. İroniyi çok iyi kullanır, görsel betimlemeler yapar.” “Yazarken sürüklenmek şiirde işe yarar ama düz yazıda dümeni elden bırakmamak lazım. Yazı yazmak örgü örmek gibidir. Paragraflar arasında da uyum olmalı. Baştan sona fikri kaybetmeden kurguyu tamamlamak lazım.” “İroni, söylemek istediğini doğrudan söylemez, anlamak için de zekâ gerektirir. İroni hedef şaşırtır. Amaç örtülü söyleyerek, tersinden ifade ederek kalemin gücünü artırmaktır.” “Şiir çeviren kişinin iki dilde de üstat olması gerekmektedir. Her iki dilde de edebi eser verebilecek kapasitede olması gerekir.” “Dünyanın en güçlü adamı en yalnız adamıdır. Paylaştığın her şey senden bir şeyler alır götürür. Paylaşmadığın şeyler de olacak.” “Herkesin değişik sebepleri vardır yazmak için. Biriken bir şeyin taşar duruma gelmesi lazım. Taşan kısmıdır yazmak. Dolana kadar okumak lazım.” Tolstoy: “Sanat eserinin temeli samimiyettir.” Kemal Ural: “Hedefi bulamayan oklar da hedefi bulan oklar da pay sahibidir.” Yakup Kadri “Yazdığım her eserden sonra büyük pişmanlıklar içinde kavrulurum. Daha iyisini yazabilirdim.” Reiner Maria Rilke: “Nasıl tutsam da ruhumu, değmese seninkine…” Arthur Schopenhauer: “Yazarlar ikiye ayrılır; para için yazanlar ve bir değeri paylaşmak için yazanlar.” “Her şeyi okumayın. Sadece zamanın test ettiği, her zaman geçerli olan eserleri okuyun. En yeni kitabın en iyi olduğunu düşünmek bir yanılgıdır.” “Ne alaka” gibi konuşma dilindeki kalıplar yazıda kullanılmamalı zorunlu olmadıkça. “..cesine” “..casına” gibi ifadeler kullanılmamalı. Aşırı “ki” kullanmaktan kaçınmalı. Hem Osmanlıca hem de yeni Türkçe kelimeler birlikte uyumsuz kullanılmamalı. Her yazının iklimi vardır, onun dışına çıkmamak lazım. -Çehov: “Kısalık yeteneğin kardeşidir.” -Refik Halid Karay- ’ın konuşma dilinde de eserleri vardır ama Peyami Safa buna şiddetle karşı çıkar, ona göre Edebiyat “üst dil”le yapılmadır. Sayfa 4 “İroni, söylemek istediğini doğrudan söylemez, anlamak için de zekâ gerektirir. İroni hedef şaşırtır. Amaç örtülü söyleyerek, tersinden ifade ederek kalemin gücünü artırmaktır.”
Sayfa 5 Tarih ve Kültür Araştırmaları Derneği Taslak Dergisi Abdurrahman Bedir Deniz Kıyısında Tarihi Moda İskelesi’nin önündeydim. Kuracağımız şirketin ayrıntılarını konuşmak için ortağımı ve mali müşaviri beklemeye koyuldum. Ansızın bir gürültü kopuverdi. Her iki tarafı işlemeli korkuluklarla örülü tarihi iskeleye giden yolda, kızlı erkekli bir grup genç, ekmek ve simit parçaları atıyorlardı. Martılar bazı parçaları havada kapıyor, düşenleri kargalara bırakmıyorlardı. Sayıca üstün olan martılar kargaları def etmek için nöbetleşe it dalaşına giriyorlardı. Kargalar bu savaştan bir türlü vazgeçmiyor, sesleriyle kızgınlıklarını ifade ediyorlardı. Bu da duruşuyla bir tekir, kayalıklara oturmuş olan biteni izliyordu. Denizden gelen rüzgâr kahverengi tüylerini kabartmıştı. Gözlerini kısarak bıyık altından gülüyordu. Göğsü beyaz tüylü, kum beji renginde iki kardeş köpek kuru bir dal için kapışıyorlardı. Biri bir ucundan kardeşi diğeri ucundan asılıyor, her ikisi de vazgeçmiyordu. Bu böyle olmayacaktı, anlamışlardı. Sessizce birbirlerine diş geçirmeye ve üstünlük sağlamaya çalışıyorlardı. Bir birlerinin burunlarını, kulaklarını ısırmaya başladılar. Heidi’nin köpeğine benzeyen sağ ayağı yaralı bir yaşlı köpek, bu iki köpeğin mücadelesini boş gözlerle izliyordu. Ansızın kuşların sesleri kesildi. Genç grup ellerindekini tüketmişlerdi. Hatıralarında kalan sahneleri birbirlerine anlatarak uzaklaştılar. Martılar bir bir yerlerini almaya başladılar. Her topuz başında bir martı. Rüzgâra karşı dimdik duruyor poz veriyorlardı. Bu tabloya kayıtsız kalmayan ağaçlar, rüzgârı arkalarına alarak selama durdular.
Page 1 and 2: Ali Ural: Yazmak sizden hayatınız
Page 3: Sayfa 3 Tarih ve Kültür Araştır
Page 7 and 8: Sayfa 7 Tarih ve Kültür Araştır
Page 9 and 10: Sayfa 9 Tarih ve Kültür Araştır
Page 11 and 12: Sayfa 11 Tarih ve Kültür Araştı
Page 29 and 30: Güzel Bir Gün Bugün de güneş d

yeni bir şey söylemek lazım

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?