20.03.2018 Views

Turkish Student Yurtdışı Eğitim Dergisi // Sayı:23

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BİLGİ<br />

onların diliyle çatpat da olsa konuşup<br />

anlaşabilmenin faydası ve<br />

önemi yadsınamaz. Ama bu gibi<br />

istisnalar dışında sözgelimi, “3 dili<br />

orta derecede biliyorum, sözlük<br />

yardımıyla kitap okuyabiliyorum”<br />

demenin gerçekte size pek bir yararı<br />

olmayacaktır. Meselâ, yurtdışındaki<br />

bir toplantıda veya görüşmede<br />

aksadığınız, edilen bir sözü veya<br />

size gönderilen bir mesajı yanlış<br />

anladığınız takdirde işleriniz de<br />

ters gidecektir. Başka bir deyişle,<br />

“İşte hazırlık okudum, kurslara<br />

gittim, epey bir İngilizce öğrendim,<br />

bu bana yeter, şimdi de üstüne bir<br />

miktar Almanca, az biraz Arapça<br />

katayım; rezümem kuvvetli olsun”<br />

felsefesiyle hepsini yarıda bırakmak<br />

yanlış, netice açısından faydasızdır.<br />

Yani, 2-3 dili yarım yamalak<br />

bilmektense tek bir dili hakkıyla<br />

bilmek daha iyidir.<br />

Eğer linguistik yönünden olağanüstü<br />

bir yeteneğiniz ve merakınız yoksa,<br />

fazla sayıda yabancı dili çok iyi<br />

derecede öğrenemiyeceğiniz besbelli;<br />

vakit yetmez. O halde hangisine<br />

öncelik vermeli? Lafı fazla<br />

dolandırmadan hemen söyleyelim:<br />

Günümüzde dünyanın bilim, ticaret,<br />

kültür, turizm ve genel iletişim dili<br />

İngilizcedir. O bakımdan eğer dünyayı<br />

takip etmek istiyorsanız, en iyi<br />

işleri kapmak istiyorsanız, işinizi,<br />

mesleğinizi dünya çapında yapmak<br />

istiyorsanız, hedefiniz İngilizceyi<br />

bütün yönleriyle (yani anlamasıyla,<br />

okumasıyla, yazmasıyla, konuşmasıyla)<br />

en iyi derecede öğrenmek<br />

olmalıdır. Örneğin çok iyi Almanca<br />

biliyor olabilirsiniz. İşleriniz ve<br />

ilginiz sadece Almanya, Avusturya<br />

ve İsviçre ile sınırlıysa bu yeterli<br />

sayılabilir. Ama dünya çapında iş<br />

görebilmek için bunun üstüne çok<br />

iyi İngilizce bilmek de şarttır. Günümüz<br />

dünyası için konuşuyoruz;<br />

kişisel tatmin ve zevk bazında da<br />

geçerli bir olgudur bu: İngilizce<br />

filimleri, dizileri, haberleri kendi dilinde<br />

izleyememek, İngilizce romanları/dergileri<br />

okuyamamak, kötü<br />

ve yanlış tercümelere/dublajlara<br />

mecbur olmak, yabancı dostlarla<br />

doğru dürüst sohbet edememek<br />

eksikliktir, birçok güzellikten mahrum<br />

kalmaktır.<br />

Zaten en üst düzeyde İngilizceniz<br />

varsa bunun yanına ikinci bir yabancı<br />

dil eklemek size iş hayatında<br />

büyük yarar sağlayabilir. Öyleyse,<br />

İngilizceyi sular seller gibi bildiğiniz<br />

varsayımıyla, bunun üzerine hangi<br />

dili eklemeli? Bu, hangi ülkeyle iş<br />

yapacağınıza veya hangi öğreniminizi<br />

hangi ülkede sürdüreceğinize<br />

ya da hangi kültürü daha yakından<br />

tanımak istediğinize bağlı olarak<br />

size kalmıştır. Örneğin ilgi alanınız<br />

İtalya ise İtalyancaya, Brezilya ise<br />

Portekizceye, Japonya ise Japoncaya,<br />

Rusya ise Rusçaya yönelmek<br />

gibi. Mevcut altyapı, nispeten yaygın<br />

kullanım alanları, tarihten gelen<br />

bağlar ve alışkanlıklar da dikkate<br />

alınarak, genellikle Fransızca ve<br />

Almanca tercih edilmektedir. Ama<br />

ilerisini düşünerek daha geniş bir<br />

perspektiften bakmak ve Çince,<br />

Arapça, İspanyolca gibi dillere de<br />

yönelmek avantajlı olabilir. Bu dillerin<br />

konuşulduğu ülkelerle ticari ve<br />

kültürel ilişkilerimizin önümüzdeki<br />

yıllarda artacağı tahmin edilmektedir.<br />

Yabancı dil bilmenin önemini konuşurken<br />

İngilizceye dönüş yapalım<br />

ve konuyu İngilizce üstünden sürdürelim.<br />

Tekrarlamak gerekirse,<br />

günümüzde İngilizce bilmeden hayatta<br />

istediğiniz yerlere gelme olasılığı<br />

düşüktür. Burada püf noktası<br />

“çok iyi” İngilizce bilmektir. Yani,<br />

”tarzanca” konuşabilmek, derdini<br />

az-çok anlatabilmek veya sözlük<br />

yardımıyla dergi veya kitap okuyabilmek<br />

genelde yeterli değildir.<br />

Hedefiniz, eğitimli bir İngiliz veya<br />

Amerikalı nasıl konuşuyor, okuyor,<br />

yazıyorsa onunla aynı seviyeyi<br />

yakalamak olmalıdır. Peki, bunun<br />

için yurt dışında bir dil okuluna<br />

gitmek şart mı? Böyle bir İngilizceyi<br />

Türkiye’de öğrenmek mümkün değil<br />

mi?<br />

Bir kere baştan söyleyelim; haftada<br />

en az 15 saatin altında, sözgelimi<br />

6-9 saatlik derslerle veya kurslarla<br />

öğrenilebilecek İngilizce, “Hello,<br />

how are you, my name is filanca,<br />

this is a book, that is a pencil”ın<br />

ötesine geçemez. Hele pratik de<br />

yapılmıyorsa, kullanılmıyorsa, ayrıca<br />

kitap okunmuyorsa, bu şekilde<br />

öğrenilen yabancı dil çok geçmeden<br />

uçar gider. Onyıllar boyunca<br />

Türkiye’de hazırlık sınıflarına, lisan<br />

dersanelerine, özel öğretmenlere<br />

dünyanın parası yatırılmış, ama<br />

sonuçlar genelde hayal kırıcı olmuş,<br />

gerçek anlamda İngilizce<br />

(veya herhangi başka yabancı dil)<br />

öğrenimi istisnalar dışında bir türlü<br />

oturtulamamıştır. Öğrencilerin,<br />

30<br />

<strong>Yurtdışı</strong> <strong>Eğitim</strong> <strong>Dergisi</strong> Mart 2018 • <strong>Sayı</strong>: <strong>23</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!