You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TARİH
İnsanlara insan muamelesi yapılmadı!
Sistematik ölüm, işkence kampı, Auschwitz I'de de gaz odası ve krematoryum (insan
bedenlerinin çok yüksek ısıda yakıldığı fırın) vardı. Başlangıçta, SS mühendisleri o sırada ihtiyacı
karşılamak adına gaz odasını hapishane bloğunun en alt katında, 11. Blok'ta inşa etti. Daha sonra
ise, daha büyük, kalıcı bir gaz odası esir binasının dışında ayrı bir binada orijinal krematoryumun
bir parçası yeniden inşa edildi. Auschwitz’in deneyleri ile katliam yaratan karar vericilerinden bir
tanesi de Dr. Josef Mengele idi. Auschwitz toplama kampındaki esirler üzerinde dehşet verici
deneyler yapmadan önce Dr. Josef Mengele, antropoloji üzerine çalışmalar yapan çok ünlü bir
antropolog idi. Mengele’nin Afrika’yı gezip insan kanı ve virüs numuneleri topladığı, hayatı
boyunca tek hayalinin farklı ırkların kanları arasındaki farklılığı kanıtlayan faktörleri belirlemek
olduğu biliniyordu. Bu kampa zorla ve içeride ne olduğunu bilmeyen Yahudilerin, diğerlerinin
üstünde deneyler yaparak tarihe adını yazdırdı. Tarihin karanlık köşelerinde ise kendisine ‘Ölüm
Meleği’ unvanını alarak ismini geçirmeye devam etti.
“Çalışmak özgürleştirir”
Yakından, uzaktan, herhangi bir yerden gelen Yahudiler ve farklı ırklardaki insanlar kutu gibi
küçücük vagonda Auschwitz’e ulaşmak için yolculuk yaptı. İnsanlar 4 gündür hatta daha uzun süren
yolculuklarda da aç, susuz, banyo yapmadan, temiz hava bile göremeden Auschwitz’e ulaştı.
Yolculuk sırasında hayatta kalamayanlar ise vagonda yaşamını yitirdi. Ulaşabilenlerin ise daha kötü
günler bekliyordu. Auschwitz’e girişte ise dövme demirden yapılmış 'Arbeit macht frei' yazılı Türkçe
anlamı ise: “Çalışmak özgürleştirir” ismindeki kapı beliriyordu. Yolcuları kapıda bekleyen kişi ise
insanların bedeni üzerinden deneyler yapan korkunç kişi Dr. Mengele’ydi. Yolcuları indiren askerler
Mengele’den talimat bekledi. Mengel’e ikizlerin, cücelerin (ortalama boydan daha ufak olan
insanların), yaşlıların, güçlü görünenlerin (Çalıştırmak için işe yarayacak olan insanların) arasından
seçimini yapıyordu. Sağ veya sol tarafa giderek yaşamanıza karar verildi. İnsanlar arasından
seçimler yapılmaya başlanmıştı. Yaşlılar, güçsüz duranlar, hastalıklı olanlar Mengel’in sorularına
cevap verirken ‘rahatsızım’ diyenlerin ‘sol tarafa geçin’ demesiyle kaderlerine karar verilmişti. Sol
tarafa yönlendirilenler seçimler bittikten sonra duş kabini olarak görüntü verilen Ziklon B'nin
(kristalin hidrojen siyanid) kullanıldığı gaz odasına gönderiliyordu. Gaz odasında boğulacak
insanlarında daha sonra krematoryuma (yüksek ısılı fırın) gönderilerek yakılıyordu. Sağ tarafa
geçmelerini söyleyen Mengel ise güçlü görünen kişileri inşaat alanlarında uzun saatler çalıştırmak
için şimdilik öldürülmemelerine karar verdi. Sadece güçlü görülenleri seçmeden deney yapılacak
olan kriterdeki ikiz olanları da sağ tarafa geçmelerini söyledi. Çocukların, gençlerin de şimdilik
yaşamasına karar verilen sağ tarafa yönlendirilirken farklı yerlere düşen aileler de vardı.
Külleri havaya karıştı
Nazilerin yaptığı insan katliamı izlerini günümüze kadar taşındı, Polonya’da bulunan kamplar ise
müze haline dönüştürüldü. Günümüzde eksi derecelerde olan günlerde bile kalabalık olan
Auschwitz ve yanındaki alt kamplar içerisindeki ölmüş insanların saçları, eşyaları ile birlikte
sergilenmekte. Ölmüş insanların odalar dolusu kıyafetleri de sergileniyor. Naziler arkalarında bir
eser bıraktı. Ancak geri gelemeyecekler ise masum insanlar. Çocuklar, insanlar, hamile
kadınlar... Acı olan bu insanların ölümünün ardından ne yaparsanız yapın hayatlarını kaybetmiş
ve geri gelemiyor olmaları. Krematoryuma gönderilenler yakıldı ve külleri havaya karıştı. Belki
de nefes almak için başınızı gökyüzüne çevirdiğinizde, bir katliamın doğaya karıştığına tanıklık
etmek zorunda kalıyorsunuz. Soluduğumuz havaya karıştılar…
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 18