36
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
6
www.egeyonhaber.com
SÜTÜN KAYMAĞINI
EGEYÖN
Haber
ZİNCİR MARKETLER VE ARACILAR YİYOR
17-23
ŞUBAT
2021
Üreticiler, bin bir türlü
zahmetle ürettikleri sütün litresini
2 lira 80 kuruşa satabilirken,
aynı süt tüketicinin
sofrasına gelene kadar 8 lirayı
aşıyor. Son dönemde
sütteki fiyat artışının sebebini
yorumlayan yaklaşık bin
500 üyeye sahip Manisa Damızlık
Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin
Başkanı Ahmet
Kırlıoğlu, fiyat artışında girdi
maliyetlerinin yükselmesinin
yanı sıra zincir marketler ve
aracı firmaların büyük
oranda etkili olduğunu söyledi.
Başkan Kırlıoğlu, “Son günlerde
yem fiyatları ile süt fiyatları
arasındaki barem çok fazla
açıldı. Kazanamaz duruma geldik.
İşletmelerimizin durumu sıkıntılı.
Bir kilogram süt
sattığınızda bir buçuk kilo yem
almamız gerekirken, bugün bir
kilo süte bir kilo yem alamaz
durumdayız. Girdi maliyetlerimiz
yüksek. Yem sanayicilerine
yüklendiğimiz zaman diyorlar
ki ‘yemin ham maddesinin
yüzde 60’ını yurt dışından dolar
bazı ile alıyoruz’ ama dolar artmadığı
halde, hatta geriye gittiği,
düştüğü zaman bile onlar
zamlarını devam ettiriyorlar.
Geçtiğimiz sene 70 lira olan
yem fiyatları şu an 140 liralara
kadar çıktı. Senede 6-7 defa
zam yapabiliyorlar. Bizim en
büyük girdi maliyetlerimiz;
yem, elektrik, akaryakıt. Sektörümüz
sürekli kan kaybediyor”
dedi.
Süt fiyatlarında zincir marketlerin
artık söz sahibi olduğunu
vurgulayan Kırlıoğlu, konuşmasını
şöyle sürdürdü: “Eskiden
biz sanayicilerimize
fiyatlarımızı arttırmıyorsunuz
diye yükleniyorduk ama son
yıllarda gördük ki marketler
zinciri bu işi ele geçirdi. Marketler
zinciri bizim fiyatlarımızı arttırmadığı
gibi tüketici üzerinde
çok fazla bir artış yaptığı gözleniyor.
Buna biz anlam veremiyoruz.
İnsanoğlu pandemiyle
mücadele ediyor. Hepimiz elimizi
taşın altına sokacağız ama
biz sokmamıza rağmen fiyatlar
yine tutulamıyor. Son günlerde
devlet dahi fiyatlar, marketlere
müdahale etti. Mesela peynirden
örnek verecek olursak,
sütün fiyatı belli. Peynirin içine
konulan süt de belli. Sütü 2 lira
30 kuruştan alıyorlar fakat peynir
50, 60, 70 liralara kadar gidiyor.
Burada bir kontrol zinciri
olmadığını düşünüyorum. Son
günlerde müdahale edilmeye
çalışıldı ama biraz geç kalındı.
Bakanlık bizim süt fiyatlarımızı
arttırmıyor. Bize ilk toplantıda 2
lira 30 kuruş fiyat verildiğinde
biz, 2 lira 50 kuruş istemiştik, olmadı.
Bir yıl boyunca 2 lira 30
kuruşta kaldı. Bu dönem sivil
toplum kuruluşları olarak litresini
3 lira 20 kuruş istedik, 2 lira
80 kuruş verdiler. Bizim fiyat baremimiz
yüzde 20 artış göstermişken,
diğer süt mamulleri
yüzde 30-40’lar düzeyinde yükseldi.
Bizim üzerimizdeki bu
yüzde 10 ile yüzde 20 arasındaki
fark da aracıların cebine
gidiyor. Marketler fiyatı arttırdığı
halde biz hak ettiğimiz ücreti
alamıyoruz.”
ÜRETİCİ MALİYETTEN
TÜKETİCİ KOMİSYONDAN ŞiKAYETÇi
Sebze ve meyve fiyatlarından
üreticinin de tüketicinin de
memnun olmadığını belirten
Ödemişli çiftçiler, mazot, gübre
ve elektrik gibi maliyetlerin düşürülmesini
istediler. Tarlada 1
TL olan ürünün, pazar tezgahlarında
ve raflarda üç dört katı fiyatla
satılmasına tepki gösteren
üreticiler, yetkililerin üreticiden
tüketiciye olan süreci daha sıkı
şekilde denetlenmesi gerektiğini
belirttiler.
Kaymakçı Kalkınma Kooperatifi
Başkanı Raşit Tatlı, “Büyükşehirlerdeki
tüketiciler, ürün
fiyatlarındaki artışlardan yakınırken
üreticiler de para kazanamamaktan
şikayet ediyor. O
halde sorunun nerden kaynaklandığın
araştırıp orta yolu bulmamız
gerekir” dedi. Tatlı,
üretim maliyetlerinin hızla arttığını
belirterek, “Ürünümüzden
elde ettiğimiz kazanç maliyeti
karşılayamaz hale geldi. Öte
yandan tarlada 1 liraya sattığımız
ürünlerimizin büyükşehirlerde
tüketici ile buluştuğunda
bunun 3-4 katına çıktığını görüyoruz.
Aradaki komisyoncu trafiği
çok fazla. Üreticiden
tüketiciye doğrudan buluşma
sağlanamazsa fiyatlarda düşüş
beklenmemeli” dedi.
BAKANLIK ARADAKİ
NAKLİYE VE KOMİSYONCU
KARLARINI TAKİP ETMELİ
Üretici Ahmet Yılmaz da
tarlada 1 liraya satılan ürünün,
büyükşehirlerde 7-8 liraya
kadar çıktığını ifade ederek,
“Belli bir fiyat politikası oluşturulmalı.
Üretici malından kazanmalı.
Fakat tüketici de fahiş
fiyata ürün almak zorunda kalmamalı.
Bakanlık aradaki nakliye
ve komisyoncu karlarını
takip etmeli” şeklinde konuştu.
Patates üreticisi Ali Bayram
da üretim sürecindeki maliyet
artışlarına dikkati çekerken
şunları söyledi: “Şu an Ödemiş’te
patates sökümü yapıyoruz.
Üreticinin kazanabilmesi
için fiyatın 1,5 liranın altına
düşmemesi gerekir. Fakat
şuan ürünü 1 TL’den sökmek
zorunda kaldık. Bizden 1 liraya
çıkan bir mal tüketici ile 4 liraya
kadar buluşabiliyor. Üretici
de haklı tüketici de haklı. Fiyat
kontrolünün yapılması gerekiyor”