You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
olarak Afganistan’daki mevcut<br />
askeri harekâtta muhafazakâr Afgan<br />
halkını Batılılaştırmak adına<br />
ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitsel<br />
kuruluşlara binlerce Batı askeri<br />
eşlik etmektedir. Batılılaştırma ve<br />
Hristiyanlaştırma kurumları çabalarını<br />
4 eksene odaklamışlardır:<br />
Eğitim, medya, Afgan halkının<br />
toplumsal dokusunun yapısının<br />
değiştirilmesi ve Afganistan’daki<br />
komünizm artıklarıyla bazı azınlık<br />
mezhepler arasında Hristiyanlaştırma<br />
çalışmaları.<br />
Eğitim alanında Batı, geçen 10<br />
yılda 3 kez eğitim müfredatı değiştirdi.<br />
Cihad, dini müdafaa ve dini<br />
gayretle bağlantılı tüm materyalleri<br />
ve kelimeleri kaldırdılar; Müslümanların<br />
bir topluluk kâfirlerin<br />
ise bir başka topluluk oldukları<br />
algısıyla öğrencileri aşıladılar. Bunların<br />
yerine demokrasi, hümanizm,<br />
dini hoşgörü, kâfirlerle barış içinde<br />
birlikte yaşamın gerekliliği ve her<br />
türlü şiddetin reddi gibi Batının<br />
felsefi ve edebi nitelendirmelerini<br />
ikame ettiler. Benzer şekilde insan<br />
hakları teorisi, kadın hakları ve bireysel<br />
özgürlük gibi kavramları,<br />
Batı anlayışına göre devreye soktular.<br />
Ayrıca bu kavramlar, Batıdaki<br />
küreselleşme ve insanlığın ortak<br />
ihtiyaçları adına siyasi-kültürel tabiiyet<br />
ve bağımlılık getirdi.<br />
Kültürel alanda ise Batı güçleri ve<br />
kurumları, 750 aylık ve günlük yayına<br />
ek olarak 180 radyo ve 40 televizyon<br />
istasyonu kurdular. İşgalciler<br />
bu kültür ve medya kuruluşlarına<br />
seçkin düşünürleri, yazarları<br />
ve ideolojik savaş uzmanlarını istihdam<br />
edip onlara, tüm iletişim<br />
ve etki araçlarını sundular.<br />
Toplumsal dokunun yapısının<br />
değiştirilmesi alanında ise Batının<br />
askeri güçleri ve sivil kurumları,<br />
İslami aşiret toplumunu sivil toplum<br />
olarak adlandırılan siyasi partilere,<br />
mesleki sendikalara, şuralara,<br />
kurullara, gençlik ve kadın derneklerine<br />
dönüştürmek için şehirlerde,<br />
köylerde ve kırsal bölgede<br />
yüzlerce müessese oluşturdular.<br />
Batı kuruluşları bu yeni organizasyonlara<br />
kültürel materyaller sağlamaya<br />
ve bunlardan haberdar etmeye<br />
başladı; onları konferanslar,<br />
seminerler, kurslar, radyo programları,<br />
halkın arasında kaset ve<br />
radyo setlerinin dağıtımı yoluyla<br />
Batılılaştırdı.<br />
Hristiyanlaştırma alanında ise<br />
Batılı misyoner gruplar, büyük<br />
meblağlar harcadılar; misyoner<br />
hücreleri oluşturmak için şehirlerde<br />
birçok dilenciyi ve tecrübesiz<br />
insanı satın aldılar. Buna ek olarak<br />
çabalarını, azınlıklar arasındaki<br />
eğitmenlere odakladılar; tıpkı<br />
Agakhaniyah ve Afganistan azınlıkları<br />
içinde onun gibi düşünenler<br />
gibi...<br />
“Batılılaştırma savaşının ateşliliğine<br />
ve boyutuna, yöntemlerinin<br />
çeşitliliğine ve çoklu cephelerine<br />
rağmen dindar Afgan<br />
halkının mensupları üzerindeki<br />
etki ve netice büyük değil.”<br />
Misyonerler, yeni mühtedileri<br />
(mürtedleri) eğitip bütün Afgan<br />
dillerinde yayın yapan güçlü bir<br />
radyo istasyonu kurdular ve bu<br />
radyolara Hristiyan yönergeleriyle<br />
misyoner metotlarını vazettiler.<br />
Afganistan’daki misyonerler ve<br />
Batı organizasyonları arasında<br />
güçlü bir işbirliği söz konusudur<br />
çünkü onların her biri, diğerlerinin<br />
çalışmasına destek olur.<br />
Bununla birlikte Batılılaştırma<br />
savaşının ateşliliğine ve boyutuna,<br />
yöntemlerinin çeşitliliğine ve çoklu<br />
cephelerine rağmen dindar Afgan<br />
halkının mensupları üzerindeki<br />
etki ve netice büyük değil. Bunun<br />
nedeni, halkın yaratılıştan dinine<br />
bağlı olması ve Batılı değerlerden<br />
nefret etmesidir. Onlar, Afganistan<br />
topraklarında bu Batılı<br />
güçler tarafından yönetilen büyük<br />
kıyımın, mallara el konulmasının,<br />
katliamın, bombalamanın ve vahşi<br />
zulmün bir arada var oluşu nedeniyle<br />
gerçekliğin diyarında cilalarını<br />
yitirdiler ve itibar kaybına uğradılar.<br />
Bütün bunlara rağmen halk, giderek<br />
artan biçimde Mücahidlerin<br />
kitle iletişim araçlarına yönelik<br />
kavrayıcı hale geliyor; dinin emirlerine<br />
ve onun saf ahlakına bağlılıkları<br />
artıyor. Çünkü laiklik, Batılılaşma,<br />
demokrasi ve Batılı kuruluşlar<br />
onlara fuhuştan, ahlaksızlıktan<br />
ve asil insan tabiatından kopuştan<br />
başka hiçbir şey sunmuyor.<br />
Tüm bunlar halkı, Batıdan nefret<br />
eder hale getiriyor bunun nedeni<br />
ise cihad ve şehadet diyarı Afganistan’a<br />
kültür namına gönderdikleri<br />
ahmaklıklardır.<br />
Bütün bunlara rağmen Batı, Afganları<br />
Batılılaştırma ile onları laikliğin<br />
ve demokrasinin pisliğiyle<br />
kirletme konusunda umudunu<br />
yitirmiş değil fakat şimdilerde İslami<br />
hareket ve cihad için geçmişte<br />
yaptıklarını hesaba katmalarına<br />
rağmen cihaddan ve sıkıntılar karşısında<br />
sabırdan sıkılan, ödenen<br />
Euro ve Dolarlar nedeniyle Batılı<br />
fikir akımlarına kendilerini kaptırmaya<br />
başlayan grupların istihdam<br />
edildiği “demokratik İslam” olarak<br />
adlandırılan yapı vasıtasıyla bu<br />
deneniyor. Yüce Allah’ın izniyle<br />
gelecekteki bir makalede onlardan<br />
bahsedeceğiz.