You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
MEYDAN<br />
Basın milletin müşterek sesidir<br />
Tarafsız ve İlkeli Haber<br />
Haber<br />
7<br />
CHP GENÇLİK KOLLARI'NDAN 'GENÇLİĞİN<br />
GÖZÜNDEN BAŞKANLIK SİSTEMİ' PANELİ<br />
Cumhuriyet Halk Partisi<br />
Arnavutköy Gençlik<br />
Kolları “Gençliğin<br />
Gözünden Başkanlık<br />
Sistemi” adlı bir panel<br />
düzenledi. İlçe binasında<br />
gerçekleşen panelin<br />
moderatörlüğünü<br />
Bahçelievler Eski İlçe<br />
Başkanı Dr. Hüseyin<br />
Özkahraman yaptı. Panele<br />
Sosyalist Enternasyonal<br />
Genel Başkan Yardımcısı<br />
Umut Oran ve CHP<br />
Gençlik Kolları Genel<br />
Başkan Yardımcısı Utku<br />
Caner Çaykara konuşmacı<br />
olarak katıldı. CHP<br />
Arnavutköy İlçe Başkanı<br />
Ruhi Tuncel ve<br />
yönetiminin yanı sıra<br />
birçok partili hazır<br />
bulundu.<br />
“Başkan olmak isteyen<br />
bizim genel başkanımız<br />
Kemal Kılıçdaroğlu dahi<br />
olsa kesinlikle “Hayır”<br />
diyeceğiz”<br />
CHP Arnavutköy Gençlik<br />
Kolları Başkanı Okan<br />
Arabacı yaptığı<br />
konuşmada başkanlık<br />
sistemine 'Hayır'<br />
dediklerini belirterek,<br />
“Ülkede ekonomik kriz<br />
bitti mi? Hayır. Terör bitti<br />
mi? Hayır. Hür bir şekilde<br />
yaşıyor musun? Hayır.<br />
Sokakta korkusuz ve<br />
rahatça yürüyebiliyor<br />
musun? Hayır. Gelecek<br />
kaygın bitti mi? Hayır.<br />
Hayır'lar bu kadar çokken<br />
neden evet diyelim. "Siz<br />
AKP'yi sevmediğiniz için<br />
hayır diyorsunuz" diyorlar.<br />
Bizler kim başkan olmak<br />
isterse istesin biz buna<br />
karşıyız Başkan olmak<br />
isteyen bizim genel<br />
başkanımız Kemal<br />
Kılıçdaroğlu dahi olsa<br />
kesinlikle “Hayır”<br />
diyeceğiz. Biz ülkeyi bir<br />
kişinin yönetmesine<br />
karşıyız, saltanata karşıyız.<br />
Biz Türkiye diyoruz onlar,<br />
AKP diyor. Biz Türkiye<br />
diyoruz, onlar RTE diyor.<br />
Şahsi menfaatlerinizi değil<br />
ülkemizi düşünün. Dolar 4<br />
lira oldu ve bu sayı<br />
artmaya devam edecek.<br />
İşsizlik %12 ye çıktı, basın<br />
özgürlüğünde 180 ülkede<br />
151. sıradayız, adalete<br />
güven sırasında 102 ülke<br />
arasından 80. sıradayız.<br />
Artık adaletten yavaş<br />
yavaş değil koşarak<br />
uzaklaşıyoruz. Bu çok acı<br />
ve üzücü bir durum.<br />
Memleket için, insanlık<br />
için, adalet için, barış için,<br />
özgürlük için, yaşanacak<br />
bir Türkiye için bizler<br />
HAYIR diyoruz ve<br />
kanımızın son damlasına<br />
kadar bu uğurda mücadele<br />
edeceğiz. Yaklaşan bir<br />
referandum var ismi<br />
başkanlık sistemi fakat bu<br />
başkanlık sistemi değil<br />
tamamen kaos sistemidir”<br />
dedi.<br />
“15 yıldır nerdeydiniz!”<br />
CHP Arnavutköy İlçe<br />
Başkan yardımcısı Gülşah<br />
Türel ise konuşmasında,<br />
“Başkanlık sistemi olarak<br />
dayatılmaya çalışılan<br />
sistem aslında tamamıyla<br />
tek adamlıktan başka bir<br />
şey değildir. Tek adamlığa<br />
gençlerin geçit<br />
vermeyeceğini tüm<br />
halkımızın bilmesi gerekir.<br />
Gençleri dinlemeyen,<br />
gençlere prangalar<br />
vurmaya çalışan,<br />
özgürlüğümüzü hapseden,<br />
adaleti kukla haline<br />
getirmeye çalışan her<br />
sisteme karşıyız. Ülkenin<br />
her yeri yangın yeri iken,<br />
çiftçi ürettiğim ürünlerin<br />
karşılığını alamıyorum<br />
diyorken, işçimiz<br />
emeğinin karşılığını<br />
alamazken, ana<br />
kuzularımızın şehit<br />
düşmesine sebep olan terör<br />
denen beladan<br />
kurtulamamışken, yanı<br />
başımızda savaş olmasına<br />
rağmen Suriye'nin<br />
ekonomisinden bile kötü<br />
ekonomimiz varken<br />
Başkanlık merakı neden?<br />
Ülkemizin sorunlarını<br />
köşeye iteleyip karşımıza<br />
geçip “Bizi Başkan yapın<br />
terör düzelsin, ekonomi<br />
düzelsin” diyen zihniyete<br />
tek kurabileceğim cümle,<br />
15 YILDIR<br />
NEREDEYDİNİZ!<br />
Başkanlık sistemini öne<br />
sürerken ağızlarına<br />
Başkomutan Gazi Mustafa<br />
Kemal Atatürk'e aynı<br />
yetkiyi verdiniz diyorlar<br />
ancak bilinmesi gerekir ki<br />
Osmanlı Devleti'nin<br />
yıkıldığı, Kurtuluş<br />
Savaşı'yla düşmanları<br />
mağlubiyete uğratıp<br />
Türkiye Cumhuriyeti'ni<br />
kurarken bu yetkilere<br />
sahip değildi. Ancak<br />
kurdukları bu cümlelerle<br />
her seferinde<br />
bilgisizliklerini yüzümüze<br />
vurmayı tercih ediyorlar”<br />
diye konuştu.<br />
“Nasıl bir ortamda, neyi<br />
konuştuğumuzun bence<br />
çok önemi var”<br />
Sosyalist Enternasyonal<br />
Genel Başkan Yardımcısı<br />
Umut Oran başkanlık<br />
sisteminden önce<br />
çözülmesi gereken birçok<br />
sorunun olduğuna<br />
değinerek, “Türkiye'de<br />
öyle bir tartışma yaşanıyor<br />
ki birisi bir taş attı kuyuya<br />
80 milyon bunla<br />
uğraşacak. Partimin<br />
başarısı için aktif olarak<br />
Türkiye'nin her bir yerine<br />
gidiyorum. Yurtdışına da<br />
gidiyorum yurtdışı<br />
görevlerim için<br />
yurtdışından baktığım<br />
zaman aslında çok daha<br />
farklı görünüyor. Dünyaya<br />
bakıyorum insanlar Mars'a<br />
gidiyor. Bir sene sonra<br />
taşıtsız bir araç gidecek.<br />
2024'te de 100 kişilik bir<br />
taşıt aracı gidecek. Yedi<br />
sekiz sene sonra insanlar<br />
Mars'a gidecekler.<br />
Teknolojide inanılmaz<br />
gelişmeler var. Apple<br />
telefonları birçoğumuz<br />
kullanıyor. iPhone'dan<br />
yapmış oldukları ciro aşağı<br />
yukarı Türkiye'nin toplam<br />
ürettiği beşte biri. Bir tane<br />
firma tek başına üretiyor.<br />
Dünya da gerçekten hızlı<br />
bir ritim var. Hızlı bir uzay<br />
çağı gelişiyor. Gezegenler<br />
arasında insanlar oralara<br />
gidip gelecekler böyle<br />
bambaşka bir çağda<br />
yaşıyorlar. Türkiye'nin<br />
tartıştığı konuya baktığınız<br />
zaman orta çağı tartışıyor.<br />
Türkiye orta çağa dönsün<br />
mü dönmesin mi Türkiye<br />
bunlarla uğraşıyor. Bir<br />
taraftan bakıyorsunuz<br />
Türkiye yangın yeri<br />
hepimizin içi yanıyor. En<br />
büyük sorun terör, en<br />
büyük sorun can güvenliği<br />
vatandaş olarak da birey<br />
olarak da bizim<br />
vatandaşlarımızın can<br />
güvenliği büyük tehdit<br />
altında. Aynı zaman da<br />
emniyet mensubu<br />
arkadaşlarımızı,<br />
Mehmetçiğimizi<br />
görüyorsunuz devamlı<br />
şehit haberleri geliyor.<br />
Türkiye'nin en büyük<br />
sorunu şuanda can<br />
güvenliği. Biz<br />
siyasetçilerin en önemli<br />
görevi vatandaşının can ve<br />
mal güvenliğini korumak<br />
olmalı, vatandaşların<br />
sorununu çözmek olmalı,<br />
vatandaşlarına hizmet<br />
olmalı. Türkiye'nin geldiği<br />
noktada bir yılda 2000'e<br />
yakın insanımız hayatını<br />
kaybetti. Binlerce<br />
insanımız yaralandı.<br />
Ekonomimizin tek tek<br />
sorunlarını<br />
anlatmayacağım ama nasıl<br />
bir ortamda, neyi<br />
konuştuğumuzun bence<br />
çok önemi var. Ekonomi<br />
dediğimiz zaman rakamlar<br />
ortada dünya da bağımsız<br />
derecelendirme<br />
kuruluşlarının<br />
değerlendirmesi de ortada.<br />
Eskiden iktidar partisi bu<br />
kuruluşların Türkiye ile<br />
ilgili olumlu notlarını<br />
gösteriyordu, reklam<br />
yapıyorlardı. Şimdi<br />
olumsuz olunca bunları<br />
çöpe atıyorlar. Görünen<br />
köy kılavuz istemez<br />
ekonomi dip yaptı. İşsizlik<br />
ise ayrı bir yangın.<br />
Yaklaşık 30 yıllık sivil<br />
toplum kuruluşları ve<br />
siyasi hayatımda 11 – 12<br />
farklı hükümetle çalışma<br />
imkanına sahip oldum.<br />
Birebirde bu kadar kötü bir<br />
yönetim, kötü bir iktidar<br />
görmedim ve üstelik<br />
bunlar 15 yıldır tek<br />
başlarına iktidarlar. Bu<br />
krizin adını net koyalım<br />
Türkiye'de bir siyasi kriz<br />
var. Türkiye'de bir<br />
hükümet krizi var,<br />
Türkiye'de bir AKP krizi<br />
var, büyük bir kriz var.<br />
AKP Türkiye'yi<br />
yönetemiyor bu kadar net”<br />
şeklinde konuşarak<br />
iktidara yüklendi.<br />
“Gerçekleri halkımıza<br />
anlatmamız gerekiyor”<br />
CHP Gençlik Kolları<br />
Genel Başkan Yardımcısı<br />
Utku Caner Çaykara<br />
iktidar partisinin üç<br />
ideolojik dönem yaşadığını<br />
savunarak, “AKP'nin 15<br />
yılda üç ideolojik<br />
döneminden bahsetmek<br />
istiyorum. İlk çıkış<br />
noktaları bir muhafazakar<br />
demokrat çıkışları vardı ki<br />
demokrasiyi araç olarak<br />
gören, demokrasiyi bir<br />
basamak olarak gören<br />
iktidara geldikten sonra<br />
demokrasiden bihaber olan<br />
insanlar bir demokrasi<br />
çıkışı yaptı ve iktidara<br />
geldiler. Daha sonra<br />
Ortadoğu'da gelişen<br />
politikalarla Arap baharı<br />
ile birlikte İslam<br />
coğrafyasında birleştirici<br />
unsur görevi üstlenmeye<br />
çalıştılar. Halifelik<br />
sevdasına tutuldular kendi<br />
ülkesini dahi<br />
birleştiremeyen, kendinden<br />
olmayanı kendisine oy<br />
vermeyen herkesi terörist<br />
olarak suçlayan,<br />
ötekileştiren her türlü<br />
baskıyı uygulayan bir<br />
iktidar ne yazık ki<br />
Ortadoğu politikasını eline<br />
yüzüne bulaştırdı. 7<br />
Haziran'dan sonra özellikle<br />
üçüncü dönemi olarak bir<br />
Kasım'a kadar geldiğimiz<br />
süreç de bugünde katı bir<br />
şekilde devam eden Türk –<br />
İslam, Türk ulusalcılığı,<br />
İslami ulusalcılık<br />
dediğimiz tamamen bir<br />
milliyetçi kanada doğru<br />
ilerlediler. Tabi 'Her türlü<br />
milliyetçiliği ayaklar altına<br />
alırız' diyenler, şehide<br />
kelle diyenler çözüm<br />
süreci adı altında terör<br />
örgütleri ile pazarlık<br />
masasına oturanlar bugün<br />
vatan millet sevdasına<br />
düşmüşler. Gerçekten bir<br />
genç kardeşiniz olarak<br />
üzüldüğüm, acıdığım bir<br />
nokta bu. Gerçekleri<br />
halkımıza anlatmamız<br />
gerekiyor. Gençlerin<br />
sorunu ve ülkenin sorunu<br />
yeni bir anayasa mı,<br />
başkanlık sistemi mi<br />
sistem sorunu mu tabi ki<br />
de değil bu ülkenin sorunu<br />
bu gençlerin sorunu dış<br />
politika sorunudur. Bu<br />
gençlerin sorunu üniversite<br />
sorunudur. 15 yılda on üç<br />
kez eğitim sistemi<br />
değiştirildi. Bu ülkenin<br />
sorunu ahlakı yozlaşmadır.<br />
Bu ülkenin sorunu çocuk<br />
gelinlerdir. Bu ülkenin<br />
sorunu çocuk işçilerdir.<br />
Emeğin<br />
sömürgeleşmesidir” dedi.<br />
Haber:Zafer Kara<br />
SAZLIDERE BARAJI KAÇAK<br />
HAFRİYAT TEHDİDİ ALTINDA<br />
Sazlıdere Barajı geçtiğimiz<br />
aylarda foseptik kuyusundan<br />
sızan atıklar ile kamuoyunun<br />
gündemine gelmişti. Ancak<br />
Sazlıdere Barajı daha büyük bir<br />
tehlike ile karşı karşıya kalıyor.<br />
İstanbul'daki hafriyatlar kaçak<br />
yollarla Sazlıdere Barajı'na<br />
dökülüyor. Hafriyat sahalarına<br />
para ödememek için veya daha<br />
fazla yakıt yakmamak adına<br />
insan sağlığını ve barajda<br />
yaşayan canlıların sağlığı hiçe<br />
sayılıyor. Sazlıdere Barajı'nın<br />
etrafına dökülen kimyasal atıklar<br />
ve inşaat atıkları içme suyu<br />
havzasında barajın demografik<br />
yapısını değiştiriyor. Vatandaşlar<br />
insan sağlığını tehdit eden, toplu<br />
balık ölümlerine neden<br />
olabilecek kaçak hafriyata yetkili<br />
birimlerin acil olarak önlem<br />
almasını ve barajın eski<br />
demografik yapısına<br />
döndürülmesini istedi.<br />
Haber Zafer Kara