10.09.2017 Views

Lakırtı Eylül 2017

Aylık HiLeon Dergisi

Aylık HiLeon Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

emek verdiler.<br />

Çok<br />

güzel tepkiler<br />

Çok<br />

Mağluplar<br />

aldılar.<br />

keyifli bir<br />

ekibiyle<br />

Ardımızda<br />

sezonu<br />

bıraktığımız<br />

@sonyandrovna<br />

için sizler<br />

büyücüsü bir<br />

Söz<br />

Konstantinos<br />

şair<br />

Kavafis.<br />

kitabı<br />

Hangi<br />

okumalı?<br />

filmi<br />

Hangi<br />

dertleri<br />

Fandom'un<br />

dağ,<br />

olmuş<br />

gelmiş<br />

Müşkülbacı<br />

deva.<br />

dertlere<br />

A Y L I K H İ L E O N D E R G İ S İ<br />

LAKIRTI<br />

TOP 5<br />

Ne Umduk Ne<br />

Bulduk?<br />

PÜR HAYAL<br />

SANAT<br />

SOKAĞI<br />

röportaj<br />

gerçekleştirdik.<br />

SEZONUN<br />

ANALİZİ<br />

izlemeli?<br />

MÜŞKÜLBACI<br />

Ç I L G I N F A N D O M ' A Ö Z E L<br />

değerlendirdi.<br />

S A Y I 1 | E Y L Ü L 2 0 1 7


genel koordinatör<br />

bendis<br />

@ayuzawamisakich<br />

baş editör<br />

azra<br />

@muptezeledibe<br />

dergi teknik editörü<br />

bendis<br />

@ayuzawamisakich<br />

azra<br />

@muptezeledibe<br />

müşkülman<br />

@yinemimuskul<br />

editör<br />

büşra<br />

@hileonmudur<br />

yasmin<br />

@lc_lapsuscalami<br />

poemist<br />

@lionmelissa<br />

vanellope<br />

@vonnschweetz<br />

lenore<br />

@metallicablue<br />

LAKIRTI<br />

tasarım departmanı<br />

bendis<br />

@ayuzawamisakich<br />

müşkülman<br />

@yinemimuskul<br />

bobby<br />

@hileonbee<br />

valerie<br />

@valeriastagones<br />

gaye<br />

@gaye_sky2<br />

İletişim<br />

Twitter @lakirtidergisi<br />

İnstagram /lakirtidergisi<br />

Facebook /lakirti<br />

E-posta lakirtidergisi@gmail.com


B A Ş L A N G I Ç<br />

Vatanım Sensin ve beraberinde Hilal-Leon çifti hayatımıza girdiğinden beri, bizleri yaşadığımız dünyanın tüm<br />

gerçeklerinden sıyırıp adeta bir hayal aleminde yaşatmaya başladılar. Kimimiz onlar için sayfalarca yazı<br />

döşerken kimimiz yaptığı resimlerde odak noktası olarak HiLeon çiftini seçti. Art arda yapılan sayısız<br />

çalışma ve gösterilen özen hepimizin bu çiftin büyüsüne çoktan kapılıp gittiğimizin kanıtı niteliğindeydi. İşte<br />

tam da bunlardan birinin, "Pür hayal"in heyecanını yaşarken, Game of Thrones dizisini konuşmak amacıyla<br />

toplandığımız ABTD grubunda aklımdan geçen fikri dile getirmemle başladı her şey.<br />

"Dergi mi çıkarsak?"<br />

Belki de başkaları olsa bu fikrin olanaksızlığı hususunda tonlarca laf etmiş ve bu projeyi başlamadan<br />

bitirmeyi denemişti. Neyse ki fikrim coşkuyla karşılanmış ve herkes bir anda projeye dair fikirler<br />

üretmeye başlamıştı. Saatlerce yazılacak yazılar ve dergi tasarımı hakkında konuştuk. Üstelik tasarımda<br />

bulunan arkadaşlarla neredeyse sıfırdan başladık. Hiç sönmeyen, aksine sürekli katlananarak artan<br />

heyecanımıza fandomdan birkaç arkadaşımızı daha katıp ve ekibimizi büyütmeye başladık. İlk olarak<br />

ortaya derginin isminin ne olacağı sorunsalı çıktı. Öncelikle fandomdaki hemen hemen herkesin gönlünden<br />

geçen 'Müşkül' ve 'Smryna' gibi kelimeleri lugatımızdan çıkarmaya karar verdik. Bu isim bulma sürecinde<br />

hem Türkçe hem Yunanca isimler üzerinde araştırma yapıyor ve bunları oylamaya sunuyorduk. Bir hayli<br />

yorucu geçen bu süreç, isme karar vermemizle son buldu ve üzerimizden gerçekten ağır bir yük<br />

kalkmış gibi hissettik. Sanki derginin yarısı hazırdı. Ancak gerçek, henüz yazılarımızın dahi<br />

tamamlanmadığıydı.<br />

En büyük şansımız aramızdaki güçlü ve de güzel iletişim oldu. Hemen hemen her şeyi aramızda tartışıp<br />

karara bağlayabildik.<br />

Uzun ve yorucu bir süreç olsa da, beraber kurduğumuz bu düşün gerçekleşmiş olması bizi gülümsetmeye<br />

yetmekte. Şimdilik dijital ortamda olsa da, elimize alacağımız günü sabırsızlıkla beklediğimiz dergimizin<br />

oluşmasında emeği geçen; öncelikle en başından beri beraber olduğum ve tüm gergin anlarımda beni alttan<br />

alıp her daim rahatlamaya çalışan ABTD'deki arkadaşlarıma, sonrasında <strong>Lakırtı</strong>'da yer alan ve hiçbir<br />

konuda yardımını esirgemeyen ekibimize çok teşekkür ediyorum. Oldukça eğlenceli ve bir o kadar da<br />

sancılı geçen hazırlık sürecinden sonra hem bizi hem de sizi tatmin edecek bir dergi hazırlamaya çalıştık.<br />

Bu bizim için bir başlangıçtı. İlk sayımız ve ilk heyecanımızı bizlerle paylaşan, duyurusunu yaptığımız günden<br />

bu yana desteğini esirgemeyen ve içinde yer almaktan mutluluk duyduğum HiLeon Fandom'a, bu düşte en<br />

büyük paya sahip olan Hilal ve Leon karakterlerine hayat veren sevgili Miray Daner ve Boran Kuzum'a,<br />

sonrasında bu işe kalkışmamıza sebebiyet veren ve çok severek takip ettiğimiz ''Vatanım Sensin'' dizisinde<br />

yer alan tüm emektarlara teşekkürlerimizi sunuyoruz. Keyifli okumalar...<br />

BENDİS<br />

@AyuzawaMisakiCh


@Marinaa1213<br />

@hileonbee<br />

@hileonmudur<br />

@Sea_Ln<br />

. .<br />

.<br />

IÇINDE<br />

KILER<br />

03 Ne Umduk,<br />

Ne Bulduk?<br />

@turuncuesarp<br />

07 Yıldız ile<br />

Konağa Doğru<br />

@metallicablue<br />

09 Sezon Analizi<br />

@Sonyandrovna<br />

17 Sezonun Enleri<br />

47 Ne İzledik?<br />

Game of Thrones<br />

@yinemimüşkül<br />

@vonnschweetz<br />

52 Vatanım Sensin<br />

Burçlar - Boğa<br />

@hileonmudur<br />

55 Hangi VS<br />

Karakterisin?<br />

@hileonmudur<br />

@vonnschweetz<br />

58 Müşküllere Deva<br />

Müşkülbacı<br />

@xblackseaxys<br />

@eleutheromaniat<br />

19 Yakup Yüzbaşı<br />

Aslında Kim?<br />

@volteriabacon<br />

21 Cevdet Baba<br />

Figürü<br />

@metallicablue<br />

23 Sanat Sokağı<br />

@Muskul_Bacınız<br />

64 Röportaj<br />

Pür Hayal<br />

@Marinaa1213<br />

@Sea_lnn<br />

72 Aylık Bülten<br />

BerSu Filmi<br />

73 Sizden Gelenler<br />

@smyrnagibi<br />

@MuptezelEdibe<br />

@LionMelissa<br />

75 Kokoreç Tarifi<br />

@MuptezelEdibe<br />

@metallicablue


5 TOP<br />

UMDUK NE BULDUK?<br />

NE<br />

boyunca yaşadığımız hayal kırıklıklarını ve en<br />

Sezon<br />

olayları derleyelim istedik. İşte bizim için<br />

şaşırdığımız<br />

biri…<br />

fotoğraflardan<br />

var mı? Ay yok ya<br />

Yüzük<br />

bağrına adeta bir ateş gibi düştü<br />

Twitter’ın<br />

oğlanın fırtına gibi estiği set videosu.<br />

bizim<br />

kötü bir videoda piksel piksel<br />

Kalitesi<br />

dolma parmaklarını inceledik<br />

kediciğin<br />

Acaba yüzük var mı yok mu? Kimi<br />

durduk.<br />

''İçinizi ferah tutun, ne yüzüğü<br />

fotoğraflar<br />

parlıyorum.'' diyordu. Neyse ki hakikat<br />

gibi<br />

müthiş bir biçimde karşımıza geldi.<br />

bölümde<br />

açın, pisti<br />

fandom göbek<br />

HiLeon<br />

renk<br />

Veronika’nın<br />

''İstemiyorum!'' diyen Leon’u kimsenin<br />

körlüğü,<br />

almaması, Vasili’nin yıllar sonra baba<br />

ciddiye<br />

çalışması, Yıldız’ın yüzsüzlükte Arya<br />

olmaya<br />

solladığı dakikalar geçmek bilmedi<br />

Stark’ı<br />

için. Hele aklımızda o videodaki yüzüklü<br />

bizim<br />

yüzüksüz mü bilemediğimiz dolma<br />

mü<br />

varken, nasıl rahat olurdu içimiz?<br />

parmaklar<br />

ki sonra o kutlu dakikalar geldi. Hep<br />

Neyse<br />

gururla, mutlulukla, zafer çığlıkları ata<br />

birlikte<br />

bir kediciğin aslan gibi kükrediği anları<br />

ata<br />

Mağlubiyet şarabından içen Leon,<br />

izledik.<br />

5Top 5!<br />

kör eden<br />

nesli Bir<br />

ama var gibi de…<br />

derken, bazıları ise<br />

canım?''<br />

''Buradayım işte Yıldız’ın geleceği<br />

inceledikçe<br />

4<br />

Açın<br />

atacak!<br />

3<br />

bizlere görsel bir şölen sundu adeta.


hayallerimiz vardı şu sahneyle ilgili, hepsi<br />

Ne<br />

harcanır hepsi mi yalan olur? Oldu… Oysa<br />

mi<br />

çok istedik o kâğıdın sahibine ulaşamayan<br />

ne<br />

biri olmasını. Kitabın adını<br />

mektuplardan<br />

için gözleri kör olan arkadaşlarımız<br />

anlamak<br />

“Gitme.” diyen bir Leon ve ''Mutlu olmak<br />

vardı.<br />

şey, birbirlerinin çocukluklarından<br />

görünümlü<br />

gibi hayalleri süklüm püklüm<br />

bahsetme<br />

olarak şu sahneye kadar<br />

Fandom<br />

stresi, hayal kırıklığını bir biz<br />

yaşadığımız<br />

bir de kulaklarını sıkça çınlattığımız<br />

biliriz<br />

Hanım bilir. Tamam, Leon’un işin<br />

Nuran<br />

sıyrılmasını ve böyle bir nişan<br />

içinden<br />

umduk ama böyle muhteşem<br />

olmamasını<br />

çıkış bizim bile hayallerimizin<br />

bir<br />

Konak hayalleri yıkılan Yıldız<br />

ötesindeydi.<br />

yağlarını erittiler. 21 bölüm boyunca<br />

içimizin<br />

Yıldız çilesinden de sonunda<br />

çektiğimiz<br />

mektup hayatlar 3Hayaller<br />

kadar temiz<br />

kalbimiz<br />

sayfalar…<br />

neyinize ahmaklar?'' dercesine “Olmaz,<br />

sizin<br />

merak ederler.” diyen bir Hilal.<br />

beni<br />

bir kez daha birlikte kitap okuma,<br />

Fandomun<br />

samanlığı seyran edecek arkadaki yatak<br />

belki<br />

dağıldı…<br />

2Yıldız kaydı, dilek tutun…<br />

de müthiş bir bonus oldu tabi.<br />

ifadesi<br />

burada bizim tabiri caizse<br />

Senaristler<br />

kurtulmuş olduk.<br />

4


sevdiğini…<br />

öldürür<br />

yarabbi o nece bir hayal kırıklığıydı…<br />

Aman<br />

çıkışlı, Leon varışlı bir kurşun<br />

Mehmet<br />

vardı. Lakin bizim yazdığımız<br />

türküsü<br />

dinlediğimiz bir olmadı. Türküde Ali<br />

türküyle,<br />

yeri olmadığı gibi, Hilal’in oynadığı<br />

Kemal’in<br />

de en az Cevdet tarafından boş olunmuş<br />

rol<br />

hayal kırıklığı gücündeydi. Oysa<br />

Azize<br />

tarafından vurulan Leon’a gözü yaşlı<br />

Mehmet<br />

yapan Hilal ne kadar da<br />

pansuman<br />

bir nakarattı. Lakin bizim<br />

dinlenilesi<br />

Azize Hemşire pansumanıydı.<br />

bulduğumuz<br />

ki sancılı başlayan türkü alışınca güzel<br />

Neyse<br />

başladı… Tabi hayal kırıklıklarımız<br />

gelmeye<br />

Leon’u başka bölgesi yokmuş gibi<br />

Hilal’in<br />

vurmasıyla sınırlı kalmadı. “Söz<br />

göğsünden<br />

sana Leon, gözlerini açarsan<br />

veriyorum<br />

çıkacak her kelimeye razıyım;<br />

ağzından<br />

de aşka da…” diyen bir Hilal<br />

ölüme<br />

bu gözler o Tarkan’ı bekleyen<br />

görmüştü,<br />

1<br />

Herkes<br />

sahneyi elbette hepimiz hatırlıyoruz.<br />

Bu<br />

boyunca herkesin dilinde bir<br />

Haftalar<br />

5<br />

Beyaz gibi beklediğimiz fragmanda.


gözyaşları içinde o kutlu günün geldiğinden emin, yükselebildiği kadar yükselmişti bu<br />

Fandom<br />

Tabi ki umduğumuz o kaybetme korkusuyla yapılan itiraf, Hilal pansuman yaparken<br />

fragmana…<br />

Azize ‘The Kara Kedi’ tarafından Leon’a pansuman yapılırken, asi kızımız Hilal’in bu sözleri<br />

değil,<br />

söylemesiyle hayal olmuş ve fandom olarak yükseldiğimiz yerden Hilal’den Osmanlı<br />

içinden<br />

bırakmayı bile düşünmüştüm. Hilal-Leon date’i umduk, Yıldız-Konak kavuşmasına yol<br />

diziyi<br />

bulduk. Fandom yine meczup, fandom yine yıkık…Neyse ki ilerleyen bölümlerde<br />

yapılmasını<br />

yüzüne Misak-ı Milli sınırları çizilmiş bir<br />

ellerinde<br />

ve olay yerini fıtı fıtı terk eden bir Hilal<br />

Leon<br />

Yahu tamam, hadi ilk anda fıtı fıtı<br />

kalmıştı…<br />

Hilal’i, beyin sarsıntısı, Ali Kemal baskısı<br />

giden<br />

çocuk öldü mü, kaldı mı? Bir de bizim kedicik<br />

bu<br />

dayanamayıp, civcivin kapısına yeniden<br />

yine<br />

yeme pahasına dayandığında bile ''Git<br />

dayak<br />

diye bir yerlerini yırtan ve iki saniye<br />

buradan''<br />

yaralarına bakıp şefkat gösteremeyen bir<br />

Leon’un<br />

vardı karşısında. Tabi bizim yürüyen libido<br />

Hilal<br />

bizim kadar takmadı ve mağlup olmasını<br />

bunu<br />

Biz de fandom olarak pansuman umduk,<br />

bildi.<br />

yemiş Leon hızında çakılmamıza neden olmuştu.<br />

tokadı<br />

20. bölümde Veronika miteramızın Azize’den hallice yaptığı alıklık, dillere destandı ki ben<br />

Hele<br />

alıklığı, Azize’ninki gibi kalıcı değilmiş bunu gördük.<br />

Veronika’nın<br />

*BONUS*<br />

Hilal The Fıtı Fıtı<br />

Fandom umudunu kaybetmiyordu…<br />

HiLeon<br />

pansuman diye haykırıyorlardı… Lakin,<br />

Pansuman<br />

der, anlarım. Peki, sonra da mı hiç aklına gelmez;<br />

mağlubiyet bulduk… Buna da şükür.<br />

6<br />

@turuncuesarp


@metallicablue<br />

üçgen,<br />

konak<br />

& koca.<br />

YILDIZ'LA<br />

KONAGA DOGRU<br />

Merhaba bedbaht bayanlar, ben konak göslü kıss Yıldız. Köşeme hoş<br />

geldiniz. Annenizin geçim sıkıntısından, babaannenizin iltihaplarından, kız<br />

kardeşinizin siyaset martavallarından sıkıldınız mı? Derdinizin dermanı<br />

bende. Burada sizlerle konak hanımı olma yolunda atılması gereken<br />

adımları paylaşacağım. Yorumlarınızı bekliyorum.<br />

1<br />

Konak hanımı olmadan<br />

önce bilmeniz gereken şeyler<br />

var: Para, kancayı taktığınız<br />

erkeğin cebinden çıkmıyorsa<br />

kıymetlidir. Bu yüzden<br />

istediğiniz gibi sağa sola<br />

saçamazsınız. Ancak<br />

rahatınıza da düşkünseniz,<br />

kullanacağınız başka<br />

kaynaklarınız olduğunu fark<br />

etmeli ve ona göre<br />

davranmalısınız.<br />

Örneğin ben bir keresinde bir<br />

faytona binmiştim. Cebimde<br />

yeterli para yoktu ancak<br />

güzeldim. Bunu kullanmayı<br />

biliyordum. Bu yüzden önce<br />

faytoncuyla ayaküstü flört<br />

ettim. Baktım iş ciddiye<br />

biniyor, adamı tersleyip<br />

istediğim yerde istediğim<br />

ücreti vererek indim. Adamı<br />

ekmeğinden ettiğimi<br />

düşünmedim.<br />

2- Gözünüze zengin<br />

olduğu her halinden<br />

belli, yakışıklı ve<br />

bastığı yeri<br />

titreteceğini<br />

düşündüğünüz bir<br />

adam kestirin.<br />

7


3- Koca bulma yoluyla katılmak<br />

istediğiniz cemiyete mensup bir<br />

arkadaşınız olsun ve size sosyal<br />

olayların (mesela baloların) yer ve<br />

zamanını söylesin. Ayrıca butikte<br />

çalışan biri olmasına dikkat edin.<br />

Elbiseleri deneyebilmeniz için onun<br />

işini tehlikeye atmaktan çekinmeyin.<br />

4<br />

İleride daha çoooook<br />

oynayacağınız “mağdure”<br />

rolüne alışın, mimiklerinizi<br />

benimkinden örnek alarak<br />

aynanın karşısında çalışın.<br />

Eğer böyle güzel ama mağdur<br />

olabilirseniz, erkekler<br />

müşküllerinize koşacaklardır.<br />

Kim bilir belki de o çok gitmek<br />

istediğiniz baloya davet bile<br />

alabilirsiniz.<br />

8<br />

5<br />

Akşamki baloya gidebilmek için her yol mübahtır!<br />

Size karşı duyguları olduğunu bildiğiniz ağabeyinize<br />

olabildiğince sevimli görünmeye çalışarak bir yalan<br />

uydurun. Mesela arkadaşlarınızla tiyatroya gitmek<br />

olabilir. Normalde yapmayacağınız bir şey<br />

olmamasına dikkat edin ki inanılır olsun. Kandı mı?<br />

Kandıysa hemen sarılın ki, bir dahakine bu mükâfatı<br />

alabilmek için size yine evet demek zorunda kalsın.<br />

Bu aylık bu kadar. Bir sonraki sayıda baloya<br />

giderken giyilmesi gerekenler, vals rehberi ve<br />

tabii ki gözünüze kestirdiğiniz adamı<br />

kendinize bağlama konusunda yapılacaklarla<br />

sizlerle olacağım. Görüşürüz canimoular!


@SONYANDROVNA<br />

SEZONUN<br />

ANALİZİ<br />

9


omantik komediler ile ağır aile<br />

Hafif<br />

bunaldığımız şu son<br />

dramlarından<br />

anlatmayı seçtiği zaman ve<br />

dönemlerde,<br />

karakterleri ile taze bir nefes gibi<br />

ilginç<br />

giriverdi Vatanım Sensin.<br />

evlerimize<br />

kısmımız tam da yukarıda bahsedilen<br />

Bir<br />

daima aynı şeyleri izliyormuşuz<br />

tarzda,<br />

uyandıran dizilerden bunalmıştı,<br />

hissini<br />

ise Binbir Gece’de<br />

bazılarımızı<br />

izlediğimiz iki oyuncunun<br />

hayranlıkla<br />

bir araya gelmesi çok<br />

yeniden<br />

Bununla birlikte<br />

heyecanlandırmıştı.<br />

Sensin’de çoğumuzun dikkatini<br />

Vatanım<br />

dizi yapımcılarının uzun zamandır<br />

çeken<br />

almadığı bir dönemin, Milli Mücadele<br />

ele<br />

işlenecek olmasıydı. Diğer<br />

Dönemi’nin,<br />

deyişle Vatanım Sensin,izleyiciye pek<br />

bir<br />

şey vaat ediyordu. Merak uyandırıcı<br />

çok<br />

dönemi arka fona alarak savaşın<br />

bir<br />

ve aileler üzerindeki etkilerini,<br />

kişiler<br />

her şeye rağmen aralarındaki<br />

ailelerin<br />

bağ ile nasıl ayakta durduğunu<br />

kuvvetli<br />

gayesiyle yola çıkmıştı.<br />

anlatma<br />

İzmir’in işgali ve sonrasındaki<br />

Merkezine<br />

oturtarak birbirinden farklı<br />

süreci<br />

üzerinden dönemin politik,<br />

karakterleri<br />

ve kültürel özelliklerini anlatmayı<br />

sosyal<br />

hedefliyordu.<br />

da<br />

yavaş “düşman dosta,<br />

Yavaş<br />

sevdaya” dönüştü.<br />

dost<br />

10


süreçte Binbaşı Cevdet ile Miralay Tevfik<br />

Bu<br />

esas çatışmasını başarıyla yansıtan,<br />

dönemin<br />

bir geçmişi paylaşan iki karakter olarak<br />

ortak<br />

Binbaşı Cevdet, kendisinden ve<br />

seçilmişti.<br />

vazgeçerek vatanı uğruna Yunan<br />

ailesinden<br />

sızmak zorunda kalan bir Milli Mücadele<br />

ordusuna<br />

olarak karşımıza çıktı. Ailesi ve diğerleri<br />

neferi<br />

bir “haindi” Albay Cevdet. Miralay Tevfik ise<br />

için<br />

kendisini ve cebini doldurmayı düşünen,<br />

yalnızca<br />

Osmanlı subayı maskesinin ardında<br />

vatansever<br />

ve harici bedhahlar” ile işbirliği halinde bir<br />

“dâhili<br />

Bu geçmişin en önemli parçası ise her iki<br />

haindi.<br />

de tutkuyla bağlı olduğu Azize Hemşire<br />

erkeğin<br />

Azize Hemşire, kocasını kaybetmesine, üç<br />

idi.<br />

ve yaşlı kayınvalidesi ile bir başına<br />

çocuğu<br />

ve yaşadığı toprakları terk etmek<br />

kalmasına<br />

bırakılmasına rağmen ayakta duran,<br />

zorunda<br />

parasını kazanan, kimseden yardım almadan<br />

kendi<br />

tırnaklarıyla hayata tutunan ve bu süreçte<br />

eliyle,<br />

ve hatta bir miktar evlatlarını bile<br />

kendisini<br />

çatışma bu üçlü<br />

Esas<br />

var olacak gibi<br />

arasında<br />

de dizinin bir de<br />

görünse<br />

cephesi vardı.<br />

“gençler”<br />

farklı<br />

Birbirinden<br />

sahip Hilal,<br />

karakterlere<br />

ve Ali Kemal bu<br />

Yıldız<br />

merkezindeydi.<br />

cephenin<br />

tam da Binbaşı<br />

Hilal,<br />

kızı olan, gözü<br />

Cevdet’in<br />

vatanını kendisinin<br />

kara,<br />

koyan bir “gizli”<br />

önüne<br />

olarak merhaba<br />

yazar<br />

bizlere. Yıldız ise<br />

dedi<br />

tam tersiydi. O, kız<br />

Hilal’in<br />

aksine, kendi<br />

kardeşinin<br />

istikbalini hayatının<br />

şahsi<br />

haline getirmişti.<br />

hedefi<br />

olup bitenler<br />

Vatanında<br />

umurunda değildi.<br />

pek<br />

A İ L E S I V E D İ Ğ E R L E R I I Ç I N B I R “ H A İ N D İ ” A L B A Y<br />

C E V D E T .<br />

unutan bir kadındı.<br />

11


olan “bastığı yeri titreten”, maddi açıdan<br />

Önemli<br />

makam, mevki sahibi bir koca bulup rahata<br />

güçlü,<br />

çünkü babaları gittiğinden beri çok zordu<br />

ermekti,<br />

Ali Kemal ise on üç – on dört yaşında<br />

hayatları.<br />

olduğunu öğrenen, bundan sonra da kimlik<br />

evlatlık<br />

kurtulamayan, üstüne bir de<br />

bunalımlarından<br />

büyüdüğü “kız kardeşi” Yıldız’a tarif<br />

birlikte<br />

arzular duyan ve bu sebeplerle<br />

edemediği<br />

Edib’in güçlü kadınlarından ise Yıldız ile Ali<br />

Halide<br />

Yakup Kadri’nin romanlarında sıkça<br />

Kemal<br />

karakterlerindendi (“Sodom ve<br />

eleştirdiği<br />

okuyup da aklına Yıldız ve Ali Kemal<br />

Gomore”yi<br />

yoktur desek yanlış olmaz herhalde).<br />

gelmeyen<br />

ne kadar esas olarak bu beş karakteri<br />

Her<br />

gibi görünsek de işin bir de “Yunan<br />

izleyecek<br />

vardı. Bu kanatta ise ağırlık İşgal komutanı<br />

kanadı”<br />

karısı Veronika ve oğulları Leon’daydı. Vasili,<br />

Vasili,<br />

düşmanı acımasız bir Yunan askeri olarak<br />

Türk<br />

çıkarken Veronika yıllar önce kaybettiği<br />

karşımıza<br />

yasını tutmaya devam eden, kendisini<br />

oğlunun<br />

ölümüyle adeta diri diri mezara gömen bir<br />

oğlunun<br />

olarak gösterdi kendisini. Dizinin gençler<br />

kadın<br />

önemli bir rolü olan oğulları Leon ise<br />

cephesinde<br />

kardeşin gölgesinde büyümek zorunda<br />

kaybedilen<br />

kendisini babasına kanıtlamak için kendisine<br />

kalan,<br />

de uymayan bir mesleği, askerliği, seçmek<br />

pek<br />

kalan, yalnızlığını, acılarını türlü<br />

zorunda<br />

gizlemeye çalışan bir Yunan<br />

maskelerle<br />

Dizinin bir belgesel olmadığı, esas<br />

teğmeniydi.<br />

yukarıda bahsi geçen karakterler vasıtasıyla<br />

olarak<br />

bireyler üzerindeki etkilerinin anlatılacağı<br />

savaşın<br />

Taylan Biraderler tarafından da dile<br />

yönetmen<br />

de dizi, “romantik” çağrışımlar yapan bir<br />

getirilse<br />

ile adlandırılmıştı. Sahi “Vatan Haini” ve “Bir<br />

cümle<br />

Tuttu Bizi” isimlerinden neden vazgeçilmişti<br />

Fırtına<br />

“Vatanım Sensin” isminde karar kılınmıştı?<br />

de<br />

çoğumuz Azize ve Cevdet’in büyük aşkına<br />

Başta<br />

yapıldığını düşündük elbette. Azize’nin<br />

vurgu<br />

Cevdet’in de Azize’ye bu cümleyi<br />

Cevdet’e,<br />

bekledik. Fazla yanılmamıştık aslında.<br />

söylemesini<br />

bize ne kadar büyük bir<br />

Zira<br />

yaşadıkları gerek<br />

aşk<br />

yapılan atıflarla<br />

geçmişe<br />

kocası bir Yunan<br />

gerek<br />

haline gelse de ona<br />

askeri<br />

aşkına karşı<br />

olan<br />

kocasını<br />

koyamayan,<br />

her şeyin önüne<br />

herkesin,<br />

Azize ile sık sık<br />

koymuş<br />

Zaten Azize de<br />

hatırlatıldı.<br />

ilk bölümden vatanının<br />

daha<br />

olduğunu dile<br />

Cevdet<br />

Yine de sanki eksik<br />

getirdi.<br />

şeyler vardı. Öncelikle<br />

bir<br />

ile evlenen Azize<br />

Tevfik<br />

bu aşkı. Sonra gördük<br />

sarstı<br />

mevzu bahis vatansa ne<br />

ki<br />

zor olsa dahi aile de<br />

kadar<br />

eş de teferruat olabiliyordu<br />

için. Hoş, onu<br />

Cevdet<br />

suçlayabilirdik ki?<br />

hangimiz<br />

Cevdet’in sırrı her ne<br />

Ayrıca<br />

“dağdan ağır” olsa<br />

kadar<br />

bu sır haricinde Azize ve<br />

da<br />

arasında hiçbir<br />

Cevdet<br />

hiçbir çatışma<br />

imkânsızlık,<br />

yoktu.<br />

olan bitene ilgisiz, tamamen içine<br />

etrafında<br />

bir karakter olarak karşımıza çıktı. Hilal,<br />

kapanmış<br />

12


de milleti birdi, dili birdi, dini<br />

İkisinin<br />

İkisinin de vatanı birdi. Acaba<br />

birdi.<br />

cephesinde bu ismin hakkını<br />

gençler<br />

bir çift olabilir miydi? Önce<br />

veren<br />

ve Leon çıktı karşımıza.<br />

Yıldız<br />

peşinde koşan, bu uğurda<br />

Maddiyat<br />

vatanını da ailesini de<br />

gerektiğinde<br />

gelebilecek olan Yıldız ile<br />

görmezden<br />

bilmediği bir ülkede karşısına<br />

hiç<br />

ilk güzel kadınla flört eden<br />

çıkan<br />

teğmen Leon’un yüreklere<br />

çapkın<br />

dokunmayan ilişkilerinin<br />

zerrece<br />

adının hakkını veremeyeceği<br />

dizinin<br />

Sonra ilişkilerini kavramakta<br />

aşikârdı.<br />

çektiğimiz Yıldız ve Ali Kemal’e<br />

güçlük<br />

yüzümüzü. Bu çiftte de<br />

çevirdik<br />

halen aynı evde yaşayıp<br />

bellemiş,<br />

kadına ana, aynı erkeğe baba<br />

aynı<br />

olanlar birçoğumuzu<br />

yaşanabilecek<br />

etti. Bir de tüm bunlara ek<br />

rahatsız<br />

herkesi, her değeri yok<br />

olarak<br />

Leon’un peşini ısrarla<br />

sayarak<br />

Yıldız’ı ve sevdiğini iddia<br />

bırakmayan<br />

kadını kendi elleriyle<br />

ettiği<br />

çalışan, sorumsuz bir<br />

evlendirmeye<br />

Kemal’i izledikçe karakterlerden<br />

Ali<br />

yavaş kendisini göstermeye<br />

yavaş<br />

bizlere. O çift ki gittikçe<br />

başladı<br />

haline gelecek,<br />

fenomen<br />

ayda bir milyon küsur<br />

hayranlarına<br />

attıracak, sadece sosyal<br />

tweet<br />

etkilemekle kalmayacak aynı<br />

medyayı<br />

on iki yaşındaki bir genç<br />

zamanda<br />

da seksen yaşındaki bir teyzeyi<br />

kızı<br />

da amcayı da kendilerine hayran<br />

ya<br />

O çift Hilal ve Leon<br />

bıraktıracaktı.<br />

nam-ı diğer HiLeon’du. O<br />

çiftiydi,<br />

ilmek ilmek işlendiler o kadar<br />

kadar<br />

yavaş, fark ettirmeden<br />

yavaş<br />

sızdılar ki bir noktadan<br />

kalbimize<br />

hiçbirimiz onları kalplerimizden<br />

sonra<br />

atamaz olduk. Aradığımız çifti<br />

söküp<br />

Hilal ve Leon iki<br />

bulmuştuk!<br />

önceleri. Biri ölümü göze<br />

düşmandı<br />

İzmir’i uyandırmaya çalışan<br />

alarak<br />

İkbal’di. Taparcasına sevdiği<br />

Halit<br />

bile Yunan ordusuna<br />

babasını<br />

için kalbine gömmek zorunda<br />

geçtiği<br />

babasına da Yunan işgal<br />

kalan,<br />

General Vasili’ye de kafa<br />

komutanı<br />

olan Hilal’di. İçinde hâlâ<br />

tutabilecek<br />

bir kız çocuğunu yaşatan<br />

ufak<br />

Cevdet’in serçesiydi. Diğeri<br />

Binbaşı<br />

babasının idealleri uğruna kendi<br />

ise<br />

geri plana atan Teğmen<br />

ideallerini<br />

Leon’du.<br />

çiftten de iyice uzaklaştık. İşte<br />

de<br />

da bu esnada bir çift yavaş<br />

tam<br />

bir şeyler vardı.Öncelikle<br />

olmayan<br />

bir yaşa kadar birbirlerini kardeş<br />

belli<br />

13<br />

diyen iki kişinin arasında


abisinin ölümü nedeniyle Türklere<br />

O;<br />

olarak yetiştirilmiş Leon’du.<br />

düşman<br />

gölgesinde yaşamaya<br />

Abisinin<br />

edilmiş, hak ettiği değeri ve<br />

mahkûm<br />

daha sonra arzuya ortak oldu.<br />

sırra<br />

Leon, Hilal’e nefes oldu.<br />

Ardından<br />

de Leon’un renksiz hayatına<br />

Hilal<br />

gözleriyle umut vererek<br />

masmavi<br />

geri getiren kadın oldu.<br />

renklerini<br />

ve değiştirdiler<br />

Değiştiler<br />

iyileştirdiler. İdealleri<br />

birbirlerini,<br />

vatanları farklıydı, milletleri<br />

farklıydı,<br />

dilleri farklıydı, dinleri<br />

farklıydı,<br />

Bununla birlikte karakterleri<br />

farklıydı.<br />

o kadar aynıydı. Farklılıklarını<br />

bir<br />

ortak bir paydada<br />

umursamadılar,<br />

bu farklılıkları,<br />

birleştirdiler<br />

harmanladılar.<br />

benzerlikleriyle<br />

birbirlerine her yeni<br />

Direndiler,<br />

yeni bir umut oldular. Öyle ki<br />

günde<br />

yeri geldi İzmir’e ayak<br />

Leon<br />

beri aradığı Halit İkbal’i<br />

bastığından<br />

kurtardı, yeri geldi sırf Hilal<br />

ipten<br />

görmesin diye Anadolu’ya silah<br />

zarar<br />

göz yumdu. Hilal ise<br />

kaçırılmasına<br />

canını hiç düşünmeden<br />

gerektiğinde<br />

vatanını işgale gelen bir<br />

vereceği<br />

her şeyi göze alarak,<br />

işgalciye<br />

'Her zerrem sana<br />

dönüşüyor.'<br />

Ö Y L E K İ L E O N Y E R I G E L D İ İ Z M İ R ’ E<br />

A Y A K B A S T I Ğ I N D A N B E R İ A R A D I Ğ I<br />

H A L İ T İ K B A L ’ İ İ P T E N K U R T A R D I ,<br />

Y E R İ G E L D I S I R F H I L A L Z A R A R<br />

G Ö R M E S I N D I Y E A N A D O L U ’ Y A S I L A H<br />

K A Ç I R I L M A S I N A G Ö Z Y U M D U .<br />

hiçbir zaman görememiş<br />

sevgiyi<br />

İşte bu iki düşman önce bir<br />

Leon’du.<br />

kimseyi umursamayarak âşık oldu.<br />

14


ir zaman geldi ki dava<br />

Öyle<br />

Mehmet’e karşı gelerek<br />

arkadaşı<br />

Hilal ve Leon, birbirlerinin<br />

dönüştü;<br />

oldu. Hilal ve Leon, nam-ı<br />

vatanı<br />

HiLeon, “Vatanım Sensin”in<br />

diğer<br />

yansıtan, anlatmaya<br />

ismini<br />

aktaran çift oldu.<br />

çalıştıklarını<br />

da belirttiğimiz üzere bu<br />

Yukarıda<br />

bolca gururlandık, bolca<br />

sezon<br />

Amasya Genelgesi’nde,<br />

ağladık.<br />

ve Sivas Kongrelerinde,<br />

Erzurum<br />

Millî’de belirlenen hedefler,<br />

Misak-ı<br />

oldu. Halide Edib’in İzmir<br />

hedefimiz<br />

verdirdiği sözler, bizim<br />

halkına<br />

oldu. Kara Fatma ile Türk<br />

sözlerimiz<br />

izledikçe göğsümüz kabardı,<br />

kadınını<br />

vicdanından geçip de<br />

evladının<br />

Rıza Bey ile birlikte gözyaşı<br />

gelen<br />

Azize’nin ve Cevdet’in her<br />

döktük.<br />

rağmen vazgeçemedikleri<br />

şeye<br />

hayran olduk. Hilal ve Leon<br />

aşklarına<br />

ise aşkı tanıdık, onlarla birlikte<br />

ile<br />

âşık olduk. Bununla birlikte<br />

onlara<br />

boyunca çeşitli sıkıntılar<br />

sezon<br />

zamanlar da olmadı<br />

yaşadığımız<br />

Bunların en başında ne yazık<br />

değil.<br />

kopuk kopuk olan, başı ve sonu<br />

ki<br />

olmayan sahneler gelmekte.<br />

belli<br />

ek olarak, olayların<br />

Buna<br />

hizmet etmesi<br />

karakterlere<br />

karakterlerin olaylara<br />

gerekirken<br />

edip köşelerine çekilmesi<br />

hizmet<br />

sezonun önemli sorunları<br />

geçen<br />

sayılabilir. Ayrıca<br />

arasında<br />

bazında da ciddi<br />

karakterler<br />

mevcut.<br />

sıkıntılar<br />

Cevdet’in tek işlevi<br />

Örneğin<br />

çözmek olan, adeta ilahî<br />

sorunları<br />

güce sahipmişçesine her sorunun<br />

bir<br />

gelen bir deux ex<br />

üstesinden<br />

(makineden tanrı) haline<br />

machina<br />

hikâyenin inandırıcılığını<br />

gelmesi<br />

(benzer problemi tek<br />

zedeledi<br />

sorunları çözmekte Cevdet’e<br />

vazifesi<br />

olmak olan Yakup’ta da<br />

yardımcı<br />

mümkün). Aynı şekilde<br />

görmek<br />

karikatürize bir kötü haline<br />

gittikçe<br />

Tevfik’in de her olaydan bir<br />

gelen<br />

sıyrılması izleyiciyi bir<br />

şekilde<br />

sonra bezdirdi. Azize’nin<br />

noktadan<br />

bilmeyen “alık”lıkları ve<br />

bitmek<br />

yanlış hamleler yapması bir<br />

daima<br />

boyunca izleyiciyi çıldırttı.<br />

sezon<br />

tek işlevi öksürmek olan<br />

Hikâyede<br />

ise her gördüğümüzde<br />

Lucy’i<br />

bizler de sıkıntıdan<br />

gayriihtiyari<br />

başladık. Bunlara ek<br />

öksürmeye<br />

Tevfik gibi Yıldız’ın da yaptığı<br />

olarak<br />

şeyin yanına kâr<br />

her<br />

üstüne her durumda<br />

kalması,<br />

gibi üste çıkması ve<br />

zeytinyağı<br />

için hiçbir öneminin kalmayışı<br />

hikâye<br />

“Yıldız ölsün” noktasına<br />

insanları<br />

sürükledi. Başlarda küçük<br />

kadar<br />

vatanseverliği için küçük gören<br />

kızını<br />

birden ateşli vatansever<br />

Azize’nin<br />

gelip bir hatibe dönüşmesi ile<br />

haline<br />

başından beri meyhanede<br />

sezon<br />

ve “Yıldııaaazz” diye bağırmak<br />

içmek<br />

bir iş yapmayan Ali Kemal’in<br />

dışında<br />

Kuvvacı’ya dönüşüp matbaa<br />

aniden<br />

başına geçişi ne yazık ki<br />

ekibinin<br />

gözünde iki karakterin<br />

seyircinin<br />

zedeledi.<br />

inandırıcılığını<br />

canını Leon için hiçe saydı. Yavaş<br />

yavaş “düşman dosta, dost sevdaya”<br />

15


ki son bölüme geldiğimizde<br />

Kaldı<br />

için hâlâ Cevdet’in her şeyden<br />

Azize<br />

oluşu, kendisini bir bölüm önce<br />

önemli<br />

Kuvvacı” olarak tanıtan Ali<br />

“Selanikli<br />

ise sezon finalinde kendisini<br />

Kemal’in<br />

giden bir gemide bulması bu<br />

Atina’ya<br />

karakterin “direnişçi” kimliğinin<br />

iki<br />

oturmadığının da bir<br />

hâlâ<br />

birlikte bu iki<br />

göstergesiydi.Bununla<br />

aksine Hilal’in vatansever<br />

karakterin<br />

ve direnişçi yanının geri<br />

kişiliğinin<br />

atılışı,Leon’un Hilal’den, Hilal’in<br />

plana<br />

ayrı bir hikâyesinin<br />

Leon’dan<br />

ikilinin gittikçe kısalan ve<br />

kalmayışı,<br />

yalnızca HiLeoncuları değil<br />

sahneleri<br />

de bezdirdi.İkinci sezondan<br />

seyirciyi<br />

dileğimiz bu sorunların çözülerek<br />

tek<br />

bir dönemin ve harika<br />

böyle<br />

bu sıkıntılar ile<br />

oyunculukların<br />

Dizinin kadınlarının<br />

harcanmaması.<br />

kurtulup Milli Mücadele<br />

alıklıktan<br />

güçlü Türk kadınını<br />

Döneminde<br />

hepimiz arzusu. Ayrıca<br />

seyredebilmek<br />

adeta “bebeği” haline<br />

hepimizin<br />

HiLeon’un da hakkının verilerek<br />

gelen<br />

Leon’un deyişiyle “tek<br />

işlenmesi,<br />

Daha çok<br />

gayemiz”.<br />

gülümseyeceğimiz,<br />

gururlanacağımız,<br />

alacağımız bir ikinci sezon<br />

keyif<br />

dileğiyle…<br />

özensizleşen<br />

16


S E Z O N U N E N L E R I<br />

.<br />

E N S E R E F S I Z<br />

.<br />

Miralay Tevfik... Mirliva Tevfik...<br />

Düz Tevfik... Ünvanları<br />

tevfik<br />

durmadan<br />

değişse de o bizim için hep<br />

düşünceleri ve yaptıkları ile şerefsiz<br />

Tevfik.<br />

.<br />

E N R U K U S<br />

Elimizde gül gibi kız var ama<br />

bunu görüpte doğru düzgün<br />

giydiren adam yok. Oysa<br />

kızımıza ne yakışan eşarplar,<br />

gömlekler, etekler var. Eyy<br />

stilist, sen kimsin ya?<br />

hilal<br />

.. ..<br />

.<br />

E N .. R.<br />

. E N K<br />

K O R U<br />

Başlığı okuduğunuz zaman kanser<br />

olduğunuzu hissettiniz değil mi? Ne<br />

kadar HiLeoncu olsa da zamanında<br />

bize "Nişan" faciasını yaşattığı için<br />

fandomun dilinde hala renk körüdür<br />

Veronika reis.<br />

veronika<br />

17


E N<br />

A L I G I<br />

azize<br />

Şüphesiz ki bu sezonun En alığı sevgili<br />

kuvvacı, Azize. Kırk yıllık kocasını,<br />

biri yolda dört çocuğunun babasını<br />

asla tanımamış ve muhtemelen de<br />

tanımayacak olan bu kadın bütün<br />

^<br />

sezon izleyenlere elleri ile şehadet<br />

şerbetini içirdi.<br />

E N<br />

H A R C A N A N I<br />

Külhan beyine feda<br />

edilen iyi niyetli<br />

kızımız Eleni. Oysa<br />

ne çok isterdik<br />

kendi hikayesinin<br />

olmasını, doğru<br />

insanlarla<br />

arkadaşlık<br />

edebilmesini...<br />

eleni<br />

Harcadılar<br />

Matmazel.<br />

E N<br />

B E D B A H T<br />

Hangimiz düşmedik kara<br />

sevdaya... Doğduğu günden<br />

beri müşküllerden başını<br />

kurtaramayan Leon'umuz bu<br />

sezonun En bedbaht kişisi..<br />

leonidas<br />

@xblackseaxys<br />

@eleutheromaniat<br />

18


senesinde, henüz 20 yaşında Harp<br />

1903<br />

mezun oldu Ahmet oğlu Yakup<br />

Akademisi'nden<br />

Manastır’da 6. Nizamiye Piyade<br />

Cemil.<br />

Makineli bölüğüne atandı. Görevine<br />

Tümeni'nin<br />

sıralar yolları Enver Paşa ile kesişti.<br />

başladığı<br />

ve Terakki’ye katıldı. Rumeli’de Balkan<br />

İttihad<br />

karşı amansız bir mücadele verdi.<br />

çetecilere<br />

kara bir vatan sevdalısıydı. Öfkelendiği<br />

Gözü<br />

yanında bulunmak istemezdiniz.<br />

zaman<br />

korkmaz bildiğini okurdu, öyle ki<br />

Kimseden<br />

olduğu siyasi oluşumun başını da kendi<br />

bağlı<br />

derde sokardı.<br />

gibi<br />

RUMELİ KOMİTACISI<br />

görevinin ardından İran’da bir<br />

Balkanlardaki<br />

çıkarma gayesi ile İran’a doğru yol<br />

ayaklanma<br />

da, 31 Mart Ayaklanması’nın çıkması ile<br />

alsa<br />

payitahta geri dönmek zorunda<br />

birlikte<br />

Sıkı bir Abdülhamid ve İstibdat<br />

kaldı.<br />

Teşkilat-ı Mahsusa’nın şüphesiz en<br />

düşmanıydı.<br />

elemanıydı. Henüz yaşarken bir efsaneye<br />

gözde<br />

bu sebeple henüz o yaşarken hayaller,<br />

dönüştü,<br />

@volteriabacon<br />

Y A K U P Y Ü Z B A S I<br />

A S L I N D A K I M ?<br />

Hepimiz Fatih Artman’ın canlandırdığı Yakup Yüzbaşı karakterini çok sevdik. Yine hepimiz<br />

Yakup Yüzbaşı ile vatansever Hilal’in sahnelerini izlemek için bekledik, olmadı. Yakup<br />

Yüzbaşı’yı Eftelya ile de shipledik bir vakitler. Ancak shipimiz beş dakika kadar sürdü. Eftelya<br />

‘Hık!’ diye ölünce hayallerimiz de yerle yeksan oldu. Yakup Yüzbaşı yine dünyanın en yalnız<br />

vatanperveri oldu. Vatan müdafaası sırasında her zaman Cevdet Bey’in imdadına yetişti.<br />

Akşamları oturup Cevdet Bey’in dertlerini dinleyip sırtını sıvazladı. Bir kere kendi derdinden<br />

bahsetmedi. Hiç duymadık Yakup Yüzbaşı’nın hikayesini, anası babası kim? Sevdiği var mıdır?<br />

Peki gerçekte kim bu temiz Anadolu çocuğu? Herkesin tahmini, Yakup Yüzbaşı karakterinin<br />

İttihat ve Terakki’nin en büyük fedaisi sayılan Yakup Cemil karakterinden esinlenilerek<br />

yazıldığı. Peki kim bu Yakup Cemil ?<br />

gerçekler ve yalanlar birbirine karıştı.<br />

19


Cemil giderek kontrol edilemez bir<br />

Yakup<br />

almıştır. Enver ve Talat Paşalar onu<br />

hal<br />

geldiğince payitahttan uzak<br />

ellerinden<br />

çalışmaktadırlar. Tüm bunlar<br />

tutmaya<br />

patlak veren Umumi Harp’te Kafkas<br />

olurken<br />

gönderildi. Ancak burada da rahat<br />

cephesine<br />

Yakup Cemil, önce Bitlis’e sonra<br />

durmayan<br />

Bağdat’a sürgün edildi. Ancak sonra<br />

da<br />

dönen Yüzbaşı Yakup Cemil,<br />

İstanbul’a<br />

rütbesine terfi ettirildi. Daha önce<br />

Binbaşı<br />

yaşarken bir efsaneye dönüştüğünü ve<br />

onun<br />

yalan ve gerçeğin birbirine<br />

hakkında<br />

söylemiştim. Yakup Cemil, Enver<br />

karıştığını<br />

darbe ve suikast girişimi<br />

Paşa’ya<br />

idama mahkum edildi. Enver<br />

suçlamasıyla<br />

onun idamına gönlü el vermese de,<br />

Paşa’nın<br />

Paşa’nın telkini üzerine 11 <strong>Eylül</strong> 1916<br />

Talat<br />

Kağıthane’ye götürü Yakup Cemil.<br />

sabahı<br />

idama götüren idam mangasındaki<br />

Kendisini<br />

''Susamışlardır.'' diyerek karpuz<br />

askerlere<br />

Bir <strong>Eylül</strong> sabahı Kağıthane<br />

ısmarladı.<br />

önünde kurşuna dizilecekti. Fakat<br />

deresinin<br />

bulunan askerlerden hiç kimse<br />

mangada<br />

emrini vermek istemiyordu. Kendi<br />

infaz<br />

emrini verdi Yakup Cemil. Son<br />

infaz<br />

''Yaşasın İttihat ve Terakki!'' oldu.<br />

sözleri<br />

tam 14 kurşun çıkarıldı. Onu<br />

Vücudundan<br />

ettiren İttihat ve Terakki, ailesine maaş<br />

idam<br />

Cemal Süreya’nın söylediğine göre<br />

bağladı.<br />

Cemil, hayatının ilk ve son<br />

Yakup<br />

ölmeden hemen önce art arda<br />

sigaralarını<br />

Onunla ilgili söyleyecek çok şey<br />

içmiştir.<br />

Ama yazıda defalarca kez söylediğim<br />

var.<br />

gerçek ile yalan birbirine karışmış o söz<br />

gibi,<br />

olduğunda. Bu sebepten tek bir şey<br />

konusu<br />

onun hakkında: Yakup Cemil<br />

bilelim<br />

çok sevdi, gerisi teferruattı.<br />

vatanını<br />

20<br />

@volteriabacon<br />

YAKUP CEMİL TRABLUSGARP’TA<br />

1911 senesinde İtalyan işgaline karşı savunulan Libya’ya gönüllü olarak gitti. Ancak<br />

burada "nöbette uyuduğunu" iddia ederek, bir Türk subayına ateş açınca geri çağrıldı.<br />

1913 senesinde Bab-ı Ali’ye karşı yapılan İttihat ve Terakki darbesinde büyük rol<br />

oynadı. Kendisi, Nazır Nazım Paşa’yı arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında gözünü<br />

bile kırpmadan vurmuştur. Böylece darbe başarı ile nihayetlenmiştir.<br />

Bu olay zamanının Fransız gazetelerinden birinde şu şekilde resmedilmiştir.


DÖRT GENCİN HAYATINDA BİR BABA FİGÜRÜ OLARAK "CEVDET "<br />

BÖLÜM 1<br />

Cevdet ve Hilal<br />

Galiba konu Vatanım Sensin olduğunda, en çok sevilen ve akla gelen baba-evlat<br />

ilişkisi Cevdet ile kızı Hilal’indir. Onların çalkantılı, yürekleri dağlayan ve maalesef<br />

ki bir elin parmaklarını geçmeyen sahneleri, her zaman özlenen ve beklenen<br />

sahneler arasında yer almayı başarmıştır. Hatta ikinci bölümün o meşhur baba kız<br />

karşılaşması sahnesi ile diziye başlayanlar bile çok. Büyük usta Halit Ergenç ve<br />

Miray Daner bir araya geldiğinde, ekran karşısında oturan bizleri gerçekten de<br />

ikilinin baba kız olduklarına ikna eden performansları da bu sahnelerin mumla<br />

aranmasında büyük bir faktör elbette.<br />

Dizinin ilk bölümünde gördüğümüz kadarıyla Hilal, annesinden çok babasıyla yakın<br />

olan bir kızmış. Öyle ki, ablası Yıldız’ın kırmızı toka meselesinde söylediği sözler ile<br />

canı sıkılan minik Hilal, güzelliği konusunda aklına takılan sorularını soracağı ve<br />

derdini paylaşacağı kişi olarak annesi Azize’yi değil, babası Cevdet’i seçmiş. Hilal,<br />

babasının cephede savaşıp yurdunu düşmanlardan kurtararak çok büyük ve kutlu<br />

bir görevi yerine getirdiğine inanıyormuş. Büyük adammış babası, belki de onun<br />

fikirlerine bu yüzden daha çok önem veriyormuş.<br />

Ancak bir gün gelen o kara haberle babasının bu topraklar için şehit düştüğünü<br />

öğrenmiş. Üstüne kara bir trene binip yurdu bildiği yerden de ayrılmak zorunda<br />

kalmış. Evden çıkarken elinden bırakmadığı kitapları ile İzmir’in yolunu tutmuş.<br />

Hilal, bundan sonra babasının yarım kalan misyonunu elinden geldiği kadar devam<br />

ettirme görevini yüklenmiş minik omuzlarına. Babasından kalan bir miras gibi<br />

sahiplenmiş onun ülküsünü, kavgasını. Onun davasını kendi davası yapmış.<br />

Gerekirse Hasan abisine de dediği gibi bu yolda ölecekmiş Hilal, çok sevdiği<br />

babasının peşinden gidecekmiş. Hem de alnı ak olarak…<br />

Ancak bildiğimiz üzere, Cevdet bir Yunan askeri olarak döner ve Hilal önce inanmak istemese de gözleriyle görünce kabullenmek<br />

zorunda kalır. Uğradığı hayal kırıklığını ikinci bölümdeki o sahnede Cevdet’i çeşitli yaklaşımlarla sıkıştırarak, değerlerinin her<br />

birini yüzüne vurarak yapar.<br />

Onun milliyetini, dinini, insanlığını ve<br />

en son da kendisine olan sevgisini<br />

sorgular. Cevdet, yıllar sonra gördüğü<br />

ve kendi yetiştirse belki de bu kadar<br />

mükemmel olmayacak<br />

Hilal’e, gözlerinde gururla ve yılların<br />

getirdiği özlemle bakar. Ancak<br />

içindekileri yeni görevi uğruna dışa<br />

vuramaz. Hilal ve Cevdet bu yönden<br />

de birbirine benzemektedir aslında.<br />

Cevdet, ailesi ve vatanı arasında bir<br />

seçim yapmak zorunda kaldığında her<br />

daim ön plana vatanını koymuş,<br />

ailesini de yapabiliyorsa zekâsının<br />

kıvraklığını kullanarak vatanının yanı<br />

sıra kurtarmıştır.<br />

21<br />

Kendi mutluluğunu hep işgalin<br />

bitiminden sonraya ertelemiştir.<br />

Aynı zihniyeti Hilal’de de görürüz.<br />

Hilal, Leon’un kendisi ile birlikte bu<br />

savaşın içinden çıkıp kendi<br />

mutluluklarını yaşama tekliflerine her<br />

zaman önce, bu toprakların<br />

kurtuluşunu görmek istediğini, aksi<br />

halde hep yarım kalacağını ve tam<br />

olarak mutlu olamayacağını belirterek<br />

olumsuz yanıt vermiştir. Bu ne<br />

Cevdet’in ailesini ne de Hilal’in Leon’u<br />

sevmediğini gösterir elbette.<br />

@metallicablue


Yediden yetmişe herkesi ekran karşısında gözyaşlarına boğan o hapishane sahnesi de<br />

şüphesiz Cevdet ve Hilal için ayrı bir mihenk taşıdır. Hilal o soğuk hücrede yaşam ve ölüm<br />

arasında gidip gelirken en çok babasına ihtiyaç duymuş, içindeki hep o babasını kaybettiği<br />

küçük yaşta kalan ve büyümeyen yanı ortaya çıkmıştır. Miray Daner, o sahnelerde adeta<br />

hem ölüme başı dik gitmeye çalışan vatansever bir genç kadını hem de o küçük kız<br />

çocuğunun korkusunu, kırılganlığını dozunda vererek ekranda devleşmiştir. Cevdet, Hilal<br />

serbest kalırken onun görevinin bu olanları yazıp gelecek nesillere aktarmak olduğunu<br />

söyler. Yani bir nevi Hilal’in kendi gibilerin emekleriyle ve belki de canları pahasına<br />

kurulacak olan aydınlık bir geleceğin mimarlarından, aydınlarından olmasını istediğini<br />

belirtir. Hakikaten de Hilal, Halit İkbal sesiyle bir dönemin anlatıcılığını yaparak onların nasıl<br />

uyanıp ayaklandığını anlatır izleyicilere. Bu yüzden de bence dizinin sonunda mutlu sona<br />

erecek ve Cevdet’in Selanik’teki ölümü ile yüklendiği misyonu yerine onun kendine<br />

yüklediği bu asıl misyonu devam ettirecektir.<br />

Ancak son zamanlarda senaryoda yaşanan bazı sıkıntılar yüzünden belirli aralıkla işlenmesi<br />

gereken ve dizinin çatışma noktalarından biri olan ikilinin bu bağı geri planda kalarak olması<br />

gerektiği gibi işlenemedi. Yeni sezonda telafisi temennimiz olan şeylerden biri de bu hiç<br />

şüphesiz.<br />

Cevdet ve Leon<br />

Evet, öz baba oğul değiller ancak; bu iki karakterin de<br />

arasındaki dinamik herkesin malumu. Halit Ergenç ve Boran<br />

Kuzum bir araya geldiğinde ortaya çıkan seyir zevki hiçbir<br />

kitle tarafından yadsınamaz bence. Üzgünüm Serap, seni<br />

kitleden saymıyoruz.<br />

Karakterlerin geçmişlerine bakacak olursak, ikisinin de bir<br />

abi kaybettiğini görüyoruz. Leon her ne kadar<br />

ailesinin acısına saygı duysa da, onun ölümde<br />

bile kendisini gölgede bırakmasına<br />

içerlemiş, bu yüzden abi fikrine biraz<br />

duyarsızlık ve hatta dargınlık<br />

geliştirmiş. Ancak Cevdet<br />

kaybettiği abisinin adını oğlunda<br />

yaşatmaya karar vermiş. Bu iki<br />

adamın davranışlarındaki fark,<br />

annelerinin tutumlarındaki farkta<br />

yatıyor elbette. Veronika ölen oğlunun<br />

yasını tutarken diğer oğlunu görmeyerek tüm<br />

hayatını onun yarı farkında olarak geçirmiş ancak belli ki<br />

Hasibe sağlıklı bir seçim yaparak Cevdet’e bu şekilde<br />

davranmamış.<br />

Cevdet ile Leon arasında dizinin ilk bölümlerinden beri bir<br />

düşmanlıkla karışık saygı duyma ve hatta yer yer karşılıklı<br />

beğeni duyguları hâkim. Dizinin ilk bölümlerinde at<br />

üstündeki sahnelerinde Leon Cevdet’in Yunan ordusuna olan<br />

sadakatini babasının kararları üzerinden sorgularken,<br />

Cevdet bu baba-oğul arasındaki düşünce ayrılığını görüp<br />

birinin güvenini kazanmakla ilgili Leon’a ilk nasihatini<br />

veriyor. Leon silahları gördükten sonra odasında saklanırken<br />

Cevdet geliyor. Bir yandan ceset taşımak yerine yardım<br />

taşımayı yeğleyen bu genç teğmenin konuşmamasını garanti<br />

altına alırken bir yandan da onda gördüğü cevheri hangi<br />

yolda ve nasıl kullanabileceğinin ipuçlarını veriyor aslında.<br />

22<br />

Cevdet, asker olarak başka bir yol yaratılmadığı için<br />

mecburiyetten bu işi yaptığını ama Leon gibi barış için kalem<br />

oynatacak hakka, hukuka inanan düşünürler olursa, bu<br />

mesele çözüleceğini söylüyor bir nevi. Tabii Leon o sırada bu<br />

imayı anlamak için fazla vicdan yükü altında ancak sezon<br />

sonunda Cevdet’in onu görmek istediği noktaya geliyor.<br />

Hac Bektaşi Veli sahnesini bilir misiniz? Cevdet<br />

ve<br />

Leon sezon boyunca geliştirdikleri bu<br />

garip<br />

ilişkiye burada bir isim veriyorlar.<br />

aslında.<br />

Ayrı ayrı sebeplerden de yansalar,<br />

beraber yandıklarını ve dost<br />

olduklarını belirtiyor Cevdet.<br />

Leon’un o<br />

Soğuk hapishane hücresinde kendi<br />

babasından görmediği duygusal<br />

desteği yine ondan görüyor.<br />

Leon içinde yaşadığı yabancı toplumu en<br />

iyi yazarlarının kalemiyle tanıyabileceğine<br />

inanan biri. O yüzdendir ki, Hacı Bektaşi Veli’den<br />

haberdar, hatta ondan bir alıntı yapabilecek kadar<br />

yazdıklarına vakıf. O hücrede bir de edebiyat sevgilerini<br />

paylaşıyor bu ikili.<br />

Bu iki erkeğin arasında bir fark var ki, o da Leon’un sevdiği<br />

kadın için vatanını geri plana atması. Bildiğimiz üzere<br />

Cevdet’in mottosu bunun tam tersi.<br />

Sezonun sonunda Leon ve Cevdet’in arasına Vasili’nin ölümü<br />

girdi. Yeni sezonda nasıl bir dinamik içinde olacakları merak<br />

konusu. Umarız #CevLeon harcanmaz.<br />

@metallicablue


KAVAFIS<br />

KONSTANTINOS<br />

BARBARLARI<br />

BEKLERKEN<br />

ŞEHİRLERE GURBET<br />

23<br />

KALDIK


KONSTANTINOS<br />

kültürünü yakından<br />

@MUPTEZELEDIBE<br />

bir ruh,<br />

Ama bu dalgalı hayat,<br />

KAVAFIS<br />

İstanbullu<br />

YENI BIR ÜLKE<br />

gurbetin ve ötekilerden<br />

şairimizin sanatını olumlu<br />

yönde etkilemiştir. Farklı<br />

olmanın yükünü sırtlayan,<br />

söz büyücüsü bir şair.<br />

BULAMAZSIN,<br />

kültürlerle tanışmış, farklı<br />

diller konuşmuş, şiirlerini<br />

BAŞKA BIR<br />

Konstantinos Kavafis, 29<br />

besleyecek yeni damarlar<br />

Nisan 1863’te<br />

bulmuştur. Özellikle Batı<br />

İskenderiye’de varlıklı bir<br />

DENIZ<br />

tanımış, hatta ilk<br />

ailenin oğlu olarak<br />

doğmuştur. Ama fırtınalı<br />

şiirlerinin bazılarını<br />

BULAMAZSIN.<br />

bir hayatı olmuştur.<br />

İngilizce ve Fransızca<br />

Babasını küçük yaşta<br />

BU ŞEHIR<br />

olarak yazmış ama her<br />

zaman kendisini Bizans’a,<br />

ARKANDAN<br />

kaybetmiş, ailesi farklı<br />

24<br />

ülkelerde yaşamak<br />

yani İstanbul’a yakın<br />

zorunda kalmıştır.<br />

bulduğunu söylemiştir.<br />

GELECEKTIR.


abartmış olmayız. İstanbul’da<br />

@MUPTEZELEDIBE<br />

İlk şiirlerinde gurbeti, özlemleri, acımasız<br />

Şairlik sürecinde ilk desteği<br />

ailesinden aldığını söylersek<br />

ve karanlık tarihi işlerken zamanla şiirleri,<br />

cinsel tercihinin biçimlendirdiği hazza<br />

yönelik şiirler, bir yanda felsefe, bir yanda<br />

yaşayan dedesi Yorgo Fotiadis<br />

onun adeta akıl hocası olur.<br />

tarih ile yoğrulur. Aslında her şiirinde<br />

bunların hepsi birlikte kendini gösterir.<br />

Konstantinos’a, İstanbul’da<br />

yazmaya başladığı biyografisi için<br />

Bazen de kendine dair duyguları tarihteki<br />

kimi olaylarla yoğurarak anlatır. Kavafis’in<br />

ilk şevki o verir. On dokuz<br />

yaşındaki şair, yine dedesinin<br />

kullandığı yöntem, yaşanılan anla sonsuzluk<br />

arasında bağlantı kurmaktır. Bu bağlantıyı<br />

yönlendirmesiyle İstanbul’un<br />

entelektüelleriyle tanışır, Bizans<br />

kurarken sadece anlatmakla yetinmez, kendi<br />

duruşunu da açıkça belli eder. Aşkı bile<br />

tarihi ve çağdaş Yunan şairlerini<br />

okur. Şiirler yazmaya başlar,<br />

kaleminden tarihi bir gerçekliğe dönüşür.<br />

bunları İskenderiye’ye gönderir.<br />

Şiirlerini konularına göre<br />

bölmeye çalışmak, organik bir<br />

yapıyı parçalamaya benzer<br />

ve sonuçsuz kalır. Kavafis’in<br />

politik şiirleri nerdeyse yok<br />

denecek kadar azdır. Ama onun<br />

tarafsız bir şair olduğunu<br />

söylemek haksızlık olacaktır. O<br />

da tüm namuslu sanatçılar gibi<br />

hep kaybedenlerin yanında yer<br />

alacaktır. O büyük çoğunluğun, o<br />

ezici benzerlik yerine; azınlığın,<br />

farklı olanın kederini<br />

yansıtacaktır. Çünkü vatan dediği<br />

her toprağın ırkıyla, diniyle ve<br />

25<br />

ötekisinde kalır.<br />

cinsel tercihiyle azınlıkların dahi<br />

1800 sonları, Rumeli Hisarı


@MUPTEZELEDIBE<br />

Onun her şiiri, bir roman hatta insanı beyninden vuran bir öğüt kitabı<br />

mahiyetindedir. Bir yanda 'Barbarları Beklerken' şiirinde toplumların kendi<br />

içinde çözülüşünü hicvederken, bir yanda 'Şehir' şiiriyle bir topraktan ve bir<br />

toplumdan vazgeçilemeyeceğini yüze tokat gibi vurur. Bir yanında o nefret<br />

ettiği bekleyen toplamalarının içinde olmadığından mutlu, bir yandan<br />

vazgeçemeyişine üzgün kalmıştır hep.<br />

mutlu muyum, mutsuz muyum, sorgulamıyorum.<br />

lakin memnuniyetle bir şeyi hep aklımda tutuyorum -<br />

o kadar çok sayısı olan o büyük toplamada<br />

(o toplama ki ondan nefret ediyorum),<br />

ben orada değilim, onca rakamlardan bir tanesinde bile ben<br />

yokum.<br />

bu sonuncu toplamada ben sayılmadım. ve bu mutluluk benim<br />

için yeterli.<br />

26


@MUPTEZELEDIBE<br />

Babalarını kaybetmeleriyle yollara düşen iki<br />

Kavafis'in hayatını detaylı<br />

insan Kavafis ve Halit İkbal, kalemlerini ilk<br />

inceleme şerefine dergi sayesinde<br />

göçüp gitmek zorunda oldukları topraklar için<br />

nail olduğum zaman farkettim ki -<br />

oynattılar. Kavafis karamsar ve ümitsizken<br />

bilerek ya da bilmeyerek- Leon'un<br />

Halit İkbal, inatla ve ümitle meydan<br />

o gün Hilal'in karşısında<br />

hatipliğine soyunmuştu adeta. Bu kargaşanın<br />

Kavafis'ten bahsetmesi muhteşem<br />

içinde filizlenen aşkla her şey iki sanatçı için<br />

bir güzellemeydi aslında. Leon<br />

bambaşka bir boyut aldı elbet. Kavafis<br />

zaman içinde bunu farketme<br />

karamsarlığını ateşe attı ve bütün ötekiliğine<br />

fırsatı buldu mu bilmem ama<br />

rağmen ona tutundu. Dönemin hicvine, tarihin<br />

gerçek bir benzerlik yakaladığını<br />

tozlu sayfalarına işledi onu. Halit İkbal de en<br />

ben söyleyebilirim.<br />

az onun kadar büyük bir cesaretle meydanlarda<br />

hicvinin arasına bir nakış gibi işledi.<br />

İşte bu yüzden bir Yunan şairi ile bir Türk şairi benzer yazgılarda aynı hiddeti<br />

paylaştılar. Hilal bunu bilmez, Leon gördü mü bilinmez. Bundan sonra<br />

söyleyeceklerim tamamen Leon'a sözlerim olacaktır. Ta o bölümlerde kalan bir<br />

"Bunları yüzüne söylemeliyim!" feryadımdır sadece. İlerleyen bölümlerde olmasını<br />

umduğum bu feryad ne yazık ki bize doğrudan hiç verilmedi. Kızıyordu Halit<br />

İkbal'e, yüreğinde yanan ateşin aşkla kıvılcımlanmaması ona gülünç geliyordu. Halit<br />

İkbal'in hezeyanlarını dinlemek hatırlattı ona Kavafis'i belli ki. Sahi Kavafis'i ne<br />

kadar iyi tanıyordu Leon? Onun öfkesini bilir miydi mesela? Aslında Halit İkbal ile<br />

ne kadar benzediğini biliyor muydu? Ya da sonradan mı farketti, gerçek Halit İkbal'i<br />

tanıyınca?<br />

27


kalmış bir adam esasen. Yollar ona<br />

@MUPTEZELEDIBE<br />

Kavafis birkaç defa toprağına hasret<br />

çocukluktan açılmış ve hayatının sonuna<br />

kadar bu göç sürüp gitmiş. Öfkesi<br />

buradan geliyor onun; şehirleri terk<br />

edişinden, insanları kaybedişinden ve<br />

her defasında vatan dediği topraktan<br />

ayrılışından. Ne kadar da Halit İkbal'in<br />

hikayesine benzer değil mi? Ne kadar da<br />

aynı öfke yaşanılan ve ne kadar da bir<br />

Türk ile bir Yunan'ın aynı toprağa<br />

söylediği türküler aslında, onca<br />

kelimeler.<br />

Kavafis'e şiiri öğretendi bu öfke, Halit<br />

İkbal'i yazılara sürükleyen de aynı öfkeydi.<br />

Peki onun 'Aşk!' feryadı, o nerede girdi<br />

hayatına Kavafis'in? Vatana duyduğu aşktan<br />

doğdu içine. Vatan bir anda sevdiğinin<br />

gözlerine, ellerine dönüştü Kavafis'in. Aşkla<br />

şiir duruldu, fırtınası hafif bir ılık rüzgar<br />

oldu bir anda. Lakin bilirsiniz, aşk öyle<br />

gönüle girdiği gibi kalmaz. Büyüdükçe<br />

büyür, büyüdükçe yanar ve yandıkça insana<br />

tarifsiz bir feryad koparır. O zaman bir<br />

feryad ile kalemine tutundu ve insanın<br />

beyninde depremler tutturan, kalbine<br />

ulaştığında geriye ağıtlarını bırakan şiirler<br />

yazdı. Aşkı sormuştu ya hani, aşk ancak bir<br />

insanı bulduğunda o feryadı kopartır. Ondan<br />

öncesi Kavafis'in de Halit İkbal'in de safi<br />

vatan sevdasıdır.<br />

28


@MUPTEZELEDIBE<br />

Beni bilen sevgili arkadaşlarım, bir sanatçıdan bahsettikten sonra onu teşekkür<br />

etmeyi kendime borç bildiğimi iyi bilirler. Bana şehirleri terk etmenin mümkün<br />

olmadığını ve ilk nefesimi aldığım topraklardan umudumu kesmememi söylediğin<br />

için teşekkür ederim Üstad.<br />

Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.<br />

Bu şehir arkandan gelecektir.<br />

Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın.<br />

Aynı mahallede kocayacaksın; aynı evlerde kır düşecek<br />

saçlarına.<br />

Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.<br />

Başka bir şey umma - Bineceğin gemi yok, çıkacağın yol<br />

yok.<br />

Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte, öyle<br />

tükettin demektir bütün yeryüzünde de.<br />

Bu yazıdan sonra size önerim, Ezgi'nin Günlüğü'nden sözlerinin Kavafis'in ünlü şiiri<br />

Şehir'den alınan 'Şehir' adlı şarkıyı dinlemenizdir.<br />

Kavafis'in İmzası<br />

29


@MUPTEZELEDIBE<br />

FLÖRTLEŞEN HILEON BAHÇESI<br />

Vincent Van Gogh'un "Flörtleşen Çiftler Bahçesi" adlı 1887 yılında tamamladığı eseri.<br />

Eser günümüzde diğer Van Gogh eserleri gibi Hollanda'daki Van Gogh Museum'da<br />

bulunuyor.<br />

Size uzun uzun eserin analizini yapmak yerine bu tabloyu görür görmez aklıma gelen o<br />

hayal kırıklığını anlatmak istiyorum. Bu güzel sanat eserini televizyon ekranında izleme<br />

şansına sahip olacakken yılanların kendini yakışıklı teğmenlere yamama çabalarını izlemek<br />

elbette gönül kırıcı oldu. Sağ tarafta gördüğümüz çifti, televizyon ekranlarında görmemiz<br />

mümkün müydü? Pekâlâ mümkündü! Kordelya'nın adı gibi güzel havasında yürüyen bir<br />

HiLeon izlemekten âlâ ne isterdi mahcup gönüllerimiz?<br />

30


@MUPTEZELEDIBE<br />

Hangimiz istemedik, güneş yavaş yavaş şehri terk ederken arkasında bıraktığı<br />

kızıllığın bahçelerde renk cümbüşü yaratmasını ve bu cümbüşün içinde<br />

HiLeon'u görmeyi? Utançtan kızaran yanakları, Leon'un eğilerek ufacık bir<br />

öpücük bırakmasını Hilal'in pamuk ellerine... İstemez miydik? Leon'un<br />

bahçeden bir çiçek kopartıp Hilal'in saçlarına sıkıştırmasını ve çiceklerden<br />

bile daha güzel olduğunu fısıldamasını... Hava karardığında, Leon'un<br />

yanaklarına masum bir öpücük kondurduktan sonra "Beni merak ederler..."<br />

demesini istemez miydik? Hilal'in giderken devamlı arkasına bakmasını,<br />

Leon'un daha o an özlemeye başlamasını görmek istemez miydik?<br />

Ne kadar isterdik Kordelya'ya, Flörtleşen HiLeon Bahçesi demeyi...<br />

Harcadılar, acımadan harcadılar... Böylece harcanan bir ikindi yürüyüşünü bu<br />

eşsiz tabloyla tekrardan yad etmiş olduk biz de. Son bir şey de benden: Sanat<br />

eseri gibi çifte, sanat eserlerinden güzellemeler yapın artık!<br />

31


çevrilmiş haliyle Esrar Bitti, James Mills’in<br />

“bağımlılık” yaratacak oyunculuklarının ilk<br />

@MUPTEZELEDIBE<br />

THE PANIC IN<br />

NEEDLE PARK:<br />

BORAN<br />

KUZUM VE<br />

MIRAY DANER<br />

FARKI İLE<br />

Bağımlılıktır aşk; tıpkı eroin gibi…<br />

Damarlarından girip kanına karıştığı<br />

zaman, artık onun olmuşsundur. İnsana<br />

yaptıramayacağı şey yok denecek kadar<br />

azdır herhalde. İlk karşılaştığında<br />

kendileriyle, durumun vehametinin<br />

farkında değilsindir. Ne kadar etkili<br />

olabilir ki ? Ne denli sürükleyebilir ki<br />

seni peşinden? Heh! Bir de en güzeli :<br />

İstediğin zaman bırakabilirsin, mesele<br />

değil !!! Öyle değil mi ?<br />

Aşkın ve eroinin insana neler<br />

yaptırabileceğine dair benzerlikleri trajedik<br />

olaylar silsilesiyle birlikte ele alan 1971<br />

yapımı The Panic In Needle Park, Türkçe’ye<br />

film ile aynı isimli kitabından, Joan Didion<br />

ve John G. Dunne’nin ortak senaryosu ile<br />

sinemaya uyarlanmış. Filmin başrollerinde;<br />

adımlarından birini atan Bobby karakteriyle<br />

Al Pacino ve Helen karakteriyle Kitty Winn<br />

oynamakta.<br />

32


Büründüğü karakteri izleyiciye yaşatan ve<br />

@MUPTEZELEDIBE<br />

Al Pacino'ya The Godfather'daki rolünü<br />

“bekleyin sinema dünyası, ben geliyorum”<br />

veren ve onu sektördeki "Bakışlarıyla<br />

konuşan adam" olarak zirveye oturtan film<br />

dercesine oyunculuk sergileyen Al Pacino<br />

bu filmle birlikte gerçekten göz doldurmaya<br />

işte bu filmdi. Film boyunca çiğnediği<br />

sakızı ve bakışları onun zirveye yükselirken<br />

başlıyor. Oyunculuğun başarısında en<br />

önemli kıstaslardan biri olan mimiklerini,<br />

ki ayak sesleridir adeta. Bu filmi izlerken Al<br />

Pacino'nun rolünde Boran Kuzum'u hayal<br />

ait olduğu role uygun kullanan Al Pacino<br />

kadar Kitty Winn’in de hakkını vermek<br />

ettim. O bakışlarını kullanışı, jestleriyle<br />

duygusunu gösterişi ve temiz oyunculuğu ile<br />

gerekli. Bir kadının aşkını ve ne olursa<br />

olsun aşkına olan bağlılığını izleyene<br />

muhteşem bir Bobby olabilirdi. Film her<br />

sahnesiyle sadeliğini ortaya koyarken Boran<br />

hissettirebilmek kolay olmasa gerek ki ben<br />

o rolle Güneş ışığı gibi parlardı eminim.<br />

bunu hissedebildim.<br />

33


kapılmış bir kız. Miray Daner'in o duru, su gibi yüzüne çok yakışacağını düşündüğüm bir<br />

@MUPTEZELEDIBE<br />

Film seyirciyi sanki bir izleyici değil, o iki aşığın bir dostu gibi içine alıyor adeta. Sanki<br />

karakterlerin hayatları devam ederken bir kamera konmuş, bu karakterlerin belli bir<br />

zamanları çekilmiş. Senaryosu olan ama senaryosu olmadığını hissettiren filmlerden.<br />

Beni bu filmde en çok etkileyen karakter Helen'in kendisi oldu. Oldukça kusurlu<br />

bulacağınız karakter, aslında o kadar temiz bir mizaca sahipken kötüleşen hayatına<br />

karakter oldu bu sebeple. Büyük, korkunç hatalar yapan bir kızı canlandıran bir Daner<br />

görmeyi çok isterdim açıkçası. Kötü bir karakter değil ama yanlış bir karakter onun o<br />

duru yüzüne muhteşem bir tezatlık oluşturur ve onun o güzel oyunculuğunun tadına<br />

doyasıya varırdık.<br />

The Panic In The Needle Park, diğer uyuşturucu bağımlılarını anlatan filmlerden<br />

çok farklı ve gerçekçi havasıyla "Keşke Türkiye'de Boran ve Miray'in oynadığı<br />

güzel bir uyarlaması çekilse." dedirten bir film benim için.<br />

34<br />

Miray Daner ve Boran Kuzum<br />

fotoğrafları Boran Kuzum & Miray<br />

Daner: Aşkın en saf halinin ekrandaki<br />

yansıması HiLeon adlı çekimden<br />

alıntıdır.


@LionMelissa<br />

AYIN KITAPLARI<br />

BİR KURGU:<br />

HAYATIN KIYISINDA<br />

(JENNIFER NIVEN)<br />

Hayatın Kıyısında; "yaşamayı, ölmek isteyen bir çocuktan öğrenen bir kızın<br />

hikâyesi…" Bu cümle o kadar doğru ki kitabı anlatmak için. Başkarakterimiz<br />

Theodore Finch ölümün fazlasıyla çekici ve büyüleyici olduğunu düşünür bu<br />

nedenle sık sık kendini öldürebileceği yöntemler bulur ancak her seferinde,<br />

küçücük bir güzellik bile onu bu fikirden o anlık vazgeçirmeye yeter. Diğer<br />

karakterimiz Violet Markey ise taşındıkları bu kasabadan inanılmaz derecede<br />

bunalmış, ablasının ölümünün yarattığı trajediyi bir türlü atlatamamış ve bu<br />

dayanılmaz acıdan kurtulmak için mezuniyetine kalan günleri sayarak özgür<br />

kalacağı zamanı dört gözle bekler.<br />

Finch ve Violet okullarındaki çan kulesinin tepesinde ölüme ramak kala<br />

karşılaştıklarında ise kimin kimi kurtardığı tam bir muallâk... Benim<br />

delicesine bayıldığım bu ikili yaşadıkları bölgeyi Indiana'yı anlatacakları bir<br />

proje ödevinde eşleşirler ve yol onları nereye götürürse; tıpkı hayat gibi büyük,<br />

küçük, tuhaf, güzel, çirkin, şaşırtıcı ne kadar alakalı ya da alakasız yer varsa<br />

hepsine giderler. Bu süre zarfında ikili; birbirleriyle aslında kendilerini<br />

keşfederler. Finch; yalnızca Violet'leyken kendi olabildiğini; tuhaf, eğlenceli,<br />

hayatı doyasıya yaşayabilen ve herkesin dediğinin aksine ucubelikten uzak<br />

normal ama bir<br />

o kadar da sıra dışı birine dönüştüğünü fark eder. Violet ise yalnızca Finch'leyken günlerin hesabını tutmadığını, sadece<br />

onunlayken aklındaki neyse onu söyleyebildiğini, hayatın aslında yaşadığı trajik olaylarla bile harika olduğunu, sevdiği ve<br />

yapmaktan mutluluk duyduğu şeylerden vazgeçmeden devam edebildiğini öğrenir. Violet; Finch'i tanımadan önce<br />

kaybolmuş ve tükenmiş biriydi. Sahip olduğu şeylerle yaşamayı beceremeyen biri. Finch ona hayatın iyi yanlarını gösterdi.<br />

Finch ona aşkı, sonsuz uzayı verdi. Violet ise Finch'in içinden bir türlü kurtulamadığı o kara delikte paha biçilemez bir<br />

huzur bulmasını sağladı. Yazarın üslubunu, bu hassas konuyu aktarış biçimini, yarattığı karakterleri öyle sevdim ki…<br />

Hayatın içinden kopup gelen bu iki kişiyi tüm gerçekliğiyle yansıtmış ve kendi kalbinden kopan duyguları bizim kalbimize<br />

derinden işlemeyi başarmış adeta. Kitaba; barındırdığı iyi, kötü, tuhaf bütün duygularıyla, her şeyiyle bayıldım. Bu kitapta<br />

mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız.<br />

Karakterlerin psikolojik betimlemeleri öyle sarsıcıydı ki vermek istediği mesaj okuyuculara ışık tutacak cinstendi. Son<br />

olarak; psikolojik bir rahatsızlığınız olabilir. Bu hayatta yalnız, tükenmiş ve amaçsız hissedebilirsiniz. Mutluluğu asla<br />

bulamayacağınızı, hatta bulmak istemediğinizi ve ne yaparsanız yapın bir anlamı olmayacağını düşünebilirsiniz. Yaşamak<br />

istememek kesinlikle sizin hatanız ya da kusurunuz değil ama etrafınızda size destek olacak, sizi hayata bağlayacak birileri<br />

mutlaka olacaktır. Aileniz, arkadaşınız veya hiç kimseniz olmasa bile bu konuda size yardımcı olabilecek danışabileceğiniz<br />

uzmanlar var. Yazarın da dediği gibi unutmayın asla yalnız değilsiniz. Eğer içinizde ufacık bir umut dahi taşıyorsanız bilin<br />

ki sizin elinizden tutacak birileri olabilir. Daha da uzatmak istemiyorum, kesinlikle okumanız gerek.<br />

35


@LionMelissa<br />

BİR KLASİK:<br />

İNSAN NE İLE YAŞAR?<br />

(L. N. TOLSTOY)<br />

Hasan Ali Yücel klasikler dizisinden okuduğum İnsan Neyle<br />

Yaşar; Tolstoy'un 6 farklı hikâyesinin derlenmiş hali. Aslında<br />

Tolstoy bu öyküleri çocuklara ahlakı, tanrıyı aşılamak adına<br />

yazmış ve yetişkinlerin de kavraması gereken durumları<br />

mükemmel örneklemelerle işlemiş.<br />

Kitapta ilk olarak İnsanda ne var? İnsana ne verilmemiştir?<br />

ve İnsan neyle yaşar? Sorularının cevaplarını buluyoruz.<br />

İnsanların öfkelerine yenik düşüp verdikleri zararların daha<br />

büyük kayıplara yol açtığını, iftiraların havada uçuştuğu bu<br />

kötü dünyada aslında sükûnetle ve kusurları bir nebze örterek<br />

hareket edildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınabileceğini<br />

görüyoruz okudukça. Aslında insanlar birbirlerine aynı<br />

özveriyle sevgi gösterdiklerinde yaşamın güzelleşeceğini<br />

anlamak bu kadar zor olmamalı ama insan denilen varlık<br />

anlamamakta o kadar ısrarcı ki her defasında aynı tongaya<br />

düşüyor.<br />

Bunun yanı sıra "kötülere kötülükle yanıt verilmeli" algısını<br />

da kırarak kötülere verilebilecek en güzel yanıtın iyilikten<br />

geçtiğini söylüyor sevgili yazarımız. Ah o çocuk kalbinin<br />

saflığına bir erişebilsek her şey harika olabilir ama biz o saflığı<br />

hiç çaba harcamadan her geçen gün kaybediyoruz maalesef.<br />

''En sevdiğim öykü de İnsana Çok Toprak Gerekir<br />

Mi?'' oldu. Yani insanın doyumsuzluğunu, hırsını, hep<br />

daha fazlasını isteme arzusunu öyle güzel anlatmış ki<br />

yetinememe duygusunun sonuçları adeta acı<br />

gerçeklerle ortaya serilmiş. İşin özü mutlu olmak;<br />

zenginlikle, mal varlığıyla ya da diğer kişilerin<br />

kuyusunu kazarak olacak şey değil. Huzurlu ve iyi bir<br />

hayat "insan" olabilmeyi becermekte yatıyor ve inanın<br />

temelde hepimiz insanız ama insan olabilmek ezelden<br />

beri çok meziyet isteyen bir şey. Tolstoy; hepimizin<br />

bunu kavrayabilmesi için çok bariz örnekler sunmuş,<br />

anlayıp anlamamak yine insana kalıyor.. Daha fazla<br />

söze gerek yok, kesinlikle okunmalı.<br />

36


@LionMelissa<br />

BİR TÜRK EDEBİYATI:<br />

CEMİLE<br />

(CENGİZ AYTMATOV)<br />

Cengiz Aytmatov benim çok değer verdiğim bir yazardır.<br />

İlginçtir ki o kadar kitabını okumama rağmen onu ünlü edeni<br />

sonradan keşfettim ve tabi ki yine beni yanıltmadı. "Cemile"<br />

basit anlatımı içinde bir sürü derin anlam barındırmasıyla<br />

beni fazlasıyla etkiledi. Kısaca konusundan söz edersek;<br />

2.dünya savaşı dönemlerinde geçiyor. Kitap anlatıcının bir<br />

tablodan bahsetmesi ile başlıyor ve geriye dönüş yapıyor.<br />

Baş karakterimiz Cemile; kendi kocası da dahil tüm<br />

erkekleri savaşa giden 3 ailenin bütün yükünü sırtlayan güçlü<br />

bir kadın. Öyle ki "erkek gibi kadın" hem yiğit hem becerikli,<br />

her işimizi görüyor ifadeleriyle onun kudreti anlatılırken bir<br />

yandan da dönemin kadına bakışı eleştiriliyor aslında. Kitaba<br />

Cemile'nin eşinin erkek kardeşi can veriyor. Savaş yüzünden<br />

ressam olma hayallerine duvar örülen, okuması engellenen bir<br />

gencin ağzından anlatılıyor. Yaşı küçük birinin anlatımı olunca<br />

da hikaye çok saf ve temiz duygulara bürünüyor.<br />

Ah Cemile.. Kadın dediğin böyle olur yaftalarının aksine hep<br />

daha özgür olmak isteyen, kadınlığının en derin duygularıyla<br />

ruhunu alev alev saran Cemile. Kocasının savaştan gönderdiği<br />

her mektupta küçücük bir sevgi belirtisi arayıp mektup<br />

sonunda tek bir cümleyle gönderilmiş selamı bulan Cemile. Bir<br />

gün tahıl taşıması için kocasının küçük kardeşi ile birlikte<br />

savaş gazisi Danyar'ın yanına çalışması için veriliyor ve o<br />

günden sonra hikâyenin gidişatı bir anda değişiyor.<br />

İşte Aytmatov aşkın saf halini genç bir kalem tercih<br />

ederek en duru şekliyle anlatmış bizlere. Sadece aşkın<br />

peşinden koşmayı değil aynı zamanda hayallerden<br />

asla vazgeçmemek gerektiğini de aktarmış. Kadına<br />

olan bakışı göze sokmadan eleştirmiş ve<br />

hissettirmeden yaptığı bu vurgular adeta farkındalık<br />

yaratmış. Hikâyenin geçtiği yerleri öyle güzel<br />

betimlemiş ki kısacık kitapta Kırgız ve Kazak<br />

topraklarının kokusunu hissedebiliyorsunuz. Daha<br />

fazla detaya gerek yok her şeyiyle beğenerek<br />

okuduğum bir kitap oldu. Türk edebiyatına olan<br />

sevgimi bir kez daha hatırlattı. Kesinlikle okunmalı.<br />

37


Bonomo içimizdeki deliliği notalarda yaşatan adam. Birçoğumuzun<br />

Can<br />

yolu 2012 Eurovison şarkı yarışmasıyla kesişmiş olsa da, onu<br />

kendisiyle<br />

yapan birçok güzel şarkısı, sanatçının müzik dünyasına getirdiği<br />

Bonomo<br />

bir nefes olmuş ve gönlümüzdeki yerini de gün geçtikçe<br />

taze<br />

Müzikten şiire , şiirden resime sanatın birçok dalıyla<br />

sağlamlaştırmıştır.<br />

Bonomo, etnik tınıları ve indie melodileri harmanladığı tarzını<br />

ilgilenen<br />

Müziği'' olarak tanımlıyor.<br />

''İstanbul<br />

de, eserleri en az kişiliği kadar renkli olan Bonomo’nun son albümü<br />

Biz<br />

Sustu'yu sizler için dinledik ve albüm hakkında ufak bir inceleme<br />

Kainat<br />

İşte kulağımıza dolan tınılardan aklımızda kalanlar …<br />

yaptık.<br />

ve müziklerinin kendisine ait olduğu 8 şarkı, 1 cover ve 1 düetten<br />

Söz<br />

albümde bizi en çok etkileyen parçadan başlamak istedik.<br />

oluşan<br />

sözlerini Ahmed Arif’in ''33 Kurşun''<br />

Parçanın<br />

dörtlükler oluşturuyor. Şiir 1943 yılın-<br />

şiirinden<br />

Muğlalı Olayı’nda infaz edilen 32 kişinin<br />

da<br />

Ahmed Arif’in yazdığı bir ağıttır as-<br />

ardından<br />

Bestesi ise Fikret Kızılok’a ait. Can ta-<br />

lında.<br />

coverlanan parça, gerek sözleri ge-<br />

rafından<br />

sözlerinin dayandığı yaşanmışlıklar<br />

rekse<br />

ruhunuza dokunuyor. İnsanı içine<br />

sebebiyle<br />

bir şeyleri ölçüp tartmaya itiyor.<br />

yönlendirip<br />

düşündüren sorgulatan bir şarkı olan<br />

Dinlerken<br />

bir aşığın aşkını haykırışı gibi, bize Leon’un Hilal’ e olan tutkusunu<br />

Tutkun<br />

Şarkı, aynı zamanda Can’ın bu albümde video klip çektiği tek<br />

hatırlatıyor.<br />

Klip ise şarkıyla tam olarak bütünleşmiş. Aşkı sadece bedende<br />

parça.<br />

ruhta ve zihinde de en dibine kadar hissettiğimizi bir kez daha<br />

değil,<br />

önüne koyuyor. İzleyen herkesin kendinden, kendi aşk<br />

gözler<br />

bir parça bulabileceği klibin düzenlemesi yine Can Saban’a<br />

hikayesinden<br />

KAİNAT SUSTU VE O KONUŞTU<br />

CAN BONOMO<br />

Vurulmuşum<br />

Vurulmuşum da bizim favorilerimizden biri oluyor.<br />

Kal Bugün<br />

ait.<br />

@hileonbee &@marina1213<br />

38


sıcacık sözlerinde bolca kendimizden parçalar bulabileceğimiz bir<br />

Yine<br />

Kırgınlıklarımızı önümüze döküp ateşe vermişiz de alevlerin<br />

şarkı.<br />

aksine biz şarkıyı ellerimizi serbest, bisikletlerimizi yokuştan<br />

İsminin<br />

bırakmışız gibi keyifli bir şekilde dinledik. Dinamizmi hiç durmayan<br />

aşağı<br />

parça, gün aydıran şarkımız oldu bizim. Yaz Gelsin ve Sakla için<br />

bu<br />

aynı his geçerli. Müziği son ses açıp dans etmek geliyor bizim<br />

de<br />

ile yapılan bu düette ise kulaklarımızı tırmalayan bir uyumsuzluk<br />

Ceza<br />

gibiydi. Sözler müziğin altında çok ezilmiş ve bu durum dinlerken<br />

var<br />

odaklanmayı neredeyse imkansız hale getirmiş. Maalesef ki bu<br />

sözlere<br />

içimize sindiremedik. Bu parça da bizim için albümün nazar<br />

parçayı<br />

gelindiğini, ayrılık vaktinin kapıda bizi beklediğini biliriz de, yine<br />

Sonuna<br />

bir umut bekleriz ya... İşte burada da ''Yalan esmerse kanmayı seçer<br />

de<br />

dizelerinde tam da bu duyguya kapılıyoruz. Kandırılmak istiyoruz.<br />

insan''<br />

bizi kandırsın, kendi benliği altında gerçeklerden koparsın<br />

Aşk<br />

baktığımızda yeni albümünde de klasik tarzını devam ettirmiş<br />

Geneline<br />

Bey. Biraz yenilik, ufak bir tat değişikliği arayanları biraz boynu<br />

Can<br />

bırakacak olsa da, dinlerken düşündüğümüz ve de keyif aldığımız<br />

bükük<br />

albüm olmuş Kainat Sustu. Biz keyifle dinledik, keyifle<br />

bir<br />

aya sizlerle görüşmek ümidiyle...<br />

Gelecek<br />

kalın ...<br />

Müzikle<br />

Yan<br />

ışığında yolumuzu bulmaya çalışıyormuşuz gibi.<br />

Keyfim Kaçık Acık, Yaz Gelsin, Sakla, Bravo<br />

içimizden. Ve öyle de yapıyoruz.<br />

Terslik Var (feat Ceza)<br />

boncuğu olmuş oldu.<br />

Esmer<br />

istiyoruz. İşte biz Esmer'den tam da bu duyguyu alıyoruz.<br />

yorumladık. Umarız siz de hem okurken hem dinlerken keyif alırsınız.<br />

@hileonbee &@marina1213<br />

39


Bonomo Latincede iyi adam anlamına geliyor.<br />

•<br />

Meczup albümünün kapağındaki artwork Can’a ait.<br />

•<br />

Geçtiğimiz aylarda gerçekleşen bir resim sergisi var.<br />

•<br />

İllüstrasyon yapmak ve fotoğraf çekmekle ilgileniyor.<br />

•<br />

Nilüfer’in Erkekler Ağlamaz şarkısını ters yüz ettiği<br />

•<br />

de Ağlar adlı bir single’ı var.<br />

Erkekler<br />

Kendini sanatçı olarak değil icracı olarak tanımlıyor.<br />

•<br />

Kendisinin yayımlanmış iki şiir kitabı vardır.<br />

•<br />

Hileonu anımsatan<br />

Bize<br />

şarkılar<br />

Lost on you – LP<br />

•<br />

Koop island blues – Koop<br />

•<br />

I can’t go on without you –<br />

•<br />

Kaleo<br />

Numb – Sia<br />

•<br />

•<br />

Autumn leaves – Cannonball<br />

•<br />

Adderley<br />

Warrisome heart – Melody<br />

•<br />

Gardot<br />

Love me or leave me – Nina<br />

•<br />

Simone<br />

All you need is love – Jamie<br />

•<br />

Lancester<br />

Arrival of the birds – London<br />

•<br />

Orchestra<br />

Metropolitan<br />

Silent flight , sleeping dawn –<br />

•<br />

Mono<br />

Happiness does not wait –<br />

•<br />

Arnalds<br />

Olafur<br />

A thousand times goodnight –<br />

•<br />

Korzeniowski<br />

Abel<br />

Bye bye Manchester – Melanie<br />

•<br />

Pain<br />

Tuca tuca – Pink Martini<br />

•<br />

Sincerita – Arisa<br />

•<br />

Porque – Pochill<br />

•<br />

•<br />

Can hakkında kısa kısa …<br />

• 9 yaşında annesinden aldığı gitarla müzik hayatına adım attı.<br />

Belki dinlemek istersiniz diye ...<br />

Kelimelerin bir tık öncesi<br />

Dikkat burada caz var !<br />

•<br />

Dünyadan Sesler<br />

•<br />

@hileonbee &@marina1213<br />

40


Bir Ayrılık<br />

(Jodaeiye Nader<br />

az Simin)<br />

Vizyon tarihi: 1 Temmuz<br />

2011 (2s 3dk)<br />

Yönetmen: Asghar Farhadi<br />

Oyuncular: Leila Hatami,<br />

Peyman Moaadi, Shahab<br />

Hosseini<br />

Tür: Dram<br />

Ülke: İran<br />

Film, Berlin Film Festivali’nde “En İyi Film”, “En İyi<br />

Erkek Oyuncu” ve “En İyi Kadın<br />

film<br />

Oyuncu”<br />

kösesi<br />

dallarında<br />

‘Altın Ayı’ ödülü kazanmış olan ilk İran filmidir. Film;<br />

Tahranlı orta sınıfa mensup genç bir çiftin ayrılma<br />

kararıyla ortaya çıkan sorunları ele almaktadır. Filmin<br />

kadın kahramanı Simin, 11 yaşındaki kızı Termeh için<br />

iyi bir gelecek kurma amacındadır ve bu yüzden<br />

kızının daha iyi bir eğitim alabilmesi için yurtdışına<br />

gitmeyi planlamaktadır. Ancak eşi Nader, Alzheimer<br />

hastası olan babasını yalnız bırakamayacağı için bu<br />

fikre sıcak bakmamaktadır. Nader, babası ile<br />

ilgilenmesi için bir bakıcı tutmuştur ancak kadın işi<br />

alabilmek için Nader’den hamile olduğunu gizlemiştir.<br />

Daha sonra kadının çocuğunu düşürmesi üzerine<br />

olaylar cereyan etmeye başlamış ve filmin ana<br />

eksenini de bu ilişkiler ağı oluşturmuştur.<br />

Aralarında uzlaşma sağlanamadığı için boşanmaya karar veren çift için asıl sorun kızları<br />

Termeh’in kiminle kalacağı problemidir.<br />

Yönetmen, ekran karşısında pasif bir konumda olan seyirciyi aktif bir konuma kaydırarak<br />

filmin ilk sahnesinden son sahnesine kadar olayları dinleyen ve bir karara bağlamak<br />

isteyen hâkim pozisyonunda tutmayı başarmıştır. ‘Bir ayrılık’ teması üzerinden ortaya<br />

çıkan çatışma, zıt duygular üzerinden (gitmek-kalmak, duygusallık-rasyonalite…), farklı bir<br />

olay örgüsü ve pek çok soru işareti ile izleyiciye başarılı bir şekilde yansıtılmıştır.<br />

Seyirci, filmi izlerken bir sonuca varamamakta ve hiçbir karakteri suçlayamamaktadır. Film<br />

boyunca asla bir tarafın mutlak haklılığına dair bir yargı yakalanamamakta, yönetmenin<br />

bakış açısındaki derinlik ve zenginlik burada kendisini yoğun bir şeklide hissettirmektedir.<br />

Güçlü bir senaryo ve muhteşem oyunculuklar eşliğinde, mütevazı bir bütçeyle ve sınırlı<br />

mekânda çekilmiş olan film, evrensel bir yorum ortaya koymaktadır.<br />

Herhangi bir iddiası olmadan gerçekten büyük etkiler yaratmış olan Asghar Farhadi,<br />

kendisiyle filmi için yapılan bir röportajında şunları söylüyor; “Ben seyircinin düşünmesini<br />

istiyorum, ona bu fırsatı veriyorum. Bu tarzda çekilmiş filmler izleyicisini keşfetmeye ve<br />

anlamaya yöneltir.”.<br />

-@MuptezelEdibe<br />

41


Theodore Melfi’nin yaptığı ve Margot Lee Shetterly’nin<br />

aynı adlı romanından uyarlanan Hidden Figures üç<br />

siyahi matematikçi kadının Nasa içindeki çalışmalarını<br />

konu ediniyor.<br />

Kahramanlarımız 1960'lı yıllarda Rusya’nın uydu<br />

çalışmaları nedeniyle Nasa’da oluşan gergin ortamın<br />

içinde bir mücadele gösteriyorlar. Ki bu mücadele<br />

aslında cinsiyetçiliğe ve ırkçılığa karşı yürütülüyor.<br />

İçtikleri kahvenin ve çayın makinesinden tutun<br />

kullandıkları tuvaletlere kadar hayatlarının her<br />

alanında karşılaştıkları ayrımcılık elbette filmde de yer<br />

buluyor.Gerçek hikayeden uyarlama olan Hidden<br />

Figures; ırkçılığı konu edinen diğer filmlerin aksine<br />

çok daha farklı bir yere sahip, çünkü onlardan farklı<br />

olarak siyahilerin ezilmeleri değil başarıları<br />

vurgulanıyor.<br />

Hikayenin aktarılışında bu zeki kadınları canlandıran oyuncular Taraji P. Henson,<br />

Octavia Spencer ve Janelle Monae’nin payı da elbette yadsınamaz.<br />

Pharrel Williams, Benjamin Wallfisch ve Hans Zimmer’in elinden çıkan müziklerin de<br />

filme epey keyif kattığını söyleyebiliriz. Soundtrackler dinlenmeye değer.<br />

Asıl başarınının bir organdan veya ten renginden kaynaklanmadığını yüzümüze<br />

çarparak anlatan filmdeki en can alıcı cümle ise şu: ‘’Here at Nasa we all pee the same<br />

color.’’ Yani ‘’Nasa’da herkes aynı renk işer.”<br />

GİZLİ RAKAMLAR<br />

(HIDDEN FIGURES)<br />

Tür: Tarihi Kurgu/Biyografi<br />

Yıl: 2016<br />

Süre: 2 Saat 7 Dakika<br />

Oyuncular: Taraji P.<br />

Henson, Octavia Spencer,<br />

Janelle Monáe, Kevin<br />

Costner, Kirsten Dunst.<br />

IMDb: 7.8<br />

- @hileonmudur<br />

42


Orta sınıf bir taşra ailesinden çıkıp geldiği<br />

Roma'da, sınırlı entellektüel yapısına rağmen<br />

kendini aniden yüksek sosyetenin sofistike<br />

ortamı içinde bulan ve birlikte olduğu insanlarla<br />

beraber yozlaşıp çürüyen genç magazin<br />

gazetecisi Marcello'nun, bir kadından diğerine,<br />

gece klüplerinden sosyetenin kalbi via<br />

veneto'daki çılgın partilere sürüklendiği yedi uzun<br />

gecenin öyküsü.<br />

Film, hem solcu kesimde hem de başta bunu<br />

kendisine yönelik bir küfür olarak algılayan kilise<br />

çevrelerinde ve sağda bir bomba gibi<br />

patladı. Günümüzden bir bakışla, televizyon ve<br />

medyanın inanılmaz yükselişinin ipuçlarını da<br />

şaşırtıcı bir ustalıkla verdiğini keşfettiğimiz 'tatlı<br />

hayat', bütün bu ciddi yorumların ötesinde<br />

şeytansı bir alayla sarmalanmış felliyen bir<br />

filmdir.<br />

Ustanın vazgeçilmez oyuncusu Marcello Mastroianni'ye birbirinden güzel kadın<br />

oyuncuların eşlik ettiği film, 1960 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye<br />

kazanmıştı, En İyi Kostüm dalında da Oscar ödülü almıştır. Mastroianni'nin çarpıcı<br />

haber peşindeki bir tabloid gazetecisini oynadığı bu başyapıt, tepeden tırnağa şehvet<br />

olan Anita Ekberg 'in kendini Trevi Çeşmesi'nin sularına atıp sırılsıklam olması gibi<br />

unutulmaz sahnelerle dolu. Bu sahneyle Trevi Çeşmesi’ni büyük üne kavuşturan<br />

filmlerden olmuştur.<br />

Tatlı Hayat<br />

(La Dolce Vita)<br />

Yönetmen: Federico Fellini<br />

Oyuncular: Marcello<br />

Mastroianni, Anita Ekberg,<br />

Anouk Aimée<br />

Tür: Dramatik komedi<br />

Ülke: Fransa, İtalya<br />

Yedi günahı anlatan filmlerin öncüsüdür bu film. Roma’nın yedi tepesinde geçer, yedi<br />

gece ve yedi gün karması içerir. Roma’nın yedi tepesini izleyiciye oradaymış gibi<br />

hissetiren gerçekçi yanını da es geçmemek gerekir. Modern Roma şehrinin<br />

yozluğuna ve ahlaki çöküntülerine ironik göndermeleri sebebiyle Vatikan tarafından<br />

yasaklanması istenmiş fakat halkın beğenisi, elde ettiği sanatsal ve ticari<br />

başarılardan dolayı yasaklanmaktan kurtulmuş, ünü bugüne ulaşmıştır. Tartışmasız<br />

İtalya’nın en büyük sinema üstadı olan Fellini’nin en başarılı filmleri arasındadır.<br />

“En sefil hayat bile, her şeyin önceden belirlendiği, toplum tarafından düzenlenen bir<br />

varoluştan iyidir."<br />

-@MuptezelEdibe<br />

43


Ayın Dizileri<br />

11.22.63<br />

Oyuncular: James Franco, Sarah Gadon, Cherry Jones<br />

Ülke: ABD<br />

Tür: Dram, Bilimkurgu, Tarihi<br />

Bölüm: 8<br />

Stephen King'in 2011 yılında yayımladığı 11.22.63 adlı<br />

romanından uyarlanan mini dizi. Roman, bir İngilizce<br />

öğretmeni olan Jake Epping’in zamanda geriye giderek<br />

Amerika eski başkanı olan John F. Kennedy’nin suikastını<br />

önlemeye çalışmasını konu alıyor. “11.22.63” ise suikastın<br />

düzenlendiği tarih.<br />

Diğer “zaman yolculuğu” dizilerinin aksine 11.22.63‘ün belli bir<br />

amacı var: John F. Kennedy suikastini önlemek. Bildiğiniz<br />

üzere Kennedy, 22 Kasım 1963 günü Sosyalizmden etkilenen<br />

Lee Harvey Oswald isimli bir deniz piyadesi tarafından<br />

vurularak öldürüldü. Tabi konuyu biraz tatlandırmak adına bir<br />

tutam arkadaşlık, bir tutam da romantizm ekleniyor.<br />

Romantizm sahneleri boğucu değil, arkadaşlık ilişkileri olması<br />

gerektiği gibi ve yeterli dozajda. Epping’in Bill karakteri ile gelişen olağanüstü<br />

arkadaşlığı ve işbirliği hem sürükleyici hem de sinir bozucu. Aynı şekilde<br />

karakterimizin Sadie ile olan karşılıklı aşkı da öyle. “Geçmişi değiştirmeye çalışma,<br />

‘zaman’ izin vermez.” mantığından kaynaklı pek çok pürüz çıkıyor tabi. Bu da diziyi<br />

daha hoş bir hale getiriyor elbette.<br />

Oyuncu kadrosuna gelecek olursak; adeta kalite fışkırıyor. Baş rollerinde James<br />

Franco ve Sarah Gadon yer alırken, Lee Harvey Oswald, Daniel Webber tarafından<br />

canlandırılıyor. Webber’ın ortaya koyduğu performans tek kelimeyle muhteşem.<br />

Özellikle James Franco, "Bu adam da oyuncuymuş, yeni farkettim." dedirtti.<br />

44<br />

-@MuptezelEdibe


SIGNAL<br />

Oyuncular: Lee Je Hoon, Kim Hye Soon, Cho Jin Woong, Jang Hyun Sung, Jung Hae<br />

Kyun<br />

Tür: Aksiyon, Fantastik, Polisiye<br />

Bölüm Sayısı: 16<br />

Park Hae Young (Lee Je Hoon) günümüzde yaşayan profil uzmanı polis memurudur.<br />

Çocukluğunda arkadaşının kaçırılmasına tanıklık etmiştir. Ancak çocuk yaşta olduğu için dava<br />

dedektifleri onu dikkate almamış ve davayı çözüme ulaştırmadan kapatmıştır. Bir gün tesadüf<br />

eseri eski bir telsiz bulur ve telsizden sinyaller gelmeye başlar. Bu telsiz sayesinde geçmiş<br />

zamanda yaşayan polis memuru Lee Jae Han (Cho Jin Woong) ile iletişime geçer. Jae Han<br />

çocukluk arkadaşının davasına bakan dedektiftir. Park Hae Young ve Lee Jae Han bu sinyaller<br />

sayesinde iletişime geçerek arkadaşının cinayetinin sırrını çözecektir. Tabi ki olaylar bununla<br />

sınırlı değildir. Yaşanılanlar her iki kahramanımızın da hem geçmişlerini hem geleceklerini<br />

etkileyecek şekilde birbirleriyle bağlantılı şekilde ilerler.<br />

Kısacası zaman kavramının hem geçmişte hem gelecekte aynı anda yaşandığı dizi, telsiz<br />

sinyalleri aracılığıyla birbiriyle iletişim halinde olan iki polisin hikayesini anlatıyor.<br />

Dizinin temel sorusu "Geçmişte yaşanan bir olay değişirse gelecek nasıl etkilenir?" üzerine<br />

kurulmuş olsa da senaristler başarılı senaryo kurgularıyla izleyici merakını her daim canlı<br />

tutmayı başarabiliyor.<br />

Özellikle dizide anlatılan faili meçhul davalar, çocuk istismarı, seri cinayetler 1986- 1991 yılları<br />

arasında Seul’un Hwaseong bölgesinde yaşanan gerçek olaylardan esinlenerek yazıldığı<br />

düşünülürse senaristlerin bunu fantastik bir kurguya dönüştürmeleri oldukça hayranlık<br />

uyandırıcı.<br />

İlk bölümden son bölüme kadar film tadındaki her bölümün bir saniye bile göz kırpmadan<br />

izlenmesinde oyuncuların muhteşem performansının etkisi kadar dinamizmi her saniye dinç<br />

tutan, yerinde kullanılan müziklerin de etkisi göz ardı edilemez.<br />

-@Sea_Ln<br />

45


Anne With An E<br />

Oyuncular: Amybeth McNulty, Geraldine James,<br />

R.H. Thomson, Lucas Jade Zumann<br />

Ülke: ABD<br />

Tür: Drama<br />

Bölüm: 7<br />

Lucy Maud Montgomery’nin 1908 yılında yazdığı<br />

Anne of Green Gables (Yeşilin Kızı Anne) adlı<br />

romanından uyarlanan Netflix yapımı bir<br />

dizi. Olaylar 19. yüzyılın sonlarında, Prens<br />

Edward Adası’nda geçiyor.<br />

Evlenmemiş fakat yaşlarını almış iki kardeş olan<br />

Marilla ve Matthew Cuthbert, kendilerine çiftlik<br />

işlerine yardım etmesi için bir erkek evlat<br />

edinmek ister. Bu dileklerini bir tanıdıkları<br />

aracılığıyla yetimhaneye ulaştırırken bir<br />

karışıklık yaşanır ve talebin aksine bir kız<br />

gönderilir. Dizinin kahramanı Anne Shirley ile<br />

de, evlatlık edinildiği yer Green Gables’a doğru<br />

trenle yol aldığı sırada tanışıyoruz. Çok<br />

konuşkan ve sevimli olan bu kız, önce erkek<br />

olmadığı için istenmediği ailenin, daha sonra da<br />

genel olarak kasaba halkının kalbini kazanmayı<br />

başarıyor.<br />

Dizi, uyarlandığı romanın temaları olan kimlik ve birey olma bilinci, feminizm,<br />

okulda yaşanılan zorbalık ve önyargıyı alıp yirmi birinci yüzyıl izleyicilerine<br />

sunmakta epey başarılı bir iş çıkarmış.<br />

Dizinin genç oyuncuları çok bilindik isimler olmasa da, hepsi yetenekli. Özellikle<br />

Amybeth McNulty’nin Anne tasviri çok başarılı. Bunun yanında R.H. Thomson az<br />

replik kafi miktarda mimikle diziye çok şey katanlardan.<br />

-@metallicablue<br />

46


IZLEDIK?'' KÖŞESINDE BU AY, POPÜLARITESINI HIÇBIRIMIZIN GÖZ ARDI<br />

A N E L L O P E & M Ü Ş K Ü L M A N<br />

V<br />

Başlangıçta genel hatlarıyla değerlendirecek olursak<br />

Vanellope:<br />

Gözlü Kuzgun’u...<br />

Neler İzledik?<br />

BUNDAN SONRA HER AY SIZ OKURLARLA BULUŞACAĞIMIZ ''NELER<br />

EDEMEYECEĞI GAME OF THRONES DIZISINI ELE ALACAĞIZ. HEM BU DERGI<br />

GRUBUNUN BIR ARAYA GELMESINE VESILE OLMASIYLA, HEM DE ZAMAN<br />

ZAMAN KENDIMIZI KOLTUKLARDAN ATMAMIZA YAHUT UFAK ÇAPLI SINIR<br />

KRIZLERI GEÇIRMEMIZE SEBEP OLMASIYLA, GAME OF THRONES'UN<br />

KALPLERIMIZDE ÖZEL BIR YERI VAR. BIZ DE HAZIR SEZON YENI BITMIŞKEN<br />

SICAĞI SICAĞINA KONUŞMAK IÇIN HARIKA BIR SECIM OLDUĞUNU<br />

DÜŞÜNDÜK. ÖZELLIKLE FANDOMDAKI IZLEYICI SAYISINI DA HESABA<br />

KATARSAK GAME OF THRONES BU AYKI SAYI IÇIN IDEAL BIR SEÇIM.<br />

@yinemimuskul<br />

@vonnschweetz<br />

Müşkülman: Ne de doğru söylemiş! Bu sezon koyunlar<br />

bizi yeterince tatmin etmeyen bir sezon olduğunu söyleyebiliriz<br />

gerçekten de birer birer öldü.<br />

sanırım. Sen ne dersin Müşkülman?<br />

Vanellope: Sadece koyunlar değil bu sezon bir tilkiye de<br />

Müşkülman: Vanellope'ciğim aynen katılıyorum. Gerek<br />

veda ettik. Oysaki ne kadar da emindi planının<br />

diyaloglarıyla, gerek entrikalarıyla ağızlarımızı açık bırakan<br />

işleyeceğinden. Fakat o da bir kuzgunu gözden kaçırdı. Üç<br />

GoT bu sene beklentilerimi pek karşılamadı.<br />

Vanellope: Sanırım ejderha sahnelerinin diziyi beğenmemize<br />

Müşkülman: Bir an Littlefinger'ın planının işleyeceğini<br />

yeteceğini düşündüler. Ama bu diziyi herkes ejderha görmek için<br />

düşünüp çok korkmuştum. Ama sonra Stark Kardeşler olayı<br />

izlemiyor elbette.<br />

çok güzel idare ettiler. Sansa hakim, Bran tanık, Arya ise<br />

MüşkülMan: Elbette. Buraya ''Halk ulukurt görmek istiyor.''<br />

cellat... Güzel bir üçlü oldular.<br />

feryadımı da sıkıştırayım o zaman. Bu sezon Ghost'u<br />

görmediğimiz ilk sezon oldu. Gelecek sezona kadar göremeyecek<br />

Vanellope: Evet birlikte Arya ve Sansa’ya sövüşümüzü<br />

olmak beni gerçekten çok üzüyor. Neyse, konumuza dönelim.<br />

unutamam ama haklarını yemişiz. Uzun zamandır<br />

Starklardan zekice bir plan görmemiş olmamız da bunun<br />

Her ne kadar sezonu genel olarak beğenmemiş olsam da hala<br />

sebebi olabilir tabi ki. Sansa demişken, bu sezon gerçekten<br />

ekranlardaki en başarılı dizilerden biri olduğu konusunda<br />

hemfikiriz sanırım. Bazı sahneler gerçekten etkileyiciydi. İlk<br />

Sansa’nın kendini ne kadar geliştirdiğini de görmüş olduk<br />

bölümün ilk sahnesi mesela...<br />

sanırım. Jon’a herkesin içinde karşı çıkmak gibi ufak tefek<br />

Vanellope: Aynen öyle. Sadece görsellik değil, GoT’u<br />

hatalar dışında bu sezonun en iyi karakterlerinden biriydi<br />

sevmemizin esas sebeplerinden biri olan etkileyici cümleler<br />

vardı. Arya’nın Walder Frey görünümündeki konuşması çok<br />

güzeldi. Neydi o cümle? “Eğer bir kurdu sağ bırakırsanız<br />

koyunlar asla güvende olmaz.”<br />

47<br />

şüphesiz. Tam bir leydi olmuş ve belli ki yönetme işinde de<br />

bir yeteneğe sahip.


A N S A , B R A N V E<br />

S<br />

R Y A S O N U N D A<br />

A<br />

K A V U Ş T U !<br />

V A N E L L O P E & M Ü Ş K Ü L M A N<br />

Müşkülman: Sansa'ya bu sezon BA-YIL-DIM. Evet Jon'a<br />

Arya bence Sur'un ötesinden henüz geçmiş bulunan Gece Kralı ve<br />

herkesin önünde karşı çıkması biraz yersiz bir hareketti ama onun<br />

ordusunun elinde hayata veda edecek eğer onun için bir ölüm söz<br />

dışında gerçekten çok şey öğrendi ilk sezondan bu yana. Tam bir<br />

konusu olursa. Cersei'ye gelince... Cersei her zaman dizinin bir<br />

leydi olmuş. Yaşayan Starklar arasında şu anda en akıllısı o ve bu<br />

numaralı kötülerinden biri oldu. Bu sezon kendini aştı ve deliliğin<br />

kitap/dizi serisinden sağ çıkması garanti olan isimler arasında<br />

sınırında dans etmekten deliliğe resmi olarak terfi etti. Üstelik zeki<br />

bana kalırsa.<br />

bir deli. Bu da onu herkesten daha tehlikeli yapıyor. Deli Kral ile o<br />

Vanellope: Ben de kesinlikle sağ çıkacağını düşünüyorum<br />

kadar benzeştiği nokta var ki ben artık kendisini Deli Kraliçe<br />

Sansa’nın. Arya’nın da sağ çıkanlardan olacağını düşünüyordum<br />

olarak anmaktan sakınmıyorum.<br />

bu sezona kadar ama bu listesini temizleme kısmını abartması beni<br />

Vanellope: Kesinlikle ben de sakınmıyorum. Arya bence de<br />

biraz korkutuyor. Sanki gittiği yolun sonu kötü gibi. Sen ne<br />

Cersei'yi öldürecek. Maalesef ne kadar istesek de Jamie’den geçmiş<br />

düşünüyorsun Arya hakkında?<br />

gibi gözüküyor bu konu çünkü. Ama ben bunu Arya’nın kendi<br />

Müşkülman: Arya beni daha geçen sezondan korkutmaya<br />

sonunu getirmesine engel olarak görmüyorum. Bakalım Arya’yı ne<br />

başlamıştı. Hatta Walder Frey'i gözünü dahi kırpmadan<br />

gibi bir son bekliyor, ya da bir son bekliyor mu? Jamie'ye<br />

öldürmesine değindiğimde herkes onun haklı bir intikam olduğunu<br />

dönersek, her ne kadar sezon finalinde Cersei'ye sonunda posta<br />

ve Arya'nın gayet normal olduğunu söylemişti. Ben de haklı bir<br />

koyup gitse de ben dizinin bunu çok geç gerçekleştirdiğini<br />

intikam olduğunu düşünüyorum ama Arya'nın ardında bıraktığı<br />

düşünüyorum. Özellikle 4.sezonda izlediğimiz Jamie’den sonra<br />

cesetlerin sayısı iki elin parmaklarını geçti artık. Birini öldürmek<br />

karakter gelişimi bu yönde devam etseydi biz de böylesine tutarsız<br />

su içmek kadar normal bir şey haline geldi onun için. Bir de<br />

bir karakter izlemezdik gibi. O zaman Arya’nın Cersei’yi öldürme<br />

Arya'nın yaşının pek fazla olmadığını düşünürsek... Psikolojisini<br />

ihtimalinden bahsetmemize de gerek kalmazdı diye düşünüyorum.<br />

pek normal bulmuyorum ve fevri bir hareketin kendi ölümünü<br />

Müşkülman: Hala Valonqar kehaneti aklımın bir köşesinde. Ama<br />

getirebileceğini düşünüyorum. Neyse ki King’s Landing yerine<br />

hem kitaplarda hem de dizide kehanetlerin birebir çıkmak yerine<br />

Winterfell’e gitmeyi seçti. Bu da biraz içime su serpti doğrusu.<br />

daha değişik yollardan çıkması gibi bir huyları olduğundan ben<br />

Vanellope: Sonuna kadar katılıyorum. Şu an listesinden geriye en<br />

Jamie yerine Cersei'yi Arya'nın öldüreceğine inanıyorum. Sonuçta<br />

zorluları kalmış durumda. Beric Dondarrion, Lady Melisandre,<br />

Valonqar küçük kardeş demek. Kimin küçük kardeşi olduğuna<br />

The Mountain ve Cersei. Bir sonraki hedefi de, özellikle<br />

değinilmemiş kehanette. Jamie'nin King's Landing'i terk etmesi<br />

Melisandre ve Beric’in Jon için yaptıklarını öğrendikten, sonra<br />

beni çok sevindirdi. Kendisi benim en sevdiğim karakterlerden biri<br />

Cersei olacaktır. Ve bu yolda ısrar ederse ben de kendi sonunu<br />

olur çünkü ve Cersei’den sonunda kurtuldu. Geç olsun güç olmasın.<br />

getirebileceğine inanıyorum. Malum Cersei de “Deli Kraliçe”<br />

Özellikle Brienne ile karşılaşmaları içimi ısıttı. Umarım gelecek<br />

olma yolunda emin adımlarla ilerleyen ve düşmanlarına en ufak<br />

sezon daha çok bir arada görürüz onları. Hazır Lannisterlardan<br />

bir acıması olmayan biri.<br />

konuşuyorken biraz da Tyrion'dan bahsedelim. Casterly Rock planı<br />

Müşkülman: Ben sonunun Cersei'den geleceğini sanmıyorum,<br />

elinde patladığından beri Dany pek ona güvenmiyor gibi. Sen ne<br />

hatta ve hatta Cersei'nin ölümünün Arya'nın elinden geleceğine<br />

dersin Vanellope?<br />

neredeyse eminim. (Çok da emin olmayayım, GoT’da her şey<br />

mümkün.)<br />

48


‘twist’ beklemiyorum. Ejderha Kraliçesi Dragonstone’a ilk<br />

EJDERHALARIN<br />

ANNESİ<br />

YUVASINA<br />

DÖNDÜ!<br />

V A N E L L O P E & M Ü Ş K Ü L M A N<br />

Vanellope: Bence de güvenmiyor ve bu konuda kendisine hak<br />

Aegon’un küçük bir ordusu ve üç ejderhası dışında bir şeyi<br />

veriyorum. Çünkü bu sezon Tyrion'ın verdiği hiçbir tavsiye işe<br />

yokken Dorne hariç tüm Westeros’u hakimiyeti altına almıştı fakat<br />

yaramadı. Üstelik savaştıkları taraf da kendi ailesi. Ben elbette<br />

Dany daha gelir gelmez hem Dorne'u hem de Highgarden'ı kaybetti,<br />

Tyrion'ın ihanet etmeyeceğini biliyorum ama karşı taraf ailesi<br />

donanması yandı, Lekesizler Casterly Rock'ta sıkışıp kaldı.<br />

olduğu için daha yumusak planlar yaptığı da bir gerçek. Dany'e<br />

Müşkülman: Açık olmak gerekirse, ben Daenerys Targaryen<br />

ejderhalarıyla saldırmamasını söyledi ama ikinci sezonda Karasu<br />

karakterinden pek hoşlanmıyorum. Çok seveni var ama ben<br />

Savaş’ında gemileri çılgın ateşle yaktığını unutmadık. Zaten<br />

soğudum. Güzel bir şekilde başlayıp devamında tavırları,<br />

kendisi de ailesinin ölmesini istemediğini itiraf etti. Lakin bunun<br />

hareketleri ve olaylara verdiği tepkilerden dolayı soğuttu beni<br />

dışında sanki altı sezondur zeki bildiğimiz karakterlerin geri plana<br />

kendinden. Sanırım bunda kitapların da etkisi büyük ama diziden<br />

atılıyor olduğu ya da biraz aptallaştırıldığı da aşikar. Tyrion ve<br />

konuştuğumuz için diziye bağlı kalacağım. Her ne kadar Dany'den<br />

Littlefinger aptallaşanlardanken, Varys de geri plana atıldı. Bu<br />

hoşlanmıyor olsam da, Dragonstone semalarında ejderhaları<br />

sezon kendisinden Dany ile olan kısa diyalogları hariç hiç akıllıca<br />

görünce bir yükseldim doğrusu. Gerçekten de duygusal bir<br />

bir hamle görmedik sanırım.<br />

sahneydi benim için. Hem de artık Meeren'den kurtulmamızın vakti<br />

Müşkülman: Evet. Aslında benim de en şikayetçi olduğum nokta<br />

gelmişti. Dorne ve Highgarden'ı bu kadar çabuk kaybetmesini<br />

bu. Karakterler aptallaşıyor, diyalogların içi boşaltılıyor. Belli bir<br />

beklemiyordum. Ama bu Dany'den çok Tyrion'ın hatası. Fakat<br />

son var ve amaç ona ulaşmak sanki. Nasıl ulaşıldığının da pek bir<br />

Dany'nin “Ejderhalarım var yakarım yıkarım.” politikasını da pek<br />

önemi yokmuş gibi geliyor bana. Eskiden Tyrion ve Varys'in<br />

doğru bulmuyorum. Maalesef kendisi ejderhaları doğduğundan beri<br />

konuşmalarından zevk alırdım. Littlefinger'ın ''Kaos bir<br />

bu tavır içerisinde. Örneğin Tarlyleri yakması ileride başına bir<br />

merdivendir.'' konuşması TV tarihinin en başarılı<br />

şekilde dert olacağa benziyor. Bu tavırla da halkın ve diğer<br />

konuşmalarındandır bana göre. Sanırım bunun sebebi kitaplardan<br />

hanelerin sevgisini ve saygısını kazanabilir mi? Bilemiyorum.<br />

uzaklaşmaları. Ellerinde kaynak olarak kullanabilecekleri bir<br />

Vanellope: Kesinlikle aynı fikirdeyim. Ben de kendisinden<br />

materyal olmayınca biraz bocaladılar sanki. Tyrion'ın aptallaştığı<br />

hazzetmiyorum ve bunun sebebi de daima büründüğü “Ben oldum.”<br />

bir gerçek, bakalım gelecek sezon onun için neler olacak? En son<br />

hali ama üzülerek söylemek gerekirse pek de bir şeyin olmadığını<br />

malum tekne sahnesindeki bakışlarını her izlediğimde farklı bir<br />

bu sezon gördük. Yönetmekten de savaş stratejisinden de anlamıyor<br />

şekilde yorumluyorum. Aklımdan geçenlerden biri de olası bir<br />

maalesef ve en başta Tyrion ne derse onu yaparken daha sonrasında<br />

gizli anlaşma. Tabi Dany'e yanık olabilir o da mümkün. Gelelim<br />

o çok güvendiği ve zaten onun bu günlere gelmesinin yegane<br />

Ejderha Kraliçesi’ne... Bu konu hakkında neler söylemek istersin<br />

sebebi olan ejderhalarını kullanmaya başladı. Tıpkı dediğin gibi<br />

sevgili Vanellope?<br />

kendisine boyun eğmeyenleri yakmakla tehdit etmeye başladı. Bu<br />

Vanellope: Öncelikle kısaca Tyrion’a dönersem ben aşık<br />

tam da Deli Kral’ın yapacağı bir hareket. Bir Targaryen<br />

olduğunu düşünüyorum. Çünkü dediğin gibi, kitaplardan<br />

doğduğunda tanrılar zar atarmış “Deli mi dahi mi olacak?” diye.<br />

ayrıldıklarından beri boş sahneler arttı. O yüzden burada bir<br />

Acaba biz iki deli Targaryen’dan sonra üçüncü bir deli<br />

Targaryen’la mı karşı karşıya kalacağız? Son sezon iki deli<br />

çıktığında hepimiz coştuk tabi ki.Westeros’a ilk ayak basışının<br />

kraliçenin savaşını mı izleyeceğiz? Yoksa bunlara gerek kalmadan<br />

kendi atalarının memleketinden olması ve Baratheon Flaması’nı<br />

Night King saldırısıyla bu iş kökünden çözülecek mi? Merakla<br />

indirmesi heyecan vericiydi. Devamında da tıpkı atası Fatih Aegon<br />

bekliyorum.<br />

gibi üç ejderhası ile birlikte Westeros’u fethetmeye başladı. Fakat<br />

Aegon kadar akıllıca davrandığını söyleyemeyiz sanırım.<br />

49


Gözlü Kuzgun Bran ve Azor Ahai olduğundan neredeyse emin<br />

TAHTIN<br />

GERÇEK<br />

VARİSİ<br />

V A N E L L O P E & M Ü Ş K Ü L M A N<br />

Müşkülman: Vanellope, NightKingFC'nin en güzide üyelerinden<br />

bu yüzden Lands of Always Winter’a çekildiği düşüncesindeyim.<br />

biri olarak lafı Night King'e getirmeyi başardın. Night King<br />

Yalnız dizinin geldiği nokta beni ürkütüyor. Sanki fanlar ne isterse<br />

gerçekten eli çok kuvvetli bir şekilde geliyor. Her geçen gün<br />

onu vermenin peşindeler gibi. Bu fan isteği mevzusuna en büyük<br />

genişleyen ordusunun yanı sıra bir de ejderhası var artık. Ah<br />

örnek de sanırım Jonerys shipi. Çünkü ben GRRM'nin kendi<br />

Viserion ah... Ölümün çok üzdü güzel ejderha. Westeros sakinleri<br />

yazdığı karakterini bu denli bozacağını düşünmüyorum. Karakter<br />

bu tam gaz gelen güce nasıl karşı koyacaklar bilemiyorum. Hem<br />

derken Jon’dan bahsediyorum tabi ki. Jon bir Targaryen olsa da<br />

artık onları bu ordudan ayıran bir Sur da yok.<br />

Stark ailesine mensup olarak Stark adetlerine göre büyümüş biri.<br />

Vanellope: Night King kesinlikle çok güçlü geliyor. Ölen her<br />

Halasıyla ilişkisini kabullenmesi de karakterine ve geleneklerine<br />

insan, hayvan, yaratık onun ordusuna ekleniyor. Üstelik sınırını<br />

sonuna kadar aykırı. Bunu elbette şu an bilmiyor ama öğrenince de<br />

bilmesek de bir büyü gücüne sahipler. Yaşayanlar tarafında büyü<br />

ilişki aynen devam edecek gibi duruyor maalesef. Birlikte el ele<br />

olarak nitelendirebileceğimiz iki ejderha, Lady Melisandre, Üç<br />

White Walkerlara karsı savaşacakları bir sezon izleyeceğiz sanırım.<br />

Beni bu noktada en çok üzen de “Ice and Fire”'ın Jon ve Dany<br />

olduğumuz Jon var ve kesin olarak savaşın kilit karakterleri<br />

olarak görülmesi.<br />

bunlar. Jon Azor Ahai ise ne yapıp da Ölü Ordusunu durduracak;<br />

Müşkülman: Jon Snow... Ben dirildiğinden beri IQ seviyesinde bir<br />

şu an maalesef belirsiz. Acaba Night King’i öldürmek bu ölü<br />

düşüş olduğunu düşünüyorum. Berric Dondarion her dirildiğinde<br />

ordusunu durdurmak için yeterli olacak mı? Yoksa daha fazlası mı<br />

kendinden bir şeyin eksildiğini söylüyor. Sanırım Jon dirilme<br />

gerekiyor? Aslında buna dair altıncı bölümde küçük bir ipucu<br />

esnasında hatırı sayılır miktarda beyin hücresi kaybetti. Çünkü bazı<br />

vardı. Gördük ki eğer bir White Walker’ı öldürürsen onun<br />

hareketlerine cidden anlam veremiyorum. Neyse... Buraya girersem<br />

yönettiği wightlar da onunla birlikte ölüyor. Belki de çözümü<br />

burada aramalıyız, ne dersin?<br />

hiç çıkamam o yüzden direk Jonerys shipinden bahsedeyim. Halayeğen<br />

olduklarını vurgulamak istiyorum çünkü hala onları kardeş<br />

Müşkülman: Mümkün ama işin aslı şu ki birçok wight zaten<br />

sananlar var. Hoş, böyle sananlar da shipliyor, bir şey<br />

Night King'in eseri. Hardhome'da tek hareketiyle binlerce ölü<br />

diyemiyorum. Ama bu ilişkinin ensestliğinin ötesinde beni rahatsız<br />

dirilttiğini unutmak imkansız. Ayrıca ben Night King'in diğer<br />

eden esas unsur bu eşleştirmenin klişeliği. Game of Thrones,<br />

White Walker'lardan biraz daha farklı olduğunu düşünüyorum.<br />

hikayesiyle ve karakterleriyle alışılagelmiş fantastik hikayelerden<br />

Hatta ve hatta bu savaşın bir kazanan tarafı olacağını da<br />

her zaman farklı oldu. Gri karakterler, iyileri süründürüp kötüleri<br />

sanmıyorum. Daha çok iki ucun, yani buz ve ateşin dengesinin<br />

mükafatlandıran olay örgüleri, Brienne ve Jamie gibi<br />

sağlanarak bir barış ortamı sağlanacağını ve White Walkerların<br />

konvansiyonel olmayan çiftler... Böyle bir hikayenin takipçisi<br />

“Lands of Always Winter” diye andığımız bölgeye geri dönüp<br />

olarak Dany ve Jon eşleştirmesini pek beklemiyordum. Eğer<br />

inzivaya çekileceklerini düşünüyorum. Bir de dikkatimi çeken bir<br />

sıradan bir hikaye olsaydı bundan daha doğal bir şey yok derdim.<br />

başka şey bu yaratıkların neden durup dururken sekiz bin yıl sonra<br />

Çünkü tam bir klişe. Biraz da bunun fan servisi olduğunu<br />

ortaya çıktığı. Şu anda dizide bunun için bir neden gösterilmiş<br />

düşünüyorum doğrusu. En azından kitaplarda bu ilişkinin daha<br />

değil. Bunların da kendilerince bir müşkülleri var herhalde ki<br />

farklı bir şekilde gelişeceğine ve aralarındaki akrabalık bağının<br />

toplanıp güneye inmenin peşindeler. Bunun arkasında yatan sebebi<br />

ortaya çıkmasıyla birlikte en azından Jon'un bu ilişkide daha farklı<br />

çok merak ediyorum. Hazır buz ve ateşin dengesi demişken, biraz<br />

bir tavır takınacağına dair inancım tam. Esasen merak ettiğim konu<br />

Jon Snow'a bakalım, kendi aramızdaki tabiriyle 'Çiçek Çocuk'a.<br />

Dany Jon'un tahtın gerçek varisi olmasına nasıl bir tepki verecek?<br />

Vanellope: Ben de bu savaşın bir galibi olmaması taraftarıyım ve<br />

Bu sezon sonu gördüğümüz üzere Jon sadece Rhaegar ve<br />

en azından kitaplarda öyle olacağını düşünüyorum. İlk Azor<br />

Lyanna'nın çocuğu değil, onların MEŞRU çocuğu. Tahmin ettiğim<br />

Ahai’nin de bir barış sağladığını ve White Walkerların<br />

gibi evli çıktılar. Bu da Jon'u Demir Taht'ın tek varisi yapar.<br />

50


sağ çıkarsa tabi. Malum White Walkerlar duvarı yıkıp gelmişken<br />

sağ çıkma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu da düşünürsek<br />

EJDERHA<br />

VE<br />

KURT<br />

yinemimuskul<br />

V A N E L L O P E & M Ü Ş K Ü L M A N<br />

Vanellope: Kesinlikle. Jonerys, bence klişe bir çift. Resmen<br />

Buz ve Ateş Rhaegar ve Lyanna ise şarkıları da Jon’dur. Bu da<br />

“Bunlar başrol. Biri güzel biri yakışıklı. İkisi de çok acı çekti ve<br />

tıpkı bizim dünyamızdaki gibi o evrende de bir kitabin adıdır.<br />

şimdi biri kral biri kraliçe oldu. O zaman çift olsunlar.” durumu<br />

Sam'in yazdığı bir kitap... Citadel'in tavanındaki usturlapla dizi<br />

var. Dany'nin, Jon’un tahtın meşru varisi olduğunu kabul edip<br />

jeneriğinin başındaki usturlabın aynı olması ve Sam'in “Bir kitap<br />

etmemesine gelirsek, ben bunun Dany’nin kabulleneceği bir şey<br />

yazsaydım daha şairane bir isim koyardım.” demesi de bu teoriyi<br />

olduğunu düşünmüyorum. Çünkü 7 sezondur izlediğimiz Dany’nin<br />

destekler nitelikte. Sen ne dersin?<br />

tüm motivasyonu o tahta oturmak üzerine kurulu. Bunu da sürekli<br />

Müşkülman: Kesinlikle aynı fikirdeyim. Buz ve Ateş’in Şarkısı<br />

dillendiriyor kendisi. Şimdi o tahta oturmak için bu kadar<br />

Sam'in kaleminden çıkacak bir kitap olacak. Çok ipucu vardı buna<br />

uğraşmışken bir anda karşısına çıkan Jon’un varisliğini kabul<br />

dair. Bu seride hiçbir şeyin boşa söylenmediğini artık öğrendik.<br />

etmeyecek. Ama bunu savaş sonrasına bırakacak. Eğer ölmez de<br />

Bakalım 8. sezonda neler olacak? 2019'u bulur diyorlar gelmesi.<br />

Yine bir müşkül...<br />

kimseden tahtı düşünmesini bekleyemeyiz. Dany’nin o savaştan<br />

Vanellope: Burnumuz ne zaman müşkülden çıktı ki... Bu kadar<br />

kızsak da değil iki yıl, beş yıl sonra çıksa da izleyeceğimize ve<br />

onun ne düşündüğünün pek de önemi yok sanırım.<br />

yine aynı heyecanla yorumlayacağımıza eminim. Evet bizden Game<br />

Müşkülman: Haklısın. Bu hikayenin sonunda Jon da Dany de<br />

of Thrones’un son sezonunun yorumu bu kadar. Gelecek ay başka<br />

ölecek bence. Bakalım göreceğiz. Ama Dany'nin bu durumu<br />

bir dizinin yorumunda görüşmek üzere!<br />

kabulleneceğini sanmıyorum, dediğin gibi White Walkerlardan<br />

MüşkülMan: Ben de pek sevgili hanemin sözlerini tekrarlayarak<br />

sonraya bırakır. Gerçi Jon’un da tahtı sahipleneceğini pek<br />

''Winter is coming...'' diyorum. Gelecek ay görüşmek üzere!<br />

sanmıyorum. Gelelim GoT hikayesinin varlığını borçlu<br />

olduğumuz, Jon'cuğumuzun ebeveynleri, Rhaegar Targaryen ve<br />

Lyanna Stark'a. Ejderha ve Kurt, Buz ve Ateş... Sonunda bu sezon<br />

ikisini birden görebildik. Her ne kadar sahne beni pek tatmin<br />

etmese de ve Rhaegar için seçilen oyuncu hayallerimdeki gibi<br />

olmasa da, 6 yıldır bunu bekleyen sıkı bir takipçi olarak oldukça<br />

duygulandım. Biraz da Bran'e kızdım. Hiç mi merak etmemiş bu<br />

Rhaegar Lyanna'yı kaçırmış mı kaçırmamış mı diye? Sonunda<br />

gördük o yüzden çok laf etmeyeceğim. Sağ olsun bizi Dornelara<br />

kadar götürdü Bran. Çok güzel değiller miydi Vanellope?<br />

Vanellope: Kesinlikle çok güzellerdi fakat çok kısa sürdü. Bu da<br />

bizi tatmin etmeyen kısım tabi ki. Sonunda tüm seriye adını veren<br />

Gelecek ay ''Neler İzledik?'' köşesinde Stephen<br />

King'in aynı adlı kitabından uyarlama olan<br />

buz ve ateşi izleyebildik. Bizler elbette ortada bir kaçırılma ve<br />

tecavüz olmadığını biliyorduk ama sonunda bunu görmek, aksini<br />

11.22.63 minidizisini ele alacağız. Dizide 60'lı<br />

iddia edenlerle yıllardır verdiğimiz savaşı kazanmak kadar tatmin<br />

yıllara zaman yolculuğu yapan ve JFK'nin<br />

eden de bir şey yok.<br />

suikastını önlemesi gerektiğine inanan bir<br />

İngilizce öğretmeni anlatılıyor. Siz de bizimle<br />

51<br />

izlemeye ne dersiniz?


OKYANUS HIRÇINLIĞINDA<br />

Bir Boğa Kadını<br />

CEVDET KIZI HILAL<br />

Işığı fazla kıramadığı için diğer taşlara göre daha az parlak<br />

görünür zümrüt taşı. Halbuki içindeki cevherden sonsuz bir<br />

sevgi yükselir gökyüzüne ve bu da zümrüdü ’Efsanelerin Taşı’<br />

yapar. Asi çehresinin altında değer verdiği herkesi sarıp<br />

sarmalayan sevgi dolu bir kalp taşıyan boğa burcu kadınının<br />

taşının da zümrüt olması pek şaşırtıcı değil o yüzden.<br />

Boğa burcu kadını kendine güvenir. Ancak bu fiziksel özellikleri<br />

aşan bir güvendir ki Hilal’in çocukluğundan itibaren ablasının ona<br />

uyguladığı pasifleştirme politikasını hesaba katarsak, kimse bu<br />

kızın neden güzelliğinin farkında olmadığını sormuyor elbette.<br />

Çünkü biz cevabını bildiğimiz soruları sormayız. Hilal’imiz de<br />

burcunun bir gereği olarak kendisine olan güvenini karşıdaki<br />

insana elbette hissettiriyor. Ancak bunu naif bir şekilde yapıyor.<br />

Çoğu zaman alevlenmesinin sebebini sorarsanız, bu boğa<br />

burcunun saldırı tehdidi hissettiğinde kendini sertçe koruma<br />

içgüdüsüne sahip olmasından kaynaklanıyor.<br />

.<br />

Boğa burcu kadınının son derece üstün bir espri<br />

yeteneği vardır. Peki biz bunu Hilal’de görebildik<br />

mi? Elbette hayır. Kızımız ilk günden son güne kadar<br />

acı dehlizlerinde çırpındığı için bu pek mümkün<br />

olmadı. Ablası ‘Yüce konak aşkına!’ diye kendini<br />

kaybedip sevdiği adamla fingirdeşme çabaları<br />

içindeyken bu kızdan espri yapmasını<br />

bekleyemezdik zaten, hakkını yemeyelim.<br />

Sevdiği erkeğe daima sadıktır boğa kadını. Aynı<br />

şekilde hayatına ve alışkanlıklarına da sadıktır.<br />

(Bkz. turuncu eşarp) Koca sezon HiLeon’un tüm<br />

dertlerini sırtlanan o eşarptan uzun süre<br />

vazgeçemedi kızımız. O eşarp hem bir boğanın<br />

aşka ilk düşüşüne hem de sevdiği adamı çat diye<br />

göğsünden vurmasına şahit olarak koca sezonu<br />

kapattı.<br />

52


ta ki evvelimde olmayan<br />

Doğuştan sanatçıdır Venüs’ün zümrüdü.<br />

Halit İkbal kimliğine bürünüp;<br />

bir his ezelim olana dek<br />

’’Ta ki evvelimde olmayan bir his ezelim<br />

oluncaya dek.''<br />

’’Kim derdi ki bu uğurda düşman dosta,<br />

dost bir sevdaya dönüşecek.’’ cümlelerini<br />

sarf ederek bize bunu göstermedi mi<br />

Hilal?<br />

Sanıldığının aksine epey de kırılgandır bu<br />

burcun kadını. Ve kırıldığında asla sessiz<br />

kalamaz. Dik duruşlu Hilal’in isyanını ve<br />

hıncını her kırıldığında nasıl ortaya çıkardığını<br />

gördük. Kahramanı bildiği babasına sessiz<br />

kalamadı ve ilk karşılaşmalarından<br />

sonuncusuna<br />

kadar onun asker kimliğini zerre<br />

umursamadan kırgınlığını zehir zemberek<br />

sözlerle dile getirmekten geri kalmadı.<br />

Telgrafı bozan ve casusluk yapan Leon’a<br />

kandırılmışlık hissiyle tüm öfkesini<br />

püskürdü. Bir tek ablasının karşısında her<br />

defasında sinir bozucu bir şekilde sustu,<br />

ta ki o sesinin ahengiyle kulakları<br />

büyüleyen tokada kadar.<br />

Deve kadar da kindardır boğa kadını.<br />

Kızımız sevgilisiyle olan ilk resmi<br />

ayrılığında direkt eski defterleri açtı<br />

ve geçmişte Yıltıs ile olan talihsiz<br />

münasebetine değinerek kin<br />

tutmada da en az kalemi kadar usta<br />

olduğunu gösterdi.<br />

53


'<br />

Gelelim boğa kadınının aşk hayatına.<br />

Derler ki Boğa<br />

hayati<br />

burcu kadını için<br />

birliktelik delici aşk anlamına gelir.<br />

ask<br />

Bilin<br />

bakalım, bu hikayede kim hem kendini<br />

hem de sevdiceğini bizzat delik deşik<br />

etti? Üstelik sevgilisini öyle sözde ve<br />

ruhen değil bizzat fiziki anlamda delik<br />

deşik etti.<br />

’’Ve Tanrı Boğa Burcu Kadını İçin<br />

Oğlak Burcu Erkeğini Yarattı’’<br />

<strong>Eylül</strong> ayında tüm boğa kadınlarına<br />

birkaç tavsiyem olacak. Bu ay sizin<br />

için adeta şans ayı. Özellikle eğitim<br />

alanında karşınıza çesitli fırsatlar<br />

çıkabilir. Aman diyeyim, Hilallik<br />

yapıp geri tepmeyin ve de seçici<br />

olun! Verdiğiniz yanlış kararlar<br />

sizin için tecrübeden öte büyük<br />

pişmanlıklara yol açabilir. Aşk<br />

konusunda sizin için karmaşık bir<br />

ay olacağını belirtmek isterim.<br />

Yeni birliktelikler için aceleci<br />

davranmayayım derken<br />

hayatınızın aşkını kaçırabilirsiniz.<br />

Halihazırda bir ilişkisi olanlar ise<br />

yine çok şanslı, eylül size yeni<br />

heyecanlar getirecek. Aşkla kalın.<br />

@hileonmudur<br />

Bu kadınlar kendisine olumlu yaklaşan, romantik, entelektüel, merhametli, kendine güvenen ve<br />

sadık erkeklerden hoşlanırlar. Bu da tamı tamına bir oğlak erkeğine denk gelir. Bilin balakım kim<br />

bu oğlak erkeği? Normal şartlarda bir boğa burcu kadını olan Hilal, içi böylesine kuvvetli bir vatan<br />

sevgisiyle dolup taşarken bir Yunan teğmenine aşık olmazdı. Ancak ona en çaresiz anlarında ışığı<br />

gösteren, canı pahasına koruma yemini eden, aşk ile ilgili tohumlarına yüreğine ilk defa serpen<br />

Leonidas’a karşı koyamadı ve ona şah damarı kadar yakın olmayı arzular hale geldi.<br />

Arzulardan bahsediyorsak Boğa burcu kadınının doğal bir cazibeye sahip olduğundan<br />

bahsetmekte fayda var. Kılını kıpırdatmasa bile bir şekilde dikkatleri üzerine çekebilir zümrüt<br />

kraliçesi. Farketmese bile baştan çıkarma konusunda yeteneklidir. Yoksa siz bir pansuman<br />

esnasında defalarca yutkunan teğmeni görmediniz mi? Peki bir Osmanlı evinin bahçesinde<br />

korkusuzca sevgilisinin dudaklarını dudaklarına hapseden kaçağı? (Bu sahnede eğer<br />

Alike tarafından baskın olmasaydı Leon ile ayaküstü sevişecek bir de Hilal yok muydu<br />

şimdi? Ben demiyorum ayol Venüs diyor boğa kadını cinselliğe düşkündür diye!)<br />

Yahu her defasında dudaklarını ıslatma ihtiyacı duyan Çiko’yu da mı görmediniz!?<br />

Boğa kadını, gerçekten aşıksa sevdiği adam ‘'Benimle gel.'’ derse, '‘Nereye?'’<br />

diye sormaz, direkt gider. Fakat bizim kız gitmez, gitmedi de. Çünkü<br />

yükselen bebeğim yükselen! Ki bu etkeni göz ardı etsek bile hem<br />

ailesine hem vatanına bağlı bir boğadan o şartlar altında farklı<br />

bir hareket beklemek haksızlık olur.<br />

54


EYLÜL <strong>2017</strong><br />

LAKIRTI TRENDS<br />

TEST<br />

@vonnschweetz<br />

@hileonmudur<br />

H ANGİ VATANIM SENSİN<br />

K ARAKTERİSİN?<br />

Severek izlediğimiz dizide bakalım sen<br />

hangi karaktere daha çok benziyorsun?<br />

Durma test et !<br />

1<br />

H a n g i V s r e p l i ğ i s e n i<br />

d a h a ç o k e t k i l e m i ş t i ?<br />

4<br />

F a n d o m d a v a k t i n i e n ç o k<br />

n e y l e g e ç i r i y o r s u n ?<br />

A)Hürriyetin kıymetini bana babam öğretti.(5)<br />

B)Aşksız bir yürek çorak bir ülkedir hiçbir şey<br />

yetişmez orda.(4)<br />

C)Mustafa Kemal Paşa emretsin, o vakit ölüm<br />

şifa gelir bize.(7)<br />

D)Kadınlar gezebiliyor mu da ayakkabıları<br />

eskisin? (1)<br />

E)İnancı olmayanın hürriyeti de olamaz.(6)<br />

F)İster payitahtı ister Mustafa Kemal’i savunun<br />

gayemiz bir değil mi bizim?(2)<br />

G)Demek ki bir yolu var birbirimizi anlamanın,<br />

kardeşçe yaşamanın.(3)<br />

A) Feels okumak, en sevdiğim. Ayy bersu<br />

nerde kaldı?(4)<br />

B) Kaoslar. Ortalık karışınca zevke<br />

geliyorum.(1)<br />

C) Hileon ile ilgili analiz kasmak, flood<br />

yapmak.(6)<br />

D) Diğer fandomlara cevap vermek. Kimse<br />

sabrımızı sınamasın!(5)<br />

E) Komik tweetler ve capslere gülüyorum<br />

ya en çok.(3)<br />

F) Malumat yok mu malumat?(2)<br />

G) Ben tüketici değil üreticiyim<br />

(feels,caps,shop)(7)<br />

2<br />

H a y a t n a s ı l g İ d İ y o r ?<br />

A) Doluya koyuyorum almıyor,boşa<br />

koyuyorum dolmuyor. (6)<br />

B) Toz pembe hayaller vardı pembesi gitti<br />

tozu kaldı.(3)<br />

C) Benim nasıl olduğum önemli değil ailem<br />

iyi olsun yeter.(4)<br />

D) Düzenimi bozanın düzenini bozarım!(1)<br />

E) Hiçbir şeyi kafaya takmıyorum. ohh<br />

kebap!(2)<br />

F) Soru mu bu? Görmüyor musun<br />

memleketin halini?(7)<br />

G) Ben yoruldum hayat, gelme üstüme!(5)<br />

5<br />

B u s ö z l e r d e n h a n g i s i n i<br />

d a h a ç o k s e v d i n ?<br />

A) Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir<br />

orman gibi kardeşcesine.(6)<br />

B) Tüm dünya vazgeç dediğinde umut fısıldar:<br />

bir kez daha dene.(3)<br />

C) Bir köle olarak yaşamaktansa özgürlük<br />

savaşçısı olarak ölmeyi tercih ederim.(7)<br />

D) Beni güldürmeyen hiçbir şeyi ciddiye<br />

almam.(1)<br />

E) Kuvvetinde adalet olmayınca zalimlerden<br />

olursun,gerçek kuvvet merhamettir.(5)<br />

F) Hiçbir şey yapmamak için her şeyi<br />

yaparım.(2)<br />

G) Kurnazlığı zeka zannedenlerin toprağında<br />

nezaketiniz sizi aptal gösterebilir(4)<br />

7 b ü y ü k g ü n a h t a n h a n g İ s İ n e<br />

3<br />

k a r ş ı k o y a m a z s ı n ?<br />

B u r c u n u z u n b u l u n d u ğ u<br />

ş ı k k ı s e ç i n i z<br />

A) Kibir (3) B)Aç Gözlülük(1) C)Oburluk(4)<br />

D)Öfke(7) E)Şehvet(5) F)Kıskançlık(6)<br />

G)Tembellik (2)<br />

55<br />

6<br />

A) Boğa-Koç (6) B)Yengeç(4) C)İkizler Kova(2)<br />

B) D)Yay-Başak(4) E)Balık-Akrep(1)<br />

F)Terazi-Aslan(7) G)Oğlak(5)


EYLÜL <strong>2017</strong><br />

LAKIRTI TRENDS<br />

7<br />

8<br />

9<br />

P e k i i d e a l e r k e k n a s ı l<br />

o l m a l ı ?<br />

A) Yakışıklı olsun, şöyle taş gibi.(3)<br />

B) Sözü geçen biri olsun, bastığı yeri titretmeli.<br />

(2)<br />

C) Ailesine, çevresine karşı iyi, saygılı, edepli<br />

olmalı.(5)<br />

D) Zeki olmalı, çünkü sapyoseksüellik ;) (7)<br />

E) Güçlü olmalı,ailesini koruyup kollamalı.(4)<br />

F) Bana saygı gösteren, beni kendiyle eşit<br />

tutan biri olmalı. (6)<br />

G) Zenginlik önemli, her şey para bu devirde.<br />

(1)<br />

S e n c e a ş k ?<br />

A) Varlığımın sebebi, hayatımın anlamı. (6)<br />

B) Sevgilim, ömrümü adadığım.(7)<br />

C) Hayallerimi süsleyen ama bir türlü<br />

bulamadığım.(4)<br />

D) Kendime karşı hislerim(johny bravoyum<br />

evet)(2)<br />

E) Acıtsa da vazgeçemediğim.(5)<br />

F) Onun için her kötülüğü yapabileceğim.(3)<br />

G) Önemsiz, para mutluluk için daha önemli.(1)<br />

A ş a ğ ı d a k i ş i i r d i z e l e r i n d e n<br />

h a n g i s i s e n i d a h a ç o k c e z p<br />

e d i y o r ?<br />

A) Daha nen olayım isterdin,<br />

Onursuzunum senin.(2)<br />

B) Keşkülünün delik çıkmasın dibi<br />

Ariften anlasın seçsin garibi.(1)<br />

C) Hürriyet gibi aydınlık oldu odam,<br />

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.(7)<br />

D) Gönlü dilberden kesilmezse aceb mi aşığın<br />

Gamzesiyle ta ezelden aşinadır neylesin.(6)<br />

E) Sen beni öpersen belki de<br />

Ben Fransız olurum.(5)<br />

F) Ne şeb ki kuyuna yüz sürmesem o şeb<br />

ölürüm<br />

Ne gün ki kametüni görmesem kıyamet olur.(4)<br />

G) İçimde muhakkak bir yer<br />

Paramparça olmuştu ki ağlayamıyordum.(3)<br />

K e n d i n i b a ş k a b i r y ü z y ı l d a ,<br />

10<br />

b a m b a ş k a b i r y a ş a n t ı n ı n<br />

i ç i n d e h a y a l e t . B u h a n g i s i<br />

o l u r d u ?<br />

A) Ortaçağ Avrupası’nda güçlü bir büyücü.(1)<br />

B) Ramses Mısırı’nda bir şifacı.(5)<br />

11<br />

12<br />

13<br />

14<br />

C) Nazi Almanyası’nda soylu bir katil. (4)<br />

D) Osmanlı Sarayı’nda zeki ve güzel bir<br />

cariye.(2)<br />

E) Tudor İngilteresi’nde yalnız bir düşes.(3)<br />

F) Platon’un akademisinde bir öğrenci.(6)<br />

G) İskenderiye Kütüphanesi’nin baş katibi.<br />

(7)<br />

H a y a t ı n ı z b o y u n c a t e k b i r<br />

k i t a p o k u m a h a k k ı n ı z<br />

o l s a y d ı b u h a n g i s i<br />

o l u r d u ?<br />

A) Gurur ve Önyargı-Jane Austen(6)<br />

B) Körlük –Jose Saramago (4)<br />

C) Tutunamayanlar-Oğuz Atay(3)<br />

D) Saatleri Ayarlama Enstütüsü-Ahmet<br />

Hamdi Tanpınar(7)<br />

E) Silahlara Veda-Ernest Hemingway(5)<br />

F) Anna Karenina-Lev Tolstoy(2)<br />

G) Savaş Sanatı-Sun Tzu(1)<br />

B u d ü n y a d a s e n i e n ç o k<br />

n e k o r k u t u r ?<br />

A) Tüm ailemi kaybetmek.(3)<br />

B) Ülkemin işgale uğraması.(7)<br />

C) Bir anda tüm mal varlığımı yitirmek.(1)<br />

D) Sevdiğime asla kavuşamamak.(5)<br />

E) Leon ve türevi erkek ırkının tükenmesi.(6)<br />

F) Gerçek ailemin farklı insanlar çıkması.(2)<br />

G) Sevdiklerim arasında bir tercih yapmak<br />

zorunda kalmak.(4)<br />

H a n g i G o T e v r e n i h a n e s i<br />

n i n s ö z ü n ü b e n i m s e r d i n ?<br />

A) Hear me roar! (2)<br />

B) Winter is coming(7)<br />

C) Fire and blood!(6)<br />

D) Family, duty, honor.(5)<br />

E) Unbowed, unbent, unbroken.(4)<br />

F) Ours is the fury!(3)<br />

G) Growing strong.(1)<br />

G e l m i ş g e ç m i ş e n i y i ç i f t<br />

s e n c e h a n g i s i d i r ?<br />

A) Dany-Jon (Game of Thrones)(3)<br />

B) Alex-Zarife (Elveda Rumeli)(7)<br />

C) Bihter-Behlül (Aşk-ı Memnu)(2)<br />

D) Walter White-Skyler White(Breaking Bad)<br />

(1)<br />

E) Ali Haydar-Hanım (İkinci Bahar)(5)<br />

F) Romeo-Juliet (6)<br />

G) Anna-Vronski (Anna Karenina)(4)<br />

56


EYLÜL <strong>2017</strong><br />

LAKIRTI TRENDS<br />

A ş a ğ ı d a k i e v l e r i n h a n g i s i n d e s o n s u z a d e k y a ş a r ı m d e r s i n ?<br />

15<br />

A)<br />

(6)<br />

B)<br />

(3)<br />

C)<br />

(5)<br />

D)<br />

(4)<br />

E)<br />

(7)<br />

DEĞERLENDİRME<br />

9 5 - 1 0 5 a r a s ı C E V D E T<br />

Sen adeta Cevdet’in 21. yüzyılda vücut bulmuş<br />

halisin.Bu zekanın ve kararlılığın başka bir<br />

açıklaması olamaz çünkü.Helal olsun sana<br />

yiğidim!<br />

8 5 - 9 5 a r a s ı H İ L A L<br />

Yani biraz sakin olsana kuzum sen.Ne bu şiddet<br />

bu celal? O naif yanını daha çok ortaya çıkarsan<br />

keşke. Gerçi senin her halin çok güzel ve özel.<br />

Bilge bir kadının yüreği var sende.Mutlu kal.<br />

7 5 - 8 5 a r a s ı L E O N<br />

Bu kadar mükemmellik yormuyor mu? Arada<br />

ufak hatalar yapsan da sende tertemiz bir kalp<br />

ve zeka var.Ve de yetenek.Bunlar bir araya<br />

gelince de ortaya böyle bir tablo çıkıyor demek<br />

ki.Sevgiyle kal.<br />

6 5 - 7 5 a r a s ı A Z İ Z E<br />

Ah benim yardımsever hemşirem!İyisin hoşsun<br />

da şu aklını çalıştırman gereken yerde bu<br />

alıklık neden?Görmek istemediğin şeyleri böyle<br />

göz ardı edersen hiçbir kazancın olmaz şu<br />

dünyada.Ayık ol cancağızım!<br />

5 5 - 6 5 a r a s ı V E R O N İ C A<br />

Şu dünyanın görüp görebileceği en zarif kadına<br />

da bak sen!<br />

Gelmiş burada test çözüyor. Gerçi senin çektiğin<br />

acı da yeter biraz keyifli vakit geçirmek senin de<br />

hakkın.Veronica tadında çok güzel ve özelsin<br />

sen.Sevgiler...<br />

4 5 - 5 5 a r a s ı A L İ K E M A L<br />

Kendini arayan ama bulamayan adam ünvanı<br />

senindir güle güle kullan.Bu gereksiz öfke sadece<br />

sana zarar verir.Tamam en aslan sensin,hadi sus!<br />

3 5 - 4 5 a r a s ı V A S İ L İ<br />

İnsanlara azap çektirmeyi bırak ve özüne dön.Ne<br />

ara bu denli zalim bir insan oldun sen.Bir yanın<br />

ailesine sevgi dolu bakan bir çiftçi diğer yanın zalim<br />

ve sürekli yanlış adımlar atan bir komutan.Kendini<br />

bul güzel insan!<br />

2 5 - 3 5 a r a s ı Y I L D I Z<br />

Bir hayvan olsaydın hangisi olurdun biliyorsun<br />

değil mi?Bu sinsilikle başka bir şey olmaz zaten<br />

senden.Sürekli hata yapıp sonra kendin dışında<br />

herkeste suç bulmayı bırak.Dünya senin etrafında<br />

dönmüyor,bırak artık kademe atlama sevdasını.Sen<br />

neysen osun!<br />

1 7 - 2 5 a r a s ı T E V F İ K<br />

Tilki seni! Başarıya ulaşmak için her yol mübah<br />

sana göre.Bu kurnazlığının altında tatlı da bir<br />

yüzün yok değil şimdi.Sana bol şerefsizlikler<br />

tatlım şans seninle olsun!<br />

57


58


Gitsin<br />

Merhaba Sevgili Okurlarım,<br />

Her hayat parlatılmayı bekleyen bir elmas, değerli bir madendir. Siz o<br />

Koyver<br />

hayatı parlatır, işlerseniz pırlanta çıkar ortaya. İşlemeyi bilmez ve derini<br />

kazmazsanız sadece bir taş olarak keşfedilemeden geçer gidersiniz.<br />

Nihayetinde de çürürsünüz.<br />

İşte bu madeni tek başınıza işleyemiyorsanız gelin birlikte çare bulalım<br />

buna. Birbirimize tutunup hayatınızı renklendirecek, derdinize deva<br />

olacak çözümler üretelim. Özellikle hanım kızlar size sesleniyorum. Hayat<br />

aptal biri olarak yaşanmaz. Hürrem'in entrikası, Bihter'in hırsı, Firdevs<br />

Yöreoğlu'nun zekası, Ferhunde'nin işgüzarlığı, Kara Melek Yasemin'in<br />

öldürücü cazibesi ve benim tavsiyelerim ışık olup yolunuzu aydınlatsın.<br />

Bundan böyle her ay, bu nadide köşemde sizlerle birlikte olup bu Dünya'yı<br />

kadınlar için daha yaşanılır kılacağız. Unutmayın! "Siz çilekseniz ya ezilip<br />

reçel olacaksınız ya bir sarayın mutfağında en gözde tatlının üstüne<br />

konulan süs olacaksınız."<br />

Saraylara layık olmanız dileğiyle, sevgiyle kuzularım...<br />

59


enim<br />

Müşkülbacı'm<br />

bir oğlan var;<br />

hoşlandığım<br />

ben rüyamda her<br />

lakin<br />

kıtladığımda<br />

Boran/Leon<br />

çocuktan soğuyorum.<br />

bu<br />

kalmak istemiyorum.<br />

Evde<br />

başında Boran ile<br />

Yazın<br />

denize<br />

beraber<br />

Müşkülbacı.<br />

giriyordum<br />

nedir?<br />

Yorumun<br />

sordular<br />

Beni seviyor; ama benimle<br />

Müşkülbacı'ya<br />

kalmak istemiyor.<br />

yalnız<br />

diye bir kankası var<br />

Serdar<br />

devamlı üçlü takılıyoruz.<br />

ve<br />

Nereye gitsek o da<br />

Yıldım!<br />

patlıcan şeftaliyi sevmeli diye bir<br />

kaide yok. “Belki patlıcan da<br />

tıpkı kendisi gibi bir patlıcanı<br />

seviyordur. Olamaz mı? Sen bunu<br />

biraz düşün kızım. Sevgiyle…<br />

geliyor. Geceleri hep halı<br />

sahada ya da spordalar.<br />

Ne yapmalıyım?<br />

O zaman sevgilini kıtlarken<br />

Leon’u kıtlıyormuş gibi hayal et,<br />

kısa yoldan çözmüş olursun işi.<br />

Hem ondan soğumazsın hem<br />

hayallere devam edersin.<br />

Ahahahayt ayol ne diyeyim başka<br />

sana şimdi ben? En azından senin<br />

sevgilin var kuzucum. Millet onu<br />

bile bulamıyor. İyi kötü demeden<br />

idare et işte. Bu devirde ve bu<br />

kıtlıkta bulduğunu da<br />

beğenmiyorsun. Ah siz<br />

gençler! Doyumsuzsunuz.<br />

sevgilimden<br />

Sevgiyle… ablam, Canım<br />

şüpheleniyorum.<br />

En son tatile gittiler, sözde<br />

biz plan yapacaktık.<br />

Benden çok ona sarılıyor<br />

vallahi bıktım. Sence başka<br />

sevgilisi mi var?<br />

“Uzaklarda arama çünkü sen<br />

içimdesin” diye bir şarkı sözü<br />

geldi aklıma güzel kızım. Her<br />

sorunun nedenini uzaklarda<br />

arama. Belki de sen 'Başka bir<br />

sevgilisi mi var?' diye<br />

düşünürken gözünün önündeki<br />

şeyi görmüyorsundur. Olabilir<br />

mi? Nasıl anlatsam<br />

bilemedim. Mesela sen şeftali<br />

sevgilin de patlıcansa,<br />

60<br />

Aman be kızım deniz, sudur. Su,<br />

temizliktir. Temizlik, imandır.<br />

Demek ki Boran da sen de<br />

cennetlik insanlarsınız. Ayrıca<br />

şükret denize girmişsiniz. Ya<br />

birleşip danaya girseydiniz?<br />

İyisi mi sen çık dışarı ve<br />

kendine bir sevgili bul. İleride<br />

denizde deve güreşi yapacağın<br />

kişi Boran olmayacak, o göbekli<br />

sevgilin olacak. Git ve senin için<br />

doğru olan aşkı bul. Sevgiyle…


ablacım o tecrübelerin ile beni de aydınlat. Gencecik ve daha önce hiç düzenli bir<br />

Müşkül<br />

yaşamamış bir kızım. Beni seveni ben sevmedim, benim sevdiğim beni sevmedi. Bir<br />

ilişki<br />

ben Leon'u tanıdığımdan yani izlemeye başladığımdan beri başka erkeğe<br />

Müşkülbacı'm,<br />

Yani Leon benim helalim gibi hissedip başkasına bakamıyorum. (Boran'a<br />

bakamıyorum.<br />

ama yalan yok.) Leonseksüelim galiba! Boran'ı bana alabilir miyiz? Alamazsak da<br />

bakarım<br />

tedavisi nedir?<br />

bunun<br />

dikiş tutturamadım. Söylesene erkekler ne ister? Ne yapmalıyım?<br />

Anlatayım tecrübemi evladım, kulağını açıp ve beni iyi dinle. Öncelikle şunu bil ki erkeklerin ne istediği değil,<br />

senin ne istediğin önemli. Bir erkek senden sırtında kandil yanarken amuda kalkmanı istese yapacak mısın<br />

mesela? Hem belli değil mi ayol onların ne istediği? Mucuk mucuk, fan fin fon, hop hop, zıp zıp, mik mik… Bu<br />

kadar! Bırak Allah aşkına o düz mantığa sahip XY kromozomlu canlıların isteklerini. Sen ne istiyorsun güzel<br />

kızım? Belki de bunca sene hep karşındakinin isteğine önem verdiğin için dikiş tutturamamışsındır. Hem bu<br />

yaşta ne düzenli ilişkisi yahu? Nikahına mı alacaksın adamı? Ahhh siz bu gençler yok mu beni<br />

asabileştiriyorsunuz bu kafanızdaki algılarla. En olmadık yaşlarda düzenli ve seviyeli ilişki istiyorsunuz. Ne<br />

yapacaksın Birleşmiş Milletler’in toplantısına mı katılacaksınız birlikte? Bırak düzeni filan. Adı üstünde İLİŞKİ<br />

bu. Biter deeee, başlar daaa. Zaman zaman durulur, zaman zaman alevlenir. Bazen mola verilir, bazen yenisine<br />

geçilir. Kim bulmuş düzenlisini de sana versinler? Hem asıl olan kaos. Düzende değil kaosta belli olur insanın<br />

mayasının düzgün olup olmadığı. Ama konumuz bu değil. Haaa “senin ne istediğin önemli” dedim diye de<br />

armudun sapı, üzümün çöpü diye tutturma, abartma. Yoksa kedili ve saksıdaki çiçeklerle dertleşen bir kız<br />

kurusu olursun. Zamanı gelince o doğru ilişki gelir seni bulur. Sevgiyle…<br />

Tedavisi dışarı çıkıp hayata karışman güzel ve akılsız kızım. Leon diye bir insan evladı bu dünyada yok. Boran<br />

desen…İnan tatlım hayallerinde yarattığın Boran ile gerçeğinin alakası yok. O sebeple ne yapıyoruz? Giyinip<br />

süslenip hayata karışıyoruz. Dışarıya, sokağa çıkıp insanlarla etkileşime giriyoruz. Sana bir şeyler katacak,<br />

farklı ve kaliteli insanlarla tanış. Onlarda Leon’dan izler arama. Üzülür ve avcunu yalarsın. Bırak her insan sana<br />

farklı yönünü tanıtsın ve hünerini göstersin. Belki Leon’un 10 katı birisini bulursun, belli olmaz. (Desem de<br />

bulamayacağını biliyoruz hahayt! Sen Leon istersin, gider Stavro bulursun. Ama olsun izleyici olacağına bu<br />

hayatta oyuncu ol. Fazla elektrik, elektriksiz bir dünyadan iyidir. Bilmem anlatabildim mi?) Sevgiyle…<br />

61


sevgilim Boran'a benziyordu. Dizi başlamadan önce ayrılmıştık. Boran’ı<br />

Eski<br />

gördüğüm ilk anı hatırlıyorum. “Allah’ın cezası ne ara oyuncu oldun?”<br />

ekranda<br />

Pişmanım; ama geri de dönemiyorum. Annem perşembe günleri 7<br />

demiştim.<br />

izlerken Boran’ın her sahnesinde “Kafasız! kaçırdın işte Boran’ın yan<br />

diziyi<br />

Müşkülbacı yetiş. Derdime derman ol. Miray gibi ünlü olmak istiyor kızım. 9<br />

Sevgili<br />

Kendince piyano çalıp şarkı söylüyor. Oyunculuk yeteneği de var Miray<br />

yaşında.<br />

gibi. Çok da akıllı; ama oyunculuk gibi bir hayalin peşinden mi gitsin; yoksa tıp mı<br />

sanayisini.” diyor.<br />

Öncelikle geçmiş olsun kuzucum. Eski sevgili bak adı üstünde. Eskide kalmış. İster<br />

Boran’a, ister Kamil’e benzesin. Artık YOK! Sakın ha! Elin ünlüsüne benziyor diye<br />

“facebook dürtüğü göndereyim”,“stalk yapayım şunu”,“rüyamda gördüm iyi miydin<br />

diye bahaneden arayayım” deme sakın. Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz güzel kızım.<br />

Madem o eskide kaldı yenisini bul. Hem sevgili bu! Geliiiiiir geçeeeer. Tekraaaar<br />

gelir, tekraaar geçer. Hele ki genç yaştaysan sen otobüs durağındaki yolcu olursun,<br />

sevgililer vızır vızır o duraktan geçen otobüsler olur. Önemli olan şu ki kendine en<br />

uygun otobüsü seçeceksin kuzum. İçi çok kalabalık olana binersen ayakta kalır ve zar<br />

zor tutunarak gidersin yol boyu. Eskisine, külüstürüne binersen de havasız kalırsın,<br />

telef olursun. Bekle bekleyebildiğin kadar, elbet sana uygun olanı gelir. Sevgiyle…<br />

okusun? Hangisini seçmeli?<br />

Ah zor bir durum gerçekten de. Bak bir abla tavsiyesi vereyim. Önce o çocuğun<br />

bahsettiğin niteliklere sahip olup olmadığından emin ol. Sen bir annesin ve her anne<br />

çocuğunu Dünya’nın en akıllı ve yetenekli çocuğu görür. Sahiden Miray kadar iyi mi<br />

çocuğun? İleride oyuncu olsa emin misin Miray kadar başarılı olacağına? Garantisi<br />

yok ki bunun ayol. Ah ben ne “yetenekli” denilen çocuklar gördüm yeteneği olmayan.<br />

Ah ben ne bel bağlanan çocuklar gördüm TV’de yıldızı parlayan, sonra tıs diye sönen.<br />

Ah ben ne çocuk yıldızlar gördüm gelecek vaat etmelerine rağmen, büyüyüp boy<br />

attıkça eciş bücüş ve çirkin olan. Hepsi söndü, hepsi uçtu gitti, hepsi unutuldu.<br />

Miray bir istisna. Hem çocukken güzeller güzeliydi o kız hem yetenekliydi. Yetmedi<br />

büyüdükçe de serpildi, güzelleşti, taş oldu. Yeteneği ile hem kitleleri ağlattı hem<br />

mest etti. Allah ona “yürü ya kulum!” dedi o da koştu. Bak Mesela Boran da koşuyor<br />

setlerde ama konumuz bu değil. Dedim ya Miray istisna. Senin çocuğunun da öyle bir<br />

kız olacağının garantisi yok. Belki salak o çocuk ayol, farkında değilsin belki de<br />

yeteneksiz neme lazım. O sebeple Tıp okuması en mantıklı olanı. Hoş sen tıp istersin,<br />

o ittire kaktıra zırt üniversitesinde zort bölümüne girer. Neyse! Sevgiyle…<br />

62


Leon gibi birisini hayal etmek istiyorum ama günümüze bir türlü<br />

Müşkülbacı'm,<br />

Hiç mi yok Leon gibi erkek? Ya da var ama biz o erkeklere çok<br />

uyarlayamıyorum.<br />

Ali Kemal gibi olanları alıp içlerinden<br />

Tutup<br />

Leoncuklar çıkartmaya çalışıyoruz.<br />

küçük<br />

duygusal mı diyoruz bacım n'apcaz biz? Sap kaldım çevremdeki herkes evleniyor.<br />

Ahhhh günümüzün problemi bu işte çiçeğim. Her kadın Leon gibi birisini ister; ama sonu hüsran. Ne derler<br />

bilirsin: “Efendi adam yerine p.ç adam tercih eder kadınlar.” Bu ezelden beri böyledir. Sen centilmen bir erkeğin<br />

hayalini kurarsın; ama Leon gibi birisini gündelik hayatta görsen “hanım köylü” dersin,”iç güveysi” dersin,<br />

“pısırık” der,”ağlak” der, “hmmmpf bu ne böyle?” der bakmazsın. Daha adamın gerçek karakterini, içini<br />

göremeden zarifliğine ve inceliğine dışarıdan bakıp göz devirir, çeker gidersin. Sonra da haldır huldur olan,<br />

hödük birine kıtlatırsın kendini. Biz kadınlar nedense bu hatayı defalarca yaparız. Özellikle Türk Milleti Leon<br />

gibi erkeklere alışık olmadığından, onun gibi birini görünce idrak yollarımız tıkanıyor. Var bunda bir iş diyoruz.<br />

Kıymetini bilmiyoruz öylelerinin. Yontulmamış odun olanlara gidiyor ve “iyi iyi, ben bunu alayım. Nasıl olsa<br />

ileride kendime göre değiştiririm” diyerek kolumuza takıyoruz. Tutup Ali Kemal gibi olanları alıp içlerinden<br />

küçük Leoncuklar çıkartmaya çalışıyoruz.( Küçük Leon demişken ahahaha o manada değil ayol) Özetle<br />

çiçeğim sorun erkeklerde değil bizim ne istediğimi bilememizdedir belki de. Sevgiyle…<br />

63


AYIN RÖPORTAJI<br />

kavusmamız pürhayal... Görünmez zincirlerle<br />

"“Bizim<br />

olsak da birbirimize... Yok olsamda gözlerine her<br />

baglı<br />

şarkısının yaratıcıları Mağluplar Grubu.<br />

hayal”<br />

de pırıl pırıl, çok özel insanlar. Kendileriyle çok keyifli çok<br />

Hepsi<br />

Resim için Mağluplar ekibine teşekkür ederiz.<br />

baktıgımda...”"<br />

dergimizin ilk röportaj konukları şarkılarıyla kalbimize<br />

<strong>Lakırtı</strong><br />

şu ara hepimizin playlistlerinin vazgeçilmez şarkısı “Pür<br />

dokunan,<br />

güzel bir sohbet gerçekleştirdik.<br />

64


Seray( @Soulflymes)<br />

Hileonperverilk.<br />

“Hileon'a şarkı yapsak<br />

bahsetti<br />

Ben İlayda'nın tweetini<br />

Stilesscreamsdahil<br />

oldum olaya, şarkı<br />

görerek<br />

Ben de kendi kendime<br />

StarrySmyrnasoundtracklarını<br />

çalıp twittera<br />

dizinin<br />

Sanırım bizim kızlar da o<br />

atıyordum.<br />

piyano çalan biri arıyorlardı.<br />

sırada<br />

Gruba haziran gibi girdim ve<br />

Hileon_-<br />

gruba geldiğimde beste ve sözler<br />

ben<br />

Yapım süreci çok<br />

Hileonperverbence.<br />

Yani, karar verdik ama<br />

komikti<br />

onun üzerinden beste yaparız,<br />

bulalım,<br />

Benim zaten yazmış olduğum<br />

dendi.<br />

ve onun üzerinden yürüdük.<br />

düşündük<br />

beste ya da solistlerin daha<br />

Kafiyeler,<br />

olabileceği şekilde düzenledik.<br />

rahat<br />

kısmı bitince en can alıcı nokta,<br />

Söz<br />

Ve bunların hepsini<br />

tıkanıldı..<br />

en önemli sebebi bence<br />

halletmemizin<br />

MAĞLUPLAR<br />

"HİLEON'A<br />

YAPSAK<br />

ŞARKI<br />

bir şarkı yapma fikri ilk<br />

Böyle<br />

çıktı?<br />

kimden<br />

OLMAZ<br />

GÜZEL<br />

MI?”<br />

olmaz mı?” diye muhabbeti<br />

güzel<br />

Sonra bi baktık şarkı<br />

döndü.<br />

çalışmaları yapıyoruz.<br />

hazırdı, bana sadece yan flüt<br />

çoktan<br />

kalıyordu, herkes birbirine<br />

notaları<br />

yapım aşamasından<br />

Şarkının<br />

biraz o zaman.<br />

bahsedin<br />

oluyordu zaten. Baya<br />

yardımcı<br />

şarkı yaptık.<br />

eğlenerek<br />

için yardımcı olacak üyeler<br />

yapmak<br />

arıyorlardı.<br />

başlanır ne yapılır kimse<br />

nereden<br />

Herkesin bir fikri, katmak<br />

bilmiyordu.<br />

vardı ama dediğim gibi işte<br />

istedikleri<br />

başlanır bilmiyorduk. Önce söz<br />

nereden<br />

olaydan bahsetmesiyle gruba<br />

İlayda’nın<br />

oldum ben de.<br />

dahil<br />

şiir vardı gruba onu attim ve<br />

bir<br />

Onu taslak olarak<br />

beğendiler.<br />

işi oldu ve onu da yaptık bir<br />

beste<br />

Birkaç kez kayıt alındı, sürekli<br />

şekilde.<br />

söylendi silindi... Fikirler çok<br />

çalındı<br />

ne yapılacağı konusunda<br />

dağıldı,<br />

uyumdu. Birbirimize karşı<br />

aramızdaki<br />

zaman net ve saygılı olduk.<br />

her<br />

sanatına, kendini ifade ediş<br />

Birbirimizin<br />

karşı hayranlık bile duymuş<br />

şekline<br />

65<br />

olabiliriz hatta.


Ben işin en başında<br />

Mağlupsosyologbir<br />

şey çıkacağına hiç ihtimal<br />

böyle<br />

İşten ve tezden dolayı<br />

vermiyordum.<br />

yoğun ve sıkıntılı bir<br />

aşırı<br />

İlayda’yla yazıştık<br />

dönemdeydim.<br />

kendimi 'içeride' buldum.<br />

sonra<br />

söylettiler bana.<br />

şarkı<br />

Grupça şarkının<br />

StarrySmyrna-<br />

Ama videonun<br />

bulunmadım.<br />

dahi 1 aydan fazla<br />

tamamlanması<br />

Gösterilecek sahneler için her<br />

sürdü.<br />

dizeyi göz önünde bulundurarak<br />

bir<br />

çıkardı.<br />

– İş yerinde gizlice font ve<br />

Hileonperver<br />

çalıştırdım.<br />

tamamı çok güzel. Ama sözler<br />

Şarkının<br />

Dediğim gibi ilk başta<br />

Hileonpervertaslak<br />

bir şiir vardı ama<br />

yazdığım<br />

bittikten sonra acaba beğenilir<br />

Şarkı<br />

Ya da tutmazsa gibi endişeleriniz<br />

mi?<br />

mu? Bir günde baya ilgi odağı<br />

oldu<br />

şarkı bu kadarını bekliyor<br />

oldu<br />

16 yaşında<br />

olan<br />

Soulflymes<br />

gitar çalabiliyor<br />

Hileoon1 21<br />

yaşında.Yazmış<br />

olduğu bir<br />

romanı var.<br />

yaşadığımız kısımlardandı - kızın<br />

sorun<br />

bozuldu - ve Seray müthiş bir iş<br />

laptopu<br />

araştırdım. Seray'ı gerek<br />

coloring<br />

gerek aramalarımla devamlı<br />

mesajlarla<br />

- Yeteneği gördüm ve<br />

Hileonperver<br />

kaptım.<br />

hemen<br />

gerçekten insanın kalbine dokunuyor.<br />

- Gecenin bir körü ses<br />

Mağlupsosyolog<br />

yolladım ve sağ olsunlar beğenip<br />

kaydı<br />

için özel mi yazıldı yoksa daha<br />

Şarkı<br />

yazdığınız bir şiir miydi?<br />

önce<br />

sözlerine kadar her şeyi<br />

bestesinden<br />

karar vermeye çabalıyorduk.<br />

beraber<br />

hala şarkının bestesinin ilk<br />

Medyamda<br />

ait Seray'ın ses kayıtları,<br />

versiyonlarına<br />

içinde evrildi. Herkes kendinden<br />

zaman<br />

parça HiLeon'dan bin parça kattı.<br />

bir<br />

ilk hali bile var. Ben<br />

sözlerin<br />

şarkının video yapım<br />

girdiğimde<br />

- Bildiğim kadarıyla<br />

StarrySmyrna<br />

şarkı olayından önce HiLeon<br />

İlayda'nın<br />

geçilmişti. Bu nedenle<br />

aşamasına<br />

müzikal anlamda bir katkım<br />

şarkıya<br />

yazmış olduğu şiirin, Tuğçe ve<br />

için<br />

tarafından besteye göre tekrar<br />

İlayda<br />

düzenlemesiyle ortaya çıktı sözlerimiz.<br />

ayrı tartıştık. Fontları bile hep<br />

ayrı<br />

seçtik.<br />

beraber<br />

- Seray video yapımının<br />

Stilesscreams<br />

aşamasında bizim fikrimizi aldı,<br />

her<br />

muydunuz?<br />

fonta kadar elinden<br />

coloringden<br />

en iyisini yapmak için uğraştı.<br />

gelenin<br />

Video cidden şarkıda belki de en çok<br />

66<br />

- Ben bu kadarını<br />

Mağlupsosyolog<br />

beklemiyordum.


Şarkıyı biz<br />

beklemiyordum.<br />

gerisi benim icin pek de<br />

beğenmiştik,<br />

da başaracağız umarım.<br />

daha<br />

– Açıkçası bu kadar ilgi<br />

Soulflymes<br />

çok üzülmezdik.<br />

mutlulukla<br />

- Ben fandomca<br />

Stilesscreams<br />

onu soracaktık biz de. Magazin<br />

Evet<br />

çıktığını ilk kimden duydunuz ve<br />

D’ye<br />

anki hislerinizi samimi şekilde ifade<br />

o<br />

misiniz?<br />

eder<br />

meğer TV’ye çıkmışız.<br />

zannettim<br />

- Ben ofisteydim telefona<br />

Hileonperver<br />

Yağmur<br />

bakamıyordum.<br />

aradı ve "Neredesin<br />

(@Hileonunfedaisi)<br />

sen?" dedi. Ben anlamadım tabi,<br />

kızım<br />

anlattı ama saka sandım. Twitter’a<br />

olayı<br />

girdim tt olmuş, herkes paylaşıyor.<br />

bir<br />

indi, anlama yeteneğimi<br />

Kalbime<br />

o an şansa ziyarete gelen<br />

Ofistekilere,<br />

aileme ve arkadaşlarıma<br />

öğretmenime,<br />

Melis(@muskulpesennt)<br />

StarrySmyrnagruba.<br />

Ben o sırada etütteydim ve<br />

yazdı<br />

atmaya başladım.<br />

Çığlık<br />

- Ben ilk Twitterdan<br />

Stilesscreams<br />

Sonra bi baktım grup yıkılıyor.<br />

gördüm.<br />

dışarı çıkmak üzereydik bi de.<br />

Evden<br />

Şiirler yazan<br />

Stilesscreams<br />

16 yaşındadır.<br />

- Ben hangoverdim<br />

Mağlupsosyolog<br />

bir süre. Kaos çıktı<br />

anlamadım<br />

acayip sürpriz oldu. Ranini<br />

Bana<br />

‘Noluyoruz?’ dedim.<br />

falan<br />

- Şahsi fikrim tabiki bu<br />

Hileonperver<br />

büyük bir geri dönüş<br />

kadar<br />

değildi. Grupta da devamlı<br />

önemli<br />

bir şey vardı hatta "Daha<br />

dediğim<br />

yapabilen yapsın, bizim en<br />

iyisini<br />

bu." Yani televizyonu çıkacak,<br />

iyimiz<br />

ve ofiste aptal aptal<br />

kaybettim<br />

Grup zaten yıkılmıştı bile.<br />

dolandım.<br />

ile yakın olacağız falan uçuk<br />

Ranini<br />

Ben 5k izlenimi bile çok<br />

hayallerdi.<br />

görürken 2 saatte o kadar izlenim<br />

fazla<br />

Çok büyük şeyler başardık ve<br />

aldık.<br />

şarkı televizyonda, diye. Ailem<br />

bağırdım<br />

anlamadılar ama ailem iş<br />

dışındakiler<br />

hemen TV bulup herkese<br />

yerinde<br />

izlettirmişler.<br />

düşünmüyordum. Sürpriz<br />

göreceğini<br />

oldu.<br />

- Ya elbette çok<br />

StarrySmyrna<br />

beğenilip<br />

meraklıydık<br />

dair, ama esasında<br />

beğenilmeyeceğine<br />

elimizde şarkının son hali<br />

hepimiz<br />

3 saat kadar vardı. İnan<br />

bitmesine<br />

ne dedim, nasıl izin aldım ve<br />

hocalara<br />

için çok mutlu ve<br />

olduğu<br />

Bu kadar ilgi görmesini<br />

heyecanlıydık.<br />

nasıl koştum hatırlamıyorum. Ama<br />

eve<br />

45 dakika süren yolu 20<br />

normalde<br />

ama ilgi görmeseydi de<br />

beklemiyorduk<br />

ortadaki şarkının verdiği<br />

sanırım<br />

gittim. Neticede habere<br />

dakikada<br />

İzlediğim andaki mutluluk<br />

yetiştim.<br />

edilemezdi. Gözlerim dolu<br />

tarif<br />

doluydu.<br />

tahmin ediyordum<br />

beğenileceğini<br />

Magazin D'ye çıktığımızda<br />

ama<br />

– Yağmur<br />

Soulflymes<br />

arayıp haber verdi.<br />

(@Hileonunkedisi)<br />

‘NOLUYORUZ BU GERÇEK<br />

afedersiniz<br />

Mİ?’dedim.<br />

Kanal D'yi aileme çaktırmadan<br />

Açtım<br />

bekledim.<br />

67


sırıtıyorum.<br />

Hatırladıkça<br />

- O sıra dizi izliyordum ve<br />

Hileon_<br />

annem heyecanımı görünce<br />

açtım,<br />

çıktık deme bana" dedi en<br />

"Televizyona<br />

doluysa o kadar gerçekler.<br />

hayalle<br />

- Grup adını bulmak<br />

Stilesscreams<br />

güzel durdu.<br />

da<br />

- Şarkı ismi çok fazla tartışıldı,<br />

Hileon_<br />

Neden olmasın dedik, nakaratta<br />

dedi.<br />

ve anlamı güzel. Hileon'u da<br />

geçiyor<br />

ilk işin ardından sorulan o soruyu da<br />

Her<br />

olmaz. Şarkının ikincisi<br />

sormasak<br />

mi? Bununla ilgili bir çalışmanız<br />

gelecek<br />

mı? var<br />

- Tabii ikinci şarkı gelecek.<br />

Soulflymes<br />

başladık.<br />

Çalışmalara<br />

Birinciye göre daha deneyimli<br />

başlamıştı.<br />

için ve bir önceki şarkımızın<br />

olduğumuz<br />

vermiş olduğu genel bir mesaj<br />

Şarkının<br />

mı varsa nedir?<br />

var<br />

Hayal'in haberi geldiğinde birazcık<br />

Pür<br />

atmış olabilirim ailecek izledik.<br />

çığlık<br />

araştırdık, anlamlara baktık<br />

isim<br />

mesajlaşıp duruyorduk o<br />

birbirimizle<br />

‘İŞTE BENİM GRUBUM!’. Çok<br />

Dedim<br />

ve mutlu bir andı benim için.<br />

gururlu<br />

mu bu olur mu diye, en son<br />

olur<br />

Sima "Pür Hayâl olsa ya"<br />

yanılmıyorsam<br />

bildirim geldi, gruba Melis<br />

telefona<br />

haber vermişti, başta troll sandım<br />

yazıp<br />

tanımlayan bir kelimeydi, Pür<br />

güzel<br />

oldu. Hayâl<br />

baya ısrar etti ve koşarak salona<br />

ama<br />

ellerim titreye titreye televizyonu<br />

gidip<br />

gerisini hatırlamıyorum sevinçten<br />

son<br />

zıplıyordum.<br />

Peki Niye Pür Hayal?<br />

- İkinci şarkı çalışmaları<br />

Hileonperver<br />

birinci şarkı yayınlanmadan önce<br />

daha<br />

- Hilal ve Leon’nun hikayesi<br />

Hileoon1<br />

ettikçe var oluyor çünkü. Ne kadar<br />

hayal<br />

koyup yapabileceğimize<br />

üstüne<br />

için daha güzel olacağını<br />

inandığımız<br />

sürdü, apayrı bir zorluktu. En son<br />

uzun<br />

hatırlamıyorsam benim önerimle<br />

yanlış<br />

düşünüyoruz.<br />

Hayal kaldı ama onun öncesinde<br />

Pür<br />

bir süre şarkımız isimsiz kaldı.<br />

uzun<br />

dolu, düş dolu çiftimize yapılan<br />

Hayal<br />

böyle bir isim koymuş olmamız<br />

şarkıya<br />

- Genel mesajımız; HiLeon<br />

Hileonperver<br />

Bizi etkileyen, bize ilham kaynağı<br />

aşkı.<br />

internetten bir sürü<br />

olan da, mesajımız da onlardı.<br />

68


şarkıya bir video klip çekme<br />

Peki<br />

olsaydı nasıl bir konsept tercih<br />

şansınız<br />

- Bizim olmadığımız,<br />

Stilesscreams<br />

HiLeon'lu bir klip. Kesilen<br />

tamamen<br />

olan sahnelerimizin<br />

sahnelerimizle,<br />

versiyonlarıyla olan bir klip.<br />

uzatılmış<br />

kaynağı olan sahneler ile yapıldı.<br />

ilham<br />

yine bu şekilde bir video klip<br />

Şahsen,<br />

isterdim.<br />

- Kişisel fikrimi soracak<br />

StarrySmyrna<br />

pale bir görüntünün hakim<br />

olursanız,<br />

bir klip çekmek isterdim. Doğal<br />

olduğu<br />

yer verilse çok hoş olurdu.<br />

detaylara<br />

Hilal ve Leon'un sürekli buluştuğu<br />

Mesela<br />

ancak sonunda buruk<br />

olduğu,<br />

ikisinin bir araya geldiği bir<br />

tebessümlerle<br />

- Aslında hiç düşünmedim,<br />

Hileon_<br />

hazırladığı videoyu nasıl<br />

Seray'ın<br />

Ama basit bir klip<br />

benimsemişsem.<br />

bazen klibe bakarken şarkıyı<br />

isterdim,<br />

uzun zaman sonra ilk kez böyle<br />

Ekranda<br />

bir aşk izledik ve hissettiğimiz<br />

güzel<br />

duyguları bir yolla insanlara<br />

güzel<br />

HiLeon'un sanatsal yönünü<br />

anlattık.<br />

HiLeon'u anlattık da<br />

kullanarak<br />

denilebilir.<br />

- Şarkı boyunca Hilal ve<br />

StarrySmyrna<br />

imkansızlığından, ama bu<br />

Leon'nun<br />

rağmen ortadaki harika<br />

imkansızlığa<br />

bahsediliyor. Mesaj kısaca<br />

aşktan<br />

birbirine ve bizim onlara<br />

HiLeon'nun<br />

sevgiden ibaret.<br />

beslediğimiz<br />

- Şarkının sözü de müziği<br />

Stilesscreams<br />

imkansız bir aşkın dile getirilişi. Hilal<br />

de<br />

Leon'un mektuplarından yapılan<br />

ve<br />

sözlerdeki kelime oyunları,<br />

alıntılar,<br />

sevgi dünyadaki hiçbir imkansızlığı<br />

Gerçek<br />

Bizim su an ki videomuz da bize<br />

tanımaz.<br />

kavuşmamız pür hayal" derken<br />

"Bizim<br />

doğduk ufuktan sevdamızla" diye<br />

"Biz<br />

bile aslında HiLeon'un bir<br />

bitirmemiz<br />

Onlar her türlü zorluğa,<br />

reflectionu.<br />

imkansızlığa, ümitsizliğe rağmen varlar.<br />

ederdiniz?<br />

gibi bir ortamda geçebilir klip. Klip<br />

tepe<br />

imkansızlıkların gündemde<br />

boyunca<br />

çok güzel olurdu. İzlerken acı çekip<br />

klip<br />

mutlu olmak isterdim.<br />

sonunda<br />

bir HiLeon özel bölümü yayınlansa<br />

Böyle<br />

can bulurdu bence.<br />

fandom<br />

- Aslında su an ki video<br />

Hileonperver<br />

olabilirdi. İmkansız ask ama ufuktan<br />

gibi<br />

doğabiliyorlar sevdaları ile.<br />

dinleyemeyiz ya,<br />

69


dizinin müziklerini nasıl<br />

Peki<br />

Sizce duyguyu yeterince<br />

buluyorsunuz?<br />

mu? Pür Hayalin dizide çalma<br />

veriyor<br />

olacaksa nasıl bir sahnede<br />

ihtimali<br />

bir mağlubiyet görsek...<br />

eşliğinde<br />

yazarken bile sırıtıyorum cidden<br />

bunları<br />

- Dizinin müziklerini gerçekten<br />

Hileon_<br />

durup dururken açıp<br />

beğeniyorum<br />

Pür Hayâl'e gelecek<br />

düşünüyorum.<br />

dizide çalabilir bence, Hileon'un<br />

olursak<br />

dönmeden.<br />

- Tam halvet sahnesi<br />

Hileonperver<br />

"On the Nature of Daylight"<br />

soundtrack<br />

bir parçanın başka versiyonu gibi.<br />

isimli<br />

Leon'un da dediği gibi:<br />

taraftarıyım.<br />

her zaman var." diyerek<br />

"Umut<br />

bunu.<br />

cevaplayacağım<br />

- Bence var, olmalı. Umut<br />

Stilesscreams<br />

yaşam dolu, sanat dolu bu iki<br />

dolu,<br />

cumhuriyet çifti olmalarını,<br />

gencin<br />

İstanbul, Selanik nerede<br />

İzmir,<br />

yaşasınlar fark etmez. Mutlu<br />

yaşarlarsa<br />

beraber olsunlar, yaşasınlar<br />

olsunlar,<br />

tabii.<br />

öncelikle<br />

değil işte, şarkıyı öne çıkaracak bir<br />

öyle<br />

olsun isterdim sanırım, Hileon'u ve<br />

klip<br />

- Bana sorarsanız Yıldıray<br />

StarrySmyrna<br />

harika bir iş çıkarmış. Ama tabi<br />

Gürgen<br />

iyi anlatan bir klip olsun<br />

imkansızlığını<br />

isterdim.<br />

çok rahatsız eden noktalar da<br />

beni<br />

Öncelikle Yıldıray Gürgen'in bir<br />

mevcut.<br />

dehası olduğu bestelerinden<br />

müzik<br />

anlaşılırken, bazı sounctracklarda<br />

açıkça<br />

bestelerden esinlenmesi (!) beni<br />

başka<br />

ediyor. Mesela "Vicdan" isimli<br />

rahatsız<br />

çalmasını isterdiniz?<br />

dışında, dizide kullanılmayan<br />

Onun<br />

güzel soundtrack var. Neşeli<br />

birçok<br />

- Pür Hayal Hilal ve<br />

Stilesscreams<br />

nikah sahnesinde arka planda<br />

Leon'un<br />

özellikle. Tabi bu dizide çok fazla<br />

olanlar<br />

sahne olmamasından<br />

neşeli<br />

olarak çalsa, evlerine<br />

enstrümantal<br />

de sözleri girse, şarkımız<br />

girerlerken<br />

da olabilir. Bir de şöyle bir<br />

kaynaklanıyor<br />

var ki, dizinin soundtracklarına<br />

sorun<br />

bir hayli zor. Hala youtubeda<br />

ulaşmak<br />

bir çok beste var. Sözlerine<br />

bulunmayan<br />

bir sahne çekilse halim nasıl olur<br />

böyle<br />

acaba?<br />

olsa da, Pür Hayâl'in bir kavuşma<br />

tezat<br />

çalmasını isterdim.<br />

sahnesinde<br />

bile oluyor, sadece bazen<br />

dinlediğim<br />

zamanda çaldıklarını<br />

yanlış<br />

Sizce HiLeon için ümit var mı ?<br />

- Aslında buna az ve öz<br />

StarrySmyrna<br />

vermek istiyorum. Ben mutlu son<br />

cevap<br />

düşündüğü bir sahnede mesela<br />

birbirini<br />

güzel olurdu, Leon Atina'dan<br />

gayet<br />

doğru ya da beraber<br />

sonlarına<br />

bir sahnede "Biz doğduk<br />

uyandıkları<br />

sevdamızla.." çalsa mesela biz<br />

ufuktan<br />

izlerken...<br />

ölsek<br />

insan ve vatan sevgileriyle<br />

çocuklarını<br />

görmek istiyorum. Atina,<br />

yetiştirmelerini<br />

- Bu arada, artı bilgi, ben<br />

Stilesscreams<br />

sene okulumda dizinin jenerik<br />

geçen<br />

ile sınıfımızın yaptığı şiir<br />

müziği<br />

Atatürk'ten Son Mektup<br />

dinletisinde<br />

70<br />

şiirini okudum.


gerçekten beklemiyorduk.<br />

ilgiyi<br />

size ulaşıp, size bir<br />

Müziğimizle<br />

- Onlara teşekkür<br />

Hileon_<br />

başka bir şey gelmiyor,<br />

etmekten<br />

da yanımızda olurlar.<br />

devamında<br />

- Beğenildiği için çok<br />

Soulflymes<br />

Dinleyen herkese çok<br />

mutluyuz.<br />

ederiz.<br />

teşekkür<br />

yanımızda olmaları,<br />

destek,<br />

bizlerle<br />

heyecanlarımızı<br />

sanatla, HiLeonla ve<br />

güzellikle,<br />

duyduğumuz bu<br />

birbirimize<br />

ile kalalım.<br />

sevgi<br />

- Verdikleri destek,<br />

Stilesscreams<br />

zaman sona gelelim<br />

O<br />

iletmek istediğiniz<br />

dinleyicilere<br />

son bir şey var mı?<br />

- Öncelikle her şey<br />

StarrySmyrna<br />

teşekkür ederiz! Bu kadar<br />

için<br />

- İlk dakikadan son<br />

Hileonperver<br />

kadar vermiş oldukları<br />

dakikaya<br />

hissettirebildiysek, ve belki<br />

şeyler<br />

duygulandırabildiysek, hiçbir<br />

de<br />

bizim için çok<br />

paylaşmaları<br />

Herkese de gösterdik ki;<br />

anlamlı.<br />

bizi bundan daha mutlu<br />

şey<br />

edemez.<br />

Fandom bir olursa zirveyi<br />

HiLeon<br />

kaptırmaz. Her zaman<br />

kimseye<br />

yaşadıklarımızın hepsi onların<br />

bu<br />

bu yüzden hepsine tek<br />

sayesinde<br />

binlerce kez teşekkür<br />

tek<br />

Umarım<br />

ederim.<br />

ve sevgi için sonsuz<br />

ilgi<br />

teşekkürler.<br />

16 yaşındaki<br />

Hileon_ yan flüt<br />

çalmakta.'Tarih ve<br />

sanatla iç içeyim.'<br />

diyor.<br />

Hileonperver<br />

17 yaşında.<br />

İlk yazdığı<br />

şiiri şarkı<br />

oldu.<br />

27 yaşında<br />

olan<br />

Mağlupsosyolog<br />

yan flüt<br />

çalmaktadır.<br />

YGS'ye<br />

hazırlandığını<br />

belirten<br />

StarrySmyrna<br />

piyano çalıyor.<br />

HAYAL Ekibine vermiş oldukları içten cevaplar için çok teşekkür ederiz. Bir<br />

PÜR<br />

şarkılarını merakla bekliyoruz. Yolları açık olsun...<br />

sonraki<br />

@MARINAA1213 & @SEA_LNN<br />

71


Eczanesi’nin biriciği Zıpır Suat ve prenseslik formasını üzerinden atmaya<br />

Güneş<br />

Beren’in aşkı film oluyor. @zeynepy2178 den çıkan bu film fikrinin çok<br />

çalışan<br />

hayat bulması bekleniyor. Sanıldığı üzere başka oyuncularla film çekilme<br />

yakında<br />

söz konusu değil, filmin birtakım görüntülerin birleştirilmesiyle<br />

durumu<br />

planlanıyor. Beren ’imiz Miray Daner, Suat’ımız ise Boran Kuzum<br />

hazırlanması<br />

olacak.<br />

fandomun kıymetli yazarı sevgili @hileonikgezegen in kaleme almış<br />

HiLeon<br />

‘’Nereye Uçar Turnalar?’’ hikâyesinden seçilmiş sahnelerle gösterilecek bir<br />

olduğu<br />

film amaçlanıyor. Odak olarak karakterlerin menşei olan ‘’Analar ve Anneler’’<br />

kısa<br />

‘’Medcezir’’ dizilerinden görüntüler kullanılsa da genel çaplı bir araştırma<br />

ve<br />

yapım aşamasında olan filmin sesli olup olmayacağı belli değil, bu detay<br />

Henüz<br />

yayınlandığında öğrenilecek. Filmin renkli yapılması isteniyor ancak imkânlar<br />

film<br />

vermezse siyah-beyaz olma durumu da söz konusu. 10 dakikanın üzerinde<br />

el<br />

beklenen filmden 2 adet teaser yayınlanacak. Çok yakında ilk teaser<br />

sürmesi<br />

buluşacak. İlk teaserın daha çok karakterleri tanıtmaya yönelik olması<br />

izleyicisiyle<br />

Diğeri ise filmin çıkışına yakın yayınlanacak.<br />

bekleniyor.<br />

duyuralım, izleyiciyi bazı sürprizler bekliyor. Filmin yapımında emek<br />

Şimdiden<br />

herkesin şimdiden ellerine sağlık. 3 Kasım'da yayınlanacak olan<br />

sarfeden<br />

Aylık Bülten<br />

BerSu'dan<br />

HABER VAR<br />

BERSU FİLM OLUYOR!<br />

yapılması planlanıyor.<br />

‘’Nereye Uçar Turnalar?’’ heyecanla bekleniyor.<br />

Fotoğraf için Nereye Uçar Turnalar ekibine tesekkür ederiz.<br />

72


SIZDEN GELENLER<br />

İSPANYA'DAN DİZELER<br />

@SMYRNAGIBI<br />

Gustavo Adolfo Bécquer (1836-1870), sevillalı bir şairdir. Soy ağacı andaluz bölgesinin en büyük iline<br />

yerleşen ilk zengin flaman tüccarlara dayalıdır. Gustavo genç yaşında babası, zengin ressam José<br />

Domínguez Bécquer'i, kaybedince ressamlığa küsüp şiir yazmaya baslar, abisi Valeriano ise ressamlığa<br />

daha yatkın olduğu için devam eder. Kısa bir süre sonra da annelerini kaybeden kardeşler, teyzeleri María<br />

Bastida, evlat edinir, fakat kendi başlarının çaresine bakmaya kararlı kardeşler aile fertlerinin yerine aile<br />

arkadaşlarının evlerinde kalırlar. Gustavo oralarda zengin kütüphanelerle karşılaşır, klasikler, dergiler, ve<br />

dönemin büyük yazarlarını okur ve etkilenir. Ressamlığa yeniden heves eder ama amcası Joaquín<br />

Domínguez Bécquer ona hiçbir zaman iyi bir ressam olamayacağına, ancak kötü bir edebiyatçı<br />

olabileceğini söyler, ama desteğini esirgemez. Başkent havası ve bunlar onda biraz tatil isteği uyandırır ve<br />

bir karar alıp kardeşiyle Toledo'ya giderler. Ne yazık ki, orada hayatını sonlandıracak bir hastalığa<br />

yakalanır: tüberküloz.<br />

Dönemin en büyük hastalıklarından birine yakalanan Gustavo her<br />

şeyin farkında olup, hızlı yaşamaya başlar. Aklında en sevdiği<br />

yazar, romantizm akımının önderi François René de Chateaubriand<br />

IN THIS ISSUE<br />

(1768-1848) 'in Hristiyanlık ve Aydınlanma çağı ile ilgili kitabın bir<br />

İspanyol versiyonunu yapmak, ve Tekerlemeler ve Efsaneler'in<br />

temelini atmaktadır. Ama onun için acı bir dönem de başlar: kişisel<br />

How to land your<br />

hayatındaki sorunlar onu alkole sığındırır. Her şey mavi gözlü bir<br />

dream job<br />

kadına aşık olduğunda başlar, ama o sevmez, başka birisi derken<br />

Ways to write your<br />

sonrası hüzünler silsilesi. Hiçbir birlikteliğinde mutlu olamaz ta ki<br />

1861'de doktorunun kızı ile evlenene kadar. Eşi Casta Esteban y<br />

resume to get their<br />

attention<br />

Navarro ile üç oğlu olur, geçimini sağlamak için yerel bir gazetede<br />

hikayeler yazıp sade bir hayati seçer. Tabi bir süredir hastalığı<br />

ilerleyen yazarımızın bedeni çok zayıflıyordu, ve 1780 senesinin<br />

Places to go postgraduation!<br />

son aylarında bedeni acılara daha fazla karşı koyamadı. Ölmeden<br />

önce arkadaşından şiirlerini o öldükten sonra yayınlamasını istedi,<br />

The youth's fight for<br />

justice<br />

73<br />

ve öyle oldu.<br />

Places to go postgraduation!


XX<br />

si alguna vez tus labios rojos / O kor dudakların biliyor mu acaba<br />

Sabe<br />

invisible atmosfera abrasada, / görünmez bir yangını atmosfere kucaklattığını,<br />

quema<br />

el alma que hablar puede con los ojos / biliyorlar mi ki ruhun gözlerle konuşabildiğini<br />

que<br />

XXI<br />

es poesía?, dices mientras / şiir ne ki? – diyorsun, mavi<br />

¿Qué<br />

en mi pupila tu pupila azul. / gözlerini gözlerime mıhlarken.<br />

clavas<br />

es poesía? ¿Y tú me lo preguntas? / şiir ne mi? Bunu sen mi soruyorsun?<br />

¿Que<br />

LXXVII<br />

que tienes corazón, y sólo / Bir kalbin olduğunu söylüyorsun, ama sadece<br />

Dices<br />

dices porque sientes sus latidos; / çarptığını hissettiğin için bunu söylüyorsun;<br />

lo<br />

no es corazón..., es una máquina / o çarpan kalbin değil..., o bir makina<br />

eso<br />

Şiirleri, Tekerlemeler ve Efsaneler kitabi 1871 postmortem yayınlandılar, tıpkı en sevdiği yazar<br />

Chateaubriand, Mezar ötesinden hatıralar (1848) kitabında olduğu gibi. Değeri sadece öldüğünde<br />

anlaşılan bir şair oldu. İspanyaya romantizmi getiren şair derler, ama o dönemin sonlarında yetiştiği için<br />

ona postromantik şair etiketi koyuldu. Bu kitap sayesinde ismi dünyaya nam salmış büyük yazarların<br />

arasına girer. Dizeleri gerçek bir çaba ile İspanyol metrik sistemine uyar bir şekilde yazılmış ve<br />

akıllarda yer edinmiş sayısız şiirlerinin sahibidir, aşağıdakiler sadece birkaçı:<br />

también puede besar con la mirada./ ayni zamanda bakışlarla öpüşülebildiğini.<br />

Poesía… eres tú. / şiir.. sensin.<br />

74<br />

que al compás que se mueve hace ruido. / yakaladığı ritim ile kıpırdayıp ses veriyor.


KOKOREÇ<br />

Bugün size sanatçıların gizli aşkı, jet sosyetenin adını söylemekten çekindiği,<br />

varoşların gururlanarak yediği KOKOREÇ'in tarifini vereceğiz. Sakatat kelimesini<br />

duyanların bazılarının gözleri parlar, bazılarının rengi yeşile döner. Ekmek arası<br />

kokoreç yemek, ızgaraya böbrek atmak, tabakta koca bir kelle durması, bizim<br />

mutfağımızın alt seviye kültürleri gibi algılansa da, aslında dünyada sakatat işi, ciddi<br />

gurme bir iştir. Fransa'nın domuz kanından yapılan "black puddingi", Norveç'in<br />

koyun başı, İngiltere'nin hayvanın jelatininden yapılan dilimlenerek yenen<br />

yemeği(brawn), Italya'nın sırf kafa etlerinden yapılan jambonları.... Hepsi popüler ve<br />

hepsi en lüks lokantalarda "ÜSTÜN IRK" olarak gördüğünüz insanlara binlerce<br />

Euro'ya satılıyor. Sakatat dünyasının en baba, en pis ve en iştah açıcı ürünü olan<br />

KOKOREÇ'E geldi sıra<br />

Malzemeler<br />

Nasıl Yapılır?<br />

* 500 gram kokoreç (yuvarlak)<br />

1. Öncelikle kokoreçi bildiğiniz ve güvendiğiniz bir<br />

* 2 adet domates<br />

yerden almanız çok önemli. En güzel kokoreç 6 aylık<br />

* 5 adet sivri biber<br />

kuzudan yapılan ve sütte bekletilendir.<br />

* 1 tatlı kaşığı kimyon<br />

2. 1,5-2 parmak kalınlığında yuvarlaklar halinde alın.<br />

* 1 tatlı kaşığı kekik<br />

Orta ateşte ısınmış tavaya atın ve 1-2 dakika sonra<br />

* 1 tatlı kaşığı acı kırmızı pul biber<br />

ateşi kısın. Ağır ağır her bir yüzü, kendi yağında 6-7<br />

* 1 tatlı kaşığı tuz<br />

dakika pişsin.<br />

Servis Önerisi<br />

3. Kokoreçleri kenara alın. Eğer tavada yağ yoksa bir<br />

Kokoreçleri tavadan aldıktan<br />

yemek kaşığı sıvıyağ ekleyin, ısıyı yükseltin ve minik<br />

sonra, aynı tavaya bir ekmek<br />

küpler halinde kesilmiş domates ve biberleri soteleyin.<br />

koyarak yağını çektirebilir ve<br />

4. Domates ve biberler sotelenirken, bir kesme tahtası<br />

sunumu da o ekmekle<br />

üzerinde kokoreçlerinizi büyük bir bıçakla kıyın.<br />

yapabilirsiniz. Özellikle<br />

5. Domates ve biberler piştikten, suyunu da çektikten<br />

tiyatrocular ekmeyi banarak<br />

sonra kokoreçi ekleyin ve kavurun. Kavurmayı çok<br />

yemeği severken, şarkıcılar ekmek<br />

uzun tutmayın ki kokoreçler kurumasın.<br />

arası yemeği tercih ederler. Jet<br />

6. Birkaç dakika sonra baharatları da ekleyip ateşten<br />

sosyeteler için çatal koymayı<br />

alın.<br />

afiyet olsun! 75<br />

unutmayın,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!