Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
da dev cisimleri, herhangi bir yıldız sistemine yer çekimsel olarak bağlı olmayan<br />
türden uzay varlıklarıdır. Ortalama her 100 bin yıldızın birinin yörüngesine haydut<br />
gezegen bulunur. Freeman’a göre böyle bir haydut gezegen, Ay’ı rahatlıkla yok<br />
edebilir.<br />
Ay’ın hangi sebebe bağlı olursa olsun parçalanıyor olması, Dünya’nın yakınında<br />
bulunan uzay boşluklarında, başıboş kayaların ve demir yığınlarının dolaşmasına<br />
neden olacak.<br />
Beyaz gökyüzü ve izole bir Dünya:<br />
Bu parçalar birbirlerinden ayrı olsalar da, yer çekimsel alanın etkisinden dolayı Ay'ın<br />
bulunduğu konumdan o kadar da uzaklaşamıyorlar.<br />
Kitapda Scoop olarak adlandırılan büyük bir parça, zamanla parçalanıp daha küçük<br />
parçalara ayrılıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanlarıyla birlikte<br />
romanın baş karakterlerinden birisi olan D. J. Xavier Harris, çarpışmayı ve sonrasını<br />
mercek altına alıyor<br />
Sonucunda ise bembeyaz bir gökyüzü oluşana kadar parçalanma devam ediyor ve<br />
Dünya’nın dış uzayla iletişimi kopuyor.<br />
Romanda Dubois, Ay’ın yok oluşundan yaklaşık iki yıl sonra beyaz bir gökyüzü ile<br />
çevreleneceğimizi hesaplıyor. Az önce görüşlerini okuduğunuz fizik öğrencisi<br />
Freeman, Stephenson’un kitabındaki bu teorinin ne kadar makul olduğunu anlamak<br />
için bilgisayar yazılımlarını kullandı. Beyaz gökyüzünün, romanda öne sürülen<br />
vakitten çok daha kısa bir zamanda gerçekleşebileceğini keşfetti. Yani romanda<br />
görülen beyaz gökyüzü bilimsel açıdan teorik olarak mantıklı görünüyor.<br />
Taş yağmurları:<br />
İki yıllık beyaz gökyüzüne geçiş sürecinin ardından Dünya’yı ve insanları daha zor<br />
günler bekliyor. Zira yer çekimsel aladan dolayı oluşan beyaz toz bulutu tabakası, yer<br />
yüzündeki yaşamı uzaydan kopartıyor ve Dünya’yı izole bir hale getiriyor.