You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Sağlık Sektörü <strong>Raporu</strong> | Aralık <strong>2014</strong><br />
<br />
Tartışmalı bir konu olmakla beraber verimlilik göstergesi olarak kabul edilen hastanede kalış<br />
süresi ortalama 8 gün olup, söz konusu sürenin en kısa olduğu ülkeler Meksika ve Türkiye’dir.<br />
<br />
Önümüzdeki dönemde sağlıkta başlıca küresel trendler arasında sonuç odaklı değer bazlı<br />
yaklaşım, mobil sağlık teknolojilerinin daha yoğun kullanımı, kişiselleştirilmiş tıp uygulamaları,<br />
biyolojik ilaçlar bulunmaktadır.<br />
<br />
Sağlık harcamaları ve bu harcamaların büyüme oranları ülkelerin sağlık sistemlerinin<br />
finansman modelleri ve kurumsal yapılarıyla olduğu kadar sosyal faktörlerle de<br />
ilişkilendirilebilir. Kişi başına düşen sağlık harcamasının en düşük olduğu ülkeler ortalamanın<br />
üçte birinden daha az olan Meksika ve Türkiye’dir.<br />
<br />
İlaç harcamalarında Türkiye 2011’deki 123 dolar kişi başına harcama ile OECD ortalamasının<br />
yaklaşık dörtte biri seviyesindedir. Toplam tüketimin büyük bir kısmı geri ödeme<br />
kapsamındaki ilaçlardan oluşmakla beraber kamunun ilaç giderlerini sınırlama çabaları<br />
sonucunda harcamalar 2013 yılında 105,5 dolara düşmüştür.<br />
<br />
Cepten yapılan sağlık harcamaları, harcamaların finansmanında kamudan sonra en önemli<br />
kalem olmakla beraber OECD ülkeleri ortalamasında sağlık harcamalarının beşte birlik kısmını<br />
oluşturmaktadır. Geçtiğimiz on yıllık sürede özel sigorta ya da kamu kaynakları daha fazla<br />
hizmeti kapsadıkça hane halkları sağlık harcamaları büyük ölçüde azalmış, Türkiye ve İsviçre<br />
bu konuda önemli örneklerden olmuştur.<br />
<br />
İlaç sektöründe arz tarafında, ilaçların geliştirilmesi ve üretilmesinde yeni seçenekler ile<br />
gelişmekte olan ekonomilerden gelen oyuncuların da rekabete dahil olması öne çıkarken;<br />
talep tarafında küresel ölçekte artan ilaca erişim ve yaşlanan nüfusların değişen hastalık<br />
profilleri endüstriyi yapısal olarak etkilemektedir.<br />
<br />
Son 10 yılda 2 kat büyüyen ilaç sektöründe, değer bazında ilaç satışlarının %41’i Kuzey<br />
Amerika’da, %26,7’si Avrupa’da, %11,7’si ise Japonya’da gerçekleştirilmiştir.<br />
<br />
2012 itibarıyla dünya reçeteli ilaç pazarının üçte birinin ilk 5, yaklaşık yarısının ilk 10 ilaç<br />
şirketinin elinde olduğu tahmin edilmektedir. Görece daha yüksek rekabet ve daha düşük kar<br />
marjlarının olduğu jenerik (eşdeğer) ilaç pazarında ise dünya piyasasının yaklaşık %48’ini ilk 5<br />
üreticinin oluşturduğu hesaplanmaktadır.<br />
<br />
Küresel ilaç ihracatında son 12 yılda özellikle Belçika ve Hollanda’nın büyük gelişme gösterdiği<br />
görülmekte, ithalatta ise 2001’den bu yana ithalatı 15 kat artan Çin pazarı dikkat<br />
çekmektedir.<br />
<br />
İlaç sektöründe kaynakların önceliklendirilmesine yönelik eleştirilerden bazıları, tedavi<br />
etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış moleküllerin marjinal faydalarını artırıcı Ar-Ge<br />
faaliyetlerinin öne çıkarılması, tümüyle yeni moleküllerin geliştirilmesinin ise ticari başarısızlık<br />
riski nedeniyle ikinci plana atılmasıdır.