27.02.2013 Views

Bültenin PDF kopyasına erişmek için tıklayınız - koç özel lisesi ...

Bültenin PDF kopyasına erişmek için tıklayınız - koç özel lisesi ...

Bültenin PDF kopyasına erişmek için tıklayınız - koç özel lisesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Another successful and busy year<br />

KOÇ ÖZEL İLKOKULU, ORTAOKULU VE LİSESİ<br />

T H E K O Ç S C H O O L<br />

Prof. Dr. Yankı Yazgan Voice <strong>için</strong> yazdı<br />

KIŞ WINTER 2013 / SAYI ISSUE 25<br />

Öğrenme stilleri ve öğrenen dostu eğitim projesi<br />

Eğitim ve öğretimde başarıyla geçen 25 yıl...


25. yılda 25. sayı<br />

KOÇ ÖZEL İLKOKULU, ORTAOKULU VE LİSESİ<br />

T H E K O Ç S C H O O L<br />

25. Yıl logo tasarımı: 11.sınıf öğrencisi Ege Gülbüken


T H E K O Ç S C H O O L<br />

KOÇ ÖZEL İLKOKULU, ORTAOKULU VE LİSESİ<br />

<strong>için</strong>dekiler contents<br />

Başyazı/Foreword<br />

Genel Müdür Robert Lennox’un mesajı<br />

<strong>için</strong>dekiler/contents<br />

Kahve Molası/Coffee Break<br />

Okulumuz velilerinden Bünyamin ve Dilek Derman ile sohbet<br />

Mesaj/Message<br />

İlkokul ve Ortaokul Müdürü Mesure Tekay’ın mesajı<br />

Yüz yüze/Face to face<br />

Porof. Zihni Sinir’in yaratıcısı İrfan Sayar ile röportaj<br />

Bizden/From Us<br />

Birinci dönem etkinlikleri<br />

Gelişim/Development<br />

Prof. Dr. Yankı Yazgan Voice <strong>için</strong> yazdı: Çocuk bahane, biz kendimize bakalım<br />

OCGO’s journey of a quarter of century<br />

Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Ofisi’nden güzel haberler<br />

2012 Üniversitelere Yerleşme Listesi<br />

Gezi/Travel<br />

Oman: a unique identity<br />

Ofis/Office<br />

An interview with our English teachers Emma and James Snow<br />

Mezun/Alumni<br />

Mezunlarımızın başarı öyküleri<br />

Mezunlarımızdan kısa haberler<br />

Dernek/Alumni Association<br />

Ege İyioğlu’nun ardından...<br />

Başarılı ve mutlu bir 2013<br />

Yayın Sahibi: VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü/Editor-in-chief: Zeynep Kurmuş Hürbaş<br />

Yayın Koordinatörü/Publications Coordinator: Pınar Çelikörslü<br />

Editör/Editor: Leyla Demirbağ Atay<br />

Editör Yardımcısı/Junior Editor: Çağla Güneşler<br />

Fotoğraf/Photo: Aykut Karadere, Bahar Noyin<br />

Görsel Yönetmen/Art Director: Neziha Mühürcü<br />

Katkıda Bulunanlar: Levent Pakdamar<br />

Yapım/Produced By: Demirbağ Yayın ve Tasarım<br />

Barbaros Bulvarı İBA Blokları 42/6 Balmumcu, Beşiktaş / İstanbul<br />

Tel: 0212 347 47 80<br />

www.demirbag.com.tr<br />

Fotoğrafçılık Kulübü öğrencilerine katkılarından dolayı teşekkür ederiz.<br />

KIŞ WINTER 2013 / SAYI ISSUE 25<br />

Baskı/Printed By: Gezegen Basım<br />

100. Yıl Mah. Matbaacılar Sitesi, 2. Cadde No.202/A Bağcılar, İstanbul<br />

Tel: 0212 325 71 25<br />

Voice Dergisi Yazışma Adresi/Voice Magazine Contact Address:<br />

VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />

Orhanlı Köyü, Çayırlar Mevkii, PK.60, 34941 Tuzla, İstanbul<br />

Tel: 0216 585 62 00<br />

VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi’nin ücretsiz yayınıdır.<br />

Yılda iki kez yayınlanmaktadır.<br />

Yerel Süreli Yayın<br />

İzinsiz alıntı yapılamaz.<br />

Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.<br />

ISSN 1305-1857<br />

2<br />

4<br />

7<br />

8<br />

10<br />

34<br />

43<br />

44<br />

46<br />

56<br />

VOıCE<br />

1


Değişim devam<br />

ediyor...<br />

Change continues...<br />

VKV Koç Özel<br />

İlkokulu, Ortaokulu<br />

ve Lisesi, rekorlara<br />

imza attığı 2011-2012<br />

eğitim öğretim yılının<br />

ardından yepyeni<br />

başarılara doğru<br />

yelken açıyor ve<br />

değişimi sürdürüyor.<br />

2 VOıCE<br />

Herkese merhaba,<br />

başyazı foreword<br />

2012-2013 eğitim-öğretim yılınız hayırlı olsun.<br />

Sizinle yeni gelişmeleri paylaşmaktan mutluluk<br />

duyuyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki okula<br />

dönüşümüz oldukça güzel oldu. Yeni öğretmenlerimiz<br />

21 Ağustos haftası oryantasyon programı<br />

<strong>için</strong> okulumuza geldiler. Yabancı öğretmenlerimiz<br />

İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda,<br />

ABD, Kolombiya ve Çin gibi çeşitli ülkelerden<br />

aramıza katıldılar. Oldukça hızlı ve rahat bir<br />

biçimde yerleştiklerini söylemekten memnunum.<br />

Bu öğretmenlerimiz, Türkiye’de yaşayan<br />

ve okulumuzda göreve bu yıl başlayan yeni<br />

yabancı öğretmenlerimiz ve coşkulu yeni Türk<br />

öğretmen ekibimizle oryantasyon programında<br />

buluştular. Öğrencilerimiz de büyük bir hevesle<br />

okula başladılar ve her iki tarafta da çok olumlu<br />

bir atmosfer oluştu.<br />

Geçen yıl gerek okul içi gerekse okul dışında<br />

akademik açıdan en parlak yılımız oldu; üniversiteye<br />

giriş ve üniversitelerde burs kazanma<br />

oranlarında bir rekora imza attık. 209 mezun<br />

veren lisemizden 107 öğrenci Türkiye’deki, 102<br />

öğrenci ise yurtdışındaki üniversitelere yerleştirildi.<br />

Türkiye’de bulunan öğrencilerin toplam<br />

1.700.000 USD değerinde yıllık burs kazanmış<br />

olması bizi mutlu etti. Bu, bugüne kadar<br />

kaydettiğimiz en büyük başarı oldu. Yurtdışında<br />

eğitim alacak mezunlarımız 1.200.000 USD değerinde<br />

burs kazanırken, İngiltere’de Cambridge<br />

Üniversitesi’ne de ilk mezunumuzu göndermiş<br />

olduk. Ayrıca okulumuza yönelik talep oldukça<br />

yüksekti. SBS puanıyla hazırlık sınıfına yapılan<br />

başvurularda en yüksek taban puanına ulaştık.<br />

Gerek lise hazırlık gerekse ilkokula talep her yıl<br />

olduğu gibi yine çok yüksek olurken 8. sınıfta<br />

burs kazanan öğrenci sayısında da bir rekor kırdık.<br />

Aynı zamanda oldukça yüksek SBS puanları<br />

elde ettik.<br />

Yaz döneminde ise yoğun bir şekilde elektrik<br />

hatları, su ve kanalizasyon altyapısı, atık su<br />

arıtma, telefon hatları ve ısıtma sistemleri de<br />

dâhil olmak üzere temel hizmetlerin iyileştirilmesi<br />

ve yenilenmesine yönelik çalışmalar sürdürüldü.<br />

Bazı yollarda asfalt çalışması gerçekleştirilirken,<br />

güvenlik teknolojisi güçlendirildi ve diğer bakım<br />

onarım çalışmaları yürütüldü. Bunlar esasen<br />

göze çarpmayan hususlar olmakla birlikte destek<br />

yapısının önemli parçalarını oluşturmaktadırlar.<br />

Eğitim-öğretimi güçlendirecek çeşitli projelerin<br />

yanı sıra bilgi teknolojisi altyapımızı geliştirmeye<br />

yönelik önemli çalışmalar yürütüldü.<br />

Sizin de gözlemlediğiniz üzere yüzme havuzu<br />

tesisimizin tamamlanmasına çok az kaldı. Havuz<br />

inşaatının Ocak-Şubat 2013’te tamamlanması<br />

bekleniyor. Nihayet, “Yüzme havuzu mu, o da<br />

ne?” esprileri tarihe karışacak! Ayrıca yeni futbol<br />

ve atletizm sahamızı gördüğünüzü umuyorum.<br />

Ben bu metni yazarken soyunma odalarının<br />

inşa edilmesi ile atletizm ekipmanı alımı gibi<br />

ufak tefek şeyler de hızla tamamlanıyor; ancak<br />

saha kullanıma açık. Bunun yanı sıra yeni Fen<br />

binasıyla ilgili çalışmalar da başladı. Böylece<br />

modern eğitim gereklerine uygun ve amaca<br />

yönelik olarak inşa edilmiş fen sınıflarına kavuşacağız.<br />

Bazılarınızın da bildiği gibi, mevcut


fen laboratuvarlarımız ilk başta öğrenci yurdu<br />

olarak inşa edilmişti. Dolayısıyla modern araştırma<br />

ve deney odaklı eğitim uygulaması <strong>için</strong> fazla<br />

küçükler ve gerekli esnekliği sağlayamıyorlar.<br />

Yeni binamızda proje odaları, konferans merkezi<br />

ve gerekli diğer olanaklar sağlanmış olacak. Yeni<br />

Fen binası sayesinde boşalacak odalar ise sanat<br />

stüdyoları, müzik performans odaları, tiyatro ve<br />

‘IB’ merkezi olarak ya da benzeri diğer amaçlara<br />

uygun olarak kullanılabilecek.<br />

Değişim süreci devam ediyor. Daha önce duyurulduğu<br />

üzere Sevgili Mesrure Tekay’ımız bu eğitim-öğretim<br />

yılı sonu itibariyle emekliye ayrılacak.<br />

Mesrure Hanım VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu<br />

ve Lisesi’nin kuruluşundan beri bir “efsane”.<br />

Okulumuz bugün sahip olduğu güçlü konuma<br />

ulaşmakta kendisine çok şey borçlu. Kendisini<br />

tebrik ediyor, teşekkürlerimizi ve bu eğitim-öğretim<br />

yılı <strong>için</strong> en güzel dileklerimizi sunuyoruz.<br />

Önümüzde yine dolu dolu ve parlak bir eğitimöğretim<br />

yılı var. Bu süreçte sürekli yoğun bir<br />

biçimde emek veren tüm çalışanlarımıza ve velilerimize<br />

teşekkürlerimi sunuyorum. İfade ettiğim<br />

tüm başarılarımızda sizlerin payı büyük. Birlikte<br />

çok daha iyisini başaracağız.<br />

En iyi dileklerimle,<br />

Robert Lennox<br />

Genel Müdür<br />

Welcome to the academic<br />

year of 2012-2013. I am<br />

very pleased to share<br />

some of the latest news<br />

with you.<br />

başyazı foreword<br />

Hello everyone,<br />

Welcome to the academic year of 2012-2013. I am very pleased to share some of<br />

the latest news with you.<br />

First of all it was a good return to school. Our new teachers arrived for their<br />

orientation on or around the 21 st August. The overseas group arrived from<br />

Britain, Australia, New Zealand, the United States, Columbia and China amongst<br />

other locations and I am very pleased to report they have settled quickly and<br />

well. They were joined by other foreign staff recruited locally and, as always, by<br />

a very enthusiastic group of new Turkish teachers. The students too returned<br />

with enthusiasm and the atmosphere on both sites is positive.<br />

Last year proved to be the most successful yet in terms of academic results,<br />

both internally and externally with further records established in both university<br />

entrance and the winning of scholarships to university. There were 209<br />

graduates from the Lise of whom 107 took places in Turkey and 102 overseas.<br />

A very pleasing aspect was that the Turkish group won 1.700.000 USD worth of<br />

scholarships – to be awarded annually. Our greatest success so far. The group<br />

going overseas won scholarships worth 1.200.000 USD and included our first<br />

graduate to win a place at Cambridge University in the UK. Demand for places<br />

was also high and we recorded our highest ‘cut –off’ scores for the SBS intake<br />

into LP and the Elementary School as usual had high demand and also recorded<br />

high scores both internally, where there were a record number of scholarship<br />

winners in Grade 8 and also good SBS scores.<br />

During the summer extensive work was undertaken to upgrade and renew<br />

many essential services including electricity supply lines, water and drainage<br />

provision, water treatment, telephone lines and heating systems. Some of the<br />

road surfaces were asphalted, security technology enhanced and many other<br />

items of repair and maintenance undertaken. These are often ‘unseen’ issues but<br />

they are essential parts of the support structure. A great deal of work was also<br />

undertaken to strengthen our information technology infrastructure as well as to<br />

introduce several projects to enhance teaching.<br />

As you might have noticed, our swimming pool complex is now well on the way<br />

to completion. It is expected to be finished in January/February 2013. At last<br />

the jokes about ‘what swimming pool?’ will be over! I hope you have also seen<br />

our new football and track & field facility. There are a few outstanding jobs to<br />

complete as I write, such as building changing rooms and the addition of track<br />

and field equipment but the facility is already being used and….we have started<br />

work on a new Science teaching block. This will give us purpose-built science<br />

rooms to meet modern demands. Some of you may know that our current<br />

science laboratories began life as a boarding facility. They are too small and<br />

inflexible for modern research and experiment-led learning. The new facility will<br />

include project rooms and a conference centre as well as the other necessary<br />

support facilities. The rooms vacated by the project will provide a range of<br />

facilities including art studios, music practice rooms, drama, an ‘IB’ centre and<br />

other subject-specific facilities.<br />

It continues to be a period of change. As announced recently our Mesrure Tekay<br />

will be retiring at the end of this academic year. Mesrure Hanım is already a<br />

‘legend’ of Koç School and she has led the Elementary School throughout its<br />

existence. She has placed it in the great position of strength it enjoys to-day. We<br />

all congratulate her and thank her and trust she enjoys this year.<br />

I look forward to another busy and successful year and I thank the whole<br />

community of staff and parents who have all worked hard. You can all share in<br />

the achievements noted above as we strive to do even better,<br />

All best wishes,<br />

Robert Lennox<br />

General Director<br />

VOıCE<br />

3


En iddialı kariyer<br />

insanın kendini keşfidir<br />

Hayata dokunan yaşam alanlarının yaratıcıları<br />

Bünyamin ve Dilek Derman geleceğini<br />

kendi elleriyle inşa edenlerden… Okulumuz<br />

öğrencilerinden Can ve İdil Derman’ın velisi<br />

olan çift, bir mesleği severek icra etmenin<br />

mutluluğunu sözlerine de yansıtıyor. Onların<br />

başarılı kariyer yolculuklarını, aile hayatlarını<br />

ve gençlere tavsiyelerini dinlerken keyifli bir<br />

kahve molası geçirdik.<br />

Bize kısaca kendinizi tanıtarak meslek hayatına<br />

nasıl atıldığınızı anlatabilir misiniz?<br />

Bünyamin Derman: Çocukluğum ve ilk gençliğim<br />

Kandilli’de geçti. O yılların çok kültürlü<br />

mahalle ortamında, kentli yaşantısını ve kenti<br />

öğrendim. Ona bakmayı, sevmeyi ve korumayı…<br />

Üniversite vakti gelince aklımda mimarlık ve<br />

inşaat mühendisliğinden başka bir şey yoktu.<br />

Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık<br />

Bölümü’nü kazandım. O günden sonra amacım<br />

iyi bir mimar olmaktı. Hem çalıştım hem<br />

okudum. Okulu bölüm ikincisi olarak bitirdim.<br />

Sonra aynı üniversitede araştırma görevlisi<br />

olarak çalıştım. Öğretim üyeliği yaptım. İş yoğunluğumdan<br />

fırsat bulabildiğimde hala, çeşitli<br />

4 VOıCE<br />

kahve molası coffee break<br />

üniversitelerin proje stüdyolarını yönetiyorum,<br />

konferanslar veriyorum. Gençlerle olmayı, onların<br />

enerjisini seviyorum. Tüm olumsuzluklara<br />

rağmen bu mesleği icra etmekten hoşnutum.<br />

Zira bu mesleğin bana çok şey kattığının bilincindeyim.<br />

Elimden geldiğince kazandığım bilgi<br />

ve deneyimi herkes <strong>için</strong> doğru ve nitelikli yaşam<br />

alanları tasarlamak <strong>için</strong> kullanıyorum.<br />

Dilek Derman: Ben de Yıldız Üniversitesi<br />

Mimarlık Fakültesi mezunuyum. Eşimle, o<br />

yüksek lisans yaparken tanışmıştım. Beni meslekle<br />

buluşturan şey, itiraf etmeliyim ki okulu<br />

seçerken değil, çok sonra onu icra ederken, mimarinin<br />

insanların hayatına nasıl dokunduğunu<br />

anladıktan sonra oldu. Farkındalığım, bakışım,<br />

kavrayışım değişti.<br />

1995 yılından bu yana başarılı projelere<br />

imza atan DB Mimarlık ve Danışmanlık’ın<br />

kuruluş öyküsünden ve geçmişinden bahsedebilir<br />

misiniz?<br />

B.D: Üniversitede okurken, mimarlığın sadece<br />

üniversite sıralarında dirsek çürüterek öğrenilmeyeceğini<br />

anlamıştım. İncelediğim mimarlar,<br />

Kahve Molası sayfalarında<br />

bu kez okulumuzun<br />

merakla beklenen havuz<br />

projesinin mimarları<br />

Bünyamin ve Dilek<br />

Derman, ufuk açıcı<br />

düşünceleriyle yolunu<br />

belirlemek isteyenlere ışık<br />

tutuyor…<br />

ya bir büroda usta-çırak ilişkisiyle pişerek<br />

meslekte ilerlemiş ya da yarışmalar yoluyla<br />

kendilerini geliştirmiş, kazandıkları yarışmalarla<br />

bürolarını kurmuşlardı. Özellikle mesleğe<br />

yeni atılmış genç mimarlar <strong>için</strong>, yarışmalar dışında,<br />

farklı büyüklük ve konuda proje üretme<br />

şansı neredeyse yoktu. Üniversitedeyken iki yıl<br />

Alpay Hoca’nın bürosunda çalıştım. Yarışma<br />

projeleri yaparlardı. Akademisyen olarak çalıştığım<br />

yıllarda da yarışmalara katılmaya devam<br />

ettim. O dönemde eşim de başka bir ofiste<br />

çalışıyordu ve hafta sonları yarışma projeleri<br />

çiziyorduk. Derken bir gün kazandığımız bir<br />

yarışmayla kendi ofisimizi açtık. O zaman<br />

küçük bir ofiste iki kişiydik. Bugün otuzun<br />

üzerinde genç meslektaşımızla güzel işler yapıyoruz.<br />

Ardımızda bıraktığımız yıllar boyunca<br />

pek çok ödül kazandık, birçok yapı inşa ettik,<br />

ama heyecanımızı hiç yitirmedik.<br />

Bugüne kadar yaptığınız çalışmalar <strong>için</strong>de<br />

sizin gözde projeniz hangisi?<br />

B.D: Mimarlar ve yapıları arasında farklı bir<br />

ilişki vardır. Başka bir ifadeyle onlar yalnızca<br />

iş değildir. Bembeyaz bir kağıt üzerindeki ilk


kahve molası coffee break<br />

Dilek Derman: “Bu büyük ailenin <strong>için</strong>de geçen dokuz<br />

yılın ardından diyebilirim ki, okulun eğitim anlayışı<br />

öğrencilerini sınava değil, hayata hazırlamak<br />

üzerine kurulu. VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu<br />

ve Lisesi çok geniş olanaklara sahip. Öğrencinin<br />

bunu fark edip kullanması gerekiyor.”<br />

karalamalarla başlayan sürecin sonunda ete<br />

kemiğe bürünüp inşa edilen yapı, uykusuz pek<br />

çok gecenin, emeğin ürünüdür. Bu nedenle<br />

içlerinden seçim yapmak zordur. Yine de<br />

örneğin, Dalaman Havalimanı işlevi, ekolojik bir<br />

kabuk <strong>için</strong>de kurgulanan yapı konseptiyle iyi bir<br />

uygulama deneyimiydi diye düşünüyorum. 212<br />

AVM ise farklı ve dinamik kütlesel biçimlenişi<br />

ve zengin iç mekanlarıyla güzel bir alışveriş<br />

merkezi yorumudur bence. Son olarak, şu anda<br />

inşaatı süren İstanbloom ilk yüksek yapı deneyimimiz<br />

olması nedeniyle önemli.<br />

VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu<br />

ve Lisesi’nde yürütmekte olduğunuz<br />

projenize ilişkin bilgi verebilir misiniz?<br />

B.D: Vehbi Koç Vakfı, kampüs <strong>için</strong>de bir havuz<br />

yapımına karar verdikten sonra, iki büroyu<br />

davet ederek, birer konsept proje hazırlamasını<br />

istedi. Bugün inşa edilen proje büromuzun<br />

çizdiği ve vakfın seçtiği projedir.<br />

Havuzun yerleşke <strong>için</strong>deki konumlanışında en<br />

büyük <strong>özel</strong>liği, çevresi ve peyzajla kurduğu<br />

güçlü ilişki, sade ve rasyonel mimari dilinin yanı<br />

sıra, zengin ve keyifli mekan kurgusudur. Toplayıcı,<br />

bir araya getirici büyük saçağın altında<br />

transparan bir dünya sunulur öğrencilere. Yarı<br />

olimpik havuzla birlikte bir eğitim havuzunun<br />

da yer aldığı kapalı havuz mekanı açık<br />

havuzlara ve koru peyzajına bakar. Kafeterya<br />

ve üst kattaki fitness salonuyla havuz arasında<br />

görsel ilişki vardır. Yapı konstrüksüyonu, brüt<br />

beton kolonlar ve çelik çatıdan oluşur. Saydam<br />

cephe yapıyı kütlesel olarak hafifletirken, iç<br />

ve dış ortamı birbiriyle ilişkili kılar. Yapının üst<br />

girişindeki merdivenler aynı zamanda açık spor<br />

alanlarının seyir amfisidir. Soyunma odaları,<br />

antrenman salonları havuzla aynı kotta olup,<br />

kendi <strong>özel</strong> koridorlarından gerekli hijyen şartları<br />

gözetilerek havuzla ilişkilendirilmiştir.<br />

Bu yapının tüm öğrenciler ve öğretmenlerce<br />

beğenilerek keyifle kullanılmasını diliyoruz. Zira<br />

biz mimarların en büyük sorumluluğu ve mutluluğu<br />

tasarladığımız yapıların kullanıcılarının<br />

memnuniyetidir. Tabii çevrenin de memnuniyeti<br />

önemli. Başka bir ifadeyle inşa edilen yapının<br />

yer aldığı çevreye de değer katması gerekiyor.<br />

İstanbul gibi hareketli bir şehirde, yoğun<br />

bir iş temposuyla çalışmak aile yaşamınızı<br />

nasıl etkiliyor?<br />

D.D: İstanbul’da yaşamanın yorucu tarafı gün<br />

<strong>için</strong>de yaptığımız faaliyetlerin birbirlerinden<br />

farklı yerlerde ve genellikle uzak mesafelerde<br />

olması. Yazık ki bu durum sadece biz yetişkinleri<br />

değil, çocukları da kapsıyor. Çocuklar sabah<br />

erkenden servislerle uzun kilometreler yaparak<br />

okula gidiyorlar. Okul sonrası farklı uğraşları<br />

<strong>için</strong> antrenmanlara ya da kurslara gidiyorlar.<br />

Eve gelişleri çoğunlukla gece dokuzdan sonrayı<br />

buluyor. Bu durum bizim aile <strong>için</strong> de geçerli.<br />

Oğlumuz Can lise ikinci sınıfta ve Ted Kulüp’te<br />

tenis oynuyor. Kızımız İdil beşinci sınıfta bu yıl<br />

ve o da Fenerbahçe Spor Kulübü’nde yüzücü.<br />

Her ikisinin de haftanın altı günü antrenmanı<br />

var. Zor bir yol seçtiler. Umarım bu çabalarının<br />

karşılığını alırlar.<br />

Zamana karşı sürdürdüğümüz mücadelede<br />

birbirimizle geçireceğimiz saatleri artırmak <strong>için</strong><br />

çocuklarımızın gönüllü şoförlüğünü yapıyoruz.<br />

Antrenman dönüşleri babası Can’la, ben İdil’le<br />

yol boyu yaptığımız sohbetlerle anı biriktiriyoruz.<br />

Aile olarak evde bir araya geldiğimiz<br />

geç saatlerdeki kısa birliktelikler hiçbirimize<br />

yetmiyor. Bu nedenle pazar günlerini bir arada<br />

ve çoğunlukla evde geçirmeye gayret ediyoruz.<br />

İş hayatında ve aile yaşantısında<br />

karşılaştığınız zorlukları aşarken en<br />

büyük yardımcınız ve desteğiniz nedir?<br />

D.D: Mimarlık zaman zaman gecenin güne<br />

karıştığı uzun mesailerle çalışılan, temposu<br />

ve stresi yüksek bir meslek. Eşimle meslektaş<br />

olmamız ve birlikte çalışmamız, her şeyden<br />

önce birbirimizi anlamamız ve destek olmamız<br />

açısından çok önemli bir avantaj. İş ve evle ilgili<br />

sorumluluklarımızı paylaşıyoruz. Anlayacağınız<br />

ekip çalışmasına önem veriyoruz.<br />

Veli olarak okulun çocuklarınızın<br />

gelişiminde yarattığı fark ve sunduğu<br />

gelecek hakkındaki yorumlarınız<br />

nelerdir?<br />

D.D: VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />

eğitim camiasında yer edinmiş saygın bir kurum.<br />

Koç velileri de, çocuklarının bu okuldan<br />

VOıCE<br />

5


alacakları eğitimin kalitesi ve niteliğiyle ilgili<br />

yüksek beklentileri olan bir kitle hiç kuşkusuz.<br />

Bu büyük ailenin <strong>için</strong>de geçen dokuz yılın<br />

ardından diyebilirim ki, okulun eğitim anlayışı<br />

öğrencilerini sınava değil, hayata hazırlamak<br />

üzerine kurulu. Okul çok geniş olanaklara<br />

sahip. Öğrencinin bunu fark edip kullanması<br />

gerekiyor. O talep ettikçe okul onun önünü<br />

açıyor. Bu pek alışkın olmadığımız bir şey tabii.<br />

Belki küçük sınıflardayken değil, ama yaşları<br />

büyüdükçe çocuklarımız, okulun bu eğitim<br />

anlayışıyla hayatlarının sorumluluğunun<br />

kendilerine ait olduğunu yaşayarak öğrenmiş<br />

oldular. Dünyanın dört bir yanından gelen<br />

öğretmenleri sayesinde erken yaşta farklı<br />

kültürlerle tanışma fırsatı buldular ve bugün<br />

geleceklerine yön verecek seçimleri yaparken,<br />

ufka dünya penceresinden bakıyorlar.<br />

Sizce veliler, eğitim çağındaki<br />

çocuklarının geleceğine yön verirken<br />

onlara nasıl rehber olmalıdır?<br />

B.D: Sorunuzun cevabını bir örnekle vermek<br />

istiyorum. İki tip antrenör vardır. İlki,<br />

sporcusuyla birlikte koşar. Bunu ebeveyne<br />

uyarlarsak, çocuğunun her adımını programlayan,<br />

onunla ders çalışıp, yarışan, hedef<br />

belirlerken onu ondan çok düşünerek, adına<br />

kararlar veren ebeveyn davranışı. Altı bu<br />

kadar çizilince rahatsız edici olsa da pek<br />

çoğumuzun zaman zaman bu tarz davrandığını<br />

düşünüyorum. Diğer antrenör ise<br />

gözlemci ve destekçidir. Bunu da ebeveyn<br />

6 VOıCE<br />

kahve molası coffee break<br />

Bünyamin Derman: “Gelecek bizim<br />

kestiremediğimiz pek çok imkan ve<br />

yoksunluğu barındırıyor <strong>için</strong>de. Bu nedenle<br />

bir rehber olarak çocuklarımızı iyi tanımalı,<br />

dinlemeli, anlamalı ve deneyimlerimizin<br />

aydınlattığı kadarıyla, hayat yolculukları <strong>için</strong><br />

onlara tavsiyelerde bulunmalıyız.”<br />

davranışlarına uyarlarsak çocuğunu tanıyan,<br />

onun hayallerini paylaşan, destekleyen,<br />

zaman zaman tavsiyelerde bulunan, ama çabayı,<br />

çalışmayı ve kararları çocuğuna bırakan<br />

ebeveyn tipini görüyoruz.<br />

Deneyimlerimiz tabii ki çok değerli. Ama adı<br />

üstünde deneyimleri yaşanmışlıklarımızla<br />

kazanıyoruz. Oysa gelecek bizim kestiremediğimiz<br />

pek çok imkan ve yoksunluğu barındırıyor<br />

<strong>için</strong>de. Bu nedenle bir rehber olarak<br />

çocuklarımızı iyi tanımalı, dinlemeli, anlamalı<br />

ve deneyimlerimizin aydınlattığı kadarıyla yol<br />

<strong>için</strong> onlara tavsiyelerde bulunmalıyız. Onları<br />

yönlendirmek yerine, yanlarında olmalı,<br />

desteklemeli ve cesaretlendirmeliyiz.<br />

Geleceğe dair seçimleri konusunda<br />

gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?<br />

D.D: Hayat, yüzlerce seçenekle önümüzde<br />

dururken, <strong>için</strong>den birini seçmek, diğerlerini<br />

ardımızda bırakmak demektir aslında. Yine<br />

de hayatın her anında seçimler yaparız. Bir<br />

lokantada, yiyeceğimiz yemeği, sabahları, o gün<br />

giyeceğimiz kıyafeti, gün gelince, okulumuzu,<br />

işimizi, eşimizi seçeriz. Çoğu kez ya bir şeyi diğerine<br />

tercih ederiz ya da önceliklerimizi belirleriz.<br />

Ama bir yola girebilmek <strong>için</strong> bu gereklidir ve<br />

unutulmamalıdır ki, yol boyunca karşımıza çıkacak<br />

sayısız kavşakta, verdiğimiz kararları gözden<br />

geçirerek, yeni ve farklı seçimler yapabiliriz.<br />

Yine de, bir zamanlar o yolun başında epey<br />

ter dökmüş biri olarak, gençlere gelece-<br />

ğe dair yapacakları seçimlerde, beden<br />

zamanını iyi kullanabilmeleri <strong>için</strong>, öncelikle<br />

kendilerini iyi tanımalarını öneririm. İlgi<br />

alanlarını keşfetmelerini, geleceğe dair<br />

hayaller kurmalarını… Hedeflerini koyarken<br />

verdikleri kararların, yürekleriyle de<br />

onaylandığından emin olmalarını… Çünkü<br />

bu yol genellikle güllük gülistanlık değildir.<br />

Pek çok zorlukla mücadele etmeleri, çok<br />

çalışmaları gerekebilir ve insan kendi verdiği<br />

kararların sorumluluğundan kaç(a)maz.<br />

Hedefe giden yol aceleye gelmez, sabır ister.<br />

Üstelik bazen yol boyu yaşananlar hedeften<br />

daha anlamlı, öğretici ve keyifli olabilir. Bu<br />

yolculuğun tadını çıkarsınlar. Çünkü bizi mutlu<br />

veya başarılı hissettiren şeyler, yaşamın en<br />

küçük parçaları olan anlarda gizlidir. Ve naçizane<br />

görüşüm, hayattaki en iddialı kariyer<br />

insanın kendini keşfi ve inşası üzerinedir.<br />

Sizin <strong>için</strong> hayattaki en büyük başarınız<br />

nedir?<br />

B.D: Başarının tanımı kişiden kişiye değişse<br />

de, başarının büyüklüğü kuşkusuz onun<br />

<strong>için</strong> verilen uğraş ve emekle ölçülür. Benim<br />

<strong>için</strong> hayattaki en büyük başarı, sahip olmaktan<br />

büyük mutluluk duyduğum ailem<br />

ve genç meslektaşlarımla güzel işlere imza<br />

attığımız ofisimdir.


Henüz çok genç bir okul olmamıza rağmen,<br />

kuruluşumuzdan bu yana birçok değişim<br />

yaşadık ve galiba bunların en şiddetlisini de bu<br />

yıl yaşamaya başladık. 1997 yılında zorunlu<br />

eğitim sekiz yıla çıkarılınca ortaokullar kapandı<br />

ve ilkokullar ilköğretim okuluna dönüştürüldü!<br />

Bizim okulumuzun ortaokulu o zamanlar Lise<br />

ile bir arada olduğundan, yeni yapılan okul<br />

doğrudan ilköğretim okulu olarak tasarlandı<br />

ve şekillendi. Sene 1998, sadece 14 yıl önce!<br />

Böyle olmasının avantajları ve dezavantajları<br />

vardı. Biz okulda mekan kullanımını, yönetimsel<br />

yapıyı ve okul içi uygulamalarımızı, bundan<br />

böyle olacak 4 (İlkokul) + 4 (Ortaokul) şeklinde<br />

değil de 3 (1, 2, 3. Sınıflar) + 2 (4, 5. Sınıflar) +<br />

3 (6, 7, 8. Sınıflar) olarak düzenlemiştik. Öğretim<br />

programları 2005-2006 yılından başlayarak<br />

değiştirildi ve biz de okulumuzda buna uyum<br />

sağladık. Derken, yeni yapılanmanın önce<br />

haberi, sonra kendisi geldi! Biz de hemen, bu<br />

değişimi bir iyileştirme fırsatı olarak değerlendirme<br />

amacıyla harekete geçtik.<br />

“Son 15 yıldır ilköğretimin üst kademelerinde<br />

sınıflandırılan 10 - 14 yaş grubu ergen çocuklarımızı,<br />

bir üst öğrenim programına daha iyi hazırlamak<br />

<strong>için</strong> nasıl bir ortaokul oluşturabiliriz?”<br />

sorusunu kendimize sorduk. Şimdi bu sorunun<br />

cevabını bulmak <strong>için</strong> harıl harıl çalışıyoruz. Bir<br />

yandan bilimsel araştırmaları ve dünyadaki<br />

uygulamaları inceliyoruz, bir yandan yönetmelikleri<br />

ve yeni öğretim programlarını anlamaya<br />

uğraşıyoruz, bir yandan da yeni yapılanmanın<br />

mesaj message<br />

temel taşlarını yerleştirmeye çalışıyoruz. Bu<br />

aslında çok heyecan verici ve zevkli bir çalışma.<br />

Değişim haberinin ilk şokunu atlatan ve bu<br />

fırsatı iyileştirme amaçlı değerlendirme konusunda<br />

kararlı olan biz eğitimciler şimdiden yeni<br />

ilkokulumuzun ve ortaokulumuzun hayalini<br />

gözümüzde canlandırmış durumdayız. Ancak<br />

bir sorun var, düşüncenin aksiyona dönüşmesi<br />

zaman gerektiriyor. Bu sefer 1998’de olduğu<br />

gibi yepyeni bir okul kurmuyoruz, var olanı<br />

dönüştürüyoruz. Bilirsiniz olanı değiştirmek,<br />

yeni yapmaktan daha zordur. Bu nedenledir ki,<br />

ilkokulun son sınıfı olan 4. Sınıfla, ortaokulun<br />

ilk sınıfı olan 5. Sınıfta uygulamaların bazıları<br />

bu yıl tam olarak başlatılamadı ancak 2013-<br />

2014 ders yılı <strong>için</strong> şimdiden planlamaları ve<br />

hazırlıkları yapıyoruz.<br />

Var olanı dönüştürmek yeniden<br />

yapmaktan zordur<br />

Bu arada geçen yıldan beri kendi kariyerimde<br />

okul müdürlüğü ihtisasımı tamama erdirip,<br />

bir sonraki safhaya geçmenin hazırlıklarını<br />

yapmaktaydım ki, bu değişim ortaya çıktı.<br />

Başlangıçta bu değişiklik zamanlama açısından<br />

iyi değilmiş gibi görünse de, biraz daha<br />

dikkatle bakıldığında okulu, ilkokul ve ortaokul<br />

olarak yeni yapıya kavuştururken, yeni liderlerle<br />

sistemi güçlü kılmanın mümkün olduğunu<br />

kolayca gördüm ve kaygılanmaktan vazgeçtim.<br />

Okulların her birine, öğrencilerin yaş grubu<br />

<strong>özel</strong>likleri konusunda bilgili, öğretim programlar<br />

geliştirmede deneyimli, okulun gelişimi<br />

Her değişim<br />

bir iyileştirme<br />

fırsatıdır<br />

Türk eğitim sistemindeki yeni yapılanma<br />

doğrultusunda İlköğretim Okulumuzu<br />

İlkokul ve Ortaokul olarak yeniden<br />

yapılandıracağız. Bu köklü değişikliği bir<br />

iyileştirme fırsatı olarak değerlendirmek<br />

amacıyla harekete geçtik.<br />

Mesrure Tekay • VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü<br />

ve değişiminde görev almış, öğrencilerin ve<br />

öğretmenlerin ihtiyaçlarının farkında, 21. Yüzyıl<br />

eğitiminin gerektirdiği niteliklere sahip birey<br />

yetiştirme sorumluluğunu taşıyan, duyarlı ve<br />

çalışkan eğitim liderleri arasından seçilecek olan<br />

yeni ilkokul ve ortaokul müdürleri yakında belirlenmiş<br />

olacak. Benim görev süremi tamamlayacak<br />

olduğum 2013 Ağustos ayına kadar<br />

onlarla ve okulların orta kademe yöneticileri ile<br />

birlikte önümüzdeki yılın hazırlıklarını tamamlamış<br />

olacağız. Şimdiden İlkokul ve Ortaokul<br />

Komisyonları kurduk ve çalışmaya başladık. Bir<br />

sonraki aşamada velilerimizi ve öğrencilerimizi<br />

de bu hazırlıklara dâhil edeceğiz. Özellikle<br />

önemli bir değişiklik olan Ortaokul seçmeli<br />

ders uygulaması ile ilgili çok güzel gelişmeler<br />

planlıyoruz ve önümüzdeki aylarda sonuçlarını<br />

4. ve 5. Sınıf velilerimizle paylaşarak öğrencilerimizin<br />

ortak ve seçmeli derslerden oluşan dört<br />

yıllık bireysel eğitim planlamalarını kendileriyle<br />

ve velileriyle birlikte oluşturacağız.<br />

Bu hızlı ve köklü değişiklikler döneminde<br />

camiamızın tüm üyelerinden bizlere destek<br />

olmalarını istiyorum ve bu süreçleri yaşarken<br />

olumlu katkılarıyla uyumu kolaylaştırmalarını<br />

bekliyorum.<br />

Her şeyin en iyisine layık olan çocuklarımızın<br />

eğitim ve öğretim sürecine katkıda bulunan<br />

ve okulumuzu bulunduğu bu güzel yere<br />

getirmek <strong>için</strong> emek veren herkese yürekten<br />

teşekkür ediyorum.<br />

VOıCE<br />

7


İrfan Sayar’ın yaratıcılık öyküsü, çocukluğunda<br />

kendisi ve arkadaşları <strong>için</strong> ürettiği oyuncaklarla<br />

başladı. Bugünkü adı Mimar Sinan Üniversitesi<br />

olan Güzel Sanatlar Akademisi’nde, Yüksek<br />

Dekoratif Sanatlar Bölümü, Sahne ve Görüntü<br />

Sanatları İhtisas Atölyesi’nde öğrenim gören<br />

Sayar ikinci sınıftayken, Oğuz Aral ile tanıştı ve<br />

Gırgır Dergisi’ndeki karikatüristlik macerası böyle<br />

başladı. İrfan Sayar, kendi ününü aşan, çılgın<br />

karakter Porof. Zihni Sinir tipini yarattığında yıl<br />

1977’ydi. Onun tanımlamasıyla “İçinde mizah,<br />

fonksiyonellik ve estetiği barındıran, insan ve<br />

eşya arasındaki ilişkiyi sorgulayan proceleri”yle<br />

Porof. Zihni Sinir kanlı canlı bir karaktere dönüştü<br />

hayatımızda. İrfan Sayar, çalışmalarının yanı<br />

sıra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi<br />

Enformatik Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak<br />

ders vermeye devam ediyor. Hepimizin <strong>için</strong>deki<br />

yaratıcılığa, en saf anlamıyla çocukluğumuza<br />

seslenen İrfan Sayar ile Cihangir’deki ‘proce’<br />

dükkanında buluştuk.<br />

Kendi oyuncaklarınızı üretmeye nasıl<br />

başladınız ve bu yaratıcı yönünüzü nasıl<br />

şekillendirdi?<br />

Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Yaz tatillerim köyde<br />

geçerdi ve oyuncaklarımı oraya götürmeme<br />

müsaade etmezlerdi. Bu bende oyuncaklarımın<br />

benzerlerini yapma düşüncesini yeşertti. Köydeki<br />

arkadaşlarımla birlikte oyun içerisinde çeşitli<br />

makineler, vinçler, greyderler, yollar yapıyorduk.<br />

Tavuk ve horoz tüyleri, mısır <strong>koç</strong>anları, konserve<br />

8 VOıCE<br />

yüz yüze face to face<br />

“Proce”leri kadar gerçek:<br />

Porof. Zihni Sinir Her yaştaki<br />

çocukluğumuza hitap<br />

eden, hepimizin<br />

<strong>için</strong>deki yaratıcılığa<br />

seslenen Porof. Zihni<br />

Sinir’e, bundan uzun<br />

yıllar önce hayat<br />

veren İrfan Sayar ile<br />

Cihangir’deki “proce”<br />

dükkanında buluştuk.<br />

kutuları, iplik makaraları, killi çamurlar, atık telgraf<br />

telleri ana malzemelerimizdi. Tabii zamanla<br />

bir şeyler üretmenin beni daha çok eğlendirdiğini<br />

fark ettim.<br />

Oğuz Aral ile tanışmadan önce<br />

profesyonel olarak karikatür çizmeyi<br />

hedeflemiş miydiniz?<br />

Çizimler yapıyordum, ama asla bir karikatürist olmayı<br />

planlamamıştım. Tesadüfî bir şekilde gelişti<br />

her şey, bir arkadaşım çizimlerimi ona gösterdi<br />

ve tanıştık. Ben belki de ressam olacaktım…<br />

Gırgır Dergisi’yle başlayan karikatüristlik<br />

macerasının ardından özgün karikatürheykel<br />

tasarımlarına hayat verdiniz. Sizce<br />

bu özgünlüğün sırrı nedir?<br />

Ben aslında sahne tasarımcısıyım. Bölümü seçerken<br />

İtalyan mekaniği ve sahne mekaniği ilgimi<br />

çekiyordu. İkinci sınıftayken Oğuz Aral ile tanışıp<br />

karikatür çizmeye başlamıştım. Bu iki <strong>özel</strong>lik,<br />

çocukluğumda yaşadığım imkansızlık ya da<br />

imkan diyebileceğimiz koşullarda gelişen yaratıcı<br />

yönümle birleşti. Mizahın bu şekilde kullanımına<br />

rastlamıyoruz. Zihni Sinir karakterinin bu nedenle<br />

özgün olduğunu söyleyebilirim.<br />

70’lerden beri tüm karikatürseverlerin<br />

yakından tanıdığı Porof. Zihni Sinir sizce<br />

nasıl yaşayan bir karaktere dönüştü?<br />

Uzun ömründe çeşitli aşamalardan geçti Zihni Sinir.<br />

Mizah dergilerinde çizim yapmayı bıraktıktan<br />

sonra Arnavutköy’deki küçük atölyede, çizimlerimi<br />

üç boyutlu nesne haline getirme çalışmalarına<br />

başlamıştım. Bu nesnelerin görüntüsünden<br />

ziyade fonksiyonelliğinin içerisine mizah katmaya<br />

çalıştım. Örneğin bir karikatürün heykel formunu<br />

görebiliriz ya da fonksiyonel bir alete mizah<br />

öğeleri katılmış olabilir. Ama mizahın fonksiyonellik<br />

tarafında kullanımını Zihni Sinir’de yapmış<br />

oldum ilk kez. Dolayısıyla Zihni Sinir Proceleri, üç<br />

boyutlu hale gelseler de fonksiyonel tarafları olsa<br />

da sorgulayıcı <strong>özel</strong>liklerini devam ettiriyorlar. Tasarımların<br />

“proce” olarak tanımlanması da bundan<br />

kaynaklanıyor. Yani onlar hem kullanılabiliyor<br />

hem de bir karikatür heykel gibi durabiliyorlar ve<br />

insan ile eşya arasındaki ilişkiyi sorguluyorlar.<br />

Porof. Zihni Sinir kime hitap ediyor?<br />

Ben her yaştaki çocukluğa hitap eden bir karakter<br />

olarak tanımlıyorum Zihni Sinir’i. Hatta ilk<br />

dükkânın açılışındaki slogan “Yanınıza çocukluğunuzu<br />

da almayı unutmayın”dı.<br />

Zihni Sinir’in bilim dünyasıyla da ilişkisi<br />

oldu.<br />

Evet. TÜBİTAK popüler bilim kitaplarını ortaya<br />

çıkarırken karakterin pozitif bir etki yaratacağını<br />

düşündü. Bilim Teknik Dergisi’nde de her ay<br />

çizmemi istediler. Böylece bilim camiasıyla<br />

da bütünleşmiş oldu Zihni Sinir. Türkiye’de<br />

yenilikçilik, yaratıcılık konuları gündeme gelmeye<br />

başlayınca yine Zihni Sinir’in yaratıcılığına ihtiyaç<br />

duyuldu. Yani eğer yaratıcılık üzerine toplantı ya


da konferans varsa beni de konuşmacı olarak<br />

davet etmeye başladılar.<br />

Ardından ilköğretim müfredatına teknoloji<br />

tasarım dersi eklenmesi sürecinde, Talim<br />

Terbiye kurulu benimle iletişime geçti ve Zihni<br />

Sinir’i de referans gösterdiler. Çünkü o dersin<br />

öğretmeni olmadığı gibi kitabı da yoktu. Milli<br />

Eğitim Bakanlığı seminerler düzenlendi. Dersin<br />

içeriğinin nasıl olabileceği hakkında ipuçları vermeye<br />

başladım. Böylece Zihni Sinir bir kez daha<br />

çocuklarla buluştu. Yalnız uygulama biçimindeki<br />

yanlışlıklar yüzünden bu durum beni sıkıntıya<br />

soktu. Çünkü aileler arayıp verilen ödevleri yapmamı,<br />

yaptırmamı ister hale geldiler. Böyle bir<br />

ders mutlaka olmalı, ama çocukların düşündüklerini<br />

gerçekleştirebilecekleri maket çalışmaları<br />

yapabilmeleri <strong>için</strong> okullarda atölyeler olması<br />

gerekir. Fakat ne yazık ki aileler çocuklarının<br />

ödevi <strong>için</strong> marangozları, elektrikçileri gezmeye<br />

başlar oldu. Dolayısıyla dersin öğretmenlerinin<br />

yetiştirilmesiyle ilgili bir çalışma yapılabilirse daha<br />

iyi olacağını düşünüyorum. İnsanlar birdenbire<br />

sınıftan bir Edison çıkacakmış gibi düşünüyorlar.<br />

Aslında önemli olan çocuklarda doğal olarak<br />

var olan yaratıcılık <strong>özel</strong>liğini desteklemek.<br />

Sizin düzenlediğiniz atölyeler de oluyor.<br />

Sizce bu tür çalışmalar katılımcılara ne<br />

kazandırıyor?<br />

Elektronik dünyanın, bizi <strong>özel</strong>likle de çocukları<br />

edilgen bir konuma sürüklediğini düşünüyorum.<br />

Benim çocukluğumda endüstri alanı mekanikti.<br />

Misal, kol saatleri kurmalı veya mekanik bir<br />

şekilde çalışıyordu. Saatin <strong>için</strong>i açıp nasıl çalıştığını<br />

anlayabilirdiniz. Bu nedenle eşyayla olan ilişkiniz<br />

günümüzdeki kadar korkutucu değildi. Artık pahalı<br />

olduğu <strong>için</strong> elektronik bir aletin <strong>için</strong>i açamıyorsunuz<br />

hem de açınca bir şey göremiyorsunuz…<br />

Ben elektronik dünyanın çocukları ittiği edilgen<br />

özne olma durumunu kırmak <strong>için</strong>, 6-11 yaş grubuna<br />

elektroniğin ve ahşap malzemelerin birlikte<br />

kullanımıyla çeşitli robotik çalışmalar yaptırılabi-<br />

yüz yüze face to face<br />

leceğini düşünüyordum. Aslında elektronik bir<br />

aletin <strong>için</strong>de temel olarak 7-8 adet parça vardır<br />

ve en karmaşık yapılarda bile ürün, bunların yan<br />

yana gelişiyle oluşur. Bu parçaların çocuklara tanıtılması,<br />

nedir, ne işe yarar sorularının cevaplanması<br />

gerektiğine inanıyordum. Bu sayede küçük<br />

pil ve kablo bağlantılarıyla, elektrik motorlarıyla<br />

robotik çalışmalar yaptırılabilirdi. İşte bunları<br />

düşünerek bir atölye çalışması programladım ve<br />

çocuklarla birlikte uyguladık. Amaç da, onların<br />

ürettiklerine sahip olabilmesini sağlamaktı, her<br />

çocuğun yaptığı robotik objeyi evine götürebilmesiydi.<br />

Bu çerçevede düzenlenen Zihni Sinir Robotik<br />

Workshop’ları çeşitli firmaların çalışanları<br />

<strong>için</strong> de düzenledik ve çok ilgi gördü.<br />

Gelecek planlarınızdan bahsedebilir<br />

misiniz?<br />

Zihni Sinir proceleri insana, “İlginç, ama ben<br />

daha iyisini yapabilirim” dedirtir. Bu pozitif bir tuzaktır,<br />

ulaşılamaz görünen teknolojik üretim faaliyetine,<br />

herkesin temelinde var olan yaratıcılığa<br />

bir kıvılcım atar. Bu nedenle hem şimdiye kadar<br />

üretilmiş “Zihni Sinir Proceleri”nin yer aldığı hem<br />

de herkesin kendi yaratıcılığını ortaya koyabildiği<br />

mekanları barındıran bir park kurmak istiyorum.<br />

Bir cam ya da demir atölyesinde insanların<br />

oradaki ustayla birlikte çalışabileceği, düşündüklerini<br />

gerçekleştirebileceği ortamlar… Örneğin<br />

Rahmi Koç Müzesi, organize sanayi bölgesi ve<br />

lunaparkı mikserde karıştırdıktan sonra ortaya çıkacak<br />

bir alan hayal ediyorum. Eğer İngiltere’de<br />

olsaydık, bu proje çoktan gerçekleşmiş olabilirdi.<br />

Ama Türkiye’de yaşıyoruz ve bunu ne zaman<br />

gerçekleştirebileceğimi bilemiyorum.<br />

Geleceğini inşa etme yolunda gençlere<br />

tavsiyeleriniz var mı?<br />

Hayatın belli safhaları var. Çocukluğunu, gençliğini,<br />

yetişkinliğini özümseyerek, iyi yaşayabilmiş<br />

insanların başarılı olabileceğini düşünüyorum.<br />

Bu nedenle gençlere hayata bir an önce atılma<br />

konusundaki kaygılarını bir kenara bırakma-<br />

larını tavsiye ediyorum. Ayrıca hayatta nefes<br />

alabilecekleri bir yapıyı kendileri <strong>için</strong> kurmalılar.<br />

Örneğin, “Çok zorda kalırsam garsonluk yapabilir<br />

miyim?” Bu güçlerini tartmaları gerekiyor.<br />

Tabii diğer yandan kendilerine sunulan<br />

imkanları en iyi şekilde kullanmalılar. Örneğin<br />

okulun kütüphanesinde bakmadıkları bir kitap<br />

kalmamalı, hak ettiklerini sonuna kadar kullanarak<br />

kendilerini güçlendirmeliler.<br />

En önemlisi de bir konuya konsantre olabilme<br />

<strong>özel</strong>liklerini geliştirmeleri. İnsanın çeşitli karakterlerinden<br />

dolayı, zamanla bir uğraş hep ön<br />

plana çıkacaktır. “Bu bana para kazandırmaz,<br />

o nedenle bunu hobi olarak sürdüreyim”<br />

demek felakete sürüklenmektir. Aksine o<br />

alana dört elle sarılarak, gelişen bilgi edinme<br />

olanaklarından yararlanırlarsa çok ciddi noktalara<br />

gelebilirler.<br />

Üniversitede güzel sanatlar alanında<br />

öğrenim görmek isteyenlere ne<br />

önerirsiniz?<br />

Okulların ismine aldanmamak gerekiyor.<br />

Öğrenim görmek istenilen okulun mezunları<br />

ya da öğrencileriyle iletişime geçmek önemli.<br />

Okul size belli metotlar verip yol gösterecektir,<br />

ama üniversite eğitimindeki gelişim imkanlarını<br />

kullanmak tamamen öğrenciye bırakılır. Bilgiyi<br />

toplamak öğrencinin işidir. Belki bir hocanızın<br />

bir arkadaşı ünlü bir modacıdır ve siz üniversiteyi<br />

bu bağlantıları kurabilmek <strong>için</strong> kullanmalısınız,<br />

peşine düşmelisiniz. Üniversite kum<br />

tepeciğine gömülü<br />

misketleri kurcalayarak,<br />

beğendiklerinizi<br />

seçip sahip olabileceğiniz<br />

yerdir. Eskiden<br />

olduğu gibi hangi<br />

misketleri almanız<br />

gerektiğini size<br />

söyleyen yoktur.<br />

VOıCE<br />

9


Öğrenme stilleri genel olarak, herkesin en<br />

iyi öğrendiği yolu bulup, o yolda ilerlemesini<br />

sağlamak <strong>için</strong> kullandığı yöntemlerin<br />

bütünü olarak tanımlanabilir. VKV Koç<br />

Özel İlkokulu ve Ortaokulu’nda Öğrenen<br />

Dostu Eğitim projesine başlanmasının<br />

temel nedeni de, aslında bu tanımda yatıyor.<br />

“Amaç her öğrencinin kendi stilinde<br />

öğrenmesini kolaylaştırarak daha mutlu<br />

ve kalıcı bir öğrenme atmosferi yaratmak”<br />

diyen Ziya Selçuk, Koç’un yıllardır<br />

farklılaştırılmış eğitim konusunda öğretmen<br />

eğitimi yaparak ülkemiz <strong>için</strong> çok yeni<br />

olan bu konuya hiç de yabancı olmadığını<br />

vurguluyor. Farklılaştırılmış eğitimi güçlendirmenin<br />

yollarından birinin, öğrenme<br />

stillerini öğrenme ve öğretme süreçleriyle<br />

harmanlamak olduğuna değinen ve “Bu<br />

projede ‘Herkes öğrenebilir’ ilkesinden hareket<br />

eden Dunn & Dunn Öğrenme Stilleri<br />

modeli kullanılacak. Bu model eğitimcilere,<br />

öğrencilere ve anne babalara kapsamlı<br />

ve uygulanabilir bilgiler sunarak herkesin<br />

<strong>özel</strong>liği doğrultusunda başarıyı yakalamasına<br />

olanak tanıyor” diyen Selçuk, projenin<br />

ayrıntılarına ilişkin sorularımızı yanıtladı…<br />

Projenin kapsadığı kademeler nasıl<br />

belirlendi?<br />

Şimdilik ilk beş sınıfa uygulanacak. Çünkü<br />

temelden itibaren önlem alıp gereken alt<br />

yapıyı kurmak amaçlanıyor. Bu tür yaşamsal<br />

değişiklikleri içselleştirmek çok kolay<br />

olmuyor. Adım adım ilerleyerek hazmetme<br />

kapasitesini dikkate almak durumundayız.<br />

10 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Daha parlak bir gelecek <strong>için</strong><br />

Öğrenen Dostu Eğitim<br />

Ziya Selçuk VKV Koç Özel<br />

İlkokulu ve Ortaokulu’nda<br />

uygulanan Öğrenen Dostu<br />

Eğitim projesi hakkındaki<br />

sorularımızı yanıtladı.<br />

Aceleden kaynaklanan sorunların öğrenme<br />

stilleri uygulamasından kaynaklandığının<br />

sanılmasını istemeyiz. Bu sınıflarda edinilecek<br />

deneyim ve yaşantılar diğer sınıflara<br />

geçişi kolaylaştıracak.<br />

Projede öğretmenlerin rolü nedir?<br />

Öğretmenler açısından bakıldığında ilk aşamada<br />

stil kavramının özümsenmesi önem<br />

taşıyor. Hemen arkasından öğretmenlerin<br />

kendi öğretim ve öğrenme stillerini tanımaları<br />

geliyor. En son aşamada ise, öğrencilerin<br />

öğrenme stillerini öğrenmeleri gerekiyor.<br />

Öğretmen kendini tanımadığında öğrencileri<br />

tanısa da işlevsel olamıyor. Çünkü<br />

öğrenme etkileşimsel ve sosyal bir süreç.<br />

Bu proje <strong>için</strong> VKV Koç Özel İlkokulu<br />

ve Ortaokulu’nu seçmenizin nedeni<br />

nedir?<br />

VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu<br />

öğretim kadrosuyla öğrenme stili projesi<br />

<strong>için</strong> gerekli olan farklılaştırılmış öğrenme<br />

eğitimlerini almış durumda. Yani diğer<br />

kurumlardan bir adım önde. Yapılan her<br />

projenin yürütülmekte olan sistemi rahatsız<br />

etmeden yumuşak bir geçişle hayata<br />

geçirilmesi gerekiyor. Çünkü ani değişimler<br />

mevcut kazanımları riske sokabilir.<br />

Veliler dış motivasyona ihtiyaç duyan<br />

öğrencilerde hem zorlayıcı hem de<br />

ulaşılabilir hedefler koyma dengesini<br />

nasıl yakalayabilir?<br />

Sınıf <strong>için</strong>de toplu olarak konulan hedeflerin<br />

her zaman biraz yüksek olması yararlıdır.<br />

Ancak bireysel hedeflerin kişiye göre<br />

düzenlenmesi daha işlevsel sonuçlar<br />

ortaya koyabilir. İç motivasyonu güçlü<br />

olan çocuklar kendi hedeflerini kendileri<br />

koyuyorlar. Biraz destekle daha gerçekçi<br />

kararlar verebiliyorlar. Fakat dıştan motive<br />

olabilen çocuklar dıştan gelen önerilere<br />

hem ihtiyaç duyarlar hem de kızarlar. Bu<br />

tür çocuklara ulaşılabilir hedefler koymak<br />

özgüvenlerini besler. Özgüven belirli bir<br />

noktaya geldikten sonra daha zorlayıcı<br />

hedefler koyup motivasyon kondisyonunu<br />

sürekli ama azar azar yükseltmekte yarar<br />

vardır. Burada vurgulanması gereken en<br />

önemli husus, ebeveyn veya öğretmenlerin,<br />

çocuğun öğrenmesinin sorumluluğunu<br />

üstlenmemesidir. Onun adına her şeyi<br />

düşünmek ve yapmak çocuğu düşünmek<br />

gibi görünse de uzun vadede zarar veriyor.<br />

Çünkü çocuk kendi başına karar verme<br />

ve yaptığı işin sorumluluğunu kabullenme<br />

mekanizmasından uzaklaşıyor.<br />

Öğrenme stillerine göre eğitim<br />

uygulamalarında, ölçme<br />

değerlendirmenin rolü nedir?<br />

Türkiye’de maalesef ölçme değerlendirme<br />

sınav sistemi tarafından rehin alınmış durumda.<br />

Dershane sistemi, SBS ve üniversiteye<br />

giriş sınavları, <strong>özel</strong> ders uygulamaları<br />

ve benzeri tüm etkinlikler ölçme değerlendirmenin<br />

nasıl yapılacağının belirleyicisi<br />

olmuş. Dolayısıyla mevcut ölçme değerlendirme<br />

sistemi sonuç odaklı bir bakış açısına


sahip. Yani süreçte neyin nasıl yapıldığına<br />

bakmaksızın sonuca göre karar vermeyi<br />

gerektiriyor. Oysa olması gereken daha<br />

ziyade süreç odaklı bir uygulama. Süreç<br />

odaklı anlayış, tüm basamaklarda öğrencinin<br />

geribildirim almasına fırsat sağlıyor.<br />

Öğrenme stilleri uygulamalarının süreç odaklı<br />

yaklaşımı desteklediğini söyleyebiliriz. Bu<br />

arada, süreç odaklı bir yaklaşım sergilemek<br />

sonucu görmezlikten gelmeyi gerektirmiyor.<br />

Öğrenme stillerine göre okullarda ve<br />

sınıflarda fiziksel değişiklikler yapmak<br />

gerekiyor mu?<br />

Aslında çok abartılı fiziksel değişikliklere<br />

gereksinim yok. Öğrencilerin bireysel, küçük<br />

grup ve büyük grup halinde çalışabilmelerine<br />

olanak veren her türlü düzenleme<br />

uygundur. Sınıfta halı minder, koltuk<br />

bulunması işi daha da kolaylaştırabilir. Asıl<br />

olan fiziksel düzenlemeden çok zihniyet<br />

meselesidir. “Eğitim ciddi bir iştir, çocuklar<br />

sıralarda dik olarak arka arkaya oturmalıdır”<br />

anlayışıdır zihniyet dediğim. Bu okulda söz<br />

konusu düzenlemeleri yaşları dikkate alarak<br />

yapmak çok kolay. Çünkü zaten birçok<br />

düzenleme yapılmış vaziyette. Kalabalık<br />

okullara gelince durum biraz daha farklı.<br />

Aslına bakarsanız Türkiye’nin 50’den fazla<br />

ilinde sınıf mevcutları 30’un altında. Hatta<br />

25’in altında olan binlerce sınıfımız var.<br />

Ancak mevcutlar düşse de fiziksel düzenlemeler<br />

değişmiyor. Maddi imkan olsa da<br />

eski düzeni yeni eşyalarla koruyorlar. Çünkü<br />

mesele kalabalık meselesi olmaktan çok az<br />

önce ifade ettiğim gibi zihniyet meselesi.<br />

bizden from us<br />

VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu öğretim kadrosuyla<br />

öğrenme stili projesi <strong>için</strong> gerekli olan farklılaştırılmış öğrenme<br />

eğitimlerini almış durumda. Yani diğer kurumlardan bir adım<br />

önde.<br />

Sizce çocuklarda keşfedilmesi gereken<br />

en önemli temel beceriler nelerdir?<br />

21. yüzyılda farklı olan, bilgi ve iletişimle ilişki<br />

biçimimiz. Bilginin ağ yapısı, iletişimin çoklu<br />

tabana yayılması eğitimin nasıl olması gerektiğini<br />

belirliyor. Aslında 21. yüzyıl becerileri<br />

olarak literatürde yer alan becerilerin birçoğu<br />

binlerce yıldır geçerli. Örneğin yaratıcılık,<br />

problem çözme, eleştirel düşünce gibi beceriler<br />

Mimar Sinan <strong>için</strong> de, Da Vinci <strong>için</strong> de<br />

gerekliydi. Yani bu yüzyıla has becerilerden<br />

söz etmiyoruz tümüyle. Belki bir derece karakteri<br />

değişmiş beceriler söz konusu olabilir.<br />

Bu yüzyılda ağ (network) duyarlı olmak ve<br />

sosyal zekayı geliştirmek çok önemli. Bazı<br />

çocuklarımız daha çok yalnız olmayı ve sınırlı<br />

sosyalleşmeyi tercih edebilir. Özellikle içsel<br />

zekası yüksek olan çocukların sermayesi<br />

yalnız kalmaktır. Çünkü yalnızken daha fazla<br />

üretirler. Eğer canları istediğinde arkadaşlarıyla<br />

birlikte olabiliyorlarsa asosyallikten<br />

bahsedilemez. Yalnız olmayı bilinçli olarak<br />

tercih ediyorlar demektir. Bu çocuklardan<br />

filozof, sanatçı, yazar gibi yetenekler çıkması<br />

kuvvetle muhtemeldir.<br />

Öğrenme stilleri MEB müfredat ve<br />

mevzuatında yer alıyor mu?<br />

Öğrenme stilleri bir müfredat konusu<br />

olmayıp, müfredat işlenirken kalıcı<br />

öğrenmeyi kolaylaştırmanın bir aracıdır.<br />

Ancak müfredatın temel felsefesi <strong>için</strong>de<br />

çoklu zeka ve öğrenme stillerinin dikkate<br />

alınması hususunda tembihler yer alıyor.<br />

Bu nedenle öğrenme stilleri Milli Eğitim<br />

ilkelerine paralel bir amaç taşıyor.<br />

SOSYOLOJiK<br />

ÖÐRENME<br />

DUNN & DUNN<br />

STiLLERi<br />

DUYGUSAL<br />

PSiKOLOJiK<br />

FiZYOLOJiK<br />

ÇEVRESEL<br />

Öğrenme stilleri uygulamalarının<br />

tersinin daha çok işe yaradığını iddia<br />

eden uygulamalar ve öneriler de<br />

mevcut. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?<br />

Öğrencilerin zorlanmasını öneren yaklaşımlarla<br />

öğrencinin doğasının dikkate<br />

alınmasını isteyen yaklaşımlar çelişiyor gibi<br />

görünse de kanımca aynı amaca yönelik.<br />

Dünyada çocukların zorlanmasını ve<br />

dayanıklılığının artmasını isteyen kültürler<br />

olduğu gibi tersi de söz konusu. Örneğin<br />

bizim toplumumuzda çocuklar okula<br />

gitmemek <strong>için</strong> ateşi varmış gibi veya karnı<br />

ağrıyormuş gibi yaparlar. Daha doğrusu<br />

isterlerse kısa sürede karınlarını ağrıtabilirler.<br />

Japon çocuklar ise hasta olup okula<br />

gidemediklerinde eğitimden geri kalacakları<br />

<strong>için</strong> ailelerinden özür dilerler. Bunu<br />

bir suç gibi algılarlar. Yine Japon ve Çinli<br />

çocukların çok uzun süre ders başında<br />

oturmaları onların dayanıklılığı açısından<br />

çok önemlidir. Bizde ise çok oturmak değil<br />

amaca yönelik olunup olunmadığı önemlidir.<br />

Ülkemizde çocuğu zorlamayı bir tarafa<br />

bırakın ileri düzeyde bir koruyuculuk söz<br />

konusu. Çocuğun başına bir şey gelmesi<br />

ihtimali bile ebeveyni harekete geçirmeye<br />

yeter. Oysa çocukların biraz zorlanması,<br />

yokluk görmesi onları mücadeleci yapar.<br />

“Çocuğunuzu okulda çok sıkı şartlarda<br />

zorlayacağız” denildiğinde kaç veli o okula<br />

çocuğunun gitmesini ister? Bence bu tür<br />

seçimler çocuk yetiştirme biçimi ve toplumsal<br />

algı çerçevesinde değerlendirilmelidir.<br />

VOıCE 11


Let the games begin<br />

This time, it is for the Cup!<br />

“DBB” stands for “Doğudan Batıya Basketbol” in Turkish –<br />

Basketball from East to West. The project started two years<br />

ago as an extracurricular activity created by a handful of Koç<br />

School students. Today, it spans multiple schools, cities and<br />

this year, countries. The project brings students from different<br />

geographical and cultural areas together, united under the<br />

power, and love of, basketball.<br />

DDB participants from the Koç School travel to chosen Eastern<br />

Turkish towns to meet students with a passion for basketball<br />

who are later invited to Istanbul to attend a week-long<br />

basketball camp. During the camp, students attend workshops,<br />

seminars and get a chance to practice ball with famous<br />

basketball players such as Hidayet Türkoğlu, Sinan Güler, Semih<br />

Erden, Ender Arslan and Harun Erdenay.<br />

In the second year of the project, a European tournament will<br />

take place in Istanbul with teams from Belgrade, Ljubljana, and<br />

Skopje playing against teams from Şanlıurfa, Elazığ, Hakkari and<br />

Istanbul. The “3 on 3” tournament will take place the week of<br />

January 22 nd , both at the Koç School and Özyeğin University.<br />

Cumhuriyet Yolu<br />

12 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Yurtiçi<br />

Üniversiteler Fuarı<br />

Yurtiçi Üniversiteler Fuarı, 12 - 13 Aralık’ta iki gün boyunca<br />

en çok tercih edilen 16 vakıf ve devlet üniversitesinin<br />

katılımı ile gerçekleşti. İlginin yoğun olduğu etkinlikte<br />

üniversiteler tanıtılırken öğrencilere aynı zamanda kariyer<br />

seçimleri doğrultusunda destek danışmanlık da verildi.<br />

Çevre ilçelerden 11 Anadolu <strong>lisesi</strong>nin ziyaret ettiği fuara<br />

yaklaşık 1.000 öğrenci katıldı.<br />

17 - 20 Ekim tarihleri arasında 8. sınıf öğrencilerimizle<br />

“Cumhuriyet Yolu” konulu bir gezi<br />

gerçekleştirdik. Öğrencilere gezide Müdür Yardımcımız<br />

Oya Sakız, Türkçe öğretmeni Hakan<br />

Karakullukçu, Rehber Öğretmen Funda Utku<br />

Maşraf ve Sosyal Bilgiler Öğretmeni Tuğba<br />

Kara eşlik etti.<br />

Gezi kapsamında öğrenciler, Ulus’ta yer alan<br />

birinci ve ikinci meclis binalarını gezdiler.<br />

Gezinin ikinci gününde Anıtkabir’de Ata’mıza<br />

saygılarını sunup anı defterine görüşlerini<br />

yazdılar. TBMM binasında, bugünkü meclisin<br />

<strong>özel</strong>likleri aktarılırken öğrencilerimiz büyük<br />

dikkatle dinlediler. Kendilerine verilen TBMM<br />

ziyaret beratı onlar <strong>için</strong> güzel bir hatıra oldu.<br />

Afyon’da ise, Kurtuluş Savaşı’nın Batı<br />

Cephesi’nde meydana gelen 1. ve 2. İnönü,<br />

Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’un<br />

geçtiği atmosferde konuları işlemek, öğrencilerin<br />

yaşayarak öğrenmelerini sağladı. Öğrenciler<br />

Zafer Anıtı, Alagöz Karargâhı, Duatepe,<br />

Kocatepe ziyaretlerini büyük zaferin kolay<br />

kazanılmadığı bilinciyle tamamladılar.


inGenious<br />

Hülya Karamemiş 1. inGenious Yaz Okulu, İstanbul 24–26 Ağustos 2012<br />

İlk aşamada üç yıl sürmesi planlanan inGenious Projesi’nin<br />

hedefi Avrupa‘da yükselen yaşam standartları ile doğru orantılı<br />

olarak gençler arasında bilimsel çalışmalara ilginin arttırılması ve<br />

öğrencilerin bilime olumlu tutumlarının gelişmesini sağlamak. Hülya<br />

Karamemiş koordinatörlüğünde düzenlenen projede, farklı sanayi<br />

ortaklarının desteği sayesinde Avrupa Birliği ile ortaklaşa çalışmalar<br />

yapmak ve proje oluşturmak da hedefler arasında yer alıyor. Avrupa<br />

Birliği üyesi olmadan projeye dahil edilen tek ülke Türkiye.<br />

Konu ile ilgili olarak bölümün akademik dönemde yaptığı ve<br />

katıldığı çalışmalar:<br />

• Çalışma öncesi ve sonrası ilgili anketler yapılarak proje<br />

kapsamında, Xperimania II - The Benefits of Chemistry in Everyday<br />

Life - Acids & Bases deneyi ve Sensor Adventure oyunu adlı iki<br />

uygulamalı çalışma gerçekleştirildi.<br />

• İhtiyaç analizi anketleri ve etkinliklerde yer alan en az bir adet<br />

Community of Practice (COPs) çalışması yapıldı.<br />

• 17 - 19 Mayıs 2012 tarihlerinde Roterdam’da gerçekleştirilen<br />

inGenious WP3 Pilot Schools Workshop’a ve 24 - 26 Ağustos 2012<br />

tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 1. inGenious Yaz Okulu’na katılım<br />

gerçekleştirildi.<br />

• 27 Mart 2012’de, etkinlik takviminde online chat’lerden biri olan<br />

Innovative Chemistry - CEFIC’e katılım sağlandı.<br />

bizden from us<br />

Origami Turna Kuşları<br />

Koç öğrencileri, 25. yıl Kütüphane Etkinlikleri<br />

çerçevesinde her iki okulun kütüphanelerinde<br />

düzenlenen ve iki gün süren origami<br />

çalıştayında origami sanatçısı Nazan<br />

Tacer ile bir araya geldiler ve origami tekniklerini<br />

kullanarak ‘Turna Kuşu’ yapmayı<br />

öğrendiler. Geleneksel Japon kağıt katlama<br />

sanatı origami, Japonca Oru (katlama) ve<br />

Gami (kağıt) sözcüklerinin birleşmesi ile<br />

oluşuyor. Katlanan origami turna kuşlarının<br />

bir araya getirilmesiyle tasarlanan avize<br />

okulda sergilendi.<br />

Koçlular<br />

II. İstanbul Çocuk ve<br />

Sanat Bienali’nde<br />

II. İstanbul Çocuk ve Sanat Bienali’ne VKV Koç Özel Ortaokulu<br />

öğrencileri “Tablo Canlandırma Klipleri” adlı çalışmaları ile katıldılar.<br />

Bienal, Kadıköy İskelesi’nin üzerinde yer alan Şirket-i Hayriye Sanat<br />

Galerisi’nde sergilendi. Klipleri İlkokul ve Ortaokul Facebook sayfasında<br />

bulabilirsiniz.<br />

Bienalde sergilenen diğer bir eser ise, lise öğrencilerinden 15 yaşındaki<br />

David Kebudi’nin “The Stuck” isimli kısa filmiydi. İmgelerle, yaşam ile<br />

ölüm arasında kalmışlığı anlatan filmde, hasta bir gencin hastane odasında<br />

hayat ile çekişmeleri ele alınıyor. Gerçeklikler ile paralel yansıtılan<br />

bir bilinçaltı dünyası, çocuğa farklı oyunlar oynar ve olayları çarpıtır.<br />

VOıCE 13


14 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Harry Potter Night<br />

Birsu Baç • 8 th grade<br />

English teachers planned a colourful and fun event for students at the Koç Middle School.<br />

The theme was Harry Potter films…<br />

Witches and wizards united to celebrate<br />

a night of magic on October 11 th , 2012.<br />

Koç Middle School English teachers<br />

planned a wonderful event for students<br />

at the Koç Middle School. The night<br />

was enchanting and the school was<br />

beautifully decorated for the special<br />

occasion. Students thoroughly enjoyed<br />

the whole event.<br />

School buildings as Hogwart’s houses<br />

The evening began as students were<br />

sorted into their Hogwart’s houses. North<br />

Koç became Ravenclaw, East Koç was<br />

Gryffindor, South Koç was Slytherin and<br />

West Koç was sorted into Hufflepuff.<br />

Once students were sorted into their<br />

houses, they hopped on their brooms<br />

and went outside for the Quidditch<br />

Tournament. It was a magical game.<br />

Although it was rough and tiring,<br />

students had a lot of fun.<br />

“It was the best part of the night,” said<br />

Sedef Aksoy, a grade 8 student who<br />

attended the event. “Hufflepuff worked<br />

to make a great cheer and we won<br />

house points for cheering on our team!”<br />

Magnificent decoration and delicious<br />

dinner<br />

After the matches, students went inside<br />

and ate a beautiful Hogwarts style<br />

dinner in the cafeteria. The school staff<br />

did a wonderful job of decorating the<br />

dining hall. Candles were hanging from<br />

the ceiling (just like in the Harry Potter<br />

movies), balloons with owls and Harry<br />

Potter initials emblazoned on them were<br />

attached to the seats, and tablecloths and<br />

crests representing the colours of each<br />

Hogwart’s house adorned the tables. And<br />

last but not least there was the delicious<br />

Hogwart’s food, including ‘bat wings’<br />

(chicken wings), pumpkin pasties, ‘troll<br />

toenails’ (nachos), ‘butter beer’ (iced<br />

tea), ‘herbology salad’, ‘magic wands’<br />

After the Quidditch<br />

Tournament, students had<br />

a beautiful Hogwarts style<br />

dinner in the cafeteria.<br />

(breadsticks) and owl cookies and cake for<br />

dessert.<br />

After students ate their delectable<br />

Hogwarts dinner, they all went into the<br />

auditorium and began watching the last<br />

Harry Potter movie. They stopped the<br />

movie to tune in to the virtual author visit<br />

with J.K. Rowling. Unfortunately, students<br />

were not able to speak with the author<br />

herself; they could only watch the live<br />

stream. Nonetheless, the night was fun for<br />

everyone who joined the event.<br />

“It was a great night. Students and teachers<br />

were both so enthusiastic and in the spirit<br />

of the event. The Quidditch Games were<br />

just as fun to watch as they were to play<br />

and teachers and students alike were blown<br />

away by all of the little touches that made<br />

the night what it was. It was an event I<br />

won’t soon forget!” said Amanda Hipgrave,<br />

who organized the event.<br />

I won’t forget this spectacular event either<br />

and I sincerely hope that we continue to<br />

have events like this at our school in the<br />

years to come!


izden from us<br />

The Dream School<br />

Melis Keskin • 11 th grade<br />

11 th grade students designed a summer camp in Diyarbakır for students between the ages<br />

of 9 - 13. The objective was to make learning fun for them.<br />

Zeynep Liman, Akın Yücel, Aysu Seçkin / 10, Emre Özmen, Melis Keskin<br />

I have to admit I did not realize what our<br />

teachers meant when they said that with each<br />

project, we gain the opportunity for further<br />

development. I thought that a philanthropic<br />

social activity project was something we do for<br />

others, until this summer…<br />

It all started to sink in this summer with<br />

“The Dream School” Project - a week<br />

of summer school for elementary and<br />

middle school students in Diyarbakır. I am<br />

from Diyarbakır and was born and raised<br />

there. It is a city in the very east corner<br />

of Turkey, where people are mostly poor<br />

and where most things related to arts,<br />

sports, music, and other social activities<br />

are a luxury that most cannot afford. I<br />

came to the Koç School 4 years ago as<br />

a boarding student was shocked by the<br />

social life that the school provides. I felt<br />

shy at first - it was the first time that I had<br />

seen a real auditorium, a real stage and<br />

a real orchestra composed of students,<br />

a real painting drawn by a student. Until<br />

then I didn’t know that I could succeed<br />

both in academia and also be a person, an<br />

individual with hobbies and activities.<br />

A dream school for them, and for us<br />

I came up with the idea for the “Dream<br />

School” project in a chemistry class. The<br />

project has nothing to do with chemistry,<br />

but it started there. Right after class<br />

I shared my idea of having a summer<br />

camp in Diyarbakır with Cansu – pretty<br />

soon we were a handful of 11 th graders<br />

discussing the details of camp curriculum.<br />

What surprised me the most was the fact<br />

that most of my friends hadn’t seen the<br />

Eastern parts of Turkey at all. They had<br />

no idea about the culture I grew up in, or<br />

the tradition of my family. Following our<br />

first brainstorming session with the group,<br />

we shaped our project in a short amount<br />

of time. We designed a summer camp for<br />

students between the ages of 9 - 13, and<br />

we wanted to make learning fun for them.<br />

We filled the week with English, drama,<br />

dance and arts classes, and the attendees<br />

performed a show at the end of the week.<br />

We were amazed at how much they could<br />

accomplish in just a week.<br />

Having fun and learning at the same time<br />

Our purpose as a group was to make a<br />

difference in the poverty stricken children’s lives<br />

in the East and in a way break stereotypical<br />

ideas between the East and the West.<br />

We received so many positive comments<br />

and many thanks. Zeynep mentioned that<br />

one of her students, a girl name Zerçin said<br />

that she was so inspired that she decided to<br />

become an English teacher when she grows<br />

up. It was obvious the Koç School students<br />

there were truly proud of themselves for<br />

being in Diyarbakır in the sweltering heat,<br />

rather than a beachside in the Aegean.<br />

“I’ll miss you so much, sister Melis, I<br />

wish this program would last until the<br />

summer ends because I didn’t have any<br />

opportunities like this to have fun and learn<br />

at the same time until you came.” Those<br />

were 12 year-old Furkan’s words during the<br />

last day of camp. I remember how proud<br />

I felt and how it changed the way we all<br />

looked at things. At that point I realized<br />

what our teachers meant by self growth.<br />

Now, we speak to the kids on the phone<br />

frequently, and keep in touch. All they are<br />

saying is that they miss the summer and<br />

us. We miss them too and we will make<br />

it our mission as to help them as long as<br />

we can. We will make sure that even after<br />

our graduation, this project still stands.<br />

However, before considering that, we look<br />

forward to meeting them all again at “The<br />

Dream School” in summer 2013!<br />

VOıCE 15


VKV Koç Özel Lisesi öğrencileri David<br />

Kebudi, Esra Koç, Leyla Özden, Ortaokul<br />

öğrencisi Can Yeşildere ve müdür yardımcısı<br />

Özlem Ekmekçi 30 Ekim - 3 Kasım tarihleri<br />

arasında Londra’daki Harrow School’daydı.<br />

Harrow School mezunu Ali Koç’a çok şey<br />

borçlu olduğunu söyleyen ekip, House<br />

sistemini kapsamlı olarak incelemenin de<br />

önemli bir fırsat olduğunu düşünüyor.<br />

Ekip, okulumuzda yürürlükte olan House<br />

sistemini daha verimli ve düzenli bir şekilde<br />

uygulamak üzere ziyaret ettikleri Harrow<br />

gözlemlerini Voice okurları <strong>için</strong> anlattı.<br />

Köklü bir gelenek<br />

1572 yılındaki kuruluşundan bu yana House<br />

sistemini uygulayan Harrow’da, sistem<br />

okul kültürünün büyük bir parçası. Öyle ki,<br />

öğrenciler okullarının ismini söylemeden<br />

önce House isimlerini söylüyorlar. David<br />

Kebudi’nin anlatımıyla, sistemde her house<br />

70 öğrenciden ve beş farklı yaş grubundan<br />

oluşuyor. Öğrenim süresinin beş yılında<br />

16 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Harrow günlüğü<br />

VKV Koç Özel Ortaokulu ve Lisesi öğrencileri Ali Koç liderliğinde ziyaret ettikleri<br />

Harrow School’da, köklü bir geçmişin, kültürel değerlerin ve okul ruhunun izini sürdü.<br />

Koç Houses & Özlem Ekmekçi • Müdür Yardımcısı<br />

okul dışı ortamları da paylaşan öğrenciler<br />

birbirleriyle güçlü bağlar kuruyor. Harrow<br />

School’u 12 House’tan biri olan Knoll<br />

House’unun öğrencileri aracılığıyla gezen<br />

ekipten Esra Koç ve Leyla Özden yaklaşık<br />

800 yatılı erkek öğrencinin bulunduğu<br />

Harrow’da kampüs hayatını yakından<br />

tanımak adına öğrencilerle yemek yeme, yatakhanelerini<br />

gezme ve onların yorumlarıyla<br />

Harrow’u, House sistemini ve okul ruhunu<br />

tatma şansını elde ettiklerini belirtiyor.<br />

“Genel müdür, müdür, house master ve<br />

öğretmenlerle yaptığımız idari toplantıda,<br />

Harrow geleneğine ne kadar bağlı olduklarına,<br />

tarihlerini ve okul ruhunu korumayı ne<br />

kadar ciddiye aldıklarına tanık olduk. Bunların<br />

yanı sıra okuldaki genel atmosfer, işleyiş<br />

şekli ve okul ruhu bize çok şey öğretti”<br />

diyen Koç ve Özden’e ek olarak Kebudi de<br />

şunları söylüyor: “600 yıla yakın bir süredir<br />

kendini yenileyerek ama geleneklerine de<br />

sadık kalarak ilerleyen, profesyonelce örülmüş<br />

bir House sisteminin işlendiği, dünya<br />

standartlarındaki bu okulda beni en çok<br />

etkileyen okulun dayanışmaya, kardeşliğe<br />

ve geleneklere verdiği önem oldu.”<br />

House sisteminin kazanımları<br />

Harrow’da nerdeyse okul ve okulun<br />

işleyişiyle ilgili her şey House’larla bağdaştırılmış.<br />

Buna okul kıyafetleri de dahil.<br />

Günlük üniformaları aynı olmasına rağmen<br />

House’lara ait kazaktan pijama altına<br />

kadar birçok kıyafeti var; bu kıyafetlerin<br />

hepsi de bir anlam barındırıyor. Harrow’da<br />

her öğrencinin yatakhanesi, yemekhanede<br />

oturma yeri, forması ve zaman geçirdiği kişiler<br />

House’larına göre sınıflandırılmış. Esra<br />

Koç ve Leyla Özden bu durumun okulda<br />

oluşturduğu atmosfere değinerek şunları<br />

söylüyor:“Bizler öğrencilerin bu durumdan<br />

rahatsız olacaklarını düşünürken onlar tam<br />

aksine çok memnun olduklarını dile getirdiler.<br />

Takım ruhunun ve sürekli rekabet<br />

duygusunun onları çok daha fazla motive<br />

ettiğini ve başarıya ulaşmalarını sağladığını<br />

söylediler.” David Kebudi de House sisteminin<br />

kazanımları hakkındaki izlenimlerini


Ali Koç, Esra Koç, David Kabudi, Özlem Ekmekçi, Can Yeşildere, Leyla Özden<br />

şöyle aktarıyor: “Harrow School, modernin<br />

ve geleneğin, dayanışma ile rekabetin bütünleştiği<br />

çok <strong>özel</strong> bir okul. House sistemi<br />

sayesinde her öğrenci okula izini bırakıyor.<br />

Okulun yeni erkek öğrencileri, eskilerin gurur<br />

ve sorumluluğunu omuzlarında taşıyor.<br />

Okulun ilk öğrencisinden son öğrencisine<br />

kadar hepsinin adı titiz bir şekilde okul<br />

duvarlarına kazınmış. İsimlerin bu şekilde<br />

kazınması, okulun ve House’ların <strong>için</strong>de<br />

her zaman yer aldığınızın ve iz bıraktığınızın<br />

sadece bir kanıtı. Okulun mezunları, bir<br />

gruba ve sosyal çevreye ait olmanın verdiği<br />

özgüvenle üniversiteye geçiyorlar.”<br />

Rekabet ve takım ruhu<br />

Koç öğrencileri Harrow’a yaptıkları ziyaret<br />

sırasında Inter-House Endurance Event<br />

denilen dayanıklılık yarışmasını da izleme<br />

şansı elde etmiş. Yarışma hakkında bilgi<br />

veren Koç ve Özden, öğretmenler tarafından<br />

engeller koyulmuş parkuru geçtikten<br />

sonra, takımca uzun mesafe bir koşuyu<br />

tamamlamak üzerine kurulu yarışın sonucunda<br />

ilk bitiren House’un, yatakhanesine<br />

House puanı kazandırdığını ifade ediyor.<br />

“Yarışın sonunda Koç öğrencileri olarak<br />

alışılmadık bir şeye şahit olduğumuzu fark<br />

ettik” diyen Koç ve Özden takım ruhu,<br />

hırs ve cesaretin profesyonel düzeyde<br />

bizden from us<br />

olduğunu belirtiyor. “Küçüklerin büyüklerine<br />

yardımı ve desteği mükemmel takımlar<br />

oluşturduklarının göstergesiydi” diyor.<br />

House sistemini 1572<br />

yılındaki kuruluşundan bu<br />

yana uygulayan Harrow<br />

School’a yapılan ziyaret,<br />

ekibe sistem hakkında<br />

kapsamlı fikir edinme<br />

fırsatı sundu.<br />

David Kebudi de sportif anlamda House’lar<br />

arasındaki dayanışma ve rekabeti simgeleyen,<br />

okulun eski geleneklerinden olan Triple<br />

Blood’un ilgisini çektiğini ifade ediyor.<br />

Okulun üç ana spor alanındaki takımında<br />

oynayanlara verilen bu lakaba sahip kişilerin<br />

haftanın iki günü, okul üniforması yerine<br />

onlara <strong>özel</strong> bir ceketi giyme hakkı kazandığını<br />

belirtiyor. Kebudi, okulun buna benzer<br />

onlarca geleneğe sahip olduğunu vurguluyor<br />

ve ekliyor: “Gezi sonrasında aklımda<br />

kalan tek bir şey vardı: Neden Türkiye’nin<br />

Harrow School, modernin<br />

ve geleneğin, dayanışma<br />

ile rekabetin bütünleştiği<br />

çok <strong>özel</strong> bir okul. House<br />

sistemi sayesinde her<br />

öğrenci okula izini<br />

bırakabiliyor.<br />

en iyi eğitiminden birini veren bizim okulumuzda<br />

da House Sistemi oluşturulmasın…”<br />

Okul ruhunu daha da canlandırmaya<br />

kararlıyız<br />

Esra Koç ve Leyla Özden son söz olarak,<br />

“Harrow’un tarihi ve House sisteminin işleyiş<br />

şekli hakkında birçok bilgi edinmemiz,<br />

okulumuza yeni şekillenen House sistemiyle<br />

ilgili pek çok değişiklik yapma isteğimizi de<br />

beraberinde getirdi. Harrow ziyareti bizim<br />

<strong>için</strong> inanılmaz bir deneyimdi. Harrow’dan<br />

kazandıklarımızla okul geleneklerimizi ve<br />

tarihimizi oluşturmak <strong>için</strong> sabırsızlanıyoruz”<br />

diyor. David Kebudi ise VKV Koç Özel İlkokulu,<br />

Ortaokulu ve Lisesi’nin farklı House<br />

gelenekleri sayesinde dayanışmanın, beraberliğin<br />

ve rekabetin daha yüksek olduğu,<br />

aynı zamanda her öğrencinin okula kolayca<br />

izini bırakabileceği bir hale gelebileceğine<br />

değiniyor ve şunları söylüyor: “Küçüklüğümden<br />

beri Harry Potter’ın Hogwart’sı<br />

beni <strong>için</strong>e çekmiştir. Şimdi daha iyi anlıyorum<br />

ki, beni asıl etkileyen o okuldaki<br />

dayanışmaydı. Biz İngiltere’ye bu projenin<br />

ilk adımını atmaya gittik ama bunu hep birlikte<br />

VKV Koç İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />

olarak devam ettireceğiz.”<br />

VOıCE 17


Üst sıra: John Richardson, Özlem Balta, Hamdi Can Tuncer, Serkan Öktem,<br />

Alt sıra: Bahar Öner, Christopher Sweards, Hatice Onaran<br />

Her şey öğretmenlerin arasındaki bir sohbet<br />

esnasında ortaya çıkan bir fikrin sözde kalmayıp<br />

uygulamaya geçmesiyle başladı. Öğretmenler<br />

Birliği Başkanı Hamdi Can Tuncer yola<br />

çıkış serüvenlerini şöyle özetliyor: “Öğretmen<br />

arkadaşlarımızla sohbet ederken aramızdaki<br />

iletişimin zayıf olduğundan ve öğretmenlerin<br />

kendi aralarında ve yönetimle sağlıklı iletişim<br />

kanalları oluşturmaları gerekliliğinden bahsediyorduk.<br />

Bir araya gelebilirsek öğretmenlere<br />

has sorunların hem daha kolay hem daha etkili<br />

biçimde çözülebileceğinin de üzerinde durduk.<br />

Birlik fikri işte tam da bu noktada doğdu. Fikrimizi<br />

Koray Bey’le paylaştık. Onun da olumlu<br />

yaklaşımıyla Öğretmenler Birliği hayata geçti.<br />

Okul Aile Birliği ve Öğrenci Birliği’ne Öğretmenler<br />

Birliği’nin eklenmesi okul genelindeki<br />

iletişim kanallarının tamamlanmasını ve sağlıklı<br />

işlemesini beraberinde getirdi.”<br />

Birlik neler yapar?<br />

Öğretmenler Birliği, VKV Koç Özel Lisesi<br />

öğretmenlerinin doğal üyesi olduğu, CAC ve<br />

LAC ile öğretmenler arasında sağlıklı iletişim<br />

kurmayı, öğretmenlerin özlük hakları ve<br />

çalışma koşulları hakkında talep ve önerilerini<br />

18 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Fikirden uygulamaya<br />

VKV Koç Özel Lisesi öğretmenlerinin doğal üyesi olduğu Öğretmenler Birliği,<br />

öğretmenlerin kendi aralarında ve yönetimle sağlıklı iletişim kanalları oluşturmalarını<br />

sağlama amacıyla hayata geçirildi.<br />

alarak okul idaresine bildirmeyi ve bu konularda<br />

okul idaresi ile görüş alışverişi yapmayı<br />

amaçlayan bir yapılanmadır. Kısacası Birliğin<br />

amacı öğretmenler arasında ve okul idaresi<br />

ile öğretmenler arasındaki iletişim kanallarını<br />

açmak, öğretmenlerin özlük hakları, ihtiyaçları,<br />

sosyal etkinlikler ve okul yaşamıyla ilgili<br />

önerileri yerine getirmek.<br />

Her hafta düzenli toplanan Öğretmenler<br />

Birliği iletişimi sadece toplantı aşamasında<br />

Bir araya gelebilirsek<br />

öğretmenlere has<br />

sorunların hem daha<br />

kolay hem daha etkili<br />

biçimde çözülebileceğinin<br />

üzerinde durduk. Birlik<br />

fikri işte tam da bu<br />

noktada doğdu.<br />

bırakmayarak, çalışmalarını online olarak<br />

da sürdürüyor. Gündemin kendiliğinden<br />

oluştuğu toplantılar <strong>için</strong> öğretmenler,<br />

Birliğe sözlü veya eposta yolu ile taleplerini<br />

iletiyor ve Birlik kendi arasında bu konuları<br />

tartışıp çözümler üretiyor veya bazı idari<br />

meseleleri yönetime aktarıyor ve birlikte<br />

çözüm üretiyorlar.<br />

Üyeler bu işin kendilerine büyük bir sorumluluk<br />

getirdiğinin farkındalar. Hamdi Can<br />

Tuncer öğretmenler adına durumu şöyle<br />

özetliyor: “Şu anda daha çok hiçbir şey<br />

eksik kalmasın, herkesin ihtiyacına cevap<br />

verelim duygusu hâkim. Bir de tabii şunu<br />

aklımızda bulundurmamız şart; herkesin<br />

bu sürece katılması gerek. Daha iyi bir<br />

demokrasi istiyorsak bunu başarmamız şart.<br />

Herkes birbirinin derdine, tasasına katılırsa;<br />

onlara yabancı kalmazsa sorunlar çok daha<br />

kolay çözülür. Sadece kendi sorunlarımıza<br />

odaklanmamak gerekiyor…”<br />

Genel Kurul’da yapılan bir oylama ile<br />

seçilen Birliğin “Temsilciler Kurulu” üyelerini<br />

yakından tanıyalım:


Öğretmenler Birliği Temsilciler Kurulu<br />

Christopher Sewards: “I’m from Liverpool, UK and this is<br />

my third year teaching mathematics at Koç. Previously I have<br />

taught both in my homeland England and in Colombia. I<br />

decided to become a teacher in 2004 after I was visited in a<br />

dream by the then Secretary for Education and Employment,<br />

David Blunkett.“<br />

Hamdi Can Tuncer: “41 yaşındayım. Boğaziçi Üniversitesi<br />

Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezunum. Tarih Vakfı Yurt<br />

Yayınları’nda editör, Boğaziçi ve Sabancı üniversitelerinde<br />

araştırma ve öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra geldiğim<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde sekizinci yılım. Türk Edebiyatı derslerine<br />

giriyorum. Öğretmenliğin sonsuz bir öğrencilik olduğuna<br />

inananlardanım.”<br />

Hatice Onaran: “Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı<br />

bölümünden mezun oldum. Özel Ortadoğu Koleji, Kartal Semiha<br />

Şakir Lisesi ve Kadıköy Anadolu Lisesi’nde çalıştım. 1999’da<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde çalışmaya başladım. Öğrenmekten ve<br />

öğretmekten çok mutlu oluyorum. İlk Öğretmenler Birliği’nin<br />

bir üyesi olmak da heyecan veriyor.”<br />

John Richardson: “I was born a while ago and have been<br />

enjoying teaching for over 40 years. It keeps me young, I think,<br />

and I will teach as long as I can. My country is Wales but now I<br />

live in a very pretty part of England called Torquay. The Devon<br />

coast is called the English Riviera, so I can tell people I live on the<br />

Riviera, which they can interpret as they will. My greatest love is<br />

poetry, drama, most kinds of music and gardening. To keep fit I<br />

swim about three times a week.”<br />

Serkan Öktem: “1975, İzmir doğumluyum. 1998, Marmara<br />

Üniversitesi Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği mezunuyum.<br />

Sırasıyla Yüzyıl Işıl İlköğretim Okulu ve Amerikan Robert Lisesi’nde<br />

çalıştım. VKV Koç Özel Lisesi’ndeki 8. yılım. “<br />

Özlem Baltalı: “1964 Ordu / Ünye doğumluyum. İstanbul<br />

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya bölümünden mezun<br />

olduktan sonra aynı üniversitenin Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde<br />

Ekoloji dalında yüksek lisansımı yaptım. Öğretmenliğe İstek Vakfı<br />

Semiha Şakir Lisesi’nde başladım ve 10 yıl çalıştıktan sonra VKV<br />

Koç Özel Lisesi’ne geçtim. Okulumuzda coğrafya öğretmeni olarak<br />

15. yılımı tamamlamaktayım. Biri okulumuzdan mezun, her ikisi de<br />

üniversitede okuyan iki çocuk annesiyim.”<br />

Bahar Öner: “İstanbul Üniversitesi / Edebiyat Fakültesi / Coğrafya<br />

Bölümü 1988 yılı mezunuyum. Aynı üniversitenin Fiziki Coğrafya<br />

bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. VKV Koç Özel Lisesi’nde<br />

19 yıldan beri coğrafya derslerine giriyorum. Çok küçük yaşlardan<br />

beri idealim olan öğretmenliği çok severek yapmaktayım.<br />

Ülkemizde ideali olan mesleği yapan şanslı kişilerden biriyim.”<br />

Öğretmenler Birliği’ne ulaşmak kolay!<br />

Birliğe mesajını iletmek isteyen öğretmenler Öğretmenler Birliği_<br />

Teachers Council adresine e-posta atarak birliğe ulaşabilirler. Bu gruba<br />

atılan mesaj birliğin temsilcisi bütün öğretmenlerin e-posta kutusuna<br />

düşecektir. Ayrıca Moodle’da oluşturulan sayfa üzerinden bilgilendirme<br />

duyurusu, açıklama, anket gibi etkinlikler konusunda bilgi alabilirler ve<br />

yorum ve düşüncelerini paylaşabilirler.<br />

bizden from us<br />

East coast conquered<br />

Didem Epikmen at Northwestern<br />

During the last summer, The Koç School’s college counselors kept busy; they<br />

attended conferences and visited universities. In July 2013, Asuman Okman<br />

and Didem Sezer Epikmen attended the OACAC (Overseas Association for<br />

College Admission Counseling) Conference in Denver, Colorado. After two<br />

days of networking and taking notes at workshops, they each went their<br />

way to explore universities in two different locations; in the Chicago area<br />

and in upstate New York. The universities form a joint budget and invite<br />

counselors to host them on their campuses or at hotels. These visits help<br />

colleges to attract successful international students from top high schools like<br />

Koç through interactively informing their counselors.<br />

The five-day program in Chicago was packed; four days were spent visiting<br />

two universities each day; Illinois Institute of Technology, DePaul University,<br />

School of the Art Institute of Chicago, Columbia College Chicago, Loyola<br />

University Chicago, Northwestern University, University of Chicago and<br />

University of Illinois at Urbana-Champaign. Eight high school counselors were<br />

invited from all over the world and Didem Epikmen was the only person<br />

from Turkey. The visits gave counselors a chance to see the buildings, talk to<br />

current students, talk to professors, and enjoy delicious deep dish pizza from<br />

Chicago. On Sunday the counselors got a chance to enjoy an architectural<br />

boat tour on the Chicago River and explore the city of Chicago. It is no<br />

wonder that a number of Koç students choose Chicago as a destination with<br />

its wonderful educational opportunities and beautiful surroundings.<br />

Meanwhile, Asuman Okman was on the bus tour of the upstate NY area<br />

with 31 counselors from around the world for a week, visiting Skidmore<br />

College, Hobart and William Smith Colleges, Colgate University, Ithaca<br />

College, Rochester Institute of Technology, University of Rochester, Union<br />

College, Rensselaer Polytechnic Institute, Hamilton College and Syracuse<br />

University. This tour was very informative especially regarding scholarships<br />

and financial aid opportunities in the beautiful mountains of New York.<br />

VOıCE 19


20 VOıCE<br />

bizden from us


izden from us<br />

VOıCE 21


22 VOıCE<br />

Uğur Erten 8E<br />

Murat Şencan 7C<br />

bizden from us<br />

Kırlangıçtan portreler<br />

Öğrencilerimiz 24 Kasım Öğretmenler Günü <strong>için</strong> öğretmenlerine güzel bir sürpriz hazırladılar. Her öğrencinin<br />

bir öğretmeninin portresini yaptığı çalışma, kırlangıç bayraklar şeklinde okulun koridorlarını süsledi. Portrelerini<br />

gören öğretmenler kendilerini ve arkadaşlarını tanımakta hiç zorluk çekmediler. Bakalım siz de kolayca<br />

tanıyabilecek misiniz?<br />

Büyük isimleri bir araya getiren kongre:<br />

21. Yüzyılda Ebeveyn Olmak<br />

21. yüzyılda yetişmekte olan çocukların ebeveynlerinden çok farklı bir dünyada<br />

yaşayacaklarının farkındayız. Çocukların dünyayı yorumlaması, zaman<br />

algısı, insanlar arası etkileşimleriyle düşünce tarzları ve duygularını ifade ediş<br />

biçimleri ebeveynlerinkinden çok değişik. Tüm bu farklar, anne babaların<br />

çocuklarını, onların dünyalarını anlamalarını ve etkin iletişim kurmalarını<br />

olumsuz etkileyebiliyor. Bu gerekliliklerden yola çıkarak VKV Koç Özel İlkokulu,<br />

Ortaokulu ve Lisesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi 21.Yüzyılda<br />

Ebeveyn Olmak ana temalı 1. Ebeveynlik Kongresi’ni düzenledi. 17 - 18 Kasım<br />

2012 tarihlerinde gerçekleştirilen kongreye yaklaşık 700 ebeveyn katıldı.<br />

29 uzman konuşmacının katılımı ile gerçekleştirilen kongrede Ana-Baba<br />

Tutumları, Dijital Çağda Anne Baba Olmak, Sağlık, Öğrenme Süreçleri,<br />

Sosyal İlişkiler ve Kariyer Gelişimi gibi temalar ele alındı. Kongreye katılan<br />

ebeveynler bu başlıklarda yapılan grup sunumları, tekli sunumlar ve atölye<br />

çalışmalarına katılma fırsatını elde ettiler.<br />

Kongreye katılan konuşmacılar: Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, Prof.<br />

Dr. Mehmet Sungur, Dr. Erdal Atabek, Prof. Dr. Yankı Yazgan, Prof. Ayla<br />

Oktay, Prof. Dr. Dilek Şirvanlı, Klinik Psikolog Eda Arduman, Prof. Dr. Nermin<br />

Çelen, Yrd. Doç. Dr. Tolga Arıcak, Uzm. Psikolojik Dan. Refika Yazgaç,<br />

Prof. Dr. Ümran Korkmazlar, Yrd. Doç. Dr. Tamer Ergin, Doç. Dr. Özkan<br />

Pektaş, Uzm. Psikolojik Dan. Seçil Cüntay, Uzm. Psikolojik Dan. Ece<br />

Bakanay, Uzm. Sosyolog Nurcan Müftüoğlu, Uzm. Psikolojik Dan. Funda<br />

Tekelioğlu, Uzm. Psikolojik Dan. Özlem Mumcuoğlu, Psikolog Aysen Zorer,<br />

Uzm. Psikolojik Dan. Fulya Kurter, Prof. Dr. Kültegin Ögel, Prof. Dr. Orhan<br />

Derman, Uzman Psikolog Feyza Bayraktar, Prof. Dr. Bengi Semerci, Yrd. Doç<br />

Dr. Oktay Aydın, Psikolog Nur Dinçer, Uzm. Klinik Psikolog Derya Gülterler,<br />

Uzm. Psikolojik Dan. Selda Özen ve Klinik Psikolog Olcay Güner.<br />

Aylin Elif Koç 6F<br />

Selen Altaras 7F<br />

Yasemin Örmen 8E


Leyla Memigüven 7F<br />

Hüner Erdinç 7A<br />

bizden from us<br />

Robert Lennox Katherine Lennox Cemal Candaş Kadriye Bayraşa Aykut Coşkun Hediye Özgüneş Koray Öztoprak Şebnem Evans Murat Semerci Davash Pillay<br />

Orhangazi Koç İlköğretim Okulu’na kütüphane<br />

Bilgi-Belge Yöneticisi Şebnem Yalçın ve Orhangazi öğrencileri<br />

Gezici Kitabevi Deniz Papağanı Pafin’in<br />

15 - 19 Ekim 2012 tarihleri arasında VKV<br />

Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu ile ortaklaşa<br />

gerçekleştirdiği “8. Geleneksel Armağan<br />

Kitap Kampanyası Projesi” kapsamında<br />

1.300 adet kitap bağışlandı.<br />

Armağan Kitap Kampanyası bu yıl Bursa<br />

Orhangazi Koç İlkokulu ve Ortaokulu’nun<br />

kütüphanesinin oluşturulması amacıyla<br />

düzenlendi. Deniz Papağanı Pafin VKV Koç<br />

Özel İlkokulu ve Ortaokulu’nun bahçesinde<br />

Kerim Şişmanoğlu 8E<br />

öğrencilerin ziyaretine ve satışa açıldı. Öğrenciler<br />

her yıl olduğu gibi sınıflar halinde Pafin’i<br />

ziyaret ederek Orhangazi Koç İlköğretim<br />

Okulu öğrencileri <strong>için</strong> kitaplar satın aldılar.<br />

Beş gün boyunca Pafin’den satın alınan ve<br />

öğrencilerin evlerinden getirdikleri kitaplar<br />

içlerine <strong>özel</strong> notlar yazılarak Pafin’de toplandı.<br />

Daha sonra Pafin kitapları Orhangazi Koç<br />

İlköğretim Okulu öğrencileriyle buluşturdu.<br />

Gün boyu tüm sınıflar okul bahçesinde<br />

Deniz Papağanı Pafin’i ziyaret etti. Kitaplar<br />

okul yetkililerine teslim edilirken, aynı gün<br />

Cem Üstündağ 7F<br />

Defne Oruç 7E<br />

Orhangazi Koç İlköğretim Okulu öğrencileri<br />

bir dizi kitap etkinliği ile unutulmaz bir gün<br />

geçirdiler. Proje kapsamında anaokulu ve 1.<br />

sınıflara iki ayrı masal okuma etkinliği, “Maskeli<br />

Fare” ve “Kütüphanedeki Aslan” okuma<br />

saati, sevilen çocuk kitapları yazarı Süleyman<br />

Bulut’un 5. - 8. sınıflarla gerçekleştirdiği<br />

söyleşi köşesi ve “Büyük Atatürk’ten Küçük<br />

Öyküler” kitabından anekdotlar eşliğinde<br />

öğrenciler ile sohbetler yapıldı.<br />

VOıCE 23


Adım adım proje<br />

Fatma Yıldız • K-8 Ölçme Değerlendirme Bölüm Koordinatörü<br />

Proje süreci ve proje hazırlama yöntemleri üzerine...<br />

Fatma Yıldız, Egem Yorulmaz ve Arzu Kalender<br />

Öğrencilerin grup halinde veya bireysel olarak,<br />

istedikleri bir alanda / konuda inceleme, araştırma<br />

ve yorum yapma, görüş geliştirme, yeni<br />

bilgilere ulaşma, özgün düşünce üretme ve<br />

çıkarımlarda bulunma amacıyla ders öğretmenin<br />

rehberliğinde yaptıkları çalışmalar Proje<br />

olarak adlandırılıyor. Proje sürecinin yararlarına<br />

ve ayrıntılarına hep birlikte göz atalım:<br />

• Proje geliştirme süreci uzun, karmaşık ve zorlu<br />

bir süreç olacağından, bu ödevler, öğrencilerin<br />

yaratıcılık, araştırma, iletişim gibi üst düzey<br />

zihinsel becerilerini geliştirir.<br />

• Projenin tasarımından ortaya konulmasına kadar<br />

geçen süreç, aynı zamanda bilimsel süreç<br />

basamaklarını da içereceğinden, bilimsel süreç<br />

becerilerinin gelişmesine de yardımcı olur.<br />

• Proje çalışması, öğrencilerin grupla çalışma<br />

becerisinin gelişmesini sağlar.<br />

• Proje süreci öğrencileri teknolojiyi aktif olarak<br />

kullanmaya yönelteceğinden, öğrencilerin<br />

teknolojiyi kullanma becerisi kazanmalarına<br />

yardımcı olur.<br />

• Proje çalışmasında bilgi öğrenciye doğrudan<br />

verilmediği <strong>için</strong>, öğrenciler proje konularında<br />

yaparak, yaşayarak, inceleyerek bilgi kazanırlar.<br />

Bu nedenle yapılandırmacı öğrenme<br />

kuramı <strong>için</strong> uygun yöntemlerden birisidir.<br />

(MEB, Yeni İÖ Programlarında Ölçme ve<br />

Değerlendirme, 2006)<br />

Adım adım proje hazırlama:<br />

Okulumuzda 1. sınıftan 8. sınıfa kadar her<br />

sınıf düzeyinde öğrencilerimizin Bilimsel Süreç<br />

Becerilerini geliştirmek ve karneye etki eden<br />

bir puan türü olan proje puanını oluşturmak<br />

24 VOıCE<br />

bizden from us<br />

amaçlarıyla proje çalışmaları yaparlar. Projelerin<br />

bu amaçlar doğrultusunda hazırlanmasını<br />

sağlamak <strong>için</strong> yönergelere ve puanlama<br />

standartlarına ihtiyaç duyulur. Bu ihtiyaç<br />

aynı zamanda 1. sınıftan 8. sınıfa kadar okul<br />

genelinde hem öğretmen hem de öğrenciler<br />

açısından tutarlı ve objektif bir yaklaşımın<br />

oluşmasını da destekler.<br />

Tüm bu gerekçelerle İlkokul ve Ortaokul<br />

seviyelerinde görev yapan Ölçme Değerlendirme<br />

Bölümümüz tarafından öğretmenlerle<br />

birlikte çalışılarak okulumuza ait “Proje<br />

Hazırlama Kılavuzu” yazıldı. Kılavuzun içeriği<br />

1. - 3. ve 4. - 8. sınıf öğrencilerinin gelişim<br />

<strong>özel</strong>likleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak, her<br />

bir dersin kendine özgü akademik yapısı ve<br />

beklentileri doğrultusunda oluşturuldu. Dolayısıyla<br />

kılavuz 1. - 3. sınıflar, Türkçe, İngilizce,<br />

Fen ve diğer dersler (ortak) olmak üzere<br />

beş ayrı versiyonda hazırlandı. Bu kılavuzda<br />

proje konuları ve ürünleri, a) ortak proje<br />

takvimi, b) projelerin detaylarının anlatımı,<br />

proje dosyasının biçimsel nitelikleri ve içeriği,<br />

proje dosyasının kapak örneği, proje raporu,<br />

c) ara değerlendirme görüşme formu, öz<br />

değerlendirme formu, proje dosyası dereceli<br />

puanlama anahtarları (ortak ve/veya derse<br />

özgü araçlar) yer alıyor.<br />

Proje konuları: Zümre öğretmenleri<br />

tarafından belirlenen konulardan<br />

veya öğretmenlerinden onay alarak<br />

öğrencilerin kendi ilgi duydukları<br />

alanlara göre bireysel ya da grup olarak<br />

belirledikleri konulardan seçilebilirler.<br />

Proje takvimi: Her sene sonunda bir sonraki<br />

öğretim yılının akademik takvimi hazırlanırken<br />

belirlenir ve akademik takvime eklenir. Bu<br />

takvim sırasıyla aşağıdaki gibidir:<br />

1. Proje Hazırlama Kılavuzu ile Moodle’dan<br />

seçim yapma süreci tanıtılır.<br />

2. Proje tercihleri Moodle’dan yapılır.<br />

3. Proje listeleri duyurulur.<br />

4. “Araştırma Yapma ve Rapor Hazırlama”<br />

eğitimi verilir.<br />

5. Birinci Genel Toplantı: Proje konularının<br />

seçimi yapılır ve kılavuz paylaşılır.<br />

6. Bireysel görüşme aralığı: Öğrenci<br />

çalışmalarının kontrolü/problem saptanmış mı?<br />

vb. başlıklarda her bir öğrenciyle ihtiyaca göre<br />

iki veya daha fazla bireysel inceleme yapılır ve<br />

öğrenciye destek verilir.<br />

7. İkinci Genel Toplantı: Öğrencilere öz<br />

değerlendirme yaptırılarak çalışmalarının<br />

toparlanması sağlanır.<br />

8. Tamamlanan projelerin toplanması ve<br />

değerlendirilerek öğrenciye geribildirimlerin<br />

verilmesi aşamaları ile uygulanır, bu sayede<br />

seviyeler arası uygulama paralelliği sağlanmış olur.<br />

Proje raporu: Bu çalışmayla öğrencilerden,<br />

bilimsel süreç becerilerini kullanarak bir<br />

değerlendirme yazısı yazma deneyimi<br />

yaşamaları amaçlanır. Bu amaçla istenen rapor<br />

iki bölümden oluşur. I. Bölüm’de yer alan<br />

sorular proje ürünü hazırlama aşamasında,<br />

II. Bölümde yer alan sorular ise ürün<br />

tamamladıktan sonra öğrenciler tarafından<br />

yanıtlanır. Böylece her öğrenci kendine özgü<br />

bilimsel süreç becerilerini yansıtan bir proje<br />

raporu yazmış olur.


8. Uluslararası<br />

İstanbul Gençlik Forumu<br />

1987’de Fransa’da kurulan Avrupa Gençlik Parlamentosu (EYP),<br />

gençleri Avrupa sorunları hakkında tartışmaya ve çözüm bulmaya<br />

yöneltmeyi amaçlar. Günümüzde otuzdan fazla ülkede olan<br />

ve Avrupa’nın en büyük gençlik siyasi tartışma ortamı olan EYP<br />

başta Schwarzkopf Vakfı olmak üzere çeşitli kamu kuruluşları,<br />

dernekler ve şirketler tarafından desteklenmektedir. Türkiye’de<br />

ise bu kuruluş Avrupa Gençlik Parlamentosu Derneği adı altında<br />

faaliyet gösterir ve her yıl ulusal, bölgesel konferanslar düzenler;<br />

uluslararası konferanslara delegasyonlar gönderir.<br />

Avrupa Gençlik Parlamentosu Derneği’nin en önemli ve prestijli<br />

konferansı sayılan Uluslararası İstanbul Gençlik Forumu (IYF)<br />

Organizasyonu’nun ev sahipliğini geçtiğimiz yedi yıl süresince<br />

Robert Kolej üstlenmişti. Organizasyon, 2013’ten itibaren<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde düzenlenmeye başlanacak. 8. IYF,<br />

Avrupa’dan 15’i aşkın ülkeden 150 kişinin katılımıyla 8 - 13 Mayıs<br />

tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Etkinlikte görev üstlenen<br />

yaklaşık 20 gönüllü Koç öğrencisinden oluşan bir organizatör<br />

takımının özverili çalışmalarıyla 16 - 22 yaşındaki gençlere bilinçlendirici<br />

etkinlikler sunulacak.<br />

Bundan önceki yedi yılda aldığı desteklerle Türkiye’nin önemli<br />

gençlik organizasyonlarından sayılan bu konferansın prestijli<br />

bir noktaya gelmesinde köklü kurumların destekleri büyüktür.<br />

Organizasyon, sürdürülebilir ortaklıklar kurma arayışı içerisindedir.<br />

Destek vermek isteyenler aşağıdaki iletişim bilgisinden<br />

organizasyon ekibine ulaşabilirler.<br />

İletişim: iyf@eypturkey.org<br />

Fazıl Say’ın notaları<br />

Atakan Demirseren<br />

Salonu’nu doldurdu<br />

Okulumuzun 25. Kuruluş Yılı kutlamalarına Fazıl Say<br />

konseriyle başladık. 21 Eylül 2012’de gerçekleşen<br />

Fazıl Say konserine yaklaşık 1000 veli, öğrenci, mezun<br />

ve çalışan katıldı. Konserde Say, kendi düzenleme ve<br />

baladlarının yanı sıra, W. A. Mozart ve Ludwig van<br />

Beethoven’dan eserlerle izleyicileri büyüledi.<br />

bizden from us<br />

In loving memory<br />

Roger Field<br />

Roger Field, former head of the K-12 English department, peacefully<br />

passed away on October 28th on a beautifully warm moonlit night at<br />

his home in Halifax, Nova Scotia. He was surrounded by his dedicated,<br />

loving family. Roger was not only an administrator to us here at<br />

Koç, he was also a teacher and a friend. Overlooking Halifax Harbor,<br />

Roger’s family and friends celebrated his life on December 2nd at the<br />

Nova Scotia College of Art and Design, a place Roger loved to be.<br />

There they sang, read poetry, and shared stories of his life. Roger<br />

touched the lives of many people and lives on in the hearts of those<br />

who loved him. He was also a poet and poetry played a significant<br />

role in his life so what a better way to remember him than with the<br />

last poem that he wrote.<br />

One thing about being in this bed<br />

if this is the place where I will die<br />

is the panorama of the view<br />

and the fact that you can tell<br />

where the sun is located<br />

every day that you can see<br />

its rise and set<br />

and it matters to me<br />

to know this<br />

to be located somehow<br />

on this earth of ours<br />

that we ride around on<br />

until we all arrive at<br />

and come to our own ends.<br />

Kaybettiklerimiz<br />

Desil Berberyan<br />

İlköğretim okulumuzun 5-B<br />

sınıfı öğrencilerinden Desil<br />

Berberyan, 16 Kasım 2012’de<br />

savaştığı amansız hastalığa<br />

yenik düşerek aramızdan<br />

ayrıldı. Desil’e Tanrı’dan<br />

rahmet, ailesi, arkadaşları<br />

ve öğretmenlerine sabır<br />

diliyoruz.<br />

Enis Demirbağ<br />

Dergimiz Voice’un editörü<br />

Enis Demirbağ’ı 11 Ağustos<br />

2012‘de genç yaşta<br />

kaybettik. Okulumuz 1993<br />

mezunlarından Demir<br />

Demirbağ’ın ağabeyi olan<br />

Enis Demirbağ, aynı zamanda<br />

Koç Üniversitesi dergileri<br />

Fener/Frontier ve Kule’nin<br />

de editörüydü. Ani vefatıyla<br />

sarsılan ailesine, yakınlarına,<br />

Demirbağ Yayın ve Tasarım<br />

çalışanlarına sabır dileriz.<br />

VOıCE 25


Yeni öğretim yılı öncesinde VKV Koç Özel Lisesi,<br />

LGS’de 500 tam puan alan 26 öğrencinin<br />

okula ilk günden kayıt yaptırmalarıyla heyecanlı<br />

bir sürece girerek yoluna birbirinden başarılı<br />

öğrencilerle devam edecek olmanın gururunu<br />

yaşadı. Okul kontenjanı kayıtların ilk gününü<br />

takiben yüksek taban puandan yerleşen öğrenciler<br />

ile kısa sürede doldu. Kızlarda 495.319,<br />

erkeklerde 491 taban puanlarıyla kapatılan<br />

kayıtlar, İlköğretim Okulu’ndan 9. sınıfa 142<br />

öğrencinin eklenmesiyle tamamlandı. Okulun<br />

akademik puan beklentileri ve adayların VKV<br />

Koç Özel Lisesi’ni tercih etmelerinin sebepleri<br />

açıkça belli ve bunları okul dışında kulaktan<br />

kulağa duymak da mümkün. Kaliteli öğretmen<br />

profili, yabancı öğretmen kadrosu, öğrenci<br />

merkezli eğitim, %100 yurtiçi ve yurtdışı üniversite<br />

başarısı değerli öğrencilerimizin okulumuzu<br />

tercih etmesini sağlayan uzun listenin en<br />

üst sıralarında yer alıyor. Şimdi biraz ayrıntıya<br />

girelim ve VKV Koç Özel Lisesi’ni tercih etme<br />

nedenlerini öğrencilerden dinleyelim…<br />

Öğretmenlerim ve ailem bana okul<br />

hakkında çok şey anlattı ve okulu ilk<br />

gezdiğimde bunların hepsinin doğru<br />

olduğunu, aslında liseyi başka bir yerde<br />

değil, Koç’ta geçirmek istediğimi fark<br />

ettim. Ayrıca okulun düşünce yapısı ve<br />

öğrenciyi güçlü bir birey olarak yetiştirme<br />

politikası da beni gerçekten etkiledi.<br />

Umut Arslan / LP4<br />

26 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Seçimler<br />

geleceğimizi<br />

belirler<br />

Bu yıl LGS’de üstün başarı gösteren adaylar<br />

arasından VKV Koç Özel Lisesi’ni tercih<br />

edenler parlak bir geleceğe doğru en önemli<br />

adımı attılar.<br />

• IB Programı ve İngilizceye hâkimiyet<br />

Türkiye’de ilk defa 1994’te IB programını uygulayan,<br />

öğrencilerine IB Diploma ve Sertifika<br />

seçenekleri sunan en başarılı okullardan biri<br />

olmasının yanı sıra bu alanda kazandığı uluslararası<br />

tanınırlık VKV Koç Özel Lisesi’nin tercih<br />

edilmesinde önemli bir etken. Okulun iki<br />

dilde eğitim verme misyonuna uygun olarak<br />

öğrencilerin ana dillerinin yanı sıra İngilizceye<br />

hâkimiyetleri de günümüz dünyasının koşullarında<br />

okulun en dikkat çeken <strong>özel</strong>liği.<br />

“VKV Koç Özel Lisesi’ne gelmeyi çok istedim.<br />

İngilizce gelişimi başta olmak üzere<br />

birçok konuda öğrencilerini geliştirebilen bu<br />

okulu seçmemin birinci sebebi gençliğimin<br />

en kıymetli beş yılını dolu dolu ve başarılı bir<br />

şekilde geçirmek. VKV Koç Özel Lisesi’nde<br />

İngilizce eğitimi en başta yer alıyor. Hazırlıkta<br />

Türkçe, İngilizce ve üçüncü dil (Almanca,<br />

Fransızca, İspanyolca) dersleri işliyoruz.<br />

Bu üç dili de, <strong>özel</strong>likle İngilizceyi, etkili bir<br />

şekilde geliştirebileceğime inanıyorum ve<br />

geliştireceğim de…”<br />

• Sosyal etkinlikler<br />

Öğrencilerin gelişimine destek amaçlı onların<br />

ilgi ve yetenekleri doğrultusunda sunulan<br />

çeşitli sosyal etkinlikler, günümüzde giderek<br />

değişen başarı tanımı ve okulun yaklaşımını<br />

sergiliyor. Geleceğin çok yönlü bireylerini<br />

yetiştiren VKV Koç Özel Lisesi, bu nedenle de<br />

öğrencilerin bir parçası olmayı dilediği okullardan<br />

biri oluyor.<br />

“Öğretmenler derslerini <strong>özel</strong> olarak planlıyorlar<br />

böylelikle dersleri bol bol aktivite<br />

yaparak geçiriyoruz. Video hazırlamaktan<br />

tutun şarkı söylemeye kadar birçok etkinlik<br />

yaptığımız bu derslerde iş bölümünü,<br />

yardımseverliği ve etkili çalışmayı öğretiyorlar<br />

bize.”<br />

VKV Koç Özel Lisesi’ni kazanan şanslı<br />

öğrencilerden biriyim. Öncelikle VKV<br />

Koç Özel Lisesi verdiği eğitim doğrultusunda<br />

Türkiye’deki pek çok lise<br />

arasında bir adım öne çıkıyordu. Bu<br />

sayede Türkiye’de iyi bir üniversiteyi<br />

kazanma şansım artacaktı. Ayrıca<br />

IB programı sayesinde yurtdışındaki<br />

birçok iyi üniversiteyi kazanma şansım<br />

da olacaktı. Eğitimi İngilizce olduğundan<br />

ve ayrıca bir yabancı dil eğitimi<br />

daha verdiğinden en az iki yabancı dili<br />

garanti altına alacaktım. Bütün bunlardan<br />

farklı olarak, VKV Koç Özel Lisesi<br />

oldukça büyük bir kampüse, diğer<br />

liselerinkinden daha iyi ve daha büyük<br />

yatılı binalarına sahip. Ayrıca burada<br />

elliden fazla aktivite olması da benim<br />

sosyalleşmeme katkı sağlayacaktı.<br />

Sonuç olarak, bu kadar iyi <strong>özel</strong>liklere<br />

sahip bir liseye gitmek varken, neden<br />

başka bir liseyi tercih edeyim ki…<br />

Baybars Mert Dindar / LP


• Güven<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nin ismine olan güven<br />

ve tanınırlık onu Türkiye’deki diğer eğitim<br />

kurumlarından ayrıcalıklı bir noktaya<br />

taşıyor. Küresel bakış açısını benimsemiş,<br />

bağımsız ve öncü bir Türk okulu olarak<br />

uluslararası tanınırlığa sahip olması okulun<br />

tercih edilmesini sağlıyor.<br />

“VKV Koç Özel Lisesi başarılı, girişken,<br />

özgüven sahibi ve çalışkan birçok öğrenci yetiştiriyor.<br />

Her sene bu öğrenciler yurt <strong>için</strong>de<br />

ve yurt dışında pek çok başarılı okullara dağılıyorlar.<br />

Ben de bu geleceği parlak öğrencilerin<br />

temsilcisi olmak <strong>için</strong> Öğrenci Birliği’ne<br />

girdim. Atatürk’ü kendilerine örnek almış ve<br />

çok çalışmayı kendine prensip edinmiş bir<br />

öğrenci olmak istediğim <strong>için</strong> Koç’tayım.”<br />

• Üniversite başarısı<br />

Öğrencilerinin gerek yurtiçi gerekse yurtdışı<br />

üniversite girişlerinde elde ettikleri başarılı sonuçlar<br />

okulun gelecek <strong>için</strong> doğru bir seçenek<br />

olarak öne çıkmasını sağlıyor. VKV Koç Özel<br />

Lisesi’nde uygulanan kapsamlı danışmanlık<br />

birimleri ile öğrenciler kendi ilgi alanlarını<br />

belirleyerek yurtiçi veya yurtdışında hedefledikleri<br />

en prestijli yüksek eğitim kurumlarında<br />

eğitimlerine devam ediyorlar.<br />

• Yatılı program<br />

VKV Koç Özel Lisesi sunduğu beş ve yedi<br />

günlük yatılılık programının yanı sıra geniş<br />

kampüs olanakları, çeşitli yatılılık etkinlikleri<br />

ve kampüs yaşamının hareketliliğiyle öne<br />

çıkıyor. Yerli ve yabancı öğretmenlere erişim<br />

olanağı kampus yaşamını eğitimin önemli<br />

parçalarından biri haline getiriyor. Tecrübeli<br />

bir yatılı kadrosu tarafından yürütülen program<br />

sürekli kendini yenileyerek öğrencilere<br />

her türlü yeni imkânı sunuyor.<br />

bizden from us<br />

“Buraya geldiğimden beri İstanbul’un en<br />

ünlü, kültürel yerlerini gezdim, Fazıl Say<br />

konserine gitme fırsatım oldu, Mor ve Ötesi<br />

ayağıma geldi, milli futbol maçına gittik ve<br />

barbekü partileri yaptık. Ayrıca her hafta spor<br />

ve sanatla ilgili yatılı aktiviteleri de yapmaya<br />

devam ediyoruz. Bütün yıl boyunca daha<br />

çeşitli ve tabii ki eğlenceli etkinliklere katılacağımızdan<br />

eminim. Kısacası yatılı olmak bana<br />

hayatımda yapmadığım birçok şeyi yapmama<br />

olanak sağladı. Yatılıda paylaşmayı, güveni,<br />

yardımseverliği ve gerçek arkadaşlığı öğrendim.<br />

Kendi ayaklarım üstünde durabilmeyi ve<br />

hayatı tek başıma yaşamayı öğrendim. Temiz,<br />

ferah, geniş odalarımızda bize ayrılan çalışma<br />

masası ve konforlu yataklarda yatılıya alışmak<br />

zor olmasa gerek... “<br />

“Okulun yatılı ve hazırlık sınıfı programının<br />

olması da VKV Koç Özel Lisesi’ne gelmek istememin<br />

başka bir sebebi. Yatılı programının<br />

daha rahat ve eğlenceli olacağını düşünmem<br />

de sonraki yıllarımı VKV Koç Özel Lisesi’nde<br />

geçirmek istememde etkili oldu. Yatılı programı<br />

sayesinde edineceğim arkadaşlarımla<br />

birlikte yaşama ve kendi başımın çaresine<br />

bakıp gerçek hayata yavaş yavaş adım atma<br />

fikri de hoşuma gitti. Artık VKV Koç Özel<br />

Lisesi yatılı öğrencisiyim ve beni bu okulda<br />

çok şeyin beklediğini biliyorum.”<br />

• Vehbi Koç Vakfı<br />

Vehbi Koç Vakfı’nın eğitim alanındaki<br />

kuruluşlarından biri olan okul başarılı<br />

öğrencilere sunduğu burs imkanlarıyla da<br />

ön plana çıkıyor.<br />

“VKV Koç Özel Lisesi’nin bir vakıf okulu<br />

olması yine öğrencilerine sayısız imkan<br />

sağlıyor. Okulda birçok etkinlikler düzenleniyor<br />

ve eğitim ve öğretimi rahat ve başarılı<br />

VKV Koç Özel Lisesi’ni tercih etmemdeki en büyük etken, bu lisenin hedeflerimi gerçekleştirmeme<br />

yardımcı olabileceğini düşünmemdi. Çünkü Koç, öğrencilerine testlerle dolu bir lise<br />

hayatı yerine eğlenceli ve dostluklarla dolu bir hayat sunuyor. Onları topluma faydalı olabilecek<br />

bireyler olarak yetiştirerek hayata hazırlıyor.<br />

Beni bu okulu seçmeye iten bir başka neden ise okulun kampüsü ve sosyal aktiviteleri oldu.<br />

Kampüs <strong>için</strong>de, modern ve öğrencileri rahat ettirmek <strong>için</strong> her şeyin düşünüldüğü yatılı binaları<br />

bulunduruyor. Bunlara istinaden okulun her öğrenciye kendini en iyi ifade edebileceği, onlarca<br />

sosyal aktivite sunması da VKV Koç Özel Lisesi’ni benim gözümde rakipsiz kıldı.”<br />

Oğuz Çelik / LP<br />

hale getiriyor. Bir vakıf okulu olarak ileride<br />

de başarılı öğrencilerine burs sağlaması ve<br />

yatılı olanakları benim bu okula gelmemi<br />

sağlayan önemli sebeplerden. İleride yurt<br />

dışında veya yurt <strong>için</strong>de prestijli bir okula<br />

gitmemi ve orada burslu olmamı sağlayacak<br />

sayılı okullardan biri.”<br />

Ben VKV Koç Özel Lisesi’ni çok isteyerek<br />

tercih ettim. VKV Koç Özel Lisesi başarılı,<br />

girişken, özgüven sahibi ve çalışkan<br />

öğrenciler yetiştiriyor. İngilizce diline<br />

hakimiyet başta olmak üzere birçok konuda<br />

öğrencilerini geliştirebilen bu okula<br />

gelmemin birinci sebebi gençlik hayatımın<br />

en kıymetli beş yılını dolu dolu, rengarenk<br />

ve başarılı bir şekilde geçirmekti.<br />

Göksu Tunç / LP<br />

• Öğrenci profili<br />

VKV Koç Özel Lisesi öğrencilerinin sosyal<br />

hayatta sergilediği özgüven ve saygın duruş<br />

eğitim kalitesinin en önemli göstergesi olarak<br />

toplumsal alanda fark yaratıyor. Okul, araştırmacı,<br />

bilgili ve düşünen, iletişimi kuvvetli,<br />

motivasyonu yüksek, çalışkan, risk almaya hazır,<br />

ilkeli, açık fikirli, saygılı ve duyarlı gençler<br />

yetiştiren bir kurum olarak takdir ediliyor.<br />

“Koç’a gelmeden önce bu lisenin insanların<br />

bakış açısını ne kadar modernleştirdiğine,<br />

onların dil ve yeteneklerini nasıl geliştirdiğine<br />

tanık oldum ve buraya gelişimin üzerinden<br />

dört ay geçmesine rağmen aynı değişimleri<br />

geçirdiğimi hissediyorum.”<br />

• Kampüs olanakları<br />

İstanbul’un gürültülüsünden uzak, yeşillikler<br />

<strong>için</strong>deki kampüsü okulda her yönüyle farklı bir<br />

eğitim ortamının canlanmasını sağlıyor.<br />

“Okula ilk geldiğimde bize okulu tanıtan<br />

öğretmenlerin işlerine gerçekten hâkim görünmeleri<br />

ve sıcak olmaları burayı sevmemi<br />

sağladı. Okulun sosyal ve akademik alanda<br />

bir sürü imkânı var. Okulda her ders ile ilgili<br />

donanımlı derslikler ve ayrıca yatılı eğlence<br />

merkezinde de zaman geçirmek <strong>için</strong> bir sürü<br />

imkân var. Okul çok geniş bir alan üzerine<br />

kurulmuş ve bu sayede sosyal ve akademik<br />

anlamda birçok etkinlik <strong>için</strong> yeterli alan<br />

mevcut.”<br />

VOıCE 27


Okul Aile Birliği gönülden katılım ve emeklerle<br />

geçmişten bugüne okulun <strong>için</strong>de aktif olarak var<br />

oldu. Bu oluşuma destek vermek amacıyla ekibe<br />

katılan Berna Akpınar şunları söylüyor: “Her veli<br />

ayrı bir bakış açısı, yeni bir fikir ve eylemle OAB<br />

çalışmalarının başarısına yeni katkılar sağlıyor.<br />

Tüm güzellikler çocuklarımız ve okulumuz <strong>için</strong>.”<br />

Amacı okulumuzu hep daha ileriye taşımak olan<br />

Okul Aile Birliği’nin benzer hisleri paylaşan üyelerinden<br />

biri olan Tuğba Kalyoncuoğlu Isıgöllü ise<br />

amacını şöyle açıklıyor: “Arzum, çocuklarımızın<br />

hayata dair pek çok şeyi öğrenip, ilklere imza<br />

atacağı, kişiliklerinin günden güne şekilleneceği<br />

okulumuza ufacık da olsa faydam olmasıdır.”<br />

İşte bu duygularla bir araya geldik ve düzenlenecek<br />

organizasyonların çalışmaları hızla sürerken<br />

vaktin nasıl geçtiğini anlamadık bile. Büyük bir<br />

motivasyonla yoğun bir tempoda geçen çalışmalarımız<br />

hakkında Neslihan Güvendi, “Amacımız<br />

okulumuza, <strong>özel</strong>likle öğrencilerimize pozitif bir<br />

katkı sağlamak. Yapılan çalışmalar ve organizasyonların<br />

hepsi bu amaç <strong>için</strong>” diyor.<br />

Bayram hediyelerimiz<br />

Çalışmalarımızın ilkini kurban bayramında bahçe<br />

ve okul temizlik hizmetlilerine, yemekhane<br />

çalışanlarına ve Citytur okul çalışanlarımıza<br />

bayram hediyelerimizi sunarak gerçekleştirdik.<br />

Bu çalışmaya atfen Semra Bülbül, “Okul ile aile<br />

arasında köprü görevini üstlenirken iletişim ve<br />

işbirliği konularında azami ölçüde güçlenmeyi<br />

hedefliyoruz” diyor.<br />

Öğretmenlerimize minnettarız<br />

Kasım ayındaki Öğretmenler günü etkinliğimizdeyse<br />

değerli öğretmenlerimizle ve Öğrenci<br />

Birliği ile beraber hareket ettik. MEB Veysel<br />

Vardal Görme Engelliler İlkokulu’ndaki iki görme<br />

engelli öğretmenimize bilgisayarlarını hediye et-<br />

28 VOıCE<br />

bizden from us<br />

mek adına okulu ziyaret ederek çok anlamlı bir<br />

gün geçirdik. Ayşegül Erdem bu etkinliğe dair<br />

görüşlerini şöyle anlatıyor: ”Eğitimin sönmeyen<br />

meşaleleri adına gerçekleştirdiğimiz manevi<br />

anlamı büyük olan bu çalışmada emeği geçen<br />

herkese teşekkürlerimizi iletiriz.”<br />

Keyifli buluşmalar <strong>için</strong> çok çalıştık<br />

Koç ailesinin değerli üyeleriyle onurlanan Koç<br />

Bazaar/kermes etkinliğimiz, Büyük Kulüp’te<br />

yemekli, canlı klasik müzik eşliğinde, birbirinden<br />

göz alıcı kermes masaları ve bir de yılbaşı<br />

çekilişiyle gerçekleşti. Yılsonunda Koç İlkokul ve<br />

Ortaokul öğrencileri <strong>için</strong> yine güzel etkinlikler<br />

içeren üç ayrı parti organize ettik.<br />

Ocak ayında değerli öğretmenlerimizle beraber<br />

organize ettiğimiz Kitap Haftası’nda konuk<br />

yazarlar, çok sayıda yayınevi okulumuzdaydı.<br />

Birbirinden güzel kitaplar, söyleşiler, workshop<br />

tarzı çalışmalar sunduk çocuklarımıza. O hafta<br />

belki bir öğrencimiz gastronomiyle ilgili bir kitap<br />

aldı, okudu ve hayatının akışı değişecek. Bu etkileşimde<br />

tuzumuz olmasından çok memnunuz.<br />

Üyemiz Suzan Uyanık bu konuda şunları söyledi:<br />

“Aslında normal olan eğitimin değişen, gelişen<br />

dünyaya ayak uydurması. Genetik mühendisi,<br />

pastacılık ve hamur işleri uzmanı, gastronom,<br />

biyomedikal mühendis… Benim kızım 2. sınıfta.<br />

Kimi gün çiçekçi, kimi gün cam üflemeci olmak<br />

istiyor.”<br />

Bahar dönemine hızlı başlayacağız<br />

İlk dönemi yoğun bir çalışmayla kapattıktan<br />

sonra 2. dönemde kırtasiye çalışmalarımız, okul<br />

gezilerinin Setur ile beraber organize edilmesi<br />

ve tabii ki en kapsamlı etkinliğimiz Back2Koç<br />

festivalinin hazırlıklarına odaklanacağız. Eğitim<br />

yılı boyunca ayrıca servis, forma ve yemekle ilgili<br />

çalışmalarımız da sürecek.<br />

Gülfem Kabatepe • VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu Okul Aile Birliği adına<br />

VKV Koç İlkokul ve Ortaokulu Okul<br />

Aile Birliği olarak, 2012 - 2013<br />

eğitim öğretim yılına yine tüm<br />

enerjimizle başladık. Bahar dönemi<br />

çalışmalarımız sürerken, güz<br />

döneminin unutulmaz etkinliklerini,<br />

üyelerimizin duygu ve düşüncelerini<br />

sizlerle paylaşmak istedik…<br />

Heyecanla yola devam<br />

Biz de büyüyüp gelişiyoruz<br />

Biz Okul Aile Birliği Üyeleri olarak başladığımız<br />

noktanın çok çok ilerisindeyiz. Dört yıldır Okul<br />

Aile Birliği üyesi olan Esra Sağlar bugüne kadar<br />

yapılan ve ileride yapılacak çalışmalara aktif<br />

katkı sağlamanın kendisini taşıdığı noktayı şöyle<br />

açıklıyor: “Geçtiğimiz yıllarda OAB’den gelen<br />

“Umutsuz Ev Kadınları Değiliz” başlıklı güzel<br />

yazının da hızıyla kendimi okulda buldum. Üyeliğim<br />

süresince hep iyi hissettiğim arkadaşlarımla<br />

bir arada ve güzellikler yaşamanın keyfini çıkardım.<br />

Artık düşüncelerim çocuğumun okulda ne<br />

yaptığını merak etmekten bir hayli uzaklaşarak<br />

okulumuz, öğrencilerimiz, velilerimiz hatta başka<br />

okullar, başka öğrenciler adına neler yapabileceğimizi<br />

sorgulayan noktalara geldi. Bize bu fırsatı<br />

veren okulumuza ve değerli okul müdürümüz<br />

Mesure Tekay’a içtenlikle teşekkür ediyoruz.<br />

Kendisi her zaman tecrübesiyle, ışığıyla bize yol<br />

gösterdi ve hep söylediği gibi bizim gibi bir Okul<br />

Aile Birliği yapısını başka hiçbir okulda gözlemlemedim.<br />

Bu yılsonunda OAB’den ayrılırken,<br />

mezun olmuş çocuklar gibi heyecanlı, mutlu ve<br />

gururlu hissedeceğim kendimi.”<br />

Sıkı dostluklar kuruyoruz<br />

Okul Aile Birliği üyeleri olarak elbirliğiyle<br />

yaptığımız çalışmaların bize verdiği mutluluk bir<br />

yana, seneler çok sıkı dostlukları da beraberinde<br />

taşıyor. Eski bir üyemiz Sumru Çantalı’nın cümleleriyle<br />

yazımıza son verelim: “İlkokul-ortaokul<br />

OAB çalışmalarının hareketliliği bir başkaydı.<br />

Öğrenciler <strong>için</strong> veliler adına gönüllü olmak en<br />

keyifli görevimdi. Şimdiki üyelerle arkadaşlığımız<br />

devam ediyor ve hep devam edecek. Hepsine<br />

kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum.”<br />

Herkese kucak dolusu sevgiler!


izden from us<br />

Koçlu olmanın gururuyla nice yıllara<br />

Çimen Biçer • VKV Koç Özel Lisesi OAB Başkanı<br />

2012 - 2013 eğitim yılı yeni hedeflerle ve<br />

heyecanla başladı. Bu yılın başlangıcı bana<br />

2005 - 2006 dönemini hatırlattı. 2005’te<br />

oğlum liseye başlamıştı. Bu yıl kızımla birlikte<br />

yeniden lise velisi oldum. Geçen yılların<br />

okulumuza getirdiklerinden çok memnunum.<br />

Hem öğrenciler hem de mezunlar<br />

adına seviniyorum.<br />

Oğlumun liseden mezun olduğu yıl Okul<br />

Aile Birliği’nin son birkaç toplantısında<br />

şu dileğimi paylaşmıştım: “VKV Koç Özel<br />

Lisesi’nin çocuklarımızın mezun olduktan<br />

çok zaman sonra da aslında yaşamları<br />

boyunca her zaman bu okulun mezunu<br />

olma gururunu yaşatacak bir okul olmasını<br />

istiyorum.” Dört yıl aradan sonra yeniden<br />

Lise Okul Aile Birliği’nde görev aldığımda<br />

gelişme ve başarının okulun <strong>için</strong>de hissedilebildiğini<br />

gördüm. En çok dikkatimi çeken de<br />

yıllar önce Öğrenci Birliği ile yaptığımız her<br />

toplantıda konuştuğumuz ve nerede olduğu<br />

bilinemeyen ‘Okul Ruhu’nun çıkıp gelmiş<br />

olması. Ruhlarla ilgisi var mı bilmiyorum ama<br />

okul <strong>için</strong>de dolaşan öğrenci, öğretmen ve<br />

çalışanların gözlerinde mutluluk ve umut görüyorum.<br />

Bu gelişmeler yaşanırken öğrenci<br />

sayısı da 680’den 1007’ye çıkmış.<br />

Emin adımlarla geleceğe yürüyoruz<br />

Bu yıl lise 25. kuruluş yılını kutladı. Eğitimde<br />

geçen kısa bir süre ve genç bir okul. Genç<br />

okul olmanın enerjisinin de gelişim çabalarına<br />

çok destek verdiği görülüyor. Gelişme ve<br />

başarıyı sürdürerek yılları biriktirmek çok iyi<br />

olacak. Bir hayalim var: Bundan 25 yıl sonra<br />

benim bugünkü yaşımda olacak oğlumun<br />

mezun olduğu lise 50 yıllık bir okul olacak.<br />

Bu kulağa çok hoş geliyor. Daha da uzağa<br />

giderek, mezunlarının “ben VKV Koç Özel<br />

Lisesinde okudum” dediğini hayal ediyorum<br />

2085 yılında. O zaman 100 yıllık bir okulu<br />

konuşuyor olacaklar.<br />

Eğitim alanında yapılan tüm başarılı çalışmaların<br />

öncesinde iyi bir planlama ve hazırlık<br />

gerektirdiği, sonuçlarının da hemen alınamadığı,<br />

olgunlaşıp toplanması <strong>için</strong> beklendiği<br />

biliniyor. Bu nedenle başarılarla biriken yılların<br />

çok değerli olduğunu düşünüyorum. Oğlumun<br />

mezuniyetinde Yale Üniversitesi’nin<br />

312. mezuniyet törenini yaşayınca, yılların<br />

birikip yüzyıllara dönüşmesine tanık olunca<br />

daha çok etkilendim.<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde binin üzerine<br />

çıkmış öğrenci sayısı ve bir de her öğrenciye<br />

<strong>özel</strong> olarak hazırlanmaya çalışılan gelişim<br />

hedefleri ile başarıyı sağlamak gerçekten<br />

kolay değil. Çok iyi bir yönetim gücü gerekiyor.<br />

Son yıllarda yapılan seçimlerin ne kadar<br />

doğru olduğunu görüyoruz. Genel Müdür<br />

Robert Lennox’un liderliğinde başarılı bir takım<br />

çalışmasının sonuçlarını izliyoruz. Önü-<br />

Lise Okul Aile Birliği<br />

olarak çocuklarımızın<br />

sorunlarını gidermeye<br />

yardımcı olmayı,<br />

okul ile olan bağlarını<br />

geliştirmelerini<br />

sağlamayı görevimiz<br />

olarak kabul<br />

ediyoruz. Bu amaçla<br />

gerçekleştirdiğimiz<br />

çalışmalar okulun<br />

yöneticileri<br />

tarafından da<br />

destekleniyor.<br />

müzdeki yıl da önemli yönetim değişikleri<br />

gerçekleşecek. Biz de veli temsilcileri olarak<br />

bu süreçte okul yöneticileri tarafından bilgilendiriliyor<br />

ve bazı süreçlere dahil oluyoruz.<br />

Genel Müdür Robert Lennox’un görevini<br />

Koray Özsaraç’a devretmesiyle Koray Bey<br />

liderliğinde, yeni lise müdürümüzle birlikte<br />

okulumuzun geleceğe başarıyla yürümeye<br />

devam edeceğine inanıyoruz.<br />

Mutlulukta bizim de payımız olsun<br />

Lise Okul Aile Birliği’nde görev alan biz veli<br />

temsilcileri, çocuklarımızın VKV Koç Özel<br />

Lisesi’nden mezun olma gururunu uzun yıllar<br />

sonra da duymalarını sağlayacak tüm çalışmalara<br />

gücümüzün yettiği desteği veriyoruz.<br />

Okul Aile Birliğimiz yaptığı etkinliklerle,<br />

öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve okul<br />

çalışanlarının sorumluluklarını daha mutlu oldukları<br />

bir okul ortamında yerine getirmelerine<br />

de katkı sağlamayı amaçlıyor. Yaptığımız<br />

çok etkinlik <strong>için</strong>de biri var ki hepimizin en<br />

sevdiği diyebilirim: ‘Anne Eli Değmiş’ programı.<br />

2005’te sayısı 109 olan bu yıl 184’e<br />

ulaşan yatılı öğrencilerimize evde çocuklarımız<br />

<strong>için</strong> yaptığımız lezzetleri ikram ettiğimiz<br />

bu etkinlik çocuklarımız ve ailelerden o kadar<br />

ilgi görüyor ki, babaannelerin ve babaların<br />

elleri de değmeye başladı. Son ikramımızda<br />

bu etkinliği daha sık yapmaya karar verdik.<br />

VOıCE 29


Koç Holding’in kuruluşunun 80. yıldönümünü<br />

temsil eden 31 Mayıs 2006’da,<br />

sorumlu vatandaşlık bilincini Koç Topluluğu<br />

çalışanları ve bayileri arasında yaygınlaştırmak<br />

üzere başlattığı Ülkem İçin Projesi, başladığı<br />

tarihten bu yana farklı pek çok alana<br />

odaklandı. Geçtiğimiz yıllarda (2010 - 2011)<br />

okulumuzda da uygulanan “Ülkem İçin Kan<br />

Veriyorum” Kampanyası sonucunda iki yılda<br />

72 bin ünite kan bağışı yapıldı ve 215 bin<br />

kişinin hayatına dokunuldu.<br />

Koç Holding, Ülkem İçin Projesi’nin 2012-<br />

2013 yılı uygulaması olarak Birleşmiş Milletler<br />

Kalkınma Programı (UNDP) ve engellilik<br />

konusundaki ülkemizdeki partneri Alternatif<br />

Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğinde “Ülkem<br />

30 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Ülkem <strong>için</strong><br />

engel tanımıyorum!<br />

Okulumuzda “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” Kampanyası kapsamında yürütülen<br />

çalışmalarda engellilere karşı duyarlılığı arttırmak, engellilerin iş ve sosyal hayat<br />

kalitesinin iyileştirilmesine destek olmak hedefleniyor.<br />

Sibel İzgiman, Meltem Yeni, Didem Gür’eş, Ayşegül Keskin<br />

İçin Engel Tanımıyorum” Kampanyası’nı<br />

hayata geçirdi. Kampanya kapsamında tüm<br />

topluluk çalışanlarına ve bayilerine, bayiler<br />

aracılığıyla da kamuoyuna “Engelliliğe Doğru<br />

Yaklaşım” eğitimleri verilerek bu konuda<br />

doğru bir anlayış ve toplumsal bilincin<br />

yayılması hedefleniyor.<br />

Okulumuz da bu anlamlı kampanyaya<br />

destek vermek üzere harekete geçti. İnsan<br />

Kaynakları, Kurumsal İletişim, Tesis ve İşletmeler<br />

Müdürlüğü çalışanlarından oluşan<br />

proje ekibinin liderliğinde yürütülmekte<br />

olan çalışmalar kapsamında, öncelikle okul<br />

çalışanları arasında engellilere karşı duyarlılığı<br />

arttırmak ve engellilerin iş ve sosyal<br />

hayat kalitesinin iyileştirilmesine destek<br />

olmak amacı ile 7 Aralık 2012 tarihinde<br />

Ayder-Okul gönüllü eğitmenleri tarafından<br />

tüm çalışanlarımıza “Engelliliğe Doğru<br />

Yaklaşım” eğitimi verildi. Kampanya dahilindeki<br />

çalışmalar, Okulun fiziksel koşullarının<br />

engellilere uygun hale getirilmesinden, Okul<br />

tedarikçi firma çalışanlarına verilecek eğitim<br />

programlarının organize edilmesine kadar<br />

geniş bir koordinasyon <strong>için</strong>de yürümeye<br />

devam ediyor.<br />

Okulda projenin liderliğini üstlenen Meltem<br />

Özmen Yeni, fiziksel koşulların iyileştirilmesi<br />

ve kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları<br />

kapsamında Okulda engellilere yönelik<br />

yapılmakta olan uygulamalar hakkında<br />

bilgi verdi: “Projenin ilk aşamasında bizden


izden from us<br />

Konferansta engelli olmanın zorlukları, birinci elden okulun tüm çalışanları ile projenin ortağı AYDER (Alternatif Yaşam Derneği) tarafından paylaşıldı.<br />

engelli dostu işyeri değerlendirme formu ile<br />

mevcut fiziksel durum analizi istendiğinde,<br />

engelliler <strong>için</strong> ayrılmış park yerlerimiz, asansörlerimiz,<br />

bina dış ve <strong>için</strong>deki rampalarımız,<br />

giriş kapılarımız, kaldırımlarımız, merdivenlerimiz<br />

ve acil durum çıkışlarımızın zaten<br />

mevcut olması beni çok sevindirdi. Tesis ve<br />

İşletmeler Müdürlüğümüz proje başladığında<br />

fiziki koşulları yasalarda engelliler <strong>için</strong><br />

öngörülen bina yapısı kriterlerine uygunluk<br />

boyutuyla detaylı olarak tespit etmiş olup,<br />

bu doğrultuda iyileştirme çalışmalarına<br />

devam etmektedir. Görme engelliler <strong>için</strong><br />

asansörlere kabartmalı butonların yaptırılması,<br />

merdiven ve rampa çıkış başlangıç ve<br />

bitişlerine kabartmalı bantların yapılması bu<br />

iyileştirme çalışmaları arasında yer alıyor.<br />

Ayrıca Okulda bu sene <strong>için</strong>de başlayan<br />

ve halen devam etmekte olan fen binası,<br />

havuz ve atletizm pistlerinin inşaatında<br />

engellilere uygunluk kriterleri esas alındı.<br />

Ayrıca size bu proje başlamadan önce<br />

hepimizin bildiği okulumuzda İlköğretim<br />

Öğrenci Meclisi tarafından 2008 yılında<br />

başlatılan ve 2010 yılından bu yana da<br />

Lisenin de <strong>için</strong>e dahil olduğu Dilek Ağacı<br />

Projesi’ni hatırlatmak isterim. Projede bu<br />

sene belirlenen dört okuldan ikisi zihinsel<br />

ve işitme engelliler okullarıydı ve bu sayede<br />

yılbaşında çalışan, öğrenci, veli herkes<br />

istediği kadar dilek seçip, engelli ve ihtiyaç<br />

sahibi çocukların dileklerini gerçekleştirme<br />

şansına sahip oldular. Dileğimiz bu projeyi<br />

devam ettirmek ve kampanya süresince<br />

engelliler <strong>için</strong> yeni sosyal sorumluluk projelerine<br />

imza atabilmek.”<br />

Her kurumun kendi <strong>için</strong>den tayin ettiği<br />

gönüllü eğitmenlere düşen görevler<br />

de oldukça kapsamlı. Bu amaçla Koç<br />

Holding’de düzenlenen eğitmen eğitimine<br />

katılan gönüllü eğitmenler Ayşegül Keskin,<br />

Sibel İzgiman ve Didem Gür’eş bu projenin<br />

önemli bir parçası olmaktan gurur duyduklarını<br />

belirtiyorlar.<br />

Kampanya dahilindeki<br />

çalışmalar, Okulun fiziksel<br />

koşullarının engellilere uygun<br />

hale getirilmesinden, Okulun<br />

tedarikçi firma çalışanlarına<br />

verilecek eğitim programlarının<br />

organize edilmesine kadar<br />

geniş bir koordinasyon <strong>için</strong>de<br />

yürütülüyor.<br />

Didem Gür’eş: “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum<br />

projesinin ana amacı engelli<br />

bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek. Proje<br />

üç aşamada gerçekleşecek. İlk aşamada<br />

Koç Topluluğu çalışanlarının %70’i ve Koç<br />

Topluluğu bayilerine bizim gibi gönüllü<br />

eğitmenler aracılığıyla ve Alternatif Yaşam<br />

Derneği’nin desteğiyle ‘Engelliliğe Doğru<br />

Yaklaşım’ eğitimleri verilecek. Bu eğitimlerle<br />

uygulanan yanlışların doğruya çevrilmesi ve<br />

geniş kitlelere farkındalık kazandırılması he-<br />

defleniyor. Projenin ikinci aşamasında Koç<br />

Topluluğu şirketlerinin “engelli dostu” işyeri<br />

haline getirilmesi sağlanacak. Üçüncü aşamada<br />

da üzerinde durulan hassasiyetlerin<br />

tüm topluma yayılmasına öncülük edilecek.<br />

Dolayısıyla bu proje çarpan etkisiyle toplumun<br />

tüm katmanlarına yayılacak ve büyük<br />

bir toplumsal farkındalık ortaya çıkacak.”<br />

Sibel İzgiman: “Bu projedeki amacımız<br />

kendi engelleri nedeniyle değil, ‘engellendikleri’<br />

<strong>için</strong> toplumsal hayata karışamayan<br />

dezavantajlı bireylerin farkına varmak,<br />

onlar <strong>için</strong> fark yaratmak. Onlar toplum <strong>için</strong>e<br />

çıkamadıkça daha az görünür oluyorlar, biz<br />

onları fark edemiyoruz. Bu proje ile onlar<br />

<strong>için</strong> tasarlanmış çok az yapının, çok az<br />

eşyanın ve çok fazla engelin olduğunu fark<br />

ettim. Hatta bu engellerin <strong>için</strong>de önyargılarımız<br />

da olabilir.”<br />

Ayşegül Keskin: “Konu ile ilgili birçok<br />

eğitime katıldık ve bunları tüm çalışanlarla<br />

paylaşmak <strong>için</strong> sabırsızlanıyoruz. Engelleri<br />

kaldırmanın ilk önce beyinlerde başladığını<br />

düşünüyorum. Bu farkındalığa sahip olursak<br />

ve bir kişiyi dahi bu farkındalığa sahip<br />

kılarsak bile toplumda olumlu değişikliklere<br />

sebep olunabileceğine inanıyorum. Okul<br />

gibi bir kurumda bu bilinci oturtabilmek<br />

çok daha büyük bir sorumluluk. Ata’mızın<br />

söylediği gibi Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek<br />

olan öğretmenlerimizle gençlere iyi<br />

örnek olmalıyız, ayrıca bu bilinçlenme hareketinin<br />

işbirliği ile daha da geniş kitlelere<br />

yayılacağına eminim.”<br />

VOıCE 31


32 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Yarın <strong>için</strong> çözüm geri dönüşüm<br />

Koç Houses & Özlem Ekmekçi • Müdür Yardımcısı<br />

VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu öğrencileri<br />

olarak çevre ve çevre sorunlarına, doğa<br />

kirliliğine karşı duyarlı ve bu konuda elimizden<br />

geldiği kadar etkili olmaya özen gösteriyoruz.<br />

Bunun <strong>için</strong> okulumuzda geçen sene başlattığımız<br />

ve çok önem verdiğimiz House sistemimizi<br />

daha da yaygınlaştırmak adına öğrenci meclisi<br />

olarak uluslararası bir değişim yarışmasına<br />

Türkiye’den katılan ilk okul olduk. Yarışma<br />

sürecinde okulumuzda ve sosyal çevremizde<br />

çevrecilik ve geri dönüşüm ile ilgili değişim ve<br />

farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Design For<br />

Change and Challenge adındaki yarışmaya her<br />

House farklı konularla katılıyor. Bizim yarışma<br />

konularımızdan ikisi geri dönüşüm ile ilgili.<br />

Yıllardır ilk ve orta öğretim olarak, geri<br />

dönüşümün önemini öğrenmek adına Tuzla<br />

yakınlarındaki Petfor plastik geri dönüşüm<br />

ve Larkan ambalaj fabrikalarına düzenli<br />

geziler yapıyoruz. Bu geziler geri dönüşüm<br />

ve yaşadığımız çevre <strong>için</strong> neler yapabileceğimiz<br />

konusunda çok etkileyici ve bilgilendirici<br />

oluyor. Ancak kısa süre sonra bu bilgiler ve<br />

değerler uçup gidiyor... Petfor firmasının<br />

desteğiyle düzenlediğimiz kampanya vasıtasıyla,<br />

hem toplumumuza hizmet edip hem<br />

de ziyaretlerimizin sebebini daha iyi anlayıp<br />

içselleştirmek istiyoruz.<br />

Pet şişeler geri dönüşüme<br />

Düzenlediğimiz kampanya ile hedefimiz,<br />

okul içerisinden veya evden getirdiğimiz tüm<br />

plastik şişelerin toplanıp Petfor’a gönderilme-<br />

si ve geri dönüştürülmesi. Bu konuda Petfor<br />

ile yakın çalışmalarımız sürüyor.<br />

Kampanya kapsamında belediye ile olan<br />

resmi onayların alınmasından sonra, Petfor<br />

ile beraber tasarladığımız “Petfor ve Koç” logolu<br />

geri dönüşüm konteynerleri kampüsteki<br />

okul binalarına yerleştirildi ve Petfor firması<br />

da düzenli toplama işini üstlendi.<br />

Öğrenci Meclisi olarak<br />

öğrencilerimizin ve toplumun<br />

daha çok ilgisini çekmek,<br />

onları bilgilendirmek ve<br />

herkesin katkısını sağlamak<br />

adına geri dönüşüm temalı bir<br />

reklam filmi çekmeye karar<br />

verdik.<br />

Böyle bir kampanya ile bizim <strong>için</strong> çok önemli<br />

olan bu değişimin sadece okulumuzda değil,<br />

tüm toplumda farkındalık uyandırması <strong>için</strong><br />

bir mesaj vermek istedik. Mesajımızı en<br />

iyi medya yolu ile yaygınlaştırabiliriz diye<br />

düşündük. Bu nedenle Öğrenci Meclisi<br />

olarak öğrencilerimizin ve toplumun daha<br />

çok ilgisini çekmek, onları bilgilendirmek ve<br />

herkesin bir katkısı olmasını sağlamak adına<br />

House sistemini daha<br />

da yaygınlaştırmak<br />

adına katıldığımız ve<br />

Türkiye’yi temsil eden<br />

tek okul olduğumuz<br />

Design For Change and<br />

Challenge yarışmasında<br />

yer alan geri dönüşüm<br />

projemizi, reklam<br />

kampanyasıyla bir adım<br />

ileriye taşıyoruz.<br />

geri dönüşüm temalı bir reklam filmi çekmeye<br />

karar verdik. Bu sürece herkesin ilgisini<br />

ve katılımını sağlayacağımızı düşünüyoruz.<br />

Bu reklam filminin toplumsal bir mesaj<br />

vermesini, ulusal kanallarda yayınlanmasını<br />

ve diğer Koç Grup logolu reklam filmleri<br />

kategorisinde olmasını istiyoruz. Bize bu projede<br />

amacımıza ulaşmak <strong>için</strong> Ali Koç destek<br />

verdi ve gerekli yönlendirmeleri yaptı. Geçen<br />

sene hazırlık aşamasında olan projemizde bu<br />

sene itibarıyla daha da hızlanarak yetkililerle<br />

görüşmelere ve çalışmalara başladık.<br />

Stratejimiz<br />

İlk adım olarak hedef kitlemizi belirledikten<br />

sonra bir strateji geliştirip, toplumu bilinçlendirmeye<br />

yönelik “mass medya” kullanımıyla,<br />

doğrudan iletişim araçları vasıtasıyla amacımıza<br />

en kısa zamanda ulaşmayı hedefliyoruz.<br />

Proje kapsamında tüm iletişim araçlarında<br />

kullanılacak, kampanyanın bir sembolü olacak<br />

ve mesajı yansıtacak bir logo tasarlanmasının<br />

hem kampanyayı canlı tutmak hem de simgeleştirmek<br />

adına faydalı olacağına inanıyoruz.<br />

Bu sebeple iletişimde temel alınan geri dönüşüm-çevre<br />

ve çözüm yollarını <strong>için</strong>de barındıran<br />

logolar üzerinde çalıştık.<br />

Pet şişelerin atık madde olmaktan çıkarılarak<br />

bir geri dönüşüm maddesi olarak görülmesi ve<br />

tekrar geri kazandırılması konusunda kamuoyunu<br />

bilinçlendirmenin yanı sıra VKV Koç İlkokulu,<br />

Ortaokulu ve Lisesi’nin bu projeyi hayata<br />

geçirip, başarılı olması en büyük hedefimiz.


Matematik Bölümü olarak okulumuzda 2012-<br />

2013 eğitim ve öğretim yılı ekim ayı itibarıyla<br />

hayata geçen pilot tablet projesinin iPad<br />

ayağına öncülük etmenin gururunu yaşıyoruz.<br />

Geçtiğimiz eğitim ve öğretim yılında eğitimde<br />

tablet kullanımı konusu okulumuzda gündeme<br />

geldiği zaman bölümümüzde çok heyecanlanmıştık.<br />

Acaba sınıflarda iPad kullanılırsa eğitime<br />

katkısı ne olur, öğretmenler olarak bize ve<br />

öğrencilerimize ne gibi yeni fırsatlar sunar diye<br />

düşünmekten kendimizi alamamıştık. Ve çok<br />

kısa sürede arayış içerisine girdik. Bir taraftan<br />

tablet kullanımı ile ilgili okulda komisyonlar<br />

kurulurken diğer taraftan Matematik Bölümü<br />

olarak hummalı bir çalışmaya başladık. Çünkü<br />

okulumuzdaki matematik öğretmenlerinin<br />

ortak <strong>özel</strong>liklerinden biri teknoloji kullanımına<br />

olan yatkınlıklarıdır. Her ne kadar bireysel<br />

olarak iPad kullanıcısı olsak da, iPad’in eğitimde<br />

bize ne gibi farklı fırsatlar sunabileceği kısmı<br />

bizim odak noktamız oldu. Çünkü esas olan<br />

iPad’in eğitim ve öğretimin kalitesine katkı<br />

sağlayıp sağlamaması konusudur. Eğer katkı<br />

sağlıyorsa kullanılmalıdır ilkesini benimseyerek<br />

hareket ettik. Tüm araştırmalarımızı da bu<br />

yöne yönelttik. Matematik eğitim ve öğretimine<br />

katkı sağlayabileceğini düşündüğümüz<br />

her türlü iPad uygulamasını dikkatle inceledik,<br />

denedik, halen de araştırıyoruz.<br />

bizden from us<br />

Matematik iPad’le daha eğlenceli<br />

Semin Öcal • Matematik Bölüm Başkanı<br />

Okulumuzda matematik derslerinde iPad kullanımı pilot projesini başlattık.<br />

Ekim ayında 4. - 8. sınıfların<br />

matematik derslerinde<br />

başlattığımız uygulamada<br />

iPad kullanımıyla<br />

öğrencilerimizin derse<br />

odaklanmayı daha kısa sürede<br />

sağlayabildiklerini fark ettik.<br />

Ekim 2012 itibarıyla da 4 - 8. sınıflar seviyesindeki<br />

matematik derslerinde iPad kullanımına<br />

başladık. Bu süreç 9 Kasım’a kadar devam<br />

etti. İlk olarak öğrencilerimizin derse odaklanmayı<br />

daha kısa sürede sağlayabildiklerini fark<br />

ettik. İkinci olarak ise verilen çalışmaları çok<br />

eğlenerek yaptıklarını ve daha çok uğraştıklarını<br />

gözlemledik. Tüm bunlara ek olarak, ki bu<br />

nokta çok önemli, ders içerisinde her öğrenci<br />

ile birebir irtibat halinde olabilme şansımız arttı,<br />

öğrenci çalışmalarında anlık geribildirimi çok<br />

kolay alabildik. Eğitim ve öğretim bir süreç ve<br />

bu süreçte her öğrencinin kat ettiği mesafe belirli<br />

aralıklarla kontrol edilerek öğretime devam<br />

edilmelidir. Hele hele matematik dersi hep bir<br />

önceki bilgi ile yapılandığı <strong>için</strong> bu değerlendir-<br />

meler daha da önem kazanıyor. Diğer taraftan<br />

iPad’in sunduğu matematik dersine yönelik<br />

uygulamalar öğrencilerin matematiği somutlaştırmasına<br />

yardımcı oldu. Hatta bazen tek<br />

bir uygulama ile öğrencilerimizin konuyu kavramakta<br />

ne kadar kolaylık yaşadığını gördük.<br />

Kısacası matematik derslerimizde kullandığımız<br />

materyallerin yanına bir de iPad’i ekledik ve bu<br />

durum dersimizi daha da zenginleştirdi.<br />

Peki derslerde iPad kullanımı sürekli mi<br />

olmalı?<br />

Tabi ki hayır. iPad öğrencilerimizin matematik<br />

öğrenmek <strong>için</strong> gerekli ve faydalı olabileceğine<br />

inandığımız konularda ve durumlarda kullanabilecekleri<br />

bir araçtır. iPad kullanılarak işlenen dersler<br />

ve kullanılmadan işlenen dersler sonrasındaki<br />

öğrenme arasında ne gibi fark olduğunu bir yıl<br />

süreyle okul genelindeki pilot proje uygulamasının<br />

tamamlanması ile elde edeceğimiz veriler<br />

doğrultusunda incelemek en doğrusudur. Fakat<br />

bir aylık süreç <strong>için</strong> şunu söyleyebilirim ki öğrencilerimizin<br />

matematik ders konuları hakkında daha çok<br />

yorum yapabildiklerini gözlemledim. Bu noktada<br />

aklıma 10 yaşında Glasgow Üniversitesi’ne kabul<br />

edilen ve babası bir matematik profesörü olan<br />

ünlü bilim adamı Lord Kelvin (William Thomson)’in<br />

şu sözü geldi; “Matematikle ifade edebiliyorsanız,<br />

bilginiz doyurucudur.”<br />

VOıCE 33


Prof. Dr. Yankı Yazgan<br />

Çocukların duygu ve düşüncelerinin gelişiminin<br />

davranışlarını nasıl belirlediğini izlemek, beyin<br />

gelişiminin hayatın başlangıç yıllarındaki şekillenmesi<br />

ile gündelik hayat arasındaki ilişkileri<br />

incelemek işimin en zevkli yanı. Üstelik bu<br />

bakışla gördüklerim sadece çocuklara dönük<br />

bir kavrayış sağlamıyor, hayatı ve hayat <strong>için</strong>deki<br />

yerimizi anlamak <strong>için</strong> eşi bulunmaz modeller<br />

sunuyor. Her model ve hipotez gibi çocuklar<br />

büyüyüp genç ve yetişkin oldukça test edebilme<br />

olanağı da cabası…<br />

Durum tespitleri<br />

Çocuğun neye ihtiyacı olduğunu veya ne<br />

istediğini anlamaya çalışmaktansa, ne istemesi<br />

gerektiğine karar vermek daha kolayımıza gelir.<br />

Çocuğu zorlamayın. Ama kendinizi de ona<br />

zorlatmayın. Zorla güzellik olmaz; ama<br />

güzellikle zorlama pekâlâ olur. Yaşamımızdaki<br />

birçok doğru ve (daha sonra) olumlu adımı,<br />

yakınlarımızın tatlı zorlamalarıyla yapmışızdır.<br />

Yapıp da sonradan pişman olduğumuz<br />

durumları saymazsak…<br />

Çocuğun ihtiyaçlarını (anne-baba olarak)<br />

karşılamak görevimiz. Nasıl karşılayacağımıza<br />

ise, kendimiz karar verme hakkına sahibiz<br />

(sahip miyiz?). Örneğin, yemek ihtiyacında<br />

olduğu gibi, hangi yemeği pişireceğine anne-<br />

34 VOıCE<br />

gelişim development<br />

baba karar verir. Tabii, yiyen kişinin çocuk<br />

olduğunu unutmadan.<br />

‘Heyy, bana bakın, ben buradayım’: Çocukların<br />

provokatif (tahrik edici, anne-babayı<br />

istemediği ve uygun olmayan davranışlara<br />

yöneltici) davranışları durduk yerde olmaz.<br />

İlginin azaldığı hissi, zaten az ilgi aldığına<br />

inanan bir çocuğun daha fazla ilgi toplama<br />

çabasına (provokasyon) yol açar. Siyasetteki<br />

provokasyonların atası buradadır.<br />

Kardeşler kendilerine haksızlık yapıldığı<br />

düşüncesiyle çatıştığında anne-babalar ‘ama<br />

biz ikinize de eşit davranıyoruz’, savunmasına<br />

Kardeşler arasında<br />

problem genellikle<br />

ihtiyaçları eşit<br />

olmayanlara eşit<br />

davranarak gerçek bir<br />

eşitsizlik yarattığımız<br />

<strong>için</strong> ortaya çıkabilir.<br />

Çocuk bahane,<br />

biz kendimize<br />

bakalım<br />

Çocukların ve anne-babaların gelişim<br />

sürecinde yaşadıkları zorlanmaları<br />

dinleyip, sorunları çözüm veya aşma<br />

yollarını ararken sağa sola aldığım<br />

notlardan bir seçmece…<br />

geçerler. Kardeşler arasında problem genellikle<br />

ihtiyaçları eşit olmayanlara eşit davranarak gerçek<br />

bir eşitsizlik yarattığımız <strong>için</strong> ortaya çıkabilir.<br />

Herkese ihtiyacı kadar verebilir miyiz? Bunun<br />

<strong>için</strong> önce ihtiyacı doğru saptamak gerekir. Çocukla<br />

vakit geçirmek, onu tanımak ihtiyaçlarını<br />

anlamamıza fırsat verir.<br />

İhtiyaç nedir?<br />

İhtiyaçlar gündelik hayattaki tüketimimizde<br />

temel bir alt sınırı belirlemekle birlikte, ihtiyaçla<br />

yetinebilir miyiz? İhtiyacımız olmayan nesneleri<br />

fazladan ürettirip fazladan tükettirdiği <strong>için</strong><br />

öfkelendiğimiz ve karşı çıktığımız ‘tüketim<br />

toplumunda’, ihtiyaçlarımızın ötesine geçmek<br />

<strong>için</strong> ne sebep olabilir? İnsan ilişkilerinde ‘ihtiyacımız<br />

kadarıyla’ yetindiğimizde, karşımızdakini<br />

basitçe nesneleştirir, ilişkiyi işimizi gör(dür)mekle<br />

sınırlarız. Özellikle kendi ihtiyacını karşılamaya<br />

yetecek düzeyde ilişki kurmak yakınlık<br />

gelişmesini önleyici olur. Yakınlık, kendimizinki<br />

kadar ‘öteki’nin ihtiyacının karşılanmasını da<br />

gerektirir. Diğer yandan, eğer yakınlık ‘doğal<br />

(öğrenilmemiş anlamına)’ bir ihtiyaçsa yakınlık<br />

ihtiyacı gereği ‘öteki’nin ihtiyacını bir anlamda<br />

karşılamamız gerekecektir. Öteki’nin farkına<br />

vardığımız, onunla yakın olmak istediğimiz<br />

ölçüde, onun ihtiyacını karşılamak bizim ihtiyacımız<br />

olur. Evrimsel atalarımız sosyal bir hayata<br />

geçtiğinden bu yana varlığımızı sürdürmenin,


hayatta kalmanın yolu başkalarıyla beraber<br />

olmak. Kendi ihtiyacımız dışındakilerin <strong>özel</strong>likle<br />

de ‘yakın olduklarımızın’ ihtiyaçlarına dönük<br />

yaşamak, kendi ihtiyacımız. Paradoks gibi<br />

gelse de, dostlukların, aşkların, bağlılıkların,<br />

tutkuların temeli bu. Bir başka bakışla ayrımcılığın,<br />

kendimiz gibi olanlara tutkulu, bizden<br />

olmayanlara düşman olmamızın kaynağı da bu<br />

(tartışmayı başka bir zaman sürdürmek üzere).<br />

Yaşamdan usanmak<br />

Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB)<br />

özünde bir yorgunluk ve onun doğal sonucu,<br />

üşenme problemidir. DEHB tanılı çocukların<br />

beyin işleyişlerine bakıldığında kolayca ortaya<br />

çıkan aşırı yorgunluk işaretleri görülür. Küçükken<br />

de büyüdüklerinde de ortalama bir yükü taşımak<br />

<strong>için</strong> ortalamadan fazla yorulan beyin, basit<br />

işlemler sırasında bile yavaşlayabilir. Hiperaktif<br />

çocuklar büyüdükçe yaramazlık yapmaya bile<br />

üşenir, durgunlaşıp bir tür ‘uslanırlar’. Dalgınlıkları,<br />

savruklukları devam eder; başkalarına pek<br />

dokunmadığı <strong>için</strong> daha az önemsenir. Yorgun<br />

bir beyin ve üşengeç zihin, ancak temel ihtiyaçlara<br />

yetişecek kadar iş yapar.<br />

DEHB’li çocukların temel ihtiyaç olarak<br />

gördüklerinin ötesine geçmeleri, bir konuda<br />

derinleşmeleri ‘gereksiz, ne işime yarayacak<br />

ki?’ yaklaşımıyla engellenir. Bu yaklaşımın<br />

DEHB’li çocuklar ya da yetişkinlere sınırlı<br />

olmadığı apaçık. Ancak DEHB’li çocuk gerekli<br />

olana beyni/zihni ancak ve zar zor yetiştiği <strong>için</strong><br />

derinleşmeye fırsat bulamazken, toplumun<br />

kalanındaki ‘sınavda çıkmayacak ya da ileride(?)<br />

işine yaramayacak konuları öğrenmeme’<br />

eğilimine gerekçeyi toplumsal alışkanlıklarda<br />

arayabiliriz. ‘Hemen şimdi’nin ezici üstünlüğü,<br />

‘bir gün lazım olur’u önemsizleştirir. Bir gün<br />

gelişim development<br />

lazım olur’un da ihtiyaç ölçütüne dayalı olmasını,<br />

yüzeyselliğin geleceğe vadelenmiş biçimi<br />

olarak görebiliriz. İhtiyaç sayılmayan ihtiyaçlar,<br />

karşılanmadığında hayatımızda kendimizi sığ,<br />

anlamsız, hayatta ama yaşamaya gönülsüz<br />

hissettiğimiz her şeyi içerebilir.<br />

Bugün, geleceğin hizmetkarı mı?<br />

Çocuklarımızın geleceğine ilişkin ideallerimiz,<br />

onların nasıl bir yaşam süreceklerine dair<br />

hayallerimiz bugünü unutmamıza ya da<br />

bugünü geleceğin hizmetinde bir ara dönem<br />

olarak görmemize yol açıyor. Bir yandan da,<br />

çocuklarımızın geleceğine kendi fantezilerimizi<br />

yansıtmanın, onları kendi gerçekleşmemiş<br />

hayallerimizi hayata geçirmekle yükümlemenin<br />

yanlış olduğu kanısı bizi tutuklaştırıyor. Çocukların<br />

geleceğiyle ilgili beklentilerimiz olması<br />

yanlış mı, doğru mu tam olarak bilmiyorum,<br />

ama böyle bir tasarımın ya da idealleştirmenin<br />

doğması kaçınılmaz. Diğer yandan bu idealleştirmenin<br />

kaçınılmaz olması, bunun gerçekleşmesinin<br />

kaçınılmaz ya da ‘şart’ olduğu anlamına<br />

gelmiyor. Başka bir deyişle, çocuğumuza<br />

ilişkin ideallerimiz ve beklentilerimiz olabilir,<br />

ama çocuğumuzun büyük ölçüde bu ideal ve<br />

beklentilere uymaması da kaçınılmaz! İki kaçınılmazlık<br />

arasındaki çelişkiyi çözdüğümüz (ya<br />

da bu çelişkinin farkında olduğumuz) ölçüde<br />

ve bu çelişkiyi yok etmek <strong>için</strong> çabalamak (veya<br />

debelenmek) yerine, kendi beklentilerimiz ve<br />

çocuğun realitesi arasındaki uzlaşmayı gerçekleştirdiğimiz<br />

ölçüde rahata ereriz. Peki, bu<br />

rahat ne kadar sürer? Kaba olmak pahasına,<br />

rahat batana kadar diyebilirim.<br />

Çocuklu hayatın izleri<br />

Çocuk büyütenlerin huzurunun kolayca kaçması,<br />

çocuklu yaşamın doğasının gereği. Anne-<br />

‘Hemen şimdi’nin ezici üstünlüğü,<br />

‘bir gün lazım olur’u önemsizleştirir.<br />

‘Bir gün lazım olur’un da ihtiyaç<br />

ölçütüne dayalı olmasını,<br />

yüzeyselliğin geleceğe vadelenmiş<br />

biçimi olarak görebiliriz.<br />

babaların sınav maceralarını düşündüğünüzde,<br />

tam her şey bitti derken en yüksek derecede<br />

eğitim görmüş birisi <strong>için</strong> bile sınavların bitmezliği<br />

kendini hatırlatıyor. Çocuklu hayat hakkındaki<br />

ilk kitabımın adını “Düşe Kalka Büyümek”<br />

koyduğumda, bu rahat edememe halinin<br />

doğallığını vurgulamak istemiştim. Çocuktan<br />

hiç düşmemesini bekleyen, pürüzsüz bir yaşam<br />

yok, olacağı da yok. Pürüzsüz yaşam, ancak yaşamamayla<br />

mümkün kalan bir şeydir. Bu tıpkı<br />

bir evin misafir odasının ancak kullanılmadığı<br />

takdirde temiz kalması gibi. Oysa, evlerdeki<br />

dağınıklık, canlılık, orada bir yaşam olduğunun<br />

belirtisidir. O yüzden de, “yeniden doğdum<br />

torunumla” diyen aile büyükleri kendi çocuklarının<br />

hayata başladıkları zamandaki yaşam<br />

enerjisini tekrar yakaladıklarını anlatıyorlar.<br />

Reçeteler mi ilkeler mi?<br />

Geleceğe dönük (‘İstikbal’) bakışlarını bugüne<br />

odaklayamayan anne-babaların, bugünden<br />

ötesini görmeye henüz beyin gelişimleri<br />

elvermeyen çocuklarla ortak nokta yakalaması<br />

çocuk yetiştirme denen onbinlerce yıllık sürecin<br />

kritik noktası. Onbinlerce yıldır her kuşakta sayısız<br />

kez denense de bir türlü ‘standart’laşamayan<br />

anne-babalıkta reçetelerden ziyade ilkelerle<br />

hareket etmek bana uygun geliyor.<br />

Yine de bir ideal anne-baba profili (gelecek,<br />

endişe ekseninde) reçetesi isteyen olur diye<br />

tedbirli davranarak bir tarif vereyim: Gerçekçi<br />

ama gerçekleri ‘kuzguna yavrusunun kartal gözükmesi’<br />

misali hafifçe (ama daha fazla değil)<br />

yadsıyan, kusur görücülüğünü denetleyebilen<br />

anne-babalar, gelecek karşısında duydukları<br />

endişeyi daha az yansıtıyor, çocuklarına ilişkin<br />

hayal kurmaktan da, bu hayallerinin gerçekleşmemesi<br />

olasılığından da daha az korkuyorlar.<br />

Bu yazı VKV Koç İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesindeki Ebeveynlik Kongresi kapsamında verdiğim ‘Bilimsel anne-babalık olur mu’ konferansımın hazırlık notlarından Voice dergisi <strong>için</strong> derlendi.<br />

Konferansta anlattıklarımdan biraz farklı olsa da, konferans sırasında son dönem çalışmalardan derlediğim bazı beyin görüntüleriyle desteklediğim sunumun özünü burada bulabilirsiniz.<br />

Görüşlerim hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler www.yankiyazgan.com’u ziyaret edebilir veya son beş yıl <strong>için</strong>deki kitaplarımı inceleyebilirler.<br />

VOıCE 35


As the Koç School moves forward into its<br />

26 th year, it is interesting to reflect on how<br />

the Overseas College Guidance Office has<br />

evolved and developed along with the<br />

growth of the school itself. In fact, I still<br />

remember the day I received the phone call<br />

from the headmaster at the time, Gerry<br />

Shields, on a lazy Saturday morning, telling<br />

me about the new college counseling job<br />

that had been created and asking about if I<br />

would be interested in the job. At the time<br />

I was working as the Director of College<br />

Admissions at a small liberal arts college<br />

in the United States, and although I had<br />

traveled as a tourist to Turkey, I had not<br />

thought about living and working outside of<br />

the U.S. The new position sounded exciting<br />

and the school up and coming and so I<br />

took a leap of faith, boarding that plane<br />

with my luggage in August of 1994 without<br />

36 VOıCE<br />

Larry Turns • Director of College Guidance<br />

gelişim development<br />

OCGO’s Journey of a Quarter of Century<br />

In the last 18 years, since I’ve started my job at the Koç School we have come a long way…<br />

even having seen the school. Although<br />

the Koç School had graduated a number<br />

of senior classes, the college counseling<br />

was being done on a part-time basis by an<br />

English teacher. I also still recall my drive to<br />

Koç, past the half-built buildings that could<br />

be seen from the highway in Sultanbeyli,<br />

driving up to the school, on then rutted<br />

and unpaved roads to a stark treeless<br />

campus. I remember that the school was<br />

still in its infancy, the schedule put together<br />

by the academic dean on a huge colored<br />

map drawn on her office wall. In fact,<br />

students used to come to school several<br />

weeks after the school officially opened as<br />

the weekly schedule changed on a daily<br />

basis, so students would wait until it was<br />

finalized before making the commitment<br />

to come to school on a regular basis.<br />

There was no Via Port, local restaurants<br />

or convenience stores and I recall one<br />

university representative, who decided to<br />

make his way to the school on his own and<br />

took over three hours from Istanbul using<br />

a ferry, train, bus and taxi before finally<br />

making his way to our doorstep.<br />

As there had not been a designated space<br />

for this position before, I was given a small<br />

room in what is now the tea room on the<br />

first floor but unfortunately the fact that<br />

I needed a computer and furniture was<br />

overlooked. Furthermore the room was<br />

overrun with three months of mail lying<br />

in piles all over the floor, as we did not<br />

have internet at the time and all school<br />

application materials and promotional<br />

materials were mailed. I recall taking a<br />

tour of the basement of the school, and<br />

choosing chairs, a table and even finding


gelişim development<br />

There have been many memorable moments over the years.<br />

Before the internet, the files used to be prepared manually and<br />

sent by DHL. We were forced to work long hours, often into the<br />

night, to meet mailing deadlines.<br />

the keyboard to go with the hard drive that<br />

I had found in the office. I also approached<br />

faculty who had a spouse who was not<br />

working and arranged for a part-time office<br />

assistant and by the start of school the<br />

office was open for business.<br />

%20 and up, up it goes….<br />

That first year I recall there were 125 seniors<br />

of which less than 20% decided to study<br />

overseas. At first, the students did not know<br />

what to make of this new office but one by<br />

one they began stopping by and we began<br />

to meet and to make individual plans.<br />

Fortunately, right from the early years, the<br />

Koç School has had a strong student body<br />

and even in the first year, the Koç School<br />

burst on the scene, having two students<br />

accepted to Harvard University and one<br />

to Yale University; I recall my conversation<br />

and how Harvard had taken notice of this<br />

new school, referring to the two students<br />

admitted as the two “Zeyneps,” Zeynep<br />

Fetvacı and Zeynep İnanoğlu.<br />

There have been many memorable<br />

moments over the years, the first year that<br />

Asuman Okman came to work with me<br />

in 1998 was a time before internet, when<br />

the files were prepared manually and sent<br />

by DHL and we were forced to work long<br />

hours, often into the night, to meet mailing<br />

deadlines, arranging for heaters as the<br />

school building had closed and the heat<br />

turned off. I remember years of battling<br />

with power shortages, snow storms that<br />

made it difficult to make it to school or<br />

to get the DHL truck to come and pick up<br />

applications to make flights which would<br />

allow the applications to be received on<br />

time. I even remember having prearranged<br />

phone calls with a number of prestigious<br />

universities and having to be whisked off<br />

by car to keep those appointments as local<br />

gypsies had stolen the copper in the phone<br />

cables and we had no phone service.<br />

The School of firsts<br />

The success of the Overseas College<br />

Guidance Office can be credited to the<br />

commitment that the school and the Koç<br />

family have given to the office in the effort<br />

to provide the best higher educational<br />

opportunities for its students, and in fact<br />

Suna Kıraç herself was directly responsible<br />

for helping to get the office started and<br />

supported its development. The Koç School<br />

was the first school in Turkey to have a<br />

fulltime Overseas Guidance Office, the first<br />

early college counselor, and the first school<br />

in Turkey to have a Turkish University<br />

Counseling Office. Robert College, for<br />

example, at the same time had a teacher<br />

who handled college counseling on a parttime<br />

basis. The influence of the Koç School<br />

on Overseas College Counseling in Turkey<br />

has been significant and I believe directly<br />

set the standard that then became routine<br />

at our peer institutions such as Robert<br />

College, Üsküdar, Enka, and Hisar Schools.<br />

The existence of counselors designated for<br />

overseas college counseling has impacted<br />

the increased number of overseas visitors,<br />

and most days during the fall, the Koç<br />

School hosts university representatives<br />

from all over world including prestigious<br />

universities in the United States,<br />

Canada, the United Kingdom and other<br />

parts of Europe. Our students have<br />

benefitted greatly, seeking wonderful<br />

opportunities all over the world and<br />

frequently earning large scholarships,<br />

making it possible for even needy<br />

students to attend overseas universities.<br />

Skyrocketing numbers<br />

Today is a far cry from the early years of the<br />

office’s existence; most school documents<br />

are sent electronically and the office staff<br />

has expanded so that we now have three<br />

counselors, Didem Sezer Epikmen, Asuman<br />

Okman and myself, Larry Turns, helping<br />

seniors with their overseas college search,<br />

along with Nilüfer Aras who is the early<br />

college counselor and Aziz Çınar who<br />

is the liaison with parents and students<br />

and is responsible for all computer and<br />

technical support. Also our numbers have<br />

skyrocketed, and this year there are 153<br />

seniors applying overseas out of a class<br />

of 254 and 47% of seniors attended an<br />

overseas university last year, which was 99<br />

students in all and represented the largest<br />

number of students ever in the school’s<br />

history to study overseas. The office also<br />

continues to spread the word about the<br />

strength of the Koç School by visiting<br />

university campuses in the summer and<br />

attending international conferences during<br />

the year, hosting an annual college fair and<br />

taking our students on a college tour every<br />

spring. The office also has in house help for<br />

students and parents who seek financial<br />

assistance as Asuman Okman meets with<br />

the families to help them with the process.<br />

We also have a number of new initiatives<br />

as Peter Harrison will be collaborating with<br />

OCGO in order to offer increased help with<br />

the UK process and is currently helping<br />

students with their UK personal statements<br />

and will assist in the application process.<br />

The office also continues to work hand in<br />

hand with the Turkish University Office as<br />

we do not feel that studying overseas is<br />

the right option for every student but both<br />

offices work together to provide appropriate<br />

counseling. Similarly we are coordinating<br />

our efforts closely with Paul Barrie, the IB<br />

coordinator, as well as the individual class<br />

deans. It is an exciting time to be a<br />

student at the Koç School as the entire<br />

school community has put its best resources<br />

forward to allow the students to have the<br />

best counseling services possible. It is not<br />

only interesting to reflect on our past but<br />

also to look forward to the future and the<br />

wonderful opportunities that await.<br />

VOıCE 37


YÖK’teki yenilikler<br />

Bugünlerde YÖK yeni yasasını tasarlıyor.<br />

Yasa tasarısının heyecan verici tarafı, Türk<br />

üniversitelerinin kendi öğrencilerini seçebilecek<br />

bir yöne doğru ilerliyor olması. Yasanın<br />

34. maddesi üniversitelere kendi öğrencilerini<br />

seçme yolunda bir ışık yakıyor. Yasa,<br />

tasarı aşamasında olsa da üniversitelerin<br />

bu yönde ortak görüş ifade etmesi oldukça<br />

sevindirici. Yasanın detayını http://yeniyasa.<br />

yok.gov.tr/?page=yazi&c=90&i=105 linkinden<br />

inceleyebilirsiniz. Merkezi yerleştirme<br />

sisteminin ya da üniversitelerin kendi öğrencilerini<br />

seçme yönteminin artı ve eksilerini<br />

sayfalarca dile getirmek mümkün. VKV<br />

Koç Özel Lisesi öğrencileri, her ne kadar<br />

merkezi sınavlarda başarılı olup hedefleri-<br />

gelişim development<br />

Güzel haberler<br />

Sibel İzgiman • Yurtiçi Üniversite Bölüm Direktörü<br />

Sizlere iki güzel haberimiz var. Üniversitelere kendi öğrencilerini seçme yolunda<br />

bir ışık yakan yeni YÖK yasası, tasarı aşamasında. Bir diğer haber ise 2012 dönemi<br />

mezunlarımızın elde ettiği burs oranlarıyla ilgili. Merkezi sınavlardaki başarılarıyla<br />

dikkat çeken VKV Koç Özel Lisesi’nin 2012 mezunlarından vakıf üniversitelerine yerleşen<br />

100 öğrencinin 54’ü burslu bir programa yerleşerek hepimizi gururlandırdı.<br />

VOıCE 38<br />

ne ulaşsalar da, farklı değişkenler de göz<br />

önünde bulundurulduğu bir üniversiteye<br />

giriş koşulunda da avantajlarını sürdüreceklerdir.<br />

Hem üniversite hayatında, hem de<br />

profesyonel iş hayatında değer bulan çok<br />

yönlülük, bundan sonra üniversiteye girişte<br />

de dikkate alınabilir.<br />

Hepimizin gururu Koç mezunları<br />

2012 sınıfından vakıf üniversitelerine<br />

yerleşen 100 öğrencimizden 54’ü burslu<br />

bir programa yerleşti. Toplam rakam<br />

3.059.768 TL, dolar bazında 1.699.871<br />

dolara denk geliyor. Koç Üniversitesi’ne<br />

burssuz girip doğrudan % 25 indirim alan<br />

öğrencilerimizi de hesaba katarsak bu<br />

rakam 3.528.768 TL’ye ulaşıyor, bu da<br />

1.960.426 doları ifade ediyor. Bu başarının<br />

oluşmasında en büyük paydayı oluşturan<br />

öğrencilerimizi, daha sonra öğretmenlerini<br />

ve ailelerini tebrik ederiz. 2012 sınıfında<br />

üniversitelerin çeşitli programlarına tam<br />

burslu yerleşen üç mezunumuzun çalışma<br />

stratejisi, okuldan gördüğü destek ve gelecek<br />

hayallerini merak edenler <strong>için</strong>:<br />

Işıl Karanfil / Koç Üniversitesi Tıp<br />

Fakültesi - Tam Burslu:<br />

Okulum beni birçok adımda destekledi.<br />

Okulda İngilizce eğitim görmemiz sanılanın<br />

aksine bir avantaj. Çünkü İngilizce fen<br />

dersleri daha bilimsel ve ayrıntılı oluyor,<br />

müfredattaki bilgilerle tamamen uyuşuyor.<br />

Öğretmenlerim de çalışmalarım konusunda


ana çok destek oldular. 11. sınıfta çok<br />

test çözmedim, okulda öğrendiğim konuları<br />

ayrıntısıyla öğrenmeye çalıştım. 12. sınıfta<br />

ise sürekli tekrarlar ve o sınıfa <strong>özel</strong> konulara<br />

yoğunlaştım. Yurtiçi Danışmanlık Ofisi de<br />

üniversite konusunda çok güzel bilgilendirmeler<br />

yaptı, sınav sürecimi takip etti.<br />

Gelecekte bir tıp profesörü olmayı hedefliyorum.<br />

Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı<br />

çalışmak, sağlık politikaları geliştirmek<br />

istiyorum. Doğa fotoğrafçılığıyla ilgiliyim.<br />

Tanıdığım eski bir National Geographic<br />

fotoğrafçısıyla bir yaz, fotoğraf seyahatine<br />

çıkmayı planlıyorum. İleride fotoğraf sergileri<br />

açma fikri de beni heyecanlandırıyor.<br />

Bize kendinizden bahseder misiniz?<br />

1970 İstanbul doğumluyum, 1992 yıllında<br />

İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden<br />

mezun oldum. Daha sonra Bahçeşehir<br />

Üniversitesi’nde “Kariyer Geliştirme Danışmanlığı”<br />

sertifika programını tamamladım.<br />

Meslek hayatımın ilk yıllarında<br />

Balıklı Rum Hastanesi’nde psikolog olarak<br />

çalıştım. Daha sonra sektörel gözlemlerim<br />

neticesinde eğitim alanının beni daha çok<br />

heyecanlandırdığına karar verdim.<br />

Bugüne kadar yaptığınız çalışmalar<br />

hakkında bilgi alabilir miyiz?<br />

Eğitim alanına geçiş yaptıktan sonra ilk<br />

çalıştığım kurum MEF dershaneleri oldu.<br />

Bu kurumda iki yıl süreyle danışman olarak<br />

öğrencilere ve velilere meslek seçimi,<br />

kariyer yönelimi, sınav-sistem gibi konu-<br />

gelişim development<br />

Ali Kaviş / Bilkent Üniversitesi Bilgisayar<br />

Mühendisliği Bölümü - Tam Burslu:<br />

11 ve 12. sınıfta dershaneye gittim ama<br />

<strong>özel</strong> ders almadım. Özel ders almanın<br />

gerekli olduğunu düşünmüyorum. Keşke<br />

11. sınıfta işi biraz daha sıkı tutsaydım, o<br />

zaman son yılda çok daha rahat olurdum<br />

diyorum bazen. Hocalarımız sınava yönelik<br />

testler ve konu anlatımları hazırladılar bizim<br />

<strong>için</strong>. Özellikle Taner Hoca ve Koray Hoca’nın<br />

YGS ve LYS öncesi sağladığı kolaylıklar çok<br />

işimize yaradı. Yurtiçi Danışmanlık Ofisi de<br />

oldukça yararlı oluyor bu süreçte. Ne zaman<br />

ne yapılmalı, nasıl çalışılmalı, hangi üniversite<br />

hangi açıdan daha iyi gibi konularda bize<br />

çok yardımcı olundu.<br />

larda destek verdim. Daha sonra TED İstanbul<br />

Koleji’nde beş yıl süreyle psikolojik<br />

danışman olarak görev yaptım. Ardından<br />

Hisar Eğitim Vakfı Özel Hisar Lisesi’ne<br />

geçtim. Sekiz yıl boyunca çalıştığım Özel<br />

Hisar Lisesi’nde, Yurtiçi Üniversite Danışmanlık<br />

ve Kariyer Merkezi bünyesindeki<br />

Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Ofisi’ni<br />

kurdum. Öğrenci ve ailelerin kariyer<br />

yönelimi süreci içerisinde neler yaşadığını,<br />

nasıl desteklenmesi gerektiğini, mesleki<br />

yönelim ve kariyer yolu ana başlığındaki<br />

danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasını<br />

sağladım. Kazandığım deneyimler bu sürecin<br />

test çözmeyle ilerleyen teknik ya da<br />

mekanik bir süreç olmadığını bana gösterdi.<br />

Bu da hem bilgi hem de psikolojik<br />

destek anlamında profesyonelleşmemde<br />

önemli rol oynadı.<br />

Can Tankuş / İstanbul Bilgi Üniversitesi<br />

Sinema ve TV Bölümü - Burslu:<br />

Son sene dershane ve okul saatleri dışında<br />

günde yaklaşık iki saat test çözerek ve konu<br />

tekrarı yaparak sınava hazırlandım. Okul bu<br />

süreçte beni rehberlik çalışmalarıyla, sınavın<br />

yapısı, çalışma planı ve okul analizi gibi<br />

konularda bilgilendirmek amacıyla birebir<br />

görüşmelerle destekledi. İleride iyi filmler<br />

çeken bir yönetmen olmayı amaçlıyorum. Bir<br />

de son zamanlarda Soner Yalçın’ın Samizdat’ını<br />

okumaya başladım ve gazeteciliğe de<br />

merak saldım.<br />

Yurtiçi Üniversite<br />

Danışmanlığına<br />

taze kan<br />

VKV Koç Özel Lisesi Yurtiçi<br />

Üniversite Danışmanlık Ofisi’nin<br />

yeni üyesi Tarkan Gülbay’ı<br />

tanıyalım.<br />

Öğrencilerimiz hakkındaki ilk izlenimlerinizi<br />

öğrenebilir miyiz?<br />

Koç öğrencileri düşüncelerini rahatlıkla ve<br />

özgüvenle ifade ediyor. Yurtiçi ve yurtdışı<br />

kariyer seçeneklerini gerek öğrenci gerekse<br />

veliler objektif olarak değerlendiriyorlar.<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nin oturmuş bir kurumsal<br />

yapısı olduğunu zaten biliyordum.<br />

Çalışmaya başladıktan sonra bunu yerinde<br />

gözlemleme şansım oldu. Okul içerisinde<br />

departmanlar arası uyumun çok iyi olduğunu<br />

düşünüyorum. Danışmanlık hizmetleri<br />

boyutunda çok profesyonel olduğunu<br />

bildiğim ve kuruma gelmeden önce de<br />

hakkında çok olumlu şeyler duyduğum bu<br />

ekibe katılmaktan dolayı çok mutluyum.<br />

VOıCE 39


1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

13<br />

14<br />

15<br />

16<br />

17<br />

18<br />

19<br />

20<br />

21<br />

22<br />

23<br />

24<br />

25<br />

26<br />

27<br />

28<br />

29<br />

30<br />

31<br />

32<br />

33<br />

34<br />

35<br />

36<br />

37<br />

38<br />

39<br />

40<br />

41<br />

42<br />

43<br />

44<br />

45<br />

46<br />

47<br />

48<br />

49<br />

50<br />

51<br />

52<br />

53<br />

54<br />

55<br />

56<br />

57<br />

58<br />

59<br />

60<br />

61<br />

62<br />

63<br />

64<br />

65<br />

66<br />

67<br />

68<br />

69<br />

70<br />

40 VOıCE<br />

gelişim development<br />

2012 TÜRKİYE ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME LİSTESİ (SOYADI SIRALI)<br />

AD-SOYAD ALAN<br />

PUAN<br />

TÜRÜ<br />

TERCİH<br />

SIRASI<br />

ÜNİVERSİTE / BÖLÜM YURTDIŞI ÜNİVERSİTE<br />

RIZA ERAY ADLIM<br />

RGL<br />

UnIVERSITY OF MIAMI<br />

ALARA İPEK AKBIYIKOĞLU<br />

IB<br />

nEw YORK UnIVERSİTY<br />

GİZEM AKKALKAn<br />

RGL TM1 6 Bahçeşehir Ü. / İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI (İnG.)<br />

DORUK AKPEK<br />

IB<br />

nORTHwESTERn UnIVERSITY<br />

BERK AKTAŞ<br />

IB<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

MERT AKYILDIZ<br />

IB<br />

POLYTECHnIC InSTITUTE OF nYU<br />

SEÇİL ALTInTAŞ<br />

IB<br />

HARVARD UnIVERSITY<br />

TUĞÇE ALTUnALAn<br />

RGL TM2 2 KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

LARA ARIKAn<br />

RGL<br />

RInGLInG COLLEGE OF ART AnD DESIGn<br />

ZEYnEP AROLAT<br />

IB<br />

PRATT InSTITUTE<br />

OnUR CAn ARSLAn<br />

RGL TM1 1 YEDİTEPE Ü. / İŞLETME (%50 BURSLU)<br />

TÜLİn RUMEYSA ARSLAn<br />

IB<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

OZAn ARSLAnOĞLU<br />

RGL MF4 2 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG (%50 BURSLU)<br />

MERVE DEnİZ ASLAn<br />

RGL<br />

CEnTRAL SAInT MARTInS COLLEGE OF ART & DESIGn<br />

YUSUF CAnER ASLAn<br />

RGL TM3 10 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

EMİR ATAER<br />

RGL TM1 7 SABAnCI Ü. / YÖnETİM BİLİMLERİ PROG.<br />

ECE ATBAŞ<br />

RGL MF3 1 İSTAnBUL Ü. / VETERİnER FAKÜLTESİ<br />

CAn BARAn AYGÜLER<br />

RGL<br />

SIMOn FRASER UnIVERSITY<br />

TOLGA BABÜR<br />

IB<br />

DUKE UnIVERSITY<br />

UMUT BAKAnOĞULLARI<br />

RGL TM2 3 İSTAnBUL Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

AYBARS BALCI<br />

RGL TM1 1 KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

VEDAT CAn BALTALI<br />

RGL MF4 17 BAHÇEŞEHİR Ü. / EnERJİ SİSTEMLERİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

MELİS BASMACI<br />

IB<br />

KInG’S COLLEGE LOnDOn<br />

FUAT BERK BATUR<br />

RGL TM2 9 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

ECESU BAYIR<br />

IB<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

JOEL BEBASA<br />

IB<br />

GEORGETOwn UnIVERSITY<br />

CEM BEnHASOn<br />

RGL<br />

ECOLE HOTELIERE DE LAUSAnnE<br />

YASEMİn BEnKER<br />

IB<br />

BROwn UnIVERSITY<br />

KERİM HAKAn BEnSEL<br />

IB<br />

YALE UnIVERSITY<br />

SELİn BERKER<br />

RGL<br />

PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />

MEHMET SUAT BÜYÜKAKSAKAL<br />

RGL TM2 3 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

LARA CEYLAn<br />

RGL TM1 19 İSTAnBUL BİLGİ Ü.* / İŞLETME-EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU) COnCORDIA UnIVERSITY - MOnTREAL<br />

M. ORHAn JEAn PİERRE COnTRASTIn<br />

IB<br />

UnIVERSITY OF CAMBRIDGE<br />

MUTLUHAn ÇAĞ<br />

RGL TM1 2 ÖZYEĞİn Ü. / İŞLETME (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

MELİS ÇAĞAn<br />

RGL<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

DEnİZ ÇAKMAKÇI<br />

RGL TM2 4 KOÇ Ü.* / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.)<br />

DRExEL UnIVERSITY<br />

CEYLAn ÇARHOĞLU<br />

IB<br />

CHAPMAn UnIVERSITY<br />

SARP ÇEBİ<br />

RGL MF4 4 BAHÇEŞEHİR Ü. / EnDÜSTRİ ÜRÜnLERİ TASARIMI (İnG.)<br />

IRMAK ÇELEBİOĞLU<br />

RGL TM3 3 KOÇ Ü. / PSİKOLOJİ (İnG.)<br />

KIVILCIM ÇELİK<br />

IB<br />

wATERFORD InSTITUTE OF TECHnOLOGY<br />

DEnİZ ÇETİn<br />

RGL TM3 7 KOÇ Ü. / PSİKOLOJİ (İnG.)<br />

CAnSU ÇInAR<br />

RGL TM2 3 KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

ÖYKÜ ÇİLDİR<br />

RGL<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

ERSİn ÇOBAn<br />

RGL MF4 7 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. (%50 BURSLU)<br />

PInAR DAnACI<br />

RGL TM3 4 KOÇ Ü. / SOSYOLOJİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

DAMLA DARICI<br />

RGL MF4 8 KOÇ Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.)<br />

İPEK DEMİRCİOĞLU<br />

IB<br />

SCHOOL OF THE ART InSTITUTE OF CHICAGO<br />

SELİn DEMİRLER<br />

IB<br />

LAFAYETTE COLLEGE<br />

BAŞAK DEMİR<br />

RGL MF4 3 KOÇ Ü. / KİMYA-BİYOLOJİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

OSMAn KAAn DEMİRÖZ<br />

RGL MF4 5 KOÇ Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

BADE DERİnDERE<br />

RGL TM3 6 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

EROL MERT DİnÇERLER<br />

RGL TS1 4 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / REKLAMCILIK (İnG.)<br />

ELİCAn DOEnYAS<br />

RGL MF4 2 KOÇ Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

SELEn EBRA EFE<br />

IB<br />

SCHOOL OF ORIEnTAL AnD AFRICAn STUDIES, UnIVERSITY OF LOnDOn<br />

MERVE EKİCİ<br />

IB<br />

BARnARD COLLEGE<br />

TUBA ELMAS<br />

RGL TM1 4 KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG.)<br />

MERVE ELTEMUR<br />

IB<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

DİLAn EMRE<br />

IB<br />

PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />

BARAn ERBİŞ<br />

RGL TM2 7 KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

OĞUZ CAn EREn<br />

IB MF4 1 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />

UnIVERSITY OF ILLInOIS AT URBAnA-CHAMPAIGn*<br />

EMRE ERİM<br />

RGL MF4 4 İSTAnBUL TEKnİK Ü. / İMALAT MÜHEnİSLİĞİ<br />

BURAK ERKMAn<br />

RGL TM3 6 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

KEREM ERKMEn<br />

RGL TM3 5 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

EBRU İPEK ERKÖSE<br />

RGL TM2 3 IŞIK Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

DEnİZ ERTAn<br />

IB<br />

UnIVERSITY OF PEnnSYLVAnIA<br />

SELÇUK ERTUĞ<br />

RGL MF4 4 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />

HAnDE EYİSOYLU<br />

RGL MF4 2 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />

İREM EZİCİ<br />

RGL TM3 4 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / PSİKOLOJİ (İnG.)<br />

ZEYnEP FİLİZEL<br />

RGL TM2 3 YEDİTEPE Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (%50 BURSLU)<br />

LEVEnT GECEBEĞİ<br />

IB<br />

LEHIGH UnIVERSITY<br />

*Tercih ettiği Üniversite


71<br />

72<br />

73<br />

74<br />

75<br />

76<br />

77<br />

78<br />

79<br />

80<br />

81<br />

82<br />

83<br />

84<br />

85<br />

86<br />

87<br />

88<br />

89<br />

90<br />

91<br />

92<br />

93<br />

94<br />

95<br />

96<br />

97<br />

98<br />

99<br />

100<br />

101<br />

102<br />

103<br />

104<br />

105<br />

106<br />

107<br />

108<br />

109<br />

110<br />

111<br />

112<br />

113<br />

114<br />

115<br />

116<br />

117<br />

118<br />

119<br />

120<br />

121<br />

122<br />

123<br />

124<br />

125<br />

126<br />

127<br />

128<br />

129<br />

130<br />

131<br />

132<br />

133<br />

134<br />

135<br />

136<br />

137<br />

138<br />

139<br />

140<br />

MERTHAn GEnCER<br />

OYA GÖKŞAHİn<br />

ZEYnEP GÖKALP<br />

EREn CAn GÜÇ<br />

ELİF GÜLEÇ<br />

BUĞÇE GÜLEn<br />

ÖMER KAAn GÜnAY<br />

MERT GÜnDEMİR<br />

MEHMET ORHUn GÜRAL<br />

AKSEL GÜREL<br />

LARA GÜRKAYnAK<br />

ECE GÜRLEYİK<br />

IRMAK MERVE GÜRSES<br />

MERT HİVA<br />

ELA IŞIK<br />

ÖZGE İBİŞAĞAOĞLU<br />

ALARAnUR İÇTEn<br />

HAnDE İLGİn<br />

nESLİŞAH İnAn<br />

SAnİYE İnCE<br />

DEBORA İPEKEL<br />

RAnA İPEKER<br />

KAAn KALEM<br />

UĞUR KAAn KALEM<br />

ALİ OSMAn KALO<br />

ZEREn KAMBUR<br />

MEnAHEM MARK KAnDİYOTİ<br />

CAn KAnTARCI<br />

CEREn KAnTURVARDAR<br />

DİCLE KARA<br />

OĞUZ BORA KARACA<br />

MURATCAn KARADUMAn<br />

IŞIL KARAnFİL<br />

AYÇA KATITAŞ<br />

ALİ KAVİŞ<br />

BATUHAn KAVUK<br />

MİKAİL MEVLÜT KAYA<br />

ERİM KEKLİKOĞLU<br />

ŞÜKRAn İPEK KEnAROĞLU<br />

ASLI KİMYA<br />

LEBRİZ KIZILER<br />

POLEn KİZİROĞLU<br />

BAŞAK KOCAMIŞ<br />

MEHMET ÖZEn KOÇAK<br />

YİĞİT KOÇAK<br />

CEnK KORDOVA<br />

BUSE KÖSEOĞLU<br />

CAn KULUnYAR<br />

AYŞE SERRA KUMAn<br />

METİn KUMRU<br />

EDA MELİKE KUROĞLU<br />

ASYA LATİFOĞLU<br />

YASMİn MAÇORO<br />

OSMAn DORUK MAnZAK<br />

KAAn MARO<br />

CAn MAVİ<br />

SERA MEn<br />

CEFİ MEnDA<br />

SUMRU MİZRAHİ<br />

EMİR MURATHAnOĞLU<br />

MARAL MÜDOK<br />

PIRILTI OnUKAR<br />

DEYLEM OnURSAL<br />

TOLGA ORAL<br />

EMRE ORBAY<br />

nUR ŞURA ÖZ<br />

DORUK ÖZBEK<br />

MERT ÖZBİLEK<br />

MURATCAn ÖZDEMİR<br />

ASLI ÖZDOYURAn<br />

2012 TÜRKİYE ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME LİSTESİ (SOYADI SIRALI)<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

TM1<br />

DİL1<br />

TM1<br />

TS1<br />

TM2<br />

TM1<br />

TM1<br />

MF3<br />

MF4<br />

TS1<br />

TM3<br />

MF3<br />

MF4<br />

MF4<br />

TM3<br />

TM2<br />

TM2<br />

MF3<br />

TM1<br />

MF4<br />

TM2<br />

YGS6<br />

TM1<br />

MF4<br />

MF2<br />

MF4<br />

TM1<br />

TM1<br />

TM2<br />

TM3<br />

TM2<br />

TM1<br />

TM3<br />

TM1<br />

TS1<br />

TM1<br />

TM2<br />

MF4<br />

MF4<br />

2<br />

9<br />

5<br />

3<br />

2<br />

7<br />

5<br />

6<br />

2<br />

2<br />

10<br />

1<br />

4<br />

5<br />

3<br />

5<br />

2<br />

1<br />

5<br />

2<br />

3<br />

6<br />

5<br />

7<br />

15<br />

4<br />

13<br />

12<br />

4<br />

8<br />

5<br />

3<br />

12<br />

1<br />

11<br />

10<br />

2<br />

8<br />

6<br />

gelişim development<br />

PUAN TERCİH<br />

AD-SOYAD ALAN ÜNİVERSİTE / BÖLÜM YURTDIŞI ÜNİVERSİTE<br />

TÜRÜ SIRASI<br />

KADİR HAS Ü. / ULUSLARARASI TİCARET VE FİnAnS (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL Ü. / AMERİKAn KÜLTÜRÜ VE EDEBİYATI<br />

KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / SİnEMA VE TELEVİZYOn (İnG) (TAM BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / ULUSLARARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK (İnG)<br />

KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG) (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL Ü. / ÇAPA DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / MİMARLIK<br />

KOÇ Ü. / MEDYA VE GÖRSEL SAnATLAR (İnG) (%50BURSLU)<br />

SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

YEDİTEPE Ü. / TIP FAKÜLTESİ<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / İnŞAAT MÜHEnDİSLİĞİ<br />

YEDİTEPE Ü. / KİMYA MÜHEnDİSLİĞİ (%50 BURSLU)<br />

SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG. (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / TIP FAKÜLTESİ (TAM BURSLU)<br />

YEDİTEPE Ü. / İŞLETME (TAM BURSLU)<br />

İ.D. BİLKEnT Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (TAM BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / OTEL YÖnETİCİLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

DOĞUŞ Ü. / ULUSLARARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK (İnG.) (TAM BURSLU)<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / KOnTROL MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.)<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / KİMYA<br />

TÜRK HAVA KURUMU Ü. / PİLOTAJ<br />

ÖZYEĞİn Ü. / İŞLETME (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / BAnKACILIK VE FİnAnS (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG. (%25 BURSLU)<br />

BOĞAZİÇİ Ü. / İKTİSAT<br />

BAHÇEŞEHİR Ü.* / İLETİŞİM TASARIMI (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / MAKİnE MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

nORTHEASTERn UnIVERSITY<br />

BABSOn COLLEGE<br />

QUEEn MARY, UnIVERSITY OF LOnDOn<br />

UnIVERSITY OF CALIFORnIA AT BERKELEY*<br />

PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />

nORTHEASTERn UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF VIRGInIA<br />

TUFTS UnIVERSITY<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

MARYLAnD InSTITUTE COLLEGE OF ART<br />

EMERSOn COLLEGE<br />

KInG’S COLLEGE LOnDOn<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF nOTTInGHAM<br />

THE UnIVERSITY OF nORTH CAROLInA AT CHAPEL HILL<br />

BABSOn COLLEGE<br />

STAnFORD UnIVERSITY<br />

JACOBS UnIVERSITY*<br />

UnIVERSITY OF TOROnTO<br />

UnIVERSITY OF MIAMI<br />

PRATT InSTITUTE<br />

JOHnS HOPKInS UnIVERSITY<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF SOUTHERn CALIFORnIA<br />

DUKE UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF VIRGInIA<br />

CARLETOn COLLEGE<br />

POLITECnICO DI MILAnO<br />

VASSAR COLLEGE<br />

CLARK UnIVERSITY<br />

STAnFORD UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF MICHIGAn<br />

SCHOOL OF THE ART InSTITUTE OF CHICAGO<br />

*Tercih ettiği Üniversite<br />

VOıCE 41


141<br />

142<br />

143<br />

144<br />

145<br />

146<br />

147<br />

148<br />

149<br />

150<br />

151<br />

152<br />

153<br />

154<br />

155<br />

156<br />

157<br />

158<br />

159<br />

160<br />

161<br />

162<br />

163<br />

164<br />

165<br />

166<br />

167<br />

168<br />

169<br />

170<br />

171<br />

172<br />

173<br />

174<br />

175<br />

176<br />

177<br />

178<br />

179<br />

180<br />

181<br />

182<br />

183<br />

184<br />

185<br />

186<br />

187<br />

188<br />

189<br />

190<br />

191<br />

192<br />

193<br />

194<br />

195<br />

196<br />

197<br />

198<br />

199<br />

200<br />

201<br />

202<br />

203<br />

204<br />

205<br />

206<br />

207<br />

208<br />

209<br />

42 VOıCE<br />

EDA ÖZDOYURAn<br />

EMİR ÖZGÖREn<br />

PIRIL ÖZİnCE<br />

YİĞİT ÖZKAn<br />

MUAMMER ÇInAR ÖZKUL<br />

DEnİZ ÖZMEn<br />

SEDA ÖZnAL<br />

GÜLŞAH ÖZTEKİn<br />

ELİF ÖZÜÇAĞLIYAn<br />

KERİM PAPAKER<br />

FAİK BATUHAn PARALI<br />

OnUR CAn PEKER<br />

DAVİT DAVUT PESO<br />

IŞIL SAĞLAM<br />

BERKİn SAKİnTUnA<br />

ESLİn SAPORTA<br />

SEYMUR SAPORTA<br />

EFE SARGIn<br />

CAnSU SAYICI<br />

MÜJE SELEK<br />

BERK SEYDAn<br />

DORUK SIRTIOĞLU<br />

LARA SİBEL SİSA<br />

ECE SOYSAL<br />

HAMDİ SOYSAL<br />

OSMAn CAn SÖZÜnERİ<br />

ÇİSİL SU<br />

SAMED SUSAM<br />

MELİS SÜER<br />

SARP SÜLÜn<br />

EMRE SÜMER<br />

AYŞE İREM ŞEn<br />

FAİK ŞEnER<br />

ERMAn HAKAn ŞEnER<br />

ECEM ŞEnYUVA<br />

UĞUR CAn TAnKUŞ<br />

DİLARA TAŞDEMİR<br />

ECE ZEYnEP TAŞKIn<br />

BEYZA TAYCI<br />

KARDELEn TEKCİ<br />

TUTKU TEKİnEL<br />

BEnAn TERZİOĞLU<br />

BERKE TInAZ<br />

İnCİ TİMUR<br />

ELİF TOKAY<br />

İRİS SU TOKSÖZ<br />

ASLI TORAMAn<br />

BİGEM TOSUn<br />

DERİn TUFAn<br />

DEnİZ TUĞLU<br />

LARA TUKSAL<br />

TOLGA TUnALI<br />

FATOŞ ASLI TUnAMAn<br />

BUSE TUnÇEL<br />

nAZLI DEnİZ TUnÇELLİ<br />

KEREM CAn TURGUTLU<br />

ADASEL TÜREMİŞ<br />

DİLARA TÜRKYILMAZ<br />

nAZLI ZEYnEP UĞUR<br />

ATAKAn ULAK<br />

CAn URALKAn<br />

MEHMET SİnAn URAY<br />

AYŞEGÜL UYSAL<br />

AnIL YALIn<br />

BORA KAAn CAn YAVUZ<br />

AHMET YEnİ<br />

CAnSU YETİŞGİn<br />

YİĞİTCAn YILDIZ<br />

YAĞIZHAn YOLLU<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

MF4<br />

TM2<br />

MF4<br />

TM1<br />

MF4<br />

TM2<br />

DİL1<br />

TS1<br />

MF4<br />

TM1<br />

MF4<br />

MF4<br />

MF4<br />

TM1<br />

TS1<br />

TS1<br />

TM3<br />

MF4<br />

MF4<br />

MF3<br />

MF4<br />

TM2<br />

DİL1<br />

TM3<br />

TM1<br />

TM2<br />

TM2<br />

MF4<br />

TS1<br />

TM1<br />

TM1<br />

TM1<br />

DİL1<br />

TM2<br />

MF3<br />

TM2<br />

5<br />

11<br />

5<br />

5<br />

4<br />

9<br />

6<br />

2<br />

11<br />

3<br />

3<br />

3<br />

19<br />

3<br />

1<br />

9<br />

6<br />

5<br />

10<br />

2<br />

4<br />

6<br />

2<br />

3<br />

4<br />

6<br />

6<br />

4<br />

3<br />

6<br />

7<br />

9<br />

3<br />

9<br />

9<br />

14<br />

gelişim development<br />

2012 TÜRKİYE ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME LİSTESİ (SOYADI SIRALI)<br />

AD-SOYAD ALAN<br />

PUAN<br />

TÜRÜ<br />

TERCİH<br />

SIRASI<br />

ÜNİVERSİTE / BÖLÜM YURTDIŞI ÜNİVERSİTE<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

TM2 8 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (%25 BURSLU)<br />

wESLEYAn UnIVERSITY<br />

MF4 9 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. (%50 BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / MİMARLIK (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / MİMARLIK (İnG.)<br />

SABAnCI Ü. / YÖnETİM BİLİMLERİ PROG.<br />

SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / İnGİLİZ DİLİ VE KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT (%25 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / ARKEOLOJİ VE SAnAT TARİHİ (İnG.) (TAM BURSLU)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / İnŞAAT MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / MİMARLIK (İnG.)<br />

SABAnCI Ü.* / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

MARMARA Ü. / İKTİSAT (İnG.)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / SİnEMA VE TELEVİZYOn (İnG.) (TAM BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / SİnEMA VE TELEVİZYOn (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / SOSYOLOJİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

YEDİTEPE Ü. / MİMARLIK<br />

ACIBADEM Ü. / TIP FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / KİMYA-BİYOLOJİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (TAM BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (%25 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / İnGİLİZ DİLİ VE KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT (%50 BURSLU)<br />

YEDİTEPE Ü. / PSİKOLOJİ<br />

ÖZYEĞİn Ü. / GİRİŞİMCİLİK (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü.* / MEDYA VE İLETİŞİM SİSTEMLERİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

SABAnCI Ü. / YÖnETİM BİLİMLERİ PROG.<br />

KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL Ü. / İnGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.)<br />

BÜLEnT ECEVİT Ü. / TIP FAKÜLTESİ<br />

İSTAnBUL Ü. / SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER<br />

COLLEGE OF nEw CALEDOnIA<br />

BABSOn COLLEGE<br />

wASHInGTOn UnIVERSITY In ST. LOUIS<br />

UnIVERSITY OF MIAMI<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF ILLInOIS AT URBAnA-CHAMPAIGn<br />

TUFTS UnIVERSITY<br />

TUFTS UnIVERSITY<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF MAnCHESTER<br />

UnIVERSITY OF PEnnSYLVAnIA<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

STAnFORD UnIVERSITY<br />

nUOVA ACCADEMIA DI BELLE ARTI MILAnO<br />

KInG’S COLLEGE LOnDOn<br />

UnIVERSITY OF ILLInOIS AT URBAnA-CHAMPAIGn<br />

COLUMBIA UnIVERSITY<br />

COLUMBIA UnIVERSITY<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

PRATT InSTITUTE<br />

SKIDMORE COLLEGE<br />

PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />

UnIVERSITA BOCCOnI*<br />

SYRACUSE UnIVERSITY<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

PRATT InSTITUTE<br />

SYRACUSE UnIVERSITY<br />

MODUL UnIVERSITY VIEnnA<br />

UnIVERSITY OF PEnnSYLVAnIA<br />

PEnnSYLVAnIA STATE UnIVERSITY, UnIVERSITY PARK*<br />

UnIVERSITY OF CHICAGO*<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

ROGER wILLIAMS UnIVERSITY<br />

*Tercih ettiği Üniversite


Sun-kissed, bliss-kissed, that is the country<br />

of Oman, when turning a corner on an arid<br />

mountain can lead you to a Shangri-La where<br />

peach, apricot, walnut and grape bloom<br />

uproariously on terraced slopes, through<br />

which the water has not failed to flow for two<br />

thousand years.<br />

Oman is ruled by a wise king who actively<br />

seeks the blessings of God upon his people.<br />

Women can work outside the house, drive<br />

cars and dance for joy while their sisters across<br />

the border live in perpetual purdah. Here<br />

many women dress in swirling, gorgeously<br />

coloured dresses that are as African as they<br />

are Arabic, for this was the kingdom of Oman<br />

and Zanzibar. The girls array themselves in<br />

tribal costumes of unsurpassed loveliness,<br />

each tribe owning a combination of colours<br />

only they can wear.<br />

I was lucky enough to teach in Oman for<br />

four years at the Sultan’s School in Seeb. It<br />

was a coed, - Omani girls and boys in the<br />

same school! - not a common occurrence<br />

in Arabia. It was a wonderful period in<br />

my life: acting the role of Prospero in the<br />

gezi travel<br />

Oman: a unique identity<br />

John Richardson • English teacher<br />

It was a wonderful experience to teach at the Sultan’s School in Oman,<br />

a splendid country with a vibrant sense of unique identity…<br />

Sultan’s own theatre at the Al-Bustan Palace,<br />

beneath whose soaring dome – check it out<br />

on the net – a lovely girl from my home city<br />

of Cardiff played the harp while the rich<br />

sipped their earl grey and nibbled Omani<br />

dainties; where on Christmas Day my family<br />

and I dived from a dhow into the impossibly<br />

turquoise Indian Ocean, and dined on lobster<br />

and Christmas pudding on a desert beach;<br />

where you could swim in a really cold wadi<br />

river under a shimmering blue sky; and where<br />

you could wander around a marvelously<br />

reconstructed fort, like the one at Niswah,<br />

and admire how the Omanis lived centuries<br />

earlier. Oman is a splendid country with a<br />

vibrant sense of its own identity.<br />

Just ten minutes from the school was one<br />

of the longest and most perfect beaches<br />

in the world. Here the local fishermen sat<br />

mending their nets. It was customary for<br />

many of the staff to have sundowners on<br />

the sand at the end of the day, watching<br />

dolphins dive against the blood-red sun,<br />

turtles waddling up from the sea, or the play<br />

of phosphorescence round those enjoying an<br />

evening dip in the briny.<br />

I taught some of the wealthiest people in the<br />

world, including the young royals, and they<br />

were almost all uniformly clever, unspoiled<br />

and delightful to share a classroom with,<br />

students who spontaneously applauded<br />

chapters or scenes in “Pride and Prejudice” or<br />

“Jane Eyre”, that appealed to their sense of<br />

justice and propriety.<br />

That has only happened to me in one other<br />

school, in one other country, here in my<br />

beloved Istanbul.<br />

At the Sultan’s School<br />

in Seeb, Omani girls<br />

and boys are lucky<br />

enough to be educated<br />

in the same school<br />

- not a common<br />

occurrence in Arabia!<br />

Fotoğraflar: www.neleroluyor.net ve http://m2.i.pbase.com sitelerinden alınmıştır.<br />

VOıCE 43


Tell us about yourself?<br />

Emma Snow: I am a British teacher from<br />

Exeter, in the South West of England. My<br />

husband is American and my daughter claims<br />

she is half English, half American and half<br />

Turkish. (She is only four years old so is not<br />

great with fractions yet!) I have been an English<br />

Literature High School teacher for many years,<br />

although I have taught younger students on<br />

occasion. Currently, I am thoroughly enjoying<br />

teaching Grade Six at The Koç School.<br />

James Snow: I’ve been teaching almost<br />

non-stop since I graduated from university in<br />

the early 90s. I’ve taught in New York City,<br />

Verona, Italy for two and a half years and, of<br />

course, Istanbul. I spent eleven years working<br />

44 VOıCE<br />

ofis office<br />

She said… He said…<br />

An interview with our dedicated teachers Emma and James Snow…<br />

Emma Snow: “We live<br />

on the campus. This is<br />

a wonderful place for<br />

young children and we<br />

really like living in a<br />

community.”<br />

as a media studies/English instructor at the<br />

Jewish Community School in Ulus.<br />

I have written for the Time Out City Guide,<br />

Time Out magazine, the Turkish Daily News,<br />

Istanbul - the Guide, and other publications,<br />

and worked as a videographer for the<br />

International Herald Tribune’s web site. I also<br />

have toured with Turkish pop star Göksel<br />

as a VJ, and worked alongside many world<br />

famous Djs as resident VJ at The Hall and<br />

Ghetto in Beyoğlu… Many of these activities<br />

took place when I was a part time teacher.<br />

How did you decide to come to The<br />

Koç School?<br />

ES: A friend of mine recommended the<br />

school to me. She said it was a good<br />

opportunity to work alongside a highly<br />

committed and professional staff – and she<br />

was right. It is truly inspiring to work with my<br />

new colleagues. The campus also seemed<br />

ideal for our daughter.<br />

Is this your first international experience?<br />

ES: Yes, this is my only experience of working<br />

abroad. I have lived in Istanbul for over a<br />

decade now although unfortunately my<br />

Turkish does not reflect this.<br />

What was the first thing that impressed<br />

you when you first came to Turkey?<br />

ES: It would be a cliché to mention the<br />

hospitality, but it has to be said that this is<br />

one of the most impressive aspects of the<br />

country. I really enjoy all the rituals around<br />

food and drinks. Turks really know how to turn<br />

refreshment into a special occasion. I love the<br />

way that Turkish coffee is made, poured, shared<br />

and then used to predict the future. There is so<br />

much more to it than downing an Expresso from<br />

Starbucks. It has taken years for me to appreciate<br />

a Turkish breakfast, but I am finally a huge fan.<br />

JS: The first thing that impressed me was<br />

Istanbul. I gave up a job offer in Ankara after<br />

a few nights in this incredible city… My first<br />

impression of the Koç School was that it was<br />

a place that was serious about new trends in<br />

education and technologically superior to most<br />

schools in the country.<br />

Are Koç students different from the ones<br />

you have taught before?<br />

ES: My Grade Six students are lively and<br />

talkative, maybe slightly more so than students<br />

I have taught in recent years, but they are very<br />

enthusiastic and friendly. They love telling me<br />

stories and having class discussions.


ofis office<br />

James Snow: “The Koç students are often well-travelled<br />

and technologically savvy. They are hungry for new<br />

things and many are very ambitious.”<br />

JS: The students are often well-travelled and<br />

technologically savvy. They are hungry for<br />

new things and many are very ambitious.<br />

What do you think about Turkish food?<br />

ES: At first, I didn’t enjoy many of the<br />

traditional dishes, but I am gradually<br />

acquiring a taste for them. I can’t imagine<br />

ever ordering sheep’s intestines or testicles,<br />

or sheep’s brain soup, but I will happily<br />

choose kebabs and fırın sütlaç over burger<br />

and ice cream any day. In fact, I sometimes<br />

even take fırın sütlaç back to England for my<br />

father, who is becoming quite the expert on<br />

the best places to buy them.<br />

JS: It is a unique cuisine which is too often<br />

overshadowed by other countries’ foods<br />

such as Italian, French, Thai, etc. I thoroughly<br />

enjoy the traditional aşure, boza and sahlep.<br />

What do you miss about your home?<br />

ES: Newspapers, cheap baked beans, bacon,<br />

the shop Paperchase, zebra-crossings that cars<br />

actually stop at and most of all my family.<br />

JS: The magnificent changing colors of the<br />

leaves in October, my family, some friends<br />

from university, good Mexican food, and a<br />

1980s ”No Wave” New York City that no<br />

longer exists.<br />

What is your idea of perfect happiness?<br />

JS: I agree with the fashionable Slovenian<br />

philosopher Zizek who says happiness is<br />

an “unethical category” and “we don’t<br />

really want what we think we want” so the<br />

question makes no sense to me. A moment<br />

here, a moment there – this is the only<br />

“perfect happiness” I’ve experienced, but<br />

these moments pass in a flash. Remember<br />

the well-known Blake poem with the lines:<br />

“He who kisses a joy as it flies/lives in<br />

eternity’s sunrise” – that’s all we get IMHO.<br />

When and where were you happiest?<br />

ES: In the magical days after my daughter,<br />

Ella, had just been born, my husband and<br />

I could just stare at her in wonderment for<br />

hours. We called this ‘Ellavision’ because<br />

watching her was pure escapism.<br />

What is your greatest fear?<br />

JS: Having no outlet for what creative talents<br />

I’ve got had been my biggest fear for years,<br />

but now, I would have to say something<br />

happening to my daughter is my worst fear.<br />

Which words or phrases do you most<br />

overuse?<br />

ES: My catch phrase used to be ‘anyway,’ as<br />

I use it every time a student says something<br />

baffling or I want to change the subject. I’m<br />

also known for my enthusiastic adjectives.<br />

Often I can be heard telling someone they are<br />

my ‘fabulous, marvellous, superb student’.<br />

Which talent would you most like to have?<br />

ES: A phenomenally good memory would be<br />

worth having. Then I wouldn’t have so many<br />

‘To Do’ lists, I’d remember the punch line to<br />

many jokes and I’d be fluent in Turkish.<br />

Describe the “worst” lesson you have<br />

taught. What did you learn from it?<br />

ES: As an April Fool’s joke, I once taught<br />

my students a made up tense. They<br />

had been starting to brag about their<br />

knowledge of the Present Perfect Tense<br />

so I thought it would be amusing to<br />

create a new tense with timelines, past<br />

participles and particular usages. Some of<br />

the brighter students twigged that it was a<br />

joke that same day, but it took me weeks<br />

to ‘unteach’ some of the more gullible<br />

students. I won’t be in a hurry to try that<br />

experiment out again.<br />

JS: I had to proctor a reading exam for<br />

another teacher and I passed out the test<br />

papers and told the students to do their best<br />

and no questions. What I didn’t realize was<br />

the reading sections were still in the envelope<br />

and hadn’t been given out. The students<br />

were too obedient to ask me for them and<br />

the test had to be given again. Each time<br />

they looked at me puzzled, I just repeated,<br />

“No questions. Do your best.” I learned from<br />

that experience to ask colleagues exactly<br />

what something you are doing for them<br />

involves, especially when it is an exam!<br />

Do you live on campus? If so, how’s<br />

that going?<br />

ES: Yes, we live on campus. It’s a far cry from<br />

Nişantaşı where we used to have endless<br />

shops on our doorstep but we are elated to<br />

be away from the traffic and fumes. This is a<br />

wonderful place for young children and we<br />

really like living in a community. The pizza at<br />

Semih’s is pretty tasty too and I’m thrilled to<br />

have real people to play Bridge with (I’ve only<br />

played with cyber friends for years now).<br />

JS: The Koç personnel do everything they can<br />

to make the experience enjoyable. One of<br />

my colleagues says some people find it hard<br />

to move after they contract “suburbanitus”<br />

(a condition/situation where most everything<br />

is taken care of for you). I can imagine that<br />

happening after years of living in the city<br />

center where there is far too much stress and<br />

even aggression.<br />

What is your least favorite subject, and<br />

how do you overcome your indifference<br />

toward it to teach it well?<br />

ES: My favourite subject is poetry and my least<br />

favourite is grammar. I try to disguise my lack<br />

of enthusiasm and instead focus on ways to<br />

‘funk it up a bit’ so that the students enjoy<br />

using the language instead of merely learning<br />

the mechanics.<br />

JS: I like what modernist writer Ezra Pound<br />

called “Litterchur,” teaching the art of<br />

videography or going through grammar<br />

exercises in equal measure. It’s all in the<br />

way you approach it – even dry subjects<br />

can be enlivened.<br />

VOıCE 45


Ekonomi üzerine yüksek lisansını yaptığı<br />

Brüksel’in Bruges şehrinde antika pazarlarına<br />

yaptığı gezilerle birlikte ufak tefek antika<br />

parçalar biriktirmeye başlayan Sanem Göksel,<br />

Londra’da uluslararası bir şirkette finans<br />

sektöründe çalıştığı sekiz yıl boyunca da antika<br />

pazarlarını gezmekten hiç vazgeçmemiş.<br />

Türkiye’ye dönüp de yeniden kurumsal bir<br />

şirkette kariyerini sürdürmeye başladığında<br />

anlamış ki, öğrencilik yıllarında tutku haline<br />

gelen ve aileden aşina olduğu antikacılık onun<br />

yaşam biçimi olmalı... Şimdi o farklı konseptiyle<br />

çok beğeni toplayan Rosette Art & Antiques’de<br />

kendini çok mutlu hissediyor… Onunla sohbetimiz,<br />

Türkiye’de tam olarak yerleşmemiş<br />

antikacılık kültürüne olan aşinalığımızı artırıyor.<br />

Eşyanın antika değeri<br />

Antika nedir? Bir antikanın değeri nasıl biçilir?<br />

İşte sohbetimiz bu sorularla başlıyor. Sanem<br />

Göksel, gümrük kanunlarına göre yaşı 100<br />

seneyi geçen objelerin antika olarak tanımlandığını<br />

söylüyor ve ekliyor: “Hâlbuki nesnenin<br />

46 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

Geçmişin bugünle buluşması<br />

Rosette Art & Antiques ile geçmişi<br />

günümüzle buluşturan 1992 yılı<br />

mezunumuz Sanem Göksel, antika<br />

tutkusunu ve profesyonel yaşamı geride<br />

bırakarak yöneldiği antikacılığı anlatıyor.<br />

sadece yaşı değil, belirli bir dönemin <strong>özel</strong>liklerini<br />

yansıtması, ait olduğu dönemde de değerli<br />

olması, nadide olması, kim tarafından, kim <strong>için</strong><br />

yapıldığı, kondisyonu gibi faktörler de önemlidir.<br />

İngilizler 1830 yılından önceki parçaları<br />

antika olarak nitelendirirler. Çünkü 1830’lar<br />

sanayi devrimiyle birlikte seri üretime geçiş<br />

yapılan yıllardır.”<br />

Antikanın koleksiyonerin o parça hakkında<br />

edindiği bilgilerle onu nasıl konumlandırdığı ve<br />

ona nasıl bir değer biçtiğinin önemli olduğuna<br />

değinen Göksel şöyle bir örnek veriyor:<br />

“Örneğin 1800’lerden kalmış gazoz kapağının<br />

değeri, sahibinin belirleyeceği rakama yükselecektir.<br />

Hikâyesi olan, formuyla, malzemesiyle,<br />

işçiliğiyle, kullanım amacıyla bir dönemin<br />

<strong>özel</strong>liklerini yansıtan ender eski eşyalar benim<br />

gözümde antikadır.”<br />

Kurumsal yaşamdan antikacılığa<br />

Profesyonel kariyerini geride bırakarak<br />

geçmişi keşfetmeye başlayan Sanem Gök-<br />

sel antika tutkusunun başlangıcını şöyle<br />

anlatıyor: “Antika eşyalara ilgim çocukluk<br />

yıllarımda yaz tatillerimi geçirdiğim<br />

büyük dedemin Alaşehir’deki konağında<br />

başlamıştı. Büyük dedem bir zamanlar<br />

müzayede işletmiş; mübadele yıllarında<br />

pek çok Levanten’in eşyalarının satışı <strong>için</strong><br />

müzayedeler düzenlemiş. Bu mobilyalardan,<br />

tablolardan kendine ayırdıkları da<br />

olmuş. O konaktaki devasa aynalar, varaklı<br />

tırnaklar, büyüleyici tablolar çocukluğumu<br />

güzelleştirdi. Evdeki eşyaların benzerlerini<br />

başka hiçbir evde görmemiştim.”<br />

Zaman geçiyor, yeni nesil apartman dairlerine<br />

yerleşiliyor, antikalar yavaş yavaş elden<br />

çıkarılıyor ve Göksel’in annesine ancak birkaç<br />

parça nadide antika kalıyor. Ardından Sanem<br />

Göksel’in antikaları ikinci keşif dönemi başlıyor<br />

hem de Belçika’da: “Öğrencilik yıllarımı geçirdiğim<br />

Belçika’da antika pazarlarıyla ve tutkunu<br />

olduğum Art Nouveau ile tanıştım. Çok zevkli<br />

bir bayanın evinin bir odasını kiralamıştım,


eni Sablon civarındaki antikacılara götürürdü.<br />

Belçika’dan kopamadım ve Bruges’te yüksek<br />

lisans’a devam ettim. Zaman tünelinden<br />

geçip bir ortaçağ şehrinde yaşamaya başlamış<br />

gibiydim. O zamanlarda ufak tefek antikalar biriktirdim.<br />

Londra’da yaşarken antika pazarlarını<br />

gezmek artık benim <strong>için</strong> bir tutku olmuştu.”<br />

Yıllar sonra, Göksel aslında sevdiği şeyin<br />

deve derisinden yapılmış sandıklardaki ve<br />

tavan arasındaki hazineleri gizliden gizliye<br />

keşfetmek olduğunu anlıyor. 12 yıllık profesyonel<br />

iş hayatını bırakması da bu sevgiden<br />

kaynaklanıyor. Değerli tecrübeler edinmiş<br />

ve keyifli bir iş hayatı geçirmiş olmasına rağmen,<br />

kendi hazır hissettiği ilk anda kurumsal<br />

hayatı terk ediyor. Mart 2012’de Rosette Art<br />

& Antiques’i kuran Göksel, şimdi çok daha<br />

mutlu olduğunu vurguluyor.<br />

Türkiye’de geçmişin değeri<br />

Antika merakının ve meraklılarının Türkiye’deki<br />

durumunu soruyoruz Göksel’e: “Antika,<br />

Türkiye’de daha çok kültür, eğitim ve gelir<br />

seviyesi yüksek bir kesime hitap ediyor diyebiliriz.<br />

Hâlbuki yurtdışında böyle değil” diyor.<br />

Yurtdışında antika parçalara ulaşmanın, onlar<br />

hakkında bilgi edinmenin, antika konusunda<br />

kendini geliştirmenin çok daha kolay ve keyifli<br />

olduğunu dile getiriyor. Göksel izlenimlerini<br />

şöyle aktarıyor: “Her şehirde, ilçede hatta<br />

minicik köylerde, her hafta antika pazarları<br />

kuruluyor. İrili ufaklı pek çok antika fuarı<br />

düzenleniyor, dünyanın dört bir yerinden alıcılar<br />

ve satıcılar geliyor. Yurtdışında antika ve<br />

koleksiyonerlik üzerine pek çok kitap ve dergi<br />

bulmak mümkün. Sırf antikaya ait televizyon<br />

kanalları olan ülkeler bile var. Bunlar hep<br />

antika kültürünün gelişmesini, yaygınlaşmasını<br />

destekleyici faktörler ve ne yazık ki bizde<br />

bunlar çok zayıf.” Türkiye’nin geçmişine bağlı<br />

kuşaklar yetiştiremediğine de değinen Göksel,<br />

“Güzel geleneklerimiz, örf ve adetlerimiz var<br />

ama çoğumuz bunları bilmiyoruz, bilmek<br />

istemiyoruz. Genelde küçümsüyoruz ya da<br />

uygulamak zorumuza gidiyor” diyerek İngilizlerin<br />

geçmişe ve geleneklerine bağlılıklarını<br />

çok takdir ettiğini belirtiyor.<br />

Vazgeçilmezler<br />

Çok okumak, meslektaşlarla bilgi alışverişi<br />

yapmak, detaycılık bu işin ilkeleri. Sanem<br />

Göksel de topladığı ürünlerin değerini belirme<br />

mezunlar alumni<br />

sürecinde antikacılarla uzun uzun sohbet<br />

ettiğine, bulduğu parçaları detaylı incelemeye,<br />

damgalarını araştırmaya özen gösterdiğine<br />

değiniyor. Araştırmalarında internetten de<br />

çok faydalandığını, forumlar ve bloglardan<br />

yararlandığını, kimi zaman müşterilerinden de<br />

çok şey öğrendiğini anlatıyor.<br />

Yurtdışındaki profesyonel antika fuarlarına katılan<br />

Göksel, çeşitli şehirlerdeki antika pazarlarında<br />

keşifler yapmaya devam ediyor. Yurtiçi<br />

ve internetteki müzayedeleri takip ediyor.<br />

Zaman zaman evlerden de mobilya ve obje<br />

alıyor. Rosette’i böyle renklendiren Göksel’in<br />

ayrılamayacağını düşündüğü parçalar da yok<br />

değil: “Antikacılık yapmaya karar verdikten<br />

sonra katıldığım ilk antika fuarından aldığım<br />

Charles Schneider adlı sanatçının imzası olan<br />

cameo cam vazolar ayrılamayacağım parçalar.<br />

Biri gelincik çiçeği diğeri küpe çiçeği desenli<br />

bu vazoların tekniğine, desen ve renklerine,<br />

ışığı yansıtmadaki sihirlerine hayranım. İkisi de<br />

mükemmel kondisyonda, çok nadir bulunan<br />

parçalar. Onlardan kısa zamanda ayrılabileceğimi<br />

sanmıyorum.”<br />

Rosette<br />

Rosette’de eşyalar saklamak değil kullanmak<br />

<strong>için</strong> satılıyor. Göksel, “Londra’da yaşarken<br />

topladığım eski eşyaları günlük hayatıma katmaya<br />

başlamıştım: ince porselen çay fincan-<br />

ları, renk renk Bohem kristali şarap kadehleri,<br />

fildişi saplı gümüş servis takımları, Art Deco<br />

likör takımları… Hikayeleri olan, eski yaşam<br />

tarzlarını yansıtan parçaları yaşatmaktan büyük<br />

keyif alıyorum” diyor. Modern tasarımları<br />

sevmesine rağmen sırf modernliğin kendisine<br />

aitsizlik hissi verdiğine değinerek antikaları,<br />

eski eşyaları geçmişle köprü kurması açısından<br />

çok sevdiğinin altını çiziyor. Göksel, Rosette<br />

<strong>için</strong> şunları söylüyor: “Mekandaki her bir<br />

parçanın kullanılabilir yönünü öne çıkarmaya<br />

çalışıyorum. Bu bir vazoysa taze çiçeklerle<br />

süsülüyorum ya da kristallerin <strong>için</strong>i şekerlemelerle<br />

dolduruyorum” diyor.<br />

Geleceğe dair<br />

Peki, antikaların geleceği ne olacak? Göksel,<br />

“Yakın zamanda Nişantaşı’ndaki evlerden de<br />

parçalar toplamaya başlayacağım” diyor. Ona<br />

göre İstanbul’un ara sokakları ve Anadolu’da<br />

henüz keşfedilmemiş birçok hazine var. Bu<br />

arada yurtdışından pek çok koleksiyonerin de<br />

Türkiye’ye ilgi göstermeye başladığını belirten<br />

Göksel’in Rosette ile ilgili farklı projeleri var.<br />

“Evini bu tarzda dekore etmek isteyenlere<br />

danışmanlık vermeye başlayacağız” diyor.<br />

Antikaya merak salanlara ve bu konuda bilgi<br />

birikimini artırmayı hedefleyenlere yönelik<br />

workshop ve atölye çalışmaları da düzenlemeyi<br />

planladığını sözlerine ekliyor.<br />

VOıCE 47


VKV Koç Özel Lisesi’nden 1996 yılında mezun<br />

olan Onur Aydınoğlu Londra’da güzel sanatlar<br />

alanında eğitim alırken Doğu’nun geleneksel<br />

“doğa bazlı” felsefelerinde derinleşmeye<br />

ve <strong>özel</strong>likle beden - zihin - ruh sağlığına<br />

yönelik öğretilerini hayatında uygulamaya<br />

başlamış. Meditasyon, çigong (Uzak doğu<br />

enerji geliştirme ve arındırma egzersizleri) ve<br />

yoga hayatının parçaları haline gelmiş. Bu<br />

felsefelerde, insanı anlayıp yorumlayabilmek<br />

<strong>için</strong> doğayı anlayıp yorumlamanın gerekliliğine,<br />

bu sürecin sanatsal yaratıcılıkla benzerliğine<br />

ve direkt sonucunun sağlık ve aydınlanma<br />

olduğuna değinen Aydınoğlu, “Bu bilgi, ilgimi<br />

izole bir çağdaş sanat ortamından hayatın<br />

kendisine, <strong>özel</strong>likle de doğa ile insan sağlığının<br />

ilişkisine çevirdi” diyor.<br />

Araştırmaları sonucunda ABD’de Geleneksel<br />

Çin Tıbbı, Kayropraktik Tıp, Osteopatik Tıp<br />

ve Naturopatik Tıp alanlarının, konvansiyonel<br />

tıptan ayrı, özerk eğitim ve ruhsatlandırma<br />

48 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

Doğunun yeniden keşfi ve<br />

bütünsel sağlık<br />

sistemine sahip tıp alanları olduğunu<br />

öğrenerek pek çok okulu ziyaret eden<br />

Aydınoğlu sonunda bu alanların tümünü<br />

bünyesinde barındıran tek üniversite olan<br />

Bastyr University’de Geleneksel Çin Tıbbı<br />

üzerine lisansüstü eğitimini tamamlamış.<br />

Geleneksel bilgilerin modern bilim ile<br />

temellendirildiği bu hekimlik eğitiminin<br />

ardından New Mexico Üniversitesi Tıp<br />

Fakültesi’nin yeni açmış olduğu entegre<br />

tıp merkezi, Center For Life’da uzman<br />

hekim ve yine New Mexico’daki Southwest<br />

Acupuncture College’da eğitmen olarak<br />

çalışmış. Doktora eğitiminde kanserli<br />

hastaların Geleneksel Çin Tıbbı’yla<br />

desteklenmesinde uzmanlaştığı <strong>için</strong>, pek<br />

çok kanser hastasıyla ilgilenmiş. İstanbul’a<br />

dönüşünde 2004 yılında evlendiği ve<br />

kendisi de Ayurveda uzmanı olan eşi<br />

Ulli ile birlikte Healistanbul’u açmış.<br />

Onur Aydınoğlu ile kariyer yolculuğu ve<br />

Healistanbul üzerine konuştuk…<br />

Üniversite yıllarında ilgisini izole<br />

bir çağdaş sanat ortamından<br />

hayatın kendisine, <strong>özel</strong>likle<br />

de doğa ile insan sağlığının<br />

ilişkisine çeviren 1996 mezunu<br />

Onur Aydınoğlu ilginç kariyer<br />

yolculuğunu anlatıyor…<br />

Healistanbul<br />

Healistanbul gibi bir doğal terapiler<br />

ve danışmanlık merkezi açma fikrinin<br />

nasıl geliştiğini sorduğumuz Aydınoğlu<br />

İstanbul’a dönüşünde ilk amacının geniş<br />

kapsamlı entegre tıp merkezi açmak<br />

olduğunu belirtiyor, “Açık fikirli ve<br />

tıpta alternatif terapilere önem veren<br />

değerli bazı hekim dostlarımızla beraber<br />

böyle bir proje hayal ediyorduk. Fakat<br />

Türkiye’deki şartların bu projenin çok<br />

yavaş ve zor ilerlemesine sebep olması bizi<br />

eşimle, Geleneksel Çin Tıbbı, Ayurveda<br />

ve Naturopatik Tıp metotlarını entegre<br />

ettiğimiz, kendimize ait daha küçük bir<br />

merkez açmaya yöneltti” diyor. Merkezin<br />

büyük bir ilgi gördüğünü anlatan<br />

Aydınoğlu, çeşitli kronik sağlık sorunlarına<br />

daha önce bir türlü çözüm bulamamış<br />

pek çok hastayla olağanüstü sonuçlar<br />

aldıklarını ve bunun isimlerinin yayılmasını<br />

sağladığını ifade ediyor.


Sağlık <strong>için</strong> terapi<br />

Bütünsel tıbbın doğasında, hastalıktan<br />

çok kişiye odaklılık olduğu <strong>için</strong> çok çeşitli<br />

sağlık sorunlarına yardımcı olabildiklerine<br />

değinen Aydınoğlu, <strong>özel</strong>likle diyabet,<br />

yüksek tansiyon ve kolesterolün<br />

çözümünde çok başarılı olduklarını<br />

söylüyor ve “Bunların, %80’i beslenme<br />

ve yaşam tarzı değişiklikleriyle düzelen<br />

sorunlardır. Meridyen terapisi, gıda<br />

takviyeleri ve bitkisel desteği de ekleyince,<br />

dönüşüm çok hızlı oluyor. Bize gelen<br />

pek çok diyabet hastaları, önerilerimizi<br />

uygulayarak bir ila üç ay <strong>için</strong>de ilaçlarını<br />

bırakıp sağlıklı olarak yaşamlarına devam<br />

edebiliyorlar. Ayrıca meridyen terapisi,<br />

kronik bel, sırt ve boyun ağrılarının<br />

giderilmesinde çok etkili. İlk seansta etkisi<br />

başlıyor ve 2 - 3 seansta önemli ilerleme<br />

kaydediliyor” diyor.<br />

Faaliyet gösterdikleri alanda ülkemizdeki<br />

yasal düzenlemelerin yetersizliğine ve<br />

kısıtlayıcılığına dikkat çeken Aydınoğlu,<br />

Sağlık Bakanlığı’ndan alternatif tıbbın<br />

yeniden yapılandırılması konusunda gelen<br />

talepler üzerine ABD ve AB ülkelerindeki<br />

düzenlemeler hakkında bir seri rapor<br />

hazırladığını belirtiyor. Tedavisi zor sağlık<br />

sorunlarının doğal yollarla çözümleri<br />

üzerine farkındalık oluşturmayı amaçlayan<br />

Healistanbul’un sosyal sorumluluk<br />

çalışmaları hakkında bilgi veren Aydınoğlu<br />

mezunlar alumni<br />

Kendisi de Ayurveda uzmanı olan eşi Ulli ile<br />

birlikte Healistanbul’u kuran Aydınoğlu, bütünsel<br />

tıbbın doğasında, hastalıktan çok kişiye odaklılık<br />

olduğu <strong>için</strong> çok çeşitli sağlık sorunlarına yardımcı<br />

olabildiklerine değiniyor.<br />

şunları söylüyor: “Kadıköy Moda’daki<br />

merkezimizde eğitim amaçlı seminer<br />

ve atölyeler düzenliyoruz. Ayurvedik<br />

prensiplere ve çağdaş bilgilere göre<br />

sağlıklı ve iyileştirici yemek yapma, doğal<br />

detoksifikasyon, doğal kadın sağlığı, nefes<br />

terapisi teknikleri ve Çigong (Uzak Doğu<br />

enerji geliştirme ve arındırma teknikleri)<br />

düzenli etkinliklerimizden bazıları.<br />

Ayrıca, Geleneksel Çin Tıbbı’nın hayata<br />

uygulanabilir becerileri olan yüz ve beden<br />

okuma teknikleri, Meridyen Terapisi ile<br />

kendini tedavi etme teknikleri, uygulamalı<br />

Doğu felsefeleri dersleri yakında başlayacak<br />

olan programlarımız. Şu anda aklımda<br />

yazacağım en az üç kitap var ama maalesef<br />

yoğunluğumuzdan dolayı bu projeler biraz<br />

yavaş ilerliyor.”<br />

Mesleğini ona daha çok sevdiren etkenleri<br />

sorduğumuz Aydınoğlu, insanların daha<br />

önce imkansız gibi gördükleri sağlık<br />

hedeflerine ulaşmalarına destek olmanın<br />

mesleğinin en tatmin edici yanı olduğunu<br />

dile getiriyor. İnsanları alışkanlıklarını<br />

değiştirmeye ikna etmenin en zor nokta<br />

olduğuna dikkat çekiyor ve sözlerini<br />

şöyle tamamlıyor: “Pek çok kişi, ufak<br />

tefek alışkanlıklarını değiştirmektense,<br />

hasta kalmayı tercih ediyor. Bizim işimiz,<br />

sağlıklarını geri kazanmanın, onlara<br />

alışkanlıklarından daha çok keyif vereceğine<br />

ikna etmek.”<br />

Dinamik bir yaşam <strong>için</strong> ipuçları<br />

“Geleneksel Çin Tıbbı ve Ayurveda, günlük<br />

sağlık rutinleri açısından çok zengin bir<br />

bilgi hazinesidir. Tabii ki bu tür günlük<br />

rutinler belirli bünye ve yapılardaki<br />

insanlara göre farklılık gösterse de herkese<br />

verebileceğimiz belirli tavsiyeler de var”<br />

diyen Aydınoğlu’ndan dinamik bir yaşam<br />

<strong>için</strong> ipuçları:<br />

• Hayatınızdan suni ve işlenmiş gıdaları<br />

tamamen çıkartın ve şekeri azaltın. Bize<br />

danışarak kendi bünyenize göre nasıl<br />

beslenmeniz gerektiğini öğrenin;<br />

• Yazları gece yarısından, kışları<br />

da 23:00’den önce yatın ve güneş<br />

doğmadan kalkın.<br />

• Güne aç karnına yapılan 20 - 40 dakikalık<br />

bir dinamik egzersiz ve esneme rutiniyle<br />

başlayıp, arkasından bol proteinli ve az<br />

şekerli, besleyici, dengeli bir kahvaltı yapın.<br />

• Akşamları iş bitiminden hemen sonra<br />

kendinize sessiz, rahat, içe dönük bir şekilde,<br />

nefesinizi dinleyerek geçireceğiniz 20 - 30<br />

dakika ayırın.<br />

• Gün <strong>için</strong>de 2 saatte bir, bir bardak<br />

su <strong>için</strong>, biraz esneyin, birkaç derin<br />

nefes alın, bilincinizi kalp bölgenize<br />

yoğunlaştırın ve aklınıza sizi mutlu eden<br />

güzel düşünceler getirin.<br />

websitesi: http://www.healistanbul.com<br />

Tavsiyelerimiz insanları şaşırtıyor<br />

Aydınoğlu kilo problemleriyle ilgili olarak “Genelde, insanların bizden aldıkları tavsiyeler diyetisyenlerden ve doktorlardan aldıklarından çok<br />

farklı. Bizim mesajımız şu: Diyet yapmayı bırakın, yeni bir yaşam tarzı edinin. Standart, geçici ve keyifsiz bir diyet programıyla değil, bireysel,<br />

kişinin bünyesine göre tasarlanmış, doğru, doğal ve besleyici gıdaları doğru zamanlarda tüketerek, doğal detoksifikasyonu destekleyerek,<br />

egzersizle az sürede maksimum verim almayı öğreterek bedeni doğal yağ yakma metabolizmasına geçiriyoruz. Belirli, güvenli ve sağlıklı<br />

gıda takviyeleri ve bitkilerle de bunu destekliyoruz. Aç kalmaya, kalori hesabı yapmaya gerek yok; hatta buna karşıyız. Çok daha önemli<br />

değerler var ve biz bunlara yoğunlaşıyoruz. Hayret verici, ama doğru…”<br />

VOıCE 49


50 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

Zihinden görüntüye<br />

Sınırları hayal gücümüzle eş değer bir alan olan grafik tasarımın renkli<br />

dünyasını 2004 mezunumuz Dilek Gürsoy anlatıyor.<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nden 2004 yılında<br />

mezun olduktan sonra New York’ta<br />

Parsons The New School for Design’da<br />

görsel iletişim tasarımı eğitimi alan Dilek<br />

Gürsoy, öğrencilik yıllarında piyasanın<br />

tadına bakmak <strong>için</strong> grafik tasarımcı olarak<br />

çeşitli yerlerde staj yapmış. 2008’de tam<br />

da ekonomik kriz dönemine denk gelen<br />

mezuniyetinin ardından Estée Lauder’in<br />

Advanced Night Repair projesinde ürün<br />

içerik sunumu üzerinde çalışmaya başlamış.<br />

Türkiye’ye döndüğünde Tuluad<br />

reklam ajansında sanat yönetmeni olarak<br />

yerini alan Gürsoy, şimdiyse İstanbul Bilgi<br />

Üniversitesi’nde Görsel İletişim Tasarımı<br />

Yüksek Lisans bölümünde bitirme projesi<br />

üzerinde çalışıyor. Aynı zamanda piyasadan<br />

uzak kalmamak adına çeşitli bağımsız<br />

projelerde yer alıyor.<br />

Hayaliniz grafik tasarım eğitimi<br />

almaksa…<br />

Grafik tasarım sınırları çok geniş bir kavram<br />

ve bu kavramın tanımını bir de mesleğin<br />

genç üyelerinden biri olan Dilek Gürsoy’dan<br />

dinliyoruz: “Aklınızdaki bir fikri, mesajı,<br />

problemi form, renk, boşluk gibi araçlar<br />

kullanarak zihninizden görüntüye aktarma<br />

işlemi grafik tasarımdır. Bu görüntü bir<br />

poster de olabilir, bir web sitesinde ya da<br />

bir otobüsün üzerinde de yer alabilir. Hatta<br />

buzdolabının üzerine yapıştırdığınız, üç yaşındaki<br />

kızınızın minik yaratıcılığıyla kağıda<br />

çizdiği bir şekil olabilir.”<br />

Grafik tasarım eğitimi almayı düşünen üniversite<br />

adaylarına “Öncelikle ilham kelimesini<br />

akıllarına kazısınlar. Eğitim ve iş hayatları<br />

boyunca hep karşılarına çıkacak ve ihtiyaçları<br />

olacak kavram bu” diyen Gürsoy, onlara<br />

grafik tasarım tarihini araştırmalarını tavsiye<br />

ediyor. Bu alanda başarılı olmanın ve adını<br />

duyurmanın yeni perspektifler yaratmaktan<br />

geçtiğine inanan Gürsoy, “Yeniyi yaratmak<br />

<strong>için</strong> de tarihi öğrenmek şart” diyor. Araştırma<br />

yapmak isteyenlere Communication Arts<br />

ya da Archive gibi dergilere üye olmalarını<br />

ve <strong>özel</strong>likle Japon tasarımcıların işlerine göz<br />

atmalarını tavsiye ediyor.<br />

Tasarım ve özgürlük<br />

“Ben tasarımcının düşünen, uygulayan ve<br />

bakış açısını işin <strong>için</strong>e katan kişi olduğuna<br />

inanmak istiyorum. Fakat iş hayatında nadiren<br />

özgür olma şansını yakaladım. Genellikle<br />

işverenin güzellik anlayışına ayak uydurmak<br />

zorunda kalıyorsunuz çünkü günün sonunda<br />

emeğinizin karşılığını alabilmek ve gelecek iş-


mezunlar alumni<br />

“Sergiler, yarışmalar ve kişisel projeler <strong>için</strong> tasarımlarımda özgürlüğümü ilan<br />

ediyorum. Bir bakıma onlar benim ilacım, nefes aldığım nadir zamanlar.”<br />

lerde ağınızı koparmamak <strong>için</strong> işvereni memnun<br />

etmeniz gerekiyor” diyen Gürsoy, her<br />

sektörde olduğu gibi, piyasada güçlü bir yere<br />

sahip olunca kısıtlamaları azaltarak daha<br />

özgürce çalışabilmenin mümkün olduğunu<br />

vurguluyor. Gürsoy, “Şu an iş hayatı dışında<br />

sergiler, yarışmalar ve kişisel projeler <strong>için</strong><br />

tasarımlarımda özgürlüğümü ilan ediyorum.<br />

Bir bakıma onlar benim ilacım, nefes aldığım<br />

nadir zamanlar” diyor.<br />

Hem Amerika’da hem de Türkiye’de çalışmış<br />

biri olarak mesleğinin farklılıklarını sorduğumuz<br />

Gürsoy, kendisini etkileyen en zorlayıcı<br />

farkın grafik tasarım <strong>için</strong> kullanılan yazılımlarda<br />

olduğunu belirtiyor. İstanbul’da birçok<br />

tasarım şirketi ve matbaanın hala eski ve<br />

komplike yazılımları kullandığına değinerek,<br />

bu durumun hem zaman kaybına yol<br />

açtığını hem de baskı işlemlerinde gerginlik<br />

yarattığını dile getiriyor. Bazı şirketlerin<br />

yavaş yavaş yeni yazılımlara ayak uydurmaya<br />

başlamasına rağmen matbaaların bu alanda<br />

geri kalması nedeniyle eski yazılımlardan<br />

kopamadıklarını söylüyor.<br />

Sınırları zorlayan projeler<br />

Dilek Gürsoy son zamanlarda, doğadaki<br />

tasarımları gözlemleyen ve bu tasarımları<br />

insan teknolojisinde ilham olarak kullanan<br />

yeni bir bilim dalı olan Biyomimikri üzerine<br />

proje yürüttüğünü söylüyor ve bizi fazla<br />

merakta bırakmadan konuyu şöyle açıklıyor:<br />

“Doğada bulunan sistemlerden ilham alarak<br />

insanların problemlerine çözüm getirmek<br />

benim <strong>için</strong> her zaman araştırmaya değer<br />

bir konu olmuştur. Bu araştırma sayesinde<br />

günlük yaşamımızda hayatımızı kolaylaştıran<br />

birçok tasarımın ilhamının doğadan<br />

geldiğini anladım. Örneğin, cırt cırt (Velcro)<br />

fikri 1948’de George de Mestral adındaki<br />

İsviçreli bir mühendisin aklına köpeğiyle<br />

günlük yürüyüşü sırasında gelmiş. Mestral<br />

köpeğin tüylerine yapışan pıtrak tohumunun<br />

yapısını taklit ederek günümüzde<br />

fermuar yerine kullanılan fakat daha az<br />

materyal ve efor gerektiren cırt cırtları icat<br />

etmiş. Bunun gibi yüzlerce örnek var ve ben<br />

şu an bu örnekleri araştırma aşamasındayım.<br />

Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Bu<br />

da beni çok heyecanlandırıyor.”<br />

Gürsoy, kusurluluk teması üzerine düzenlenen<br />

Birinci İstanbul Tasarım Bienali <strong>için</strong> dünyadaki<br />

manyetik alanın yol gösterici <strong>özel</strong>liğini<br />

konu alan bir proje hazırladığını, projesinin<br />

13 Ekim – 12 Aralık tarihleri arasında bienal<br />

kapsamında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin<br />

Santral eski Elektrik Müzesi’nde sergilendiğini<br />

belirtiyor.<br />

Henüz yolun başında<br />

Kariyer hedeflerini bizimle paylaşmasını<br />

istediğimiz genç tasarımcı şunları söylüyor:<br />

“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi<br />

olurum sözünün ifade ettiği gibi bilginin<br />

değerinin ölçülemeyeceğine inanırım. Öğrendiklerimi<br />

benden sonraki nesillere aktarmayı<br />

kendime borç bilirim. Liseden mezun olurken<br />

aklımda hep öğretmen olma hedefi vardı.<br />

Şimdi yeni yeni tekrar alevlendi o istek. Fakat<br />

hedefime ulaşmak <strong>için</strong> çizdiğim yolun daha<br />

çok başındayım.”<br />

VOıCE 51


52 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

25. yılımızda mezunlardan<br />

Mezunlarımızla 25. kuruluş yılına girdiğimiz bu zaman<br />

diliminde geride kalan yıllar üzerine...<br />

Cengiz Tecmen ’92<br />

Aile şirketleri Kalyon Otel ve Kalyon<br />

Turizm’de Başkan Vekili<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde geçen yatılı hayatım<br />

bana disiplinli olmayı, insan ilişkilerimi kuvvetlendirmeyi,<br />

yere sağlam basmayı öğretti.<br />

Geçmişe baktığımda okulumla ilgili hiçbir keşkem<br />

yok. İyisiyle kötüsüyle dolu dolu yaşadım<br />

lise hayatımı.<br />

İnanç Işık ’98<br />

Ekonomist/Satış ve Pazarlama Müdürü<br />

Dünyaya çok daha geniş açıdan bakabilmeyi,<br />

girdiğim her ortamda önce<br />

kendime güvenmeyi Koç’ta öğrendim.<br />

Okul yıllarımla ilgili; keşke sosyal<br />

sorumluluk projelerinde daha çok yer<br />

alsaydım dedim birçok kez. Çünkü bu<br />

da kaliteli bir hayatın vazgeçilmez bir<br />

parçası. Sorumlu bir vatandaş olmak,<br />

yardım etmenin ne kadar kolay ve iyi<br />

bir şey olduğunu çevrendekilere örnek<br />

olarak göstermek çok önemli bir <strong>özel</strong>lik.<br />

Bu davranışa Koç yıllarında daha<br />

fazla zaman ayırsaydım, şimdi daha ileri<br />

bir noktada olacağımı düşünüyorum.<br />

Sinan Kesler ’96<br />

Koç Fiat Kredi’de Satış ve<br />

Pazarlama Müdürü<br />

Lise yıllarımı hatırladığımda <strong>özel</strong>likle<br />

yabancı hocalarımızın bize aşıladığı özgür<br />

düşünce kavramı bende ön plana çıkıyor.<br />

“Theory of Knowledge” diye bir ders aldığımızı<br />

ve bu derste Socrates şöyle dedi,<br />

Aristo’nun yorumu budur gibi didaktik<br />

bir felsefe tarihi yerine felsefeyi sınıfta<br />

birebir kendimiz yaptığımızı hatırlıyorum.<br />

Bu <strong>özel</strong>liğimizle diğer liselerden farklılaştığımızı<br />

düşünüyorum.<br />

Erman Tarım ’03<br />

Hong Kong’da Li & Fung firmasında çalışıyor.<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nin eğitiminin yanında bize aşıladığı inisiyatif almayı<br />

seven ve topluma/çevreye yararlı etkinliklerde aktif rolde bulunan küresel bir<br />

birey olma öğretimi şu anki pozisyonuma gelmemde büyük bir rol oynamıştır.<br />

Bende en fazla etki bırakan öğretmen ve rehber, okulumuzu yeni olmasına, hatta<br />

konumunun her yere uzak olmasına rağmen çok kısa bir sürede Türkiye’nin<br />

en prestijli okullarından biri yapması sebebiyle Atakan Demirseren’dir.<br />

Cengiz Kara ’04<br />

Pazarlamacı, George Washington<br />

Üniversitesi’nde MBA yapıyor.<br />

Öncelikle Koç’ta öğrendiğim İngilizce<br />

seviyesinin avantajını hem üniversite<br />

hayatımda hem de sonrasında çok açıkça<br />

yaşadım. Bunun dışında Koç’un bana verdiği<br />

kendime güven ve başarma tutkusu<br />

da bu ana kadar başardıklarımda çok<br />

büyük bir etken oldu. Ortaokuldayken<br />

büyüklerimizle olan “ağabey - kardeş”<br />

ilişkisi de çok önemliydi.<br />

Eğer tekrar VKV Koç Özel Lisesi öğrencisi<br />

olabilseydim Piramit’te arkadaşlarla<br />

oturmak, sevdiğim hocaların<br />

sevdiğim derslerine girmek veya tekrar<br />

bir Talent Show gecesine katılmak çok<br />

keyifli olurdu.<br />

Cem Yurdum ’01<br />

Hong Kong’da Li & Fung<br />

firmasında çalışıyor.<br />

Koç’tan mezun olduğumdan beri,<br />

12 senedir hala İngilizceyi nerede<br />

öğrendiğimi soruyorlar ve her seferinde<br />

okulumuzu anlatıyorum.<br />

Okul yıllarımla ilgili bir tek<br />

keşkem var; o da yelken kulübü<br />

kurmamış olmak… Okulumuzun<br />

50’den fazla kulübü var ve bu<br />

olanaklar öğrencilerin sosyalleşmeleri<br />

ve ders dışı yeteneklerini<br />

geliştirmeleri <strong>için</strong> büyük bir fırsat.<br />

Belki bir gün biri bunu hayata<br />

geçirebilir. Her türlü desteği<br />

vermeye hazırım.<br />

Mete Kıray ’03<br />

Satın Alma Mühendisi<br />

Lise eğitimimin farkını açık olarak üniversitede ve iş görüşmelerinde gördüm.<br />

Üniversite yıllarında, aldığımız temel eğitimin katkısıyla, birçok dersi zorlanmadan<br />

arkadaşlarıma göre çok daha rahat kavrayarak geçtim. İş görüşmelerinde<br />

ise, okuduğum lise bazen üniversitenin bile önüne geçti. Lise boyunca edindiğimiz<br />

genel kültür ve İngilizce bilgisi bizi mülakatta bir adım önde tutmaya<br />

yetiyordu. Bir günlüğüne tekrar lise öğrencisi olabilseydim, okulun ilk açılış<br />

günü veya son haftasına dönmek isterdim. Özellikle okulun son haftası yatılı<br />

öğrenciler <strong>için</strong> ayrı güzellikte olurdu.


Cengiz Tecmen ’92<br />

İstanbul’daki Kalyon Otel ve Kalyon Turizm<br />

şirketlerinin başkan vekili olarak görev yapan<br />

Cengiz, Merve ile evli ve üç buçuk yaşında<br />

Zeynep isimli bir kızı var.<br />

Oğuzhan Seçir ’94<br />

Liseden mezun olduktan sonra Makine<br />

Mühendisliği bölümünü bitiren Oğuzhan,<br />

sevdiği işi yapmaya karar vermiş. Üniversite<br />

yıllarında dergi karikatüristliği olarak<br />

başlayan kariyerine, 10 yıl boyunca mobil<br />

ve dijital projelerde edindiği tecrübeleri<br />

eklemiş. 2005’den beri aylık yayınlanan<br />

BJK Yavru Kartal Çocuk Dergisi karikatürlerini<br />

çiziyor. Çalışmaları arasında Coca-<br />

Cola, Nike, Nestle, Algida, Ülker, bjk.<br />

com.tr, milliyet.com.tr gibi birçok marka<br />

ve internet sitesine dijital ve mobil tasarımlar,<br />

çizimler, karikatürler yer alıyor.<br />

2007’de evlenen Oğuzhan, vizyonunun<br />

gelişmesinde VKV Koç Özel Lisesi’nin<br />

çok önemli katkıları olduğunu belirtiyor.<br />

E-mail veya sosyal medya aracılığıyla<br />

irtibata geçmek isteyen tüm mezunları,<br />

kişisel karikatür sitesine davet ediyor:<br />

www.toynak.com<br />

İlker Açıkalın ’94<br />

Geçen sene Ocak ayında evlenen<br />

İlker Açıkalın iş hayatına 2000 yılında<br />

KPMG’de başladı. 2004 – 2008<br />

yılları arasında Lafarge ve Coca-<br />

Cola’da çalıştıktan sonra KPMG’ye<br />

geri döndü. Şu anda Risk Yönetimi<br />

Danışmanlığı bölümünde direktör<br />

olarak görev yapıyor.<br />

mezunlar alumni<br />

Ercan Cihandide ’95 &<br />

Beliz Cihandide ’00<br />

Dernek başkanı Ercan Cihandide<br />

ile 2000 mezunu Beliz’in oğlu Ali<br />

Emre 1 Eylül 2012’de dünyaya geldi.<br />

Mezunlarımızı tebrik ediyor, miniğe<br />

sağlıklı ve güzel bir yaşam diliyoruz.<br />

İpek Kotan ’95<br />

Seramik sanatçısı olan İpek, son iki<br />

senedir Avusturya’da kendi atölyesinde<br />

çalışmalarına devam ediyor, işlerini<br />

Türkiye, Avrupa ve Amerika’da sergiliyor.<br />

Ocak 2013’te Colorado’da UC Boulder’in<br />

Sanat ve Sanat Tarihi Departmanı’nda<br />

sır teknikleri üzerine seramik araştırması<br />

yapmaya başlayacak.<br />

İpek ile ilgili sergi, fuar, röportaj, yeni işler<br />

ve haberlere www.ipekkotan.com adresinden<br />

ulaşabilirsiniz.<br />

Bilge Öncül Bastu ’95<br />

Üniversite tahsili süresince ve daha<br />

sonrasında uzun seneler Amerika’da<br />

yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndü.<br />

Şu anda aile şirketinde çalışıyor.<br />

2009 yılında Dr. Ercan Bastu ile<br />

hayatını birleştirdi.<br />

Sinan Kesler ’96<br />

Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden<br />

mezun oldu. Daha sonra Sabancı<br />

Üniversitesi’nde MBA yapan Sinan, şu anda<br />

Marmara Üniversitesi’nde Yönetim ve Organizasyon<br />

doktora eğitimine devam ediyor.<br />

Tofaş’ın dış ticaret bölümünde altı sene çalıştıktan<br />

sonra, kariyerine Koç Fiat Kredi’de Satış<br />

ve Pazarlama Müdürü olarak devam ediyor.<br />

İlke Öztürk ’98<br />

Doğan TV Holding bünyesinde dokuz<br />

yılını doldurdu. Şu an CNN Türk Reklam<br />

Satış Koordinatörü olarak çalışıyor.<br />

İnanç Işık ’98<br />

İstanbul Erenköy’de yaşayan İnanç, 2007’den<br />

bu yana Cargill’de çalışıyor. Trader ve<br />

business development manager görevinden<br />

sonra, 2010’dan bu yana Türkiye satış ve<br />

pazarlama müdürü olarak kariyerine devam<br />

ediyor. 2007’den bu yana evli ve eşiyle üç<br />

aylık hamileliğin heyecanını yaşıyor. Amatör<br />

olarak tiyatro oyunculuğu ve Caddebostan sahil<br />

yolunda bisiklete binmek en büyük keyfi…<br />

VOıCE 53


İlke Altın’ın kızı İlkim<br />

Cem Yurdum ’01 & Erman Tarım ’03<br />

Cem Yurdum ve Erman Tarım hazır giyim<br />

ve tüketici mallarının tedariğini sağlayan,<br />

sektöründe dünya lideri Li & Fung’un Hong<br />

Kong’daki ana ofisinde çalışıyorlar. Birkaç<br />

ay önce Li & Fung’da çalışmak üzere Hong<br />

Kong’a taşınan Cem’e, şirketin bir diğer Türk<br />

çalışanı olan Erman Tarım’ın da Koç mezunu<br />

olması çok güzel bir sürpriz olmuş…<br />

Fikriye İdil Kaya ’11<br />

Mount Holyoke College’da fizik bölümünde<br />

eğitim alan İdil, derslerine ek olarak<br />

Five College Language Center’ın Türkçe<br />

bölümünde part-time konuşma partneri<br />

(conversation partner) ve akran öğretmen<br />

(peer tutor) olarak çalışıyor. Koç’ta edindiği<br />

Türkçe dilbilgisi sayesinde bu işe kolayca kabul<br />

edilen İdil, Amerikalı öğrencilerin Türkçe<br />

öğrenme isteklerinden oldukça etkilenmiş.<br />

Üniversite eğitimi <strong>için</strong> sinirbilimi okumayı<br />

hedefleyen İdil, sonradan matematiğe ve<br />

fiziğe olan ilgisinden dolayı fizik bölümüne<br />

geçmiş. Koç’ta IB Fen bölümünde aldığı<br />

fizik ve matematik eğitiminin kendisine<br />

çok yardımcı olduğunu söylüyor. Eğitimine<br />

mühendislik üzerine yüksek lisans yaparak<br />

devam etmeyi planlıyor.<br />

54 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

Koçlu Bebeklerinin Buluşması<br />

Öğet Kantarcı ’95<br />

İlke Altın ’96<br />

Nevra Onusal ’98<br />

Eylül ayında VKV Amerikan Hastanesi, üç<br />

Koç mezunu bebeğinin doğumuna sahne<br />

oldu. Birkaç gün arayla doğan bebekler,<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nden mezun annebabalar<br />

Öğet Kantarcı, İlke Altın ve Nevra<br />

Onusal’a hoş bir ‘reunion’ havası yaşattılar.<br />

Taze anne babalara ve bebeklerine ömür<br />

boyu mutluluklar diliyoruz!<br />

Bengü Doğruer ’02<br />

IB - TM bölümünden mezun olduktan<br />

sonra, üniversite eğitimine New<br />

York’daki Ithaca College’da devam<br />

İdil ve Türkçe Başlangıç Sınıfı öğrencisi<br />

Cengiz Kara ’04<br />

Cengiz, Washington’da George<br />

Washington Üniversitesi’nde<br />

MBA eğitiminin ilk yılında. 4 sene<br />

Borusan bünyesinde yaşadığı<br />

Kazakistan’dan, MBA yapmak <strong>için</strong><br />

Washington’a taşındı.<br />

Mete Kıray ’03<br />

Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği<br />

bölümünden mezun oldu. Bir otobüs<br />

üreticisinde yurtdışı satın alma mühendisi<br />

olarak çalışıyor.<br />

etti. Ithaca College Park School of<br />

Communications’ta Pazarlama ve İletişim<br />

üzerine çift dal yaparak okulunu 3,5<br />

senede tamamladı. Üniversite yıllarında<br />

Türkiye ve Amerika’da konferans, fuar,<br />

pazarlama ve satış alanlarında deneyim<br />

kazandı. 2005 yılında üniversiteden<br />

mezun olduktan sonra American Turkish<br />

Society (Amerikan Türk Cemiyeti) pazarlama<br />

ve aktivite koordinatörü olarak<br />

çalıştı. 2007’de İstanbul’a temelli dönüş<br />

yaptı ve kariyerini fuarcılık alanında sürdürmeye<br />

karar verdi. Şu anda uzun seneler<br />

yerli ve yabancı birçok fuar firmasında<br />

kazandığı tecrübelere dayanarak bu<br />

alanda çalışıyor. Kariyerine yılda 30’dan<br />

fazla ülkede fuar yapan bir firmada; sık<br />

sık yurtdışı seyahatlere çıktığı pazarlama<br />

ve proje koordinatörü pozisyonunda<br />

devam ediyor.<br />

İrem Cesur ’11<br />

Washington’da Georgetown University<br />

Business School’un 2. sınıfında olan İrem,<br />

Uluslararası İşletme ve Pazarlama üzerine<br />

çift anadal ve Psikoloji üzerine alt alan<br />

eğitimi alıyor.<br />

Georgetown University Türk Öğrenci<br />

Birliği’ni kuran İrem, aynı zamanda okul<br />

radyosunda Melis adındaki Türk arkadaşıyla<br />

“Turkish Delights” ismini verdikleri<br />

programda DJ’lik yapıyor. Bunun yanı<br />

sıra, Amnesty International, Best Buddies,<br />

Undergraduate Marketing Association ve<br />

Georgetown University Student Investment<br />

Fund’da da faal olarak görev alıyor. Georgetown<br />

Üniversitesi’nde olmaktan çok mutlu<br />

olduğunu dile getiren İrem, Georgetown’a<br />

başvurmayı düşünenlere Voice aracılığıyla<br />

“burada olup da mutlu olmayan kimse<br />

yok” mesajını veriyor.


Cem Benhason ’12<br />

Cem, kendini hala VKV Koç Özel Lisesi’ne ait<br />

hissediyor, duygularını ve özlemini şöyle dile<br />

getiriyor: “Kendime mezun diyorum; fakat<br />

Koç’tan gitmiş olduğumu, lisedeki dört seneyi<br />

bitirip üniversiteye başladığımı düşününce<br />

kendimi garip hissediyorum. Dönemimi, 2012<br />

tezahüratlarımızı, öğretmenlerimi, imparator<br />

Taner Hocamızı, imparatoriçe Şenay Ablamızı,<br />

piramidi, koltuklarımızı, öğrenci birliği odasını,<br />

kampüsümüzün her metrekaresini ayrı ayrı<br />

çok özlüyorum. Yatakhanede odamın duvarını<br />

dönem resimlerimizle süsledim, bilgisayar<br />

arka planıma da su savaşı yaptığımız günden<br />

bir kare koydum ve ne zaman içimde bir öz-<br />

mezunlar alumni<br />

lem hissetsem hayatı dondurup bu resimlere<br />

bakıyorum. Geriye dönüp baktığımda, ne<br />

kadar şanslı ve ayrıcalıklı bir topluluk olduğumuzu<br />

görüyorum.<br />

Biraz da şu an bulunduğum konumdan<br />

bahsedeyim. Çoğu Amerika’ya giden arkadaşlarımın<br />

aksine kendime biraz daha farklı<br />

bir yol çizdim. Avrupa’ya, İsviçre’ye geldim.<br />

Lozan’da, dünyanın en iyi otelcilik okulu olan<br />

Ecole Hôtelière de Lausanne’da Hospitality<br />

Management okuyorum. Okul açıldığından<br />

beri her hafta farklı departmanlarda rotasyon<br />

yaparak ilerliyoruz ve şunu söylemeliyim ki<br />

her şey gayet iyi gidiyor. Buradaki 12 kişilik<br />

grubumuzla beraber yemek yaptık, pasta,<br />

kek, kurabiye, makaron gibi ürünler hazırladık,<br />

farklı şarap, peynir ve şarküteri ürünlerini<br />

tattık, ütü yaptık, çamaşır yıkayıp katladık,<br />

oda temizledik ve barmenlik yaptık. Bu uygulama<br />

derslerinin yanı sıra birbirinden farklı<br />

teori dersleri de gördük. Dediğim gibi, her şey<br />

yolunda gidiyor. Açıkçası dört buçuk saat aralıksız<br />

ütü yaptığım gün kendime ne yaptığımı<br />

sormuş ve Amerika’da okuyan arkadaşlarımın<br />

yaptıklarıyla kendimi kıyaslamıştım; fakat<br />

parçası olduğum bu eğitim şeklinin bana çok<br />

katkısı olacağına inanıyorum.<br />

Nerede olursam olayım, ben Koç’luyum. Burada<br />

bile The Koç School t-shirt’ümü gururla<br />

giyiyorum; çünkü okulumla gurur duyuyorum.<br />

Geçirdiğim mükemmel lise hayatı <strong>için</strong> herkese<br />

içten teşekkür ederim. İyi ki Koç’lu olmuşum.”<br />

Deylem Onursal ’12<br />

Clark Universitesi’nin 3+2 Engineering<br />

Programı’na kabul alan Deylem, kendi<br />

geliştirdiği projeyi gerçekleştirmek<br />

hedefiyle kaydını dondurdu ve şu an<br />

İstanbul’da çalışıyor. Projesine aldığı<br />

yatırım nedeniyle şu anda bir firmanın<br />

ortağı ve ayrıca firmaya ait tek marka<br />

olan okul yıllarında da Non-Profit<br />

olarak hayata geçirdiği Brovs’un Chief<br />

Executive Officer’ı olarak görev yapıyor.<br />

Bir yandan dershaneye giderek<br />

Türkiye’de kalması gerekirse diye hazırlık<br />

yaparken, diğer yandan projeyi<br />

hayata geçirmek <strong>için</strong> uğraşıyor.<br />

Mezun Buluşmaları<br />

16 Haziran 2012 Cumartesi günü yaklaşık 250 mezunumuz 10, 15 ve<br />

20. mezuniyet yıllarını kutlamak <strong>için</strong> okulumuzdaydı. Reunion komitelerinin<br />

mezunlar ofisiyle beraber hazırlıkları sonunda, 1992 mezunları akşam<br />

yatakhanelerde konaklamalı, 1997 ve 2002 sınıfları da kokteyli takiben<br />

şahane yemekli bir gece geçirdiler. Komite gönüllüleri Ayça Sevkal,<br />

Turgut Cankorel, Mehmet Gülez, Zeynep Başak Çivi, Ayşe Draz, Canan<br />

Ayhan, Eda Başak Hirschberg, Bayram Gürcü, Özlem Arıkman Ülger,<br />

Gizem Yasa, Hande Güneykaya, İpek Erden ve Mustafa Domaniç’e, ve<br />

organizasyonda okulumuza inanılmaz destek veren Anita Koncabahar’a,<br />

hediye tasarımları <strong>için</strong> Yavuz Göncü’ye, sizlere ulaşmamızda iletişim<br />

desteği veren Mezunlar Derneği’ne, ama en çok da katılımınızla, gülen<br />

yüzünüzle, siz mezunlarımıza teşekkür ederiz.<br />

19 Ocak 2013’te Londra ve bahar aylarında da<br />

New York Reunion’larında buluşmak üzere!<br />

SAVE<br />

THE DATE<br />

LÜTFEN NOT<br />

EDİNİZ<br />

VOıCE 55


56 VOıCE<br />

dernek alumni association<br />

Ege İyioğlu’nun ardından…<br />

VKV Koç Özel Lisesi ’98 Mezunları<br />

VKV Koç Özel Lisesi ’98 mezunlarından sevgili<br />

Ege İyioğlu 16 Haziran 2012’de zamansızca<br />

aramızdan ayrıldı. Hepimizin kalbinde çok ayrı<br />

ve <strong>özel</strong> bir yer edinen biricik arkadaşımız, o<br />

büyük kalbine yenildi. Kendisini, insana enerji<br />

ve neşe veren o eşsiz kişiliğini, her geçen gün<br />

daha da çok özlüyoruz!<br />

Ege’yi tarif ederken…<br />

Yüreği Kocaman, Kalbinde Herkese Bir Yer<br />

Olan, Hayat Dolu, Neşe Kaynağı, Farklı, Zeki,<br />

Renkli, Güler Yüzlü, Sevecen, Çok Okuyan, Komik,<br />

Hız Meraklısı, Deli Şoförümüz, Son Derece<br />

Ege’yi hep beraber yaşatalım!<br />

Ege her fırsatta birçok vakfa destek<br />

verirdi. Hatta doğum günlerimizde hediye<br />

yerine ya da hediyenin yanında belli vakıflara<br />

yardımda bulunurdu. Bu vakıflardan<br />

biri kalbinde problem olan çocuklara<br />

sağlık hizmeti sağlayan “Chain of Hope”<br />

diğeri ise Korunmaya Muhtaç Çocuklar<br />

Vakfı, “Koruncuk” idi. Biz de Ege’mizi<br />

doğum günü olan 10 Kasım’da ve onu<br />

kaybettiğimiz 16 Haziran’da anmanın en<br />

güzel ve pozitif yolunun, onun en sevdiği<br />

vakıfların <strong>için</strong>de kendi adına korunacak ya<br />

da iyileştirilecek çocuklar olduğuna karar<br />

verdik. Yılda iki kez yapılacak bu bağışlar<br />

ile ondan hiçbir zaman Kopmayacağımız’ı<br />

bir kez daha göstermiş olacağız.<br />

Ege’yi arkadaşları anlatıyor...<br />

• Ege kuaföre gittiğinde asla saçını yıkatmazdı,<br />

başkası saçını şampuanladığında<br />

midesi bulanırdı.<br />

• Ege asla jiletle traş olmazdı, gezegendeki<br />

traş köpüğünden midesi bulanan ve kusan<br />

ender insanlardan biriydi.<br />

• Ege böcekleri Discovery’de, yeşili mangal<br />

başında ve TEMA vakfında severdi.<br />

• Ege arıları hiçbir zaman sevemedi.<br />

• Ege zaten yengeçleri de sevmezdi. Yengeç<br />

gördüğü denizlerde asla yüzmedi.<br />

• Ege aptal insanlara asla tahammül<br />

edemez ama hiç yargılamazdı. Zaman<br />

zaman bazı aptalları eğitmeye çalıştı, ancak<br />

kayıtlarda bu konuda hiçbir başarısına<br />

rastlanmadı.<br />

• Ege kendi tabiriyle “hanımlarla” olan ilişkilerinin<br />

kuluçka döneminde, Ümit Besen’i<br />

kıskandırabilecek sözler ve aynı anda 78<br />

Çapkın, Vatansever, Kukaların Kabusu, Ocakbaşlarının<br />

Efendisi, Büyük Gurme, Hepimizden<br />

Hızlı, Çorap Düşmanı, Klima İle Duygusal Bağı<br />

Olan, Ehliyeti A4 Kağıt Olan Yegane İnsan,<br />

Kıvırcık, Çok Gezen, Faradays’ı Arayan Şalvarlı,<br />

Teknoloji Hastası, Minik Kuş, Afacan Çocuk,<br />

En Eğlenceli İnsan, Aşk Kumkuması, Şahsına<br />

Münhasır, Delidolu, Düdük Makarnası, Erim İsfendiyar,<br />

Vehbi’nin Babası, Kedi Aşığı, Arkadaş<br />

Canlısı, Meraklı, Açık Sözlü, Misafirperver, Bilgisayar<br />

Dehası, Yetenekli, Başarılı, Muhabbetin<br />

Kölesi, Muzip, Şakacı, Kebap Aşığı, Damacana<br />

İle Su İçen, Gönlü Zengin, Merhametli, Koca-<br />

milyon adet gül gönderme ana temalı bir<br />

yazılım tekniği kullanmayı tercih ederdi.<br />

• Ege “hanımlarla” olan ilişkilerinin 2.<br />

evresinden itibaren kıyıda köşede hiç<br />

patavat bulundurmayı sevmezdi. Keskin<br />

diliyle kırdığı potların hasarlarını düzeltmek<br />

<strong>için</strong> minimum 1-5 günlük brainstorming ve<br />

ciddi bir retorik hakimiyeti gerekirdi.<br />

• Ege kumdan nefret ederdi, denize kadar<br />

hep terlikle yürüdü.<br />

• Ege güneşi, sıcağı hiç sevmedi,onun olduğu<br />

ortamda klima hep aktifti.<br />

• Ege yaz kış çorap giymezdi.<br />

• Ege en sevdiği kız arkadaşlarını gördüğü<br />

anda sarılır kucağına alıp kaldırırdı.<br />

• Ege koca kafalı kız çocuklarını çok sever<br />

bir gün kendisinin de koca kafalı bir kız<br />

çocuğu olmasını isterdi.<br />

• Ege’nin kalbi kocaman, rengi bembe-<br />

man, Mantı Meraklısı, Sevgi Börülcesi, Kaderci,<br />

İngilizce Sözlüğümüz, Osmanlı Türkçesi’nin<br />

Medarı İftiharı, Pizza Hut’ın Kabusu, Ocağımızın<br />

Abisi, Bir Tek Arıdan Korkan Tertemiz Kalpli<br />

Dev Adam, Hayata Gözlerinden Ziyade Gönlü<br />

İle Bakan Güzel İnsan...<br />

Sevgili Kardeşimiz, Hayatımızı Her An Farklı Ve<br />

Zeki Bir Şekilde Renklendirdin...<br />

Özleneceksin ve unutulmayacaksın...<br />

KOPMAYACAĞIZ!<br />

yazdı. İçinde hiç siyah olmadı.<br />

• Ege sadece yemeyi değil yedirmeyi de<br />

hep sevdi. İsmi lazım olmayan bir semtte,<br />

ismi lazım olmayan bir halı sahanın yanındaki<br />

ismi lazım olmayan bir sosyal tesiste<br />

garipler <strong>için</strong> çorba aktivitelerinin daimi<br />

yönetim kurulu üyelerindendi.<br />

• Ege Deniz Feneri’ni hiç sevmedi ama<br />

Koruncuk’u çok sevdi.<br />

• Ege ender denediği yalanları hep eline<br />

yüzüne bulaştırdı.<br />

• Ege ihtiyaç duyulduğu hiçbir yerde devamsızlıktan<br />

kalmadı.<br />

• Ege Avrupa - Türkiye arası gönüllü kuryeydi.<br />

Herkese bir şeyler getirirdi.<br />

• Ege sadece içki getirmezdi. İnanışları<br />

sebebiyle kendi de içmezdi.<br />

• Ege sigara ve puro da getirmez, sağlığa<br />

zararlı derdi.


Başarılı ve mutlu bir 2013<br />

İskan ruhsatı alınan ve işletme ruhsatı ile alkol ruhsatı alımı işlemlerinde<br />

son noktaya gelinen Beyoğlu Merkezhan 5. ve 6. katlarında bulunan<br />

lokalimiz 13 Haziran 2012’de gerçekleşen lansman kokteyli ve 23 Haziran<br />

2012’de gerçekleşen anma töreni gibi iki önemli etkinliğe şimdiden ev<br />

sahipliği yaptı. 13 Haziran’da Vehbi Koç Vakfi Genel Müdürü ve Koç Özel<br />

Liseliler Derneği başkanlığını kendisinden devraldığım eski başkanımız<br />

Erdal Yıldırım’ın üçüncü sektör yönetim kurulları ile ilgili yazmış olduğu ve<br />

gelirini TEGV’e bağışladığı kitabının tanıtımını Lise ve Üniversite Mezun<br />

Dernekleri Yönetim Kurulları olarak bizler üstlendik. Düzenlediğimiz<br />

söyleşide Erdal Yıldırım başından geçen olayları, deneyimlerini ve aslında<br />

olması gerekenleri kaleme aldığı “Bana Yönetim Kurulunu Söyle, Sana Kim<br />

Olduğunu Söyleyeyim” adlı kitabının nasıl hayata geçtiğini bizlere anlattı.<br />

Söyleşi sonrası lokalimizin enfes manzarası eşliğinde gerçekleşen kokteyl<br />

de o akşamı renklendiren önemli bir unsur oldu.<br />

16 Haziran’da ise tüm mezunlar olarak Londra’dan gelen üzücü haberle<br />

sarsıldık. Şahsen de tanıdığım, Londra’da gerçekleştirdiğimiz buluşmalarımızda<br />

ve yemekli sohbetlerde bizi hiç yalnız bırakmayan 98 mezunlarımızdan<br />

sevgili Ege İyioğlu yüksek risk arz eden önemli bir kalp ameliyatı<br />

sonrasında hayata gözlerini yummuştu. 98 sınıfının talebi doğrultusunda<br />

derneğimizin ev sahipliğinde lokalimizde Ege’yi son yolculuğuna uğurlarken<br />

23 Haziran’da bir anma töreni düzenlendi. Tam Ege’nin istediği gibi<br />

olduğuna inandığım, fazla miktarda duygu içerdiği kadar tebessüm de<br />

içeren bir tören oldu. Işıklar <strong>için</strong>de yat Ege...<br />

Bu vesile ile aramızdan ayrılan değerli arkadaşlarımız 93 mezunlarımızdan<br />

İlknur Dereli ve Başak Emine Demircioğlu Esinduy’u, 95 mezunlarından sınıf<br />

arkadaşım Cem Merttürk’ü, 96 mezunlarımızdan Levent Nizamoğlu’nu,<br />

97 mezunlarımızdan Korhan Coşkun’u, 03 mezunlarımızdan Candan Ödül<br />

Bayraktar ve Müge Küçükşahin’i, mezunlarımızdan Sinan Karacadağ’ı bir<br />

kez daha rahmetle anıyor, sevgili Ege ile ilgili 98 sınıfına ve mezunlarına<br />

söz vererek, tüm mezunlarımıza ve Voice okuyucularına barış dolu, mutlu<br />

ve sağlıklı bir yeni yıl diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.<br />

• Ege evcil hayvanları <strong>özel</strong>likle kedileri çok<br />

severdi.<br />

• Ege Tevfik isimli hamster’ları da severdi.<br />

• Ege her şeyi affederdi.<br />

• Ege kin tutmayı hiç beceremedi.<br />

• Ege asla dağılmaz, bozmazdı. Sadece<br />

hayal kırıklığı onu yaralardı.<br />

• Ege şaşırmanın hiçbir türünü aslında<br />

sevmezdi.<br />

• Ege sabırsız, inatçı ve dominanttı.<br />

• Ege kaşınmayan herkesin sırrını çok iyi<br />

saklardı.<br />

• Ege asla ihanet etmedi.<br />

• Ege çok ama çok zekiydi. Bir gün soğuk<br />

füzyonu çözecekti.<br />

• Ege bilgisayar dahisiydi, sertifika rekoru<br />

hala kırılamadı.<br />

• Ege suyu çok sevdi. Hem çok içti hem çok<br />

yüzdü.<br />

dernek alumni association<br />

• Ege gazlı içeceklerin yüzüne bile bakmaz<br />

muhatap olmazdı.<br />

• Ege uyuduğu zaman yerle gök sallanırdı.<br />

• Ege deli gibi araba kullanır, sinirli sürücüleri<br />

peşine takar ve cep telefonundan arar<br />

mevki sorardı.<br />

• Ege çok güzel motor kullanırdı.<br />

• Ege çok dağınık ama çok temiz bir<br />

adamdı.<br />

• Ege’nin klavye hızı M5 ile yarışırdı.<br />

• Ege otoparklara para vermeyi hiçbir<br />

zaman sevmedi.<br />

• Ege borç almazdı.<br />

• Ege yaratıcısını hep çok sevdi. O’na itaatte<br />

hiç kusur etmedi.<br />

• Ege fps oyunları oynayamaz midesi<br />

bulanırdı. Strateji ve araba yarışı oyunlarını<br />

sevdi.<br />

• Ege kafasının <strong>için</strong>i güzel korur, her yerde<br />

Dr. Ercan Cihandide • Koç Özel Liseliler Derneği Başkanı<br />

<strong>için</strong>i açmaz, hislerini herkese belli etmezdi.<br />

• Ege <strong>için</strong>deki Peter Pan’e hep sahip çıktı<br />

ama olur olmaz her yerde çıkartmayı da hiç<br />

sevmedi.<br />

• Ege çoklu kişilik sendromu temalı role<br />

playing’leri çok severdi. Türlü türlü semtlerde<br />

ve insanlar tarafından farklı isim ve<br />

meslek gruplarında olarak tanınırdı.<br />

• Ege el parmakları ile apaçi dansı yapabilen<br />

tek insandı. En son bu dansı 2011 yazında<br />

Antalya Aura’da yaptı.<br />

• Ege gastronomi gezilerini hep çok sevdi<br />

yemek yemek <strong>için</strong> km’lerce yol gidebilirdi.<br />

• Ege çok sosyaldi.<br />

• Ege hepimizi hep çok güldürdü.<br />

• Ege eşsiz bir dosttu.<br />

VOıCE 57


ARADAKİ<br />

ENGELİ KALDIR,<br />

ENGEL OLMA.<br />

Koç Topluluğu çalışanları ve bayileri<br />

olarak, ülkemizin nüfusunun %12’sini<br />

oluşturan engelli bireylerin yaşam<br />

kalitesini yükseltmek <strong>için</strong> aradaki<br />

engelleri kaldırıyoruz.<br />

ENGEL TANIMIYORUM!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!