Bültenin PDF kopyasına erişmek için tıklayınız - koç özel lisesi ...
Bültenin PDF kopyasına erişmek için tıklayınız - koç özel lisesi ...
Bültenin PDF kopyasına erişmek için tıklayınız - koç özel lisesi ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Another successful and busy year<br />
KOÇ ÖZEL İLKOKULU, ORTAOKULU VE LİSESİ<br />
T H E K O Ç S C H O O L<br />
Prof. Dr. Yankı Yazgan Voice <strong>için</strong> yazdı<br />
KIŞ WINTER 2013 / SAYI ISSUE 25<br />
Öğrenme stilleri ve öğrenen dostu eğitim projesi<br />
Eğitim ve öğretimde başarıyla geçen 25 yıl...
25. yılda 25. sayı<br />
KOÇ ÖZEL İLKOKULU, ORTAOKULU VE LİSESİ<br />
T H E K O Ç S C H O O L<br />
25. Yıl logo tasarımı: 11.sınıf öğrencisi Ege Gülbüken
T H E K O Ç S C H O O L<br />
KOÇ ÖZEL İLKOKULU, ORTAOKULU VE LİSESİ<br />
<strong>için</strong>dekiler contents<br />
Başyazı/Foreword<br />
Genel Müdür Robert Lennox’un mesajı<br />
<strong>için</strong>dekiler/contents<br />
Kahve Molası/Coffee Break<br />
Okulumuz velilerinden Bünyamin ve Dilek Derman ile sohbet<br />
Mesaj/Message<br />
İlkokul ve Ortaokul Müdürü Mesure Tekay’ın mesajı<br />
Yüz yüze/Face to face<br />
Porof. Zihni Sinir’in yaratıcısı İrfan Sayar ile röportaj<br />
Bizden/From Us<br />
Birinci dönem etkinlikleri<br />
Gelişim/Development<br />
Prof. Dr. Yankı Yazgan Voice <strong>için</strong> yazdı: Çocuk bahane, biz kendimize bakalım<br />
OCGO’s journey of a quarter of century<br />
Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Ofisi’nden güzel haberler<br />
2012 Üniversitelere Yerleşme Listesi<br />
Gezi/Travel<br />
Oman: a unique identity<br />
Ofis/Office<br />
An interview with our English teachers Emma and James Snow<br />
Mezun/Alumni<br />
Mezunlarımızın başarı öyküleri<br />
Mezunlarımızdan kısa haberler<br />
Dernek/Alumni Association<br />
Ege İyioğlu’nun ardından...<br />
Başarılı ve mutlu bir 2013<br />
Yayın Sahibi: VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü/Editor-in-chief: Zeynep Kurmuş Hürbaş<br />
Yayın Koordinatörü/Publications Coordinator: Pınar Çelikörslü<br />
Editör/Editor: Leyla Demirbağ Atay<br />
Editör Yardımcısı/Junior Editor: Çağla Güneşler<br />
Fotoğraf/Photo: Aykut Karadere, Bahar Noyin<br />
Görsel Yönetmen/Art Director: Neziha Mühürcü<br />
Katkıda Bulunanlar: Levent Pakdamar<br />
Yapım/Produced By: Demirbağ Yayın ve Tasarım<br />
Barbaros Bulvarı İBA Blokları 42/6 Balmumcu, Beşiktaş / İstanbul<br />
Tel: 0212 347 47 80<br />
www.demirbag.com.tr<br />
Fotoğrafçılık Kulübü öğrencilerine katkılarından dolayı teşekkür ederiz.<br />
KIŞ WINTER 2013 / SAYI ISSUE 25<br />
Baskı/Printed By: Gezegen Basım<br />
100. Yıl Mah. Matbaacılar Sitesi, 2. Cadde No.202/A Bağcılar, İstanbul<br />
Tel: 0212 325 71 25<br />
Voice Dergisi Yazışma Adresi/Voice Magazine Contact Address:<br />
VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />
Orhanlı Köyü, Çayırlar Mevkii, PK.60, 34941 Tuzla, İstanbul<br />
Tel: 0216 585 62 00<br />
VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi’nin ücretsiz yayınıdır.<br />
Yılda iki kez yayınlanmaktadır.<br />
Yerel Süreli Yayın<br />
İzinsiz alıntı yapılamaz.<br />
Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.<br />
ISSN 1305-1857<br />
2<br />
4<br />
7<br />
8<br />
10<br />
34<br />
43<br />
44<br />
46<br />
56<br />
VOıCE<br />
1
Değişim devam<br />
ediyor...<br />
Change continues...<br />
VKV Koç Özel<br />
İlkokulu, Ortaokulu<br />
ve Lisesi, rekorlara<br />
imza attığı 2011-2012<br />
eğitim öğretim yılının<br />
ardından yepyeni<br />
başarılara doğru<br />
yelken açıyor ve<br />
değişimi sürdürüyor.<br />
2 VOıCE<br />
Herkese merhaba,<br />
başyazı foreword<br />
2012-2013 eğitim-öğretim yılınız hayırlı olsun.<br />
Sizinle yeni gelişmeleri paylaşmaktan mutluluk<br />
duyuyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki okula<br />
dönüşümüz oldukça güzel oldu. Yeni öğretmenlerimiz<br />
21 Ağustos haftası oryantasyon programı<br />
<strong>için</strong> okulumuza geldiler. Yabancı öğretmenlerimiz<br />
İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda,<br />
ABD, Kolombiya ve Çin gibi çeşitli ülkelerden<br />
aramıza katıldılar. Oldukça hızlı ve rahat bir<br />
biçimde yerleştiklerini söylemekten memnunum.<br />
Bu öğretmenlerimiz, Türkiye’de yaşayan<br />
ve okulumuzda göreve bu yıl başlayan yeni<br />
yabancı öğretmenlerimiz ve coşkulu yeni Türk<br />
öğretmen ekibimizle oryantasyon programında<br />
buluştular. Öğrencilerimiz de büyük bir hevesle<br />
okula başladılar ve her iki tarafta da çok olumlu<br />
bir atmosfer oluştu.<br />
Geçen yıl gerek okul içi gerekse okul dışında<br />
akademik açıdan en parlak yılımız oldu; üniversiteye<br />
giriş ve üniversitelerde burs kazanma<br />
oranlarında bir rekora imza attık. 209 mezun<br />
veren lisemizden 107 öğrenci Türkiye’deki, 102<br />
öğrenci ise yurtdışındaki üniversitelere yerleştirildi.<br />
Türkiye’de bulunan öğrencilerin toplam<br />
1.700.000 USD değerinde yıllık burs kazanmış<br />
olması bizi mutlu etti. Bu, bugüne kadar<br />
kaydettiğimiz en büyük başarı oldu. Yurtdışında<br />
eğitim alacak mezunlarımız 1.200.000 USD değerinde<br />
burs kazanırken, İngiltere’de Cambridge<br />
Üniversitesi’ne de ilk mezunumuzu göndermiş<br />
olduk. Ayrıca okulumuza yönelik talep oldukça<br />
yüksekti. SBS puanıyla hazırlık sınıfına yapılan<br />
başvurularda en yüksek taban puanına ulaştık.<br />
Gerek lise hazırlık gerekse ilkokula talep her yıl<br />
olduğu gibi yine çok yüksek olurken 8. sınıfta<br />
burs kazanan öğrenci sayısında da bir rekor kırdık.<br />
Aynı zamanda oldukça yüksek SBS puanları<br />
elde ettik.<br />
Yaz döneminde ise yoğun bir şekilde elektrik<br />
hatları, su ve kanalizasyon altyapısı, atık su<br />
arıtma, telefon hatları ve ısıtma sistemleri de<br />
dâhil olmak üzere temel hizmetlerin iyileştirilmesi<br />
ve yenilenmesine yönelik çalışmalar sürdürüldü.<br />
Bazı yollarda asfalt çalışması gerçekleştirilirken,<br />
güvenlik teknolojisi güçlendirildi ve diğer bakım<br />
onarım çalışmaları yürütüldü. Bunlar esasen<br />
göze çarpmayan hususlar olmakla birlikte destek<br />
yapısının önemli parçalarını oluşturmaktadırlar.<br />
Eğitim-öğretimi güçlendirecek çeşitli projelerin<br />
yanı sıra bilgi teknolojisi altyapımızı geliştirmeye<br />
yönelik önemli çalışmalar yürütüldü.<br />
Sizin de gözlemlediğiniz üzere yüzme havuzu<br />
tesisimizin tamamlanmasına çok az kaldı. Havuz<br />
inşaatının Ocak-Şubat 2013’te tamamlanması<br />
bekleniyor. Nihayet, “Yüzme havuzu mu, o da<br />
ne?” esprileri tarihe karışacak! Ayrıca yeni futbol<br />
ve atletizm sahamızı gördüğünüzü umuyorum.<br />
Ben bu metni yazarken soyunma odalarının<br />
inşa edilmesi ile atletizm ekipmanı alımı gibi<br />
ufak tefek şeyler de hızla tamamlanıyor; ancak<br />
saha kullanıma açık. Bunun yanı sıra yeni Fen<br />
binasıyla ilgili çalışmalar da başladı. Böylece<br />
modern eğitim gereklerine uygun ve amaca<br />
yönelik olarak inşa edilmiş fen sınıflarına kavuşacağız.<br />
Bazılarınızın da bildiği gibi, mevcut
fen laboratuvarlarımız ilk başta öğrenci yurdu<br />
olarak inşa edilmişti. Dolayısıyla modern araştırma<br />
ve deney odaklı eğitim uygulaması <strong>için</strong> fazla<br />
küçükler ve gerekli esnekliği sağlayamıyorlar.<br />
Yeni binamızda proje odaları, konferans merkezi<br />
ve gerekli diğer olanaklar sağlanmış olacak. Yeni<br />
Fen binası sayesinde boşalacak odalar ise sanat<br />
stüdyoları, müzik performans odaları, tiyatro ve<br />
‘IB’ merkezi olarak ya da benzeri diğer amaçlara<br />
uygun olarak kullanılabilecek.<br />
Değişim süreci devam ediyor. Daha önce duyurulduğu<br />
üzere Sevgili Mesrure Tekay’ımız bu eğitim-öğretim<br />
yılı sonu itibariyle emekliye ayrılacak.<br />
Mesrure Hanım VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu<br />
ve Lisesi’nin kuruluşundan beri bir “efsane”.<br />
Okulumuz bugün sahip olduğu güçlü konuma<br />
ulaşmakta kendisine çok şey borçlu. Kendisini<br />
tebrik ediyor, teşekkürlerimizi ve bu eğitim-öğretim<br />
yılı <strong>için</strong> en güzel dileklerimizi sunuyoruz.<br />
Önümüzde yine dolu dolu ve parlak bir eğitimöğretim<br />
yılı var. Bu süreçte sürekli yoğun bir<br />
biçimde emek veren tüm çalışanlarımıza ve velilerimize<br />
teşekkürlerimi sunuyorum. İfade ettiğim<br />
tüm başarılarımızda sizlerin payı büyük. Birlikte<br />
çok daha iyisini başaracağız.<br />
En iyi dileklerimle,<br />
Robert Lennox<br />
Genel Müdür<br />
Welcome to the academic<br />
year of 2012-2013. I am<br />
very pleased to share<br />
some of the latest news<br />
with you.<br />
başyazı foreword<br />
Hello everyone,<br />
Welcome to the academic year of 2012-2013. I am very pleased to share some of<br />
the latest news with you.<br />
First of all it was a good return to school. Our new teachers arrived for their<br />
orientation on or around the 21 st August. The overseas group arrived from<br />
Britain, Australia, New Zealand, the United States, Columbia and China amongst<br />
other locations and I am very pleased to report they have settled quickly and<br />
well. They were joined by other foreign staff recruited locally and, as always, by<br />
a very enthusiastic group of new Turkish teachers. The students too returned<br />
with enthusiasm and the atmosphere on both sites is positive.<br />
Last year proved to be the most successful yet in terms of academic results,<br />
both internally and externally with further records established in both university<br />
entrance and the winning of scholarships to university. There were 209<br />
graduates from the Lise of whom 107 took places in Turkey and 102 overseas.<br />
A very pleasing aspect was that the Turkish group won 1.700.000 USD worth of<br />
scholarships – to be awarded annually. Our greatest success so far. The group<br />
going overseas won scholarships worth 1.200.000 USD and included our first<br />
graduate to win a place at Cambridge University in the UK. Demand for places<br />
was also high and we recorded our highest ‘cut –off’ scores for the SBS intake<br />
into LP and the Elementary School as usual had high demand and also recorded<br />
high scores both internally, where there were a record number of scholarship<br />
winners in Grade 8 and also good SBS scores.<br />
During the summer extensive work was undertaken to upgrade and renew<br />
many essential services including electricity supply lines, water and drainage<br />
provision, water treatment, telephone lines and heating systems. Some of the<br />
road surfaces were asphalted, security technology enhanced and many other<br />
items of repair and maintenance undertaken. These are often ‘unseen’ issues but<br />
they are essential parts of the support structure. A great deal of work was also<br />
undertaken to strengthen our information technology infrastructure as well as to<br />
introduce several projects to enhance teaching.<br />
As you might have noticed, our swimming pool complex is now well on the way<br />
to completion. It is expected to be finished in January/February 2013. At last<br />
the jokes about ‘what swimming pool?’ will be over! I hope you have also seen<br />
our new football and track & field facility. There are a few outstanding jobs to<br />
complete as I write, such as building changing rooms and the addition of track<br />
and field equipment but the facility is already being used and….we have started<br />
work on a new Science teaching block. This will give us purpose-built science<br />
rooms to meet modern demands. Some of you may know that our current<br />
science laboratories began life as a boarding facility. They are too small and<br />
inflexible for modern research and experiment-led learning. The new facility will<br />
include project rooms and a conference centre as well as the other necessary<br />
support facilities. The rooms vacated by the project will provide a range of<br />
facilities including art studios, music practice rooms, drama, an ‘IB’ centre and<br />
other subject-specific facilities.<br />
It continues to be a period of change. As announced recently our Mesrure Tekay<br />
will be retiring at the end of this academic year. Mesrure Hanım is already a<br />
‘legend’ of Koç School and she has led the Elementary School throughout its<br />
existence. She has placed it in the great position of strength it enjoys to-day. We<br />
all congratulate her and thank her and trust she enjoys this year.<br />
I look forward to another busy and successful year and I thank the whole<br />
community of staff and parents who have all worked hard. You can all share in<br />
the achievements noted above as we strive to do even better,<br />
All best wishes,<br />
Robert Lennox<br />
General Director<br />
VOıCE<br />
3
En iddialı kariyer<br />
insanın kendini keşfidir<br />
Hayata dokunan yaşam alanlarının yaratıcıları<br />
Bünyamin ve Dilek Derman geleceğini<br />
kendi elleriyle inşa edenlerden… Okulumuz<br />
öğrencilerinden Can ve İdil Derman’ın velisi<br />
olan çift, bir mesleği severek icra etmenin<br />
mutluluğunu sözlerine de yansıtıyor. Onların<br />
başarılı kariyer yolculuklarını, aile hayatlarını<br />
ve gençlere tavsiyelerini dinlerken keyifli bir<br />
kahve molası geçirdik.<br />
Bize kısaca kendinizi tanıtarak meslek hayatına<br />
nasıl atıldığınızı anlatabilir misiniz?<br />
Bünyamin Derman: Çocukluğum ve ilk gençliğim<br />
Kandilli’de geçti. O yılların çok kültürlü<br />
mahalle ortamında, kentli yaşantısını ve kenti<br />
öğrendim. Ona bakmayı, sevmeyi ve korumayı…<br />
Üniversite vakti gelince aklımda mimarlık ve<br />
inşaat mühendisliğinden başka bir şey yoktu.<br />
Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık<br />
Bölümü’nü kazandım. O günden sonra amacım<br />
iyi bir mimar olmaktı. Hem çalıştım hem<br />
okudum. Okulu bölüm ikincisi olarak bitirdim.<br />
Sonra aynı üniversitede araştırma görevlisi<br />
olarak çalıştım. Öğretim üyeliği yaptım. İş yoğunluğumdan<br />
fırsat bulabildiğimde hala, çeşitli<br />
4 VOıCE<br />
kahve molası coffee break<br />
üniversitelerin proje stüdyolarını yönetiyorum,<br />
konferanslar veriyorum. Gençlerle olmayı, onların<br />
enerjisini seviyorum. Tüm olumsuzluklara<br />
rağmen bu mesleği icra etmekten hoşnutum.<br />
Zira bu mesleğin bana çok şey kattığının bilincindeyim.<br />
Elimden geldiğince kazandığım bilgi<br />
ve deneyimi herkes <strong>için</strong> doğru ve nitelikli yaşam<br />
alanları tasarlamak <strong>için</strong> kullanıyorum.<br />
Dilek Derman: Ben de Yıldız Üniversitesi<br />
Mimarlık Fakültesi mezunuyum. Eşimle, o<br />
yüksek lisans yaparken tanışmıştım. Beni meslekle<br />
buluşturan şey, itiraf etmeliyim ki okulu<br />
seçerken değil, çok sonra onu icra ederken, mimarinin<br />
insanların hayatına nasıl dokunduğunu<br />
anladıktan sonra oldu. Farkındalığım, bakışım,<br />
kavrayışım değişti.<br />
1995 yılından bu yana başarılı projelere<br />
imza atan DB Mimarlık ve Danışmanlık’ın<br />
kuruluş öyküsünden ve geçmişinden bahsedebilir<br />
misiniz?<br />
B.D: Üniversitede okurken, mimarlığın sadece<br />
üniversite sıralarında dirsek çürüterek öğrenilmeyeceğini<br />
anlamıştım. İncelediğim mimarlar,<br />
Kahve Molası sayfalarında<br />
bu kez okulumuzun<br />
merakla beklenen havuz<br />
projesinin mimarları<br />
Bünyamin ve Dilek<br />
Derman, ufuk açıcı<br />
düşünceleriyle yolunu<br />
belirlemek isteyenlere ışık<br />
tutuyor…<br />
ya bir büroda usta-çırak ilişkisiyle pişerek<br />
meslekte ilerlemiş ya da yarışmalar yoluyla<br />
kendilerini geliştirmiş, kazandıkları yarışmalarla<br />
bürolarını kurmuşlardı. Özellikle mesleğe<br />
yeni atılmış genç mimarlar <strong>için</strong>, yarışmalar dışında,<br />
farklı büyüklük ve konuda proje üretme<br />
şansı neredeyse yoktu. Üniversitedeyken iki yıl<br />
Alpay Hoca’nın bürosunda çalıştım. Yarışma<br />
projeleri yaparlardı. Akademisyen olarak çalıştığım<br />
yıllarda da yarışmalara katılmaya devam<br />
ettim. O dönemde eşim de başka bir ofiste<br />
çalışıyordu ve hafta sonları yarışma projeleri<br />
çiziyorduk. Derken bir gün kazandığımız bir<br />
yarışmayla kendi ofisimizi açtık. O zaman<br />
küçük bir ofiste iki kişiydik. Bugün otuzun<br />
üzerinde genç meslektaşımızla güzel işler yapıyoruz.<br />
Ardımızda bıraktığımız yıllar boyunca<br />
pek çok ödül kazandık, birçok yapı inşa ettik,<br />
ama heyecanımızı hiç yitirmedik.<br />
Bugüne kadar yaptığınız çalışmalar <strong>için</strong>de<br />
sizin gözde projeniz hangisi?<br />
B.D: Mimarlar ve yapıları arasında farklı bir<br />
ilişki vardır. Başka bir ifadeyle onlar yalnızca<br />
iş değildir. Bembeyaz bir kağıt üzerindeki ilk
kahve molası coffee break<br />
Dilek Derman: “Bu büyük ailenin <strong>için</strong>de geçen dokuz<br />
yılın ardından diyebilirim ki, okulun eğitim anlayışı<br />
öğrencilerini sınava değil, hayata hazırlamak<br />
üzerine kurulu. VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu<br />
ve Lisesi çok geniş olanaklara sahip. Öğrencinin<br />
bunu fark edip kullanması gerekiyor.”<br />
karalamalarla başlayan sürecin sonunda ete<br />
kemiğe bürünüp inşa edilen yapı, uykusuz pek<br />
çok gecenin, emeğin ürünüdür. Bu nedenle<br />
içlerinden seçim yapmak zordur. Yine de<br />
örneğin, Dalaman Havalimanı işlevi, ekolojik bir<br />
kabuk <strong>için</strong>de kurgulanan yapı konseptiyle iyi bir<br />
uygulama deneyimiydi diye düşünüyorum. 212<br />
AVM ise farklı ve dinamik kütlesel biçimlenişi<br />
ve zengin iç mekanlarıyla güzel bir alışveriş<br />
merkezi yorumudur bence. Son olarak, şu anda<br />
inşaatı süren İstanbloom ilk yüksek yapı deneyimimiz<br />
olması nedeniyle önemli.<br />
VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu<br />
ve Lisesi’nde yürütmekte olduğunuz<br />
projenize ilişkin bilgi verebilir misiniz?<br />
B.D: Vehbi Koç Vakfı, kampüs <strong>için</strong>de bir havuz<br />
yapımına karar verdikten sonra, iki büroyu<br />
davet ederek, birer konsept proje hazırlamasını<br />
istedi. Bugün inşa edilen proje büromuzun<br />
çizdiği ve vakfın seçtiği projedir.<br />
Havuzun yerleşke <strong>için</strong>deki konumlanışında en<br />
büyük <strong>özel</strong>liği, çevresi ve peyzajla kurduğu<br />
güçlü ilişki, sade ve rasyonel mimari dilinin yanı<br />
sıra, zengin ve keyifli mekan kurgusudur. Toplayıcı,<br />
bir araya getirici büyük saçağın altında<br />
transparan bir dünya sunulur öğrencilere. Yarı<br />
olimpik havuzla birlikte bir eğitim havuzunun<br />
da yer aldığı kapalı havuz mekanı açık<br />
havuzlara ve koru peyzajına bakar. Kafeterya<br />
ve üst kattaki fitness salonuyla havuz arasında<br />
görsel ilişki vardır. Yapı konstrüksüyonu, brüt<br />
beton kolonlar ve çelik çatıdan oluşur. Saydam<br />
cephe yapıyı kütlesel olarak hafifletirken, iç<br />
ve dış ortamı birbiriyle ilişkili kılar. Yapının üst<br />
girişindeki merdivenler aynı zamanda açık spor<br />
alanlarının seyir amfisidir. Soyunma odaları,<br />
antrenman salonları havuzla aynı kotta olup,<br />
kendi <strong>özel</strong> koridorlarından gerekli hijyen şartları<br />
gözetilerek havuzla ilişkilendirilmiştir.<br />
Bu yapının tüm öğrenciler ve öğretmenlerce<br />
beğenilerek keyifle kullanılmasını diliyoruz. Zira<br />
biz mimarların en büyük sorumluluğu ve mutluluğu<br />
tasarladığımız yapıların kullanıcılarının<br />
memnuniyetidir. Tabii çevrenin de memnuniyeti<br />
önemli. Başka bir ifadeyle inşa edilen yapının<br />
yer aldığı çevreye de değer katması gerekiyor.<br />
İstanbul gibi hareketli bir şehirde, yoğun<br />
bir iş temposuyla çalışmak aile yaşamınızı<br />
nasıl etkiliyor?<br />
D.D: İstanbul’da yaşamanın yorucu tarafı gün<br />
<strong>için</strong>de yaptığımız faaliyetlerin birbirlerinden<br />
farklı yerlerde ve genellikle uzak mesafelerde<br />
olması. Yazık ki bu durum sadece biz yetişkinleri<br />
değil, çocukları da kapsıyor. Çocuklar sabah<br />
erkenden servislerle uzun kilometreler yaparak<br />
okula gidiyorlar. Okul sonrası farklı uğraşları<br />
<strong>için</strong> antrenmanlara ya da kurslara gidiyorlar.<br />
Eve gelişleri çoğunlukla gece dokuzdan sonrayı<br />
buluyor. Bu durum bizim aile <strong>için</strong> de geçerli.<br />
Oğlumuz Can lise ikinci sınıfta ve Ted Kulüp’te<br />
tenis oynuyor. Kızımız İdil beşinci sınıfta bu yıl<br />
ve o da Fenerbahçe Spor Kulübü’nde yüzücü.<br />
Her ikisinin de haftanın altı günü antrenmanı<br />
var. Zor bir yol seçtiler. Umarım bu çabalarının<br />
karşılığını alırlar.<br />
Zamana karşı sürdürdüğümüz mücadelede<br />
birbirimizle geçireceğimiz saatleri artırmak <strong>için</strong><br />
çocuklarımızın gönüllü şoförlüğünü yapıyoruz.<br />
Antrenman dönüşleri babası Can’la, ben İdil’le<br />
yol boyu yaptığımız sohbetlerle anı biriktiriyoruz.<br />
Aile olarak evde bir araya geldiğimiz<br />
geç saatlerdeki kısa birliktelikler hiçbirimize<br />
yetmiyor. Bu nedenle pazar günlerini bir arada<br />
ve çoğunlukla evde geçirmeye gayret ediyoruz.<br />
İş hayatında ve aile yaşantısında<br />
karşılaştığınız zorlukları aşarken en<br />
büyük yardımcınız ve desteğiniz nedir?<br />
D.D: Mimarlık zaman zaman gecenin güne<br />
karıştığı uzun mesailerle çalışılan, temposu<br />
ve stresi yüksek bir meslek. Eşimle meslektaş<br />
olmamız ve birlikte çalışmamız, her şeyden<br />
önce birbirimizi anlamamız ve destek olmamız<br />
açısından çok önemli bir avantaj. İş ve evle ilgili<br />
sorumluluklarımızı paylaşıyoruz. Anlayacağınız<br />
ekip çalışmasına önem veriyoruz.<br />
Veli olarak okulun çocuklarınızın<br />
gelişiminde yarattığı fark ve sunduğu<br />
gelecek hakkındaki yorumlarınız<br />
nelerdir?<br />
D.D: VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />
eğitim camiasında yer edinmiş saygın bir kurum.<br />
Koç velileri de, çocuklarının bu okuldan<br />
VOıCE<br />
5
alacakları eğitimin kalitesi ve niteliğiyle ilgili<br />
yüksek beklentileri olan bir kitle hiç kuşkusuz.<br />
Bu büyük ailenin <strong>için</strong>de geçen dokuz yılın<br />
ardından diyebilirim ki, okulun eğitim anlayışı<br />
öğrencilerini sınava değil, hayata hazırlamak<br />
üzerine kurulu. Okul çok geniş olanaklara<br />
sahip. Öğrencinin bunu fark edip kullanması<br />
gerekiyor. O talep ettikçe okul onun önünü<br />
açıyor. Bu pek alışkın olmadığımız bir şey tabii.<br />
Belki küçük sınıflardayken değil, ama yaşları<br />
büyüdükçe çocuklarımız, okulun bu eğitim<br />
anlayışıyla hayatlarının sorumluluğunun<br />
kendilerine ait olduğunu yaşayarak öğrenmiş<br />
oldular. Dünyanın dört bir yanından gelen<br />
öğretmenleri sayesinde erken yaşta farklı<br />
kültürlerle tanışma fırsatı buldular ve bugün<br />
geleceklerine yön verecek seçimleri yaparken,<br />
ufka dünya penceresinden bakıyorlar.<br />
Sizce veliler, eğitim çağındaki<br />
çocuklarının geleceğine yön verirken<br />
onlara nasıl rehber olmalıdır?<br />
B.D: Sorunuzun cevabını bir örnekle vermek<br />
istiyorum. İki tip antrenör vardır. İlki,<br />
sporcusuyla birlikte koşar. Bunu ebeveyne<br />
uyarlarsak, çocuğunun her adımını programlayan,<br />
onunla ders çalışıp, yarışan, hedef<br />
belirlerken onu ondan çok düşünerek, adına<br />
kararlar veren ebeveyn davranışı. Altı bu<br />
kadar çizilince rahatsız edici olsa da pek<br />
çoğumuzun zaman zaman bu tarz davrandığını<br />
düşünüyorum. Diğer antrenör ise<br />
gözlemci ve destekçidir. Bunu da ebeveyn<br />
6 VOıCE<br />
kahve molası coffee break<br />
Bünyamin Derman: “Gelecek bizim<br />
kestiremediğimiz pek çok imkan ve<br />
yoksunluğu barındırıyor <strong>için</strong>de. Bu nedenle<br />
bir rehber olarak çocuklarımızı iyi tanımalı,<br />
dinlemeli, anlamalı ve deneyimlerimizin<br />
aydınlattığı kadarıyla, hayat yolculukları <strong>için</strong><br />
onlara tavsiyelerde bulunmalıyız.”<br />
davranışlarına uyarlarsak çocuğunu tanıyan,<br />
onun hayallerini paylaşan, destekleyen,<br />
zaman zaman tavsiyelerde bulunan, ama çabayı,<br />
çalışmayı ve kararları çocuğuna bırakan<br />
ebeveyn tipini görüyoruz.<br />
Deneyimlerimiz tabii ki çok değerli. Ama adı<br />
üstünde deneyimleri yaşanmışlıklarımızla<br />
kazanıyoruz. Oysa gelecek bizim kestiremediğimiz<br />
pek çok imkan ve yoksunluğu barındırıyor<br />
<strong>için</strong>de. Bu nedenle bir rehber olarak<br />
çocuklarımızı iyi tanımalı, dinlemeli, anlamalı<br />
ve deneyimlerimizin aydınlattığı kadarıyla yol<br />
<strong>için</strong> onlara tavsiyelerde bulunmalıyız. Onları<br />
yönlendirmek yerine, yanlarında olmalı,<br />
desteklemeli ve cesaretlendirmeliyiz.<br />
Geleceğe dair seçimleri konusunda<br />
gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?<br />
D.D: Hayat, yüzlerce seçenekle önümüzde<br />
dururken, <strong>için</strong>den birini seçmek, diğerlerini<br />
ardımızda bırakmak demektir aslında. Yine<br />
de hayatın her anında seçimler yaparız. Bir<br />
lokantada, yiyeceğimiz yemeği, sabahları, o gün<br />
giyeceğimiz kıyafeti, gün gelince, okulumuzu,<br />
işimizi, eşimizi seçeriz. Çoğu kez ya bir şeyi diğerine<br />
tercih ederiz ya da önceliklerimizi belirleriz.<br />
Ama bir yola girebilmek <strong>için</strong> bu gereklidir ve<br />
unutulmamalıdır ki, yol boyunca karşımıza çıkacak<br />
sayısız kavşakta, verdiğimiz kararları gözden<br />
geçirerek, yeni ve farklı seçimler yapabiliriz.<br />
Yine de, bir zamanlar o yolun başında epey<br />
ter dökmüş biri olarak, gençlere gelece-<br />
ğe dair yapacakları seçimlerde, beden<br />
zamanını iyi kullanabilmeleri <strong>için</strong>, öncelikle<br />
kendilerini iyi tanımalarını öneririm. İlgi<br />
alanlarını keşfetmelerini, geleceğe dair<br />
hayaller kurmalarını… Hedeflerini koyarken<br />
verdikleri kararların, yürekleriyle de<br />
onaylandığından emin olmalarını… Çünkü<br />
bu yol genellikle güllük gülistanlık değildir.<br />
Pek çok zorlukla mücadele etmeleri, çok<br />
çalışmaları gerekebilir ve insan kendi verdiği<br />
kararların sorumluluğundan kaç(a)maz.<br />
Hedefe giden yol aceleye gelmez, sabır ister.<br />
Üstelik bazen yol boyu yaşananlar hedeften<br />
daha anlamlı, öğretici ve keyifli olabilir. Bu<br />
yolculuğun tadını çıkarsınlar. Çünkü bizi mutlu<br />
veya başarılı hissettiren şeyler, yaşamın en<br />
küçük parçaları olan anlarda gizlidir. Ve naçizane<br />
görüşüm, hayattaki en iddialı kariyer<br />
insanın kendini keşfi ve inşası üzerinedir.<br />
Sizin <strong>için</strong> hayattaki en büyük başarınız<br />
nedir?<br />
B.D: Başarının tanımı kişiden kişiye değişse<br />
de, başarının büyüklüğü kuşkusuz onun<br />
<strong>için</strong> verilen uğraş ve emekle ölçülür. Benim<br />
<strong>için</strong> hayattaki en büyük başarı, sahip olmaktan<br />
büyük mutluluk duyduğum ailem<br />
ve genç meslektaşlarımla güzel işlere imza<br />
attığımız ofisimdir.
Henüz çok genç bir okul olmamıza rağmen,<br />
kuruluşumuzdan bu yana birçok değişim<br />
yaşadık ve galiba bunların en şiddetlisini de bu<br />
yıl yaşamaya başladık. 1997 yılında zorunlu<br />
eğitim sekiz yıla çıkarılınca ortaokullar kapandı<br />
ve ilkokullar ilköğretim okuluna dönüştürüldü!<br />
Bizim okulumuzun ortaokulu o zamanlar Lise<br />
ile bir arada olduğundan, yeni yapılan okul<br />
doğrudan ilköğretim okulu olarak tasarlandı<br />
ve şekillendi. Sene 1998, sadece 14 yıl önce!<br />
Böyle olmasının avantajları ve dezavantajları<br />
vardı. Biz okulda mekan kullanımını, yönetimsel<br />
yapıyı ve okul içi uygulamalarımızı, bundan<br />
böyle olacak 4 (İlkokul) + 4 (Ortaokul) şeklinde<br />
değil de 3 (1, 2, 3. Sınıflar) + 2 (4, 5. Sınıflar) +<br />
3 (6, 7, 8. Sınıflar) olarak düzenlemiştik. Öğretim<br />
programları 2005-2006 yılından başlayarak<br />
değiştirildi ve biz de okulumuzda buna uyum<br />
sağladık. Derken, yeni yapılanmanın önce<br />
haberi, sonra kendisi geldi! Biz de hemen, bu<br />
değişimi bir iyileştirme fırsatı olarak değerlendirme<br />
amacıyla harekete geçtik.<br />
“Son 15 yıldır ilköğretimin üst kademelerinde<br />
sınıflandırılan 10 - 14 yaş grubu ergen çocuklarımızı,<br />
bir üst öğrenim programına daha iyi hazırlamak<br />
<strong>için</strong> nasıl bir ortaokul oluşturabiliriz?”<br />
sorusunu kendimize sorduk. Şimdi bu sorunun<br />
cevabını bulmak <strong>için</strong> harıl harıl çalışıyoruz. Bir<br />
yandan bilimsel araştırmaları ve dünyadaki<br />
uygulamaları inceliyoruz, bir yandan yönetmelikleri<br />
ve yeni öğretim programlarını anlamaya<br />
uğraşıyoruz, bir yandan da yeni yapılanmanın<br />
mesaj message<br />
temel taşlarını yerleştirmeye çalışıyoruz. Bu<br />
aslında çok heyecan verici ve zevkli bir çalışma.<br />
Değişim haberinin ilk şokunu atlatan ve bu<br />
fırsatı iyileştirme amaçlı değerlendirme konusunda<br />
kararlı olan biz eğitimciler şimdiden yeni<br />
ilkokulumuzun ve ortaokulumuzun hayalini<br />
gözümüzde canlandırmış durumdayız. Ancak<br />
bir sorun var, düşüncenin aksiyona dönüşmesi<br />
zaman gerektiriyor. Bu sefer 1998’de olduğu<br />
gibi yepyeni bir okul kurmuyoruz, var olanı<br />
dönüştürüyoruz. Bilirsiniz olanı değiştirmek,<br />
yeni yapmaktan daha zordur. Bu nedenledir ki,<br />
ilkokulun son sınıfı olan 4. Sınıfla, ortaokulun<br />
ilk sınıfı olan 5. Sınıfta uygulamaların bazıları<br />
bu yıl tam olarak başlatılamadı ancak 2013-<br />
2014 ders yılı <strong>için</strong> şimdiden planlamaları ve<br />
hazırlıkları yapıyoruz.<br />
Var olanı dönüştürmek yeniden<br />
yapmaktan zordur<br />
Bu arada geçen yıldan beri kendi kariyerimde<br />
okul müdürlüğü ihtisasımı tamama erdirip,<br />
bir sonraki safhaya geçmenin hazırlıklarını<br />
yapmaktaydım ki, bu değişim ortaya çıktı.<br />
Başlangıçta bu değişiklik zamanlama açısından<br />
iyi değilmiş gibi görünse de, biraz daha<br />
dikkatle bakıldığında okulu, ilkokul ve ortaokul<br />
olarak yeni yapıya kavuştururken, yeni liderlerle<br />
sistemi güçlü kılmanın mümkün olduğunu<br />
kolayca gördüm ve kaygılanmaktan vazgeçtim.<br />
Okulların her birine, öğrencilerin yaş grubu<br />
<strong>özel</strong>likleri konusunda bilgili, öğretim programlar<br />
geliştirmede deneyimli, okulun gelişimi<br />
Her değişim<br />
bir iyileştirme<br />
fırsatıdır<br />
Türk eğitim sistemindeki yeni yapılanma<br />
doğrultusunda İlköğretim Okulumuzu<br />
İlkokul ve Ortaokul olarak yeniden<br />
yapılandıracağız. Bu köklü değişikliği bir<br />
iyileştirme fırsatı olarak değerlendirmek<br />
amacıyla harekete geçtik.<br />
Mesrure Tekay • VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü<br />
ve değişiminde görev almış, öğrencilerin ve<br />
öğretmenlerin ihtiyaçlarının farkında, 21. Yüzyıl<br />
eğitiminin gerektirdiği niteliklere sahip birey<br />
yetiştirme sorumluluğunu taşıyan, duyarlı ve<br />
çalışkan eğitim liderleri arasından seçilecek olan<br />
yeni ilkokul ve ortaokul müdürleri yakında belirlenmiş<br />
olacak. Benim görev süremi tamamlayacak<br />
olduğum 2013 Ağustos ayına kadar<br />
onlarla ve okulların orta kademe yöneticileri ile<br />
birlikte önümüzdeki yılın hazırlıklarını tamamlamış<br />
olacağız. Şimdiden İlkokul ve Ortaokul<br />
Komisyonları kurduk ve çalışmaya başladık. Bir<br />
sonraki aşamada velilerimizi ve öğrencilerimizi<br />
de bu hazırlıklara dâhil edeceğiz. Özellikle<br />
önemli bir değişiklik olan Ortaokul seçmeli<br />
ders uygulaması ile ilgili çok güzel gelişmeler<br />
planlıyoruz ve önümüzdeki aylarda sonuçlarını<br />
4. ve 5. Sınıf velilerimizle paylaşarak öğrencilerimizin<br />
ortak ve seçmeli derslerden oluşan dört<br />
yıllık bireysel eğitim planlamalarını kendileriyle<br />
ve velileriyle birlikte oluşturacağız.<br />
Bu hızlı ve köklü değişiklikler döneminde<br />
camiamızın tüm üyelerinden bizlere destek<br />
olmalarını istiyorum ve bu süreçleri yaşarken<br />
olumlu katkılarıyla uyumu kolaylaştırmalarını<br />
bekliyorum.<br />
Her şeyin en iyisine layık olan çocuklarımızın<br />
eğitim ve öğretim sürecine katkıda bulunan<br />
ve okulumuzu bulunduğu bu güzel yere<br />
getirmek <strong>için</strong> emek veren herkese yürekten<br />
teşekkür ediyorum.<br />
VOıCE<br />
7
İrfan Sayar’ın yaratıcılık öyküsü, çocukluğunda<br />
kendisi ve arkadaşları <strong>için</strong> ürettiği oyuncaklarla<br />
başladı. Bugünkü adı Mimar Sinan Üniversitesi<br />
olan Güzel Sanatlar Akademisi’nde, Yüksek<br />
Dekoratif Sanatlar Bölümü, Sahne ve Görüntü<br />
Sanatları İhtisas Atölyesi’nde öğrenim gören<br />
Sayar ikinci sınıftayken, Oğuz Aral ile tanıştı ve<br />
Gırgır Dergisi’ndeki karikatüristlik macerası böyle<br />
başladı. İrfan Sayar, kendi ününü aşan, çılgın<br />
karakter Porof. Zihni Sinir tipini yarattığında yıl<br />
1977’ydi. Onun tanımlamasıyla “İçinde mizah,<br />
fonksiyonellik ve estetiği barındıran, insan ve<br />
eşya arasındaki ilişkiyi sorgulayan proceleri”yle<br />
Porof. Zihni Sinir kanlı canlı bir karaktere dönüştü<br />
hayatımızda. İrfan Sayar, çalışmalarının yanı<br />
sıra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi<br />
Enformatik Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak<br />
ders vermeye devam ediyor. Hepimizin <strong>için</strong>deki<br />
yaratıcılığa, en saf anlamıyla çocukluğumuza<br />
seslenen İrfan Sayar ile Cihangir’deki ‘proce’<br />
dükkanında buluştuk.<br />
Kendi oyuncaklarınızı üretmeye nasıl<br />
başladınız ve bu yaratıcı yönünüzü nasıl<br />
şekillendirdi?<br />
Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Yaz tatillerim köyde<br />
geçerdi ve oyuncaklarımı oraya götürmeme<br />
müsaade etmezlerdi. Bu bende oyuncaklarımın<br />
benzerlerini yapma düşüncesini yeşertti. Köydeki<br />
arkadaşlarımla birlikte oyun içerisinde çeşitli<br />
makineler, vinçler, greyderler, yollar yapıyorduk.<br />
Tavuk ve horoz tüyleri, mısır <strong>koç</strong>anları, konserve<br />
8 VOıCE<br />
yüz yüze face to face<br />
“Proce”leri kadar gerçek:<br />
Porof. Zihni Sinir Her yaştaki<br />
çocukluğumuza hitap<br />
eden, hepimizin<br />
<strong>için</strong>deki yaratıcılığa<br />
seslenen Porof. Zihni<br />
Sinir’e, bundan uzun<br />
yıllar önce hayat<br />
veren İrfan Sayar ile<br />
Cihangir’deki “proce”<br />
dükkanında buluştuk.<br />
kutuları, iplik makaraları, killi çamurlar, atık telgraf<br />
telleri ana malzemelerimizdi. Tabii zamanla<br />
bir şeyler üretmenin beni daha çok eğlendirdiğini<br />
fark ettim.<br />
Oğuz Aral ile tanışmadan önce<br />
profesyonel olarak karikatür çizmeyi<br />
hedeflemiş miydiniz?<br />
Çizimler yapıyordum, ama asla bir karikatürist olmayı<br />
planlamamıştım. Tesadüfî bir şekilde gelişti<br />
her şey, bir arkadaşım çizimlerimi ona gösterdi<br />
ve tanıştık. Ben belki de ressam olacaktım…<br />
Gırgır Dergisi’yle başlayan karikatüristlik<br />
macerasının ardından özgün karikatürheykel<br />
tasarımlarına hayat verdiniz. Sizce<br />
bu özgünlüğün sırrı nedir?<br />
Ben aslında sahne tasarımcısıyım. Bölümü seçerken<br />
İtalyan mekaniği ve sahne mekaniği ilgimi<br />
çekiyordu. İkinci sınıftayken Oğuz Aral ile tanışıp<br />
karikatür çizmeye başlamıştım. Bu iki <strong>özel</strong>lik,<br />
çocukluğumda yaşadığım imkansızlık ya da<br />
imkan diyebileceğimiz koşullarda gelişen yaratıcı<br />
yönümle birleşti. Mizahın bu şekilde kullanımına<br />
rastlamıyoruz. Zihni Sinir karakterinin bu nedenle<br />
özgün olduğunu söyleyebilirim.<br />
70’lerden beri tüm karikatürseverlerin<br />
yakından tanıdığı Porof. Zihni Sinir sizce<br />
nasıl yaşayan bir karaktere dönüştü?<br />
Uzun ömründe çeşitli aşamalardan geçti Zihni Sinir.<br />
Mizah dergilerinde çizim yapmayı bıraktıktan<br />
sonra Arnavutköy’deki küçük atölyede, çizimlerimi<br />
üç boyutlu nesne haline getirme çalışmalarına<br />
başlamıştım. Bu nesnelerin görüntüsünden<br />
ziyade fonksiyonelliğinin içerisine mizah katmaya<br />
çalıştım. Örneğin bir karikatürün heykel formunu<br />
görebiliriz ya da fonksiyonel bir alete mizah<br />
öğeleri katılmış olabilir. Ama mizahın fonksiyonellik<br />
tarafında kullanımını Zihni Sinir’de yapmış<br />
oldum ilk kez. Dolayısıyla Zihni Sinir Proceleri, üç<br />
boyutlu hale gelseler de fonksiyonel tarafları olsa<br />
da sorgulayıcı <strong>özel</strong>liklerini devam ettiriyorlar. Tasarımların<br />
“proce” olarak tanımlanması da bundan<br />
kaynaklanıyor. Yani onlar hem kullanılabiliyor<br />
hem de bir karikatür heykel gibi durabiliyorlar ve<br />
insan ile eşya arasındaki ilişkiyi sorguluyorlar.<br />
Porof. Zihni Sinir kime hitap ediyor?<br />
Ben her yaştaki çocukluğa hitap eden bir karakter<br />
olarak tanımlıyorum Zihni Sinir’i. Hatta ilk<br />
dükkânın açılışındaki slogan “Yanınıza çocukluğunuzu<br />
da almayı unutmayın”dı.<br />
Zihni Sinir’in bilim dünyasıyla da ilişkisi<br />
oldu.<br />
Evet. TÜBİTAK popüler bilim kitaplarını ortaya<br />
çıkarırken karakterin pozitif bir etki yaratacağını<br />
düşündü. Bilim Teknik Dergisi’nde de her ay<br />
çizmemi istediler. Böylece bilim camiasıyla<br />
da bütünleşmiş oldu Zihni Sinir. Türkiye’de<br />
yenilikçilik, yaratıcılık konuları gündeme gelmeye<br />
başlayınca yine Zihni Sinir’in yaratıcılığına ihtiyaç<br />
duyuldu. Yani eğer yaratıcılık üzerine toplantı ya
da konferans varsa beni de konuşmacı olarak<br />
davet etmeye başladılar.<br />
Ardından ilköğretim müfredatına teknoloji<br />
tasarım dersi eklenmesi sürecinde, Talim<br />
Terbiye kurulu benimle iletişime geçti ve Zihni<br />
Sinir’i de referans gösterdiler. Çünkü o dersin<br />
öğretmeni olmadığı gibi kitabı da yoktu. Milli<br />
Eğitim Bakanlığı seminerler düzenlendi. Dersin<br />
içeriğinin nasıl olabileceği hakkında ipuçları vermeye<br />
başladım. Böylece Zihni Sinir bir kez daha<br />
çocuklarla buluştu. Yalnız uygulama biçimindeki<br />
yanlışlıklar yüzünden bu durum beni sıkıntıya<br />
soktu. Çünkü aileler arayıp verilen ödevleri yapmamı,<br />
yaptırmamı ister hale geldiler. Böyle bir<br />
ders mutlaka olmalı, ama çocukların düşündüklerini<br />
gerçekleştirebilecekleri maket çalışmaları<br />
yapabilmeleri <strong>için</strong> okullarda atölyeler olması<br />
gerekir. Fakat ne yazık ki aileler çocuklarının<br />
ödevi <strong>için</strong> marangozları, elektrikçileri gezmeye<br />
başlar oldu. Dolayısıyla dersin öğretmenlerinin<br />
yetiştirilmesiyle ilgili bir çalışma yapılabilirse daha<br />
iyi olacağını düşünüyorum. İnsanlar birdenbire<br />
sınıftan bir Edison çıkacakmış gibi düşünüyorlar.<br />
Aslında önemli olan çocuklarda doğal olarak<br />
var olan yaratıcılık <strong>özel</strong>liğini desteklemek.<br />
Sizin düzenlediğiniz atölyeler de oluyor.<br />
Sizce bu tür çalışmalar katılımcılara ne<br />
kazandırıyor?<br />
Elektronik dünyanın, bizi <strong>özel</strong>likle de çocukları<br />
edilgen bir konuma sürüklediğini düşünüyorum.<br />
Benim çocukluğumda endüstri alanı mekanikti.<br />
Misal, kol saatleri kurmalı veya mekanik bir<br />
şekilde çalışıyordu. Saatin <strong>için</strong>i açıp nasıl çalıştığını<br />
anlayabilirdiniz. Bu nedenle eşyayla olan ilişkiniz<br />
günümüzdeki kadar korkutucu değildi. Artık pahalı<br />
olduğu <strong>için</strong> elektronik bir aletin <strong>için</strong>i açamıyorsunuz<br />
hem de açınca bir şey göremiyorsunuz…<br />
Ben elektronik dünyanın çocukları ittiği edilgen<br />
özne olma durumunu kırmak <strong>için</strong>, 6-11 yaş grubuna<br />
elektroniğin ve ahşap malzemelerin birlikte<br />
kullanımıyla çeşitli robotik çalışmalar yaptırılabi-<br />
yüz yüze face to face<br />
leceğini düşünüyordum. Aslında elektronik bir<br />
aletin <strong>için</strong>de temel olarak 7-8 adet parça vardır<br />
ve en karmaşık yapılarda bile ürün, bunların yan<br />
yana gelişiyle oluşur. Bu parçaların çocuklara tanıtılması,<br />
nedir, ne işe yarar sorularının cevaplanması<br />
gerektiğine inanıyordum. Bu sayede küçük<br />
pil ve kablo bağlantılarıyla, elektrik motorlarıyla<br />
robotik çalışmalar yaptırılabilirdi. İşte bunları<br />
düşünerek bir atölye çalışması programladım ve<br />
çocuklarla birlikte uyguladık. Amaç da, onların<br />
ürettiklerine sahip olabilmesini sağlamaktı, her<br />
çocuğun yaptığı robotik objeyi evine götürebilmesiydi.<br />
Bu çerçevede düzenlenen Zihni Sinir Robotik<br />
Workshop’ları çeşitli firmaların çalışanları<br />
<strong>için</strong> de düzenledik ve çok ilgi gördü.<br />
Gelecek planlarınızdan bahsedebilir<br />
misiniz?<br />
Zihni Sinir proceleri insana, “İlginç, ama ben<br />
daha iyisini yapabilirim” dedirtir. Bu pozitif bir tuzaktır,<br />
ulaşılamaz görünen teknolojik üretim faaliyetine,<br />
herkesin temelinde var olan yaratıcılığa<br />
bir kıvılcım atar. Bu nedenle hem şimdiye kadar<br />
üretilmiş “Zihni Sinir Proceleri”nin yer aldığı hem<br />
de herkesin kendi yaratıcılığını ortaya koyabildiği<br />
mekanları barındıran bir park kurmak istiyorum.<br />
Bir cam ya da demir atölyesinde insanların<br />
oradaki ustayla birlikte çalışabileceği, düşündüklerini<br />
gerçekleştirebileceği ortamlar… Örneğin<br />
Rahmi Koç Müzesi, organize sanayi bölgesi ve<br />
lunaparkı mikserde karıştırdıktan sonra ortaya çıkacak<br />
bir alan hayal ediyorum. Eğer İngiltere’de<br />
olsaydık, bu proje çoktan gerçekleşmiş olabilirdi.<br />
Ama Türkiye’de yaşıyoruz ve bunu ne zaman<br />
gerçekleştirebileceğimi bilemiyorum.<br />
Geleceğini inşa etme yolunda gençlere<br />
tavsiyeleriniz var mı?<br />
Hayatın belli safhaları var. Çocukluğunu, gençliğini,<br />
yetişkinliğini özümseyerek, iyi yaşayabilmiş<br />
insanların başarılı olabileceğini düşünüyorum.<br />
Bu nedenle gençlere hayata bir an önce atılma<br />
konusundaki kaygılarını bir kenara bırakma-<br />
larını tavsiye ediyorum. Ayrıca hayatta nefes<br />
alabilecekleri bir yapıyı kendileri <strong>için</strong> kurmalılar.<br />
Örneğin, “Çok zorda kalırsam garsonluk yapabilir<br />
miyim?” Bu güçlerini tartmaları gerekiyor.<br />
Tabii diğer yandan kendilerine sunulan<br />
imkanları en iyi şekilde kullanmalılar. Örneğin<br />
okulun kütüphanesinde bakmadıkları bir kitap<br />
kalmamalı, hak ettiklerini sonuna kadar kullanarak<br />
kendilerini güçlendirmeliler.<br />
En önemlisi de bir konuya konsantre olabilme<br />
<strong>özel</strong>liklerini geliştirmeleri. İnsanın çeşitli karakterlerinden<br />
dolayı, zamanla bir uğraş hep ön<br />
plana çıkacaktır. “Bu bana para kazandırmaz,<br />
o nedenle bunu hobi olarak sürdüreyim”<br />
demek felakete sürüklenmektir. Aksine o<br />
alana dört elle sarılarak, gelişen bilgi edinme<br />
olanaklarından yararlanırlarsa çok ciddi noktalara<br />
gelebilirler.<br />
Üniversitede güzel sanatlar alanında<br />
öğrenim görmek isteyenlere ne<br />
önerirsiniz?<br />
Okulların ismine aldanmamak gerekiyor.<br />
Öğrenim görmek istenilen okulun mezunları<br />
ya da öğrencileriyle iletişime geçmek önemli.<br />
Okul size belli metotlar verip yol gösterecektir,<br />
ama üniversite eğitimindeki gelişim imkanlarını<br />
kullanmak tamamen öğrenciye bırakılır. Bilgiyi<br />
toplamak öğrencinin işidir. Belki bir hocanızın<br />
bir arkadaşı ünlü bir modacıdır ve siz üniversiteyi<br />
bu bağlantıları kurabilmek <strong>için</strong> kullanmalısınız,<br />
peşine düşmelisiniz. Üniversite kum<br />
tepeciğine gömülü<br />
misketleri kurcalayarak,<br />
beğendiklerinizi<br />
seçip sahip olabileceğiniz<br />
yerdir. Eskiden<br />
olduğu gibi hangi<br />
misketleri almanız<br />
gerektiğini size<br />
söyleyen yoktur.<br />
VOıCE<br />
9
Öğrenme stilleri genel olarak, herkesin en<br />
iyi öğrendiği yolu bulup, o yolda ilerlemesini<br />
sağlamak <strong>için</strong> kullandığı yöntemlerin<br />
bütünü olarak tanımlanabilir. VKV Koç<br />
Özel İlkokulu ve Ortaokulu’nda Öğrenen<br />
Dostu Eğitim projesine başlanmasının<br />
temel nedeni de, aslında bu tanımda yatıyor.<br />
“Amaç her öğrencinin kendi stilinde<br />
öğrenmesini kolaylaştırarak daha mutlu<br />
ve kalıcı bir öğrenme atmosferi yaratmak”<br />
diyen Ziya Selçuk, Koç’un yıllardır<br />
farklılaştırılmış eğitim konusunda öğretmen<br />
eğitimi yaparak ülkemiz <strong>için</strong> çok yeni<br />
olan bu konuya hiç de yabancı olmadığını<br />
vurguluyor. Farklılaştırılmış eğitimi güçlendirmenin<br />
yollarından birinin, öğrenme<br />
stillerini öğrenme ve öğretme süreçleriyle<br />
harmanlamak olduğuna değinen ve “Bu<br />
projede ‘Herkes öğrenebilir’ ilkesinden hareket<br />
eden Dunn & Dunn Öğrenme Stilleri<br />
modeli kullanılacak. Bu model eğitimcilere,<br />
öğrencilere ve anne babalara kapsamlı<br />
ve uygulanabilir bilgiler sunarak herkesin<br />
<strong>özel</strong>liği doğrultusunda başarıyı yakalamasına<br />
olanak tanıyor” diyen Selçuk, projenin<br />
ayrıntılarına ilişkin sorularımızı yanıtladı…<br />
Projenin kapsadığı kademeler nasıl<br />
belirlendi?<br />
Şimdilik ilk beş sınıfa uygulanacak. Çünkü<br />
temelden itibaren önlem alıp gereken alt<br />
yapıyı kurmak amaçlanıyor. Bu tür yaşamsal<br />
değişiklikleri içselleştirmek çok kolay<br />
olmuyor. Adım adım ilerleyerek hazmetme<br />
kapasitesini dikkate almak durumundayız.<br />
10 VOıCE<br />
bizden from us<br />
Daha parlak bir gelecek <strong>için</strong><br />
Öğrenen Dostu Eğitim<br />
Ziya Selçuk VKV Koç Özel<br />
İlkokulu ve Ortaokulu’nda<br />
uygulanan Öğrenen Dostu<br />
Eğitim projesi hakkındaki<br />
sorularımızı yanıtladı.<br />
Aceleden kaynaklanan sorunların öğrenme<br />
stilleri uygulamasından kaynaklandığının<br />
sanılmasını istemeyiz. Bu sınıflarda edinilecek<br />
deneyim ve yaşantılar diğer sınıflara<br />
geçişi kolaylaştıracak.<br />
Projede öğretmenlerin rolü nedir?<br />
Öğretmenler açısından bakıldığında ilk aşamada<br />
stil kavramının özümsenmesi önem<br />
taşıyor. Hemen arkasından öğretmenlerin<br />
kendi öğretim ve öğrenme stillerini tanımaları<br />
geliyor. En son aşamada ise, öğrencilerin<br />
öğrenme stillerini öğrenmeleri gerekiyor.<br />
Öğretmen kendini tanımadığında öğrencileri<br />
tanısa da işlevsel olamıyor. Çünkü<br />
öğrenme etkileşimsel ve sosyal bir süreç.<br />
Bu proje <strong>için</strong> VKV Koç Özel İlkokulu<br />
ve Ortaokulu’nu seçmenizin nedeni<br />
nedir?<br />
VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu<br />
öğretim kadrosuyla öğrenme stili projesi<br />
<strong>için</strong> gerekli olan farklılaştırılmış öğrenme<br />
eğitimlerini almış durumda. Yani diğer<br />
kurumlardan bir adım önde. Yapılan her<br />
projenin yürütülmekte olan sistemi rahatsız<br />
etmeden yumuşak bir geçişle hayata<br />
geçirilmesi gerekiyor. Çünkü ani değişimler<br />
mevcut kazanımları riske sokabilir.<br />
Veliler dış motivasyona ihtiyaç duyan<br />
öğrencilerde hem zorlayıcı hem de<br />
ulaşılabilir hedefler koyma dengesini<br />
nasıl yakalayabilir?<br />
Sınıf <strong>için</strong>de toplu olarak konulan hedeflerin<br />
her zaman biraz yüksek olması yararlıdır.<br />
Ancak bireysel hedeflerin kişiye göre<br />
düzenlenmesi daha işlevsel sonuçlar<br />
ortaya koyabilir. İç motivasyonu güçlü<br />
olan çocuklar kendi hedeflerini kendileri<br />
koyuyorlar. Biraz destekle daha gerçekçi<br />
kararlar verebiliyorlar. Fakat dıştan motive<br />
olabilen çocuklar dıştan gelen önerilere<br />
hem ihtiyaç duyarlar hem de kızarlar. Bu<br />
tür çocuklara ulaşılabilir hedefler koymak<br />
özgüvenlerini besler. Özgüven belirli bir<br />
noktaya geldikten sonra daha zorlayıcı<br />
hedefler koyup motivasyon kondisyonunu<br />
sürekli ama azar azar yükseltmekte yarar<br />
vardır. Burada vurgulanması gereken en<br />
önemli husus, ebeveyn veya öğretmenlerin,<br />
çocuğun öğrenmesinin sorumluluğunu<br />
üstlenmemesidir. Onun adına her şeyi<br />
düşünmek ve yapmak çocuğu düşünmek<br />
gibi görünse de uzun vadede zarar veriyor.<br />
Çünkü çocuk kendi başına karar verme<br />
ve yaptığı işin sorumluluğunu kabullenme<br />
mekanizmasından uzaklaşıyor.<br />
Öğrenme stillerine göre eğitim<br />
uygulamalarında, ölçme<br />
değerlendirmenin rolü nedir?<br />
Türkiye’de maalesef ölçme değerlendirme<br />
sınav sistemi tarafından rehin alınmış durumda.<br />
Dershane sistemi, SBS ve üniversiteye<br />
giriş sınavları, <strong>özel</strong> ders uygulamaları<br />
ve benzeri tüm etkinlikler ölçme değerlendirmenin<br />
nasıl yapılacağının belirleyicisi<br />
olmuş. Dolayısıyla mevcut ölçme değerlendirme<br />
sistemi sonuç odaklı bir bakış açısına
sahip. Yani süreçte neyin nasıl yapıldığına<br />
bakmaksızın sonuca göre karar vermeyi<br />
gerektiriyor. Oysa olması gereken daha<br />
ziyade süreç odaklı bir uygulama. Süreç<br />
odaklı anlayış, tüm basamaklarda öğrencinin<br />
geribildirim almasına fırsat sağlıyor.<br />
Öğrenme stilleri uygulamalarının süreç odaklı<br />
yaklaşımı desteklediğini söyleyebiliriz. Bu<br />
arada, süreç odaklı bir yaklaşım sergilemek<br />
sonucu görmezlikten gelmeyi gerektirmiyor.<br />
Öğrenme stillerine göre okullarda ve<br />
sınıflarda fiziksel değişiklikler yapmak<br />
gerekiyor mu?<br />
Aslında çok abartılı fiziksel değişikliklere<br />
gereksinim yok. Öğrencilerin bireysel, küçük<br />
grup ve büyük grup halinde çalışabilmelerine<br />
olanak veren her türlü düzenleme<br />
uygundur. Sınıfta halı minder, koltuk<br />
bulunması işi daha da kolaylaştırabilir. Asıl<br />
olan fiziksel düzenlemeden çok zihniyet<br />
meselesidir. “Eğitim ciddi bir iştir, çocuklar<br />
sıralarda dik olarak arka arkaya oturmalıdır”<br />
anlayışıdır zihniyet dediğim. Bu okulda söz<br />
konusu düzenlemeleri yaşları dikkate alarak<br />
yapmak çok kolay. Çünkü zaten birçok<br />
düzenleme yapılmış vaziyette. Kalabalık<br />
okullara gelince durum biraz daha farklı.<br />
Aslına bakarsanız Türkiye’nin 50’den fazla<br />
ilinde sınıf mevcutları 30’un altında. Hatta<br />
25’in altında olan binlerce sınıfımız var.<br />
Ancak mevcutlar düşse de fiziksel düzenlemeler<br />
değişmiyor. Maddi imkan olsa da<br />
eski düzeni yeni eşyalarla koruyorlar. Çünkü<br />
mesele kalabalık meselesi olmaktan çok az<br />
önce ifade ettiğim gibi zihniyet meselesi.<br />
bizden from us<br />
VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu öğretim kadrosuyla<br />
öğrenme stili projesi <strong>için</strong> gerekli olan farklılaştırılmış öğrenme<br />
eğitimlerini almış durumda. Yani diğer kurumlardan bir adım<br />
önde.<br />
Sizce çocuklarda keşfedilmesi gereken<br />
en önemli temel beceriler nelerdir?<br />
21. yüzyılda farklı olan, bilgi ve iletişimle ilişki<br />
biçimimiz. Bilginin ağ yapısı, iletişimin çoklu<br />
tabana yayılması eğitimin nasıl olması gerektiğini<br />
belirliyor. Aslında 21. yüzyıl becerileri<br />
olarak literatürde yer alan becerilerin birçoğu<br />
binlerce yıldır geçerli. Örneğin yaratıcılık,<br />
problem çözme, eleştirel düşünce gibi beceriler<br />
Mimar Sinan <strong>için</strong> de, Da Vinci <strong>için</strong> de<br />
gerekliydi. Yani bu yüzyıla has becerilerden<br />
söz etmiyoruz tümüyle. Belki bir derece karakteri<br />
değişmiş beceriler söz konusu olabilir.<br />
Bu yüzyılda ağ (network) duyarlı olmak ve<br />
sosyal zekayı geliştirmek çok önemli. Bazı<br />
çocuklarımız daha çok yalnız olmayı ve sınırlı<br />
sosyalleşmeyi tercih edebilir. Özellikle içsel<br />
zekası yüksek olan çocukların sermayesi<br />
yalnız kalmaktır. Çünkü yalnızken daha fazla<br />
üretirler. Eğer canları istediğinde arkadaşlarıyla<br />
birlikte olabiliyorlarsa asosyallikten<br />
bahsedilemez. Yalnız olmayı bilinçli olarak<br />
tercih ediyorlar demektir. Bu çocuklardan<br />
filozof, sanatçı, yazar gibi yetenekler çıkması<br />
kuvvetle muhtemeldir.<br />
Öğrenme stilleri MEB müfredat ve<br />
mevzuatında yer alıyor mu?<br />
Öğrenme stilleri bir müfredat konusu<br />
olmayıp, müfredat işlenirken kalıcı<br />
öğrenmeyi kolaylaştırmanın bir aracıdır.<br />
Ancak müfredatın temel felsefesi <strong>için</strong>de<br />
çoklu zeka ve öğrenme stillerinin dikkate<br />
alınması hususunda tembihler yer alıyor.<br />
Bu nedenle öğrenme stilleri Milli Eğitim<br />
ilkelerine paralel bir amaç taşıyor.<br />
SOSYOLOJiK<br />
ÖÐRENME<br />
DUNN & DUNN<br />
STiLLERi<br />
DUYGUSAL<br />
PSiKOLOJiK<br />
FiZYOLOJiK<br />
ÇEVRESEL<br />
Öğrenme stilleri uygulamalarının<br />
tersinin daha çok işe yaradığını iddia<br />
eden uygulamalar ve öneriler de<br />
mevcut. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?<br />
Öğrencilerin zorlanmasını öneren yaklaşımlarla<br />
öğrencinin doğasının dikkate<br />
alınmasını isteyen yaklaşımlar çelişiyor gibi<br />
görünse de kanımca aynı amaca yönelik.<br />
Dünyada çocukların zorlanmasını ve<br />
dayanıklılığının artmasını isteyen kültürler<br />
olduğu gibi tersi de söz konusu. Örneğin<br />
bizim toplumumuzda çocuklar okula<br />
gitmemek <strong>için</strong> ateşi varmış gibi veya karnı<br />
ağrıyormuş gibi yaparlar. Daha doğrusu<br />
isterlerse kısa sürede karınlarını ağrıtabilirler.<br />
Japon çocuklar ise hasta olup okula<br />
gidemediklerinde eğitimden geri kalacakları<br />
<strong>için</strong> ailelerinden özür dilerler. Bunu<br />
bir suç gibi algılarlar. Yine Japon ve Çinli<br />
çocukların çok uzun süre ders başında<br />
oturmaları onların dayanıklılığı açısından<br />
çok önemlidir. Bizde ise çok oturmak değil<br />
amaca yönelik olunup olunmadığı önemlidir.<br />
Ülkemizde çocuğu zorlamayı bir tarafa<br />
bırakın ileri düzeyde bir koruyuculuk söz<br />
konusu. Çocuğun başına bir şey gelmesi<br />
ihtimali bile ebeveyni harekete geçirmeye<br />
yeter. Oysa çocukların biraz zorlanması,<br />
yokluk görmesi onları mücadeleci yapar.<br />
“Çocuğunuzu okulda çok sıkı şartlarda<br />
zorlayacağız” denildiğinde kaç veli o okula<br />
çocuğunun gitmesini ister? Bence bu tür<br />
seçimler çocuk yetiştirme biçimi ve toplumsal<br />
algı çerçevesinde değerlendirilmelidir.<br />
VOıCE 11
Let the games begin<br />
This time, it is for the Cup!<br />
“DBB” stands for “Doğudan Batıya Basketbol” in Turkish –<br />
Basketball from East to West. The project started two years<br />
ago as an extracurricular activity created by a handful of Koç<br />
School students. Today, it spans multiple schools, cities and<br />
this year, countries. The project brings students from different<br />
geographical and cultural areas together, united under the<br />
power, and love of, basketball.<br />
DDB participants from the Koç School travel to chosen Eastern<br />
Turkish towns to meet students with a passion for basketball<br />
who are later invited to Istanbul to attend a week-long<br />
basketball camp. During the camp, students attend workshops,<br />
seminars and get a chance to practice ball with famous<br />
basketball players such as Hidayet Türkoğlu, Sinan Güler, Semih<br />
Erden, Ender Arslan and Harun Erdenay.<br />
In the second year of the project, a European tournament will<br />
take place in Istanbul with teams from Belgrade, Ljubljana, and<br />
Skopje playing against teams from Şanlıurfa, Elazığ, Hakkari and<br />
Istanbul. The “3 on 3” tournament will take place the week of<br />
January 22 nd , both at the Koç School and Özyeğin University.<br />
Cumhuriyet Yolu<br />
12 VOıCE<br />
bizden from us<br />
Yurtiçi<br />
Üniversiteler Fuarı<br />
Yurtiçi Üniversiteler Fuarı, 12 - 13 Aralık’ta iki gün boyunca<br />
en çok tercih edilen 16 vakıf ve devlet üniversitesinin<br />
katılımı ile gerçekleşti. İlginin yoğun olduğu etkinlikte<br />
üniversiteler tanıtılırken öğrencilere aynı zamanda kariyer<br />
seçimleri doğrultusunda destek danışmanlık da verildi.<br />
Çevre ilçelerden 11 Anadolu <strong>lisesi</strong>nin ziyaret ettiği fuara<br />
yaklaşık 1.000 öğrenci katıldı.<br />
17 - 20 Ekim tarihleri arasında 8. sınıf öğrencilerimizle<br />
“Cumhuriyet Yolu” konulu bir gezi<br />
gerçekleştirdik. Öğrencilere gezide Müdür Yardımcımız<br />
Oya Sakız, Türkçe öğretmeni Hakan<br />
Karakullukçu, Rehber Öğretmen Funda Utku<br />
Maşraf ve Sosyal Bilgiler Öğretmeni Tuğba<br />
Kara eşlik etti.<br />
Gezi kapsamında öğrenciler, Ulus’ta yer alan<br />
birinci ve ikinci meclis binalarını gezdiler.<br />
Gezinin ikinci gününde Anıtkabir’de Ata’mıza<br />
saygılarını sunup anı defterine görüşlerini<br />
yazdılar. TBMM binasında, bugünkü meclisin<br />
<strong>özel</strong>likleri aktarılırken öğrencilerimiz büyük<br />
dikkatle dinlediler. Kendilerine verilen TBMM<br />
ziyaret beratı onlar <strong>için</strong> güzel bir hatıra oldu.<br />
Afyon’da ise, Kurtuluş Savaşı’nın Batı<br />
Cephesi’nde meydana gelen 1. ve 2. İnönü,<br />
Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’un<br />
geçtiği atmosferde konuları işlemek, öğrencilerin<br />
yaşayarak öğrenmelerini sağladı. Öğrenciler<br />
Zafer Anıtı, Alagöz Karargâhı, Duatepe,<br />
Kocatepe ziyaretlerini büyük zaferin kolay<br />
kazanılmadığı bilinciyle tamamladılar.
inGenious<br />
Hülya Karamemiş 1. inGenious Yaz Okulu, İstanbul 24–26 Ağustos 2012<br />
İlk aşamada üç yıl sürmesi planlanan inGenious Projesi’nin<br />
hedefi Avrupa‘da yükselen yaşam standartları ile doğru orantılı<br />
olarak gençler arasında bilimsel çalışmalara ilginin arttırılması ve<br />
öğrencilerin bilime olumlu tutumlarının gelişmesini sağlamak. Hülya<br />
Karamemiş koordinatörlüğünde düzenlenen projede, farklı sanayi<br />
ortaklarının desteği sayesinde Avrupa Birliği ile ortaklaşa çalışmalar<br />
yapmak ve proje oluşturmak da hedefler arasında yer alıyor. Avrupa<br />
Birliği üyesi olmadan projeye dahil edilen tek ülke Türkiye.<br />
Konu ile ilgili olarak bölümün akademik dönemde yaptığı ve<br />
katıldığı çalışmalar:<br />
• Çalışma öncesi ve sonrası ilgili anketler yapılarak proje<br />
kapsamında, Xperimania II - The Benefits of Chemistry in Everyday<br />
Life - Acids & Bases deneyi ve Sensor Adventure oyunu adlı iki<br />
uygulamalı çalışma gerçekleştirildi.<br />
• İhtiyaç analizi anketleri ve etkinliklerde yer alan en az bir adet<br />
Community of Practice (COPs) çalışması yapıldı.<br />
• 17 - 19 Mayıs 2012 tarihlerinde Roterdam’da gerçekleştirilen<br />
inGenious WP3 Pilot Schools Workshop’a ve 24 - 26 Ağustos 2012<br />
tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 1. inGenious Yaz Okulu’na katılım<br />
gerçekleştirildi.<br />
• 27 Mart 2012’de, etkinlik takviminde online chat’lerden biri olan<br />
Innovative Chemistry - CEFIC’e katılım sağlandı.<br />
bizden from us<br />
Origami Turna Kuşları<br />
Koç öğrencileri, 25. yıl Kütüphane Etkinlikleri<br />
çerçevesinde her iki okulun kütüphanelerinde<br />
düzenlenen ve iki gün süren origami<br />
çalıştayında origami sanatçısı Nazan<br />
Tacer ile bir araya geldiler ve origami tekniklerini<br />
kullanarak ‘Turna Kuşu’ yapmayı<br />
öğrendiler. Geleneksel Japon kağıt katlama<br />
sanatı origami, Japonca Oru (katlama) ve<br />
Gami (kağıt) sözcüklerinin birleşmesi ile<br />
oluşuyor. Katlanan origami turna kuşlarının<br />
bir araya getirilmesiyle tasarlanan avize<br />
okulda sergilendi.<br />
Koçlular<br />
II. İstanbul Çocuk ve<br />
Sanat Bienali’nde<br />
II. İstanbul Çocuk ve Sanat Bienali’ne VKV Koç Özel Ortaokulu<br />
öğrencileri “Tablo Canlandırma Klipleri” adlı çalışmaları ile katıldılar.<br />
Bienal, Kadıköy İskelesi’nin üzerinde yer alan Şirket-i Hayriye Sanat<br />
Galerisi’nde sergilendi. Klipleri İlkokul ve Ortaokul Facebook sayfasında<br />
bulabilirsiniz.<br />
Bienalde sergilenen diğer bir eser ise, lise öğrencilerinden 15 yaşındaki<br />
David Kebudi’nin “The Stuck” isimli kısa filmiydi. İmgelerle, yaşam ile<br />
ölüm arasında kalmışlığı anlatan filmde, hasta bir gencin hastane odasında<br />
hayat ile çekişmeleri ele alınıyor. Gerçeklikler ile paralel yansıtılan<br />
bir bilinçaltı dünyası, çocuğa farklı oyunlar oynar ve olayları çarpıtır.<br />
VOıCE 13
14 VOıCE<br />
bizden from us<br />
Harry Potter Night<br />
Birsu Baç • 8 th grade<br />
English teachers planned a colourful and fun event for students at the Koç Middle School.<br />
The theme was Harry Potter films…<br />
Witches and wizards united to celebrate<br />
a night of magic on October 11 th , 2012.<br />
Koç Middle School English teachers<br />
planned a wonderful event for students<br />
at the Koç Middle School. The night<br />
was enchanting and the school was<br />
beautifully decorated for the special<br />
occasion. Students thoroughly enjoyed<br />
the whole event.<br />
School buildings as Hogwart’s houses<br />
The evening began as students were<br />
sorted into their Hogwart’s houses. North<br />
Koç became Ravenclaw, East Koç was<br />
Gryffindor, South Koç was Slytherin and<br />
West Koç was sorted into Hufflepuff.<br />
Once students were sorted into their<br />
houses, they hopped on their brooms<br />
and went outside for the Quidditch<br />
Tournament. It was a magical game.<br />
Although it was rough and tiring,<br />
students had a lot of fun.<br />
“It was the best part of the night,” said<br />
Sedef Aksoy, a grade 8 student who<br />
attended the event. “Hufflepuff worked<br />
to make a great cheer and we won<br />
house points for cheering on our team!”<br />
Magnificent decoration and delicious<br />
dinner<br />
After the matches, students went inside<br />
and ate a beautiful Hogwarts style<br />
dinner in the cafeteria. The school staff<br />
did a wonderful job of decorating the<br />
dining hall. Candles were hanging from<br />
the ceiling (just like in the Harry Potter<br />
movies), balloons with owls and Harry<br />
Potter initials emblazoned on them were<br />
attached to the seats, and tablecloths and<br />
crests representing the colours of each<br />
Hogwart’s house adorned the tables. And<br />
last but not least there was the delicious<br />
Hogwart’s food, including ‘bat wings’<br />
(chicken wings), pumpkin pasties, ‘troll<br />
toenails’ (nachos), ‘butter beer’ (iced<br />
tea), ‘herbology salad’, ‘magic wands’<br />
After the Quidditch<br />
Tournament, students had<br />
a beautiful Hogwarts style<br />
dinner in the cafeteria.<br />
(breadsticks) and owl cookies and cake for<br />
dessert.<br />
After students ate their delectable<br />
Hogwarts dinner, they all went into the<br />
auditorium and began watching the last<br />
Harry Potter movie. They stopped the<br />
movie to tune in to the virtual author visit<br />
with J.K. Rowling. Unfortunately, students<br />
were not able to speak with the author<br />
herself; they could only watch the live<br />
stream. Nonetheless, the night was fun for<br />
everyone who joined the event.<br />
“It was a great night. Students and teachers<br />
were both so enthusiastic and in the spirit<br />
of the event. The Quidditch Games were<br />
just as fun to watch as they were to play<br />
and teachers and students alike were blown<br />
away by all of the little touches that made<br />
the night what it was. It was an event I<br />
won’t soon forget!” said Amanda Hipgrave,<br />
who organized the event.<br />
I won’t forget this spectacular event either<br />
and I sincerely hope that we continue to<br />
have events like this at our school in the<br />
years to come!
izden from us<br />
The Dream School<br />
Melis Keskin • 11 th grade<br />
11 th grade students designed a summer camp in Diyarbakır for students between the ages<br />
of 9 - 13. The objective was to make learning fun for them.<br />
Zeynep Liman, Akın Yücel, Aysu Seçkin / 10, Emre Özmen, Melis Keskin<br />
I have to admit I did not realize what our<br />
teachers meant when they said that with each<br />
project, we gain the opportunity for further<br />
development. I thought that a philanthropic<br />
social activity project was something we do for<br />
others, until this summer…<br />
It all started to sink in this summer with<br />
“The Dream School” Project - a week<br />
of summer school for elementary and<br />
middle school students in Diyarbakır. I am<br />
from Diyarbakır and was born and raised<br />
there. It is a city in the very east corner<br />
of Turkey, where people are mostly poor<br />
and where most things related to arts,<br />
sports, music, and other social activities<br />
are a luxury that most cannot afford. I<br />
came to the Koç School 4 years ago as<br />
a boarding student was shocked by the<br />
social life that the school provides. I felt<br />
shy at first - it was the first time that I had<br />
seen a real auditorium, a real stage and<br />
a real orchestra composed of students,<br />
a real painting drawn by a student. Until<br />
then I didn’t know that I could succeed<br />
both in academia and also be a person, an<br />
individual with hobbies and activities.<br />
A dream school for them, and for us<br />
I came up with the idea for the “Dream<br />
School” project in a chemistry class. The<br />
project has nothing to do with chemistry,<br />
but it started there. Right after class<br />
I shared my idea of having a summer<br />
camp in Diyarbakır with Cansu – pretty<br />
soon we were a handful of 11 th graders<br />
discussing the details of camp curriculum.<br />
What surprised me the most was the fact<br />
that most of my friends hadn’t seen the<br />
Eastern parts of Turkey at all. They had<br />
no idea about the culture I grew up in, or<br />
the tradition of my family. Following our<br />
first brainstorming session with the group,<br />
we shaped our project in a short amount<br />
of time. We designed a summer camp for<br />
students between the ages of 9 - 13, and<br />
we wanted to make learning fun for them.<br />
We filled the week with English, drama,<br />
dance and arts classes, and the attendees<br />
performed a show at the end of the week.<br />
We were amazed at how much they could<br />
accomplish in just a week.<br />
Having fun and learning at the same time<br />
Our purpose as a group was to make a<br />
difference in the poverty stricken children’s lives<br />
in the East and in a way break stereotypical<br />
ideas between the East and the West.<br />
We received so many positive comments<br />
and many thanks. Zeynep mentioned that<br />
one of her students, a girl name Zerçin said<br />
that she was so inspired that she decided to<br />
become an English teacher when she grows<br />
up. It was obvious the Koç School students<br />
there were truly proud of themselves for<br />
being in Diyarbakır in the sweltering heat,<br />
rather than a beachside in the Aegean.<br />
“I’ll miss you so much, sister Melis, I<br />
wish this program would last until the<br />
summer ends because I didn’t have any<br />
opportunities like this to have fun and learn<br />
at the same time until you came.” Those<br />
were 12 year-old Furkan’s words during the<br />
last day of camp. I remember how proud<br />
I felt and how it changed the way we all<br />
looked at things. At that point I realized<br />
what our teachers meant by self growth.<br />
Now, we speak to the kids on the phone<br />
frequently, and keep in touch. All they are<br />
saying is that they miss the summer and<br />
us. We miss them too and we will make<br />
it our mission as to help them as long as<br />
we can. We will make sure that even after<br />
our graduation, this project still stands.<br />
However, before considering that, we look<br />
forward to meeting them all again at “The<br />
Dream School” in summer 2013!<br />
VOıCE 15
VKV Koç Özel Lisesi öğrencileri David<br />
Kebudi, Esra Koç, Leyla Özden, Ortaokul<br />
öğrencisi Can Yeşildere ve müdür yardımcısı<br />
Özlem Ekmekçi 30 Ekim - 3 Kasım tarihleri<br />
arasında Londra’daki Harrow School’daydı.<br />
Harrow School mezunu Ali Koç’a çok şey<br />
borçlu olduğunu söyleyen ekip, House<br />
sistemini kapsamlı olarak incelemenin de<br />
önemli bir fırsat olduğunu düşünüyor.<br />
Ekip, okulumuzda yürürlükte olan House<br />
sistemini daha verimli ve düzenli bir şekilde<br />
uygulamak üzere ziyaret ettikleri Harrow<br />
gözlemlerini Voice okurları <strong>için</strong> anlattı.<br />
Köklü bir gelenek<br />
1572 yılındaki kuruluşundan bu yana House<br />
sistemini uygulayan Harrow’da, sistem<br />
okul kültürünün büyük bir parçası. Öyle ki,<br />
öğrenciler okullarının ismini söylemeden<br />
önce House isimlerini söylüyorlar. David<br />
Kebudi’nin anlatımıyla, sistemde her house<br />
70 öğrenciden ve beş farklı yaş grubundan<br />
oluşuyor. Öğrenim süresinin beş yılında<br />
16 VOıCE<br />
bizden from us<br />
Harrow günlüğü<br />
VKV Koç Özel Ortaokulu ve Lisesi öğrencileri Ali Koç liderliğinde ziyaret ettikleri<br />
Harrow School’da, köklü bir geçmişin, kültürel değerlerin ve okul ruhunun izini sürdü.<br />
Koç Houses & Özlem Ekmekçi • Müdür Yardımcısı<br />
okul dışı ortamları da paylaşan öğrenciler<br />
birbirleriyle güçlü bağlar kuruyor. Harrow<br />
School’u 12 House’tan biri olan Knoll<br />
House’unun öğrencileri aracılığıyla gezen<br />
ekipten Esra Koç ve Leyla Özden yaklaşık<br />
800 yatılı erkek öğrencinin bulunduğu<br />
Harrow’da kampüs hayatını yakından<br />
tanımak adına öğrencilerle yemek yeme, yatakhanelerini<br />
gezme ve onların yorumlarıyla<br />
Harrow’u, House sistemini ve okul ruhunu<br />
tatma şansını elde ettiklerini belirtiyor.<br />
“Genel müdür, müdür, house master ve<br />
öğretmenlerle yaptığımız idari toplantıda,<br />
Harrow geleneğine ne kadar bağlı olduklarına,<br />
tarihlerini ve okul ruhunu korumayı ne<br />
kadar ciddiye aldıklarına tanık olduk. Bunların<br />
yanı sıra okuldaki genel atmosfer, işleyiş<br />
şekli ve okul ruhu bize çok şey öğretti”<br />
diyen Koç ve Özden’e ek olarak Kebudi de<br />
şunları söylüyor: “600 yıla yakın bir süredir<br />
kendini yenileyerek ama geleneklerine de<br />
sadık kalarak ilerleyen, profesyonelce örülmüş<br />
bir House sisteminin işlendiği, dünya<br />
standartlarındaki bu okulda beni en çok<br />
etkileyen okulun dayanışmaya, kardeşliğe<br />
ve geleneklere verdiği önem oldu.”<br />
House sisteminin kazanımları<br />
Harrow’da nerdeyse okul ve okulun<br />
işleyişiyle ilgili her şey House’larla bağdaştırılmış.<br />
Buna okul kıyafetleri de dahil.<br />
Günlük üniformaları aynı olmasına rağmen<br />
House’lara ait kazaktan pijama altına<br />
kadar birçok kıyafeti var; bu kıyafetlerin<br />
hepsi de bir anlam barındırıyor. Harrow’da<br />
her öğrencinin yatakhanesi, yemekhanede<br />
oturma yeri, forması ve zaman geçirdiği kişiler<br />
House’larına göre sınıflandırılmış. Esra<br />
Koç ve Leyla Özden bu durumun okulda<br />
oluşturduğu atmosfere değinerek şunları<br />
söylüyor:“Bizler öğrencilerin bu durumdan<br />
rahatsız olacaklarını düşünürken onlar tam<br />
aksine çok memnun olduklarını dile getirdiler.<br />
Takım ruhunun ve sürekli rekabet<br />
duygusunun onları çok daha fazla motive<br />
ettiğini ve başarıya ulaşmalarını sağladığını<br />
söylediler.” David Kebudi de House sisteminin<br />
kazanımları hakkındaki izlenimlerini
Ali Koç, Esra Koç, David Kabudi, Özlem Ekmekçi, Can Yeşildere, Leyla Özden<br />
şöyle aktarıyor: “Harrow School, modernin<br />
ve geleneğin, dayanışma ile rekabetin bütünleştiği<br />
çok <strong>özel</strong> bir okul. House sistemi<br />
sayesinde her öğrenci okula izini bırakıyor.<br />
Okulun yeni erkek öğrencileri, eskilerin gurur<br />
ve sorumluluğunu omuzlarında taşıyor.<br />
Okulun ilk öğrencisinden son öğrencisine<br />
kadar hepsinin adı titiz bir şekilde okul<br />
duvarlarına kazınmış. İsimlerin bu şekilde<br />
kazınması, okulun ve House’ların <strong>için</strong>de<br />
her zaman yer aldığınızın ve iz bıraktığınızın<br />
sadece bir kanıtı. Okulun mezunları, bir<br />
gruba ve sosyal çevreye ait olmanın verdiği<br />
özgüvenle üniversiteye geçiyorlar.”<br />
Rekabet ve takım ruhu<br />
Koç öğrencileri Harrow’a yaptıkları ziyaret<br />
sırasında Inter-House Endurance Event<br />
denilen dayanıklılık yarışmasını da izleme<br />
şansı elde etmiş. Yarışma hakkında bilgi<br />
veren Koç ve Özden, öğretmenler tarafından<br />
engeller koyulmuş parkuru geçtikten<br />
sonra, takımca uzun mesafe bir koşuyu<br />
tamamlamak üzerine kurulu yarışın sonucunda<br />
ilk bitiren House’un, yatakhanesine<br />
House puanı kazandırdığını ifade ediyor.<br />
“Yarışın sonunda Koç öğrencileri olarak<br />
alışılmadık bir şeye şahit olduğumuzu fark<br />
ettik” diyen Koç ve Özden takım ruhu,<br />
hırs ve cesaretin profesyonel düzeyde<br />
bizden from us<br />
olduğunu belirtiyor. “Küçüklerin büyüklerine<br />
yardımı ve desteği mükemmel takımlar<br />
oluşturduklarının göstergesiydi” diyor.<br />
House sistemini 1572<br />
yılındaki kuruluşundan bu<br />
yana uygulayan Harrow<br />
School’a yapılan ziyaret,<br />
ekibe sistem hakkında<br />
kapsamlı fikir edinme<br />
fırsatı sundu.<br />
David Kebudi de sportif anlamda House’lar<br />
arasındaki dayanışma ve rekabeti simgeleyen,<br />
okulun eski geleneklerinden olan Triple<br />
Blood’un ilgisini çektiğini ifade ediyor.<br />
Okulun üç ana spor alanındaki takımında<br />
oynayanlara verilen bu lakaba sahip kişilerin<br />
haftanın iki günü, okul üniforması yerine<br />
onlara <strong>özel</strong> bir ceketi giyme hakkı kazandığını<br />
belirtiyor. Kebudi, okulun buna benzer<br />
onlarca geleneğe sahip olduğunu vurguluyor<br />
ve ekliyor: “Gezi sonrasında aklımda<br />
kalan tek bir şey vardı: Neden Türkiye’nin<br />
Harrow School, modernin<br />
ve geleneğin, dayanışma<br />
ile rekabetin bütünleştiği<br />
çok <strong>özel</strong> bir okul. House<br />
sistemi sayesinde her<br />
öğrenci okula izini<br />
bırakabiliyor.<br />
en iyi eğitiminden birini veren bizim okulumuzda<br />
da House Sistemi oluşturulmasın…”<br />
Okul ruhunu daha da canlandırmaya<br />
kararlıyız<br />
Esra Koç ve Leyla Özden son söz olarak,<br />
“Harrow’un tarihi ve House sisteminin işleyiş<br />
şekli hakkında birçok bilgi edinmemiz,<br />
okulumuza yeni şekillenen House sistemiyle<br />
ilgili pek çok değişiklik yapma isteğimizi de<br />
beraberinde getirdi. Harrow ziyareti bizim<br />
<strong>için</strong> inanılmaz bir deneyimdi. Harrow’dan<br />
kazandıklarımızla okul geleneklerimizi ve<br />
tarihimizi oluşturmak <strong>için</strong> sabırsızlanıyoruz”<br />
diyor. David Kebudi ise VKV Koç Özel İlkokulu,<br />
Ortaokulu ve Lisesi’nin farklı House<br />
gelenekleri sayesinde dayanışmanın, beraberliğin<br />
ve rekabetin daha yüksek olduğu,<br />
aynı zamanda her öğrencinin okula kolayca<br />
izini bırakabileceği bir hale gelebileceğine<br />
değiniyor ve şunları söylüyor: “Küçüklüğümden<br />
beri Harry Potter’ın Hogwart’sı<br />
beni <strong>için</strong>e çekmiştir. Şimdi daha iyi anlıyorum<br />
ki, beni asıl etkileyen o okuldaki<br />
dayanışmaydı. Biz İngiltere’ye bu projenin<br />
ilk adımını atmaya gittik ama bunu hep birlikte<br />
VKV Koç İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />
olarak devam ettireceğiz.”<br />
VOıCE 17
Üst sıra: John Richardson, Özlem Balta, Hamdi Can Tuncer, Serkan Öktem,<br />
Alt sıra: Bahar Öner, Christopher Sweards, Hatice Onaran<br />
Her şey öğretmenlerin arasındaki bir sohbet<br />
esnasında ortaya çıkan bir fikrin sözde kalmayıp<br />
uygulamaya geçmesiyle başladı. Öğretmenler<br />
Birliği Başkanı Hamdi Can Tuncer yola<br />
çıkış serüvenlerini şöyle özetliyor: “Öğretmen<br />
arkadaşlarımızla sohbet ederken aramızdaki<br />
iletişimin zayıf olduğundan ve öğretmenlerin<br />
kendi aralarında ve yönetimle sağlıklı iletişim<br />
kanalları oluşturmaları gerekliliğinden bahsediyorduk.<br />
Bir araya gelebilirsek öğretmenlere<br />
has sorunların hem daha kolay hem daha etkili<br />
biçimde çözülebileceğinin de üzerinde durduk.<br />
Birlik fikri işte tam da bu noktada doğdu. Fikrimizi<br />
Koray Bey’le paylaştık. Onun da olumlu<br />
yaklaşımıyla Öğretmenler Birliği hayata geçti.<br />
Okul Aile Birliği ve Öğrenci Birliği’ne Öğretmenler<br />
Birliği’nin eklenmesi okul genelindeki<br />
iletişim kanallarının tamamlanmasını ve sağlıklı<br />
işlemesini beraberinde getirdi.”<br />
Birlik neler yapar?<br />
Öğretmenler Birliği, VKV Koç Özel Lisesi<br />
öğretmenlerinin doğal üyesi olduğu, CAC ve<br />
LAC ile öğretmenler arasında sağlıklı iletişim<br />
kurmayı, öğretmenlerin özlük hakları ve<br />
çalışma koşulları hakkında talep ve önerilerini<br />
18 VOıCE<br />
bizden from us<br />
Fikirden uygulamaya<br />
VKV Koç Özel Lisesi öğretmenlerinin doğal üyesi olduğu Öğretmenler Birliği,<br />
öğretmenlerin kendi aralarında ve yönetimle sağlıklı iletişim kanalları oluşturmalarını<br />
sağlama amacıyla hayata geçirildi.<br />
alarak okul idaresine bildirmeyi ve bu konularda<br />
okul idaresi ile görüş alışverişi yapmayı<br />
amaçlayan bir yapılanmadır. Kısacası Birliğin<br />
amacı öğretmenler arasında ve okul idaresi<br />
ile öğretmenler arasındaki iletişim kanallarını<br />
açmak, öğretmenlerin özlük hakları, ihtiyaçları,<br />
sosyal etkinlikler ve okul yaşamıyla ilgili<br />
önerileri yerine getirmek.<br />
Her hafta düzenli toplanan Öğretmenler<br />
Birliği iletişimi sadece toplantı aşamasında<br />
Bir araya gelebilirsek<br />
öğretmenlere has<br />
sorunların hem daha<br />
kolay hem daha etkili<br />
biçimde çözülebileceğinin<br />
üzerinde durduk. Birlik<br />
fikri işte tam da bu<br />
noktada doğdu.<br />
bırakmayarak, çalışmalarını online olarak<br />
da sürdürüyor. Gündemin kendiliğinden<br />
oluştuğu toplantılar <strong>için</strong> öğretmenler,<br />
Birliğe sözlü veya eposta yolu ile taleplerini<br />
iletiyor ve Birlik kendi arasında bu konuları<br />
tartışıp çözümler üretiyor veya bazı idari<br />
meseleleri yönetime aktarıyor ve birlikte<br />
çözüm üretiyorlar.<br />
Üyeler bu işin kendilerine büyük bir sorumluluk<br />
getirdiğinin farkındalar. Hamdi Can<br />
Tuncer öğretmenler adına durumu şöyle<br />
özetliyor: “Şu anda daha çok hiçbir şey<br />
eksik kalmasın, herkesin ihtiyacına cevap<br />
verelim duygusu hâkim. Bir de tabii şunu<br />
aklımızda bulundurmamız şart; herkesin<br />
bu sürece katılması gerek. Daha iyi bir<br />
demokrasi istiyorsak bunu başarmamız şart.<br />
Herkes birbirinin derdine, tasasına katılırsa;<br />
onlara yabancı kalmazsa sorunlar çok daha<br />
kolay çözülür. Sadece kendi sorunlarımıza<br />
odaklanmamak gerekiyor…”<br />
Genel Kurul’da yapılan bir oylama ile<br />
seçilen Birliğin “Temsilciler Kurulu” üyelerini<br />
yakından tanıyalım:
Öğretmenler Birliği Temsilciler Kurulu<br />
Christopher Sewards: “I’m from Liverpool, UK and this is<br />
my third year teaching mathematics at Koç. Previously I have<br />
taught both in my homeland England and in Colombia. I<br />
decided to become a teacher in 2004 after I was visited in a<br />
dream by the then Secretary for Education and Employment,<br />
David Blunkett.“<br />
Hamdi Can Tuncer: “41 yaşındayım. Boğaziçi Üniversitesi<br />
Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezunum. Tarih Vakfı Yurt<br />
Yayınları’nda editör, Boğaziçi ve Sabancı üniversitelerinde<br />
araştırma ve öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra geldiğim<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nde sekizinci yılım. Türk Edebiyatı derslerine<br />
giriyorum. Öğretmenliğin sonsuz bir öğrencilik olduğuna<br />
inananlardanım.”<br />
Hatice Onaran: “Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı<br />
bölümünden mezun oldum. Özel Ortadoğu Koleji, Kartal Semiha<br />
Şakir Lisesi ve Kadıköy Anadolu Lisesi’nde çalıştım. 1999’da<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nde çalışmaya başladım. Öğrenmekten ve<br />
öğretmekten çok mutlu oluyorum. İlk Öğretmenler Birliği’nin<br />
bir üyesi olmak da heyecan veriyor.”<br />
John Richardson: “I was born a while ago and have been<br />
enjoying teaching for over 40 years. It keeps me young, I think,<br />
and I will teach as long as I can. My country is Wales but now I<br />
live in a very pretty part of England called Torquay. The Devon<br />
coast is called the English Riviera, so I can tell people I live on the<br />
Riviera, which they can interpret as they will. My greatest love is<br />
poetry, drama, most kinds of music and gardening. To keep fit I<br />
swim about three times a week.”<br />
Serkan Öktem: “1975, İzmir doğumluyum. 1998, Marmara<br />
Üniversitesi Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği mezunuyum.<br />
Sırasıyla Yüzyıl Işıl İlköğretim Okulu ve Amerikan Robert Lisesi’nde<br />
çalıştım. VKV Koç Özel Lisesi’ndeki 8. yılım. “<br />
Özlem Baltalı: “1964 Ordu / Ünye doğumluyum. İstanbul<br />
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya bölümünden mezun<br />
olduktan sonra aynı üniversitenin Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde<br />
Ekoloji dalında yüksek lisansımı yaptım. Öğretmenliğe İstek Vakfı<br />
Semiha Şakir Lisesi’nde başladım ve 10 yıl çalıştıktan sonra VKV<br />
Koç Özel Lisesi’ne geçtim. Okulumuzda coğrafya öğretmeni olarak<br />
15. yılımı tamamlamaktayım. Biri okulumuzdan mezun, her ikisi de<br />
üniversitede okuyan iki çocuk annesiyim.”<br />
Bahar Öner: “İstanbul Üniversitesi / Edebiyat Fakültesi / Coğrafya<br />
Bölümü 1988 yılı mezunuyum. Aynı üniversitenin Fiziki Coğrafya<br />
bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. VKV Koç Özel Lisesi’nde<br />
19 yıldan beri coğrafya derslerine giriyorum. Çok küçük yaşlardan<br />
beri idealim olan öğretmenliği çok severek yapmaktayım.<br />
Ülkemizde ideali olan mesleği yapan şanslı kişilerden biriyim.”<br />
Öğretmenler Birliği’ne ulaşmak kolay!<br />
Birliğe mesajını iletmek isteyen öğretmenler Öğretmenler Birliği_<br />
Teachers Council adresine e-posta atarak birliğe ulaşabilirler. Bu gruba<br />
atılan mesaj birliğin temsilcisi bütün öğretmenlerin e-posta kutusuna<br />
düşecektir. Ayrıca Moodle’da oluşturulan sayfa üzerinden bilgilendirme<br />
duyurusu, açıklama, anket gibi etkinlikler konusunda bilgi alabilirler ve<br />
yorum ve düşüncelerini paylaşabilirler.<br />
bizden from us<br />
East coast conquered<br />
Didem Epikmen at Northwestern<br />
During the last summer, The Koç School’s college counselors kept busy; they<br />
attended conferences and visited universities. In July 2013, Asuman Okman<br />
and Didem Sezer Epikmen attended the OACAC (Overseas Association for<br />
College Admission Counseling) Conference in Denver, Colorado. After two<br />
days of networking and taking notes at workshops, they each went their<br />
way to explore universities in two different locations; in the Chicago area<br />
and in upstate New York. The universities form a joint budget and invite<br />
counselors to host them on their campuses or at hotels. These visits help<br />
colleges to attract successful international students from top high schools like<br />
Koç through interactively informing their counselors.<br />
The five-day program in Chicago was packed; four days were spent visiting<br />
two universities each day; Illinois Institute of Technology, DePaul University,<br />
School of the Art Institute of Chicago, Columbia College Chicago, Loyola<br />
University Chicago, Northwestern University, University of Chicago and<br />
University of Illinois at Urbana-Champaign. Eight high school counselors were<br />
invited from all over the world and Didem Epikmen was the only person<br />
from Turkey. The visits gave counselors a chance to see the buildings, talk to<br />
current students, talk to professors, and enjoy delicious deep dish pizza from<br />
Chicago. On Sunday the counselors got a chance to enjoy an architectural<br />
boat tour on the Chicago River and explore the city of Chicago. It is no<br />
wonder that a number of Koç students choose Chicago as a destination with<br />
its wonderful educational opportunities and beautiful surroundings.<br />
Meanwhile, Asuman Okman was on the bus tour of the upstate NY area<br />
with 31 counselors from around the world for a week, visiting Skidmore<br />
College, Hobart and William Smith Colleges, Colgate University, Ithaca<br />
College, Rochester Institute of Technology, University of Rochester, Union<br />
College, Rensselaer Polytechnic Institute, Hamilton College and Syracuse<br />
University. This tour was very informative especially regarding scholarships<br />
and financial aid opportunities in the beautiful mountains of New York.<br />
VOıCE 19
20 VOıCE<br />
bizden from us
izden from us<br />
VOıCE 21
22 VOıCE<br />
Uğur Erten 8E<br />
Murat Şencan 7C<br />
bizden from us<br />
Kırlangıçtan portreler<br />
Öğrencilerimiz 24 Kasım Öğretmenler Günü <strong>için</strong> öğretmenlerine güzel bir sürpriz hazırladılar. Her öğrencinin<br />
bir öğretmeninin portresini yaptığı çalışma, kırlangıç bayraklar şeklinde okulun koridorlarını süsledi. Portrelerini<br />
gören öğretmenler kendilerini ve arkadaşlarını tanımakta hiç zorluk çekmediler. Bakalım siz de kolayca<br />
tanıyabilecek misiniz?<br />
Büyük isimleri bir araya getiren kongre:<br />
21. Yüzyılda Ebeveyn Olmak<br />
21. yüzyılda yetişmekte olan çocukların ebeveynlerinden çok farklı bir dünyada<br />
yaşayacaklarının farkındayız. Çocukların dünyayı yorumlaması, zaman<br />
algısı, insanlar arası etkileşimleriyle düşünce tarzları ve duygularını ifade ediş<br />
biçimleri ebeveynlerinkinden çok değişik. Tüm bu farklar, anne babaların<br />
çocuklarını, onların dünyalarını anlamalarını ve etkin iletişim kurmalarını<br />
olumsuz etkileyebiliyor. Bu gerekliliklerden yola çıkarak VKV Koç Özel İlkokulu,<br />
Ortaokulu ve Lisesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi 21.Yüzyılda<br />
Ebeveyn Olmak ana temalı 1. Ebeveynlik Kongresi’ni düzenledi. 17 - 18 Kasım<br />
2012 tarihlerinde gerçekleştirilen kongreye yaklaşık 700 ebeveyn katıldı.<br />
29 uzman konuşmacının katılımı ile gerçekleştirilen kongrede Ana-Baba<br />
Tutumları, Dijital Çağda Anne Baba Olmak, Sağlık, Öğrenme Süreçleri,<br />
Sosyal İlişkiler ve Kariyer Gelişimi gibi temalar ele alındı. Kongreye katılan<br />
ebeveynler bu başlıklarda yapılan grup sunumları, tekli sunumlar ve atölye<br />
çalışmalarına katılma fırsatını elde ettiler.<br />
Kongreye katılan konuşmacılar: Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, Prof.<br />
Dr. Mehmet Sungur, Dr. Erdal Atabek, Prof. Dr. Yankı Yazgan, Prof. Ayla<br />
Oktay, Prof. Dr. Dilek Şirvanlı, Klinik Psikolog Eda Arduman, Prof. Dr. Nermin<br />
Çelen, Yrd. Doç. Dr. Tolga Arıcak, Uzm. Psikolojik Dan. Refika Yazgaç,<br />
Prof. Dr. Ümran Korkmazlar, Yrd. Doç. Dr. Tamer Ergin, Doç. Dr. Özkan<br />
Pektaş, Uzm. Psikolojik Dan. Seçil Cüntay, Uzm. Psikolojik Dan. Ece<br />
Bakanay, Uzm. Sosyolog Nurcan Müftüoğlu, Uzm. Psikolojik Dan. Funda<br />
Tekelioğlu, Uzm. Psikolojik Dan. Özlem Mumcuoğlu, Psikolog Aysen Zorer,<br />
Uzm. Psikolojik Dan. Fulya Kurter, Prof. Dr. Kültegin Ögel, Prof. Dr. Orhan<br />
Derman, Uzman Psikolog Feyza Bayraktar, Prof. Dr. Bengi Semerci, Yrd. Doç<br />
Dr. Oktay Aydın, Psikolog Nur Dinçer, Uzm. Klinik Psikolog Derya Gülterler,<br />
Uzm. Psikolojik Dan. Selda Özen ve Klinik Psikolog Olcay Güner.<br />
Aylin Elif Koç 6F<br />
Selen Altaras 7F<br />
Yasemin Örmen 8E
Leyla Memigüven 7F<br />
Hüner Erdinç 7A<br />
bizden from us<br />
Robert Lennox Katherine Lennox Cemal Candaş Kadriye Bayraşa Aykut Coşkun Hediye Özgüneş Koray Öztoprak Şebnem Evans Murat Semerci Davash Pillay<br />
Orhangazi Koç İlköğretim Okulu’na kütüphane<br />
Bilgi-Belge Yöneticisi Şebnem Yalçın ve Orhangazi öğrencileri<br />
Gezici Kitabevi Deniz Papağanı Pafin’in<br />
15 - 19 Ekim 2012 tarihleri arasında VKV<br />
Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu ile ortaklaşa<br />
gerçekleştirdiği “8. Geleneksel Armağan<br />
Kitap Kampanyası Projesi” kapsamında<br />
1.300 adet kitap bağışlandı.<br />
Armağan Kitap Kampanyası bu yıl Bursa<br />
Orhangazi Koç İlkokulu ve Ortaokulu’nun<br />
kütüphanesinin oluşturulması amacıyla<br />
düzenlendi. Deniz Papağanı Pafin VKV Koç<br />
Özel İlkokulu ve Ortaokulu’nun bahçesinde<br />
Kerim Şişmanoğlu 8E<br />
öğrencilerin ziyaretine ve satışa açıldı. Öğrenciler<br />
her yıl olduğu gibi sınıflar halinde Pafin’i<br />
ziyaret ederek Orhangazi Koç İlköğretim<br />
Okulu öğrencileri <strong>için</strong> kitaplar satın aldılar.<br />
Beş gün boyunca Pafin’den satın alınan ve<br />
öğrencilerin evlerinden getirdikleri kitaplar<br />
içlerine <strong>özel</strong> notlar yazılarak Pafin’de toplandı.<br />
Daha sonra Pafin kitapları Orhangazi Koç<br />
İlköğretim Okulu öğrencileriyle buluşturdu.<br />
Gün boyu tüm sınıflar okul bahçesinde<br />
Deniz Papağanı Pafin’i ziyaret etti. Kitaplar<br />
okul yetkililerine teslim edilirken, aynı gün<br />
Cem Üstündağ 7F<br />
Defne Oruç 7E<br />
Orhangazi Koç İlköğretim Okulu öğrencileri<br />
bir dizi kitap etkinliği ile unutulmaz bir gün<br />
geçirdiler. Proje kapsamında anaokulu ve 1.<br />
sınıflara iki ayrı masal okuma etkinliği, “Maskeli<br />
Fare” ve “Kütüphanedeki Aslan” okuma<br />
saati, sevilen çocuk kitapları yazarı Süleyman<br />
Bulut’un 5. - 8. sınıflarla gerçekleştirdiği<br />
söyleşi köşesi ve “Büyük Atatürk’ten Küçük<br />
Öyküler” kitabından anekdotlar eşliğinde<br />
öğrenciler ile sohbetler yapıldı.<br />
VOıCE 23
Adım adım proje<br />
Fatma Yıldız • K-8 Ölçme Değerlendirme Bölüm Koordinatörü<br />
Proje süreci ve proje hazırlama yöntemleri üzerine...<br />
Fatma Yıldız, Egem Yorulmaz ve Arzu Kalender<br />
Öğrencilerin grup halinde veya bireysel olarak,<br />
istedikleri bir alanda / konuda inceleme, araştırma<br />
ve yorum yapma, görüş geliştirme, yeni<br />
bilgilere ulaşma, özgün düşünce üretme ve<br />
çıkarımlarda bulunma amacıyla ders öğretmenin<br />
rehberliğinde yaptıkları çalışmalar Proje<br />
olarak adlandırılıyor. Proje sürecinin yararlarına<br />
ve ayrıntılarına hep birlikte göz atalım:<br />
• Proje geliştirme süreci uzun, karmaşık ve zorlu<br />
bir süreç olacağından, bu ödevler, öğrencilerin<br />
yaratıcılık, araştırma, iletişim gibi üst düzey<br />
zihinsel becerilerini geliştirir.<br />
• Projenin tasarımından ortaya konulmasına kadar<br />
geçen süreç, aynı zamanda bilimsel süreç<br />
basamaklarını da içereceğinden, bilimsel süreç<br />
becerilerinin gelişmesine de yardımcı olur.<br />
• Proje çalışması, öğrencilerin grupla çalışma<br />
becerisinin gelişmesini sağlar.<br />
• Proje süreci öğrencileri teknolojiyi aktif olarak<br />
kullanmaya yönelteceğinden, öğrencilerin<br />
teknolojiyi kullanma becerisi kazanmalarına<br />
yardımcı olur.<br />
• Proje çalışmasında bilgi öğrenciye doğrudan<br />
verilmediği <strong>için</strong>, öğrenciler proje konularında<br />
yaparak, yaşayarak, inceleyerek bilgi kazanırlar.<br />
Bu nedenle yapılandırmacı öğrenme<br />
kuramı <strong>için</strong> uygun yöntemlerden birisidir.<br />
(MEB, Yeni İÖ Programlarında Ölçme ve<br />
Değerlendirme, 2006)<br />
Adım adım proje hazırlama:<br />
Okulumuzda 1. sınıftan 8. sınıfa kadar her<br />
sınıf düzeyinde öğrencilerimizin Bilimsel Süreç<br />
Becerilerini geliştirmek ve karneye etki eden<br />
bir puan türü olan proje puanını oluşturmak<br />
24 VOıCE<br />
bizden from us<br />
amaçlarıyla proje çalışmaları yaparlar. Projelerin<br />
bu amaçlar doğrultusunda hazırlanmasını<br />
sağlamak <strong>için</strong> yönergelere ve puanlama<br />
standartlarına ihtiyaç duyulur. Bu ihtiyaç<br />
aynı zamanda 1. sınıftan 8. sınıfa kadar okul<br />
genelinde hem öğretmen hem de öğrenciler<br />
açısından tutarlı ve objektif bir yaklaşımın<br />
oluşmasını da destekler.<br />
Tüm bu gerekçelerle İlkokul ve Ortaokul<br />
seviyelerinde görev yapan Ölçme Değerlendirme<br />
Bölümümüz tarafından öğretmenlerle<br />
birlikte çalışılarak okulumuza ait “Proje<br />
Hazırlama Kılavuzu” yazıldı. Kılavuzun içeriği<br />
1. - 3. ve 4. - 8. sınıf öğrencilerinin gelişim<br />
<strong>özel</strong>likleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak, her<br />
bir dersin kendine özgü akademik yapısı ve<br />
beklentileri doğrultusunda oluşturuldu. Dolayısıyla<br />
kılavuz 1. - 3. sınıflar, Türkçe, İngilizce,<br />
Fen ve diğer dersler (ortak) olmak üzere<br />
beş ayrı versiyonda hazırlandı. Bu kılavuzda<br />
proje konuları ve ürünleri, a) ortak proje<br />
takvimi, b) projelerin detaylarının anlatımı,<br />
proje dosyasının biçimsel nitelikleri ve içeriği,<br />
proje dosyasının kapak örneği, proje raporu,<br />
c) ara değerlendirme görüşme formu, öz<br />
değerlendirme formu, proje dosyası dereceli<br />
puanlama anahtarları (ortak ve/veya derse<br />
özgü araçlar) yer alıyor.<br />
Proje konuları: Zümre öğretmenleri<br />
tarafından belirlenen konulardan<br />
veya öğretmenlerinden onay alarak<br />
öğrencilerin kendi ilgi duydukları<br />
alanlara göre bireysel ya da grup olarak<br />
belirledikleri konulardan seçilebilirler.<br />
Proje takvimi: Her sene sonunda bir sonraki<br />
öğretim yılının akademik takvimi hazırlanırken<br />
belirlenir ve akademik takvime eklenir. Bu<br />
takvim sırasıyla aşağıdaki gibidir:<br />
1. Proje Hazırlama Kılavuzu ile Moodle’dan<br />
seçim yapma süreci tanıtılır.<br />
2. Proje tercihleri Moodle’dan yapılır.<br />
3. Proje listeleri duyurulur.<br />
4. “Araştırma Yapma ve Rapor Hazırlama”<br />
eğitimi verilir.<br />
5. Birinci Genel Toplantı: Proje konularının<br />
seçimi yapılır ve kılavuz paylaşılır.<br />
6. Bireysel görüşme aralığı: Öğrenci<br />
çalışmalarının kontrolü/problem saptanmış mı?<br />
vb. başlıklarda her bir öğrenciyle ihtiyaca göre<br />
iki veya daha fazla bireysel inceleme yapılır ve<br />
öğrenciye destek verilir.<br />
7. İkinci Genel Toplantı: Öğrencilere öz<br />
değerlendirme yaptırılarak çalışmalarının<br />
toparlanması sağlanır.<br />
8. Tamamlanan projelerin toplanması ve<br />
değerlendirilerek öğrenciye geribildirimlerin<br />
verilmesi aşamaları ile uygulanır, bu sayede<br />
seviyeler arası uygulama paralelliği sağlanmış olur.<br />
Proje raporu: Bu çalışmayla öğrencilerden,<br />
bilimsel süreç becerilerini kullanarak bir<br />
değerlendirme yazısı yazma deneyimi<br />
yaşamaları amaçlanır. Bu amaçla istenen rapor<br />
iki bölümden oluşur. I. Bölüm’de yer alan<br />
sorular proje ürünü hazırlama aşamasında,<br />
II. Bölümde yer alan sorular ise ürün<br />
tamamladıktan sonra öğrenciler tarafından<br />
yanıtlanır. Böylece her öğrenci kendine özgü<br />
bilimsel süreç becerilerini yansıtan bir proje<br />
raporu yazmış olur.
8. Uluslararası<br />
İstanbul Gençlik Forumu<br />
1987’de Fransa’da kurulan Avrupa Gençlik Parlamentosu (EYP),<br />
gençleri Avrupa sorunları hakkında tartışmaya ve çözüm bulmaya<br />
yöneltmeyi amaçlar. Günümüzde otuzdan fazla ülkede olan<br />
ve Avrupa’nın en büyük gençlik siyasi tartışma ortamı olan EYP<br />
başta Schwarzkopf Vakfı olmak üzere çeşitli kamu kuruluşları,<br />
dernekler ve şirketler tarafından desteklenmektedir. Türkiye’de<br />
ise bu kuruluş Avrupa Gençlik Parlamentosu Derneği adı altında<br />
faaliyet gösterir ve her yıl ulusal, bölgesel konferanslar düzenler;<br />
uluslararası konferanslara delegasyonlar gönderir.<br />
Avrupa Gençlik Parlamentosu Derneği’nin en önemli ve prestijli<br />
konferansı sayılan Uluslararası İstanbul Gençlik Forumu (IYF)<br />
Organizasyonu’nun ev sahipliğini geçtiğimiz yedi yıl süresince<br />
Robert Kolej üstlenmişti. Organizasyon, 2013’ten itibaren<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nde düzenlenmeye başlanacak. 8. IYF,<br />
Avrupa’dan 15’i aşkın ülkeden 150 kişinin katılımıyla 8 - 13 Mayıs<br />
tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Etkinlikte görev üstlenen<br />
yaklaşık 20 gönüllü Koç öğrencisinden oluşan bir organizatör<br />
takımının özverili çalışmalarıyla 16 - 22 yaşındaki gençlere bilinçlendirici<br />
etkinlikler sunulacak.<br />
Bundan önceki yedi yılda aldığı desteklerle Türkiye’nin önemli<br />
gençlik organizasyonlarından sayılan bu konferansın prestijli<br />
bir noktaya gelmesinde köklü kurumların destekleri büyüktür.<br />
Organizasyon, sürdürülebilir ortaklıklar kurma arayışı içerisindedir.<br />
Destek vermek isteyenler aşağıdaki iletişim bilgisinden<br />
organizasyon ekibine ulaşabilirler.<br />
İletişim: iyf@eypturkey.org<br />
Fazıl Say’ın notaları<br />
Atakan Demirseren<br />
Salonu’nu doldurdu<br />
Okulumuzun 25. Kuruluş Yılı kutlamalarına Fazıl Say<br />
konseriyle başladık. 21 Eylül 2012’de gerçekleşen<br />
Fazıl Say konserine yaklaşık 1000 veli, öğrenci, mezun<br />
ve çalışan katıldı. Konserde Say, kendi düzenleme ve<br />
baladlarının yanı sıra, W. A. Mozart ve Ludwig van<br />
Beethoven’dan eserlerle izleyicileri büyüledi.<br />
bizden from us<br />
In loving memory<br />
Roger Field<br />
Roger Field, former head of the K-12 English department, peacefully<br />
passed away on October 28th on a beautifully warm moonlit night at<br />
his home in Halifax, Nova Scotia. He was surrounded by his dedicated,<br />
loving family. Roger was not only an administrator to us here at<br />
Koç, he was also a teacher and a friend. Overlooking Halifax Harbor,<br />
Roger’s family and friends celebrated his life on December 2nd at the<br />
Nova Scotia College of Art and Design, a place Roger loved to be.<br />
There they sang, read poetry, and shared stories of his life. Roger<br />
touched the lives of many people and lives on in the hearts of those<br />
who loved him. He was also a poet and poetry played a significant<br />
role in his life so what a better way to remember him than with the<br />
last poem that he wrote.<br />
One thing about being in this bed<br />
if this is the place where I will die<br />
is the panorama of the view<br />
and the fact that you can tell<br />
where the sun is located<br />
every day that you can see<br />
its rise and set<br />
and it matters to me<br />
to know this<br />
to be located somehow<br />
on this earth of ours<br />
that we ride around on<br />
until we all arrive at<br />
and come to our own ends.<br />
Kaybettiklerimiz<br />
Desil Berberyan<br />
İlköğretim okulumuzun 5-B<br />
sınıfı öğrencilerinden Desil<br />
Berberyan, 16 Kasım 2012’de<br />
savaştığı amansız hastalığa<br />
yenik düşerek aramızdan<br />
ayrıldı. Desil’e Tanrı’dan<br />
rahmet, ailesi, arkadaşları<br />
ve öğretmenlerine sabır<br />
diliyoruz.<br />
Enis Demirbağ<br />
Dergimiz Voice’un editörü<br />
Enis Demirbağ’ı 11 Ağustos<br />
2012‘de genç yaşta<br />
kaybettik. Okulumuz 1993<br />
mezunlarından Demir<br />
Demirbağ’ın ağabeyi olan<br />
Enis Demirbağ, aynı zamanda<br />
Koç Üniversitesi dergileri<br />
Fener/Frontier ve Kule’nin<br />
de editörüydü. Ani vefatıyla<br />
sarsılan ailesine, yakınlarına,<br />
Demirbağ Yayın ve Tasarım<br />
çalışanlarına sabır dileriz.<br />
VOıCE 25
Yeni öğretim yılı öncesinde VKV Koç Özel Lisesi,<br />
LGS’de 500 tam puan alan 26 öğrencinin<br />
okula ilk günden kayıt yaptırmalarıyla heyecanlı<br />
bir sürece girerek yoluna birbirinden başarılı<br />
öğrencilerle devam edecek olmanın gururunu<br />
yaşadı. Okul kontenjanı kayıtların ilk gününü<br />
takiben yüksek taban puandan yerleşen öğrenciler<br />
ile kısa sürede doldu. Kızlarda 495.319,<br />
erkeklerde 491 taban puanlarıyla kapatılan<br />
kayıtlar, İlköğretim Okulu’ndan 9. sınıfa 142<br />
öğrencinin eklenmesiyle tamamlandı. Okulun<br />
akademik puan beklentileri ve adayların VKV<br />
Koç Özel Lisesi’ni tercih etmelerinin sebepleri<br />
açıkça belli ve bunları okul dışında kulaktan<br />
kulağa duymak da mümkün. Kaliteli öğretmen<br />
profili, yabancı öğretmen kadrosu, öğrenci<br />
merkezli eğitim, %100 yurtiçi ve yurtdışı üniversite<br />
başarısı değerli öğrencilerimizin okulumuzu<br />
tercih etmesini sağlayan uzun listenin en<br />
üst sıralarında yer alıyor. Şimdi biraz ayrıntıya<br />
girelim ve VKV Koç Özel Lisesi’ni tercih etme<br />
nedenlerini öğrencilerden dinleyelim…<br />
Öğretmenlerim ve ailem bana okul<br />
hakkında çok şey anlattı ve okulu ilk<br />
gezdiğimde bunların hepsinin doğru<br />
olduğunu, aslında liseyi başka bir yerde<br />
değil, Koç’ta geçirmek istediğimi fark<br />
ettim. Ayrıca okulun düşünce yapısı ve<br />
öğrenciyi güçlü bir birey olarak yetiştirme<br />
politikası da beni gerçekten etkiledi.<br />
Umut Arslan / LP4<br />
26 VOıCE<br />
bizden from us<br />
Seçimler<br />
geleceğimizi<br />
belirler<br />
Bu yıl LGS’de üstün başarı gösteren adaylar<br />
arasından VKV Koç Özel Lisesi’ni tercih<br />
edenler parlak bir geleceğe doğru en önemli<br />
adımı attılar.<br />
• IB Programı ve İngilizceye hâkimiyet<br />
Türkiye’de ilk defa 1994’te IB programını uygulayan,<br />
öğrencilerine IB Diploma ve Sertifika<br />
seçenekleri sunan en başarılı okullardan biri<br />
olmasının yanı sıra bu alanda kazandığı uluslararası<br />
tanınırlık VKV Koç Özel Lisesi’nin tercih<br />
edilmesinde önemli bir etken. Okulun iki<br />
dilde eğitim verme misyonuna uygun olarak<br />
öğrencilerin ana dillerinin yanı sıra İngilizceye<br />
hâkimiyetleri de günümüz dünyasının koşullarında<br />
okulun en dikkat çeken <strong>özel</strong>liği.<br />
“VKV Koç Özel Lisesi’ne gelmeyi çok istedim.<br />
İngilizce gelişimi başta olmak üzere<br />
birçok konuda öğrencilerini geliştirebilen bu<br />
okulu seçmemin birinci sebebi gençliğimin<br />
en kıymetli beş yılını dolu dolu ve başarılı bir<br />
şekilde geçirmek. VKV Koç Özel Lisesi’nde<br />
İngilizce eğitimi en başta yer alıyor. Hazırlıkta<br />
Türkçe, İngilizce ve üçüncü dil (Almanca,<br />
Fransızca, İspanyolca) dersleri işliyoruz.<br />
Bu üç dili de, <strong>özel</strong>likle İngilizceyi, etkili bir<br />
şekilde geliştirebileceğime inanıyorum ve<br />
geliştireceğim de…”<br />
• Sosyal etkinlikler<br />
Öğrencilerin gelişimine destek amaçlı onların<br />
ilgi ve yetenekleri doğrultusunda sunulan<br />
çeşitli sosyal etkinlikler, günümüzde giderek<br />
değişen başarı tanımı ve okulun yaklaşımını<br />
sergiliyor. Geleceğin çok yönlü bireylerini<br />
yetiştiren VKV Koç Özel Lisesi, bu nedenle de<br />
öğrencilerin bir parçası olmayı dilediği okullardan<br />
biri oluyor.<br />
“Öğretmenler derslerini <strong>özel</strong> olarak planlıyorlar<br />
böylelikle dersleri bol bol aktivite<br />
yaparak geçiriyoruz. Video hazırlamaktan<br />
tutun şarkı söylemeye kadar birçok etkinlik<br />
yaptığımız bu derslerde iş bölümünü,<br />
yardımseverliği ve etkili çalışmayı öğretiyorlar<br />
bize.”<br />
VKV Koç Özel Lisesi’ni kazanan şanslı<br />
öğrencilerden biriyim. Öncelikle VKV<br />
Koç Özel Lisesi verdiği eğitim doğrultusunda<br />
Türkiye’deki pek çok lise<br />
arasında bir adım öne çıkıyordu. Bu<br />
sayede Türkiye’de iyi bir üniversiteyi<br />
kazanma şansım artacaktı. Ayrıca<br />
IB programı sayesinde yurtdışındaki<br />
birçok iyi üniversiteyi kazanma şansım<br />
da olacaktı. Eğitimi İngilizce olduğundan<br />
ve ayrıca bir yabancı dil eğitimi<br />
daha verdiğinden en az iki yabancı dili<br />
garanti altına alacaktım. Bütün bunlardan<br />
farklı olarak, VKV Koç Özel Lisesi<br />
oldukça büyük bir kampüse, diğer<br />
liselerinkinden daha iyi ve daha büyük<br />
yatılı binalarına sahip. Ayrıca burada<br />
elliden fazla aktivite olması da benim<br />
sosyalleşmeme katkı sağlayacaktı.<br />
Sonuç olarak, bu kadar iyi <strong>özel</strong>liklere<br />
sahip bir liseye gitmek varken, neden<br />
başka bir liseyi tercih edeyim ki…<br />
Baybars Mert Dindar / LP
• Güven<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nin ismine olan güven<br />
ve tanınırlık onu Türkiye’deki diğer eğitim<br />
kurumlarından ayrıcalıklı bir noktaya<br />
taşıyor. Küresel bakış açısını benimsemiş,<br />
bağımsız ve öncü bir Türk okulu olarak<br />
uluslararası tanınırlığa sahip olması okulun<br />
tercih edilmesini sağlıyor.<br />
“VKV Koç Özel Lisesi başarılı, girişken,<br />
özgüven sahibi ve çalışkan birçok öğrenci yetiştiriyor.<br />
Her sene bu öğrenciler yurt <strong>için</strong>de<br />
ve yurt dışında pek çok başarılı okullara dağılıyorlar.<br />
Ben de bu geleceği parlak öğrencilerin<br />
temsilcisi olmak <strong>için</strong> Öğrenci Birliği’ne<br />
girdim. Atatürk’ü kendilerine örnek almış ve<br />
çok çalışmayı kendine prensip edinmiş bir<br />
öğrenci olmak istediğim <strong>için</strong> Koç’tayım.”<br />
• Üniversite başarısı<br />
Öğrencilerinin gerek yurtiçi gerekse yurtdışı<br />
üniversite girişlerinde elde ettikleri başarılı sonuçlar<br />
okulun gelecek <strong>için</strong> doğru bir seçenek<br />
olarak öne çıkmasını sağlıyor. VKV Koç Özel<br />
Lisesi’nde uygulanan kapsamlı danışmanlık<br />
birimleri ile öğrenciler kendi ilgi alanlarını<br />
belirleyerek yurtiçi veya yurtdışında hedefledikleri<br />
en prestijli yüksek eğitim kurumlarında<br />
eğitimlerine devam ediyorlar.<br />
• Yatılı program<br />
VKV Koç Özel Lisesi sunduğu beş ve yedi<br />
günlük yatılılık programının yanı sıra geniş<br />
kampüs olanakları, çeşitli yatılılık etkinlikleri<br />
ve kampüs yaşamının hareketliliğiyle öne<br />
çıkıyor. Yerli ve yabancı öğretmenlere erişim<br />
olanağı kampus yaşamını eğitimin önemli<br />
parçalarından biri haline getiriyor. Tecrübeli<br />
bir yatılı kadrosu tarafından yürütülen program<br />
sürekli kendini yenileyerek öğrencilere<br />
her türlü yeni imkânı sunuyor.<br />
bizden from us<br />
“Buraya geldiğimden beri İstanbul’un en<br />
ünlü, kültürel yerlerini gezdim, Fazıl Say<br />
konserine gitme fırsatım oldu, Mor ve Ötesi<br />
ayağıma geldi, milli futbol maçına gittik ve<br />
barbekü partileri yaptık. Ayrıca her hafta spor<br />
ve sanatla ilgili yatılı aktiviteleri de yapmaya<br />
devam ediyoruz. Bütün yıl boyunca daha<br />
çeşitli ve tabii ki eğlenceli etkinliklere katılacağımızdan<br />
eminim. Kısacası yatılı olmak bana<br />
hayatımda yapmadığım birçok şeyi yapmama<br />
olanak sağladı. Yatılıda paylaşmayı, güveni,<br />
yardımseverliği ve gerçek arkadaşlığı öğrendim.<br />
Kendi ayaklarım üstünde durabilmeyi ve<br />
hayatı tek başıma yaşamayı öğrendim. Temiz,<br />
ferah, geniş odalarımızda bize ayrılan çalışma<br />
masası ve konforlu yataklarda yatılıya alışmak<br />
zor olmasa gerek... “<br />
“Okulun yatılı ve hazırlık sınıfı programının<br />
olması da VKV Koç Özel Lisesi’ne gelmek istememin<br />
başka bir sebebi. Yatılı programının<br />
daha rahat ve eğlenceli olacağını düşünmem<br />
de sonraki yıllarımı VKV Koç Özel Lisesi’nde<br />
geçirmek istememde etkili oldu. Yatılı programı<br />
sayesinde edineceğim arkadaşlarımla<br />
birlikte yaşama ve kendi başımın çaresine<br />
bakıp gerçek hayata yavaş yavaş adım atma<br />
fikri de hoşuma gitti. Artık VKV Koç Özel<br />
Lisesi yatılı öğrencisiyim ve beni bu okulda<br />
çok şeyin beklediğini biliyorum.”<br />
• Vehbi Koç Vakfı<br />
Vehbi Koç Vakfı’nın eğitim alanındaki<br />
kuruluşlarından biri olan okul başarılı<br />
öğrencilere sunduğu burs imkanlarıyla da<br />
ön plana çıkıyor.<br />
“VKV Koç Özel Lisesi’nin bir vakıf okulu<br />
olması yine öğrencilerine sayısız imkan<br />
sağlıyor. Okulda birçok etkinlikler düzenleniyor<br />
ve eğitim ve öğretimi rahat ve başarılı<br />
VKV Koç Özel Lisesi’ni tercih etmemdeki en büyük etken, bu lisenin hedeflerimi gerçekleştirmeme<br />
yardımcı olabileceğini düşünmemdi. Çünkü Koç, öğrencilerine testlerle dolu bir lise<br />
hayatı yerine eğlenceli ve dostluklarla dolu bir hayat sunuyor. Onları topluma faydalı olabilecek<br />
bireyler olarak yetiştirerek hayata hazırlıyor.<br />
Beni bu okulu seçmeye iten bir başka neden ise okulun kampüsü ve sosyal aktiviteleri oldu.<br />
Kampüs <strong>için</strong>de, modern ve öğrencileri rahat ettirmek <strong>için</strong> her şeyin düşünüldüğü yatılı binaları<br />
bulunduruyor. Bunlara istinaden okulun her öğrenciye kendini en iyi ifade edebileceği, onlarca<br />
sosyal aktivite sunması da VKV Koç Özel Lisesi’ni benim gözümde rakipsiz kıldı.”<br />
Oğuz Çelik / LP<br />
hale getiriyor. Bir vakıf okulu olarak ileride<br />
de başarılı öğrencilerine burs sağlaması ve<br />
yatılı olanakları benim bu okula gelmemi<br />
sağlayan önemli sebeplerden. İleride yurt<br />
dışında veya yurt <strong>için</strong>de prestijli bir okula<br />
gitmemi ve orada burslu olmamı sağlayacak<br />
sayılı okullardan biri.”<br />
Ben VKV Koç Özel Lisesi’ni çok isteyerek<br />
tercih ettim. VKV Koç Özel Lisesi başarılı,<br />
girişken, özgüven sahibi ve çalışkan<br />
öğrenciler yetiştiriyor. İngilizce diline<br />
hakimiyet başta olmak üzere birçok konuda<br />
öğrencilerini geliştirebilen bu okula<br />
gelmemin birinci sebebi gençlik hayatımın<br />
en kıymetli beş yılını dolu dolu, rengarenk<br />
ve başarılı bir şekilde geçirmekti.<br />
Göksu Tunç / LP<br />
• Öğrenci profili<br />
VKV Koç Özel Lisesi öğrencilerinin sosyal<br />
hayatta sergilediği özgüven ve saygın duruş<br />
eğitim kalitesinin en önemli göstergesi olarak<br />
toplumsal alanda fark yaratıyor. Okul, araştırmacı,<br />
bilgili ve düşünen, iletişimi kuvvetli,<br />
motivasyonu yüksek, çalışkan, risk almaya hazır,<br />
ilkeli, açık fikirli, saygılı ve duyarlı gençler<br />
yetiştiren bir kurum olarak takdir ediliyor.<br />
“Koç’a gelmeden önce bu lisenin insanların<br />
bakış açısını ne kadar modernleştirdiğine,<br />
onların dil ve yeteneklerini nasıl geliştirdiğine<br />
tanık oldum ve buraya gelişimin üzerinden<br />
dört ay geçmesine rağmen aynı değişimleri<br />
geçirdiğimi hissediyorum.”<br />
• Kampüs olanakları<br />
İstanbul’un gürültülüsünden uzak, yeşillikler<br />
<strong>için</strong>deki kampüsü okulda her yönüyle farklı bir<br />
eğitim ortamının canlanmasını sağlıyor.<br />
“Okula ilk geldiğimde bize okulu tanıtan<br />
öğretmenlerin işlerine gerçekten hâkim görünmeleri<br />
ve sıcak olmaları burayı sevmemi<br />
sağladı. Okulun sosyal ve akademik alanda<br />
bir sürü imkânı var. Okulda her ders ile ilgili<br />
donanımlı derslikler ve ayrıca yatılı eğlence<br />
merkezinde de zaman geçirmek <strong>için</strong> bir sürü<br />
imkân var. Okul çok geniş bir alan üzerine<br />
kurulmuş ve bu sayede sosyal ve akademik<br />
anlamda birçok etkinlik <strong>için</strong> yeterli alan<br />
mevcut.”<br />
VOıCE 27
Okul Aile Birliği gönülden katılım ve emeklerle<br />
geçmişten bugüne okulun <strong>için</strong>de aktif olarak var<br />
oldu. Bu oluşuma destek vermek amacıyla ekibe<br />
katılan Berna Akpınar şunları söylüyor: “Her veli<br />
ayrı bir bakış açısı, yeni bir fikir ve eylemle OAB<br />
çalışmalarının başarısına yeni katkılar sağlıyor.<br />
Tüm güzellikler çocuklarımız ve okulumuz <strong>için</strong>.”<br />
Amacı okulumuzu hep daha ileriye taşımak olan<br />
Okul Aile Birliği’nin benzer hisleri paylaşan üyelerinden<br />
biri olan Tuğba Kalyoncuoğlu Isıgöllü ise<br />
amacını şöyle açıklıyor: “Arzum, çocuklarımızın<br />
hayata dair pek çok şeyi öğrenip, ilklere imza<br />
atacağı, kişiliklerinin günden güne şekilleneceği<br />
okulumuza ufacık da olsa faydam olmasıdır.”<br />
İşte bu duygularla bir araya geldik ve düzenlenecek<br />
organizasyonların çalışmaları hızla sürerken<br />
vaktin nasıl geçtiğini anlamadık bile. Büyük bir<br />
motivasyonla yoğun bir tempoda geçen çalışmalarımız<br />
hakkında Neslihan Güvendi, “Amacımız<br />
okulumuza, <strong>özel</strong>likle öğrencilerimize pozitif bir<br />
katkı sağlamak. Yapılan çalışmalar ve organizasyonların<br />
hepsi bu amaç <strong>için</strong>” diyor.<br />
Bayram hediyelerimiz<br />
Çalışmalarımızın ilkini kurban bayramında bahçe<br />
ve okul temizlik hizmetlilerine, yemekhane<br />
çalışanlarına ve Citytur okul çalışanlarımıza<br />
bayram hediyelerimizi sunarak gerçekleştirdik.<br />
Bu çalışmaya atfen Semra Bülbül, “Okul ile aile<br />
arasında köprü görevini üstlenirken iletişim ve<br />
işbirliği konularında azami ölçüde güçlenmeyi<br />
hedefliyoruz” diyor.<br />
Öğretmenlerimize minnettarız<br />
Kasım ayındaki Öğretmenler günü etkinliğimizdeyse<br />
değerli öğretmenlerimizle ve Öğrenci<br />
Birliği ile beraber hareket ettik. MEB Veysel<br />
Vardal Görme Engelliler İlkokulu’ndaki iki görme<br />
engelli öğretmenimize bilgisayarlarını hediye et-<br />
28 VOıCE<br />
bizden from us<br />
mek adına okulu ziyaret ederek çok anlamlı bir<br />
gün geçirdik. Ayşegül Erdem bu etkinliğe dair<br />
görüşlerini şöyle anlatıyor: ”Eğitimin sönmeyen<br />
meşaleleri adına gerçekleştirdiğimiz manevi<br />
anlamı büyük olan bu çalışmada emeği geçen<br />
herkese teşekkürlerimizi iletiriz.”<br />
Keyifli buluşmalar <strong>için</strong> çok çalıştık<br />
Koç ailesinin değerli üyeleriyle onurlanan Koç<br />
Bazaar/kermes etkinliğimiz, Büyük Kulüp’te<br />
yemekli, canlı klasik müzik eşliğinde, birbirinden<br />
göz alıcı kermes masaları ve bir de yılbaşı<br />
çekilişiyle gerçekleşti. Yılsonunda Koç İlkokul ve<br />
Ortaokul öğrencileri <strong>için</strong> yine güzel etkinlikler<br />
içeren üç ayrı parti organize ettik.<br />
Ocak ayında değerli öğretmenlerimizle beraber<br />
organize ettiğimiz Kitap Haftası’nda konuk<br />
yazarlar, çok sayıda yayınevi okulumuzdaydı.<br />
Birbirinden güzel kitaplar, söyleşiler, workshop<br />
tarzı çalışmalar sunduk çocuklarımıza. O hafta<br />
belki bir öğrencimiz gastronomiyle ilgili bir kitap<br />
aldı, okudu ve hayatının akışı değişecek. Bu etkileşimde<br />
tuzumuz olmasından çok memnunuz.<br />
Üyemiz Suzan Uyanık bu konuda şunları söyledi:<br />
“Aslında normal olan eğitimin değişen, gelişen<br />
dünyaya ayak uydurması. Genetik mühendisi,<br />
pastacılık ve hamur işleri uzmanı, gastronom,<br />
biyomedikal mühendis… Benim kızım 2. sınıfta.<br />
Kimi gün çiçekçi, kimi gün cam üflemeci olmak<br />
istiyor.”<br />
Bahar dönemine hızlı başlayacağız<br />
İlk dönemi yoğun bir çalışmayla kapattıktan<br />
sonra 2. dönemde kırtasiye çalışmalarımız, okul<br />
gezilerinin Setur ile beraber organize edilmesi<br />
ve tabii ki en kapsamlı etkinliğimiz Back2Koç<br />
festivalinin hazırlıklarına odaklanacağız. Eğitim<br />
yılı boyunca ayrıca servis, forma ve yemekle ilgili<br />
çalışmalarımız da sürecek.<br />
Gülfem Kabatepe • VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu Okul Aile Birliği adına<br />
VKV Koç İlkokul ve Ortaokulu Okul<br />
Aile Birliği olarak, 2012 - 2013<br />
eğitim öğretim yılına yine tüm<br />
enerjimizle başladık. Bahar dönemi<br />
çalışmalarımız sürerken, güz<br />
döneminin unutulmaz etkinliklerini,<br />
üyelerimizin duygu ve düşüncelerini<br />
sizlerle paylaşmak istedik…<br />
Heyecanla yola devam<br />
Biz de büyüyüp gelişiyoruz<br />
Biz Okul Aile Birliği Üyeleri olarak başladığımız<br />
noktanın çok çok ilerisindeyiz. Dört yıldır Okul<br />
Aile Birliği üyesi olan Esra Sağlar bugüne kadar<br />
yapılan ve ileride yapılacak çalışmalara aktif<br />
katkı sağlamanın kendisini taşıdığı noktayı şöyle<br />
açıklıyor: “Geçtiğimiz yıllarda OAB’den gelen<br />
“Umutsuz Ev Kadınları Değiliz” başlıklı güzel<br />
yazının da hızıyla kendimi okulda buldum. Üyeliğim<br />
süresince hep iyi hissettiğim arkadaşlarımla<br />
bir arada ve güzellikler yaşamanın keyfini çıkardım.<br />
Artık düşüncelerim çocuğumun okulda ne<br />
yaptığını merak etmekten bir hayli uzaklaşarak<br />
okulumuz, öğrencilerimiz, velilerimiz hatta başka<br />
okullar, başka öğrenciler adına neler yapabileceğimizi<br />
sorgulayan noktalara geldi. Bize bu fırsatı<br />
veren okulumuza ve değerli okul müdürümüz<br />
Mesure Tekay’a içtenlikle teşekkür ediyoruz.<br />
Kendisi her zaman tecrübesiyle, ışığıyla bize yol<br />
gösterdi ve hep söylediği gibi bizim gibi bir Okul<br />
Aile Birliği yapısını başka hiçbir okulda gözlemlemedim.<br />
Bu yılsonunda OAB’den ayrılırken,<br />
mezun olmuş çocuklar gibi heyecanlı, mutlu ve<br />
gururlu hissedeceğim kendimi.”<br />
Sıkı dostluklar kuruyoruz<br />
Okul Aile Birliği üyeleri olarak elbirliğiyle<br />
yaptığımız çalışmaların bize verdiği mutluluk bir<br />
yana, seneler çok sıkı dostlukları da beraberinde<br />
taşıyor. Eski bir üyemiz Sumru Çantalı’nın cümleleriyle<br />
yazımıza son verelim: “İlkokul-ortaokul<br />
OAB çalışmalarının hareketliliği bir başkaydı.<br />
Öğrenciler <strong>için</strong> veliler adına gönüllü olmak en<br />
keyifli görevimdi. Şimdiki üyelerle arkadaşlığımız<br />
devam ediyor ve hep devam edecek. Hepsine<br />
kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum.”<br />
Herkese kucak dolusu sevgiler!
izden from us<br />
Koçlu olmanın gururuyla nice yıllara<br />
Çimen Biçer • VKV Koç Özel Lisesi OAB Başkanı<br />
2012 - 2013 eğitim yılı yeni hedeflerle ve<br />
heyecanla başladı. Bu yılın başlangıcı bana<br />
2005 - 2006 dönemini hatırlattı. 2005’te<br />
oğlum liseye başlamıştı. Bu yıl kızımla birlikte<br />
yeniden lise velisi oldum. Geçen yılların<br />
okulumuza getirdiklerinden çok memnunum.<br />
Hem öğrenciler hem de mezunlar<br />
adına seviniyorum.<br />
Oğlumun liseden mezun olduğu yıl Okul<br />
Aile Birliği’nin son birkaç toplantısında<br />
şu dileğimi paylaşmıştım: “VKV Koç Özel<br />
Lisesi’nin çocuklarımızın mezun olduktan<br />
çok zaman sonra da aslında yaşamları<br />
boyunca her zaman bu okulun mezunu<br />
olma gururunu yaşatacak bir okul olmasını<br />
istiyorum.” Dört yıl aradan sonra yeniden<br />
Lise Okul Aile Birliği’nde görev aldığımda<br />
gelişme ve başarının okulun <strong>için</strong>de hissedilebildiğini<br />
gördüm. En çok dikkatimi çeken de<br />
yıllar önce Öğrenci Birliği ile yaptığımız her<br />
toplantıda konuştuğumuz ve nerede olduğu<br />
bilinemeyen ‘Okul Ruhu’nun çıkıp gelmiş<br />
olması. Ruhlarla ilgisi var mı bilmiyorum ama<br />
okul <strong>için</strong>de dolaşan öğrenci, öğretmen ve<br />
çalışanların gözlerinde mutluluk ve umut görüyorum.<br />
Bu gelişmeler yaşanırken öğrenci<br />
sayısı da 680’den 1007’ye çıkmış.<br />
Emin adımlarla geleceğe yürüyoruz<br />
Bu yıl lise 25. kuruluş yılını kutladı. Eğitimde<br />
geçen kısa bir süre ve genç bir okul. Genç<br />
okul olmanın enerjisinin de gelişim çabalarına<br />
çok destek verdiği görülüyor. Gelişme ve<br />
başarıyı sürdürerek yılları biriktirmek çok iyi<br />
olacak. Bir hayalim var: Bundan 25 yıl sonra<br />
benim bugünkü yaşımda olacak oğlumun<br />
mezun olduğu lise 50 yıllık bir okul olacak.<br />
Bu kulağa çok hoş geliyor. Daha da uzağa<br />
giderek, mezunlarının “ben VKV Koç Özel<br />
Lisesinde okudum” dediğini hayal ediyorum<br />
2085 yılında. O zaman 100 yıllık bir okulu<br />
konuşuyor olacaklar.<br />
Eğitim alanında yapılan tüm başarılı çalışmaların<br />
öncesinde iyi bir planlama ve hazırlık<br />
gerektirdiği, sonuçlarının da hemen alınamadığı,<br />
olgunlaşıp toplanması <strong>için</strong> beklendiği<br />
biliniyor. Bu nedenle başarılarla biriken yılların<br />
çok değerli olduğunu düşünüyorum. Oğlumun<br />
mezuniyetinde Yale Üniversitesi’nin<br />
312. mezuniyet törenini yaşayınca, yılların<br />
birikip yüzyıllara dönüşmesine tanık olunca<br />
daha çok etkilendim.<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nde binin üzerine<br />
çıkmış öğrenci sayısı ve bir de her öğrenciye<br />
<strong>özel</strong> olarak hazırlanmaya çalışılan gelişim<br />
hedefleri ile başarıyı sağlamak gerçekten<br />
kolay değil. Çok iyi bir yönetim gücü gerekiyor.<br />
Son yıllarda yapılan seçimlerin ne kadar<br />
doğru olduğunu görüyoruz. Genel Müdür<br />
Robert Lennox’un liderliğinde başarılı bir takım<br />
çalışmasının sonuçlarını izliyoruz. Önü-<br />
Lise Okul Aile Birliği<br />
olarak çocuklarımızın<br />
sorunlarını gidermeye<br />
yardımcı olmayı,<br />
okul ile olan bağlarını<br />
geliştirmelerini<br />
sağlamayı görevimiz<br />
olarak kabul<br />
ediyoruz. Bu amaçla<br />
gerçekleştirdiğimiz<br />
çalışmalar okulun<br />
yöneticileri<br />
tarafından da<br />
destekleniyor.<br />
müzdeki yıl da önemli yönetim değişikleri<br />
gerçekleşecek. Biz de veli temsilcileri olarak<br />
bu süreçte okul yöneticileri tarafından bilgilendiriliyor<br />
ve bazı süreçlere dahil oluyoruz.<br />
Genel Müdür Robert Lennox’un görevini<br />
Koray Özsaraç’a devretmesiyle Koray Bey<br />
liderliğinde, yeni lise müdürümüzle birlikte<br />
okulumuzun geleceğe başarıyla yürümeye<br />
devam edeceğine inanıyoruz.<br />
Mutlulukta bizim de payımız olsun<br />
Lise Okul Aile Birliği’nde görev alan biz veli<br />
temsilcileri, çocuklarımızın VKV Koç Özel<br />
Lisesi’nden mezun olma gururunu uzun yıllar<br />
sonra da duymalarını sağlayacak tüm çalışmalara<br />
gücümüzün yettiği desteği veriyoruz.<br />
Okul Aile Birliğimiz yaptığı etkinliklerle,<br />
öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve okul<br />
çalışanlarının sorumluluklarını daha mutlu oldukları<br />
bir okul ortamında yerine getirmelerine<br />
de katkı sağlamayı amaçlıyor. Yaptığımız<br />
çok etkinlik <strong>için</strong>de biri var ki hepimizin en<br />
sevdiği diyebilirim: ‘Anne Eli Değmiş’ programı.<br />
2005’te sayısı 109 olan bu yıl 184’e<br />
ulaşan yatılı öğrencilerimize evde çocuklarımız<br />
<strong>için</strong> yaptığımız lezzetleri ikram ettiğimiz<br />
bu etkinlik çocuklarımız ve ailelerden o kadar<br />
ilgi görüyor ki, babaannelerin ve babaların<br />
elleri de değmeye başladı. Son ikramımızda<br />
bu etkinliği daha sık yapmaya karar verdik.<br />
VOıCE 29
Koç Holding’in kuruluşunun 80. yıldönümünü<br />
temsil eden 31 Mayıs 2006’da,<br />
sorumlu vatandaşlık bilincini Koç Topluluğu<br />
çalışanları ve bayileri arasında yaygınlaştırmak<br />
üzere başlattığı Ülkem İçin Projesi, başladığı<br />
tarihten bu yana farklı pek çok alana<br />
odaklandı. Geçtiğimiz yıllarda (2010 - 2011)<br />
okulumuzda da uygulanan “Ülkem İçin Kan<br />
Veriyorum” Kampanyası sonucunda iki yılda<br />
72 bin ünite kan bağışı yapıldı ve 215 bin<br />
kişinin hayatına dokunuldu.<br />
Koç Holding, Ülkem İçin Projesi’nin 2012-<br />
2013 yılı uygulaması olarak Birleşmiş Milletler<br />
Kalkınma Programı (UNDP) ve engellilik<br />
konusundaki ülkemizdeki partneri Alternatif<br />
Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğinde “Ülkem<br />
30 VOıCE<br />
bizden from us<br />
Ülkem <strong>için</strong><br />
engel tanımıyorum!<br />
Okulumuzda “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” Kampanyası kapsamında yürütülen<br />
çalışmalarda engellilere karşı duyarlılığı arttırmak, engellilerin iş ve sosyal hayat<br />
kalitesinin iyileştirilmesine destek olmak hedefleniyor.<br />
Sibel İzgiman, Meltem Yeni, Didem Gür’eş, Ayşegül Keskin<br />
İçin Engel Tanımıyorum” Kampanyası’nı<br />
hayata geçirdi. Kampanya kapsamında tüm<br />
topluluk çalışanlarına ve bayilerine, bayiler<br />
aracılığıyla da kamuoyuna “Engelliliğe Doğru<br />
Yaklaşım” eğitimleri verilerek bu konuda<br />
doğru bir anlayış ve toplumsal bilincin<br />
yayılması hedefleniyor.<br />
Okulumuz da bu anlamlı kampanyaya<br />
destek vermek üzere harekete geçti. İnsan<br />
Kaynakları, Kurumsal İletişim, Tesis ve İşletmeler<br />
Müdürlüğü çalışanlarından oluşan<br />
proje ekibinin liderliğinde yürütülmekte<br />
olan çalışmalar kapsamında, öncelikle okul<br />
çalışanları arasında engellilere karşı duyarlılığı<br />
arttırmak ve engellilerin iş ve sosyal<br />
hayat kalitesinin iyileştirilmesine destek<br />
olmak amacı ile 7 Aralık 2012 tarihinde<br />
Ayder-Okul gönüllü eğitmenleri tarafından<br />
tüm çalışanlarımıza “Engelliliğe Doğru<br />
Yaklaşım” eğitimi verildi. Kampanya dahilindeki<br />
çalışmalar, Okulun fiziksel koşullarının<br />
engellilere uygun hale getirilmesinden, Okul<br />
tedarikçi firma çalışanlarına verilecek eğitim<br />
programlarının organize edilmesine kadar<br />
geniş bir koordinasyon <strong>için</strong>de yürümeye<br />
devam ediyor.<br />
Okulda projenin liderliğini üstlenen Meltem<br />
Özmen Yeni, fiziksel koşulların iyileştirilmesi<br />
ve kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları<br />
kapsamında Okulda engellilere yönelik<br />
yapılmakta olan uygulamalar hakkında<br />
bilgi verdi: “Projenin ilk aşamasında bizden
izden from us<br />
Konferansta engelli olmanın zorlukları, birinci elden okulun tüm çalışanları ile projenin ortağı AYDER (Alternatif Yaşam Derneği) tarafından paylaşıldı.<br />
engelli dostu işyeri değerlendirme formu ile<br />
mevcut fiziksel durum analizi istendiğinde,<br />
engelliler <strong>için</strong> ayrılmış park yerlerimiz, asansörlerimiz,<br />
bina dış ve <strong>için</strong>deki rampalarımız,<br />
giriş kapılarımız, kaldırımlarımız, merdivenlerimiz<br />
ve acil durum çıkışlarımızın zaten<br />
mevcut olması beni çok sevindirdi. Tesis ve<br />
İşletmeler Müdürlüğümüz proje başladığında<br />
fiziki koşulları yasalarda engelliler <strong>için</strong><br />
öngörülen bina yapısı kriterlerine uygunluk<br />
boyutuyla detaylı olarak tespit etmiş olup,<br />
bu doğrultuda iyileştirme çalışmalarına<br />
devam etmektedir. Görme engelliler <strong>için</strong><br />
asansörlere kabartmalı butonların yaptırılması,<br />
merdiven ve rampa çıkış başlangıç ve<br />
bitişlerine kabartmalı bantların yapılması bu<br />
iyileştirme çalışmaları arasında yer alıyor.<br />
Ayrıca Okulda bu sene <strong>için</strong>de başlayan<br />
ve halen devam etmekte olan fen binası,<br />
havuz ve atletizm pistlerinin inşaatında<br />
engellilere uygunluk kriterleri esas alındı.<br />
Ayrıca size bu proje başlamadan önce<br />
hepimizin bildiği okulumuzda İlköğretim<br />
Öğrenci Meclisi tarafından 2008 yılında<br />
başlatılan ve 2010 yılından bu yana da<br />
Lisenin de <strong>için</strong>e dahil olduğu Dilek Ağacı<br />
Projesi’ni hatırlatmak isterim. Projede bu<br />
sene belirlenen dört okuldan ikisi zihinsel<br />
ve işitme engelliler okullarıydı ve bu sayede<br />
yılbaşında çalışan, öğrenci, veli herkes<br />
istediği kadar dilek seçip, engelli ve ihtiyaç<br />
sahibi çocukların dileklerini gerçekleştirme<br />
şansına sahip oldular. Dileğimiz bu projeyi<br />
devam ettirmek ve kampanya süresince<br />
engelliler <strong>için</strong> yeni sosyal sorumluluk projelerine<br />
imza atabilmek.”<br />
Her kurumun kendi <strong>için</strong>den tayin ettiği<br />
gönüllü eğitmenlere düşen görevler<br />
de oldukça kapsamlı. Bu amaçla Koç<br />
Holding’de düzenlenen eğitmen eğitimine<br />
katılan gönüllü eğitmenler Ayşegül Keskin,<br />
Sibel İzgiman ve Didem Gür’eş bu projenin<br />
önemli bir parçası olmaktan gurur duyduklarını<br />
belirtiyorlar.<br />
Kampanya dahilindeki<br />
çalışmalar, Okulun fiziksel<br />
koşullarının engellilere uygun<br />
hale getirilmesinden, Okulun<br />
tedarikçi firma çalışanlarına<br />
verilecek eğitim programlarının<br />
organize edilmesine kadar<br />
geniş bir koordinasyon <strong>için</strong>de<br />
yürütülüyor.<br />
Didem Gür’eş: “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum<br />
projesinin ana amacı engelli<br />
bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek. Proje<br />
üç aşamada gerçekleşecek. İlk aşamada<br />
Koç Topluluğu çalışanlarının %70’i ve Koç<br />
Topluluğu bayilerine bizim gibi gönüllü<br />
eğitmenler aracılığıyla ve Alternatif Yaşam<br />
Derneği’nin desteğiyle ‘Engelliliğe Doğru<br />
Yaklaşım’ eğitimleri verilecek. Bu eğitimlerle<br />
uygulanan yanlışların doğruya çevrilmesi ve<br />
geniş kitlelere farkındalık kazandırılması he-<br />
defleniyor. Projenin ikinci aşamasında Koç<br />
Topluluğu şirketlerinin “engelli dostu” işyeri<br />
haline getirilmesi sağlanacak. Üçüncü aşamada<br />
da üzerinde durulan hassasiyetlerin<br />
tüm topluma yayılmasına öncülük edilecek.<br />
Dolayısıyla bu proje çarpan etkisiyle toplumun<br />
tüm katmanlarına yayılacak ve büyük<br />
bir toplumsal farkındalık ortaya çıkacak.”<br />
Sibel İzgiman: “Bu projedeki amacımız<br />
kendi engelleri nedeniyle değil, ‘engellendikleri’<br />
<strong>için</strong> toplumsal hayata karışamayan<br />
dezavantajlı bireylerin farkına varmak,<br />
onlar <strong>için</strong> fark yaratmak. Onlar toplum <strong>için</strong>e<br />
çıkamadıkça daha az görünür oluyorlar, biz<br />
onları fark edemiyoruz. Bu proje ile onlar<br />
<strong>için</strong> tasarlanmış çok az yapının, çok az<br />
eşyanın ve çok fazla engelin olduğunu fark<br />
ettim. Hatta bu engellerin <strong>için</strong>de önyargılarımız<br />
da olabilir.”<br />
Ayşegül Keskin: “Konu ile ilgili birçok<br />
eğitime katıldık ve bunları tüm çalışanlarla<br />
paylaşmak <strong>için</strong> sabırsızlanıyoruz. Engelleri<br />
kaldırmanın ilk önce beyinlerde başladığını<br />
düşünüyorum. Bu farkındalığa sahip olursak<br />
ve bir kişiyi dahi bu farkındalığa sahip<br />
kılarsak bile toplumda olumlu değişikliklere<br />
sebep olunabileceğine inanıyorum. Okul<br />
gibi bir kurumda bu bilinci oturtabilmek<br />
çok daha büyük bir sorumluluk. Ata’mızın<br />
söylediği gibi Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek<br />
olan öğretmenlerimizle gençlere iyi<br />
örnek olmalıyız, ayrıca bu bilinçlenme hareketinin<br />
işbirliği ile daha da geniş kitlelere<br />
yayılacağına eminim.”<br />
VOıCE 31
32 VOıCE<br />
bizden from us<br />
Yarın <strong>için</strong> çözüm geri dönüşüm<br />
Koç Houses & Özlem Ekmekçi • Müdür Yardımcısı<br />
VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu öğrencileri<br />
olarak çevre ve çevre sorunlarına, doğa<br />
kirliliğine karşı duyarlı ve bu konuda elimizden<br />
geldiği kadar etkili olmaya özen gösteriyoruz.<br />
Bunun <strong>için</strong> okulumuzda geçen sene başlattığımız<br />
ve çok önem verdiğimiz House sistemimizi<br />
daha da yaygınlaştırmak adına öğrenci meclisi<br />
olarak uluslararası bir değişim yarışmasına<br />
Türkiye’den katılan ilk okul olduk. Yarışma<br />
sürecinde okulumuzda ve sosyal çevremizde<br />
çevrecilik ve geri dönüşüm ile ilgili değişim ve<br />
farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Design For<br />
Change and Challenge adındaki yarışmaya her<br />
House farklı konularla katılıyor. Bizim yarışma<br />
konularımızdan ikisi geri dönüşüm ile ilgili.<br />
Yıllardır ilk ve orta öğretim olarak, geri<br />
dönüşümün önemini öğrenmek adına Tuzla<br />
yakınlarındaki Petfor plastik geri dönüşüm<br />
ve Larkan ambalaj fabrikalarına düzenli<br />
geziler yapıyoruz. Bu geziler geri dönüşüm<br />
ve yaşadığımız çevre <strong>için</strong> neler yapabileceğimiz<br />
konusunda çok etkileyici ve bilgilendirici<br />
oluyor. Ancak kısa süre sonra bu bilgiler ve<br />
değerler uçup gidiyor... Petfor firmasının<br />
desteğiyle düzenlediğimiz kampanya vasıtasıyla,<br />
hem toplumumuza hizmet edip hem<br />
de ziyaretlerimizin sebebini daha iyi anlayıp<br />
içselleştirmek istiyoruz.<br />
Pet şişeler geri dönüşüme<br />
Düzenlediğimiz kampanya ile hedefimiz,<br />
okul içerisinden veya evden getirdiğimiz tüm<br />
plastik şişelerin toplanıp Petfor’a gönderilme-<br />
si ve geri dönüştürülmesi. Bu konuda Petfor<br />
ile yakın çalışmalarımız sürüyor.<br />
Kampanya kapsamında belediye ile olan<br />
resmi onayların alınmasından sonra, Petfor<br />
ile beraber tasarladığımız “Petfor ve Koç” logolu<br />
geri dönüşüm konteynerleri kampüsteki<br />
okul binalarına yerleştirildi ve Petfor firması<br />
da düzenli toplama işini üstlendi.<br />
Öğrenci Meclisi olarak<br />
öğrencilerimizin ve toplumun<br />
daha çok ilgisini çekmek,<br />
onları bilgilendirmek ve<br />
herkesin katkısını sağlamak<br />
adına geri dönüşüm temalı bir<br />
reklam filmi çekmeye karar<br />
verdik.<br />
Böyle bir kampanya ile bizim <strong>için</strong> çok önemli<br />
olan bu değişimin sadece okulumuzda değil,<br />
tüm toplumda farkındalık uyandırması <strong>için</strong><br />
bir mesaj vermek istedik. Mesajımızı en<br />
iyi medya yolu ile yaygınlaştırabiliriz diye<br />
düşündük. Bu nedenle Öğrenci Meclisi<br />
olarak öğrencilerimizin ve toplumun daha<br />
çok ilgisini çekmek, onları bilgilendirmek ve<br />
herkesin bir katkısı olmasını sağlamak adına<br />
House sistemini daha<br />
da yaygınlaştırmak<br />
adına katıldığımız ve<br />
Türkiye’yi temsil eden<br />
tek okul olduğumuz<br />
Design For Change and<br />
Challenge yarışmasında<br />
yer alan geri dönüşüm<br />
projemizi, reklam<br />
kampanyasıyla bir adım<br />
ileriye taşıyoruz.<br />
geri dönüşüm temalı bir reklam filmi çekmeye<br />
karar verdik. Bu sürece herkesin ilgisini<br />
ve katılımını sağlayacağımızı düşünüyoruz.<br />
Bu reklam filminin toplumsal bir mesaj<br />
vermesini, ulusal kanallarda yayınlanmasını<br />
ve diğer Koç Grup logolu reklam filmleri<br />
kategorisinde olmasını istiyoruz. Bize bu projede<br />
amacımıza ulaşmak <strong>için</strong> Ali Koç destek<br />
verdi ve gerekli yönlendirmeleri yaptı. Geçen<br />
sene hazırlık aşamasında olan projemizde bu<br />
sene itibarıyla daha da hızlanarak yetkililerle<br />
görüşmelere ve çalışmalara başladık.<br />
Stratejimiz<br />
İlk adım olarak hedef kitlemizi belirledikten<br />
sonra bir strateji geliştirip, toplumu bilinçlendirmeye<br />
yönelik “mass medya” kullanımıyla,<br />
doğrudan iletişim araçları vasıtasıyla amacımıza<br />
en kısa zamanda ulaşmayı hedefliyoruz.<br />
Proje kapsamında tüm iletişim araçlarında<br />
kullanılacak, kampanyanın bir sembolü olacak<br />
ve mesajı yansıtacak bir logo tasarlanmasının<br />
hem kampanyayı canlı tutmak hem de simgeleştirmek<br />
adına faydalı olacağına inanıyoruz.<br />
Bu sebeple iletişimde temel alınan geri dönüşüm-çevre<br />
ve çözüm yollarını <strong>için</strong>de barındıran<br />
logolar üzerinde çalıştık.<br />
Pet şişelerin atık madde olmaktan çıkarılarak<br />
bir geri dönüşüm maddesi olarak görülmesi ve<br />
tekrar geri kazandırılması konusunda kamuoyunu<br />
bilinçlendirmenin yanı sıra VKV Koç İlkokulu,<br />
Ortaokulu ve Lisesi’nin bu projeyi hayata<br />
geçirip, başarılı olması en büyük hedefimiz.
Matematik Bölümü olarak okulumuzda 2012-<br />
2013 eğitim ve öğretim yılı ekim ayı itibarıyla<br />
hayata geçen pilot tablet projesinin iPad<br />
ayağına öncülük etmenin gururunu yaşıyoruz.<br />
Geçtiğimiz eğitim ve öğretim yılında eğitimde<br />
tablet kullanımı konusu okulumuzda gündeme<br />
geldiği zaman bölümümüzde çok heyecanlanmıştık.<br />
Acaba sınıflarda iPad kullanılırsa eğitime<br />
katkısı ne olur, öğretmenler olarak bize ve<br />
öğrencilerimize ne gibi yeni fırsatlar sunar diye<br />
düşünmekten kendimizi alamamıştık. Ve çok<br />
kısa sürede arayış içerisine girdik. Bir taraftan<br />
tablet kullanımı ile ilgili okulda komisyonlar<br />
kurulurken diğer taraftan Matematik Bölümü<br />
olarak hummalı bir çalışmaya başladık. Çünkü<br />
okulumuzdaki matematik öğretmenlerinin<br />
ortak <strong>özel</strong>liklerinden biri teknoloji kullanımına<br />
olan yatkınlıklarıdır. Her ne kadar bireysel<br />
olarak iPad kullanıcısı olsak da, iPad’in eğitimde<br />
bize ne gibi farklı fırsatlar sunabileceği kısmı<br />
bizim odak noktamız oldu. Çünkü esas olan<br />
iPad’in eğitim ve öğretimin kalitesine katkı<br />
sağlayıp sağlamaması konusudur. Eğer katkı<br />
sağlıyorsa kullanılmalıdır ilkesini benimseyerek<br />
hareket ettik. Tüm araştırmalarımızı da bu<br />
yöne yönelttik. Matematik eğitim ve öğretimine<br />
katkı sağlayabileceğini düşündüğümüz<br />
her türlü iPad uygulamasını dikkatle inceledik,<br />
denedik, halen de araştırıyoruz.<br />
bizden from us<br />
Matematik iPad’le daha eğlenceli<br />
Semin Öcal • Matematik Bölüm Başkanı<br />
Okulumuzda matematik derslerinde iPad kullanımı pilot projesini başlattık.<br />
Ekim ayında 4. - 8. sınıfların<br />
matematik derslerinde<br />
başlattığımız uygulamada<br />
iPad kullanımıyla<br />
öğrencilerimizin derse<br />
odaklanmayı daha kısa sürede<br />
sağlayabildiklerini fark ettik.<br />
Ekim 2012 itibarıyla da 4 - 8. sınıflar seviyesindeki<br />
matematik derslerinde iPad kullanımına<br />
başladık. Bu süreç 9 Kasım’a kadar devam<br />
etti. İlk olarak öğrencilerimizin derse odaklanmayı<br />
daha kısa sürede sağlayabildiklerini fark<br />
ettik. İkinci olarak ise verilen çalışmaları çok<br />
eğlenerek yaptıklarını ve daha çok uğraştıklarını<br />
gözlemledik. Tüm bunlara ek olarak, ki bu<br />
nokta çok önemli, ders içerisinde her öğrenci<br />
ile birebir irtibat halinde olabilme şansımız arttı,<br />
öğrenci çalışmalarında anlık geribildirimi çok<br />
kolay alabildik. Eğitim ve öğretim bir süreç ve<br />
bu süreçte her öğrencinin kat ettiği mesafe belirli<br />
aralıklarla kontrol edilerek öğretime devam<br />
edilmelidir. Hele hele matematik dersi hep bir<br />
önceki bilgi ile yapılandığı <strong>için</strong> bu değerlendir-<br />
meler daha da önem kazanıyor. Diğer taraftan<br />
iPad’in sunduğu matematik dersine yönelik<br />
uygulamalar öğrencilerin matematiği somutlaştırmasına<br />
yardımcı oldu. Hatta bazen tek<br />
bir uygulama ile öğrencilerimizin konuyu kavramakta<br />
ne kadar kolaylık yaşadığını gördük.<br />
Kısacası matematik derslerimizde kullandığımız<br />
materyallerin yanına bir de iPad’i ekledik ve bu<br />
durum dersimizi daha da zenginleştirdi.<br />
Peki derslerde iPad kullanımı sürekli mi<br />
olmalı?<br />
Tabi ki hayır. iPad öğrencilerimizin matematik<br />
öğrenmek <strong>için</strong> gerekli ve faydalı olabileceğine<br />
inandığımız konularda ve durumlarda kullanabilecekleri<br />
bir araçtır. iPad kullanılarak işlenen dersler<br />
ve kullanılmadan işlenen dersler sonrasındaki<br />
öğrenme arasında ne gibi fark olduğunu bir yıl<br />
süreyle okul genelindeki pilot proje uygulamasının<br />
tamamlanması ile elde edeceğimiz veriler<br />
doğrultusunda incelemek en doğrusudur. Fakat<br />
bir aylık süreç <strong>için</strong> şunu söyleyebilirim ki öğrencilerimizin<br />
matematik ders konuları hakkında daha çok<br />
yorum yapabildiklerini gözlemledim. Bu noktada<br />
aklıma 10 yaşında Glasgow Üniversitesi’ne kabul<br />
edilen ve babası bir matematik profesörü olan<br />
ünlü bilim adamı Lord Kelvin (William Thomson)’in<br />
şu sözü geldi; “Matematikle ifade edebiliyorsanız,<br />
bilginiz doyurucudur.”<br />
VOıCE 33
Prof. Dr. Yankı Yazgan<br />
Çocukların duygu ve düşüncelerinin gelişiminin<br />
davranışlarını nasıl belirlediğini izlemek, beyin<br />
gelişiminin hayatın başlangıç yıllarındaki şekillenmesi<br />
ile gündelik hayat arasındaki ilişkileri<br />
incelemek işimin en zevkli yanı. Üstelik bu<br />
bakışla gördüklerim sadece çocuklara dönük<br />
bir kavrayış sağlamıyor, hayatı ve hayat <strong>için</strong>deki<br />
yerimizi anlamak <strong>için</strong> eşi bulunmaz modeller<br />
sunuyor. Her model ve hipotez gibi çocuklar<br />
büyüyüp genç ve yetişkin oldukça test edebilme<br />
olanağı da cabası…<br />
Durum tespitleri<br />
Çocuğun neye ihtiyacı olduğunu veya ne<br />
istediğini anlamaya çalışmaktansa, ne istemesi<br />
gerektiğine karar vermek daha kolayımıza gelir.<br />
Çocuğu zorlamayın. Ama kendinizi de ona<br />
zorlatmayın. Zorla güzellik olmaz; ama<br />
güzellikle zorlama pekâlâ olur. Yaşamımızdaki<br />
birçok doğru ve (daha sonra) olumlu adımı,<br />
yakınlarımızın tatlı zorlamalarıyla yapmışızdır.<br />
Yapıp da sonradan pişman olduğumuz<br />
durumları saymazsak…<br />
Çocuğun ihtiyaçlarını (anne-baba olarak)<br />
karşılamak görevimiz. Nasıl karşılayacağımıza<br />
ise, kendimiz karar verme hakkına sahibiz<br />
(sahip miyiz?). Örneğin, yemek ihtiyacında<br />
olduğu gibi, hangi yemeği pişireceğine anne-<br />
34 VOıCE<br />
gelişim development<br />
baba karar verir. Tabii, yiyen kişinin çocuk<br />
olduğunu unutmadan.<br />
‘Heyy, bana bakın, ben buradayım’: Çocukların<br />
provokatif (tahrik edici, anne-babayı<br />
istemediği ve uygun olmayan davranışlara<br />
yöneltici) davranışları durduk yerde olmaz.<br />
İlginin azaldığı hissi, zaten az ilgi aldığına<br />
inanan bir çocuğun daha fazla ilgi toplama<br />
çabasına (provokasyon) yol açar. Siyasetteki<br />
provokasyonların atası buradadır.<br />
Kardeşler kendilerine haksızlık yapıldığı<br />
düşüncesiyle çatıştığında anne-babalar ‘ama<br />
biz ikinize de eşit davranıyoruz’, savunmasına<br />
Kardeşler arasında<br />
problem genellikle<br />
ihtiyaçları eşit<br />
olmayanlara eşit<br />
davranarak gerçek bir<br />
eşitsizlik yarattığımız<br />
<strong>için</strong> ortaya çıkabilir.<br />
Çocuk bahane,<br />
biz kendimize<br />
bakalım<br />
Çocukların ve anne-babaların gelişim<br />
sürecinde yaşadıkları zorlanmaları<br />
dinleyip, sorunları çözüm veya aşma<br />
yollarını ararken sağa sola aldığım<br />
notlardan bir seçmece…<br />
geçerler. Kardeşler arasında problem genellikle<br />
ihtiyaçları eşit olmayanlara eşit davranarak gerçek<br />
bir eşitsizlik yarattığımız <strong>için</strong> ortaya çıkabilir.<br />
Herkese ihtiyacı kadar verebilir miyiz? Bunun<br />
<strong>için</strong> önce ihtiyacı doğru saptamak gerekir. Çocukla<br />
vakit geçirmek, onu tanımak ihtiyaçlarını<br />
anlamamıza fırsat verir.<br />
İhtiyaç nedir?<br />
İhtiyaçlar gündelik hayattaki tüketimimizde<br />
temel bir alt sınırı belirlemekle birlikte, ihtiyaçla<br />
yetinebilir miyiz? İhtiyacımız olmayan nesneleri<br />
fazladan ürettirip fazladan tükettirdiği <strong>için</strong><br />
öfkelendiğimiz ve karşı çıktığımız ‘tüketim<br />
toplumunda’, ihtiyaçlarımızın ötesine geçmek<br />
<strong>için</strong> ne sebep olabilir? İnsan ilişkilerinde ‘ihtiyacımız<br />
kadarıyla’ yetindiğimizde, karşımızdakini<br />
basitçe nesneleştirir, ilişkiyi işimizi gör(dür)mekle<br />
sınırlarız. Özellikle kendi ihtiyacını karşılamaya<br />
yetecek düzeyde ilişki kurmak yakınlık<br />
gelişmesini önleyici olur. Yakınlık, kendimizinki<br />
kadar ‘öteki’nin ihtiyacının karşılanmasını da<br />
gerektirir. Diğer yandan, eğer yakınlık ‘doğal<br />
(öğrenilmemiş anlamına)’ bir ihtiyaçsa yakınlık<br />
ihtiyacı gereği ‘öteki’nin ihtiyacını bir anlamda<br />
karşılamamız gerekecektir. Öteki’nin farkına<br />
vardığımız, onunla yakın olmak istediğimiz<br />
ölçüde, onun ihtiyacını karşılamak bizim ihtiyacımız<br />
olur. Evrimsel atalarımız sosyal bir hayata<br />
geçtiğinden bu yana varlığımızı sürdürmenin,
hayatta kalmanın yolu başkalarıyla beraber<br />
olmak. Kendi ihtiyacımız dışındakilerin <strong>özel</strong>likle<br />
de ‘yakın olduklarımızın’ ihtiyaçlarına dönük<br />
yaşamak, kendi ihtiyacımız. Paradoks gibi<br />
gelse de, dostlukların, aşkların, bağlılıkların,<br />
tutkuların temeli bu. Bir başka bakışla ayrımcılığın,<br />
kendimiz gibi olanlara tutkulu, bizden<br />
olmayanlara düşman olmamızın kaynağı da bu<br />
(tartışmayı başka bir zaman sürdürmek üzere).<br />
Yaşamdan usanmak<br />
Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB)<br />
özünde bir yorgunluk ve onun doğal sonucu,<br />
üşenme problemidir. DEHB tanılı çocukların<br />
beyin işleyişlerine bakıldığında kolayca ortaya<br />
çıkan aşırı yorgunluk işaretleri görülür. Küçükken<br />
de büyüdüklerinde de ortalama bir yükü taşımak<br />
<strong>için</strong> ortalamadan fazla yorulan beyin, basit<br />
işlemler sırasında bile yavaşlayabilir. Hiperaktif<br />
çocuklar büyüdükçe yaramazlık yapmaya bile<br />
üşenir, durgunlaşıp bir tür ‘uslanırlar’. Dalgınlıkları,<br />
savruklukları devam eder; başkalarına pek<br />
dokunmadığı <strong>için</strong> daha az önemsenir. Yorgun<br />
bir beyin ve üşengeç zihin, ancak temel ihtiyaçlara<br />
yetişecek kadar iş yapar.<br />
DEHB’li çocukların temel ihtiyaç olarak<br />
gördüklerinin ötesine geçmeleri, bir konuda<br />
derinleşmeleri ‘gereksiz, ne işime yarayacak<br />
ki?’ yaklaşımıyla engellenir. Bu yaklaşımın<br />
DEHB’li çocuklar ya da yetişkinlere sınırlı<br />
olmadığı apaçık. Ancak DEHB’li çocuk gerekli<br />
olana beyni/zihni ancak ve zar zor yetiştiği <strong>için</strong><br />
derinleşmeye fırsat bulamazken, toplumun<br />
kalanındaki ‘sınavda çıkmayacak ya da ileride(?)<br />
işine yaramayacak konuları öğrenmeme’<br />
eğilimine gerekçeyi toplumsal alışkanlıklarda<br />
arayabiliriz. ‘Hemen şimdi’nin ezici üstünlüğü,<br />
‘bir gün lazım olur’u önemsizleştirir. Bir gün<br />
gelişim development<br />
lazım olur’un da ihtiyaç ölçütüne dayalı olmasını,<br />
yüzeyselliğin geleceğe vadelenmiş biçimi<br />
olarak görebiliriz. İhtiyaç sayılmayan ihtiyaçlar,<br />
karşılanmadığında hayatımızda kendimizi sığ,<br />
anlamsız, hayatta ama yaşamaya gönülsüz<br />
hissettiğimiz her şeyi içerebilir.<br />
Bugün, geleceğin hizmetkarı mı?<br />
Çocuklarımızın geleceğine ilişkin ideallerimiz,<br />
onların nasıl bir yaşam süreceklerine dair<br />
hayallerimiz bugünü unutmamıza ya da<br />
bugünü geleceğin hizmetinde bir ara dönem<br />
olarak görmemize yol açıyor. Bir yandan da,<br />
çocuklarımızın geleceğine kendi fantezilerimizi<br />
yansıtmanın, onları kendi gerçekleşmemiş<br />
hayallerimizi hayata geçirmekle yükümlemenin<br />
yanlış olduğu kanısı bizi tutuklaştırıyor. Çocukların<br />
geleceğiyle ilgili beklentilerimiz olması<br />
yanlış mı, doğru mu tam olarak bilmiyorum,<br />
ama böyle bir tasarımın ya da idealleştirmenin<br />
doğması kaçınılmaz. Diğer yandan bu idealleştirmenin<br />
kaçınılmaz olması, bunun gerçekleşmesinin<br />
kaçınılmaz ya da ‘şart’ olduğu anlamına<br />
gelmiyor. Başka bir deyişle, çocuğumuza<br />
ilişkin ideallerimiz ve beklentilerimiz olabilir,<br />
ama çocuğumuzun büyük ölçüde bu ideal ve<br />
beklentilere uymaması da kaçınılmaz! İki kaçınılmazlık<br />
arasındaki çelişkiyi çözdüğümüz (ya<br />
da bu çelişkinin farkında olduğumuz) ölçüde<br />
ve bu çelişkiyi yok etmek <strong>için</strong> çabalamak (veya<br />
debelenmek) yerine, kendi beklentilerimiz ve<br />
çocuğun realitesi arasındaki uzlaşmayı gerçekleştirdiğimiz<br />
ölçüde rahata ereriz. Peki, bu<br />
rahat ne kadar sürer? Kaba olmak pahasına,<br />
rahat batana kadar diyebilirim.<br />
Çocuklu hayatın izleri<br />
Çocuk büyütenlerin huzurunun kolayca kaçması,<br />
çocuklu yaşamın doğasının gereği. Anne-<br />
‘Hemen şimdi’nin ezici üstünlüğü,<br />
‘bir gün lazım olur’u önemsizleştirir.<br />
‘Bir gün lazım olur’un da ihtiyaç<br />
ölçütüne dayalı olmasını,<br />
yüzeyselliğin geleceğe vadelenmiş<br />
biçimi olarak görebiliriz.<br />
babaların sınav maceralarını düşündüğünüzde,<br />
tam her şey bitti derken en yüksek derecede<br />
eğitim görmüş birisi <strong>için</strong> bile sınavların bitmezliği<br />
kendini hatırlatıyor. Çocuklu hayat hakkındaki<br />
ilk kitabımın adını “Düşe Kalka Büyümek”<br />
koyduğumda, bu rahat edememe halinin<br />
doğallığını vurgulamak istemiştim. Çocuktan<br />
hiç düşmemesini bekleyen, pürüzsüz bir yaşam<br />
yok, olacağı da yok. Pürüzsüz yaşam, ancak yaşamamayla<br />
mümkün kalan bir şeydir. Bu tıpkı<br />
bir evin misafir odasının ancak kullanılmadığı<br />
takdirde temiz kalması gibi. Oysa, evlerdeki<br />
dağınıklık, canlılık, orada bir yaşam olduğunun<br />
belirtisidir. O yüzden de, “yeniden doğdum<br />
torunumla” diyen aile büyükleri kendi çocuklarının<br />
hayata başladıkları zamandaki yaşam<br />
enerjisini tekrar yakaladıklarını anlatıyorlar.<br />
Reçeteler mi ilkeler mi?<br />
Geleceğe dönük (‘İstikbal’) bakışlarını bugüne<br />
odaklayamayan anne-babaların, bugünden<br />
ötesini görmeye henüz beyin gelişimleri<br />
elvermeyen çocuklarla ortak nokta yakalaması<br />
çocuk yetiştirme denen onbinlerce yıllık sürecin<br />
kritik noktası. Onbinlerce yıldır her kuşakta sayısız<br />
kez denense de bir türlü ‘standart’laşamayan<br />
anne-babalıkta reçetelerden ziyade ilkelerle<br />
hareket etmek bana uygun geliyor.<br />
Yine de bir ideal anne-baba profili (gelecek,<br />
endişe ekseninde) reçetesi isteyen olur diye<br />
tedbirli davranarak bir tarif vereyim: Gerçekçi<br />
ama gerçekleri ‘kuzguna yavrusunun kartal gözükmesi’<br />
misali hafifçe (ama daha fazla değil)<br />
yadsıyan, kusur görücülüğünü denetleyebilen<br />
anne-babalar, gelecek karşısında duydukları<br />
endişeyi daha az yansıtıyor, çocuklarına ilişkin<br />
hayal kurmaktan da, bu hayallerinin gerçekleşmemesi<br />
olasılığından da daha az korkuyorlar.<br />
Bu yazı VKV Koç İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesindeki Ebeveynlik Kongresi kapsamında verdiğim ‘Bilimsel anne-babalık olur mu’ konferansımın hazırlık notlarından Voice dergisi <strong>için</strong> derlendi.<br />
Konferansta anlattıklarımdan biraz farklı olsa da, konferans sırasında son dönem çalışmalardan derlediğim bazı beyin görüntüleriyle desteklediğim sunumun özünü burada bulabilirsiniz.<br />
Görüşlerim hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler www.yankiyazgan.com’u ziyaret edebilir veya son beş yıl <strong>için</strong>deki kitaplarımı inceleyebilirler.<br />
VOıCE 35
As the Koç School moves forward into its<br />
26 th year, it is interesting to reflect on how<br />
the Overseas College Guidance Office has<br />
evolved and developed along with the<br />
growth of the school itself. In fact, I still<br />
remember the day I received the phone call<br />
from the headmaster at the time, Gerry<br />
Shields, on a lazy Saturday morning, telling<br />
me about the new college counseling job<br />
that had been created and asking about if I<br />
would be interested in the job. At the time<br />
I was working as the Director of College<br />
Admissions at a small liberal arts college<br />
in the United States, and although I had<br />
traveled as a tourist to Turkey, I had not<br />
thought about living and working outside of<br />
the U.S. The new position sounded exciting<br />
and the school up and coming and so I<br />
took a leap of faith, boarding that plane<br />
with my luggage in August of 1994 without<br />
36 VOıCE<br />
Larry Turns • Director of College Guidance<br />
gelişim development<br />
OCGO’s Journey of a Quarter of Century<br />
In the last 18 years, since I’ve started my job at the Koç School we have come a long way…<br />
even having seen the school. Although<br />
the Koç School had graduated a number<br />
of senior classes, the college counseling<br />
was being done on a part-time basis by an<br />
English teacher. I also still recall my drive to<br />
Koç, past the half-built buildings that could<br />
be seen from the highway in Sultanbeyli,<br />
driving up to the school, on then rutted<br />
and unpaved roads to a stark treeless<br />
campus. I remember that the school was<br />
still in its infancy, the schedule put together<br />
by the academic dean on a huge colored<br />
map drawn on her office wall. In fact,<br />
students used to come to school several<br />
weeks after the school officially opened as<br />
the weekly schedule changed on a daily<br />
basis, so students would wait until it was<br />
finalized before making the commitment<br />
to come to school on a regular basis.<br />
There was no Via Port, local restaurants<br />
or convenience stores and I recall one<br />
university representative, who decided to<br />
make his way to the school on his own and<br />
took over three hours from Istanbul using<br />
a ferry, train, bus and taxi before finally<br />
making his way to our doorstep.<br />
As there had not been a designated space<br />
for this position before, I was given a small<br />
room in what is now the tea room on the<br />
first floor but unfortunately the fact that<br />
I needed a computer and furniture was<br />
overlooked. Furthermore the room was<br />
overrun with three months of mail lying<br />
in piles all over the floor, as we did not<br />
have internet at the time and all school<br />
application materials and promotional<br />
materials were mailed. I recall taking a<br />
tour of the basement of the school, and<br />
choosing chairs, a table and even finding
gelişim development<br />
There have been many memorable moments over the years.<br />
Before the internet, the files used to be prepared manually and<br />
sent by DHL. We were forced to work long hours, often into the<br />
night, to meet mailing deadlines.<br />
the keyboard to go with the hard drive that<br />
I had found in the office. I also approached<br />
faculty who had a spouse who was not<br />
working and arranged for a part-time office<br />
assistant and by the start of school the<br />
office was open for business.<br />
%20 and up, up it goes….<br />
That first year I recall there were 125 seniors<br />
of which less than 20% decided to study<br />
overseas. At first, the students did not know<br />
what to make of this new office but one by<br />
one they began stopping by and we began<br />
to meet and to make individual plans.<br />
Fortunately, right from the early years, the<br />
Koç School has had a strong student body<br />
and even in the first year, the Koç School<br />
burst on the scene, having two students<br />
accepted to Harvard University and one<br />
to Yale University; I recall my conversation<br />
and how Harvard had taken notice of this<br />
new school, referring to the two students<br />
admitted as the two “Zeyneps,” Zeynep<br />
Fetvacı and Zeynep İnanoğlu.<br />
There have been many memorable<br />
moments over the years, the first year that<br />
Asuman Okman came to work with me<br />
in 1998 was a time before internet, when<br />
the files were prepared manually and sent<br />
by DHL and we were forced to work long<br />
hours, often into the night, to meet mailing<br />
deadlines, arranging for heaters as the<br />
school building had closed and the heat<br />
turned off. I remember years of battling<br />
with power shortages, snow storms that<br />
made it difficult to make it to school or<br />
to get the DHL truck to come and pick up<br />
applications to make flights which would<br />
allow the applications to be received on<br />
time. I even remember having prearranged<br />
phone calls with a number of prestigious<br />
universities and having to be whisked off<br />
by car to keep those appointments as local<br />
gypsies had stolen the copper in the phone<br />
cables and we had no phone service.<br />
The School of firsts<br />
The success of the Overseas College<br />
Guidance Office can be credited to the<br />
commitment that the school and the Koç<br />
family have given to the office in the effort<br />
to provide the best higher educational<br />
opportunities for its students, and in fact<br />
Suna Kıraç herself was directly responsible<br />
for helping to get the office started and<br />
supported its development. The Koç School<br />
was the first school in Turkey to have a<br />
fulltime Overseas Guidance Office, the first<br />
early college counselor, and the first school<br />
in Turkey to have a Turkish University<br />
Counseling Office. Robert College, for<br />
example, at the same time had a teacher<br />
who handled college counseling on a parttime<br />
basis. The influence of the Koç School<br />
on Overseas College Counseling in Turkey<br />
has been significant and I believe directly<br />
set the standard that then became routine<br />
at our peer institutions such as Robert<br />
College, Üsküdar, Enka, and Hisar Schools.<br />
The existence of counselors designated for<br />
overseas college counseling has impacted<br />
the increased number of overseas visitors,<br />
and most days during the fall, the Koç<br />
School hosts university representatives<br />
from all over world including prestigious<br />
universities in the United States,<br />
Canada, the United Kingdom and other<br />
parts of Europe. Our students have<br />
benefitted greatly, seeking wonderful<br />
opportunities all over the world and<br />
frequently earning large scholarships,<br />
making it possible for even needy<br />
students to attend overseas universities.<br />
Skyrocketing numbers<br />
Today is a far cry from the early years of the<br />
office’s existence; most school documents<br />
are sent electronically and the office staff<br />
has expanded so that we now have three<br />
counselors, Didem Sezer Epikmen, Asuman<br />
Okman and myself, Larry Turns, helping<br />
seniors with their overseas college search,<br />
along with Nilüfer Aras who is the early<br />
college counselor and Aziz Çınar who<br />
is the liaison with parents and students<br />
and is responsible for all computer and<br />
technical support. Also our numbers have<br />
skyrocketed, and this year there are 153<br />
seniors applying overseas out of a class<br />
of 254 and 47% of seniors attended an<br />
overseas university last year, which was 99<br />
students in all and represented the largest<br />
number of students ever in the school’s<br />
history to study overseas. The office also<br />
continues to spread the word about the<br />
strength of the Koç School by visiting<br />
university campuses in the summer and<br />
attending international conferences during<br />
the year, hosting an annual college fair and<br />
taking our students on a college tour every<br />
spring. The office also has in house help for<br />
students and parents who seek financial<br />
assistance as Asuman Okman meets with<br />
the families to help them with the process.<br />
We also have a number of new initiatives<br />
as Peter Harrison will be collaborating with<br />
OCGO in order to offer increased help with<br />
the UK process and is currently helping<br />
students with their UK personal statements<br />
and will assist in the application process.<br />
The office also continues to work hand in<br />
hand with the Turkish University Office as<br />
we do not feel that studying overseas is<br />
the right option for every student but both<br />
offices work together to provide appropriate<br />
counseling. Similarly we are coordinating<br />
our efforts closely with Paul Barrie, the IB<br />
coordinator, as well as the individual class<br />
deans. It is an exciting time to be a<br />
student at the Koç School as the entire<br />
school community has put its best resources<br />
forward to allow the students to have the<br />
best counseling services possible. It is not<br />
only interesting to reflect on our past but<br />
also to look forward to the future and the<br />
wonderful opportunities that await.<br />
VOıCE 37
YÖK’teki yenilikler<br />
Bugünlerde YÖK yeni yasasını tasarlıyor.<br />
Yasa tasarısının heyecan verici tarafı, Türk<br />
üniversitelerinin kendi öğrencilerini seçebilecek<br />
bir yöne doğru ilerliyor olması. Yasanın<br />
34. maddesi üniversitelere kendi öğrencilerini<br />
seçme yolunda bir ışık yakıyor. Yasa,<br />
tasarı aşamasında olsa da üniversitelerin<br />
bu yönde ortak görüş ifade etmesi oldukça<br />
sevindirici. Yasanın detayını http://yeniyasa.<br />
yok.gov.tr/?page=yazi&c=90&i=105 linkinden<br />
inceleyebilirsiniz. Merkezi yerleştirme<br />
sisteminin ya da üniversitelerin kendi öğrencilerini<br />
seçme yönteminin artı ve eksilerini<br />
sayfalarca dile getirmek mümkün. VKV<br />
Koç Özel Lisesi öğrencileri, her ne kadar<br />
merkezi sınavlarda başarılı olup hedefleri-<br />
gelişim development<br />
Güzel haberler<br />
Sibel İzgiman • Yurtiçi Üniversite Bölüm Direktörü<br />
Sizlere iki güzel haberimiz var. Üniversitelere kendi öğrencilerini seçme yolunda<br />
bir ışık yakan yeni YÖK yasası, tasarı aşamasında. Bir diğer haber ise 2012 dönemi<br />
mezunlarımızın elde ettiği burs oranlarıyla ilgili. Merkezi sınavlardaki başarılarıyla<br />
dikkat çeken VKV Koç Özel Lisesi’nin 2012 mezunlarından vakıf üniversitelerine yerleşen<br />
100 öğrencinin 54’ü burslu bir programa yerleşerek hepimizi gururlandırdı.<br />
VOıCE 38<br />
ne ulaşsalar da, farklı değişkenler de göz<br />
önünde bulundurulduğu bir üniversiteye<br />
giriş koşulunda da avantajlarını sürdüreceklerdir.<br />
Hem üniversite hayatında, hem de<br />
profesyonel iş hayatında değer bulan çok<br />
yönlülük, bundan sonra üniversiteye girişte<br />
de dikkate alınabilir.<br />
Hepimizin gururu Koç mezunları<br />
2012 sınıfından vakıf üniversitelerine<br />
yerleşen 100 öğrencimizden 54’ü burslu<br />
bir programa yerleşti. Toplam rakam<br />
3.059.768 TL, dolar bazında 1.699.871<br />
dolara denk geliyor. Koç Üniversitesi’ne<br />
burssuz girip doğrudan % 25 indirim alan<br />
öğrencilerimizi de hesaba katarsak bu<br />
rakam 3.528.768 TL’ye ulaşıyor, bu da<br />
1.960.426 doları ifade ediyor. Bu başarının<br />
oluşmasında en büyük paydayı oluşturan<br />
öğrencilerimizi, daha sonra öğretmenlerini<br />
ve ailelerini tebrik ederiz. 2012 sınıfında<br />
üniversitelerin çeşitli programlarına tam<br />
burslu yerleşen üç mezunumuzun çalışma<br />
stratejisi, okuldan gördüğü destek ve gelecek<br />
hayallerini merak edenler <strong>için</strong>:<br />
Işıl Karanfil / Koç Üniversitesi Tıp<br />
Fakültesi - Tam Burslu:<br />
Okulum beni birçok adımda destekledi.<br />
Okulda İngilizce eğitim görmemiz sanılanın<br />
aksine bir avantaj. Çünkü İngilizce fen<br />
dersleri daha bilimsel ve ayrıntılı oluyor,<br />
müfredattaki bilgilerle tamamen uyuşuyor.<br />
Öğretmenlerim de çalışmalarım konusunda
ana çok destek oldular. 11. sınıfta çok<br />
test çözmedim, okulda öğrendiğim konuları<br />
ayrıntısıyla öğrenmeye çalıştım. 12. sınıfta<br />
ise sürekli tekrarlar ve o sınıfa <strong>özel</strong> konulara<br />
yoğunlaştım. Yurtiçi Danışmanlık Ofisi de<br />
üniversite konusunda çok güzel bilgilendirmeler<br />
yaptı, sınav sürecimi takip etti.<br />
Gelecekte bir tıp profesörü olmayı hedefliyorum.<br />
Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı<br />
çalışmak, sağlık politikaları geliştirmek<br />
istiyorum. Doğa fotoğrafçılığıyla ilgiliyim.<br />
Tanıdığım eski bir National Geographic<br />
fotoğrafçısıyla bir yaz, fotoğraf seyahatine<br />
çıkmayı planlıyorum. İleride fotoğraf sergileri<br />
açma fikri de beni heyecanlandırıyor.<br />
Bize kendinizden bahseder misiniz?<br />
1970 İstanbul doğumluyum, 1992 yıllında<br />
İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden<br />
mezun oldum. Daha sonra Bahçeşehir<br />
Üniversitesi’nde “Kariyer Geliştirme Danışmanlığı”<br />
sertifika programını tamamladım.<br />
Meslek hayatımın ilk yıllarında<br />
Balıklı Rum Hastanesi’nde psikolog olarak<br />
çalıştım. Daha sonra sektörel gözlemlerim<br />
neticesinde eğitim alanının beni daha çok<br />
heyecanlandırdığına karar verdim.<br />
Bugüne kadar yaptığınız çalışmalar<br />
hakkında bilgi alabilir miyiz?<br />
Eğitim alanına geçiş yaptıktan sonra ilk<br />
çalıştığım kurum MEF dershaneleri oldu.<br />
Bu kurumda iki yıl süreyle danışman olarak<br />
öğrencilere ve velilere meslek seçimi,<br />
kariyer yönelimi, sınav-sistem gibi konu-<br />
gelişim development<br />
Ali Kaviş / Bilkent Üniversitesi Bilgisayar<br />
Mühendisliği Bölümü - Tam Burslu:<br />
11 ve 12. sınıfta dershaneye gittim ama<br />
<strong>özel</strong> ders almadım. Özel ders almanın<br />
gerekli olduğunu düşünmüyorum. Keşke<br />
11. sınıfta işi biraz daha sıkı tutsaydım, o<br />
zaman son yılda çok daha rahat olurdum<br />
diyorum bazen. Hocalarımız sınava yönelik<br />
testler ve konu anlatımları hazırladılar bizim<br />
<strong>için</strong>. Özellikle Taner Hoca ve Koray Hoca’nın<br />
YGS ve LYS öncesi sağladığı kolaylıklar çok<br />
işimize yaradı. Yurtiçi Danışmanlık Ofisi de<br />
oldukça yararlı oluyor bu süreçte. Ne zaman<br />
ne yapılmalı, nasıl çalışılmalı, hangi üniversite<br />
hangi açıdan daha iyi gibi konularda bize<br />
çok yardımcı olundu.<br />
larda destek verdim. Daha sonra TED İstanbul<br />
Koleji’nde beş yıl süreyle psikolojik<br />
danışman olarak görev yaptım. Ardından<br />
Hisar Eğitim Vakfı Özel Hisar Lisesi’ne<br />
geçtim. Sekiz yıl boyunca çalıştığım Özel<br />
Hisar Lisesi’nde, Yurtiçi Üniversite Danışmanlık<br />
ve Kariyer Merkezi bünyesindeki<br />
Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Ofisi’ni<br />
kurdum. Öğrenci ve ailelerin kariyer<br />
yönelimi süreci içerisinde neler yaşadığını,<br />
nasıl desteklenmesi gerektiğini, mesleki<br />
yönelim ve kariyer yolu ana başlığındaki<br />
danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasını<br />
sağladım. Kazandığım deneyimler bu sürecin<br />
test çözmeyle ilerleyen teknik ya da<br />
mekanik bir süreç olmadığını bana gösterdi.<br />
Bu da hem bilgi hem de psikolojik<br />
destek anlamında profesyonelleşmemde<br />
önemli rol oynadı.<br />
Can Tankuş / İstanbul Bilgi Üniversitesi<br />
Sinema ve TV Bölümü - Burslu:<br />
Son sene dershane ve okul saatleri dışında<br />
günde yaklaşık iki saat test çözerek ve konu<br />
tekrarı yaparak sınava hazırlandım. Okul bu<br />
süreçte beni rehberlik çalışmalarıyla, sınavın<br />
yapısı, çalışma planı ve okul analizi gibi<br />
konularda bilgilendirmek amacıyla birebir<br />
görüşmelerle destekledi. İleride iyi filmler<br />
çeken bir yönetmen olmayı amaçlıyorum. Bir<br />
de son zamanlarda Soner Yalçın’ın Samizdat’ını<br />
okumaya başladım ve gazeteciliğe de<br />
merak saldım.<br />
Yurtiçi Üniversite<br />
Danışmanlığına<br />
taze kan<br />
VKV Koç Özel Lisesi Yurtiçi<br />
Üniversite Danışmanlık Ofisi’nin<br />
yeni üyesi Tarkan Gülbay’ı<br />
tanıyalım.<br />
Öğrencilerimiz hakkındaki ilk izlenimlerinizi<br />
öğrenebilir miyiz?<br />
Koç öğrencileri düşüncelerini rahatlıkla ve<br />
özgüvenle ifade ediyor. Yurtiçi ve yurtdışı<br />
kariyer seçeneklerini gerek öğrenci gerekse<br />
veliler objektif olarak değerlendiriyorlar.<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nin oturmuş bir kurumsal<br />
yapısı olduğunu zaten biliyordum.<br />
Çalışmaya başladıktan sonra bunu yerinde<br />
gözlemleme şansım oldu. Okul içerisinde<br />
departmanlar arası uyumun çok iyi olduğunu<br />
düşünüyorum. Danışmanlık hizmetleri<br />
boyutunda çok profesyonel olduğunu<br />
bildiğim ve kuruma gelmeden önce de<br />
hakkında çok olumlu şeyler duyduğum bu<br />
ekibe katılmaktan dolayı çok mutluyum.<br />
VOıCE 39
1<br />
2<br />
3<br />
4<br />
5<br />
6<br />
7<br />
8<br />
9<br />
10<br />
11<br />
12<br />
13<br />
14<br />
15<br />
16<br />
17<br />
18<br />
19<br />
20<br />
21<br />
22<br />
23<br />
24<br />
25<br />
26<br />
27<br />
28<br />
29<br />
30<br />
31<br />
32<br />
33<br />
34<br />
35<br />
36<br />
37<br />
38<br />
39<br />
40<br />
41<br />
42<br />
43<br />
44<br />
45<br />
46<br />
47<br />
48<br />
49<br />
50<br />
51<br />
52<br />
53<br />
54<br />
55<br />
56<br />
57<br />
58<br />
59<br />
60<br />
61<br />
62<br />
63<br />
64<br />
65<br />
66<br />
67<br />
68<br />
69<br />
70<br />
40 VOıCE<br />
gelişim development<br />
2012 TÜRKİYE ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME LİSTESİ (SOYADI SIRALI)<br />
AD-SOYAD ALAN<br />
PUAN<br />
TÜRÜ<br />
TERCİH<br />
SIRASI<br />
ÜNİVERSİTE / BÖLÜM YURTDIŞI ÜNİVERSİTE<br />
RIZA ERAY ADLIM<br />
RGL<br />
UnIVERSITY OF MIAMI<br />
ALARA İPEK AKBIYIKOĞLU<br />
IB<br />
nEw YORK UnIVERSİTY<br />
GİZEM AKKALKAn<br />
RGL TM1 6 Bahçeşehir Ü. / İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI (İnG.)<br />
DORUK AKPEK<br />
IB<br />
nORTHwESTERn UnIVERSITY<br />
BERK AKTAŞ<br />
IB<br />
BOSTOn UnIVERSITY<br />
MERT AKYILDIZ<br />
IB<br />
POLYTECHnIC InSTITUTE OF nYU<br />
SEÇİL ALTInTAŞ<br />
IB<br />
HARVARD UnIVERSITY<br />
TUĞÇE ALTUnALAn<br />
RGL TM2 2 KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />
LARA ARIKAn<br />
RGL<br />
RInGLInG COLLEGE OF ART AnD DESIGn<br />
ZEYnEP AROLAT<br />
IB<br />
PRATT InSTITUTE<br />
OnUR CAn ARSLAn<br />
RGL TM1 1 YEDİTEPE Ü. / İŞLETME (%50 BURSLU)<br />
TÜLİn RUMEYSA ARSLAn<br />
IB<br />
MCGILL UnIVERSITY<br />
OZAn ARSLAnOĞLU<br />
RGL MF4 2 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG (%50 BURSLU)<br />
MERVE DEnİZ ASLAn<br />
RGL<br />
CEnTRAL SAInT MARTInS COLLEGE OF ART & DESIGn<br />
YUSUF CAnER ASLAn<br />
RGL TM3 10 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />
EMİR ATAER<br />
RGL TM1 7 SABAnCI Ü. / YÖnETİM BİLİMLERİ PROG.<br />
ECE ATBAŞ<br />
RGL MF3 1 İSTAnBUL Ü. / VETERİnER FAKÜLTESİ<br />
CAn BARAn AYGÜLER<br />
RGL<br />
SIMOn FRASER UnIVERSITY<br />
TOLGA BABÜR<br />
IB<br />
DUKE UnIVERSITY<br />
UMUT BAKAnOĞULLARI<br />
RGL TM2 3 İSTAnBUL Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />
AYBARS BALCI<br />
RGL TM1 1 KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
VEDAT CAn BALTALI<br />
RGL MF4 17 BAHÇEŞEHİR Ü. / EnERJİ SİSTEMLERİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
MELİS BASMACI<br />
IB<br />
KInG’S COLLEGE LOnDOn<br />
FUAT BERK BATUR<br />
RGL TM2 9 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />
ECESU BAYIR<br />
IB<br />
nEw YORK UnIVERSITY<br />
JOEL BEBASA<br />
IB<br />
GEORGETOwn UnIVERSITY<br />
CEM BEnHASOn<br />
RGL<br />
ECOLE HOTELIERE DE LAUSAnnE<br />
YASEMİn BEnKER<br />
IB<br />
BROwn UnIVERSITY<br />
KERİM HAKAn BEnSEL<br />
IB<br />
YALE UnIVERSITY<br />
SELİn BERKER<br />
RGL<br />
PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />
MEHMET SUAT BÜYÜKAKSAKAL<br />
RGL TM2 3 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />
LARA CEYLAn<br />
RGL TM1 19 İSTAnBUL BİLGİ Ü.* / İŞLETME-EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU) COnCORDIA UnIVERSITY - MOnTREAL<br />
M. ORHAn JEAn PİERRE COnTRASTIn<br />
IB<br />
UnIVERSITY OF CAMBRIDGE<br />
MUTLUHAn ÇAĞ<br />
RGL TM1 2 ÖZYEĞİn Ü. / İŞLETME (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
MELİS ÇAĞAn<br />
RGL<br />
MCGILL UnIVERSITY<br />
DEnİZ ÇAKMAKÇI<br />
RGL TM2 4 KOÇ Ü.* / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.)<br />
DRExEL UnIVERSITY<br />
CEYLAn ÇARHOĞLU<br />
IB<br />
CHAPMAn UnIVERSITY<br />
SARP ÇEBİ<br />
RGL MF4 4 BAHÇEŞEHİR Ü. / EnDÜSTRİ ÜRÜnLERİ TASARIMI (İnG.)<br />
IRMAK ÇELEBİOĞLU<br />
RGL TM3 3 KOÇ Ü. / PSİKOLOJİ (İnG.)<br />
KIVILCIM ÇELİK<br />
IB<br />
wATERFORD InSTITUTE OF TECHnOLOGY<br />
DEnİZ ÇETİn<br />
RGL TM3 7 KOÇ Ü. / PSİKOLOJİ (İnG.)<br />
CAnSU ÇInAR<br />
RGL TM2 3 KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
ÖYKÜ ÇİLDİR<br />
RGL<br />
MCGILL UnIVERSITY<br />
ERSİn ÇOBAn<br />
RGL MF4 7 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. (%50 BURSLU)<br />
PInAR DAnACI<br />
RGL TM3 4 KOÇ Ü. / SOSYOLOJİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
DAMLA DARICI<br />
RGL MF4 8 KOÇ Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.)<br />
İPEK DEMİRCİOĞLU<br />
IB<br />
SCHOOL OF THE ART InSTITUTE OF CHICAGO<br />
SELİn DEMİRLER<br />
IB<br />
LAFAYETTE COLLEGE<br />
BAŞAK DEMİR<br />
RGL MF4 3 KOÇ Ü. / KİMYA-BİYOLOJİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
OSMAn KAAn DEMİRÖZ<br />
RGL MF4 5 KOÇ Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
BADE DERİnDERE<br />
RGL TM3 6 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />
EROL MERT DİnÇERLER<br />
RGL TS1 4 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / REKLAMCILIK (İnG.)<br />
ELİCAn DOEnYAS<br />
RGL MF4 2 KOÇ Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
SELEn EBRA EFE<br />
IB<br />
SCHOOL OF ORIEnTAL AnD AFRICAn STUDIES, UnIVERSITY OF LOnDOn<br />
MERVE EKİCİ<br />
IB<br />
BARnARD COLLEGE<br />
TUBA ELMAS<br />
RGL TM1 4 KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG.)<br />
MERVE ELTEMUR<br />
IB<br />
nEw YORK UnIVERSITY<br />
DİLAn EMRE<br />
IB<br />
PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />
BARAn ERBİŞ<br />
RGL TM2 7 KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
OĞUZ CAn EREn<br />
IB MF4 1 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />
UnIVERSITY OF ILLInOIS AT URBAnA-CHAMPAIGn*<br />
EMRE ERİM<br />
RGL MF4 4 İSTAnBUL TEKnİK Ü. / İMALAT MÜHEnİSLİĞİ<br />
BURAK ERKMAn<br />
RGL TM3 6 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />
KEREM ERKMEn<br />
RGL TM3 5 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />
EBRU İPEK ERKÖSE<br />
RGL TM2 3 IŞIK Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
DEnİZ ERTAn<br />
IB<br />
UnIVERSITY OF PEnnSYLVAnIA<br />
SELÇUK ERTUĞ<br />
RGL MF4 4 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />
HAnDE EYİSOYLU<br />
RGL MF4 2 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />
İREM EZİCİ<br />
RGL TM3 4 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / PSİKOLOJİ (İnG.)<br />
ZEYnEP FİLİZEL<br />
RGL TM2 3 YEDİTEPE Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (%50 BURSLU)<br />
LEVEnT GECEBEĞİ<br />
IB<br />
LEHIGH UnIVERSITY<br />
*Tercih ettiği Üniversite
71<br />
72<br />
73<br />
74<br />
75<br />
76<br />
77<br />
78<br />
79<br />
80<br />
81<br />
82<br />
83<br />
84<br />
85<br />
86<br />
87<br />
88<br />
89<br />
90<br />
91<br />
92<br />
93<br />
94<br />
95<br />
96<br />
97<br />
98<br />
99<br />
100<br />
101<br />
102<br />
103<br />
104<br />
105<br />
106<br />
107<br />
108<br />
109<br />
110<br />
111<br />
112<br />
113<br />
114<br />
115<br />
116<br />
117<br />
118<br />
119<br />
120<br />
121<br />
122<br />
123<br />
124<br />
125<br />
126<br />
127<br />
128<br />
129<br />
130<br />
131<br />
132<br />
133<br />
134<br />
135<br />
136<br />
137<br />
138<br />
139<br />
140<br />
MERTHAn GEnCER<br />
OYA GÖKŞAHİn<br />
ZEYnEP GÖKALP<br />
EREn CAn GÜÇ<br />
ELİF GÜLEÇ<br />
BUĞÇE GÜLEn<br />
ÖMER KAAn GÜnAY<br />
MERT GÜnDEMİR<br />
MEHMET ORHUn GÜRAL<br />
AKSEL GÜREL<br />
LARA GÜRKAYnAK<br />
ECE GÜRLEYİK<br />
IRMAK MERVE GÜRSES<br />
MERT HİVA<br />
ELA IŞIK<br />
ÖZGE İBİŞAĞAOĞLU<br />
ALARAnUR İÇTEn<br />
HAnDE İLGİn<br />
nESLİŞAH İnAn<br />
SAnİYE İnCE<br />
DEBORA İPEKEL<br />
RAnA İPEKER<br />
KAAn KALEM<br />
UĞUR KAAn KALEM<br />
ALİ OSMAn KALO<br />
ZEREn KAMBUR<br />
MEnAHEM MARK KAnDİYOTİ<br />
CAn KAnTARCI<br />
CEREn KAnTURVARDAR<br />
DİCLE KARA<br />
OĞUZ BORA KARACA<br />
MURATCAn KARADUMAn<br />
IŞIL KARAnFİL<br />
AYÇA KATITAŞ<br />
ALİ KAVİŞ<br />
BATUHAn KAVUK<br />
MİKAİL MEVLÜT KAYA<br />
ERİM KEKLİKOĞLU<br />
ŞÜKRAn İPEK KEnAROĞLU<br />
ASLI KİMYA<br />
LEBRİZ KIZILER<br />
POLEn KİZİROĞLU<br />
BAŞAK KOCAMIŞ<br />
MEHMET ÖZEn KOÇAK<br />
YİĞİT KOÇAK<br />
CEnK KORDOVA<br />
BUSE KÖSEOĞLU<br />
CAn KULUnYAR<br />
AYŞE SERRA KUMAn<br />
METİn KUMRU<br />
EDA MELİKE KUROĞLU<br />
ASYA LATİFOĞLU<br />
YASMİn MAÇORO<br />
OSMAn DORUK MAnZAK<br />
KAAn MARO<br />
CAn MAVİ<br />
SERA MEn<br />
CEFİ MEnDA<br />
SUMRU MİZRAHİ<br />
EMİR MURATHAnOĞLU<br />
MARAL MÜDOK<br />
PIRILTI OnUKAR<br />
DEYLEM OnURSAL<br />
TOLGA ORAL<br />
EMRE ORBAY<br />
nUR ŞURA ÖZ<br />
DORUK ÖZBEK<br />
MERT ÖZBİLEK<br />
MURATCAn ÖZDEMİR<br />
ASLI ÖZDOYURAn<br />
2012 TÜRKİYE ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME LİSTESİ (SOYADI SIRALI)<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
TM1<br />
DİL1<br />
TM1<br />
TS1<br />
TM2<br />
TM1<br />
TM1<br />
MF3<br />
MF4<br />
TS1<br />
TM3<br />
MF3<br />
MF4<br />
MF4<br />
TM3<br />
TM2<br />
TM2<br />
MF3<br />
TM1<br />
MF4<br />
TM2<br />
YGS6<br />
TM1<br />
MF4<br />
MF2<br />
MF4<br />
TM1<br />
TM1<br />
TM2<br />
TM3<br />
TM2<br />
TM1<br />
TM3<br />
TM1<br />
TS1<br />
TM1<br />
TM2<br />
MF4<br />
MF4<br />
2<br />
9<br />
5<br />
3<br />
2<br />
7<br />
5<br />
6<br />
2<br />
2<br />
10<br />
1<br />
4<br />
5<br />
3<br />
5<br />
2<br />
1<br />
5<br />
2<br />
3<br />
6<br />
5<br />
7<br />
15<br />
4<br />
13<br />
12<br />
4<br />
8<br />
5<br />
3<br />
12<br />
1<br />
11<br />
10<br />
2<br />
8<br />
6<br />
gelişim development<br />
PUAN TERCİH<br />
AD-SOYAD ALAN ÜNİVERSİTE / BÖLÜM YURTDIŞI ÜNİVERSİTE<br />
TÜRÜ SIRASI<br />
KADİR HAS Ü. / ULUSLARARASI TİCARET VE FİnAnS (%25 BURSLU)<br />
İSTAnBUL Ü. / AMERİKAn KÜLTÜRÜ VE EDEBİYATI<br />
KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / SİnEMA VE TELEVİZYOn (İnG) (TAM BURSLU)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / ULUSLARARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK (İnG)<br />
KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG) (%25 BURSLU)<br />
İSTAnBUL Ü. / ÇAPA DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ<br />
İSTAnBUL TEKnİK Ü. / MİMARLIK<br />
KOÇ Ü. / MEDYA VE GÖRSEL SAnATLAR (İnG) (%50BURSLU)<br />
SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />
YEDİTEPE Ü. / TIP FAKÜLTESİ<br />
İSTAnBUL TEKnİK Ü. / İnŞAAT MÜHEnDİSLİĞİ<br />
YEDİTEPE Ü. / KİMYA MÜHEnDİSLİĞİ (%50 BURSLU)<br />
SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG. (%25 BURSLU)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />
KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / TIP FAKÜLTESİ (TAM BURSLU)<br />
YEDİTEPE Ü. / İŞLETME (TAM BURSLU)<br />
İ.D. BİLKEnT Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (TAM BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
ÖZYEĞİn Ü. / OTEL YÖnETİCİLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
DOĞUŞ Ü. / ULUSLARARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK (İnG.) (TAM BURSLU)<br />
İSTAnBUL TEKnİK Ü. / KOnTROL MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.)<br />
İSTAnBUL TEKnİK Ü. / KİMYA<br />
TÜRK HAVA KURUMU Ü. / PİLOTAJ<br />
ÖZYEĞİn Ü. / İŞLETME (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
ÖZYEĞİn Ü. / BAnKACILIK VE FİnAnS (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />
SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />
KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG. (%25 BURSLU)<br />
BOĞAZİÇİ Ü. / İKTİSAT<br />
BAHÇEŞEHİR Ü.* / İLETİŞİM TASARIMI (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG.)<br />
KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />
ÖZYEĞİn Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / MAKİnE MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
nORTHEASTERn UnIVERSITY<br />
BABSOn COLLEGE<br />
QUEEn MARY, UnIVERSITY OF LOnDOn<br />
UnIVERSITY OF CALIFORnIA AT BERKELEY*<br />
PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />
nORTHEASTERn UnIVERSITY<br />
UnIVERSITY OF VIRGInIA<br />
TUFTS UnIVERSITY<br />
nEw YORK UnIVERSITY<br />
MARYLAnD InSTITUTE COLLEGE OF ART<br />
EMERSOn COLLEGE<br />
KInG’S COLLEGE LOnDOn<br />
nEw YORK UnIVERSITY<br />
UnIVERSITY OF nOTTInGHAM<br />
THE UnIVERSITY OF nORTH CAROLInA AT CHAPEL HILL<br />
BABSOn COLLEGE<br />
STAnFORD UnIVERSITY<br />
JACOBS UnIVERSITY*<br />
UnIVERSITY OF TOROnTO<br />
UnIVERSITY OF MIAMI<br />
PRATT InSTITUTE<br />
JOHnS HOPKInS UnIVERSITY<br />
BOSTOn UnIVERSITY<br />
UnIVERSITY OF SOUTHERn CALIFORnIA<br />
DUKE UnIVERSITY<br />
UnIVERSITY OF VIRGInIA<br />
CARLETOn COLLEGE<br />
POLITECnICO DI MILAnO<br />
VASSAR COLLEGE<br />
CLARK UnIVERSITY<br />
STAnFORD UnIVERSITY<br />
UnIVERSITY OF MICHIGAn<br />
SCHOOL OF THE ART InSTITUTE OF CHICAGO<br />
*Tercih ettiği Üniversite<br />
VOıCE 41
141<br />
142<br />
143<br />
144<br />
145<br />
146<br />
147<br />
148<br />
149<br />
150<br />
151<br />
152<br />
153<br />
154<br />
155<br />
156<br />
157<br />
158<br />
159<br />
160<br />
161<br />
162<br />
163<br />
164<br />
165<br />
166<br />
167<br />
168<br />
169<br />
170<br />
171<br />
172<br />
173<br />
174<br />
175<br />
176<br />
177<br />
178<br />
179<br />
180<br />
181<br />
182<br />
183<br />
184<br />
185<br />
186<br />
187<br />
188<br />
189<br />
190<br />
191<br />
192<br />
193<br />
194<br />
195<br />
196<br />
197<br />
198<br />
199<br />
200<br />
201<br />
202<br />
203<br />
204<br />
205<br />
206<br />
207<br />
208<br />
209<br />
42 VOıCE<br />
EDA ÖZDOYURAn<br />
EMİR ÖZGÖREn<br />
PIRIL ÖZİnCE<br />
YİĞİT ÖZKAn<br />
MUAMMER ÇInAR ÖZKUL<br />
DEnİZ ÖZMEn<br />
SEDA ÖZnAL<br />
GÜLŞAH ÖZTEKİn<br />
ELİF ÖZÜÇAĞLIYAn<br />
KERİM PAPAKER<br />
FAİK BATUHAn PARALI<br />
OnUR CAn PEKER<br />
DAVİT DAVUT PESO<br />
IŞIL SAĞLAM<br />
BERKİn SAKİnTUnA<br />
ESLİn SAPORTA<br />
SEYMUR SAPORTA<br />
EFE SARGIn<br />
CAnSU SAYICI<br />
MÜJE SELEK<br />
BERK SEYDAn<br />
DORUK SIRTIOĞLU<br />
LARA SİBEL SİSA<br />
ECE SOYSAL<br />
HAMDİ SOYSAL<br />
OSMAn CAn SÖZÜnERİ<br />
ÇİSİL SU<br />
SAMED SUSAM<br />
MELİS SÜER<br />
SARP SÜLÜn<br />
EMRE SÜMER<br />
AYŞE İREM ŞEn<br />
FAİK ŞEnER<br />
ERMAn HAKAn ŞEnER<br />
ECEM ŞEnYUVA<br />
UĞUR CAn TAnKUŞ<br />
DİLARA TAŞDEMİR<br />
ECE ZEYnEP TAŞKIn<br />
BEYZA TAYCI<br />
KARDELEn TEKCİ<br />
TUTKU TEKİnEL<br />
BEnAn TERZİOĞLU<br />
BERKE TInAZ<br />
İnCİ TİMUR<br />
ELİF TOKAY<br />
İRİS SU TOKSÖZ<br />
ASLI TORAMAn<br />
BİGEM TOSUn<br />
DERİn TUFAn<br />
DEnİZ TUĞLU<br />
LARA TUKSAL<br />
TOLGA TUnALI<br />
FATOŞ ASLI TUnAMAn<br />
BUSE TUnÇEL<br />
nAZLI DEnİZ TUnÇELLİ<br />
KEREM CAn TURGUTLU<br />
ADASEL TÜREMİŞ<br />
DİLARA TÜRKYILMAZ<br />
nAZLI ZEYnEP UĞUR<br />
ATAKAn ULAK<br />
CAn URALKAn<br />
MEHMET SİnAn URAY<br />
AYŞEGÜL UYSAL<br />
AnIL YALIn<br />
BORA KAAn CAn YAVUZ<br />
AHMET YEnİ<br />
CAnSU YETİŞGİn<br />
YİĞİTCAn YILDIZ<br />
YAĞIZHAn YOLLU<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
IB<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
RGL<br />
IB<br />
RGL<br />
MF4<br />
TM2<br />
MF4<br />
TM1<br />
MF4<br />
TM2<br />
DİL1<br />
TS1<br />
MF4<br />
TM1<br />
MF4<br />
MF4<br />
MF4<br />
TM1<br />
TS1<br />
TS1<br />
TM3<br />
MF4<br />
MF4<br />
MF3<br />
MF4<br />
TM2<br />
DİL1<br />
TM3<br />
TM1<br />
TM2<br />
TM2<br />
MF4<br />
TS1<br />
TM1<br />
TM1<br />
TM1<br />
DİL1<br />
TM2<br />
MF3<br />
TM2<br />
5<br />
11<br />
5<br />
5<br />
4<br />
9<br />
6<br />
2<br />
11<br />
3<br />
3<br />
3<br />
19<br />
3<br />
1<br />
9<br />
6<br />
5<br />
10<br />
2<br />
4<br />
6<br />
2<br />
3<br />
4<br />
6<br />
6<br />
4<br />
3<br />
6<br />
7<br />
9<br />
3<br />
9<br />
9<br />
14<br />
gelişim development<br />
2012 TÜRKİYE ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME LİSTESİ (SOYADI SIRALI)<br />
AD-SOYAD ALAN<br />
PUAN<br />
TÜRÜ<br />
TERCİH<br />
SIRASI<br />
ÜNİVERSİTE / BÖLÜM YURTDIŞI ÜNİVERSİTE<br />
nEw YORK UnIVERSITY<br />
TM2 8 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (%25 BURSLU)<br />
wESLEYAn UnIVERSITY<br />
MF4 9 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. (%50 BURSLU)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / MİMARLIK (İnG.)<br />
KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / MİMARLIK (İnG.)<br />
SABAnCI Ü. / YÖnETİM BİLİMLERİ PROG.<br />
SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. (%50 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / İnGİLİZ DİLİ VE KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT (%25 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / ARKEOLOJİ VE SAnAT TARİHİ (İnG.) (TAM BURSLU)<br />
ÖZYEĞİn Ü. / İnŞAAT MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / MİMARLIK (İnG.)<br />
SABAnCI Ü.* / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
MARMARA Ü. / İKTİSAT (İnG.)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / SİnEMA VE TELEVİZYOn (İnG.) (TAM BURSLU)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / SİnEMA VE TELEVİZYOn (İnG.)<br />
KOÇ Ü. / SOSYOLOJİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
ÖZYEĞİn Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
YEDİTEPE Ü. / MİMARLIK<br />
ACIBADEM Ü. / TIP FAKÜLTESİ (İnG.)<br />
KOÇ Ü. / KİMYA-BİYOLOJİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (TAM BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (%25 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / İnGİLİZ DİLİ VE KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT (%50 BURSLU)<br />
YEDİTEPE Ü. / PSİKOLOJİ<br />
ÖZYEĞİn Ü. / GİRİŞİMCİLİK (İnG.) (%50 BURSLU)<br />
KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />
KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />
İSTAnBUL TEKnİK Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü.* / MEDYA VE İLETİŞİM SİSTEMLERİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
SABAnCI Ü. / YÖnETİM BİLİMLERİ PROG.<br />
KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
İSTAnBUL BİLGİ Ü. / EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />
İSTAnBUL Ü. / İnGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI<br />
KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.)<br />
BÜLEnT ECEVİT Ü. / TIP FAKÜLTESİ<br />
İSTAnBUL Ü. / SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER<br />
COLLEGE OF nEw CALEDOnIA<br />
BABSOn COLLEGE<br />
wASHInGTOn UnIVERSITY In ST. LOUIS<br />
UnIVERSITY OF MIAMI<br />
nEw YORK UnIVERSITY<br />
UnIVERSITY OF ILLInOIS AT URBAnA-CHAMPAIGn<br />
TUFTS UnIVERSITY<br />
TUFTS UnIVERSITY<br />
MCGILL UnIVERSITY<br />
UnIVERSITY OF MAnCHESTER<br />
UnIVERSITY OF PEnnSYLVAnIA<br />
BOSTOn UnIVERSITY<br />
STAnFORD UnIVERSITY<br />
nUOVA ACCADEMIA DI BELLE ARTI MILAnO<br />
KInG’S COLLEGE LOnDOn<br />
UnIVERSITY OF ILLInOIS AT URBAnA-CHAMPAIGn<br />
COLUMBIA UnIVERSITY<br />
COLUMBIA UnIVERSITY<br />
MCGILL UnIVERSITY<br />
PRATT InSTITUTE<br />
SKIDMORE COLLEGE<br />
PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />
UnIVERSITA BOCCOnI*<br />
SYRACUSE UnIVERSITY<br />
BOSTOn UnIVERSITY<br />
PRATT InSTITUTE<br />
SYRACUSE UnIVERSITY<br />
MODUL UnIVERSITY VIEnnA<br />
UnIVERSITY OF PEnnSYLVAnIA<br />
PEnnSYLVAnIA STATE UnIVERSITY, UnIVERSITY PARK*<br />
UnIVERSITY OF CHICAGO*<br />
BOSTOn UnIVERSITY<br />
MCGILL UnIVERSITY<br />
ROGER wILLIAMS UnIVERSITY<br />
*Tercih ettiği Üniversite
Sun-kissed, bliss-kissed, that is the country<br />
of Oman, when turning a corner on an arid<br />
mountain can lead you to a Shangri-La where<br />
peach, apricot, walnut and grape bloom<br />
uproariously on terraced slopes, through<br />
which the water has not failed to flow for two<br />
thousand years.<br />
Oman is ruled by a wise king who actively<br />
seeks the blessings of God upon his people.<br />
Women can work outside the house, drive<br />
cars and dance for joy while their sisters across<br />
the border live in perpetual purdah. Here<br />
many women dress in swirling, gorgeously<br />
coloured dresses that are as African as they<br />
are Arabic, for this was the kingdom of Oman<br />
and Zanzibar. The girls array themselves in<br />
tribal costumes of unsurpassed loveliness,<br />
each tribe owning a combination of colours<br />
only they can wear.<br />
I was lucky enough to teach in Oman for<br />
four years at the Sultan’s School in Seeb. It<br />
was a coed, - Omani girls and boys in the<br />
same school! - not a common occurrence<br />
in Arabia. It was a wonderful period in<br />
my life: acting the role of Prospero in the<br />
gezi travel<br />
Oman: a unique identity<br />
John Richardson • English teacher<br />
It was a wonderful experience to teach at the Sultan’s School in Oman,<br />
a splendid country with a vibrant sense of unique identity…<br />
Sultan’s own theatre at the Al-Bustan Palace,<br />
beneath whose soaring dome – check it out<br />
on the net – a lovely girl from my home city<br />
of Cardiff played the harp while the rich<br />
sipped their earl grey and nibbled Omani<br />
dainties; where on Christmas Day my family<br />
and I dived from a dhow into the impossibly<br />
turquoise Indian Ocean, and dined on lobster<br />
and Christmas pudding on a desert beach;<br />
where you could swim in a really cold wadi<br />
river under a shimmering blue sky; and where<br />
you could wander around a marvelously<br />
reconstructed fort, like the one at Niswah,<br />
and admire how the Omanis lived centuries<br />
earlier. Oman is a splendid country with a<br />
vibrant sense of its own identity.<br />
Just ten minutes from the school was one<br />
of the longest and most perfect beaches<br />
in the world. Here the local fishermen sat<br />
mending their nets. It was customary for<br />
many of the staff to have sundowners on<br />
the sand at the end of the day, watching<br />
dolphins dive against the blood-red sun,<br />
turtles waddling up from the sea, or the play<br />
of phosphorescence round those enjoying an<br />
evening dip in the briny.<br />
I taught some of the wealthiest people in the<br />
world, including the young royals, and they<br />
were almost all uniformly clever, unspoiled<br />
and delightful to share a classroom with,<br />
students who spontaneously applauded<br />
chapters or scenes in “Pride and Prejudice” or<br />
“Jane Eyre”, that appealed to their sense of<br />
justice and propriety.<br />
That has only happened to me in one other<br />
school, in one other country, here in my<br />
beloved Istanbul.<br />
At the Sultan’s School<br />
in Seeb, Omani girls<br />
and boys are lucky<br />
enough to be educated<br />
in the same school<br />
- not a common<br />
occurrence in Arabia!<br />
Fotoğraflar: www.neleroluyor.net ve http://m2.i.pbase.com sitelerinden alınmıştır.<br />
VOıCE 43
Tell us about yourself?<br />
Emma Snow: I am a British teacher from<br />
Exeter, in the South West of England. My<br />
husband is American and my daughter claims<br />
she is half English, half American and half<br />
Turkish. (She is only four years old so is not<br />
great with fractions yet!) I have been an English<br />
Literature High School teacher for many years,<br />
although I have taught younger students on<br />
occasion. Currently, I am thoroughly enjoying<br />
teaching Grade Six at The Koç School.<br />
James Snow: I’ve been teaching almost<br />
non-stop since I graduated from university in<br />
the early 90s. I’ve taught in New York City,<br />
Verona, Italy for two and a half years and, of<br />
course, Istanbul. I spent eleven years working<br />
44 VOıCE<br />
ofis office<br />
She said… He said…<br />
An interview with our dedicated teachers Emma and James Snow…<br />
Emma Snow: “We live<br />
on the campus. This is<br />
a wonderful place for<br />
young children and we<br />
really like living in a<br />
community.”<br />
as a media studies/English instructor at the<br />
Jewish Community School in Ulus.<br />
I have written for the Time Out City Guide,<br />
Time Out magazine, the Turkish Daily News,<br />
Istanbul - the Guide, and other publications,<br />
and worked as a videographer for the<br />
International Herald Tribune’s web site. I also<br />
have toured with Turkish pop star Göksel<br />
as a VJ, and worked alongside many world<br />
famous Djs as resident VJ at The Hall and<br />
Ghetto in Beyoğlu… Many of these activities<br />
took place when I was a part time teacher.<br />
How did you decide to come to The<br />
Koç School?<br />
ES: A friend of mine recommended the<br />
school to me. She said it was a good<br />
opportunity to work alongside a highly<br />
committed and professional staff – and she<br />
was right. It is truly inspiring to work with my<br />
new colleagues. The campus also seemed<br />
ideal for our daughter.<br />
Is this your first international experience?<br />
ES: Yes, this is my only experience of working<br />
abroad. I have lived in Istanbul for over a<br />
decade now although unfortunately my<br />
Turkish does not reflect this.<br />
What was the first thing that impressed<br />
you when you first came to Turkey?<br />
ES: It would be a cliché to mention the<br />
hospitality, but it has to be said that this is<br />
one of the most impressive aspects of the<br />
country. I really enjoy all the rituals around<br />
food and drinks. Turks really know how to turn<br />
refreshment into a special occasion. I love the<br />
way that Turkish coffee is made, poured, shared<br />
and then used to predict the future. There is so<br />
much more to it than downing an Expresso from<br />
Starbucks. It has taken years for me to appreciate<br />
a Turkish breakfast, but I am finally a huge fan.<br />
JS: The first thing that impressed me was<br />
Istanbul. I gave up a job offer in Ankara after<br />
a few nights in this incredible city… My first<br />
impression of the Koç School was that it was<br />
a place that was serious about new trends in<br />
education and technologically superior to most<br />
schools in the country.<br />
Are Koç students different from the ones<br />
you have taught before?<br />
ES: My Grade Six students are lively and<br />
talkative, maybe slightly more so than students<br />
I have taught in recent years, but they are very<br />
enthusiastic and friendly. They love telling me<br />
stories and having class discussions.
ofis office<br />
James Snow: “The Koç students are often well-travelled<br />
and technologically savvy. They are hungry for new<br />
things and many are very ambitious.”<br />
JS: The students are often well-travelled and<br />
technologically savvy. They are hungry for<br />
new things and many are very ambitious.<br />
What do you think about Turkish food?<br />
ES: At first, I didn’t enjoy many of the<br />
traditional dishes, but I am gradually<br />
acquiring a taste for them. I can’t imagine<br />
ever ordering sheep’s intestines or testicles,<br />
or sheep’s brain soup, but I will happily<br />
choose kebabs and fırın sütlaç over burger<br />
and ice cream any day. In fact, I sometimes<br />
even take fırın sütlaç back to England for my<br />
father, who is becoming quite the expert on<br />
the best places to buy them.<br />
JS: It is a unique cuisine which is too often<br />
overshadowed by other countries’ foods<br />
such as Italian, French, Thai, etc. I thoroughly<br />
enjoy the traditional aşure, boza and sahlep.<br />
What do you miss about your home?<br />
ES: Newspapers, cheap baked beans, bacon,<br />
the shop Paperchase, zebra-crossings that cars<br />
actually stop at and most of all my family.<br />
JS: The magnificent changing colors of the<br />
leaves in October, my family, some friends<br />
from university, good Mexican food, and a<br />
1980s ”No Wave” New York City that no<br />
longer exists.<br />
What is your idea of perfect happiness?<br />
JS: I agree with the fashionable Slovenian<br />
philosopher Zizek who says happiness is<br />
an “unethical category” and “we don’t<br />
really want what we think we want” so the<br />
question makes no sense to me. A moment<br />
here, a moment there – this is the only<br />
“perfect happiness” I’ve experienced, but<br />
these moments pass in a flash. Remember<br />
the well-known Blake poem with the lines:<br />
“He who kisses a joy as it flies/lives in<br />
eternity’s sunrise” – that’s all we get IMHO.<br />
When and where were you happiest?<br />
ES: In the magical days after my daughter,<br />
Ella, had just been born, my husband and<br />
I could just stare at her in wonderment for<br />
hours. We called this ‘Ellavision’ because<br />
watching her was pure escapism.<br />
What is your greatest fear?<br />
JS: Having no outlet for what creative talents<br />
I’ve got had been my biggest fear for years,<br />
but now, I would have to say something<br />
happening to my daughter is my worst fear.<br />
Which words or phrases do you most<br />
overuse?<br />
ES: My catch phrase used to be ‘anyway,’ as<br />
I use it every time a student says something<br />
baffling or I want to change the subject. I’m<br />
also known for my enthusiastic adjectives.<br />
Often I can be heard telling someone they are<br />
my ‘fabulous, marvellous, superb student’.<br />
Which talent would you most like to have?<br />
ES: A phenomenally good memory would be<br />
worth having. Then I wouldn’t have so many<br />
‘To Do’ lists, I’d remember the punch line to<br />
many jokes and I’d be fluent in Turkish.<br />
Describe the “worst” lesson you have<br />
taught. What did you learn from it?<br />
ES: As an April Fool’s joke, I once taught<br />
my students a made up tense. They<br />
had been starting to brag about their<br />
knowledge of the Present Perfect Tense<br />
so I thought it would be amusing to<br />
create a new tense with timelines, past<br />
participles and particular usages. Some of<br />
the brighter students twigged that it was a<br />
joke that same day, but it took me weeks<br />
to ‘unteach’ some of the more gullible<br />
students. I won’t be in a hurry to try that<br />
experiment out again.<br />
JS: I had to proctor a reading exam for<br />
another teacher and I passed out the test<br />
papers and told the students to do their best<br />
and no questions. What I didn’t realize was<br />
the reading sections were still in the envelope<br />
and hadn’t been given out. The students<br />
were too obedient to ask me for them and<br />
the test had to be given again. Each time<br />
they looked at me puzzled, I just repeated,<br />
“No questions. Do your best.” I learned from<br />
that experience to ask colleagues exactly<br />
what something you are doing for them<br />
involves, especially when it is an exam!<br />
Do you live on campus? If so, how’s<br />
that going?<br />
ES: Yes, we live on campus. It’s a far cry from<br />
Nişantaşı where we used to have endless<br />
shops on our doorstep but we are elated to<br />
be away from the traffic and fumes. This is a<br />
wonderful place for young children and we<br />
really like living in a community. The pizza at<br />
Semih’s is pretty tasty too and I’m thrilled to<br />
have real people to play Bridge with (I’ve only<br />
played with cyber friends for years now).<br />
JS: The Koç personnel do everything they can<br />
to make the experience enjoyable. One of<br />
my colleagues says some people find it hard<br />
to move after they contract “suburbanitus”<br />
(a condition/situation where most everything<br />
is taken care of for you). I can imagine that<br />
happening after years of living in the city<br />
center where there is far too much stress and<br />
even aggression.<br />
What is your least favorite subject, and<br />
how do you overcome your indifference<br />
toward it to teach it well?<br />
ES: My favourite subject is poetry and my least<br />
favourite is grammar. I try to disguise my lack<br />
of enthusiasm and instead focus on ways to<br />
‘funk it up a bit’ so that the students enjoy<br />
using the language instead of merely learning<br />
the mechanics.<br />
JS: I like what modernist writer Ezra Pound<br />
called “Litterchur,” teaching the art of<br />
videography or going through grammar<br />
exercises in equal measure. It’s all in the<br />
way you approach it – even dry subjects<br />
can be enlivened.<br />
VOıCE 45
Ekonomi üzerine yüksek lisansını yaptığı<br />
Brüksel’in Bruges şehrinde antika pazarlarına<br />
yaptığı gezilerle birlikte ufak tefek antika<br />
parçalar biriktirmeye başlayan Sanem Göksel,<br />
Londra’da uluslararası bir şirkette finans<br />
sektöründe çalıştığı sekiz yıl boyunca da antika<br />
pazarlarını gezmekten hiç vazgeçmemiş.<br />
Türkiye’ye dönüp de yeniden kurumsal bir<br />
şirkette kariyerini sürdürmeye başladığında<br />
anlamış ki, öğrencilik yıllarında tutku haline<br />
gelen ve aileden aşina olduğu antikacılık onun<br />
yaşam biçimi olmalı... Şimdi o farklı konseptiyle<br />
çok beğeni toplayan Rosette Art & Antiques’de<br />
kendini çok mutlu hissediyor… Onunla sohbetimiz,<br />
Türkiye’de tam olarak yerleşmemiş<br />
antikacılık kültürüne olan aşinalığımızı artırıyor.<br />
Eşyanın antika değeri<br />
Antika nedir? Bir antikanın değeri nasıl biçilir?<br />
İşte sohbetimiz bu sorularla başlıyor. Sanem<br />
Göksel, gümrük kanunlarına göre yaşı 100<br />
seneyi geçen objelerin antika olarak tanımlandığını<br />
söylüyor ve ekliyor: “Hâlbuki nesnenin<br />
46 VOıCE<br />
mezunlar alumni<br />
Geçmişin bugünle buluşması<br />
Rosette Art & Antiques ile geçmişi<br />
günümüzle buluşturan 1992 yılı<br />
mezunumuz Sanem Göksel, antika<br />
tutkusunu ve profesyonel yaşamı geride<br />
bırakarak yöneldiği antikacılığı anlatıyor.<br />
sadece yaşı değil, belirli bir dönemin <strong>özel</strong>liklerini<br />
yansıtması, ait olduğu dönemde de değerli<br />
olması, nadide olması, kim tarafından, kim <strong>için</strong><br />
yapıldığı, kondisyonu gibi faktörler de önemlidir.<br />
İngilizler 1830 yılından önceki parçaları<br />
antika olarak nitelendirirler. Çünkü 1830’lar<br />
sanayi devrimiyle birlikte seri üretime geçiş<br />
yapılan yıllardır.”<br />
Antikanın koleksiyonerin o parça hakkında<br />
edindiği bilgilerle onu nasıl konumlandırdığı ve<br />
ona nasıl bir değer biçtiğinin önemli olduğuna<br />
değinen Göksel şöyle bir örnek veriyor:<br />
“Örneğin 1800’lerden kalmış gazoz kapağının<br />
değeri, sahibinin belirleyeceği rakama yükselecektir.<br />
Hikâyesi olan, formuyla, malzemesiyle,<br />
işçiliğiyle, kullanım amacıyla bir dönemin<br />
<strong>özel</strong>liklerini yansıtan ender eski eşyalar benim<br />
gözümde antikadır.”<br />
Kurumsal yaşamdan antikacılığa<br />
Profesyonel kariyerini geride bırakarak<br />
geçmişi keşfetmeye başlayan Sanem Gök-<br />
sel antika tutkusunun başlangıcını şöyle<br />
anlatıyor: “Antika eşyalara ilgim çocukluk<br />
yıllarımda yaz tatillerimi geçirdiğim<br />
büyük dedemin Alaşehir’deki konağında<br />
başlamıştı. Büyük dedem bir zamanlar<br />
müzayede işletmiş; mübadele yıllarında<br />
pek çok Levanten’in eşyalarının satışı <strong>için</strong><br />
müzayedeler düzenlemiş. Bu mobilyalardan,<br />
tablolardan kendine ayırdıkları da<br />
olmuş. O konaktaki devasa aynalar, varaklı<br />
tırnaklar, büyüleyici tablolar çocukluğumu<br />
güzelleştirdi. Evdeki eşyaların benzerlerini<br />
başka hiçbir evde görmemiştim.”<br />
Zaman geçiyor, yeni nesil apartman dairlerine<br />
yerleşiliyor, antikalar yavaş yavaş elden<br />
çıkarılıyor ve Göksel’in annesine ancak birkaç<br />
parça nadide antika kalıyor. Ardından Sanem<br />
Göksel’in antikaları ikinci keşif dönemi başlıyor<br />
hem de Belçika’da: “Öğrencilik yıllarımı geçirdiğim<br />
Belçika’da antika pazarlarıyla ve tutkunu<br />
olduğum Art Nouveau ile tanıştım. Çok zevkli<br />
bir bayanın evinin bir odasını kiralamıştım,
eni Sablon civarındaki antikacılara götürürdü.<br />
Belçika’dan kopamadım ve Bruges’te yüksek<br />
lisans’a devam ettim. Zaman tünelinden<br />
geçip bir ortaçağ şehrinde yaşamaya başlamış<br />
gibiydim. O zamanlarda ufak tefek antikalar biriktirdim.<br />
Londra’da yaşarken antika pazarlarını<br />
gezmek artık benim <strong>için</strong> bir tutku olmuştu.”<br />
Yıllar sonra, Göksel aslında sevdiği şeyin<br />
deve derisinden yapılmış sandıklardaki ve<br />
tavan arasındaki hazineleri gizliden gizliye<br />
keşfetmek olduğunu anlıyor. 12 yıllık profesyonel<br />
iş hayatını bırakması da bu sevgiden<br />
kaynaklanıyor. Değerli tecrübeler edinmiş<br />
ve keyifli bir iş hayatı geçirmiş olmasına rağmen,<br />
kendi hazır hissettiği ilk anda kurumsal<br />
hayatı terk ediyor. Mart 2012’de Rosette Art<br />
& Antiques’i kuran Göksel, şimdi çok daha<br />
mutlu olduğunu vurguluyor.<br />
Türkiye’de geçmişin değeri<br />
Antika merakının ve meraklılarının Türkiye’deki<br />
durumunu soruyoruz Göksel’e: “Antika,<br />
Türkiye’de daha çok kültür, eğitim ve gelir<br />
seviyesi yüksek bir kesime hitap ediyor diyebiliriz.<br />
Hâlbuki yurtdışında böyle değil” diyor.<br />
Yurtdışında antika parçalara ulaşmanın, onlar<br />
hakkında bilgi edinmenin, antika konusunda<br />
kendini geliştirmenin çok daha kolay ve keyifli<br />
olduğunu dile getiriyor. Göksel izlenimlerini<br />
şöyle aktarıyor: “Her şehirde, ilçede hatta<br />
minicik köylerde, her hafta antika pazarları<br />
kuruluyor. İrili ufaklı pek çok antika fuarı<br />
düzenleniyor, dünyanın dört bir yerinden alıcılar<br />
ve satıcılar geliyor. Yurtdışında antika ve<br />
koleksiyonerlik üzerine pek çok kitap ve dergi<br />
bulmak mümkün. Sırf antikaya ait televizyon<br />
kanalları olan ülkeler bile var. Bunlar hep<br />
antika kültürünün gelişmesini, yaygınlaşmasını<br />
destekleyici faktörler ve ne yazık ki bizde<br />
bunlar çok zayıf.” Türkiye’nin geçmişine bağlı<br />
kuşaklar yetiştiremediğine de değinen Göksel,<br />
“Güzel geleneklerimiz, örf ve adetlerimiz var<br />
ama çoğumuz bunları bilmiyoruz, bilmek<br />
istemiyoruz. Genelde küçümsüyoruz ya da<br />
uygulamak zorumuza gidiyor” diyerek İngilizlerin<br />
geçmişe ve geleneklerine bağlılıklarını<br />
çok takdir ettiğini belirtiyor.<br />
Vazgeçilmezler<br />
Çok okumak, meslektaşlarla bilgi alışverişi<br />
yapmak, detaycılık bu işin ilkeleri. Sanem<br />
Göksel de topladığı ürünlerin değerini belirme<br />
mezunlar alumni<br />
sürecinde antikacılarla uzun uzun sohbet<br />
ettiğine, bulduğu parçaları detaylı incelemeye,<br />
damgalarını araştırmaya özen gösterdiğine<br />
değiniyor. Araştırmalarında internetten de<br />
çok faydalandığını, forumlar ve bloglardan<br />
yararlandığını, kimi zaman müşterilerinden de<br />
çok şey öğrendiğini anlatıyor.<br />
Yurtdışındaki profesyonel antika fuarlarına katılan<br />
Göksel, çeşitli şehirlerdeki antika pazarlarında<br />
keşifler yapmaya devam ediyor. Yurtiçi<br />
ve internetteki müzayedeleri takip ediyor.<br />
Zaman zaman evlerden de mobilya ve obje<br />
alıyor. Rosette’i böyle renklendiren Göksel’in<br />
ayrılamayacağını düşündüğü parçalar da yok<br />
değil: “Antikacılık yapmaya karar verdikten<br />
sonra katıldığım ilk antika fuarından aldığım<br />
Charles Schneider adlı sanatçının imzası olan<br />
cameo cam vazolar ayrılamayacağım parçalar.<br />
Biri gelincik çiçeği diğeri küpe çiçeği desenli<br />
bu vazoların tekniğine, desen ve renklerine,<br />
ışığı yansıtmadaki sihirlerine hayranım. İkisi de<br />
mükemmel kondisyonda, çok nadir bulunan<br />
parçalar. Onlardan kısa zamanda ayrılabileceğimi<br />
sanmıyorum.”<br />
Rosette<br />
Rosette’de eşyalar saklamak değil kullanmak<br />
<strong>için</strong> satılıyor. Göksel, “Londra’da yaşarken<br />
topladığım eski eşyaları günlük hayatıma katmaya<br />
başlamıştım: ince porselen çay fincan-<br />
ları, renk renk Bohem kristali şarap kadehleri,<br />
fildişi saplı gümüş servis takımları, Art Deco<br />
likör takımları… Hikayeleri olan, eski yaşam<br />
tarzlarını yansıtan parçaları yaşatmaktan büyük<br />
keyif alıyorum” diyor. Modern tasarımları<br />
sevmesine rağmen sırf modernliğin kendisine<br />
aitsizlik hissi verdiğine değinerek antikaları,<br />
eski eşyaları geçmişle köprü kurması açısından<br />
çok sevdiğinin altını çiziyor. Göksel, Rosette<br />
<strong>için</strong> şunları söylüyor: “Mekandaki her bir<br />
parçanın kullanılabilir yönünü öne çıkarmaya<br />
çalışıyorum. Bu bir vazoysa taze çiçeklerle<br />
süsülüyorum ya da kristallerin <strong>için</strong>i şekerlemelerle<br />
dolduruyorum” diyor.<br />
Geleceğe dair<br />
Peki, antikaların geleceği ne olacak? Göksel,<br />
“Yakın zamanda Nişantaşı’ndaki evlerden de<br />
parçalar toplamaya başlayacağım” diyor. Ona<br />
göre İstanbul’un ara sokakları ve Anadolu’da<br />
henüz keşfedilmemiş birçok hazine var. Bu<br />
arada yurtdışından pek çok koleksiyonerin de<br />
Türkiye’ye ilgi göstermeye başladığını belirten<br />
Göksel’in Rosette ile ilgili farklı projeleri var.<br />
“Evini bu tarzda dekore etmek isteyenlere<br />
danışmanlık vermeye başlayacağız” diyor.<br />
Antikaya merak salanlara ve bu konuda bilgi<br />
birikimini artırmayı hedefleyenlere yönelik<br />
workshop ve atölye çalışmaları da düzenlemeyi<br />
planladığını sözlerine ekliyor.<br />
VOıCE 47
VKV Koç Özel Lisesi’nden 1996 yılında mezun<br />
olan Onur Aydınoğlu Londra’da güzel sanatlar<br />
alanında eğitim alırken Doğu’nun geleneksel<br />
“doğa bazlı” felsefelerinde derinleşmeye<br />
ve <strong>özel</strong>likle beden - zihin - ruh sağlığına<br />
yönelik öğretilerini hayatında uygulamaya<br />
başlamış. Meditasyon, çigong (Uzak doğu<br />
enerji geliştirme ve arındırma egzersizleri) ve<br />
yoga hayatının parçaları haline gelmiş. Bu<br />
felsefelerde, insanı anlayıp yorumlayabilmek<br />
<strong>için</strong> doğayı anlayıp yorumlamanın gerekliliğine,<br />
bu sürecin sanatsal yaratıcılıkla benzerliğine<br />
ve direkt sonucunun sağlık ve aydınlanma<br />
olduğuna değinen Aydınoğlu, “Bu bilgi, ilgimi<br />
izole bir çağdaş sanat ortamından hayatın<br />
kendisine, <strong>özel</strong>likle de doğa ile insan sağlığının<br />
ilişkisine çevirdi” diyor.<br />
Araştırmaları sonucunda ABD’de Geleneksel<br />
Çin Tıbbı, Kayropraktik Tıp, Osteopatik Tıp<br />
ve Naturopatik Tıp alanlarının, konvansiyonel<br />
tıptan ayrı, özerk eğitim ve ruhsatlandırma<br />
48 VOıCE<br />
mezunlar alumni<br />
Doğunun yeniden keşfi ve<br />
bütünsel sağlık<br />
sistemine sahip tıp alanları olduğunu<br />
öğrenerek pek çok okulu ziyaret eden<br />
Aydınoğlu sonunda bu alanların tümünü<br />
bünyesinde barındıran tek üniversite olan<br />
Bastyr University’de Geleneksel Çin Tıbbı<br />
üzerine lisansüstü eğitimini tamamlamış.<br />
Geleneksel bilgilerin modern bilim ile<br />
temellendirildiği bu hekimlik eğitiminin<br />
ardından New Mexico Üniversitesi Tıp<br />
Fakültesi’nin yeni açmış olduğu entegre<br />
tıp merkezi, Center For Life’da uzman<br />
hekim ve yine New Mexico’daki Southwest<br />
Acupuncture College’da eğitmen olarak<br />
çalışmış. Doktora eğitiminde kanserli<br />
hastaların Geleneksel Çin Tıbbı’yla<br />
desteklenmesinde uzmanlaştığı <strong>için</strong>, pek<br />
çok kanser hastasıyla ilgilenmiş. İstanbul’a<br />
dönüşünde 2004 yılında evlendiği ve<br />
kendisi de Ayurveda uzmanı olan eşi<br />
Ulli ile birlikte Healistanbul’u açmış.<br />
Onur Aydınoğlu ile kariyer yolculuğu ve<br />
Healistanbul üzerine konuştuk…<br />
Üniversite yıllarında ilgisini izole<br />
bir çağdaş sanat ortamından<br />
hayatın kendisine, <strong>özel</strong>likle<br />
de doğa ile insan sağlığının<br />
ilişkisine çeviren 1996 mezunu<br />
Onur Aydınoğlu ilginç kariyer<br />
yolculuğunu anlatıyor…<br />
Healistanbul<br />
Healistanbul gibi bir doğal terapiler<br />
ve danışmanlık merkezi açma fikrinin<br />
nasıl geliştiğini sorduğumuz Aydınoğlu<br />
İstanbul’a dönüşünde ilk amacının geniş<br />
kapsamlı entegre tıp merkezi açmak<br />
olduğunu belirtiyor, “Açık fikirli ve<br />
tıpta alternatif terapilere önem veren<br />
değerli bazı hekim dostlarımızla beraber<br />
böyle bir proje hayal ediyorduk. Fakat<br />
Türkiye’deki şartların bu projenin çok<br />
yavaş ve zor ilerlemesine sebep olması bizi<br />
eşimle, Geleneksel Çin Tıbbı, Ayurveda<br />
ve Naturopatik Tıp metotlarını entegre<br />
ettiğimiz, kendimize ait daha küçük bir<br />
merkez açmaya yöneltti” diyor. Merkezin<br />
büyük bir ilgi gördüğünü anlatan<br />
Aydınoğlu, çeşitli kronik sağlık sorunlarına<br />
daha önce bir türlü çözüm bulamamış<br />
pek çok hastayla olağanüstü sonuçlar<br />
aldıklarını ve bunun isimlerinin yayılmasını<br />
sağladığını ifade ediyor.
Sağlık <strong>için</strong> terapi<br />
Bütünsel tıbbın doğasında, hastalıktan<br />
çok kişiye odaklılık olduğu <strong>için</strong> çok çeşitli<br />
sağlık sorunlarına yardımcı olabildiklerine<br />
değinen Aydınoğlu, <strong>özel</strong>likle diyabet,<br />
yüksek tansiyon ve kolesterolün<br />
çözümünde çok başarılı olduklarını<br />
söylüyor ve “Bunların, %80’i beslenme<br />
ve yaşam tarzı değişiklikleriyle düzelen<br />
sorunlardır. Meridyen terapisi, gıda<br />
takviyeleri ve bitkisel desteği de ekleyince,<br />
dönüşüm çok hızlı oluyor. Bize gelen<br />
pek çok diyabet hastaları, önerilerimizi<br />
uygulayarak bir ila üç ay <strong>için</strong>de ilaçlarını<br />
bırakıp sağlıklı olarak yaşamlarına devam<br />
edebiliyorlar. Ayrıca meridyen terapisi,<br />
kronik bel, sırt ve boyun ağrılarının<br />
giderilmesinde çok etkili. İlk seansta etkisi<br />
başlıyor ve 2 - 3 seansta önemli ilerleme<br />
kaydediliyor” diyor.<br />
Faaliyet gösterdikleri alanda ülkemizdeki<br />
yasal düzenlemelerin yetersizliğine ve<br />
kısıtlayıcılığına dikkat çeken Aydınoğlu,<br />
Sağlık Bakanlığı’ndan alternatif tıbbın<br />
yeniden yapılandırılması konusunda gelen<br />
talepler üzerine ABD ve AB ülkelerindeki<br />
düzenlemeler hakkında bir seri rapor<br />
hazırladığını belirtiyor. Tedavisi zor sağlık<br />
sorunlarının doğal yollarla çözümleri<br />
üzerine farkındalık oluşturmayı amaçlayan<br />
Healistanbul’un sosyal sorumluluk<br />
çalışmaları hakkında bilgi veren Aydınoğlu<br />
mezunlar alumni<br />
Kendisi de Ayurveda uzmanı olan eşi Ulli ile<br />
birlikte Healistanbul’u kuran Aydınoğlu, bütünsel<br />
tıbbın doğasında, hastalıktan çok kişiye odaklılık<br />
olduğu <strong>için</strong> çok çeşitli sağlık sorunlarına yardımcı<br />
olabildiklerine değiniyor.<br />
şunları söylüyor: “Kadıköy Moda’daki<br />
merkezimizde eğitim amaçlı seminer<br />
ve atölyeler düzenliyoruz. Ayurvedik<br />
prensiplere ve çağdaş bilgilere göre<br />
sağlıklı ve iyileştirici yemek yapma, doğal<br />
detoksifikasyon, doğal kadın sağlığı, nefes<br />
terapisi teknikleri ve Çigong (Uzak Doğu<br />
enerji geliştirme ve arındırma teknikleri)<br />
düzenli etkinliklerimizden bazıları.<br />
Ayrıca, Geleneksel Çin Tıbbı’nın hayata<br />
uygulanabilir becerileri olan yüz ve beden<br />
okuma teknikleri, Meridyen Terapisi ile<br />
kendini tedavi etme teknikleri, uygulamalı<br />
Doğu felsefeleri dersleri yakında başlayacak<br />
olan programlarımız. Şu anda aklımda<br />
yazacağım en az üç kitap var ama maalesef<br />
yoğunluğumuzdan dolayı bu projeler biraz<br />
yavaş ilerliyor.”<br />
Mesleğini ona daha çok sevdiren etkenleri<br />
sorduğumuz Aydınoğlu, insanların daha<br />
önce imkansız gibi gördükleri sağlık<br />
hedeflerine ulaşmalarına destek olmanın<br />
mesleğinin en tatmin edici yanı olduğunu<br />
dile getiriyor. İnsanları alışkanlıklarını<br />
değiştirmeye ikna etmenin en zor nokta<br />
olduğuna dikkat çekiyor ve sözlerini<br />
şöyle tamamlıyor: “Pek çok kişi, ufak<br />
tefek alışkanlıklarını değiştirmektense,<br />
hasta kalmayı tercih ediyor. Bizim işimiz,<br />
sağlıklarını geri kazanmanın, onlara<br />
alışkanlıklarından daha çok keyif vereceğine<br />
ikna etmek.”<br />
Dinamik bir yaşam <strong>için</strong> ipuçları<br />
“Geleneksel Çin Tıbbı ve Ayurveda, günlük<br />
sağlık rutinleri açısından çok zengin bir<br />
bilgi hazinesidir. Tabii ki bu tür günlük<br />
rutinler belirli bünye ve yapılardaki<br />
insanlara göre farklılık gösterse de herkese<br />
verebileceğimiz belirli tavsiyeler de var”<br />
diyen Aydınoğlu’ndan dinamik bir yaşam<br />
<strong>için</strong> ipuçları:<br />
• Hayatınızdan suni ve işlenmiş gıdaları<br />
tamamen çıkartın ve şekeri azaltın. Bize<br />
danışarak kendi bünyenize göre nasıl<br />
beslenmeniz gerektiğini öğrenin;<br />
• Yazları gece yarısından, kışları<br />
da 23:00’den önce yatın ve güneş<br />
doğmadan kalkın.<br />
• Güne aç karnına yapılan 20 - 40 dakikalık<br />
bir dinamik egzersiz ve esneme rutiniyle<br />
başlayıp, arkasından bol proteinli ve az<br />
şekerli, besleyici, dengeli bir kahvaltı yapın.<br />
• Akşamları iş bitiminden hemen sonra<br />
kendinize sessiz, rahat, içe dönük bir şekilde,<br />
nefesinizi dinleyerek geçireceğiniz 20 - 30<br />
dakika ayırın.<br />
• Gün <strong>için</strong>de 2 saatte bir, bir bardak<br />
su <strong>için</strong>, biraz esneyin, birkaç derin<br />
nefes alın, bilincinizi kalp bölgenize<br />
yoğunlaştırın ve aklınıza sizi mutlu eden<br />
güzel düşünceler getirin.<br />
websitesi: http://www.healistanbul.com<br />
Tavsiyelerimiz insanları şaşırtıyor<br />
Aydınoğlu kilo problemleriyle ilgili olarak “Genelde, insanların bizden aldıkları tavsiyeler diyetisyenlerden ve doktorlardan aldıklarından çok<br />
farklı. Bizim mesajımız şu: Diyet yapmayı bırakın, yeni bir yaşam tarzı edinin. Standart, geçici ve keyifsiz bir diyet programıyla değil, bireysel,<br />
kişinin bünyesine göre tasarlanmış, doğru, doğal ve besleyici gıdaları doğru zamanlarda tüketerek, doğal detoksifikasyonu destekleyerek,<br />
egzersizle az sürede maksimum verim almayı öğreterek bedeni doğal yağ yakma metabolizmasına geçiriyoruz. Belirli, güvenli ve sağlıklı<br />
gıda takviyeleri ve bitkilerle de bunu destekliyoruz. Aç kalmaya, kalori hesabı yapmaya gerek yok; hatta buna karşıyız. Çok daha önemli<br />
değerler var ve biz bunlara yoğunlaşıyoruz. Hayret verici, ama doğru…”<br />
VOıCE 49
50 VOıCE<br />
mezunlar alumni<br />
Zihinden görüntüye<br />
Sınırları hayal gücümüzle eş değer bir alan olan grafik tasarımın renkli<br />
dünyasını 2004 mezunumuz Dilek Gürsoy anlatıyor.<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nden 2004 yılında<br />
mezun olduktan sonra New York’ta<br />
Parsons The New School for Design’da<br />
görsel iletişim tasarımı eğitimi alan Dilek<br />
Gürsoy, öğrencilik yıllarında piyasanın<br />
tadına bakmak <strong>için</strong> grafik tasarımcı olarak<br />
çeşitli yerlerde staj yapmış. 2008’de tam<br />
da ekonomik kriz dönemine denk gelen<br />
mezuniyetinin ardından Estée Lauder’in<br />
Advanced Night Repair projesinde ürün<br />
içerik sunumu üzerinde çalışmaya başlamış.<br />
Türkiye’ye döndüğünde Tuluad<br />
reklam ajansında sanat yönetmeni olarak<br />
yerini alan Gürsoy, şimdiyse İstanbul Bilgi<br />
Üniversitesi’nde Görsel İletişim Tasarımı<br />
Yüksek Lisans bölümünde bitirme projesi<br />
üzerinde çalışıyor. Aynı zamanda piyasadan<br />
uzak kalmamak adına çeşitli bağımsız<br />
projelerde yer alıyor.<br />
Hayaliniz grafik tasarım eğitimi<br />
almaksa…<br />
Grafik tasarım sınırları çok geniş bir kavram<br />
ve bu kavramın tanımını bir de mesleğin<br />
genç üyelerinden biri olan Dilek Gürsoy’dan<br />
dinliyoruz: “Aklınızdaki bir fikri, mesajı,<br />
problemi form, renk, boşluk gibi araçlar<br />
kullanarak zihninizden görüntüye aktarma<br />
işlemi grafik tasarımdır. Bu görüntü bir<br />
poster de olabilir, bir web sitesinde ya da<br />
bir otobüsün üzerinde de yer alabilir. Hatta<br />
buzdolabının üzerine yapıştırdığınız, üç yaşındaki<br />
kızınızın minik yaratıcılığıyla kağıda<br />
çizdiği bir şekil olabilir.”<br />
Grafik tasarım eğitimi almayı düşünen üniversite<br />
adaylarına “Öncelikle ilham kelimesini<br />
akıllarına kazısınlar. Eğitim ve iş hayatları<br />
boyunca hep karşılarına çıkacak ve ihtiyaçları<br />
olacak kavram bu” diyen Gürsoy, onlara<br />
grafik tasarım tarihini araştırmalarını tavsiye<br />
ediyor. Bu alanda başarılı olmanın ve adını<br />
duyurmanın yeni perspektifler yaratmaktan<br />
geçtiğine inanan Gürsoy, “Yeniyi yaratmak<br />
<strong>için</strong> de tarihi öğrenmek şart” diyor. Araştırma<br />
yapmak isteyenlere Communication Arts<br />
ya da Archive gibi dergilere üye olmalarını<br />
ve <strong>özel</strong>likle Japon tasarımcıların işlerine göz<br />
atmalarını tavsiye ediyor.<br />
Tasarım ve özgürlük<br />
“Ben tasarımcının düşünen, uygulayan ve<br />
bakış açısını işin <strong>için</strong>e katan kişi olduğuna<br />
inanmak istiyorum. Fakat iş hayatında nadiren<br />
özgür olma şansını yakaladım. Genellikle<br />
işverenin güzellik anlayışına ayak uydurmak<br />
zorunda kalıyorsunuz çünkü günün sonunda<br />
emeğinizin karşılığını alabilmek ve gelecek iş-
mezunlar alumni<br />
“Sergiler, yarışmalar ve kişisel projeler <strong>için</strong> tasarımlarımda özgürlüğümü ilan<br />
ediyorum. Bir bakıma onlar benim ilacım, nefes aldığım nadir zamanlar.”<br />
lerde ağınızı koparmamak <strong>için</strong> işvereni memnun<br />
etmeniz gerekiyor” diyen Gürsoy, her<br />
sektörde olduğu gibi, piyasada güçlü bir yere<br />
sahip olunca kısıtlamaları azaltarak daha<br />
özgürce çalışabilmenin mümkün olduğunu<br />
vurguluyor. Gürsoy, “Şu an iş hayatı dışında<br />
sergiler, yarışmalar ve kişisel projeler <strong>için</strong><br />
tasarımlarımda özgürlüğümü ilan ediyorum.<br />
Bir bakıma onlar benim ilacım, nefes aldığım<br />
nadir zamanlar” diyor.<br />
Hem Amerika’da hem de Türkiye’de çalışmış<br />
biri olarak mesleğinin farklılıklarını sorduğumuz<br />
Gürsoy, kendisini etkileyen en zorlayıcı<br />
farkın grafik tasarım <strong>için</strong> kullanılan yazılımlarda<br />
olduğunu belirtiyor. İstanbul’da birçok<br />
tasarım şirketi ve matbaanın hala eski ve<br />
komplike yazılımları kullandığına değinerek,<br />
bu durumun hem zaman kaybına yol<br />
açtığını hem de baskı işlemlerinde gerginlik<br />
yarattığını dile getiriyor. Bazı şirketlerin<br />
yavaş yavaş yeni yazılımlara ayak uydurmaya<br />
başlamasına rağmen matbaaların bu alanda<br />
geri kalması nedeniyle eski yazılımlardan<br />
kopamadıklarını söylüyor.<br />
Sınırları zorlayan projeler<br />
Dilek Gürsoy son zamanlarda, doğadaki<br />
tasarımları gözlemleyen ve bu tasarımları<br />
insan teknolojisinde ilham olarak kullanan<br />
yeni bir bilim dalı olan Biyomimikri üzerine<br />
proje yürüttüğünü söylüyor ve bizi fazla<br />
merakta bırakmadan konuyu şöyle açıklıyor:<br />
“Doğada bulunan sistemlerden ilham alarak<br />
insanların problemlerine çözüm getirmek<br />
benim <strong>için</strong> her zaman araştırmaya değer<br />
bir konu olmuştur. Bu araştırma sayesinde<br />
günlük yaşamımızda hayatımızı kolaylaştıran<br />
birçok tasarımın ilhamının doğadan<br />
geldiğini anladım. Örneğin, cırt cırt (Velcro)<br />
fikri 1948’de George de Mestral adındaki<br />
İsviçreli bir mühendisin aklına köpeğiyle<br />
günlük yürüyüşü sırasında gelmiş. Mestral<br />
köpeğin tüylerine yapışan pıtrak tohumunun<br />
yapısını taklit ederek günümüzde<br />
fermuar yerine kullanılan fakat daha az<br />
materyal ve efor gerektiren cırt cırtları icat<br />
etmiş. Bunun gibi yüzlerce örnek var ve ben<br />
şu an bu örnekleri araştırma aşamasındayım.<br />
Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Bu<br />
da beni çok heyecanlandırıyor.”<br />
Gürsoy, kusurluluk teması üzerine düzenlenen<br />
Birinci İstanbul Tasarım Bienali <strong>için</strong> dünyadaki<br />
manyetik alanın yol gösterici <strong>özel</strong>liğini<br />
konu alan bir proje hazırladığını, projesinin<br />
13 Ekim – 12 Aralık tarihleri arasında bienal<br />
kapsamında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin<br />
Santral eski Elektrik Müzesi’nde sergilendiğini<br />
belirtiyor.<br />
Henüz yolun başında<br />
Kariyer hedeflerini bizimle paylaşmasını<br />
istediğimiz genç tasarımcı şunları söylüyor:<br />
“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi<br />
olurum sözünün ifade ettiği gibi bilginin<br />
değerinin ölçülemeyeceğine inanırım. Öğrendiklerimi<br />
benden sonraki nesillere aktarmayı<br />
kendime borç bilirim. Liseden mezun olurken<br />
aklımda hep öğretmen olma hedefi vardı.<br />
Şimdi yeni yeni tekrar alevlendi o istek. Fakat<br />
hedefime ulaşmak <strong>için</strong> çizdiğim yolun daha<br />
çok başındayım.”<br />
VOıCE 51
52 VOıCE<br />
mezunlar alumni<br />
25. yılımızda mezunlardan<br />
Mezunlarımızla 25. kuruluş yılına girdiğimiz bu zaman<br />
diliminde geride kalan yıllar üzerine...<br />
Cengiz Tecmen ’92<br />
Aile şirketleri Kalyon Otel ve Kalyon<br />
Turizm’de Başkan Vekili<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nde geçen yatılı hayatım<br />
bana disiplinli olmayı, insan ilişkilerimi kuvvetlendirmeyi,<br />
yere sağlam basmayı öğretti.<br />
Geçmişe baktığımda okulumla ilgili hiçbir keşkem<br />
yok. İyisiyle kötüsüyle dolu dolu yaşadım<br />
lise hayatımı.<br />
İnanç Işık ’98<br />
Ekonomist/Satış ve Pazarlama Müdürü<br />
Dünyaya çok daha geniş açıdan bakabilmeyi,<br />
girdiğim her ortamda önce<br />
kendime güvenmeyi Koç’ta öğrendim.<br />
Okul yıllarımla ilgili; keşke sosyal<br />
sorumluluk projelerinde daha çok yer<br />
alsaydım dedim birçok kez. Çünkü bu<br />
da kaliteli bir hayatın vazgeçilmez bir<br />
parçası. Sorumlu bir vatandaş olmak,<br />
yardım etmenin ne kadar kolay ve iyi<br />
bir şey olduğunu çevrendekilere örnek<br />
olarak göstermek çok önemli bir <strong>özel</strong>lik.<br />
Bu davranışa Koç yıllarında daha<br />
fazla zaman ayırsaydım, şimdi daha ileri<br />
bir noktada olacağımı düşünüyorum.<br />
Sinan Kesler ’96<br />
Koç Fiat Kredi’de Satış ve<br />
Pazarlama Müdürü<br />
Lise yıllarımı hatırladığımda <strong>özel</strong>likle<br />
yabancı hocalarımızın bize aşıladığı özgür<br />
düşünce kavramı bende ön plana çıkıyor.<br />
“Theory of Knowledge” diye bir ders aldığımızı<br />
ve bu derste Socrates şöyle dedi,<br />
Aristo’nun yorumu budur gibi didaktik<br />
bir felsefe tarihi yerine felsefeyi sınıfta<br />
birebir kendimiz yaptığımızı hatırlıyorum.<br />
Bu <strong>özel</strong>liğimizle diğer liselerden farklılaştığımızı<br />
düşünüyorum.<br />
Erman Tarım ’03<br />
Hong Kong’da Li & Fung firmasında çalışıyor.<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nin eğitiminin yanında bize aşıladığı inisiyatif almayı<br />
seven ve topluma/çevreye yararlı etkinliklerde aktif rolde bulunan küresel bir<br />
birey olma öğretimi şu anki pozisyonuma gelmemde büyük bir rol oynamıştır.<br />
Bende en fazla etki bırakan öğretmen ve rehber, okulumuzu yeni olmasına, hatta<br />
konumunun her yere uzak olmasına rağmen çok kısa bir sürede Türkiye’nin<br />
en prestijli okullarından biri yapması sebebiyle Atakan Demirseren’dir.<br />
Cengiz Kara ’04<br />
Pazarlamacı, George Washington<br />
Üniversitesi’nde MBA yapıyor.<br />
Öncelikle Koç’ta öğrendiğim İngilizce<br />
seviyesinin avantajını hem üniversite<br />
hayatımda hem de sonrasında çok açıkça<br />
yaşadım. Bunun dışında Koç’un bana verdiği<br />
kendime güven ve başarma tutkusu<br />
da bu ana kadar başardıklarımda çok<br />
büyük bir etken oldu. Ortaokuldayken<br />
büyüklerimizle olan “ağabey - kardeş”<br />
ilişkisi de çok önemliydi.<br />
Eğer tekrar VKV Koç Özel Lisesi öğrencisi<br />
olabilseydim Piramit’te arkadaşlarla<br />
oturmak, sevdiğim hocaların<br />
sevdiğim derslerine girmek veya tekrar<br />
bir Talent Show gecesine katılmak çok<br />
keyifli olurdu.<br />
Cem Yurdum ’01<br />
Hong Kong’da Li & Fung<br />
firmasında çalışıyor.<br />
Koç’tan mezun olduğumdan beri,<br />
12 senedir hala İngilizceyi nerede<br />
öğrendiğimi soruyorlar ve her seferinde<br />
okulumuzu anlatıyorum.<br />
Okul yıllarımla ilgili bir tek<br />
keşkem var; o da yelken kulübü<br />
kurmamış olmak… Okulumuzun<br />
50’den fazla kulübü var ve bu<br />
olanaklar öğrencilerin sosyalleşmeleri<br />
ve ders dışı yeteneklerini<br />
geliştirmeleri <strong>için</strong> büyük bir fırsat.<br />
Belki bir gün biri bunu hayata<br />
geçirebilir. Her türlü desteği<br />
vermeye hazırım.<br />
Mete Kıray ’03<br />
Satın Alma Mühendisi<br />
Lise eğitimimin farkını açık olarak üniversitede ve iş görüşmelerinde gördüm.<br />
Üniversite yıllarında, aldığımız temel eğitimin katkısıyla, birçok dersi zorlanmadan<br />
arkadaşlarıma göre çok daha rahat kavrayarak geçtim. İş görüşmelerinde<br />
ise, okuduğum lise bazen üniversitenin bile önüne geçti. Lise boyunca edindiğimiz<br />
genel kültür ve İngilizce bilgisi bizi mülakatta bir adım önde tutmaya<br />
yetiyordu. Bir günlüğüne tekrar lise öğrencisi olabilseydim, okulun ilk açılış<br />
günü veya son haftasına dönmek isterdim. Özellikle okulun son haftası yatılı<br />
öğrenciler <strong>için</strong> ayrı güzellikte olurdu.
Cengiz Tecmen ’92<br />
İstanbul’daki Kalyon Otel ve Kalyon Turizm<br />
şirketlerinin başkan vekili olarak görev yapan<br />
Cengiz, Merve ile evli ve üç buçuk yaşında<br />
Zeynep isimli bir kızı var.<br />
Oğuzhan Seçir ’94<br />
Liseden mezun olduktan sonra Makine<br />
Mühendisliği bölümünü bitiren Oğuzhan,<br />
sevdiği işi yapmaya karar vermiş. Üniversite<br />
yıllarında dergi karikatüristliği olarak<br />
başlayan kariyerine, 10 yıl boyunca mobil<br />
ve dijital projelerde edindiği tecrübeleri<br />
eklemiş. 2005’den beri aylık yayınlanan<br />
BJK Yavru Kartal Çocuk Dergisi karikatürlerini<br />
çiziyor. Çalışmaları arasında Coca-<br />
Cola, Nike, Nestle, Algida, Ülker, bjk.<br />
com.tr, milliyet.com.tr gibi birçok marka<br />
ve internet sitesine dijital ve mobil tasarımlar,<br />
çizimler, karikatürler yer alıyor.<br />
2007’de evlenen Oğuzhan, vizyonunun<br />
gelişmesinde VKV Koç Özel Lisesi’nin<br />
çok önemli katkıları olduğunu belirtiyor.<br />
E-mail veya sosyal medya aracılığıyla<br />
irtibata geçmek isteyen tüm mezunları,<br />
kişisel karikatür sitesine davet ediyor:<br />
www.toynak.com<br />
İlker Açıkalın ’94<br />
Geçen sene Ocak ayında evlenen<br />
İlker Açıkalın iş hayatına 2000 yılında<br />
KPMG’de başladı. 2004 – 2008<br />
yılları arasında Lafarge ve Coca-<br />
Cola’da çalıştıktan sonra KPMG’ye<br />
geri döndü. Şu anda Risk Yönetimi<br />
Danışmanlığı bölümünde direktör<br />
olarak görev yapıyor.<br />
mezunlar alumni<br />
Ercan Cihandide ’95 &<br />
Beliz Cihandide ’00<br />
Dernek başkanı Ercan Cihandide<br />
ile 2000 mezunu Beliz’in oğlu Ali<br />
Emre 1 Eylül 2012’de dünyaya geldi.<br />
Mezunlarımızı tebrik ediyor, miniğe<br />
sağlıklı ve güzel bir yaşam diliyoruz.<br />
İpek Kotan ’95<br />
Seramik sanatçısı olan İpek, son iki<br />
senedir Avusturya’da kendi atölyesinde<br />
çalışmalarına devam ediyor, işlerini<br />
Türkiye, Avrupa ve Amerika’da sergiliyor.<br />
Ocak 2013’te Colorado’da UC Boulder’in<br />
Sanat ve Sanat Tarihi Departmanı’nda<br />
sır teknikleri üzerine seramik araştırması<br />
yapmaya başlayacak.<br />
İpek ile ilgili sergi, fuar, röportaj, yeni işler<br />
ve haberlere www.ipekkotan.com adresinden<br />
ulaşabilirsiniz.<br />
Bilge Öncül Bastu ’95<br />
Üniversite tahsili süresince ve daha<br />
sonrasında uzun seneler Amerika’da<br />
yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndü.<br />
Şu anda aile şirketinde çalışıyor.<br />
2009 yılında Dr. Ercan Bastu ile<br />
hayatını birleştirdi.<br />
Sinan Kesler ’96<br />
Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden<br />
mezun oldu. Daha sonra Sabancı<br />
Üniversitesi’nde MBA yapan Sinan, şu anda<br />
Marmara Üniversitesi’nde Yönetim ve Organizasyon<br />
doktora eğitimine devam ediyor.<br />
Tofaş’ın dış ticaret bölümünde altı sene çalıştıktan<br />
sonra, kariyerine Koç Fiat Kredi’de Satış<br />
ve Pazarlama Müdürü olarak devam ediyor.<br />
İlke Öztürk ’98<br />
Doğan TV Holding bünyesinde dokuz<br />
yılını doldurdu. Şu an CNN Türk Reklam<br />
Satış Koordinatörü olarak çalışıyor.<br />
İnanç Işık ’98<br />
İstanbul Erenköy’de yaşayan İnanç, 2007’den<br />
bu yana Cargill’de çalışıyor. Trader ve<br />
business development manager görevinden<br />
sonra, 2010’dan bu yana Türkiye satış ve<br />
pazarlama müdürü olarak kariyerine devam<br />
ediyor. 2007’den bu yana evli ve eşiyle üç<br />
aylık hamileliğin heyecanını yaşıyor. Amatör<br />
olarak tiyatro oyunculuğu ve Caddebostan sahil<br />
yolunda bisiklete binmek en büyük keyfi…<br />
VOıCE 53
İlke Altın’ın kızı İlkim<br />
Cem Yurdum ’01 & Erman Tarım ’03<br />
Cem Yurdum ve Erman Tarım hazır giyim<br />
ve tüketici mallarının tedariğini sağlayan,<br />
sektöründe dünya lideri Li & Fung’un Hong<br />
Kong’daki ana ofisinde çalışıyorlar. Birkaç<br />
ay önce Li & Fung’da çalışmak üzere Hong<br />
Kong’a taşınan Cem’e, şirketin bir diğer Türk<br />
çalışanı olan Erman Tarım’ın da Koç mezunu<br />
olması çok güzel bir sürpriz olmuş…<br />
Fikriye İdil Kaya ’11<br />
Mount Holyoke College’da fizik bölümünde<br />
eğitim alan İdil, derslerine ek olarak<br />
Five College Language Center’ın Türkçe<br />
bölümünde part-time konuşma partneri<br />
(conversation partner) ve akran öğretmen<br />
(peer tutor) olarak çalışıyor. Koç’ta edindiği<br />
Türkçe dilbilgisi sayesinde bu işe kolayca kabul<br />
edilen İdil, Amerikalı öğrencilerin Türkçe<br />
öğrenme isteklerinden oldukça etkilenmiş.<br />
Üniversite eğitimi <strong>için</strong> sinirbilimi okumayı<br />
hedefleyen İdil, sonradan matematiğe ve<br />
fiziğe olan ilgisinden dolayı fizik bölümüne<br />
geçmiş. Koç’ta IB Fen bölümünde aldığı<br />
fizik ve matematik eğitiminin kendisine<br />
çok yardımcı olduğunu söylüyor. Eğitimine<br />
mühendislik üzerine yüksek lisans yaparak<br />
devam etmeyi planlıyor.<br />
54 VOıCE<br />
mezunlar alumni<br />
Koçlu Bebeklerinin Buluşması<br />
Öğet Kantarcı ’95<br />
İlke Altın ’96<br />
Nevra Onusal ’98<br />
Eylül ayında VKV Amerikan Hastanesi, üç<br />
Koç mezunu bebeğinin doğumuna sahne<br />
oldu. Birkaç gün arayla doğan bebekler,<br />
VKV Koç Özel Lisesi’nden mezun annebabalar<br />
Öğet Kantarcı, İlke Altın ve Nevra<br />
Onusal’a hoş bir ‘reunion’ havası yaşattılar.<br />
Taze anne babalara ve bebeklerine ömür<br />
boyu mutluluklar diliyoruz!<br />
Bengü Doğruer ’02<br />
IB - TM bölümünden mezun olduktan<br />
sonra, üniversite eğitimine New<br />
York’daki Ithaca College’da devam<br />
İdil ve Türkçe Başlangıç Sınıfı öğrencisi<br />
Cengiz Kara ’04<br />
Cengiz, Washington’da George<br />
Washington Üniversitesi’nde<br />
MBA eğitiminin ilk yılında. 4 sene<br />
Borusan bünyesinde yaşadığı<br />
Kazakistan’dan, MBA yapmak <strong>için</strong><br />
Washington’a taşındı.<br />
Mete Kıray ’03<br />
Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği<br />
bölümünden mezun oldu. Bir otobüs<br />
üreticisinde yurtdışı satın alma mühendisi<br />
olarak çalışıyor.<br />
etti. Ithaca College Park School of<br />
Communications’ta Pazarlama ve İletişim<br />
üzerine çift dal yaparak okulunu 3,5<br />
senede tamamladı. Üniversite yıllarında<br />
Türkiye ve Amerika’da konferans, fuar,<br />
pazarlama ve satış alanlarında deneyim<br />
kazandı. 2005 yılında üniversiteden<br />
mezun olduktan sonra American Turkish<br />
Society (Amerikan Türk Cemiyeti) pazarlama<br />
ve aktivite koordinatörü olarak<br />
çalıştı. 2007’de İstanbul’a temelli dönüş<br />
yaptı ve kariyerini fuarcılık alanında sürdürmeye<br />
karar verdi. Şu anda uzun seneler<br />
yerli ve yabancı birçok fuar firmasında<br />
kazandığı tecrübelere dayanarak bu<br />
alanda çalışıyor. Kariyerine yılda 30’dan<br />
fazla ülkede fuar yapan bir firmada; sık<br />
sık yurtdışı seyahatlere çıktığı pazarlama<br />
ve proje koordinatörü pozisyonunda<br />
devam ediyor.<br />
İrem Cesur ’11<br />
Washington’da Georgetown University<br />
Business School’un 2. sınıfında olan İrem,<br />
Uluslararası İşletme ve Pazarlama üzerine<br />
çift anadal ve Psikoloji üzerine alt alan<br />
eğitimi alıyor.<br />
Georgetown University Türk Öğrenci<br />
Birliği’ni kuran İrem, aynı zamanda okul<br />
radyosunda Melis adındaki Türk arkadaşıyla<br />
“Turkish Delights” ismini verdikleri<br />
programda DJ’lik yapıyor. Bunun yanı<br />
sıra, Amnesty International, Best Buddies,<br />
Undergraduate Marketing Association ve<br />
Georgetown University Student Investment<br />
Fund’da da faal olarak görev alıyor. Georgetown<br />
Üniversitesi’nde olmaktan çok mutlu<br />
olduğunu dile getiren İrem, Georgetown’a<br />
başvurmayı düşünenlere Voice aracılığıyla<br />
“burada olup da mutlu olmayan kimse<br />
yok” mesajını veriyor.
Cem Benhason ’12<br />
Cem, kendini hala VKV Koç Özel Lisesi’ne ait<br />
hissediyor, duygularını ve özlemini şöyle dile<br />
getiriyor: “Kendime mezun diyorum; fakat<br />
Koç’tan gitmiş olduğumu, lisedeki dört seneyi<br />
bitirip üniversiteye başladığımı düşününce<br />
kendimi garip hissediyorum. Dönemimi, 2012<br />
tezahüratlarımızı, öğretmenlerimi, imparator<br />
Taner Hocamızı, imparatoriçe Şenay Ablamızı,<br />
piramidi, koltuklarımızı, öğrenci birliği odasını,<br />
kampüsümüzün her metrekaresini ayrı ayrı<br />
çok özlüyorum. Yatakhanede odamın duvarını<br />
dönem resimlerimizle süsledim, bilgisayar<br />
arka planıma da su savaşı yaptığımız günden<br />
bir kare koydum ve ne zaman içimde bir öz-<br />
mezunlar alumni<br />
lem hissetsem hayatı dondurup bu resimlere<br />
bakıyorum. Geriye dönüp baktığımda, ne<br />
kadar şanslı ve ayrıcalıklı bir topluluk olduğumuzu<br />
görüyorum.<br />
Biraz da şu an bulunduğum konumdan<br />
bahsedeyim. Çoğu Amerika’ya giden arkadaşlarımın<br />
aksine kendime biraz daha farklı<br />
bir yol çizdim. Avrupa’ya, İsviçre’ye geldim.<br />
Lozan’da, dünyanın en iyi otelcilik okulu olan<br />
Ecole Hôtelière de Lausanne’da Hospitality<br />
Management okuyorum. Okul açıldığından<br />
beri her hafta farklı departmanlarda rotasyon<br />
yaparak ilerliyoruz ve şunu söylemeliyim ki<br />
her şey gayet iyi gidiyor. Buradaki 12 kişilik<br />
grubumuzla beraber yemek yaptık, pasta,<br />
kek, kurabiye, makaron gibi ürünler hazırladık,<br />
farklı şarap, peynir ve şarküteri ürünlerini<br />
tattık, ütü yaptık, çamaşır yıkayıp katladık,<br />
oda temizledik ve barmenlik yaptık. Bu uygulama<br />
derslerinin yanı sıra birbirinden farklı<br />
teori dersleri de gördük. Dediğim gibi, her şey<br />
yolunda gidiyor. Açıkçası dört buçuk saat aralıksız<br />
ütü yaptığım gün kendime ne yaptığımı<br />
sormuş ve Amerika’da okuyan arkadaşlarımın<br />
yaptıklarıyla kendimi kıyaslamıştım; fakat<br />
parçası olduğum bu eğitim şeklinin bana çok<br />
katkısı olacağına inanıyorum.<br />
Nerede olursam olayım, ben Koç’luyum. Burada<br />
bile The Koç School t-shirt’ümü gururla<br />
giyiyorum; çünkü okulumla gurur duyuyorum.<br />
Geçirdiğim mükemmel lise hayatı <strong>için</strong> herkese<br />
içten teşekkür ederim. İyi ki Koç’lu olmuşum.”<br />
Deylem Onursal ’12<br />
Clark Universitesi’nin 3+2 Engineering<br />
Programı’na kabul alan Deylem, kendi<br />
geliştirdiği projeyi gerçekleştirmek<br />
hedefiyle kaydını dondurdu ve şu an<br />
İstanbul’da çalışıyor. Projesine aldığı<br />
yatırım nedeniyle şu anda bir firmanın<br />
ortağı ve ayrıca firmaya ait tek marka<br />
olan okul yıllarında da Non-Profit<br />
olarak hayata geçirdiği Brovs’un Chief<br />
Executive Officer’ı olarak görev yapıyor.<br />
Bir yandan dershaneye giderek<br />
Türkiye’de kalması gerekirse diye hazırlık<br />
yaparken, diğer yandan projeyi<br />
hayata geçirmek <strong>için</strong> uğraşıyor.<br />
Mezun Buluşmaları<br />
16 Haziran 2012 Cumartesi günü yaklaşık 250 mezunumuz 10, 15 ve<br />
20. mezuniyet yıllarını kutlamak <strong>için</strong> okulumuzdaydı. Reunion komitelerinin<br />
mezunlar ofisiyle beraber hazırlıkları sonunda, 1992 mezunları akşam<br />
yatakhanelerde konaklamalı, 1997 ve 2002 sınıfları da kokteyli takiben<br />
şahane yemekli bir gece geçirdiler. Komite gönüllüleri Ayça Sevkal,<br />
Turgut Cankorel, Mehmet Gülez, Zeynep Başak Çivi, Ayşe Draz, Canan<br />
Ayhan, Eda Başak Hirschberg, Bayram Gürcü, Özlem Arıkman Ülger,<br />
Gizem Yasa, Hande Güneykaya, İpek Erden ve Mustafa Domaniç’e, ve<br />
organizasyonda okulumuza inanılmaz destek veren Anita Koncabahar’a,<br />
hediye tasarımları <strong>için</strong> Yavuz Göncü’ye, sizlere ulaşmamızda iletişim<br />
desteği veren Mezunlar Derneği’ne, ama en çok da katılımınızla, gülen<br />
yüzünüzle, siz mezunlarımıza teşekkür ederiz.<br />
19 Ocak 2013’te Londra ve bahar aylarında da<br />
New York Reunion’larında buluşmak üzere!<br />
SAVE<br />
THE DATE<br />
LÜTFEN NOT<br />
EDİNİZ<br />
VOıCE 55
56 VOıCE<br />
dernek alumni association<br />
Ege İyioğlu’nun ardından…<br />
VKV Koç Özel Lisesi ’98 Mezunları<br />
VKV Koç Özel Lisesi ’98 mezunlarından sevgili<br />
Ege İyioğlu 16 Haziran 2012’de zamansızca<br />
aramızdan ayrıldı. Hepimizin kalbinde çok ayrı<br />
ve <strong>özel</strong> bir yer edinen biricik arkadaşımız, o<br />
büyük kalbine yenildi. Kendisini, insana enerji<br />
ve neşe veren o eşsiz kişiliğini, her geçen gün<br />
daha da çok özlüyoruz!<br />
Ege’yi tarif ederken…<br />
Yüreği Kocaman, Kalbinde Herkese Bir Yer<br />
Olan, Hayat Dolu, Neşe Kaynağı, Farklı, Zeki,<br />
Renkli, Güler Yüzlü, Sevecen, Çok Okuyan, Komik,<br />
Hız Meraklısı, Deli Şoförümüz, Son Derece<br />
Ege’yi hep beraber yaşatalım!<br />
Ege her fırsatta birçok vakfa destek<br />
verirdi. Hatta doğum günlerimizde hediye<br />
yerine ya da hediyenin yanında belli vakıflara<br />
yardımda bulunurdu. Bu vakıflardan<br />
biri kalbinde problem olan çocuklara<br />
sağlık hizmeti sağlayan “Chain of Hope”<br />
diğeri ise Korunmaya Muhtaç Çocuklar<br />
Vakfı, “Koruncuk” idi. Biz de Ege’mizi<br />
doğum günü olan 10 Kasım’da ve onu<br />
kaybettiğimiz 16 Haziran’da anmanın en<br />
güzel ve pozitif yolunun, onun en sevdiği<br />
vakıfların <strong>için</strong>de kendi adına korunacak ya<br />
da iyileştirilecek çocuklar olduğuna karar<br />
verdik. Yılda iki kez yapılacak bu bağışlar<br />
ile ondan hiçbir zaman Kopmayacağımız’ı<br />
bir kez daha göstermiş olacağız.<br />
Ege’yi arkadaşları anlatıyor...<br />
• Ege kuaföre gittiğinde asla saçını yıkatmazdı,<br />
başkası saçını şampuanladığında<br />
midesi bulanırdı.<br />
• Ege asla jiletle traş olmazdı, gezegendeki<br />
traş köpüğünden midesi bulanan ve kusan<br />
ender insanlardan biriydi.<br />
• Ege böcekleri Discovery’de, yeşili mangal<br />
başında ve TEMA vakfında severdi.<br />
• Ege arıları hiçbir zaman sevemedi.<br />
• Ege zaten yengeçleri de sevmezdi. Yengeç<br />
gördüğü denizlerde asla yüzmedi.<br />
• Ege aptal insanlara asla tahammül<br />
edemez ama hiç yargılamazdı. Zaman<br />
zaman bazı aptalları eğitmeye çalıştı, ancak<br />
kayıtlarda bu konuda hiçbir başarısına<br />
rastlanmadı.<br />
• Ege kendi tabiriyle “hanımlarla” olan ilişkilerinin<br />
kuluçka döneminde, Ümit Besen’i<br />
kıskandırabilecek sözler ve aynı anda 78<br />
Çapkın, Vatansever, Kukaların Kabusu, Ocakbaşlarının<br />
Efendisi, Büyük Gurme, Hepimizden<br />
Hızlı, Çorap Düşmanı, Klima İle Duygusal Bağı<br />
Olan, Ehliyeti A4 Kağıt Olan Yegane İnsan,<br />
Kıvırcık, Çok Gezen, Faradays’ı Arayan Şalvarlı,<br />
Teknoloji Hastası, Minik Kuş, Afacan Çocuk,<br />
En Eğlenceli İnsan, Aşk Kumkuması, Şahsına<br />
Münhasır, Delidolu, Düdük Makarnası, Erim İsfendiyar,<br />
Vehbi’nin Babası, Kedi Aşığı, Arkadaş<br />
Canlısı, Meraklı, Açık Sözlü, Misafirperver, Bilgisayar<br />
Dehası, Yetenekli, Başarılı, Muhabbetin<br />
Kölesi, Muzip, Şakacı, Kebap Aşığı, Damacana<br />
İle Su İçen, Gönlü Zengin, Merhametli, Koca-<br />
milyon adet gül gönderme ana temalı bir<br />
yazılım tekniği kullanmayı tercih ederdi.<br />
• Ege “hanımlarla” olan ilişkilerinin 2.<br />
evresinden itibaren kıyıda köşede hiç<br />
patavat bulundurmayı sevmezdi. Keskin<br />
diliyle kırdığı potların hasarlarını düzeltmek<br />
<strong>için</strong> minimum 1-5 günlük brainstorming ve<br />
ciddi bir retorik hakimiyeti gerekirdi.<br />
• Ege kumdan nefret ederdi, denize kadar<br />
hep terlikle yürüdü.<br />
• Ege güneşi, sıcağı hiç sevmedi,onun olduğu<br />
ortamda klima hep aktifti.<br />
• Ege yaz kış çorap giymezdi.<br />
• Ege en sevdiği kız arkadaşlarını gördüğü<br />
anda sarılır kucağına alıp kaldırırdı.<br />
• Ege koca kafalı kız çocuklarını çok sever<br />
bir gün kendisinin de koca kafalı bir kız<br />
çocuğu olmasını isterdi.<br />
• Ege’nin kalbi kocaman, rengi bembe-<br />
man, Mantı Meraklısı, Sevgi Börülcesi, Kaderci,<br />
İngilizce Sözlüğümüz, Osmanlı Türkçesi’nin<br />
Medarı İftiharı, Pizza Hut’ın Kabusu, Ocağımızın<br />
Abisi, Bir Tek Arıdan Korkan Tertemiz Kalpli<br />
Dev Adam, Hayata Gözlerinden Ziyade Gönlü<br />
İle Bakan Güzel İnsan...<br />
Sevgili Kardeşimiz, Hayatımızı Her An Farklı Ve<br />
Zeki Bir Şekilde Renklendirdin...<br />
Özleneceksin ve unutulmayacaksın...<br />
KOPMAYACAĞIZ!<br />
yazdı. İçinde hiç siyah olmadı.<br />
• Ege sadece yemeyi değil yedirmeyi de<br />
hep sevdi. İsmi lazım olmayan bir semtte,<br />
ismi lazım olmayan bir halı sahanın yanındaki<br />
ismi lazım olmayan bir sosyal tesiste<br />
garipler <strong>için</strong> çorba aktivitelerinin daimi<br />
yönetim kurulu üyelerindendi.<br />
• Ege Deniz Feneri’ni hiç sevmedi ama<br />
Koruncuk’u çok sevdi.<br />
• Ege ender denediği yalanları hep eline<br />
yüzüne bulaştırdı.<br />
• Ege ihtiyaç duyulduğu hiçbir yerde devamsızlıktan<br />
kalmadı.<br />
• Ege Avrupa - Türkiye arası gönüllü kuryeydi.<br />
Herkese bir şeyler getirirdi.<br />
• Ege sadece içki getirmezdi. İnanışları<br />
sebebiyle kendi de içmezdi.<br />
• Ege sigara ve puro da getirmez, sağlığa<br />
zararlı derdi.
Başarılı ve mutlu bir 2013<br />
İskan ruhsatı alınan ve işletme ruhsatı ile alkol ruhsatı alımı işlemlerinde<br />
son noktaya gelinen Beyoğlu Merkezhan 5. ve 6. katlarında bulunan<br />
lokalimiz 13 Haziran 2012’de gerçekleşen lansman kokteyli ve 23 Haziran<br />
2012’de gerçekleşen anma töreni gibi iki önemli etkinliğe şimdiden ev<br />
sahipliği yaptı. 13 Haziran’da Vehbi Koç Vakfi Genel Müdürü ve Koç Özel<br />
Liseliler Derneği başkanlığını kendisinden devraldığım eski başkanımız<br />
Erdal Yıldırım’ın üçüncü sektör yönetim kurulları ile ilgili yazmış olduğu ve<br />
gelirini TEGV’e bağışladığı kitabının tanıtımını Lise ve Üniversite Mezun<br />
Dernekleri Yönetim Kurulları olarak bizler üstlendik. Düzenlediğimiz<br />
söyleşide Erdal Yıldırım başından geçen olayları, deneyimlerini ve aslında<br />
olması gerekenleri kaleme aldığı “Bana Yönetim Kurulunu Söyle, Sana Kim<br />
Olduğunu Söyleyeyim” adlı kitabının nasıl hayata geçtiğini bizlere anlattı.<br />
Söyleşi sonrası lokalimizin enfes manzarası eşliğinde gerçekleşen kokteyl<br />
de o akşamı renklendiren önemli bir unsur oldu.<br />
16 Haziran’da ise tüm mezunlar olarak Londra’dan gelen üzücü haberle<br />
sarsıldık. Şahsen de tanıdığım, Londra’da gerçekleştirdiğimiz buluşmalarımızda<br />
ve yemekli sohbetlerde bizi hiç yalnız bırakmayan 98 mezunlarımızdan<br />
sevgili Ege İyioğlu yüksek risk arz eden önemli bir kalp ameliyatı<br />
sonrasında hayata gözlerini yummuştu. 98 sınıfının talebi doğrultusunda<br />
derneğimizin ev sahipliğinde lokalimizde Ege’yi son yolculuğuna uğurlarken<br />
23 Haziran’da bir anma töreni düzenlendi. Tam Ege’nin istediği gibi<br />
olduğuna inandığım, fazla miktarda duygu içerdiği kadar tebessüm de<br />
içeren bir tören oldu. Işıklar <strong>için</strong>de yat Ege...<br />
Bu vesile ile aramızdan ayrılan değerli arkadaşlarımız 93 mezunlarımızdan<br />
İlknur Dereli ve Başak Emine Demircioğlu Esinduy’u, 95 mezunlarından sınıf<br />
arkadaşım Cem Merttürk’ü, 96 mezunlarımızdan Levent Nizamoğlu’nu,<br />
97 mezunlarımızdan Korhan Coşkun’u, 03 mezunlarımızdan Candan Ödül<br />
Bayraktar ve Müge Küçükşahin’i, mezunlarımızdan Sinan Karacadağ’ı bir<br />
kez daha rahmetle anıyor, sevgili Ege ile ilgili 98 sınıfına ve mezunlarına<br />
söz vererek, tüm mezunlarımıza ve Voice okuyucularına barış dolu, mutlu<br />
ve sağlıklı bir yeni yıl diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.<br />
• Ege evcil hayvanları <strong>özel</strong>likle kedileri çok<br />
severdi.<br />
• Ege Tevfik isimli hamster’ları da severdi.<br />
• Ege her şeyi affederdi.<br />
• Ege kin tutmayı hiç beceremedi.<br />
• Ege asla dağılmaz, bozmazdı. Sadece<br />
hayal kırıklığı onu yaralardı.<br />
• Ege şaşırmanın hiçbir türünü aslında<br />
sevmezdi.<br />
• Ege sabırsız, inatçı ve dominanttı.<br />
• Ege kaşınmayan herkesin sırrını çok iyi<br />
saklardı.<br />
• Ege asla ihanet etmedi.<br />
• Ege çok ama çok zekiydi. Bir gün soğuk<br />
füzyonu çözecekti.<br />
• Ege bilgisayar dahisiydi, sertifika rekoru<br />
hala kırılamadı.<br />
• Ege suyu çok sevdi. Hem çok içti hem çok<br />
yüzdü.<br />
dernek alumni association<br />
• Ege gazlı içeceklerin yüzüne bile bakmaz<br />
muhatap olmazdı.<br />
• Ege uyuduğu zaman yerle gök sallanırdı.<br />
• Ege deli gibi araba kullanır, sinirli sürücüleri<br />
peşine takar ve cep telefonundan arar<br />
mevki sorardı.<br />
• Ege çok güzel motor kullanırdı.<br />
• Ege çok dağınık ama çok temiz bir<br />
adamdı.<br />
• Ege’nin klavye hızı M5 ile yarışırdı.<br />
• Ege otoparklara para vermeyi hiçbir<br />
zaman sevmedi.<br />
• Ege borç almazdı.<br />
• Ege yaratıcısını hep çok sevdi. O’na itaatte<br />
hiç kusur etmedi.<br />
• Ege fps oyunları oynayamaz midesi<br />
bulanırdı. Strateji ve araba yarışı oyunlarını<br />
sevdi.<br />
• Ege kafasının <strong>için</strong>i güzel korur, her yerde<br />
Dr. Ercan Cihandide • Koç Özel Liseliler Derneği Başkanı<br />
<strong>için</strong>i açmaz, hislerini herkese belli etmezdi.<br />
• Ege <strong>için</strong>deki Peter Pan’e hep sahip çıktı<br />
ama olur olmaz her yerde çıkartmayı da hiç<br />
sevmedi.<br />
• Ege çoklu kişilik sendromu temalı role<br />
playing’leri çok severdi. Türlü türlü semtlerde<br />
ve insanlar tarafından farklı isim ve<br />
meslek gruplarında olarak tanınırdı.<br />
• Ege el parmakları ile apaçi dansı yapabilen<br />
tek insandı. En son bu dansı 2011 yazında<br />
Antalya Aura’da yaptı.<br />
• Ege gastronomi gezilerini hep çok sevdi<br />
yemek yemek <strong>için</strong> km’lerce yol gidebilirdi.<br />
• Ege çok sosyaldi.<br />
• Ege hepimizi hep çok güldürdü.<br />
• Ege eşsiz bir dosttu.<br />
VOıCE 57
ARADAKİ<br />
ENGELİ KALDIR,<br />
ENGEL OLMA.<br />
Koç Topluluğu çalışanları ve bayileri<br />
olarak, ülkemizin nüfusunun %12’sini<br />
oluşturan engelli bireylerin yaşam<br />
kalitesini yükseltmek <strong>için</strong> aradaki<br />
engelleri kaldırıyoruz.<br />
ENGEL TANIMIYORUM!