12.04.2013 Views

80lerde-Lubunya-Olmak-Web

80lerde-Lubunya-Olmak-Web

80lerde-Lubunya-Olmak-Web

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bu kitap Global Diyalog Vakf tarafndan<br />

finansal olarak desteklenen ve Siyah Pembe<br />

Üçgen zmir Dernei tarafndan yürütülen<br />

“LGBT Sözlü Tarih” projesi kapsamnda yayna<br />

hazrlanmtr. Yaynn içindeki görülerin<br />

Global Diyalog Vakf’nn fikirlerini yanstt<br />

düünülmemelidir.


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

Siyah Pembe Üçgen Tarih Dizisi<br />

ubat 2012<br />

Yayna Hazrlayan: Erdem Gürsu - Sinan Elitemiz<br />

Düzelti: Bülent Kale<br />

Kapak Tasarm: B. Refik Keçeli<br />

Siyah Pembe Üçgen<br />

Adres: Kbrs ehitleri Cad. 1447 Sok. No: 4/6<br />

Alsancak, Konak, zmir<br />

Telefon & Fax:+90 232 4644459<br />

E-Posta: dernek@siyahpembe.org<br />

URL: http://www.siyahpembe.org


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong>


Önsöz<br />

Bu kitap, Siyah Pembe Üçgen zmir Dernei<br />

tarafndan Global Diyalog Vakf’nn desteiyle<br />

yaynlanmaktadr. Derneimizin LGBT tarihi<br />

alannda yaynlad ilk kitap olmas açsndan,<br />

örgütün politik duruunu göstermesi babnda<br />

önemli bir yeri doldurmaktadr. Bir sözlü tarih<br />

çalmas yapmak uzun süreden beri gündemimizde<br />

olsa da, bu çalmaya ancak 2010 ylnn<br />

Aralk aynda balayabildik. Böyle bir çalma<br />

yürütmek istememizin temel nedeni, Türkiyeli<br />

LGBT bireylerin tarihine ilikin yeterli kaynak<br />

bulunmamasyd. Amacmz, kiilerin yaam hikayelerinden<br />

yola çkarak Türkiye’nin son 40<br />

ylna LGBT bireylerin yaantlarndan ve tanklklarndan<br />

hareketle bakabilmekti. Kendimize<br />

balangç çalma alan olarak 70’lerin sonunu,<br />

80’lerin ban seçtik. Hiç kukusuz, bu tarih<br />

Önsöz<br />

7


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

8<br />

araln seçmemizin nedeni, Türkiye’nin siyasi<br />

tarihinde bir krlma noktas olan 12 Eylül Darbesi<br />

öncesi ve sonrasnda yaananlard.<br />

12 Eylül darbesi toplumun büyük kesimini derinden<br />

etkiledi. Bugüne kadar darbe rejiminin<br />

maduru kesimler, farkl çalmalarla bu döneme<br />

çeitli açlardan ayna tutmaya çaltlar.<br />

Ancak LGBT bireyler bu dönemde gerek asker<br />

gerek polis tarafndan çok fazla ayrmcla<br />

uram ve iddet görmü olmalarna karn bu<br />

konuda imdiye kadar toparlayc bir doküman<br />

oluturulamamt. Bu sözlü tarih çalmas ile<br />

LGBT bireylerin, Türkiye’nin siyasi tarihiyle de<br />

çokça ilintili olarak, maruz kaldklar ayrmc tutumlar<br />

ve hak ihllallerini bir sistematik içerisinde<br />

sizlere ulatrmay hedefledik.<br />

Elbette tüm gayretlerimize ramen ulaamadmz<br />

birçok kii ya da belge oldu, zaman zaman<br />

yetersiz kaldk, bocaladk. lk defa böylesi bir<br />

çalma yapmann getirdii amatörlükle, doldurmaya<br />

çaltmz boluun gerektirdii profesyonellii<br />

elimizden geldiince dengede tutmaya<br />

çaltk. Çalma esnasnda olabildiince çok<br />

LGBT bireyle görümek istedik. Bunlarn bir<br />

ksm görüme talebimizi reddetti, bir ksmyla<br />

ise fiziki artlar elvermediinden görüülemedi.<br />

Sonuçta elinizdeki kitapta yer alan dokuz LGBT<br />

bireyin çou ile birden fazla açk uçlu görümeler<br />

gerçekletirildi. Sohbet eklinde olmas<br />

için çabaladmz görümeler kayda alnd.<br />

Ardndan ses kaytlar deifre edildi, deerlendirildi.<br />

Yetersiz bulunan ya da anlalmayan ksmlar<br />

için tanklarla yeniden görüüldü. Anlat-


lan olaylar ve mekanlar hakknda tutarllk olup<br />

olmad kontrol edildi. Ekip olarak günlerce<br />

saatler süren tartmalar yaptk. Görümeler haricinde<br />

de döküman aratrdk. Çeitli kitaplardan,<br />

fanzinlerden yararlandk. Bunlar görümelerle<br />

karlatrdk ve aratrmamza yeni katklar<br />

sunanlar kullandk. An fotoraflar için<br />

ayrca çaba sarf ettik. Görümecilerin eski albümlerinden<br />

döneme ait fotograflarn bizimle<br />

paylamalarn rica ettik. Elinizdeki kitap tüm bu<br />

çalmalarn harmanlanmasyla ortaya çkarld.<br />

Her ne kadar, aratrdmz dönemi olabildiince<br />

geni bir perspektifle ele almaya çalsak da<br />

bu çalma içerisinde u ya da bu ekilde yer<br />

alamam birçok olay ve kii olduu da unutulmamaldr.<br />

Siyah Pembe Üçgen zmir Dernei olarak, önümüzdeki<br />

dönemlerde de çalmalara devam edeceimizi<br />

ve her dönem bir önceki deneyimlerimizin<br />

üzerine koyarak, eksikliklerimizi gidererek<br />

çalmalarmz sürdüreceimizi belirtmek isteriz.<br />

Bu kitap tamamyla kolektif bir çalmann sonucunda<br />

ortaya çkmtr. Öncelikle bizimle görümeyi,<br />

yaam hikayelerini anlatmay, anlarn<br />

ve fotoraflarn paylamay kabul eden ve bu<br />

kitapta yaynlanmasna izin veren dönemin<br />

LGBT tanklar Ahu’ya, Belgin’e, Bennu’ya,<br />

Cansel’e, Demet’e, Deniz’e, Filiz’e, N. K.’ya ve<br />

Özlem’e sonsuz teekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrca,<br />

söyleileri gerçekletiren Deniz ve Erdem’e,<br />

görümelerimiz için her türlü destei sunan tüm<br />

LGBT örgütlerine, Meyra’ya; söyleilerin çeviri<br />

Önsöz<br />

9


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

10<br />

yazmlarn yapan Aysun’a, Damla’ya, Lâl’e,<br />

Berkant’a, Erdi’ye ve Yavuz’a, ortaya çkan<br />

metinleri redakte eden Rahan’a ve Bülent’e te-<br />

ekkür ederiz.<br />

Global Diyalog Vakf ile birlikte 2011 yl boyunca<br />

yürüttüümüz 1980’li yllara tanklk eden<br />

LGBT bireylere yönelik bu sözlü tarih çalmas<br />

da göstermitir ki, LGBTT bireylere yönelik<br />

sistematik iddet ve dlama günümüzde<br />

de halen devam etmektedir. Siyah Pembe Üçgen<br />

zmir Dernei olarak, sözlü tarih çalmalarn<br />

on yllk aralklar eklinde devam ettirmeye<br />

karar verdik. Bu on yllk aralklardaki çalmalarmz,<br />

yine söz konusu döneme ait belirgin<br />

sistematik iddet vakalar üzerinden kurgulamay<br />

planlyoruz. Elinizdeki çalmada 1980'li yllardaki<br />

12 Eylül Darbesi, ardndan gelen yasaklar<br />

ve iddet olaylarn ele aldk. Sradaki çalmamzda<br />

ise 1990'l yllarda tank olduumuz<br />

Ülker Sokak Olaylar’n * çalmann belkemii<br />

olarak seçtik. Sözlü tarih çalmalarmzn devam<br />

edeceini ve Ülker Sokak Olaylar ile ilgili<br />

çalmann da siz okuyucularla kitap olarak buluacan<br />

buradan sizlere duyurmaktan mutluluk<br />

duyarz.<br />

Siyah Pembe Üçgen zmir Dernei<br />

* Türkiye'deki LGBT hareketi için bir vahet deneyimidir. Bu<br />

ifade, Haziran 1996 ylnda stanbul'da gerçekleecek olan<br />

“Habitat II” konferansndan önceki dönemde stanbul'un<br />

Beyolu lçesi'nin Cihangir Mahallesi'ndeki Ülker Sokak'ta<br />

LGBT bireylerin kökünü kurutmak amacyla yaplan vahi<br />

müdahaleler ve yaanan olaylar için kullanlr.


80’li Yllara Genel Bak *<br />

* Bu bölümün hazrlanmasnda yararlanlan eserler:<br />

1) Ali Erol. Ecinsel Kurtulu Hareketinin Türkiye Seyri.<br />

Cogito Say: 65 / Bahar 2011<br />

2) Deniz Yldz, Türkiye Tarihinde Ecinselliin zinde;<br />

Ecinsellik Hareketinin Tarihinden Satr Balar-1:80'ler, Kaos<br />

GL, say: 30, Ocak-ubat 2007<br />

80’li Yıllara Genel Bakış<br />

11


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

12<br />

Türkiye’de LGBT bireylerin yaamlarna ilikin<br />

verilere 1970’ler ve sonras üzerinden ulalabilmektedir.<br />

Bu dönemde, trans kadnlar ve ecinsel<br />

erkeklerin birarada hareket ettiklerini görmekteyiz.<br />

70’lerin balarnda Abanoz Soka<br />

etrafndaki evlerde hem çalp hem de yaayan<br />

trans kadnlar, 1978’de Saadettin Tantan’n<br />

stanbul Asayi ube Emniyet Amirlii döneminde<br />

bu bölgeden uzaklatrlmlard. Kendilerine<br />

yeni mevki olarak Dolapdere’yi seçen<br />

trans kadnlar burada da barndrlmamlardr.<br />

12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasnda stanbul’dan<br />

trenlere bindirilip sürgün edilmeye çal-<br />

lan trans kadnlar 1981 ylnda sk bir ekilde<br />

uygulanmaya balayan sahne yasaklaryla bera-


er barnma ve istihdam konusunda ciddi skntlar<br />

yaamlardr. Birlikte yaam kültürüne<br />

darbe vurulmu, insanlar sokakta braklmlardr.<br />

LGBT bireylerin medyada yer almasna da<br />

yasaklar getirilmiti. Medyada LGBT bireyler ile<br />

ilgili haberlerde çounlukla “homoseksüel, kadn<br />

klnda erkek” gibi ifadeler kullanlyordu.<br />

Ecinsel ve biseksüel kadnlar ve trans erkeklerin<br />

varl ise tamamyla görmezden gelinmekteydi.<br />

Bu dönemde Türkiye medyasnda “ecinsel”,<br />

ne olduu tam olarak kestirilemeyen hayali bir<br />

varlktr. Hatta bu hayali varlk, hayattan daha<br />

da koparma, uzaklatrma ve toplumun dna<br />

atma gayretiyle özellikle “homoseksüel” olarak<br />

adlandrlr. Kerameti kendinden menkul her<br />

türlü uzman/akademisyen de, sokaktaki vatanda<br />

da, emniyet mensubu da, halk bilgilendirecek<br />

gazeteci de, söz birlii etmiçesine, “normal”<br />

kategorisine sokamadklar herkesi “homoseksüel”<br />

diye adlandrdlar. ster bykl biri,<br />

isterse çoktan operasyonunu tamamlam bir<br />

transeksüel olsun, Türkiye medyas için fark<br />

etmiyordu.<br />

Bu dönem ayn zamanda “homoseksüel” tabir<br />

edilen insanlara yönelik ayrmcln, basknn<br />

ve ikencenin dorua çkt bir süreçti. Dönemin<br />

haftalk dergilerinden Yeni Gündem, “suçu<br />

olmayan suçlu” diye kapak yapmt.<br />

Bu dönemin dergilerinde ecinsellik, daha<br />

dorusu her türlü cinsellik, bir “haber” konusuydu.<br />

Çounda da yaratlan, kurgulanan ve<br />

genelde “kapak” olan bir haber nesnesi olarak<br />

80’li Yıllara Genel Bakış<br />

13


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

14<br />

sunuldu. Bata “Nokta” dergisi, “Sokak”, “Yeni<br />

Gündem”, biraz geriye gidersek “Yank”, bu<br />

dönemden hatrlayabileceimiz dergiler olarak<br />

sralanabilir. Yine de dönemin TRT’sinin inkâr,<br />

inkâr edemediinde “psikoseksüel patoloji” ile<br />

“ahlâkszlk” zihniyetiyle harmanlad sunuu<br />

hatrlandnda bu dergilerin “kapak” dosyalar<br />

ecinseller için soluk alnabilecek vahalar gibiydi.<br />

O dönem resmi ideoloji ecinsellii poetlenmesi<br />

gereken bir “muzr”lk olarak görüyordu.<br />

Ecinsellik, daha dorusu, dönem itibariyle<br />

“homoseksüellik”, günlük, ulusal gazetelerin<br />

ancak “3. sayfa”larnda kendine yer buluyordu.<br />

Aslnda çou yine bu gazetelerin patronlarnca<br />

ucuz versiyon olarak çkarlan ve “bulvar basn”<br />

da denilen günlük gazetelerde ecinselliin<br />

sunuluu ise her türlü “fantezi” snrlarn zorlar<br />

nitelikteydi. Hitap edilen kesimlere göre cinselli-<br />

in sunumu çeitlenirken örnein lümpenler ve<br />

içiler için “Tan” gazetesi, patronlar ve beyaz<br />

yakallar için ise “Playboy” medyada arz- endam<br />

ediyordu. Ecinsellik de bazen sürmanet,<br />

bazen de duruma göre ortal renklendirecek<br />

bir malzeme oluyordu.<br />

Bu dönemde Avrupa ve Amerika kamuoyunda<br />

AIDS gündeme yerlemiti ve haliyle Türkiye<br />

medyasna yeni malzeme çkmt. Bugün artk<br />

AIDS’in bir “ecinsel hastal” olmadn anlayan<br />

Türkiye medyas o zaman yine snfta kalmt.<br />

Her konunun uzman köe yazarlar, o<br />

dönemde, “AIDS, Tanr’nn ecinsellere bir laneti”<br />

tekerlemesini tekrarlamaktan geri durmamlard.


“Normal” görülmeyen ecinselliin haberi de<br />

normal sunulamazd. çinde ecinsellik geçen<br />

veya ecinsellii çartran bir haber, okura<br />

“fla haber” olarak sunulur. Cinsiyetçi ve rkç<br />

zihniyetlerden beslenmekten geri durmayan<br />

medya, ecinsellikle ve ecinsellerle ilgili haberlerde<br />

bu zihniyetini yeniden üretmekte saknca<br />

görmez. Yalan, yanl, abart, aalama, ayrmclk<br />

söz konusu “fla haber”lerin alldk süsleridir.<br />

Gazeteci, cehaleti orannda küstah, gücü<br />

orannda zalimdir. Çünkü bir haber nesnesi olarak<br />

“ecinsellik” ortalk maldr. Çünkü gazeteci<br />

için örgütsüz ve en sorunsuz alandr. Bir ecinsel<br />

bireyin ortaya çkp “düzeltme” yapamayaca,<br />

hakkn arayamayaca herkesin malumudur.<br />

80’lerin ilk yllar trans bireylerin beden geçi<br />

süreçleri için de zorlu yllard. Devletin art kotuu<br />

ameliyatlar gerçekletirmi olmasna ramen<br />

birçok trans birey kimliklerini deitiremiyordu.<br />

Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu<br />

uyarnca bir çok keyfi muamele yaplmaktayd.<br />

Özellikle Sirkeci’deki stanbul Emniyet Müdürlüü<br />

olan Sansaryan Han ve “Cancan” diye<br />

anlan Zührevi Hastalklar Hastanesikolektif bir<br />

ekilde çalyordu. Polis ekipleri tarafndan gözaltna<br />

alnan trans bireyler bazen günlerce buralarda<br />

mahsur kalyordu. Bu gözalt ve inceleme<br />

süreçlerinde iddet, antaj ve rant youn olarak<br />

görülmekteydi. Polis memurlar trans kadnlarla<br />

zorla cinsel ilikiye giriyor, saç kesiyor, sopalarla<br />

vuruyordu. Hastane çalanlar ise ileri halletmek<br />

için rüvet talebinde bulunuyorlard. Ka-<br />

80’li Yıllara Genel Bakış<br />

15


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

16<br />

nunda ecinsellikten söz edilmemi olmasna<br />

karn, zamann çileri Bakan Yldrm Akbulut<br />

meclisteki bir konumasnda öyle dedi: 'Yeni<br />

kanun bizlere homoseksüellik üphesi olan kiileri<br />

24 saat gözaltnda tutma yetkisi veriyor…<br />

Homoseksüelliin anti-sosyal eilimlerden biri<br />

olmadna inanmyoruz. Böyle sapk düünceleri<br />

ve eilimleri olan kiilere kar kat olmalyz.<br />

Bu tür insanlarn says her geçen gün artmakta…<br />

Bu yüzden biz, her yerde, özellikle büyük<br />

ehirlerde bu insanlara kar kanunlar çkaraca-<br />

z.'<br />

1985'te 116, 1986’da 100 ecinselin 'bu ii<br />

yapt' tespit edilip parmak izi alnm, stanbul<br />

Emniyet Müdürlüü Asayi ube Müdürü<br />

Hasan Ceyhan bir yandan ecinselliin Türk<br />

Ceza Kanunu'na göre suç olmadn söylerken,<br />

dier yandan “Suç deilse neden parmak izleri<br />

alnyor?” sorusuna “Ehliyet alnrken sizin parmak<br />

iziniz alnmad m? Hem alsam ne olur,<br />

almasam ne olur? Kimlik tespiti için aldk, o<br />

kadar. Bir yerde bu ii yaparken yakalanm,<br />

ecinsel olduunu söylemi, biz de onu kaytlara<br />

geçirdik” yantn verme cüretini kendisinde<br />

bulabilmiti.<br />

Ayn dönemde ecinsellerin bir parti kurup kuramayaca<br />

tartmalar balamt: ANAP Genel<br />

Sekreteri Mustafa Taar “ecinsellerin tedavi<br />

ettirilip topluma kazandrlmas gerektiini”,<br />

DYP Genel Bakan Yardmcs Mehmet Dülger<br />

“toplumun ve tabanlarnn ecinsellii aalk<br />

bir konum olarak deerlendirdiini”, DSP zmir<br />

Milletvekili Fikri Ertan “ecinselliin dlanarak,


aalanarak yaklalmamas gereken büyük<br />

ölçüde biyolojik bir sorun olduunu” söylemiti.<br />

SHP Genel Bakan Yardmcs Fikri Salar ise<br />

“Böyle bir partileme iine giriilmesinin kiisel<br />

olarak bir sakncas olduunu zannetmiyorum.<br />

Bamsz, demokrat ve uygar bir ülkenin gerei,<br />

her görüün örgütlenerek sesini duyurmasdr.<br />

Biz u anda programmza ecinsellerin vatandalk<br />

haklarna ilikin ek bir madde koymay<br />

düünmüyoruz. Herkes yasalar önünde eittir<br />

ve eit muamele görecektir. Bizim programmzda<br />

insan hak ve özgürlüklerini savunacamz<br />

zaten belirtiliyor” diye görü bildirmiti.<br />

1980’lerin ikinci yarsndaki iki önemli gelimeden<br />

biribrahim Eren ve arkadalar’nn Radikal<br />

Yeil Parti’yi kurma çalmalar, dieri ise Arslan<br />

Yüzgün’ün“Türkiye’de Ecinsellik-Dün, Bugün”<br />

kitabyd. Her iki gelime de o dönem medyada<br />

geni yer bulmutu.<br />

brahim Eren, Almanya’da yeil parti üyeleri ile<br />

de görümü ve Türkiye’de feministler, antimilitaristler<br />

ve ecinsellerle birlikte yeni bir parti kuracaklarn<br />

duyurmutu. Bu çalmalar açlk grevi<br />

gibi çeitli eylemlerle ve giriimlerle devam<br />

ettirilmeye çallsa da, 90’l yllarn banda<br />

tamamyla sona ermitir. Sonuç olarak, böyle<br />

bir parti hiçbir zaman kurulamamtr.<br />

1986 ylnda yaynlad “Türkiye’de Ecinsellik<br />

-Dün, Bugün” kitabyla adndan söz ettiren<br />

Arslan Yüzgün, “ecinsellik” konusunda basna<br />

da demeçler vermitir. çindeki anketler ve gerçek<br />

yaantlarn aktarm ile alanndaki ilk büyük<br />

yayn olan eserin, muzr neriyat yasasn-<br />

80’li Yıllara Genel Bakış<br />

17


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

18<br />

dan dolay poette satlmas uygun bulunmutu.<br />

Arslan Yüzgün, daha sonrasnda bulunduu<br />

noktay politik bir zemine tamak ve direkt olarak<br />

siyaset alanna müdahil olmak için çeitli giriimlerde<br />

bulunmusa da bu giriimler de sonuçsuz<br />

kalmtr.<br />

1988 ylna gelindiinde ise Turgut Özal’n giri-<br />

imiyle, Bülent Ersoy için yeniden düzenlenen<br />

yasalar neticesinde trans bireylerin trans geçi<br />

ameliyatlar yasallamtr. Trans bireyler için<br />

özgürlük yollar az biraz aralanrken bu sefer de<br />

Ahlak Masas efi Doan Karakaplan, trans bireyler<br />

ile uramaya balamtr. Doan Karakaplan<br />

zamannda yaanlan iddet ve keyfi<br />

uygulamalar 90’larn ilk yllarna kadar devam<br />

etmi, sonrasnda Ülker Sokak Olaylar ve onu<br />

takiben 2000’lerdeki Eryaman Olaylar ile trans<br />

bireylere yönelik sistematik iddet devam etmitir.<br />

80’li yllarda çok az olan LGBT bireylere yönelik<br />

nefret cinayetleri ise 90’lar ve 2000’lerde<br />

hzl bir art göstermitir. imdilerde ise ev kapatmalar,<br />

Trafik Kanunu ve Kabahatler Kanunu’ndan<br />

kesilen idari para cezalarnn yan sra<br />

devam eden keyfi uygulamalar ve iddet olaylar,<br />

sistematik yldrmann ne denli köklü ve<br />

güçlü olduunu göstermektedir.


Ahu:<br />

“80 htilali’ne kadar Ankara’daydm. Evdeydik.<br />

Benim laçom vard. Yatyorduk.<br />

Arkadam geldi, kapy çald: Kalk, dedi.<br />

N’oldu, dedim. htilal oldu, dedi. Ben<br />

dedim, ihtilal ne demek? N’oldu, ihtilal<br />

ne, bilmiyorum çünkü... Bana dedi ki, kocana<br />

sor. Kocam da makine mühendisiydi,<br />

Sümerbank’ta çalyordu. Ben 20<br />

yandaydm, o da 23-24... htilal olmu,<br />

dedim ben. Okumu kültürlü bir insand.<br />

O bana izah etti. “Askeriye el koydu” dedi,<br />

“sokaa çkma yasa var.” Ben de,<br />

tamam, dedim o zaman.”<br />

Ahu<br />

21


Ben 1960, Samsun-Bafra doumluyum. lkokulu<br />

orda okudum. lkokulu bitirdikten sonra<br />

stanbul’a geldim. Annem stanbul’dayd. Köyde<br />

abim, ben ve yengem beraber oturuyorduk.<br />

Bir de babaannem ve büyükbabam. Babam<br />

stanbul’dayd; Ayryd babamla annem. Ben<br />

doduumda baka bayanlarla beraberdi benim<br />

babam...<br />

Ben annemin yanna geldim. lkokulu bitirdim<br />

ve stanbul’a kaçtm ben. Kaçtm yani. Köyden<br />

stanbul’a kaçtm. lkokulu yeni bitirmiim, çocuktum<br />

daha. Yam kaç ki? 12 yanda ite.<br />

Kaçtm stanbul’a, annemlerle kaldm.<br />

Biz fakirdik; kapcyd benim annem. Hiçbir zaman<br />

evlenmedi. Tek bana çalyordu. Bir so-<br />

Ahu<br />

23


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

24<br />

kakta bizim evimiz buradayd, rahmetli babamn<br />

evi de ilerdeydi. Babam baka kadnla<br />

birlikte yayordu. O da kapclk yapyordu, biz<br />

de kapclk yapyorduk. Ama ben annemi çok<br />

sevdiim için hep annemin yannda kalyordum,<br />

anneme yardm ediyordum. Sekiz katl bir<br />

binayd, asansör yoktu, ben siliyordum oray,<br />

temizliyordum. leri ben yapyordum.<br />

Okula gidemedim ama hocalarm köydeyken<br />

demilerdi, -ben çok öretmen olmak isterdim-<br />

“bunu okutun” falan diye. Ama okutmadlar<br />

yani.<br />

stanbul’da Aksaray’daydk. O zamanlar Aksaray<br />

da Aksaray’d hani benim zamanmda. Zengin<br />

apartmannda çalyorduk. Annem o zamann<br />

parasyla daire ba 25 lira m, 50 lira m ne,<br />

öyle bir ey alyordu. 16 daire vard. Baz hayat<br />

kadnlar da vard, ev tutuyorlard ordan. Ben<br />

görürdüm onlar, heveslenirdim.<br />

Ben çocukken bende vard bir eyler. Köyde<br />

benim adm duyuldu. lkokula giderdim ben,<br />

bamda tülbent ayamda eteklikler… Köyde<br />

herkes biliyordu beni. Zeki Müren diyorlard da,<br />

ben Zeki Müren’in Zeki Müren olduunu bilmiyordum<br />

ki. lkokula gidiyordum daha, 8-9 ya-<br />

ndaydm. Bir komumuz, köy yerinde bir kadn,<br />

bana dedi ki: “Sen Zeki Müren gibi olacaksn.”<br />

“O kim?” dedim, “Ben tanmyorum.”<br />

Ben sonra imdi idrak ediyorum. Kadn bana<br />

doruyu söylemi yani.<br />

Hep kz gibi hissediyordum kendimi. Köyde<br />

abimin arkadalar geliyordu. Beni istemeye<br />

gelecekler diyordum. Ben avluyu süpürüyor-


dum, ite tülbent takyordum. Evcilik oynuyordum.<br />

Abimden dayak yemedim mi? Yedim: ‘Sana<br />

yakmyor. Erkek gibi ol’ derdi. Ama daha<br />

çocuk olduum için pek aldr etmiyorlard. Bir<br />

de anne-baba olmad için abim çok üstüme<br />

dümüyordu. Çok da mark büyüdüm. Bir de<br />

rahmetli büyükannem olduu için bana kimse<br />

dokunamazd. Rahmetli büyükannem, topra<br />

bol olsun, beni çok sever, kayrrd. Kimse dokunamazd<br />

bana. O yüzden çok mark büyüdüm.<br />

te öyle geldim stanbul’a. stanbul’da Aksaray<br />

zaten beynelmilel bir yermi. Aksaray denilince<br />

bataklk, fuhuun, birahanelerin her eyin oldu-<br />

u yer Aksaray’m o zamanlar. 1972-73’lerde.<br />

Rus karlar, bilmem neler, Beyazt’a doru çkarken<br />

Kapalçar’ya doru her ey ordaym.<br />

O devirlerde ben otostop yapyordum. Kzm<br />

diye satyordum kendimi. likiye girmiyordum<br />

para alyordum. Koli vermiyordum * yani, kzm,<br />

diyordum, dokunma, diyordum. 13 yanda bir<br />

çocuum daha.<br />

Annemin yanna ilk geldiimde de kz gibiydim.<br />

Mahallede alt ay beni kz zannetti çocuklar. Annem<br />

ne diyecek, ie batm. Koca yok, baka<br />

kimse yok. Bir abim var benden 5-6 ya büyük.<br />

Zaten o da çalyor. Ne diyebilir?<br />

Babam kontrol ediyordu bizi. Her akam<br />

kontrole gelirdi. Rahmetli babam... Eer ben<br />

evde yoksam, “Nerede çocuk?” diyordu. An-<br />

* Koli vermek: Cinsel ilikide bulunmak.<br />

Ahu<br />

25


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

26<br />

nem, “komuda” derdi. Hâlbuki komuda da<br />

deilim. Veyahut da ertesi gün geldiinde bana<br />

soruyordu:“Neredeydin?”, ben “komudaydm”<br />

diyordum. Annem bana söylüyordu çünkü:<br />

“Akam baban geldi, seni sordu, böyle dedim”<br />

diye. Çünkü biz babamzdan çok korkardk.<br />

Benim babam alkol alrd. Alkol ald için de<br />

çok korkardk babamzdan. Ben babamdan çok<br />

korkardm. Gerçi bütün kardeler, alt kardeiz,<br />

hepimiz de babadan çekinirdik. Babaya sayg<br />

vard.<br />

ki abim, iki ablam vard. En büyük abim köyde<br />

yayordu. En büyük ablam Almanya’dayd.<br />

Onun küçüü ablam stanbul’da ayr bir yerde<br />

yayordu. Zaten onun küçüü abimle, benim<br />

bir büyüüm yani, beraber yayorduk, o çalyordu.<br />

Ondan sonra ben vardm annemin yannda.<br />

Bir de kz kardeim var benden 5 ya küçük.<br />

Benden bir büyük olan abim benden önce<br />

gelmiti stanbul’a. Ayn evde yayorduk. Bana<br />

onlar hiçbir ey söylemediler. O zamanlar ben<br />

daha 13-14 yamdaydm. Mahallede bir kom-<br />

umuz vard. Onlar da kapclk yapyorlard.<br />

Kzlar vard iki tane. Adam beni biliyordu; travesti<br />

olduumu. Ben de yeni yeni örenmitim<br />

artk. Aksaray’da lubunyalar * gördüm, travesti-<br />

leri gördüm, altm, tantk. Arkada olduk, lu-<br />

bunya dilini ** örettiler bana. Ama içlerinde en<br />

* <strong>Lubunya</strong>: feminen görünümlü erkek ecinsel ya da trans<br />

kadn.<br />

** <strong>Lubunya</strong> dili: LGBT jargonu


küçük benim; 13 yandaym. Herkes benle<br />

gezmiyor, korkuyorlar, aman bir ey olacak<br />

diye. Ümit adnda bir arkadam vard; halen<br />

yayorsa Allah ömür versin, öldüyse Allah nur<br />

içinde yatrsn. Ümit diye bir lubunyayla tantm<br />

ben hayatmda, benim adm da koyan odur.<br />

Bana her eyi öreten de odur.<br />

Mahallede karmzda bir bakkal vard; o da<br />

Karadenizliydi. Ben oje sürerdim trnaklarma,<br />

öyle giderdim bakkala. Karadenizli olduum<br />

için bakkal barrd bana. Anneme söylerdi:<br />

“u oluna bir ey söyle; oje sürüyor, bilmem<br />

ne yapyor” diye. Annem bana barrd, tamam<br />

derdim, silerdim ama gene yapardm ayn<br />

eyi…<br />

lk seferki köyde olmutu, çok ac çektim, benden<br />

çok büyük birisiydi. Ben 9 yandaydm.<br />

Ben de arzu ettim. Zoraki hiçbir ey olmad,<br />

ama birden bire ani bir hareket olduu için çok<br />

korktum. Ondan sonra ilikiye girmemeye baladm.<br />

te sonra 13-14 yanda bir ilikiye girdim.<br />

Ak hayat da yaadm; bir çocuk vard. Çocuk<br />

yalvaryordu bana. Ben deli gibi am. Erkan...<br />

Hayatmda unutmam o çocuun ismini<br />

de. Ay, plaklarla ak yayoruz. Danslar ediyorum<br />

çocukla. Ay, nasl am çocua... Çocuk<br />

da bana âk. Ben 13-14 yandaym, o da 20<br />

yanda falan bir çocuk. Güzeldi, yakklyd.<br />

Çocuk okuyordu. Akam oldu mu buluuyorduk<br />

biz, gece parkta buluurduk. Bir adam vard,<br />

bizi çok severdi. Benim o Ümit dediim ar-<br />

Ahu<br />

27


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

28<br />

kadam, ben, iki tane de manti * . Bir arkada-<br />

mz daha var lubunya. Üç lubunya, üç manti...<br />

Üçümüz ayn eve gidiyoruz. Bir oda böyle,<br />

odada plaklar. Çalyoruz pikaplar, dans ediyoruz,<br />

alyorum. Ben deli gibi am. Çocuk<br />

benle ilikiye girmek istiyor, ben kabul etmiyorum.<br />

“Kimseye vermedim daha” diyorum,<br />

“kendimi, genç kzm... Ben bir genç kzm...”<br />

lk Ümit arkadam görmütüm. Birahaneler<br />

sokandaydm, ben gece geziyordum. Daha<br />

Beyolu’na kefe çkmamtm. Aksaray da<br />

Beyolu gibiydi o zamanlar. Birahaneler var,<br />

kulüpler var, sinemalar var. Vatan Caddesi’ne<br />

doru yürüyor millet. Vatan Caddesi’nin ilerisinde<br />

lunapark var. Lunapark Gazinosu var.<br />

Bütün sanatçlar orda çkyor. Öyle bir kalite<br />

yer. O zamanlar öyleydi. Yeralt geçidi var. O<br />

zamanlar yeni açlmt, yeralt geçidi. Ben hep<br />

oralarda dolanyordum. Ümit de peime taklyordu.<br />

Meerse travestiler varm oralarda. De-<br />

irmenci diye bir meyhane var, oraya geliyorlar.<br />

nsanlar beni yanna almyorlard. O erkek<br />

klndayd. <strong>Lubunya</strong>yd. Birahanede oturuyorlard,<br />

ama beni yanna almyordu çocuum<br />

diye. Onlar görüyordum konumuyordum.<br />

Ümitle konuunca bana, çok belli ediyorsun,<br />

dedi. Çok krm krmmm böyle.<br />

Yürüyordum. Trikalyd ** o, byklyd. Ben içimden,<br />

erkek bu, dedim. O da bana dedi ki;<br />

çok krtyorsun, çok belli ediyorsun kendini.<br />

* Manti: Genç erikin erkek.<br />

** Trika: Kl


dedim; “Sana ne?”, “Olur mu, bak ben de senin<br />

gibiyim ama çok belli etmiyorum” dedi<br />

bana. Ben ok olmutum o zaman. Nasl olurdu<br />

o da benim gibi? Ben zannediyordum ki Türkiye’de<br />

bir tane ben varm böyle, baka kimse<br />

yok. Öyle tantm ve o bana her eyi öretti.<br />

O gündüzleri çalyordu. Ya mühendisti, ya da<br />

bir yerlerde tezgâhtarlk m ne yapyordu, hatrlayamyorum<br />

imdi. Bir de bunun çevresi vard;<br />

mesela bankada müdür gibi. 72-73 yllar. Beni<br />

tantrd çevreler, hep devlet ilerinde çalanlar.<br />

Akam saat 8 oldu mu, herkes iten çkyordu.<br />

Bir parkmz vard, orda hepimiz buluuyorduk.<br />

Herkese açk bir park. Oturuyorduk,<br />

adamlar gelip gidiyordu. Veyahut da hepimiz<br />

kol kola giriyorduk varyanttan aaya doru,<br />

Aksaray’n yeralt geçidine doru yürüye yürüye,<br />

krta krta iniyorduk. Alkan, alkyordu * ..<br />

Bizi bilen biliyordu. Hepimiz lubunyaydk.<br />

Bir arkadam vard Sabri. Ben bu sokaktaydm,<br />

o da u arka sokakta, orda kapclk yapyordu.<br />

O da lubunyayd. Evliydi, üç tane çocu-<br />

u vard. Ben evine gitmitim Sabri’nin, çok severdim,<br />

çok saftirikti. Ama Herkül gibi bir<br />

adamd. ri yar. Bir oturuyordu parkta: “Naber<br />

gac, iyi misin gac” derdi böyle kaln bir sesle.<br />

Kz Sabri, biraz gac gibi alksana, diyorduk.<br />

Aman abla bo ver, derdi yine kaln sesiyle.<br />

Böyle biriydi yani. O bile çkyordu. Kapclk<br />

* Alkmak: (1) yapmak,etmek (2) kur yapmak, ilgilenmek,<br />

sarkmak<br />

Ahu<br />

29


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

30<br />

yapyordu karsyla beraber. Akam çark yapyorduk<br />

* . Ama yaant güzeldi.<br />

Ben iki sene onlarla kaldm. Ümit beni her yere<br />

altrd. Kulübe götürdü Beyolu’na. lk gördüm<br />

Beyolu’nu, ok oldum. Gerçi Beyolu’na<br />

gitmitim ama gündüz gitmitim. Kapclk yapt-<br />

mz zaman. Ben ve daire 4'teki bir kadn. Malatyal<br />

bir kadn vard. “Gel,” dedi, “senle<br />

Beyolu’na çkalm”. O zaman Beyolu’na çkaca<br />

zaman herkes çok süsleniyor püsleniyordu.<br />

O kadn da bir süslendi; aaa, zannedersin<br />

gazinoya gidecek. Kadn öyle bir süslendi. Çktk<br />

Beyolu’na, maazalar falan gezdik.<br />

Ama sonra ben gece hayatn gördüm. Ümit<br />

beni götürdü Vat 69 diye bir kulübe. Hayatmn<br />

dönüm noktas oldu. Yani o gece benim hayatmdaki<br />

dönüm noktas. Çalyorum, fabrika<br />

gibi bir yerde çalyordum. Haftalm alyordum<br />

o haftalmdan 20 liray oraya ayryordum.<br />

Yirmi lira o zamann parasyla. Zaten 50<br />

mi 60 m ne haftalk alyordum. Gerisini de anneme<br />

veriyordum. Ama o diskoya bir gittim<br />

ya…<br />

Ben çocuum daha. 13 yanda bir çocuk, ama<br />

ellerim öpülüyordu orda. O mantiler, o güzelim<br />

insanlar, sanatçlar, Allahm hepsi orda. Huysuz<br />

Virjinler, Arzu Okaylar hep ordayd. Ben o hayat<br />

istemiyorum, ben buray istiyorum, diyorsun.<br />

Ben o tarafa gitmek istemiyorum, ben burada<br />

yaamak istiyorum, diyorsun artk. O derece<br />

oldum. Her haftay iple çekerdim. Hafta so-<br />

* Çark yapmak : dolamak, aranmak, volta atmak


nu gelsin de gideyim diye. Her hafta buluurduk<br />

Ümit’le, oraya giderdik.<br />

Bir gece babam geliyor, beni soruyor. Ailemin<br />

örenmesi de öyle oldu. Diyorlar ki, kapc<br />

arkadana sor. O da diyor ki, böyle böyle oldu.<br />

“Anca gider Vat 69’da bulursun onu” diyor.<br />

Annem, üvey annem, babam, polisler, bütün<br />

Beyolu Karakolu, Vat 69’a geldiler. Benim<br />

boynumda -hayatmda hiç unutmam onu, lubunyalm<br />

o zaman anlad ailem- bir fular, ksa<br />

bir fular, bel açk ksa bir bluz. Altna spanyol<br />

paça bir pantolon. Oynuyorum. Ay klar<br />

yand, ben bir gördüm üvey annemi, saklandm.<br />

Ay, dedim, annem babam. O zaman beni<br />

yakaladlar, anladlar lubunya olduumu.<br />

Ne olacak, babamdan dayak yedim, tedaviye<br />

gittim bir sene. Ailem beni tekrar erkek olmam<br />

için tedaviye götürdü. Muayeneye götürdü.<br />

Hastaneye gittik. Her yerimden parça aldlar.<br />

Her yerimi muayene ettiler. Her eyime bakld.<br />

Kadnlk hormonum fazla gelmi. Doktor öyle<br />

söyledi. “Ben bunu erkek yapamam” dedi. “<br />

iten geçmi” dedi. Öyle deyince ben de annemi<br />

hastanede braktm, kaçtm.<br />

Arkadalara kaçtm. Ümit’e kaçtm. Ümit de biraz<br />

ey yapt, sonra bir arkadala tantm Osman<br />

diye. Sivasl. Onun ailesine kaçtm. Onlar<br />

da kapclk yapyordu Nianta’nda. Ben onlara<br />

kaçtm. Onun ailesi de yava yava örenmeye<br />

balamt onu. Onla biz kaçtk. ki aileden<br />

kaçtk, stanbul’da baka bir yerde çalyoruz.<br />

Artk travestilerin gittii yerlere gidiyorum.<br />

Ahu<br />

31


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

32<br />

Çilli Taverna diye bir birahane vard. Lefter’in<br />

Yeri-Çilli Baba’nn Yeri diyorlard. Böyle yerin<br />

altnda bir kulüp. Biz oraya gittik. Seda ile<br />

ikimiz. Orda çalyoruz, kons yapyoruz, konsomatrislik<br />

yani. Beyolu’nda bir otelde kalyoruz<br />

ikimiz de. Adamlarla koliye çkyoruz. Anlayoruz,<br />

koliye çkyoruz * . Orda kons yapyoruz,<br />

kons paras da alyoruz.<br />

Bir gün Ebru diye bir kz geldi. Sar platin saçlar<br />

ksa. Gac gibi. Dediler ki bu dönme. Ay nasl<br />

olur, dedim, bu dönme. Oturduk onunla.<br />

“Abla, n’olur ben de senin gibi olmak istiyorum,<br />

nasl olacak?” dedim Ebru’ya. O da dedi<br />

ki,“Yarn buraya gel, ben sana anlatacam”<br />

dedi. Tamam, dedim. Ertesi gün oldu, arkada-<br />

m aldm yanma. 15 yandaym. Oraya gittim.<br />

Sene 75. Merhaba-merhaba, dedik karlkl.<br />

Sonra o bana dedi ki: “uraya gideceksin”<br />

dedi, “Bir kadn var: ‘Kör Leyla’. Bu Leyla’ya<br />

ben kadn olmak istiyorum diyeceksin, onlar sana<br />

yol gösterecekler”.<br />

Biz gittik arkadamla. Arkadamla ikimizi aldlar.<br />

Doru bir kuaföre götürdüler. O zamana<br />

kadar frapan bir lubunyaydm. Gerektii yerde<br />

laçovariydik ** . O zamanlar laf atyorlard “Tanju”<br />

diye. Saçlarm da çok uzun deildi. Ama<br />

çok ksa da deildi. Anlayan olursa, madilik<br />

*** yapyorlard. Sonra biz o gün kadn klna<br />

girdik.<br />

* Koliye çkmak: müteriye gitmek<br />

** Laçovari: maskülen, erkeksi.<br />

*** Madilik: Kötülük, Bela Çkartmak


Mehur Abanoz Soka. Bayanlar da vard,<br />

ama onlarn yeri ayryd. Nükhetler, Arzular,<br />

onlar hep ayr yerde çalyorlard. enol 1,<br />

enol 2 vard. Biz gittik Kör Leyla’nn evine…<br />

Kadn peruklar taktlar bize, makyajlar yapld.<br />

Her ey yapld. Sonra ailem bast polislerle<br />

birlikte. Ama nasl basmlar? O Ümit yok mu?<br />

Ümit’i bulmular. Ümit söylemi böyle böyle,<br />

çocuunuz burada diye. Sonra da alyor getiriyor<br />

annemleri oraya.<br />

Annem tabi bakt, beni tanyamad. “Benim<br />

çocuum burada yok” dedi. Gördüü halde<br />

beni tanmad. Ümit kafamdan peruu bir çekti;<br />

benim: “Anne bak çocuun burada” dedi.<br />

“Aaa!” dedi annem, “Olumu ne hale getirmiler?”<br />

Aldlar beni polisler götürdüler Beyolu<br />

Karakolu’na. te soruyorlar: “Zorla m getirildin?<br />

Hayr”. Falan filan, udur budur... Böylece<br />

kapand olay.<br />

Annemlere götürdüler beni. Ama tabi ben<br />

duramyorum orda. Duramam artk yani. O<br />

gac hayatn bir ay, iki ay da olsa görmüsün,<br />

duramazsn artk. stediim de oydu, bütün hayalim<br />

oydu benim. Bir kadn olmak, kadn gibi<br />

giyinmek, bir kocas olmak... Çocukluktan beri<br />

gelen bir hayaldi benimkisi. O hayalimi de<br />

bulmuum, boa geçmesin diye kalmadm<br />

ailemle. Gene kaçtm, gene yakaladlar, gene<br />

kaçtm, gene yakaladlar. Bir sene böyle devam<br />

etti.<br />

Bir sene sonra ben çaltkça para yaptm ite<br />

biraz. Ondan sonra Doktor Nihat’a gittim. Bana<br />

dedi ki, sen küçüksün seni yapmam, dedi. Sene<br />

Ahu<br />

33


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

34<br />

77... Ben ameliyat olmak istiyordum. Nihat’ da<br />

daha önceden duymutum, orda ameliyat olan<br />

arkadalar vard, hepsiyle de tanyordum. Gö-<br />

üslerini yaptranlar, burnunu yaptranlar, ameliyat<br />

olmu, kadn olmu arkadalarm vard orda.<br />

Görünce hayran kalyordum. Ben de olucam,<br />

ben de olucam…<br />

Paray biriktirdim gittim. Ama olmad, kabul<br />

etmedi. Sonra iki arkadam götürdüm, bak<br />

yam büyük, sen böyle durduuma bakma demek<br />

için. Onlar 19 yanda dediler. Çünkü 18’i<br />

bitirmem lazmm. Ameliyat olmam için. Öylelikle<br />

bir kât imzalatt bana “Kendi rzamla<br />

ameliyatm oluyorum” diye. Ameliyatm oldum.<br />

Hatrladm; 5 bin lira biriktirmitim ama<br />

20 bin liraya ameliyat oldum. 15 bin liray patronumdan<br />

borç aldm. 20 bin lira güzel parayd.<br />

Ev alamazdn ama 50 bin liraya bir ev alrdn.<br />

50-70 bin falan gibi bir fiyata…<br />

Ben ameliyatlydm, on günlüktüm. Saadettin<br />

Tantan, duymusunuzdur. Bir bast oray, bütün<br />

soka kapatt. Bütün o Abanoz Soka,<br />

irinevler, stinye tepelerini, oralarda ne kadar<br />

evler, çalan barlar, gazinolar varsa, her yeri<br />

kapatt adam. Yeni atanmt, geldi ruhsatsz<br />

çalan bütün her yeri kapatt. Ne paralar krlyordu.<br />

Otuz travesti bir evde çalyorduk. Asla<br />

bir kavga tartma yoktu. Öyle bir hayat yayorduk.<br />

Abanoz kapand ben çalacak yer bulamadm<br />

Ankara’ya gittim. Sene 1977’de Abanoz tamamen<br />

kapand. Kalanlarn bir ksm Dolapdere’ye<br />

gitti. Çou gazinolara balad dier illerde. Bir


Bursa vard serbest. Bursa denildii zaman bütün<br />

travestiler orda çalyordu. Pavyonlarda<br />

çalyordu. Erkek kimliiyle bile izin alabiliyordun.<br />

Gece pavyonda çalabiliyorsun. Oryantalsen<br />

oryantallik yapyorsun, arkcysan arkclk<br />

yapyorsun. Emniyet sana izin veriyor. Canseller<br />

falan Bursa da çalyordu. Elif, ben, Güne,<br />

biz üçümüz Ankara’ya gittik. Otostop yaptk.<br />

Çaltk otostop yaparak. Otelde kalyorduk.<br />

Maltepe’de yurdun karsndaki Cem Oteli’nde<br />

kaldk.<br />

Bir olay yaadk. Ahlak amiriyle ben mahkemelik<br />

olduk. Ahlak amiri bizi otelin içinden alyordu.<br />

Dava açld. Mahkemede “Ben Türk vatandaym”<br />

dedim savcya o zamanlar, “Ben nereye<br />

gideyim? Bu bana diyor ki: ‘Ankara’dan<br />

çkn gidin’ Nereye gideyim ben?”. Bir de o zamanlar<br />

sa sol davalar var m? Otelimizin bir<br />

taraf sac bir taraf solcu. Bu tarafa geçsen<br />

dövülüyorsun. Bu tarafa gitsen dövülüyorsun.<br />

Öyle bir pis zamanlar 77-78’ler...<br />

Ne yapacamz armtk. Sonra bir arkada-<br />

mda bir hastalk çkt. Emniyet dedi ki bana:<br />

“Eer bu arkadan bulmazsan sana ceza vericez”<br />

dedi. Öyle deyince ben korktum. Hiç unutmam<br />

o zaman yoktu brahim Tatlses. brahim<br />

Tatlses’in menajeri Hasan'a gittim. imdi tartmal,<br />

kavgallar. Hasan’n menajerlik ajans vard<br />

o zamanlar. Ben, dedim, gazinoda çalmak<br />

istiyorum. Tamam, dediler kimliimi aldlar.<br />

Kimliimde yamn küçük olduunu görmemi<br />

onlar.<br />

Ahu<br />

35


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

36<br />

Beni aldlar, bir de Sevda diye bir lubunya var.<br />

Bizi Mersin’e götürdüler. Mersin’de de çalan<br />

lubunyalar var. Sofia Salim rahmetli, Alev<br />

Tamara, Ferah Çalar... Popüler isimler çalyordu.<br />

Hep lubunyalarn afileri var. stediin<br />

gibi çalabiliyorsun, yevmiyen güzel. Anlatn<br />

m, istediin kadar kalabiliyorsun. Gittik anlatk<br />

yevmiyede, her eyi yaptk. 1100 lira yevmiyeyle<br />

gittim. Dedim ki 100 lirasn yerim, 1000<br />

liray atarm bir kenara. Kafamda bunlar. Öyle<br />

olmad tabi.<br />

Bir bakt ki patron, yam küçük, 60 doumluyum,<br />

18 yandaym izin alamyorlar. 17 yandaym<br />

yani 18’e bile girememiim. Ben, dedi,<br />

bunu çaltramam, dedi pavyonda. Ordan beni<br />

aldlar Adana'ya götürdüler. Adana’da bir gece<br />

çaltm, kaçak olunca oras da çaltrmad. Ordan<br />

beni alp -öbür arkadam Tarsus’ta kald<br />

ama- Adana-Ceyhan’a götürdüler.<br />

Yam küçük ama kaçak çaltryormu oras.<br />

Orda çalyorum. Kaçak çalyorum, üç ay kadar<br />

çaltm, oryantallik yapyorum. Üç ay<br />

çaltm, gitmek istiyorum, patron salmyor.<br />

Teksas gibi bir yerdi eskiden Ceyhan. Kabadaylar<br />

gelir, tak tak, silahla kary alp götürürlerdi<br />

Soukoluk'a...<br />

Ben kolumu kestim, gitmek istiyorum diye.<br />

Orda bir bayan bana dedi ki; “Kolunu kesersen,<br />

bir yerini kesersen” dedi, “seni salarlar korkudan”<br />

dedi. Benim de kafam çakr olmutu. Geldim<br />

jileti atverdim. Emniyet amiri de gelmi,<br />

yeni deimiti. Demi ki, “ya küçüklerin<br />

hiçbirisini istemiyorum” Menajerimi çardlar.


Beni ald menajer. Adam ald beni Diyarbakr’a<br />

götürdü. Bir pavyonda çaltm. O da kimin ismiyle,<br />

bir arkadamn pavyon kartndaki resmini<br />

çkarttlar, benim vesikalm yaptrdlar<br />

oraya. Ben o arkadamn ismiyle çaltm orda.<br />

Benim yam küçük olduu için... Onu ezberlemek<br />

zorundaydm, ezberledim.<br />

Öyle çaltm, 6-7 ay m öyle bir ey Diyarbakr’da<br />

çaltm. Sonra ordan ayrldm Antep’e<br />

geldim. Orda çaltrmad polisler yam küçük<br />

olduu için. Hemen biz avukat tuttuk o zaman<br />

orda. Avukata yam büyüttürdüm ben; 3 ya.<br />

zin almak için. zin gene olmad. Alamadm.<br />

Ordan ayrldm, Antalya’ya gittim. Bunlar hep<br />

78’te oluyor.<br />

Antalya’ya gittim. Antalya’da ben izin kâd<br />

çkarttm. Hem sigortal oldum, hem pavyonda<br />

çalma izni çkarttm. Tutuldum da Antalya’da.<br />

Böyle üç ay falan çaltm. Sonra Mara’a gittim.<br />

ki ay da orda çaltm. Sonra ben Antep’i<br />

istiyordum tekrar. Antep’e geldim. Öyle böyle<br />

derken sene 79’a geçtik.<br />

Laçom * vard Antep’te. Âk olduum çocuk<br />

vard. Ondan sonra tekrar ben Antep’e döndüm.<br />

Antep’te çalacaktm. Bu sefer, bir bayan<br />

arkadam vard kocas menajerdi. Ben de çok<br />

seviyordum. Karde gibiydik onunla. Onun<br />

kocas dedi ki, “Gel, seni Kilis’e götüreyim.<br />

Hem güzel para alrsn orda” dedi. “Hem de<br />

ismin namn yürür” dedi. Kilis de küçük bir yer<br />

olduu için... yi tamam, dedim. Oraya gittik.<br />

* Laço: (1)Sevgili, e. (2) Maskülen Erkek.<br />

Ahu<br />

37


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

38<br />

Kilis’te anlatm ben. Bütün kzlar saatlik çalyordu,<br />

ben yevmiyeyle çalyordum. Orda çok<br />

büyük sükse yaptm. Kilis’te her yer duydu. Oryantalliim<br />

güzel, konslarm süper, patrona çok<br />

güzel para kazandryorum yani. Garsonlar önümde<br />

ceket ilikliyorlar: “Buyurun Prenses hanm”.<br />

Adm “Prenses” konuldu. im bitti benim<br />

orda. Ben, dedim, gidiyorum artk. Ankara’ya<br />

gitmek istiyorum.<br />

Ankara’ya geldim. Ankara’ya gelince benim bu<br />

eski Elif arkadam, ev arkadam, Ankara’da<br />

bir gazinoda çalyormu. Patrona götürdü beni.<br />

“Benim bu arkadam çok güzel oryantal yapyor,<br />

sahnesi çok güzel” dedi. Adam “tamam”<br />

dedi, anlatk. Adama bir art kotum dedim ki,<br />

“Türkiye basks bir gazete reklam istiyorum”<br />

Adam, tamam, dedi. Türkiye basks reklamm<br />

yapld benim. Günaydn gazetesinde... Ankara<br />

ntim Gazinosu’ndadr, diye.<br />

Ben çalyorum, ama nasl. Abartmal deil...<br />

Ki benim patronum Ankara’da 5-6 tane gazinosu<br />

olan bir ahst. Bir gazinosu vard zaten<br />

Grand Plaza diye. Kök Gazinosu vard. Kök<br />

Gazinosu’nda Bülent Ersoylar, Sezen Aksular,<br />

onlar gelip çalyordu. Grand’da da Semra Alper<br />

vard. Öyle bir i yapyordum ki ntim<br />

Gazinosu’nda, hakikaten parmakla gösteriliyordum.<br />

Bir de böyle boylu posluyum o zamanlar...<br />

At gibi kar, derlerdi. Bir de arkta çalt-<br />

m için bütün eski müterilerim oraya akn<br />

ediyordu. Bir masadan kalkp bir masaya zor<br />

oturuyordum. Sahnem bir olayd. Assolist Mahmut<br />

Tuncer’di, as alt ben. Benim altmda Güler


Ik. En altta rahmetli Bergen’di. Belks Akkale<br />

gelip gidiyordu. ark türkü okuyordu. te o<br />

Bülent’in yasa gelene kadar böyle çaltm.<br />

Çok güzel çaltm.<br />

80 htilali’ne kadar Ankara’daydm. Evdeydik.<br />

Benim laçom vard. Yatyorduk. Arkadam geldi<br />

kapy çald: Kalk, dedi. Ne oldu, dedim. htilal<br />

oldu, dedi. Ben dedim, “htilal ne demek?”<br />

N’oldu, ihtilal ne, bilmiyorum çünkü... Bana<br />

dedi ki, “kocana sor”. Kocam da makine mühendisiydi,<br />

Sümerbank’ta çalyordu. Ben 20<br />

yandaydm, o da 23-24...<br />

htilal olmu, dedim ben. Okumu kültürlü bir<br />

insand. O bana izah etti. “Askeriye el koydu”<br />

dedi, “sokaa çkma yasa var” Ben de, tamam,<br />

dedim o zaman. Evde oturduk. Kimse<br />

çalmyor. Herkes evde oturuyordu. Sonra bir<br />

izin verildi. Gece 12’ye kadar m ne izin verildi.<br />

Bir hafta falan sonra. Sonra o, 2 oldu. Saat 9-<br />

10 gibi gidiyorduk 2’ye kadar. Benim çaltm<br />

yer turistikti. Sabah sekize kadar açkt. Öyle<br />

öyle çaltm.<br />

Sahne yasa geldiinde biz Samsun’daydk. lk<br />

önce stanbul’da oldu sonra Türkiye’nin her<br />

yerine yayld bir anda. Samsun’da gazinoda<br />

çalyorduk. Emniyet müdürü çard. Memnundu<br />

çünkü emniyet müdürü… Bir saygszlk<br />

yapmad, geldi, çard bizi yanna. “Bakn kzlar<br />

size kötü bir ey söyliycem, isterseniz naklinizi<br />

aln gidin buradan” dedi. Sizleri çaltrmama<br />

emri geldi, deyince biz de nakil aldrdk,<br />

Ankara’ya geldik. Ankara’ya gelince Ankara<br />

emniyet müdürü de bizi tanyordu eskiden<br />

Ahu<br />

39


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

40<br />

çaltmz için. Bize dediler ki; “Size çok büyük<br />

bir yasak geldi, hiçbir yerde çalamazsnz” Öyle<br />

denilince biz kaldk ortada.<br />

Öyle olunca da benim bir arkadam zmir'de<br />

genelevde çalyordu. O da beni aryordu hep;<br />

“Gel gir” diye. “Gençsin güzelsin” diye. zmir<br />

genelevine girdim. Tepecik’te. Travesti bir dönem<br />

alyordu. Benden 3-4 ay sonra kesildi.<br />

Alnmad artk. 81 Austos’ta girdim. Çok arkadam<br />

vard genelevde, 30-40 tane travesti vard<br />

çalan, benden önce girmiler. Hepsi pembe<br />

kimlikliydi. Pembe kimlii olmayan giremezdi.<br />

Biz ameliyat olduktan sonra hemen ilk iimiz<br />

müracaat etmek, kimliimizi avukatla almakt.<br />

Çou arkadamd hep, Abanoz Soka’ndan<br />

tandklarm. Kör Leyla’nn evinden sonra baka<br />

evlerde de çaltm için. Yücel Anne vard.<br />

Bana ameliyat için borç veren de odur. Ödeyemedim<br />

sonra. Ameliyat olduktan sonra ben o<br />

kadn kuaförde gördüm. Sema Kuaför’de... lk<br />

kadn klna girdiimiz yer Sema Kuaför’dü.<br />

Travestilerin hayatnda Sema kuaför vardr.<br />

Tarlaba’ndayd.<br />

Yirmi sene çaltm genelevde. Emekli olabiliyorsun<br />

ama benim sigortam yatrmamlar,<br />

göstermemiler. imdi mecburiyet var. Eskiden<br />

yoktu. Herkes muhasebeciye veriyordu. Ödeniyor<br />

diyorlard, biz de bo veriyorduk, gençtik.<br />

1981’de biz ilk girdik geneleve, kadnlar ikâyet<br />

etti bizi. Kadnlarn ii dümütü. Ben bugün<br />

100 kiiyle yattysam, misal konuuyorum, 1<br />

milyar para alyorum. Patrona yars kalyordu.<br />

Bir kadn bu kadar çalamazd. Bir de travesti-


ler komple, arka-ön çalt için... Arka kadnlarda<br />

çok yoktu. Bu yüzden travestiye daha çok<br />

rabet vard. Daha çok geliyordu müteri, kadnlarn<br />

ii direkt kesilmiti.<br />

Bizi ikâyet ettiler. Bizi toplad Ahlak polisi genelevden<br />

81’de. Otuz krk tane travesti toplandk.<br />

Bizi muayeneye götürdüler. Dediler ki, vajinas<br />

12 santim olan giri yapabilecek tekrar. 12<br />

santimi alabilen girecek. Aykladlar bizleri, 15-<br />

20 kii kaldk 30-40 travestiden. Dardakiler<br />

tek tük otostop yapyorlard Talatpaa’da. Eskiden<br />

otostop yeri Talatpaa’yd. Ben kendim<br />

Yeilyurt’ta oturuyordum. Evim Yeilyurt’tayd.<br />

Evimi aldm, dairemi taladlar... 82’de ev satn<br />

aldm. Aileler istemedi. Sonra altlar.<br />

Hanm hanm iine gidiyor, geliyorsun. Bir sosyal<br />

yaantn yok. Sabah kalkyorsun, 1’de 2’de<br />

geneleve gidiyorsun, akam 9’da evine geliyorsun.<br />

Evinde, geliyorsun, televizyonunu seyredebiliyorsun.<br />

Baka bir sosyal yaantn yok. Vallahi<br />

ben duyuyordum dardakileri o zamanlar.<br />

Dövüyorlarm falan. Emniyete götürüyorlarm<br />

direkt. O zaman karakola götürme falan yoktu.<br />

Ben zmir’e geldiimde, Emniyet Çankaya’dayd,<br />

oraya götürürlerdi. Ordan sonra, Konak’taki<br />

açld.<br />

80’lerdeki büyük akm Ankara’dayd. Gazinoda<br />

tanmtm, 78’lerde falan, onunla çok büyük<br />

ak yaamtm. Makine mühendisi olan.<br />

Onu çok sevdim. Hatta ben ona geneleve girecem<br />

dediim zaman asla kabul etmedi: “Ben<br />

100 kiinin altna yatan sonra benim altma yatan<br />

bir kadn kabul etmiyorum” demiti. Anka-<br />

Ahu<br />

41


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

42<br />

ra genelevine girmek istemitim o zamanlar.<br />

Kabul etmedi.<br />

Bir ailenin bir oluydu o da. Ailesi çocuk isteyince<br />

mecbur kald o da. Ayrlmaya mecbur<br />

kaldk. Ailesiyle tantrd beni. Evlenicem, dedi.<br />

Her eyi konutum ama... Bilmiyordu ailesi...<br />

u an evlendi, evli olduu kars bile beni biliyor,<br />

tanyor. Neden tanyor? Ben gazinoda çal-<br />

yordum. Telefon açtm zaman iyerine, bayanlarla<br />

falan ayn yazhanede çalyordu. E,<br />

ben telefon açyordum. Verir misiniz bana onu,<br />

diyordum. Ordaki kzlarn hepsi tanyorlard beni.<br />

Hatta nianls bana dedi ki, “Ben de isterdim<br />

sizinle evlenmesini” dedi. “Ksmet benimleymi”<br />

dedi. “Ben” dedi, “sizinle ne kadar beraber<br />

olduunu biliyordum” dedi. “Ama, beni<br />

istediler. Ben de, evet, dedim. Nianlandm”<br />

dedi. “Rica ediyorum bundan sonra bir daha<br />

rahatsz etme” dedi. Ondan sonra rahatsz etmedim<br />

ama gel sen bir de bana sor onu. Of, ne<br />

aclar,tahta masalar, o arklar Ümit Besen’in...<br />

Ben inat üzerine geldim, genelevine girmeyecektim<br />

aslnda, inat üzerine geldim, genelevine<br />

girdim. Unutaym diye girdim ama unutamadm.<br />

Burada iki sene hiçbir erkekle beraber olmadm.<br />

Ak yaamadm. Bir hayalim vard:<br />

Geneleve girecektim, Ankara Tunal Hilmi’den<br />

evimi, arabam alacaktm, sonra brakp onun<br />

yanna dönecektim. Hayalim buydu. O da bana<br />

demiti ki, ben evlensem de seni brakmayacam.<br />

Konumalarmzda hep bunlar geçmiti.<br />

Ev tutarm, bakarm. Yapma; ben sana bakarm,<br />

ederim... Öyle bir delikanl bir çocuktu. O,


hayatmn akyd o benim. Çok arkadam tanr<br />

onu. Ad Semih’ti. u an evlendiini, çocu-<br />

u olduunu biliyorum. Bundan 10 sene öncesine<br />

kadar her ylba gecesi beni arard. Ylba<br />

gecesinin benim doum günüm olduunu biliyordu.<br />

Doum günümü kutlamak için arard.<br />

Evli olsa bile. Bir on senedir görüemiyoruz. Telefonlar<br />

kayboldu. Ben onu aramadm. Çocuu<br />

da olunca. Tamam, diyorsun artk. mkânsz.<br />

Sana artk dönmez o. Bouna hayal kurma.<br />

Önüne bak, diyorsun. Öyle oldu.<br />

Sonra bakasyla beraber oldum. Ege Üniversitesi’nde<br />

okuyordu. Bornova’da. 83’ten sonra.<br />

Bir müterimdi çocuk benim. Tipim de. Gelip<br />

gidiyordu. Parasn veriyordu. Ben de tipim<br />

olunca muameleyi süper yapyorum. Çocuk<br />

baland bana. Her gün gelmeye balad. Dedim,<br />

“Ne kadar ayp böyle yapman”. Sonra telefonla<br />

konumaya baladk. Her gün, her ak-<br />

am beni aryordu. Konualm m, edelim mi,<br />

bulualm m, sinemaya gidelim mi? Böyle<br />

aylarca, üç ay, dört ay ben telefonda konutum.<br />

Ben de holanmaya baladm. Benden bir ya<br />

küçüktü. Beni kantine götürdü bir sefer. Kz<br />

arkadam diye tantrd beni okuldaki kz arkadalaryla.<br />

Ay nasl havalara girdim. 23 yandaym<br />

o zaman, tfl tflm... Giydim mini etek,<br />

kot... Sonra Karyaka’da bir restoran kapatt,<br />

biz nian yaptk orda onunla... 84’te... Ailesi<br />

hayatnda bir kadn olduunu biliyor ama gizli<br />

nian yaptk. Yüz yüze gelmedik. Kardeinin<br />

ismi de benimle aynyd. Çok büyük ak ya-<br />

Ahu<br />

43


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

44<br />

yorduk. Ondan da bir gün ihaneti gördüm. Ayrldm;<br />

87’de...


Belgin:<br />

“O 80’li yllar içerisinde çalma alanlarmz<br />

gündüze döndü, ondan sonracma,<br />

gündüz müteri edinmeye baladk. te<br />

kelle koltukta, kimimiz Belgrad Ormanlar'na<br />

gidip çalyorduk, kimimiz karlara<br />

gidip çalyorduk, yani kelle koltukta hayat<br />

devam ettirmek zorundaydk: Çünkü<br />

ev sahibi darbeden anlamaz, elektrik darbeden<br />

anlamaz, ekmek, su darbeden<br />

anlamaz, ondan sonracma, dier giderlerin,<br />

kuaför darbe oldu anlamaz, bunlarn<br />

hepsi parayla dönen eyler, bakkalna,<br />

kasabna, kirana, ekmeine, kyafetine, aa<br />

bugün darbe oldu beni idare edin, diyemezsin:<br />

Yapacan tek bir ey vardr; bugün<br />

de olduu gibi, seks içilii yapmak<br />

zorundasn.”<br />

Belgin<br />

47


Çekirdek bir aileden gelmeyim. Yani ite dedi-<br />

im gibi anne baba ve 2 karde… Ama annenin<br />

babann ayrlmasndan sonra bizler mahkemece<br />

anneye verilmitik o tarihlerde. Sonra<br />

babam bizi kaçrd. Küçüktük, çok küçüktük.<br />

1958’di galiba, ilkokula gitmiyordum. Kardeim<br />

daha da küçüktü tabi.<br />

lk cinsel deneyimim öz mü öz amcam tarafndan<br />

oldu. Bir ensest iliki. Ben hiç ne olduunu<br />

da anlayamadm ve bilemedim. Osmaniye'de<br />

yayoruz. O zaman Adana'ya balyd. imdi il<br />

oldu. Tabi çok ac. Hep derler ya hani: Affet.<br />

Bu laf çok mehurdur: Affet… Ama öyle affet<br />

denilmekle baz eyler affedilmiyor. Yani çok<br />

kolay olmuyor. Ben yllarca bunun travmasn<br />

Belgin<br />

49


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

50<br />

yaadm. Din açsndan baktm zaman çok<br />

saçma geliyordu. Çünkü amca baba yarsyd.<br />

Ve imdi dini de sorguluyorum, Allah’ da sorguluyorum.<br />

Baz eylerin sadece bize dayatld-<br />

n düünüyorum. Bunu bazen anlattmda,<br />

“Olur mu ya, amca baba yarsdr, yeene tecavüz<br />

etmez, kan tutar” deniliyor, sonra ucu neredeyse<br />

“sen ayarttn”a çkyor. Ben bu durumu<br />

ancak yllar sonra Lambda'da açlma toplantlarnda<br />

paylamtm...<br />

Sonra evden kaçmalar... Üvey anne geldikten<br />

sonra… Üvey anne geldi. Bir sevinç var. Üvey<br />

de olsa bir anne. Komularn “yeni anneniz gelecek,<br />

size bakacak” mantklar var. Sevinçlisin<br />

ama buruksun. Kadn yabanc, biz ona yabancyz.<br />

Belki çok klasik bir laf ama hakkaten<br />

“üvey anne”ydi. Gerçi kendi annemizi bile<br />

hatrlamyorduk. Babam bizi Konya’ya kaçrmt,<br />

mahkeme aslnda velayetimizi annemize<br />

vermiti. Tabi ki o kadndan da bir ey bekleyemezsin.<br />

Yabanc, el... Çok zulüm çektirdi. Öldü<br />

imdi, Allah rahmet eylesin. Babam bizi çok<br />

severdi o kadn gelmeden önce, ama o kadndan<br />

çocuu olduktan sonra babam da 180<br />

derece döndü. Sanki dünyadaki ilk evlad oymu<br />

gibi davrand, bizler de evde birer hizmetçiymiiz<br />

gibi... Biraz küçük kardeim seviliyordu,<br />

ta ki o da küçük karde doana kadar. Sonra<br />

onun da pabucu dama atld. Evden kaçmalar<br />

balad ite... Kaçtm.<br />

Bir de benim çadr hayatm vard. u an sirk<br />

dediimiz, o zaman panayr dediimiz ey.<br />

Panayrc Bay Ziya'nn eline dütüm. Güzeldim,


hotum, küçücük tfldm. Gerçi hâlâ da güzelim.<br />

Allah kimseyi güzel yapmasn. Harcyorlar<br />

çünkü. Çirkin ans olsun. ans olsun insanda.<br />

Her eyde ans olsun. Özgürlükte de ans olmal…<br />

Bay Ziya çok yal, hayat görmü, bense hiçbir<br />

ey bilmeyen... Lubuncadaki srgaf kelimesi o<br />

zamanki çadrlarda da konuuluyordu. Srgaf<br />

udur: Yapm olduum rollerde girmi oldu-<br />

um o kutularn ismidir. Ben çadrlarda neler<br />

yapardm? Belden aa kesik kz olurdum.<br />

Müthi bir eydi. Denizkz olurdum, bir akvaryumun<br />

içinde. Tabi bunlarn hep illüzyonist taraflar<br />

vard. Türkiye’nin çeitli yerlerinde dola-<br />

rdk.<br />

Ben epey sokaklarda falan kaldktan sonra bulup<br />

kefetmiti beni Bay Ziya. imdiki Yeilçam<br />

filmlerine benziyor biraz. Hani imdi David<br />

Copperfield'in yapt eyler var ya, biz de onlar<br />

yapyorduk. Ayn, deimiyor. Sonra Zati<br />

Sungur'un yannda ikiye kesme illüzyonunu<br />

yapyorduk. O devirlerde milletin yürei azna<br />

geliyordu. Ben pek çarya falan çkamazdm,<br />

yüzümü görmesinler diye. Çksam bile, imdi<br />

bodyguard dediimiz kiiler çkard benimle.<br />

Herkes üstüme titrerdi. yilikten ziyade, nasl<br />

kapsam, onu nasl yataa atsam diye.<br />

imdi nasl dejenereyse insan, o zaman da ayn<br />

dejenerelik vard. nsanolu hep dejeneredir.<br />

Dincisi de papaz da hocas da akademisyeni<br />

de... Yani ne olursa olsun... "Sen okudun adam<br />

oldun"... Ama okumakla adam olunmaz. Önce<br />

insan olmas çok önemli. Adam nasl olsa olur...<br />

Belgin<br />

51


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

52<br />

Derken, çok para kazanyordum, çuvallar dolusu...<br />

Tabi bana çok az bir ey veriliyordu. Çünkü<br />

evinde yatyordum, yiyordum. "Sen paray<br />

n’apacaksn, akln ermez" derdi bana. Bilmiyordum,<br />

para nedir, bilmiyordum.<br />

Evet, babam zalimdi, kötüydü, ama ben aç kaldmz<br />

bilmem. Her ey eve tonlarla alnrd.<br />

Yani, hiç yokluk çekmedim o anlamda. Yalan<br />

konuamam. Giyinmeyi oldu bitti severim,<br />

makyaj severim. Makyaj çok seviyorum. Bu<br />

bir yaradl ve ruhla gelen bir eydir heralde<br />

bence.<br />

Bir ey anlatym m? lkokula gittiimde de<br />

yapardm makyaj. Ben bunu nerden gördüm?<br />

Esas ben Artvin doumluyum ama ben Artvin’i<br />

hiç bilmem. imdi annemlerden dinliyorum.<br />

Ama Osmaniye’yi biliyorum. Çünkü orda büyüdüm,<br />

ordan geliyorum, onun için. lkokula<br />

giderdim, karbon katlar vard, okulu süslerdik<br />

böyle renkli renkli. Onlarla dudaklarm boyardm.<br />

Yani bunu ben nasl kefettim. Acaba,<br />

diyorum ki, öbür hayatmda ben fahie miydim,<br />

yoksa çok aristokrat bir kadn mydm, bilemem.<br />

Ona da inanyorum. Ruhlar ölmüyor,<br />

ruhlar dolayor. Kim bilir ben kaç bedende<br />

yaadm, bir bakas kaç bedende. Buna inanyorum.<br />

Çünkü dünyada her insann bir ikizi<br />

vardr. Ruh ikizi yoktur, o ayr bir konu. Asla<br />

bulunmaz ruh ikizi. Neyse...<br />

Artk Bay Ziya'dan kaçmam gerekiyordu, çünkü<br />

Hindistan’a gideceklerdi. Beni kaçak götüreceklerdi.<br />

O an düündüm ve kaçtm. Bana bir<br />

içgüdü “kaç” dedi. Kaçtm, iyi mi yaptm, kötü


mü, onu bilmiyorum. arklarda ve filmlerde bir<br />

stanbul masal vardr... Herkeste hâlâ vardr.<br />

60’l yllarn arklarnda stanbul, filmlerinde<br />

stanbul. Dünyann neresinde yaarsanz yaayn,<br />

her insanda vardr. Yani srf Türkiye'ye<br />

özgü insanlardaki bir hayal alemi deil. Oralar<br />

görmek, oralara gitmek. Her ülkenin klas bir<br />

ehri vardr. Bizimki de stanbul. stanbul benim<br />

zamanmda stanbul’du.<br />

Bindim otobüse muavin, kaptan beni kullana<br />

kullana getirdiler. Harem’de indim. Dedim<br />

“stanbul’a geldik mi?”, “te buras stanbul”<br />

Harem’deyiz. Ne köprü var, ne biey var. 1968<br />

ve stanbul. Yandan çarkl vapurlar vard, onu<br />

gördüm. Neyse indim. stanbul neresi? Kar<br />

diyorlar. E buras da stanbul. Buras diyorlar<br />

Anadolu yakas. Nasl oluyor, iki tane mi stanbul,<br />

diyorum. stanbul kocaman. Beyolu nerde?<br />

Karda... E karya nasl geçeceim? “Burdan<br />

vapura bineceksin, vapurla Eminönü’ne<br />

gideceksin” dediler. Kafam almad. Orda biraz<br />

elendim, dolandm. Cepte para yok, bir ey<br />

yok. Sadece, seni sikmesini öretmiler insanlara.<br />

Ha, bu ne mi demek? Kimse karlksz hiçbir<br />

ey vermedi demek. Yani o Nubar Terziyanlar,<br />

tonton babalar hep Yeilçam sinemasnda. Hulusi<br />

Kentmenler sadece Yeilçam sinemasnda<br />

birer karakterler. Aslnda hiç gerçei oynamyorlar.<br />

nsana sadece umut veriyorlar. yi kalpli<br />

amcalar, dedeler olarak verildiler Türk halkna.<br />

Ben çok öyle amcalar gördüm, tonton amcalar<br />

gördüm. Hep Hulusi Kentmen gibi, Nubar Ter-<br />

Belgin<br />

53


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

54<br />

ziyan gibi zannettim hepsini. Ama -h... Hepsi<br />

üzerimden geçti. Ve bunlarn hepsi de namuslu,<br />

erefli, "ahlakl" dediimiz kiilerdi. Ben hep<br />

"ahlakl" kiilerle yattm. Hayatm boyunca hiç<br />

"ahlaksz" bir insanla yatmadm. Hepsi "ahlaklyd".<br />

Kendine göre... Bi tane ahlaksz biriyle<br />

yatsaydm. Oh be diyecektim. Nihayet bir "ahlaksz"la<br />

yattm. Rekorumun rekorunu kracaktm.<br />

Yok... Hepsi "ahlaklyd".<br />

Akam oldu, içim yava yava szlamaya balad.<br />

Yatma sorunu... Hiç sokakta kalmamm.<br />

çim böyle cz cz ediyor. Nerede yataym? N’apaym?<br />

Harem'in yukars koruluktu. Hâlâ vardr.<br />

Oralara ben imdi giderim bakarm da, içim<br />

cz eder. Gittim o korulua. Akam... Ayaz... Bir<br />

aacn dibine tünedim. Ne uyku beni uyuyabiliyor,<br />

ne ben uykuyu...<br />

Derken bir copla uyandm. Bi baktm bekçiba-<br />

... O zaman bekçiler vard. "Kalk!". Kalktm.<br />

Korku var. Evden kaçma korkusu. Baba korkusu.<br />

Aile korkusu. Tabi o tarihlerde aile korkusu<br />

acayip. Hâlâ da var. Herkeste vardr. Yani bugün<br />

Babakann da korkusu vardr. Cumhurbakannn<br />

da korkusu vardr. Kraln da... Çünkü<br />

biz korkulara küçük yamzda, anneden babadan<br />

alyoruz. lk iddeti annemizden, babamzdan<br />

görüyoruz. Büyüklerimizden görüyoruz.<br />

Evde görüyoruz. Her evde, her hanede... Çok<br />

azdr; iddetsiz, dayaksz, hakaretsiz ev çok azdr.<br />

Yani bilmiyorum o kadar, yüzdeye de vuramayacam.<br />

Her evde bir iddet, bir despotluk,<br />

bir baba korkusu, bir dede korkusu bir anneanne<br />

korkusu, bir anne korkusu, bir abi korkusu...


Gerçi benim abim yoktu, en büyükleri bendim.<br />

Ordan yrttm. Bir üvey anne korkusu. Yani<br />

muhakkak vardr. iddet orda balar. Sonra<br />

ilkokula gidersin, ilkokulda iddet balar. Öretmenlerinden<br />

balar. Hep iddetle yaarsn.<br />

Onun için "bende yok" diye bir ey yoktur. Yani<br />

herkeste vardr. Ben tersine inanmyorum...<br />

Bekçi ald beni, dier bekçi orda kald. Karakola<br />

götürdü beni, Harem'deki karakola... imdi<br />

unuttum. Gitsem belki duruyordur. Karakolu<br />

sildim süpürdüm. “Nereden kaçtn, anan kim?”,<br />

klasik sorular ite... Bekçi de iini halletti, sabaha<br />

kar brakt beni. Sonra eyi öreniyorsun<br />

yava yava: Düzülmeyi öreniyorsun.<br />

Demek ki, hayat bu diyorsun. Ama senin namusun,<br />

iffetin... Öyle bir ey yok. Seni deitiriyorlar<br />

bunlar yapmakla. Birisi de sana insanca<br />

davranarak "Gel, bu senin hayatn deil; bunu,<br />

bunu yapma" demiyor. Sabah baktm, vapur<br />

Harem’e yanat, yandan çarkl. smini unuttum<br />

imdi o vapurun. Karamürsel'di galiba. Ben<br />

vapura bindim. Ben de ne bilet var, ne bir ey.<br />

Bilmiyorum, çocuum çünkü. Elimi kolumu<br />

sallaya sallaya Eminönü'nde indim.<br />

Daha 10-12 yalarndaydm. Tam bilemeyece-<br />

im imdi. Küçüktüm yani. lkokulu bitirmeden<br />

brakmtm. Okuyamadm. Okul sürecinde evden<br />

ayrldm. Çünkü üvey annem çocuk dourdu,<br />

evin ileri falan, kafam almyordu. Aslnda<br />

zeki bir çocuktum. Bunu hocam da söylemiti<br />

ama… Kitleniyordum. Eve geldiim zaman bir<br />

zindana girmi gibi oluyordum. Dayak, i, güç...<br />

Yani irenç bir ey...<br />

Belgin<br />

55


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

56<br />

Neyse, geçtim karya, Eminönü’nde indim.<br />

Gez dola, karnm aç. Yine akam oldu. Hiç<br />

unutmam Eminönü'nde Yeni Camii'nin üstünde,<br />

tepede bir cami daha var. Ramazan ayyd.<br />

Hava ne souk, ne scakt. Ne olursa olsun<br />

Anadolu’da öyle bir ey vardr. Karnn aç<br />

olduu zaman bir kapdan ekmek verirler. Bu<br />

inkâr edilemez. Bir katk verirler sana. Ama kim<br />

olursan ol, fark etmez. Bu, bizde vardr.<br />

O zaman ite stanbul’da hiç görmediim adetleri<br />

görüyorum, gelenekleri görüyorum, insanlar<br />

görüyorum. Ve herkesi, ordaki insanlar da,<br />

sanki benim yaadm Osmaniye'deki komularm<br />

gibi görüyorum. Aye Teyze, Emine Teyze,<br />

u hala, bu yenge, Ahmet Amca falan... Süt<br />

satlyordu. Kadnn bir tanesi de süt alyordu.<br />

Akamd, hava kararyordu. “Teyze, n’olur” dedim,<br />

“bana bi lokma ekmek” dedim. “Siktir git<br />

piç kurusu, hrl msn, hrsz msn” diye bana<br />

bir azar, bir pay. Korktum, kaçtm. Kötü bir ey<br />

demedim. Ekmek istedim…<br />

Sonra dedim ki cami Allah’n evidir. Gireyim u<br />

caminin içinde yataym, dedim. Kendi kafama<br />

göre... Camiye girdim, her taraf kapal. Yatacak<br />

hiçbir ey yok. Hep mermer, koca bir cami.<br />

Hiç görmemiim. Hiç yok yatacak bir yer. Çktm<br />

ki caminin duvarnn dibinde bir tuvaletçi.<br />

Baktm, bir alüminyum tencerede pilav piiriyor.<br />

Bulgur pilav, salçal...<br />

Hiç unutmam. Gittim onun yanna, oturdum.<br />

Bo bir tabure vard. Karnm aç. stemeyi de<br />

bilmiyorum. stiyorum ama o kadn bana öyle<br />

dedi ya, bu adam da böyle der diye öylece


oturdum oraya. O da beni mahalleden zannetti<br />

galiba. “Karnn aç m?” dedi bana adam. Aç,<br />

dedim. “yi, pilav olsun, vereyim. Pilav ye,<br />

doru evine git” dedi. Bir tek o adam iyi çkt.<br />

te ben hep insanlar yok u okumu, bu<br />

hakim, bu hukukçu, bu falan diye ayrt etmem.<br />

nsann nerde, ne zaman çkaca hiç belli olmaz.<br />

Adam karnm doyurdu. Karnm doydu<br />

tka basa. E yatacak yer? Gittim bir inaata...<br />

Babam da inaatç olduu için, ordan inaatlar<br />

bilirim. Girdim, inaatn her taraf açk. Cam<br />

yok, çerçeve yok, bo...<br />

Bir kireç torbasnn içine girdim. Kafamdan<br />

geçirdim. Gene uyuyamadm, sabah oldu. Sabah<br />

yine çktm, geldiim yoldan aa. Sahile<br />

iniyordum. Herkes bana bakyor, gülüyor. Ay,<br />

dedim, niye bunlar bana gülüyor, ne var<br />

bende? Bir camekan bulup kendime baktm ki<br />

her tarafm harç, toz. Geldim, sahilde, Sarayburnu’nda,<br />

deniz kenarnda, ykadkça yapyor<br />

daha çok. Sabun yok, bir ey yok.<br />

Gezdim, dolatm, sora sora Beyolu’na geleceim<br />

imdi. Galata Köprüsü’ne gelene kadar<br />

çöplüklerden ekmek yiye yiye geldim. Ne bulduysam<br />

yedim. Allah kimseyi aç susuz brakmasn.<br />

En kötüsü. Hele ki susuzluk, hele ki açlk...<br />

Galata Köprüsü’nde yürüye yürüye Kumbaraclar<br />

Yokuu’nun ordan merdivenlerden çka<br />

çka. O merdivenleri çok severim ben. talyan<br />

yapm galiba. Ordan çka çka, sadan soldan<br />

Beyolu’na geldim, bam göe erdi.<br />

Ondan sonra sama soruyorum, Beyolu buras<br />

m, diyorum. Evet, diyorlar. Soluma soruyo-<br />

Belgin<br />

57


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

58<br />

rum, evet, diyorlar. Yani o sihir, o büyü, filmlerdeki<br />

gördüün, o arklardaki Beyolu buras<br />

ite. Deien hiçbir ey yok aslnda. Sen çplaksn,<br />

Beyolu da senden çplak. Sen giyiniksin,<br />

belki Beyolu da giyinik. Hiç fark etmiyor.<br />

Ha, sokakta yatmadm önce, tabi akam yine<br />

oldu. Bi yandan hava kararmak üzere, bam<br />

dönüyor açlktan. imdiki hani Taksim Gezi<br />

Park’na çkan merdivenler var ya, oralar daha<br />

deiikti. Simitçiye böyle daldm, bakyorum,<br />

isteyemiyorum. Adamn bir tanesi yanma geldi,<br />

1 lira para verdi bana. “Al bunu, simit al” dedi.<br />

“Beni takip et” dedi. Ay, dedim, ne kadar iyi<br />

adam. Bir sürü simit aldm, kolum doldu simitlen.<br />

Hem yiyorum, hem adam takip ediyorum.<br />

Adam dedi ya gel diye. Ald beni… O zaman<br />

Hilton’un, o Küçükçiftlik'in oralar bostanlkt.<br />

Arnavutlar ite turp, marul, yeil soan, yani<br />

sebzeler satarlard. Oralar hep bostanlkt. O<br />

adam da, orda bir aacn altnda o 1 lirann<br />

karln ald. Ben yine ordan yürüye yürüye<br />

Taksim’e geldim. Öyle böyle derken, sokaklarda<br />

yattm, bitlendim. Yani hayatn hereyini<br />

gördüm, görmedim deil. Barbaros, der ya,<br />

Barbaros ansal, biz buralara dike dike geldik<br />

diye. te biz de sikile sikile geldik. Aslnda o<br />

‘sikile sikile geldik'tir. Benim ilk gördüüm trans<br />

Deniz Anne'ydi. O zaman Rüya Sinemas vard,<br />

stiklal Caddesi'nde. Deniz Anne çok havalyd.<br />

Geliyor sinemann önüne, afilere bakyor, “Ha<br />

ha ha” diyerek saçn sallyor. Trak hedefe. Avn<br />

avcuna alyor. Arkasndan takip ediyorum.


Benim “sikildiim” yere gidiyor. Ordan iini<br />

bitiriyor, sonra tekrar...<br />

Ay ben bir de u laftan nefret ediyorum: "özenti",<br />

"özeniyorlar". Yahu ben Osmaniye’den gelene<br />

kadar, amcamdan gelene kadar hep bir<br />

eylere özenerek mi geldim. Televizyon yok,<br />

hiçbir ey yok. Zeki Müren var sadece, bir radyo<br />

varsa dinliyorduk. O zaman ta plaklar<br />

vard. Oralardan dinliyorduk. Ben Zeki Müren'in<br />

sesini mi gördüm de "özenti" oldum. En<br />

irendiim laf bu: "Özendiriliyorlar" lafndan<br />

nefret ederim. Bu içi asla doldurulamayacak bir<br />

kelime... Asla doldurulmaz, bombo çünkü...<br />

Sonra "bu böyle olmayacak" dedim. Kendi kendime<br />

bir eyler yapmam gerekiyor. Terziye girdim.<br />

O da imdi eski Lambda'nn olduu sokaktayd;<br />

Büyükparmakkap’da. Afrika Han’da<br />

bir terziydi. Gittim ta Sakzaac’na... imdi roman<br />

vatandalarn olduu yerde, Hachüsrev'den<br />

küçük bir oda tuttum. Tahtakurularyla<br />

yatyordum. Ne altmda bir ey vard. Terziden<br />

aldm 3,5 lira parayla. O zaman kaça tutmutum,<br />

50 kuru muydu neydi bir evin kiras. Ama<br />

mesafe baya uzak. Yürüyerek gidiyordum.<br />

Daha önce beni Osmaniye'de terzinin yanna<br />

vermilerdi. Terzinin yannda iyi güzel çalyorum,<br />

bazen terzihanede kalyorum. Orda da<br />

üstüme çullandlar abim bildiklerim. Güvendiklerim.<br />

Ordan da krldm. Hep krlma ile kar<br />

karyasn. Onun için ite imdi hep önce insanlar<br />

dinlerim aptal gibi... Beni aptal zannederler.<br />

Hiçbirisine de önem asla vermem. Kendi içimde<br />

yarglarm, kendi içimde fikirlerimi yürütü-<br />

Belgin<br />

59


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

60<br />

rüm. Kendi içimde o insann ne olduunu pat<br />

diye bilirim.<br />

Öyle böyle derken, kuaförlerle, unlarla, bunlarla<br />

çevre edindim derken Abanoz Soka’n kefettim.<br />

kinci gördüüm trans da Derya Sonay’d,<br />

çok ünlüdür, seks filmleri vard, stanbul gazinolarnda<br />

çkard... Türkiye’ye damga vurmu<br />

insanlar vard; Serbülent Sultanlar, Funda<br />

Lisalar, daha Bülent Ersoy yokken- Bülent de<br />

benim eski arkadam- damga vurmu insanlardr.<br />

Bir ilke imza atmlardr. Öyle böyle derken<br />

Abanoz’da buldum kendimi. Artk kendimce<br />

“kaarlanmtm”.<br />

Neyse Abanoz’a gelelim. Abanoz Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

ilk genelevlerinden. u an Aa<br />

Camii'nden iniyorsun, birinci deil ikinci sol...<br />

Abanoz’dan daha önceki genelev, Galatasaray<br />

Meydan var ya, oras açk genelevdi. Açk<br />

genelevdeki kadnlar ben Abanoz'da gördüm.<br />

Kimi 60 kimi 65... Günümüzde de hâlâ genelevlerin<br />

bazlarnda 60 ya üstü çalan kadnlar<br />

vardr. Abanoz Soka boaltlyor ve Karaköy’e<br />

tanyor. Dedim ya, ilk genelev, açk genelev<br />

Cumhuriyet kurulmadan öncesinden beri o<br />

meydan.<br />

Ordan alyorlar, ite saa sola, imdiki gibi vur<br />

kaç. Salksz, güvencesiz, nasl imdi yaplyorsa,<br />

aynen o tarihlerde de öyle... Ondan sonra<br />

ite Abanoz açlyor. Abanoz kapatlyor, Karaköy’e<br />

tanlyor. imdiki ite stanbul Karaköy<br />

genelevine tanlyor. imdiki yerine.<br />

Buras (Abanoz) bo kalyor. Sömürgelik her<br />

yerde var. Çoban olmadan sürü güdülmez. Bu-


nun çok iyi bilincindeyim. Kimse hür deildir.<br />

Baz o eski Abanoz’dan kalan direktör dediimiz<br />

ite genelevi iletenler, Kör Leyla ite Abanoz’da<br />

bir ev açyor. Nam dier patrondu. Gözü<br />

kördü. ok olmutum gözünü görünce. Takma<br />

gözü vard. Kör Leyla açyor, Götçü Melihat<br />

açyor. Sidikli Leyla, bunlar o zamanki patronlar:<br />

Kör Hatçe, Ermeni Leyla, Yahudi Meliha.<br />

Kimler var? Biyolojik kadn ve trans arlkl.<br />

Ha, daha Abanoz’a gelmeden kulüpleri gördüm<br />

tandm. Kendi çapmda artk biraz kaliteydim.<br />

Bu “kalite” ne demekse. nsann kalitesi mi<br />

olur. Yiyor, içiyor, sçyor, zevk yapyor... Dei-<br />

en hiçbir ey yok. Kulüp 12, devrinin gelmi<br />

geçmi en güzel kulübü. Ben orda bir tek Türkan<br />

oray' görmedim. Yani sayl bir kaç sanatçy<br />

görmedim. Zeki Müren her gün ordayd<br />

hemen hemen. Paamz, sevgili paamz?!?!.<br />

Bir gün lubunyalarn kulüplerini kefettim Balk<br />

Pazar’nda. Olaca varm ite. Buna kader de,<br />

ans de. Ne dersen de. Kalktm Balk Pazar’nda<br />

kzlarn kulübüne gittim. imdi bizlerin avam<br />

dediimiz yerler. Rahmetli Necla, rahmetli Selma<br />

-o da zmir’de öldü-, o devrin “kaar” transseksüelleri.<br />

Ay ite onlar gördüm, arkadalk<br />

ediyorum, çevre ediniyorum kendime. Ay ne<br />

güzel, dedim.<br />

Benim gittiim Kulüp 12 ile oras farkl tabi ama<br />

Kulüp 12’ye girene kadar ne aamalardan geçtim.<br />

Aa, birden klar yand. O zaman çingene<br />

kadnlar vard. Çingeneler oynard, sazlarla.<br />

Sulukule’den gelirlerdi. Ik niye yand? Bembeyaz.<br />

Dediler basldk. N’oldu, nasl basldk?<br />

Belgin<br />

61


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

62<br />

Elim ayam titremeye balad. Aile korkusu<br />

var. Yakalanacam oraya gönderileceim. O<br />

aclar o ikenceleri yine yaayacam korkusu.<br />

Baya konutular kulübün sahibiyle. Meerse<br />

para meselesiymi... Tamamen duygusal yani...<br />

Adamda para olmaynca, kadnlar bir tarafa,<br />

‘dönmeler’ bir tarafa... A, o zaman ‘dönme’ laf<br />

yoktu, ‘kadn klkllar’ bir tarafa geçtiler. Ben de<br />

bizimkilerin tarafna geçtim. Bana dediler ki,<br />

“Kzm senin ne iin var, geçsene kadnlar tarafna”…<br />

“Ben de onlardanm” dedim. “Geç o<br />

zaman!” dediler. Götüme bir tane cop. O zaman<br />

nerede basldysan en yakn karakola yürüyerek<br />

götürüyorlard. Önünde bir bekçi, arkanda<br />

bir bekçi... Ekip arabasna koymuyorlard.<br />

Günahkarz diye. Kafamz önümüzde, yürüye<br />

yürüye eye geldik...<br />

O zaman Taksim Emniyet Amirlii böyle deildi.<br />

Üst Beyolu Karakolu’ydu alt Taksim Karakolu’ydu.<br />

O bina hâlâ öyle. Hâlâ da uratmz<br />

karakol ite. O zaman memleketine göre<br />

copluyorlard. Nerelisin? Antep, Kaç plaka?<br />

27... Ay, 27 tane cop yiyeceksin. Aslnda o birimin<br />

içinde Antepli yoktur. Ama muhakkak birisi<br />

Antepli olur: “Ulan Ahmet, hit, hani sizin<br />

Antep’ten çkmazd”. “Ne? Amna koduum.<br />

Antepli misin? He... Domal Antep’e kar 27<br />

tane”.<br />

Allahtan ki eskiler vard: “Aman Belgin” dediler,<br />

“stanbullu olduunu söyle”. Niye? Ay herkes<br />

plakasna göre dayak yedi. imdi Adanalym<br />

desem bir tane yiyeceim. Nerelisin? stanbul...<br />

“Haa, normal” dediler. Öyle bir özdele-


miti ki; stanbul’la Bursa normaldi. Herkes<br />

sanki götünü siktiriyor, kaba tabirle. Bursa da<br />

öyle… Neden? Zeki’nin, Paa’nn eyinden dolay<br />

normal sayyorlard yani. “Her ey çkabilir”<br />

algs vard polislerin. Neyse... Aramzda<br />

2,5 lira, 5 lira para topland. Karakolun önünde<br />

mutlaka sivil bir araba olurdu. Koskoca, devasa<br />

bir araba... Ona bindik, geldik Sansaryan Han'a...<br />

O Sansaryan Han ne ikenceler, ne sapklklar<br />

gördü. Bilmiyorum, otel mi oldu, n’oldu<br />

sonra?<br />

Geldik, en üst kata çktk. lk defa ömrümde...<br />

çim ama kupalaz gibi... ‘Gûllüm’ü ben orda<br />

örendim ilk. imdiki camiann hepsi ‘gûllüm’ü<br />

artk sakz yaptlar. ‘Gûllüm’ bu demek deildir.<br />

Falakada dayak yediimiz zaman gûllüm yapardk<br />

ki, acy unutalm amataya vuralm. Gûllüm<br />

orda olur. kence gördüümüzde gûllüm<br />

yapardk. imdi sen benim kalbimi kryorsun<br />

ya da ben senin; “Ay abla gûllüm yaptm”.<br />

Böyle deil gûllüm. Azlarna ‘gûllüm yaptm’<br />

diye almasnlar, sakz etmesinler. ‘Gûllüm’un<br />

bir anlam var. Ya ikencede ya emniyette fare<br />

delii kadar yerde biz ‘gûllüm’ yapardk. O<br />

üzüntüleri unutmak için. Ama imdi herkes,<br />

“gûllüm yaptm” diyor. Hiçbir ey bu kadar<br />

kolay olmamal. Bizler bedel ödedik, hâlâ da<br />

ödüyoruz. ‘Gûllüm’u de yerine göre yaparz biz<br />

eskiler. Bunu iyi örensinler imdiki zat zevatlar.<br />

Neyse... Karakolun en üst katna çktk. Büyük<br />

bir kap. Bak hâlâ emniyet bunu yalanlar, hayr<br />

doru: ‘Burada Allah yok, peygamber tatile<br />

Belgin<br />

63


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

64<br />

çkt’ yazsn okudum ben o kapdan içeri girerken.<br />

Kemerli bir kap, mecburen karndaki<br />

amire selam vererek giriyorsun, kap öyle yaplm.<br />

Yaz vard, imdi emniyet, hayr yok böyle<br />

bir ey, diyor. Zaten ben bu ülkede kim ‘hayr,<br />

yok’ diyorsa bir i vardr. Ama bir gün de birisi<br />

‘evet’ dedii an her ey düzelecek.<br />

Beni en öne attlar eski translar. Onlar kaar<br />

biliyor ii. Adamlarn sanda solunda kaln sopal<br />

iri yar adamlar. On tane bir ele vuruyor,<br />

on tane öbür ele vuruyor. Çektiin zaman tekrar<br />

balyorlar. Ay benim önümdeki adam bitti,<br />

ben de bittim. Gittim, benim arkamda da eskiler.<br />

Herkes kaarln yapar. Anan baban dahil.<br />

Ben inanmyorum dürüstlüe. Dürüstlük bir yere<br />

kadar. Menfaat girince herkesin dürüstlüü<br />

bozulur. Gözlerim kapal gittim ben, elimi uzattm,<br />

içim titriyor. Ben farknda deilim, nasl<br />

titriyormuum ki... lk defa ismini burada açklayacam:<br />

Cemal Dandinolu.... Amir(asayi).<br />

ndirin sopalar, dedi. Bizim bunlara vurmamz<br />

yakmaz, dedi. Bunlar Ahlak'a verin...<br />

Ay kzlar bir sevinçli, zil taka taka, gûllüm yapa<br />

yapa biz Ahlak'a indik. Ben "ahlak" nedir bilmiyorum.<br />

ndim. Neyse Ahlak’a dolduk. Ahlak’ta<br />

herey gûllüm. Yukardakine bak. Aaya bak.<br />

Aada ahlak masasnda “Ay naslsn abi?”,<br />

“Abi çayn yok mu?”, böyle. Ahlak masasndan<br />

bizi müteferrikaya getirdiler. Sene 1970.<br />

Mütefferikaya attlar bizi. Koskocaman parmaklklarla<br />

çevrili olan yer erkeklerin olduu yer. Bu<br />

taraftaki göt kadar yer de; kadn, trans, nono<br />

falan ayrm yok, hepsine ayrlm. Laz Yüksel,


imdiki adyla Mine, hâlâ yayor. Ben hep<br />

yanmdan kovardm. Karadeniz ivesiyle "Ben<br />

de sizden olacaum" derdi. "Ay git be" derdim.<br />

Sonradan estetiklerle çok güzel bir kadn oldu.<br />

Allahm bir kalabalk müteferrika. Balk istifi<br />

gibiyiz. Gaclar, çingenesi... O ona aka yapar,<br />

göbek atanlar. Üstü açk, erkeklerin sesini duyuyoruz<br />

ordan. Koli atanlar * , “Ne güzel kar olmu-<br />

un” diye... O zaman GBT yok, kimi bir aydr<br />

orda, kimi iki aydr orda. Mine: “Memur bey”<br />

dedi, “ben kadun deulum, erkeum” dedi. Eski<br />

lubunyalar diyor ki: “Bak Yüksel sus, oraya<br />

içeri girersen, bizim yanmzda seni gördüler.<br />

Tuvalete girdiin zaman bir daha çkn olmaz.<br />

Orda kaç kii varsa senin üstünden geçer. Hepsi<br />

elini ey etmekten nasr tutmutur”, “Yooook”<br />

dedi bu, “Ben erkeum”. O da kendi korkularyla,<br />

kendince böyle bir ey yapyordu.<br />

O zaman Necla da, “Atn bu ibneyi, bu erkek”<br />

dedi. O atldktan sonra, bir anda içeriden barmalar,<br />

çarmalar yükseldi: “Kesti kolunu”<br />

dedi biri. Aman, dedik, Laz Yüksel’e bir ey<br />

oldu. Yok, deilmi. ranl bir tr oförü yakalanm.<br />

Adam ran’a dönmemek için bileklerini<br />

kesiyor, tuvaletin ampulüyle. Onu öyle karga<br />

tulumba çkardlar. O zaman nerede sedye<br />

medye... Bizim kap da açk. Ay biraz sonra bir<br />

ses balad "Uy, uy"... Laz Yüksel’i yava yava<br />

tuvalete çekiyorlar. Orda var 50-60-70, 100<br />

kii. Aylardr ordalar... Artk adamlar ellerini ey<br />

etmekten... Dünyada elleriyle o ii yapan tek<br />

* Koli atmak: laf atmak, i atmak.<br />

Belgin<br />

65


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

66<br />

canl da biziz. Baka yok, hiç övünmeyelim<br />

kendimizle. Kendi elimizi ey yapyoruz ayol,<br />

bunun ötesi var m? Erkekler için konuuyorum.<br />

Polise iaret etti Necla falan azck daha kalsn<br />

Yüksel diye. Yüksel ordan kendini nasl can<br />

havliyle parmaklklara attysa: “Memur bey, ben<br />

kadunum”. ki saat önce ben erkeim diyen,<br />

ben kadnm demeye balad: “Aln beni buradan,<br />

parçalayacaklar”. Neyse memur ald.<br />

“N’oldu?” dedik, “hani sen erkektin?”... “Erkektin,<br />

ne oldu da birden kadn oldun? nsan<br />

tanrya yalvarsayd bu kadar çabuk dönemezdi”<br />

dedik.<br />

O zamanki translarn birlik beraberlii yeryüzünde<br />

yoktur. Neyse sabah oldu. Ahlak’a çktk.<br />

Parmak izi verip damgalanyorsun. lk parmak<br />

izim o zaman alnd. Hem bunca olaylar yayorsun,<br />

o yetmiyor bir de damgas devletin:<br />

“Karakolda ayna var, ayna var... Kz Belgin kolunda<br />

damga var, damga var” Her arknn da<br />

bir gerçeklii var.<br />

Deniz Anne falan bana “Sana sorarlarsa ‘Aa bu<br />

benim ilk geliim deil, bilmem kaçnc geli-<br />

im’de, bir eyler yap ki, bak biz gideriz, sen burada<br />

kalrsn” dediler. Kap açld, Cemal Dandinolu<br />

Beyefendi içeriye girdi. Bütün amir<br />

memur ayaa kalkt. “Sen, sen, sen” dedi,<br />

“boaltn buray” dedi. Herkes boaltt. Bir ben,<br />

bir Cemal Bey, kaldk. “Sen yenisin, deil mi?”<br />

dedi. “Olur mu efendim…”, bilmem ne falan,<br />

kzlar bana öretti ya. “Hiç yalan söyleyemiyorsun”<br />

dedi.


Alt haneli telefonu numarasn yazd kada<br />

bana uzatt. “Beni muhakkak ara” dedi. “Ben<br />

hancym, sen yolcusun” dedi. Hastane korkusu<br />

var ya, ine korkusu... Adamdan cesaret de<br />

aldm ya... Ben önce zannettim ki “Eyvah, dedim,<br />

ailem beni buldu”... “Ay,” dedim “n’olur<br />

beni hastaneye göndermeyin”.“Bak canm” dedi,<br />

“sen hiç hayatnda zührevi hastanesine gittin<br />

mi?” dedi. “O nedir?” dedim. “Oraya git” dedi<br />

“kendine baktr, kontrol ettir. Hastalk olabilir”<br />

dedi. “Zührevi hastalklara yakalanm olabilirsin”<br />

dedi. “Kann alsnlar, vücuduna baksnlar”<br />

dedi. Adam böyle, çok güzel konutu benimle...<br />

“Ama beni mutlaka arayacaksn” dedi. Ay<br />

adam çkt, ordaki tüm translar üstüme çöktü.<br />

“N’oldu, ne dedi sana?” diye. Ay, dedim, “bir<br />

ey yok…”<br />

Büyük Ajda vard, kötü ruhlu bir transt... Tüm<br />

translar iyi olacak diye bir ey yok. nsann gönlü<br />

neyse odur. Bunun heterosu, geyi, lezbiyeni,<br />

trans olmaz. nsan insandr ve a-r-za-dr. Ben<br />

de dahil... Kimse sütten çkm ak kak de-ildir.<br />

Ajda hemen ald elimden kad, kskançlkla...<br />

“Aydan post polisten dost olmaz” dedi<br />

ve cart cart yrtt adamn verdii telefon numarasn...<br />

Deniz, Ajda’nn üzerine yürüdü... “Kskanç<br />

ibne! Fesat ibne! Niye yrttn?”.<br />

Bizi doldurdular arabalara, ciplere. Doru geldik,<br />

ilk defa ite Zührevi Hastanesi ile tanaca-<br />

m. Hâlâ durur oras. Cancan deriz. O zaman<br />

kzolankz bir bahemire vard. Dünya iyisi,<br />

adn u an hatrlayamayacam. Neyse hastaneye<br />

geldik. Eski translar Deniz Anne, Necla fa-<br />

Belgin<br />

67


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

68<br />

lan sanki babasnn evine gelmi gibi. nsan<br />

babasnn evinde bu kadar rahat olamaz. “Ay<br />

anneciim” diyen bahemirenin yannda, “Ay<br />

canm sana çok güzel çorap aldm” diyenler,<br />

rüvetin en çok bulunduu yer. Her yerde<br />

Türkiye’de rüvet var. Her yerde... Neyse…<br />

“Kzlar, geçin içeriye yatn” dedi. Kadn çok adil<br />

bir kadnd. Hastanenin içi prl prld. Duvarlar<br />

falan...<br />

Sonra o hastanelere ne ükranlar geldi, Nevzat<br />

Beyler, Orhan Beyler... Hepimizi sömürdüler.<br />

Lafa geldi mi, bize ibne derler, trans derler,<br />

dönme derler, ama paramzdan yedikleri zaman<br />

ball ball yiyorlard. Niye o zaman o paray<br />

alyorlard? Madem biz günahkarz da niye<br />

ahane bir ekilde alyorlard... Emniyeti de yiyordu,<br />

Ahlak da yiyordu. O paralar tatllkla<br />

çoluuna çocuuna, kursaklarna gidiyordu<br />

ama biz yine “cehennemliiz”. Biz yine “topluma<br />

aykryz”. “Ahlak dyz” ama srtmzdan<br />

deve yüküyle götürüyorlard. Bunlarn hepsi<br />

“dürüst” insanlard, “ahlakl” insanlard. Ben<br />

diyorum ya ben hiç “ahlaksz”bir insanla yatp<br />

kalkmadm. Zaten imdi istesem de yatp kalkamyorum.<br />

Tiksindim. Tepeden trnaa kadar<br />

doluyum. O zaman Abanoz'da günde 100 kiiyle<br />

kalyordum, bir fi bana aitti. Koskoca evde<br />

ben çalyordum. Ha bu 100 kiiyle cinsel ilikiye<br />

girmiyordum. Çünkü Türk toplumu hâlâ<br />

seks nedir bilmez. Bilmiyor. Neyi ne usu ne...<br />

Kimse bilmiyor...<br />

u bacam bile vajina zannediyorlard. Kimisi<br />

anne diye gelir... “Olum ben senin annen de-


ilim”. Kimi abla diye, kimi teyze diye. Kimi hala<br />

diye. Böyle bir çarpk bir seks anlay var<br />

Türk toplumunda. Hâlâ da öyle. imdiki psikologlar,<br />

sosyologlar o zamanlar bendim.<br />

Bu ensest dediimiz eyler kendi içinden çkyor.<br />

Amcamn bana yapt gibi o da annesinden<br />

babasndan böyle görmü. imdi çocuk<br />

sekste bulu çana eriyor. En tehlikeli ça. Gerek<br />

kz çocuunun, gerek erkek... Çünkü neden?<br />

Hep günah, tabular içinde yetiiyorsun.<br />

Yere baktn günah, unu yaptn günah. Hep<br />

günahlar içinde yetiiyorsun. E, Kuran’ kimse<br />

bilmiyor. imdi evde ablas var, o olmaz. Kom-<br />

unun kzna bakyor, kendi sülalesinin dnda:<br />

"O senin ablan, teyzen". Çocuk bakyor ki herkes<br />

abla, teyze, amca, day...hep akrabayz.<br />

Seks nerede o zaman? Ben nasl, hangi denizde<br />

yüzeceim? Bilmiyor... te kendi içindeki fantezileriyle,<br />

o çöküntü içerisinde kendine bir seks<br />

objesi buluyor ve onunla hayatn idame ettiriyor.<br />

Çünkü karsnda bir muhatap yok, örenecek...<br />

Onun için tepeden trnaa penis doluyum.<br />

Bakanyla da yaadm, emniyet müdürleriyle<br />

de yaadm. Vekillerle de yaadm. Onlar<br />

da insan... Makamlar insanlara biz veriyoruz.<br />

Hastaneden çktk. Yine nereye? Kürkçü dükkanna:<br />

Abanoz’a çalmaya… Yanmzda çok az<br />

has gaclar vard Abanoz’da. Tutunamyorlard.<br />

Aç kalyorlard. Koskoca evde tek bama 100<br />

tane fi bana aitti. Patron istemiyordu kimseyi.<br />

Lüks Nermin ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin en<br />

büyük patronudur. Lüks Nermin, sonradan<br />

Belgin<br />

69


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

70<br />

Abanoz’a geldi. Ne bakanlara, ne vekillere kz<br />

temin eden kiiler...<br />

Matild, bilindii gibi bir kadn deildir. Acmaszdr...<br />

Genç çocuklar alan, altlarnda arabas<br />

olan... "Bu topluma, gün gelecek, erkekleri de<br />

siktirticem" demitir. Evet, siktirtti. Kadnn bir<br />

kini vard.<br />

Kocas nikahl karsn satyordu: Nesrin, hiç<br />

unutmam. Nesrin’i getiriyordu Abanoz’a brakyordu.<br />

Zavallm hiçbir ey bilmiyordu ki... Çok<br />

acrdm ben o kadna. O kadna ben sahip çktm.<br />

Tek bama ben koruma altna almtm.<br />

Benim de bir annem var, ben de bir kadnm<br />

her eyden önce. Çünkü anlyordum o kadn.<br />

çten alyordu kadn. Gözyan görmeme gerek<br />

yoktu o kadnn. "stiyorsan kal Nesrin" diyordum.<br />

Zorlamyordum. Cebine ben kendi<br />

harçlklarmdan koyuyordum. Pezevenk köeden<br />

alp götürüyordu onu. Dünyann her yerinde<br />

erkek ayndr. Srf bu ülkede, Ortadou’da,<br />

urada burada deil... Bir insann tyneti bozuksa<br />

bozuktur, düzeltemezsin. Krk bir zindana<br />

hapsetsen de düzeltemezsin. Ruh deimez,<br />

neysen onu yaarsn...<br />

Abanoz’da Rusya’dan translar gelip çalyordu.<br />

Geyler gelip çalyordu Meneke plajlarnda.<br />

Yunanistan’dan gelip burada çalyorlard.<br />

Bulgaristan’dan, Hollanda’dan, talya’dan... O<br />

kadar özgürdük yani. Randevu evlerimiz vard.<br />

Kimse bunu inkâr edemez. Pansiyonlarmz açld.<br />

Rahattk, resmen olan geneleviydi. Sonra<br />

Ecevit hükümeti geldi. 74 müydü? Ecevit tek<br />

bana gelmedi. Rahmetli Erbakan, Türke’le


eraber ortaklaa hükümetler kurulmutu.<br />

Birinci Dönem’de Ecevit zamannda kapand ilk<br />

defa Abanoz. Çünkü çileri Bakan o zaman<br />

Milli Selamet Partiliydi... Kan alattryorlard.<br />

Demirel geliyordu, Abanoz açlyordu. Ben<br />

burada Demirel dediimde, herkes beni Demirelci<br />

zannediyorlar, deil, ben Hiçbir lideri, partiyi<br />

sevmiyorum, çünkü ad üstünde politika.<br />

Demirel geldiinde açlyordu ve tekrar biz<br />

çalmalarmza devam ediyorduk, kapatldnda<br />

çil yavrusu gibi dalyorduk.<br />

Sonra Abanoz tamamen kapand. Öyle bir<br />

ikencelere maruz kaldk ki, bir arkadamz kan<br />

iedi. O zamanki ahlak masasndan "krbaç" lakapl<br />

adam yapt. Kan kustururdu bize. Tantan<br />

kapatt Abanoz’u, kazd kökünü...<br />

Abanoz kapand, Dolapdere’ye gittik. Çöplüktü<br />

Dolapdere. Elmada’dan aa inen yol var,<br />

roman vatandalar orda oturuyordu. Orda da<br />

evler çalyordu. Gecekondu sistemi. Püf desen<br />

yklr... Hadi bizim patronlar oraya kayd, hadi<br />

orda evler yaplmaya baland. N’oluyordu?<br />

Rüvetin döndüü yer... Orda çalmaya baladk<br />

çünkü biz sokak nedir bilmiyorduk, sokaa<br />

dökülmek bizim için tehlikeliydi. Polisler geliyordu,<br />

ykyordu, biz yapyorduk. Oray da<br />

bitirdiler. Mecbur bizi sokaklara döktüler, hâlâ<br />

da sokaklardayz…<br />

Abanoz tamamen kapannca köçekçe tarihim<br />

balad. imdilerde “Ecinsellii de Avrupa’dan<br />

aldk” diyorlar ya, derebeylik tarihini, Osmanl<br />

tarihini açp baksnlar. Köçekçe tarihini bir<br />

okusunlar. imdi onu anlatsam iin içinden<br />

Belgin<br />

71


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

72<br />

çkamayz. Sonra, köçekçelii de Evren yasaklad.<br />

Bu corafyann hamamclk, olanclk kültürü<br />

Roma’dan beri vardr. Meyhane köçeklerini<br />

bu toplum okusun, aratrsn. O da elimdeydi,<br />

aldlar daha gelmedi geriye, belgeler var...<br />

Çarptmasnlar. Bizler deli deiliz. Bizlere deli<br />

diyen ruh hastalar kendileri. Tarife imkân bulamyorum.<br />

Bir sefer, sene 1977-78’te biz 35 tane trans<br />

Sansaryan Han’n altn üstüne getirdik. Pazar<br />

pazartesine balayan sabah, bizi yine almlard.<br />

Müteferrika’nn bakomiseri, yannda da iki<br />

tane kadn memur, bir de iki elini arkasna<br />

koymu, geldi. “Bunlar da ite erkeklerin yüz<br />

karalar” dedi, “pislik bunlar” dedi, bizi göstererek.<br />

ki kadna hava atyordu, polis kadnlara…<br />

Rahmetli Seyyal, Allah nur içinde yatrsn, kalkt<br />

yerinden; -gözlüklüydü Müteferrika’nn bakomiseri-<br />

yakasndan bir tuttu, “Allah iki tane<br />

sana göz vermi” dedi, “bir de o yetmemi,<br />

optie gözlük yaptrtmsn” dedi, “kör müsün<br />

be adam, ne erkei?” dedi. Bakomiser iki seksen<br />

bir doksan uzand. ki kadn polis ciyak<br />

ciyak kaçt. Vuru, o vuru var ya, hepimiz oray<br />

yktk. O arbedede rahmetli Soankafa yeni<br />

ameliyat olmutu, apandisiti patlad; bütün<br />

dikileri açld. Bir baktm, gözya bombas<br />

atcaklar bize, ordan kelli felli bir adam geldi,<br />

“Ne yapyorsunuz?” dedi, “Amirim bomba atyoruz”<br />

dediler, “Dünyann neresinde görülmü”<br />

dedi, “Emniyetin içinde bomba atld, hele<br />

Müteferrikann içinde bomba atmak nerede<br />

görülmü?” dedi. “Siz beni Kars'a m sürdürte-


ceksiniz, Sarkam'a m sürdürteceksiniz, indirin<br />

bakaym” dedi. Ben o adama hayran kaldm,<br />

adam çok güzel psikolojiden anlyor. “Kim bilir”<br />

dedi, “kzlara neler yaptnz” dedi. “Kzlarn<br />

canna ot tkadnzki kzlar bu hale geldi, buray<br />

böyle yaptlar” dedi, “yoksa bunlar böyle yapmazd,<br />

kabahat sizin” dedi adam. Biz yumuadk<br />

ama her yer dalm, ne üst ba kalm ne<br />

makyaj… Adam “çabuk” dedi, “kzlar yukar<br />

çkarn yemee, karnlar açtr, yemek, çay verin”…<br />

Dedim ki “Bizi buradan tek tek kurban<br />

olarak çkarcaklar, yukarda azmza sçcaklar.”<br />

Ama biz zincir olduk böyle, zincir halkalar.<br />

O anda ite pasaporta gelen turistler bizim resmimizi<br />

çekiyor, turistleri engelliyorlar. Bir zincir<br />

oluturduk en üst çat kata çktk, kubbenin olduu<br />

yere, bizi bir odaya tkacaklar, bok kokuyor<br />

oda, dedik ki “Bakn bizi buraya sokamazsnz,<br />

bizi buraya emniyet yardmcs gönderdi,<br />

asla bizi buraya sokmayn, bak aas demirdi<br />

paramparça oldu, buras tahta, buray hepten<br />

banza ykarz” dedik. “Aa, yok” falan dediler…<br />

Bize sular, her bir ey, ne istersek geliyor.<br />

O arada dosyalar konulduu demir dolaplar<br />

farkettik, üstlerinde kilitler var. Dedik “Bu<br />

dolaplarn içinde ne var, bu kilitler ne?”. “Orda”<br />

dediler, “teröristler var”. O zamanlar Devsol<br />

var, Dev-genç var, onlar var. Dedik, açn<br />

bunlar. Sadece bir delik, böyle sigara giricek<br />

kadar bi delik var. Ay, dedi polis “N’olur açtrmayn,<br />

onlar terörist, onlar Dev-solcu, Devgençli,<br />

azl katiller”. “Açn” dedik, açtrttk. Her<br />

açtrdmz kapdan adamlar çkyor. Adamlar<br />

Belgin<br />

73


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

74<br />

ne oturabilir, ne yan durabilirler orada, ayaktalar<br />

hep… Tepede de bir k yanyor, ampul<br />

tepelerinde… Kimi haftalardr ordaym, kimisi<br />

aylardr… Telefon numaralar verdiler; ite ben<br />

u kadar zamandr burdaym, suçsuzum, aileme<br />

bildirin burda olduumu falan diye. Biz kalem<br />

aradk, göz kalemlerimizle yazdk ellerimize,<br />

birazck hava aldrttrdk, su verdik onlara… Ne<br />

yaptlar, teröristler mi, deiller mi, Dev-sol mu,<br />

anarist mi, hiç bi ey diyemem, bilmem. Bizim<br />

için o an, ordaki bir insand. Çünkü ayn acy<br />

çekmitik biz de, çünkü bizi bile birçok eyle<br />

suçluyorlard. Bu sefer memur geldi alad, dedi<br />

ki, “Benim çoluum çocuum var” dedi. Çünkü<br />

eskiden arka sürgüne gönderirlerdi. “Beni sürdürmeyin,<br />

n’olur” dedi. “Yalvaryorum kapataym<br />

bunlar. imdi amir gelir de beni böyle<br />

görürse” dedi. Adama da hak verdik, kapattrdk.<br />

Adamlardan aldmz telefonlar aradk<br />

sonradan. Yani diyeceim öyle günler yaadk,<br />

gördük. Tabii bu anlattklarm sadece cmbzla<br />

alnm bunlarn içerisinden.<br />

Gelelim 79’lu 80'li yllara. Bir askeri darbenin<br />

olaca belliydi, yani bunu gösteriyordu durum,<br />

çünkü hakikaten 77 olaylar, Taksim olaylar bir<br />

vahetti, Mara olaylar bir vahetti, terör mü<br />

diyoruz buna artk ben bilmiyorum. Kontrgerillann<br />

yapm olduu bu olaylara isim bulamyoruz.<br />

Yani hakkaten ülke kan gölüne doru<br />

gitmiti ve evde böyle rahat oturup konuamazdk,<br />

sokakta nereden kurun gelecek belli deildi,<br />

sadan m soldan m, o zamanlar polis bile<br />

sac ve solcuydu, gerçi biz iki tarafa da yarana-


myorduk, imdi de öyle, yani ne sa ne sol. Ne<br />

sa'ya ne Musa'ya asla yaranamadk...<br />

80 darbesi, ite 12 Eylül... Ve 12 Eylül sabah,<br />

Kenan Evren ve arkadalar darbeyi yaptlar.<br />

Tabii ki, bu darbe hiç istemediimiz bir ey,<br />

askeri bir vesayetin altna giriyorsunuz. Sonra<br />

evler gene kapatld, hepimiz dalmak zorunda<br />

kaldk, kimimiz zmir'e, kimimiz artk köçekçilik<br />

yapmaya Krehir'e, kimisi de ta Tokat'larda<br />

vurkaç çalmaya balad.<br />

Ben o zaman Tarlaba’ndaki evimde oturuyordum.<br />

Hani ben, diyordum, darbe olmaz falan<br />

ama sigaram bitmiti, aa indim. Cadde üstünde<br />

evimin altnda bakkal var, bakkala ineyim<br />

sigara alaym dedim, ama bi sessizlik hakimdi,<br />

aa indim, tam kapdan darya çktm,<br />

baktm bir asker silahyla “Çk yukarya” dedi<br />

bana, “N’oldu?” dedim. “Görmüyor musun?”<br />

dedi, “Darbe oldu”. Ne darbesi? “Ordu el koydu”<br />

dedi. Dedim, “Ben sigara alcaktm, sigaram<br />

yok” ve o an o asker bana asker sigaras çkarp<br />

verdi, yukar çktm.<br />

Üç gün hayatla iliiim kesildi, sokaa çkamadm.<br />

Sokakta bir tek çocuklar vard, küçük küçük<br />

çocuklarn sesi geliyordu, ne bir araba sesi,<br />

ne bir korna sesi, ne barlt ne gürültü, çok<br />

büyük bir sessizlie bürünmütü ehir. Üç gün<br />

sonra, saat 12'den sonra sokaa çkma yasaklar<br />

balad; yava yava ite. 12'ye kadar ne yapabilirsek,<br />

imdi düzenli bir hayatn var, çalman<br />

var; buna çark alan * de, buna randevu<br />

* Çark Alan: ie çklan yer<br />

Belgin<br />

75


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

76<br />

evinde çalma de, ne dersen de. Ve birdenbire<br />

kimyan bozuluyor. Ve birden bire ne yapacaksn,<br />

sudan çkm balk oluyorsun. Çünkü almsn,<br />

pansiyonlarda çalyosun ama her yer<br />

kapatlm, nasl çalacaksn?<br />

te orda en zoru da bu. Yani, nerde çalaym,<br />

n’apaym meselesi. Bugün kendini sürekli çarka<br />

vermi bir arkada, bir kulüpte kolay kolay<br />

çalamaz, yahut da kulüpteki bir arkada gece<br />

gündüz orda çalyosa, çark yapamaz, kimyas<br />

bozulur. Ha belki diyeceksiniz ki, her ikisi de<br />

ayn. Ama hayr, ayn deil, herkes bunu ayn<br />

olarak görüyor. Hayr, çok farkl bir ey bu… O<br />

zaman cep telefonlar yok, ev telefonlar pek bu<br />

kadar revaçta deil. Yava yava, gündüz çalmaya<br />

baladk. Gündüz çalyoruz, çok zor yani.<br />

Bu acy bir tek sa çekmedi, sol çekmedi<br />

yani bir tek onlar ikence görmedi, bir tek onlar<br />

dövülmedi, sövülmedi. Biz trans bireyler de<br />

nasibimize düenleri aldk. En acmasz bir durumda<br />

aldk biz bu eyleri, paymza düen eyleri;<br />

çünkü bizler “riskli” gruplardk, yani halkn<br />

nefretle bakt, ite tiksindikleri, yani ite trnak<br />

içinde “tiksinç” gördükleri, öyle hitap ettikleri<br />

gruplardk.<br />

Tabii çok var, askerden çektiimiz de... Çünkü<br />

askeri rejim balad zaman, emniyet resmen<br />

ey oluyor, sivilden alnyor ve bir asker, bir albay<br />

emniyetin bana geliyor, karakolun bana…<br />

Belediyede herey deiiyor, bütün herey<br />

askerin elinde. Askerlere iyi yaranmak için polisin<br />

de bir ey yapmas gerekiyor yeni gelen<br />

albaya. Bizi atyorlard önlerine…


Mesela öyle bi anm anlataym; bir gün Deniz<br />

Anne’nin evindeyiz, oturuyoruz böyle lubunyalar.<br />

Deniz Anne’yi ziyaret edeyim istemitim<br />

o gün. Oturuyoruz; otururken kap çalnd. Ne<br />

bir erkek var ne bir ey… Kendi halimizde biz<br />

bizeyiz. Polisler girdi içeri: “Giyinin hazrlann”.<br />

Dedik ki “Niye gidiyoruz? Hani ne oldu erkek<br />

yok, hani bir zina yok, herhangi bir ey yok”,<br />

“Hayr, ben onu bunu anlamam hadi yürüyün<br />

hazrlann” dedi. Apar topar hepimiz giyindik,<br />

biz suçsuz yere, geldik Beyolu Emniyet Amirli-<br />

i'ne… Yanmzda bir tane biyolojik bayan vard,<br />

kendisi de eski kelavlardand * . O yalvard<br />

ite: “Benim çocuklarm var abi, bokunu yiyeyim<br />

abi, ayaklarna kapanaym abi, çocuklarm<br />

evde aç”. Ekipler amiri, götüne bir jop vurdu,<br />

onu gönderdi. Ben, Deniz Anne ve bir de dier<br />

translar emniyetin merdivenlerinden yukar<br />

çkarken, aaya iki tane subay iniyordu. Resmi<br />

giyinmi subaylar aa iniyordu. Bu hayattaki<br />

en ac olay benim için… Ve ben yllardr, o<br />

Beyolu Emniyet Amirlii eskiden, aas Taksim<br />

Karakolu, imdi emniyet, Beyolu Emniyeti<br />

oldu, yukars da Beyolu Karakolu'ydu. Yukarya<br />

en üste ilk defa çktm ben, o en üst kata,<br />

hep direkt Taksim Karakolu'na gider gelirdim.<br />

Neyse… O zaman bekçibalar vard, Deniz<br />

Anne üüyor donuyor, hava serin, bekçibana<br />

dedim ki, “Arkadam gelsin” dedim, “sobann<br />

bana otursun, yal” dedim, “hani biraz böyle<br />

üüyor” dedim. Bard bana “gidin” dedi,<br />

* Kelav: (1) seks içisi (2) iini bilen kii, açkgöz.<br />

Belgin<br />

77


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

78<br />

“defolun!”. “Hem geliyorsunuz, fuhutan” dedi,<br />

“hem de snmak m istiyorsunuz” dedi. Adam<br />

binbir türlü hakaretlerde bulundu. “Aman<br />

aman, peki” dedim, “kalsn”. Ki daha önceden<br />

de o bekçiban tanyorum, çay smarladmz,<br />

çay aldmz, verdiimiz kii. Oraya gitti miydi<br />

aslan kesilen bir tip. O arada da laço Bahri dediimiz<br />

bir trans arkada yakalanmt, yani daha<br />

tam translk geçi dönemindeydi; Süreyya…<br />

Onu da bir müteri ile yakalamlard. Onun<br />

müterisini görmütüm, bizimle getirmilerdi. O<br />

zamanlar öyle bir kan vard, stanbul çevrelerinde<br />

göt sikiyor bunlar diye o laçonun bir<br />

byn keserlerdi bir by kalrd, saçnn bir<br />

bölümünü keserlerdi bir bölümü kalrd, böyle<br />

bir damgalama vard. Adam öyle gördüm, güldüm<br />

yani gayri ihtiyari, psikolojim bozulmutu.<br />

Adamn cezas bu deildi yani, böyle olmamalyd.<br />

Ben gülünce, o bekçiba, hemen yanma<br />

böyle sevinçli bir ekilde geldi. “Ay,” dedi “sen<br />

beni yanl anladn, arkadan gelsin o sobann<br />

bana” dedi. Kendi sandalyeyi getirdi. Ay, hizmette<br />

hiç kusur yok. “Gel” dedi, “sana bir ey<br />

söyliycem” dedi. Bir kat aa indirdi beni. Aa-<br />

indim; florasandan, lo karanlk odada iki<br />

tane subay gördüm. Odann içerisindelerdi,<br />

bekçi beni içeriye itiverdi. Orann bakomiseri<br />

de Murat Bey’di. Arkadaz, dostuz onunla, her<br />

zaman otururuz, azmz kokmasn diye votka<br />

içeriz, dertleiriz, çok birbirimizi severdik, öyle<br />

bir insand. Ben ona haber de göndermedim,<br />

hiçbir ekilde, nasl olsa anlalacakt zaten.<br />

Oraya gidince görecekti, durum ne anlatcaktk.


Neyse, içeriye girdim, kap kapand, iki tane<br />

silah dayand vücuduma. Askeri silahlar, tabancalar,<br />

biri samda, biri solumda… “Soyun!”<br />

dediler. Öldürülebilirim, her ey olabilir… Buna<br />

cinsel taciz de, bilmiyorum ben isim koyamyorum<br />

buna, bunun ismi yok! Evinden alnyorsun,<br />

hiçbir ey yok, tertemiz yani… Oturmaya<br />

gidiyosun, misafirlie gidiyosun… Polis tarafndan<br />

alnyosun, karakola götürülüyorsun…<br />

Karakol ne demektir? Güvencedir, benim o an<br />

namusum, benim hereyim orda onlara aittir,<br />

emanettir orda. Onlarn korumasndaym, benim<br />

anlaym bu. Hâlâ da böyledir… Ama orda<br />

bekçi tarafndan askerlere sunuluyorum…<br />

kisi de cinsel ilikiye girdi benimle. Ne alayabildim,<br />

ne haykrabildim. Ne de hakkm savunabildim…<br />

Asker kendinde o hükmü görüyor,<br />

o iki asker… Tam ben çoraplarm giyiyordum,<br />

askerler ilerini bitirdi kapdan çktlar. Bacaklarm<br />

falan açk, ekipler amiri ile göz göze geldim.<br />

Askerler çkt, hazrol vaziyetine geçti ekipler<br />

amiri falan. Artk, dedim ne olursa olsun, döndüm<br />

ekipler amirinin suratna “Bunun için mi”<br />

dedim, “getirdiniz amirim, beni”. “Kullanmalar<br />

için mi getirdiniz?”. “Evden bizi aldnzda” dedim,<br />

“Kim vard? kimse yoktu” dedim. “Ne bir<br />

erkek, ne baka bir ey. Biz misafirlikteydik, sana<br />

anlattm” dedim. “Bunun için mi getirdiniz,<br />

bu hizmet için mi beni buraya getirdiniz?” dedim.<br />

Adam kafasn duvara vurdu. Sert bi ekilde<br />

vurdu, cevap veremedi. Adam suratn kapatt,<br />

aa indi. O bekçiba - daha önce hani<br />

biz ona çay smarlardk - aramz gayet iyi olan<br />

Belgin<br />

79


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

80<br />

ite… Murat Bey’le de benim aramn çok iyi<br />

olduunu biliyor. Sen git Murat Bey’e durumu<br />

öyle ifade et: “Yaa ite Belgin, askerleri ayartt,<br />

subaylar… kisiyle de karakolda cinsel ilikiye<br />

girdi” de. Güya kendini temize çkaracak…<br />

Çünkü nasl olsa ben bunu söylecektim Murat<br />

Bey’e… O öyle söylese dahi, ekipler amiri de<br />

gördü beni diye düünmekteydim. Murat Bey<br />

beni çarttrd, “Yazklar olsun sana!” dedi,<br />

bana tokat att. Dedim; “yi de o kadar dostuz<br />

yani bu tokad bana niye attnz, sebep ne?”.<br />

Sen böyle böyle yapmsn, dedi. “Hayr” dedim,<br />

“çar bekçiban, buraya çar”. Durum<br />

bu bu bu ekil, “Ekipler amirini de çar, beni o<br />

vaziyette gördü” dedim. “ki tane silah dorultuldu<br />

bana” dedim. “Bekçiba oraya götürdü<br />

beni” dedim. “Biz karakola çkarken, o iki subayda<br />

aa iniyordu, vardiya deiimi vard,<br />

gördü” dedim. “Buras bir snma evi, bir karakol,<br />

benim namusum hereyim” dedim, “Ben<br />

bir fahie de olabilirim, ibne de olabilirim, her<br />

ey olabilirim ama benim imdi u anda hereyim<br />

size emanettir” dedim, “Ama ne oldu? Ben<br />

burda kirlendim” dedim. Adam dondu. Bir ey<br />

diyemedi, çard bekçiban, bekçiba kem<br />

küm etmeye balad, cevap veremedi çünkü.<br />

Neyse… Bu da asla unutamayacam anlarmdan<br />

bir tanesiydi…<br />

O zamanki askeri Bülent Ulusu hükümetinde<br />

çileri Bakan Selahattin Çetiner'di ve bu çileri<br />

Bakan Selahattin Çetiner'in öyle bir açklamas<br />

vardr: “Barlarda, pavyonlarda, kafelerde,<br />

anterlerde kadn klnda hiç kimse çaltrl-


mayacak” diye beyan vardr. O tarihlerdeki<br />

dökümanlar bulursanz yaynlayn, ben bunu<br />

uydurmuyorum. çileri Bakan Selahattin Çetiner,<br />

böyle bir yasak getirdi, ama bu çok kötü<br />

bir ey. Resmen saylyor sokak, hepimiz yok<br />

edildik. O andan itibaren hepimiz toplatldk,<br />

minibüslerle… Çünkü polis ve asker iç içe<br />

çalyor, asker emir veriyor polise, polis yerine<br />

getiriyor. Hepimiz o zaman Sirkeci’de Eski Emniyet<br />

Müdürlüü’ne getirildik. Sansaryan Han'n<br />

oras, oraya gittik. Ama bilmiyoruz nereye gidiyoruz.<br />

Sonumuz nereye gidiyor, n’apcaz, hiç<br />

fikrimiz yoktu.<br />

Bize yani o zamanki lubunyalara damga vururlard,<br />

yakalanan geylerin kollarna mühür vururlard.<br />

Her bölge ayrdr, Ege Bölgesi ayrdr,<br />

Marmara Bölgesi ayrdr, ç Anadolu Bölgesi<br />

ayrdr. O (damgalanan) be yl o bölgeye giremez<br />

artk, damgalar vardr, geyler damgalanrd.<br />

Bunlar çou insan bilmiyor imdi. Banliyö<br />

trenlerine doldurulduk, evet, gönderildik.<br />

Tabii ben bunu ksa ksa anlatyorum, hani bunun<br />

eyine girecek olursak, ooo çkamayz.<br />

Ama kimse Eskiehir'e gitmedi bizden. Eskiehir'e<br />

gitmedim kardeim, banliyö treninin en<br />

son dura zmit'tir. Toplatldk, ite o zaman<br />

Vat 69'dan tüm translar geyleri almlard; -<br />

biyolojik kadnlar deil- emniyette yer yok. Balk<br />

istifiyiz eski emniyette… te bizi ne zaman<br />

aldlar, ite düün sal, çaramba, perembe, cuma,<br />

cumartesi düün emniyetteyiz.<br />

Kum saatinin içindeki kumlar gibi savrulmutuk.<br />

1981'li yllarda her zaman olduundan daha da<br />

Belgin<br />

81


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

82<br />

fazla, daha da gaddar ve zalimceydi her ey:<br />

Yakaladklar her yerde, evlerimizde, iyerlerimizde,<br />

bakkalda, sokakta, her yerde bir sürek<br />

av balamt bizlere; travesti - transseksüel ve<br />

geylere... Topladklarn Sirkeci'deki o zamanki<br />

mehur Sansaryan Han'a, yani Emniyet Müdürlüü’ne<br />

götürdüler... Günlerce orda kaldk. 50 -<br />

60 kii, iddet, eziyet, ikence; üstümüz bamz,<br />

saçmz sakalmz birbirine karm bir halde<br />

bindirdiler bizi minibüslere, ver elini Haydar<br />

Paa garna sürükleyerek. Halkn çirkin sözleri<br />

arasnda, tekme tokat bindik trene. Kapattlar<br />

kompartman; kaplar kilitlediler. Hepimizde<br />

ayr ayr korkular vard. Akbetimiz ne olacakt?<br />

Ben o zamanlar bir film izlemitim. “Cassandra<br />

Geçidi” diye. O an o film gözümün önünden<br />

geçti. Neyse... Sonra hareket ettik. Hemen<br />

kapya kotuk. Kap açlmt. Tam kapy açtk,<br />

sivil ahlâk polisleri koridorlarda tur atyorlar.<br />

Gey arkadalar da, kollarndan mühürlü olarak<br />

yerlerde oturuyorlard. Epeyce gittik. Taa ki<br />

Kartal'a yaklanca tren yavalad. Yan vagondan<br />

birkaç arkada camdan atladlar. Oysa buras<br />

Hitler'in Almanya's deildi. Ne olduumuzu<br />

biliyorduk; bizler insandk. Derken Pendik'e<br />

geldik. Tren durdu. Baktk polisler yok; o an be-<br />

er onar trenden atladk. Kimimiz saa, kimimiz<br />

sola savrulduk. Kotuk, kotuk. Aç susuz, berbat<br />

durumda... Be alt kii yol kenarnda yeni yaplan<br />

bir evin önünde durduk. Kapy çaldm; bir<br />

bayan açt; su istedik. Kadn tam su verirken,<br />

öteki arkadalar görür görmez “Yetiin kom-<br />

ular, kadn adamlar!” diye barmaya balad.


O zaman, sadan soldan talar sopalar... Kaçtk.<br />

Neyse, çktk ana caddeye. Krk elli kii dizildik<br />

caddeye, rengârenk palyaçolar gibi... Neyse,<br />

ben ve u an hayatta olmayan Japon Arzu,<br />

bir harç arabasna binip döndük tekrar stanbul'a.<br />

Tam o srada, bir arkadamz, elinde sopal<br />

birkaç adam kovalyordu. Zavall, çlk çla<br />

kaçyordu. Onu hâlâ merak ederim. Geldik<br />

Ümraniye Köprüsü'ne. Polisler arama yapyor,<br />

geri dönen var m diye. Tabii biz hemen eildik.<br />

Sa olsun oför arkada anlayl bir beydi. Onlara<br />

inat, inadna girmitik tekrar stanbul'a.<br />

Ama o zaman da, yine hâlâ da, hep öyle derim:<br />

Biz TT'ler (travesti-transeksüeller), dünyann<br />

en kalabalk ailesiyiz, dünyada da, Türkiye'de<br />

de. Biz translar dünyann neresinde olursak<br />

olalm, dünyann en büyük ailesiyiz. Bülent de<br />

eski arkadamd. Erkoç'tu o zamanlar soyad.<br />

Çok severdim. Kulüp 12’den çkardk, Vali Kona<br />

Caddesi’ne giderdik. Laçovariydi daha o<br />

zamanlar. imdi Bülent’i ben bile tanyamyorum.<br />

Ben ondan bir ey mi istiyorum dernekler<br />

adna? Hayr... Ha, olsa da iyi olurdu. Bir trans<br />

yürüyüünde yürüyebilir. O da çok çekti, çok<br />

ezildi. 12 Eylül’de en büyük darbeleri hepimiz<br />

birlikte yaadk. Bülent de çekti ama Bülent’in<br />

çektiinden büyük aclar da bizler çektik.<br />

Sepet Kulüp vard daha Vat 69 yokken. lk<br />

Sepet Kulüp’tü. Ondan sonra Arnavut Hilmi<br />

Vat 69’u açt. Vat 69 da Yldz Tezcan’n plakç<br />

deposuydu. imdi trans barlar, gey barlar<br />

ayrld. O zaman Ali ordayd, Mehmet Ali ordayd,<br />

Korhan ordayd, hep beraberdik. Neden<br />

Belgin<br />

83


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

84<br />

imdi ayrtk? Bunu anlamyorum. imdi herkes<br />

köesine çekildi, hepsi birer ünlü isim oldu<br />

ama geçmiten kaçamazsn. Ne Bülent kaçabilir,<br />

ne Mehmet Ali kaçabilir, ne Korhan kaçabilir,<br />

ne de Cemil kaçabilir?<br />

imdi ben bir de unu da sevmiyorum, “ya o<br />

zaman siz bir avuçtunuz” diyorlar. Hayr biz bir<br />

avuç deildik be kardeim, tamam imdiki gibi<br />

çok deildik, imdi rakam veremiyoruz ama o<br />

zaman da vardk be kardeim! Bir avuç ne<br />

demek bir avuç, biz ey deiliz ki; klonlanmadk<br />

ki… Sen bu tarihte u kadarsn, sen u tarihte<br />

u kadarsn diye bir ey yok. Ne kadar saçma<br />

bir ey, “bir avuç” lafndan nefret ediyorum,<br />

bunu bazen geyler de diyor, lezbiyenler de<br />

diyor. Baz translar da diyor. Çünkü tarihini bilmiyor.<br />

Bir avuçtunuz, hayr canm ne demek bir<br />

avuçtunuz. O zaman biz imdi de bir avucuz.<br />

Deimiyor, o zaman biz hep bir avuç olarak<br />

kalyoruz…<br />

Açlk grevlerine katldm. Biz burada da balattk<br />

açlk grevlerini, Ankara’da da. Özal zamannda<br />

da basklar, ikenceler, dayaklar vard.<br />

Ayn imdi naslsa, yine öyleydi. ans yine Bülent<br />

Ersoy’a güldü. Semra Hanm kzn korudu,<br />

ama bizleri ezdi. Hiçbir ey cmbzla ayklanmamal.<br />

O 80’li yllar içerisinde çalma alanlarmz gündüze<br />

döndü, ondan sonracma, gündüz müteri<br />

edinmeye baladk. Müteriler asla vazgeçmez,<br />

çünkü ne kadar nefret de edilsek, ne kadar<br />

ötekiletirilsek de, bizim bir müteri potansiyelimiz<br />

vardr. Müterilerimiz de bu sefer gün-


düz gelmeye altlar. Biz de ite kelle koltukta,<br />

kimimiz Belgrad Ormanlar'na gidip çalyorduk,<br />

kimimiz karlara gidip çalyorduk, yani<br />

kelle koltukta hayat devam ettirmek zorundaydk:<br />

Çünkü ev sahibi darbeden anlamaz, elektrik<br />

darbeden anlamaz, ekmek, su darbeden anlamaz,<br />

ondan sonracma, dier giderlerin,<br />

kuaför darbe oldu, anlamaz, bunlarn hepsi parayla<br />

dönen eyler, bakkalna, kasabna, kirana,<br />

ekmeine, kyafetine, aa bugün darbe oldu beni<br />

idare edin, diyemezsin. Yapacan tek bir ey<br />

vardr, bugün de olduu gibi, seks içilii yapmak<br />

zorundasn.<br />

Yani bi çok arkadamz o tarihte kim vurduya<br />

gitti, asla ölüsünü bulamadmz arkadalarmz<br />

var. Ondan sonracma, hiçbir zaman için haber<br />

alamadmz arkadalarmz vardr ki, muhakkak<br />

ki bir tanesi, yllar sonra, döner gelir<br />

aramza, kuaföre gelir, kulübe gelir, bi eye gelir.<br />

Ama asla haber alamadmz bi çok arkadalarmz<br />

da vardr, öldürülmülerdir.<br />

Biz ne kadar birbirimize madilik de yapsak, kzsak<br />

da, hakaret de etsek yani saç baa da girsek,<br />

biz büyük bir aileyiz, ne cenazemiz yerde<br />

kalr, ne de dümanmz -ben düman kelimesini<br />

sevmiyorum, yani birbirimize o ekilde hitap<br />

dahi etmi olsak da- asla ötekiletiririz: Ölüm<br />

her eyi kapatr, kötülükte de gideriz, yardmda<br />

bulunuruz, yani bu ekilde bir yanmz var.<br />

Ama ben yine de diyorum ki, o tarih mi bu<br />

tarih mi derseniz, bu ölüm olaylar bu nefret<br />

olaylar, -imdi burda biz darbeden bahsediyoruz,<br />

darbe döneminde ite bir kaç faili meçhul,<br />

Belgin<br />

85


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

86<br />

arkadalarmz çok gitmitir, öldürülmülerdir ve<br />

dediim gibi asla bulamadk ama- hiç bu son<br />

hükümetteki kadar çok olmamt. Bugün nefret<br />

olaylar daha çok, daha çok yaanyor ve bu<br />

kadar nefrete kurban gidenler en çok TT'lerdir,<br />

seks içileridir.<br />

Aslnda hepimizin salkl çalma yerleri olsa,<br />

ite bahsettiim gibi, Abanoz gibi yerler olmu<br />

olsa, hepimizin salkl koullarda çalabilecei<br />

alanlar olsa, ne bu cinayetler olur –belki yine<br />

olur, insan kafasna koyuyosa her eyi yapabilir-<br />

ben asla her ey bitti anlamnda demiyorum<br />

ama en azndan salk açsndan, güvence açsndan,<br />

güvenlik açsndan daha iyi olur, en<br />

azndan bu kadar çok ölümler olmaz, diyorum.<br />

Sokaklarda bu kadar sersefil olmay hak etmiyoruz.


Bennu:<br />

“O yllar benim dehetle hatrladm zamanlar.<br />

Çok kötü zamanlard. Polis falan...<br />

Kötüydü yani. Sizin kimliiniz, kiili-<br />

iniz, içiniz, dnz deil yani tamamen<br />

var olmanz onlar için kötü bir eydi. Senin<br />

insanln, düüncen, ailende üzülenler,<br />

ac çekenler olmas, birilerinin bieyi<br />

olman ilgilendirmiyor onlar yani. Bu toplumda<br />

olmamalsnz.”<br />

Bennu<br />

89


Ben Konya Ereli’de dodum ama annem babam<br />

Ankara’da yayordu. Ben babaannemin<br />

yanndaydm baz sebeplerden dolay. Üç dört<br />

aylkken Ankara’ya gelmiim, orda yaamaya<br />

baladk. Çocukluumun aktif hali, okul u bu,<br />

lise, ortaokul filan hep Ankara’da geçti.<br />

Biraz kark sorunlu bir çocuktum. O zamanlar<br />

kimlikle ilgili pek bir ey bilemedim. Çevremdeki<br />

insanlar da kabul etmiyordu, çünkü tutucu<br />

bir ailem vard. Bir kz kardeim var, benden 5<br />

ya küçük…<br />

lkokulu, ortaokulu ve liseyi Ankara Kurtulu’ta<br />

okudum. lkokulun sonlarna doru annemler<br />

zmir’e yerletiler. Ben beinci snf Ankara’da<br />

okumak zorunda kaldm. Ankara’da halam vard,<br />

babaannemle dedem vard, onlarn yannda<br />

kaldm. O esnada ailemin, annemlerin yoklu-<br />

undan istifade içimdeki o kimlik daha çok<br />

darya çkt.<br />

Bennu<br />

91


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

92<br />

Yani babamn korkusu birdenbire üstümden<br />

kalknca ben daha özgür hissetmeye baladm.<br />

çimdeki kadn ahland gibi bir ey. O dönem<br />

öretmenin annemi arayp benle ilgili baz<br />

sorunlar olduunu, acilen yanlarna alnmam<br />

gerektiini falan söyledi. Öylelikle zmir’e geldim.<br />

Yani bu olay 79’da falan oluyor, 78-79<br />

seneleri. Ben 62 doumluyum. Hesap edin<br />

yani.<br />

Sonra ite darbe olaylar oldu. Zaten zmir'e geldiimde<br />

kavram karmaas yaamaya baladm.<br />

Ankara'yla alakas olmayan bir ehre geldim.<br />

Burada ecinselleri görüyorum, onlarn gittii<br />

barlara gidiyorum. Orda sadece gazetelerde o<br />

dönemin birkaç tane ünlüsü Lemi ite, Sava<br />

Sökmen isimli sanatçlar, ite o dönem onlar<br />

popülerdi. Onlar gazetelerde görürdük; Peyman<br />

Gece Kulübü’nde çkyor, falan.<br />

zmir’e gelince birebir tanma ansm oldu. Bir<br />

sürü insan, kimileri kadn olmular, deimiler.<br />

O heyecan duymaya balyorsunuz artk. Aileden<br />

kopma istei, özgür olma istei, o ruhu<br />

beslemek, dardaki insanlarn bunu sana tevik<br />

etmesi, bütün gelecek planlarnz, her eyiniz<br />

bitiyor yani. O anda sanki bir ego sürekli sizi<br />

kadn olmaya zorluyor.<br />

Çevre de bu konuda sürekli bask yapyor, yani<br />

birileri beeniyor, sen de olmalsn, diyor, ite<br />

kz gibisin. usun busun, sana yakr, yakmaz.<br />

Çevremde bir sürü transseksüel vard,<br />

benden büyükçeydi yalar. Onlarla har neirdim<br />

ben. Doal olarak o tarafa yönlenmeye<br />

balyorsun.


Kendimi kefetmeye nasl baladm ben öyle<br />

anlataym: Ben zmir’e geldikten sonra Ankara'ya<br />

tekrar gittim. Çünkü orda ayn bünye içinde<br />

Kurtulu lkokulu, Ortaokulu ve Lisesi, imdi ad<br />

deimi orann Atatürk olmu, okula ordan devam<br />

ettiim için orda olmak istedim. Bir de babamn<br />

eyine geldim. Ortandan birisi meslek<br />

lisesine gitmemi istiyormu ortaokuldan sonraki<br />

dönemde, öyle bir handikap da yaadm. Meslek<br />

lisesine falan da gitmitim ama okulum eitimim<br />

hep Ankara'da oldu benim. Gidiyordum,<br />

geliyordum. zmir’e yazn geliyordum ben, okul<br />

kapannca. Zaten ite lise bitene kadar zorluklar<br />

çektim. Bir sürü eyler çekiyorsunuz yani o dönemlerde,<br />

o kadar özgür bir taraf yok.<br />

Ben 19 yanda falan ilk cinsel deneyimimi ya-<br />

adm. Ha öyle ufak tefek ellemeler, dokunmalar<br />

yayorsunuz. O dönem hep kzlarla oynama<br />

isteim vard. Hep kzlarn yannda olma iste-<br />

im vard. Belki de kar cinsin daha çok ilgisini<br />

çekebilmek içindir, yani o kzlarn arasnda olma<br />

istei…<br />

‘Kz olan’ diyorlard ite; ona her eyi yapabilirmisin,<br />

dokunabilirmisin, dier kzlara fazla<br />

dokunamazsn da ona dokunabilirsin, çünkü o<br />

müsaade eder, ecinselin öyle müsait bir taraf<br />

var gibi bir alg vard. Bilmiyorum ya da ben<br />

öyleydim. Bunlar çözümlemek de baya bir<br />

zamanm ald ama öyleydi yani, yapyordum<br />

bunlar. Kömürlüe gidiyordum, birileri ile öpü-<br />

üyordum. Yapyorlard, ben daha dorusu<br />

beni öpün demiyordum da, öyle eylere ortam<br />

yaratyordum. Bunlar yapabilmek için.<br />

Bennu<br />

93


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

94<br />

O dönemde babamn bir mobilya atölyesi vard.<br />

Hem imalat yapyorlar, hem de maazada<br />

satyorlard. Sonra bir irketle anlap baka<br />

eyler yapmaya balad, yani taeron müteahhitlik<br />

filan, o tarz eyler. O zaman daha da iyi<br />

oldu durumlar. Aile tarafm iyi, yani anneannemler<br />

anne tarafm falan iyi, onlarn çok çok<br />

iyiydi durumlar.<br />

Ortamlar tanmaya zmir’de baladm. Ankara’da<br />

merak bile edemiyordum, çünkü Ankara'da<br />

çok çevrem vard, yani gittiim her yerde birilerini<br />

görme ihtimalim. Babamn çevresi çok geniti,<br />

genelde hep böyle gazete, dergi vr zvr<br />

oralardan.<br />

zmir’de bir tane Hüseyin diye bir çocuk vard.<br />

Hatay'da oturuyorduk o zamanlar. Çok iyi ahbap<br />

olduk. Zaten o beni fark etti. Erkekti o. O<br />

da, bir mobilya maazas vard karmzda, orda<br />

çalyordu. Biz onunla dost olduk yani. Arkada<br />

olduk falan filan. Anlad ki ben pek bir ey<br />

bilmiyorum. Beni ald akam üzeri 4 gibi falan<br />

Ömeraa'nn oralarda Pikoli diye bir yer var,<br />

oraya götürdü. Oraya girdiimde ilk gördüüm<br />

insan Mahir oldu. Mahir’le Neslihan' gördüm.<br />

Çok armtm o zaman, onlar erkekti ama çok<br />

frapanlard, makyajlar falan, saçlar balar…<br />

Çok heyecanlandm, yani böyle sadece ben de-<br />

ilmiim düüncesi galiba bu. Hani hep birileri<br />

vard da, uzaktlar, yani arkcydlar, uydu,<br />

buydu, zaten irtibat da yoktu. Hani o ortama<br />

girseydim Ankara'da, muhakkak har neir<br />

olurdum. Kald ki yakn dost olduum insanlardan<br />

birisidir Fuat Sökmen, imdi neredeyse…


Ama olmad o baskdan dolay. Benim gibiler<br />

varm, buluup konuabileceim insanlar. Serüven<br />

böyle balad zmir’de. Lisedeydim bunlar<br />

olduunda, yani artk 16 - 17 yalarnda…<br />

Sonra akabinde iki üç gün sonra m, bir hafta<br />

sonra m, orda bir polisle alakal bir problem<br />

oluyor, oras kapatlyor. Aradan bir buçuk iki<br />

yl geçti. Bu srada benim bir Hollanda'ya gidi-<br />

im oldu. Orda kaldm, orann rahatln görüp<br />

bir daha buraya gelince tamamen psikolojim<br />

saçmalamaya balad. Anormal alkol içmeler,<br />

gereksiz eyler kullanmalar falan. Ya içimdeki<br />

kimlikten kaçt, ya dardaki baskdan kaçt.<br />

Belki de ailemin imdi imdi anladm üzüntüsünü<br />

görmemek için bir kaçt. Yani bilemiyordum,<br />

o an için bilemiyordum ama u an anlyorum.<br />

Bir de benim babam çok despot bir adamd.<br />

Aslnda çok bonkör ama çok despot bir<br />

adamd. Bende öyle bir psikoloji yerleti ki…<br />

Ailemden 93'te ayrldm. Babam 92'de vefat<br />

etti. Benim için heralde kurtulu gibi gelmi o<br />

zamanlar. imdi keke ölmeseymi dediim zamanlar<br />

olmuyor deil ama. Bu da ayr bir kitap<br />

konusu olur…<br />

Bülent Ersoy'un o saç modellerini yapardm.<br />

Ailem biliyordu beni. Bir kere unu söyleyim:<br />

ben 19 yamdan itibaren, 19 yamda falan zmir'e<br />

geldikten sonra ben hormon inesini kefettim.<br />

Memelerim büyüyecek diye.. Benim için<br />

büyük bir keifti o. Çok heyecanlandm. Hormon<br />

inesi yaptrmaya baladm. Onu annem<br />

gördü. Bu arada ailem beni psikologlara gönderiyor<br />

falan. Hacettepe'ye. Doktor dinliyor dinli-<br />

Bennu<br />

95


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

96<br />

yor. Sadece bir tedavisi var, dedi anneme. lla<br />

bir tedavi istiyorsanz, ben size bir tedavi önerebilirim;<br />

hemen gidip bir cinsiyet deiimi operasyonu<br />

yaptrn, dedi. Karmda benim bir kadn<br />

oturuyor, d görünüü erkek; ne kadar erkek<br />

olduu da tartlr, diyor adam. Ama annem<br />

dütü bayld, böyle bir dönemimiz de var<br />

yani. O yüzden biliyorlard beni, göüslerimden<br />

falan haberdarlard. Her eyin farkndalard.<br />

Ben evden kaçmadm, sonra kendi isteimle<br />

ayrldm. Ama üzdüm ben, çok üzdüm ailemi.<br />

Aslnda çok rahat bir ailem var. Tutucular ama,<br />

kaderci bir aile. Anne tarafnn ve baba tarafnn<br />

ilk erkek torunu olmann verdii bu ansn bu<br />

ekilde olmas onlar için çok üzücüydü. nan<br />

çok ykc bir durumdu. Belki baka bir aile olsayd<br />

muhtemelen çok farkl eyler yaayabilirdim.<br />

Ama müthi bir ailem var. Hâlâ benim<br />

övündüüm çok özel tarafmdr, gurur duydu-<br />

um tarafm.<br />

Hâlâ görüüyorum tabi. Çok iyi bir kz kardeim<br />

var. Kardeim deil, arkadam gibi bir ey. Kald<br />

ki, o da benimle birlikte o polislerin çirkefliklerini<br />

yaam, beni karakollardan toplam,<br />

hastanelerden çkarm bir kz yani. Genç kzlk<br />

dönemini tamamen benimle, benim sorunlarmla<br />

geçirmi bir kz. Ödül verilecek bir kz diyebilirim.<br />

lk ilikim Göztepe basketbol takmnda oynayan<br />

bir çocukla olmutu. Ak yaadk, evet, 4<br />

sene kadar sürdü. Annem gördü birkaç kere<br />

kzd. Anne tarafmn uzaktan akrabasym onun<br />

babas. Laf edecekler diye, insanlar birden-


ire kimliimi tanyp da alglamaya balaynca,<br />

kzndan daha çok beni korumaya balad. Aman<br />

bana bir ey gelecek, öyle yapacaklar.<br />

Sana güvenirim de, elin adamna güvenemem.<br />

Erkek görünümündesin ama bir kadn muamelesi<br />

görmeye balyorsun. Bir koruma kollama,<br />

deiik bir ey... çinizde bir kimlik var, bir kadn…<br />

ama bir de erkek var. Bu iki kimlik zaten<br />

deli gibi kavga ediyorlar yani benim içimde en<br />

azndan öyleydi. Bazen birisi ayaa kalkyor,<br />

baz zamanlarda dardan bir olay tetikliyor,<br />

öbürü ayaa kalkyor, aileye dur diyor falan, orda<br />

erkek çkyor… Ben erkeim falan oluyorsun.<br />

Yani bu hep bir çatma hali hayatn sonuna<br />

kadar sürüyor. Bende hâlâ devam ediyor;<br />

ikisi böyle bir sava halinde. Birisi dierini bazen<br />

geçti, sindirdi falan ama bu sava hâlâ ya-<br />

yorum ben ara ara.<br />

Darbe srasnda ben Hollanda'daydm. Karkt<br />

yani Türkiye, çok karkt. O zaman pek bir<br />

alglayamyorsunuz. Evet, okullarda bieyler<br />

oluyor, insanlar bieyler yayor ama onun ne<br />

olduunu bilmiyorsunuz. Pek fazla ilgilendiimi<br />

söyleyemem. Ama bana sempatik gelen bir eyler<br />

vard, ideolojileri houma giden insanlar oluyordu.<br />

Ama ne isterler, bilmezdim.<br />

Amcam söyledi, televizyonu açtm, darbe olmu,<br />

ondan örendim. Türkiye'ye göndermediler<br />

beni epey. O zamanlar, çok kark buras,<br />

dedi annem, o sene okula gitmedim ben. Ta di-<br />

er senenin austos ayna kadar kaldm orda.<br />

81 Austos'una kadar…<br />

Bennu<br />

97


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

98<br />

Hollandaya gidiim öyle oldu: Amcamlar Hollanda’dayd,<br />

zmir’e gelmilerdi, amcamlar Hollanda’ya<br />

dönerken, ailem beni de amcamlarla<br />

gönderdi. Öyle esti, yengem götürelim dedi falan.<br />

Hadi kalktk gittik. Zaten 10 ay falan sürdü.<br />

Bir sömestr okula gidemedim, tekrar geldim.<br />

Yengem dedi; ben üstüme alaym burada kalsn.<br />

Orda, dedi, bu çocuk heba olacak. Yanmzda<br />

olsun, en azndan buras Avrupa ülkesi,<br />

burada daha iyi artlarda yaar, falan diye.<br />

Ama o arada bir anlamazlk yaadm. Beni ordan<br />

Türkiye'ye paket yaptlar. Saçma sapan bir<br />

gerekçeyle amcam gönderdi beni. Komikti yani,<br />

imdi hâlâ gülüyorum. Avrupa'da yayorsun,<br />

böyle nasl düünebilirsin, falan diyorum amcam<br />

için... Kiilikle alakal muhtemelen.<br />

Çok mutluydum Hollanda’da, o kadar mutluydum<br />

ki… Belki de hayatmn özel geçen zamanlarndan<br />

biriymi ama o zaman içinden geçerken<br />

bunu anlamyorsun. Cahillikler yapyorsun,<br />

o kadar pimanm ki… Tekrar geçen zaman<br />

dilimini bana geri verseler. O dönemi isterim<br />

daha iyi kullanmak için. Orda kalmay da isterdim.<br />

Gey biriyle tanmtm. Erhan Abi...<br />

Müzisyendi. Bir orkestras vard. Ordaki Türklerin<br />

nianlar düünlerinde program yapyorlard.<br />

Amcamn da çok iyi arkadayd. Onunla<br />

ahbap olmam zaten benim için rahat oldu. O<br />

tarz insanlar görebilme ansn, onlarn gittii<br />

yerlere gidebilme ansn yakaladm. Amsterdam’da<br />

bir kaç yere götürdü beni. Zaten ordan<br />

gelip de buradakileri görünce ordakilerin çok<br />

ansl olduunu düünüyorum. Her ey için çok


ansl orda yaayan insanlar. Orda Fasl bir çocua<br />

ak oldum. Ama yine Türk bir erkekle arkada<br />

oldum, yaknlatm. Seksüel bir deneyim<br />

19 yana kadar yaamadm. Hollanda’ya gitti-<br />

imde daha erkendi benim için. Güzel bir dönemdi<br />

yani ama ksr bir döngü vard. Orda sadece<br />

Türklerle muhatap olabiliyorsun. lk zamanlar<br />

dil problemi yaadm. Felemenkçe çok<br />

youn konuulan bir dil. Yani kendi dilleri. Onu<br />

örenmem bir 2-3 aym ald. Sonrasnda rahattm.<br />

yi iim vard. Bir patates fabrikasnda kasiyer<br />

olarak çalyordum. Çok keyifliydi. Hayatmdaki<br />

iyi bir dönemimi kendim bozdum diyeyim.<br />

Döndükten sonra Sümer'in Yeri diye bir yer<br />

varm oray kefettim. Öncesinde duyuyordum,<br />

birilerinin gittiini biliyordum ama hiç<br />

gitmemitim. Güzelyal tarafnda. Hüseyin beni<br />

oraya götürdü. Orda ite Mahir'le arkada olduk.<br />

Eda vard, Süha vard, Serkan, rahmetli<br />

Cem -Allah rahmet eylesin- birkaç tane arkada,<br />

Enver -Alem Bar'n barmeni- onlarla taklmaya<br />

baladm. Oraya ite arada srada yazlar<br />

Huysuz Virjin gelirdi. Sonra ite bu polis selahiyet<br />

kanunuyla her yerler baslyor, ecinsellerin<br />

saçlar kesiliyor. Beni saklyorlar falan. Herkeslerin<br />

delirdii günlerdi… Darbe olmutu, epey<br />

zaman geçmiti. Artk polis, devlet haline gelmiti.<br />

lk balarda böyle ali kran ba kesen<br />

deillerdi, evet belki o zaman da yapyorlard,<br />

belki çok eyler yaanyordu ama ben bilmiyorum.<br />

Ama 80’li yllarn ortalarna, sonlarna<br />

Bennu<br />

99


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

100<br />

doru artk bu tamamen dorua çkmaya balad.<br />

Abarttlar olay.<br />

Çou yeri kapattlar. Darbe öncesinde ite benim<br />

bildiim Pikoli vard, kapand. Lugana diye<br />

bir yer vard ama oras ecinsellerin yeri deildi<br />

de, heteroseksüeller, kadnlar falan, miks bir<br />

yerdi. Ecinsellerin ksmen rahat ettii bir ortamd.<br />

Sümer'in Yeri vard, oras uzunca bir<br />

süre devam etti.<br />

Dier yerlerde böyle Alsancak'ta falan çok frapan,<br />

belli olan insanlara kar çok fobik bir yaklam<br />

vard. Birçounda “servis yok”, “rezervasyon<br />

var” dendii için, doal olarak belli yerlere<br />

gidiyorlard. O çounluk, bir dönem bir yere<br />

gitmeye balyor. Bir süre sonra oras iptal oluyor,<br />

ya kapatlyor ya bir ey oluyor, yine ayn<br />

ekilde baka bir yere. Belli bir yer yoktu yani.<br />

O yllar benim dehetle hatrladm zamanlar.<br />

Çok kötü zamanlard. Polis falan... Kötüydü yani.<br />

Sizin kimliiniz, kiiliiniz, içiniz, dnz deil<br />

yani tamamen var olmanz onlar için kötü bir<br />

eydi. Senin insanln, düüncen, ailende üzülenler,<br />

ac çekenler olmas, birilerinin bieyi olman<br />

ilgilendirmiyor onlar yani. Bu toplumda<br />

olmamalsnz.<br />

Sürekli bir yerlerden alyor seni, sürekli bi kafeden,<br />

urdan burdan götürüyor. Bunun beterleri<br />

de var yani, yaadk... Bir keresinde çok kötü<br />

dayak yedim. Çok irenç bir durumdaydm.<br />

Brakn o dayak ksmn, o vurulan eyler geçiyor,<br />

ama orda edilen hakaretler o kadar kötüydü<br />

ki…


Burda arka tarafta bir kafeteryada oturuyordum<br />

bir arkadala, ite 84 falan, o civarlar yanl<br />

hatrlamyorsam. Saat be buçuk alt faland,<br />

polisler geldi içeri, sivil polisler, kimlik kontrolü<br />

yapyorlar. Bana, “Sen gel” dediler. Ben dedim,<br />

“Ne yaptm?” “Geç arabaya” dediler.<br />

Sonra üpheli ahs... üpheli ahs diye bir ey<br />

var, ben hâlâ bunu çözebilmi deilim. Bindik<br />

ite, gittik emniyete. O gece hiçbir ey olmad,<br />

kaldm. Yalnz uzun zamandr oraya gitmemitim,<br />

yani çok uzun zamandr. Bir iki sene önce<br />

falan götürmülerdi, o zaman aalarda bir<br />

yerlerde kalnyordu, bu sefer yukarda küçük<br />

bir odann içinde kalyorduk.<br />

Konak’tayd Emniyet. O bakomiserin ad bile<br />

aklmdayd benim ama sonradan… Ama avukatmda<br />

var ikisi de, hepsi de. Ertesi gün brakacakt<br />

polis beni ama öteki “Olmaz, olmaz”<br />

dedi “Bakomiser bilmem kim gelince o görecek”<br />

dedi. Tekrardan nezarete girdik. Sonra bu<br />

polisler geldi; bakomiser ve yardmcs. çeri<br />

girdi adam rahat kafadan 130 kilo var. 130-140<br />

o civarda, iri yar böyle, boyu da uzun. Adam<br />

bana hakaret ediyor, anneme küfrediyor. Seni<br />

bilmem ne yapan anay getirsinler de urada<br />

gözünün önünde, buradakiler hep birlikte zevk<br />

için gözünün önünde bilmemne yapalm...<br />

Ay, nasl bir dehet halindeyim. Öbür adam da<br />

ellerime copla filan vuruyor. Beni dört ayak<br />

üzerinde yere oturttu. Srtma bindi adam. Burandan<br />

m veriyosun ibne, bilmem ne, kalçalarma<br />

vuruyor böyle copu. Yani insann akl sal-<br />

na zarar verecek bir muamele gördüm. Ordan<br />

Bennu<br />

101


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

102<br />

çktmda nereye çktm anlayamadm, yani<br />

“ben nerdeyim” falan oldum. Bir arkadama<br />

ankesörlü yerden telefon açtm, hemen onlar<br />

Konak’a geldiler. Ben hiçbir yere gitmeden avukat<br />

bir arkadam var, hâlâ görüyorum, onun<br />

bürosuna gittim. Hemen orda dosyalar hazrladlar<br />

hatta beni adli tpa gönderttiler… “Doru<br />

gideceksin, savcya ifade vereceksin, ordan seni<br />

adli tpa gönderecekler” dedi. Yardmcsna verdi<br />

katlar, ordan gittik, adli tpa gönderdiler<br />

beni. Adli tp doktoru beni görünce ard: Sen,<br />

dedi, hrszlk m yaptn? Yok efendim. Terörist<br />

misin? Hayr. Peki, dedi, neden bu kadar dövdüler<br />

seni, ne yaptn sen, dedi bana. Ben, dedim,<br />

ecinselim. Bunun için mi bu kadar daya<br />

yedin sen, dedi. Ben dedim, evet. Delirmiler<br />

mi ya, dedi. Delirmi mi bunlar, dedi. Neyse<br />

ite dava falan açld. Avukat artk senin gelmene<br />

gerek yok, dedi.<br />

O ara bir de Sava Ay meselesi oldu, Alem<br />

Bar'n sahibi Enver burada, ite Sava Ay' aryor,<br />

Uur Dündar' aryor. Onlarda sesinizi de-<br />

itiricez, televizyona çkarcaz sizi gibisinden<br />

konuuyor. Ama yani hiçbir zaman olmad.<br />

Onun yerine bambaka programlar yaptlar. Zaten<br />

bana hep itici geldiler. Uur Dündar ve<br />

Sava Ay' ecinsellerin kan ile beslenen iki tane<br />

vampir gibi görüyorum. Hâlâ da öyle…<br />

Ondan iki üç gün sonra bana bir ekip arabas<br />

geldi. Ben arabaya gidip, “imdi de beni evimden<br />

mi alyorsunuz?” dedim. “Seni biri görmek<br />

istiyor” dediler. Beni bindirdiler arabaya, tekrar<br />

Emniyet’e getirdiler. te o ayn bakomiserin


karsna oturttular. Lokum ikram etti. O beni<br />

bir hafta önce öldüresiye döven, bana o kadar<br />

hakaret eden adam karmda oturuyor, bana<br />

bir de lokum ikram ediyor: Tatl yiyelim tatl konualm,<br />

diyor. Buyrun, dedim ben de, konu-<br />

alm.<br />

“imdi seni aaya hukuk ilerine indirecek<br />

polisler” dedi. “neceksin oraya, diyeceksin ki<br />

bir yanl anlalma olmu komiserimle, ben davac<br />

deilim diyeceksin” dedi bana. Ben de<br />

ayaa kalktm, gideceim zannetti. “Siz bizi ne<br />

zannediyorsunuz?” dedim, “Sinek falan m?”…<br />

Galiba öyle zannediyordu. Bakn, dedim, sinek<br />

imdi size neler yapacak. Vazgeçmiyorum davamdan,<br />

dedim. imdi arkama da ailemi alm-<br />

m. Kardeim yürü yürüyebildiin kadar,dedi.<br />

Çünkü benim yaadm pislikleri biliyordu,<br />

yani hepsini. Hâlâ ben o psikolojiden kurtaramyorum<br />

kendimi. Bir polis gördüümde hâlâ o<br />

olay yaayabilirim düüncesi ile kötü hissediyorum.<br />

Liseden sonra eitimimi devam ettirmeyi dü-<br />

ünmedim. O anda sadece içimdeki kadnla uratm.<br />

Hiçbir gelecek kurgum olmad. Planm<br />

bile olmad. Kimlik deitirmeyi bile on sene<br />

sonra bunu yaparm düüncesiyle yapmadm.<br />

Para kazanrm, u bu sahibi olurum falan, öyle<br />

düüncelerle travesti olmadm. Sadece hayalimde<br />

bir erkek vard. O erkekle bir evim olacakt<br />

ve onunla birlikte yaayacaktm. Bu yalana<br />

inandrmtm kendimi. Amacm buydu. Ben<br />

bunun böyle çetrefilli, zor bir yolculuk olacan<br />

tahmin etmedim. Genç yalarnzda bunu anla-<br />

Bennu<br />

103


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

104<br />

yamyorsunuz. çinden yanarak geçiyorsunuz.<br />

Hem akn içinden, hem hayatn içinden. Ama<br />

ya birilerinin basks yüzünden yaayamyorsunuz<br />

ya da baka bir insan aradnz için.<br />

Onun için bir hayat programlyorsunuz. uraya<br />

geleyim, öyle yükseleyim diye bir amacm hedefim<br />

yoktu.<br />

Kadn kyafetlerini giyip artk tescillenmem arkadalarmla<br />

oldu. Babam öldü. Babam öldükten<br />

sonra erkek arkadamdan ayrldm. Sorunlar<br />

yayordum. ki tane transseksüel arkadam<br />

beni aldlar, pavyona götürdüler. 93 senesi haziran<br />

ay, tamamen artk kadn kyafetleri giymeye<br />

baladm dönem. Daha öncesinde frapan<br />

bir ecinseldim. Göüsleri olan bir ecinseldim.<br />

Orda da gazino patronu beni görünce,<br />

jandarma gelir bir tatszlk olur, bu pansiyonda<br />

kalsn, diyor arkadalarma. Onlar çünkü çalmaya<br />

gittiler. Ben de onlarn yanndaym. Neslihan<br />

da sinirlendi. Gel bakaym, dedi bana.<br />

Kalarm aldlar, kuaföre götürdüler. Saçm<br />

yaptlar, bir elbise giydirdiler. Akamnda da<br />

kendimi pavyonda buldum, çalyordum.<br />

Böyle balad hikayem ve hep öyle de devam<br />

etti. Gece kulüplerinde çalyordum. Dans ediyordum.<br />

Konsomasyon yapyordum çok nadir.<br />

Karsna oturduum sohbet ettiim tandm<br />

insan, ilgilendiim insand; müdavim olacana<br />

inandm insand. Ya da benim dostum olaca-<br />

na inandm insand. Öyle kiilerle arkadalk<br />

kurmaya çaltm. O da seksi getirdi sonunda,<br />

ama asla “Bana u kadar para vereceksin” ya<br />

da “unu istiyorum” olmad. O bilirdi bir eyle-


in gerekli olduunu. Brakr giderdi yani. Böyle<br />

bir durum vard.<br />

Zaten seks içiliinin bu kadar relaks olmas<br />

2000’lerde balad. Bizim gazinolarda pavyonlarda<br />

çaltmz dönemlerde de böyle eyler<br />

vard illa ki, birileri bunu yapyordu, çarka<br />

çkanlar vard ayr bir grup. Ama ben kendime<br />

böyle format atmm ilk banda. Hani ben<br />

kadn olacam, bir erkek bir prens var bir yerde<br />

bekleyen. Bak hâlâ bekliyoruz ama gelen giden<br />

yok…<br />

O hikayeye çok inanmtm ama öyle bir ey<br />

yokmu aslnda. Tamamen reelmi her ey. Her<br />

eyi doru ve düzgün yapman gerekiyormu,<br />

kural buymu ama ben duygularmla hareket<br />

etmiim hep. imdi anlyorum…<br />

Seks içilii, kölelii bu ekilde oluyordu. Hâlâ<br />

o dönemden görütüüm dostlarm var. Arada<br />

srada kahve içtiim sohbet ettiim. htiyacm<br />

olduunda hep yanmda olan insanlar var yani.<br />

u anda ecinseller Türkiye'de bir ey yapamyorsa<br />

bir eyleri baaramyorsa önce aynay<br />

karlarna koyacaklar, oturacaklar. Ben nasl<br />

estetikçiye gidebilirimi, güzel olabilirimi düünüyorlar<br />

ya, bunu da düünecekler: Neden u kar-<br />

daki komu bana böyle davranyor, neden u<br />

insan böyle yapyor, neden bu gözle bana baklyor,<br />

bunu da bir düünecek. Biz kendi aramzdaki<br />

pislii temizleyemeden insanlardan bir ey<br />

bekleyemeyiz. çimizde öyle çirkin taraflar var<br />

ki; hasetlik, fesatlk, kuyusunu kazma, aa<br />

çekme...<br />

Bennu<br />

105


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

106<br />

Ben görmedim ki, bir travesti birisine, ay çok iyi<br />

bir insan, desin, ben görmedim, duymadm.<br />

Ksaca, trnak içinde “ay çok severim ben onu”<br />

dediini gördüm sadece. Bu da snrl dostluklar<br />

getiriyor. Biz bu içimizdeki çürümü, kokumu<br />

o eyleri deitiremezsek, biz Türkiye'de<br />

hiçbir eyi deitiremeyiz. Önce biz içimizi güzel<br />

bir ykayp bir lavman yapacaz. Sadece kçmza<br />

deil komple vücudumuza bir lavman,<br />

ondan sonra kalkacaz, hakkmz hukukumuz<br />

için sava vereceiz.<br />

Bir travestinin saygn olmasn istiyorum. Bir yere<br />

gittiinde, kimlii mavi bile olsa, “Ho geldiniz<br />

hanmefendi” denmesini istiyorum. Bunlar<br />

görmek beni mutlu edecek. En vasfsznn bile<br />

lafnn dinlenmesini istiyorum. Bunu birilerinin<br />

yapmasn istiyorum.


Cansel:<br />

“Bir gün beni de otostoptayken aldlar ve<br />

nezarete attlar. Üzerinden 2-3 saat geçti<br />

geçmedi, sorgu sual bittikten sonra ‘Hadi<br />

gidiyorsun, araba bulamazsn bu saatte,<br />

biz seni brakalm’ dediler. Ben de bindim<br />

araca. Sonra bunlar benim gözlerimi ve<br />

ellerimi baladlar, “Hani serbesttim” dedim<br />

bunlara, ‘Dur’ dediler ‘imdi brakacaz<br />

seni, bir tefti var, oraya götürüyoruz’.<br />

Ay korktum, aklma birini öldürdükleri<br />

ve suçu benim üzerime ykmak istedikleri<br />

ihtimali geldi. Beni götürdüler Eski<br />

zmir’in dalarna, öyle bir yere geldik ki<br />

kurtlar köpekler uluyor. Gözlerimi açtlar,<br />

aldlar coplar, beni dövmeye baladlar.<br />

‘Utanmyor musun? Sen bu ii bir daha<br />

yapacak msn? Bir daha yaparsan seni<br />

geberteceiz, öldüreceiz.’<br />

Cansel<br />

109


Ben 1955 doumluyum. Bursa, Çekirgeliyim.<br />

ki kardetik. Benden küçük bir kz kardeim<br />

var. Çocukluum Bursa'da geçti. Annem de<br />

babam da otelde çalyorlard. Ben kz kardeimin<br />

mamasn yediriyordum. Kendim büyüttüm.<br />

Altn deitiriyordum; her eyiyle ben ilgileniyordum<br />

kz kardeimin. lkokula gidiyordum.<br />

Sabahç deildim, öleden sonra gidiyordum.<br />

Ölene kadar ben ilgileniyordum. Ondan<br />

sonra annemlerin yanna götürüyordum; o<br />

ilgileniyordu kz kardeimle...<br />

Yoksul bir aileydik biz. Ben hiçbir zaman gocunmam.<br />

Bizim oturduumuz evin 30-35 dönümlük<br />

koskoca bir bahçesi vard, çeit çeit<br />

Cansel<br />

111


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

112<br />

meyveler... Ufak ufak sepetlerimiz vard. Sepetlerle<br />

aaçlara trmanp, meyveleri toplardk.<br />

Bursa’daki otellere, turistik yerlere satardk.<br />

Kitap param, okul param, harçlm hep böyle<br />

bahçemizdeki meyveleri satarak çkartrdm.<br />

Çünkü ailemiz kt kanaatti, fakirdik. Bir göz<br />

odann içinde yayorduk. Gaz lambas dönemi,<br />

daha elektrik yok, televizyon yok. Bir tek küçük<br />

bir radyomuz vard. Dördümüz ailecek bir göz<br />

odann içinde yatyorduk. Üstte de amcam,<br />

hanm ve iki kz oturuyorlard. Sonra annemler<br />

çalarak bir takm birikimler yaptlar. ki katl<br />

bir ev yaptrdk, ayn bahçemizin içine... O eski<br />

evi terk ettik, yeni eve geçtik. Kz kardeim ve<br />

ben bu süreçte biraz daha büyümütük ve annemlerin,<br />

benim, kz kardeimin ayr odalar olmutu.<br />

Bursaspor kampnn 25 odal bir yeri vard.<br />

Annem birikimleriyle orann iletmeciliini ald.<br />

Bursa’da evlerini pansiyon yapan aileler de vard.<br />

Biz de orda tatile gelip de otel bulamayan<br />

kiilere pansiyon hizmeti veriyorduk. Ben o zamanlar<br />

çocuktum, 10-11 yandaydm. Babam<br />

avcyd. Avclar kulübünün bakanyd. Bir gider<br />

15 gün gelmezdi.<br />

Zamanla ailemizin içinde geçimsizlik balad ve<br />

annemle babam ayrldlar. Biraz babama dükünümdür<br />

ben, bu yüzden babamla kaldm,<br />

onu yalnz brakmadm. Sonralar Çelik Palas<br />

Oteli'nde çalmaya baladm. Ordaki kadn<br />

kuaförünün yanna çrak olarak girdim. Hem<br />

okula gidiyor, hem de çrak olarak kuaförlük<br />

yapyordum. O dönem Bursa'da ünlü gazinolar


vard. Müzeyyen Senar, Yldz Tezcan gibi sanatçlar<br />

geliyordu, onlarn saçlarn yapyorduk.<br />

15-16 yandaydm, Yldz Abla beni stanbul’a<br />

davet etti, bana yannda i teklif etti. Beni biliyordu<br />

zaten, hal ve hareketlerimden anlamt<br />

ey olduumu. Sanatçlarn çou bizleri çok sever.<br />

Her sanatçnn yannda muhakkak bir tane<br />

ecinsel arkada vardr. Aileme danmadan<br />

hiçbir ey yapmazdm. Babama durumu anlattm,<br />

gitmek istediimi söyledim. “Gideyim mi,<br />

gitmeyeyim mi” dedim, “Sen bilirsin” dedi.<br />

Sonra babam izin verince, gittim stanbul’a...<br />

Ailem beni fark etmiti ama hiçbir zaman yüzüme<br />

vurmadlar. Bir tek amcam hal ve hareketlerime<br />

kzard. Ortaokul ikinci snf dönemlerimdeydim.<br />

Komumuzun bir olu vard. O benden<br />

iki-üç ya büyük bir çocuktu, smi Faruk'tu.<br />

ngilizce ve matematik derslerinde bana yardmc<br />

oluyor, ders anlatyordu. lk, o bana yaknlama<br />

gösterdi, ben çekiniyordum ve hep o yaknlayordu.<br />

Elime dokunmalar, oram buram ellemeler...<br />

Sonrasnda mahalleden tandlar, gittiler<br />

ve bir süre sonra sada solda beni reklam<br />

ettiini örendim, “ben onunla kaldm” demi.<br />

Hâlbuki bir ilikim olmamt benim onunla.<br />

Anlatt arkadalar da; “Bak ite Faruk'u iyi etmisin,<br />

memnun etmisin. Bizi de gör, yoksa<br />

amcana söyleriz” diye beni tehdit etmeye baladlar.<br />

Korkudan onlarla beraber oldum; cahilim<br />

tabi, çocuum o zaman... Sonra amcam bu durumu<br />

duymu sadan soldan, kokum çkmaya<br />

balad; biraz da o yüzden de stanbul’a gittim.<br />

Cansel<br />

113


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

114<br />

Arada gelirdim yine Bursa'ya... Babam ziyaret<br />

eder, destek olurdum.<br />

Cinsellik konusunda bir korkaklm vard, tam<br />

olarak açlamyordum. Mesela Faruk bana diyordu<br />

ki “Bak sinemada öyle güzel bir film var,<br />

gel seni götüreyim, seyret” ve bunun gibi yaknlamalar<br />

bahaneler… Önümü elliyordu, alyordu<br />

elimi önüne götürüyordu, bir takm eyler<br />

yapyordu. Ben hep çekimser davranyordum;<br />

ben yalan konumam, ilikim olmad ama o<br />

sada solda reklam etmi ite; ben bunla ilikiye<br />

girdim diye. Hâlbuki öyle bir ey olmad. Arkadalar<br />

bu sefer benim önümü kesip beni tehdit<br />

edince korkudan ilikiye girdim ve bunu amcamn<br />

duymasyla ben de Yldz Abla’nn yanna<br />

kaçtm.<br />

Bir de Bursa'da bir Abla Hikmet vard; yeil<br />

gözlü falan... O geçtii zaman, bütün Bursa onu<br />

seyrederdi. Bir yürüdü mü, tamam artk, her<br />

yer dururdu. Ben hiç konumaya cesaret edemedim<br />

onunla, çekimser kaldm.<br />

stanbul'a gittiimde hemen öyle birdenbire sokaa<br />

çkma olaym olmad, Yldz Ablalarn yannda<br />

olduum için – onun iki tane de ufak olu<br />

vard – araym olamyordu o zamanlar. Küçük<br />

olu Önder'le ben ilgileniyordum, onu okula<br />

götürüp getiriyordum. Gezerken, Tarlaba'ndan<br />

geçerken travestileri görüyordum; orda bir<br />

genelev vard; Abanoz.<br />

Ben de sonra o geneleve gittim ve çalmaya<br />

baladm. Genç ve güzel olduum için patronlar<br />

beni hep istiyordu. Oraya olduunuz gibi gidiyorsunuz;<br />

kuaför falan olduu için makyaj da


yaplyor, peruk da taklyor. 75'li yllarda ordaki<br />

Kuaför Sema'ya gittim, zaten o size peruklar falan<br />

veriyordu. Sonra Saadettin Tantan oralar<br />

kapatt, istila etti, kuruttu. Sonrasnda hepimiz<br />

kaçtk, pavyonlara ve gazinolara baladk. Artk<br />

Abanoz kapanmt.<br />

Ben Kör Leyla’nn evinde çalmtm, ama bir<br />

sürü patronlar vard. Ondan sonra Fiko vard<br />

onuncu numara, ondan sonra Müveccer Abla<br />

vard, çok arkadalarla çaltk, çok büyüktü,<br />

çok güzel i yapyordu Abanoz.<br />

Sonra herkes bann çaresine bakmaya balad,<br />

kimisi benim gibi pavyonlarda çalmak için<br />

bir menajere bavurdu. Ben dönemin en mehur<br />

menajeri olan Enver’i bulmutum. Beni ilk<br />

skenderun'da bir ie verdi. Çolak Cengiz diye<br />

birinin Londra Pavyonu var, orda çaltm ve<br />

Abanoz'daki lubunyalarn hepsini orda gördüm,<br />

yabanclk çekmedim. Orda oryantallik yani<br />

dansözlük yapyordum. skenderun'dan Konya'ya<br />

çalmadm yer kalmad. Sürekli gezdim,<br />

Kahramanmara'ta Pehlivanolu Gazinosu'nda<br />

da çaltm. Bursa'da Taylan'da çalrken annem<br />

afilerimi gördü, “Sen ne yaptn, bu ne<br />

hal?” dedi.<br />

Babama anlatmtm durumu, bir taksi tutup arkadamla<br />

birlikte ziyaretine de gelmitim. Abanoz'dan,<br />

ona düzenli olarak para gönderiyordum,<br />

en son bir yerlerde yemek yedikten sonraki<br />

hafta öldü haberini aldm. Babam biliyordu<br />

yani, yanlarnda yaadm Yldz Abla da biliyordu<br />

ve beni hiç skmyordu ama sadece<br />

“Evimizi yerimizi yurdumuzu öretme, ne yap-<br />

Cansel<br />

115


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

116<br />

yorsan gizli yap” diyordu, gizlilie önem veriyordu.<br />

Ben Vat 69'da da çaltm o dönem, çok güzel<br />

bir mekând. Önceden Yldz Abla’nn plak<br />

deposuymu ama sonrasnda Mahmut Tezcan<br />

oray alm. Kaliteli insanlar, ünlüler gelirdi oraya.<br />

Ferdi her gün ordayd, Ali de sk gördüüm<br />

kiilerden biriydi o dönemde. Aldo'nun zengin<br />

kuyumcu bir arkada vard, o da hep gelirdi;<br />

Onu da Hisar'da soymak için öldürüp üstüne<br />

beton dökmülerdi, o dönemde gazetelere falan<br />

çkmt bu olay. Abanoz'da çalrken de Kulüp<br />

12'ye giderdim her akam.<br />

Abanoz'dan sonra skenderun, Bursa derken en<br />

son zmir'e geldim Beyza sayesinde. Onunla<br />

Bursa Taylan'da tanmtk, dönemin mehur<br />

nargile salonlarnn sahibi olan bir kiinin dostuydu<br />

Beyza, Hisar Pavyonu’nda çalyordu.<br />

“Travestileri almyoruz” demelerine ramen<br />

Beyza ne yapt etti, beni de aldrd oraya. 15<br />

gün orda çaltm, derken 16. gün darbe oldu.<br />

Darbeden sonra pavyonlarda çalma saatleri<br />

de epey deiti, gece saat 12'de sokaa çkma<br />

yasa balad için saat 11.30’da paydos<br />

ediyorduk. Beni bir müddet idare ettiler, kaçak<br />

maçak çaltm. Beyza'nn bir gün kafas güzelken<br />

– polisler de o zaman imdiki gibi deil, sürekli<br />

hakaret ve küfür ediyorlar – bir tartma<br />

çkt. Polis de bizi ald att içeri, 20 gün cezaevinde<br />

kaldk.<br />

Sonra baktm kaçak çalmakla olmuyor, o zaman<br />

Yeilyurt'a yerleen Ahu'nun yanna geçtim<br />

o sene, çünkü ameliyatsz olanlara yasaklar


gelmiti. Sonra geyler yava yava çalmaya<br />

balad, ben hiç çalmadm o dönem, hazr<br />

para yedim. Elimdeki birikimimi tüketiyordum.<br />

Sonra otostopa, sokaa çkp fuhu yapmaya<br />

balayan arkadalar “Deli misin sen, hazr para<br />

yiyorsun, çk sen de” deyince, ben de 80'li yllarn<br />

ortalarnda falan çkmaya baladm. Ahu genelevde<br />

çalyordu, ben de onun evinde yemek<br />

yapp, temizlikle falan ilgileniyordum, arada<br />

bir bana da müteri yolluyordu.<br />

Lütfü Tomu'un emniyet müdürü olduu yllar,<br />

zmir'in en kötü yllaryd belki de kötü muamele<br />

açsndan. Sadece travesti olduu için suçsuz<br />

yere insanlar alyor, nezarete atyor, belki 15-<br />

20 gün aç susuz brakyorlard. “Terk edeceksiniz<br />

zmir’i” deyip trenlere bindiriyorlard, kaç<br />

kez bindirdiler bizi trenlere... Baka ehirlere<br />

giden ya da tesettüre girmek zorunda kalan<br />

arkadalarmz oldu.<br />

Bir gün beni de otostoptayken aldlar ve nezarete<br />

attlar. Daha 2-3 saat geçti geçmedi, sorgu<br />

sual bittikten sonra “Hadi gidiyorsun, araba bulamazsn<br />

bu saatte, biz seni brakalm” dediler.<br />

Ben de bindim araca. Sonra bunlar benim gözlerimi<br />

ve ellerimi baladlar, “Hani serbesttim”<br />

dedim bunlara, “Dur” dediler “imdi brakaca-<br />

z seni, bir tefti var, oraya götürüyoruz”. Ay<br />

korktum, aklma birini öldürdükleri ve suçu<br />

benim üzerime ykmak istedikleri ihtimali geldi.<br />

Beni götürdüler Eski zmir’in dalarna, öyle bir<br />

yere geldik ki kurtlar köpekler uluyor. Gözlerimi<br />

açtlar, aldlar coplar, beni dövmeye baladlar.<br />

“Utanmyor musun? Sen bu ii bir daha yapa-<br />

Cansel<br />

117


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

118<br />

cak msn? Bir daha yaparsan seni geberteceiz,<br />

öldüreceiz”. Halil diye bir ahlak polisi zamannda<br />

oldu bunlar. Srf bana deil, baka arkadalarmza<br />

da yapmlar bu ayn muameleyi.<br />

Sezen Abla’ya da yapmlar ayn eyi, Kokulu<br />

Nazl vard, öldü rahmetli, ona da yapmlar,<br />

aban var Selçuklu aban, ona da...<br />

Sonra Ankara Apartman’nda otururken sabahn<br />

7'sinde eve geldim, “Ne geziyorsun bu saatte”<br />

diye bir polis beni apar topar ald karakola<br />

götürdü. “Nereden gelirsem gelirim hesap m<br />

vereceim yani” dedim, “Vay efendim, sen bize<br />

nasl böyle konuursun?” diye karakolda 5 polis<br />

öldürdü beni dayaktan. Ne azmda di kald,<br />

ne bilmem ne kald ama ben yeni yeni öreniyordum.<br />

Doru gittim o zaman Cumhuriyet<br />

Savcl'na. Durumu anlattm, üçünü attlar, bir<br />

tanesi köpek oldu, yalvard yakard “N’olur<br />

affet” diye ama “Asla affetmem” dedim. Ondan<br />

sonra gözüm açld benim...<br />

zmir'de Abanoz gibi bir yer yoktu; Talatpaa'da,<br />

Kordon'da falan çarka çkardk. Koli evi de<br />

yoktu pek, ya belli otellere ya da çok güveniyorsak<br />

evimize götürüyorduk. Bizim için o dönem<br />

mücadele eden de yoktu, Demet Demir<br />

mitinglere falan kotururdu, travestiler ona güvenirdi<br />

de, çok ey yapmt ama brahim falan<br />

sadece geyleri korurdu, o travestileri sevmezdi...<br />

Çok faili meçhul cinayet ilendi, çok ikencelere,<br />

hakaretlere maruz kaldk yllar içinde. Sadece<br />

hayatta kalabilmek için çok çile çektik, fuhutan<br />

da iyicene tiksindim artk; zaten bana i verilse<br />

böyle bir eyi asla yapmazdm. Hetero


erkek bile gelmiyordu artk, gelenlerin hepsi gizli<br />

geydi; evli barkl ama kendini koliletmeye gelen<br />

geyler... Ben uzunca bir süredir temizlie gidiyorum,<br />

yevmiyem neyse ona göre idare ediyorum,<br />

ne birikimim var, ne bir eyim...<br />

Cansel<br />

119


Demet:<br />

“Havada böyle bir sonbahar sknts<br />

vard, sanki her eyin bir mânâs vard.<br />

Hava stanbul'da o kadar kapal oldu ki,<br />

zaten 4 gün sokaa çkma yasa oldu. 12<br />

Eylül'de daha okullar açlmamt, sabah<br />

kalktk, hayda, “Darbe oldu” dediler, “Aa<br />

ne darbesi” dedik, “çkmyorsunuz darya”<br />

dediler. Biz o zaman sitede oturuyoruz,<br />

gökdelende. 15 katl, dört tane bina<br />

vard bizim o sitenin içinde. Hava resmen<br />

insanlarn acsn yanstyordu, böyle kasvetli.<br />

Eylül'de biraz böyle kapal olur sonra<br />

düzelirdi hava stanbul'da. O süreçte<br />

uzun bir müddet hava hep kara bulutlu<br />

kald; insann içini actan bir hava vard,<br />

sanki o iddete maruz kalacak insanlarn<br />

yasn tutar gibi, bir ironisi vard havann.”<br />

Demet<br />

123


Ben 1961 ylnda Yalova'da dodum. Be yama<br />

kadar orda yaadm. Annemle babam bo-<br />

andlar, babam çok geçimsiz bir adamd, annemi<br />

dövüyordu çok. Tembeldi, çalmazd. Annem<br />

Yalova'ya Amerikallara temizlie gidiyordu.<br />

Karamürsel'de NATO üssü vard, ordaki<br />

Amerikallar Yalova'da oturuyordu. Bizim sokakta<br />

oturan da bir grup vard; mahalle, sokak<br />

onlara aitti. Hatta o sokak ilginçti, bu tarafnda<br />

beyazlar oturur, kar srada da siyahlar otururdu,<br />

birbirleriyle konumazlard.<br />

Sonra stanbul'a geldik 5 yanda; annem, ben<br />

ve ablam. Ablam iki ya büyüktü benden, annem<br />

32 yandayd o zaman. Okuma yazmas<br />

olmayan bir kadn; tarla, bahçe ileri bilirdi, bir<br />

Demet<br />

125


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

126<br />

de ev temizliine gidiyordu. Daymn çevresi falan<br />

vard, Sümerbank fabrikasna yerletirdi annemi,<br />

tabi zorluklarla çalt kadn orda, iki çocuk<br />

bakmak zorundayd. Babam bizi yine rahat<br />

brakmad o boanma sürecinde, bir sürü iftiralar,<br />

kapnn önüne gelip rezillik çkartmalar...<br />

Daha sonra Gaziosmanpaa'ya tanmtk, orda<br />

bir kaç ev deitirmitik babamn yüzünden.<br />

Bir daha bizi bulamasn diye üç yl içinde be<br />

ev deitirdik Gaziosmanpaa'da.<br />

Bir ekilde buluyordu bizi, camlarmz kryordu<br />

annemin iten eve gelme saatinde... Ablamla<br />

ben çok kötü travmasn yaamaya baladk.<br />

Ben daha küçüktüm, okula da yeni balamtm.<br />

Sonra babam umudunu kesti, boandlar.<br />

ki sene sürdü mahkemesi, iki ya da üç sene<br />

kadar. Ondan sonra zaten, annem çok beddua<br />

etmiti, cierinden versin Allah, yakamz brak<br />

diye diye, en sonunda da cierine verdi, verem<br />

oldu babam. Kaç sene veremiyle urat, ondan<br />

sonra 77 senesinde Ocak'n ikisinde mi ne öldü.<br />

Ben 16 yandaydm o zaman...<br />

Sonra biz Eyüp'e tandk, ordan da Haliç Köprüsü'nün<br />

geçtii yere. stimlâk geçtii için ordan<br />

da Bahçelievler'e tandk. Annem o sra sigorta<br />

evlerine girmiti. Sonra ben gece ortaokuluna<br />

gittim. hayatna balamak zorunda kaldm. 6<br />

ay kadar elektrikçide çaltm, o da doru dürüst<br />

param vermedi. Sonra matbaaya girdim,<br />

matbaada çaltm 3 yl, sonra annem ikinci<br />

evliliini yapt.<br />

On dört yamda, önce elektrikçi, sonra matbaada<br />

çaltm. Ondan sonra çalma hayatnda


oldum ben hep. Daha sonra üvey babamn torna<br />

tesviye dükkan vard, onunla çaltm, beni<br />

sigortalayp maa verecekti, hiçbirisini yapmad<br />

adam. imden de etti beni, sigortal iimden.<br />

Bildiim bir meslekti üstelik. O dönem siyah beyaz<br />

tip bask vard, ofset basklar daha çok yeniydi,<br />

nadiren vard Türkiye'de. O yüzden de<br />

mesleimi epeyce örenmitim.<br />

On yedi yandaydm, dünyada tek bama<br />

olduumu düünüyordum ve kendimin be ya-<br />

ndan beri farkndaydm. Be yamda erkeklere<br />

ilgi duymaya balamtm. O dönemde herkes<br />

bu ilikiyi yayor, unutuyor ya da unutmu<br />

gibi görünüyordu. Erkekler birbirinin cinsel organlarna<br />

bakar, birbirine sürterler, ellerler falan.<br />

Bunlar o dönemlerde balayan bir eydi.<br />

Ben hep erkeklerden holandmn farkndaydm,<br />

hiç kadnlardan holanmadm. 8-9 yalarmda<br />

kzlarla da evcilik oynardm, erkeklerle<br />

çok daha az oynuyordum, kzlar toplardm. Eskiden<br />

biz Eyüp'te otururken bahçeliydi bizim ordaki<br />

evler, orda ite kzlarla evcilik oynardk,<br />

annem kzard. Bebeklerim vard, ama annem<br />

atard onlar; elbise dikerdim, onlar da yrtp<br />

atard.<br />

Ben hep kz gibiydim. Yirmili yalara geldiimde<br />

komu kadnlar bir araya gelir otururduk,<br />

kazak örülürdü. Bir de ben çok utangaç bir tiptim,<br />

öyle hemen gidip birisine alkamazdm.<br />

Adam böyle gözümün içine bakard, ben de<br />

korka korka alkmaya çalrdm. Mahalledeki<br />

çocuklarla da ilikim olmutu. On üç yalarndayken<br />

yarm yamalak bir ilikim olmutu. O<br />

Demet<br />

127


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

128<br />

benden büyüktü, on sekiz yanda faland, 4-5<br />

ya kadar büyüktü. Yan taraftaki ailece görütü-<br />

ümüz komumuzun oluydu. Benim ders sorunum<br />

da oluyordu. Orta 1'de snfta kaldm.<br />

Hem cinsel kimliim var, baba yok, anne okuma<br />

yazma bilmiyor, öretemiyor, çocuklarla ilgilenemiyor.<br />

Ablam mesela ilkokuldan sonra<br />

okumad. Ben de o çocua ders çalmaya gidiyordum.<br />

Komunun çocuu zaten, samimi olduumuz<br />

için… O lisede okuyordu. Bir gün oynayorduk,<br />

güre müre derken, similyasnn<br />

naladn * gördüm, böyle birbirimize bakp orda<br />

eye baladk, böyle aperatif seks yapmaya,<br />

ondan sonra da devam etti...<br />

Daha sonra, o zamanlar imdiki gibi iletiim<br />

araçlar yok, tek kanall bir televizyon, hatta<br />

televizyonumuz bile yoktu, herkesin televizyonunun<br />

da olmas mümkün deildi. 75'li yllardan<br />

itibaren insanlarn evine televizyon girmeye<br />

balad Türkiye'de. Çok pahalyd, bizim ilk televizyonumuz<br />

76 ylbana girmeye bir gün kala<br />

alnmt. Siyah beyazd. 6 bin lirayd, büyük<br />

parayd o zamann parasyla, kaç maa yapyordu<br />

insann.<br />

Mütevaz bir hayatm vard. Bir de bizim dönemimiz<br />

biraz daha zor bir dönemdi; cep telefonu<br />

yoktu, internet yoktu, çok kanallar yoktu, tek<br />

TRT 1 vard. O zaman her ey sansürlüydü; zaten<br />

basn, magazin türü eyleri herkes alamazd,<br />

daha yoksuldu insanlar, daha farkl bir ey vard<br />

yani toplumda. te ne diyeyim, insanlar çok<br />

* Similyas Nalamak: Erekte olmak


geç bir eyleri örenebiliyorlard. imdi bakyorsun<br />

5 yanda çocuk her eyi biliyor, bizde 20<br />

yana gelmi bir insan bile öyle deildi, o dönemin<br />

kültürel düzeyi, yaam düzeyi farklyd.<br />

Yazlk sinemalarn da bittii bir dönemdi, televizyon<br />

da çknca... Ben sinemada biriyle tanmtm.<br />

Matbaadan arada hastaym bahanesiyle<br />

kaytaryordum ie gitmemek için ama evden de<br />

ie gidiyorum diye çkyordum, tam böyle bulu<br />

çamd. 77'de 16 yanda Çemberlita'ta Fita<br />

Sinemas'ndaydm, porno film falan deil de...<br />

Orda adamlarn gözünün içine bakardm, belli<br />

etmeye çalrdm, utangaçtm, partner bulmaya<br />

çalrdm. Parka giderdim; Sultanahmet'te otururdum<br />

birini bulurum, bir eyler olur diye.<br />

Böyle arama ve kendini kefetme zamanlaryd.<br />

Sonra bir adamla tantm, gel seni Beyolu'na<br />

götüreyim dedi, Beyolu'na geldim. Sonra örendim<br />

ki orda Bayram Soka'nda bir otel var,<br />

Suadiye Oteli mi ne, koli oteli, oraya götürdü<br />

adam beni, ho güzel bir similya falan... 17 ya-<br />

ndaydm. Sonra ald beni Vat'a götürdü, ama<br />

böyle gündüz daha, kapsnn önüne getirdi,<br />

“Bak” dedi, “sizinkiler burada çalyor, gelip<br />

çalsana sen de burada” dedi. “Ne yapacam,<br />

ne çalacam?” dedim, “te müterilerden para<br />

alyorsun” dedi, “Aa manyak msn?” dedim<br />

adama, “Benim bildiim, o kadnlarn yapt<br />

seks içilii” dedim. Ay bir korktum, “Bu adam”<br />

dedim “herhalde beni pazarlayacak” falan diye.<br />

Hiç gözü açlmam, hiçbir ey bilmeyen bir<br />

tiptim, stanbul'da yayordum, bir daha ben<br />

Demet<br />

129


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

130<br />

korkudan Beyolu'na hiç çkmadm iki sene<br />

kadar.<br />

Ordan dönerken travestileri gördüm, travesti<br />

deil de böyle fazla feminen tipler. Ecinsellik<br />

vard o zaman, krtyorlar böyle, erkek klnda<br />

biraz ama daha feminenimsi. Makyaj yapm,<br />

ruj sürmüler. Ayol, tatlm falan diyorlar. Aa<br />

bunlar ne ayol, dedim birdenbire kendime,<br />

kadnlk böyle krtmak deildir ki çok fazla<br />

kendilerini belli ediyorlar.<br />

Korktum ben de, eyvah buralar batakhane<br />

falan diye, çkmadm Beyolu'na. Sonra 79'da<br />

yeni iime girdim, pamuk atölyesine; 6 ay<br />

kadar çaltm orda. Çok pisti, azn cierlerin<br />

falan pamuk doluyordu, orda eczanelere ürün<br />

datyordum. Bazen ped, pamuk siparii falan<br />

veriyorlard; tampon, mampon. Beyolu'nu iyice<br />

örenmeye baladm; ta ili'ye kadar, Elmada'a<br />

kadar gitmitim; akam 6'ya kadar çalyordum.<br />

Sonra da ordan çkp okula gidiyordum,<br />

gece ortaokulunda okuyordum, ama yaz<br />

dönemi okul olmad için rahattm.<br />

Bir gün datm için Elmada'a gelmitim, 18<br />

yanda falandm, dönüte yoruldum, Taksim<br />

Park'nn orda oturdum. Hava da güzel böyle,<br />

bir sürü erkek geçiyor, içim gidiyor, seyrediyorum.<br />

Oraya daha sonra da gittim, o zamanlar<br />

hâlâ çok bakir kalm bir tiptim, Bülent Ersoy'u<br />

görmütüm ilk kez. Benim ya kuamdakilerin<br />

hepsinin “bir ben, bir Bülent Ersoy vard” ans<br />

vardr. Bülent Ersoy da 75-77'lerde mehur olmutu,<br />

hatta cinsiyetinin de feminenlemeye<br />

balad dönemdi, ilk çktnda 75'te falan öy-


le deildi zaten. 77-78'lerde falan tamamen<br />

feminenlemeye balad. Ama yani Beyolu'nu<br />

bilmiyorum. Bir de ben akam 10 dedi mi evde<br />

olan bir insandm, annem öyle isterdi. O dönem<br />

erkek çocuu olsan bile belli bir saatte evde<br />

olmak zorundaydn. Ordan iten ayrldktan<br />

sonra 1980 ylnda, kan çekiyor derler ya, ayak<br />

m çekiyordur nedir...<br />

Bizde ey vard o dönem, translar için de feminen<br />

ecinseller için de öhretin ilk basama<br />

parkta balar diye bir alg, sonra birahane, sonra<br />

kulüpler, sonra genelevler. Sonraki sene ben<br />

iten ayrldm. Okul tatile girdiinde, 15 Haziran'd<br />

hiç unutmuyorum, Taksim Meydan’ndaki<br />

o parka geldim. ki tane genç çocuk yanma<br />

oturdu, anlamlar benim lubunya olduumu.<br />

Ben kz gibiydim, böyle feminen, tüysüz bir tiptim,<br />

On dokuzuma girmitim. Oturuyorum, öyle<br />

aval aval kedinin ciere bakt gibi bakyorum<br />

adamlara, manticiydim o zaman yama göre.<br />

Ondan sonra o çocuklar yanma oturdu, konumaya<br />

baladk falan. “Gel seni bir yere götürelim,<br />

sizinkiler var orda, birahane var, çalrsn”<br />

dediler, “Olur” dedim ama bir yandan da korkuyordum.<br />

Sonra “Neyse” dedim “benim iim<br />

var”, gene tedbirli davranyorum, neyin nesidir<br />

bilmem.<br />

Bir kez daha gittim ayn yere. Adamn biri bana<br />

bir yerler gösterdi, “yi” dedim “haftaya gelirim”.<br />

Bir hafta sonraya randevu verdim, Cumartesi<br />

gününe. O zamanlar cep telefonu falan<br />

yok, “Ama akamüstü gel ki, birahaneye gideriz,<br />

sizin gibiler var orda, tanrsn” dedi. Bir<br />

Demet<br />

131


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

132<br />

yandan can atyorum bir yandan korkuyorum.<br />

Neyse bir sonraki hafta bulutuk. adrvan’a<br />

gittik. Taksim meydannda kafeteryalar var ya,<br />

büfeler, onun üstünde bir kafe var, oras eskiden<br />

adrvan'd, gazinocu Fahrettin Aslan'n<br />

yeriydi, Maksim Gazinosu’nun sahibi.<br />

Oras lubunya mekanyd, yazn couyor, kn<br />

gene iyi olmuyor ve herkese kapanyordu, üstü<br />

açk bir yerdi oras. Neyse ben gittim onlarla,<br />

oturdum bakyorum böyle aval aval kezban<br />

havalarnda. Tuvalete yakn bir masada oturdum,<br />

onlarn bir arkada gelecekmi bizim<br />

travestilerden, “Hem tanrsn, hem de daha iyi<br />

olur” dediler. Neyse oturduk, o kz da bekliyoruz.<br />

imdi bilmiyorum daha, adamlar böyle<br />

oturuyor, ben bu tarafta oturuyorum, bütün<br />

herkesi görüyorum, hem heyecan hem korku<br />

var.<br />

Ay baktm adamlar -bira, içki içmeyi de bilmiyorum-<br />

bira kaldryorlar bana, “ay bu ne ayol”<br />

dedim, bir utandm. Her biri ayr ayr bana<br />

baktlar, anladlar tfl bir eyim, utandm masaya<br />

yapacaktm. Kadir'di o çocuun ad, arkcyd,<br />

türkücülük yapyormu bir yerde. imdi<br />

evlendi, bir ara trans gacvariydi, kadn klndayd<br />

uzun bir müddet, sonra ailesi onu zorla<br />

çard, köyüne memleketine döndü, evlendi,<br />

üç çocuu oldu, yapamyorum diye bir arkada-<br />

na mektuplar yazyormu o zamanlar. Onu 20<br />

senedir görmüyorum.<br />

Neyse bu lubunya geldi, tam kadn klnda de-<br />

il de feminen bir hali vard; ruj sürmü, azck<br />

böyle krtarak “ayol”lu falan konuuyor. Otur-


du karma – lubunya dili de bilmiyorum –<br />

“Koliye gidiyo musun?” dedi bana, “Ne kolisi?”<br />

dedim, “Beldeli koliye”, “Belde ne?” diyorum,<br />

“Para”, “Balamozlara gidiyo musun?”, “Balamoz<br />

ne?”, “Yal”, “Ne iim var benim yal<br />

adamlarla, fahielii kadnlar yapar, ben bilmiyorum”<br />

diyorum –ki o zamanlar kendi yatlarmdan<br />

holanyorum, o dönemler mantiler lubunyalara<br />

gidip para vermezlerdi, yani koliye–<br />

“Ay ne yapaym o irenç adamlar” dedim ben.<br />

Onlar 40-50 yanda; ben daha 19 yandaym,<br />

yeni girmiim 19'a, bir tuhaf oldum, çok utandm.<br />

Sava diye bizim bir arkada vard, zmirli<br />

Sava diye, aslnda Ispartal, sonra enay oldu,<br />

ameliyat oldu falan, o bir krtyordu, acayip<br />

krtyordu, yürürken böyle kahkahal gülmeler,<br />

böyle tavan gibi az vard. “Ay bunlar deli mi<br />

ayol” dedim ben de. “Kadnlk böyle mi, biz kadnlarda<br />

böyle hareketleri görmüyoruz, ben bütün<br />

gün kadnlar içerisindeyim, ay bu ne ayol<br />

böyle, gelmeyeyim ben buralara” dedim kendi<br />

kendime... Ama bir yandan da gitmek istiyorum<br />

tanmak istiyorum, neyse ben o yaz bol bol gittim<br />

oralara, okul da tatildi.<br />

O lubunya “Gel kz seni bizim dönmelerin kulübüne<br />

götüreyim” dedi. Dönmeler deniyordu o<br />

zaman, travesti kelimesi yoktu zaten, bizden önce<br />

de vard dönme kelimesi ama 90'larn sonuna<br />

kadar çok daha yaygnd. Travesti, transseksüel<br />

kelimeleri urada 7-8 senedir dile yerleti<br />

daha, hatta basn bile sürekli bu hatay yapyor.<br />

Yeni yeni biraz düzeltti, travestilere ecinsel, e-<br />

Demet<br />

133


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

134<br />

cinsellere de travesti diyordu. Her neyse, ite<br />

beni kulübe davet etti. Ben de “Ay” dedim “bugün<br />

gelemem” Hep ayn ey, bilmediim yere<br />

ben niye gideyim, “Haftaya gelirim, annemden<br />

izin alrm, ailemle kalyorum, annem saat 10'da<br />

evde olmam istiyor, ondan sonra kadn hesap<br />

soruyor” dedim, “Haftaya gelirim, gideriz kulübe”.<br />

Beybon 67'ye gittik, mekan travesti kulübüydü,<br />

onun üstü kahveydi; 12 Eylül sonras bu kulüp<br />

kapand, Vat’la oras vard ben Taksim’e çkt-<br />

mda. Vat en eski mekand, 69'dan beri varm.<br />

Oras biraz daha kaliteli lubunyalarn kulübüydü,<br />

bir de herkesi almazlard. Sonra ite o<br />

kulübe gittim, baktm houma gitti, kons yaplyordu.<br />

Diyorlar ki “Kz çalsana”, “Ay ne çalmas,”<br />

diyordum “ben zevkime adam aryorum,<br />

tipim yatm.”<br />

Neyse 3-5 ay sonra, ben tek tük beldeliye baladm<br />

ama hâlâ ailemle birlikte yayordum. lk<br />

koliye çktmda 1000 lira almtm, 25-26 yalarnda<br />

bir çocukla otele gitmitim. Düün; o<br />

parayla bir espadril, keten pantolon almtm<br />

kendime, bir de tiört, bir de 3-5 gün beni buraya<br />

getirip götürecek yol paras. Yani o zaman<br />

1000 lira fena para deildi. E laçovarisin, gacvariler<br />

3000 liraya çkyor koliye, laçovariler daha<br />

düük fiyata çkyordu. Ondan sonra baktm<br />

ie de giremiyorum, çaltm yerler de kötüydü,<br />

daha feminenlemeye baladm.<br />

O zamanlar koli evleri çok fazla yoktu zaten,<br />

lubunyalar için mekanlar da çok kstlyd; bir iki<br />

birahane, bir iki kulüp. Harbiye marbiye has


gaclarn yeriydi, sonradan lubunyalar oray da<br />

ele geçirdi ama çark alan olarak –geneleve almyorlar<br />

zaten. Daha bir yoksul snft, çou<br />

Tarlaba'nda tek odal onun bunun yannda<br />

kalyorlard. Ondan sonra çark icat oldu, çark<br />

alanlar geniletildi, gaclarn çkt yerlere lubunyalar<br />

çkmaya balad tek tük. Bayram Sokak'ta<br />

zaten öyle bir ey yoktu, Abanoz kapanm,<br />

hani belki kydan köeden çalmalar olmutur<br />

bir süre daha... Ayrca o dönemin bir<br />

ksm translar tekrar laçovari olmutu.<br />

1 Mays'ta ben gözaltna alnmtm daha Taksim'i<br />

örenmeden. Yan komumuz GD'liydi<br />

(lerici Gençlik Dernei) onun sempatisiyle,<br />

78'de balayan bir sempatizanlm vard. Sonra<br />

örgüte katldm, okulda gençlik örgütüne, o<br />

zaman GD yasald. Ama stanbul'da ubesi<br />

kapatld, 1 Mays'ta biz gözaltna alndk tutuklandk,<br />

10 gün kaldk gözaltnda, stanbul'da da<br />

yasaklanmt 1 Mays. O zaman belirli illerde<br />

olaanüstü hal vard, stanbul'da korsan gösteri<br />

yapld, iki kii yakaland. Sonra Harbiye<br />

Klas'nda kaldk; 2-3 gün karakolda, 8 gün<br />

Harbiye Klas'nda...<br />

Hem politik çevrem vard, hem de lubunyal-<br />

m; bilmiyorlard, o zaman sol o kadar açk de-<br />

ildi, o zaman en kentli devrimciler bile ecinsellie<br />

çok kapalydlar. imdi çou deiti, yüzde<br />

80'i falan deiti örgütlerin, bir kaç örgüt kald<br />

öyle ecinsellie kötü gözle bakan. Ben 15<br />

sene politika yaptm ÖDP'nin içinde, hem de iki<br />

dönem Beyolu ilçe yönetim kurulundaydm,<br />

Demet<br />

135


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

136<br />

milletvekili adayydm, belediye meclis adayydm.<br />

O sralar basklar artm ve seks içilii yaplacak<br />

alanlar yok olmaya balamt. Dolapdere'de<br />

“çöplük” dediimiz, “vrvr” dediimiz, derme<br />

çatma çadr gibi briketten yaplm, elektrii<br />

suyu olmayan, mum kl bir yer vard. <strong>Lubunya</strong>lar<br />

söylüyordu bana “çöplük” var diye – yani<br />

ad öyleydi – “bu ne çöplüü ayol” diyordum.<br />

Bir gün meraktan gittim, baktm; türbe gibi bir<br />

yer, cam çerçevesi yok, ayaküstü koli yaplyor.<br />

Polis bast, biz kaçtk, daha içine bile girmedik;<br />

neyin nesidir diye merak ediyorum. Bir nevi<br />

seyyar genelev gibi bir eydi, ikide bir polis<br />

basyor ykyor döküyor, onlar yine çadr gibi<br />

kuruyorlard, derken ite, ben o birkaç kulübü<br />

ve kzlar tanyana kadar, pat 12 Eylül oldu.<br />

Havada böyle bir sonbahar sknts vard, sanki<br />

her eyin bir mânâs vard. Hava stanbul'da o<br />

kadar kapal oldu ki, zaten 4 gün sokaa çkma<br />

yasa oldu. 12 Eylül'de daha okullar açlmamt,<br />

sabah kalktk, hayda, “Darbe oldu” dediler,<br />

“Aa ne darbesi” dedik, “çkmyorsunuz d-<br />

arya” dediler. Biz o zaman sitede oturuyoruz,<br />

gökdelende. 15 katl, dört tane bina vard bizim<br />

o sitenin içinde. Hava resmen insanlarn acsn<br />

yanstyordu, böyle kasvetli. Eylül'de biraz böyle<br />

kapal olur sonra düzelirdi hava stanbul'da. O<br />

süreçte uzun bir müddet hava hep kara bulutlu<br />

kald; insann içini actan bir hava vard, sanki o<br />

iddete maruz kalacak insanlarn yasn tutar<br />

gibi, bir ironisi vard havann.


Dört gün sokaa çkamadk, ekmei askerler<br />

datyor; gazete, televizyon sürekli sadece Evren'den<br />

bahsediyordu. Neyse, 4 gün boyunca<br />

her taraf kapalyd, fabrikalar mabrikalar da kapal,<br />

kimse hiçbir yere gidemedi. Dördüncü gün<br />

bir karar çkt, bir sene boyunca gece sokaa<br />

çkma yasa vard, sanrm 12'den sabah 5'e<br />

kadard. Bütün hayat bitti.<br />

Sürekli operasyonlar yaplyordu, bizim az ilerideki<br />

bir sitede gece yars hep operasyonlar<br />

düzenlendi. nsanlar yataklarndan kaldrld;<br />

balkonlardan gecelikleriyle atlayan kzlar, ala-<br />

an insanlar, bizim apartmanda baslan yerler<br />

vard. Bizim evde de olan bir iki dergiyi imha<br />

etmitim o dönem, gençlik örgütünün dergisi<br />

filan vard. Sonra biraz içe kapanr oldum, örgütsel<br />

olarak biraz daha illegal olmak zorunda<br />

kaldk, okuldan tutuklamalar oldu; okul sorumlular<br />

bölge sorumlular falan...<br />

On, on be gün falan Beyolu'na gitmedim;<br />

sonra gittim ama bu sefer de kulüpler saat 8'de<br />

açlyor, 11'de kapanyordu ve kimse yoktu. Bir<br />

de ondan sonra insanlar ordan evlerine gidecekler,<br />

öyle her tarafa ulam kolay deil, direkt<br />

Bahçelievler-Taksim otobüsü yoktu, aktarmalyd.<br />

Bir gün Eylül'ün sonlaryd, Ekim ba gibiydi,<br />

hava gene kasvetliydi biraz, üzerimde montum<br />

vard. Kadir adnda evinde lubunyalar<br />

arlayan bir adam vard, lubunyacyd, dedim<br />

ki en kötü ihtimalle araba bulamazsam Kadir'e<br />

giderim, ona da söyledim “Tamam” dedi. Bir<br />

tane ölen bir arkadamz vard, Japon Arzu<br />

adnda, onda anahtar vard, “Bak” dedim “Ka-<br />

Demet<br />

137


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

138<br />

dir'e geleceim eve dönemem, araba bulmam<br />

zor yani” dedim, “Tamam” dedi ama tam gideceiz<br />

“Ay benim iim var, gidiyorum” dedi ve<br />

gitti.<br />

Ben nasl gideceim Bahçelievler'e, çktm Taksim'e,<br />

doru dürüst araç yok, var bir iki araba<br />

ama herkes hurra ediyor. Bir tane lubunyann<br />

da kr vard, o da bana aslyordu. Ay ben<br />

kaldm m imdi Taksim'de. Saat 11 buçuk oldu,<br />

yarm saat sonra sokaa çkma yasa balayacakt.<br />

Ne yapaym derken bir çocuk peime<br />

takld, benim de kalacak yerim yok ayaklar<br />

yapt. Taksim Park'nn en son dibine gittim, orda<br />

kuytu bir yer ve biraz gazete buldum, dedim<br />

sabahlym bari burada, asker de görmez bizi<br />

nasl olsa.<br />

Ay dondum, içim titredi sabaha kadar, herif de<br />

sarkmaya balad, bekçiler geçiyor, bizi bulacaklar<br />

diye korkuyorum... Sabah zor ettim,<br />

dondum souktan, “Lanet olsun” dedim, bir<br />

daha Beyolu'na çkmamaya karar verdim.<br />

Sabahn be buçuu oldu, daha yeni yeni açlyor<br />

arabalar. Altda ordan çkp svtk. Eve geldim,<br />

iki ay Beyolu'na çkmadm. Sonra gene<br />

kant balad, arada srada çkmaya baladm<br />

ama kulübe gitmiyordum, imdi ne yapaym<br />

kulübü ben, saat 8'de açlyor...<br />

stiklal o dönem trafie açkt ve o kadar trafik<br />

de yoktu. Biz baz laçovari lubunyalar – feminen<br />

lubunya tarzndakiler – vitrinlere, saa sola<br />

bakar, adamlar öyle bulurduk tek tük ya da<br />

adamn evine giderdik. Yer de yoktu kalnacak,<br />

birini bulduumuzda ta Göztepe'ye bile gider-


dik. Bir gün bir adamn evine Göztepe'ye gittik.<br />

12 Eylül dönemiydi o zaman ve sokaa çkma<br />

yasa balayacakt. Gece evinde kalp, gündüz<br />

geri dönmek üzere yola çktk. Üç lubunya gitmitik;<br />

yolda asker çevirdi bizi, alkoydu.<br />

Para yok, herkes koliye para vermiyor, karn<br />

tokluuna dolanyorsun ortalarda. O yllarda<br />

çok bir müteri görmedik, tek tük müteri vard.<br />

Sokaa çkma yasandan –bir sene devam<br />

etti– bir müddet sonra biraz canllk geldi gece<br />

hayatna. Ama bu süreçte de tabii ki asker her<br />

eye karyordu. Polisin sözü geçmiyordu. Bekçiler<br />

önceden pek bir eye karamazd ama o<br />

süreçte büyük söz sahibi olmaya baladlar.<br />

Çünkü asker ve polisin hükmünün geçtii bir<br />

devlet yapsna dönümütük, bu da tam fa-<br />

izmdi. Bir sürü hak ihlalleri yaand, hiçbir hakkmz<br />

arayamyorduk.<br />

O yllarda tabi bir sürü ey balad; translara yönelik,<br />

feminen ecinsellere... Hatta gey dediimiz<br />

sakal by olan, çok görünürlüü olmayan,<br />

çok kstl mekanlarda olanlar bile gözaltna<br />

alnd. Gidilen kulüpler ve birahaneler baslyordu<br />

polis tarafndan. Gözalt süreleri de uzamt.<br />

O zaman biri gözaltna alndnda bir hafta on<br />

gününe mal oluyordu. imdiki gibi 2-3 gün<br />

kalp çkamyordun. Önce semt karakolu, ordan<br />

2. ube dediimiz yere ve sonra da Zührevi<br />

Hastalklar Hastanesi'ne gönderiliyorduk. Sivilceden<br />

dolay bile yatryorlard. Benim için ilginç<br />

olan olaylardan birini anlataym. Askeri<br />

darbe olduunda kulübe askerler dadanmt.<br />

Bir grup asker, içki içiyorlard. Bizim trans arka-<br />

Demet<br />

139


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

140<br />

dalarmz iliki kurmak için zorluyorlar ve her<br />

geldiklerinde 3-5 arkadamza tecavüz edip gidiyorlard.<br />

Arkadalarmz ya o kulübün tuvaletinde<br />

ya da kulübün karsndaki inaatta ilikiye<br />

zorlanyorlard. Ben de buna maruz kalmtm.<br />

Bir de Taksim Meydan'nda yaadm, unutamadm<br />

bir anm var; 30 küsur sene oldu. Hasan<br />

diye bir asker vard; Erzurumlu, iri yar bir<br />

eydi. Tuttuunu ordan geçerken hemen Taksim<br />

Park'na götürüp cinsel ilikiye zorluyordu<br />

ve ne zaman görsek bunu yapyordu. Ben de<br />

bir kere böyle bir ilikiye zorlandm. Tecavüz<br />

olarak niteliyorum ben bunu. Taksim Meydan'nn<br />

ortasnda durup oray gözlemleyen bir tipti<br />

ve onu görmemek için arka yerlerden dolardk<br />

sürekli.<br />

Seksenlerde Bülent Ersoy’a sahneye çkma<br />

yasa getirildi. Sadece Bülent Ersoy’a deil, o<br />

dönemde bir sürü feminen ecinsel ve travestiye<br />

de sahneye çkma yasa getirildi. Sahne<br />

yasaklar 10 yl kadar sürdü. arkclk yapan<br />

çok sayda ecinsel ve transseksüel tek bir emirle<br />

isizlie mahkum edildi, birçou seks içilii<br />

yapmak zorunda kald. Cinsiyet düzeltme ameliyatlar<br />

iptal edildi, yasakland. Yasaktan ksa<br />

bir süre önce ameliyat olanlar kimliklerini 10 yl<br />

sonra alabildiler.<br />

Sonra ben 82'de, bu 1 Mays davasnda ceza<br />

yedim, önlerine gelene ceza verdiler. Okuldaydm,<br />

son snftaydm, 4 seneydi bizim gece okulu,<br />

yarsnda ben cezaevine girdim. Ben 15 ubat'ta<br />

cezaevine girdiimde 2. sömestr bala-


mak üzereydi. 8 ay içeride yattm. 7 Ekim<br />

1982'de cezaevinden çktm. Ondan sonra<br />

stanbul'a geldim ama 3 ay kendime gelemedim<br />

tabi, aptal gibiydim, cezaevi sendromu yayordum.<br />

Çok uzun yllar yatanlar daha kötü oluyordur,<br />

içeride miyim ben, darda m, ayrt edemiyordum.<br />

Çktmda birçok arkadam gacvari olmutu,<br />

kadn klna girmek adeta bir furya oldu<br />

o dönemde, 82 sonlarnda. Kadn klna<br />

girenler o bizim gittiimiz birahane gibi, park<br />

gibi yerlere bir daha gelmiyorlard. Gettomuz<br />

falan da yoktu, zaten sayl mekanlar vard, bir<br />

iki tane birahane vard Çiçek Pasaj'nda, biraz<br />

feminen oldun mu almyorlard.<br />

Ben de bir yerden kovuldum, Reis diye bir yer<br />

vard adrvan'n karsnda, Maksim'in altnda,<br />

adam beni dar çkard, “Çok feminensin, kadn<br />

gibisin, git, buraya bir daha gelme” dedi.<br />

Sürecimi tamamlamam uzun sürdü ama çok<br />

fazla feminendim. Saçm uzattm, permalar<br />

yaptrdm o dönemde. 12 Eylül, gençlii biraz<br />

lümpenletirdii için disko kyafetleri giymeye<br />

balamt insanlar yeni yeni. Bize uygun geliyordu,<br />

daha kadns bir giyim tarz modayd.<br />

Polisten kaçarken vurulan ve ölen bir arkadamz<br />

vard; Bursal Yldz –ki benim hemerimdi,<br />

yakinen tanyordum. Ayn ekilde Seda diye bir<br />

arkadam Harbiye’de polisten kaçarken, polisin<br />

skt kurunla vurulmutu. Ölmedi ama o<br />

kurun hâlâ omuriliinde sapl, çkartamyorlar.<br />

Kendim de iddete uradm. Yine 83’te ilk defa<br />

falakaya yatrlmtm. Birçok arkadamz id-<br />

Demet<br />

141


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

142<br />

dete urad. Hatta birine elektrik verilmiti. Metris<br />

cezaevine atldlar. 83'te bir grup travestiyi<br />

atmlard suçsuz yere, 15 gün orda kalmlard.<br />

Ondan sonra 84 ylnda ben aileme ecinsel<br />

olduumu açkladm, travestilik bilinmiyordu<br />

çok. Ailem “Tamam” dedi, “biz seni atamayz.”<br />

“sterseniz beni kovun, isterseniz kabul edin”<br />

demitim. Biraz da mekanlar örenmitim, bir<br />

ey olursa ayaklarmn üstünde durabilecek bir<br />

ortamm vard, bu açlmayla epey bir yük kalkt<br />

üstümden.<br />

O 84-85'li yllarda da Fuhu Beyannamesi ile –<br />

çok eski bir yasayd ve kullanlmyordu– bulunduu<br />

kentte fuhu yapan birini kent dna sürme<br />

uygulamas balad. Birçok travesti toplanp<br />

Eskiehir’e sürgüne gönderildi. Tabii ki bunda<br />

baarl olamadlar, çou trenden atlayp kaçt,<br />

sonrasnda geri döndüler. Hatta aradan bir yl<br />

falan geçmiti, otobüsle tekrar yaptlar bunu,<br />

yine ayn ekilde Gebze-Tuzla taraflarnda arac<br />

durdurup, arabadan atlayarak kamyoncularla<br />

ehre geri dönülmütü.<br />

Onun yannda tabii ki bu iddet sürekli sürüyordu.<br />

Ben ailemle kaldm için birçok eyden<br />

kurtulabiliyordum, saç kesimi falan çoktu, bir<br />

de alvar giydiriliyordu, içine kedi konuluyordu,<br />

kediye vurulunca kedi de can havliyle senin bacan<br />

trmalyordu. Ben 3 defa falakaya yattm;<br />

20 defa ince, 20 defa kaln sopa yedim. Artk<br />

ciyak ciyak baryordum, beynime kan gidiyordu.<br />

Ondan sonra souk suyun üstünde zplatyorlar,<br />

yere su döküyorlard.


O süreçte travestilerin snf atlama durumu oldu.<br />

Önceleri çounlukla Tarlaba’nda oturuyorlard,<br />

güç kanaat zor geçiniyorlard ama kulüp<br />

saylar zamanla çoald, otostop yerleri ele<br />

geçirildi. 85'lerde Cihangir’de yeni bir getto<br />

filizlendi. 5-6 sokak bize aitti. Tabi buradaki rüya<br />

da uzun sürmedi. Cihangir’de 85'lerin sonlarnda<br />

tek tük translar ev tutmaya baladlar,<br />

Tarlaba'nda oturanlar oraya geçmeye baladlar.<br />

Orda oturanlar önceleri otostop çekiyorlard.<br />

Harbiye de revaçta olmaya balad, sonra<br />

camdan çark icat oldu, 86'larn balarnda tek<br />

tük derken 87'lerde tamamen genel ev soka<br />

gibiydi, camdan çarmann yannda kzlar<br />

kapda da çark yapyorlard.<br />

Türkiye’de ilk LGBT örgütlenmesi 86'larda<br />

balad. Ben de o tarihlerde artk kadn görünümündeydim,<br />

85'in sonlarnda bir arkadamla<br />

birlikte ev tutmutuk, üç buçuk ay oturduk,<br />

sonra ayrldm aileme döndüm ama gidip geliyordum<br />

arada. Anneme “ben kadn olacam”<br />

dedim, “artk kadn olmak istiyorum, böyle erkek<br />

gibi dolamak istemiyorum” dedim. Annem<br />

“Yapma etme” falan deyince evden ayrldm;<br />

annem çok üzülmütü. Bir süre sonra geri<br />

döndüm ve annem buna çok sevindi, “Anne<br />

ben yapamyorum” dedim, “Erkek kyafetleriyle<br />

dolaamyorum, kadn olmak istiyorum” dedim<br />

tekrardan.<br />

Annem bu durumu kabullenmedi. Ben “tekrar<br />

evden ayrlacam” dedim, “Yok, ayrlma” falan<br />

dedi. O zaman biraz blöf yaptm, “Eve böyle<br />

girip çkacam” dedim, “yi ama rezilliini<br />

Demet<br />

143


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

144<br />

çkartma” dedi. Ben 86'nn ortalarnda kadn<br />

kyafetleri giyerek evden sokaa çkmaya<br />

baladm bir yl boyunca. Sonra annem bana<br />

çok fazla karmaya balad; çok makyaj yapyormuum.<br />

Yeni kadn klna girdiim için çok<br />

hevesliydim. Biraz abartyordum, gece makyajn<br />

gündüz makyaj gibi yapyordum. Bizim<br />

kezbanlk dediimiz bir durumdu bu.<br />

Baktm olacak gibi deil, 87'de evden ayrldm,<br />

bir trans arkadamn yanna yerletim. O dönem<br />

polis basknlar da çoktu ama çalmak ve<br />

para kazanmak zorundaym, ama i bulmak<br />

büyük bir sorundu. O halimle kim alrd ki beni,<br />

feminen birini bir daha almyorlar, atabiliyorlard<br />

iten.<br />

Açlk grevini gazetede okumutum ben ama çok<br />

da irtibatm olamamt brahim Eren'in o grubuyla.<br />

88'de ancak ulaabildim, 87 Nisan'nda<br />

da Taksim Meydan’nda oturma eylemi yapmt<br />

travestiler; ellerinde karanfillerle, güllerle.<br />

Daha sonra bir grup Ankara'ya gitti, Antkabir'e<br />

falan... brahim Eren'lerle böyle tantk ve Yeil<br />

Bizans'a gitmeye baladm, bir de geçmite politik<br />

bir kimliim vard; orda politiklemeye, tekrar<br />

örgütlenmeye baladk.<br />

brahim Eren’in oluturduu Radikal Demokratik<br />

Yeil Parti oluumuydu. Onun içinde 5 ayr<br />

grup vard; ecinseller, ateistler, anti-militaristler,<br />

feministler, çevreciler. Ben 88'de katlabildim<br />

aralarna. Ecinseller ilk kez kendilerine bir<br />

yer bulabilmiti politik olarak. 86’da polis basknlar,<br />

Eskiehir sürgünleri birçok insan canndan<br />

bezdirmiti. Açlk grevi balamt. Bunun


içinde bir sürü talepler vard. iddete uramamak,<br />

ehir dna sürülmemek, ameliyat yasaklarnn<br />

kaldrlmas, kimlik almaya izin verilmesi…<br />

Birçok arkadamz ameliyat olmutu ama<br />

kimliini alamamt yasak gelince. Türkiye’nin<br />

en karanlk yllarndan çkma dönemiydi, 12<br />

Eylül faizminden.<br />

Arslan Yüzgün'le brahim Eren çok çattlar,<br />

Arslan Yüzgün “Özgürlük Partisi adnda bir<br />

parti kuracam” dedi, kitaplar yazd etti. brahim'le<br />

birbirlerine çok kavgalydlar. brahim bana<br />

daha mantkl geldi. Yeil Bizans'ta brahim<br />

Eren'le tantk, o dönem partileme çalmalar<br />

vard. Türkiye'de 12 Eylül'den sonra yeni olu-<br />

umlar dönemiydi, derken Yeni Gündem diye<br />

bir dergi çkmt, Seyhan Soylu'yu Arslan Yüzgün<br />

orda tantrmt benimle. Sonrasnda Seyhan<br />

Soylu daha baka kulvarlarda yer ald, sonra<br />

biz brahim Eren'lerle birlikte çaltk...<br />

O zaman sokakta böyle eylem yapmak mümkün<br />

deildi, basn açklamas yapamyorduk,<br />

izin almak gerekiyordu ancak kapal alanda<br />

yapyorduk. Karma bir grup olduumuz için de<br />

bir gün Yunan Konsolosluu'nun önüne gitmitik,<br />

anti-militarist bir eylemdi. brahim Eren'in<br />

kz kardei de biraz maskülen bir tipti, onu bile<br />

erkek travesti diye yazmlard, 88 ya da 89'da<br />

Tan Gazetesi'de “Götverenler eylem yapt” diye<br />

girilmiti haber. Ondan sonra biz bu haberi<br />

eletirdik, telefonla rahatsz ediyorduk, brahim<br />

Eren dava açt onlara.<br />

Bu sralarda da polis basks artarak sürüyordu,<br />

Doan Karakaplan amirliinde büyük bir iddet<br />

Demet<br />

145


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

146<br />

uygulanyordu insanlara. Gözaltna alp karakolda<br />

günlerce tutuyor, ikence uyguluyorlard.<br />

Hakaretler ediliyor, kaplar krlyor ve sürekli ev<br />

basknlar yaplyordu. Üstelik sanki terörist<br />

hücreleriymi gibi 100-200 polisle birlikte<br />

baslyor, ambulanslarla, panzerlerle geliniyordu.<br />

Sonra Suphi diye baka bir amir vard.<br />

Günde 3 defa ev basan bir tipti. Tüm bunlardan<br />

sonra Kürdan Avar diye bir arkadamz,<br />

16 yanda bir transseksüel, 89 ylnda basklara<br />

dayanamayp bunalma girdi ve beinci kattan<br />

atlayarak intihar etti. Her ey giderek zorlayordu.<br />

Sonra 90’larn sonlarna doru Hortum Süleyman<br />

geldi. 92’de falan gitti bu. O süreçte ben<br />

oturduum Cihangir semtini terk etmek zorunda<br />

kaldm. Kimse kalmamt. Ülker Sokaa<br />

geçtim. Bir o sokak, bir de Kutlu Sokak kalmt<br />

dönemde. Tabi orann da sonu uzun sürmedi.<br />

Sonra 1996’da 2. Kez Hortum Süleyman geldi<br />

oralara. Hatta Hortum Süleyman’n geldii<br />

dönemde Tahtaclar diye bir grup türemiti.<br />

Sivil polis ve resmi. Saat 10’dan sonra Beyolu’nda<br />

önlerine geleni kaln odunlarla dövüyorlard.<br />

Aileleri bile dövebiliyorlard, gelmeyeceksiniz<br />

falan diye. Laleli’de de ayn ey yapld.<br />

Hatta o dönemde birçok travesti ve ben kl pay<br />

kurtulduk. Belgrat Ormanlar’na götürüp brakyorlard.<br />

Paralarn her eyini alp, çrlçplak brakp<br />

karda kta brakyorlard. Birçok insan<br />

iddete maruz kald.<br />

Sonra Ülker Sokak Olaylar, dediim gibi,orda<br />

büyük bir iddete maruz kaldm ama orda iyi


ir direni de sergiledik. Tabi çou kii gitti.<br />

Baya dünyaya mal olan bir direni olmutur<br />

herhalde. Türkiye’nin Stonewall’ gibiydi. Cihangir’de<br />

de Stonewall’dekine benzer eyler<br />

yaand ama orda biz biraz daha ilkeldik, politik<br />

bilinçliliimiz çok fazla yoktu. Ama olsun, o bizim<br />

için bir ilk deneyim olmutu.<br />

Demet<br />

147


Deniz:<br />

“Eve gitsem bir türlü, gitmesem bi türlü.<br />

Ne olursa olsun dedim, gideyim. “Gittim,<br />

niye geldin?” dediler bu sefer. “Uslu duracaksan,<br />

rahat duracaksan, bir eyler<br />

yapmayacaksan… Otur.” dediler. Saçlarm<br />

uzatmm. Korkudan damda yattm.<br />

Dam da yüksek. Abime söylemiler geldi<br />

diye. Merdivenle dama çktm. Abim<br />

nerede bulacak beni, o da bir merdiven<br />

bulmu gece. Uykudayken saçlarm makasla<br />

kesmi. Sabah oldu gözümü açtm.<br />

Yastk saç dolu. O zaman çldrdm, alyorum,<br />

tulalar avluya atyorum. Avlumuz<br />

Taksim Bahçesi gibi.”<br />

Deniz<br />

151


Ben 1944 Adana doumluyum. 57’de ilkokulu<br />

bitirdim. Ondan sonra, içimde lubunyalk vard,<br />

zaten hem yabanc filmlere giderdim o zamanlar.<br />

te düünlerde oyun oynardm, o zaman<br />

dansöz gibi. Ama kyafetle oynardm öyle, kadns<br />

yani. Ailem tepki gösterdi. “Yapma sen<br />

erkeksin, sen böylesin”. Onlar böyle dedikçe<br />

daha beter oluyordu, ben de inadna yapyordum.<br />

57’de abim askere gitti. Rahatladm. Çünkü 3<br />

kz 2 erkektik. Evet, büyük abim askere gitti, ortal<br />

bo buldum. Kafama göre ey yapyordum.<br />

Ama gizli yapyordum. Aleni deil. Bundan<br />

50-55 sene önce Adana ufack bir yerdi.<br />

Ama Paris’ti. Hep yabanc filmler oynatyorlar-<br />

Deniz<br />

153


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

154<br />

d. Lüks sinemalar vard. Erciyes Sinemas vard,<br />

Alsaray Sinemas, Lüks sinema. Bunlar hep<br />

yabanc filmler oynatyorlard. Abim askere gitti.<br />

Abim gelene kadar çok rahattm, evde hiç kimse<br />

bilmiyordu. Büyük ablam benden üpheleniyordu.<br />

“Yapma, etme, sen öylesin, sen böylesin.”<br />

Çok uçarydm, o devirlerde bikini giyiyordum.<br />

Seyhan Nehri’ne gidiyordum. Çocukluk<br />

yani. Ama fuhula alakam yok. Gösteriyordum,<br />

vermiyordum. Bilmiyordum daha dorusu seksin<br />

ne olduunu. Ama badana m derler, ondan<br />

yapyordum. Bir çocua ak oldum, Tanröver<br />

ismi... Ama çocuu bir gör; Warren Beatty,<br />

hani u Shirley MacLaine'in kardei; -benim<br />

yabanc filmlere biraz zaafm var, hep yabanc<br />

filmlere giderdim o zamanlar- ölüyordum onun<br />

için…<br />

58 ylyd, 14 yandaydm. O da liseye gidiyordu<br />

galiba. Lise 3’e mi gidiyordu öyle bir ey.<br />

Onu ilk caddede gördüm. Gözüm birden ona<br />

çarpt. Onlar hep grup halinde geziyorlard.<br />

Ölüyorum bu çocuk için ama içimde bu yok.<br />

Sadece seyredeyim. Mesela o kadar… – tövbe<br />

estafurullah- çok güzeldi. Aradan 4-5 sene<br />

geçti ite. En son karlatm bununla. “Seviyorum”<br />

diyemedim, ama çocuk anlyor baklarmdan.<br />

Ksacas ite, abim askerden geldi, 60’ta. Ayn<br />

yl krizler balad. Evden çkamyorum gece.<br />

Abim yokken zaten 11-12’de Adana’da hayat<br />

ölüyordu. O vitrinleri, vitrinlerin önünü geziyordum.<br />

Bir gün baraja gidiyordum. Otobüste kar-<br />

latm çocukla. Akamüstü. Meersem onlar


da barajda oturuyorlarm, bada. O zaman<br />

balar vard. Balar vard. Konutuk, adn ne,<br />

Över ite. Yaknlama hiçbir zaman olmad,<br />

hep uzaktan seviyordum onu ben. Onun yüzünü<br />

görürsem göreyim diyordum, hiç dünyay<br />

gözüm görmüyordu. Aradan epey zaman geçti.<br />

Bunun bir arkada ile ilikide bulundum. Seks<br />

bilmem ne... Resimleri vard duvarda arkadalarnn.<br />

Ordan Över’in resmini kopardm aldm.<br />

Çocuun haberi yok ama, eve götürenin yani,<br />

haberi yok. Aldm, külotuma sakladm. “Hadi<br />

ben gidiyorum.” dedim. O resmi ben 4-5 sene<br />

sakladm külotumda. O zaman naylon yoktu,<br />

jelatinin içine saryordum onu. Yl 62 oldu ama<br />

o arada ne dayaklar yiyorum evde. Kafam m<br />

yarlmad, gözüm mü patlamad? Abim yapt<br />

hep…<br />

Sonra, saçlarm da kesiliyordu. Uzundu benim<br />

saçlarm. Beatles tarz, Beatles zamanyd. Çiçek<br />

çocuklar zaman. 61’de artk kyamet koptu.<br />

Beni istemiyorlar. Enitem –nur içinde yatsn-<br />

“Ya olum yapma etme, gel seni bir yere koyaym,<br />

çal.” dedi. Kadn gibiyim, kz gibiyim kz.<br />

Dinlemiyorum. Büyüdüm. Beni odaya kapatt<br />

m, babamla abim, Allah ne verdiyse… Küçücük<br />

bir odada öldürüyorlar beni. Darda annem<br />

çlk çla. Can tatl derler ya. Var gücümle<br />

ikisini de attm üstümden. Hemen kapya<br />

bir tekme attm, dar kaçtm. Sokaklarda yatyordum<br />

sonra.<br />

Evden ayrlm bu ekil oldu, balarda yatyordum,<br />

sokaklarda yatyorum. Tekrar enitem beni<br />

yakalad. “Doru dürüst otur. Bir yere de çk-<br />

Deniz<br />

155


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

156<br />

ma. Ye, iç, yat.” dedi. Ailemin durumu iyiydi<br />

Allaha ükür. Evimizin yannda genelev, aramzda<br />

bir set vard. Eve geldim ama olmuyor.<br />

çimde yangn. O çocuun yangn içimde durmuyor.<br />

Onu görmezsem duramyorum. Mahalle<br />

mahalle aryorum onu bulaym diye. Devaml<br />

Büyük Saat’in ordan otobüse binerdi. Ben de<br />

Bankalar Caddesi’nde duraa giderdim onu görebilmek<br />

için, mahsus otobüse binerdim onun<br />

peinden. Baktlar ki olacak gibi deil. Beni<br />

stanbul’a göndermeye karar verdiler. “Git artk”<br />

dediler. “Madem ki bu boku yedin –tam teferruatna<br />

girmeyeceim- buradan git” dediler.<br />

1961 senesinde, 16 yanda m oluyorum?<br />

Gece toplandlar. Valizimi hazrladlar. Giyindim,<br />

kuandm. Bana 250 lira para verdiler o<br />

zamann paras ile, otobüsler 12-12,5 lirayd.<br />

Doru stanbul otobüsüne. Kimliksiz de almyorlard.<br />

O zamanlar öyleydi. Garaja anam getirdi<br />

beni, rahmetli nur içinde yatsn. “Kendine<br />

mukayyet ol, gittiin zaman adres yaz. Para<br />

göndereceim ben sana gizli” dedi. “Tamam”<br />

dedim. Vedalatk. Otobüse biniyorum –Allahm-<br />

bir yamur, Mart aynda… Gök delindi.<br />

Göz gözü görmüyor. Aman Allahm, dedim, bu<br />

ne hikmet. Ayrldm geldim.<br />

stanbul’a geldik. Haydarpaa’ya. O zamanlar<br />

otobüsler Karacaahmet Mezarl’ndan geçiyordu,<br />

61’lerde… Harem’e geldik. Harem’den vapurla<br />

buraya geldik. Pardon, Sirkeci’ye geldik;<br />

o zaman iskele Sirkeci’deydi. Aldm valizimi,<br />

otel aryorum. Bir otele gittim. Harem Oteli, hiç<br />

unutmam. Çift kiilik 7,5lira, tek kiilik 4 lira m,


neydi. Neyse. Beyolu’na gelmek istiyorum<br />

imdi, soruyorum. Filmlerde görüyorum ama<br />

filmlerle dalar kadar fark var. Aradm buldum,<br />

Beyolu’na geldim. O zaman Sirkeci’den bu<br />

Karaköy deniz otobüsleri, vapurlar var. Sirkeci’den<br />

Karaköy’e geliniyordu. Karaköy’den<br />

çktm. Geldim Beyolu’na, her yere giriyorum.<br />

Biraz da tahsilim var. Ortaokula geçmitim,<br />

ama gitmedim. Dolatm, kimseyigöremiyorum.<br />

Tanmyorum da kimseyi. Beni görenler anlyorlar:<br />

“Tanju, kz Tanju” diyorlar bana. Aa,<br />

dedim, Tanju ne ki. Bilmiyorum ki...<br />

<strong>Lubunya</strong>lara Tanju diyorlard o zaman: “Ayol<br />

Tanju!”... Geziyordum, Galatasaray’n oraya<br />

geldim. Artk kz myd, erkek miydi, bilmiyorum.<br />

Kadn klnda biri bana “ Gac nereye<br />

gidiyorsun?” dedi. “Ne diyorsun lan sen?” dedim.<br />

Bilmiyorum ki. “Kz, ben de sizdenim.”<br />

dedi. “Ne kz?” dedim. Hiç görmemiim ki<br />

dönme. Sade benim, biliyorum. Baktm, o zamanlar<br />

bekçiler vard. Bekçiler geziyordu buralarda.<br />

Onlar hemen kaçt, bekçi yanma geldi.<br />

“Onlar ne söyledi sana?” dedi. “Valla ne bileyim<br />

bir eyler söyledi” dedim. Hemen ivemi<br />

deitirdim. Kibar konuuyordum. “Ne diyordu<br />

o amna kodumun?” dedi. “Ne bileyim abi, bir<br />

eyler söyledi, anlamadm.” dedim. “Sen yabancsn<br />

galiba, nerede kalyorsun?” dedi. “Sirkeci’de<br />

kalyorum” dedim. “Adana’dan geldim,<br />

geziyorum.”<br />

Akam 8-9 oldu. “Hadi, otele gidelim.” dedi.<br />

Gece hayat bilmiyorum ki. Velhasl onu da<br />

Deniz<br />

157


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

158<br />

ksaca anlataym. Buraya, alnna ne yazlrsa o<br />

olacak.<br />

Dayanamyorum. Mart ay. Mart aynda yanyor<br />

Adana. Buraya da geldim “A, Adana gibiymi.”<br />

dedim, scak. Aman Allah’m Mart’n 10-<br />

15’inde, bir baktm hava nasl soudu, buz! Elbise<br />

ile gelmiim, zannediyorum ki bura da<br />

Adana gibi. Aman gece dondum. Tramvaya<br />

bindim hemen. Sirkeci yazyordu. Beyolu’ndan<br />

bindim, hatta Lale Sinemas’nn önünden<br />

gidiyordu. Bindim, Sirkeci’ye geldim. Kirlenmitim<br />

iki üç gün içinde. Adana’da da söylerlerdi:<br />

“Hadi hadi olum, kzdysan git engül Hamam’na.”Ordan<br />

aklmda kalm. Bu engül Hamam<br />

nedir derken, meerse eyler oraya gidiyormu.<br />

Ben saatlerini bilmiyorum. Onlar akamlar<br />

gidiyormu, ben gündüz gittim. Ama hava<br />

souk. Bir hamama gireyim, kendime geleyim<br />

dedim. Bir 2,5 lira da hamama verdim.<br />

Girdim. Ykandm. Tellallar anlad beni. “Kz ne<br />

güzelsin sen, yeni mi geldin?” dedi. Ben de<br />

“Yeni geldim.” dedim. Nerde kaldm sordu.<br />

Otelde kaldm söyledim. “Benim yanmda<br />

kalr msn?” dedi. Korkuyorum, daha param<br />

var o zaman. 2-3 gün içinde 25 lira para harcamm.<br />

Dolatm buralar, epey dolatm. Bir<br />

gün gündüz Sirkeci’de dolayorum, Adana’da<br />

bir arkadam vard, Tanju. Onunla da orda ey<br />

yapyorduk. Onunla karlatm: “Ya sen ne<br />

yapyorsun, stanbul’a m geldin? Hadi Feriköy’e<br />

gidelim” dedi bana.“Kim var?”dedim.<br />

“Arkadalarmla kalyorum, bir oda var, kalrsn<br />

bende 2-3 gün.” dedi. 200 lirada büyük para o


zaman. Ulan, dedim, bu böyle olmaz. Çalnr…<br />

Ne yaparm, dedim, parasz pulsuz…<br />

Baktm ki olacak gibi deil, Behiye Aksoy yeni<br />

çkmt o zaman. “Kanaryam güzel kuum”…<br />

“Ben yapamayacam, Adana’ya gideyim”, dedim.<br />

Sirkeci’ye geldim. Param verdim,<br />

Tramvayla geldim. Buraya kadar geldim. O<br />

zaman buradan dolmular kalkyordu. Taksiler<br />

kalkyordu biraz ileride Galatasaray’dan. Karaköy’e<br />

gidiliyordu. Karaköy’e geldim. Karaköy’den<br />

tekrar vapura bindim. Gittim oturdum,<br />

yattm. Sabah kalktm gittim, Adana’ya bir bilet.<br />

Velhasl Adana’ya geldim, dayanamadm…<br />

Eve gitsem bir türlü, gitmesem bi türlü. Ne olursa<br />

olsun, dedim, gideyim. Gittim“Niye geldin?”<br />

dediler bu sefer. “Uslu duracaksan, rahat duracaksan,<br />

bir eyler yapmayacaksan… Otur.”<br />

dediler. Saçlarm uzatmm. Korkudan damda<br />

yattm. Dam da yüksek. Abime söylemiler, geldi<br />

diye. Merdivenle dama çktm. Abim nereden<br />

bulduysa, ordan bir merdiven bulmu gece. Uykudayken<br />

saçlarm makasla kesmi. Sabah oldu<br />

gözümü açtm. Yastk saç dolu. O zaman<br />

çldrdm, alyorum, tulalar avluya atyorum.<br />

Avlumuz Taksim Bahçesi gibi. Durumumuz çok<br />

iyiydi. Kiraclarmz vard. 15 tane 2 katl evimiz<br />

vard. Anam baryor, yeenlerim, kiraclar…<br />

Artk abim çkt, beni kovalad. Damdan dama<br />

kaçyorum. Çeviktim yani böyle. Lastik gibiydim.<br />

Gittim sonra, yemek yiyorlard. Dedim: “Karnm<br />

aç”. “Git karnn baka yerde doyur” dediler.<br />

“Götümü mü siktireyim?” dedim. “Yapma-<br />

Deniz<br />

159


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

160<br />

dm ama yapacam bundan sonra, sizi rezil<br />

edeceim” dedim. “Nasl söylersin?” dedi bir<br />

tane vurdu abim. Gözümü patlatt.<br />

Neyse, sene 62 oldu. Kiracmz vard –Allah<br />

rahmet eylesin- genelevin kadnyd, o böyle<br />

gidiyor Antakya, skenderun, Osmaniye, slahiye,<br />

Antep, Mara, Hatay, buralar avucunun içi<br />

gibi biliyor. Abime akm o kadn. “stemiyorsanz,<br />

bari verin benim yanma, benimle beraber<br />

dolasn.” dedi. “Ben göz kulak olurum<br />

ona.” dedi. 62’de gittik. Sonra onunla Antep,<br />

Mara, Malatya, Antakya, skenderun, Krkhan,<br />

Reyhaniye, Hassa, Osmaniye, Ceyhan bunlarn<br />

hepsini gezdim.<br />

Arkadam otelde çalyordu. Otellerde çalyordu.<br />

O zaman fuhu otellerde vard. Ben bir<br />

ey yapmyorum. Ben ona göz kulak oluyorum.<br />

Çantasna paralarna bakyorum. O da ite…<br />

Yemeimiz odaya geliyordu. Rahatla da altm.<br />

Neyse bir gün “Kz olacak gibi deil, Kemal<br />

sen artk git” dedi bana. “Ben Antep’te kalaym,<br />

geneleve gireceim, olmuyor böyle” dedi. “Resmi<br />

bir yerde çalp rahat edeyim. Askn baskn<br />

var, böyle olmuyor” dedi. “yi” dedim. Adana’ya<br />

tekrar geldim. Sene 63 oldu. Bizim evin<br />

yanndaki genelevin patronu Fatma Abla ile kz<br />

Yüksel vard. Onlarn yannda kaldm. Anasnn<br />

gözleri âmâyd. Onlar Kanalköprü’de ev tutmulard.<br />

“Gel, anama bak” dedi “Eli aya ol.”<br />

Haftada bana 50 lira veriyordu.<br />

50 lira büyük parayd. Neden? Anasnn yannda<br />

yatyordum, seslendii zaman kalkyordum,<br />

tuvalete götürüyordum. Yatryordum, kaldr-


yordum, yemeini yediriyordum, kat be kat<br />

helali ho olsun. Yüksel dediim kz da evlendi,<br />

ayrld. Gör, Gina Lollobrigida gibi kz, o devirlerde.<br />

Gerçi ideali Brigitte Bardot idi ama Gina<br />

Lollobrigida da çok güzeldi. Neyse… Ondan<br />

sonra ite konuuyoruz, oturuyoruz falan<br />

evde… Götveren abim çkar gelirdi: “Ne aldn?<br />

yisin iyisin” deyip, alyordu param. Benim de<br />

iime geliyordu. Ha, diyordum, dokunmaz…<br />

Yüksel’in ite kocas var, iki çocuu var; biri olan,<br />

biri kz, annesi de hasta… Ba tuttular sonra,<br />

hadi gittik bada kaldk, ama çocuun resmi<br />

hâlâ buramda. Bi gün tuvalette düürmüüm.<br />

Köy gibi bir yer. Orman, ba, elma var, üzüm<br />

var…<br />

Kz beni ama çok seviyor, kz gibiyim ya. O daha<br />

önce stanbul’a gidip gelmi. Çünkü babannesi<br />

falan stanbul Fndkl’da otururlarm. Geldi,<br />

“Kemal” dedi. “Benle var msn?” dedi. “Varm”<br />

dedim. Sene 63, aylardan Kasm. Badan<br />

döndük ksacas, ben hâlâ onlarda kalyorum<br />

ama. Evdekiler beni hiç merak etmiyorlar, para<br />

götürdüüm zaman deli oluyorlard: 50 lira.<br />

imdi kz Yüksel dedi ki bana: “stanbul’a gidelim<br />

mi?” dedi. “Ben gittim ama hiçbir yeri bilmiyorum”<br />

dedim. “Sen merak etme, ben daha<br />

önce bir otelde çaltm” dedi. Öyle mi öyle.<br />

Patron kz. Artist gibi. Annesinin evinde 10-15<br />

tane kz çalyor. Ama resmi genelev. O zaman<br />

kzn kolunda 10-15 tane burma var. “Para<br />

yok” dedim. “Para ite burada” dedi kolunu<br />

göstererek. Hadi ne yapalm. Ben yine valizimi<br />

hazrladm. “Annecim ben orda kalacam,<br />

Deniz<br />

161


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

162<br />

Yüksellerde, Fatma Ablalarda kalacam” dedim.<br />

“yi” dedi kadn. Kadnla biz kaçacaz.<br />

Annemlere de söylemedim. Kimliimi de aldm.<br />

O zaman 7-8 yaprakl kimlikler vard. Geldim,<br />

kaçtk, garaja gittik. O zaman garaj Taköprü’nün<br />

ordayd. Arabayla pazarlk ediyor kz.<br />

stanbul’a kaça götürürsün? Yok 600, yok 500.<br />

“Arkada ben sana 500 lira veriyorum” dedi.<br />

“Bizi stanbul’a götüreceksin” dedi. Gece saat<br />

9… Bindik arabaya. stanbul’u o biliyor ama<br />

ben bilmiyorum. Nerede kalyor, Tarlaba m?<br />

Bir kere girdim Tarlaba’na o zamanlar. Hep<br />

Beyolu’nda dolayorum. Emek Sinemas’nn<br />

oraya gidiyorum. Tünele doru gidiyorum. O<br />

zaman en güzel yer Elhamra Sinemas’yd.<br />

Rüya Sinemas yeni açlmt o zamanlar. Geldik<br />

stanbul’a. “Yüksel, nerede kalacaz?” dedim.<br />

“Otelde kalacaz” dedi. Asmalmescit’e<br />

geldik. Baron Oteli var, turistik. Baron Oteli’nde<br />

kalyoruz. O dar çktktan sonra ben de dola-<br />

yorum oralar, geziyorum. Tunç Kafeterya<br />

vard Tünel’in hemen eyinde, 3 katl myd,<br />

neydi. Neyse sonra otele kostümle mostümle<br />

geldi. “Ne oldu Yüksel, ne yapacaksn?” dedim.<br />

“Pavyona gidiyoruz.” dedi. “Nasl yani?” dedim.<br />

Dansözlük yapacakm, güzel oynard.<br />

Geldik Beyolu’na. Hâlâ 63’teyiz. 63’ün Kasm<br />

ay. Havalar biraz limoni, pek souk deil. 10<br />

Kasm deil yani… Bunun tand bir kuaför<br />

varm Tarlaba’nda. Pavyona geldik. Patronla<br />

konutu. Hemen onu alp bu Balk Pazar’nda<br />

bir kuaför var, artistlerin gittii bir yer, oraya<br />

götürdüler. Artist dediim, pavyon artistleri.


Hemen saçn ban yaptrd orda, pavyona<br />

baladk. “Yüksel, bu ne yapacak?” dedi patron.<br />

“Abi, buna da gardrobu verelim” dedi. Kz<br />

biraz yrtk, daha önce de çalm. “Gardrop<br />

nedir Yüksel?” dedim. Bilmiyorum ki. Meersem<br />

artistlerin kostümlerine bakacakmm. Oyundan<br />

geldikten sonra üstünü ban çkartacam,<br />

kurulayacam. Çalmaya baladk.<br />

Cumartesiden cumartesiye 200 lira veriyorlard<br />

bana.<br />

Yüksel’in çalt yer imdiki Vat 69’un karsnda.<br />

O zamanlar Vat 69 yok zaten. Nurilerin<br />

Yeri diye bir saz vard. Konak Pavyonu da o<br />

binann üstündeydi. O zaman Vakko makko<br />

yok, zannetmiyorum. Neyse, biz Konak Pavyon’daydk.<br />

Saat 10’da geliyoruz, 11’de pavyon<br />

balyor. Dansözler oynuyor. Ben bir ara,<br />

çkaym, dedim. Dar çktm hava almak için.<br />

Bir baktm, ekip önümde durdu. “Gel bakaym<br />

buraya” dedi bana. “Ne yapyorsun sen burada?”<br />

dedi. “Abi ben hava almaya çktm” dedim.<br />

“Ne i yapyorsun sen burada?” dedi.<br />

“Ben burada çalyorum” dedim. “Gardroba<br />

bakyorum” dedim. “Aha, Niyazi Bey’in yeri<br />

mi?” dedi. Adam da naml adamm, Erzurumlu.<br />

“yi, hadi git buradan” dedi. “Ekipler alr götürür<br />

seni. “Ekip dediim de cip. O zaman cipler<br />

vard. Yüksel’e anlattm. “yi ki seni almadlar”<br />

dedi.<br />

Artk 18 olmutum. Tanju Tamaralar vard, büyük<br />

dansöz. Eskilere sorarsan bilirler. Boylu<br />

poslu, aslan gibi. Artist ya, film de çevirdi. Filmlerden<br />

de tanyorum. “Benimle kalr msn?”<br />

Deniz<br />

163


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

164<br />

dedi. imdi ben kza bir ey yapamam, brakamam<br />

onu ben. “Abla brakamam, o mahallemin<br />

kz” dedim. “yi” dedi. Gündüz oldu, oteldeyiz.<br />

Tarlaba’na geldik kuaföre. “O kuaföre<br />

niye gitmiyoruz?” dedim. “Aman brak, kazk<br />

oras” dedi. O zaman 2,5 lirayd. Fön yoktu.<br />

Maayla yapyorlard. Kadn da tanyormu kz,<br />

Feriköylü Benli Sabahat’n kzym. Tatar myd<br />

neydi, bilmiyorum. Almanya’da yetimiler, kar<br />

koca orda dükkan açmlar. Kocasnn ismi de<br />

Ersin, babayiit... Gide gele, gide gele. “Siz nerde<br />

kalyorsunuz?” dedi Yüksel’e. “Otelde kalyoruz”<br />

dedi. “Kz benim bir evim bo, gelin bir<br />

odada kaln” dedi. “Kira da istemiyorum” dedi.<br />

Yemeler içmeler bizden. Kadn da çalyor ya.<br />

Her gün 75 lira para alyor kz yevmiye ama cumartesiden<br />

cumartesiye veriyorlard. “yi” dedik.<br />

Eve yerletik. ç Feriköy’de. Feriköy mezarlnn<br />

iç taraflarnda o zamanlar hep villa tiplerinde<br />

evler vard. Önünde bahçesi, havuzlu…<br />

Çok güzeldi oralar.<br />

O evlerden birinde kaldk orda 15-20 gün. Kasm<br />

ay bitmek üzereydi, geldik. Tarlaba’nda<br />

kzn kocasnn akrabalar yakalad bizi. “Siz ne<br />

yapyorsunuz?” dediler. “Sen bana karamazsn,<br />

ben boanmm etmiim. Biz beraber geldik,<br />

çocuu da yanmda getirdim” dedi. “Fndkl’da<br />

babaannemin akrabasnn yannda kalyoruz”<br />

dedi. Gece pavyona geldik. Kza biri bela<br />

oldu. lle de dost olacam aya. Kz ey<br />

yapmad. Paydosta demi ki, darda bekliyorum<br />

sizi, demi.“Aman kalk” dedi bana. Taksiye<br />

bindik. 5 lira tuttu. Feriköy’e gittik. Dolmula


pardon. Gittik hemen eyalarmz aldk. “Nereye<br />

gideceiz Yüksel?” dedim. “Bursa’ya gidece-<br />

iz” dedi. Haydaaa.<br />

Gece Bursa’ya gittik. Bursa o kadar köhne bir<br />

yer ki. lk defa terifatçy ben Bursa’da gördüm.<br />

Sinemalarda yer gösteren. Bir otele gittik. O da<br />

motel gibi. Ben hiç bilmiyorum. Bizi götüren oför<br />

dedi ki: “Abla ben sizi pansiyona götüreyim,<br />

bu otel pislik, yaramaz” dedi. Pansiyona götürdü<br />

bizi, Sabah Pansiyonu. Gündüz vakti, manav<br />

dükkannn üstüydü pansiyon. Kaya Müren.<br />

“Allah allah, bu Zeki Müren’in neyi gelir<br />

acaba?” dedim. Bilmiyorum ki, neyse öyle geçtik.<br />

Ondan sonra, Patronlar geldi. O zaman iki<br />

pavyon vard Bursa’da, 63 senesinde... Bir<br />

Moulin Rouge, bir de Kültür Park Gazinosu<br />

vard. Kültür Park’n içindeydi. Bir de Cubana<br />

vard, Otel Hirman da vard.<br />

Biz pansiyonda kalyorduk. Bütün büyük ünlü<br />

dansözler orda kalyor, film artisti Perihan,<br />

“Sincap Perihan” derlerdi, filmleri var, barolde…<br />

Gece pavyona gideceiz, 10’da… 63 senesinin<br />

Kasm ay ite, sonuna m geliyoruz çok<br />

hatrlayamayacam. Anonslar ediliyor, sirenler<br />

çalnyor. Bayraklar darda indiriliyormu. “Aa<br />

ne oldu, Yüksel” dedim. Telefon geldi pansiyona,<br />

pavyon kapal. Niye dedik? Kennedy öldürüldü.<br />

63’te. e gitmedik. Bir iki gün öyle kaldk.<br />

Ona da rahmet olsun.<br />

Bu arada bizim kz, anas ile görüüyormu,<br />

Yüksel. “Kzm nerdesin?” demi annesi. Anne,<br />

demi o da, böyle böyle.“Annesi biliyor” demi<br />

“Gelin artk. O çocuk da orda ziyan olmasn.<br />

Deniz<br />

165


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

166<br />

Gönder onu” demi. “Tamam, gönderiyorum”<br />

demi. Hayda. “Kemal sen gideceksin” dedi bu<br />

bana. “Yüksel, nasl gidiyim, ne yapp edeyim?”<br />

dedim.<br />

Gitmek istemiyorum ki. Altm da. Biletimi aldm.<br />

O zamann paras 500 liram elime verdi.<br />

“Sakn paray ibne abine verme!” dedi. “Paralarn<br />

bir yere sakla, 10 lira 10 lira çkar” dedi.<br />

“Bir aya kalmaz ben de gelirim” dedi. O zaman<br />

Tofa fabrikas yeni açlmt galiba, imdiki garaj<br />

deildi, eski garajd, hangar gibi. Geldim<br />

güzelim. Bindim otobüse geliyorum. Elimde valiz.<br />

Ankara’ya kadar geldik, bereket otobüsün<br />

plakasn almtm. Okumak okumak okumak!<br />

Tahsil tahsil tahsil!<br />

Yemee çktm. Ama çocuk anlad beni, Muavin.<br />

Nonoluumu anlad. Kaarlanmm böyle,<br />

saçlar kz gibi. Yemek molas. Yemek molas<br />

bitti, ben duymadm. Yemek yiyorum. Gidip<br />

bakaym dedim, otobüs gitmi. Hatta çocua<br />

demitim: “Bana haber ver” diye. Artk anons<br />

ettiler de, belki ben duymadm. Nasl olsa plakasn<br />

aldm. Ben bunu Ankara’da yakalarm.<br />

Orann sahibine anlattm. Valizim de gitti. Plakasn<br />

sordu. “Git, Ankara’nn garajnda bulursun<br />

onu” dedi. Beni bir otobüse bindirdiler, para<br />

almadlar. Sabah geldim Ankara’ya. ndim.<br />

Otobüsleri aryorum. Lüks otobüsler deil.<br />

Dangul dungul külüstür. 40’lardan kalma…<br />

Çocuu yazhanede gördüm, beni görünce saklanmaya<br />

çalt. Çeviim, atiimdir. Kavgacym<br />

da. “Hemen nereye gidiyorsun lan, senin anan<br />

bacn bilmem ne yaparm” dedim. Plakasn


almm ben. “Valizimi göster çabuk” dedim.<br />

“Ya seni aradk bulamadk, mecburen geldik”<br />

dedi. Valizimi verdiler. Otobüse bindirdi beni.<br />

“Beni otobüse bindir yoksa seni ikayet ederim<br />

garajn sorumlusu kimse” dedim. Kyafetlerim<br />

var, giyimlerim var. Bir tek baörtü almtm<br />

yanma, o zaman, mehurdu. Neyse...<br />

Geldik Adana’ya. Adana dilleniyor, çalkalanyor.<br />

Benim için Yüksel’i kaçrd diyorlarm.<br />

“Ya olum o zaten kendi kz gibi. Kaçran Yüksel’dir”<br />

diyenler olmu. Anas geldi, biliyor tabi<br />

kznn ne olduunu. Böyle böyle, hiç merak<br />

etmeyin iyidir, dedim. Kocas ile görütüm. Severlerdi<br />

beni, mahalle çocuuyuz. Kaynanas:<br />

“Bu çocuun günah yok, zaten biliyorsun Erol”<br />

dedi. Ben gene onunla dostluumu sürdürdüm.<br />

Artk Adana’daydm, ama gene bildiimi yapyordum.<br />

Ailemin yanndaydm ama onlara para<br />

veriyordum. Abime yani. Babam hayatta param<br />

almazd. Abime de zaten yedirmezdim. Abime<br />

veriyordum 5 lira. –çay 20 kurutu, sinemalar<br />

60 kurutu- Hergün 125 kuru para veriyordum<br />

ona. “Nereden alyorsun bu paray?”<br />

diyordu. “Külhanbeylerden istiyorum” diyordum.<br />

Evimiz geneleve yakn ya. Çeçen Cumali<br />

vard, bakma yine büyük adamlar vard. “Abicim<br />

bana para ver” diyordum veriyorlard.<br />

Seviyorlard da beni çünkü. Çocukluumu<br />

biliyorlard. Kz gibiydim ama bana bir gün yan<br />

gözle bakmadlar. Sene 65 oldu. Askere geldim.<br />

Haber geldi, gittim karakoldan emniyetten sülüs<br />

verdiler bana. Vedalaacaz artk evle. Geldim<br />

eve, beni sabah yolcu edecekler ama kz gibi-<br />

Deniz<br />

167


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

168<br />

yim. Saçm kestirmedim. Kam, gözüm yapl.<br />

stasyona geldik, trene geldik. Ah ah, Kara tren<br />

gelmezm’ola, düdüünü çalmazm’ola… Neyse,<br />

Manisa’ya geldik. O zaman Tarzan sa myd,<br />

bilmiyorum. Ocak aynda 65’in. Arkadalar da<br />

vard, Adana’l çocuklar. 2-3 günümüz var teslim<br />

olmaya tugaya. “Ya zmir’e gidelim bari,<br />

saçlar kestiririz” dediler. “Ben kestirmem,<br />

tugayda kessinler.” dedim. Giyinmiim o biçim,<br />

elbise üzerimde tiril tiril. 500 lira para var yanmda.<br />

Manisa’ya kadar bedava gelmiim trenle.<br />

Dedim: “zmir’e gidelim zmir’i de gezelim<br />

bu meyanda. Hadi siz para vermeyin” dedim.<br />

Onlarn durumunu biliyorum, tandm çocuklard<br />

Adana’dan. ki kiilerdi. Manisa’dan zmir’e<br />

15 liraya gidiyoruz. Alsancak’a gittik, otele<br />

yerletik 3 kiilik odaya. Paralarn ben verdim.<br />

“Otelde arza marza yapmayn, ben çkp<br />

dolaacam” dedim.<br />

Gençlik heves, imdikilere hak veriyorum.<br />

Brigitte Bardot hastasydm, onun filmi vard.<br />

Bilet aldm girdim. zmir’i geziyorum. 2 günü<br />

orda geçirdik, döndük. Bindik taksiye. Tugayn<br />

oraya geldik. Girdik. Saat 2 olmu. Subaylar<br />

seçme alyorlar ya, ben de boylu posluyum.<br />

Beni bir gördü alay-tugay subaylar. O diyor<br />

ben alacam, dieri ben. ardm. Tugay<br />

komutan dedi: “Karar verin”. Bir temen vard<br />

stanbullu, çok güzel, boylu poslu, aslan gibi.<br />

“Ben bununla kalmak istiyorum buna verin beni”<br />

dedim. Güldüler bana. Kz gibiydim, saçm<br />

kestiler. Subayn gözleri doldu, o derece. Böyle<br />

güzel bi çocuk, bi anda… Sevdirdim kendimi


acemi birliine, subaylara. Moral elenceleri,<br />

geceleri oluyordu, sesim de çok güzeldi. ükran’n<br />

plaklar yeni çkmt. Okurdum falan.<br />

Beni sevdiler. ki ay oldu. Datm oluyor, beni<br />

nereye gönderecekler bilmiyorum. Yazc geldi,<br />

“Sen burada kalyorsun” dedi. Subay çok severdi<br />

beni. 6 ay sonra bir gün geziyorum, tugay<br />

komutan gördü beni. “Niye gitmedin?” dedi.<br />

“Bilmiyorum” dedim. “Hemen komutann bana<br />

gönder” dedi. Komutana söyledim bunu.<br />

“Bi ey mi yaptn?” dedi, “Yok” dedim. Niye<br />

beni göndermediini sormu. Artk ne olduysa<br />

bilmiyorum. “Seni Menemen’e gönderiyoruz”<br />

dediler. 400 lira para var yanmda. Aylk da<br />

alyorum 10 lira. Sigaram yok, çocuklara veriyordum.<br />

Sabunu eyi… Kadnlara ykattryordum<br />

çamarlarm ordaki çingene mahallesinde.<br />

Manisa’ya geldim, zmir’e geldim. Direk<br />

Menemen’e otobüs yok. Garaj, yaz, Austos,<br />

scak, Allahm. Asker elbisesi üzerimde, terliyorum.<br />

Yazhaneye gittim. “Menemen’e tabura<br />

teslim olacam” dedim. Bindirdiler, Menemen’e<br />

geldim. Benim namm oraya da gelmi,<br />

“Kz gibi, Adana’dan” diye. Astemen bana<br />

ak oldu orda da. Çok temizdim, çok titizdim.<br />

Elbise verirlerdi, asker terzihanesine verir, üstüme<br />

göre yaptrrdm. Zaten 37 numara postal<br />

yok. Sivil ayakkab giyiyordum. Olmuyordu.<br />

Ayaklarm yara oluyordu botun içinde. Orda 2<br />

ay kadar kaldm. Ordan da beni brakmak istemiyorlar.<br />

Subayla biz ii piirdik. Kou hamama<br />

gidiyor paklanyor, ben tek giriyorum. “Ba-<br />

n sabunlaym m?” dedi. Neler duyuyordum<br />

Deniz<br />

169


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

170<br />

neler, isteseler neler yapyorlar. i bitirdik.<br />

Ykandm, paklandm, kouuma gittim. lk<br />

nöbetim Kubilay Tepesi’ne çkt. Tabi kitaplarda<br />

da okuyorum. Çok güzel bir heykeli var. lk<br />

ehit Menemen’de, kellesini kesmiler. Neyse…<br />

Subayla konuuyorum, ey yapyorum. Dedikodular<br />

çkmaya balad. Ama kimseye cesaret<br />

vermiyorum. “Siktir lan, dipçikle vururum seni”<br />

diyorum. Döneceime yakn hastalandm. Revire<br />

yatrdlar beni. Kam alnm. Tabi o zaman<br />

kep giyiyordum görünmüyordu. Hastanede kep<br />

çknca… Binba vard, bahekim. “Yüzünü ne<br />

oldu?” dedi. “Yand.” dedim. Adam ya yuttu ya<br />

yutmad. “Dua et hemerimsin” dedi. Adanalym…<br />

3-5 gün orda kaldm. Datm günü oldu.<br />

Tren istasyonuna gelinceye kadar yanmdan<br />

ayrlmad o adam. Her eyi göze ald, vucudum<br />

prl prl, bir de palaskayla skyordum belimi,<br />

belim incecik. Omuzum incecik. Popom çkyordu,<br />

kz gibi. “Beni ara, mektup yaz tabura” dedi.<br />

Yazarm mazarm, neyse…<br />

Edirne’ye geldim, 16. Piyade alayna. Subaylar<br />

ite datyorlar erleri. O zaman eitim veriyorlar.<br />

Telsizler vard böyle. Ona kafam çok çalt.<br />

15 gün içinde ifreyi çözdüm. Kanallar aramay<br />

örendim. Bir kanala girmiim. Bir yere bastm.<br />

Kbrs deniz alt bilmem ne ay yldz ifresiymi.<br />

“Kbrs deniz altndan aryorlar kumandamn”<br />

dedim. “Nerden buldun sen bunu?” dedi. “Valla<br />

komutanm bastm oldu” dedim. Neyse Edirne’de<br />

de rahattm. Depocu hemerim çkt. O<br />

da herhalde eydi, ama belli etmiyordu. Bana


temiz iç çamarlar veriyordu. Kz gibi çok güzel<br />

askerdim. Yine postal yok ayamda.<br />

Alay komutan olarak Karadenizli bir yedek temen<br />

getirdiler üstümüze. Karargahta yedek temene<br />

verdiler beni. Erhan Temen beni anlad.<br />

Hallerimi gördü. “Ulan sen aslnda stanbul’da<br />

Mis sokaa gitsen, ne para kazanrsn, bütün arkadalarn<br />

orda” dedi. “Sen nerden biliyorsun?”<br />

diye sordum. Olancym bu meer.<br />

Neyse o öylece geçti, gitti.<br />

Yine hastalandm, birinci senesinde. Çorlu<br />

askeri hastaneye götürdüler beni. Kzaryorum,<br />

terliyorum. Binba çok iyiydi Allah raz olsun.<br />

Saçm ksayd oraya gittiimde. Üç ay hastanede<br />

kaldm. Saçlarm uzad, kendime geldim.<br />

“Hava deiimine gönderiyorum seni, sen dua<br />

et 6 ay göndermiyorum” dedi. Çünkü üç ay<br />

saylyor üç ay saylmyordu.<br />

Evet, aldm eyimi, Edirne’ye gittim, ordan sülüsümü<br />

aldm. Bindim otobüse geldim Adana’ya.<br />

“Ne oldu?” dediler. “Hastaym” dedim.<br />

Üç ay orda kaldm. ki ayn sonunda postac<br />

geldi. smimle hitap etti, “ubeye gideceksin”<br />

dedi. “Hayrola” dedim. Makbuz getirmi. 500<br />

lira para alacakmm. Bir kilo peynir, zeytin, pirinç<br />

bilmem ne. Abimin az kulaklarna varyor<br />

ama. Paray duydu ya... Gittim aldm geldim.<br />

Ne yapacaksn bu paray, dedi abim. Hiçbir<br />

eyde gözüm yok. Al, dedim, gözünü doyursun.<br />

50 lira istedim içinden. Üç aym doldu. Saçlarm<br />

uzad, güzeldim. spanyol paçalar, ayamda<br />

yazlk terlikler, parmak aras, Amerikallar<br />

getiriyordu. T-shirt. Alaya geldim. çeri bir gir-<br />

Deniz<br />

171


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

172<br />

dim. Hepsi dönüp bakt. Subaylar deli oluyor,<br />

kim bu diye. Kllarm cmbzla alrdm, kaymak<br />

gibi olurdum. Gençlik de vard o zaman. Komutann<br />

yanna gittim. “Ben geldim.” dedim. “Sen<br />

misin lan?” dedi. “Bi insan bu kadar nasl dei-<br />

ir?” dedi. Adanal demeye bin ahit ister, sesim<br />

daha inceydi. Velhasl askerliimi bitirdim. Binba<br />

Kayserili bilmem ne yazcs vard. zin<br />

mizin kullanmamtm hiç. Çar izinlerine gidiyordum<br />

ama kaçak gidiyordum. Onbalar, çavular<br />

seviyordu beni. Moral gecesinde arklar<br />

söylüyordum. TSM okuyorum Zeki Müren’den.<br />

Sende baya bir cevher var, derlerdi. Sarayiçi’nde<br />

nöbetteydim, binba yazcs geldi. “Hemen<br />

gel, tüfei teslim et, seni binba çaryor”<br />

dedi. Gönderecekmi beni. Ocak’ta tezkereyi<br />

almam lazm. Kasm’n 10’unda merasim vard.<br />

Öyle oldu. “Komutanm” dedim, “Param yok<br />

ama”… Param vard ama amacm Edirne’de<br />

kalmakt biraz. Güzel yerdi. Bir subaya ak<br />

olmutum orda, o da bana ak oldu, göçmen<br />

çoçuuydu. Bu baka bir subay ama, Edirneli.<br />

James Dean’e benzerdi. O geldii zaman anlyordu<br />

ama söyleyemiyorduk birbirimize… Çünkü<br />

kimseye vermiyordum. Yapmyordum. Bakyordum<br />

bana bir hareket yapyorlar, hemen<br />

“Kumandana söylerim” diyordum. Adana’da<br />

da öyle badireler atlattm, o tecrübelerime<br />

dayanarak öyle yapyordum.<br />

Neyse teskereyi aldm, geldim Adana’ya. Duramyorum<br />

artk Adana’da, smyorum. Dedim:<br />

“Ben gidiyorum stanbul’a.” Oray söyledi ya<br />

Mis Soka. Kafama takld. Velhasl geldim


stanbul’a. Bir arkadam vard, bilmiyorum, öldüyse<br />

Allah rahmet eylesin. Geldim onu buldum<br />

Beyolu’nda Turan Caddesi’nde. “Metin,<br />

ben geldim” dedim. Metin’le hobe ettik. Paydos<br />

zaman, yemee gittik Lades’e, Tarlaba’nda<br />

mehur çorbac. “Metin, bi ev bulalm,<br />

n’olur?” dedim. Aradk taradk. ki üç gün bir<br />

yerde kaldm. o zaman Rumlar çoktu, Ermeniler<br />

çoktu, Yahudiler çoktu. nan kötü deillerdi.<br />

Doramac akirSoka’nda arkadam ev<br />

buldu. “Ev buldum, 175 lira aylk” dedi. Annem<br />

demiti ya rahmetli: “Para gönderirim.<br />

Sen gelme artk. Çoluk çocuk büyüdü.” Evi<br />

tuttum. Yatak, yorgan yok. Zekâya bak: Gazete<br />

aldm 15-20 tane, yatak yaptm. Ayakkablar<br />

yastk gibi. O çocuk da öyle yatyor. Ailesi burada<br />

ama gitmiyor. Mektup yazdm eve: “Bana<br />

yatak yorgan, tencere, kap kacak, gaz oca<br />

yollayn.” O zaman gaz oca vard, aygaz yoktu.<br />

Bir hafta sonra telgraf geldi: “Git Sirkeci’den<br />

al.” yazmlar. Taksiye bindim. Geldim evi serdim<br />

güzelce. Ordan rahmetli bir kadn da karyola<br />

verdi. Biliyordu da beni. Ama eve müteri<br />

falan almazdm, bilmiyordum öyle ey. Kimisi<br />

tabak, çanak verdi komularn. Dayadm döedim.<br />

Güzel de bir taze fasulye yemei yaptm.<br />

Kap çalnca açtm. Arkadam “Ne güzel olmu<br />

buras, cennet” dedi. “Ben yerde yatacam sen<br />

evin erkeisin” dedim. 67 oldu, çocuk askere<br />

gitti.<br />

Mis Soka kar kar biliyordum artk. Ev sahibim<br />

de dünya iyisi. Ecdad nurlar içinde yatsn.<br />

“Anne, arkadam beni brakt gitti” dedim.<br />

Deniz<br />

173


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

174<br />

Kadn huyumu suyumu biliyor. Evin düzgün<br />

olduunu biliyor. “yi, sen burada merdivenlerimi<br />

sil, kiralarm topla, bakkala çakala gidersin<br />

kiraclara, sana ayda 35 lira veririm” dedi. Körün<br />

arad bir göz, Allah verdi iki göz. 68’den<br />

69’a kadar öyle geçti. Binalara temizlie gidiyordum.<br />

Ermenilerin, Rumlarn, Yahudilerin<br />

binalarna. Para veriyorlar 15-20 lira. Yanmda<br />

kasap vard. Eve adam getirmediimi biliyordu.<br />

“Sana i buldum, Sadkzadelerde” dedi. “Burada<br />

ne yapyorsan, orda da onu yapacaksn,<br />

merdiven temizleyeceksin, pencere sileceksin.”<br />

“yi” dedim. Bir kadn ile kocas geldi beni arabayla<br />

ald. Kornaya basyorlar, baryorlar. “Ay<br />

ne var, Allah kahretsin” dedim. “A, bu Tanju”<br />

dedi, ses tonumdan dolay. “Gel kz” dedi,<br />

“Muzaffer’in (kasabn) bulduu insanlar biziz”<br />

dedi kadn. Aldlar götürdüler beni. Yedi sekiz<br />

sene bir mahallede oturmak her olann kâr<br />

deil o devirlerde. Komular tandm, Türkan<br />

Abla’y, Bedia’y tandm. Mahallemin kz vard:<br />

Meral Zeren. Yurdaer Doulu’nun arkada<br />

vard. Sonra Ankara’da otelde ölü bulundu,<br />

unuttum imdi ismini. Onlar vard. Nermin<br />

Denizci vard, artist. Gider gelirdim evlerine.<br />

Sene oldu 70. Ev satld, bilmem ne oldu.<br />

Gittim geldim yine Tarla Sokak’ta oturuyorum.<br />

Ondan sonra çark hayatm balad. Taksim’e<br />

çkyorum, kzlarla görüüyorum. O zaman Kader’i<br />

gördüm. Necla’y gördüm, Yldz’ gördüm.<br />

“Aa, buras iyi” dedim. Meerse askerdekinin<br />

söyledii yer, Taksim çark yeriymi. Mis<br />

Soka’nda an Oteli var, oraya götürülüyor-


mu. Bu arada memelerime ine vurdurmaya<br />

baladm. “Gel kz sana bir ine vuracaz, memelerin<br />

büyüyecek” dediler. Biliyorlard beni.<br />

Geldi geçti sene 72 oldu. Cihangir’e tandm,<br />

Kbrsl arkadamn yanna. Derken arkadama<br />

Kbrs’tan ihbar geldi… O zaman Makarios<br />

vard, Kbrs’n Babakan. Kbrs’tan teyitsiz<br />

çklmyormu, ihbar olduu zaman götürüyorlarm.<br />

Götürdüler onu, ev bana kald. Bir arkadam<br />

daha vard Ajda, onla beraber kalyoruz.<br />

Geldi, geçti. Hicran vard, Öküz Bakl Mehmet,<br />

Urfal ama Ankara’da kalm çokça. Daha<br />

önce Ankara’da kaldnda amcas Neet Erta’n<br />

yannda çalm. Köçeklik yapyormu.<br />

Bir mektup geldi Hicran’a. Bize 3-4 tane köçek<br />

lazm. Güzel de oynuyorum, güzel de striptiz<br />

yapyorum.<br />

Kulüpleri mulüpleri talan ediyordum ben o<br />

zamanlar. Adam geldi. Ankara’ya gidiyoruz 4-5<br />

lubunya. Saçlarm simsiyah, prl prl. Orda<br />

gazetelere bile çktk. Kaman’a gittik, düünlere<br />

götürüyorlard bizi. Türkiye’de ilk defa pullu köçek<br />

olarak ben oynadm. Dansöz kyafeti ile…<br />

Onlar alvar, ceket giydiriyorlar ama ben yapamam<br />

öyle ey. stanbul’da pavyonlarda, kulüplerde<br />

çalmm ben, yapamam. “inize gelirse<br />

olur, gelmezse ben gidiyorum. stanbul gibi yeri<br />

brakp geldim buraya öküzler” dedim. Kabul<br />

ettiler. Ama pullu köçek gelmi, pullu köçek gelmi<br />

o zamanlar. 72’lerde. Gel zaman git zaman,<br />

kadere bak... Okuyucular geldi, Krehir’e bir<br />

düüne gelin almaya gidiyoruz. “Tavrm biliyorsunuz,<br />

ben kostümle oynarm, erkek kyafet-<br />

Deniz<br />

175


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

176<br />

leri ile oynayamam” dedim. “Tamam” dediler.<br />

O adamn köyüne gittik, otelin sahibinin, kadere<br />

bak. Harem Oteli’nin, 60’da ilk geldiimde<br />

kaldm otel. Neyse, tantrdlar, bize bir oda,<br />

yemek verdiler. Çalgclara yemek yok. Neden<br />

yemek vermediklerini sordum. “Onlarn paras<br />

var, yesinler” dediler. “Olur mu ya onlar bizim<br />

ustalarmz, çalgclarmz. Neyse, vermiyor musunuz,<br />

iyi” dedim. Düün balad, herkes çkp<br />

oynuyor. Ben çkacam ya, yer gök inledi.<br />

Almanclarn düünü. Yanmza geldi o adam,<br />

“Sakn Zeki Müren gibi oynama” dedi. “Ne diyorsun<br />

sen ya, siz beni buraya bilerek getirdiniz”<br />

dedim. “Öyle mi istiyorsun?” dedi. “Ustalar,<br />

güzel bir ey çaln” dedim. Nasl dönüyorum<br />

orda. Yoruldum, “Tamam yeter” dedim.<br />

Oturdum. “Kalk oyna, millet damlardan seyrediyor.”<br />

“Oynamam, yorgunum” dedim. “Ya ne<br />

istersen yapacaz” dediler. “Derhal ustalarn<br />

karn doyacak” dedim. “Onlarn paralar pein<br />

verilecek” dedim.<br />

Allahm, bu adam ben bir yerden tanyorum<br />

ama nerden, dedim. Ben stanbul’da kaldm<br />

deyince ona, oteli sordum. Hatrlad, o zaman<br />

adam yumuad. “Ne isterlerse verin” dedi. Ne<br />

kadar para topluyorduk, kardeim ne kadar.<br />

Ama ne alrsan yar yaryayd. Üç ay da orda<br />

kaldm öyle.<br />

Geldim stanbul’a. Kulüplere. Emniyete düerdik,<br />

15-20 gün gökyüzünü görmezdik. Ama<br />

rahattm. Öyle öldürmeler, vurmalar, krmalar<br />

yoktu. Bizi el üstünde tutarlard. Arabalar gelirdi<br />

Taksim’e. Bizi arabalarla götürürlerdi yedirme-


ye, içirmeye, gezmeye, tozmaya, denizlere, ile,<br />

Kilyos, Avalara götürürlerdi. imdikiler nerede…<br />

Paray buldular ey yaptlar. Ama imdi<br />

onlara da hak veriyorum. imdikiler bastramyor<br />

kendilerini. Eskiler bastrmak zorundayd.<br />

Bayram Sokak’ta, Abanoz’da çaltm. 74’lerde<br />

ilk lubunyalar götüren benim oraya… Abanoz<br />

76-77’de kapand. Sonra, Dolapdere civarna<br />

tanld. Dolapdere’ye 77-78’de ekip giremiyordu<br />

o zamanlar. Orda çaltm. 80’lerde de<br />

oras da kapand. Oras da kapannca artk çarka<br />

çktk. Kimisi kulüplere gidiyor, kimi pavyonlara…<br />

80 htilali olduunda Harbiye’deydim. A, sirenler<br />

mirenler. Rahmetli Meral, yanmdayd. Rahmetli<br />

çok güzeldi, Feri Cansel gibi… Dii bir<br />

kadnd. Subaylar etrafmz sard, kadnz ne de<br />

olsa. Biraz da dilli. “Ay imdi biz nasl gideceiz<br />

eve? Saldrrlar, maldrrlar” dedi. Hemen bizi<br />

askeri araba ile Bayram Soka’na getirdiler.<br />

Sonrasnda neler yaadk neler…<br />

Bayram Soka’ndaki evi 80’de tutmutum.<br />

Kulüpte çalyorduk. Saat 11’e kadard. 11-<br />

12’de kapanyordu kulüpler. Her yer çekiliyordu.<br />

Müterisini alan eve getiriyordu. Kulüpte<br />

kalan orda kalyordu. Sabah saat 7’de çkyorduk.<br />

81’de Ben Konya’da genelevde çalyordum.<br />

80’den sonra Ankara’ya arkadam götürüp<br />

ameliyat ettirmitim. Ankara houma gitti. “Sen<br />

git ben burada kalacam” dedim. Ben orda<br />

çaltm. Çaça’nn biriyle tantm, beni Konya’-<br />

Deniz<br />

177


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

178<br />

ya götürdü. Orda çaltm. stanbul’a 82’de<br />

döndüm tekrar…<br />

lk etei ben giydim, stanbul’da. 68-69’larda.<br />

Ama darda giyerdim, eve gelince normal giyiniyordum.<br />

Ne kadar da olsa mahalle. O zaman<br />

bekçiler vard gece. Bekçiler yakaladklarnda<br />

2,5 lira verirdik ellerine o zaman. Seslerini çkarmazlard.<br />

Kadn olduuma çok mutluyum. Gençlere tavsiyem,<br />

akll olsunlar. Gençliin kymetini bilsinler.<br />

Bir insann en büyük sermayesi gençliidir.<br />

Havasn kullansnlar… Benim hiçbir birikimim<br />

yok. u an yine fuhu yaparak geçiniyorum.<br />

Hâlâ Bayram Soka’nda yayorum.


Filiz:<br />

Darbe sabah Beyolu’nda askerlerin yürüme<br />

sesine uyandm. Sokaa inicez,<br />

makyajm falan yaptk. Ev basld. Bizi<br />

askeriye ordu evine götürdüler. Karakola<br />

teslim etmediler. Hastanemiz vard bizim:<br />

Cancan. Bizi Cancan’a yolladlar. Ordan<br />

da çktk Ahlak'a geldik. Ahlak’ta saçlar<br />

kesildi. Sirkeci’de… Seni çuvaln içine<br />

koyuyorlar Ahlak’ta. Kediler de var. Kediler<br />

seni parçalyor çuvaln içinde. Beni<br />

braktlar öleden sonra saat üç dört<br />

gibi... Ben Sultanahmet’e gittim. Bir esnaf<br />

dedi ki: Senin bu halin ney?, dedi. Suratm<br />

paramparça. Elbiselerim yrtlm.<br />

Her tarafm delik deik olmutu…<br />

Filiz<br />

181


Ben 1958 Hatay skenderun doumluyum. Çocukluum<br />

14 yana kadar hep Hatay’da geçti.<br />

Ailem durumumu bilmedi. Üvey abilerim vard.<br />

Annem iki evlilik yapmt. lkokulda kzlarla oynuyordum.<br />

Erkek çocuklarla oynamyordum.<br />

Bir tane Mustafa diye bir arkadam vard, ufak<br />

bir çocuktu. Kap komumuz. Beraber gidip geliyorduk.<br />

Bir gün, Mehmet sen bizimle niye yürümüyorsun,<br />

dedi. Kzlarla yürüyorsun hep, kzlarla<br />

iliki mi kurmak istiyorsun, dedi. 11-12 ya-<br />

ndaydm. Yok yok bir ey, dedim. Silkelendim.<br />

Komularmzdan bir tanesi anlamt. Bu ecinsel,<br />

dedi benim için. Aman ailesi bilmesin, dedi.<br />

Tepki almasnlar, dedi. Beni çard, senin için-<br />

Filiz<br />

183


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

184<br />

de kzlk m var, dedi. Kz gibisin sen, dedi Dürdane<br />

Teyze. çli dl bir insand benim ailemle.<br />

Kadn anlaylyd. Tahsilli bir aileydi. Beni<br />

denize götürüyorlard, gezmeye götürüyorlard.<br />

Annemin yerine kendi gelirdi okula. Annemde<br />

kalp vard. Annem böyle eyleri kaldramazd.<br />

Velini çar, dedi bir keresinde öretmen. Ben<br />

Dürdane Abla’ya söyledim. Annenin yerine ben<br />

gideceim, dedi, hiç ses etme...<br />

Ecinsel nedir bilmiyordum... Bir gün de teyzemdeyiz.<br />

Akam teyzemlerde oturuyoruz.<br />

Okullar tatildi. Saçlarm uzatmtm. Belediye<br />

otobüsüne bindik. Ben orda anladm, annem<br />

orda anlad. Neyin ne olduunu anlad. Bir yal<br />

amca vard. Oturuyordu. Kzm sen de böyle<br />

annenin yanna otur, dedi. Annem bir bana, bir<br />

adama bakt. Adam da hafif sakallyd... Annem,<br />

hocam, dedi, bu erkek... A ben kz çocu-<br />

una benzettim, dedi. Kusura bakma, dedi. Evimizin<br />

ordaki otobüs durana geldik. ndik, orda<br />

erkek berberi vard. Annem oraya soktu beni,<br />

3 numara kestirdi annem saçlarm. Kulaklar<br />

çkt bende böyle... Beyefendi öyle deyince annem<br />

çok bozuldu.<br />

Daha 12 yandaydm. Ben de artk kendimi<br />

anlaynca, geceleri evimizin yanndaki sahile<br />

gidiyordum. Tekneler, kayklar vard. Alt tarafm<br />

istiyordu. Birisi beni siksin istiyordum. Birisi<br />

benle arkadalk yapsn, düsün kalksn istiyordum.<br />

Neyse, 13-14 yandaydm, bir subayla<br />

kaldm ben. Deniz kenarnda bir mekanda. O<br />

bozdu beni. Biz onunla arkada olduk. O bana<br />

tatl alyordu. 25-26 vard o. Çok iyi bir insand.


Bana çok bakt. Ailemden gizliydi. Ne diyece-<br />

im, ay bu beni yapt, diyemem. Komumuzun<br />

bir tanesi de benle kalmak istedi. liki kurmak<br />

istedi. Bütün erkeklerin gözü benim üstümdeydi,<br />

güzeldim, çok güzeldim, ahaneydim. Ailem<br />

içinde benim üzerime bir kz yok, diyordum.<br />

Bir gün baktm, abim geldi. Benim bir abim<br />

vard, üvey abim vard. Kalk sen, dedi bana,<br />

ayakta dur, dedi bana... O da polisti. Gözümün<br />

içine bak, dedi. çimden böyle alyorum, annem<br />

de ordan alyordu. Abim rahmetlik oldu<br />

imdi. Çorabn çkart, dedi. Anneme sen hiç<br />

sesini çkartma, dedi. ii stt. Ayamn altna<br />

i soktu. Istt böyle yakt ayamn altn, dalad<br />

ki sokaa çkmayaym ben diye. Bu erkeklerin<br />

burada ne ii var diye? Evin önünde ne ii<br />

var diye? Bu erkekler niye bakyor, diyor. Senin<br />

olun götünü siktiren bir olan, dedi. Sen, dedi,<br />

böyle böyle yapyorsun, dedi bana. Benim<br />

ayaklarm iyileti. Ekmek yemiyorum, sudan<br />

kesildim. Ekmekten kesildim. Babam çok iyiydi.<br />

Abim kötüydü. Babam belediye memuru idi.<br />

Okula devam etmedim evden kaçtm. Banu diye<br />

travesti bir arkadam vard benim Hatay’da.<br />

Banu’yu buldum. O, temelli Adana’ya gidelim,<br />

dedi. Adana’ya geldik. 14 yandaym. Cebimizde<br />

para kalmad. Parkta yatp kalkyoruz.<br />

Kimseye de, paramz bitti ekmek verin, diyemiyoruz.<br />

Yanmza yal bir adam oturdu. Adam<br />

da 50 yanda var. Siz, dedi çalyor musunuz,<br />

dedi. Sizi kullanabilir miyim, dedi. Sizinle ilikiye<br />

girebilir miyim, dedi. Paranz neyse vericem,<br />

Filiz<br />

185


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

186<br />

dedi. Bi demet para çkartt herif bize. Hele benim<br />

için...<br />

Bana, sen bozuldun mu, dedi. Beni bir kii bozdu,<br />

bakas bozmad, dedim. Alamadm ben zaten,<br />

dedim. Adam, iyi, dedi, ben sizi eve götüreyim,<br />

bende kaln siz, dedi. Ben açl unuttum,<br />

banyoyu düünüyorum, suyu düünüyorum.<br />

Adam beni kolileyecek, adama da amca<br />

diyorum. Neyse ben duumu aldm filan rahatladm,<br />

adam baktm koynuma girdi benim.<br />

Adam diyo ki: Bir yere gitmeyin canm, ay size<br />

yemek yapaym. Adam yemekler yapyor, et<br />

soteler yapyor. Pilavlar yapyor, cacklar yapyor.<br />

On gün adamn evinde kaldk böyle. Adama<br />

da Antakya’dan haber geliyor. Ben telefonu<br />

aldm kulama dinledim o öbür odadan konu-<br />

urken. O yatak odasnda, ben de salondan<br />

dinledim. Hemen gel, diyor kars çaryor.<br />

Adam da ecinseldi. Banu arkadam adam koliledi<br />

ben kolileyemedim.<br />

Adam bize paramz verdi. Nereye gideceiz?<br />

Ankara’ya gidelim, dedi Banu. Ankara’ya geldik.<br />

Maltepe’yi geziyoruz, Kzlay’ geziyoruz.<br />

Gençlik Park’n geziyoruz. Atatürk’ün yatt<br />

yeri geziyoruz. Paramz bitti mi dört gün içinde.<br />

Gençlik Park’nda bir bankta ben, dierinde o<br />

yatmaya baladk. Ben böyle yatyorum parkta,<br />

kar tarafta kadn bize bakyor. O da pavyonda<br />

çalyormu. Köpei ile yanmza geldi. Köpek<br />

de beni yalad. Ay, dedim, adamn biri beni<br />

yalyor. Ay, dedim gözümü bir açtm baktm,<br />

köpek beni yalyor. Kar da, biey olmaz, biey<br />

olmaz çocuum, dedi. Börek yapm, termosta


da çay getirmi. Ay, dedim, iyi insanlara m<br />

rastlyoruz, kötü insanlara m rastlyoruz, dedim.<br />

Yoksa bizi kandryor mu insanlar, dedim. Bizi<br />

mi kullanmak istiyorlar, diyorum.<br />

Neyse kadn bizi evine götürdü. Biz kadnn<br />

evinde bir hafta kaldk. Kadnn evinde altnlar<br />

vard. Arkadam dedi ki, çalalm, dedi. Ben olmaz,<br />

dedim. Banu da rahmetlik oldu. Olur, dedi.<br />

Olmaz, dedim. Biz yapmadk. Ben kadna<br />

söyledim. Annecim, bak bir ey söyleyeyim mi,<br />

bu altnlar ya kasaya yatr, ya da bir yere yatr,<br />

sakla. Benim arkadam yapar, dedim, ama günah,<br />

dedim, bize ekmek verdin, para verdin,<br />

dedim. Biz stanbul’a gideceiz, dedim.<br />

Neyse stanbul’a geldik. O kadn bize verdi<br />

paray. Hâlâ 14 yamdaym. 14’e de girmemitim<br />

hatta, daha 2-3 ay vard. Neyse Topkap’ya<br />

geldik. ndik. Arkadam, bu bankta otur sen,<br />

dedi bana. Oturdum. ki gün Topkap’da kaldm.<br />

O bankn üstünde kaldm. Bekçi geldi,<br />

bakt, annemi bekliyorum, dedim. O geldi, babam<br />

bekliyorum, dedim. O geldi, abimi bekliyorum,<br />

dedim. Oturdum böyle. Geziyorum dolanyorum<br />

ayn yere geri geliyorum yine. Tabi<br />

cebimde para bitti yine. Kadnn bir tanesi<br />

ordan duvara simit koydu. Bana direkt vermek<br />

istemedi, benim almam bekledi. Ben de simidi<br />

aldm. Yerde de bi ie su buldum. Biri brakmt.<br />

Simitlen onu yiyorum.<br />

Bir tane yal amca geldi. Gel olum, otur bakym<br />

yanma, dedi. Boynuma sarld böyle evlad<br />

gibi. Ama adam hac hocayd. Beni kucaklad.<br />

Gel, dedi, dükkana gidelim, dedi. Adam<br />

Filiz<br />

187


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

188<br />

acaba bana bir ey mi yapcak, dedim. 60-65<br />

yalarndayd. Topkap’da o zaman kazak,<br />

mont, pantolon satan yerler vard. Dükkanlar<br />

vard. Delikanl sen aç msn, dedi. Ben üphelendim.<br />

Adam kuru fasulye pilav yapm etli.<br />

Dükkannda... Oturduk yedik. Adamn gözünün<br />

içine bakyorum, o da benimkine bakyor.<br />

Adam namaza gitti sonra. Öle zaman. Namazdan<br />

geldi. Büyükbaba, dedim. Oturdu 3-4 tane<br />

müteri geldi. Gelenler bana bakyorlard. Güzeldim,<br />

çok parlaktm. Bana i atyorlard. Onlar<br />

bozdukça katlayp katlayp koyuyordum, bey<br />

amca fiyatn söylüyordu. Neyse ben o adamn<br />

yannda bir yl kaldm. likiye girmedim kimseyle,<br />

orda adamn ba belaya girmesin, diye.<br />

Kars geliyordu, kzlar geliyordu dükkana çünkü.<br />

yerinde yatyordum. On be gün kadar<br />

sonra adam hastaland kzyla biz eya satyorduk.<br />

Karsyla satyorduk. Kars, dedi, seni eve<br />

götüreceim, dedi. Kadn, adam, kz hep namaz<br />

klyorlard. Konyalydlar.<br />

Bir gün bir kalabalk toplandk arkadalarlan,<br />

onlar karya-kza gidecekler. Hepsiylen arkadalk<br />

kurdum ben ordaki personellerle. Taksim’e<br />

gelicez. Bir senedir stanbul’daym Taksim’i bir<br />

sefer görmedim, ilk defa gidicez. Taksim’e geldik.<br />

Randevuevine geldik. Bütün evler hep<br />

açkt, hepsi çalyordu. Sraselviler’de. Ay tatl-<br />

m, dedi, ne kadar güzelsin, kaç yandasn sen,<br />

dedi bir tanesi... Ben, 15 yandaym, dedim.<br />

Sen de mi geldin, dedi. Bunun ya ufak, dedi.<br />

Sen, dedi, darda bekle, dedi bana. ki üç arka-


dam iini bitirdi, çktlar geldiler yanma. Bana<br />

15 yamda olduum için yasak.<br />

Bi baktm, çiçekçiler vard orda, kardan gelen<br />

bir kadn gördüm. Bir kuaföre girdi köpeiyle,<br />

ben de girdim arkasndan. Köpei sevdim, ad<br />

ne, dedim. Pamuk, dedi. Abla, dedim, bana<br />

yardm et, yatacak yerim yok, dedim. Sen, dedi,<br />

ecinsel misin, dedi bana. Kaç yandasn,<br />

dedi? Yalan söyledim. Çocuklarn yanndan<br />

kaçtm ben. Topkap’y da bulamadm tekrar.<br />

Kendimi sevdiriyorum güzelim diye. Bir tanesi<br />

karnn aç m, dedi. Evet, dedim. Taze fasülye<br />

yedim ben.<br />

Kz, dedi bir tanesi, sen nerelisin, dedi. Hataylym,<br />

dedim. Kaç yandasn, dedi? 18 yandaym,<br />

dedim. Üç kez tekrarlatt bana. Dedim, çalmak<br />

istiyorum. Aaa, dedi, seni de kadn kl-<br />

na sokalm, sen de çal, dedi bana. Çok güzelsin<br />

sen, dedi. Sen nasl i yaparsn, biliyor<br />

musun, dedi. Parann, dedi, bilmem neyine<br />

bilmem ne yaparsn, dedi. Hazrlandm geldim.<br />

Bütün evler çalyor. Kafam bir kaldrdm baktm<br />

11 numara. Dedim, herhalde bu evde çal-<br />

acam ben.<br />

Ay, dedim, ben bunlara kimliimi vermeyeyim,<br />

yamn ufak olduu ortaya çkar, dedim. Ben<br />

içeri geçtim. Hayrl iler, dedi Arzu. Bir tane<br />

kadn klnda Diyarbakrl bir lubunya, hemen<br />

geldi bana sarld. Ah yavrum, çocuum, dedi.<br />

26-27 yandayd o da. Baktm patron geldi.<br />

Kalk, dedi, ay ne kadar güzelsin, dedi. Mehmet<br />

bunu brakmayn, buna bakn, dedi. lgilenin,<br />

dedi. Ay akam oldu. Müteri gelip gidiyor böy-<br />

Filiz<br />

189


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

190<br />

le. Bir krem: nivea. Çaltm, çaltm. Bir tane<br />

travesti geldi. Dedi, siz bunu burda neden çaltryorsunuz,<br />

dedi, bunun ya ufak, dedi. 18<br />

yok bu, dedi. Arzu, sen çk lan dar, dedi. Baka<br />

eve mi almak istiyorsun, dedi. Biz brakaca-<br />

z, sokaa düecek, dedi. Ben bunu brakmam,<br />

dedi. Ben çaltm tkr tkr. Patron da<br />

beni brakmad, sa olsun.<br />

Baktm 72’lerde 73’lerde bir darp geldi. Saadettin<br />

Tantan geldi. O zamana kadar 3 sene çaltm,<br />

yani kaç yanda oluyorum? 17 yamda<br />

m ne. Evleri bast, hepimiz karakoldayz. Senin<br />

kimliin nerde, dedi polis... Nerelisin, filan yerliyim.<br />

Ben verdim adresi. 18 yandaym ben,<br />

dedim. Arzu, dedi ki, Ebru doru söyle, dedi.<br />

En sonunda ben kimlii çkarttm. 17 yamdaym,<br />

dedim. Arzu, dedi ki, sen, dedi, bize niye<br />

yalan söyledin Filiz, dedi. Dedim ki, ben yalan<br />

söylemedim. Korkumdan yaptm, dedim. Valla<br />

sana helal olsun, dedi. Ben sana bir ey söylemek<br />

istemiyorum, dedi.<br />

Kimliime baktlar. Bunu çaltran kim, dedi.<br />

Vekili gelsin bunun, dedi. Vekil, pezevenk demek<br />

aslnda. Sen mi çaltryorsun bunu, dedi.<br />

Hayr, efendim kendi geldi, dedi. Bilerek kendi<br />

girdi, dedi. Benim yüzümden cezaevine girdi<br />

kadn. 2 ay yatt çkt kadn. Kör Leyla... Seni<br />

ailene teslim edicem, dedi polisler. Ben senin<br />

saçlarn kesicem, dedi. Abim geldi mi, beni<br />

almaya, polis olan... Tantan’n da asker arkada-<br />

. Kardeinin burda ne ii var, dedi. Aldlar beni<br />

tekrar Hatay’a götürdüler. Bir sene bekledim.<br />

Hiç sesim çkmad. Ama alyorum. Sen beni


tutsan da ben geri dönücem, yine yapcam, dedim.<br />

Abim ak ak, beni dövüyor. Bir sene geçti,<br />

18 yama girdim.<br />

Abanoz kapanmt. Sokaklar kapanmt. Dolapdere<br />

vard o zaman. Dolapdere’de çaltk,<br />

sonra skyönetim geldi.<br />

Darbe Sabah Beyolu’nda askerlerin yürüme<br />

sesine uyandm. Sokaa inicez, makyajm falan<br />

yaptk. Ev basld. Bizi askeriye orduevine götürdüler.<br />

Karakola teslim etmediler. Hastanemiz<br />

vard bizim: Cancan. Bizi Cancan’a yolladlar.<br />

Ordan da çktk Ahlak'a geldik. Ahlak’ta saçlar<br />

kesildi. Sirkeci’de…<br />

Askeriye bitti, polisin eline geçti. iddetler<br />

balad. Dayaklar yiyoruz, falakalar yiyoruz: Sizi<br />

ienin üstüne oturtacaz. Daha Dolapdere’deyiz.<br />

Ora da kapand. nsanlar tekrar Beyolu’na<br />

akn. Bir Bayram Soka vard o zamanlar.<br />

Bir otel alyordu. Bir o açk. Kadnlar alyordu,<br />

bizi almyordu. Ondan sonra Bayram<br />

Sokak’ta evler açlmaya balad tek tük. Ardndan<br />

Ülker Sokak açld. Ben bi ara Mara’a<br />

pavyona gittim. Sesim de güzeldi. 82-83 vardr.<br />

Bizi gönderiyorlard. Üç kiiydik. En sonunda<br />

beni Eskiehir’e braktlar. Trenle… n diyorlar<br />

sana, orda iniyorsun. Köylü bir kadn. Teyze,<br />

dedim, buras neresi, dedim. Eskiehir’in yaknnda<br />

bir köy, dedi. Geçen de sizin arkadalardan<br />

brakmlard. Misafir edeyim sizi, dedi.<br />

Ben kaldm bir buçuk ay. Dier iki arkada<br />

döndü. Çiftçilik yapyorlard. Pancar ekiyorlard.<br />

Pancar yoluyorduk. Ben teyze gidecem,<br />

dedim. Al olum, dedi bana... Kuvvetli bir ka-<br />

Filiz<br />

191


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

192<br />

dnd. Çkard harçlm brakt benim. Geldim<br />

gene ayn.<br />

Seni çuvaln içine koyuyorlar Ahlak’ta. Kediler<br />

de var. Kediler seni parçalyor çuvaln içinde.<br />

Beni braktlar öleden sonra saat üç dört gibi...<br />

Ben Sultanahmet’e gittim. Bir tane esnaf dedi<br />

ki: Senin bu halin ney; dedi. Suratm paramparça.<br />

Elbiselerim yrtlm. Her tarafm delik<br />

deik olmutu. Sen mikrop kaparsn, dedi.<br />

Üç dört arkadala Sultanahmet’e adliyeye geldim.<br />

Savc bizi hastaneye sevk etti. Ne bu haliniz,<br />

dedi. Böyle böyle, dedik. Bir dümeye bast.<br />

Bizi alan polisler geldi. Bu bu, dedim. Bizi<br />

çuvaln içine koyuyorlar, dedim. Biz, dedim, insan<br />

deil miyiz. Biz hayvan myz. Alaynca<br />

edince, savc dedi ki, bunlara para verin de üstlerini<br />

balarn giyinsinler, dedi. yi bir savcym.<br />

Savc da geymi. 4-5 kii bir eyler aldk<br />

üstümüze. Giyindik. Mahkemeye çktk. Polisler<br />

de geldi. Bir daha ellemeyeceksiniz, dedi.<br />

Bu adam gitti. Baka bir adam geldi. Adana’dan<br />

biri geldi. Çubuklar senin önüne diziyor.<br />

Hangisini istersin, diyor. Ben, dedim, inceyi<br />

isterim. Manyak, dedi, kaln istesene, dedi. Daha<br />

az acr, dedi. Nasl vuruyor böyle. Moraryorum,<br />

kzaryorum. Nasl baryorum böyle. Bas<br />

bas baryorum, annem annem, babam babam…<br />

Baban sikiyim, anan sikiyim... Ben de<br />

senin anan sikiyim diye küfür ettim onlara. Bu,<br />

dedi, küfür etti. Bunu dövün, savcla göndereceiz,<br />

dedi. Ayamn alt mosmor...<br />

Hemen yazdlar, götürdüler savcla. Ellerim<br />

kelepçeli. Hemen ben savcnn önüne oturdum.


Ayama bakt, bu ayann hali ne, dedi.<br />

Beyefendi, dedim, beni dövdüler. Srtma bakt,<br />

mosmor. O yanma bakt, mosmor. Memura<br />

dedi ki, siz, dedi, bunu niye getirdiniz? Dedi ki,<br />

can havliyle herkes küfreder, dedi savc. Kadnd<br />

ama. Serbest, dedi savc. Mahkeme göreceksiniz,<br />

dedi. Davanzdan vazgeçmeyeceksiniz,<br />

dedi savc.<br />

Sonra beni Cancan’a götürüyorlar. Olmayan<br />

hastal bana yazyorlar. Sende frengi var, dediler.<br />

Bende yok, dedim. Baka bir hastaneye<br />

daha gittim. Senin kann temiz, dediler. Nevzat<br />

Bey’e getirdim. Buyurun Nevzat Bey, dedim.<br />

Yal bir adamd. Benim kanm bozuk deil,<br />

dedim. Bakasnn kann bana yazyorsunuz,<br />

dedim. Size yazklar olsun, dedim. Seni mahkeme<br />

salacam, dedi. Benim kanm temiz, dedim,<br />

benim raporlarm var... Bunu yazan yanl<br />

yazm, dedi. Hayr, dedim, ben sana dava<br />

açyorum, dedim. Açarsn, açmazsn... Bunu,<br />

dedi, 15 gün brakmyorsunuz, dedi.<br />

Ben hastaneden kaçtm. Doru Sultanahmet’e<br />

geldim. Savc Hanma. Buyurun, dedim. Kan<br />

temiz bunun, dedi. O zaman adam, aaa, dedi,<br />

baka birini yazacama bunu yazmm, dedi.<br />

Aksaray’a müdürlüe gittim, ikayet ettim. Sen<br />

affet, dediler. Ben o zaman hap içiyordum.<br />

Roche içiyordum. Haftada 6 sefer, 6 gün<br />

ordaydk. Bize yapmadklarn brakmyorlard.<br />

Hastabakclar, hademeler sana tekme tokat<br />

giriiyorlard. Bir odann içinde 150 kii kalyorduk.<br />

Siktiriyorsam götümü ben siktiriyorum,<br />

sana ne oluyor? Beyolu Adliyesi’ne çkartlar.<br />

Filiz<br />

193


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

194<br />

Lazd adam. Çk, dedi, sen dar, memura. Anlat<br />

kzm, dedi. Bunlar bizi 48 saat deil devaml<br />

alyorlar, dedim. Ne yapmamz lazm bizim,<br />

dedim. Serbestsiniz, dedi adam.<br />

Bayram Sokak’ta 4 tane ev vard, orda çalyordum.<br />

Polislerden korkuyoruz. Açlk grevi<br />

yaptk. Polisler ikence yapmasn diye yaptk.<br />

Çok kalabalktk. Demet de vard. brahim Eren<br />

de vard. Pembe kimliklerimizi çkartmadmzdan,<br />

mavi kimlik olduu için baka türlü görüyorlar<br />

bizi. Hayatmz tehlikede, travestiyim,<br />

ameliyatszm ben. Seks içilii yapyorum.


N.K.:<br />

“On iki kiiydik galiba, bizi bir trene bindirdiler<br />

Haydarpaa’dan. K, kar yayor.<br />

Bolu Da’na Doru iki dan aras bir vadide<br />

bizi trenden indirdiler. Kn kar ya-<br />

yor ve gece. Kar nda yolumuzu bularak<br />

ana caddeye çktk. Bizi dada ölüme<br />

terk ettiler. Öyle olaylar da yaadk.”<br />

N.K.<br />

197


Ben N.K., 1952 Giresun-Alucra doumluyum.<br />

lkokul birinci snfta stanbul’a geldim. Büyükada’ya<br />

yerletim. Üçüncü snfa geçtiimde kendimi<br />

baka bir ortamda buldum. Erkeklere kar<br />

bir zaafm vard. Hatta öretmenime âk oldum.<br />

O ara stanbul’a yerletik. On yedi yama<br />

geldiimde kendimi Tarlaba ortamnda buldum.<br />

Arkadalar edindim.<br />

Çok arkadam vard. Yüzlerce arkadam vard.<br />

stanbul’da o zamanlar, Beyolu’nda Abanoz<br />

diye bir yer vard. Orda bütün kadnlar, ecinseller,<br />

homoseksüeller, ameliyatllar, ameliyatszlar...<br />

Hepsi bir arada çalyordu. Emniyete<br />

Saadettin Tantan diye biri geldi. Bu arada bizler<br />

de büyüdük. Ameliyatlarmz olduk. Sokaklar-<br />

N.K.<br />

199


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

200<br />

da bekçiler vard. Hepsini emniyete aldlar, polis<br />

yaptlar. Onlar da, astm astk kestii kestik,<br />

Tantan’dan kuvvet alarak bizi mahvettiler. Bizi<br />

ameliyata zorladlar. Kendinize bir yol seçin, dediler.<br />

Ben 1977’de ameliyat oldum. 78’te skenderun’da<br />

kimliimi aldm. stanbul’da bizi dattlar,<br />

pavyonlara balamtk. Tam güzel çalyorduk.<br />

Askeriye baa geldi. 1980 olaylar oldu.<br />

Yasaklar kondu. Bülent Ersoy yüzünden bize de<br />

yasaklar kondu. Hemen hemen 8-9 sene o<br />

yasaklar sürdü. Baya çektik. Sonra serbest oldu,<br />

kaldrdlar yasa. Bu sefer de i iten geçti.<br />

Öyle sokaklarda...<br />

Çou zaten Avrupa’ya kaçt. Urfa’da çalyordum.<br />

Gittim izin istedim. Kimliim vard, anlamadlar.<br />

Fakat sonra anlalnca beni çardlar.<br />

Ahlak memuru... ki koluma birer mühür... ki<br />

tane polis... Dersin adam öldürmüüm gibi<br />

Diyarbakr Tp Fakültesi’ne götürdüler beni.<br />

Dekan geldi beni bir yere indirdi. Talebelerin<br />

olduu yere... Hepsi sradan bakmak istediler.<br />

Ne ekil yaplm. Bir erkek nasl kadn olabilir<br />

diye. 5-10 kiiye gösterdim...<br />

imdiki kolluk güçleri nispeten daha iyi. En<br />

azndan bir ksm okumu, derdini anlatabiliyorsun.<br />

Bizim zamanmzda derdini bile anlatamyordun.<br />

Borcum vard, harcm vard, Urfa’da<br />

çalrken. Emniyet Müdürü’ne o kadar rica ettim.<br />

Kabul etmedi. Git, dedi, içilik yap, dedi...<br />

Pamua git, dedi. Bana arabalar gösterdi. O<br />

gene iyiydi. Onun kadar iyi olmayanlar da vard.<br />

O kadar gurur krc eyler konuuyorlard ki,


ir ey diyemiyordun. Elin kolun balyd. O<br />

zaman asker karyordu sanrm. Çünkü Kenan<br />

Evren koydu yasa. Bata o vard. Polisler de<br />

ona uyuyordu. Hepimizi perperian ettiler,<br />

sokaklara döktüler... O zaman gazinolarda,<br />

pavyonlarda çalyorduk. simliydik. Afiliydik.<br />

Derli toplu çalyorduk.<br />

Kadn, erkek, ecinsel, travesti, lezbiyen hep bir<br />

arada çalyorduk. Zaten Taksim’le Tarlaba<br />

arasnda küçük bir alan vard. Hep binalarda<br />

çalyorduk. Zaten bizi ilk olarak Tarlaba kabul<br />

etti. Romanlarla Kürtler, Güney Anadolu<br />

halk oturuyordu. Bir de Ermeniler oturuyordu.<br />

Ermeniler mi, Yahudiler mi, kark oturuluyordu.<br />

Bizi kabul eden o bölge oldu. Baka hiçbir<br />

yer kabul etmiyordu. Biz de hep ufak bir yere<br />

sktk.<br />

Bekçileri polis yaptktan sonra kimseye bir ey<br />

diyemiyordun. Dayak atyorlard. On iki kiiydik<br />

galiba, bizi bir trene bindirdiler Haydarpa-<br />

a’dan. K, kar yayor. Bolu Da’nda. ki<br />

dan aras bir vadide bizi trenden indirdiler.<br />

Kn kar yayor ve gece. Kar nda yolumuzu<br />

bularak ana caddeye çktk. Bizi dada ölüme<br />

terk ettiler. Öyle olaylar da yaadk.<br />

Ya kadn olun, ya erkek, diyorlard. Bizim<br />

zamanmzda öyle bask yaplyordu. Sopalarla<br />

vuruyorlard yakalandmz zaman. Emniyetin<br />

içinde yapyorlard. Bir de öyle bir kiinin içinde<br />

deil, yüz kiinin içinde. Seni soyunduruyorlar,<br />

bir de copla haya yerine vuruyorlar. ‘Bu ne<br />

lan!’ diye. ‘Altn erkek üstün kadn’ diye. Bir de<br />

N.K.<br />

201


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

202<br />

nasl can yanyor o sopayla, copla vurduklar<br />

zaman.<br />

80 döneminde zaten pavyonlardaydm. Antalya’da<br />

çalyordum. Antalya’dan beni men ettiler,<br />

yasak gelince. Antalya’da Turistik Roma<br />

Gazinosu’nda çalyordum. Ameliyatl kadn<br />

olduum için, Bülent Ersoy eyine girdiim için<br />

beni de yasakladlar. Beni deil, hepimizi yasakladlar.<br />

Antep’te yaadm, Kilis’te yaadm, Adana’da<br />

yaadm, Mersin’de yaadm. Yani yaamad-<br />

m yer kalmad. Urfa, Diyarbakr, Elaz, Malatya,<br />

Amasya... Hep buralardan men oldum.<br />

Hep polisler. Gazinolarda, pavyonlarda seks<br />

yoktu. Sadece program vard. Güney Anadolu’da<br />

akam yemei olurdu saat 9’da. Kzlar indirirler<br />

restorana. Bir masa hazrlanr. Sonra da<br />

gazinoya indirirler. Seks yoktu, yani. Sadece<br />

Soukoluk bölgesinde vard. Soukoluk’ta da<br />

çaltm.<br />

Her ahlak polisi birbirine benzemiyor. Mesela<br />

skenderun’daki bakayd. Ben kimliimi orda<br />

aldm. Hatta ahlak memuru Seyfettin Abi vard.<br />

O bana ahit oldu, kimliimi alrken. Öyle iyi<br />

insanlar da vard. Bazs da bize kar insanlk<br />

d hareket ediyordu…<br />

Ailem ilk örendiinde çok iddet gösterdi, ondan<br />

sonra da kaçtm zaten. Evi terk ettim. Elmada’da<br />

oturuyorduk, Radyoevi’nin karsnda.<br />

Zaten iki tane kulüp vard. Kulüpler vard<br />

da, mehur olan iki taneydi. Vat 69 ile Kulüp<br />

12... Kardeim beni görmü orda. Hareketleri-


mi, arkadalarm, grubumu görmü. Öyle bir<br />

olay çkt.<br />

‘Senin onlarla ne iin var, sen de mi öylesin?’<br />

te öyle misin, böyle misin, derken bir kavga…<br />

Evi terk ettim. Sonrasnda hiç görümedim<br />

ailemle. Hâlâ da görümüyoruz. Kabul etmiyorlar<br />

efendim...<br />

N.K.<br />

203


Özlem:<br />

“80 Darbesi’ni hatrlamaz mym? Bir eve<br />

gitmitik. Ben ve arkadam bir eve<br />

gitmitik. Koliye. Dar çkmak yasak,<br />

dediler. Mecbur kaldk sabaha kadar o<br />

evde. Zeytinburnu’ndayd, hiç unutmam.<br />

Sabah bir dar çktk, her yer asker...<br />

Asker polisten daha iyi davranyordu.<br />

Mesela Dolapdere’de bizi aldlar, sraya<br />

geçirdiler. Hepimize dayak attlar. Srada<br />

kaç kii varsa, herkes yanndakine tokat<br />

atacak. En samimi arkadan bile olsa<br />

mecbursun vurmaya...”<br />

..<br />

Ozlem<br />

207


Ben, 1962 stanbul doumluyum. Çocukluum<br />

stanbul’da geçti. Sekiz kardetik, ben altncydm.<br />

Kendimi fark etmeye 16 yamda falan<br />

baladm. Ailem bilmiyordu. Sonradan örendi.<br />

Okumuyordum.<br />

Orta 2’den ayrldm. Bende evcilik falan oynama<br />

gibi eyler yoktu, top oynuyorduk. Tamirhanede<br />

çaltm. Çocuktum, okuldan sonra çaltm.<br />

Sinemalarda çaltm. Gazoz filan sattm<br />

eski yazlk sinemalarda. Statlarda gazoz falan<br />

sattm, pide sattm. Yazn da Florya’da enitemin<br />

sinemas vard. Orda çalrdm.<br />

Cezaevine girdiim 15-16 yalarnda baz olaylar<br />

oldu, ak yoktu. Cezaevinden çktktan sonra<br />

ailemin yannda kalamadm. stanbul Kutepe’-<br />

..<br />

Ozlem<br />

209


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

210<br />

de yayordum. Benim yaadm semt böyle<br />

eylere uygun deildi. Karydlar. Yadrgadlar<br />

ilk önce. Yazlar yazdlar duvarlara falan. Kaçmak<br />

mecburiyetinde kaldm. Cezaevinde bama<br />

gelen olaylar duyuldu. Mahalledeki arkadalarm<br />

da vard. Rahatsz etmeye baladlar.<br />

Ailemi düündüüm için ayrlmak mecburiyetinde<br />

kaldm. Sene 78’ten bahsediyorum.<br />

Ailemden ayrlp Beyolu’na geçtim. Beybon<br />

Kulüp vard, orda baz arkadalarla tantm.<br />

Hem Kulüp’te çaltm, hem de evde, Dolapdere’de<br />

çaltm. Mecbur gündüz oraya gidiyordum.<br />

Akamna da kulübe gidiyordum. Ben evvelden<br />

de gidiyordum Beyolu’na. Sinemalara<br />

falan gidiyordum, görüyordum arka tarafta insanlar<br />

ama öyle olduklarna inanmyordum.<br />

Sesleri kadn gibi geliyordu. Görmemiim çünkü.<br />

Zamanla kulüplerde falan arkada oldum<br />

insanlarla. Beybon Kulüp vard Beyolu’nda,<br />

Baba’nn Yeri... Eskiler bilir. Onun kulübüne<br />

giderdik akamlar... O zaman yabanclar çok<br />

vard. Araplar falan. Kulüp sahipleri bizi gönderiyordu<br />

ie... Sonra gündüzleri ite Dolapdere’de<br />

çalyorduk. Çok zordu.<br />

Bana benzeyen biri olarak ilk oray’la tantm.<br />

Halen yayor bu arkadamz. lk Beyolu’na<br />

çktm, bamdan olaylar geçmiti, cezaevinden<br />

çkmtm. Ailemden ayrlmtm. Ben Karadenizliyim<br />

ayn zamanda... Ben Taksim’e çktm,<br />

bir adamla tantm. Dedim ki: “Bizim gibiler<br />

nereye taklyor?” O da bana dedi ki: “Park<br />

Otel var” dedi. Çok kaliteli bir kulüptü, Gümüsuyu’nda.<br />

Öyle kaliteli bir kulüp zaten Türkiye’-


de bir daha hayatta olmaz, olamaz... Ben de<br />

oraya gittim. Bir baktm, dolu insan... te orda<br />

oray’ tandm.<br />

Tam dönerken Taksim’de alndm. oray’ da<br />

almlar. oray’ braktlar. (Gülben Hala)...<br />

ube’ye getirdiler ite. Tek bama getirdiler. Bir<br />

kaç gün kaldktan sonra ubede... ubede dayak,<br />

hakaretler... Sirkeci’de oldu, eski emniyet<br />

ordayd...<br />

Ondan sonra ite, dönmedim mahalleye... Beyolu’nda<br />

dolatm, arkadalar edindim. Gidecek<br />

yer yok, kalacak yer yok, sorun çok, oteller<br />

almyor. Gittiimiz laçolarn evinde kalyorduk.<br />

Sonra, Yasemin’i tandm, Sevim var, onla tantm.<br />

Vat 69 vard, Beybon vard. Vat 69 daha<br />

önce açlmt.<br />

80 Darbesi’ni hatrlamaz mym? Bir eve gitmitik.<br />

Ben ve arkadam bir eve gitmitik. Koliye.<br />

Dar çkmak yasak, dediler. Mecbur kaldk sabaha<br />

kadar o evde. Zeytinburnu’ndayd, hiç<br />

unutmam. Sabah bir dar çktk, her yer asker...<br />

Asker polisten daha iyi davranyordu.<br />

Mesela Dolapdere’de bizi aldlar, sraya geçirdiler.<br />

Hepimize dayak attlar. Srada kaç kii varsa,<br />

herkes yanndakine tokat atacak. En samimi<br />

arkadan bile olsa mecbursun vurmaya...<br />

Hiç unutmam arkadam Ayda var. Ailesini görmeye<br />

gittik. Aldlar yanmda saçn kestiler<br />

kzn... Aldlar, erkek berberine sokup saçn<br />

kestiler, ben kaçtm o an. Polisler zorla kolileyebiliyor.<br />

Bekçilerden çok korkardk. 78’ten beri<br />

saç kesme var. Dolmabahçe’ye getirirlerdi. Ellerimize<br />

vururlard. Hiç unutmam, kedi koyarlard<br />

..<br />

Ozlem<br />

211


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

212<br />

çuvala, döverlerdi. Hilmi miydi neydi ad, iman<br />

bykl bir polisti, imdi yalanmtr.<br />

Benden evvelkiler de Tantan’dan çekmitir. Benim<br />

zamanmda hep polisler. Beyolu Emniyet...<br />

En çok Beyolu Emniyeti’nden... Alyorlar<br />

dövüyorlard. Saçmz kesip bizi Dolapdere’de<br />

bir yerde brakyorlard. Ya da mezarlklar var.<br />

Feriköy Mezarl falan, oralarda brakyorlard.<br />

Hakkn aramak istesen, sana hak tanmyorlard.<br />

Öyle bir ey yok sende.<br />

Seksenden sonra nasl çalyorduk? Mesela polis<br />

geliyordu alyordu karakola götürüyordu, dövüyordu<br />

ediyordu, brakyordu. Abanoz kapalyd.<br />

Dolapdere’yi de kapattlar. Sonra tek tek<br />

evler vard, çalyorduk. Bayram Sokak 82’lerde<br />

falan çkt. Rahatlk hiç yoktu.<br />

Sonra Roz açld. Valentino falan, herkes gidemezdi<br />

ama. Kulüp 12 vard. Kolay kolay giremezdi<br />

herkes, ünlüler gelirdi. Hadi, Samim<br />

gelirdi -Müjde’nin kocas-, Müjde gelirdi Vat<br />

69’a; bizi masalarna alrlard. Ali gelirdi, Korhan<br />

gelirdi.<br />

Ama en kötü zaman hayatmda unutamayaca-<br />

m bizi trenle gönderdikleri zaman… Trenden<br />

indik biz. Bir kamyon ald. Haydarpaa’ya geldik.<br />

Gemiyle geçtik karya. Ben zmit’te inmitim.<br />

Yasemin’le ben, bir de Kader Abla var<br />

stanbul’a gelen... Kabata’a geldik. Ordan<br />

Taksim’e kadar yürü babam yürü...<br />

O zaman hakaret çok vard, küfür vard. O Balk<br />

Pazar’nn ordan geçerken yumurta atmalar,<br />

domates atmalar... Baya kötüydü.


Selahattin Çetiner sahne yasa getirmiti<br />

1981’de. Biz de etkilendik tabi. Etkilenmez miyiz?<br />

Ondan sonra biz grev yaptk. Taksim’de...<br />

brahim Eren... Hamamlar vard. <strong>Lubunya</strong>lar<br />

onun hamamnda kalyordu. 81 ya da 82’de<br />

ben ameliyat oldum. Ben ameliyat Tuncer’e<br />

oldum. Bir yazhanede...<br />

Karaköy’de çaltm. Cihangir’de evler açlmaya<br />

balad, orda çaltm. Madi Filiz’in evinde çaltm.<br />

Bayram Sokak’ta Birsen Abla’nn evinde<br />

çaltm. 84-85’ten sonra Doan Karakaplan<br />

çkt, emniyet müdürü, ahlaktan... O, insanlara<br />

çok eziyet etti.<br />

zmir’e hep gider gelirdim; son geliim 90...<br />

Biriyle yayordum; olumsuz eyler oldu. Tas<br />

tara topladm, Ahu arkadamn yanna geldim.<br />

Uzaklamak için zmir’e geldim.<br />

Gacvari * olduktan sonra ailemin yanna bir<br />

kere gittim. Mahallede tepki gördüm. Kardelerimi<br />

görmek istiyorum, dedim. Beraber büyüdüüm<br />

arkadalarm vard, ayn snfta falan.<br />

Dediler, bir daha bu mahalleye gelemezsin.<br />

Yasak gibi bir ey koydular, ben de gitmedim.<br />

Haber alyordum ama gidemiyordum yani.<br />

Arkadalarm Ayda ile ikimizi dövdüler baya.<br />

Kahve boald, üstümüze geldi. Bir ablamla<br />

görüüyorum, bir de kardeimle. Öbürleri kabul<br />

etmediler. Hâlâ da kabul etmiyorlar. Abim var<br />

Almanya’da, ablam var Almanya’da, onlar kabul<br />

etmiyor, bir abim daha var, o da kabul etmiyor.<br />

* Gacvari: Kadns, Kadn.<br />

..<br />

Ozlem<br />

213


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

214<br />

Beyolu’na ilk gittiimde darlarda yatyordum.<br />

Anl arkadamla Taksim Park’n dolayorduk.<br />

Yanma geldi, “ne olacak bu i” dedi.<br />

Yatacak yer yok. Yürüye yürüye Gülhane Park’na<br />

gittik, orda yattk. Çok iyi bir arkadat. O<br />

da ameliyat oldu sonra...<br />

O da ailesinden kaçyordu. Kurtulu’ta oturuyordu,<br />

Taksim’de. Okuyordu. Gündüzleri bulu-<br />

uyordum onla. Birahaneler vard: Bacanak<br />

vard, Orman birahanesi, adrvan vard. Çiçek<br />

Pasaj eskiden beri vard... Oralara giderdik. Orda<br />

taklrdk laçolarla...<br />

Ben Beyolu’na bile bile gittim. Zaten cezaevinde<br />

tanmtm bir tane arkada. O revirde çalyordu.<br />

Revirde meydancyd. O da lubunyayd.<br />

O zaman lubunya fazla olmadndan revire veriyorlard.<br />

O zaman benim bamdan olay geçince<br />

ona söyledim. Akam saymda söyledim.<br />

Beni revire attlar. Uzun hikâye, dayaklar falan<br />

filan...<br />

Onun yanna gittim. Kapmz kapanyordu bizim.<br />

Bildiiniz hasta kouu... Hastalkl insanlar<br />

ordayd. Orda tantm. Hiç unutmam ad Eymen,<br />

vurdular onu sonradan. Duvara yazard.<br />

Nakka * , Madilik falan... Meydanc ya, kapnn<br />

arkasndan saklad yemekleri etleri falan gelir,<br />

bana verirdi. Lubuncay o öretti. Bana, bunlar<br />

ezberle, derdi.<br />

Benimki sübyan kouuydu, onun ki revir ko-<br />

uu. imdi tek tek atyorlar, o zaman öyle bir<br />

ey yoktu. Varsa ya revire veriyorlard ya da<br />

* Nakka: Lubuncada ‘Yok’ anlamna gelir.


normal koua veriyorlard. Benden iki ya<br />

büyüktü. Önce o çkt cezaevinden. Sonra darda<br />

bulutuk. Beraber çarklara * m çkmadk,<br />

ooo... lk benim adm o koydu... Zaten bizim<br />

Tarlaba’nda bir kuaförümüz vard: Sema...<br />

Bütün lubunyalar oraya giderdi. Tarlaba’nda<br />

ev tutmutuk... Üç katl her katta birimiz oturuyorduk.<br />

Sonra Eymen öldürüldü, evinde boaz kesilerek.<br />

Telefon kablosuyla bomular, grtlan<br />

bçakla kesmiler. Maçka’da evi vard. Evinde<br />

ölü bulundu. Ben Ülker Sokak’ta oturuyordum<br />

o zaman, 87 ya da 88 olmal…<br />

Polis iddeti, benim gördüüm kadaryla 95’lere<br />

kadar devam etti. Tünel’de oturuyordum, ameliyatm<br />

olduktan sonra, 82-83’te Ülker Sokaa<br />

geçtim. zmir’e tanncaya kadar da orda yaadm.<br />

Öncesinde bir sene de Kadköy’de oturmutum.<br />

Çou arkadam oraya geçmiti, rahatt,<br />

ben de Ülker’e geçtim. Pürtela Sokak...<br />

Oras çok güzeldi. Hiç unutamayacam yerlerden<br />

biri orasdr. Bütün arkadalar bir aradaydk.<br />

Doan Karakaplan gelene kadar. Ondan<br />

sonra hepimizin hayat birden deiti.<br />

Doan Karakaplan geldikten sonra, hiç unutmam,<br />

ben bir çocukla yayordum. Oturuyorum,<br />

o da karmda oturuyor. Kapy krp geldiler.<br />

kimizi de aldlar. Dedim ki, “benim yaadm<br />

insan”. Dediler ki, “böyle bir ey olamaz”.<br />

Çocuu da aldlar. Ertesi güne imtihan<br />

da vard. Dier arkadalarm da aldlar, 100<br />

* Çarka çkmak: Sokakta dolap müteri bulmak.<br />

..<br />

Ozlem<br />

215


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

216<br />

tane belki polis geldi. Arkadalarmdan birinin<br />

karakolda gösü patlamt. Dayak yedik. Hapa<br />

baladm. Mecburen. O daya, acy çekmemek<br />

için kullandm…


Fotoğraf Albümü<br />

219


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

220


Fotoğraf Albümü<br />

221


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

222


Fotoğraf Albümü<br />

223


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

224


Fotoğraf Albümü<br />

225


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

226


Fotoğraf Albümü<br />

227


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

228


Fotoğraf Albümü<br />

229


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

230


Fotoğraf Albümü<br />

231


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

232


Fotoğraf Albümü<br />

233


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

234


Fotoğraf Albümü<br />

235


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

236


Fotoğraf Albümü<br />

237


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

238


Fotoğraf Albümü<br />

239

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!