Engelliler
Engelliler
Engelliler
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ُﻊﻴﻄَﺘ<br />
ْﺴَﻳ َﻻْوَا ﺎًﻔﻴﻌ<br />
َﺿ ْوَا ﺎ ًﻬﻴﻔ<br />
َﺳ ﱡﻖَ ﳊا ْ<br />
�<br />
� �<br />
ِ ﻪْﻴَﻠ َﻋ ىﺬﱠﻟا<br />
َنﺎ َﻛ ْن<br />
�<br />
ِ ﺎَﻓ<br />
... ِ ل ْﺪ َﻌْﻟﺎِﺑ ُﻪـﱡﻴِ ﻟَو ﻞْ ِ ﻠْﻤُﻴْﻠَﻓ ﻮَ ُﻫ ﻞﱠ ِ ﻤُﻳ ْنَا<br />
“…Eğer borçlu aklı ermeyen veya zayıf bir kimse<br />
ise yada yazdıramıyorsa velisi adaletle yazdırsın…”<br />
(Bakara, 2/282) denilmektedir.<br />
ﺎًﻣﺎَﻴِﻗ ْﻢ ُﻜـَﻟ ُ�ا ﻞَ َﻌ َﺟ ﻰﺘﱠﻟا<br />
ُﻢ ُﻜـَﻟاﻮْﻣَا َ ء�ﺎ َ َﻬَﻔ ﱡﺴﻟا اﻮُﺗْﺆُﺗ َﻻَو<br />
�<br />
“Allah’ın sizin için geçim kaynağı yaptığı mallarınızı<br />
aklı ermeyenlere (süfehâ’) vermeyin…” (Nisâ, 4/5)<br />
Bu âyette “aklı ermeyenler” (süfehâ’) ile maksat mallarını<br />
saçıp savuran, gereği gibi harcayamayan kimselerdir.<br />
8 Bunlar, rüştüne ermeyen ve muhakeme gücü<br />
gelişmemiş olan çocuklar olabileceği gibi kısıtlı, bunamış,<br />
depresyona ve bunalıma girmiş, doğuştan veya<br />
sonradan aklî melekesini yitirmiş zihinsel özürlü kimselerdir.<br />
Âyet, malını akıllıca kullanamayan zihinsel özürlüleri<br />
yerme bağlamında değil, akıllarının yetersizliği, yararlı<br />
ve zararlı olanı ayırt edebilme yetersizliği, malını muhafazada<br />
zayıflığı sebebiyle onları koruyup kollama<br />
bağlamında zikredilmiştir. 9<br />
8 Nesefî, Ebu’l-Berekât Abdullah b. Ahmed, Medariku’t-Tenzil ve Hakaiku’t-Te’vil,<br />
(Mecmûatün Mine’t-Tefâsîr içinde), II, 10. Beyrut, tarihsiz.<br />
9 Hâzin, Alâüddin Ali b. Muhammed, Lübabü’t-Te’vil fî Meâni’t-Tenzîl (Mecmûatün<br />
Mine’t-Tefâsîr içinde), II, 10. Beyrut, tarihsiz.<br />
33 34<br />
b) MECÂZÎ ANLAMDA<br />
Mecâzî anlamda zihinsel özürlülük, aklın ilâhî gerçekleri<br />
anlamada kullanmamasıdır. Bu anlamda kâfir,<br />
müşrik ve münafıklar, Kur’ân’da “gerçekleri anlamayan<br />
insanlar” olarak nitelenmişlerdir. Cehennemlikler için,<br />
ﺎَ<br />
ِ� َنﻮ ُﻬَﻘْﻔَﻳ َﻻ �بﻮُﻠُﻗ ْﻢُ َ<br />
�<br />
“…Onların kalpleri vardır fakat onlar kalpleriyle<br />
(gerçeği) anlamazlar” (A’râf, 7/179) buyurulmuştur. Yüce<br />
Allah, kâfirlerin, hakkı anlamamaları, inkârda diretmeleri10<br />
ve büyüklenmeleri11 sebebiyle “kalplerini mühürlemiştir”,<br />
12 bu yüzden onlar gerçekleri anlamaz ve bilemez13<br />
hale gelmişlerdir. İnkâr, isyan ve günahları<br />
kalplerinin paslanıp kararmasına14 hastalıklı olmasına15 ve katılaşmasına16 sebep olmuştur. Akıllarını kullanmadıkları17<br />
için zihinsel özürlü durumuna düşmüşlerdir.<br />
Kur’ân’da; kâfir, müşrik ve münafıklar, 18 buzağıya<br />
tapan Yahudiler19 Allah’a ortak koşan cinler, 20 çocuklarını<br />
öldüren insanlar21 zihinsel özürlüler, akıllarını<br />
hayırda kullanmayanlar (süfehâ’) olarak nitelenmiştir.<br />
10 Nisâ, 4/155; A’râf, 7/101; Yunus, 10/74.<br />
11 Mümin, 40/35.<br />
12 Bakara, 2/7; Nahl, 16/108; Münâfikûn, 63/3, 7; Muhammed, 47/16; Câsiye, 45/23.<br />
13 Tevbe, 9/87, 93, 127.<br />
14 Mutaffifîn, 83/14.<br />
15 Mâide, 5/52.<br />
16 Hac,22/ 53; Mâide, 5/13.<br />
17 Enfâl, 8/22.<br />
18 Bakara, 2/130, 142.<br />
19 A’râf, 7/155.<br />
20 Cîn, 72/4.<br />
21 En’âm, 6/140.