Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Ekonomi 2 Muhasebe 5 Gündem 8<br />
Ziraat Bankası, İstanbul Alışveriş Merkezi’ne<br />
verdiği 285 milyon euro krediyi şirket zor duruma<br />
düşünce krediyi tahsil edemedi. BDDK'nın tahsili<br />
gecikmiş alacakları bir haftada tavan yaptı.<br />
Bankanın toplam alacaklarının gecikme faiziyle<br />
birlikte 630 milyon lira olduğu ifade ediliyor.<br />
BORSA<br />
1 EKİM 2012<br />
Pazartesi<br />
6 BİN ÜRÜN<br />
güvensiz bulundu<br />
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, okul<br />
kıyafetleri ve ayakkabılar konusunda 7 ilde<br />
yaptıkları denetimde, 80 farklı marka ve modelden<br />
numuneler alındığını ve çıkan sonuçları paylaştı.<br />
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati<br />
Yazıcı, okul kıyafetleri ve<br />
ayakkabılar konusunda İstanbul,<br />
Kayseri, Malatya, Samsun, Bursa,<br />
İzmir ve Şanlıurfa'da denetimler<br />
gerçekleştirdiklerini belirterek,<br />
''Önlük, formalar, kazak, süveter,<br />
mont, eşofman, etek, pantolon,<br />
gömlek, tişört, çorap, kravat,<br />
ayakkabıdan oluşmak üzere 80<br />
farklı marka ve modelden<br />
numuneler alındı. Alınan<br />
numunelerin tamamı azo boyar<br />
madde testlerinden geçip, güvenli<br />
bulundu'' dedi.Bunun memnuniyet<br />
verici bir sonuç olduğunu dile<br />
getiren Yazıcı, ''Azo boyalar,<br />
kanserojen riski taşıyor. Kanser<br />
konusunda en önemli kontrol<br />
stratejisinin korunma ve erken<br />
teşhis olduğu bir gerçek. Bu<br />
sonuçlar da tekstil ve ayakkabı<br />
imalat ve ithalatçılarımızda<br />
tehlikeli azo boyar madde<br />
konusunda ciddi bir farkındalık<br />
oluştuğunu gösteriyor'' diye<br />
konuştu.<br />
Yazıcı, limitlerin üzerinde kimyasal<br />
madde içerdiği tespit edilen<br />
ürünlerle ilgili olarak idari<br />
işlemlere başlandığını ifade ederek,<br />
''Güvensiz ürünlerin imalatçı ve<br />
ithalatçıları, güvensiz ürünlerin<br />
ilan edilmesi, piyasadan<br />
toplatılması ve imhası gibi<br />
yaptırımların yanı sıra 33 bin 981<br />
liraya kadar idari para cezasına<br />
muhatap olacaklar'' ifadesini<br />
kullandı.<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Denetimler devam edecek<br />
Denetlenen kırtasiye ürünlerinin,<br />
çantalar (okul çantaları, beslenme<br />
çantaları, kalem çantaları), boya<br />
kalemleri ve boya malzemeleri<br />
(pastel boya, sulu boya, kuru boya<br />
kalemleri, keçeli kalemler),<br />
kalemler (kurşun kalem, tükenmez<br />
kalem), silgiler, kalemtıraşlar,<br />
defterler, abaküsler, sayı<br />
fasulyeleri, su matarası, oyuncak<br />
damgalar, kalıplar, bant, sticker ve<br />
etiketler olduğunu bildiren Yazıcı,<br />
denetimlere Türkiye'nin her<br />
yerinde çok daha sıkı ve organize<br />
biçimde devam edeceklerini<br />
söyledi.<br />
Güvensiz ürün oranının<br />
düşmesinde sektörle geliştirilen<br />
diyaloğun rolüne değinen Yazıcı,<br />
''Güvensiz ürün oranının geçen yıla<br />
göre yarı yarıya düşmüş olmasında,<br />
bakanlık olarak kararlı bir şekilde<br />
konunun takipçisi olmamız,<br />
denetimlerimizi sürdürmemiz ve<br />
sektör temsilcileriyle geliştirdiğimiz<br />
olumlu diyaloğun rolü büyük'' diye<br />
konuştu.<br />
Yazıcı, bakanlık olarak piyasa<br />
gözetimi ve denetimi yaparken<br />
amaçlarının salt firmaların<br />
cezalandırılması olmadığını, aynı<br />
zamanda sektörün eğitilmesi ve<br />
bilinçlendirilmesi konusuna da<br />
önem verdiklerini kaydetti. Yazıcı,<br />
bu nedenle sektör temsilcileriyle<br />
işbirliğine büyük önem verdiklerini<br />
vurguladı. Haberi s.16’da<br />
Damga<br />
vergisini<br />
az ödeme<br />
yolu<br />
Açıkça vergi konusuna girmeyen faaliyetlerde<br />
bulunularak veya vergi yasalarındaki boşluklardan<br />
yararlanılarak vergi ödenmemesine veya az vergi<br />
ödenmesine 'vergiden kaçınma' deniliyor. Mükellefler<br />
açısından sıkça başvurulan vergiden kaçınma suç<br />
veya kabahat kapsamına girmiyor.<br />
Benzin fiyatlarına art arda yapılan zamlar sonrası<br />
Türkiye en pahalı benzin kullanan ülke konumuna<br />
geldi.95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı 4.81<br />
liraya yükseldi.Zamlı tarife gece yarısından sonra<br />
geçerli hale geldi.Benzine bir zam daha geldi. Gece<br />
yarısından itibaren benzinin litresi, 9 kuruş zamlı<br />
olacak.Benzine en son geçtiğimiz 22 Eylül'de ÖTV<br />
zammı gelmişti. 2012 yılı bütçe açığının<br />
tahminlerin 14 milyar lira üzerinde gelecek olması,<br />
ÖTV oranlarının artırılmasına neden olmuştu.1<br />
litre benzinden alınan 1 lira 87 kuruşluk ÖTV, 2 lira<br />
17 kuruşa yükselmişti.<br />
Dünyanın en pahalı benzini Türkiye'de<br />
Türkiye, ekim ayı başında yapılması planlanan<br />
doğalgaz zammına kendini hazırlarken, benzine<br />
gelen 9 kuruşluk sürpriz zamla şoke oldu.<br />
Zamdan önce 4.74 TL'den satılan benzinin fiyatı<br />
4.83 TL'ye çıktı.Benzine yapılan bundan önceki<br />
zamlar gece yarısı 24.00'ten sonra uygulanırken,<br />
zammın bu kez akşamdan yürürlüğe konması<br />
dikkat çekti.Hükümetin bütçe açığını kapatmak<br />
amacıyla yaptığı zamdan sonra Türkiye dünyanın<br />
pahalı benzinini kullanan ülke haline geldi.<br />
Zamdan önce en pahalı benzin Norveç'teydi.<br />
Milliyet'in haberine göre, 22 Eylül'de ÖTV'nin 30<br />
kuruş artırılmasıyla otomatik olarak gelen 26<br />
kuruşluk zammın üstüne, dün yapılan 9 kuruşluk<br />
yeni zam, Türkiye'yi benzin fiyatında dünya<br />
liderliğine taşıdı.<br />
Dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alan ve<br />
kişi başına ortalama milli geliri 100 bin dolar<br />
seviyesinde bulunan Norveç'te bir litre benzin 2.06<br />
euro'ya (4.77 TL) satılıyor.Kişi başına ortalama milli<br />
geliri, 10 bin dolar seviyesinde olan Türkiye'de ise<br />
benzinin litresi 2.08 euro'ya (4.83 TL) satılmaya<br />
başlandı.<br />
CHP'nin iki günlük çalışma toplantısının son<br />
gününe PKK tarafından kaçırılan Aygün'ün sarf<br />
ettiği sözler damga vurdu.Partinin ulusalcı<br />
kanadına mensup milletvekilleri “Bu<br />
açıklamaları parti tabanına anlatamıyoruz”<br />
deyince Aygün, “Söylediklerimin arkasındayım,<br />
sizin zihniyetiniz beni anlayamaz” diye bağırdı.<br />
Artık Ekonomi<br />
Gazetesini<br />
twitter &<br />
facebook’dan<br />
okuyabilirsiniz<br />
Durmak<br />
zama<br />
Durmak yok<br />
devam<br />
Geçtiğimiz cumartesi günü ÖTV artışı nedeniyle benzine<br />
yapılan 36 kuruş zammın ardından bugün bir zam daha geldi. Benzine<br />
bugün bir zam daha geldi. Pompaya 9 kuruş olarak yansıyan zamla<br />
birlikte son 6 gün içerisinde benzin fiyatı 45 kuruş birden artmış oldu.<br />
&<br />
Türkiye ve Norveç, benzin fiyatı 2 euro'nun üstünde<br />
olan iki ülke olarak dikkat çekiyor. Diğer ülkelerde<br />
benzin 2 euro'nun altında.<br />
Krizdeki ülkelerde daha ucuz<br />
Küresel kriz nedeniyle ekonomileri zor durumda<br />
olan ve her gün sokak gösterilerine sahne olan<br />
Yunanistan, İtalya ve İspanya'da bile benzin<br />
Türkiye'den daha ucuz fiyatlarla satılıyor. Bir litre<br />
benzin Yunanistan'da 1.75 euro (4.07 TL), İtalya'da<br />
1.86 euro (4.32 TL) ve İspanya'da 1.45 euro'ya (3.36<br />
TL) satılıyor.<br />
En pahalı 5 ülke<br />
Ülkeler Euro TL<br />
Türkiye 2.08 4.83<br />
Norveç 2.06 4.77<br />
Hollanda 1.87 4.31<br />
İtalya 1.86 4.27<br />
Portekiz 1.85 4.26
2 HERKES<br />
Ekonomi<br />
B<br />
ayraktar, yaptığı<br />
açıklamada, bir<br />
ülkenin<br />
kalkınması,<br />
gelişmesi ve<br />
insanlarının mutlu<br />
olabilmesinin,<br />
sadece kişi başına<br />
düşen milli gelirin<br />
artırılmasıyla<br />
gerçekleşemeyeceğini<br />
söyledi.Bayraktar,<br />
Türkiye'nin geldiği<br />
noktada kentsel<br />
dönüşümün<br />
kaçınılmaz<br />
olduğunu ifade etti.<br />
Bayraktar, dünya<br />
nüfusunun yüzde<br />
50'den, Türkiye<br />
nüfusunun yüzde<br />
75'ten fazlasının<br />
şehirlerde<br />
yaşadığına dikkati<br />
çekti.<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
HARiTA<br />
hazırlanıyor<br />
Ziraat Bankası, İstanbul Alışveriş Merkezi’ne verdiği 285 milyon<br />
euro krediyi şirket zor duruma düşünce krediyi tahsil edemedi.<br />
BDDK'nın tahsili gecikmiş alacakları bir haftada tavan yaptı.<br />
Ziraat Bankası 285<br />
milyon Euro'yu<br />
nasıl batırdı<br />
Ziraat Bankası, batık krediyi<br />
resmen batık kredi olarak<br />
kayda geçirince BDDK’nın<br />
tahsili gecikmiş alacaklar<br />
kalemi bir haftada 568 milyon<br />
lira birden arttı Ziraat Bankası,<br />
2010’da verdiği 285 milyon<br />
euroluk krediyi tahsil<br />
edemedi. Banka batık krediyi<br />
‘tahsili gecikmiş alacak’ olarak<br />
kayda geçirince BDDK’nın<br />
tahsili gecikmiş alacaklar<br />
kalemi bir haftada 568 milyon<br />
lira birden arttı.<br />
Bankanın toplam<br />
alacaklarının gecikme faiziyle<br />
birlikte 630 milyon lira olduğu<br />
ifade ediliyor. Bu skandal<br />
Bankacılık Düzenleme ve<br />
Denetleme Kurumu (BDDK)<br />
haftalık bülteninde yer alan<br />
bir veri sayesinde ortaya çıktı.<br />
BDDK’nın haftalık interaktif<br />
bülteninde yer alan bilgilere<br />
göre 31 Ağustos 2012’de 5<br />
milyar 41 milyon lira olan<br />
batık kredi miktarı sadece bir<br />
hafta sonra yani 7 Eylül<br />
2012’de 5 milyar 609 milyon<br />
liraya yükseldi. Bu<br />
beklenmedik artış bankacılık<br />
kulislerini de hareketlendirdi.<br />
Sektörde batan 568 milyon<br />
liralık kredinin ticari kredi<br />
olduğu ve tek bir banka<br />
tarafından verildiği iddiaları<br />
dolaşmaya başladı.<br />
Gelişmeleri izleyen Vatan, son<br />
derece çarpıcı bir sonuca<br />
ulaştı.Bahsi geçen batık kredi<br />
Ziraat Bankası tarafından 2010<br />
yılında Ora AVM’ye<br />
kullandırılan 285 milyon<br />
euroluk kredi idi. 2010 yılında<br />
kullandırılan kredinin geri<br />
ödemesiz dönemi 2012 başında<br />
sona ermişti. Ancak şirket<br />
vadesi gelen borçlarını<br />
ödeyememişti. Bu yüzden<br />
kredi yasal zorunluluklar<br />
nedeniyle tahsili gecikmiş<br />
alacaklar hanesine<br />
kaydedilmişti.<br />
Krediyi Ziraat üstlendi<br />
İstanbul Bayrampaşa’da 70 bin<br />
metrekarelik alan üzerine inşa<br />
edilen Ora İstanbul’un<br />
bankalarla sorunu daha proje<br />
aşamasında, 2008 yılında<br />
başladı. Projeye ilk olarak<br />
Garanti Bankası finansman<br />
sağladı.İlk 2 yılı geri ödemesiz<br />
projeye 118 milyon euro kredi<br />
vermeyi kabul eden Garanti,<br />
Ora Gayrimenkul’un mali<br />
yapısının yeterince güçlü<br />
olmadığına kanaat getirerek,<br />
2009 sonunda projeden<br />
çekilme kararı aldı.<br />
Devam eden projeyi<br />
tamamlamak için birçok<br />
bankanın kapısını çalan ve<br />
birçoğundan ‘hayır’ cevabı<br />
akanlık olarak<br />
BBaşbakanlık Afet ve<br />
Acil Durum Yönetimi<br />
Başkanlığı (AFAD) ile<br />
''Bütünleşik Afet Yönetimi<br />
Projesi'' üzerinde<br />
çalıştıklarını dile getiren<br />
Bayraktar, projeyle<br />
bölgelerin risk haritasının<br />
çıkarılacağını<br />
bildirdi.Haritada,<br />
bölgelerin deprem, su<br />
baskını ve yangın<br />
risklerinin belirleneceğini<br />
belirten Bayraktar, ayrıca<br />
havaalanına yakın<br />
bölgelerde uçak<br />
düşmesine, petrol dolum<br />
tesisi yakınında<br />
patlamalara karşı risk<br />
durumunun tespit<br />
edileceğini vurguladı.<br />
Bu alanların afet yönetim<br />
modellerinin<br />
belirleneceğini ve<br />
bölgelere risk puanı<br />
alan şirket sonunda Ziraat<br />
Bankası ile anlaştı. Ziraat<br />
Bankası Ora Grubu’nun hem<br />
Garanti Bankası’na olan<br />
borçlarını üstlendi hem de<br />
yeni bir kredi açarak projenin<br />
tamamlanmasını sağladı. 29<br />
Ekim 2011’de görkemli bir<br />
açılışla kapılarını ziyaretçilere<br />
açan Ora İstanbul, bir türlü<br />
beklenen başarıyı elde<br />
edemedi.<br />
235 mağazanın yer aldığı<br />
alışveriş merkezinin lokasyon<br />
açısından zor bir yerde<br />
bulunması, aşırı rüzgâr alması<br />
ve yeterince ilgi çekmemesi<br />
kiracı firmaların bir bir<br />
ayrılmasına sebep oldu. Bu<br />
olumsuz gelişme Ora<br />
Gayrimenkul’un ödeme<br />
gücünü ciddi anlamda<br />
zayıflatırken, buraya hizmet<br />
veren şirketlerin de tedirgin<br />
olmasına neden oldu.<br />
Alacaklı firmaların,<br />
sorumluluklarını yerine<br />
getirmediği gerekçesiyle Ora<br />
hakkında iflas davası açması,<br />
Ora yönetiminin de buna<br />
1 EKİM 2012<br />
bölgelerin<br />
afet riski<br />
belirlenecek<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan<br />
Bayraktar, yürütecekleri Bütünleşik Afet<br />
Yönetimi Projesi kapsamında hazırlanacak risk<br />
haritasına göre, bölgelerin deprem, su baskını<br />
ve yangın risklerinin belirleneceğini bildirdi.<br />
verileceğine işaret eden<br />
Bayraktar, bu puanlarla<br />
alanların hangi tehlikelere<br />
daha açık olduğunun<br />
ortaya çıkacağını kaydetti.<br />
Bayraktar, çalışmayla<br />
ülkenin risk önceliğinin<br />
belirleneceğine ve<br />
Türkiye'nin kentsel<br />
dönüşümdeki yol<br />
haritasının çıkarılacağına<br />
dikkati çekerek, şöyle<br />
konuştu:''Bu çalışmalar<br />
önce ülke genelinde,<br />
makro ölçekli<br />
olacak.“<br />
HABER<br />
MERKEZİ<br />
karşılık iflas erteleme talebiyle<br />
yargı yoluna gitmesi süreci<br />
daha da içinden çıkalmaz hale<br />
getirdi.. Kredi tahsilâtının<br />
giderek imkânsız hale<br />
geldiğini gören Ziraat Bankası<br />
da bu alacağını tahsili<br />
gecikmiş alacaklar hanesine<br />
kaydetti.<br />
Bankalar Kanunu ve<br />
Karşılıklar Yönetmeliği<br />
gereğince 90 gün içinde<br />
ödenmeyen kredilerin tahsili<br />
gecikmiş alacak olarak<br />
kaydedildiğine dikkat çeken<br />
bankacılar, “Hiçbir banka<br />
kredisinin batmasını istemez.<br />
Ancak Banka- şirket-yargı<br />
üçgeninde yaşanan gelişmeler<br />
Ziraat yönetimini böyle bir<br />
karar almaya zorlamış<br />
olabilir” yorumunu yaptı.<br />
İstanbul Bayrampaşa’daki Ora<br />
Alışveriş Merkezi’ne tahsis<br />
edilen kredi hakkında<br />
herhangi bir açıklama<br />
yapmayan banka yönetimi<br />
konu hakkında gereken yasal<br />
sürecin yapıldığı bilgisini<br />
vermekle yetindi.AA
1 EKİM 2012 Ekonomi3<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
aris Otomobil Fuarı'na,<br />
PAvrupa'daki krizin gölgesi düştü.<br />
Devler umudunu Avrupa dışındaki<br />
Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve<br />
Türkiye gibi ülkelere bağlarken,<br />
hedefler yeniden revize edildi.<br />
Şirket yöneticilerinin fuarda verdiği<br />
mesajlar tünelin ucundaki ışığın<br />
görünmesi için 3-5 yıla daha ihtiyaç<br />
olduğunu ortaya koydu.<br />
'Gelecek şimdi' sloganıyla önceki<br />
gün kapılarını açan Paris Otomobil<br />
Fuarı, Avrupa'daki krizin gölgesinde<br />
devam ediyor. Dünya devleri<br />
umudunu Avrupa dışındaki Çin,<br />
Rusya, Hindistan, Brezilya ve<br />
Türkiye gibi ülkelere bağlarken,<br />
hedefler yeniden revize edildi. Tepe<br />
yöneticilerin fuarda verdiği mesajlar<br />
tünelin ucundaki ışığın görünmesi<br />
için 3-5 yıla daha ihtiyaç olduğunu<br />
ortaya koydu. Ziyaretçiler, 114 yıllık<br />
maziye sahip fuarın, son dönemin<br />
en sönük organizasyonlarından biri<br />
olduğunda hemfikir.<br />
Fuarı bu yıl şova değil gerçeklere<br />
dayanan bir fuar olarak<br />
değerlendiren Fransız oto üreticisi<br />
Peugeot Automobiles'in Genel<br />
SEYŞELLER<br />
Seyşeller'in Finans, Ticaret ve Yatırım Bakanı Pierre Laporte, Türk<br />
yatırımcıları ülkesine davet etmek için İstanbul'a geldi.<br />
İstanbul'da TUSKON'un düzenlediği Seyşeller Ticaret ve Yatırım<br />
Forumu'nda konuşan Laporte, turizm ve finans alanında yatırım<br />
yapacak Türk firmalarını ülkesine davet etti.Afrika kıtasının<br />
doğusunda yer alan adalar ülkesi Seyşeller'in üst düzey ekonomi<br />
TÜRK YATIRIMCIYI<br />
yönetimi İstanbul'a gelerek, Türk yatırımcıları kendi<br />
ülkelerinde iş yapmaya çağırdı. TUSKON (Türkiye<br />
İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu) aracılığı ile<br />
Türkiye'deki yatırımcılarla bağlantıya geçmeyi<br />
hedeflediklerini belirten Seyşeller'in Finans, Ticaret ve<br />
Yatırım Bakanı Pierre Laporte, ülkesinde büyük fırsatlar<br />
ÇAĞIRIYOR<br />
olduğunu söyledi. Ülkenin ekonomi yönetimi tarafından<br />
gelen talep doğrultusunda TUSKON, Seyşeller Ticaret ve Yatırım<br />
Forumu'nu düzenledi. Forum dün İstanbul'da Seyşeller Ticaret ve<br />
Yatırım Bakanı Pierre Laporte'nin da katılımıyla gerçekleşti.Forumun<br />
açılışında TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Afrika ülkelerine her<br />
zaman ilgi gösterdiklerine dikkat çekerek, "Burada Seyşeller Afrika'ya<br />
açılım kapısı, sıçrama tahtası”dedi.Bilal ÇETİN-EKONOMİ<br />
Başbakan<br />
Recep Tayyip<br />
Erdoğan<br />
dünyada birçok<br />
ülkede<br />
tartışılan<br />
zenginlere<br />
yüksek vergi<br />
getirilmesi<br />
konusunda<br />
yeşil ışık yaktı.<br />
Erdoğan,<br />
zenginlerden<br />
alınan vergilerinartırılmasının<br />
düşünülüp<br />
düşünülmediği<br />
ne ilişkin<br />
sorulara<br />
"Durum ona<br />
gidiyor.<br />
Zenginlere<br />
yüksek vergi<br />
neden olmasın?"<br />
dedi.<br />
Müdürü Maxime Picat, sert bir<br />
krizle karşı karşıya olduklarını ve<br />
şirket olarak zor bir dönemden<br />
geçtiklerini söyledi. Picat, krizin<br />
2015 yılına kadar süreceğini<br />
belirterek, "Otomobil her zaman bir<br />
tutku, heyecan nesnesi olacak.<br />
Müşterileri araçlarımızla her zaman<br />
cezbetmemiz gerekiyor. Krizin<br />
sertliğine bağlı olarak birtakım<br />
kararlar almak zorunda kaldık.<br />
Bunun sonuçlarına da katlanıyoruz.<br />
Ama yine de çok umutluyuz.<br />
Finansman konusunda ise 12,5<br />
milyar Euro'luk likidite imkanımız<br />
var. Yani önümüzdeki yılları güven<br />
içinde geçirebiliriz." dedi.<br />
Fuarda Avrupa dışındaki ülkelere<br />
yönelik sedan rekabeti dikkat<br />
çekerken sedan satışlarında Çin,<br />
Türkiye ve Rusya gibi ülkeler başı<br />
çekiyor. Avrupa'nın bulunduğu<br />
durumun şirketleri daha global<br />
düşünmeye yönlendirdiğini<br />
kaydeden Citroen Automobiles<br />
Genel Müdürü Frederic Banzet,<br />
uluslararası gelişim konusunda<br />
önemli adımlar attıklarını kaydetti.<br />
Banzet, geçen yıl dünyada satılan<br />
her üç modelden birinin sedan<br />
olduğunu dile getirdi. Citroen, krizi<br />
Avrupa dışındaki pazarlara ağırlık<br />
vererek geçirmeyi hedefliyor.<br />
"Avrupa'daki kriz 3-5 yıl daha<br />
sürebilir. Buna kendimizi adapte<br />
etmek zorundayız. Bu demek değil<br />
ki Avrupa'da havlu attık. Zoe ve Clio<br />
Avrupa'ya yönelik modeller.<br />
İlkbaharda da 3 otomobilimiz daha<br />
gelecek." diyen Fransız otomotiv<br />
devi Renault'nun uluslararası<br />
operasyonlardan sorumlu Genel<br />
Müdürü Carlos Tavares de,<br />
şirketlerin şu sıralar genellikle<br />
gelişmekte olan ülkelere yatırım<br />
yaptığını, Renault'nun Türkiye'nin<br />
yanı sıra Brezilya, Rusya, Hindistan<br />
gibi ülkelerdeki başarılarla varlığını<br />
güçlendirdiğini kaydetti. Fuarın en<br />
güçlü modellerinden biri olan ve<br />
Bursa'da üretilen Clio 4'le ilgili çok<br />
önemli tepkiler aldıklarını söyleyen<br />
Tavares, Renault'nun Türkiye ve<br />
dünya pazarlarındaki gücünü B ve C<br />
segmentinin oluşturduğunu dile<br />
getirdi.<br />
Yeni 6 serisi martta<br />
Türkiye'de yollarda<br />
Mazda'nın Kodo tasarımının gerçeğe<br />
dönüşmesiyle ortaya çıkan yeni 6<br />
Türkiye yollarına<br />
çıkacak yeni<br />
araçlar<br />
serisi Paris'te sedan ve SW<br />
versiyonuyla gün yüzüne çıkarken,<br />
mart ayından itibaren Türkiye'de<br />
satışa sunulacak.<br />
Kasım ayında İstanbul'da<br />
gerçekleştirilecek Autoshow'da da<br />
sergilenecek olan 6 serisi 2 litre<br />
benzinli motor seçeneği ve otomatik<br />
şanzımanla birlikte gelecek.<br />
Ford Fiesta'ya SUV kardeş geliyor<br />
Ford fuarda B-Max, yeni Kuga, yeni<br />
Fiesta, yeni Tourneo Connect, yeni<br />
Mondeo modelleriyle birlikte Fiesta<br />
bazı üzerine geliştirilen B sınıfı SUV<br />
modeli EcoSport'u gün yüzüne<br />
çıkardı. B-Max'in 38 bin 250 liradan<br />
başlayan fiyatla ekimden itibaren<br />
satışa sunulacağını belirten Ford<br />
Otosan Genel Müdür Yardımcısı<br />
Aykut Özüner, Kuga ve yeni<br />
Fiesta'nın 2013 yılı ilk çeyreğinde,<br />
yeni Mondeo'nun sene içerisinde,<br />
EcoSport'un ise 2014 yılında satışa<br />
sunulacağını kaydetti.<br />
Hibrit motorlu ilk station wagon<br />
Karma tüketim sağlayan hibrit<br />
teknolojisinde öncü marka kabul<br />
edilen Toyota fuarda bu sistemi<br />
kullandığı ilk station wagon<br />
modelini sergiledi.<br />
Yeni Auris'le birlikte Türkiye'de<br />
üretilen Verso'nun da tanıtıldığı<br />
Toyota standında yer alan Auris<br />
Sports Tourer, benzinli ve<br />
dizel motorun yanı sıra üçüncü<br />
jenerasyon karma benzinelektrik<br />
motorunu kullanacak.<br />
Verso ve Auris gelecek yılın ilk<br />
çeyreğinde Türkiye yollarına<br />
çıkacak. HABER MERKEZİ<br />
Zengine yüksek vergi olabilir Başbakan Erdoğan Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de<br />
zenginlerden yüksek vergi alınabileceğini söyledi.Politika faizinin hala<br />
yüksek olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bunu söylüyorum ama Merkez Bankası ne kadar dinliyor ortada. Şu anda dinlemiyor" dedi.<br />
Merkez Bankası'na<br />
aklıselimin hakim olacağını<br />
söyleyen Erdoğan, "Faizde<br />
düzenlemeye gidecek.<br />
Benim yatırımcım, girişimim<br />
yüksek faizlere mahkum<br />
edilirse nasıl gelsin yatırım<br />
yapsınlar. Bizim o<br />
tulumbanın içine suyu<br />
koyabilmemiz lazım ki o<br />
tulumba su bassın" dedi.<br />
Gelişmiş ülkelerin<br />
birçoğunda sıfır faiz<br />
uygulandığını hatırlatan<br />
Erdoğan, şöyle konuştu:<br />
"<br />
Dış ticaret açığını Körfez'e<br />
altın ihracatı düşürdü<br />
Ortadoğu ülkelerinden altın talebinin<br />
dış ticaret açığına etkisi sürüyor.<br />
emmuz ayında İran'a<br />
Tyapılan 2 milyar dolarlık<br />
altın ihracatının etkisiyle<br />
aylık dış ticaret açığı 7 milyar<br />
889 milyon dolara<br />
gerilemişti. Dün açıklanan<br />
ağustos ayı verilerine göre de<br />
ticaret açığı Birleşik Arap<br />
Emirlikleri'ne yapılan 1,9<br />
milyar dolar altın ihracatının<br />
etkisiyle yüzde 30 gerileyerek<br />
5,86 milyar dolar oldu.<br />
Ağustos ayında en fazla<br />
ihracat yapılan ülke Birleşik<br />
Arap Emirlikleri olurken, bu<br />
ülkeye yapılan ihracat 2011<br />
yılı Ağustos ayına göre yüzde<br />
753,8 artarak 2,23 milyar<br />
dolar oldu.<br />
Türkiye İstatistik Kurumu<br />
(TÜİK) verilerine göre dış<br />
ticaret açığı ilk 8 ayda yüzde<br />
21,2 azalarak 56,6 milyar<br />
dolar oldu. İhracat ağustosta<br />
yüzde 14,5 artarak 12,874<br />
milyar dolar, ocak-ağustosta<br />
yüzde 12,8 artarak 100,055<br />
milyar dolar oldu. İthalat ise<br />
ağustosta yüzde 4,8 azalarak<br />
18,736 milyar dolar, ocakağustosta<br />
yüzde 2,4 azalarak<br />
156,648 milyar dolar oldu.<br />
Ağustos ayında fasıllar<br />
düzeyinde en büyük ihracat<br />
kalemi, 2,35 milyar dolarla<br />
kıymetli taşlar ve metaller<br />
oldu.<br />
Geçen yıl ağustos ayında<br />
yüzde 57,1 olan ihracatın<br />
ithalatı karşılama oranı, 2012<br />
Ağustos ayında yüzde 68,7'ye<br />
yükselirken, 2011 Ağustos<br />
ayında yüzde 43,8 olan<br />
Avrupa Birliği'nin ihracattaki<br />
payı, 2012 Ağustos ayında<br />
yüzde 33,6'ya geriledi. AB'ye<br />
yapılan ihracat, 2011 yılının<br />
aynı ayına göre yüzde 12,1<br />
Faizin düşürülmesi lazım.<br />
Yetkili arkadaşlarım<br />
görmüyor veya görmek<br />
istemiyor. Gelişmiş ülkeler<br />
bile bu şekilde uyguluyorsa<br />
bizim de yapmamız gerekir."<br />
Türkiye'de en çok parayı<br />
finans sektörünün<br />
kazandığını söyleyen<br />
Başbakan Erdoğan, şöyle<br />
konuştu: "Hiçbir sektörde bu<br />
kadar kâr yok. Yatırım filan<br />
hak getire...Bir kısmı<br />
yatırımdan da elini eteğini<br />
çekiyor. Geçen gün<br />
birisine 'Hiç<br />
yatırımda yoksun,<br />
parayı alıp mezara<br />
götüremeyeceksin.<br />
Yatırım yap hayır<br />
duası al. Finans<br />
dünyasına yatırım<br />
yaparsan dua değil<br />
beddua gelir'<br />
dedim."<br />
Gayrimenkulde<br />
balon olduğu ve<br />
inşaat şirketlerinin<br />
zor durumda<br />
azalarak 4,33 milyar dolar<br />
olarak gerçekleşti. Birleşik<br />
Arap Emirlikleri'ne yapılan<br />
altın ihracatının manşet<br />
ihracat verilerini<br />
desteklemeye devam ettiğini<br />
belirten BGC Partners<br />
Başekonomisti Özgür Altuğ,<br />
"Ağustos ayında cari açığın 1<br />
milyar dolar civarına<br />
gerilemesini ve böylece<br />
kümülatif 12 aylık açığın 61<br />
milyar dolardan 58 milyar<br />
dolara gerilemesini<br />
bekliyorum." dedi.<br />
ING Bank ekonomisti Ömer<br />
Zeybek ise aylık<br />
rakamlardaki bu olumlu<br />
harekete paralel olarak<br />
Kasım 2011'den beri iyileşme<br />
sürecinde olan yıllık dış<br />
ticaret açığının 90,8 milyar<br />
dolara gerilediğini hatırlattı<br />
ve ekledi: "Kıymetli taş,<br />
metal, mücevher faslı hariç<br />
ihracatta yılın ilk sekiz<br />
ayında sadece yüzde 3<br />
büyüme olması ise mevcut<br />
küresel büyüme riskleri ve iç<br />
talepte beklenen canlanma<br />
dâhilinde dış ticaret<br />
dengesindeki düzelmenin<br />
sonlarına yaklaşmakta<br />
olabileceğimizi<br />
düşündürüyor."<br />
Bankacılar ağustos ayında<br />
ciddi bir düşüşle 1 milyar<br />
dolara yaklaşacak cari açığın<br />
son dönemde de piyasa<br />
beklentisinden düşük bir<br />
seyir izlediğine dikkat<br />
çekerken, cari açıkta<br />
beklentiden olumlu devam<br />
eden seyrin ise uzun vadede<br />
TL açısından olumlu bir<br />
gelişme olacağını da belirtti.<br />
Ahmet ÇAROĞLU-EKONOMİ<br />
bulunduğu iddialarıyla ilgili<br />
de konuşan Erdoğan, "İşini<br />
bilmeyenlerde sıkıntı oluyor.<br />
Bazı firmalar finansman<br />
yönetimini bilmiyor. Bakkal<br />
defteri gibi defter tutuyor.<br />
Büyük bir hırsla her yere<br />
saldırırsanız boğulursunuz.<br />
Bankalarla farklı ilişkilere<br />
giriyorlar. Bankalar sizi<br />
gırtlaklar. Sözleşmelerde ne<br />
yazıyorlar bilinmiyor.<br />
Bazı büyük firmalarda var.<br />
Öz sermayeleriyle değil<br />
krediyle çalışıyorlar. Orada<br />
balon patlayabilir ama<br />
Türkiye'de gayrimenkul<br />
sektörü çok önemli. Sukuk<br />
düzenlemesini çıkardık.<br />
Orada büyük bir pazarın<br />
olduğunu görüyoruz" dedi.<br />
Gazı zararına satıyoruz<br />
Doğalgaza yapılacak<br />
zammın yüzde 10 olacağını<br />
söyleyen Başbakan, "Gazın<br />
maliyetini, ne kadarının<br />
sübvanse edilip halka<br />
satıldığını da<br />
açıklayacağız.”AA
4 Borsa & Finans<br />
Türk CEO<br />
vatanına döndü<br />
abancı emlak fonlarının<br />
Y Türkiye ilgisi, Almanya'da<br />
sahipleri yaşlanan<br />
şirketlere önce danışmanlık<br />
yapan, sonra onlardan bir<br />
bölümünü satın alan Türk<br />
işadamını vatanına geri<br />
döndürdü. Gürkan Akpınar'ın<br />
sahibi olduğu Almanya merkezli<br />
Türk gayrimenkul firması M-<br />
Facility GmbH, ayrıca<br />
Türkiye'deki gayrimenkul projelerinin<br />
yönetimine talip oldu.<br />
Şirket, Türkiye'de ilk etapta<br />
değeri 500 milyon doları bulan<br />
gayrimenkul projelerin yönetimini<br />
üstlenmeyi<br />
hedefliyor.Gürkan Akpınar'ın<br />
ilginç bir girişimcilik hikayesi<br />
var. İstanbul'da ortaokul ve<br />
liseyi okuduktan sonra Almanya'ya<br />
gittiğini anlatan<br />
Akpınar, "Ailem inşaat<br />
işindeydi. Tuzla'da, Altınoluk'ta,<br />
Kuşadası'nda 1970-<br />
1980'li yıllarda çok sayıda<br />
inşaat yaptılar. Ben de baba<br />
mesleği olduğu için ailenin de<br />
isteğiyle İsviçre'de mimarlık<br />
okumaya başladım. Ancak iki<br />
dönem okuyunca bu alanı<br />
bırakıp ekonomi okumaya<br />
başladım" dedi. Okulu bitirdikten<br />
sonra şirket alım satımı<br />
yapan bir kuruluşta işe<br />
başladığını belirten Akpınar,<br />
"25-26 yaşında iken bu işi<br />
yapan en genç insan olarak<br />
haberlerim çıktı basında. 2000<br />
yılında ise yine şirket alım<br />
satımı üzerine kendi şirketimi<br />
kurdum. Yaşlılıktan dolayı devredilen<br />
şirketlere danışmanlık<br />
yaptım. Bu konuda elimizde<br />
ciddi bir portföy oluştu. 250 şirkete<br />
danışmanlık yapmaya<br />
başladık. 1.5 milyar euroluk bir<br />
satış hacmimiz oldu.<br />
Kendimize de aldığımız şirketler<br />
oldu. 2008 krizinde çoğu<br />
gıda alanında olan 12 tane şirketimiz<br />
olmuştu. Bu dönemde<br />
şirketlerimizi kriz başlamadan<br />
sattık ve Avrupa'da daima istikrarlı<br />
bir sektör olan inşaata<br />
kaydık" dedi. HABER MERKEZİ<br />
Vergi ve SGK prim<br />
yükü hafifletilmeli<br />
ürkiye İşveren Sendikaları<br />
T Konfederasyonu (TİSK),<br />
büyüme yavaşlarken istihdamı<br />
artırmak için vergi ve SGK prim<br />
yükünün hafifletilmesi, kamu<br />
altyapı yatırımlarının artırılması<br />
gerektiğini<br />
bildirdi.TİSK'in Eylül 2012<br />
Aylık Ekonomi Bülteni yayımlandı.<br />
Bültende, dünya<br />
ekonomisinin bu yıl büyüme<br />
ile ilgili sorunları yaşamaya<br />
devam ettiği, alınan önlemlere<br />
rağmen birçok ülke<br />
ekonomisinin küçüldüğü vurgulandı.<br />
Faiz oranlarının<br />
düşürülmesi, para arzının ve<br />
kamu harcamalarının artırılması<br />
önlemlerinin yeterli olmadığına<br />
işaret edilen<br />
bültende, hanehalklarının<br />
yüksek borç yükü altında bulunduğu,<br />
OECD ülkelerinin<br />
daralmaya gittiği<br />
kaydedildi.TİSK'in aylık bültenine<br />
göre, Türkiye'de büyüme<br />
yavaşladı, ekonomi ise talep<br />
yetersizliği ile karşı karşıya bulunuyor.<br />
Sanayi üretimi Temmuz<br />
ayında yıllık bazda yüzde<br />
3,4, aylık bazda yüzde 0,2 arttı.<br />
İmalat sanayi üretimi yıllık<br />
bazda yüzde 3 artarken, imalat<br />
sanayi kapasite kullanım oranı<br />
yıllık bazda 2,2 puan<br />
azaldı.İşgücüne katılma oranı<br />
Haziran itibarıyla yıllık 0,4<br />
puan düşüşle yüzde 50,8'e geriledi.<br />
İşsizlik oranı 1,2 puan<br />
azalışla yüzde 8 oldu. Tarım<br />
sektöründe çalışan sayısı 45<br />
bin kişi azalırken, tarım<br />
dışında istihdam edilenlerin<br />
sayısı 721 bin kişi arttı. Haziran<br />
döneminde kayıtdışı istihdam<br />
3,1 puan azalışla yüzde 40,4'e<br />
geriledi.TİSK'in bülteninde,<br />
ihracat yapısının ciddi değişiklikler<br />
gösterdiğine dikkat çekildi.<br />
Bültene göre, en fazla<br />
ihracat yapılan fasıl kıymetli<br />
taşlar olurken, kıymetli taş<br />
ihracatı Ocak-Temmuz döneminde<br />
yüzde 371,7 arttı. Bu<br />
sektörün diğer sektörlerdeki<br />
üretimi ve istihdamı uyarıcı<br />
etkisi zayıf kaldı HABER<br />
MERKEZİ.<br />
10 milyar<br />
dolar<br />
ödendi<br />
ürkiye, yıl başından bu yana<br />
Ttoplam 9 milyar 987 milyon 69<br />
bin dolar dış borç ödemesi yaptı.<br />
Merkez Bankası'nın haftalık verilerine<br />
göre, Türkiye 1-26 Eylül tarihinde<br />
özel sektör borçları hariç toplam<br />
844,76 milyon dolar dış borç<br />
ödemesi yaptı.<br />
Dış borç ödemesinin 700,38 milyon<br />
doları Hazine, 94,40 milyon doları<br />
genel ve katma bütçeli idarelerin<br />
dokümantasyon, kitap bedeli,<br />
katılma payı, üyelik aidatı gibi<br />
ödemeleri ile MSB ve savunma<br />
sanayi ödemelerinin meydana getirdiği<br />
diğer kamu idareleri, 49,98<br />
milyon doları da Türkiye Cumhuriyet<br />
Merkez Bankası tarafından gerçekleştirildi.<br />
Söz konusu dönemde IMF'ye ve Türk<br />
Savunma Fonuna ödeme yapılmadı.<br />
Türkiye, yıl başından bugüne kadar<br />
olan dönemde ise özel sektör<br />
borçları hariç toplam 9 milyar 987<br />
milyon 69 bin dolar dış borç<br />
ödemesi yaptı.<br />
Dış borç ödemesinin 7 milyar 374 milyon<br />
54 bin doları Hazine, 661 milyon<br />
75 bin doları genel ve katma<br />
bütçeli idarelerin dokümantasyon,<br />
kitap bedeli, katılma payı, üyelik aidatı<br />
gibi ödemeleri ile MSB ve<br />
savunma sanayi ödemelerinin meydana<br />
getirdiği diğer kamu idareleri,<br />
350 milyon 91 bin doları da Türkiye<br />
Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından<br />
gerçekleştirildi.<br />
Söz konusu dönemde IMF'ye 1 milyar<br />
600 milyon 490 bin dolar ödeme<br />
yapılırken, Türk Savunma Fonuna<br />
ödeme yapılmadı.<br />
Türkiye, 2011 yılında toplam 12 milyar<br />
823 milyon 420 milyon dolar dış<br />
borç ödemesi yapmış ve bu ödemenin<br />
8 milyar 297 milyon 770 bin<br />
dolarını Hazine tek başına gerçekleştirmişti.HABER<br />
MERKEZİ<br />
"Türkiye'nin Gül Bahçesi" sloganıyla<br />
dünyada gül yağı üretiminin yüzde<br />
65'ini tek başına karşılayan Isparta'da<br />
zambak bahçeleri oluşturularak<br />
elde edilen yağlar, kozmetik ve<br />
parfüm sektöründe kullanılmak<br />
üzere ihraç edilecek.<br />
Robertet Gülyağı Genel Müdürü<br />
Nihat Yılmaz, zambak yağının<br />
Türkiye'de ve dünyada fazla bilinmediğini,<br />
fakat gül yağı kadar<br />
değerli bir ürün olduğunu söyledi.<br />
Yılmaz, gül üreticilerine Isparta'da<br />
iyi gelir getiren alternatif bir ürün<br />
oluşturmak istediklerini belirterek,<br />
"Zambak yağı ağırlıklı olarak parfümeride<br />
kullanılıyor. Çok keskin bir<br />
kokusu olduğu için vazgeçilmez<br />
kokulardan birisidir. 4 yıl önce<br />
Fransa'dan zambak köklerini ithal<br />
ettik. Bugüne kadar 200 dekar<br />
alanda ekim yaptık, bu yıl ilk hasadı<br />
yapıyoruz" dedi.<br />
Bu yıl ekili alanlardan 15 ton<br />
civarında işlemeye hazır zambak<br />
elde edeceklerini vurgulayan Yılmaz,<br />
pilot bölge olarak belirledikleri<br />
Keçiborlu ilçesindeki 3 köye zambak<br />
tohumları dağıttıklarını,<br />
önümüzdeki yıllarda daha çok<br />
alanda zambak üretimi yapmayı<br />
YÖK ve<br />
Dershaneler<br />
Gerek YÖK, gerek üniversiteler ve<br />
gerekse eğitim hakkında yapıcı ve<br />
olumlu yazılar yazmıştım. Şimdi<br />
şunu belirtmenin herhalde<br />
zamanı… Bir yerde duyarsızlık<br />
varsa, oraya el atılmalı… Yani<br />
Yüksek Öğretim hasta mı, boşlukta<br />
mı? Hastalık neresinde? Boşluğu<br />
neresi?<br />
Yüksek Öğretim Kurumu Teşkilatı<br />
inanıyorum ki, çok taktir edilecek<br />
bir Bakanlığa dönüştürülmeli.<br />
Bütün üniversiteler yeni kurulacak<br />
olan Yüksek Öğretim Bakanlığının<br />
idaresine alınsa fevkalade iyi<br />
olacak. Zira üniversitelerin<br />
özerkliği, hem öğrencilerin ve hem<br />
de üniversite hocalarının<br />
huzurunu bozuyor gibi... Örnekler<br />
az değil… Tahammül ediliyor.<br />
Netice de, huzur önemli...<br />
Öğrenciler, üniversiteler<br />
arasındaki farklı uygulamaların<br />
kendilerine zarar vermesini, YÖK<br />
ile aşamıyor. YÖK devre dışı...<br />
Üniversiteler mevcut<br />
özerkliklerini, kendi makam<br />
hakimiyetleri olarak görüyor.<br />
Öğrencilerinin sorunlarına<br />
yeterince el atamıyor.Kıymeti<br />
yüksek hocalar üniversitede<br />
seçimler sonucu oluşan grup<br />
ayrışımını ve alınan kararlarda tek<br />
kişi hakimiyetini ve o tek kişinin<br />
altında mevcut ezikliği<br />
anlayabilmiş değiller.<br />
Üniversiteler ne üretiyor? Hocalar<br />
ne yapıyor? Fiili neler var ellerde?<br />
Bakanlık çatısı altında bütün<br />
üniversiteler fevkalade kontrol<br />
altında tutulur… Çözümler<br />
kolaylaşır. Hem okullar ve hem de<br />
art niyetli hocalar çok kolay teftiş<br />
edilir. Yüksek Öğretimin yapıcı<br />
kontrolü kolaylaşır.<br />
Geçmişteki iki makalemde bu<br />
konuda önemli tespitlerimi<br />
yazmıştım.Diğer konu olan<br />
dershaneler konusunun farklı<br />
boyutları masa üzerinde çözüm<br />
bekliyor. Hangi taraf kendi<br />
gözlüğü ile bakarsa baksın…<br />
Eğitimi veren değil, eğitimi alanın<br />
gözüyle bakılmalı<br />
sanırım…Öğrencilerin<br />
mağduriyeti, hakkı ve hukuku bir<br />
yanda vicdanen çözüm beklerken,<br />
dershane öğretmenlerinin boşta<br />
kalacağı düşüncesi ve menfaati bir<br />
1 EKİM 2012<br />
Zambak, gül<br />
yağına rakip<br />
olacak<br />
planladıklarını kaydetti.Amaçlarının<br />
gülden sonra onun kadar değerli bir<br />
ürünü Isparta'ya kazandırmak<br />
olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları<br />
söyledi:"Zambak yağının pahalı<br />
olmasının en önemli sebeplerinden<br />
birisi, tarımının uzun sürmesi. Zambak,<br />
tarlaya ekildikten 3 yıl sonra<br />
ürün vermeye başlıyor. Soğanları<br />
gelişiyor ve ticari olarak büyüyor. 3<br />
yıldan sonra artık ürün almaya<br />
başlıyorsunuz. Hasat edildiği zaman<br />
sanayide kullanılacakları ayırıyoruz,<br />
geriye kalan küçük soğanları tekrar<br />
tarlaya ekiyoruz. Zambak hasadında<br />
bir dönümlük alandan yaklaşık 300<br />
kilogram yaş ürün elde ediyoruz.<br />
Yani üreticiler yaptıkları işin<br />
parasını 3 yıl sonra almış olacaklar.<br />
Zambak yağının kilogramı bugün 4<br />
bin ile 5 bin euro arasında<br />
değişiyor."<br />
Dünyada ticari olarak en<br />
fazla Fas ve Çin'de üretiliyor<br />
Türkiye'de zambak işleyen tek tesis<br />
olduklarını vurgulayan Yılmaz, ürettikleri<br />
zambak kökünün yeterli olmadığını,<br />
Çin ve Fas'tan da zambak<br />
kökü ithal ettiklerini dile getirdi.<br />
Isparta'da zambak yetiştiriciliği üzerine<br />
4 yıldır çalışma yürüttüklerini,<br />
ilk ürünleri bu yıl aldıklarını anlatan<br />
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
"Söktüğümüz alanlarda dönüm<br />
başına 300 kilogram ürün elde ettik.<br />
Ürünler kurutulup ayıklandıktan<br />
sonra tesislerde yağı çıkarılıyor.<br />
Zambak, ticari olarak en çok Fas ve<br />
Çin'de yetiştiriliyor.HABER MERKEZİ<br />
Mehmet CAVLI<br />
Ekonomist<br />
yanda… Birde başka farklı<br />
taraflar…Hepsi bir yana, bence<br />
Milli Eğitim Bakanlığı içerisinde<br />
yeni bir birim olarak “Eğitime<br />
Destek Genel Müdürlüğü”<br />
kurulup, bu genel müdürlük<br />
ücretsiz olarak bütün okulların<br />
kendi binalarında ve kendi<br />
öğrencilerine, hafta sonu ve hafta<br />
içi boş zamanlarda, her dersten<br />
dershane ayarında eğitim desteği<br />
verebilirler. Bu destek şart<br />
görülüyor.Her saat ayrıca nöbetçi<br />
etüt öğretmenleri tahsis edilse,<br />
kendisine isteyen öğrenciler<br />
tarafından dersleri hakkında<br />
sorular sorulsa ne olur? Böyle bir<br />
organizasyon zor değil ki…<br />
Öğretmen öğrencisini sürekli takip<br />
etse, öğrencilerin öğrenme<br />
sorunları kısmen çözümlenir.<br />
Öğretmenler kendi öğrencilerinin<br />
oylayacağı anket ile, başarılı<br />
eğitim alınıp alınmadığını cümle<br />
aleme gösterebilir. Yani öğrencide,<br />
öğretmenine anket ile karne verse<br />
ne olur? Yüksek öğretimde, diğer<br />
eğitimde de…<br />
Öğrencilere hizmet, esas amaç ve<br />
hedef değil mi? O zaman öğrenci<br />
kendi ilmi yetişmesine gayret eder.<br />
Bu çeşit eğitim desteğinde, finans<br />
mı lazım? Sağlık Bakanlığının<br />
Bakanlık içi döner sermayesinden<br />
destek istenebilir. Sağlık<br />
Bakanlığına bütün hastanelerden<br />
döner sermaye payı geldiği<br />
söylenilmektedir. Bakanlık içi<br />
döner sermayenin boyutu oldukça<br />
büyük… Döner sermayeden<br />
eğitime destek alınabilir.Birde,<br />
okul kitaplarının içeriği artık<br />
kalite olarak çok artırılmalı ve<br />
zaman kaybettiren, gereksiz<br />
dersler her sınıfın müfredatından<br />
çıkartılmalı…<br />
Eğitimde yenilikler ve yoğun takip<br />
sistemi artık gerekli… Öğrencinin<br />
öğretmenlerini takip etmesi çok<br />
pratik bir yol…Öğretmenlik şerefli<br />
bir meslek… Öğretmen<br />
heykeltıraşın mermere veya taşa<br />
verdiği şekil gibi, öğrencisine şekil<br />
vermez mi? Demircinin demire<br />
verdiği şekil gibi, öğrencisine<br />
sıcaklık verir ve okuma şevki verir<br />
değil mi? Öğretmenlik bütün<br />
yöneticilerin üstünde bir<br />
meslektir..23 Eylül 2012
1 EKİM 2012 Muhasebe5<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Açıkça vergi konusuna girmeyen faaliyetlerde bulunularak veya vergi<br />
yasalarındaki boşluklardan yararlanılarak vergi ödenmemesine veya az<br />
vergi ödenmesine 'vergiden kaçınma' deniliyor.<br />
için yapılan bir<br />
araştırmaya göre<br />
kullanıcıların<br />
%30’u şifrelerini<br />
akıllı telefonlar<br />
üzerinde<br />
saklarken, yine<br />
büyük bir<br />
çoğunluğu banka<br />
hesaplarına<br />
erişim ve<br />
çevrimiçi<br />
ödemeler<br />
gerçekleştirmek<br />
gibi önem arz<br />
eden işlemleri<br />
tabletlerinden<br />
gerçekleştirmekte<br />
hiçbir sakınca<br />
görmüyor.<br />
ISSN 1308 7606 Kaspersky Lab<br />
Yıl: 68 1 Ekim 2012 Pazartesi Sa yı:1117115<br />
Ya yın Sa hi bi<br />
İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. adı na<br />
HA SAN TAŞ KIN<br />
İcra Kurulu Başkanı<br />
Emin ERENER<br />
Sorumlu Müdür Yazıişleri Müdürü<br />
Yavuz AYDIN Şüheda YILDIRIM<br />
Sayfa Editörü Sayfa Editörü<br />
Gülşan KURT Nurcihan PALACI<br />
İstihbarat Şefi Haber Müdürü İnternet Site Editörü<br />
Caner ERDOĞAN Celal YILDIZ Nur Gülmez BEL<br />
İda ri Mer kez<br />
Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />
Se fa köy/ Kü çük çek me ce/İST.<br />
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99<br />
www.eko no mi ga ze te si.net . in fo@eko no mi ga ze te si.net<br />
Damga Vergisini<br />
Az Ödeme<br />
Yolu<br />
ükellefler açısından sıkça<br />
Mbaşvurulan vergiden<br />
kaçınma suç veya kabahat<br />
kapsamına girmiyor. Başka bir<br />
deyişle vergi kaçırma suç<br />
ve/veya kabahat olabilirken<br />
vergiden kaçınma tamamen<br />
yasal bir imkan.<br />
Vergiden kaçınmanın bir örneği<br />
olarak, damga vergisine tabi<br />
olan sözleşmelerin farklı<br />
şekillerde düzenlenmesi<br />
gösterilebilir. Belli bir parayı<br />
içeren sözleşmeler binde 8,25<br />
oranında damga vergisine tabi.<br />
VERGİ CİDDİ YÜK<br />
OLUŞTURABİLİR<br />
Binde 8,25'lik vergi oranını<br />
gördüğünüzde 'önemsiz'<br />
bulabilirsiniz. Ancak özellikle<br />
büyük miktarlar içeren<br />
sözleşmelerde damga vergisi<br />
ciddi bir maliyet unsuru haline<br />
gelebiliyor. Örneğin, 10 milyon<br />
TL'lik bir miktar içeren<br />
sözleşmenin damga vergisi<br />
82.500 TL; 100 milyon TL'lik<br />
sözleşmeninki ise 825 bin TL.<br />
Vermiş olduğumuz damga<br />
vergisi rakamları sadece tek<br />
'nüsha' için hesaplanan değeri<br />
ifade ediyor. Nüsha sayısı<br />
arttıkça, her nüsha için aynı<br />
miktar damga vergisi ödenmesi<br />
gerekiyor. Yani, sözleşmelerde<br />
'fazla nüsha' cep yakıyor.<br />
VERGİ NASIL AZ ÖDENECEK?<br />
Sözleşmelerden doğan damga<br />
vergisinin az ödenmesi için<br />
'nüsha ve suret' farkını iyi<br />
bilmek gerekiyor. Vergiden<br />
kaçınmanın bir örneği olarak;<br />
damga vergisinden<br />
sözleşmelerin tek nüsha olarak<br />
düzenlenmesi, daha sonra<br />
bunların çeşitli şekillerde 'suret'<br />
haline getirilerek sadece 1<br />
nüshaya isabet edecek şekilde<br />
vergi ödenmesi uygulamada<br />
oldukça yaygın bir vergiden<br />
kaçınma şekli olarak<br />
başvurulabilecek bir yol.<br />
BAKANLIK NE DİYOR?<br />
Maliye Bakanlığı konuya<br />
bakışını, 30.03.2010 tarih ve DV-<br />
19/2010-1nolu Damga Vergisi<br />
Sirkülerin'de şu şekilde<br />
açıklıyor:<br />
'Damga Vergisi Kanunu<br />
uygulamasında aynı hüküm ve<br />
kuvveti haiz olmak üzere birden<br />
fazla düzenlenmiş ve<br />
taraf/taraflarınca ayrıca<br />
imzalanmış olan kağıtların her<br />
birinin nüsha olduğu, bu<br />
kapsamda nüshaların, belli bir<br />
hususu ispat ve belli etmek<br />
üzere müstakilen ve aynı<br />
zamanda farklı mekanlarda<br />
ibraz edilebilir mahiyette olan<br />
kağıtlar olduğu; suretin ise<br />
aslında bulunan ibarelerin<br />
aynısını taşıyan, fakat aslında<br />
bulunan imzaları taşımayıp<br />
aslına uygun olduğuna ilişkin<br />
onaylayanın imzasını veya<br />
kaşesini ihtiva eden kağıtları<br />
ifade ettiği, taraf/taraflarınca<br />
düzenlenerek imzalanmış, diğer<br />
bir ifadeyle hukuken tekemmül<br />
etmiş bir kağıdın usulüne uygun<br />
olarak çıkarılmış, ancak<br />
taraflarınca ayrıca<br />
imzalanmamış örneklerinin<br />
suret olduğu; kağıtların fotokopi<br />
ile çoğaltılmış örneklerinin de<br />
'Aslına uygundur' ya da 'Aslı<br />
gibidir' şerhi ile onaylayanın<br />
imzası veya kaşesini ihtiva<br />
etmesi halinde mahiyeti<br />
itibarıyla suret; kağıdın<br />
taraflarınca ayrıca<br />
imzalanması halinde ise nüsha<br />
olarak değerlendirilmesi<br />
gerektiği; damga vergisine tabi<br />
kağıtlar bakımından<br />
düzenlenecek nüsha ve/veya<br />
çıkarılacak suret sayısına ilişkin<br />
olarak Damga Vergisi<br />
Kanununda herhangi bir<br />
belirlemenin bulunmadığı,<br />
sözleşmelerin düzenlenen<br />
nüsha sayısı üzerinden damga<br />
vergisine tabi tutulması; söz<br />
konusu nüshaların fotokopi ile<br />
çoğaltılmış örneklerinin, 'Aslına<br />
uygundur' ya da 'Aslı gibidir'<br />
şerhi ile onaylayanın imzası<br />
veya kaşesini ihtiva etmesi<br />
halinde, suret olarak<br />
değerlendirilmesi<br />
gerekmektedir.HABER MERKEZİ<br />
Akıllı telefona güvenmek<br />
ünya genelinde 11,000 kullanıcılarının %51’i,<br />
Dkişinin katıldığı<br />
akıllıca mı?<br />
An ka ra Tem sil ci li ği<br />
Ma cun Mah.3. Cad de No:2 Ye ni ma hal le /ANK.<br />
Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254<br />
REK LAM PA ZAR LA MA VE DA ĞI TIM İS TAN BUL<br />
Mis bah Mu hay yeş Dam ga ve<br />
Ne şet Ömer Sok.<br />
No:23-25 Ka dı köy/İST.<br />
Tel: 0216 348 99 22<br />
Fax: 0216 449 10 64<br />
AN KA RA<br />
Ata türk Bul va rı Palas İş Mer ke zi B Blok<br />
Kat:6 D:114 Kı zı lay/AN KA RA<br />
Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76<br />
İs tan bul Da ğı tım An ka ra Da ğı tım<br />
REK DAĞ Ltd.Şti. GENÇ LER DA ĞI TIM<br />
Ya yın Tü rü:Ye rel Sü re li<br />
Ba sıl dı ğı Yer İs tan bul<br />
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.<br />
Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />
Se fa köy/ İS TAN BUL Tel : 0212 540 40 45<br />
Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de<br />
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)<br />
EKO NO Mİ Ba sın Mes lek il ke le ri ne uy ma ya söz ver miş tir.<br />
Değerli verilerini mobil cihazlarında<br />
saklamayı tercih edenlerin sayısı her<br />
geçen gün artıyor. Araştırma şirketi O+K<br />
Research tarafından Kaspersky Lab için<br />
yapılan bir araştırmaya göre,<br />
kullanıcıların %30’u, içinde sosyal ağ<br />
hesapları ve diğer çevrimiçi hizmetler için<br />
şifrelerin de bulunduğu gizli bilgilerini<br />
akıllı telefonlarında saklıyorlar.<br />
araştırma, akıllı telefon ve<br />
tablet kullanımındaki<br />
diğer trendlere de vurgu<br />
yapıyor.<br />
HER 5 KİŞİDEN BİRİNİN<br />
HASSAS ŞİFRELERİ<br />
CEPLERİNDE<br />
Bilindiği üzere akıllı<br />
telefonların standart<br />
özellikleri, depolanmış<br />
bilginin en yaygın<br />
biçimlerini içeriyor; adres<br />
defteri, SMS arşivleri, vs.<br />
Bunların dışında akıllı<br />
telefon kullanıcılarının<br />
%50’si, mobil cihazlarını,<br />
kişisel fotoğraflarını ve<br />
videolarını depolamak<br />
için de kullandıklarını<br />
açıklıyor.<br />
Şaşırtıcı olan ise,<br />
katılımcıların %21’inin<br />
kredi kartı numaraları ya<br />
da banka hesabı erişim<br />
detayları gibi hassas<br />
bilgileri de akıllı<br />
telefonlarının<br />
hafızalarında saklıyor<br />
olması. Tablet<br />
bilgisayarlar söz konusu<br />
olduğunda bu oran daha<br />
da yükselerek, %28’e<br />
ulaşıyor. Bu sonuç aynı<br />
zamanda, kullanıcıların<br />
tablet bilgisayarları, akıllı<br />
telefonlarından farklı<br />
olarak klasik bir bilgisayar<br />
mantığıyla kullandıklarını<br />
da ortaya seriyor.<br />
DAHA ÇOK OYUN<br />
OYNUYOR; DAHA AZ<br />
KİTAP OKUYORUZ<br />
Aynı araştırma, mobil<br />
cihazların hangi diğer<br />
amaçlarla kullanıldığını<br />
gösteren rakamları da<br />
içeriyor.<br />
Mesela iPad<br />
kullanıcılarının %52’ si ve<br />
diğer tablet<br />
cihazlarına çevrimiçi<br />
oynanabilen oyunlar<br />
yüklemeyi tercih ediyor.<br />
Modern akıllı telefon<br />
kullanıcılarının da<br />
telefonlarından oyun<br />
yükleme yüzdesi<br />
neredeyse aynı. Ancak söz<br />
konusu BlackBerry<br />
kullanıcıları olduğunda<br />
kural bozuluyor.<br />
BlackBerry<br />
kullanıcılarının sadece<br />
%34’ ü telefonlarını oyun<br />
oynamak için kullanıyor.<br />
Ne yazık ki tablet<br />
kullanıcıları kitap okumak<br />
konusunda oyun<br />
oynamak kadar ısrarcı<br />
değiller. Ankete<br />
katılanların %47’si<br />
tabletlerinden kitap<br />
okuduklarını belirtiyor.<br />
Yine de oranın yüksek<br />
olması, tabletlerin<br />
elektronik kitaplar için<br />
son derece popüler bir<br />
depolama aracı olduğunu<br />
da gösteriyor.<br />
TABLETLERİNİZE<br />
NE KADAR<br />
GÜVENİYORSUNUZ?<br />
Araştırma, çoğu<br />
kullanıcının, geleneksel<br />
bir masaüstü bilgisayarla<br />
tablet bilgisayar arasında<br />
büyük farklar görmediğini<br />
ortaya koyuyor.<br />
Kullanıcılar, banka<br />
hesaplarına erişim ve<br />
çevrimiçi ödemeler<br />
gerçekleştirmek gibi önem<br />
arz eden işlemleri,<br />
tabletlerinden<br />
gerçekleştirmekte hiçbir<br />
sakınca görmüyorlar. Bu<br />
nedenle Kaspersky Lab<br />
yetkilileri, tüm cihazların<br />
komple bir biçimde<br />
güvenliğini sağlamak<br />
konusunda tüketicileri<br />
uyarıyor. AA
6 Dış Haberler<br />
HERKES<br />
Irak<br />
Irak'ın Salahaddin<br />
eyaletine bağlı Tikrit<br />
şehrindeki bir hapishanede<br />
dün gece isyan<br />
çıktı. Gardiyanların<br />
silahlarını ele geçiren<br />
mahkumlar güvenlik<br />
güçleriyle çatıştı.<br />
Çıkan olaylarda 10<br />
gardiyan ile 2 mahkum<br />
ölürken, çok sayıda tutuklunun<br />
hapishanede<br />
kaçtığı belirtildi. CİHAN<br />
Japonya<br />
Japonya'nın önde gelen<br />
firmalarından Hitachi,<br />
bilgileri küçük bir cam<br />
parçasına kayıt edebilmenin<br />
önünü açtı. Darbelere<br />
de dayanıklı olan<br />
bu cam sayesinde bilgileri<br />
"sonsuza kadar"<br />
saklayabiliyorsunuz.<br />
Şirket uzmanlarından<br />
Kazuyoshi Torii, "Her<br />
gün üretilen bilgide<br />
büyük artış var. Ancak<br />
bu bilgileri gelecek<br />
nesle aktarma noktasında<br />
ilerleme pek<br />
sağlanamadı. Aksine<br />
bilgiyi kaybetme<br />
olasılığı arttı." dedi.<br />
Torii, CD ve DVD'lerin<br />
uzun ömürlü olmadığına<br />
ve üzerine<br />
kaydedilen bilgilerin<br />
silinebileceğine dikkat<br />
çekti.<br />
Şirketin ürettiği<br />
teknolojiyle cam üzerine<br />
yazılan bilgiler,<br />
mikroskop sayesinde<br />
okunabiliyor. Cam, aşırı<br />
sıcağa ve darbelere de<br />
dayanıklı. Cama, 160<br />
megabyte bilgi saklanabiliyor.<br />
Ancak bu kapasitenin<br />
artırabileceğine dikkat<br />
çekildi. Sistemin ilk<br />
önce kamu kuruluşları,<br />
müzeler ve dini kurumlarca<br />
kullanması bekleniyor.<br />
CİHAN<br />
KKTC<br />
KKTC Cumhurbaşkanı<br />
Derviş Eroğlu, Birleşmiş<br />
Milletler (BM ) Genel<br />
Kurul çalışmaları<br />
dolayısıyla bulunduğu<br />
New York’ta İslam İşbirliği<br />
Teşkilatı'nın (İİT)<br />
BM daimi temsilciliğinde<br />
verilen resepsiyona<br />
katıldı.<br />
Eroğlu resepsiyonda<br />
New York’ta bulunan<br />
devlet ve hükümet yetkilileriyle<br />
yabancı<br />
misyon şefleriyle görüş<br />
alışverişinde bulundu.<br />
Eroğlu, ayrıca İsveç<br />
Dışişleri Bakanı Carl<br />
Bildt ile de görüştü.<br />
Cumhurbaşkanı Eroğlu<br />
bugün İİT Genel<br />
Sekreteri Ekmeleddin<br />
İhsanoğlu ile bir araya<br />
gelecek. Eroğlu, daha<br />
sonra Azerbaycan Dışişleri<br />
Bakanı Elmar<br />
Memmedyarov ile<br />
görüşecek. Her iki<br />
görüşme de KKTC New<br />
York Temsilciliği’nde<br />
gerçekleşecek. Bu<br />
görüşmelerin ardından<br />
Eroğlu, Dışişleri Bakanı<br />
Ahmet Davutoğlu ile<br />
Türkevi’nde bir araya<br />
gelecek. CİHAN<br />
Almanya<br />
Nağmeleri ile Anadolu<br />
insanlarının sesi olan<br />
halk ozanı Neşet Ertaş<br />
için Avrupa'daki sevenleri<br />
de yasta. 23 yıl<br />
yaşamış olduğu Almanya'nın<br />
Bergheim<br />
şehrindeki sevenleri<br />
DİTİB'e bağlı Bergheim<br />
Camii'nde Cumartesi<br />
günü büyük usta Neşet<br />
Ertaş için mevlit okutacak.<br />
Bergheim DİTİB Camii<br />
Din Görevlisi İmran<br />
Çelik, Neşet Ertaş'ın şehirlerinde<br />
yaşamış olmasının<br />
kendilerine<br />
gurur verdiğini vurguladı.<br />
CİHAN<br />
Irak,<br />
Rusya’dan 5<br />
milyar<br />
dolarlık<br />
silah alımı<br />
yapacak<br />
I<br />
rak hükümetinin Rusya’dan 5<br />
milyar dolar değerinde silah<br />
satın alacağı bildirildi. Irak<br />
haber ajansı Şafak News, resmi<br />
kaynaklara dayandırdığı<br />
haberinde konuyla ilgili anlaşmanın<br />
Irak Başbakanı Nuri el- el-<br />
Maliki’nin Ekim ayında Rusya’ya<br />
yapacağı ziyarette imza-<br />
lanacağını duyurdu. Anlaşmada<br />
Rus yapımı savaş uçakları, he-<br />
likopterler ve diğer ağır silahlar<br />
yer alıyor.<br />
Rusya Teknoloji ve Strateji Anal-<br />
izi Merkezi’nden Konstantin<br />
Makiyenko konu ile ilgili Inter-<br />
fax’a verdiği bilgide, “Irak<br />
Başbakanı’nın ziyareti<br />
çerçevesinde toplam 4,3 milyar<br />
dolar değerinde iki silah satış<br />
anlaşması imzalanacak.” dedi.<br />
Birinci kontratta 2 milyar dolar<br />
değerinde 30 adet Mi-28NE he-<br />
likopterleri, ve 2,3 milyar dolar<br />
değerinde 42 adet Pantsir-S1E<br />
uçak savar ve füze savunma sis-<br />
temleri yer alıyor. İkinci plan-<br />
lanan kontrata göre de Mikoyan<br />
MiG-29M/M2 savaş uçakları ve<br />
diğer zırhlı araçlar yer alıyor.<br />
Makiyenko Şii Irak hükümetinin<br />
silah alımında yaptığı bağımsız<br />
tercihe dikkat çekerek,<br />
“ABD’den gelen baskılara rağ-<br />
men bağımsız hareket kabiliyeti<br />
ortaya çıkıyor. Şu açık ki, Irak<br />
yönetimi diğer alternatiflere<br />
nazaran Rus yapımı askeri<br />
malzeme almaktan mutlu ola-<br />
cak.” dedi.<br />
Diğer taraftan Ria Novosti haber<br />
ajansına konuşan Silah Ticaret<br />
Analiz Merkezi’nden İgor Ko-<br />
rotçenko, ABD’nin Bağdat’ın<br />
silah alım politikalarını en az 5<br />
yıl daha kontrolünde tutmaya<br />
devam edeceğini, Rusya ile bu<br />
miktarda bir silah alım anlaş-<br />
masının zor olduğuna dikkat<br />
çekti. CİHAN<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Esad'a döndüler<br />
Bu kez<br />
subaylar<br />
Özgür<br />
Suriye<br />
Ordusu'ndan<br />
ayrıldı<br />
Bu güne dek Suriye ordusundan pek çok subayın muhalif saflara<br />
geçtiği yönünde haberler basında yer aldı. Ancak bu kez tersi bir<br />
durum yaşandı ve özgür Suriye Ordusu saflarından kopuş<br />
yaşandı. Bir süre önce Suriye rejimindeki görevlerinden<br />
ayrıldığını ve Özgür Suriye Ordusu'na katıldığını duyuran Yarbay<br />
Halid Abdurrahman el-Zamel yaptığı yeni bir açıklamayla eski<br />
görevine döndüğünü açıkladı.<br />
El Kuds el Arabi'nin haberine göre, 4 muhalif subayla birlikte<br />
basın açıklaması yapan yapan El Zalem, "silahlı muhalefeti reddettiğmizi<br />
ve Suriye krizinin silahlarla çözülemeyeceğini duyuruyoruz"<br />
şeklinde konuştu.<br />
Yarbay el Zalem, muhalif saflara geçtikten sonra, Özgür Suriye<br />
Ordusu'nun ülkenin güneyinde oluşturduğu askeri konseyin<br />
başına geçirilmişti.<br />
"AJANLARDAN BİRİYDİ"<br />
Bu açıklama üzerine Özgür Suriye Ordusu da, "Zamel'in muhaliflerin<br />
içine sokulmuş ajanlardan biri olduğunu ve bazı ajanların<br />
deşifre olmasıyla birlikte Esad tarafına geri dönmek zorunda<br />
kaldıklarını" ileri sürdü.<br />
ÖLÜ SAYISI 118'E YÜKSELDİ<br />
Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), Suriye ordusunun çeşitli<br />
Y E N İ B U L U Ş L A R - T E K N O L O J İ<br />
Akıllı telefona<br />
güvenmek akıllıca mı?<br />
Kaspersky Lab için<br />
yapılan bir araştırmaya<br />
göre kullanıcıların<br />
%30’u şifrelerini<br />
akıllı telefonlar üzerinde<br />
saklarken, yine büyük bir<br />
çoğunluğu banka<br />
hesaplarına erişim ve<br />
çevrimiçi ödemeler gerçekleştirmek<br />
gibi önem arz<br />
eden işlemleri tabletlerinden<br />
gerçekleştirmekte<br />
hiçbir sakınca görmüyor.<br />
Değerli verilerini mobil cihazlarında saklamayı<br />
tercih edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Araştırma şirketi<br />
O+K Research tarafından Kaspersky Lab için yapılan bir araştırmaya göre, kullanıcıların<br />
%30’u, içinde sosyal ağ hesapları ve diğer çevrimiçi hizmetler için<br />
şifrelerin de bulunduğu gizli bilgilerini akıllı telefonlarında saklıyorlar. Dünya<br />
genelinde 11,000 kişinin katıldığı araştırma, akıllı telefon ve tablet kullanımındaki<br />
diğer trendlere de vurgu yapıyor.<br />
HER 5 KİŞİDEN BİRİNİN HASSAS ŞİFRELERİ CEPLERİNDE<br />
Bilindiği üzere akıllı telefonların standart özellikleri, depolanmış bilginin en<br />
yaygın biçimlerini içeriyor; adres defteri, SMS arşivleri, vs. Bunların dışında akıllı<br />
telefon kullanıcılarının %50’si, mobil cihazlarını, kişisel fotoğraflarını ve videolarını<br />
depolamak için de kullandıklarını açıklıyor. Şaşırtıcı olan ise, katılımcıların<br />
%21’inin kredi kartı numaraları ya da banka hesabı erişim detayları gibi<br />
hassas bilgileri de akıllı telefonlarının hafızalarında saklıyor olması. Tablet bilgisayarlar<br />
söz konusu olduğunda bu oran daha da yükselerek, %28’e ulaşıyor. Bu<br />
sonuç aynı zamanda, kullanıcıların tablet bilgisayarları, akıllı telefonlarından<br />
farklı olarak klasik bir bilgisayar mantığıyla kullandıklarını da ortaya seriyor.<br />
DAHA ÇOK OYUN OYNUYOR; DAHA AZ KİTAP OKUYORUZ<br />
Aynı araştırma, mobil cihazların hangi diğer amaçlarla kullanıldığını gösteren<br />
rakamları da içeriyor. Mesela iPad kullanıcılarının %52’ si ve diğer tablet kullanıcılarının<br />
%51’i, cihazlarına çevrimiçi oynanabilen oyunlar yüklemeyi tercih<br />
ediyor. Modern akıllı telefon kullanıcılarının da telefonlarından oyun yükleme<br />
yüzdesi neredeyse aynı. Ancak söz konusu BlackBerry kullanıcıları olduğunda<br />
kural bozuluyor. BlackBerry kullanıcılarının sadece %34’ ü telefonlarını oyun<br />
oynamak için kullanıyor.<br />
Ne yazık ki tablet kullanıcıları kitap okumak konusunda oyun oynamak kadar ısrarcı<br />
değiller. Ankete katılanların %47’si tabletlerinden kitap okuduklarını belirtiyor.<br />
Yine de oranın yüksek olması, tabletlerin elektronik kitaplar için son<br />
derece popüler bir depolama aracı olduğunu da gösteriyor.<br />
TABLETLERİNİZE NE KADAR GÜVENİYORSUNUZ?<br />
Araştırma, çoğu kullanıcının, geleneksel bir masaüstü bilgisayarla tablet bilgisayar<br />
arasında büyük farklar görmediğini ortaya koyuyor. Kullanıcılar, banka<br />
hesaplarına erişim ve çevrimiçi ödemeler gerçekleştirmek gibi önem arz eden<br />
işlemleri, tabletlerinden gerçekleştirmekte hiçbir sakınca görmüyorlar. Bu nedenle<br />
Kaspersky Lab yetkilileri, tüm cihazların komple bir biçimde güvenliğini<br />
sağlamak konusunda tüketicileri uyarıyor. Bunun için en iyi çözümler arasında<br />
gösterilen Kaspersky ONE ve Kaspersky İnternet Güvenliği çözüm. HABER<br />
MERKEZİ<br />
1 EKİM 2012<br />
kentlerde muhaliflere yönelik operasyonlarında ölü sayısının<br />
118'e yükseldiğini duyurdu.<br />
SNHR, Halep'te 30, Şam'ın banliyölerinde 27, İdlip'te 19, Humus'ta<br />
13, Deyru'z Zor ve Dera'da 9'ar, Hama'da 6, Kuneytera'da<br />
3 ve Lazkiye'de 2 olmak üzere ülke genelindeki olaylarda ölü<br />
sayısının 118'e çıktığını bildirdi.<br />
Esed birliklerinin, Halep'in Sahur, Besatin Başa, Miydan, Klus,<br />
Bab Hadid bölgeleri ile Mera, Kaptan Cebel ve Deyr Haffar<br />
beldelerini savaş uçaklarıyla, tanklarla vurduğu belirtildi.<br />
Yerel aktivistler, Başkent Şam'ın Tadamun, Duma, Haresta banliyöleri<br />
ile Zabadani, Artuz ve Katana beldelerinin ağır silahlarla<br />
vurulduğunu, çok sayıda evin yıkıldığını, şehrin Kabun bölgesinde<br />
güvenlik güçlerinin iş makineleriyle çok sayıda muhalifin<br />
evini yıktığını aktardı.<br />
Başkentin Cobar ve Kabun bölgesinde ÖSO ile Esed birlikleri<br />
arasında yoğun çatışmaların yaşandığına değinen aktivistler,<br />
Kabun banliyösünün ''harabe'' haline geldiğini vurguladı.<br />
Aktivistler, Humus'un Sultaniye semtinde iki ordu arasında çatışmaların<br />
yaşandığına ve ordunun sözkonusu bölgeyi top ve tank<br />
ateşine tutması sonucunda bazı evlerin yıkıldığını ve evlerin<br />
enkazında insanların olduğunu aktararak kentin Rastan, Telbise ve Telkeleğ<br />
ilçelerinin helikopterlerce bombalandığına işaret etti.<br />
Halep'teki Tevhit Tugayı, kenti ele geçirmek için şehirdeki tüm tugaylarla işbirliği<br />
yaptığını açıklarken, Suriye resmi ajansı SANA'da, güvenlik güçlerinin<br />
Halep'te bazı bölgeleri silahlı gruplardan temizleyerek bölgede güvenliği<br />
sağladığını duyurdu. HABER MERKEZİ<br />
Tutuklandı<br />
Ortadoğu'da protesto gösterilerine yol açan İslamiyet karşıtı filmin yapımcısı<br />
Nakoula Basseley Nakoula'nın tutuklandı.<br />
Federal Yargıç Suzanne Segal, daha önce dolandırıcılıktan sabıkası olan ve<br />
bilgisayar ile internet kullanması yasaklanan 55 yaşındaki Nakoula'nın<br />
şartlı tahliye koşullarını ihlal ettiğine hükmetti. Savcı Robert Dudgale'nin<br />
Nakoula'nın kaçabileceği uyarısında bulunmasının ardından elleri kelepçelenen<br />
Nakoula, hapse gönderildi.<br />
İslamiyet ve Hz. Muhammed'e hakaret içeren 'Müslümanların Masumiyeti'<br />
filminin 14 dakikalık bölümünün Temmuz ayında video paylaşım sitesi<br />
Youtube'da yayınlanması, Ortadoğu'da protesto gösterilerine yol açmış ve<br />
Libya'nın Bingazi kentinde ABD Konsolosluğu'na düzenlenen saldırıda<br />
Büyükelçi Christopher Stevens ile 3 Amerikalı yaşamını yitirmişti.<br />
İNTERNETE GİRMESİ YASAKLANMIŞTI<br />
2009 yılında tutuklanan ve 2010 yılında çalınmış kimlik ve sosyal güvenlik<br />
numaralarıyla banka dolandırıcılığı yapmaktan yargılanan Nakoula, 790<br />
bin dolarlık zararı telafi etmeye ve 21 ay hapis cezasına mahkum edilmişti.<br />
2011'de serbest bırakılan Nakoula'nın 5 yıl boyunca yetkililerin onayı olmadan<br />
bilgisayar ve internet kullanması da yasaklanmıştı.<br />
Nakoula, daha önce Associated Press'e yaptığı açıklamada, filmin yapımı<br />
için lojistik destek sağladığını söylemiş, filmi yönettiği ileri sürülen Sam<br />
Bacile'nin kendisi olduğu iddialarını reddetmiş ancak Bacile'yi tanıdığını<br />
kabul etmişti.<br />
ABD Başkanı Barack Obama yönetimi, filmin YouTube'dan kaldırmasını istemiş<br />
ancak Google, filmin içeriği standartları ihlal etmediği gerekçesiyle<br />
talebi reddetmişti. AA
1 EKİM 2012 Politika 7<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Vural: Öcalan<br />
yeni<br />
ombudsman<br />
mı?<br />
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural,<br />
'Bugün, bu katliamları yapan insan<br />
aklanıyor, iyi adam diye Türkiye'ye<br />
hazmettirilmek isteniyor'' dedi.<br />
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Terör<br />
örgütü elebaşı Öcalan, Türkiye'nin yeni ombudsmanı<br />
mı oldu? Bugün, bu katliamları<br />
yapan insan aklanıyor, iyi adam diye<br />
Türkiye'ye hazmettirilmek isteniyor'' dedi.<br />
Medya dünyasının nabzını tutan Cihan<br />
Medya Haber Dergisi’nin Eylül-Ekim<br />
sayısına Gazeteci-Yazar Oral Çalışlar<br />
kapak oldu. Usta gazeteciyle yapılan<br />
söyleşide Çalışlar Türk soluyla ilgili çok<br />
önemli tespitlerde bulundu.<br />
68 Kuşağının önde gelen isimlerinden<br />
olan Çalışlar, geçmişte şiddet yerine<br />
daha demokratik yolların tercih<br />
edilmemesinden dolayı Türkiye’nin<br />
başka bir yerde olabileceğini söyledi.<br />
Çalışlar, "Hala geçmişi bir efsane olarak<br />
şiddetiyle birlikte savunmayı sürdüren<br />
bir ekip var. Bu tehlikeli ve yanlış.<br />
Çünkü şiddet sonunda halk savaşı<br />
oluyor. Şiddet yerine daha demokratik<br />
mücadele metotlarıyla muhalefet<br />
edilseydi, bugün Türkiye başka bir<br />
yerde olabilirdi. Halil Berktay’ı eleştiren<br />
değer verdiğim arkadaşlarımdan biri<br />
yazısında diyor ki; 'Türk solunun şiddet<br />
ile ilişkisi kalmadı.' Nasıl kalmadı? Türk<br />
solu PKK şiddetini meşru görüyor. Darbecilik<br />
şiddet değil mi? Darbeciliği hala<br />
savunan, bir sol kesim var. O nedenle<br />
ben Türk solunun şiddetle ilişkisinin<br />
bittiği, hiçbir alakası kalmadığı teorisini<br />
doğru bulmuyorum. Hala PKK şiddetini<br />
eleştirmiyorsan veya PKK şiddetini<br />
meşru görüyorsan, baş düşman<br />
gördüğün AK Parti’yi devirmek için ‘darbecilik<br />
de iyidir’ diyorsan, bu şiddettir.<br />
12 Eylül’e giderken çatışma ortamında<br />
bizzat sağ sol çatışması diye bildiğimiz<br />
şiddet döneminin bir aleti olduğumuz<br />
ve darbeye giderken bu işi fark etmemiş<br />
olmamız da, ciddi hataydı.” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
’DEMOKRAT PARTİLİ 15 KİŞİ NEDEN<br />
İDAM EDİLMEDİ DİYE ÇOK ÜZÜLDÜM’<br />
Oral Çalışlar röportajda Adnan<br />
Menderes ve arkadaşlarının idam<br />
edildiği gün neden 15 kişi idam edilmedi<br />
diye üzüldüğünü ama Deniz Gezmişler<br />
idama giderken bu üzüntüsünün kendisini<br />
fena çarptığını da belirtti. Çalışlar,<br />
Menderes’lerin idam edildiği sıradaki<br />
hislerini şöyle anlattı: “27 Mayıs oldu,<br />
Demokrat Partilileri içeri attılar. Radyolarda<br />
‘Yassı Ada Saati’ni dinliyorduk.<br />
Sonunda 15’inin idamına karar verildi.<br />
Sabah bir kalktık idam cezası üçe<br />
düşmüş. 14 yaşındaydım o zaman.<br />
Çocuk kafamla çok üzülmüştüm, neden<br />
15 kişi idam edilmiyor diye. Sonra ben<br />
bu üzüntümü annemle paylaştım.<br />
Annem de Menderes’lerin idam edilmesine<br />
çok üzüldüğünü söyledi. Hatta bu<br />
üzüntüsünü ispat etmek için ‘İdam<br />
edildiği günkü çıkan gazeteleri acı bir<br />
hatıra olarak saklıyorum’ dedi. Yatağın<br />
altından çıkardı bana gösterdi. Denizler<br />
12 Mart 1971 askeri darbesinde idam ile<br />
yargılanmaya başlayınca, bir askeri darbeye<br />
muhatap olduğumuzda hapislere<br />
düşüp, idamla yargılandığımız<br />
dönemde Menderes’lere olan tavrım<br />
beni fena çarptı. Yargılanmaya<br />
tısında, Başbakan'ın, terör örgütünü<br />
muhatap alması, ondan aman dilemesi,<br />
medet umması, samimiyet aramasını; milletin<br />
hazmedemeyeceğini belirtti.<br />
Yeni Oslo görüşmelerini, millete pazarlama,<br />
meşrulaştırma sürecinin başladığını savunan<br />
Vural, bu sürecin içinde AK Parti, BDP,<br />
CHP, Kandil ve İmralı'nın bulunduğunu<br />
ancak milletin olmadığını ileri sürdü.<br />
Vural, ''İmralı'dan gelen mesajın, Başbakan'ı<br />
çok rahatlatmış göründüğünü'' iddia ederek,<br />
''(Aynı dağın yeliyiz biz) Bize Oslo, bölünme<br />
sürecini hazmettirmek isteyenlere, bu millet<br />
vuracağı tokatla nerenin yeli olduğunu gösterir''<br />
dedi.<br />
Başbakan Erdoğan'ın, İmralı, Kandil ile<br />
görüşmelerin kesilmesini, samimiyetsizliğe<br />
bağladığını anımsatan Vural, ''PKK size<br />
hangi samimiyeti gösterdi?'' diye sordu.<br />
Milletin, terör örgütünden değil, Başbakan'dan<br />
samimiyet beklediğini vurgulayan<br />
Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
''Terör örgütünden talimat alanlarla görüşecek<br />
bir şeyim yok diyeceksin sonra İmralı'dan<br />
mesaj geldi diye zil takıp oynayacaksın.<br />
Terör örgütü elebaşı, İmralı Türkiye'nin ombudsmanı<br />
olmuş. 'İmralı'dan PKK'ya öfke...'<br />
İnsaf, yazık günah; bu kadar insanımızı<br />
öldüren terör örgütü liderini aklamak, pullamak<br />
yakışmıyor. Kundaktaki bebekleri<br />
öldürme kararı veren Öcalan, Türkiye'nin<br />
yeni ombudsmanı mı oldu? Bugün, bu<br />
katliamları yapan insan aklanıyor, iyi adam<br />
diye Türkiye'ye hazmettirilmek isteniyor. Bir<br />
katili bu millete şirin gösteremezsiniz ey<br />
Başbakan, bir terör örgütünden samimiyet<br />
bekleyemezsiniz. Terör örgütüyle ne görüşeceksiniz,<br />
çıkın anlatın, karnınızdan konuşmayın.<br />
'Terör öyle kolay kolay bitmez' diyen<br />
Başbakan'ın, bugün geldiğimiz noktada<br />
terörü bitirmek için görüşmeyi vesile kılması<br />
ne kadar çelişki olduğunu ortaya koyuyor.<br />
Türkiye'yi şaşkına çevirdiler,<br />
bir öyle bir böyle. Millet işin<br />
içinden çıkamaz hale geldi,<br />
gidip Oslo'da, Kandil'de iş<br />
pişirdiler.''<br />
-''Öcalan'ı nadasa çektiler...''-<br />
Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplan-<br />
Vural, Başbakan Erdoğan ile<br />
Genelkurmay Başkanı'nın etk-<br />
Gazeteci-Yazar Oral Çalışlar Cihan<br />
Medya Haber Dergisi’ne konuştu.<br />
Uzunca bir süredir Radikal Gazetesi’nde<br />
yazan Oral Çalışlar Türk solunun<br />
hangi aşamalardan geçtiğini anlattı ve<br />
Türk solunun şiddetle hesaplaşmadığını<br />
söyledi. Çalışlar, "Türk solunun<br />
bir kesimi PKK şiddetini meşru<br />
görüyor." ifadelerini kullandı.<br />
başlayınca, siyasette idamın ne demek<br />
olduğunu kendi hayatımızda kavrayarak<br />
öğrendik. Ben Deniz’ler idama<br />
giderken, idamın ne kadar vahşi ve insanlık<br />
dışı bir şey olduğunu o zaman<br />
anladığımı hissediyorum.”<br />
‘ERDOĞAN 2014’TE ABDULLAH<br />
GÜL’SÜZ BİR FORMÜL PEŞİNDE’<br />
Oral Çalışlar 2014 de yapılacak olan<br />
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili de<br />
önemli tespitlerde bulundu. Çalışlar,<br />
Abdullah Gül’ün Başbakanlığı istediğini,<br />
bu yüzden Tayyip Erdoğan ile<br />
arasında büyük bir hesaplaşma<br />
olduğunu ifade etti. Çalışlar: “Tayyip Erdoğan<br />
Başkanlık sistemini alamadı.<br />
Benim gördüğüm kadarıyla AK Parti<br />
içinden bir kesim ‘Sana bunu vermeyiz’<br />
dedi. Bunun arkasında Abdullah Gül’ün<br />
de olduğunu varsayıyorum. Erdoğan da<br />
‘Başkanlık sistemini siz bana vermezseniz,<br />
ben de Abdullah Gül’e Başbakanlığı<br />
vermem’ demiş gibi görünüyor.<br />
Ahmet Sever’in açıklamalarının<br />
öncesinde de biliyordum Abdullah<br />
Gül’lün Başbakanlığı istediğini. Niye istemesin<br />
ki? Hüseyin Besli birkaç ay<br />
önce, ‘Abdullah Gül Başbakan olacak,<br />
Tayyip Bey’de Cumhurbaşkanlığı’nın<br />
normal yetkileriyle Cumhurbaşkanı olacak.’<br />
dedi. Kendi kendine söyleyebilecek<br />
bir adam değil Hüseyin Besli. Ciddi<br />
bir grubu temsil ederek söylüyor. Alttan<br />
alta büyük bir hesaplaşma devam<br />
ediyor. Abdullah Gül, ben yeniden<br />
Çankaya’ya çıkarım diye Tayyip Bey’e<br />
sert bir mesaj gönderdi. etti. ‘Seçime<br />
Türk Solunun bir kesimi PKK<br />
şiddetini meşru görüyor<br />
girerim beni fazla köşeye sıkıştırmaya<br />
kalkma, ben senin karşına rakip<br />
çıkarım, rakip çıktığım zaman senin<br />
Cumhurbaşkanlığı’nda tehlikeye girer’<br />
dedi. Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı<br />
seçilebilmesi için yüzde 50 oy<br />
alması lazım. Abdullah Gül’ün<br />
adaylığını bütün muhalefet ve Ak Parti<br />
içinden bir grup desteklerse Tayyip Erdoğan’ın<br />
siyasi hayatı riske girer. Gül’ün<br />
çıkışında ‘Sen önümü kesersen, senin<br />
Cumhurbaşkanlığı’nı da tehlikeye<br />
sokarım’ var. Ahmet Sever’in açıklamalarını<br />
öyle okumak lazım!..<br />
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ın<br />
yüzde 51 oy alması lazım. O<br />
kadar kolay değil bu iş. Erdoğan’ın, milliyetçilere<br />
prim vermesinin sebeplerinden<br />
biri budur. Tayyip Erdoğan<br />
hırslı bir lider olduğu için ‘Ben Cumhurbaşkanı<br />
iken de partiyi de ben<br />
yöneteyim’ istiyor. Abdullah Gül buna<br />
izin vermez. Erdoğan, Gül’ün buna izin<br />
vermeyeceğini bildiği için onsuz bir formül<br />
peşinde.” ifadelerini kullandı.<br />
Oral Çalışlar’ın gerek Türk Solu’nun<br />
dünü bugünü gerek ise 2014’te siyasette<br />
yaşanabileceklere ilişkin değerlendirmelerini<br />
ve Kürt sorunun<br />
çözümüne ilişkin önerilerini içeren röportajın<br />
tam metnine Cihan Medya<br />
Haber Dergisi’nden ulaşılabilir. Medya<br />
dünyasının nabzını tutan Cihan Medya<br />
Haber Dergisi’nin Eylül-Ekim sayısı bayilerde<br />
yerini alırken, dergiye ‘Turkcell<br />
Dergilik’in dijital raflarından da erişmek<br />
mümkün. Dergi, aynı zamanda Turkcell’in<br />
Apple kullanıcılarına sunduğu platformdan<br />
da takip edilebiliyor.<br />
isiz hale getirilen terörist sayısı konusunda<br />
farklı açıklamalar yaptığını iddia etti.<br />
Terör örgütünü azdıranın; siyasal<br />
amaçlarına ulaşacağı konusunda cesaretlendirilmesi<br />
olduğunu ifade eden Vural,<br />
sözlerini, ''Öcalan'ı nadasa çektiler herhalde,<br />
iyi adam-kötü adam, iyi polis-kötü<br />
polis, iyi PKK-kötü PKK. İmralı, PKK'ya öfke<br />
duyuyormuş, sanki bu adam sütten çıkmış<br />
ak kaşık'' diye sürdürdü.<br />
Vural, Erdoğan'ın çeşitli tarihlerde yaptığı<br />
açıklamaları okuyarak, ''Ne söylüyor, anlayanınız<br />
oldu mu? Bu zikzaklı demeçlerle<br />
milleti şaşkına uğratıp, milleti felç etmek,<br />
duyarlılığını azaltmak istiyorlar. Amaç ve<br />
hedef PKK'ya, bir siyasal çözüm imkanı vermektir''<br />
dedi.<br />
-''Belki İmralı'yı da evlendirirler''-<br />
Erdoğan'ın, mahkumların eşleriyle cezaevi<br />
dışında görüşmeleri uygulamasına ilişkin<br />
açıklamasının sorulmasına Vural, ''Bunu<br />
Türkiye'ye büyük bir müjde olarak sunuyor.<br />
Yakında belki İmralı'yı da evlendirirler.<br />
Böyle bir konunun, Türkiye'de reform olarak<br />
ortaya konulması zannedersiniz bu milletin<br />
yüzde 95'i mahkum, bütün millet bunu bekliyor.<br />
Delillerin yok edildiği, çocukların<br />
eleştirdiği için hapse atıldığı Türkiye'de<br />
bunu büyük demokratikleşme aracı gibi<br />
sunmak ne kadar çelişki. Mahkumlar için<br />
bunu yapıyorsun da eş özrü olan öğretmenleri<br />
niye biraraya getirmiyorsun?'' diye<br />
konuştu.<br />
Erdoğan'ın, A takımının, hazır olduğunu<br />
ileri süren Vural, ''Leyza Zana, Orhan<br />
Miroloğlu, Kemal Burkay. Barzani ne yaptı<br />
da kongrenize çağırıyorsunuz, PKK'yı<br />
besledi diye ödüllendiriyor musunuz? Oldu<br />
olacak İmralı'yı, Kandil'i de çağırın. O<br />
tabloyu AKP'ye oy verenler de hazmetmez''<br />
dedi. AA<br />
AK Parti<br />
kulislerinde<br />
konuşulan<br />
son iddia!<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın genel başkanlığa<br />
son kez aday olacağı AK Parti 'nin 30 Eylül'de<br />
yapılacak kongresi hem partinin hem de Türk<br />
siyasetinin yakın geleceğinin nasıl şekilleneceğine ilişkin<br />
önemli ipuçları verecek. Erdoğan, manifesto niteliği<br />
taşıyacak konuşmasıyla damga vuracağı kongrede partisini<br />
2014'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri<br />
dahil, önümüzdeki 3 kritik seçime taşıyacak yeni kurmay<br />
kadrosunu belirleyecek. Erdoğan'ın 50 kişilik MKYK'da<br />
(Merkez Karar Yürütme Kurulu) en az yüzde 50 oranında<br />
değişikliğe gitmesi bekleniyor.<br />
Hazırlık çalışmalarının başında bizzat bulunmak için<br />
ABD ziyaretini iptal eden Erdoğan, kongre mesaisine dün<br />
de devam etti. Erdoğan “ustalık manifestosu” olacak ve<br />
gelecek 11 yıla ilişkin Türkiye hayalini ortaya koyacak<br />
konuşmasına son şeklini vermek üzere çalıştı.<br />
Son karar Erdoğan'ın<br />
Erdoğan'ın 2014'teki Köşk ve 2015'teki genel seçimleri<br />
dikkate alarak şekillendireceği yeni MKYK için adeta nefesler<br />
tutulmuş durumda. Özellikle 3 dönem kuralı nedeniyle<br />
bir sonraki seçimlerde parlamentoya girme şansı<br />
bulunmayan, kabine revizyonlarında da bakan olamayan<br />
pek çok milletvekili MKYK üyeliği hayali kurarken, mevcut<br />
MKYK üyelerinin büyük bölümü de pozisyonlarını koruyup<br />
koruyamayacaklarını merak ediyor. Yeni MKYK<br />
için parti yetkili organlarında ve grupta anket gerçekleştirip,<br />
doldurulan formların açılmaksızın kendisine<br />
gönderilmesi talimatını veren Erdoğan'ın, yakın kurmaylarıyla<br />
durum değerlendirmesi yaptığı ancak isim<br />
bazında son kararı bizzat vereceği konuşuluyor. AK Partililer<br />
“Bir kaç isim dışında herkes listeyi kongre salonunda<br />
delegelere dağıtıldığında görecek” ifadesini<br />
kullanıyor.<br />
Kongre çalışmalarını yürüten ekibin etkin isimlerinden<br />
Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem dün katıldığı bir<br />
televizyon programında, “Oran ne olur bilemem ama<br />
ciddi oranda değişiklik olacak. Ancak yenilenelim diye<br />
tecrübe de yok sayılmayacak” dedi.<br />
Parti kulislerinde Erdoğan'ın 3 dönem engeli nedeniyle<br />
bir daha milletvekili olamayacak bakanları Bekir Bozdağ,<br />
Nihat Ergün ve Fatma Şahin'i yeni MKYK'ya taşıyacağı,<br />
Bülent Arınç, Hayati Yazıcı ve Beşir Atalay'ın da yerlerini<br />
koruyacağı konuşulurken, HAS Parti'yi kapatark AK Parti'ye<br />
katılan Numan Kurtulmuş'un da yeni MKYK'ya yer<br />
almasına kesin gözüyle bakılıyor. Kulislerde Anayasa<br />
Mahkemesi eski raportörü Osman Can, Kürt siyasetçi ve<br />
yazar Orhan Miroğlu ise “dışarıdan takviye” alınacak<br />
diğer isimler olarak dillendiriliyor.<br />
‘Has' görevliler<br />
Yerli ve yabancı konukların, milletvekilleri, delege ve<br />
gazetecilerin salona giriş güzergahları ayrı ayrı belirlenirken,<br />
Numan Kurtulmuş ve ekibi ile yine kısa süre<br />
önce partiye resmi katılımları gerçekleşen Süleyman<br />
Soylu ve Osman Can gibi isimlerin salonda “konuklar”<br />
bölümünde oturtulacağı öğrenildi. Bu isimlerin girişte ve<br />
içeride “tanınmama” sorunu yaşamaması için, kapılarına<br />
HAS Parti camiasını tanıyan özel görevliler yerleştirilecek.<br />
HABER MERKEZİ<br />
AKP<br />
Gök: Suruç'un rüyası hızla<br />
gerçekleşiyor<br />
Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili<br />
Dr. Abdulkerim Gök, Suruç<br />
Ovası Pompaj Sulaması projesi<br />
Tünelini ziyaret etti. Gök, Suruçluları<br />
sevindirecek müjdeyi de<br />
verdi.<br />
Yörenin ekonomik, sosyal ve<br />
kültürel gelişimine büyük katkı<br />
sağlayacak bu projenin inşaatını<br />
ziyaret eden Milletvekili Dr. Abdulkerim<br />
Gök 'Suruç'un rüyası<br />
hızla gerçekleşiyor' dedi.<br />
Suruç Ovası Pompaj Sulaması<br />
projesinin yakın takipçisiyim. Milletvekili<br />
olduğum günden bu güne<br />
kadar, Ankara'da Bakan Veysel<br />
Eroğlu ve DSİ Genel Müdürü Akif<br />
Özkaldı ile yakın diyalog<br />
halindeyim. Her 2 ayda bir<br />
Bakanımız ve Genel Müdürümüzle<br />
istişarede bulunuyor, projenin<br />
devamı hakkında bilgi alıyorum.<br />
HABER MERKEZİ<br />
CHP<br />
Ülkesinin çıkarını korumayana<br />
hain denir<br />
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu,<br />
Wikileaks’te<br />
yayınlanan ve dönemin<br />
ABD Büyükelçisi Robert<br />
Pearson’ın 2003’te yazdığı öne<br />
sürülen kriptoyu okuyarak,<br />
Başbakan Erdoğan’ı hainlikle<br />
suçladı<br />
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,<br />
OdaTV davasında<br />
serbest kalan gazeteciler Barış<br />
Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın<br />
yayımladığı ‘Sızıntı & Wikileaks’te<br />
Ünlü Türkler’ isimli kitapta<br />
yer alan, dönemin ABD<br />
Büyükelçisi Robert Pearson’ın, 6<br />
Haziran 2003 tarihli kriptosunda,<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan<br />
hakkında yazdıklarını okuyarak,<br />
Erdoğan’ı “hainlikle” suçladı.<br />
Kılıçdaroğlu başkanlığında<br />
CHP’nin TBMM grubu, PM ve<br />
YDK üyeleriyle Büyük Anadolu<br />
Oteli’nde düzenlenen Ortak<br />
Çalışma Toplantısı dün başladı.<br />
HABER MERKEZİ<br />
MHP<br />
Bahçeli: Barzani ile kucaklaşmak<br />
yüzsüzlük<br />
MHP Genel Başkanı Devlet<br />
Bahçeli, dün yaptığı<br />
açıklamada, MHP<br />
Merkez Yönetim Kurulu toplantısı<br />
ve son siyasi gelişmeleri değerlendirdi.<br />
Bahçeli, AK Parti’nin<br />
haftasonunda yapılacak Büyük<br />
Kongresi’ne Kuzey Irak Bölgesel<br />
Kürt Yönetimi Başkanı Mesud<br />
Barzani’nin de davet edildiğini<br />
anımsattı. Sınır ötesi terör kamplarının<br />
imha edilemediğini belirten<br />
Bahçeli, şunları söyledi:<br />
“Üstelik AKP, bu hafta sonunda<br />
yapılacak büyük kongresinde<br />
terörün azmettiricisi ve besleyicisi<br />
peşmergeyi, Türk milletine<br />
nankörlük yaparcasına ağırlamayı<br />
planlamaktadır.rak’ın kuzeyinde<br />
katilleri barındıran, palazlandıran<br />
ve üzerimize kışkırtan Barzani,<br />
Başbakan Erdoğan’la kucaklaşacak<br />
ve alkışlanacaktır. Bu hem<br />
AKP’ye oy verenlere hem de aziz<br />
milletimize büyük bir hakaret ve<br />
yüzsüzlük örneğidir. HABER<br />
MERKEZİ<br />
BDP<br />
BDP'li Tan'dan darbeye ilişkin<br />
soru önergesi<br />
BDP'li Altan Tan'dan darbeye<br />
imkan sağlayan maddelere<br />
ilişkin soru önergesi... Tan,<br />
Ak Parti'ye 10 yıllık iktidarde<br />
neden hiçbir düzenleme yapılmadığın<br />
sordu.<br />
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan<br />
Tan, Türk Silahları Kuvvetleri<br />
(TSK)'nin cumhuriyeti koruma ve<br />
kollamaya yetki olarak gördüğü<br />
maddelere ilişkin Adalet Bakanı<br />
Sadullah Ergin'e yazılı soru önergesi<br />
verdi.<br />
Tan, soru önergesinde "10 yıllık iktidarınızda<br />
bu maddelerle ilgili<br />
neden hiçbir düzenleme yapılmamıştır?"<br />
diye sordu. CİHAN
8 Gündem<br />
HERKES<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Cumhurbaşkanı artık<br />
rektör atamayacak<br />
Yenilenen YÖK Kanunu'nda rektör ve dekan atamalarını<br />
yeni kurulacak üniversite konseyleri yapacak.<br />
ektör atamalarında Köşk, dekan<br />
Ratamalarında ise Yükseköğretim<br />
Kurumu (YÖK) devreden çıkacak.<br />
YÖK Kanunu'nda değişiklik<br />
öngören taslak, görüş alınmak<br />
üzere üniversite rektörlerine<br />
gönderildi.<br />
Değişikliğe göre kurulun üye yapısı<br />
da yeniden belirlenecek. Bu<br />
konuda taslakta öngörülen<br />
modellerden birine göre 5 üye<br />
Cumhurbaşkanı, 5 üye Bakanlar<br />
Kurulu, 5 üye Rektörler Kurulu ve 5<br />
üye TBMM tarafından seçilecek.<br />
Diğer alternatife göre ise 7 üye<br />
Cumhurbaşkanı, 7 üye Bakanlar<br />
Kurulu ve 7 üye Rektörler Kurulu<br />
tarafından belirlenecek.<br />
ÜNİVERSİTE KONSEYLERİ<br />
KURULACAK<br />
Yeni yapılanma ile üniversiteler<br />
'kurumsallaşmış' ve<br />
'kurumsallaşmakta<br />
olan' şeklinde ikiye ayrılacak.<br />
Bakanlar Kurulu kararıyla<br />
kurumsallaşmış üniversitelerde<br />
'Üniversite konseyi' kurulacak. En<br />
az 10 yıldır faaliyette bulunan ve<br />
100'ün üzerinde öğretim üyesi<br />
bulunan üniversiteler<br />
'kurumsallaşmış üniversite'<br />
sayılacak ve teklif üzerine konsey<br />
kurabilecek.<br />
11 kişilik konseyin 2 üyesini<br />
Bakanlar Kurulu, 2 üyesini adı<br />
Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu<br />
olarak değiştirilecek olan YÖK, 5<br />
üyesini fakültelerin bölüm<br />
başkanları arasından seçilecek. Bu<br />
9 kişi üniversitelerin mezunları<br />
arasından bir üye daha seçecek.<br />
Konsey'in 11. üyesi ise<br />
"üniversitenin bulunduğu ilde en<br />
çok vergi veren ve üniversiteye en<br />
çok bağışta bulunanlar" arasından<br />
seçilecek.<br />
Konseyi bulunan üniversitelerde<br />
rektör ve dekanlar bu konseyler<br />
tarafından atanacak. Devlet<br />
üniversitesinde bir öğretim üyesi iki<br />
kez üst üste rektörlük<br />
yapamayacak. Öte yandan Fen ve<br />
mühendislik bilimleri, sosyal ve<br />
beşeri bilimler ve sağlık bilimleri<br />
alanlarından iki defa üst üste rektör<br />
seçilmeyecek. Konseyi bulunan<br />
üniversitelerde kurulacak olan<br />
'Rektör Adaylarını Belirleme<br />
Komisyonu'nun belirleyeceği<br />
şartları taşıyan adaylardan 3 isim<br />
belirlenecek. Bu isimler arasından<br />
konsey tarafından rektör atanacak.<br />
YABANCI ÜNİVERSİTELER<br />
KURULACAK<br />
Taslağa göre, yabancı üniversiteler<br />
de YÖK'ün teklifi ve Bakanlar<br />
Kurulu'nun kararıyla Türkiye'de<br />
fakülte açabilecek.<br />
HABER MERKEZİ<br />
Fethullah Gülen Hocaefendi, Financial<br />
Times'a yazdı: Peygamberimiz'in sünnetinde şiddete yer yoktur<br />
Peygamberimiz'le ilgili olumsuz bir yorum, Müslümanların derin<br />
üzüntü hissetmesine sebep olur. Bu saldırılar kınanmalıdır fakat doğru<br />
cevap şiddet değildir. Bu tür kışkırtmalara kanmaktansa, İslam İşbirliği<br />
Teşkilatı ya da BM'ye seslenilmeli, onlardan bu tür nefret vakalarına<br />
müdahale etmeleri ve kınamaları istenmeli.<br />
ünyaca ünlü Financial Times<br />
Dgazetesine bir makale yazan<br />
Fethullah Gülen Hocaefendi,<br />
Peygamberimiz Hz. Muhammed'e<br />
(sas) yönelik hakaretleri kınadı,<br />
Müslümanları da ölçülü ve yapıcı<br />
tepki vermeye davet etti. Gülen,<br />
'Müslümanların Masumiyeti' isimli<br />
film ve filme verilen tepkileri ele<br />
alan makalesinde Peygamber'in<br />
geleneğinde şiddet içeren<br />
davranışlara yer olmadığını<br />
vurguladı. "Ne cismaniyetimize esir<br />
düşüp, reaksiyoner hislerimizin<br />
esiri olmalı ne de değer ve<br />
inançlarımıza karşı sistemli olarak<br />
sürdürülen iftiralar karşısında<br />
tamamen sessiz kalmalıyız."<br />
ifadelerini kullandı. İslam karşıtı<br />
film ve karikatürlerin düşünce<br />
özgürlüğü kavramının istismarı<br />
olduğunu belirten Gülen,<br />
"Başkalarının hak, itibar ve<br />
özgürlüklerini ihlal eden bu söylem<br />
insanlığı karmaşaya sürükler."<br />
uyarısında bulundu.Gülen<br />
makalesinde,<br />
İslam'a<br />
hakaret<br />
edenlerin<br />
amacının kötü bir Müslüman imajı<br />
meydana getirerek ayrımcılık,<br />
izolasyon, zulüm ve tehciri haklı<br />
göstermek olabileceğine dikkat<br />
çekti. Benzer hakaretlerin geçmişte<br />
de yapıldığını hatırlatarak sağduyu<br />
mesajı verdi: "Aynı şeyler farklı<br />
araçlarla gelecekte de<br />
tekrarlanabilir. Müslümanlar oyuna<br />
gelmemeli. Şiddet yoluyla gösterilen<br />
tepkiler yanlıştı ve sırat-ı<br />
müstakimden sapmış bir<br />
yaklaşımdı. Şiddete başvuranları<br />
engellemek için sürekli çaba<br />
göstermeliyiz."<br />
Müslümanlar her gün şöyle dua<br />
eder: Allah'ım, bizi doğru yolda tut.<br />
Bu dua bizim aşırı uçlardan<br />
uzaklaşmamıza ve hayatlarımızda<br />
bir denge tutturmamıza yardım<br />
eder. Tepkisel içgüdülerimizin<br />
rehinesi olmamalıyız ama aynı<br />
zamanda değerlerimizin ve<br />
inançlarımızın sistematik bir şekilde<br />
aşağılanmasının karşısında<br />
tamamen sessiz de kalmamalıyız.<br />
Bu iki uç arasındaki denge,<br />
Peygamberimiz Hazreti<br />
Muhammed'in<br />
(sas)<br />
mirasına<br />
karşı<br />
gösterilen<br />
hakaretlere<br />
verilen<br />
şiddet<br />
dolu<br />
tepkilerle<br />
bozuldu.<br />
Bu şiddet<br />
içeren<br />
tepkiler<br />
yanlıştı ve<br />
bizi doğru yoldan saptırdı.<br />
Müslümanlar, Peygamber'e (sas)<br />
karşı yapılan bu saldırılara tepkisiz<br />
kalmamalılar. Aksine en büyük<br />
hassasiyeti göstermeliler ve temkinli<br />
olmalılar. İslam'ı aşağılayanlar<br />
Müslümanları olumsuz bir şekilde<br />
tanıtmaya çalışıyor olabilirler,<br />
böylece Müslümanların ayrımcılığa<br />
uğramalarını, izole edilmelerini,<br />
kovuşturulmalarını ve sınır dışı<br />
edilmelerini meşru göstermek<br />
isteyebilirler. Müslüman<br />
dünyasında kasıtlı bir şekilde<br />
karmaşa başlatmak yeni bir husus<br />
değildir. Geçmişte kutsal<br />
değerlerimize karikatürlerle<br />
saldırılmıştı. Bugün bir film ve yine<br />
bir Fransız dergisindeki<br />
karikatürlerle saldırılıyor. Yarın<br />
başka araçlar kullanılabilir.<br />
Müslümanlar aldanmamalı ve bu<br />
kandırmacaya inanmamalılar.<br />
Aksine şiddete başvurmak<br />
noktasında kolay kışkırtılanları<br />
engellemek ve durdurmak için<br />
açıklamalarda bulunmalılar.<br />
HABER MERKEZİ<br />
artinin ulusalcı kanadına<br />
Pmensup milletvekilleri “Bu<br />
açıklamaları parti tabanına<br />
anlatamıyoruz” deyince Aygün,<br />
“Söylediklerimin arkasındayım,<br />
sizin zihniyetiniz beni<br />
anlayamaz” diye bağırdı.<br />
PKK tarafından kaçırılan<br />
Tunceli Milletvekili Hüseyin<br />
Aygün 'ün serbest bırakıldıktan<br />
sonra yaptığı açıklamalar, CHP<br />
'nin iki günlük toplantısında<br />
Kürt kavgasına neden oldu.<br />
Ulusalcı vekiller, Aygün'ün<br />
serbest bırakıldıktan sonra<br />
‘Genç arkadaşlar', ‘Dersim<br />
dağlarını özlemişim', ‘İki<br />
günlük dağ maceram'<br />
şeklindeki açıklamalarına tepki<br />
gösterdi.<br />
Aygün, eleştirilere<br />
“Söylediklerimin arkasındayım.<br />
Kafatasçılar. Kafasızlar. Sizin<br />
zihniyetiniz beni anlayamaz”<br />
diye bağırdı.<br />
CHP'nin Büyük Anadolu<br />
Oteli'nde iki gün süren ve dün<br />
akşam sona eren çalışma<br />
toplantısının ikinci gününe,<br />
Kürt sorunu kavgası damgasını<br />
vurdu.<br />
Dersim olayları ile ilgili yaptığı<br />
açıklamalar nedeniyle daha<br />
önce ulusalcı milletvekillerinin<br />
M eclis<br />
BDiyarbakır'ın<br />
Dicle İlçesi'nde 21<br />
Ağustos'ta PKK 'lılar<br />
tarafından kaçırılan ve<br />
dün akşam saatlerinde<br />
serbest bırakılan AK<br />
Parti Sur ilçe eski<br />
Başkanı Hamit<br />
Çelikkanat , İnsan<br />
Hakları Derneği (İHD)<br />
Diyarbakır şubesinde<br />
düzenlediği basın<br />
toplantısında<br />
partisinden istifa<br />
ettiğini açıkladı.<br />
Dicle İlçesi'ne bağlı<br />
Aşağıyokuşlu Köyü'nde<br />
21 Ağustos'ta PKK'lılar<br />
tarafından kaçarılan ve<br />
dün akşam saatlerinde<br />
serbest bırakılan Ak<br />
Parti eski Sur ilçe<br />
1 EKİM 2012<br />
CHP'nin çalışma toplantısının son<br />
gününe PKK tarafından kaçırılan<br />
Aygün'ün sarf ettiği sözler damga vurdu.<br />
Meclis'te bildiri yayınlamasına<br />
neden olan Tunceli Milletvekili<br />
Hüseyin Aygün'ün PKK<br />
tarafından serbest bırakıldıktan<br />
sonra yaptığı açıklamalar da<br />
dün krize neden oldu.<br />
KABUL EDİLEMEZ<br />
CHP'nin ulusalcı isimlerinden<br />
Bolu Milletvekili Tanju Özcan,<br />
Aygün'ün, özellikle “Genç<br />
arkadaşlar”, “Dersim dağlarını<br />
özlemişim”, “İki günlük dağ<br />
maceram” şeklindeki<br />
açıklamalarına tepki gösterdi.<br />
Özcan, Aygün'ün serbest<br />
bırakılma sonrası parti içindeki<br />
ulusalcılara “kafatasçı<br />
benzetmesi” yapmasına da<br />
tepki gösterdi. Özcan, terör<br />
olaylarının ve şehit sayısının<br />
arttığı süreçte bu konuşmanın<br />
kabul edilemez olduğunu<br />
söyledi. Özcan, “Seçmene<br />
açıklama yapamıyoruz” dedi.<br />
KULKULOĞLU TEKRARLADI<br />
Kayseri Milletvekili Şevki<br />
Kulkuloğlu da ayağa kalkarak,<br />
Aygün'ün açıklamalarını<br />
yüksek sesle okudu ve tepkisini<br />
dile getirdi. Aygün, oturduğu<br />
yerden Özcan ve Kulkuloğlu'na<br />
“Söylediklerimin arkasındayım.<br />
Kafatasçılar. Kafasızlar. Sizin<br />
zihniyetiniz beni anlayamaz”<br />
diye bağırdı.CHP Genel Başkan<br />
Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu,<br />
Aygün'e sahip çıkarak,<br />
ulusalcılara “Oturun yerinize<br />
terbiyesizler” diye bağırdı. Olay<br />
halef selef genel başkanlar<br />
Kılıçdaroğlu ve Baykal'ın gözü<br />
önünde oldu. Baykal'ın sinirli<br />
olduğu ve oturduğu yerden<br />
tepki gösterdiği belirtildi.<br />
FATURAYI ŞİMDİDEN<br />
BAYKAL'A KESTİ<br />
Yerel seçimlerin 27 Ekim 2013'te<br />
yapılmasına ilişkin Anayasa<br />
değişikliği teklifi ile yasa<br />
teklifinin AK Parti veMHP<br />
tarafından TBMM Başkanlığı'na<br />
sunulmasının ardından<br />
partilerdeki yerel seçim<br />
hazırlıkları hız kazandı.<br />
Yerel seçim çalışmaları,<br />
CHP'nin iki günlük çalışma<br />
toplantısının da ana gündem<br />
maddelerinden birisi oldu.<br />
1 EKİM 2012<br />
VEKİLLER ŞİKAYET ETTİ<br />
Alınan bilgiye göre,<br />
toplantıların basına kapalı<br />
bölümünde, çok sayıda<br />
milletvekili, CHP'li belediye<br />
başkanlarından<br />
rahatsızlıklarını dile<br />
getirdi.Milletvekilleri, CHP'li<br />
belediyelerin hizmetleri ile ilgili<br />
vatandaşlardan çok sayıda<br />
şikayet aldıklarını belirtirken,<br />
belediye başkanlarına<br />
milletvekili olarak bile<br />
ulaşamadıklarından yakındı.<br />
Vekiller, “Belediye başkanları<br />
bizim telefonlarımıza dahi<br />
çıkmıyor, vatandaş nasıl<br />
ulaşsın” dedi.<br />
KÖTÜ YÖNETİLİYOR<br />
Kılıçdaroğlu, olası yerel seçim<br />
başarısızlığında sorumluluğun<br />
mevcut partili belediye<br />
başkanları ile eski Genel<br />
Başkan Deniz Baykal<br />
yönetimine ait olduğuna işaret<br />
etti.<br />
Kılıçdaroğlu, “Belediyelerimizin<br />
bazıları çok başarısız, çok kötü<br />
yönetilen belediyelerimiz var.<br />
Bir gerçek var ki bu belediye<br />
başkanlarımızın 2009 yılındaki<br />
parti yönetimi tarafından<br />
belirlendiği ortadadır. Ancak bu<br />
bahane olmamalıdır. Yerel<br />
seçimlerdeki başarısızlığı asla<br />
affetmem” ifadelerini<br />
kullandı.HABER MERKEZİ<br />
PKK'nın kaçırıp serbest<br />
bıraktığı AK Partili istifa etti<br />
Başkanı Hamit<br />
Çelikkanat, Diyarbakır<br />
İHD Şubesinde basın<br />
toplantısı düzenledi.<br />
Diyarbakır Barosu<br />
Başkanı Mehmet Emin<br />
Aktar, Mazlum-Der<br />
Diyarbakır Şube<br />
Başkanı Abdurrahman<br />
Ay'ın da katıldığı<br />
toplantıda konuşan<br />
İHD Diyarbakır Şube<br />
Başkanı Raci Bilici,<br />
Çelikkanat'ın PKK<br />
tarafından serbest<br />
bırakılması ile bir<br />
ihlalin ortadan<br />
kalktığını söyledi.<br />
"AK PARTİ HAKKARİ İL<br />
BAŞKANI<br />
DABIRAKILACAK"<br />
Diyarbakır Barosu<br />
Başkanı Mehmet Emin<br />
Aktar da, girilen sürece<br />
alıkonulan kişilerin<br />
serbest bırakılmasının<br />
önemli bir katkısı<br />
olacağını ifade ederek,<br />
"Alıkonulan asker,<br />
kaymakam, polis ve<br />
diğer sivillerin de<br />
serbest bırakılmasını<br />
diliyoruz. Sanırım bu<br />
günlerde bu tip iyi<br />
haberler daha da<br />
gelecek. Dün Hakkari İl<br />
Başkanı'nın teslim<br />
edileceği konusunda<br />
bir bilgi aldık. Sanırım<br />
Federal Kürdistan<br />
Bölgesi'nde bir teslim<br />
alma olabilecek. Bu tür<br />
şeylerin kamuoyuna<br />
yansıması konusunda<br />
da Kürt meselesinin<br />
çözümü konusunda da<br />
bir sürecin<br />
AK Parti Sur ilçe eski<br />
Başkanı Hamit<br />
Çelikkanat, partisinden<br />
istifa ettiğini açıkladı<br />
başlamasına da vesile<br />
olur."<br />
İngilizce'de büyük<br />
devrim! Ana diliniz gibi<br />
ingilizce<br />
konuşturuyoruz. Nasıl<br />
mı? Tıklayın.<br />
Ayda 750 tl taksitle 70<br />
bin tl konut kredisi için<br />
hemen başvur!<br />
Mazlum-Der Diyarbakır<br />
Şube başkanı Avukat<br />
Abdurrahman Ay ise,<br />
insan hayatının<br />
kendileri için çok<br />
önemli olduğunu,<br />
pazarlık konusu<br />
yapılmaması<br />
gerektiğini söyledi.<br />
Hiçbir şekilde sivil<br />
siyaset yapan<br />
insanların tercihleri,<br />
düşünce ve fikirleri<br />
nedeniyle hiçbir güç<br />
tarafından baskıya<br />
maruz kalmamaları<br />
gerektiğini belirten Ay,<br />
"Halen özgürlüğünden<br />
yoksun insanlar hem<br />
cezaevlerinde, hem de<br />
örgütün elinde var. Bu<br />
insanların fikirleri<br />
nedeniyle, tercihleri<br />
nedeniyle tutsak<br />
edilmeleri bizler<br />
açısından kabul<br />
edilemez bir durum"<br />
dedi.AA<br />
aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör<br />
Bsorununun çözümü için görüşmelerin<br />
yapılabileceğini belirterek, ''Biz milletçe şu<br />
üzümü yiyelim, şu çözümü yakalayalım<br />
istiyoruz. Yaptığımız iş bu. Bunun için de<br />
risk alıyoruz. Bir şeylere rağmen bu adımı<br />
yapıyoruz ve bir şeylere rağmen de bunları<br />
yaptık. Şimdi yine yapılır mı? Biz yine<br />
yaparız. Kılıçdaroğlu'na rağmen de yaparız,<br />
Sayın Bahçeli'ye rağmen de bunu yaparız.<br />
Niye? Milletimin burada menfaati varsa,<br />
ülkemin burada menfaati varsa, biz buna<br />
inanıyorsak bunun zamanlamasını yapar,<br />
tüm kurumlarımızla da değerlendirmeyi<br />
yapar ondan sonra adımı atarız'' dedi.<br />
Gazetecilerin gündemdeki konularla ilgili<br />
sorularını yanıtlayan Erdoğan, terörün sona<br />
ermesi için geçmişte yürütülen görüşmelere<br />
ilişkin değerlendirmelerde bulundu<br />
Başbakan Erdoğan, terörist başı Abdullah<br />
Öcalan'ın kardeşiyle yaptığı görüşmenin<br />
hatırlatılması ve ''O görüşmeden size gelen<br />
resmi bir mesaj var mı?'' sorusunun<br />
yöneltilmesi üzerine, şunları söyledi :<br />
''Terör konusunda İmralı'nın bize herhangi<br />
bir resmi yazısı olmaz. Bunlar gayriresmidir.<br />
Kardeşinin İmralı'ya gidişinin ardından<br />
yaptığı bir açıklaması var. Kendilerinin<br />
ağabeyleriyle görüştürülemediği<br />
noktasında açıklamaları var. Aslında biz<br />
aile noktasındaki hassasiyetimizi hep<br />
koruduk. Yani 'onlar en doğal haklarıdır,<br />
gidebilirler' dedik. Fakat İmralı'daki terörist<br />
başı ise bunu hiçbir zaman sıcak<br />
karşılamadı, kabul etmedi. Ama bu son<br />
olayda özellikle kendileri de herhalde bir<br />
teyit almak istediler. Çünkü bir yalan haber<br />
Ankara Kumrular Caddesi'nde geçen yıl<br />
eylül ayında düzenlenen bombalı<br />
saldırıya ilişkin Ankara Cumhuriyet<br />
Savcısı Yıldırım Bayyurt tarafından hazırlanan<br />
iddianame Ankara 13. Ağır Ceza<br />
Mahkemesi'ne gönderildi. Savcı, bir numaralı<br />
sanık Ümit Akgümüş hakkında 6<br />
kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1.200 yıla<br />
kadar hapis cezası talep etti.<br />
nkara'nın en işlek yerlerinden<br />
AKumrular Caddesi'ndeki<br />
bombalı terör saldırısıyla ilgili<br />
soruşturma tamamlandı.<br />
Soruşturmayı yürüten Ankara<br />
Cumhuriyet Savcısı Yıldırım<br />
Bayyurt, hazırladığı iddianameyi<br />
TMK 10. maddesiyle yetkili Ankara<br />
13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne<br />
gönderdi. Savcı, bir numaralı sanık<br />
olarak gösterdiği Ümit Akgümüş<br />
için altı kez ağırlaştırılmış müebbet<br />
ve 1.200 yıla kadar hapis cezası<br />
talep etti. İddianamede, saldırı<br />
öncesi özel eğitim aldığı belirtilen<br />
Akgümüş'ün "Yakında<br />
göreceksiniz. İsmim çok<br />
konuşulacak." şeklinde sözler<br />
söylediği aktarıldı.<br />
Kumrular Caddesi'nde, geçen yıl<br />
eylül ayında gerçekleştirilen<br />
bombalı saldırıda 5 kişi hayatını<br />
kaybederken, 40 kişi de<br />
yaralanmıştı. Polisin çalışması<br />
sonucu 24 yaşındaki Ümit<br />
Akgümüş saldırının faili olarak<br />
yakalanmıştı. Tamamlanan<br />
iddianamede, Akgümüş'ün<br />
saldırıda hayatını kaybeden 5<br />
vatandaş için ayrı ayrı müebbet,<br />
'Devletin güvenliğine karşı suçları'<br />
düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun<br />
302. maddesi gereğince de<br />
ağırlaştırılmış müebbet hapisle<br />
cezalandırılması istendi.<br />
Savcı Yıldırım Bayyurt, saldırıda<br />
yaralanan 40 kişiye yönelik fiili<br />
ise, 'kasten adam öldürmeye<br />
teşebbüs' olarak değerlendirdi.<br />
Bu suçun her yaralı için ayrı ayrı<br />
değerlendirilmesi ve Akgümüş'ün<br />
her bir yaralı için ayrı ayrı 20'şer yıl<br />
ceza alması, bunun yarı oranında<br />
artırılarak 30 yıla çıkartılması<br />
gerektiğini ifade etti. Akgümüş için<br />
ayrıca toplamda 1.200 yıl hapis<br />
cezası istedi.<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
-''İçeriği de herhalde onunla<br />
planlayacak halimiz yok''-<br />
dışarıya salındı.<br />
Öldüğüne dair bir<br />
haber yayılmak<br />
istendi. Böyle bir<br />
durum<br />
olmadığını<br />
gördü.''<br />
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal<br />
Kılıçdaroğlu'nun, ''Öcalan'ın muhatap<br />
alınmasını içime sindiremiyorum''<br />
sözlerinin hatırlatılması üzerine, şöyle<br />
konuştu :<br />
''Sayın Kılıçdaroğlu'nun nerede, ne zaman,<br />
ne dediği hiç belli olmuyor. Oslo'yla<br />
görüşmekten yana olduğunu, İmralı'da<br />
görüşmekten yana olduğunu söylüyor 'ama<br />
bunun içeriği önemli' diyor. İçeriği de<br />
herhalde onunla planlayacak halimiz yok.<br />
Bu konuda biz hükümet olarak bu<br />
görüşmeleri yapması gereken, çünkü biz<br />
aynı zamanda siyasetçiyiz.''<br />
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, bir ülkenin<br />
yönetimi noktasında bu tür görüşmeleri<br />
yapmakla görevli olduğunu dile getiren<br />
Erdoğan, teşkilatın sadece terör örgütleriyle<br />
bunu yapmayacağını, diğer bütün suçlarda<br />
da bu görüşmeleri yapacağını vurguladı.<br />
Başbakan Erdoğan, bütün engellemelere<br />
rağmen İmralı'yla da Oslo'yla da<br />
görüşmeler noktasında bu süreci<br />
başlattığını belirterek, bu sürecin farklı<br />
anları da olduğunu vurguladı.<br />
''Maalesef Oslo görüşmelerinde özellikle<br />
samimiyetsiz bir yaklaşım görünce olayı<br />
bitirmek durumunda kaldık'' diyen<br />
Erdoğan, Habur sürecinin, samimi<br />
yaklaşımlarının karşılığını bulmadığı bir<br />
süreç olduğunu ifade etti. Başbakan<br />
Savcı, soruşturma kapsamında<br />
yüzden fazla kişinin ifadesine<br />
başvurdu. Akgümüş'ün,<br />
sansasyonel bir eylem peşinde<br />
olduğuna dikkat çekti. Soruşturma<br />
sonucunda mahkemeye,<br />
iddianameyle birlikte 60 klasör<br />
belge gönderildi.<br />
İddianamede, Akgümüş'ün<br />
saldırının öncesinde "Yakında<br />
göreceksiniz. İsmim çok<br />
konuşulacak." şeklinde sözler<br />
söylediği aktarıldı. Kumrular<br />
saldırısı öncesi özel eğitim aldığı<br />
vurgulanan Akgümüş'ün örgütte<br />
üst düzey yönetici ve lider olma<br />
hayallerinin bulunduğu belirtildi.<br />
Öte yandan, annesini küçük yaşta<br />
Erdoğan, şöyle devam etti<br />
''Biz özellikle, 'BDP'ye buraya bir yığma,<br />
vesaire yapmayın. Burada biz Türkiye'ye<br />
geçiş yapacak olan, kendi ailelerine<br />
dönecek olanlara biz bu kapıyı açıyoruz ve<br />
herhangi bir suçu, özellikle bu<br />
hazırladığımız yasaya aykırı olarak yoksa<br />
herkes ailesinin yanına dönecek.' Ama bu<br />
ne oldu, ne yazık ki bu tamamıyla her<br />
zaman alıştığımız kendilerinin, artık<br />
'miting' diyeyim ben buna, buna dönüştü.<br />
Biz tabii partiyle uğraşmıyoruz. Biz milletçe<br />
şu üzümü yiyelim, şu çözümü yakalayalım<br />
istiyoruz. Yaptığımız iş bu. Bunun için de<br />
risk alıyoruz. Bir şeylere rağmen bu adımı<br />
yapıyoruz ve bir şeylere rağmen de bunları<br />
yaptık. Şimdi yine yapılır mı? Biz yine<br />
yaparız. Kılıçdaroğlu'na rağmen de yaparız,<br />
Sayın Bahçeli'ye rağmen de bunu yaparız.<br />
Niye? Milletimin burada menfaati varsa,<br />
ülkemin burada menfaati varsa, biz buna<br />
inanıyorsak bunun zamanlamasını yapar,<br />
tüm kurumlarımızla da değerlendirmeyi<br />
yapar, ondan sonra adımı atarız.''<br />
-''Adama sorarlar, sen<br />
bugüne kadar neredeydin''-<br />
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ''28<br />
Şubat sürecinde Erbakan'a haksızlık edildi,<br />
o sürecin iyi takip edilmesi lazım''<br />
sözlerinin sorulması üzerine de Başbakan<br />
Erdoğan, şöyle konuştu:<br />
''Merhum hocamızla ilgili olarak adama<br />
tabii sorarlar. Ey Kılıçdaroğlu, sen bugüne<br />
kadar neredeydin? Senin daha önce yine<br />
mensubu olduğun bu partinin değişik<br />
mekanizmalarında çalıştığın dönemler var.<br />
Bakın, aynı şekilde Türkiye'de 330'un<br />
üzerinde milletvekiline sahip bir siyasi parti<br />
kapatılmak için Anayasa Mahkemesi'nde<br />
yargılanırken, Cumhuriyet Halk Partisi'nin<br />
tavrı 'hamdolsun ki Ankara'da yargı var'<br />
şeklinde, AK Parti'nin kapatılmasına adeta<br />
kaybeden Akgümüş'ün, Mersin'de<br />
yaşayan ve kendisini evlatlıktan<br />
reddettiğini açıklayan babası için<br />
ise iddianamede herhangi bir<br />
suçlama yer almadı.<br />
Savcı, Akgümüş'ü saldırının<br />
arkasından uzun süre evinde<br />
saklayan ve sorgusunda "Ben<br />
onun manevi annesiyim." diyen<br />
Hanım Sezgin'i de yardım ve<br />
yataklıkla suçladı.<br />
Akgümüş'ün kız arkadaşının da<br />
örgüt sempatizanı olduğu<br />
belirtilen iddianamede, kız<br />
arkadaşının savcılık sorgusunda<br />
samimi beyanlarda bulunduğu ve<br />
bu yapılanmanın içerisine<br />
Akgümüş'ün teşvikiyle girdiği<br />
ancak aktif bir eyleminin<br />
bulunmadığı anlatıldı.<br />
Gündem 9<br />
Erdoğan'dan önemli<br />
açıklamalar<br />
Başbakan Erdoğan, gündeme ilişkin iddialara cevap veriyor. Başbakan Erdoğan'ın<br />
öncelikli konusu terör örgütü ile görüşme süreci...Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,<br />
terör sorununun çözümü için görüşmelerin yapılabileceğini belirterek, ''Biz milletçe<br />
şu üzümü yiyelim, şu çözümü yakalayalım istiyoruz. Yaptığımız iş bu. Bunun için de<br />
risk alıyoruz. Bir şeylere rağmen bu adımı yapıyoruz ve bir şeylere rağmen de bunları<br />
yaptık. Şimdi yine yapılır mı? Biz yine yaparız. Kılıçdaroğlu'na rağmen de yaparız,<br />
Sayın Bahçeli'ye rağmen de bunu yaparız. Niye? Milletimin burada menfaati varsa,<br />
ülkemin burada menfaati varsa, biz buna inanıyorsak bunun zamanlamasını yapar,<br />
tüm kurumlarımızla da değerlendirmeyi yapar ondan sonra adımı atarız'' dedi.<br />
alkış tutuyordu. Sen bir defa böyle bir<br />
partinin mensubusun. Şu anda Erbakan<br />
hocamız toprağın altında, ebediyete<br />
yolculuğunu yapmış. Acaba Kılıçdaroğlu,<br />
hayatta olsa Erbakan hoca, o zaman aynı<br />
lafı söyleyebilecek miydi? Bunların akşamı<br />
ile sabahı hiçbir zaman aynı değildir. Her<br />
zaman bunlar, hep fiili veya fikri olarak bu<br />
darbelerin içinde olmuşlardır.''<br />
CHP'nin zihniyetinin bu olduğunu belirten<br />
Başbakan Erdoğan, ''Yeri gelmiş fiili olarak<br />
işin içinde olmuştur, bizzat aktör olarak<br />
bulunmuştur, yeri gelmiş aktör olarak<br />
bulunmamış ama fikri olarak o işin<br />
hazırlayıcısı olmuştur, ondan sonra da<br />
takipçisi olmuştur. Bunu 60'ta da<br />
görürsünüz, ondan sonrakilerde de hep<br />
görürsünüz, hepsinde vardır. Bu zihniyet 12<br />
Eylül'de de aynı şekilde, bu işin içinde yer<br />
almıştır. 'Biz şöyle zarar gördük, böyle zarar<br />
gördük' bunların hepsi hikaye. Bizzat işin<br />
içinde olmuşlardır. Onun için şu anda<br />
hocamızla ilgili olarak yapmış olduğu<br />
açıklamanın samimi olduğuna doğrusu ben<br />
inanmıyorum. Keşke samimi olsa. Çünkü<br />
mazilerine bakıyorum, mazilerinde bu<br />
samimiyeti göremiyorum'' ifadesini<br />
kullandı.<br />
-''Eğer olması gerekiyorsa olur''-<br />
''Neyi bekliyorsunuz?'' sorusuna karşılık<br />
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü<br />
''Şu anda zamanlama meselesidir, yani her<br />
an olabilir. Aynı şey, yani yurt dışında da<br />
görüşmeler noktasında, bu da olabilir. Oslo<br />
olmaz da başka bir yer olur. Eğer olması<br />
gerekiyorsa olur. Bu adımları atarız. Ama<br />
tüm mesele nedir. Burada, milletimin,<br />
ülkemin ve o anaların akan gözyaşlarının<br />
dinmesine vesile olacaksa biz bunu yaparız.<br />
Hani diyorlar ya 'çözüm, çözüm, çözüm'.<br />
Birileri inanın bize çözüm getirmiyor. Bizim<br />
bu attığımız adımları da beyefendiler çözüm<br />
olarak görmüyorlar.“HABER MERKEZİ<br />
KIRIKKALE'DEKİ BOMBA DA<br />
İDDİANAMEDE<br />
Kumrular saldırısının olduğu gün<br />
Kırıkkale'de trende yakalanan<br />
bombanın da Kumrular saldırısı ile<br />
bağlantılı olduğu belirtildi.<br />
İddianamede, Kırıkkale'de<br />
durdurulan Kurtalan Ekspresi'nin<br />
içerisinde bulunan 1 kilo C-4<br />
patlayıcının aynı gün ele<br />
geçirildiği, bombayı trene koyan<br />
'doktor' kod adlı Halil B. ile Ümit<br />
Akgümüş'ün aynı dönemde PKK<br />
kamplarında eğitim aldığı ifade<br />
edildi.HABER MERKEZİ
10 HERKES<br />
Basın-Kritik<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Yabancıların pozisyonu İMKB'yi yukarıda tutuyor<br />
Bir olumlu bir olumsuz yatırım haberi<br />
Selim IŞIKLAR OSMAN AROLAT<br />
Yaz ayları genellikle durgun<br />
geçer. İMKB de bu durgunluğu<br />
tam anlamıyla yaşıyor diyebiliriz.<br />
Yabancı yatırımcıların bu yıl<br />
başından itibaren banka<br />
hisselerinde pozisyon almaları ve<br />
endeksi kontrollerinde tutmaları<br />
dışında genel görünüm çok iç<br />
açıcı değil.<br />
İMKB 30 ağırlıklı olumlu<br />
görünüm devam ederken genel<br />
anlamda hisse fiyatları endeksin<br />
gerçeğini yansıtmayacak kadar<br />
geride kalmış durumda. Yatırımcı<br />
azlığı ve isteksizliği son dönemlerde<br />
yaşanan belirsizlikler borsanın<br />
eski havasını bozmuş<br />
durumda. Ayrıca talebin zayıflığına<br />
rağmen hisse arzları<br />
yoğun bir şekilde devam ediyor<br />
ve beklentisiz hisselere yoğun patron<br />
satışları yükselişlere<br />
katılımları engelliyor. Öte yandan<br />
İMKB endeksi halen 60 bin<br />
puanın üstünde. Çin, Rusya,<br />
Brezilya borsalarının şu anki performanslarına<br />
oranla daha güçlü<br />
bir duruş sergilemekte. Yabancı<br />
yatırımcıların ellerinde bulundurdukları<br />
bankacılık<br />
hisselerinin fiyatları endeksi<br />
yukarıda tutmayı başarıyor.<br />
Teknik göstergelere baktığımızda<br />
ise endeks hafta içinde sat<br />
sinyali verdi. Bu sinyalden sonra<br />
endeks yukarı dönme çabasını<br />
bıraktı ve dış borsalarla birlikte<br />
geri çekilmeye başladı. Cuma<br />
günü özellikle İtalya ve İspanya<br />
borsalarında yüzde 5'lere varan<br />
kayıplar sırasında 61 bin 400<br />
puana kadar gerileyen İMKB endeksi<br />
gün sonuna doğru yine<br />
bankacılık hisselerinin toparlanmasıyla<br />
kısmi olarak kayıpları<br />
geri aldı. Endeks günü yüzde<br />
0,88 azalışla 61 bin 792 puandan<br />
kapattı.<br />
Dış piyasalarda Avrupa'daki be-<br />
lirsizlikler, kuraklık nedeniyle<br />
gıda fiyatlarındaki artışlar haftanın<br />
en önemli gündemini oluşturdu.<br />
Özellikle buğday<br />
fiyatlarında inanılmaz yükselişler<br />
yaşanırken önümüzdeki<br />
günlerde gıda fiyatlarındaki yükselişlerin<br />
kaçınılmaz olduğu<br />
görülüyor. İspanya ve İtalya CDS'leri<br />
(risk primi) son ihale sonrası<br />
hızla yükselmekte. İspanya<br />
bankalarının 100 milyar Euro'luk<br />
kurtarma paketinin onaylanmasına<br />
rağmen ihalelerdeki zayıf<br />
talep ve yükselen faizler,<br />
piyasalarda olumsuz havayı<br />
körükledi. Ortadoğu'daki kritik<br />
gelişmeler sonrası yükselen<br />
petrol fiyatları bir süredir nefes<br />
almaya çalışan AB ülkelerinin<br />
borç maliyetlerinde yeni sıkıntılara<br />
yol açabilir. Dahası<br />
büyüme üzerinde negatif baskı<br />
oluşturabilir. Bu açıdan 24 Temmuz'daki<br />
AB-İran arasındaki<br />
müzakereler piyasalar açısından<br />
oldukça önemli gözüküyor.<br />
Son iki yılın en düşüğüne gerileyen<br />
Euro/dolar paritesine rağmen<br />
liranın dolar karşısında<br />
halen oldukça güçlü olduğu<br />
görülüyor. Brezilya ile<br />
karşılaştırdığımızda Türkiye borsası<br />
Brezilya borsasına göre<br />
yüzde 15 yukarıda, TL ise Brezilya<br />
Reali'ne göre yüzde 11 yukarıda<br />
olduğuna göre Türk borsası reel<br />
olarak Latin Amerika ikizine göre<br />
oldukça yukarıda kalmış<br />
gözüküyor. Öte yandan petrol fiyatlarının<br />
yeniden 108 dolara tırmanması<br />
endeks için tedirgin<br />
edici. Ama her şeye rağmen<br />
sağlıksız da olsa endeks hisseleri<br />
ağustos ayı bilançolarıyla yükselişe<br />
geçerek 63 bin 500 yukarı<br />
Karşıyaka'da<br />
kapalı pazaryeri açıldı<br />
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, yeni bir kapalı pazaryeri yapıldı.<br />
Şemikler Telli Bahçe bölgesinde yer altı otoparkı, engelli asansörü,<br />
üstü kapalı, çay ocağı ve zabıta ofisi de bulunan pazaryeri törenle<br />
açıldı. Törene CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, Karşıyaka<br />
Belediye Başkanı Cevat Durak, İzmir Pazarcılar Odası Başkanı<br />
Hamdin Erişen ve diğer vatandaşlar katıldı.<br />
Karşıyaka Belediyesi Halk Dansları Ekibi'nin zeybek gösterileriyle<br />
başlayan törende konuşan Oda Başkanı Erişen, “Pazarcı<br />
esnafımızdan isteğim, buraya taze mal getirin ve ucuza satın.<br />
Vatandaşlarımızdan da talebim, alışveriş merkezleri yerine<br />
mahallenizdeki pazarları tercih edin. Onların kazandıkları para, yine<br />
bu kente harcanıyor.” dedi. Milletvekili Moroğlu ise sosyal demokrat<br />
belediye başkanlarının, 3 liralık yatırımı 1 liraya yaptığını söyleyerek,<br />
“Bu nedenle açılışlara yetişemiyoruz. Bu hizmetler sizin için.<br />
Karşıyaka Belediye Başkanımız Cevat Durak'ı kutluyorum.“ şeklinde<br />
konuştu. Pazaryeri hakkında bilgi veren Başkan Durak da şunları<br />
kaydetti: “Toplam bin 150 metrekarelik alana kurulan pazaryerimiz,<br />
bu bölgede önemli bir ihtiyacı karşılayacak. Yapılırken sıkıntı çeken<br />
vatandaşlarımızın, şimdi sefasını sürmesini istiyorum. Kamulaştırma<br />
sorunu çözüldüğünde pazaryeri daha da büyüyecek.”<br />
Açılışın ardından törene katılanlar, pazarcıları dolaşarak hayırlı olsun<br />
dileklerinde bulundu. CİHAN<br />
kırılırsa, endeks düşük bir ihtimal<br />
de olsa 70 bin hedefine<br />
ulaşabilir. Daha güçlü bir ihtimal<br />
olan ve 61.400 puan aşağı kırılır<br />
ve dış borsalarda aşağı yönlü<br />
seyir izlemeye devam ederse 60<br />
bin puanın hemen altında soluk<br />
alınabilir. Bu yıl başından beri<br />
2012 yılının tahmini oldukça zor<br />
ve bir yön tahmin edebilmek<br />
yazı-tura atmaya benziyor. Belki<br />
de hiç bu kadar belirsiz bir yıl<br />
yaşanmamıştı.<br />
Altın fiyatları sıkıştı, petrol ve<br />
parite şaşırtıyor<br />
Altın fiyatları son haftalarda<br />
oldukça hareketsiz ve yönünü belirleyememiş<br />
durumdaydı. Petrol<br />
başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki<br />
yükselişin etkisiyle<br />
cuma gününü yükselişle kapatarak<br />
yukarı sinyal veren altın<br />
ons fiyatının 1598-1620 seviyelerini<br />
görmesi önümüzdeki<br />
haftalarda mümkün görünüyor.<br />
Ancak Euro/dolar paritesinin son<br />
iki yılın en düşük seviyelerine<br />
1,2156 seviyesine gerilemesi ve<br />
Çin ile Avrupa'dan gelen<br />
baskılayıcı haberler altın fiyatlarındaki<br />
yükselişleri sınırlayabilir.<br />
Petrolde ise altın fiyatlarına<br />
göre daha belirgin bir yükseliş<br />
hakim, 22 Haziran'da 88 dolara<br />
kadar gerileyen brent petrolü üst<br />
üste yükselişler yaşayarak 108<br />
dolara kadar tırmandı. Paritenin<br />
1,21 seviyelerinde olduğunu<br />
düşünürsek şu anki petrol fiyatları<br />
2008 yılı rekor fiyatı olan 147<br />
dolara oldukça yakın. Bu fiyatlar<br />
oldukça yüksek ve tehlikeli.<br />
Parasal gevşeme beklentileri ile<br />
yükselişe başlayan petrol şimdide<br />
Ortadoğu'da gerilimlerin<br />
yeniden baş göstermesi ile kasıtlı<br />
bir tırmandırılma ile karşı<br />
karşıya.<br />
Zaman 22 Temmuz 2012<br />
Merkez Bankası'nın imalat<br />
sanayicileri geçen üç ay değerlendirme,<br />
önümüzdeki üç ay<br />
beklentilerini içeren Ağustos ayı<br />
anketinin sonuçları yatırımlarda<br />
geçtiğimiz üç aylık dönemde<br />
geçen yıla göre gerileme<br />
olduğunu, önümüzdeki üç ayda<br />
da bir canlanma beklenmediğini<br />
gösteriyor. Neden olarak<br />
yaşanan global kriz ve bölgemizdeki<br />
gerilim gösteriliyor.<br />
Olumsuz haber bu… Olumlu<br />
haber ise yeni teşvik sisteminde<br />
6. Bölgede yer alan Şanlıurfa'nın<br />
170 hektarlık 2. OSB'sinde tevikten<br />
yararlanmak isteyen 58 firmanın<br />
837 milyonluk yatırım<br />
için başvuruda bulunması. Bu<br />
başvurular 5 bin kişilik istihdama<br />
yol açarken, Şanlıurfa'yı<br />
bu teşvik sisteminin lider ili<br />
konumuna getireceğini gösteriyor.<br />
Merkez Bankası'nın imalat<br />
sanayi işyerleri anketinin<br />
sonuçları küresel kriz ve bölgesel<br />
gerilimin yatırım iştahının<br />
azalmasına neden olduğunu<br />
gösteriyor. Geçen yılın aynı<br />
döneminde bir önceki 12 aya<br />
göre, yatırım öngörenlerin üretimdeki<br />
ağırlıkları yüzde 35.6<br />
iken, bu yılın aynı döneminde<br />
yatırım öngören şirketlerin üretim<br />
ağırlıkları yüzde 27.5'a gerileyerek,<br />
bu yılın Haziran'ından<br />
başlayarak yüzde 30'un altına<br />
inen oranda düşüşünü<br />
sürdürüyor. Aynı şekilde ankete<br />
katılanların faaliyet alanlarıyla<br />
ilgili iyimser bekleyişleri de son<br />
dört ayda yüzde 9 oranında gerileyerek<br />
yüzde 19.5'tan yüzde<br />
10,6'ya geriliyor. Kendi faaliyet<br />
alanında her beş kişiden biri iyimser<br />
bekleyişte iken, bugün bu<br />
her 10 kişiden birinin iyimser<br />
olduğunu ortaya koyuyor.<br />
Ama son üç aylık değer-<br />
Trabzonlu işadamlarına<br />
Rusya Kış Olimpiyatları hedefi<br />
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Suat Hacısalihoğlu, 2014<br />
yılında Rusya'nın Sochi kentinde yapılacak kış olimpiyatları yatırımından<br />
Trabzonlu işadamlarının faydalanması gerektiğini söyledi. Hacısalihoğlu,<br />
olimpiyatların yatırım tutarının 40 milyon doları bulduğunu belirterek, "<br />
Bu pastadan pay almamız lazım." dedi.<br />
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Eylül ayı Meclis Toplantısı,TSO binasında<br />
Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy başkanlığında yapıldı. Vergi<br />
Denetim Kurulu Trabzon Grup Başkanı Ali İhsan Sazak’ın davetli olarak<br />
katıldığı toplantının açılışında konuşan TTSO Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Suat Hacısalihoğlu, faaliyetleri hakkında üyelere bilgiler verdi. Hacısalihoğlu,<br />
ekonomideki göstergelerin ve dış piyasalarda yaşanan gelişmelerin<br />
önümüzdeki bir yılda herkesin daha dikkatli olması gereken bir döneme<br />
doğru gidildiğini savundu. Bu duruma herkesin hazırlıklı olması gerektiğini<br />
anlatan Hacısalihoğlu, bu süreçte dış piyasalara açılmanın önemine<br />
dikkat çekti. Oda olarak dış piyasalara yönelik çalışmalar yaptıklarını<br />
kaydeden Başkan Hacısalihoğlu, inşaat sektöründe faaliyet gösterin<br />
işadamlarının Rusya’nın Sochi şehrinde 2014 yılında yapılacak Kış<br />
Olimpiyatları yatırımlarından faydalanması gerektiğini dile getirdi.<br />
Sochi’de olimpiyatlara yönelik 40 milyon doların üzerinde bir yatırım<br />
yapıldığını anlatan Hacısalihoğlu, “Olimpiyatlara bir buçuk yıl kaldı.<br />
Oldukça yüklü bir yatırım var. Artık ince işler kaldı. İnşaat sektörünün bu<br />
piyasayı bırakmaması, oradaki pastadan pay almaya çalışması gerekir. Biz<br />
de oda olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız.” diye<br />
konuştu.<br />
SAHTE FATURAYA DİKKAT<br />
Vergi Denetim Kurulu Grup Başkanı Ali İhsan Sazak da toplantıda yaptığı<br />
konuşmada, yeni kurulan kurulun yapısı ve görevleriyle ilgili işadamlarına<br />
bilgiler verdi. Sahte faturaya ilgili soruyu da cevaplandıran Sazak, sahte<br />
faturanın vergi incelemelerinde önemli bir yer teşkil ettiğini ve bu konunun<br />
mükellefleri mağdur ettiğini söyledi. CİHAN<br />
lendirmelere ve önümüzdeki üç<br />
aylık beklentilere baktığımızda<br />
karşımıza daha iyimser anket<br />
sonuçları çıkıyor. Son üç ayda<br />
imalat sanayicilerinden yüzde<br />
33.5 üretimlerinin arttığını<br />
yüzde 44.7'si değişmediğini,<br />
yüzde 19.1'i azaldığını, yüzde<br />
14.4'ü dengede olduğunu belirtiyorlar.<br />
Toplam siparişler, ihracat<br />
siparişleri konularında<br />
verdikleri yanıtlar da benzer<br />
oranları içeriyor. Ortalama birim<br />
maliyetlerinin ise geçtiğimiz üç<br />
aylık dönemde değmediğini<br />
söyleyenlerin oranı yüzde 56.5<br />
seviyesindeyken, yüzde 35.3 arttığını,<br />
yüzde 8.2'si azaldığını<br />
yüzde 27.3'ü dengede olduğunu<br />
ifade ediyor.<br />
Önümüzdeki üç ayın beklentileri<br />
de yaşanan son üç ayın beklentilerine<br />
paralel sonuçlar içeriyor.<br />
Ankete katılanların yüzde 33.4'ü<br />
önümüzdeki üç ayda üretimlerinde<br />
artış beklediklerini,<br />
yüzde 48.6'sı değişim olmayacağına<br />
inandıklarını yüzde 18'i<br />
azalacağını, yüzde 15.4'ü ise<br />
dengede kalacağını belirtiyor.<br />
Toplam siparişler ve ihracat<br />
konusunda da gelecek üç ay<br />
beklentilerinde üretim deki beklentilere<br />
paralel sonuçlar ortaya<br />
çıkıyor.<br />
Merkez Bankası anketini yanıtlayan<br />
imalat sanayicilerinin<br />
yaşadıkları üç ay ve önümüzdeki<br />
üç ay beklentileri, ekonomide<br />
frene basılmasının süreceğini,<br />
yatırımların olumsuz etkilenmesinin<br />
devam etmekte<br />
olduğunu gösteriyor.<br />
Buna karşın arkadaşımız Mutlu<br />
Güneş'in haberi yeni teşvik sis-<br />
1 EKİM 2012<br />
teminin 6. Bölgede yer alan 15<br />
ilinden biri olan Şanlıurfa'nın<br />
170 hektarlık 2. Organize sanayi<br />
bölgesine önemli yatırım çekmekte<br />
olduğunu ortaya koyuyor.<br />
Güneş'in haberinde yer alan bilgilere<br />
göre 18'i teşvik öncesi 40'ı<br />
yeni teşvik sonrası bölgeye 58<br />
yatırım talebi yapılmış durumda.<br />
Hepsi 6. Bölge<br />
teşviklerinden yararlanacak<br />
olan bu yatırımların tutarının<br />
837 milyon liraya yaratacağı istihdamın<br />
5 bin kişiye ulaşacağı<br />
tahmin hesaplanıyor. 16'sı tekstil,<br />
13'ü gıda, 10'u metal-makine<br />
sektöründe olan bu yatırımların<br />
bölge sanayine önemli bir ivme<br />
katması bekleniyor. Bütün bunlar<br />
6 bölgeli sistemde 6. Bölgede<br />
en önemli yatırım alan ilin Şanlıurfa<br />
olacağını ortaya koyuyor.<br />
6. Bölge son teşvik sisteminde<br />
farklı teşvik avantajlarına sahip<br />
olan bölge. bu bölgeye yapılan<br />
yatırımlarda işadamları sadece<br />
çıplak işçi ücretini ödeyerek işçi<br />
maliyetini 1077liradan 410 liralık<br />
indirimle 667 liraya indirmiş<br />
olacaklar. 5 milyon liralık<br />
bir yatırım yaptıkları takdirde,<br />
dönem sonunda teşvikten yararlanacakları<br />
miktar da 5 milyon<br />
800 bin lira olacak. Fakat buna<br />
rağmen 6. Bölgenin diğer 14<br />
ilinde bugüne kadar bir yatırım<br />
canlanması olduğunu söylemek<br />
mümkün değil. Geçmiş dönemlerin<br />
teşvik sistemlerinde Uşak,<br />
Düzce, Osmaniye gibi illerin<br />
daha çok yatırım çekmesi gibi<br />
son 6 bölgeli sistemde de 6.<br />
Bölge illeri arasında yer alan<br />
Şanlıurfa'nın daha çok yatırım<br />
çekerek, bu teşvik sisteminin<br />
şanslı ili olacağını düşünmek,<br />
Mutlu Güneş'in haberinde ortaya<br />
çıkan verilere göre yanlış<br />
olmaz.<br />
Dünya 3 Eylül 2012<br />
Başkan Altepe:<br />
Bursa altın çağını yaşıyor<br />
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, ulaşımdan çevreye,<br />
spordan tarihi ve kültürel mirasa kadar her alanda kırılan hizmet rekorlarıyla<br />
Bursa’nın altın çağını yaşadığını söyledi.<br />
Genç Sanayici İşadamları ve Yönetici Derneği (GESİAD) tarafından<br />
düzenlenen yemekte konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe,<br />
tüm kamu kurumları, işadamları, meslek odaları, ilçe belediyeleri ve sivil<br />
toplum örgütleri ile koordinasyon içinde çalıştıklarını, bu sayede yıllardır<br />
konuşulan hizmetlerin bu dönemde bir bir hayata geçtiğini kaydetti. Uzun<br />
yıllardır siyasetin içinde olduğu, muhalefet sözcülüğü yaptığı dönemlerde<br />
bile kuru kuruya muhalefet hiçbir zaman yapmadığını dile getiren Başkan<br />
Altepe sözlerine şöyle devam etti: “Ben siyasete hizmet için girdim. Ben<br />
muhalefette olsam da seçilen başkan Bursa’nın başkanı, ben de Bursa’nın<br />
meclis üyesiydim. Bizim derdimiz hep belediye başkanına yardımcı olmak<br />
ve Bursa’ya bir çivi fazla çaktırmak oldu. Bu nedenle hatalı gördüğümüz<br />
projeleri bile her ortamda konuşmadık. Projenin hatalarını, önerilerimizi<br />
uygun şekilde anlattık. Bu nedenle de önerilerimiz hep dikkate alındı. Bazı<br />
hatalı projeler durduruldu, bazılarından vazgeçildi. Şimdi biz belediye<br />
başkanı olduk ve geçmişte muhalefetini yaptığımız başkanlarımızla birlikte<br />
çalışıyoruz. Onların deneyimlerinden faydalanıyoruz. Çünkü bizim<br />
tek derdimiz Bursa’ya hizmet.”<br />
Büyük projelerde uzun vadeli yerli kredi kullanmak, ihalelere fazla<br />
katılımı sağlamak ve akılcı proje değişiklikleriyle kaynakları oldukça verimli<br />
kullandıklarını hatırlatan Başkan Altepe, geride kalan 3,5 yılda<br />
Büyükşehir Belediye tarihinin hizmet rekorlarının kırıldığını kaydetti.<br />
Stadyum, belediye hizmet binası, bilim teknoloji merkezi gibi anıtsal<br />
yapıları bu dönemde kente kazandırmanın onurunu yaşadıklarını ifade<br />
eden Başkan Altepe, “Büyükşehir Belediye tarihinde 190 kilometre yol<br />
yapılırken, biz 3,5 yılda 345 kilometre yeni yol açma ve genişletme çalışması<br />
yaptık. Yol açma, spor tesisi ve yeşil alan yapımı için yaptığımız kamulaştırma<br />
200 milyon TL’yi aştı. CİHAN
1 EKİM 2012 Eğitim 11<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Dinçer: Kast<br />
varsa hesabını sorarız<br />
Balıkesir Valisi Ahmet Turhan'ı makamında ziyaret eden Dinçer, gazetecilerin<br />
sorularını cevaplandırdı. Dinçer, Gaziantep'te kapıcı çocuklarının<br />
bir sınıfta, öğretmen ve varlıklı ailelerin çocuklarının ise başka<br />
bir sınıfta toplandığı yönündeki haberleri yalanlayarak, "Ben bu<br />
haberin doğrulundan emin değilim. Bugüne kadar tecrübelerim şunu<br />
gösterdi; mutlaka durumu net olarak incelemeden konu hakkında fikir<br />
yürütmek istemem. Ama başlangıçtaki kanaatim bunun doğru olmayacağı<br />
şeklinde. Çünkü bu ülkenin temel değerlerine sahip hiçbir okul<br />
idarecisi, hiçbir veli, toplumun sosyal dokusunu temsil eden hiçbir kişi,<br />
böyle bir uygulamayı yapmaz. Bizim ülkemizdeki insanlar kastlara tabi<br />
değildir. Dolayısıyla bu haberler akla ziyandır. Umarım böyle bir şey<br />
yoktur, bizim tahminlerimiz doğru çıkar. Varsa da tedbir alır, gereğini<br />
yaparız. Bunun hesabını da sorarız. Kimse endişe etmesin" diye<br />
konuştu.<br />
Özellikle yeni eğitim sistemine geçtiğimiz bu günlerde gerçeğe dayanmayan<br />
haberler yapıldığına işaret eden Dinçer, "Bunların her birine<br />
doğru değil demekten de biraz yorulduk. Bu tip spekülasyonların kimseye<br />
bir faydası olmayacak" dedi.<br />
Bakan Dinçer, Dursunbey'in bazı köylerine öğretmen tayin edilmediği<br />
için sıkıntı yaşandığı yönündeki soru üzerine, "Bu meseleyi vali beyle<br />
konuştuk. En kısa zamanda çözeceğiz. Biz öğretmenlerimizi atayalı<br />
daha bir hafta oldu. Bu ülkede 40 bin yeni öğretmen tayin edildi.<br />
Bunun erkeni, sonrası yok. Bundan sonra öğretmenlerimizi biz ağustos<br />
ayında atayacağız. Artık yeni atama olmayacak. Ama hiçbir okulumuzda<br />
hiçbir ders boş geçmeyecek. Eğer bunu ilde mevcut öğretmenlerle<br />
çözemezsek, kesin olarak başka yöntemlerle öğretmen temin<br />
ederiz" dedi.<br />
Bakan Dinçer, seçmeli derslerde öğrencilerin belirli derslere yönlendirildiği<br />
iddialarını da yalanladı.<br />
D<br />
Ü<br />
N<br />
K<br />
Ü<br />
Ç<br />
Ö<br />
Z<br />
Ü<br />
M<br />
Ç<br />
E<br />
N<br />
G<br />
E<br />
L<br />
B<br />
U<br />
L<br />
M<br />
A<br />
C<br />
A<br />
Sadece 2 öğrencinin<br />
kayıt yaptırdığı üniversite<br />
Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi<br />
Dekan Yardımcısı ve Matematik Bölüm<br />
Başkanı Doç. Dr. Akın Osman Atagün, AA<br />
muhabirine yaptığı açıklamada, matematik<br />
bölümüne biri bayan biri erkek olmak üzere<br />
iki öğrencinin kayıt yaptırdığını söyledi.<br />
Bu iki öğrencinin özel ders modunda ders<br />
gördüğünü anlatan Atagün, ''Geçen sene benzer<br />
bir durum Kimya ve Biyoloji bölümünde<br />
oldu. Biz geçen yıl onu Yüksek Öğrenim Kurumu'na<br />
(YÖK) danıştığımızda 'bu öğrencilerin<br />
başka bir yere kayıt olamayacaklarını'<br />
bildirmişlerdi. Bu sene de aynı şekilde iki<br />
öğrenciye ders anlatmaya başladık'' dedi.<br />
Atagün, öğrencilerden birinin kendisine gelerek,<br />
''Hocam kayıt yaptıralım mı?'' diye sorduğunu,<br />
kendisin de (Kaliteli hocalardan özel<br />
ders gibi ders alırsınız, bir öğrenci de olsa<br />
dersimizi anlatırız) dedikten sonra öğrencilerin<br />
de kayıtlarını yaptırdığını söyledi.<br />
''Pedagojik formasyon bizim için önemli''<br />
Ek kontenjanla yeni öğrenciler beklediklerini<br />
anlatan Atagün, şöyle devam etti:<br />
''Fen Edebiyat Fakültesi'nin Matematik<br />
Bölümünde 300, Fizik'te 60 öğrenci Biyoloji'de<br />
200, Kimya da ise 160 öğrenci eğitim<br />
görüyor. Bu yıl pedagojik formasyonun<br />
kaldırılmasıyla öğrenciler fen edebiyat fakültelerini<br />
tercih etmedi. Formasyon olmadığı<br />
için fen edebiyat fakükültelerinin önü ke-<br />
silmiş durumda. Ben de öğrenci olsam<br />
günümüz şartlarında geleceğe baktığımızda<br />
muhtemelen ben de fen edebiyat fakültelerini<br />
tercih etmezdim. İş imkanları daha kısıtlı<br />
gözüküyor.''<br />
Fen edebiyat fakültelerinin sadece öğretmen<br />
yetiştirmediği, bilim adamı yetiştirdiğini<br />
ifade eden Atagün, fen edebiyat fakültelerinin<br />
kaliteli ve vasıflı öğrencilere ihtiyacı<br />
olduğunu belirtti.<br />
-Özel ders alıyor gibiyiz-<br />
Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi<br />
Matematik Bölümü kayıt yaptıran Ümran<br />
Yavuz, Kayseri'de yaşadığını belirterek,<br />
''Bozok Üniversitesi'ni kazanınca biraz<br />
şaşırdım. Sadece iki öğrenci olduğumuzu<br />
öğrenince daha da şaşırdım. Ders olur mu<br />
olmaz mı diye tereddüt yaşadık. Ama dersler<br />
oluyor. Özel ders alıyor gibiyiz. Böyle daha iyi<br />
oldu'' dedi.<br />
Diğer öğrenci İsmail Erkılıç ise bazı dersleri<br />
üst sınıflar ve önceki senlerden kalan öğrenciler<br />
ile birlikte almaya başladıklarını ama bir<br />
çok dersi iki kişi göreceklerini belirtti.<br />
Erkılıç, ''Bizim için daha iyi oldu. Kayıt yaptırıp<br />
yaptırma noktasında biraz tereddüt<br />
yaşadım ama sonra da yaptırdım. Amacım<br />
okulumu en iyi şekilde bitirmek'' diye<br />
konuştu. AA<br />
Yeni öğretmen ataması ne zaman?<br />
Milli Eğitim Bakanı Ömer<br />
Dinçer , Balıkesir Valisi<br />
Ahmet Turhan'ı ziyaretinde<br />
bir gazetecinin, "Kapıcı<br />
çocuklarının ayrı sınıflarda<br />
okutulduğuna yönelik" iddiayı<br />
hatırlatması üzerine,<br />
şöyle konuştu:<br />
"Gaziantep'te bu şekilde bir<br />
haber var. Ama ben bu<br />
haberin doğruluğundan hiç<br />
emin değilim. Bu ülkenin<br />
temel değerlerine sahip<br />
hiçbir okul yöneticisi, hiçbir<br />
veli, hiçbir sosyal toplumun<br />
dokusunu temsil eden kişi,<br />
böyle bir uygulamayı yapmaz."<br />
Bilişim devinin gözü<br />
FATİH Projesi'nde<br />
Microsoft 'un Fatih Projesi kapsamındaki çalışmalarının<br />
anlatan Hey, ''Fatih Projesi için çok<br />
heyecanlıyız. Özellikle ikinci jenerasyon olan<br />
Surface'lerle çok başarılı olacağımızı düşünüyoruz.<br />
Projede Surfaceler ve benzeri ikinci jenerasyon<br />
tabletlerle yer almak da çok heyecanlı<br />
olacaktır. Çünkü tablet bigisayarları hem dokunarak<br />
hem kalemle hem de kapaktaki klavyeyle<br />
kullanmak mümkün'' dedi.<br />
Microsoft Research'un Avrupa'da İspanya,<br />
Fransa, İtalya ve dördüncü olarak da Türkiye'de<br />
Koç Üniversitesi ile ortak bir Ar-Ge merkezini<br />
açtığını anımsatan Hey, şöyle konuştu:<br />
''Ancak bu merkez dışında FATİH Projesi kapsamında<br />
Türkiye'de bir Ar-Ge yatırımımız söz<br />
konusu olabilir. Bununla ilgili çalışmalara<br />
başlayabiliriz. ABD'de telefonu kullanarak<br />
öğrencilere programlamayı öğreten bir<br />
yazılımımız var. Bunu belki Fatih Projesi'ne<br />
katabiliriz. Fatih Projesi'nin ekosistemi, Microsoft<br />
Research'un ilave yatırımlar yapmasına<br />
sadece teknoloji değil, teknoloji ile pedagojinin<br />
biraraya geldiği bu özgün projede kesinlikle Ar-<br />
Ge yapılmasını da gerektiriyor.<br />
Bu konuda Türk hükümetinden yetkili bakanlarla<br />
tekrar görüşeceğiz. TÜBİTAK'la<br />
temaslarımız var. Onun dışında Microsoft<br />
Türkiye de Fatih Projesi'nde Ar-Ge birimleriyle<br />
yer alacaktır.' 'AA<br />
Ağustos'tan önce atama yok<br />
Dinçer, "Balıkesir'in Dursunbey<br />
ilçesindeki 9 ilköğretim<br />
okulunda eğitimin henüz<br />
başlamadığına" ilişkin haberlerin<br />
hatırlatılması üzerine<br />
"Bundan sonra biz öğretmenlerimizi<br />
ağustos ayında atayacağız.<br />
Dolayısıyla artık yeni<br />
bir öğretmen ataması olmayacak.<br />
Ama hiçbir okulumuzda,<br />
hiçbir dersimizin de boş<br />
geçmesine göz yummayız. İl<br />
düzeyinde bunu mevcut<br />
öğretmenlerle çözemezsek,<br />
kesinlikle oraya başka yöntemlerle<br />
öğretmen temin ederiz"<br />
dedi.
12 HERKES<br />
28<br />
21<br />
Sağlık<br />
Kırıkkale Yüksek İhtisas<br />
Hastanesi 2013’te<br />
hizmete girecek<br />
Kırıkkale Valisi Ali Kolat, Yüksek İhtisas Hastanesi'nin 2013 yılının<br />
ilk yarısında hizmete açılacağını söyledi.<br />
Ali Kolat, Yüksek İhtisas Hastanesi ve Hacı Hidayet Doğruer<br />
Devlet Hastanesi’ni ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Tedavi<br />
gören hastalara moral veren Kolat, onlara hastane hizmetlerinden<br />
memnun olup olmadıklarını da sordu.<br />
Yüksek İhtisas Hastanesi’ndeki tüm üniteleri tek tek gezen ve<br />
başhekimden detaylı bilgiler alan Kolat, yeni hastane hazırlıklarının<br />
hızla devam ettiğini ve yoğun bir çalışmanın sürdüğünü<br />
söyledi. Kasım ayının sonunda kabul işlemlerinin başlayacağını belirten<br />
Kolat, 2013 yılının il yarıyılında da hastanenin hizmete açılacağını<br />
söyledi. Yeni binanın modernize edildiğini ve hastaların<br />
ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayacağını ifade eden Kolat, Kırıkkale<br />
için güzel bir hastane olacağını dile getirdi.<br />
Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde<br />
2004–2012 yılları arasında gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında<br />
bilgi veren Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Osman Acar, hastane<br />
bahçesine 4 bin fidan ve süs bitkisi dikildiğini belirtti. Acar,<br />
"Hizmet alımı yöntemi ile 125 temizlik personeli, 80 veri kayıt elamanı,<br />
38 güvenlik elemanı alınmıştır. Toplam sayı 250’ye<br />
çıkarılmıştır. Ayrıca 2005 yılında Hasta Hakları Birimi kuruldu.”<br />
dedi.<br />
Hastanenin ek binasında inşaatın sürdüğünü belirten Acar,<br />
“TOKİ tarafından 35 milyon 138 bin liraya ihalesi yapılan 4 bin 812<br />
metrekare kapalı, 5 bin 757 metrekare oturma alanı olarak ek binamızın<br />
yapımına başlanmıştır. Binamızda 168 oda, 52 yoğun<br />
bakım, 14 ameliyathane, acil, anjiyo, eczane, yemekhane mevcuttur.<br />
Yapımı devam eden yeni hastane binamızın tıbbi cihaz donanımı<br />
ve tüm mefruşat ihtiyaç planlaması tarafımızdan yapılmış<br />
olup bakanlık nezdinde girişimde bulunmuştur.” diye konuştu.<br />
Kırıkkale Hacı Hidayet Doğruer Devlet Hastanesi Başhekimi<br />
Op. Dr. Erhan Güven ise Hastanelerinin 318 yatak kapasiteli<br />
olduğunu ve 1981 yılında hizmete açıldığını belirtti. Ana binaya tüp<br />
geçitle bağlanan poliklinik hizmet binasının 1993 yılında açıldığını<br />
kaydeden Güven, hastanenin 2005 yılında 5283 Sayılı Yasa ile<br />
Sağlık Bakanlığı'na devredildiğini sözlerine ekledi.<br />
Bugün<br />
1 Ekim Pazartesi<br />
İSTANBUL<br />
Rüzgar Nem<br />
11 %83<br />
Bugün<br />
1 Ekim Pazartesi<br />
29<br />
15<br />
ANKARA<br />
Rüzgar Nem<br />
15 % 46<br />
METEOROLOJİK GÖRÜNÜM<br />
Yapılan son değerlendirmelere göre; Ülkemiz genelinde yağış beklenmiyor. Genellikle az bulutlu ve açık, kuzeybatı kesimlerin yer yer<br />
parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.<br />
HAVA SICAKLIĞI :Önemli bir değişiklik beklenmiyor. Ülkemiz genelinde mevsim normallerinin 3 ila 6 derece üzerinde seyredecek.<br />
RÜZGAR :Genellikle kuzeyli, Akdeniz kıyıları ile güneydoğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esmesi<br />
bekleniyor.<br />
KARADENİZ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Batı Karadeniz'de doğu ve kuzeydoğudan 3 ila 5, Doğu Karadeniz'de batı<br />
ve kuzeybatıdan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,5m, batısında 1,0 ila 2,0m, Görüş: İyi.<br />
MARMARA Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Kuzey ve kuzeydoğudan 3 ila 5 kuvvetinde, Dalga: 1,0m ila 2,0m, Görüş:<br />
İyi, ilk saatlerde orta.<br />
EGE Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Kuzey Ege'de kuzey ve kuzeydoğudan 3 ila 5, Güney Ege'de kuzey ve kuzeybatıdan<br />
2 ila 4, açıklarında 5 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,5m, Görüş: İyi.<br />
AKDENİZ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Batı ve güneybatıdan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,5m, Görüş: İyi.<br />
VAN GÖLÜ Hava Durumu: Az bulutlu, Rüzgâr: Batı ve güneybatıdan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,25 ila 0,50m, Görüş: İyi.<br />
Bugün<br />
1 Ekim Pazartesi<br />
36<br />
18<br />
İZMİR<br />
Rüzgar Nem<br />
4 % 87<br />
Bugün<br />
1 Ekim Pazartesi<br />
32<br />
19<br />
ANTALYA<br />
1 EKİM 2012<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Yüz nakli Türkiye'nin imajını artırdı<br />
Türkiye Sağlık Turizmini<br />
Geliştirme Konseyi Kurucu<br />
Başkanı Emin Çakmak, turizm<br />
ülkesi olan Türkiye'nin dünyada<br />
hızla büyüyen sağlık turizmi<br />
pastasından daha fazla pay almasını<br />
sağlamak amacıyla oluşturulan<br />
konseyin yoğun tanıtım<br />
çalışması yürüttüğünü, geçen yıl<br />
fuar katılımlarının da bulunduğu<br />
28 etkinlik yaptıklarını,<br />
dünya genelinde 57 merkezde<br />
ofisler oluşturduklarını anlattı.<br />
Türkiye'nin dinamik yapısıyla<br />
bu sektörde hızla büyüdüğüne<br />
dikkati çeken Çakmak, sağlık<br />
tesisleri için verilen uluslararası<br />
kalite sertifikası olan JCI belgesine<br />
sahip 46 hastaneye sahip<br />
olduklarını, Türkiye'nin bu<br />
sayıyla dünyada bir numara<br />
olduğunu, 33 butik kliniğin de<br />
yabancılara hizmet verir durumda<br />
olduğunu söyledi.<br />
Sağlık turizmini geliştirme çabalarına<br />
7 yıl önce başlayan<br />
Türkiye'nin, bu alanda 20 yıldır<br />
çalışan ülkeleri geride bırakarak<br />
5'inci sıraya yükseldiğini, hedeflerinin<br />
ABD ve Almanya'nın<br />
ardından 3'üncü sıraya yerleşmek<br />
olduğunu belirten Çakmak<br />
şöyle konuştu:<br />
''Türkiye bu sektöre yaptığı<br />
yatırımlar ve dinamik pazarlama<br />
yapısıyla artık markalaştı. 2011<br />
yılında sağlık için gelen 587 bin<br />
turistle ekonomiye 3.4 milyar<br />
dolar katkı sağladık. Bunun bir<br />
kısmı fizik tedavi ve termal turizm,<br />
ancak daha büyük kısmı tıp<br />
turizmi oldu. Eskiden Türkiye'ye<br />
gelen vakalar genelde göz, diş ve<br />
estetik cerrahi gibi alanlardı.<br />
Son üç yılda tablo değişti. Bu<br />
vakaların toplam içindeki payı<br />
azalıyor. Artık daha ağır vakalar<br />
almaya başladık.<br />
Özellikle Arap Baharı olarak<br />
tanımlanan Libya, Suriye, Ürdün<br />
ve Yemen'deki olaylar nedeniyle<br />
Türkiye'ye çok sayıda hasta<br />
hareketi oldu. Türkiye bölgenin<br />
bir anlamda sağlık merkezi haline<br />
geldi. Son dönemde Ortadoğu<br />
gibi Afrika ülkelerinden de<br />
çok sayıda hasta şifa bulmak<br />
için Türkiye'deki sağlık tesislerine<br />
geldi. Bu sayının katlanarak<br />
artacağını öngörüyoruz.''<br />
-''Türkiye güvenilir ülke''-<br />
Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden<br />
gelen ziyaretçi sayısı hızla artsa<br />
da halen Türkiye'yi en çok AB<br />
üyesi ülkelerden turistlerin tercih<br />
ettiğine dikkati çeken Çakmak,<br />
Avrupa ülkelerinden<br />
vatandaşların Türkiye'de tedavisi<br />
konusunda sigorta kurumlarıyla<br />
görüşmelerin devam<br />
ettiğini, bu konuda siyasetçiler<br />
arasında da müzakereler bulunduğunu,<br />
yakın bir dönemde bu<br />
yönde olumlu gelişmeler beklediklerini,<br />
bunun gerçekleşmesi<br />
halinde Türkiye'ye gelen sağlık<br />
turisti sayısının 2-3 milyonlara<br />
çıkacağını ifade etti.<br />
Çakmak, 7 yıl önce bu işe<br />
başladıklarında en büyük problemin<br />
imaj ve güvenilirlik<br />
olduğunu, hastaların kendilerini<br />
Türkiye'deki tesislere teslim etmekte<br />
çekince yaşadığını, ancak<br />
bugün bu sorunun önemli<br />
ölçüde aşıldığını söyledi.<br />
Türkiye'de tedavi olan hastaların<br />
memnuniyetini ülkelerindeki<br />
yakınlarına aktardığını, tedavi<br />
olmak isteyen yeni hastaların<br />
büyük bölümünün referansla<br />
geldiğini belirten Çakmak, sözlerini<br />
şöyle sürdürdü:<br />
''Ülkemizde tedavi görüp ülkesine<br />
dönen ziyaretçilerimiz<br />
ülkelerinde oluşturduğumuz<br />
ofislerde görevli doktorlar<br />
tarafından belli sürelerle kontrole<br />
çağrılıyor. Bu süreçte bize<br />
çok olumlu geri dönüşler oluyor.<br />
Artık imaj sorununu çözdük.<br />
''Türkiye'ye gidip sağlığımızı<br />
nasıl teslim ederiz'' diye soranlar<br />
buraya gelip gittikçe gördüler<br />
ki ülkelerinden çok daha<br />
kaliteli, hijyenik, rahat ve hızlı<br />
bir hizmet alıyorlar. İnsanların<br />
deneyimlerini birbirlerine aktarması<br />
en büyük reklamımız<br />
oluyor.<br />
Son dönemde yapılan yüz nakilleri<br />
çok büyük popülarite oluşturdu.<br />
Başarılı yüz nakil<br />
ameliyatları Türkiye'nin dünya<br />
çapında tanınırlığını artırdı.<br />
Türkiye'deki hekimlerimizin<br />
ciddi altyapısı ve birikimlerinin<br />
olduğunu ispat ettik.''<br />
Rüzgar Nem<br />
9 % 40
1 EKİM 2012 Turizm 13<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Trabzonlu işadamlarına<br />
Rusya Kış Olimpiyatları hedefi<br />
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı<br />
Suat Hacısalihoğlu, 2014 yılında Rusya'nın Sochi<br />
kentinde yapılacak kış olimpiyatları yatırımından<br />
Trabzonlu işadamlarının faydalanması gerektiğini<br />
söyledi. Hacısalihoğlu, olimpiyatların yatırım tutarının<br />
40 milyon doları bulduğunu belirterek, "<br />
Bu pastadan pay almamız lazım." dedi.<br />
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Eylül ayı<br />
Meclis Toplantısı,TSO binasında Meclis Başkanı<br />
Ali Osman Ulusoy başkanlığında yapıldı. Vergi<br />
Denetim Kurulu Trabzon Grup Başkanı Ali İhsan<br />
Sazak’ın davetli olarak katıldığı toplantının<br />
açılışında konuşan TTSO Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Suat Hacısalihoğlu, faaliyetleri hakkında üyelere<br />
bilgiler verdi. Hacısalihoğlu, ekonomideki<br />
göstergelerin ve dış piyasalarda yaşanan<br />
gelişmelerin önümüzdeki bir yılda herkesin daha<br />
dikkatli olması gereken bir döneme doğru<br />
gidildiğini savundu. Bu duruma herkesin hazırlıklı<br />
olması gerektiğini anlatan Hacısalihoğlu, bu<br />
süreçte dış piyasalara açılmanın önemine dikkat<br />
çekti. Oda olarak dış piyasalara yönelik çalışmalar<br />
yaptıklarını kaydeden Başkan Hacısalihoğlu, inşaat<br />
sektöründe faaliyet gösterin işadamlarının<br />
Rusya’nın Sochi şehrinde 2014 yılında yapılacak<br />
Kış Olimpiyatları yatırımlarından faydalanması<br />
gerektiğini dile getirdi. Sochi’de olimpiyatlara<br />
yönelik 40 milyon doların üzerinde bir yatırım<br />
yapıldığını anlatan Hacısalihoğlu, “Olimpiyatlara<br />
bir buçuk yıl kaldı. Oldukça yüklü bir yatırım var.<br />
Artık ince işler kaldı. İnşaat sektörünün bu<br />
piyasayı bırakmaması, oradaki pastadan pay almaya<br />
çalışması gerekir. Biz de oda olarak bu<br />
konuda üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız.”<br />
diye konuştu.<br />
SAHTE FATURAYA DİKKAT<br />
Vergi Denetim Kurulu Grup Başkanı Ali İhsan<br />
Sazak da toplantıda yaptığı konuşmada, yeni kurulan<br />
kurulun yapısı ve görevleriyle ilgili<br />
işadamlarına bilgiler verdi. Sahte faturaya ilgili<br />
soruyu da cevaplandıran Sazak, sahte faturanın<br />
Nuri Bilge Ceylan: Sansür yok, devlet<br />
desteği film endüstrisini ayağa kaldırdı<br />
Rusya’da devam eden St. Petersburg<br />
Film festivali için gelen ünlü yönetmen<br />
Nuri Bilge Ceylan, yaptığı basın<br />
toplantısında gazetecilerin sorularını<br />
cevapladı. Türkiye’de sinemacılara<br />
yönelik bir sansür olmadığını<br />
söyleyen Ceylan, devletin sinemaya<br />
olan desteğine vurgu yaptı.<br />
St. Petersburg’da bulunan “DomRadio”<br />
binasında gazetecilerin sorularını<br />
yanıtlayan ünlü yönetmen, Türk sinemasına<br />
dair değerlendirmelerde bulundu.<br />
Özellikle 1970’lerde Türk film<br />
endüstrisinin oldukça güçlü olduğuna<br />
vurgu yapan Ceylan, o dönemde<br />
Yeşilçam’ın dünyanın en güçlü sinemalarından<br />
biri olarak gösterilebileceğini<br />
söyledi. 70’li yıllarda bazen bir<br />
yıl içinde 300 film çekilebildiğini<br />
hatırlatan ünlü yönetmen, ancak yıl<br />
geçtikçe bazı nedenlerden dolayı bu<br />
sayının oldukça düştüğünü söyledi.<br />
TÜRK SİNEMASI YÜKSELİŞTE<br />
Ceylan, “Hatırladığım kadarıyla 2003<br />
yılında “Uzak” filmini çekerken Türk<br />
film endüstrisi yılda ortalama 7 film<br />
çekiyordu. Fakat devletin de destek<br />
vermesiyle tekrar yükselişe geçti. Şu<br />
an ortalama yılda 100 film çevriliyorki<br />
bu gerçekten önemsenecek bir<br />
rakam. Aynı zamanda film kalitesi<br />
olarak da durum fena değil. Şu an<br />
Türkiye’de çok sayıda kaliteli ve aynı<br />
zamanda genç yönetmenler var. Bana<br />
göre bazen küçük destekler, büyük<br />
etki yaratıyor. Çok açıkça gördüm ki<br />
devletin desteği çok büyük ölçüde olmasa<br />
da, film endüstrisinde çok<br />
büyük bir etki yarattı.” dedi.<br />
TÜRKİYE’DE İSTEYEN İSTEDİĞİ ŞEYİ<br />
ÇEKER<br />
Türkiye’de sansür var mı sorusuna,<br />
“Türkiye’de bir sansür olduğunu<br />
söyleyemem.” şeklinde cevap veren<br />
Ceylan, “Herkes istediği şeyi filme<br />
çekebiliyor. 80 darbesinden önce<br />
durum oldukça sertti ve Rusya dahil<br />
bir çok ülkede sansür uygulanıyordu.<br />
Örneğin Yılmaz Güney’in “Yol” filmi<br />
toplatılmıştı. İllegal yollarla bu film<br />
Cannes film festivaline katılmıştı.<br />
Fakat şu an durum bambaşka. Eğer bu<br />
tarz festivallere giderseniz, devlet sizi<br />
destekliyor.” şeklinde konuştu.<br />
FİLMLER ÖN YARGILARIN KIRIL-<br />
MASINDA BİR ARAÇ<br />
Filmlerin etkisi hakkında bir soruya<br />
ise, sinemanın her şeyden önce<br />
reklam olduğu yanıtını veren Ceylan,<br />
“Mesela İran hakkında çok büyük önyargılar<br />
var. Ancak İran filmlerini<br />
izlediğiniz zaman tüm fikirleriniz<br />
değişiyor. Elbette ilk planda baktığınız<br />
zaman gazetelerdeki Politik realiteleri<br />
görüyorsunuz. Fakat ülkelerin nicelikleri<br />
değişiktir. Bu yüzden filmler diğer<br />
gerçekleri gösterir. Filmler sayesinde<br />
benim ülkelere olan ilgim çok fazla<br />
değişti. Benim için sanat yol gösterici<br />
olmalıdır. Mesela, Rusların edebiyatından,<br />
sinemasından ve daha bir<br />
çok sebepten dolayı Rusya çok<br />
hoşuma giden bir ülke. Sanat bir anlamda<br />
her türlü ilişki için bir katalizör<br />
görevi görür.” ifadelerini kullandı.<br />
Avrupa’da en çok ilgisini Romanya<br />
sinemasının çektiğini belirten Ceylan,“Eğer<br />
Romanya’ya giderseniz<br />
etrafta çok fazla sinema olmadığını<br />
görürsünüz. Aynı zamanda devlet<br />
desteği de sinemaya çok az. İlginç<br />
olan hala çok iyi filmler yapıyor olmaları.<br />
Bunun anlamı eğer iyi bir<br />
sanat ortaya çıkarmak istiyorsanız,<br />
bunun için çok fazla şeye ihtiyacınız<br />
yok.” şeklinde konuştu. CİHAN<br />
vergi incelemelerinde önemli bir yer teşkil ettiğini<br />
ve bu konunun mükellefleri mağdur ettiğini<br />
söyledi. Naylon fatura diye tabir edilen olan sahte<br />
belgenin, 3 türünün bulunduğunu kaydeden<br />
Sazak, bunları şu şekilde sıraladı: “Sahte belgenin<br />
birinci türü, mükelleflerin faturalarını taklit ederek,<br />
ikinci türü mükellefmiş gibi korsan matbaalarda<br />
bastırılan faturalar yoluyla, üçüncü türü<br />
de mükellefiyet tesis edilerek, kayıtlı bir şirket üzerinden,<br />
belgesiz mal ve hizmet alımlarını belgelendirme<br />
için düzenlenmektedir. Bunun yanında<br />
bir de yanıltıcı belge türü vardır. Bu belge, içeriği<br />
itibarıyla gerçeği yansıtmayan belgedir. Örneğin<br />
10 alınır, 50 alındı yazılır. Bu durumda yasal<br />
olarak, düzenleyen de belgeyi alan da cezai yaptırıma<br />
muhatap olur.” dedi.<br />
Sazak, vergi mevzuatıyla ilgili olarak bilgi almak<br />
isteyen üyelere bu konuda kapılarının açık<br />
olduğunu ve her türlü yardıma hazır olduklarını<br />
sözlerine ekledi. CİHAN<br />
Yönetmen Demirkubuz:<br />
12 Eylül’de işkenceler<br />
sürekli inkar edildi<br />
Yönetmen Zeki Demirkubuz, 12 Eylül döneminde yapılan<br />
işkencelerin sürekli inkar edildiğini söyledi. Demirkubuz, “Darbe<br />
dönemlerinde, özellikle 12 Eylül’de inanılmaz boyutlara ulaşan<br />
işkencenin son derece meşru olduğu bir ülkeydi burası.” dedi.<br />
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi önderliğinde gerçekleşen<br />
2.Uluslararası Suç ve Ceza Festivali’ne konuşmacı olarak, Türkan<br />
Şoray, Zeki Demirkubuz ve Selim İleri katıldı. İstanbul Üniversitesi<br />
Beyazıt Kampüsü’nde gerçekleşen festivalin açılışında konuşan<br />
Yönetmen Zeki Demirkubuz 12 Eylül’de yaşanan işkencelerin<br />
resmiyetinden bahsetti. Demikubuz, “Bu ülkede 1990’lara kadar<br />
burada pek çoğumuz bunu hatırlar. Bu ülkede siz 1 tek devlet<br />
görevlisinin Başbakan’ın Cumhurbaşkanı’nın, Emniyet yetkilisinin<br />
bu ülkede işkence var dediğini duydunuz mu ? 12 Eylül’de o kadar<br />
büyük bir güç olmasına rağmen darbecilerin ve kimseye karşı<br />
hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen ‘ben yaparım kardeşim’<br />
diyebilmesine rağmen 12 Eylül’de bile işkenceler sürekli inkar<br />
edildi.” dedi.<br />
'ÖZEL BİR HABER TELEVİZYONU 1990’LARIN BAŞINDA İŞKENCEYİ<br />
GÖRÜNTÜLEMİŞTİ'<br />
Panelde konuşmasına devam eden Zeki Demirkubuz, 1990’ların<br />
başında Beyoğlu Karakolu’nda gerçekleşen işkenceyi görüntülediğini<br />
, Türkiye’de bu olayın büyük yankı uyandırdığı söyledi.<br />
Demirkubuz, “1990’ların başındaydı sanıyorum. Özel televizyonların<br />
ilk açılmaya başladığı dönemlerdi. Beyoğlu’nda 1 özel televizyon<br />
Beyoğlu Karakolu’nda gerçekleşen işkenceyi<br />
görüntülemişti. Hatta Hortum Süleyman diye 1 polis vardı. Sonra<br />
biranda ‘bu ülkede işkence varmış.’ dendi. Karakollar da adam<br />
dövülüyormuş gibi 1 hallere girildi. Şimdi hadi 80 sene 100 sene<br />
neyse inkar edilen ve kabul edilemeyen şey bir şekilde ortaya çıktı.<br />
Sonra bazı işkenceciler ufak tefek itiraf etmeye başladılar. Peki vicdanınıza<br />
güvenerek sorabilirim. Yahu bu ülkede işkencenin ortaya<br />
çıkması ile birlikte bu toplum işkencelere veya benzeri şeylere<br />
karşı nasıl bir vicdan gelişti acaba." şeklinde konuştu.CİHAN
14 HERKES<br />
TV-Magazin<br />
Burcu'ya büyük ilgi<br />
ikim için gelen ziyaretçilerin<br />
Dvücut özellikleri dikkate alınarak<br />
el işçiliğiyle dikilen takım<br />
elbise, yelek ve gömlekleriyle<br />
tanınan Milord Style House,<br />
önceki akşam Ritz Carlton<br />
Oteli’nde bir defile düzenledi.<br />
Yerli ve yabancı 25 mankenin<br />
katıldığı defilede tanıtılan takım<br />
elbiseler davetlilerin beğenisini<br />
kazandı. Firmanın sahibi Namık<br />
Gökçeer’in ev sahipliğinde<br />
NEW YORK'TA EVLENDi<br />
ÇORLU'DA BOŞANDI<br />
üzel oyuncu İpek Tuzcuoğlu, 7<br />
Gay önce 14 Şubat Sevgililer<br />
Günü'nde New York'ta evlendiği<br />
işadamı Enver Selim Kurtoğlu'ndan<br />
önceki gün Çorlu Adliyesi'nde<br />
tek celsede boşandı.İpek<br />
Tuzcuoğlu üçüncü evliliğinde<br />
yıldönümünü göremedi! İlk evliliğini<br />
1998'de<br />
oyuncu Hazım<br />
Körmükçü'yle<br />
yapan<br />
07:00Oyun Evi (tekrar)<br />
07:30 Ana Haber Bülteni<br />
08:05Umman'da<br />
Şahbi Kalesi<br />
08:55Kadınları Anlama<br />
Kılavuzu (tekrar)<br />
10:05Ratz (yeni bölüm)<br />
10:30Ninja Okulu<br />
10:55Paşhan'la Tahmin Et<br />
11:45Emine Beder'le<br />
Afiyet Olsun (tekrar)<br />
12:25Türkiye Özlemi<br />
13:00Cine5 Öğle Haberleri<br />
13:40Yaralı Kurt<br />
15:05Anne Hikayeleri<br />
düzenlenen defileyi izleyenler<br />
arasında bulunan Burcu Esmersoy,<br />
podyumdaki erkek mankenlerin<br />
ilgisini çekti.<br />
Mankenlerden birisi nezaket<br />
gereği Esmersoy’un elini<br />
öperken, başka bir erkek<br />
manken ise Esmersoy’un üzerine<br />
avucunda bulunan gül<br />
yapraklarını üfledi. Bu iki jest<br />
güzel sunucuyu hayli<br />
şaşırttı.HABER MERKEZİ<br />
Tuzcuoğlu 2002'de boşanmıştı.<br />
2010 yılında Düriye'nin Güğümleri<br />
dizisinde rol arkadaşı Yener Gürsoy'la<br />
nikah masasına oturan<br />
güzel oyuncunun bu evliliği<br />
sadece 8 ay sürmüştü. İpek<br />
Tuzcuoğlu, Gürsoy'dan ayrıldıktan<br />
sonra işadamı Enver Selim<br />
Kurtoğlu'yla aşk yaşamaya<br />
başlamıştı.<br />
BİR AY ÖNCE EVLERİ AYIRDILAR<br />
Yedi ay evvel 14 Şubat Sevgililer<br />
Günün'de New York Başkonsolosluğu'nda<br />
Enver Selim Kurtoğlu'yla<br />
nikah masasına oturan<br />
İpek Tuzcuoğlu'nun üçüncü evliliği<br />
de uzun sürmedi. Bir ay önce<br />
evlerini ayıran Tuzcuoğlu ile Kurtoğlu<br />
önceki gün Çorlu Adliyesi'nde<br />
'Şiddetli Geçimsizlik'<br />
nedeniyle açılan davada tek<br />
celsede boşandı. Enver Bey'in<br />
katılmadığı duruşma öncesi gergin<br />
olan güzel oyuncu çıkışta ise<br />
mutluydu.HABER MERKEZİ<br />
İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Gökbakar<br />
şişiyor, sevgilisi<br />
eriyor<br />
Uçurum 8 Numarada Şenlik Var<br />
Herkes her gün işinde… Günlük rutin<br />
devam ediyor… Ancak bir uçurumun kenarında<br />
yürüdüğümüzü fark edemiyoruz… Ta<br />
ki, kaybettiklerimiz canımızı acıtana kadar…<br />
Hayallerimiz, sevdiklerimiz, geleceğimiz<br />
geliyor aklımıza uçurumun kenarında… Bir fil<br />
şeridi gibi geçiyor yanımızdan…<br />
06:45Bugün<br />
09:15Beni Affet<br />
10:15Melek<br />
12:15Alişan ile Sevcan<br />
14:30Soframız<br />
15:30Küçük Sırlar<br />
16:30En Güzel Bölüm<br />
17:00Beni Affet<br />
18:30Star Haber<br />
19:20Büyük Risk<br />
20:00Hayatımın Rolü<br />
22:45İffet<br />
00:45İşler Güçler<br />
02:00Kanun ve Düzen<br />
03:00Alişan ile Sevcan<br />
04:50Soframız<br />
06:30SELENA<br />
08:00KALBİM SENİ SEÇTİ<br />
10:00YAHŞİ CAZİBE<br />
12:00ALEMİN KIRALI<br />
14:30ÇOCUKLAR DUYMASIN<br />
16:45YAHŞİ CAZİBE<br />
19:00ATV ANA HABER<br />
20:00NEWYORK'TA BEŞ<br />
MİNARE<br />
22:10BANKA İŞİ<br />
00:10UÇURUM<br />
03:15BÜYÜK YALAN<br />
04:35ANNEMLER SENİ<br />
ÇOK SEVECEK<br />
05:45BENİM ANNEM<br />
BİR MELEK<br />
omedyen Şahan Gökbakar, verdiği<br />
Kkiloları geri alıp 135'e çıktı. Sevgilisi Selin Ortaçlı ise zayıflayıp<br />
49 kiloya düşünce; Çift arasındaki fark 86 kiloya ulaştı.Aşkın gözü<br />
kördür! Bugüne kadar birçok güzelle aşk yaşayan Şahan Gökbakar,<br />
yeni ilişkisinde büyük bir farka imza attı... Bir süredir tasarımcı ve<br />
oyuncu Selin Ortaçlı ile birlikte olan Şahan, ilişkisi başladığından beri verdiği kiloları geri aldı.<br />
Yeniden 135 kiloya çıkan komedyen her geçen gün şişmanlarken; sevgilisi ise tam tersiydi. Selin<br />
Ortaçlı, yaz başından beri bir hayli zayıfladı. HABER MERKEZİ<br />
02:15Zamanı Durduranlar<br />
04:00Telegol<br />
06:00 Bam Teli<br />
07:00 tv8'de Bu Sabah<br />
08:30Zamanı Durduranlar<br />
10:45 Böyle Bir Şey Var Mı?<br />
11:45 Taklitçi<br />
13:00 Gün Ortası Haberleri<br />
13:45 8 Numarada Şenlik Var<br />
16:30 Co - Medya<br />
17:30 Haberaktif<br />
19:00 Kobra Takibi<br />
19:55 tv8 Hava Durumu<br />
20:00 tv8 Ana Haber<br />
20:45 Spor Bülteni<br />
21:00 Tropik Fırtına<br />
u yıl ki 49. Antalya Altın Portakal<br />
BFilm Festivali'nin jüri başkanı<br />
olan ünlü oyuncu Hülya Avşar,<br />
mesleği ve özel hayatıyla ilgili<br />
samimi açıklamalar yaptı:<br />
Hiç mütevazı olmayacağım, kimsede<br />
olmayan beyazcam ışığı bende var.<br />
Sinemada filmini izlediği zaman, bir<br />
kadın seni tatlı tatlı kıskanmalı,<br />
erkek de o gece seninle sevişmek<br />
istemeli. Bence<br />
sinema bu, güç de bu.<br />
ESKİSİ GİBİ GÜZEL<br />
DEĞİLİM<br />
Mesleğime etki eden<br />
dişi bir enerjim var.<br />
Belki de şanslı bir<br />
kadındım, hep medyanın<br />
ilgisini üstüme<br />
çektim. Annem çok<br />
Canlı performansı, şarkıları ve danslarıyla her<br />
zaman adından söz ettiren, sevilen sanatçı<br />
Fatih Ürek ile Elif Korkmazel muhteşem bir programla<br />
evlerinize konuk oluyor.8 Numarada Şenlik<br />
Var!, renkli ve kaliteli formatı, ünlü konukları,<br />
keyifli sohbetleri, birbirinden lezzetli yemeklerive<br />
stüdyo izleyicisi ile vazgeçilmez oluyor…<br />
06:00Ihlamurlar Altında<br />
06:45Günaydın<br />
09:00Sultan<br />
11:10Mutfağım<br />
12:30Şule Zeybek'le Gün Arası<br />
12:45Aşk-ı Memnu<br />
14:40Akasya Durağı<br />
16:30Arka Sokaklar<br />
18:50Koca Kafalar<br />
19:00Ana Haber Bülteni<br />
19:50Spor<br />
20:00Arka Sokaklar<br />
23:15Kötü Yol<br />
01:00Evliliğin Bedeli<br />
03:00Sihirbazın Sırrı<br />
04:45Olay Yeri<br />
zekiydi ve benden daha kurnazdı. O<br />
kurnazlıktan bir parça alıyordum, o<br />
zaman tüm taşlar yerine oturuyordu.<br />
Ben daha çok hatalarımla başarılı<br />
oldum ve başarıyı da cımbızla çektim.<br />
Türk halkının her zaman doğru<br />
şeyi yapan insana karşı tahammülü<br />
olmadığını düşünüyorum. Benim<br />
başarım, bataklığın içindeki nilüferler<br />
gibi olmuştur. Her zaman doğru<br />
şeyi yapmadım. Hataların arkasında<br />
durarak onları doğruya çevirdim.<br />
Ankara'daki Emek mahallesinde<br />
yırtık blue jean'le dolaşan, freni olmayan<br />
bisikletle gezen, erkek çocuklarını<br />
döven Hülya'yı yaşıyorum<br />
hâlâ. Sanki şöhrete dair olan şeyler,<br />
başka bir Hülya var ve onun başına<br />
geliyor gibi. Tabii ki değiştim, tabii ki<br />
böbürlendiğim ve övgülerden hoşlandığım<br />
durumlar var ama bu diğer<br />
Hülya'nın işi.”HABER MERKEZİ<br />
06:00 Güne Başlarken<br />
09:00 Haber Merkezi*<br />
09:30 Ekonomi Notları<br />
10:00 Haber Merkezi*<br />
10:15 Ekonomi Piyasalar<br />
10:20 Spor Bülteni<br />
10:30 Haber Merkezi*<br />
10:40 Ekonomi Piyasalar<br />
10:45 Spor Bülteni<br />
11:00 Haber Merkezi<br />
11:15 Ekonomi Piyasalar<br />
11:20 Spor Bülteni<br />
11:30 Haber Merkezi<br />
11:40 Ekonomi Piyasalar<br />
11:45 Spor Bülteni<br />
12:00 Haber Merkezi*<br />
12:15 Ekonomi Piyasalar<br />
12:20 Spor Bülteni<br />
12:30 Haber Merkezi*<br />
12:35 Ekonomi Piyasalar<br />
12:40 Spor Bülteni<br />
13:00 Öğle Bülteni<br />
Kötü Yol<br />
06:30Hayat Gezince<br />
07:00Güne Merhaba<br />
09:00Parametre<br />
10:00Haber Toplantısı<br />
10:30Spor Toplantısı<br />
11:00Eğrisi Doğrusu<br />
12:00Bugün<br />
14:00Bugün<br />
14:30Emlak Gündemi<br />
16:10Spor Masası<br />
16:40Afiş<br />
17:20Spor Vizyon<br />
17:30Paranın İzi<br />
18:00Ana Haber<br />
19:00Spor<br />
19:45Aykırı Sorular<br />
21:15Spor Vizyon<br />
21:30Ankara Günlüğü<br />
1 EKİM 2012<br />
HALUK'A<br />
SELAM<br />
SÖYLEYiN<br />
Eşi Haluk Bilginer’den boşanan ünlü<br />
şarkıcı Aşkın Nur Yengi, önceki gün,<br />
Etiler’de komşularıyla kahvaltı ederken<br />
görüntülendi. Kahvaltı sonrasında<br />
basın mensuplarının<br />
sorularını yanıtlayan Yengi, eski<br />
eşiyle ilgili soruları, “Görürseniz selamımı<br />
söyleyin” diyerek geçiştirdi.<br />
Haluk Bilginer’in kendisinden önce<br />
evli olduğu Zuhal Olcay’ın dizisinin<br />
setini ziyaret etmesiyle ilgili sorularaysa<br />
“Bana böyle gereksiz şeyler<br />
sormayın. Bu konu beni ilgilendirmez”<br />
yanıtını verdi.<br />
‘TANIDIĞIMDAN ÇİÇEK ALIRIM’<br />
Aşkın Nur Yengi, kendisine boşanma<br />
sürecinde psikolojik destek alıp almadığını<br />
soran basın mensuplarına,<br />
“Hiç psikolojik destek alacak birine<br />
benziyor muyum? Ben güçlü bir<br />
kadınım, hiç öyle şeylere ihtiyaç duymadım.<br />
Benim tek psikolojik<br />
desteğim kızım” diye yanıt verdi.<br />
Yengi, Kıbrıs konseri sırasında ‘Behzat<br />
Ç.’ dizisinin yıldızı Erdal<br />
Beşikçioğlu’nun kendisine çiçek vermesi<br />
konusuna da, “O, benim<br />
tanıdığım bir insan. Tanıdığım insandan<br />
çiçek de alırım, onunla sohbet<br />
de ederim” diyerek açıklık<br />
getirdi.HABER MERKEZİ<br />
Atv 00:10 Tv8 13:45 Kanal D 20:00<br />
Nuran, hayatına yön verecek bir yol ayrımıyla<br />
karşı karşıya kalıyor. Deneme çekiminde<br />
başarısız olan Nuran, umutsuzluğa kapılıp<br />
Adana'ya dönmeye karar vermiştir. Bunu öğrenen<br />
Reşat onu engellemek için peşinden koşar.<br />
Nuran'a bir şans daha vermek için onu arayan<br />
Kenan da Nuran'ın gara gittiğini öğrenir.<br />
00:30 Yabancı Sinema<br />
02:00 Sırlar Dünyası<br />
03:30 Ayna<br />
06:00 Merhaba Yenigün<br />
08:30 Hayatın Nabzı<br />
10:10 Tv Filmi<br />
11:30 İki Dünya Arasında<br />
12:30 Türk Sineması<br />
14:20 Yeşil Elma<br />
16:50 Polis Hikayeleri<br />
18:15 Ana Haber Bülteni<br />
19:30 İki Dünya Arasında<br />
20:45 Yabancı Sinema
1 EKİM 2012<br />
Ampute Futbol Milli<br />
Takımı şampiyonaya<br />
Aksaray'da hazırlanıyor<br />
İki dünya üçüncülüğü, bir Avrupa ikinciliği apoletli Ampute Futbol<br />
Milli Takımı, Rusya'da 7-14 Ekim tarihleri arasında yapılacak Dünya<br />
Şampiyonası'na zirve parolası ile hazırlandı.<br />
Ampute Futbol Milli Takımı, 7-14 Ekim tarihleri arasında Rusya'da<br />
yapılacak olan Dünya Şampiyonası'na Aksaray Milli Takımlar Kamp<br />
ve Eğitim Merkezi'nde hazırlanıyor. 12 ülkenin mücadele edeceği<br />
Dünya şampiyonası için yoğun bir çalışma dönemi geçiren milliler,<br />
grubunda son dünya şampiyonu Özbekistan, İngiltere, Ukrayna,<br />
Japonya ve Liberya ile ilk iki mücadelesi verecek.<br />
Diğer grupta ise ev sahibi Rusya'nın yanı sıra Arjantin, İran, Gana,<br />
Polonya ve El Salvador zirve için uğraş verecek.<br />
A Milli Takım Teknik Patronu Halil İbrahim Köprülü, Türkiye'nin bu<br />
spor dalında artık rüştünü ispat ettiğini belirterek, "Ülkemizde ampute<br />
futbol çok geç başlamasına rağmen geçen süre içinde büyük<br />
deneyimler edindik. İki Dünya üçüncülüğünün yanı sıra bir de<br />
Avrupa ikinciliği ile rüştümüzü ispatladık. Rusya'da Dünya şampiyonasında<br />
ise gözümüzü zirveye diktik." dedi.<br />
GANA MİLLİ TAKIMI İLE ORTAK KAMP<br />
Şampiyonadaki rakiplerden Gana Ampute Milli Takımı ile Aksaray'da<br />
ortak bir kamp yapacaklarını da sözlerine ekleyen Halil İbrahim<br />
Köprülü, "1 ve 3 Ekim tarihlerinde misafirlerimizle iki hazırlık maçı<br />
yapmayı planladık. Daha sonra 4 Ekim Perşembe günü Gana Milli<br />
Takımı oyuncuları ile birlikte şampiyonanın yapılacağı Rusya'ya gideceğiz."<br />
ifadesini kullandı.<br />
2012 Londra Paralimpik Oyunları'nı futbolcularla birlikte milli takım<br />
kampında izlediklerini ve çok heyecanlandıklarını belirten Köprülü,<br />
"Ancak 'biz neden orada yokuz' diye de sormadan edemedik. Seyir<br />
zevki ve şov yönü ile ampute futbol mutlaka Paralimpik Oyunları'nda<br />
yer almalı. Bu konuda Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) ve<br />
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin (TMPK) yaptığı çalışmaları<br />
yakından izliyoruz ve 2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda ampute futbolunda<br />
yer alacağına inanıyoruz." diye konuştu.<br />
MİLLİ TAKIM ADAY KADROSU HAZIR<br />
Türkiye, Rusya'daki Dünya Ampute Futbol Şampiyonası'na şu kadro<br />
ile gidecek:<br />
Kafile Başkanı Elvan Uğurlu (BESF Asbaşkanı)<br />
Halil İbrahim Köprülü (Milli Takım Teknik Direktörü)<br />
Futbolcular:<br />
Fatih Karakuş (Gaziantep Şahinbey Belediye)<br />
Furkan Arslan (Samsun Engellilergücü)<br />
Selim Karadağ, İsmail Temiz, Ali Budak, Rahmi Özcan, Barış Telli,<br />
Fatih Şentürk, Şehmus Erdinç (Yenimahalle Belediyesi)<br />
Mehmet Mutlu Kalak, Osman Çakmak, Feyyaz Gözaçık, Nurettin<br />
Balkaya (Karagücü)<br />
Serkan Dereli (İstanbul Özürlüler). CİHAN<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Basketbolda<br />
Cumhurbaşkanlığı Kupası<br />
yarın sahibini bulacak<br />
Beko Basketbol Ligi’nin son şampiyonu Beşiktaş ile play-off finalisti<br />
Anadolu Efes’in karşı karşıya geleceği 28. Erkekler Cumhurbaşkanlığı<br />
Kupası maçı yarın Abdi İpekçi Spor Salonu’da oynanacak. Mücadele<br />
saat 17.00’de başlayacak ve Sky Türk 360’dan canlı olarak yayınlanacak.<br />
Geçen sezon 3 kupayı birden müzesine götüren siyah - beyazlı takım<br />
şuana kadar Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanamazken Anadolu Efes ise<br />
bu anlamlı kupayı 9 kez müzesine götürdü. Erkekler Cumhurbaşkanlığı<br />
Kupası’nı müzesine götüren son takım ise Galatasaray olmuştu. Sarı -<br />
kırmızılılar, 12 Ekim 2011 tarihinde Kayseri Kadir Has Kongre ve Spor<br />
Merkezi’nde oynanan derbide ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker’i iki uzatmaya<br />
giden muhteşem bir mücadele sonunda 97 - 103 mağlup etmiş ve<br />
ilkini kazandığı Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı 26 yıl aradan sonra müzesine<br />
götürmüştü.<br />
Son şampiyon ile son finalistin karşılaşacağı zorlu maçın bilet satışları<br />
da devam ediyor. 112 TL ile 12 TL arasında değişen 7 farklı kategoriden<br />
satışa sunulan karşılaşmanın biletlerini basketbolseverler biletix<br />
gişeleri ve biletix'in internet sitesinden satın alabilirler.<br />
Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanan takımlar şöyle;<br />
2010-2011 Galatasaray 2009-2010 Efes Pilsen<br />
2008-2009 Efes Pilsen 2007-2008 Türk Telekom<br />
2006-2007 Fenerbahçe Ülker 2005-2006 Efes Pilsen<br />
2004-2005 Ülker 2003-2004 Ülker<br />
2002-2003 Ülker 2001-2002 Ülker<br />
2000-2001 Ülker 1999-2000 Efes Pilsen<br />
1998-1999 Tofaş 1997-1998 Efes Pilsen<br />
1996-1997 Türk Telekom 1995-1996 Efes Pilsen<br />
1994-1995 Ülker 1993-1994 Fenerbahçe<br />
1992-1993 Efes Pilsen 1991-1992 Efes Pilsen<br />
1990-1991 Fenerbahçe 1989-1990 Fenerbahçe<br />
1988-1989 Çukurova 1987-1988 Eczacıbaşı<br />
1986-1987 Karşıyaka 1985-1986 Efes Pilsen<br />
1984-1985 Galatasaray CİHAN<br />
Azerbaycan'ın futbol takımı Neftçi, İnter'den çekinmiyor<br />
Azerbaycan futbol takımı Neftçi, UEFA Avrupa Ligi'ndeki<br />
mücadelesine önümüzdeki hafta İtalyan devi<br />
İnter ile yapacağı maçla devam edecek.<br />
Büyük maça günde iki antrenmanla hazırlanan<br />
Neftçi takımının tecrübeli teknik direktörü Büyükağa<br />
Hacıyev, Cihan Haber Ajansı(CİHAN)’na verdiği röportajda<br />
iddialı açıklamalarda bulundu.<br />
Rakiplerinin Avrupanın ilk 10 takımı arasında yer<br />
aldığını vurgulayan tecrübeli hoca, İnter’in büyüklüğünün<br />
kendilerini korkutmadığını bilakis motive<br />
ettiğini söyledi. Hacıyev ‘’Önümüzdeki hafta yani<br />
ayın 4’ü akşam saat 11.00'da bizden gelecek müjdeli<br />
haberi bekleyin.’’dedi. İnter’den herhangi bir çekincelerinin<br />
olmadığını belirten Hacıyev, amaçlarının<br />
Azerbaycan futbolunu Avrupa'da layık olduğu şekilde<br />
temsil etmek olduğunu kaydetti.<br />
Avrupa liglerinde Türkiye takımları dışında Türk<br />
olarak sadece Neftçi’nin mücadele ettiğinin hatırlatılması<br />
üzerine Hacıyev Neftçi’nin Avrupa’de temsil<br />
olunmasının kendilerine gurur verdiğini Avrupa’da<br />
tek kalmamalarını çok arzu ettiklerini ifade etti.<br />
Tecrübeli hoca, "Neftçi takımı olarak sadece Azerbaycan’ın<br />
değil büyük Türk dünyasının temsilcisi<br />
olacağız.’’ dedi.<br />
Neftçi'nin Sierro Loneli futbolcusu Julias Wobay<br />
Sivasspor<br />
puan peşinde<br />
ise İnter’in önemli isimleri olduğunu işlerinin hiç de<br />
kolay olmadığını ama kendilerinin de sahaya neden<br />
çıktıklarının bilincinde olduklarını söyledi.<br />
Takım kaptanı Reşad Sadikov da İnter maçının gruplarındaki<br />
ikinci maç olduğunu ve çok ciddi hazırlandıklarını<br />
ifade etti. Sadikov ’’İnter’i kendi<br />
evimizde yenmeye çalışacağız. Ümit ediyorum ki<br />
bunu başaracağız. Taraftarlarımız bu maçta çok<br />
farklı bir Neftçi görecekler’’ dedi.<br />
Neftçi, UEFA Avrupa liginde H grubunda İnter,<br />
Rubin Kazan ve Partizan takımlarıyla beraber yer<br />
alıyor. İlk maçını Sırbistan’ın Partizan takımı ile deplasmanda<br />
yapan Neftçi maçtan 1-1 berabere<br />
ayrılmıştı.<br />
AZERBAYCAN’IN EN KÖKLÜ TAKIMI<br />
Spor15<br />
Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, Beşiktaş maçının<br />
zor olacağına dikkat çekerek, “Bütün amacımız oradan puan<br />
ve puanlarla dönmek. Beşiktaş’ın gücünü biliyoruz, iyi takım.<br />
İyi futbolculardan kurulu bir takım. Zor olacak ama ligde<br />
kolay maç yok.” dedi.<br />
Süper Toto Süper Lig'in 6. haftasında 1 Ekim Pazartesi günü<br />
Beşiktaş ile karşılaşacak olan Sivasspor bu maçın hazırlıklarını<br />
sürdürdü. 4 Eylül Stadı’nda yaptığı çalışmayla Beşiktaş’a<br />
hazırlanan kırmızı - beyazlılarda moraller yerinde.<br />
Mutlak puan parolasıyla maça hazırlanan Sivasspor'da futbolcuların<br />
hırslı hareketleri dikkat çekti. Teknik Direktör<br />
Çalımbay idmanda Beşiktaş maçıyla ilgili oyuncularına sık<br />
sık uyarılarda bulunarak futbolculara bol bol pas çalışması<br />
yaptırdı.<br />
Rıza Çalımbay, antrenman öncesi yaptığı açıklamada, Beşiktaş<br />
maçının zor olacağına dikkat çekerek, “Bütün amacımız<br />
oradan puan ve puanlarla dönmek.Beşiktaş’ın gücünü biliyoruz,<br />
iyi takım. İyi futbolculardan kurulu bir takım. Zor olacak<br />
ama ligde kolay maç yok”dedi.<br />
Teknik Direktör Çalımbay, takımın son durumunun iyi<br />
olduğunu belirterek, “Son kupa maçlarında iyi oynadık, bilhassa<br />
ikinci yarıda iyi oynadık, ondan öncede zaten Kasımpaşa<br />
maçın da iyi oynayarak tek golle de olsa önemli bir<br />
galibiyet aldık. Şimdi bütün amacımız Beşiktaş deplasmanından<br />
puan ya da puanlarla dönmek. Beşiktaş’ın gücünü biliyoruz,<br />
iyi takım. İyi futbolculardan kurulu bir takım. Zor<br />
olacak ama ligde kolay maç yok, bütün amacımız oradan iyi<br />
bir şekilde dönmek. İyi dönmemiz için de maçın başından sonuna<br />
kadar hep oyun içinde olup iyi konsantre olmamız<br />
gerekiyor.” şeklinde konuştu.<br />
Takımdaki eksik ve sakatlarla ilgili olarakta konuşan Çalımbay,<br />
kalecilerin sakatlığının sürdüğünü, Doğa’nın hafif<br />
sakatlığı olmasına rağmen idmana çıktığını anlatarak şunları<br />
söyledi:<br />
“Doğa’nın son durumuna bakacağız, riske etmeyeceğiz, daha<br />
maçlarımız var. Bizim için Beşiktaş maçı da önemli sonra<br />
kendi sahamızda oynayacağımız Bursaspor maçı da çok<br />
önemli. Onun için bir arkadaşımıza en küçük bir şey olsa<br />
riske etmeyeceğiz. Çünkü bize sağlam çok iyi mücadele edecek<br />
adam lazım.”<br />
Sivasspor, Beşiktaş maçı için yarın öğleden sonra havayoluyla<br />
İstanbul’a hareket edecek. CİHAN<br />
1937 senesinde Bakü'de petrol işçileri sendikası<br />
tarafından kurulan Neftçi futbol takımı, Sovyet<br />
Ligi'nde oynadığı dönemdeki en büyük başarısını<br />
1966 yılında üçüncü sırada bitirerek elde etti.<br />
Azerbaycan liginin en büyük kulüplerinden olan<br />
Neftçi, bağımsızlıktan sonra 1992'de düzenlenen<br />
milli ligde ilk Azerbaycan şampiyonu oldu. Azerbaycan<br />
liginde 6 şampiyonluğu bulunan Neftçi, 4 kez<br />
Azerbaycan kupası, 1 kez de Bağımsız Devlet Topluluğu'nun<br />
"Birlik" kupasını kazandı. CİHAN
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
1 EKİM 2012 Pazartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net<br />
Bingöl'de 200 askerin<br />
izin dönüşü otobüslerle<br />
birliklerine götürülürken<br />
yaşanan terör saldırısı,<br />
asker sevkiyatında yeni<br />
tedbirleri gündeme<br />
getirdi. Artık Mehmetçik,<br />
ABD'den getirilecek<br />
Chinook helikopterleriyle<br />
taşınacak.<br />
Bingöl'de silahsız 10 askerin, sevkiyatı sırasında<br />
PKK tarafından şehit edilmesi, Ankara'yı<br />
harekete geçirdi. Mehmetçiğin artık hava yoluyla<br />
taşınması için düğmeye basıldı. Bu konuda daha<br />
önce girişimlerde bulunulmuş, 60 kişilik dev<br />
Chinook helikopterleri için ABD Kongresi'nden<br />
onay alınmıştı.<br />
Zaman gazetesinden Emre Soncan'ın haberine<br />
göre; terörle mücadeledeki hassas durumu göz<br />
önünde bulunduran Ankara, teslimatın öne<br />
çekilmesi görüşmelerini sıklaştırdı. Normal<br />
şartlarda 2015'te gelmesi öngörülen<br />
helikopterlerin daha önce Türkiye'de olması<br />
planlanıyor. Bunun için ABD tarafıyla<br />
pazarlıklar başladı. Toplam 6 ya da 10 Chinook<br />
helikopter alınacak. Yaklaşık maliyeti ise 1<br />
milyar doları bulacak.<br />
Yaklaşık iki hafta önce (18 Eylül) izin dönüşü<br />
birliklerine teslim olmak üzere Elazığ'da<br />
toplanan 200 sivil silahsız asker, 3 otobüs, 1<br />
midibüs, 1 minibüs ve kendilerine refakat eden<br />
10 zırhlı araçla Muş istikametine doğru<br />
ilerlerken saldırıya uğramıştı.<br />
10 askerin şehit olduğu saldırının ardından<br />
kamuoyundan eleştiriler yükselmiş, askerlerin<br />
birliklerine neden hava yoluyla sevk edilmediği<br />
sorusu gündeme gelmişti.<br />
Eleştirileri dikkate alan güvenlik bürokrasisi,<br />
Chinook nakliye helikopterlerinin bir an önce<br />
Türkiye'ye getirilmesi için lobi faaliyetlerini<br />
hızlandırdı. Türkiye'nin siparişlerinin üretim<br />
hattında öne çekilmesi için uğraş veriliyor.<br />
60 personel kapasitesi olan yük helikopterleri,<br />
çelik halatlarla bir F-16 savaş uçağını bile<br />
taşıyabiliyor. Helikopterler, mekanize araçları,<br />
top gibi silah sistemlerini nakledebiliyor.<br />
Chinook helikopterleri Yunanistan, İngiltere,<br />
İtalya ve Mısır gibi pek çok ülkenin ordusunda<br />
bulunuyor.<br />
Türkiye'nin alacağı helikopterler hem Kara<br />
Kuvvetleri hem Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın<br />
hizmetine verilecek. TSK şimdiye kadar yük<br />
taşıma ihtiyacını Blackhawk ve Cougar<br />
helikopterleriyle sağlıyordu.<br />
Chinook'lar yük helikopterleri arasında çok<br />
önemli bir yere sahip. CH-47S tipi Chinook<br />
model helikopterler ABD ordusu için ilk kez<br />
1962'de üretildi. Her türlü iklim ve şartta,<br />
savaşta, afette muharip ve hayat kurtarıcı olarak<br />
görev yapıyor. Helikopterlerin, 2040'lara kadar<br />
Amerikan ordusu içinde yer alması bekleniyor.<br />
6 bin ürün<br />
güvensiz bulundu<br />
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, okul kıyafetleri ve<br />
ayakkabılar konusunda 7 ilde yaptıkları denetimde, 80 farklı marka<br />
ve modelden numuneler alındığını ve çıkan sonuçları paylaştı.<br />
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati<br />
Yazıcı, okul kıyafetleri ve ayakkabılar<br />
konusunda İstanbul, Kayseri, Malatya,<br />
Samsun, Bursa, İzmir ve Şanlıurfa'da<br />
denetimler gerçekleştirdiklerini<br />
belirterek, ''Önlük, formalar, kazak,<br />
süveter, mont, eşofman, etek,<br />
pantolon, gömlek, tişört, çorap, kravat,<br />
ayakkabıdan oluşmak üzere 80 farklı<br />
marka ve modelden numuneler alındı.<br />
Alınan numunelerin tamamı azo boyar<br />
madde testlerinden geçip, güvenli<br />
bulundu'' dedi.<br />
Bunun memnuniyet verici bir sonuç<br />
olduğunu dile getiren Yazıcı, ''Azo<br />
boyalar, kanserojen riski taşıyor.<br />
Kanser konusunda en önemli kontrol<br />
stratejisinin korunma ve erken teşhis<br />
olduğu bir gerçek. Bu sonuçlar da<br />
tekstil ve ayakkabı imalat ve<br />
ithalatçılarımızda tehlikeli azo boyar<br />
madde konusunda ciddi bir farkındalık<br />
oluştuğunu gösteriyor'' diye konuştu.<br />
Yazıcı, limitlerin üzerinde kimyasal<br />
madde içerdiği tespit edilen ürünlerle<br />
ilgili olarak idari işlemlere başlandığını<br />
ifade ederek, ''Güvensiz ürünlerin<br />
imalatçı ve ithalatçıları, güvensiz<br />
ürünlerin ilan edilmesi, piyasadan<br />
toplatılması ve imhası gibi<br />
yaptırımların yanı sıra 33 bin 981 liraya<br />
kadar idari para cezasına muhatap<br />
olacaklar'' ifadesini kullandı.<br />
Denetimler devam edecek<br />
Denetlenen kırtasiye ürünlerinin,<br />
çantalar (okul çantaları, beslenme<br />
çantaları, kalem çantaları), boya<br />
kalemleri ve boya malzemeleri (pastel<br />
boya, sulu boya, kuru boya kalemleri,<br />
keçeli kalemler), kalemler (kurşun<br />
kalem, tükenmez kalem), silgiler,<br />
kalemtıraşlar, defterler, abaküsler, sayı<br />
fasulyeleri, su matarası, oyuncak<br />
damgalar, kalıplar, bant, sticker ve<br />
etiketler olduğunu bildiren Yazıcı,<br />
denetimlere Türkiye'nin her yerinde<br />
çok daha sıkı ve organize biçimde<br />
devam edeceklerini söyledi.<br />
Güvensiz ürün oranının düşmesinde<br />
sektörle geliştirilen diyaloğun rolüne<br />
değinen Yazıcı, ''Güvensiz ürün<br />
oranının geçen yıla göre yarı yarıya<br />
düşmüş olmasında, bakanlık olarak<br />
kararlı bir şekilde konunun takipçisi<br />
olmamız, denetimlerimizi sürdürmemiz<br />
ve sektör temsilcileriyle geliştirdiğimiz<br />
olumlu diyaloğun rolü büyük'' diye<br />
konuştu.Yazıcı, bakanlık olarak piyasa<br />
gözetimi ve denetimi yaparken<br />
amaçlarının salt firmaların<br />
"Bakkal defteri tutar<br />
gibi hesap tutuyorlar"<br />
Konut sektöründe son dönemde gündeme gelen sıkıntılar<br />
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da gündeminde. Başbakan katıldığı<br />
televizyon programında firmaların finansman yönetimine dikkat<br />
çekerek “Bir defa bazı bizim inşaat firmaları var ki ne yazık ki<br />
bunlar finansman yönetimini hiç bilmiyorlar. Hala bakıyorsun<br />
bakkal defteri tutar gibi hesap tutuyorlar. Böyle olmaz,<br />
finansman yönetimi başka bir olay” dedi.<br />
cezalandırılması olmadığını, aynı<br />
zamanda sektörün eğitilmesi ve<br />
bilinçlendirilmesi konusuna da önem<br />
verdiklerini kaydetti. Yazıcı, bu nedenle<br />
sektör temsilcileriyle işbirliğine büyük<br />
önem verdiklerini vurguladı.<br />
Çocukların kullanıma yönelik<br />
kırtasiye ürünleri daha<br />
güvenilir olacak<br />
Bakan Yazıcı, bu yılın Nisan ayında<br />
''Tüketici Ürünlerinin Güvenlik<br />
Risklerinin Belirlenmesi'' adıyla<br />
yayımladıkları tebliğin, kırtasiye<br />
ürünleriyle ilgili yeni düzenlemeler<br />
getirdiğini ve 2013 yılı Ocak ayından<br />
itibaren yürürlüğe gireceğini kaydetti.<br />
Tebliğle kırtasiye ürünlerinde azo boyar<br />
ve fitalat analizlerinin yanı sıra civa,<br />
arsenik, kurşun ve kadmiyum gibi sekiz<br />
ağır metale yönelik tahliller<br />
yapacaklarını bildiren Yazıcı, ''Bu<br />
denetimlerle birlikte, özellikle<br />
çocuklarımızın kullanımına yönelik<br />
üretilen kırtasiye ürünleri daha güvenli<br />
hale gelecektir'' dedi.Yazıcı, ayrıca,<br />
sektör temsilcilerini, hazırlıklarını<br />
tamamlamaları ve bu maddeleri<br />
içermesi muhtemel ürünleri varsa<br />
piyasadan çekmeleri konusunda<br />
uyardı.<br />
Konut söktürende son dönemlerde sıklıklı<br />
gündeme başlayan sorunlar Başbakan<br />
Erdoğan'ın katıldığı televizyon programında da<br />
gündeme geldi. Programa katılan gazetecilerin<br />
soruları üzerine değerlendirme yapan Başbakan<br />
Erdoğan, kimi şirketlerin finansman yönetimini<br />
iyi yapamadıklarını, kimi şirketlerin ise agresif<br />
bir büyüme planı içinde olduklarını ifade etti.<br />
Başbakan Erdoğan, “Gayrimenkul sektöründe,<br />
özellikle basında yer alıyor, konut sektöründeki<br />
fiyat balonunun çökebileceği şeklinde görüşler<br />
ileri sürülüyor. Size intikal eden böyle zor<br />
durumda inşaat firması var mı?” sorusu üzerine,<br />
bu konuda işini bilmeyenlerde bir sıkıntı<br />
olduğunu söyledi.<br />
“Bir defa bazı bizim inşaat firmaları var ki ne<br />
yazık ki bunlar finansman yönetimini hiç<br />
bilmiyorlar. Hala bakıyorsun bakkal defteri tutar<br />
gibi hesap tutuyorlar. Böyle olmaz, finansman<br />
yönetimi başka bir olay” diyen Erdoğan, şunları<br />
kaydetti:<br />
“Burada finansmanın, şu para, şurada, ne kadar<br />
zaman içinde, ne getirir, ne götürür, bunu<br />
görmen lazım. Büyük bir hırsla da her yere<br />
saldıramazsın. Ama bunlar saldırıyor, saldırdığı<br />
zaman da bu oluyor. Hatta bankalarla farklı<br />
alışverişler içine giriyorlar.<br />
Bankalar acımasız, yani şimdi gelir gırtlaklar,<br />
bunun şakası yok. Yani orada incik büncük<br />
yazılmış olan sözleşme seni aldatmasın, onun<br />
içinde neler var, neler. Ondan sonra da<br />
bakıyorsun, diyor böyle böyle. 'Ben bunu<br />
anlamam. Bana bir ay içinde ödemeyi<br />
yapacaksın'. diyor.<br />
Orada bu sefer müteahhit firma sıkışıyor,<br />
geliyorlar bize. Biz ne yapacağız. Kusura<br />
bakmayın, bizim yapacak bir şeyimiz yok.<br />
Bunların içinde bazı büyükler de var. Çalışırken<br />
öz sermayeleriyle çalışmıyor büyük bir<br />
kısmımız, hep krediyle çalışma noktasına<br />
geliyorlar.<br />
Bankalar da bakıyorsunuz belli bir yere kadar<br />
bu krediyi veriyor, bakıyorlar ki sinyaller<br />
gelmeye başladı, kırmızı yanıyor, bu sefer de<br />
hemen geri çekiyorlar.<br />
İşte burada bu dediğiniz balonun patlaması<br />
olayı olabiliyor. Ama genel itibariyle böyle mi<br />
hayır, ona katılmıyorum. Şu anda gayrimenkul<br />
Türkiye için yine en önemli sektörlerden bir<br />
tanesidir.”<br />
Erdoğan, gayrimenkulde çok ciddi bir pazarın<br />
oluştuğunu gördüklerini, yavaş yavaş küresel<br />
sermayenin, Körfez sermayesinin Türkiye'ye<br />
girmeye başladığını, bunların Türkiye'nin<br />
büyümesine çok önemli bir etkisi olacağını<br />
sözlerine ekledi.<br />
'Yüzde 4'ü yakalamakta kararlıyız'<br />
Başbakan Erdoğan, “Hükümetin 2012 yılı<br />
büyüme hedefi olan yüzde 4'ü tutturup<br />
tutturamayacağına” ilişkin soru üzerine, bu<br />
hedefi zorlayacaklarını kaydetti.<br />
Bunun için şu anda ekonomiden sorumlu<br />
bakanların çalışmalarının büyük gayretle<br />
devam ettiğini bildiren Erdoğan, şunları ifade<br />
etti:<br />
“Biliyorsunuz biz ihracata endeksliyiz. Ama şu<br />
anda bugün açıklanan rakamlara baktığımızda,<br />
hamdolsun geçen yılın aynı dönemine, ayına ait<br />
baktığımızda yüzde 14 galiba, öyle bir açıklama<br />
geldi, artış var. Tabii bu artışta, ihracatta yine<br />
aynı şekilde devam ediyoruz.<br />
Bu bütün Avrupa ile olan ilişkilerimizdeki, o<br />
eski bizden ithalat taleplerinin düşme<br />
göstermesine rağmen, çünkü biz 50'ye falan<br />
çıkmıştık Avrupa'da.<br />
Şu anda ise 35-40, bu banda düştük. Ama ne<br />
oldu, sağ olsun, ihracatçımız yeni pazarlar<br />
aradı, buldu, bu yeni pazarlarda da ihracat<br />
hedeflerimizi sürdürüyoruz.<br />
Bir de benim için bu önemli bir haber, ihracat<br />
ile ithalat arasındaki farkta ciddi bir kapanma<br />
var. Orada da şu anda 5 küsura düşmüş<br />
vaziyetteyiz, gerilemiş vaziyetteyiz. Bu da güzel<br />
bir gelişme. Bir diğer bizim önemli, atmamız<br />
gereken adım da faiz noktasında.<br />
Biz eğer faizde şu anda bu biraz daha<br />
düşürülürse ve bunu maalesef yetkili<br />
arkadaşlarımız görmüyorlar veya görmek<br />
istemiyorlar.<br />
Şu anda dünyada sıfır faiz uygulayanlar var,<br />
eksi uygulayanlar var. Bunları niye görmüyoruz<br />
ve bu ülkeler dünyada geri ülkeler değil. Tam<br />
aksine en ileri olan ülkeler. İleri ekonomilerde<br />
bunu görüyoruz. İleri ekonomilerde bunu<br />
gördüğümüze göre bu adımı atmamız lazım.”<br />
Türkiye'nin yatırımlarda iyi gitmesi durumunda<br />
bu büyümeyi yakalayacağına işaret eden<br />
Erdoğan, “Mesela şu anda bizim yatırımda 8,9<br />
buralardayız.<br />
Özelleştirme vs. hep beraber. Şimdi tabii bir<br />
özelleştirme noktasında ihalesine çıkıyoruz.<br />
Burada Halk Bankası ile ilgili şu anda<br />
atacağımız bir adım var. Orada beklentimiz tabii<br />
biraz yüksek. Bunların da bu sürece ciddi bir<br />
katkısı olacağını düşünüyorum” dedi.<br />
Erdoğan, kararlılıkla büyümeye yönelik<br />
enstrümanları teşvik edeceklerini, büyümede<br />
yüzde 4'ü yakalamakta kararlı olduklarını<br />
kaydetti.