03.10.2012 Views

20121001gazete

20121001gazete

20121001gazete

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ekonomi 2 Muhasebe 5 Gündem 8<br />

Ziraat Bankası, İstanbul Alışveriş Merkezi’ne<br />

verdiği 285 milyon euro krediyi şirket zor duruma<br />

düşünce krediyi tahsil edemedi. BDDK'nın tahsili<br />

gecikmiş alacakları bir haftada tavan yaptı.<br />

Bankanın toplam alacaklarının gecikme faiziyle<br />

birlikte 630 milyon lira olduğu ifade ediliyor.<br />

BORSA<br />

1 EKİM 2012<br />

Pazartesi<br />

6 BİN ÜRÜN<br />

güvensiz bulundu<br />

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, okul<br />

kıyafetleri ve ayakkabılar konusunda 7 ilde<br />

yaptıkları denetimde, 80 farklı marka ve modelden<br />

numuneler alındığını ve çıkan sonuçları paylaştı.<br />

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati<br />

Yazıcı, okul kıyafetleri ve<br />

ayakkabılar konusunda İstanbul,<br />

Kayseri, Malatya, Samsun, Bursa,<br />

İzmir ve Şanlıurfa'da denetimler<br />

gerçekleştirdiklerini belirterek,<br />

''Önlük, formalar, kazak, süveter,<br />

mont, eşofman, etek, pantolon,<br />

gömlek, tişört, çorap, kravat,<br />

ayakkabıdan oluşmak üzere 80<br />

farklı marka ve modelden<br />

numuneler alındı. Alınan<br />

numunelerin tamamı azo boyar<br />

madde testlerinden geçip, güvenli<br />

bulundu'' dedi.Bunun memnuniyet<br />

verici bir sonuç olduğunu dile<br />

getiren Yazıcı, ''Azo boyalar,<br />

kanserojen riski taşıyor. Kanser<br />

konusunda en önemli kontrol<br />

stratejisinin korunma ve erken<br />

teşhis olduğu bir gerçek. Bu<br />

sonuçlar da tekstil ve ayakkabı<br />

imalat ve ithalatçılarımızda<br />

tehlikeli azo boyar madde<br />

konusunda ciddi bir farkındalık<br />

oluştuğunu gösteriyor'' diye<br />

konuştu.<br />

Yazıcı, limitlerin üzerinde kimyasal<br />

madde içerdiği tespit edilen<br />

ürünlerle ilgili olarak idari<br />

işlemlere başlandığını ifade ederek,<br />

''Güvensiz ürünlerin imalatçı ve<br />

ithalatçıları, güvensiz ürünlerin<br />

ilan edilmesi, piyasadan<br />

toplatılması ve imhası gibi<br />

yaptırımların yanı sıra 33 bin 981<br />

liraya kadar idari para cezasına<br />

muhatap olacaklar'' ifadesini<br />

kullandı.<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Denetimler devam edecek<br />

Denetlenen kırtasiye ürünlerinin,<br />

çantalar (okul çantaları, beslenme<br />

çantaları, kalem çantaları), boya<br />

kalemleri ve boya malzemeleri<br />

(pastel boya, sulu boya, kuru boya<br />

kalemleri, keçeli kalemler),<br />

kalemler (kurşun kalem, tükenmez<br />

kalem), silgiler, kalemtıraşlar,<br />

defterler, abaküsler, sayı<br />

fasulyeleri, su matarası, oyuncak<br />

damgalar, kalıplar, bant, sticker ve<br />

etiketler olduğunu bildiren Yazıcı,<br />

denetimlere Türkiye'nin her<br />

yerinde çok daha sıkı ve organize<br />

biçimde devam edeceklerini<br />

söyledi.<br />

Güvensiz ürün oranının<br />

düşmesinde sektörle geliştirilen<br />

diyaloğun rolüne değinen Yazıcı,<br />

''Güvensiz ürün oranının geçen yıla<br />

göre yarı yarıya düşmüş olmasında,<br />

bakanlık olarak kararlı bir şekilde<br />

konunun takipçisi olmamız,<br />

denetimlerimizi sürdürmemiz ve<br />

sektör temsilcileriyle geliştirdiğimiz<br />

olumlu diyaloğun rolü büyük'' diye<br />

konuştu.<br />

Yazıcı, bakanlık olarak piyasa<br />

gözetimi ve denetimi yaparken<br />

amaçlarının salt firmaların<br />

cezalandırılması olmadığını, aynı<br />

zamanda sektörün eğitilmesi ve<br />

bilinçlendirilmesi konusuna da<br />

önem verdiklerini kaydetti. Yazıcı,<br />

bu nedenle sektör temsilcileriyle<br />

işbirliğine büyük önem verdiklerini<br />

vurguladı. Haberi s.16’da<br />

Damga<br />

vergisini<br />

az ödeme<br />

yolu<br />

Açıkça vergi konusuna girmeyen faaliyetlerde<br />

bulunularak veya vergi yasalarındaki boşluklardan<br />

yararlanılarak vergi ödenmemesine veya az vergi<br />

ödenmesine 'vergiden kaçınma' deniliyor. Mükellefler<br />

açısından sıkça başvurulan vergiden kaçınma suç<br />

veya kabahat kapsamına girmiyor.<br />

Benzin fiyatlarına art arda yapılan zamlar sonrası<br />

Türkiye en pahalı benzin kullanan ülke konumuna<br />

geldi.95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı 4.81<br />

liraya yükseldi.Zamlı tarife gece yarısından sonra<br />

geçerli hale geldi.Benzine bir zam daha geldi. Gece<br />

yarısından itibaren benzinin litresi, 9 kuruş zamlı<br />

olacak.Benzine en son geçtiğimiz 22 Eylül'de ÖTV<br />

zammı gelmişti. 2012 yılı bütçe açığının<br />

tahminlerin 14 milyar lira üzerinde gelecek olması,<br />

ÖTV oranlarının artırılmasına neden olmuştu.1<br />

litre benzinden alınan 1 lira 87 kuruşluk ÖTV, 2 lira<br />

17 kuruşa yükselmişti.<br />

Dünyanın en pahalı benzini Türkiye'de<br />

Türkiye, ekim ayı başında yapılması planlanan<br />

doğalgaz zammına kendini hazırlarken, benzine<br />

gelen 9 kuruşluk sürpriz zamla şoke oldu.<br />

Zamdan önce 4.74 TL'den satılan benzinin fiyatı<br />

4.83 TL'ye çıktı.Benzine yapılan bundan önceki<br />

zamlar gece yarısı 24.00'ten sonra uygulanırken,<br />

zammın bu kez akşamdan yürürlüğe konması<br />

dikkat çekti.Hükümetin bütçe açığını kapatmak<br />

amacıyla yaptığı zamdan sonra Türkiye dünyanın<br />

pahalı benzinini kullanan ülke haline geldi.<br />

Zamdan önce en pahalı benzin Norveç'teydi.<br />

Milliyet'in haberine göre, 22 Eylül'de ÖTV'nin 30<br />

kuruş artırılmasıyla otomatik olarak gelen 26<br />

kuruşluk zammın üstüne, dün yapılan 9 kuruşluk<br />

yeni zam, Türkiye'yi benzin fiyatında dünya<br />

liderliğine taşıdı.<br />

Dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alan ve<br />

kişi başına ortalama milli geliri 100 bin dolar<br />

seviyesinde bulunan Norveç'te bir litre benzin 2.06<br />

euro'ya (4.77 TL) satılıyor.Kişi başına ortalama milli<br />

geliri, 10 bin dolar seviyesinde olan Türkiye'de ise<br />

benzinin litresi 2.08 euro'ya (4.83 TL) satılmaya<br />

başlandı.<br />

CHP'nin iki günlük çalışma toplantısının son<br />

gününe PKK tarafından kaçırılan Aygün'ün sarf<br />

ettiği sözler damga vurdu.Partinin ulusalcı<br />

kanadına mensup milletvekilleri “Bu<br />

açıklamaları parti tabanına anlatamıyoruz”<br />

deyince Aygün, “Söylediklerimin arkasındayım,<br />

sizin zihniyetiniz beni anlayamaz” diye bağırdı.<br />

Artık Ekonomi<br />

Gazetesini<br />

twitter &<br />

facebook’dan<br />

okuyabilirsiniz<br />

Durmak<br />

zama<br />

Durmak yok<br />

devam<br />

Geçtiğimiz cumartesi günü ÖTV artışı nedeniyle benzine<br />

yapılan 36 kuruş zammın ardından bugün bir zam daha geldi. Benzine<br />

bugün bir zam daha geldi. Pompaya 9 kuruş olarak yansıyan zamla<br />

birlikte son 6 gün içerisinde benzin fiyatı 45 kuruş birden artmış oldu.<br />

&<br />

Türkiye ve Norveç, benzin fiyatı 2 euro'nun üstünde<br />

olan iki ülke olarak dikkat çekiyor. Diğer ülkelerde<br />

benzin 2 euro'nun altında.<br />

Krizdeki ülkelerde daha ucuz<br />

Küresel kriz nedeniyle ekonomileri zor durumda<br />

olan ve her gün sokak gösterilerine sahne olan<br />

Yunanistan, İtalya ve İspanya'da bile benzin<br />

Türkiye'den daha ucuz fiyatlarla satılıyor. Bir litre<br />

benzin Yunanistan'da 1.75 euro (4.07 TL), İtalya'da<br />

1.86 euro (4.32 TL) ve İspanya'da 1.45 euro'ya (3.36<br />

TL) satılıyor.<br />

En pahalı 5 ülke<br />

Ülkeler Euro TL<br />

Türkiye 2.08 4.83<br />

Norveç 2.06 4.77<br />

Hollanda 1.87 4.31<br />

İtalya 1.86 4.27<br />

Portekiz 1.85 4.26


2 HERKES<br />

Ekonomi<br />

B<br />

ayraktar, yaptığı<br />

açıklamada, bir<br />

ülkenin<br />

kalkınması,<br />

gelişmesi ve<br />

insanlarının mutlu<br />

olabilmesinin,<br />

sadece kişi başına<br />

düşen milli gelirin<br />

artırılmasıyla<br />

gerçekleşemeyeceğini<br />

söyledi.Bayraktar,<br />

Türkiye'nin geldiği<br />

noktada kentsel<br />

dönüşümün<br />

kaçınılmaz<br />

olduğunu ifade etti.<br />

Bayraktar, dünya<br />

nüfusunun yüzde<br />

50'den, Türkiye<br />

nüfusunun yüzde<br />

75'ten fazlasının<br />

şehirlerde<br />

yaşadığına dikkati<br />

çekti.<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

HARiTA<br />

hazırlanıyor<br />

Ziraat Bankası, İstanbul Alışveriş Merkezi’ne verdiği 285 milyon<br />

euro krediyi şirket zor duruma düşünce krediyi tahsil edemedi.<br />

BDDK'nın tahsili gecikmiş alacakları bir haftada tavan yaptı.<br />

Ziraat Bankası 285<br />

milyon Euro'yu<br />

nasıl batırdı<br />

Ziraat Bankası, batık krediyi<br />

resmen batık kredi olarak<br />

kayda geçirince BDDK’nın<br />

tahsili gecikmiş alacaklar<br />

kalemi bir haftada 568 milyon<br />

lira birden arttı Ziraat Bankası,<br />

2010’da verdiği 285 milyon<br />

euroluk krediyi tahsil<br />

edemedi. Banka batık krediyi<br />

‘tahsili gecikmiş alacak’ olarak<br />

kayda geçirince BDDK’nın<br />

tahsili gecikmiş alacaklar<br />

kalemi bir haftada 568 milyon<br />

lira birden arttı.<br />

Bankanın toplam<br />

alacaklarının gecikme faiziyle<br />

birlikte 630 milyon lira olduğu<br />

ifade ediliyor. Bu skandal<br />

Bankacılık Düzenleme ve<br />

Denetleme Kurumu (BDDK)<br />

haftalık bülteninde yer alan<br />

bir veri sayesinde ortaya çıktı.<br />

BDDK’nın haftalık interaktif<br />

bülteninde yer alan bilgilere<br />

göre 31 Ağustos 2012’de 5<br />

milyar 41 milyon lira olan<br />

batık kredi miktarı sadece bir<br />

hafta sonra yani 7 Eylül<br />

2012’de 5 milyar 609 milyon<br />

liraya yükseldi. Bu<br />

beklenmedik artış bankacılık<br />

kulislerini de hareketlendirdi.<br />

Sektörde batan 568 milyon<br />

liralık kredinin ticari kredi<br />

olduğu ve tek bir banka<br />

tarafından verildiği iddiaları<br />

dolaşmaya başladı.<br />

Gelişmeleri izleyen Vatan, son<br />

derece çarpıcı bir sonuca<br />

ulaştı.Bahsi geçen batık kredi<br />

Ziraat Bankası tarafından 2010<br />

yılında Ora AVM’ye<br />

kullandırılan 285 milyon<br />

euroluk kredi idi. 2010 yılında<br />

kullandırılan kredinin geri<br />

ödemesiz dönemi 2012 başında<br />

sona ermişti. Ancak şirket<br />

vadesi gelen borçlarını<br />

ödeyememişti. Bu yüzden<br />

kredi yasal zorunluluklar<br />

nedeniyle tahsili gecikmiş<br />

alacaklar hanesine<br />

kaydedilmişti.<br />

Krediyi Ziraat üstlendi<br />

İstanbul Bayrampaşa’da 70 bin<br />

metrekarelik alan üzerine inşa<br />

edilen Ora İstanbul’un<br />

bankalarla sorunu daha proje<br />

aşamasında, 2008 yılında<br />

başladı. Projeye ilk olarak<br />

Garanti Bankası finansman<br />

sağladı.İlk 2 yılı geri ödemesiz<br />

projeye 118 milyon euro kredi<br />

vermeyi kabul eden Garanti,<br />

Ora Gayrimenkul’un mali<br />

yapısının yeterince güçlü<br />

olmadığına kanaat getirerek,<br />

2009 sonunda projeden<br />

çekilme kararı aldı.<br />

Devam eden projeyi<br />

tamamlamak için birçok<br />

bankanın kapısını çalan ve<br />

birçoğundan ‘hayır’ cevabı<br />

akanlık olarak<br />

BBaşbakanlık Afet ve<br />

Acil Durum Yönetimi<br />

Başkanlığı (AFAD) ile<br />

''Bütünleşik Afet Yönetimi<br />

Projesi'' üzerinde<br />

çalıştıklarını dile getiren<br />

Bayraktar, projeyle<br />

bölgelerin risk haritasının<br />

çıkarılacağını<br />

bildirdi.Haritada,<br />

bölgelerin deprem, su<br />

baskını ve yangın<br />

risklerinin belirleneceğini<br />

belirten Bayraktar, ayrıca<br />

havaalanına yakın<br />

bölgelerde uçak<br />

düşmesine, petrol dolum<br />

tesisi yakınında<br />

patlamalara karşı risk<br />

durumunun tespit<br />

edileceğini vurguladı.<br />

Bu alanların afet yönetim<br />

modellerinin<br />

belirleneceğini ve<br />

bölgelere risk puanı<br />

alan şirket sonunda Ziraat<br />

Bankası ile anlaştı. Ziraat<br />

Bankası Ora Grubu’nun hem<br />

Garanti Bankası’na olan<br />

borçlarını üstlendi hem de<br />

yeni bir kredi açarak projenin<br />

tamamlanmasını sağladı. 29<br />

Ekim 2011’de görkemli bir<br />

açılışla kapılarını ziyaretçilere<br />

açan Ora İstanbul, bir türlü<br />

beklenen başarıyı elde<br />

edemedi.<br />

235 mağazanın yer aldığı<br />

alışveriş merkezinin lokasyon<br />

açısından zor bir yerde<br />

bulunması, aşırı rüzgâr alması<br />

ve yeterince ilgi çekmemesi<br />

kiracı firmaların bir bir<br />

ayrılmasına sebep oldu. Bu<br />

olumsuz gelişme Ora<br />

Gayrimenkul’un ödeme<br />

gücünü ciddi anlamda<br />

zayıflatırken, buraya hizmet<br />

veren şirketlerin de tedirgin<br />

olmasına neden oldu.<br />

Alacaklı firmaların,<br />

sorumluluklarını yerine<br />

getirmediği gerekçesiyle Ora<br />

hakkında iflas davası açması,<br />

Ora yönetiminin de buna<br />

1 EKİM 2012<br />

bölgelerin<br />

afet riski<br />

belirlenecek<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan<br />

Bayraktar, yürütecekleri Bütünleşik Afet<br />

Yönetimi Projesi kapsamında hazırlanacak risk<br />

haritasına göre, bölgelerin deprem, su baskını<br />

ve yangın risklerinin belirleneceğini bildirdi.<br />

verileceğine işaret eden<br />

Bayraktar, bu puanlarla<br />

alanların hangi tehlikelere<br />

daha açık olduğunun<br />

ortaya çıkacağını kaydetti.<br />

Bayraktar, çalışmayla<br />

ülkenin risk önceliğinin<br />

belirleneceğine ve<br />

Türkiye'nin kentsel<br />

dönüşümdeki yol<br />

haritasının çıkarılacağına<br />

dikkati çekerek, şöyle<br />

konuştu:''Bu çalışmalar<br />

önce ülke genelinde,<br />

makro ölçekli<br />

olacak.“<br />

HABER<br />

MERKEZİ<br />

karşılık iflas erteleme talebiyle<br />

yargı yoluna gitmesi süreci<br />

daha da içinden çıkalmaz hale<br />

getirdi.. Kredi tahsilâtının<br />

giderek imkânsız hale<br />

geldiğini gören Ziraat Bankası<br />

da bu alacağını tahsili<br />

gecikmiş alacaklar hanesine<br />

kaydetti.<br />

Bankalar Kanunu ve<br />

Karşılıklar Yönetmeliği<br />

gereğince 90 gün içinde<br />

ödenmeyen kredilerin tahsili<br />

gecikmiş alacak olarak<br />

kaydedildiğine dikkat çeken<br />

bankacılar, “Hiçbir banka<br />

kredisinin batmasını istemez.<br />

Ancak Banka- şirket-yargı<br />

üçgeninde yaşanan gelişmeler<br />

Ziraat yönetimini böyle bir<br />

karar almaya zorlamış<br />

olabilir” yorumunu yaptı.<br />

İstanbul Bayrampaşa’daki Ora<br />

Alışveriş Merkezi’ne tahsis<br />

edilen kredi hakkında<br />

herhangi bir açıklama<br />

yapmayan banka yönetimi<br />

konu hakkında gereken yasal<br />

sürecin yapıldığı bilgisini<br />

vermekle yetindi.AA


1 EKİM 2012 Ekonomi3<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

aris Otomobil Fuarı'na,<br />

PAvrupa'daki krizin gölgesi düştü.<br />

Devler umudunu Avrupa dışındaki<br />

Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve<br />

Türkiye gibi ülkelere bağlarken,<br />

hedefler yeniden revize edildi.<br />

Şirket yöneticilerinin fuarda verdiği<br />

mesajlar tünelin ucundaki ışığın<br />

görünmesi için 3-5 yıla daha ihtiyaç<br />

olduğunu ortaya koydu.<br />

'Gelecek şimdi' sloganıyla önceki<br />

gün kapılarını açan Paris Otomobil<br />

Fuarı, Avrupa'daki krizin gölgesinde<br />

devam ediyor. Dünya devleri<br />

umudunu Avrupa dışındaki Çin,<br />

Rusya, Hindistan, Brezilya ve<br />

Türkiye gibi ülkelere bağlarken,<br />

hedefler yeniden revize edildi. Tepe<br />

yöneticilerin fuarda verdiği mesajlar<br />

tünelin ucundaki ışığın görünmesi<br />

için 3-5 yıla daha ihtiyaç olduğunu<br />

ortaya koydu. Ziyaretçiler, 114 yıllık<br />

maziye sahip fuarın, son dönemin<br />

en sönük organizasyonlarından biri<br />

olduğunda hemfikir.<br />

Fuarı bu yıl şova değil gerçeklere<br />

dayanan bir fuar olarak<br />

değerlendiren Fransız oto üreticisi<br />

Peugeot Automobiles'in Genel<br />

SEYŞELLER<br />

Seyşeller'in Finans, Ticaret ve Yatırım Bakanı Pierre Laporte, Türk<br />

yatırımcıları ülkesine davet etmek için İstanbul'a geldi.<br />

İstanbul'da TUSKON'un düzenlediği Seyşeller Ticaret ve Yatırım<br />

Forumu'nda konuşan Laporte, turizm ve finans alanında yatırım<br />

yapacak Türk firmalarını ülkesine davet etti.Afrika kıtasının<br />

doğusunda yer alan adalar ülkesi Seyşeller'in üst düzey ekonomi<br />

TÜRK YATIRIMCIYI<br />

yönetimi İstanbul'a gelerek, Türk yatırımcıları kendi<br />

ülkelerinde iş yapmaya çağırdı. TUSKON (Türkiye<br />

İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu) aracılığı ile<br />

Türkiye'deki yatırımcılarla bağlantıya geçmeyi<br />

hedeflediklerini belirten Seyşeller'in Finans, Ticaret ve<br />

Yatırım Bakanı Pierre Laporte, ülkesinde büyük fırsatlar<br />

ÇAĞIRIYOR<br />

olduğunu söyledi. Ülkenin ekonomi yönetimi tarafından<br />

gelen talep doğrultusunda TUSKON, Seyşeller Ticaret ve Yatırım<br />

Forumu'nu düzenledi. Forum dün İstanbul'da Seyşeller Ticaret ve<br />

Yatırım Bakanı Pierre Laporte'nin da katılımıyla gerçekleşti.Forumun<br />

açılışında TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Afrika ülkelerine her<br />

zaman ilgi gösterdiklerine dikkat çekerek, "Burada Seyşeller Afrika'ya<br />

açılım kapısı, sıçrama tahtası”dedi.Bilal ÇETİN-EKONOMİ<br />

Başbakan<br />

Recep Tayyip<br />

Erdoğan<br />

dünyada birçok<br />

ülkede<br />

tartışılan<br />

zenginlere<br />

yüksek vergi<br />

getirilmesi<br />

konusunda<br />

yeşil ışık yaktı.<br />

Erdoğan,<br />

zenginlerden<br />

alınan vergilerinartırılmasının<br />

düşünülüp<br />

düşünülmediği<br />

ne ilişkin<br />

sorulara<br />

"Durum ona<br />

gidiyor.<br />

Zenginlere<br />

yüksek vergi<br />

neden olmasın?"<br />

dedi.<br />

Müdürü Maxime Picat, sert bir<br />

krizle karşı karşıya olduklarını ve<br />

şirket olarak zor bir dönemden<br />

geçtiklerini söyledi. Picat, krizin<br />

2015 yılına kadar süreceğini<br />

belirterek, "Otomobil her zaman bir<br />

tutku, heyecan nesnesi olacak.<br />

Müşterileri araçlarımızla her zaman<br />

cezbetmemiz gerekiyor. Krizin<br />

sertliğine bağlı olarak birtakım<br />

kararlar almak zorunda kaldık.<br />

Bunun sonuçlarına da katlanıyoruz.<br />

Ama yine de çok umutluyuz.<br />

Finansman konusunda ise 12,5<br />

milyar Euro'luk likidite imkanımız<br />

var. Yani önümüzdeki yılları güven<br />

içinde geçirebiliriz." dedi.<br />

Fuarda Avrupa dışındaki ülkelere<br />

yönelik sedan rekabeti dikkat<br />

çekerken sedan satışlarında Çin,<br />

Türkiye ve Rusya gibi ülkeler başı<br />

çekiyor. Avrupa'nın bulunduğu<br />

durumun şirketleri daha global<br />

düşünmeye yönlendirdiğini<br />

kaydeden Citroen Automobiles<br />

Genel Müdürü Frederic Banzet,<br />

uluslararası gelişim konusunda<br />

önemli adımlar attıklarını kaydetti.<br />

Banzet, geçen yıl dünyada satılan<br />

her üç modelden birinin sedan<br />

olduğunu dile getirdi. Citroen, krizi<br />

Avrupa dışındaki pazarlara ağırlık<br />

vererek geçirmeyi hedefliyor.<br />

"Avrupa'daki kriz 3-5 yıl daha<br />

sürebilir. Buna kendimizi adapte<br />

etmek zorundayız. Bu demek değil<br />

ki Avrupa'da havlu attık. Zoe ve Clio<br />

Avrupa'ya yönelik modeller.<br />

İlkbaharda da 3 otomobilimiz daha<br />

gelecek." diyen Fransız otomotiv<br />

devi Renault'nun uluslararası<br />

operasyonlardan sorumlu Genel<br />

Müdürü Carlos Tavares de,<br />

şirketlerin şu sıralar genellikle<br />

gelişmekte olan ülkelere yatırım<br />

yaptığını, Renault'nun Türkiye'nin<br />

yanı sıra Brezilya, Rusya, Hindistan<br />

gibi ülkelerdeki başarılarla varlığını<br />

güçlendirdiğini kaydetti. Fuarın en<br />

güçlü modellerinden biri olan ve<br />

Bursa'da üretilen Clio 4'le ilgili çok<br />

önemli tepkiler aldıklarını söyleyen<br />

Tavares, Renault'nun Türkiye ve<br />

dünya pazarlarındaki gücünü B ve C<br />

segmentinin oluşturduğunu dile<br />

getirdi.<br />

Yeni 6 serisi martta<br />

Türkiye'de yollarda<br />

Mazda'nın Kodo tasarımının gerçeğe<br />

dönüşmesiyle ortaya çıkan yeni 6<br />

Türkiye yollarına<br />

çıkacak yeni<br />

araçlar<br />

serisi Paris'te sedan ve SW<br />

versiyonuyla gün yüzüne çıkarken,<br />

mart ayından itibaren Türkiye'de<br />

satışa sunulacak.<br />

Kasım ayında İstanbul'da<br />

gerçekleştirilecek Autoshow'da da<br />

sergilenecek olan 6 serisi 2 litre<br />

benzinli motor seçeneği ve otomatik<br />

şanzımanla birlikte gelecek.<br />

Ford Fiesta'ya SUV kardeş geliyor<br />

Ford fuarda B-Max, yeni Kuga, yeni<br />

Fiesta, yeni Tourneo Connect, yeni<br />

Mondeo modelleriyle birlikte Fiesta<br />

bazı üzerine geliştirilen B sınıfı SUV<br />

modeli EcoSport'u gün yüzüne<br />

çıkardı. B-Max'in 38 bin 250 liradan<br />

başlayan fiyatla ekimden itibaren<br />

satışa sunulacağını belirten Ford<br />

Otosan Genel Müdür Yardımcısı<br />

Aykut Özüner, Kuga ve yeni<br />

Fiesta'nın 2013 yılı ilk çeyreğinde,<br />

yeni Mondeo'nun sene içerisinde,<br />

EcoSport'un ise 2014 yılında satışa<br />

sunulacağını kaydetti.<br />

Hibrit motorlu ilk station wagon<br />

Karma tüketim sağlayan hibrit<br />

teknolojisinde öncü marka kabul<br />

edilen Toyota fuarda bu sistemi<br />

kullandığı ilk station wagon<br />

modelini sergiledi.<br />

Yeni Auris'le birlikte Türkiye'de<br />

üretilen Verso'nun da tanıtıldığı<br />

Toyota standında yer alan Auris<br />

Sports Tourer, benzinli ve<br />

dizel motorun yanı sıra üçüncü<br />

jenerasyon karma benzinelektrik<br />

motorunu kullanacak.<br />

Verso ve Auris gelecek yılın ilk<br />

çeyreğinde Türkiye yollarına<br />

çıkacak. HABER MERKEZİ<br />

Zengine yüksek vergi olabilir Başbakan Erdoğan Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de<br />

zenginlerden yüksek vergi alınabileceğini söyledi.Politika faizinin hala<br />

yüksek olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bunu söylüyorum ama Merkez Bankası ne kadar dinliyor ortada. Şu anda dinlemiyor" dedi.<br />

Merkez Bankası'na<br />

aklıselimin hakim olacağını<br />

söyleyen Erdoğan, "Faizde<br />

düzenlemeye gidecek.<br />

Benim yatırımcım, girişimim<br />

yüksek faizlere mahkum<br />

edilirse nasıl gelsin yatırım<br />

yapsınlar. Bizim o<br />

tulumbanın içine suyu<br />

koyabilmemiz lazım ki o<br />

tulumba su bassın" dedi.<br />

Gelişmiş ülkelerin<br />

birçoğunda sıfır faiz<br />

uygulandığını hatırlatan<br />

Erdoğan, şöyle konuştu:<br />

"<br />

Dış ticaret açığını Körfez'e<br />

altın ihracatı düşürdü<br />

Ortadoğu ülkelerinden altın talebinin<br />

dış ticaret açığına etkisi sürüyor.<br />

emmuz ayında İran'a<br />

Tyapılan 2 milyar dolarlık<br />

altın ihracatının etkisiyle<br />

aylık dış ticaret açığı 7 milyar<br />

889 milyon dolara<br />

gerilemişti. Dün açıklanan<br />

ağustos ayı verilerine göre de<br />

ticaret açığı Birleşik Arap<br />

Emirlikleri'ne yapılan 1,9<br />

milyar dolar altın ihracatının<br />

etkisiyle yüzde 30 gerileyerek<br />

5,86 milyar dolar oldu.<br />

Ağustos ayında en fazla<br />

ihracat yapılan ülke Birleşik<br />

Arap Emirlikleri olurken, bu<br />

ülkeye yapılan ihracat 2011<br />

yılı Ağustos ayına göre yüzde<br />

753,8 artarak 2,23 milyar<br />

dolar oldu.<br />

Türkiye İstatistik Kurumu<br />

(TÜİK) verilerine göre dış<br />

ticaret açığı ilk 8 ayda yüzde<br />

21,2 azalarak 56,6 milyar<br />

dolar oldu. İhracat ağustosta<br />

yüzde 14,5 artarak 12,874<br />

milyar dolar, ocak-ağustosta<br />

yüzde 12,8 artarak 100,055<br />

milyar dolar oldu. İthalat ise<br />

ağustosta yüzde 4,8 azalarak<br />

18,736 milyar dolar, ocakağustosta<br />

yüzde 2,4 azalarak<br />

156,648 milyar dolar oldu.<br />

Ağustos ayında fasıllar<br />

düzeyinde en büyük ihracat<br />

kalemi, 2,35 milyar dolarla<br />

kıymetli taşlar ve metaller<br />

oldu.<br />

Geçen yıl ağustos ayında<br />

yüzde 57,1 olan ihracatın<br />

ithalatı karşılama oranı, 2012<br />

Ağustos ayında yüzde 68,7'ye<br />

yükselirken, 2011 Ağustos<br />

ayında yüzde 43,8 olan<br />

Avrupa Birliği'nin ihracattaki<br />

payı, 2012 Ağustos ayında<br />

yüzde 33,6'ya geriledi. AB'ye<br />

yapılan ihracat, 2011 yılının<br />

aynı ayına göre yüzde 12,1<br />

Faizin düşürülmesi lazım.<br />

Yetkili arkadaşlarım<br />

görmüyor veya görmek<br />

istemiyor. Gelişmiş ülkeler<br />

bile bu şekilde uyguluyorsa<br />

bizim de yapmamız gerekir."<br />

Türkiye'de en çok parayı<br />

finans sektörünün<br />

kazandığını söyleyen<br />

Başbakan Erdoğan, şöyle<br />

konuştu: "Hiçbir sektörde bu<br />

kadar kâr yok. Yatırım filan<br />

hak getire...Bir kısmı<br />

yatırımdan da elini eteğini<br />

çekiyor. Geçen gün<br />

birisine 'Hiç<br />

yatırımda yoksun,<br />

parayı alıp mezara<br />

götüremeyeceksin.<br />

Yatırım yap hayır<br />

duası al. Finans<br />

dünyasına yatırım<br />

yaparsan dua değil<br />

beddua gelir'<br />

dedim."<br />

Gayrimenkulde<br />

balon olduğu ve<br />

inşaat şirketlerinin<br />

zor durumda<br />

azalarak 4,33 milyar dolar<br />

olarak gerçekleşti. Birleşik<br />

Arap Emirlikleri'ne yapılan<br />

altın ihracatının manşet<br />

ihracat verilerini<br />

desteklemeye devam ettiğini<br />

belirten BGC Partners<br />

Başekonomisti Özgür Altuğ,<br />

"Ağustos ayında cari açığın 1<br />

milyar dolar civarına<br />

gerilemesini ve böylece<br />

kümülatif 12 aylık açığın 61<br />

milyar dolardan 58 milyar<br />

dolara gerilemesini<br />

bekliyorum." dedi.<br />

ING Bank ekonomisti Ömer<br />

Zeybek ise aylık<br />

rakamlardaki bu olumlu<br />

harekete paralel olarak<br />

Kasım 2011'den beri iyileşme<br />

sürecinde olan yıllık dış<br />

ticaret açığının 90,8 milyar<br />

dolara gerilediğini hatırlattı<br />

ve ekledi: "Kıymetli taş,<br />

metal, mücevher faslı hariç<br />

ihracatta yılın ilk sekiz<br />

ayında sadece yüzde 3<br />

büyüme olması ise mevcut<br />

küresel büyüme riskleri ve iç<br />

talepte beklenen canlanma<br />

dâhilinde dış ticaret<br />

dengesindeki düzelmenin<br />

sonlarına yaklaşmakta<br />

olabileceğimizi<br />

düşündürüyor."<br />

Bankacılar ağustos ayında<br />

ciddi bir düşüşle 1 milyar<br />

dolara yaklaşacak cari açığın<br />

son dönemde de piyasa<br />

beklentisinden düşük bir<br />

seyir izlediğine dikkat<br />

çekerken, cari açıkta<br />

beklentiden olumlu devam<br />

eden seyrin ise uzun vadede<br />

TL açısından olumlu bir<br />

gelişme olacağını da belirtti.<br />

Ahmet ÇAROĞLU-EKONOMİ<br />

bulunduğu iddialarıyla ilgili<br />

de konuşan Erdoğan, "İşini<br />

bilmeyenlerde sıkıntı oluyor.<br />

Bazı firmalar finansman<br />

yönetimini bilmiyor. Bakkal<br />

defteri gibi defter tutuyor.<br />

Büyük bir hırsla her yere<br />

saldırırsanız boğulursunuz.<br />

Bankalarla farklı ilişkilere<br />

giriyorlar. Bankalar sizi<br />

gırtlaklar. Sözleşmelerde ne<br />

yazıyorlar bilinmiyor.<br />

Bazı büyük firmalarda var.<br />

Öz sermayeleriyle değil<br />

krediyle çalışıyorlar. Orada<br />

balon patlayabilir ama<br />

Türkiye'de gayrimenkul<br />

sektörü çok önemli. Sukuk<br />

düzenlemesini çıkardık.<br />

Orada büyük bir pazarın<br />

olduğunu görüyoruz" dedi.<br />

Gazı zararına satıyoruz<br />

Doğalgaza yapılacak<br />

zammın yüzde 10 olacağını<br />

söyleyen Başbakan, "Gazın<br />

maliyetini, ne kadarının<br />

sübvanse edilip halka<br />

satıldığını da<br />

açıklayacağız.”AA


4 Borsa & Finans<br />

Türk CEO<br />

vatanına döndü<br />

abancı emlak fonlarının<br />

Y Türkiye ilgisi, Almanya'da<br />

sahipleri yaşlanan<br />

şirketlere önce danışmanlık<br />

yapan, sonra onlardan bir<br />

bölümünü satın alan Türk<br />

işadamını vatanına geri<br />

döndürdü. Gürkan Akpınar'ın<br />

sahibi olduğu Almanya merkezli<br />

Türk gayrimenkul firması M-<br />

Facility GmbH, ayrıca<br />

Türkiye'deki gayrimenkul projelerinin<br />

yönetimine talip oldu.<br />

Şirket, Türkiye'de ilk etapta<br />

değeri 500 milyon doları bulan<br />

gayrimenkul projelerin yönetimini<br />

üstlenmeyi<br />

hedefliyor.Gürkan Akpınar'ın<br />

ilginç bir girişimcilik hikayesi<br />

var. İstanbul'da ortaokul ve<br />

liseyi okuduktan sonra Almanya'ya<br />

gittiğini anlatan<br />

Akpınar, "Ailem inşaat<br />

işindeydi. Tuzla'da, Altınoluk'ta,<br />

Kuşadası'nda 1970-<br />

1980'li yıllarda çok sayıda<br />

inşaat yaptılar. Ben de baba<br />

mesleği olduğu için ailenin de<br />

isteğiyle İsviçre'de mimarlık<br />

okumaya başladım. Ancak iki<br />

dönem okuyunca bu alanı<br />

bırakıp ekonomi okumaya<br />

başladım" dedi. Okulu bitirdikten<br />

sonra şirket alım satımı<br />

yapan bir kuruluşta işe<br />

başladığını belirten Akpınar,<br />

"25-26 yaşında iken bu işi<br />

yapan en genç insan olarak<br />

haberlerim çıktı basında. 2000<br />

yılında ise yine şirket alım<br />

satımı üzerine kendi şirketimi<br />

kurdum. Yaşlılıktan dolayı devredilen<br />

şirketlere danışmanlık<br />

yaptım. Bu konuda elimizde<br />

ciddi bir portföy oluştu. 250 şirkete<br />

danışmanlık yapmaya<br />

başladık. 1.5 milyar euroluk bir<br />

satış hacmimiz oldu.<br />

Kendimize de aldığımız şirketler<br />

oldu. 2008 krizinde çoğu<br />

gıda alanında olan 12 tane şirketimiz<br />

olmuştu. Bu dönemde<br />

şirketlerimizi kriz başlamadan<br />

sattık ve Avrupa'da daima istikrarlı<br />

bir sektör olan inşaata<br />

kaydık" dedi. HABER MERKEZİ<br />

Vergi ve SGK prim<br />

yükü hafifletilmeli<br />

ürkiye İşveren Sendikaları<br />

T Konfederasyonu (TİSK),<br />

büyüme yavaşlarken istihdamı<br />

artırmak için vergi ve SGK prim<br />

yükünün hafifletilmesi, kamu<br />

altyapı yatırımlarının artırılması<br />

gerektiğini<br />

bildirdi.TİSK'in Eylül 2012<br />

Aylık Ekonomi Bülteni yayımlandı.<br />

Bültende, dünya<br />

ekonomisinin bu yıl büyüme<br />

ile ilgili sorunları yaşamaya<br />

devam ettiği, alınan önlemlere<br />

rağmen birçok ülke<br />

ekonomisinin küçüldüğü vurgulandı.<br />

Faiz oranlarının<br />

düşürülmesi, para arzının ve<br />

kamu harcamalarının artırılması<br />

önlemlerinin yeterli olmadığına<br />

işaret edilen<br />

bültende, hanehalklarının<br />

yüksek borç yükü altında bulunduğu,<br />

OECD ülkelerinin<br />

daralmaya gittiği<br />

kaydedildi.TİSK'in aylık bültenine<br />

göre, Türkiye'de büyüme<br />

yavaşladı, ekonomi ise talep<br />

yetersizliği ile karşı karşıya bulunuyor.<br />

Sanayi üretimi Temmuz<br />

ayında yıllık bazda yüzde<br />

3,4, aylık bazda yüzde 0,2 arttı.<br />

İmalat sanayi üretimi yıllık<br />

bazda yüzde 3 artarken, imalat<br />

sanayi kapasite kullanım oranı<br />

yıllık bazda 2,2 puan<br />

azaldı.İşgücüne katılma oranı<br />

Haziran itibarıyla yıllık 0,4<br />

puan düşüşle yüzde 50,8'e geriledi.<br />

İşsizlik oranı 1,2 puan<br />

azalışla yüzde 8 oldu. Tarım<br />

sektöründe çalışan sayısı 45<br />

bin kişi azalırken, tarım<br />

dışında istihdam edilenlerin<br />

sayısı 721 bin kişi arttı. Haziran<br />

döneminde kayıtdışı istihdam<br />

3,1 puan azalışla yüzde 40,4'e<br />

geriledi.TİSK'in bülteninde,<br />

ihracat yapısının ciddi değişiklikler<br />

gösterdiğine dikkat çekildi.<br />

Bültene göre, en fazla<br />

ihracat yapılan fasıl kıymetli<br />

taşlar olurken, kıymetli taş<br />

ihracatı Ocak-Temmuz döneminde<br />

yüzde 371,7 arttı. Bu<br />

sektörün diğer sektörlerdeki<br />

üretimi ve istihdamı uyarıcı<br />

etkisi zayıf kaldı HABER<br />

MERKEZİ.<br />

10 milyar<br />

dolar<br />

ödendi<br />

ürkiye, yıl başından bu yana<br />

Ttoplam 9 milyar 987 milyon 69<br />

bin dolar dış borç ödemesi yaptı.<br />

Merkez Bankası'nın haftalık verilerine<br />

göre, Türkiye 1-26 Eylül tarihinde<br />

özel sektör borçları hariç toplam<br />

844,76 milyon dolar dış borç<br />

ödemesi yaptı.<br />

Dış borç ödemesinin 700,38 milyon<br />

doları Hazine, 94,40 milyon doları<br />

genel ve katma bütçeli idarelerin<br />

dokümantasyon, kitap bedeli,<br />

katılma payı, üyelik aidatı gibi<br />

ödemeleri ile MSB ve savunma<br />

sanayi ödemelerinin meydana getirdiği<br />

diğer kamu idareleri, 49,98<br />

milyon doları da Türkiye Cumhuriyet<br />

Merkez Bankası tarafından gerçekleştirildi.<br />

Söz konusu dönemde IMF'ye ve Türk<br />

Savunma Fonuna ödeme yapılmadı.<br />

Türkiye, yıl başından bugüne kadar<br />

olan dönemde ise özel sektör<br />

borçları hariç toplam 9 milyar 987<br />

milyon 69 bin dolar dış borç<br />

ödemesi yaptı.<br />

Dış borç ödemesinin 7 milyar 374 milyon<br />

54 bin doları Hazine, 661 milyon<br />

75 bin doları genel ve katma<br />

bütçeli idarelerin dokümantasyon,<br />

kitap bedeli, katılma payı, üyelik aidatı<br />

gibi ödemeleri ile MSB ve<br />

savunma sanayi ödemelerinin meydana<br />

getirdiği diğer kamu idareleri,<br />

350 milyon 91 bin doları da Türkiye<br />

Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından<br />

gerçekleştirildi.<br />

Söz konusu dönemde IMF'ye 1 milyar<br />

600 milyon 490 bin dolar ödeme<br />

yapılırken, Türk Savunma Fonuna<br />

ödeme yapılmadı.<br />

Türkiye, 2011 yılında toplam 12 milyar<br />

823 milyon 420 milyon dolar dış<br />

borç ödemesi yapmış ve bu ödemenin<br />

8 milyar 297 milyon 770 bin<br />

dolarını Hazine tek başına gerçekleştirmişti.HABER<br />

MERKEZİ<br />

"Türkiye'nin Gül Bahçesi" sloganıyla<br />

dünyada gül yağı üretiminin yüzde<br />

65'ini tek başına karşılayan Isparta'da<br />

zambak bahçeleri oluşturularak<br />

elde edilen yağlar, kozmetik ve<br />

parfüm sektöründe kullanılmak<br />

üzere ihraç edilecek.<br />

Robertet Gülyağı Genel Müdürü<br />

Nihat Yılmaz, zambak yağının<br />

Türkiye'de ve dünyada fazla bilinmediğini,<br />

fakat gül yağı kadar<br />

değerli bir ürün olduğunu söyledi.<br />

Yılmaz, gül üreticilerine Isparta'da<br />

iyi gelir getiren alternatif bir ürün<br />

oluşturmak istediklerini belirterek,<br />

"Zambak yağı ağırlıklı olarak parfümeride<br />

kullanılıyor. Çok keskin bir<br />

kokusu olduğu için vazgeçilmez<br />

kokulardan birisidir. 4 yıl önce<br />

Fransa'dan zambak köklerini ithal<br />

ettik. Bugüne kadar 200 dekar<br />

alanda ekim yaptık, bu yıl ilk hasadı<br />

yapıyoruz" dedi.<br />

Bu yıl ekili alanlardan 15 ton<br />

civarında işlemeye hazır zambak<br />

elde edeceklerini vurgulayan Yılmaz,<br />

pilot bölge olarak belirledikleri<br />

Keçiborlu ilçesindeki 3 köye zambak<br />

tohumları dağıttıklarını,<br />

önümüzdeki yıllarda daha çok<br />

alanda zambak üretimi yapmayı<br />

YÖK ve<br />

Dershaneler<br />

Gerek YÖK, gerek üniversiteler ve<br />

gerekse eğitim hakkında yapıcı ve<br />

olumlu yazılar yazmıştım. Şimdi<br />

şunu belirtmenin herhalde<br />

zamanı… Bir yerde duyarsızlık<br />

varsa, oraya el atılmalı… Yani<br />

Yüksek Öğretim hasta mı, boşlukta<br />

mı? Hastalık neresinde? Boşluğu<br />

neresi?<br />

Yüksek Öğretim Kurumu Teşkilatı<br />

inanıyorum ki, çok taktir edilecek<br />

bir Bakanlığa dönüştürülmeli.<br />

Bütün üniversiteler yeni kurulacak<br />

olan Yüksek Öğretim Bakanlığının<br />

idaresine alınsa fevkalade iyi<br />

olacak. Zira üniversitelerin<br />

özerkliği, hem öğrencilerin ve hem<br />

de üniversite hocalarının<br />

huzurunu bozuyor gibi... Örnekler<br />

az değil… Tahammül ediliyor.<br />

Netice de, huzur önemli...<br />

Öğrenciler, üniversiteler<br />

arasındaki farklı uygulamaların<br />

kendilerine zarar vermesini, YÖK<br />

ile aşamıyor. YÖK devre dışı...<br />

Üniversiteler mevcut<br />

özerkliklerini, kendi makam<br />

hakimiyetleri olarak görüyor.<br />

Öğrencilerinin sorunlarına<br />

yeterince el atamıyor.Kıymeti<br />

yüksek hocalar üniversitede<br />

seçimler sonucu oluşan grup<br />

ayrışımını ve alınan kararlarda tek<br />

kişi hakimiyetini ve o tek kişinin<br />

altında mevcut ezikliği<br />

anlayabilmiş değiller.<br />

Üniversiteler ne üretiyor? Hocalar<br />

ne yapıyor? Fiili neler var ellerde?<br />

Bakanlık çatısı altında bütün<br />

üniversiteler fevkalade kontrol<br />

altında tutulur… Çözümler<br />

kolaylaşır. Hem okullar ve hem de<br />

art niyetli hocalar çok kolay teftiş<br />

edilir. Yüksek Öğretimin yapıcı<br />

kontrolü kolaylaşır.<br />

Geçmişteki iki makalemde bu<br />

konuda önemli tespitlerimi<br />

yazmıştım.Diğer konu olan<br />

dershaneler konusunun farklı<br />

boyutları masa üzerinde çözüm<br />

bekliyor. Hangi taraf kendi<br />

gözlüğü ile bakarsa baksın…<br />

Eğitimi veren değil, eğitimi alanın<br />

gözüyle bakılmalı<br />

sanırım…Öğrencilerin<br />

mağduriyeti, hakkı ve hukuku bir<br />

yanda vicdanen çözüm beklerken,<br />

dershane öğretmenlerinin boşta<br />

kalacağı düşüncesi ve menfaati bir<br />

1 EKİM 2012<br />

Zambak, gül<br />

yağına rakip<br />

olacak<br />

planladıklarını kaydetti.Amaçlarının<br />

gülden sonra onun kadar değerli bir<br />

ürünü Isparta'ya kazandırmak<br />

olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları<br />

söyledi:"Zambak yağının pahalı<br />

olmasının en önemli sebeplerinden<br />

birisi, tarımının uzun sürmesi. Zambak,<br />

tarlaya ekildikten 3 yıl sonra<br />

ürün vermeye başlıyor. Soğanları<br />

gelişiyor ve ticari olarak büyüyor. 3<br />

yıldan sonra artık ürün almaya<br />

başlıyorsunuz. Hasat edildiği zaman<br />

sanayide kullanılacakları ayırıyoruz,<br />

geriye kalan küçük soğanları tekrar<br />

tarlaya ekiyoruz. Zambak hasadında<br />

bir dönümlük alandan yaklaşık 300<br />

kilogram yaş ürün elde ediyoruz.<br />

Yani üreticiler yaptıkları işin<br />

parasını 3 yıl sonra almış olacaklar.<br />

Zambak yağının kilogramı bugün 4<br />

bin ile 5 bin euro arasında<br />

değişiyor."<br />

Dünyada ticari olarak en<br />

fazla Fas ve Çin'de üretiliyor<br />

Türkiye'de zambak işleyen tek tesis<br />

olduklarını vurgulayan Yılmaz, ürettikleri<br />

zambak kökünün yeterli olmadığını,<br />

Çin ve Fas'tan da zambak<br />

kökü ithal ettiklerini dile getirdi.<br />

Isparta'da zambak yetiştiriciliği üzerine<br />

4 yıldır çalışma yürüttüklerini,<br />

ilk ürünleri bu yıl aldıklarını anlatan<br />

Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

"Söktüğümüz alanlarda dönüm<br />

başına 300 kilogram ürün elde ettik.<br />

Ürünler kurutulup ayıklandıktan<br />

sonra tesislerde yağı çıkarılıyor.<br />

Zambak, ticari olarak en çok Fas ve<br />

Çin'de yetiştiriliyor.HABER MERKEZİ<br />

Mehmet CAVLI<br />

Ekonomist<br />

yanda… Birde başka farklı<br />

taraflar…Hepsi bir yana, bence<br />

Milli Eğitim Bakanlığı içerisinde<br />

yeni bir birim olarak “Eğitime<br />

Destek Genel Müdürlüğü”<br />

kurulup, bu genel müdürlük<br />

ücretsiz olarak bütün okulların<br />

kendi binalarında ve kendi<br />

öğrencilerine, hafta sonu ve hafta<br />

içi boş zamanlarda, her dersten<br />

dershane ayarında eğitim desteği<br />

verebilirler. Bu destek şart<br />

görülüyor.Her saat ayrıca nöbetçi<br />

etüt öğretmenleri tahsis edilse,<br />

kendisine isteyen öğrenciler<br />

tarafından dersleri hakkında<br />

sorular sorulsa ne olur? Böyle bir<br />

organizasyon zor değil ki…<br />

Öğretmen öğrencisini sürekli takip<br />

etse, öğrencilerin öğrenme<br />

sorunları kısmen çözümlenir.<br />

Öğretmenler kendi öğrencilerinin<br />

oylayacağı anket ile, başarılı<br />

eğitim alınıp alınmadığını cümle<br />

aleme gösterebilir. Yani öğrencide,<br />

öğretmenine anket ile karne verse<br />

ne olur? Yüksek öğretimde, diğer<br />

eğitimde de…<br />

Öğrencilere hizmet, esas amaç ve<br />

hedef değil mi? O zaman öğrenci<br />

kendi ilmi yetişmesine gayret eder.<br />

Bu çeşit eğitim desteğinde, finans<br />

mı lazım? Sağlık Bakanlığının<br />

Bakanlık içi döner sermayesinden<br />

destek istenebilir. Sağlık<br />

Bakanlığına bütün hastanelerden<br />

döner sermaye payı geldiği<br />

söylenilmektedir. Bakanlık içi<br />

döner sermayenin boyutu oldukça<br />

büyük… Döner sermayeden<br />

eğitime destek alınabilir.Birde,<br />

okul kitaplarının içeriği artık<br />

kalite olarak çok artırılmalı ve<br />

zaman kaybettiren, gereksiz<br />

dersler her sınıfın müfredatından<br />

çıkartılmalı…<br />

Eğitimde yenilikler ve yoğun takip<br />

sistemi artık gerekli… Öğrencinin<br />

öğretmenlerini takip etmesi çok<br />

pratik bir yol…Öğretmenlik şerefli<br />

bir meslek… Öğretmen<br />

heykeltıraşın mermere veya taşa<br />

verdiği şekil gibi, öğrencisine şekil<br />

vermez mi? Demircinin demire<br />

verdiği şekil gibi, öğrencisine<br />

sıcaklık verir ve okuma şevki verir<br />

değil mi? Öğretmenlik bütün<br />

yöneticilerin üstünde bir<br />

meslektir..23 Eylül 2012


1 EKİM 2012 Muhasebe5<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Açıkça vergi konusuna girmeyen faaliyetlerde bulunularak veya vergi<br />

yasalarındaki boşluklardan yararlanılarak vergi ödenmemesine veya az<br />

vergi ödenmesine 'vergiden kaçınma' deniliyor.<br />

için yapılan bir<br />

araştırmaya göre<br />

kullanıcıların<br />

%30’u şifrelerini<br />

akıllı telefonlar<br />

üzerinde<br />

saklarken, yine<br />

büyük bir<br />

çoğunluğu banka<br />

hesaplarına<br />

erişim ve<br />

çevrimiçi<br />

ödemeler<br />

gerçekleştirmek<br />

gibi önem arz<br />

eden işlemleri<br />

tabletlerinden<br />

gerçekleştirmekte<br />

hiçbir sakınca<br />

görmüyor.<br />

ISSN 1308 7606 Kaspersky Lab<br />

Yıl: 68 1 Ekim 2012 Pazartesi Sa yı:1117115<br />

Ya yın Sa hi bi<br />

İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. adı na<br />

HA SAN TAŞ KIN<br />

İcra Kurulu Başkanı<br />

Emin ERENER<br />

Sorumlu Müdür Yazıişleri Müdürü<br />

Yavuz AYDIN Şüheda YILDIRIM<br />

Sayfa Editörü Sayfa Editörü<br />

Gülşan KURT Nurcihan PALACI<br />

İstihbarat Şefi Haber Müdürü İnternet Site Editörü<br />

Caner ERDOĞAN Celal YILDIZ Nur Gülmez BEL<br />

İda ri Mer kez<br />

Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />

Se fa köy/ Kü çük çek me ce/İST.<br />

Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99<br />

www.eko no mi ga ze te si.net . in fo@eko no mi ga ze te si.net<br />

Damga Vergisini<br />

Az Ödeme<br />

Yolu<br />

ükellefler açısından sıkça<br />

Mbaşvurulan vergiden<br />

kaçınma suç veya kabahat<br />

kapsamına girmiyor. Başka bir<br />

deyişle vergi kaçırma suç<br />

ve/veya kabahat olabilirken<br />

vergiden kaçınma tamamen<br />

yasal bir imkan.<br />

Vergiden kaçınmanın bir örneği<br />

olarak, damga vergisine tabi<br />

olan sözleşmelerin farklı<br />

şekillerde düzenlenmesi<br />

gösterilebilir. Belli bir parayı<br />

içeren sözleşmeler binde 8,25<br />

oranında damga vergisine tabi.<br />

VERGİ CİDDİ YÜK<br />

OLUŞTURABİLİR<br />

Binde 8,25'lik vergi oranını<br />

gördüğünüzde 'önemsiz'<br />

bulabilirsiniz. Ancak özellikle<br />

büyük miktarlar içeren<br />

sözleşmelerde damga vergisi<br />

ciddi bir maliyet unsuru haline<br />

gelebiliyor. Örneğin, 10 milyon<br />

TL'lik bir miktar içeren<br />

sözleşmenin damga vergisi<br />

82.500 TL; 100 milyon TL'lik<br />

sözleşmeninki ise 825 bin TL.<br />

Vermiş olduğumuz damga<br />

vergisi rakamları sadece tek<br />

'nüsha' için hesaplanan değeri<br />

ifade ediyor. Nüsha sayısı<br />

arttıkça, her nüsha için aynı<br />

miktar damga vergisi ödenmesi<br />

gerekiyor. Yani, sözleşmelerde<br />

'fazla nüsha' cep yakıyor.<br />

VERGİ NASIL AZ ÖDENECEK?<br />

Sözleşmelerden doğan damga<br />

vergisinin az ödenmesi için<br />

'nüsha ve suret' farkını iyi<br />

bilmek gerekiyor. Vergiden<br />

kaçınmanın bir örneği olarak;<br />

damga vergisinden<br />

sözleşmelerin tek nüsha olarak<br />

düzenlenmesi, daha sonra<br />

bunların çeşitli şekillerde 'suret'<br />

haline getirilerek sadece 1<br />

nüshaya isabet edecek şekilde<br />

vergi ödenmesi uygulamada<br />

oldukça yaygın bir vergiden<br />

kaçınma şekli olarak<br />

başvurulabilecek bir yol.<br />

BAKANLIK NE DİYOR?<br />

Maliye Bakanlığı konuya<br />

bakışını, 30.03.2010 tarih ve DV-<br />

19/2010-1nolu Damga Vergisi<br />

Sirkülerin'de şu şekilde<br />

açıklıyor:<br />

'Damga Vergisi Kanunu<br />

uygulamasında aynı hüküm ve<br />

kuvveti haiz olmak üzere birden<br />

fazla düzenlenmiş ve<br />

taraf/taraflarınca ayrıca<br />

imzalanmış olan kağıtların her<br />

birinin nüsha olduğu, bu<br />

kapsamda nüshaların, belli bir<br />

hususu ispat ve belli etmek<br />

üzere müstakilen ve aynı<br />

zamanda farklı mekanlarda<br />

ibraz edilebilir mahiyette olan<br />

kağıtlar olduğu; suretin ise<br />

aslında bulunan ibarelerin<br />

aynısını taşıyan, fakat aslında<br />

bulunan imzaları taşımayıp<br />

aslına uygun olduğuna ilişkin<br />

onaylayanın imzasını veya<br />

kaşesini ihtiva eden kağıtları<br />

ifade ettiği, taraf/taraflarınca<br />

düzenlenerek imzalanmış, diğer<br />

bir ifadeyle hukuken tekemmül<br />

etmiş bir kağıdın usulüne uygun<br />

olarak çıkarılmış, ancak<br />

taraflarınca ayrıca<br />

imzalanmamış örneklerinin<br />

suret olduğu; kağıtların fotokopi<br />

ile çoğaltılmış örneklerinin de<br />

'Aslına uygundur' ya da 'Aslı<br />

gibidir' şerhi ile onaylayanın<br />

imzası veya kaşesini ihtiva<br />

etmesi halinde mahiyeti<br />

itibarıyla suret; kağıdın<br />

taraflarınca ayrıca<br />

imzalanması halinde ise nüsha<br />

olarak değerlendirilmesi<br />

gerektiği; damga vergisine tabi<br />

kağıtlar bakımından<br />

düzenlenecek nüsha ve/veya<br />

çıkarılacak suret sayısına ilişkin<br />

olarak Damga Vergisi<br />

Kanununda herhangi bir<br />

belirlemenin bulunmadığı,<br />

sözleşmelerin düzenlenen<br />

nüsha sayısı üzerinden damga<br />

vergisine tabi tutulması; söz<br />

konusu nüshaların fotokopi ile<br />

çoğaltılmış örneklerinin, 'Aslına<br />

uygundur' ya da 'Aslı gibidir'<br />

şerhi ile onaylayanın imzası<br />

veya kaşesini ihtiva etmesi<br />

halinde, suret olarak<br />

değerlendirilmesi<br />

gerekmektedir.HABER MERKEZİ<br />

Akıllı telefona güvenmek<br />

ünya genelinde 11,000 kullanıcılarının %51’i,<br />

Dkişinin katıldığı<br />

akıllıca mı?<br />

An ka ra Tem sil ci li ği<br />

Ma cun Mah.3. Cad de No:2 Ye ni ma hal le /ANK.<br />

Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254<br />

REK LAM PA ZAR LA MA VE DA ĞI TIM İS TAN BUL<br />

Mis bah Mu hay yeş Dam ga ve<br />

Ne şet Ömer Sok.<br />

No:23-25 Ka dı köy/İST.<br />

Tel: 0216 348 99 22<br />

Fax: 0216 449 10 64<br />

AN KA RA<br />

Ata türk Bul va rı Palas İş Mer ke zi B Blok<br />

Kat:6 D:114 Kı zı lay/AN KA RA<br />

Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76<br />

İs tan bul Da ğı tım An ka ra Da ğı tım<br />

REK DAĞ Ltd.Şti. GENÇ LER DA ĞI TIM<br />

Ya yın Tü rü:Ye rel Sü re li<br />

Ba sıl dı ğı Yer İs tan bul<br />

Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.<br />

Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2<br />

Se fa köy/ İS TAN BUL Tel : 0212 540 40 45<br />

Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de<br />

görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)<br />

EKO NO Mİ Ba sın Mes lek il ke le ri ne uy ma ya söz ver miş tir.<br />

Değerli verilerini mobil cihazlarında<br />

saklamayı tercih edenlerin sayısı her<br />

geçen gün artıyor. Araştırma şirketi O+K<br />

Research tarafından Kaspersky Lab için<br />

yapılan bir araştırmaya göre,<br />

kullanıcıların %30’u, içinde sosyal ağ<br />

hesapları ve diğer çevrimiçi hizmetler için<br />

şifrelerin de bulunduğu gizli bilgilerini<br />

akıllı telefonlarında saklıyorlar.<br />

araştırma, akıllı telefon ve<br />

tablet kullanımındaki<br />

diğer trendlere de vurgu<br />

yapıyor.<br />

HER 5 KİŞİDEN BİRİNİN<br />

HASSAS ŞİFRELERİ<br />

CEPLERİNDE<br />

Bilindiği üzere akıllı<br />

telefonların standart<br />

özellikleri, depolanmış<br />

bilginin en yaygın<br />

biçimlerini içeriyor; adres<br />

defteri, SMS arşivleri, vs.<br />

Bunların dışında akıllı<br />

telefon kullanıcılarının<br />

%50’si, mobil cihazlarını,<br />

kişisel fotoğraflarını ve<br />

videolarını depolamak<br />

için de kullandıklarını<br />

açıklıyor.<br />

Şaşırtıcı olan ise,<br />

katılımcıların %21’inin<br />

kredi kartı numaraları ya<br />

da banka hesabı erişim<br />

detayları gibi hassas<br />

bilgileri de akıllı<br />

telefonlarının<br />

hafızalarında saklıyor<br />

olması. Tablet<br />

bilgisayarlar söz konusu<br />

olduğunda bu oran daha<br />

da yükselerek, %28’e<br />

ulaşıyor. Bu sonuç aynı<br />

zamanda, kullanıcıların<br />

tablet bilgisayarları, akıllı<br />

telefonlarından farklı<br />

olarak klasik bir bilgisayar<br />

mantığıyla kullandıklarını<br />

da ortaya seriyor.<br />

DAHA ÇOK OYUN<br />

OYNUYOR; DAHA AZ<br />

KİTAP OKUYORUZ<br />

Aynı araştırma, mobil<br />

cihazların hangi diğer<br />

amaçlarla kullanıldığını<br />

gösteren rakamları da<br />

içeriyor.<br />

Mesela iPad<br />

kullanıcılarının %52’ si ve<br />

diğer tablet<br />

cihazlarına çevrimiçi<br />

oynanabilen oyunlar<br />

yüklemeyi tercih ediyor.<br />

Modern akıllı telefon<br />

kullanıcılarının da<br />

telefonlarından oyun<br />

yükleme yüzdesi<br />

neredeyse aynı. Ancak söz<br />

konusu BlackBerry<br />

kullanıcıları olduğunda<br />

kural bozuluyor.<br />

BlackBerry<br />

kullanıcılarının sadece<br />

%34’ ü telefonlarını oyun<br />

oynamak için kullanıyor.<br />

Ne yazık ki tablet<br />

kullanıcıları kitap okumak<br />

konusunda oyun<br />

oynamak kadar ısrarcı<br />

değiller. Ankete<br />

katılanların %47’si<br />

tabletlerinden kitap<br />

okuduklarını belirtiyor.<br />

Yine de oranın yüksek<br />

olması, tabletlerin<br />

elektronik kitaplar için<br />

son derece popüler bir<br />

depolama aracı olduğunu<br />

da gösteriyor.<br />

TABLETLERİNİZE<br />

NE KADAR<br />

GÜVENİYORSUNUZ?<br />

Araştırma, çoğu<br />

kullanıcının, geleneksel<br />

bir masaüstü bilgisayarla<br />

tablet bilgisayar arasında<br />

büyük farklar görmediğini<br />

ortaya koyuyor.<br />

Kullanıcılar, banka<br />

hesaplarına erişim ve<br />

çevrimiçi ödemeler<br />

gerçekleştirmek gibi önem<br />

arz eden işlemleri,<br />

tabletlerinden<br />

gerçekleştirmekte hiçbir<br />

sakınca görmüyorlar. Bu<br />

nedenle Kaspersky Lab<br />

yetkilileri, tüm cihazların<br />

komple bir biçimde<br />

güvenliğini sağlamak<br />

konusunda tüketicileri<br />

uyarıyor. AA


6 Dış Haberler<br />

HERKES<br />

Irak<br />

Irak'ın Salahaddin<br />

eyaletine bağlı Tikrit<br />

şehrindeki bir hapishanede<br />

dün gece isyan<br />

çıktı. Gardiyanların<br />

silahlarını ele geçiren<br />

mahkumlar güvenlik<br />

güçleriyle çatıştı.<br />

Çıkan olaylarda 10<br />

gardiyan ile 2 mahkum<br />

ölürken, çok sayıda tutuklunun<br />

hapishanede<br />

kaçtığı belirtildi. CİHAN<br />

Japonya<br />

Japonya'nın önde gelen<br />

firmalarından Hitachi,<br />

bilgileri küçük bir cam<br />

parçasına kayıt edebilmenin<br />

önünü açtı. Darbelere<br />

de dayanıklı olan<br />

bu cam sayesinde bilgileri<br />

"sonsuza kadar"<br />

saklayabiliyorsunuz.<br />

Şirket uzmanlarından<br />

Kazuyoshi Torii, "Her<br />

gün üretilen bilgide<br />

büyük artış var. Ancak<br />

bu bilgileri gelecek<br />

nesle aktarma noktasında<br />

ilerleme pek<br />

sağlanamadı. Aksine<br />

bilgiyi kaybetme<br />

olasılığı arttı." dedi.<br />

Torii, CD ve DVD'lerin<br />

uzun ömürlü olmadığına<br />

ve üzerine<br />

kaydedilen bilgilerin<br />

silinebileceğine dikkat<br />

çekti.<br />

Şirketin ürettiği<br />

teknolojiyle cam üzerine<br />

yazılan bilgiler,<br />

mikroskop sayesinde<br />

okunabiliyor. Cam, aşırı<br />

sıcağa ve darbelere de<br />

dayanıklı. Cama, 160<br />

megabyte bilgi saklanabiliyor.<br />

Ancak bu kapasitenin<br />

artırabileceğine dikkat<br />

çekildi. Sistemin ilk<br />

önce kamu kuruluşları,<br />

müzeler ve dini kurumlarca<br />

kullanması bekleniyor.<br />

CİHAN<br />

KKTC<br />

KKTC Cumhurbaşkanı<br />

Derviş Eroğlu, Birleşmiş<br />

Milletler (BM ) Genel<br />

Kurul çalışmaları<br />

dolayısıyla bulunduğu<br />

New York’ta İslam İşbirliği<br />

Teşkilatı'nın (İİT)<br />

BM daimi temsilciliğinde<br />

verilen resepsiyona<br />

katıldı.<br />

Eroğlu resepsiyonda<br />

New York’ta bulunan<br />

devlet ve hükümet yetkilileriyle<br />

yabancı<br />

misyon şefleriyle görüş<br />

alışverişinde bulundu.<br />

Eroğlu, ayrıca İsveç<br />

Dışişleri Bakanı Carl<br />

Bildt ile de görüştü.<br />

Cumhurbaşkanı Eroğlu<br />

bugün İİT Genel<br />

Sekreteri Ekmeleddin<br />

İhsanoğlu ile bir araya<br />

gelecek. Eroğlu, daha<br />

sonra Azerbaycan Dışişleri<br />

Bakanı Elmar<br />

Memmedyarov ile<br />

görüşecek. Her iki<br />

görüşme de KKTC New<br />

York Temsilciliği’nde<br />

gerçekleşecek. Bu<br />

görüşmelerin ardından<br />

Eroğlu, Dışişleri Bakanı<br />

Ahmet Davutoğlu ile<br />

Türkevi’nde bir araya<br />

gelecek. CİHAN<br />

Almanya<br />

Nağmeleri ile Anadolu<br />

insanlarının sesi olan<br />

halk ozanı Neşet Ertaş<br />

için Avrupa'daki sevenleri<br />

de yasta. 23 yıl<br />

yaşamış olduğu Almanya'nın<br />

Bergheim<br />

şehrindeki sevenleri<br />

DİTİB'e bağlı Bergheim<br />

Camii'nde Cumartesi<br />

günü büyük usta Neşet<br />

Ertaş için mevlit okutacak.<br />

Bergheim DİTİB Camii<br />

Din Görevlisi İmran<br />

Çelik, Neşet Ertaş'ın şehirlerinde<br />

yaşamış olmasının<br />

kendilerine<br />

gurur verdiğini vurguladı.<br />

CİHAN<br />

Irak,<br />

Rusya’dan 5<br />

milyar<br />

dolarlık<br />

silah alımı<br />

yapacak<br />

I<br />

rak hükümetinin Rusya’dan 5<br />

milyar dolar değerinde silah<br />

satın alacağı bildirildi. Irak<br />

haber ajansı Şafak News, resmi<br />

kaynaklara dayandırdığı<br />

haberinde konuyla ilgili anlaşmanın<br />

Irak Başbakanı Nuri el- el-<br />

Maliki’nin Ekim ayında Rusya’ya<br />

yapacağı ziyarette imza-<br />

lanacağını duyurdu. Anlaşmada<br />

Rus yapımı savaş uçakları, he-<br />

likopterler ve diğer ağır silahlar<br />

yer alıyor.<br />

Rusya Teknoloji ve Strateji Anal-<br />

izi Merkezi’nden Konstantin<br />

Makiyenko konu ile ilgili Inter-<br />

fax’a verdiği bilgide, “Irak<br />

Başbakanı’nın ziyareti<br />

çerçevesinde toplam 4,3 milyar<br />

dolar değerinde iki silah satış<br />

anlaşması imzalanacak.” dedi.<br />

Birinci kontratta 2 milyar dolar<br />

değerinde 30 adet Mi-28NE he-<br />

likopterleri, ve 2,3 milyar dolar<br />

değerinde 42 adet Pantsir-S1E<br />

uçak savar ve füze savunma sis-<br />

temleri yer alıyor. İkinci plan-<br />

lanan kontrata göre de Mikoyan<br />

MiG-29M/M2 savaş uçakları ve<br />

diğer zırhlı araçlar yer alıyor.<br />

Makiyenko Şii Irak hükümetinin<br />

silah alımında yaptığı bağımsız<br />

tercihe dikkat çekerek,<br />

“ABD’den gelen baskılara rağ-<br />

men bağımsız hareket kabiliyeti<br />

ortaya çıkıyor. Şu açık ki, Irak<br />

yönetimi diğer alternatiflere<br />

nazaran Rus yapımı askeri<br />

malzeme almaktan mutlu ola-<br />

cak.” dedi.<br />

Diğer taraftan Ria Novosti haber<br />

ajansına konuşan Silah Ticaret<br />

Analiz Merkezi’nden İgor Ko-<br />

rotçenko, ABD’nin Bağdat’ın<br />

silah alım politikalarını en az 5<br />

yıl daha kontrolünde tutmaya<br />

devam edeceğini, Rusya ile bu<br />

miktarda bir silah alım anlaş-<br />

masının zor olduğuna dikkat<br />

çekti. CİHAN<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Esad'a döndüler<br />

Bu kez<br />

subaylar<br />

Özgür<br />

Suriye<br />

Ordusu'ndan<br />

ayrıldı<br />

Bu güne dek Suriye ordusundan pek çok subayın muhalif saflara<br />

geçtiği yönünde haberler basında yer aldı. Ancak bu kez tersi bir<br />

durum yaşandı ve özgür Suriye Ordusu saflarından kopuş<br />

yaşandı. Bir süre önce Suriye rejimindeki görevlerinden<br />

ayrıldığını ve Özgür Suriye Ordusu'na katıldığını duyuran Yarbay<br />

Halid Abdurrahman el-Zamel yaptığı yeni bir açıklamayla eski<br />

görevine döndüğünü açıkladı.<br />

El Kuds el Arabi'nin haberine göre, 4 muhalif subayla birlikte<br />

basın açıklaması yapan yapan El Zalem, "silahlı muhalefeti reddettiğmizi<br />

ve Suriye krizinin silahlarla çözülemeyeceğini duyuruyoruz"<br />

şeklinde konuştu.<br />

Yarbay el Zalem, muhalif saflara geçtikten sonra, Özgür Suriye<br />

Ordusu'nun ülkenin güneyinde oluşturduğu askeri konseyin<br />

başına geçirilmişti.<br />

"AJANLARDAN BİRİYDİ"<br />

Bu açıklama üzerine Özgür Suriye Ordusu da, "Zamel'in muhaliflerin<br />

içine sokulmuş ajanlardan biri olduğunu ve bazı ajanların<br />

deşifre olmasıyla birlikte Esad tarafına geri dönmek zorunda<br />

kaldıklarını" ileri sürdü.<br />

ÖLÜ SAYISI 118'E YÜKSELDİ<br />

Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), Suriye ordusunun çeşitli<br />

Y E N İ B U L U Ş L A R - T E K N O L O J İ<br />

Akıllı telefona<br />

güvenmek akıllıca mı?<br />

Kaspersky Lab için<br />

yapılan bir araştırmaya<br />

göre kullanıcıların<br />

%30’u şifrelerini<br />

akıllı telefonlar üzerinde<br />

saklarken, yine büyük bir<br />

çoğunluğu banka<br />

hesaplarına erişim ve<br />

çevrimiçi ödemeler gerçekleştirmek<br />

gibi önem arz<br />

eden işlemleri tabletlerinden<br />

gerçekleştirmekte<br />

hiçbir sakınca görmüyor.<br />

Değerli verilerini mobil cihazlarında saklamayı<br />

tercih edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Araştırma şirketi<br />

O+K Research tarafından Kaspersky Lab için yapılan bir araştırmaya göre, kullanıcıların<br />

%30’u, içinde sosyal ağ hesapları ve diğer çevrimiçi hizmetler için<br />

şifrelerin de bulunduğu gizli bilgilerini akıllı telefonlarında saklıyorlar. Dünya<br />

genelinde 11,000 kişinin katıldığı araştırma, akıllı telefon ve tablet kullanımındaki<br />

diğer trendlere de vurgu yapıyor.<br />

HER 5 KİŞİDEN BİRİNİN HASSAS ŞİFRELERİ CEPLERİNDE<br />

Bilindiği üzere akıllı telefonların standart özellikleri, depolanmış bilginin en<br />

yaygın biçimlerini içeriyor; adres defteri, SMS arşivleri, vs. Bunların dışında akıllı<br />

telefon kullanıcılarının %50’si, mobil cihazlarını, kişisel fotoğraflarını ve videolarını<br />

depolamak için de kullandıklarını açıklıyor. Şaşırtıcı olan ise, katılımcıların<br />

%21’inin kredi kartı numaraları ya da banka hesabı erişim detayları gibi<br />

hassas bilgileri de akıllı telefonlarının hafızalarında saklıyor olması. Tablet bilgisayarlar<br />

söz konusu olduğunda bu oran daha da yükselerek, %28’e ulaşıyor. Bu<br />

sonuç aynı zamanda, kullanıcıların tablet bilgisayarları, akıllı telefonlarından<br />

farklı olarak klasik bir bilgisayar mantığıyla kullandıklarını da ortaya seriyor.<br />

DAHA ÇOK OYUN OYNUYOR; DAHA AZ KİTAP OKUYORUZ<br />

Aynı araştırma, mobil cihazların hangi diğer amaçlarla kullanıldığını gösteren<br />

rakamları da içeriyor. Mesela iPad kullanıcılarının %52’ si ve diğer tablet kullanıcılarının<br />

%51’i, cihazlarına çevrimiçi oynanabilen oyunlar yüklemeyi tercih<br />

ediyor. Modern akıllı telefon kullanıcılarının da telefonlarından oyun yükleme<br />

yüzdesi neredeyse aynı. Ancak söz konusu BlackBerry kullanıcıları olduğunda<br />

kural bozuluyor. BlackBerry kullanıcılarının sadece %34’ ü telefonlarını oyun<br />

oynamak için kullanıyor.<br />

Ne yazık ki tablet kullanıcıları kitap okumak konusunda oyun oynamak kadar ısrarcı<br />

değiller. Ankete katılanların %47’si tabletlerinden kitap okuduklarını belirtiyor.<br />

Yine de oranın yüksek olması, tabletlerin elektronik kitaplar için son<br />

derece popüler bir depolama aracı olduğunu da gösteriyor.<br />

TABLETLERİNİZE NE KADAR GÜVENİYORSUNUZ?<br />

Araştırma, çoğu kullanıcının, geleneksel bir masaüstü bilgisayarla tablet bilgisayar<br />

arasında büyük farklar görmediğini ortaya koyuyor. Kullanıcılar, banka<br />

hesaplarına erişim ve çevrimiçi ödemeler gerçekleştirmek gibi önem arz eden<br />

işlemleri, tabletlerinden gerçekleştirmekte hiçbir sakınca görmüyorlar. Bu nedenle<br />

Kaspersky Lab yetkilileri, tüm cihazların komple bir biçimde güvenliğini<br />

sağlamak konusunda tüketicileri uyarıyor. Bunun için en iyi çözümler arasında<br />

gösterilen Kaspersky ONE ve Kaspersky İnternet Güvenliği çözüm. HABER<br />

MERKEZİ<br />

1 EKİM 2012<br />

kentlerde muhaliflere yönelik operasyonlarında ölü sayısının<br />

118'e yükseldiğini duyurdu.<br />

SNHR, Halep'te 30, Şam'ın banliyölerinde 27, İdlip'te 19, Humus'ta<br />

13, Deyru'z Zor ve Dera'da 9'ar, Hama'da 6, Kuneytera'da<br />

3 ve Lazkiye'de 2 olmak üzere ülke genelindeki olaylarda ölü<br />

sayısının 118'e çıktığını bildirdi.<br />

Esed birliklerinin, Halep'in Sahur, Besatin Başa, Miydan, Klus,<br />

Bab Hadid bölgeleri ile Mera, Kaptan Cebel ve Deyr Haffar<br />

beldelerini savaş uçaklarıyla, tanklarla vurduğu belirtildi.<br />

Yerel aktivistler, Başkent Şam'ın Tadamun, Duma, Haresta banliyöleri<br />

ile Zabadani, Artuz ve Katana beldelerinin ağır silahlarla<br />

vurulduğunu, çok sayıda evin yıkıldığını, şehrin Kabun bölgesinde<br />

güvenlik güçlerinin iş makineleriyle çok sayıda muhalifin<br />

evini yıktığını aktardı.<br />

Başkentin Cobar ve Kabun bölgesinde ÖSO ile Esed birlikleri<br />

arasında yoğun çatışmaların yaşandığına değinen aktivistler,<br />

Kabun banliyösünün ''harabe'' haline geldiğini vurguladı.<br />

Aktivistler, Humus'un Sultaniye semtinde iki ordu arasında çatışmaların<br />

yaşandığına ve ordunun sözkonusu bölgeyi top ve tank<br />

ateşine tutması sonucunda bazı evlerin yıkıldığını ve evlerin<br />

enkazında insanların olduğunu aktararak kentin Rastan, Telbise ve Telkeleğ<br />

ilçelerinin helikopterlerce bombalandığına işaret etti.<br />

Halep'teki Tevhit Tugayı, kenti ele geçirmek için şehirdeki tüm tugaylarla işbirliği<br />

yaptığını açıklarken, Suriye resmi ajansı SANA'da, güvenlik güçlerinin<br />

Halep'te bazı bölgeleri silahlı gruplardan temizleyerek bölgede güvenliği<br />

sağladığını duyurdu. HABER MERKEZİ<br />

Tutuklandı<br />

Ortadoğu'da protesto gösterilerine yol açan İslamiyet karşıtı filmin yapımcısı<br />

Nakoula Basseley Nakoula'nın tutuklandı.<br />

Federal Yargıç Suzanne Segal, daha önce dolandırıcılıktan sabıkası olan ve<br />

bilgisayar ile internet kullanması yasaklanan 55 yaşındaki Nakoula'nın<br />

şartlı tahliye koşullarını ihlal ettiğine hükmetti. Savcı Robert Dudgale'nin<br />

Nakoula'nın kaçabileceği uyarısında bulunmasının ardından elleri kelepçelenen<br />

Nakoula, hapse gönderildi.<br />

İslamiyet ve Hz. Muhammed'e hakaret içeren 'Müslümanların Masumiyeti'<br />

filminin 14 dakikalık bölümünün Temmuz ayında video paylaşım sitesi<br />

Youtube'da yayınlanması, Ortadoğu'da protesto gösterilerine yol açmış ve<br />

Libya'nın Bingazi kentinde ABD Konsolosluğu'na düzenlenen saldırıda<br />

Büyükelçi Christopher Stevens ile 3 Amerikalı yaşamını yitirmişti.<br />

İNTERNETE GİRMESİ YASAKLANMIŞTI<br />

2009 yılında tutuklanan ve 2010 yılında çalınmış kimlik ve sosyal güvenlik<br />

numaralarıyla banka dolandırıcılığı yapmaktan yargılanan Nakoula, 790<br />

bin dolarlık zararı telafi etmeye ve 21 ay hapis cezasına mahkum edilmişti.<br />

2011'de serbest bırakılan Nakoula'nın 5 yıl boyunca yetkililerin onayı olmadan<br />

bilgisayar ve internet kullanması da yasaklanmıştı.<br />

Nakoula, daha önce Associated Press'e yaptığı açıklamada, filmin yapımı<br />

için lojistik destek sağladığını söylemiş, filmi yönettiği ileri sürülen Sam<br />

Bacile'nin kendisi olduğu iddialarını reddetmiş ancak Bacile'yi tanıdığını<br />

kabul etmişti.<br />

ABD Başkanı Barack Obama yönetimi, filmin YouTube'dan kaldırmasını istemiş<br />

ancak Google, filmin içeriği standartları ihlal etmediği gerekçesiyle<br />

talebi reddetmişti. AA


1 EKİM 2012 Politika 7<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Vural: Öcalan<br />

yeni<br />

ombudsman<br />

mı?<br />

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural,<br />

'Bugün, bu katliamları yapan insan<br />

aklanıyor, iyi adam diye Türkiye'ye<br />

hazmettirilmek isteniyor'' dedi.<br />

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Terör<br />

örgütü elebaşı Öcalan, Türkiye'nin yeni ombudsmanı<br />

mı oldu? Bugün, bu katliamları<br />

yapan insan aklanıyor, iyi adam diye<br />

Türkiye'ye hazmettirilmek isteniyor'' dedi.<br />

Medya dünyasının nabzını tutan Cihan<br />

Medya Haber Dergisi’nin Eylül-Ekim<br />

sayısına Gazeteci-Yazar Oral Çalışlar<br />

kapak oldu. Usta gazeteciyle yapılan<br />

söyleşide Çalışlar Türk soluyla ilgili çok<br />

önemli tespitlerde bulundu.<br />

68 Kuşağının önde gelen isimlerinden<br />

olan Çalışlar, geçmişte şiddet yerine<br />

daha demokratik yolların tercih<br />

edilmemesinden dolayı Türkiye’nin<br />

başka bir yerde olabileceğini söyledi.<br />

Çalışlar, "Hala geçmişi bir efsane olarak<br />

şiddetiyle birlikte savunmayı sürdüren<br />

bir ekip var. Bu tehlikeli ve yanlış.<br />

Çünkü şiddet sonunda halk savaşı<br />

oluyor. Şiddet yerine daha demokratik<br />

mücadele metotlarıyla muhalefet<br />

edilseydi, bugün Türkiye başka bir<br />

yerde olabilirdi. Halil Berktay’ı eleştiren<br />

değer verdiğim arkadaşlarımdan biri<br />

yazısında diyor ki; 'Türk solunun şiddet<br />

ile ilişkisi kalmadı.' Nasıl kalmadı? Türk<br />

solu PKK şiddetini meşru görüyor. Darbecilik<br />

şiddet değil mi? Darbeciliği hala<br />

savunan, bir sol kesim var. O nedenle<br />

ben Türk solunun şiddetle ilişkisinin<br />

bittiği, hiçbir alakası kalmadığı teorisini<br />

doğru bulmuyorum. Hala PKK şiddetini<br />

eleştirmiyorsan veya PKK şiddetini<br />

meşru görüyorsan, baş düşman<br />

gördüğün AK Parti’yi devirmek için ‘darbecilik<br />

de iyidir’ diyorsan, bu şiddettir.<br />

12 Eylül’e giderken çatışma ortamında<br />

bizzat sağ sol çatışması diye bildiğimiz<br />

şiddet döneminin bir aleti olduğumuz<br />

ve darbeye giderken bu işi fark etmemiş<br />

olmamız da, ciddi hataydı.” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

’DEMOKRAT PARTİLİ 15 KİŞİ NEDEN<br />

İDAM EDİLMEDİ DİYE ÇOK ÜZÜLDÜM’<br />

Oral Çalışlar röportajda Adnan<br />

Menderes ve arkadaşlarının idam<br />

edildiği gün neden 15 kişi idam edilmedi<br />

diye üzüldüğünü ama Deniz Gezmişler<br />

idama giderken bu üzüntüsünün kendisini<br />

fena çarptığını da belirtti. Çalışlar,<br />

Menderes’lerin idam edildiği sıradaki<br />

hislerini şöyle anlattı: “27 Mayıs oldu,<br />

Demokrat Partilileri içeri attılar. Radyolarda<br />

‘Yassı Ada Saati’ni dinliyorduk.<br />

Sonunda 15’inin idamına karar verildi.<br />

Sabah bir kalktık idam cezası üçe<br />

düşmüş. 14 yaşındaydım o zaman.<br />

Çocuk kafamla çok üzülmüştüm, neden<br />

15 kişi idam edilmiyor diye. Sonra ben<br />

bu üzüntümü annemle paylaştım.<br />

Annem de Menderes’lerin idam edilmesine<br />

çok üzüldüğünü söyledi. Hatta bu<br />

üzüntüsünü ispat etmek için ‘İdam<br />

edildiği günkü çıkan gazeteleri acı bir<br />

hatıra olarak saklıyorum’ dedi. Yatağın<br />

altından çıkardı bana gösterdi. Denizler<br />

12 Mart 1971 askeri darbesinde idam ile<br />

yargılanmaya başlayınca, bir askeri darbeye<br />

muhatap olduğumuzda hapislere<br />

düşüp, idamla yargılandığımız<br />

dönemde Menderes’lere olan tavrım<br />

beni fena çarptı. Yargılanmaya<br />

tısında, Başbakan'ın, terör örgütünü<br />

muhatap alması, ondan aman dilemesi,<br />

medet umması, samimiyet aramasını; milletin<br />

hazmedemeyeceğini belirtti.<br />

Yeni Oslo görüşmelerini, millete pazarlama,<br />

meşrulaştırma sürecinin başladığını savunan<br />

Vural, bu sürecin içinde AK Parti, BDP,<br />

CHP, Kandil ve İmralı'nın bulunduğunu<br />

ancak milletin olmadığını ileri sürdü.<br />

Vural, ''İmralı'dan gelen mesajın, Başbakan'ı<br />

çok rahatlatmış göründüğünü'' iddia ederek,<br />

''(Aynı dağın yeliyiz biz) Bize Oslo, bölünme<br />

sürecini hazmettirmek isteyenlere, bu millet<br />

vuracağı tokatla nerenin yeli olduğunu gösterir''<br />

dedi.<br />

Başbakan Erdoğan'ın, İmralı, Kandil ile<br />

görüşmelerin kesilmesini, samimiyetsizliğe<br />

bağladığını anımsatan Vural, ''PKK size<br />

hangi samimiyeti gösterdi?'' diye sordu.<br />

Milletin, terör örgütünden değil, Başbakan'dan<br />

samimiyet beklediğini vurgulayan<br />

Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

''Terör örgütünden talimat alanlarla görüşecek<br />

bir şeyim yok diyeceksin sonra İmralı'dan<br />

mesaj geldi diye zil takıp oynayacaksın.<br />

Terör örgütü elebaşı, İmralı Türkiye'nin ombudsmanı<br />

olmuş. 'İmralı'dan PKK'ya öfke...'<br />

İnsaf, yazık günah; bu kadar insanımızı<br />

öldüren terör örgütü liderini aklamak, pullamak<br />

yakışmıyor. Kundaktaki bebekleri<br />

öldürme kararı veren Öcalan, Türkiye'nin<br />

yeni ombudsmanı mı oldu? Bugün, bu<br />

katliamları yapan insan aklanıyor, iyi adam<br />

diye Türkiye'ye hazmettirilmek isteniyor. Bir<br />

katili bu millete şirin gösteremezsiniz ey<br />

Başbakan, bir terör örgütünden samimiyet<br />

bekleyemezsiniz. Terör örgütüyle ne görüşeceksiniz,<br />

çıkın anlatın, karnınızdan konuşmayın.<br />

'Terör öyle kolay kolay bitmez' diyen<br />

Başbakan'ın, bugün geldiğimiz noktada<br />

terörü bitirmek için görüşmeyi vesile kılması<br />

ne kadar çelişki olduğunu ortaya koyuyor.<br />

Türkiye'yi şaşkına çevirdiler,<br />

bir öyle bir böyle. Millet işin<br />

içinden çıkamaz hale geldi,<br />

gidip Oslo'da, Kandil'de iş<br />

pişirdiler.''<br />

-''Öcalan'ı nadasa çektiler...''-<br />

Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplan-<br />

Vural, Başbakan Erdoğan ile<br />

Genelkurmay Başkanı'nın etk-<br />

Gazeteci-Yazar Oral Çalışlar Cihan<br />

Medya Haber Dergisi’ne konuştu.<br />

Uzunca bir süredir Radikal Gazetesi’nde<br />

yazan Oral Çalışlar Türk solunun<br />

hangi aşamalardan geçtiğini anlattı ve<br />

Türk solunun şiddetle hesaplaşmadığını<br />

söyledi. Çalışlar, "Türk solunun<br />

bir kesimi PKK şiddetini meşru<br />

görüyor." ifadelerini kullandı.<br />

başlayınca, siyasette idamın ne demek<br />

olduğunu kendi hayatımızda kavrayarak<br />

öğrendik. Ben Deniz’ler idama<br />

giderken, idamın ne kadar vahşi ve insanlık<br />

dışı bir şey olduğunu o zaman<br />

anladığımı hissediyorum.”<br />

‘ERDOĞAN 2014’TE ABDULLAH<br />

GÜL’SÜZ BİR FORMÜL PEŞİNDE’<br />

Oral Çalışlar 2014 de yapılacak olan<br />

Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili de<br />

önemli tespitlerde bulundu. Çalışlar,<br />

Abdullah Gül’ün Başbakanlığı istediğini,<br />

bu yüzden Tayyip Erdoğan ile<br />

arasında büyük bir hesaplaşma<br />

olduğunu ifade etti. Çalışlar: “Tayyip Erdoğan<br />

Başkanlık sistemini alamadı.<br />

Benim gördüğüm kadarıyla AK Parti<br />

içinden bir kesim ‘Sana bunu vermeyiz’<br />

dedi. Bunun arkasında Abdullah Gül’ün<br />

de olduğunu varsayıyorum. Erdoğan da<br />

‘Başkanlık sistemini siz bana vermezseniz,<br />

ben de Abdullah Gül’e Başbakanlığı<br />

vermem’ demiş gibi görünüyor.<br />

Ahmet Sever’in açıklamalarının<br />

öncesinde de biliyordum Abdullah<br />

Gül’lün Başbakanlığı istediğini. Niye istemesin<br />

ki? Hüseyin Besli birkaç ay<br />

önce, ‘Abdullah Gül Başbakan olacak,<br />

Tayyip Bey’de Cumhurbaşkanlığı’nın<br />

normal yetkileriyle Cumhurbaşkanı olacak.’<br />

dedi. Kendi kendine söyleyebilecek<br />

bir adam değil Hüseyin Besli. Ciddi<br />

bir grubu temsil ederek söylüyor. Alttan<br />

alta büyük bir hesaplaşma devam<br />

ediyor. Abdullah Gül, ben yeniden<br />

Çankaya’ya çıkarım diye Tayyip Bey’e<br />

sert bir mesaj gönderdi. etti. ‘Seçime<br />

Türk Solunun bir kesimi PKK<br />

şiddetini meşru görüyor<br />

girerim beni fazla köşeye sıkıştırmaya<br />

kalkma, ben senin karşına rakip<br />

çıkarım, rakip çıktığım zaman senin<br />

Cumhurbaşkanlığı’nda tehlikeye girer’<br />

dedi. Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı<br />

seçilebilmesi için yüzde 50 oy<br />

alması lazım. Abdullah Gül’ün<br />

adaylığını bütün muhalefet ve Ak Parti<br />

içinden bir grup desteklerse Tayyip Erdoğan’ın<br />

siyasi hayatı riske girer. Gül’ün<br />

çıkışında ‘Sen önümü kesersen, senin<br />

Cumhurbaşkanlığı’nı da tehlikeye<br />

sokarım’ var. Ahmet Sever’in açıklamalarını<br />

öyle okumak lazım!..<br />

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ın<br />

yüzde 51 oy alması lazım. O<br />

kadar kolay değil bu iş. Erdoğan’ın, milliyetçilere<br />

prim vermesinin sebeplerinden<br />

biri budur. Tayyip Erdoğan<br />

hırslı bir lider olduğu için ‘Ben Cumhurbaşkanı<br />

iken de partiyi de ben<br />

yöneteyim’ istiyor. Abdullah Gül buna<br />

izin vermez. Erdoğan, Gül’ün buna izin<br />

vermeyeceğini bildiği için onsuz bir formül<br />

peşinde.” ifadelerini kullandı.<br />

Oral Çalışlar’ın gerek Türk Solu’nun<br />

dünü bugünü gerek ise 2014’te siyasette<br />

yaşanabileceklere ilişkin değerlendirmelerini<br />

ve Kürt sorunun<br />

çözümüne ilişkin önerilerini içeren röportajın<br />

tam metnine Cihan Medya<br />

Haber Dergisi’nden ulaşılabilir. Medya<br />

dünyasının nabzını tutan Cihan Medya<br />

Haber Dergisi’nin Eylül-Ekim sayısı bayilerde<br />

yerini alırken, dergiye ‘Turkcell<br />

Dergilik’in dijital raflarından da erişmek<br />

mümkün. Dergi, aynı zamanda Turkcell’in<br />

Apple kullanıcılarına sunduğu platformdan<br />

da takip edilebiliyor.<br />

isiz hale getirilen terörist sayısı konusunda<br />

farklı açıklamalar yaptığını iddia etti.<br />

Terör örgütünü azdıranın; siyasal<br />

amaçlarına ulaşacağı konusunda cesaretlendirilmesi<br />

olduğunu ifade eden Vural,<br />

sözlerini, ''Öcalan'ı nadasa çektiler herhalde,<br />

iyi adam-kötü adam, iyi polis-kötü<br />

polis, iyi PKK-kötü PKK. İmralı, PKK'ya öfke<br />

duyuyormuş, sanki bu adam sütten çıkmış<br />

ak kaşık'' diye sürdürdü.<br />

Vural, Erdoğan'ın çeşitli tarihlerde yaptığı<br />

açıklamaları okuyarak, ''Ne söylüyor, anlayanınız<br />

oldu mu? Bu zikzaklı demeçlerle<br />

milleti şaşkına uğratıp, milleti felç etmek,<br />

duyarlılığını azaltmak istiyorlar. Amaç ve<br />

hedef PKK'ya, bir siyasal çözüm imkanı vermektir''<br />

dedi.<br />

-''Belki İmralı'yı da evlendirirler''-<br />

Erdoğan'ın, mahkumların eşleriyle cezaevi<br />

dışında görüşmeleri uygulamasına ilişkin<br />

açıklamasının sorulmasına Vural, ''Bunu<br />

Türkiye'ye büyük bir müjde olarak sunuyor.<br />

Yakında belki İmralı'yı da evlendirirler.<br />

Böyle bir konunun, Türkiye'de reform olarak<br />

ortaya konulması zannedersiniz bu milletin<br />

yüzde 95'i mahkum, bütün millet bunu bekliyor.<br />

Delillerin yok edildiği, çocukların<br />

eleştirdiği için hapse atıldığı Türkiye'de<br />

bunu büyük demokratikleşme aracı gibi<br />

sunmak ne kadar çelişki. Mahkumlar için<br />

bunu yapıyorsun da eş özrü olan öğretmenleri<br />

niye biraraya getirmiyorsun?'' diye<br />

konuştu.<br />

Erdoğan'ın, A takımının, hazır olduğunu<br />

ileri süren Vural, ''Leyza Zana, Orhan<br />

Miroloğlu, Kemal Burkay. Barzani ne yaptı<br />

da kongrenize çağırıyorsunuz, PKK'yı<br />

besledi diye ödüllendiriyor musunuz? Oldu<br />

olacak İmralı'yı, Kandil'i de çağırın. O<br />

tabloyu AKP'ye oy verenler de hazmetmez''<br />

dedi. AA<br />

AK Parti<br />

kulislerinde<br />

konuşulan<br />

son iddia!<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın genel başkanlığa<br />

son kez aday olacağı AK Parti 'nin 30 Eylül'de<br />

yapılacak kongresi hem partinin hem de Türk<br />

siyasetinin yakın geleceğinin nasıl şekilleneceğine ilişkin<br />

önemli ipuçları verecek. Erdoğan, manifesto niteliği<br />

taşıyacak konuşmasıyla damga vuracağı kongrede partisini<br />

2014'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri<br />

dahil, önümüzdeki 3 kritik seçime taşıyacak yeni kurmay<br />

kadrosunu belirleyecek. Erdoğan'ın 50 kişilik MKYK'da<br />

(Merkez Karar Yürütme Kurulu) en az yüzde 50 oranında<br />

değişikliğe gitmesi bekleniyor.<br />

Hazırlık çalışmalarının başında bizzat bulunmak için<br />

ABD ziyaretini iptal eden Erdoğan, kongre mesaisine dün<br />

de devam etti. Erdoğan “ustalık manifestosu” olacak ve<br />

gelecek 11 yıla ilişkin Türkiye hayalini ortaya koyacak<br />

konuşmasına son şeklini vermek üzere çalıştı.<br />

Son karar Erdoğan'ın<br />

Erdoğan'ın 2014'teki Köşk ve 2015'teki genel seçimleri<br />

dikkate alarak şekillendireceği yeni MKYK için adeta nefesler<br />

tutulmuş durumda. Özellikle 3 dönem kuralı nedeniyle<br />

bir sonraki seçimlerde parlamentoya girme şansı<br />

bulunmayan, kabine revizyonlarında da bakan olamayan<br />

pek çok milletvekili MKYK üyeliği hayali kurarken, mevcut<br />

MKYK üyelerinin büyük bölümü de pozisyonlarını koruyup<br />

koruyamayacaklarını merak ediyor. Yeni MKYK<br />

için parti yetkili organlarında ve grupta anket gerçekleştirip,<br />

doldurulan formların açılmaksızın kendisine<br />

gönderilmesi talimatını veren Erdoğan'ın, yakın kurmaylarıyla<br />

durum değerlendirmesi yaptığı ancak isim<br />

bazında son kararı bizzat vereceği konuşuluyor. AK Partililer<br />

“Bir kaç isim dışında herkes listeyi kongre salonunda<br />

delegelere dağıtıldığında görecek” ifadesini<br />

kullanıyor.<br />

Kongre çalışmalarını yürüten ekibin etkin isimlerinden<br />

Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem dün katıldığı bir<br />

televizyon programında, “Oran ne olur bilemem ama<br />

ciddi oranda değişiklik olacak. Ancak yenilenelim diye<br />

tecrübe de yok sayılmayacak” dedi.<br />

Parti kulislerinde Erdoğan'ın 3 dönem engeli nedeniyle<br />

bir daha milletvekili olamayacak bakanları Bekir Bozdağ,<br />

Nihat Ergün ve Fatma Şahin'i yeni MKYK'ya taşıyacağı,<br />

Bülent Arınç, Hayati Yazıcı ve Beşir Atalay'ın da yerlerini<br />

koruyacağı konuşulurken, HAS Parti'yi kapatark AK Parti'ye<br />

katılan Numan Kurtulmuş'un da yeni MKYK'ya yer<br />

almasına kesin gözüyle bakılıyor. Kulislerde Anayasa<br />

Mahkemesi eski raportörü Osman Can, Kürt siyasetçi ve<br />

yazar Orhan Miroğlu ise “dışarıdan takviye” alınacak<br />

diğer isimler olarak dillendiriliyor.<br />

‘Has' görevliler<br />

Yerli ve yabancı konukların, milletvekilleri, delege ve<br />

gazetecilerin salona giriş güzergahları ayrı ayrı belirlenirken,<br />

Numan Kurtulmuş ve ekibi ile yine kısa süre<br />

önce partiye resmi katılımları gerçekleşen Süleyman<br />

Soylu ve Osman Can gibi isimlerin salonda “konuklar”<br />

bölümünde oturtulacağı öğrenildi. Bu isimlerin girişte ve<br />

içeride “tanınmama” sorunu yaşamaması için, kapılarına<br />

HAS Parti camiasını tanıyan özel görevliler yerleştirilecek.<br />

HABER MERKEZİ<br />

AKP<br />

Gök: Suruç'un rüyası hızla<br />

gerçekleşiyor<br />

Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili<br />

Dr. Abdulkerim Gök, Suruç<br />

Ovası Pompaj Sulaması projesi<br />

Tünelini ziyaret etti. Gök, Suruçluları<br />

sevindirecek müjdeyi de<br />

verdi.<br />

Yörenin ekonomik, sosyal ve<br />

kültürel gelişimine büyük katkı<br />

sağlayacak bu projenin inşaatını<br />

ziyaret eden Milletvekili Dr. Abdulkerim<br />

Gök 'Suruç'un rüyası<br />

hızla gerçekleşiyor' dedi.<br />

Suruç Ovası Pompaj Sulaması<br />

projesinin yakın takipçisiyim. Milletvekili<br />

olduğum günden bu güne<br />

kadar, Ankara'da Bakan Veysel<br />

Eroğlu ve DSİ Genel Müdürü Akif<br />

Özkaldı ile yakın diyalog<br />

halindeyim. Her 2 ayda bir<br />

Bakanımız ve Genel Müdürümüzle<br />

istişarede bulunuyor, projenin<br />

devamı hakkında bilgi alıyorum.<br />

HABER MERKEZİ<br />

CHP<br />

Ülkesinin çıkarını korumayana<br />

hain denir<br />

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu,<br />

Wikileaks’te<br />

yayınlanan ve dönemin<br />

ABD Büyükelçisi Robert<br />

Pearson’ın 2003’te yazdığı öne<br />

sürülen kriptoyu okuyarak,<br />

Başbakan Erdoğan’ı hainlikle<br />

suçladı<br />

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,<br />

OdaTV davasında<br />

serbest kalan gazeteciler Barış<br />

Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın<br />

yayımladığı ‘Sızıntı & Wikileaks’te<br />

Ünlü Türkler’ isimli kitapta<br />

yer alan, dönemin ABD<br />

Büyükelçisi Robert Pearson’ın, 6<br />

Haziran 2003 tarihli kriptosunda,<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan<br />

hakkında yazdıklarını okuyarak,<br />

Erdoğan’ı “hainlikle” suçladı.<br />

Kılıçdaroğlu başkanlığında<br />

CHP’nin TBMM grubu, PM ve<br />

YDK üyeleriyle Büyük Anadolu<br />

Oteli’nde düzenlenen Ortak<br />

Çalışma Toplantısı dün başladı.<br />

HABER MERKEZİ<br />

MHP<br />

Bahçeli: Barzani ile kucaklaşmak<br />

yüzsüzlük<br />

MHP Genel Başkanı Devlet<br />

Bahçeli, dün yaptığı<br />

açıklamada, MHP<br />

Merkez Yönetim Kurulu toplantısı<br />

ve son siyasi gelişmeleri değerlendirdi.<br />

Bahçeli, AK Parti’nin<br />

haftasonunda yapılacak Büyük<br />

Kongresi’ne Kuzey Irak Bölgesel<br />

Kürt Yönetimi Başkanı Mesud<br />

Barzani’nin de davet edildiğini<br />

anımsattı. Sınır ötesi terör kamplarının<br />

imha edilemediğini belirten<br />

Bahçeli, şunları söyledi:<br />

“Üstelik AKP, bu hafta sonunda<br />

yapılacak büyük kongresinde<br />

terörün azmettiricisi ve besleyicisi<br />

peşmergeyi, Türk milletine<br />

nankörlük yaparcasına ağırlamayı<br />

planlamaktadır.rak’ın kuzeyinde<br />

katilleri barındıran, palazlandıran<br />

ve üzerimize kışkırtan Barzani,<br />

Başbakan Erdoğan’la kucaklaşacak<br />

ve alkışlanacaktır. Bu hem<br />

AKP’ye oy verenlere hem de aziz<br />

milletimize büyük bir hakaret ve<br />

yüzsüzlük örneğidir. HABER<br />

MERKEZİ<br />

BDP<br />

BDP'li Tan'dan darbeye ilişkin<br />

soru önergesi<br />

BDP'li Altan Tan'dan darbeye<br />

imkan sağlayan maddelere<br />

ilişkin soru önergesi... Tan,<br />

Ak Parti'ye 10 yıllık iktidarde<br />

neden hiçbir düzenleme yapılmadığın<br />

sordu.<br />

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan<br />

Tan, Türk Silahları Kuvvetleri<br />

(TSK)'nin cumhuriyeti koruma ve<br />

kollamaya yetki olarak gördüğü<br />

maddelere ilişkin Adalet Bakanı<br />

Sadullah Ergin'e yazılı soru önergesi<br />

verdi.<br />

Tan, soru önergesinde "10 yıllık iktidarınızda<br />

bu maddelerle ilgili<br />

neden hiçbir düzenleme yapılmamıştır?"<br />

diye sordu. CİHAN


8 Gündem<br />

HERKES<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Cumhurbaşkanı artık<br />

rektör atamayacak<br />

Yenilenen YÖK Kanunu'nda rektör ve dekan atamalarını<br />

yeni kurulacak üniversite konseyleri yapacak.<br />

ektör atamalarında Köşk, dekan<br />

Ratamalarında ise Yükseköğretim<br />

Kurumu (YÖK) devreden çıkacak.<br />

YÖK Kanunu'nda değişiklik<br />

öngören taslak, görüş alınmak<br />

üzere üniversite rektörlerine<br />

gönderildi.<br />

Değişikliğe göre kurulun üye yapısı<br />

da yeniden belirlenecek. Bu<br />

konuda taslakta öngörülen<br />

modellerden birine göre 5 üye<br />

Cumhurbaşkanı, 5 üye Bakanlar<br />

Kurulu, 5 üye Rektörler Kurulu ve 5<br />

üye TBMM tarafından seçilecek.<br />

Diğer alternatife göre ise 7 üye<br />

Cumhurbaşkanı, 7 üye Bakanlar<br />

Kurulu ve 7 üye Rektörler Kurulu<br />

tarafından belirlenecek.<br />

ÜNİVERSİTE KONSEYLERİ<br />

KURULACAK<br />

Yeni yapılanma ile üniversiteler<br />

'kurumsallaşmış' ve<br />

'kurumsallaşmakta<br />

olan' şeklinde ikiye ayrılacak.<br />

Bakanlar Kurulu kararıyla<br />

kurumsallaşmış üniversitelerde<br />

'Üniversite konseyi' kurulacak. En<br />

az 10 yıldır faaliyette bulunan ve<br />

100'ün üzerinde öğretim üyesi<br />

bulunan üniversiteler<br />

'kurumsallaşmış üniversite'<br />

sayılacak ve teklif üzerine konsey<br />

kurabilecek.<br />

11 kişilik konseyin 2 üyesini<br />

Bakanlar Kurulu, 2 üyesini adı<br />

Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu<br />

olarak değiştirilecek olan YÖK, 5<br />

üyesini fakültelerin bölüm<br />

başkanları arasından seçilecek. Bu<br />

9 kişi üniversitelerin mezunları<br />

arasından bir üye daha seçecek.<br />

Konsey'in 11. üyesi ise<br />

"üniversitenin bulunduğu ilde en<br />

çok vergi veren ve üniversiteye en<br />

çok bağışta bulunanlar" arasından<br />

seçilecek.<br />

Konseyi bulunan üniversitelerde<br />

rektör ve dekanlar bu konseyler<br />

tarafından atanacak. Devlet<br />

üniversitesinde bir öğretim üyesi iki<br />

kez üst üste rektörlük<br />

yapamayacak. Öte yandan Fen ve<br />

mühendislik bilimleri, sosyal ve<br />

beşeri bilimler ve sağlık bilimleri<br />

alanlarından iki defa üst üste rektör<br />

seçilmeyecek. Konseyi bulunan<br />

üniversitelerde kurulacak olan<br />

'Rektör Adaylarını Belirleme<br />

Komisyonu'nun belirleyeceği<br />

şartları taşıyan adaylardan 3 isim<br />

belirlenecek. Bu isimler arasından<br />

konsey tarafından rektör atanacak.<br />

YABANCI ÜNİVERSİTELER<br />

KURULACAK<br />

Taslağa göre, yabancı üniversiteler<br />

de YÖK'ün teklifi ve Bakanlar<br />

Kurulu'nun kararıyla Türkiye'de<br />

fakülte açabilecek.<br />

HABER MERKEZİ<br />

Fethullah Gülen Hocaefendi, Financial<br />

Times'a yazdı: Peygamberimiz'in sünnetinde şiddete yer yoktur<br />

Peygamberimiz'le ilgili olumsuz bir yorum, Müslümanların derin<br />

üzüntü hissetmesine sebep olur. Bu saldırılar kınanmalıdır fakat doğru<br />

cevap şiddet değildir. Bu tür kışkırtmalara kanmaktansa, İslam İşbirliği<br />

Teşkilatı ya da BM'ye seslenilmeli, onlardan bu tür nefret vakalarına<br />

müdahale etmeleri ve kınamaları istenmeli.<br />

ünyaca ünlü Financial Times<br />

Dgazetesine bir makale yazan<br />

Fethullah Gülen Hocaefendi,<br />

Peygamberimiz Hz. Muhammed'e<br />

(sas) yönelik hakaretleri kınadı,<br />

Müslümanları da ölçülü ve yapıcı<br />

tepki vermeye davet etti. Gülen,<br />

'Müslümanların Masumiyeti' isimli<br />

film ve filme verilen tepkileri ele<br />

alan makalesinde Peygamber'in<br />

geleneğinde şiddet içeren<br />

davranışlara yer olmadığını<br />

vurguladı. "Ne cismaniyetimize esir<br />

düşüp, reaksiyoner hislerimizin<br />

esiri olmalı ne de değer ve<br />

inançlarımıza karşı sistemli olarak<br />

sürdürülen iftiralar karşısında<br />

tamamen sessiz kalmalıyız."<br />

ifadelerini kullandı. İslam karşıtı<br />

film ve karikatürlerin düşünce<br />

özgürlüğü kavramının istismarı<br />

olduğunu belirten Gülen,<br />

"Başkalarının hak, itibar ve<br />

özgürlüklerini ihlal eden bu söylem<br />

insanlığı karmaşaya sürükler."<br />

uyarısında bulundu.Gülen<br />

makalesinde,<br />

İslam'a<br />

hakaret<br />

edenlerin<br />

amacının kötü bir Müslüman imajı<br />

meydana getirerek ayrımcılık,<br />

izolasyon, zulüm ve tehciri haklı<br />

göstermek olabileceğine dikkat<br />

çekti. Benzer hakaretlerin geçmişte<br />

de yapıldığını hatırlatarak sağduyu<br />

mesajı verdi: "Aynı şeyler farklı<br />

araçlarla gelecekte de<br />

tekrarlanabilir. Müslümanlar oyuna<br />

gelmemeli. Şiddet yoluyla gösterilen<br />

tepkiler yanlıştı ve sırat-ı<br />

müstakimden sapmış bir<br />

yaklaşımdı. Şiddete başvuranları<br />

engellemek için sürekli çaba<br />

göstermeliyiz."<br />

Müslümanlar her gün şöyle dua<br />

eder: Allah'ım, bizi doğru yolda tut.<br />

Bu dua bizim aşırı uçlardan<br />

uzaklaşmamıza ve hayatlarımızda<br />

bir denge tutturmamıza yardım<br />

eder. Tepkisel içgüdülerimizin<br />

rehinesi olmamalıyız ama aynı<br />

zamanda değerlerimizin ve<br />

inançlarımızın sistematik bir şekilde<br />

aşağılanmasının karşısında<br />

tamamen sessiz de kalmamalıyız.<br />

Bu iki uç arasındaki denge,<br />

Peygamberimiz Hazreti<br />

Muhammed'in<br />

(sas)<br />

mirasına<br />

karşı<br />

gösterilen<br />

hakaretlere<br />

verilen<br />

şiddet<br />

dolu<br />

tepkilerle<br />

bozuldu.<br />

Bu şiddet<br />

içeren<br />

tepkiler<br />

yanlıştı ve<br />

bizi doğru yoldan saptırdı.<br />

Müslümanlar, Peygamber'e (sas)<br />

karşı yapılan bu saldırılara tepkisiz<br />

kalmamalılar. Aksine en büyük<br />

hassasiyeti göstermeliler ve temkinli<br />

olmalılar. İslam'ı aşağılayanlar<br />

Müslümanları olumsuz bir şekilde<br />

tanıtmaya çalışıyor olabilirler,<br />

böylece Müslümanların ayrımcılığa<br />

uğramalarını, izole edilmelerini,<br />

kovuşturulmalarını ve sınır dışı<br />

edilmelerini meşru göstermek<br />

isteyebilirler. Müslüman<br />

dünyasında kasıtlı bir şekilde<br />

karmaşa başlatmak yeni bir husus<br />

değildir. Geçmişte kutsal<br />

değerlerimize karikatürlerle<br />

saldırılmıştı. Bugün bir film ve yine<br />

bir Fransız dergisindeki<br />

karikatürlerle saldırılıyor. Yarın<br />

başka araçlar kullanılabilir.<br />

Müslümanlar aldanmamalı ve bu<br />

kandırmacaya inanmamalılar.<br />

Aksine şiddete başvurmak<br />

noktasında kolay kışkırtılanları<br />

engellemek ve durdurmak için<br />

açıklamalarda bulunmalılar.<br />

HABER MERKEZİ<br />

artinin ulusalcı kanadına<br />

Pmensup milletvekilleri “Bu<br />

açıklamaları parti tabanına<br />

anlatamıyoruz” deyince Aygün,<br />

“Söylediklerimin arkasındayım,<br />

sizin zihniyetiniz beni<br />

anlayamaz” diye bağırdı.<br />

PKK tarafından kaçırılan<br />

Tunceli Milletvekili Hüseyin<br />

Aygün 'ün serbest bırakıldıktan<br />

sonra yaptığı açıklamalar, CHP<br />

'nin iki günlük toplantısında<br />

Kürt kavgasına neden oldu.<br />

Ulusalcı vekiller, Aygün'ün<br />

serbest bırakıldıktan sonra<br />

‘Genç arkadaşlar', ‘Dersim<br />

dağlarını özlemişim', ‘İki<br />

günlük dağ maceram'<br />

şeklindeki açıklamalarına tepki<br />

gösterdi.<br />

Aygün, eleştirilere<br />

“Söylediklerimin arkasındayım.<br />

Kafatasçılar. Kafasızlar. Sizin<br />

zihniyetiniz beni anlayamaz”<br />

diye bağırdı.<br />

CHP'nin Büyük Anadolu<br />

Oteli'nde iki gün süren ve dün<br />

akşam sona eren çalışma<br />

toplantısının ikinci gününe,<br />

Kürt sorunu kavgası damgasını<br />

vurdu.<br />

Dersim olayları ile ilgili yaptığı<br />

açıklamalar nedeniyle daha<br />

önce ulusalcı milletvekillerinin<br />

M eclis<br />

BDiyarbakır'ın<br />

Dicle İlçesi'nde 21<br />

Ağustos'ta PKK 'lılar<br />

tarafından kaçırılan ve<br />

dün akşam saatlerinde<br />

serbest bırakılan AK<br />

Parti Sur ilçe eski<br />

Başkanı Hamit<br />

Çelikkanat , İnsan<br />

Hakları Derneği (İHD)<br />

Diyarbakır şubesinde<br />

düzenlediği basın<br />

toplantısında<br />

partisinden istifa<br />

ettiğini açıkladı.<br />

Dicle İlçesi'ne bağlı<br />

Aşağıyokuşlu Köyü'nde<br />

21 Ağustos'ta PKK'lılar<br />

tarafından kaçarılan ve<br />

dün akşam saatlerinde<br />

serbest bırakılan Ak<br />

Parti eski Sur ilçe<br />

1 EKİM 2012<br />

CHP'nin çalışma toplantısının son<br />

gününe PKK tarafından kaçırılan<br />

Aygün'ün sarf ettiği sözler damga vurdu.<br />

Meclis'te bildiri yayınlamasına<br />

neden olan Tunceli Milletvekili<br />

Hüseyin Aygün'ün PKK<br />

tarafından serbest bırakıldıktan<br />

sonra yaptığı açıklamalar da<br />

dün krize neden oldu.<br />

KABUL EDİLEMEZ<br />

CHP'nin ulusalcı isimlerinden<br />

Bolu Milletvekili Tanju Özcan,<br />

Aygün'ün, özellikle “Genç<br />

arkadaşlar”, “Dersim dağlarını<br />

özlemişim”, “İki günlük dağ<br />

maceram” şeklindeki<br />

açıklamalarına tepki gösterdi.<br />

Özcan, Aygün'ün serbest<br />

bırakılma sonrası parti içindeki<br />

ulusalcılara “kafatasçı<br />

benzetmesi” yapmasına da<br />

tepki gösterdi. Özcan, terör<br />

olaylarının ve şehit sayısının<br />

arttığı süreçte bu konuşmanın<br />

kabul edilemez olduğunu<br />

söyledi. Özcan, “Seçmene<br />

açıklama yapamıyoruz” dedi.<br />

KULKULOĞLU TEKRARLADI<br />

Kayseri Milletvekili Şevki<br />

Kulkuloğlu da ayağa kalkarak,<br />

Aygün'ün açıklamalarını<br />

yüksek sesle okudu ve tepkisini<br />

dile getirdi. Aygün, oturduğu<br />

yerden Özcan ve Kulkuloğlu'na<br />

“Söylediklerimin arkasındayım.<br />

Kafatasçılar. Kafasızlar. Sizin<br />

zihniyetiniz beni anlayamaz”<br />

diye bağırdı.CHP Genel Başkan<br />

Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu,<br />

Aygün'e sahip çıkarak,<br />

ulusalcılara “Oturun yerinize<br />

terbiyesizler” diye bağırdı. Olay<br />

halef selef genel başkanlar<br />

Kılıçdaroğlu ve Baykal'ın gözü<br />

önünde oldu. Baykal'ın sinirli<br />

olduğu ve oturduğu yerden<br />

tepki gösterdiği belirtildi.<br />

FATURAYI ŞİMDİDEN<br />

BAYKAL'A KESTİ<br />

Yerel seçimlerin 27 Ekim 2013'te<br />

yapılmasına ilişkin Anayasa<br />

değişikliği teklifi ile yasa<br />

teklifinin AK Parti veMHP<br />

tarafından TBMM Başkanlığı'na<br />

sunulmasının ardından<br />

partilerdeki yerel seçim<br />

hazırlıkları hız kazandı.<br />

Yerel seçim çalışmaları,<br />

CHP'nin iki günlük çalışma<br />

toplantısının da ana gündem<br />

maddelerinden birisi oldu.<br />

1 EKİM 2012<br />

VEKİLLER ŞİKAYET ETTİ<br />

Alınan bilgiye göre,<br />

toplantıların basına kapalı<br />

bölümünde, çok sayıda<br />

milletvekili, CHP'li belediye<br />

başkanlarından<br />

rahatsızlıklarını dile<br />

getirdi.Milletvekilleri, CHP'li<br />

belediyelerin hizmetleri ile ilgili<br />

vatandaşlardan çok sayıda<br />

şikayet aldıklarını belirtirken,<br />

belediye başkanlarına<br />

milletvekili olarak bile<br />

ulaşamadıklarından yakındı.<br />

Vekiller, “Belediye başkanları<br />

bizim telefonlarımıza dahi<br />

çıkmıyor, vatandaş nasıl<br />

ulaşsın” dedi.<br />

KÖTÜ YÖNETİLİYOR<br />

Kılıçdaroğlu, olası yerel seçim<br />

başarısızlığında sorumluluğun<br />

mevcut partili belediye<br />

başkanları ile eski Genel<br />

Başkan Deniz Baykal<br />

yönetimine ait olduğuna işaret<br />

etti.<br />

Kılıçdaroğlu, “Belediyelerimizin<br />

bazıları çok başarısız, çok kötü<br />

yönetilen belediyelerimiz var.<br />

Bir gerçek var ki bu belediye<br />

başkanlarımızın 2009 yılındaki<br />

parti yönetimi tarafından<br />

belirlendiği ortadadır. Ancak bu<br />

bahane olmamalıdır. Yerel<br />

seçimlerdeki başarısızlığı asla<br />

affetmem” ifadelerini<br />

kullandı.HABER MERKEZİ<br />

PKK'nın kaçırıp serbest<br />

bıraktığı AK Partili istifa etti<br />

Başkanı Hamit<br />

Çelikkanat, Diyarbakır<br />

İHD Şubesinde basın<br />

toplantısı düzenledi.<br />

Diyarbakır Barosu<br />

Başkanı Mehmet Emin<br />

Aktar, Mazlum-Der<br />

Diyarbakır Şube<br />

Başkanı Abdurrahman<br />

Ay'ın da katıldığı<br />

toplantıda konuşan<br />

İHD Diyarbakır Şube<br />

Başkanı Raci Bilici,<br />

Çelikkanat'ın PKK<br />

tarafından serbest<br />

bırakılması ile bir<br />

ihlalin ortadan<br />

kalktığını söyledi.<br />

"AK PARTİ HAKKARİ İL<br />

BAŞKANI<br />

DABIRAKILACAK"<br />

Diyarbakır Barosu<br />

Başkanı Mehmet Emin<br />

Aktar da, girilen sürece<br />

alıkonulan kişilerin<br />

serbest bırakılmasının<br />

önemli bir katkısı<br />

olacağını ifade ederek,<br />

"Alıkonulan asker,<br />

kaymakam, polis ve<br />

diğer sivillerin de<br />

serbest bırakılmasını<br />

diliyoruz. Sanırım bu<br />

günlerde bu tip iyi<br />

haberler daha da<br />

gelecek. Dün Hakkari İl<br />

Başkanı'nın teslim<br />

edileceği konusunda<br />

bir bilgi aldık. Sanırım<br />

Federal Kürdistan<br />

Bölgesi'nde bir teslim<br />

alma olabilecek. Bu tür<br />

şeylerin kamuoyuna<br />

yansıması konusunda<br />

da Kürt meselesinin<br />

çözümü konusunda da<br />

bir sürecin<br />

AK Parti Sur ilçe eski<br />

Başkanı Hamit<br />

Çelikkanat, partisinden<br />

istifa ettiğini açıkladı<br />

başlamasına da vesile<br />

olur."<br />

İngilizce'de büyük<br />

devrim! Ana diliniz gibi<br />

ingilizce<br />

konuşturuyoruz. Nasıl<br />

mı? Tıklayın.<br />

Ayda 750 tl taksitle 70<br />

bin tl konut kredisi için<br />

hemen başvur!<br />

Mazlum-Der Diyarbakır<br />

Şube başkanı Avukat<br />

Abdurrahman Ay ise,<br />

insan hayatının<br />

kendileri için çok<br />

önemli olduğunu,<br />

pazarlık konusu<br />

yapılmaması<br />

gerektiğini söyledi.<br />

Hiçbir şekilde sivil<br />

siyaset yapan<br />

insanların tercihleri,<br />

düşünce ve fikirleri<br />

nedeniyle hiçbir güç<br />

tarafından baskıya<br />

maruz kalmamaları<br />

gerektiğini belirten Ay,<br />

"Halen özgürlüğünden<br />

yoksun insanlar hem<br />

cezaevlerinde, hem de<br />

örgütün elinde var. Bu<br />

insanların fikirleri<br />

nedeniyle, tercihleri<br />

nedeniyle tutsak<br />

edilmeleri bizler<br />

açısından kabul<br />

edilemez bir durum"<br />

dedi.AA<br />

aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör<br />

Bsorununun çözümü için görüşmelerin<br />

yapılabileceğini belirterek, ''Biz milletçe şu<br />

üzümü yiyelim, şu çözümü yakalayalım<br />

istiyoruz. Yaptığımız iş bu. Bunun için de<br />

risk alıyoruz. Bir şeylere rağmen bu adımı<br />

yapıyoruz ve bir şeylere rağmen de bunları<br />

yaptık. Şimdi yine yapılır mı? Biz yine<br />

yaparız. Kılıçdaroğlu'na rağmen de yaparız,<br />

Sayın Bahçeli'ye rağmen de bunu yaparız.<br />

Niye? Milletimin burada menfaati varsa,<br />

ülkemin burada menfaati varsa, biz buna<br />

inanıyorsak bunun zamanlamasını yapar,<br />

tüm kurumlarımızla da değerlendirmeyi<br />

yapar ondan sonra adımı atarız'' dedi.<br />

Gazetecilerin gündemdeki konularla ilgili<br />

sorularını yanıtlayan Erdoğan, terörün sona<br />

ermesi için geçmişte yürütülen görüşmelere<br />

ilişkin değerlendirmelerde bulundu<br />

Başbakan Erdoğan, terörist başı Abdullah<br />

Öcalan'ın kardeşiyle yaptığı görüşmenin<br />

hatırlatılması ve ''O görüşmeden size gelen<br />

resmi bir mesaj var mı?'' sorusunun<br />

yöneltilmesi üzerine, şunları söyledi :<br />

''Terör konusunda İmralı'nın bize herhangi<br />

bir resmi yazısı olmaz. Bunlar gayriresmidir.<br />

Kardeşinin İmralı'ya gidişinin ardından<br />

yaptığı bir açıklaması var. Kendilerinin<br />

ağabeyleriyle görüştürülemediği<br />

noktasında açıklamaları var. Aslında biz<br />

aile noktasındaki hassasiyetimizi hep<br />

koruduk. Yani 'onlar en doğal haklarıdır,<br />

gidebilirler' dedik. Fakat İmralı'daki terörist<br />

başı ise bunu hiçbir zaman sıcak<br />

karşılamadı, kabul etmedi. Ama bu son<br />

olayda özellikle kendileri de herhalde bir<br />

teyit almak istediler. Çünkü bir yalan haber<br />

Ankara Kumrular Caddesi'nde geçen yıl<br />

eylül ayında düzenlenen bombalı<br />

saldırıya ilişkin Ankara Cumhuriyet<br />

Savcısı Yıldırım Bayyurt tarafından hazırlanan<br />

iddianame Ankara 13. Ağır Ceza<br />

Mahkemesi'ne gönderildi. Savcı, bir numaralı<br />

sanık Ümit Akgümüş hakkında 6<br />

kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1.200 yıla<br />

kadar hapis cezası talep etti.<br />

nkara'nın en işlek yerlerinden<br />

AKumrular Caddesi'ndeki<br />

bombalı terör saldırısıyla ilgili<br />

soruşturma tamamlandı.<br />

Soruşturmayı yürüten Ankara<br />

Cumhuriyet Savcısı Yıldırım<br />

Bayyurt, hazırladığı iddianameyi<br />

TMK 10. maddesiyle yetkili Ankara<br />

13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne<br />

gönderdi. Savcı, bir numaralı sanık<br />

olarak gösterdiği Ümit Akgümüş<br />

için altı kez ağırlaştırılmış müebbet<br />

ve 1.200 yıla kadar hapis cezası<br />

talep etti. İddianamede, saldırı<br />

öncesi özel eğitim aldığı belirtilen<br />

Akgümüş'ün "Yakında<br />

göreceksiniz. İsmim çok<br />

konuşulacak." şeklinde sözler<br />

söylediği aktarıldı.<br />

Kumrular Caddesi'nde, geçen yıl<br />

eylül ayında gerçekleştirilen<br />

bombalı saldırıda 5 kişi hayatını<br />

kaybederken, 40 kişi de<br />

yaralanmıştı. Polisin çalışması<br />

sonucu 24 yaşındaki Ümit<br />

Akgümüş saldırının faili olarak<br />

yakalanmıştı. Tamamlanan<br />

iddianamede, Akgümüş'ün<br />

saldırıda hayatını kaybeden 5<br />

vatandaş için ayrı ayrı müebbet,<br />

'Devletin güvenliğine karşı suçları'<br />

düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun<br />

302. maddesi gereğince de<br />

ağırlaştırılmış müebbet hapisle<br />

cezalandırılması istendi.<br />

Savcı Yıldırım Bayyurt, saldırıda<br />

yaralanan 40 kişiye yönelik fiili<br />

ise, 'kasten adam öldürmeye<br />

teşebbüs' olarak değerlendirdi.<br />

Bu suçun her yaralı için ayrı ayrı<br />

değerlendirilmesi ve Akgümüş'ün<br />

her bir yaralı için ayrı ayrı 20'şer yıl<br />

ceza alması, bunun yarı oranında<br />

artırılarak 30 yıla çıkartılması<br />

gerektiğini ifade etti. Akgümüş için<br />

ayrıca toplamda 1.200 yıl hapis<br />

cezası istedi.<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

-''İçeriği de herhalde onunla<br />

planlayacak halimiz yok''-<br />

dışarıya salındı.<br />

Öldüğüne dair bir<br />

haber yayılmak<br />

istendi. Böyle bir<br />

durum<br />

olmadığını<br />

gördü.''<br />

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal<br />

Kılıçdaroğlu'nun, ''Öcalan'ın muhatap<br />

alınmasını içime sindiremiyorum''<br />

sözlerinin hatırlatılması üzerine, şöyle<br />

konuştu :<br />

''Sayın Kılıçdaroğlu'nun nerede, ne zaman,<br />

ne dediği hiç belli olmuyor. Oslo'yla<br />

görüşmekten yana olduğunu, İmralı'da<br />

görüşmekten yana olduğunu söylüyor 'ama<br />

bunun içeriği önemli' diyor. İçeriği de<br />

herhalde onunla planlayacak halimiz yok.<br />

Bu konuda biz hükümet olarak bu<br />

görüşmeleri yapması gereken, çünkü biz<br />

aynı zamanda siyasetçiyiz.''<br />

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, bir ülkenin<br />

yönetimi noktasında bu tür görüşmeleri<br />

yapmakla görevli olduğunu dile getiren<br />

Erdoğan, teşkilatın sadece terör örgütleriyle<br />

bunu yapmayacağını, diğer bütün suçlarda<br />

da bu görüşmeleri yapacağını vurguladı.<br />

Başbakan Erdoğan, bütün engellemelere<br />

rağmen İmralı'yla da Oslo'yla da<br />

görüşmeler noktasında bu süreci<br />

başlattığını belirterek, bu sürecin farklı<br />

anları da olduğunu vurguladı.<br />

''Maalesef Oslo görüşmelerinde özellikle<br />

samimiyetsiz bir yaklaşım görünce olayı<br />

bitirmek durumunda kaldık'' diyen<br />

Erdoğan, Habur sürecinin, samimi<br />

yaklaşımlarının karşılığını bulmadığı bir<br />

süreç olduğunu ifade etti. Başbakan<br />

Savcı, soruşturma kapsamında<br />

yüzden fazla kişinin ifadesine<br />

başvurdu. Akgümüş'ün,<br />

sansasyonel bir eylem peşinde<br />

olduğuna dikkat çekti. Soruşturma<br />

sonucunda mahkemeye,<br />

iddianameyle birlikte 60 klasör<br />

belge gönderildi.<br />

İddianamede, Akgümüş'ün<br />

saldırının öncesinde "Yakında<br />

göreceksiniz. İsmim çok<br />

konuşulacak." şeklinde sözler<br />

söylediği aktarıldı. Kumrular<br />

saldırısı öncesi özel eğitim aldığı<br />

vurgulanan Akgümüş'ün örgütte<br />

üst düzey yönetici ve lider olma<br />

hayallerinin bulunduğu belirtildi.<br />

Öte yandan, annesini küçük yaşta<br />

Erdoğan, şöyle devam etti<br />

''Biz özellikle, 'BDP'ye buraya bir yığma,<br />

vesaire yapmayın. Burada biz Türkiye'ye<br />

geçiş yapacak olan, kendi ailelerine<br />

dönecek olanlara biz bu kapıyı açıyoruz ve<br />

herhangi bir suçu, özellikle bu<br />

hazırladığımız yasaya aykırı olarak yoksa<br />

herkes ailesinin yanına dönecek.' Ama bu<br />

ne oldu, ne yazık ki bu tamamıyla her<br />

zaman alıştığımız kendilerinin, artık<br />

'miting' diyeyim ben buna, buna dönüştü.<br />

Biz tabii partiyle uğraşmıyoruz. Biz milletçe<br />

şu üzümü yiyelim, şu çözümü yakalayalım<br />

istiyoruz. Yaptığımız iş bu. Bunun için de<br />

risk alıyoruz. Bir şeylere rağmen bu adımı<br />

yapıyoruz ve bir şeylere rağmen de bunları<br />

yaptık. Şimdi yine yapılır mı? Biz yine<br />

yaparız. Kılıçdaroğlu'na rağmen de yaparız,<br />

Sayın Bahçeli'ye rağmen de bunu yaparız.<br />

Niye? Milletimin burada menfaati varsa,<br />

ülkemin burada menfaati varsa, biz buna<br />

inanıyorsak bunun zamanlamasını yapar,<br />

tüm kurumlarımızla da değerlendirmeyi<br />

yapar, ondan sonra adımı atarız.''<br />

-''Adama sorarlar, sen<br />

bugüne kadar neredeydin''-<br />

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ''28<br />

Şubat sürecinde Erbakan'a haksızlık edildi,<br />

o sürecin iyi takip edilmesi lazım''<br />

sözlerinin sorulması üzerine de Başbakan<br />

Erdoğan, şöyle konuştu:<br />

''Merhum hocamızla ilgili olarak adama<br />

tabii sorarlar. Ey Kılıçdaroğlu, sen bugüne<br />

kadar neredeydin? Senin daha önce yine<br />

mensubu olduğun bu partinin değişik<br />

mekanizmalarında çalıştığın dönemler var.<br />

Bakın, aynı şekilde Türkiye'de 330'un<br />

üzerinde milletvekiline sahip bir siyasi parti<br />

kapatılmak için Anayasa Mahkemesi'nde<br />

yargılanırken, Cumhuriyet Halk Partisi'nin<br />

tavrı 'hamdolsun ki Ankara'da yargı var'<br />

şeklinde, AK Parti'nin kapatılmasına adeta<br />

kaybeden Akgümüş'ün, Mersin'de<br />

yaşayan ve kendisini evlatlıktan<br />

reddettiğini açıklayan babası için<br />

ise iddianamede herhangi bir<br />

suçlama yer almadı.<br />

Savcı, Akgümüş'ü saldırının<br />

arkasından uzun süre evinde<br />

saklayan ve sorgusunda "Ben<br />

onun manevi annesiyim." diyen<br />

Hanım Sezgin'i de yardım ve<br />

yataklıkla suçladı.<br />

Akgümüş'ün kız arkadaşının da<br />

örgüt sempatizanı olduğu<br />

belirtilen iddianamede, kız<br />

arkadaşının savcılık sorgusunda<br />

samimi beyanlarda bulunduğu ve<br />

bu yapılanmanın içerisine<br />

Akgümüş'ün teşvikiyle girdiği<br />

ancak aktif bir eyleminin<br />

bulunmadığı anlatıldı.<br />

Gündem 9<br />

Erdoğan'dan önemli<br />

açıklamalar<br />

Başbakan Erdoğan, gündeme ilişkin iddialara cevap veriyor. Başbakan Erdoğan'ın<br />

öncelikli konusu terör örgütü ile görüşme süreci...Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,<br />

terör sorununun çözümü için görüşmelerin yapılabileceğini belirterek, ''Biz milletçe<br />

şu üzümü yiyelim, şu çözümü yakalayalım istiyoruz. Yaptığımız iş bu. Bunun için de<br />

risk alıyoruz. Bir şeylere rağmen bu adımı yapıyoruz ve bir şeylere rağmen de bunları<br />

yaptık. Şimdi yine yapılır mı? Biz yine yaparız. Kılıçdaroğlu'na rağmen de yaparız,<br />

Sayın Bahçeli'ye rağmen de bunu yaparız. Niye? Milletimin burada menfaati varsa,<br />

ülkemin burada menfaati varsa, biz buna inanıyorsak bunun zamanlamasını yapar,<br />

tüm kurumlarımızla da değerlendirmeyi yapar ondan sonra adımı atarız'' dedi.<br />

alkış tutuyordu. Sen bir defa böyle bir<br />

partinin mensubusun. Şu anda Erbakan<br />

hocamız toprağın altında, ebediyete<br />

yolculuğunu yapmış. Acaba Kılıçdaroğlu,<br />

hayatta olsa Erbakan hoca, o zaman aynı<br />

lafı söyleyebilecek miydi? Bunların akşamı<br />

ile sabahı hiçbir zaman aynı değildir. Her<br />

zaman bunlar, hep fiili veya fikri olarak bu<br />

darbelerin içinde olmuşlardır.''<br />

CHP'nin zihniyetinin bu olduğunu belirten<br />

Başbakan Erdoğan, ''Yeri gelmiş fiili olarak<br />

işin içinde olmuştur, bizzat aktör olarak<br />

bulunmuştur, yeri gelmiş aktör olarak<br />

bulunmamış ama fikri olarak o işin<br />

hazırlayıcısı olmuştur, ondan sonra da<br />

takipçisi olmuştur. Bunu 60'ta da<br />

görürsünüz, ondan sonrakilerde de hep<br />

görürsünüz, hepsinde vardır. Bu zihniyet 12<br />

Eylül'de de aynı şekilde, bu işin içinde yer<br />

almıştır. 'Biz şöyle zarar gördük, böyle zarar<br />

gördük' bunların hepsi hikaye. Bizzat işin<br />

içinde olmuşlardır. Onun için şu anda<br />

hocamızla ilgili olarak yapmış olduğu<br />

açıklamanın samimi olduğuna doğrusu ben<br />

inanmıyorum. Keşke samimi olsa. Çünkü<br />

mazilerine bakıyorum, mazilerinde bu<br />

samimiyeti göremiyorum'' ifadesini<br />

kullandı.<br />

-''Eğer olması gerekiyorsa olur''-<br />

''Neyi bekliyorsunuz?'' sorusuna karşılık<br />

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü<br />

''Şu anda zamanlama meselesidir, yani her<br />

an olabilir. Aynı şey, yani yurt dışında da<br />

görüşmeler noktasında, bu da olabilir. Oslo<br />

olmaz da başka bir yer olur. Eğer olması<br />

gerekiyorsa olur. Bu adımları atarız. Ama<br />

tüm mesele nedir. Burada, milletimin,<br />

ülkemin ve o anaların akan gözyaşlarının<br />

dinmesine vesile olacaksa biz bunu yaparız.<br />

Hani diyorlar ya 'çözüm, çözüm, çözüm'.<br />

Birileri inanın bize çözüm getirmiyor. Bizim<br />

bu attığımız adımları da beyefendiler çözüm<br />

olarak görmüyorlar.“HABER MERKEZİ<br />

KIRIKKALE'DEKİ BOMBA DA<br />

İDDİANAMEDE<br />

Kumrular saldırısının olduğu gün<br />

Kırıkkale'de trende yakalanan<br />

bombanın da Kumrular saldırısı ile<br />

bağlantılı olduğu belirtildi.<br />

İddianamede, Kırıkkale'de<br />

durdurulan Kurtalan Ekspresi'nin<br />

içerisinde bulunan 1 kilo C-4<br />

patlayıcının aynı gün ele<br />

geçirildiği, bombayı trene koyan<br />

'doktor' kod adlı Halil B. ile Ümit<br />

Akgümüş'ün aynı dönemde PKK<br />

kamplarında eğitim aldığı ifade<br />

edildi.HABER MERKEZİ


10 HERKES<br />

Basın-Kritik<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Yabancıların pozisyonu İMKB'yi yukarıda tutuyor<br />

Bir olumlu bir olumsuz yatırım haberi<br />

Selim IŞIKLAR OSMAN AROLAT<br />

Yaz ayları genellikle durgun<br />

geçer. İMKB de bu durgunluğu<br />

tam anlamıyla yaşıyor diyebiliriz.<br />

Yabancı yatırımcıların bu yıl<br />

başından itibaren banka<br />

hisselerinde pozisyon almaları ve<br />

endeksi kontrollerinde tutmaları<br />

dışında genel görünüm çok iç<br />

açıcı değil.<br />

İMKB 30 ağırlıklı olumlu<br />

görünüm devam ederken genel<br />

anlamda hisse fiyatları endeksin<br />

gerçeğini yansıtmayacak kadar<br />

geride kalmış durumda. Yatırımcı<br />

azlığı ve isteksizliği son dönemlerde<br />

yaşanan belirsizlikler borsanın<br />

eski havasını bozmuş<br />

durumda. Ayrıca talebin zayıflığına<br />

rağmen hisse arzları<br />

yoğun bir şekilde devam ediyor<br />

ve beklentisiz hisselere yoğun patron<br />

satışları yükselişlere<br />

katılımları engelliyor. Öte yandan<br />

İMKB endeksi halen 60 bin<br />

puanın üstünde. Çin, Rusya,<br />

Brezilya borsalarının şu anki performanslarına<br />

oranla daha güçlü<br />

bir duruş sergilemekte. Yabancı<br />

yatırımcıların ellerinde bulundurdukları<br />

bankacılık<br />

hisselerinin fiyatları endeksi<br />

yukarıda tutmayı başarıyor.<br />

Teknik göstergelere baktığımızda<br />

ise endeks hafta içinde sat<br />

sinyali verdi. Bu sinyalden sonra<br />

endeks yukarı dönme çabasını<br />

bıraktı ve dış borsalarla birlikte<br />

geri çekilmeye başladı. Cuma<br />

günü özellikle İtalya ve İspanya<br />

borsalarında yüzde 5'lere varan<br />

kayıplar sırasında 61 bin 400<br />

puana kadar gerileyen İMKB endeksi<br />

gün sonuna doğru yine<br />

bankacılık hisselerinin toparlanmasıyla<br />

kısmi olarak kayıpları<br />

geri aldı. Endeks günü yüzde<br />

0,88 azalışla 61 bin 792 puandan<br />

kapattı.<br />

Dış piyasalarda Avrupa'daki be-<br />

lirsizlikler, kuraklık nedeniyle<br />

gıda fiyatlarındaki artışlar haftanın<br />

en önemli gündemini oluşturdu.<br />

Özellikle buğday<br />

fiyatlarında inanılmaz yükselişler<br />

yaşanırken önümüzdeki<br />

günlerde gıda fiyatlarındaki yükselişlerin<br />

kaçınılmaz olduğu<br />

görülüyor. İspanya ve İtalya CDS'leri<br />

(risk primi) son ihale sonrası<br />

hızla yükselmekte. İspanya<br />

bankalarının 100 milyar Euro'luk<br />

kurtarma paketinin onaylanmasına<br />

rağmen ihalelerdeki zayıf<br />

talep ve yükselen faizler,<br />

piyasalarda olumsuz havayı<br />

körükledi. Ortadoğu'daki kritik<br />

gelişmeler sonrası yükselen<br />

petrol fiyatları bir süredir nefes<br />

almaya çalışan AB ülkelerinin<br />

borç maliyetlerinde yeni sıkıntılara<br />

yol açabilir. Dahası<br />

büyüme üzerinde negatif baskı<br />

oluşturabilir. Bu açıdan 24 Temmuz'daki<br />

AB-İran arasındaki<br />

müzakereler piyasalar açısından<br />

oldukça önemli gözüküyor.<br />

Son iki yılın en düşüğüne gerileyen<br />

Euro/dolar paritesine rağmen<br />

liranın dolar karşısında<br />

halen oldukça güçlü olduğu<br />

görülüyor. Brezilya ile<br />

karşılaştırdığımızda Türkiye borsası<br />

Brezilya borsasına göre<br />

yüzde 15 yukarıda, TL ise Brezilya<br />

Reali'ne göre yüzde 11 yukarıda<br />

olduğuna göre Türk borsası reel<br />

olarak Latin Amerika ikizine göre<br />

oldukça yukarıda kalmış<br />

gözüküyor. Öte yandan petrol fiyatlarının<br />

yeniden 108 dolara tırmanması<br />

endeks için tedirgin<br />

edici. Ama her şeye rağmen<br />

sağlıksız da olsa endeks hisseleri<br />

ağustos ayı bilançolarıyla yükselişe<br />

geçerek 63 bin 500 yukarı<br />

Karşıyaka'da<br />

kapalı pazaryeri açıldı<br />

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, yeni bir kapalı pazaryeri yapıldı.<br />

Şemikler Telli Bahçe bölgesinde yer altı otoparkı, engelli asansörü,<br />

üstü kapalı, çay ocağı ve zabıta ofisi de bulunan pazaryeri törenle<br />

açıldı. Törene CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, Karşıyaka<br />

Belediye Başkanı Cevat Durak, İzmir Pazarcılar Odası Başkanı<br />

Hamdin Erişen ve diğer vatandaşlar katıldı.<br />

Karşıyaka Belediyesi Halk Dansları Ekibi'nin zeybek gösterileriyle<br />

başlayan törende konuşan Oda Başkanı Erişen, “Pazarcı<br />

esnafımızdan isteğim, buraya taze mal getirin ve ucuza satın.<br />

Vatandaşlarımızdan da talebim, alışveriş merkezleri yerine<br />

mahallenizdeki pazarları tercih edin. Onların kazandıkları para, yine<br />

bu kente harcanıyor.” dedi. Milletvekili Moroğlu ise sosyal demokrat<br />

belediye başkanlarının, 3 liralık yatırımı 1 liraya yaptığını söyleyerek,<br />

“Bu nedenle açılışlara yetişemiyoruz. Bu hizmetler sizin için.<br />

Karşıyaka Belediye Başkanımız Cevat Durak'ı kutluyorum.“ şeklinde<br />

konuştu. Pazaryeri hakkında bilgi veren Başkan Durak da şunları<br />

kaydetti: “Toplam bin 150 metrekarelik alana kurulan pazaryerimiz,<br />

bu bölgede önemli bir ihtiyacı karşılayacak. Yapılırken sıkıntı çeken<br />

vatandaşlarımızın, şimdi sefasını sürmesini istiyorum. Kamulaştırma<br />

sorunu çözüldüğünde pazaryeri daha da büyüyecek.”<br />

Açılışın ardından törene katılanlar, pazarcıları dolaşarak hayırlı olsun<br />

dileklerinde bulundu. CİHAN<br />

kırılırsa, endeks düşük bir ihtimal<br />

de olsa 70 bin hedefine<br />

ulaşabilir. Daha güçlü bir ihtimal<br />

olan ve 61.400 puan aşağı kırılır<br />

ve dış borsalarda aşağı yönlü<br />

seyir izlemeye devam ederse 60<br />

bin puanın hemen altında soluk<br />

alınabilir. Bu yıl başından beri<br />

2012 yılının tahmini oldukça zor<br />

ve bir yön tahmin edebilmek<br />

yazı-tura atmaya benziyor. Belki<br />

de hiç bu kadar belirsiz bir yıl<br />

yaşanmamıştı.<br />

Altın fiyatları sıkıştı, petrol ve<br />

parite şaşırtıyor<br />

Altın fiyatları son haftalarda<br />

oldukça hareketsiz ve yönünü belirleyememiş<br />

durumdaydı. Petrol<br />

başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki<br />

yükselişin etkisiyle<br />

cuma gününü yükselişle kapatarak<br />

yukarı sinyal veren altın<br />

ons fiyatının 1598-1620 seviyelerini<br />

görmesi önümüzdeki<br />

haftalarda mümkün görünüyor.<br />

Ancak Euro/dolar paritesinin son<br />

iki yılın en düşük seviyelerine<br />

1,2156 seviyesine gerilemesi ve<br />

Çin ile Avrupa'dan gelen<br />

baskılayıcı haberler altın fiyatlarındaki<br />

yükselişleri sınırlayabilir.<br />

Petrolde ise altın fiyatlarına<br />

göre daha belirgin bir yükseliş<br />

hakim, 22 Haziran'da 88 dolara<br />

kadar gerileyen brent petrolü üst<br />

üste yükselişler yaşayarak 108<br />

dolara kadar tırmandı. Paritenin<br />

1,21 seviyelerinde olduğunu<br />

düşünürsek şu anki petrol fiyatları<br />

2008 yılı rekor fiyatı olan 147<br />

dolara oldukça yakın. Bu fiyatlar<br />

oldukça yüksek ve tehlikeli.<br />

Parasal gevşeme beklentileri ile<br />

yükselişe başlayan petrol şimdide<br />

Ortadoğu'da gerilimlerin<br />

yeniden baş göstermesi ile kasıtlı<br />

bir tırmandırılma ile karşı<br />

karşıya.<br />

Zaman 22 Temmuz 2012<br />

Merkez Bankası'nın imalat<br />

sanayicileri geçen üç ay değerlendirme,<br />

önümüzdeki üç ay<br />

beklentilerini içeren Ağustos ayı<br />

anketinin sonuçları yatırımlarda<br />

geçtiğimiz üç aylık dönemde<br />

geçen yıla göre gerileme<br />

olduğunu, önümüzdeki üç ayda<br />

da bir canlanma beklenmediğini<br />

gösteriyor. Neden olarak<br />

yaşanan global kriz ve bölgemizdeki<br />

gerilim gösteriliyor.<br />

Olumsuz haber bu… Olumlu<br />

haber ise yeni teşvik sisteminde<br />

6. Bölgede yer alan Şanlıurfa'nın<br />

170 hektarlık 2. OSB'sinde tevikten<br />

yararlanmak isteyen 58 firmanın<br />

837 milyonluk yatırım<br />

için başvuruda bulunması. Bu<br />

başvurular 5 bin kişilik istihdama<br />

yol açarken, Şanlıurfa'yı<br />

bu teşvik sisteminin lider ili<br />

konumuna getireceğini gösteriyor.<br />

Merkez Bankası'nın imalat<br />

sanayi işyerleri anketinin<br />

sonuçları küresel kriz ve bölgesel<br />

gerilimin yatırım iştahının<br />

azalmasına neden olduğunu<br />

gösteriyor. Geçen yılın aynı<br />

döneminde bir önceki 12 aya<br />

göre, yatırım öngörenlerin üretimdeki<br />

ağırlıkları yüzde 35.6<br />

iken, bu yılın aynı döneminde<br />

yatırım öngören şirketlerin üretim<br />

ağırlıkları yüzde 27.5'a gerileyerek,<br />

bu yılın Haziran'ından<br />

başlayarak yüzde 30'un altına<br />

inen oranda düşüşünü<br />

sürdürüyor. Aynı şekilde ankete<br />

katılanların faaliyet alanlarıyla<br />

ilgili iyimser bekleyişleri de son<br />

dört ayda yüzde 9 oranında gerileyerek<br />

yüzde 19.5'tan yüzde<br />

10,6'ya geriliyor. Kendi faaliyet<br />

alanında her beş kişiden biri iyimser<br />

bekleyişte iken, bugün bu<br />

her 10 kişiden birinin iyimser<br />

olduğunu ortaya koyuyor.<br />

Ama son üç aylık değer-<br />

Trabzonlu işadamlarına<br />

Rusya Kış Olimpiyatları hedefi<br />

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Suat Hacısalihoğlu, 2014<br />

yılında Rusya'nın Sochi kentinde yapılacak kış olimpiyatları yatırımından<br />

Trabzonlu işadamlarının faydalanması gerektiğini söyledi. Hacısalihoğlu,<br />

olimpiyatların yatırım tutarının 40 milyon doları bulduğunu belirterek, "<br />

Bu pastadan pay almamız lazım." dedi.<br />

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Eylül ayı Meclis Toplantısı,TSO binasında<br />

Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy başkanlığında yapıldı. Vergi<br />

Denetim Kurulu Trabzon Grup Başkanı Ali İhsan Sazak’ın davetli olarak<br />

katıldığı toplantının açılışında konuşan TTSO Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Suat Hacısalihoğlu, faaliyetleri hakkında üyelere bilgiler verdi. Hacısalihoğlu,<br />

ekonomideki göstergelerin ve dış piyasalarda yaşanan gelişmelerin<br />

önümüzdeki bir yılda herkesin daha dikkatli olması gereken bir döneme<br />

doğru gidildiğini savundu. Bu duruma herkesin hazırlıklı olması gerektiğini<br />

anlatan Hacısalihoğlu, bu süreçte dış piyasalara açılmanın önemine<br />

dikkat çekti. Oda olarak dış piyasalara yönelik çalışmalar yaptıklarını<br />

kaydeden Başkan Hacısalihoğlu, inşaat sektöründe faaliyet gösterin<br />

işadamlarının Rusya’nın Sochi şehrinde 2014 yılında yapılacak Kış<br />

Olimpiyatları yatırımlarından faydalanması gerektiğini dile getirdi.<br />

Sochi’de olimpiyatlara yönelik 40 milyon doların üzerinde bir yatırım<br />

yapıldığını anlatan Hacısalihoğlu, “Olimpiyatlara bir buçuk yıl kaldı.<br />

Oldukça yüklü bir yatırım var. Artık ince işler kaldı. İnşaat sektörünün bu<br />

piyasayı bırakmaması, oradaki pastadan pay almaya çalışması gerekir. Biz<br />

de oda olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız.” diye<br />

konuştu.<br />

SAHTE FATURAYA DİKKAT<br />

Vergi Denetim Kurulu Grup Başkanı Ali İhsan Sazak da toplantıda yaptığı<br />

konuşmada, yeni kurulan kurulun yapısı ve görevleriyle ilgili işadamlarına<br />

bilgiler verdi. Sahte faturaya ilgili soruyu da cevaplandıran Sazak, sahte<br />

faturanın vergi incelemelerinde önemli bir yer teşkil ettiğini ve bu konunun<br />

mükellefleri mağdur ettiğini söyledi. CİHAN<br />

lendirmelere ve önümüzdeki üç<br />

aylık beklentilere baktığımızda<br />

karşımıza daha iyimser anket<br />

sonuçları çıkıyor. Son üç ayda<br />

imalat sanayicilerinden yüzde<br />

33.5 üretimlerinin arttığını<br />

yüzde 44.7'si değişmediğini,<br />

yüzde 19.1'i azaldığını, yüzde<br />

14.4'ü dengede olduğunu belirtiyorlar.<br />

Toplam siparişler, ihracat<br />

siparişleri konularında<br />

verdikleri yanıtlar da benzer<br />

oranları içeriyor. Ortalama birim<br />

maliyetlerinin ise geçtiğimiz üç<br />

aylık dönemde değmediğini<br />

söyleyenlerin oranı yüzde 56.5<br />

seviyesindeyken, yüzde 35.3 arttığını,<br />

yüzde 8.2'si azaldığını<br />

yüzde 27.3'ü dengede olduğunu<br />

ifade ediyor.<br />

Önümüzdeki üç ayın beklentileri<br />

de yaşanan son üç ayın beklentilerine<br />

paralel sonuçlar içeriyor.<br />

Ankete katılanların yüzde 33.4'ü<br />

önümüzdeki üç ayda üretimlerinde<br />

artış beklediklerini,<br />

yüzde 48.6'sı değişim olmayacağına<br />

inandıklarını yüzde 18'i<br />

azalacağını, yüzde 15.4'ü ise<br />

dengede kalacağını belirtiyor.<br />

Toplam siparişler ve ihracat<br />

konusunda da gelecek üç ay<br />

beklentilerinde üretim deki beklentilere<br />

paralel sonuçlar ortaya<br />

çıkıyor.<br />

Merkez Bankası anketini yanıtlayan<br />

imalat sanayicilerinin<br />

yaşadıkları üç ay ve önümüzdeki<br />

üç ay beklentileri, ekonomide<br />

frene basılmasının süreceğini,<br />

yatırımların olumsuz etkilenmesinin<br />

devam etmekte<br />

olduğunu gösteriyor.<br />

Buna karşın arkadaşımız Mutlu<br />

Güneş'in haberi yeni teşvik sis-<br />

1 EKİM 2012<br />

teminin 6. Bölgede yer alan 15<br />

ilinden biri olan Şanlıurfa'nın<br />

170 hektarlık 2. Organize sanayi<br />

bölgesine önemli yatırım çekmekte<br />

olduğunu ortaya koyuyor.<br />

Güneş'in haberinde yer alan bilgilere<br />

göre 18'i teşvik öncesi 40'ı<br />

yeni teşvik sonrası bölgeye 58<br />

yatırım talebi yapılmış durumda.<br />

Hepsi 6. Bölge<br />

teşviklerinden yararlanacak<br />

olan bu yatırımların tutarının<br />

837 milyon liraya yaratacağı istihdamın<br />

5 bin kişiye ulaşacağı<br />

tahmin hesaplanıyor. 16'sı tekstil,<br />

13'ü gıda, 10'u metal-makine<br />

sektöründe olan bu yatırımların<br />

bölge sanayine önemli bir ivme<br />

katması bekleniyor. Bütün bunlar<br />

6 bölgeli sistemde 6. Bölgede<br />

en önemli yatırım alan ilin Şanlıurfa<br />

olacağını ortaya koyuyor.<br />

6. Bölge son teşvik sisteminde<br />

farklı teşvik avantajlarına sahip<br />

olan bölge. bu bölgeye yapılan<br />

yatırımlarda işadamları sadece<br />

çıplak işçi ücretini ödeyerek işçi<br />

maliyetini 1077liradan 410 liralık<br />

indirimle 667 liraya indirmiş<br />

olacaklar. 5 milyon liralık<br />

bir yatırım yaptıkları takdirde,<br />

dönem sonunda teşvikten yararlanacakları<br />

miktar da 5 milyon<br />

800 bin lira olacak. Fakat buna<br />

rağmen 6. Bölgenin diğer 14<br />

ilinde bugüne kadar bir yatırım<br />

canlanması olduğunu söylemek<br />

mümkün değil. Geçmiş dönemlerin<br />

teşvik sistemlerinde Uşak,<br />

Düzce, Osmaniye gibi illerin<br />

daha çok yatırım çekmesi gibi<br />

son 6 bölgeli sistemde de 6.<br />

Bölge illeri arasında yer alan<br />

Şanlıurfa'nın daha çok yatırım<br />

çekerek, bu teşvik sisteminin<br />

şanslı ili olacağını düşünmek,<br />

Mutlu Güneş'in haberinde ortaya<br />

çıkan verilere göre yanlış<br />

olmaz.<br />

Dünya 3 Eylül 2012<br />

Başkan Altepe:<br />

Bursa altın çağını yaşıyor<br />

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, ulaşımdan çevreye,<br />

spordan tarihi ve kültürel mirasa kadar her alanda kırılan hizmet rekorlarıyla<br />

Bursa’nın altın çağını yaşadığını söyledi.<br />

Genç Sanayici İşadamları ve Yönetici Derneği (GESİAD) tarafından<br />

düzenlenen yemekte konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe,<br />

tüm kamu kurumları, işadamları, meslek odaları, ilçe belediyeleri ve sivil<br />

toplum örgütleri ile koordinasyon içinde çalıştıklarını, bu sayede yıllardır<br />

konuşulan hizmetlerin bu dönemde bir bir hayata geçtiğini kaydetti. Uzun<br />

yıllardır siyasetin içinde olduğu, muhalefet sözcülüğü yaptığı dönemlerde<br />

bile kuru kuruya muhalefet hiçbir zaman yapmadığını dile getiren Başkan<br />

Altepe sözlerine şöyle devam etti: “Ben siyasete hizmet için girdim. Ben<br />

muhalefette olsam da seçilen başkan Bursa’nın başkanı, ben de Bursa’nın<br />

meclis üyesiydim. Bizim derdimiz hep belediye başkanına yardımcı olmak<br />

ve Bursa’ya bir çivi fazla çaktırmak oldu. Bu nedenle hatalı gördüğümüz<br />

projeleri bile her ortamda konuşmadık. Projenin hatalarını, önerilerimizi<br />

uygun şekilde anlattık. Bu nedenle de önerilerimiz hep dikkate alındı. Bazı<br />

hatalı projeler durduruldu, bazılarından vazgeçildi. Şimdi biz belediye<br />

başkanı olduk ve geçmişte muhalefetini yaptığımız başkanlarımızla birlikte<br />

çalışıyoruz. Onların deneyimlerinden faydalanıyoruz. Çünkü bizim<br />

tek derdimiz Bursa’ya hizmet.”<br />

Büyük projelerde uzun vadeli yerli kredi kullanmak, ihalelere fazla<br />

katılımı sağlamak ve akılcı proje değişiklikleriyle kaynakları oldukça verimli<br />

kullandıklarını hatırlatan Başkan Altepe, geride kalan 3,5 yılda<br />

Büyükşehir Belediye tarihinin hizmet rekorlarının kırıldığını kaydetti.<br />

Stadyum, belediye hizmet binası, bilim teknoloji merkezi gibi anıtsal<br />

yapıları bu dönemde kente kazandırmanın onurunu yaşadıklarını ifade<br />

eden Başkan Altepe, “Büyükşehir Belediye tarihinde 190 kilometre yol<br />

yapılırken, biz 3,5 yılda 345 kilometre yeni yol açma ve genişletme çalışması<br />

yaptık. Yol açma, spor tesisi ve yeşil alan yapımı için yaptığımız kamulaştırma<br />

200 milyon TL’yi aştı. CİHAN


1 EKİM 2012 Eğitim 11<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Dinçer: Kast<br />

varsa hesabını sorarız<br />

Balıkesir Valisi Ahmet Turhan'ı makamında ziyaret eden Dinçer, gazetecilerin<br />

sorularını cevaplandırdı. Dinçer, Gaziantep'te kapıcı çocuklarının<br />

bir sınıfta, öğretmen ve varlıklı ailelerin çocuklarının ise başka<br />

bir sınıfta toplandığı yönündeki haberleri yalanlayarak, "Ben bu<br />

haberin doğrulundan emin değilim. Bugüne kadar tecrübelerim şunu<br />

gösterdi; mutlaka durumu net olarak incelemeden konu hakkında fikir<br />

yürütmek istemem. Ama başlangıçtaki kanaatim bunun doğru olmayacağı<br />

şeklinde. Çünkü bu ülkenin temel değerlerine sahip hiçbir okul<br />

idarecisi, hiçbir veli, toplumun sosyal dokusunu temsil eden hiçbir kişi,<br />

böyle bir uygulamayı yapmaz. Bizim ülkemizdeki insanlar kastlara tabi<br />

değildir. Dolayısıyla bu haberler akla ziyandır. Umarım böyle bir şey<br />

yoktur, bizim tahminlerimiz doğru çıkar. Varsa da tedbir alır, gereğini<br />

yaparız. Bunun hesabını da sorarız. Kimse endişe etmesin" diye<br />

konuştu.<br />

Özellikle yeni eğitim sistemine geçtiğimiz bu günlerde gerçeğe dayanmayan<br />

haberler yapıldığına işaret eden Dinçer, "Bunların her birine<br />

doğru değil demekten de biraz yorulduk. Bu tip spekülasyonların kimseye<br />

bir faydası olmayacak" dedi.<br />

Bakan Dinçer, Dursunbey'in bazı köylerine öğretmen tayin edilmediği<br />

için sıkıntı yaşandığı yönündeki soru üzerine, "Bu meseleyi vali beyle<br />

konuştuk. En kısa zamanda çözeceğiz. Biz öğretmenlerimizi atayalı<br />

daha bir hafta oldu. Bu ülkede 40 bin yeni öğretmen tayin edildi.<br />

Bunun erkeni, sonrası yok. Bundan sonra öğretmenlerimizi biz ağustos<br />

ayında atayacağız. Artık yeni atama olmayacak. Ama hiçbir okulumuzda<br />

hiçbir ders boş geçmeyecek. Eğer bunu ilde mevcut öğretmenlerle<br />

çözemezsek, kesin olarak başka yöntemlerle öğretmen temin<br />

ederiz" dedi.<br />

Bakan Dinçer, seçmeli derslerde öğrencilerin belirli derslere yönlendirildiği<br />

iddialarını da yalanladı.<br />

D<br />

Ü<br />

N<br />

K<br />

Ü<br />

Ç<br />

Ö<br />

Z<br />

Ü<br />

M<br />

Ç<br />

E<br />

N<br />

G<br />

E<br />

L<br />

B<br />

U<br />

L<br />

M<br />

A<br />

C<br />

A<br />

Sadece 2 öğrencinin<br />

kayıt yaptırdığı üniversite<br />

Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Dekan Yardımcısı ve Matematik Bölüm<br />

Başkanı Doç. Dr. Akın Osman Atagün, AA<br />

muhabirine yaptığı açıklamada, matematik<br />

bölümüne biri bayan biri erkek olmak üzere<br />

iki öğrencinin kayıt yaptırdığını söyledi.<br />

Bu iki öğrencinin özel ders modunda ders<br />

gördüğünü anlatan Atagün, ''Geçen sene benzer<br />

bir durum Kimya ve Biyoloji bölümünde<br />

oldu. Biz geçen yıl onu Yüksek Öğrenim Kurumu'na<br />

(YÖK) danıştığımızda 'bu öğrencilerin<br />

başka bir yere kayıt olamayacaklarını'<br />

bildirmişlerdi. Bu sene de aynı şekilde iki<br />

öğrenciye ders anlatmaya başladık'' dedi.<br />

Atagün, öğrencilerden birinin kendisine gelerek,<br />

''Hocam kayıt yaptıralım mı?'' diye sorduğunu,<br />

kendisin de (Kaliteli hocalardan özel<br />

ders gibi ders alırsınız, bir öğrenci de olsa<br />

dersimizi anlatırız) dedikten sonra öğrencilerin<br />

de kayıtlarını yaptırdığını söyledi.<br />

''Pedagojik formasyon bizim için önemli''<br />

Ek kontenjanla yeni öğrenciler beklediklerini<br />

anlatan Atagün, şöyle devam etti:<br />

''Fen Edebiyat Fakültesi'nin Matematik<br />

Bölümünde 300, Fizik'te 60 öğrenci Biyoloji'de<br />

200, Kimya da ise 160 öğrenci eğitim<br />

görüyor. Bu yıl pedagojik formasyonun<br />

kaldırılmasıyla öğrenciler fen edebiyat fakültelerini<br />

tercih etmedi. Formasyon olmadığı<br />

için fen edebiyat fakükültelerinin önü ke-<br />

silmiş durumda. Ben de öğrenci olsam<br />

günümüz şartlarında geleceğe baktığımızda<br />

muhtemelen ben de fen edebiyat fakültelerini<br />

tercih etmezdim. İş imkanları daha kısıtlı<br />

gözüküyor.''<br />

Fen edebiyat fakültelerinin sadece öğretmen<br />

yetiştirmediği, bilim adamı yetiştirdiğini<br />

ifade eden Atagün, fen edebiyat fakültelerinin<br />

kaliteli ve vasıflı öğrencilere ihtiyacı<br />

olduğunu belirtti.<br />

-Özel ders alıyor gibiyiz-<br />

Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Matematik Bölümü kayıt yaptıran Ümran<br />

Yavuz, Kayseri'de yaşadığını belirterek,<br />

''Bozok Üniversitesi'ni kazanınca biraz<br />

şaşırdım. Sadece iki öğrenci olduğumuzu<br />

öğrenince daha da şaşırdım. Ders olur mu<br />

olmaz mı diye tereddüt yaşadık. Ama dersler<br />

oluyor. Özel ders alıyor gibiyiz. Böyle daha iyi<br />

oldu'' dedi.<br />

Diğer öğrenci İsmail Erkılıç ise bazı dersleri<br />

üst sınıflar ve önceki senlerden kalan öğrenciler<br />

ile birlikte almaya başladıklarını ama bir<br />

çok dersi iki kişi göreceklerini belirtti.<br />

Erkılıç, ''Bizim için daha iyi oldu. Kayıt yaptırıp<br />

yaptırma noktasında biraz tereddüt<br />

yaşadım ama sonra da yaptırdım. Amacım<br />

okulumu en iyi şekilde bitirmek'' diye<br />

konuştu. AA<br />

Yeni öğretmen ataması ne zaman?<br />

Milli Eğitim Bakanı Ömer<br />

Dinçer , Balıkesir Valisi<br />

Ahmet Turhan'ı ziyaretinde<br />

bir gazetecinin, "Kapıcı<br />

çocuklarının ayrı sınıflarda<br />

okutulduğuna yönelik" iddiayı<br />

hatırlatması üzerine,<br />

şöyle konuştu:<br />

"Gaziantep'te bu şekilde bir<br />

haber var. Ama ben bu<br />

haberin doğruluğundan hiç<br />

emin değilim. Bu ülkenin<br />

temel değerlerine sahip<br />

hiçbir okul yöneticisi, hiçbir<br />

veli, hiçbir sosyal toplumun<br />

dokusunu temsil eden kişi,<br />

böyle bir uygulamayı yapmaz."<br />

Bilişim devinin gözü<br />

FATİH Projesi'nde<br />

Microsoft 'un Fatih Projesi kapsamındaki çalışmalarının<br />

anlatan Hey, ''Fatih Projesi için çok<br />

heyecanlıyız. Özellikle ikinci jenerasyon olan<br />

Surface'lerle çok başarılı olacağımızı düşünüyoruz.<br />

Projede Surfaceler ve benzeri ikinci jenerasyon<br />

tabletlerle yer almak da çok heyecanlı<br />

olacaktır. Çünkü tablet bigisayarları hem dokunarak<br />

hem kalemle hem de kapaktaki klavyeyle<br />

kullanmak mümkün'' dedi.<br />

Microsoft Research'un Avrupa'da İspanya,<br />

Fransa, İtalya ve dördüncü olarak da Türkiye'de<br />

Koç Üniversitesi ile ortak bir Ar-Ge merkezini<br />

açtığını anımsatan Hey, şöyle konuştu:<br />

''Ancak bu merkez dışında FATİH Projesi kapsamında<br />

Türkiye'de bir Ar-Ge yatırımımız söz<br />

konusu olabilir. Bununla ilgili çalışmalara<br />

başlayabiliriz. ABD'de telefonu kullanarak<br />

öğrencilere programlamayı öğreten bir<br />

yazılımımız var. Bunu belki Fatih Projesi'ne<br />

katabiliriz. Fatih Projesi'nin ekosistemi, Microsoft<br />

Research'un ilave yatırımlar yapmasına<br />

sadece teknoloji değil, teknoloji ile pedagojinin<br />

biraraya geldiği bu özgün projede kesinlikle Ar-<br />

Ge yapılmasını da gerektiriyor.<br />

Bu konuda Türk hükümetinden yetkili bakanlarla<br />

tekrar görüşeceğiz. TÜBİTAK'la<br />

temaslarımız var. Onun dışında Microsoft<br />

Türkiye de Fatih Projesi'nde Ar-Ge birimleriyle<br />

yer alacaktır.' 'AA<br />

Ağustos'tan önce atama yok<br />

Dinçer, "Balıkesir'in Dursunbey<br />

ilçesindeki 9 ilköğretim<br />

okulunda eğitimin henüz<br />

başlamadığına" ilişkin haberlerin<br />

hatırlatılması üzerine<br />

"Bundan sonra biz öğretmenlerimizi<br />

ağustos ayında atayacağız.<br />

Dolayısıyla artık yeni<br />

bir öğretmen ataması olmayacak.<br />

Ama hiçbir okulumuzda,<br />

hiçbir dersimizin de boş<br />

geçmesine göz yummayız. İl<br />

düzeyinde bunu mevcut<br />

öğretmenlerle çözemezsek,<br />

kesinlikle oraya başka yöntemlerle<br />

öğretmen temin ederiz"<br />

dedi.


12 HERKES<br />

28<br />

21<br />

Sağlık<br />

Kırıkkale Yüksek İhtisas<br />

Hastanesi 2013’te<br />

hizmete girecek<br />

Kırıkkale Valisi Ali Kolat, Yüksek İhtisas Hastanesi'nin 2013 yılının<br />

ilk yarısında hizmete açılacağını söyledi.<br />

Ali Kolat, Yüksek İhtisas Hastanesi ve Hacı Hidayet Doğruer<br />

Devlet Hastanesi’ni ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Tedavi<br />

gören hastalara moral veren Kolat, onlara hastane hizmetlerinden<br />

memnun olup olmadıklarını da sordu.<br />

Yüksek İhtisas Hastanesi’ndeki tüm üniteleri tek tek gezen ve<br />

başhekimden detaylı bilgiler alan Kolat, yeni hastane hazırlıklarının<br />

hızla devam ettiğini ve yoğun bir çalışmanın sürdüğünü<br />

söyledi. Kasım ayının sonunda kabul işlemlerinin başlayacağını belirten<br />

Kolat, 2013 yılının il yarıyılında da hastanenin hizmete açılacağını<br />

söyledi. Yeni binanın modernize edildiğini ve hastaların<br />

ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayacağını ifade eden Kolat, Kırıkkale<br />

için güzel bir hastane olacağını dile getirdi.<br />

Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde<br />

2004–2012 yılları arasında gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında<br />

bilgi veren Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Osman Acar, hastane<br />

bahçesine 4 bin fidan ve süs bitkisi dikildiğini belirtti. Acar,<br />

"Hizmet alımı yöntemi ile 125 temizlik personeli, 80 veri kayıt elamanı,<br />

38 güvenlik elemanı alınmıştır. Toplam sayı 250’ye<br />

çıkarılmıştır. Ayrıca 2005 yılında Hasta Hakları Birimi kuruldu.”<br />

dedi.<br />

Hastanenin ek binasında inşaatın sürdüğünü belirten Acar,<br />

“TOKİ tarafından 35 milyon 138 bin liraya ihalesi yapılan 4 bin 812<br />

metrekare kapalı, 5 bin 757 metrekare oturma alanı olarak ek binamızın<br />

yapımına başlanmıştır. Binamızda 168 oda, 52 yoğun<br />

bakım, 14 ameliyathane, acil, anjiyo, eczane, yemekhane mevcuttur.<br />

Yapımı devam eden yeni hastane binamızın tıbbi cihaz donanımı<br />

ve tüm mefruşat ihtiyaç planlaması tarafımızdan yapılmış<br />

olup bakanlık nezdinde girişimde bulunmuştur.” diye konuştu.<br />

Kırıkkale Hacı Hidayet Doğruer Devlet Hastanesi Başhekimi<br />

Op. Dr. Erhan Güven ise Hastanelerinin 318 yatak kapasiteli<br />

olduğunu ve 1981 yılında hizmete açıldığını belirtti. Ana binaya tüp<br />

geçitle bağlanan poliklinik hizmet binasının 1993 yılında açıldığını<br />

kaydeden Güven, hastanenin 2005 yılında 5283 Sayılı Yasa ile<br />

Sağlık Bakanlığı'na devredildiğini sözlerine ekledi.<br />

Bugün<br />

1 Ekim Pazartesi<br />

İSTANBUL<br />

Rüzgar Nem<br />

11 %83<br />

Bugün<br />

1 Ekim Pazartesi<br />

29<br />

15<br />

ANKARA<br />

Rüzgar Nem<br />

15 % 46<br />

METEOROLOJİK GÖRÜNÜM<br />

Yapılan son değerlendirmelere göre; Ülkemiz genelinde yağış beklenmiyor. Genellikle az bulutlu ve açık, kuzeybatı kesimlerin yer yer<br />

parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.<br />

HAVA SICAKLIĞI :Önemli bir değişiklik beklenmiyor. Ülkemiz genelinde mevsim normallerinin 3 ila 6 derece üzerinde seyredecek.<br />

RÜZGAR :Genellikle kuzeyli, Akdeniz kıyıları ile güneydoğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esmesi<br />

bekleniyor.<br />

KARADENİZ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Batı Karadeniz'de doğu ve kuzeydoğudan 3 ila 5, Doğu Karadeniz'de batı<br />

ve kuzeybatıdan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,5m, batısında 1,0 ila 2,0m, Görüş: İyi.<br />

MARMARA Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Kuzey ve kuzeydoğudan 3 ila 5 kuvvetinde, Dalga: 1,0m ila 2,0m, Görüş:<br />

İyi, ilk saatlerde orta.<br />

EGE Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Kuzey Ege'de kuzey ve kuzeydoğudan 3 ila 5, Güney Ege'de kuzey ve kuzeybatıdan<br />

2 ila 4, açıklarında 5 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,5m, Görüş: İyi.<br />

AKDENİZ Hava Durumu: Az bulutlu ve açık, Rüzgâr: Batı ve güneybatıdan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,5m, Görüş: İyi.<br />

VAN GÖLÜ Hava Durumu: Az bulutlu, Rüzgâr: Batı ve güneybatıdan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,25 ila 0,50m, Görüş: İyi.<br />

Bugün<br />

1 Ekim Pazartesi<br />

36<br />

18<br />

İZMİR<br />

Rüzgar Nem<br />

4 % 87<br />

Bugün<br />

1 Ekim Pazartesi<br />

32<br />

19<br />

ANTALYA<br />

1 EKİM 2012<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Yüz nakli Türkiye'nin imajını artırdı<br />

Türkiye Sağlık Turizmini<br />

Geliştirme Konseyi Kurucu<br />

Başkanı Emin Çakmak, turizm<br />

ülkesi olan Türkiye'nin dünyada<br />

hızla büyüyen sağlık turizmi<br />

pastasından daha fazla pay almasını<br />

sağlamak amacıyla oluşturulan<br />

konseyin yoğun tanıtım<br />

çalışması yürüttüğünü, geçen yıl<br />

fuar katılımlarının da bulunduğu<br />

28 etkinlik yaptıklarını,<br />

dünya genelinde 57 merkezde<br />

ofisler oluşturduklarını anlattı.<br />

Türkiye'nin dinamik yapısıyla<br />

bu sektörde hızla büyüdüğüne<br />

dikkati çeken Çakmak, sağlık<br />

tesisleri için verilen uluslararası<br />

kalite sertifikası olan JCI belgesine<br />

sahip 46 hastaneye sahip<br />

olduklarını, Türkiye'nin bu<br />

sayıyla dünyada bir numara<br />

olduğunu, 33 butik kliniğin de<br />

yabancılara hizmet verir durumda<br />

olduğunu söyledi.<br />

Sağlık turizmini geliştirme çabalarına<br />

7 yıl önce başlayan<br />

Türkiye'nin, bu alanda 20 yıldır<br />

çalışan ülkeleri geride bırakarak<br />

5'inci sıraya yükseldiğini, hedeflerinin<br />

ABD ve Almanya'nın<br />

ardından 3'üncü sıraya yerleşmek<br />

olduğunu belirten Çakmak<br />

şöyle konuştu:<br />

''Türkiye bu sektöre yaptığı<br />

yatırımlar ve dinamik pazarlama<br />

yapısıyla artık markalaştı. 2011<br />

yılında sağlık için gelen 587 bin<br />

turistle ekonomiye 3.4 milyar<br />

dolar katkı sağladık. Bunun bir<br />

kısmı fizik tedavi ve termal turizm,<br />

ancak daha büyük kısmı tıp<br />

turizmi oldu. Eskiden Türkiye'ye<br />

gelen vakalar genelde göz, diş ve<br />

estetik cerrahi gibi alanlardı.<br />

Son üç yılda tablo değişti. Bu<br />

vakaların toplam içindeki payı<br />

azalıyor. Artık daha ağır vakalar<br />

almaya başladık.<br />

Özellikle Arap Baharı olarak<br />

tanımlanan Libya, Suriye, Ürdün<br />

ve Yemen'deki olaylar nedeniyle<br />

Türkiye'ye çok sayıda hasta<br />

hareketi oldu. Türkiye bölgenin<br />

bir anlamda sağlık merkezi haline<br />

geldi. Son dönemde Ortadoğu<br />

gibi Afrika ülkelerinden de<br />

çok sayıda hasta şifa bulmak<br />

için Türkiye'deki sağlık tesislerine<br />

geldi. Bu sayının katlanarak<br />

artacağını öngörüyoruz.''<br />

-''Türkiye güvenilir ülke''-<br />

Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden<br />

gelen ziyaretçi sayısı hızla artsa<br />

da halen Türkiye'yi en çok AB<br />

üyesi ülkelerden turistlerin tercih<br />

ettiğine dikkati çeken Çakmak,<br />

Avrupa ülkelerinden<br />

vatandaşların Türkiye'de tedavisi<br />

konusunda sigorta kurumlarıyla<br />

görüşmelerin devam<br />

ettiğini, bu konuda siyasetçiler<br />

arasında da müzakereler bulunduğunu,<br />

yakın bir dönemde bu<br />

yönde olumlu gelişmeler beklediklerini,<br />

bunun gerçekleşmesi<br />

halinde Türkiye'ye gelen sağlık<br />

turisti sayısının 2-3 milyonlara<br />

çıkacağını ifade etti.<br />

Çakmak, 7 yıl önce bu işe<br />

başladıklarında en büyük problemin<br />

imaj ve güvenilirlik<br />

olduğunu, hastaların kendilerini<br />

Türkiye'deki tesislere teslim etmekte<br />

çekince yaşadığını, ancak<br />

bugün bu sorunun önemli<br />

ölçüde aşıldığını söyledi.<br />

Türkiye'de tedavi olan hastaların<br />

memnuniyetini ülkelerindeki<br />

yakınlarına aktardığını, tedavi<br />

olmak isteyen yeni hastaların<br />

büyük bölümünün referansla<br />

geldiğini belirten Çakmak, sözlerini<br />

şöyle sürdürdü:<br />

''Ülkemizde tedavi görüp ülkesine<br />

dönen ziyaretçilerimiz<br />

ülkelerinde oluşturduğumuz<br />

ofislerde görevli doktorlar<br />

tarafından belli sürelerle kontrole<br />

çağrılıyor. Bu süreçte bize<br />

çok olumlu geri dönüşler oluyor.<br />

Artık imaj sorununu çözdük.<br />

''Türkiye'ye gidip sağlığımızı<br />

nasıl teslim ederiz'' diye soranlar<br />

buraya gelip gittikçe gördüler<br />

ki ülkelerinden çok daha<br />

kaliteli, hijyenik, rahat ve hızlı<br />

bir hizmet alıyorlar. İnsanların<br />

deneyimlerini birbirlerine aktarması<br />

en büyük reklamımız<br />

oluyor.<br />

Son dönemde yapılan yüz nakilleri<br />

çok büyük popülarite oluşturdu.<br />

Başarılı yüz nakil<br />

ameliyatları Türkiye'nin dünya<br />

çapında tanınırlığını artırdı.<br />

Türkiye'deki hekimlerimizin<br />

ciddi altyapısı ve birikimlerinin<br />

olduğunu ispat ettik.''<br />

Rüzgar Nem<br />

9 % 40


1 EKİM 2012 Turizm 13<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Trabzonlu işadamlarına<br />

Rusya Kış Olimpiyatları hedefi<br />

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı<br />

Suat Hacısalihoğlu, 2014 yılında Rusya'nın Sochi<br />

kentinde yapılacak kış olimpiyatları yatırımından<br />

Trabzonlu işadamlarının faydalanması gerektiğini<br />

söyledi. Hacısalihoğlu, olimpiyatların yatırım tutarının<br />

40 milyon doları bulduğunu belirterek, "<br />

Bu pastadan pay almamız lazım." dedi.<br />

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Eylül ayı<br />

Meclis Toplantısı,TSO binasında Meclis Başkanı<br />

Ali Osman Ulusoy başkanlığında yapıldı. Vergi<br />

Denetim Kurulu Trabzon Grup Başkanı Ali İhsan<br />

Sazak’ın davetli olarak katıldığı toplantının<br />

açılışında konuşan TTSO Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Suat Hacısalihoğlu, faaliyetleri hakkında üyelere<br />

bilgiler verdi. Hacısalihoğlu, ekonomideki<br />

göstergelerin ve dış piyasalarda yaşanan<br />

gelişmelerin önümüzdeki bir yılda herkesin daha<br />

dikkatli olması gereken bir döneme doğru<br />

gidildiğini savundu. Bu duruma herkesin hazırlıklı<br />

olması gerektiğini anlatan Hacısalihoğlu, bu<br />

süreçte dış piyasalara açılmanın önemine dikkat<br />

çekti. Oda olarak dış piyasalara yönelik çalışmalar<br />

yaptıklarını kaydeden Başkan Hacısalihoğlu, inşaat<br />

sektöründe faaliyet gösterin işadamlarının<br />

Rusya’nın Sochi şehrinde 2014 yılında yapılacak<br />

Kış Olimpiyatları yatırımlarından faydalanması<br />

gerektiğini dile getirdi. Sochi’de olimpiyatlara<br />

yönelik 40 milyon doların üzerinde bir yatırım<br />

yapıldığını anlatan Hacısalihoğlu, “Olimpiyatlara<br />

bir buçuk yıl kaldı. Oldukça yüklü bir yatırım var.<br />

Artık ince işler kaldı. İnşaat sektörünün bu<br />

piyasayı bırakmaması, oradaki pastadan pay almaya<br />

çalışması gerekir. Biz de oda olarak bu<br />

konuda üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız.”<br />

diye konuştu.<br />

SAHTE FATURAYA DİKKAT<br />

Vergi Denetim Kurulu Grup Başkanı Ali İhsan<br />

Sazak da toplantıda yaptığı konuşmada, yeni kurulan<br />

kurulun yapısı ve görevleriyle ilgili<br />

işadamlarına bilgiler verdi. Sahte faturaya ilgili<br />

soruyu da cevaplandıran Sazak, sahte faturanın<br />

Nuri Bilge Ceylan: Sansür yok, devlet<br />

desteği film endüstrisini ayağa kaldırdı<br />

Rusya’da devam eden St. Petersburg<br />

Film festivali için gelen ünlü yönetmen<br />

Nuri Bilge Ceylan, yaptığı basın<br />

toplantısında gazetecilerin sorularını<br />

cevapladı. Türkiye’de sinemacılara<br />

yönelik bir sansür olmadığını<br />

söyleyen Ceylan, devletin sinemaya<br />

olan desteğine vurgu yaptı.<br />

St. Petersburg’da bulunan “DomRadio”<br />

binasında gazetecilerin sorularını<br />

yanıtlayan ünlü yönetmen, Türk sinemasına<br />

dair değerlendirmelerde bulundu.<br />

Özellikle 1970’lerde Türk film<br />

endüstrisinin oldukça güçlü olduğuna<br />

vurgu yapan Ceylan, o dönemde<br />

Yeşilçam’ın dünyanın en güçlü sinemalarından<br />

biri olarak gösterilebileceğini<br />

söyledi. 70’li yıllarda bazen bir<br />

yıl içinde 300 film çekilebildiğini<br />

hatırlatan ünlü yönetmen, ancak yıl<br />

geçtikçe bazı nedenlerden dolayı bu<br />

sayının oldukça düştüğünü söyledi.<br />

TÜRK SİNEMASI YÜKSELİŞTE<br />

Ceylan, “Hatırladığım kadarıyla 2003<br />

yılında “Uzak” filmini çekerken Türk<br />

film endüstrisi yılda ortalama 7 film<br />

çekiyordu. Fakat devletin de destek<br />

vermesiyle tekrar yükselişe geçti. Şu<br />

an ortalama yılda 100 film çevriliyorki<br />

bu gerçekten önemsenecek bir<br />

rakam. Aynı zamanda film kalitesi<br />

olarak da durum fena değil. Şu an<br />

Türkiye’de çok sayıda kaliteli ve aynı<br />

zamanda genç yönetmenler var. Bana<br />

göre bazen küçük destekler, büyük<br />

etki yaratıyor. Çok açıkça gördüm ki<br />

devletin desteği çok büyük ölçüde olmasa<br />

da, film endüstrisinde çok<br />

büyük bir etki yarattı.” dedi.<br />

TÜRKİYE’DE İSTEYEN İSTEDİĞİ ŞEYİ<br />

ÇEKER<br />

Türkiye’de sansür var mı sorusuna,<br />

“Türkiye’de bir sansür olduğunu<br />

söyleyemem.” şeklinde cevap veren<br />

Ceylan, “Herkes istediği şeyi filme<br />

çekebiliyor. 80 darbesinden önce<br />

durum oldukça sertti ve Rusya dahil<br />

bir çok ülkede sansür uygulanıyordu.<br />

Örneğin Yılmaz Güney’in “Yol” filmi<br />

toplatılmıştı. İllegal yollarla bu film<br />

Cannes film festivaline katılmıştı.<br />

Fakat şu an durum bambaşka. Eğer bu<br />

tarz festivallere giderseniz, devlet sizi<br />

destekliyor.” şeklinde konuştu.<br />

FİLMLER ÖN YARGILARIN KIRIL-<br />

MASINDA BİR ARAÇ<br />

Filmlerin etkisi hakkında bir soruya<br />

ise, sinemanın her şeyden önce<br />

reklam olduğu yanıtını veren Ceylan,<br />

“Mesela İran hakkında çok büyük önyargılar<br />

var. Ancak İran filmlerini<br />

izlediğiniz zaman tüm fikirleriniz<br />

değişiyor. Elbette ilk planda baktığınız<br />

zaman gazetelerdeki Politik realiteleri<br />

görüyorsunuz. Fakat ülkelerin nicelikleri<br />

değişiktir. Bu yüzden filmler diğer<br />

gerçekleri gösterir. Filmler sayesinde<br />

benim ülkelere olan ilgim çok fazla<br />

değişti. Benim için sanat yol gösterici<br />

olmalıdır. Mesela, Rusların edebiyatından,<br />

sinemasından ve daha bir<br />

çok sebepten dolayı Rusya çok<br />

hoşuma giden bir ülke. Sanat bir anlamda<br />

her türlü ilişki için bir katalizör<br />

görevi görür.” ifadelerini kullandı.<br />

Avrupa’da en çok ilgisini Romanya<br />

sinemasının çektiğini belirten Ceylan,“Eğer<br />

Romanya’ya giderseniz<br />

etrafta çok fazla sinema olmadığını<br />

görürsünüz. Aynı zamanda devlet<br />

desteği de sinemaya çok az. İlginç<br />

olan hala çok iyi filmler yapıyor olmaları.<br />

Bunun anlamı eğer iyi bir<br />

sanat ortaya çıkarmak istiyorsanız,<br />

bunun için çok fazla şeye ihtiyacınız<br />

yok.” şeklinde konuştu. CİHAN<br />

vergi incelemelerinde önemli bir yer teşkil ettiğini<br />

ve bu konunun mükellefleri mağdur ettiğini<br />

söyledi. Naylon fatura diye tabir edilen olan sahte<br />

belgenin, 3 türünün bulunduğunu kaydeden<br />

Sazak, bunları şu şekilde sıraladı: “Sahte belgenin<br />

birinci türü, mükelleflerin faturalarını taklit ederek,<br />

ikinci türü mükellefmiş gibi korsan matbaalarda<br />

bastırılan faturalar yoluyla, üçüncü türü<br />

de mükellefiyet tesis edilerek, kayıtlı bir şirket üzerinden,<br />

belgesiz mal ve hizmet alımlarını belgelendirme<br />

için düzenlenmektedir. Bunun yanında<br />

bir de yanıltıcı belge türü vardır. Bu belge, içeriği<br />

itibarıyla gerçeği yansıtmayan belgedir. Örneğin<br />

10 alınır, 50 alındı yazılır. Bu durumda yasal<br />

olarak, düzenleyen de belgeyi alan da cezai yaptırıma<br />

muhatap olur.” dedi.<br />

Sazak, vergi mevzuatıyla ilgili olarak bilgi almak<br />

isteyen üyelere bu konuda kapılarının açık<br />

olduğunu ve her türlü yardıma hazır olduklarını<br />

sözlerine ekledi. CİHAN<br />

Yönetmen Demirkubuz:<br />

12 Eylül’de işkenceler<br />

sürekli inkar edildi<br />

Yönetmen Zeki Demirkubuz, 12 Eylül döneminde yapılan<br />

işkencelerin sürekli inkar edildiğini söyledi. Demirkubuz, “Darbe<br />

dönemlerinde, özellikle 12 Eylül’de inanılmaz boyutlara ulaşan<br />

işkencenin son derece meşru olduğu bir ülkeydi burası.” dedi.<br />

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi önderliğinde gerçekleşen<br />

2.Uluslararası Suç ve Ceza Festivali’ne konuşmacı olarak, Türkan<br />

Şoray, Zeki Demirkubuz ve Selim İleri katıldı. İstanbul Üniversitesi<br />

Beyazıt Kampüsü’nde gerçekleşen festivalin açılışında konuşan<br />

Yönetmen Zeki Demirkubuz 12 Eylül’de yaşanan işkencelerin<br />

resmiyetinden bahsetti. Demikubuz, “Bu ülkede 1990’lara kadar<br />

burada pek çoğumuz bunu hatırlar. Bu ülkede siz 1 tek devlet<br />

görevlisinin Başbakan’ın Cumhurbaşkanı’nın, Emniyet yetkilisinin<br />

bu ülkede işkence var dediğini duydunuz mu ? 12 Eylül’de o kadar<br />

büyük bir güç olmasına rağmen darbecilerin ve kimseye karşı<br />

hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen ‘ben yaparım kardeşim’<br />

diyebilmesine rağmen 12 Eylül’de bile işkenceler sürekli inkar<br />

edildi.” dedi.<br />

'ÖZEL BİR HABER TELEVİZYONU 1990’LARIN BAŞINDA İŞKENCEYİ<br />

GÖRÜNTÜLEMİŞTİ'<br />

Panelde konuşmasına devam eden Zeki Demirkubuz, 1990’ların<br />

başında Beyoğlu Karakolu’nda gerçekleşen işkenceyi görüntülediğini<br />

, Türkiye’de bu olayın büyük yankı uyandırdığı söyledi.<br />

Demirkubuz, “1990’ların başındaydı sanıyorum. Özel televizyonların<br />

ilk açılmaya başladığı dönemlerdi. Beyoğlu’nda 1 özel televizyon<br />

Beyoğlu Karakolu’nda gerçekleşen işkenceyi<br />

görüntülemişti. Hatta Hortum Süleyman diye 1 polis vardı. Sonra<br />

biranda ‘bu ülkede işkence varmış.’ dendi. Karakollar da adam<br />

dövülüyormuş gibi 1 hallere girildi. Şimdi hadi 80 sene 100 sene<br />

neyse inkar edilen ve kabul edilemeyen şey bir şekilde ortaya çıktı.<br />

Sonra bazı işkenceciler ufak tefek itiraf etmeye başladılar. Peki vicdanınıza<br />

güvenerek sorabilirim. Yahu bu ülkede işkencenin ortaya<br />

çıkması ile birlikte bu toplum işkencelere veya benzeri şeylere<br />

karşı nasıl bir vicdan gelişti acaba." şeklinde konuştu.CİHAN


14 HERKES<br />

TV-Magazin<br />

Burcu'ya büyük ilgi<br />

ikim için gelen ziyaretçilerin<br />

Dvücut özellikleri dikkate alınarak<br />

el işçiliğiyle dikilen takım<br />

elbise, yelek ve gömlekleriyle<br />

tanınan Milord Style House,<br />

önceki akşam Ritz Carlton<br />

Oteli’nde bir defile düzenledi.<br />

Yerli ve yabancı 25 mankenin<br />

katıldığı defilede tanıtılan takım<br />

elbiseler davetlilerin beğenisini<br />

kazandı. Firmanın sahibi Namık<br />

Gökçeer’in ev sahipliğinde<br />

NEW YORK'TA EVLENDi<br />

ÇORLU'DA BOŞANDI<br />

üzel oyuncu İpek Tuzcuoğlu, 7<br />

Gay önce 14 Şubat Sevgililer<br />

Günü'nde New York'ta evlendiği<br />

işadamı Enver Selim Kurtoğlu'ndan<br />

önceki gün Çorlu Adliyesi'nde<br />

tek celsede boşandı.İpek<br />

Tuzcuoğlu üçüncü evliliğinde<br />

yıldönümünü göremedi! İlk evliliğini<br />

1998'de<br />

oyuncu Hazım<br />

Körmükçü'yle<br />

yapan<br />

07:00Oyun Evi (tekrar)<br />

07:30 Ana Haber Bülteni<br />

08:05Umman'da<br />

Şahbi Kalesi<br />

08:55Kadınları Anlama<br />

Kılavuzu (tekrar)<br />

10:05Ratz (yeni bölüm)<br />

10:30Ninja Okulu<br />

10:55Paşhan'la Tahmin Et<br />

11:45Emine Beder'le<br />

Afiyet Olsun (tekrar)<br />

12:25Türkiye Özlemi<br />

13:00Cine5 Öğle Haberleri<br />

13:40Yaralı Kurt<br />

15:05Anne Hikayeleri<br />

düzenlenen defileyi izleyenler<br />

arasında bulunan Burcu Esmersoy,<br />

podyumdaki erkek mankenlerin<br />

ilgisini çekti.<br />

Mankenlerden birisi nezaket<br />

gereği Esmersoy’un elini<br />

öperken, başka bir erkek<br />

manken ise Esmersoy’un üzerine<br />

avucunda bulunan gül<br />

yapraklarını üfledi. Bu iki jest<br />

güzel sunucuyu hayli<br />

şaşırttı.HABER MERKEZİ<br />

Tuzcuoğlu 2002'de boşanmıştı.<br />

2010 yılında Düriye'nin Güğümleri<br />

dizisinde rol arkadaşı Yener Gürsoy'la<br />

nikah masasına oturan<br />

güzel oyuncunun bu evliliği<br />

sadece 8 ay sürmüştü. İpek<br />

Tuzcuoğlu, Gürsoy'dan ayrıldıktan<br />

sonra işadamı Enver Selim<br />

Kurtoğlu'yla aşk yaşamaya<br />

başlamıştı.<br />

BİR AY ÖNCE EVLERİ AYIRDILAR<br />

Yedi ay evvel 14 Şubat Sevgililer<br />

Günün'de New York Başkonsolosluğu'nda<br />

Enver Selim Kurtoğlu'yla<br />

nikah masasına oturan<br />

İpek Tuzcuoğlu'nun üçüncü evliliği<br />

de uzun sürmedi. Bir ay önce<br />

evlerini ayıran Tuzcuoğlu ile Kurtoğlu<br />

önceki gün Çorlu Adliyesi'nde<br />

'Şiddetli Geçimsizlik'<br />

nedeniyle açılan davada tek<br />

celsede boşandı. Enver Bey'in<br />

katılmadığı duruşma öncesi gergin<br />

olan güzel oyuncu çıkışta ise<br />

mutluydu.HABER MERKEZİ<br />

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Gökbakar<br />

şişiyor, sevgilisi<br />

eriyor<br />

Uçurum 8 Numarada Şenlik Var<br />

Herkes her gün işinde… Günlük rutin<br />

devam ediyor… Ancak bir uçurumun kenarında<br />

yürüdüğümüzü fark edemiyoruz… Ta<br />

ki, kaybettiklerimiz canımızı acıtana kadar…<br />

Hayallerimiz, sevdiklerimiz, geleceğimiz<br />

geliyor aklımıza uçurumun kenarında… Bir fil<br />

şeridi gibi geçiyor yanımızdan…<br />

06:45Bugün<br />

09:15Beni Affet<br />

10:15Melek<br />

12:15Alişan ile Sevcan<br />

14:30Soframız<br />

15:30Küçük Sırlar<br />

16:30En Güzel Bölüm<br />

17:00Beni Affet<br />

18:30Star Haber<br />

19:20Büyük Risk<br />

20:00Hayatımın Rolü<br />

22:45İffet<br />

00:45İşler Güçler<br />

02:00Kanun ve Düzen<br />

03:00Alişan ile Sevcan<br />

04:50Soframız<br />

06:30SELENA<br />

08:00KALBİM SENİ SEÇTİ<br />

10:00YAHŞİ CAZİBE<br />

12:00ALEMİN KIRALI<br />

14:30ÇOCUKLAR DUYMASIN<br />

16:45YAHŞİ CAZİBE<br />

19:00ATV ANA HABER<br />

20:00NEWYORK'TA BEŞ<br />

MİNARE<br />

22:10BANKA İŞİ<br />

00:10UÇURUM<br />

03:15BÜYÜK YALAN<br />

04:35ANNEMLER SENİ<br />

ÇOK SEVECEK<br />

05:45BENİM ANNEM<br />

BİR MELEK<br />

omedyen Şahan Gökbakar, verdiği<br />

Kkiloları geri alıp 135'e çıktı. Sevgilisi Selin Ortaçlı ise zayıflayıp<br />

49 kiloya düşünce; Çift arasındaki fark 86 kiloya ulaştı.Aşkın gözü<br />

kördür! Bugüne kadar birçok güzelle aşk yaşayan Şahan Gökbakar,<br />

yeni ilişkisinde büyük bir farka imza attı... Bir süredir tasarımcı ve<br />

oyuncu Selin Ortaçlı ile birlikte olan Şahan, ilişkisi başladığından beri verdiği kiloları geri aldı.<br />

Yeniden 135 kiloya çıkan komedyen her geçen gün şişmanlarken; sevgilisi ise tam tersiydi. Selin<br />

Ortaçlı, yaz başından beri bir hayli zayıfladı. HABER MERKEZİ<br />

02:15Zamanı Durduranlar<br />

04:00Telegol<br />

06:00 Bam Teli<br />

07:00 tv8'de Bu Sabah<br />

08:30Zamanı Durduranlar<br />

10:45 Böyle Bir Şey Var Mı?<br />

11:45 Taklitçi<br />

13:00 Gün Ortası Haberleri<br />

13:45 8 Numarada Şenlik Var<br />

16:30 Co - Medya<br />

17:30 Haberaktif<br />

19:00 Kobra Takibi<br />

19:55 tv8 Hava Durumu<br />

20:00 tv8 Ana Haber<br />

20:45 Spor Bülteni<br />

21:00 Tropik Fırtına<br />

u yıl ki 49. Antalya Altın Portakal<br />

BFilm Festivali'nin jüri başkanı<br />

olan ünlü oyuncu Hülya Avşar,<br />

mesleği ve özel hayatıyla ilgili<br />

samimi açıklamalar yaptı:<br />

Hiç mütevazı olmayacağım, kimsede<br />

olmayan beyazcam ışığı bende var.<br />

Sinemada filmini izlediği zaman, bir<br />

kadın seni tatlı tatlı kıskanmalı,<br />

erkek de o gece seninle sevişmek<br />

istemeli. Bence<br />

sinema bu, güç de bu.<br />

ESKİSİ GİBİ GÜZEL<br />

DEĞİLİM<br />

Mesleğime etki eden<br />

dişi bir enerjim var.<br />

Belki de şanslı bir<br />

kadındım, hep medyanın<br />

ilgisini üstüme<br />

çektim. Annem çok<br />

Canlı performansı, şarkıları ve danslarıyla her<br />

zaman adından söz ettiren, sevilen sanatçı<br />

Fatih Ürek ile Elif Korkmazel muhteşem bir programla<br />

evlerinize konuk oluyor.8 Numarada Şenlik<br />

Var!, renkli ve kaliteli formatı, ünlü konukları,<br />

keyifli sohbetleri, birbirinden lezzetli yemeklerive<br />

stüdyo izleyicisi ile vazgeçilmez oluyor…<br />

06:00Ihlamurlar Altında<br />

06:45Günaydın<br />

09:00Sultan<br />

11:10Mutfağım<br />

12:30Şule Zeybek'le Gün Arası<br />

12:45Aşk-ı Memnu<br />

14:40Akasya Durağı<br />

16:30Arka Sokaklar<br />

18:50Koca Kafalar<br />

19:00Ana Haber Bülteni<br />

19:50Spor<br />

20:00Arka Sokaklar<br />

23:15Kötü Yol<br />

01:00Evliliğin Bedeli<br />

03:00Sihirbazın Sırrı<br />

04:45Olay Yeri<br />

zekiydi ve benden daha kurnazdı. O<br />

kurnazlıktan bir parça alıyordum, o<br />

zaman tüm taşlar yerine oturuyordu.<br />

Ben daha çok hatalarımla başarılı<br />

oldum ve başarıyı da cımbızla çektim.<br />

Türk halkının her zaman doğru<br />

şeyi yapan insana karşı tahammülü<br />

olmadığını düşünüyorum. Benim<br />

başarım, bataklığın içindeki nilüferler<br />

gibi olmuştur. Her zaman doğru<br />

şeyi yapmadım. Hataların arkasında<br />

durarak onları doğruya çevirdim.<br />

Ankara'daki Emek mahallesinde<br />

yırtık blue jean'le dolaşan, freni olmayan<br />

bisikletle gezen, erkek çocuklarını<br />

döven Hülya'yı yaşıyorum<br />

hâlâ. Sanki şöhrete dair olan şeyler,<br />

başka bir Hülya var ve onun başına<br />

geliyor gibi. Tabii ki değiştim, tabii ki<br />

böbürlendiğim ve övgülerden hoşlandığım<br />

durumlar var ama bu diğer<br />

Hülya'nın işi.”HABER MERKEZİ<br />

06:00 Güne Başlarken<br />

09:00 Haber Merkezi*<br />

09:30 Ekonomi Notları<br />

10:00 Haber Merkezi*<br />

10:15 Ekonomi Piyasalar<br />

10:20 Spor Bülteni<br />

10:30 Haber Merkezi*<br />

10:40 Ekonomi Piyasalar<br />

10:45 Spor Bülteni<br />

11:00 Haber Merkezi<br />

11:15 Ekonomi Piyasalar<br />

11:20 Spor Bülteni<br />

11:30 Haber Merkezi<br />

11:40 Ekonomi Piyasalar<br />

11:45 Spor Bülteni<br />

12:00 Haber Merkezi*<br />

12:15 Ekonomi Piyasalar<br />

12:20 Spor Bülteni<br />

12:30 Haber Merkezi*<br />

12:35 Ekonomi Piyasalar<br />

12:40 Spor Bülteni<br />

13:00 Öğle Bülteni<br />

Kötü Yol<br />

06:30Hayat Gezince<br />

07:00Güne Merhaba<br />

09:00Parametre<br />

10:00Haber Toplantısı<br />

10:30Spor Toplantısı<br />

11:00Eğrisi Doğrusu<br />

12:00Bugün<br />

14:00Bugün<br />

14:30Emlak Gündemi<br />

16:10Spor Masası<br />

16:40Afiş<br />

17:20Spor Vizyon<br />

17:30Paranın İzi<br />

18:00Ana Haber<br />

19:00Spor<br />

19:45Aykırı Sorular<br />

21:15Spor Vizyon<br />

21:30Ankara Günlüğü<br />

1 EKİM 2012<br />

HALUK'A<br />

SELAM<br />

SÖYLEYiN<br />

Eşi Haluk Bilginer’den boşanan ünlü<br />

şarkıcı Aşkın Nur Yengi, önceki gün,<br />

Etiler’de komşularıyla kahvaltı ederken<br />

görüntülendi. Kahvaltı sonrasında<br />

basın mensuplarının<br />

sorularını yanıtlayan Yengi, eski<br />

eşiyle ilgili soruları, “Görürseniz selamımı<br />

söyleyin” diyerek geçiştirdi.<br />

Haluk Bilginer’in kendisinden önce<br />

evli olduğu Zuhal Olcay’ın dizisinin<br />

setini ziyaret etmesiyle ilgili sorularaysa<br />

“Bana böyle gereksiz şeyler<br />

sormayın. Bu konu beni ilgilendirmez”<br />

yanıtını verdi.<br />

‘TANIDIĞIMDAN ÇİÇEK ALIRIM’<br />

Aşkın Nur Yengi, kendisine boşanma<br />

sürecinde psikolojik destek alıp almadığını<br />

soran basın mensuplarına,<br />

“Hiç psikolojik destek alacak birine<br />

benziyor muyum? Ben güçlü bir<br />

kadınım, hiç öyle şeylere ihtiyaç duymadım.<br />

Benim tek psikolojik<br />

desteğim kızım” diye yanıt verdi.<br />

Yengi, Kıbrıs konseri sırasında ‘Behzat<br />

Ç.’ dizisinin yıldızı Erdal<br />

Beşikçioğlu’nun kendisine çiçek vermesi<br />

konusuna da, “O, benim<br />

tanıdığım bir insan. Tanıdığım insandan<br />

çiçek de alırım, onunla sohbet<br />

de ederim” diyerek açıklık<br />

getirdi.HABER MERKEZİ<br />

Atv 00:10 Tv8 13:45 Kanal D 20:00<br />

Nuran, hayatına yön verecek bir yol ayrımıyla<br />

karşı karşıya kalıyor. Deneme çekiminde<br />

başarısız olan Nuran, umutsuzluğa kapılıp<br />

Adana'ya dönmeye karar vermiştir. Bunu öğrenen<br />

Reşat onu engellemek için peşinden koşar.<br />

Nuran'a bir şans daha vermek için onu arayan<br />

Kenan da Nuran'ın gara gittiğini öğrenir.<br />

00:30 Yabancı Sinema<br />

02:00 Sırlar Dünyası<br />

03:30 Ayna<br />

06:00 Merhaba Yenigün<br />

08:30 Hayatın Nabzı<br />

10:10 Tv Filmi<br />

11:30 İki Dünya Arasında<br />

12:30 Türk Sineması<br />

14:20 Yeşil Elma<br />

16:50 Polis Hikayeleri<br />

18:15 Ana Haber Bülteni<br />

19:30 İki Dünya Arasında<br />

20:45 Yabancı Sinema


1 EKİM 2012<br />

Ampute Futbol Milli<br />

Takımı şampiyonaya<br />

Aksaray'da hazırlanıyor<br />

İki dünya üçüncülüğü, bir Avrupa ikinciliği apoletli Ampute Futbol<br />

Milli Takımı, Rusya'da 7-14 Ekim tarihleri arasında yapılacak Dünya<br />

Şampiyonası'na zirve parolası ile hazırlandı.<br />

Ampute Futbol Milli Takımı, 7-14 Ekim tarihleri arasında Rusya'da<br />

yapılacak olan Dünya Şampiyonası'na Aksaray Milli Takımlar Kamp<br />

ve Eğitim Merkezi'nde hazırlanıyor. 12 ülkenin mücadele edeceği<br />

Dünya şampiyonası için yoğun bir çalışma dönemi geçiren milliler,<br />

grubunda son dünya şampiyonu Özbekistan, İngiltere, Ukrayna,<br />

Japonya ve Liberya ile ilk iki mücadelesi verecek.<br />

Diğer grupta ise ev sahibi Rusya'nın yanı sıra Arjantin, İran, Gana,<br />

Polonya ve El Salvador zirve için uğraş verecek.<br />

A Milli Takım Teknik Patronu Halil İbrahim Köprülü, Türkiye'nin bu<br />

spor dalında artık rüştünü ispat ettiğini belirterek, "Ülkemizde ampute<br />

futbol çok geç başlamasına rağmen geçen süre içinde büyük<br />

deneyimler edindik. İki Dünya üçüncülüğünün yanı sıra bir de<br />

Avrupa ikinciliği ile rüştümüzü ispatladık. Rusya'da Dünya şampiyonasında<br />

ise gözümüzü zirveye diktik." dedi.<br />

GANA MİLLİ TAKIMI İLE ORTAK KAMP<br />

Şampiyonadaki rakiplerden Gana Ampute Milli Takımı ile Aksaray'da<br />

ortak bir kamp yapacaklarını da sözlerine ekleyen Halil İbrahim<br />

Köprülü, "1 ve 3 Ekim tarihlerinde misafirlerimizle iki hazırlık maçı<br />

yapmayı planladık. Daha sonra 4 Ekim Perşembe günü Gana Milli<br />

Takımı oyuncuları ile birlikte şampiyonanın yapılacağı Rusya'ya gideceğiz."<br />

ifadesini kullandı.<br />

2012 Londra Paralimpik Oyunları'nı futbolcularla birlikte milli takım<br />

kampında izlediklerini ve çok heyecanlandıklarını belirten Köprülü,<br />

"Ancak 'biz neden orada yokuz' diye de sormadan edemedik. Seyir<br />

zevki ve şov yönü ile ampute futbol mutlaka Paralimpik Oyunları'nda<br />

yer almalı. Bu konuda Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) ve<br />

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin (TMPK) yaptığı çalışmaları<br />

yakından izliyoruz ve 2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda ampute futbolunda<br />

yer alacağına inanıyoruz." diye konuştu.<br />

MİLLİ TAKIM ADAY KADROSU HAZIR<br />

Türkiye, Rusya'daki Dünya Ampute Futbol Şampiyonası'na şu kadro<br />

ile gidecek:<br />

Kafile Başkanı Elvan Uğurlu (BESF Asbaşkanı)<br />

Halil İbrahim Köprülü (Milli Takım Teknik Direktörü)<br />

Futbolcular:<br />

Fatih Karakuş (Gaziantep Şahinbey Belediye)<br />

Furkan Arslan (Samsun Engellilergücü)<br />

Selim Karadağ, İsmail Temiz, Ali Budak, Rahmi Özcan, Barış Telli,<br />

Fatih Şentürk, Şehmus Erdinç (Yenimahalle Belediyesi)<br />

Mehmet Mutlu Kalak, Osman Çakmak, Feyyaz Gözaçık, Nurettin<br />

Balkaya (Karagücü)<br />

Serkan Dereli (İstanbul Özürlüler). CİHAN<br />

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

Basketbolda<br />

Cumhurbaşkanlığı Kupası<br />

yarın sahibini bulacak<br />

Beko Basketbol Ligi’nin son şampiyonu Beşiktaş ile play-off finalisti<br />

Anadolu Efes’in karşı karşıya geleceği 28. Erkekler Cumhurbaşkanlığı<br />

Kupası maçı yarın Abdi İpekçi Spor Salonu’da oynanacak. Mücadele<br />

saat 17.00’de başlayacak ve Sky Türk 360’dan canlı olarak yayınlanacak.<br />

Geçen sezon 3 kupayı birden müzesine götüren siyah - beyazlı takım<br />

şuana kadar Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanamazken Anadolu Efes ise<br />

bu anlamlı kupayı 9 kez müzesine götürdü. Erkekler Cumhurbaşkanlığı<br />

Kupası’nı müzesine götüren son takım ise Galatasaray olmuştu. Sarı -<br />

kırmızılılar, 12 Ekim 2011 tarihinde Kayseri Kadir Has Kongre ve Spor<br />

Merkezi’nde oynanan derbide ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker’i iki uzatmaya<br />

giden muhteşem bir mücadele sonunda 97 - 103 mağlup etmiş ve<br />

ilkini kazandığı Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı 26 yıl aradan sonra müzesine<br />

götürmüştü.<br />

Son şampiyon ile son finalistin karşılaşacağı zorlu maçın bilet satışları<br />

da devam ediyor. 112 TL ile 12 TL arasında değişen 7 farklı kategoriden<br />

satışa sunulan karşılaşmanın biletlerini basketbolseverler biletix<br />

gişeleri ve biletix'in internet sitesinden satın alabilirler.<br />

Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanan takımlar şöyle;<br />

2010-2011 Galatasaray 2009-2010 Efes Pilsen<br />

2008-2009 Efes Pilsen 2007-2008 Türk Telekom<br />

2006-2007 Fenerbahçe Ülker 2005-2006 Efes Pilsen<br />

2004-2005 Ülker 2003-2004 Ülker<br />

2002-2003 Ülker 2001-2002 Ülker<br />

2000-2001 Ülker 1999-2000 Efes Pilsen<br />

1998-1999 Tofaş 1997-1998 Efes Pilsen<br />

1996-1997 Türk Telekom 1995-1996 Efes Pilsen<br />

1994-1995 Ülker 1993-1994 Fenerbahçe<br />

1992-1993 Efes Pilsen 1991-1992 Efes Pilsen<br />

1990-1991 Fenerbahçe 1989-1990 Fenerbahçe<br />

1988-1989 Çukurova 1987-1988 Eczacıbaşı<br />

1986-1987 Karşıyaka 1985-1986 Efes Pilsen<br />

1984-1985 Galatasaray CİHAN<br />

Azerbaycan'ın futbol takımı Neftçi, İnter'den çekinmiyor<br />

Azerbaycan futbol takımı Neftçi, UEFA Avrupa Ligi'ndeki<br />

mücadelesine önümüzdeki hafta İtalyan devi<br />

İnter ile yapacağı maçla devam edecek.<br />

Büyük maça günde iki antrenmanla hazırlanan<br />

Neftçi takımının tecrübeli teknik direktörü Büyükağa<br />

Hacıyev, Cihan Haber Ajansı(CİHAN)’na verdiği röportajda<br />

iddialı açıklamalarda bulundu.<br />

Rakiplerinin Avrupanın ilk 10 takımı arasında yer<br />

aldığını vurgulayan tecrübeli hoca, İnter’in büyüklüğünün<br />

kendilerini korkutmadığını bilakis motive<br />

ettiğini söyledi. Hacıyev ‘’Önümüzdeki hafta yani<br />

ayın 4’ü akşam saat 11.00'da bizden gelecek müjdeli<br />

haberi bekleyin.’’dedi. İnter’den herhangi bir çekincelerinin<br />

olmadığını belirten Hacıyev, amaçlarının<br />

Azerbaycan futbolunu Avrupa'da layık olduğu şekilde<br />

temsil etmek olduğunu kaydetti.<br />

Avrupa liglerinde Türkiye takımları dışında Türk<br />

olarak sadece Neftçi’nin mücadele ettiğinin hatırlatılması<br />

üzerine Hacıyev Neftçi’nin Avrupa’de temsil<br />

olunmasının kendilerine gurur verdiğini Avrupa’da<br />

tek kalmamalarını çok arzu ettiklerini ifade etti.<br />

Tecrübeli hoca, "Neftçi takımı olarak sadece Azerbaycan’ın<br />

değil büyük Türk dünyasının temsilcisi<br />

olacağız.’’ dedi.<br />

Neftçi'nin Sierro Loneli futbolcusu Julias Wobay<br />

Sivasspor<br />

puan peşinde<br />

ise İnter’in önemli isimleri olduğunu işlerinin hiç de<br />

kolay olmadığını ama kendilerinin de sahaya neden<br />

çıktıklarının bilincinde olduklarını söyledi.<br />

Takım kaptanı Reşad Sadikov da İnter maçının gruplarındaki<br />

ikinci maç olduğunu ve çok ciddi hazırlandıklarını<br />

ifade etti. Sadikov ’’İnter’i kendi<br />

evimizde yenmeye çalışacağız. Ümit ediyorum ki<br />

bunu başaracağız. Taraftarlarımız bu maçta çok<br />

farklı bir Neftçi görecekler’’ dedi.<br />

Neftçi, UEFA Avrupa liginde H grubunda İnter,<br />

Rubin Kazan ve Partizan takımlarıyla beraber yer<br />

alıyor. İlk maçını Sırbistan’ın Partizan takımı ile deplasmanda<br />

yapan Neftçi maçtan 1-1 berabere<br />

ayrılmıştı.<br />

AZERBAYCAN’IN EN KÖKLÜ TAKIMI<br />

Spor15<br />

Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, Beşiktaş maçının<br />

zor olacağına dikkat çekerek, “Bütün amacımız oradan puan<br />

ve puanlarla dönmek. Beşiktaş’ın gücünü biliyoruz, iyi takım.<br />

İyi futbolculardan kurulu bir takım. Zor olacak ama ligde<br />

kolay maç yok.” dedi.<br />

Süper Toto Süper Lig'in 6. haftasında 1 Ekim Pazartesi günü<br />

Beşiktaş ile karşılaşacak olan Sivasspor bu maçın hazırlıklarını<br />

sürdürdü. 4 Eylül Stadı’nda yaptığı çalışmayla Beşiktaş’a<br />

hazırlanan kırmızı - beyazlılarda moraller yerinde.<br />

Mutlak puan parolasıyla maça hazırlanan Sivasspor'da futbolcuların<br />

hırslı hareketleri dikkat çekti. Teknik Direktör<br />

Çalımbay idmanda Beşiktaş maçıyla ilgili oyuncularına sık<br />

sık uyarılarda bulunarak futbolculara bol bol pas çalışması<br />

yaptırdı.<br />

Rıza Çalımbay, antrenman öncesi yaptığı açıklamada, Beşiktaş<br />

maçının zor olacağına dikkat çekerek, “Bütün amacımız<br />

oradan puan ve puanlarla dönmek.Beşiktaş’ın gücünü biliyoruz,<br />

iyi takım. İyi futbolculardan kurulu bir takım. Zor olacak<br />

ama ligde kolay maç yok”dedi.<br />

Teknik Direktör Çalımbay, takımın son durumunun iyi<br />

olduğunu belirterek, “Son kupa maçlarında iyi oynadık, bilhassa<br />

ikinci yarıda iyi oynadık, ondan öncede zaten Kasımpaşa<br />

maçın da iyi oynayarak tek golle de olsa önemli bir<br />

galibiyet aldık. Şimdi bütün amacımız Beşiktaş deplasmanından<br />

puan ya da puanlarla dönmek. Beşiktaş’ın gücünü biliyoruz,<br />

iyi takım. İyi futbolculardan kurulu bir takım. Zor<br />

olacak ama ligde kolay maç yok, bütün amacımız oradan iyi<br />

bir şekilde dönmek. İyi dönmemiz için de maçın başından sonuna<br />

kadar hep oyun içinde olup iyi konsantre olmamız<br />

gerekiyor.” şeklinde konuştu.<br />

Takımdaki eksik ve sakatlarla ilgili olarakta konuşan Çalımbay,<br />

kalecilerin sakatlığının sürdüğünü, Doğa’nın hafif<br />

sakatlığı olmasına rağmen idmana çıktığını anlatarak şunları<br />

söyledi:<br />

“Doğa’nın son durumuna bakacağız, riske etmeyeceğiz, daha<br />

maçlarımız var. Bizim için Beşiktaş maçı da önemli sonra<br />

kendi sahamızda oynayacağımız Bursaspor maçı da çok<br />

önemli. Onun için bir arkadaşımıza en küçük bir şey olsa<br />

riske etmeyeceğiz. Çünkü bize sağlam çok iyi mücadele edecek<br />

adam lazım.”<br />

Sivasspor, Beşiktaş maçı için yarın öğleden sonra havayoluyla<br />

İstanbul’a hareket edecek. CİHAN<br />

1937 senesinde Bakü'de petrol işçileri sendikası<br />

tarafından kurulan Neftçi futbol takımı, Sovyet<br />

Ligi'nde oynadığı dönemdeki en büyük başarısını<br />

1966 yılında üçüncü sırada bitirerek elde etti.<br />

Azerbaycan liginin en büyük kulüplerinden olan<br />

Neftçi, bağımsızlıktan sonra 1992'de düzenlenen<br />

milli ligde ilk Azerbaycan şampiyonu oldu. Azerbaycan<br />

liginde 6 şampiyonluğu bulunan Neftçi, 4 kez<br />

Azerbaycan kupası, 1 kez de Bağımsız Devlet Topluluğu'nun<br />

"Birlik" kupasını kazandı. CİHAN


HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />

1 EKİM 2012 Pazartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net<br />

Bingöl'de 200 askerin<br />

izin dönüşü otobüslerle<br />

birliklerine götürülürken<br />

yaşanan terör saldırısı,<br />

asker sevkiyatında yeni<br />

tedbirleri gündeme<br />

getirdi. Artık Mehmetçik,<br />

ABD'den getirilecek<br />

Chinook helikopterleriyle<br />

taşınacak.<br />

Bingöl'de silahsız 10 askerin, sevkiyatı sırasında<br />

PKK tarafından şehit edilmesi, Ankara'yı<br />

harekete geçirdi. Mehmetçiğin artık hava yoluyla<br />

taşınması için düğmeye basıldı. Bu konuda daha<br />

önce girişimlerde bulunulmuş, 60 kişilik dev<br />

Chinook helikopterleri için ABD Kongresi'nden<br />

onay alınmıştı.<br />

Zaman gazetesinden Emre Soncan'ın haberine<br />

göre; terörle mücadeledeki hassas durumu göz<br />

önünde bulunduran Ankara, teslimatın öne<br />

çekilmesi görüşmelerini sıklaştırdı. Normal<br />

şartlarda 2015'te gelmesi öngörülen<br />

helikopterlerin daha önce Türkiye'de olması<br />

planlanıyor. Bunun için ABD tarafıyla<br />

pazarlıklar başladı. Toplam 6 ya da 10 Chinook<br />

helikopter alınacak. Yaklaşık maliyeti ise 1<br />

milyar doları bulacak.<br />

Yaklaşık iki hafta önce (18 Eylül) izin dönüşü<br />

birliklerine teslim olmak üzere Elazığ'da<br />

toplanan 200 sivil silahsız asker, 3 otobüs, 1<br />

midibüs, 1 minibüs ve kendilerine refakat eden<br />

10 zırhlı araçla Muş istikametine doğru<br />

ilerlerken saldırıya uğramıştı.<br />

10 askerin şehit olduğu saldırının ardından<br />

kamuoyundan eleştiriler yükselmiş, askerlerin<br />

birliklerine neden hava yoluyla sevk edilmediği<br />

sorusu gündeme gelmişti.<br />

Eleştirileri dikkate alan güvenlik bürokrasisi,<br />

Chinook nakliye helikopterlerinin bir an önce<br />

Türkiye'ye getirilmesi için lobi faaliyetlerini<br />

hızlandırdı. Türkiye'nin siparişlerinin üretim<br />

hattında öne çekilmesi için uğraş veriliyor.<br />

60 personel kapasitesi olan yük helikopterleri,<br />

çelik halatlarla bir F-16 savaş uçağını bile<br />

taşıyabiliyor. Helikopterler, mekanize araçları,<br />

top gibi silah sistemlerini nakledebiliyor.<br />

Chinook helikopterleri Yunanistan, İngiltere,<br />

İtalya ve Mısır gibi pek çok ülkenin ordusunda<br />

bulunuyor.<br />

Türkiye'nin alacağı helikopterler hem Kara<br />

Kuvvetleri hem Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın<br />

hizmetine verilecek. TSK şimdiye kadar yük<br />

taşıma ihtiyacını Blackhawk ve Cougar<br />

helikopterleriyle sağlıyordu.<br />

Chinook'lar yük helikopterleri arasında çok<br />

önemli bir yere sahip. CH-47S tipi Chinook<br />

model helikopterler ABD ordusu için ilk kez<br />

1962'de üretildi. Her türlü iklim ve şartta,<br />

savaşta, afette muharip ve hayat kurtarıcı olarak<br />

görev yapıyor. Helikopterlerin, 2040'lara kadar<br />

Amerikan ordusu içinde yer alması bekleniyor.<br />

6 bin ürün<br />

güvensiz bulundu<br />

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, okul kıyafetleri ve<br />

ayakkabılar konusunda 7 ilde yaptıkları denetimde, 80 farklı marka<br />

ve modelden numuneler alındığını ve çıkan sonuçları paylaştı.<br />

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati<br />

Yazıcı, okul kıyafetleri ve ayakkabılar<br />

konusunda İstanbul, Kayseri, Malatya,<br />

Samsun, Bursa, İzmir ve Şanlıurfa'da<br />

denetimler gerçekleştirdiklerini<br />

belirterek, ''Önlük, formalar, kazak,<br />

süveter, mont, eşofman, etek,<br />

pantolon, gömlek, tişört, çorap, kravat,<br />

ayakkabıdan oluşmak üzere 80 farklı<br />

marka ve modelden numuneler alındı.<br />

Alınan numunelerin tamamı azo boyar<br />

madde testlerinden geçip, güvenli<br />

bulundu'' dedi.<br />

Bunun memnuniyet verici bir sonuç<br />

olduğunu dile getiren Yazıcı, ''Azo<br />

boyalar, kanserojen riski taşıyor.<br />

Kanser konusunda en önemli kontrol<br />

stratejisinin korunma ve erken teşhis<br />

olduğu bir gerçek. Bu sonuçlar da<br />

tekstil ve ayakkabı imalat ve<br />

ithalatçılarımızda tehlikeli azo boyar<br />

madde konusunda ciddi bir farkındalık<br />

oluştuğunu gösteriyor'' diye konuştu.<br />

Yazıcı, limitlerin üzerinde kimyasal<br />

madde içerdiği tespit edilen ürünlerle<br />

ilgili olarak idari işlemlere başlandığını<br />

ifade ederek, ''Güvensiz ürünlerin<br />

imalatçı ve ithalatçıları, güvensiz<br />

ürünlerin ilan edilmesi, piyasadan<br />

toplatılması ve imhası gibi<br />

yaptırımların yanı sıra 33 bin 981 liraya<br />

kadar idari para cezasına muhatap<br />

olacaklar'' ifadesini kullandı.<br />

Denetimler devam edecek<br />

Denetlenen kırtasiye ürünlerinin,<br />

çantalar (okul çantaları, beslenme<br />

çantaları, kalem çantaları), boya<br />

kalemleri ve boya malzemeleri (pastel<br />

boya, sulu boya, kuru boya kalemleri,<br />

keçeli kalemler), kalemler (kurşun<br />

kalem, tükenmez kalem), silgiler,<br />

kalemtıraşlar, defterler, abaküsler, sayı<br />

fasulyeleri, su matarası, oyuncak<br />

damgalar, kalıplar, bant, sticker ve<br />

etiketler olduğunu bildiren Yazıcı,<br />

denetimlere Türkiye'nin her yerinde<br />

çok daha sıkı ve organize biçimde<br />

devam edeceklerini söyledi.<br />

Güvensiz ürün oranının düşmesinde<br />

sektörle geliştirilen diyaloğun rolüne<br />

değinen Yazıcı, ''Güvensiz ürün<br />

oranının geçen yıla göre yarı yarıya<br />

düşmüş olmasında, bakanlık olarak<br />

kararlı bir şekilde konunun takipçisi<br />

olmamız, denetimlerimizi sürdürmemiz<br />

ve sektör temsilcileriyle geliştirdiğimiz<br />

olumlu diyaloğun rolü büyük'' diye<br />

konuştu.Yazıcı, bakanlık olarak piyasa<br />

gözetimi ve denetimi yaparken<br />

amaçlarının salt firmaların<br />

"Bakkal defteri tutar<br />

gibi hesap tutuyorlar"<br />

Konut sektöründe son dönemde gündeme gelen sıkıntılar<br />

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da gündeminde. Başbakan katıldığı<br />

televizyon programında firmaların finansman yönetimine dikkat<br />

çekerek “Bir defa bazı bizim inşaat firmaları var ki ne yazık ki<br />

bunlar finansman yönetimini hiç bilmiyorlar. Hala bakıyorsun<br />

bakkal defteri tutar gibi hesap tutuyorlar. Böyle olmaz,<br />

finansman yönetimi başka bir olay” dedi.<br />

cezalandırılması olmadığını, aynı<br />

zamanda sektörün eğitilmesi ve<br />

bilinçlendirilmesi konusuna da önem<br />

verdiklerini kaydetti. Yazıcı, bu nedenle<br />

sektör temsilcileriyle işbirliğine büyük<br />

önem verdiklerini vurguladı.<br />

Çocukların kullanıma yönelik<br />

kırtasiye ürünleri daha<br />

güvenilir olacak<br />

Bakan Yazıcı, bu yılın Nisan ayında<br />

''Tüketici Ürünlerinin Güvenlik<br />

Risklerinin Belirlenmesi'' adıyla<br />

yayımladıkları tebliğin, kırtasiye<br />

ürünleriyle ilgili yeni düzenlemeler<br />

getirdiğini ve 2013 yılı Ocak ayından<br />

itibaren yürürlüğe gireceğini kaydetti.<br />

Tebliğle kırtasiye ürünlerinde azo boyar<br />

ve fitalat analizlerinin yanı sıra civa,<br />

arsenik, kurşun ve kadmiyum gibi sekiz<br />

ağır metale yönelik tahliller<br />

yapacaklarını bildiren Yazıcı, ''Bu<br />

denetimlerle birlikte, özellikle<br />

çocuklarımızın kullanımına yönelik<br />

üretilen kırtasiye ürünleri daha güvenli<br />

hale gelecektir'' dedi.Yazıcı, ayrıca,<br />

sektör temsilcilerini, hazırlıklarını<br />

tamamlamaları ve bu maddeleri<br />

içermesi muhtemel ürünleri varsa<br />

piyasadan çekmeleri konusunda<br />

uyardı.<br />

Konut söktürende son dönemlerde sıklıklı<br />

gündeme başlayan sorunlar Başbakan<br />

Erdoğan'ın katıldığı televizyon programında da<br />

gündeme geldi. Programa katılan gazetecilerin<br />

soruları üzerine değerlendirme yapan Başbakan<br />

Erdoğan, kimi şirketlerin finansman yönetimini<br />

iyi yapamadıklarını, kimi şirketlerin ise agresif<br />

bir büyüme planı içinde olduklarını ifade etti.<br />

Başbakan Erdoğan, “Gayrimenkul sektöründe,<br />

özellikle basında yer alıyor, konut sektöründeki<br />

fiyat balonunun çökebileceği şeklinde görüşler<br />

ileri sürülüyor. Size intikal eden böyle zor<br />

durumda inşaat firması var mı?” sorusu üzerine,<br />

bu konuda işini bilmeyenlerde bir sıkıntı<br />

olduğunu söyledi.<br />

“Bir defa bazı bizim inşaat firmaları var ki ne<br />

yazık ki bunlar finansman yönetimini hiç<br />

bilmiyorlar. Hala bakıyorsun bakkal defteri tutar<br />

gibi hesap tutuyorlar. Böyle olmaz, finansman<br />

yönetimi başka bir olay” diyen Erdoğan, şunları<br />

kaydetti:<br />

“Burada finansmanın, şu para, şurada, ne kadar<br />

zaman içinde, ne getirir, ne götürür, bunu<br />

görmen lazım. Büyük bir hırsla da her yere<br />

saldıramazsın. Ama bunlar saldırıyor, saldırdığı<br />

zaman da bu oluyor. Hatta bankalarla farklı<br />

alışverişler içine giriyorlar.<br />

Bankalar acımasız, yani şimdi gelir gırtlaklar,<br />

bunun şakası yok. Yani orada incik büncük<br />

yazılmış olan sözleşme seni aldatmasın, onun<br />

içinde neler var, neler. Ondan sonra da<br />

bakıyorsun, diyor böyle böyle. 'Ben bunu<br />

anlamam. Bana bir ay içinde ödemeyi<br />

yapacaksın'. diyor.<br />

Orada bu sefer müteahhit firma sıkışıyor,<br />

geliyorlar bize. Biz ne yapacağız. Kusura<br />

bakmayın, bizim yapacak bir şeyimiz yok.<br />

Bunların içinde bazı büyükler de var. Çalışırken<br />

öz sermayeleriyle çalışmıyor büyük bir<br />

kısmımız, hep krediyle çalışma noktasına<br />

geliyorlar.<br />

Bankalar da bakıyorsunuz belli bir yere kadar<br />

bu krediyi veriyor, bakıyorlar ki sinyaller<br />

gelmeye başladı, kırmızı yanıyor, bu sefer de<br />

hemen geri çekiyorlar.<br />

İşte burada bu dediğiniz balonun patlaması<br />

olayı olabiliyor. Ama genel itibariyle böyle mi<br />

hayır, ona katılmıyorum. Şu anda gayrimenkul<br />

Türkiye için yine en önemli sektörlerden bir<br />

tanesidir.”<br />

Erdoğan, gayrimenkulde çok ciddi bir pazarın<br />

oluştuğunu gördüklerini, yavaş yavaş küresel<br />

sermayenin, Körfez sermayesinin Türkiye'ye<br />

girmeye başladığını, bunların Türkiye'nin<br />

büyümesine çok önemli bir etkisi olacağını<br />

sözlerine ekledi.<br />

'Yüzde 4'ü yakalamakta kararlıyız'<br />

Başbakan Erdoğan, “Hükümetin 2012 yılı<br />

büyüme hedefi olan yüzde 4'ü tutturup<br />

tutturamayacağına” ilişkin soru üzerine, bu<br />

hedefi zorlayacaklarını kaydetti.<br />

Bunun için şu anda ekonomiden sorumlu<br />

bakanların çalışmalarının büyük gayretle<br />

devam ettiğini bildiren Erdoğan, şunları ifade<br />

etti:<br />

“Biliyorsunuz biz ihracata endeksliyiz. Ama şu<br />

anda bugün açıklanan rakamlara baktığımızda,<br />

hamdolsun geçen yılın aynı dönemine, ayına ait<br />

baktığımızda yüzde 14 galiba, öyle bir açıklama<br />

geldi, artış var. Tabii bu artışta, ihracatta yine<br />

aynı şekilde devam ediyoruz.<br />

Bu bütün Avrupa ile olan ilişkilerimizdeki, o<br />

eski bizden ithalat taleplerinin düşme<br />

göstermesine rağmen, çünkü biz 50'ye falan<br />

çıkmıştık Avrupa'da.<br />

Şu anda ise 35-40, bu banda düştük. Ama ne<br />

oldu, sağ olsun, ihracatçımız yeni pazarlar<br />

aradı, buldu, bu yeni pazarlarda da ihracat<br />

hedeflerimizi sürdürüyoruz.<br />

Bir de benim için bu önemli bir haber, ihracat<br />

ile ithalat arasındaki farkta ciddi bir kapanma<br />

var. Orada da şu anda 5 küsura düşmüş<br />

vaziyetteyiz, gerilemiş vaziyetteyiz. Bu da güzel<br />

bir gelişme. Bir diğer bizim önemli, atmamız<br />

gereken adım da faiz noktasında.<br />

Biz eğer faizde şu anda bu biraz daha<br />

düşürülürse ve bunu maalesef yetkili<br />

arkadaşlarımız görmüyorlar veya görmek<br />

istemiyorlar.<br />

Şu anda dünyada sıfır faiz uygulayanlar var,<br />

eksi uygulayanlar var. Bunları niye görmüyoruz<br />

ve bu ülkeler dünyada geri ülkeler değil. Tam<br />

aksine en ileri olan ülkeler. İleri ekonomilerde<br />

bunu görüyoruz. İleri ekonomilerde bunu<br />

gördüğümüze göre bu adımı atmamız lazım.”<br />

Türkiye'nin yatırımlarda iyi gitmesi durumunda<br />

bu büyümeyi yakalayacağına işaret eden<br />

Erdoğan, “Mesela şu anda bizim yatırımda 8,9<br />

buralardayız.<br />

Özelleştirme vs. hep beraber. Şimdi tabii bir<br />

özelleştirme noktasında ihalesine çıkıyoruz.<br />

Burada Halk Bankası ile ilgili şu anda<br />

atacağımız bir adım var. Orada beklentimiz tabii<br />

biraz yüksek. Bunların da bu sürece ciddi bir<br />

katkısı olacağını düşünüyorum” dedi.<br />

Erdoğan, kararlılıkla büyümeye yönelik<br />

enstrümanları teşvik edeceklerini, büyümede<br />

yüzde 4'ü yakalamakta kararlı olduklarını<br />

kaydetti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!