09.05.2013 Views

Marmaris Turizm Birliği Köyleri Kırsal Turizm Envanteri Projesi

Marmaris Turizm Birliği Köyleri Kırsal Turizm Envanteri Projesi

Marmaris Turizm Birliği Köyleri Kırsal Turizm Envanteri Projesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MARMARİS TURİZM BİRLİĞİ KÖYLERİ<br />

KIRSAL TURİZM ENVANTERİ PROJESİ<br />

KIRSAL ENVANTER RAPORU<br />

28/06/2012<br />

Hatipirimi Mah. İsmet İnönü Cad. 192. Sok. No:2, 48700-<strong>Marmaris</strong><br />

Tel: +90.252.413 44 30 - 413 44 35 (pbx) Fax: +90.252.413 44 38<br />

www.martab.gov.tr Elektronik posta: bilgi@martab.gov.tr<br />

Bu rapor T.C. Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın desteklediği “MARMARİS TURİZM BİRLİĞİ KÖYLERİ KIRSAL<br />

TURİZM ENVANTERİ” projesi kapsamında hazırlanmıştır.<br />

İçerik ile ilgili tek sorumluluk <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> <strong>Birliği</strong>/Stratejipoll Araştırma ve Danışmanlık Ltd.Şti.’ne aittir ve<br />

T.C. Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın görüşlerini yansıtmaz<br />

1


İ Ç İ N D E K İ L E R<br />

I – Yönetici Özeti…………………………………………………………………………………….. 3<br />

II - Genel Olarak <strong>Marmaris</strong> ve Ula İlçeleri……………………………………………….. 4<br />

III - Gökova ve Bozburun Yarımadası İklimi……………………………………………. 5<br />

IV - Gökova ve Bozburun Yarımadası Bitki ve Hayvan Varlığı……………….. 9<br />

V – Yöresel Yemek Kültürü…………………………………………………………………... 19<br />

VI – Yöresel Halk Kültürü……………………………………………………………………….. 27<br />

VII - KÖYLER<br />

01. Adaköy……………………………………………………………………………………….. 31<br />

02. Akçapınar Köyü………………………………………………………………………….. 51<br />

03. Bayır Köyü………………………………………………………………………………….. 77<br />

04. Çamlı Köyü…………………………………………………………………………………. 93<br />

05. Çetibeli Köyü………………………………………………………………………………. 128<br />

06. Gökçe Köyü………………………………………………………………………………… 151<br />

07. Hisarönü Köyü……………………………………………………………………………. 174<br />

08. Karacasöğüt Köyü………………………………………………………………………. 208<br />

09. Orhaniye Köyü……………………………………………………………………………. 229<br />

10. Osmaniye Köyü…………………………………………………………………………… 241<br />

11. Selimiye Köyü……………………………………………………………………………… 252<br />

12. Söğüt Köyü………………………………………………………………………………….. 265<br />

13. Taşlıca Köyü…………………………………………………………………………………. 279<br />

14. Turgut Köyü……………………………………………………………………………….. 315<br />

15. Yeşilbelde Köyü…………………………………………………………………………… 332<br />

2


I – YÖNETİCİ ÖZETİ<br />

Bilme ve onun türevi olan ‘bilgi’nin yolu, varlıkları fark etmekten, onları tespit edip kayıt<br />

altına almaktan geçer. Bu durumu en kısa yoldan ifade eden ve ilk elde muhasebe disiplinini<br />

akla getiren envanter sözcüğünün anlamı da, belirli bir tarihe ilişkin borç, alacak ve varlıkların<br />

miktarlarının ve değerlerinin, sayım, kontrol ve düzeltme yaparak saptanması olarak kabul<br />

edilir. Bu anlamda bilgiyi üretmenin ve zenginleştirmenin tek yolu, ona konu olan varlıkların<br />

belirlenmesi, tanımlanıp kayda geçirilmesi, düzenli olarak izlenip denetlenmesi ve olası<br />

değişikliklerden kaynaklanan düzeltmelerin güncellemeler yapılarak düzenlenmesidir.<br />

Gökova ve Bozburun Yarımadası toprakları, dünya ölçeğinde sahip olduğu zengin doğal, tarihi<br />

ve kültürel değerle bugüne kadar birçok uygarlığa konu olmuş; Anadolu’dan, Rodos’tan ve<br />

Balkanlar’dan göçüp gelen değişik uygarlıkların harmanlandığı topluluklara yurt olmuştur.<br />

Tarihin bin bir zahmetle biriktirdiği bu zengin kültürel mirası fark edip tespit etmek, kayıt<br />

altına alıp izlemek, denetleyip korumak bu toprakların geleceğini belirleyip yol haritasını<br />

çizdiğimiz bugünlerde büyük bir öneme sahiptir. Çünkü bugün ve gelecekte ne yapacağımız,<br />

elimizde ne olduğuna ve onu koruyup kollamamıza bağlıdır. Ama ne yazık ki, bugün elimizde<br />

olan birçok şeyi bilmiyoruz ya da farkında değiliz.<br />

<strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> <strong>Birliği</strong> <strong>Köyleri</strong> <strong>Kırsal</strong> <strong>Turizm</strong> <strong>Envanteri</strong> <strong>Projesi</strong>, Gökova ve Bozburun<br />

Yarımadası’ndaki on beş köyün sahip olduğu doğal, tarihi, arkeolojik ve kültürel değeri; yani<br />

sahip olup bugüne kadar fark edemediğimiz ya da kayıt altına alamadığımız kültürel<br />

mirasımızı sürdürülebilir kırsal turizm etkinlikleri kapsamında değerlendirmek amacıyla<br />

oluşturulmuş önemli bir projedir. Bu proje, üzerinde yaşadığımız dünya harikası toprakları<br />

tanıma bilme doğrultusundaki büyük ve uzun soluklu bir çabanın ilk adımıdır. Bu anlamda,<br />

çok kısıtlı bir süre ve bütçe içinde yürütülen bu çalışma kapsamında tespit edilip düzenlenen<br />

birçok bilginin eksik ya da yanlış olma olasılığı da bulunmaktadır. Ancak, envanter<br />

sözcüğünün sözlük anlamından da bildiğimiz gibi, envanter çıkarmanın ruhu fark edip<br />

tanımlamaktan, kayıt altına alıp kontrol etmekten çok, düzeltmektir. İşte bu anlamda,<br />

önümüzdeki günlerde bizlere düşen görev, bu çalışma ile edinilen bilgileri yeni bilgilerle ve<br />

düzeltmelerle zenginleştirmek; böylelikle ele alıp incelediğimiz on beş köy boyutunda kırsal<br />

turizm çalışmalarının yapılabilmesine yardımcı olmaktır.<br />

3


II - GENEL OLARAK GÖKOVA VE BOZBURUN YARIMADASI<br />

<strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> <strong>Birliği</strong> <strong>Köyleri</strong> <strong>Kırsal</strong> <strong>Turizm</strong> <strong>Envanteri</strong> <strong>Projesi</strong> kapsamında ele alınan köyler,<br />

Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolunun Sakar Geçidi’ndeki o harikulade manzara ile karşımıza çıkmaya<br />

başlar. Gökova Körfezi’nin masmavi enginliği içinde bizi fazlasıyla etkileyen yolculuğun bu ilk<br />

etabında, geçidin hemen altındaki Akyaka, ovayı ortasından bir bıçak gibi yaran okaliptüslü<br />

yol, leylekleri ile tanınan Akçapınar’ın kızgın ütü ile yapılan tostu, Gökçe Köyü’nde yol<br />

kenarından alınan narenciyeler, yol genişletmesi nedeniyle yere devrilen çam ağaçları,<br />

Çetibeli Jandarma Karakolu’ndaki rutin ve sıkıcı yol kontrolü, koyu yeşiliyle güzü okşayan<br />

sığla ormanları birdenbire karşımıza çıkan <strong>Marmaris</strong> Körfezi manzarası ile biter. Ama<br />

isterseniz sağdaki Çamlı ya da Karacasöğüt sapağından içeri girerek denize en kısa yoldan<br />

ulaşabilir; Çamlı’da nefis kokulu çilekleri yiyebilir, Karacasöğüt’ten taze sebze ve meyve<br />

alabilirsiniz.<br />

Yolculuğun <strong>Marmaris</strong> sonrasındaki ikinci etabında ise ya Nimara Mağarası ile ünlü Adaköy’e<br />

gidebilir ya da Hisarönü’ne doğru ilerleyerek sayısız körfez, koy ve azmak arasındaki<br />

sessizliğe, sakinliğe ulaşabilir, yolun sağındaki Yeşilbelde Köyü sapağından içeri girip yemyeşil<br />

bahçelerin içindeki evleri görebilir, Orhaniye’deki Kızkumu’nda yürüyebilir, Turgut Köyü’nde<br />

Turgut Şelalesi’ni ziyaret edebilir, Selimiye’de denize girebilir, Söğüt’te tepelerdeki kale<br />

kalıntılarını gezebilir, deniz kenarındaki lokantalarda her türlü deniz ürününü yiyebilir,<br />

Taşlıca’da Kırk Kuyular’ı görüp Serçe Limanı’na gidebilir, Bayır Köyü’ndeki anıt çınar ağacını<br />

ziyaret edip Osmaniye’den çam balı alabilirsiniz. Ama isterseniz bu yolculuğu yapmadan,<br />

gezip göreceğiniz bu güzel yerleri ziyaret etmeden önce bilinçli bir gezgin olarak bu köylerle<br />

ilgili olarak derlediğimiz bilgileri okuyup, bu bilgileri edindiğiniz yeni bilgi ve deneyimlerle<br />

zenginleştiriniz ki; bundan sonraki her gelişinizde, bu güzellikleri yeniden görebilmeniz için<br />

yapılan çalışmalara destek olunuz.<br />

4


III – GENEL OLARAK GÖKOVA VE BOZBURUN YARIMADASI İKLİMİ<br />

Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Gökova ve Bozburun Yarımadası’nda yaz ayları sıcak ve<br />

kurak, kış ayları ise ılıman ve yağışlı geçer.<br />

<strong>Marmaris</strong> Meteoroloji Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre bölgenin 1980-2011 tarihleri<br />

arasındaki 32 yıllık gözleme süresi sonunda ortaya çıkan meteoroloji değerleri şu şekildedir:<br />

Ortalama Sıcaklık<br />

Değerleri<br />

Bölgenin ortalama sıcaklık<br />

değerleri, çevredeki diğer<br />

yerleşimlerde de<br />

görüldüğü gibi, Temmuz<br />

ve Ağustos aylarında en<br />

yüksek (28,5 C°) değerlere<br />

çıkmakta, Ocak ayında da<br />

en düşük (10 C°) değere<br />

inmektedir.<br />

<strong>Marmaris</strong> hava sıcaklığı<br />

son altı yılın sadece 4<br />

günü 0°’nin altına<br />

düşmüştür.<br />

Sıcaklığın Ulaştığı En<br />

Yüksek Değerler<br />

Hava sıcaklığının en<br />

yüksek değerlere ulaştığı<br />

zamanlar da, yine<br />

Temmuz ve Ağustos aylarına rastlamakta, sıcaklık bu aylarda 34,6°C’ye ulaşmaktadır.<br />

5


Sıcaklığın Ulaştığı En<br />

Düşük Değerler<br />

Sıcaklığın en düşük ve en<br />

yüksek değerleri<br />

arasındaki ısı farkı Ocak<br />

ayı için 8,1°C, Şubat ayı<br />

için 8,4°C, Mart ayı için<br />

8,9°C, Nisan ayı için 9,3°C,<br />

Mayıs ayı için 10,2°C,<br />

Haziran ayı için 11,1°C,<br />

Temmuz ayı 11,3°C, Ağustos ayı için 10,9°C, Eylül ayı için 10,2°C, Ekim ayı için 9,9°C, Kasım ayı<br />

için 8,8°C ve Aralık ayı için 7,8°C’dir.<br />

En Yüksek Sıcaklık Değerleri ve Tarihi (*)<br />

Gökova ve Bozburun Yarımadası’nda sıcaklığın aylara göre en yüksek değere ulaştığı tarihler<br />

ve sıcaklık değerleri şu şekilde olmuştur:<br />

Ocak ayı 26,8°C 31.01.2002<br />

Şubat ayı 21,7°C 07.02.2004<br />

Mart ayı 28,4°C 24.03.1981<br />

Nisan ayı 31,0°C 24.04.1981<br />

Mayıs ayı 36,0°C 12.05.2003<br />

Haziran ayı 42,2°C 25.06.2007<br />

Temmuz ayı 45,2°C 07.07.1988<br />

Ağustos ayı 42,6°C 12.08.2002<br />

Eylül ayı 40,7°C 01.09.2003<br />

Ekim ayı 37,0°C 02.10.1991<br />

Kasım ayı 31,6°C 01.11.1992<br />

Aralık ayı 22,0°C 02.12.2000<br />

6


En Düşük Sıcaklık ve Tarihi<br />

Yağışlı Gün Sayıları<br />

Gökova ve Bozburun<br />

Yarımadası’nın en fazla<br />

yağış aldığı aylar 13 gün ile<br />

Ocak ve Aralık ayları, hiç<br />

yağışın alınmadığı aylar ise<br />

Temmuz ve Ağustos<br />

aylarıdır. Bölgeye özellikle<br />

Ocak-Nisan döneminde<br />

yağmur yağmaktadır.<br />

Yağışların miktarı ise<br />

Aralık ayında 287,9 mm<br />

ile en yüksek değerine,<br />

1,7 mm ile de Ağustos<br />

ayında en düşük düzeyine<br />

ulaşmaktadır.<br />

Ocak ayı -2,4°C 18.01.2004<br />

Şubat ayı -3,4°C 16.02.2004<br />

Mart ayı -1,2°C 06.03.1983<br />

Nisan ayı 4,0°C 11.04.1985<br />

Mayıs ayı 6,0°C 14.05.1980<br />

Haziran ayı 12,7°C 04.06.1980<br />

Temmuz ayı 16,8°C 09.07.1982<br />

Ağustos ayı 16,7°C 19.08.1987<br />

Eylül ayı 13,8°C 28.09.1992<br />

Ekim ayı 7,1°C 29.10.2003<br />

Kasım ayı 1,5°C 13.11.1981<br />

Aralık ayı -1,0°C 28.12.1991<br />

7


Ortalama Güneşlenme Süresi<br />

Gökova ve Bozburun<br />

Yarımadası’ndaki hava,<br />

Türkiye’nin Ege ve Akdeniz<br />

kıyı şeridinde bulunan<br />

bütün yerleşim yerlerinde<br />

olduğu gibi yılın uzun bir<br />

döneminde güneşlidir.<br />

Havanın güneşli olduğu<br />

aylık değerler, aynen hava<br />

sıcaklığında olduğu gibi<br />

Haziran-Ağustos döneminde en yüksek değerlerine ulaşmakta; bu değerlerin miktarı Haziran<br />

ayı için 11,2 saat; Temmuz ayı için 11,6 saat; Ağustos ayı için de 11,1 saat olmaktadır. Bu<br />

nedenle, bölgede Nisan ayı başından Ekim ayı sonuna kadar denize girmek mümkündür.<br />

Deniz Suyu Sıcaklıkları Rüzgâr Hızı Değerleri<br />

Yararlanılan Kaynaklar<br />

1. <strong>Marmaris</strong> Ticaret Odası - <strong>Marmaris</strong> Yarımadası Sosyo-Ekonomik Analiz Ön Raporu<br />

2. <strong>Marmaris</strong> Meteoroloji İstasyonu Verileri<br />

8


IV - GÖKOVA VE BOZBURUN YARIMADASI BİTKİ VE HAYVAN VARLIĞI<br />

<strong>Marmaris</strong> ve Çevresi <strong>Turizm</strong> Alanı Altyapı Hizmet <strong>Birliği</strong>’ne (MARTAB) üye olan on beş köyün<br />

üzerinde bulunduğu Gökova ve Bozburun Yarımadası coğrafi alanları, 576,9 km²<br />

büyüklüğündeki Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi ile 1.441,39 km² büyüklüğündeki Datça-<br />

Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’ni, ayrıca bu iki bölge içinde yer alan 34.000 hektar<br />

büyüklüğündeki <strong>Marmaris</strong> Milli Parkı’nı kapsamaktadır.<br />

Datça ve Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde 167 karasal omurgasız, 110 balık türü, 4<br />

iki yaşamlı türü, 27 sürüngen türü, 123 kuş türü ve 45 memeli türü belirlenmiştir.<br />

Flora (Bitki Varlığı)<br />

Gökova ve Bozburun Yarımadası zengin flora ve faunası ile ekolojik yönden önemli ve özel bir<br />

bölge olup, Türkiye’nin en az bozulmuş alçak arazi Akdeniz bitki örtüsüne ev sahipliği<br />

yapmaktadır. Bunlar kireç taşı ve serpantin kayalar üzerinde çok iyi gelişmiş boylu maki ve<br />

garig formasyonuna ek olarak, zeytinlikler, Kızılçam (Pinus brutia) ve Günlük<br />

ormanları (Liquidambar orientalis), Sandal ağacı (Arbutus andrachne) ve Servi (Cupressus<br />

sempervirens) toplulukları büyük bir değer taşımaktadır. Bunu Karaçam, fıstık, sedir ve ardıç<br />

gibi iğneli ağaçlarla; meşe gibi yapraklı ağaçlar izler. Ayrıca, yer yer sandal, piren, akçakesme,<br />

defne, çitlembik ve keçiboynuzu gibi ağaçlar ve ağaççıklar vardır. Bakir kıyı ve kumullar deniz<br />

canlıları, sarp kayalıklar ise yaban hayatı açısından çok önemlidir.<br />

.<br />

Fauna (Hayvan Varlığı)<br />

Bölge fauna açısından da oldukça zengindir. Bölgenin hemen hemen her kesiminde rastlanan<br />

kanatlı hayvanlardan üveyik, bıldırcın, tahtalı keklik, karabatak, balıkçıl, çobanaldatan,<br />

kırlangıç, ağaçkakan, sığırcık, karatavuk, bataklık, karga, çaylak, çil, yaban ördeği, yaban kazı,<br />

dağ serçesi, kartal, şahin, atmaca ve baykuş bulunmaktadır. Ayrıca Datça ve Bozburun<br />

yarımadaları, kır kırlangıcı (Hirunda rustica), kızılsırtlı kırlangıç (H. Daurica), arı kuşu (Merops<br />

apiaster), karasağan (Apus apus) ve akkaranlı sağan (Apus melba) türlerinin göç yolları<br />

üzerinde bulunmaktadır.<br />

.<br />

9


Kıyılar deniz faunası açısından da zengindir. Yöre sularında bölgede bulunan balık türleri ile<br />

diğer deniz ürünlerinin (Ahtapot, istakoz, karabide) hepsi bulunmaktadır. Ayrıca Gökova<br />

kıyılarında, Lutra lutra (Su samuru) ile kuzey kesimlerde yunus balıklarının yaşadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

Endemik Türler: Bölgede belirlenen 53 takson ülkemize özgü endemik bitkiler olup bu<br />

endemiklerin bazıları geniş yayılışlı, bazıları ise yöresel endemik olup popülasyonu zayıftır.<br />

Datça hurmasının (Phoenix theophrasti) Türkiye’deki en geniş yayılımını barındırmaktadır.<br />

Akarsu kenarları ve nehir yataklarında sığla (Liquidambar orientalis) ormanları yaygın olarak<br />

gelişmiştir. ⁽¹⁾<br />

Karaboğazlı ötleğen (Sylvia reuppelli) ve boz kirazkuşu (Emberiza cineracea) gibi Akdeniz<br />

biyom kuş türleri ile ada doğanı (Falco eleonorae), tepeli karabatak (Phala crocorax aristotelis<br />

desmarestil), tavşancıl (Hieraaetus fasciatus) ve ada martısı (Larus audouinil) bölgede<br />

üremektedir.<br />

Bölgenin kıyı bölümleri Akdeniz fokları (Monachus monachus) için son derece önemli üreme<br />

ve yaşama alanlarıdır. Bölgede ayrıca dağ keçisi (Capra aegagrus), karakulak (Caracal<br />

caracal) ve su samuru (Lutra lutra) yaşamaktadır.<br />

Bölge bir çeşit kara semenderi olan Lyciasalamandra flavimembris için küresel ölçekte önem<br />

taşır. Ayrıca dar yayılışlı bir kertenkele türü olan Toros kertenkelesi (Lacerta oertzeni)<br />

bölgede yaşamaktadır.<br />

Osmanlı ateşi (Lycaena otomana), karagözlü mavi kelebek (Glaucopsyche alexis), büyük<br />

esmer (Maniola megala) ve sarı lekeli zıpzıp (Thymelicus acteon) kelebek türleri bölge için<br />

çok önemlidir.<br />

Gökova ile Bozburun Yarımadası’nı kapsayan bölge Ceriagrion georgifrey adlı kızböceğinin<br />

dünyada yaşadığı önemli alanlardan biridir.<br />

(1) - Güven E., Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D. T., Lise, Y. (2006) Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları, Cilt<br />

I, Birdlife International & Doğa Derneği, s.202<br />

10


Halkın Kullandığı Bitkiler⁽²⁾<br />

Sıra Bitkinin Latince Adı Yöresel Adı Yararlanma Biçimi<br />

01 Asparagus aphyllus L. Tilki<br />

Genç sürgünleri haşlanıp, yağda, yumurta ile pişirilerek<br />

yemek yapılır<br />

02 Atractylis gummifera L. Sakız dikeni Gövdesinden akan sütünden “diken sakızı” elde edilir.<br />

03 Calicotome villosa (Poiret) Link Azgan<br />

04 Ceratonia siliqua L. Harıp<br />

Genç sürgünleri haşlanıp, yağda, yumurta ile pişirilerek<br />

yemek yapılır.<br />

Genç sürgünlerinden börek yapılır.<br />

Olgun meyveleri doğrudan yenir<br />

Olgun meyveleri kaynatılarak tatlı (komposto) yapılır.<br />

Olgun meyveleri dövüldükten sonra hayvan yemi olarak<br />

kullanılır<br />

05 Cistus creticus L. Pamuklan Yaprakları ezilip, haricen yara tedavisinde kullanılır.<br />

06 Cistus salviifolius L. Pamuklan Yaprakları ezilip, haricen yara tedavisinde kullanılır.<br />

07 Crithmum maritimum L. Kereviz otu<br />

08<br />

Cupressus sempervirens L. var.<br />

Sempervirens<br />

09 Cyclamen hederifolium Aiton<br />

Selvi<br />

Domuz<br />

topalağı,<br />

kandil çiçeği<br />

10 Cynara cardunculus L. Peynir otu<br />

Toprak üstü kısımları haşlanıp zeytinyağı ve limon<br />

(suyu) katılarak salatası yapılır.<br />

Gövdesi eski evlerin tavanlarının yapımında<br />

kullanılmıştır.<br />

Yumrusu dövülüp belli bir miktar suyun içine konur,<br />

daha sonra süzülen su tütün fideliğine verilerek<br />

bitkilere zararlı böcekleri öldürücü olarak kullanılır.<br />

Püskül halinde saklanan kuru çiçekleri bir tas içinde<br />

ıslatıldıktan sonra peynir yapımında peynir mayası<br />

olarak kullanılır.<br />

11 Hypericum triquetrifolium Tura Kızılcırık Toprak üstü kısımları süpürge olarak kullanılır.<br />

12 Laurus nobilis L. Defne<br />

13 Lavandula stoechas L. subsp. stoechas Karaan, garan<br />

14 Lilium candidum L. Zambak<br />

15 Mentha pulegium L. Narpız<br />

16<br />

Micromeria juliana (L.) Bentham ex<br />

Reichb.<br />

17 Micromeria myrtifolia Boiss. et Hohen.<br />

Boğumlu ot,<br />

kırkboğum<br />

Boğumlu ot,<br />

kırkboğum<br />

Yaprakları “balık buğulama”ya lezzet ve koku verici<br />

olarak katılır.<br />

Çiçekli kısımlarından hazırlanan infüzyon dahilen<br />

kolesterol düşürücü olarak kullanılır.<br />

Çiçekli dalları evlerde süs bitkisi ve koku verici olarak<br />

kullanılır. (Datça yöresinin çok güzel ve hoş kokulu<br />

yabani bitkilerinden biridir.)<br />

Toprak üstü kısımlarından hazırlanan infüzyon dahilen<br />

mide bulantısını gidermek için kullanılır.<br />

Yapraklı ve çiçekli dallarından çay yapılır.<br />

Yapraklı ve çiçekli dallarından çay yapılır.<br />

11


18 Myrtus communis L. Mersin<br />

Meyvesi doğrudan yenir.<br />

Yapraklı dalları incir haşlanırken kaynayan suya koku<br />

verici olarak katılır. -İncir bandırması-<br />

19 Notobasis syriaca (L.) Cass. Kenger Taze gövdesi kabuğu soyulduktan sonra yenir.<br />

20 Olea europaea L. var. europaea Zeytin<br />

21 Origanum onites L.<br />

Kekik, incir<br />

kekiği<br />

22 Pancratium maritimum L. Tantaraş<br />

23 Quercus ithaburensis Decne. Palamut ağacı<br />

24 Raphanus raphanistrum L. Turp otu<br />

Meyvelerinden elde edilen yağ (zeytinyağı) haricen<br />

yara tedavisinde kullanılır.<br />

Çiçekli dallarından hazırlanan infüzyon, limon (suyu)<br />

katılarak dâhilen karın sancısını gidermede kullanılır.<br />

Çiçekli dalları demet halinde erkek ve/ veya dişi incir<br />

ağaçlarına asılarak döllenmeye yardımcı olarak<br />

kullanılır. Böylece döllenme yapan sineklerin bu<br />

ağaçlara gelmesi ve verimli ürün alınması sağlanır.<br />

Soğanı dövülüp bir bezle ağrılı yere sarılıp ağrı giderici<br />

(eklem ve adele ağrıları için) olarak ve romatizma<br />

tedavisinde kullanılır.<br />

Meyvesi (pilemit, palamut) küle gömülüp, kebap<br />

edilerek yenir.<br />

Bitkinin genç sürgünleri haşlanıp, zeytinyağı ve limon<br />

(suyu) katılarak salata yapılır.<br />

25 Salvia fruticosa Miller Adaçayı Yaprakları çay olarak kullanılır.<br />

26 Vitex agnus-castus L. Hayıt<br />

Alan Kullanımı<br />

Meyveleri dövülüp, sigara halinde sarılır, uyuşturucu<br />

kullananlar tarafından uyuşturucu yerine içilir.<br />

Yöre halkının ana geçim kaynakları tarım, balıkçılık, arıcılık-balcılık ve turizmdir. Bölgede<br />

tarıma elverişli arazilerin az olması ve tarım topraklarının düşük kalitesi nedeniyle çağlar<br />

boyunca bitki örtüsü tahrip edilmiş, orman arazileri açılarak tarım arazisine<br />

dönüştürülmüştür. Datça ve Bozburun Yarımadası’nda badem, bölge genelinde zeytin<br />

yetiştirilir. Günümüzde deniz kıyılarında ve denize yakın bölgelerde turizme geçiş hız<br />

kazanmıştır. Orman ürünleri, özellikle defne, kekik, keçiboynuzu, palamut, narpız, adaçayı,<br />

yüksük otu, biberiye, pelin otu ve diğer bitkiler toplanarak pazarlanmaktadır.<br />

(2) – Tuzlacı, E. (2004) Datça Yarımadası (Muğla) Florası ve Bu Yörede Halkın Yararlandığı Bitkiler, 14. Bitkisel<br />

İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002, Eskişehir, Eds. K.H.C.Başer ve N.Kırımer, s.415-417<br />

12


Tehditler<br />

Kıyıların turizme açılması bölge açısından en büyük tehdittir. Diğer önemli tehditler sırasıyla<br />

orman yangınları, doğal çevreye uygun olmayan ağaçlandırma, odun kömürü işletmeciliği,<br />

yeni yol açılması ve mevcut yolların genişletilmesi, kum çekimi, yasadışı kara avcılığı, plansız<br />

yapılaşma, balık çiftliklerinin varlığı, tekne sintilerinin yasadışı deşarjıdır.<br />

Koruma Çalışmaları<br />

1. Orman ve Su İşleri Bakanlığı: “<strong>Marmaris</strong> Milli Parkı Uzun Dönem Geliştirme Planı”nı<br />

uygulamaktadır. Ayrıca <strong>Marmaris</strong> ormanlarının ve ormanlardan üretilen ürünlerin Orman<br />

Yönetim Konseyi (FSC) sertifikalı olması için proje çalışmaları yürütülmektedir.<br />

2. Gökova – Akyaka’yı Sevenler Derneği (G.A. S.-Der), 2004 yılında başlattığı “Biyo-Gökova:<br />

Yerel Çözümlerle Gökova Havzası’nda Biyolojik Çeşitliliği Koruma ve Arttırma <strong>Projesi</strong>”ni<br />

yürütmüştür. Günümüzde ise Euromed Heritage IV kapsamında "Akdeniz'deki Su Mirası ile<br />

Birlikte Yeniden Keşfetmek" <strong>Projesi</strong>nin Türkiye koordinatörü olarak; ayrıca “Gökova Özel<br />

Çevre Koruma Bölgesi Bütünleşik Deniz ve Kıyı Alanları Yönetim Planlaması <strong>Projesi</strong>”nde de<br />

de Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) ile birlikte çalışmaktadır.<br />

3. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü: Bölgeyi<br />

kapsayan Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi<br />

çalışmaları ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel<br />

Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.<br />

Bakanlık bu çerçevede değişik üniversite ve araştırma kuruluşlarına,<br />

“Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi Biyolojik Zenginlikleri ve Yönetim Planı”nı,<br />

“Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki Denizel Biyolojik Çeşitliliğin ve Denizel<br />

Çevre Sorunlarının Tespiti Raporu”nu,<br />

“Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Raporu”nu,<br />

“Gökova İç Körfezinde Tarımsal ve Evsel Kaynaklı Kirlilik Raporu”nu;<br />

13


Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi <strong>Projesi</strong><br />

kapsamında Orman ve Su Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü,<br />

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Uluslararası Kalkınma Teşkilatı (UNDP) ve Küresel<br />

Çevre Fonu (GEF) ile birlikte “Gökova ve Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma<br />

Bölgeleri'nde Mevcut Balıkçılık ve Sosyo-Ekonomik Araştırmaların İncelenmesi<br />

Raporu”nu;<br />

“Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Biyolojik Zenginlikleri ve Yönetim<br />

Planı”nı,<br />

“Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel<br />

Değerler Araştırması ile yapı envanterlerini”<br />

hazırlattırılmıştır.<br />

Ayrıca 2009 yılının Mayıs ayında Fethiye-Göcek, Foça, Köyceğiz-Dalyan, Gökova ve<br />

Datça-Bozburun özel çevre koruma bölgeleriyle Ayvalık adaları Tabiat Parkı’nda<br />

uygulanmak üzere başlatılan “Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin<br />

Güçlendirilmesi <strong>Projesi</strong>”; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel<br />

Müdürlüğü tarafından, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar<br />

Genel Müdürlüğü; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel<br />

Müdürlüğü ortaklığında, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) uygulayıcı<br />

ortaklığıyla, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle yürütülmektedir.<br />

4. Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD-AFAG): 2005 yılında Akdeniz Foku Bilgi ve Kurtarma Ağı<br />

<strong>Projesi</strong>ni başlatmıştır.<br />

14


GÖKOVA VE BOZBURUN YARIMADASI ENDEMİK TAKSONLARI ⁽²⁾<br />

Sıra<br />

No<br />

TAKSONLAR Endemik Tek Nokta<br />

Endemiği<br />

Kırmızı<br />

Listedekiler<br />

Küresel Ulusal<br />

Popülasyon<br />

Büyüklüğü<br />

BİTKİLER<br />

001 Aethionema saxatile ssp. creticum Var B1,B2<br />

002 Alkanna mughlae X Var A1,A2<br />

003 Allium bourgeaui ssp. cycladicum Var B1,B2<br />

004 Allium sandrasicum X Var A2<br />

005 Allium caricum X Var A1,A2<br />

006 Alyssum discolor X Var A1,A2<br />

007 Alyssum pterocarpum X Var A1,A2<br />

008 Arenaria saponariodies spp. Saponariodies X Var B1,B2<br />

009 Aristolochia guichardii Var A2,B1<br />

010 Arum creticum Var A2,B1<br />

011 Arum nickelli – Ege Bölgesi Var B1<br />

012 Biarum davisii ssp. marmarisensis X Var B1,B2<br />

013 Brassica tournefortii – Anadolu Var B1<br />

014 Bupleurum anatolicum X Var A2<br />

015 Campanula hagielia X Var A1,A2<br />

016 Centaurea austro-anatolica X Var A2<br />

017 Centaurea cariensis spp. Cariensis X Var B1<br />

018 Centaurea dichroa X Var A2<br />

019 Centaurium serpentinicola X Var A1,A2<br />

020 Cerastium dominici X Var A1,A2<br />

021 Colchicum lingulatum ssp. rigescens X Var B1,B2<br />

022 Coronilla glauca Var A2,B1<br />

023 Cyclamen trochopteranthium X Var A2<br />

024 Eryngium thorifolium X Var A2<br />

025 Fritillaria forbesii X Var A1,A2<br />

026 Fritallaria mughlae – Anadolu Var B1<br />

027 Fritallaria sibthorpiana ssp. sibtorpiana X Var B1,B2<br />

028 Gypsophila confertifola X Var A2<br />

029 Limonium effusum X Var A1,A2<br />

030 Linum arboreum Var A2,B1<br />

031 Liquidambar orientalis X Var A1,A2<br />

032 Muscari macrocarpum Var A2,B1<br />

033 Phoenix theophrasti X Var A2,B1<br />

034 Quercus aucheri X X Var A2<br />

035 Rhamhus pichleri X Var A2<br />

036 Roemeria carica X Var A1,A2<br />

037 Rostraria obtusiflora ssp. amblyantha Var B1,B2<br />

038 Rosularia serpentinica X Var A2<br />

039 Sedum eriocarpum ssp. caricum X Var B1<br />

15<br />

Kriter


Sıra<br />

No<br />

TAKSONLAR Endemik Tek Nokta<br />

Endemiği<br />

Kırmızı<br />

Listedekiler<br />

Küresel Ulusal<br />

Popülasyon<br />

Büyüklüğü<br />

040 Sideritis albiflora X Var A2<br />

041 Silene sordida X Var A1,A2<br />

042 Silene tunicoides X Var A2<br />

043 Silene urvillei X Var A1,A2<br />

044 Stachys chasmosericea X Var A1,A2<br />

045 Symphytum circinale X Var A2<br />

046 Thlaspi cariense X Var A1,A2<br />

047 Tordylium brachytaenium X X Var A1,A2<br />

048 Tordylium ebracteatum X X Var A1,A2<br />

049 Tulipia saxatilis Var A2,B1<br />

050 Vesbascum cariense X Var A2<br />

BİTKİLER<br />

051 Vesbascum mykales X Var A1,A2<br />

052 Vesbascum propontideum X Var A1,A2<br />

053 Vesbascum renzii X Var A2<br />

KUŞLAR<br />

001 Bubo bubo X Var (Üreme) C1<br />

002 Caprimulgus europaeus X Var (Üreme) C1<br />

003 Circaetus gallicus - Avrupa X Var (Üreme) C1<br />

004 Coracias garrulus - Avrupa X Var (Üreme) B1,C1<br />

005 Dendrocopos syriacus X Var (Üreme) C1<br />

006 Emberiza caesia X<br />

007 Emberiza cineracea X<br />

008 Falco eleonorae (Karadoğan) X<br />

009 Halycon smyrnensis - Anadolu X<br />

010 Hieraetus fasciatus (Tavşancıl)- Akdeniz X<br />

011 Hippolais olivetorum X<br />

Var (1996<br />

Üreme)<br />

Nadir (1996<br />

Üreme)<br />

10-15 Çift<br />

(2004 Üreme)<br />

1 Çift<br />

(Üreme)<br />

2-3 Çift<br />

(Üreme)<br />

Var (1996<br />

Üreme)<br />

012 Lanius nubicus X Var (Üreme) C1<br />

013 Larus audouinii (Ada martısı) X<br />

014<br />

Phalacrocorax aristotelis desmarestii<br />

(Tepeli karabatak)<br />

015 Sitta krueperi X<br />

016 Sylvia rueppelli X<br />

X<br />

20-30 Çift<br />

(Üreme)<br />

25-35 Çift<br />

(Üreme)<br />

Yaygın<br />

(Üreme)<br />

Yaygın<br />

(Üreme)<br />

MEMELİLER<br />

001 Capra aegagrus (Yaban keçisi) X Var A1,C1<br />

002 Caracal caracal - Orta Doğu X Var B1,C1<br />

003 Lutra lutra (Su samuru) X Var C1<br />

004 Monachus monachus (Akdeniz foku) X Var A1,C1<br />

16<br />

Kriter<br />

C1<br />

C1<br />

C1<br />

B1,C1<br />

B1,C1<br />

C1<br />

C1<br />

C1<br />

C1<br />

C1


Sıra<br />

No<br />

TAKSONLAR Endemik Tek Nokta<br />

Endemiği<br />

Kırmızı<br />

Listedekiler<br />

Küresel Ulusal<br />

Popülasyon<br />

Büyüklüğü<br />

005 Monachus monachus - Doğu Akdeniz X Var B1,C1<br />

ÇİFT YAŞAMLILAR<br />

001 Lyciasalamandra flavimembris X X Var<br />

17<br />

Kriter<br />

A1,A2,A4,<br />

C1<br />

SÜRÜNGENLER<br />

001 Caretta caretta X 20 Yuva A1,C1<br />

002 Caretta caretta - Akdeniz X 20 Yuva B1,C1<br />

003 Lacerta certzeni X Var<br />

A2,A4,C<br />

1<br />

004 Testudo graeca<br />

KELEBEKLER<br />

Var A1,C1<br />

001 Archonapollinus - Anadolu Var B1,C1<br />

002 Glaucopsyche alexis - Anadolu Var B1<br />

003 Lycaena ottomana Var A1<br />

004 Lycaena ottomana - Güney Anadolu Var B1,C1<br />

005 Maniola megala X Var A4,C1<br />

006 Pseudophilotes bavius - Anadolu Var B1,C1<br />

007 Thymelicus acteon - Anadolu<br />

KIZBÖCEKLERİ<br />

Var B1<br />

001 Ceriagrion georgifreyi Var<br />

A2,A4,C<br />

1<br />

KRİTERLER<br />

A1 - Küresel ölçekte tehlike altındaki türler için önemli alanların seçiminde kullanılmaktadır.<br />

A2 - Bu kriter dünyadaki yayılış alanları 50.000 km² veya daha az olan türler için kullanılmaktadır.<br />

A4 - Biyoma endemik türlerden bir ya da daha fazlasının küresel popülasyonlarının % 5 veya daha fazlasını<br />

barındıran alanlar için kullanılmaktadır.<br />

B1 - Bölgesel ölçekte tehlike altındaki alttür ya da alt popülasyonlar için önemli alanların seçiminde<br />

kullanılmaktadır.<br />

C1 - AB ölçeğinde tehlike altındaki türler için önemli alanların seçiminde kullanılmaktadır.<br />

(3) - Güven E., Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D. T., Lise, Y. (2006) Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları, Cilt<br />

I, Birdlife International & Doğa Derneği, s.204-205


Yararlanılan Kaynaklar<br />

1. Devecioğlu, B., Eke, B. (2000) <strong>Marmaris</strong> Milli Parkı, Isparta<br />

2. Güven E., Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D. T., Lise, Y. (2006) Türkiye’nin<br />

Önemli Doğa Alanları, Cilt I, Birdlife International & Doğa Derneği, Atlas Keşif ve<br />

Macera Dergisi, Ankara-2006, s.202-205<br />

3. Kalyoncu, H., Barlas, M., Yıldırım, M. Z., Yorulmaz, B. (2008) Gastropods of Two<br />

Important Streams of Gökova Bay (Mugla,Turkey) and Their Relationships with Water<br />

Quality, International Journal of Science & Technology, Volume 3, No 1, 27-36, 2008<br />

4. Özhatay, N., Kültür, Ş., Aksoy, N. (1999) Check List of Additional Taxa to the<br />

Supplement Flora of Turkey II, Tr. J. of Botany, 23 (1999) 151-169, TUBİTAK, s. 151-<br />

169<br />

5. Şenol, S. G. (2006) Güney Ege Denizi Çeşme Antalya Arası Adaları Flora ve<br />

Vejetasyonu, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İzmir<br />

6. Tuzlacı, E. (2002) Datça Yarımadası (Muğla) Florası ve Bu Yörede Halkın Yararlandığı<br />

Bitkiler, 14. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002,<br />

Eskişehir.<br />

7. Yeşilyurt, E. B., Akaydın, G. (2012) Endemic Plants and Their Threat Categories of<br />

Muğla Province (Turkey), Hacettepe J. Biol. & Chem., 2012, 40 (2), 195–212<br />

8. Yılmaz, M. (2010) Özel Çevre Koruma Bölgeleri Yönetimi ve Sürdürülebilir Çevre<br />

Koruma Anlayışının Oluşumuna Etkisi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara<br />

9. Zeki, S. (2006) Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi Güneyi Üst İnfralittoral<br />

Makroalgleri Üzerine Araştırmalar, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul<br />

İnternet Kaynakları<br />

1. Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi<br />

http://www.csb.gov.tr/gm/tabiat/index.php?Sayfa=sayfahtml&Id=945<br />

2. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi<br />

http://www.csb.gov.tr/gm/tabiat/index.php?Sayfa=sayfahtml&Id=942<br />

3. Ulusal Deniz Koruma Alanları Sistemi - http://www.dka.gov.tr/<br />

18


V – YÖRESEL YEMEK KÜLTÜRÜ<br />

Gökova ve Bozburun Yarımadası’ndaki yerleşmelerdeki yemek kültürü, kavurmayı öngören<br />

konargöçer Yörük kültürüyle haşlamayı öngören Rodos ve Girit mutfağını birleştiren; bu<br />

nedenle de yer yer Anadolu mutfak kültürünü yer yer de Ege mutfağını örnekleyen; ama<br />

gelinde Akdeniz mutfağı özelliklerini gösteren bir yapıya sahiptir.<br />

Zengin bitki örtüsünün oluşturduğu yöre mutfağı, doğada yetişen her tür sebzeyi kullanmayı<br />

başarmıştır. Genellikle zeytinyağlıların ağırlıkta olduğu bu mutfakta zengin et yemeklerine de<br />

rastlamak mümkündür.<br />

Ege beslenmesinin genel özelliklerini yöre mutfağında görmek mümkündür. Sebze ve yabanıl<br />

bitkiler, zeytinyağlılar yöre beslenmesinde önemli bir yer tutar. Bölge nüfusunun büyük bir<br />

kısmını oluşturan Yörükler arasındaysa beslenmenin temel öğeleri et ve süttür. Sebze<br />

kurutma, pekmez, reçel, tarhana, keşkek yapımına dayalı ev içi beslenme geleneği, toplumsal<br />

değişime koşut bir süreç izler. Seracılığın yörede yaygınlaşmasının ardından, meyve ve sebze<br />

üretimi pazara yönelik bir nitelik kazanmıştır.<br />

Yöre mutfağında sebzeler yaygın olarak tüketilir. Baklagiller ve sebze çeşitleri en sık rastlanan<br />

yemeklerini oluşturur. Patlıcan en yaygın kullanılan sebzedir. Kızartma, salata ve tatlılarda sık<br />

sık kullanılır. Genellikle akşam yemekleri için hazırlanan yumurtalı patlıcanda; soğan,<br />

domates önce yağda kavrulur. İçine ince ince doğranmış patlıcan eklenir. Üstüne yumurta<br />

kırılır ve ateşten alınır. Ekşili biber de yörenin özgün kızartma yemeklerinden biridir.<br />

Salatalarda radika, devetabanı, "gelingülü" de denen gelincik, ebegümeci gibi yabani otlar<br />

yaygın biçimde kullanılır. Bu bitkilerden bazıları ise kurutulur ve kış için saklanır. Bölgede<br />

yaygın olarak kullanılan bitkilerden biri de bakladır. Öyle ki çiçek açmadan toplanan baklanın<br />

yapraklarından dahi salata yapılır: Bakla yaprakları önce tuzla iyice ovulur, sonra döğülmüş<br />

sarmısak, yağ, limon ya da korukla karıştırılır.<br />

19


Yabani otlar daha çok kavrularak yenir. Kimi zaman bunların birçoğu bir arada kavrulur. Bu<br />

tür yemekler genel olarak "ot kavurması" olarak adlandırılır. Kazayağı, turp otu, tekesakalı,<br />

kuşyüreği, sığırdili, tereotu, dalgan, devetabanı, ebegümeci, ıspanak, kişkincik, kuzukulağı,<br />

kapçık, ballık gibi bitkiler kavurmanın dışında da değişik biçimlerde tüketilir. Yağ, soğan ve<br />

salçayla hazırlanan sosla ya da bulgur veya pirinçle pişirilir. Kimi zaman da üzerine ekşilik<br />

katılır.<br />

Sebze yemeklerinin başında bamya, börülce "karnıkara", nohut ve fasulye gelir. Bunlar<br />

genellikle zeytinyağlı olarak tüketilir. Baklagiller genel olarak etle birlikte pişirilir.<br />

Tavuk, ciğer, "biryan" denen kuzu kapama, et kavurması ya da çiftlik kebabı yöre mutfağında<br />

sık rastlanan et yemeklerini oluşturur. Özellikle çam balı, yörenin özgün besin<br />

kaynaklarındandır. Kahvaltı ve öğle yemekleri arasında kullanılan baldan, "çıtırmak" denen<br />

bir tatlı da yapılır. Bu tatlıda kaynatılmış bala kavrulmuş susam konur ve kalıp kalıp<br />

kesildikten sonra yenir.<br />

Yörenin belli başlı yemekleri gruplar halinde şu şekilde sıralanabilir:<br />

Çorbalar<br />

1. Arapaşı çorbası<br />

2. Ballı çorba – Osmaniye Köyü<br />

3. Börülce çorbası,<br />

4. Ekmek dökmesi<br />

5. Kuru bakla çorbası<br />

6. Makarna / Erişte çorbası<br />

7. Mısır çorbası – Osmaniye Köyü<br />

8. Paça çorbası: Taşlıca<br />

9. Soğan çorbası<br />

10. Sütlü çorba<br />

11. Sütlü tarhana – Osmaniye Köyü<br />

12. Tarhana<br />

13. Un çorbası<br />

20


Et Yemekleri<br />

1. Büryan (Biryan): Büryan kebabı için özel büryan kuyusu gerekmektedir. Önceden<br />

besiye alınmış bir oğlak kesilir, iç organları alınır. Etin soğuması için biraz dinlendirilir.<br />

Hayvanın içi ve dışı tereyağı, salça, karabiber karışımı ile güzelce ovulur. Dışına iyi<br />

pişsin diye çizikler atılır. Etin aralarına isteğe göre domates ve biber yerleştirilir.<br />

Ayakları kıvrım yerlerinden kesilir ve içe doğru kıvrılır. Oğlağın ciğer zarının içine<br />

soğan, domates ve biber konur, göğüs boşluğuna yerleştirilir, oğlakla birlikte şişer.<br />

Oğlak hazır olunca daha önceden ısıtılmış büryan fırınına ayaklarından aşağıya doğru<br />

sallandırılır. Oğlağın altına bir tava koyarlar, damlayan yağların burada birikmesi için.<br />

Büryan kuyusunun ağzı bir sac ile kapatılır ve sacın etrafı çamurla sıvanır. Büryan<br />

piştikten sonra etin terlemesi için bir beze sarılır ve bekletilir. Daha sonra dipte<br />

biriken iç yağıyla pilav yapılır ve bu pilavla birlikte büryan servis edilir. ⁽¹⁾<br />

2. Çopur: Et haşlanıp sadeyağda kızartılır. Ayrı bir kapta yağla kavrulan unun içine limon<br />

veya koruk ekşisi ile bir baş sarımsak konur. Kızartılan etler ise bu karışımın üzerine<br />

konup bir taşım kaynatıldıktan sonra servis edilir. ⁽²⁾<br />

3. Köy tavuğu dolması: Osmaniye Köyü’nde yapılan bu yemeği hazırlamak için tavuk<br />

yıkanıp temizlenir. Ayrı bir tavada ciğeri, taşlığı ve bir su bardağı pirinçle birlikte<br />

tereyağında kavrulur. İçine karabiber katılır ve bir tencerede nohutla birlikte iyice<br />

haşlanır. Haşlandıktan sonra tavuk çıkarılır ve kızartılır. Tavuk kızarmadan önce<br />

üstüne salça sürülebilir. Tavuğun suyuyla çorba, pilav yapılır. ⁽³⁾<br />

4. Ciğer kavurma: Taşlıca Köyü’nde yapılan bu yemeği hazırlamak için kesilen hayvanın<br />

karaciğeri biraz bekletilir. Kip küp doğranır. Yağda kavrulur. Daha sonra içine pirinç<br />

konur ve pilav şeklinde pişirilir. İçine isteğe göre baharat konur. ⁽⁴⁾<br />

(1) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.146<br />

(2) - Halıcı, N. (1981), Ege Bölgesi Yemekleri, Konya Kültür ve <strong>Turizm</strong> Vakfı, s.89<br />

(3) - Halıcı, N. (1981), Ege Bölgesi Yemekleri, Konya Kültür ve <strong>Turizm</strong> Vakfı, s.89<br />

(4) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.147<br />

21


Balık ve Diğer Deniz Ürünleri Yemekleri<br />

Balık ve deniz ürünleriyle yapılan yemek ve yiyecekler genel anlamda Muğla Mutfağında<br />

olmamakla birlikte Gökova ve Bozburun gibi balıkçılığın bir meslek olarak yapıldığı denize<br />

yakın yerleşimlerde ortaya çıkmaktadır. Bu yemek ve yiyeceklerin temelini oluşturan başlıca<br />

balık çeşitleri şunlardır: alaker, aksokan, karasokkan, karagöz, gelincik, çarpan, levrek, çupra,<br />

sarıağız, kılıç, patlakgöz, akya, kefal, takoz, ıspara, kulliz, izmarit, malaç, iskoroz, barbun,<br />

(çamur barbunu, Amerikan barbunu, kırmızı barbun, erişte), orfoz, lağos, istiridye, istire,<br />

tırança, zargana, ispirne, palamut, torik, orkinos, sinarit, mercav vb.<br />

1. Ahtapotlu pilav<br />

2. Alahoş (Az kızartılan balık yemeği): Orhaniye Köyü<br />

3. Daş (Taş) Kebabı: İşkoroz, sokan, akyal ve kefal balığı ile yapılır. Özellikle kabuklu<br />

balıklar tercih edilir. Balıkların pişirilme açısından çok büyük olmaması gerekir. ⁽⁵⁾<br />

4. Ekşileme Balık: Balıklar kızartılır. Artan yağa un konup kavrulur ve limon, koruk ekşisi<br />

ile birlikte balıkların üzerine dökülür. Aksokkan, mercan, lapa (kupis) ve kefal balığı ile<br />

yapılanı daha çok tercih edilmektedir. ⁽⁶⁾<br />

5. Fırında: Öncelikle palamut türü (İstanbul palamutu, beyaz palamut, çingene<br />

palamudu), kefal ve işkoroz balığı olmak üzere her türlü balık pişirilebilir. ⁽⁷⁾<br />

6. Gökçopur: Sebzeli balık yemeği – Orhaniye Köyü<br />

7. Her tür balık ızgara ve buğulama: Takos, melenur (karagöz), barbunya, çupra ve<br />

palamut ile yapılanı daha çok tercih edilmektedir.<br />

8. Kalamar dolma: Akçapınar Köyü<br />

9. Karides dolma: Akçapınar Köyü<br />

10. Kızartma: Her türlü balık kızartması yapılabilir. Ancak aksokkan, karasokkan ve<br />

işkoroz balığı ile yapılanı daha fazla tercih edilmektedir.<br />

11. Pilaki: Sulu balık yemeklerindedir. Orfoz ve çarpan (iskorpit) gibi sert balıklarla yapılır.<br />

12. Pirinçli balık: Sulu balık yemeklerindendir. Çupra ve mersin balığı ile yapılanı daha çok<br />

tercih edilmektedir.<br />

(5) - Fidan, A. F. (2006) Turunç Balık Yemekleri, Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü, Muğla, s.252<br />

(6) - Halıcı, N. (1981), Ege Bölgesi Yemekleri, Konya Kültür ve <strong>Turizm</strong> Vakfı, s.94<br />

(7) - Fidan, A. F. (2006) Turunç Balık Yemekleri, Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü, Muğla, s.251<br />

22


13. Soğanlı: İşkoroz, sokkan, akyal ve kefal balığı ile yapılanı tercih nedenidir. Bu balık<br />

yemeğinde kullanılacak İşkoroz balığının Temmuz aylarında, sabah erken saatte<br />

avlanılması istenir. ⁽⁸⁾<br />

14. Yedi baharlı: Sulu balık yemeklerindedir. İskorpit, orfoz, akya (kuzubalığı) ve kefal gibi<br />

daha yumuşak etli balıklar kullanılır.<br />

Sebze Yemekleri<br />

1. Bakla yoğurtlaması<br />

2. Bakla kavurması: Taşlıca Köyü’nde de yapılan bu yemeği yapmak için baklalar henüz<br />

iç yapmamış haldeyken, yani çok tazeyken ince ince doğranır ve haşlanır. Tavada<br />

soğan ve taze sarımsak kavrulur. Üzerine süzülen baklalar katılır. Kırmızıbiber<br />

serpilerek iyice kavrulur. ⁽⁹⁾<br />

3. Börülce kavurması<br />

4. Börülce ekşilemesi<br />

5. Çıntar Kavurması<br />

6. Ebegümeci Kavurması<br />

7. Ekşili biber,<br />

8. Gali Patlıcan<br />

9. Hardal haşlaması<br />

10. Kabak çiçeği ve yaprağı sarması veya dolması: Selimiye Köyü<br />

11. Patlıcan galesi (Gali Patlıcan): Selimiye Köyü’nde yapıldığı bilinen bu yemeği yapmak<br />

için patlıcanlar bir parmak kalınlığında üç, dört santimetre uzunluğunda doğranır ve<br />

tuzlu suda bekletilir. Eğer patlıcanlar tazeyse sap kısımları biraz bırakılır ve ayaklı<br />

olarak doğranır. Domatesler ve soğanlar doğranıp içine yağ eklenir ve suyunu çekene<br />

kadar kavrulur. Ayrı bir kapta sarımsaklar dövülür ve biraz suyla birlikte yemeğe ilave<br />

edilir. Kaynadıktan sonra ocaktan indirilir ve servis yapılır. Bu yemek ayrıca soğanı,<br />

domatesi hiç kavurmadan bütün malzemeleri bir arada tencereye koyarak da<br />

pişirilebilir. Bunlar biraz kavrulduktan sonra suyu ve sarımsağı eklenir ve kaynatılır. ⁽¹⁰⁾<br />

(8) - Fidan, A. F. (2006) Turunç Balık Yemekleri, Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü, Muğla, s.252<br />

(9) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.143<br />

(10) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.141<br />

23


12. Sirken otlaşı<br />

13. Teltorlu Börülce<br />

14. Yağlı patlıcan / İmambayıldı: Taşlıca Köyü’nde de yapılan bu yemeği yapmak için<br />

patlıcanlar dört taraftan birer santimetre kalınlığında soyulur. Soyulan yerlerden<br />

bıçakla çizikler atılır. Acının çıkması için yarım saat tuzlu suda bekletilir. Kızgın yağda<br />

sıkılarak ve silinerek kızartılır. Soyulmuş sarımsaklar bütün halinde biraz kızartılarak<br />

daha önceden çizilmiş yerlerden sokulur. Patlıcanların yanında birkaç biber de<br />

kızartılır. Daha sonra soğanlar kavrulur, içine biraz salça ya da kırmızıbiber konulur.<br />

Doğranmış domatesler kavurulur. İçine bir su bardağı kadar su ilave edilir.<br />

Kaynadıktan sonra kızartılmış olan malzemeler konulur ve bir taşım kaynadıktan<br />

sonra ocaktan indirilir ve servis yapılır. ⁽¹¹⁾<br />

15. Yoğurtlu biber<br />

Salatalar<br />

1. Taze fasulye salatası: Taşlıca<br />

Yabani Otlu Yemekler<br />

1. Otlu kavurma: Taşlıca<br />

2. Ot silkmesi<br />

3. Tilkişen kavurması<br />

4. Turpotu kavurması<br />

5. Turpotu ekşilemesi<br />

6. Sirken otlu aş<br />

7. Semizotu yoğurtlaması<br />

8. Çıntar kavurması<br />

9. Çıntar köftesi<br />

10. Çıntar kızartması<br />

11. Çıntar közlemesi<br />

12. Çıntar teltoru<br />

13. Kuzugöbeği kavurması<br />

14. Ot Ekşilemesi: Taşlıca<br />

(11) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.141<br />

24


Hamur İşleri - Tatlılar:<br />

1. Çıtırmak (Kıyam): Osmaniye ve Gökçe Köyü’nde yapılan çıtırmakı yaomak için susam<br />

yıkanır, biraz kavurulur. Balın içine katılıp iyice kaynatılır. Daha sonra küçük küçük<br />

yastıgeçin üzerine veya sinin üzerine dökülür. Çıtırmak yer fıstığından da yapılabilir. ⁽¹²⁾<br />

2. Çintar böreği – Osmaniye Köyü’nde de yapılan bu böreği yapmak için meşe ağacı ya<br />

da pınar diplerindeki nemli ve ılık yerlerde kendiliğinden yetişen kırmızı renkli mantarı<br />

suyla tek tek güzelce temizledikten sonra geniş bir kapta yaklaşık 30-40 dakika<br />

haşlamak gerekir. Daha sonra ise küçük parçalar halinde doğranarak yapılacak<br />

böreğin iç harcı olarak kullanılır. ⁽¹³⁾<br />

3. Höşmerim: Osmaniye Köyü<br />

4. Kaşık Helvası (Gadı Helvası): Osmaniye Köyü<br />

Keşkek: Keşkek, bölgedeki bütün köylerde düğün, mevlit, sünnet, askere uğurlama<br />

gibi önemli tüm etkinliklerde yapılan en önemli ve geleneksel yiyecektir. Geçtiğimiz<br />

yıllarda bu yemekte kullanılan buğday, her mahallede bulunan dibeklerde dövülmekle<br />

birlikte günümüzde genellikle bu iş hazırlanıp satılan buğdaylar kullanılmaktadır.<br />

Dövülen ya da bu iş için alınan buğday yıkanır ve ıslanır. Geceden ıslanan buğdaylar<br />

sabah kazanda kaynayan suyun içine katılır ve karıştırmadan iyice pişirilir. Altında<br />

dibini tutmaması için fazla ateş bulunmaz. Bu nedenle daha çok meşe ve pınar odunu<br />

kullanılır. Ayrı bir tencerede tavuklar haşlanır ve didilir. Eskiden içine kırmızı et de<br />

didilmekteydi; fakat günümüzde artık keşkeğe kırmızı et koyma yok denecek kadar<br />

azdır. Didilen bu tavuklar, buğdaylar iyice pişince içine eklenir ve tavuğun suyu yavaş<br />

yavaş içine katılır. Ayrı bir kapta eritilen tereyağı içine katılır. Eskiden keşkeğin içine<br />

kuyruk ve böbrek yağı katılmaktaydı fakat artık sadece tereyağı ya da margarin<br />

katılmaktadır. Bu işlemlerin bitiminde keşkek büyük tahta kepçelerle iyice dövülür.<br />

Eskiden bu dövme işlemini gençler yapmaktaydı. Günümüzde ise bu işlem<br />

makinelerle yapılmaktadır.<br />

(12) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.157<br />

(13) – Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.152<br />

25


Keşkek iyice dövüldükten sonra üzerine soğumaması için bir tepsi ya da kapak<br />

kapatılır. Tabaklara koyulunca üstüne içinde kırmızıbiber bulunan tereyağı gezdirilir.<br />

Bu tereyağının içine mendile ya da bir tülbent parçasına sarılmış kırmızıbiber konulur,<br />

böylece kırmızıbiber yağda dağılmadan renginin tereyağına çıkması sağlanır. ⁽¹⁴⁾<br />

5. Pişi (Langada, Yalıngada, Kürülce): Bayır, Hisarönü<br />

6. Zerde: Pirinçler ayıklanır ve yıkanır. Daha sonra haşlanır. Haşlandıktan sonra içine<br />

şeker ve tuz katılır. Biraz şekerle kaynadıktan sonra içine dövülmüş karanfil ve zerde<br />

sakızı katılır, karıştırılır. Tabaklara alınır ve soğuması beklenir. ⁽¹⁵⁾<br />

Zerde bölgenin en geleneksel tatlılarından biridir. Düğünlerin, mevlitlerin ve<br />

davetlerin vazgeçilmezlerindendir. Fakat günümüzde düğünlerde zerde yapımı<br />

azalmış olup yerine helva verilmektedir.<br />

7. Sulu baklava: Bayır Köyü<br />

Reçel, Şurup ve Pestiller<br />

1. Kabak besteli: Kabaklar soyulur ve ince ince doğranır. Geceden sertleşmesi için<br />

sönmüş kireçle kireçlenir ve sabah yıkanır. Köpüğü sararan yani deli ağda olan şıranın<br />

içine bu kabaklar katılır ve iyice kaynatılır. Pekmez kıvamına gelince ocaktan indirilir.<br />

Ocaktan indirilince tat vermesi için dal fesleğen konur. Bestel aynı zamanda<br />

karpuzdan, portakaldan ve turunçtan da yapılabilir. ⁽¹⁶⁾<br />

(14) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.149<br />

(15) – Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.155<br />

(16) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,<br />

Muğla – 2007, s.166<br />

26


Yararlanılan Kaynaklar<br />

1. Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla<br />

Belediyesi Yayınları - 4, Muğla - 2007<br />

2. Çınar, A. A. (2006) Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü Üzerine Makaleleler,<br />

Muğla<br />

3. Fidan, A. F. (2006) Turunç Balık Yemekleri, Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü,<br />

Muğla<br />

4. Halıcı, N. (1981), Ege Bölgesi Yemekleri, Konya Kültür ve <strong>Turizm</strong> Vakfı<br />

5. Muğla Yemekleri - http://www.muglakulturturizm.gov.tr/belge/1-96490/mugla-mutfagi.html<br />

Özel Bilgiler<br />

1. Köy Muhtarlıklarının Verdiği Bilgiler<br />

2. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB)<br />

27


VI – GENEL OLARAK YÖRESEL HALK KÜLTÜRÜ<br />

GELENEK VE GÖRENEKLER<br />

Doğum<br />

Araştırmaya konu olan köylerde okuryazarlık oranının Türkiye ortalamalarının çok üstünde<br />

olması, turizm sektörünün uluslararası etkisi ve Yörük kültürünün geleneksel niteliği<br />

nedeniyle toplum içinde belirgin bir cinsiyet ayrımının bulunmadığı, bu nedenle doğumdaki<br />

cinsiyet farkının önemli olmadığı bilinmektedir. Geleneksel kültürün doğumla ilgili birçok<br />

ritüeli günümüz koşullarında unutulmuş olmakla birlikte doğum sonrasında çocuğun kırkı<br />

çıkmadan dışarı çıkmaması, ad vermede aile büyüklerine öncelik verilmesi, mevlit<br />

okutturulması gibi adetler halen devam etmektedir.<br />

Sünnet<br />

Günümüz koşullarında birçok aile sünneti doğumun hemen sonrasında yaptırmakla birlikte,<br />

köylerde geleneksel sünnet şölenleri yapılmakta; çocuklar için sünnet giysisi, odası ya da<br />

yatağı hazırlanmakta, sünnet öncesi kına gecesi düzenlenmekte, eskiden at ya da deve<br />

üstüne binilerek yapılan gezi şimdi arabalara binilerek yapılmakta, sünnet için köydeki<br />

herkese yazılı davetiye ya da hediyelik eşya şeklinde çağrı yapılmakta, sünnet olan çocuğa<br />

takı, para ya da verilmekte, sünnet sonrası düzenlenen yemekte içkiler içilip oyunlar<br />

oynanmakta ve silahlarla havaya ateş edilmekte, mevlit okutturulmaktadır.<br />

Evlenme<br />

Evlenme ile ilgili geleneksel kültür bugün çok değişmiş olmakla birlikte, kız arama, söz kesme,<br />

nişan, “oku dağıtma” (yakın akraba ve tanıdıklara davetiye olarak bardak, kibrit, havlu gibi<br />

eşyaları göndermek), takı takmak, çeyiz ve çeyiz sergileme gibi alışkanlıklar devam etmekte,<br />

her aile eskiden bir hafta ya da üç gün süren düğünleri bugün kına gecesi ve düğün gecesi<br />

şeklinde düzenlemekte, kına gecesinde kadınlar ve erkekler ayrı ayrı toplanarak eğlenmekte,<br />

düğün gecesi ise çoğu kez erkeğin evinde ya da kiralanan bir salon ya da bahçede yemek<br />

yiyerek, içki içerek, oyunlar oynayarak ve silahla havaya ateş ederek yapılmaktadır. Köy<br />

28


düğünleri genel olarak Muğla ve <strong>Marmaris</strong>’teki modern evlenme ritüellerinden etkilenmekte,<br />

her geçen gün geleneksel tutum ve davranışlar bırakılmakta ya da unutulmaktadır.<br />

Ölüm<br />

Ölüm törenleri, eskiden olduğu gibi kısa tutulmakta, vefat eden kişi genel olarak aynı gün<br />

içinde defnedilmekte, ölü evine taziyeye gidilerek ölünün yakınlarına en az bir hafta yiyecek,<br />

içecek götürmek suretiyle yardımcı olunmaktadır. Ölümden 52 gün sonra ise mevlit okutulur.<br />

Askere Uğurlama<br />

Her erkeğin askere gitmesi, asker olacak erkek ile ailesi ve arkadaşları için önemli bir olaydır.<br />

Bu nedenle her aile askere gidecek oğlu için kına gecesi düzenlenerek oğullarının arkadaşları<br />

ile eğlenmesini sağlamakta, uğurlama günü ise davul-zurna eşliğindeki bayraklarla süslenmiş<br />

araba konvoylarıyla ve silahlarla havaya ateş edilerek bir köy turu yapılmakta ve erkek,<br />

askere uğurlanmaktadır.<br />

Halk Sporları<br />

Eskiden yaygın olan yağlı güreşler, bugün yapılan birtakım girişimlerle canlandırılmak istense<br />

de eski önemini ve canlılığını, bir gelenek olma alışkanlığını kaybetmiştir.<br />

29


Yararlanılan Kaynaklar<br />

01. Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla<br />

Belediyesi Yayınları – 4<br />

02. Kalaycı Durdu, Bircan (2006) <strong>Marmaris</strong>, Ortaca, Köyceğiz ve Ula’da Geçmişten<br />

Günümüze Tahtacı Türkmenler Arasında Evlilikle İlgili Gelenekler, Muğlaname –<br />

Muğla ve İlçeleri Kültürü, Muğla<br />

03. Karaca, B. (2008) 1522-1532 Tarihlerinde Menteşe Bölgesi Yörükleri, Fırat<br />

Özel Bilgiler<br />

Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 18, Sayı: 2, s.403-440<br />

1. Köy Muhtarlıklarının Verdiği Bilgiler<br />

2. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB)<br />

30


VII – KÖYLER<br />

Sayfa<br />

01. Adaköy……………………………………………………………………………………….. 31<br />

02. Akçapınar Köyü………………………………………………………………………….. 51<br />

03. Bayır Köyü………………………………………………………………………………….. 77<br />

04. Çamlı Köyü…………………………………………………………………………………. 93<br />

05. Çetibeli Köyü………………………………………………………………………………. 128<br />

06. Gökçe Köyü………………………………………………………………………………… 151<br />

07. Hisarönü Köyü……………………………………………………………………………. 174<br />

08. Karacasöğüt Köyü………………………………………………………………………. 208<br />

09. Orhaniye Köyü……………………………………………………………………………. 229<br />

10. Osmaniye Köyü…………………………………………………………………………… 241<br />

11. Selimiye Köyü……………………………………………………………………………… 252<br />

12. Söğüt Köyü………………………………………………………………………………….. 265<br />

13. Taşlıca Köyü…………………………………………………………………………………. 279<br />

14. Turgut Köyü……………………………………………………………………………….. 315<br />

15. Yeşilbelde Köyü…………………………………………………………………………… 332<br />

31


01. ADAKÖY<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin güney ve güneydoğusunda yer alan; kuzeyinde <strong>Marmaris</strong><br />

Belediyesi sınırları, doğusunda Köyceğiz ilçesi sınırları, batı ve güneyinde de denizle çevrili bir<br />

köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 18' 7'' Doğu, 36° 49' 3'' Kuzey şeklinde,<br />

denizden yüksekliği de ortalama olarak 9 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Köy halkı aslen Bulgaristan göçmeni olup, tarihi kayıtlarda ilk kez 1308<br />

yılına ait Aydın Vilayeti Salnamesi’nde “Ada” ismi ile karşımıza çıkmakta ve bu isim 1326<br />

yılına ait Aydın Vilayeti Salnamesi ile Cumhuriyet döneminde ait resmi yayın ve belgelerde de<br />

varlığını sürdürmektedir.<br />

Hicri 1308 (M.1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi kayıtlarına göre yerleşimdeki 35<br />

hanede toplam 159 kişi yaşamaktadır. Bu nüfus, Cumhuriyet döneminde yapılan 1935 tarihli<br />

genel nüfus sayımında 39’u erkek, 52’si kadın olmak üzere 91’e; 1940 tarihli genel nüfus<br />

sayımında 32’i erkek, 49’u kadın olmak üzere 81’e, 1945 tarihli genel nüfus sayımında 120’si<br />

erkek, 97’si kadın olmak üzere 217’ye; 1950 yılında yapılan genel nüfus sayımında 149’a;<br />

1955 yılında yapılan genel nüfus sayımında da 39’u erkek, 57’si kadın olmak üzere 96’ya<br />

ulaşmıştır.<br />

Yerleşim, 24 Nisan 1957 tarihindeki büyük deprem sonrasında su kaynaklarının yok olması<br />

üzerine <strong>Marmaris</strong>’e yönelik göç nedeniyle terk edilmiştir. Ancak 1970’li yıllarda bölgedeki<br />

turizm hareketinin gelişmesi ve 1983 yılında Aksaz Üs Komutanlığı inşaatlarının Aksaz<br />

Karaağaç Koyu’nda yapılmaya başlanması ve 1992 yılında hizmete açılması nedeniyle<br />

bölgedeki yerleşim yeniden canlanmıştır.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre; Ada, Adaağzı, İnceburun,<br />

Kömürlük ve Yalancıboğaz yerleşimleri Adaköy’e bağlıdır. Bunun dışında kalan başlıca<br />

mevkilerin isimleri ise şu şekilde sıralanabilir: Adaköy, Aksaz Bayırı, Aykırmarçeşmesi,<br />

Büyükkargı, Çamurluk, Eğridere Sırtları, Geyikyurdu Sırtı, İncebel Sırtı, Kabagargılık, Kale<br />

Sırtları, Karabatak Taşı, Karaincir, Karataş Sırtı, Karayar, Kargıcık Sırtları, Kesmelik Sırtı,<br />

32


Kızılkum, Killik Sırtı, Kömürlük Sırtı, Küçükkargı, Kütüklüpınar, Sarıdüz, Sömekli, Tahtacı<br />

Sırtları, Tokataşıkovan, Traşdeğirmeni Sırtı, Üçtaş.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Adaköy’ün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre 4.801<br />

kişi olup bunun % 77’sini (3.697 kişi), köyün sınırları içindeki Aksaz Deniz Üssü’nde yoğun bir<br />

asker nüfusunun barınması nedeniyle erkekler oluşturmaktadır.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 2.389’u hiç evlenmemiş, 898’i erkek, 661’i kadın olmak üzere<br />

toplam 1.559’u evli; 40’ı erkek, 12’si kadın olmak üzere toplam 52’si boşanmış; 6’sı erkek, 9’u<br />

kadın olmak üzere toplam 15’inin eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+yaş ve 15+yaş gruplarında 22’si erkek, 19’u kadın olmak üzere toplam 22 kişi<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+yaş grubuna göre 3.316’sı erkek, 880’i kadın olmak üzere<br />

toplam 4.196’sı (% 96,39); 15+ yaş grubuna göre 3.160’ı erkek, 707’si kadın olmak üzere<br />

toplam 3.867’si (% 96,10) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 356’sı erkek, 170’i kadın olmak üzere toplam 526 kişi (% 12,08)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 28’i erkek, 35’i kadın olmak üzere<br />

toplam 63 kişi (% 1,45) ilkokul, 1.115’i erkek, 44’ü kadın olmak üzere toplam 1.159 kişi (%<br />

26,63) ilköğretim okulu, 11’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 0,67) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 1.077’si erkek, 311’i kadın olmak üzere toplam 1.388 kişi (% 31,89) lise<br />

33


veya dengi okul, 729’u erkek, 302’si kadın olmak üzere toplam 1.031 kişi (% 23,68) ise<br />

yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 207’si erkek, 3’ü kadın olmak üzere toplam 210 kişi (% 5i22)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 28’i erkek, 35’i kadın olmak üzere<br />

toplam 63 kişi (% 1,57) ilkokul, 1.108’i erkek, 38’i kadın olmak üzere toplam 1.146 kişi (%<br />

28,48) ilköğretim okulu, 11’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 0,72) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 1.077’si erkek, 311’i kadın olmak üzere toplam 1.388 kişi (% 34,49) lise<br />

veya dengi okul, 729’u erkek, 302’si kadın olmak üzere toplam 1.031 kişi (% 25,62) ise<br />

yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine sahiptir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Adaköy, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 5, Muğla İl Merkezi’ne 56 km uzaklıktadır.<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin güney-doğusunda yer alan ve Aktaş, Adaağzı, Yalancıboğaz,<br />

Cennet Adası ve Aksaz mevkilerinden oluşan bir yerleşimdir. Aktaş’ın <strong>Marmaris</strong> kent<br />

merkezine uzaklığı 3 km, Adağazı’nın uzaklığı 5 km, Yalancıboğaz’ın uzaklığı 9 km, Aksaz’ın<br />

uzaklığı ise 16 km’dir.<br />

<strong>Marmaris</strong>’ten gelip Aktaş’ta ikiye ayrılan yolun bir bölümü Adaağzı’ndan geçip Cennet<br />

Adası’nı anakaraya bağlayan ve Yalancıboğaz olarak adlandırılan 800 metrelik bir koridoru<br />

geçtikten sonra Cennet Adası’nda sonlanır. Aktaş’ta ikiye ayrılan yolun diğer bölümü ise<br />

Yırtma Tepe (587 m) ile Sünger Tepe’nin (661 m) arasından geçerek Aksaz’a ulaşır.<br />

<strong>Marmaris</strong> – Adaağzı - <strong>Marmaris</strong> arasındaki ulaşım, <strong>Marmaris</strong> merkezden her yarım saatte<br />

kalkan minibüslerle, <strong>Marmaris</strong> – Aksaz - <strong>Marmaris</strong> arasındaki ulaşım da <strong>Marmaris</strong> Otobüs<br />

Terminali’nden her 20 dakikada bir kalkan dolmuşlarla sağlanmaktadır.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;<br />

Adaköy’e ait arazilerin, Günücek Azmağı-Balan Dağı (990 m)-Küçükbalabandağı Tepesi (812<br />

34


m)-Göllü Burnu-Deliklikaya Burnu-Sarplı Burnu-Turnalı Burnu-Turnalı Kayası-Devetaşı Burnu-<br />

Alkaya Burnu-Kır Burnu-İnceburun-Günücek Azmağı hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu<br />

varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Balan Dağı (990 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyinde olup üzerinde telsiz röle<br />

istasyonu ile 35 metrelik bir anten bulunmaktadır.<br />

2. Küçükbalaban Tepesi (812 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyindedir.<br />

3. Kırzeytin Tepesi (705 m): <strong>Marmaris</strong>-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün<br />

kuzeyindedir.<br />

4. Sünger Tepe (661 m): <strong>Marmaris</strong>-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün<br />

güneyindedir.<br />

5. Dağardı Tepesi (636 m): Aksaz Deniz Üssü’nün güneybatısındadır.<br />

6. Yalabuk Tepe (607 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeybatısındadır.<br />

7. Kızılyurtbaşı Tepesi (588 m): Karaağaç Limanı girişinin batısındadır.<br />

8. Yırtma Tepe (587 m): <strong>Marmaris</strong>-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün<br />

kuzeyindedir.<br />

9. Esebendi Tepesi (557 m): Karaağaç Limanı girişinin batısında, Aksaz Deniz Üssü’nün<br />

güneydoğusundadır.<br />

10. Kargıcık Tepe (536 m)<br />

11. Ecesivrisi Tepe (479 m): Aksaz Deniz Üssü’nün güneyindedir.<br />

12. Arabekçi Tepesi (402 m): Yıldız Adası’nın ortasındadır.<br />

13. Asartepe (402 m)<br />

14. Delihurmabaşı Tepesi (370 m): Günücek Mesire Yeri ile Adaağzı arasında, <strong>Marmaris</strong>-<br />

Adaköy yolunun doğusundadır.<br />

15. Mezarlık Tepesi (374 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyindedir.<br />

16. Akmaz Tepe (370 m)<br />

35


17. Göçüklü Tepe (340 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyindedir.<br />

18. Telefon Tepe (320 m): Yalancıboğaz’ın doğusundadır.<br />

19. Adataşı Tepesi (276 m): Yıldız Adası’nın güneyindedir.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Aktaş Tepesi: Adaağzı’nın kuzeybatısında ve deniz kenarındadır.<br />

2. Bakırcak Tepesi: Yıldız Adası’nın kuzeydoğusundadır.<br />

3. Bel Tepe: <strong>Marmaris</strong>-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün güneyindedir.<br />

4. Bozan Tepe: <strong>Marmaris</strong>-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün güneyindedir.<br />

5. Çamlık Tepe: Yıldız Adası’nın batısındadır.<br />

6. Çetili Tepe: Yıldız Adası’nın doğu kısmındadır.<br />

7. Çiftesivrisi Tepesi: Karaağaç Limanı girişinin batısındadır.<br />

8. Gökburun Tepesi: Adaağzı’nın batı yönündedir.<br />

9. Karatapan Tepesi: <strong>Marmaris</strong>-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün kuzeyindedir.<br />

10. Kızılsu Tepesi: Yıldız Adası’nın güneyindedir.<br />

11. Körmen Tepe: Yıldız Adası’nın güneybatısındadır.<br />

12. Kuzgunlu Tepe: Yıldız Adası’nın kuzeydoğusundadır.<br />

13. Küçükkırtıl Tepesi: <strong>Marmaris</strong>-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün kuzeyindedir.<br />

14. Mersintaş Tepesi: Yıldız Adası’nın Keçi Adası’na bakan kuzeybatı yüzündedir.<br />

15. Ortakum Tepesi: Yıldız Adası’nın güneydoğusunda, Gemiparlayan Koyu’nun güney<br />

ucundadır.<br />

16. Yelken Tepe: Adaağzı’nın kuzeyindedir.<br />

BURUNLAR:<br />

01. Delihurma Burnu: Albatros Marina’nın kuzeyindedir.<br />

02. Gökburun: Adaağzı Koyu’nun batısındadır.<br />

03. Kütüklü Burnu: Yalancıboğaz Mevkii’ndedir.<br />

04. Kömürlük Burnu: Yalancıboğaz Mevkii’ndedir.<br />

05. Kırselik Burnu: Yıldız Adası’nın kuzey yüzündeki Cennetadası Koyu’nun batısındaki<br />

burunun adıdır.<br />

06. Çapıevi Burnu: Yıldız Adası’nın kuzey yüzünde ve Bedir Adası’nın karşısındadır.<br />

36


07. Akburun: Yıldız Adası’nın kuzey yüzünde ve Bedir Adası’nın güneybatısındadır.<br />

08. İnce Burun: Yıldız Adası’nın Keçi Adası’na bakan yüzünde, kuzeybatı yönündedir.<br />

09. Kır Burnu: Yıldız Adası’nın batı yönünde ve Keçi Adası fenerinin karşısındadır.<br />

10. Alkaya Burnu: Yıldız Adası’nın güneyindedir.<br />

11. Aksu Burnu: Yıldız Adası’nın güneyindedir.<br />

12. Kütük Burnu: Yıldız Adası’nın güneydoğu yönünde, Alıçlı Koyu’nun güneyindedir.<br />

13. Dökük Burnu: Yıldız Adası’nın doğusundadır.<br />

14. Akyar Burnu: Yalancı Boğaz Mevkii’nin güneyindedir.<br />

15. Devetaşı Burnu: Karaağaç Yarımadası’nın güneyindedir.<br />

16. Turnalı Burnu: Karaağaç Yarımadası’nın güneydoğu yönündedir.<br />

17. Buğluca Burnu (36° 50,3’ N - 28° 27,1’ E):<br />

18. Sarplı Burnu: Kaarağaç Yarımadası’nın doğusunda, Karaağaç Limanı girişindedir.<br />

19. Deliklikaya Burnu (36° 49,9’ N - 28° 25,6’ E):Kaarağaç Yarımadası’nın doğusunda,<br />

Karaağaç Limanı girişindedir.<br />

20. Kargılı Burnu (36° 51,6’ N - 28° 26’ E):<br />

21. Göllü Burnu: Karaağaç Yarımadası’nın doğusunda, Karaağaç Limanı girişindedir.<br />

DENİZ FENERLERİ:<br />

01. İnce Burun Feneri (36° 48,9’ N - 28° 16’ E),<br />

02. Akburun Feneri (Aksaz Limanı),<br />

03. Aksaz Kayalık Feneri,<br />

04. Çanakçıburnu Feneri (Aksaz Limanı),<br />

05. Kargılıburnu Kayalık Feneri (Karaağaç Körfezi),<br />

06. Küllüburun (Delikkaya) Feneri (Karaağaç Körfezi),<br />

07. Turnalıkayası İşaret Şamandırası (Aksaz Limanı),<br />

08. Yılancık Adası Feneri (Karaağaç Körfezi)<br />

YARIMADALAR<br />

1. Yıldız (Cennet, Nimara) Yarımadası: Gerçekte bir yarımada olmakla birlikte Yıldız ya<br />

da günlük dilde Yıldız, Nimara ya da Cennet Adası olarak adlandırılan bölge yapılan<br />

yüzey araştırmalarına göre eski Ada Köyü kalıntılarının yer aldığı tepe üzerinde<br />

37


ulunan ve Helenistik döneme tarihlenen askeri bir garnizon niteliğindedir. Yaklaşık<br />

1,5 saatlik bir tırmanışla ulaşılan tepenin üzerinde sur duvarları ve bir gözetleme<br />

kulesine ait olması gereken kalıntılar mevcuttur. Bu nokta, <strong>Marmaris</strong> Körfezi, Rodos<br />

ve bölgenin iki tarafında yer alan boğazların izlenebileceği stratejik bir konuma<br />

sahiptir. Tepenin eteklerinde de birçok yapı kalıntısına ait temel izleri görülmektedir.<br />

Tümüyle ormanlarla kaplı olan bölge, <strong>Marmaris</strong> Körfezi’nin hemen girişindedir.<br />

Günübirlik tur teknelerinin uğrak yeridir ve hemen hemen her tekne burada mola<br />

verir.<br />

2. Karadağ Yarımadası<br />

KÖRFEZLER<br />

<strong>Marmaris</strong> Körfezi ile Karaağaç Körfezi arasında yer almaktadır.<br />

1. <strong>Marmaris</strong> Körfezi: Enlemi 36˚ 43΄ 54΄΄ K, boylamı 28˚ 18΄ 51΄΄ D olan Kadırga Burnu<br />

ile enlemi 36˚ 47΄ 18΄΄ K, boylamı 28˚ 24΄ 24΄΄ D olan Turnalı Burnunu birleştiren<br />

hattın iç kısmında kalan denizalanıdır. Bu körfez içinde yer alan <strong>Marmaris</strong> Limanı iç ve<br />

dış liman olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. İç liman, Yıldız (Nimara, Cennet) Adası ile<br />

Keçi Adası fenerini birleştiren hattın iç kısmında, dış liman ise, liman sınırı ile iç liman<br />

sınırı arasında kalan deniz sahasıdır.<br />

2. Karaağaç Körfezi: Aksaz Deniz Üs Komutanlığı tesislerinin konumlandığı, tümü askeri<br />

KOYLAR<br />

bölge sınırlanmış bir körfezdir. 36° 48’ 48” E, 28° 27’ 42” E Gökyar Burnu ile 36° 47’<br />

24” N, 28° 24’ 24” E Turnalı Burnu hattını birleştiren çizginin kuzey tarafı ile sahil<br />

arasındaki alan askeri yasak bölge olarak tanımlanmıştır<br />

01. Aktaş Koyu: <strong>Marmaris</strong>’ten Cennet Adası’na giderken Aksaz yol ayrımından hemen<br />

sonraki ve kıyısında Orange Resort Beach, Club Melle Mare ve Çarıkçı Otel gibi turistik<br />

tesislerin bulunduğu bir koydur.<br />

38


02. Adaağzı Koyu: <strong>Marmaris</strong> Limanı’nın güneydoğusunda, batısındaki burunun içine,<br />

kuzeye doğru girmiş küçük bir koydur.<br />

Koyun doğusunda bulunan Günlük Ormanları içinden bir azmak denize iner. Bu<br />

azmağın denize aktığı alan, koy ortalarına kadar sığlıktır. Bu kısımdan, güneyindeki<br />

Kütüklü Burun’a kadar uzanan mevkii içinde birçok tekne, demir tutan zemine<br />

demirleyerek alargada kalırlar. Özellikle yaz aylarında burada çok tekne demirlidir.<br />

Bölge, tepelerde çam ağaçları, kıyıda dev okaliptüs ağaçları ile yemyeşil bir görünüm<br />

sunar.<br />

Koy içinde, kıyıdaki otele ve yanındaki yazlık evlere ait plaj yüzme alanı güvenlik<br />

şamandırası vardır. Bu şamandıradan kalan kısma 5-8 metrelere demir atılıp, alargada<br />

veya batıdaki kıyıdan koltuk alarak kıçtankara kalınır. Doğu ve güney havaları hariç<br />

korunaklı bir koydur, demir tutar.<br />

03. Yıldız Adası ve Bedir Arası Koyları (Koordinat 28° 17. 71' E, 36° 49. 44' N): <strong>Marmaris</strong><br />

Limanı’nın güneyinde bulunan Yıldız (Nimara, Cennet) Adası ile Bedir Adası arasında<br />

kalan bölgedir.<br />

Temiz fakat derin suyu olan mevkiinin etrafı sık zeytin ve çam ağaçları ile kaplı<br />

tepelerle çevrilidir.<br />

Adalar arasındaki dar kanalın güneydeki Yıldız Adası’nın en korunaklı yeri, kanalın<br />

batısındaki, Akburun’un altıdır (36°48’93”K-28°16’68”D).<br />

Burada derinlikler kıyıya doğru düşer. Koyun köşe noktasında, sık ağaçların arasında<br />

bir ev bulunur. Bu evin önünde güvenlik şamandıralarına dikkat ederek, 12-25<br />

metrelere yosunlu zemine demir atıp, batı kıyıdan koltuk alıp kıçtankara<br />

olunur. Batıya ve güneye kapalı bu mevki, kuzeye ve doğuya açıktır. Yaz sezonunda,<br />

genelde sakin bir şekilde barınmak mümkündür.<br />

39


Yıldız Adası’nın kuzey kıyısı, lodosun etkili olduğu zamanlarda, <strong>Marmaris</strong> rıhtımından<br />

kaçan teknelerin sığındığı yerdir. Akburun’un batısında da yine benzer bir koy<br />

mevcuttur.<br />

Aynı kanal içinde, Bedir Adası’nın güney kıyısında çok güzel bir girinti bulunur (36° 49’<br />

71” K - 28° 17’ 41” D). 10-15 metrelere sahile demir atıp bağlanılabilir. Burası, kuzey<br />

rüzgârlarına en korunaklı yerdir.<br />

Bu bölge, günlük tur teknelerinin yoğun bir şekilde geldiği yerdir. 10.30-17.00<br />

saatlerinin dışında genellikle sessiz sakindir.<br />

04. Kömürlük Koyu: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası ile Bedir Adası arasında kalan bölgede<br />

yer alır.<br />

05. Cennet Adası Koyu: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’nın <strong>Marmaris</strong> kent merkezine<br />

bakan yüzündedir.<br />

06. Kızılkum Koyu: Yıldız (Cennet) Adası’nın Keçi Adası’na bakan yüzündeki Kızılkum<br />

Koyu, mavi tur tekneleriyle günlük tekne turlarının uğrak noktasıdır.<br />

07. Abdireis Koyu: (28° 16. 55' E, 36° 47. 89' N) <strong>Marmaris</strong> Limanı girişinde doğuda kalan<br />

Yıldız (Cennet) Adası’nın güneybatısındaki Alkaya Burnu’nun batısındaki küçük<br />

koydur.<br />

Ağzı batıya açık, etrafı zeytin ağaçları ve makiliklerin olduğu dik tepelerle çevrilidir.<br />

Koy, doğu ve güneye kapalıdır. Dip yapısı çok güzel, ferah bir koydur. Koy, <strong>Marmaris</strong><br />

Limanı ve içmelere giriş çıkış yapan tüm teknelerin trafiğine hâkim bir noktadadır.<br />

Girişin karşısındaki kıyı şeridinin tam ortasından küçük bir dil uzanır. Bu dilin güney<br />

tarafı demirlemeye daha uygundur. Kara bağlantısı olmayan, bakir bir koydur. Yaz<br />

aylarında, turizm sezonunun yoğun olduğu günlerde, tur tekneleri bu koyda durak<br />

yaparlar. Yolcularını yüzdürüp, başka koylara geçerler.<br />

40


Koyun güneyindeki burnun arkasında çok güzel bir mağara bulunur. Fosforlu Mağara<br />

adıyla anılan bu mağara bilinen ve rağbet gören bir yerdir. Koy içinden, botla ya da<br />

yüzerek gidilebilir.<br />

Tüplü dalış yapan teknelerin, bu bölgesinde dalış yaptıkları çok güzel noktalar vardır.<br />

08. Aksu Koyu: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’nın açık deniz tarafındadır. Dibe doğru<br />

masmavi derinleşmesi ile heyecan vericidir. Eğitim dalışları, tecrübeli dalgıçlar ve<br />

teknede olup da dalgıç olmayanlara hitap edecek tek koydur.<br />

09. Çamurluk Koyu:<br />

10. Alıçlı Koyu: Kütük Burnu’nun kuzeybatısındaki küçük bir koydur.<br />

11. Gemiparlayan Koyu: Yıldız Adası’nın doğusundadır.<br />

12. Küçük Sünger Koyu: Karaağaç Yarımadası’nın güneyindedir.<br />

13. Büyük Sünger Koyu: Karaağaç Yarımadası’nın güneyinde, Küçük Sünger Koyu’nun<br />

batısındadır.<br />

14. Başsen Koyu: Karaağaç Yarımadası’nın güneyinde, güneyli rüzgarlara tümüyle açık<br />

küçük bir koydur.<br />

15. Karaağız Koyu:<br />

16. Aksaz Koyu: Karaağaç Körfezi'nin batısında, askeri deniz üssünün bulunduğu koy<br />

askeri yasak bölge sınırları içinde bulunmaktadır.<br />

17. Bozburun Koyu: Yeri kesin olarak belirlenememekle birlikte Aksaz Koyu’nda yer alıp<br />

Köyceğiz ilçe sınırları içinde kalan Boz Burun’un yanındaki Yörükbükü Koyu’nun ikinci<br />

bir adı olabilir.<br />

41


18. Günnücek Koyu:<br />

19. Yörükbükü Koyu: <strong>Marmaris</strong> ile Köyceğiz arasındaki sınırda bulunan koy 340 m.<br />

yüksekliğindeki Göçüklü Tepe ile 431 m. yüksekliğindeki Çimelibaşı Tepesi arasında<br />

yer almakta ve Aksaz Deniz Üssü’nün tam karşısında bulunmaktadır.<br />

20. İncirlik Koyu: Karaağaç Körfezi’nin açığındaki Yılancık Adası’nın batısında olup askeri<br />

yasak bölge içinde bulunmaktadır.<br />

ADALAR VE KAYALIKLAR<br />

1. Bedir Adası: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası ile <strong>Marmaris</strong> Limanı arasında kalan bir<br />

adadır.<br />

2. Keçi Adası: <strong>Marmaris</strong> Körfezi girişini Büyük ve Küçük Boğaz şeklinde ayıran adanın<br />

üstünde bir deniz feneri (36° 48’ N - 28° 15,5’ E) bulunmaktadır.<br />

3. Yılancık Adası: Karaağaç Limanı’nın ağzında bulunan Yılancık Adası, zengin bir bitki<br />

örtüsü (zeytin, çam, harup, maki) ile süslüdür. Üzerinde fener olan güney tarafındaki<br />

tepe 100 m’ye erişir. Sonra ada, kuzey burnuna doğru daralarak, tatlı bir meyille iner.<br />

Dik kayalar ve aralarında kırmızı toprak yarlar, kıyılarını çevreler.<br />

Adanın kuzey burnunu dönünce, sahil doğu yakasında geniş bir girinti yapar. İncirli<br />

Koyu olarak adlandırılan bu girintinin kuzey tarafı derindir. Güney tarafı ise, yol<br />

üstünde, yemek ve yüzme molaları için güzel bir uğrak yeridir. Burada su daha sığdır.<br />

Kıyıda kat kat olmuş kırmızı kayalar üst üste biner.<br />

Yılancık Adası, Karaağaç Limanı’nın “yasak sahası” içinde kalır. Karaya çıkmak ve<br />

yabancıların izinsiz girmesi yasaktır.<br />

4. Devetaşı Adası: Karadağ Yarımadası’nın <strong>Marmaris</strong> Körfezi tarafındaki ucu olan<br />

Devetaşı Burnu’nun önündeki döküntü kayalıklardan oluşan küçük bir adadır.<br />

42


5. Aksaz Adacığı: Aksaz Koyu içinde askeri yasak bölge içinde kalan küçük bir adadır.<br />

6. Turnalı Kayalığı (36° 46,5’ N - 28° 23,8’ E): <strong>Marmaris</strong> Boğazı’ndan 6 mil batı-güneybatı<br />

AZMAKLAR<br />

yönünde, sahilden 0,75 mil açıkta ve Yılancık Adası’nın 2 mil batısında Turnalı Kayası<br />

yer alır. 40-50 m’lik bir alana yayılan bu döküntü suyun 1 m altındadır ve kolay<br />

gözükmez. Dalgalı havalarda üzerinde dalga oluşur. Bu kaya, kırmızı bir şamandıra ile<br />

işaretlenmiştir.<br />

01. Günnücek Azmağı<br />

02. Adaağzı Azmağı<br />

03. Karasu Azmağı<br />

04. Kızılağaç Azmağı<br />

ÇAY VE DERELER<br />

Adaköy Muhtarlığı’nın verdiği bilgilere göre köy sınırları içinde toplam (43) dere<br />

bulunmaktadır. Köy muhtarlığının verdiği bilgilerle 1/25.000 ölçekli haritalar üzerinde yapılan<br />

incelemeler sonucunda aşağıdaki derelerin bilgisine ulaşılmıştır:<br />

01. Abdireis Deresi: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’ndaki Abdireis Koyu’na dökülmektedir.<br />

02. Akmaz Dere: Albatros Marina’nın doğusunda olup marinanın yanındaki Günücek<br />

Azmağı’ndan denize dökülmektedir.<br />

03. Aksaz Deresi’nin Aksaz Koyu içindedir.<br />

04. Aksazova Deresi: Aksaz Deniz Üssü içinden Aksaz Limanı’na boşalmaktadır.<br />

05. Aliağa Deresi: Adaağzı Koyu’nun doğusundadır.<br />

06. Bekir Deresi: Adaağzı Koyu’nun doğusundadır.<br />

07. Belbaşı Deresi: Adaağzı Koyu’nun doğusundan batıya doğru akıp Adaağzı Koyu’na<br />

dökülmektedir.<br />

43


08. Bozan Deresi: Karaağaç Yarımadası üzerinde kuzeyden güneye doğru yönelip<br />

Küçüksünger Koyu’nda denize dökülmektedir.<br />

09. Bozburun Deresi: <strong>Marmaris</strong>-Köyceğiz ilçe sınırının içinden geçtiği Yörükbükü Koyu’na<br />

dökülmektedir.<br />

10. Büyüksünger Deresi: Büyüksünger Koyu’na dökülmektedir.<br />

11. Çaylak Dere: Adaağzı Koyu’nun doğusundadır.<br />

12. Damlacık Deresi: Karadağ Yarımadası’ndaki Göllü Tepe’nin eteklerinden doğup<br />

Karaağaç Körfezi ağzından denize dökülmektedir.<br />

13. Esebendi / Eşebendi Deresi: Karadağ Yarımadası’ndaki Esebendi (557 m) Tepesi<br />

yakınındadır.<br />

14. Göllü Deresi: Karadağ Yarımadası’nın Karaağaç Körfezi girişine bakan yüzündeki Göllü<br />

Tepe yakınındadır.<br />

15. Hacıibrahim Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün batısında yer alıp Aksaz Limanı’na<br />

dökülmektedir.<br />

16. Harıplı Dere: Yıldız Adası’nın doğusundadır.<br />

17. Karanar Deresi: Adaağzı’nın kuzeyinden güneye doğru akıp Adaağzı Koyu’na<br />

dökülmektedir.<br />

18. Karasu Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyinden güneye doğru akıp Aksaz Limanı’na<br />

dökülmektedir.<br />

19. Kargıcık Deresi’nin Kargıcık Tepe (536 m) civarında olduğu,<br />

20. Kırtıllı Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyinde olup Aksaz Limanı’na dökülen Karasu<br />

Deresi ile birleşmektedir.<br />

21. Kırzeytin Deresi: Yırtma Tepe’nin (587 m) kuzeyinden batıya doğru akıp Adaağzı<br />

Koyu’na dökülmektedir.<br />

22. Kızılan /Kızılen Deresi: Karadağ Yarımadası’nın Kadırga Koyu’na bakan yüzündeki<br />

Dağardı Tepesi’nin yamaçlarından akıp güneyde denize dökülmektedir.<br />

23. Kızılyurt Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün güneyinden kuzeye doğru akıp Aksaz<br />

Limanı’na dökülmektedir.<br />

24. Küçüksünger Deresi: Karadağ Yarımadası üzerindeki Sünger Tepe (661 m) yakınında<br />

olup Küçüksünger Koyu’na dökülmektedir.<br />

25. Mezarlık Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeybatısında yer alıp Aksaz Limanı’na<br />

dökülmektedir.<br />

44


26. Sarıeğren Deresi: Kırzeytin Tepesi’nin (705 m) kuzeyinden batıya doğru akıp<br />

<strong>Marmaris</strong> Körfezi’ne dökülmektedir.<br />

27. Tahtacı Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyindedir.<br />

28. Tömsü Deresi: Yıldız Adası’nın güneyindedir.<br />

29. Tuzakyurdu Deresi: Yıldız Adası’nın doğusundadır.<br />

30. Yaysu Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün batısında yer alıp Aksaz Limanı’na<br />

dökülmektedir.<br />

31. Yırtma Deresi: Adaağzı Koyu’nun doğusundadır.<br />

Aksu, Alıçlı, Böğürtlenli, Çaltıçukuru, Çamurluk, Çayağız, Deliktaş, Ece, Günnüklüsu, Hurmalı,<br />

Ilıca, Kabaçam, Kabakargı, Kabuk İskelesi, Kapılık, Karaincir, Kavaklı, Kazan, Kesmeliyar,<br />

Kızılkum, Kocameşe, Kuruduvar, Kuşyuvası, Pıynarlıtepe, Sömekli, Soğuksu, Tehnelli,<br />

Tıraşdeğirmeni, Turnalı, Uçbük ve Yazsuyu derelerinin yeri ise kesin olarak belirlenememiştir.<br />

GÖLETLER<br />

Adaköy Muhtarlığı’nca bildirilen bilgiler arasında yer alan Turnalı Göleti’nin yeri kesin olarak<br />

belirlenememiştir.<br />

DOĞAL SU KAYNAKLARI<br />

01. Yaysu Pınarı: Aksaz Deniz Üssü’nün batısındadır.<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

01. Nimara Mağarası: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’nın kuzeybatı yamacında ve 350<br />

metre yükseklikte yer alır. Mağara, doğal oluşumları ve ele geçirilen arkeolojik<br />

buluntuları nedeniyle 1999 yılında 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olarak<br />

koruma altına alınmıştır. Mağaranın 60 m genişliğinde olan giriş kısmı orijinal olmayıp<br />

aşındırma ve tektonik nedenlerle bu kısımdaki kaya kütlesinin mağaranın içine<br />

düşmesi sonucu meydana geldiği belirlenmiştir.<br />

45


Mağaranın alt kotlarında yüksek olmayan dikitler, güneybatı yönünde ise yüksek<br />

sarkıt ve dikitlerle mağara sütunları yer almaktadır.<br />

Nimara Mağarası, Cennet Adası’nın en yüksek noktasında yer alan antik garnizon<br />

yerleşiminin güneybatısındadır. Mağaranın antik dönem kullanımı tamamen bu<br />

yerleşim halkı ile bağlantılıdır. Ele geçirilen buluntular, mağaranın bir tapınım yeri<br />

olduğunu kanıtlamaktadır. 1998 yılında mağarada kumtaşından yapılmış iki kadın<br />

heykelinin bulunması ve gün geçtikçe artan doğal ve arkeolojik tahribatın<br />

önlenebilmesi için <strong>Marmaris</strong> Belediye Başkanlığı’nın katkıları ile <strong>Marmaris</strong> Müze<br />

Müdürlüğü tarafından 2007 yılında mağarayı kurtarmak amacı ile kazı çalışmaları<br />

gerçekleştirilmiştir.<br />

Nimara Mağarası ve tepedeki garnizon kalesi kalıntıları 1999 yılında 1nci derece<br />

arkeolojik sit olarak, eski Adaköy yerleşimi kalıntılarının bir kısmı ise 2nci derece doğal<br />

sit olarak tescillenmiştir.<br />

02. Eren Dede Mezarı: Yıllarca ateş ya da fener yakarak denizcilere yardımcı olduğu<br />

söylenen Eren Dede’ye ait mezar, Yalancıboğaz’ın tam ortasında ve asfalt yolun<br />

kenarında bulunmaktadır.<br />

DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

01. Günnücek Orman Parkı: Yalancıboğaz yolu üzerinde <strong>Marmaris</strong> şehir merkezine 1<br />

km uzaklıktaki kamp alanı, 26 hektarlık bir alanı kapsamakta ve 3.000 kişi/günlük bir<br />

kapasiteye sahiptir. Doğal varlığının çoğunu sığla (günnücek) ve defne ağaçları<br />

oluşturmaktadır.<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Adaköy Yarımadası Yaban Hayatı Koruma Sahası: 721 hektarlık bir alanı<br />

kapsamaktadır. 1969 yılında Doğusu Bozburun Körfezi Batı sahilinden başlayıp<br />

Kurucabük Sivrisi Sırtı’nı takiben Gözetleme Tepesi’ne, Kuzeyi Gözetleme Tepesi’nden<br />

Küçükbalan - Çamlıdüz, Eğriderebaşı - Karakuz Tepe - Büyükbalan Zirvesi, Batısı<br />

Büyükbalan Zirvesi’nden Asmatepe sırtlarını takiben Yortma Tepe’ye, Güneyi Yırtma<br />

46


Tepeden başlayıp Karadağ Yarımadası’nın 231 Kuzey-Doğu sınırını takiben Aksaz<br />

Bayırı, Mezarlık Tepe ve Karasu Azmağı ve deniz ile çevrili sahada tesis edilmiştir. Asli<br />

ağaç türü kızılçamdır. Karasu Vadisi’nde Günlük (Sığla) orman parçaları mevcuttur.<br />

Bozuk orman sahasında maki florası bitkileri, fundalar, gramineler, otsu bitkiler<br />

vardır.<br />

Sahada yaban keçisi, yaban domuzu, çakal, tilki, ayı ve keklik vardır. Yaban keçisi diğer<br />

türlere nazaran daha fazladır. Sahanın tamamı <strong>Marmaris</strong> Milli Parkı içinde kalmıştır.<br />

Sahaya <strong>Marmaris</strong> - Aksaz yolu ile ulaşılır.<br />

03. Fosforlu Mağara (Akvaryum): Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’nın güney yüzündeki<br />

Abdireis Koyu’nun hemen sonrasında deniz tarafından görülen mağara, küçük<br />

teknelerle ya da yüzerek girilebilen doğal bir oluşumdur.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

Köy muhtarlığının verdiği bilgiye göre 821 hanenin bulunduğu köyde herhangi bir eğitim<br />

kuruluşu, PTT şubesi ve sağlık kurumu yoktur. Köyün en önemli resmi kuruluşu Aksaz Deniz<br />

Üssü’dür. Adaköy’ün muhtarı M. Şükrü Denizhan’dır.<br />

Aksaz Deniz Üs Komutanlığı: Aksaz Deniz Üs Komutanlığı’nın ilk kuruluş planları 1960’lı<br />

yılların sonlarında başlamıştır. Türk Deniz Kuvvetleri’nin Akdeniz’deki gücünün ihtiyacına<br />

cevap verebilecek uygun bir yer bulmak için geniş kapsamlı çalışmalar yapılmış ve bu<br />

çalışmaların sonucunda <strong>Marmaris</strong>’in 13 km doğusunda bulunan Aksaz Karaağaç Koyu’nun<br />

deniz üssü için en uygun yer olacağı kararına varılmıştır. Bu kararın verilmesinde, Aksaz<br />

Karaağaç Koyu’nun doğal korunaklı bir liman olması, açık denize kolay çıkışı olması, Dalaman<br />

Havalimanı’na yakınlığı, Ege ve Doğu Akdeniz’e yakınlığı, doğal bir liman yapısına sahip<br />

olması ve iklim koşullarının uygun olması etkili olmuştur. Ayrıca 16ncı yüzyılın başlarında<br />

Osmanlı Amirali Piri Reis’in Aksaz-Karaağaç Koyu’nu bu kıyılarda büyük bir filoyu<br />

destekleyecek en uygun doğal liman olarak belirttiği kitaplarda yer almaktadır. Gerekli<br />

hazırlıkların tamamlanması sonrasında 1983 yılında inşaat faaliyetlerine başlanmış ve üssün<br />

ana yapılanması 1992 yılında tamamlanarak yüzer birlikler tarafından kullanılmaya<br />

47


aşlanmıştır. Üs, 2000 yılında bugünkü modern görünümüne kavuşarak konuşlu gemilere ve<br />

personeline hizmet verebilen; ayrıca yabancı ülke gemilerinin de tercih ettiği modern bir<br />

deniz üssü haline gelmiştir.<br />

1999 Gölcük - Adapazarı depreminden sonra 200 adet lojman, Güney Görev Grup<br />

Komutanlığı Karargâh Binası, 456 ere hizmet veren yatakhane ve 300 yatak kapasiteli subay /<br />

astsubay vardiya binası yapılmıştır.<br />

Aksaz Deniz Üssü, Aksaz Özel Eğitim Merkezi Komutanlığı sahasını da içerecek şekilde<br />

yaklaşık 8.000 hektarlık bir alan üzerinde kurulmuştur. Aksaz askeri limanında üç adet<br />

parmak iskele ve onarım rıhtımı, gemilerin aborda ve kıçtankara olmasına uygundur.<br />

Limanda, hizmet amaçlı küçük deniz araçları dahil 45 kadar muhtelif tonajdaki gemiye<br />

bağlanma yeri tahsis edilebilmektedir.<br />

Aksaz Deniz Üs Komutanlığı karargâh binasında yer alan Kayacan Muharebe Merkezi<br />

tarafından Akdeniz ve Ege’deki gemilere en son teknoloji ile haberleşme desteği<br />

sağlanmaktadır.<br />

Aksaz Helikopter Grup Komutanlığı Heliped’i her çeşit uçuş emniyeti, telsiz, radar tamir ve<br />

bakımı olanağına sahip olup 6 helikopter kapasitesine sahiptir.<br />

Aksaz Üssü’nü 2002 yılında 156 adet, 2003 yılında 136 adet, 2004 yılında 68 adet, 2005<br />

yılında 70 adet ve 2006 yılında 59 adet yabancı gemi ziyaret etmiştir.<br />

Aksaz Deniz Üssü’nde 856 adet lojmanın yanında 1 ilköğretim okulu; 1 kreş; kayıkhaneyi, halı<br />

sahaları, kondisyon merkezini, tenis kortlarını, basketbol sahalarını, tartan pisti, sauna ve<br />

bowling salonunu kapsayan açık ve kapalı spor tesisleri; kütüphane; internet kafe; aile<br />

kantini; 720 kişilik kültür merkezi; 100’er kişilik iki adet restoran ve cafe-bar; 1 adet pide-<br />

lahmacun fırını; 50 kişilik piknik alanı; 1 adet kokteyl salonu; 72 odalık subay / astsubay<br />

misafirhanesi bulunmaktadır.<br />

48


Köyceğiz ilçe sınırları içinde kalan Aksaz Özel Eğitim Merkezi’nde ise 432 motel, 1 kafeterya, 1<br />

çok amaçlı salon, 1 alakart restoran, 1 sinema salonu, spor tesisleri, plaj ve yüzme havuzu<br />

bulunmaktadır. ⁽¹⁾<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Arıtma sistemi yoktur. İçme<br />

suyu şebekesi bulunmaktadır.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Bulgaristan göçmeni olduğu bilinen köy halkının nüfus sayımlarına yansıyan büyük bir kısmı<br />

Aksaz Deniz Üssü’nde bulunan rütbeli ve rütbesiz askerler olduğu için köyde yerleşik olan<br />

nüfusun miktarı bilinememektedir. Bu nedenle sayımlarla ortaya çıkan nüfusun büyük bir<br />

kısmının askeri hizmetlerde ve turizm sektöründe çalıştığı, yerleşik köylü olarak<br />

tanımlanabilecek nüfusun hizmetler sektörü dışında az da olsa balcılık yaptığı söylenebilir.<br />

(1) - Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı - http://www.dzkk.tsk.tr<br />

49


Yazılı Kaynaklar<br />

1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle <strong>Marmaris</strong> 1923-1960,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla<br />

2. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları, Sh. 315<br />

3. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul<br />

4. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, 2006/Güz, s.109-135<br />

5. 1326 Senesi Aydın Vilayeti Salnamesi<br />

6. T.C. Dâhiliye Vekâleti, Son Teşkilatı Mülkiyede <strong>Köyleri</strong>miz Adları, Hilal Matbaası,<br />

İstanbul, 1928<br />

7. Cumhuriyetin 50. Yılında Muğla, İzmir, 1973, s.83, 97<br />

8. Salname-i Vilayet-i Aydın, 1308, s.509<br />

9. T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü Genel Nüfus Sayımı, 20 İlk Teşrin 1935; Kati ve<br />

Mufassal Neticeler; Muğla Vilayeti, Ankara, 1937, s.11<br />

10. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, 20 İlk Teşrin 1940, Genel Nüfus Sayımı,<br />

Vilayetler, Kazalar, Nahiyeler ve Köyler İtibariyle Nüfus ve Yüzey Ölçüsü, Ankara,<br />

1941, s.498<br />

11. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Genel Nüfus Sayımı, 21 Ekim 1945, Ankara,<br />

1945, s.471<br />

12. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Umumi Nüfus Sayımı, 23 Ekim 1950,<br />

Ankara, 1954, s.301<br />

13. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Genel Nüfus Sayımı, 23 Ekim 1955, Ankara,<br />

1961, s.399<br />

14. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl<br />

Çevre ve Orman Müdürlüğü<br />

15. Netsel Marina Değerleme Raporu, Prime Gayrimenkul Değerleme Raporu, 31 Aralık<br />

2010, Rapor No: 2010/TGYO/15, İstanbul<br />

16. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

50


İnternet Kaynakları<br />

1. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

2. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

3. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

4. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

6. Aktif Balıkadamlar Kulübü - www.aktifbalikadamlar.org.tr/?page_id=199<br />

7. Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı - http://www.dzkk.tsk.tr<br />

8. Albatros Marina - www.albatrosmarina.com<br />

9. <strong>Marmaris</strong> Yacht Marina - www.yachtmarin.com<br />

10. Antmarin - www.antmarin.com.tr<br />

11. Anerissa Hotel - www.anerissahotel.com<br />

12. Hotel Çarıkçı - www.hotelcarikci.com<br />

13. Neilson Club Adaköy - www.neilson.co.uk<br />

14. Pupa Yacht Hotel - www.pupa.com.tr<br />

15. Sunmaris Bellemare Beach Hotel - www.sunmarishotels.com<br />

16. Suntopia Hotel <strong>Marmaris</strong> Imperial - www.suntopiahotels.com<br />

17. Greenhouse Beach Club - www.greenhousebeach.com<br />

18. Orange Beach Restaurant - www.orangeresortbeach.com<br />

19. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25497&haritasi=adak%C3%B6y<br />

Wikipedia - http://tr.wikipedia.org/wiki/Adak%C3%B6y,_<strong>Marmaris</strong><br />

20. Google Earth<br />

Haritalar<br />

1. TR-312 <strong>Marmaris</strong>-Fethiye Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

2. TR-311 Bodrum Geçidi-<strong>Marmaris</strong> Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

3. 1/25.000 Ölçekli Haritalar – HGK (O 20-b1, O 20-b4 paftaları)<br />

Özel Bilgiler<br />

3. Adaköy Muhtarlığı<br />

4. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB)<br />

5. T.C. Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı <strong>Marmaris</strong> Müzesi<br />

51


02. AKÇAPINAR KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin kuzey ve kuzeydoğusunda yer alan; kuzeyinde Gökova ve Akyaka<br />

Belediyesi sınırları, doğusunda Ula İlçesi’ne bağlı Şirinköy, güneyinde Gökçe Köyü, batısında<br />

da Gökova Körfezi ile çevrelenmiş, Ula İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi<br />

koordinatları 28° 21' 32'' Doğu, 37° 1' 32'' Kuzey şeklinde, denizden yüksekliği de ortalama 5<br />

m’dir. Adını, Çalçalar mevkiine giderken yolun hemen altındaki pınardan almaktadır.<br />

Yerleşimin Tarihi: Milattan önceki yıllarda kurulduğu söylenen ve adını köydeki pınardan<br />

alan Akçapınar, 1950 yılına kadar Gökova (Gökabad) Köyü’ne bağlı bir mahalle iken, bu<br />

tarihten sonra ayrı bir köy statüsüne kavuşmuştur. Köyde 2007 yılı verilerine göre 283 hane<br />

olup bunların yaklaşık 230’unda sürekli yaşanmaktadır. Köy halkının çoğunluğu Toros<br />

yörüklerinden olup Akmanlar, Sarılar, Aracılar ve Yıldırım boylarından geldikleri<br />

söylenmektedir. Yaşlılardan alınan bilgiye göre daha önceki yerleşimin Araplar Köyü olarak<br />

adlandırıldığı ve köy mezarlığının bugün bile orman içindeki mevcudiyetini koruduğu<br />

öğrenilmektedir. İçişleri Bakanlığı’nca 1944 yılında yayınlanan Türkiye Meskûn Yerler<br />

Kılavuzunda adı geçen köye 1950’li yıllarda yerleştirilen Balkan göçmenlerinin bir süre sonra<br />

Aydın’a yerleştikleri bilinmektedir.<br />

Bir dönem Şerefli, Gölcüklü ve Bekirağalar gibi toprak ağalarına ait olan bu topraklar,<br />

1950’den sonra satış yoluyla el değiştirmeye başlamıştır.<br />

Rodos seferin karadan giden Osmanlı ordusunun köyün önünden geçen tarihi yolu izleyerek<br />

ve 1940’lı yıllarda yıkılan köydeki tarihi taş köprüyü geçerek <strong>Marmaris</strong>’e gittiği rivayet<br />

edilmektedir.<br />

Daha önce Akçapınar Köyü’ne bağlı olan Ferek Mahallesi, 1989 yılında Akçapınar’dan<br />

ayrılarak Gökçe adıyla ayrı bir köy statüsüne kavuşmuştur.<br />

52


İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre; Çalça ve Domuzbeleni<br />

yerleşimleri Akçapınar Köyü’ne bağlıdır. Bunun dışında kalan başlıca mevkilerin isimleri ise şu<br />

şekilde sıralanabilir: Akçapınarönü ve Delikdede mevkileri.<br />

SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik<br />

Çalışması çerçevesinde köyde bulunan evlerdeki kat sayısının en fazla iki ve evlerin<br />

büyüklüğünün ortalama olarak üç oda, bir salon olduğu belirlenmiştir.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Akçapınar Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine<br />

göre 563 kişi olup bunun 284’ünü (% 50,44) erkekler, 279’unu (% 49,56) kadınlar<br />

oluşturmaktadır. Köyün 2007 yılı nüfusu 568, 2008 yılı nüfusu 575, 2009 yılı nüfusu 563, 2010<br />

yılı nüfusu 577’dir.<br />

SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik<br />

Çalışması çerçevesinde köy nüfusunun yaz aylarında 2007 yılı verilerine göre 150 kişi kadar<br />

artış gösterdiği belirlenmiştir. Köydeki ortalama hane halkı büyüklüğü 5 kişidir. 1945 yılına<br />

kadar köyde 6 çocuklu aileler var iken bu gün çocuk sayısı en fazla üçtür.<br />

1988 yılından bu yana Özel Çevre Koruma alanı içinde bulunan Akçapınar, aynı zamanda SİT<br />

alanı olması nedeniyle köy halkı kendi çocukları için kendi arazilerinde ev yapamamakta ve<br />

bu durum gençler arasında göçü özendirmektedir. Ancak, yurt dışından gelip arsa alanlar ve<br />

iç göçlerle gelenler nüfus artışına neden olmaktadır.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

53


Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 91’i (% 19,44) hiç evlenmemiş, 156’sı erkek, 155’i kadın olmak<br />

üzere toplam 311’i (% 66,45) evli; 16’sı erkek, 13’ü kadın olmak üzere toplam 29’u (% 6,20)<br />

boşanmış; 3’ü erkek, 34’ü kadın olmak üzere toplam 37’sinin (% 7,91) eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında toplam 3 kişi / kadın okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş<br />

grubuna göre 260’ı erkek, 253’ü kadın olmak üzere toplam 513’ü (% 98,09); 15+ yaş grubuna<br />

göre 232’si erkek, 226’sı kadın olmak üzere toplam 458’i (% 97,86) okuma yazma<br />

bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 37’si erkek, 50’si kadın olmak üzere toplam 87 kişi (% 16,63)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 103’ü erkek, 114’ü kadın olmak üzere<br />

toplam 217 kişi (% 41,49) ilkokul, 40’ı erkek, 38’i kadın olmak üzere toplam 78 kişi (% 14,91)<br />

ilköğretim okulu, 15’i erkek, 6’sı kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 4,02) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 54’ü erkek, 36’sı kadın olmak üzere toplam 90 kişi (% 17,21) lise veya dengi okul,<br />

11’i erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 20 kişi (% 3,82) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 13’ü erkek, 25’i kadın olmak üzere toplam 38 Kişi (% 8,12)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 103’ü erkek, 114’ü kadın olmak üzere<br />

toplam 217 kişi (% 46,37) ilkokul, 36’sı erkek, 36’sı kadın olmak üzere toplam 72 kişi (%<br />

15,38) ilköğretim okulu, 15’i erkek, 6’sı kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 4,49) ortaokul<br />

veya dengi okulu,54’ü erkek, 36’sı kadın olmak üzere toplam 90 kişi (% 19,23) lise veya dengi<br />

okul, 11’i erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 20 kişi (% 4,27) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir<br />

54


SMAP III GÖKOVA PROJESİ ÇERÇEVESİNDE ÇETİBELİ KÖYÜNÜN SOSYO-EKONOMİK DÜZEYİ<br />

Prof. Dr. Nurgün OKTİK tarafından gerçekleştirilen SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong> Gökova İç Körfezi<br />

Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında Akçapınar, Çamlı, Gökçe, Gökova, Akyaka ve Çetibeli<br />

yerleşimleriyle Kıran Köyü Turnalı Mahallesi’nde 1737 kişilik örneklem üzerinden 125<br />

sorunun sorulduğu anket çalışmasının Akçapınar Köyü’nde yapılan bölümünde 74’ü erkek (%<br />

51), 72’si kadın (% 49) olmak üzere toplam 146 kişi ile (2011 yılı verilerine göre nüfusun %<br />

25,93’ü) görüşülmüş olup bu sayı toplam örneklemin % 8,41’ini oluşturmaktadır. Bu<br />

araştırmanın Akçapınar Köyü ile ilgili sonuçlarına göre anketi yanıtlayan;<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Akçapınar Halkının Nüfus ve Aile Yapısı<br />

1. Katılımcıların % 51’i Akçapınar’da, % 23’ü çevre köy ve beldelerde, % 6’sı Muğla’da, %<br />

4’ü çevre illerde, % 6’sı Marmara, % 1’i İç Anadolu, % 6’sı Karadeniz, % 3’ü de Doğu<br />

Anadolu bölgesinde doğmuştur.<br />

2. Katılımcıların % 21’i 36-45, % 16’sı 26-35, % 20’si 46-55, % 13’ü 56-65, % 9’u 19-25<br />

yaş grubunda olup % 19’u 65 yaş ve üstünde, % 2’si de 18 yaş ve altında<br />

bulunmaktadır.<br />

3. Katılımcıların % 62’si Akçapınar’da 20 yıldan daha fazla, % 8’i 6-10 yıl arasında, % 2’si<br />

1-5 yıl arasında, % 16’sı 16-20 yıl arasında, % 12’si de 11-15 yıl arasında yaşadığını<br />

belirtmiştir.<br />

4. Katılımcıların % 33’ü iki, % 19’u bir, 19’u üç, % 8’i dört, % 5’i beş, % 1’i altı, % 1’i altı<br />

çocuktan fazla çocuklu olup geriye kalan % 14’ün çocuğu bulunmamaktadır.<br />

5. Katılımcıların % 12’sinin hanesinde (4), % 30’unun hanesinde (2), % 28’inin hanesinde<br />

(3), % 14’ünün hanesinde (1), % 8’inin hanesinde (5), % 1’inin hanesinde de (6) ve<br />

daha fazla kişi bulunmakta, % 7’si de yalnız yaşamaktadır.<br />

55


Anketi Yanıtlayanlara Göre Beslenme Alışkanlıkları ve Hastalıklar<br />

6. Katılımcıların % 55’i sebze, % 21’i et, % 24’ü de hem sebze hem de et ağırlıklı<br />

beslendiğini ifade etmiştir.<br />

7. Katılımcıların % 58’i kronik bir rahatsızlığa sahip olduklarını belirtirken geriye kalan %<br />

42’si böyle bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtmiştir.<br />

8. Kronik bir rahatsızlığı olanların % 5’i depresyon, % 20’si diabet, % 6’sı epilepsi, % 3’ü<br />

kanser, % 10’u guatr hastası olduğunu, % 3’ü böbrek yetmezliğinin bulunduğunu<br />

belirtip; geriye kalan % 27’i ise daha farklı hastalıklara sahip olduklarını belirtmiş, %<br />

26’sı da rahatsızlığını belirtmekten kaçınmıştır.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre İş Yaşamı, Sosyal Güvence, Yıllık Gelir ve Meslekler<br />

9. Katılımcıların % 11’i son bir hafta içinde çalıştığını, % 25’i son bir hafta içinde mevcut<br />

işini sürdürdüğünü, % 63’ü ise çalışmadığını ifade etmiştir.<br />

10. Katılımcıların % 48’i SSK, % 20’si Bağ-Kur, % 6’sı Emekli Sandığı güvencesine sahip<br />

olduğunu, % 22’si ise hiçbir sosyal güvenceye sahip olmadığını belirtmiştir.<br />

11. Katılımcıların % 45’i ev kadını, % 14’ü emekli, % 11’i işçi, % 10’u balıkçı, % 5’i çiftçi, %<br />

5’i esnaf, % 3’ü serbest iş, % 3’ü memur, % 1’i aşçı, % 1’i öğrenci, % 1’i zanaatkâr ve<br />

% 1’i de muhtar olduğunu söylemiştir.<br />

12. Katılımcıların % 31’i ücretsiz aile işçisi olduğunu, % 21’i kendi hesabına çalıştığını, %<br />

16’sı ücretli-maaşlı, % 10’u yevmiyeli, % 22’si de “diğer” konumlarda olduğunu<br />

belirtmiştir.<br />

13. Katılımcıların işlerinin girdiği sektörlere göre dağılımı ise; % 51 oranıyla ev kadınları ve<br />

emekliler, % 12 oranıyla balıkçılık, % 10 oranıyla esnaflık, % 5 oranıyla inşaat, % 5<br />

oranıyla ziraat ve ormancılık, % 2 oranıyla ticaret, % 1 oranıyla eğitimcilik, % 1<br />

56


oranıyla sağlık, % 1 oranıyla ulaşım hizmetleri, % 12 oranıyla da diğer sektörler<br />

şeklinde bir dağılım gösterdiği belirlenmiştir.<br />

14. Soruları yanıtlayan katılımcıların yaşadıkları hanede kaç kişinin çalıştığını ortaya<br />

koyan yanıtların dağılımı ise şu şekilde olmuştur: 1 kişi (% 41), 2 kişi (% 16), 3 kişi (%<br />

3), Dört kişi (% 3), Beş kişi (% 1), Yok (% 36)<br />

15. Katılımcıların % 64’ü yaşadığı hanede emekli bulunmadığını; % 34’ü bir, % 2’si iki adet<br />

emekli bulunduğunu belirtmiştir.<br />

16. Katılımcıların % 23’ü yaşadıkları hanede bir, % 5’i iki, % 6’sı üç işsiz bulunduğunu;<br />

geriye kalan % 65’i de yaşadıkları hanede işsiz biri olmadığını belirtmiştir.<br />

17. Katılımcıların % 66’sı yaşadıkları hanede 18 ve altındaki yaş gruplarından birinin<br />

bulunmadığını, % 17’si (1), % 14’ü (2), % 3’ü ise (3) kişi bulunduğunu belirtmiştir.<br />

18. Anketi yanıtlayanların % 6’sı eşinin, % 1’i anne ve babasının, % 7’si çocuklarının, %<br />

7’si sadece kendisinin hane dışında, % 79’u da aile fertlerinin hane içinde<br />

çalıştıklarını belirtmiştir.<br />

19. Katılımcıların % 21’i yaşadıkları haneye giren aylık gelirin 400.-TL.’dan az, % 34’ü 400-<br />

599.- TL., % 18’i 600-799.-TL., % 7’si 800-999.- TL., % 11’i 1.000-1.499.- TL., % 5’i<br />

1.500-2.499.- TL. aralığında olduğunu, % 1’i 2.500.- TL.’dan fazla geliri olduğunu, %<br />

3’ü de geliri olmadığını belirtmiştir.<br />

20. Katılımcıların % 31’i zor bir duruma düştüklerinde kendi akrabalarından, % 12’si<br />

bankalardan, % 4’ü eşinin akrabalarından, % 5’i komşularından, % 8’i<br />

arkadaşlarından, % 12’si çocuklarından, % 1’i yardım kuruluşlarından yardım<br />

aldığını, % 16’sı hiç kimseden yardım almadığını, % 11’i de başka yöntemleri<br />

denediğini belirtmiştir.<br />

57


Anketi Yanıtlayanlara Göre Toplumsal İlişkiler ve Yaşamdan Beklenenler<br />

21. Katılımcıların % 36’sı komşuluk ilişkilerinin çok iyi, % 56’sı iyi, % 4’ü orta, % 3’ü Kötü,<br />

% 1’i de çok kötü olduğunu belirtmiştir.<br />

22. Katılımcıların gelecekten beklentileri şu şekilde ortaya çıkmıştır: Sağlıklı bir yaşam<br />

sürmek isteyenler % 46, çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak isteyenler % 21, şu<br />

anki yaşantısını sürdürmek isteyenler % 7, iyi bir iş ve gelir isteyenler % 6, ev sahibi<br />

olmak isteyenler % 5, işini geliştirip büyütmek isteyenler % 5, doğayla iç içe bir<br />

yaşam sürmek isteyenler % 4, işinde yükselmek isteyenler % 1, başka bir şehirde<br />

yaşamak isteyenler % 1, başka bir ülkede yaşamak isteyenler % 1, daha fazla<br />

seyahat etmek isteyenler % 1.<br />

23. Katılımcıların % 33’ü hanelerinden dışarıya göç verdiklerini, % 67’si ise vermediklerini<br />

belirtmiştir.<br />

24. Hanelerinden göç verenlerin % 64’ü bunun ailevi nedenlerle, % 23’ü ekonomik<br />

nedenlerle, % 13’ü de eğitim nedeniyle gerçekleştiğini söylemiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın Tüketim Düzeyi ve Statü<br />

25. Katılımcıların verdikleri yanıtları, Akçapınar genelinde değerlendirdiğimizde halkın %<br />

37’sinin temel gelirinin turizm ve ücretli işlerden, % 37’sinin emekli maaşlarından, %<br />

10’unun balıkçılıktan, % 6’sının tarımsal ürünlerden, % 4’ünün esnaflıktan, % 4’ünün<br />

faiz ve rant gelirlerinden, % 2’sinin arıcılıktan kaynaklandığı belirlenmiştir.<br />

26. Katılımcıların % 66’sı en çok beslenmeye, % 17’si sağlığa, % 13’ü eğitime, % 4’ü de<br />

kiraya harcama yaptığını ifade etmiştir.<br />

27. Katılımcıların % 88’i kendi üretimleri için sebze ve meyve yetiştirdiklerini, % 8’i<br />

hayvansal, % 4’ü de balıkçılık ürünleri ürettiklerini ifade etmiştir.<br />

58


28. Katılımcıların % 5’i satmak için balıkçılık yaptığını, % 6’sı sebze ve meyve<br />

yetiştirdiğini, % 2’si hayvancılık yaptığını, geriye kalan % 87 ise hiçbir üretimde<br />

bulunmadıklarını belirtmiştir.<br />

29. Katılımcıların % 57’si kendilerini diğer hanelerle aynı düzeyde görmekte, % 16’sı kendi<br />

durumlarının köydeki diğer hanelerden daha iyi, % 24’ü daha kötü olduğunu ifade<br />

etmiş, % 3’ü de herhangi bir kıyaslamada bulunmamıştır.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Mülkiyet Yapısı<br />

30. Ankete yanıt verenlerin % 20’si kiracı, % 79’u da ev sahibi olduğunu ifade etmiştir.<br />

31. Katılımcıların verdiği yanıtlara göre Akçapınar’daki yapıların % 34’ü 1920-1979<br />

döneminde, % 8’i 1980-1989 döneminde, % 19’u 1990-1999 döneminde, % 11’i 2000<br />

ve sonrasında yapıldığı, kiracı olup oturduğu bina hakkında bilgisi olmayanların ise %<br />

28 oranına ulaştığı belirlenmiştir.<br />

32. Anketi yanıtlayanların verdikleri yanıtlara göre Akçapınar’da yaşayanların %<br />

72’sinin oturduğu evin tapusu varken % 3’ünün tapusu bulunmamakta, % 25’inin de<br />

bu konuda bir fikri yoktur..<br />

33. Katılımcıların % 80’inin tarım toprağı yoktur. Olanların sahip oldukları toprak miktarı<br />

ise şu şekilde dağılmaktadır: 1-5 dönüm arası toprağı olanlar % 13, 6-10 dönüm arası<br />

toprağı olanlar % 4, 11-20 dönüm arası toprağı olanlar % 3.<br />

34. Katılımcıların % 41’inin kendisine, % 7’sinin bir yakınına ait, % 5’inin kiraladığı<br />

araziyi kullandığı, %47’sinin ise hiçbir şekilde arazi sahibi olmadığı belirlenmiştir.<br />

35. Anketi yanıtlayanlarının % 19’unun bir bankaya, % 6’sının arkadaşlarına, % 3’ünün<br />

esnafa borcu varken % 70’inin herhangi bir yere borçlu olmadığı belirlenmiştir.<br />

59


Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Mekân İlişkisi<br />

36. Anketi yanıtlayanların % 92’sinin yaşadığı yerden memnun olduğu, % 8’inin ise<br />

olmadığı belirlenmiştir.<br />

37. Yaşadığı yerden memnun olanların % 100’ünün memnuniyet nedeninin doğanın<br />

güzelliği olduğu anlaşılmıştır.<br />

38. Yaşadığı yerden memnun olmayanların % 100’ünün sosyal ortam eksikliğinden<br />

kaynaklandığı belirlenmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Tarımsal Yapı<br />

39. Anketi yanıtlayanların % 40’ı tarımla ilgili bilgileri aileden, % 4’ü aile dışından<br />

öğrendiği; % 56’sının da tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

40. Anketi yanıtlayanların % 61’i sulu, % 18’i kuru, % 3’ü hem sulu hem kuru tarım<br />

yaptıklarını, geriye kalan % 18’in ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

41. Katılımcıların % 26’sı artezyenden, % 1’i dere suyundan ve azmaklardan, % 3’ü su<br />

kanallarından su alarak sulu tarım yaptıklarını, geriye kalan % 70’in ise tarımla<br />

uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

42. Anketi yanıtlayanların % 22’sinin gübre kullanırken, % 19’unun kullanmadığı; geriye<br />

kalan % 59’un ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

43. Anketi yanıtlayanların % 8’inin suni, % 39’unun doğal gübre kullandığı; geriye kalan %<br />

53’ünün ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

44. Anketi yanıtlayanların % 13’ünün gübreyi bayiden, % 1’inin kendi hayvanından, %<br />

6’sının komşularından temin ettiği; geriye kalan % 80’inin tarımla uğraşmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

60


45. Anketi yanıtlayanların % 2’sinin toprak analizi yaptırdığı, % 37’sinin yaptırmadığı;<br />

geriye kalan % 61’inin tarımla uğraşamadığı belirlenmiştir.<br />

46. Anketi yanıtlayanların % 2’sinin toprak analizini tarım müdürlüğüne, % 1’inin ziraat<br />

odasına tahlil ettirdiği; geriye kalan % 97’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

47. Anketi yanıtlayanların % 27’sinin son beş yılda tarımsal üretimde azalma olduğu, %<br />

10’unun olmadığı konusunda görüşe sahip olduğu; geriye kalan % 63’ün ise tarımla<br />

uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

48. Anketin yanıtlayanların % 13’ünün hanesinde 1 ila 5 adet, % 2’sinin hanesinde 6 ila<br />

10 adet, % 1’inin hanesinde 10’dan fazla büyükbaş hayvan bulunduğu; geriye kalan<br />

% 84’ünün hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.<br />

49. Anketi yanıtlayanların % 7’sinin hanesinde 1 ila 5 adet, % 2’sinin hanesinde 10<br />

adetten fazla küçükbaş hayvan bulunduğu; geriye kalan % 91’inin hanesinde ise<br />

büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.<br />

50. Anketi yanıtlayanların % 19’unun hanesinde 1 ila 10, % 5’inin hanesinde 11 ila 20, %<br />

1’inin hanesinde 20 adetten fazla kümes hayvanı beslendiği; geriye kalan % 75’in ise<br />

kümes hayvanı beslemediği belirlenmiştir.<br />

51. Anketi yanıtlayanların % 5’inin hanesinde 1 ila 10 adet arı kovanı bulunduğu; geriye<br />

kalan % 95’inin ise arıcılık yapmadığı belirlenmiştir.<br />

52. Anketi yanıtlayanların % 20’si besledikleri hayvanları evde kendi tüketimleri için<br />

değerlendirmekte, % 9’u hem satıp hem evde değerlendirmekte, % 1’i satmakta;<br />

geriye kalan % 70’i ise hayvan beslememektedir.<br />

53. Anketi yanıtlayanların % 14’ünün organik tarım hakkında bilgisi varken % 52’sinin<br />

bilgisi bulunmamakta, % 34’ü ise tarımla ilgilenmemektedir.<br />

61


54. Anketi yanıtlayanların % 4’ü organik tarım yaparken, % 55’inin yapmadığı, % 41’inin<br />

de tarımla ilgilenmediği belirlenmiştir.<br />

55. Anketi yanıtlayanlardan 3 kişi (% 2) organik sebze, 5 kişi (% 4) organik meyve<br />

yetiştirdiğini 1’i (% 1) bunları pazarda sattığını, 5’i (% 3) de satmadığını; geriye kalan %<br />

94’ü de organik tarım yapmadığını söylemiştir.<br />

56. Anketi yanıtlayanların % 4’ü organik tarım yapmayı düşündüğünü, % 30’u<br />

düşünmediğini, % 66’sı da organik tarımla ilgilenmediğini belirtmiştir.<br />

57. Katılımcıların % 39’u balıkçılık, % 10’u deniz taşımacılığı, % 51’i yüzerek denizden<br />

yararlandığı belirtmiştir.<br />

58. Anketi yanıtlayanların % 33’ü son beş yılda balık türlerinde azalma olduğunu, % 5’i<br />

olmadığını düşünmekte; geriye kalan % 62 ise balıkçılıkla uğraşmamaktadır.<br />

59. Anketi yanıtlayanların % 21’i yeterince balık olmamasını, % 13’ünün balıkçılığın<br />

yeterince gelir getirmemesini balıkçılıkla ilgili en önem sorun olarak kabul ettiği;<br />

geriye kalan % 66’ının ise balıkçılıkla ilgilenmediği belirlenmiştir.<br />

60. Anketi yanıtlayanların % 12’sinin balıkçılık, % 7’sinin sulama, % 2’unun taşıma<br />

amaçlı kullandığı, % 79’un da azmaktan yararlanmadığı belirlenmiştir.<br />

61. Anketi yanıtlayanların % 24’ü çevrelerindeki azmaklarda balık türlerinin, % 16’sı suyun<br />

azaldığını, % 40’ı suyun kirlendiğini, % 20’si taşkınlarla yataklarının dolduğunu<br />

düşünmektedir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın SİT ve ÖÇK Algısı<br />

62. Anketi yanıtlayanların % 61’i SİT alanından haberdar olduğunu, % 39’u da haberdar<br />

olmadığını ifade etmiştir.<br />

62


63. Anketi yanıtlayanların % 30’unun SİT alanında mülkü olduğu, % 70’inin de olmadığı,<br />

% 7’sinin SİT alanında 1 ila 5 dönüm arasında, % 2’sinin 6 ila 10 dönüm arasında, %<br />

1’inin 11 ila 20 dönüm arasında, % 1’inin 30 dönümden fazla arazisi olduğu, %<br />

15’inin ise tüm arazilerinin SİT alanı içinde kaldığı; geriye kalan % 74’ünün ise SİT<br />

alanında arazisi olmadığı belirlenmiştir.<br />

64. Anketi yanıtlayanların % 44’ünün SİT ile ilgili sorunları olduğu; geriye kalan % 55’in ise<br />

mülkü olmadığı belirlenmiştir.<br />

65. Anketi yanıtlayanların % 11’i sınırlı yapılaşma olduğu takdirde, % 32’si SİT<br />

kaldırıldığı takdirde sorunun çözümleneceğini söylemekte; geriye kalan % 57’inin<br />

ise SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.<br />

66. Anketi yanıtlayanların % 39’u SİT ile ilgili sorunların Devlet, % 3’ü Çevre Bakanlığı, %<br />

5’i yerel yönetimler tarafından çözümleneceğine inanmakta; geriye kalan % 53’ün ise<br />

SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.<br />

67. Anketi yanıtlayanların % 12’si SİT alanı içindeki mülkleri ile ilgili sorunları tadilat ve<br />

tamirat yaparak, % 3’ü restore ederek, % 3’ü turizm amaçlı kullanarak, % 3’ü de<br />

satarak çözümlenebileceğine inanmakta; geriye kalan % 56’sının ise SİT alanı içinde<br />

mülkü bulunmamaktadır.<br />

68. Anketi yanıtlayanların % 51’i Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde, % 49’u dışında<br />

yaşamaktadır.<br />

69. Anketi yanıtlayanların % 45’inin ÖÇK ile ilgili bir sorunu varken % 55’inin sorunu<br />

bulunmamaktadır.<br />

70. Anketi yanıtlayanların % 1’inin ağaç kesimi, % 1’inin av yasağı, % 25’inin ilaçlama, %<br />

8’inin yol konusunda imar sorunu olduğu, % 64’ünün ise herhangi bir sorununun<br />

olmadığı belirlenmiştir.<br />

63


71. Anketi yanıtlayanların % 3’ü arıcılık, % 2’si hayvan otlatma, % 33’ü mantar ve ot<br />

toplama, % 7’si piknik, % 55’i de yakacak temini konusunda ormandan<br />

yararlanmaktadır.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre <strong>Turizm</strong> ve Etkisi<br />

72. Anketi yanıtlayanların % 7’si eğlence ve konaklama tesislerinde çalışarak, % 2’si<br />

balıkçılık, % 3’ü restorancılık yaparak, % 2’si tekne turları düzenleyerek katılmakta,<br />

geriye kalan % 93’ün ise turizmle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.<br />

73. Anketi yanıtlayanların % 21’i turizmin köy yaşantısına katkısı olduğunu, % 79’u da<br />

olmadığını düşünmektedir.<br />

74. Anketi yanıtlayanların % 40’ı turizmin nüfus artışına etki ederek, % 33’ü kazançları<br />

arttırarak, % 2’si çevrenin kirlenmesine yol açarak, % 2’si suç oranını arttırarak, % 7’si<br />

eğitim düzeyinin yükselmesine yol açarak, % 7’si ormanların azalmasına yol açarak, %<br />

7’si yeni yolların yapılmasına neden olarak, % 2’si de çarpık kentleşmeye yol açarak<br />

değişime neden olduğunu düşünmektedir.<br />

75. Ankete katılanların % 16’sı turizm faaliyetlerinden gelir elde ederken geriye kalan %<br />

84’ün turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

76. Ankete katılanların % 12’si turizm işçiliği, % 4’ü esnaflık yaparak gelir elde ederken<br />

geriye kalan % 84’ün ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

77. Anketi yanıtlayanların % 22’si turizm işletmecisi, % 7’si turizm işçisi olarak turizmden<br />

yararlanmayı düşünmekle birlikte; % 71’inin bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

64


Anketi Yanıtlayanlara Göre Sedir Adası<br />

78. Anketi yanıtlayanların % 33’ü Sedir Adası’na gittiğini, % 67’si ise gitmediğini<br />

belirtmiştir.<br />

79. Anketi yanıtlayanların % 9’una göre Sedir Adası denize girilebilecek bir yer, % 7’sine<br />

göre özel kumu nedeniyle gidilen bir yer, % 4’üne göre gezi teknelerinin gittiği bir<br />

yer, % 3’üne göre Kleopatra’nın tatil yeri, % 5’ine göre ören yeri, % 15’ine göre<br />

hepsidir. Bilmiyorum yanıtını verenlerin oranı ise % 57’dir.<br />

80. Anketi yanıtlayanların % 81’ine göre Sedir Adası Çamlı Köyü’ne ekonomik katkıda<br />

bulunan, % 19’una göre de bulunmayan bir yerdir.<br />

81. Anketi yanıtlayanların % 10’u Sedir Adası nedeniyle aile bütçelerine katkıda<br />

bulunulduğunu, % 90’ı ise bulunulmadığını belirtmiştir.<br />

82. Ankete yanıt verenlerin % 2’si Sedir Adası nedeniyle gezi teknelerinin gelir elde<br />

ettiğini, % 2’si beldelerinin ünlendiğini, % 6’sı turist getirdiğini, % 4’ü ürünlerinin<br />

satılabildiğini, % 86’sı ise hiçbir katkısının bulunmadığını düşünmektedir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Toplum İlişkileri ve Farkındalık<br />

83. Anketi yanıtlayanların % 17’sinin yaşadıkları bölge ile ilgili olarak beldede yapılan<br />

toplantı ve etkinliklere katıldığı, % 83’ünün ise katılmadığı belirlenmiştir. Katıldığını<br />

söyleyen 24 kişinin ise katıldığı etkinlik türüne göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur:<br />

Dernek toplantılarına katılanlar 1 kişi, belde ile ilgili toplantılara katılanlar 7 kişi,<br />

SMAP III toplantılarına katılanlar 2 kişi ve tarımla ilgili toplantılara katılanlar 7 kişi.<br />

Katılmayan 123 kişinin oranı ise % 83’dür.<br />

84. Ankete katılanların % 1’i avcılıkla, % 18’i dikiş ve nakışla, % 1’i aşçılıkla, % 1’i arıcılıkla,<br />

% 1’i halk eğitimle ilgili kurslara katıldığını belirtirken geriye kalan % 78’i kurslara<br />

katılmadığını belirtmiştir.<br />

65


85. Anketi yanıtlayanların % 83’ü Akçapınar’a gelip yerleşenlerden memnun olduğu, %<br />

17’sinin de memnun olmadığı belirlenmiştir.<br />

86. Anketi yanıtlayanların % 18’i köylerinin daha iyi bir geleceği olması için turizmin<br />

gelişmesine yönelik daha fazla tanıtım yapılmasını, % 21’i çevre temizliğine önem<br />

verilmesini, % 11’i tarih, doğa ve kültürel değerlerin korunması suretiyle herhangi bir<br />

değişimin olmamasını, % 21’i sahil şeridinin düzenlenmesini, % 17’si yeni iş alanlarının<br />

açılmasını, % 11’i yapılaşmaya izin verilmesini, % 1’i yeni eğlence ve dinlence yerleri<br />

açılmasını istemiştir.<br />

87. Anketi yanıtlayanların % 28’i Akçapınar’daki sorunların çözümlenebilmesi için SİT’in<br />

kaldırılmasını, % 2’si kendilerine tarımsal destek yapılmasını, % 13’ü devletin halkla<br />

birlikte çalışmasını, % 3’ü ÖÇK’nın daha ılımlı olmasını, % 8’i eğitime ve<br />

bilinçlendirmeye önem verilmesini önerirken geriye kalan % 46 ise daha farklı<br />

yanıtlar vermiştir.<br />

88. Anket sorularını yanıtlayanların % 46’sı yörenin en önemli çevre sorunu olarak su<br />

kaynaklarının azalmasını, % 4’ü yöreye özgü türlerin kaybolmasını, % 2’si tarımsal<br />

kirliliği, % 3’ü verimli toprak alanlarının kaybını, geriye kalan % 45 ise daha farklı<br />

sorunları ifade etmiştir.<br />

89. Anketi yanıtlayanların % 39’u çevrelerindeki nesli tükenen hayvanların olduğunu, %<br />

48’i olmadığını söylerken % 13’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını<br />

ifade etmiştir.<br />

90. Anketi yanıtlayanların % 50’si yaşadıkları bölgede yöreye özgü kuşların olduğunu, %<br />

28’i olmadığını söylerken % 22’si de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını<br />

ifade etmiştir.<br />

91. Anketi yanıtlayanların % 12’si yaşadıkları çevrede arkeolojik alanların bulunduğunu,<br />

% 64’ü bulunmadığını söylerken, % 24’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin<br />

olmadığını ifade etmiştir.<br />

66


92. Anketi yanıtlayanların % 14’ü köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum<br />

kuruluşları tarafından toplantılar düzenlendiğini, % 86’sı düzenlenmediğini ifade<br />

etmiştir.<br />

93. Anketi yanıtlayanların % 4’ü köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum<br />

kuruluşları tarafından düzenlenen toplantılara katıldığını, % 96’sı da katılmadığını<br />

belirtmiştir.<br />

94. Anketi yanıtlayanların % 78’i yaşadıkları bölgede balıkçılıkla, % 7’si turizmle ilgili<br />

kooperatif bulunduğunu belirtirken geriye kalan % 12’sinin de bu konuda bir bilgisinin<br />

olmadığı ortaya çıkmıştır.<br />

95. Ankete katılanların % 18’i kooperatif faaliyetlerine katılırken % 82’si<br />

katılmamaktadır.<br />

96. Anketi yanıtlayanların % 21’i yaşadıkları bölgedeki çevre sorunlarında 10 yıl öncesine<br />

göre daha iyi bir noktaya gelindiğini, % 41’i aynı noktada kalındığını düşünürken %<br />

38’i ise daha kötü bir noktaya ulaşıldığını ifade etmiştir.<br />

97. Anketi yanıtlayanların % 50’si yöre sorunlarını devletin, % 20’si muhtarlığın, % 3’ü<br />

valiliğin, % 2’si halkın, % 2’si belediyenin, % 23’ü de hepsinin birlikte çözeceğine<br />

inandığı belirlenmiştir.<br />

98. Anketi yanıtlayanların % 74’ü çevre koruma ile ilgili yasakları bildiğini, % 26’sı ise<br />

bilmediğini belirtmiştir.<br />

99. Anketi yanıtlayanlarından % 29’u çevre koruma ile ilgili olarak ağaç kesimi ve<br />

avlanma yasaklarını, % 29’u SİT ve ÖÇK kurallarını, % 15’i çevre temizliği ve ilaçlama<br />

ile ilgili yasakları bildiğini belirtirken % 27’si bu konuda bir şey bilmediğini ifade<br />

etmiştir.<br />

67


100. Anketi yanıtlayanların % 6’sı SMAP III <strong>Projesi</strong>nden haberdar olduğu, % 94’ünün ise<br />

haberdar olmadığı belirlenmiştir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Akçapınar, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 24 km, Muğla İl Merkezi’ne 30 km, bağlı olduğu Ula<br />

İlçe Merkezi’ne ise 10 km uzaklıktadır. E90 Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolu, yerleşimin ortasından<br />

geçmektedir.<br />

1938-1939 döneminde, Muğla Valisi Recai Güreli tarafından bölgedeki bataklıkları kurutmak<br />

amacıyla her aileye ikişer adet diktirilen ve deve kervanlarının zarar vermemesi için bekçi<br />

tutulan Avustralya kökenli okaliptüs (halk dilinde sulfata) ağaçlarının ortasında kalan ve<br />

bugün birçok filmde doğal bir plato olarak kullanılan eski yol köyün en önemli simgesidir.<br />

Köyün <strong>Marmaris</strong> ile olan ulaşımı, <strong>Marmaris</strong> Otobüs Terminali’nden kalkan Muğla, Bodrum,<br />

Köyceğiz, Dalyan otobüs ve minibüsleriyle sağlanmaktadır. Ayrıca Akyaka ve Ula ile ulaşımı<br />

sağlayan köy minibüsleri bulunmaktadır.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Akçapınar Köyü, dünya harikası<br />

olarak nitelendirilen Gökova<br />

Bölgesi’nin tam ortasında<br />

bulunmaktadır. Gerek kendi<br />

kapladığı alan gerekse çevresindeki<br />

dağlar, tepeler, dere ve azmaklar,<br />

kanyonlar, körfez ve koylar, adalar<br />

ile bu alanlardaki zengin, farklı,<br />

korunmuş bitki ve hayvan varlığı ile ayrıcalıklı bir coğrafyanın içindedir. Köyün, “Uzun Plaj”<br />

olarak adlandırılan Gökova Körfezi kenarında denize çıkışı ve bir iskelesi / balıkçı barınağı<br />

bulunmaktadır.<br />

68


Yerleşim alanı ve çevresindeki arazi batıdan denizle, diğer yönlerden ise yamaç ve dağlık<br />

arazilerle sınırlıdır. Düşük eğimli araziler, deniz kenarındaki alanlarda yer almaktadır. Bu<br />

alanlarda drenaj sorunları ve tuzlanma yoğunlaşmış durumdadır.<br />

Arazinin büyük bir kısmı yamaç ve dağlık arazilerle çevrili olduğu için eteklerde yamaç<br />

molozları, dere ağızlarında ise birikinti konileri yer almaktadır. Ovayı oluşturan kil, kum ve<br />

çakıldan oluşan alüvyon tabakasının kalınlığı 10-50 m arasında değişmektedir. Tarım yapılan<br />

arazi bu görünümüyle alüvyonlu bir karaktere sahiptir. Toprak organik madde yönünden<br />

genel olarak fakir, kireç yönünden zengindir. Ayrıca denize yakınlık nedeniyle tuzlanma<br />

tehlikesi ile karşı karşıyadır.<br />

Arazide yer alan sulama, drenaj ve taşkın önleme tesisleri günümüz koşullarında yetersiz<br />

olup taşkın halen bölgenin en önemli sorunlarından biridir.<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;<br />

Akçapınar Köyü’ne ait arazilerin, <strong>Marmaris</strong>-Muğla-Köyceğiz Yol Ayrımı-Akçapınar (Kanlı<br />

Azmak) Azmağı Mendireği-Çalça Tepe (61 m)-Mersinlik Tepe-Hacıveli Tepesi-<strong>Marmaris</strong>-<br />

Muğla-Köyceğiz Yol Ayrımı hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile<br />

belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen ya da bilinmeyen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına<br />

göre aşağıdaki listede gösterilmiştir:<br />

1. Mersinlik Tepe (61 m): Akçapınar köy merkezinin güneydoğusundadır.<br />

2. Çalça Tepe: Akçapınar köy merkezinin batısındadır.<br />

3. Hacıveli Tepesi: Akçapınar köy merkezinin güneydoğusundadır.<br />

AZMAKLAR<br />

1. Akçapınar Azmağı (Kanlıazmak): Piri Reis’in iki ciltlik Kitab-ı Bahriye kitabında Kemer<br />

Azmağı olarak geçmektedir. Akçapınar Azmağı’nın kaynağı, Muğla-Fethiye<br />

69


karayolunun <strong>Marmaris</strong> sapağından sonra 2 km mesafede, yolun kuzeydoğusunda yer<br />

alan Ataköy sınırlarından çıkmaktadır. Su, güneye doğru hareket ederek Muğla-<br />

Fethiye karayolunu keser; ovanın güneyinde, Akçapınar Köyü’nün doğusunda yer alan<br />

terk edilmiş Haşinbahçesi köyü ile Şirinköy’e 600 m yaklaştıktan sonra batıya doğru<br />

menderes yaparak Akçapınar köyü sınırlarına girer. 1 km kadar Akçapınar köyü<br />

içinden gittikten sonra köyün batısından geçen Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolu üzerindeki<br />

köprünün altından geçip 2 km kadar tarım alanları boyunca ilerleyip denize ulaşır. Piri<br />

Reis’inde söylediği gibi küçük deniz araçlarıyla denizden doğru gelip köye ulaşmak<br />

mümkündür.<br />

2. Eğri Azmak: Akçapınar (Kanlıazmak) Azmağı’nın denize yaklaştığı bölgede kuzeye<br />

yönelerek oluşturduğu son bölüme “Eğri Azmak” adı verilmektedir.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Akçapınar Deresi: Akçapınar Köyü’nün güneyindeki dağlık arazilerden birkaç kol<br />

halinde doğmaktadır. Doğuş noktası Ataköy civarında olup Zeytinbeleni ya da<br />

Kırkayak Kaynağı olarak adlandırılan kaynaktan beslenmektedir. Denize dökülene<br />

kadar yaklaşık 20 km. boyunca yoğun tarım alanları ile kuşatılmış durumdadır. Drenaj<br />

alanı 50 hektar, 10 yıllık taşkın debisi 1,22 m³/s’dir.<br />

Akçapınar Köyü’nde kanalizasyon şebekesi bulunmadığı için Akçapınar Deresi, hem<br />

çıktığı bölgedeki Ataköy Köyü’nün hem de içinden geçtiği Akçapınar Köyü’nün<br />

atıklarıyla; ayrıca geçtiği tüm arazilerde yapılan tarımsal faaliyetler nedeniyle<br />

kirlenmektedir.<br />

Köyün içinden geçen Akçapınar Deresi, denizle buluştuğu bölgede oluşturduğu<br />

Akçapınar Azmağı ile Gökova Körfezi’ne ulaşmaktadır.<br />

DENİZ KIYISI HATTI<br />

Akçapınar Köyü’nün Gökova Körfezi’ne açılan sahilinde her hangi bir körfez, koy, ada ve<br />

yarımada bulunmamaktadır.<br />

70


Azmağın kuzeyindeki sahil, son yıllarda yapılan uçurtma sörfü etkinlikleri ile tanınmaya<br />

başlamıştır.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

Akçapınar Köyü’nün muhtarı M. Şükrü (Arap Şükrü) Aslan’dır.<br />

Köyde iki adet köy odası, üç kahve, iki fırın, bir de cami bulunmaktadır. Akçapınar’da<br />

kütüphane binası bulunmamakla birlikte kütüphaneye ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir.<br />

Eğitim: Akçapınar İlköğretim Okulu’nda 4 şube, 3 öğretmen ve 30 öğrenci bulunmaktadır.<br />

Okul binası oldukça bakımlıdır. Köydeki okullaşma oranı % 100’dür. Öğrenciler ilköğretimin 6,<br />

7 ve 8nci sınıfından itibaren taşımalı eğitim ile Gökçe Köyü’ne götürülmektedir.<br />

Sağlık: SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-<br />

Ekonomik Çalışması çerçevesinde köyde bir doktorla bir ebenin çalıştığı bir sağlık evi olduğu<br />

belirtilmekle birlikte Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’nün web sayfası bilgilerine göre geçen süre<br />

içinde bu sağlık evinin kapatılarak hizmetlerin Gökçe Köyü’ndeki Aile Sağlığı Merkezi’ne<br />

kaydırıldığı belirlenmiştir.<br />

PTT: Akçapınar PTT Şube Müdürlüğü köy içindedir.<br />

İçmesuyu Şebekesi: Köydeki içme suyu şebeke suyu ile karşılanmaktadır. Daha önceki<br />

yıllarda köyden geçen pınarın suyu içilmekte iken fosseptiklerin suya sızması nedeniyle su<br />

içilmez hale gelmiştir. Fosseptiklerin boşaltılması Akyaka ve Gökova belediyeleri tarafından<br />

sağlanmaktadır.<br />

Katı Atık: Çöplerin toplanması ve dökümünde sorunlar yaşanmaktadır. Köydeki çöpler<br />

Akyaka Belediyesi ile ortak toplanmaktadır.<br />

SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik<br />

Çalışması çerçevesinde muhtar ve Balıkçılar Kooperatifi’nin başkanı ile yapılan görüşme<br />

71


sırasında azmağın temizlenerek balıkçılık faaliyetlerinin düzenlenebileceği, dalyanın<br />

kurulması ile balık sayısının arttırılabileceği, mendirek yapılması ile balıkçılık faaliyetine olan<br />

ilginin artacağı vurgulanmıştır. Organik tarımın desteklenmesi ve butik otellerin yapılması ile<br />

köyün turizm anlamında da gelişebileceği vurgulanmıştır.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Zanaatkârlık olarak eskiden çıkrıkçılar faaliyet gösterirken günümüzde köyde zanaatkâr<br />

bulunmamaktadır. Köy içerisinde üç restoran bulunmaktadır. Bunlardan birisi 2006 yazında<br />

ailevi nedenlerle kapanmıştır. Diğer ikisi, merkezde halen tüm yıl boyunca faaliyet<br />

göstermektedir. Ayrıca köyde köyün yerlisi olmayan bir fırın ve bir dondurmacı<br />

bulunmaktadır.<br />

Arıcılık, köyde terk edilen geçim kaynaklarından biridir. SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında<br />

gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması çerçevesinde köyün kanaat<br />

önderleriyle yapılan görüşmelerde, nüfusun % 40’ının balıkçılıkla geçinirken, balıkçılıkla<br />

uğraşmayan halkın % 10’unun hayvancılık, % 10’unun çiftçilik, % 10’unun ticaret ve turizmle<br />

uğraştığı, geriye kalan % 30’unun da dışarıya çalışmaya gittiği belirlenmiştir. Köydeki işsizlik<br />

sorunu nedeniyle gençlerin yarısı <strong>Marmaris</strong>’te turizm sektöründe çalışmaktadır.<br />

Akçapınar Köyü’nde ağırlıklı olarak narenciye ve tek yıllık susam yetiştiriciliğinin yoğunlaştığı<br />

ve son yıllarda nar üretim alanlarının açılmaya başlandığı görülmektedir. Gökova Özel Çevre<br />

Koruma Bölgesi olarak yapılan 2009 tarihli envanter çalışmaları sonucunda Akçapınar<br />

Köyü’nde 67 dekar narenciye, 890 dekar tarla, 80 dekar okaliptüs ve 105 dekar nar üretim<br />

alanının bulunduğu, çiftçi sayısının ise toplam 71 olduğu belirlenmiştir.<br />

SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik<br />

Çalışması çerçevesinde köydeki tarım arazilerinde sonbaharda arpa, yulaf; yazın susam, mısır<br />

yetiştirilmekte, kışları da narenciye üretimi yapılmaktadır. Sebzecilik, sadece ailelerin kendi<br />

ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar yapılmaktadır. Köyde tarımın bırakılmasının en büyük<br />

nedenlerinden birisi maliyetlerin artması ve karşılığında tatmin edici kar elde<br />

edilememesidir. Köyde on beş tane avokado ağacı bulunmaktadır. Daha önde, tarım arazisi<br />

72


olarak kullanılan sulu araziler varken, köyde şu an sulu arazi bulunmamaktadır. Köyün büyük<br />

sorunlarından birisi de sulama suyu sorunudur. Köydeki sulama sorununun bir kısmı SİT’e<br />

bağlı olarak meydana gelmektedir. Köyün içerisinden geçen pınar suyu, sulama için köylüler<br />

tarafından uygun bulunurken, SİT’ten dolayı suyun sulama için kullanılmasına ilişkin bir alt<br />

yapı oluşturulamamaktadır.<br />

Akçapınar Köyü, av sahası olarak genellikle Gökova İç Körfezi’ni kullanan bir su ürünleri<br />

kooperatifine sahiptir. SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç<br />

Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması çerçevesinde kooperatif başkanından alınan bilgiye göre<br />

köyde ortalama kırk beş aile balıkçılıkla geçinmektedir. Kooperatife kayıtlı üye sayısı 32,<br />

faaliyet gösteren balıkçı teknesi sayısı 40’dır. Balıkçı filosu, ortalama 8 metre uzunluğundaki<br />

ahşap teknelerden oluşmakta olup mevcut filonun ortalama yaşı 9,3 yıl, motor güçleri 27,6<br />

BG’dir. Akçapınar balıkçılarının büyük bir bölümü su ürünleri kooperatifi çatısı altında<br />

faaliyet göstermektedir. Köyde yaklaşık 250-300 civarında kişi balıkçılık yapmaktadır. 1973<br />

yılında kurulmuş S.S. Gökova ve Havalisi Akçapınar Su Ürünleri Kooperatifi, sadece Gökova<br />

Körfezi’nde değil tüm Güney Ege’deki en eski balıkçı kooperatiflerinden biridir. SMAPP III<br />

Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması<br />

çerçevesinde kooperatifin varlığı, köy halkı tarafından gerekli ve faydalı bulunurken,<br />

kooperatif dayanışma merkezi olarak görülmektedir. Kooperatif tarafından daha önce de<br />

yürütülen dalyan projesinin tekrar canlanması için uğraşılmaktadır. Balıkçılığın önündeki en<br />

büyük engellerden birisi Kanlı Azmak’ın ağzında biriken topraktır. Azmağın önündeki birikme<br />

temizlenip engellenebilirse balıkçılığın köyde daha çok gelişeceği düşünülmektedir. Köyde<br />

lagos, mercan, karides, barbun, karagöz, palamut balıkları avlanmaktadır.<br />

Köy meydanında bulunan Köylü Gadın Mağazası’nda, köyde üretilen doğal gıdaların (reçel,<br />

turşu, bal, yağ, kuru ot, kurutulmuş gıda, pekmez, ezme, salça, tarhana, makarna, erişte,<br />

bulgur, zeytin, sabun vb.) satışı yapılmaktadır.<br />

Akçapınar, zengin bitki ve hayvan varlığı ile ekolojik yönden öneme sahip olup, Ege Bölgesi ve<br />

Akdeniz Bölgesi bitki örtüsü özelliklerini birlikte göstermektedir. Maki formasyonuna<br />

ilaveten, zeytinlik alanlar da önemli yer tutmaktadır. Leylekler başta olmak üzere bazı kuş<br />

türlerinin gözlemlenebildiği bir bölgededir.<br />

73


S.S. Gökova ve Havalisi Akçapınar Su Ürünleri Kooperatifi<br />

Kuruluş yılı 1973<br />

Kayıtlı ortak sayısı 32<br />

Aktif üye sayısı 15<br />

Sadece balıkçılıktan geçinen balıkçı sayısı 10<br />

Üye olmayanların sayısı 1<br />

Kayıt dışı tekne sayısı Yok<br />

Kooperatifin faaliyet alanındaki toplam balıkçı sayısı 33<br />

Kooperatife üye olma oranı % 97<br />

Aktif üye oranı % 47<br />

Kooperatifte çalışan sayısı 1<br />

Pazarlama faaliyeti-Mezat* Mezat Yok<br />

* Kooperatif, üyelerinin balığını pazarlamakta ancak mezat yapılmamaktadır<br />

Kaynak: Tokaç, A., Ünal, V., Tosunoğlu, Z., Akyol, O., Özbilgin, H., Gökçe, G. (2010) Ege Denizi Balıkçılığı, IMEAK<br />

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir, s.328<br />

Akçapınar Leylek Köyü: Binlerce yıldır Afrika ile Gökova arasında mekik dokuyan leylekler;<br />

barınma, yumurtlama ve kuluçka döneminde Gökova düzlüğünde yer alan Akçapınar Köyü'nü<br />

kullanmakta ancak gelen leyleklerin sayısı her geçen yıl, mevcut elektrik telleri nedeniyle<br />

azalmaktadır.<br />

ÖZEL ÇEVRE KORUMA VE KÖY İLİŞKİLERİ<br />

Akçapınar Köyü, Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır. SMAPP III Gökova<br />

<strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması<br />

çerçevesinde köy halkının özel çevre koruma yönetimi ile sorunları olduğu belirlenmiştir:<br />

Özel Çevre Koruma Kurulu’nun yürüttüğü doğayı koruma kararları doğrultusunda günlük<br />

yaşama zarar veren yaban hayvanları çoğalmaktadır. Özellikle son yıllarda domuzlar ve<br />

sivrisinekler rahatsız edici sayılara ulaşmıştır. SİT alanı nedeniyle, 1980 yılından beri imar<br />

sorunları yaşanmaktadır. Evlenen gençlerin oturabilecekleri evler olmadığından, aileleri ile<br />

yaşamak zorunda kalan gençler ya köyü terk etmekte ya da ekonomik olarak aktif<br />

74


olamamaktadır. Köyde yaşanan SİT sorunu nedeniyle köy gelişememektedir. Bu sorunlara<br />

karşın SİT veya ÖÇK’nın kalkmasını istemeyen halk, mevcut binaların 1994 yılında kabul<br />

edilen imar planının içinde değerlendirilmesi sonucunda sorunun ortadan kalkacağına<br />

inanmaktadır. Özellikle 1960 ile 1980 arasında yapılan binaların ÖÇK tarafından kabul<br />

edilmesinin halkın yaşamak için gerekli olan mevcut ev gereksinimini karşılayacağını<br />

belirtmektedirler.<br />

TOPLUMSAL ETKİNLİKLER<br />

Akçapınar köyü muhtarlığı, 2008 yılından bu yana Gökova Akçapınar Yağlı Pehlivan Güreşleri<br />

adıyla yarışmalar düzenlemekte olup internet kayıtlarında sadece 2010 yılında yapılan 3ncü<br />

yarışmanın haberlerine rastlanmıştır.<br />

YETİŞTİRDİĞİ ÜNLÜLER<br />

Halen Akyaka Belediye Başkanlığı görevine yapan Ahmet Çalça, Akçapınar doğumludur.<br />

AKÇAPINAR KÖYÜ VE TURİZM<br />

Akçapınar Köyü’nde 1960’larda turizm faaliyetleri söz konusuyken, bugün ÖÇK ve SİT<br />

nedeniyle turizm gelişememektedir. Ayrıca köyün sakinleri topraklarının birçoğunu yabancı<br />

ülke vatandaşlarına sattıklarından köylünün elinde bulunan toprak sayısı ve miktarı azalmış,<br />

bazı köylüler topraksız hale düşmüştür.<br />

Akçapınar sınırları içindeki sahil şeridi, köy muhtarlığı tarafından Özel Çevre Kurumu’ndan<br />

kiralanmakla birlikte, ÖÇK kuralları nedeniyle kıyı şeridinde herhangi bir altyapı hizmeti<br />

sunulamamaktadır.<br />

75


Yazılı Kaynaklar<br />

1. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

2. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, İstanbul<br />

3. Tokaç, A., Ünal, V., Tosunoğlu, Z., Akyol, O., Özbilgin, H., Gökçe, G. (2010) Ege<br />

Denizi Balıkçılığı, IMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir.<br />

4. Yusufoğlu, A. (2010) A Critical Review of The Tooles & Techniques Used Coastal<br />

Planning Case Study - Muğla-Gökova Special Enviromental Protection Area, Ankara,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi<br />

5. Oktik, N. (2009) Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması, SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong><br />

6. Oktik, N., Gökalp Y., Gaye, Değer, F. (2009), Katılımcı Bir Sosyolojik Çalışma Örneği<br />

Olarak SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong><br />

7. Bildirici, M. (2007), İdima'dan Gökova Akyaka'ya, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği<br />

8. Biyo-Gökova Project, (2004,)Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği,<br />

9. Tuna, A. L., Çelik, V. (2009)Gökova İç Körfezinde Tarımsal ve Evsel Kaynaklı Kirlilik<br />

Çalışması, SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong><br />

10. TÜRSAB Milas - Bodrum <strong>Kırsal</strong> Kalkınma <strong>Projesi</strong> Fizibilite Çalışması (2011) Nihai<br />

Rapor.<br />

11. Akyaka-Gökova Yürüyüş Rehberi, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği<br />

12. Meskûn Yerler Kılavuzu (1944), T.C. İçişleri Bakanlığı.<br />

13. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl<br />

Çevre ve Orman Müdürlüğü<br />

14. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü - https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

İnternet Kaynakları<br />

01. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

03. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

04. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

06. Akçapınar İlköğretim Okulu - http://ula.meb.gov.tr/kurumlar/akcapinar.html<br />

76


07. Akçapınar PTT Şubesi - http://ptt.subeleri.net/mugla-ula-akcapinar-ptt-subesi.html<br />

08. Otistikler Derneği Misafirhanesi<br />

http://www.pansiyonara.com/memberbak2.asp?mem=488<br />

09. Köylü Gadın - http://www.koylugadin.com/<br />

10. Vikipedi Gökova - http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6kova_K%C3%B6rfezi<br />

11. Gökçe-Ferek Köyü Tanıtımı - http://www.gokce-ferek.com/tanitim.htm<br />

12. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü<br />

www.muglakulturturizm.gov.tr/dosya/1.../h/kopya-konaklama-2.xls<br />

13. Bodur Çay Evi<br />

http://pazarvatan.gazetevatan.com/yazardetay.asp?sid=&yaid=54&hkat=54&hid=14<br />

302&yaz=Engin%20Ak%FDn<br />

14. Index Anatolicus<br />

http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0<br />

15. <strong>Marmaris</strong>ya<br />

Haritalar<br />

http://marmarisya.blogspot.com/2012/03/araciyla-marmaris-e-<br />

gelenlergelirkeeen.html<br />

4. TR-31 12a Gökova Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

5. 1/25.000 ölçekli HGK haritası (N 20-C4 paftası)<br />

Özel Bilgiler<br />

6. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB)<br />

77


03. BAYIR KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin güneybatısında kuzeyden Osmaniye Köyü, kuzey ve kuzeybatıdan<br />

Orhaniye, Turgut ve Söğüt köyleri, güneybatıdan Taşlıca Köyü, güneyden de denizle çevrili,<br />

<strong>Marmaris</strong> İlçesi Bozburun bucağına bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi koordinatları 28°<br />

10' 8'' D, 36° 43' 2'' K, denizden yüksekliği de ortalama 155 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Bayır Köyü’nün antik çağdaki ismi Syrna’dır. Aynı ismi taşıyan bir Yunan<br />

köyü, yine aynı şekilde Yunanistan’ın dağlık bir bölgesi olan Batı Arkadia’da bulunmakta, aynı<br />

adı taşıyan ve Sirna olarak da adlandırılan 4 km²lik bir Yunan adası ise Dodacanese Takım<br />

Adaları içinde yer almaktadır.<br />

Köyün adı, Bilge Umar’a göre M.Ö. 2. bin yılda kullanılan Luwi ya da bunun M.Ö. 1. bin yıldaki<br />

ardılı olan Karia dilinden gelmektedir. Adın öz biçimi iki öğeden türetilmiştir: Su (wa)-(a)rna,<br />

Kutsal / Güzel Pınar. Gerçekten de, Syrna ismini veren güzel bir pınar bugün Bayır Köyü içinde<br />

bulunmaktadır.<br />

Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Bayır Köyü’ndeki<br />

61 hanede 344 kişi yaşamıştır.<br />

Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 480 İslam; 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki nüfusu<br />

ise 481 İslam olarak belirlenmiştir.<br />

Bugün köye bağlı dokuz mahalle bulunmaktadır: Camiyanı, Aşağı Mahalle, Derepınar,<br />

Yancağız, Kayalıözü, Kızılcaörtmen, Çiftlik, İndaş ve Belen mahalleleri.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Aşağı,<br />

Camiyanı, Çiftlik, Derepınar, Kayalıyüzü, Kayapınar, Kızılağaç, Kızılcaörtmen, Yancağız<br />

mevkileri Bayır Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak tanımlanan diğer<br />

yerler, alfabetik sırasıyla şu şekildedir: Belenalanı, Çukuralan, Denizalan, Dikenalan, Gökbel,<br />

78


Ilımar, İnbaşı, Kirpiyeri, Kumlubük, Maşatalanı, Naldöken, Pıynaryoluiskelesi, Sarnıç, Sarpdibi,<br />

Yanıkçardak, Yokuşbaşı.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Orhaniye Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine<br />

göre 697 kişi olup bunun 372’sini (% 53,37) erkekler, 325’ini (% 46,63) kadınlar<br />

oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 390, 1940 yılı nüfusu 404, 1945 yılı nüfusu 426, 1950 yılı nüfusu<br />

441, 1955 yılı nüfusu 467, 1970 yılı nüfusu 570, 1975 yılı nüfusu 612, 1980 yılı nüfusu 657,<br />

1985 yılı nüfusu 650, 1990 yılı nüfusu 563, 2000 yılı nüfusu 798, 2007 yılı nüfusu 709, 2008<br />

yılı nüfusu 732, 2009 yılı nüfusu 716, 2010 yılı nüfusu da 691’dir. Bu verilerin<br />

incelenmesinden de görüldüğü gibi Bayır Köyü’nün nüfusu, Türkiye ve <strong>Marmaris</strong><br />

ortalamalarının aksine devamlı olarak azalmaktadır. Nitekim köy nüfusunun 2015-2040<br />

dönemindeki projeksiyonunu gösteren tahminler de bu durumu doğrulamaktadır.<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre -0,0571 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden<br />

nüfus projeksiyonu 2015 yılı için 669, 2020 yılı için 631, 2025 yılı için 595, 2030 yılı için 561,<br />

2035 yılı için 529, 2040 yılı için de 499’dur.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 158’i (% 27,82) hiç evlenmemiş, 178’i erkek, 175’i kadın olmak<br />

üzere toplam 353’ü (% 62,15) evli; 10’u erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 19’u (% 3,35)<br />

boşanmış; 6’sı erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 38’inin (% 6,68) eşi ölmüştür.<br />

79


Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek, 6’sı kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,23)<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 337’si erkek, 298’i kadın olmak üzere toplam<br />

635’i (% 97,99); 15+ yaş grubuna göre 297’si erkek, 258’i kadın olmak üzere toplam 555’i (%<br />

97,71) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 39’u erkek, 44’ü kadın olmak üzere toplam 83 kişi (% 12,81)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 190’ı erkek, 185’i kadın olmak üzere<br />

toplam 375 kişi (% 57,87) ilkokul, 60’ı erkek, 43’ü kadın olmak üzere toplam 103 kişi (%<br />

15,90) ilköğretim okulu, 5’i erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 7 kişi (% 1,08) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 28’si erkek, 17’si kadın olmak üzere toplam 45 kişi (% 6,94) lise veya dengi okul,<br />

15’i erkek, 7’si kadın olmak üzere toplam 22 kişi (% 3,40) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 2’si erkek, 7’si kadın olmak üzere toplam 9 Kişi (% 1,58) herhangi<br />

bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 190’ı erkek, 185’i kadın olmak üzere toplam<br />

375 kişi (% 66,02) ilkokul, 57’si erkek, 40’ı kadın olmak üzere toplam 97 kişi (% 17,08)<br />

ilköğretim okulu, 5’i erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 7 kişi (% 1,23) ortaokul veya dengi<br />

okulu, 28’i erkek, 17’si kadın olmak üzere toplam 45 kişi (% 7,92) lise veya dengi okul, 15’i<br />

erkek, 7’si kadın olmak üzere toplam 22 kişi (% 3,87) ise yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine<br />

sahiptir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Orhaniye Köyü, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 25 km, Muğla İl Merkezi’ne 75 km uzaklıktadır.<br />

Bayır-<strong>Marmaris</strong>-Bayır arasındaki ulaşım düzenli minibüs seferleri ile gerçekleştirilmektedir.<br />

Minibüsler her gün saat 07.00-15.00 arasında Bayır’dan, 10.00-18.00 arasında da<br />

<strong>Marmaris</strong>’ten hareket etmektedir.<br />

80


COĞRAFİ YAPI<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Bayır<br />

Köyü’ne ait arazilerin, denizden Damlacık Kuyu-Kadırga Burnu-Hayırsız Burnu-Çiftlik Adası-<br />

Akyar Burnu-Kumlu Burnu; karadan ise Kumlu Burnu-Buğluca Tepesi-Oyuk Tepe (636 m)-<br />

Karaçalça Tepesi (436 m)-Günecebaşı Tepesi-Kuma Tepesi (613 m)-Türkmen Tepesi (491 m)-<br />

Eğlekbaşı Tepesi (626 m)-Söbüce Tepesi-Zeytindağ (616 m)-Karacabelen Tepesi-Damlacık<br />

Kuyu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki<br />

coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Gökdağ (782 m): Bayır Köyü’nün kuzeydoğusundadır.<br />

2. Güvenç Dağı (746 m): Bayır Köyü’nün güneydoğusundadır.<br />

3. Güver Dağı (718 m): Karaoğul Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

4. Oyuk Tepe (636 m): Söğüt Köyü sınırındadır.<br />

5. Eğlekbaşı Tepesi (626 m): Osmaniye Köyü sınırındadır.<br />

6. Zeytindağı (616 m): Kumlubük’ün güneybatısında ve Osmaniye Köyü sınırındadır.<br />

7. Kuma Tepesi (613 m): Turgut Köyü sınırındadır.<br />

8. Karapınar Tepesi (538 m): Buruniçi Koyu’nun kuzeybatısındadır.<br />

9. Oyuk Tepe (494 m): Bayır Köyü’nün güneybatısındadır.<br />

10. Türkmen Tepesi (491 m): Turgut, Osmaniye ve Bayır Köyü sınırlarının kesiştiği<br />

noktadır.<br />

11. Tosunuçan Tepesi (435 m): Buruniçi Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

12. Kuşyuvası Tepesi (362): Kumlubük’ün güneyindedir.<br />

13. Yumru Tepe (356 m): Çaycağız Koyu’nun kuzeybatısındadır.<br />

14. Seki Tepesi (173 m): Kunduzyuvası Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

15. Akyar Tepe (171 m): Akyar Burnu’nun batısındadır.<br />

81


Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Ballıca Tepesi: Çiftlik Koyu’nun kuzeybatısındadır.<br />

2. Buğluca Tepesi: Bayırköy, Söğütköy ve Taşlıca sınırlarının birleşim noktasındadır.<br />

3. Çaycağız Tepe: Çaycağız Koyu’nun batısındadır.<br />

4. Dibecik Tepe: Zeytinli Burnu’nun kuzeyindedir.<br />

5. Doru Tepe: Akçam Burnu’nun kuzeyindedir.<br />

6. Ele Tepe: Kayalı Koyu’nun kuzeydoğusundadır.<br />

7. Günecebaşı Tepesi: Turgut Köyü sınırındadır.<br />

8. Hayırsız Tepe: Çaycağız Koyu ile Sarımersin Koyu arasında yarımadanın üzerindedir.<br />

9. Ilgın Tepe: Çiftlik Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

10. İşaret Tepe: Akçam Burnu’nun kuzeyindedir.<br />

11. Karacabelen Tepesi: Sarımersin Koyu ile Kumlubük arasındaki kıstağın üzerinde ve<br />

Osmaniye Köyü ile olan sınırın üstündedir.<br />

12. Koçak Tepesi: Çiftlik Koyu’nun batısındadır.<br />

13. Kuz Tepe: Çaycağız Koyu ile Sarımersin Koyu arasındaki yarımadanın üzerindedir.<br />

14. Mandıra Tepe: Çaycağız Koyu’nun kuzeydeki girişindedir.<br />

15. Ortaca Tepe: Kumlubük’ün batısındadır.<br />

16. Sakız Tepesi: Kumlubük’ün güneydoğusundaki yarımadanın üzerindedir.<br />

17. Sandal Tepe: Gebekse Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

18. Seki Tepe: Kunduzyuvası Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

19. Sıracık Tepe: Bayır Köyü’nün güneybatısındadır.<br />

20. Söbüce Tepe: Osmaniye Köyü sınırındadır.<br />

21. Suluçukur Tepesi: Osmaniye Köyü sınırındadır.<br />

22. Tülü Tepe: Çiftlik Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

23. Tülü Tepe: İncirli Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

24. Tülü Tepe: Buruniçi Koyu’nun kuzeybatısındadır.<br />

25. Yumrutaş Tepe: Karaoğul Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

BURUNLAR<br />

1. Kadırga Burnu (Cape Marmarice): <strong>Marmaris</strong> Körfezi’nin batı ucunu oluşturur ve<br />

üstünde bir fener yapısı vardır.<br />

82


2. Hayırsız Burnu:<br />

3. Pirenli Burnu:<br />

4. Yalıdağ Burnu:<br />

5. İnceburun:<br />

6. Akyar Burnu:<br />

7. Zeytinli Burnu:<br />

8. Kılıçlanmış Burnu:<br />

9. Akçam Burnu:<br />

10. Kumlu Burnu:<br />

DENİZ FENERLERİ<br />

1. Kadırga Burnu Feneri: Kadırga Burnu’nun ucunda olup <strong>Marmaris</strong> Körfezi’nin batı<br />

ucunu oluşturur.<br />

YARIMADALAR<br />

1. İnceburun Yarımadası: Gerbekse Koyu’nun oluşumunu sağlayan ve koyu güneyden<br />

KOYLAR<br />

çevreleyen ince, uzun bir yarımadadır.<br />

1. Kadırga – Çaycağız Koyu (36° 43’ 57” N – 28° 17’ 48” E): Kadırga Burnu’nun (Cape<br />

Marmarice) hemen kuzeyinde bulunan küçük bir koydur. Bu koyda doğulu rüzgârlara<br />

karşı koymak oldukça zordur.<br />

2. Korsaniçi Koyu: Kadırga Burnu ile Hayırsız Burnu arasında kalan bu koy Çayağız<br />

Koyu’nun güneyindedir.<br />

3. Sarımersin Koyu: Pirenli Burnu ile Yalıdağ Burnu arasındaki güneye bakan geniş<br />

körfezin doğusundaki, güneyli rüzgârlara açık bir koydur.<br />

83


4. Kunduzyuvası Koyu: Pirenli Burnu ile Yalıdağ Burnu arasındaki güneye bakan geniş<br />

körfezin batısında, batıya doğru bir giriş yaparak oluşan küçük bir koydur.<br />

5. Çiftlik Koyu (Phalarus) (36° 42’ 57” N – 28° 14’ 25” E): Bu geniş koyun önünde<br />

yüksek, kayalık Çiftlik Adası yer alır. Adanın her iki yanı derin geçittir.<br />

Çiftlik Koyu batı yönde girer, melteme liman yapar, güneye açıktır. Burada 5 ila 8 m.<br />

arasında demirlenir. Dip kum, yosun karışımıdır. Sahildeki her lokantanın önünden bir<br />

"L" iskele çıkar. Arzu eden onlara bağlayabilir. Meltem, arkadaki vadiden aşağı koyun<br />

içine doğru kuvvetli eser. Hafif de olsa solugan hissedilir.<br />

Koyun kuzey yakasında bir site ve yanında dört yıldızlı bir otel olan Green Platan Hotel<br />

bulunur. Güneybatı köşesinde yamacın eteği boyunca önü tonozlu bir iskele uzanır.<br />

Burası Alarga Sail Butique Otel & Yacht Club ASYC adında, yatçılara da hizmet veren<br />

güzel bir tesise aittir. Çiçekler içindeki kocaman bahçesinde, büyük bir yüzme havuzu,<br />

açık ve kapalı lokantaları, çamaşırhanesi vardır. Telefon ve faks hizmetleri verilir.<br />

İskelede su, elektrik bağlanır.<br />

Çiftlik Koyu'nun etrafını çevreleyen dağlar çam ormanı ile kaplıdır. Vadiden çıkan<br />

asfalt yol <strong>Marmaris</strong> ve İçmeler'den gelen Bayır Köyü yolu ile birleşir.<br />

6. Gerbekse Koyu (ince Koy) (36° 42’ 07” N – 28° 13’ 42” E): Sahile ince, alçak bir<br />

berzahla bağlı İnceburun Yarımadası doğu yönde yarım mil çıkar, üstündeki Gerbekse<br />

Koyu'nu meltemin soluganından korur.<br />

Batı ucuna doğru daralarak giren koy, kumsal bir plajda son bulur. Derin su, nihayete<br />

doğru sığlaşır; dipte bembeyaz kum, yosunun yerini alır. Demirleyip iki yakadan birine<br />

koltuk alınır. Meltem dar boğazdan içeri eser, tekneleri yandan bulur. Denizi parlak bu<br />

güzel koy, <strong>Marmaris</strong>'ten gelen günlük gezi motorlarının uğrak yeridir. Kıyıda eski bir<br />

kilise harabesi ve bir lokanta bulunur.<br />

84


7. İncirli Koyu: Akyar Burnu ile ileri çıkan ufak yarımada ile güneydeki küçük bir dil<br />

arasında kalan, güneyli rüzgârlara açık küçük bir koydur.<br />

8. Karaoğul Koyu: Akyar Burnu ile Zeytinli Burnu arasındaki iki bölümlü geniş körfezin<br />

batısında kalan etrafı dik yamaçlarla çevrili, güneyli rüzgârlara açık bir koydur.<br />

9. Kuşyuvası Koyu: Kılıçlanmış Burnu’nun bulunduğu kara parçasının doğuya doğru<br />

uzaması sonucunda ortaya çıkmış küçük bir koydur.<br />

10. Kayalı Koyu: Kılıçlanmış Burnu ile Kumlu Burnu arasında, batı yönünde kara içine<br />

girerek oluşan geniş körfezin doğu kısmında, kuzeye doğru ilerleyerek oluşan ve<br />

güneyli rüzgârlara açık bir koydur.<br />

11. Buruniçi (Armella) Koyu: Akçam ile Kumlu Burunlar arasında, yarım mile yakın<br />

genişlikteki yuvarlak Buruniçi Koyu yer alır. Etrafını dik ve yüksek dağlar çevreler. Hele<br />

kuzey yakası, denizden birkaç yüz metre dimdik yükselen haşin bir kayadır. Tabii,<br />

tepesinden aşağı meltem de kuvvetli iner.<br />

Pek az teknenin uğradığı Buruniçi Koyu'nda deniz derindir; ama kıyılarında<br />

demirlenecek birkaç elverişli yer vardır.<br />

Kumlu Burnu dönünce, sahilden 40-50 m. mesafede iki yüksek kaya sudan çıkar. Kıyı<br />

ile araları derindir. Onları geçer geçmez, içinde ancak orta boy bir teknenin manevra<br />

yapabileceği büyüklükte küçük bir koy güney yönde girer. Dip kum, denizi güzeldir.<br />

Ağzında demir bırakıp nihayetindeki plaja doğru çıma tutunca meltemde rahat yatılır.<br />

Etrafı alçak kayalık, sakin bir koydur.<br />

Geniş koyun güneybatı ucunda, sahil bir girinti yapar. Kıyıda, plajın üstündeki kırmızı<br />

toprak yar çökmüş gibi durur. Dip kumdur. 5 ila 8 metre arası demirleyip plaja koltuk<br />

alınırsa, tepeden inen rüzgâr ve meltemden etkilenmeden kalınır. Poyraz ile<br />

keşişlemeye açık, güzel, ferah bir yaz limanıdır.<br />

85


Buruniçi Koyu'nun poyraz ucunda, bıçakla kesilmiş gibi duran dik kayaların arasından<br />

bir fiyort, kuzeybatı yönde kıvrılarak 400-500 metre içeri girer. Nihayete doğru dip<br />

kumdur, alnında çakıllık bir plaj ve sonra alçak bir vadi uzanır. 8-10 metrede demir<br />

bırakıp plaja çıma tutunca, meltemde rahat yatılır.<br />

Ağzı güneye açıktır. İki yanı lüle lüle olmuş dik kayalar arasında, ilginç bir koydur<br />

burası. Sahilde birkaç eski harabe vardır.<br />

ADALAR VE KAYALIKLAR<br />

1. Çiftlik Adası: Çiftlik Koyu’nun girişinde olup İstanbul Ümraniye’deki Çesar Hasır Demir<br />

Çelik Fabrikası’nın sahibi Artvinli işadamı Nevzat Feyzioğlu’nun varislerine ait 80.620<br />

metrekare büyüklüğündeki adanın üstünde bir ana bina, misafirhane, iki hizmetli evi,<br />

atölye, jeneratör odası, biri yüzme havuzu olarak kullanılabilecek 4 sulama havuzu<br />

bulunmaktadır. Adanın 27.620 metrekaresi özel mülkiyette olup geriye kalan 53.000<br />

metrekaresi Hazineye aittir. Adada bulunan elektrik, telefon, su hattı Ulaştırma<br />

Bakanlığı’ndan alınan özel izinle denizin altından hat çekilerek bağlanmıştır.<br />

2. Buruniçi Kayaları: Kumlu Burnu ile Buruniçi Koyu arasında bulunan ufak kaya<br />

döküntüleridir.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Apıca Dere: Kayalı Dere ile birleşip Kayalı Koyu’na dökülür.<br />

2. Arapoğlu Deresi: Gebekse Koyu’nun güneybatısından denize dökülmektedir.<br />

3. Belen Dere: Bayır Köyü yerleşiminin doğusundadır.<br />

4. Bozen Deresi: Bayır Köyü’n güneyinden denize dökülmektedir.<br />

5. Çaycağız Deresi: Doğudaki Çaycağız Koyu’na dökülmektedir.<br />

6. Çiftlik Deresi: Çiftlik Koyu’na dökülmektedir.<br />

7. Eşepınar Deresi: Kızılcaöğütmen Mahallesi’nden geçmektedir.<br />

8. Ilgın Dere: Çiftlik Koyu’na dökülmektedir.<br />

9. Kayalı Dere: Kayalı Koyu’na dökülmektedir.<br />

10. Kızılağaç Deresi: Bayır Köyü’n kuzeyindedir.<br />

86


11. Kunduz Deresi: Kunduzyuvası Koyu’na dökülmektedir.<br />

12. Kuzkaya Deresi: Buruniçi Koyu’na dökülmektedir.<br />

13. Ortabük Deresi: Çiftlik Koyu’na dökülmektedir.<br />

14. Yarımca Deresi: Pınaryoluiskelesi Mevkii’nden denize dökülmektedir.<br />

15. Yellice Dere: Bayır Köyü’n güneybatısındadır.<br />

ÇEŞMELER<br />

1. İkipınar Çeşmesi: Ilımar Mevkii’nin doğusunda ve deniz kenarındadır.<br />

2. Olacak Çeşme: Kızılcaöğütmen Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

3. Sürtek Çeşme: Kayalı Koyu’nun kuzeybatısındadır.<br />

KUYULAR<br />

1. Damlacık Kuyusu: Bayır Köyü ile Osmaniye Köyü sınırında, Kumlubük’ün<br />

kuzeybatısında ve deniz kenarındadır.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 230 hanenin bulunduğu köyde kamu<br />

kuruluşu olarak 1 cami, 1 sağlıkevi ve 1 İlköğretim okulu bulunmaktadır. Bayır Köyü’nün<br />

muhtarı Mustafa Alper’dir.<br />

Eğitim: Köydeki ilkokul, 1934 yılında açılan ilkokuldur. Okul binası 1957 yılındaki depremle<br />

yıkılınca 1961 yılında inşasına başlanan okul aynı yılın Aralık ayında iki derslikli olarak tekrar<br />

öğrenime başlamıştır. Okul binası o tarihten bu yana eklenen derslik ve binalarla bugünkü<br />

durumuna ulaşmıştır. 2004 yılında Muhittin Çoban İlköğretim Okulu adını alan okulda 1<br />

müdür, 1 müdür yardımcısı, 6 sınıf öğretmeni, 6 branş öğretmeni, 1 hizmetli görev<br />

yapmaktadır. 1-8 sınıflar itibariyle eğitim veren okulun şube sayısı 9, öğrenci sayısı da<br />

130’dur. Okul, taşımalı sistemle Osmaniye Köyü’ne de hizmet vermektedir.<br />

87


PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.<br />

Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.<br />

Sağlık Kuruluşu: Köye haftada iki gün aile hekimliği uygulaması kapsamında doktor<br />

gelmektedir.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Bayır Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi, fosseptik ve<br />

arıtma tesisi yoktur. İçmesuyu şebekesinin yetersiz olduğu belirlenmiştir. Köy içi yollar<br />

genellikle kesme taşla döşelidir.<br />

KÖYÜN MİMARİ DOKUSU<br />

Bayır Köyü, dağınık ve organik bir yerleşime sahiptir. Vadi yamacında bulunan yerleşimin<br />

birbirinden uzak dokuz mahalleden oluşmaktadır. Köy merkezinin eskiden panayır alanı<br />

olarak kullanıldığı söylenmektedir. Köy genelinde bahçe teras uygulaması, diğer köylerde de<br />

görüldüğü gibi yaygındır. Yapıların % 70’i bir, % 30’u iki katlı yığma taş yapılardır. Çatılar ise<br />

kırma ve düz çatı şeklindedir. Orman ürünlerine dayalı olan ekonomik yapının ürünü olan<br />

hediyelik eşyaları satan yerlerle kahvehane ve çay bahçesi gibi turistik yerler anıt çınar ağacı<br />

ile köy meydanı civarında toplanmıştır. Bununla birlikte köy, sahildeki Çiftlik Koyu / Mahallesi<br />

sayesinde ikincil konutlarla dört yıldızlı bir otele ve pansiyonlara sahiptir.<br />

Köy merkezindeki caminin yerinde eskiden bir kilisenin var olduğu, 1960’lı yıllarda yıkılarak<br />

yerine caminin yapıldığı söylenmektedir. Cami yapımında kullanılan kilise yazıtları bugün de<br />

okunabilmektedir.<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

1. Syrna Antik Yerleşimi: Syrna, antik çağda Rodos’a bağlı demeler (köyler) arasında yer<br />

almamakla birlikte; Asklepios Kutsal Alanı ile tanınmıştı. Söylenceye göre Troya<br />

savaşında Yunan birliklerinin hekimliğini üstlenen Asklepios oğlu Podaleirios (zambak<br />

88


gibi ak bacaklı), Karia kralının kızı Syrna ile evlenince, ödül olarak Chersonessos’u<br />

(Loryma ya da Bozburun Yarımadası) almış; Podaleiros da Chersonessos’ta kurduğu iki<br />

kentten birine eşinin adını vermişti. George E. Bean’e göre Bayır Camii’nin tabanında<br />

görülen geniş mermer blok üzerinde, M.Ö. 200 sıralarında kutsal yerde yürütülen<br />

onarım çalışmalarına katkıda bulunanlarının adları yazılıdır.<br />

Bilge Umar’a göre Syrna antik yerleşiminin kalıntıları, Bayır Köyü’nün 2 km kadar<br />

doğu-kuzeydoğusundaki Yancağız Tepesi’nin üzerindedir. Köyden bu tepe üstü<br />

düzlüğe, ilkçağ kentinin hala kullanılan, taş döşenmiş dar yolu izlenerek gidilir.<br />

Doruk düzlüğünde, kent surlarının bir bölümü ile birtakım yapıların temel kalıntıları<br />

görülmektedir. Doruğun biraz altında, güneydoğusunda içi oyulmamış sandık<br />

biçiminde, 2 metreye yakın uzunlukta tek parça, mezar üstü kapak taşları vardır.<br />

Burası muhtemelen kentin nekropolüdür. Bilge Umar’ın 1976’da köye yaptığı<br />

ziyarette gördüğü sunak taşı ile üzerinde bir yılan kabartmasının bulunduğu sütun<br />

parçası 1998 yılındaki ikinci ziyaretinde görülememiştir. Aynı şekilde George G.<br />

Bean’in köy camisinin tabanında gördüğünü söylediği yazıtlı taş parçaları da<br />

kaybolmuştur. Bölgede henüz bir yüzey araştırması ya da kazı yapılmamıştır.<br />

2. Gerbekilise (Gerbekese): George E. Bean’e göre burası bir Bizans ticaret merkeziydi.<br />

Gebekse Mevkii, 25-26 pafta, 1136-1137-1445 ve 1505 parsellerdeki kilise kalıntıları,<br />

İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 19.12.1990 tarih ve 1682<br />

sayılı kararı ile I. Derece Doğal ve I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir.<br />

Bölgede henüz bir yüzey araştırması ya da kazı yapılamamıştır.<br />

DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

1. Armelli Mağarası: 150 metre yükseklikte, + 62 metre derinlikte ve 95 metre<br />

uzunluğunda yatay bir mağaradır.<br />

89


2. Asarini Mağarası: 490 metre yükseklikte, - 45 metre derinlikte ve 66 metre<br />

uzunluğunda yatay bir mağaradır.<br />

3. Karadiken Mağarası: 400 metre yükseklikte, - 36 metre derinlikte ve 44 metre<br />

uzunluğunda yatay bir mağaradır.<br />

4. Bayır Çınarı Tabiat Anıtı: Cumhuriyet Meydanı 7 pafta, 317 parseldeki yaklaşık 1880<br />

yaşındaki çınar ağacı, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun<br />

12.10.1994 (21.02.1995?) tarih, 4242 sayılı kararı ile tescil edilmiş olup boyu 35<br />

metre, çapı 2,8 metre, çevresi 8,7 m², kapladığı alan 706 m². Bu ağacın etrafında 7 kez<br />

dönüldüğünde daha mutlu ve daha uzun yaşanacağı bir halk inanışı olarak kabul<br />

görmektedir.<br />

5. Bayır Akdeniz Selvisi Tabiat Anıtı: Anıt çınar ağacının 15 metre sol tarafında 2.300<br />

yaşında, 1,5 m çapında ve 50 metre boyunda bir Akdeniz Selvisi bulunmakla birlikte;<br />

bu ağaç bugüne kadar tescillenmemiştir.<br />

6. Özel Çevre Koruma Bölgesi: Bayır Köyü, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi<br />

kapsamındadır.<br />

90


KÖY EKONOMİSİ<br />

Bayır Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık faaliyetine dayanır. T.C. Çevre ve Orman<br />

Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan Datça – Bozburun Özel<br />

Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler Araştırması Kesin Raporu<br />

verilerine göre köyde 150 hane arıcılık-balcılıkla, 1 hane balıkçılıkla uğraşmaktadır. Seracılık<br />

ve turizmden kısmi gelir elde edilmektedir. Hayvancılık ve tarla tarımıyla uğraşan hane<br />

yoktur. Köyün başlıca geçim kaynağı % 80 oranıyla orman ürünlerine (balcılık, arıcılık,<br />

adaçayı, defne ve kekik üretimi), % 20 oranıyla turizme dayanmaktadır.<br />

Köyde esnaf olarak 4 market, 1 marangozhane, 1 hediyelik eşya mağazası ve 2 kahvehane<br />

bulunmaktadır. Anıt çınar ağacının bulunduğu meydandaki Çınar Restoran köy tüzel kişiliği<br />

tarafından işletilmektedir.<br />

Köyün mahallesi olan Çiftlik Koyu’nda 1 adet dört yıldızlı otel, 1 butik otel, 1 adet pansiyon ve<br />

50 adet ikinci konut bulunmaktadır.<br />

Köy pazarı ise Cuma günleri kurulmaktadır.<br />

91


Yazılı Kaynaklar<br />

1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle <strong>Marmaris</strong> 1923-1960,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla<br />

2. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul<br />

4. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

5. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

6. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan<br />

Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul.<br />

7. Doğaner, S. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,<br />

8. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, İstanbul<br />

9. Jouanna, J. “The Birth of Western Medical Art”, Western Medical Thought from<br />

Antiquity to the Middle Ages, Mirko D.Grmek, s.25<br />

10. Moir, D. M. Outlines of the Ancient History of Medicine, s.14<br />

11. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji<br />

ve Sanat Yayınları, İstanbul-2009<br />

12. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135<br />

13. Umar, B (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap<br />

Yayınevi, İstanbul<br />

14. Umar, B (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

15. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 1995, Sayı: 26,<br />

s.82-92<br />

16. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya<br />

ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128<br />

92


İnternet Kaynakları<br />

01. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

03. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

04. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?y=bay%C4%B1r&t=marmaris&lv=1&u=1&ua=0<br />

07. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü - https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

08. Bayır Muhittin Çoban İlköğretim Okulu - http://bayirmuhittincobanioo.meb.k12.tr/<br />

09. Bayırköy, <strong>Marmaris</strong> - http://tr.wikipedia.org/wiki/Bay%C4%B1rk%C3%B6y,_<strong>Marmaris</strong><br />

10. Orman Genel Müdürlüğü<br />

http://web.ogm.gov.tr/Haberler/HaberGoruntule.aspx?List=b5227992-7788-41c4-<br />

8a38-24e745c3108e&ID=7334<br />

11. Ecoraft - http://www.ecoraft.com/siz.html<br />

Özel Bilgiler<br />

01. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

02. Bayır Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

93


04. ÇAMLI KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin kuzeyinde yer alan; kuzeyinde Ula İlçesi’ne bağlı Akçapınar Köyü,<br />

doğusunda <strong>Marmaris</strong> İlçesi’ne bağlı Çetibeli, güney ve güneybatısında <strong>Marmaris</strong> İlçesi’ne<br />

bağlı Karacasöğüt Köyü, batısında da Gökova Körfezi ile çevrelenmiş, <strong>Marmaris</strong> İlçesi’ne bağlı<br />

bir köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 16’ 0” Doğu; 36° 59’ 12” Kuzey<br />

şeklinde, denizden yüksekliği de ortalama 15 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Köyün en eski adı Hellence dilinde Kallipolis (Güzel kent) olup zaman<br />

içinde Gelibolu şekline dönüşmüştür. George E. Bean’e göre buranın Hellenistik ve Roma<br />

dönemlerinin Kallipolis’i olmadığı açıktır; çünkü kalıntılar burada bir kent olduğunu<br />

göstermemektedir. Bean’e göre “Kallipolis’in gerçek yeri, yaklaşık 9,6 km içerdeki Duran<br />

Çiftlik olarak adlandırılan yerde ele geçen bir yazıtta belirtilmiştir. Bu yazıt Kallipolisli bir kişi<br />

tarafından İmparatoriçe Domitia’ya adanmıştır. Duran Çiftlik’teki kalıntılar burada bir kutsal<br />

alan olduğunu ve daha sonra yerini bir kiliseye bıraktığını gösterir. Kallipolis ise, 1,6 km.<br />

kadar doğudaki Kızılkaya Köyü’nün yukarısındaki, yaklaşık 243,8 m yükseklikteki tepededir.<br />

Burada bugün çok az şey ayaktadır; fakat yamaçlara çömlek parçaları ve dağınık halde yapı<br />

taşları yayılmıştır. Zirvede oldukça kötü bir işçilikle inşa edilmiş bir kule bulunmaktadır.<br />

Kentin duvarları kaybolmuştur; fakat planı ayırt edilebilmektedir. Doğu kısımda, bir grup<br />

basit mezar bulunmuştur. Bunlar kenarlarda ince taşlardan ve üstte bir taş kapaktan<br />

oluşmaktadır. Kallipolis adı bu yerden kıyıdaki Gelibolu’ya, yani bugünkü Çamlı Köyü’ne<br />

ortaçağdaki bir tarihte taşınmış olmalıdır; fakat bunun da sadece bir tahmin olduğu<br />

unutulmamalıdır.” ⁽¹⁾<br />

II. Beyazıd döneminde yapılan Menteşe Sancağı tahririnde, Gelibolu olarak adlandırılan bu<br />

yerleşimde 14 hanenin bulunduğu belirlenmiştir.<br />

Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Gelibolu<br />

Köyü’ndeki 110 hanede 578 kişi yaşamaktadır.<br />

(1) - Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.161-163<br />

94


Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 469 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli nüfus sayımındaki<br />

nüfusu 471 İslam ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 622 Müslim olarak<br />

belirlenmiştir.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre; Çetebel, Değirmenyanı,<br />

Erenbaşı, Gökbük, Ilıca, Köprüyanı, Köylük, Okulyanı, Taşbükü ve Taşhan yerleşimleri<br />

Akçapınar Köyü’ne bağlıdır. Bunun dışında kalan başlıca mevkilerin isimleri ise şu şekilde<br />

sıralanabilir: Darıcık, Delioğlankışlası, Dibekli Sırtları, Domuzçukuru, Gökboyun Mevkii, Kapılı,<br />

Karataş Gediği, Mezarlık Sırtları, Palanlı Sırtları, Pirenalan Sırtları, Somaklı Sırtları,<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Çamlı Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre<br />

719 kişi olup bunun 370’ini (% 51,46) erkekler, 349’unu (% 48,54) kadınlar oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 560, 1940 yılı nüfusu 365, 1945 yılı nüfusu 427, 1950 yılı nüfusu<br />

495, 1955 yılı nüfusu 842, 2007 yılı nüfusu 718, 2008 yılı nüfusu 711, 2009 yılı nüfusu 680,<br />

2010 yılı nüfusu da 703’dür.<br />

SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik<br />

Çalışması verilerine göre köydeki hane sayısı 220, ortalama hane halkı büyüklüğü 4 kişidir.<br />

Yaz aylarındaki nüfusu yazlıkçılarla birlikte 2.000’i geçmektedir.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 117’si (% 20,14) hiç evlenmemiş, 203’ü erkek, 195’sı kadın<br />

olmak üzere toplam 399’u (% 68,67) evli; 13’ü erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 22’si (%<br />

3,79) boşanmış; 5’1 erkek, 38’i kadın olmak üzere toplam 43’ünün (% 7,4) eşi ölmüştür.<br />

95


Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 1’i erkek, 7’si kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,21)<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 323’ü erkek, 303’ü kadın olmak üzere<br />

toplam 626’sı (% 94,42); 15+ yaş grubuna göre 281’i erkek, 263’ü kadın olmak üzere toplam<br />

544’ü (% 93,63) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 46’sı erkek, 53’ü kadın olmak üzere toplam 99 kişi (% 14,93)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 124’ü erkek, 143’ü kadın olmak üzere<br />

toplam 267 kişi (% 40,27) ilkokul, 63’ü erkek, 31’i kadın olmak üzere toplam 94 kişi (% 14,18)<br />

ilköğretim okulu, 11’i erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 16 kişi (2,41% 3,55) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 55’i erkek, 42’si kadın olmak üzere toplam 97 kişi (% 14,63) lise veya dengi okul,<br />

24’ü erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 53 kişi (% 7,99) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 7’si erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 25 Kişi (% 4,30)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 124’ü erkek, 143’ü kadın olmak üzere<br />

toplam 267 kişi (% 45,95) ilkokul, 60’ı erkek, 26’sı kadın olmak üzere toplam 86 kişi (% 14,80)<br />

ilköğretim okulu, 11’i erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 16 kişi (% 2,75) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 55’i erkek, 42’si kadın olmak üzere toplam 97 kişi (% 16,70) lise veya dengi okul,<br />

24’ü erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 53 kişi (% 9,12) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

SMAP III GÖKOVA PROJESİ ÇERÇEVESİNDE ÇETİBELİ KÖYÜNÜN SOSYO-EKONOMİK DÜZEYİ<br />

Prof. Dr. Nurgün OKTİK tarafından gerçekleştirilen SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong> Gökova İç Körfezi<br />

Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında Akçapınar, Çamlı, Gökçe, Gökova, Akyaka ve Çetibeli<br />

yerleşimleriyle Kıran Köyü Turnalı Mahallesi’nde 1737 kişilik örneklem üzerinden 125<br />

sorunun sorulduğu anket çalışmasının Çamlı Köyü’nde yapılan bölümünde 95’i erkek (% 54),<br />

81’ii kadın (% 46) olmak üzere toplam 176 kişi ile (2011 yılı verilerine göre köy nüfusunun %<br />

96


24,48’i) görüşülmüş olup bu sayı toplam örneklemin % 10,13’ünü oluşturmaktadır. Bu<br />

araştırmanın Çamlı Köyü ile ilgili sonuçlarına göre anketi yanıtlayan;<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Çamlı Köy Halkının Nüfus ve Aile Yapısı<br />

01. Katılımcıların % 38’i Çamlı’da, % 19’u çevre köy ve beldelerde, % 8’i Muğla’da, % 12’si<br />

çevre illerde, % 4’ü Marmara, % 4’ü İç Anadolu, % 5’i Karadeniz, % 8’i Doğu Anadolu,<br />

% 2’si de Akdeniz bölgesinde doğmuştur.<br />

02. Katılımcıların % 9’u 19-25, % 16’sı 26-35, % 19’u 36-45, % 22’si 46-55, % 18’i 56-65,<br />

% 16’sı da 65 yaş ve üstü grubunda bulunmaktadır.<br />

03. Katılımcıların % 15’si 6-10 yıl, % 21’i 11-15 yıl, % 16’sı 16-20 yıl arasında, % 48’i de 20<br />

yıldan daha fazla bir süredir Çamlı’da yaşamaktadır.<br />

04. Katılımcıların % 15’i bir, % 43’ü iki, % 18’i üç, % 6’sı dört, % 3’ü beş, % 1’i altı, % 1’i<br />

altıdan fazla çocuklu olup geriye kalan % 13’ün çocuğu bulunmamaktadır.<br />

05. Katılımcıların % 15’inin hanesinde (1), % 29’unun hanesinde (2), % 14’ünün hanesinde<br />

(3), % 28’inin hanesinde (4), % 5’inin hanesinde (5), % 1’inin hanesinde de (6) ve daha<br />

fazla kişi bulunmakta olup yalnız yaşayanların oranı ise % 8’dir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Beslenme Alışkanlıkları ve Hastalıklar<br />

06. Katılımcıların % 42’si sebze, % 10’u et, % 48’i de hem sebze hem de et ağırlıklı<br />

beslendiğini ifade etmiştir.<br />

07. Katılımcıların % 39’u kronik bir rahatsızlığa sahip olduklarını belirtirken geriye kalan %<br />

61’i böyle bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtmiştir.<br />

08. Kronik bir rahatsızlığı olanların % 3’ü depresyon, % 35’i diabet, % 3’ü epilepsi, % 6’sı<br />

kanser, % 6’sı guatr, % 9 böbrek yetmezliği hastası olduğunu belirtip; geriye kalan %<br />

38’i ise daha farklı hastalıklara sahip olduklarını belirtmiştir.<br />

97


Anketi Yanıtlayanlara Göre İş Yaşamı, Sosyal Güvence, Yıllık Gelir ve Meslekler<br />

09. Katılımcıların % 10’u son bir hafta içinde çalıştığını, % 41’i son bir hafta içinde mevcut<br />

işini sürdürdüğünü, % 49’u ise çalışmadığını ifade etmiştir.<br />

10. Katılımcıların % 32’si Bağ-Kur, % 7’si Emekli Sandığı, % 39’u SSK güvencesine sahip<br />

olduğunu, geriye kalan % 16’sı ise hiçbir sosyal güvenceye sahip olmadığını<br />

belirtmiştir.<br />

11. Katılımcıların% 27’si ev kadını, % 21’i çiftçi, % 16’sı işçi, % 10’u zanaatkâr, % 10’u<br />

emekli, % 5’i memur, % 5’i işletmeci, % 2’si esnaf, % 1’i balıkçı, % 1’i muhasebeci, %<br />

1’i muhtar, % 1’i serbest iş sahibi olduğunu belirtmiştir.<br />

12. Katılımcıların % 44’ü ücretsiz aile işçisi olduğunu, % 27’si kendi hesabına çalıştığını,<br />

19’u ücretli-maaşlı, % 5’i işveren, % 5’i yevmiyeli olduğunu belirtmiştir.<br />

13. Katılımcıların işlerinin girdiği sektörlere göre dağılımı ise % 23 oranıyla ziraat ve<br />

ormancılık, % 20 oranıyla esnaf, % 11 oranıyla inşaat, % 11 oranıyla ulaşım hizmetleri,<br />

% 8 oranıyla balıkçılık, % 8 oranıyla sağlık, % 5 oranıyla ticaret ve % 14 oranıyla diğer<br />

sektörler şeklinde bir dağılım gösterdiği belirlenmiştir.<br />

14. Soruları yanıtlayan katılımcıların yaşadıkları hanede kaç kişinin çalıştığını ortaya<br />

koyan yanıtların dağılımı ise şu şekilde olmuştur: 1 kişi (% 40), 2 kişi (% 22), 3 kişi (%<br />

5), Dört Kişi (% 1), Yok (% 32)<br />

15. Katılımcıların % 59’u yaşadığı hanede emekli bulunmadığını; % 35’i bir, % 6’sı iki adet<br />

emekli bulunduğunu belirtmiştir.<br />

16. Katılımcıların % 9’u yaşadıkları hanede bir, % 6’sı iki, % 4’ü üç, % 1’i dört, % 1’i beş<br />

işsiz bulunduğunu; geriye kalan % 79’u da yaşadıkları hanede işsiz biri olmadığını<br />

belirtmiştir.<br />

98


17. Katılımcıların % 62’si yaşadıkları hanede 18 ve altındaki yaş gruplarından birinin<br />

bulunmadığını, % 15’i (1), % 20’si (2), % 3’ü ise (3) kişi bulunduğunu belirtmiştir.<br />

18. Anketi yanıtlayanların % 11’i eşinin, % 11’i çocuklarının, hane dışında, % 78’i de aile<br />

fertlerinin hane içinde çalıştıklarını belirtmiştir.<br />

19. Katılımcıların % 18’inin yaşadıkları haneye giren aylık gelirin 400.-TL’dan az, % 28’inin<br />

400-599.-TL. % 16’sının 600-799.- TL, % 10’unun 800-999.- TL., % 12’sinin 1.000-<br />

1.499.- TL., % 8’inin 1.500-2.499.- TL. aralığında, % 5’inin 2.500 ve üstünde olduğu; %<br />

3’ünün ise herhangi bir gelirinin olmadığı belirlenmiştir.<br />

20. Katılımcıların % 32’si zor bir duruma düştüklerinde akrabalarından, % 22’si<br />

bankalardan, % 11’i çocuklarından, % 8’i arkadaşlarından, % 8’i diğer kaynaklardan,<br />

% 1’i yardım kuruluşlarından yardım aldıklarını belirtmişlerdir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Toplumsal İlişkiler ve Yaşamdan Beklenenler<br />

21. Katılımcıların % 19’u komşuluk ilişkilerinin çok iyi, % 69’u iyi, % 9’u orta, % 3’ü de çok<br />

kötü olduğunu belirtmiştir.<br />

22. Katılımcıların gelecekten beklentileri şu şekilde ortaya çıkmıştır: Sağlıklı bir yaşam<br />

sürmek isteyenler % 32, çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak isteyenler % 19, şu<br />

anki yaşantımı sürdürmek % 15, doğayla iç içe bir yaşam sürdürmek % 10, ev sahibi<br />

olmak % 7, iyi bir iş ve gelire sahip olmak % 6, işimi geliştirip büyütmek % 3, kendi<br />

işimi kurmak % 3, daha fazla seyahat edebilmek % 2, zengin olmak % 1, başka bir<br />

şehirde yaşamak % 1, işimde yükselmek % 1.<br />

23. Katılımcıların % 43’ü hanelerinden dışarıya göç verdiklerini, % 57’si ise vermediklerini<br />

belirtmiştir.<br />

24. Hanelerinden göç verenlerin % 45’ü bunun ekonomik nedenlerle, % 44’ü ailevi, %<br />

11’i de eğitim nedeniyle gerçekleştiğini söylemiştir.<br />

99


Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın Tüketim Düzeyi ve Statü<br />

25. Katılımcıların verdikleri yanıtları, Çamlı Köyü genelinde değerlendirdiğimizde halkın %<br />

37’sinin temel gelirinin tarımdan, % 31’inin otelcilik ve pansiyonculuktan, % 13’ünün<br />

turizmde ücretli işgücü olarak çalışmaktan, % 3’ünün hayvancılıktan, % 1’inin<br />

balıkçılıktan, % 1’inin esnaflıktan, % 1’inin faiz ve rant gelirlerinden, % 1’inin de<br />

taşımacılıktan kaynaklandığı belirlenmiştir.<br />

26. Katılımcıların % 44’ü en çok beslenmeye, % 18’i sağlığa, % 14’ü eğitime, % 6’sı<br />

giyime, % 5’i kiraya, % 4’ü yatırıma, % 1’i eğlenceye harcama yaptığını ifade<br />

etmiştir.<br />

27. Katılımcıların % 29’u kendi üretimleri için sebze ve meyve yetiştirdiklerini, % 29’u<br />

zeytincilik, % 6’sı arıcılık, % 2’si balıkçılık, % 2’si hayvancılık yaptıklarını, % 32’si ise<br />

kendileri için herhangi bir şey üretmediklerini ifade etmiştir.<br />

28. Katılımcıların % 25’i satmak için sebze ve meyve yetiştirdiğini, % 5’i arıcılık, % 1’i<br />

balıkçılık yaptığını belirtmiştir.<br />

29. Katılımcıların % 55’i kendilerini diğer hanelerle aynı düzeyde görmekte, % 13’ü kendi<br />

durumlarının köydeki diğer hanelerden daha iyi, % 32’si de daha kötü olduğunu ifade<br />

etmektedir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Mülkiyet Yapısı<br />

30. Ankete yanıt verenlerin % 11’i kiracı, % 75’i de ev sahibi olduğunu ifade etmiştir.<br />

31. Katılımcıların verdiği yanıtlara göre Çamlı Köyü’ndeki yapıların % 32’si 1920-1979<br />

döneminde, % 19’u 1980-1989 döneminde, % 12’si 1990-1999 döneminde, % 6’sı<br />

2000 ve sonrasında yapıldığı, kiracı olup oturduğu bina hakkında bilgisi olmayanların<br />

ise % 31 oranına ulaştığı belirlenmiştir.<br />

100


32. Anketi yanıtlayanların verdikleri yanıtlara göre Çamlı Köyü’nde yaşayanların %<br />

53’ünün oturduğu evin tapusu varken % 29’unun tapusu bulunmamaktadır.<br />

33. Katılımcıların % 77’sinin tarım toprağı yoktur. Olanların sahip oldukları toprak miktarı<br />

ise şu şekilde dağılmaktadır: 1 dönümden az toprağı olanlar % 4, 1-5 dönüm arası<br />

toprağı olanlar % 9, 6-10 dönüm arası toprağı olanlar % 4, 11-20 dönüm arası toprağı<br />

olanlar % 2, 21-30 dönüm arası toprağa sahip olanlar % 3 ve 30 dönümden fazla<br />

toprağa sahip olanlar % 1.<br />

34. Katılımcıların % 42’sinin kendisine ait tarım arazilerini kullandığı, % 4’ünün<br />

hazineye, % 4’ünün bir yakınına ait araziyi kullandığı, % 44’ünün ise hiçbir şekilde<br />

arazi sahibi olmadığı belirlenmiştir.<br />

35. Anketi yanıtlayanlarının % 26’sının bir bankaya, % 5’inin akrabalarına, % 3’ünün<br />

esnafa, % 3’ünün vergi dairesine borcu varken % 62’sinin herhangi bir yere borçlu<br />

olmadığı belirlenmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Mekân İlişkisi<br />

36. Anketi yanıtlayanların % 89’unun yaşadığı yerden memnun olduğu, % 11’inin ise<br />

olmadığı belirlenmiştir.<br />

37. Yaşadığı yerden memnun olanların % 100’ünün memnuniyet nedeninin doğa<br />

güzelliğinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Tarımsal Yapı<br />

38. Anketi yanıtlayanların % 38’i tarımla ilgili bilgileri aileden, % 7’si aile dışından<br />

öğrendiği; % 55’inin de tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

39. Anketi yanıtlayanların % 36’sı sulu, % 6’sı kuru, % 2’si hem sulu hem kuru tarım<br />

yaptıklarını, geriye kalan % 56’ının ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

101


40. Katılımcıların % 20’si artezyenden, % 20’si su kanalından sulu tarım yaptıklarını,<br />

geriye kalan % 60’ın ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

41. Anketi yanıtlayanların % 34’ünün gübre kullanırken, % 9’unun kullanmadığı; geriye<br />

kalan % 57’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

42. Anketi yanıtlayanların % 16’sının suni, % 11’inin doğal, % 6’sının hem suni hem<br />

doğal gübre kullandığı; geriye kalan % 67’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

43. Anketi yanıtlayanların % 10’unun gübreyi bayiden, % 5’inin kendi hayvanından, %<br />

1’inin komşularından, % 5’inin kooperatiften, % 6’sının ziraat odasından temin<br />

ettiği; geriye kalan % 73’ünün tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

44. Anketi yanıtlayanların % 6’sının toprak analizi yaptırdığı, % 37’sinin yaptırmadığı;<br />

geriye kalan % 57’sinin tarımla uğraşamadığı belirlenmiştir.<br />

45. Anketi yanıtlayanların % 5’inin toprak analizini tarım müdürlüğüne, % 4’ünün ziraat<br />

odasına tahlil ettirdiği; geriye kalan % 91’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

46. Anketi yanıtlayanların % 31’inin son beş yılda tarımsal üretimde azalma olduğu, %<br />

11’inin olmadığı konusunda görüşe sahip olduğu; geriye kalan % 58’in ise tarımla<br />

uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

47. Anketin yanıtlayanların % 26’sının hanesinde 1 ila 5 adet, % 3’ünün hanesinde 6 ila<br />

10 adet büyükbaş hayvan bulunduğu, % 1’in hanesinde 10’dan fazla büyükbaş<br />

bulunduğu; geriye kalan % 70’inin hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

48. Anketi yanıtlayanların % 14’ünün hanesinde 1 ila 5 adet, % 1’inin hanesinde 6 ila 10<br />

adet küçükbaş hayvan bulunduğu; geriye kalan % 85’inin hanesinde ise büyükbaş<br />

hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.<br />

102


49. Anketi yanıtlayanların % 23’ünün hanesinde 1 ila 10 adet, % 5’inin hanesinde 11 ila<br />

20 adet, % 5’inin hanesinde de 20 adetten fazla kümes hayvanı bulunduğu; geriye<br />

kalan % 67’inin ise kümes hayvanı beslemediği belirlenmiştir.<br />

50. Anketi yanıtlayanların % 9’unun hanesinde 1 ila 10, % 4’ünün hanesinde 11 ila 40, %<br />

3’ünün hanesinde 41 ila 100, % 2’sinin hanesinde 100 ve daha fazla sayıda arı kovanı<br />

bulunduğu; geriye kalan % 82’sinin ise arıcılık yapmadığı belirlenmiştir.<br />

51. Anketi yanıtlayanların % 1’i besledikleri hayvanları sattıklarını, % 23’ü kendi ev<br />

tüketimleriyle değerlendirdiklerini, % 22’si hem satıp hem de evde<br />

değerlendirdiklerini belirtmekte; geriye kalan % 54’ün ise hayvancılık yapmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

52. Anketi yanıtlayanların % 28’inin organik tarım hakkında bilgisi varken % 50’sinin bilgisi<br />

bulunmamakta; geriye kalan % 22 ise tarımla ilgilenmemektedir.<br />

53. Anketi yanıtlayanların % 7’si organik tarım yaparken, % 69’unun yapmadığı; geriye<br />

kalan % 24’ünün ise tarımla ilgilenmediği belirlenmiştir.<br />

54. Organik tarım yaptığını söyleyenlerden 9 kişi (% 6) organik sebze, 4 kişi (% 2) meyve, 1<br />

kişi bal yetiştirdiğini; 9’u bunları pazarda sattığını, 2’si satmadığını; geriye kalan %<br />

94’ü de organik tarım yapmadığını söylemiştir.<br />

55. Anketi yanıtlayanların % 10’u organik tarım yapmayı düşündüğünü, % 40’ı ise<br />

düşünmediğini; geriye kalan % 50’si ise tarımla ilgilenmediğini belirtmiştir.<br />

56. Katılımcıların % 19’u balıkçılık, % 3’ü deniz taşımacılığı, % 78’i yüzerek denizden<br />

yararlandığı belirtmekte; geriye kalan % 78 ise denizden yararlanmadığını<br />

söylemektedir.<br />

57. Anketi yanıtlayanların % 15’i son beş yılda balık türlerinde azalma olduğunu, % 6’sı<br />

olmadığını düşünmekte; geriye kalan % 79 ise balıkçılıkla uğraşmamaktadır.<br />

103


58. Anketi yanıtlayanların % 14’ü yeterince balık olmamasını, % 1’inin balıkçılığın<br />

yeterince gelir getirmemesini balıkçılıkla ilgili en önem sorun olarak kabul ettiği;<br />

geriye kalan % 85’in ise balıkçılıkla ilgilenmediği belirlenmiştir.<br />

59. Anketi yanıtlayanların % 20’sinin bölgesindeki azmakları avcılık, % 30’unun<br />

balıkçılık, % 20’sinin sulama, % 30’unun taşıma amaçlı kullandığı belirlenmiştir.<br />

60. Anketi yanıtlayanların % 17’si çevrelerindeki azmaklarda balık türlerinin, % 43’ü suyun<br />

azaldığını, % 37’si suyun kirlendiğini, % 3’ü taşkınlarla yataklarının dolduğunu<br />

düşünmektedir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın SİT ve ÖÇK Algısı<br />

61. Anketi yanıtlayanların % 71’i SİT alanından haberdar olduğunu, % 29’u da haberdar<br />

olmadığını ifade etmiştir.<br />

62. Anketi yanıtlayanların % 54’ünün SİT alanında mülkü olduğu, % 46’sının da olmadığı,<br />

% 5’inin SİT alanında 1 ila 5, % 4’ünün 6 ila 10, % 5’inin 11 ila 20, % 1’in 20 ila 30<br />

dönüm arasında arazisi olduğu, % 3’ünün 30 dönemden fazla araziye sahip olduğu, %<br />

22’sinin ise tüm arazilerinin SİT alanı içinde kaldığı; geriye kalan % 60’ının ise SİT<br />

alanında arazisi olmadığı belirlenmiştir.<br />

63. Anketi yanıtlayanların % 48’inin SİT alanında mülkünün olmadığı, % 51’inin ise<br />

imarla ilgili sorunları olduğu belirlenmiştir.<br />

64. Anketi yanıtlayanların % 20’si sınırlı yapılaşma olduğu takdirde, % 23’u SİT kaldırıldığı<br />

takdirde sorunun çözümleneceğini söylemekte; geriye kalan % 63’ün ise SİT alanı<br />

içinde arazisi bulunmamaktadır.<br />

65. Anketi yanıtlayanların % 30’u SİT ile ilgili sorunların Devlet, % 8’i Çevre Bakanlığı, %<br />

11’i yerel yönetimler tarafından çözümleneceğine inanmakta; geriye kalan % 51’in<br />

ise SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.<br />

104


66. Anketi yanıtlayanların % 23’ü SİT alanı içindeki mülkleri ile ilgili sorunları tadilat ve<br />

tamirat yaparak, % 6’sı restore ederek, % 4’ü turizm amaçlı kullanarak, % 2’si de<br />

satarak çözümlenebileceğine inanmakta; geriye kalan % 62’sinin ise SİT alanı içinde<br />

mülkü bulunmamaktadır.<br />

67. Anketi yanıtlayanların % 34’ü Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde, % 35’i dışında<br />

yaşamakta, geriye kalan % 31’inin ise Özel Çevre Koruma Bölgesi ile ilgili bir bilgisi<br />

bulunmamaktadır.<br />

68. Anketi yanıtlayanların % 32’sinin ÖÇK ile ilgili bir sorunu varken % 68’inin sorunu<br />

bulunmamaktadır.<br />

69. Anketi yanıtlayanların % 12’sinin ağaç kesimi, % 9’unun imar, % 7’sinin halkın<br />

ihtiyaçlarının göz önüne alınmayışı, % 6’sının ilaçlama konularında orman idaresi ile<br />

sorunları olduğu, % 66’sının ise herhangi bir sorununun olmadığı belirlenmiştir.<br />

70. Anketi yanıtlayanların % 4’ü arıcılık, % 4’ü hayvan otlatma, % 29’u mantar ve ot<br />

toplama, % 8’i piknik, % 55’i de yakacak temini konusunda ormandan<br />

yararlanmaktadır.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre <strong>Turizm</strong> ve Etkisi<br />

71. Anketi yanıtlayanların % 13’ü tekne turları yaparak, % 4’ü eğlence ve konaklama<br />

sektöründe çalışarak turizm faaliyetlerine katılmakta, geriye kalan % 83’ün ise<br />

turizmle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.<br />

72. Anketi yanıtlayanların % 84’ü turizmin köy yaşantısına katkısı olduğunu, % 16’sı ise<br />

olmadığını düşünmektedir.<br />

73. Anketi yanıtlayanların % 50’si kazançları arttırarak, % 13’ü nüfus artışına etki<br />

ederek, % 11’i ormanların azalmasına yol açarak, % 8’i çevrenin kirlenmesini<br />

sağlayarak, % 7’si eğitim düzeyine yükselmesini sağlayarak, % 7’si yeni yolların<br />

105


yapılmasına neden olarak, % 3’ü çarpık kentleşmeye neden olarak, % 1’i suç<br />

oranlarının artmasına neden olarak değişime neden olduğunu düşünmektedir.<br />

74. Ankete katılanların % 27’si turizm faaliyetlerinden gelir elde ederken geriye kalan %<br />

73’ün turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

75. Ankete katılanların % 19’u turizm işçiliği yaparak gelir elde ederken geriye kalan %<br />

81’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

76. Anketi yanıtlayanların % 20’si turizm işçisi, % 4’ü turizm işletmecisi, % 4’ü esnaf olarak<br />

turizmden gelir etmekte; geriye kalan % 74’ün ise turizmden kaynaklanan herhangi<br />

bir geliri bulunmamaktadır.<br />

77. Anketi yanıtlayanların % 14’ünün ürettiklerini satarak turizmden yararlanmayı<br />

düşünmekle birlikte; % 86’sının bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Sedir Adası<br />

78. Anketi yanıtlayanların % 73’ü Sedir Adası’na gittiğini, % 27’si ise gitmediğini<br />

belirtmiştir.<br />

79. Anketi yanıtlayanların % 10’una göre Sedir Adası denize girilebilecek bir yer, %<br />

6’sına göre özel kumu nedeniyle gidilen bir yer, % 2’sine göre gezi teknelerinin<br />

gittiği bir yer, % 2’sine göre Kleopatra’nın tatil yeri, % 2’sine göre ören yeri, %<br />

61’ine göre hepsidir. Bilmiyorum yanıtını verenlerin oranı ise % 17’dir.<br />

80. Anketi yanıtlayanların % 81’ine göre Sedir Adası Çamlı Köyü’ne ekonomik katkıda<br />

bulunan, % 19’una göre de bulunmayan bir yerdir.<br />

81. Anketi yanıtlayanların % 16’sı Sedir Adası nedeniyle aile bütçelerine katkıda<br />

bulunulduğunu, % 84’ü ise bulunulmadığını belirtmiştir.<br />

106


82. Ankete yanıt verenlerin % 32’si Sedir Adası nedeniyle gezi teknelerinin gelir elde<br />

ettiğini, % 18’i beldelerinin ünlendiğini, % 36’sı turist getirdiğini, % 14’ü ürünlerinin<br />

satılabildiğini düşünmektedir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Toplum İlişkileri ve Farkındalık<br />

83. Anketi yanıtlayanların % 20’sinin yaşadıkları bölge ile ilgili olarak beldede yapılan<br />

toplantı ve etkinliklere katıldığı, % 80’inin ise katılmadığı belirlenmiştir. Katıldığını<br />

söyleyen 34 kişinin ise katıldığı etkinlik türüne göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur:<br />

Belde ile ilgili toplantılara katılanlar 33 kişi, tarımla ilgili toplantılara katılanlar 1<br />

kişi.<br />

84. Ankete katılanların % 7’si arıcılıkla, % 2’si aşçılıkla, % 2’si avcılıkla, % 2’si dikiş nakışla,<br />

% 1’i halk eğitimle ilgili kurslara katıldığını belirtirken geriye kalan % 86’sı kurslara<br />

katılmadığını belirtmiştir.<br />

85. Anketi yanıtlayanların % 80’i Çamlı Köyü’ne gelip yerleşenlerden memnun olduğu,<br />

% 20’sinin de memnun olmadığı belirlenmiştir.<br />

86. Anketi yanıtlayanların % 14’ü göçüp köylerine yerleşenlerin nüfus artışına neden olup<br />

mevcut yapıyı bozdukları, % 6’sı çevreyi, toplumsal düzeni ve yaşamı bozdukları için<br />

karşı çıktıklarını; geriye kalan % 80’nin ise göçüp yerleşenlerden memnun olduğu<br />

belirlenmiştir.<br />

87. Anketi yanıtlayanların % 16’sı köylerinin daha iyi bir geleceği olması için turizmin<br />

gelişmesine yönelik daha fazla tanıtım yapılmasını, % 11’i çevre temizliğine önem<br />

verilmesini, % 19’u tarih, doğa ve kültürel değerlerin korunması suretiyle herhangi<br />

bir değişimin olmamasını, % 6’sı sahil şeridinin düzenlenmesini, % 2’si yeni iş<br />

alanlarının açılmasını, % 12’si yapılaşmaya izin verilmesini, % 10’u yerel<br />

yönetimlerin halkla daha fazla iletişim kurmasını, % 6’sı yeni eğlence ve dinlence<br />

yerleri açılmasını, % 9’u kooperatif kurulmasını, % 9’u de yöreye özgü kaynakların<br />

geliştirilmesini istemiştir.<br />

107


88. Anketi yanıtlayanların % 22’si Çamlı Köyü’ndeki sorunların çözümlenebilmesi için<br />

SİT’in kaldırılmasını, % 7’si kendilerine tarımsal destek yapılmasını, % 20’si devletin<br />

halkla birlikte çalışmasını, % 51’i ÖÇK’nın daha ılımlı olmasını önermektedir.<br />

89. Anket sorularını yanıtlayanların % 46’sı yörenin en önemli çevre sorunu olarak su<br />

kaynaklarının azalmasını, % 5’i yöreye özgü türlerin kaybolmasını, % 1’i tarımsal<br />

kirliliği, % 9’u verimli toprak alanlarının kaybını, geriye kalan % 39 ise daha farklı<br />

sorunları ifade etmiştir.<br />

90. Anketi yanıtlayanların % 39’u çevrelerindeki nesli tükenen hayvanların olduğunu, %<br />

48’i olmadığını söylerken % 13’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını<br />

ifade etmiştir.<br />

91. Anketi yanıtlayanların % 36’sı yaşadıkları bölgede yöreye özgü kuşların olduğunu, %<br />

27’si olmadığını söylerken % 37’si de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını<br />

ifade etmiştir.<br />

92. Anketi yanıtlayanların %66’sı yaşadıkları çevrede arkeolojik alanların bulunduğunu, %<br />

17’si bulunmadığını söylerken, % 17’si de bu konuda herhangi bir fikirlerinin<br />

olmadığını ifade etmiştir.<br />

93. Anketi yanıtlayanların % 10’u köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum<br />

kuruluşları tarafından toplantılar düzenlendiğini, % 55’i düzenlenmediğini<br />

belirtirken, % 35’i de bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığını ifade etmiştir.<br />

94. Anketi yanıtlayanların % 6’sı köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum kuruluşları<br />

tarafından düzenlenen toplantılara katıldığını, % 94’ü de katılmadığını belirtmiştir.<br />

95. Anketi yanıtlayanların % 21’i yaşadıkları bölgede turizm, % 7’si tarım, % 2’si<br />

balıkçılık kooperatifi bulunduğunu belirtirken geriye kalan % 70’in bu konuda bir<br />

bilgisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.<br />

108


96. Ankete katılanların % 6’sı kooperatif faaliyetlerine katılırken % 94’ü katılmamaktadır.<br />

97. Anketi yanıtlayanların % 14’ü yaşadıkları bölgedeki çevre sorunlarında 10 yıl<br />

öncesine göre daha iyi bir noktaya gelindiğini, % 47’si aynı noktada kalındığını<br />

düşünürken % 39’u ise daha kötü bir noktaya ulaşıldığını ifade etmiştir.<br />

98. Anketi yanıtlayanların % 37’si yöre sorunlarını devletin, % 27’si muhtarlığın, % 11’i<br />

valiliğin, % 2’si halkın, % 6’sı belediyenin, % 30’u da hepsinin birlikte çözeceğine<br />

inandığı belirlenmiştir.<br />

99. Anketi yanıtlayanların % 76’sı çevre koruma ile ilgili yasakları bildiğini, % 24’ü ise<br />

bilmediğini belirtmiştir.<br />

100. Anketi yanıtlayanlarından % 49’u çevre koruma ile ilgili olarak ağaç kesimi ve avlanma<br />

yasaklarını, % 22’si SİT ve ÖÇK kurallarını bildiğini belirtirken % 29’u bu konuda bir şey<br />

bilmediğini ifade etmiştir.<br />

101. Anketi yanıtlayanların % 16’sı SMAP III <strong>Projesi</strong>nden haberdar olduğu, % 84’ünün<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

ise haberdar olmadığı belirlenmiştir.<br />

Çamlı Köyü, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 20 km, Muğla İl Merkezi’ne 50 km uzaklıktadır. Köye<br />

D400 Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolunun Gökbük Mevkii (Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolunun 43ncü<br />

kilometresi) ile <strong>Marmaris</strong> Barajı önünden (<strong>Marmaris</strong>-Muğla karayolunun 12nci kilometresi)<br />

olmak üzere iki ayrı noktasından giriş yapıp, ortada akan Kocaalan Çayı’nın iki yakasını bir<br />

vadi boyunca izleyen iki ayrı yoldan ulaşılmaktadır. <strong>Marmaris</strong> Barajı kavşağından giriş yapan<br />

yol daha çok kullanılmaktadır.<br />

Çamlı-<strong>Marmaris</strong>-Çamlı arasındaki ulaşım, S.S. 159 No.lu Taşıma Kooperatifine ait minibüslerle<br />

yaz aylarında günde 10 kez, kış aylarında ise günde 3 kez yapılan seferlerle karşılanmaktadır.<br />

109


COĞRAFİ YAPI<br />

Çamlı Köyü, kuzeyden (Çetibeli Köyü) gelen Günnücek Deresi ile birleşip vadi boyunca akan<br />

ve Çamlık Koyu yakınında büyük bir azmak oluşturan Kocaalan Çayı boyunca bir vadinin iki<br />

yakasına kurulmuş dağınık yerleşimlerden oluşmaktadır. Yerleşimin olduğu başlıca mahalle<br />

ve mevkileri Bucakalan, Gökbük, Köprüyanı, Köybüşü, Köylük, Okulyanı, Taşbükü, Taşhan<br />

mevkileri ile İncekum Plajı ve Boncuk Koyu’dur. Köyün bazı bölgelerinde site şeklinde<br />

düzenlenmiş yerleşimler bulunmaktadır.<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Çamlı<br />

Köyü’ne ait arazilerin, Akçakapız Burnu-Orata (Orta) Ada Deniz Feneri-Ördek Kayası-Domuz<br />

(Karaca) Burnu-Kargı Burnu-Kızıl Tepe-Göktaş Tepesi (427 m) Çevlik Tepe-Çevik Tepe-<br />

Gökbükbaşı Tepesi (353 m)- Aktaş Tepe-Sandal Tepe (344 m)-Kızılbaşı Tepesi-Akçakapız<br />

Burnu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki<br />

coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Göktaş Tepesi (427 m): Karacasöğüt Köyü sınırındadır.<br />

2. Kışla Tepe (414 m): Değirmenyanı Mahallesi’nin batısındadır.<br />

3. Ören Tepe (371 m): Gökbük Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

4. Sandallı Tepe (344 m): Okulyanı Mevkii’nin doğusundadır.<br />

5. Kızılbaşı Tepesi (337 m): Bucakalanı Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

6. Yanıkkale Tepesi (333 m): Değirmenyanı Mahallesi’nin batısındadır.<br />

7. Böğürtlencik Tepesi (306 m): Değirmenyanı Mahallesi’nin batısındadır.<br />

8. Baklatarlası Tepesi (98 m): Çamlı Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

9. Tülübelen Tepesi (94): Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolu Çamlı Köyü girişindeki orman<br />

bakımevinin kuzeyindedir.<br />

110


Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Aktaş Tepe: Muğla-<strong>Marmaris</strong> Yolu üzerindeki sığla ormanının kuzeyinde ve Çetibeli<br />

Köyü sınırındadır.<br />

2. Asar Tepe: <strong>Marmaris</strong>-Muğla karayolunun kenarında ve Çevlik Tepe’nin tam<br />

karşısındadır.<br />

3. Avlubozuk Tepesi: Boncuk Koyu’nun kuzeydoğusundadır.<br />

4. Çevik Tepe: <strong>Marmaris</strong> Barajı’nın kuzeybatısında, <strong>Marmaris</strong>-Muğla karayolunun<br />

kenarındadır.<br />

5. Curabelen Tepesi: Boncuk Koyu’nun doğusundadır.<br />

6. Çevlik Tepe: <strong>Marmaris</strong> Barajı’nın batısında, <strong>Marmaris</strong>-Muğla karayolunun<br />

kenarındadır.<br />

7. Gökbükbaşı Tepesi: Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolunun doğusunda, <strong>Marmaris</strong> Barajı’nın<br />

kuzeyindedir.<br />

8. Hacıvelitaşı Tepesi: Boncuk Koyu’nun doğusundadır.<br />

9. Kara Tepe: Ilıca Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

10. Kezbel Tepe: Bucakalan Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

11. Kızılağaç Tepesi: Karaca Koyu’nun doğusundadır.<br />

12. Kızılbaşı Tepesi: Çamlı Koyu’nun batısında ve Çetibeli Köyü sınırındadır.<br />

13. Kızılbayır Tepesi: Çamlı Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

14. Kızıltepe: Karacasöğüt Köyü sınırında, Boncuk Koyu’nun güneydoğusundadır.<br />

15. Koy Tepe: Sedir (Şehir) Adası’nın doğusundadır.<br />

16. Köy Tepe: Azmak’ın olduğu Kapılı Mevkii’nin batısındadır.<br />

17. Küçükasar Tepesi: Çetibeli Yangın İlk Müdahale Ekibi Binası ile <strong>Marmaris</strong> Barajı’nın<br />

karşısındadır.<br />

18. Gözleme Tepe: Sedir (Şehir) Adası’nın doğusundadır.<br />

19. Medinetaşı Tepesi: Okulyanı Mevkii’nin doğusundadır.<br />

20. Ortaca Tepe: Karacasöğüt Köyü sınırındadır.<br />

21. Pirenalan Tepesi: Taşbükü’nün kuzeydoğusundadır.<br />

22. Yurt Tepe: Taşbükü’nün kuzeydoğusundadır.<br />

111


BURUNLAR<br />

1. Akçakapız Burnu: Çetibeli Köyü sınırındadır.<br />

2. Çapa Burnu: Orata (Orta) Adası’nın kuzeydoğusundadır.<br />

3. Domuz (Karaca) Burnu: Taşbükü’nün güneyindeki uzun dilin ucundadır.<br />

4. Kargı Burnu: Karaca Koyu’nun kuzey ucudur.<br />

DENİZ FENERLERİ<br />

1. Orta Ada Deniz Feneri: Orata (Orta) Adası’nın kuzey-batı ucunda bir deniz feneri<br />

KOYLAR<br />

bulunmaktadır.<br />

1. Çamlı Koyu: Kocaalem Çayı’nın geniş ve uzun bir azmak oluşturarak denize ulaştığı<br />

bölgedeki koydur. Kuzeybatısında Çamlı ya da Gelibolu Adası olarak adlandırılan<br />

küçük bir ada bulunmaktadır.<br />

2. Taşbükü: Köyün güneybatısında, Çapa Burnu ile Domuz (Karaca) Burnu arasında<br />

bulunan bir koydur. Kuzeybatısında Sedir (Şehir), Orata ve Küçük adalar bulunur.<br />

Koyun sahilinde 1/3’lük payı Devlet Planlama Teşkilatı’na, 2/3’lük payı Merkez<br />

Bankası’na ait 600 kişilik bir dinlenme tesisi terkedilmiş bir vaziyette bulunmaktadır.<br />

3. Boncuk Koyu: Domuz (Karaca) Burnu ile Kargı Burnu arasındaki Boncuk Koyu’nda<br />

ADALAR<br />

Çamlı Köyü Muhtarlığı’nca işletilen İncekum Plajı ile Orman ve Çevre Bakanlığı’ndan<br />

kiralanan arazi üzerinde kurulan Boncuk Karavan Kampı Tesisleri bulunmaktadır.<br />

1. Sedir (Şehir) Adası: Eski adı sırasıyla Kedrai, Kadrai ve Sideyri’dir. Şehir Adası olarak<br />

da anılmaktadır. Alanı 1 km²’den az olup en yüksek yeri 16 m’dir.<br />

2. Orata (Orta) Ada:<br />

112


3. Küçük Ada: Orata (Orta) Ada ile anakara arasında yer alan ve antik dönemlerde<br />

mezarlık alanı olarak kullanılmış küçük bir adadır.<br />

4. Çamlı (Gelibolu) Adası: Çamlı Koyu’nun güneyinde bulunan küçük bir adadır. 19.800<br />

metrekare büyüklüğündeki ada özel mülkiyettedir.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Aktaş Deresi: Muğla-<strong>Marmaris</strong> yolu paralelinde akıp Kocaalan Çayı ile birleşmektedir.<br />

2. Değirmendere: Ilıca Mahallesi’nin batısından gelip Kocaalan Çayı ile birleşmektedir.<br />

3. Dünek Deresi: Çamlı Koyu’nun kuzeyinden Çamlı Koyu’na dökülmektedir.<br />

4. Gökbük Deresi: Gökbük Mevkii’nden akıp Kocaalan Çayı ile birleşmektedir.<br />

5. Günnücek Deresi: Çetibeli Köyü’nden gelip Gökbükü Mevkii’nde Kocaalan Çayı ile<br />

birleşen küçük bir deredir.<br />

6. Kale Dere: Ilıca Mahallesi’nin batısından gelip Kocaalan Çayı ile birleşmektedir.<br />

7. Kapılı Dere: Çamlı Koyu’nun kuzeyinden Çamlı Koyu’na dökülmektedir.<br />

8. Karataş Deresi: Bucakalan Mahallesi’nin güneyinden doğup kuzeye doğru ilerleyen ve<br />

Çamlı Koyu’ndan denize dökülen bir deredir.<br />

9. Kışlıca Deresi: Göktaş Tepesi’nin (427 m) kuzeydoğusundadır.<br />

10. Kocaalan Çayı: Yapımına 1998 yılında başlanıp 2005 yılında işletmeye alınan<br />

<strong>Marmaris</strong> Barajı’nı oluşturan Kocaalan Çayı, baraj sonrasında köy yerleşimlerinin<br />

bulunduğu vadi içindeki Gökbük, Köprüyanı, Köybüşü ve Köylük mevkilerini geçerek<br />

ve sahile yaklaştığında geniş bir azmak ve bataklık alan oluşturarak Çamlık Koyu’ndan<br />

denize dökülür.<br />

11. Müslüm Deresi: Köylük Mevkii’nin kuzeyinden güneye akıp Çamlık Koyu’na<br />

dökülmektedir.<br />

12. Suuçan Deresi: Gökbük Mevkii’nden akıp Kocaalan Çayı ile Birleşmektedir.<br />

KUYULAR<br />

1. Tatlısu Kuyusu: Taşbükü’ndedir.<br />

113


DOĞAL SU KAYNAKLARI<br />

2. Karapınar: Köprüyanı Mahallesi’ndedir.<br />

PLAJLAR<br />

1. Kleopatra Plajı: 30 m X 15 m boyutlarında oldukça küçük bir plajdır. Bu plaj,<br />

Anadolu’nun hiçbir kıyısında bir benzerinin görülmediği kumuyla meşhurdur. Bu eşsiz<br />

kumun ünlü Romalı komutan ve hatip Marcus Antonius tarafından Kleopatra için<br />

Mısır’dan getirildiği söylencesi adanın ve bu sahilin, Kleopatra adıyla anılmasına<br />

neden olmuştur. Kristal kumlar, karbonatlı çamurun bir çekirdek etrafında<br />

birikmesinden meydana gelmiştir. Deniz suyuna karışan karbonatça zengin tatlı<br />

sulardaki karbonat, ince bir kum tanesi etrafında halkalar halinde biriken oolit ve<br />

pizolit kumları oluşturmaktadır. Sedir Adası kumsalında ooid kumu meydana getiren<br />

etkenler bugüne kadar kesin olarak saptanamamıştır.<br />

2. İncekum Plajı: Boncuk Koyu’nda bulunan İncekum Plajı, Çamlı Köyü Muhtarlığı’nca<br />

işletilmektedir. Plaj yoluna arabaların girişi yasak olup ulaşım traktörlerin çektiği ve<br />

“çekçek” denilen römorklarla sağlanır<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

1) Kedreai Antik Yerleşimi: Rodos Peraiası içinde, Gökova Körfezi’ni Datça-Bozburun<br />

Yarımadası’na kara ve denizden bağlayan ticari ve stratejik konumuyla önemli bir geçiş yolu<br />

üzerindeki Kedreai, kıyı Karya’nın Helenleşme sürecindeki yapısal durumunu belgeleyen<br />

önemli bir yerleşmedir. Kedreai’de ilk araştırmalar, 19. yüzyıl sonunda bölgeyi ziyaret eden<br />

seyyah raporlarına yansıyan araştırmalara konu olmuştur.<br />

19. yüzyılın sonu, 20nci yüzyılın başında kenti ziyaret eden Diehl, Cousin, Deschamps ve<br />

Guidi'nin yazılarında bu iki ada Şehiroğlu adası ya da Şehiradası olarak geçmektedir. 1954<br />

yılında Bean ve Cook tarafından kentte yüzey araştırmaları yapılmıştır. En son yüzey<br />

araştırması 2005, 2006, 2007, 2008, 2010 ve 2011 yıllarında Adnan Diler ve ekibi tarafından<br />

yapılmıştır.<br />

114


Yerleşim, Rodos Peraiası’nın en önemli köylerinden (deme) biridir. Eski adı sırasıyla Kedreai,<br />

Kadrai, Sideyri ve Şehiroğlu’dur. Şehir Adası olarak da anılmaktadır. Kıyıdan 185 m uzaklıktaki<br />

adanın büyüklüğü 1 km²’den az olup en yüksek yeri 16 m’dir. Yaklaşık 804 metre<br />

uzunluğundaki ada, ortada bir kıstakla ikiye ayrılmıştır.<br />

Kedreai adının Luwi dilinden geldiği sanılmaktadır. Büyük olasılıkla da Hellen dilinden<br />

değişerek "Kadra halkının kenti" anlamında Kedreai veya Kadrai olmuştur. Ksenephon’un,<br />

halkını yarı Yunanlı-yarı Barbar olarak tanımladığı bu yerleşimin tarihçesi ve kuruluşu ile ilgili<br />

bilgiler sınırlıdır. Miletoslu Hekataios, M.Ö. 6. yüzyılda buradaki yerleşimden bahseder. Kent,<br />

M.Ö. 404-428'de Karia <strong>Birliği</strong>’ne, daha sonra da Attika Delos Deniz <strong>Birliği</strong>’ne katılarak yıllık<br />

3.000 drahmi aidat vermiş; M.Ö. 439’da bu tutar 2.000 drahmiye düşürülmüştür. Ksenophon,<br />

M.Ö. 405-406 tarihli Atina-Sparta savaşında Spartalı kumandan Lysandros’un Kedreai'yi<br />

kuşattığını, Atinalıların yanında yer alan kenti ele geçirdiğini ve halkını cezalandırmak için esir<br />

pazarında sattığını söyler. Bu olaydan sonra Kedreai eski parlak günlerine bir daha<br />

kavuşamamıştır. Kentte yaşayan halkın bir kısmının Karyalı olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü<br />

Ksenephon halk için “Kedreati” demiştir. Kedreai Kenti'ne ait sikke bulunamamıştır. Kentin<br />

kendi adına para basmadığı düşünülmektedir.<br />

Kent M.Ö. 11. yüzyılda Rodos egemenliğine girmiş ve bu durum dini inançta bir değişime<br />

neden olmuştur. M.Ö. II-I. yüzyıllarda yerleşimin iki önemli kültü olan Apollon Pythios ve<br />

Apollon Kedrieus kültlerinin aynı rahip tarafından idare edildiği bilinir.<br />

Yazıtlardan Rhodoslu bir heykeltıraş olan Simias'ın M.Ö. 2. yüzyılda burada yaşadığı<br />

öğrenilmektedir. M.S. 1. yüzyılda İmparator Vespasianus adına bir şeref payesi dikilmiştir.<br />

Kedreai'nin yakınındaki Gelibolu Vadisi'nde yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılan amphora<br />

atölyeleri ve çeşitli kaleler antik dönemde bu bölgenin önemli bir yer olduğuna işaret<br />

etmektedir. Ancak vadide ya da yakınlarında bir kent ya da demos (köy) yoktur. Barındırdığı<br />

kamu binaları göz önünde bulundurularak Kedreai'nin Gelibolu arazisine sahip olabileceği<br />

öne sürülmüştür. Özerk bir kent olan Kedreai'nin; komşu demoslardan daha sivil karakterli<br />

bir yapıda olduğu da belirtilmekte ve aynı zamanda Rodos için deniz üssü görevi üstlenmiş<br />

olabileceği belirtilmektedir.<br />

115


Kedreai antik yerleşiminin Klasik Çağdaki varlığı bilinse de yerleşim en parlak dönemini,<br />

kalıntılardan ve yazıtlardan da anladığımız kadarıyla Hellenistik Dönemde yaşamıştır.<br />

Surlar: Adada Hellenistik döneme ve öncesine ait ayakta kalan en önemli kalıntılar surlardır.<br />

Adayı neredeyse ortadan ikiye ayıran kıstağın doğu bölümü yaklaşık 350 metre<br />

uzunluğundaki surlarla çevrilidir. Tiyatronun doğu yanından kuzey ve güneye yönelen surlar,<br />

adanın kıyı çizgisine yakın yükseltileri izleyerek sivil ve dinsel yapıları çepeçevre<br />

kuşatmaktadır. Ayrı surlar Roma ve Bizans döneminde de onarılarak kullanılmıştır.<br />

Suru destekleyen kare planlı kulelerden güneyde olanı oldukça iyi korunmuş durumdadır.<br />

Genişlikleri aynı uzunlukları farklı olan bloklar bosajlıdır. Bu açıdan kule Hellenistik Dönem<br />

işçiliği yansıtmaktadır. 2008 yılında yapılan araştırmalarda tiyatronun doğusundan geçen<br />

surların en geç Hellenistik çağda inşa edildiği anlaşılmıştır. Kuzey surlar biri batıda diğeri<br />

doğuda olmak üzere iki kule ile güçlendirilmiştir. Kuzey surların doğusundaki kule<br />

diğerlerinden daha büyük boyutlardadır. Kulenin inşa edildiği kuzeydoğu köşenin topografik<br />

olarak oldukça alçak ve savunma bakımından zayıf olması nedeniyle yapı, kuleden çok bir iç<br />

kale görünümündedir. Girişinin batı duvarında olduğu tespit edilmiştir. Doğu surlarının orta<br />

kesiminin batısından güneye doğru dik bir şekilde uzayıp daha sonra batıya yönelen<br />

Hellenistik gelenekte bosajlı bloklardan oluşturulmuş oldukça sağlam duvarların büyük<br />

olasılıkla adanın en eski yapı terası duvarları olduğu düşünülmektedir. Bu duvarların<br />

Kedreai'de sur ve yapı duvarlarında görülmeyen çerçeveli isodom tekniğiyle yapıldığı<br />

saptanmıştır.<br />

Surla çevrili alanın içinde Hellenistik ve Roma Dönemi'ne tarihlenen kamusal yazıtlar ile<br />

Hellenistik Dönem çanak çömleği; ayrıca sigillata (bir tür seramik bezemesi) ve Bizans<br />

Dönemi malları bulunmuştur. M.Ö. 4. yüzyıllara ait olan siyah firnişli parça azdır.<br />

Tiyatro: Adanın en dikkat çekici diğer bir yapısı da tiyatrosudur. Bu tiyatro Peraia’da olduğu<br />

bilinen üç tiyatrodan biridir. Sağlam olarak günümüze ulaşan tiyatro, kuzey yamaçta, kent<br />

yerleşiminin merkezinde, doğu yanından geçen surların dışında konumlanmıştır. İnşasında<br />

yerel kalker ve konglomera kullanılmıştır. Girişteki tabelada 5.000 kişilik olduğu belirtilmekle<br />

birlikte 2.000 kişilik olduğu hesaplanmıştır. Tiyatronun kentin boyutlarına göre büyük olması,<br />

116


Kedreai'nin zaman zaman düzenlediği oyunlara başka kentlerden gelenler olduğu<br />

düşüncesiyle açıklanmaktadır. Tiyatronun sahne binası büyük ölçüde tahrip olmuş, buna<br />

karşın caveası (oturma sıraları) oldukça iyi korunmuştur. Yapının, zeytin ağaçlarıyla kaplanmış<br />

bugünkü görünümünde 15-16 oturma sırası sayılabilmektedir. Sol yandaki oturma sıralarının<br />

üstten ikisinin devrilip zamanla yok olduğu, eğiminden anlaşılmaktadır. Henüz toprak altında<br />

bulunan sahne kenarındaki iki sıra da eklenince yaklaşık 20 sıralı bir tiyatro olabileceği<br />

sonucuna ulaşılır. Kedreai tiyatrosunu tek kademeli ve sekiz merdivenli yolla üçgen şeklindeki<br />

9 kısma (cunei) ayrılmıştır; ancak diazoma izine rastlanmamıştır. Sahne binasının yüksekliği<br />

ortalama 16 ayak olmalıdır. Sahne binasının arkasında sütunlu bir galeri olduğu<br />

düşünülmektedir. Ancak sahne binasına ait kalıntılar henüz kazılmadığından kesin yargılara<br />

varmak zordur. Bosajlı taşlarla gerçekleştirilen mükemmel duvar işçiliği, tiyatronun<br />

Hellenistik kaynaklı olduğunun önemli bir kanıtıdır.<br />

Agora: Yerleşmenin batısında ve limanın yakınındadır. İşçilik açısından M.Ö. 4. yüzyıla işaret<br />

eden bir duvarın agoraya ait olduğu düşünülmüştür. Burada, normal olarak çoğunluğu Pazar<br />

yerini süsleyen tipte çok sayıda yazıt ele geçmiştir. Bu yazıtlar Kedreai’da kutlanan en<br />

azından üç tane atletik festival olduğundan söz eder ki; buna göre yerleşimin bir stadiona<br />

sahip olması gerekir. Ancak tüm araştırmalara karşın bu stadionun yeri bulunamamıştır.<br />

Tapınak / Kutsal Alan: Dor düzeninde yapıldığı anlaşılan tapınak, kentin merkezine yakın bir<br />

yerdedir. Kutsal alana girişi sağlayan kapılara ait eşik ve söveler mevcuttur. Kutsal alan<br />

içindeki tapınağın planı kesin olarak anlaşılamamıştır. Bunun nedeni sonradan kiliseye<br />

çevrilmesinden kaynaklanır. Tapınağın duvarlarını oluşturan bloklar bosajlıdır. Tapınak<br />

civarında ele geçen mimari malzemeden; yapıda Dor düzeninin uygulandığı anlaşılmıştır.<br />

Kutsal alanda bulunan üç silindirik sunaktan ikisi bukranion (boğa motifli) ve girland motifli;<br />

üçüncüsü ise yılan kabartmalıdır. Araştırmacılar yılanın Apollon ile ilişkili kutsal bir hayvan<br />

olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, İtalyan araştırmacılar tarafından bulunmuş olan iki yazıttan,<br />

Apollon'un Kedreai'nin baş tanrısı olduğu; Apollon Kadrieus ve Apollon Pythios olarak anıldığı<br />

ve bu tapınağın da kendisine ithaf edildiği belirtilmiştir. 2008 yılında Diler ve Gümüş<br />

tarafından yapılan yüzey araştırmasında büyük olasılıkla tapınağın kuzey portikosuna<br />

(sütunlu giriş kapısı) ait olabilecek sütun stylobatı (sütunların üzerine oturtulduğu taş temel)<br />

117


saptanmıştır. Stylobat blokları üzerinde sütun oturma yerleri ile dübel yuvaları<br />

görülebilmektedir.<br />

Sarnıç: 2006 ve 2007 yıllarında A. Diler ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırması<br />

kapsamında yapılan çalışmalarda kıstağın güneyinde denize yakın alandaki yoğun bitki<br />

dokusunun altında gizlenmiş bulunan su kuyusu, adada sarnıçlardan başka su kuyularından<br />

da su sağlandığını göstermesi bakımından önem taşımaktadır.<br />

Konut Alanları: Kedreai'nin, Klasik Dönem'e ait konut alanları tespit edilememiştir.<br />

Antik Liman: Antik limanla ilgili kalıntılar ve limanı çevreleyen yapıların varlığı, 2006 ve 2007<br />

yıllarında A. Diler ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırması kapsamında yapılan<br />

çalışmalarda da görüldüğü gibi, adanın kuzey doğu bölümünde, ada ile anakara arasındaki<br />

bölümde görülmektedir. Ayrıca Sedir Adası'nın kuzeyindeki küçük adanın kıyısında; bir<br />

kayalıkta gözlenen girintinin küçük bir gemiyi içine alabilecek boyutta olduğu ve tersane işlevi<br />

taşıyabileceği ileri sürülmüştür. Zamanında çevrede sedir ağacının yoğun olması da bu görüşü<br />

desteklemektedir.<br />

Nekropolis (Mezarlık Alanı): Sedir Adası'ndaki yerleşimin karşısındaki Koy Tepe ve Gözleme<br />

Tepe üzerinde ve kıyısındadır. Roma Dönemi'ne tarihlenen nekropoliste; kütlevi tarzda inşa<br />

edilen mezarlar Knidos ve Iasos'takileri, büyük taş lahitler ise Keramos'takileri andırmaktadır.<br />

2006 ve 2007 yıllarında Adnan Diler ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırması kapsamında<br />

iç limanın gerisinde güney kıyıya yakın yerde yoğun bitki örtüsü altında gizlenmiş duvar<br />

uzantılarının benzerleri ana karada görülen etrafı dört yönde duvarlarla sınırlandırılmış<br />

"temenos mezar" denilebilecek türden bir mezara ait olduğu anlaşılmıştır.<br />

İşlik: 2006 ve 2007 yıllarında A. Diler ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırması<br />

kapsamında bulunan Roma dönemi mezarının kuzeydoğu yakınında üzerinde 0.74x0.86x0.47<br />

m boyutlarında niş şeklinde yuva olan blok, baskı-kolu pres tekniğinde işletilen yağ<br />

işliklerinde kullanılan pres kalasının ucunun desteklenmesi amacıyla kullanılan bir işlik<br />

döşemi ortaya çıkmıştır. Bu da yakında bulunan bir işliğin varlığını kanıtlamaktadır.<br />

118


Tarihi kaynaklarda adanın Bizans dönemine ait çok az bilgi bulunmaktadır. Buna karşın<br />

adadan günümüze ulaşan kalıntıların büyük bir kısmı Bizans dönemine aittir. Kalıntılar bize<br />

adanın Bizans döneminde önemli bir ticari ve dinsel merkez durumunda olduğunu<br />

göstermektedir.<br />

Kıstığın doğu tarafında sahil boyunca denizin içinde surlara doğru karada izleri bugün bile<br />

takip edilebilen liman yapıları adadaki ticari yapılaşmanın günümüze ulaşan kalıntılarıdır.<br />

19. yüzyılda adayı ziyaret eden gezgin ve araştırmacılar kentteki ticari etkinliklerin merkezi<br />

agora olarak bu yapıyı göstermişlerdir. Agora, Bizans dönemine kadar çeşitli değişikliklere<br />

uğramış, günümüze Bizans dönemindeki biçimi ile ulaşmıştır. Geniş bir alanı kaplayan bu<br />

Bizans yapısı bir avlu etrafında yan yana sıralanan mekânlardan oluşmaktadır. Bu yapıda<br />

Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait duvar dokularını bir arada görmek mümkündür.<br />

Bizans dönemi varlığının en önemli yapıları hiç kuşkusuz dini yapılardır. Adada ikisi kıstağın<br />

batı tarafında olmak üzere beş büyük kilise ile birçok şapel bulunmaktadır. Bu kiliselerden en<br />

büyüğü kıstağın batı tarafında yer alan ve Büyük Bazilika olarak adlandırılan yapı, adanın<br />

Bizans dönemine ait kalıntılarındandır. Karia'nın en büyük bazilikalarından biri olan yapı,<br />

35.50 x 19 metre boyutlarında, üç nefli, tek apsisli, sütunlu bazilikal tasarıdadır. Orta nefi<br />

taşıyan mimari elemanlar ve zemini yer yer korunmuştur. Yoğun taş dolgu altında kalmış<br />

kalıntıya ilişkin, iyi işçilikli çok sayıda bezemeli mimari parça bulunmaktadır. Yapıda devşirme<br />

malzemeye yoğun bir şekilde yer verilmiştir. Yapı V-VI. yüzyıllara tarihlenmektedir.<br />

Kıstağın doğu tarafında surla çevrili alanın içinde adanın ikinci büyük bazilikası<br />

bulunmaktadır. Yapı içinde erken döneme tarihlenebilecek birçok mimari plastik eser<br />

bulunmaktadır. Sedir Adası’nın bir diğer kilisesi doğu limanı kıyısında yer almaktadır. Apsisleri<br />

denizin içinde olan yapının bazı noktalarında taban mozaikleri görülmektedir.<br />

Orata (Orta) Adası: Sedir Adası’nın kuzeyindeki Orata Adası’ndaki kalıntılara genel olarak<br />

bakılırsa, bunların gösterdikleri işçilik ve yapı tekniğin daha çok Bizans geleneğini yansıttığını<br />

söyleyebiliyoruz. Adanın yüksek noktasındaki bir gözetleme kulesi dışında olasılıkla tersane<br />

119


olabilecek bir yapı yanında şapel ve kıyıda yerleşik bir kaç liman yapısı dışında yapı kalıntısı<br />

görülmez.<br />

Küçük Ada: Orata (Orta) Ada ile anakara arasındaki Küçük Ada ise antik dönemlerde, kıyıdan<br />

rahatlıkla görülebilen lahdin de kanıtladığı gibi nekropol (mezarlık) alanı olarak kullanılmıştır.<br />

2) Taşhan: Taşhan Park & Texile Outlet olarak adlandırılan alışveriş merkezinin karşısında ve<br />

yol kenarında bulunup, Türkiye Kültür Mirası Kataloğunda 109/118 sıra numarası kayıtlı olan<br />

tarihi Taşhan binasıdır.<br />

3) Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi: 3.000 metrekarelik bir alanda<br />

arkeolojik ve etnografik eserleri sergileyen müzenin kurucusu işadamı Ahmet Urkay’ın 1995<br />

yılında koleksiyonerlik belgesi alarak başlattığı taşınır kültür varlıklarını toplama işi 2005<br />

yılında Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı’nın izniyle bir müzeye dönüşmüştür.<br />

Müzenin arkeolojik eserlerin sergilendiği bölümünde M.Ö 3000 ‘den itibaren çeşitli dönem<br />

eserleri sergilenmektedir. Hellenistik, Roma, Bizans devirlerine ait taş, pişmiş toprak, cam,<br />

bronz eserler arasında kandiller, testiler, koku şişeleri, kâseler, takılar sayılabilir. Mermerden<br />

yapılma eserler arasında mimari parçalar önemlidir. Ayrıca arkeoloji bölümündeki büyük<br />

pithoslar da görülmeye değerdir.<br />

Müzenin etnografik bölümü ise binanın her katındaki bölümlerle bahçedeki eserlerden<br />

oluşmaktadır:<br />

1. Giriş Katı: Türk evi şeklinde döşenen 4 oda ve vitrinlerde el yazması Kuran-ı Kerim’ler, yazı<br />

takımları, uçkur peşkir, giysi gibi el işlemeleri yanında seramikler, bakır mutfak eşyaları kahve<br />

takımları, ziller, çanlar, anahtarlar, Osmanlı kılıç ve tüfekleri, teraziler, saatler, gramofonlar<br />

ve fotoğraf makineleri sergilenmektedir.<br />

2. Üst Kat: Ahşap eserler bölümünde evlere ait ahşap kapı, pencere ve dolaplar, sobalar,<br />

mangalar, sandıklar, beşikler sergilenmektedir. Bu bölümde ayrıca tarım araçları da<br />

sergilenmektedir.<br />

120


3. Alt Kat: Bu kattaki halı ve kilim bölümünde çok sayıda halı ve kilim sergilenmektedir.<br />

Müze Bahçesi: Çeşme taşları, ocak taşları, kuyu ağızlıkları, dibekler ve taş eserler<br />

sergilenmektedir.<br />

Müze haftanın her günü ücretsiz olarak ziyarete açıktır.<br />

4) Çamlı-Çınar Amphora Atölyesi: Hellenistik dönem boyunca ekonomisinin önemli<br />

bölümünü şarap ihracatının oluşturduğu Rodos devletiyle, ona bağlı olarak yönetilen Rodos<br />

Peraiası’nda, bağcılık ve şarap üretimi önemli bir yer tutmaktaydı. G. Bean ve J.M. Cook,<br />

bölgede yaptıkları yüzey araştırmalarında, Peraia’nın kuzey sınırının başlangıcını oluşturan<br />

Kallipolis civarında üç amphora atölyesinden söz etmektedirler. J.Y. Empereur’un Kallipolis’te<br />

(Gelibolu) yaptığı yüzey araştırmalarında, M.Ö. I – M.S. II. yüzyıllar arasında üretilen Geç<br />

Rodos amphoralarının çöplükleri belirlenmiştir. Büyük boyutlu bir amphora üretimini işaret<br />

eden seramik çöplüklerinin yakınında ele geçen gül sembollü bir eponym (Simylinos)<br />

mühürü, buradaki üretimin Hellenistik dönemde başlamış olabileceğini göstermektedir.<br />

Çamlı Köyü’nün sınırları içinde 1984 yılında Ersin Doğer ve A.Kaan Şenol tarafından yapılan<br />

yüzey araştırmalarında, Geç Rodos amphora üretiminin düşünülenden daha yoğun olduğunu<br />

gösteren seramik çöplükleri ortaya çıkarılmıştır. 1995 yılında, Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolunun<br />

Çamlı Köyü yol ayrımının 3 km kuzeybatısında bulunan Çınar mevkiinde, köy suyolu döşeme<br />

çalışmaları sırasında çevreye yayılan amphora atıkları, daha önce bilinmeyen bir amphora<br />

atölyesinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.<br />

Diğer Tescilli Kültür Varlıkları<br />

Gelibolu (Galliopolis) Yerleşimi: I. ve III. Derece Arkeolojik Sit / Türkiye Kültür Mirası Kataloğu -<br />

Sıra No: 29/118<br />

DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

1) Çamlı Köyü, Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi alanında bulunmaktadır.<br />

121


2) Bucak Orman Dinlenme Yeri (B Tipi)<br />

<strong>Marmaris</strong>-Muğla kara yolunun 15. km’sindeki Çamlı Köyü sapağından 5 km. uzaklıktaki Çamlı<br />

(Kerme) Körfezi üzerinde 10 hektarlık bir alandadır. 11.06.2004 tarihinde hizmete girmiş olup<br />

büfe, WC, telefon, su, yol ve elektrik hizmetleri mevcuttur. Turistik ve tarihi Sedir Adası’na<br />

deniz motorları buradan kalkmaktadır.<br />

3) Köyde ayrıca Hediye ve Halil Koçyiğit tarafından işletilen bir perma kültür sanat evi<br />

bulunmaktadır.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

Çamlı Köyü’nün muhtarı Özkan Kalkan’dır.<br />

SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik<br />

Çalışması verilerine göre köyde bir sağlık evi, bir köy odası, bir kahve, bir kütüphane, bir<br />

cami, 3 kooperatif (deniz taşımacılığı, dolmuşçuluk ve Muğla’ya bağlı arıcılık kooperatifi), 3<br />

restoran ve 3 otel vardır.<br />

Çamlı Köyü’nde 2007 yılı verilerine göre 220 hane bulunmaktadır.<br />

Eğitim: Çamlı Köyü’nde herhangi bir eğitim kurumu olmayıp Çetibeli Köyü’ndeki Ali Fikret<br />

Bilgin İlköğretim Okulu’na taşımalı sistemle giden öğrencilerin bir kısmı özel servis araçlarıyla<br />

bir kısmı da S.S. 220 No.lu öğrenci servisi ile taşınmaktadır. SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong><br />

kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması verilerine göre<br />

Çetibeli’ne giden öğrencilerin sayısı 43, <strong>Marmaris</strong>’e giden öğrencilerin sayısı 43, Muğla’ya<br />

giden öğrencilerin sayısı ise 3’dür.<br />

PTT: Çamlı Köyü’nde PTT şubesi yoktur.<br />

Sağlık Kuruluşu: Çamlı Köyü’nde herhangi bir sağlık kuruluşu yoktur.<br />

122


KÖY ALTYAPISI<br />

Çamlı Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi yoktur.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Çamlı Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, meyve tarımı (çilek), hayvancılık ve balıkçılık<br />

gibi tarımsal faaliyetlerle turizme dayanır. Ancak, 1996’da yaşanan yangın felaketi nedeniyle<br />

izleyen yıllarda arıcılık yok denecek kadar azalmakla birlikte son yıllarda tekrar artmaya<br />

başlamıştır. Köyde arıcılık yapan 45 hanenin yaklaşık olarak 10.184 adet kovanı<br />

bulunmaktadır.<br />

Yetiştirilen başlıca meyveler portakal, mandalina, greyfurt, kivi, avokado, üzüm, ceviz, erik,<br />

elma, şeftali, yaban dağ çileği ve çilektir. Köyde hane başına düşen tarım arazisi miktarı<br />

ortalama olarak 10 dönümdür.<br />

Yerleşimdeki yaklaşık 65 hane büyükbaş hayvan beslemekte ve her haneye ortalama 3 adet<br />

büyükbaş hayvan düşmektedir. Bunun yanında az da olsa bazı haneler koyun, keçi gibi<br />

küçükbaş hayvan da beslemektedir.<br />

Köyde son yıllarda gelişen sektör, yeme-içme ve eğlence tesislerinin artması birlikte ortaya<br />

çıkan turizme yönelik servis sektörü olmuştur. Kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri ile düğün ve<br />

eğlence (paintball, at safari) organizasyonları yapan bu tesisler, özellikle yakındaki <strong>Marmaris</strong><br />

ilçe merkezinin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bu hizmetlere yaz aylarında köy muhtarlığı ve SS<br />

Deniz Taşıcılar Kooperatifi tarafından üstlenilen Sedir Adası tekne gezileri ile İncekum Plajı<br />

işletmeciliği eklenmekte; böylelikle köyün temel ekonomik faaliyetleri turizm çerçevesinde<br />

yoğunlaşmaktadır.<br />

Yaz aylarında Sedir Adası tekne gezilerini gerçekleştiren SS Deniz Taşıyıcılar Kooperatifi’nin<br />

toplam 24 teknesi bulunmaktadır. Ayrıca, Çamlı-<strong>Marmaris</strong>-Çamlı arasındaki ulaşım hizmeti,<br />

SS 159 No.lu Taşıma Kooperatifi’ne üye olan minibüslerle, Çetibeli Ali Fikret Bilgin İlköğretim<br />

Okulu’na gidip gelen öğrencilerin taşıma hizmeti de SS 220 No.lu Öğrenci Servisi’ne üye olan<br />

araçlarla sağlanmaktadır.<br />

123


SMAPP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik<br />

Çalışması tespitlerine göre köydeki sorunların başında, Azmak’tan ekonomik olarak<br />

yararlanamama ve imar sorunu gelmektedir. Mevcut imar sorunları nedeniyle köylünün<br />

işyerlerinin ve evlerinin çoğu ruhsatsız ve tapusuzdur. Çamlı Köyü, üçüncü derece SİT alanı ve<br />

ÖÇK bölgesidir. Köylünün düşüncesine göre ÖÇK ve Özel İdare birbirleriyle çelişmektedir.<br />

Köylü, geleceği ile ilgili yatırım ve planlamalarda oldukça karamsar ve umutsuzdur. İmarın bu<br />

bölgeye gelmesi söz konusu olursa köylü toprağını pansiyonculuk, motelcilik ya da daha<br />

küçük işletmelerle değerlendirebileceğini düşünmektedir. Köylü çok büyük işletmeler<br />

düşünmemekle beraber köyün gelişimi için ÖÇK’ndan destek beklemektedir.<br />

Çamlı Köyü Muhtarlığı’nca bildirilen diğer ticari işletmeler ise aşağıdaki listede sıralanmıştır:<br />

Ticari İşletmeler<br />

01. Şah Petrol – Shell <strong>Marmaris</strong>-Muğla Karayolu, 10. Km, Taşhan Mevkii<br />

02. Taşhan Tekstil 1900 m² alanda tekstil mağazası, 150 m² alanda kafeterya<br />

<strong>Marmaris</strong>-Muğla Karayolu, 10. Km. Taşhan Mevkii<br />

http://www.sahpetrol.com.tr/<br />

03. AC Motor - Apache Cycles Motor kiralama, motor aksesuarı satışı ve motor bakımı<br />

<strong>Marmaris</strong>-Muğla Karayolu, 10. Km. Taşhan Mevkii<br />

http://www.apachecycles.com/<br />

04. Baysal İş Merkezi Polyester tekne imalatı ve onarımı<br />

<strong>Marmaris</strong>-Muğla Karayolu, 10. Km. Taşhan Mevkii<br />

05. Petrol Ofisi <strong>Marmaris</strong>-Muğla Karayolu, 10. Km. Taşhan Mevkii<br />

06. Bilgin Beton 90 mᶾ/saat kapasiteli 1 adet beton santrali,<br />

Taşhan Mevkii, Karacasöğüt Yol Kavşağı<br />

http://www.bilgingroup.com.tr<br />

07. Servet Mobilya Köprüyanı Mevkii, Çamlı Köyü<br />

08. Filiz-Akın Market Köprüyanı Mevkii, Çamlı Köyü<br />

09. Yasemin Büfe Köybüşü Mevkii, Çamlı Köyü<br />

10. Gölgecan Market Köylük Mevkii, Çamlı Köyü<br />

11. Cengiz Market Köylük Mevkii, Çamlı Köyü<br />

12. Çamlı Büfe Köylük Mevkii, Çamlı Köyü<br />

124


Site Yerleşimleri<br />

01. Karia-İdyma Villaları www.karia-idyma.com<br />

125


Yazılı Kaynaklar<br />

01. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.161-163<br />

02. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

03. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

04. Bresson, A. (1991), Recueil Des Inscriptions De La Peree Rhodienne, Paris<br />

05. Diler, A. (2007) Kedreai Sedir Adası, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul<br />

06. Diler, A. (2004), Bodrum Yarımadası, Leleg Yerleşimleri Pedasa, Mylasa Damlıboğaz<br />

ve Kedreai (Sedir Adası) Yüzey Araştırması - 2003, 22. Araştırma Sonuçları Toplantısı,<br />

2.Cilt, s.137-146<br />

07. Diler, A. (2006), Bodrum Yarımadası, Leleg Yerleşimleri Pedasa, Mylasa, Damlıboğaz<br />

(Hydai), Kedreai (Sedir Adası), Kissebükü (Anastasioupolis) ve Mobolla Kalesi Yüzey<br />

Araştırmaları 2004-2005, 24. Araştırma Sonuçları Toplantısı (2006), 2.Cilt, s.479-500<br />

08. Diler, A., Türkoğlu, S., Çörtük, U., Gümüş, Ş. (2008) Bodrum Yarımadası Leleg<br />

Yerleşimleri, Pedesa, Aspat, Kissebükü (Anastasioupolis), Mylasa Sarıçay Ovası,<br />

Damlıboğaz (Hydai), Pilav Tepe, Kedreai (Sedir Adası) ve Mobolla Yüzey Araştırmaları<br />

2006-2007, 26. Araştırma Sonuçları Toplantısı (2008), 1. Cilt, s.125-142<br />

09. Diler, A., Gümüş, Ş. (2009) Bodrum Yarımadası Leleg Yerleşimleri, Pedesa, Adalar,<br />

Aspat, Kissebükü (Anastasioupolis), Milas Damlıboğaz (Hydai), Sedir Adası (Kedreai)<br />

ve Muğla (Mobolla) Kalesi Yüzey Araştırmaları 2008, 27. Araştırma Sonuçları<br />

Toplantısı (2009), 1. Cilt, s.101-120<br />

10. Diler, A., Özer, B., Gümüş, Ş., Özcan, H.Ö., Elmas, M., Novaliç, A. (2010) Bodrum<br />

Yarımadası Leleg Yerleşimleri, Adalar, Aspat, Kissebükü (Anastasioupolis), Mylasa<br />

Damlıboğaz (Hydai), Pilavtepe ve Sedir Adası Yüzey Araştırmaları 2009, 28. Araştırma<br />

Sonuçları Toplantısı (2010), 3. Cilt, s.187-206<br />

11. Diler, A., Gümüş, Ş. (2011) Bodrum Yarımadası Leleg Yerleşimleri, Adalar, Aspat,<br />

Kissebükü (Anastasioupolis), Mylasa-Damlıboğaz (Hydai), Kedreai (Sedir Adası) ve<br />

Karacaada Yüzey Araştırmaları 2010, 29. Araştırma Sonuçları Toplantısı (2011), 3. Cilt,<br />

s.439-462<br />

12. Doğaner, S. (1999), Gökova Körfezi’nde Yat <strong>Turizm</strong>inin Coğrafi Koşulları, İ.Ü. Edebiyat<br />

Fakültesi Coğrafya Bölümü Dergisi, İstanbul, Sayı:7, s.55-74<br />

126


13. Doğer, E., Şenol, A. K. (1996), “Rodos Peraiası’nda İki Yeni Amphora Atölyesi”, Digital<br />

Library for International Research, Arkeoloji Dergisi, 59-73, İzmir<br />

14. Girgin, M., Ertürk, M. Sedir Adası ve Çevresinin Jeomorfolojisi, Doğu Coğrafya Dergisi<br />

23, s.251-262<br />

15. Lenger, D. S. (2011), Antik Çağda Karia Bölgesinde Bal, Acta Turcica Çevrimiçi Tematik<br />

Türkoloji Dergisi, Yıl III, Sayı 1/1, Ocak 2011, s.28-35<br />

16. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul<br />

17. Oktik, N. (2009) Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması, SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong><br />

18. Oktik, N., Gökalp Yılmaz, G., Değer, F. (2009), Katılımcı Bir Sosyolojik Çalışma Örneği<br />

Olarak SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong><br />

19. Öter, Z., <strong>Turizm</strong>in Yerel Kalkınmaya Katkısı: Gökova Beldesi’nin Kültür Mirasının<br />

<strong>Turizm</strong> Kanalıyla Pazarlanması,<br />

20. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), Sh. 109–135<br />

21. Tokaç, A., Ünal, V., Tosunoğlu, Z., Akyol, O., Özbilgin, H., Gökçe, G. (2010) Ege<br />

Denizi Balıkçılığı, IMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir.<br />

22. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

23. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl<br />

Çevre ve Orman Müdürlüğü<br />

24. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

İnternet Kaynakları<br />

01. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

03. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

04. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

06. Index Anatolicus<br />

http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0<br />

07. Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı Kültür Varlıkları <strong>Envanteri</strong> – www.kulturvarliklari.org<br />

08. Sedir Adası - http://www.sediradasi.com<br />

127


09. Carians - http://en.wikipedia.org/wiki/Carians<br />

10. Karyalılar - http://tr.wikipedia.org/wiki/Karyal%C4%B1lar<br />

11. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü<br />

http://web.ogm.gov.tr/birimler/merkez/odundisiurun/Dkmanlar/Mesire%20Yerleri%<br />

20Sube%20Mudurlugu/MES%C4%B0RE%20YERLER%C4%B0%20CETVEL%C4%B0%202<br />

4.05.2012.pdf<br />

12. Halıcı Ahmet Urkay Müzesi - http://www.haliciahmeturkaymuzesi.net/<br />

http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44044/mugla-marmarishalici-ahmet-urkay-muzesi.html<br />

13. Tay Project<br />

http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5279&html=ages_detail_t.html&<br />

layout=web<br />

14. Google Earth<br />

Haritalar<br />

01. TR-311 Gökova Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 HGK Haritası (0 20-a2, 0 20-b1 ve N 20-c4 paftaları)<br />

Özel Bilgiler<br />

01. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

02. Çamlı Muhtarlığı’nın yazılı olarak verdiği bilgiler.<br />

128


05. ÇETİBELİ KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin kuzeyinde yer alan; kuzeyinde Ula İlçesi’ne bağlı Gökçe Köyü,<br />

doğusunda Çamlı Köy, güneyinde Karacasöğüt Köyü ile çevrelenmiş; <strong>Marmaris</strong> İlçesi’ne bağlı<br />

bir köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 18’ 11” D - 36° 59’ 58” K şeklinde,<br />

denizden yüksekliği de ortalama 550 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Önceleri Çamlı Köyü’nün bir mahallesi olup daha sonra köy statüsüne<br />

kavuşan yerleşimin tarihi antik döneme kadar gitmektedir. Köyün ilk yerleşimi 1850 yıllarına<br />

dayanmaktadır. Eski zamanlarda dağ yamaçlarında dağınık olan yerleşim, zamanla anayol<br />

kenarına kaymıştır. Çetibeli Köyü, Gökabad (Gökova) Ovası ile bu ovanın limanı konumundaki<br />

<strong>Marmaris</strong> arasındaki deve kervanı yollarının geçtiği dağlık bir geçit üzerinde bulunmaktadır.<br />

Bu nedenle stratejik bir önemi bulunmaktadır.<br />

Köyün isminin nereden kaynaklandığı konusunda iki farklı görüş bulunmaktadır:<br />

Bunlardan birincisi genellikle bu yörede yetişen çeti bitkisi ile ilişkilendirilir. Latince ismi<br />

Sarcopoterium spinosum olan bu bitki ekilip biçilmeyen, kıraç ve işe yaramaz arazilerde çok<br />

bol yetişir. Küçük küçük dikenleri olan, çok yıllık otsu bir bitkidir. Her ne kadar işe<br />

yaramadıkları düşünülse de, çok iyi bir erozyon mücadele bitkisidir. Çeti bitkisinin halkı<br />

tıbbında da bir değeri olduğu; tohumunun hemoraide karşı dıştan uygulandığı, bitki kökünün<br />

kum sancısında kaynatılarak içildiği söylenmektedir. Ayrıca, develerin dikenli olan bu bitkiyi<br />

taze oldukları dönemde severek yedikleri de bilinmektedir.<br />

Köy ismi ile ilgili ikinci görüş ise bu bölgede yol kesen çetelerle ilgilidir. Bugünkü köyün<br />

bulunduğu Erenbaşı denilen yerde çok eskilerde yolları keserek eşkıyalık yapan çeteler<br />

nedeniyle buraya önceleri “Çetebeli” dendiği, bu ismin daha sonraları Çetibeli’ne dönüştüğü<br />

söylenir.<br />

Yerel söylencelere göre bölgeye gelen her Yörük ailesi, burada bulduğu 18 ayrı su<br />

kaynağından birine yerleşmiş. Bu su kaynaklarının bir kısmı zaman içinde kurumakla birlikte<br />

129


ir kısmı varlıklarını halen sürdürmektedir. Bugün isimlerini bildiğimiz Asardibi, Kavakdibi,<br />

Cevizdibi, Günlükdibi, Topalderesi gibi isimler Yörük ailelerinin yerleştiği su kaynaklarına<br />

işaret etmektedir.<br />

Köyün ilk yerleşik ailesinin Karaveli ismini taşıması nedeniyle bu ailenin yaşadığı mevkiye<br />

Karaveli mevkii denmiş ve bu isim o günden bu yana aynen kalmıştır. Bölgedeki ilk su<br />

değirmenin kaldığı bölgeye de Değirmenyanı denmiştir.<br />

Bugün köyde Kızlan, Karaveliler ve Değirmenyanı isimli üç mahalle bulunmaktadır. Bunun<br />

dışındaki mevki ve yer adları ise şu şekildedir: Asaralanı, Asarboyu, Asarderesi, Asardibi,<br />

Asartepesi, Cevizdibi, Çatalgedik, Gâvurçanağı, Günlükdibi, Kavakdibi, Kavaklıhavuz,<br />

Kocakurdun Yeri, Topalderesi. 1/25.000 ölçekli haritada belirlenen mevki adları ise<br />

Çatalgediği, Çepiçkırı, Efeleryurdu, Günücekgerisi, Karaboynuz, Kavakalan, Kayabaşıtepe,<br />

Kocaesmer, Küçükgöltepe, Meşelialan, Namazlar Gediği, Sarıdüz, Sığınovası, Sığınovası<br />

Gediği, Sırtlanini Sırtı’dır.<br />

Çetibeli Köyü’nde 2007 yılı verilerine göre toplam 119 hane bulunmaktadır.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Çetibeli Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre<br />

380 kişi olup bunun 189’unu (% 49,74) erkekler, 191’ini (% 50,26) kadınlar oluşturmaktadır.<br />

2007 yılı nüfusu 386, 2008 yılı nüfusu 396, 2009 yılı nüfusu 388, 2010 yılı nüfusu da 391’dir.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

130


Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 90’ını (% 28,12) hiç evlenmemiş, 100’ünü erkek, 100’ünü kadın<br />

olmak üzere toplam 200’ü (% 62,50) evli; 7’si erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 16’sı (%<br />

5,00) boşanmış; 1’i erkek, 13’ü kadın olmak üzere toplam 14’ünün (% 4,38) eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek, 4’ü kadın olmak üzere toplam 6 kişi (% 1,51)<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 177’si erkek, 177’si kadın olmak üzere<br />

toplam 354’ü (% 98,06); 15+ yaş grubuna göre 160’ı erkek, 153’ü kadın olmak üzere toplam<br />

313’ü (% 97,81) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 16’sı erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 46 kişi (% 12,74)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 50’si erkek, 70’i kadın olmak üzere<br />

toplam 120 kişi (% 33,24) ilkokul, 37’si erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 19,39)<br />

ilköğretim okulu, 9’u erkek, 19’u kadın olmak üzere toplam 28 kişi (% 7,76) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 48’i erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 19,39) lise veya dengi okul,<br />

17’si erkek, 12’si kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 8,03) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 1’i erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 10 Kişi (% 3,12) herhangi<br />

bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 50’si erkek, 70’i kadın olmak üzere toplam 120<br />

kişi (% 37,50) ilkokul, 35’i erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 65 kişi (% 20,31) ilköğretim<br />

okulu, 9’u erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 19 kişi (% 5,94) ortaokul veya dengi okulu,<br />

48’i erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 21,87) lise veya dengi okul, 17’si erkek,<br />

12’si kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 9,06) ise yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine<br />

sahiptir.<br />

131


SMAP III GÖKOVA PROJESİ ÇERÇEVESİNDE ÇETİBELİ KÖYÜNÜN SOSYO-EKONOMİK DÜZEYİ<br />

Prof. Dr. Nurgün OKTİK tarafından gerçekleştirilen SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong> Gökova İç Körfezi<br />

Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında Akçapınar, Çamlı, Gökçe, Gökova, Akyaka ve Çetibeli<br />

yerleşimleriyle Kıran Köyü Turnalı Mahallesi’nde 1737 kişilik örneklem üzerinden 125<br />

sorunun sorulduğu anket çalışmasının Çetibeli Köyü’nde yapılan bölümünde 43’ü erkek (%<br />

61), 27’si kadın (% 39) olmak üzere toplam 70 kişi ile (2011 yılı verilerine göre nüfusun %<br />

18,42’si) görüşülmüş olup bu sayı toplam örneklemin % 4,03’ünü oluşturmaktadır. Bu<br />

araştırmanın Çetibeli Köyü ile ilgili sonuçlarına göre anketi yanıtlayan;<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Çetibeli Halkının Nüfus ve Aile Yapısı<br />

01. Katılımcıların % 30’u Çetibeli’nde, % 54’ü çevre köy ve beldelerde, % 3’ü Muğla’da, %<br />

9’u çevre illerde, % 4’ü de Doğu Anadolu bölgesinde doğmuştur.<br />

02. Katılımcıların % 30’u 36-45, % 20’si 26-35, % 16’sı 46-55, % 14’ü 56-65, % 13’ü 19-25<br />

yaş grubunda olup % 6’sı 65 yaş ve üstünde, % 1’i de 18 yaş ve altında<br />

bulunmaktadır.<br />

03. Katılımcıların % 47’si Çetibeli’nde 20 yıldan daha fazla, % 29’u 6-10 yıl arasında, %<br />

17’si 1-5 yıl arasında, % 4’ü 16-20 yıl arasında, % 3’ü de 11-15 yıl arasında yaşadığını<br />

belirtmiştir.<br />

04. Katılımcıların % 33’ü iki, % 26’sı bir, 14’ü üç, % 3’ü dört, % 3’ü beş çocuklu olup<br />

geriye kalan % 21’in çocuğu bulunmamaktadır.<br />

05. Katılımcıların % 34’ünün hanesinde (4), % 29’unun hanesinde (2), % 25’inin hanesinde<br />

(3), % 10’unun hanesinde (1), % 1’inin hanesinde (5), % 1’inin hanesinde de (6) ve<br />

daha fazla kişi bulunmaktadır.<br />

132


Anketi Yanıtlayanlara Göre Beslenme Alışkanlıkları ve Hastalıklar<br />

06. Katılımcıların % 63’ü sebze, % 7’si et, % 21’de hem sebze hem de et ağırlıklı<br />

beslendiğini ifade etmiştir.<br />

07. Katılımcıların % 69’u kronik bir rahatsızlığa sahip olduklarını belirtirken geriye kalan %<br />

31’i böyle bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtmiştir.<br />

08. Kronik bir rahatsızlığı olanların % 23’ü depresyon, % 13’ü diabet, % 13’ü epilepsi, %<br />

8’i kanser, % 4’ü guatr hastası olduğunu belirtip; geriye kalan % 35’i ise daha farklı<br />

hastalıklara sahip olduklarını belirtmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre İş Yaşamı, Sosyal Güvence, Yıllık Gelir ve Meslekler<br />

09. Katılımcıların % 13’ü son bir hafta içinde çalıştığını, % 30’u son bir hafta içinde mevcut<br />

işini sürdürdüğünü, % 57’si ise çalışmadığını ifade etmiştir.<br />

10. Katılımcıların % 23’ü Bağ-Kur, % 17’si Emekli Sandığı, % 40’ı SSK güvencesine sahip<br />

olduğunu, geriye kalan % 20 ise hiçbir sosyal güvenceye sahip olmadığını<br />

belirtmiştir.<br />

11. Katılımcıların % 30’u ev kadını, % 13’ü işçi, % 12’si serbest iş, % 10’u çiftçi, % 10’u<br />

emekli, % 9’u memur, % 3’ü aşçı, % 3’ü öğrenci, % 2’si işletmeci, % 2’si zanaatkâr, %<br />

1’i muhasebeci, % 1’i de balıkçı olduğunu söylemiştir.<br />

12. Katılımcıların % 39’u ücretli-maaşlı, % 28’i ücretsiz aile işçisi olduğunu, % 26’sı kendi<br />

hesabına çalıştığını, % 4’ü yevmiyeli, % 3’ü de işveren olduğunu belirtmiştir.<br />

13. Katılımcıların işlerinin girdiği sektörlere göre dağılımı ise % 16 oranıyla ziraat ve<br />

ormancılık, % 14 oranıyla ulaşım hizmetleri, % 13 oranıyla ticaret, % 11 oranıyla<br />

balıkçılık, % 10 oranıyla esnaf, % 10 oranıyla inşaat, % 7 oranıyla eğitim ve % 19<br />

oranıyla diğer sektörler şeklinde bir dağılım gösterdiği belirlenmiştir.<br />

133


14. Soruları yanıtlayan katılımcıların yaşadıkları hanede kaç kişinin çalıştığını ortaya<br />

koyan yanıtların dağılımı ise şu şekilde olmuştur: 1 kişi (% 64), 2 kişi (% 19), 3 kişi (%<br />

16), Yok (% 1)<br />

15. Katılımcıların % 66’sı yaşadığı hanede emekli bulunmadığını; % 26’sı bir, % 7’si iki, %<br />

1’i de yaşadıkları hanede üç adet emekli bulunduğunu belirtmiştir.<br />

16. Katılımcıların % 14’ü yaşadıkları hanede bir, % 6’sı iki, % 5’i üç, % 1’i dört işsiz<br />

bulunduğunu; geriye kalan % 74’ü de yaşadıkları hanede işsiz biri olmadığını<br />

belirtmiştir.<br />

17. Katılımcıların % 52’si yaşadıkları hanede 18 ve altındaki yaş gruplarından birinin<br />

bulunmadığını, % 26’sı (1), % 21’i (2), % 1’i ise (3) kişi bulunduğunu belirtmiştir.<br />

18. Anketi yanıtlayanların % 9’u eşinin, % 3’ü anne ve babasının, % 5’i çocuklarının, %<br />

5’i sadece kendisinin hane dışında, % 78’i de aile fertlerinin hane içinde çalıştıklarını<br />

belirtmiştir.<br />

19. Katılımcıların % 39’u yaşadıkları haneye giren aylık gelirin 1.000-1.499.- TL, % 13’ü<br />

400-599.-TL, % 12’si 800-999.-TL, % 10’u 1.500-2.499.-TL. aralığında olduğunu, % 10’u<br />

400.-TL’nın altında, % 9’u da 2.500 ve üstünde gelirlerinin olduğunu belirtmiştir.<br />

20. Katılımcıların % 41’i zor bir duruma düştüklerinde akrabalarından, % 26’sı<br />

bankalardan yardım aldıklarını, % 7’si hiç kimseden yardım almadığını, % 4’ü eşinin<br />

akrabalarından, % 3’ü komşularından yardım aldığını, % 13’ü de başka yöntemleri<br />

denediğini belirtmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Toplumsal İlişkiler ve Yaşamdan Beklenenler<br />

21. Katılımcıların % 28’i komşuluk ilişkilerinin çok iyi, % 60’ı iyi, % 6’sı orta, % 6’sı da çok<br />

kötü olduğunu belirtmiştir.<br />

134


22. Katılımcıların gelecekten beklentileri şu şekilde ortaya çıkmıştır: Sağlıklı bir yaşam<br />

sürmek isteyenler % 29, çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak isteyenler % 26, iyi bir<br />

iş ve gelir isteyenler % 10, ev sahibi olmak isteyenler % 10.<br />

23. Katılımcıların % 27’si hanelerinden dışarıya göç verdiklerini, % 73’ü ise vermediklerini<br />

belirtmiştir.<br />

24. Hanelerinden göç verenlerin % 58’i bunun ailevi nedenlerle, % 26’sı ekonomik<br />

nedenlerle, % 16’sı da eğitim nedeniyle gerçekleştiğini söylemiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın Tüketim Düzeyi ve Statü<br />

25. Katılımcıların verdikleri yanıtları, Çetibeli genelinde değerlendirdiğimizde halkın %<br />

40’ının temel gelirinin turizm ve ücretli işlerden, % 22’sinin tarımsal ürünlerden, %<br />

20’sinin emekli maaşlarından, % 7’sinin faiz ve rant gelirlerinden kaynaklandığı<br />

belirlenmiştir.<br />

26. Katılımcıların % 46’sı en çok beslenmeye, % 14’ü sağlığa, % 11’i eğitime, % 11’i de<br />

kiraya harcama yaptığını ifade etmiştir.<br />

27. Katılımcıların % 58’i kendi üretimleri için sebze ve meyve yetiştirdiklerini, % 28’i ise<br />

kendileri için herhangi bir şey üretmediklerini ifade etmiştir.<br />

28. Katılımcıların % 38’i satmak için sebze ve meyve, % 13 bal, % 6’sı zeytin, % 6’sı<br />

hayvansal ürünler ürettiğini belirtmiştir.<br />

29. Katılımcıların % 51’i kendilerini diğer hanelerle aynı düzeyde görmekte, % 21’i kendi<br />

durumlarının köydeki diğer hanelerden daha iyi, % 27’si de daha kötü olduğunu ifade<br />

etmektedir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Mülkiyet Yapısı<br />

30. Ankete yanıt verenlerin % 41’i kiracı, % 59’u da ev sahibi olduğunu ifade etmiştir.<br />

135


31. Katılımcıların verdiği yanıtlara göre Çetibeli’ndeki yapıların % 16’sı 1920-1979<br />

döneminde, % 15’i 1980-1989 döneminde, % 15’i 1990-1999 döneminde, % 10’u<br />

2000 ve sonrasında yapıldığı, kiracı olup oturduğu bina hakkında bilgisi olmayanların<br />

ise % 44 oranına ulaştığı belirlenmiştir.<br />

32. Anketi yanıtlayanların verdikleri yanıtlara göre Çetibeli’nde yaşayanların % 77’sinin<br />

oturduğu evin tapusu varken % 23’ünün tapusu bulunmamaktadır.<br />

33. Katılımcıların % 89’unun tarım toprağı yoktur. Olanların sahip oldukları toprak miktarı<br />

ise şu şekilde dağılmaktadır: 1 dönümden az toprağı olanlar % 3, 1-5 dönüm arası<br />

toprağı olanlar % 3, 6-10 dönüm arası toprağı olanlar % 3 ve 21-30 dönüm arası<br />

toprağa sahip olanlar %1.<br />

34. Katılımcıların % 40’ının kendisine, % 4’ünün bir yakınına ait araziyi kullandığı, %<br />

54’ünün ise hiçbir şekilde arazi sahibi olmadığı belirlenmiştir.<br />

35. Anketi yanıtlayanlarının % 47’sinin bir bankaya, % 4’ünün ev sahibine borcu varken %<br />

45’inin herhangi bir yere borçlu olmadığı belirlenmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Mekân İlişkisi<br />

36. Anketi yanıtlayanların % 91’inin yaşadığı yerden memnun olduğu, % 9’unun ise<br />

olmadığı belirlenmiştir.<br />

37. Yaşadığı yerden memnun olanların % 75’inin memnuniyet nedeninin doğanın<br />

güzelliği, % 16’sının nedeninin yaşadığı yerin memleketi olmuş olması, % 9’unun<br />

nedeninin de insan ilişkileri olduğu anlaşılmıştır.<br />

38. Yaşadığı yerden memnun olmayanların % 50’sinin memnuniyetsizlik nedeninin<br />

sosyal ortam eksikliğinden, % 33’ünün nedeninin yüksek kiralardan, % 17’sinin<br />

nedeninin memleketi olmayışından kaynaklandığı belirlenmiştir.<br />

136


Anketi Yanıtlayanlara Göre Tarımsal Yapı<br />

39. Anketi yanıtlayanların % 28’i tarımla ilgili bilgileri aileden, % 9’u aile dışından<br />

öğrendiği; % 63’ünün de tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

40. Anketi yanıtlayanların % 24’ü sulu, % 1’i kuru, % 12’si hem sulu hem kuru tarım<br />

yaptıklarını, geriye kalan % 63’ün ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

41. Katılımcıların % 16’sı artezyenden, % 10’u dere suyundan ve azmaklardan, % 10’u su<br />

kanallarından su alarak sulu tarım yaptıklarını, geriye kalan % 64’ün ise tarımla<br />

uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

42. Anketi yanıtlayanların % 33’ünün gübre kullanırken, % 4’nün kullanmadığı; geriye<br />

kalan % 63’ün ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

43. Anketi yanıtlayanların % 28’inin suni, % 6’sının doğal gübre kullandığı; geriye kalan %<br />

66’sının ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

44. Anketi yanıtlayanların % 9’unun gübreyi bayiden, % 3’ünün kendi hayvanından, %<br />

3’ünün komşularından, % 9’unun kooperatiften, % 12’sinin ziraat odasından temin<br />

ettiği; geriye kalan % 64’ünün tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

45. Anketi yanıtlayanların % 8’inin toprak analizi yaptırdığı, % 29’unu yaptırmadığı; geriye<br />

kalan % 63’ünün tarımla uğraşamadığı belirlenmiştir.<br />

46. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün toprak analizini tarım müdürlüğüne, % 4’ünün<br />

ziraat odasına tahlil ettirdiği, % 29’unun tahlil yaptırmadığı; geriye kalan % 63’ün ise<br />

tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

47. Anketi yanıtlayanların % 27’sinin son beş yılda tarımsal üretimde azalma olduğu, %<br />

10’unun olmadığı konusunda görüşe sahip olduğu; geriye kalan % 63’ün ise tarımla<br />

uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

137


48. Anketin yanıtlayanların % 7’sinin hanesinde 1 ila 5 adet, % 1’inin hanesinde 6 ila 10<br />

adet büyükbaş hayvan bulunduğu; geriye kalan % 92’sinin hanesinde ise büyükbaş<br />

hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.<br />

49. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün hanesinde 1 ila 5 adet küçükbaş hayvan bulunduğu;<br />

geriye kalan % 96’ının hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.<br />

50. Anketi yanıtlayanların % 11’inin hanesinde 1 ila 10, % 6’sının hanesinde 11 ila 20, %<br />

4’ünün hanesinde 20 adetten fazla kümes hayvanı beslendiği; geriye kalan % 79’un<br />

ise kümes hayvanı beslemediği belirlenmiştir.<br />

51. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün hanesinde 11 ila 40 adet, % 4’ünün hanesinde 41 ila<br />

100 adet, % 1’inin hanesinde 100 ve daha fazla sayıda arı kovanı bulunduğu; geriye<br />

kalan % 91’inin ise arıcılık yapmadığı belirlenmiştir.<br />

52. Anketi yanıtlayanların % 21’i besledikleri hayvanları evde kendi tüketimleri için<br />

değerlendirmekte, % 9’u hem satıp hem evde değerlendirmekte, % 4’ü satmakta;<br />

geriye kalan % 66’sı ise hayvan beslememektedir.<br />

53. Anketi yanıtlayanların % 34’ünün organik tarım hakkında bilgisi varken % 66’sınn<br />

bilgisi bulunmamaktadır.<br />

54. Anketi yanıtlayanların % 6’sı organik tarım yaparken, % 94’ünün yapmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

55. Anketi yanıtlayanlardan 4 kişi (% 6) organik sebze yetiştirdiğini 1’i bunları pazarda<br />

sattığını, 3’ü de satmadığını; geriye kalan % 94’ü de organik tarım yapmadığını<br />

söylemiştir.<br />

56. Anketi yanıtlayanların % 16’sı organik tarım yapmayı düşündüğünü, % 84’ü ise<br />

düşünmediğini belirtmiştir.<br />

138


Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın SİT ve ÖÇK Algısı<br />

57. Anketi yanıtlayanların % 60’ı SİT alanından haberdar olduğunu, % 40’ı da haberdar<br />

olmadığını ifade etmiştir.<br />

58. Anketi yanıtlayanların % 27’sinin SİT alanında mülkü olduğu, % 73’ünün de<br />

olmadığı, % 7’sinin SİT alanında 1 ila 5 dönüm arasında, % 10’unun 6 ila 10 dönüm<br />

arasında, % 6’sının 11 ila 20 dönüm arasında arazisi olduğu, % 9’unun ise tüm<br />

arazilerinin SİT alanı içinde kaldığı; geriye kalan % 69’unun ise SİT alanında arazisi<br />

olmadığı belirlenmiştir.<br />

59. Anketi yanıtlayanların % 63’ünün SİT ile ilgili sorununun bulunmadığı, % 37’sinin ise<br />

imarla ilgili sorunları olduğu belirlenmiştir.<br />

60. Anketi yanıtlayanların % 18’i sınırlı yapılaşma olduğu takdirde, % 19’u SİT<br />

kaldırıldığı takdirde sorunun çözümleneceğini söylemekte; geriye kalan % 63’ün ise<br />

SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.<br />

61. Anketi yanıtlayanların % 32’si SİT ile ilgili sorunların Devlet, % 2’si Çevre Bakanlığı, %<br />

2’si yerel yönetimler tarafından çözümleneceğine inanmakta; geriye kalan % 64’ün ise<br />

SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.<br />

62. Anketi yanıtlayanların % 14’ü SİT alanı içindeki mülkleri ile ilgili sorunları tadilat ve<br />

tamirat yaparak, % 9’u restore ederek, % 9’u turizm amaçlı kullanarak, % 3’ü de<br />

satarak çözümlenebileceğine inanmakta; geriye kalan % 65’inin ise SİT alanı içinde<br />

mülkü bulunmamaktadır.<br />

63. Anketi yanıtlayanların % 50’si Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde, % 17’si dışında<br />

yaşamakta, geriye kalan % 33’ünün ise Özel Çevre Koruma Bölgesi ile ilgili bir bilgisi<br />

bulunmamaktadır.<br />

139


64. Anketi yanıtlayanların % 47’sinin ÖÇK ile ilgili bir sorunu varken % 53’ünün sorunu<br />

bulunmamaktadır.<br />

65. Anketi yanıtlayanların % 6’sının ağaç kesimi, % 17’sinin av yasağı, % 11’inin ilaçlama,<br />

% 4’ünün yol konusunda orman idaresi ile sorunları olduğu, % 53’ünün ise herhangi<br />

bir sorununun olmadığı belirlenmiştir.<br />

66. Anketi yanıtlayanların % 4’ü arıcılık, % 2’si hayvan otlatma, % 29’u mantar ve ot<br />

toplama, % 20’si piknik, % 45’i de yakacak temini konusunda ormandan<br />

yararlanmaktadır.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre <strong>Turizm</strong> ve Etkisi<br />

67. Anketi yanıtlayanların % 10’u eğlence ve konaklama tesislerinde çalışarak, % 7’si<br />

çevredeki turizm bölgelerinde çalışarak turizm faaliyetlerine katılmakta, geriye kalan<br />

% 83’ün ise turizmle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.<br />

68. Anketi yanıtlayanların % 30’u turizmin köy yaşantısına katkısı olduğunu, % 70’i de<br />

olmadığını düşünmektedir.<br />

69. Anketi yanıtlayanların % 29’u turizmin nüfus artışına etki ederek, % 18’i kazançları<br />

arttırarak, % 15’i çevrenin kirlenmesine yol açarak, % 10’u suç oranını arttırarak, %8’i<br />

eğitim düzeyinin yükselmesine yol açarak, % 8’i ormanların azalmasına yol açarak, %<br />

7’si yeni yolların yapılmasına neden olarak, % 5’i de çarpık kentleşmeye yol açarak<br />

değişime neden olduğunu düşünmektedir.<br />

70. Ankete katılanların % 19’u turizm faaliyetlerinden gelir elde ederken geriye kalan %<br />

81’in turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

71. Ankete katılanların % 19’u turizm işçiliği yaparak gelir elde ederken geriye kalan %<br />

81’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

140


72. Anketi yanıtlayanların % 19’u turizm işçisi olarak turizmden gelir ederken geriye<br />

kalan % 81’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

73. Anketi yanıtlayanların % 8’i turizm işletmecisi olarak, % 4’ü doğa turizmi yaparak, %<br />

4’ü ürettiklerini satarak, % 4’ü turizm sektöründe çalışarak turizmden yararlanmayı<br />

düşünmekle birlikte; % 78’inin bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığı, % 4’ünün de<br />

turizme taraftar olmadığı belirlenmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Toplum İlişkileri ve Farkındalık<br />

74. Anketi yanıtlayanların % 16’sının yaşadıkları bölge ile ilgili olarak beldede yapılan<br />

toplantı ve etkinliklere katıldığı, % 84’ünün ise katılmadığı belirlenmiştir. Katıldığını<br />

söyleyen 11 kişinin ise katıldığı etkinlik türüne göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur:<br />

Dernek toplantılarına katılanlar 4 kişi, belde ile ilgili toplantılara katılanlar 3 kişi,<br />

SMAP III toplantılarına katılanlar 3 kişi ve tarımla ilgili toplantılara katılanlar 1 kişi.<br />

75. Ankete katılanların % 9’u avcılıkla, % 7’si dikiş ve nakışla, % 3’ü arıcılıkla, % 3’ü halk<br />

eğitimle ilgili kurslara katıldığını belirtirken geriye kalan % 77’si kurslara katılmadığını<br />

belirtmiştir.<br />

76. Anketi yanıtlayanların % 65’i Çetibeli’ne gelip yerleşenlerden memnun olduğu, %<br />

35’inin de memnun olmadığı belirlenmiştir.<br />

77. Anketi yanıtlayanların % 15’i köylerinin daha iyi bir geleceği olması için turizmin<br />

gelişmesine yönelik daha fazla tanıtım yapılmasını, % 13’ü çevre temizliğine önem<br />

verilmesini, % 13’ü tarih, doğa ve kültürel değerlerin korunması suretiyle herhangi bir<br />

değişimin olmamasını, % 13’ü sahil şeridinin düzenlenmesini, % 12’si yeni iş<br />

alanlarının açılmasını, % 10’u yapılaşmaya izin verilmesini, % 9’u yerel yönetimlerin<br />

halkla daha fazla iletişim kurmasını, % 7’si yeni eğlence ve dinlence yerleri açılmasını,<br />

% 5’i kooperatif kurulmasını, % 4’ü de yöreye özgü kaynakların geliştirilmesini<br />

istemiştir.<br />

141


78. Anketi yanıtlayanların % 18’i Çetibeli’ndeki sorunların çözümlenebilmesi için SİT’in<br />

kaldırılmasını, % 12’si kendilerine tarımsal destek yapılmasını, % 3’ü turizmin<br />

geliştirilmesini, % 2’si devletin halkla birlikte çalışmasını, % 1’i ÖÇK’nın daha ılımlı<br />

olmasını, % 1’i eğitime ve bilinçlendirmeye önem verilmesini önerirken geriye kalan<br />

% 63 ise daha farklı yanıtlar vermiştir.<br />

79. Anket sorularını yanıtlayanların % 27’si yörenin en önemli çevre sorunu olarak su<br />

kaynaklarının azalmasını, % 17’si yöreye özgü türlerin kaybolmasını, % 10’u tarımsal<br />

kirliliği, % 4’ü verimli toprak alanlarının kaybını, geriye kalan % 41 ise daha farklı<br />

sorunları ifade etmiştir.<br />

80. Anketi yanıtlayanların % 33’ü çevrelerindeki nesli tükenen hayvanların olduğunu, %<br />

56’sı olmadığını söylerken % 11’i de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını<br />

ifade etmiştir.<br />

81. Anketi yanıtlayanların % 40’ı yaşadıkları bölgede yöreye özgü kuşların olduğunu, %<br />

29’u olmadığını söylerken % 31’i de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını<br />

ifade etmiştir.<br />

82. Anketi yanıtlayanların % 13’ü yaşadıkları çevrede arkeolojik alanların bulunduğunu,<br />

% 63’ü bulunmadığını söylerken, % 24’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin<br />

olmadığını ifade etmiştir.<br />

83. Anketi yanıtlayanların % 17’si köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum<br />

kuruluşları tarafından toplantılar düzenlendiğini, % 53’ü düzenlenmediğini belirtirken,<br />

% 30’u da bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığını ifade etmiştir.<br />

84. Anketi yanıtlayanların % 10’u köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum<br />

kuruluşları tarafından düzenlenen toplantılara katıldığını, % 90’ı da katılmadığını<br />

belirtmiştir.<br />

142


85. Anketi yanıtlayanların % 26’sı yaşadıkları bölgede çevre, % 1’i balıkçılık, % 1’i tarım<br />

kooperatifi bulunduğunu, % 1’i de eğitimle ilgili dernek bulunduğunu belirtirken<br />

geriye kalan % 70’in bu konuda bir bilgisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.<br />

86. Ankete katılanların % 3’ü kooperatif faaliyetlerine katılırken % 97’si<br />

katılmamaktadır.<br />

87. Anketi yanıtlayanların % 22’si yaşadıkları bölgedeki çevre sorunlarında 10 yıl öncesine<br />

göre daha iyi bir noktaya gelindiğini, % 36’sı aynı noktada kalındığını düşünürken %<br />

42’si ise daha kötü bir noktaya ulaşıldığını ifade etmiştir.<br />

88. Anketi yanıtlayanların % 28’i yöre sorunlarını devletin, % 16’sı muhtarlığın, % 10’u<br />

valiliğin, % 9’u halkın, % 4’ü belediyenin, % 33’ü de hepsinin birlikte çözeceğine<br />

inandığı belirlenmiştir.<br />

89. Anketi yanıtlayanların % 60’ı çevre koruma ile ilgili yasakları bildiğini, % 40’ı ise<br />

bilmediğini belirtmiştir.<br />

90. Anketi yanıtlayanlarından % 50’si çevre koruma ile ilgili olarak ağaç kesimi ve<br />

avlanma yasaklarını, % 16’sı SİT ve ÖÇK kurallarını, % 6’sı çevre temizliği ve ilaçlama<br />

ile ilgili yasakları bildiğini belirtirken % 28’i bu konuda bir şey bilmediğini ifade<br />

etmiştir.<br />

91. Anketi yanıtlayanların % 9’u SMAP III <strong>Projesi</strong>nden haberdar olduğu, % 91’inin ise<br />

haberdar olmadığı belirlenmiştir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Çetibeli Köyü <strong>Marmaris</strong>’e 16, Muğla’ya 40 km uzaklıktadır. Köy, D400 Muğla-<strong>Marmaris</strong><br />

karayolu üzerinde olduğu için herhangi bir ulaşım sorunu yoktur.<br />

143


COĞRAFİ YAPI<br />

Bir dağ geçidi üzerinde bulunan Çetibeli Köyü’nün engebeli bir coğrafi yapısı vardır.<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Çamlı<br />

Köyü’ne ait arazilerin, Akçakapız Burnu-Kızılbaşı Tepesi-Sandal Tepe (344 m)-Aktaş Tepe-<br />

Gökbükbaşı Tepesi-Küçükbalabandağı Tepesi (812 m)-<strong>Marmaris</strong>-Ula-Köyceğiz ilçe sınırları<br />

kesişimi-Çakalyurdu Tepesi-Türkyurdu Tepesi-Kızılasar Tepesi-Deniz Kenarı hattı içinde kaldığı<br />

varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu<br />

şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Küçükbalabandağ Tepesi (812m): Bölgenin en yüksek tepesi olan Balaban Dağı’nın<br />

(990 m) kuzeydoğusundadır.<br />

2. Bütüktopan Tepe (581 m): Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.<br />

3. Kartal Tepe (540 m): Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.<br />

4. Küçüktopan Tepesi (477 m): Çetibeli Köyü merkezinin güneyindedir.<br />

5. Göktaşsivrisi Tepesi (441 m): <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeyindedir.<br />

6. Sandal Tepe (344 m): Çamlı Köyü sınırındadır.<br />

7. Kaynaküstü Tepe (370 m): <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün doğusundadır.<br />

8. Sırtlanini Tepesi (382 m): Denize ve Gökçe Köyü sınırına yakındır.<br />

9. Kaynaküstü Tepe (370 m): <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.<br />

10. Esenkırı Tepesi (335 m): Akçakapız Plajı’nın güneyindedir.<br />

11. Gürleyikbaşı Tepesi (334 m): <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.<br />

12. Günnücek Tepesi (311 m): Çetibeli Köyü merkezinin güneyindedir.<br />

13. Balıkkaya Tepesi (209 m): Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.<br />

144


Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Aktaş Tepe: Çamlı Köyü sınırındadır.<br />

2. Alaca Tepe: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeyindedir.<br />

3. Asar Tepesi: Çetibeli Köyü merkezinin kuzeybatısındadır.<br />

4. Balkiraz Tepe: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün doğusundadır.<br />

5. Çakalyurdu Tepesi: Gökçe Köyü sınırındadır.<br />

6. Çambalık Tepe: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün güneydoğusundadır.<br />

7. Çilekli Tepe: Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolunun kenarında ve Çetibeli Köyü merkezinin<br />

güneybatısındadır.<br />

8. Erenbaşı Tepe: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.<br />

9. Gökçeasar Tepe: Çetibeli Köyü merkezindedir.<br />

10. Harkış Tepe: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.<br />

11. İkiz Tepe: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün güneydoğusundadır.<br />

12. Kargacık Tepe: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.<br />

13. Kızıl Tepe: Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolunun kenarında ve Çetibeli Köyü merkezinin<br />

güneybatısındadır.<br />

14. Kızıl Tepe: Köyceğiz ilçe sınırına yakındır.<br />

15. Kızılasar Tepe: Gökçe Köyü sınırındadır.<br />

16. Kızılbaşı Tepesi: Çamlı Köyü sınırındadır.<br />

17. Kızılkaya Tepesi: Akçakapız Plajı’nın doğusundadır.<br />

18. Kocagöl Tepe: Denize ve Gökçe Köyü sınırına yakındır.<br />

19. Kocagöl Tepe: Akçakapız Plajı’nın güneyindedir.<br />

20. Kocakır Tepesi: Çetibeli Köy merkezinin batısındadır.<br />

21. Sığınovasıbaşı Tepe: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzey doğusundadır.<br />

22. Sığlabaşı Tepesi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.<br />

23. Topan Tepe: Akçakapız Plajı’nın doğusundadır.<br />

24. Türkyurdu Tepesi: Gökçe Köyü sınırındadır.<br />

25. Yeşil Tepe: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.<br />

BURUNLAR<br />

1. Akçakapız Burnu: Köyün denize tek çıkış noktası olan Akçakapız Plajı’ndadır.<br />

145


KOY VE PLAJLAR<br />

1. Akçakapız Plajı: Yolu henüz açılmamıştır. Orman yolu 1-2 km daha yapıldığı takdirde<br />

plaja ulaşmak mümkün olacaktır. (Kaynak: Murat Çoban)<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Akçakapız Deresi (?) Kaynak kişi Murat Çoban derede su olmadığını söylüyor.<br />

2. Darıcık Dere: Çetibeli Köyü’nün güneyinde olup güneyden kuzeye doğru akmaktadır.<br />

3. Dereotu Deresi: <strong>Marmaris</strong> Barajı’nın kuzeyindedir.<br />

4. Eğri Dere: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeyinde olup baraj gölüne dökülmektedir.<br />

5. Güçtaşı Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin içinden, kuzeyden güneye doğru<br />

akmaktadır.<br />

6. Günlüklü Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin içinden, kuzeyden güneye doğru<br />

akmaktadır.<br />

7. Günnücek Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneyinde olup Muğla-<br />

<strong>Marmaris</strong> karayoluna paralel olarak kuzeyden güneye akmaktadır.<br />

8. Gürleyik Deresi: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeyinde olup kuzeyden güneye doğru<br />

akıp baraj gölüne dökülmektedir.<br />

9. Karanlık Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin içinden akmaktadır.<br />

10. Kargılı Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.<br />

11. Keklikalan Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.<br />

12. Killice Deresi: Gökçe Köyü ile olan sınır boyunca akıp denize ulaşmaktadır.<br />

13. Kireçocağı Deresi: Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolu boyunca akmaktadır.<br />

14. Kocalar Çayı: <strong>Marmaris</strong> Barajı Gölü’nün doğusundadır.<br />

15. Kurt Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneyinde olup güneyden kuzeye doğru<br />

akmaktadır.<br />

16. Oturak Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.<br />

17. Pasakçık Deresi: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.<br />

18. Sarıaliçardağı Deresi: <strong>Marmaris</strong> Baraj Gölü’nün kuzeyinde olup kuzeyden güneye<br />

doğru akıp baraj gölüne dökülmektedir.<br />

19. Sigara Deresi: Gökçe Köyü sınırına yakındır.<br />

20. Suuçan Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.<br />

146


21. Topan Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.<br />

ŞELALELER<br />

Köyde birine araçla ulaşılabilen iki adet şelale olduğu söyleniyor. (Kaynak: Murat Çoban)<br />

ÇEŞMELER<br />

Kurt Çeşme: Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolu üzerindedir.<br />

DOĞAL SU KAYNAKLARI - PINARLAR<br />

Keklikalan Pınarı: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

Asar Tepe: Köyün hemen yakınındaki tepenin üstünde antik dönemlere ait bir gözetleme<br />

kulesi bulunmaktadır. Bu yerleşimle ilgili herhangi bir yüzey araştırması ya da bilimsel bir kazı<br />

çalışması yapılmadığı için burası ile ilgili olarak söylenenlerin doğruluğu sınanmamıştır.<br />

Kızıl Hisar: (?) Kaynak: Murat Çoban<br />

Sarnıç: (?) Kaynak: Murat Çoban<br />

Karataş: Gözetleme kulesidir.<br />

DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

Köy doğal sit alanı içinde olması nedeniyle doğal ve fiziki yönden pek fazla bozulmamıştır.<br />

1/5.00 ölçekli nazım imar planı ile 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı, 06.07.2005 tarihinde<br />

Valilik, Muhtarlık ve Özel Çevre Koruma Özel Koruma Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa,<br />

2009 tarihli imar planı revizyonu ise doğrudan doğruya Özel Çevre Koruma Genel Müdürlüğü<br />

tarafından hazırlanmıştır.<br />

Çetibeli Köyü’nde 4 adet sivil mimari örneği bulunmaktadır (?).<br />

147


1. Sığla Ormanı<br />

<strong>Marmaris</strong> ve çevresinin en önemli bitki zenginliği olan sığla ağacı (liquidamber<br />

orientalis) Çetibeli-<strong>Marmaris</strong> arasında yoğun olarak bulunur.<br />

2. Çetibeli Orman Dinlenme Yeri – B Tipi<br />

Beş hektarlık bir alanı kapsayan orman dinlenme yeri <strong>Marmaris</strong>-Muğla kara yolunun<br />

20. km’sindedir. Kızılçam, çınar ve sığla ağaçları ile kaplı 5 hektarlık bir alanda 1984<br />

yılında kurulmuştur. Yol kenarı ve günübirlik bir sahadır. Muğla mimarisine uygun kır<br />

gazinosu ile çok kaliteli suyu olan bir çeşmesi vardır.<br />

3. Akçakapız Mağarası: Bilgiyi veren Murat Çoban’a göre mağaranın içi 30-40 keçiyi<br />

alacak büyüklüktedir.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

Çetibeli Köyü’nün muhtarı Özgür Özden’dir.<br />

Eğitim: Köydeki Çetibeli Ali Fikret Bilgin İlköğretim Okulu 2000-2001 yılında açılmış olup Sekiz<br />

(8) dersliği ve Bir (1) anaokulu sınıfı vardır.<br />

PTT: Çetibeli Köyü’nde PTT şubesi yoktur.<br />

Sağlık Kuruluşu: Çetibeli Köyü’nde herhangi bir sağlık kuruluşu yoktur.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Çetibeli Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi yoktur.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Çetibeli Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, meyve tarımı ve hayvancılık gibi tarımsal<br />

faaliyetlerle turizme dayanır:<br />

148


Köyün geçmişten bu yana geçim kaynağı hayvancılıktır. Arıcılık ve tarım daha sonra gelir.<br />

Gençler ise turizm sektöründe çalışmaktadır.<br />

Balcılık antik dönemden bu yana devam eden bir faaliyettir. Yoğun kıvamıyla ünlü olan çam<br />

balı, bu yörede önemli bir geçim kaynağıdır. Eskiden örme kovanlarla hurma, kavak ve çam<br />

ağacından ya da günlük ağacından oyulup yapılan kovanlar kullanılmakla birlikte bugün fenni<br />

kovanlar tercih edilmektedir. Kovanlar, dağ ve tepelerde “taş avlu” denilen yerlere<br />

konulmaktadır. Kaynak kişi olan Murat Çoban’a göre, dağlarda Türklerden önce buralarda<br />

yaşayanlara ait taş avlular da bulunmakta.<br />

Köyde ayrıca yer fıstığı ve pırasa yetiştirilmektedir.<br />

SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong> Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması verilerine göre köyün<br />

topraklarının bir kısmı büyük şehirlerden gelen yerleşimciler ve yabancı uyruklulara satılarak<br />

orman ve doğayla iç içe evler yapılmaktadır. Bunun dışında köyün <strong>Marmaris</strong>’e yakın ve<br />

kiraların da ucuz olması nedeniyle konut kirası köy halkı için önemli bir gelir kaynağı<br />

olmuştur.<br />

149


Yazılı Kaynaklar<br />

01. Atay, İ. (1985) Sığla Ağacının (Liquidambar orientalis Mill.) Önemi ve Silvikültürel<br />

Özellikleri.<br />

02. Baran A. (2010), Hekatomnidler Öncesinde Karia Mimarisi, Ankara<br />

03. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

04. Bean, G. E. Bean, Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

05. Bozkurt, Y., Göker, Y., Kurtoğlu, A., Sığla Ağacının Bazı Özellikleri.<br />

06. Bresson, A. (1991), Recueil Des Inscriptions De La Peree Rhodienne, Paris<br />

07. Kurt, L (2008) Anadolu Sığla Ağacı (Günlük Ağacı), Özel Çevre Koruma Kurulu<br />

08. Lenger, D. S. (2011), Antik Çağda Karia Bölgesinde Bal, Acta Turcica Çevrimiçi Tematik<br />

Türkoloji Dergisi, Yıl III, Sayı 1/1, Ocak 2011, s.28-35<br />

09. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl<br />

Çevre ve Orman Müdürlüğü<br />

10. Oktik, N. (2009) Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması, SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong><br />

11. Oktik, N., Gökalp Yılmaz, G., Değer, F. (2009), Katılımcı Bir Sosyolojik Çalışma Örneği<br />

Olarak SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong><br />

12. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

13. “Muğla – Son Amber Sığla”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Nisan 2006, Sayı:157,<br />

s.34-54<br />

14. “Ayrıca <strong>Marmaris</strong>”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mart 2006, Sayı:156, s.72-79<br />

İnternet Kaynakları<br />

01. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

03. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

04. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

06. Index Anatolicus<br />

http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0<br />

07. Wikipedia - http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87etibeli,_<strong>Marmaris</strong><br />

150


08. Türkiye’nin Arkeolojik Yerleşimleri <strong>Projesi</strong> - Tay Project<br />

http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5514&html=ages_detail_t.<br />

html&layout=web<br />

09. Çetibeli Ali Fikret Bilgin İlköğretim Okulu - http://okulweb.meb.gov.tr/48/07/714929/page/okul.html<br />

10. Türkiye Arkeolojik Yerleşimler <strong>Projesi</strong> (TAY) – Karataş<br />

http://www.tayproject.org/TAYmaster.fm$Retrieve?YerlesmeNo=15414&html=masterdetail.ht<br />

ml&layout=web<br />

11. Google Earth<br />

Haritalar<br />

1. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (0 20-b1, 0 20-c4 paftaları)<br />

Özel Bilgiler<br />

01. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

02. Çetibeli Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

151


06. GÖKÇE KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin kuzey ve kuzeydoğusunda yer alan; kuzeyinde Ula İlçesi’ne bağlı<br />

Akçapınar Köyü, doğusunda Ula İlçesi’ne bağlı Şirinköy, güneyinde <strong>Marmaris</strong> İlçesi’ne bağlı<br />

Çetibeli Köyü, batısında da Gökova Körfezi ile çevrelenmiş, Ula İlçesi’ne bağlı bir köy<br />

yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 20’ 47” Doğu; 37° 1’ 15” Kuzey şeklinde,<br />

denizden yüksekliği de ortalama 15 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Köyün ilk yerleşimcileri olan Akman, Sarı, Aracı ve Yıldırım boylarına ait<br />

Yörükler Teke yöresinden gelmiştir. Daha sonra Hisarönü’nden ve Denizli Kozdağı’ndan<br />

gelenler olmuştur. Yerleşim, köy düzenine 1939’lu yıllarda geçmiştir. İlk kurulduğu yıllarda<br />

Ferek adıyla Gökova Köyü’ne, daha sonra da Akçapınar Köyü’ne bağlı bir mahalleydi. 1989<br />

yılında Gökçe ismiyle köy statüsüne kavuşmuştur.<br />

Köyün, Akçapınar Köyü’nden ayrıldıktan sonra hızla büyüyüp nüfus olarak Akçapınar Köyü’nü<br />

geçmesinin nedeni, Hazineye ait (138) adet parselin arsa olarak köylüye dağıtılmış olmasıdır.<br />

Gökçe Köyü’nde 2007 yılı verilerine göre toplam 630 hane bulunmaktadır.<br />

Köy sınırları içindeki mevkiler ise Dereyurt ve Delikdede mevkileridir.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Gökçe Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre<br />

1,328 kişi olup bunun 650’sini (% 48,95) erkekler, 678’ini (% 51,05) kadınlar oluşturmaktadır.<br />

Köyün 2007 yılı nüfusu 1.301, 2008 yılı nüfusu 1.437, 2009 yılı nüfusu 1.401, 2010 yılı nüfusu<br />

da 1.346’dır.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

152


Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 165’i (% 16,30) hiç evlenmemiş, 384’ü erkek, 389’u kadın olmak<br />

üzere toplam 773’ü (% 76,38) evli; 14’ü erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 34’ü (% 3,36)<br />

boşanmış; 4’ü erkek, 36’sı kadın olmak üzere toplam 40’ının (% 3,95) eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında toplam 1 kişi / kadın okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş<br />

grubuna göre 576’sı erkek, 594’ü kadın olmak üzere toplam 1.170’ü (% 98,82); 15+ yaş<br />

grubuna göre 494’ü erkek, 504’ü kadın olmak üzere toplam 998’i (% 98,62) okuma yazma<br />

bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 102’si erkek, 144’ü kadın olmak üzere toplam 246 kişi (% 20,78)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 168’i erkek, 198’i kadın olmak üzere<br />

toplam 366 kişi (% 30,91) ilkokul, 97’si erkek, 103’ü kadın olmak üzere toplam 200 kişi (%<br />

16,89) ilköğretim okulu, 22’si erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 42 kişi (% 3,55) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 147’si erkek, 100’ü kadın olmak üzere toplam 247 kişi (% 20,86) lise veya<br />

dengi okul, 40’ı erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 69 kişi (% 5,83) ise yüksekokul ve üzeri<br />

eğitim düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 27’si erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 85 Kişi (% 8,40)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 168’i erkek, 198’i kadın olmak üzere<br />

toplam 366 kişi (% 36,17) ilkokul, 90’ı erkek, 99’u kadın olmak üzere toplam 189 kişi (%<br />

18,68) ilköğretim okulu, 22’si erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 42 kişi (% 4,15) ortaokul<br />

veya dengi okulu,147’si erkek, 100’ü kadın olmak üzere toplam 247 kişi (% 24,41) lise veya<br />

dengi okul, 40’i erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 69 kişi (% 6,82) ise yüksekokul ve üzeri<br />

eğitim düzeyine sahiptir.<br />

SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfez Sosyo-Ekonomik<br />

Çalışması sonucunda köyde yaşayan gençlerin genellikle meslek lisesi mezunu olduğu,<br />

153


gençlerin genellikle iki yıllık meslek yüksekokullarını kazandığı ve fakülte mezunu olan<br />

gençlerin köyde yaşamadığı belirlenmiştir.<br />

SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong> kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfez Sosyo-Ekonomik<br />

Çalışması sonucunda, köyde çocuksuz aileler de bulunmakla birlikte, ailelerin sahip olduğu<br />

çocuk sayısının ortalama olarak iki, köydeki evlerin 1/3’ünün iki katlı, evlerin de genellikle üç<br />

odalı olduğu belirlenmiştir.<br />

Gökçe Köyü dışarıya göç vermemekle birlikte köye dışarıdan gelerek yerleşen yabancı ve yerli<br />

göçmenlerle, Aksaz Deniz Üssü’nde çalışanların Gökçe Köyü’nde oturmayı tercih etmeleri<br />

dönemsel nüfus hareketliliğine ve kiralık ev sayısının artışına neden olmaktadır. Bu çerçevede<br />

köyün yakınında imara açık olan arazilerde köy evlerinden farklı olarak villa tipi konutlar<br />

oluşmaya başlamış olup bu konutlar genel olarak yabancılara satılmaktadır. Köyde pansiyon,<br />

otel gibi konaklama tesisleri bulunmamakla birlikte köy merkezine uzak bir bölgede Osmanlı<br />

Konakları adı verilen villalar yapılmış ve bu villalar günlük ya da haftalık olarak kiraya<br />

verilmeye başlamıştır. Bu işletmenin sahibi köy halkından birisi değildir.<br />

SMAP III GÖKOVA PROJESİ ÇERÇEVESİNDE GÖKÇE KÖYÜNÜN SOSYO-EKONOMİK DÜZEYİ<br />

Prof. Dr. Nurgün OKTİK tarafından gerçekleştirilen SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong> Gökova İç Körfezi<br />

Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında Akçapınar, Çamlı, Gökçe, Gökova, Akyaka ve Çetibeli<br />

yerleşimleriyle Kıran Köyü Turnalı Mahallesi’nde 1737 kişilik örneklem üzerinden 125<br />

sorunun sorulduğu anket çalışmasının Gökçe Köyü’nde yapılan bölümünde 160’ı erkek (%<br />

57), 119’u kadın (% 43) olmak üzere toplam 279 kişi ile (2011 yılı verilerine göre nüfusun %<br />

21’i) görüşülmüş olup bu sayı toplam örneklemin % 16,06’sını oluşturmaktadır. Bu<br />

araştırmanın Gökçe Köyü ile ilgili sonuçlarına göre anketi yanıtlayan;<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Gökçe Halkının Nüfus ve Aile Yapısı<br />

01. Katılımcıların % 30’u Gökçe Köyü’nde, % 27’si çevre köy ve beldelerde, % 5’i<br />

Muğla’da, % 7’si çevre illerde, % 3’ü Marmara, % 13 İç Anadolu, % 4’ü Karadeniz ve %<br />

11’i de Doğu Anadolu bölgesinde doğmuştur.<br />

154


02. Katılımcıların % 26’sı 36-45, % 25’i 26-35, % 20’si 46-55, % 10’u 56-65, % 10’u 19-25<br />

yaş grubunda olup % 8’i 65 yaş ve üstünde, % 1’i de 18 yaş ve altında<br />

bulunmaktadır.<br />

03. Katılımcıların % 49’u Gökçe Köyü’nde 20 yıldan daha fazla, % 15’i 6-10 yıl arasında, %<br />

7’si 1-5 yıl arasında, % 13’ü 16-20 yıl arasında, % 16’sı da 11-15 yıl arasında yaşadığını<br />

belirtmiştir.<br />

04. Katılımcıların % 40’ı iki, % 21’i bir, 15’i üç, % 4’ü dört, % 5’i beş çocuklu olup geriye<br />

kalan % 15’inin çocuğu bulunmamaktadır.<br />

05. Katılımcıların % 29’unun hanesinde (4), % 25’inin hanesinde (2), % 27’sinin hanesinde<br />

(3), % 7’sinin hanesinde (1) ve % 7’sinin hanesinde (5) kişi bulunmaktadır.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Beslenme Alışkanlıkları ve Hastalıklar<br />

06. Katılımcıların % 60’ı sebze, % 13’ü et, % 27’si de hem sebze hem de et ağırlıklı<br />

beslendiğini ifade etmiştir.<br />

07. Katılımcıların % 61’i kronik bir rahatsızlığa sahip olduklarını belirtirken geriye kalan %<br />

39’u böyle bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtmiştir.<br />

08. Kronik bir rahatsızlığı olanların % 4’ü depresyon, % 20’u diabet, % 25’i epilepsi, %<br />

19’u kanser, % 19’u guatr hastası, % 4’ü böbrek yetmezliği olduğunu belirtmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre İş Yaşamı, Sosyal Güvence, Yıllık Gelir ve Meslekler<br />

09. Katılımcıların % 15’i son bir hafta içinde çalıştığını, % 26’sı son bir hafta içinde mevcut<br />

işini sürdürdüğünü, % 59’u ise çalışmadığını ifade etmiştir.<br />

10. Katılımcıların % 21’i Bağ-Kur, % 18’i Emekli Sandığı, % 41’i SSK güvencesine sahip<br />

olduğunu, geriye kalan % 20 ise hiçbir sosyal güvenceye sahip olmadığını<br />

belirtmiştir.<br />

155


11. Katılımcıların % 31’i ev kadını, % 10’u işçi, % 9’u çiftçi, % 8’i emekli, % 11’i memur, %<br />

6’sı zanaatkâr, % 5’i işsiz, % 3’ü muhasebeci, % 3’ü serbest iş, % 2’si aşçı, % 1’i<br />

öğrenci, % 1’i işletmeci, % 2’si de balıkçı olduğunu söylemiştir.<br />

12. Katılımcıların % 29’u ücretli-maaşlı, % 26’sı ücretsiz aile işçisi olduğunu, % 21’i kendi<br />

hesabına çalıştığını, % 3’ü yevmiyeli, % 2’si de işveren olduğunu belirtmiştir.<br />

13. Katılımcıların işlerinin girdiği sektörlere göre dağılımı ise % 48 oranıyla ev kadınları ve<br />

emekliler, % 13 oranıyla ziraat ve ormancılık, % 7 oranıyla esnaf, % 5 oranıyla inşaat,<br />

% 5 oranıyla ulaşım hizmetleri, % 4 oranıyla ticaret, % 3 oranıyla balıkçılık, % 3<br />

oranıyla eğitim ve % 9 oranıyla diğer sektörler şeklinde bir dağılım gösterdiği<br />

belirlenmiştir.<br />

14. Soruları yanıtlayan katılımcıların yaşadıkları hanede kaç kişinin çalıştığını ortaya<br />

koyan yanıtların dağılımı ise şu şekilde olmuştur: 1 kişi (% 51), 2 kişi (% 14), 3 kişi (%<br />

4), 4 kişi (% 1), 5 kişi (% 1), Yok (% 29)<br />

15. Katılımcıların % 65’i yaşadığı hanede emekli bulunmadığını; % 30’u bir, % 4’ü iki, % 1’i<br />

de yaşadıkları hanede üç adet emekli bulunduğunu belirtmiştir.<br />

16. Katılımcıların % 17’si yaşadıkları hanede bir, % 6’sı iki, % 3’ü üç işsiz bulunduğunu;<br />

geriye kalan % 74’ü de yaşadıkları hanede işsiz biri olmadığını belirtmiştir.<br />

17. Katılımcıların % 49’u yaşadıkları hanede 18 ve altındaki yaş gruplarından birinin<br />

bulunmadığını, % 26’sı (1), % 21’i (2), % 3’ü (3), % 1’i de (4) kişi bulunduğunu<br />

belirtmiştir.<br />

18. Anketi yanıtlayanların % 12’si eşinin, % 15’i çocuklarının, % 5’i sadece kendisinin<br />

hane dışında, % 68’i de aile fertlerinin hane içinde çalıştıklarını belirtmiştir.<br />

156


19. Katılımcıların % 31’i yaşadıkları haneye giren aylık gelirin 1.000-1.499.- TL, % 19’u<br />

400-599.-TL, % 9’u 800-999.-TL, % 10’u 1.500-2.499.-TL. aralığında olduğunu, % 12’si<br />

400.-TL’nın altında, % 4’ü da 2.500 ve üstünde gelirlerinin olduğunu belirtmiştir.<br />

20. Katılımcıların % 28’i zor bir duruma düştüklerinde akrabalarından, % 22’si<br />

bankalardan yardım aldıklarını, % 21’i hiç kimseden yardım almadığını, % 10’u<br />

arkadaşlarından, % 5’i eşinin akrabalarından, % 4’ü çocuklarından, % 3’ü<br />

komşularından yardım aldığını, % 9’u da başka yöntemleri denediğini belirtmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Toplumsal İlişkiler ve Yaşamdan Beklenenler<br />

21. Katılımcıların % 27’si komşuluk ilişkilerinin çok iyi, % 65’i iyi, % 5’i orta, % 2’si kötü, %<br />

1’i de çok kötü olduğunu belirtmiştir.<br />

22. Katılımcıların gelecekten beklentileri şu şekilde ortaya çıkmıştır: Sağlıklı bir yaşam<br />

sürmek isteyenler % 29, çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak isteyenler % 22, iyi bir<br />

iş ve gelir isteyenler % 10, ev sahibi olmak isteyenler % 10, doğa ile iç içe yaşamak<br />

isteyenler % 7, şu anki yaşantısını sürdürmek isteyenler % 5, işini geliştirmek<br />

isteyenler % 4, başka bir şehirde yaşamak isteyenler % 4, işinde yükselmek<br />

isteyenler % 2, daha fazla seyahat etmek isteyenler % 2, zengin olmak isteyenler %<br />

2, başka bir ülkede yaşamak isteyenler % 1<br />

23. Katılımcıların % 31’i hanelerinden dışarıya göç verdiklerini, % 69’u ise vermediklerini<br />

belirtmiştir.<br />

24. Hanelerinden göç verenlerin % 52’si bunun ailevi nedenlerle, % 32’si ekonomik<br />

nedenlerle, % 16’sı da eğitim nedeniyle gerçekleştiğini söylemiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın Tüketim Düzeyi ve Statü<br />

25. Katılımcıların verdikleri yanıtları, Gökçe Köyü genelinde değerlendirdiğimizde halkın %<br />

33’ünün temel gelirinin turizm ve ücretli işlerden, % 19’unun emekli maaşlarından, %<br />

13’ünün faiz ve rant, % 12’sinin esnaflık, % 7’sinin tarımsal ürünlerden, % 5’inin<br />

157


otelcilik ve pansiyonculuk, % 5’inin taşımacılık, % 4’ünün arıcılık, % 1’inin balıkçılık, %<br />

1’inin hayvancılık gelirlerinden kaynaklandığı belirlenmiştir.<br />

26. Katılımcıların % 45’i en çok beslenmeye, % 15’i sağlığa, % 12’si eğitime, % 12’si<br />

kiraya, % 6’sı giyime, % 3’ü yatırıma, % 2’si de eğlenceye harcama yaptığını ifade<br />

etmiştir.<br />

27. Katılımcıların % 49’u kendi üretimleri için sebze ve meyve yetiştirdiklerini, % 2’si<br />

zeytincilik yaptıklarını, % 47’si ise kendileri için herhangi bir şey üretmediklerini ifade<br />

etmiştir.<br />

28. Katılımcıların % 14’ü satmak için sebze ve meyve, % 6'sı hayvansal ürünler<br />

ürettiğini, % 80’i de herhangi bir şey üretmediğini belirtmiştir.<br />

29. Katılımcıların % 56’sı kendilerini diğer hanelerle aynı düzeyde görmekte, % 14’ü kendi<br />

durumlarının köydeki diğer hanelerden daha iyi, % 27’si daha kötü olduğunu ifade<br />

etmekte, % 3’ü de herhangi bir kıyaslama yapmamaktadır.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Mülkiyet Yapısı<br />

30. Ankete yanıt verenlerin % 38’i kiracı, % 59’u da ev sahibi olduğunu ifade etmiştir.<br />

31. Katılımcıların verdiği yanıtlara göre Gökçe Köyü’ndeki yapıların % 23’ü 1920-1979<br />

döneminde, % 17’si 1980-1989 döneminde, % 15’i 1990-1999 döneminde, % 10’u<br />

2000 ve sonrasında yapıldığı, kiracı olup oturduğu bina hakkında bilgisi olmayanların<br />

ise % 35 oranına ulaştığı belirlenmiştir.<br />

32. Anketi yanıtlayanların verdikleri yanıtlara göre Gökçe Köyü’nde yaşayanların %<br />

64’ünün oturduğu evin tapusu varken % 6’sının tapusu bulunmamakta, % 30’unun<br />

da bu konuda bir fikri bulunmamaktadır.<br />

158


33. Katılımcıların % 75’inin tarım toprağı yoktur. Olanların sahip oldukları toprak miktarı<br />

ise şu şekilde dağılmaktadır: 1 dönümden az toprağı olanlar % 5, 1-5 dönüm arası<br />

toprağı olanlar % 14, 6-10 dönüm arası toprağı olanlar % 4 ve 21-30 dönüm arası<br />

toprağa sahip olanlar % 1.<br />

34. Katılımcıların % 23’ünün kendisine ait araziyi kullandığı, % 77’inin ise hiçbir şekilde<br />

arazi sahibi olmadığı belirlenmiştir.<br />

35. Anketi yanıtlayanlarının % 24’ünün bir bankaya, % 5’inin akrabalarına, % 2’sinin<br />

arkadaşlarına, % 2’sinin esnafa borcu varken % 63’ünün herhangi bir yere borçlu<br />

olmadığı belirlenmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Mekân İlişkisi<br />

36. Anketi yanıtlayanların % 91’inin yaşadığı yerden memnun olduğu, % 9’unun ise<br />

olmadığı belirlenmiştir.<br />

37. Yaşadığı yerden memnun olanların % 92’sinin memnuniyet nedeninin doğanın<br />

güzelliği, % 3’ünün insan ilişkileri, % 3’ünün mecburiyet, % 2’sinin de yaşadığı yerin<br />

memleketi olduğu anlaşılmıştır.<br />

38. Yaşadığı yerden memnun olmayanların % 99’unun memnuniyetsizlik nedeninin<br />

sosyal ortam eksikliğinden kaynaklandığı belirlenmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Tarımsal Yapı<br />

39. Anketi yanıtlayanların % 36’sı tarımla ilgili bilgileri aileden, % 8’i aile dışından<br />

öğrendiği; % 56’sının da tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

40. Anketi yanıtlayanların % 34’ü sulu, % 3’ü kuru, % 5’i hem sulu hem kuru tarım<br />

yaptıklarını, geriye kalan % 58’in ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

159


41. Katılımcıların % 44’ü artezyenden, % 7’si su kanallarından su alarak sulu tarım<br />

yaptıklarını, geriye kalan % 49’un ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

42. Anketi yanıtlayanların % 36’sının gübre kullanırken, % 7’sinin kullanmadığı; geriye<br />

kalan % 58’in ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

43. Anketi yanıtlayanların % 26’sının suni, % 4’ünün hem suni hem doğal gübre kullandığı;<br />

geriye kalan % 70’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

44. Anketi yanıtlayanların % 15’inin gübreyi bayiden, % 5’inin komşularından, % 11’inin<br />

ziraat odasından temin ettiği; geriye kalan % 69’unun tarımla uğraşmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

45. Anketi yanıtlayanların % 6’sının toprak analizi yaptırdığı, % 37’sinin yaptırmadığı;<br />

geriye kalan % 57’sinin tarımla uğraşamadığı belirlenmiştir.<br />

46. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün toprak analizini tarım müdürlüğüne, % 3’ünün<br />

ziraat odasına tahlil ettirdiği, geriye kalan % 93’ün ise tarımla uğraşmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

47. Anketi yanıtlayanların % 28’inin son beş yılda tarımsal üretimde azalma olduğu, %<br />

12’sinin olmadığı konusunda görüşe sahip olduğu; geriye kalan % 60’ının ise tarımla<br />

uğraşmadığı belirlenmiştir.<br />

48. Anketin yanıtlayanların % 13’ünün hanesinde 1 ila 5 adet, % 2’sinin hanesinde 6 ila<br />

10 adet, % 1’inin hanesinde 10 hayvandan fazla büyükbaş hayvan bulunduğu;<br />

geriye kalan % 84’ünün hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.<br />

49. Anketi yanıtlayanların % 8’inin hanesinde 1 ila 5 adet küçükbaş hayvan bulunduğu;<br />

geriye kalan % 92’sinin hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.<br />

160


50. Anketi yanıtlayanların % 19’unun hanesinde 1 ila 10, % 4’ünün hanesinde 11 ila 20,<br />

% 1’inin hanesinde 20 adetten fazla kümes hayvanı beslendiği; geriye kalan %<br />

76’sının ise kümes hayvanı beslemediği belirlenmiştir.<br />

51. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün hanesinde 1 ila 10 adet, % 2’sinin hanesinde 11 ila 40<br />

adet arı kovanı bulunduğu; geriye kalan % 94’ünün ise arıcılık yapmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

52. Anketi yanıtlayanların % 24’ü besledikleri hayvanları evde kendi tüketimleri için<br />

değerlendirmekte, % 11’i hem satıp hem evde değerlendirmekte, % 24’si satmakta;<br />

geriye kalan % 63’ü ise hayvan beslememektedir.<br />

53. Anketi yanıtlayanların % 35’inin organik tarım hakkında bilgisi varken % 47’sinin bilgisi<br />

bulunmamakta, % 18’inin de tarımla ilgisi bulunmamaktadır.<br />

54. Anketi yanıtlayanların % 2’si organik tarım yaparken, % 3’ünün yapmadığı, %<br />

95’inin de tarımla ilgisinin bulunmadığı belirlenmiştir.<br />

55. Anketi yanıtlayanlardan 9 kişi (% 3) organik sebze, 9 kişi (% 3) organik meyve, 9 kişi (%<br />

3) organik bal, 9 kişi (% 3) organik tahıl, 10 kişi (% 4) organik zeytin yetiştirdiğini 3’ü<br />

bunları pazarda sattığını, 6’sı da satmadığını; geriye kalan % 91’i de organik tarım<br />

yapmadığını söylemiştir.<br />

56. Anketi yanıtlayanların % 18’i organik tarım yapmayı düşündüğünü, % 28’i<br />

düşünmediğini, % 54’ü de tarımla ilgilenmediğini belirtmiştir.<br />

57. Katılımcıların % 27’si balıkçılık, % 3’ü deniz taşımacılığı, % 70’i yüzerek denizden<br />

yararlandığı belirtmiştir.<br />

58. Anketi yanıtlayanların % 23’ü son beş yılda balık türlerinde azalma olduğunu, % 3’ü<br />

olmadığını düşünmekte; geriye kalan % 74 ise balıkçılıkla uğraşmamaktadır.<br />

161


59. Anketi yanıtlayanların % 3’ü yeterince balık olmamasını, % 33’ünün balıkçılığın<br />

yeterince gelir getirmemesini balıkçılıkla ilgili en önem sorun olarak kabul ettiği;<br />

geriye kalan % 64’ünün ise balıkçılıkla ilgilenmediği belirlenmiştir.<br />

60. Anketi yanıtlayanların % 70’inin balıkçılık, % 18’inin avcılık, % 6’sının sulama, %<br />

6’sının taşıma amaçlı kullandığı belirlenmiştir.<br />

61. Anketi yanıtlayanların % 26’sı çevrelerindeki azmaklarda balık türlerinin, % 26’sı<br />

suyun azaldığını, % 33’ü suyun kirlendiğini, % 15’i taşkınlarla yataklarının dolduğunu<br />

düşünmektedir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın SİT ve ÖÇK Algısı<br />

62. Anketi yanıtlayanların % 57’si SİT alanından haberdar olduğunu, % 43’ü de haberdar<br />

olmadığını ifade etmiştir.<br />

63. Anketi yanıtlayanların % 25’inin SİT alanında mülkü olduğu, % 75’inin de olmadığı,<br />

% 6’sının SİT alanında 1 ila 5 dönüm arasında, % 4’ünün 6 ila 10 dönüm arasında, %<br />

1’inin 11 ila 20 dönüm arasında, % 1’inin 30 dönümden fazla arazisi olduğu, %<br />

13’ünün ise tüm arazilerinin SİT alanı içinde kaldığı; geriye kalan % 75’inin ise SİT<br />

alanında arazisi olmadığı belirlenmiştir.<br />

64. Anketi yanıtlayanların % 62’sinin SİT ile ilgili sorununun bulunmadığı, % 38’inin ise<br />

imarla ilgili sorunları olduğu belirlenmiştir.<br />

65. Anketi yanıtlayanların % 16’sı sınırlı yapılaşma olduğu takdirde, % 16’sı SİT<br />

kaldırıldığı takdirde sorunun çözümleneceğini söylemekte; geriye kalan % 68’in ise<br />

SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.<br />

66. Anketi yanıtlayanların % 32’si SİT ile ilgili sorunların Devlet, % 2’si Çevre Bakanlığı, %<br />

8’i yerel yönetimler tarafından çözümleneceğine inanmakta; geriye kalan % 58’in ise<br />

SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.<br />

162


67. Anketi yanıtlayanların % 10’u SİT alanı içindeki mülkleri ile ilgili sorunları tadilat ve<br />

tamirat yaparak, % 5’i restore ederek, % 5’i turizm amaçlı kullanarak, % 1’i de<br />

satarak çözümlenebileceğine inanmakta; geriye kalan % 79’unun ise SİT alanı içinde<br />

mülkü bulunmamaktadır.<br />

68. Anketi yanıtlayanların % 47’si Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde, % 18’i dışında<br />

yaşamakta, geriye kalan % 35’inin ise Özel Çevre Koruma Bölgesi ile ilgili bir bilgisi<br />

bulunmamaktadır.<br />

69. Anketi yanıtlayanların % 33’ünün ÖÇK ile ilgili bir sorunu varken % 67’sinin sorunu<br />

bulunmamaktadır.<br />

70. Anketi yanıtlayanların % 1’inin ağaç kesimi, % 2’sinin av yasağı, % 14’ünün ilaçlama, %<br />

13’ünün imar, % 2’sinin artan domuz varlığı konusunda orman idaresi ile sorunları<br />

olduğu, % 1’inin halkın ihtiyaçlarının göz önüne alınmadığına inandığı, % 67’sinin ise<br />

herhangi bir sorununun olmadığı belirlenmiştir.<br />

71. Anketi yanıtlayanların % 4’ü arıcılık, % 2’si hayvan otlatma, % 29’u mantar ve ot<br />

toplama, % 20’si piknik, % 45’i de yakacak temini konusunda ormandan<br />

yararlanmaktadır.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre <strong>Turizm</strong> ve Etkisi<br />

72. Anketi yanıtlayanların % 73’ü eğlence ve konaklama tesislerinde çalışarak, % 2’si<br />

tekne turları düzenleyerek, % 1’i restorancılık yaparak turizm faaliyetlerine<br />

katılmakta, geriye kalan % 24’ün ise turizmle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.<br />

73. Anketi yanıtlayanların % 38’i turizmin köy yaşantısına katkısı olduğunu, % 62’si de<br />

olmadığını düşünmektedir.<br />

74. Anketi yanıtlayanların % 35’i turizmin nüfus artışına etki ederek, % 31’i kazançları<br />

arttırarak, % 9’u çevrenin kirlenmesine yol açarak, % 5’i suç oranını arttırarak, % 6’sı<br />

163


eğitim düzeyinin yükselmesine yol açarak, % 5’i ormanların azalmasına yol açarak, %<br />

6’sı yeni yolların yapılmasına neden olarak, % 3’ü de çarpık kentleşmeye yol açarak<br />

değişime neden olduğunu düşünmektedir.<br />

75. Ankete katılanların % 14’ü turizm faaliyetlerinden gelir elde ederken geriye kalan %<br />

86’sının turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

76. Ankete katılanların % 11’i turizm işçiliği, % 4’ü esnaflık yaparak gelir elde ederken<br />

geriye kalan % 85’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

77. Anketi yanıtlayanların % 19’u turizm işçisi olarak turizmden gelir ederken geriye<br />

kalan % 81’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.<br />

78. Anketi yanıtlayanların % 26’sı ürettiklerini satarak, % 3^’ü turizm işçisi olarak, % 2’si<br />

doğa turizmi yaparak turizmden yararlanmayı düşünmekle birlikte; % 66’sının bu<br />

konuda herhangi bir fikrinin olmadığı, % 3’ünün de turizme taraftar olmadığı<br />

belirlenmiştir.<br />

Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Toplum İlişkileri ve Farkındalık<br />

79. Anketi yanıtlayanların % 15’inin yaşadıkları bölge ile ilgili olarak beldede yapılan<br />

toplantı ve etkinliklere katıldığı, % 85’inin ise katılmadığı belirlenmiştir. Katıldığını<br />

söyleyen 42 kişinin ise katıldığı etkinlik türüne göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur:<br />

Dernek toplantılarına katılanlar 7 kişi, belde ile ilgili toplantılara katılanlar 19kişi,<br />

SMAP III toplantılarına katılanlar 2 kişi ve tarımla ilgili toplantılara katılanlar 11 kişi.<br />

80. Ankete katılanların % 7’si avcılıkla, % 5’i dikiş ve nakışla, % 2’si arıcılıkla, % 1’i halk<br />

eğitimle ilgili kurslara, % 2’si Kur’an kurslarına katıldığını belirtirken geriye kalan %<br />

83’ünün kurslara katılmadığını belirtmiştir.<br />

81. Anketi yanıtlayanların % 73’ü Gökçe Köyü’ne gelip yerleşenlerden memnun olduğu,<br />

% 27’sinin de memnun olmadığı belirlenmiştir.<br />

164


82. Anketi yanıtlayanların % 12’si köylerinin daha iyi bir geleceği olması için turizmin<br />

gelişmesine yönelik daha fazla tanıtım yapılmasını, % 7’si çevre temizliğine önem<br />

verilmesini, % 13’ü tarih, doğa ve kültürel değerlerin korunması suretiyle herhangi bir<br />

değişimin olmamasını, % 12’si sahil şeridinin düzenlenmesini, % 10’u yeni iş<br />

alanlarının açılmasını, % 13’ü yapılaşmaya izin verilmesini, % 13’ü yerel yönetimlerin<br />

halkla daha fazla iletişim kurmasını, % 9’u yeni eğlence ve dinlence yerleri açılmasını,<br />

% 5’i kooperatif kurulmasını, % 6’sı da yöreye özgü kaynakların geliştirilmesini<br />

istemiştir.<br />

83. Anketi yanıtlayanların % 5’i Gökçe Köyü’ndeki sorunların çözümlenebilmesi için<br />

SİT’in kaldırılmasını, % 40’ı kendilerine tarımsal destek yapılmasını, % 11’i yöreye<br />

özgü türlerin korunmasını önerirken geriye kalan % 44 ise daha farklı yanıtlar<br />

vermiştir.<br />

84. Anket sorularını yanıtlayanların % 11’i yörenin en önemli çevre sorunu olarak su<br />

kaynaklarının azalmasını, % 29’u yöreye özgü türlerin kaybolmasını, % 5’i tarımsal<br />

kirliliği, % 7’si verimli toprak alanlarının kaybını, geriye kalan % 48 ise daha farklı<br />

sorunları ifade etmiştir.<br />

85. Anketi yanıtlayanların % 37’si çevrelerindeki nesli tükenen hayvanların olduğunu, %<br />

50’si olmadığını söylerken % 13’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını<br />

ifade etmiştir.<br />

86. Anketi yanıtlayanların % 11’i yaşadıkları bölgede yöreye özgü kuşların olduğunu, %<br />

56’sı olmadığını söylerken % 33’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını<br />

ifade etmiştir.<br />

87. Anketi yanıtlayanların % 11’i yaşadıkları çevrede arkeolojik alanların bulunduğunu,<br />

% 56’sı bulunmadığını söylerken, % 33’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin<br />

olmadığını ifade etmiştir.<br />

165


88. Anketi yanıtlayanların % 14’ü köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum<br />

kuruluşları tarafından toplantılar düzenlendiğini, % 55’sı düzenlenmediğini<br />

belirtirken, % 30’u da bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığını ifade etmiştir.<br />

89. Anketi yanıtlayanların % 8’i köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum<br />

kuruluşları tarafından düzenlenen toplantılara katıldığını, % 92’si de katılmadığını<br />

belirtmiştir.<br />

90. Anketi yanıtlayanların % 9’u yaşadıkları bölgede eğitim, % 6’sı tarım, % 17’si turizm<br />

konusunda kooperatif bulunduğunu belirtirken geriye kalan % 68’in bu konuda bir<br />

bilgisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.<br />

91. Ankete katılanların % 8’i kooperatif faaliyetlerine katılırken % 92’si<br />

katılmamaktadır.<br />

92. Anketi yanıtlayanların % 21’i yaşadıkları bölgedeki çevre sorunlarında 10 yıl öncesine<br />

göre daha iyi bir noktaya gelindiğini, % 44’ü aynı noktada kalındığını düşünürken %<br />

35’i ise daha kötü bir noktaya ulaşıldığını ifade etmiştir.<br />

93. Anketi yanıtlayanların % 20’si yöre sorunlarını devletin, % 3’ü muhtarlığın, % 22’si<br />

valiliğin, % 10’u halkın, % 25’i belediyenin, % 20’si de hepsinin birlikte çözeceğine<br />

inandığı belirlenmiştir.<br />

94. Anketi yanıtlayanların % 10’ı çevre koruma ile ilgili yasakları bildiğini, % 90’ı ise<br />

bilmediğini belirtmiştir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Gökçe Köyü, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 22 km, Muğla İl Merkezi’ne 32 km, bağlı olduğu Ula<br />

İlçe Merkezi’ne ise 12 km uzaklıktadır. E90 Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolu, yerleşimin ortasından<br />

geçmektedir.<br />

166


Köyün <strong>Marmaris</strong> ile olan ulaşımı, <strong>Marmaris</strong> Otobüs Terminali’nden kalkan Muğla, Bodrum,<br />

Köyceğiz, Dalyan otobüs ve minibüsleriyle sağlanmaktadır. Ayrıca Akyaka ve Ula ile ulaşımı<br />

sağlayan köy minibüsleri bulunmaktadır.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Gökçe Köyü, dünya harikası olarak nitelendirilen Gökova Bölgesi’nin tam ortasında<br />

bulunmaktadır. Gerek kendi kapladığı alan gerekse çevresindeki dağlar, tepeler, dere ve<br />

azmaklar, kanyonlar, körfez ve koylar, adalar ile bu alanlardaki zengin, farklı, korunmuş bitki<br />

ve hayvan varlığı ile ayrıcalıklı bir coğrafyanın içindedir. Köyün Gökova Körfezi kenarında<br />

denize çıkışı ve bir iskelesi / balıkçı barınağı bulunmaktadır.<br />

Yerleşim alanı ve çevresindeki arazi batıdan denizle, diğer yönlerden ise yamaç ve dağlık<br />

arazilerle sınırlıdır. Düşük eğimli araziler, deniz kenarındaki alanlarda yer almaktadır. Bu<br />

alanlarda drenaj sorunları ve tuzlanma yoğunlaşmış durumdadır.<br />

Arazinin büyük bir kısmı yamaç ve dağlık arazilerle çevrili olduğu için eteklerde yamaç<br />

molozları, dere ağızlarında ise birikinti konileri yer almaktadır. Ovayı oluşturan kil, kum ve<br />

çakıldan oluşan alüvyon tabakasının kalınlığı 10-50 m arasında değişmektedir. Tarım yapılan<br />

arazi bu görünümüyle alüvyonlu bir karaktere sahiptir. Toprak organik madde yönünden<br />

genel olarak fakir, kireç yönünden zengindir. Ayrıca denize yakınlık nedeniyle tuzlanma<br />

tehlikesi ile karşı karşıyadır.<br />

Arazide yer alan sulama, drenaj ve taşkın önleme tesisleri günümüz koşullarında yetersiz<br />

olup taşkın halen bölgenin en önemli sorunlarından biridir.<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Gökçe<br />

Köyü’ne ait arazilerin, Çakalyurdu Tepesi-Türkyurdu Tepesi-Kızılasar Tepesi-Deniz Kıyısı-<br />

Akçapınar Azmağı-Çalça Tepe (61 m)-Mersinlik Tepe-Çakalyurdu Tepesi hattı içinde kaldığı<br />

varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu<br />

şekilde sıralanabilir:<br />

167


BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Büyükerenbaşı Tepesi (240 m): Gökçe Köyü merkezinin güneybatısındadır.<br />

2. Kaletepe (237 m): Ferek Deresi’nin denize döküldüğü azmağın güneybatısındadır.<br />

3. Çalça Tepe (61 m): Köy merkezi ile deniz arasında ve Akçapınar Köyü sınırındadır.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Çakalyurdu Tepesi: Gökçe Köy merkezinin güneydoğusundadır.<br />

2. Hacıtepe: Gökçe Köy merkezinin güneybatısındadır.<br />

3. Kızılasar Tepesi: Çetibeli Köyü sınırındadır.<br />

4. Mersinlik Tepe: Gökçe köy merkezinin doğusunda ve Akçapınar Köyü sınırındadır.<br />

5. Türkyurdu Tepesi: Gökçe Köy merkezinin güneyindedir.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Ferek Çayı: Gökçe Köyü’nün doğusundaki Karaböğürtlen Dağları’nın batı yüzü ile<br />

güneyindeki <strong>Marmaris</strong>-Aksaz dağlarının kuzey kısımlarından oluşan havza alanında<br />

toplanan yağış suları yüzey akışa geçerek bu derenin kaynağını oluşturmaktadır.<br />

Gökçe Köyü’nün doğusunda dereye güneyden gelen trapez kesitli 5 m taban<br />

genişliğinde, 4 m yan yükseklikte ve oldukça geçirgen zeminli Sağla Deresi ile birleşen<br />

8 km uzunluğundaki Ferek Deresi, Gökçe Köyü’nün içinden geçerek Akçapınar<br />

Azmağı’nın güneyinden Gökova Körfezi’ne dökülmektedir.<br />

2. Sağla / Sığla / Salsa Deresi: Köyün güneyindeki yükseltilerden doğan dere köy içinde<br />

Ferek Çayı ile birleşmektedir.<br />

168


ŞELALELER<br />

1. Gökçe Şelalesi: Köyün güneyindeki dağlık arazideki bir vadide bulunmaktadır. Suyun<br />

30 metreden aşağı döküldüğü, 120 metre yükseklikteki şelale, muhtemelen Sağla /<br />

Sığla / Salsa Deresi üzerinde ya da onun kolları üzerindedir.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

Gökçe Köyü’nün muhtarı Mustafa Aracı’dır.<br />

Köyde iki cami, bir kahve, bir köy odası bulunmakta olup köy odası Halk Eğitim Merkezi<br />

tarafından kullanılmaktadır. Köyün kütüphane ihtiyacı köydeki ilköğretim okulunun<br />

kütüphanesince karşılanmaktadır.<br />

Eğitim: Gökçe Zeynep Gönen İlköğretim Okulu’nda 1 müdür, 1i müdür yardımcısı, 18<br />

öğretmen, 2 hizmetli çalışmakta olup 12 adet dersliği, 230 öğrencisi bulunmaktadır. Bağış<br />

karşılığı yapılmış yeni ve bakımlı okul binasında fen bilgisi ve bilgisayar laboratuvarı<br />

bulunmaktadır. Okulda sekiz yıllık örgün eğitimin tamamı yapılırken çevre köylerden 6, 7 ve<br />

8nci sınıflar taşımalı eğitimle öğrenci getirilmektedir.<br />

Köyde okul dışında, cami bünyesinde de Kur’an kursu eğitimi verilmektedir. Aynı zamanda<br />

Köy Odası’nda yapılan Halk Eğitim Merkezi kurslarında boyama, dikiş ve mefruşat eğitimi<br />

verilmektedir.<br />

PTT: Gökçe PTT Şube Müdürlüğü, köy içindedir.<br />

Aile Sağlığı Merkezi: Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı (4) nolu Ana Sağlık Merkezi (ASM),<br />

köy merkezindedir.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

İçme Suyu: Köyün su sorunu bulunmamaktadır. Mevcut kaynaklardan toplanan su, şebeke ile<br />

köydeki hanelere dağıtılmaktadır. Şebeke suyu dışında evlerin bahçelerinde bulunan kuyular<br />

da hem içme hem de sulama suyu ihtiyacını karşılamaktadır. Köy içme suyunun kalitesinin<br />

yüksek olması nedeniyle çevre köylerden gelip bidonlarla su alındığı görülmektedir.<br />

169


Katı Atık / Çöp: Köyün ciddi sorunlarından birisi çöp toplama ve dökme faaliyetidir. Köye<br />

tahsis edilmiş bir çöp kamyonu olmadığı gibi, çöpleri atmaları için gösterilen bir alan da<br />

bulunmamaktadır. Çöpleri gömme yöntemi ile yok eden köyün kanalizasyon sistemi de<br />

yoktur.<br />

Karayolu ve Trafik: Köyün ortasından geçen ve köyü ikiye bölen şehirlerarası yol nedeniyle<br />

sıkça trafik kazası yaşanmakta, bunun için üst geçit yapılmasını isteyen köy halkı ilgili<br />

kurumlara dilekçe gönderilmiş olmasına karşın yanıt alınamamasından ve gereğinin<br />

yapılmamasından şikâyetçidir.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Köyde zanaatkâr olarak bir demir ustası, altı marangoz atölyesi bulunmaktadır. Marangoz<br />

atölyeleri Datça ilçesine kadar uzanan bir alanda hizmet vermektedir. Köyde ayrıca altı inşaat<br />

ustası bulunmaktadır.<br />

Gökçe Köyü’nde herhangi bir balıkçı kooperatifi ya da birlik bulunmamakta olup denize kıyısı<br />

olmasına karşın balıkçılık yapan bir kişi bulunmaktadır. Balıkçılık, köy halkı tarafından gelir<br />

elde edilen bir ekonomik faaliyet olarak değil, hobi olarak kabul edilmektedir.<br />

Köyün sınırları, ayrıldığı Akçapınar Köyü ile adeta içiçe geçmiştir. İki köyü birbirinden ayıran<br />

Akçapınar (Kanlı) Azmağı’nda balıkçılık yapılmadığı için bu azmak adeta Akçapınar Köyü’nün<br />

kullanımına terk edilmiştir.<br />

Köyün başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Arıcılık ve ormancılıkla geçinen yoktur.<br />

Hane başına düşen toprak ortalama 3-4 dönümdür. Toplam toprak miktarı dokuz yüz<br />

dönüme yakındır.<br />

Gökçe Köyü’nde ağırlıklı olarak narenciye yetiştiriciliğinin yoğunlaştığı görülmektedir. Gökova<br />

Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak yapılan 2009 tarihli envanter çalışmaları sonucunda Gökçe<br />

Köyü’nde 1.120 dekar narenciye(portakal, limon, mandalina), 338 dekar tarla ve 32 dekar<br />

okaliptüs üretim alanının bulunduğu; ayrıca, 1.000 adet büyükbaş hayvanın mevcut olduğu<br />

ve çiftçi sayısının (116) olduğu belirlenmiştir.<br />

170


Köy halkının bir kısmı zeytincilikle uğraşmakla birlikte zeytin ağaçlarından çok fazla verim<br />

alınamamaktadır. Bahar aylarında yer fıstığı, susam ve darı üretilirken, diğer geçim kaynağı<br />

olan hayvancılık için yulaf üretilmektedir. Hayvancılığa bağlı olarak elde edilen süt ürünleri<br />

hem halkın hem de Gökova’daki mandıranın olanakları ile pazarlanmaktadır.<br />

Köyün başka bir geçim kaynağı ise taşımacılıktır. Taşımacılık hem nakliyecilik hem de yolcu<br />

taşımacılığı olarak yapılmaktadır.<br />

Köyde gençlere yönelik iş alanı bulunmamaktadır. Bu nedenle, gençlerin hepsi <strong>Marmaris</strong>’e,<br />

turizm alanında çalışmaya gitmektedir.<br />

Köyde 4 market (Can Market), iki lokanta, dört berber, bir internet cafe, bir emlakçi, bir<br />

eczane ve bir adet de fırın mevcuttur.<br />

ÖZEL ÇEVRE KORUMA VE KÖY İLİŞKİLERİ<br />

Köy için hazırlanan imar planları halk açısından sorun olarak kabul edilmekte; ayrıca bu<br />

sorunlara parsel sahipleri arasındaki anlaşmazlık sorunları eklenmektedir.<br />

SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong> Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında köy halkı<br />

ile yapılan görüşmelerde köy halkı Özel Çevre Koruma Kurulu’nun kendilerine yardımcı<br />

olmadığını belirterek yakınmışlardır. Köylülerin anlattığına göre, köy içinden geçen su<br />

kanalını temizlemek isteyen köy halkına ÖÇK tarafından işin projesiz olarak yapıldığı<br />

gerekçesiyle engel olunmuştur. Yağmurlarda kanalın genellikle taşma sınırına geldiği, şayet<br />

taşarsa köydeki bütün evleri su basacağı ifade edilmektedir. Aynı şekilde çok kirli olan sahil<br />

şeridini temizleme kalktıklarında da, ÖÇK’nın bu iş için köy muhtarlığından para talep ettiği<br />

belirtilmektedir. Köy halkının ÖÇK ile ilgili diğer bir şikâyeti ise korunmaları nedeniyle sayıları<br />

artan domuzların ve sivrisineklerin verdiği zararlarla ilgilidir.<br />

TOPLUMSAL ETKİNLİKLER<br />

Köyün bir futbol takımı ve bu takımın çalışıp maç yaptığı futbol sahası bulunmaktadır.<br />

171


Yazılı Kaynaklar<br />

01. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

02. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, İstanbul<br />

03. Tokaç, A., Ünal, V., Tosunoğlu, Z., Akyol, O., Özbilgin, H., Gökçe, G. (2010) Ege<br />

Denizi Balıkçılığı, IMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir.<br />

04. Yusufoğlu, A. (2010) A Critical Review of The Tooles & Techniques Used Coastal<br />

Planning Case Study - Muğla-Gökova Special Enviromental Protection Area, Ankara,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi<br />

05. Oktik, N. (2009) SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong> Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması<br />

06. Oktik, N., Gökalp Yılmaz, G., Değer, F. (2009), Katılımcı Bir Sosyolojik Çalışma Örneği<br />

Olarak SMAP III Gökova <strong>Projesi</strong><br />

07. Bildirici, M. (2007), İdima'dan Gökova Akyaka'ya, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği<br />

08. Biyo-Gökova Project, (2004,)Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği,<br />

09. Tuna, A. L., Çelik, V. (2009)Gökova İç Körfezinde Tarımsal ve Evsel Kaynaklı Kirlilik,<br />

Gökova <strong>Projesi</strong> SMAP III<br />

10. TÜRSAB Milas-Bodrum <strong>Kırsal</strong> Kalkınma <strong>Projesi</strong> Fizibilite Çalışması – Nihai Rapor<br />

(2011)<br />

11. Akyaka-Gökova Yürüyüş Rehberi, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği<br />

12. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl<br />

Çevre ve Orman Müdürlüğü<br />

İnternet Kaynakları<br />

01. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

03. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

04. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

06. Gökçe Köyü - http://www.gokce-ferek.com/<br />

07. Gökçe Zeynep Gönen İlköğretim Okulu - http://www.gokcezeynepgonenio.meb.k12.tr/<br />

08. Vikipedi Gökova - http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6kova_K%C3%B6rfezi<br />

09. Gökçe-Ferek Köyü Tanıtımı - http://www.gokce-ferek.com/tanitim.htm<br />

172


10. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - www.muglakulturturizm.gov.tr/dosya/1.../h/kopya-<br />

konaklama-2.xls<br />

11. Index Anatolicus http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0<br />

12. <strong>Marmaris</strong>ya - http://marmarisya.blogspot.com/2012/03/araciyla-marmaris-e-gelenlergelirkeeen.html<br />

Haritalar<br />

01. TR-31 12a Gökova Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 ölçekli HGK Haritası (N 20-c4 paftası)<br />

Özel Bilgiler<br />

01. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri<br />

02. Gökçe Köyü Muhtarlığı bilgileri<br />

173


07. HİSARÖNÜ KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin güneybatısında 76 km²’lik bir alanı kaplayan, kuzeyden<br />

Karacasöğüt köyü, batıdan Datça ilçesi, doğudan <strong>Marmaris</strong> ve İçmeler belediyeleri,<br />

güneydoğudan Osmaniye ve Orhaniye köyleri, güneyden de Hisarönü Körfezi ile çevrili,<br />

<strong>Marmaris</strong> İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir.<br />

Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 8’ 26” D; 36° 47’ 51” K, denizden yüksekliği de ortalama<br />

30 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Hisarönü Köyü antik dönemlerde savunma ve tapınma amacıyla Hisarönü<br />

Körfezi’nin bitiminde, kıyıdan 1,5 km uzaklıktaki tepe ve yamaçlarda kurulmakla birlikte; son<br />

yıllarda gelişen turizm faaliyetleri nedeniyle deniz kıyısındaki ovaya inerek kıyı boyunca<br />

denize paralel doğrusal bir gelişme göstermiştir. Köy, bugünkü durumu itibariyle doğrusal ve<br />

dağınık bir yerleşim dokusuna sahiptir.<br />

Yerleşime, Menteşe Beyliğinin egemenliğine girdiği 13. yüzyıla kadar “Rena”, Menteşe Beyliği<br />

ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde “Asarönü”, 1923 sonrasında da “Hisarönü” adı<br />

verilmiştir. Köye bağlı Değirmenyanı mahallesinin eski adı ise, 1936 yılı kayıtlarına göre,<br />

yerleşimin içinden geçen dere ile aynı adı taşımaktadır: “Erküs”<br />

Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Hisarönü<br />

Köyü’ndeki 55 hanede 254 kişi yaşamaktadır.<br />

Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 405 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli nüfus sayımındaki<br />

nüfusu 406 İslam ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 339 Müslim, 3 Gayri Müslim<br />

olarak belirlenmiştir.<br />

Köye bağlı üç mahalle bulunmaktadır: Değirmenyanı, Bördübet ve köy yerleşiminin<br />

bulunduğu Merkez (?) mahalle.<br />

174


İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan<br />

Değirmenyanı, Dereağzı, Kargıcakdibi, Karşıyaka, Oymalı, Soğuksu ve Yuv(a)cık mevkileri<br />

Hisarönü Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak tanımlanan yerler, alfabetik<br />

sırasıyla şu şekildedir: Akmusluktepe, Bağla Gediği, Başyurt, Bingeşik, Bodrum, Çatalca,<br />

Çökertme, Karaağaç, Kerdime/Kerdeme, Kocagedik, Kocakür, Limanbaşı, Madeniskele,<br />

Madennergizli Tenhalık ve Yukarınergizli Mevkii.<br />

Kerdime / Kerdeme Mevkii ya da Plajı denilen ve yerleşim merkezinde bulunan bölgenin adı,<br />

o bölgede çok bulunan su teresinin (Sumancasi, Nasturtium officinale) yerel adından<br />

kaynaklanmaktadır.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Hisarönü Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine<br />

göre 2.214 kişi olup bunun 1.138’ini (% 51,40) erkekler, 1.076’sını (% 48,60) kadınlar<br />

oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 346, 1940 yılı nüfusu 386, 1945 yılı nüfusu 395, 1950 yılı nüfusu<br />

478, 1955 yılı nüfusu 505, 1970 yılı nüfusu 664, 1975 yılı nüfusu 779, 1980 yılı nüfusu 893,<br />

1985 yılı nüfusu 985, 1990 yılı nüfusu 1.213, 2000 yılı nüfusu 3.027, 2007 yılı nüfusu 2.191,<br />

2008 yılı nüfusu 2.131, 2009 yılı nüfusu 2.129, 2010 yılı nüfusu da 2.142’dir. Bu verilerin de<br />

gösterdiği gibi; Hisarönü Köyü, çevredeki köylerden farklı olarak hem çevre yerleşimlerden<br />

hem de Türkiye içi ve dışı alanlardan göç alarak nüfusunu devamlı arttıran bir yerleşimdir.<br />

Yoğun göç alan köyün yazlık nüfusu, 20.000 kişiye kadar çıkmaktadır.<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre 0,1888 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden nüfus<br />

projeksiyonu 2015 yılı için 2.626, 2020 yılı için 3.122, 2025 yılı için 3.712, 2030 yılı için 4.413,<br />

2035 yılı için 5.246, 2040 yılı için de 6.236’dır.<br />

175


Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 414’ü (% 23,26) hiç evlenmemiş, 609’u erkek, 580’i kadın olmak<br />

üzere toplam 1.189’u (% 66,84) evli; 48’i erkek, 48’i kadın olmak üzere toplam 96’sı (% 5,40)<br />

boşanmış; 14’ü erkek, 66’sı kadın olmak üzere toplam 80’inin (% 4,50) eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 4’ü erkek, 39’u kadın olmak üzere toplam 43 kişi (% 2,42)<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 1.022’si erkek, 915’i kadın olmak üzere<br />

toplam 1.937’si (% 96,51); 15+ yaş grubuna göre 902’si erkek, 808’i kadın olmak üzere<br />

toplam 1.710’u (% 96,12) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 139’u erkek, 149’u kadın olmak üzere toplam 288 kişi (% 14,35)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 360’ı erkek, 353’ü kadın olmak üzere<br />

toplam 713 kişi (% 35,53) ilkokul, 194’ü erkek, 160’ı kadın olmak üzere toplam 354 kişi (%<br />

17,64) ilköğretim okulu, 66’sı erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 98 kişi (% 4,88) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 198’i erkek, 168’i kadın olmak üzere toplam 367 kişi (% 18,29) lise veya<br />

dengi okul, 65’i erkek, 52’si kadın olmak üzere toplam 117 kişi (%5,83) ise yüksekokul ve<br />

üzeri eğitim düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 25’i erkek, 57’si kadın olmak üzere toplam 82 Kişi (% 4,61)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 360’ı erkek, 353’ü kadın olmak üzere<br />

toplam 713 kişi (% 40,08) ilkokul, 188’i erkek, 145’i kadın olmak üzere toplam 333 kişi (%<br />

18,72) ilköğretim okulu, 66’sı erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 98 kişi (% 5,51) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 198’i erkek, 168’i kadın olmak üzere toplam 367 kişi (% 20,63) lise veya<br />

dengi okul, 65’i erkek, 52’si kadın olmak üzere toplam 117 kişi (% 6,58) ise yüksekokul ve<br />

üzeri eğitim düzeyine sahiptir.<br />

176


YOL VE ULAŞIM<br />

Hisarönü Köyü, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 23 km, Muğla İl Merkezi’ne 65 km uzaklıktadır.<br />

Köy merkezine, <strong>Marmaris</strong>-Datça arasındaki D400 karayolunun Hisarönü Körfezi öncesindeki<br />

sapaktan sola dönülerek ulaşılır. D400 Karayolunun büyük bir kısmı, köy arazisinin içinden<br />

geçer.<br />

Köyde, Hisarönü – <strong>Marmaris</strong> arasında günde sekiz sefer yaparak ulaşımı sağlayan bir<br />

Minibüsçüler Kooperatifi ile 1 adet taksi durağı bulunmaktadır. <strong>Marmaris</strong>-Hisarönü-<strong>Marmaris</strong><br />

arasındaki minibüs seferleri saat başlarında olmak üzere, yaz aylarında saat 24.00’e, kış<br />

aylarında da saat 21.00’e kadar devam eder.<br />

JEOLOJİK YAPI VE DEPREMSELLİK<br />

Köy yerleşiminin bulunduğu alan, küçük derelerin birleşerek bir azmakla Hisarönü Körfezi’ne<br />

döküldüğü Aspiran (Asparan)-Değirmenyanı-Kocakür hattında gelişen kuvarterner alüvyon<br />

bir dolgunun üzerinde bulunmaktadır. Hisarönü Körfezi çevresinde ultrabazik kayaçlardan<br />

oluşan tepelerin eteklerinde, tamamen peridotit ve serpantinleşmiş peridotit çakıllarından<br />

oluşan, alüvyon yelpazesi ortamında çökelmiş konglomeralar bulunmaktadır.<br />

Uzak ve yakın geçmişte büyük depremlerle sarsılan bölge 1nci derece deprem kuşağında yer<br />

almaktadır. Aletsel dönemde gerçekleşen birçok deprem arasındaki en büyüğü, 9 Temmuz<br />

1956 tarihli 7,5 şiddetindeki Amargos – Güney Ege depremidir.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;<br />

Hisarönü Köyü’ne ait arazilerin, denizden Gökova Körfezi’ndeki Küfe Koyu’ndan başlayıp Veli<br />

Bükü’ne kadar devam eden; <strong>Marmaris</strong> – Datça sınırı olarak bilinen Veli Bükü-Bencik Koyu<br />

hattından sonra Bencik Koyu’ndan başlayıp Hisarönü Körfezi’ndeki Hüseyinağa Burnu’na<br />

kadar devam eden; karada ise Hüseyinağa Burnu-Eren Dağı-Çatalbaşı Tepesi-Aşlama Tepe-<br />

Gökbayır Tepe-Sekinebaşı Mevkii-Başyurt Mevkii-Ala Tepe ve Küfre Koyu hattı içinde kalan<br />

177


alan içinde yer aldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki<br />

coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

1. Eren Dağı (842 m): Bölgenin en yüksek tepesidir. Yerel halkın Pazarlık olarak<br />

adlandırdığı tepede Hemithia Kutsal Alanı bulunmaktadır.<br />

2. Kızılkaya Tepesi (585 m): Hisarönü Köyü’nün Orhaniye Köyü ile sınırı üzerindedir.<br />

3. Asar (Hisar) Tepe (491 m): Antik dönemde etrafı denizle çevrili olan, bugün ise<br />

yerleşim alanının içinde ve deniz kenarında, Kerdime Mevkii ile Limanbaşı Mevkii<br />

arasında, Club Rena’nın hemen arkasındaki üç tepeden ortadakidir. Diğer tepeler ise<br />

Oyuklu ve Zelle tepeleridir. Denize en yakın olan tepe, Zelle Tepesi’dir. Asar (Hisar)<br />

Tepesi ile yanındaki Oyuklu Tepe’nin üstünde ve her ikisinin arasındaki belde<br />

Bybassos antik yerleşimi kalıntıları bulunmaktadır.<br />

4. Oyuklu Tepe (482 m): Antik dönemde etrafı denizle çevrili, bugün ise yerleşim<br />

alanındaki Aile Sağlık Merkezi ile Anıt Çınar Ağacı arasındaki yolun batısında kalan<br />

tepedir. Üstünde Bybassos antik yerleşiminin kalıntıları bulunmaktadır.<br />

5. Honozbaşı Tepesi (441 m): Yukarı Bördübet yerleşiminin doğusunda, Aşağı Bördübet<br />

yerleşiminin de güneydoğusundadır.<br />

6. Ala Tepe (427 m): Küfre Koyu’nun doğusunda, bölgenin en yüksek tepesidir.<br />

7. Aşlama Tepe (379 m): Hisarönü yerleşiminin doğusunda, <strong>Marmaris</strong>-İçmeler yolunun<br />

yakınındadır.<br />

8. Andızlı Tepe (363 m): Hisarönü Köyü merkezinin kuzeyindedir.<br />

9. Alataş Tepesi (342 m): Ala Tepe’nin güneydoğusundadır.<br />

10. Çöpçöpü Deresi (325 m): Hisarönü Köyü merkez yerleşiminin kuzeydoğusundadır.<br />

11. İmamderekayası Tepesi (319 m): Golden Key Hotel tesislerinin bulunduğu Bördübet<br />

Koyu’nun doğusundadır.<br />

12. Dikilikoca Tepesi (278 m): Eski Ergos yerleşiminin, yeni Değirmenyanı Mahallesi'nin<br />

batısındadır.<br />

13. Yanıktepe (230 m): Kocegedik Mevkii’nin güneyindeki tepedir.<br />

178


14. Karakol Tepesi (181 m): Kapıcık Koyu’nun güneydoğusundadır.<br />

15. Ummanca Tepe (179 m): Gökova Körfezi’ne bakan kıyılardaki Çatalca Burnu’nun<br />

doğusundadır.<br />

16. Karamehmet Tepe (174 m): Yukarı Bördübet yerleşimi ile Aşağı Bördübet yerleşimi<br />

arasındadır.<br />

17. Boztepe (166 m): Hisarönü Körfezi’nde, Select Maris Otel’inin bulunduğu Tavşan<br />

Bükü’nün kuzeyinde, Bencik Koyu’ndaki Kocabaş Bükü’nün ise doğusundadır.<br />

18. Karaağaç Tepesi (166 m): Yediadalar’ın doğusundadır.<br />

19. Kurudere Tepesi (165 m): Golden Key Hotel tesislerinin bulunduğu Bördübet Koyu ile<br />

Club Amazon tesislerinin bulunduğu Küçükgünlük Koyu arasındadır.<br />

20. Dilberoğlu Tepesi (163 m): Hisarönü Körfezi’nde Çamurlu Koy ile Sucağız Koyu<br />

arasındaki tepedir.<br />

21. Recepgelenkaya Tepesi (161 m): Hasanhüseyin Ada’nın kuzey doğusundadır.<br />

22. Yaylacık Tepe (137 m): Yukarı Bördübet Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.<br />

23. Sivrikaya Tepesi (128 m): Hisarönü Körfezi’nde, Akbük’le İnbükü arasındaki çıkıntıda<br />

yer alır.<br />

24. Yavansubaşı Tepesi (127 m): Gökova Körfezi’ne bakan kıyılarda, ucunda Mersincik<br />

Burnu’nun bulunduğu yarımada üzerindedir.<br />

25. Kocasalih Tepesi (94 m): Gökova Körfezi’ne bakan kıyılarda, Göllübük Burnu’nun<br />

doğusundadır.<br />

26. Gökağaç Tepesi (70 m): Yediadalar’ın güneyinde ve Karaağaç Koyu’nun batısında yer<br />

alan yarımadanın üzerindedir.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Aksazkayası Tepesi: Kapıcık Koyu’nun doğusunda ve iç kısımlardadır.<br />

2. Baykuşönü Tepesi: Yediadalar bölgesindeki Saklı Koy’un güneydoğusundadır.<br />

3. Bozukevli Tepesi: Gökova Körfezi’ndeki Küfre Koyu’nun güneydoğusundadır.<br />

4. Canavar Tepe: Hisarönü Köyü merkez yerleşimi ile Değirmenyanı Mahallesi<br />

arasındadır.<br />

5. Çağılbaba Tepesi: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeybatısında kalmaktadır.<br />

6. Çamurlu Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

179


7. Çatalbaşı Tepesi: Bölgenin en yüksek tepesi olan Eren Dağı’nın kuzeydoğusundadır.<br />

8. Dam Tepe: Aşağı Mahalle yerleşiminin doğusunda olup eteklerinden çıkan Dam Dere,<br />

köy yerleşiminin içinden akıp denize ulaşır.<br />

9. Defnedalı Tepesi: Eski Ergos yerleşiminin, yeni Değirmenyanı Mahallesi’nin<br />

kuzeybatısındadır.<br />

10. Dikilitaş Tepesi: Eski Ergos yerleşiminin, yeni Değirmenyanı Mahallesi’nin<br />

batısındadır.<br />

11. Dökük Tepe: Aşağı Mahalle yerleşiminin doğusundadır.<br />

12. Dövensekisi Tepesi: Yerleşim merkezinde yer alan Kocagedik Mevkii’nin<br />

güneyindedir.<br />

13. Gökağaç Tepesi: Gökova Körfezi’ndeki Yedi Adalar’ın kuzeyinde, Gökağaç Limanı’nın<br />

kuzeydoğusundadır.<br />

14. Gökbayır: Değirmenyanı Mahallesi’nden geçen <strong>Marmaris</strong>-Datça karayolunun<br />

kuzeyindedir.<br />

15. Göllübük Tepesi: Ucunda Taneli Burnu’nun yer aldığı ve batıdan Göllübük, doğudan<br />

Çamaltı Koyu ile çevrelenen yarımadanın üzerindedir.<br />

16. Göz Tepe: Yukarı Bördübet Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.<br />

17. Hacıhasankaya Tepesi: Aşağı Mahalle yerleşiminin doğusundadır.<br />

18. Harita Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

19. İkiçam Tepesi: Yediadalar’ın doğusunda, Club Amazon tesislerinin yer aldığı<br />

Küçükgünlük Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

20. İncirliüstü Tepe: <strong>Marmaris</strong>-Datça karayolu üstündeki Çayır Mevkii’nin<br />

kuzeybatısındadır.<br />

21. Kapıcıkada Tepesi: Golden Key Hotel tesislerinin bulunduğu Bördübet Koyu ile Club<br />

Amazon tesislerinin bulunduğu Küçükgünlük Koyu’nun arasındaki Kapıcık Ada’nın<br />

üstündedir.<br />

22. Kara Tepe: Bencik Koyu’ndaki otelin kuzey yönündedir.<br />

23. Karakaya Tepesi: Aşağı Bördübet yerleşiminin güneydoğusundadır.<br />

24. Kargıcak Tepe: Kargıcak Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

25. Keçiboynuzuağacı Tepesi: Amazon Kamp alanının kuzeyindedir.<br />

26. Keçikesilen Tepe: Club Amazon’un bulunduğu Küçükgünlük Koyu ile Çatalca Koyu<br />

arasındadır.<br />

180


27. Kengerli Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’ndeki Hisarönü Orman Deposu’nun<br />

karşısındaki tepedir.<br />

28. Kırıkgedik Tepesi: Uzunöz Ovası ile eski Ergos yerleşimi, yeni Değirmenyanı Mahallesi<br />

arasında kalan Eşek Burnu’nun kuzeyindedir.<br />

29. Kırkkısrak Tepesi: Hisarönü Körfezi kıyısındaki UCPA Hisarönü Hotel ile Bora Bora<br />

Butik Marine Otel’in hemen arkasındaki tepedir.<br />

30. Kızılkaya Tepesi: Hisarönü Köyü merkezinin kuzeyindedir.<br />

31. Killik Tepe: Yukarı Bördübet yerleşiminin ortasındadır.<br />

32. Kovagedik Tepesi: Hisarönü ile Turgut köyleri arasındaki tepedir.<br />

33. Kocaharman Tepesi: Aşağı Bördübet yerleşiminin güneydoğusundadır.<br />

34. Küçükyokuş Tepesi: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

35. Köklüeylik Tepesi: Hisarönü Köyü’nün Orhaniye Köyü ile sınırındadır.<br />

36. Maden Tepe: Gökova Körfezine bakan kıyıdaki Saklı Koy’un güneyindedir.<br />

37. Mestantarla Tepesi: Yukarı Bördübet yerleşiminin kuzeydoğusundadır.<br />

38. Mezar Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nden geçen <strong>Marmaris</strong>-Datça karayolunun<br />

hemen yanında ve kuzeyindedir.<br />

39. Öküzçökek Tepesi: Hisarönü köy merkezinin güneyindedir.<br />

40. Ördekbakacak Tepesi: <strong>Marmaris</strong>-Datça karayolunun Hisarönü yol ayrımının<br />

bulunduğu bölgedeki Kocakür Mevkii’nin hemen yanındadır.<br />

41. Palanlı Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin hemen yanında ve güneyindedir.<br />

42. Sucağız Tepe: Sucağız koylarının kuzeyindedir.<br />

43. Suçıkan Tepe: Aşağı Mahalle yerleşiminin güneyindedir.<br />

44. Türkmen Tepe: Köy yerleşiminin merkezinde, Anıt Çınar Ağacının güneydoğusunda<br />

yer alan tepedir.<br />

45. Yelkentepe: <strong>Marmaris</strong>-Datça karayolu üstündeki Hisarönü Orman Deposu ile<br />

Hisarönü yol ayrımı arasında ve yolun batısındadır.<br />

46. Yolayrımı Tepesi: Yukarı Bördübet yerleşiminin doğusundadır.<br />

47. Zelle Tepe: Antik dönemde etrafı denizle çevrili, bugün ise denizin çekilmesi<br />

nedeniyle Kocagedik Mevkii’ndeki Golden Key Hisarönü Oteli’nin kuzeyinde kalan<br />

tepedir.<br />

48. Zeytinliyurtbaşı Tepesi: Küfre Koyu’nun doğusundadır.<br />

181


BURUNLAR<br />

Yerleşimin Gökova Körfezi’ne bakan batı kıyılarından başlayıp Balıkaşıran Koyu’na kadar;<br />

daha sonrasında Hisarönü Körfezi’ndeki Bencik Koyu’ndan başlayıp yine aynı körfezdeki<br />

Hüseyinağa Burnu’na kadar devam eden sahilinde birbirini izleyen burunları:<br />

1. Babuş Burnu: Yediadalar’ın doğusunda ve Babuş Bükü’nün ucundadır.<br />

2. Taneli Burun: Çamaltı Koyu ile Göllübük Koyu arasındaki küçük yarımadanın batı<br />

ucundadır.<br />

3. Göllübük Burnu: Çatalca Koyu ile Göllübük arasındaki ince uzun yarımadanın<br />

ucundadır. Bulunduğu yarımadanın üstü yarısına kadar çamlık ondan sonrası çıplak,<br />

makiliktir.<br />

4. Mersincik Burnu: Çatalca Koyu’nun güneyindeki yarımadanın ucundadır. Üzerinde<br />

beyaz bir fener kulesi olan burun denize dik iner. Etrafı 30-40 m döküntü, sığ<br />

kayalıktır.<br />

5. Çatalca Burnu: Çatalca Burnu’nun 150 m lodos yönünde, en sığ yerinde yarım metre<br />

derinlik olan bir kaya topluluğu, 30-40 m²lik bir alana yayılır.<br />

6. Çilekli Burnu: Gökova Körfezi tarafında, Veli Bükü ile Çilekli Koyu arasındadır.<br />

7. Karaburun: Select Maris Hotel’in bulunduğu Tavşan Bükü’nün batısındaki<br />

yarımadanın ucundadır.<br />

8. Kuyulu Burun: Hisarönü Körfezi’ndeki Çamurlu Koyu’nun güneyinde yer alan<br />

burundur.<br />

9. Sarpburun: Hisarönü Körfezi kıyısındaki Kocakür Mevkii’nde, <strong>Marmaris</strong> Resort<br />

Hotel’in yakınındaki burundur.<br />

10. Hüseyinağa Burnu: Hisarönü Körfezi kıyısında, Hisarönü Köyü ile Turgut Köyü<br />

arasındaki burundur.<br />

DENİZ FENERLERİ<br />

1. Mersincik Burnu Deniz Feneri<br />

182


ÇAY VE DERELER<br />

Hisarönü Körfezi’nde Akbük’e dökülen Ergüs (veya Ergos) Çayı, Bozburun yarımadası’nın en<br />

büyük çayıdır. Akbük’te kıyıda bataklık bir alan oluşturduğundan bu koy yerleşim alanı olarak<br />

uygun değildir ve kıyıda kurulmakta olan turistik tesislerin bu yönde ilerlemesini sınırlamıştır.<br />

Yerleşimin diğer akarsuları ise aşağıda alfabetik olarak listelenmiştir:<br />

1. Ahmetözü Deresi<br />

2. Akbük Deresi<br />

3. Akgöz Deresi<br />

4. Akgözyurdu Deresi<br />

5. Akürünlük Deresi<br />

6. Başyurt Deresi<br />

7. Baykuş Deresi<br />

8. Çağılbaşı Deresi<br />

9. Çatal Dere<br />

10. Çubucak Deresi<br />

11. Dam Deresi<br />

12. Defnedalı Deresi<br />

13. Dereağzı Deresi<br />

14. Dörtdüvelli Deresi<br />

15. Eğri Dere<br />

16. Fasiyeyurdu Deresi<br />

17. Günlük Deresi<br />

18. Günlüklü Deresi<br />

19. Harlık Deresi<br />

20. Honoz Deresi<br />

21. Hurmalık Deresi<br />

22. İçmeceağzı Deresi<br />

23. İmamdüşen Deresi<br />

24. İmreler Deresi<br />

25. İnbükü Deresi<br />

26. İncirli Dere<br />

183


27. Kaklık Deresi<br />

28. Karaboğaz Deresi<br />

29. Karamehmet Deresi<br />

30. Karamersin Deresi<br />

31. Kayacık Deresi<br />

32. Kayalı Dere<br />

33. Kırkpınar Deresi<br />

34. Kırzeytin Deresi<br />

35. Kızılavlu Deresi<br />

36. Kurt Deresi<br />

37. Kuru Dere<br />

38. Pazarlık Deresi:<br />

39. Sandalcık Deresi<br />

40. Sekinebaşı Deresi<br />

41. Sivaslı Deresi<br />

42. Yelken Dere<br />

43. Yol Deresi<br />

44. Zeytin Deresi<br />

45. Zeytinliyurt Deresi<br />

PINARLAR<br />

1. Aksıkaplık Pınarı<br />

2. Çatalgözü Pınarı<br />

3. Günlük Pınarı: Club Amazon girişine yakındır.<br />

4. Hatip Pınarı<br />

5. Kabasakız Pınarı<br />

6. Karapınar<br />

7. Kocapınar<br />

8. Olucak Pınarı<br />

9. Yavansu Pınarı<br />

10. Yay Pınarı<br />

184


KOYLAR<br />

Gökova Körfezi Tarafı<br />

1. Babuş Bükü: (36° 47’ 8” N - 28° 02’ 5” E) Bu koyun güney sahillerinde, peş peşe üç<br />

koy vardır. Ortadaki ancak bir teknelik ufacık bir girinti yapar. Önündeki burnun<br />

önünde döküntü denilen kayalıklar vardır. En sondaki en genişidir. Hepsinin çevresi<br />

çam ağaçlarıyla kaplıdır. Meltem rüzgârında barınmaya uygundur. Küfre Koyu’nun<br />

kalabalık ve dolu olduğu zamanlarda guletler kıçtankara bağlanırlar.<br />

2. Saklı Liman: Uzun Liman’ın en sonundaki bölümüdür. Uzun Liman’ın ortasında<br />

güneydoğudan gelen küçük bir derenin oluşturduğu sığ kumsal geçildikten sonra su<br />

tekrar derinleşir. İşte bu kısma Saklı Liman denir. Daralarak giren koyun sonunda, bir<br />

burnun arkasına saklanmış yusyuvarlak bir havuz bulunmaktadır. Burundan sonra<br />

derinlik 2 metrenin altına düşer. Ortalarda 1,5 metre olur ve kenarlara doğru sığlaşır.<br />

Bu kısımdan çıkan bir orman yolu, yukarıdaki Küfre-Bördübet yoluna çıkar.<br />

3. Uzun Liman (36° 52’ 00” N - 28° 03’ 01” E): Uzun Liman girişinin kuzey yakasını üstü<br />

düz yüksek bir tepe oluşturur. Kıyısı kayalık ve düz olup belirgin bir burunla batıda son<br />

bulur. Girişin güneyinden, karaya alçak bir boyun ile bağlı, uzaktan ada gibi gözüken<br />

bir yarımada çıkar. Aradaki geçit derindir. Koy, içeri girince genişleyip açılır. Yarım<br />

milden fazla doğu yönde giren koy, yarıdan sonra, gene daralarak bir havuzda son<br />

bulur.<br />

4. Karaağaç Limanı (36° 51’ 5” N - 28° 01’ 2” E): Güneye doğru giren geniş bir koydur.<br />

Koyun lodos köşesinde ve 10 metre yosun zeminde demirlendiği takdirde meltem<br />

rüzgârlarından korunulabilir.<br />

5. Bekar Liman (Gökağaçbükü) (36° 51’ 24” N - 28° 01’ 47” E): 150 metreye yaklaşan<br />

çapıyla bir havuzdan farksızdır. Ortalarda 3 m olan derinlik, kıyılara doğru azalır.<br />

Birkaç teknenin sığınabileceği bu koy her türlü rüzgâra karşı korunaklıdır. Dip beyaz ve<br />

sarı kumdur. Koyun çevresini, özellikle de güney yakasını, gövdelerine sarmaşıklar<br />

185


sarılmış asırlık çam ağaçları süsler. Çamaltı’na doğru giden toprak yol yürüyüş için<br />

uygun bir parkurdur.<br />

6. Balıkçı Koyu (36° 52’ 31” N - 28° 01’ 18” E)<br />

7. Çamaltı Koyu (36° 51’ 6” N - 28° 00’ 5” E): Gökağaç Limanı’nın alçak güneybatı<br />

köşesinde hem denizi hem sahili pırıl pırıl, kumlu birkaç koy oluşur. Plajında, denize<br />

eğilmiş belirgin bir çam ağacının bulunduğu koy, Çamlık Koyu’dur. Alt ucunda,<br />

Bodrum Çevre Gönüllüleri tarafından yaptırılmış bir çöp toplama evi vardır. Koy, batı<br />

ve meltem rüzgârlarına karşı korunaklıdır. Bördübet-Küfre orman yolundan sapan bir<br />

toprak yok, Çamaltı Koyu’na kadar ulaşır.<br />

8. Göllübük: Taneli Burnu ile Göllübük Burnu arasında kalıp kendi içinde birçok küçük<br />

koyu barındıran batıya açık büyük bir koydur.<br />

9. Mine Koyu (36° 50’ 4” N - 28° 01’ 8” E): Giriş kısmında kuzey kısmından çıkan bir kum<br />

bankı bulunmaktadır. İç kısmı sığdır. Çevresi çam ormanları ile çevrili koy her rüzgâra<br />

karşı korunaklıdır. İçeri giren derede, ağaçların devrilerek yolu kapadığı yere kadar<br />

küçük bir tekne ile gezilebilir.<br />

10. Çatalca Koyu: Çatalca Koyu, Mersincik Koyu ile onun yarım mil kuzey doğusundaki<br />

Çatalca Burnu arasında, doğu yönde, 1milden fazla daralarak giren, büyük bir koydur.<br />

İki yanı makilik, yüksek bir arazi yapısına sahiptir. İçeri doğru girdikçe, güney<br />

tarafındaki tepeler ağaçlanmaya, yeşillenmeye başlar. Kuzey yakası dik bir kayalıktır.<br />

Koy ilerledikçe daralıp derinliği azalır.<br />

11. Mezar Koyu (36° 49’ 9” N - 28° 01’ 9” E): Mersincik Burnu’ndan 1,5 mil, Çatal Ada’dan<br />

0,5 mil doğuda bir burun, keşişleme yönünde çıkar. Onun doğusundaki Mezar Koyu<br />

melteme karşı korunaklıdır. Dip kum, derinler yosundur. Koyun arkasındaki plaj ve<br />

içeri giren vadi ağaçlıktır.<br />

12. Kargılı Bük: Küçükgünlük (Amazon) Koyu ile Mezar Koyu arasındadır.<br />

186


13. Küçükgünlük (Amazon) Koyu (36° 49’ 46” N - 28° 03’ 02” E): Bördübet Limanı’nın<br />

poyraz ucunda, iki yamacı sık çam ormanı ile kaplı Maden Koyu, fiyort gibi içeri girer.<br />

Koyun içi, kuzey yakasından çıkan alçak bir kum burnunun başladığı yere kadar<br />

derindir. Burada 6 ila 10 metre arasında demir atılarak kalınabilir. Dibi balçık-kum<br />

olup, mükemmel demir tutar.<br />

Batı-lodos rüzgârları hariç, her havaya kapalı olan koya, meltem batıya döndüğü<br />

zamanlar hafif soluğan girer.<br />

Kum burnunun önünde Amazon Kampı’nın iskelesi ve plajı vardır. Tahta iskeleden<br />

itibaren 2 m derinlik hattı, doğu yönde, karşı sahile doğru uzanır. İskeleye yakın beyaz<br />

bir şamandıra, bu sığlığı işaretler. Ondan sonra yer alan içerideki geniş koy sığdır.<br />

Sonuna doğru bir azmak içeri doğru kıvrılır. Üzerine koca çam ağaçlarının eğildiği<br />

azmak, yılan gibi kıvrıla kıvrıla içerideki Amazon Kampı’nın iskelesine kadar gider.<br />

14. Kapıcık Koyu (36° 49’ 6” N - 28° 03’ 5” E): Bördübet Koyu’nun kuzeydoğu ucunda,<br />

batıya doğru çıkan bir yarımada, karaya alçak bir berzahla bağlanır. Kapıcık Koyu bu<br />

yarımadanın doğusunda kalır. Melteme ve kuzey rüzgârlarına kapalıdır. 3-4 metrede<br />

demirleyip, koyun batı ve kuzey yakasında kalınabilir.<br />

Koca çam ağaçları ile kaplı kuzey yakası, Bördübet Mahallesi’nin mesire yeridir. Datça<br />

Yolundan sapan toprak yol, Bördübet, Küfre, Malderesi, Söğüt üzerinden <strong>Marmaris</strong><br />

yoluyla birleşir. Bu orman yolu, Kapıcık Koyu’nun üstünden geçer.<br />

15. Bördübet Koyu: Bördübet Koyu’nun 1,5 millik sahili rüzgâr alan bir yerdir. Buradaki<br />

tek barınak Kapıcık Koyu’dur.<br />

16. Çilekli Koyu (36° 48’ 1” N - 28° 03’ 2” E): Çilekli Burnu’nun etrafında, döküntü taşlar<br />

10-15 m yayılır. Kıyı, Çilekli Koyu’nda hafif bir kavisle batıdan güneye döner. Etrafını<br />

çam ağaçlarının süslediği bu küçük koyda, birkaç tekne kalabilir. Her rüzgâra korunaklı<br />

187


olan koyun dip kumu çok güzeldir. Koyun doğusundaki burnun önündeki döküntü<br />

kayalıklar ise 70-80 metre kadar öne çıkar.<br />

17. Veli Bükü: Velibükü’nün batı burnu önünde, kıyıdan 100 metre kadar açıkta, üstü<br />

sapan gibi iki çatalla ayrılmış, bilhassa batıdan gelirken belirgin bir kaya vardır. Kıyı ile<br />

arasındaki geçidin ortası 7 metre derinliktedir.<br />

Velibükü, iki yamacı çıplak, makilik, ağzı geniş, keşişleme yönünde daralarak giren bir<br />

koydur. İki yakası da düzdür. Geniş ve sığ bir koyla sonlanır. Koy karayel ve meltem<br />

rüzgârlarına açıktır.<br />

Velibükü’nün doğu burnundan 100 metre kadar açıkta, birkaç karış yüksekliğinde<br />

kayalar vardır. Kıyı ile arasındaki geçit 4 m derinliktedir.<br />

Hisarönü Körfezi Tarafı<br />

18. Bencik Koyu (36° 46’ 45” N - 28° 02’ 31” E): Yılan gibi kıvrıla kıvrıla 1,5 mil kadar<br />

Datça Yarımadası’nın içine giren bir koydur. Bencik Koyu’nun geniş ağzında adı gibi diş<br />

diş kayalardan oluşmuş Dişlice Adası bulunmaktadır. Adanın 100 metre kadar kuzey<br />

ucunda, sudan yüksek bir kayanın üzerinde, meltemin hırçın dalgaları kırılır.<br />

Çam ormanları, Bencik Koyu’nun dantel gibi işlenmiş koyların çevresinde denize kadar<br />

iner.<br />

Büyük koya girince doğudan bir burun çıkar. Onu geçtikten sonra, koyun tüm batı<br />

yakası boyunca, küçük küçük birçok koy vardır. Meltem genellikle tepelerin<br />

arkasından eser. Bencik Koyu içinde, her havada barınılacak bir köşe bulmak<br />

mümkündür.<br />

Koyun doğu yakasında demirlemeye en uygun yerinde, Maden Tetkik Arama (MTA)<br />

Kurumu’nun bir dinlenme tesisi vardır. Bu tesis yakın zamanda mahkeme kararı ile<br />

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na devredilmiştir.<br />

188


a. Buğday Bükü: Bencik Koyu’nun içeri doğru giren bir azmakla sonuçlanan,<br />

kuzeydeki en son bölümüdür. Dibi sığ olan bük ile Gökova tarafındaki<br />

Balıkaşıran Koyu arasındaki düz bir hat, Datça Yarımadası’nın en dar<br />

bölümünü oluşturur.<br />

b. Kesili Bükü: Bencik Koyu’ndaki MTA tesislerinin plajını oluşturan, koyun doğu<br />

yakasındaki bir koydur.<br />

c. Kocabaş Bükü: Bencik Koyu’nun giriş kısmını iç kısımdan ayıran doğudaki<br />

küçük yarımadanın arkasında kalan ve günlük ormanlarıyla çevrelenen güzel<br />

bir koydur. Üst kısmından otele giden asfalt yol geçmektedir.<br />

d. Döşeklibükü Koyu: Bencik Koyu’nun girişinde ve doğu sahilinde iki küçük<br />

yarımadanın ileriye doğru çıkarak oluşturduğu koyda yukardaki otelin küçük<br />

bir plajı bulunmaktadır.<br />

19. Tavşan Bükü (36° 45’ 8” N - 28° 03’ 3” E): Tavşan Bükü’nde geçitten sonra geniş<br />

koyun batı yakası boyunca 7-8 metre kum-yosuna demir atılabilir. Bunun dışında<br />

koyun kuzeybatısındaki otelin altında, batı yönde giren küçük bir koyda da demir<br />

atılabilir. Bu koyun dibi ince beyaz kumdur. Buradaki ilginç biçimli kayalar, Tavşan<br />

Bükü’nün en önemli özelliğidir. Ayrıca, otel sınırının doğusunda, yan yana iki koy<br />

vardır. Bunlardan batı yönünde olanı daha küçüktür. Burada 12-15 metrede<br />

demirlenebilir.<br />

20. Sucağız Koyları: Tavşan Adası’nın 1 mil kadar poyraz yönünde, içi küçük burunlarla<br />

ayrılmış geniş Sucağız Koyu bulunur. Koyun çevresini çam ve günlük ağaçları çevreler.<br />

Sucağız Koyu içinde demirlenecek güzel köşeler vardır. Batıdan itibaren:<br />

A- Karasüleyman Bükü – Bu koy, melteme ve soluğana en korunaklı olanıdır. 10<br />

metre civarında demirlenebilir.<br />

189


B- Birinci koyun üstünde ve dil gibi denize çıkan burnun batısında kalan koy: Plajın<br />

önündeki 8-10 metre ince saz-kum üzerine demir atılabilir. Bu koy, çamların plajı<br />

süslemesi nedeniyle Sucağız koyları arasındaki en güzel koydur.<br />

C- Dilin kuzeyindeki koy: Çevresini günlük ağaçlarının kapladığı koyun dibi kum-<br />

yosundur. Bu koydaki plajın batı ucu önüne demirlenebilir.<br />

D- Yüksek bir burunla ayrılan en doğudaki geniş koy: Sahili çam ormanı, denizi pırıl<br />

pırıl kumdur. Bu koy güzel olmakla birlikte meltem ve soluğana karşı koruma<br />

sağlamaz.<br />

21. Hisarönü Limanı: Geniş Hisarönü Limanının kuzeyindeki çamlık ve kumsal sahil,<br />

Orman İşletmesi’ne ait Çubucak kamp sahasıdır. <strong>Marmaris</strong> yolu önünden geçer. Kamp<br />

ve plajın önü melteme ve soluğana açıktır.<br />

Hisarönü Limanı’nın batısında üst üste iki koy vardır: İn Bükü ve altındaki Çamurlu<br />

Koyu. Güneyde ise Orhaniye Koyu uzanır.<br />

22. Çamurlu Koy: İn Bükü’nün güneyinde, daha geniş ve açık olan koydur. Etrafı çamlıktır.<br />

Koyun ortasından çıkan kayalık bir burun, plajı ikiye böler. Güneydekinde küçük bir<br />

kamp yeri vardır ve yukarıdan bir yol iner.<br />

Kıyıda 10-15 metrede kum-yosun zemine demirlenebilir. Koy melteme ve kuzey<br />

rüzgârlarına kapalıdır.<br />

23. İnbükü (Tahtacıoğlu, Emel Sayın) Koyu (36° 46’ 17” N - 28° 04’ 04” E): Etrafı yüksek<br />

ve çam ormanı ile kaplı İn Bükü’nün kuzey yakasında, plaj ve arkasındaki ağaçların<br />

altına saklanmış Çabucak’a bağlı küçük bir kamp alanı vardır. Yukarıdan araba yolu<br />

iner.<br />

24. Tahtacıoğlu Bükü: İnbükü Koyu’nun güneyinde çamlık, kayalık bir yarımada vardır.<br />

Kıyı o yarımadanın içinde bir girinti yaparak Tahtacıoğlu Bükü’nü oluşturur. Burada 5-<br />

190


8 metreye demirlenebilir. Doğu ve keşişleme hariç, her rüzgâra kapalı, güzel bir<br />

koydur.<br />

ADALAR VE KAYALIKLAR<br />

1. Yediadalar: Çam ormanları ile kıyı önündeki dört ada, kıyı ile aralarındaki 2 milden<br />

fazla uzaklık içinde koca bir körfez oluşturur. Bu alanın içinde yer alan, her havada<br />

barınılacak sayısız koy, burada kalmak isteyen her tekneye birbirini rahatsız etmeden<br />

kalma fırsatını verir.<br />

a. Küçük Ada: Sahilleri denize dik iner ve bu nedenle plajları yoktur. Çıplak,<br />

kayalık ve adını veren bir özelliğiyle, küçük bir adadır.<br />

b. Zeytinli Ada: Sahilleri denize dik iner ve bu nedenle plajları yoktur. Adalar<br />

arasında en yüksek olanıdır ve güney yamacı zeytinliktir.<br />

c. Uzun Ada: Sahilleri denize dik iner ve bu nedenle plajları yoktur. Kuzeyi çıplak,<br />

güney yakası tek tük çamlıktır.<br />

d. Martılı Ada: Alçak (25 m) ve çıplak bir adadır. Güney yakasında ve özellikle de<br />

doğu burnu üzerinde, denize girmek için çok güzel kumsalları olan plajlar<br />

vardır. Buraya botla gelinebilir.<br />

2. Çatal Ada: Mezar Koyu’nun 0,5 mil batısında, sahile döküntü taşlarla bağlıdır. Hemen<br />

ucunda, diş gibi sivri bir kaya yükselir. Çatal Ada’nın önündeki su üstü kayaları,<br />

uzaktan belli olur.<br />

3. Hasanhüseyin Adası: Çilekli Koyu’nun kuzeyindeki burnun ucunda bulunmaktadır.<br />

4. Tavşan Adası: Tavşan Bükü’nün karşısındadır.<br />

191


TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

Tarihi ve arkeolojik değerler açısından çok zengin olan Hisarönü Köyü’nde Bybassos, Kargıcak<br />

Tepe ve Kapıcık Ada antik yerleşimleri dışında birçok çiftlik yapısı, amphora atölyesi<br />

bulunmaktadır:<br />

I- Bybassos Antik Yerleşimi: Hisarönü Köyü’ndeki Hisartepe üzerinde bulunan antik<br />

yerleşimin, eski çalışmaların etkisiyle Rodos’un demesi olan Erine olduğu düşünülse de,<br />

1961’de J.M. Cook, Hisarönü Köyü’nün Erine değil, Bybassos olduğunu belirlemiştir.<br />

Bybassos, (Trakheia Chersonnesos = Bozburun Yarımadası) Chersonessoslular’ın Koinon’unun<br />

bir üyesiydi. Karia’ya özgü olan bu siyasal birliğe üye olan yerleşim, Erken Hellenistik<br />

Dönemden itibaren Rodos egemenliği altında olduğundan Rodos’un bir demesi (köyü)<br />

olmuştur.<br />

491 metre yüksekliğindeki Asar (Hisar) Tepe üzerinde surlarla çevrili antik yerleşim, hem Asar<br />

(Hisar) Tepe’yi hem de komşu yükselti olan Oyuklu Tepe’yi ve ikisi arasındaki beli<br />

kapsamaktadır. Yerleşime giriş, Doğudaki bir kapıdan sağlanmıştır. Buradaki evler, surların<br />

yanında uzanmakta ve güneyde de bir kayayla sınırlanmaktadır. Yerleşimin su ihtiyacını<br />

karşılayan sarnıçlardan iki tanesi burada bulunmaktadır.<br />

Yerleşimi çevreleyen<br />

surların dört ayrı evrede<br />

yapıldığı anlaşılmaktadır.<br />

Birinci evre M.Ö. 7. İla 6.<br />

yüzyıllara<br />

tarihlendirilmektedir. Bazı<br />

yerlerde 4,50 metre<br />

yüksekliğine kadar<br />

korunan bu arkaik surun<br />

büyük bölümünü takip<br />

etmek mümkündür. Bu<br />

192


evreye ait surların kapısı bugünkü patika üzerindedir. Bastion veya kulesi olmayan sur,<br />

savunma için hassas noktalarda dikdörtgen dönüşlerle şekillenmektedir.<br />

İkinci evre Klasik Dönemde düzgün yontulmuş taşlarla poligonal bir teknikle inşa edilmiştir.<br />

Bu dönemde yerleşim alanını batı ve kuzeye doğru genişleten sur, güney ve doğuda arkaik<br />

suru tekrar kullanarak birçok yerini sağlamlaştırmıştır. Klasik dönemde savaş ve savunma<br />

tekniklerinin gelişimi doğrultusunda sur üzerine batı, güneybatı, güneydoğu, doğu ve<br />

kuzeyde olmak üzere beş adet bastion eklenmiştir.<br />

İkinci evreyi oluşturan Klasik Dönem suru içindeki güneydoğu bastionu, muhtemelen M.Ö. 4.<br />

Yüzyıla rastlayan Hekatomnidler Döneminde daha kaliteli bir isodomos tekniğiyle inşa<br />

edilmiştir.<br />

Geç Bizans Dönemine tarihlendirilen en son sur evresinde yoğun olarak devşirme<br />

malzemelerin kullanıldığı belirlenmiştir. Bu dönemde arkaik surun arkasında batıya doğru bir<br />

yapı yine harç ve keramik parçalarının kullanılması suretiyle yapılmış olup, bu yapının<br />

doğusunda ikinci bir küçük kapı bulunmaktadır. Surun batıda bulunan kapısı ise iyi korunmuş<br />

durumdadır. Surun büyük kısmı, arkaik surların bulunduğu yerde inşa edilmiştir. Bu nedenle,<br />

bazı yerlerde surun aynı noktasında üç evrenin üst üste korunduğu görülmektedir.<br />

Tepede bulunan iç kale yapısı, içindeki bir trikonchos, bir tonozlu mekân ve bir kubbeli<br />

mekânla büyük ve gösterişli bir görünüme sahiptir. Bu yapının inşa edildiği dönemde surların<br />

güneydoğu bastionu üzerine büyük ve tonozlu bir sarnıç yapılmıştır.<br />

Asar Tepe ve çevresindeki seramik buluntularına göre Bybassos’ta M.Ö. 6.-2. yüzyıllar<br />

arasında kesintisiz bir yerleşim olduğu, M.S. 4.–6. ve 11.–12. yüzyıllarda, yani Erken ve Geç<br />

Bizans dönemlerinde tekrar yerleşim yeri olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.<br />

2005-2010 döneminde yürütülen ve halen sürdürülen yüzey araştırmaları sırasında<br />

Bybassos’un hemen batısında, Hellenistik Döneme tarihlendirilen ve içinde altı adet stel<br />

kaidesi ile bir mezar odasının bulunduğu gösterişli bir mezar yapısı belirlenmiştir.<br />

193


Kutsal Mağara: Asar (Hisar) Tepe’nin üstündeki yerleşimin altındaki ve Güneydoğudaki<br />

kayanın içinde kutsal bir mağara bulunmaktadır. Mağaranın içi birkaç metreden sonra çok<br />

daralmaktadır. Mağaranın içinde az miktarda ve düşük kalitede keramik bulunmuştur.<br />

Oyuk Tepe Yerleşimi: Asar (Hisar) Tepe üzerindeki antik yerleşim, iki yükselti arasındaki bel<br />

üzerinden uzanarak Oyuktepe’ye doğru devam etmektedir. Yerleşimin bu bölgesinde<br />

çoğunlukla küçük taşlardan yapılmış evler bulunmaktadır. Ayrıca, Asar (Hisar) Tepe ile Oyuklu<br />

Tepe arasındaki belde büyük bir mağara daha bulunmaktadır.<br />

Oyuklu Tepe, Dr. Christoph Gerber tarafından ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu incelemeler<br />

sırasında, oldukça sarp ve kayalık olan tepenin üzerinde ve yamaçlarında, Kalkolitik Çağa ait<br />

keramik ve obsidiyen buluntulara rastlanmıştır. Tepenin güney yamacının dibinde, bir iş<br />

makinasının yaptığı tahribata ait dolgu toprağında Kalkolitik Çağa ait mermer bir kaba ait<br />

parçalar, keramikler ve aynı döneme ait bir duvar ortaya çıkarılmıştır. Kalkolitik Çağda çok az<br />

rastlanan mermer kap, bu buluntu yerinin özel önem taşıdığını göstermektedir.<br />

Antik Dönemde tepenin zirvesine bir kutsal alan kurulmuş olmalıdır. En yüksek kayanın üstü<br />

yontularak düz bir şekle getirilmiş ve yanına bir kaya merdiveni yontulmuştur. Üzerinde üstü<br />

kapalı bir yapı olduğu, çatı kiremitlerinden ve bir bloktan anlaşılmaktadır. Aynı şekilde iki<br />

kaya daha düzleştirilmiş olup birine kaya kabı oyulmuştur. Bunun örneklerine Hitit ve Frig<br />

yerleşimleriyle Loryma’da rastlanmaktadır. Biraz daha aşağıda bir sarnıç, stel için kullanılan<br />

bir kaya oyuğu ve küçük, basamaklı bir kaide belirlenmiştir.<br />

Kutsal Alan: Asar (Hisar) Tepe ile Oyuklu Tepe arasındaki belden Güneye doğru ve Oyuklu<br />

Tepe’nin kuzey eteğindeki büyük bir kaya terası üzerinde, kuzeyi dik kayalarla sınırlandırılan<br />

büyük bir kutsal alan bulunmaktadır. Batı-doğu yönünde 105 metre, güney-kuzey yönünde<br />

en az 80 metrelik alan, büyük ve düzgün kesilmiş taş bloklardan inşa edilmiş teras duvarıyla<br />

çevrilmiştir. Güneyine ise yüksek bir teras duvarı yapılmıştır. Kaba taşlardan yapılan bu<br />

duvar, bölgedeki erken arkaik surlarına benzemektedir. Terasta, tapınak yapısının duvar<br />

izlerini izlemek mümkündür. Tapınağa ait yapı elemanları bütün terasta ve altındaki yamaca<br />

yayılmış durumdadır. Tapınak sıra dışı bir plana sahiptir: Tapınakta üç paralel duvarla<br />

194


elirlenmiş yan yana iki ayrı kült mekânı vardır. Bunlardan birisinin önünde iki kaba sütun<br />

bulunmuş olup, sütunlarla tapınağın iç duvarları, ince kırmızı bir sıva ile kaplanmıştır.<br />

Barındırdığı dini yapılarla kutsal alanın, Bybassos’un kutsal merkezi olarak yorumlanması<br />

olasıdır. Bu alan, Loryma’daki Apollon Kutsal Alanı gibi, yerleşimin dışında bulunmakta olup<br />

oldukça büyük bir araziye sahiptir. Yüzey araştırmaları kutsal alanın hangi tanrıyla ilişkili<br />

olduğunu aydınlatacak sonuçları henüz vermemektedir. Bununla birlikte bu alanın Oyuklu<br />

Tepe ile organik bir bağı olduğu kesindir. Loryma Apollon ve Kastabos Hemithea kutsal<br />

alanları birlikte değerlendirildiğinde bir kayanın yanında veya etrafında gelişen bu dini<br />

alanların, Anadolu’ya ait kült geleneğinin devamını gösterdiği düşünülebilir.<br />

Antik Liman: Antik Liman, Asar (Hisar) Tepe’nin kuzey eteğinde, bugünkü sahilden 200-300<br />

metre uzaktaki tarlaların altında bulunmaktadır. Bu arazi, Antik Dönemde deniz olup erozyon<br />

sonucunda dolmuştur. Yüzeyde, sadece tarlaya uzanan dikdörtgen bir yapı buradaki bir<br />

limana işarettir.<br />

Erken Bizans Limanı: Bybassos yerleşimine ait ikinci bir liman Zelle Tepesi’nin kuzey<br />

eteğinde, Kerdime Mevkii’nde bulunmaktadır. Sahilde beş binanın duvarları, önünde kırmızı<br />

harçtan oluşan bir taban ve batı tarafında bir fırın belirlenmiştir. Suyun içinde, kaba taş<br />

bloklardan oluşan bir limanın rıhtımı bulunmaktadır. Rıhtım inşaatı için, antik taş bloklar ve<br />

kaideler, devşirme malzemesi olarak kullanılmıştır. Hellenistik ve Erken Bizans evresinde<br />

kullanılan bu limanın mendirekleri küçük olmakla birlikte kapalı bir alan yaratması açısından<br />

gemiler için önemli bir fonksiyonu gerçekleştirmiş olmalıdır.<br />

Kerde(i)me Mevkii, 5 parselde bulunan Erine Antik Kenti, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat<br />

Varlıkları Koruma Kurulu’nun 23.06.1993 tarih ve 3387 sayılı kararı ile I. Derece Arkeolojik Sit<br />

Alanı olarak tescillidir.<br />

II – Kastabos Hemithea Kutsal Alanı: Hisarönü yerleşiminin güneydoğusunda bulunan 842<br />

metre yükseklikteki Eren Dağı’nın yamaçlarında, 269 metre yükseklikteki bir alanda<br />

bulunmaktadır. Yöre halkı tarafından “Gâvur Pazarı”, “Asarlık” ya da “Pazarlık” olarak anılır.<br />

Kastabos adının aslının Luvi kökenli Kastaba olduğu düşünülmektedir. Kastaba, “tapınak<br />

195


düzlüğü” anlamına gelir. Kastabos kenti, yarı tanrıça Hemithea tapınağının etrafında oluşmuş<br />

küçük bir yerleşimdi.<br />

Bizanslı tarihçi Diodoros, Chersonessos’daki Kastabos’ta, Hemithea’nın bir kutsal alanı<br />

olduğunu söyler ve Apollon tarafından kurtarılıp Chersonessos’a getirilen Molpadia ve<br />

Parthenos kardeşler hakkında bir öykü anlatır:<br />

“Parthenos olarak adlandırılan biri, Chersonessos’taki Bubastos’da (Bybassos)<br />

bulunan bir kutsal alanla onurlandırılmıştır. Bu arada Molpadia, Kastabos’a gelmiş ve<br />

tanrısal bir epiphany (duygu) nedeniyle Hemithea (yarı tanrıça) adını almıştır ve tüm<br />

Chersonessos’ta onurlandırılmıştır. Kutsal alanı zamanla komşu kentler ve daha<br />

uzaklardan gelenler tarafından saygıyla anılan kurbanlar verilen ve değerli sunular<br />

getirilen daha büyük bir tapınak haline gelmiştir. Ve sonunda kutsal alan, bir bekçi<br />

tarafından korunmamış ve güçlü bir duvarla çevrilmemiş olmasına karşın sunu<br />

armağanlarıyla dolup taşmıştır.” ⁽¹⁾<br />

George E. Bean tarafından Gölenye (İçmeler) yakınında bulunan bir yazıt, kutsal alanının<br />

Bybassos halkının denetiminde olduğunu söylemektedir.<br />

Dağlık bir orman alanında bulunan Kastabos (Pazarlık) Hemithea Kutsal Alanı Batı-doğu<br />

yönünde yaklaşık 350 m, güney-kuzey yönünde yaklaşık 250 m boyutlarındaki bir alanı<br />

kaplamaktadır. Kutsal alanın en önemli yapısını barındıran tapınak terası, bir tepenin sırtında<br />

yer almaktadır. Platformu destekleyen duvarlar güzel taş işçiliğiyle çok iyi durumdadır.<br />

Platformun üstündeki mimari yapılar ise bu sırtın üzerinde, her iki yamacında ve<br />

güneybatısındaki derenin çevresinde bulunmaktadır.<br />

Tapınak: Hemithea Tapınağı, tapınağa uygun yer sağlamak amacıyla inşa edilmiş bir<br />

platformun üzerindedir. İon düzenindeki tapınak, çok az Dor özelliği de taşır ve M.Ö. 4.<br />

Yüzyılın 2. Yarısına tarihlenir. Tapınak, bazı kalıntıları ele geçen daha erken bir kutsal yapının<br />

üzerine inşa edilmiştir. Planı basittir; derin bir pronaos ve bir celladan oluşur; opisthodomosu<br />

yoktur. Uzun kenarlarda 11 sütun, kısa kenarlarda 6 sütun vardır. Dikkat çeken bir durum,<br />

(1) – Cook, J.M.; Plommer, W.H. Sanctuary of Hemithea at Kastabos, Cambridge University Press, New York –<br />

1966, s.162; Diodorus Siculus: Library of History, Volume II, Books 2.35-4.58 (Loeb Classical Library No. 303) (v.<br />

2), Translated: Charles Henry Oldfather, 1994.<br />

196


kabartmalarla süslü, altar gibi bir yapıdır. Bu, pronaosta hemen cellaya girilen kapının<br />

önünde durur. Amacı ve tarihi bilinememektedir. Bir diğer alışılmadık özellik, platformun üç<br />

kenarını çevreleyen süslü duvarlar ve düzensiz aralıklarla, farklı boyutlarda inşa edilmiş küçük<br />

kare planlı yapılardır. Hemithea Kutsal Alanı, bir tedavi merkezi ve Karya Chersonessosu’nun<br />

siyasal toplantı merkezi olarak kullanıldığı için, bu yapılar buraya gelen insanlar için inşa<br />

edilmiştir. M.Ö. 3. Yüzyılın başında, Kastabos geniş bir yenileme ve genişletme görmüş olup<br />

bugün görülen yapıların çoğu o döneme aittir.<br />

Hemithea, hastalara şifa veren bir tanrıydı ve kutsal alanda kuluçka döneminde tedavi etme<br />

yöntemini uyguluyordu. Diodoros’a göre, tanrıça hastayı dikkatle izliyor ve onları uykularında<br />

tedavi ediyordu. Özellikle çocuk doğuran kadınlara yardımcı oluyordu; birçok ümitsiz<br />

durumdaki hastayı tekrar sağlığına kavuşturmuştu.<br />

Hemithea Kutsal Alanında<br />

periyodik olarak kutlanan ve<br />

Kastabeia adı verilen bir<br />

festivalin düzenlendiği<br />

bilinmektedir. Bu festivalin,<br />

önemli hastalıkların kuluçka<br />

döneminde yapıldığı tahmin<br />

edilmektedir. Kutsal alanın<br />

çevresinde spor yapmaya<br />

uygun stadion gibi yapıya<br />

rastlanmadığı için bu festivalde spor müsabakaları yerine tiyatro yapısının kullanıldığı tiyatro<br />

oyunlarının oynandığı, müzikal yarışmaların yapıldığı sanılmaktadır. Festivalin çok rağbet<br />

gördüğü Gölenye’de (İçmeler) bulunduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu yazıtta, çok büyük bir<br />

kalabalığın olduğundan insanların binalara sığmadığı ve mali açıdan zarara uğradıkları<br />

anlatılır. Bu durumun, alanın genişletilmesi için tapınağa yakın uygun bir alan olmaması<br />

nedeniyle büyük zorluklar yarattığı açıktır. Sözü edilen dönem M.Ö. 2. yüzyıldır ve kazılar<br />

ışığında Hemithea Kutsal Alanı’nın (Pazarlık) ve tapınağın bu dönemden sonra önemini<br />

yitirdiği anlaşılmaktadır. Roma döneminde varlığını sürdürdüğüne ilişkin de pek az veri vardır.<br />

Bu düşüş, kısmen festivalin daha uygun bir alanda yapılması gerekliliğine bağlanabilir. Fakat<br />

197


öte yandan Rodoslular için genel anlamda bir çöküş dönemi söz konusudur. 4. yüzyılda<br />

tapınağın kurulması sadece Bybassos demesinin değil, aslında Rodos devletinin bir<br />

çalışmasıdır. Gölenye (İçmeler) yazıtında Rodoslular tarafından çıkarılan kararnameyi öne<br />

süren de bir Bybassosludur. Bybassoslular, Amos tarafından onurlandırılmıştır ve başka bir<br />

yazıttan öğrendiğimize göre de tapınak Hygassos Köyü’nden Parthenos tarafından<br />

adanmıştır. Tapınak, iki yüzyıl boyunca gelişmesini sürdürmekle birlikte aniden önemini<br />

yitirmiştir. Bunun nedeni ise muhtemelen gelişen Roma İmparatorluğu karşısında Rodos’un<br />

eski önemini ve gücünü kaybetmesi; ayrıca çevre denizlerde korsanların artan egemenliği<br />

nedeniyle denizaşırı yolculukların yapılamaz hale gelmesidir.<br />

Tiyatro: Derenin üst kotunda Chersonessos’un üç tiyatrosu arasında yer alan orta ölçekli bir<br />

tiyatro bulunmaktadır. Tiyatroda, cavea’nın oturma sıralarının bir bölümü, güneydeki<br />

analemma duvarı ve sahne binasının üç proskenion pilasterleri ile arka duvarı mevcuttur.<br />

Kastabos tiyatrosu, bir su toplama vadisine yerleştirildiğinden sel riski altındadır. Tiyatronun<br />

ikinci kademesi bu nedenle yok olmaktan kurtulamamıştır. Cavea’nın bazı oturma sıraları,<br />

güneydeki analemma duvarı ve sahne binasının üç proskenion pliasterleri ile arka duvarı<br />

mevcuttur. Toplam sıra sayısının yaklaşık 28, kapasitenin ise 3.300 kişi olduğu tahmin<br />

edilmektedir. Denizden 269 metre yükseklikte olan tiyatro batıya bakmaktadır.<br />

Diğer kalıntılar, çoğunlukla küçük teraslar üzerindeki bir-iki mekânla yapılardır.<br />

Tiyatronun hemen güneybatısında, bunlardan daha büyük yönetsel bir işlevi olduğu<br />

düşünülen bir yapının en az dört adet mekânı bulunmaktadır. Kutsal alanın kuzey yamacında<br />

bulunan iki adet yapı kalıntısı ise olasılıkla kaynak binalara aittir. Diğer yapıların ise buraya<br />

gelenlerin sağlığı ve yönetimi ile ilgili olduğu söylenebilir.<br />

Kutsal alanın çekirdeği, tapınak yapısı olmayıp onun hemen batısındaki kayadır. Kutsal Alan,<br />

M.Ö. 7. yüzyılda bu kayanın çevresinde, kayaya hiç dokunulmadan oluşmaya başlamıştır.<br />

Kayanın kuzey tarafındaki üç adet doğal oyuğun, Antik Dönemde faal olan bir su kaynağı<br />

olduğu düşünülmektedir.<br />

198


Hemithea Kutsal Alanı, bir tedavi merkezi ve Karya Chersonessosu’nun siyasal toplantı<br />

merkezi olarak kullanıldığı için, buraya gelen insanlar için küçük teraslar üzerinde yapılar inşa<br />

edilmiştir. M.Ö. 3. yüzyılın başında, Kastabos geniş bir yenileme ve genişletme görmüş olup<br />

bugün görülen yapıların çoğu o döneme aittir.<br />

III - Kargıcak Tepe Antik Yerleşimi:<br />

Hisarönü köy merkezinin kuzeydoğusunda<br />

bulunan Kargıcak Tepe üzerindeki<br />

yerleşimin antik simi bilinmemekle birlikte,<br />

M.Ö. 6. yüzyıl ile 1. yüzyıllar arasına<br />

tarihlendirilen yapım evrelerine sahip<br />

olduğu belirlenmiştir. Surlarda, biri arkaik,<br />

biri klasik iki evreyi izlemek mümkündür.<br />

Evler genellikle küçük boyutta ve 1-2<br />

mekânlıdır. Kuzeyde, kayalık bir bölgede,<br />

bir kutsal alan bulunmaktadır. Orada bir<br />

kaya sunağı ile üç adet kaya havuzu<br />

bulunmaktadır.<br />

Genel olarak, bu yerleşim yeri Arkaik ve<br />

Klasik Dönemlerde Bybassos’la benzerlik göstermektedir. Ancak, Bybassos’tan farklı olarak,<br />

Hellenistik Dönemdeki yerleşimi yoğun değildir ve Geç Hellenistik Dönemde terk edilmiş<br />

olmalıdır. Kargıcak’ta, Bybassos’takinin aksine Bizans Dönemine tarihlendirilen bir evre<br />

belirlenememiştir. Bizans yerleşiminin olmaması yapıların daha iyi korunmasını sağlamıştır.<br />

IV – Kapıcık Ada Antik Yerleşimi: Hisarönü Köyü Bördübet Mevkii’ndeki Golden Key Hotel’in<br />

arazisinde bulunan Kapıcıkada antik yerleşimi, Karya Chersonesos’un kuzeyindeki Aperios<br />

Bölgesi içinde kalmaktadır. Aperios, Chersonesos’tan ayrı ve özerk bir Karya koinon’u (Birlik)<br />

idi ve Hellenistik Dönem’de, Physkos (<strong>Marmaris</strong>) ve Chersonesos’la birlikte Rodos’a ait<br />

olmuştu.<br />

199


Yarımadada, iki parmaklı bir tepe üzerinde, içinde yaklaşık 50 evi barındıran ve bir sur ile<br />

çevrilmiş bir yerleşim alanı bulunmaktadır. Yerleşimi çevreleyen surlarda, Güneyde tepenin<br />

sırtındaki bir arkaik evre ile denize doğru inen ve bugünkü Golden Key Hotel plajının arazisini<br />

içeren bir Klasik evreyi ayırmak mümkündür. Klasik evrede ortaya çıkan bu genişlemeden<br />

sonra, arkaik sura ait malzemelerin yeni ev ve merdivenlerin yapımı sırasında kullanılarak<br />

kısmen tahrip edildiği anlaşılmaktadır. Yapılan yüzey araştırmaları sırasında surların üzerinde<br />

üç ayrı kulenin varlığı belirlenmiş olup, bu kulelerden birinin yarımadanın karadan girişine<br />

hakim bir noktada olduğu görülmüştür.<br />

Kuzeybatıdaki burunda, geç arkaik döneme ait birçok keramik ve bir terrakotta parçasının<br />

bulunması nedeniyle bu alanda bir kutsal alanın bulunduğu tahmin edilmektedir.<br />

Yarımada üzerinde yapılan yüzey araştırmasına göre bu yerleşimin, M.Ö. 6 ila 2. yüzyıllar<br />

arasında kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yerleşimdeki evlerin, alttaki yumuşak ve kırılgan<br />

kahverengi kayanın oyulması<br />

suretiyle oluşturulan<br />

platformlar üzerine kerpiç<br />

ve/veya ahşaptan yapıldığı ve<br />

bazılarının iki katlı olduğu<br />

düşünülmektedir.<br />

Ayrıca, Batıdaki iki burun<br />

arasındaki koyda, bir erken<br />

Bizans limanı bulunmuştur. Rıhtımın moloz taşlarla yapıldığı ve üzerine harç atıldığı, bu<br />

rıhtımın çevresine de bir sıra küçük yapının sıralandığı belirlenmiştir.<br />

Yerleşimin nekropol alanı ise yarımadanın karşısındaki kıyının yaklaşık 40 m genişliğindeki bir<br />

bölgede uzanmaktadır. Bu konumuyla Nekropol alanının yerleşimden görülmesinin mezarlar<br />

için önemli olduğu anlaşılmaktadır. Nekropol, 1970’li yıllarda, Club Amazon’a giden yolun<br />

inşaatı sırasında; ayrıca 2000’li yıllardaki büyük orman yangını sonrasında yeni fidelerin derin<br />

çukurlar açılması suretiyle dikilmesi sırasında tahrip olmuştur.<br />

200


Antik ismi bilinmeyen bu yerleşim, Bybassos, Köklü Dağ veya Kargıcak Tepesi antik kentleri ile<br />

aynı boyuttadır; ancak savunma sistemi olarak aynı güvenliğe sahip değildir. Yarımadadaki<br />

konumuna göre ve antik limanı henüz bilinmemekle birlikte, bu yerleşim özellikle bir liman<br />

kenti olarak kullanılmış olmalıdır. Yerleşime ait tarım arazilerinin ise yaklaşık 1 km kuzeyinde,<br />

içinde Golden Key Hoteli’nin bulunan ovada olduğu düşünülmektedir.<br />

V – Hisarönü – Çubucak Keramik Atölyeleri: Hisarönü (Bybassos) Köyü civarında tespit<br />

edilen ve büyük boyutlu bir üretimi kanıtlayan en önemli bulgu, üretici Hieroteles’e ait olan<br />

atölye ve amphora atık tabakalarıdır. M.Ö. 3. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren faaliyete<br />

başlayan üreticinin, aynı yüzyılın son çeyreğine kadar kesintisiz olarak amphora ürettiği<br />

bilinmektedir. Ersin Doğer başkanlığında gerçekleştirilen kazı çalışmaları, söz konusu alanda,<br />

M.Ö. 3. yüzyıl içinde birden fazla üreticinin faaliyette bulunduğunu, bu nedenle de bu alanın,<br />

belirli dönemlerde birden fazla atölye içeren, günümüzde sanayi sitesi olarak adlandırılan bir<br />

görünümde olabileceğini göstermiştir. M.Ö. 3. yüzyıldaki bu yoğun amphora üretiminin<br />

ardından, Roma İmparatorluk Döneminin başlarında bu alandaki atölyelerde, literatürde<br />

“Geç Rhodos amphoraları” olarak tanımlanan mühürsüz mahmuz kulplu amphoraların<br />

üretilmiş olduğu tespit edilmiştir.<br />

Bulunan amphora mühürlerinin ayrımı sonucunda belirlenen amphora atölyeleri şu şekilde<br />

belirlenmiştir: Astos Atölyesi, Hieroteles Atölyesi, Anaksilas Atölyesi, Nikolaos Atölyesi,<br />

Dionysios Atölyesi, Herakleitos Atölyesi.<br />

Çubucak Keramik Atölyelerinin bulunduğu Çubucak Mevkii Cilt No.39, Sayfa No.15, Sıra<br />

No.12 ve Cilt No.39, Sayfa No.14, Sıra No.11’de yer alan taşınmazlarda sınırları belirlenen<br />

alan, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 31.10.1990 tarih ve 1544<br />

sayılı kararı ile III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiştir.<br />

201


DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

1) Çubucak Orman İçi Dinlenme Yeri (A Tipi):<br />

<strong>Marmaris</strong> - Datça kara yolunun 22. kilometresi üzerinde ve Hisarönü Körfezi kıyısında<br />

1971 yılında tesis edilmiştir. 34 hektarlık bir alanda kurulan tesis, kızılçam, mersin, defne<br />

ve sığla ağaçları ile kaplıdır. 1.800 m sahil şeridi vardır. 400 çadır, 35 karavan ve 1.000 kişi<br />

/ gün ziyaretçi kapasitelidir. Bu tesise yönelik talep fazla olduğu için çadır sayısı sezonun<br />

yoğun günlerinde 850’ye kadar çıkmaktadır. Alış-veriş üniteleri, sıhhi tesis kompleksleri,<br />

spor sahası, su, elektrik, telefon ve kanalizasyon tesisi mevcuttur. Yerleşim projesine<br />

uygun bütün tesisler yapılmıştır.<br />

2) İnbükü Orman İçi Dinlenme Yeri (A Tipi):<br />

Hisarönü Körfezi kıyısında, Çubucak’tan 16 Km. mesafede, 10 hektarlık bir alanda 1984<br />

yılında tesis edilmiştir. İnbükü, Çökertme ve Mağara koyu olmak üzere 3 koydan ibarettir.<br />

150 Çadır, 20 karavan kapasitelidir. Sığla, Defne, Mersin ve Kızılçam ağaçları ile kaplıdır.<br />

Atık su arıtma tesisi 2004 yılında, 500 kişi/Gün kapasiteli Paket Tipi Biyolojik Atık Su<br />

Arıtma Tesisi yapılmıştır. <strong>Marmaris</strong>-Datça minibüsleri sahanın 3 km. uzağından<br />

geçmektedir.<br />

3) Anıt Çınar Ağacı: Hisarönü Köyü Kerdime /Kerdeme Mevkii’nde bulunan tarihi çınar<br />

ağacı tescillenmiştir.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 1.700 hanenin bulunduğu köyde kamu<br />

kuruluşu olarak 3 cami, 1 Aile Sağlığı Merkezi ve 3 okul bulunmaktadır.<br />

Hisarönü Köyü’nün muhtarı M. Şükrü Denizhan’dır.<br />

202


Eğitim: Köyde eğitim, eğitmen Yaşar Şengül tarafından başlatılmış ve 1946 yılında, Aksu Köy<br />

Enstitüsü mezunu Hasan Hüseyin Akdeniz tarafından sürdürülmüştür. 1956 yılına<br />

gelindiğinde Köy İhtiyar Heyeti tarafından 2 derslikli bir okul binası yapılmıştır. 1968- 1969<br />

eğitim yılında okulun 61 öğrencisi ve 2 öğretmeni bulunmaktaydı.<br />

Bugün ise köy içindeki üç okuldan sadece biri (Hisarönü Hüseyin Durmaz İlköğretim Okulu)<br />

faal durumdadır ve 1-8 yıl sınıflara eğitim vermektedir. 2000 yılında hizmete giren okul<br />

binasındaki ısıtma kaloriferle sağlanmaktadır. 11 dersliği, 1 ana sınıfı, 1 fen ve teknoloji<br />

laboratuvarı, 1 bilişim teknolojileri sınıfı, 1 müdür odası, 1 müdür yardımcısı odası, 1<br />

öğretmenler odası ve 1 yemekhanesi bulunan okulda 1 müdür, 1 müdür yardımcısı, 8 sınıf<br />

öğretmeni, 9 öğretmen ve 1 hizmetli görev yapmaktadır. Köy içinde mahalleler arası taşımalı<br />

eğitim vardır.<br />

PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.<br />

Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.<br />

Kooperatif: Hisarönü – <strong>Marmaris</strong> arasındaki ulaşımı sağlayan 1 adet Minibüsçüler Kooperatifi<br />

bulunmaktadır.<br />

Sağlık Kuruluşu: Köyde 5 No.lu Aile Sağlığı Merkezi bulunmaktadır.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Hisarönü Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi, fosseptik<br />

ve arıtma tesisi yoktur. Köy içmesuyu şebekesinde yaz aylarında artezyen suyu, kış aylarında<br />

da kaynak suları kullanılmaktadır.<br />

KÖYÜN MİMARİ DOKUSU<br />

Hisarönü Köyü, Hisarönü Körfezinin bitimindeki dağ eteği ile deniz kenarındaki hafif eğimli bir<br />

ovada kurulmuştur.<br />

203


T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre Hisarönü Köyü, vadi boyunca doğrusal olarak<br />

gelişen eski (yukarı) ve yeni aşağı mahallelerden oluşmaktadır. Geleneksel yapıların<br />

bulunduğu eski (yukarı) yerleşim merkezi bir vadi içine saklanmış gibidir. Bu bölgede Datça<br />

Yarımadası’nın genelinden farklı olarak dış sofalı büyük programlı iki tane konut örneğinin<br />

yanı sıra; yarımada genelinde rastlanan taş ev mimarisine uygun yapılar bulunmaktadır.<br />

Köydeki yapı dokusu genel olarak betonarme olup bu dokunun yüzdesi her geçen yıl<br />

artmakta, taş örgülü geleneksel yapı dokusundan vazgeçilmektedir. Yapı stokunun % 70’i tek,<br />

% 28’i iki olup üç katlı olan sadece 7 bina bulunmaktadır. Yapıların büyük bir çoğunluğu<br />

bahçeli ev tipinde olup % 15’inde düz beton, % 85’inde de kırma çatı yapılmıştır.<br />

Köy yerleşimindeki seçkin yapı olarak 170 yıllık iki adet konak bulunmaktadır. Bu konaklardan<br />

biri “Bekir Ağa Konağı”, diğeri de “Eski Goca Muhtarın Konağı” adıyla bilinmektedir. “Bekir<br />

Ağa Konağı”nın Simi (Sömeki) Adası’ndan gelen Rum ustalar tarafından yapıldığı söylenir.<br />

Hisarönü Köyü, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Hisarönü Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, hayvancılık ve balıkçılık gibi tarımsal<br />

faaliyetlerle turizme dayanır. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma<br />

Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi<br />

Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler Araştırması Kesin Raporu verilerine göre köyde<br />

5-10 hane balıkçılıkla, 50 hane arıcılıkla, 20 hane de balıkçılıkla uğraşmaktadır. Yürütülen<br />

tarımsal faaliyetler daha çok hane gereksinimlerini karşılamak üzere yapılmaktadır. Köyde<br />

ayrıca 20 adet balıkçı teknesi bulunmaktadır.<br />

Köyde esnaf olarak 8 market, 10 restoran, 1 eczane, toplamda 30 tekne yapım yeri,<br />

marangozhane, mermerci, demir ve alüminyum doğrama atölyesi, 2 kahvehane ve jandarma<br />

204


karakolu bulunmaktadır. 35-30 Pazarcının katıldığı köy merkezindeki pazar Perşembe,<br />

Değirmenyanı Mahallesi’ndeki Pazar ise Pazar günü kurulmaktadır.<br />

Köyün en tanınmış tarımsal ürünü çiçek ve çam balıdır.<br />

Köyde muhtarlığa ait birçok amaçlı kültür merkezi ile kütüphane halka hizmet vermekte olup<br />

muhtarlığa ait bir bina Türk Telekom telefon santraline tahsis edilmiştir.<br />

Köyde emekli nüfus oldukça fazladır.<br />

Köy halkının temel sorunları, yetersiz imar planı ve altyapı tesislerinden kaynaklanmaktadır.<br />

205


Yazılı Kaynaklar<br />

01. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle <strong>Marmaris</strong> 1923-1960,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla<br />

02. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

03. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul - 1987<br />

04. Bean, E. G., Cook, J. M., (1957) The Carian Coast III BSA (52), 1957<br />

05. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

06. Cook, J.M.; Plommer, W.H. (1966) Sanctuary of Hemithea at Kastabos, Cambridge<br />

University Press, New York – 1966<br />

07. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan<br />

Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004<br />

08. Diodorus Siculus, Library of History, Volume II, Books 2.35-4.58 (Loeb Classical<br />

Library No. 303) (v. 2), Translated: C.H.Oldfather, 1994<br />

09. Doğer, E. (1996) Hisarönü/Çubuk Rodos Amphora Atölyeleri Kazısı, 18. Kazı Sonuçları<br />

Toplantısı, 1996, Cilt 2, s. 235-254<br />

10. Doğer, E. (1998) 1997 Yılı <strong>Marmaris</strong> Hisarönü-Çubucak Kazıları, 20. Kazı Sonuçları<br />

Toplantısı, 1998, Cilt 2, s.439-446<br />

11. Doğer, E., Şenol, A. K. (1999) 1998 Yılı <strong>Marmaris</strong> Hisarönü-Çubucak Seramik<br />

Atölyeleri Kazısı, 21. Kazı Sonuçları Toplantısı, 1999, s.293-304<br />

12. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji<br />

ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009<br />

13. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul<br />

14. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2006) 2005 Yılı Bybassos Araştırması, 24.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.1, 2006, s.37-50<br />

15. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2007) 2006 Yılı Bybassos Araştırması, 25.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.1, 2007, s.365-380<br />

16. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2008) 2007 Yılı Bybassos Araştırması, 26.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2008, s.211-226<br />

206


17. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2009) 2008 Yılı Bybassos Araştırması, 27.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2009, s.215-232<br />

18. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2010) 2009 Yılı Bybassos Araştırması, 28.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2010, s.325-340<br />

19. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2011) 2010 Yılı Bybassos Araştırması, 29.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2011, s.183-199<br />

20. Kaşer, N. (2010) Hisarönü Körfezi’ndeki Deniz Seviyesi Değişimi, Sedimantasyonu ve<br />

Bölgedeki Eski Çağ Kıyı Yerleşimleri Üzerindeki Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi,<br />

Haziran 2010, İzmir<br />

21. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135<br />

22. Suna D., Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,<br />

23. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap<br />

Yayınevi, İstanbul<br />

24. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

İnternet Kaynakları<br />

01. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

03. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

04. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25501&haritasi=hisar%C3%B6n%C3%BC<br />

07. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

08. Hisarönü Hüseyin Durmaz İlköğretim Okulu - http://hisaronu.meb.k12.tr/<br />

09. Google Earth<br />

Haritalar<br />

01. TR-3111 Gökova Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-a3 ve O 20-a4 paftalar)<br />

207


Özel Bilgiler<br />

1. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

2. <strong>Marmaris</strong> Müzesi bilgileri.<br />

3. Hisarönü Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

208


08. KARACA / KARACASÖĞÜT KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin kuzeybatısında yer alan; kuzeyinde Gökova Körfezi ve Çamlı Köyü,<br />

doğusunda Çetibeli, güneyinde Yeşilbelde Köyü ile çevrelenmiş; <strong>Marmaris</strong> İlçesi’ne bağlı bir<br />

köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 11’ 21 Doğu; 36° 55’ 49” Kuzey<br />

şeklinde, denizden yüksekliği de ortalama 15 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: George E. Bean’e göre antik dönemde Rodos Peraia’sının (Peræa<br />

Rhodiorum) bir kısmı olarak bilinen bu tenha bölge, sözcüğün gerçek anlamı olan deneyimsiz,<br />

beceriksiz nitelemesi ile bağlantılı olarak “yapısız”, “açık olan” anlamında Apeiros (απείρος)<br />

olarak adlandırılıyordu ve bilindiği kadarıyla Euthena ve Amnistos isimli iki Rodos köyünü<br />

(demesini) içeriyordu.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Ayın, Bayır,<br />

Buzağıotu, Dereözü, Ovacık, Söğüt, Naltaş ve Tuzla mevkileri Karacasöğüt Köyü’ne bağlıdır.<br />

Bunun dışında kalan başlıca mevkilerin isimleri ise şu şekilde sıralanabilir: Asmalı, Ateştepe<br />

Sırtları, Başyokuş Sırtı, Başyurt, Bodrum Sırtları, Boynuzseki Sırtları, Büyükbuzaotu, Çakal<br />

Sırtı, Çiçekli Sırtı, Düzüntaşı Sırtı, Göllüçukur, Günlükormanı, Günlükyağı, İnişyurdu, Karalı<br />

Sırtı, Kargı Sırtları, Kaya Sırtı, Kepenekli Sırtı, Kocaayın, Kocabel Sırtı, Kocaova, Küçükayın,<br />

Küfre, Löngöz, Öküzotluğu Sırtı, Pirenlidüz Sırtı, Sekinebaşı, Uzunburun Sırtı, Yastıkdüzü.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Karacasöğüt Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine<br />

göre 635 kişi olup bunun 315’ini (% 49,61) erkekler, 320’unu (% 50,39) kadınlar<br />

oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 351, 1940 yılı nüfusu 276, 1945 yılı nüfusu 272, 1950 yılı nüfusu<br />

228, 1955 yılı nüfusu 275, 2007 yılı nüfusu 565, 2008 yılı nüfusu 613, 2009 yılı nüfusu 610,<br />

2010 yılı nüfusu 617’dir.<br />

209


Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 98’i (% 19,10) hiç evlenmemiş, 181’i erkek, 179’u kadın olmak<br />

üzere toplam 360’ı (% 70,18) evli; 8’i erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 13’ü (% 2,53)<br />

boşanmış; 5’i erkek, 37’i kadın olmak üzere toplam 42’sinin (% 8,19) eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 3’ü erkek, 6’sı kadın olmak üzere toplam 9 kişi (% 1,51)<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 287’si erkek, 288’i kadın olmak üzere toplam<br />

575’i (% 96,48); 15+ yaş grubuna göre 243’ü erkek, 249’u kadın olmak üzere toplam 492’si (%<br />

95,91) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 43’ü erkek, 43’ü kadın olmak üzere toplam 86 kişi (% 14,43)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 147’si erkek, 169’u kadın olmak üzere<br />

toplam 316 kişi (% 53,02) ilkokul, 53’ü erkek, 44’ü kadın olmak üzere toplam 97 kişi (% 16,28)<br />

ilköğretim okulu, 12’si erkek, 3’ü kadın olmak üzere toplam 15 kişi (% 2,52) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 21’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 39 kişi (% 6,54) lise veya dengi okul,<br />

11’i erkek, 11’i kadın olmak üzere toplam 22 kişi (% 3,69) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 3’i erkek, 8’i kadın olmak üzere toplam 11 Kişi (% 2,14) herhangi<br />

bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 147’si erkek, 169’u kadın olmak üzere toplam<br />

316 kişi (% 61,60) ilkokul, 49’u erkek, 40’ı kadın olmak üzere toplam 89 kişi (% 17,35)<br />

ilköğretim okulu, 12’si erkek, 3’ü kadın olmak üzere toplam 15 kişi (% 2,92) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 21’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 39 kişi (% 7,60) lise veya dengi okul,<br />

11’i erkek, 11’i kadın olmak üzere toplam 22 kişi (% 4,29) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

210


YOL VE ULAŞIM<br />

Köy halkının aslen Bulgaristan göçmeni olduğu Karacasöğüt Köyü, Ovacık, Bayır, Tuzla, Karaca<br />

Çiftliği, Büyükbuzağıotu, Küçükbuzağıotu, Sarıdana gibi mahalle ve mevkilere sahip bir<br />

yerleşimdir. Karaca Koyu kenarındaki Söğütkent Sitesi ile Okluk Koyu’nda Cumhurbaşkanlığı<br />

Yazlık Konutu köyün önemli yerleşimleridir. Ayrıca 8 Eylül 1988-12 Mayıs 1993 tarihleri<br />

arasında tekneyle dünya turu yapan Haluk Karamanoğlu’nun kurduğu Karaca Koyu’ndaki<br />

Gökova Yelken Kulübü, köyü dünyaya açan önemli bir yelken ve yatçılık merkezidir.<br />

Karacasöğüt Köyü, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 25 km, Muğla İl Merkezi’ne 56 km uzaklıktadır.<br />

Köye, D400 Muğla-<strong>Marmaris</strong> karayolu kenarındaki <strong>Marmaris</strong> Barajı’nın tam karşısındaki<br />

Karacasöğüt kavşağından giriş yapıp önce tepesinde ve yamaçlarında Euthena antik<br />

yerleşiminin bulunduğu Altın Sivrisi Tepesi’nin çevresini dolaştıktan sonra varılan Ovacık<br />

mevkiini, daha sonra da Bayır Mahallesini (mevkiini) geçtikten sonra ulaşılmaktadır.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Karacasöğüt Köyü, içinde bulunduğu coğrafi alanın, dağlar ve tepeler, vadiler, dantel gibi işli<br />

körfez, koy ve azmaklar, küçük dere ve bataklıklar şeklinde ortaya çıkan dalgalı karakteri<br />

nedeniyle dağınık bir yerleşime sahiptir.<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;<br />

Karacasöğüt Köyü’ne ait arazilerin, Kargıburnu-Nergis Burnu-Tuztutan Burnu-Koyun Burnu-<br />

Teke Burnu-Göllübük Burnu-Taneli Burnu-Küfre Koyu-Ala Tepe (427 m)-Sekinebaşı Mevkii—<br />

Karakuz Tepesi-Ezmer Tepe-Dumaninen Tepesi-Aytepe (401 m)-Göktaş Tepesi (427 m)-<br />

Kızıltepe-Kargıburnu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile<br />

belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

211


Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Ala Tepe (427 m): Hisarönü Köyü sınırındadır.<br />

2. Alaca Tepe: Hisarönü Köyü sınırına yakındır.<br />

3. Altın Sivrisi Tepesi (541 m): Bugün üzerinde yangın gözetleme kulesi bulunmaktadır.<br />

4. Asmalı Tepe (480 m): Malderesi Koyu’nun güneybatısındadır.<br />

5. Burunsuz Tepe (172 m): Malderesi Koyu’nun batısındadır.<br />

6. Göktaş Tepesi (427 m): Çamlı Köyü sınırındadır.<br />

7. Aytepe (401 m): Yeşilbelde Köyü ile Beldibi Belediyesi sınırındadır.<br />

8. Gökkaya Tepesi (398 m): Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısıdır.<br />

9. Kaya Tepe (385 m): Ayın Koyu’nun güneybatısındadır.<br />

10. Kocabel Tepesi (364 m): Ayın Körfezi’nin güneybatısındadır.<br />

11. Canavar Tepe (329 m): Ayın Körfezi’nin güneybatısındadır.<br />

12. Karatopan Tepesi (312 m): Küfre Koyu’nun kuzeydoğusundadır.<br />

13. Böğürtlencik Tepesi (306 m): Karaca Koyu’nun doğusundadır.<br />

14. Yassı Tepe (298 m): Hırsız Liman’ın doğusundadır.<br />

15. Somaklıkaya Tepesi (284 m): Bayır Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

16. Deligöz Tepesi (271 m): Ayın Koyu’nun güneybatısındadır.<br />

17. Kargıdüzü Tepesi (244 m): Karaca Koyu’nun doğusundadır.<br />

18. Karatopan Tepesi (188 m): Tuzla Koyu’nun doğusundadır.<br />

19. Kaklık Tepe (173 m): Küfre Koyu’nun kenarındadır.<br />

20. Burunsuz Tepe (172 m): Malderesi Koyu’nun batısındadır.<br />

21. Sazan Tepe (142 m): Değirmen Bükü (Deremen)’nün doğusundadır.<br />

22. Kargı Tepe (139 m): Küfre Koyu’nun kuzeybatısındadır.<br />

23. Teke Tepe (137 m): Teke Yarımadası’nın ucundadır.<br />

24. Küfrebaşı Tepesi (133 m): Akçabük (Küçük Hırsız Koyu)’ün kuzeydoğusundadır.<br />

25. Tuzla Tepe (73 m): Tuzla Koyu’nun kuzeyindeki yarımadanın ucundadır.<br />

26. Küçükokluk Tepesi (69 m): Okluk Koyu’nun doğusundadır.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Ağtaşı Tepesi: Yeşilbelde Köyü sınırında ve Ovacık Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

2. Anbar Tepe: Ayın Koyu’nun güneyindedir.<br />

3. Aykırı Tepe: Karacasöğüt Köy merkezindedir.<br />

212


4. Ayrıklı Tepe: Ayın Körfezi’nin güneybatısındadır.<br />

5. Bağla Tepe: Karaca Koyu’nun doğu kenarındadır.<br />

6. Ballısu Tepesi: Löngöz Koyu (Kargılı Bükü)’nun doğusundadır.<br />

7. Başpınar Tepesi: Ayın Körfezi’nin güneybatısındadır.<br />

8. Belenavlu Tepesi: Karacasöğüt Köyü merkezinin güneyindedir.<br />

9. Böğürtlencik Tepesi: Burunsuz Tepe,<br />

10. Çardak Tepe: Bayır Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

11. Çatalpıynar Tepesi: Karaca Koyu’nun kuzey yanında ve kenarındadır.<br />

12. Çavdar Tepe: Buzağıotu Mahallesi’nin doğusundadır.<br />

13. Çırpı Tepe: Bayır Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

14. Çiçekli Tepe: Köremen adalarının güneyindedir.<br />

15. Çobankale Tepeleri: Karacasöğüt Köyü güneyindedir.<br />

16. Defnelibük Tepesi: Zeytinli Koyu’nun doğusundadır.<br />

17. Dımdım Tepe: Karacasöğüt Köyü’nün güneydoğusundadır.<br />

18. Dumaninen Tepesi: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.<br />

19. Eğritepebaşı Tepesi: Küfre Koyu’nun kuzeydoğusundadır.<br />

20. Evler Tepe: Bayır Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

21. Hamzalı Tepe: Karaca Koyu’nun kenarındadır.<br />

22. Harıp Tepe: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.<br />

23. Havuz Tepe: Okluk Koyu’nun doğusundadır.<br />

24. İntepe: Ovacık Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

25. Karakuz Tepesi: Malderesi Koyu ile Yeşilbelde Köyü sınırları arasındadır.<br />

26. Karataş Tepesi: Değirmen Bükü (Deremen) ile Karacasöğüt Köyü arasındadır.<br />

27. Kazan Tepe: Bayır Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

28. Kevkelik Tepe: Bayır Mahallesi’nin batısındadır.<br />

29. Kızılalan Tepesi: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.<br />

30. Kızıl Tepe: Çamlı Köyü sınırındadır.<br />

31. Kocabel Tepe: Ballısu Koyu’nun güneyindedir.<br />

32. Kocaçukur Tepesi: Söğüt Koyu ile Sazanlı Koyu arasındadır.<br />

33. Konuralan Tepesi: Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

34. Köleme Tepe: Ayın Koyu’nun batısındadır.<br />

35. Kundak Tepe: Okluk Koyu’nun doğusundadır.<br />

213


36. Makras Tepe: Karacasöğüt Köyü merkezinin güneyindedir.<br />

37. Nergizlibaşı Tepe: Tuzla Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

38. Odun Tepe: Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

39. Ortaca Tepe: Çamlı Köyü sınırındadır.<br />

40. Palamutçuk Tepesi: Karaca Koyu’nun doğusundadır.<br />

41. Peynircik Tepesi: Karaca Koyu’nun doğusundadır.<br />

42. Sabırlı Tepe: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.<br />

43. Suludere Tepesi: Çiçekli Koyu’nun güneybatısındadır.<br />

44. Suuçan Tepesi: Sazanlı Koyu’nun doğusundadır.<br />

45. Tahtacı Tepe: Okluk Koyu’nun doğusundadır.<br />

46. Tefenli Tepe: Ayın Körfezi’nin batısındadır.<br />

47. Tilkiyuvası Tepesi: Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

48. Uzun Burun: Yeşilbelde Köyü ile Hisarönü Köyü sınırlarına yakındır.<br />

49. Yanıkharman Tepesi: Karacasöğüt Köyü’nün doğusundadır.<br />

50. Yanık Tepe: Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

51. Zeytinli Tepe: Okluk Koyu’nun doğusundadır.<br />

BURUNLAR<br />

1. Kargı Burnu: Karaca Koyu’nun kuzey ucudur.<br />

2. Dedek Burnu: Söğüt Koyu’nun doğudaki ucudur.<br />

3. Küçükyalı Burnu: Söğüt Koyu’nun batıdaki ucudur.<br />

4. Andızlı Burnu: Karaca Koyu’nun batı ucudur.<br />

5. Sazan Burnu: Sazanlı Koyu’nun kuzeydeki ucudur.<br />

6. Oklu Burnu: Okluk Koyu’nun kuzeyindeki yarımadanın ucudur.<br />

7. İnce Burun: Ayın Körfezi’nin batıdaki ucudur.<br />

8. Çiçekli Burun: Köremen adalarının güneyindedir.<br />

9. Kargılı Burnu: Löngöz Koyu’nun (Kargılı Bükü) doğudaki ucudur.<br />

10. Nergis Burnu: Löngöz Koyu’nun (Kargılı Bükü) kuzeybatı yanındadır.<br />

11. Tuztutan Burnu: Tuzla Koyu’nu kuzeyden çeviren yarımadanın ucundadır.<br />

12. Koyun Burnu: Karamuk Resifi’nin karşısındaki yarımadanın ucundadır.<br />

214


13. Teke Burnu: Hırsız Limanın güney kenarını oluşturan ince, uzun yarımadanın<br />

ucundadır.<br />

14. Deka Burnu: Göllü Ada’nın karşısındaki kara parçasının ucundadır.<br />

DENİZ FENERLERİ<br />

1. Koyun Burnu Feneri: (36⁰ 55’ 6” Kuzey, 28⁰ 01’ 3” Batı)<br />

YARIMADALAR<br />

1. Teke Yarımadası: Teke Yarımadası yüksektir. Yarısına kadar çamlık, gerisi çıplaktır.<br />

KOYLAR<br />

Sahilleri denize dik kayalık şeklinde iner. Sonunda yer alan Teke Burnu, denize dik<br />

inen kayalık bir burundur.<br />

1. Karaca Koyu: Söğüt Koyu’nun kuzeyinde Karaca Adası ve sahilinde Karaca Koyu<br />

uzanır. Karaca Koyu melteme açık, sahili kumsal, büyük bir koydur. Geniş bir ova<br />

kıyıdan başlar, içerdeki dağlara kadar uzanır.<br />

2. Söğüt Koyu: (36° 56’ 7” Kuzey, 28° 11’ 5” Batı) Batıda Küçükyalı, doğuda Dedek adlı iki<br />

yüksek burun arasından girilen Söğüt Koyu yarım mil çapında, yuvarlak koca bir<br />

limandır. Karacasöğüt Köyü burunları takip eden iki yamacın arasında alçak bir ova<br />

içinde uzanır. Bend Deresi’nin denize ulaştığı kuzey bölgesinde Karaca Çiftliği mevkii,<br />

Söğüt Deresi’nin denize ulaştığı ve Dedek Burnu ile Küçükyalı Burnu arasındaki güney<br />

kısımdaki derin koyda ise aralarında Uğur Alacakaptan gibi ünlü isimlerin bulunduğu<br />

Söğüt Kooperatifi evleri, üç ayrı iskele ve bol miktarda küçük restaurant vardır.<br />

İskelelerden biri Sadun & Oda Boro çiftinden sonra “Deriska” isimli teknesiyle dünya<br />

turu yapan ikinci Türk olan Haluk Karamanoğlu’nun sahibi olduğu Global Sailing ve<br />

Gökova Yelken Kulübü’ne aittir. Diğerini ise uzun yıllar Martı ve Setur gibi yat<br />

şirketleri işletmiştir. Koyun güneybatısında bulunan ve elektrikle su bağlantısı<br />

bulunan muhtarlığa ait ahşap iskeleye ise 30-40 gulet bağlanabilir.<br />

215


Koydaki bütün iskelelerde (Martı Marina?, Köy İskelesi ve Global Sailing) su, elektrik<br />

(220 V), duş ve tuvalet bulunmaktadır. Koyun suları çok temiz olduğu için buraya<br />

“Ballısu Koyu” da denmektedir. Koyun etrafındaki tepeler dik ve kayalık olmasına<br />

karşın sık bir çam ormanıyla kaplı.<br />

3. Çanak Koyu (Keşr): (Büyük Çanak - 36⁰ 56’ 47” N - 28⁰ 10’ 26 E”, Küçük Çanak - 36⁰<br />

56’ 54” N - 28⁰ 10’ 41” E) Söğüt’ün hemen batısında yer alan fiyorda benzer girinti.<br />

Denizden koyun girişini seçmek güç ama girişin hizasına ulaşıldığında koyun<br />

sonundaki beyaz ev görülebilmektedir. Koy, sonuna doğru iki kola ayrılıyor. Derinlik<br />

kolların girişinde 6-7 metre civarında olmakla birlikte doğu kolda 2 metrenin altına<br />

düşüyor. Koy, sık ormanlık yamaçların altında, her yönden korunaklı bir barınaktır.<br />

4. Sazanlı Koyu: Sazan Burnu ile Pirendüzü Düzlükleri ve Küçüada Tepeleri arasında kalıp<br />

Sazan Tepe’nin altında yer alan bir koydur. İki yanı denize dik kaya iner. Girişte 20 m<br />

civarında olan derinlik koyun ortalarında 5 metreye, sahilde ise 1 metreye iner. Koy,<br />

çakıllık bir plajla son bulur. Geniş koyun ortalarında sığ bir kaya vardır.<br />

5. Zeytinli Koyu: Küçükada Tepeleri’nin yer aldığı yarımadanın içinde ve Zeytinliada’nın<br />

karşısında yer alan koydaki derinlik 20 metre civarındadır.<br />

6. Değirmen (Deremen, Gemi Batıran) Bükü: (36⁰ 56’ 05” N - 28⁰ 10’ 00” E) Gökova<br />

Körfezi’nin bu en büyük koyunun iç kısmında Hırsız, İngiliz ve Malderesi limanlarıyla<br />

kıyısında Cumhurbaşkanlığı Köşkünün yer aldığı Okluk Koyu bulunur. Koyun girişteki<br />

derinliği 20, kıyılardaki derinliği de 1 metre civarındadır. Bük güneye doğru 2 mil<br />

kadar girer ve içi yarım milden geniştir.<br />

7. Okluk Koyu: (36° 55’ 1” Kuzey, 28° 10’ Batı) Değirmen Bükü’nün doğu tarafında,<br />

kuzeydoğuya doğru kıvrılan kolda yer alır. Kuzey girişinin açığındaki bir kayada 1995<br />

yılında Sadun Boro tarafından ünlü heykeltıraş Tankut Öktem’e yaptırılan bronz<br />

denizkızı heykeli vardır. Kuzey yakasını, kayalık inen çamlık bir tepe oluşturur. Koyun<br />

içi derindir. Ortalarda 12 metreyi bulur, ilerledikçe 7-8 metreye iner. İskelenin ucuna<br />

yakın kısımda derinlik 2 metre civarındadır. Koyda iki restoran (Denizkızı Restoran –<br />

216


Mustafa Efe) ve önlerinde uzun birer T iskele vardır. Su, elektrik, duş, tuvalet,<br />

restoran ve mini market mevcuttur.<br />

8. Malderesi Koyu: Değirmen Bükü’nün en güney ucundadır. Bu koya dökülen Mal<br />

Deresi dahil üç ayrı azmak nedeniyle koyun sonu bataklıktır. Koyun doğu kesimi ise<br />

Cumhurbaşkanlığı köşkü nedeniyle yasak bölge ilan edilmiştir.<br />

9. Hırsız Koyu: (36° 55’ 4” Kuzey, 28° 09’ 6” Batı) Değirmen Bükü’nün batı bölümünde,<br />

kuzeye doğru giriş yapan ve İngiliz Limanı’ndan önce gelen bir koydur. İki yakası<br />

kayalık Hırsız Koyu, kuzey yönde girer ve geniş bir kumsalda sığlaşarak son bulur. Dibi<br />

kumdur.<br />

10. Çanak Koyu - İngiliz Limanı: (36⁰ 55’ 20” N - 28⁰ 09’ 26” E) Hırsız Koyu’nun batısındaki<br />

dik kayalık burnu dönünce, ayrı bir fiyort karşımıza çıkar. Biraz daha ilerleyince koy,<br />

sapan gibi iki kola ayrılır. Biri kuzeye devam eder, diğeri batıya döner. Her ikisinin de<br />

yarıdan sonrası sığ, dibi ise kumluktur. Değirmen Bükü’nün batı kolunda, kuzeye<br />

doğru kıvrılan bir limandır. Girintinin sonunda çamur birikmesi vardır. Her yönden<br />

mükemmel derecede korunaklıdır. “İngiliz Limanı” adı, İngiliz Kraliyet Donanması’nın<br />

özel bir birimi olan Special Boat Squadron’un burayı 2. Dünya Savaşı’nda üs olarak<br />

kullanmasından kaynaklanmaktadır.<br />

11. Kocayalı Koyu: Ayın Koyu’nun doğusunda yer alan küçük bir koydur.<br />

12. Ayin Koyu: (36⁰ 55’ 13” N - 28⁰ 08’ 46” E): İçinde küçük bir restaurantın bulunduğu<br />

sessiz, sakin bir koydur. Kocaayın Deresi’nin oluşturduğu azmak ovanın içinden gelip<br />

plajın batı ucunda denize kavuşur. İçi derinse de ağzında kum birikir. İçimi tatlı bir su<br />

tulumbası plajın ortasında kalır. Bu koyda Martı Giova Butik Otel’e ait inşaat devam<br />

etmektedir.<br />

13. Defneli Koyu:<br />

217


14. Çiçekli Koyu: İnce Burun ile Çiçekli Burun arasındaki Köremen Adaları’nın<br />

güneydoğusunda kalan Çiçekli Koyu’nun arkasındaki düz ovada tarlalar göze çarpar.<br />

15. Kamilkırığı Koyu: Çiçekli Burnu’nun batısındaki koyun, doğuya doğru içe girmiş<br />

bölümüdür.<br />

16. Ballısu Koyu: (36° 56’ 1” Kuzey, 28° 06’ 7” Batı) Löngöz’ün 1 mil kadar doğusuna<br />

düşen Ballısu Koyu, tamamen melteme kapalı, yalnız poyraz ile gündoğusunun<br />

etkilediği kapalı bir limandır. Arkasında çakıllık bir plajı ve hemen denize yakın, buraya<br />

adını veren bir su kuyusu vardır.<br />

17. Longöz Koyu (Kargılı Bükü, Güzlemek): (36° 56’ Kuzey, 28° 06’ Batı) Köremen<br />

Adaları’nın 1,5 mil batısındaki koydur. Kuzeye bakan geniş ağzının her iki yanında,<br />

yüksek tepeler denize dik iner, yamaçları yeşil çamlıktır. Güneye doğru daralarak<br />

giren koy geniş bir kavisle batıya döner ve ağaçların arasından yarım mile yakın içeri<br />

girer. Koyun sonunda çamur birikmesi vardır. Koy, körfezin içine doğru esen gündüz<br />

meltemine karşı oldukça korunaklı bir yerdir. Koy içinde Karaçoban Deresi’nin<br />

oluşturduğu azmak dışında iki ayrı azmak daha bulunmaktadır.<br />

18. Tuzla Koyu (Ballısu Koyu): (36° 55’ 8” Kuzey, 28° 04’ 3” Batı) Kuzeyindeki Tuztutan<br />

Burnu ile güneyindeki Koyun Burnu’ndan (Ballısu Burnu) doğuya doğru 1,5 mil kadar<br />

daralarak uzanan ince, uzun bir koydur. Kıyının açığında kayalar ve resifler<br />

bulunmaktadır. Tuzla Koyu’nun kuzey sahili düz ve dik kayalıktır. Az sayıdaki çam<br />

ağaçları, ortadan sonra sıklaşıp orman olur. Tuzla Koyu’nun sahilleri, girintili çıkıntılı,<br />

irili ufaklı koylarla bezenmiştir. Koyun orta yerinde, etrafı derin su, alçak, kuru bir ada<br />

bulunmaktadır. 1997 yılında çıkan orman yangını çevredeki zengin bitki örtüsüne<br />

büyük zarar vermiştir.<br />

19. Adalı Koyu: (36° 55’ 5” Kuzey, 28° 02’ 5” Batı) Koyun Burnu’nun 1 mil doğusunda<br />

küçük bir ada ile sahil arasında kalan ufak bir koydur. Plajın ortasından çıkan taşlık bir<br />

burun, onu ikiye ayırır.<br />

218


20. Fener (Çanak) Koyu: (36° 55’ 5” Kuzey, 28° 01’ 8” Batı) Büyük Tuzla Koyu’nun en<br />

önemli demir yeri olan Fener Koyu, Koyun Burnu’nun yarım mil doğusunda bulunur.<br />

Kuzey burnu, deveboynu gibi uzanır. Ucunda ayrı bir kaya ve önünde 20-30 metre<br />

döküntü sığlık vardır. Koy içinde dört ayrı küçük koy vardır.<br />

21. Hırsız Liman: (36° 54’ 6” Kuzey, 28° 02’ 5” Batı) Koyun Burnu ile Teke Burnu arasında<br />

kalan bir koydur. Ormanın denizde bittiği yer, koyun girişidir. İki yanından kayalık<br />

burun çıkar. Koyun yarısından sonra derinlik 2 metrenin altına düşer. Güney yakası<br />

sarp kayalık ve açıktır.<br />

22. Teke Koyu: Teke Burnu ile Deka Burnu ve Göllü Adası arasında kalan bir koydur.<br />

23. Akçabük: (36° 53’ 4” Kuzey, 28° 03’ Batı) Teke Burnu’nun güneydoğusunda bulunan<br />

geniş kumsal, batıya tamamen açıktır. Onun güney ucunda, karaya alçak bir boyunla<br />

bağlı, siyah kayalık bir yarımada, kuzey yönde çıkar. Yarımadanın içinde kalan koyun<br />

sonuna doğru, küçük tekneler barınabilir. Suyun derinliği 3 m olup etrafı çamlıktır.<br />

Buraya Küçük Hırsız Koyu da denir.<br />

24. Küfre Koyu: (36° 53’ Kuzey, 28° 03’ 4” Batı) Yediadalar Körfezi’nin daralan kuzeydoğu<br />

ucunda, aynı yönde Küfre Koyu içeri doğru girer, sığ bir bataklıkla son bulur. Küfre<br />

Koyu her havada barınılacak sağlam bir limandır. Küfre Deresi’nin oluşturduğu<br />

azmağın arkasındaki yeşil bir ova içeri doğru girer. Koya inen orman yolu bu ovayı<br />

dolaşır, daha sonra Bördübet yolu ile birleşir. Güzel bir yürüyüş yoludur.<br />

ADALAR VE KAYALIKLAR<br />

1. Karaca Adası: Karaca Koyu’nun girişinde bulunmaktadır. Güney tarafında doğru<br />

yükselip dik kayalarla iniş yapan Karaca Adası, zeytin ağacı ile kaplıdır. Etrafı derin<br />

olup barınılacak limanı yoktur. 322 bin metrekare büyüklüğündeki ada özel<br />

mülkiyettedir.<br />

2. Karaada (Pelit Adası): Sazan Burnu’nun karşısındaki küçük bir adadır.<br />

219


3. Zeytinli Ada (Babaşen Adası): Gökova Körfezi’nin en büyük koyu olan Değirmen<br />

Bükü’nün girişindedir. Üzerinde Bizans dönemine ait önemli kilise kalıntıları<br />

bulunmaktadır.<br />

4. Çamlı Ada: Çiçekli Koyu’nun güney yakası önünde bulunur. Sahil ile arası sığ olup üstü<br />

çam ağaçları ile kaplıdır.<br />

5. Köremen Adaları: (36° 56’ 5” Kuzey, 28° 07’ 5” Batı)Kargılı (Löngöz) Burnu’ndan 1,5<br />

mil doğuda, Çiçekli Burnu’ndan 150 metre kadar açıkta, 15-20 m yüksekliğinde, 80-<br />

100 m boyutunda çıplak bir ada vardır. Bu adanın 100 m kadar doğusunda, sudan<br />

adam boyu çıkan parça parça kayalar yer alır. Kayaların ada ile arası ve güney tarafı<br />

sığ olduğu için tekne ile geçilmez. Ada ile Çiçekli Burnu arasındaki geçidin ortalarında<br />

4-5 m derinlik bulunur. Ayrıca, Çiçekli Burnu’n önünde, birkaç metrelik dik bir kaya<br />

vardır. Bu ada ve adalara Köremen Adaları denir. Batıdan Değirmenbükü’ne doğru<br />

gelirken, yol üstünde kalır. Kuzey tarafı derin olduğu için tekne trafiği o taraftan<br />

yapılır.<br />

6. Karamuk Resifi: Koyun (Ballısu) Burnu’nun yaklaşık 0,25 mil batısında oluşan bir<br />

resiftir.<br />

7. Karamuk Kayalığı: Teke Burnu’nun ön kısmındadır.<br />

8. Göllü Ada: (36° 53’ Kuzey, 28° 01’ 6” Batı) Deka Burnu’nun açığındaki küçük adadır.<br />

BU ismi almasının nedeni, güney kısmında oluşan küçük bir gölün varlığıdır. Adanın<br />

güneyindeki koyda, 4-5 metreye demirlenip meltemden korunmak mümkündür. Aynı<br />

şekilde, adanın poyraz köşesindeki koyda da kalınır. Her ikisinde de dip kumdur ve<br />

buraları yüzmek için güzel mola yerleridir.<br />

220


ÇEŞMELER<br />

1. Makras Çeşme: Karacasöğüt Köy merkezinin güneydoğusundadır.<br />

2. Ovacık Çeşmesi: Ovacık Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Aksılcan Deresi: Okluk Koyu’nun doğusundadır.<br />

2. Asmalı Dere: 480 m yüksekliğindeki Asmalı Tepe civarından doğup Malderesi<br />

Koyu’ndan denize dökülmektedir.<br />

3. Başpınar Deresi: Löngöz Koyu’nun güneyindedir.<br />

4. Bent Deresi: Karaca Koyu’nun kuzey kısmından denize ulaşmaktadır.<br />

5. Dikili Dere: Malderesi Koyu’na dökülmektedir.<br />

6. Eğri Dere: Bozukevli Tepesi ile Karatopan Tepesi arasından akarak Küfre Deresi ile<br />

birleşerek Küfre Koyu’na dökülmektedir.<br />

7. Gözülen (Gazilen) Dere: Malderesi Koyu’nun kuzey kısmında geniş bir bataklık alanı<br />

oluşturarak denize ulaşmaktadır.<br />

8. Günlük Deresi: Okluk Koyu’nun doğusundadır.<br />

9. Hırsız Dere: Hırsız Liman’a dökülmektedir.<br />

10. Karaçoban Deresi: Bir azmak oluşturarak Löngöz Koyu’ndan (Kargılı Bükü) denize<br />

dökülmektedir.<br />

11. Karalı Dere: Ayın Koyu’na dökülmektedir.<br />

12. Kazölen Deresi: Malderesi Koyu’na dökülmektedir.<br />

13. Kestanelik Deresi: Hisarönü Köyü sınırlarına yakındır.<br />

14. Kızıldere: Malderesi Koyu’na dökülmektedir.<br />

15. Kocaayın Deresi: Bir azmak oluşturarak Ayın Koyu’na dökülmektedir. Döküldüğü<br />

alanda villa yerleşimleri bulunmaktadır.<br />

16. Kuzu Deresi: Löngöz Koyu’na dökülmektedir.<br />

17. Küfre Deresi: Küfre Koyu’na ufak bir azmak oluşturarak dökülmektedir.<br />

18. Mal Deresi: Hisarönü Köyü sınırındadır.<br />

19. Maldere: Malderesi Koyu’nun güney kısmında geniş bir bataklık alanı oluşturarak<br />

denize dökülmektedir.<br />

221


20. Sabırlı Dere: Malderesi Koyu’nun doğusundadır.<br />

21. Söğüt Deresi: Karaca Koyu’nun güney kısmından denize dökülmektedir.<br />

22. Suçıktı Deresi: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.<br />

23. Tenhalık Deresi: Adalı Koyu’na dökülen küçük bir deredir.<br />

24. Yaslı Dere: Akçabük (Küçük Hırsız Koyu) Koyu’na dökülmektedir.<br />

GÖLLER<br />

1. Tuzla Gölü: Küçük bir tuzla işletmesi niteliğindeki göl, Tuzla Koyu’nun kuzeyinde ve<br />

deniz kenarındadır.<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

1) Euthena: Bölgenin en yüksek noktası olan Altın Sivrisi Tepesi (609 m) üstündeki kale<br />

kalıntılarının bu köye ait olduğu tahmin edilmektedir. Köyün önemli kalıntıları ise<br />

yamaçlardadır.<br />

G. E. Bean ve J.M. Cook tarafından 1954'te burada yüzey araştırması yapılmıştır. Kültür ve<br />

<strong>Turizm</strong> Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer<br />

almaktadır.<br />

Altınsivrisi civarındaki bir tepe üzerinde yer alan kalıntıların büyük olasılıkla bir Peraia<br />

demosuna ait olduğu düşünülmüştür Euthena'nın (Altınsivrisi) M.Ö. 4. yüzyıla ait büyük bir<br />

demos olduğu; Amnistos (Söğüt) ve Çetibeli Asarı'nın ise daha küçük köyler (demoslar)<br />

olduğu öne sürülmektedir. Çevresi çam ormanları ile çevrili tepeye batıdan; Ovacık<br />

istikametindeki dar bir patikadan ulaşmak mümkündür. Oldukça geniş bir alana hakim bir<br />

konumdadır. Bean-Cook, ören yerini ziyaret ettiği zaman tepede bir yangın kulesi olduğunu<br />

gözlemlemiştir. Her ne kadar Euthena'nın lokalizasyonu ile ilgili tartışmalar varsa da<br />

araştırmacı; burasının en uygun yer olduğunu öne sürmüştür. Tepenin eteklerinde yer alan<br />

Ovacık Köyü'nde Euthenite'nin mezar yazıtının bulunması bir kanıt oluşturmaktadır. Tepenin<br />

üzerinde çevresi duvarla çevrili yaklaşık 100 m uzunluğunda bir kale ve her iki uçta birer<br />

küçük kale bulunmaktadır. Kuzeydoğu taraftaki yaklaşık 24 m uzunluğunda olup bir kule ile<br />

desteklenmiştir. Kesme taş bloktan inşa edilmiştir. İçinde bir sarnıç bulunmaktadır.<br />

222


Güneybatıdaki küçük kalenin inşa<br />

teknikleri de diğerine benzer ve içinde<br />

daha büyük bir sarnıç vardır. Bu iki<br />

kale burçlarla destekli çifte duvar ile<br />

birbirine bağlanır. Etrafta Bizans<br />

Dönemi'ne ait olabilecek duvarlar ve<br />

sarnıçlar da bulunmaktadır. Tepenin<br />

kuzeybatı yamacında ise teraslar<br />

üzerinde kurulmuş bir yerleşime ait<br />

kalıntılar vardır. Kayaya oyulmuş bir<br />

merdiven ve yağ presi tespit<br />

edilmiştir. Kaba malların yanı sıra az<br />

miktarda M.Ö. 4. yüzyıla ait siyah<br />

firnişli çanak çömlek parçaları da mevcuttur. Yerleşme M.Ö. 4. yüzyıla tarihlendirilmiştir.<br />

Ovacık'ta yapılan araştırmalarda ise bir mezara ait bloklar ile üstünde Euthena'nın mezar<br />

yazıtı olan mermer bir sunak kaidesi tespit edilmiştir.<br />

Muğla Koruma Kurulu’nun 27.12.2011 tarih, 956 nolu kararı ile 1 ve 2nci dereceden<br />

arkeolojik sit alanı olarak tescilli olup Türkiye Kültür Mirası Kataloğunda 1 ve 2nci derece<br />

arkeolojik sit alanı olarak 27/118 sıra numarası ile kayıtlıdır.<br />

2) Amnistos: Kamiros kentine bağlı bir köy olan yerleşim bugünkü Karacasöğüt’e yakın bir<br />

burundadır. Bilge Umar’a göre, adının Amn(a) bölümü, aslında Amana’dır. Ama-wana<br />

öğelerinden türetilmiş bir Luwi dili sözcüğüdür. “Ana Tanrıça’sal, Ana Tanrıça Yurdu”<br />

demektir. Adın ikinci bölümü ise İstos ise, ya oradan geçen bir dereye ya da oradaki deniz<br />

akıntısına işaret eder.<br />

Burası 5,4 m yüksekliğindeki girişi, kuzeyde olan güzel duvarlarla çevrilidir. Deniz kenarında<br />

antik limanın düzgün kesilmiş, bosajlı taşlardan inşa edilmiş duvarlarının küçük bir kısmı<br />

görülmektedir. 1954'te Bean ve Cook tarafından yapılan yüzey araştırmasında Söğütköy'de<br />

tespit edilen kalıntılar burunda yer alan bir kale; bir kule ve aşağıdaki körfezin kıyısında<br />

isodomos tekniği gösteren bir rıhtım duvarından ibarettir. Kalenin inşasında hem kesme taş;<br />

223


hem de poligonal teknik kullanılmıştır. Duvarlar bosajlıdır. Kuzeyde 1,6 m genişliğinde ve<br />

yaklaşık 3 m yüksekliğinde bindirme kemerli bir kapıya sahiptir. En tepede 0,5 m kalınlığında<br />

duvarlara sahip bir yapı yer alır. Kule ise batıdadır ve yakın zamanda bloklarının alınması<br />

yüzünden büyük ölçüde harap olmuştur. Siyah firnişli bir Attika tuzluğu MÖ 5. yüzyılın son<br />

çeyreği ya da 4. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlendirilmiştir. Yaklaşık 800 m genişliğindeki bir vadi<br />

denizden içeri kesimlere doğru 3 km kadar devam eder. Vadinin içinde sürekli akan bir dere<br />

ile kıyıdan yaklaşık 1,5 km uzakta 60 m uzunluğunda bir teras duvarı bulunmaktadır. Duvar 1<br />

m yüksekliğe kadar korunmuştur. Söğüt'ün 1,6 km uzağındaki İçme adında küçük bir koyun<br />

kıyısında bulunan Amnistoslu birine ait mezar yazıtından dolayı Amnistos antik yerleşiminin<br />

burada olduğu düşünülse de kesin bir sonuca varmak mümkün değildir. Koyda ayrıca iki<br />

mezar sunağı ile Hellenistik Dönem çanak çömlek parçaları bulunmuştur.<br />

3) Karaca – Naltaş Amphora Atölyesi: 1995 yılında Ersin Doğer ve A.Kaan Şenol tarafından<br />

yapılan yüzey araştırmalarında Peraia’nın batısındaki Naltaş Mevkii’nde Timokles I’in<br />

döneminde sadece bir yıl çalışmış olduğu tahmin edilen, Rodoslu üretici Apollinidas’a ait yeni<br />

bir amphora atölyesi bulunmuştur.<br />

4) Zeytinli Ada: Kedreai territoriumu sınırlarında kaldığı anlaşılan Zeytinli Ada’da yaptığımız<br />

araştırmalarda ada üzerinde önemli kalıntılara rastlanmıştır. Yapılan yüzey araştırmasında<br />

ada batı tarafında doğal bir liman ve buradan bir yolla ulaşılan tepede bazilikal planlı iki kilise<br />

ve bunların çevresinde yerleşim kalıntıları saptanmıştır. Bunun yanı sıra adanın kuzeydoğu<br />

kesiminde kıyıya yakın alanda yer yer liman kalıntıları görülmüştür. Kiliselerden güneyde<br />

olanı özellikle narteks ve apsis bölümü ile ayakta kalmıştır. Yan neflerin kuzey ve güney<br />

duvarları tahribat nedeni ile güçlükle seçilebilmektedir. Yapının içten apsis ve giriş bölümü<br />

arasındaki uzaklık yaklaşık 19 m kadardır, kısa kenarda ise 6.90 m genişliğe sahiptir. Burada<br />

Kilisenin iç bölümünde oldukça iyi korunmuş olan çok sayıda mimari parça ele geçmiştir.<br />

Bunlar, üzerinde boğa başlarına tutturulmuş olan girland bezemeli sunak parçaları, sütunlar,<br />

mezar stellerine ait kırık parçalar ve değişik kaide ile mimari elemanlardan oluşmaktadır.<br />

Bunlardan özellikle beyaz mermerden yapılmış olan stel parçası nitelikli bir işçiliğe sahiptir.<br />

Oturan bir figürün gövdesinin alt bölümü ile betimlendiği stel 0.59 x 0.73 m boyutlarında ve<br />

0.16 m kalınlığındadır. Bunun yanı sıra kilise kalıntıları üzerinde ele geçen 0.45 m. çapında ve<br />

0.63 yüksekliğinde girlandlı sunak ve diğer mimari öğelerin alana başka bir yerden taşındığı<br />

224


anlaşılmaktadır. Çünkü gerek sunak gerekse stel kaidesi Hellenistik dönem özelliği<br />

göstermektedir. Kilisenin alt kesiminde beyaz mermerden yapılma bir stele ait 1.42 m<br />

boyutlarında ve kaidede 0.50 x 0.17 m ölçülerinde korunabilmiş üzerinde ayakta duran bir<br />

figürün işlendiği kırık bir parça ele geçmiştir. Stilistik değerlendirilmesi ile Hellenistik çağdan<br />

olduğu anlaşılan ve oldukça iyi korunmuş olan bu parçada Kilise yapımı sırasında mimari<br />

parçaların buraya devşirme malzeme olarak kullanmak üzere taşındığı anlaşılmaktadır. Kilise<br />

yapısı için akla gelebilecek kalıntının altında ya da yakın çevresinde daha eski bir tapınağın<br />

olup olmadığıdır. Ancak kilise üzerindeki kalıntılara bakılırsa mimari parçaların moloz,<br />

mermer ve lokal taş gibi değişik malzemelerden ve farklı döneme ait farklı yapılardan olması<br />

bunların buraya dışarıdan taşındığı düşüncesi desteklenmektedir. Kilise üzerinde görülen<br />

sunaklar ve mimari parçalar özellikle Sedir adasında Apollon Kutsal Alanı ve çevresinde<br />

bulunan kalıntılara yakınlık göstermektedir. Çünkü Apollon Kutsal alanında benzer sunaklarla<br />

ve kum taşından yapılmış yivli sütunlar görülmüştür. Araştırma ekibinin görüşü bu<br />

malzemenin Sedir adasından buraya Bizans Çağında taşınmış olabileceği yönündedir.<br />

Güney kilisesinin alt kesiminde benzer planda apsisi dışarıya doğru taşıntı yapmış ikinci kilise<br />

plan ve malzemesi ile ilkine benzerdir. Yapının apsis duvarı ile yan neflerin kuzey köşesi ve<br />

orta nefin bir bölümü ile ayakta kalmıştır. Yapı içten 16 m uzunluktadır. Apsis genişliği 4.20 m<br />

derinliği ise 2.70 m kadardır. Orta nef üzerinde korunmuş olan taşıyıcı ayak izlerinden<br />

anlaşıldığı gibi bu kilisede bazilikal planlıdır. Kalıntının yıkıntı dolgusu üzerinde çok sayıda<br />

mimari parça görülmüştür. Bunlar, stel kaideleri ve sunaklara ait parçalar ile friz gibi farklı<br />

mimari elemanlardan oluşmaktadır. Özellikle daha sonra kalıntılarda kullanılmak üzere tahrip<br />

edildiği anlaşılan sunak Hellenistik dönem işçiliği göstermektedir ve kilisenin inşası için başka<br />

bir yerden buraya taşınmış olmalıdır. Zeytinli ada üzerindeki bu iki büyük kiliseada üzerinde<br />

yer alması nedeniyle zamanımıza kadar iyi koruna gelmiştir. Bu kiliselerin üzerinde bugün<br />

görülen ve bir yerden buraya taşındığı anlaşılan mimari parçalar ve sunakların ivedilikle<br />

güvenliğinin sağlanarak bir müzeye taşınması için gerekli girişimlerde bulunulmuştur.<br />

225


DOĞAL DEĞERLER<br />

Karacasöğüt Şelalesi:<br />

Karacain Mağarası:<br />

İntepe Mağarası: Köyün 4 km<br />

güneydoğusundaki Ovacık Mahallesi’nin 1<br />

km güneydoğusunda bulunmaktadır.<br />

Mağara birbirine bağlı bölümlerden oluşan bir sisteme sahiptir. Somalıkaya Düdeni olarak da<br />

adlandırılan birinci kısmın toplam uzunluğu 421,5 m, derinliği 15,5 olup bunun 342,mlik kısmı<br />

aktiftir. Mağara sistemi içinde 2 adet gölün<br />

bulunduğu ve fosil kesimi olarak adlandırılan<br />

ikinci bölümün 79 metre uzunluğundaki bir<br />

galeriden oluştuğu; ayrıca bir çıkış ağzının<br />

bulunduğu belirlenmiştir. Mağara ile ilgili<br />

incelemeler devam etmektedir.<br />

Somalıkaya Düdeni: Köyün Ovacık ve Bayındır<br />

mahalleleri arasındadır. Mağarayı rehber<br />

almadan bulmak oldukça zordur.<br />

Düden, aktif ve fosil olmak üzere iki kesimden oluşmaktadır. Kabaca doğu-batı doğrultusunda<br />

uzanan aktif kısım 343 metre uzunluğundadır. Sisteme, ana ağızdan ve aktif galerinin doğu<br />

ucundaki çöküntü alanından su girmektedir. Aktif galerilerde suyun mekanik aşındırma etkisi<br />

nedeniyle belirgin bir çökelim ürünü ve dolayısıyla mağara dekoru görülmez. Mağaranın fosil<br />

kesimi özellikle damlataş oluşumu oldukça zengindir. Ancak bu bölüm kuru olması nedeniyle<br />

kendini temizleyebilme kapasitesine sahip değildir.<br />

Karacasöğüt Köyü, Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır. Ayrıca sahilde ayrıca<br />

Deniz Canlıları Rehabilitasyon Merkezi bulunmaktadır.<br />

226


RESMİ KURULUŞLAR<br />

Karacasöğüt Köyü’nün muhtarı, Mustafa Balcı’dır.<br />

Eğitim: Köyde ilköğretim okulu bulunmadığı için taşımalı eğitim yapılmaktadır.<br />

PTT: Karacasöğüt Köyü’nde PTT şubesi yoktur.<br />

Sağlık Kuruluşu: Karacasöğüt Köyü’nde herhangi bir sağlık kuruluşu yoktur.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Karacasöğüt Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi yoktur.<br />

Söğüt Koyu’ndaki köy yerleşiminde, Piri Reis’in bu koya geldiği zaman su aldığı kaynağın<br />

yerine güzel bir çeşme yapılmıştır.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Çamlı Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, meyve tarımı, hayvancılık ve balıkçılık gibi<br />

tarımsal faaliyetlerle turizme dayanır. Köyün etrafı yemyeşil çam ağaçlarıyla çevrelenmiştir.<br />

Domatesi ve çileği oldukça meşhurdur. Karaca köye yolu düşenler leziz çam balını tatmalıdır.<br />

Yoğun kıvamıyla ünlü olan çam balı, bu yörede önemli bir geçim kaynağıdır. Karacasöğüt aynı<br />

zamanda mavi tur teknelerinin önemli uğrak noktalarından biridir.<br />

227


Yazılı Kaynaklar<br />

01. Baran, A. (2010), Hekatomnidler Öncesinde Karia Mimarisi, Ankara<br />

02. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

03. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

04. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

05. Bresson, A. (1991), Recueil Des Inscriptions De La Peree Rhodienne, Paris<br />

06. Diler, A., Gümüş, Ş. (2011) Bodrum Yarımadası Leleg Yerleşimleri, Adalar, Aspat,<br />

Kissebükü (Anastasioupolis), Mylasa-Damlıboğaz (Hydai), Kedreai (Sedir Adası) ve<br />

Karacaada Yüzey Araştırmaları 2010, 29. Araştırma Sonuçları Toplantısı (2011), 3. Cilt,<br />

s.439-462<br />

07. Doğaner, S. (1999), Gökova Körfezi’nde Yat <strong>Turizm</strong>inin Coğrafi Koşulları, İ.Ü. Edebiyat<br />

Fakültesi Coğrafya Bölümü Dergisi, İstanbul, Sayı:7, s.55-74<br />

08. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul<br />

09. Lenger, D. S. (2011), Antik Çağda Karia Bölgesinde Bal, Acta Turcica Çevrimiçi Tematik<br />

Türkoloji Dergisi, Yıl III, Sayı 1/1, Ocak 2011, s.28-35<br />

10. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.63<br />

11. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl<br />

Çevre ve Orman Müdürlüğü<br />

12. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

İnternet Kaynakları<br />

01. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

03. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

04. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0<br />

07. Tay Project - http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5514&html=ages_detail_t.html&layout=web<br />

08. Euthena - http://tr.wikipedia.org/wiki/Euthenna<br />

228


09. Söğütkent Sitesi – Karacaköy Çevre Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Dayanışma<br />

Derneği - Murat Sümerkan – Yönetim Kurulu Başkanı - http://sogutkent.org.tr/index.htm<br />

10. Türkiye Arkeolojik Yerleşimler <strong>Projesi</strong> (TAY) – Somaklıkaya Düdeni<br />

http://www.tayproject.org/TAYmaster.fm$Retrieve?YerlesmeNo=11901&html=mast<br />

erdetail.html&layout=web<br />

11. Google Earth<br />

Haritalar<br />

01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-a2 ve O 20-b1 paftalar)<br />

Özel Bilgiler<br />

01. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

02. Karacasöğüt Köyü Muhtarlığı bilgileri<br />

229


09. ORHANİYE KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin güneybatısında kuzeyden Hisarönü Köyü, batı ve kuzeybatıdan<br />

Hisarönü Körfezi, doğudan Turunç Belediyesi ve Osmaniye Köyü, güneyden Turgut Köyü,<br />

güneydoğudan Bayır Köyü ile çevrili, <strong>Marmaris</strong> İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir.<br />

Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 8’ 54” D; 36° 45’ 19” K, denizden yüksekliği de ortalama<br />

85 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Eski bir Rum yerleşimi olan köyün eski adı Kiervasili’dir.<br />

Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Kirvasil (Orhaniye)<br />

Köyü’ndeki 62 hanede 343 kişi yaşamaktadır.<br />

Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 408 İslam, 7 Rum; 24 Eylül 1915 tarihli nüfus<br />

sayımındaki nüfusu 409 İslam, 3 Rum ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 408<br />

Müslim, 17 Gayri Müslim olarak belirlenmiştir. Rum nüfus, 1923 tarihli mübadele sonrasında<br />

köyü terk ederek Yunanistan’a göç etmiştir.<br />

Köye bağlı iki mahalle bulunmaktadır: Keçibükü ve Merkez mahalleleri.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Koçibükü<br />

(Keçibükü) mevkii Orhaniye Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak<br />

tanımlanan yerler, alfabetik sırasıyla şu şekildedir:<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Orhaniye Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine<br />

göre 1.111 kişi olup bunun 611’ini (% 55) erkekler, 500’ünü (% 45) kadınlar oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 376, 1940 yılı nüfusu 348, 1945 yılı nüfusu 391, 1950 yılı nüfusu<br />

380, 1955 yılı nüfusu 415, 1970 yılı nüfusu 503, 1975 yılı nüfusu 592, 1980 yılı nüfusu 618,<br />

230


1985 yılı nüfusu 733, 1990 yılı nüfusu 746, 2000 yılı nüfusu 1.006, 2007 yılı nüfusu 1.017,<br />

2008 yılı nüfusu 1.071, 2009 yılı nüfusu 1.058, 2010 yılı nüfusu da 1.084’dür.<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre 0,0287 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden nüfus<br />

projeksiyonu 2015 yılı için 1.095, 2020 yılı için 1.127, 2025 yılı için 1.159, 2030 yılı için 1.192,<br />

2035 yılı için 1.227, 2040 yılı için de 1.262’dir.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 212’si (% 24,01) hiç evlenmemiş, 293’ü erkek, 278’i kadın<br />

olmak üzere toplam 571’i (% 64,67) evli; 23’ü erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 43’ü (%<br />

4,87) boşanmış; 10’u erkek, 47’si kadın olmak üzere toplam 57’sinin (% 6,45) eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 4’ü erkek olmak üzere toplam 4 kişi (% 0,45) okuma<br />

yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 550’si erkek, 453’ü kadın olmak üzere toplam<br />

1.003’ü (% 98,33); 15+ yaş grubuna göre 465’i erkek, 402’si kadın olmak üzere toplam 867’si<br />

(% 98,19) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 89’u erkek, 62’si kadın olmak üzere toplam 151 kişi (% 14,80)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 247’si erkek, 239’u kadın olmak üzere<br />

toplam 486 kişi (% 47,65) ilkokul, 87’si erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 145 kişi (%<br />

14,22) ilköğretim okulu, 27’si erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 37 kişi (% 3,63) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 78’i erkek, 60’ı kadın olmak üzere toplam 138 kişi (% 13,53) lise veya dengi<br />

231


okul, 22’si erkek, 24’ü kadın olmak üzere toplam 46 kişi (% 4,51) ise yüksekokul ve üzeri<br />

eğitim düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 10’u erkek, 19’u kadın olmak üzere toplam 29 Kişi (% 3,2)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 247’si erkek, 239’u kadın olmak üzere<br />

toplam 486 kişi (% 55,04) ilkokul, 81’i erkek, 50’si kadın olmak üzere toplam 131 kişi (%<br />

14,84) ilköğretim okulu, 27’si erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 37 kişi (% 4.19) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 78’i erkek, 60’ı kadın olmak üzere toplam 138 kişi (% 15,63) lise veya dengi<br />

okul, 22’si erkek, 24’ü kadın olmak üzere toplam 46 kişi (% 5,21) ise yüksekokul ve üzeri<br />

eğitim düzeyine sahiptir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Orhaniye Köyü, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 15 km, Muğla İl Merkezi’ne 70 km uzaklıktadır.<br />

105 No.lu Minibüsçüler Kooperatifi bünyesinde çalışan minibüsler Orhaniye-<strong>Marmaris</strong>-<br />

Orhaniye arasında düzenli seferler yaparak ulaşımı sağlamaktadır. Orhaniye’den 07.00-17.00<br />

saat aralığında, <strong>Marmaris</strong>’ten de 08.30-22.00 saat aralığında minibüs bulmak mümkündür.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;<br />

Orhaniye Köyü’ne ait arazilerin, denizden Hisarönü Körfezi’ndeki Hüseyinağa Burnu’ndan<br />

başlayıp Eren Tepe-Yaypınar Tepesi-Çardakyeri Tepesi-Ahlat Tepesi-Tülü Burnu-Hüseyinağa<br />

Burnu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki<br />

coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

232


Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Türk Tepe (331 m): Orhaniye yerleşiminin kuzeyindedir.<br />

2. Çardakyeri Tepesi (225 m): Orhaniye Köyü ile Turgut Köyü arasındadır.<br />

3. Kayabaşı Tepesi (154 m): Orhaniye yerleşiminin hemen kuzeyindedir.<br />

4. Ahlat Tepesi (111 m): Çatalca Yarımadası’nın üstündedir.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Baklabelen Tepe: Yerleşimin merkezinde, Aşağıkeçibükü’nün doğusundadır.<br />

2. Bozyol Tepesi: Eren Dağı’nın güneyindedir.<br />

3. Kızılkaya Tepesi: Eren Dağı’nın batısında, Hisarönü Köyü sınırındadır.<br />

4. Köklüeylik Tepesi: Eren Dağı’nın batısında, Hisarönü Köyü sınırındadır.<br />

5. Kule Tepe: Orhaniye yerleşiminin merkezindedir.<br />

6. Türkmen Tepe: Martı Marina’nın doğusundadır.<br />

7. Yaypınar Tepesi: Orhaniye ile Osmaniye Köyü arasındadır.<br />

BURUNLAR<br />

1. Babaç Burnu: Orhaniye Koyu’nun girişteki doğu ucudur.<br />

2. Hüseyinağa Burnu: Orhaniye Köyü’nün Hisarönü Köyü ile sınırındadır.<br />

3. Keçi Boynuzu: Martı Marina’nın tam karşısında, Çatalca Yarımadası’nın kuzeydoğuya<br />

doğru uzanmış bir dilinin kuzey ucundadır.<br />

4. Tülü Burnu: Çatalca Yarımadası’nın Orhaniye Köyü tarafındaki ucudur.<br />

YARIMADALAR<br />

1. Çatalca Yarımadası: Orhaniye Köyü ile Turgut Köyü’nü birbirinden ayıran ve kuzeye<br />

KOYLAR<br />

doğru uzanan bir yarımadadır.<br />

1. Orhaniye (Keçibükü, Kiervasili) Koyu (36° 45’ 40” N - 28° 07’ 32” E): Hisarönü<br />

Limanı'nın güney sahilinde, Tülü ile Babaç Burunları arasındadır.<br />

233


Her iki yakasını da çam ormanları ile kaplı yüksek dağların çevrelediği Orhaniye Koyu<br />

güney yönde, 1,5 mile yakın içeriye doğru girer.<br />

Koyun ortalarına doğru gelince, üzerinde eski bir Bizans kalesi harabesi ve duvarları<br />

bulunan Kale Adası önünüze çıkar. Burada, kırmızı kumdan oluşmuş bir dil, doğudaki<br />

alçak bir burundan başlayıp güneye doğru 400 m kadar su içinden uzanır. Ucunda taş<br />

bir işareti vardır. İşte burası, Orhaniye'nin meşhur Kızkumu'dur. İçi, dile yakın 2 ila 4<br />

m. arası derinse de, sahile doğru bataklık şeklinde sığlaşır. Çünkü, arkadaki ovadan<br />

koya inen iki azmak burada son bulur.<br />

Orhaniye'nin güney ucuna doğru sahil batı yönde girip göl gibi geniş bir koy yapar.<br />

Koyun içinde 5 ila 8 metre arasında bir derinlik vardır. Yatlar burada demirleyebilir.<br />

Her havaya kapalı emin bir limandır. Güney yönlü rüzgârlar dağların arasından çok<br />

kuvvetli eserse de koydaki denizi kaldıramaz.<br />

Koyun içinde denizin donuk mavi, turkuaz bir rengi vardır. Dip gözükmez. Zemin<br />

balçık-çamurdur, çok iyi demir tutar. İskelelerin baş kısmında 3 metreye yakın su<br />

vardır, koydaki iskelelerin çoğunda tonoz bulunur. Elektrik, su, duş, telefon<br />

mevcuttur.<br />

Bir başka demir yeri de, Kale Adası ile batısındaki sahil arasında kalan boğazdır.<br />

Adanın güneyinden girilip 8-10 metrede demirlenir. Sıcak yaz günlerinde meltem,<br />

boğazdan aşağı eser. Bu boğazın kuzey kısmı, küçük bir plajda son bulur. Burada da<br />

demirlenir, istenirse sahile bağlanılır.<br />

Boğazın üst kısmında, Kale Adası'nın karayel ucundan sığ bir kum bankı, karaya doğru<br />

epey ilerler. Ancak, aradaki geçidin 1/3 karaya yakın kısmında 3 m. derinlik vardır.<br />

234


ADALAR VE KAYALIKLAR<br />

1. Kale Adası: Orhaniye Koyu’nun kuzeybatısındadır. Üzerinde Bizans döneminde,<br />

yerleşimi ve dinsel merkezi korumak amacıyla yapılmış bir kale kalıntısı<br />

bulunmaktadır. Kale Adası’nın tümü I. Derece Sit Alanı olarak tescillidir.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Bozeğri Deresi: Türk Tepe’den Orhaniye’ye doğru akıp Orhaniye Koyu’na dökülen bir<br />

deredir.<br />

2. Kocapınar Deresi: Eren Dağı’nın güneybatısından Orhaniye Koyu’na doğru<br />

akmaktadır.<br />

3. Tenelli Deresi: Bozyol Tepe ile Yaypınar Tepe arasından akıp Orhaniye Koyu’na<br />

dökülen bir deredir.<br />

DOĞAL SU KAYNAKLARI VE PINARLAR<br />

1. Çağıl Pınarı: Eren Dağı’nın güneybatısındadır.<br />

2. Geçit Pınarı: Türk Tepe’nin güneydoğu yamacındadır.<br />

3. Kargılısuyu Pınarı: Kule Tepe’nin kuzeydoğusundadır.<br />

4. Sineksuyu Pınarı: Kule Tepe’nin kuzeyindedir.<br />

KUYULAR<br />

1. Nisanağacı Kuyusu: Orhaniye yerleşiminin kuzeyindedir.<br />

ÇEŞMELER<br />

1. Karapınar Çeşmesi: Orhaniye yerleşiminin güneyindedir.<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

1. Bizans Kilisesi: Martı Marina’ya ait özel arazinin içinde bulunan Bizans kilisesi, M.Ö. 5-<br />

6. yüzyıllarda üç evrede inşa edilmiş olup birinci evrede, üç nefli bir basilika ve apsis<br />

yan mekânlarıyla birlikte inşa edilmiştir. Bu tarihten hemen sonraki evrede, narteks<br />

235


mekânı eklenmiştir. Üçüncü evrede ise bir ön avlunun eklendiği belirlenmiştir. Bu<br />

dönemde narteks eklenirken, yan nef batı duvarları da yükseltilmiştir. Narteks iki katlı<br />

olarak inşa edilmiş; ancak üst kat sonraki dönemlerde tekrar indirilmiştir.<br />

Bazı duvarlar daha düzgün yapılmış ve özenle sıvanmıştır. Ayrıca binanın birçok<br />

yerinde, ikinci bir sıvanın varlığı belirlenmiştir. Buralarda tekrar sarı boya ve başta<br />

köşeler olmak üzere yapının çeşitli yerlerinde kırmızı çizgilerin izleri görülmektedir.<br />

Kilisenin içinde üç mimari süsleme parçası, kabartmalı levha parçaları, kırmızı<br />

kireçtaşından yivli bir templon direği; ortasındaki dairede haç dekoru bulunan ve çok<br />

aşınmış bir Erken Bizans levhası bulunmakta olup apsisin her iki tarafında profilli<br />

korniş blokları ve yan giriş kapıların üzerindeki iki lento halen in situ haldedir.<br />

Keçibükü Mevkiinde Martı Marina’ya ait 1 pafta, 6 parseldeki Kilise, İzmir 2 No.lu<br />

Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 20.06.1990 tarih, 1389 sayılı kararı ile<br />

tescillenmiş olup Martı Marina tarafından restore edilmiştir.<br />

2. Kale Adası Bizans Kalesi: Keçibükü’nün kuzeybatısındaki Kale Adası’nın üzerindeki<br />

Bizans dönemi kalesi, adanın güneydoğusunda olup yerleşimi ve dini merkezi<br />

korumaya yöneliktir.<br />

Hisarönü Körfezi GEEAK 03.05.1985 tarih ve 994 sayılı kararı ile III. Derece Sit Alanı,<br />

körfez içindeki Kale Adası’nın tümü I. Derece Sit Alanı olarak tescillidir.<br />

3. Çiftlikler: Winried Held, Gonca Cankardaş Şenol ve Ahmet Kaan Şenol tarafından<br />

2009 yılında yapılan Bybassos Yüzey Araştırması sırasında Kızkumu’nun hemen<br />

üzerinde antik bir çiftlik, bu çiftliğe ait çok yüksek ve iyi korunmuş tarım terasları ile<br />

mezar terası bulunmuştur.<br />

DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

1. Kızkumu: Orhaniye’nin dünya çapında ünlenmesini sağlayan bir doğa harikasıdır.<br />

Keçibükü (Orhaniye) Koyu içinde, koyun kuzeyinden güneyine doğru, su düzeyinin 25-<br />

236


30 cm altından 600 metre kadar devam eden kızıl renkli kum dili, burada yürüyen<br />

turistler için ilginç bir deneyim olmaktadır. Deniz<br />

içindeki bu kum dili, Keçibükü’ne ufak bir azmak<br />

oluşturarak boşalan dereler sayesinde ortaya<br />

çıkmıştır.<br />

2. Özel Çevre Koruma Bölgesi: Orhaniye, Datça-<br />

Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi<br />

kapsamındadır.<br />

3. Keçibükü Keçibükü Çingirek Mağarası: 35 metre<br />

yükseklikte, + 35 metre derinlikte, 23 metre uzunluğunda yatay bir mağaradır.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 400 hanenin bulunduğu köyde kamu<br />

kuruluşu olarak 2 cami, 1 sağlıkevi ve 1 İlköğretim okulu bulunmaktadır.<br />

Orhaniye Köyü’nün muhtarı Arif Ulupınar’dır.<br />

Eğitim: 1924 yılında açılan ilkokul 1946 yılına kadar tek derslikli olarak çalışmış, 1957<br />

Depreminden sonra sınıf sayısı ikiye çıkarılmıştır. 2000-2001 öğretim döneminde açılan 18<br />

derslikli yeni okulda 1 müdür, 1 müdür yardımcısı ve 12 öğretmen görev yapmaktadır. Okula<br />

daha sonra Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı ve işadamı Halit Narin’in yaptığı<br />

bağışlar nedeniyle İnci Narin Yerlici İlköğretim Okulu adı verilmiştir. Okula köy içindeki<br />

mahallelerden taşımalı sistemle öğrenci getirilmektedir.<br />

PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.<br />

Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.<br />

237


Kooperatif: Orhaniye – <strong>Marmaris</strong> - Orhaniye arasındaki ulaşımı sağlayan 1 adet 105 No.lu<br />

Minibüsçüler Kooperatifi bulunmaktadır.<br />

Sağlık Kuruluşu: Köye haftada iki gün bir aile hekimi gelmektedir.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Orhaniye Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi, fosseptik<br />

ve arıtma tesisi yoktur. İçmesuyu şebekesi olmakla birlikte suda yoğun tuzlanma<br />

gözlenmektedir. Katı atıklar köy tüzel kişiliğine ait iki çöp kamyonu tarafından<br />

toplanmaktadır.<br />

Köy içi yollar kesme taşla yapılmıştır.<br />

KÖYÜN MİMARİ DOKUSU<br />

Orhaniye yerleşimi dağlık ve kıyıda olmak üzere dağınık mahallelerden oluşmaktadır. Köy<br />

merkezindeki merkezileşme eskiden caminin yanında iken şimdi bu özelliğini kaybetmiş ve<br />

köy merkezi deniz kıyısına kaymıştır. Geleneksel yapılar dağlık kesimde bulunmaktadır.<br />

Orhaniye genelindeki yapı tipolojisi tek katlı sundurmalı örnekler öne çıkmaktadır. İki katlı<br />

yapılarda ise dış sofa hem dolaşım hem de yaşama alanı olarak önem kazanmaktadır.<br />

Yapıların tamamı kabayonu taş ile yapılmıştır; dış cepheler sıvalıdır. Üst örtü kırma çatı<br />

şeklindedir; ancak çatılar en çok müdahale gören elemanlar arasındadır. Bir katlı örneklerde<br />

sundurma olarak, iki katlı örneklerde açık sofa olarak tanımlanmış olan yarı açık mekânlar da<br />

benzer şekilde en fazla kullanıcı müdahalesi gören kısımlardır. Bu bölümler sonradan<br />

kapatılarak kapalı mekânlara dönüştürülmüştür.<br />

Yapılar tek ya iki mekânla sade plan şemasına sahiptir. Odaların hepsi yarı açık mekândan<br />

giriş almaktadır. Odalardan biri bazı örneklerde mutfak olarak kullanılırken; bazı örneklerde<br />

yarı açık sundurma mekânında bulunan bir ocak ile bu mekân mutfak işlevi görmektedir.<br />

Odaların ısınmasında ocaklar kullanılmaktadır.<br />

Köyün seçkin yapıları 100-150 yıllık olduğu belirlenen 10 adet yığma taş evdir.<br />

238


KÖY EKONOMİSİ<br />

Orhaniye Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık ve balıkçılık gibi tarımsal faaliyetlerle<br />

turizme dayanır. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010<br />

yılında hazırlattırılan Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve<br />

Kültürel Değerler Araştırması Kesin Raporu verilerine göre köyde 30 hane arıcılık-balcılıkla, 5<br />

hane balıkçılıkla uğraşmaktadır. Yapılan tarımsal faaliyetler tümüyle hane ihtiyacına<br />

yöneliktir. Köyde ayrıca 3 balıkçı, 1 tur teknesi bulunmaktadır. Köyün geçim kaynağı % 60<br />

oranıyla turizmden, % 20 oranıyla arıcılıktan, % 10 oranıyla narenciye yetiştiriciliğinden, % 10<br />

oranıyla da yer fıstığı yetiştiriciliğinden kaynaklanmaktadır.<br />

Köyde esnaf olarak 5 market, 10 restoran, 2 marangozhane, 2 demir doğramacı, 4 kahvehane<br />

ve 1 fırın bulunmaktadır. 35-30 Pazarcının katıldığı köy merkezindeki pazar Perşembe,<br />

Değirmenyanı Mahallesi’ndeki Pazar ise Pazar günü kurulmaktadır.<br />

239


Yazılı Kaynaklar<br />

01. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle <strong>Marmaris</strong> 1923-1960,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla<br />

02. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

03. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul - 1987<br />

04. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

05. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

06. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan<br />

Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004<br />

07. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2006) 2005 Yılı Bybassos Araştırması, 24.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.1, 2006, s.37-50<br />

08. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2007) 2006 Yılı Bybassos Araştırması, 25.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.1, 2007, s.365-380<br />

09. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2008) 2007 Yılı Bybassos Araştırması, 26.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2008, s.211-226<br />

10. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2009) 2008 Yılı Bybassos Araştırması, 27.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2009, s.215-232<br />

11. Strabon (2009) Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219,<br />

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009<br />

12. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul<br />

13. Kaşer, N. (2011) Hisarönü Körfezi’ndeki Deniz Seviyesi Değişimi, Sedimantasyonu ve<br />

Bölgedeki Eski Çağ Kıyı Yerleşimleri Üzerindeki Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi,<br />

Haziran 2010, İzmir<br />

14. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135<br />

15. Suna D. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,<br />

16. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap<br />

Yayınevi, İstanbul<br />

17. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

240


18. “Efsaneler Koyu Kızkumu”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Ağustos 1995, Sayı:29,<br />

s.72-84<br />

19. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 95, Sayı: 26, s.82-<br />

92<br />

20. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya<br />

ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128<br />

İnternet Kaynakları<br />

01. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

03. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

04. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25504&haritasi=orhaniye<br />

07. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

08. Orhaniye İnci Narin Yerlici İlköğretim Okulu - http://orhaniyeincinarinyerlici.meb.k12.tr/<br />

09. Orhaniye - http://tr.wikipedia.org/wiki/Orhaniye,_<strong>Marmaris</strong><br />

10. Keçibükü Çengirek Mağarası –<br />

Haritalar<br />

http://www.tayproject.org/Magara.fm$Retrieve?MagaraNo=11275&html=cave_deta<br />

il_t.html&layout=web<br />

01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d1 ve O 20-a3 paftalar)<br />

Özel Bilgiler<br />

01. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Müzesi bilgileri.<br />

03. Orhaniye Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

241


10. OSMANİYE KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin güneybatısında kuzeyden Turunç ve İçmeler belediyeleri, batıdan<br />

Hisarönü, Orhaniye ve Söğüt köyleri, güneyden Bayır köyü, doğudan da <strong>Marmaris</strong> Körfezi ile<br />

çevrili <strong>Marmaris</strong> İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi koordinatları 28° 12' 28'' D,<br />

36° 44' 18'' K, denizden yüksekliği de ortalama 470 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Taşlık, kayalık bir arazideki dağınık mahallelerin bir araya getirilmesi<br />

suretiyle oluşturulan Osmaniye Köyü’nün kuruluş tarihi kesin olarak bilinememekle birlikte;<br />

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar “Aleksi” adını taşıdığı, Hicri 1308 (Miladi<br />

1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’ne göre nüfusunun 52 hanede 312 kişi olduğu,<br />

milliyetçilik akımlarının güçlendiği bu tarihlerde Selimiye, Turgut, Aziziye, Orhaniye köyleri ile<br />

birlikte adının değiştirilerek “Osmaniye” haline dönüştürüldüğü bilinmektedir. Bölgede<br />

yaşayan Rumlar ise 1923 tarihli mübadele çerçevesinde zorunlu olarak Yunanistan’a göç<br />

ettikleri için geriye sadece Menteşe Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde Alanya<br />

ve Anamur çevresinden göçen ya da bu bölgeye yerleştirilen Yörükler kalmıştır.<br />

Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 411 İslam; 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki nüfusu<br />

416 İslam ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 363 Müslim olarak belirlenmiştir.<br />

Köyün adı, 1928 tarihli “Son Teşkilat-ı Mülkiyede <strong>Köyleri</strong>mizin Adları” yayında <strong>Marmaris</strong><br />

Merkez Nahiyesi’ne bağlı bir köy olarak geçmektedir.<br />

Osmaniye Köyü’ne bağlı bir mahalle olan Turunç, 1987 yılında Dereyüzü ve Asarcık<br />

mahalleleri ile birlikte üç mahalleli bir köy, daha sonrasında da belediye olmuştur.<br />

Bugün köye bağlı 12 (?) mahalle bulunmaktadır: Akbağ, Ayvalı, Camiyanı, Gökçeağaç,<br />

Hacıağaç, İncirlik, Kavacık, Kumlubük, Kuyucak, Sarnıç, Üzümlük, Yassıpiren mahalleleri.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Akbağ,<br />

Ayvalıpınar, Camiyanı, Çukur, Çukuralan, Gökçeağaç, Hacıağaç, İncirlik, Kadırga, Kavacık,<br />

242


Kumlubük, Kuyucak, Sarnıç, Üzümlük ve Yassıpiren Osmaniye Köyü’ne bağlıdır. Köyün<br />

kapladığı alanda mevki olarak tanımlanan diğer yerler, alfabetik sırasıyla şu şekildedir: İnbaşı<br />

Mevkii, Sami Düzü, Şaban Alanı, Tepelce Mevkii.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Orhaniye Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine<br />

göre 505 kişi olup bunun 257’sini (% 53,37) erkekler, 248’ini (% 46,63) kadınlar<br />

oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 468, 1940 yılı nüfusu 478, 1945 yılı nüfusu 542, 1950 yılı nüfusu<br />

542, 1955 yılı nüfusu 593, 1970 yılı nüfusu 494, 1975 yılı nüfusu 462, 1980 yılı nüfusu 466,<br />

1985 yılı nüfusu 531, 1990 yılı nüfusu 647, 2000 yılı nüfusu 624, 2007 yılı nüfusu 465, 2008<br />

yılı nüfusu 477, 2009 yılı nüfusu 470, 2010 yılı nüfusu da 473’dir. Bu verilerin<br />

incelenmesinden de görüldüğü gibi Osmaniye Köyü’nün nüfusu, Türkiye ve <strong>Marmaris</strong><br />

ortalamalarının aksine devamlı olarak 400-500 aralığında oynamakta olup bu durum dışarıya<br />

göç verdiğini göstermektedir. Nitekim köy nüfusunun 2015-2040 dönemindeki<br />

projeksiyonunu gösteren tahminler de bu durumu doğrulamaktadır.<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre -0,0061 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden<br />

nüfus projeksiyonu 2015 yılı için 467, 2020 yılı için 464, 2025 yılı için 461, 2030 yılı için 458,<br />

2035 yılı için 455, 2040 yılı için de 453’tür.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

243


Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 102’si (% 25,12) hiç evlenmemiş, 136’sı erkek, 135’i kadın<br />

olmak üzere toplam 271’i (% 66,75) evli; 4’ü erkek, 4’ü kadın olmak üzere toplam 8’i (% 1,97)<br />

boşanmış; 3’ü erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 25’inin (% 6,16) eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 1’i erkek, 3’ü kadın olmak üzere toplam 4 kişi (% 0,99)<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 235’i erkek, 223’ü kadın olmak üzere toplam<br />

458’i (% 98,28); 15+ yaş grubuna göre 209’u erkek, 189’u kadın olmak üzere toplam 398’i (%<br />

98,03) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 37’si erkek, 61’i kadın olmak üzere toplam 98 kişi (% 21,03)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 120’si erkek, 112’si kadın olmak<br />

üzere toplam 232 kişi (% 49,79) ilkokul, 44’ü erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 77 kişi (%<br />

16,52) ilköğretim okulu, 6’sı erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,72) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 26’sı erkek, 14’ü kadın olmak üzere toplam 40 kişi (% 8,58) lise veya dengi<br />

okul, 2’si erkek, 1’i kadın olmak üzere toplam 3 kişi (% 0,64) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 14’ü erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 44 Kişi (% 10,84)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 120’si erkek, 112’si kadın olmak<br />

üzere toplam 232 kişi (% 57,14) ilkokul, 41’i erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 71 kişi (%<br />

17,49) ilköğretim okulu, 6’sı erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,97) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 26’sı erkek, 14’ü kadın olmak üzere toplam 40 kişi (% 9,85) lise veya dengi<br />

okul, 2’si erkek, 1’i kadın olmak üzere toplam 3 kişi (% 0,74) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

244


YOL VE ULAŞIM<br />

Osmaniye Köyü, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 18 km, Muğla İl Merkezi’ne 70 km uzaklıktadır.<br />

Köye ait toplu ulaşım aracı yoktur. Ulaşımda yoldan geçen çevre köylere ait araçlar<br />

kullanılmaktadır.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;<br />

Osmaniye Köyü’ne ait arazilerin, denizden Damlacık Kuyu-Asarcık Burnu (Amos Antik Kenti<br />

kalıntılarının bulunduğu alan hariç)-Palamut Tepe (879 m)-Türkmen Tepe (671 m)-Alkaya<br />

Tepe-Aşlama Tepe (379 m)-Çatalbaşı Tepesi-Eren Dağı (842 m)-Yaypınar Tepesi-Asar Tepesi<br />

(491 m)-Türkmen Tepe (491 m)-Eğlekbaşı Tepesi (626 m)-Söbüce Tepe-Zeytindağ Tepesi (818<br />

m)-Karacabelen Tepesi- Damlacık Kuyu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal<br />

tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Osmaniye Köyü’nün bulunduğu bölge <strong>Marmaris</strong> Körfezi ile Hisarönü Körfezi arasında yer alan<br />

ve içinde bölgenin en yüksek tepesi olan 879 metre yüksekliğindeki Palamut Tepe’yi<br />

barındıran engebeli, taşlık ve kayalık bir arazi yapısına sahiptir. Bölgedeki tüm ufak<br />

yerleşimler bu hırçın arazinin el verdiği düzlükler ya da taraçalar yapılarak yaratılan<br />

alanlardır.<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Palamut Tepe (879 m): Kavacık Mahallesi’nin kuzeyindedir. Üstünde orman yangın<br />

gözetleme kulübesi vardır.<br />

2. Eren Dağı (842 m): Orhaniye Köyü sınırındadır.<br />

3. Alacadağ Tepesi (817 m): Kumlubük Koyu’nun batısındadır.<br />

245


4. Rüzgârlı Tepe (676 m): Kuyucak Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

5. Türkmen Tepe (671 m): Turunç Belediyesi sınırındadır.<br />

6. Andızlı Tepe (656 m): Gökçeağaç Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

7. Eğlekbaşı Tepesi (626 m): Bayır Köyü sınırındadır.<br />

8. Zeytindağı (616 m): Bayır Köyü sınırındadır.<br />

9. Köpeköldü Tepesi (606 m): Akdaş Mahallesi’nin batısındadır.<br />

10. Yapılı Tepe (524 m): Gökçeağaç Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.<br />

11. Asar Tepesi (491 m): Turgut Köyü sınırındadır.<br />

12. Türkmen Tepesi (491 m): Turgut Köyü sınırındadır.<br />

13. Aşlama Tepe (379 m): Hacıağaç Mahallesi’nin kuzeyinde ve Hisarönü Mahallesi<br />

sınırındadır.<br />

14. Sarayagedik Tepesi (354 m): Kumlubük Koyu’nun batısındadır.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Alkaya Tepesi: Turunç Belediyesi sınırındadır.<br />

2. Bakacak Tepe: Camiyani Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.<br />

3. Çatalbaşı Tepesi: Hisarönü Köyü sınırındadır.<br />

4. Çatırık Tepe: Osmaniye Köyü yerleşiminin güneyindedir.<br />

5. Çilekli Tepe: Yassıpiren Mahallesi’ndedir.<br />

6. Delikdağ Tepesi: Palamut Tepesi’nin güneybatısındadır.<br />

7. Hatipavlusu Tepesi: Kavacık Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

8. İçburun Tepesi: Yassıpiren Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

9. Kaplankovuğu Tepesi: Kuyucak Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

10. Karacabelen Tepesi: Kumlubük’ün güneyinde ve Bayır Köyü sınırındadır.<br />

11. Kengerli Tepe: Sarnıç Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.<br />

12. Kır Tepe: Kuyucak Mahallesi’nin batısındadır.<br />

13. Kuruandız Tepesi: Üzümlük Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

14. Ortaca Tepe: Kumlubük’ün batısında olup Bayır Köyü sınırına yakındır.<br />

15. Peynir Tepe: İncirlik Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

16. Söbüce Tepe: Bayır Köyü sınırındadır.<br />

17. Suluçukur Tepesi: Bayır Köyü sınırındadır.<br />

246


18. Uşburun: Yassıpiren Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

19. Yanıkdağ Tepesi: Turunç Belediyesi sınırına yakındır.<br />

20. Yapraklı Tepe: Kavacık Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

21. Yaypınar Tepesi: Yassıpiren Mahallesi’nin güneybatısında olup Orhaniye Köyü sınırına<br />

yakındır.<br />

22. Yumru Tepe: Kavacık Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

BURUNLAR<br />

1. Asarcık Burnu: Kumlubük’ün kuzeydeki ucudur.<br />

KOYLAR<br />

01. Kumlubük (36° 45’ N - 28° 16’ 4” E): Kadırga Burnu’nun 1,5 mil kuzeyinde, geniş bir<br />

koydur. Sahili kumsal plaj, çevresi dağlık olup güney yamaçları ormanlarla kaplıdır.<br />

Koy, melteme ve güney rüzgârlarına kapalı olmakla birlikte doğulu rüzgârlara açıktır.<br />

Plajın bittiği kuzey köşesi, koyun en korunaklı yeridir. Dibi kum, 5-6 derinliktedir.<br />

Burada, bir lokanta iskelesinin önünde şamandıralar vardır.<br />

Kumlubük Koyu, <strong>Marmaris</strong>’ten gelen gezi teknelerinin en önemli uğrak noktalarından<br />

biridir. Koyun güneybatı köşesinde yer alan Yat Kulübü, yatlara servis veren bir tesis<br />

olup önünde tonozlu, 20 yatlık beton bir “T” iskelesi vardır. İskelenin derinliği 4<br />

metredir. Bu iskelede teknelere su ve elektrik bağlanır. Tesiste duş, tuvalet, telefon,<br />

faks vardır.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

01. Eldire Deresi: Kuyucak Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

02. Kapız Deresi: Kumlubük Koyu’na dökülmektedir.<br />

03. Kavacık Deresi: Kavacık Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

04. Kısıkboğaz Deresi: Akbağ Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

05. Kızıl Dere: İncirli Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

06. Kurun Dere: İncirlik Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

07. Namlu Dere: Kuyucak Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

08. Temelli Deresi: Orhaniye Köyü sınırındadır.<br />

247


ÇEŞMELER<br />

1. Gerezli Çeşme: Palamut Tepesi’nin güneydoğusundadır.<br />

2. Kızgıl Çeşme: Kuyucak Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.<br />

3. Sülüklü Çeşme: Kumlubük Koyu’nun güneyindedir.<br />

DOĞAL SU KAYNAKLARI VE PINARLAR<br />

İncirli Pınar: Kumlubük Koyu’nun batısındadır.<br />

KUYULAR<br />

1. Karaoğlan Kuyusu: Yassıpiren Mahallesi’nin güneybatısındadır.<br />

2. Kızıl Kuyu: Kuyucak Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

3. Yukarı Kuyu: Kuyucak Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

Amos Antik Kenti’ne ait kalıntılar, Kumlubük Koyu’nun kuzeyindeki yarımadanın üzerinde<br />

olmakla birlikte; bu ören yerine ait bilgiler Turunç yerleşimine ait bölümde ele alındığı için,<br />

bu kalıntıların bulunduğu alanın Osmaniye Köyü sınırları içinde bulunmadığı sonucuna<br />

varılmıştır. Bunun dışında, yapılan tüm araştırmaların sonucu olarak Osmaniye Köyü sınırları<br />

içinde başkaca bir tarihi ve arkeolojik değerin mevcut olmadığı sonucunda varılmıştır.<br />

DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

1. Kumlubük Mağarası: Villa Florya Beach Hotel’in web sayfasındaki bilgiler dikkate<br />

alındığı takdirde; Kumlubük’ün güneydoğu tepelerinde sarkıt ve dikitleri bulunan bir<br />

mağara bulunmaktadır. Bu bilgiye göre, dar bir girişi olan mağara yaklaşık üç-dört<br />

metre yüksekliğindeki bir ön galeri ile başlamakta ve dar geçitlerle birbirine bağlanan<br />

birçok galeriden oluşmaktadır.<br />

2. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi: Osmaniye Köyü, Datça-Bozburun Özel<br />

Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır.<br />

248


3. Kavacık Kanyonu: Kavacık Mahallesi yakınındaki kanyon, 6 kilometrelik bir uzunlukta<br />

ve 350 metrelik bir kod farkı içinde 15, 18 ve 33 metrelik şelalelerle birçok su<br />

havuzunu içermektedir. Kanyon geçişi sonucunda İçmeler Koyu’na ulaşılmaktadır.<br />

4. Çakmaklı Kanyonu: Köy Muhtarlığı, bu kanyonun bitiminde tarihi evler ve havuz<br />

olduğunu bildirmekle birlikte, tüm yazılı kaynaklarda böyle bir kanyonun bilgisine<br />

ulaşılamamıştır.<br />

5. Doğaya Yönelik Tehditler: 2008 yılında <strong>Marmaris</strong> Sulh Hukuk Mahkemesi’nce<br />

çalışmaları durdurulan manganez madeni işletme çalışmaları, köy halkı tarafından<br />

doğal zenginlikler ve balcılık faaliyetleri için ciddi bir tehdit olarak algılanmaktadır.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 158 hanenin bulunduğu köyde kamu<br />

kuruluşu olarak 3 cami ve 1 muhtarlık binası bulunmaktadır. Köy muhtarlığının hizmet binası<br />

olmadığı için özel mülkiyete ait bir binada çalışmaktadır.<br />

Osmaniye Köyü’nün muhtarı Türköz Deveci’dir.<br />

Eğitim: Köyde okul binası olmakla birlikte faal değildir. Köy çocukları okumak için taşımalı<br />

sistemle Bayır Köyü’ndeki ilköğretim okuluna gitmektedir.<br />

PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.<br />

Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.<br />

Sağlık Kuruluşu: Köyde bir sağlıkevi yoktur. Köye haftada iki gün aile hekimliği uygulaması<br />

kapsamında doktor gelmektedir.<br />

249


Köyde telefon santral ve televizyon radyo vericisi binaları bulunmaktadır. Ayrıca yangın<br />

müdahale merkezi ve helikopter su alma havuzları bulunmaktadır. Köy tüzel kişiliğine ait 1<br />

traktör ve bu traktöre bağlı su tankı yangına acil müdahale için hazır tutulmaktadır.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Foseptik kullanılmaktadır. Çöpler, Turunç Belediyesi<br />

tarafından toplanmaktadır. İçme suyu şebekesi olmasına karşın, su yetersizdir ve suda<br />

kireçlenme vardır.<br />

KÖYÜN MİMARİ DOKUSU<br />

Osmaniye Köyü, ana yol etrafındaki bahçeli evlerden oluşan dağınık ve organik bir yerleşim<br />

yapısına sahiptir. Evlerin çoğu iki katlı ve betonarmedir. Çatılar ise kırma ve kiremitlidir.<br />

Yerleşimde merkezi bir yapılanma yoktur. Yollar genellikle parke döşeme, ana yol ise asfalttır.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Osmaniye Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık faaliyetine dayanır. T.C. Çevre ve Orman<br />

Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan Datça – Bozburun Özel<br />

Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler Araştırması Kesin Raporu<br />

verilerine göre köyde 1250 hane arıcılık-balcılıkla, 2 hane balıkçılıkla ve 4 hane turizm<br />

işletmeciliğiyle uğraşmaktadır. Köyde bulunan dört teknenin ikisi mavi turda, diğer ikisi ise<br />

Turunç-<strong>Marmaris</strong> arasında yolcu taşımacılığında kullanılmaktadır.<br />

Köyde işyeri olarak 10 restoran, 1 bakkal ve 1 marangozhane bulunmaktadır.<br />

<strong>Marmaris</strong> Ticaret Odası ve Osmaniye Köyü Muhtarlığı işbirliği ile 2012 yılında kurulan Balevi,<br />

yöredeki balcılık faaliyetlerinin gelişmesi için çalışmaktadır.<br />

250


Yazılı Kaynaklar<br />

01. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle <strong>Marmaris</strong> 1923-1960,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla<br />

02. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

03. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul<br />

04. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

05. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

06. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan<br />

Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004<br />

07. Strabon (2009) Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219,<br />

Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009<br />

08. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul<br />

09. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135<br />

10. Suna D. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,<br />

11. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap<br />

Yayınevi, İstanbul<br />

12. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

13. Üreten, H. (2011) Eski Anadolu’da Arı ve Bal, History Studies International Journal of<br />

History, Volume 3/3, 2011, 363-382<br />

14. Son Teşkilat-ı Mülkiyede <strong>Köyleri</strong>mizin Adları, Hilal Matbaası, İstanbul 1928, s.951-<br />

961.<br />

15. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 95, Sayı: 26, s.82-<br />

92<br />

16. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya<br />

ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128<br />

251


İnternet Kaynakları<br />

01. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

02. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

03. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

04. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25505&haritasi=osmaniye<br />

07. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

08. <strong>Marmaris</strong> Balevi - http://www.marmarisbalevi.com.tr/<br />

09. Osmaniye Köyü - http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php?koyid=255846<br />

10. Ecoraft - http://www.ecoraft.com/siz.html<br />

Haritalar<br />

01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-a3 ve O 20-d2 paftalar)<br />

Özel Bilgiler<br />

01. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

02. Osmaniye Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

252


11. SELİMİYE KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin güneybatısında, kuzeyden Hisarönü Körfezi, batıdan Bozburun<br />

Belediyesi, doğudan Turgut, güneyden Söğüt köyü ile çevrili <strong>Marmaris</strong> İlçesi Bozburun<br />

bucağına bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi koordinatları 28° 5' 35'' D, 36° 42' 20'' K,<br />

denizden yüksekliği de ortalama 40 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar “Losta” adını taşıdığı,<br />

Hicri 1308 (Miladi 1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’ne göre nüfusunun 60 hanede<br />

323 kişi olduğu, milliyetçilik akımlarının güçlendiği bu tarihlerde Osmaniye, Aziziye, Orhaniye<br />

ve Turgut köyleri ile birlikte adının değiştirilerek “Selimiye” haline dönüştürüldüğü<br />

bilinmektedir. Bölgede yaşayan Rumlar ise 1923 tarihli mübadele çerçevesinde zorunlu<br />

olarak Yunanistan’a göç ettikleri için geriye sadece Menteşe Beyliği ve Osmanlı<br />

İmparatorluğu dönemlerinde göçen ya da bu bölgeye yerleştirilen Yörüklerle Bulgaristan<br />

Razgrad bölgesinden gelen “Balkan muhacirleri” kalmıştır.<br />

Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 412 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki nüfusu<br />

411 İslam olarak belirlenmiştir.<br />

Bugün köye bağlı yedi mahalle bulunmaktadır: Armutçuk, Bahçeiçi Mahallesi, Kızılköy, Bük,<br />

Buruncuk, Gemecik, Sığliman, Yukarı Mahalle<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Aşağı<br />

Gemecik, Camiyanı, Gemecik, Gerenpınar ve Kızılköy Selimiye Köyü’ne bağlıdır. . Köyün<br />

kapladığı alanda mevki olarak tanımlanıp 1/25.000 ölçekli haritada ve Maliye Bakanlığı Gelir<br />

İdaresi Başkanlığı’na ait emlak vergisi rayiç listelerinde yer alan diğer yerler / mevkiler şu<br />

şekildedir: Alıççık Burnu, Bağiçi, Boğaziçi, Derinazmak, Erler, Gemecitdüzü, Geneevitarla,<br />

Hasanın Yeri, Hayıtlık, Karagöl, Pınarçukuru, Sarıçukur, Tespiheni, Yenisarnıçdüzlüğü.<br />

253


NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Selimiye Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine<br />

göre 1.123 kişi olup bunun 589’unu (% 52,45) erkekler, 534’ünü (% 47,55) kadınlar<br />

oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 366, 1940 yılı nüfusu 393, 1945 yılı nüfusu 424, 1950 yılı nüfusu<br />

437, 1955 yılı nüfusu 454, 1970 yılı nüfusu 522, 1975 yılı nüfusu 610, 1980 yılı nüfusu 649,<br />

1985 yılı nüfusu 715, 1990 yılı nüfusu 765, 2000 yılı nüfusu 1.029, 2007 yılı nüfusu 955, 2008<br />

yılı nüfusu 999, 2009 yılı nüfusu 1.026, 2010 yılı nüfusu da 1.039’dur.<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre -0,0016 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden<br />

nüfus projeksiyonu 2015 yılı için 1.024, 2020 yılı için 1.022, 2025 yılı için 1.021, 2030 yılı için<br />

1.019, 2035 yılı için 1.017, 2040 yılı için de 1.016’dır.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 180’i (% 19,82) hiç evlenmemiş, 308’i erkek, 289’u kadın olmak<br />

üzere toplam 597’si (% 65,75) evli; 29’u erkek, 34’ü kadın olmak üzere toplam 63’ü (% 6,94)<br />

boşanmış; 14’ü erkek, 54’ü kadın olmak üzere toplam 68’inin (% 7,49) eşi ölmüştür.<br />

Okur Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek olmak üzere toplam 2 kişi (% 0,22) okuma<br />

yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 509’u erkek, 468’i kadın olmak üzere toplam 977si<br />

(% 97,12); 15+ yaş grubuna göre 456’sı erkek, 423’ü kadın olmak üzere toplam 879’u (%<br />

96,81) okuma yazma bilmektedir.<br />

254


Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 64’ü erkek, 64’ü kadın olmak üzere toplam 128 kişi (% 12,72)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 234’ü erkek, 239’u kadın olmak üzere<br />

toplam 473 kişi (% 47,02) ilkokul, 85’i erkek, 55’i kadın olmak üzere toplam 140 kişi (% 13,92)<br />

ilköğretim okulu, 33’ü erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 53 kişi (% 5,27) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 54’ü erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 112 kişi (% 11,13) lise veya dengi<br />

okul, 39’u erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 71 kişi (% 7,06) ise yüksekokul ve üzeri<br />

eğitim düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 16’sı erkek, 25’i kadın olmak üzere toplam 41 Kişi (% 4,52)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 234’ü erkek, 239’u kadın olmak üzere<br />

toplam 473 kişi (% 52,09) ilkokul, 80’i erkek, 49’u kadın olmak üzere toplam 129 kişi (%<br />

14,21) ilköğretim okulu, 33’ü erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 53 kişi (% 5,84) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 54’ü erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 112 kişi (% 12,33) lise veya<br />

dengi okul, 39’u erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 71 kişi (% 7,82) ise yüksekokul ve<br />

üzeri eğitim düzeyine sahiptir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Selimiye Köyü’nün <strong>Marmaris</strong>’e uzaklığı 23 km, Muğla’ya uzaklığı 90 kilometredir.<br />

Selimiye-<strong>Marmaris</strong> arasındaki ulaşım her gün Selimiye’den saat 07.00, 08,30, 10.00, 12.00,<br />

15.00 ve 17.00’de, <strong>Marmaris</strong>’ten de saat 10.39, 12.00, 14.00, 16.00, 17.30 ve 19.00’da kalkan<br />

minibüslerle sağlanmaktadır.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;<br />

Selimiye Köyü’ne ait arazilerin, İncirlikaya Burnu-Kızlan Burnu (Kamelya Adası)-Kayaucu<br />

Burnu (Kameriye Adası)-Kepez Dağı-Öğütmen Tepe- Kule Tepe-Sarıkaya-Bohçadağ (461 m)-<br />

Buğluca Tepesi-Oyuk Tepe (636 m)-Karaçalça Tepesi (436 m)-Günecebaşı Tepesi-Kuma<br />

Tepesi (613 m)-Kara Burnu-Kızılkaya Tepesi (390 m)-İncirlikaya Burnu hattı içinde kaldığı<br />

255


varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu<br />

şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Oyuk Tepe (636 m): Bayır Köyü sınırındadır.<br />

2. Kuma Tepesi (613 m): Selimiye, Turgut ve Bayır köyleri sınır kesişimindedir.<br />

3. Bohçadağ (461 m): Söğüt Köyü sınırındadır.<br />

4. Öğütmen Tepe (448): Bozburun Belediyesi sınırındadır.<br />

5. Karaçalça Tepesi (436 m): Bayır Köyü sınırındadır.<br />

6. Göktepe (424 m): Selimiye Koyu’nun güneyindedir.<br />

7. Eren Tepe (401 m): Kızılköy (Kızılağaç, Gerenpınar) Mahallesi’nin güneydoğusundadır.<br />

8. Uğurluyol Tepesi (394 m): Gemecik Mahallesi’nin batısındadır.<br />

9. Kuşça Tepe (374 m): Kızılköy (Kızılağaç, Gerenpınar) Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

10. Karayanık Tepesi (313 m): Gemecik Mahallesi’nin batısındadır.<br />

11. Kıralanı Tepe (282 m): Selimiye yerleşiminin batısındadır.<br />

12. Akçakaya Tepesi (273 m): Gemecik Mahallesi’nin batısındadır.<br />

13. Gemecitdüzü Tepesi (269 m): Selimiye Koyu’nun batısındadır.<br />

14. Deliktaş Tepe (185 m): Kara Burnu’nun güneyindedir.<br />

15. Kameriyeada Tepesi (183 m): Kameriye Adası’ndadır.<br />

16. Arapkırığı Tepesi (154 m): Çamçalık (Kargı) Burnu’nun kuzeyindedir.<br />

17. Sığ Tepe (91 m): Sığ Koyu’nun güneyindedir.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Arınık Tepe: Köy yerleşiminin içinde ve Bahçeiçi Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

2. Buğluca Tepesi: Selimiye, Söğüt, Bayır ve Taşlıca köylerinin sınır birleşimindedir.<br />

3. Çelek Tepe: Kızılköy (Kızılağaç, Gerenpınar) Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

256


4. Ensecik Tepe: Selimiye Koyu’nun güneydoğusundadır.<br />

5. Eren Tepe: Delikliyol Koyu’nun güneydoğusundadır.<br />

6. Günecebaşı Tepesi: Bayır Köyü sınırındadır.<br />

7. Güven Tepe: Yukarı Mahalle’nin güneydoğusundadır.<br />

8. Harlı Tepe: Selimiye Koyu’nun güneydoğusundadır.<br />

9. Kara Tepe: Selimiye Koyu’nun güneyindedir.<br />

10. Kale Tepe: Selimiye Koyu’nun güneyindedir.<br />

11. Kale Tepe: Selimiye Koyu’nun güneyindedir. Üzerinde bir kaleye ait sur kalıntıları<br />

vardır.<br />

12. Kepez Dağı: Bozburun Belediyesi sınırındadır.<br />

13. Kocatepe: Selimiye yerleşiminin batısındadır.<br />

14. Kule Tepe: Bozburun Belediyesi sınırındadır.<br />

15. Kumru Tepe: Delikliyol Koyu’nun güneydoğusundadır.<br />

16. Oyuk Tepe: Selimiye Koyu’nun güneyindedir.<br />

17. Sarıkaya: Söğüt Köyü sınırındadır.<br />

BURUNLAR<br />

1. İncirlikaya Burnu:<br />

2. Domuzölen Burnu:<br />

3. İlyas Burnu:<br />

4. Çamçalık (Kargı) Burnu:<br />

5. Sakin Burnu:<br />

6. Akmaz Burnu:<br />

7. Karamahmutbükü Burnu:<br />

8. Kara Burnu:<br />

9. Sığ Burnu:<br />

10. Küçüven Burnu:<br />

11. Kayaucu Burnu:<br />

12. Kızlan Burnu:<br />

257


KOYLAR<br />

1. Mihe Bükü:<br />

2. Selimiye Koyu (36° 42’ 55” N – 28° 05’ 52” E): Geniş koyun güney ve batı sahilleri<br />

boyunca Selimiye Köyü uzanır. Selimiye 40-50 m. derinlikte bir koydur. Sahile yakın<br />

bütün demir yerlerinde, 15-20 m. civarı su vardır. Dip erişte-yosun ve araları kumdur.<br />

3. Karamahmut Bükü: Karamahmutbükü Burnu’nun doğusundadır.<br />

4. Çökertme Koyu: Buruncuk'un doğusunda kalan koy Çökertme'dir. Köyün camii<br />

kıyıdadır. Koyun önünde, üzerinde kale harabesi olan küçük ada, koya girerken<br />

sancakta bırakılır. Koyun batıya doğru yarıdan sonrası sığdır. Dip erişteliktir. Bilhassa<br />

kuvvetli batı ve lodos havalarında burada kalınır.<br />

Köy rıhtımından sonra, sahildeki lokantaların bazıları önünde 8-10 yatlık muntazam<br />

iskeleler çıkar. Genelde önlerinde tonoz vardır, büyük yatlar hariç demir atmaya<br />

gerek kalmaz. Su, elektrik bağlanır, duş, tuvalet bulunur. Yemeğe çıkanlardan<br />

bağlama ücreti almazlar. Ayrıca, tüm bu sahil boyundaki evlerin önü demir yeridir.<br />

Ağaçlara çıma tutulur.<br />

5. Akkum Koyu: Büyük koyun karayel yönündeki köşesi. Sahilde küçük bir otel vardır,<br />

önünde demirlenir.<br />

6. Çambükü: Sahil, koyun kuzey yakasında, arkadaki yarımadanın içine doğru bir girinti<br />

yapar. Melteme limandır. Sahile yakın dip kumdur. Kıyıya çıma tutulur.<br />

7. Sığ Liman: Küçüven ve Sığ Burun arasına sıkışmış güzeş bir koydur. Güneyi çamlık bir<br />

yarımada, kuzeyi ise dik kayadır. Koy nihayete doğru sığlaşır. 3 ila 7 m. arasında, kum-<br />

erişte karışımı zeminde demirlenir. Koyun kuzey yakasından 50-60 m. açıkta gri<br />

renkte yüksek bir kaya sudan çıkar. Büyük yatlar, bu kayaya veya kuzey yakasına çıma<br />

258


tutarlar. Sığ Limanı melteme ve hemen her havaya korunaklı bir koydur. Selimiye<br />

Köyü'nden 2 Km’lik bir asfalt yolla koya ulaşılır.<br />

8. Bağlık Koyu:<br />

ADALAR VE KAYALIKLAR<br />

1. Kameriye Adası (36° 43’ 13” N – 28° 01’ 30” E): Ada zeytinlik, keşişleme tarafı<br />

çamlıktır. Güney sahillerinde denize girilebilir. Bir kilise yıkıntısı vardır. Sahil ile<br />

Kameriye arasında, iki tarafı da derin geçit olan küçük bir ada yer alır.<br />

2. Kargı Adası: Selimiye Körfezi’nin girişinde ve doğu tarafındadır. Armut biçiminde,<br />

güney tarafı dik, yüksek, kayalık bir adadır.<br />

3. Suçlu Ada: Kameriye Adası ile Bozburun Yarımadası arasında bulunan çok küçük bir<br />

adadır.<br />

4. Kale Adası: Selimiye Körfezi’nin içindeki Çökertme Koyu’nun kuzeybatısındaki bu<br />

küçük ada üzerinde gözetleme kulesi olduğu kabul edilen eski bir yapının kalıntısı<br />

bulunmaktadır.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Avlıyan Deresi: Domuzölen Burnu yakınlarından denize dökülmektedir.<br />

2. Çaykuyu Deresi: Selimiye yerleşimin içindeki Derinazmak Mevkii’nden denize<br />

dökülmektedir.<br />

3. Mazya Deresi: Bohçadağ ile Kale Tepe arasından akarak batıdaki Söğütgelme<br />

Koyu’ndan denize dökülmektedir.<br />

4. Sandallık Deresi: Selimiye merkez yerleşiminden denize dökülmektedir.<br />

5. Yellice Deresi: İlyas Burnu yakınlarından denize dökülmektedir.<br />

259


DOĞAL SU KAYNAKLARI VE PINARLAR<br />

1. Kelmusa Pınarı: Gemecitdüzü Mevkii’nin güneyindedir.<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

1. Bozburun Batığı: 1973 yılında, süngerciler Küçüven Burnu'na batıdan yaklaşırken<br />

burnun hemen yanında, sahile dimdik inen kayalık dağın dibinde eski bir tekne batığı<br />

bulmuşlar. Üç yıl Texas Üniversitesi'nden Prof. George Bass ve ekibi ile Bodrum<br />

Müzesi dalgıçları bu batıkta çalıştı. Teknenin, Bizans dönemine ait 9. yüzyıl yapısı<br />

olduğu ve içindeki sayısız amforalarla şarap taşıdığı tahmin ediliyor. Sonuçlanan bu<br />

kazı sırasında çıkarılan anfora ve diğer bulgular Bodrum Sualtı Müzesi'nde<br />

sergilenmektedir.<br />

2. Kameriye Adası Bozuk Kilise: Kameriye Adası’nın güney kıyısındaki kalıntılar bir<br />

Bizans kilisesine aittir. Kilise çevresinde ve ön avluda yuvarlak kenarlı, siyah ve beyaz<br />

taşlarla mozaik döşeme oluşturulmuştur. Zemin beyaz, bezemeler siyah taşlar<br />

yapılmıştır. Mozaik üzerinde zikzak çizgiler, meander kuşağı, stilize edilmiş rüzgârgülü<br />

ve bitki dallarından oluşan bezemelere yer verilmiştir.<br />

Bozuk Kilise, dikdörtgen planlı, tek apsisli ve semer damlıdır. Yapı kısmen korunan<br />

duvarlarla çevrilmiştir. Kilisenin giriş kapısı lentosu, eşik taşı ve kapı sol destek direği<br />

devşirme malzeme olarak kullanılmıştır. Yapı Geç Bizans Dönemine<br />

tarihlendirilmektedir. Kilisenin her iki tarafında harap durumda olan iki yapı ve bir<br />

sarnıç kalıntısı daha bulunmaktadır. Doğu kenarında ise kilise görevlilerinin kaldığı<br />

tahmin edilen bir yapı kalıntısı bulunmaktadır.<br />

3. Sarıkaya Kalesi:<br />

4. Asarkale: Kızılköy Mahallesi’ndedir.<br />

5. Kale Tepe Sur Kalıntıları:<br />

260


DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

1. Anıt İkiz Çınarlar: Kargı Mevkii 0.20d-02c-4b pafta, 116 ada, 16 parsel ve 02c-4b<br />

pafta, 115 ada, 6 parselde bulunan çınar ağaçları, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat<br />

Varlıkları Koruma Kurulu’nun 29.09.1999 tarih, 8697 sayılı kararı ile tescillidir.<br />

2. Anıt Meşe Ağacı: 020d-02c-3a pafta, 128 ada, 49 parselde bulunan meşe ağacı, İzmir<br />

2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 03.09.1997 tarih, 7016 sayılı<br />

kararı ile tescillidir.<br />

3. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi: Selimiye Köyü, Datça-Bozburun Özel<br />

Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 510 hanenin bulunduğu köyde kamu<br />

kuruluşu olarak 2 cami, 1 ilköğretim okulu, 1 sağlık evi ve 1 muhtarlık binası bulunmaktadır.<br />

Selimiye Köyü’nün muhtarı, Osman Coşkun’dur.<br />

Köydeki 80 hane Ankara ve İstanbul’dan, 12 hane de İngiltere, Almanya ve Fransa göç etmiş<br />

yabancılardan oluşmaktadır.<br />

Eğitim: 1, 2 ve 3. sınıflarda okuyan ilköğretim öğrencileri köyün eski okulunda öğretim<br />

görmektedir. 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri ise taşımalı sistemle Orhaniye Köyü’ndeki<br />

İlköğretim Okulu’na, lise öğrencileri ise <strong>Marmaris</strong>’e gitmektedir.<br />

PTT: Köyde PTT şubesi bulunmaktadır.<br />

Sivil Toplum Kuruluşu: Köyde Minibüsçüler, Yatçılar, Küçük Esnaf ve Sanatkârlar olmak üzere<br />

üç kooperatif bulunmaktadır. Sivil toplum kuruluşu olarak sadece ‘Selimiye <strong>Turizm</strong> ve Çevre<br />

261


Koruma Geliştirme Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği bulunmaktadır. Derneğin başkanı,<br />

aynı zamanda Selimiye Palmetto Otel’in sahibi olan Prof. Dr. Erol Üçer’dir.<br />

Sağlık Kuruluşu: Köydeki sağlık evinde bir ebe görev yapmaktadır.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Arıtma sistemi yoktur.<br />

Bununla birlikte köyde bulunan 4 turistik tesisin kendilerine özel arıtma sistemleri<br />

bulunmaktadır. Su şebekesi var ama altyapısı eski ve yetersizdir.<br />

KÖYÜN MİMARİ DOKUSU<br />

Köy yerleşimi, deniz kenarındaki düz bir arazide doğrusal bir gelişme göstermiş olup yaşam<br />

merkezi Cumhuriyet Meydanı çevresinde yapılanmıştır. Oteller, restoranlar ve turistik eşya<br />

satıcıları bu meydan çevresinde kümelenmiştir. Köyün diğer yerleşimleri ise tepe ve<br />

yamaçlara yönelen bir saçaklanma şeklinde, eğimli arazide kurulmuştur. Kıyıdaki turistik<br />

gelişim, geleneksel dokunun bozulmasını hızlandırmıştır.<br />

Kamelya Adası’ndaki Manastır ve Kale, yerleşimin önemli seçkin ve özgün yapılarını<br />

oluşturmaktadır.<br />

Yat limanı ve tekne yapımı köy için çok önemlidir.<br />

Köy merkezindeki yol ağı, deniz kenarındaki denize paralel anayol ile bu yolu dik kesen ara<br />

yollardan oluşmaktadır.<br />

Köydeki yapıların çoğu 1 ve 2 katlı betonarme yapılar olup üstleri kırma çatı ile örtülüdür.<br />

Özgün yapı tipi olan yığma taş binalar gün geçtikçe azalmakta ve bozulmaktadır.<br />

Selimiye’de kalan ender sayıdaki geleneksel konut üzerinde yapılan incelemeler sonucu iki tip<br />

geleneksel yapı saptanmıştır. Yapıların tamamı tek katlı kabayonu taş yığma tekniği ile inşa<br />

edilmiş kırma çatılı yapılardır. Ancak birinci grup yapı, dikdörtgen forma sahip mekânların<br />

262


yan yana gelmesi ile (çoğunlukla iki mekândan oluşan) bir plan düzenine sahiptir. Mekân<br />

girişleri ayrı ayrı doğrudan bahçe ya da avludan sağlanmaktadır. Bazı örneklerde yapının<br />

önünde bulunan sundurma diye tabir edilen açık alan bulunmaktadır. Bu yarı açık alanlar<br />

aynı zamanda sofa gibi yaşam ve mutfak işlevlerini de içermektedir.<br />

Yapıların tuvalet, mutfak ve benzeri servis hacimleri veya zaman içinde eklenen<br />

müştemilatları çoğu örnekte aynı doğrusallıkta yapıya bitişerek devam etmekte; ahır<br />

mekânları ise yapının arkasına eklenmektedir.<br />

İkinci yapı grubu Bozburun Yarımadası’ndaki diğer köylerde de sıkça rastlanan daha geç<br />

dönem yapılarıdır. Bu yapıların 1970’lere kadar devam ettiği bazı örneklerden bilinmektedir.<br />

Yapılar yine tek katlıdır. Ancak tek mekânlıdır ve formları kare ya da kareye yakın<br />

dikdörtgendir. Sundurma yapının köşesinde bulunmaktadır ve çatı bu kotta sundurma<br />

şeklinde bitmektedir. Diğer yapı grubunda olduğu gibi burada da servis mekânları ya da ek<br />

yapılar doğrusal bir şekilde eklemlenmektedir.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Köyün temel geçim kaynaklarını turizm, tekne imalatçılığı, balıkçılık ve hayvancılık<br />

oluşturmaktadır. 200 kadar küçük balıkçı teknesi bulunmaktadır. Köy halkının %80’i turizmle,<br />

%5’i balıkçılıkla, %15’i tarımsal ve hayvancılık Köyde 2-3 hane arıcılık-balcılık yapmakta, 30<br />

hane de büyük ve küçükbaş hayvan beslemektedir. Ekimi yapılan ürünler ise arpa, buğday,<br />

sebze ve meyvedir.<br />

Köyde esnaf olarak 8 restoran, 7 market, 2 butik, 7 kafeterya, 3 emlakçı, 10 marangozhane<br />

ve tekne imalatçısı, 4 demir doğramacı, 2 halıcı, 3 bijuteri, 6 stant (gümüşçü), 2 kasap ve 1<br />

eczane bulunmaktadır<br />

Köy dışarıdan göç almaktadır. Yaz mevsiminde köyün nüfusu dört kat artmaktadır.<br />

Köyün öncelikli sorunlarının İmar planı, altyapı, yol, elektrik ve iskele yetersizliği olduğu<br />

belirlenmiştir.<br />

263


Yazılı Kaynaklar<br />

01. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle <strong>Marmaris</strong> 1923-1960,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla<br />

02. Bean, E. G. (2000) Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

03. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul<br />

04. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

05. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

06. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan<br />

Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004<br />

07. Doğaner, S., Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,<br />

08. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul<br />

09. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135<br />

10. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji<br />

ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009<br />

11. Umar, B. (1999) Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap<br />

Yayınevi, İstanbul<br />

12. Umar, B. (1993) Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

İnternet Kaynakları<br />

1. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

2. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

3. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

4. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

6. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25493&haritasi=selimiye<br />

7. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

8. Yerelnet - http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php?koyid=255848<br />

264


9. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 95, Sayı: 26, s.82-<br />

92<br />

10. “Ortaçağ’ın Denizdeki Sırları”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Aralık 1996, Sayı: 45,<br />

s.64-84<br />

11. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya<br />

ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128<br />

12. Google Earth<br />

Haritalar<br />

01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d1 ve O 20-d2 paftaları)<br />

Özel Bilgiler<br />

01. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

02. Selimiye Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

265


12. SÖĞÜT KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin güneybatısında, kuzeyden Bozburun Belediyesi ve Selimiye Köyü,<br />

doğudan Bayır Köyü, güney ve güneydoğudan Taşlıca Köyü, batıdan da Yeşilova (Sömbeki)<br />

Körfezi ile çevrili <strong>Marmaris</strong> İlçesi Bozburun bucağına bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi<br />

koordinatları 28° 5' 36'' D, 36° 39' 50'' K, denizden yüksekliği de ortalama 150 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Köyün bir mahallesi olan Cumhuriyet Mahallesi’nin eski adı “Saranda”<br />

(Saránta), Yunanca’da “kırk” anlamına gelmektedir.<br />

Köyün halkı Türkmen olup bir kısmı Balkanlar’ın Karadağ bölgesinden göç edip gelmiştir.<br />

Bölgede yaşayan Rumlar ise 1923 tarihli mübadele çerçevesinde zorunlu olarak Yunanistan’a<br />

göç ettikleri için geriye sadece Menteşe Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde<br />

göçen ya da bu bölgeye yerleştirilen Yörüklerle Balkanlar’ın Karadağ bölgesinden gelen<br />

“Balkan muhacirleri” kalmıştır.<br />

Köyün, Hicri 1308 (Miladi 1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’ne göre nüfusunun 120<br />

hanede 722 kişi olduğu bilinmektedir.<br />

Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 941 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki nüfusu<br />

948 İslam olarak belirlenmiştir. Köy içinde bir kilise bulunmasına ve köyde Rumların yaşadığı<br />

bilinmesine karşın bu durumun yapılan sayımlara yansımadığı görülmektedir.<br />

Bugün köye bağlı sekiz mahalle bulunmaktadır: Bahçeli, Cumhuriyet (Saranda), Çavdır,<br />

Erektepesi (Eğrektepesi), Göçüpınar (Köçüpınar), Kaygıseki, Kızılyer ve Palamut mahalleleri.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre mahallelerle aynı taşıyan<br />

yerlere ek olarak Ergek mevkii Söğüt Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak<br />

tanımlanıp 1/25.000 ölçekli haritada ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na ait emlak<br />

vergisi rayiç listelerinde yer alan diğer yerler / mevkiler şu şekildedir: Koyuseki, Memelin ve<br />

Ortaca mevkileri.<br />

266


NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Söğüt Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre<br />

1.672 kişi olup bunun 845’ini (% 50,54) erkekler, 827’sini (% 49,46) kadınlar oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 906, 1940 yılı nüfusu 954, 1945 yılı nüfusu 1.018, 1950 yılı nüfusu<br />

1.115, 1955 yılı nüfusu 1.247, 1970 yılı nüfusu 1.204, 1975 yılı nüfusu 1.324, 1980 yılı nüfusu<br />

1.316, 1985 yılı nüfusu 1.512, 1990 yılı nüfusu 1.570, 2000 yılı nüfusu 2.383, 2007 yılı nüfusu<br />

1.720, 2008 yılı nüfusu 1.746, 2009 yılı nüfusu 1.750, 2010 yılı nüfusu da 1.709’dur.<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre -0,1476 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden<br />

nüfus projeksiyonu 2015-2040 yılları için ~1.750’dir.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 263’ü (% 18,34) hiç evlenmemiş, 527’si erkek, 499’u kadın<br />

olmak üzere toplam 1.026’si (% 71,55) evli; 14’ü erkek, 14’ü kadın olmak üzere toplam 28’i<br />

(% 1,95) boşanmış; 13’ü erkek, 104’ü kadın olmak üzere toplam 117’sinin (% 8,16) eşi<br />

ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun 6+ yaş grubuna göre 794’ü erkek, 780’i kadın olmak üzere toplam 1.574’ü (% 99,12);<br />

15+ yaş grubuna göre 722’si erkek, 698’i kadın olmak üzere toplam 1.420’si (% 99,02) okuma<br />

yazma bilmektedir.<br />

267


Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 96’sıü erkek, 123’ü kadın olmak üzere toplam 219 kişi (% 13,79)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 425’i erkek, 429’u kadın olmak üzere<br />

toplam 884 kişi (% 55,67) ilkokul, 129’u erkek, 102’si kadın olmak üzere toplam 231 kişi (%<br />

14,55) ilköğretim okulu, 55’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 73 kişi (% 4,60) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 59’u erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 117 kişi (% 7,37) lise veya dengi<br />

okul, 30’u erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 50 kişi (% 3,15) ise yüksekokul ve üzeri<br />

eğitim düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 29’u erkek, 45’i kadın olmak üzere toplam 74 Kişi (% 5,16)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 425’i erkek, 459’u kadın olmak üzere<br />

toplam 884 kişi (% 61,65) ilkokul, 124’ü erkek, 98’i kadın olmak üzere toplam 222 kişi (%<br />

15,48) ilköğretim okulu, 55’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 73 kişi (% 5,09) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 59’u erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 117 kişi (% 8,16) lise veya dengi<br />

okul, 30’u erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 50 kişi (% 3,49) ise yüksekokul ve üzeri<br />

eğitim düzeyine sahiptir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Söğüt Köyü’nün <strong>Marmaris</strong>’e uzaklığı 60 km, Muğla’ya uzaklığı ise 100 km’dir. Söğüt Köyü’ne<br />

Bozburun’dan ya da Bayır Köyü üzerinden ulaşılabilir.<br />

Söğüt - <strong>Marmaris</strong> arası düzenli minibüs seferi yapılmaktadır. Minibüsler, yaz aylarında<br />

Söğüt’ten saat 06.45, 09.00, 11.00 ve 17.00’de <strong>Marmaris</strong>’e, <strong>Marmaris</strong>’ten saat 12.00, 15.00,<br />

17.00 ve 18.30’da Söğüt’e; kış aylarında ise Söğüt’ten saat 06.45, 09.00, 11.00 ve 15.15’te<br />

<strong>Marmaris</strong>’e, <strong>Marmaris</strong>’ten saat 12.00, 14.00, 16.00 ve 18.30’da Söğüt’e hareket etmektedir.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Söğüt<br />

Köyü’ne ait arazilerin, Bohçadağ (461 m)-İnbaşı Tepesi-İnceburun-Değirmen Adası-Taşlıca<br />

(Fenaket) Adası-Namlıalan Tepesi (110 m)-Çukur Tepe (344 m)-Dolamaç Tepe-Işıkyolu Sırtı-<br />

268


Gökkaya Tepe-Gökdağ (594 m)-Kale Tepe (332 m)-Ulubelen Tepesi-Karakarpuz Tepesi-<br />

Buğluca Tepesi-Bohçadağ Tepesi (461 m) hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal<br />

tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Gökdağ (594 m): Taşlıca Köyü sınırındadır.<br />

2. Karaman Tepe (538 m): Bahçeli Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

3. Çukur Tepe (344 m): Söğüt Körfezi’nin güneyindedir.<br />

4. Kale Tepe (332 m): Taşlıca Köyü sınırındadır.<br />

5. Bohçadağ (461 m): Söğüt Köyü, Bozburun Belediyesi ve Selimiye Köyü sınırlarının<br />

kesiştiği noktadadır.<br />

6. Yokuşbaşı Tepesi (277 m): Cumhuriyet (Saranda) Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

7. Oyuk Tepe (199 m): Göçüpınar Mahallesi’nin batısındadır.<br />

8. Namlıalan Tepesi (110 m): Taşlıca (Fenaket) Adası’nın kuzeydoğusundadır.<br />

9. Söğüt Tepesi (102 m): Söğüt Adası’ndadır.<br />

10. Çamçalık Tepesi (91 m): Söğüt Körfezi’nin batısındaki yarımadanın üzerindedir.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Aktepe: Kızılyer Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.<br />

2. Buğluca Tepe: Söğüt, Selimiye, Bayır ve Taşlıca köyleri sınırlarının kesiştiği noktadadır.<br />

3. Dolamaç Tepe: Taşlıca Köyü sınırındadır.<br />

4. Gökkaya Tepesi: Taşlıca Köyü sınırındadır.<br />

5. Heybecik Tepesi: Bahçeli Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

6. Horoz Tepe: Kızılyer Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

7. Işıkyolu Sırtı: Taşlıca Köyü sınırındadır.<br />

8. İnbaşı Tepesi: Kızılyer Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

269


9. Karakarpuz Tepesi: Taşlıca Köyü sınırındadır.<br />

10. Küçükgöl Tepesi: Palamut Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

11. Ulubelen Tepesi: Taşlıca Köyü sınırındadır.<br />

12. Üçgül Tepesi: Söğüt Körfezi’nin kuzeyindedir.<br />

13. Üçlü Tepe: Bahçeli Mahallesi’nin doğusundadır.<br />

BURUNLAR<br />

1. Çevlik Burnu: Söğüt Körfezi’nin kuzey kısmında ve Söğüt iskelesinin güneyindedir.<br />

2. İnceburun: Kızıl Ada’nın karşısındaki yarımadanın ucundadır.<br />

3. Topan Burnu: Söğüt Körfezi’nin doğu sahilinde ve Kaygıseki Mahallesi’nin<br />

batısındadır.<br />

DENİZ GEÇİTLERİ<br />

1. Darboğaz: Söğüt Adası ile kuzeyinde yer alan yarımada arasındaki dar boğazda 1 m.<br />

derinlik vardır.<br />

YARIMADALAR<br />

1. İnceburun Yarımadası: Söğüt Körfezinin kuzeyindeki yarımadanın Yeşilova<br />

KOYLAR<br />

Körfezi’ndeki Kızıl Ada’ya doğru uzanmış ufak bir koludur.<br />

1. Botoz Koyu (36° 39’ 7” N – 28° 04’ 7” E): Söğüt'te en sakin demir yeri, Botoz<br />

Koyu'dur. İskelenin çeyrek mil batısında, üzerinde kayalar, kıyısında eski rıhtım<br />

yıkıntıları olan bir burun çıkar. Onun içinde, yay şeklinde, yarım daire bir koy oluşur.<br />

Yarıdan sonrası sığdır. Bu koyda 4 ila 8 metrede birkaç tekne demir üstünde kalabilir<br />

veya kuzey yakasına çıkma tutar. Meltem, Söğüt Limanı'na kıvrılıp lodos civarından<br />

girer. Köyün önü açık kalır.<br />

2. Büyük Bük: Söğüt Körfezi’nin güneydoğusundadır. Arka kısmında Söğüt’ten Taşlıca’ya<br />

ulaşmak için yamaçları tırmanan yol vardır.<br />

270


3. İnceburun Koyu: Datbükü'nün yarım mil doğusundaki İnce Burun Yarımadası'nın<br />

kuzeyinden bir burun çıkar. Onun doğu tarafı, ancak birkaç teknelik küçük bir koy<br />

yapar. Melteme, güney rüzgârına karşı korunaklı, sakin, tenha, güzel bir koydur.<br />

4. Söğüt Limanı (36° 39’ 5” N – 28° 04’ 6” E): Söğüt Adası'nın güney burnundan dönüp<br />

geniş<br />

Söğüt Limanı'na girildiği zaman karşımıza çıkan sahil boyu, rüzgâr alan yerlerdir,<br />

barınılmaz. Söğüt Adası'nın doğu yakasında, kıyıdan 60-70 metre mesafede Üçtaş<br />

Kayaları sudan yükselir.<br />

Söğüt Köyü, geniş koyun en kuzey ucunda, yamaçtan aşağıya doğru yayılır. Önünde<br />

alçak bir beton iskele çıkar. İskelenin doğu tarafı sığdır, döküntü kayalar geniş bir<br />

sahayı kaplar. Koyun önündeki su 20 metrenin üzerindedir. İskelenin alnına veya batı<br />

ucuna bağlanılabilir. Zaten buradaki lokantalar şamandıra yapmıştır, gelen yatları<br />

bağlar. Bu bölgede meltemin soluğanı etkilidir.<br />

ADALAR VE KAYALIKLAR<br />

1. Söğüt Ada: Söğüt yerleşiminin batı yönünde tam karşısında ve adeta Söğüt Körfezi’nin<br />

güneye doğru daha da uzamasını sağlayan bir konumdadır.<br />

2. Zeytin Ada: Söğüt Ada ile Kızıl Ada arasında bulunan küçük bir adadır.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Değirmenyanı Deresi: Bahçeli Mahallesi’nin içinden akarak Söğüt Körfezi’ne dökülür.<br />

2. Eselli (Eşekli) Deresi: Peynir Dağı’nın alt yamaçlarından çıkıp Söğüt Körfezi’ne<br />

dökülür.<br />

3. Pınarçukuru Deresi: Bohçadağ ile Heybecik Tepeleri arasından akarak köy yerleşimin<br />

merkezinden Söğüt Körfezi’ne dökülür.<br />

271


TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

01. Thyssanos / Thyssanous Antik Yerleşimi (Ortaca Mevkii): Kalıntıları, köydeki<br />

ilköğretim okulunun arkasındaki tepeciğin üzerindedir. Rhodos Peraiası'na bağlı bir<br />

demos olan Thyssanos yazıtlar sayesinde tanımlanabilmiştir. Thyssanous olarak da<br />

geçen kent hakkında Romalı coğrafyacı Pomponius Mela “De Situ Orbis” isimli<br />

kitabında bilgi vermektedir. 1948-50 yıllarında Fraser ve Bean; 1954'te Bean ve Cook<br />

tarafından yüzey araştırması yapılmıştır. Çokgen taş işçiliğinin gözlendiği akropolis<br />

bugünkü köyün yukarısında bulunmaktadır. Ortaca'da; bir kadın figürü gövdesinin üst<br />

kısmı bulunmuştur. Sol omuzunun üzerinde bir himation olduğu tespit edilmiştir.<br />

Kalıntıların tarihi hakkında bilgi verilmemiştir<br />

Antik yerleşim, 3. derece arkeolojik sit olarak tescillidir.<br />

02. Kale Kalıntıları: Bahçeli Mahallesi, Kartaltepe Mevkiinde bulunan kale yapısı, İzmir 2<br />

No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 29.09.1999 tarih, 8698 sayılı<br />

kararı ile tescillidir.<br />

03. Antik Saranda Yerleşimi: Yerleşimin adı, Hellence’de kırk anlamına gelen Saránta<br />

sözcüğünden gelmektedir. Bunun ise bugünkü Taşlıca Köyü sınırları içinde bulunan<br />

kırk su sarnıcı ile bağlantılı olacağı düşünülebilir.<br />

Yerleşime ilişkin kalıntılar 3. derece arkeolojik sit olarak tescillidir. Yerleşim<br />

muhtemelen Thyssanos yerleşimine bağlıydı.<br />

04. Eski Kilise Yapısı ve Papaz Evi:<br />

05. Jandarma Karakol Binası:<br />

DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

01. Söğüt Köyü Gelme-Çingirek Mağarası: Bozburun Kasabası ve Söğüt Köyü arasında;<br />

stabilize kara yolundan 100 m kadar uzaktadır. Kretase yaşlı masif resifal kireçtaşları<br />

272


içinde olasılıkla yarık ve çatlakların<br />

birbirlerini kestiği bir doğru<br />

derinlemesine gelişmiştir. Gelişimini<br />

tamamlamış kuru bir mağaradır.<br />

Duvarlarında ve tabanında oldukça<br />

zengin traverten oluşumlar vardır. 65<br />

metre yükseklikte, - 52 metre derinlikte,<br />

24 metre uzunluktadır.<br />

2005 yılında MTA uzmanlarınca<br />

incelenip raporu ve haritası hazırlanan<br />

bu mağaranın turizme kazandırılması, Muğla İl Özel İdaresi’nin 2006-2010 ve 2011-<br />

2014 dönemleri ile ilgili stratejik planlarında sırasıyla 18.3.5. ve 19.3.5. numaralı birer<br />

yatırım faaliyeti olarak kabul edilmekle birlikte; bugüne kadar herhangi bir çalışma<br />

yapılmamıştır.<br />

02. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi: Söğüt Köyü, Datça-Bozburun Özel Çevre<br />

Koruma Bölgesi kapsamındadır.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 1.000 hanenin bulunduğu köyde kamu<br />

kuruluşu olarak 1 cami, 1 ilköğretim okulu, 1 PTT acentesi, 1 sağlık evi ve 1 muhtarlık binası<br />

bulunmaktadır. Söğüt Köyü’nün muhtarı, Kemal Karaca’dır.<br />

Eğitim: 10.700 metrekarelik bir alanda kurulu olan Söğüt Vacide Tugay İlköğretim Okulu’nda<br />

bir tanesi ana sınıfına ait olmak üzere 9 derslik, laboratuvar ve bilişim teknolojileri sınıfı,<br />

atölye, konferans salonu, kütüphane, müdür, müdür yardımcısı ve öğretmenler odası<br />

bulunmaktadır. Eğitim kadrosu ise bir müdür ve 8 öğretmenden oluşmaktadır. Taşlıca<br />

Köyü’nün 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri taşımalı sistemle okulda eğitim görmektedir.<br />

273


PTT: PTT şubesi bulunmaktadır.<br />

Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.<br />

Sağlık Kuruluşu: Sağlık evinde kadrolu 1 ebe hemşire görev yapmaktadır ve haftada 2 gün<br />

aile hekimi gelmektedir.<br />

Köyde 2010 yılından bu yana Uluslararası Söğüt Denizcilik ve Kültür Festivali<br />

düzenlenmektedir.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Arıtma sistemi yoktur. Katı<br />

atık ve çöpler toplanmaktadır. İçme suyu şebekesi bulunmaktadır.<br />

KÖYÜN MİMARİ DOKUSU<br />

Söğüt Köyü yerleşimi deniz seviyesinden başlayarak dağ eteklerine kadar uzanan eğimli bir<br />

arazideçok dağınık bir yapılanma göstermektedir. Bu yapısal özelliği nedeniyle her bir<br />

mahallesinin farklı bir dokusu vardır. Genel olarak kıyıda olanların daha lineer bir gelişim,<br />

içerdekilerin ise daha dağınık, organik bir doku sergilediği söylenebilir.<br />

Kızılyer ve Cumhuriyet mahalleleri sahil kenarındaki küçük koylarda yer alırken; Göçüpınar<br />

(Merkez), Palamut, Erek Tepesi, Koyuseki ve Bahçeli mahalleleri dağlık kesimde<br />

bulunmaktadır.<br />

Deniz seviyesinde olan kıyı mahallelerinde turizmin görece önem kazandığı görülmektedir.<br />

Bu mahallelerde ayrıca tekne yapım atölyeleri de bulunmaktadır. Eğimli arazilerde ise bahçe<br />

terasları yerleşim dokusunun önemli bir öğesi olarak göze çarpmaktadır. Söğüt yerleşiminde<br />

150-200 civarında eski taş ev bulunmakta olup, bunların yaklaşık 50’si restore edilmiş taş<br />

evlerden oluşmaktadır. Bunun yanısıra oturulmayan 30 taş ev, kilise, kaya mezarları ve su<br />

değirmenleri yerleşim dokusunun önemli ve seçkin yapılarıdır. Kıyıdan daha içerde eğimli<br />

tepelerde bulunan mahallelerde yazlıkçılar da artış göstermiştir. Bazıları eski taş binaları<br />

274


estore ederek yörenin özgün yapı sistemini koruma girişiminde bulunmaktadır. Muhtarın bu<br />

konudaki desteği de yöredeki binaların restore edilmesinde teşvik edicidir.<br />

Yamaçlardaki yukarı mahallelerin gerek arazi kullanımı gerekse geleneksel mimari açısından<br />

birbirinin aynısıdır. Sadece kıyı mahallelerinde, 19. yüzyılda burada yaşayan Rum nüfusun<br />

kullandığı Kilise ve papaz evi ile aynı dönemlerde küçük bir sahil yerleşiminin gereksinimi<br />

olan gümrük binası, karakol gibi yapılar bulunmaktadır.<br />

Göçüpınar (Merkez), Palamut, Erek Tepesi, Koyuseki ve Bahçeli mahallelerindeki ortak<br />

geleneksel kırsal yerleşimin özelliği, yeryüzü şekillerine (topografya), güneş, rüzgâr vb.<br />

iklimsel yönelime uygun şekilde oluşturulmuş tarım terasları ile bu geniş tarım teraslarının<br />

arasında yer alan tali evlerden oluşmaktadır. Geleneksel taş evlerin oluşturduğu fiziksel doku<br />

mahalle merkezlerinde yoğunlaşıp sıklaşırken, mahalle eteklerinde ve yamaçlarda<br />

seyrelmektedir. Alanda yaygın olarak bulunan geleneksel tarım terasları bölgenin önemli<br />

“Kültürel Peyzaj” öğeleri arasında yer almaktadır.<br />

Söğüt Köyü genelinde Bozburun Yarımadası’nın bütün geleneksel yapı tipolojisini ve<br />

özelliklerini birlikte görmek mümkündür. Özellikle Göçüpınar ve Palamut mahallelerinin<br />

yamaçlarında ve biraz daha dağlık yamaç içinde saklanmış durumda bulunan Bahçeli’de tek<br />

katlı düz çatılı tek mekânlı yapılara rastlamak mümkündür. Bu tür yapılar dokunun seyrek<br />

olduğu kısımlarda daha çok bulunmaktadır<br />

İkinci yapı grubu yan yana doğrusal olarak iki mekânın gelmesiyle oluşan dikdörtgen formlu<br />

taş yığma yapılardır. Bu yapıların hemen hepsinde mekânlar doğrudan bahçe ya da avluya<br />

açılmaktadır. Bazı örnekler yapının önünde bulunan sundurmadan giriş almaktadır.<br />

Mekânların ısınmasında ocak kullanılmaktadır. Ocakların bacaları genellikle dar cepheye<br />

konumlanmıştır. Yarımadanın diğer yerleşmelerinde olduğu gibi Söğüt’te de öncü geleneksel<br />

örneklerin düz toprak damlı olduğu bazı yapıların sonradan değiştirilerek kırma çatılı hale<br />

dönüştürüldüğü görülmektedir.<br />

Yapılar; yığma taş duvarlarla tanımlanmış tarım teraslarının bir parçası olarak topografyaya<br />

oturmaktadır. Bahçeli ve Erek Tepesi mahalleleri bu anlamda iyi korunmuş dokulardır.<br />

275


Burada tarım terasları bahçe duvarları olmakta; hatta yapılar arası ulaşımı sağlayan dar<br />

yolları tanımlamakta kullanılmaktadır. Böylece topografya düzeltme ve ona uyum gösterme<br />

aracı olarak kullanılan duvarlar konutların mimarisi ile bütünleşerek doğa içinde homojen bir<br />

yapılı çevre oluşmasını sağlamıştır. Bu anlamda yöre önemli “Kültürel Peyzaj” değerleri<br />

sunmaktadır.<br />

Ancak bugün alanda görülen önemli sorunlardan bir tanesi eski geleneksel yapıların çoğunun<br />

kullanılmamasıdır. Bazı yerleşmelerde (Bahçeli Mahallesi) sadece yaşlı bireylerin evleri<br />

kullanmaya devam ettiği, gençlerin ise yeni yapılara taşındığı görülmektedir. Boş ve<br />

kullanılmayan geleneksel yapılar hızla metruklaşmaktadır ve yok olma tehdidi altındadır.<br />

Yeni yapılaşmaya bağlı bozulma özellikle mahalle merkezlerinde (Göçüpınar Mahallesi) ve<br />

turizme bağlı olarak koylarda bulunan Cumhuriyet ve Kızılyer mahallelerinde hızlanmaktadır.<br />

Söğüt merkezde geleneksel yapıları kullanmaya devam etme geleneğinin hızla yerini yeni<br />

yapılaşmaya bıraktığı görülmektedir. Bu nedenle betonarme iki ya da tek katlı yapılar inşa<br />

edilmiştir. Bu yapıların en büyük özelliği oran ve ölçek açısından da dokuyu bozmalarıdır.<br />

Kıyı yerleşmelerindeki en büyük sorun turizme bağlı olarak yeni işlevlerin gelmesi ve kullanıcı<br />

profilinin değişmeye başlamasıdır. Yerli ve yabancı profildeki yeni mülkiyet sahipleri satın<br />

aldıkları köy evlerini turizm veya ikinci konut amaçlı kullanmak üzere tadilat veya restorasyon<br />

çalışmaları yapmaktadırlar. Ancak birçok örnekte yapılan çalışmalar özgün özelliklerini<br />

tanınmayacak halde değiştirmiştir. Yapılan fiziksel müdahaleler sadece yapılara yönelik<br />

değildir. Alan genelinde birkaç örnekte görüldüğü üzere topografyaya açılan büyük ölçekli<br />

yeni teraslar alanın geleneksel teraslarla oluşturulmuş kültürel peyzaj değerlerini ve doğal<br />

dokusuna zarar vermektedir.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Köyün 300 hanesi balıkçılık ve turşuculukla, 7 hanesi ise arıcılıkla geçimini sağlamaktadır.<br />

Köyün temel geçim kaynağını arıcılıktan elde edilen gelirler oluşturmakla birlikte, turizmden<br />

de önemli düzeyde girdi sağlanmaktadır. Söğüt Köyü’nde de balıkçılık ve kaptanlık çarpıcı bir<br />

276


şekilde öne çıkmaktadır. Köyün bütün erkekleri balıkçılık ve kaptanlık yaparken, köyün<br />

kadınları ise tarımla uğraşmaktadır.<br />

Köyde esnaf vasfında 13 market, 3 marangozhane, 3 demir-alüminyum doğrama atölyesi, 10<br />

restoran ve 5 kafeterya bulunmaktadır.<br />

Köyün pazarı Pazartesi günleri toplanmaktadır.<br />

277


Yazılı Kaynaklar<br />

1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle <strong>Marmaris</strong> 1923-1960,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla<br />

2. Bean, E. G. (2000) Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul - 1987<br />

4. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

5. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

6. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan<br />

Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004<br />

7. Doğaner, S. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,<br />

8. Frase, P. M., Bean, G. E. (1954)The Rhodian Peraea and Islands. Pp. IX+191; 12<br />

plates, 2 maps, London, Oxford University Press, 1954<br />

9. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul<br />

10. Muğla İl Özel İdaresi Stratejik Planı 2006-2010<br />

11. Muğla İl Özel İdaresi Stratejik Planı 2011-2014<br />

12. Naik, L.; Özel, E., Derici, Ş., Kutlay, H., Acar, C., Törk, K. (2005)Muğla Gökçeler<br />

(Milas), İntepe-Gelme Çingirek (<strong>Marmaris</strong>) ve Girmeler (Fethiye) Mağaraları<br />

Değerlendirme ve Öneriler Raporu, 2005, K. 655 Derleme No.10712, MTA<br />

13. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135<br />

14. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji<br />

ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009<br />

15. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap<br />

Yayınevi, İstanbul<br />

16. Umar, B. (1993) Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

İnternet Kaynakları<br />

1. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

2. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

3. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

278


4. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

6. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?y=s%C3%B6%C4%9F%C3%BCt&t=marmaris&lv=1&u=1&ua=0<br />

7. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü,<br />

https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

8. TAY Project – Türkiye’nin Arkeolojik Yerleşimleri <strong>Projesi</strong><br />

http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5329&html=ages_detail_t.html<br />

&layout=web<br />

9. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya<br />

ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128<br />

10. Söğüt Köyü Muhtarlığı - www.marmarissogut.com<br />

11. Söğüt Vacide Tugay İlköğretim Okulu - http://sogutvacidetugay.meb.k12.tr/<br />

Haritalar<br />

01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d1 ve O 20-d2 paftaları)<br />

Özel Bilgiler<br />

01. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

02. Söğüt Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

279


13. TAŞLICA KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin kuzey batısındaki Bozburun Yarımadası’nın en ucunda yer alan,<br />

kuzeyden ve doğudan Söğüt Köyü’ne komşu, kuzey, batı ve güneyden denizle çevrili,<br />

<strong>Marmaris</strong> İlçesi Bozburun Beldesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir.<br />

Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 6’ 33” D; 36° 38’ 1” K, denizden yüksekliği de ortalama<br />

265 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Köyün eski adı Fenaket’tir (Yunanca: Phoinikoúdi - "hurmalı". Bilge Umar,<br />

Fenaket isminin köyün yakınındaki Phoinix yerleşiminin Luwi ya da Karya dilinden gelme<br />

şeklinin çarpıtılmış biçimleri olabileceğini düşünmektedir. Ludwig Burchner’e göre yerli<br />

Rumlar geçen yüzyılda köyün adını “Finikiti” şeklinde söylüyorlarmış.<br />

Bir Karia yerleşimi olan antik Phonix şehrinin kalıntıları Taşlıca'dan dört kilometre<br />

uzaklıktadır. Köyden antik şehre doğru ilerlerken antik kalıntılarla karşılaşırsınız. Herhangi bir<br />

arkeolojik kazının ya da yüzey araştırmasının yapılmadığı bu yerleşimin akropolünün ise<br />

hemen yanındaki Asar Tepesi’nin üzerinde olduğu düşünülmektedir.<br />

Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Taşlıca Köyü’ndeki<br />

90 hanede 499 kişi yaşamaktadır.<br />

Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 596 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli nüfus sayımındaki<br />

nüfusu 596 İslam ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 546 Müslim olarak<br />

belirlenmiştir.<br />

Aşağı Taşlıca ve Yukarı Taşlıca olarak bilinen iki eski mahalle zaman içinde bugünkü mevkide<br />

birleşerek tek bir yerleşim oluşturmuş; Bozburun Yarımadası’nın Simi Adası’na bakan<br />

ucundaki Aziziye geçici yerleşimi ise eski önemini kaybetmiştir.<br />

280


Taşlıca Köyü’nün adı, Kurtuluş Savaşı’nın başladığı dönemde, 5 Kasım 1915’te bu köye bağlı<br />

Aziziye yerleşiminin Sarnıçağzı mevkiine çıkan Rum eşkıyaların, bir nefer ile bir kadını şehit<br />

etmesi üzerine öne çıkmış; 16 Eylül 1916 tarihinde de düşman gemileri tarafından köyün<br />

arazisine çıkarılan Rum eşkıyası on sekiz kişiyi şehit etmiş, yedi kişiyi de yaralamıştır. Eşkıyalar<br />

135 öküz, 19 merkep, 1 bargir, 3 koyun ve yerli Rumlardan 16 kişiyi de yanlarına alarak köyü<br />

terk etmişlerdir. Bu durum üzerine Menteşe Mutasarrıflığı, mevcut kargaşaya önlem olarak<br />

Rumların sahile yakın yerlerden iç kesimlere nakledileceğini İstanbul’a bildirmiştir.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Aşağı,<br />

Aziziye, Bozukkale, Böğüş, Dağlıköy, Karşı, Sindili ve Yukarıköy mevkileri Taşlıca Köyü’ne<br />

bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak tanımlanan yerler, alfabetik sırasıyla şu<br />

şekildedir: Akalan, Akçaasar, Asardibi Musabadırı, Aşağı Taşlıca, Aziziye, Buğdayinecek,<br />

Bozukkale, Böğüş, Çakır Sarnıcı, Çelebi, Dağlıköy, Dağyeri, Dedeavlusu, Dibektaşı, Dikece,<br />

Gedikçukur, Gökalan Sırtı, Gökseriçi (Gökseriç), Gündüz Sarnıcı, Harmanlıaltı, Hıdırlık,<br />

Hisardibi, Hisarüstü, Işıkyolu Sırtı, Kapakdibi, Kalamaç, Karşı, Kıran, Kızılcaalan, Kovanlık,<br />

Kumalanı, Kumlubük, Kürekkellik, Namlıalan, Pınarcıkbelen Sırtı, Receptarla, Sindilli (Sindili),<br />

Uzuntarla, Yukarıköy (Yukarı Taşlıca).<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Taşlıca Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre<br />

539 kişi olup bunun 289’unu (% 53,62) erkekler, 250’sini (% 46,38) kadınlar oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 471, 1940 yılı nüfusu 511, 1945 yılı nüfusu 560, 1950 yılı nüfusu<br />

528, 1955 yılı nüfusu 601, 1970 yılı nüfusu 696, 1975 yılı nüfusu 663, 1980 yılı nüfusu 668,<br />

1985 yılı nüfusu 643, 1990 yılı nüfusu 631, 2000 yılı nüfusu 483, 2007 yılı nüfusu 519, 2008<br />

yılı nüfusu 531, 2009 yılı nüfusu 526, 2010 yılı nüfusu da 534’dür. Bu verilerin de gösterdiği<br />

gibi, Taşlıca dışarıya göç veren ve gün geçtikçe küçülen bir yerleşimdir.<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

281


Araştırması Kesin Raporu verilerine göre 0,0495 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden nüfus<br />

projeksiyonu 2015 yılı için 558, 2020 yılı için 586, 2025 yılı için 615, 2030 yılı için 645, 2035<br />

yılı için 677, 2040 yılı için de 711’dir.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 103’ü (% 22,25) hiç evlenmemiş, 160’ı erkek, 155’i kadın olmak<br />

üzere toplam 315’i (% 68,03) evli; 6’sı erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 8’ii (% 1,73)<br />

boşanmış; 8’i erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 37’sinin (% 7,99) eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 4 kişi (% 0,86)<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 269’u erkek, 231’i kadın olmak üzere toplam<br />

500’ü (% 98,43); 15+ yaş grubuna göre 244’ü erkek, 211’i kadın olmak üzere toplam 455’i (%<br />

98,27) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 35’i erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 68 kişi (% 13,39)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 161’i erkek, 158’i kadın olmak üzere<br />

toplam 319 kişi (% 62,80) ilkokul, 49’u erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 78 kişi (% 15,35)<br />

ilköğretim okulu, 12’si erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 14 kişi (% 2,76) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 10’u erkek, 8’i kadın olmak üzere toplam 18 kişi (% 3,54) lise veya dengi okul,<br />

2’si erkek, 1’i kadın olmak üzere toplam 3 kişi (% 0,59) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 15’i erkek, 16’sı kadın olmak üzere toplam 31 Kişi (% 6,70)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 161’i erkek, 158’i kadın olmak üzere<br />

toplam 319 kişi (% 68,90) ilkokul, 44’ü erkek, 26’sı kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 15,12)<br />

282


ilköğretim okulu, 12’si erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 14 kişi (% 3,02) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 10’u erkek, 8’i kadın olmak üzere toplam 18 kişi (% 3,89) lise veya dengi okul,<br />

2’si erkek, 1’i kadın olmak üzere toplam 3 kişi (% 0,65) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Taşlıca Köyü, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 28 km, Muğla İl Merkezi’ne 105 km uzaklıktadır.<br />

Köye, Söğüt Köyü’nden doğru ve Söğüt Köyü’nün Cumhuriyet (Saranda) Mahallesi üstünden<br />

ulaşılır.<br />

Taşlıca-<strong>Marmaris</strong> arasında Minibüsçüler Kooperatifi tarafından düzenli minibüs seferleri<br />

yapılmaktadır. Taşlıca Köyü’nde <strong>Marmaris</strong>’e Pazar günleri hariç hergün sabah saat 07.30’da,<br />

<strong>Marmaris</strong>’ten ise Taşlıca’ya yaz aylarında Pazar günleri hariç her gün saat 15.00’de, kış<br />

aylarında ise yine Pazar günleri hariç her gün 14.30’da minibüs vardır.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Taşlıca Köyü’nün ve çevresindeki arazinin coğrafyası, genellikle denize paralel giden, bu<br />

nedenle de koylar dışında kıyıda yerleşime ve tarım yapmaya izin vermeyen kayalık, taşlık,<br />

çorak bir özellik sergilemektedir.<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki listede gösterilmiştir:<br />

1. Gökdağ (594 m): Bölgenin en yüksek noktası, Bozburun Yarımadası’nın başlangıç<br />

bölümünde, Söğüt Köyü ile Araba (Arap) Koyu arasında bulunmaktadır.<br />

2. Karapınar Tepesi (538 m): Buruniçi Koyu ile Söğüt Köyü arasındadır.<br />

3. Karayüksek Dağı (536 m): Taşlıca Köyü ile Gedik Koyu arasındadır.<br />

4. Karayüksek Dağı (493 m): Yarımadanın ucunda, Kıran Gölü Kutsal Alanı yakınındadır.<br />

5. Kaledağ (451 m): Taşlıca Köyü’nün güneydoğusundadır.<br />

6. Yunus Tepe (416 m): Bozuk Koyu’nun doğu yanında olup koya bakan bir tepedir.<br />

7. Ulubelen Tepesi (409): Söğüt Köyü sınırındadır.<br />

283


8. Küçükdibektaşı Tepe (387 m): Karayüksek Dağı ile Bozburun Yarımadası’nın güney<br />

sahilleri arasında bulunur.<br />

9. Dolamaç Tepe (369 m): Taşlıca Köyü ile Söğüt Köyü’nün Cumhuriyet (Saranda)<br />

Mahallesi arasındadır.<br />

10. Karabağ Tepesi (372 m): Karagelme Koyu ile Bozuk Koyu arasında, Bozuk Koyu’nun<br />

kuzeydoğusundadır.<br />

11. Çukurtepe (344 m): Taşlıca Köyü’nün kuzeybatısındadır.<br />

12. Kale Tepe (332 m): Arap (Araba) Koyu’nun kuzeybatısındadır.<br />

13. Geyikli Tepe (330 m): Karagelme Koyu ile Bozuk Koyu arasında, Bozuk Koyu’nun<br />

kuzeydoğusundadır.<br />

14. Çataldağı (304 m): Serçe Limanı ile Bozuk Koyu arasındadır.<br />

15. Yokuşbaşı Tepesi (277 m): Taşlıca Köyü’nün kuzeybatısındadır.<br />

16. Hisartepe (216 m): Serçe Limanı yolu üzerinde, Phoinix antik yerleşimi yakınındadır.<br />

17. Söğütçük Tepe (208 m) Bozuk Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

18. Sulubelen Tepesi (194 m): Bozuk Koyu’nun doğu yanındaki Değirmen Burnu ile Çatal<br />

Adaları’nın arasında kalan tepedir.<br />

19. Dişli Tepe (153 m): Serçe Limanı girişinin batı yanında kalan tepedir.<br />

20. Kurmacık Tepe (147 m): Serçe Limanı’nın doğu yönündeki girişindedir.<br />

21. Kaynaklık Tepe (132 m): Yeşilgelme Limanı ile Gedik Koyu arasında, yarımadanın en<br />

dar bölümündedir.<br />

22. Bozuk Tepe (116 m): Bozuk Koyu’nun batısındadır.<br />

23. Namlıalan Tepesi (110 m): Yeşilgelme Limanı’nın kuzeydoğusundadır.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır.<br />

1. Akgeri Tepe: Bozburun Yarımadası’nın güney sahilindeki Gedik Koyu’nun<br />

kuzeyindedir.<br />

2. Alvar Tepe: Buruniçi Koyu’nun güneyindedir.<br />

3. Aziziye Tepesi: Bozburun Yarımadası’nın uç kısmında, eski Aziziye yerleşimine ve<br />

Uzuntarla Mevkii’ne yakın bir tepedir.<br />

4. Badrık Tepe: Yeşilgelme Koyu’nun kuzeydoğusunda, Namlıalan’ın yanındadır.<br />

5. Bahçekise Tepe: Aşağı Taşlıca’daki Sindilli Mevkii’nin yakınındadır.<br />

284


6. Bahçekule Tepe: Aşağı Fenaket Köyü’nün güneyindedir.<br />

7. Buğluca Tepesi: Söğüt, Osmaniye, Bayır ve Taşlıca köy sınırlarının kesiştiği köşede,<br />

Buruniçi Koyu’nun batısındadır.<br />

8. Burgaz Tepe: Phoinix antik yerleşiminin sırtını dayadığı tepelerden biridir.<br />

9. Çakallık Tepe: Aşağı Fenaket Köyü ile deniz arasındadır.<br />

10. Çulfa Tepe: Kıran Gölü Kutsal Alanı’nın güneydoğusundadır.<br />

11. Ense Tepe: Kumalanı ile Bozburun Yarımadası’nın kuzey sahili arasındadır.<br />

12. Gökkaya Tepe: Söğüt Köyü sınırındadır.<br />

13. Gökkaya Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusunda ve Bozburun<br />

Yarımadası’nın güney kıyılarındadır.<br />

14. Gökçalca Tepesi: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneyindedir.<br />

15. Hıdırlık Tepe: Bozburun Yarımadası’nın kuzey sahilinde, Hıdırlık Mevkii’ne yakındır.<br />

16. Hisar (Asar) Dağı: Üzerinde askeri bir yapı kalıntısının bulunduğu, Kıran Gölü Kutsal<br />

Alanı’na 1,5 km uzaklıktaki tepedir.<br />

17. İnkaya Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneyindedir.<br />

18. Karakarpuz Tepesi: Söğüt Köyü sınırındadır.<br />

19. Kaynarlık Tepe: Bozburun Yarımadası’nın kuzey sahilindeki Yeşilgelme Koyu’ndadır.<br />

20. Kırdağ: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin kuzeyinde, Söğüt Köyü Cumhuriyet<br />

(Saranda) Mahallesi’nin doğusundadır.<br />

21. Küçükgök Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin kuzeyinde, Söğüt Köyü Cumhuriyet<br />

(Saranda) Mahallesi’nin doğusundadır.<br />

22. Mazıkısığı Tepesi: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusunda, köy ile deniz<br />

arasındadır.<br />

23. Mezarlı Tepe: Kumalanı’na yakın bir tepedir.<br />

24. Nice Tepe: Taşlıca Köyü’nden Serçe Limanı’na giden yolun solunda ve Serçe Limanı’na<br />

yakın bir tepedir.<br />

25. Oturacak Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin kuzeyindedir.<br />

26. Peynir Dağı: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneybatısındadır.<br />

27. Pınarcık Tepe: Aşağı Fenaket Köyü’nün kuzeyinde olup yerleşimin yaslandığı tepedir.<br />

28. Pilavlı Tepe: Kumalanı’na yakın bir tepedir.<br />

29. Sarıyurdu Tepe: Phoinix Antik Yerleşimi ile Bozburun Yarımadası’nın güney sahilleri<br />

arasında bulunur.<br />

285


30. Somakkaya Tepesi: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.<br />

31. Sulukale Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin kuzeyindedir.<br />

32. Toptepe: Taşlıca Köyü’nün güneyindedir.<br />

33. Tülü Tepe: Phoinix antik yerleşiminin yanındadır.<br />

34. Yelkaya Tepesi: Bozburun Yarımadası’nın en dar kıstağında, Karagelme Koyu’nun<br />

BURUNLAR<br />

kuzeybatısındadır.<br />

Yerleşimin Akdeniz’e bakan güney kıyılarından başlayıp kuzeyde Söğüt Köyü sınırlarında biten<br />

sahilinde birbirini izleyen burunları;<br />

1. Kumlu Burnu<br />

2. Kaplan Burnu: Arap (Araba) Koyu’nun Arap Ada’nın kuzeyindedir.<br />

3. Çömlek Burnu<br />

4. Kale Burnu<br />

5. Kalabak Burnu<br />

6. Gökçe Burnu<br />

7. Gölalan Burnu<br />

8. Kurmacık Burnu: Serçe Limanı girişi kuzey ucu<br />

9. Dişli Burnu: Serçe Limanı girişi güney ucu<br />

10. Değirmen Burnu: Bozuk Koyu girişi kuzey ucu<br />

11. Kale Burnu: Bozuk Koyu girişi güney ucu<br />

12. Kızılca Burun<br />

13. Kara (Ala, Alobi, Cape Alupo) Burun<br />

14. Mersin Burnu<br />

15. Karaburun,<br />

16. Kızıl Burun: (36° 36’ 23” N - 27° 59’ 25” E) Bozburun Yarımadası’nın en uç noktası),<br />

17. Sarnıç Burnu<br />

18. Oğlanboğuldu Burnu<br />

19. Karaburun<br />

286


DENİZ FENERLERİ<br />

1. Kara (Ala, Alobi, Cape Alupo) Burnu Feneri.<br />

KOYLAR<br />

1. Arap (Araba) Koyu: Önünde aynı adı taşıyan küçük bir ada vardır. Melteme korunaklı<br />

sakin, küçük bir koydur. Küçük boy tekneler bu koyda barınabilir. Plajdan çıkan bir<br />

patika kıvrıla kıvrıla arkadaki dağa tırmanıp Taşlıca Köyü’ne ulaşır. Balıkçılar,<br />

kayıklarını bu koyda bağlar.<br />

2. Gedik Koyu: Bozburun Yarımadası’nın güneyinde, yarımadasının en fazla daraldığı<br />

bölgede yer alır. Arka kısmında teraslanmış tarım arazileri bulunan koydan çıkan bir<br />

patika Taşlıca Köyü’ne ulaşır.<br />

3. Pırnar Bükü: Bozburun Yarımadası’nın Akdeniz’le Yeşilova (Sömbeki) Körfezi<br />

arasındaki en dar bölgesinin güneyinde kalan koydur.<br />

4. Serçe Koyu: (36° 34’ 40” N - 28° 02’ 51” E) İki tarafından hörgüçlü yüksek burunlar<br />

(Dişli ve Kurmacık burunları) çıkan Serçe Limanı'nın ağzı uzaktan belli olmaz. Ancak<br />

yaklaşınca, denize dik inen burunların arasındaki geçit arkadaki araziden ayırt edilir.<br />

Güneydeki burundan 5-6 m. açıkta, alçak, üstü yassı bir kaya döküntüsü, taşlarla<br />

sahile bağlıdır. Serçe Limanı'nda su derindir. Girişte 40 m., içerileri 30 m. civarıdır. Koy<br />

içeride çatallaşır, biri kuzeye çıkar, buraya Serçe Limanı derler; diğeri güneye iner, adı<br />

Akça Limanı'dır.<br />

Kuzeye doğru daralarak giren Serçe Limanı'nda derinlik yarıdan sonra 10 m'nin altına<br />

düşer. Burayı, sahildeki lokantanın şamandıraları doldurur. Doğu tarafında balıkçı<br />

kayıkları bağlanır. Dip yosun ve erişteliktir. Koyun arkasında alçak bir vadi uzanır.<br />

Buradan bir patika, iki saatlik yürüyüşle, yukarıdaki Taşlıca (Fenaket) Köyü'ne çıkar.<br />

Kıyıdaki restoran ve küçük market, yeni yetişen ağaçlar arasında kalır.<br />

287


Güneydeki Akça Limanı, daha geniş ve ferahtır. Dip yosun, yarıdan sonra kumdur.<br />

Derinlik 20 m'den 5-6 m'ye iner.<br />

Akça Limanı'nın nihayeti çakıllık bir plajda son bulur. Kıyıda küçük bir lokanta vardır.<br />

Sonra bir dere yatağı, iki yamaç arasında içeri kıvrılır. Dik, kayalık bir tepe arkada<br />

yükselir.<br />

Her havaya korunaklı Serçe Limanı'nda meltem dik yamaçlara yansıyıp değişik<br />

yönlerden eser. Kışın, kuvvetli güney havalarında, limanın ağzında kalın deniz yığılır,<br />

çullanır, giriş tehlikeli olur. Burada bulunan batık tekneler de, içeri girerken, bu<br />

kayalara çarparak batmışlardır. İçeri giren deniz, karşıdaki dik kayalık sahile çarpıp,<br />

içeride karışık solugan yapar. Civardaki balıkçı kayıkları, kışın kuzeydeki koyda barınır.<br />

Gene doğu yakasında, balıkçı kayıklarından sonra, koy bir girinti yapar, açılır. Güney<br />

rüzgârlarının estiği havalarda yatlar, büyük boy tekneler, burada demirleyip kıyıya<br />

bağlanarak barınırlar.<br />

Serçe Limanı değişik, apayrı özellikte bir koydur. İlk girişte insanı adeta bir ürperti<br />

verir. Her iki yakasında yüksek dağlar sudan dimdik çıkar. Mavi gök, ancak tepede<br />

gözükür. Gri kayalar arasında çıkan birkaç yabani zeytin ağacı yeşil rengin varlığını<br />

belli eder. Limanın girişindeki kayalara çarparak batan 11. yüzyıla ait bir Bizans<br />

teknesinden çıkartılan cam eşyalar, bugün Bodrum Müzesi'nde sergilenmektedir.<br />

Girince sağ kıyıda gözüken platform ve kulübe bu kazı zamanında yapılıp<br />

kullanılmıştır.<br />

5. Korsan Koyu: (36° 34’ 10” N - 28° 02’ 25” E) Sahile yakın Çatal Ada'nın doğu ucundan<br />

çeyrek mil kuzeyde, adı gibi saklı Korsan Koyu, beyaz kayalardan oluşmuş küçük bir<br />

adanın arkasına gizlenmiştir. Adanın her iki yanından geçilebilirse de doğusundaki<br />

geçit daha geniş, derin ve yol üstündedir. Ağzı güneye açık olan koy, yarıdan sonra<br />

kuzeydoğuya yönelir. Derin su sığlaştıkça, renkler açılır, dipte bembeyaz kum gözükür.<br />

Çevredeki yamaçlarda zeytin, harup ağaçları, kıyıda boş bir ağıl vardır. Ancak birkaç<br />

teknenin sığabileceği Korsan Koyu, melteme barınaklı, güneye açık bir yaz limanıdır.<br />

288


6. Bozuk Koyu: (36° 34’ 11” N - 28° 00’ 59” E) Bozburun Yarımadası’nın güney<br />

bölümünde ve Değirmen Burnu ve Kale Burnu arasında kuzeye doğru giriş yapan<br />

büyük bir koydur. İç kısmında Loryma antik yerleşimine ait kalıntılar bulunmaktadır.<br />

Bu koya Bozuk Koyu, bu koyun batısındaki sırtta bulunan kaleye de Türkler tarafından<br />

Bozukkale denmesinin, kalenin kuzeydeki giriş kısmının yıkılmış olması ile ilgili<br />

olabileceği söylenmektedir.<br />

7. Lumbükü: Bozuk Koyu’na girişte, kalenin hemen altındaki Ali Baba Restaurant’ın<br />

bulunduğu koydan sonra gelen soldan ikinci koydur. Koyun kenarında Apollon Kutsal<br />

Alanı ile ilgili kalıntılar bulunmaktadır.<br />

8. Kızılca Koyu: Bozburun Yarımadası’nın güney bölümünde, Bozuk Koyu’nun batısında,<br />

Kızılca Burun ile Kara (Ala, Alobi, Cape Alupo) Burnu arasında kalan bir koydur.<br />

9. Tuğla (Tolu, Tula) Koyu: Bozburun Yarımadası’nın batı ucundaki Mersin Burnu ile Kızıl<br />

Burun arasındaki bölgede doğuya giriş yaparak oluşan ve Symi Adası’na bakan bir<br />

koydur. Koyda küçük bir plaj ve eski adı Aziziye olan geçici ve küçük bir yerleşim<br />

vardır.<br />

10. Alagelmesi Koyu: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarında, Oğlanboğuldu Koyu ile<br />

Buğdayinecek Mevkii arasında kalan küçük bir koydur. Koyun küçük bir plajı, iskelesi<br />

ve doğusundaki dilin üstünde bir yerleşimi vardır.<br />

11. Karagelme Koyu: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarında, Karaburun ve Çakal<br />

Adası ile Buğdayinecek mevkii arasında kalıp bir plaja sahip küçük bir koydur.<br />

12. Yeşilgelme Limanı: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarında, Namlıalan Tepesi ile<br />

Karaburun Tepesi arasında kalan ve iç kısmında ikinci bir küçük koya sahip olan<br />

koydur. Arka kısmında üstten Taşlıca Koyu – Serçe Limanı arasındaki toprak yol<br />

geçmektedir. Koy içindeki teraslarda tarım yapılmaktadır.<br />

289


ADALAR VE KAYALIKLAR<br />

1. Arap (Araba) Adası (36⁰ 39’ 02“ N - 28⁰ 08’ 47” E): Bozburun Yarımadası’nın<br />

güneyinde ve Arap (Araba) Koyu’nun önünde olup üstünde zeytin ağaçları vardır.<br />

2. Kızıl Ada: Bozburun Yarımadası’nın güney kıyısında ve Kalabak Burnu’nun tam<br />

karşısındadır.<br />

3. Çatal Adaları: Değirmen Burnu ile Korsan Koyu arasında yer alan farklı büyüklükteki<br />

üç adadır. Korsan Koyu’na yakın olan en küçük ada dışındaki diğer iki büyük ada<br />

arasında ortalama 12 metrelik bir derinlik vardır. Rüzgârın yön ve kuvvetine göre,<br />

akıntı ile meltem karşılıklı geldiği zaman, bu iki ada arasında anafor girdap oluşur.<br />

4. Oğlanboğuldu Adası: Oğlanboğuldu Burnu’nun doğusunda, Oğlanboğuldu Koyu’nun<br />

kuzeyinde yer alan küçük bir adadır. Bulunduğu koy berrak suyuyla bilinen ve yüzmek<br />

için son derece uygun bir yerdir.<br />

5. İncirli Adası: (36° 36’ 44” N - 27° 59’ 50” E) Bozburun Yarımadası’nın kuzey<br />

sahillerinde, Alagelmesi Koyu ile Buğdayinecek Mevkii arasında kalan küçük bir<br />

adadır.<br />

6. Tüysüzce Adası: Bozburun Yarımadası’nın kuzey sahillerinde, Buğdayinecek Mevkii ile<br />

Karagelme Koyu arasında kalan küçük bir adadır.<br />

7. Çakal Adası: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarında, Karagelme Koyu ile<br />

Karaburun arasında kalan küçük bir adadır.<br />

8. Taşlıca (Fenaket) Adası: (36° 36’ 57” N - 28°03’ 16” E) Bozburun Yarımadası’nın kuzey<br />

kıyılarındaki Yeşilgelme Koyu’nun karşısındaki üç adadan kıyıya en yakın olanıdır.<br />

9. Değirmen Adası: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarındaki Yeşilgelme Koyu’nun<br />

karşısındaki üç adadan en kuzeyde bulunanıdır.<br />

290


10. Suluca Adası: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarındaki Yeşilgelme Koyunun<br />

karşısındaki üç adadan, Taşlıca (Fenaket) Adası ile Değirmen Adası arasında kalan en<br />

küçük adadır.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Bozuk Dere: Bozuk Koyu’nun dibinde denize dökülen bir deredir.<br />

2. Buğdayinecek Deresi: Bozburun Yarımadası’nın kuzey yüzünde olup Yeşilova<br />

(Sömbeki) Körfezi’ne dökülür.<br />

3. Çat Dere: Bozburun Yarımadası’nın güney sahilindeki Gökçe Burnu’nun doğusundaki<br />

ufak bir koydan denize dökülür.<br />

4. Derin Dere: Bozuk Liman içinde antik taş ocakları yakınında güneye doğru akıp koyun<br />

güneydoğusundan denize dökülen bir deredir.<br />

5. Eselli Deresi: Bozburun Yarımadası’nın kuzey yüzünden Yeşilova (Sömbeki) Körfezi’ne<br />

dökülen küçük bir deredir.<br />

6. Gurula Dere: Bozuk Koyu’nun batısından gelip koyun güneybatısındanYeşilova<br />

(Sömbeki) Körfezi’ne dökülen bir deredir.<br />

7. Kaçar Dere: Ense Tepe eteklerinden doğup Bozburun Yarımadası’nın kuzey<br />

kıyılarından denize dökülen bir deredir.<br />

8. Karacakarpuz Deresi: Serçe Limanı’na dökülen bir deredir.<br />

9. Karagelme Deresi: Karagelme Koyu’ndan Yeşilova (Sömbeki) Körfezi’ne dökülen<br />

küçük bir deredir.<br />

10. Karahorata Deresi: Gedik Koyu’na dökülmektedir.<br />

11. Kızılburun Deresi: Bozburun Yarımadası’nın batı ucunda, Uzuntarla Mevkii’nden<br />

KUYULAR<br />

doğup Kızıl Burun’un kuzeyindeki koydan denize dökülür.<br />

1. Karakuyu: Dedeavlusu Mevkii’nin yakınındadır.<br />

291


GÖLETLER<br />

Köyün doğusunda ve güneydoğusunda olmak üzere iki ayrı göleti bulunmakta, Bozburun<br />

Yarımadası’nın Kıran Mevkii’nde yağmurlarla oluşan Kıran Gölü ise yaz aylarında<br />

kurumaktadır.<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

Antik dönemde Rodos Peraiası’nın merkezi, Loryma yerleşiminin de bulunduğu Loryma ya da<br />

Draçya Yarımadası olarak bilinen Bozburun Yarımadası’dır. Yarımadanın kuzey kısmı dağlık,<br />

sarp ve ağaçlık bir bölgeyken güney kısmı çıplaktır.<br />

1) Loryma Antik Yerleşimi (Eski Yunanca: Λώρυμα): Antik dönem yazarlarının sıklıkla sözünü<br />

ettiği bir yerleşimdir. Strabon,<br />

Geopraphika isimli yapıtında; ”…<br />

Buradan hemen sonra, bir liman ve<br />

Leto’nun kutsal bir alanı bulunan,<br />

küçük Physkos kentine ve sonra<br />

engebeli bir kıyıya, Loryma’ya ve<br />

ülkenin bu kısmındaki en yüksek<br />

dağına gelinir. Bu dağın tepesinde<br />

dağla aynı ad taşıyan Phoiniks<br />

Kalesi vardır ve buradan dört<br />

stadion uzaklıkta çevresi sekiz<br />

stadion kadar olan Elaiussa Adası<br />

uzanır.” der. ⁽¹⁾ Yine aynı şekilde<br />

Ptolemaios (V, 2, 8) ve Titus Livius<br />

(XXXVII, 17; XLV, 10) da eserlerinde<br />

Loryma’dan söz ederler.<br />

(1) – Strabon, Geographika, Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap: XII-XIII-XIV, XIV.2, Arkeoloji ve Sanat Yayınları,<br />

İstanbul 2009, s.219<br />

292


Karyalılar, antik dönemde 'koinon' denilen ve birkaç kentin bir kutsal alan ile politik bir<br />

merkezde birleşmesinden oluşan birlikler kurmuştur. M. Ö. 4. yüzyıldan başlayarak<br />

kentleşme olgusu ortaya çıkmaya başladığı için bu iç düzen arkeolojik açıdan genelde pek<br />

açıklanamamaktadır. Kentleşme, küçük yerleşmelerin ya Halikarnassos veya Stratonikeia gibi<br />

yeni kurulan kentlere katılması ya da Olymos Hydai ile olasılıkla Chalketor'un Mylasa'ya<br />

katılması gibi mevcut eski şehirlere bağlanmasıyla gerçekleşmiştir. Bu arada siyasal düzen en<br />

azından şeklen varlığını sürdürmüştür. Şimdiye dek sadece Halikarnassos Yarımadası'nda<br />

bulunan şehirlerin yerleşme düzeni arkeolojik yönden araştırılmıştır. Büyük olasılıkla Karya<br />

değil de Leleg kenti olan bu sekiz şehirden altısı, M. Ö. 4. yüzyılda synoikismos yoluyla yeni<br />

kurulan Halikarnassos' a katılmıştır.<br />

Loryma Yarımadası'nda böyle bir koinon yapısı, Roma İmparatorluk Dönemi'ne kadar varlığını<br />

korumuş olabilir. Yarımadada ismi bilinen sekiz antik yerleşme (Amos, Kastabos, Syrna,<br />

Tymnos, Thyssanous, Phoinix, Kasara, Loryma) vardır. Birbirlerinden genellikle 5 km uzaklıkta<br />

bulunan bu yerleşmeler siyasi bakımdan eş değer olduklarından dolayı ortak bir merkeze<br />

sahip değildi. Yazıtlar sayesinde bu yerleşmelerin bir araya geldiğini bilmekteyiz. Karya<br />

Chersones'de bir merkezileşme olmamıştır. Çünkü burası M.Ö. 4. yüzyıldan itibaren, M.Ö.<br />

408 yılında kurulmuş olan Rodos kentinin karadaki Rodos'un Peraiası denilen toprakların<br />

çekirdeğiydi. Kendi kentinin hemen karşısında, karada bir kent merkezinin bulunması,<br />

Rodoslular'ın çıkarına olamazdı.<br />

Karya Chersones'de Loryma'nın ayrı bir önemi vardır. Büyük bir koya sahip olan kentin,<br />

bugünkü adı Karaburun olarak adlandırılan yarımadanın burnu yakınında geniş, doğal bir<br />

limanı vardır. Doğu Akdeniz ile Ege Denizi arasındaki deniz ticaretinin önemli bir durağı olan<br />

Loryma, bu işlevini, Rodos'taki yeni liman üstlenene kadar sürdürmüştür. Ancak Rodos<br />

ekonomik nedenlerin yanı sıra stratejik nedenlerle de synoikismos'dan sonra Loryma'yı bir an<br />

önce denetimi altına almak isteyecektir. Diodoros'un kayıtlarına göre burada 1000 gemi<br />

topladıktan sonra, M.Ö. 305 yılında adaya Loryma'dan saldıran Demetrios Poliorketes'in<br />

kuşatması Rodos için tehlikeyi gösterir.<br />

Kentin tarihi konusunda Stephanos Byzantios önemli bilgiler verir. Bu bilgilere göre Loryma<br />

M.Ö. 6. yüzyılda polis, daha sonraları ise sadece liman veya Locus olarak adlandırılıyordu.<br />

293


Chersones kentleri, Rodos devletine katıldıktan sonra, Rodos'un köyleri (deme) oldu.<br />

Doğusundaki komşu kent Kasara köyüne (deme) bırakılan Loryma ise bir istisna oldu. Belki<br />

Loryma'nın eski önemi böylece daha da zayıflatılmak istenmişti.<br />

Loryma Koyu topoğrafyasının ana hatları şu şekildedir: Koyun iç kısmında bir kaya çıkıntısı<br />

üzerinde yer alan kentin yukarısında bir akropolis bulunur. Kentin batısındaki ovada bulunan<br />

kalıntılar, Artemis Soteira Kutsal Alanı olmalıdır. Koyun batı tarafında güneye doğru uzanan<br />

nekropol ise tapınağa bitişiktir. Nekropolün güneyinde, üzerinde ApolIon Kutsal Alanı<br />

bulunan bir ova daha yer alır. Daha güneyde, koy girişinin batısında ise bir kale bulunur<br />

Bozburun Yarımadası’nın güney ucunda, korunaklı Bozuk Koyu’nda ve kıyıda birkaç bina<br />

vardır. George E. Bean’e göre; İngiliz Kraliyet deniz haritalarında Oplosika Bükü olarak<br />

tanımlanan ve bu nedenle de eskiden kıyısında askeri bir tersanenin bulunduğu düşünülen<br />

Arsenal (hopletheke) ile Bizans İmparatoru Constantinus Porphyrogenitus’un (VII.<br />

Konstantin) 10ncu yüzyılda yazdığı kitaplarda adı sıkça geçen Loryma yerleşimi, bu koyun<br />

içinde kurulmuştur. Yerleşim biraz kuzey doğudaki Kasara demesine (köyüne) bağlıdır.<br />

Kale: Yerleşimdeki asıl ilgiyi çeken yapı, koy girişindeki burnun üstüne inşa edilmiş olan<br />

birbirine paralel surların aralarına kuleler alarak birleşmelerinden oluşan ince, uzun bir<br />

kaledir. Kalenin güney ve kuzeydeki iki ucunda birer yuvarlak kule bulunmaktadır. Uzunluğu<br />

yaklaşık 320 m, genişliği 27,4 m, kalınlığı ise 2,44 m’dir. Hafif bosajlı ve oldukça düzgün<br />

taşlardan inşa edilmiş duvarların, Rodoslular tarafından yapılmış olduğu kesindir. Duvar<br />

tekniğine ve yüzey keramiğine göre, kale M. Ö. 4. yüzyılda yapılmış olabilir. Blokların bazıları<br />

5,18 m uzunluğa kadar çıkabilmektedir. Kenarlarda, dokuz tane kare planlı kule<br />

bulunmaktadır. Ancak doğu uçtaki yuvarlık planlı kule çok tahrip olmuştur. Duvarlar boyunca,<br />

beş küçük kapı vardır. Bunların dördü, doğu uçtadır. Duvarların içinde hiçbir yapı izi yoktur.<br />

Tüm yapı, tamamen askeridir. Bununla beraber, her iki uçtaki yuvarlak planlı kulenin<br />

yakınında kısmen kayaya oyulmuş iki sarnıç vardır. Ayrıca, duvarlar su kanalları için<br />

delinmiştir. Güney duvarın doğu ucundaki kapının dışındaki kayaların üzerindeki yazıtlar, bu<br />

yerin Rodos’a özgü bir tanrı olan Zeus Atabyrios’a adandığını gösterir. Bizans Dönemi'nde<br />

kalede bir kilise ve çok sayıda küçük binalar yapılmıştır.<br />

294


Liman: Loryma’nın limanı, kötü hava koşullarına karşı mükemmel bir koruma sağlar. Bu<br />

liman, Peleponnessos Savaşı sırasında Atina gemileri tarafından bir sığınak olarak<br />

kullanılmıştı ve M.Ö. 395 yılında Atinalı komutan Kanon, burayı Knidos’taki mücadeleden kısa<br />

bir süre önce, bir buluşma yeri olarak kullanmıştı. Ve yine M.Ö. 305 yılında, Antigonos’un<br />

oğlu Demetrios, donanmasını burada toplayarak Rodos’a yapacağı başarısız saldırı için<br />

hazırlık yapmıştı.<br />

1986-1988 döneminde yüzey araştırması yapan Alman Wigfried Held’e göre, şehir M.Ö. VII.<br />

yüzyıldan Hellenistik Döneme kadar kullanılmıştır. Bugünkü kalıntılar Geç Hellenistik Devre<br />

ait olup oldukça iyi korunmuştur.<br />

Loryma Yerleşimi ve Agora: Yerleşim, akropolle birlikte kuzeybatıdan güneydoğuya 270 m.<br />

uzanır ve yaklaşık 16.000 m2'Iik bir alanı kapsar. Limana yakın aşağı şehirde yaklaşık 50 ev,<br />

merkezinde de küçük bir meydan bulunmaktadır. Agora olarak tanımlanan bu alanın<br />

yanındaki iki binanın kamu binası olarak kullanılması olasıdır. Doğudaki yapı, uzun ve ince<br />

dikdörtgen temel stoa, güneydeki büyük ve çok makamlı yapı ise belediye binası olarak<br />

yorumlanabilir. Yerleşimin sur içinde kalan bir kutsal alanı bulunmamaktadır.<br />

Surlar: Surlarda iki ayrı yapım evresini görmek mümkündür. Yerleşimin sadece güney ve<br />

güneybatısındaki birkaç yerde görülen ve kaba poligonal kireçtaşı bloklardan örülen kısım,<br />

birinci evreye ait olmalıdır. Birinci evre surun kısmen ikinci evre surunda tekrar kullanıldığı<br />

belirlenmiştir. Dış köşeleri aynı hizada olmayan ve surun dik bir dönüşle içe doğru uzatılmış<br />

olan, güneybatıdaki korunan kapı ve surun dik açılı dönüşleri, bu surun özelliklerini<br />

belirlemektedir. Bu surlar Neandria surunun erken evresi ve Halikarnassos Yarımadası’ndaki<br />

Leleg yerleşimlerinin surlarıyla karşılaştırılabilir. Bütün bunlardan hareketle, Loryma surunun<br />

erken evresinin Arkaik Döneme denk geldiği söylenebilir.<br />

İkinci evrenin yamuk dörtgen ile poligonal arasında şekiller gösteren bloklarının ek yerleri,<br />

anathyrosisle iyice kapatılmıştır. İkinci surun erken surun önüne örülerek yerleşim alanının<br />

genişletildiği sanılmaktadır. Surda uzun ve düz duvarlar arasında dışarıya çıkan az sayıda kule<br />

bulunmaktadır. Bu kulelerden iki tanesi korunmuş durumdadır. Üçüncü bir kulenin de şehrin<br />

doğu köşesinde bulunduğu tahmin edilmektedir. Surun bir kısmı güneybatı tarafında<br />

295


kaybolmuştur. İki taraftan gelen surların aynı düzlemde olmadığı bu noktada, girişlerin<br />

yandan yapıldığı ve arabaların geçebileceği ana giriş kapısının yer aldığı tahmin edilmektedir.<br />

Bunun dışında surda dört tane küçük giriş açılmıştır. Bu özellikler, Neandria'daki surun geç<br />

evresi ile Latmos ve Halikarnassos surları ile benzeşmektedir. Bu nedenle, Loryma surunun<br />

ikinci evresi, M.Ö. beşinci ya da dördüncü yüzyıllara tarihlendirilebilir.<br />

Akropolis: Akropolis, iskelenin hemen doğusundadır. Bu tepenin altında, deniz kenarına<br />

yakın bir yerde küçük bir mağara bulunmuştur. Mağaranın duvarındaki, kutsal alanda<br />

bulunan sunuların yerlerini değiştirmeyi yasaklayan yazıt, mağaranın kutsal bir yer olduğunu<br />

göstermektedir.<br />

Akropolis koruma suru da, kent surları ile aynı iki yapı evresini gösterir, Akropolde, anlatılan<br />

evrelerin yanında, üçüncü bir evreyi de görmek mümkündür. Akropolün kuzeybatısındaki<br />

kule, epey gelişmiş bir duvar tekniği gösterir: Tam yatay örülen bloklar, ince anathyrosisli ek<br />

yerleri ve sivri uçlu keski ile düzlenmiş yatay yüzler. Bu yapı stili, liman kalesindeki stilin<br />

aynısıdır. Bu nedenle, kulenin liman kalesi ile birlikte Erken Hellenistik Dönemde yapıldığı<br />

söylenebilir.<br />

Akropolis’te bulunan yüzey keramiği, Arkaik Döne'mden Roma İmparatorluk Dönemine değin<br />

uzanır. Burada üç büyük sarnıcın dışında yalnız küçük bir ev temeli görülmektedir. Akropolis,<br />

olasılıkla yalnız tehlike anında kent halkının sığınağı işlevini görüyordu. Burada, nöbetçilerin<br />

dışında sürekli bir yerleşmenin olmadığı anlaşılmaktadır.<br />

Artemis Soteria Kutsal Alanı: Yerleşimin batısındaki genişlikte / ovada bulunduğu<br />

varsayılmaktadır. Bu alan bugün Bizans dönemi kalıntıları ile dolu olduğundan kazı<br />

yapılmadan tarihlenmesi mümkün değildir. Burada bugüne kadar bulunmuş en eski<br />

buluntular M.Ö. 4 ve 3ncü yüzyıllara kadar gitmektedir. Bu alanda bulunmuş olan ve<br />

Hellenistik Döneme tarihlenen arslan başlı kireçtaşından yapılmış sima (Antik Yunan<br />

mimarisinde çatı saçağının en dışa uzanan parçası), stoa gibi küçük bir binaya ait olabilir.<br />

Antik tapınağın yerinde olasılıkla bir Bizans kilisesinin yıkıntıları bulunur. Bu kilisede çok<br />

sayıda antik devşirme malzeme kullanılmıştır. Alanın geri kalan bölümü, kalın duvarları<br />

genellikle antik blok taşlarla örülmüş Bizans dönemi yıkıntılarıyla doludur.<br />

296


Neoria (Gemihane): Soteria Kutsal Alanı’nın hemen yanındadır. Kayaya oyulmuş 20 oyuk,<br />

deniz kenarındaki büyük bir binanın çatı mertekleri izleridir. Bu izler ve olası çatının şekli bu<br />

yapının bir gemihaneye ait olduğunu göstermektedir. Yapılan ölçümler ve jeomanyetik<br />

araştırmalar neticesinde bu yapıların 15-20 m uzunluğunda, 20 m genişliğinde, 3-3,30 m<br />

yüksekliğinde olduğu ve 12 küçük gemiyi barındırabileceği anlaşılmıştır. Bu yapıların Erken<br />

Hellenistik Dönemde inşa edildiği tahmin edilmektedir.<br />

Apollon Kutsal Alanı: Koyun, Lumbükü olarak adlandırılan kısmındaki ApolIon Kutsal Alanı,<br />

burada bulunan yazıtlarla belirlenebilmektedir. Bu alandan en eski buluntu, halen İzmir<br />

Arkeoloji Müzesi'nde bulunan, Arkaik Dönem'e ait kabartmalı kaidedir. Bu alanda, olasılıkla<br />

Erken Hellenistik Dönem'e ait yalnız uzun bir temel kalmıştır. Kutsal alanda dağılmış olarak<br />

bronz heykel ve başka adakların kaideleri ile çok sayıda mermer su kabı parçası<br />

bulunmaktadır. Üst mimari parçaları arasında kumtaşından yapılmış, ancak dış etkenlerden<br />

fazlaca tahrip olmuş bir sütun kasnağı ile yüzeyi stukolu, profilli bir kumtaşı blok sayılabilir.<br />

Keramik, kentte bulunan keramikle aynı bilgileri vermekte olup, yaklaşık M.Ö. 6. yüzyıldan 3.<br />

yüzyıla kadar uzanan bir refah dönemini yansıtır. Bizans Dönemi'nde, kutsal alanda üç kilise<br />

ile çok sayıda ev yapılmıştır. Evlerde birçok devşirme malzeme kullanılmıştır. Bunlar arasında<br />

bir stelin üst kısmına ait olan ve M. Ö. 4. yüzyıla ait mermer bir palmet parçası bulunmuştur.<br />

Değirmen Burnu Gözetleme Kulesi: Bozukkuyu’nun güneyinde, koya girişteki Değirmen<br />

Burnu’nun üstünde gözetleme amacıyla yapılmış bir kule yapısı bulunmaktadır. Kule, büyük<br />

ve kaba işlenmiş kireçtaşı bloklardan, kaba bir poligonal duvar tekniği ile inşa edilmiştir.<br />

Yapının, karşısındaki büyük Liman Kalesi ile birlikte koya girişi gözetleme yeri olarak<br />

kullanıldığı anlaşılmaktadır. Olasılıkla, Liman Kalesi ile birlikte M.Ö. erken üçüncü yüzyılda<br />

Rodoslular tarafından inşa edilmiştir. Burnun sırtında kurulduğu için, koyun doğusundaki<br />

sahili de izlemek mümkündür. Bir yanı dik kayaya dayanarak yapılan kule, koya bakan yamaç<br />

tarafında daha geniş bir temel üzerinde kurulmuştur. Bunun üzerinde yükselen silindir<br />

şeklindeki kule, iki sıra taştan dizilmiş duvardan oluşuyor, kulenin içi büyük kırık taşlarla<br />

doldurulmuş. Bu masif, yüksekliği 4,30 m olan altyapı üzerine, blok tabakalarla üst üste<br />

basamak şeklinde ortaya doğru daraltılarak üstyapı inşa edilmiştir. Bu basamaklardan, güney<br />

tarafında yer alan iki basamağın kalıntıları korunmuştur. Üstyapının, bundan başka kalıntısı<br />

kalmamıştır.<br />

297


Antik Taşocağı ve Mağara Kilise (Manastır): Değirmen Burnu üzerindeki gözetleme kulesinin<br />

kuzeyinde kumtaşı çıkarılan bir taşocağı, bu ocağın çevresinde bir-iki evden oluşan ufak bir<br />

yerleşim ve kayaya oyulmuş bir kilise bulunmaktadır. Kilisenin bir apsisi, bir yan şapeli ve bir<br />

yan mekânı vardır. Bu mekânları ayıran duvarlar yıkılmış olup tavandaki izleri net bir şekilde<br />

görülebilmektedir. Apsisin yanında dikdörtgen bir niş vardır ve bu nişin yanındaki bir yiv,<br />

nişin kapatılabildiğini göstermektedir. Apsis ve çevresi, kayaya oyulmuş 37 adet haçla<br />

süslenmiştir. Bu haçlardan dördünün uçları kırlangıçkuyruğu şeklindedir. Ayrıca kapı üstünde<br />

oyulmuş başka bir haç daha vardır. Tavanda, girişin iç tarafında bir İsa monogramı<br />

bulunmaktadır. Kilisede daha fazla haçın bulunduğu tahmin edilmekle birlikte duvarların alt<br />

kısımlarının derin bir şekilde aşınması nedeniyle bunlar belirlenememektedir.<br />

Sivil Mimari Örnekleri - Evler: Surlar, Küçük Asya şehirlerinin genel gelişimine iyice uymasına<br />

karşın, evlerin incelemesi apayrı bir sonuca varmaktadır. Epey küçük olan evler sadece bir ya<br />

da iki odadan oluşmaktadır. Bazen önünde bir avluya da sahip olmaktadır. Bu evlerin<br />

yapılması için yukarıdaki ana kayalardan çıkarılan taş bloklarla teraslarla oluşturulmuştur. Bu<br />

yöntemle, dik yerlerde çatı mertekleri üst tarafta direk kaya oyukluklarına oturtulmuş, kaya<br />

aynı zamanda evin arka duvarı olmuştur. Evler genellikle birbirine bitişiktir ve aralarındaki<br />

duvar ortak kullanılmıştır. Sur ile evler arasındaki bölge ise boş bırakılmıştır.<br />

Odaların iç duvarlarına çok ince, bazen renkli bir sıva yapılmıştır. 20 ila 100 m² arasında<br />

büyüklüğe sahip evlerin yapımındaki zorluklar ve teras duvarların yüksek kalitesi, Loryma'nın<br />

ilkel bir yerleşim olmadığını gösterir.<br />

Bu evler, gösterişli, peristilli evlerin beklendiği bir Hellenistik bir şehre hiç uymamaktadır.<br />

Loryma, ev mimarisi açısından komşu Yunan ve Leleg yerleşimlerinden farklı olup, Bafa Gölü<br />

sahilindeki Herakleias’nın öncülü olan, yaklaşık M.Ö. 300’de terk edilen Latmos’daki evlerle<br />

benzerlik gösteren ayrı bir Karya tipini oluşturmaktadır.<br />

Bu tipik Karya kültürü, Hellenistik Dönemde bile, güçlü Yunan-Hellenistik kültürüne karşı bazı<br />

alanlarda varlığını koruyabilmiştir.<br />

298


Geç Hellenistik Dönem ile birlikte yapı etkinlikleri önemli ölçüde azalmakta ise de, keramik<br />

buluntularına göre kent varlığını sürdürmüştür. Ama eski zenginlikten iz yoktur. Erken Bizans<br />

Dönemi'nde kentin güneydoğu kesiminde ve aynı kesimin alt tarafında yeni bir yerleşme<br />

ortaya çıkmıştır. Burada, olasılıkla Klasik Dönem'e ait normal boyda bir mermer heykelin<br />

bacak parçası devşirme malzeme olarak kullanmıştır.<br />

Bizans Dönemi'nde Loryma'da bir donanma üssü ve arsenal (silah deposu) oluşturulmuştur.<br />

Konstantinos Porphyrogennetos'ta geçen Οπλοθηκα, Απλοθηκη ve Oplasika Bükü olarak<br />

günümüze kadar yaşamış olan Οπλοθηκη adı bu yapılara işaret etmektedir. Arsenal, Soteira<br />

Kutsal Alanı'nın yerindeki devşirme yapılarla belirlenebilir. M.S. 7. yüzyıldaki Arap<br />

akınlarından sonra Loryma Koyu tamamen terk edilmiş olmalıdır.<br />

Yerleşimin güneybatısında, nekropolün hemen altındaki kayalar arasında, adının bir kaya<br />

yazıtından öğrenildiği Artemis Pergaia'nın kutsal alanı bulunmaktadır. Ana kayanın ortadan<br />

oyulması suretiyle yapılan bu bankta tanrıçaya ait kült heykelinin bulunduğu tahmin<br />

edilmektedir.<br />

Loryma'nın ekonomik temeli tarımsal faaliyetlere dayanıyordu. Bu faaliyetler yakındaki<br />

verimli ovalar dışında mümkün olduğu kadar genişletilen teras sistemiyle de destekleniyordu.<br />

Loryma'nın en verimli toprağı olan, Apollon Kutsal Alanı'nın batısındaki ovanın kenarında<br />

dört tane Hellenistik çiftliğin yer aldığı belirlenmiştir. BU çiftliklerin yapıları, verimli ova<br />

toprağını değerlendirmek amacıyla taşlık, kayalık yamaçlara yapılmıştır. Bu çiftliklerden biri,<br />

ovanın kuzey yamacında, Apollon Kutsal Alanı'nın yakınında yer almaktadır. Kuzeyde, bir<br />

belden geçerek şehre giden antik yol, güneyde ovadaki antik araba yoluna bağlıdır. Yaklaşık<br />

1.700 m2'lik alanı kapsayan çiftlik, iki taraftan doğal kayalarla, dereye doğru da aynı zamanda<br />

teras işlevini gören bir poligonal duvarla çevrilmiştir. Yukarı kısmında L şeklindeki bir plana<br />

göre inşa edilen çiftlik binası bulunmaktadır. 140 m²'lik bir alanı kapsayan bu yapı, şehir<br />

evlerinden epey büyüktür. Evin güneydoğusunda bir sarnıç bulunmaktadır: Loryma'daki<br />

genel kaynak ve kuyu suyu kısıtlılığından dolayı vazgeçilmez bir tesis. Açık avlu alanı değişik<br />

teraslarla ayrılmış ve içinde küçük bir yan binası bulunmaktadır.<br />

299


Yerleşimin mezarlık alanı ise, içinde gösterişli ve ince bir kaliteyi gösteren mezarları<br />

barındırmaktadır.<br />

Yerleşimin ve çevresinin topografyası, yolların şehirde değil, aksine Apollon Kutsal Alanı'nda<br />

birleştiğini göstermektedir. Bu kutsal alan, buluntuların sayısı ve kalitesine göre de<br />

Loryma'nın en önemli kutsal alanıydı. Burası, aynı zamanda Loryma’nın bölgedeki yerel<br />

federasyonun (koinon) siyasal merkezi olduğunu da göstermektedir.<br />

Loryma (Bozukkale), sınırı belirtilmemiş olmakla beraber 1. Derece Arkeolojik sittir.<br />

<strong>Marmaris</strong> Taşlıca Köyü, Bozukkale Mevkii’nde yer alan, GEEAK 14.10.1978 tarih ve A-1362<br />

sayılı kararı ile I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescilli olan Loryma Antik Kenti’nin sınır<br />

tespitine ilişkin çalışma sonucu, 1/25.000 ölçekli (<strong>Marmaris</strong> 020-d4) harita üzerinde<br />

belirlenmiş sit alanları, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun<br />

17.06.1995 tarih ve 4919 sayılı kararı ile I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir.<br />

2) Loryma Tabak Batığı: Üzerinde bir deniz fenerinin bulunduğu Kara Burun’a yörenin<br />

denizcileri “ekmek attıran” derler. Dikkat edenler bu denizcilerin burnu dönerken birkaç<br />

parça ekmeği denize attıklarını gözlerler. Bu bir minnet gösterisidir denizcilerin; “bu burnu<br />

kazasız belasız geçtiğim için Tanrı’ya şükürler olsun” anlamına gelir bu davranışları. Bu<br />

burunun yakınlarındaki dik kayalardan birine çarpıp 39 metre derinde dibe yatmış bir batık<br />

bulunmaktadır. Batık dik bir yarın dibinde olduğu için dalış bölgesi koyu lacivert ağırlıklıdır. 30<br />

m derinde kum zemin belirlemeye başladıktan sonra batığa ait kırık amforalar belirlemeye<br />

başlar. Batık etrafında birçok amfora kırığı, tek tük sağlamları ve birkaç tane tabak<br />

mevcuttur.<br />

3) Kıran Gölü Kutsal Alanı: Attika Deniz <strong>Birliği</strong>’ne vergi ödeyen kent grupları tarafından<br />

toplantı ve kült merkezi olarak kullanıldığı düşünülen Kıran Gölü Kutsal Alanı, Bozburun<br />

Yarımadası'nın son bölümünde yer almaktadır. Yağışlı mevsimlerde su tutan yaklaşık 30 m<br />

çapındaki bir gölü çevreleyen bu alanda, 1995 yılından başlayıp 2004 yılına kadar devam<br />

eden bir süreçte Dr. Zeynep Kuban ve Dr. Turgut Saner tarafından gerçekleştirilen yüzey<br />

araştırmalarıyla bir tiyatro, sunaklı bir hekatompedos (kült objesinin ya da tanrı heykelinin<br />

300


korunduğu bölümün yüz ayak uzunluğunda olduğu Antik Yunan tapınak tipi) ve işlevleri<br />

henüz kesin olarak bilinmeyen üç yapıya ait kalıntılar bulunmuştur.<br />

Kutsal alanının bulunduğu bölgedeki en<br />

yüksek tepe, 493 metrelik zirvesiyle<br />

Karayüksek Dağı'dır. Jeolojik yapıyı ise<br />

kireçtaşı kütleler oluşturmaktadır.<br />

Bozburun Yarımadası'nın bu güney bölümü,<br />

zemin suyu, akarsu ve bitki örtüsü<br />

açısından yarımadanın kuzey bölgeleri<br />

kadar zengin değildir. Arazinin sarplığı sık<br />

sık küçük düzlüklerle kesilmektedir. Kutsal<br />

alanı oluşturan kalıntılar tepelerle çevrili<br />

böyle bir düzlüğün batı bölümünü işgal<br />

etmektedir.<br />

Kutsal alanın sunduğu genel görüntü, bütünde izlenen tasarım yaklaşımı, dik açıların, simetri<br />

eksenlerinin ve ilgili mimari parçaların eksikliği, Kıran Gölü Kutsal Alanı'nın ortaya çıkışını en<br />

azından Hellenistik Dönem öncesine götürmektedir. Kutsal alan olasılıkla bir elden ve bir<br />

kerede tasarlanmamış, zaman içinde farklı teknik ayrıntılarla inşa edilen yapılarla organik bir<br />

gelişme göstermiştir.<br />

Bu gölün çevresindeki bütün yapılarda inşaat malzemesi olarak yerel kireç taşı kullanılmıştır.<br />

Yapıların birbirine dik geldiği (ortogonal) bir sistem gözetilmeden yerleştirildiği<br />

anlaşılmaktadır. 3 no.lu yapının 10 metre güneyindeki işlenmiş kaya kütlesi (T) dışında, alanın<br />

sınırlandırıldığına ilişkin bir ize rastlanmamaktadır.<br />

Tiyatro: Kutsal alanı batıdan sınırlayan kayalık tepenin eteğinde, doğuya yönlendirilerek inşa<br />

edilmiş olan tiyatronun cavea duvarı ile kuzey analemma, yer yer 1,5 - 2 m yükseklikte<br />

korunmuştur. 38-40 cm yükseklikteki profilsiz birkaç oturma sırası, in situ olmamakla birlikte<br />

bitki örtüsü içinde seçilebilmektedir. Sahne binası olarak değerlendirilebilecek herhangi bir<br />

mimar parçaya rastlanmamıştır. Cavea duvarı yaklaşık 1 m kalınlığında bir istinat duvarı<br />

301


niteliğindedir. Duvar örgüsünü, kenarları genelde düz, bazı noktalarda kavisli çokgen bloklar<br />

oluşturmaktadır. Her iki analemmanın cavea duvarına bağlandığı köşede birer düşey köşe<br />

şeridi görülmektedir. Planı yarım daireyi aşan tiyatroda analemma duvarlarının dış köşeleri<br />

arasındaki uzaklık 32 m, sahne çapı ise 34 m’dir.<br />

Hekatompedos: Tiyatronun 18 m kadar doğusunda, kutsal alana ait yapıların yerleştiği<br />

düzlükteki tek yükselti olan kayalığın üzerindedir. Plan özellikleri ve doğusundaki sunağı,<br />

yapının tapınak olarak tanımlanmasında kuşkuya yer bırakmamaktadır. Yapı, yerli kayaya<br />

oturmuştur. Batıdaki uzantısı ise doldurularak kazanılmış bir alan üzerine inşa edilmiştir.<br />

Duvarlar her yönde ancak ya temel düzeyinde, ya da temel üzerindeki bir veya iki sıra<br />

yüksekliğince korunmuştur. Yine de planın ana ölçülerini elde etmek mümkün<br />

olabilmektedir. Temel duvarları, batıda bütün hat boyunca, kuzeyde ise iki noktada<br />

izlenebilmektedir. Temel duvarı kalınlığı, kuzeyde yaklaşık 1,10 m, dolguyu destekleyerek<br />

istinat duvarı işlevini gördüğü batıda ise 1,5 m'dir. Batıdaki bu hat, çokgen ve dörtgen<br />

bloklardan oluşmaktadır. Bugünkü zemin üzerinde üç sıra görülebilmektedir. Üst yapıya<br />

ilişkin herhangi bir mimari parça saptanamamıştır.<br />

Tapınak yaklaşık 7.40 m X 29 m boyutlarındadır. Bununla birlikte 25/100 ayak ölçülerinde,<br />

dolayısıyla 1/4 oranında dar uzun bir naos elde edilmekte ve tapınağın bir hekatompedos<br />

olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır.<br />

Sunak ise tapınağın 2,20 m kadar doğusunda yer almaktadır. İki basamağı korunmuş<br />

durumdadır. İlk basamakta 5,20 X 7,40 m, ikinci sırada 3,40 X 6,20 m'lik dış kenar ölçülerine<br />

sahiptir.<br />

1 Nolu Yapı: Tapınağın güneybatısında, işlevi henüz bilinmeyen bir yapı yer almaktadır. 1<br />

No.lu yapı olarak tanımlanan bu kalıntı, kutsal alan içinde özellikle iyi korunmuş doğu<br />

duvarıyla dikkat çekmektedir. 12.06 m X 9.00 m boyutlarında dikdörtgen bir plana sahiptir.<br />

Kuzeyindeki tapınağa dar bir açıyla 80 cm kadar yaklaşmaktadır. Güney duvarı ise büyük<br />

ölçüde yıkılmıştır. İyi korunmuş olan doğu duvarı 84 cm kalınlığında ve iki cidarlı olarak inşa<br />

edilmiştir. Bunlardan, dörtgen planı az çok okunabilen bir tanesi tapınağın hemen<br />

302


güneydoğusunda yer almaktadır. Dikdörtgen ve yamuk bloklardan oluşan duvar örgüsünün<br />

iki sırası izlenebilmektedir.<br />

2 Nolu Yapı: Düzlüğün güneydoğu ucundaki tepenin eteğinde kenarları pahlı dışbükey bosajlı<br />

bloklardan oluşan duvarları bulunan bir yapı kalıntısı daha bulunmaktadır. Bu yapı benzeri<br />

yarımadanın güneyinde de görülen bir mezar anıtının kaidesine aittir. Yakınındaki basamaklı<br />

piramitler de bu görüşü desteklemektedir.<br />

3 Nolu Yapı: Düzlüğün batısında, tiyatronun güneyinde üçüncü bir yapı daha bulunmaktadır.<br />

Boyutları, konumu ve dar uzun dikdörtgen planıyla bir stoa yapısını çağrıştırmaktadır.<br />

4) Kasara Antik Yerleşimi: Serçe Limanı ile Yeşilgelme Koyu arasında, muhtemelen<br />

Yeşilgelme Koyu’na daha yakın bir Rodos Peraiası köyüdür (deme). Loryma’nın Rodos’a karşı<br />

bir tehdit oluşturmaması için bu köye bağlandığı söylenir. Bu bölgede herhangi bir yüzey<br />

araştırması ya da kazı yapılmadığı için elimizde bilimsel veriler bulunmamaktadır.<br />

Bilge Umar, “Kasara” isminin Luwi dilinde ve ardılı Karya dilinde, “Ana Tanrıça’nın Büyük<br />

Güzelköy” anlamına geldiğini söylemektedir.<br />

5) Phoinix Antik Yerleşimi: Bir Karya kenti olan Phoinix’in kalıntıları Taşlıca’nın 4 km dışında,<br />

Asar tepesi üzerinde ve çevresindedir. Köy ile antik yerleşim arasında, muhtemelen antik<br />

döneme ait patika yolda önce mezarlarla karşılaşılır. Taşlıca ile Asar tepenin aşağı yukarı<br />

ortalarında, çukurda kentin agorası, tepeye çıkarken oldukça iyi durumdaki bir yapı kalıntısı<br />

ve ardından kentin ana nekropolisi (mezarlar) görülür. Kentin akropolisi Asartepe’dedir.<br />

Tepede kalıntılardan çok, çevreye hakim manzara çekicidir.<br />

6) Kumalanı Antik Yerleşimi: <strong>Marmaris</strong> İlçesi'nde; Bozburun Yarımadası'nın güney ucunda;<br />

Taşlıca Köyü sınırları içinde yer alan Kıran Gölü Kutsal Alanı'nın kuzeydoğusunda yer alır.<br />

Saner ve Kuban tarafından 2001'de gerçekleştirilen yüzey araştırmasında saptanmıştır. Asar<br />

Dağı yerleşmesinden sonra en geniş yerleşme olduğu belirtilmektedir. Birbirine bağlı üç ayrı<br />

düzlükten oluşan alanda bir kilise ve tarımsal faaliyetlere yönelik küçük yapılar vardır.<br />

Belirlenen anıtsal bir mezar yapısının ön cephesinin bosajlı olduğu; üzerinde basamaklı stel<br />

303


kaidelerinin durduğu tespit edilmiştir. Bölgede yaygın olarak görülen konut; tarımsal faaliyet<br />

ve mezar unsurlarını içeren ancak diğerlerinden daha büyük bir yerleşme olarak<br />

nitelendirilmektedir. Tarihi konusunda kesin bir bilgi verilmemiştir.<br />

7) Alagelması Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın Yeşilova (Sömbeki) Körfezi’ne bakan<br />

kuzey kıyısında yer alan Alagelması Antik Yerleşimi’nde yer alan üç ayrı kilise, tek nefli ve tek<br />

apsisli bir mimari sergilemektedir. Kiliselerin batısında iç duvar yüzeyleri sıvalı, beşik tonozla<br />

örtülü bir sarnıç yer almaktadır. Oldukça dar bir yerleşim alanında üç kilisenin bir arada<br />

bulunması ve aynı alanda bir tatlı su kaynağının varlığı, bu yapı topluluğunun bir ayazma<br />

olarak değerlendirildiğini düşündürmektedir. Yapılarda kullanılan malzemelerin incelenmesi<br />

sonucunda, bu alanın Antik Çağ ile Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanıldığını<br />

anlaşılmıştır. Bugün çoban aileleri tarafından kullanılan konutların çevresinde gözlenen<br />

mezar bloklarının ve pres taban taşlarının fazlalığı, Alagelma yerleşmesinin de Kumalanı<br />

mevkiindeki yerleşim gibi, tekil küçük tarım birimlerinden daha çok geniş bir yayılma alanına<br />

sahip olduğunu göstermektedir.<br />

8) Uzuntarla Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın son bölümünde ve Kızılburun’un geri<br />

alanında, denizden yaklaşık 200 m yüksekte, doğu-batı doğrultusunda uzanan Uzun Tarla<br />

Antik Yerleşimi’nde, konutlar, tarımsal üretim mekanları ve mezarlardan oluşan bir dizi<br />

kalıntı bulunmaktadır.<br />

9) Kızılburun Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın Simi (Sömbeki) Adası’na bakan<br />

ucunda yer alan Kızılburun yakınındaki antik yerleşim bir yamaçta bulunmaktadır. Ev,<br />

tarımsal mekân, işlik ve mezar şeklinde görülen yaygın yapılaşmanın boyutları, yarımadanın<br />

diğer bölgelerine göre daha büyük tutulmuştur.<br />

10) Fidye Antik Yerleşimi: Uzuntarla düzlüğünün batısında, Fidye mevkiinin kuzeybatısındaki<br />

bir tepenin üstünde ve yamaçlarında bulunan bu yerleşim, ortalamanın üstünde bir<br />

büyüklüğe sahiptir. Fidye mevkiindeki bu yamaç yerleşimi hem Uzuntarla düzlüğüne hakim,<br />

hem de güneyindeki Tola Limanı ile ilişki içindedir. Bizans Döneminde yerleşmenin üst<br />

kısmına tek nefli ve tek apsisli bir kilise inşa edilmiştir.<br />

304


11) Koçar Limanı Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın kuzeydeki kıyısında yer alan<br />

Koçar Antik Yerleşimi, cephe genişliği 6,10 m olan ve yan yana dört küçük odadan oluşan<br />

anıtsal bir mezar ile bunun yaklaşık 70 m batısında bir kalıntı grubu bulunmaktadır.<br />

Koçar Limanı güneye doğru küçük bir düzlük şeklinde uzanmakta, arazi daha sonra yer yer sel<br />

yataklarıyla kesilen sarp yamaçlar halinde yükselmektedir. Düzlüğün ortalarında küçük bir<br />

kilisenin kalıntısı bulunmaktadır.<br />

Bu yerleşimin kalıntıları dışında Koçar Limanı ile Kıran Gölü Kutsal Alanı arasında üç ayrı<br />

yerleşim kalıntısı daha saptanmıştır.<br />

12) Hıdırlık Limanı Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın güneydeki son bölümünün<br />

Yeşilova (Sömbeki) Körfezi’ne bakan yüzünde yer alan Hıdırlık Yerleşimi, iç kısımda bulunan<br />

Kıran Gölü Kutsal Alanı’na ulaşmak amacıyla kullanılmış ufak bir antik liman yerleşimidir. Bu<br />

yerleşimde, Hellenistik Dönemde yapıldığı anlaşılan 9,60 X 7,60 m boyutlarında bir liman<br />

yapısı, limanın biraz gerisindeki oldukça dik bir yamacın bittiği yerdeki düzlükte sokak benzeri<br />

ortak bir alana açılan yapı topluluğu, sarnıçlar, zeytinyağı işlikleri, basamaklı kaideli mezar<br />

anıtlarının yer aldığı bir nekropol alanı bulunmaktadır.<br />

13) Asar Kalesi: Kıran Gölü Kutsal Alanı’na yaklaşık 1 km ve 15 dakikalık uzaklıktaki Asar<br />

Dağı’nın üstünde büyük ve iyi korunmuş bir tahkimat yapısına ait kalıntılar bulunmaktadır.<br />

Çevreye egemen bir tepenin üzerindeki kale, hem Kıran Gölü ile Asar Dağı yerleşmesini, hem<br />

de Loryma Limanı’ndaki kaleyi görebilecek bir konumda bulunmaktadır.<br />

Kale antik bir çekirdek ile bunu saran daha geniş bir Ortaçağ mimarisinden oluşmaktadır.<br />

Antik yapıyı, duvarları dikdörtgen kesme bloklarla örülü tek kapalı dörtgen bir mekân<br />

belirlemektedir. Kale Ortaçağ’da eğrisel duvarlar, kuzeyde bir burç ve çeşitli mekânlarla<br />

genişletilmiştir. Ortaçağ mekânlarının duvarları harçlı moloz taşlardan inşa edilmiştir.<br />

14) Merdivenli Üçgen Piramit Mezar Yapısı: Loryma’daki Apollon Kutsal Alanı’nın 5 km<br />

batısındaki Loryma Yarımadası’nın batı yakasındaki Kalamaç Mevkii’ndeki bir dere içindeki<br />

tepenin üzerindedir. Her bir kenarı 9,50 m olan üçgen bir taban üzerine oturmuş olup<br />

305


ugünkü yüksekliği 3,19 m’dir. Yapının kenarında, yüksekliği 144 cm ve yan uzunluğu 99 cm<br />

olan, sivri üçgen piramit şeklinde bir taş bulunmaktadır. Bu taşın, yapının en tepesinden<br />

düştüğü varsayılabilir. Yapının, Erken Hellenistik Dönemde yapıldığı tahmin edilmektedir.<br />

15) Serçe Limanı: Bozukkale (Loryma antik kenti) yakınlarındaki, Türkiye’nin en korunaklı<br />

doğal limanlarından biri olan Serçe Limanı, denizin karaya bir dil gibi uzanarak haliç<br />

yapmasıyla oluşmuştur. Girişi dar olduğu için açıktan hiç dalga almamaktadır. Limanın<br />

özelliği, etrafını çeviren yüksek kayaların rüzgârı kesmesi ve teknelerin Güneydoğu yönüne<br />

açık liman ağzında denizin durumundan etkilenmemeleridir.<br />

Denizcileri aldatarak baştan çıkartan bu limandaki batıklardan birisi liman ağzının hemen<br />

içinde 30 metre derinde yatan M.Ö. 1. veya M.S. 1. yüzyılın başlarına ait bir Roma Dönemi<br />

gemisine, diğeri ise limanın iç kısımlarında ve 35-37 m derinliklerde M.Ö. 3. yüzyılın ilk<br />

yarısındaki Hellenistik Dönemde batmış şarap taşıyan bir gemiye aittir. Bu batığın 150 m<br />

kuzeyinde M.S. 11. yüzyılda batmış olan Cam Batığı ile bunun doğusundaki sığ sularda<br />

parçalanmış Hellenistik dönem batığı bulunmaktadır.<br />

Hellenistik Batığı (Şarap Taşıyıcısı): Serçe Limanı Hellenistik Batığı 1979 yılından beri bilinen<br />

bir batıktır. Serçe Limanı’na sığınmaya çalışıp başarılı olamamış bir kaptan ve mürettebatının<br />

öyküsünü taşımaktadır. Muhtemelen güneydoğudan esen Lodos rüzgârının kovaladığı gemi,<br />

limanın ağzına kadar kaçabilmiş ama son anda liman girişindeki hırçın dalgalara teslim olmuş<br />

gibidir.<br />

Gemi, 35 metre derinlikte bulunmaktadır. 1979 yılında Serçe Limanı Cam Batığı’nın kazısı<br />

tamamlanırken M.Ö. 3. yüzyılın ilk yarısına ait olan bu geminin kazısına karar verilmiştir.<br />

Sonradan Cam Batık adını alacak olan M.S.11. yüzyıla ait bir ticaret gemisi batığı yakınlarında<br />

bulunan Helen dönemi batığının bulunduğu yer, süngerci Mehmet Aşkın tarafından 1973′te<br />

George Bass’a gösterildiğinde, çoktan yağmalanmıştı. Bunun yanı sıra cam keşfinin büyük<br />

değeri ve tekne dizaynının ilginçliği, bir dereceye kadar Hellenistik Dönemine ait batığı<br />

gölgelemiş ve daha ileri düzeyde araştırmaların yapılmasını geciktirmiştir.<br />

306


Batık üzerinde çalışmalar başladığında arkeologların dikkatinden kaçan üzücü bir gerçek<br />

ortaya çıkmıştı. Geminin kalıntılarının üzerinde battıktan sonra yandaki kayalardan düşen<br />

kocaman bir kaya duruyordu. Kayayı kaldırmayı tercih eden kazı ekibi kayayı gemiden<br />

ayıramadıkları için sadece çevrenin kazısını yapmakla yetinmiştir.<br />

Batık, limanın ağzına yakın bir yerde, suyun 35 ila 37 metre altında yatıyordu. Yağmacılar<br />

görünürdeki bütün amforaları götürmüş olsalar dahi el değmemiş bölgeler de vardı.<br />

Helen Döneminden kalma bu gemi batığı, gemi yapım tarihçesi ile ilgili bilinmeyene<br />

ulaşmanın bir yolunu sunma konusunda çok değerli bilgiler sunmaktadır. Seramiğin tarihçesi<br />

hakkında bir temel sağlamıştır ve bulunan amforaların çeşitliliği ilginçtir. Batığın üzerindeki ilk<br />

incelemeler sonucunda yüzeyin hemen altında bulunan üç sıra amfora ortaya çıkartılmıştır.<br />

Amforaların çoğunda şarap taşındığı kanıtlandı; bu da Helen gemisinin geçmişte bir şarap<br />

taşıyıcısı olduğunu gösteriyordu.<br />

Amforaların damgalı kulpları, batığın M.Ö 3. yüzyılın ilk yarısına ait olduğunu kesin olarak<br />

ortaya koyuyordu. Kaldırılan üç amfora katmanının altından sapları olmayan bir düzineden<br />

fazla küre biçimli cam kap çıkmıştır. Taştan yapılmış bir yükleme kepçesi milinin iki parçası ve<br />

dönel bir değirmenin alt platformu da, bulunan eşyalar arasındaydı. Aynı batıkta, biri büyük<br />

diğeri küçük iki değirmen bulunması alışılmadık bir şey değildi; çünkü bazen bir seferde<br />

sadece az miktarda cam tozu üretiminin gerekli olduğu anlar da olurdu. Bulunan bir<br />

değirmenin diğerinden daha eski çağlara ait olması da, sadece kullanılan değirmen taşının,<br />

kendinden sonra geliştirilmiş modellere kadar dayanabilecek ölçüde uzun ömür garantisi<br />

bulunduğunun bir göstergesiydi. Çeşitli testiler ve alışılmadık bir düz tepeli amfora, diğer el<br />

yapımı tahta, taş ve kurşun eşyaların arasında yatıyordu. Halen üzerlerinde çalışılmakta ve<br />

analiz edilmekte olan bu buluntuların altında da, geminin gövdesine ait olduğuna inanılan<br />

tahta vardı. Tahtanın bir kısmı kurşunla kaplanmıştı ve bulunan kurşun bir boru parçası, eski<br />

çağlarda kurşun sintine borusunda kullanıldığının kanıtıydı.<br />

Serçe Limanı Cam Batığı: Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde, özel bir<br />

salonda, <strong>Marmaris</strong> Serçe Limanı Batığında bulunan ve halen bilinen en önemli İslâm cam<br />

koleksiyonu olarak tanımlanan cam eşyalar sergilenmektedir. 1977-1979 yıllarında<br />

sürdürülen kazıda ele geçen buluntular geminin M.S. 1025 tarihinde Karadeniz’e ulaşmak<br />

307


amacıyla Suriye’deki bir limandan yola çıktığını, ancak bilinmeyen bir nedenle Serçe<br />

Limanı’nda battığını göstermektedir.<br />

Geminin ticari nitelikteki 3 tonluk yükü, cam külçeler, kırık parçalar ve çeşitli kaplardan<br />

oluşmaktaydı. Bu koleksiyonu oluşturan cam yapıtların birbirinden farklı yaklaşık iki yüz tipe<br />

ayrıldığı görülmektedir. Buluntular arasında yer alan Fatımî Halifelerinin adı yazılı kalıp baskı<br />

cam senceler (ağırlıklar) geminin M.S. 11. yüzyılın ilk yarısında yola çıktığını belgelemiştir.<br />

Serçe Batığı camları dört ana gruba ayrılır. Birinci grup sofra eşyalarıdır. Bunlar büyük servis<br />

tabakları, sürahiler, meyvelik ve kâseler ile bardak ve fincanlardan oluşur. İkinci grup,<br />

kavanozlar, şişeler ve damacanalar gibi çeşitli sıvıları depolamak amacıyla kullanılan<br />

kaplardır. Üçüncü guruptaki kandiller aydınlatma amacıyla yapılmışlardır. Dördüncü grupta<br />

bulanan koku şişeleri, mürekkep hokkaları, hacı şişeleri anı eşyası olarak imal edilmişlerdir.<br />

Çoğu ince çeperli olarak imal edilmiş olan bu cam kaplar, renksiz, açık ve koyu yeşil, sarı,<br />

bordo ya da pembe-bej tonlarda, serbest üfleme ve kalıba üfleme teknikleriyle yapılmışlardır.<br />

Kalıba üfleme teknikli yapıtlar, baklava desenli, ortası yıldızlı motifli tabaklar, kâse ve<br />

kavanozlardır. Serbest üfleme tekniğiyle yapılmış birçok yapıt arasında kesme bezemeli<br />

olanları, lüks ürün olup özel olarak imal edilmişlerdir. Bu çağda cam yapımında yeni bir<br />

yöntem uygulanmaya başlanmıştır. Bu yöntemde cam yapıt daha sıcakken yüzeyinde kesme<br />

yapılarak bezemeler oluşturulmaktaydı. Sıcak kesme adı verilen bu yöntemle kabartma çizgili<br />

resimler elde edilmekteydi. Bu teknikle bezemeler daha keskin hatlara kavuşmaktaydı.<br />

Burada kullanılmış aslan, balık kılçığı gibi figürlerin yanı sıra kimi başka desenler doğu etkisini<br />

ve İslâm özelliklerini yansıtmaktadır. Sürahi ve bardaklardaki kesme doğu motifleri ve sütunlu<br />

yapı bezemeleri doğu mimarîsindeki atmosferi akla getirmektedir.<br />

O çağda pazar isteklerini karşılamak amacıyla üretilen camlar, sofra eşyaları, kandiller ve<br />

hediyelik şişeler Karadeniz kıyılarında, kentlerdeki ya da nehir kıyılarındaki atölye ve<br />

dükkânlarda hurda olarak pazarlanmak amacıyla taşınıyordu.<br />

Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü araştırma ekibi, 1973 yılında, o zamana kadar kazılmış olanların<br />

dışında kalan batıklar bulmak amacıyla Türkiye kıyılarını araştırıyordu. George Bass’in<br />

308


aşlattığı ve bilim adamlarımızın aynı hızla devam ettirmekte olduğu değişik sualtı<br />

araştırmalarının hedefi sahillerimizdeki batıkları belirlemek, başta soygun olmak üzere<br />

değişik zararlı etkenlerden korumaktır. Selimiye Batığı’nı da bize gösteren Bozburunlu sünger<br />

avcısı Mehmet Aşkın, George Bass’a gövde yapımına dair bilgilerin çok kısıtlı olduğu bir<br />

dönem olan 11. yüzyıldan kalma olduğu sanılan bir amfora bulduğu bu alanı, batık üstüne 10<br />

dakikalık bir dalışta göstermişti. Amforanın kendisi, kumla korunmuş olduğundan, sağlam<br />

durumda, dik olarak duruyordu. Bu batık alanının kum üstünde kalan kalıntıları diğer<br />

batıklara nispeten az olmasına rağmen geminin ahşap gövde kalıntılarının da bu durumda<br />

olacağına inanmak için her türlü neden vardı ve alanın kazılması, bu dönemle ilgili kıymetli<br />

bilgiler sağlayacaktı. Ayrıca batık alanında bulunan cam örnekler bu kazı sayesinde cam<br />

tekniği hakkında önemli verileri ihtiva ettiğine işaret ediyordu.<br />

Serçe Limanı’nda kazısı yapılan Cam Batık, gemi yapımcılığı tarihine akıl almaz bir katkıda<br />

bulunmuştur. İslam kaynaklı cam yükü kazının önemli bir buluşu olmuş ve İslam sanat<br />

tarihinin önemli bir dönemine ilişkin büyük bilgi sağlamıştır. Bu batıkta yapılan birçok başka<br />

buluş, tarihin bulutlu bir dönemi konusunda kıymetli bilgiler elde etmemizi sağlamıştır. Serçe<br />

Limanı Batığı, tamamen modern yöntemle inşa edilmiş, bilinen ilk gemidir.<br />

Serçe Limanı gemisi, 15 metre uzunluğunda ve 5 metreden biraz fazla bir genişliktedir; 30-35<br />

ton yük taşıma kapasitesi vardır. Kare biçimi ambarıyla yuvarlak biçimli gövdesi, maksimum<br />

depolama kapasitesi sağlamak amacıyla şekillendirilmiş olmalıdır. Armadadan artakalan<br />

eserler şunlardır: Makara blokları, makara dilleri ve bir halat bloku. Bunların, gövdenin<br />

dizaynı ve bütünsel özellikleriyle bağlantılı olarak incelenmesi, geminin 2 direkli olduğunu<br />

göstermiştir. O zamanlar en çok kullanılan 3 köşeli armada, 2 yelkende 100 metrekare yelken<br />

bezi gerektirmiş olmalıdır. Düz karinası ve küçük ama ağır omurgası onu, sığ sularda hatta<br />

nehir kanallarında seyretmeye elverişli kılmış olsa gerektir. Daha derin salmalı, daha iri<br />

gemilerin seyretmekte yetersiz kaldığı yerlerde, yükü, büyük gemilerden alıp kıyıya taşıyan<br />

bir yükleme teknesi olarak çalışmış olması da olasıdır. Nispeten küçük olmasına rağmen uzun<br />

seyirler yapmaya da uygundur.<br />

Serçe Limanı Batığı Kazısı’ndan önce, İslam camının en ünlü koleksiyonu Atina’daki Benaki<br />

Müzesi’ndeydi. Bu koleksiyon, kırıklar dahil 425 parçadan oluşuyordu. Serçe Limanı Batığı,<br />

309


ugün 500 bin ila 1 milyon arasında parça cam eseriyle en zengin cam koleksiyonunu<br />

oluşturmaktadır. Kazı alanında 80 eksiksiz parça bulunmuştur. Kırıklardan, yüzlerce adet<br />

kısmen bütünlenmiş profil üretildi ve birçok yeni şekil keşfedildi. Daha şimdiden 200′den<br />

fazla değişik cam biçimi ve yalnızca 1.200′ün üstünde geniş ağızlı büyük bardak tanımlanmış<br />

durumdadır.<br />

Cam Batık, İslam sanat tarihinin önceden bilinmeyen bir dönemi hakkında bilgi sağlayan<br />

başlıca kaynaktır. Bu batık, gemide bulunan İmparator II Bazil’e ait sikkeler ve Fatimi<br />

Hanedanı döneminin tarihiyle damgalanmış İslam ağırlıkları sayesinde, M.S. 1025 yılına<br />

tarihlendirilmiştir. Geminin yükü üstünde sürdürülen incelemeler Bizans dönemine ait camın<br />

birçok başka yönü hakkında önemli bilgi sağlamayı sürdürmektedir.<br />

Değerli cam ve amfora yüküne ek olarak batık, Ortaçağdan kalma silahlar ve araçlar, satranç<br />

ve tavla parçaları, iki döner el değirmeni, sikkeler, değişik ağırlıklar ve harikulade güzel bir<br />

altın küpe gibi başka buluntuları da günümüze taşımıştır.<br />

16) İncirliada Sualtı<br />

Dalgakıranları: Bozburun<br />

Yarımadası’nın kuzeyindeki<br />

Yeşilova (Sömbeki)<br />

Körfezi’ndeki İncirliada’nın<br />

güneydoğusunda su altında<br />

kalmış iki adet dalgakıran<br />

bulunmaktadır. Batıda yer alan<br />

antik limana ait dalgakıranın<br />

uzunluğu yaklaşık 30 m olup, en<br />

geniş bölümü 6 m civarındadır.<br />

Üst yüzeyi, bugünkü su<br />

düzeyinden 0,5-1,5 m<br />

aşağıdadır. Bu limanın yaklaşık<br />

700 m doğusunda ikinci bir<br />

rıhtım kalıntısı daha bulunmaktadır. Kalıntının su derinliği 2-3 m olup deniz tabanından<br />

310


yüksekliği 3m’yi bulmaktadır. İncirliada güneyinde sualtında bulunan mendirek ve harç<br />

kalıntıları, olasılıkla Loryma’nın Hisarönü girişini denetlemek amacıyla inşa edilmiş, savaş<br />

gemilerinin demirleyeceği askeri bir liman olduğunu göstermektedir.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 170 hanenin bulunduğu köyde kamu<br />

kuruluşu olarak sadece bir cami ile muhtarlık binası bulunmaktadır. Taşlıca Köyü’nün muhtarı<br />

Şadi Altınışık’tır.<br />

Eğitim: Fenaket İlkokulu 1931- 1932 yıllarında inşa edilmiştir. Tek derslikli bir okul olan<br />

Fenaket İlkokulu’nun ismi, 1962 yılında Taşlıca İlkokulu olarak değiştirilmiştir. 1968- 1969<br />

eğitim yılında 93 öğrencisi ve 2 öğretmeni bulunmaktaydı.<br />

Bugün ise köydeki mevcut iki derslikli okul binası hizmete kapalıdır. 2009-2010 eğitim-<br />

öğretim yılında birinci kademe denilen 1, 2 ve 3ncü sınıflardaki öğrenci sayısının azalması ile<br />

okul aynı yıl kapanmış ve öğrenciler taşıma ile Söğüt İlköğretim Okulu’na taşınmaya<br />

başlanmıştır.<br />

PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.<br />

Sağlık Kuruluşu: Köyde sağlık ocağı binası bulunmakla birlikte personel yokluğundan<br />

kapalıdır. Köye haftada iki gün bir aile hekimi gelmektedir.<br />

KÖYÜN MİMARİ DOKUSU<br />

Bugünkü köy yerleşimi Pınarcık, Çakallık ve Bahçekule tepeleri ile antik Phoinix yerleşimi<br />

arasında kalan Aşağı Fenaket yerleşimi ile Dolamaç ve Yokuşbaşı tepelerinin yamacında kalan<br />

Yukarı Fenaket yerleşimlerinin süreç içinde bir araya gelip tek bir merkezde birleştiği bir<br />

yerleşimdir. Yerleşimin geçicilik özelliği gösteren diğer bir noktası ise Bozburun<br />

Yarımadası’nın batı ucunda yer alan Aziziye’dir.<br />

311


T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre Taşlıca Köyü yerleşimi yoğun bir biçimde organik bir<br />

doku niteliği göstermektedir. Özgün dokusu korunmuş binalar daha çok Sındılı Mevkii’nde<br />

bulunmaktadır. Yerleşimde bahçe teraslar ve yel değirmenleri dikkat çekmektedir. Köy<br />

sakinlerinin çoğu emekli olmakla birlikte; çalışanların büyük bir kısmı hayvancılık ve<br />

teknecilikle uğraşmaktadır.<br />

Köy dokusunun merkezini cami, muhtarlık ve kahvehanenin bulunduğu yerleşim çekirdeği<br />

oluşturmaktadır. Burası geleneksel olarak da yerleşimin merkezidir. Zaman içinde yamaçtan<br />

aşağı doğru kuzeybatı yönünde gelişmiştir. Burası betonarme tek ya da iki katlı yapıların<br />

bulunduğu bölgedir. Geleneksel dokunun bulunduğu yerleşim çekirdeğinin etrafında;<br />

geleneksel sokak ve yapı karakterleri iyi korunmuştur. Aynı zamanda yerleşimin girişinde ve<br />

batı ucundaki tepede yerleşimin siluetinde önemli bir değeri olan iki tane yel değirmeni<br />

bulunmaktadır.<br />

Avlu bahçeleri ve ev duvarları tarafından sokaklar bugün parke döşelidir. Özgününde taş<br />

döşeli olma ihtimali yüksektir. Merkezde geleneksel döneme ait ticari yapılar (dükkân, depo<br />

vb.) bulunmaktadır. Bu da merkezin geçmiş dönemlerde de yerleşimin ticari işlevlerini<br />

yüklendiğini göstermektedir.<br />

Taşlıca yöresi mimarisi yapılaşmanın % 90’ını oluşturan tek katlı yapılarla % 10’unu oluşturan<br />

iki katlı yığma taş yapılardan oluşmaktadır. Dokudaki yapıların hemen hepsi kırma çatılıdır.<br />

Tek katlı yapılar doğrusal olarak iki mekânın yan yana gelmesi ile oluşmuştur. Mekânlar<br />

doğrudan bahçeye açılmaktadır. Bazı yapılarda sonradan çatı formu değişerek sundurma<br />

benzeri yarı açık mekânlar eklenmiştir.<br />

Doku içindeki en önemli örneklerden bir tanesi yerleşimin merkezinde yer alan iki katlı büyük<br />

programlı bir yapıdır. İki mekânlı doğrusal olarak oluşan dikdörtgen formlu tipin üst üste<br />

gelmesi ile oluşmuştur. İki kata ulaşım yapı içindendir. Zemin kat mekânlarına bahçeden<br />

ulaşılmaktadır. Ocaklar dar cephede konumlanmıştır. Yapının kapı, pencere vb. elemanları<br />

özgündür.<br />

312


Bölge genelinde yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda, Poliochni, Thermi, Demircihöyük,<br />

Hacılar, Beycesultan, Troia, Milet ve Karataş-Semayük gibi eski yerleşimlerde de görülen<br />

megaron tipi yapıların aşağı ve yukarı Fenaket yerleşimlerindeki yapılarla büyük benzeşimler<br />

gösterdiği, megaroid olarak nitelenen bu antik yapıların ve yerleşim dokusunun değişim<br />

geçirerek bugünkü duruma ulaştığı belirlenmiştir.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Çamlı Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi, fosseptik ve<br />

arıtma tesisi yoktur. Mevcut içmesuyu şebekesi yetersizdir. Katı atık ve çöpler haftada bir<br />

gün toplanmaktadır.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Taşlıca Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, hayvancılık ve balıkçılık gibi tarımsal<br />

faaliyetlerle turizme dayanır. Köyün geçimi % 60’ı ile hayvancılıktan, % 40’ı ile de turizmden<br />

sağlanır. Köyde 40 hane balıkçılıkla, 2 hane de arıcılıkla uğraşmaktadır. Köyde 3.500 büyük,<br />

4.000 küçükbaş hayvan ve 30 balıkçı teknesi vardır.<br />

Bölgenin “Deli Ali” isimli iri, tatlı ve çekirdekli üzümü ile keçi sütünden yapılan keçi peyniri,<br />

nohutu ve sarmısağı meşhurdur.<br />

Köyde esnaf olarak 3 market ve 3 kahvehane bulunmaktadır.<br />

313


Yazılı Kaynaklar<br />

1. Bass, G., Lledó, F., Matthews, S. (2009) Serce Limani: The Glass of an Eleventh-<br />

Century Shipwreck, Instıtute Nautical Archaeology (INA), New York - 2009<br />

2. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul - 1987<br />

4. Bean, E. G, Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

5. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

6. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan<br />

Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004<br />

7. Doğaner, S. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,<br />

8. Heikell, R. (2008)Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul<br />

9. Held, W. (1996) 1995 Yılı Loryma Araştırması, 14. Araştırma Sonuçları Toplantısı,<br />

1996, 1. Cilt, s.165-181<br />

10. Held, W. (1999) 1998 Yılı Loryma Araştırması, 17. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 2.<br />

Cilt, 1999, 2. Cilt, s.295-306<br />

11. Held, W. (2000) 1999 Yılı Loryma Araştırması, 18. Araştırma Sonuçları Toplantısı,<br />

2000, 1. Cilt, s.149-162<br />

12. Held, W. (2001) 2000 Yılı Loryma Araştırması, 19. Araştırma Sonuçları Toplantısı,<br />

2001, 1. Cilt, s.189-202<br />

13. Held, W. (2002) 2001 Yılı Loryma Araştırması, 20. Araştırma Sonuçları Toplantısı,<br />

2002, 1. Cilt, s.289-300<br />

14. Kaşer, N. (2010) Hisarönü Körfezi’ndeki Deniz Seviyesi Değişimi, Sedimantasyonu ve<br />

Bölgedeki Eski Çağ Kıyı Yerleşimleri Üzerindeki Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi,<br />

Haziran 2010, İzmir<br />

15. Kuban, Z., Saner, T. (1996) Kıran Gölü 1995, 14. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 1996,<br />

2. Cilt, s.433-450<br />

16. Kuban, Z., Saner, T. (2000) Kıran Gölü 1999, 18. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 2000,<br />

1. Cilt, s.163-168<br />

314


17. Kuban, Z., Saner, T. (2001) Kıran Gölü Kutsal Alanı 2000, 19. Araştırma Sonuçları<br />

Toplantısı, 2001, 1. Cilt, s.203-208<br />

18. Kuban, Z., Saner, T. (2002) Kıran Gölü Kutsal Alanı, 20. Araştırma Sonuçları Toplantısı<br />

2002, 1. Cilt, s.283-288<br />

19. Kuban, Z., Saner, T. (2004) Kıran Gölü Kutsal Alanı 2003, 22. Araştırma Sonuçları<br />

Toplantısı, 2004, 2. Cilt, s.129-136<br />

20. Kuban, Z., Saner, T. (2005) Kıran Gölü Kutsal Alanı 2004, 23. Araştırma Sonuçları<br />

Toplantısı, 2005, 2. Cilt, s.395-402<br />

21. Özberk, B. (2004) The Evolution and Evaluation of the Fenaket Megaroid Dwellings -<br />

A Seasonal Hamlet In Western Bozburun Peninsula, Yayınlanmamış Yüksek Lisans<br />

Tezi, Nisan 2004, Ankara<br />

22. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s.s. 109–135<br />

23. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji<br />

ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009<br />

24. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap<br />

Yayınevi, İstanbul<br />

25. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

İnternet Kaynakları<br />

1. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

2. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

3. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

4. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

6. Index Anatolicus<br />

http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0<br />

7. Wikipedia – Loryma - http://en.wikipedia.org/wiki/Loryma<br />

8. Serçe Limanı Batığı - http://www.turkiye-wrecks.com/loryma.html<br />

315


9. Türkiye Arkeolojik Yerleşimler <strong>Projesi</strong> (TAY) – Kumalanı<br />

http://www.tayproject.org/TAYmaster.fm$Retrieve?YerlesmeNo=15452&html=mast<br />

erdetail.html&layout=web<br />

10. Türkiye’nin Arkeolojik Yerleşimleri <strong>Projesi</strong> - Tay Project<br />

http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5346&html=ages_detail_t.<br />

html&layout=web<br />

11. Mavi Yolcular - http://www.maviyolcular.com/mavi-yolculuk-serce-limani/<br />

12. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

13. Captain Nemo’s Restaurant (Hasan) – Serçe Limanı –<br />

http://www.steam.segelteam.net/SerceLimani/index2.html<br />

14. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 95, Sayı: 26, s.82-92<br />

15. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya<br />

Haritalar<br />

ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128<br />

01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d2 ve O 20-d4 paftalar)<br />

Özel Bilgiler<br />

1. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

2. <strong>Marmaris</strong> Müzesi bilgileri.<br />

3. Taşlıca Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

316


14. TURGUT KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin güneybatısında, kuzeyden Hisarönü Körfezi, Turgut, Osmaniye ve<br />

Bayır köyleri, batıdan Selimiye, güneyden Söğüt köyü ile çevrili <strong>Marmaris</strong> İlçesi Bozburun<br />

bucağına bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi koordinatları 28° 7' 6'' D, 36° 45' 13'' K,<br />

denizden yüksekliği de ortalama 10 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Bozburun Yarımadası’nın yerleşime en uygun koylarından birinde, sahilden<br />

uzak yamaç ve tepelerde kurulmuş olan köyün tarihi antik dönemlere kadar gitmektedir.<br />

Turgut Koyu’nun batısındaki yarımada üzerindeki Hydas antik yerleşimi, Antik Çağ’da,<br />

Hellenistik Dönemde ve Bizans İmparatorluğu döneminde önemini korumuş bir yerleşimdir.<br />

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar “Ilia” (Ayalya) adını taşıdığı, Hicri 1308<br />

(Miladi 1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’ne göre nüfusunun 63 hanede 343 kişi<br />

olduğu, milliyetçilik akımlarının güçlendiği bu tarihlerde Selimiye, Osmaniye, Aziziye,<br />

Orhaniye köyleri ile birlikte adının değiştirilerek “Turgut” haline dönüştürüldüğü<br />

bilinmektedir. Bölgede yaşayan Rumlar ise 1923 tarihli mübadele çerçevesinde zorunlu<br />

olarak Yunanistan’a göç ettikleri için geriye sadece Menteşe Beyliği ve Osmanlı<br />

İmparatorluğu dönemlerinde göçen ya da bu bölgeye yerleştirilen Yörükler kalmıştır.<br />

Bugün, Bozburun-Turgut sapağını geçtikten iki yüz metre sonra sol tarafta eski Rum<br />

yerleşiminin kalıntılarını görmek mümkündür. Bazı evlerin taş duvarları ile bir kuyu<br />

günümüze ulaşabilmiştir.<br />

Bugün köyde yaşayanlar arasında köye ilk gelenlerin Bektaş (İmamoğlu, Yılmaz ve Akdeniz<br />

aileleri), İsban (Özdemir ailesi), Kadıoğlu (Ergün ve İlhan aileleri) ve Yavanoğlu (Uslu ve Kaya<br />

aileleri) aileleri olduğu; Karayiğit ailesinin Alanya’dan gelme Yörük olduğu; Çetin ailesinin<br />

Mısır’dan, Ertuğrul ailesinin Malatya’dan geldiği; İpi, Uyanık ve Zeren ailelerinin de 70 yıl<br />

önce Rodos’tan göç ettiği bilinmektedir.<br />

317


Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 328 İslam, 69 Rum; 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki<br />

nüfusu 335 İslam, 16 Rum ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 348 Müslim, 50 Rum<br />

olarak belirlenmiştir.<br />

Bugün köye bağlı dört mahalle bulunmaktadır: Şelale, Değirmenyanı, Delikyol ve Limanbaşı<br />

mahalleleri.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan<br />

Değirmenyanı, Delikyol ve Kelebek Turgut Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki<br />

olarak tanımlanan diğer yerler, alfabetik sırasıyla şu şekildedir: İnişdibi, Serece Damları.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Turgut Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre<br />

629 kişi olup bunun 337’ini (% 53,58) erkekler, 292’sini (% 46,42) kadınlar oluşturmaktadır.<br />

Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 253, 1940 yılı nüfusu 279, 1945 yılı nüfusu 301, 1950 yılı nüfusu<br />

323, 1955 yılı nüfusu 338, 1970 yılı nüfusu 382, 1975 yılı nüfusu 431, 1980 yılı nüfusu 476,<br />

1985 yılı nüfusu 421, 1990 yılı nüfusu 695, 2000 yılı nüfusu 601, 2007 yılı nüfusu 616, 2008<br />

yılı nüfusu 642, 2009 yılı nüfusu 627, 2010 yılı nüfusu da 641’dir. Bu verilerin<br />

incelenmesinden de görüldüğü gibi Turgut Köyü’nün 1990-2011 dönemindeki nüfusu,<br />

Türkiye ve <strong>Marmaris</strong> ortalamalarının aksine devamlı olarak 600 civarında olup bu durum<br />

dışarıya göç verdiğini göstermektedir. Nitekim köy nüfusunun 2015-2040 dönemindeki<br />

projeksiyonunu gösteren tahminler de bu durumu doğrulamaktadır.<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre 0,0240 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden nüfus<br />

projeksiyonu 2015 yılı için 645, 2020 yılı için 661, 2025 yılı için 677, 2030 yılı için 693, 2035<br />

yılı için 710, 2040 yılı için de 727’dir.<br />

318


Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 142’si (% 27,05) hiç evlenmemiş, 163’ü erkek, 155’i kadın<br />

olmak üzere toplam 318’i (% 60,57) evli; 10’u erkek, 16’sı kadın olmak üzere toplam 26’sı (%<br />

4,95) boşanmış; 6’sı erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 39’unun (% 7,43) eşi ölmüştür.<br />

Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 3’ü erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,52)<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 304’ü erkek, 268’i kadın olmak üzere toplam<br />

572’si (% 97,11); 15+ yaş grubuna göre 270’i erkek, 238’i kadın olmak üzere toplam 508’i (%<br />

96,76) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 43’ü erkek, 40’ı kadın olmak üzere toplam 83 kişi (% 14,09)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 152’si erkek, 153’ü kadın olmak üzere<br />

toplam 305 kişi (% 51,78) ilkokul, 56’sı erkek, 37’si kadın olmak üzere toplam 93 kişi (%<br />

15,79) ilköğretim okulu, 16’sı erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 3,57) ortaokul<br />

veya dengi okulu, 26’sı erkek, 23’ü kadın olmak üzere toplam 49 kişi (% 8,32) lise veya dengi<br />

okul, 11’i erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 3,57) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 14’ü erkek, 17’si kadın olmak üzere toplam 31 Kişi (% 5,90)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 152’si erkek, 153’ü kadın olmak üzere<br />

toplam 305 kişi (% 58,10) ilkokul, 51’i erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 81 kişi (% 15,43)<br />

ilköğretim okulu, 16’sı erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 4,00) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 26’sı erkek, 23’ü kadın olmak üzere toplam 49 kişi (% 9,33) lise veya dengi okul,<br />

11’i erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 4,00) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

319


YOL VE ULAŞIM<br />

Turgut Köyü, <strong>Marmaris</strong> Kent Merkezi’ne 18 km, Muğla İl Merkezi’ne 75 km uzaklıktadır.<br />

<strong>Marmaris</strong>-Turgut-<strong>Marmaris</strong> hattında çalışan minibüsler yaz aylarında Turgut’tan sabah saat<br />

07.15, akşam saat 19.00, <strong>Marmaris</strong>’ten sabah saat 10.00 akşam saat 23.00 saatlerinde, kış<br />

aylarında ise Turgut’tan sabah saat 07.15, akşam saat 14.50, <strong>Marmaris</strong>’ten sabah saat 10.00,<br />

akşam saat 17.30’da hareket etmektedir.<br />

COĞRAFİ YAPI<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Turgut<br />

Köyü’ne ait arazilerin, Tülü Burnu-İncirlikaya Burnu-Kızılkaya Tepesi (390 m)-Kara Burnu-<br />

Kuma Tepesi (613 m)-Türkmen Tepe (491 m)-Asar Tepesi (491 m)-Yaypınar Tepesi-Çardakyeri<br />

Tepesi (225 m)-Tülü Burnu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile<br />

belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Kuma Tepesi (613 m): Turgut, Bayır ve Selimiye Köyü sınırlarının kesişim<br />

noktasındadır.<br />

2. Türkmen Tepesi (491 m): Turgut, Osmaniye ve Bayır Köyü sınırlarının kesişim<br />

noktasındadır.<br />

3. Asar Tepesi (491 m): Osmaniye Köyü sınırındadır.<br />

4. Ağnak Tepe (426 m): Turgut Köyü’nün batısındadır.<br />

5. Gemi Tepe (397 m): Orhaniye Köyü’nün güneyindedir.<br />

6. Kızılkaya Tepesi (390 m): Selimiye Köyü sınırındadır.<br />

7. Kale Tepe (276 m): Delikliyol Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

8. Dalyan Tepesi (252 m): Delikliyol Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

320


9. Karakavuk Tepesi (228 m): Delikliyol Koyu’nun kuzeyindedir.<br />

10. Çardakyeri Tepesi (225 m): Orhaniye Köyü sınırındadır.<br />

11. Ahlat Tepesi (111 m): Keçibükü ile Turgut Köyü arasındadır.<br />

12. Çatalca Tepesi (78 m): Çatalca Yarımadası üzerindedir.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Alıçkaya: Turgut Şelalesi’nin kuzeyindedir.<br />

2. Bakacak Tepe: Orhaniye Köyü’nün güneyindedir.<br />

3. Çekikaya Tepesi: Delikliyol Koyu’nun doğusundadır.<br />

4. Gökdağ Tepesi: Değirmenyanı Mahallesi’nin batısındadır.<br />

5. Gökkaya Tepesi: Turgutköy’ün güneybatısındadır.<br />

6. Hocabükü Tepesi: Turgut Köyü’nün doğusundadır.<br />

7. Kelebek Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

8. Kızılçukur Tepesi: Turgut Şelalesi yakınındadır.<br />

9. Orta Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

10. Sarıkaya Tepesi: Değirmenyanı Mahallesi’nin güneyindedir.<br />

11. Yaypınar Tepesi: Turgut, Orhaniye ve Osmaniye köyleri sınırlarının kesişim<br />

BURUNLAR<br />

noktasındadır.<br />

1. Tülü Burnu: Çatalca Yarımadası’nın kuzeydoğu ucudur.<br />

2. Çatalca Burnu: Turgut Koyu girişinin doğusunda ince bir dil şeklinde batıya doğru çıkış<br />

yapan kara parçasının ucudur.<br />

3. İncirlikaya Burnu: Turgut Koyu girişinin batıdaki ucudur.<br />

4. Daynalak (Dalyan) Burnu: Selimiye Koyu’nun doğu kısmındaki Delikliyol Koyu’nun<br />

doğu kısmında batıya doğru ilerleyen bir kara parçasının ucu olup kuzeyinde Hydas<br />

Antik Yerleşimine ait antik liman bulunmaktadır.<br />

5. Kara Burnu: Delikliyol Koyu’nun kuzey ucudur.<br />

321


YARIMADALAR<br />

01. Çatalca Yarımadası: Turgut Koyu’nun kuzeydoğusundadır.<br />

KOYLAR<br />

01. Turgut Koyu (36° 46’ 2” N - 28° 06’ 5” E): Tepedeki Turgut Köyü'nün sahilindeki geniş<br />

koy tamamen melteme açıktır, barınılmaz. Koyun doğu yakasından çıkan Çatalca<br />

Yarımadası'nın karaya bağlandığı berzahın güneyinde, ufak teknelerin nispeten<br />

korunacağı küçük bir girinti vardır.<br />

02. Delikliyol Koyu: Koyun doğu ucunun kuzey tarafına, 3-7 metrede demir atılabilir.<br />

Zemin çamurlu ve yosunludur, bu nedenle de yeterince demir tutuyor. Koya meltem<br />

rüzgârının hafif soluğanı girmektedir.<br />

03. Hasanbükü: Delikliyol Koyu’nun doğu kısmında batıya doğru ilerleyip ucunda<br />

Daynalak (Dalyan) Burnu’nun bulunduğu kara parçasının güneyindeki küçük bir<br />

koydur.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

01. Değirmen Dere: Turgut Şelalesi’ni geçtikten sonra Turgut Koyu’na dökülmektedir.<br />

ŞELALELER<br />

01. Turgut Şelalesi: Köy merkezine 4,5 km uzaklıktadır. 5-6 metreden dökülen şelale<br />

PINARLAR<br />

çevrede küçük havuzcuklar oluşturmaktadır. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken<br />

şelale aynı zamanda köyün içmesuyu ihtiyacını da karşılamaktadır.<br />

01. Değirmenbaşı Pınarı: Turgut Şelalesi yakınındadır.<br />

02. Killice Pınarı: Turgut Koyu’nun güneyindedir.<br />

03. Kocapınar: Turgut Köyü’nün Orhaniye Köyü ile sınırındadır.<br />

04. Tespihçik Pınarı: Turgut Köyü’nün Orhaniye Köyü ile sınırındadır.<br />

322


TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

Hydas Antik Kenti: Turgut Köyü Sınırları İçerisinde kalan kalan Hydas Antik Kenti, Turgut<br />

Köyünün Güney-Doğusunda bulunan ve denize dik inen dağların yaklaşık 270 Metre<br />

yüksekliğinde, oldukça dik bir tepe üzerinde müstahkem bir yerleşim yeridir.<br />

Bozburun Yarımadasının batı kıyısında yer alır. Anadolu’nun güneybatı ucunda, Karia<br />

bölgesinde bulunan bu yarımada, Ege ve Akdeniz arasındaki deniz ticaret yollarını denetim<br />

altında tutan bir konuma sahiptir. Savunma duvarları ile çevrili yerleşim, kale ve kuzeybatı<br />

güneydoğu yönünde uzanan 6 kilometrelik bir dağ sırasının en dar yerinde kayalık bir sırt<br />

üzerinde kurulmuştur. Akropol ve batısındaki yerleşim alanı yaklaşık 3,5 hektarlık bir alanı<br />

kapsamaktadır. Kent içinde bölgeye özgü basamaklı piramit mezar taşlarının kullanıldığı bir<br />

mezarlık alanı, birçok sarnıç, yapı kalıntılarına ait temel izleri, bir kutsal alan, bir liman,<br />

piramit çatılı bir anıt mezar gibi kalıntılar bulunmaktadır. Kentte, mimari teknik ve küçük<br />

buluntulara göre Hellenistik, Arkaik ve Geometrik Dönem izlerine rastlanmaktadır. Antik<br />

kentte Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izinleri ile Almanya arkeolog Mathias<br />

Benter, 1997-2005 yılları arasında arkeolojik yüzey araştırması çalışmalarını sürdürmüştür<br />

Savunma duvarıyla çevrelenmiş olan yerleşim yeri ve kale, kuzeybatı-güneydoğu<br />

doğrultusunda uzanan 6 km. uzunluğundaki bir dağ sırasının en dar yerinde, kayalık bir sırt<br />

üzerine kurulmuştur. Akropol deniz seviyesinden 270 m. yüksektedir. Akropolün batısındaki<br />

yamaç üzerinde genişleyen yerleşim alanının en alçak noktası deniz seviyesinin yaklaşık 200<br />

m. üzerindedir. Bu alan doğu-batı yönünde en fazla 350, kuzey-güney yönünde ise 200<br />

metrelik bir genişliğe sahiptir. Duvarla çevrelenmiş yerleşim alanı akropol ile birlikte yaklaşık<br />

3,5 hektarlık bir alanı kaplamaktadır.<br />

Turgut Köyü'nden Hydas'a dar bir patika üzerinden ulaşılır. Bu yol bugün hala bir iki yerinde<br />

olasılıkla Antikçağdan kalma Kyklobik istinat duvarlarıyla desteklenmekte olup, aşağıdaki<br />

küçük bir vadinin kenarında kaybolmaktadır.<br />

323


Küçük, çukur vadinin yamaçlarındaki iki alanda, çok sayıda basamaklı monolit bloktan oluşan<br />

mezar kapamaya yarayan Hellenistik ya da Klasik dönemlere tarihlenen taşlar bulunmaktadır.<br />

Bu küçük vadinin batısında benzer durumda bir diğer nekropol alanı daha bulunmaktadır.<br />

Kutsal Alan: Kentin karşısında, kuzeybatıda yer alan küçük plato üzerinde kutsal bir alan<br />

bulunmaktadır. Çok sayıda hayvan ve bir adet de insan figürinine ait parçanın burada<br />

bulunması bu kanıyı doğrulamaktadır.<br />

Antik Liman: Liman, Hydas<br />

yerleşiminin aşağısında<br />

güney yönünde kimi<br />

yerlerde dik kaya<br />

duvarlarından oluşan<br />

sahilde kurulmuştur.<br />

Burada uzun dikdörtgen<br />

planlı iki mekân ve bunların<br />

arasında kare planlı bir<br />

temele sahip üçüncü bir<br />

mekândan oluşan bir yapının temelleri bulunmaktadır. Bu duvarların bir bölümü diğer bir<br />

takım yapı kalıntılarıyla birlikte deniz suları altındadır.<br />

Liman kesimindeki suyun dibinde 15x30 metrelik bir alanda yoğunlaşan keramik parçaları<br />

bulunmaktadır.<br />

Mezarlar: Hydas'ın savunma duvarlarının batı ve güneyindeki yamaçlarda hipoje olarak<br />

nitelenebilecek aile ölçeğinde birkaç defa kullanılmış farklı tipteki daha eski mezarlar da<br />

bulunmaktadır. Bunlardan birisi kent duvarları içinde yer almaktadır. Bunlardan üç tanesi çok<br />

iyi korunmuştur. Bir dördüncü mezar ise ancak kemik ve silah gibi sunu niteliğindeki<br />

buluntularla tespit edilebilmiştir. Duvarların hemen önünde, güneybatıda iki ya da üç hipoje<br />

daha yer almaktadır.<br />

324


Uzunluğu 6 metreyi bulan mezar odalarının yapımı sırasında kimi örneklerde kaya içindeki<br />

doğal oyuntular kullanıldığı gibi, işlenmemiş taşlar da duvar olarak kullanılmıştır.<br />

Mezarlardan birinin tavanı, ağırlığı iki tonu bulan dört taş blokla kapatılmıştır. Diğerlerinin ise<br />

dar ve alçak girişli cephe duvarları oldukça iyi korunmuş olup, dromos özelliği<br />

göstermektedir. Yaklaşık 10 m. uzunluğunda bir taş dizisi, girişin sağ yanından cephe<br />

duvarına dayanır. Sol yanda ise dromos duvarı doğal bir kayadan oluşmaktadır.<br />

Mezarlarda az sayıdaki keramik parçalarının dışında kısmen yanmış durumda küçük kemik<br />

parçaları ele geçirilmiştir. Diğer buluntular ise beş parçasıyla ele geçirilen hilal biçimli bir<br />

fibula ve altı adet demir silaha ait parça ile tunç levha parçalarından oluşmaktadır. Bir hançer<br />

ve kısa bir kılıç, ele geçirilen parçaları sayesinde tamama yakın bir biçimde<br />

birleştirilebilmiştir. Bunların dışında bir hançer sapı ve olasılıkla buna ait kesici kısım, iki<br />

mızrak ucuna ait parça ve bir ok ucu parçası bulunmuştur. Hilal biçimli fibulalar Geometrik<br />

Çağdan Erken Arkaik Çağa kadar uzanan bir döneme tarihlenmektedir.<br />

Savunma Tesisleri: Kent içinde birbirinden bağımsız dört müstahkem alan bulunmaktadır:<br />

Aşağı Kale, Yukarı Kale, güney sırtı ve batı yamacındaki yerleşme. Yukarı kalenin güneyindeki<br />

bir kesimin dışında savunma duvarının geçtiği yerleri takip etmek kolaydır. Kyklobik duvarlar<br />

kimi yerlerde 6 metrelik bir yüksekliğe ulaşmaktadır. Tüm kesitlerde doğrusal olarak<br />

uzanmaktadır. Bükülmüş kesimler daha geç dönemlerde yapılmıştır. Yukarı kale dışında<br />

kuleye rastlanmaz. Buradaki kule ise geç dönemlerde inşa edilmiştir. Ancak önceki bir kulenin<br />

tekrar inşa edilmiş olması da mümkündür.<br />

Kent Kapıları: Kente 2,5 m. genişliğinde, 5 m. yüksekliğinde, bir bastion tarafından kısmen<br />

kapatılarak korunan bir kapıyla girilir. Kapının bugün sadece güneydeki tarafı ayaktadır.<br />

Bastionun tıpkı üçüncü yapı döneminde olduğu gibi birinci dönemde de bir bina olarak inşa<br />

edilip edilmediği açıkça anlaşılamamaktadır.<br />

Daha küçük olan bir diğer kapı ise kuzeybatıda olup neredeyse tamamen korunmuş bir<br />

durumdadır. Daha çok gizli bir giriş görünümündedir. Nitekim vadiden bu kapıyı görmek<br />

mümkün değildir.<br />

325


Sivil Yapılar: Çok sayıdaki kaçak kazının ortaya çıkardığı duvar kalıntılarından anlaşıldığı<br />

kadarıyla, kent Klasik ve Hellenistik dönemlerde oldukça yoğun bir yerleşime uğramıştır.<br />

Geniş bir merdivenle aşağı kaleye açılan girişin iki yanında iki yapı karşımıza çıkar. Bu<br />

yapıların arasındaki bağlantı duvarı, dördüncü yapı döneminin özelliklerini göstermektedir.<br />

Ancak ilk dönemde de böyle bir duvarın kurulu olup olmadığı henüz anlaşılamamaktadır.<br />

Yukarı kaledeki kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan 16 m. uzunluğunda apsisli eve<br />

ait duvarlar yaklaşık 1,5 metrelik bir yükseklikle korunagelmiştir. Aşağı kalenin kuzey<br />

kesimindeyse oval bir evin duvarlarına ait olabilecek taş dizileri bulunmaktadır.<br />

Sarnıçlar: Kent içine dağılmış çok sayıdaki sarnıç dikkat çekicidir. 150 ile 250 m³ arasında<br />

değişen en büyük kapasiteye sahip beş sarnıçtan ikisi akropolde, biri güney sırtında<br />

bulunurken, diğer ikisi de asıl yerleşim alanında yer almaktadır. Bunların dışında yapılara<br />

bağımlı daha küçük 15 sarnıç saptanmıştır.<br />

Kutsal alanın kuzeybatısında da bir diğer büyük sarnıç bulunmaktadır.<br />

Kent Duvarları: Kyklobik savunma duvarları doğrudan ana kaya üzerinde yer almaktadır.<br />

Çeşitli yerlerde daha sağlam ve iyi bir örgü oluşturmak amacıyla işlenen kısımlar<br />

seçilebilmektedir. Yapılar iyi seçilmiş işlenmemiş taşları dolayısıyla, savunma duvarıyla<br />

kıyaslandıklarında daha masif bir örgü göstermektedir. Kent duvarlarında kullanılan taşların<br />

farklı büyüklükleri dikkat çekicidir. Ağırlığı 8 tonu bulan örneklere kadar çeşitli büyüklüklerde<br />

taşlar kullanılmıştır. Duvar kalınlığı 1,6 ve 1,8 m. arasında değişmekte olup ön ve arkada<br />

birbirine kenetlenmiş iki paralel taş dizisinden oluşmaktadır. Dış dizi ile iç dizi 2' ye 1 oranı<br />

göstermektedir. Taşların özenle sıkıştırılmadığı görülmekle birlikte, bu depremlerden de<br />

kaynaklanmış olabilir. Duvar içindeki çok sayıda çatlamış taşların durumu da aynı nedene<br />

bağlanabilir.<br />

Mağara – Korunak: Kuzeydeki Akropolis’in aşağısında, 12 metre uzunluğunda ve ortalama 3<br />

metre genişliğindeki kaya korunağının altındaki mağaranın içindedir. Bu mağaradaki<br />

mezarlardaki ölüler sırt üstü yatırılmış konumda olup, bir çatıda olduğu gibi karşılıklı olarak<br />

birbirine dayanmış, pişmiş topraktan kiremite benzer hafif içbükey üç levha ile (30-35, 65-70,<br />

326


1,5-2 cm.) örtülü durumdadır. Mezar çukurunun doldurulmasından sonra, üstü mezar<br />

yerinin işaretlenmesi ya da koruma amacıyla kiremitlerle kapatılmıştı. Bu mezarda bulunan<br />

keramik parçaları Son Myken III C’den Protogeometrik Döneme kadarki süreye, şişkin yay<br />

biçimli iki fibula ise 9. ve 7. yüzyıllar arasına tarihlenmektedir.<br />

Oval Yapı (Aşağı Kale): Batı tarafında görüldüğü kadarıyla yaklaşık 1,1 m. kalınlığında,<br />

işlenmemiş taşlardan oluşan bu duvar, dik kenarlı 0,7 m. kalınlığındaki bir duvarın doğu<br />

yanında sona ermektedir. Sözü edilen ilk duvarın son üç metresinin, ilk yapı dönemlerinin<br />

birisinden kalma seyri izleyip izlemediği kesin değildir. Bu duruma ancak bir kazı ile açıklık<br />

getirilebilir. Tahkimat duvarının en dar yerinde, yaklaşık 1,8 m. genişliğinde, küçük taşlarla<br />

kapatılmış bir geçit gözlendi. Kent duvarında olduğu gibi, dış taraftaki taş sırası, şimdiye<br />

kadar saptandığı kadarıyla, iç taraftaki taş sırasındakilere göre daha büyük taşlardan inşa<br />

edilmiştir (dolgusuz). Büyük yapıların dış duvarını oluşturduğu kısımlarda, tahkimat duvarının<br />

benzer kısımlarında olduğu gibi daha sık bir örgü gösteriyor. Duvarın sadece kent duvarı<br />

olduğu kısımlarda ise daha kaba bir işçilik söz konusudur. Burada ele geçirilen, büyüklük ve<br />

form bakımından mağaradakilere benzer çok sayıdaki kiremit parçaları, bu duvarın, yapının<br />

bir parçası olduğu dönemin, en son yerleşim dönemi olarak tahmin edilmesini mümkün<br />

kılıyor. Bu kalıntıların bir binaya mı "oval yapı" yoksa temenos benzeri bir çevrelemeye mi ait<br />

olduğu sorusu kazı olmaksızın açıklığa kavuşturulamamaktadır. "Oval yapı"nın kuzeyinde bir<br />

sarnıç bulunmuştur. Bu sarnıcın duvarları, küçük bir yapının batı duvarının 0,7 m. içine inşa<br />

edilmiştir. "Oval yapı"nın içindeki toprak çok sayıda keramik içeriyor. Bu alanda Arkaik,<br />

Klasik, Hellenistik ve Geç Antik çağa ait parçalar ele geçmiştir.<br />

Turgut Piramidal Mezar Anıtı (Mausoleum): Akropolün kuzeyinde, vadi tabanından yaklaşık<br />

35 m. yükseklikte bir mausoleum bulunmaktadır. Vadiden ulaşılması zor kayalık bir yükselti<br />

üzerinde kuruludur. Mezar odası 3x3m ölçüsünde kare formundadır. Mezar dıştan piramidal<br />

bir çatıyla kapatılırken içerden yalancı kubbeyle örtülmüştür. Mezar yapısı ve teras duvarları<br />

kaba işlenmiş yerel taşlarla yapılırken sadece kapıda gri mermer bloklar kullanılmıştır. Uç<br />

noktası düzeltilmiş, dik piramit biçimindeki bir çatı, kübik mezar yapısının tavanını<br />

örtmektedir. Bunun en üstünde belki bir standart ya da buna benzer bir öğe bulunmaktaydı.<br />

Mezar yapısı kireçli beyaz bir sıva ile kaplıdır. Piramidin tabanındaki pervaz üzerinde, bu sıva<br />

içinde 4 yuvarlak iz bulunmaktadır. Yapının alçak girişi çökmüş durumdadır. Bu yığıntı içinde<br />

327


M.Ö. 4. ve 3. yüzyıllara tarihlenebilen okunması zor bir yazıta göre mezar, savaşçı Diagoras ve<br />

eşi Aristomakha için yapılmıştır. Yazıttan mezarın ön cephesinde aslan heykelleri ve piramidal<br />

çatının tepesinde mezar sahibinin heykeli olduğu anlaşılmaktadır.<br />

Anıt-mezardaki yazıtının Türkçe çevirisi şu şekildedir :<br />

«Siz beyaz dişli hayvanlar, her zaman size öngörülen yerde kalın. Çünkü ben en yukarıda<br />

olarak her şeyi gözetleyeceğim, ki hiçbir korkak adam gelip de mezara zarar vermesin. Çünkü<br />

bu savaşta ölen Diagoras isimli bir adamın ve örnek çocuklar yetiştirmesiyle ve kocasına<br />

sadakat anlayışıyla herkesten üstün olan ve babasının Aristomakha olarak adlandırdığı<br />

tanrılarla kıyaslanası karısının mezarıdır.» ⁽¹⁾<br />

Helenistik mezar anıtı, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun<br />

20.06.1990 tarih, 1390 sayılı kararı ile tescillidir.<br />

Çiftlik ve Mezar: 1998 ve 2000 yıllarında Hydas Antik yerleşiminde yüzey araştırmaları yapan<br />

Alman arkeolog Mathias Benter tarafından 2000 yılında yapılan yüzey araştırmasında köyün<br />

kuzeybatısına rastlayan Ağnak Tepe’nin kuzeydoğu yamacında birkaç çiftliğe ait olduğu<br />

düşünülen işlenmemiş büyük taşlardan meydana gelen duvarlara rastlanmıştır. Bu yapılar;<br />

yüzeydeki çanak çömlek parçalarından yola çıkılarak Klasik ve Hellenistik dönemler arasına<br />

tarihlendirilmiştir.<br />

Bizans Kilise Kalıntısı: : 1998 ve 2000 yıllarında Hydas Antik yerleşiminde yüzey araştırmaları<br />

yapan Alman arkeolog Mathias Benter tarafından 2000 yılında yapılan yüzey araştırmasında<br />

kilisenin iç mekânının tümü, tabanın 1,5 m. aşağısına dek kaçak kazılarla tahrip edilmiş<br />

durumda olduğu belirtilmiştir. Yapılan yüzey araştırmaları sırasında Arkaik, Klasik ve<br />

Hellenistik Döneme ait çanak çömlek parçaları ile Kore ve Kuros terrakotalarına ait beş parça<br />

bulunmuştur. Katkısı fazla kırmızı ve kahverengi bir kilden yapılmış olan yüz parçası, yaklaşık<br />

20 cm’lik bir figürine aittir. Diğer parçalar da yüz kısımlarına ait olup, açık bej ve katkısız<br />

kilden yapılmıştır. Kuros ve Kore tasvirleri normal insan büyüklüğünün 2/3'ü kadardır. 1998<br />

(1) - Gümüş, Ş. (2003) <strong>Marmaris</strong>, Turgut Piramidal Mezarı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Muğla, s.<br />

328


yılında burada bulunan sığır başı tasvirleri ile 2001 yılında bulunan figürin parçaları, Bizans<br />

kilisesinin eski bir kutsal alan üzerine inşa edildiğini göstermektedir.<br />

Turgut Kiliseleri: 2006-2011 döneminde Hisarönü Bybassos yüzey araştırmalarını yapan<br />

Winfried Held, Gonca Cankardeş Şenol ve Ahmet Kaan Şenol, 2010 yılında Turgut Köyü<br />

Limanı’nın yakınındaki iki Bizans kilisesini incelemiştir.<br />

Bu kiliselerden uzunluğu 11 m, genişliği 10 m olan üç nefli kilise kaba taş ve harçtan yapılmış<br />

olup içi sıvalıdır. Sıva üzerinde kırmızı boya kalıntıları görülmüştür. Kilisenin batı cephesinde<br />

üç adet giriş kapısı bulunmakta, doğusunda ise iki yan kapı ek mekanlara açılmaktadır.<br />

Kapıların açıldığı mekânlar olasılıkla Prothesis (sunak) ve Diakonikon (kutsal eşyaların<br />

konulduğu bölüm)’dur. Yan duvarlarda ise pencereler vardır. Duvar izlerinden kilisenin<br />

önünde bir narteks (giriş bölümü) olduğunu göstermektedir.<br />

Diğer kilise ise kıyıdan 100 metrede mesafede olup bir tepenin dibinde yer almaktadır.<br />

Kilisenin içi yarısına kadar dolmuştur. Haç şeklindeki yapının doğusunda bir apsis olduğu<br />

belirlenmiştir. Ana girişi batıda olduğu anlaşılan kilise duvarlarının diğer kiliseyle aynı yapı<br />

tekniğiyle inşa edildiği anlaşılmıştır. Kilisenin çatısı tonozlardan oluşmuştur.<br />

DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi: Turgut Köyü, Datça-Bozburun Özel Çevre<br />

Koruma Bölgesi kapsamındadır.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan<br />

Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler<br />

Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 185 hanenin bulunduğu köyde kamu<br />

kuruluşu olarak 1 cami, 1 sağlık evi ve 1 muhtarlık binası bulunmaktadır. Köy muhtarlığının<br />

hizmet binası olmadığı için özel mülkiyete ait bir binada çalışmaktadır. Turgut Köyü’nün<br />

muhtarı, Naci İşler’dir.<br />

329


Eğitim: 1, 2 ve 3. Sınıflarda okuyan ilköğretim öğrencileri köyün eski okulunda öğretim<br />

görmektedir. 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıf öğrencileri ise taşımalı sistemle Orhaniye Köyü’ndeki<br />

İlköğretim Okulu’na, lise öğrencileri ise <strong>Marmaris</strong>’e gitmektedir.<br />

PTT: Köyde PTT şubesi ya da acentesi bulunmamaktadır.<br />

Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.<br />

Sağlık Kuruluşu: Köydeki sağlık evinde bir hekim, bir ebe ve bir ambulans bulunmaktadır.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Çöpler, köy muhtarlığına ait<br />

kamyonla toplanmaktadır. Arıtma sistemi yoktur. İçme suyu şebekesi bulunmakla birlikte,<br />

şebeke eski ve su deposunun kapasitesi yetersizdir.<br />

KÖYÜN MİMARİ DOKUSU<br />

Turgut Köyü yerleşimi, dağınık ancak doğrusal şekillenen mahallelerden oluşmaktadır. Köyün<br />

yerleşim dokusu geleneksel yapı niteliğini oldukça yitirmiş olup, sadece 5 geleneksel konut<br />

kalmıştır. Köyün geneline (yapıların % 80’i)betonarme iki katlı binalar hâkimdir. Yapıların<br />

çatıları çoğunlukla kırma çatıdır.<br />

Kent silueti açısından marinadaki kilise ve adadaki kale önemlidir. Merkez fonksiyonları her<br />

ne kadar köy deniz kenarında olmasa da gelişmiştir. Köy merkezinde hediyelik köy mahsulü<br />

tekstil ürünleri satılmakta ve restoranlar önemli ticari fonksiyon üstlenmektedir.<br />

Köydeki özelliği olan yapıların çoğu tek katlı yığma taş tekniği ile yapılmış kırma çatılı<br />

yapılardır. Tek katlı yapılardan ilk iki tanesi Datça Yarımadası’nda da görüldüğü gibi tek ya da<br />

iki mekânlıdır ve bu odalara doğrudan avlu veya bahçeden girilmektedir. Ancak diğer iki<br />

örnek Bozburun Yarımadası’nda görülen “sundurmalı konut” tipolojisine girmektedir. Bir<br />

tanesinde sundurma köşe sundurması olarak tanımlanmıştır.<br />

330


Bu beş konuttan sadece bir örnek iki katlı dış sofalı mimari özelliğe sahiptir. Bu yapının köyün<br />

sosyo - ekonomik olarak en gelişmiş ailesine ait eski bir ev olduğu öğrenilmiştir.<br />

Kullanılmadığı için oldukça metruk durumda olan yapının üst ve alt kat mekânlarına girişler<br />

ayrı ayrıdır. Üst katta dolaşım ve yaşam işlevlerini içeren dış sofa köşeye konumlanmıştır.<br />

Yapının yola bakan cephesinde açık bir çıkmanın izleri görülmektedir.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Köyün 150 hanesi geçimini arıcılıktan temin etmektedir. Köyde 5 küçük tekne bulunmaktadır.<br />

Balıkçılığın köy ekonomisine katkısı yok denecek kadar azdır.<br />

Yine köyde turizme yönelik 15 mavi yolculuk teknesi, 6 tur teknesi, beş yıldızlı bir otel, 6<br />

apart otel, 15 sezonluk restoran ve 100 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Köyde iskele<br />

bulunmasına rağmen ihtiyaca cevap verememektedir.<br />

Köyde esnaf olarak 3 market, 1 halı mağazası - hediyelik satış yeri, 3 marangozhane, 4<br />

alüminyum-demir doğrama atölyesi ve 5 kahvehane bulunmaktadır. <strong>Turizm</strong> işçiliği yaygındır.<br />

Köyün temel geçim kaynağını % 60 oranıyla arıcılık ve balcılıktan, % 30 oranıyla turizmden, %<br />

5’iyle zeytin ve narenciye yetiştiriciliğinden, % 5’iyle de yerfıstığı yetiştiriciliğinden elde edilen<br />

gelirler oluşturmaktadır.<br />

Turistlerin ilgisini çeken yerlerin başında Turgut girişindeki büyük halı satış mağazaları<br />

gelmektedir. Bu mağazalarda Türkiye’nin her yöresinde dokunan halılar sergilenip satılıyor.<br />

Aynı zamanda burada kadınlar yünü iplik haline getirip halı dokuyorlar. Alışverişe gelenler<br />

tüm bunları izleyebiliyor.<br />

Köyün Delikliyol Mevkii’nde bulunan Balevi ise, çam, çiçek, karakovan, kekik, püren,<br />

narenciye ve keçiboynuzu balları ile polen, arısütü ve propolis ; ayrıca yörenin ürünlerden<br />

keçiboynuzu (harnup), keçiboynuzu pekmezi, adaçayı, adaçayı (acıelma) yağı, defne,<br />

defneyağı, kekik, kekikyağı, zeytin ve sızma zeytinyağı üretmekte ve satmaktadır.<br />

Köy pazarı ise Pazar günleri toplanmaktadır.<br />

331


Yazılı Kaynaklar<br />

1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle <strong>Marmaris</strong> 1923-1960,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla<br />

2. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul<br />

4. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

5. Benter, M. (1999) Hydas Yüzey Araştırması 1998, 17. Araştırma Sonuçları Toplantısı<br />

1999, Cilt 2, s.307-320<br />

6. Benter, M. (2001) II. Hydas Yüzey Araştırması 2000, 18. Araştırma Sonuçları Toplantısı<br />

2001, Cilt 2, s.177-188<br />

7. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

8. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan<br />

Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004<br />

9. Doğaner, S., Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,<br />

10. Gümüş, Ş. (2003) <strong>Marmaris</strong>, Turgut Piramidal Mezarı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans<br />

Tezi, Muğla<br />

11. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2011) 2010 Yılı Bybassos Araştırması, 29.<br />

Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2011, s.183-199<br />

12. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, İstanbul<br />

13. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,<br />

ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135<br />

14. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji<br />

ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2009<br />

15. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap<br />

Yayınevi, İstanbul<br />

16. Umar, B. (1993) Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

17. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 1995, Sayı: 26,<br />

s.82-92<br />

18. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya<br />

ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128<br />

332


İnternet Kaynakları<br />

1. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

2. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

3. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

4. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

6. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25496&haritasi=turgut<br />

7. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel<br />

Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

8. Türkiye’nin Arkeolojik Yerleşimleri <strong>Projesi</strong> - TAY Project<br />

http://tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5386&html=ages_detail_t.html&l<br />

ayout=web<br />

9. Turgut Köyü - http://turgutmarmaris.com/<br />

10. Balevi – www.balevi.com<br />

Haritalar<br />

01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000<br />

02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d1 ve O 20-a4 paftalar)<br />

Özel Bilgiler<br />

1. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

2. Turgut Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

3. Sevil Okay’a ait bilgi notu<br />

333


15. YEŞİLBELDE KÖYÜ<br />

<strong>Marmaris</strong> kent merkezinin kuzeybatısında yer alan; kuzeyinde Karacasöğüt Köyü, doğusunda<br />

Beldibi, batısında Hisarönü Köyü, güneyinde de Armutalan beldesi ile çevrelenmiş; <strong>Marmaris</strong><br />

İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 13’ 19 Doğu; 36° 53’<br />

14” Kuzey şeklinde, denizden yüksekliği de ortalama 170 m’dir.<br />

Yerleşimin Tarihi: Armutalan beldesine ait Mezargediği Mahallesi ile Karacasöğüt Köyü’ne ait<br />

Dereözü Mahallesi’nin 1998 yılında yapılan bir referandum sonucunda birleştirilmesi<br />

sonucunda Yeşilbelde Köyü oluşturulmuştur.<br />

İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Mezargediği<br />

mevkii Yeşilbelde Köyü’ne bağlıdır.<br />

NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER<br />

Nüfus<br />

Yeşilbelde Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine<br />

göre 212 kişi olup bunun 189’unu (% 49,74) erkekler, 191’ini (% 50,26) kadınlar<br />

oluşturmaktadır.<br />

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde<br />

yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.<br />

Medeni Durum<br />

Yine aynı şekilde, bu nüfusun 90’ını (% 28,12) hiç evlenmemiş, 100’ünü erkek, 100’ünü kadın<br />

olmak üzere toplam 200’ü (% 62,50) evli; 7’si erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 16’sı (%<br />

5,00) boşanmış; 1’i erkek, 13’ü kadın olmak üzere toplam 14’ünün (% 4,38) eşi ölmüştür.<br />

334


Okuma Yazma Bilinirliği<br />

Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek, 4’ü kadın olmak üzere toplam 6 kişi (% 1,51)<br />

okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 177’si erkek, 177’si kadın olmak üzere<br />

toplam 354’ü (% 98,06); 15+ yaş grubuna göre 160’ı erkek, 153’ü kadın olmak üzere toplam<br />

313’ü (% 97,81) okuma yazma bilmektedir.<br />

Eğitim Düzeyi<br />

Nüfusun, 6+ yaş grubunda 16’sı erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 46 kişi (% 12,74)<br />

herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 50’si erkek, 70’i kadın olmak üzere<br />

toplam 120 kişi (% 33,24) ilkokul, 37’si erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 19,39)<br />

ilköğretim okulu, 9’u erkek, 19’u kadın olmak üzere toplam 28 kişi (% 7,76) ortaokul veya<br />

dengi okulu, 48’i erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 19,39) lise veya dengi okul,<br />

17’si erkek, 12’si kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 8,03) ise yüksekokul ve üzeri eğitim<br />

düzeyine sahiptir.<br />

Nüfusun, 15+ yaş grubunda 1’i erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 10 Kişi (% 3,12) herhangi<br />

bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 50’si erkek, 70’i kadın olmak üzere toplam 120<br />

kişi (% 37,50) ilkokul, 35’i erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 65 kişi (% 20,31) ilköğretim<br />

okulu, 9’u erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 19 kişi (% 5,94) ortaokul veya dengi okulu,<br />

48’i erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 21,87) lise veya dengi okul, 17’si erkek,<br />

12’si kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 9,06) ise yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine<br />

sahiptir.<br />

YOL VE ULAŞIM<br />

Yeşilbelde Köyü, <strong>Marmaris</strong>’e 10, Muğla’ya 60 km uzaklıktadır. Köye ulaşım, Armutalan<br />

yerleşimi içinden ve Datça yolu üzerindeki katı atık düzenli depolama sahası yol ayrımından<br />

sağlanmaktadır. Köyün ayrıca Okluk Koyu ve Karaca Köyü yol bağlantıları da vardır.<br />

Yeşilbelde-<strong>Marmaris</strong> arasındaki ulaşım, yaz ve kış aylarında sabah saat 08.00’de<br />

Yeşilbelde’den, akşam da saat 17.00’de <strong>Marmaris</strong>’ten kalkan minibüslerle sağlanmaktadır.<br />

335


COĞRAFİ YAPI<br />

Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;<br />

Yeşilbelde Köyü’ne ait arazilerin, Aytepe (401 m)-Atalan Tepe-Nergiz Tepe-Kızılağaç Tepesi<br />

(342 m)-Berber Tepe-Sivri Tepe-Soğukbelen Tepesi-Akkaya-Yanık Tepe-Karataş Tepe (244 m)-<br />

Göktepe Sırtları-Gökbayır Tepe-Sekinebaşı Tepesi (299 m)-Karakuz Tepesi-Ezmer Tepe-<br />

Dumaninen Tepesi-Aytepe (401 m) hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal<br />

tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:<br />

BAŞLICA DAĞ VE TEPELER<br />

Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki<br />

listede gösterilmiştir:<br />

Yüksekliği bilinen tepeler<br />

1. Aytepe (401 m): Karaca Köyü ile Beldibi belde sınırları birleşimindedir.<br />

2. Madenbaşı Tepesi (384 m): Köy merkezinin doğusundadır.<br />

3. Kızılağaç Tepe (342 m): Armutalan yerleşiminin kuzeyindedir.<br />

4. Sekinebaşı Tepesi (299 m): Hisarönü, Karaca ve Yeşilbelde köyleri sınırlarının birleşim<br />

noktasındadır.<br />

5. Delibekir Tepesi (269 m): <strong>Marmaris</strong> arıtma tesisinin doğusundadır.<br />

6. Karataş Tepe (244 m): <strong>Marmaris</strong>-Datça yolu üzerinde ve Aspiren Mevkii yakınındadır.<br />

Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:<br />

1. Akçaalan Tepesi: Katı atık arıtma istasyonunun güneybatısındadır.<br />

2. Akkaya: Armutalan belde sınırındadır.<br />

3. Asaböğrü Tepesi: Eski adı Dereözü olan Yeşilbelde Köyü merkezindedir.<br />

4. Atalan Tepe: Armutalan belde sınırındadır.<br />

5. Bağlı Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün kuzeyindedir.<br />

6. Berber Tepe: Armutalan belde sınırındadır.<br />

7. Çaltıcık Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün güneybatısındadır.<br />

8. Delik Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün kuzeyindedir.<br />

336


9. Delikçam Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün kuzeybatısındadır.<br />

10. Dikili Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün kuzeyindedir.<br />

11. Dumaninen Tepesi: Karaca Köyü sınırındadır.<br />

12. Ezmer Tepe: Karaca Köyü sınırındadır.<br />

13. Gelintaşı Tepesi: Köy yerleşiminin doğusundadır.<br />

14. Gökbayır Tepe: Hisarönü Köyü sınırındadır.<br />

15. Göktepe Sırtları: Aspiren Mevkii’nin kuzeyindedir.<br />

16. Gelintaşı Tepesi: Köy merkezinin kuzeydoğusundadır.<br />

17. Harita Tepe: Köy yerleşiminin kuzeyindedir.<br />

18. Karadağ: Köy merkezinin kuzeydoğusundadır.<br />

19. Karakuz Tepesi: Karaca Köyü sınırındadır.<br />

20. Kocaçakır Tepe: Köy merkezinin kuzeydoğusundadır.<br />

21. Kocasivri Tepesi: Çöp arıtma tesisinin batısındadır.<br />

22. Musataşı Tepesi: Armutalan yerleşiminin batısındadır.<br />

23. Nergiz Tepe: Armutalan belde sınırındadır.<br />

24. Ören Tepe: Mezargediği Mahallesi’nin kuzeyindedir.<br />

25. Sivri Tepe: Armutalan belde sınırındadır.<br />

26. Soğukbelen Tepesi: Armutalan belde sınırındadır.<br />

27. Yanık Tepe: Armutalan yerleşiminin batısındadır.<br />

ÇAY VE DERELER<br />

1. Arkaçça Deresi: Çöp arıtma tesisinin güneyindedir.<br />

2. Bağlılı Dere: Karaca Köyü sınırına yakın Ovacık Mevkii’nden <strong>Marmaris</strong> Körfezi’ne<br />

doğru akmaktadır.<br />

3. Delibekir Deresi: 269 metre yüksekliğindeki Delibekir Tepesi’nin batı yönünden<br />

akmaktadır.<br />

4. Deştiren Dere: Yanık Tepe ile Nergis Tepe arasında küçük bir şelale oluşturarak<br />

Armutalan beldesine doğru akmakta ve <strong>Marmaris</strong> Körfezi’ne dökülmektedir.<br />

5. İncirli Dere: Mezargediği Mevkii’nin güneybatısındadır.<br />

6. Karadumantaş Deresi: Yeşilbelde Köyü güneyinden <strong>Marmaris</strong> yönüne doğru<br />

akmaktadır.<br />

337


7. Karaöküz Deresi: Hisarönü Köyü sınırına yakın akıp Aspiren Mevkii üzerinden<br />

Hisarönü Körfezi’ne dökülmektedir.<br />

8. Katırgedik Deresi: Yeşilbelde Köyü güneyinden <strong>Marmaris</strong> yönüne doğru akmaktadır.<br />

9. Kilimsilken Deresi: Kilimsilken Mevkii’nin yakınındadır.<br />

10. Kurt Deresi: Hisarönü Köyü sınırına yakın akıp Aspiren Mevkii üzerinden Hisarönü<br />

Körfezi’ne dökülmektedir.<br />

11. Yaylısu Deresi: Yeşilbelde Köyü güneyinde olup Armutalan yönüne doğru akmaktadır.<br />

12. Yüzonbölme Deresi: Yeşilbelde Köyü güneyinden <strong>Marmaris</strong> yönüne doğru<br />

PINARLAR<br />

akmaktadır.<br />

1. Aksıkaplık Pınarı: Kurt Deresi’nin doğu yönündedir.<br />

2. Yay Pınarı: Kurt Deresi’nin doğu yönündedir<br />

ÇEŞMELER<br />

1. Orman Çeşmesi: Yeşilbelde Köyü’nün güneyindedir.<br />

2. Ramazan Çeşme: Yeşilbelde Köyü’nün merkezindedir.<br />

TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER<br />

Kale kalıntısı: Köy mezarlığının yanındaki küçük tepeciğe (Asarböğrü Tepesi?)yaslanmış bir<br />

antik mezar, bu mezarın karşısında da antik bir kale kalıntısı bulunmaktadır.<br />

DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER<br />

Şelale: Deştiren (Bent) Deresi üzerindeki küçük şelalenin yüksekliği aşağı yukarı 2-3 metredir.<br />

Yeşilbelde Köyü, <strong>Marmaris</strong> Milli Parkı sınırları içinde bulunmaktadır.<br />

Yeşilbelde Köyü, MARTAB’a üye olan köyler arasında Gökova ve Datça-Bozburun Özel Çevre<br />

Koruma Bölgeleri içinde kalmayan (Adaköy dışında) tek kırsal yerleşimdir.<br />

338


Mariç-Belbir’e ait katı atık düzenli depolama sahası, Yeşilbelde Köyü sınırları içindedir.<br />

KAMUSAL HİZMETLER<br />

Ortalama 100 hanenin bulunduğu köyde kamu kuruluşu olarak 125 kişilik bir cami<br />

bulunmaktadır. Yeşilbelde Köyü’nün muhtarı, Hasan Gezer’dir.<br />

Eğitim: Köyde ilköğretim okulu bulunmadığı için öğrenciler taşımalı sistemle Armutalan’daki<br />

okullara gitmektedir.<br />

PTT: PTT şubesi bulunmamaktadır.<br />

Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.<br />

Sağlık Kuruluşu: Herhangi bir sağlık kuruluşu yoktur. Köy, 3 No.lu Armutalan Aile Sağlığı<br />

Merkezi’ne bağlı 13 No.lu Aile Hekimliği bölgesindedir ve beldede sağlık hizmeti verilen kişi<br />

sayısı 187’dir.<br />

KÖY ALTYAPISI<br />

Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Arıtma sistemi yoktur. İçme<br />

suyu şebekesi bulunmaktadır.<br />

KÖY EKONOMİSİ<br />

Köyün temel geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Tarım ürünü olarak daha çok sebze<br />

yetiştirilmekte, bunun yanında buğday, arpa, yulaf, nar, elma, çilek ve yer fıstığı üretimi<br />

yapılmaktadır. Diğer bir gelir kaynağı ise arıcılık-balcılıktır.<br />

339


Yazılı Kaynaklar<br />

1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle <strong>Marmaris</strong> 1923-1960,<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla<br />

2. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164<br />

3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul<br />

4. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)<br />

5. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.<br />

Baskı, TEB Yayınları.<br />

6. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan<br />

Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004<br />

7. Doğaner, S., Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,<br />

8. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji<br />

ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009<br />

9. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap<br />

Yayınevi, İstanbul<br />

10. Umar, B. (1993) Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413<br />

İnternet Kaynakları<br />

1. <strong>Marmaris</strong> Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr<br />

2. <strong>Marmaris</strong> Belediyesi - www.marmaris.bel.tr<br />

3. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> – www.martab.gov.tr<br />

4. Muğla İl Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr<br />

5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr<br />

6. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=39783&haritasi=ye%C5%9Filbelde<br />

7. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü,<br />

https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx<br />

8. Yeşilbelde Köyü - http://tr.wikipedia.org/wiki/Ye%C5%9Filbelde,_<strong>Marmaris</strong><br />

9. Yeşilbelde Köyü - http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php?koyid=309461<br />

340


10. <strong>Marmaris</strong> Müftülüğü –<br />

Haritalar<br />

http://marmarismuftulugu.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=<br />

78:yelbelde-koeyue-cam&catid=40:camilerimiz&Itemid=58<br />

01. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-b1 ve O 20-a3 paftalar)<br />

Özel Bilgiler<br />

1. <strong>Marmaris</strong> <strong>Turizm</strong> Altyapı <strong>Birliği</strong> (MARTAB) bilgileri.<br />

2. Yeşilbelde Köyü Muhtarlığı bilgileri.<br />

341

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!