27.05.2013 Views

288057518_21_Civan%20%C3%87elik%201

288057518_21_Civan%20%C3%87elik%201

288057518_21_Civan%20%C3%87elik%201

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SERBEST CUMHURİYET FIRKASI SAMSUN TEŞKİLATI VE 1930 BELEDİYE<br />

SEÇİMLERİNDE SAMSUN<br />

Merve Özman *<br />

Civan ÇELİK **<br />

Özet<br />

1923’te Cumhuriyetin İlanı’ndan sonra partilerin kurulması gerekiyordu. İlk parti de Atatürk tarafından<br />

kurulan Cumhuriyet Halk Fırkası oldu. Fakat bir parti ile Cumhuriyet rejimi olamayacağı için yeni<br />

partilerin kurulması gerekiyordu. Bu nedenle 1924-1930 yılları arasında birkaç, çok partili hayata geçiş<br />

denemesi yapıldıysa da başarısız oldu. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasının ardından<br />

Mustafa Kemal Paşa’nın girişimleri ile Ali Fethi Okyar’ın başkanlığında Serbest Cumhuriyet Fırkası<br />

kurulmuştur. Parti, 23 Temmuz - 12 Ağustos 1930 arasında teşkilatlanmasını tamamlamıştır. Önündeki<br />

süreçte eylül ayının başında belediye encümeni seçimleri vardır. Serbest Fırka bu seçimlere katılma<br />

kararı almıştır. 18 günlük bir partinin bu kararı alması da eşine az rastlanabilecek bir cesaret örneğidir.<br />

Bu seçimlerde ve yaşanan olaylar yeni bir partinin iktidarı nasıl tedirgin ettiğini ortaya koymuştu.<br />

İlk defa bir belediye seçimlerinde iktidar partisinin karşısında muhalif bir parti bulunacaktı. Bu halkı<br />

sevindirirken hükümeti (CHF) tedirgin etmiştir. Çünkü ilk defa bir rakiple yarışa girecektir. Böylesi bir<br />

duruma alışık değildir. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, köylünün sıkıntıda olduğu gibi konuların yeni parti<br />

tarafından dillendirilmesi CHF’yi tedirgin ediyordu. Bu seçimlerde önemli iki husustan; biri, kadınların<br />

ilk defa bu seçimlerde oy kullanmaya başlamasıdır. İkincisi, yeni yapılan Belediye Kanunu’nun ilk defa<br />

uygulanmasıdır. 1930 Eylül ayında başlayıp Ekimin 20’sinde bitecek olan bu seçimler sonuçları ve<br />

uygulamaları nedeniyle tartışmalar oluşturmuştur.<br />

Serbest Fırka’nın Samsun Şubesi 1930 Eylülünde kuruldu. Parti şubesinin başına eski subay, Erkân-ı<br />

Harp Miralaylığı’ndan emekli Albay Mustafa Şefik Avni Bey getirilmiştir. Şefik Avni Bey Aksi Sada<br />

gazetesi sahibidir. Ayrıca İsmet İnönü’nün sınıf arkadaşı ve Milli Mücadele yıllarında başarıları olan bir<br />

komutandır.<br />

Bu çalışmada, SCF Samsun teşkilatının yapısı ve 1930 seçimlerinde Samsun’da yaşananlar incelenmiştir.<br />

Bu çalışmayı önemli kılan etken bu seçimlerde SCF’nin kazandığı 2 ilden birisi Samsun’dur. Bu nedenle<br />

Samsun’da seçim öncesi ve sonrası yaşananlar incelenmiştir.<br />

Giriş<br />

Anahtar Kelimeler: Serbest Cumhuriyet Fırkası, 1930 Belediye Seçimleri, Samsun, Seçim.<br />

1- Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın Kuruluşu<br />

Çok partili hayatın ilk partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasının ardından, 1925<br />

yılında Paris’e büyükelçi olarak gönderilmiş olan Fethi Bey, Mustafa Kemal tarafından 1930 Temmuzunda<br />

geri çağırıldı. O ayın sonunda huzura çıktığında Mustafa Kemal kendisine şunları söylüyordu: “Meclis<br />

olmasına rağmen hariçten de böyle bakıyorlar. Halbuki ben Cumhuriyeti şahsi menfaatlerim için<br />

kurmadım; hepimiz faniyiz. Ben öldükten sonra arkamdaki müessese bir istidat müessesesidir. Ben ise<br />

* Sosyal Bilimler Lisesi, II. Sınıf Öğrencisi, merve61-16<strong>21</strong>@hotmail.com<br />

** Samsun Bilim ve Sanat MerkeziMüdür Yrd., civan2005@hotmail.com


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

tarihe böyle bir miras bırakarak geçmek istemiyorum. ...Mesele cumhuriyetin, şahısların hayatına bağlı<br />

kalmadan kökleşmesidir.” (Tabak,1993:183)<br />

Demokrasinin daha iyi uygulanması ve Cumhuriyet halk fırkasının denetlenmesi için bir muhalefet<br />

partisi gerekli hale gelmiştir. Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulmasının. nedenleri şunlardır:<br />

Ulusal Egemenliği daha iyi uygulayabilmek.<br />

Halkın her kesiminin görüşlerini mecliste yansıtabilmek<br />

Hükümeti destekleyerek daha sağlıklı çalışmasını sağlamak<br />

1929’da başlayan dünya ekonomik krizinin olumsuz etkilerini ortadan kaldırabilmek<br />

İsmet Paşa, 11 Ağustos 1930’da Cumhuriyet gazetesine verdiği demeçte yeni kurulacak parti ile ilgili<br />

şöyle söylüyordu: “Fethi Bey’in müstakil bir fırka teşkil etmesi, siyasi hayatımızda büyük bir tekamül<br />

safhasıdır.” Bütün bu süreçten sonra Fethi Bey, Mustafa Kemal’in kendisinden istediği görevi kabul<br />

etmiştir ve M. Kemal Paşa’ya desteklerini beklediklerini belirten bir mektup yollamıştır. Bu mektup<br />

gazetelerde yayınlanmıştır.(11 Ağustos 1930: Cumhuriyet Gazetesi) Mustafa Kemal Paşa bu mektuba<br />

cevap yazmış ve CHP ve SCF’ye aynı mesafede olacağını belirtmiştir. Ayrıca partinin daha da aktif çalışması<br />

için kız kardeşi Makbule Hanım ve bazı milletvekillerinin yeni partiye geçmesini sağladı.<br />

Böylece 12 Ağustos 1930’da “Serbest Cumhuriyet Fırkası” adıyla ikinci muhalif parti kurulmuştur.<br />

Kurulan SCF, özellikle kentsel alanlarda siyasallaşmış bir durum yaratmış ve CHF karşısındaki çeşitli halk<br />

muhalefetinin sığınağı durumuna gelmiştir. Modern Türkiye tarihinde ilk popüler ve özerk akımı harekete<br />

geçirdiği ileri sürülebilecek olan SCF, siyasette anti-otoriter olduğunu, ekonomi alanında ise liberal<br />

politikalar uygulayacağını ilan etmiştir(Karlı,1946:17)<br />

Fethi Bey’in vergileri düşüreceğiz vaadi, hükümeti çeşitli yerlerde vergileri toplayamaz duruma<br />

getirmişti. CHF, fırka müfettişlerine gönderdiği emirlerde bu konuda halka telkinlerde bulunulması<br />

tembihlenmişti. (BCA.CHP K.490.01/435.1804.2) Bu vaatler devrin gazetelerinde karikatür konusu<br />

olmuştur.<br />

28 Ağustos 1930 Cumhuriyet Gazetesi 12 Eylül 1930 Cumhuriyet Gazetesi<br />

Yeni parti yeni bir heyecan ve yankı uyandırmıştır. Fethi Bey’e ve partinin İstanbul Merkezi’ne sayısız<br />

tebrik telgrafı ve mektubu gelmiştir. Halk bir an önce kendi kasaba ve şehirlerinde partinin<br />

teşkilatlanmasını istemiştir. İçinde bulunulan ekonomik durum ve sıkıntılar halkı bu partiye mecbur<br />

bırakmış olmalıydı.<br />

Gelen bu telgraflar aşağı yukarı mealen hep birbirine benziyordu. Bunun için bunlardan bir tanesini<br />

örnek vermek gerekirse. Mesela bunlardan Sürmene’den 40-50 imza ile gelen iltihak telgrafında şu<br />

cümleler vardı: “Serbest Cumhuriyet Fırkası Reisi Fethi Beyfendi, vatanın ve milletin menfaat ve haklarını<br />

2


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

salim esaslarla temin edecek bir fırka vücuda getireceğinizi gazete sütunlarında derin bir alâka ile takip<br />

ettiğimiz gibi bu meyanda Gazi Hazretlerine yazdığınız mektup dahi yeni fırkanın gaye ve ana hatlarını<br />

sarih bir surette göstermek itibariyle alâka ve meclubiyetimizi bir kat arttırmıştır. Bu kıymetli<br />

teşebbüsünüzden dolayı zatıâlilerini tebrik ederken, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kasabamızda bir an<br />

evvel teşkilâtına sabırsızlıkla intizar etmekte olduğumuzu sonsuz hürmetlerimizle arz eyleriz<br />

efendim.”(Çanakçı,2008:33)<br />

Halkın teveccühü ve Tereakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nda yaşanan hadiseler hükümeti korkutmuş<br />

olmalı ki irtica endişesi nedeniyle tedbirler alınmaya çalışılmıştır. İçişleri Bakanlığı’ndan bütün valilere<br />

gönderilen şifreli emirde: Fırkaya girecek irtica unsurların gayet mahrem ve bitaraf bir tarzda şahsiyet ve<br />

hüviyetlerinin tespiti ile peyderpey işarını rica ederim.” denilmektedir. (BCA.CHP K.490.01/435.1804.2)<br />

Bazı belgelerde CHF’üyesi bazı kişilerinde SCF’ye geçtiği anlaşılmaktadır. Dönemin CHF katib-i Umumisi<br />

Erzincan Mebusu tarafından CHF fırka müfettişlerine gönderilen yazıda “Bazı mahallerde bize nispet iddia<br />

eden veya hakikaten mensup bulunanların rızalarıyla yeni fırkaya geçtikleri yazılmaktadır. En yüksek bir<br />

fikir ve iman timsali etrafında birleşmiş olan fırkamız teşkilatı mukabil içtihatlara hürmet ederse de bizden<br />

ayrılanların kimler olduğunu efkar-ı umumiyenin bilmesi lazımdır. Bu gibilerin ilan edilmek üzere derhal<br />

bildirilmesi ve mahalli matbuatlarda ilan edilmesi mercudur efendim…” denilmektedir. (BCA.CHP<br />

K.490.01/435.1804.2) Görüldüğü üzere CHF’den ayrılarak SCF’ye geçen kişilerin tespiti ve ilan edilmesi<br />

istenmektedir.<br />

Parti, 23 Temmuz-12 Ağustos 1930 arasında teşkilatlanmasını tamamlamıştır (Balkaya,2005:257)<br />

Önündeki süreçte eylül ayının başında belediye encümeni seçimleri vardır. Serbest Fırka bu seçimlere<br />

katılma kararı almıştır. 18 günlük bir partinin bu kararı alması da eşine az rastlanabilecek bir cesaret<br />

örneğidir. Bu seçimlerde aşağıda belirttiğimiz ve yaşanan olaylar yeni bir partinin iktidarı nasıl tedirgin<br />

ettiğini ve yaşama fırsatı bulamayacağını ortaya koymuştu. Seçim konusu bir sonraki başlıkta ayrıntılı<br />

olarak işlenecektir.<br />

Tek parti iktidarının başı Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, başlangıçta hükümet eleştirisiz ve sorumsuz<br />

bir durumda olduğu için, iktidar partisinin karşısında muhalif bir partinin varlığında yarar görmüştür.<br />

Ancak, ilk gününden itibaren bütün bu girişimini yapay kılan unsur, yaratılan muhalefetin giderek bir<br />

iktidar seçeneği olmasının gerçekten göze alınmamış olmasıdır. Mustafa Kemal’in bakış açısından, ülkenin<br />

yararlarıyla CHF’nin yararları özdeştir. Dolayısıyla SCF’nin yaratılması, rejim için olmaktan çok, parti için<br />

faydalı olacak diye düşünülmüştür. Bu sayede partinin eksik yanları açığa çıkarılacak, yeni politikalar<br />

üretilerek parti güçlendirilecektir. Fakat CHF içindeki bir takım çıkar grupları, özellikle sistemden beslenen<br />

bürokrat ve Anadolu eşrafından partililer bu tasarımın gerçekleşmesinden endişeye düşmüşler ve<br />

deneyimin sona erdirilmesinde etkili olmuşlardır. SCF’nin artan baskılar ve özellikle bizzat Mustafa Kemal<br />

ile karşı karşıya kalması parti yöneticilerini de endişeye düşürmüştür.(Karlı, 1946: 18)<br />

İsmet Pasa, Gazi’ye belediye seçimlerini örnek göstererek halkın SCF tarafına aktığını, yeni seçimler bir<br />

dereceli ve umumî olursa seçilecek mebusların çoğunluğunun Fethi Bey’in tarafında olacağını belirtmiş,<br />

ordu kumandanlarını ve müfettişleri harekete geçirmiştir. Bunlar Ankara’da toplanıp Gazi’nin huzuruna<br />

çıkmış; SCF hadisesinin ordu üzerinde fena tesir yapmış olduğunu, böyle giderse vaziyetin kötü olacağını<br />

söylemişlerdir. Halkın SCF’ye gösterdiği teveccüh gerçekten de CHF açısından ürkütücü olmuştu. Halk<br />

Fırkası’nın belediye seçimlerini kazanmasının polis ve jandarma zaferinden başka bir şey olmadığını Gazi<br />

herkesten iyi biliyordu. Bu yüzden Gazi, Fethi Bey’e daha önce gündeme gelen blok düşüncesinden<br />

vazgeçtiğini söyleyerek Serbest Fırka ile mücadele etmeye mecbur olduğunu bildirmiştir. Zaten Gazi’nin<br />

SCF’ye karsı olan sataşmalara ses çıkarmaması, bilhassa seçimlerde görülen haksızlıklara, kanunsuzluklara<br />

ses çıkarmaması, Gazi’nin niyetleri hakkında SCF bloğunda şüphe uyandırmaktaydı. (Cengiz,2008:33-34)<br />

SCF’nin kapanmasında son noktayı koyan olay, 15 Kasım 1930 tarihinde mecliste görüşülen meseledir.<br />

Gümüşhane mebusu Ali Fethi Bey’in belediye intihabına karıştırılan fesat ve yolsuzluklar hakkında dahiliye<br />

vekilinden açıklamada bulunmasına dair takriri görüşülmüş, Fethi Bey haklı olduğu davada haksız duruma<br />

düşürülmüştür. Dahası Gazi bu konuşmalarda sessiz kalmıştır. Balıkesir mebusu Hayrettin Bey’in seçimler<br />

sırasında Serbest Fırka mensubu kişilerin uğradığı haksızlıkların; “Yaşasın hürriyet ,yaşasın Serbest Fırka,<br />

3


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

kahrolsun hükümet.” Diye bağırıp, sokak sokak dolaşıp, “Kanun istiyoruz.” dedikleri iddiası üzerine<br />

Ağaoğlu; “Sefiller, perişanlar” diye bağırarak tepkisini göstermiştir. (TBMM ZC, Devre 3, Cilt 22, s.31)<br />

Bu konunun görüşülmesi gece saat 00.30’a kadar sürmüştür. Görüşmeler neticesinde dâhiliye vekili<br />

Şükrü Kaya Bey’e, yapılan güven oylamasında 231 kişi kabul,10 kişi de ret oyu vermiştir. Ret oyu verenler<br />

arasında Ağaoğlu da bulunmaktadır. Fethi Bey’in CHF ile yaptığı mücadelede Fethi Bey tarafında 13 mebus<br />

ve Gazi’nin hemşiresi Makbule Hanım; öteki tarafta 300 mebus, hükümet, İsmet Paşa gibi bir başvekil,<br />

devlet ve devletin sahip olduğu bütün kuvvetler vardı. 15 Kasım’daki görüşmeler sonunda SCF heyeti<br />

toplanmış, Fethi Bey bu vaziyette dağılmaktan başka çare olmadığını, herkesin serbest olduğunu yalnız<br />

başına muhalefete devam edemeyeceğini açıklamıştır. Parti heyeti de partinin feshine dair kararları tespit<br />

etmişlerdir. Ağaoğlu bu olay üzerine, yavaş ve ağır bir ses tonu ile; “Yazık oldu memlekete, milletin masum<br />

ümitlerine…” seklinde veciz bir ifade kullanmıştır. Alınan kararları Fethi Bey ve Nuri Bey, Gazi’ye takdim<br />

etmek üzere Çankaya’ya gönderilmiştir. Gazi metnin bazı yerlerini değiştirmiş ve Fethi Bey de bunu kabul<br />

etmiştir. Fırkanın kapatıldığı, 17 Kasım’da kamuoyuna duyurulmuştur. Gazi’ye göre, Fethi Bey kendisiyle<br />

karşı karşıya gelmek istemediği için partisini dağıtmıştır. Fethi Bey’e göre, CHF bir muhalefet partisinin<br />

varlığına katlanamamış ve iktidarını yitirme olasılığı belirince de partinin kapatılması için baskı yoluna<br />

sapmış ve olaylar çıkardığından SCF kapatılmak zorunda kalmıştır.<br />

Ağaoğlu SCF’nin kapatılması hususunda şunları söylemektedir: “…’SCF’nin kurulmasından sonra,<br />

memlekette anarşi baş göstermektedir’ gibi asılsız sözlerin yaygınlaşması üzerine SCF yöneticileri söyle bir<br />

sonuca varmışlar: ‘Bu hal böyle devam ederse memlekette anarşi çıkabilir. Zira hükümeti elinde tutanlar<br />

memlekette anarşi olacak kanaatini taşırlar ve bunu kafalarına yerleştirirler, böylece hakikaten anarşi<br />

çıkması için bir sebep kalmaz. O halde memleket için en sağlam yol çekilmektir. İşte çekildik! Fırkanın<br />

bütün teşkilatını bozduk ve her şey eski hale geldi…”(Karlı, 1946: 30)<br />

2- Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın Samsun Teşkilatı<br />

Serbest Fırka’nın Samsun Şubesi 1930 eylülünde kuruldu. Parti şubesinin başına eski subay, Erkân-ı<br />

Harp Miralaylığı’ndan emekli Mustafa Şefik Avni Bey getirilmiştir. Şefik Avni Bey Aksi Sada gazetesi<br />

sahibidir. ( Yarın, 22.09.1930.) Ayrıca eski Samsun mebusu Emin vb. gibi öteden beri muhalif olarak<br />

tanınan kimseler de partiye katıldılar. Şefik Avni, vilayet makamına usulen beyanname vererek fırkanın<br />

teşkil edildiğini haber vermiştir. Fırka merkez olmak üzere Samsun Palas Otelini kullanmıştır. Samsun şube<br />

teşkilatını şu kişiler oluşturmuştur;<br />

Reis: Şefik Avni Bey<br />

Katip: Avukat Bahri Bey<br />

Muhasip: Kulaksızzade Kenan Bey<br />

Azalar: Mirzazade Şevki Bey, Doktor Osman Senai Bey, Pir Mehmetzade Yunus Bahri Bey, Eczacı Reşit<br />

Can Bey, İslam Beyzade Faruk Bey, Kefelizade Muhittin Beydir (Samsun Gazetesi, 25 Eylül 1930) Ayrıca<br />

üyeler arasında Avni Musaoğlu, Hamit Erip Kember ve Fuat Gümbül de vardır. (BCA. CHP<br />

K.490.01.441.1826.1/105)<br />

Samsun SCF reisi Şefik Avni’nin özgeçmişini vermek yerinde<br />

olacaktır: (15. Tümen ve Karadeniz Mıntıkası Örfi İdare Komutanı,<br />

Milis Teşkilâtları Kurucusu, Gazeteci-Yazar, Belediye Başkanı): Hicrî<br />

1302/Milâdî 1886 senesi 23 Haziran tarihinde şehrimizde doğan Şefik<br />

Avni (Özüdoğru)’nin soyu, Samsun’u fetih eyleyen Türkler’e dayanır.<br />

Hüseyin Avni Bey’in oğludur. İlköğrenimini Samsun’da, Türk ve Fransız<br />

mekteplerinde yaptı. Daha sonra 14 Şubat 1901"de İstanbul’daki<br />

“Mühendishâne-i Berrî Hümâyun’a girdi ve buradan 1 Eylül 1903’te<br />

“İstihkâm Teğmeni” olarak mezûn oldu. Bir yıl sonra üsteğmenliğe<br />

terfi etti ve girdiği “Erkânı Harp Mektebi/Harp Akademisi’ni, 26 Eylül<br />

1906’da İsmet Paşa (İnönü) ile birlikte bitirdi ve 20 yaşında iken<br />

kurmay yüzbaşı oldu. 2 yıl sonra Almanya’ya tahsile, meslekî eğitim ve<br />

4


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

öğrenime gönderildi (1909-11). Balkan Harbi başlayınca da yurda döndü ve Erkân-ı Harp Mektebi’nde en<br />

önemli derslerin öğretmenliğine başladı. I. Cihân Harbi başlayınca da Erzurum Müstahkem Mevkii Erkân-ı<br />

Harp Reisliği’ne tâyin edildi; burada iken binbaşı oldu ve 31 nci ve 17 nci Tümenlere kumanda etti. Bunu<br />

müteakip 1917 yılında Galiçya 4. Kolordu Erkân-ı Harp de 46 ve 19. Tümen Komutanlıklarında bulundu.<br />

Mütarekede İstanbul’da ileri görüşlü bazı subaylarla görüşerek Anadolu’ya geçmeyi ve burada vatanı için<br />

mücadeleyi uygun gördü ve kendisini Samsun’daki 15. Tümen’e kumandan olarak tayin ettirdi. 1919<br />

yılında şehrimize gelerek Millî Mücadele’ye katılmış ve Ankara Hükümetine bağlılığını bildirdi. Bu görevde<br />

iken “Karadeniz Mıntıkası Örfi İdare/Sıkıyönetim Kumandanı” olarak vazifelendirildi. Bu görevde iken<br />

Pontusçu çetelere karşı kurduğu “Milis/Oymak Teşkilâtları” ile adını ülke çapında duyurdu. Samsun’un<br />

müdafaası ve Pontusçular’a karşı verdiği mücadelede emrindeki 175 subay ve 4508 erle birlikte önemli<br />

hizmetlerde bulundu. Ankara Hükümeti’ne katılması dolayısıyla İstanbul’daki Kürt Mustafa ve Saray<br />

Mahkemeleri tarafından gıyabında idama mahkûm edildi.<br />

1922’de, Ankara Hükümeti zafere ulaşırken, bağlı bulunduğu Amasya’daki Nurettin Paşa (Sakallı)<br />

komutasındaki Merkez Ordusu ile yaşadığı bir anlaşmazlık yüzünden emekliliğini istedi ve 1908 yılından<br />

beri ailesi tarafından neşredilen Aks-ı Sedâ Gazetesi’nin başına geçti. Samsun Belediye Reisi Nihat Bey’in,<br />

19<strong>21</strong>’de Emniyet Genel Müdürlüğü’ne atanması üzerine Samsun Belediye Reisliği’ne getirildi. 1925 yılına<br />

kadar kaldığı bu görevde, Şehir İçme ve Kullanma Suyu ile Elektrik temini ve Fener Bataklıklarının<br />

kurutulması ile İtfaiye Teşkilâtı’nın ıslahı konularında da örnek hizmetlerde bulundu. Belediye Reisliği’nden<br />

ayrıldıktan sonra 1930 yılında Samsun’da Serbest Fırka Şubesi’ni kurdu ve partisi henüz daha 18 günlük<br />

iken girdiği “Belediye Seçimleri’ni % 90 ekseriyetle kazandı. Türkiye’de Serbest Fırka tarafından kazanılan<br />

2-3 şehirden biri de Samsun oldu. Bu durum, o zamanki idarenin dikkatini çekti. Fakat SCF kısa sürede<br />

kapatıldı. Şefik Avni Bey, kendisini oldukça üzen bu gelişmeler üzerine 1946 yılına kadar siyasi hayattan<br />

çekildi ise de aynı yıl kurulan Demokrat Parti’nin ilk ocak teşkilâtını Samsun’da kurarak tekrar aktif<br />

politikaya döndü. Demokrat Parti, Şefik Avni Özüdoğru sayesinde Samsun’da büyük bir gelişme gösterdi ise<br />

de bu partinin yöneticileri ile de anlaşmazlığa düşünce bu partiden de istifa etti (1949) ve bir daha da faal<br />

siyasi hayata girmedi.Çok iyi Almanca, Fransızca ve İngilizce bilen Şefik Avni Özüdoğru, 3 Temmuz 1960<br />

tarihinde vefat etti. “Keşif” ve “Ağır Topçuların Eğitimi” isimli iki tane de yayınlanmış eseri bulunan bu<br />

mümtaz asker ve idareci hemşerimizin kabri, şehrimiz Asrî Mezarlığı’ndadır. Şehrimizde bulunan Piyade<br />

Alayı Esentepe Kışlası’na da onun adı verilmiş bulunmaktadır.(Kayıkçı,2008:140-145)(Gürses Gazetesi 28<br />

Mayıs-2 Haziran 2007:6-7.);Nevzat Onmuş Özel Arşivi, No:7)<br />

5


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

Serbest Cumhuriyet Fırkası Samsun Şube Binası (1930) . Samsun Palas Oteli Olabilir. Otelin şimdiki<br />

öğretmenevi ve Gazi Halk Kütüphanesi civarında olduğu söyleniyor.<br />

Bafra’da da Serbest Cumhuriyet Fırkası kaza ocağı teşekkül etmiştir. Reisliğine Cennetlikzade İbrahim<br />

Bey, azalığa Avukat Yusuf Kemal, Hafız Mustafa, Kundakçızade Hacı Süleyman, Hacı Bekirzade Saip, Yahya<br />

Mehmet, Diş doktoru Yekta Beyler seçilmişlerdir. (Çanakçı:88)<br />

3- 1930 Belediye Seçimleri<br />

İlk defa bir belediye seçimlerinde iktidar partisinin karşısında muhalif bir parti bulunacaktı. Bu halkı<br />

sevindirirken hükümeti (CHF) tedirgin etmiştir. Çünkü ilk defa bir rakiple yarışa girecektir. Böylesi bir<br />

duruma alışık değildir. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, köylünün sıkıntıda olduğu gibi konuların yeni parti<br />

tarafından dillendirilmesi CHF’yi tedirgin ediyordu.<br />

Bu seçimlerde önemli iki husustan; biri, kadınların ilk defa bu seçimlerde oy kullanmaya başlamasıdır.<br />

İkincisi, yeni yapılan Belediye Kanunu’nun ilk defa uygulanmasıdır. 1930 eylül ayında başlayıp ekimin<br />

20’snde bitecek olan bu seçimler sonuçları ve uygulamaları nedeniyle tartışmalar oluşturmuştur. En büyük<br />

tartışmalardan biri de SCF’nin adayları arasında Rum ve Ermenilere yer vermesi idi. Kurtuluş Savaşı’nda<br />

yaşanan hadiselerden sonra seçimlerde azınlıklara yer verilmesi, CHF tarafından çokça eleştirilmiştir. CHF<br />

seçim propagandalarında bunu hep ön plana çıkarmıştır.<br />

13 Ağustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde çıkan bir habere bakılırsa, Fethi Bey, partinin<br />

kurulduğu günlerde Türkiye’de yayımlanan Ermenice gazete muhabirleriyle bir görüşme yapmış ve “Son<br />

zamana kadar bazı yabancılar Türkiye’deki gayrimüslim anasırı kendi siyasi emellerinin tahakkukunu temin<br />

için tahrik ediyorlar, aldatıyorlardı. Artık bu gibi iğfale kapılmamak beklenebilir. Herkesin gayesi,<br />

cumhuriyeti yükseltmek olmalıdır. Türkiye’de bilatefrik (ayrım yapılmaksızın) cins ve mezhep, herkes<br />

kanunun bahsettiği hukuka maliktir.” demişti. Fethi Bey bu sözlerinin arkasında durdu ve listelerinde<br />

azınlık temsilcilerine yer verdi. SCF’nin 117 kişilik İstanbul listesinde altı Rum, dört Ermeni ve üç Yahudi<br />

vardı. İzmir’deki 77 adaydan dördü azınlıklardandı. Buna karşılık CHF listelerinde hiç azınlık aday yoktu.<br />

6


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

15 Eylül 1930 Cumhuriyet Gazetesi 4 Tesrinievvel 1930 Cumhuriyet Gazetesi<br />

SCF teşkilatlarından merkeze çekilen telgraflarda ve gönderilen mektuplardan seçimlerin pek çok ilde<br />

sorunlu geçtiği kanaati doğurmaktadır. Bunun nedenlerini şöyle sıralayabiliriz; öncelikle bu seçimler açık<br />

oy, gizli sayım şeklinde yapılmaktadır. Oy kullanımı ve oyların sayımı bu nedenle sorunlu geçmiştir.<br />

Sandıkların kaybolduğu vb. pek çok hadise yaşanmıştır. İkinci olarak, bu seçim 1 Eylül–20 Ekim 1930<br />

tarihleri arasında yapılmıştır. Seçimler bir günde bitmediği için de pek çok yerde ve çok çeşitli hadiseler<br />

çıkmıştır.<br />

İhsan Sabri BALKAYA’nın Ali Fethi OKYAR’ın torunu olan Ali Fethi Bey’den aldığı SCF’nin 400 belgelik<br />

arşivinden yararlanarak, seçimde pek çok ilde ortaya çıkan yolsuzluk iddialarını şu şekilde tasnif etmiştir.<br />

Mülki amirler ve milletvekillerin durumu (bütün memurların CHF’den yana tavır aldığı), güvenlik güçlerinin<br />

durumu (mülki baskı ile güvenlik güçlerinin baskı uyguladığı), sandık başında yaşananlar (sandıklarn<br />

çalınması, mükerrer oy vb.), SCF seçmenine yapılan baskılar(Bazı sabıkalılar tarafından halkın dövülüp<br />

yaralandığı kolluk kuvvetlerinin müdahale etmediği), memurların karşılaştığı güçlükler( mülki amirlerce<br />

işten el çektirilmesi vb.), kadınların oy kullanması(kadınlasın ilk kez oy kullanmaları ve çeşitli baskılara<br />

maruz kalmışlardır), SCF’nin azınlıkları aday göstermesi (azınlıkların baskılara maruz kalması)<br />

(Balkaya,2006:51-137)<br />

SCF’ye yakın gaztelerden biri olan Yarın Gazetesi’nde seçimlerle ilgili “Efendiler, bu son Belediye<br />

intihabatında İstanbul, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Kocaeli, Aydın, Bursa, Denizli, Muğlik,<br />

Isparta, Malatya, Trabzon, Bolu, Gaziantep, Kırşehir, Giresun, Rize, Niğde, Çankırı, Amasya, Samsun<br />

vilâyetlerinde ve bu Vilâyetlere mensup kaza ve nahiyelerde aynı mahiyetteki müdahaleler, kanunsuzluklar,<br />

fesatlar vukua gelmiştir” denilmektedir.( Yarın, 15.11.1930.)<br />

Seçim sonuçlarına ilişkin resmi açıklamalara göre toplam 502 seçim bölgesinden 31’inde SCF<br />

kazanmıştı. SCF’nin kazandığı yerler şunlardır: Armutlu (Bursa), Bademiye (İzmir), Biga (Çanakkale),<br />

Bozdoğan (Aydın), Buca (İzmir), Burgaz (İstanbul), Çine (Aydın), Dikili (İzmir), Germencik (Aydın), Gördes<br />

(Aydın), Karapınar (Aydın), Keşan (Tekirdağ), Kınık (İzmir), Lâdik (Samsun), Maltepe (İstanbul), Menemen<br />

(İzmir), Merzifon (Amasya), Pınarhisar (Kırklareli), Silifke (İçel), Söke (Aydın), Şereflihisar (İzmir), Şirince<br />

(İzmir), Umurlu (Aydın), Urla (İzmir), Üsküp (Kırklareli), Vize (Kırklareli) ve Yenipazar (Aydın).<br />

4- 1930 Belediye Seçimleri ve Samsun<br />

Seçimlerle ilgili olarak Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın önemli temsilcilerinden olan Ahmet Ağaoğlu<br />

hatıralarında, belediye seçimlerinde halkın kitleler halinde SCF’ye yöneldiğini, bu durumun İsmet Paşa’yı<br />

endişelendirdiğini ve tedbir aldıklarını belirtmiştir. Hatta İçişleri Bankı, Şükrü Kaya Bey’in vali, kaymakam<br />

ve nahiye müdürlerine seçimlerde CHF’nin kazanması için çalışmaları yoluna emirler gönderdiğini<br />

yazmıştır.( Ağaoğlu:47-48-Tunaya,1995:622-630). İki vali dinlemeyerek dürüstçe seçim ve oy sayımı<br />

yaptırmışlardır. Bunlar Silifke ve Samsun illerinin valileridir. Bu demokratik tavır sonucunda Silifke ilçe<br />

yapılarak cezalandırılmışlardır. Samsun’da ise sorumlular görevden alınmışlardır. (Sakal, 2008:10)<br />

CHP seçimlerde Serbest Fraka karşısında kaybetmemek için teşkilatlarına çok farklı içerikte emirler<br />

yollamıştır. Samsun’a yollanan emirlerden bir kaçını burada verebiliriz. Seçimde il milletvekillerinin de<br />

7


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

çalışmaları gerektiğini belirten emirler yollanmıştır. 04 Eylül 1930’da Samsun Milletvekili Dr. Asım Bey’e de<br />

böyle bir emir yollanmıştır. .( (BCA.CHP K.490.012.5.17/62-63) Samsun CHP müfettişine 3 Ekim 1930<br />

tarihinde gönderilen bir emirde seçimde şu şekilde hareket edilmesi tembih ediliyordu: (BCA.CHP<br />

K.490.012.5.17/40)<br />

- İhmal ile reye iştirak edilmeyen ihmalcileri ? tahrikle rey vermeye sevk etmeli.<br />

- Mebus arkadaşlar, Belediye namzetleri, fırka azası kamilen rey toplamaya çalışmalı<br />

- Propagandalara karşı faalane politika yapmalı<br />

- Milli iktisat halinde gayr-i Müslim yerli vatandaşların ve ecnebi sermayedarlarının meydan almaları<br />

ihtimalinden memleketin milli hüviyetinin müteessir olacağını herkese anlatmaya çalışmalı.<br />

- Gazi hazretlerinin fırkanın daimi ve ebedi reisi olduğunu ve kendilerinin bu yoldaki beyanatını herkese<br />

açık seçik anlatılmalıdır.<br />

- Kadınları lehimize oy vermek için suhulet ve teşvika mazhar etmeli ve mevzua çok ehemmiyet vermeli.<br />

- Gelmeyenlere ve gelemeyeceklere nakliye vesaiti temin etmeli. Hulasa intihabı kazanmak için eldeki<br />

vesait ve kuvvetlere ve hizmet ve yardıma amade olan şahsiyet ve teşekküllerin müsbet faaliyetlerini temin<br />

etmeli.<br />

Samsun’a da yollanan ilginç emirlerden biri de şu cümleler yer almaktadır: “Belediye intihabına<br />

tekaddüm eden günlerde ve bilhassa halkın hissiyatını tahrik etmek pek mühimdir. Mesela şöyle bir formül<br />

söylenebilir:<br />

Vatandaş: Büyük Gazi Diyor ki Cumhuriyet Halk Fırkası, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden doğdu. Ben<br />

fırkanın reisiyim. Başında Gazi olduğu halde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti vatanı ve seni düşman çizmesi<br />

altından kurtardı. O günleri iyi hatırla. Yalancı laflara kanma, aklını başına topla ve reyini Cumhuriyet Halk<br />

Fırkası’na ver.” (BCA.CHP K.490.012.5.17/45)<br />

Samsun valisi Kazım Paşa (İnanç) Samsun’da seçimlerin tarafsız ve sükûnetle geçmesi için gerekli<br />

tedbirleri almıştır. Kazım Paşa’nın bu davranışında ise Serbest Fırka’nın nasıl kuruluşunun nasıl<br />

gerçekleştiğine tanık olmasının payı olduğu söylenebilir. Çünkü, Mustafa Kemal, Fethi Bey’e eni bir parti,<br />

kurmasını ilk önerdiğinde yanında sadece Kazım (İnanç) Paşa bulunuyordu; Hatta Gazi bu konuda onun da<br />

görüşünü almıştı. Denilebilir ki şahit olduğu bu olaydan dolayı Kazım Paşa, Mustafa Kemal’in SCF<br />

konusunda samimi olduğuna inanmış ve CHF kanadından gelen çeşitli itirazlara rağmen, seçimlerde<br />

tarafsız davranmıştır. (Avşar, 1998:156) Fakat aşağıda anlatacağımız sebepten dolayı Samsun’da seçimler<br />

ilginç geçmiştir.<br />

İktidarın (CHF) adayı Doktor Faik Bey, zaten belediye başkanı idi. SCF’nin belediye başkanı adayı ise<br />

kereste tüccarı Ahmet Resai Bey’di. Nihayet seçim günü geldi çattı. Fakat o sırada beklenilmeyen bir şey<br />

oldu. Dr. Faik Bey, dürüst ve aydın görüşlü bir zattı. Samsun’da keyfi olarak uygulanan taksi tarifelerine bir<br />

çekidüzen getirmek amacıyla, araçlarda taksimetre kullanımını mecburi tutmuştur. Fakat bu şoförlerin<br />

işine gelmiyordu. Eski usul sürüp gitsin istiyorlardı. Dr. Faik Bey, tekrar seçilirse araçlarına taksimetre<br />

takılacak ve ölçülü para almak zorunda kalacaklardı. Ahmet Resai Bey seçilirse Allah Kerim’di. Bir yol<br />

bulunurdu. Bu nedenle şoförler işçi ve memurun yoğun olarak oturduğu kenar mahallelerden merkeze<br />

harıl harıl seçmen taşımaya başladılar. Gelenlerin de canları yanık olduğu için oylarını Serbest Fırka adayına<br />

veriyorlardı. Belediye binası jandarma ve polis kordonu altındaydı. Ama kuvvetler hiçbir müdahalede<br />

bulunmuyor, sadece düzenin bozulmamasına, kavga gürültü çıkmamasına önem veriyorlardı. Zamanın<br />

valisi Kazım Paşa buna itina gösteriyordu. Seçim bir günde bitmedi. Sabahın erken saatlerinde oy vermeye<br />

gelenler aç ve susuz olarak sıralarının gelmesini bekliyorlardı. Öğle yemeği saati çoktan geçmişti. İktidar<br />

yanlıları seçmenlerin sevgisini kazanıp, oy kazanabilmek için herkese pasta dağıtmaya başlamıştı. Civardaki<br />

pastanelerde kısa sürede tek pasta kalmadı. Bunu gören SCF, yöneticileri işi daha pratik yönden çözdüler.<br />

Halka emek dağıttılar ve bu daha makbule geçti. Şoförlerin giriştikleri eyleme karşı olarak iktidar yanlıları,<br />

kendi lüks özel araçlarını kenar mahallelere yollayarak halkı sandık başına taşımaya çalıştılar. Bu arabalara<br />

kimse rağbet etmedi. Üstelik arabaların benzin depolarına şeker atıldı. Kezzap döküldü. Arabalar işlemez<br />

hale getirildi. Seçimin bir günde bitmeyeceği anlaşılınca, oy sandığı muhafaza altına alınmıştır. Seçime<br />

8


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

ertesi gün devam edilmesi kararlaştırıldı. Fakat gergin hava bir türlü dağılmıyordu. Seçim sonuçladı ve<br />

kazanan SC adayı Ahmet Resai Bey’di. (Sarısakal:342) Samsun’da CHF’nin 416 oyuna karşılık SCF 3.312 oy<br />

kazanmıştı.(Yetkin, 1997: 70)<br />

Seçimin en sorunsuz ve müdahalesiz geçtiği Samsun’da da bazı olaylar yaşanmıştı. Akşam Gazetesinde<br />

15 Ekim 1930 günü haberinde seçimin sakin devam ettiği Samsun’da bazı olayların olduğu ve SCF’lilerin<br />

Belediye Binasının camlarını kırdığını bildirmiştir. (Akşam Gazetesi,15 Teşrinievvel 1930) Bu durumun<br />

nedeninin yukarıdaki hadiseler olduğu düşünülmektedir.<br />

Ahmet Resai Bey’in özgeçmişine kısaca göz atarsak;<br />

Boşnak zade Ahmet Resai Bey (20 Ekim 1930-8 Mart 1931) 20 Ekim 1930 tarihinde Serbest Cumhuriyet<br />

Fırkası adayı olarak Samsun Belediye Başkanlığı’na seçilmiştir. Osmanlı Döneminde 1910 yılında Samsun'da<br />

kurulan ilk futbol kulübü olan Tenvir-i Efkar'ın başkanlığını yapmıştır. Döneminde Samsun'da modern bir<br />

itfaiye örgütü kurulmuştur. 25 Nisan 1932 günü yaşamını yitirmiştir. (Gül:171-172)<br />

Seçim sırasındaki ilginç hadiselerden biri de bazı gazetelerde seçimlerin kazanıldığı illerle ilgili hiçbir<br />

sorun olmadığı fakat Samsun’da seçimlerin iyi gitmediği haberi idi. 14 Ekim 1930 tarihli Cumhuriyet<br />

Gazetesi’nde “Samsun İntihabatı Kötü Gidiyor” başlıklı haberde: Seçim sırasında SCF’lilerin taşkınlık yaptığı,<br />

seçim görevlilerine ve emniyet güçlerine saldırıda bulunulduğunu, tehditlerden korkan bazı belediye<br />

encümen üyelerinin istifa ettiği gibi çeşitli iddialar öne sürülüyordu.<br />

Seçimlerin bu tartışmalarla bitmesinin ardından 15 Kasım 1930’da mecliste seçimlerle ilgili görüşme<br />

açılmıştır. Önerge sahibi olarak ilk sözü Ali Fethi Bey almıştır. Ayrıntıları ile hangi illerde nasıl olaylar<br />

yaşandığını anlatmıştır. Bu uzun süren konuşması sırasında konuşması sık sık kesilmiş ve sataşmalar<br />

yaşanmıştır. Bunun üzerine iktidar partisi CHF’den 18 milletvekili çıkarak konuşma yapmıştır. Bunların<br />

içersinde Samsun milletvekili Ethem Bey’de vardır. Konuşmalarda seçimlerin sorunsuz geçtiği, SCF’nin<br />

iddia ettiği hadiselerin yaşanmadığı ileri sürülmüştür.(TBMM Z.C,3.Devre,cilt.22:16-23).<br />

Meclisteki karşılıklı tartışmalardan bir sonuç alınamamış muhalefet iktidarı kanunları çiğnemekle<br />

suçlarken, iktidar da muhalefeti irtica ile suçlamıştır. (Akbulut,2002:65) Sonuçta SCF, 502 belediyede<br />

seçimi kazandığı halde 32 tanesi onaylanmış, diğerleri İçişleri Bakanlığı’nın emri ile devlet partisine<br />

aktarılmıştır.(Zürcher,1998:261)<br />

5- Atatürk’ün Samsun Ziyareti ve Serbest Fırka<br />

Atatürk, son fırka tartışmalarının memlekette yarattığı tepkileri yakından görmek, aynı zamanda<br />

ölçüsüz çatışmalar yüzünden halk arasında belirmiş olan heyecanı yatıştırmak maksadıyla, İç Anadolu,<br />

Karadeniz Kıyıları, Güney ve Güney Batı Bölgelerini içeren uzun bir yurt gezisine daha çıkmıştı.<br />

Demokrasiyi Türk halkına tanıtmak ve benimsetmek amacını güden bu gezi kapsamında, 17 Kasım 1930 da<br />

Ankara’dan hareket etti.<br />

Gazinin Samsun’a yaptığı son üç seyahatin Samsun-Havza-Amasya güzergahının aksine bu defa<br />

Ankara’dan hareketle, Kayseri, Tokat, Amasya üzerinden geliyordu. Amasya’dan, özel bir trenle Samsun’a<br />

gelmeye hazırlanan Büyük Gazi’yi Samsun Valisi Kazım Paşa Amasya’da karşıladı. Özel tren, 22 Kasım 1930<br />

Cumartesi günü saat 17:00 de Samsuna gitmek üzere Amasya’dan hareket etti.<br />

Samsun istasyonuna saat <strong>21</strong>:00 de gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, istasyonda bekleyen halkın<br />

coşkun alkışlarıyla karşılandı. Kalabalığı selamlayarak resmi karşılama törenine geçildi. Tören sonrası<br />

istasyondan otomobile binerek tekrar Mıntıka Palası’na geldi. İlk karargahına! Halk Mıntıka Palas’ın önüne<br />

yığıldı. Sokakları dolduran bu coşkun halka hitap etmek üzere gecenin o vakti Mıntıka Palas’ın balkonunda<br />

görüldü Ulu Önder. O dakikalarda halk, adeta çılgına dönmüş, sevinç gösterileri an be an artmıştı. Atatürk<br />

içeri girdi ama halkın coşkusu dinmiyordu. Kendileri tekrar balkona çıkarak teşekkürlerini ve dağılmalarını<br />

rica etti. Halkı aynı coşku ve heyecanla selamlayarak içeri girdi. Ertesi gün yani 23 Kasım 1930 Pazar günü,<br />

önce belediyeyi ziyaret etti. Ancak belediye başkanı yerinde yoktu. Atatürk, Belediye Başkanı Boşnakzade<br />

Ahmet Resai Bey’in huzuruna çağırılmasını emreder. Belediye başkanı derhal gelir ve konuşmalarında söz<br />

Serbest Fırka’dan açılır. Gazi, bu fırkanın kendisinden beklenen işleri göremeyeceği, memlekette gericiliğin<br />

ve inkılâp dışı akımların bundan yararlanacağı düşüncesiyle Serbest Fırkanın kapatıldığını anlatır. Sonunda<br />

belediye başkanına dönerek;<br />

9


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

“Şimdi başkan bey, siz de artık kapatılmış olan partinin Belediye Başkanı olarak görevinizi sürdürmek<br />

istemezsiniz, değil mi? İstifa ediniz.”<br />

Şeklinde çağrıda bulunur. Ama belediye başkanının yanıtı ilginçtir:<br />

“Paşam, ben Serbest Fırka’yı temsil etmiyorum. Bu seçim halkın bana karşı bir güveni şeklinde ortaya<br />

çıkmıştır. Eğer bu görevden istifa edersem, halkın gösterdiği yakınlığa ve güvene karşı gelmiş olurum.”<br />

Belediye başkanının bu sözlerine Atatürk sakin ve nazik bir ses tonuyla cevap verir.<br />

Düşündüğünüz doğru, dilediğiniz gibi olsun.”<br />

Görüşmeden sonra Atatürk, Cumhuriyet Halk Fırkası Samsun teşkilatı üyelerini kabul ederek bir<br />

müddet görüştü. Ardından, Samsun’da bulunan Trabzon mebusu Hasan, Rize Mebusu Fuat Beyler’le<br />

birlikte Vali Kazım Paşa’yı kabul ederek memleket meseleleri hakkında uzun uzadıya görüşmeler yaptı.<br />

(Topçu,2005:189-191)<br />

Atatürk bu görüşmeleri sırasında kapatılan SCF üyelerinin CHP'ye geçebileceklerini belirtmiştir. Bu<br />

nedenle üyelerden kuyumcu / zahire tüccarı olan Avni Musaoğlu, Avukat, Hamit Erip Kember ve balık ve<br />

dalyan mültezimi Fuat Gümbül CHP’ye geçmiştir. Avni Musaoğlu, süresi biten Belediye Meclisi’nde CHP<br />

namzedi olarak üye bulunmuştur. Hamit Erip Kember CHP İl İdare Kurulu üyeliğinde ve halkevi<br />

başkanlığında bulunmuştur. Fuat Gümbül ise Çarşı Bucağı İl İdare Kurulu üyeliği yapıştır. (BCA.CHP<br />

K.490.01.441.1826.1/105)<br />

Kaynakça<br />

I. Arşivler<br />

A- Basbakanlık Cumhuriyet Arşivi<br />

B.C.A. CHP. Katalogu, 490,01-441,1826,1<br />

B.C.A. CHP. Katalogu.490.012.5.17/40<br />

B.C.A. CHP. Katalogu, 490.01/435.1804.2<br />

B.C.A. CHP. Katalogu, 030.10.00.00.82.336.29<br />

B-Tbmm Arşivi<br />

TBMM ZC, Devre 3, Cilt 22, İçtima 4, Nikat 5, Celse 2, 15.11.1930, s.31<br />

C-Nevzat Onmuş Özel Arşivi<br />

Şefik Avni Özüdoğru’nun mektup ve belgeleri<br />

II- Süreli Yayınlar<br />

A-Gazeteler<br />

Cumhuriyet Gazetesi<br />

Gürses Gazetesi<br />

Yarın Gazetesi<br />

III- Arastırma İnceleme Eserler<br />

AVŞAR, A, (1998), Serbest Cumhuriyet Fırkası, Kitapevi Yay,.<br />

BALKAYA, İ.S, (2006), Serbest Cumhuriyet Fırkası Arşiv Belgelerine Göre 1930 Belediye Seçimleri, Erzurum, Güneş<br />

Vakfı Yay..<br />

BALKAYA, İ. S, (2005) Ali Fethi Okyar, Ankara, TTK Yay.<br />

GÜL, Kemal Vehbi, Samsun Belediyesi.<br />

KAYIKÇI, A. (2008) Samsun’un Manevi Mimarları, Samsun, Gürses Gazetesi Yay.<br />

SAKAL, F, (2008),Çok Partili Döneme Geçişte Tek Partinin Muhalefet Anlayışı, Samsun, Etüt Yayınlar.<br />

SARISAKAL, Baki, Samsun Belediye Tarihi.<br />

TOPÇU, Ö. (2005), Atatürk ve Samsun, Samsun, Erol Ofset.<br />

YETKİN, Ç. (1997), Atatürk’ün Başarısız Demokrasi Devrimi: Serbest Cumhuriyet Fırkası, İstanbul, Toplumsal Dönüşüm<br />

Yayıncılık,<br />

10


SAMSUN SEMPOZYUMU 2011<br />

YÜCEL, M. S.(1997), Demokrat Parti Kongreleri, Ankara, Emek Matbaası.<br />

ZÜRCHER, E,J, (1999), Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, İstanbul, İletişim Yay.<br />

IV- Tezler<br />

CENGİZ, Y.(2008), Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Kapanışı Sonrasında Mutedil-Muhalif Bir Kimlik Olarak Ahmet<br />

Ağaoğlu ve Basındaki Sesi:Akın,Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya.<br />

ÇANAKÇI, H, (2008),Serbest Cumhuriyet Fırkasının Yarın Gazetesine Yansıması, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi,<br />

İstanbul.<br />

KARLI, İ, (2009), 1946-2007 Türk Basınında Milletvekili Genel Seçimleri, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul.<br />

11

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!