19.07.2013 Views

tezimin ilk sayfası numarasız - Çukurova Üniversitesi

tezimin ilk sayfası numarasız - Çukurova Üniversitesi

tezimin ilk sayfası numarasız - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T.C.<br />

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ<br />

İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI<br />

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ALAN VE ALMAYAN ÖĞRENCİLERİN<br />

İLKOKUMA YAZMAYA GEÇİŞ SÜRECİNİN, ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ<br />

GÖRÜŞLERİ DOĞRULTUSUNDA DEĞERLENDİRİLMESİ<br />

( NİTEL BİR ARAŞTIRMA)<br />

Dilek PEHLİVAN<br />

YÜKSEK LİSANS TEZİ<br />

ADANA/ 2006


T.C.<br />

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ<br />

İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI<br />

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ALAN VE ALMAYAN ÖĞRENCİLERİN İLKOKUMA<br />

YAZMAYA GEÇİŞ SÜRECİNİN, ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ<br />

DOĞRULTUSUNDA DEĞERLENDİRİLMESİ<br />

( NİTEL BİR ARAŞTIRMA)<br />

Dilek PEHLİVAN<br />

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Zekiye ÇAĞIMLAR<br />

YÜKSEK LİSANS TEZİ<br />

ADANA/ 2006


<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne,<br />

Bu çalışma jürimiz tarafından İlköğretim Anabilim Dalı’ nda YÜKSEK LİSANS<br />

TEZİ olarak kabul edilmiştir.<br />

Başkan: Yrd. Doç. Dr. Zekiye ÇAĞIMLAR<br />

( Danışman)<br />

Üye: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DOĞANAY<br />

Üye: Yrd. Doç. Dr. Faruk YILDIRIM<br />

ONAY<br />

Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım.<br />

…./…./ 2006<br />

Prof. Dr. Nihat KÜÇÜKSAVAŞ<br />

Enstitü Müdürü<br />

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge,<br />

şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat<br />

Eserleri Kanunu’ ndaki hükümlere tabidir.


ÖZET<br />

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ALAN VE ALMAYAN ÖĞRENCİLERİN<br />

İLKOKUMA YAZMAYA GEÇİŞ SÜRECİNİN, ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ<br />

GÖRÜŞLERİ DOĞRULTUSUNDA DEĞERLENDİRİLMESİ<br />

( NİTEL BİR ARAŞTIRMA)<br />

Dilek PEHLİVAN<br />

Yüksek Lisans Tezi, İlköğretim Anabilim Dalı<br />

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Zekiye ÇAĞIMLAR<br />

Ekim 2006, 75 Sayfa<br />

Bu araştırma, okul öncesi eğitim alan ve almayan <strong>ilk</strong>öğretim birinci sınıf<br />

öğrencilerinin, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecini, öğretmen ve öğrenci görüşleri<br />

doğrultusunda değerlendirmek amacıyla yapılmış nitel bir çalışmadır. Araştırmada,<br />

öğrencilerin okul öncesi eğitim alma durumlarının, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecine<br />

olan etkisi, öğretmen ve öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmeye çalışılmıştır.<br />

Araştırma, 2005-2006 eğitim-öğretim yılında, Adana il sınırları içinde yer alan<br />

farklı sosyo-ekonomik düzeydeki 6 <strong>ilk</strong>öğretim okulunda yapılmıştır.<br />

Araştırmanın çalışma grubu, farklı sosyo-ekonomik düzeydeki 6 <strong>ilk</strong>öğretim<br />

okulundaki 60 tane birinci sınıf öğrencisi ile 15 öğretmenden oluşmaktadır. İlköğretim<br />

birinci sınıftaki 60 öğrenci ile birinci sınıfı okutan 15 öğretmenin görüşleri alınmıştır.<br />

Okul öncesi eğitim almış olmanın, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecini nasıl<br />

etkilediğini betimleyecek şekilde sorular içeren görüşme formları hazırlanmıştır. Bu<br />

formlar, uzman görüşlerine başvurularak, araştırmacı tarafından yarı yapılandırılmış<br />

olarak düzenlenmiştir.<br />

I


Verilerin çözümlenmesinde, kişisel bilgi formlarından elde edilen nicel verilerin<br />

çözümlenmesinde, sayı ve yüzde hesapları kullanılmıştır. Nitel veriler için de betimsel<br />

analiz yapılmıştır.<br />

Ulaşılan bulgular aşağıda özetlenmiştir.<br />

1. Anne babaların eğitim düzeyi arttıkça, öğrencinin okul öncesi eğitim kurumuna<br />

gitme oranı artmaktadır.<br />

2. Araştırmaya dahil olan öğrencilerin ailelerinin aylık geliri arttıkça, okul öncesi<br />

eğitim kurumuna giden öğrenci sayısı da artmaktadır.<br />

3. Okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrencilerin büyük çoğunluğu bitişik eğik<br />

yazıyı güçlük çekmeden yazabilmektedir.<br />

4. Okul öncesi eğitim alan öğrenciler, okul öncesi eğitim almayan öğrencilere göre<br />

okula daha donanımlı gelmektedir.<br />

5. Okul öncesi eğitim kurumları, çocukları, okula ve okul kurallarına<br />

hazırlamaktadır.<br />

Anahtar Kelimeler : İlkokuma Yazma Öğretimi, Okul Öncesi Eğitim<br />

II


ABSTRACT<br />

EVALUATION OF TRANSITION PERIOD OF FIRST GRADE READING<br />

AND WRITING OF STUDENTS WHO ATTEND PRE-SCHOOL AND THE<br />

ONES WHO DON’T ATTEND IN THE LIGHT OF VIEW OF TEACHERS AND<br />

STUDENTS<br />

( A QUALITATIVE RESEARCH )<br />

Dilek PEHLİVAN<br />

Master Thesis, Department of Elementary Education<br />

Supervisor: Asst. Prof. Dr. Zekiye ÇAĞIMLAR<br />

October 2006, 75 pages<br />

This is a qualitative study which has been done with the aim of evaluating the<br />

transition period of first grade reading and writing of students who attend pre- school<br />

and the ones who don’t attend in the light of view of teachers and students. At the<br />

research, it has been attempted to evaluate the effect of the situation of students’<br />

attending pre- school on transition period of first grade reading and writing according<br />

to views of teacher and student.<br />

The research has been done in 6 primary schools with different socio economic<br />

levels which take place in Adana province borders in 2005- 2006 education and<br />

instruction year.<br />

The study of group is consisted of 60 first grade students and 15 teachers in<br />

primary schools at different socio economic levels. The views of 60 students at first<br />

grade and 15 teachers who teach at first grade are applied.<br />

The interview forms which contain questions in the form that they will describe<br />

how having attended to pre- school affects the transition period of first grade and<br />

writing have been prepared. Applying to expert view, these forms have been arrenged as<br />

half structured by the researcher.<br />

III


In analyzing the data, in analyzing the quantitative data which gained from the<br />

personal information forms, number and percentage calculations have been used. And<br />

for the qualitative data which were obtained from interviews qualitative descriptive<br />

analysis has been done.<br />

The reached findings have been listed below.<br />

1. As the education level of the parents increases, the rate of the students’ attending to<br />

pre- school education institution increases.<br />

2. As the monthly income of the students’ families who participated to the research<br />

increases, the number of the students who attend to pre- school education institution<br />

increases as well.<br />

3. Most of the students who receive pre- school education and who don’t receive, can<br />

write adjacent and slant writing without having difficulty.<br />

4. Students who have taken pre-school education come to school more learned than the<br />

ones who haven’t taken pre-school education.<br />

5. Pre-school education institutions prepare the students to school and school<br />

regulations.<br />

Key Words : Education of first grade reading and writing, Pre- school education<br />

IV


ÖNSÖZ<br />

Bu araştırma, <strong>ilk</strong>öğretim birinci sınıf öğrencilerinin, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

sürecini, okul öncesi eğitim alma durumları bakımından birinci sınıf öğretmen ve<br />

öğrencilerinin görüşleri doğrultusunda değerlendirmek amacıyla yapılmış nitel bir<br />

çalışmadır.<br />

Araştırma altı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, giriş ve problem<br />

durumu, ikinci bölümde, kuramsal açıklamalar ve araştırmayla ilgisi olduğu düşünülen<br />

araştırmalar üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde, araştırmanın yöntemi, çalışma<br />

grubu, veri toplama araçları ve verilerin çözümlenmesi, dördüncü bölümde,<br />

görüşmelerle elde edilen bulgular, beşinci bölümde bu bulgularla ilgili tartışma ve<br />

yorum, altıncı bölümde ise sonuç ve öneriler yer almaktadır.<br />

Bu çalışmanın planlanması, uygulanması ve raporlaştırılması aşamalarında pek<br />

çok insanın emeği geçmiştir. Çalışmanın planlanması, uygulanması ve raporlaştırılması<br />

aşamalarını değerli katkılarıyla yürüttüğüm danışmanım, sayın Yard. Doç. Dr. Zekiye<br />

ÇAĞIMLAR’a , veri toplama araçlarının hazırlanması ve yorumlanmasında<br />

yardımlarını esirgemeyen sayın Yard. Doç. Dr. Ahmet DOĞANAY’ a ve yol gösterici<br />

eleştirileriyle bu çalışmaya önemli katkıları bulunan sayın Yard. Doç. Dr. Filiz<br />

YURTAL’ a, sayın Yard. Doç. Dr. Mahinur COŞKUN’a, Yard. Doç. Dr. Oğuz<br />

KUTLU’ ya, çalışmamın her aşamasında, dostluklarıyla bana güç veren Mithatpaşa<br />

İlköğretim Okulundaki çalışma arkadaşlarıma ( özellikle Derya’ ya ) ve okul müdürüm<br />

Cumali Sakatoğlu’ na, değişen İlköğretim programını zaman kaybetmeden görmeme<br />

olanak sağlayan İlköğretim Müfettişi Sayın Hasan Hüseyin Kara’ ya ve araştırmaya<br />

katkısı olup da burada adını yazamadığım tüm güzel insanlara minnettarım.<br />

Araştırmanın yürütüldüğü <strong>ilk</strong>öğretim okullarında çalışan, her türlü sabrı ve<br />

kolaylığı gösteren tüm yönetici ve öğretmenlere, özellikle de Kanuni İlköğretim Okulu<br />

ve Fazilet Kibritoğlu İlköğretim Okulu çalışanlarına ve dünya tatlısı öğrencilerine<br />

teşekkür ederim.<br />

Yüksek Lisans öğrenimim sırasında kendilerini çok ihmal etmek zorunda<br />

kaldığım eşim Mehmet’e ve biricik kızım Doğa’ya çok teşekkür ederim.<br />

V


Yüksek lisans öğrenimim sırasında yine kendilerini çok ihmal etmek zorunda<br />

kaldığım kardeşlerim Mehmet’ e ve Doğan’a teşekkür ederim. Ve bu günlere gelmemi<br />

sağlayan sevgili aileme minnettarım. En büyük arzusu çocuklarının başarılı olduğunu<br />

görmek olan sevgili annemin ve babamın, bu arzusunu az da olsa yerine getirebilmiş<br />

olmanın mutluluğuyla, önlerinde saygıyla eğiliyorum.<br />

Ekim, 2006 Dilek PEHLİVAN<br />

Not: Bu araştırma Ç.Ü. Araştırma Fonu Saymanlığı tarafından desteklenmiştir.<br />

( EF. 2004 YL.14 )<br />

VI


İÇİNDEKİLER<br />

VII<br />

Sayfa No<br />

ÖZET................................................................................................................................I<br />

ABSTRACT...................................................................................................................III<br />

ÖNSÖZ............................................................................................................................V<br />

ŞEKİLLER LİSTESİ……………………………………………………………………X<br />

TABLOLAR LİSTESİ....................................................................................................XI<br />

BÖLÜM I<br />

GİRİŞ…………….......................................................................................................... 1<br />

1.1.İlköğretimin Birinci Sınıf Öğrencisinin Gelişim Özellikleri......................................2<br />

1.2.İlkokuma Yazma Öğretimi ………………………..……..…………………….........4<br />

1.3.Okul Öncesi Eğitimin Tarihi………………………………………………………..8<br />

1.4.Problem Durumu.........................................................................................................9<br />

1.5.Araştırmanın Amacı..................................................................................................12<br />

1.6.Araştırmanın Önemi ve Gerekçesi............................................................................12<br />

1.7.Sayıltılar....................................................................................................................13<br />

1.8.Sınırlılıklar................................................................................................................13<br />

1.9.Tanımlar....................................................................................................................14<br />

1.10.Kısaltmalar..............................................................................................................15<br />

BÖLÜM II<br />

KURAMSAL AÇIKLAMALAR VE İLGİLİ<br />

ARAŞTIRMALAR…………………………………………………………………....16<br />

2.1.Kuramsal Açıklamalar...............................................................................................16<br />

2.1.1.Oluşturmacılık Kuramı.....................................................................................16<br />

2.1.2.Çoklu Zeka Kuramı..........................................................................................17<br />

2.1.2.1. Kuramda Bahsedilen Zeka Türleri……………………………....…...18<br />

2.1.3.Bilişsel Gelişim Kuramı...................................................................................19


VIII<br />

2.1.4.Farklılaştırılmış Öğretim……………..............................................................20<br />

2.2.İlgili Araştırmalar......................................................................................................20<br />

2.2.1.Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar.....................................................................20<br />

2.2.2.Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar...................................................................22<br />

BÖLÜM III<br />

YÖNTEM.......................................................................................................................24<br />

3.1.Araştırmanın Modeli.................................................................................................24<br />

3.2.Çalışma Grubu...........................................................................................................25<br />

3.2.1.Okullar ve Sınıflar...........................................................................................25<br />

3.3 .Veri Toplama Araçları..............................................................................................28<br />

3.4. Verilerin Toplanması................................................................................................29<br />

3.5. Verilerin Çözümlenmesi………………………………………………………...…30<br />

BÖLÜM IV<br />

BULGULAR..................................................................................................................31<br />

4.1.Öğrencilerle İlgili Bulgular.......................................................................................31<br />

4.2.Öğrencilerin Velileri İle İlgili Bulgular....................................................................33<br />

4.3.Okul Öncesi Eğitimi Alan ve Almayan Birinci Sınıf Öğrencilerinin<br />

İlkokuma Yazmaya Geçiş Süreci ile İlgili Bulgular.................................................38<br />

4.4. Birinci Sınıfı Okutan Öğretmenlerin, Okul Öncesi Eğitimi Alan ve<br />

Almayan Öğrencilerinin, İlkokuma Yazmaya Geçiş Sürecine<br />

İlişkin Bulgular…………………………………………………………………43<br />

BÖLÜM V<br />

TARTIŞMA VE YORUM............................................................................................48<br />

5.1.Öğrenciler ile İlgili Bulgulara İlişkin Yorumlar......................................................48<br />

5.2. Öğrencilerin Velileri İle İlgili Bulgulara İlişkin Yorumlar.....................................49<br />

5.3. Okul Öncesi Eğitimi Alan ve Almayan Birinci Sınıf


Öğrencilerinin İlkokuma Yazmaya Geçiş Süreci ile İlgili Bulgulara<br />

İlişkin Yorumlar.....................................................................................................50<br />

5.4. Birinci Sınıfı Okutan Öğretmenlerin, Okul Öncesi Eğitimi Alan ve<br />

Almayan Öğrencilerinin, İlkokuma Yazmaya Geçiş Sürecine<br />

Ait Bulgulara İlişkin Yorumlar…………………………………………………...53<br />

BÖLÜM VI<br />

SONUÇ VE ÖNERİLER………………......................................................................58<br />

6.1.Sonuçlar …………..……..........................................................................................58<br />

6.1.1.Öğrenci ve Velileri İle İlgili Sonuçlar……….................................................58<br />

6.1.2. Öğrencilerin İlkokuma Yazmaya Geçiş Süreci ile İlgili Görüşlerine<br />

İlişkin Sonuçlar……………………………………………………………...59<br />

6.1.3.Öğretmen Görüşlerine İlişkin Sonuçlar………...…….……………….……...59<br />

6.2. Öneriler.....................................................................................................................60<br />

6.2.1.Uygulamaya Yönelik Öneriler….....................................................................60<br />

6.2.2.İlerde Yapılacak Araştırmalara İlişkin Öneriler..............................................61<br />

KAYNAKÇA.................................................................................................................62<br />

EKLER …………..........................................................................................................67<br />

ÖZGEÇMİŞ...................………………………………………………………………75<br />

IX


No<br />

ŞEKİLLER LİSTESİ<br />

X<br />

Sayfa<br />

Şekil 1. İletişim Döngüsü..................................................................................................2<br />

Şekil 2. İlkokuma Yazma ve İlişkiler................................................................................7


TABLOLAR LİSTESİ<br />

XI<br />

Sayfa No<br />

Tablo 1. Gelişim Özellikleri..............................................................................................3<br />

Tablo 2. Araştırmanın Yapıldığı Okullardaki Öğrenci Dağılımı………………..…….26<br />

Tablo 3. Araştırmaya Katılan Öğretmenlerin Okullara Göre<br />

Dağılımı ve Öğrenci Sayıları……………………………………...….............27<br />

Tablo 4. Görüşmelerin Yapıldığı Okullardaki Öğrencilerin Sınıf Mevcutları ile<br />

Okul Öncesi Eğitim Alma Durumlarına Göre Dağılımı……………………...31<br />

Tablo 5. Araştırmaya Konu Olan Öğrencilerin Cinsiyetlerinin, OÖEK’ na<br />

Gitme Durumuna Göre Dağılımı……………………………………..............33<br />

Tablo 6. OÖE Alan ve Almayan Öğrencilerin Babalarının Eğitim Düzeylerine<br />

Göre Dağılımı……………………………………………………….………...34<br />

Tablo 7. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Annelerinin Eğitim Düzeylerine<br />

Göre Dağılımı………………………………………………………………....35<br />

Tablo 8. Araştırma Kapsamına Giren Öğrencilerin Babalarının Meslek Durumuna<br />

Göre Dağılımları………………………………………....................................36<br />

Tablo 9. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Annelerinin Meslek Durumlarına<br />

Göre Dağılımları…………………………………………………………..…..36<br />

Tablo 10. Ailelerin Aylık Gelirlerinin, Çocuklarına OÖE Aldırma Durumlarına<br />

Göre Dağılımı………………………………………………………..…..….37<br />

Tablo 11. Araştırmaya Katılan Öğrenciler İlkokuma Yazma Sürecinde<br />

Nelerden Etkilenmektedir……………..……………………………………..38<br />

Tablo 12. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin İlkokuma Yazma Sürecindeki<br />

Rolleri ve Sorumlulukları…………………………………………..………39<br />

Tablo 13. Araştırmaya Katılan Öğrenciler İlkokuma Yazmaya Geçiş Sürecinde<br />

Kendilerini Nasıl Hissetmektedirler?.............................................................40<br />

Tablo 14. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin İlkokuma Yazmayı Öğretme<br />

Yönteminde Yapmayı Düşündükleri Değişiklikler …………………….…..41<br />

Tablo 15. Okulda Yaptıklarıyla İlgili En Yakınına Neler Anlatmakta……………...….42


BÖLÜM I<br />

GİRİŞ<br />

Son yıllarda günümüzdeki toplumlar her alanda büyük değişimler<br />

yaşamaktadır. Bu değişimler toplumları “bilgi çağı” na taşımaktadır. Toplumlar<br />

tarafından ulaşılan yer aynı olmakla birlikte, ulaşan toplumların yapılarında<br />

farklılıklar bulunmaktadır.<br />

Zaman, sahip olunan bilgilerin nerede ve nasıl kullanılacağını bilme<br />

zamanıdır. Bu nedenle de düşünmeyi öğrenmek ve bilgiyi yorumlayabilmek çok<br />

önemlidir. Bu sorumluluğu taşıyan eğitim, hem bireylerin, hem de o bireylerin üyesi<br />

olduğu toplumun geleceği açısından büyük önem taşır.<br />

Eğitimle insan, düşünmeyi, düşünme yeteneğini geliştirebilmeyi amaç<br />

edinmiştir. Düşünme yeteneğini geliştirebilmek için ise insanların öncelikle okuma<br />

yazmayı tam olarak öğrenmiş olmaları gerekmektedir. Bundan dolayı da <strong>ilk</strong>okuma<br />

yazmanın önemi çok büyüktür. Okuduğunu anlayabilme, anladığını ifade edebilme,<br />

okuduğunu yorumlayabilme ve kendi fikrini üretebilme, okuma yazmayı iyi bilmeye<br />

bağlıdır.<br />

Okuma denince, tüm yazılı metinlerin duyu organlarımız tarafından algılanıp,<br />

bunlara anlam verme ve yorumlama işi olduğu söylenebilir. O halde okumada üç<br />

unsurun öneminden söz edilebilir: Birincisi, yazılı bir metin olması gerektiğidir,<br />

ikincisi o metnin alıcı tarafından algılanması ve sonra da algılanan metnin<br />

yorumlanması gerektiğidir. Bu noktada dil, duygu ve düşünceleri iletme konusunda<br />

bir araç görevini görmektedir. Çünkü dil, insanlar arasında duygu alışverişini sağlayan<br />

bir iletişim yoludur (Sanders, 1999, 98; Yangın, 1999, 2 ). İletişim, karşı tarafa<br />

ulaşması istenen mesajın, sağlıklı bir şekilde gönderilmesidir. Ulaştırılmak istenen<br />

mesaj (duygu ya da düşünce olabilir) farklı yollarla başkalarına aktarılıyorsa,<br />

başkalarıyla paylaşılıyorsa o zaman iletişim gerçekleşiyor demektir<br />

(Dökmen, 1999, 20). Mesajların ulaştırılamaması durumunda iletişimden söz<br />

edilemez. Sağlıklı bir iletişim kurabilmek, <strong>ilk</strong>okuma yazmanın temellerinin atıldığı<br />

1


irinci sınıfta ayrı bir öneme sahiptir. İleten (öğretmen) ile alıcı (öğrenci) arasında<br />

sağlıklı bir iletişim kurulamazsa ulaştırılması amaçlanan mesaj alıcıya ulaşmaz.<br />

Ulaştırılması amaçlanan mesajın izleyeceği yol, şekil 1’ deki gibi gösterilebilir.<br />

İleten<br />

Öğretmen<br />

Alıcı<br />

Öğrenci<br />

Şekil 1. İletişim Döngüsü ( Güleryüz, 2000, 113)<br />

Şekil 1’ deki gibi öğretmenin, <strong>ilk</strong>okuma yazma becerilerini, birtakım<br />

yöntemlerle öğrenciye kazandırabilmesi için öncelikle öğrencisini iyi tanıması, ona<br />

ulaşabilmesi gereklidir. İletinin öğrenciye sağlıklı ulaşması için gerekli olan şey ise,<br />

öğrencinin dilinden anlamaktır (Öz, 2003, 5). Öğrencinin dilinden anlamak için de<br />

onun gelişim özelliklerini, onun yaşadığı çevrenin genel özelliklerini bilmek<br />

gerekmektedir. Aksi takdirde öğretmen öğrenciye ulaşamaz, ulaşamazsa da eğitim-<br />

öğretim gerçekleşmez.<br />

İletilen<br />

İlk okuma<br />

yazma<br />

becerileri<br />

Kanal<br />

Yöntem<br />

ve<br />

teknikler<br />

Öğretim, öğrenme ve öğretim faaliyetlerinin birlikte yapıldığı bir süreçtir. Bu<br />

nedenle öğretmen, öğrenme ve öğretim stratejileri bilgisine de sahip olmalıdır. Bunun<br />

yanı sıra , öğrencinin gelişim özelliklerini de bilmesi gereklidir.<br />

1.1. İlköğretimin Birinci Sınıf Öğrencisinin Gelişim Özellikleri<br />

Sınıf öğretmeni, öğrencilerinin tüm gelişim devreleri<br />

hakkında eksiksiz bir bilgiye sahip olmalıdır (Yılmaz, 2004).<br />

İlköğretim birinci sınıfı okutan tüm sınıf öğretmenlerinin bilmesi gerektiği<br />

düşünülen, <strong>ilk</strong>öğretim birinci sınıf öğrencisinin gelişim özellikleri, öğrenciyi iyi<br />

2


tanımada, öğrencinin yapabilecekleri ya da yapamayacakları hakkında yeterli bilgiye<br />

sahip olmasını sağlamada öğretmene büyük kolaylık sağlayacağı söylenebilir.<br />

Tablo 1. Gelişim Özellikleri<br />

Gelişim Sınıflamaları Gelişim Özellikleri<br />

Bedensel Gelişim Bu yaştaki(7 yaşındaki)bir çocuğun kas gelişiminin hızlı<br />

olmasına rağmen yine de çocuk tüm kaslarını tam olarak<br />

kullanamamaktadır.Çocuk okul dönemi boyunca küçük<br />

kaslarını kullanır hale gelir ve artık kalem tutabilir.Bu<br />

dönemin öğrencileri göz ve kulak yapısı bakımından da<br />

kendisinden istenenleri yapabilecek düzeye gelmiştir<br />

(Keskinkılıç, 2002, 19).<br />

Zihinsel Gelişim Çocuklarda sınıflama ve gruplama yetenekleri kendini<br />

göstermeye başlar. Çocukta hacim, uzaklık, zaman ve mekan<br />

gibi kavramlar da gelişir. Farkına vardıkları gerçekle yüz yüze<br />

kalınca çok sayıda soru sorarak karşılaştığı gerçekleri<br />

anlamaya, onlara kendince anlamlar yüklemeye çalışır.Bu<br />

dönemde çocuk parçayı bütünle birlikte düşünebilir. Ancak<br />

henüz soyut olarak zihinde canlandırma yoluyla verilebilecek<br />

karşılıklar çağı gelmemiştir (Günçe, 1973, 132- 133).<br />

Duygusal Gelişim Bu dönem çocuğu genellikle utangaçtır.Hemen yüzü<br />

kızarmaya,heyecanlanmaya başlar. Kıskançlık duyguları da<br />

bu zamanda gelişmeye başlar. Çünkü artık ailenin dışında<br />

gördüğü ve başarılı olan arkadaşları vardır,onları kıskanır ve<br />

hemen duygusunu belli eder. Ancak ileriki yaşlarda durum<br />

böyle değildir. Yani kıskançlık yine vardır fakat artık dolaylı<br />

yollardan ifade edilir. Başka bir şekilde gösterilir. Kelimelerin<br />

şiddetli ve incitici olduğu bu dönemde sebep sonuç ilişkisine<br />

dikkat ederek tartıştığı söylenebilir (Charles, 2000, 14 ).<br />

Sosyal Gelişim Bu dönemdeki çocuğun konuşması değişmektedir ve artık<br />

karşısındakini kendisinin de dinlemesi gerektiğini anlamıştır.<br />

İşbirliği ile rekabet aynı anda yer alır. Şöyle ki,oyun oynarken<br />

birtakım kurallar koyarlar,uyulmasını isterler ama bunun<br />

yanında rakip olarak gördüğü arkadaşları da vardır, çünkü<br />

oyunu kendisinin kazanması gerekiyordur. Kısaca bu<br />

dönemde çocuk kuralların, bu kuralların nasıl uygulandığının,<br />

kuralların dokunulmaz olduğunun farkına varır (Keskinkılıç,<br />

2002, 23).<br />

Eğitim öğretimin her okulda aynı kalitede olması, bahsedilen gelişim<br />

özelliklerinin tüm öğretmenler tarafından bilinmesini ve dikkate alınmasını<br />

gerektirmektedir. Öğrencinin gelişim özelliklerinin bilinmesi öğretmenin işini<br />

kolaylaştıracaktır. İlköğretimin birinci sınıfı için de okul öncesi eğitim ile ilgili bilgiye<br />

sahip olunması gerekebilir. Şöyle ki, öğrencinin fiziksel ve zihinsel açıdan<br />

3


olgunlaşması ve bu durumun öğretmen tarafından bilinmesi, yapılan eğitimin ve<br />

öğretimin kalitesini de artıracaktır. Ancak öğrenciyi zamanında cesaretlendirmek<br />

gerekir. Bu yapılırken de öğrencinin olgunlaşma sürecine dikkat edilmelidir. Yeni<br />

ekilmiş bir çiçeğin suya ne kadar ihtiyacı varsa o kadar su verilmelidir; fazlası çiçeği<br />

çürütebilir, azı da kurutabilir. Öğrencinin de olgunlaşma seviyesinin bilinmesi, o<br />

düzeyin üstünde ya da altında öğretim verilmemesi gerekir. İşte bu noktada okul<br />

öncesi eğitimin ne kadar önemli olduğu sorusu akla gelebilir. Okul öncesi eğitimin,<br />

<strong>ilk</strong>öğretimde, özellikle de <strong>ilk</strong>okuma yazma öğretimindeki etkisinin ne olduğu bu<br />

araştırmada araştırılan konular arasındadır. Okul öncesi eğitim kurumları çocukların<br />

bedensel, zihinsel ve duygusal gelişimini sağlamak, Türkçeyi doğru ve güzel<br />

konuşmasını sağlamak ve onları <strong>ilk</strong>öğretime hazırlamakla görevlidir (OÖEK<br />

Yönetmeliği, 2004). Bu araştırmada okul öncesi eğitim kurumlarının birinci sınıf<br />

öğrencisinin <strong>ilk</strong>okuma yazma öğretimine olan etkisine bakılmıştır. Okul öncesi eğitim<br />

alma durumunun yanında eğitim öğretimi etkileyen unsurlar arasında öğrenci,<br />

öğretmen, aile ve öğrencinin çevresi gelmektedir.<br />

Özellikle de <strong>ilk</strong>öğretim birinci sınıf öğrencilerinin bu unsurlardan etkilenme<br />

bakımından kritik bir dönemde oldukları söylenebilir. Birinci sınıf öğrencilerinin<br />

içinde bulunduğu bu kritik dönemde, <strong>ilk</strong>okuma yazma öğretimi de taşıdığı önem<br />

bakımından özel ve önemli bir yere sahiptir.<br />

1.2. İlkokuma Yazma Öğretimi<br />

İlkokuma yazma öğretimi, öğrencinin, okula başlamadan önce kazanmış<br />

olduğu konuşma, dinleme, izleme ve anlama becerilerinden hareketle, öğrenciye<br />

sürekli kullanabileceği okuma ve yazma eğitimine ilişkin temel bilgi ve becerileri<br />

kazandırmak olarak tanımlanabilir (Cemaloğlu, 2000, 3).<br />

İlkokuma-yazma öğretimi, öğrencinin hayatı boyunca kullanacağı anlama,<br />

sıralama, sorgulama, ilişki kurma ve tahmin etme gibi zihinsel becerileri geliştirdiği<br />

gibi, duygusal ve sosyal becerilerinde de önemli değişimlere neden olmaktadır<br />

( MEB 2005a , 225).<br />

Birinci sınıfa başlayan öğrenciler, yeni bir çevre ile karşılaşmakta, yeni yeni<br />

kişilerle tanışmakta, dolayısıyla farklı bir çevreye geçiş yapmaktadırlar. Bu dönem<br />

çocukta hem bir bocalamaya neden olmakta, hem de çocuğu değişime açık bir hale<br />

getirmektedir. Bu karmaşa döneminin öğretmen tarafından planlı bir şekilde<br />

4


doldurulması, çocuğun olumlu yönde değişmesini sağlayacaktır. Aksi takdirde bu<br />

dönemde bir boşluk oluşması ve bunun öğrenci tarafından fark edilmesi, çocuğun<br />

öğretme ve öğrenmeye ilişkin istenmeyen davranışlar kazanmasına yol açabilecektir<br />

(Ünüvar ve Çelik, 1999, 1).<br />

İlkokuma yazma öğretimi, harflerin görülüp tanınması aşamasından sonra,<br />

mekanik olarak onları seslendirmeyi içeren süreçten öte bir şeydir. Bu dönem, harf,<br />

kelime, cümleyi tanıma ve bir bütün olarak metni anlamlandırmayı içeren karmaşık bir<br />

süreçtir. Süreci karmaşık hale getiren şey ise, anlama ve anlamlandırma sürecindeki<br />

işlemlerin her öğrencide farklı olmasıdır ( Ünüvar ve Çelik, 1999, 1-2 ).<br />

Bireysel farklılıkların yadsınmadığı ancak eksiklerin bulunduğu gerekçesiyle<br />

Türkçe Programı ( içinde İlkokuma Yazma Programı) değiştirilmiştir. Değiştirilen<br />

Türkçe Programında da bireysel farklılıklara dikkat çekilmiştir.<br />

İlkokuma yazmayı öğretme yönteminde yapılan değişiklikle, <strong>ilk</strong> okuma yazmayı<br />

öğrenmeye geçiş hazırlığında, genel hazırlık aşaması, okumaya hazırlık aşaması ve<br />

yazmaya hazırlık aşaması yer alır ( MEB 2005a, 228). Genel hazırlık aşamasında,<br />

öğrencilerin rahat edebilecekleri bir sınıf ortamı hazırlığı yapılır. Okumaya hazırlık<br />

aşamasında da çocukların kitap ve defter kullanımları, görsellerden yararlanarak hikaye<br />

oluşturmaları ve okumaya ilgi duymaları sağlanmaya çalışılır. Yazmaya hazırlık<br />

aşamasında ise, çocuklara çeşitli el hareketleri yaptırılır, kas esnekliği sağlanmaya<br />

çalışılır. Bunun yanı sıra boyamalar yaptırılır ve serbest çizgi çalışmaları da<br />

yaptırıldıktan sonra düzenli çizgi çalışmalarına geçilir. İlerleyen aşamalarda da,<br />

kavratılacak ses verilir, o sesi hissetmesi, tanıması, verilen resimler içinden o sesi bulup<br />

göstermesi istenir: “e ” sesi için, bebeğini uyutan bir anne canlandırılarak<br />

“eee…eee…eee” sesi çıkarılır. Sonra öğrencilerden, içinde “e” sesinin olduğu kelimeler<br />

bulmaları istenir. Sonra da adında “e” sesinin geçtiği görseller buldurulur.<br />

Daha sonra da o sesi okuyup yazması sağlanır.<br />

5


eeeeeeeeeeeeeeeeee<br />

Aynı yöntemle başka bir ses daha verilir. “l “ sesi verilir.<br />

lllllllllllllllllllllll<br />

Verilen sesten anlamlı heceler oluşturulur ve yazdırılır ( el ), verilen sesler<br />

arttıkça oluşturulacak hece sayısı da artar ( MEB 2005a, 235-240).<br />

el<br />

Öğrenciler, bu hecelerden anlamlı kelimeler, bu kelimelerden de anlamlı<br />

cümleler kurmaya özendirilir.<br />

Kurulan kelimeler ve cümleler okutulup yazdırılır. Kurulan cümleler<br />

içinde kendisine verilen kelimeleri, kelimeler içinde de önceden bildiği heceleri,<br />

hecelerin içinde de öğrendiği sesleri göstermesi istenir. O sesin kullanıldığı başka<br />

kelime bilip bilmedikleri sorulur, söyledikleri kelimeler tahtaya yazılır ve<br />

okunur. O kelimelerle ilgili cümleler kurulur, yazılır ve okunur. Bildiği kelimelerle<br />

ve cümlelerle metin oluşturulur. Yankılayıcı okuma yaptırılarak ses kavratılmaya<br />

devam edilerek, öğrenciler okumaya teşvik edilir. Bütün bu çalışmalar sırasında<br />

öğrencilerde birtakım değişiklikler gözlenir. İlkokuma yazma öğretiminde<br />

öğrencilere sadece çizgi çizip onlara anlam yüklemeleri öğretilmemektedir, aynı<br />

zamanda duygusal ve sosyal beceriler gibi çeşitli becerilerinin de geliştirilmesi<br />

sağlanmaktadır. Ancak öğrencinin, <strong>ilk</strong>okuma yazma ile ilgili temel bilgi ve<br />

6


ecerileri okuldan önce, ailesinde, ailesinin içinde bulunduğu sosyo- ekonomik ve<br />

kültürel topluluğun içinde kazandığı söylenebilir.<br />

Raphael (2000), <strong>ilk</strong>okuma yazma programının sadece bir okul programı<br />

kapsamında olmadığını, <strong>ilk</strong>okuma yazmanın geleneksel dil ile birlikte, tüm<br />

öğretmenler , okul, aile ve genel olarak tüm toplum içinde bir bütün<br />

olduğunu Şekil 2’ de ifade eder. Bunun yanı sıra <strong>ilk</strong>okuma yazmanın<br />

toplumdaki yerini ve önemini, etkili olduğu sosyo- kültürel perspektifini<br />

gösterdiği söylenebilir. Ayrıca ailenin ve toplumun okuryazarlığını etkileyen<br />

tabakaların varlığını bu şekilde ifade eder.<br />

TOPLUM<br />

ANLAMA<br />

AİLE &TOPLULUK<br />

OKUL<br />

ÖĞRETMENLER & SINIF ÖĞRETMENLİĞİ<br />

OKUL PROGRAMI<br />

İLK OKUMA YAZMA PROGRAMI<br />

AİTLİK<br />

İLKOKUMA<br />

YAZMA<br />

YÖNLERİ<br />

GELENEKSEL DİL<br />

ÖĞRENCİ BAŞARISI, YAŞAM FIRSATLARI VE EĞİLİMLER<br />

Şekil 2. İlkokuma Yazma ve İlişkiler<br />

İFADE ETME<br />

Raphael ( 2000), <strong>ilk</strong>okuma yazmanın toplumdaki yeri ve önemini, Öğrenci<br />

Başarısı, Yaşam Fırsatları ve Eğilimler’e akan bir silsile şeklinde tablolaştırmıştır.<br />

Burada, <strong>ilk</strong>okuma yazma programında, <strong>ilk</strong>okuma yazma yönlerinin ait olma, anlama ve<br />

ifade etme gibi tabakalarla enlemsel yakınlığından hareket edilerek okul programının<br />

içinde yer aldığı söylenebilir. Okul programının geniş çemberinde yer alan<br />

7


öğretmenlerin <strong>ilk</strong>okuma yazma programını her yönüyle bilmeleri gerektiği<br />

söylenebilir.<br />

Çok önemli olan <strong>ilk</strong> okuma yazma öğretiminin birtakım önkoşulları<br />

bulunmaktadır. Bu koşulların en önemlilerinden biri, öğretmenlerin, öğrenmenin nasıl<br />

oluştuğunu ve öğrenmeyi etkileyen faktörlerin neler olduğunu bilmesi gerektiğidir.<br />

Ancak bu şekilde olursa “istendik davranışlar” oluşturma sürecinde başarı<br />

elde edilebilir. Bu nedenledir ki öğretmen, öğretim ve öğrenme stratejileri bilgisine de<br />

sahip olmalıdır. Çünkü öğretim, öğrenme ve öğretim faaliyetlerinin beraber<br />

yapıldığı bir süreçtir. Bu süreç de öncelikli olarak <strong>ilk</strong>öğretimin birinci sınıfına<br />

başlamış bir öğrencinin gelişim özelliklerinin bilinmesini gerektirir. Yani birinci<br />

sınıf öğrencilerinin tüm gelişim devreleri hakkında sınıf<br />

öğretmeninin tam ve eksiksiz bir bilgiye sahip olması gerekir (Yılmaz, 2004).<br />

1.3. Okul Öncesi Eğitimin Tarihi<br />

Ülkemizde okul öncesi eğitimin tarihi açısından mevcut bilgiler yeterli<br />

olmamakla birlikte, günümüzde okul öncesi eğitimin tarihi ve önemi ile ilgili<br />

bilgilerin eksikliğinin farkına varılmıştır. Son zamanlarda “7 Çok Geç” adı ile anılan<br />

bir program başlatılmıştır ki burada da amaç, okul öncesi eğitimin önemine ve<br />

gerekliliğine, bu eğitimde yaşın önemine dikkat çekerek insanları daha da<br />

bilinçlendirmek olmuştur. Peki insanların gelişmesinde bu kadar öneme sahip olan<br />

eğitim uygulanmaya ne zaman başlamıştır?<br />

Seneca (M.Ö. 4- M. S. 65 ), zihinsel eğitime çok erken yaşlarda başlanmasını,<br />

bu sayede zihnin ne paslanacağını, ne de aşırı çalışmaktan doğacak şekilde aşınmış<br />

olacağını savunur. M. F. Quintilianus (M.S: 35-96) Marcus, Fabius Quintilianus<br />

entellektüel eğitime önem verişinden dolayı eğitimin 7 yaşından önce verilmesini<br />

uygun görür ve eğitimin, çocuğun gelişim tarzına uygun olarak oyun içinde, oyun<br />

şeklinde verilmesini savunur ( Poyraz ve Dere, 2003, 1).<br />

J.W.Codagan (1711-1797) daha çok annelere dönük, çocuk temizliği,<br />

beslenmesi, bakımı ile ilgili bilgiler veren çalışmalar yapmıştır (Poyraz ve<br />

Dere, 2003, 4).<br />

J.H. Pestallozi (1746-1827) ’ye göre çocukluktaki yaratıcılık gücü çok<br />

önemlidir. Çocuğu çok iyi tanımaya gerek vardır. Pestallozi’ye göre , genel ve şematik<br />

bir eğitim değil, ferdi ve somut bir eğitim daha değerlidir (Poyraz ve Dere, 2003, 4).<br />

8


Thomas Martin (1780-1818)’ e göre çocuk aktif, hassas, duygu yönünden<br />

çabuk değişen, algılamada teferruatı bilmeyen, itaatkar, taklitçi, çabuk unutan bir<br />

yapıdadır ( Poyraz ve Dere, 2003, 4).<br />

Freidrich Wilhelm Froebel (1782-1852) okul öncesi yaştaki çocukların<br />

eğitimleri ile yakından ilgilenmiş, çocuklar için ana okullarında kullanılacak<br />

oyuncaklar geliştirmiştir. Bu oyuncaklar onların duyusal, duygusal, zihinsel<br />

fonksiyonlarını geliştirecek şekildedir. Froebel 1816 yılında 3-6 yaş çocukları için <strong>ilk</strong><br />

ana okulunu kurmuştur. Froebel, Pestallozi <strong>ilk</strong>elerine bağlı olup, eğitim anlayışında<br />

serbestlik birinci planda gelir (Poyraz ve Dere, 2003, 5).<br />

Ülkemizde 23 Temmuz 1908’den önce, bazı illerde özel ana okulları açılmıştır.<br />

Bu tarihten sonra da İstanbul’da yine bu tür özel okullar açılmıştır. Resmi ana okulları<br />

ise Balkan Savaşları’ndan sonra açılıp yaygınlaşmaya başlamıştır . 1913 tarihli<br />

Tedrisat- ı İptidaiye Kanun- ı Muvakkati, <strong>ilk</strong>öğretim öncesi hakkında hükümler<br />

getirmiş olup 1915’ te de Ana Mektepleri Nizamnamesi yayınlanmıştır. Bu<br />

düzenlemeler sonucunda büyük illerde ana okulları çoğalmaya başlamıştır ( Akyüz,<br />

1999, 231).<br />

1.4. Problem Durumu<br />

Ülkemizin ve ülkemiz gibi gelişmekte olan toplumların en büyük sorunlarından<br />

birinin de eğitim sistemlerindeki bazı yanlış uygulamalar ve bunlardan doğan<br />

aksaklıklar olduğu söylenebilir. Bir ülkedeki eğitim sisteminin ve sistemin işleyişinin<br />

aynı paralellikte olmamasının uygulamada birtakım farklılıklar yaratabileceği açıktır.<br />

Bu farklılıklar, öğretmen ile öğrenci iletişiminin etkililiğine bağlı olabilir.<br />

İletişim aracı olan dilin nasıl kullanıldığı ise, tamamen öğretenin dili kullanabilmedeki<br />

becerisine bağlıdır. Araştırmacılara göre dili kullanabilme yeteneği doğuştan var olan<br />

bir yetenektir, önemli olan onu düzgün kullanabilmek ve kullandırabilmektir<br />

(Cemiloğlu, 2000, 59). İlk okuma yazma öğretiminde de, çocuğun kullandığı dilden<br />

yola çıkılarak öğretim işi yapılmaktadır. Çocuk, <strong>ilk</strong>okuma yazma öğretiminden sonra<br />

öğrendiği dili kullanmaya başlayacaktır. Öğretenin kullandığı dil ne kadar doğruysa<br />

kurulan iletişim de o kadar sağlıklı olur. Türk eğitim sistemimizde, bireylere, zihinsel<br />

gelişimlerine ve toplumsal gereksinimlerine dayalı olarak gerekli dilsel becerilerin<br />

kazandırılması görevi, ana dilini temel alan Türkçe öğretimine verilmiştir. Bu nedenle<br />

Türkçe dersleri ilgi çekici biçimde düzenlenmeli ve öğrencileri çekebilmelidir. Bu<br />

9


düzenleme yapılırken de Türkçe dersinin amaçları göz önünde bulundurulur<br />

(Öz, 2003, 4 ; Kavcar, 2003 ). Türkçe öğretimi, bu görevleri yerine getirme hususunda<br />

özellikle de birinci sınıfta özel bir yere sahiptir.<br />

Türk Milli Eğitiminin genel amaçları ve temel <strong>ilk</strong>elerine uygun olarak, Türkçe<br />

öğretiminin amacı, öğrencilerin;<br />

• Dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve görsel sunu dil<br />

becerilerini geliştirmek,<br />

• Türkçeyi sevmelerini, doğru ve etkili kullanmalarını sağlamak,<br />

• Zihinsel gelişimlerine uygun olarak anlama, sıralama, sınıflama, sorgulama,<br />

ilişki kurma, eleştirme, tahmin etme, analiz ve sentez yapma ve değerlendirme<br />

gibi zihinsel becerilerini geliştirmek,<br />

• Metinler arası düşünme becerilerini geliştirerek söz varlığını zenginleştirmek,<br />

• Bilimsel, yapıcı, eleştirel ve yaratıcı düşünme, kendini ifade etme, iletişim<br />

kurma, iş birliği yapma, problem çözme ve girişimcilik gibi temel becerilerini<br />

geliştirmek,<br />

• Bilgiyi araştırma, keşfetme, yorumlama ve zihninde yapılandırma becerilerini<br />

geliştirmek,<br />

• Bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme becerilerini geliştirmek,<br />

• Bilgi teknolojilerini kullanarak okuma, metinler arası anlam kurma ve<br />

öğrenme becerilerini geliştirmek,<br />

• Okuma ve yazma sevgisi ile alışkanlığını kazanmalarını sağlamaktır<br />

(İlköğretim Türkçe Programı, 2005, 16).<br />

İşte bu amaçlara ulaşabilmek için öğretmenlerin nasıl bir yol izleyecekleri çok<br />

önemlidir. Özellikle de birinci sınıf öğretmenlerinin yapacağı işler çok mühimdir.<br />

Konuyla ilgili yapılan pek çok araştırmada elde edilen sonuçlara bakıldığında,<br />

okul öncesi eğitim almış öğrenciler ile okul öncesi eğitim almamış öğrenciler arasında<br />

gerek görsel algılama bakımından [Ferah’ ın (1996) araştırma sonucunda], gerek dil<br />

gelişimleri bakımından [Temiz’ in (2002) araştırma sonucunda] bazı farklılıklar<br />

olduğu söylenmektedir.<br />

Tosunoğlu’ na göre (2004), bireylere, çocukluklarının <strong>ilk</strong> yıllarından<br />

başlayarak kazandırılan kelime ve kavramlar; çocukların düşünce dünyalarını<br />

oluşturup şekillendirerek onların yaşayış tarzlarını biçimlendirmektedir.<br />

10


Ekinci’ ye göre (2001), öğrencilerin okul öncesi eğitim alma durumları,<br />

yapılacak işlerin önemini daha da artırmaktadır. Okul öncesi eğitimi almış öğrenciler,<br />

okul öncesi eğitim almamış öğrencilere göre zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel<br />

gelişim, beceriler ve sağlık yönlerinden daha farklıdırlar. Bu farklılıklar okul öncesi<br />

eğitim almış öğrencilerin lehinedir.<br />

Bu durumda tüm öğrencilerin okul öncesi eğitim almaları gerektiği<br />

düşünülmektedir. Bu düşünce, Anayasamızın 42. maddesinde de ifade edilmektedir.<br />

Bu maddede, kimsenin eğitim öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağına<br />

değinilmektedir.<br />

Madde 42.Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.Öğrenim hakkının<br />

kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.<br />

Eğitim ve öğretim, Atatürk <strong>ilk</strong>eleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve esaslarına<br />

göre, devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır.Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri<br />

açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasa’ya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.<br />

İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır.<br />

Özel <strong>ilk</strong> ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye<br />

uygun olarak, kanunla düzenlenir.<br />

Devlet maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı<br />

ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımı yapar.Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı<br />

olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.<br />

Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili<br />

faaliyetler yürütülür.Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.<br />

Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri<br />

olarak okutulamaz ve öğretilemez.Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile<br />

yabancı dille eğitim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir.Milletler arası<br />

andlaşma hükümleri saklıdır (T.C. Anayasası, 2003, 31-32).<br />

Okul öncesi eğitim almayan öğrencilerin varlığı söz konusu olduğundan dolayı<br />

bu öğrencilerin, Anayasa ile tanınan eğitim öğrenim hakkından yoksun bırakıldıkları<br />

düşünülmektedir.<br />

Dolayısıyla okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrenciler arasında, okul<br />

öncesi eğitim alanların lehine birtakım farklılıklar ortaya çıkmaktadır.<br />

11


Durum böyleyken ülkemizdeki <strong>ilk</strong>öğretim okullarının, birinci sınıflarında <strong>ilk</strong><br />

okuma yazmayı öğretme süreçlerinin ne şekilde yapıldığını ve hangi hızda ilerleme<br />

gösterdiğini ortaya koymak ve bu okullardaki okul öncesi eğitim alma durumlarına<br />

göre farklılık gösteren öğrencilerin <strong>ilk</strong> okuma yazmayı öğrenme sürecini ve bu süreçte<br />

yaşadıklarını inceleyip, öğrencilerin ve öğretmenlerinin düşüncelerini almak ve<br />

bunları okul öncesi eğitim alma durumlarına göre karşılaştırmak, araştırmanın<br />

konusunu oluşturmaktadır.Bu araştırmada <strong>ilk</strong>öğretim birinci sınıf öğrencileri, okuma<br />

yazmayı öğrenme süreçleri ve bu süreçlerle ilgili öğrenci ve öğretmen görüşleri , okul<br />

öncesi eğitim alma durumları bakımından incelenmiştir. Bu amaçla problem cümlesi<br />

şu şekilde ifade edilebilir:<br />

“ Okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrencilerin <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

süreciyle ilgili, öğretmen ve öğrenci görüşleri nelerdir ?”<br />

1.5. Araştırmanın Amacı<br />

Bu araştırmanın temel amacı, <strong>ilk</strong>öğretim okullarındaki okul öncesi eğitim alan<br />

ve almayan birinci sınıf öğrencilerinin ve birinci sınıfı okutan öğretmenlerin, <strong>ilk</strong>okuma<br />

yazmaya geçiş süreci ile ilgili görüşlerini değerlendirmektir. Bu amaç doğrultusunda<br />

aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır.<br />

1) Okul öncesi eğitim alan ve almayan birinci sınıf öğrencilerinin, <strong>ilk</strong>okuma<br />

yazmaya geçiş süreci ile ilgili görüşleri nelerdir?<br />

2) Birinci sınıfı okutan öğretmenlerin,<br />

a) Okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrencilerinin, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

süreci ile ilgili düşünceleri nelerdir?<br />

b) Öğrencilerin etkinliklere katılımı açısından görüşleri nelerdir?<br />

1.6. Araştırmanın Önemi ve Gerekçesi<br />

Bilgi çağına doğru hızla ilerleyen bir toplumun eğitiminin de hızla ilerlediği<br />

söylenebilir. Kuşkusuz bu eğitim de okulda verilen planlı ve programlı olan bir<br />

eğitimdir.<br />

Okullarımızda öğrencilerin belli başlı becerilerini geliştirmek amacıyla, öğrenci<br />

merkezli, öğrenciye göre hazırlanmış bir eğitim çerçevesi olması gerekmektedir.<br />

12


Özellikle <strong>ilk</strong>öğretimin birinci sınıfına denk gelen dönemin, bu şekilde olması<br />

kaçınılmazdır. Ancak günümüz Türkiye’sinde bu dönemler okullara göre farklılık<br />

gösterebildiği gibi aynı okuldaki sınıflara göre de farklılık gösterebilmektedir.<br />

Yapılan bu araştırma ile , ülkemizde özellikle de <strong>ilk</strong>öğretim okullarının birinci<br />

sınıflarında okuyan, okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrencilerin, <strong>ilk</strong>okuma<br />

yazmaya geçiş süreci ile ilgili bilgi vereceği düşünülmektedir. Bu araştırma ile<br />

okullarda <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecinde yaşananların saptanmasıyla <strong>ilk</strong> okuma<br />

yazmaya geçiş çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.<br />

Ayrıca öğretmenlerin kullandıkları bir önceki <strong>ilk</strong>okuma yazma yöntemi ile ses<br />

temelli cümle yöntemi uygulamaları ile ilgili de öğretmenlerin görüşleri yer<br />

almaktadır. Öğretmenlerin görüşlerinin, sene sonu <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğrenme-<br />

öğretme çalışmalarında da yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Bu bakımdan<br />

<strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğreten tüm sınıf öğretmenlerini ve değişen programın sonuçlarını<br />

bekleyen herkesi ilgilendirdiğinden, araştırmanın sonucu bu nedenle de önemlidir.<br />

1.7. Sayıltılar<br />

1) Öğretmenler, kendileriyle yapılan görüşmelerde sorulan soruları içtenlikle<br />

cevaplamışlardır.<br />

2) Öğrencilere dağıtılan kişisel bilgi formları, öğrencilerin velileri tarafından<br />

eksiksiz ve doğru olarak doldurulmuştur.<br />

1.8. Sınırlılıklar<br />

Bu araştırma;<br />

1) 2005- 2006 öğretim yılında Eylül- Ocak ayları arasındaki <strong>ilk</strong>okuma<br />

yazmaya geçiş çalışmalarıyla sınırlıdır.<br />

2) Bulguları bakımından, öğretmenler ve öğrencilerle yapılan görüşmelerden<br />

elde edilecek verilerle sınırlıdır.<br />

3) Elde edilen bulgular, Adana ili Seyhan ilçesinde bulunan 6 <strong>ilk</strong>öğretim<br />

okuluyla sınırlıdır.<br />

13


1.9. Tanımlar<br />

Öğrenme:Büyüme ve vücutta değişik etkilerle oluşan geçici değişmelere<br />

atfedilmeyecek, yaşantı ürünü olarak meydana gelen davranışta ya da potansiyel<br />

davranıştaki nispeten kalıcı izli değişmedir (Senemoğlu, 2002, 13).<br />

Eğitim: Birey ile onun yaşadığı sosyal çevre arasında oluşan bir süreçtir<br />

(Çilenti, 1998, 13).<br />

İlkokuma yazma öğretimi: İlkouma yazma öğretimi, harflerin görülüp tanınması son<br />

aşamasından sonra, mekanik olarak onları seslendirmeyi içeren süreçten öte bir şeydir.<br />

Bu süreç, harf, kelime, cümleyi tanıma ve bir bütün olarak metni anlamlandırmayı<br />

içeren karmaşık bir süreçtir ( Ünüvar ve Çelik, 1999, 1).<br />

Okul Öncesi Eğitimi: Çocukların bedensel, psiko-motor, sosyal, duygusal, zihinsel ve<br />

dil gelişimlerine yardımcı olan, onları <strong>ilk</strong>okula ve gelecekteki toplumsal yaşama<br />

hazırlayan bir süreçtir (Kandır, 2001).<br />

14


1.10. Kısaltmalar<br />

OÖE : Okul Öncesi Eğitim<br />

SED : Sosyo- Ekonomik Düzey<br />

İÖO : İlköğretim Okulu<br />

OÖEAD : Okul Öncesi Eğitim Alma Durumu<br />

GF : Görüşme Formu<br />

KBF : Kişisel Bilgi Formu<br />

OÖEK : Okul Öncesi Eğitim Kurumu<br />

15


BÖLÜM II<br />

KURAMSAL AÇIKLAMALAR VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR<br />

2.1. Kuramsal Açıklamalar<br />

Değişen <strong>ilk</strong>okuma yazma programı incelendiğinde, bazı kuramların ve önceki<br />

programa göre farklı öğretim yaklaşımlarının temel alındığı görülebilmektedir. Bu<br />

kuram ve yaklaşımlardan, çalışmamızla ilgili olduğu düşünülen Oluşturmacılık Kuramı,<br />

Çoklu Zeka Kuramı, Bilişsel Gelişim Kuramı ve Farklılaştırılmış Öğretim anlatılmaya<br />

çalışılmıştır.<br />

2.1.1. Oluşturmacılık Kuramı<br />

Oluşturmacılık kuramı, öğrenenlerin, öğrenme sürecine etkin olarak<br />

katılmalarını sağlar. Bilgiyi beklemek yerine, bilgiyi öğrenmeye etkin olarak öğrenme<br />

sürecine katılmalarını ve kendi bilgilerini oluşturmalarını sağlar. Oluşturmacılık<br />

yaklaşımına göre öğrenenlerin özerkliği ve özfarkındalığı desteklenmeli ve<br />

geliştirilmelidir. Bunun için öğrenenlerin sınıf içinde daha etkin olabilmeleri gereklidir.<br />

Bu nedenle, sınıf içi etkinlikler düzenlenir, öğrenenler birlikte çalışarak bilgiyi<br />

paylaşırlar ( Can, 2004).<br />

Değişen <strong>ilk</strong>okuma yazma programının da, derslerde öğrencilerin daha aktif<br />

olmalarını sağlayacak şekilde düzenlendiği söylenebilir. Öğrenme ortamları,<br />

çocukların etkin ve işbirlikçi şekilde çalışmalarını destekler biçimdedir.<br />

Oluşturmacı sınıflarda da öğrenme, işbirlikli süreci destekler. Öğretmen konu<br />

alanını öğrencilerin yaşamlarıyla ilişkilendirir. Öğrencilerin kendi bilgilerini<br />

oluşturmaları için kolaylaştırıcı ve rehber olarak hareket eder ( Tezci ve Gürol, 2006).<br />

Çocuk, ne kadar çok uyaranla karşılaşırsa, zihninde, daha sonraki<br />

öğreneceklerini yerleştirecek o kadar çok yapının oluşacağı söylenebilir.Öğrenme<br />

sırasında da öğrenciler, yeni karşılaştıkları bilgileri, varolan zihinsel yapılarıyla<br />

karşılaştırarak, yeni bilgiyi bu yapı içinde uygun bir yere yerleştirmeyi denerler. Eğer<br />

yeni bilgi önceden varolan yapıyla çelişmiyor ve öğrenci yeni bilgiyle önceki bilgiler<br />

16


arasında çeşitli ilişkiler oluşturabiliyorsa, bu yeni bilgi varolan zihinsel yapı içinde<br />

uygun bir yere eklenerek öğrencinin zihinsel yapısının bir parçası haline getirilir<br />

(http://www.egitim.aku.edu.tr/yapici.doc).<br />

Bu kuram, bilginin aktif halde alındığını; kavrama, bilme sürecini gerçekleştiren<br />

sübje tarafından inşa edildiğini belirtir. Buna göre, öğrenciler, duydukları veya<br />

gördükleri sözcüklerden ya da görüntülerden kendilerine göre anlam kurarlar.<br />

Öğrencilerin daha önceden bildikleri ise, bu anlamlandırma sürecinde kilit rol oynar.<br />

Bireylerin çevresinde karşılaştıkları nesnelerle anlam kurma sürecinin daima o bireyin<br />

içinde bulunduğu toplumsal ortamın içine yerleştirileceğini vurgular. Ayrıca bu kuram,<br />

kavrama fonksiyonunun kişiye özel olarak uyarlanabilir olduğunu ileri sürer. Bilgi,<br />

yapıyı kuran öğrenci için ne kadar yararlıysa o kadar uygulanabilirdir (MEB, 2005b).<br />

Bu görüşün temel özü, her şeyden önce, temin edilebilir durumdaki birçok<br />

çalışmanın tutarlı bir şekilde ortaya koyduğu gibi, öğrencilerin öğrenme güçlüklerini<br />

yorumlamaya (ve böylece anlamaya) olanak sağlayan bir öğrenme görüşü sağlar ve<br />

ayrıca daha verimli öğretme ve öğrenme stratejilerinin geliştirilmesi için bir rehber<br />

görevi görür. Kabaca, yapılandırıcı öğrenme yoktur. Öğrenme, ne zaman gerçekleşirse<br />

gerçekleşsin (hatta daha geleneksel odaklı yaklaşımlarda başarılı bir şekilde<br />

gerçekleşebilir de), öğrenen tarafından yapılan aktif bir yapılandırma olarak görülür<br />

(MEB, 2005b ).<br />

Değişen <strong>ilk</strong>öğretim programına göre dersler, işbirlikçi süreci destekleme<br />

yönünde planlanarak yapılmaktadır. Öğrenme ortamı, tamamen öğrenci merkezli olarak<br />

düzenlenmektedir. Öğretmen ise yol gösterici durumdadır.<br />

Oluşturmacı kuram, öğrenenlerin doğal meraklarını desteklediği gibi onların<br />

zihinsel modellerini de hesaba katar ve öğrenenlerin “nasıl” öğrendiğini dikkate alır<br />

(Can, 2006).<br />

Öğrenenlerin zihinsel modellerini dikkate alarak öğrenme ortamları yaratması<br />

bakımından yeni program, Çoklu Zeka Kuramı ile de ilişkilendirilebilir.<br />

2.1.2. Çoklu Zeka Kuramı<br />

Keskinkılıç, Armstrong ‘un çoklu zeka kuramında şu esasları temel almaktadır:<br />

1.Her insan farklı zeka alanlarından her birini yeterli düzeyde geliştirebilir. Eğer<br />

öğrencilere yeterli eğitim için destek sağlanırsa, öğrenciler zeka alanlarının hepsini<br />

yüksek bir düzeyde geliştirebilme imkanına sahiptir.<br />

17


2.Farklı zeka alanları bir arada ve karmaşık bir yapıda çalışır. Gerçek yaşamda<br />

da bir zeka alanı tek başına çalışmaz, sürekli diğer zeka alanları ile ilişkidedir.<br />

3.Kullanılacak pek çok farklı yolla bir öğrencinin her alanda zeki olabilmesi<br />

sağlanabilir (Keskinkılıç, 2002, 62).<br />

2.1.2.1. Kuramda Bahsedilen Zeka Türleri<br />

1.Sözel Zeka<br />

2.Matematiksel Zeka<br />

3.Uzamsal Zeka<br />

4.Ritmik Zeka<br />

5.Duyu devinimsel (Bedensel) Zeka<br />

6.Sosyal Zeka<br />

7.Kişisel ( Öze dönük ) Zeka<br />

8.Doğa Zekası<br />

“Son yıllarda yapılan araştırmalara göre zeka alanları değişik devrelerde değişik<br />

biçimlerde öne çıkmakta ve çocuklar her dönemde aynı şekilde öğrenmemektedirler.<br />

Sözel zeka, anaokulundan 3.sınıfa dek öğrenmede güçlü bir alan, mantıksal<br />

matematiksel zeka 1.ve 4. sınıflar arasında çok güçlü, uzamsal-görsel ve bedensel-<br />

kinestetik zeka 1.sınıftan 5.sınıfa kadar çok etkin, <strong>ilk</strong>öğretim II.kademesinde bedensel-<br />

kinestetik, uzamsal-görsel, müziksel-ritmik ve sosyal zeka alanları çok<br />

güçlüdür.”(İflazoğlu, 2003, 26)<br />

Her birey farklı olduğundan, zeka alanlarının da her çocuğa göre zaman ve<br />

biçim yönünden farklılık gösterdiği söylenebilir.<br />

Bu nedenle, bebeklik ve çocukluk döneminde bir çocukla ne kadar çok<br />

konuşulursa, bir çocuk o dönemde ne kadar çok uyarıcıyla karşılaştırılırsa o çocuğun<br />

sözel zekası da o kadar çok ve hızlı gelişir. Birinci sınıf çocukları da yaşları dolayısıyla<br />

bahsettiğimiz dönemin içine girmektedirler. Bundan dolayı birinci sınıf öğrencisinin<br />

çok sayıda uyaranla karşılaşmasını sağlamak, öğrencinin her yönden daha çok<br />

gelişmesine katkıda bulunabilir. Hebb (1949) ve daha sonra Rosenweig ve<br />

arkadaşlarının yaptığı çalışmalar (1964), uyarıcı bakımından zenginleştirilmiş<br />

18


çevrenin , organizmanın öğrenme ve problem çözme becerisini geliştirdiğini ortaya<br />

koymaktadır ( Senemoğlu, 2002, 353).<br />

Gerek birinci sınıf öğrencileri ve gerekse diğer öğrenciler yaptıkları her olumlu<br />

davranışta ve çalışmada yüreklendirilmelidirler.Ancak o zaman öğrenciler, okumaktan<br />

zevk alan, güçlü hafızaya sahip, yaşlarına uygun tüm davranışları yapabilen, çevresiyle<br />

iyi iletişim kurabilen, dinlemesini en az konuşma kadar iyi yapabilen bireyler olabilirler.<br />

2.1.3. Bilişsel Gelişim Kuramı ( Piaget Kuramı )<br />

Piaget’e göre gelişim, <strong>ilk</strong> bilgiden daha ileri bilgiye yükselmektir<br />

( Günçe, 1973, 31).<br />

Bu kurama göre çocuğun gelişimi, fiziksel olgunlaşmasının yanında, çevresine,<br />

çevresinden gelen etkilere, yaşadığı deneyimlere, yapılan toplumsal aktarımlara da<br />

bağlıdır.<br />

Piaget’e göre çocukta zihinsel gelişim dört döneme ayrılarak<br />

incelenmektedir.Bunlar;<br />

1. Duyusal-Devinimsel Dönem<br />

2. İşlem öncesi Dönem<br />

3. Somut İşlemler Dönemi<br />

4. Soyut İşlemler Dönemi ( Günçe, 1973, 38 ).<br />

Birinci sınıfa başlayan bir öğrencinin ait olduğu dönem için, işlem öncesi<br />

dönemin bitip somut işlemler döneminin başladığı dönem denilebilir. Ancak daha çok<br />

somut işlemler dönemi denebilir. Çünkü, bir çocuk Piaget’e göre, yedi ile on bir yaşları<br />

arasında somut işlemler dönemine geçebilmektedir.<br />

Bu kurama göre zihinsel yapılar hazır değilse özümleme yapılamaz, çocuk<br />

uyum sağlayamaz ve gerçekleştirilen öğrenme de kalıcı olmaz, çabuk unutulur,<br />

genelleştirme olmaz. Bundan dolayı kalıcı bir öğrenme için zihinsel yapıların<br />

tamamlanmış olması gerekmektedir. Zihinsel yapıların dikkate alınmadığı bir okulda<br />

öğrenme kalıcılığını kaybedecektir ( Senemoğlu, 2002, 59).<br />

Okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrencilerin, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

sürecinde yaşadıkları deneyimlere göre değiştiğinden, bu kuram ile ilgili olduğu<br />

düşünülebilir.<br />

19


2.1.4. Farklılaştırılmış Öğretim<br />

Farklılaştırılmış öğretim, öğrencilerin programın içeriğini keşfetmeleri için<br />

çeşitli yolların kullanıldığı, etkinliklerin öğrencilerin anlamlı öğrenmelerine, kendi bilgi<br />

ve fikirlerine ulaşmalarına yönelmek amacıyla yapıldığı ve öğrencilerin öğrendiklerini<br />

gösterme ve sergilemek için seçimlerini yapabildikleri bir öğrenme yaşantısıdır (MEB<br />

2005c ).<br />

Farklılaştırılmış öğretimde öğrencilerin hazırbulunuşluk, ilgi, öğrenme<br />

biçimlerine göre farklı oldukları kabul edilir. Akademik başarı açısından da karma bir<br />

sınıf ortamında, öğrencileri, kendi başlangıç seviyelerine göre ileriye götürmek için<br />

yapılan öğrenme süreci düzenlemesidir.<br />

Farklılaştırılmış öğretimde öğretmen, öğrencilerin hazırbulunuşlukları, ilgileri<br />

ve öğrenme stillerine göre farklı olduklarını kabul eder ve içeriği, süreci ve ürünleri bu<br />

farklılıklara göre düzenler (MEB 2005c ). Yeni ders programının esas aldığı bu öğretim<br />

biçimi ile birinci sınıflardaki öğrencilerin okul öncesi eğitim alma durumlarını<br />

düzenlemeye yardımcı olduğu söylenebilir.<br />

Değişen <strong>ilk</strong>öğretim programında da kabul edilen farklılaştırılmış öğretim,<br />

öğretmenlerin sınıflarındaki her öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına cevap vermelerine<br />

imkan sağlayan bir felsefedir. ( MEB 2005c).<br />

2.2. İlgili Araştırmalar<br />

2.2.1. Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar<br />

Temiz (2002), okul öncesi eğitimin, çocuğun dil gelişimine olan etkisini<br />

incelemiştir. Bu araştırmaya göre, okul öncesi eğitim alan çocukların dil gelişimleri<br />

ortalamaları, okul öncesi eğitim almayan çocukların dil gelişimi ortalamalarından<br />

yüksektir. Okul öncesi eğitim almayan kontrol grubu çocuklarının Peabody Resim<br />

Kelime Testi son-test puan ortalamaları, ön-test puan ortalamalarından yüksek<br />

bulunmuştur.<br />

Başer’ e göre ( 1996), ana sınıfı programından yararlanarak <strong>ilk</strong>okula başlayan<br />

çocukta oluşan bilgi ve beceri birikimi onu, diğer yaşıtlarından daha farklı kılmaktadır.<br />

20


Araştırma sonucuna göre, ana sınıf eğitimi, <strong>ilk</strong>öğretim okullarının birinci sınıfına giden<br />

çocukların akademik başarılarını olumlu yönde etkilemektedir.<br />

Öztürk (1995), okul öncesi eğitim kurumlarına giden ve gitmeyen <strong>ilk</strong>okul birinci<br />

sınıf öğrencilerinin alıcı ve ifade edici dil düzeylerini saptamak amacıyla bir araştırma<br />

yapmıştır. Bu araştırmaya göre de, okul öncesi eğitim kurumlarına giden öğrencilerin<br />

alıcı dil düzeyleri ve ifade edici dil düzeyleri ( “resimleri isimlendirme” ve “resimleri<br />

işlevlerine göre tanımlama” düzeyleri ), gitmeyenlerden yüksek bulunmuştur.<br />

Ekinci (2001), okulöncesi eğitimin <strong>ilk</strong>öğretim birinci sınıf öğrencilerinin başarısı<br />

üzerine etkisini araştırmıştır. Araştırma sonuçlarına göre ise, <strong>ilk</strong>öğretim birinci<br />

sınıflardaki okulöncesi eğitim almış çocuklar, okulöncesi eğitim almamış olan<br />

çocuklardan, zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel gelişim, beceriler ve sağlık<br />

yönlerinden farklıdırlar. Bu farklılıklar okulöncesi eğitim almış olan çocukların<br />

lehinedir. Ayrıca, bu farklılıklar okul başarısını da büyük ölçüde etkilemektedir.<br />

Okulöncesi eğitim alan çocuklar, almayan çocuklara göre ders başarıları da daha yüksek<br />

çıkmıştır.<br />

Ferah (1996), <strong>ilk</strong>okuma yazma öğretiminde görsel algılama ve zekanın yeri ile<br />

ilgili bir araştırma yapmıştır. Bu araştırmaya göre de, okul öncesi eğitim almamış olan<br />

birinci sınıf öğrencilerinin, okul öncesi eğitim almış öğrencilere göre daha fazla sesli<br />

harf karıştırma hatası yaptığı görülmüştür. Ayrıca okul öncesi eğitimi almış olan<br />

öğrencilerin Görsel Algı Testi puanları, okul öncesi eğitim almamış öğrencilerin<br />

puanlarından biraz daha yüksek bulunmuştur. Aynı sonuç Arnold Gesell Gelişim Testi<br />

sonuçlarında da bulunmuştur.<br />

Uslu’ nun (1998), <strong>ilk</strong>okul 1. ve 2. sınıflarda yazı öğretim etkinliğinin<br />

değerlendirilmesi ile ilgili yaptığı araştırmada daha çok <strong>ilk</strong>okul öğretmenlerinin<br />

karşılaştıkları sorunları saptamaya çalışmıştır. Araştırmanın bulgularına göre de;<br />

1. Her sınıf seviyesine uygun bir yazı programının bulunmaması,<br />

2. Yazı programının sadece yazı ve el yazısını kapsar şekilde olması,<br />

rakamların, noktalama işaretlerinin öğretimini kapsamaması,<br />

3. Yazı öğretim programındaki el yazısına geçiş süresinin, öğrencilerin hazır<br />

bulunuşluk seviyelerine uygun olmaması<br />

4. Yazı öğretim programında değerlendirmenin nasıl yapılacağına dair bir<br />

yönergenin olmaması gibi sonuçlar elde edilmiştir.<br />

21


Çalışkan’ a göre (2000), ailenin gelir düzeyi ile öğrencinin okuduğunu anlama<br />

başarısı arasında doğrusal bir ilişki vardır. Anne babanın eğitim seviyesi ile okuduğunu<br />

anlama başarısı arasında da doğrusal bir ilişki bulunmuştur.<br />

Yalçın’ ın (1999), yaptığı araştırma sonucunda , <strong>ilk</strong> okuma yazma öğretiminde<br />

karşılaşılan güçlüklerle öğretmenlerin kullandıkları yöntem arasında anlamlı bir ilişki<br />

olduğunu bulmuştur.<br />

2.2.2. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar<br />

O’Neil, M.T. (1990 ) tarafından yapılan, birinci sınıftaki öğrencilerin okuma<br />

yazma becerilerini geliştirme ile ilgili araştırmada, on haftalık bir zaman dilimini aşkın<br />

bir sürede 10 tane birinci sınıf öğrencisinden oluşan bir hedef grup içinde okuma yazma<br />

becerilerini geliştirmek için yoğun bir yazı müfredat programı oluşturulmuştur.<br />

Başlangıç becerilerini geliştirmek için sayısız stratejilerin olduğu program: somut<br />

nesneler için sınıflandırma kullanımı, ard arda resimlendirme için komik parçalar<br />

kullanımı, yazının kağıda yerleşimi ve doğru duruş için günlük alıştırma, harflerin<br />

alfabetik sırası ve bireysel yazı görüşmeleri içermiştir. Bu projenin amacı umulan<br />

beceriler ve okuma yazmaya başlangıç becerilerini, gösterilen öğrenciler arasında en aza<br />

indirmektir. Birinci sınıf öğrencileri için başarı, karşıt yakın sonuçlar ölçeği tarafından<br />

ölçülmüştür. Kullanılan stratejiler açıkça göstermiştir ki öğrenciler gösterilen 6 nesnede<br />

en az %80 başarılı olmuşlardır.<br />

Williams, J. P.’ nin bir çalışmasında ( 1986), 7 yaşındaki çocukların çoğunun<br />

okumaya başlangıçta, en önemli sürecin ortasında oldukları ve bunun da 9 yaşına<br />

kadar, bu sürecin ötesinde normal ilerlemeyi harekete zorladığı söylenmektedir.<br />

Okumada ilerlemenin gelişimsel olduğu söylenmektedir. Ayrıca, okuma gelişmesinin<br />

erken test edilememesinden dolayı okuma gelişiminde Eğitimsel Gelişimin Ulusal<br />

Değerlendirmesinde önemli bir ayrılık olduğu söylenmiştir.<br />

Busch, R. F. ( 1974 ), 1. sınıf okuma başarısının tahmini ile ilgili bir çalışma<br />

yapmıştır. Bu çalışmada, toplamda, Missouri eyaletindeki birinci sınıflardan rastgele<br />

1052 çocuk seçilmiştir. Bu çocuklar, Kavramsal Yetenekler Testi, Görsel- Motor<br />

Bütününün Gelişimsel Testi gibi birbirini izleyen bir dizi test tamamlamıştır. Çalışma<br />

bulguları şu sonuçlara varmıştır: 1. Harflerin durumunda alt- üst farkındalık yeteneği ve<br />

seslere başlama, okuma başarısının tek belirleyicisi olmuştur. 2. Çalışma içinde diğer<br />

22


değişkenlerle birlikte karşılaştırıldığında, ölçülen akıl ( zeka ), okuma başarısında güçlü<br />

bir belirleyicisi olmuştur. 3. Sınıf öğretmenleri, davranış değerlendirme ölçeği<br />

kullanarak, öğrencilerinin sene sonu okuma başarısını tahmin edebilmiştir.<br />

Venezky, R. L.’ in bir çalışmasında ( 1973), İsrailli çocuklarda okuma<br />

yetenekleri ile ilgili bazı genellemeler vardır. Bu çalışma, İsrailli İbranilerde harf- ses<br />

yeteneği arasındaki ilişkiyi ve genel okuma yeteneğini incelemiştir. Ve sonraki okuma<br />

başarısının bir tahmini gibi harf- ses yeteneğinin değerini araştırmıştır. Araştırmaya<br />

konu olan çocuklar, farklı sosyo- ekonomik düzeydeki ( SED ) iki İsrailli devlet<br />

okulundaki birinci sınıflardan seçilen 130 öğrencidir. Her öğrenci, kelimelerin<br />

listesinin okumada bireysel olarak test edilmiştir. Birinci sınıflardaki <strong>ilk</strong> testte, orta<br />

SED’ deki çocuklar için, sonraki okuma başarısı ile harf-ses yeteneği arasında önemli<br />

derecede yüksek bir korelasyon vardır. Çocuklar, okumada ilerlemenin temel<br />

mekaniklerinde ustalaştıklarında harf- ses yeteneği, okuma sonrası başarının iyi bir<br />

göstergesi olmuştur.<br />

23


BÖLÜM III<br />

YÖNTEM<br />

Bu bölümde; araştırmanın modeli, çalışma grubu, yapılan uygulamayla ilgili<br />

açıklamalar, veri toplama araçları, verilerin toplanması ve çözümlenmesinde<br />

kullanılan istatistiksel yöntem ve tekniklerle ilgili konular yer almaktadır.<br />

3.1. Araştırmanın Modeli<br />

Bu araştırma, <strong>ilk</strong>öğretim okullarının birinci sınıf öğretmenleri ile okul öncesi<br />

eğitim alan ve almayan birinci sınıf öğrencilerinin <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

sürecindeki görüşlerini ve bu süreçte karşılaştıkları güçlükleri belirlemeye yönelik,<br />

nitel bir araştırmadır.<br />

Nitel araştırma, gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama<br />

yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül<br />

bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma olarak<br />

tanımlanabilir. Diğer bir deyişle nitel araştırma, kuram oluşturmayı esas alan bir<br />

anlayışla sosyal olguları bağlı bulundukları çevre içerisinde araştırmayı ve anlamayı<br />

ön plana alan bir yaklaşımdır ( Yıldırım ve Şimşek, 2005, 39).<br />

Nitel araştırmada çoğunlukla üç tür veri toplanır: “ çevreyle ilgili veri”,<br />

“süreçle ilgili veri” ve “algılara ilişkin veri”( LeCompte ve Goetz, 1984; Akt:<br />

Yıldırım ve Şimşek, 2005, 40). Çevreyle ilgili veriler, araştırmanın yer aldığı sosyal,<br />

psikolojik, kültürel, demografik ve fiziksel özelliklere ilişkindir. Bu tür veriler sürece<br />

ve algılara ilişkin verilere temel oluşturur ve diğer ortamlarla karşılaştırma olanağı<br />

yaratır. Süreçle ilgili veriler, araştırma süresince neler olup bittiği ve bu olanların<br />

araştırma grubunu nasıl etkilediğine ilişkindir. Algılara ilişkin veriler ise, araştırma<br />

grubuna dahil olan bireylerin süreç hakkında düşündüklerine ilişkindir ( Yıldırım ve<br />

Şimşek, 2005, 40).<br />

24


Bu araştırmada hem süreçle ilgili verilere, hem de algılara ilişkin verilere yer<br />

verilmiştir. Ancak çalışma grubunu oluşturan öğrenci ve öğretmenlerin <strong>ilk</strong>okuma<br />

yazmaya geçiş süreci hakkındaki görüşleri araştırmanın temelini oluşturduğu için bu<br />

araştırmanın, algılara ilişkin veriler üzerinde odaklandığı söylenebilir.<br />

Nitel yöntemlerden en sık kullanılanı görüşmedir. Görüşme, insanların bakış<br />

açılarını, deneyimlerini, duygularını ve algılarını ortaya koymada kullanılan, oldukça<br />

güçlü bir yöntemdir ( Bogdan ve Biklen, 1992; Akt: Yıldırım ve Şimşek, 2005, 41).<br />

Görüşme yapılan çalışmalar, diğer araştırma tekniklerinden daha fazla derinlik<br />

vermektedir. Burgess’ e göre bunun nedeni “bilgi verici ve araştırmacı arasında<br />

başından sonuna kadar aynı kalitede sürdürülen bir ilişki olmasıdır” ( 1980, 109; akt.<br />

Silverman, 1983, 95; Akt: Kuş, 2003, 123). Görüşme yönteminde, sorular önceden<br />

belirlenip, bireye doğrudan sorulur. Bu yolla elde edilen verinin, anket yoluyla elde<br />

edilen veriye oranla geçerliliğin daha yüksek olacağı açıktır (Yıldırım ve Şimşek,<br />

2003, 98). Görüşme yoluyla, deneyimler, tutumlar, düşünceler, niyetler, yorumlar ve<br />

zihinsel algılar ve tepkiler gibi gözlenemeyeni anlamaya çalışırız (Akt:Yıldırım ve<br />

Şimşek, 2003, 93).<br />

Sağladığı bu avantajlar nedeniyle, araştırmaya konu olan, süreci doğrudan<br />

yaşayan kişiler olarak, <strong>ilk</strong>öğretim birinci sınıf öğrenci ve öğretmenleriyle yapılan<br />

görüşmelerle ayrıntılı verilere ulaşılabileceği düşünülmüştür.<br />

3.2. Çalışma Grubu<br />

3.2.1. Okullar ve Sınıflar<br />

Araştırma, 2005-2006 eğitim- öğretim yılının birinci döneminde, sadece<br />

<strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecinde, Adana ili Merkez Seyhan ilçesi sınırları içinde<br />

yer alan 6 devlet <strong>ilk</strong>öğretim okulunda gerçekleştirilmiştir.<br />

Araştırmanın çalışma grubu, belirlenen 6 okuldaki toplam 60 birinci sınıf<br />

öğrencisinden ve 15 birinci sınıf öğretmeninden oluşmaktadır. Okul öncesi eğitim<br />

alan ve almayan öğrencilerin devam ettikleri iki alt sosyo- ekonomik düzeyden, iki<br />

orta sosyo- ekonomik düzeyden ve iki tane de üst sosyo- ekonomik düzeyden<br />

belirlenen altı <strong>ilk</strong>öğretim okulunda görev yapan toplam 15 öğretmen, bu okulların<br />

birinci sınıfında okuyan toplam 60 öğrenci ile görüşülmüştür.<br />

25


Araştırmanın konusunun gerektirdiği özellikler dikkate alınarak belirlenen<br />

<strong>ilk</strong>öğretim okullarında görev yapan öğretmenlere, araştırma konusu ile ilgili bilgi<br />

verilmiş ve araştırmaya katılmada gönüllü olup olmadıkları sorulmuştur. Dolayısıyla<br />

araştırmanın çalışma grubu bu gönüllülük çerçevesinde oluşturulmuştur.<br />

Oluşturulan çalışma grubunun da içinde bulunduğu okullar ve bu okullardaki<br />

öğrenci sayıları tablo 2’ de görülmektedir.<br />

Tablo 2. Araştırmanın Yapıldığı Okullardaki Öğrenci Dağılımı<br />

Alt<br />

Okul Şube Sınıf<br />

SED<br />

Okulu<br />

Toplam 6<br />

Orta<br />

SED<br />

Okulu<br />

Toplam 4<br />

Üst<br />

SED<br />

Okulu<br />

Toplam 5<br />

Genel<br />

Toplam<br />

Mevcudu<br />

OÖE<br />

Alan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

OÖE<br />

Almayan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

Görüşülen<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

Görüşülen<br />

OÖE Alan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

A 72 1 71 4 1 3<br />

B 74 1 73 4 1 3<br />

C 73 1 72 4 1 3<br />

D 25 4 21 4 2 2<br />

E 25 4 21 4 1 3<br />

F 25 4 21 4 2 2<br />

Şube<br />

294 16 278 24 8 16<br />

A 36 16 20 4 2 2<br />

B 36 14 22 4 2 2<br />

C 35 14 21 4 2 2<br />

D 36 14 22 4 2 2<br />

Şube<br />

143 58 85 16 8 8<br />

A 30 20 10 4 3 1<br />

B 30 20 10 4 3 1<br />

C 30 22 8 4 2 2<br />

D 30 21 9 4 2 2<br />

E 30 22 8 4 2 2<br />

Şube<br />

15<br />

şube<br />

150 105 45 20 12 8<br />

587 179 408 60 28 32<br />

Görüşülen<br />

OÖE<br />

Almayan<br />

Öğrenci<br />

sayısı<br />

26


Tablo 2 incelendiğinde, Alt SED’ deki iki okuldan toplam 6 şube, Orta<br />

SED’ deki iki okuldan toplam 4 şube, Üst SED’ deki iki okuldan ise toplam 5 şube<br />

öğretmeni ile o öğretmenlerin sınıflarından dörder öğrenci ile görüşülmüştür.<br />

Okullar ve bu okullardaki sınıflar tesadüfi yöntemle seçilmiştir. Her sınıftan<br />

seçilen 4 öğrenci ise o sınıfın sınıf öğretmeni tarafından belirlenmiştir.<br />

Alt SED’ deki A okulundaki öğretmenler ve öğrencileri ile boş olan bir<br />

zaman gözetilerek öğretmenler odasında görüşülmüştür. Alt SED’ deki B<br />

okulundaki öğretmen ve öğrencilerle ise müdür yardımcısının odasında<br />

görüşülmüştür. Müdür yardımcısı, görüşme sırasında odasından çıkmıştır. Odada<br />

araştırmacı ile görüşme yapılan kişilerden başka kimse bulunmamıştır.<br />

Orta SED’ deki C ve D okullarındaki öğretmenler ve belirlenen öğrencilerle,<br />

o okullardaki müdür yardımcısı odasında görüşülmüştür. Her iki okuldaki<br />

görüşmede, müdür yardımcısı odası kullanılmıştır. Ancak C okulundaki görüşmede<br />

müdür yardımcısı odada bulunurken, D okulundaki müdür yardımcısı odada<br />

bulunmamıştır.<br />

Üst SED’ deki her iki okuldaki görüşmelerde müdür yardımcısı odaları<br />

kullanılmıştır. Her iki okuldaki müdür yardımcıları, çocukları etkilememek için<br />

görüşme sırasında odadan çıkmışlardır.<br />

Araştırma yapılan tüm okullarda, okul müdürlerinden izin alınarak görüşme<br />

yapılmıştır. Görüşmelerin gün ve saatlerine sınıf öğretmenleri karar vermiştir.<br />

Görüşme yapılan öğretmen ve öğrencilerin okullara göre dağılımı ve öğrenci<br />

sayıları tablo 3’ te verilmiştir.<br />

Tablo 3. Araştırmaya Katılan Öğretmenlerin Okullara Göre Dağılımı ve<br />

Öğrenci Sayıları<br />

Alt SED’deki Okul Orta SED’deki Okul Üst SED’ deki Okul Toplam<br />

Okul Sayısı 2 2 2 6<br />

Öğretmen sayısı 6 4 5 15<br />

Görüşülen OÖE Alan<br />

Öğrenci Sayısı<br />

Görüşülen OÖE<br />

Almayan Öğrenci sayısı<br />

Görüşülen Öğrenci<br />

Sayısı<br />

8 8 12 28<br />

16 8 8 32<br />

24 16 20 60<br />

27


Tablo 3 incelendiğinde, araştırmanın yapıldığı 6 okulda toplam 15<br />

öğretmenle görüşüldüğü ve her sınıftan 4 öğrenci olmak üzere toplam 60 öğrenci ile<br />

görüşme yapıldığı görülmektedir.<br />

3.3. Veri Toplama Araçları<br />

Bu araştırmada veriler, <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğretme yönteminde ses temelli<br />

cümle yöntemi uygulamasında <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş döneminde, okul öncesi<br />

eğitim alan ve almayan öğrencilerin yaşadıklarını belirlemek üzere, araştırmacı<br />

tarafından yarı yapılandırılmış olarak geliştirilen Öğretmen Görüşme Formu, Öğrenci<br />

Görüşme Formu ve araştırma kapsamına giren öğrencilerle ilgili bilgi elde etmek<br />

amacıyla hazırlanan Kişisel Bilgi Formu kullanılarak toplanmıştır.<br />

Görüşmelerde kullanılan Öğrenci ve Öğretmen Görüşme Formları,<br />

araştırmacı tarafından, <strong>ilk</strong>okuma yazma öğretiminde <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

dönemi için yarı yapılandırılmış olarak geliştirilmiştir.<br />

Gerek Öğrenci gerekse Öğretmen Görüşme Formu’ nun geliştirilmesinde<br />

literatür taraması sonucunda elde edilen bilgilerin yanı sıra <strong>ilk</strong>öğretim okullarında<br />

2005- 2006 öğretim yılında birinci sınıf okutacak sınıf öğretmenleriyle ve daha önce<br />

birinci sınıf okutan öğretmenlerle yapılan görüşmelerden elde edilen bilgilerden<br />

yararlanılmıştır. Görüşme formlarındaki maddelerin her biri, okul öncesi eğitim alan<br />

ve almayan öğrencilerin <strong>ilk</strong>okuma yazma öğretiminde kullanılan ses temelli cümle<br />

yönteminde <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş döneminde yaşadıklarını betimleyecek şekilde<br />

düzenlenmiştir.<br />

Hazırlanan Öğrenci ve Öğretmen Görüşme Formları, uzman görüşlerini<br />

almak üzere, <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü ile Eğitim<br />

Bilimleri Anabilim Dalı’ nda çalışan öğretim elemanlarına sunulmuştur. Gelen<br />

eleştiri ve öneriler doğrultusunda formlardaki maddelerde gerekli düzenlemeler<br />

yapılmıştır. Formların dil geçerliğini kontrol etmek amacıyla 10 öğretmene ve 30<br />

öğrenciye ön uygulama yapıldıktan sonra görüşme formlarında yer alan maddelere<br />

son şekilleri verilmiştir.<br />

Araştırmada kullanılan Kişisel Bilgi Formu (KBF), görüşmelerin yapıldığı<br />

öğrencilere 2005- 2006 öğretim yılı başında, araştırmacı tarafından dağıtılarak, bu<br />

formlarla, öğrencilerin okul öncesi eğitim alma durumları ile sosyo- ekonomik<br />

durumları, anne babalarının öğrenim durumları, anne babalarının meslekleri,<br />

28


ailesinin ortalama aylık gelirleri hakkında bilgiler toplanmıştır. Dağıtılan formlarla<br />

ilgili öğrenci velileri ile görüşülerek formları nasıl doldurmaları gerektiği<br />

açıklanmıştır.<br />

Öğretmen Görüşme Formu, öğretmenlerin, okul öncesi eğitim kurumlarının<br />

çalışmaları ile ilgili görüşlerini, okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrencilerinde<br />

karşılaştıkları durumlarla ilgili düşüncelerini, yeni <strong>ilk</strong>okuma yazma programıyla ilgili<br />

düşüncelerini ve uygulamalarını, okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrencilerin<br />

etkinliklere katılımlarını içeren sorulardan oluşmaktadır.<br />

Öğrenci Görüşme Formu, öğrencilerin, <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğrenirken<br />

nelerden etkilendiklerini, <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğrenirken üstüne düşen görev ve<br />

sorumlulukların farkında olup olmadıklarını, sınıf içinde yapılan etkinliklerde<br />

kendilerini nasıl hissettiklerini, bitişik eğik yazı yazarken içinde bulundukları<br />

durumu içeren sorulardan oluşmaktadır.<br />

Görüşmelerin yapıldığı öğrencilere, 2005-2006 öğretim yılı başında yine<br />

araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu ( KBF) dağıtılarak,<br />

öğrencilerin okul öncesi eğitim alma durumları ile sosyo- ekonomik durumları<br />

hakkında bilgiler toplanmıştır. Dağıtılan Kişisel Bilgi Formları, anne babalarının<br />

öğrenim durumları, meslekleri, ortalama aylık gelirleri, oturdukları evleri ve<br />

evlerinin özellikleri, evlerine gazete alıma sıklıkları ile ilgili soruları içermektedir.<br />

3.4. Verilerin Toplanması<br />

Bu araştırmada veriler, okul öncesi eğitim alan öğrenciler ile okul öncesi<br />

eğitim almayan öğrencilerin, <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğrenirken özellikle <strong>ilk</strong>okuma<br />

yazmaya geçiş döneminde nelerle karşılaşıldığını belirlemek üzere 15 öğretmen ve<br />

60 öğrenci ile yapılan görüşmelerle elde edilmiştir.<br />

Öğretmenlerle bireysel olarak yapılan görüşmeler sırasında<br />

yapılandırılmamış sorulara verilen yanıtlar, soruların altına ayrılmış olan yerlere<br />

araştırmacı tarafından not edilmiş, yarı yapılandırılmış sorulara verilen yanıtlar ise<br />

formda açılmış kutucuklara ( X ) işareti konularak kaydedilmiştir. Öğretmenlerin<br />

görüşmeleri ses kayıt cihazına kaydedilmiştir. Ayrıca görüşmeler sırasında anında<br />

geliştirilip sorulan soruların yanıtları da ses kayıt cihazına kaydedilmiştir.<br />

29


Verilerin toplanması, 2005- 2006 eğitim-öğretim yılında okulların açıldığı<br />

Eylül ayı ile eğitim-öğretim yılının birinci döneminin sonu olan Ocak ayına kadar<br />

olan <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş dönemini içine alan süreçte gerçekleştirilmiştir.<br />

3.5. Verilerin Çözümlenmesi<br />

Araştırmada öğrenci ve öğretmenlerle yapılan görüşmelerle ve Kişisel Bilgi<br />

Formları ile elde edilen nicel verilerde sayı ve yüzde hesapları, nitel verilerin<br />

çözümlenmesinde ise betimsel analiz kullanılmıştır.<br />

Analizlerde, betimsel analize uygun olarak veriler, araştırmada kullanılan<br />

sorular dikkate alınarak ortaya konulmuştur. Ayrıca öğrenci ve öğretmen<br />

görüşlerini daha açık bir şekilde yansıtabilmek amacıyla doğrudan alıntılara da yer<br />

verilmiştir.<br />

irdelenmiştir.<br />

Daha sonra da elde edilen bulgular yorumlanarak, neden – sonuç ilişkileri<br />

Betimsel analizde amaç, elde edilen bulguları düzenlenmiş ve yorumlanmış<br />

bir biçimde okuyucuya sunmaktır ( Yıldırım ve Şimşek, 2005, 224).<br />

30


BÖLÜM IV<br />

BULGULAR<br />

Bu araştırmada, okul öncesi eğitim alan ve almayan öğrencilerin, <strong>ilk</strong> okuma<br />

yazmaya geçiş süreçleri incelenmiştir. Bu bölümde, bu süreçlerin, öğrenci ve<br />

öğretmen görüşlerine ait değerlendirmelere ilişkin bulgulara yer verilmiştir.<br />

4.1. Öğrencilerle İlgili Bulgular<br />

Araştırma süresince esas görüşmeler, 15 öğretmen ile onların toplam 60<br />

öğrencisi ile yapılmıştır. Bu öğrencilerin sınıf mevcutlarına ve okul öncesi eğitim<br />

almış olup olmadıklarına göre dağılımları tablo 4’ te gösterilmiştir.<br />

Tablo 4. Görüşmelerin Yapıldığı Okullardaki Öğrencilerin Sınıf Mevcutları ile<br />

Okul Öncesi Eğitim Alma Durumlarına Göre Dağılımı<br />

Alt<br />

Okul Şube Sınıf<br />

SED<br />

Okulu<br />

Toplam 6<br />

Mevcudu<br />

OÖE<br />

Alan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

OÖE<br />

Almayan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

Görüşülen<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

Görüşülen<br />

OÖE Alan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

A 72 1 71 4 1 3<br />

B 74 1 73 4 1 3<br />

C 73 2 71 4 1 3<br />

D 25 4 21 4 2 2<br />

E 25 4 21 4 1 3<br />

F 25 4 21 4 2 2<br />

Şube<br />

294 16 278 24 8 16<br />

31<br />

Görüşülen<br />

OÖE<br />

Almayan<br />

Öğrenci<br />

sayısı


Tablo 4. Görüşmelerin Yapıldığı Okullardaki Öğrencilerin Sınıf Mevcutları<br />

ile Okul Öncesi Eğitim Alma Durumlarına Göre Dağılımı ( Devamı)<br />

Okul<br />

Orta<br />

SED<br />

Okulu<br />

Toplam 4<br />

Üst<br />

SED<br />

Okulu<br />

Toplam 5<br />

Genel<br />

Toplam<br />

Şube Sınıf<br />

Mevcudu<br />

OÖE<br />

Alan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

OÖE<br />

Almayan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

Görüşülen<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

Görüşülen<br />

OÖE<br />

Alan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

A 36 16 20 4 2 2<br />

B 36 14 22 4 2 2<br />

C 35 14 21 4 2 2<br />

D 36 14 22 4 2 2<br />

Şube<br />

143 58 85 16 8 8<br />

A 30 20 10 4 3 1<br />

B 30 20 10 4 3 1<br />

C 30 22 8 4 2 2<br />

D 30 21 9 4 2 2<br />

E 30 22 8 4 2 2<br />

Şube<br />

15<br />

şube<br />

150 105 45 20 12 8<br />

587 179 408 60 28 32<br />

32<br />

Görüşülen<br />

OÖE<br />

Almayan<br />

Öğrenci<br />

Sayısı<br />

Tablo 4 incelendiğinde, araştırmanın yapıldığı 6 okulda, toplam 15 şubeden<br />

15 öğretmenle ve her sınıftan 4’ er öğrenci olmak üzere toplam 60 öğrenci ile<br />

görüşme yapıldığı görülmektedir.<br />

Alt SED’ deki iki okuldan toplam 6 öğretmen ile görüşülmüştür. Her<br />

öğretmenin sınıfından 4’ er öğrenci ile görüşme yapılmıştır. Alt SED’ deki 2 okuldan<br />

birinde sınıf mevcudu, diğerine göre daha kalabalık olup, okul öncesi eğitimi alan<br />

öğrenci sayısı daha azdır. Sınıfı kalabalık olan alt SED’ deki okulda toplam 4 öğrenci<br />

OÖE almış, 215 öğrenci ise OÖE almamıştır. Alt SED’ deki diğer okulda ise sınıf<br />

mevcutlarının ortalama 25 olduğu görülmektedir. Bu okuldaki öğrencilerin ise<br />

toplam 12’ si OÖE almış olup, 63 öğrenci ise OÖE almamıştır.


Orta SED’ deki iki okulda da sınıf mevcutları birbirine çok yakındır. Orta<br />

SED’ deki iki okuldaki toplam 143 öğrenciden 58’ i OÖE almış olup, 85’ i OÖE<br />

almamıştır. Görüşülen toplam 16 öğrencinin 8’ i OÖE almış, 8’ i OÖE almamıştır.<br />

Üst SED’ deki iki okulda da sınıf mevcutlarının eşit olduğu görülmektedir.<br />

Üst SED’ deki iki okulda toplam 150 öğrencinin olduğu ve bu öğrencilerin 105’ inin<br />

OÖE almış olduğu, 45’ inin OÖE almadığı Tablo 4’ te görülmektedir.<br />

Araştırmanın yapıldığı toplam 6 okuldaki 15 şubedeki sınıfların mevcudunun<br />

587 olduğu, bunun 179’ unun OÖE aldığı, 408’ inin OÖE almadığı görülmektedir.<br />

Görüşülen öğrenci sayısının da toplam 60 olduğu, bu öğrencilerden 28’ inin OÖE<br />

aldığı ve 32’ sinin OÖE almadığı görülmektedir.<br />

Tablo 5‘ te araştırmaya konu olan öğrencilerin cinsiyetlerinin, OÖEK’ na<br />

gitme durumlarına göre dağılımları gösterilmektedir.<br />

Tablo 5. Araştırmaya Konu Olan Öğrencilerin Cinsiyetlerinin, OÖEK’ na<br />

Gitme Durumuna Göre Dağılımı<br />

OÖE Alan Öğrenciler OÖE Almayan<br />

Öğrenciler<br />

Toplam<br />

Cinsiyet N % N % N %<br />

Kız 15 53,6 13 46,4 28 100,0<br />

Erkek 13 40,6 19 59,4 32 100,0<br />

Toplam 28 46,7 32 53,3 60 100,0<br />

Tablo 5 incelendiğinde, OÖE alan kız öğrencilerin % 53,6, almayanların ise<br />

% 46,4 olduğu görülmektedir. OÖE alan erkek öğrenciler % 40,6 iken almayan<br />

öğrenciler % 59,4 olarak görülmektedir.<br />

4.2. Öğrencilerin Velileri ile İlgili Bulgular<br />

Görüşmelerin yapıldığı alt ve orta sosyo-ekonomik düzeydeki okullardaki<br />

öğretmenlerin tümü, öğrencilerinin sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelerin çocukları<br />

olduklarını ve velilerin çocuklarının derslerine gereken ilgiyi gösteremediklerini<br />

söylemişlerdir. Üst SED’ deki okullarda görüşme yapılan öğretmenlerden biri,<br />

sınıfındaki öğrencilerin aileleriyle ilgili olan bu durum, görüşmelerin yapıldığı<br />

33


öğrencilerin velileri tarafından doldurulan KBF’ ları ile de ortaya konulmuş ve<br />

çocuğunu OÖE kurumuna göndermeyen velilerin çoğunun düşük gelire ve eğitim<br />

düzeyine sahip oldukları belirlenmiştir. OÖE alan ve almayan öğrencilerin<br />

babalarının eğitim düzeyleri ile ilgili bulgular aşağıdaki tablo 6’ da<br />

gösterilmektedir.<br />

Tablo 6. OÖE Alan ve Almayan Öğrencilerin Babalarının Eğitim Düzeylerine<br />

Göre Dağılımı<br />

Babanın Eğitim Düzeyi<br />

Hiçbir okul mezunu<br />

değil<br />

OÖE Alan<br />

Öğrencilerin Babaları<br />

OÖE Almayan Öğrencilerin<br />

Babaları<br />

Toplam<br />

N % N % N %<br />

0 0 4 100,0 4 100,0<br />

İlkokul mezunu 9 40,9 13 59,1 22 100,0<br />

Ortaokul mezunu 1 20,0 4 80,0 5 100,0<br />

Lise mezunu 11 61,1 7 38,9 18 100,0<br />

Yüksekokul 0 0 4 100,0 4 100,0<br />

Lisans 6 100,0 0 0 6 100,0<br />

Lisans üstü mezunu 1 100,0 0 0 1 100,0<br />

Tablo 6’ da araştırmaya dahil edilen öğrencilerin babalarının eğitim düzeyleri<br />

görülmektedir. Hiçbir okul mezunu olmayan 4 babanın 4’ ü de çocuklarını OÖEK’<br />

na göndermemiştir. İlkokul mezunu olan 22 babanın %40’ ı çocuklarını OÖEK’ na<br />

gönderdiği, %59,1’ inin ise göndermediği görülmektedir. Ortaokul mezunu olan 5<br />

babanın %20’ si çocuğunu OÖEK’ na göndermiş olup, %80’ i göndermemiştir. Lise<br />

mezunu olan 18 babanın ise %61,1’ i OÖEK’ na gönderirken %38,9’ u<br />

göndermemiştir. Yüksekokul mezunu 4 babanın %100’ ü çocuğunu OÖEK’ na<br />

göndermemiştir. Lisans mezunu 6 babanın %100’ ünün, çocuğunu OÖEK’ na<br />

gönderdiği görülmektedir. Lisans üstü mezunu 1 baba da çocuğunu OÖEK’ na<br />

göndermiştir. Bu durumda babanın eğitim düzeyi yükseldikçe, çocuklarının OÖEK’<br />

na gitme oranı yükseldiği söylenebilir. Çalışkan’ a göre de (2000), anne babanın<br />

eğitim seviyesi ile öğrencilerin okuduğunu anlama başarısı arasında da doğrusal bir<br />

ilişki bulunmuştur.<br />

Tablo 7’ de araştırmaya konu olan öğrencilerin annelerinin eğitim düzeylerine<br />

göre dağılımları gösterilmektedir.<br />

34


Tablo 7. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Annelerinin Eğitim Düzeylerine<br />

Göre Dağılımı<br />

Annenin Eğitim Düzeyi<br />

Hiçbir okul mezunu<br />

değil<br />

OÖE Alan Öğrencilerin<br />

Anneleri<br />

N<br />

%<br />

OÖE Almayan<br />

Öğrencilerin Anneleri<br />

N<br />

%<br />

Toplam<br />

0 0 5 100,0 5 100,0<br />

İlkokul mezunu 12 41,4 17 58,6 29 100,0<br />

Ortaokul mezunu 2 50,0 2 50,0 4 100,0<br />

Lise mezunu 6 46,2 7 53,8 13 100,0<br />

Yüksekokul 2 66,7 1 33,3 3 100,0<br />

Lisans 6 100,0 0 0 6 100,0<br />

Lisans üstü mezunu<br />

-<br />

-<br />

Tablo 7’ de araştırmaya dahil edilen çocukların annelerinin eğitim düzeyleri<br />

görülmektedir. Hiçbir okul mezunu olmayan 5 annenin 5’ i de çocuğunu okul<br />

öncesi eğitim kurumuna göndermemiştir. İlkokul mezunu 29 annenin %41,4’ ü<br />

çocuğunu okul öncesi eğitim kurumuna göndermiş, %58,6’ sı okul öncesi eğitim<br />

kurumuna göndermemiştir. Ortaokul mezunu annelere bakıldığında ise, toplam 4<br />

annenin 4’ ü çocuğunu OÖEK’ na göndermiştir. Lise mezunu 13 annenin %46,2’ si<br />

çocuğunu OÖEK’ na göndermiş, %53,8’ i göndermemiştir. Yüksekokul mezunu 3<br />

anneden ise 2’ si çocuğunu OÖEK’ na göndermiştir, 1’ i göndermemiştir. Lisans<br />

mezunu 6 annenin 6’ sı da çocuğunu OÖEK’ na göndermiştir. Bunun yanı sıra<br />

araştırmaya katılan öğrencilerin anneleri arasında, lisans üstü mezunu anne<br />

görülmemiştir. Sonuç olarak, annenin eğitim düzeyi arttıkça, çocukların OÖEK’ na<br />

gitme oranının artmakta olduğu söylenebilir.<br />

Tablo 8’ de araştırma kapsamına giren, görüşmelerin yapıldığı okullardaki 60<br />

öğrencinin okul öncesi eğitim alma durumlarına göre, babalarının meslek durumları<br />

bakımından dağılımları verilmiştir.<br />

-<br />

-<br />

N<br />

-<br />

%<br />

-<br />

35


Tablo 8. Araştırma Kapsamına Giren Öğrencilerin Babalarının Meslek<br />

Durumuna Göre Dağılımları<br />

Meslek OÖE Alan<br />

Öğrencilerin Babaları<br />

OÖE Almayan<br />

Öğrencilerin Babaları<br />

Toplam<br />

N % N % N %<br />

İşçi 12 66,7 6 33,3 18 100,0<br />

Memur 4 40,0 6 60,0 10 100,0<br />

Esnaf 4 50,0 4 50,0 8 100,0<br />

Serbest 1 25,0 3 75,0 4 100,0<br />

Başka(seyyar satıcı, hamal, işsiz,tamirci,<br />

kalfa,usta vb.)<br />

7 35,0 13 75,0 20 100,0<br />

Toplam 28 46,7 32 53,3 60 100,0<br />

Tablo 8 incelendiğinde, işçi olan babaların %66.7’ sinin çocuğuna OÖE<br />

aldırmış, %33,3’ ünün aldırmamış olduğu görülmektedir. Memur olan babaların %<br />

40’ ının çocuğunu OÖEK’ na gönderdiği, % 60’ ının ise göndermediği<br />

görülmektedir. Esnaf olan babaların oranı her iki grupta birbirine eşittir. Serbest<br />

çalışan babaların % 25’i çocuğunu bir OÖEK’ na göndermiş olup, %75’ i<br />

göndermemiştir. Seyyar satıcı, kalfa, usta, hamal, tamirci ve işsiz olan “başka”<br />

olarak gruplandırılan babaların ise % 35’ inin çocuğunu OÖEK’ na gönderdiği, %<br />

75’ inin göndermediği görülmektedir.<br />

Aşağıdaki tablo 9’ da araştırmaya katılan öğrencilerin annelerinin meslek<br />

durumları bakımından dağılımları verilmektedir.<br />

Tablo 9. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Annelerinin Meslek Durumlarına<br />

Göre Dağılımları<br />

Meslek OÖE Alan<br />

Öğrencilerin Anneleri<br />

OÖE Almayan<br />

Öğrencilerin Anneleri<br />

Toplam<br />

N % N % N %<br />

Ev Hanımı 20 39,2 31 60,8 51 100,0<br />

Memur 7 87,5 1 12,5 8 100,0<br />

Başka 1 100,0 0 0 1 100,0<br />

Toplam 28 46,7 32 53,3 60 100,0<br />

Tablo 9 incelendiğinde, çocuğunu bir OÖEK’ na gönderen ev hanımı olan<br />

annelerin %39,2 olduğu, OÖEK’ na göndermeyen annelerin ise %60,8 olduğu<br />

görülmektedir. Çocuğunu OÖEK’ na gönderen memur annelerin %87,5,<br />

göndermeyenlerin ise %12,5 olduğu görülmektedir. Başka olarak gruplandırılan ve<br />

36


u grupta bulunan, temizlik işlerine giden bir annenin de çocuğunu bir OÖEK’ na<br />

gönderdiği görülmektedir. Sonuç olarak, çalışan annelerin çocuklarının, çalışmayan<br />

annelerin çocuklarına göre bir OÖEK’ na gönderme oranı daha yüksek olduğu<br />

söylenebilir.<br />

Tablo 10’ da araştırmaya katılan öğrencilerin ailelerinin aylık gelirlerinin,<br />

çocuklarına OÖE aldırma durumlarına göre dağılımı görülmektedir.<br />

Tablo 10. Ailelerin Aylık Gelirlerinin, Çocuklarına OÖE Aldırma Durumlarına<br />

Göre Dağılımı<br />

OÖE Alan Öğrenciler OÖE Almayan<br />

Öğrenciler<br />

Toplam<br />

Aylık Gelir N % N % N %<br />

350 YTL ve altı 8 40,0 12 60,0 20 100,0<br />

351- 650 YTL 6 42,9 8 57,1 14 100,0<br />

651- 950 YTL 3 30,0 7 70,0 10 100,0<br />

951- 1250 YTL 2 40,0 3 60,0 5 100,0<br />

1251- 1500 YTL 4 100,0 0 0 4 100,0<br />

1501 YTL ve üstü 5 71,4 2 28,6 7 100,0<br />

Toplam 28 46,7 32 53,3 60 100,0<br />

Tablo 10 incelendiğinde, aylık geliri 350 YTL ve altı olan ailelerin % 40’<br />

ının çocuğu OÖE alırken, % 60’ ının çocuğu OÖE almadığı görülmektedir. Aylık<br />

geliri 351- 650 YTL arasında olan ailelerin %42,9’ unun çocuğu bir OÖEK’<br />

na giderken, % 57,1’ inin bir OÖEK’ na gitmediği görülmektedir. Geliri 651- 950<br />

YTL arasında olan ve çocuğu OÖEK’ na giden ailelerin % 30, çocuğu OÖEK’ na<br />

gitmeyen ailelerin ise % 70 olduğu görülmektedir. Aylık geliri 951- 1250 YTL<br />

arasında olan ailelerin % 40’ ının çocuğu OÖE alırken, % 60’ ının almadığı<br />

görülmektedir. Aylık geliri 1251- 1500 YTL arasında olan ailelerin tamamının<br />

çocuğunu OÖEK’ na gönderdiği görülmektedir. Geliri 1501- YTL ve üstü olan<br />

ailelerin % 71;4 ünün çocuğu OÖEK’ na giderken, % 28,6’ sının çocuğunun OÖEK’<br />

na gitmediği görülmektedir. Sonuç olarak, ailelerin aylık gelirleri arttıkça,<br />

çocuklarının bir OÖEK’ na gitme oranının da arttığı söylenebilir. Çalışkan’ a<br />

göre de ( 2000), ailenin gelir düzeyi ile öğrencinin okuduğunu anlama başarısı<br />

arasında doğrusal bir ilişki vardır.<br />

37


4.3. Okul Öncesi Eğitimi Alan ve Almayan Birinci Sınıf Öğrencilerinin<br />

İlkokuma Yazmaya Geçiş Süreci ile İlgili Bulgular<br />

I.Soru ( İlkokuma yazmaya geçiş sürecinde etkilendiğiniz unsurlar nelerdir?)<br />

Araştırmaya dahil olan öğrencilerin bu soruya verdikleri cevaplar tablo<br />

11’ de gösterilmiştir.<br />

Tablo 11. Araştırmaya Katılan Öğrenciler İlkokuma Yazma Sürecinde<br />

Nelerden Etkilenmektedir<br />

Cevaplar<br />

OÖE Alan<br />

Öğrenciler<br />

OÖE Almayan<br />

Öğrenciler<br />

Toplam<br />

f % f % f %<br />

Hiçbir şeyden etkilenmiyorum. 20 90,9 2 9,1 22 100,0<br />

Ailemden etkileniyorum. 1 100,0 _ _ 1 100,0<br />

Sınıf içinde yapılan etkinliklerden<br />

etkileniyorum.<br />

38<br />

3 18,8 13 81,2 16 100,0<br />

Bitişik eğik yazı yazmak beni yoruyor. 2 100,0 _ _ 2 100,0<br />

Öğrendiğimiz kelimelerden<br />

etkileniyorum.<br />

Öğretmenimin sınıf içindeki<br />

davranışlarından etkileniyorum.<br />

Sınıflarımızın kalabalık olmasından<br />

etkileniyorum.<br />

1 100,0 _ _ 1 100,0<br />

1 9,1 10 90,9 11 100,0<br />

_ _ 7<br />

100,0<br />

7 100,0<br />

OÖE alan 28 öğrencinin 20’ si hiçbir şeyden etkilenmediğini söylemiştir.<br />

Diğer öğrencilerden biri öğretmeninden, öğretmeninin sınıftaki halinden<br />

etkilendiğini belirtmiştir. Bu etkilenmenin ne olduğu sorulduğunda, öğretmeninin<br />

sınıfta çalışmayı yapmadığında ona kızmasından, diye belirtmiştir.<br />

Bir öğrenci, anne ve babasından etkilendiğini, bu etkilenmenin neden<br />

kaynaklandığı sorulduğunda, evde sürekli ders çalışması gerektiğinin hatırlatıldığını<br />

söylemiştir.<br />

Üç öğrenci de, sınıfta yapılan etkinliklerden olumlu etkilendiklerini,<br />

etkinliklerden çok hoşlandıklarını söylemişlerdir. Etkinlikler içinde hoşlarına<br />

gitmeyen bir yan olup olmadığı sorulduğunda da, sınıflarında bazı arkadaşlarının<br />

etkinliklerde çok yavaş oldukları için, öğretmenlerinin onları beklerken kendilerinin<br />

sıkıldıklarını belirtmişlerdir.


İki öğrenci de bitişik eğik yazıdan etkilendiklerini söylemiştir. Bitişik eğik<br />

yazı yazarken ellerinin, bileklerinin çok ağrıdığını, çünkü çok tekrar ettiklerini de<br />

belirtmişlerdir.<br />

Bir öğrenci de “ Ela’ dan, Lale’ den, Talat’ tan” etkilendiğini söylemiştir.<br />

Bunun nedeni sorulduğunda, okurken ve yazarken öğrendikleri <strong>ilk</strong> isimler olduğunu<br />

belirtmişlerdir.<br />

Araştırmaya katılan OÖE almamış öğrencilerin verdikleri cevaplar;<br />

OÖE almamış 32 öğrenciden 10 tanesi öğretmeninin sınıf içindeki davranışlarından<br />

etkilendiğini belirtmişlerdir. Öğrenciler, öğretmenlerinin sınıf içindeki her sözünden,<br />

her davranışından etkilendiklerini söylemişlerdir. OÖE almamış 32 öğrencinin 13’ ü<br />

sınıf içinde yapılan etkinliklerden etkilendiklerini, zaman zaman etkinlikleri<br />

yetiştiremediklerini söylemişlerdir. OÖE almamış öğrencilerin 7’ si de sınıflarının<br />

çok kalabalık olmasından olumsuz etkilendiklerini belirtmişlerdir. Sınıflar çok<br />

kalabalık olduğundan hem etkinlikleri yetiştiremediklerini, hem de sınıf içindeki<br />

gürültüden öğretmenlerini duyamadıklarını söylemişlerdir. Bu öğrencilerden 2 tanesi<br />

de hiçbir şeyden etkilenmediklerini belirtmişlerdir.<br />

II. Soru ( Öğrenci olarak <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecindeki rolünüz ve<br />

sorumluluklarınız nelerdir?)<br />

Araştırmaya dahil olan öğrencilerin verdikleri cevaplar aşağıdaki tablo 12’<br />

de gösterilmektedir.<br />

Tablo 12. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin İlkokuma Yazma Sürecindeki<br />

Rolleri ve Sorumlulukları<br />

Cevaplar<br />

Ders çalışmalıyım, ödevlerimi<br />

yapmalıyım.<br />

OÖE Alan<br />

Öğrenciler<br />

OÖE Almayan<br />

Öğrenciler<br />

Toplam<br />

f % f % f %<br />

19 48,7 20 51,3 39 100,0<br />

Öğretmenimi dinlemeliyim. 8 100,0 - - 8 100,0<br />

Öğretmenim bizi sevmeli. 1 100,0 - - 1 100,0<br />

Sınıfta derse katılmalıyım. - - 7<br />

100,0<br />

7 100,0<br />

Bilmiyorum. - - 5 100,0 5 100,0<br />

39


Tablo 12’ de görüldüğü üzere, OÖE almış 28 öğrencinin 19’ u da ders<br />

çalışmaları gerektiğini, evde ödevlerini yapmaları gerektiğini söylemiştir. Diğer 8<br />

öğrenci de derste öğretmenlerini dinlemeleri gerektiğini söylemişlerdir. Ayrıca 1<br />

öğrenci de “öğretmenimizin bizi sevmesi lazım, öğrenmem için benim de sayıları<br />

bilmem lazım, ders çalışmam lazım”, demiştir.<br />

OÖE almamış 32 öğrenciden 20’ si ders çalışmak zorunda olduklarını<br />

söylemiştir. Öğrencilerin 7’ si de sınıfta derse katılmak zorunda olduklarını, ders<br />

çalışmak zorunda olduklarını, evde de ödevlerini yapmak zorunda olduklarını<br />

söylemiştir. OÖE almamış öğrencilerin 5’i de “bilmiyorum” demiştir.<br />

III. Soru ( İlkokuma yazmaya geçiş sürecinde sınıf içinde yapılan<br />

etkinliklerde kendinizi nasıl hissettiniz?)<br />

Araştırmaya katılan öğrencilerin verdikleri cevaplar;<br />

Tablo 13. Araştırmaya Katılan Öğrenciler İlkokuma Yazmaya Geçiş Sürecinde<br />

Kendilerini Nasıl Hissetmektedirler?<br />

Cevaplar<br />

OÖE Alan Öğrenciler OÖE Almayan<br />

Öğrenciler<br />

Toplam<br />

f % f % f %<br />

Çok meraklıyımdır. 1 12,5 7 87,5 8 100,0<br />

Rahatım. 12 40,0 18 60,0 30 100,0<br />

Tahtaya<br />

kalkmadığımda<br />

rahatım.<br />

5 100,0 _ _ 5 100,0<br />

Çekingenim. 3 100,0 _ _ 3 100,0<br />

Heyecanlıyımdır. 5 71,4 2 28,6 7 100,0<br />

Etkinim, tüm<br />

etkinliklere<br />

katılırım.<br />

2 100,0 _ _ 2 100,0<br />

Korkarım. _ _ 3 100,0 3 100,0<br />

Gerginim. _ _ 2 100,0 2 100,0<br />

OÖE almış 28 öğrenciden biri çok meraklı olduğunu, çünkü öğreneceği<br />

isimleri, yiyeceği yemekleri merak ettiğini söylemiştir.<br />

40


OÖE almış öğrencilerden 12’ si yapılan etkinliklerin basit olduğunu bu<br />

nedenle kendilerinin rahat olduklarını söylemiştir. 5 öğrenci de rahat olduğunu<br />

ancak öğretmen soru sorduğunda ya da onları tahtaya kaldırdığında<br />

heyecanlandıklarını söylemiştir. Bunun sebebi olarak da tahtada öğretmeninin<br />

gösterdiklerini yazamama korkusu olduğunu belirtmişlerdir. 3 öğrenci çekingen<br />

olduğunu, parmak kaldırmadığını söylemiştir. 5 öğrenci yeni şeyler öğrenecekleri<br />

için heyecanlı olduklarını belirtmiştir. 2 öğrenci de etkin olduğunu, sınıfta yapılan<br />

etkinliklerin onlara kolay geldiğini bu nedenle de tüm etkinliklere katılmaya istekli<br />

olduklarını söylemiştir.<br />

OÖE almayan 32 öğrencinin 18’ i, kendilerine gösterilen etkinlikleri<br />

yapabildikleri için kendilerini rahat hissettiklerini söylemiştir. 7’ si meraklı<br />

olduklarını, neyi öğreneceklerini merak ettiklerini söylemişlerdir. 3 öğrenci,<br />

öğretmenleri tarafından tahtaya kaldırıldıklarında, öğretmenlerinin gösterdiğini<br />

yapamamaktan korktuklarını söylemiştir. 2 öğrenci, yazdırılan yazının zor olduğunu<br />

bu yüzden gergin olduklarını söylemiştir. 2 öğrenci de, heyecanlı olduklarını<br />

belirtmişlerdir.<br />

IV. Soru ( İlkokuma yazmayı öğretme yönteminde değişiklik yapmak isteseniz<br />

ve bu sizin elinizde olsa neleri devam ettirir, neleri değiştirirdiniz, neden?)<br />

Tablo 14. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin İlkokuma Yazmayı Öğretme<br />

Yönteminde Yapmayı Düşündükleri Değişiklikler<br />

Cevaplar<br />

Hiçbir şeyi<br />

değiştirmezdim.<br />

Bitişik eğik yazıyı<br />

değiştirirdim.<br />

Bitişik yazıyı değiştirip,<br />

dik yazı yazdırırdım.<br />

OÖE Alan<br />

Öğrenciler<br />

OÖE Almayan<br />

Öğrenciler<br />

Toplam<br />

f % f % f %<br />

26 48,1 28 51,9 54 100,0<br />

2 50,0 2 50,0 4 100,0<br />

_ _ 2 100,0 2 100,0<br />

Araştırmaya katılan OÖE almış 28 öğrencinin 26’ sı hiçbir şeyi<br />

değiştirmeyeceğini, böyle güzel olduğunu söylemiştir. 2 öğrenci ise, bitişik eğik<br />

yazıyı değiştirebileceğini, çünkü böyle yazı yazmanın çok zor olduğunu belirtmiştir.<br />

41


OÖE almamış 32 öğrencinin de 28’ i hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini, eğik<br />

yazının iyi olduğunu söylemiştir. 2 öğrenci, eğik yazı yazarken bileklerinin çok<br />

ağrıdığını, çok yazı yazdıklarını, bunu değiştirmek istediklerini söylemiştir. 2 öğrenci<br />

de, eğik yazı yerine dik yazı yazmayı istediklerini, bunu değiştirmek istediklerini<br />

belirtmiştir.<br />

V. Soru ( İlkokuma yazmaya geçiş süreci ile ilgili olarak en yakın<br />

arkadaşınıza ya da ailenize neler anlattınız ya da anlatırsınız?)<br />

Tablo 15. Okulda Yaptıklarıyla İlgili En Yakınına Neler Anlatmakta<br />

Cevaplar<br />

Okulda yaptıklarımızı<br />

anneme ve babama<br />

anlatırım.<br />

OÖE Alan<br />

Öğrenciler<br />

OÖE Almayan<br />

Öğrenciler<br />

Toplam<br />

f % f % f %<br />

25 83,4 5 16,7 30 100,0<br />

Hiçbir şey anlatmıyorum. 3 60,0 2 40,0 5 100,0<br />

Sadece arkadaşlarımla<br />

konuşurum.<br />

Sınıfta olup biteni sadece<br />

anneme anlatırım.<br />

_ _ 5 100,0 5 100,0<br />

_ _ 20 100,0 20 100,0<br />

OÖE almış 28 öğrencinin 25’ i, öğretmeninin sınıfta neler yaptırdığını,<br />

kendisinin neler yaptığını, arkadaşlarıyla neler yaptıklarını ailelerine anlattıklarını<br />

söylemiştir. Olumlu davranışlar karşısında ailelerinin çocuklarına aferin dediklerini,<br />

olumsuz davranışlar karşısında uyarı aldıklarını belirtmişlerdir. 3 öğrenci, hiçbir şey<br />

anlatmadığını söylemiştir. Ailelerinin merak edip etmedikleri sorulduğunda ise<br />

merak ettiklerini ancak kendilerinin anlatmak istemediklerini belirtmişlerdir.<br />

OÖE almamış 32 öğrencinin 20’si sınıfta olup biteni sadece annelerine<br />

anlattıklarını, 5’i hem anne hem de babalarına anlattıklarını belirtmişlerdir. 5 öğrenci<br />

anne ve babasına hiçbir şey anlatmadığını sadece arkadaşlarıyla konuştuğunu ifade<br />

etmiştir. 2 öğrenci ise, kimseye bir şey anlatmadığını söylemiştir.<br />

42


4.4. Birinci Sınıfı Okutan Öğretmenlerin, Okul Öncesi Eğitimi Alan ve Almayan<br />

Öğrencilerinin, İlkokuma Yazmaya Geçiş Sürecine İlişkin Bulgular<br />

I. Soru ( Okul öncesi eğitim kurumlarının çalışmalarını değerlendirdiğinizde,<br />

birinci sınıf öğrencilerinin <strong>ilk</strong> okuma yazmayı öğrenmeye geçiş sürecine etkide<br />

bulunan unsurlar nelerdir? )<br />

Araştırmaya katılan 15 öğretmenin tümü, okul öncesi eğitimin gerekli<br />

olduğunu ifade etmiştir. Görüşülen 15 öğretmenden 2’ si okul öncesi eğitim almış<br />

öğrencilerin, okul öncesi eğitim almamış öğrencilere göre dersi daha dikkatli<br />

dinlediklerini söylemiştir. Ayrıca, okul öncesi eğitimi almamış öğrencilerin sürekli<br />

oyun oynamak istediklerini ifade etmiştir. Okul öncesi eğitim kurumlarında<br />

çocuklara disiplin kazandırıldığını düşündüğünü belirtmiştir. Bunun yanı sıra sadece<br />

okul öncesi eğitim kurumlarının tek başına yeterli olmadığını, aile terbiyesinin de<br />

gerekli olduğunu söylemiştir.<br />

Öğretmenlerin 9’ u okul öncesi eğitim kurumuna devam etmiş öğrencilerin,<br />

okul öncesi eğitim almamış öğrencilere göre, daha hazır olduklarını<br />

söylemiştir. 1 öğretmen, bitişik eğik yazıya bu yıl başlandığı için, geçen yıl okul<br />

öncesi eğitim kurumuna gitmiş öğrencilerin yazı yazarken biraz zorlandıklarını<br />

belirtmiştir. Okul öncesi eğitim kurumlarında dik yazı yazdıkları için eğik yazıya<br />

geçişte <strong>ilk</strong> zamanlar güçlük çektiklerini ancak daha sonra bunun ortadan kalktığını<br />

söylemiştir.<br />

1 öğretmen de, çocuğun kendisinde var olan zekaya bağlı olduğunu, okul<br />

öncesi eğitim kurumunun tek başına belirleyici bir etken olmadığını belirtmiştir.<br />

2 öğretmen, özel ana okullarının ve çalışanlarının daha özenli ve dikkatli<br />

olduğunu söylemiştir.<br />

Görüşülen öğretmenlerin tümü, özel ya da devlet, tüm ana okullarının çocuğa<br />

çok yararlı olduğunu, çocukları okula ve okul kurallarına hazırladıklarını<br />

belirtmişlerdir.<br />

II. Soru ( İlköğretim birinci sınıf öğrencilerinin, değişen programa uyum süreci<br />

ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? )<br />

Araştırmaya katılan 15 öğretmenin 10’u, değişen programının, öğrenciyi<br />

derse daha fazla kattığını ancak seviye farkından dolayı çok fazla zaman<br />

kaybettiklerini belirtmiştir.<br />

43


Öğretmenlerin 13’ ü değişen programın, uygulamaya yönelik olduğunu,<br />

öğrencilerin daha istekli olduklarını belirtmişlerdir. 2 öğretmen, diğer yöntemin<br />

( cümle yönteminin) daha iyi olduğunu, bu yöntemle çocukların daha çabuk<br />

öğrendiklerini söylemiştir.<br />

Öğretmenlerin tümü, velileri de bilgilendirmeye çalıştıklarını söylemiştir.<br />

Öğretmenlerden 3’ ü, bu dönemde ikinci yılını okuyan öğrencilerin bir kısmının<br />

bitişik eğik yazı yazarken zorlandıklarını belirtmişlerdir.<br />

Öğretmenlerden 2’ si, <strong>ilk</strong>okuma yazma öğretiminde, çocuklar için cümle<br />

yönteminin daha iyi olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca pek çok arkadaşının da,<br />

<strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğretirken, cümle yöntemini kullandıklarını belirtmişlerdir.<br />

III. Soru ( Yeni müfredatı uygulamada hoşlandığınız/ hoşlanmadığınız<br />

özellikler nelerdir? Bir değişiklik yapmak isteseniz, neleri, neden<br />

değiştirirdiniz?)<br />

Araştırmaya katılan 15 öğretmenin 13’ ü, yeni programı beğendiklerini, bu<br />

programda bir değişiklik yapmak istemediklerini söylemiştir. Hiçbir değişiklik<br />

yapmak istemediğini söylemesine rağmen 5 öğretmen, bitişik eğik yazıda<br />

zorlandıklarını belirtmişlerdir. Sebebi sorulduğunda da, bitişik eğik yazıyı<br />

bilmediklerini, çocuklara öğretmek için bu yazıya çalıştıklarını, bitişik eğik yazıyı<br />

kendilerinin de çocuklarla beraber öğrendiklerini ifade etmişlerdir.<br />

Görüşülen 15 öğretmenin 3’ ü öğrencilerinin bu yöntemle daha doğru ve<br />

düzenli yazdıklarını söylemiştir. Görüşülen öğretmenlerin 13’ ü, öğrencilerin yazı<br />

yazarken, özellikle de kelime aralarında bırakmaları gereken boşlukları<br />

bıraktıklarını, diğer yöntemde bunun çok zor gerçekleştirildiğini ifade etmişlerdir. “<br />

Eda elma yedi.” Cümlesinde görüldüğü gibi, iki kelime arasında bırakılması<br />

gereken boşluğun, öğrenci tarafından mecburen bırakıldığını, bir sonraki kelimeye<br />

geçildiğinde elini kaldırmak zorunda olduğunu, bu şekilde kelimeyi daha iyi<br />

kavradıklarını belirtmişlerdir. Görüşülen öğretmenlerden 2’ si, ses temelli cümle<br />

yöntemini değiştirmek istediğini ancak bitişik eğik yazıyı çok beğendiklerini, onu<br />

değiştirmek istemediklerini söylemiştir. 15 öğretmenin 5’ i, kılavuz kitaplarda<br />

verilen etkinliklerin sayısını azaltmak istediklerini, çünkü bu aşamada tüm<br />

etkinlikleri yetiştiremediklerini belirtmişlerdir.<br />

44


IV. Soru ( Okul öncesi eğitim alan öğrencilerin, okul öncesi eğitim almayan<br />

öğrencilere göre yeni programda, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecinde farklılık<br />

olduğunu düşünüyor musunuz, nasıl? )<br />

Görüşülen 15 öğretmenin 5’ i, okul öncesi eğitim alan öğrencilerin, okul<br />

öncesi eğitim almayan öğrencilere göre daha hızlı düşündüklerini belirtmiştir.<br />

“Zekanın payını da yadsımamak gerekir”, demişlerdir. Ailelerinin ilgilerinin de<br />

çocuğun başarısında çok etkili olduğunu söylemişlerdir. Öğretmenlerden 1’ i, okul<br />

öncesi eğitim almış öğrencilerin, okul öncesi eğitim almamış öğrencilere göre, sınıfta<br />

yapılan etkinliklere daha katılımcı olduklarını, daha fazla sorumluluk aldıklarını,<br />

okul öncesi eğitim alan öğrencilerin, okul öncesi eğitim almayan öğrencilere göre<br />

problem çözme becerilerinin daha ileri olduğunu, anlatılanları ve kuralları daha<br />

çabuk algıladıklarını söylemişlerdir.<br />

15 öğretmenden 1’ i, okul öncesi eğitimin öğrenciyi her yönüyle birinci<br />

sınıfa hazırladığını ancak kurallara uyma bakımından yetersiz kaldığını söylemiştir.<br />

Okul öncesi eğitimi alan öğrencilerin, okul öncesi eğitimi almayan öğrencilere göre<br />

daha çok kural dışı davrandıklarını, zaman zaman sınıf kurallarına uymadıklarını<br />

belirtmiştir.<br />

15 öğretmenden 5’ i, öğrencilerin <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğrenirken, okul öncesi<br />

eğitimin tek başına belirleyici olmadığını, ailenin ilgisinin ve çocuğun zekasının da<br />

çok etkili olduğunu söylemiştir.<br />

Görüşülen öğretmenlerden 4’ ü, okul öncesi eğitim alan öğrencilerle, okul<br />

öncesi eğitim almayan öğrencilere göre daha rahat çalışma yaptıklarını<br />

belirtmişlerdir.<br />

Görüşülen 15 öğretmenin 13’ ü, OÖE alan öğrencilerin, OÖE almayan<br />

öğrencilere göre daha dikkatli olduklarını, dikkatlerini daha uzun süre tutabildiklerini<br />

belirtmiştir. Ancak araştırmaya katılan öğretmenlerden 3’ ü, bu durumun sadece<br />

OÖE alma durumuna bağlı olmadığını, çocuğun zekasına, ailesinin ilgisine ve yakın<br />

çevresine de bağlı olabildiğini belirtmiştir.<br />

V. Soru ( Öğrencilerinizin okul öncesi eğitim alma durumları, sizin derslerdeki<br />

uygulamanızı nasıl etkiledi? )<br />

Araştırmaya katılan 15 öğretmenin tümü, sınıf mevcudunun tamamının okul<br />

öncesi eğitim almış olması halinde, varılması gereken noktaya daha çabuk<br />

ulaşılabileceğini belirtmişlerdir. Ancak görüşme yapılan öğretmenlerin hiçbirinin<br />

45


sınıf mevcudunun tamamı, okul öncesi eğitim almadığından, okul öncesi eğitim<br />

almayan ve ailesi ilgisiz öğrencileri bulunduğundan, onlarla ilgilenirken, okul öncesi<br />

eğitim almış öğrencilerle yapılması gereken çalışmalarda aksaklıklar oluşabildiğini<br />

belirtmişlerdir. Öğretmenlerin 2’ si, okul öncesi eğitim almamış ve ailesi de<br />

ilgilenmemiş öğrencilerin el ve parmak hareketleri gelişmediğinden onlarla daha çok<br />

oyun hamuruyla çalışma yaptıklarını belirtmişlerdir. Hamur çalışması ile<br />

parmaklarını daha iyi ve daha hızlı hareket ettirebildiklerini, bu nedenle de ders<br />

aralarında oyun hamuruyla oynattıklarını belirtmişlerdir.<br />

Görüşülen öğretmenlerden 3’ü, sınıflarında OÖE alan 1 öğrenci olduğunu,<br />

bu nedenle sınıf içi etkinliklerinde, etkinliklerin içeriğini değiştirmediklerini<br />

belirtmiştir. Sınıfında okul öncesi eğitimi alan öğrenci sayısı fazla olan öğretmenler,<br />

derslerin işlenişinde büyük kolaylık yaşadıklarını ifade etmişlerdir.<br />

VI. Soru ( Yeni programı uygulamada sizi etkileyen unsurlar nelerdir? )<br />

Öğretmenlerin tümü, okul öncesi eğitim alan öğrencilerin okula daha<br />

donanımlı geldiklerini söylerken, 1 öğretmen, sınıfında okul öncesi eğitim alan<br />

öğrencilerin fazla olması nedeniyle, yeni programı uygularken, kendisinin ve<br />

öğrencilerin bundan olumlu etkilendiklerini belirtmiştir. Yeni programda yer alan<br />

yönergeleri okuduğunda ya da anlattığında, okul öncesi eğitim alan öğrencilerin<br />

daha hızlı algıladıklarını, bunun da kendisinin işini kolaylaştırdığını ifade etmiştir.<br />

Görüşülen öğretmenlerin 2’ si, okul öncesi eğitim almamış öğrencilerin, okul<br />

öncesi eğitim almış öğrencilere göre çok daha utangaç ve çekingen olduklarını, bu<br />

durumun da kendisini olumsuz yönde etkilediğini belirtmiştir.<br />

4 öğretmen de, sınıfında okul öncesi eğitim almış çocukların sayısının çok az<br />

olduğunu, etkinliklerde de onlara göre hareket etmek zorunda kaldıklarını, bu<br />

durumda da okul öncesi eğitimi alan öğrencilerin derslerde yapılan etkinliklerde<br />

zaman zaman sıkıldıklarını belirtmiştir.<br />

Öğretmenlerin tümü, okullara gönderilen kılavuz kitapların gerekli olduğunu<br />

ve bu kitapların iyi hazırlanmış olması gerektiğini söylemişlerdir. 10 öğretmen, yeni<br />

programın içeriğine uygun materyal bulma konusunda sıkıntı yaşadıklarını, bundan<br />

da olumsuz yönde etkilendiklerini söylemişlerdir. Öğretmenlerin tümü, sene başında<br />

öğretmenler için düzenlenen, yeni programı tanıtan seminerlerin yetersiz kaldığını,<br />

seminerlerin sene içinde düzenli olarak tekrar edilmesi gerektiğini söylemişlerdir.<br />

Düzenlenen seminerin yetersizliğinden olumsuz etkilendiklerini de ifade etmişlerdir.<br />

46


Görüşülen öğretmenlerden 2’ si, bu seneki program uygulamasının bir<br />

deneme olduğunu bir sonraki senede bu uygulamanın değişeceğine inandıklarını<br />

belirtmişledir.<br />

47


BÖLÜM V<br />

TARTIŞMA VE YORUM<br />

Bu bölümde, öğrenci ve öğretmenlerle yapılan görüşmeler sonucunda elde<br />

edilen bulgular tartışılıp yorumlanmıştır. Tartışma ve yorumlar, bulgular<br />

bölümündeki sıraya uygun olarak ele alınmıştır.<br />

Araştırmada, okul öncesi eğitimi almış çocuklar ile okul öncesi eğitim<br />

almamış olan çocukların, ses temelli cümle yöntemi ile <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

sürecinde karşılaştıkları güçlükler betimlenmeye çalışılmıştır.<br />

Araştırma sonuçları, genel olarak okul öncesi eğitim almış çocukların, okula<br />

uyum sağlamada, kalem tutmada, gösterilen etkinlikleri yapma becerisine ulaşmada<br />

ve kurallara uymada, okul öncesi eğitimi almayan çocuklardan daha ilerde<br />

olduklarını göstermiştir.<br />

Bu araştırma küçük bir çalışma grubuyla yürütülmüştür. Bu nedenle<br />

sonuçları geniş bir evrene genellemek doğru olmayabilir.<br />

5.1. Öğrenciler İle İlgili Bulgulara İlişkin Yorumlar<br />

Öğrencilerle ilgili bulgular, görüşmelerin yapıldığı orta ve üst sosyo-<br />

ekonomik düzeydeki okullarda sınıf mevcutlarının birbirine yakın olduğunu<br />

göstermekle beraber, alt sosyo- ekonomik düzeydeki iki okulun sınıf mevcutları<br />

arasında fark olduğunu göstermektedir. Bir okuldaki sınıf mevcudu ortalaması 73<br />

iken, aynı sosyo- ekonomik düzeydeki diğer okuldaki sınıf mevcudunun 25 olduğu<br />

görülmektedir. Bu kalabalık olan sınıfta, okul öncesi eğitim almış öğrenci sayısının<br />

da, diğerlerine göre az olduğu görülmektedir. Sınıfların kalabalık olmasından dolayı<br />

özellikle de okul öncesi eğitim almamış çocukların etkinliklere katılımında sorunlar<br />

yaşanabildiği, bu durumun da sınıf öğretmenini olumsuz etkilediği söylenebilir.<br />

Sınıf mevcudu ortalaması 73 olan okulda görev yapan öğretmenlerin, diğer<br />

okullarda görev yapan öğretmenlere göre öğrencilerine ayırdıkları zamanın da daha<br />

az olduğu söylenebilir. Bu öğretmenler, daha fazla zamana ihtiyaç duyacaklarından,<br />

48


diğer öğretmenlere göre, sınıf içinde yapmaları gereken etkinlikleri yetiştiremedikleri<br />

de söylenebilir.<br />

Araştırmaya katılan öğrencilerin cinsiyetleriyle ilgili bulgulara bakıldığında,<br />

araştırmaya katılan 28 kız öğrencinin % 53,6’ sının okul öncesi eğitimi aldığı,<br />

% 46,4’ ünün almadığı görülmektedir. Yine araştırmaya katılan 32 erkek öğrencinin<br />

% 40,6’ sının OÖE aldığı, % 59,4’ ünün OÖE almadığı görülmektedir. Özellikle de<br />

kız öğrencilerin okul öncesi eğitim almaları, son zamanlarda yapılan “Haydi kızlar<br />

okula” ve “7 çok geç” isimli duyuru ve reklamların etkili olduğu söylenebilir. Ancak<br />

yine de, Milli Eğitim Bakanlığı’ nın verilerine göre, Türkiye’ de beş- altı yaş<br />

grubundaki her yedi çocuktan sadece biri ana sınıfına devam etmektedir. Bu<br />

yaşlardaki altı milyon çocuğun ana sınıfına devam edebilmesi için 12 bin 400 ana<br />

sınıfına ihtiyaç vardır ( Güzelay, 2005).<br />

5.2. Öğrencilerin Velileri İle İlgili Bulgulara İlişkin Yorumlar<br />

Araştırmaya katılan öğrencilerin babalarının eğitim düzeyleri ile ilgili<br />

bulgulara bakıldığında, babası, hiçbir okul mezunu olmayan toplam 4 öğrencinin<br />

4’ ünün de OÖE almadığı görülmektedir. Babası <strong>ilk</strong>okul mezunu olan 22 öğrencinin,<br />

% 40,9’ unun OÖE aldığı, % 59,1’ inin OÖE almadığı görülmektedir. Bu durumda<br />

babaların eğitim düzeyindeki değişimin, çocuklarını OÖE kurumuna gönderme<br />

davranışına da yansıdığı söylenebilir. Ancak yine de eğitim düzeyinin tek başına<br />

yeterli olmadığı söylenebilir. Çünkü, yüksek okul mezunu olan 4 babanın 4’ ünün de<br />

çocuğunu OÖE kurumuna göndermediği görülmektedir. Görüşülen velilerin<br />

söylemlerine göre, evde zaten çocuğa bakan birilerinin olduğu, çocuğuna baktırmak<br />

için bir de para harcamamak istemeleri olabilir. Bunun nedeni olarak araştırmacının<br />

veliler üzerinde yaptığı gözlemlerine ve görüşülen 10 veliye göre, bazı OÖE<br />

kurumlarının, çocuğu okula ve yaşama hazırlamak yerine, daha çok bakım yeri gibi<br />

işlev gördüğü düşüncesinden kaynaklandığı söylenebilir.<br />

Araştırmaya katılan öğrencilerin annelerinin eğitim düzeyleri ile ilgili<br />

bulgulara bakıldığında ise, toplam 60 öğrencinin % 48,3’ ünün annesinin <strong>ilk</strong>okul<br />

mezunu olduğu ve bu annelerin de % 41,4’ ünün çocuğunu bir OÖE kurumuna<br />

gönderdiği, % 58,6’ sının da göndermediği görülmektedir. Araştırmacının 6 anneyle<br />

yaptığı görüşmeye göre anneler, ya yakınlarından etkilenerek çocuklarını<br />

OÖEK’ na gönderdikleri ya da kendilerinin böyle bir eğitim almadığı için<br />

49


çocuklarına OÖE aldırmak istediklerini söylemişlerdir. Lisans mezunu olan 6<br />

annenin 6’ sının da çocuğunu OÖE kurumuna gönderdiği görülmektedir. Bu<br />

durumda da, eğitim düzeyi yükseldikçe OÖE kurumlarının gerekliliğine olan inancın<br />

da arttığı, OÖE’ in gerekliliğine inanıldığı söylenebilir.<br />

Araştırmaya dahil olan öğrencilerin ailelerinin aylık gelirleri ile ilgili<br />

bulgulara bakıldığında, aylık gelirin artmasıyla birlikte OÖE kurumuna giden<br />

öğrenci sayılarının da arttığı söylenebilir. Bu konuyla ilgili 2 öğretmen de, OÖE<br />

kurumlarının parasız ve zorunlu olması gerektiğini, böyle olursa daha fazla çocuğun<br />

OÖE kurumuna gidebileceğini belirtmişlerdir. OÖE kurumlarının ( okul bünyesinde<br />

olan ya da bağımsız olan ) parasız olması durumunda, OÖE kurumlarının sayılarının<br />

çoğaltılması durumunda ( her mahallede bir ana okulu açılması gibi ) okuldan önce<br />

okulla tanışacak öğrenci sayısında artış olabileceği düşünülmektedir.<br />

5.3. Okul Öncesi Eğitimi Alan ve Almayan Birinci Sınıf Öğrencilerinin<br />

İlkokuma Yazmaya Geçiş Süreci ile İlgili Bulgulara İlişkin Yorumlar<br />

I. Soru ( İlkokuma yazmaya geçiş sürecinde etkilendiğiniz unsurlar nelerdir?)<br />

OÖE almayan 32 öğrencinin 13’ ü tarafından “sınıf içinde yapılan<br />

etkinliklerden etkileniyorum” şeklinde cevap verilmesi, öğretmenin sınıf içinde<br />

bitişik eğik yazı alıştırmalarına çok zaman harcadığının göstergesi olabilir. Özellikle<br />

OÖE almamış çocukların, bileklerini dairesel hareket ettirebilmeleri, onlara zor<br />

gelmiş olabilir. Ekinci’ ye göre (2001) , okul öncesi eğitimi almış çocuklar, okul<br />

öncesi eğitimi almamış çocuklardan, fiziksel gelişim ve beceriler yönünden<br />

farklıdırlar. Bu farklılıklar, okul öncesi eğitimi almış çocukların lehinedir. Bu<br />

durumda, OÖE almış öğrencilerin kalem tutma ve kalemi oynatma hareketleri, OÖE<br />

almamış öğrencilere göre daha gelişmiş olduğu söylenebilir.<br />

Başer’ e göre (1996), ana sınıfı eğitimi, <strong>ilk</strong>öğretimin birinci sınıflarına giden<br />

çocukların akademik başarılarını olumlu yönde etkilemektedir. Okul öncesi eğitim<br />

kurumuna giden çocuklar, orada <strong>ilk</strong>öğretim için donanımlı hale geldiğinden, birinci<br />

sınıfta, kendisinden istenenleri daha rahat yapabildikleri söylenebilir. Bu nedenle,<br />

okul öncesi eğitimi alan çocukların, almayan çocuklara göre, bileklerini dairesel<br />

hareketlerde daha iyi çevirebildikleri söylenebilir. Ancak bitişik eğik yazı için gerekli<br />

olan ön çalışmalar, okul öncesi eğitim kurumlarında 2005- 2006 eğitim- öğretim<br />

50


yılından önce uygulanmaması, okul öncesi eğitimi alan 2 öğrencinin “bitişik eğik<br />

yazı yazmak beni yoruyor” diye cevap vermesinin nedeni olabilir.<br />

Okul öncesi eğitimi almayan öğrenciler tarafından “öğretmenimin sınıf<br />

içindeki davranışlarından etkileniyorum” diyerek cevaplanması, bu öğrencilerin,<br />

öğretmenlerini, okullarını tanımaya ve onlara uyum sağlamaya çalıştıklarının<br />

göstergesi olabilir. OÖEK’ na giden öğrencilerin, gitmeyen öğrencilere göre<br />

<strong>ilk</strong>öğretime daha hazır durumda başladıkları söylenebilir.<br />

II. Soru ( Öğrenci olarak <strong>ilk</strong> okuma yazmayı öğrenme sürecindeki rolünüz ve<br />

sorumluluklarınız nelerdir?)<br />

Bu soruya verilen cevaplara bakıldığında, öğrencilerin, derslerine çalışmaları<br />

gerektiğini bildikleri söylenebilir. Bu durumun da, ailesinin evde sık sık hatırlatmış<br />

olmasından olabileceği gibi, sınıfta da öğretmeninin hatırlatmalarından<br />

kaynaklandığı söylenebilir.<br />

OÖE almış bir öğrencinin, sayıları bilmek zorunda olduğunu söylemesi de, ya<br />

matematik dersinden yetersiz olduğunu, ya sınıfta öğretmeninin sık sık tekrar<br />

yaptığını, ya da ailesinde, sayıların öneminin sürekli söylendiğini gösteriyor olabilir.<br />

Bu soruyu, OÖE almamış 32 öğrencinin 5’ i, “bilmiyorum” diyerek<br />

yanıtlamıştır. Burada, o öğrencilerin farkındalık düzeylerinin, OÖE almış<br />

öğrencilere göre daha düşük olduğu söylenebilir. Ya da sorumlulukları kendilerine<br />

söylendiği halde durumu algılayamamış olabilirler ya da algıladıkları halde ifade<br />

edememiş olabilirler. Öztürk ‘ e göre ( 1995), okul öncesi eğitimi alan öğrencilerin<br />

alıcı ve ifade edici dil düzeyleri, almayan öğrencilerinkinden yüksek bulunmuştur.<br />

III. Soru ( İlkokuma yazmaya geçiş sürecinde, sınıfta yapılan etkinliklerde<br />

kendinizi nasıl hissettiniz? )<br />

OÖE almış 28 öğrencinin 12’ si, OÖE almamış 32 öğrencinin ise 18’ i,<br />

kendilerini rahat hissettiklerini belirtmişlerdir. Başer’ e göre ( 1996), okul öncesi<br />

eğitim alıp almama durumu, çocuklar arasında eğitime bağlı farklılıkların oluşmasına<br />

neden olmaktadır. Buna göre, öğrencilerin kendilerini rahat hissedip hissetmemeleri<br />

de buna bağlı olabilir. Sınıfta yapılan etkinliklerde güçlük çekmedikleri için de<br />

51


kendilerini rahat hissetmiş olabilirler. Ayrıca, öğrencilerin farklı ailelerden, farklı<br />

sosyal çevrelerden gelmiş olmaları da cevaplardaki farklılıkları oluşturabilir.<br />

OÖE almış 28 öğrencinin 5’ i, kendilerini rahat hissettiklerini, sadece tahtaya<br />

kalktıklarında heyecanlandıklarını belirtmişlerdir. Bu durumda, OÖE almış<br />

öğrenciler, zaten okul öncesi eğitim almış düşüncesiyle diğer öğrencilere göre<br />

tahtaya nadiren kalkıyor, kalktıklarında da heyecanlanmıyor olabilirler. OÖE<br />

almamış öğrencilerin, tahtaya kalktıklarında rahatsızlık duymaları, onların, OÖE<br />

almış öğrencilere göre daha çekingen ve daha heyecanlı olduklarını gösterdiği<br />

söylenebilir.<br />

IV. Soru ( İlk okuma yazmayı öğretme yönteminde değişiklik yapmak isteseniz<br />

ve bu sizin elinizde olsa neleri devam ettirir, neleri değiştirirdiniz, neden?)<br />

OÖE almış 28 öğrencinin 26’ sı, “hiçbir şeyi değiştirmezdim, böyle çok<br />

güzel” cevabını vermiştir. Aynı cevap, OÖE almamış 32 öğrenciden 28’ i tarafından<br />

verilmiştir. Bu durumda, öğrencilerin büyük çoğunluğunun, bitişik eğik yazıdan<br />

hoşlandıkları ve bitişik eğik yazıyı zorlanmadan yazabildikleri sonucuna varılabilir.<br />

OÖE alan ve almayan öğrencilerin bitişik eğik yazı çalışmalarında yaşadıkları<br />

güçlükler arasındaki farkın az olması da, bitişik eğik yazının bu yıl ( 2005-<br />

2006) uygulanmasından dolayı, bir önceki senede OÖE kurumlarında, bu programa<br />

uygun eğitim verilmediğinden kaynaklanmış olabilir.<br />

Bitişik eğik yazı yazmak, OÖE almış 28 öğrencinin 2’ sine yorucu gelmiştir.<br />

Bu durumda yine, OÖE kurumlarında, bu yıl için hazırlık yapılmamış olması,<br />

çocukların bitişik eğik yazıya alışmasını güç hale getirmiştir, denilebilir.<br />

V. Soru ( İlkokuma yazmaya geçiş süreci ile ilgili olarak en yakın arkadaşınıza<br />

ya da ailenize ne anlattınız ya da anlatırsınız?)<br />

Bu soruya da, OÖE almış 28 öğrencinin 25’ i, okulda yaşadıklarını evde<br />

ebeveynlerine anlatırken; OÖE almamış 32 öğrencinin 5’ inin ebeveynlerine<br />

anlattığı görülmüştür. Bu durumda, okul öncesi eğitimi alan öğrencilerin ailelerinin,<br />

okul öncesi eğitimi almayan öğrencilerin ailelerinden, çocuklarına karşı daha ilgili<br />

oldukları sonucuna varılabilir. Çocuğu okul öncesi eğitimi alan ailelerin, çocuğu okul<br />

öncesi eğitimi almayan ailelere göre daha bilinçli, daha ilgili oldukları söylenebilir.<br />

52


OÖE almamış 32 öğrencinin 20’ si, okulda yaptıklarını, evde sadece<br />

annelerine anlatmaktadırlar. Bunun sebepleri arasında, o öğrencilerin annelerinin,<br />

ev hanımı olmaları, ya da babalarının kendileriyle daha az ilgileniyor olmaları<br />

sayılabilir.<br />

5.4. Birinci Sınıfı Okutan Öğretmenlerin, Okul Öncesi Eğitimi Alan ve Almayan<br />

Öğrencilerinin, İlkokuma Yazmaya Geçiş Sürecine Ait Bulgulara İlişkin<br />

Yorumlar<br />

I. Soru ( Okul öncesi eğitim kurumlarının çalışmalarını değerlendirdiğinizde,<br />

birinci sınıf öğrencilerinin <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecine etkide bulunan<br />

unsurlar nelerdir? )<br />

Görüşülen 15 öğretmenin tümü, okul öncesi eğitimin gerekli olduğunu<br />

belirtmiştir. Burada, öğretmenler, okula hazırlık sayılan okul öncesi eğitim<br />

kurumlarına devam etmiş öğrencileri ile etmemiş öğrencileri arasındaki farka<br />

bakarak düşüncelerini belirtmiş olabilirler. Çünkü görüşülen öğretmenlerden biri,<br />

OÖE almış çocukların, OÖE almamış çocuklara göre daha dikkatli ve daha girişken<br />

olduğunu, OÖE almamış çocukların, sınıf içinde sıkılarak, çekinerek konuştuklarını<br />

belirtmiştir. OÖE almamış çocuklar, daha önce okulla tanışmadıkları için<br />

çekindikleri söylenebilir. Piaget’ nin bilişsel gelişim kuramına göre, 4-7 yaş arası,<br />

sezgisel dönemdir. Çocuklar bu dönemde, problemleri sezgileriyle çözmeye<br />

çalışırlar. Dil de, hızla gelişmektedir, yaşantılar yoluyla kazanılan davranışların<br />

sembolleştirilmesine yardımcı olmaktadır ( Senemoğlu, 2002, 49). Çocuklara okunan<br />

masalların, sorulan bilmecelerin, söyletilen tekerlemelerin, onların dil gelişimine<br />

katkıda bulunduğu söylenebilir. Özellikle de, okul öncesi dönem olan 4- 7 yaşları<br />

arasında onlara okunan kitapların, kitaplardaki resimlerin, çocukların dil gelişimini<br />

hızlandırdığı söylenebilir ( Alpöge, Çoluk Çocuk, 2003, 32 ). Bu nedenle OÖE almış<br />

öğrencilerin dil gelişimlerinin, almamış öğrencilere göre daha hızlı olmasından<br />

dolayı, okul öncesi eğitimi almış öğrenciler kendilerini daha iyi ifade edebildikleri<br />

söylenebilir.<br />

OÖE almış öğrencilerin, almamış öğrencilere göre <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

sürecinde daha ileri olduğunu söyleyen 2 öğretmen, OÖEK’ nın geçen sene dik temel<br />

harfler üzerine çalışma yaptığını, bu nedenle de, OÖE almış öğrencilerin de, bitişik<br />

eğik yazıyı yazarken güçlük çektiklerini eklemiştir. Değişen <strong>ilk</strong>öğretim programının<br />

53


uygulandığı pilot okullarda aynı zamanda ona uygun okul öncesi eğitim programı da<br />

uygulanıp, uygulama sonuçları dikkate alınabilirdi. Gelen sonuçlara göre verilen<br />

karar sonucu tüm okullarda ve okul öncesi eğitim kurumlarında ortak hareket<br />

edilmesi durumunda, bu yıl OÖEK’ na gitmiş öğrencilerin güçlük çekmesi<br />

önlenebilirdi.<br />

Görüşme yapılan 15 öğretmen de, OÖE kurumlarını etkileri açısından ele<br />

almıştır. Bu nedenle, OÖEK’ na giden çocukların, OÖEK’ na gitmeyen çocuklara<br />

göre daha hazır olduklarından bahsetmişlerdir.<br />

II. Soru ( İlköğretim birinci sınıf öğrencilerinin, değişen programa uyum süreci<br />

ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? )<br />

Görüşülen 15 öğretmenin, 13’ ü, programı, önceki programa göre daha çok<br />

uygulama ağırlıklı bulduklarını belirtmiştir. Ancak, tüm öğretmenler, programda yer<br />

alan etkinlikleri belirtilen zamana göre bitiremediklerini, zaman zaman aksaklıklar<br />

yaşayabildiklerini belirtmişlerdir. Bu durumda programın, öğretmenlerin tümü<br />

tarafından yeterince anlaşılamadığı ve uygulanamadığı söylenebilir. Yapılan<br />

görüşmelerde, tüm öğretmenlerin, sene başındaki programı tanıtım seminerinin<br />

yetersiz olduğunu da belirtmelerinin de bu görüşü desteklediği söylenebilir.<br />

Görüşülen öğretmenlerden 2’ si, çocuklar için, cümle yönteminin, ses temelli<br />

cümle yönteminden daha iyi olduğunu, çocukların o yöntemle daha hızlı okuma<br />

yazmayı öğrendiklerini belirtmiştir. Ayrıca pek çok arkadaşının da, <strong>ilk</strong>okuma<br />

yazmayı öğretirken, cümle yöntemini kullandıklarını belirtmişlerdir. Bu durumda,<br />

öğretmenlerin , alıştıkları yöntemi terk etmekte güçlük çektikleri, ya da ses<br />

temelli cümle yöntemini yeterince benimseyemedikleri söylenebilir.<br />

III. Soru ( Yeni programı uygulamada hoşlandığınız/ hoşlanmadığınız<br />

özellikler nelerdir? Bir değişiklik yapmak isteseniz, neleri, neden<br />

değiştirirdiniz?)<br />

Görüşülen öğretmenlerin 13’ ü, çocukların ses temelli cümle yöntemi ile<br />

daha doğru ve düzenli yazdıklarını, ellerini kaldırmadan yazdıkları için özellikle de<br />

kelime aralarındaki boşlukları doğru bir şekilde bıraktıklarını , cümle yöntemi ile<br />

yazılan yazıların bu kadar düzenli olmadığını, kelime aralarında bırakılması gereken<br />

54


oşlukların bırakılmadığını belirtmişlerdir. Öğretmenlerin 2’ si , cümle yönteminin,<br />

ses temelli cümle yöntemine göre daha iyi olduğunu belirtmişlerdir.<br />

Görüşülen 15 öğretmenin 13’ ü, “Eda elma yedi.” Cümlesindeki gibi, kelime<br />

aralarındaki boşluğu, bitişik eğik yazı yazarken mecburen bıraktıklarını, çünkü<br />

kelimenin sonunda ellerini kaldırdıklarını söylemişlerdir. Öğretmenler, “Eda elma<br />

yedi.” Cümlesinin bitişik eğik yazıyla yazılmış şeklinde görüldüğü gibi, birleşim<br />

yerlerinin, öğrenci tarafından, iki kelime arasında mecburen boş bırakılacağını çünkü<br />

öğrencinin, kelimenin bittiğini ve diğer kelimeye geçildiğini ve daha iyi kavradığını<br />

belirtmişlerdir.<br />

Görüşülen öğretmenlerden 5’ inin, yeni programda hiçbir şey değiştirmek<br />

istemediğini söylemesine rağmen, bitişik eğik yazıyı bilmedikleri ve sınıfta yazarken<br />

zorlandıklarını söylemeleri, öğretmenlerin yeterince hazır olmadıklarını gösterdiği,<br />

söylenebilir.<br />

IV. Soru ( Okul öncesi eğitim alan öğrencilerin, okul öncesi eğitim almayan<br />

öğrencilere göre yeni programda, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecinde farklılık<br />

olduğunu düşünüyor musunuz, nasıl? )<br />

15 öğretmenden 1’ inin, OÖE almış öğrencilerin, almamış öğrencilere göre,<br />

daha yaratıcı düşündüklerini, etkinliklere daha katılımcı olduklarını, daha hızlı<br />

öğrendiklerini ve daha fazla sorumluluk aldıklarını söylemesi, sınıfında yaptığı<br />

etkinliklere daha çok okul öncesi eğitim almış öğrencilerin katıldığından olabilir.<br />

Diğer öğretmenlerin de, OÖE almış öğrenciler ile almamış öğrenciler<br />

arasında, OÖE almış öğrencilerin lehine fark olduğunu ancak bu durumun her zaman<br />

geçerli olmadığını, bazı OÖE almamış öğrencilerin, OÖE almış öğrencilerden daha<br />

ilerde olduklarını söylemeleri, o öğretmenlerin sınıflarında, OÖE almış çocuklardan<br />

daha ilerde olan, OÖE almamış öğrencilerin olduğunu gösterdiği söylenebilir. Bu<br />

durumun da sadece OÖE alma ile ilgili olmadığını, aynı zamanda zekanın ve<br />

çevrenin de ne kadar önemli olduğunu gösterdiği söylenebilir.<br />

OÖE almış çocuklar, okulda resimlerin yardımıyla dikkatlerini daha uzun<br />

süre kitapta tutabildikleri söylenmektedir ( Alpöge, Çoluk Çocuk, 2003, 32). Bu<br />

durum, görüşülen öğretmenlerin düşüncelerini desteklemektedir. Öğretmenlerin<br />

çoğunluğu ( 15 öğretmenin 13’ ü), OÖE almış öğrencilerin, almamış öğrencilere<br />

55


göre daha dikkatli olduklarını, dikkatlerini daha uzun tutabildiklerini söylemiştir. Üç<br />

öğretmen, bu durumun, sadece OÖE almaya bağlı olmadığını, aynı zamanda ailenin<br />

ilgisinin, bilinçli olmasının, çocuğun zekasının ve yakın çevresinin de en az OÖEK<br />

kadar önemli olduğunu belirtmiştir.<br />

V. Soru ( Öğrencilerinizin okul öncesi eğitim alma durumları, sizin derslerdeki<br />

uygulamanızı nasıl etkiledi?)<br />

Öğretmenlerin 3’ ü, sınıflarında OÖE alan bir öğrencisi olduğunu, bu<br />

nedenle de, sınıfta uyguladıkları etkinliklerin içeriğini değiştirmediklerini, o<br />

öğrencinin de , sınıftaki ders uygulamalarını olumlu biçimde etkilemediğini<br />

belirtmişlerdir. Bu üç öğretmenin de, alt SED’ deki okullarda görev yapmaktadır. Bu<br />

okullardaki sınıf mevcutları da kalabalık olduğundan, OÖE almış öğrenci derslerde<br />

etkin olamamakta ve öğretmen de, ona karşılık verememektedir, diye düşünülebilir.<br />

Sınıflar çok kalabalık olduğundan, öğretmen sadece OÖE almış öğrenciyle değil,<br />

öğrencilerin tümüyle ilgilenmesi gerektiği gibi ilgilenemediği, söylenebilir.<br />

Sınıfında OÖE almış öğrenci sayısı fazla olan öğretmenler, derslerdeki<br />

etkinliklerin yapılması sırasında büyük kolaylık yaşadıklarını, bunun da, OÖE almış<br />

öğrencilerin, yaşanmışlıklarının, OÖE almamış öğrencilerden fazla olduğundan<br />

kaynaklandığını belirtmişlerdir. OÖEK’ da çocuklar, ilerde yapacakları etkinliklerin<br />

benzerlerini yaptıklarından, yapacakları çalışmaların temelini attıklarından<br />

<strong>ilk</strong>öğretim birinci sınıfa başladıklarında da uyum sağlamada, OÖEK’ na gitmemiş<br />

çocuklar kadar sorun yaşamadıkları söylenebilir.<br />

Görüşülen öğretmenlerden 2’ sinin, OÖE almayan öğrencilerin el ve parmak<br />

hareketlerinin gelişmediğini söylemesi ile OÖE alan öğrencilerin, OÖE almayan<br />

öğrencilere göre, okula daha hazır geldiği sonucuna varılabilir.<br />

VI. Soru ( Yeni müfredatı uygulamada sizi etkileyen unsurlar nelerdir?)<br />

Görüşülen öğretmelerden 1’ i, sınıfında okul öncesi eğitim alan öğrencilerin<br />

sayısının fazla olduğunu, bu durumdan kendisinin ve öğrencilerin olumlu<br />

etkilendiğini belirtmiştir. Öğrencilerin, kendilerine okunan yönergeleri hemen<br />

algıladıklarını söylemiştir. Bu durumda, okul öncesi eğitimin, öğrencilerin alıcı ve<br />

ifade edici becerilerini geliştirdiği söylenebilir.<br />

56


Görüşülen öğretmenlerden 2’ si, okul öncesi eğitim almayan öğrencilerin,<br />

okul öncesi eğitim alan öğrencilere göre daha utangaç ve çekingen olduklarını, bu<br />

durumun da kendisini olumsuz yönde etkilediğini söylemiştir. O halde, okul öncesi<br />

eğitiminin, çocukların kendilerine olan güven duygularını geliştirdiği söylenebilir.<br />

Araştırmaya katılan öğretmenlerden 4’ ü, sınıfında okul öncesi eğitimi alan<br />

öğrencilerin sayısının çok az olduğunu bu nedenle dersleri, okul öncesi eğitim<br />

almayan çoğunluğa göre işlediğini belirtmiştir. Sınıftaki tüm öğrencilerin okul<br />

öncesi eğitim almış olması durumunda, öğretmenin, <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğretirken<br />

etkinliklerde zaman kaybetmeyeceği söylenebilir.<br />

Görüşülen öğretmenlerden 10’ u, yeni programın içeriğine uygun materyal<br />

bulma konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirtmiştir. O halde, tüm öğretmenlere,<br />

materyal hazırlama konusunda eğitim verilebilir.<br />

Öğretmenlerin tümü, sene başında kendilerine verilen, programı tanıtım<br />

seminerlerinin yetersiz kaldığını, bu durumdan olumsuz etkilendiklerini söylemiştir.<br />

Programı tanıtan, içeriğini anlatan eğitim seminerleri sene içinde birkaç defa<br />

düzenlenebilir.<br />

Görüşülen öğretmenlerin 2’ sinin, uygulanan programın bir sonraki senede<br />

değişeceğine inanmaları, bu öğretmenlerin ya programa inanmadıklarını ya da<br />

uygulama sistemine inanmadıklarını gösterdiği söylenebilir.<br />

57


BÖLÜM VI<br />

SONUÇ VE ÖNERİLER<br />

Bu bölümde, araştırmada ulaşılan sonuçlara ve bu sonuçlar doğrultusunda<br />

geliştirilen önerilere yer verilmiştir.<br />

6.1. Sonuçlar<br />

6.1.1. Öğrenci ve Velileri ile İlgili Sonuçlar<br />

Görüşmelerin yapıldığı 15 öğretmenin toplam 587 öğrencisi vardır. Bu<br />

öğrencilerin 179 tanesi OÖE almış olup, 408 tanesi OÖE almamıştır. Bu öğrencilerin<br />

içinden sınıf öğretmenleri tarafından seçilen toplam 60 öğrenci ile görüşülmüştür.<br />

Görüşülen öğrencilerin de, 28’ i OÖE almış olup, 32’ si OÖE almamıştır.<br />

Araştırma kapsamına giren öğrencilerin cinsiyetlerine göre OÖEK’ na gitme<br />

durumlarına bakıldığında, 28 kız öğrencinin % 53,6’ sının OÖE aldığı, % 46,4’ ünün<br />

almamış olduğu görülmüştür. Araştırmaya dahil olan 32 erkek öğrencinin de, %<br />

40,6’ sı OÖE aldığı, % 53,3’ ü almadığı görülmüştür.<br />

Velilerin eğitim durumlarına bakıldığında ise, lise mezunu 18 babanın,<br />

% 61,1’ inin, çocuğunun OÖEK’ na gittiği, % 38,9’ unun çocuğunun da gitmediği<br />

görülmüştür. Toplam 6 tane lisans mezunu babaların tümünün çocuğunun bir<br />

OÖEK’ na gittiği görülmüştür. Lise mezunu olan 13 anneden, % 46,2’ sinin<br />

çocuğunun OÖEK’ na gittiği, % 53,8’ inin de gitmediği görülmüştür. Lisans mezunu<br />

olan 6 annenin tümünün, çocuğunun bir OÖEK’ na gittiği görülmüştür.<br />

Görüşme yapılan öğretmenlerin, toplam öğrenci sayılarına bakıldığında,<br />

OÖEAD’ nın henüz çok düşük olduğu görülmüştür. Bu durumda OÖEK’ nın<br />

sayılarının arttırılması gerektiği düşünülmektedir.<br />

Velilerin, çocuklarını OÖEK’ na göndermelerinin velilerin eğitim düzeyleri<br />

ile orantılı olduğu söylenebilir. Eğitim düzeyi arttıkça OÖEK’ na gönderme sayısının<br />

da arttığı söylenebilir.<br />

58


6.1.2. Öğrencilerin İlkokuma Yazmaya Geçiş Süreci ile İlgili Görüşlerine İlişkin<br />

Sonuçlar<br />

Sınıf içinde yapılan etkinliklerden en fazla OÖE almayan öğrencilerin<br />

etkilendiği görülmüştür. OÖE almayan 32 öğrencinin 13’ ü, sınıfta yapılan<br />

etkinliklerden etkilenmişlerdir. Hatta zaman zaman etkinlikleri yetiştiremediklerini<br />

belirtmişlerdir.<br />

İlkokuma yazmaya geçiş sürecinde, öğrencilerin büyük çoğunluğunun görev<br />

ve sorumluluklarını bildikleri görülmüştür.<br />

İlkokuma yazmaya geçiş sürecinde, OÖE almayan 32 öğrenciden 3’ ü<br />

kendisini korkak ve 2’ si de gergin hissettiklerini belirtmişlerdir. Kendisini gergin<br />

hisseden 2 öğrenci, bitişik eğik yazı çalışmalarının kendilerine zor geldiğini, bu<br />

nedenle gergin olduklarını belirtmişlerdir.<br />

OÖE alan 28 öğrenciden 3’ ü, sınıf içindeki etkinliklerde, kendisini çekingen<br />

olarak ifade etmiştir.<br />

Araştırmaya katılan öğrencilerin büyük çoğunluğu, <strong>ilk</strong>okuma yazma<br />

yöntemini beğendiklerini, yöntemde değişiklik yapmayı düşünmediklerini<br />

belirtmişlerdir.<br />

OÖE almayan 32 öğrenciden 2’ si, bitişik eğik yazı yazarken bileklerinin<br />

çok ağrıdığını belirtmişlerdir.<br />

Araştırmaya katılan öğrencilerin, okulda yaptıklarıyla ilgili paylaşımlarında,<br />

OÖE alan öğrencilerin, OÖE almayan öğrencilerden daha fazla anne babalarıyla<br />

paylaştıkları görülmüştür.<br />

Araştırmaya katılan öğrencilerden, OÖE almayan 32 öğrencinin 20’ sinin,<br />

okulda yaptıklarını sadece annelerine anlattıkları görülmüştür.<br />

6.1.3. Öğretmen Görüşlerine İlişkin Sonuçlar<br />

Araştırmaya katılan 15 öğretmenin tümünün, okul öncesi eğitimin gerekli<br />

olduğunu ifade ettiği görülmüştür. 15 öğretmenden 1’ i, OÖEK’ nın parasız olması<br />

gerektiğini belirtmiştir.<br />

Araştırmaya katılan 15 öğretmenin, % 86,6’ sı, programın çocuklar için daha<br />

çok uygulama yaptırmaya yönelik olduğunu, bu nedenle programı çok<br />

beğendiklerini belirtmişlerdir.<br />

59


15 öğretmenden 1’ i, OÖE almış öğrencilerin, OÖE almamış öğrencilere göre<br />

derslerde, daha dikkatli, daha katılımcı, daha yaratıcı olduklarını ve kuralları daha<br />

çabuk algıladıklarını, tecrübelerine de dayanarak, önemle belirtmiştir ve mutlaka<br />

üzerinde durulmasını istemiştir.<br />

Görüşülen 15 öğretmenin % 13,3’ ü, cümle yönteminin, ses temelli cümle<br />

yönteminden daha iyi olduğunu belirtmişlerdir.<br />

Görüşülen 15 öğretmenin, % 33,3’ ü bitişik eğik yazı yazmayı bilmediklerini,<br />

bu nedenle de yazı yazarken ve öğretirken güçlük çektiklerini belirtmişlerdir.<br />

Görüşülen 15 öğretmenden sadece 2 öğretmen, bu seneki programın bir<br />

deneme olduğunu, 2006-2007 eğitim- öğretim yılında değişebileceğini<br />

düşündüklerini belirtmişlerdir.<br />

Görüşme yapılan tüm öğretmenler, sene başında, yeni programın tanıtıldığı<br />

seminerleri yetersiz bulduklarını ifade etmişlerdir. Özellikle de, bu yıl birinci sınıfı<br />

okutacak öğretmenler için ayrı bir seminer programı düzenlenmesi gerektiğini ifade<br />

etmişlerdir. Görüşülen 15 öğretmenden 4 öğretmen de, seminerlerin bir defalık değil,<br />

sene içine dağıtılan bir program şeklinde olması gerektiğini söylemişlerdir.<br />

Görüşülen öğretmenlerin tümünün, sene başındaki hizmet içi eğitim<br />

seminerlerinin yetersiz olduğunu söylemeleri, programın öğretmenler tarafından tam<br />

olarak anlaşılmadığını, öğretmenlerin yeterince bilgilendirilmediğini<br />

düşündürmektedir.<br />

6.2. Öneriler<br />

6.2.1. Uygulamaya Yönelik Öneriler<br />

1. Araştırma bulgularına göre, alt SED’ deki okullardaki 294 öğrenciden<br />

16’ sı OÖE almış olup, 278’ i almamıştır. Orta SED’ deki okullardaki 143<br />

öğrenciden 58’ i OÖE almış olup, 85’ i almamıştır. Üst SED’ deki okullardaki 150<br />

öğrenciden 105’ i OÖE almış ve 45’ i OÖE almamıştır. Akyüz ( 1992, 191)’ de,<br />

çocuğun içinde doğduğu ve yaşadığı sosyal çevrenin, yalnızca okulun türünü ve<br />

meslek seçimini etkilemekle kalmayacağını, aynı zamanda okuldaki başarısını da<br />

etkileyeceğini vurgulamıştır. Ayrıca Akyüz ( 1992, 191)’ e göre, okuldaki öğrencinin<br />

başarısı, çocuğun zihinsel kapasitesine bağlı olduğu kadar, ailenin çocuğa tanıdığı<br />

imkanlar ve okulda uygulanan öğretimin durumuna da bağlıdır. Bu nedenle,<br />

sosyo – ekonomik düzeyi düşük olan yerleşim birimlerinde bulunan ailelerin<br />

60


eğitimine daha fazla önem verilmeli, daha fazla destek olunmalı ve özellikle de<br />

anneler için, çocuk eğitimi ve <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğrenme ile ilgili konulara ağırlık<br />

verilerek diğer eğitim kurumlarıyla işbirliğine gidilmelidir. Ayrıca OÖEK’ nın sayısı,<br />

herkesin ulaşabileceği yerlere açılarak arttırılmalıdır.<br />

2. Araştırma bulgularına göre, alt SED’ deki okullardaki 294 öğrencinin<br />

16’ sı okul öncesi eğitimi almış durumdayken, üst SED’ deki 150 öğrencinin 105’<br />

inin okul öncesi eğitimi aldığı görülmüştür. Bu nedenle, okul öncesi eğitimi, parasız<br />

hale getirebilmek için, temel eğitime dahil edilmeli, zorunlu hale getirilmelidir.<br />

3. Görüşme yapılan öğretmenlerin tümü, sene başında yapılan, programı<br />

tanıtım seminerini yetersiz bulduklarından, <strong>ilk</strong>öğretim okullarında çalışan, sadece bu<br />

yıl birinci sınıfı okutacak öğretmenlere değil, tüm öğretmenlere, ses temelli cümle<br />

yöntemini anlatan, <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğretme yöntemlerini içeren hizmet içi eğitim<br />

seminerleri düzenlenmelidir.<br />

4. Eğitim- öğretim yılı başında birinci sınıfı okutacak öğretmenler<br />

belirlendiğinde, o öğretmenler, okulun bulunduğu birimde bir çevre incelemesi<br />

yapmalıdırlar. Buradan çıkacak sonuçla, o yıl vereceği cümleleri belirlemelidirler.<br />

Ayrıca, tüm öğretmenlere de, öğretecekleri cümlelerinin değişebilir olduğu ile ilgili<br />

bilgi verilmelidir. Böylelikle, verilen sesleri kullanacakları cümleleri, çocuğun<br />

çevresinden seçip belirlemiş olacaklardır.<br />

5. Araştırmanın yapıldığı <strong>ilk</strong>öğretim okullarındaki sınıf mevcutları arasındaki<br />

farktan dolayı, <strong>ilk</strong>öğretim okullarındaki sınıf mevcutları birbirine yakın duruma<br />

getirilmelidir. Bu sayı da, azami 30 kişi olmalıdır.<br />

6.2.2. İlerde Yapılacak Araştırmalara Yönelik Öneriler<br />

1. Bu araştırma, okul öncesi eğitim almış öğrenciler ile okul öncesi eğitim<br />

almamış öğrencilerin, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş döneminde yaşadıklarına yönelik<br />

olarak yapılmıştır. Benzer araştırmalarla bu öğrencilerin, eğitim- öğretim yılı<br />

sonundaki ders notları dikkate alınarak akademik başarıları incelenebilir.<br />

2. İlköğretim birinci sınıfta öğrencinin, okula daha donanımlı başlamasını<br />

sağlayan okul öncesi eğitimi alma durumunun, öğrencilerin üst sınıflarda da<br />

akademik başarılarına etkileri incelenebilir.<br />

3. Bu araştırma, öğrenci ve öğretmen görüşlerine dayalı olarak yürütülmüştür.<br />

Benzer bir araştırma da, öğrencilerin akademik başarıları dikkate alınarak yapılabilir.<br />

61


KAYNAKÇA<br />

Akyüz, H. ( 1992 ). Eğitim Sosyolojisinin Temel Kavram ve Alanları Üzerine<br />

Bir Araştırma. İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları.<br />

Akyüz, Y. (1999). Türk Eğitim Tarihi. İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım.<br />

Başer, M. G. ( 1996 ). Anasınıfı Eğitimi Alan ve Almayan İlkokul Birinci<br />

Sınıf Öğrencilerinin Akademik Başarılarının Karşılaştırılması.<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Gazi <strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler<br />

Enstitüsü. .Ankara.<br />

Busch, R. F. ( 1974 ). Prediction First - Grade Reading Achievement. (Eric)<br />

ED110959.<br />

Can, T. ( 2006). Oluşturmacılık. http://olusturmacilik.blogspot.com/ . (6.6.2006).<br />

Cemaloğlu, N. (2000). İlk Okuma Yazma Öğrenimi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.<br />

Cemiloğlu,M.(1998). İlköğretim Okullarında Türkçe Öğretimi.<br />

Bursa: Uludağ <strong>Üniversitesi</strong> Basımevi.<br />

Charles, C.M. (2000). Öğretmenler İçin Piaget İlkeleri . (Çev.G.Ülgen). Ankara: Pegem<br />

Yayıncılık.<br />

Çalışkan, M. (2000). Ailenin Bazı Sosyo Ekonomik Faktörlerinin Öğrencinin<br />

Okuduğunu Anlama Başarısına Etkisi. Yayınlanmamış Yüksek<br />

Lisans Tezi. Abant İzzet Baysal <strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler Enstitüsü.<br />

Bolu.<br />

Çilenti, K . (1997). Eğitim Teknolojisi ve Öğretim ( Geliştirilmiş Baskı).<br />

Ankara: Yargıcı Matbaası.<br />

Dökmen,Ü. (1999). İletişim Çatışmaları ve Empati. İstanbul: Sistem Yayıncılık.<br />

62


Ekinci, O. ( 2001 ). Okulöncesi Eğitimin İlköğretim Birinci Sınıf Öğrencilerinin<br />

Başarısı Üzerine Etkisi. Yayınlanmamış YüksekLisans Tezi. Gaziantep<br />

<strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler Enstitüsü. Gaziantep.<br />

Ferah, A. (1996). İlkokuma Yazma Öğretiminde Görsel Algılama Ve Zekanın Yeri.<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara <strong>Üniversitesi</strong> Sosyal<br />

Bilimler Enstitüsü İlkokul Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı. İstanbul.<br />

Güleryüz, H. (2000). Programlanmış İlkokuma Yazma Öğretimi Kuram ve<br />

Uygulamaları. Ankara: Pegem Yayıncılık.<br />

Günçe, G.(1973). Çocukta Zihin Gelişimi- Piaget Kuramına Toplu Bakış. Ankara:<br />

Baylan Matbaası.<br />

Güzelay, G.(2005). Çocuklar Anasınıflarıyla Geleceğe Gülümsüyor. Hürriyet<br />

Gazetesi , İK eki. s.11. ( 01.05.2005).<br />

İflazoğlu, A.(2003). Çoklu Zeka Kuramı Destekli Kubaşık Öğrenme Yönteminin<br />

İlköğretim 5.Sınıf Öğrencilerinin Fen Bilgisi Dersindeki Akademik<br />

Başarı ve Tutumlarına Etkisi. Yayınlanmamış Doktora Tezi. <strong>Çukurova</strong><br />

<strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı.<br />

Adana<br />

Kandır, A. ( 2001). Çocuk Gelişiminde Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının Yeri<br />

Ve Önemi. Milli Eğitim Dergisi. S. 151.<br />

http://Yayim .meb.gov.tr/dergiler/151/kandir.htm (25.09.2006).<br />

Kavcar, C.(2003). Türkçenin Güncel Sorunları.<br />

http://www.yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi27/kavcar.htm (30.06.2004)<br />

Keskinkılıç, K.(2002). İlkokuma Yazma Öğretimi. Ankara:Nobel Yayın Dağıtım.<br />

Keskinkılıç, K. ( 2005 ). İlkokuma Yazma Öğretimi . ( Geliştirilmiş Baskı).<br />

Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.<br />

63


MEB. (2005a). İlköğretim Programı Tanıtım CD’ si.<br />

MEB. (2005b). İlköğretim Tanıtım CD’ si. (:\diğer\ öğretim stratejileri\ Eğitim\<br />

Yapılandırıcılık ve Fen Eğitim Dersi\Füsun).<br />

MEB. (2005c). İlköğretim Tanıtım CD’ si. (E:\ diğer\ öğretim stratejileri\ Eğitim\<br />

Farklılaştırılmış Öğretim)<br />

MEB. (2005). İlköğretim Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu. Ankara: Devlet<br />

Kitapları Müdürlüğü Basım Evi.<br />

Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği. (2004).<br />

http://mevzuat.meb.gov.tr/html/25486_.html. (30.09.2006)<br />

O’neil, M.T. (1990). Improving Reading/Writing Skills Of First Grade Students. ( Eric)<br />

ED323562<br />

Öz, F. (2003). Uygulamalı Türkçe Öğretimi. Ankara: Anı Yayıncılık.<br />

Öztürk, H. ( 1995 ). Okulöncesi Eğitim Kurumlarına Giden ve Gitmeyen İlkokul<br />

Öğrencilerinin Alıcı ve İfade Edici Dil Düzeyleri. Yayınlanmamış<br />

Yüksek Lisans Tezi. Gazi <strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara.<br />

Poyraz, H. Ve Dere, H. (2003). Okul Öncesi Eğitiminin İlke ve Yöntemleri. Ankara: Anı<br />

Yayıncılık.<br />

Raphael, T.E.(2000). Literacy Teaching, Literacy Learning: Lessons From The Book<br />

Club Plus Project. http://www.ciera.org/library/archive/2001-11/2001-<br />

11.htm. (26.5.2004).<br />

Sanders, B.(1999). Öküzün A’sı Elektronik Çağda Yazılı Kültürün Çöküşü ve Şiddetin<br />

Yükselişi. (Çev.Şehnaz Tahir). İstanbul: Ayrıntı Yayınları.<br />

64


Senemoğlu, N.(2002). Gelişim Öğrenme Ve Öğretim (Kuramdan Uygulamaya). Ankara:<br />

Gazi Kitabevi.<br />

Sever, S.(2000). Türkçe Öğretimi Ve Tam Öğrenme. Ankara: Anı Yayıncılık.<br />

Şimşek, H. ve Yıldırım, A. (2003). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri.<br />

Ankara: Seçkin Yayıncılık.<br />

T.C.Anayasası (2003). İstanbul: Kare yayınları.<br />

Temiz, G. (2002). Okulöncesi Eğitimin Çocuğun Dil Gelişimine Olan Etkisi.<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Selçuk <strong>Üniversitesi</strong> Sos.Bilimler<br />

Çocuk Gelişimi Ve Ev Yönetimi Eğitimi Anabilim Dalı Çocuk<br />

Gelişimi Ve Eğitimi Bilim Dalı. Konya.<br />

Tezci, E. ve Gürol, A. ( 2006). Oluşturmacı Öğretim Tasarımı ve Yaratıcılık.<br />

http://www.tojet.net/articles/218.htm . (2.6.2006).<br />

Tosunoğlu, M. (1998). İlköğretim Okuluna Başlayan Öğrencilerin Okuma-Yazma<br />

Öğrenmeden Öncesi Kelime Serveti Üzerine Bir Araştırma.<br />

Yayınlanmamış Doktora Tezi. Gazi <strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler<br />

Enstitüsü Türkçenin Eğitimi Ve Öğretimi Anabilim Dalı. Ankara.<br />

Uslu, S. (1998). İlkokul 1.,2. Sınıflarda Yazı Öğretim Etkinliğinin Değerlendirilmesi.<br />

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Gazi <strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler<br />

Enstitüsü Eğitim Programları Ve Öğretim. Ankara.<br />

Ünüvar, P. ve Çelik, K. (1999). İlköğretimde Etkili Öğretme Ve Öğrenme Öğretmen El<br />

Kitabı-İlkokuma Yazma Öğretimi Modül 5. Burdur: Milli Eğitim<br />

Bakanlığı.<br />

Williams, J. P. ( 1986 ). Assessment at Age Seven. ( Eric). ED279705<br />

Yalçın, Z. (1999). İlköğretim Okullarında İlkokuma Yazma Öğretiminde Karşılaşılan<br />

65


Güçlükler. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Pamukkale<br />

<strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler Enstitüsü Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı.<br />

Denizli.<br />

Yangın, B .(1999). İlköğretimde Türkçe Öğretimi. Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı.<br />

Yapıcı Görüş. http://www.egitim.aku.edu.tr/yapici.doc (5.6.2006).<br />

Yıldırım, A. Ve Şimşek, H. (2005). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri..<br />

Ankara: Seçkin Yayıncılık.<br />

Yılmaz, M. (2004). İlkokuma- Yazma Öğretimi.<br />

.<br />

www.testkulubu.com/Rehberlik/Cocuk_Gelisim/122_Ilkokuma_Yazma_<br />

Ogretimi.htm. (07.10.2004).<br />

66


EK –1 Kişisel Bilgi Formu<br />

KİŞİSEL BİLGİ FORMU<br />

Aşağıdaki soruları, içinde yetiştiğiniz aileyi göz önünde tutarak yanıtlayınız.<br />

1. Adınız Soyadınız : ………………….................................<br />

2. Yaşınız :…………………………………………<br />

3. Cinsiyetiniz : ( ) Kız ( ) Erkek<br />

4. Ailede kaçıncı çocuksunuz :………………………………………<br />

5. Anne ve babanız : ( ) Birlikte ( ) Boşandı ( ) Ayrı yaşıyorlar<br />

6. Babanız : ( ) Sağ ( ) Öldü<br />

7. Anneniz : ( ) Sağ ( ) Öldü<br />

8. Babanız : ( ) Öz ( ) Üvey<br />

9. Anneniz : ( ) Öz ( ) Üvey<br />

10. Babanızın öğrenim durumu :<br />

( ) a. Hiçbir okul mezunu değil ( ) e. Yüksekokul mezunu<br />

( ) b. İlkokul mezunu ( ) f. Lisans mezunu<br />

( ) c. Ortaokul ( ) g. Lisans üstü<br />

( ) d.Lise (master/doktora)<br />

11. Annenizin öğrenim durumu :<br />

( ) a. Hiçbir okul mezunu değil ( ) e. Yüksekokul mezunu<br />

( ) b. İlkokul mezunu ( ) f. Lisans mezunu<br />

( ) c. Ortaokul ( ) g. Lisans üstü<br />

( ) d. Lise ( master/ doktora)<br />

12. Babanızın mesleği:<br />

( ) a. İşçi ( toprak, sanayi vb.) ( ) d. Esnaf/ Tüccar<br />

( ) b. Çiftçi ( kendi toprağında ) ( ) e. Serbest meslek ( Doktor, avukat)<br />

( ) c. Memur ( ) f. Başka ( Lütfen belirtiniz)………...<br />

13. Annenizin mesleği:<br />

( ) a. Ev hanımı ( ) d. Esnaf/ Tüccar<br />

( ) b. İşçi ( ) e. Serbest meslek ( Doktor, avukat)<br />

( ) c. Memur ( ) f. Başka ( Lütfen belirtiniz)…………..<br />

67


14. Ailenizdeki birey sayısı ( siz, anne-babanız ve evlenenler dahil ) :<br />

( ) a. 8 – daha fazla ( ) c. 4-5 kişi<br />

( ) b. 6-7 kişi ( ) d. 3 kişi<br />

15. Oturduğunuz ev :<br />

( ) a. Kendinize ait ( ) c. Lojman<br />

( ) b. Kira ( ) d. Akrabalarınıza ait, kira vermiyorsunuz<br />

16. Evinizdeki oda sayısı ( mutfak hariç ) :<br />

( ) a. Tek oda ( ) d. Üç oda ve bir salon<br />

( ) b. Bir oda ve bir salon ( ) e. Dört- beş oda ve bir salon<br />

( ) c. İki oda ve bir salon<br />

17. Oturduğunuz evin ısıtma düzeni :<br />

( ) a. Soba ( her türlü ) ( ) b. Kalorifer ( ) c. Kat kaloriferi ya da klima<br />

18. Oturduğunuz evin serinletme düzeni :<br />

( ) a. Hiçbir serinletme aracı yok ( ) b. Vantilatör ( ) c. Klima/ split klima<br />

19. Ailenizin ortalama aylık geliri :<br />

( ) a. 350 YTL’ den az ( ) d. 951- 1250 YTL<br />

( ) b. 351- 650 YTL ( ) e. 1251- 1500 YTL<br />

( ) c. 651- 950 YTL ( ) f. 1501 YTL ve üstü<br />

20. Ailenizin sahip olduğu eşyalar : ( Birden fazla işaretleyebilirsiniz. Eğer aynı<br />

( ) a. Buzdolabı<br />

eşyadan birden fazla varsa yanına parantez içinde belirtiniz. )<br />

( ) b. Derin dondurucu<br />

( ) c. Televizyon<br />

( ) c. Telefon<br />

( ) d. Ev ( daire)<br />

( ) e. Otomatik çamaşır makinesi<br />

( ) f. CD’li ve kumandalı müzik seti<br />

68


( ) g. Uydulu ve kablolu TV<br />

( ) h. Özel araba<br />

( ) ı. Bilgisayar<br />

( ) j. Yazlık ev<br />

( ) k. DVD<br />

( ) l. Cep telefonu<br />

21. Eve günlük gazete alınıyor mu? Alınıyorsa hangi sıklıkta alınıyor?<br />

22. Evde kitaplık var mı ?<br />

23. (Yukarıdaki soruya cevabınız evet ise) Ortalama kaç kitap var ?<br />

24. Evde ödevlerine yardımcı olan birisi var mı? Varsa kim?<br />

25. Okul öncesi eğitim aldınız mı? Aldıysanız<br />

belirtiniz:……………………………..<br />

26. Evinizde size ait oda var mı?<br />

27. Annenizin dışında, bakımınızı üstlenen biri var mı? Varsa kim?<br />

69


EK – 2 Öğretmen Görüşme Formu<br />

ÖĞRETMEN GÖRÜŞME FORMU<br />

Araştırma Sorusu: Okul öncesi eğitim alma durumlarının, birinci sınıf<br />

öğrencilerinin <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecine etkileri nelerdir?<br />

Tarih:…/12/ 2005 Saat………../…………….<br />

Giriş<br />

Merhaba, adım Dilek Pehlivan. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Eğitim Fakültesi Sosyal<br />

Bilimler Enstitüsü, İlköğretim Anabilim Dalı’ nda Yüksek Lisans öğrencisiyim aynı<br />

zamanda bir devlet okulunda sınıf öğretmeni olarak çalışmaktayım. Okul öncesi eğitim<br />

alma durumlarının <strong>ilk</strong> okuma yazmayı öğrenmeye geçiş sürecine etkisi konusunda bir<br />

araştırma yapıyorum. Özellikle okul öncesi eğitim alma durumlarının <strong>ilk</strong>okuma<br />

yazmaya geçiş sürecine etkisini belirlemede sizin görüşlerinizin önemli olduğunu<br />

düşünüyorum. Katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.<br />

Görüşmemize geçmeden önce, görüşmemizin gizli olduğunu ve görüşmede<br />

konuşulanları yalnızca benim ve bazı araştırmacıların bileceğini belirtmek isterim. Ne<br />

diğer öğretmenler ne de idareciler konuşulanları hiçbir şekilde duymayacak ve<br />

okumayacaklardır. Bunun yanında araştırma raporunda isimleriniz kesinlikle yer<br />

almayacak, bunun yerine takma isimler kullanılacak ya da isimleriniz şifrelenecektir.<br />

Görüşmemize başlamadan önce sormak istediğiniz soru ya da belirtmek<br />

istediğiniz herhangi bir düşünceniz var mı?<br />

mı?<br />

Görüşmeyi izin verirseniz kaydetmek istiyorum. Bunun sizce bir sakıncası var<br />

Görüşmeye devam etmek istiyor musunuz?<br />

Bu görüşmemizin yaklaşık elli dakika süreceğini tahmin ediyorum. İzin<br />

verirseniz sorulara başlamak istiyorum.<br />

1. Okul öncesi eğitimi alan öğrencilerinizin çalışmalarını değerlendirdiğinizde,<br />

birinci sınıf öğrencilerinin <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecine etkide bulunan<br />

unsurlar nelerdir?<br />

Sonda: Türleri açısından<br />

Uygulamaları açısından<br />

Çalışanları açısından<br />

70


Etkileri açısından<br />

2. Okul öncesine devam eden öğrencilerinizin, eski ve yeni programda,<br />

<strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçişe uyumları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?<br />

Alternatif: Yeni programın uygulandığı ortamda, okul öncesine devam eden /<br />

etmeyen birinci sınıf öğrencilerinin <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecinin, önceki<br />

programdan farklı olduğunu düşünüyor musunuz, nasıl?<br />

Sonda: Öğrenen- çevre- materyal etkileşimi açısından<br />

Öğrenci- öğretmen etkileşimi açısından<br />

Öğrenci- yöntem uyumu açısından<br />

Öğretmen- yöntem uyumu açısından<br />

Öğrenci- veli-öğretmen etkileşimi açısından<br />

3. Yeni programı uygulamada hoşlandığınız/ hoşlanmadığınız özellikler<br />

nelerdir? Bir değişiklik yapmak isteseniz, neleri , neden değiştirirdiniz?<br />

4. Okul öncesi eğitim alan öğrencilerin, okul öncesi eğitim almayan öğrencilere<br />

göre yeni programda, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecinde farklılık olduğunu düşünüyor<br />

musunuz, nasıl?<br />

Sonda: Yöntemde yapılan değişiklik açısından<br />

Düşünme becerileri açısından<br />

Eleştirel düşünme açısından<br />

Yaratıcı düşünme açısından<br />

Problem çözme becerisi açısından<br />

Sosyal açıdan<br />

Katılım ( etkinliklerde)<br />

Etkileşim<br />

Sorumluluk alma<br />

İşbirliği yapma<br />

Duyuşsal açıdan<br />

Güdülenme<br />

Bilişsel açıdan<br />

Öğrenme açısından<br />

5. Öğrencilerinizin okul öncesi eğitim alma durumları, sizin derslerdeki<br />

uygulamanızı nasıl etkiledi?<br />

Sonda : Planlama açısından<br />

71


Uygulama açısından<br />

Öğrenci özellikleri açısından<br />

Etkinlikler açısından<br />

Değerlendirme açısından<br />

6. Yeni programı uygulamada sizi etkileyen unsurlar nelerdir?<br />

Sonda : Değişen <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğretme yönteminde, okul öncesi eğitim<br />

alan öğrenciler ile etkileşim açısından<br />

Değişen <strong>ilk</strong>okuma yazmayı öğretme yönteminde, okul öncesi eğitim<br />

almayan öğrenciler ile etkileşim açısından<br />

7. Öğrencilerinizin sosyo- ekonomik durumlarının, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

sürecini etkilediğini düşünüyor musunuz? Nasıl?<br />

var mı?<br />

8. Bunların dışında, bu konuyla ilgili belirtmek istediğiniz herhangi bir şey<br />

72


EK -3 Öğrenci Görüşme Formu<br />

ÖĞRENCİ GÖRÜŞME FORMU<br />

Araştırma Sorusu: Okul öncesi eğitim alma durumlarının, birinci sınıf<br />

öğrencilerinin <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecine etkileri nelerdir?<br />

Tarih:…/12/ 2005 Saat………../…………….<br />

Giriş<br />

Merhaba, adım Dilek Pehlivan. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Eğitim Fakültesi Sosyal<br />

Bilimler Enstitüsü, İlköğretim Anabilim Dalı’ nda Yüksek Lisans öğrencisiyim aynı<br />

zamanda bir devlet okulunda sınıf öğretmeni olarak çalışmaktayım. Okul öncesi eğitim<br />

alma durumlarının <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecine etkisi konusunda bir araştırma<br />

yapıyorum. Özellikle okul öncesi eğitim alma durumlarının <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş<br />

sürecine etkisini belirlemede sizin görüşlerinizin önemli olduğunu düşünüyorum.<br />

Katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.<br />

Görüşmemize geçmeden önce, görüşmemizin gizli olduğunu ve görüşmede<br />

konuşulanları yalnızca benim ve bazı araştırmacıların bileceğini belirtmek isterim. Ne<br />

diğer öğretmenler ne de idareciler konuşulanları hiçbir şekilde duymayacak ve<br />

okumayacaklardır. Bunun yanında araştırma raporunda isimleriniz kesinlikle yer<br />

almayacak, bunun yerine takma isimler kullanılacak ya da isimleriniz şifrelenecektir.<br />

Görüşmemize başlamadan önce sormak istediğiniz soru ya da belirtmek<br />

istediğiniz herhangi bir düşünceniz var mı?<br />

mı?<br />

Görüşmeyi izin verirseniz kaydetmek istiyorum. Bunun sizce bir sakıncası var<br />

Görüşmeye devam etmek istiyor musunuz?<br />

Bu görüşmemizin yaklaşık elli dakika süreceğini tahmin ediyorum. İzin<br />

verirseniz sorulara başlamak istiyorum.<br />

1. İlkokuma yazmaya geçiş sürecinde etkilendiğiniz unsurlar nelerdir?<br />

Sonda: İlköğretime hazırlık programı açısından<br />

Uygulama ve etkinlikler açısından<br />

Öğrenme açısından<br />

2. Öğrenci olarak <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecindeki rolünüz ve<br />

sorumluluklarınız nelerdir?<br />

73


Sonda: Sınıf içi etkinliklerde<br />

Paylaşımlarda<br />

Okul dışında<br />

Evdeki çalışmanızda<br />

3. İlkokuma yazmaya geçiş sürecinde sınıf içinde yapılan etkinliklerde<br />

kendinizi nasıl hissettiniz? ( Heyecanlı, gergin, rahat, meraklı, etkin, pasif, korkak,<br />

çekingen vb.) Sizce bu durumun nedenleri nelerdir?<br />

4. İlkokuma yazmayı öğretme yönteminde değişiklik yapmak isteseniz ve<br />

bu sizin elinizde olsa neleri devam ettirir, neleri değiştirirdiniz, neden?<br />

Sonda : Bu yöntemde hoşlandıklarınız? Neden?<br />

Bu yöntemde hoşlanmadıklarınız? Neden?<br />

5. İlkokuma yazmaya geçiş süreci ile ilgili olarak en yakın arkadaşınıza ya<br />

da ailenize neler anlattınız ya da anlatırsınız?<br />

Sonda : Nasıl öğrendiğinizle ilgili<br />

Öğretmeninizle ilgili<br />

Etkinliklerle ilgili<br />

Sınıf içindeki ortamla ilgili<br />

6. Okul öncesi eğitimi, <strong>ilk</strong>okuma yazmaya geçiş sürecini nasıl etkilemektedir?<br />

Sonda: Hazırlık çalışmaları bakımından<br />

Okula uyum açısından<br />

7. İlkokuma yazmaya geçiş sürecinde eğik yazı ile yazarken zorlanıyor<br />

musunuz? Eğik yazı ile başlamasaydınız, dik temel harfler ile başlasaydınız nasıl<br />

olurdu?<br />

8. İlkokuma yazmaya geçiş sürecinizde, evde ailenizin katkısı var mıdır?<br />

Nasıl olmaktadır?<br />

var mı?<br />

9. Bunların dışında, bu konu hakkında söylemek istediğiniz herhangi bir şey<br />

74


Adı Soyadı : Dilek PEHLİVAN<br />

Doğum Yeri ve Yılı : İzmir, 1973<br />

Medeni Durumu : Evli<br />

ÖZGEÇMİŞ<br />

E-posta : dilekpehlivan35@hotmail.com<br />

Öğrenim Durumu<br />

2002- 2006 Yüksek Lisans- <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Sosyal Bilimler Enstitüsü<br />

İlköğretim Anabilim Dalı<br />

1999- 2002 Lisans- Anadolu <strong>Üniversitesi</strong> İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü<br />

1992- 1996 Lisans- Selçuk <strong>Üniversitesi</strong> Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü<br />

1989- 1991 Lise- İzmir Namık Kemal Lisesi<br />

1986- 1988 Ortaokul- İzmir, Gürçeşme Ortaokulu<br />

1981- 1985 İlkokul- İzmir, Merkez Çamlık İlkokulu<br />

İş Durumu<br />

1999- …. Adana, Mithatpaşa İlköğretim Okulu<br />

1996- 1999 İçel- Tarsus, Barbaros İlköğretim Okulu<br />

75

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!