ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Ayda BİLGİN<br />
<strong>ÇUKUROVA</strong> <strong>ÜNİVERSİTESİ</strong><br />
<strong>FEN</strong> <strong>BİLİMLERİ</strong> <strong>ENSTİTÜSÜ</strong><br />
<strong>YÜKSEK</strong> LİSANS TEZİ<br />
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ ve ÇEVRESİNDE ÜNİVERSİTE KAMPUS<br />
PLANLAMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME<br />
ADANA, 2006<br />
MİMARLIK ANABİLİM DALI
<strong>ÇUKUROVA</strong> <strong>ÜNİVERSİTESİ</strong><br />
<strong>FEN</strong> <strong>BİLİMLERİ</strong> <strong>ENSTİTÜSÜ</strong><br />
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ ve ÇEVRESİNDE ÜNİVERSİTE KAMPUS<br />
PLANLAMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME<br />
Ayda BİLGİN<br />
<strong>YÜKSEK</strong> LİSANS TEZİ<br />
MİMARLIK ANABİLİM DALI<br />
Bu tez …/...../….. Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği<br />
/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir.<br />
İmza……………….. İmza………………. İmza………………..<br />
Prof.Dr. Erkin ERTEN Yrd.Doç.Dr. Mustafa YEĞİN Prof.Dr. Erdoğan GÜLTEKİN<br />
DANIŞMAN ÜYE ÜYE<br />
Bu tez Enstitümüz Mimarlık Anabilim Dalında hazırlanmıştır.<br />
Kod No:<br />
Prof.Dr.Aziz ERTUNÇ<br />
Enstitü Müdürü<br />
İmza ve Mühür<br />
Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından<br />
Desteklenmiştir.<br />
Proje No: MMF2005YL4<br />
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak<br />
gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
ÖZ<br />
<strong>YÜKSEK</strong> LİSANS TEZİ<br />
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ ve ÇEVRESİNDE ÜNİVERSİTE KAMPUS<br />
PLANLAMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME<br />
Ayda BİLGİN<br />
<strong>ÇUKUROVA</strong> <strong>ÜNİVERSİTESİ</strong><br />
<strong>FEN</strong> <strong>BİLİMLERİ</strong> <strong>ENSTİTÜSÜ</strong><br />
MİMARLIK ANABİLİM DALI<br />
Danışman : Prof.Dr.Erkin ERTEN<br />
Yıl: 2006, Sayfa: 132<br />
Jüri: Prof.Dr.Erkin ERTEN<br />
: Yrd.Doç.Dr.Mustafa YEĞİN<br />
: Prof.Dr.Erdoğan GÜLTEKİN<br />
Çalışmada öncelikle üniversite kavramı, dünyada ve ülkemizde üniversitelerin tarihi, mimarisi, kentsel<br />
tasarım alanlarındaki gelişimi, bu gelişimin evreleri ele alınmıştır. Burada zaman içerisinde üniversitelerin<br />
yerleşim kararlarının kent üniversitesinden üniversite kentine geçişi ile yerleşim modelleri, büyüme ve yer seçimi<br />
gibi tasarım kriterlerine etkisi irdelenmiştir.<br />
Çalışmanın ikinci adımında araştırma evrenini oluşturan kampus üniversitelerinin, iklim, topografya,<br />
coğrafi konum ve çevre ilişkileri ile ilgili yapılan literatür çalışması sonuçları ile tanımlanmasına çalışılmıştır.<br />
Çalışmanın üçüncü adımında üniversitelerin tasarım kriterlerine- yerseçimi, yerleşim, ulaşım ağları,<br />
büyüme modeli-göre değerlendirmesi ve birbirleri arasında karşılaştırılması yapılmıştır. Çalışmada, üniversite<br />
kampuslarının büyüme modellerinin analizi ile birlikte akademik bölgelerinin de büyüme modelleri üzerine analiz<br />
çalışması yapılmıştır. Analiz çalışmasında bu ayrımı vurgulamak için akademik bölge büyüme modelleri de,<br />
üniversite kampus büyüme modellerinden ayrı olarak şematize edilmiştir.<br />
Ülkemizdeki kampus üniversitelerinin Doğu Akdeniz ve çevresindeki kentler ölçeğinde incelemeleri<br />
yapılmıştır. Mevcut üniversite kampuslarının fonksiyonel analizinin yapıldığı çalışma da; ele alınan faktörler,<br />
kampusların yerleşim modelleri, büyüme modelleri, akademik alan büyüme modelleri, bölgeleme, taşıt- yaya<br />
ayrımı, yaya ölçeğinde üniversitelerin ulaşılabilirliği olmuştur. Kampuslardaki farklı fonksiyonel alanları,<br />
akademik, idari, barınma, ortak kullanım alanları,-sosyal-kültürel merkezler, açık-kapalı rekreasyon alanları ve<br />
yardımcı fiziksel alanlar olarak sıralandırmak mümkündür.<br />
Çalışmanın sonucunda varılmak istenen nokta, ülkemizde üniversite kampus yapılarının planlamasında<br />
dikkate alınması gereken kriterler daha önceki çalışmalarda olduğu gibi bir kez daha vurgulanarak, Doğu<br />
Akdeniz ve çevresindeki kampus üniversitelerinin gelişimi, planlaması bu kriterler doğrultusunda<br />
değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonuçlarının gelecek yıllarda kurulması düşünülen yeni kampus üniversiteleri<br />
için fizibilite raporlarının oluşturulmasında, planlamasında birer kaynak olarak kullanılması önerilmektedir.<br />
Anahtar Kelimeler: Kampus, Kampus Planlaması, Üniversite.<br />
I
ABSTRACT<br />
M.SCIENCE THESIS<br />
THE PLANNING OF THE UNIVERSITY CAMPUSES IN THE EASTERN<br />
MEDITERRENEAN AREA<br />
Ayda BİLGİN<br />
<strong>ÇUKUROVA</strong> UNIVERSITY<br />
INSTITUTE OF BASIC AND APPLIED SCIENCE<br />
DEPARTMENT OF ARCHITECTURE<br />
Supervisor: Prof.Dr.Erkin ERTEN<br />
Year: 2006, Pages: 132<br />
Jury: Prof.Dr.Erkin ERTEN<br />
: Yrd.Doç.Dr.Mustafa YEĞİN<br />
: Prof.Dr.Erdoğan GÜLTEKİN<br />
First of all the concept of university, the history of universities in our country and in the world, the<br />
architecture of universities, the development of the urban areas in the city and the phases of this development was<br />
investigated in this study. In addition, the decision of the campus settling plans due to the change in concept from<br />
the city university to university cities settling plans were evaluated according to various criteria such as,<br />
populations, expensions and location.<br />
The second part of this study defines the campus universities by the literature and observational<br />
investigations on the climate, topography, geographical location and the environmental relations.<br />
The third part of this study investigates and defines the universities according to their design criteria<br />
such as, location selection, transportation, developmental model as well as comparing them with each other. The<br />
developmental model of the university campuses and the development of the academical areas within that area<br />
were analyzed. In the analysis study the academical growth models were shown schematically independent from<br />
the campus growth plans.<br />
The investigations were conducted in the universities and cities of the East Mediterrean section of our<br />
country. The functional analysis of the existing universities were investigated in this study. Factors which were<br />
taken into account were, the settling plans of the campuses, developmental growth plans, academical<br />
development plans, divisions, vehicle-pedestrian seperation, the transportation from the pedestrian scale. The<br />
functional areas in campuses can be divided as academical, administrative, housing, common-use areas, social<br />
and cultural centers, open and closed recreational areas.<br />
The conclusion of this study emphasizes the criteria which were mentioned in previous studies and need<br />
to be considered in the planning of the campus buildings. The development and plannig of university campuses in<br />
the Eastern Mediterrenean area and its vicinity were evaluated in accordance with the criteria mentioned above.<br />
The conclusions obtained from these evaluations are suggested for use in the feasibility studies of the new<br />
campuses planned to be built in the upcoming years.<br />
Key Words: Campus, Campus Planning, University.<br />
II
TEŞEKKÜR<br />
2003 yılında lisanstan mezun olduktan hemen sonra devam ettiğim yüksek<br />
lisans çalışmamda, uzun ve yoğun geçen çalışma sürecinde beni hiç yalnız<br />
bırakmayan ve benden desteğini esirgemeyenlerin bu çalışmaya katkısı oldukça<br />
fazladır.<br />
Başta yabancı olduğum ancak içine girdikçe çalışmaktan keyif aldığım<br />
“Üniversite Kampus Planlaması” konusunun seçiminde ve tezimin tamamlanması<br />
aşamasına kadar olan süreçte tez danışmanlığımı üstlenerek her konuda bana yol<br />
gösteren, derin bilgisi, yapıcı eleştirileri, yorumlarıyla çalışmamın daha geniş bir<br />
perspektife sahip olmasında katkısı yadsınamayacak olan kıymetli hocam Prof.Dr.<br />
Erkin ERTEN’e bana ve tezime verdiği emekten dolayı teşekkürlerimi sunarım.<br />
Tezimin tamamlanması süresince, saat menfumu olmadan gönül rahatlığıyla<br />
arayıp bilgisinden faydalandığım, bana çalışmam süresince destek olan Yrd.Doç.Dr.<br />
Mustafa YEĞİN hocama da teşekkürü bir borç bilirim.<br />
Son olarak, hayatımın her aşamasında yanımda olan, maddi ve manevi<br />
desteklerini benden esirgemeyen, ilgi ve sabırlarıyla bana en büyük dayanak olan<br />
aileme sonsuz teşekkür ediyorum.<br />
III
İÇİNDEKİLER SAYFA<br />
ÖZ………………………………………………………………………….. I<br />
ABSTRACT……………………………………………………………….. II<br />
TEŞEKKÜR……………………………………………………………….. III<br />
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………… IV<br />
ÇİZELGELER DİZİNİ…………………….……………………………... VII<br />
ŞEKİLLER DİZİNİ…………………….…………………………………. VIII<br />
EKLER DİZİNİ…………………….……………………………………… XI<br />
1. GİRİŞ ..................................................................................................................1<br />
1.1. Çalışmanın Önemi ve Amacı..........................................................................1<br />
1.2. Çalışmanın Kapsamı ......................................................................................2<br />
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ..................................................................................4<br />
3. MATERYAL ve METOD...................................................................................7<br />
3.1. Materyal.........................................................................................................7<br />
3.2. Metod............................................................................................................8<br />
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA.................................................12<br />
4.1. Kent Üniversitesi Kavramı...........................................................................14<br />
4.1.1.Toplumdaki Yeri ve Rolü.......................................................................15<br />
4.1.2. İşlevleri.................................................................................................17<br />
4.1.3. Tarihsel Gelişimi...................................................................................18<br />
4.2.1. İşlevleri.................................................................................................30<br />
4.2.2. Yerseçimi Ölçütleri...............................................................................31<br />
4.2.3.Yerleşim Modelleri................................................................................33<br />
4.2.3.1. Moleküler Tip Yerleşim.................................................................34<br />
4.2.3.2. Yaygın Tip Yerleşim......................................................................34<br />
4.2.3.3. Lineer Tip Yerleşim........................................................................37<br />
4.2.3.4. Ağ Tipi Yerleşim............................................................................39<br />
4.2.3.5. Haç Tipi Yerleşim..........................................................................41<br />
4.2.3.6. Merkezi Tip Yerleşim.....................................................................43<br />
4.2.4. Üniversite Kampuslarının Nüfus ve Büyüklük Kriterleri........................45<br />
IV
4.2.5. Büyüme Modelleri.............................................................................46<br />
4.2.5.1. Kendiliğinden Büyüme...................................................................47<br />
4.2.5.2. Lineer (Doğrusal) Büyüme.............................................................47<br />
4.2.5.3. Tek (Aynı) Merkezli Büyüme.........................................................48<br />
4.2.5.4. Moleküler Büyüme..................................................................49<br />
4.2.6. Bölgeleme (Zoning).........................................................................49<br />
4.2.7. Ulaşım Düzeni.................................................................................57<br />
4.2.7.1. Kampuslarda Ulaşım Sistemlerinin Düzenlenmesi...................64<br />
4.2.7.2. Kampuslarda Yaya Ulaşım Sistemleri......................................69<br />
4.3. Çalışma Kapsamındaki Üniversiteler............................................................73<br />
4.3.1. Adana İli Hakkında Genel Bilgiler.........................................................76<br />
4.3.1.1.Çukurova Üniversitesi.....................................................................77<br />
4.3.1.2. Çukurova Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi......79<br />
4.3.2. Mersin İli Hakkında Genel Bilgiler........................................................84<br />
4.3.2.1. Mersin Üniversitesi.........................................................................84<br />
4.3.2.2. Çiftlikköy Kampusu Yerleşkesinin Değerlendirmesi.......................86<br />
4.3.3. Hatay İli Hakkında Genel Bilgiler.........................................................89<br />
4.3.3.1. Mustafa Kemal Üniversitesi............................................................89<br />
4.3.3.2. Tayfur Sökmen Kampusu Yerleşkesinin Değerlendirmesi...............90<br />
4.3.4. Kahramanmaraş Hakkında Genel Bilgiler..............................................93<br />
4.3.4.1. Sütçü İmam Üniversitesi.................................................................94<br />
4.3.4.2. Avşar Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi...............................96<br />
4.3.5. Gaziantep Hakkında Genel Bilgiler.....................................................100<br />
4.3.5.1. Gaziantep Üniversitesi..................................................................100<br />
4.3.5.2. Gaziantep Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi...101<br />
4.3.6. Kayseri İli Hakkında Genel Bilgiler.....................................................105<br />
4.3.6.1. Erciyes Üniversitesi......................................................................106<br />
4.3.6.2. Erciyes Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi.......109<br />
4.3.7. Niğde İli Hakkında Genel Bilgiler.......................................................112<br />
4.3.7.1. Niğde Üniversitesi........................................................................112<br />
4.3.7.2. Niğde Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi..........113<br />
V
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER..........................................................................114<br />
5.1. Sonuçlar.....................................................................................................114<br />
5.2. Öneriler......................................................................................................117<br />
KAYNAKLAR....................................................................................................119<br />
ÖZGEÇMİŞ........................................................................................................123<br />
EKLER................................................................................................................124<br />
VI
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA<br />
Çizelge 4.1. Kuruluş Tarihlerine Göre Ülkemizdeki Yükseköğretim Kurumlarının<br />
Sıralanışı …………………………………………………………………… 26<br />
VII
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA<br />
Şekil 3.1. Değerlendirmede Uygulanacak Metod......................................................9<br />
Şekil 3.2. Çalışmada Uygulanacak Metodun Akış Diagramı ...................................10<br />
Şekil 3.3. Ülke Sınırları İçerisindeki Araştırma Alanı………………………………11<br />
Şekil 4.1. Moleküler Tip Yerleşim Modeli ……………………................................35<br />
Şekil 4.2. Moleküler Tip Yerleşim Modeli Üniversitesi Örneği, San Diego<br />
Üniversite, California……..…………………………………………………………35<br />
Şekil 4.3. Yaygın Tip Yerleşim Modeli……………………………………………..36<br />
Şekil 4.4. Yaygın Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Twente Üniversitesi,<br />
Hollanda …………………………………………………………………………….36<br />
Şekil 4.5.a. Lineer Tip Yerleşim Modeli……………………………………………37<br />
Şekil 4.5.b. Lineer Tip Yerleşim Modeli 2 …………………………………………37<br />
Şekil 4.6. Lineer Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Bath Üniversitesi, İngiltere<br />
……………………………………………………………………………………….38<br />
Şekil 4.7. Lineer Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Surrey Üniversitesi,<br />
İngiltere ……………………………………………………………………………..39<br />
Şekil 4.8. Ağ Tipi Yerleşim Modeli ………………………………………………...40<br />
Şekil 4.9. Ağ Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Essex Üniversitesi, İngiltere<br />
……………………………………………………………………………………….40<br />
Şekil 4.10. Ağ Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Manchester Üniversitesi,<br />
İngiltere ……………………………………………………………………………..41<br />
Şekil 4.11. Haç Tipi Yerleşim Modeli ……………………………………………...42<br />
Şekil 4.12. Haç Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Bochum Üniversitesi,<br />
Almanya …………………………………………………………………………….42<br />
Şekil 4.13. Haç Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Resenburg Üni…………43<br />
Şekil 4.14. Merkezi Tip Yerleşim Modeli…………………………………………..44<br />
Şekil 4.15. Merkezi Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Stirling<br />
Üniversitesi………………………………………………………………………….44<br />
Şekil 4.16. Kendiliğinden Büyüme Modeli ……………………………...................47<br />
Şekil 4.17. Lineer Büyüme Modeli …………………………………………………48<br />
VIII
Şekil 4.18. Tek (aynı) Merkezli Büyüme Modeli …………………………………..48<br />
Şekil 4.19. Moleküler Büyüme Modeli ……………………………………………..49<br />
Şekil 4.20. Lineer Yerleşim Modeli ………………………………………………...54<br />
Şekil 4.21. Merkezi Yerleşim Modeli ………………………………………………55<br />
Şekil 4.22. Lineer-Merkezi Yerleşim Modeli …………………………….. ……….55<br />
Şekil 4.23. Kampusun İki Bölge Olarak Ele Alındığı Yerleşim Modeli …………...56<br />
Şekil 4.24. Kampusun Tek Bölge Olarak Ele Alındığı Yerleşim Modeli…………..57<br />
Şekil 4.25. Yaya ve Taşıtların Yatay Düzenleme İle İki Boyutlu Trafik Ayırımı<br />
(Radburn Sistemi)…………………………………………………………………...58<br />
Şekil 4.26a. Radburn Kasabası Yerleşimi, New Jersey, 1929………………………58<br />
Şekil 4.26b. Radburn‘de Uygulanan Yaya-Taşıt Ulaşımı Sistemini Gösteren<br />
Yerleşim Planı ………………………………………………………………………59<br />
Şekil 4.27. Radburn Sisteminde Yer Alan Cul-De-Sac Adı Verilen Çıkmaz Sokaklar<br />
……………………………………………………………………………………….59<br />
Şekil 4.28a. Yayaların Üstte, Taşıtların Altta olduğu Ulaşım Düzeni …...................60<br />
Şekil 4.28b. Taşıtların Üstte, Yayaların Altta olduğu Ulaşım Düzeni… …………...61<br />
Şekil 4.29. Yaya ve Taşıtların Zaman Düzenlemesi ile Ayrımı …………………... 61<br />
Şekil 4.30. Mekan- Yol İlişkileri …………………………………………………...63<br />
Şekil 4.31. Lineer Ulaşım Sistemi ………………………………………………….64<br />
Şekil 4.32. Lineer Ulaşım Sistemi ………………………………………………….65<br />
Şekil 4.33. Gridal Ulaşım Sistemi ………………………………………………….66<br />
Şekil 4.34. Gridal Ulaşım Sistemi ………………………………………………….67<br />
Şekil 4.35. Gridal Ulaşım Sisteminde Trafik Düzenlemesi ………………………...67<br />
Şekil 4.36. Işınsal Ulaşım Sistemi …………………………………………………68<br />
Şekil 4.37. Işınsal Ulaşım Sistemi Modifikasyonu Sonucu Oluşan Modeller……...68<br />
Şekil 4.38. Organik Ulaşım Sistemi ………………………………………………..69<br />
Şekil 4.39. Kampuslarda Yaya Ulaşım Sisteminin Belirlenmesi ……….................71<br />
Şekil 4.40. Yaya Ulaşım Sisteminde Alternatifler ………………………………….72<br />
Şekil 4.41. Çukurova Üniversitesi Kampusu...........................................................77<br />
Şekil 4.42. Çukurova Üniversitesi Kampusu Kentteki Yeri.....................................78<br />
Şekil 4.43. Çukurova Üniversitesi Akademik Bölge ...............................................79<br />
IX
Şekil 4.44. Çukurova Üniversitesi Rektörlük ve Kütüphane Binası .........................80<br />
Şekil 4.45. Çukurova Üniversitesi Barınma Bölgesi................................................81<br />
Şekil 4.46. Çukurova Üniversitesi Yaya Yolları......................................................82<br />
Şekil 4.47. Çukurova Üniversitesi Yaya Ölçeği......................................................83<br />
Şekil 4.48. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu...............................................85<br />
Şekil 4.49. Mersin Üniversitesi İdari Merkez..........................................................87<br />
Şekil 4. 50. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu Yaya Ölçeği.........................88<br />
Şekil 4. 51. Mustafa Kemal Üniversitesi, Tayfur Sökmen Kampusu........................90<br />
Şekil 4. 52. Tayfur Sökmen Kampusu Fakülte Binaları...........................................91<br />
Şekil 4.53. Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Sökmen Kampusu Yaya Yolları.....92<br />
Şekil 4.54. Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfun Sökmen Kampusu Yaya Ölçeği....93<br />
Şekil 4.55. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu Kentteki Yeri.......................95<br />
Şekil 4.56. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu Yerleşim Planı……………...97<br />
Şekil 4.57. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu.............................................98<br />
Şekil 4.58. Avşar Kampusu Taşıt- Yaya Ayrımı......................................................99<br />
Şekil 4.59. Gaziantep Üniversitesi Kampus Yerleşim Planı...................................102<br />
Şekil 4.60. Gaziantep Üniversitesi Fakülte Binası- Laboratuarlar..........................103<br />
Şekil 4.61. Gaziantep Üniversitesi Öğrenci Yurtları..............................................104<br />
Şekil 4.62. Gaziantep Üniversitesi Yaya- Taşıt Yolları .........................................104<br />
Şekil 4.63. Gaziantep Üniversitesi Yaya Ölçeği....................................................105<br />
Şekil 4.64. Erciyes Üniversitesi Kampusu.............................................................106<br />
Şekil 4.65. Erciyes Üniversitesi Kampusu Yerleşim Şeması..................................107<br />
Şekil 4.66. Erciyes Üniversitesi Fakülte Binaları...................................................110<br />
Şekil 4.67. Erciyes Üniversitesi Kampusu Yaya Ölçeği........................................111<br />
X
EKLER DİZİNİ<br />
Tablo 1…………………………..…………………………………………………125<br />
Tablo 2……………………………………………………………………………..126<br />
Çukurova Üniversitesi Vaziyet Planı……………………………………………...127<br />
Mersin Üniversitesi Vaziyet Planı............................................................................128<br />
Mustafa Kemal Üniversitesi Vaziyet Planı...............................................................129<br />
Sütçü İmam Üniversitesi. Vaziyet Planı...................................................................130<br />
Gaziantep Üniversitesi Vaziyet Planı.......................................................................131<br />
Erciyes Üniversitesi Vaziyet Planı............................................................................132<br />
XI
1. GİRİŞ Ayda BİLGİN<br />
1. GİRİŞ<br />
1.1. Çalışmanın Önemi ve Amacı<br />
Ülkemizde 53’ü devlet, 24’ü vakıf olmak üzere toplam 77 yüksek öğretim<br />
kurumu bulunmaktadır. Devlet üniversitelerinin 21’i şehrin belli bir bölgesinde,<br />
merkeze belli bir uzaklıkta ve bütün birimleri bir merkez çevresinde toplanmış olan<br />
kampus üniversiteleridir.<br />
Ülkemiz hızlı nüfus artışı ve buna paralel bilimsel araştırma ve mesleki<br />
eğitim faaliyetlerine olan talep artışını karşılamak için, üniversitelerimizin artan bir<br />
ivmeyle büyüme ve gelişme göstermesi gerekmektedir. Bununla birlikte üniversiteler<br />
sadece eğitim yapıları olmaktan çıkmakta, sosyal faaliyetleri ve barınma ihtiyacını da<br />
karşılayan küçük yerleşimleri oluşturmaktadırlar. Kent merkezindeki yüksek öğretim<br />
yapıları hem artan nüfusu hem de sosyal beklentileri karşılamakta zorlanmaktadır.<br />
İhtiyaca cevap verebilmek, bu büyüme ve gelişmeyi karşılayabilmek için yeni<br />
binalara duyulan ihtiyacı kent içinde yer bulunamaması veya gelecek yıllardaki<br />
büyümeyi karşılayacak alanın kent içinde olmaması; üniversiteleri, istenilen gelişimi<br />
kolaylıkla sağlanmaları bakımından kent dışında kampus oluşumuna yöneltmiştir.<br />
Eğitimli nüfusun artışı, eğitim niteliklerinin değişmesi ve gelişmesi; eğitimi,<br />
gelişmiş bilgi teknolojilerinin de yardımıyla geleneksel sınıf ortamından kampus<br />
alanına yaymayı başarmıştır.<br />
Ülkemizde kampus üniversitelerinin çoğu yerleşim modelinden kentte ki<br />
konumuna, yer seçiminden ulaşımına, alt yapısına kadar pek çok planlama sorunuyla<br />
karşı karşıyadır. Bu sorunların ana başlıklarını oluşturmak ve çözüm aramak için<br />
yapılacak araştırmada, Doğu Akdeniz Bölgesi ve çevresinde bulunan yedi kampus<br />
üniversitesi – Adana Çukurova üni., Mersin üni., Hatay Mustafa Kemal üni.,<br />
Kahramanmaraş Sütçü İmam üni., Gaziantep üni., Niğde üni., Kayseri Erciyes üni.-<br />
kapasite, ulaşım ağları, yerleşim ve büyüme modeli bakımından değerlendirilecek ve<br />
ülkemizdeki kampus üniversitelerinin hepsinde bulunan planlama sorunları, bu yedi<br />
üniversitemizde belirlenmeye çalışılacaktır.<br />
1
1. GİRİŞ Ayda BİLGİN<br />
Varılacak olan sonuçların, mevcut üniversitelerde alınması gereken önlemler<br />
ve gelecek yıllarda yapımı düşünülen kampus üniversiteleri proje çalışmaları için<br />
veri tabanı oluşturması düşünülmektedir.<br />
Gelişen dünyada öğrenim, öğretim ve araştırma eylemleriyle birlikte pek çok<br />
sosyal fonksiyonu da içinde barındıran üniversite kampusunu oluşturan fiziksel<br />
yapıların beklentiye karşılık verebilmesi için belli temel nitelikleri ortaya çıkarmaya<br />
çalışılacaktır. Bundan sonra ülke gelişiminde payı olacak yeni üniversite<br />
kampuslarının kurulmasında yol gösterecek bir kaynak oluşturulmaya çalışılacaktır.<br />
Ülkemizde mevcut üniversite kampuslarının, mevcut nüfusunun, yeni bilim<br />
alanlarının ve buna paralel genişleyen öğretim kadrosu ve öğrenci nüfusunun<br />
artmasıyla ne derece büyüme- gelişmeye açık olduğu, ve bu büyüme- gelişmeyle<br />
birlikte ortaya çıkacak sorunlar belirlenmeye çalışılacaktır.<br />
Ülkemizin belli bölgesinden seçilen yedi üniversite kampusunun mekansal<br />
analizleri yapılacak ve elde edilen veriler kampus planlamasında kullanılabilecek<br />
temel kriterleri oluşturmaya yardımcı olacaktır.<br />
Üniversite kampuslarını oluşturan fiziksel yapıların zaman içerisinde yeni<br />
gelişmelere uyum sağlayabilmesi, ihtiyaca göre değişime adapte edilebilmesi,<br />
gelecek nesillere hizmet vermesi, üniversitenin statikliğini sürdürmesi açısından<br />
önemlidir ki, seçilen yedi üniversite kampusunun değerlendirme ve analiz çalışması<br />
sonucu bu konuya da ışık tutulabileceği düşünülmektedir.<br />
Çalışmanın sonucunda elde edilecek bilgilerin, farklı noktalarda ele alınıp<br />
yeni araştırmalara ve bilgi üretimine katkıda bulunmaya çalışılacaktır.<br />
1.2. Çalışmanın Kapsamı<br />
Üniversitenin tanımı, toplum içindeki işlevi, evrensel bir anlatımla<br />
açıklanabiliyorsa da, her toplumun yapısal özelliğine ve amaçlarındaki farklılığa göre<br />
üniversitelerinin örgütlenmesinde de farklılıklar gözlenebilir. Bilim dallarının süratle<br />
çoğalması, disiplinler arası ve disiplinler üstü ilişki ve eğitimin önem kazanması<br />
sonucu olarak, farklı disiplinlerin birbirine daha yakınlaşması yeni üniversite<br />
organizasyonlarının oluşumuna sebeptir. (Kortan, 1981)<br />
2
1. GİRİŞ Ayda BİLGİN<br />
Ülkemizde üniversite kampusları, dünyadaki diğer üniversite kampuslarını<br />
oluşturan evrensel kriterlerin yanı sıra, ekonomik ve sosyal koşullara bağlı olarak<br />
farklı işlevlerde yüklenmiştir. Üniversite, kurulduğu kentlerin ekonomik yapısını ve<br />
toplumsal morfolojisini değiştirecektir düşüncesi ile kente üniversitenin<br />
kazandıracağı prestij ve kentin ticari hayatına sağlayacağı hareketlilik ümidi<br />
bulunmaktadır.(Birkan, 1972) bu anlamda, yer seçimi kriterlerinin üniversitelerimize<br />
olan etkisi çalışmanın kapsamında olacaktır.<br />
Gelişmiş bölgelerde halkın eriştiği eğitim düzeyinin yüksek oluşu ve<br />
kentlerdeki kültürel aktivitenin gelişmişliği sonucu, üniversitenin kentlerden<br />
uzaklaşmasının toplum yaşantısına etkisi olumsuz yönde olmayabilir. Diğer taraftan,<br />
ülkemizde az gelişmiş bölgelerin merkezlerinde kurulacak üniversitelerin kent ile<br />
bütünleşmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ulaşım ve iletişim olanaklarının bu<br />
kentlerde yeterince gelişmiş olmaması, kent dışı kampusların, kent üzerindeki sosyal<br />
ve kültürel etkilerini büyük ölçüde azaltacaktır. Bunun sonucunda, bölge halkı,<br />
kampus yaşantısına devamlı olarak yabancı kalacak, kampusta ve kentte yaşayan<br />
toplulukların bütünleşmesi iyice güçleşecektir. Çalışma kapsamında, üniversitelerin<br />
ulaşım ağları, kent ile olan bağlantıları, ulaşım kolaylığı, yaya ölçeğinde<br />
üniversitelerin yerleşim modelleri incelenecektir.<br />
Eğitimli nüfusumuzun artışıyla birlikte üniversitelerden beklentilerin artması<br />
kaçınılmaz bir sondur. Araştırma imkanlarının artmasını, teknolojinin gelişimiyle<br />
kolaylaşan hayatın öğretim mekanlarına da yansımasını, üniversitenin gelişen<br />
teknolojiyi takip etmesini, hatta gelişen teknoloji merkezleri olmasını bekleyen bir<br />
kullanıcı kitlesi mevcuttur. Üniversiteler, büyüme ve gelişmeye açık, esneklik ve<br />
değişebilirlik kriterlerine sahip olmalıdır. Çalışma kapsamında, büyüme modellerine<br />
göre üniversiteler incelenecektir.<br />
Araştırmada model alınan 70 sonrası üniversitelerinin, evrensel kriterler<br />
çerçevesinde incelenmesi ve varılacak sonuçların ülkemizde bundan sonra kurulması<br />
düşünülen üniversitelere planlama aşamasında kaynak olması açısından önem arz<br />
edebileceği düşünülmektedir.<br />
3
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ayda BİLGİN<br />
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR<br />
Tekeli (1972), Üniversitelerin Yer seçimi kararlarına esas teşkil edecek<br />
politik düzeydeki kararları dört madde ile açıklamıştır;<br />
a. Üniversitelerin merkezleşmesi (büyükkent merkezlerinde kurulması) veya<br />
çevreselleşmesi (bölge merkezi şehirlerde kurulması) kararlarının<br />
belirlenmesi,<br />
b. Üniversitelerin yerleşme kademelenmesinde, kurulacağı şehrin kademe ve<br />
temel ekonomisinin belirlenmesi,<br />
c. Üniversitelerin yer seçimi kriterlerinin, bölgelerarası dengesizliğe<br />
etkisinin belirlenmesi,<br />
d. Üniversitelerin kurulduğu bölgeye değişim ve kalkınma açısından<br />
getirilerinin belirlenmesi<br />
Tekeli (1972), Üniversitelerin yer seçiminde sosyal sistemin seçmelerine göre<br />
çeşitli hedefler konulduğu, belirlenen hedef doğrultusunda yer seçimi kararlarında<br />
değişim olabileceğini vurgular. Yer seçimi kriterlerinin ülkeler arası farklılık<br />
göstermesinin tek sebebi belirlenen hedeflerin farklılığı değil; sınır faktörlerinin<br />
gösterdiği farklılıklar olarak tanımlar.<br />
Linde(1971), Turcan(1996), üniversite kampus yerleşim modellerini 6 sınıfta<br />
toplamıştır. Bunlar;<br />
1. Moleküler tip yerleşim<br />
2. Yaygın tip yerleşim<br />
3. Lineer tip yerleşim<br />
4. Ağ tipi yerleşim<br />
5. Haç tipi yerleşim<br />
6. Merkezi tip yerleşim<br />
Karaaslan(1979), üniversite kampuslarında uygulanan farklı yerleşim<br />
modellerinden doğan farklı büyümeleri 4 başlık altında toplamıştır.<br />
1.Kendiliğinden büyüme<br />
2.Lineer(doğrusal) büyüme<br />
3.Tek merkezli büyüme<br />
4
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ayda BİLGİN<br />
4.Moleküler büyüme<br />
1933 yılında CIAM’ın ( Congres Internationaux d’Architecture Moderne)<br />
Atina’da yapılan toplantısında, planlama kararı olarak bölgelemenin öncülüğünü<br />
yapan Tony Garnier’in Endüstri Kenti Projesi örneği ve Modern Hareket’in en<br />
önemli yapıtlardan biri olan Le Corbusier’e ait Işıklı Kent Projesi örneği ile<br />
benimsenmiştir. Garnier, çağdaş kent planlaması örneği ile kenti, çalışma, barınma,<br />
sosyal faaliyetler ve ulaşım gibi kentin çağdaş gereksinimlerine başarılı çözümler<br />
getirmiş; kenti bölgelerin birbirini etkilemeden gelecekte olabilecek gelişmelerini de<br />
projesinde tasarlamıştır. Le Corbusier ise, çağdaş kent projesi tasarımında belirlediği<br />
dört ilke ile yola çıkmıştır. Bunlar;<br />
• Kent merkezindeki tıkanıklığı gidermek,<br />
• Yoğunluğu arttırmak,<br />
• Dolaşım ortamını arttırmak,<br />
• Parkları ve açık alanları arttırmak’ tır.<br />
CIAM’de alınan kararlar doğrultusunda kenti ve üniversite kentini oluşturan<br />
dört ana işlevi –akademik, barınma, ortak kullanım alanları bölgesi ve ulaşım düzeni-<br />
sınıflandırıp her birini kendi dokusunda incelediğimizde içlerinde barındırdıkları<br />
fonksiyonları net bir biçimde tanımlayabiliriz.<br />
• Akademik bölge<br />
• Ortak kullanım alanları<br />
• Barınma bölgesi<br />
• Ulaşım düzeni<br />
Bölgeleme ilkeleri kullanılarak tasarlanmış olan Surrey Üniversitesi’nde<br />
(İngiltere) kampus üç bölgeden oluşmuştur. Akademik bölge, barınma bölgesi ve<br />
ortak kullanımlar bölgesi olarak ayrılan, lineer yerleşim modeli uygulanmıştır.<br />
1962’de Almanya’da tasarlanan Bochum üniversitesi de yine üç bölgeden oluşan<br />
üniversitelere örnektir. Akademik bölge, barınma bölgesi ve ortak kullanımlar<br />
bölgesi olarak ayrılan, lineer-konsantrik yerleşim modeli uygulanmıştır.1962’de<br />
İngiltere’de Bath Üniversitesi’nde kampus iki bölgeden oluşmuştur. Akademik ve<br />
sosyal bölgeden oluşan üniversitenin yerleşim modeli lineer uygulanmıştır. (Kortan,<br />
1981)<br />
5
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ayda BİLGİN<br />
Ulaşım sistemlerinin organizasyon tekniklerini ise dört grupta inceler ve<br />
bunların kişisel farklılar gösterdiğini belirtir. Todd’a göre ulaşım sistemi, lineer,<br />
gridal, ışınsal ve organik yapılı olarak adlandırılmıştır. Bu konuda bir başka<br />
araştırmacı Lynch ise ulaşım sistemini üç başlık olarak kabul etmiş ve bunları, gridal,<br />
ışınsal ve lineer olarak tanımlamıştır.<br />
M Skrzypczak- Spak, insanların yürüme eylemiyle ilgili olarak verdiği bulguları<br />
sıraladığında;<br />
• Maksimum elverişli yürüme zamanının 30dakika,<br />
• Yürüme hızının ise, kişiye göre değiştiğini, bunları genele indirgediğinde<br />
ise,<br />
İşçiler için, 5km/saat,<br />
Yetişkinler için, 4km/saat<br />
Yaşlılar, anne ve çocuklar için ise 2.5km/saat olarak belirlemiştir.<br />
Kent yerleşimlerinin geçmiş yıllardaki performansı, boyutları incelendiğinde<br />
elde edilen sonuçlar, yaklaşık 800m. çapında ki bir alanı kapsayan yerleşimlerin yaya<br />
olarak ulaşımını sağlayan bir kişiye optimum hizmeti sunduğunu göstermiştir. Yaya<br />
ulaşımı ile en uzak mesafeye yorulmadan, rahat ve hızlı, yani kabul edilebilir bir<br />
zaman sürecinde, bu yaklaşık olarak 12dakikadır, yürünebilir. Üstelik yaya olarak<br />
gezinti yapıldığı sırada, etraftaki diğer yayalar, meydanlar, vb. gibi kenti oluşturan<br />
pek çok öğe ile olumlu ilişkiler kurulabilir. (Kortan, 1981)<br />
6
3. MATERYAL ve METOD Ayda BİLGİN<br />
3. MATERYAL ve METOD<br />
3.1. Materyal<br />
Çalışmada Doğu Akdeniz Bölgesi ve çevresinde bulunan yedi üniversite<br />
kampusu; Adana Çukurova üni., Mersin üni., Hatay Mustafa Kemal üni.,<br />
Kahramanmaraş Sütçü İmam üni., Gaziantep üni., Niğde üni., Kayseri Erciyes<br />
üniversitesini kapasite, ulaşım ağları, yerleşim ve büyüme modeli bakımından<br />
değerlendirilmek üzere araştırmanın ana materyalleri, incelenecek olan yedi<br />
üniversitenin kampus planları olarak belirlenmiştir.<br />
Araştırma evrenini oluşturan üniversitelerin gerekli alan etüdlerini<br />
yapabilmek için farklı ölçeklerdeki planlarından yararlanılmıştır. Gaziantep, Hatay-<br />
Mustafa Kemal, Kahramanmaraş-Sütçü İmam, Kayseri-Erciyes, Niğde, Mersin ve<br />
Adana-Çukurova Üniversitelerinin halihazır vaziyet planları autocad çizimlerinden<br />
yararlanılmıştır.<br />
Dünya üniversitelerinin vaziyetini, plan şemalarını örnek olarak incelemek<br />
için mevcut üniversitelerin web sitelerinden yararlanılmıştır.<br />
İlk üniversitelerin oluşum şemaları, tarihsel süreç içerisinde üniversitelerin<br />
dünyada ve ülkemizdeki artışını sayısal değerlerle gösteren şemalar; araştırma<br />
evreninin kampus büyüme tiplerini, yerleşim modellerini gösteren şemalar;<br />
üniversite kampuslarının mekansal analiz tablolarından da çalışma alanlarının<br />
değerlendirilmesi aşamasında yararlanılmıştır.<br />
Yapılacak çalışma çok kapsamlı bir araştırma gerektirmektedir. Resmi<br />
kurumlarla yazışmalar yapılacak, gerektiğinde bu kampuslar gözlem amacıyla ziyaret<br />
edilecektir. Resmi kurumlardan talep edilecek gerekli evraklar ve projeler;<br />
üniversitenin akademik birim ve personelini sayısal değerlerle belirten evraklar ve<br />
üniversite kampus yerleşimlerini tanımlayacak olan, gerekli ölçeklerdeki vaziyet<br />
planlarıdır; yerinde çekilecek fotoğraflar, üniversiteleri tanımlamakta, mevcut durum<br />
analizlerinde kullanılacaktır.<br />
7
3. MATERYAL ve METOD Ayda BİLGİN<br />
3.2. Metod<br />
Araştırmanın kuramsal boyutunu, çerçevesini, ‘üniversite, kampus, kampus<br />
yerleşimleri, planlama’ gibi anahtar sözcükler kullanarak yapılan literatür taraması,<br />
internet bilgi ağı web siteleri taraması, kütüphane katalogları, konuya değinilen<br />
makaleler, türkçe ve yabancı kaynaklı kitapların indeksleri, kaynakçaları<br />
oluşturmaktadır.<br />
Araştırmada mevcut üniversite kampusları durum saptaması yerinde gözlem,<br />
literatür taraması, yazılı resmi evrakların talebi ve yazışmalar yapılarak ilerletilecek;<br />
üniversitelerin tarihsel gelişimlerini, akademik birimleri, akademisyen sayıları,<br />
öğrenci sayıları, buna paralel kampus yapıları, bunların artışları ve bu spontane<br />
gelişen yapıların konumlanışları yazılı dokümanlarla incelenecek, fonksiyon şemaları<br />
haline dönüştürülecek, işlev akışları ve bunlar arasındaki hiyerarşi belirlenecek, varsa<br />
mimari karmaşa daha net görülecektir. Fiziki ölçümlerle de olması gereken<br />
standartlar belirlenecektir.<br />
Bu araştırma değerlendirme çalışmasıdır. Değerlendirme genel ve fiziki<br />
olarak, araştırma evrenini belirleyen kampus üniversiteleri -yukarda belirtilen-<br />
üzerinde kapasite, ulaşım ağları, yerleşim ve büyüme modeli bakımından gözlem,<br />
kullanıcılar üzerinde mülakatlar olarak yapılacaktır. Kampus üniversiteleri, genel<br />
yerleşim esasları, arsa özelliğinden doğan sınırlamalar, bunların etkileri, ekonomik<br />
sınırlamalar, büyüme modeli esasları(modüler koordinasyon) ve etapları, tasarım<br />
ilkeleri ve ileriki yıllara adaptasyonu, kampus ihtiyaç programının belirlenmesi<br />
başlıkları altında yapılacak gözlem, mülakat, fiziki ölçümlerden elde edilecek<br />
verilerin analizleri değerlendirme çalışmasının sonucunu ortaya koyacaktır.<br />
8
3. MATERYAL ve METOD Ayda BİLGİN<br />
Bilgi Toplama<br />
Ön çalışmada yapılan literatür taraması,<br />
yerinde gözlem, yazılı resmi evrakların incelenmesi, ilgili<br />
kurumlarda konuya hakim kişilerden edinilen bilgiler<br />
Girdiler<br />
Yapılan ön çalışmanın sonucunda değerlendirmede kullanılacak çalışma alanıyla ilgili<br />
bilgilerin ortaya konması<br />
Araştırma Alanını Tanımlayan<br />
Materyaller<br />
Vaziyet planları, topografyası, iklimsel<br />
verileri, çevresel verileri, ulaşım ağları,<br />
mevcut alan analizi<br />
Konuyla İlgili Örnekler<br />
İlk üniversitelerin oluşum şemaları, tarihsel süreç içerisinde üniversitelerin dünyada<br />
ve ülkemizdeki artışını sayısal değerlerle gösteren şemalar; araştırma evreninin<br />
kampus büyüme tiplerini, yerleşim modellerini gösteren şemalar; üniversite<br />
kampuslarının mekansal analiz tabloları<br />
Problemin Belirlenmesi<br />
Kullanım sonrasında ortaya çıkan tasarım hatalarının konuyla ilgili edilen bilgiler<br />
doğrultusunda ortaya konulması<br />
Değerlendirmede Kullanılan Yöntem<br />
Nicesel özelliklerin değerlendirilmesi<br />
Fiziki ölçümler<br />
Çevresel ve işlevsel performans analizi<br />
Çıktılar<br />
Değerlendirme sonuçları ve öneriler<br />
Şekil 3.1. Değerlendirmede Uygulanacak Metod<br />
9
3. MATERYAL ve METOD Ayda BİLGİN<br />
Çalışmanın Amacı: Ülkemiz kampus üniversite planlarının yerleşim modelleri analizi<br />
Boyutu: Yerleşme ve bölgeler düzeyinde<br />
Alan çalışması: Gaziantep, Hatay-Mustafa Kemal, Kahramanmaraş-Sütçü İmam,<br />
Kayseri-Erciyes, Niğde, Mersin ve Adana-Çukurova Üniversitelerinin kampusları<br />
Uluslararası üniversite kampus örnekleri<br />
Alan çalışmasında tiplerin belirlenmesi: Büyüme modelleri<br />
Yerleşim modelleri<br />
Bölgeleme<br />
Ulaşım düzeni<br />
Alan çalışmasında analizlere temel olan faktörler: Yaya sirkülasyonları<br />
Ulaşılabilirlik<br />
Büyüme<br />
Motorlu araç sirkülasyonu<br />
Fonksiyon grupları<br />
Kullanılan fonksiyonel alanlar : Akademik bölge<br />
Barınma bölgesi<br />
Ortak kullanımlar bölgesi<br />
Ulaşım<br />
Yardımcı fiziksel alanlar<br />
Kullanılan teknikler ve görsel anlatımlar: Çalışma alanı vaziyet planları<br />
Uluslararası üniversitelerin örnek planları<br />
Fotoğraflar<br />
Bulguların sentezi sonucunda varılan sonuç ve öneriler<br />
Şekil 3.2. Çalışmada Uygulanacak Metodun Akış Diagramı<br />
10
Şekil 3.3. Ülke Sınırları İçerisindeki Araştırma Alanı<br />
11
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA<br />
Üniversite kelimesi Latince ‘üniversitas’ kelimesinden gelmekte,<br />
‘evrensellik, genellik, gelişerek bütün bilgileri kapsayan’ anlamını taşımaktadır. Yine<br />
latince ‘üniversitas’ kelimesinin bir diğer anlamıda, bağımsız tüzel kişiliğe sahip ve<br />
müşterek çıkarları olan kişiler topluluğu’dur. Tarihsel süreçte üniversite kavramı<br />
biraz daha geniş anlamlar içermiştir. Bunlardan ilki, öğretmen ve öğrenci birliği, bir<br />
diğeri bilim birliği’dir. Bugün üniversitelerimizin taşıdığı anlam (Universitas<br />
Literarum) Bilim Birliği’dir.<br />
Üniversite kavramına pek çok farklı kişi, farklı dönemlerde ve farklı yerlerde<br />
farklı anlamlar, işlevler yüklemiştir. Bunun nedeni, üniversitenin uygun üniversite<br />
modeli adı altında tek bir modelle ifade edilemeyeceğidir.<br />
Üniversite kavramı, bilim dalının öğretildiği, tartışıldığı, araştırıldığı ve elde edilen<br />
bulguların yayınlandığı bir ortamın ifadesidir. Bu tanımnda belirtilen dört işlevden<br />
birinin eksikliği, o ortamı üniversite kavramının dışında bırakacaktır. (Derman,<br />
1990)<br />
Üniversite kavramının bir başka tanımı ise, toplumun bilimsel araştırma ve<br />
yüksek düzeyde yetişmiş uzman işgücü yetiştirme gereksinimini karşılamak üzere<br />
kurulan kurumdur. (Ozankaya, 1990)<br />
Üniversite kavramı, bilimsel üstünlüğün, akademik yeteneğin, yönetim<br />
ustalığının gösterildiği ortamın ifadesidir. Bu ortam, dünyaya geniş açıdan bakan,<br />
ögürlüğünü kazanmasını ve korumasını bilen insan yetiştirmek için kurulmuştur. bu<br />
özgür ortamı sağlamak içinse özerklik şarttır. Bilimsel özgürlük, özerkliğin<br />
getirisidir.<br />
Uluslararası Üniversiteler Birliği’nin 31.08.-06.09.1965 tarihleri arasında<br />
yapmış olduğu toplantıda, üniversitelerin özerkliğinden bahsedebilmek için özerklik<br />
kriterleri adı altında beş madde belirlemiştir. Alınan bu karara göre üniversitelerin<br />
özerkliği;<br />
a. Bir üniversite kendisini ilgilendiren bütün seçim ve atamaları bizzat<br />
kendisi yapmalıdır.<br />
b. Okutacağı öğrencilerin seçimi tümüyle bizzat kendisine ait olmalıdır.<br />
12
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
c. Eğitim programlarını bizzat kendisi hazırlayabilmeli, vereceği diploma ve<br />
belgelerin hangi düseydeki bilgi ve maharet kaşılığı verilmesi gerektiğini<br />
kendisi tayin etmelidir. Bunlar, kanun, tüzük ve yönetmeliklerle<br />
belirlenmiş olsa da, hazırlanmalarında temel sorumluluk ilgili<br />
üniversiteye verilmiş olmalıdır.<br />
d. Araştırma programlarını istediği gibi düzenleyebilmelidir.<br />
e. Kendisi bütçesini geniş yetki sınırları içerinde istediği gibi<br />
kullanabilmelidir. (Gökçe, 1990)<br />
Ülkemizde üniversitelerin özerkliği ile ilgili olarak 1946’da 4936sayılı kanun,<br />
1960’da ise bu kanundaki eksiklikleri gidermek üzere 115sayılı kanun çıkarılarak,<br />
üniversitelerimize bilimsel ve idari özerklik getirilmiştir. (Gökçe, 1990)<br />
Ülkemizde yaklaşık her on yılda bir düzenlenen Üniversiteler Kanunu, 1973<br />
ve daha sonrada 1981 yıllarında yeniden düzenlenmiştir. 1981’de çıkarılan kanun,<br />
ülkenin içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik ve siyasal bunalım sonucunda<br />
yaşanan olaylarda birinci sorumlu üniversiteler görülmüş ve yükseköğretimin<br />
yeniden biçimlendirilmesi için gerekli düzenlemeler kanunda yer almış ve<br />
ülkemizdeki üniversitelerin özerklikleri ve özgürlükleri ellerinden alınmıştır.<br />
Ülkemizde, 2547 yasa numarası ve 06.11.1981 tarihli resmi gazetede<br />
yayınlanan yükseköğretim kanunda der ki; Üniversite, bilimsel özerkliğe ve kamu<br />
tüzel kişiliğine sahip yüksek düzeyde eğitim- öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve<br />
danışmanlık yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kuruluş ve birimlerden<br />
oluşan bir yükseköğretim kurumu olarak tanımlanmaktadır.<br />
Ülkemizde, üniversitenin kalkınma planındaki tanımında, ‘en üst seviyeli<br />
insan gücünün ve bilmsel araştırma alanlarının istediği elemanları yetiştiren eğitim<br />
kademesidir’.<br />
Tarihsel gelişim içinde toplumların geçirdikleri sosyal, ekonomik ve<br />
teknolojik evrim paralelinde eğitim teknolojisi de; buna bağlı olarak mekan<br />
ihtiyaçları ve mekan organizasyonları da değişim göstermiştir. Yüksek öğretimde<br />
dinsel veya askeri denetim altında başlayan hoca-öğrenci iletişimi birebirken,<br />
toplumsal gelişime paralel olarak, öğrenci sayısının artması ile bir hoca-çok öğrenci<br />
biçiminde öğretimin başlaması ile ‘derslik’ tipi mekan oluşmuştur. Geçirilen<br />
13
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
toplumsal evrimler paralelinde (eğitimin laikleşmesi, burjuva devrimi, endüstri<br />
devrimi, askeri ihtiyaçlar, nüfus patlaması) giderek yüksek öğretim şehir içinde<br />
gelişen merkezlerde eğitime özel yapılarda yapılmaya başlanmış, kolejler, fakülteler<br />
ve üniversiteler doğmuştur. Eğitim teknolojisinin ilerlemesiyle tüm ihtiyaçlarını bir<br />
sitede karşılamaya yönelik, bugünkü anlamda KAMPUS tipi öğretim biçimi,<br />
Amerika’dan esinlenerek oluşturulmuştur. (Ersoy, 1981)<br />
4.1. Kent Üniversitesi Kavramı<br />
Üniversiteler, ilk olarak kent içine kurulmuş, kuruldukları dönemin manastır<br />
mimarisinden önemli ölçüde etkilenmiş, içe dönük mimari anlayışını benimsemiş<br />
yapılar olarak kentteki yerini almıştır. Zamanla, yalnızca eğitim amaçlı inşa edilen<br />
mütevazi üniversite yapılarının yerini 15.yy.’ dan itibaren, tam teşekküllü –derslikler,<br />
kütüphane, şapel, oditoryum ve diğer mekanlar- kompakt binalar almıştır.<br />
Ortaçağ kentlerinde, kentsel bir kurum olarak ortaya çıkan üniversite yapıları,<br />
günümüzde de bu niteliklerini sürdürmektedirler. Kent içi üniversite yapıları diğer<br />
kurumsal binalardan farklılık göstermezler. Kent içinde dağınık olarak konumlanan<br />
bu eğitim yapılarının bazıları, zamanla kentin prestij yapıları olmaktadır.<br />
Kent içinde yönetici zümrenin himayesinde gelişen üniversite yapıları,<br />
düzensiz ve yoğun bir görünüme sahiptirler. Bu düzensizliğin ve yoğunlaşmanın<br />
nedeni, o dönemde kısıtlı kent sınırları içinde üniversite binaları için temin edilmesi<br />
gereken arsanın bulunmasında yaşanan zorluklardır.<br />
Üniversitelerin bütünsel bir biçime dönüşmesi düşüncesi, aslında ilk<br />
kolejlerin fiziksel kurgularında tohumlanan, ancak Avrupa kentlerinin sıkışık kentsel<br />
ortamında biçimlenmesi zaman alan bir olgudur. 16.yy.’ la kentiçi üniversite<br />
yapılanın kolej tipolojisinden çıktığı ve kent içi yapı adalarına dağıldığı<br />
görülmektedir.<br />
Campos,’ İngiliz ütopyası’ olarak adlandırdığı İngiliz üniversitesinin, ‘Oxford<br />
ve Cambridge paradigmalarında da görüleceği üzere, kentsel doku içindeki kolejlerin<br />
büyümesi ve çakışmasıyla birlikte kentin bütünleştiği bir ütopyayı pekiştirdiğini’<br />
belirtmektedir. (Sönmezler, 2003)<br />
14
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Kortan, kent üniversitelerinin geleneksel bir şekilde kentin içinde ve<br />
merkezine yakın yer almasında büyük yararlar olduğunu belirterek, bu yararların<br />
bazılarını – öğrencilerin kentlilerle kaynaşması- sosyal bütünleşme- onların kent<br />
içindeki “yaygın eğitim” yoluyla da gelişmelerini tamamlamalarını; kentlerin ise<br />
üniversitenin eğitim ve entelektüel ortamında, kütüphane, oditoryum, spor salonları<br />
gibi olanaklarından yararlanmaları olarak özetlemektedir.( Kortan, 1981; Turcan,<br />
1991) Kent merkezinde kurulan üniversitelerin, halktan kopuk, yalıtılmış ve kendi<br />
içine dönük üniversite anlayışının önüne geçmesinin, kente sağlayacağı sosyal ve<br />
kültürel etkilerinin büyük ölçüde artacağı, böylece halkın, üniversite yaşantısına<br />
devamlı olarak dahil olacağı, kampus - kent nüfusunun bütünleşmesi ile aydın-halk<br />
ilişkisinin kurulacağı düşünülmektedir.<br />
4.1.1.Toplumdaki Yeri ve Rolü<br />
Ortaçağ kentlerinin en büyük avantajı üniversitelerin kent içinde kurulu<br />
olmasıdır. Bu o dönemin olumlu ve önemli bir özelliğidir. Halka açık üniversite<br />
anlayışının bu dönemde uygulanması; üniversitede yapılacak tartışmalarda halkında<br />
katılım hakkı olması ve günümüzdeki seminer anlayışının o çağın şartlarındada<br />
uygulanıyor olması, üniversitenin ortaçağ dönemi toplumu üzerindeki etkisini apaçık<br />
gözler önüne sermektedir. Halk yapılan tartışmalarda tartışma konusu dışındada<br />
çeşitli bilim alanlarından merak ettiklerini sorabilmekte, bilgi alışverişinde<br />
bulunabilmekte ve bilgi dağarcığını üniversite sayesinde geliştirebilmektedir.<br />
Rönesans dönemine gelindiğinde üniversitelerde öncelikli din adamı<br />
yetiştirme amacı yerini toplumsal insan yetiştirmeye bırakmıştır. Bu dönemde bilime<br />
verilen önem artmış, bilim dallara ayrılarak kuramsallaştırılması sağlanmıştır.<br />
Dönem anlayışında ‘bilim bilim için yapılmalıdır’ savunulmuştur.<br />
Üniversitelere olan talep her geçen gün artmaktadır. Daniel Bell,<br />
üniversitelerin toplumdaki önemini şöyle dile getirmektedir: “...Artık endüstri yada<br />
ticaret girişimlerinin değil, üniversite ve araştırma örgütlerinin anahtar-kurumlar<br />
olacağı bir ‘endüstri-sonrası’ toplumuna doğru gidiyoruz”. ( Kortan, 1981)<br />
15
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Sönmez’in ifade ettiği gibi “üniversitenin toplumdaki rolünü hem niceliksel<br />
hem de niteliksel olarak değerlendirmek gerekir. Üniversitenin niceliksel görevi,<br />
toplumun ihtiyaç duyduğu insan gücünü sağlamak, bilgi stokunu genişletmek ve<br />
bunu gelecek nesillere aktarmak iken uzun vadede daha önemli olan niteliksel görevi<br />
de yeni değerler teklif ederek toplumun ufkunu açmak ve genişletmektir”.<br />
(mim.dergisi,sayı:12, 1972)<br />
Keleş’e göre, üniversite kurulacak kentlerde, kitaplık, tiyatro, konser<br />
salonları, seminer ve konferans yerleri, eğlence olanakları ve benzerlerinden oluşan<br />
bir kültür ve bilim ortamından başka üniversitenin, bir değiştirici güç rolü<br />
oynayabileceği asgari bir ruhbilimsel ortamın da aranması gerekir. Aksi halde, halk-<br />
üniversite yabancılaşması kaçınılmaz olacaktır. (mim.dergisi,sayı:12, 1972)<br />
Keleş’in ifadesiyle, “üniversite-kent ilişkilerinde asıl önemli olan, kentin<br />
üniversiteye verdiği değil; fakat ondan aldığı, daha doğrusu alabildiği, almayı<br />
reddetmediği fikir, düşünce ve araştırma ürünleridir. Bunlar, üniversite topluluğunun<br />
bir tüketiciler grubu olarak kentte ve bölgesinde yarattığı talep, gereksinme duyduğu<br />
çeşitli hizmetlerin arzını “özendirici etkileri, kente getirilen kültürel canlılık,<br />
üniversite ile kent arasındaki temasların dolaylı ve dolaysız etkileridir. Yüksek<br />
öğrenime gereksinme duyan kent ve bölge insanının, bu hizmete yakınlarında sahip<br />
olmanın sağladığı fırsat eşitliği de bunlara eklenebilir”. .(mim.dergisi,sayı:12, 1972)<br />
Üniversitenin tarım, hayvancılık, tıp ve mühendislik gibi alanlarda,<br />
bulunduğu kentin ve bölgenin bir ihtiyaç giderme merkezi olduğu da<br />
unutulmamalıdır. Daha da önemlisi, bunlara, özellikle az gelişmiş ülkelerde,<br />
üniversiteden bir “değiştirici güç”(change of agent) rolü oynamasının beklendiğini de<br />
eklemek gerekir.(mim.dergisi,sayı:12, 1972)<br />
Üniversiteler yalnız meslek eğitimi veren kurumlar olarak<br />
tanımlandırılmamalıdır; üniversite bilimin araştırıldığı, kişiye düşünmeyi, farklı<br />
konularda kendi başına karar vermeyi, fikir sahibi olmayı öğretir. (Velidedeoğlu,<br />
1990)<br />
Üniversiteler, toplum hâkimiyetinde, topluma yararlı hizmet vererek<br />
kendilerini geliştirebilir ve varlıklarını bu yolla devam ettirebilirler. Topluma yarar,<br />
‘uyum’dan kasıt; toplumun ihtiyacı olan insan gücünü, gerekli olan bilgi stokunu<br />
16
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
sağlamak, bu bilgiyi geliştirmek ve daha sonraki nesillere, gelecek tpoluma olduğu<br />
gibi aktarabilmektir.<br />
4.1.2. İşlevleri<br />
Dünyanın farklı ülkelerinde, farklı ihtiyaçlar ve beklentiler nedeniyle kurulan<br />
üniversiteler, kuruluş şekilleri ne olursa olsun gelişim sürecinin sonunda aynı amaç<br />
için hizmet vermişlerdir.<br />
X.yüzyılın başlarında tıp öğretimi veren üniversite; bu yüzyılın ortalarında ve<br />
XII. yüzyılın başlarında insanlığın felsefe, ilahiyat, hukuk gibi alanlardada bilgi<br />
merakını giderebilmek için öğretim alanlarını genişletmiş, yeni üniversiteler<br />
kurulmuştur.<br />
XIX. yüzyılda üniversite sadece öğretim ve öğrenim alanı olmaktan çıkmış,<br />
temel bilimsel araştırmada üniversitelerin işlevlerinden biri halini almıştır. Bunda<br />
İskoç üniversiteleri ve Homboldt öncü olmuş, bu üniversitelerin etkisiyle önce<br />
Almanya olmak üzere tüm dünya ülkeleri üniversitelerinde başlıca işlev olarak<br />
araştırma benimsenmiştir.<br />
Avrupa’daki gelişmelere sonradan yetişen yeni ülke Amerika’da üniversiteler<br />
topluma hizmet vermeyi işlev edinmişler ve bu konuda öncülük etmişlerdir. Bunların<br />
başında Wisconsin üniversitesi gelmektedir. Burada amaç; üniversitenin topluma<br />
öğretim dışında uygulama araştırma projeleri, sağlık hizmetleri, sanat etkinlikleri,<br />
spor aktiviteleri gibi hizmetleri sunmayı amaçlamaktadır.<br />
Üniversitelerin farklı amaç ve fonksiyonları olduğunu söyleyen ve bunları<br />
ana başlıklarıyla tanımlayan bilimadamlarının birkaçını örnekledirecek olursak;<br />
King, üniversitelerin fonksiyonlarını; “kültür aktarma, bilimsel araştırma<br />
yapma, meslek edindirme, milli egemenliğe bekçilik yapma, toplumu ve ekonomiyi<br />
etkileme” olarak belirlemektir.(King, 1967; Türeyen)<br />
Wilson, üniversiteleri, öğretim ve araştırma merkezi’dir; kamu liderliğinden<br />
sorumlu kurumdur” olarak değerlendirmektedir.(Leonard, 1969; Turcan, 1996)<br />
Kavak, üniversitenin fonksiyonlarını, öğrenim-öğretim, araştırma ve toplum<br />
hizmeti olarak belirliyor.<br />
17
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Frankel, üniversitelerin amaç ve fonksiyonlarını, geçmişi muhafaza etmek ve<br />
objektif olarak geçmişin eleştirisini yapmak, çeşitli meslek ve hizmet alanlarında<br />
eleman yetiştirmek, danışma hizmeti, bilgi üretmek ve ekonomik yönden önemli<br />
arştırmaları yapmak olarak tanımlamıştır.(Varış, 1972)<br />
Üniversiteyi tanımlayan, taşıdığı fonksiyonları farklı başlıklar altında açan<br />
pek çok görüş vardır. Bu görüşler doğrultusunda varılacak olan sonuç, üniversitenin<br />
değişmeyen temel fonksiyonları; ‘öğrenim, öğretim ve araştırma-geliştirme’<br />
olmasıdır.<br />
Öğrenim fonksiyonu; kişinin çeşitli meslek ve hizmet alanlarında öğrenim<br />
yapması olanağıdır; bilgi, beceri ve yetenekleri geliştirme, öğrenim gördüğü alanda<br />
uzman olma ve uzman işgücü gereksinimine karşılık ihtiyaç duyulan nitelikli eleman<br />
yetiştirme; öğrenim sonunda kişinin toplum içindeki kullanılma yerlerinin<br />
belirlenmesi, yine üniversitelerin işlevidir.<br />
Öğretim fonksiyonu kapsamında; topluma öğrenen, araştıran ve bilimsel<br />
çalışmalar sonucu varılan gerçekleri sunan, gelişme, değişme ve kalkınmada topluma<br />
öncü kurum olan üniversite, toplumu yönlendirme işlevinide üstlenmiştir.<br />
Araştırma-geliştirme fonksiyonu, ortaya konulan probleme çözüm bulduğu<br />
gibi, açıkça görülmeyen problemleri de ortaya koyar. Araştırma-geliştirme projeleri<br />
ile yeni teknoloji üretimi sağlanır. Yeni teknoloji için gerekli olan yetişmiş insan<br />
gücü ve bilgi birikimi üniversitelerden sağlanmaktadır.<br />
Özetle, üniversiteler, ülkelerin kalkınması için gerekli insan gücünü<br />
yetiştirmek, bilim ve teknolojinin ilerlemesi için gerekli araştırmaları yapmak,<br />
yapılan araştırmaların sonucunu yaymak, bu sonuçlar doğrultusunda yeni araştırma<br />
konuları saptamak, doğal zenginlikleri ortaya çıkarmak, ülkenin sosyal ve ekonomik<br />
canlılığını sağlamak ve sürdürmekle görevlidir.<br />
4.1.3. Tarihsel Gelişimi<br />
Tarihte üniversite ve üniversite kavramının ne zaman ve nerede başladığı ile<br />
ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Bunlardan ilki, ilk yükseköğretimin köklerinin<br />
Eflatun’un Academia’sına, Aristo’nun Lyceum’una dayandığıdır. İkincisi, ilk<br />
18
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
öğrenim -öğretimin MS. II. ve III. yüzyıllarda Roma’da hukuk öğretimi<br />
kurumlarında başladığıdır. Üçüncüsü, X. ve XI. yüzyıllarda İtalya’da kurulan ve<br />
skolâstik eğitim veren Bolonga ve Salerno üniversitelerinin ilk olduğu, bir diğer<br />
görüş ise; Ortaçağ Avrupa’sında modern üniversite kavramını ve üniversite<br />
kurumlarını Bolonga, Paris ve Oxford üniversitelerinin başlattığıdır. Bu dünemde<br />
öğretim ve öğrenim eksikliğini gidermek amacıyla kurulan ilk üniversite örneklerinin<br />
Çin Manastırları ve İslam Medreseleri’nden esinlenerek oluşturulduğu ileri<br />
sürülmektedir.<br />
X. yüzyılda Ortaçağ Avrupa’sında meslek eğitimi vermek için kurulmaya<br />
başlayan üniversiteler, bulundukları kentin adınıyla anılmışlardır. Günümüz<br />
üniversitelerinin ilk prototiplerini oluşturan bu üniversiteler, Kortan’ın(1981) yaptığı<br />
araştırmada şu sıralamayı almıştır; Bolonga(1119), Salerno, Padua, Paris(1200<br />
civarı), Cambridge, Oxford(1249), Prag(1348), Viyana(1365), Heidelberg(1386),<br />
Köln(1388), Leipzig(1409), Rostock(1419), Basel(1460), Tübingen(1477) vb.<br />
Ortaçağ dönemi Avrupa’sında toplumu ikilemde bırakan iki güç odağı ki<br />
bunlar, papalık – din otoritesinin temsili- ve kutsal Roma imparatorluğu- sivil otorite<br />
temsili- ’dur; toplum üzerinde etkili iki otoritedir. O dönemde üniversitenin bu iki<br />
güç odağından farklı olmasının sebebi, hukuk, tıp ve ilahiyat gibi önde gelen meslek<br />
dallarının öğretim ve öğrenimi aynı zamanda ve aynı mekanda verebiliyor olmasıdır.<br />
Ortaçağ dönemi ilk üniversite örneklerine bakıldığında Bolonga ve Paris<br />
üniversiteleri öncüdür, ancak yönetim modelleri birbirinden farklıdır. Bolonga<br />
üniversitesi, öğrenci loncasıdır. Eğitimcilerin ücreti öğrenciler tarafından<br />
karşılanmakta, eğitimciler öğrenciler tarafından denetlenmekte ve üniversite yine bir<br />
öğrenci tarafından yönetilmektedir. Paris üniversitesi ise kuramsal bir yapıya<br />
sahiptir. Ana öğretim alanı teolojidir ve papalığın onayına tabi olarak öğretim<br />
programlanmaktadır. Üniversite nüfusunun çoğunluğunu kilise mensubu eğitimciler<br />
ve öğrenciler oluşturmaktadır; bu sebeple krallıkça kendilerine özel haklara ve bazı<br />
imtiyazlara sahiptirler. Paris modeli etkisinde açılan üniversitelerle Bolonga<br />
etkisinde açılan üniversitelere bakıldığında Paris, Bolonga’ya göre daha etkili<br />
olmuştur. Bunlara örnek olarak Oxford ve Cambridge verilebilir. Bu örneklerin<br />
sayısı 1500’lerde 58’i bulmuştur. Ancak bu üniversiteler araştırmaya yönelik değil,<br />
19
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
mesleki insan gücü ihtiyacını karşılayan, meslek öğretim kurumları olarak Ortaçağ<br />
Avrupa’sında faaliyet göstermiştir. (Turcan,1996)<br />
Kent içi üniversite anlayışı zamanla ihtiyaçları karşılayamaz ve tek yapı<br />
olarak tasarlanan üniversite yapıları yetersiz kalır; yapılar, büyüme veya çoğaltılma<br />
yoluyla ihtiyaca cevap verir duruma gelitirilmek istenir; ancak yapı çevrelerinde<br />
yeterli inşaaat alanı bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki yeni yerleşim alanları<br />
bulunmaya başlanır ve kentin farklı bölgelerinde ve birbirlerinden uzak konumlarda<br />
yerleşik birimler şeklinde üniversite yapıları gelişim gösterir.<br />
XV. yüzyılda papalık kararnamesi yayınlanan iki üniversite, Almanya’da<br />
Triere ve İskoçya’da Saint Andreus’tur. Triere Üniversitesi’nin kurulacağı yer,<br />
binalar, kütüphane, alt yapı, organizasyon gibi pek çok ayrıntısının belirlendiği; Saint<br />
Andreus Üniversitesi’nin kuruluşunun onaylandığı, üniversitenin kurulduğu yerde<br />
öğrencilere yetecek miktarda yiyecek bulunduğuna dikkat edildiği bu karanamelerde<br />
görülmektedir. (Turcan,1996)<br />
XVI. yüzyıla kadar üniversitenin üzerinde kilisenin etkin gücü<br />
bulunmaktadır. Ancak 1500- 1800 yılları bu gücün üniversiteler üzerindeki etkin<br />
rolunün azaldığı ve hatta yerini laik devlete bıraktığı dönemdir. Artık öğretim<br />
programları din adamlarının insiyatifinden çıkmıştır. Bu değişim yeni kurulan<br />
Avrupa üniversitelerinde kolaylıkla sağlanırken, mevcut üniversitelerde, değişim<br />
karşıtlarınında olmasından dolayı tartışmalara neden olmuştur. (Turcan,1996)<br />
XVII. yüzyıla kadar bilim kuramsallaştırılmamıştır. Buda bilim adamlarının<br />
bireysel çalışmasına, bazılarınında bilim dernekleri kurmasına sebep olmuştur.<br />
Derneklerde yürütülen çalışmalarda kesinlikle din, ahlak, metafizik gibi alanlarda<br />
çalışma yapılmamaktadır. Çalışmaların geneli doğa olayları, makinalar, mekanik<br />
uygulamalar ve deneylere dayanmaktadır.<br />
XIX. yüzyıla gelinirken Sanayi devrimininde etkisiyle üniversitelerde yeni<br />
öğretim düzenlemeleri yapılmıştır. Sanayi devrimi, teknoloji ve bilimin ilerlemesine<br />
sebep olmuş, bu dönemde fen ve mühendislik bilimleri, üniversitelerin öğretim<br />
programında yer almıştır. Bunun öncülüğünü ise Fransa’da yeni kurulan ‘Ecole<br />
Normale Superiuere Polytechnique’ üniversitesi yapmıştır. Bu girişimi ile Fransa<br />
XIX. yüzyılın başlarında dünyanın bilim merkezliği vazifesini yapmıştır. Yine bu<br />
20
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
dönemde kilisenin üniversite üzerinde çok az olan etkisini yok etmek için Napolyon<br />
tarafından pek çok üniversite kapatılmıştır. Kapatılmayan üniversitelerse yeni<br />
yapılandırmayla din etkisinden çıkarılmıştır. Böylelikle hükümet ideolojisi<br />
doğrultusunda elit kadro yetiştirilecektir. Bu sistem daha sonra Almanya<br />
tarafındanda uygulanmıştır. (http:/araf.net/sayı01/metinler/acif951.shtml)<br />
XIX. yüzyıl kentleşme, endüstrileşme ve bilimsel araştırmalar yönünden hızlı<br />
gelişmelerin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde bilim dalları kendi kendilerine<br />
yetebilicek gelişmeler göstermiş, herbiri ayrı ayrı kurumsallaştırılmıştır.<br />
Üniversitelerin ve sanayideki ilerlemelerden dolayı kentlerin hızlı gelişimi eş<br />
zamanlı olunca üniversitelerdeki büyüme kapasitesini kapsayacak kentsel alan<br />
bulmada zorluk yaşanmaya başlanmıştır.<br />
Üniversitelerdeki gelişmeler bölgeler bazında farklılık göstermiş, her ülkenin<br />
kendi oluşturduğu bir üniversite modeli ortaya çıkmıştır. Üniversite modelllerinin<br />
farklı oluşmasında ülkelerin toplumsal yapıları doğrudan etkilidir.<br />
Avrupa’daki bu gelişmeler Amerikan üniversitelerine örnek olmuş, Amerikan<br />
üniversiteleride yalnız öğretim ve öğrenim yapan küçük birimler olmaktan çıkma<br />
yoluna gitmiştir. Ancak Amerika yeni bir ülkedir; öğretim elemanı sayısı yetersiz,<br />
araştırılacak alan sayısı ve çeşitliliği fazladır. Buda Avrupalı bilim adamlarının<br />
Amerika’yı tercih etmeleri için yeterli olmuş; Amerika’da bilim çalışmaları hızla<br />
yürütülmüş, Amerika’nın Avrupa’yla arasındaki farkı kapaması uzun sürmemiştir.<br />
(Turcan,1996)<br />
Üniversiteler, disiplinler arası ilişkilerin artması ve daha çok önem<br />
kazanmasıyla birlikte bir bütünleşme eğilimi göstermişlerdir. Ancak kentte<br />
konumlanmak için yeterli alan bulmada yaşanan sorunlar, ikinci bir alternatif olan<br />
kente belli mesafede üniversite kenti (kampus) oluşturmayı gerektirmiştir. (Kortan,<br />
1981)<br />
4.1.4. Ülkemizdeki Gelişimi<br />
Beylik döneminden önce, ülkemizde islam geleneği çerçevesinde camiler<br />
ibadet yeri olmakla birlikte öğretim ve öğrenim kurumu olma işlevide görmüştür.<br />
21
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Bununla birlikte X. yüzyılda islam dini esaslarına uygun bilgilerin öğretilmesi için<br />
zengin muhitin ve devletin önde gelenlerinin kurdukları, gelişimlerini vakıf<br />
kurumları olarak sürdüren, ilerki yıllarda kurulacak üniversitelerin oluşmasında<br />
temel teşkil eden medreseler kurulmuştur. Medreselerin cami-okullardan farkı,<br />
standart ve sistematik öğretimin uygulanmasıdır. (Turcan,1996)<br />
X. yüzyılda medreselerin belirgin bir yapı modeli yoktur. XI. yüzyılda özgün<br />
yapım faaliyetleri, XII. yüzyılın ortalarında Anadolu’da İlk medrese yapımı<br />
başlamıştır. Medreselerin en büyük özelliği kendilerine ait gelirleri olmasıdır. Bu<br />
geliri sağlayabilmeleri için Türk geleneğine uygun olarak çarşılar, hanlar, hamamlar,<br />
çiftlikler medreselere vakfedilmiştir. Vakıf olan medreselerde parasız eğitim<br />
verilirken, öğrencilerin iaşe ve ibate masrafları da karşılanmakta, hatta öğrencilere<br />
harçlıkları da verilmekteydi.<br />
Medrese mimarisinde bu dönemde açık avlulu medreselerin dışında, başka<br />
hiçbir islam ülkesinde görülmeyen kapalı avlulu medreseler inşa edilmiştir. Açık<br />
avlu tipi medrese mimarisinde çok sık kullanılmıştır.<br />
Beylik dönemine gelindiğinde, daha önceki dönemin medrese mimarisi biraz<br />
değişime uğramış, ama bu dönem içerisinde tek tip plan kullanılmıştır.<br />
Osmanlı’nın İmparatorluğu dönemine gelindiğinde, medreselerde, Arap Dili<br />
ve Edebiyatı, ilahiyat ve pozitif bilimler okutulmaktaydı. İstanbul’un alınışı medrese<br />
yapımının hızlanmasına sebep olmuş, medrese mimarisinde bir farklılık<br />
yaratılmamıştır. Ancak ilk oluşturulan vakıf medreselerine göre biraz daha kompleks<br />
çözümlere gidilerek çeşitlendirildiği, o dönemde külliyelerin oluştuğu<br />
gözlenmektedir. X. ve XIII. yüzyıllarda külliye yapımı, yaptıranların önde<br />
gelenlerinin siyasi oluşlarıyla paralel olarak siyasi ve sosyal gelişmelerin paralelinde<br />
devam etmiştir. (Turcan,1996)<br />
Türeyen’in ifadesiyle “Medrese ve külliyeler, kentin bir bölgesinde yaygın<br />
bir şekilde konuşlandırılmış, çeşitli disiplinlerde öğretim ve öğrenim yapan, kendi<br />
içinde yeterli yapı gruplarının ve bunlara ait ihtisaslaşmış hizmet alanlarının yan<br />
yana getirilmesi ile oluşturulmuş kompleksler olarak, modern üniversitenin Osmanlı<br />
dönemi öncüleridirler. Bir başka deyişle, bunlar çeşitli fakülte binaları ile bu binalara<br />
22
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
hizmet veren ve uygulama alanları oluşturan yapılar bütünü olarak<br />
görülmektedirler”. (Turcan, 1996; Türeyen)<br />
XVI. yüzyıla gelindiğinde, yeni bilimlerin –matematik, felsefe, fizik, kimya,<br />
tıp- okutulduğu medreselerin müfredatlarının değiştirilmesi ve Şer’i İlimler’in<br />
müfredatı oluşturmasıyla medreseler birer dini öğrenim kurumu haline<br />
dönüştürülmüştür. Bu değişim medreselerde bozulma ve gerilemeye sebep olmuş,<br />
XVI. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, yeni bilimlerin öğretimindeki boşluğu<br />
doldurmak ve devletin ihityaç duyduğu elemanları yetiştirmek amacıyla yeni eğitim<br />
kurumları oluşturma çabasına girilmiştir.<br />
XVIII. yüzyıldan itibaren batı kültüründe, medreseden farklı olarak farklı<br />
eğitim kurumları açılmaya başlandı. Bunların ilki 1773’te kurulan Mühendishane-i<br />
Bahri-i Hümayun’dur.<br />
XIX. yüzyıl sonları ve X. yüzyıl başlarında kurulan pek çok üniversite<br />
bugünkü Boğaziçi, İTÜ ve Mimarsinan üniversitesi gibi bazı üniversitelerimizin<br />
nüvesini oluşturmuşlardır. Bunlardan ilki 1863 yılında eğitim vermeye başlayan<br />
Darülfünun-ı Osmaniye’dir. Farklı nedenlerle 3 kez kapatılan Darülfünun, 1900’de<br />
Darülfünun-ı Şahane adıyla yeniden eğitime başlamıştır. II. Meşrutiyet’in ilanı ile<br />
birlikte yapılan ıshalat çalışmaları sonunda adı değiştirilerek, İstanbul Darül-fünunu<br />
adını almıştır. (Omay, 1990)<br />
Cumhuriyetimizin ilanıyla birlikte, medrese-mektep ikilimeni ortadan<br />
kaldıran ve yabancı okulları hükümet denetimi altına alan Tevhid-i Tedrisat kanunu<br />
çıkarılmıştır. Anadolu’da başta Ankara olmak üzere yükseköğretim yayılmaya<br />
başlatılmıştır. 1923’te Harp Okulu, 1925’te Leyli Hukuk Mektebi, Musiki Muallim<br />
Mektebi ve 1927’de Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Eğitim Enstitüsü kurulmuştur.<br />
Batılılaşmaya gidilmesi 1932 yılına denk gelir. İlk reform İstanbul<br />
Darülfünunun İstanbul Üniversitesi olması yönündedir. Bu reformla ülkemizde<br />
çağdaş üniversite anlayışının temelleri Mustafa Kemal imzasıyla atılmıştır.<br />
1933 reformuyla birlikte ülkemizde gerçek anlamda modern üniversitenin<br />
tarihi başlamıştır. 1933 Almanya’sında Hitler’in baskısından kaçarak ülkemize gelen<br />
bilim adamları, reformda görevlerinden alınan öğretim üyelerinin kürsülerinde görev<br />
almışlardır. (Velidedeoğlu, 1990)<br />
23
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
1933 yılında Ankara’da Yüksek Ziraat Enstitüsü, 1934’te Mili Musiki ve<br />
Temsil Akademisi, 1935’te Siyasal Bilgiler Okulu ve Dil Tarih ve Coğrafya<br />
Fakültesi, 1943’te Fen Fakültesi, !945’te ise Tıp Fakültesi kurulmuştur.<br />
1944 yılında tek üniversiteden çok üniversiteli sisteme geçişin öncüsü özerk<br />
kurulan İstanbul Teknik Üniversitesi olmuştur.<br />
1946 yılı gerek politik ve sosyo-ekonomik, gerekse yükseköğretim<br />
bakımından bir dönüm noktası olmuştur. Ülkemizde çok partili hayata geçilmiştir.<br />
Ankara ve İstanbul Üniversiteleri’de bu yılda kurulmuştur.<br />
1955 yılında İzmir’de Ege, Trabzon’da Karadeniz Teknik, 1956’da<br />
Ankara’da Orta Doğu Teknik, 1957’de Erzurum’da Atatürk, 1967’de Ankara’da<br />
Hacettepe ve 1971’de İstanbul’da Boğaziçi Üniversiteler’i kurulmuştur.<br />
Anadolu’da hızla artan üniversitelerimiz 1973- 1981 yılları arasında sayılarını<br />
bütün Anadolu’ya yayılarak arttırmış; 1973’te Adana’da Çukurova, Eskişehir’de<br />
Anadolu, Diyarbakır’da Dicle Üniversiteleri’ni, 1974’te Sivas’ta Cumhuriyet,<br />
1975’te Konya’da Selçuk, Elazığ’da Fırat, Malatya’da İnönü, Samsun’da Ondokuz<br />
Mayıs, Bursa’da Uludağ Üniversiteleri ve 1978’de de kurulan Kayseri’de Erciyes<br />
Üniversitesi izlemiştir.<br />
1981 yılında çıkarılan 2547 sayılı yüksek öğretim kanunu ile ülkemizdeki<br />
tüm üniversitelerin özerklikleri kaldırılmış, Yükseköğretim Kurulu -YÖK- adı<br />
altında toplanmıştır. 1981 yılında üniversite sayısı 19’dur. 1982’de Antalya<br />
’da Akdeniz, İzmir’de Dokuz Eylül, Ankara’da Gazi, İstanbul’da Marmara, Van’da<br />
Yüzüncü Yıl ve Edirne’de Trakya Üniversitesi kurularak bu sayı 27’ye yükselmiştir.<br />
1982- 1991 yılları arasında ülkede kurulan üniversitelerin sayısı 10 olmuştur.<br />
Bunu izleyen yıllarda devlet ve vakıf(özel) üniversiteleri olarak iki grup oluşturan<br />
üniversitelerimiz, sadece 1992- 1993 yılları arasında sayısını 52’e yükseltmiştir.<br />
1992 yılında ülkemizde ilk vakıf üniversitesi olan ve özel üniversite diye<br />
sınıflandırılan Bilkent Üniversitesi kurulmuştur. Vakıf üniversitelerinin öncülüğünü<br />
yapan Bilkent Üniversitesi’nin ardından yine aynı yıl Koç Üniversitesi kurulmuş;<br />
1994 yılından itibaren ise Galatasaray Üniversitesi haricinde, vakıf olarak öğrenim-<br />
öğretim vermeye başlayan 22 üniversite kurulmuştur.<br />
24
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Ülkemizde 1990 sonrası sayıları hızla artan yükseköğretim kurumlarının,<br />
öğrenim-öğretim düzeyi de aynı hızla düşmüştür. Velidedeoğlu bu düşüşü; “bir<br />
bardakta on santim derinlik yapan su, bir tepsiye dökülürse, o derinlik belki yirmide,<br />
otuzda birine düşer.”ifadesiyle örneklemiştir.<br />
Bugün ülkemizde 53’ü devlet, 24’ü vakıf ve 7 ‘side Türk Cumhuriyetleri’nde<br />
bulunmak üzere toplam 84 yüksek öğretim kurumu bulunmaktadır. (Çizelge 2.1.)<br />
Devlet üniversitelerinin 21’i şehrin belli bir bölgesinde, merkeze belli bir<br />
uzaklıkta ve bütün birimleri bir merkez çevresinde toplanmış olan kampus<br />
üniversiteleridir.<br />
25
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Çizelge 4.1. Kuruluş Tarihlerine Göre Ülkemizdeki Yükseköğretim Kurumlarının Sıralanışı:<br />
NO ÜNİVERSİTELER BULUNDUĞU YER KURULUŞ YILI<br />
1 İstanbul Teknik Üniversitesi İstanbul 1944<br />
2 İstanbul Üniversitesi İstanbul 1946<br />
3 Ankara Üniversitesi Ankara 1946<br />
4 Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon 1955<br />
5 Ege Üniversitesi İzmir 1955<br />
6 Atatürk Üniversitesi Erzurum 1957<br />
7 Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ankara 1959<br />
8 Hacettepe Üniversitesi Ankara 1967<br />
9 Boğaziçi Üniversitesi İstanbul 1971<br />
10 Dicle Üniversitesi Diyarbakır 1973<br />
11 Çukurova Üniversitesi Adana 1973<br />
12 Anadolu Üniversitesi Eskişehir 1973<br />
13 Cumhuriyet Üniversitesi Sivas 1974<br />
14 İnönü Üniversitesi Malatya 1975<br />
15 Fırat Üniversitesi Elazığ 1975<br />
16 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun 1975<br />
17 Selçuk Üniversitesi Konya 1975<br />
18 Uludağ Üniversitesi Bursa 1975<br />
19 Erciyes Üniversitesi Kayseri 1978<br />
20 Akdeniz Üniversitesi Antalya 1982<br />
21 Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir 1982<br />
22 Gazi Üniversitesi Ankara 1982<br />
23 Marmara Üniversitesi İstanbul 1982<br />
24 Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul 1982<br />
25 Trakya Üniversitesi Edirne 1982<br />
26 Yıldız Üniversitesi İstanbul 1982<br />
27 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van 1982<br />
28 Gaziantep Üniversitesi Gaziantep 1987<br />
29 Bilkent Üniversitesi Ankara 1992 (Vakıf Üni.)<br />
30 Koç Üniversitesi İstanbul 1992 (Vakıf Üni.)<br />
31 Abant İzzet Baysal Üniversitesi Bolu 1992<br />
32 Adnan Menderes Üniversitesi Aydın 1992<br />
33 Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon 1992<br />
34 Balıkesir Üniversitesi Balıkesir 1992<br />
35 Celal Bayar Üniversitesi Manisa 1992<br />
36 On Sekiz Mart Üniversitesi Çanakkale 1992<br />
37 Dumlupınar Üniversitesi Kütahya 1992<br />
38 Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat 1992<br />
39 Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Gebze 1992<br />
40 Harran Üniversitesi Şanlıurfa 1992<br />
41 İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir 1992<br />
42 Kafkas Üniversitesi Kars 1992<br />
43 K.Maraş Sütçü İmam Üniversitesi Kahramanmaraş 1992<br />
44 Kırıkkale Üniversitesi Kırıkkale 1992<br />
45 Kocaeli Üniversitesi Kocaeli 1992<br />
46 Mersin Üniversitesi Mersin 1992<br />
47 Muğla Üniversitesi Muğla 1992<br />
48 Mustafa Kemal Üniversitesi Hatay 1992<br />
49 Niğde Üniversitesi Niğde 1992<br />
26
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
50 Pamukkale Üniversitesi Denizli 1992<br />
51 Sakarya Üniversitesi Sakarya 1992<br />
52 Süleyman Demirel Üniversitesi Isparta 1992<br />
53 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Zonguldak 1992<br />
54 Osmangazi Üniversitesi Eskişehir 1993<br />
55 Galatasaray Üniversitesi İstanbul 1994<br />
NO VAKIF ÜNİVERSİTELERİ BULUNDUĞU YER KURULUŞ YILI<br />
56 Başkent Üniversitesi Ankara 1994<br />
57 Fatih Üniversitesi İstanbul 1996<br />
58 Işık Üniversitesi İstanbul 1996<br />
59 İstanbul Bilgi Üniversitesi İstanbul 1996<br />
60 Sabancı Üniversitesi İstanbul 1996<br />
61 Yeditepe Üniversitesi İstanbul 1996<br />
62 Kadir Has Üniversitesi İstanbul 1997<br />
63 Atılım Üniversitesi Ankara 1997<br />
64 Beykent Üniversitesi İstanbul 1997<br />
65 Çağ Üniversitesi Tarsus 1997<br />
66 Çankaya Üniversitesi Ankara 1997<br />
67 Doğuş Üniversitesi İstanbul 1997<br />
68 İstanbul Kültür Üniversitesi İstanbul 1997<br />
69 Maltepe Üniversitesi İstanbul 1997<br />
70 Bahçeşehir Üniversitesi İstanbul 1998<br />
71 Haliç Üniversitesi İstanbul 1998<br />
72 İstanbul Ticaret Üniversitesi İstanbul 1998<br />
73 Okan Üniversitesi İstanbul 1999<br />
74 Ufuk Üniversitesi Ankara 1999<br />
75 Yaşar Üniversitesi İzmir 2001<br />
76 İzmir Ekonomi Üniversitesi İzmir 2001<br />
77 TOBB Ekonomi ve Teknoloji<br />
Üniversitesi<br />
Ankara 2003<br />
(http/www.yok.gov.tr/üniversiteler)<br />
27
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.2. Üniversite Kenti (Kampus) Kavramı<br />
Kampus kavramı, özgün biçimde ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde<br />
18. yüzyılın ortalarında, Princeton’da, kolej veya üniversite binalarının içinde<br />
bulunduğu alan ya da üniversiteyi tanımlayan binalar arası mesafeyi tanımlamak için<br />
kullanılmıştır. (Oxford Ansiklopedik Sözlük)<br />
Kampus üniversitelerinin öncülüğünü Amerika Birleşik Devletleri, 1813<br />
yılında NewYork, Chenectady ve 1817- 1826 yıllarında Virginia Üniversiteleri ile<br />
Charlotteville’de yapmıştır. Amerika, Roma çağının “Castrum”larından<br />
(kamplarından) esinlenerek kampus biçiminin ilk örneklerini sergilemiştir. (Kortan,<br />
1981)<br />
Kampus kavramı, bir üniversite yerleşkesinin, kendine yetebilmesi ve tüm<br />
gerekli işlevleri bünyesinde sağlıyor olabilmesi durumunda kullanılabilir.<br />
Üniversitelerin büyük, uygun bir alana yerleşmesi, -enter disipliner-<br />
disiplinlerarası ilişkilerin bir merkez altında hiyearşi oluşturabilmesi, kampus<br />
kavramının farklı bir tanımı olarak kullanılabilir. Üniversite binalarının kentin belli<br />
bölgelerinde, birkaçının bir arada, ama genelinde dağınık bir biçimde yer alıyor<br />
olmaları, üniversite kampusları olarak nitelendirilmelerine engeldir. Ancak Amerika<br />
Birleşik Devletleri’nde olduğu gibi, kent içinde kurulu kampus üniversiteleri de<br />
bulunmaktadır. Sınırlı sayıda örnekleri olan bu kampuslardan biri Colombia<br />
Üniversitesi’dir.<br />
Üniversite kentleri olarak da adlandırdığımız kampusların oluşması, bilim ve<br />
teknolojik gelişmelerle üniversitenin işlevlerinin değişim, gelişim göstermesi ve yeni<br />
işlevler kazanması, kapasitesinde mikro ya da makro ölçekte büyüme ve genişleme<br />
ihtiyacı duyulması; bu gelişime paralel olarak disiplinlerarası ilişkilerin hiyerarşi<br />
yaratması sonucu, bu birimlerin biribirine yakın konumlandırılma isteği;<br />
kullanıcıların çalışma alanlarına yakın mesafede yaşamlarını sürdürmesiyle<br />
performanslarının artması düşüncesi; bu ihtiyaca kent içerisinde cevap verecek geniş<br />
alanların (arazi parçası, arsa) bulunamayışı gibi ana nedenlerle açıklanmaktadır.<br />
Kent üniversitelerinin yavaş yavaş kent dışına yönelerek kendi üniversite<br />
kentlerini oluşturmalarının nedenlerinden biri de, kent içerisinde kurulu olan<br />
28
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
üniversitelerin gelişime uyum sağlamak, kapasitesini arttırmak, kazandığı yeni<br />
işlevleri topluma sunmak için gerekli mekanı sağlayacak alan bulamamasıdır. Kent,<br />
üniversitenin gelişimini sınırlamaktadır.<br />
Üniversitelerin kent dışında kurulmalarına sakınca olacak iletişim araçlarının<br />
-telefon, teleks, telefaks, bilgisayar terminalleri, ağ bağlantıları, vb.-, ulaşım<br />
araçlarının ve yol şebekelerinin -otobüs, otomobil, otoyol, vb.- teknolojik<br />
gelişmelerle dezavantaj olmaktan çıkıp avantaj olması, üniversitelerin kentten uzak<br />
olmalarının getireceği sakıncaları ortadan kaldırmıştır.<br />
Üniversiteler, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın bir aracı olarak,<br />
bulundukları kent, bölge ve hatta ülke için ihtiyaç giderme merkezi konumundadır.<br />
Dolayısıyla büyük araziler üzerine konumlandırılan, gelişmiş teknoloji ile donatılan<br />
ve kentin prestij sembolü olarak görülen üniversite kentlerinin oluşumu<br />
kaçınılmazdır.<br />
Kampus (Üniversite Kenti), genellikle kentlerin dışında ve yakın çevresinde<br />
kurulmakta olup kendilerine özgü bir düzene sahiptirler. Kent üniversitelerinin<br />
amaçları doğrultusunda -öğrenim, öğretim, araştırma, uygulama- paralel işleyen bu<br />
kurumlar, kapsamları dahilinde, kullanıcıları için gerekli yaşam koşullarını -barınma,<br />
spor, kültür aktiviteleri, sağlık ve rekreasyon- sağlamaktadırlar.<br />
Üniversitelerin kent dışına yönelmelerinin kaçınılmazlığı karşısında, bu<br />
yönelmenin olumlu ve olumsuz yönlerini ele aldığımız zaman, mevcut kent içi<br />
üniversiteleri gözden çıkarmadan, bilimsel açıdan reorganizasyonunu sağlamak ve<br />
onlardan faydalanmaya devam etmek; kent dışı üniversitelerin (kampusların) yer<br />
seçimi ve planlaması süreci içerisinde titizlik ve özenle çalışmak, kampusların kente<br />
ve bölgeye getireceği sakıncaları minimize etmek amaçlı davranılabilir. (Tekin,<br />
1995)<br />
Kendi kendine yetebilen kampuslar, kentsel yerleşmeler olarak<br />
nitelendirilebilir. Üniversite kentleri, kentsel yerleşme kriterlerine –nüfus, yoğunluk,<br />
işlev- uyumludur. Ancak üniversite kenti tasarımında, kentsel yapıdaki işlevlerin<br />
yorumlanış biçimi farklılık gösterir. (Turcan, 1996)<br />
29
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.2.1. İşlevleri<br />
Kampuslar birer kentsel yerleşim alanlarıdır. Ancak kentsel yerleşim<br />
kriterlerine uyum sağlayan kampuslar, kentsel yapıdaki işlevlerden yorumlanış<br />
biçiminde farklılık gösterir. Uyum sağlanan kentsel yerleşim kriterleri;<br />
Nüfus; 2000’den fazla nüfusa sahip barınma yerleşmeleri, kentsel yerleşmelerdir ki,<br />
üniversitelerimizin nüfusu bu rakamın üstündedir.<br />
Yoğunluk; tanımda yoğun yerleşmeler kent, dağınık yerleşmeler kır olarak<br />
adlandırılır. Kent yerleşmelerinin yoğunluğu 50kişi/ha başlamaktadır.<br />
İşlev; kentsel yerleşme dört işlevi kapsamaktadır. Barınma, çalışma, dinlenme ve<br />
ulaşım işlevleridir.<br />
Üniversitelerin kapsamında yine yukarıda saydığımiz dört işlev geçerlidir.<br />
Ancak işlevlerin yorumlanışı farklıdır.<br />
Barınma İşlevi, üniversitelerin kentdışı konumları, üniversiteye ulaşım<br />
şartları, ulaşımda harcanan zaman, öğrenci ve öğretim üyelerinin çalışma sürelerinin<br />
belli sınırları olmayışı, kampus ortamı içerisinde çalışma ve adapte olma<br />
performansında artış gibi etkenler, kampus içerisinde barınma ihtiyacını<br />
oluşturmuştur. Kampus içerisinde yer alan öğrenci yurtları, öğretim üyeleri ve<br />
personel lojmanları barınma ihtiyacını karşılamak amaçlı düşünülmüş konaklama<br />
birimleridir.<br />
Çalışma İşlevi, üniversitelerin temel görevi olan öğretim-öğrenim, araştırma-<br />
uygulama faaliyetlerini içermektedir. Bu faaliyetlere hizmet edecek, kişisel çalışma<br />
hücreleri, seminer odaları, değişebilir çok amaçlı derslikler, audio-visual derslikler,<br />
özel amaçlı derslik ve laboratuarlar, çok amaçlı derslik ve laboratuarlar, özel eğitim<br />
laboratuarları, stüdyo ve atölyeler, kütüphaneler, bilgi işlem merkezleri, araştırma<br />
birimleri gibi araştırma ve yönetim bölümleri bu kapsamdadır.<br />
Dinlenme ve Rekreasyon İşlevi, kampus kullanıcılarının beslenme, dinlenme,<br />
sosyal aktivitelerde bulunma, spor yapma, eğlence gibi çalışma işlevleri dışında,<br />
değişik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik öğrenci merkezleri, spor tesisleri, kültür<br />
siteleri gibi kampus dahilindeki tesisler bu kapsamda yer alır. Bu kapsam dâhilindeki<br />
tesislerden kent halkı da faydalanmaktadır.<br />
30
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Ulaşım İşlevi ise, kentten kampusa ulaşım ve kampus içi ulaşım olarak<br />
adlandırılabilir. Ulaşımdan kasıt, taşıt veya yaya olarak kullanıcıların kampus<br />
dahilindeki tüm birimlere ilişkisini sağlamaktır. Kampus en rahat, etkin ve kolay<br />
ulaşım ağıyla(sistemiyle) donatılmalıdır. Ulaşım ağı, kampusun mekansal<br />
oluşumunda önemli rol oynar. (Karaaslan, 1981)<br />
Kenti oluşturan işlevlerin üniversite kampuslarındaki ele alınış biçimlerine<br />
çalışma kapsamındaki üniversite kampuslarının bölgeleme analizinde yer verilmiştir.<br />
Kampusların değişik işlevleri barındıran komplekslerden oluşmuş olması ve<br />
bu işlevlerin aksaksız devam edebilmesi için kampus yerleşimlerinin sistematik bir<br />
düzende ele alınmasına bağlıdır. (Erkman, 1990; Türeyen)<br />
4.2.2. Yerseçimi Ölçütleri<br />
Ülkemizde hızla artan genç nüfusun üniversite öğrenimine olan talebi,<br />
üniversitelerin kapasitelerini arttırması gerekliliğini gündeme getirmiş ve sonuç<br />
olarak dört çözüm önerisi belirlenmiştir. Birincisi mevcut üniversitelerin büyütülmesi<br />
iken, ikinci çözüm, yeni üniversitelerin kurulması yönünde olmuştur. Üçüncü öneri,<br />
heriki yolu aynı zamanda uygulama iken, son öneri arzı serbest bırakmak olmuştur.<br />
İlk uygulamalarda, hem mevcut üniversiteleri büyütmek hem de yeni üniversiteler<br />
kurmak yoluna gidilmiş; ancak mevcutların büyütülmesinde yerleşmelerinde ortaya<br />
çıkan sorunlardan dolayı, sonraki uygulamalarda kapasite arttırımı, yeni üniversiteler<br />
kurularak sağlanmıştır. (Keleş, 1972)<br />
Üniversitelerin ülke ve bölge çapında dağılımlarını belirlemek bir devlet<br />
politikasıdır. Ülkemizde, Yükseköğretim Kurumu, İmar İskan Bakanlığı ve Devlet<br />
Planlama Teşkilatı, bu politikayı izleyen karar organlarıdır.<br />
Ülkemizde üniversitelerin kurulması kararı, kurulacak bölgenin özelliklerini<br />
irdeleyerek, iyi etüd ederek verilen bir karar olmaktan çok, politik çıkarlar<br />
doğrultusunda ilerleyen çalışmalardan ibaret kalmaktadır. Oysaki bölgede makro<br />
ölçekte yapılacak olan çalışmanın, bölgeye getirileri ile bölgeden beklentileri<br />
birbirini karşılar durumda olmalıdır. Ancak böyle bir araştırma, etüd yapılmadan<br />
31
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
alınan kararlar neticesinde bugün ülkemizde birçok üniversiteden beklenen<br />
performans alınamamaktadır.<br />
Üniversite bulunduğu bölgenin veya kentin gelişimine katkıda bulunacaktır.<br />
Bu gerçekten kaçınılması güçtür. Ancak devletin izleyeceği politika, gelişmesini<br />
uzun bir süreçte sağlayacağı düşünülen bölge veya kentin, bu gelişim sorununu<br />
üniversite açarak kapatmaya çalışması yukarıda belirtildiği gibi beklenen, arzu edilen<br />
performansı sağlamakta tek başına yeterli olmayacaktadır.<br />
Üniversitelerin Yer seçimi kararlarına esas teşkil edecek politik düzeydeki<br />
kararları dört madde ile açıklanır;<br />
a. Üniversitelerin merkezleşmesi(büyük kent merkezlerinde kurulması) veya<br />
çevreselleşmesi(bölge merkezi şehirlerde kurulması) kararlarının<br />
belirlenmesi,<br />
b. Üniversitelerin yerleşme kademelenmesinde, kurulacağı şehrin kademe ve<br />
temel ekonomisinin belirlenmesi,<br />
c. Üniversitelerin yer seçimi kriterlerinin, bölgelerarası dengesizliğe<br />
etkisinin belirlenmesi,<br />
d. Üniversitelerin kurulduğu bölgeye değişim ve kalkınma açısından<br />
getirilerinin belirlenmesi (Tekeli, 1972)<br />
Yer seçimi kararlarının ana hedeflerini belirtmek gerkirse;<br />
a. İlk hedef, maliyetlerin -kamu ve öğrenci harcamaları- minimuma<br />
indirilmesidir.<br />
b. İkinci hedef, üniversite ve üniversitelerarası sistemin maksimum<br />
performans göstermesidir.<br />
c. Üçüncü hedef, üniversitenin çevresine maksimum etki göstermesidir.<br />
d. Dödüncü hedef ise, fırsat eşitliğidir. Ülke genelinde üniversitelerin<br />
dengeli dağılımı önemlidir. (Tekeli, 1972)<br />
Yer seçimi kararlarında sınırlamaları belirtmek gerekirse;<br />
a. Ülkesel ve bölgesel düzeyde, öğrencilerin tercih ettiği öğrenim dalları ve<br />
gerekli iş gücü talebiyle oluşan arz-talep dengesinin oluşturulması,<br />
b. Üniversite mensuplarının taleplerinden doğan sınırlamanın eğitimde<br />
oluşturduğu eşitsizlikler,<br />
32
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
c. Maliyet sınırlamasının değişken olması,<br />
d. Üniversitenin çevresinin fiziksel oluşum açısından belirlediği<br />
sınırlamalar,<br />
e. Üniversitenin işlevlerini yapabilmesi için belirli büyüklük ve<br />
organizasyona ulaşması gerekliliğidir. (Tekeli, 1972)<br />
Üniversitelerin yer seçiminde sosyal sistemin seçmelerine göre çeşitli<br />
hedefler söz konusudur. Belirlenen hedef doğrultusunda yerseçimi kararları değişim<br />
gösterir. Yerseçimi kriterlerinin ülkeler arası farklılık göstermesinin tek sebebi<br />
belirlenen hedeflerin farklılığı değil; sınır faktörlerinin gösterdiği farklılıklardır.<br />
(Tekeli, 1972)<br />
4.2.3.Yerleşim Modelleri<br />
Kampus planlamasını etkileyen ve değiştiren -eğitimsel amaçlar,<br />
tasarımcıların yaklaşımları, iklimsel veriler, kültürel gelişim içerisinde oluşmuş<br />
mimari karakteristikler, yapı teknolojisindeki gelişmeler, kullanıcı istekleri, yerleşim<br />
alanı fiziksel özellikleri, vb.- pek çok farklı faktör bulunmaktadır. Bu sebepledir ki,<br />
uluslararası ortamda, üniversite kampus yerleşim planları incelendiğinde, birbirinden<br />
tamamen farklı pek çok örnekle karşılaşmak mümkündür. Farklılıklara sebep olan<br />
pek çok faktörün varyasyonlarıyla oluşan kampus yerleşimleri, gelişim ve<br />
biçimlenme yönünden sınıflandırılmıştır. Kampus büyüme biçimi ve yönlerini<br />
belirleyen yerleşim modelleri gelişmiştir.<br />
Üniversite kampuslarının gelişiminde bu modellerin oluşmasında esas olan<br />
planlı büyümeyi gerçekleştirebilmektir. Planlama evresinde, sirkülasyon, alt yapı,<br />
ulaşım, taşıyıcı sistem gibi temel kararların ele alınmış olduğu bu yerleşim modelleri,<br />
binaları oluşturan sistemlerin temel özelliklerini ve işlerliğinin bozulmasını önlemek<br />
amaçlı düşünülmüştür.<br />
Üniversite kampuslarının, sebep ne olursa olsun çeşitli alanlarda gelişim<br />
göstereceği açıktır. Bu gelişim neticesi olarak meydana gelecek olan fiziksel<br />
büyümeler kaçınılmazdır. Bu gelişime gerektiğinde yeni işlevlerle uyabilme<br />
yeteneğine sahip kampuslar oluşturulmalıdır.<br />
33
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.2.3.1. Moleküler Tip Yerleşim<br />
Kendi içinde fonksiyonel bütünlüğü sağlamış olan birimlerin oluşturduğu<br />
yerleşim modelidir (Şekil 4.1.). Planlama sistemlerinde farklılık gösterebilen, değişik<br />
strüktürel ve organizasyonel çekirdeklerden oluşur. Moleküller, birbirleri arasında<br />
kalan alanlarda genişleyebilmekte ve mikro büyüme sağlanmaktadır. Makro büyüme<br />
ise yeni moleküllerin eklenmesiyle sağlanmaktadır.<br />
Bu model, minimum 10 000 öğrenci kapasitesine sahip, büyük üniversiteler<br />
için önerilir. Gelişimin her kademesinde, üniversite tam kapasite ve tamamlanmış<br />
olarak işlevini sürdürür.<br />
Kendi kendine yetebilen çekirdekler arasında etkin bir dolaşım ağı -yaya ve<br />
taşıt trafiği- kurulmalıdır. Altyapı maliyetleri bu modelde yüksektir. San Diego<br />
Üniversitesi bu modele iyi bir örnektir (Şekil 4.2.).<br />
4.2.3.2. Yaygın Tip Yerleşim<br />
Seyrek bina yoğunluğuna sahip ve geniş peyzaj üzerinde raslantısal dağılım<br />
gösteren modeldir (Şekil 4.3.). Merkezde ortak kullanım birimleri kuruludur ve diğer<br />
birimlerden çevresinde bırakılan boş alanlarla ayrılırlar. Barınma birimleri de<br />
merkeze yakın bir bölgede konumlanmış, böylelikle yoğunluk düşüktür. Makro ve<br />
mikro ölçekte büyüme kolaylıkla sağlanabilmektedir. Binalar arası boşluklarda<br />
gerçekleştirilecek büyüme kolaylıkla sağlanabilir.<br />
Yerleşimin yaygın olması nüfusta 5000 öğrencinin aşılmaması önerilir.<br />
Yerleşim modelinde binalar arası, mesafelerin büyüklüğü, ilişkilerin zayıflamasına<br />
nedendir.<br />
Arazi topografyasının fazla etkisinin olmadığı bu yerleşme de geniş alana<br />
yayılmanın getirisi olarak alt yapı maliyetleri yüksektir. Kampusun<br />
tamamlanabilmesi uzun bir sürece yayılacağından kampus bütünlüğü zamanla<br />
sağlanabilir. Ulaşım ağının doğru çözümü önemlidir. Hollanda’daki Twente<br />
Üniversitesi örnek olarak verilebilir (Şekil 4.4.).<br />
34
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.1. Moleküler Tip Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />
Şekil 4.2. Moleküler Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, San Diego<br />
Üniversitesi, California (Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />
35
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.3. Yaygın Tip Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />
Şekil 4.4. Yaygın Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Twente Üniversitesi,<br />
Hollanda (Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />
36
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.2.3.3. Lineer Tip Yerleşim<br />
Üniversiteyi oluşturan bütün birimlerin bir bant üzerinde, doğrusal olarak<br />
yerleşmeleriyle oluşan modeldir (Şekil 4.5.a., b.). Lineer bantta dik olarak mikro<br />
büyüme, lineer bant boyunca makro büyüme gerçekleşir. Büyüme, sistemin<br />
bütünlüğünü her aşamada korumasıyla gerçekleşebilir.<br />
Yüksek yapı yoğunluğuna sahip olan bu modelde, orta bant yaya ulaşımı için<br />
uygundur. Kampus büyüklüğü yaya ölçeğini aşmamalıdır. Kent ile bütünlüğü yine<br />
lineer bant sağlar. İngiltere’de Bath ve Surrey Üniversiteleri örnek olarak<br />
gösterilebilir (Şekil 4.6., 4.7.).<br />
Şekil 4.5.a. Lineer Tip Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />
Şekil 4.5.b. Lineer Tip Yerleşim Modeli 2 (Linde, 1971; Erkman, 1990)<br />
37
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.6. Lineer Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Bath Üniversitesi,<br />
İngiltere (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />
38
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.7. Lineer Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Surrey Üniversitesi,<br />
İngiltere (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />
4.2.3.4. Ağ Tipi Yerleşim<br />
Tüm ortak kullanım birimleri, barınma birimleri ve diğer birimler, akademik<br />
birimlerin etrafını bir ağ gibi sarmaktadır. Kampus oluşumu ızgara biçimine<br />
benzemektedir (Şekil 4.8.). Birbirine bağlı avlulardan oluşan bu modelin<br />
uygulanabilmesi, arazinin topografyasının düz olmasıyla mümkün olabilir. Yüksek<br />
yoğunluk, mikro büyümenin ancak birimler arası iç avlularda gerçekleşmesine imkan<br />
verirken, makro büyüme, dışa doğru istenilen her yönde mümkündür.<br />
Yüksek yoğunluk yaya ulaşımının kolaylaşmasını sağlar. İnşaat aşamaları ve<br />
bunun maliyeti planlı bir şekilde yürütülmezse, kampusta bütünlük ve birimler arası<br />
bağlantı sağlanamaz. Essex ve Manchester Üniversiteleri bu modele iyi birer örnektir<br />
(Şekil 4.9., 4.10.).<br />
39
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.8. Ağ Tipi Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />
Şekil 4.9. Ağ Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Essex Üniversitesi, İngiltere<br />
(Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />
40
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.10. Ağ Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Manchester Üniversitesi,<br />
İngiltere (Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />
4.2.3.5. Haç Tipi Yerleşim<br />
Akademik bölgeyi oluşturan birimler, kampusun merkezinde ortak kullanım<br />
birimleri ile birbirlerini dik açıyla kesen iki ayrı bant oluşturmaktadır (Şekil 4.11.).<br />
Oluşan haç biçiminin kolları arasında kalan yerleşim alanlarında, kampusu oluşturan<br />
birimler yer almaktadır, makro büyüme yine bu alanlarda, merkezden dışa doğru<br />
gelişmektedir. Mikro büyüme ise ana bantların arasında kalan alanlarda<br />
gerçekleşmektedir.<br />
Kampus bütünlüğünün sağlanması için uzun bir süreç gereklidir. Ortak<br />
kullanımların merkez durumunda bulunduğu bu modelde, ilk inşa aşaması bu<br />
41
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
birimlerde başlamasına buda maliyetin yükselmesine sebeptir. Regensburg ve<br />
Bochum Üniversiteleri bu modele örnek olarak gösterilebilirler (Şekil 4.12., 4.13.)<br />
Şekil 4.11. Haç Tipi Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />
Şekil 4.12. Haç Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Bochum Üniversitesi,<br />
Almanya (Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />
42
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.13. Haç Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Resenburg Üniversitesi<br />
(Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />
4.2.3.6. Merkezi Tip Yerleşim<br />
Akademik bölgeyi oluşturan birimler, merkezi kütüphane, sosyal tesisler,<br />
kongre merkezi gibi ortak kullanımlar çevresinde eğitim alanlarının radyal yerleşim<br />
gösterdikleri modeldir (Şekil 4.14.). Yüksek yoğunluk ve radyal yerleşim, birimlerin<br />
gelişmesinde zorlaştırıcı rol oynar.<br />
Bu model, maksimum 5000 nüfuslu, büyüme-gelişme imkanı sınırlı<br />
üniversiteler için önerilir.<br />
Yüksek yoğunlukta yerleştirilmeleri nedeniyle birimler arası mesafeler, yaya<br />
ulaşımı kısadır. İçe dönük olan bu model, çevre bağlantılarında zayıftır. Merkezden<br />
dışa doğru gelişme gösteren bu modelde, merkezin öncelikli inşası, yapım maliyetini<br />
yükseltir. Stirling Üniversitesi bu modele örnek olarak gösterilebilir (Şekil 4.15.).<br />
43
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.14. Merkezi Tip Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />
Şekil 4.15. Merkezi Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Stirling Üniversitesi,<br />
(Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />
44
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.2.4. Üniversite Kampuslarının Nüfus ve Büyüklük Kriterleri<br />
Üniversite kampusları küçük birer kent yerleşimleri olarak ele alınırsa,<br />
üniversite kampuslarının optimum ölçüleri ve nüfusu hakkında, bu benzetmeden<br />
yararlanılarak belli sonuçlara varmak mümkündür.<br />
Kentlerin optimum ölçüsünün, kentin fiziki planı, psikolojik ve sosyal<br />
karakteristikler olarak iki kritere bağlı olduğu Otis Dubley Duncan belirtmişitr.<br />
Kentin fiziki planı olarak belirlenen kriterde, doğaya kolayca çıkmak ve işe<br />
gitmek için makul mesafeler arası yolculuk yapmak mümkün olmalıdır. Kent nüfusu,<br />
kentin olması gereken ideal büyüklüğü belirler. 10 000 nüfuslu bir kentin yarıçapı<br />
800m.olmalıdır. (Kortan, 1981)<br />
Psikolojik ve sosyal karakteristikler kriteri ise, kent sevgisi, dostluk, ortaklaşa<br />
hareket, birlik teşkil etme, içten hareket, başkalarını sevme veya egoizm, az kültürlü<br />
ve dar görüşlü olma gibi istemli veya istemsiz birtakım psikolojik ve sosyolojik<br />
(psiko-sosyolojik) kriterler kent ölçüsünü belirlemede önemli bir rol üstlenmelidir.<br />
(Kortan, 1981)<br />
MÖ. 490’da, Atina, etrafı surlarla çevrili ve yaklaşık 450m.yarıçapına<br />
sığdırılmış bir yerleşimdir. Ortaçağ Roma’sı ise, yarıçapı 500m.olan bir daire alanını<br />
kaplamış ve merkezine ise Panteon oturtulmuş yerleşimdir. Pompei kentinin<br />
yerleşimi ise yine 400m.yarıçapında alanı kaplamaktadır. Bütün bu verilen örnekler,<br />
endüstri öncesi kentlerin önemli olan yaya hareketlerine elverişli biçimde<br />
tasarlanmasını gösterir. Yaya hareketlerine imkan veren bu kent yerleşimleri,<br />
kullanıcılarına optimum hizmet verebilmekte, kent mesafesini yorulmadan<br />
katedebilme, biribirleri ve kent ögeleri ile olumlu ilişkiler kurabilme imkanı<br />
sağlamıştır. (Kortan, 1981; Karakaş, 1999)<br />
Üniversite kenti olgusu açısından, kampusların optimum büyüklüğü, ilk<br />
kriterde ve kent örneklerinde görüldüğü gibi, yaya ulaşımında, kampusun bir uçtan<br />
bir uca, makul süre içerisinde, rahat, kolay ve yorulmadan yürünebilmesi özelliği ile<br />
saptanır.<br />
İki ders arasında 10- 15 dakikalık süre içerisinde, bir öğrencinin, kampus<br />
sınırlarındaki iki fakülteye gidip gelmesi üniversite kampus yerleşimi için önemli bir<br />
45
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
özelliktir. Kent ölçeğinde olduğu gibi, kampuslardada bu kriterin sağlanması,<br />
disiplinler arası ve toplumsal ilişkilerin yoğunluğunu olumlu yönde etkiler.<br />
İkinci kriter olan psiko-sosyolojik faktörlerin kampus kullanıcıları arasında<br />
olması gereken olumlu etkisi ile kampus nüfusunun miktarı saptanmalıdır. (Duncan,;<br />
Kortan, 1981)<br />
Dünyanın ilk şehircisi olarak görülen Hippodamos kentin nüfusunu 10 000,<br />
Eflatun, kent nüfusunu 5 000- 10 000 rakamları arasında kabul etmiştir. Yeni<br />
kentlerde, nüfus komşuluk birimi olarak kabul edilirken, Ameka Birleşik Devletleri<br />
kent nüfusunu 2 000- 8 000, Almanya 600, İngiltere 5 000- 6 000 olarak<br />
belirlemiştir.<br />
Sonuç olarak kampus nüfusunun ve kapladığı alanın ülke ve hatta kurulduğu<br />
bölge farklılıklarına göre değişim gösterdiği saptanmıştır. Kampus nüfusu ve<br />
kapladığı alan, ülkelerin eğitim politikaları, kampusların ait oldukları ülkenin ve<br />
bölgenin koşulları, toplumların sosyo- ekonomik yapısı vb. gibi pek çok değişkene<br />
bağlıdır.<br />
4.2.5. Büyüme Modelleri<br />
Kampus büyüklüğünü, kampus kapsamında yer alacak birimler, bu birimlerin<br />
alt bölümleri ve bu bölümlerin barındıracağı öğrenci, öğretim elemanı ve personel<br />
sayıları belirler. Eğitim amaçları ve öğretim sistemlerini karşılamak için gerekli<br />
mekanların, tür, sayı ve kapladığı alanlar büyüklüğü belirleyen diğer etkenlerdir.<br />
Kampusun büyüme ve gelişme gösterebilmesi için, kurulacağı arsa alanının<br />
gerekli fiziksel koşulları sağlaması gerekir. Kampus planlamalarında tahmin edilen<br />
gelişme ve değişmelerin yanında, tahmin edilemeyen gelişmeler de olacaktır. Bu<br />
tesadüf gelişmelere karşı duyarlı ve esnek kampus planlaması oluşturulmalıdır.<br />
Büyüyebilmenin gerçekleşebilmesi için rezerv alanlara, kampus bütününün ve<br />
kampusu oluşturan birimlerin büyüyebilen yapıya sahip olmaları gerekmektedir.<br />
Kampus büyüme nedenlerindeki farklılılara göre, büyüme, makro ve mikro<br />
olarak, farklı boyutlar da gerçekleşir. Kampusun büyüme gereksinimi duymasının<br />
nedenlerinden biri, kendi içinde yeni ve daha fazla mekana, nüfus artışına ve bilim<br />
46
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
dallarının gelişmesine paralel olarak gereksinmesidir. Bu büyüme mikro büyüme<br />
olarak adlandırılır. Diğer neden ise, yeni mekan ihitiyacının, bilim ve teknolojik<br />
gelişmeler paralelinde ortaya çıkan bilim dallarını karşılama gereksinimidir. Bu<br />
büyüme ise makro büyümedir.<br />
Kampus yerleşim biçimlerine göre büyüme boyutları gibi büyüme modelleri<br />
de farklılık gösterir.<br />
4.2.5.1. Kendiliğinden Büyüme<br />
Kullanım alanlarının birbirinden kopuk olarak düzenlendiği yerleşimlerde, bu<br />
kullanım alanlarının büyüme istediği doğrultusunda aralarda kalan geniş boşluklara<br />
ek yerleşimler, çevredeki boş alanlara ise yeni kullanım alanları yerleşimi yapılır<br />
(Şekil 4.16.). Bu büyüme modelinde de mikro ve makro büyüme imkanı bulunmakta;<br />
ancak buradaki imkanlar bununla kısıtlı kalmaktadır. Kopuk yerleşimlerden dolayı<br />
üniversite içi hiyerarşi sağlanamamakta, ulaşım mesafeleri artmaktadır. Örnek olarak<br />
Meksika Üniversitesi verilebilir. (Karaaslan, 1979, Karakaş, 1999)<br />
Şekil 4.16. Kendiliğinden Büyüme Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />
4.2.5.2. Lineer (Doğrusal) Büyüme<br />
Ana aksın her iki tarafına paralel olarak dizili kullanım alanları ile yaya<br />
allesini tanımlayan ve açık uçlu olan model de büyüme, yaya aksının açık olan iki<br />
47
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
ucunda istenilen yönde gerçekleşebilir (Şekil 4.17.).Bu büyüme makro büyümedir.<br />
Yaya aksına dik olarakta gerçekleştirilebilecek olan büyüme ise mikro büyümedir.<br />
Bath Üniversitesi, bu modele örnek olabilir.<br />
Şekil 4.17. Lineer Büyüme Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />
4.2.5.3. Tek (Aynı) Merkezli Büyüme<br />
Merkez bölge, ortadaki en küçük daire alanıyla tanımlanan ve dışa doğru<br />
gelişen iç içe geçmiş halkaların çevrelemesiyle, oluşan kapalı alandır (Şekil 4.18.).<br />
Bu modelde, merkezin dışında kısmen de olsa mikro büyüme sağlanabilir; ancak<br />
makro büyümeyi sağlamak imkansızdır. Merkezden dışa doğru büyüme gösteren bu<br />
modele Stirling Üniversitesi örnektir.<br />
Şekil 4.18. Tek (aynı) Merkezli Büyüme Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />
48
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.2.5.4.Moleküler Büyüme<br />
Üniversite gelişimini, sonradan eklenebilen moleküllerle sağlar. Büyüme için<br />
gerekli moleküller, mevcut üniversiteyi oluşturan kütleler arasında bırakılan<br />
boşluklara eklenir. Üniversite yerleşiminde, moleküller için kütleler arası boşluk<br />
yeterli olmadığı zaman üniversitenin herhengi bir yönüne doğru istenilen gelişim<br />
sağlanır (Şekil 4.19.). Bu büyüme modelinde makro ve mikro büyüme sağlanabilir.<br />
San Diego Üniversitesi ve Loughborough Üniversiteleri örnek olarak gösterilebilir.<br />
Şekil 4.19. Moleküler Büyüme Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />
4.2.6. Bölgeleme (Zoning)<br />
Kentin farklı işlevlerini, bir arada, farklı bölgelerde toplamış; böylelikle kenti<br />
bölgelere ayırmış ve kentin büyümesinde önem kazanmış olan bölgeleme ‘zoning’<br />
kavramı, önemli bir planlama kararıdır. Bu kavram, 1933 yılında CIAM’ın ( Congres<br />
Internationaux d’Architecture Moderne) Atina’da yapılan toplantısında, planlama<br />
kararı olarak bölgelemenin öncülüğünü yapan Tony Garnier’in Endüstri Kenti<br />
Projesi örneği ve Modern Hareket’in en önemli yapıtlardan biri olan Le Corbusier’e<br />
ait Işıklı Kent Projesi örneği ile benimsenmiştir. Atina Antlaşması içinde ana ilkeler<br />
olarak yer almış ve kentin bölgelerini belirleyen tasarı ortaya konulmuştur.<br />
Bölgeleme ilkesiyle oluşturulmuş olan bu iki projede de kent bölgelere net bir<br />
49
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
biçimde ayrılır. Garnier, çağdaş kent planlaması örneği ile kenti, çalışma, barınma,<br />
sosyal faaliyetler ve ulaşım gibi kentin çağdaş gereksinimlerine başarılı çözümler<br />
getirmiş; kenti bölgelerin biribirini etkilemeden gelecekte olabilecek gelişmelerini de<br />
projesinde tasarlamıştır. Le Corbusier ise, çağdaş kent projesi tasarımında belirlediği<br />
dört ilke ile yola çıkmıştır. Bunlar;<br />
• Kent merkezindeki tıkanıklığı gidermek,<br />
• Yoğunluğu arttırmak,<br />
• Dolaşım ortamını arttırmak,<br />
• Parkları ve açık alanları artırmak’tır.<br />
Kentin işlevlerini belirleyen bu dört ana fonksiyon grubu, barınma, çalışma, sosyal<br />
faaliyetler ve ulaşım’dır. Kentlerin farklılıklarına göre bu fonksiyonların hepsi her<br />
kentte bulunmayabilirler.<br />
Üniversite kentlerinde, bölgeleme ilkelerini ilk olarak yine Le Corbusier<br />
geliştirmiş, 1936 yılında tasarlamış olduğu Brezilya Üniversitesi Kenti ile bu<br />
planlama kararlarını üniversite tasarımı için kullanmıştır. Bu çalışmanın ardından<br />
hemen hemen tüm dünya ülkeleri bu ilkeleri benimsemiş ve bu ilkeler geçerliliğini<br />
sürdürmüştür. CIAM ilkeleri olarak adlandırılan ve 95 maddeden oluşan bu<br />
kararların en önemli özelliği olarak, başlıca dört farklı ana işlevi birbirinden ayıran<br />
ilkeler oluşu kabul edilmiştir. Kent ve Üniversite Kentleri için benzer bölgeler<br />
belirlenmiştir. Bunlar; akademik bölge, barınma bölgesi, sosyal merkez ve<br />
rekreasyon bölgesi ile ulaşım düzeni’dir. Ancak belli yıllarda CIAM’de kabul edilen<br />
ve sonraki yıllarda katı bölgeleme ilkeleri olarak adlandırılan 4 bölge anlayışı, Takım<br />
10(Team X) grubunu oluşturan mimarlar tarafından kabul görmemiş ve<br />
değiştirilmeye başlanmıştır. Bu grubun bölgeleme kavramına karşı olan katı<br />
tutumunun esas sebebi, insan ilişkilerine, kaybolan insani değerlere, diğer bir değişle,<br />
bütündeki işlevselliğin mükemmelliği yerine, insanlar arasındaki, çağdaşlığın<br />
beraberinde getirdiği olumsuz etkilerden arınıp ilişkiler hiyerarşinin mükemmelliğine<br />
ulaşmak istemeleridir. Bu çalışmaların sonucu olarak varılmak istenen ise gösterişli<br />
yapılar fikri olarak değerlendirilen, üniversitenin iskeletini oluşturan yapıların<br />
münferit gelişimleri yerine birbirine bağlı binalar grubu oluşturmalarının<br />
üniversiteye esneklik sağlayacağı, akademik, sosyal ve fonksiyonel iletişime kolay<br />
50
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
ve hızla ulaşılacağı fikri benimsenmiştir. Planlamada küme, büyüme, değişme,<br />
hareketlilik, esneklik gibi yeni kavramlar etkili olmuştur. (Kortan, 1981)<br />
CIAM’de alınan kararlar doğrultusunda kenti ve üniversite kentini oluşturan<br />
dört ana işlevi –akademik, barınma, ortak kullanım alanları bölgesi ve ulaşım düzeni-<br />
sınıflandırıp her birini kendi dokusunda incelediğimizde içlerinde barındırdıkları<br />
fonksiyonları net bir biçimde tanımlayabiliriz.<br />
Akademik Bölge, eğitim ve araştırma birimlerinin bulunduğu, genel olarak<br />
üniversitenin merkezini oluşturan ve kimlikli yapılarla tanımlanan bölgedir.<br />
Üniversitenin temel işlevi olan öğrenim, öğretim ve araştırma faaliyetlerinin<br />
gerçekleştirildiği mekanlar topluluğundan oluşmaktadır ki bunlar; sınıflar,<br />
laboratuarlar, araştırma merkezleri ve öğretim üyelerinin çalışma mekanları, hizmetli<br />
odaları gibi mekanlarla örneklendirilebilir.<br />
Barınma Bölgesi, kampus kullanıcılarının ki bunlar, yönetim, öğretim üyeleri,<br />
üniversite personellerinin barınma ihtiyaçlarını karşılamak için kullanabileceği<br />
lojmanlar, araştırma görevlileri ve yüksek lisans öğrencileri için kondominyumlar,<br />
üniversiteyi çeşitli nedenlerle-kongre, konferans, sempozyum gibi kültürel<br />
etkinliklerin katılımcıları- ziyaret edenler için misafirhaneler ve üniversitenin<br />
öğrencileri için öğrenci yurtlarının tamamını kapsayan mekanlar topluluğundan<br />
oluşan bölgedir. Ülkemizde, üniversitelerimizin pek çoğunda öğrenci yurtlarının<br />
öğrenci nüfusuna oranla yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. Genel<br />
olarak üniversitelerin planlama aşamasında alınmamış olan kararlardan kaynaklanan<br />
yurt bölgelerinin yetersizliği ve hatta olmamasına varan sonuçlar, yine sadece<br />
kullanıcıyı mağdur etmektedir.<br />
Ortak Kullanım Alanlar Bölgesi, yönetim alanları ve sosyal alanlar olarak<br />
belirlediğimiz mekanlar bütünü bölgenin oluşumunu sağlar. Yönetim alanları ayrı bir<br />
bölge olarak ele alınabildiği gibi, bazı planlama örnekleri incelendiğinde bu merkez<br />
akademik bölgenin içine de dâhil edilmiş olabilmektedir. Yönetim bölgesi, rektörlük,<br />
oditoryum, kütüphane ve konferans salonunu bir meydan çevresine toplar ve<br />
yönetimin görkemini bu binalarla pekiştirir. Farklı planlama kararları ile farklı<br />
bölgeler içerisinde konumlandırılsalar da yönetim yapılarının heybeti<br />
vurgulanmalıdır. Sosyal alanlar ise, üniversite kullanıcılarının boş zamanlarını<br />
51
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
değerlendirme, eğlence-dinlence gereksinimlerini karşılama alanlarıdır. Bunlar<br />
alışveriş merkezleri, açık- kapalı spor tesisleri, sinema salonları, açık ve kapalı<br />
amfiler gibi pek çok örnekle çeşitlendirilerek tanımlanabilir. Ortak kullanım<br />
alanlarının kullanıcılarını tanımlamak istediğimizde ise, bunların üniversite<br />
mensuplarından başlayıp, öğrencilerine ve kentin kültür merkezi olması özelliğiyle<br />
de kamuya açık hizmet alanlarıdır. Yine bu mekanlar, bütününü zenginleştirmek için<br />
bazen bir meydan, bazen bir heykel, süs havuzu ya da saat kulesi gibi simgeler<br />
kullanarak üniversiteyi bezer.<br />
Ulaşım düzeni, kampus dolaşım ağları, bir kampusun ana damarlarıdır.<br />
Yaşamın sürmesini sağlayan en önemli organ kalp, nasıl atardamarlar olmadan<br />
işlevini yürütemeyecek duruma gelir ve sonlanırsa, bir üniversite kampusu de ulaşım<br />
ağları olmadan yaşanmaz hale gelir. Ulaşım düzeni, üniversite kampus sınırları<br />
içerisindeki kullanımların birbirleriyle olan ilişkilerini ve kampusun kent ile olan<br />
bağlantılarını sağlamalıdır. Planlama aşamasında kullanıcıların ulaşım sistemine<br />
hangi işlevsel faaliyetle katılacağı bilinmemektedir. Bu nedenledir ki bütün bu<br />
faaliyetlere cevap vermesi bir üniversite kampusundan beklenen en önemli<br />
özelliklerden biridir. Öğretim üyeleri, öğrenciler, personel gibi çok çeşitli<br />
kullanıcının bulunması, kampus yapılarını kompakt hale getirir ve kompleks yapılar<br />
ortaya çıkar. Bunlar arasındaki bağlantıyı sağlama göreviyse, yaya ve taşıt akslarıyla<br />
ulaşım ağından beklenir. Yaya-taşıt ayrımı önemli bir tasarım kriteridir. Yayaların<br />
rahat ve güvenli ulaşıma sahip olmaları, kentte olduğu gibi kampuslarda da yaya ve<br />
taşıt ulaşımının birbirleri ile kesişmemesi, her biri kendi içerisinde ayrı bağlantılar<br />
kurulması ile mümkündür. Üniversite yapıları arasındaki hiyerarşinin sağlanması için<br />
gerekli bağlantılar, tasarım aşamasında alınmış olan kararlar doğrultusunda; yurt içi<br />
ve dışındaki örneklerin incelenmesi ile yapılan hatalar tekrarlanmamalı ve ya doğru<br />
çözümlerinden faydalanılmalıdır. (Karaaslan, 1979, Turcan, 1996)<br />
Ulaşım ağını oluşturan elemanlar, bazen sadece bu fonksiyonu yerine<br />
getirirken bazen de üniversitenin heybetini ortaya koyar. Bu elemanlar, girişler,<br />
yollar, meydanlar ve otoparklar olarak dört ana başlık altında toplanır.<br />
Girişler, üniversite kampusunun başlangıç ve bitiş noktasındaki kampus ana<br />
girişi, bütün bölgelere dağılımı sağlar. Üniversitenin kent bağlantı noktasıdır ve<br />
52
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
prestij alanıdır. Ana girişe bağlı olmayan belli aktivite ya da eğitim gruplarına<br />
ulaşımı sağlayan ikincil girişler, üniversite içerisindeki yoğunluğun artışına engeldir.<br />
Kendilerine ait girişleri bulunan bu noktalar sadece üniversite kullanıcılarına değil<br />
kamu ya hizmet veren noktalardır. (Türeyen,)<br />
Yollar, taşıt ve yaya akslarının tamamıdır. Taşıt yolları, fonksiyonlarına göre<br />
sınıflandırılmıştır. Ana, tali ve servis yolları taşıt yollarıdır. Ana yollar tanımlanmış<br />
bölgeleri, tali yollarda bu bölgeler dahilindeki hizmet mekanlarına ulaşımı<br />
sağlamaktadır. Yaya yolları, taşıt yollarının iki yanına paralel trotuarlardan ve<br />
taşıtlara geçiş imkanı vermeyen, kampus peyzaj alanlarının içinde uzanan<br />
patikalardan daha hızlı, kısa mesafe ulaşımını sağlayan bağlantılardır. (Türeyen, )<br />
Meydanlar, en önemli entegral eleman olan, işlevselliğine göre sınıflandırılan<br />
alanlardır. Kendine sınırlı olan birimleri birbirine bağlamak asıl görevidir ki<br />
böylelikle birimler arası bütünlüğü sağlar. Meydanlarda üniversite kampusunun<br />
prestij alanlarıdır. Heykel, havuz, bazen çiçeklerle bezenerek dikkat çeken alanlardır.<br />
Otoparklar ise, dolaşım sisteminin önemli elemanlarındandır. Taşıt<br />
yoğunluğunu karşılamaya yeten alanlar olmalıdır. Tasarımda düşünülmediği takdirde<br />
gelişi güzel yer seçimleriyle ihtiyacı karşılayamayan ve işlevini yerine getiremeyen<br />
alanlar olarak kalacaktır.<br />
Fonksiyonel olarak adlandırdığımız, üniversiteyi oluşturan bu bölgelerin<br />
kendi aralarında konumlandırılışlarına göre sınıflandırdığımız zaman karşımıza 3 tip<br />
yerleşim çıkmaktadır. Üç bölge, iki bölge ve tek bir bölgeden oluşan kampus<br />
yerleşkesi olarak adlandırılmaktadırlar.<br />
Üç bölge olarak tanımladığımız kampus yerleşkesi, fonksiyonların birbiriyle<br />
olan ilişkilerine bakılarak tanımlandığında farklı şemalar oluşturmaktadır. Lineer,<br />
merkezi ve lineer-merkezi (kompakt) olmak üzere 3 ayrı başlık altında incelenen<br />
yerleşke modelinde ifade edilen 3 fonksiyon bölgesi, ortak kullanım alanları,<br />
barınma ve akademik bölge’dir. Bunlar arasında kurulan hiyerarşi, mesafe ve şekilsel<br />
farklılıklardan dolayı kampus modelinin yapısında da farklılıklar oluşmuştur.<br />
Karaaslan’ın yaptığı çalışmada, bu modeller arası farklar şöyle<br />
açıklanmaktadır. Bir kampus kendi içerisinde sadece fonksiyonların biçimindeki<br />
farklılıklardan dolayı böyle bir sınıflandırma yapılabilmiştir.<br />
53
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Lineer yerleşim sistemi, akademik bölge ve barınma bölgesi, onları ayıran<br />
ortak kullanım alanının iki yanında konumlandırılır. Birbirlerine paralel olan bu üç<br />
bölge şematize edildiğinde çizgisel bir biçim ortaya çıkar (Şekil 4.20.). Yerleşimin<br />
her yönünden büyüme olanağının olması üniversiteyi dinamik yapar. Bu tip<br />
planlamaya gidilen üniversite kampusların da büyüme modüler olarak<br />
gerçekleştirilebilir. Her bir modül kendi içinde 3bölgeden oluşacağı için kendi<br />
kendine yeterlidir. Açık uçlu sistem olmasıyla da büyüme ihtiyacına her zaman<br />
cevap verebilecek bir sistemdir. Büyümenin getirdiği olumsuzluksa zaten var olan<br />
fonksiyonlar arası mesafenin artışıdır. Bu nedenledir ki, daha çok küçük üniversite<br />
kampusların da tercih edilen bir organizasyon sistemidir.<br />
Şekil 4.20. Lineer Yerleşim Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />
Merkezi yerleşim sisteminde, diğer yerleşme sisteminde olduğu gibi var olan<br />
üç bölge, ortak kullanım alanlarının merkez teşkil edecek biçimde akademik ve<br />
barınma bölgelerini bütünlemesinden oluşmuştur. Bölgelerin birbirlerini tamamladığı<br />
bu sistem şematize edildiğinde ortaya merkezi bir biçim ortaya çıkar (Şekil 4.21.).<br />
Merkez, çekirdek içinde yaya hareketi makul ve kabul edilebilirdir. Lineer yerleşme<br />
dinamik yapısına uygun olan merkezi yerleşme, ortak kullanım alanının oluşturduğu<br />
merkezin büyüme gösterememesi nedeniyle büyüme açısından dinamiktir.<br />
Planlamada alınacak olan yerleşme kararlarında bu durum göz önüne alınmalı ve<br />
gelecekte merkezde ihtiyaç duyulacak büyümenin henüz planlama çalışması<br />
sırasında rezerve alanlarla çözümüne gidilmelidir.<br />
54
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.21. Merkezi Yerleşim Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />
Her iki yerleşim modelinden faydalanarak oluşturulan lineer-merkezi<br />
(kompakt) yerleşim modeli incelendiğinde, ortak kullanım alanının iki yanına<br />
akademik birimlerin paralel olarak yerleştirildiği görülmektedir. Barınma bölgesi de<br />
ortak kullanım alanlarından kolaylıkla faydalanabilecek bir biçimde yerleştirilmiştir.<br />
(Şekil 4.22.). İki yerleşim modelinden oluşan ve her biri ayrı incelendiğinde kullanım<br />
ve ya büyümede çıkan sorunlarından bu yerleşme biçiminde arındıkları<br />
görülmektedir. Büyüme de lineer yerleşimin dinamik etkisi ve ulaşım da merkezi<br />
yerleşimin kolaylığı bu bölgenin kullanıcıya sunduğu konfor olarak<br />
değerlendirilebilir. Bu modelde, üniversite kampusu kompakt, toplu bir biçim<br />
almalıdır. Amaç, eylemlerin birbirine karışması ve bunun kullanıcıya bütünle<br />
özdeşleşme imkanı sağlamasıdır.<br />
Şekil 4.22. Lineer-Merkezi Yerleşim Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />
55
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
İki bölgede ele alınan kampus planlamasında, tanımlanan bölgeler birbiri<br />
içinde değerlendirmiştir. Bu tip kampus yapısında akademik ve ortak kullanım<br />
bölgesi bulunmaktadır. Planlama kararlarına bakıldığında kampus yapılarının tek<br />
kopuk bir doku yaratması yerine, bütünleşmiş birbirini tamamlar bir doku<br />
oluşturması gerekliliğinin bütünde tutarlılığı sağlama kaygısını gidereceği<br />
düşünülerek barınma işlevini, ortak kullanım bölgesi içerisinde çözümlenmiştir<br />
(Şekil 4.23.).<br />
Şekil 4.23. Kampusun İki Bölge Olarak Ele Alındığı Yerleşim Modeli (Karaaslan,<br />
1979; Karakaş, 1999)<br />
Tek bir bölge olarak tasarlanan üniversite kampusların da ise asıl hedef<br />
üniversite toplumuna azami olanaklar sunarak üniversitenin iletişim kabiliyetini<br />
arttırmaktır. Bahsettiğimiz diğer iki bölgeleme modelinden farklı olarak tek bölgede<br />
homojen dağılım söz konusudur. Yani ortak bölge üniversiteni merkezini<br />
oluşturmamakta akademik, barınma ve sosyal alanlar iç içe konumlandırılmakta ve<br />
böylelikle hem homojen hem de sürekli yaşayan bir üniversite kampusu elde<br />
edilmektedir. Bu planlama kararı dinamik bir sistem ortaya koyar. Bu modeli daha<br />
dinamik yapan ise lineer çalışmaktır (Şekil 4.24.).<br />
56
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.24. Kampusun Tek Bölge Olarak Ele Alındığı Yerleşim Modeli (Karaaslan,<br />
1979; Karakaş, 1999)<br />
4.2.7. Ulaşım Düzeni<br />
Kampus ulaşım sistemi sadece ulaşım elemanlarıyla kısıtlı değildir.<br />
Sirkülasyonu doğru olarak sağlamak için geliştirilen üç formül, yaya- taşıt ulaşımını<br />
birbirlerinden bağımsız olarak geliştirilmiş sistemlerle çözümler.<br />
Yatay düzenleme ile iki boyutlu ayırım: diğer adı ile Radburn sistemi, yaya ve<br />
taşıtların aynı düzlemde hareketine olanak tanır. Taşıtlar, ana arter ve ona bağlı tali<br />
yollardan merkeze ulaşır. Böylelikle kampus merkezinde yayalara, taşıtlardan<br />
arındırılmış, düzenli ve güvenli hareket sağlayan sirkülasyon alanları rezerv edilmiş<br />
olur (Şekil 4.25.).<br />
Sistemin Radburn olarak adlandırılması, ilk olarak uygulandığı kasabanın<br />
New Jersey eyaletine bağlı Radburn kasabası olmasından ileri gelmektedir (Şekil<br />
4.26a. ve b.). Kasaba yerleşim planı incelendiğinde, konut bölgesine birbirleriyle<br />
kesişmeyen yaya ve taşıt akslarıyla ulaşıldığı, konutların ön ve arka cephelerinden<br />
ulaşımın sağlandığı görülmektedir; parkların ön, cul-de-sac adı verilen servis<br />
mekanlarının da arka cepheden çözümlendiği görülmektedir (Şekil 4.27.) (Erpi,<br />
1980; Karakaş, 1999)<br />
57
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.25. Yaya ve Taşıtların Yatay Düzenleme İle İki Boyutlu Trafik Ayırımı<br />
(Radburn Sistemi) (Erpi, 1980; Karakaş, 1999)<br />
Şekil 4.26a. Radburn Kasabası Yerleşimi, New Jersey, 1929<br />
58
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.26b. Radburn‘de Uygulanan Yaya-Taşıt Ulaşımı Sistemini Gösteren<br />
Yerleşim Planı (Lynch, 1990)<br />
Şekil 4.27. Radburn Sisteminde Yer Alan Cul-De-Sac Adı Verilen Çıkmaz Sokaklar<br />
(Erpi, 1980; Karakaş, 1999)<br />
59
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Radburn sistemine örnek olarak verilecek üniversite kampusları ise, Stirling,<br />
Surrey üniversitesi, Lacester ve araştırma kapsamında olan ve daha sonraki<br />
bölümlerde irdelenecek olan Gaziantep üniversitesi bu sisteme örnek olarak<br />
verilebilir. Bu üniversitelerde yaya-taşıt ulaşımı iki boyutta ele alınmıştır.<br />
Düşey düzenleme ile üç boyutlu ayırım: üniversitenin konumlandırıldığı alan<br />
üzerine değerlendirme yapılan bu sistemde, değerli olan alanların daha verimli<br />
kullanılması amaçlanmaktadır. Bu sistemde yaya- taşıt ayrımı verilecek olan kot<br />
farklarıyla sağlanır. Verilecek olan bu seviye farklarında yaya ve taşıtların<br />
konumlandırılışlarına göre sistem avantaj ve dezavantajlar gösterir.<br />
Taşıt sirkülasyonunun yeraltına alındığı çözümlerde, 6m.gibi büyük bir<br />
derinliğin gerekliliği dezavantaj olsa da, yayaların bol ışık alan açık ve yarı açık<br />
ortamlarda yapacakları, doğayla iç içe olacakları yürüyüşler düşünüldüğünde<br />
avantajlı olan çözümdür (Şekil 4.28a.).<br />
Yayaların zemin altına alındığı çözümlerde ise, maksimum 3m.lik derinlik<br />
işlevselliği sağlıyor olsa da ergonomik açıdan getirdiği olumsuzluklar, hava ve<br />
ışıktan faydalanmada yetersizlik, düşey sirkülasyon elemanlarının, yarattığı vakit<br />
kaybı yada yüksek efor ihtiyacı bu sistemin dezavantajlarıdır (Şekil 4.28b.).<br />
Sistemi uygulamış olan üniversitelere örnek olarak Bochum, Bath, East<br />
Anglia ve Serbest Berlin üniversiteleri verilebilir. Bu üniversitelerde seviye<br />
farklarıyla yaya- taşıt kesişimine engel olunmaktadır.<br />
Şekil 4.28a. Yayaların Üstte, Taşıtların Altta olduğu Ulaşım Düzeni (Erpi, 1980;<br />
Karakaş, 1999)<br />
60
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.28b. Taşıtların Üstte, Yayaların Altta olduğu Ulaşım Düzeni (Erpi, 1980;<br />
Karakaş, 1999)<br />
Zaman düzenlemesi ile dördüncü boyutta ayırım: bu sistemde yaya-taşıt<br />
ayrımı zaman faktörü ile sağlanmaktadır. Her üniversite kampusunda<br />
yararlanılabilecek olan bu sistemin avantajı maliyet gerektirmemesidir (Şekil 4.29.).<br />
Şekil 4.29. Yaya ve Taşıtların Zaman Düzenlemesi ile Ayrımı (Erpi, 1980; Karakaş,<br />
1999)<br />
61
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Genel olarak bakıldığında üniversite kampuslarının ulaşım ağlarının<br />
çözümlerinde Radburn sistemi tercih edilmiştir. İki boyutlu ayrımın üç boyutlu<br />
ayrımdan daha kullanılır bir sistem olmasının nedeni maliyetinin daha uygun<br />
olmasıdır. Ancak araziden yararlanılması gerekli kampus yerleşkelerinde maliyet göz<br />
ardı edilmiş ve üç boyutlu ayrım tercih edilmiştir. Bazı kampus yerleşkelerinde ise<br />
iki sistem bir çözümde bir arada kullanılmıştır.<br />
Kampus ulaşım sistemlerinde maliyetin öneminin yanında, arazi koşulları,<br />
topografyası, konumlandığı alanın iklimi ve yolun taşıma kapasitesi gibi diğer<br />
tasarım kriterleri de dikkate alınmalıdır. Ulaşım sistemlerinin tasarımında iki<br />
yaklaşım söz konusudur. Ulaşım sisteminin yerleşkenin belkemiği gibi hareket ettiği<br />
ilk modelde temel aktiviteler sistemin dışında, birbirlerinden bağımsız olarak<br />
gerçekleşmektedir. Diğer sistem de, mekanlar birbirlerine bağlı, iç içe geçmiş<br />
durumdadır. Todd’un tanımladığı iki sistemin biri hiyerarşik, diğeri ise karmaşık<br />
yapıya sahip olan sistemlerdir (Şekil 4.30.).<br />
1. Hiyerarşiyi sağlayan ilk sistemde, ulaşım aksı bel kemiği görevi görür.<br />
Genel sirkülasyonun devam ettiği yerlerde, pek çok kullanımı olan bu sistem, mekan<br />
ve yolların bağımsız hareketine izin verir; mekanlar ve yollar arasında net ayrımı<br />
sağlar. Bu sistemde yollar, hiyerarşik yapıya sahip ve devamlılığı muhafaza eder<br />
durumdadır (Şekil 4.30a.).<br />
2. Karmaşık yapıya sahip bu sistemde, yollar ve çevresindeki mekanlar<br />
arasında netlik yok denecek kadar azdır. Taşıt yollarının biraz geniş tutularak küçük,<br />
saklı park alanları veya yaya yollarının biraz genişlemesiyle oturma alanları için<br />
mekan sağladığı sistemde, yayalar taşıtlarla, mekanlar yollarla iç içe geçmiş<br />
durumdadır (Şekil 4.30b.).<br />
62
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.30a. Yollarda hiyerarşi sağlayan 4.30.b. Yolların mekanlarla iç içe geçtiği<br />
ulaşım sistemi karmaşık ulaşım sistemi<br />
Şekil 4.30. Mekan- Yol İlişkileri (Todd, 1985)<br />
63
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.2.7.1.Kampuslarda Ulaşım Sistemlerinin Düzenlenmesi<br />
Todd, bu sistemlerin aslında daha da çeşitlendirilebileceğini, ancak değişen<br />
sistemlerin hakim veya ikincil olarak algılanmasından dolayı tehlikeli sonuçlar<br />
doğuracağını belirtmiştir. Ulaşım sistemlerinin organizasyon tekniklerini ise dört<br />
grupta inceler ve bunların kişisel farklılar gösterdiğini belirtir. Todd’a göre ulaşım<br />
sistemi, lineer, gridal, ışınsal ve organik yapılı olarak adlandırılmıştır. Bu konuda bir<br />
başka araştırmacı Lynch ise ulaşım sistemini üç başlık olarak kabul etmiş ve bunları,<br />
gridal, ışınsal ve lineer olarak tanımlamıştır.<br />
Lynch, çizgisel çeşitliliğin yoğunluğundan bahsederken, ulaşımın fiziksel<br />
yapısının çeşitlilik göstermesinde genel birkaç karakter dışına çıkamayacağını<br />
belirtir. Ulaşım yoğunluğu, kanallar, terminaller ve yer değişimleri ile tanımlanan<br />
alanlar içerisinde belirlenmelidir. Bu kanallar, ağ içerisinde organize edilirler ve<br />
geniş alanlara dağılarak ulaşımı sağlarlar. Bu gerçek sadece taşıt yollar için değil,<br />
yaya yolları, elektrik, telefon, telgraf gibi bağlantı ağları ve hava yolları içinde<br />
geçerlidir. Lynch’e göre, merkezden yönelim, daha net ama dolaylı bir ulaşım ağı<br />
oluşturması ile yaşamı zorlaştırır. (Lynch, 1990)<br />
Lineer sistem, başlangıç ve bitişi aynı doğru üzerinde olan bir ya da daha<br />
fazla yoldan oluşur. Tek bir noktadan dağılımın mümkün olmadığı bu sistemde bir<br />
noktadan diğerine doğrusal olarak ulaşım esastır. Todd’a göre kontrol edilmediği<br />
taktirde lineer gelişim sürekliliğini devam ettirecektir. Lineer sistemde gelişen ulaşım<br />
ağlarına en iyi örnek kent içi sirkülâsyonlarıdır. Düzenli, paralel, hızlı harekete<br />
imkan veren sistemdir (Şekil 4.31.) (Todd, 1985)<br />
Şekil 4.31. Lineer Ulaşım Sistemi (Todd, 1985)<br />
64
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Kent ölçeğinde, bu sistem, gelişimini tek bir doğru üzerinde tamamlar. Bu<br />
gelişim sirkülasyon yoğunluğunu azaltmaya yetmez. Bunun nedeni, ana aksın, arka<br />
paralel yollarına, dik gelen tali yollarına ve gelişim sağlamasına rağmen<br />
sirkülâsyonun yine ana aks üzerinden dağıtılmasıdır. Ana aksa çok fazla giriş-çıkış<br />
verilmesi sistemin tıkanmasına neden olabilir. Bu tıkanık ve merkez noktanın<br />
olmaması, gelişimi tek bir doğru üzerinde tamamlaması gerekliliği sistemin<br />
dezavantajları olarak adlandırılabilir. (Todd, 1985)<br />
Lynch lineer sistemi, tekli ya da birbirine paralel dizilmiş aks serisi olarak<br />
tanımlar. Bütün merkezler ve yönler birbirine bitişiktir. Lineer sistem, iki nokta<br />
arasında doğrusal bağlantı gerektiği yerlerde kullanışlıdır. Ana aks çevresinde<br />
oluşturulan yerleşim alanlarına ulaşım, aksa dik olarak bağlantılı tali yollardan<br />
sağlanır. Ekonomik ve gelişim sağlayan bir sistemdir. Ana aks kentin belkemiğidir<br />
ve gelişimi topografya el verdiği sürece iki yönde sağlanabilir ( Şekil 4.32.)<br />
(Lynch,1990).<br />
Şekil 4.32. Lineer Ulaşım Sistemi (Lynch,1990)<br />
Gridal sistem, yolların birbirleri ile düzenli bir biçimde kesişmeleri ve bu<br />
modülün sürekliliği esastır. Ulaşılmak istenen yerleşim birimlerinin çok geniş bir<br />
alana yayılmış olması, ulaşım sirkülasyonunun her yönde gelişimine ihtiyaç<br />
duyulmasının nedenidir. Geliştirilen bu sistem, her yönde serbest dolaşım imkanı<br />
65
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
sağlamasıyla geniş alanlara yayılmış yerleşim merkezlerinde kullanılmaktadır. (Şekil<br />
4.33.) (Todd, 1985)<br />
Şekil 4.33. Gridal Ulaşım Sistemi (Todd, 1985)<br />
Gridal sistemi, şematize ettiğimizde, dik açılı, üçgen ve esnetilmiş gridlerden<br />
oluşturabileceğini görülmektedir (Şekil 4.34.).<br />
Dik açılı gridler, sıkça kullanılan modeldir. Kesişim iki noktadan, dört yöne<br />
ulaşımı sağlar (Şekil 4.34a.). Bu sistemle birlikte net alanların oluşumu kenti stabil<br />
yaparken, görsel anlamda monotonluk yaratır. Her yerleşim alanı için geçerli olmasa<br />
da bu sistemle topografya göz ardı edilmiş olur. Dezavantaj olarak görülen diğer<br />
özellikleri de, kesişim noktalarının trafiğin yoğun olduğu noktalarda sıkışıklık<br />
yaratması, her bölgede aynı sirkülasyon sisteminin uygulanması ile yoğun olan<br />
bölgeyle olmayan bölgenin ayrımının yapılamaması gibi olumsuzluklar sayılabilir.<br />
Yoğunluk, gridin farklı kollarına yönlendirilebilir, stabil olan yapıdaki görsel<br />
monotonlukta estetik yapı ve peyzaj çözümleri ile giderilebilir. (Lynch, 1990)<br />
Üçgen gridler, çok geniş kullanım alanına sahip değillerdir. Üç doğrunun<br />
kesişimi ile oluşturulan bu model de altı yöne ulaşım söz konusudur (Şekil 4.34b.).<br />
Ancak bunu yaparken oluşturduğu tanımsız, gelişime açık olmayan alanlar ile kavşak<br />
noktalarında çıkardığı sorunlar sistemin nadir kullanımına sebeptir. (Lynch, 1990)<br />
Esnetilmiş gridler, topografik yapı dikkate alındığı zaman meydana gelen<br />
modeldir (Şekil 4.34c.). Monoton görünümden uzaktır. Dik açılı gridlere genel<br />
anlamda benzer özelliklere sahiptir. Kesişme noktalarında yoğun bölgelerde yaşanan<br />
sirkülasyon akış problemleri bu modelde de mevcuttur. (Lynch, 1990)<br />
66
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
a. Dik açılı grid b. Üçgen grid c.Esnetilmiş grid<br />
Şekil 4.34. Gridal Ulaşım Sistemi (Lynch, 1990)<br />
Gridal ulaşım sisteminde trafik düzenlemeleri, sistem dışında oluşan, ancak,<br />
sistemle birlikte çözümlenebilecek trafik yoğunluğunu azaltmaya yöneliktir (Şekil<br />
4.35.). Bu düzenlemelerden ilki doğrusal ilerleme ile sağlanır (Şekil 4.35a.). Yön<br />
kısıtlaması getirilen, kesişme noktalarının hafiflemesini sağlayan bu yöntem olumlu<br />
sonuçlar doğurur; ancak kullanıcı varmak istediği noktaya dolaylı yollarla<br />
ulaşacaktır. Başka bir uygulama, küçük ölçekli yerleşimlerde trafiğin yoğunluğunu<br />
azaltmada kullanılan düzenlemedir. Trafik bir adada saat yönünde akarken, diğer<br />
adada tam tersi yöne trafik akışı verilerek kavşaklardaki kesişimler önlenmiştir (Şekil<br />
4.35b.). Diğer bir uygulama ise, gridin parçalara ayrılması ile sağlanır (Şekil 4.35c.).<br />
Akan trafiği, sistemin bütününü bozmadan belirli noktalarda toplayıp, belirli<br />
noktalarda dağıtma yoluna gidilmiştir. (Lynch, 1990)<br />
a. Tek yönlü b. Saat yönünde c.Bölünmüş grid<br />
Şekil 4.35. Gridal Ulaşım Sisteminde Trafik Düzenlemesi (Lynch, 1990)<br />
67
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Işınsal sistem, bir orijinden dışa doğru genişleyerek büyüyen yollardan ve ya<br />
merkezden dışa doğru açılmış kollardan oluşmuştur (Şekil 4.36a. ve b.). Merkeze<br />
doğru trafik akışının yoğun olduğu sistemin bu noktada çözümü zordur. Sistemi<br />
rahatlatmak için halkaların sayısını arttırmak mümkün olsa da merkezdeki<br />
yoğunluğun değişimi mümkün değildir.<br />
Büyük ölçekli bir kent merkezi ele alındığında, halkaların sayıca<br />
arttırılmasının oluşturduğu yeni düzenleme, üçgen grid düzenlemesine benzerlik<br />
gösterir; tanımsız mekanlar oluşturur (Şekil 4.36c.) (Lynch, 1990; Todd, 1985).<br />
Işınsal sistem modifikasyonu ile elde edilen yeni model, sistemi oluşturan<br />
kolların, kendi içlerinde de kollara ayrılması ile sağlanır (Şekil 4.37a.).Kesişim<br />
noktalarını geniş alana yayarak rahatlama sağlamayı amaçlayan bu düzende, direk<br />
geçiş imkanı, ana ve tali yolların ayrılması ile mümkündür. Kolların dallanması ile<br />
meydana gelen çıkmaz sokaklar ulaşım yoğunluğunu rahatlatmada avantaj sağlasa da<br />
tehlike anında sistemin zorlanmasına sebep olmaktadır (Şekil 4.37b.). Bu yeni<br />
düzenlemeyi merkeze akışın mümkün olmadığı bölgelerde uygulamak ise, karışıklık<br />
meydana getirecektir (Şekil 4.37c.) (Lynch, 1990).<br />
a b c<br />
Şekil 4.36. Işınsal Ulaşım Sistemi (Lynch, 1990)<br />
a b c<br />
Şekil 4.37. Işınsal Ulaşım Sistemi Modifikasyonu Sonucu Oluşan Modeller (Lynch,<br />
1990)<br />
68
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Organik sistem, Todd’a göre ulaşım düzenlemelerinin yoğunluğa karşı en<br />
duyarlı olanıdır. Sistem topografyaya uygun olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle<br />
doğrusallığı olamayan, ani yön değişimleri ve çıkmaz sokaklarla kullanıcıyı zorlayan<br />
bir sistemdir (Şekil 4.38.). Topografyaya uygunluğu avantaj gibi görünse de, ani<br />
hareketler ve mesafe uzunlukları nedeniyle dezavantajdır.<br />
Şekil 4.38. Organik Ulaşım Sistemi (Todd, 1985)<br />
4.2.7.2. Kampuslarda Yaya Ulaşım Sistemleri<br />
Kampus planlamalarında özellikle taşıt-yaya ayırımı önemli bir yere sahiptir.<br />
Genelde şehircilik, özelde ise üniversite kampus tasarımı alanında, mimarlık<br />
hareketinin başlamasından bugüne bir takım ilkeler belirlenmiş; bazen bu ilkeler<br />
doğrultusunda, bazense bu ilkelere karşıt anlayışlarla tasarımlar yapılmıştır. Kentsel<br />
alanların yeni tasarımlarında amaç, taşıtlardan soyutlanmış yaya sirkülasyon<br />
alanlarının oluşturulması; mevcut gezinti alanları ile peyzaj elemanlarının günümüze<br />
uyarlanmasıdır. Bu tasarım ilkesinin ısrarının nedeni, temelde, teknolojideki<br />
gelişmelerin, kişiye getirdiği yoğun hayat ile birlikte kişiyi insan ilişkilerinden<br />
koparmasını yayalaştırma ile birlikte çözme çabasıdır. (Turcan, 1996)<br />
M Skrzypczak-Spak, insanların yürüme eylemiyle ilgili olarak verdiği<br />
bulguları sıraladığında;<br />
• Maksimum elverişli yürüme zamanının 30dakika,<br />
69
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
• Yürüme hızının ise, kişiye göre değiştiğini, bunları genele indirgediğinde;<br />
İşçiler için, 5km/saat,<br />
Yetişkinler için, 4km/saat<br />
Yaşlılar, anne ve çocuklar için ise 2.5km/saat olarak belirlemiştir.<br />
Kent yerleşimlerinin geçmiş yıllardaki performansı, boyutları incelendiğinde<br />
elde edilen sonuçlar, yaklaşık 800m. çapında ki bir alanı kapsayan yerleşimlerin yaya<br />
olarak ulaşımını sağlayan bir kişiye optimum hizmeti sunduğunu göstermiştir. Yaya<br />
ulaşımı ile en uzak mesafeye yorulmadan, rahat ve hızlı, yani kabul edilebilir bir<br />
zaman sürecinde, bu yaklaşık olarak 12dakikadır, yürünebilir. Üstelik yaya olarak<br />
gezinti yapıldığı sırada, etraftaki diğer yayalar, meydanlar, vb. gibi kenti oluşturan<br />
pek çok öğe ile olumlu ilişkiler kurulabilir. (Kortan, 1981)<br />
Kent içinde yaya hareketinin esas olduğu çağlarda geliştirilen kentlerde yaya<br />
ölçeğinin varlığı kabul edilebilir; kentin birbirinden en uzak iki ucu arasındaki<br />
mesafenin yaya olarak normal ve rahat bir biçimde 10-15 dakika içerisinde<br />
tamamlanması; ortalama yaya hızı 4km/saat olarak kabul edildiğinde, normal bir<br />
insan 12dakikada 800m’lik bir alanı, 15dakikada ise 1000m’lik bir alanı kolaylıkla<br />
yaya olarak aşabilmesi, yaya ölçeğinin kentteki önemini vurgulamaktadır.<br />
Yaya ölçeği, kampus üniversiteleri için de önemlidir. Kortan’a göre 2 ders<br />
arası, 10-15 dakikalık sürede, bir öğrencinin kampusun en uzak iki ucu arasındaki<br />
yapılara rahat, normal bir biçimde gidiş-gelişin tamamlanması gerekmektedir.<br />
Disiplinler arası ve disiplinler üstü çalışmalara yönelmelerin artışıyla birlikte 10-15<br />
dakikalık yani 800-1000m’lik mesafe günümüz kampuslarının tasarım çalışmalarında<br />
önemli kriterlerden biri haline gelmektedir.<br />
Yayaların kampus yerleşkesine dahil olan bütün kullanım alanlarına<br />
ulaşımının sağlanması gerekliliği bulunmaktadır. Bu nedenledir ki tasarım kriteri<br />
olarak ele alınan yaya ulaşım sistemi, birçok alternatif geliştirilerek<br />
zenginleştirilmiştir. Kampus içinde yaya ulaşım yollarının belirlenmesinde,<br />
kullanımlar arası ilişki şemalarının kurulması ve fonksiyonel yolların<br />
oluşturulmasına çalışılmalıdır (Şekil 4.39a.,b.).<br />
Ulaşım sisteminin fonksiyonel olması, yayaların istedikleri yere güvenli, hızlı<br />
ve sıkılmadan ulaşmalarını sağlamalıdır. Belli noktalar arasında mesafeyi kısaltma,<br />
70
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
paralel hatlar oluşturulmasına dayanmaktadır. Çok ya da az sayıda kullanımın<br />
belirlenmesi ile çeşitli genişlik ve ya yoğunluk kapasitelerinden bahsedilebilir.<br />
(Todd, 1985)<br />
a. Kullanımlar arası ilişkinin saptanması<br />
b. İlişki şemasına göre yolların oluşturulması<br />
Şekil 4.39. Kampuslarda Yaya Ulaşım Sisteminin Belirlenmesi (Todd, 1985)<br />
71
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Tasarım kriteri olarak ele alınan yaya sirkülasyon alanlarının<br />
düzenlemesinde, öncelik fonksiyonelliği yakalayabilmektir. Teknik ve estetiğin daha<br />
sonra yapılacak küçük değişikliklerle çözüme ulaşacağı düşünülmektedir. Yaya<br />
sirkülasyonunda fonksiyonelliği yakalamak ise, başlangıç ve varış noktaları<br />
belirlenen yollar arasındaki ulaşım hatlarında yapılacak hafif sapmalarla sağlanır<br />
(Şekil 4.40.). Dolaylı yollarla ulaşıma göre mesafe ve zaman kazanımı bu<br />
saplamalarla sağlanır. Üstelik varılacak noktaya dolanarak gitmek ekonomik<br />
değildir. (Todd, 1985)<br />
Şekil 4.40. Yaya Ulaşım Sisteminde Alternatifler (Todd, 1985)<br />
Açık ve ya kapalı mekanları birbirine bağlayan, kampus iskeletini oluşturan<br />
ve kampus modelinin şekillenmesini sağlayan kampus ulaşım sistemidir. Ulaşım<br />
sistemi elemanlarının yönlendirme görevi, alacağı şekil ne olursa olsun önceliklidir.<br />
Kampus tasarımının doğruluğu, kampus yollarının doğru düzenlenmesi ile kabul<br />
edilebilir. (Dober, 1992; Karakaş, 1999)<br />
Ulaşım elemanlarının düzenlenmesine getirilecek birkaç madde ile tasarımın<br />
başarılı olacağı düşünen Dober, yol tasarım ilkelerini sıralamış, ancak bunlar birer<br />
kanun olamamıştır.<br />
72
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
• Kampus yaya yolları, ders aralarında bir yerden diğerine varmak isteyen<br />
yaya yoğunluğunu taşıyabilecek büyüklükte ve kesintisiz olmalıdır.<br />
• Kampuslarda yollar, alan düzenlemesi yapan, dolambaçlı, görsel etki<br />
yaratan ve gezinti imkanı sağlayan olarak sınıflandırılmalıdır.<br />
• Kampus yolları düzenlemesinde, kullanıcıların özürlü olabilme ihtimali,<br />
gece güvenliği sağlaması, hava şartlarına uygunluğu, kullanılan<br />
malzemenin çevre ile uyumu ve bakım kolaylığı düşünülmelidir.<br />
• Yollar arası hiyerarşi taşıma kapasitelerine göre oluşturulmalıdır. Servis<br />
yolları ve gerektiğinde itfaiye araçlarının ulaşımı kolay ve hızlı bir<br />
biçimde sağlanabilmelidir.<br />
• Kampus alanı içerisinde yaya-taşıt ulaşım ağlarının kesişmemesine<br />
dikkat edilmelidir.<br />
• Ana yolla kesişen diğer yolların yarattığı tanımlı alanlar, kampus<br />
bütününü bozmayacak şekilde tasarlanmalıdır.<br />
• Ana yol dışında ulaşımı sağlayan tali yollar, kullanım sırasında görsel<br />
farklılık yaratmalı, gezinti faktörü göz önüne alınmalıdır. (Dober, 1992;<br />
Karakaş, 1999)<br />
4.3. Çalışma Kapsamındaki Üniversiteler<br />
Türkiye sanayileşme sürecine oldukça geç başlamış ve Batı toplumlarında<br />
sanayileşme sürecinin yarattığı gelişmelerden yoğun bir şekilde etkilenmiş bir<br />
ülkedir.<br />
Ülkemiz, sanayileşme yolunda hızla ilerlemesine rağmen hala sanayileşmiş<br />
bir ülke sayılmamaktadır. Sanayileşmiş ülkelerde ekonomi ve sosyal durum iyileşme<br />
gösterirken sanayi sonrası bilgi toplumu olma çabası da paralel ilerleme<br />
göstermelidir.<br />
Eğitim ve öğretim aşamalarını karşılayabilmek için tüm dünya ülkeleri<br />
çağdaş sistem arayışı içine girmişlerdir. Buna sebep, eğitim, öğretim ve araştırmanın<br />
kalkınma yolunu açacağıdır. Bu üç ana fonksiyonu ise bir arada bünyesinde<br />
gerçekleştiren üniversitelerdir.<br />
73
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Ülkemizde üniversitelerimizin kuruluşlarını kronolojik sıralama ile<br />
incelediğimizde; çalışma alanımızı oluşturan bu üniversitelerimizin ilkleri 1973<br />
tarihini işaret ederken, bu tarihi sırayla 78, 87 ve üniversitelerimizin ülke sınırlarımız<br />
içerisinde 1973’ten sonraki 2. atağı olan ve asıl amaç olarak eğitimin değil, bölge<br />
kalkınmasının planlandığı 1992 üniversiteleri kurulmuştur.<br />
Turcan’ın, ‘1973 -1981 yılları arasında vasıfsız, plansız, programsız ve<br />
hazırlıksız bir şekilde, 3 büyük şehir dışında 10 yeni kurum açılmıştır’ diye<br />
tanımladığı kampus üniversitelerini; Birkan, ‘Türkiye’de bir devrin çok yoğun<br />
fabrika taleplerini 1960 sonrasında, üniversitenin aldığını, bunun nedenlerinin<br />
incelenmeye değer olduğunu, genellikle mahalli politikacılarca ortaya atılan ‘Taşra<br />
Kentlerinde Üniversite kurulması’ fikrini destekleyen ve şehrin ticari hayatına<br />
yapılacak katkı ümidinden doğan bir talep olduğu söylenebilir’ tanımını yapmıştır.<br />
Büyükkentdışı üniversitelerinin az gelişmiş bölgelerin merkezlerini oluşturan<br />
kentlerde kurulmasının nedeni, üniversitenin gelişimine paralel kent gelişimi<br />
beklentisi olmuştur. ( Kuban, 1970) Bu nedenledir ki kampuslara gelişigüzel, plansız<br />
yerleşim uygulanmıştır ve kampuslar spontane gelişim göstermişlerdir.<br />
Üniversite, yapılarının karmaşıklığı, yüksek maliyet gerektirmeleri ve ülke<br />
kalkınmasında önemli bir yeri olması nedeniyle ülke planlaması üzerinde durulması<br />
gereken bir öneme sahiptir. Üniversitenin kurulma amacının belirlenmesinde, ülke,<br />
bölge ve kent içindeki konumunun belirlenmesi, arazi seçimi, üniversitenin genel<br />
karakterinin belirlenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte kampusların<br />
büyüklüğünün belirlenmesi, organizasyonel yapısının ana kararlarının alınması ve<br />
gelişme, büyüme, esneklik kriterlerinin, niteliklerinin belirlenmesi ile birlikte tasarım<br />
temel kararlarının alınması gibi aşamalardan geçmesi gerekli olan önemli bir süreçtir.<br />
Ülkemizde mevcut üniversite yapılarının pek çoğu eğitimlerini farklı<br />
bölgelere yayılmış münferit binalardan oluşan akademik birimlerinde; ya da belli bir<br />
bölgede toplanmış, birkaç binanın bir araya gelmesiyle oluşmuş kampuslarda<br />
sürdürmektedirler. Mevcut kampusların birçoğunda belirli bir master planlama<br />
bulunmadığından yeni fakülte ve yüksek okul açılması veya fakültelerin<br />
fonksiyonlarının arttırılması ve buna paralel olarak öğrenci ve öğretim üyelerinin<br />
nüfus artışı, büyümeyi spontane eklenen yeni yapılarla, idare tarafından belirlenen<br />
74
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
alanlara konumlandırılarak sağlamaktadır. Bu dağınık üniversite anlayışı,<br />
mensuplarının sahip olmak istediği sosyal kimliği tam anlamıyla<br />
kazandıramamaktadır. Kampuslar düzensiz, kimliksiz, estetikten uzak görüntülere<br />
sahiptir. Oysa üniversite, çevresiyle ve binalarıyla kent imajını tamamlayabilmeli,<br />
bünyesindeki işlevleriyle kente sahip olduğu kültürü aktarabilmeli, aydın-halk<br />
bütünlüğünü sağlayabilmelidir. Bir üniversite, bünyesinde 4 ana fonksiyon grubunu<br />
barındırmalıdır. Bunlar barınma, eğitim-öğretim, sosyal aktiviteler ve ulaşımdır.<br />
Üniversiteler büyüme ve gelişme karşısında yeterli olabilmek, kendinden beklenen<br />
fonksiyonları karşılayabilmek için kentlerin dışında konumlandırılmışlardır.<br />
Mevcut kampus planları, oluşum yıllarında kent tasarımına uygun görülen<br />
alanlarda kurulmuş; gelecek yıllardaki gelişim göz ardı edilmiştir. Eğitim alanlarının<br />
genişlemesi, akademik birimlerin ve bununla paralel genişleyen kullanıcı sayısının<br />
ve kullanıcı gereksinimlerinin artışı ihtiyaca göre spontane gelişime sebeptir; kampus<br />
içi hiyerarşi sağlanamamıştır.<br />
Üniversite planlaması ölçek olarak düşünüldüğünde; makro ve mikro ölçekte<br />
planlama yapılması gerekmektedir. Makro ölçekten kasıt; üniversitenin ülke bazında<br />
incelenmesi ve ülke genelinde planlama kararlarının alınması gerekliliğidir. Mikro<br />
ölçek düşünüldüğünde ise; üniversitenin yerleşim alanı biraz daha daraltılmış bir<br />
ölçekte incelemek gerekmekte, buna göre planlama kararları alınmalıdır. Ancak<br />
ülkemizde en büyük eksik, bu çalışmaların üniversitelerin kurulmaları aşamasında<br />
yapılmamış olmasıdır. Bugün kampus üniversitelerindeki bu sorunların nedeni,<br />
kuruluşunda oluşturulmamış olan ana yerleşim planlama kararlarıdır.<br />
Üniversitenin yer seçiminde talep ve arz bakımından belli kriterler konabilir.<br />
Belirleyebileceğimiz ilk kriter talep ve arzın nicelik yönünden değerlendirilmesinde<br />
kullanılabilecek olan, üniversite kurulması düşünülen il ve yakın çevresinin nüfus<br />
büyüklüğüdür. Yer seçiminde ikinci kriter, ilin, yakın çevresinin gelişmişlik düzeyi,<br />
halkının eğitim-öğretime yakınlığı, gelişmemiş bölgelerde üniversitelerin kalkınma<br />
sağlayacak oluşudur. Diğer kriterler ise, üniversiteye ayrılan arazinin topografik<br />
yapısının gelişmeyi, büyümeyi ne derece sınırlandırdığı, iklimsel verilere göre -ki<br />
bunlar hakim rüzgarın yönü, yıllık yağış miktarı, ulaştığı en yüksek sıcaklık, güneş<br />
75
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
ışınlarının geliş açısı gibi- kampus mimarisinin formunun, konumunun, yönünün<br />
belirlenmesidir.<br />
4.3.1. Adana İli Hakkında Genel Bilgiler<br />
Türkiye’nin güneyinde ve Akdeniz Bölgesi’nin Çukurova bölümünde<br />
kurulmuş olan Adana, Doğuda Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Batıda<br />
Mersin, Kuzeybatıda Niğde, Güneydoğuda Hatay ve Güneyde Akdeniz ile sınırlıdır.<br />
Tümüne Adana Ovası adı verilen ovanın güneyinde kalan bölümüne Çukurova,<br />
kuzeyinde kalan bölümüne ise Yukarıova veya Anavarza denir. Seyhan Nehrinin her<br />
iki yakasında kurulmuş olan kentimizin, 35 0 -38 0 kuzey enlemleri ve 34 0 -36 0 doğu<br />
boylamları arasındadır.<br />
Adana ilinin topografyasına bakıldığında, İlin kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğu<br />
bölümleri, Orta Toros adı verilen dağ sistemi ile çevrelenmiştir. İlin doğu sınırı,<br />
Toros sistemine giren Amanoslar’a dayanmakta ve Orta Toroslar üzerinde üç ayrı<br />
dağ sırası görülmektedir.<br />
Adana Ovası olarak adlandırılan havzanın güneyde kalan bölümüne<br />
Çukurova, kuzeyde kalan bölümüne ise yukarı ova Anavarza denir. İki ovayı Misis<br />
Dağları ayırır. Çukurova Türkiye'nin en geniş delta ovasıdır; Seyhan ve Ceyhan<br />
nehirleri ile Berdan (Tarsus) Çayı'nın getirdiği alüvyonlardan oluşmuş ve karmaşık<br />
yapılıdır. Sınırları coğrafyacılar arasında tartışma konusudur. Bazılarına göre<br />
Yukarıova ile birlikte, güneydeki ovanın ikisine birden Çukurova denir. Yöre halkı<br />
Çukurova adını bu geniş anlamıyla kullanmaktadır.<br />
Adana, Akdeniz iklim özelliklerini taşıyan, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık<br />
ve yağışlı geçen bir ilimizdir. Bölgede meydana gelen yağışlar, genellikle yamaç<br />
yağışları ve gezici hava kütlelerinin karşılaşması ile oluşan, ortalama yağış miktarı<br />
625 mm olan yağışlardır. Yılın ortalama 74 günü yağışlı geçer. Yazın havanın nemle<br />
yüklü olmasına karşılık, bazı yıllarda hiç yağış düşmediği görülür. Yazın bir alçak<br />
basınç merkezi olan Çukurova'ya denizden ve Toroslar'dan hava akımı olur; dinamik<br />
nedenli bir yüksek basınç merkezi oluşur. Bir taraftan denizden gelen nemli hava,<br />
diğer taraftan barajlar ve ovanın sulanması nedeniyle ilde nem yüksektir. Yaz<br />
aylarında nem yüklü sıcak bir hava görülür.<br />
76
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.3.1.1.Çukurova Üniversitesi<br />
Çukurova üniversitesi, Seyhan Baraj Gölü'nün doğu yakasında yer alan<br />
Balcalı Kampusu, yirmi bin dekar arazi üzerine kurulu ve Adana şehir merkezine<br />
7km. uzaklıkta bulunmaktadır (Şekil 4.41., 4.42). Çukurova Üniversitesi 1969<br />
yılında Ankara Üniversitesi'ne bağlı olarak kurulan Adana Ziraat Fakültesi ile 1972<br />
yılında Atatürk Üniversitesi'ne bağlı olarak kurulan Çukurova Tıp Fakültesi'nin yeni<br />
bir üniversitenin çatısı altında bir araya getirilmesi ile 1973 yılında kurulmuştur.<br />
Üniversitenin akademik profili incelendiğinde 10fakülte, 3enstitü, 3 yüksek okul, 7<br />
meslek yüksek okulu bulunmaktadır. Bünyesi altında yirmi bini aşan öğrenci nüfusu<br />
ve 2000’i aşan akademik personel nüfusunu barındırmaktadır. Çukurova<br />
Üniversitesi’nde akademik personele ait kampus alanı sınırlarına dahil 4 lojman<br />
grubu bulunmaktadır. Ayrıca dışardan görevlendirmeyle gelen araştırma görevlileri<br />
içinde kampus dahilinde üniversitenin lojmanları bulunmaktadır. Ancak üniversiteye<br />
ait öğrenci barınma mekanları, öğrenci yurtları bulunmamaktadır. Üniversite<br />
öğrencileri Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait Adana'da 494 öğrenci kapasiteli Sabancı<br />
Kız Yurdu, 3008 öğrenci kapasiteli Fevzi Çakmak Yurdu, 418 kapasiteli Sümer<br />
Yurdu’nda barınma imkanına sahiptirler.<br />
Şekil 4.41. Çukurova Üniversitesi Kampusu<br />
77
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.42. Çukurova Üniversitesi Kampusu Kentteki Yeri<br />
78
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.3.1.2. Çukurova Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />
Adana merkeze 7km. uzaklıkta kurulan üniversite kampusu Seyhan baraj gölü<br />
üzerine çıkıntı yapan ve zengin bitki örtüsüne sahip bir burun üzerinde kurulmuştur.<br />
Üniversitenin planlamasında hakim üç bölge mevcuttur. Ancak gelişi güzel<br />
konumlandırılmış, rastlantısal gelişmiş fakülte binalarının oluşturduğu akademik<br />
bölgenin arasına sıkışmış ortak kullanım alanlarının bir bölümünü oluşturan<br />
rektörlük, merkezi kütüphane ve merkezi kafeteryadan başka, akademik bölgeyle<br />
yaya ölçeğinden taşan bir mesafede konumlandırılmış öğrenci yurtları ve kendi<br />
içinde barınma bölgesi oluşturan ancak akademik bölgeye yaya ölçeği mesafesinde<br />
bulunmayan lojmanlar birer kampus planlama hatasıdır.<br />
Akademik bölge, esas olarak bir modül yapının belli bir düzen içerisinde,<br />
aynı fonksiyonları karşılayan yapılar olduğu düşünülerek tekrarlanmasından oluşan<br />
tek tip dokuya sahiptir (Şekil 4.43.).<br />
Şekil 4.43. Çukurova Üniversitesi Akademik Bölge<br />
79
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Ortak kullanım alanlarının birbirlerine ve fakülte binalarına olan yürüme<br />
mesafesi maksimum 15dakikadır. Bu bölgedeki yapıların her biri kendi işlevlerine<br />
göre tasarlanmış kimlikli yapılardır. Ancak rektörlük ve kütüphane gibi simgesel<br />
olması beklenen yapılar istenilen etkiyi bırakmamaktadır (Şekil 4.44.).<br />
Şekil 4.44. Çukurova Üniversitesi Rektörlük ve Kütüphane Binası<br />
Barınma bölgesi, üniversitenin yaya ölçeğinin dışına taşan kampus alanında<br />
konumlandırılmıştır. Öğrencilerin, spor, çarşı, restoran ve günlük aktivitelerini<br />
yapabilecek alanları barınma bölgesi çevresinde bulunmamaktadır. Öğretim üyeleri<br />
lojman alanı da kampus sınırları içerisindedir; ancak akademik bölgeye yürüme<br />
mesafesinde değildir. Kendi içerisinde marketi, restoranları ve kreşi olan lojmanların<br />
tek dezavantajı akademik bölgeye olan yaya mesafesidir (Şekil 4.45).<br />
80
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Öğretim üyesi lojmanları<br />
Öğrenci yurtları<br />
Şekil 4.45. Çukurova Üniversitesi Barınma Bölgesi<br />
81
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Ulaşım sistemi, Radburn sistemine uyum sağlayan ve motorlu araçlarla<br />
yayaları aynı düzlem üzerinde birbirinden ayıran sistem uygulanmıştır. Kampusun<br />
merkezinde başarılı olan bu çözüm, merkezin etrafında başarılı olamamıştır<br />
(Şekil4.46.). Yaya yolları, motorlu taşıtların paralelinde ilerlemektedir. Kampusun<br />
büyümesini engelleyici bir faktör olan kampusu çevreleyen ring şeklindeki ana arter,<br />
arazi şartlarına göre düzenlenmiş yollar sistemidir. Çıkmaz sokaklar, ani yön<br />
değiştiren yollardan oluşur.<br />
Şekil 4.46. Çukurova Üniversitesi Yaya Yolları<br />
Yaya ölçeği dikkate alındığında Şekil 4.47’dede görüleceği gibi barınma<br />
bölgesinden akademik bölgeye ve ortak kullanım alanlarına olan mesafe yürüyerek<br />
ulaşıma elverişli bir mesafe değildir. Üniversitede yurtlar kampus alanına yürüme<br />
mesafesinden daha uzaktır. Yurtta barınma ihtiyacını karşılayan öğrencilerin<br />
kampusa ulaşımları toplu taşımalarla sağlanmaktadır. Ortak kullanım alanlarının<br />
kampus dışında, yurt bölgesi içerisinde de ayrıca çözümlenmiş olmasına sebeptir.<br />
82
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.47. Çukurova Üniversitesi Yaya Ölçeği<br />
83
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.3.2. Mersin İli Hakkında Genel Bilgiler<br />
Akdeniz Bölgesi’nde, kuzeyi ve güneyi Toros Dağları, güneyi Akdeniz ile<br />
çevrili olan Mersin, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biridir. Bölgeye<br />
dağlar arasında kaldığı ve girişinin zor olmasından ötürü Konya Selçukluları<br />
döneminde İÇ-EL denilmiş, 2002 yılında Mersin adını almıştır.<br />
Mersin ili, doğusunda Adana, kuzeydoğuda Niğde, kuzeyinde Konya, batıda<br />
Antalya ve güneyde Akdeniz ile çevrilidir. Mersin, Çukurova’nın batısında; 32 56’<br />
ve 35 11’ doğu boylamları ile, 37 26’ ve 36 01’ kuzey enlemleri arasında<br />
bulunmaktadır.<br />
İlin topografyasına bakıldığında, batı ve orta Toroslar’ın üzerine kurulmuş<br />
olan Mersin, il sınırları içine giren Toros Dağları, Konya düzlüğünün bir bölümü ile<br />
Akdeniz arasında, yüksek çatılı bir kuşak halinde, Doğu-Batı yönünde uzanır.<br />
Mersin’in batıdan doğusuna doğru ilerledikçe, denizden uzaklaşan dağ sıraları ile<br />
deniz arasında oluşan düzlüklere merkez ilçe Mersin’in yerleştiği görülmektedir.<br />
Mersin ili, Akdeniz ikliminin tipik özelliklerini gösterir. İlin kıyı kesimlerinde<br />
yazları oldukça sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. İç kesimlerle yükseklerde<br />
kara ikliminin özellikleri görülür. Mersin ilinin yıllık sıcaklık ortalaması 18.7C’dir.<br />
Mersin’e en çok yağış aralık ayında düşerken, en az yağış ağustos ayında<br />
düşmektedir. Mersin’de yılın büyük bölümünde hava açık ve az bulutlu geçmektedir.<br />
Mersin’de hakim rüzgar yönü mevsimlere göre değişim göstermekte, kış aylarında<br />
kuzey- kuzeybatı rüzgarları hakimken, yaz aylarında güneybatı rüzgarı hakim<br />
rüzgardır. Yaz sıcağında gündüzleri, denizden karaya doğu, geceleri ise Toroslar’dan<br />
denize doğru esen rüzgar Akdeniz iklimi görülen ilde serinletici etkiye sahiptir.<br />
4.3.2.1. Mersin Üniversitesi<br />
Mersin Üniversitesi, 1992 yılında kurulmuş, 1993- 1994 öğretim yılında<br />
eğitim öğretim hayatına Çiftlik köyü merkezinde yer alan kampusunda başlamıştır.<br />
Kent merkezine 14kilometre uzaklıktaki Çiftlikköy Merkez Kampusu, toplam üç yüz<br />
yirmi beş bin metrekare alan üzerine kurulmuştur (Şekil 4.48.). Bu kampusta; Fen-<br />
Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Güzel Sanatlar, İletişim ve Mühendislik<br />
84
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Fakülteleri’nin yanı sıra Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Mersin Meslek<br />
Yüksekokulu, Yabancı Diller Yüksekokulu ve Devlet Konservatuvarı yer almaktadır.<br />
Rektörlük idari ve akademik merkez birimlerinin de bulunduğu Çiftlikköy Merkez<br />
Kampusu'nda öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif amaçlı kullanabileceği pek çok<br />
tesis ve alan da yer almaktadır. Mersin'de Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait yurtlar<br />
bulunmaktadır. 1208 kapasiteli Mersin öğrenci yurdu, 66 kapasiteli Özel Gazi kız<br />
yurdu, 92 kapasiteli Özel Akdeniz erkek yurdu Mersin Üniversitesi’nin barınma<br />
ihtiyacını giderdiği tesislerdir.<br />
Şekil 4.48. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu<br />
Kent merkezinin Batı yönünde bulunan Yenişehir Kampusu, toplam 15 bin<br />
metrekare alana sahiptir. 1999 tarihinden itibaren hizmet veren bu kampusumuzda;<br />
Tıp Fakültesi, Mimarlık Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Su Ürünleri Fakültesi, Eczacılık<br />
Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Sağlık Bilimleri<br />
85
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Enstitüleri yer almaktadır. Mersin-Antalya yolu sahil bandında yer alan Tece<br />
Kampusu, toplam 20 bin metrekare alana sahiptir. Mersin Üniversitesi Eğitim<br />
Tesisleri, Mersin Üniversitesi Öğrenci Yurdu, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik<br />
Yüksekokulu ile Uygulama Oteli faaliyetlerini bu kampus da sürdürmektedir.<br />
4.3.2.2. Çiftlikköy Kampusu Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />
Araştırma kapsamındaki Mersin Üniversitesi Çiftlikköy kampusu kent<br />
merkezine 14 kilometre uzaklıktadır. Toplam üç yüz yirmi beş bin metrekare alan<br />
üzerine kurulmuştur. Çiftlikköy kampusunda; Fen-Edebiyat, İktisadi ve İdari<br />
Bilimler, Güzel Sanatlar, İletişim ve Mühendislik Fakültelerinin yanı sıra Beden<br />
Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Mersin Meslek Yüksekokulu, Yabancı Diller<br />
Yüksekokulu ve Devlet Konservatuarı yer almaktadır.<br />
Rektörlük idari ve akademik merkez birimlerinin de bulunduğu Çiftlikköy<br />
Merkez Kampusu'nda öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif amaçlı kullanabileceği<br />
pek çok tesis ve alan da yer almaktadır. Çiftlikköy Merkez Kampusu'nda bulunan,<br />
3000 oturma kapasiteli amfi tiyatro, 200 kişilik oturma kapasitesine sahip olan<br />
Merkez Konferans Salonu, çeviri salonu, barkovizyon ve merkezi klimatizasyon<br />
sistemi ile gelişmiş teknolojik imkanlara sahiptir. Mersin Üniversitesi Merkez<br />
Kütüphanesi, Çiftlikköy Kampusu'nda 1000 metrekarelik bir alanda hizmet<br />
vermektedir.<br />
Çiftlikköy kampus planlaması, bölgeleme ilkelerine uygun olarak<br />
tasarlanmıştır. Kampus yerleşimi kuzeybatı-güneydoğu doğrultusundadır.<br />
Etaplamaya çok uygun olan bu yerleşim modeli, kendi kendine yetebilen, açık uçlu<br />
sistemdir. Bu özelliği büyümeye her zaman imkan verir.<br />
Akademik bölge, çizgisel biçimde tasarlanmış olup, güneybatı- kuzeydoğu<br />
istikametinde iki ana kısma ‘merkez-ortak kullanımlar’ bölgesi ile ayrılmaktadır.<br />
Akademik bölgenin kuzeybatı- güneydoğu ekseni üzerinde yaya yolları mevcuttur.<br />
Akademik bölgeyi oluşturan yapıların oluşturduğu dokuya baktığımızda, her<br />
fakültenin kendine özgü bir çizgide planlandığı görülmektedir. Tek tip plan<br />
şemasının uygulanmadığı nadir kampuslardan biridir Çiftlikköy kampusu.<br />
86
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Ortak kullanımlar bölgesi, akademik bölgenin ortasında yer alan ortak<br />
kullanım bölgesi, kampus içinde farklı nicelik ve nitelikleriyle dikkat çeken, ön plan<br />
yapıları olarak simgesel etki veren binaların oluşturduğu bölgedir. 3000 oturma<br />
kapasiteli amfi tiyatro, 200 kişilik oturma kapasitesine sahip olan Merkez Konferans<br />
Salonu, Merkez Kütüphanesi, Rektörlük, Çarşı- Sinema, Merkezi kafeterya<br />
binalarıdır (Şekil 4.49.).<br />
Barınma bölgesi, çizgisel biçimde tasarlanmış olup, güneybatı- kuzeydoğu<br />
istikametinde planlanmıştır. Akademik bölge ve ortak kullanım bölgesiyle arasında<br />
köprü vazifesi gören yeşil vadi projesi bulunmaktadır. Öğretim üyeleri lojmanları,<br />
kreş ve ilkokul binası, sosyal tesisler, açık spor sahaları, öğrenci yurtları, misafirhane<br />
bu bölgede belirli bir hiyerarşik düzenle konumlandırılmıştır. Farklı gereksinimlere<br />
cevap veren yapı biçimleri uygulanmıştır.<br />
Şekil 4.49. Mersin Üniversitesi İdari Merkez<br />
Ulaşım sistemi, lineer yerleşim modeli uygulanmış kampus planlamasında,<br />
bölgeler arası ilişkilerde yaya ve motorlu araçları birbirinden ayıran bir sistem<br />
uygulanmıştır. Radburn sistemine uygunluk gösterir.<br />
87
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Yaya ölçeğiyle bakıldığında; lineer yerleşim modeline uygunluk göstermesine<br />
rağmen kampus yaya yürüme mesafesini muhafaza eder durumdadır. Akademik<br />
bölge ve ortak kullanım alanlarının yaya yürüme mesafesindedir (Şekil 4.50.).<br />
Şekil 4.50. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu Yaya Ölçeği<br />
88
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.3.3. Hatay İli Hakkında Genel Bilgiler<br />
Yurdumuzun Güney’inde, zengin tarımsal kaynakları, gelişmiş ve yeniliklere<br />
açık insan potansiyeli ve coğrafi konumu itibariyle Hatay ili, sosyal ekonomik açıdan<br />
hızlı bir gelişme gösteren kenttir. Hatay üç kıtanın kavşak ve geçiş noktasıdır.<br />
Akdeniz Bölgesinde yer alan Hatay İlinin yüzölçümü 5403 km 2 dir ve il arazisi<br />
35 0 52’ ile 37 0 04’ kuzey enlemleri, 35 0 40’ ile 36 0 35’ doğu boylamları arasında<br />
yer alır.<br />
Hatay ili doğusunda ve güneyinde Suriye, kuzeydoğusunda Gaziantep, kuzey<br />
ve kuzey batısında Osmaniye ve Adana, batısında ise Akdeniz ile çevrilmiştir.<br />
Kıyı dağları, çöküntü alanları ve kıyı ovalardan oluşan il toprakları, kuzeyden<br />
Amanos Dağları’nın uzantıları ve Islahiye çöküntü oluğu, doğudan ve güneyden<br />
Suriye tektoniğinin fazla yüksek olmayan platoları, batıdan Akdeniz ile çevrilmiştir.<br />
Kentte Merkez, Dörtyol, İskenderun, Samandağ ilçelerinde tipik Akdeniz<br />
iklimi hakim olup, kışlar ılık ve bol yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer.<br />
Yayladağı'nda ve iç kesimlerde iklim kıyı bölgelerine oranla daha serttir. Ortalama<br />
yıllık sıcaklık 16-21 0 C. arasındadır. Ortalama yıllık yağış miktarı 570-1160 mm.<br />
arasında değişmektedir. Hakim rüzgar yönü güneybatı, rüzgar hızı 4,7 m/sn.’dir.<br />
4.3.3.1. Mustafa Kemal Üniversitesi<br />
Hatay sahip olduğu yüksek sosyal, ekonomik, kültürel ve eğitsel seviyeye<br />
rağmen ancak 1992 yılında üniversiteye kavuşmuş, Mustafa Kemal Üniversitesi<br />
resmen Ekim 1994 yılında 5 fakülte, 8yuksekokul ve 6000’e yakın öğrenci nüfusuyla<br />
eğitime başlamıştır.<br />
Üniversitede 1000’e yakın öğrencide Suriye ve diğer Arap ülkelerinden<br />
yüksek öğretimlerini sürdürmek için kente gelmektedir.<br />
Mustafa Kemal Üniversitesi kurulduğunda bir yüksek okul ve 2 meslek<br />
yüksekokulundan ibaret üç birimden oluşmuştur. Kurulduğu günden bu yana 28<br />
birimli iddialı bir eğitim ve bilim kurumu haline gelmiştir. Bu kurumlardan 9 fakülte,<br />
3 enstitü, 4 yüksekokul, 3 araştırma merkezi aktif durumdadır. 1 fakülte, 1 enstitü, 2<br />
89
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
yüksekokul henüz faaliyete geçmemiştir. Geçtiğimiz eğitim- öğretim yılı itibariyle<br />
665 akademik, 503 idari personel, ve 12268 civarında öğrenci bulunmaktadır.<br />
Halen kampus inşaatı devam eden üniversitede ikinci bir kampus olarak<br />
düşünülen İskenderun kampusu çalışmada dikkate alınamayacaktır.<br />
4.3.3.2. Tayfur Sökmen Kampusu Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />
Akademik bölgeyi oluşturan birimlerin konuşlandırıldığı, kuzey- güney<br />
istikametinde Antakya İskenderun yolu ile doğu yönünde gelişmenin sınırlandırıldığı<br />
arazide kampus girişi bu yönden sağlanmaktadır.<br />
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Sökmen kampusu yeni kurulan,<br />
üniversitenin bünyesindeki fakültelerin hepsini bu kampusta toplamayı planlayan,<br />
ancak henüz hepsini bir araya getirememiş, barınma ve ortak kullanım alanlarının<br />
plana yansıtılmadığı, gelecekteki uygulamaların, etapların tasarıya dahil edilmediği<br />
bir kampustur (Şekil 4.51.).<br />
Şekil 4.51. Mustafa Kemal Üniversitesi, Tayfur Sökmen Kampusu<br />
90
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Kampus sınırları dahilinde inşası tamamlanan ve kullanıma açılan yapılar, fen<br />
edebiyat fakültesi, iktisadi idari birimler fakültesi, mühendislik- mimarlık fakültesi,<br />
veterinerlik fakültesi, ziraat fakültesi ile çarşı ve açık yüzme havuzudur.<br />
Kampus planlamasının bugünkü haliyle bölgeleme ilkelerinden söz etmek<br />
pek mümkün değildir. Yerleşim modeli olarak arazi şeklinden ötürü gelişimin,<br />
büyümenin lineer biçimde olacağı söylenebilir. Birbirinin tekrarından oluşan fakülte<br />
binaları cephelerinde yapılmaya çalışılan farklılıklarla tekdüzelikten kurtarılmaya<br />
çalışılmıştır (Şekil 4.52.).<br />
Şekil 4.52. Tayfur Sökmen Kampusu Fakülte Binaları<br />
91
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Mustafa Kemal Üniversitesi, yaya ölçeği ile değerlendirildiğinde, olması<br />
gereken yürüme mesafesinin 2 ders arası ulaşılmak istenen en uzak mesafeye en<br />
fazla 15 dakikalık sürede varılması koşulunu henüz kampusun tamamı<br />
tamamlanmamasına rağmen sağlamamaktadır (Şekil 4.53., 4.54.).<br />
Şekil 4.53. Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Sökmen Kampusu Yaya Yolları<br />
92
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.54. Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfun Sökmen Kampusu Yaya Ölçeği<br />
4.3.4. Kahramanmaraş Hakkında Genel Bilgiler<br />
Kahramanmaraş ili; kuzey doğusunda Malatya, doğusunda Adıyaman,<br />
güneydoğusunda Gaziantep, güneybatı-batısında Adana, kuzeybatısında Kayseri,<br />
kuzeyinde ise Sivas ili ile sınırlandırılmıştır.<br />
Kahramanmaraş üç ayrı coğrafi bölgenin, -Akdeniz Bölgesi ,Doğu Anadolu<br />
Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi- birbirleriyle kesiştiği alanda yer alır. Coğrafi<br />
konumu ve diğer faktörlerinde etkisi ile üç farklı iklim tipi arasında “Bozulmuş<br />
Akdeniz İklimi’’ne daha yakın bir iklim özelliği gösteren Kahramanmaraş,<br />
merkezinde görülen iklimin aksine, kentin kuzeyine doğru, yükseltiye bağlı olarak<br />
93
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
tamamen karasal iklim özellikleri göstermektedir. Kahramanmaraş ili, yükseltileri<br />
3.000m.'ye varan ve genellikle Güneydoğu Toroslar’ın uzantıları olan dağlarla,<br />
bunlar arasında kalan çöküntü ovalarından oluşmaktadır. İl alanında geniş bir akarsu<br />
ağı mevcuttur ve il alanı, birçok yerde bu akarsuların oluşturduğu vadilerle yarılmış<br />
ve parçalanmıştır. İldeki yeryüzü şekillerinin en önemlisi, Kahramanmaraş Ovası’nın<br />
yer aldığı çöküntü alanıdır.<br />
4.3.4.1. Sütçü İmam Üniversitesi<br />
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, yeni kurulan üniversitelerimizden<br />
birisidir. Yeni kurulan üniversitelerin hemen hepsinde olduğu gibi Sütçü İmam<br />
üniversitesi'nde de alt yapı ve diğer eğitim-öğretim konularında eksiklikler<br />
bulunmaktadır.<br />
Sütçü İmam Üniversitesi, 11.07.1992 tarih ve 21282 sayılı Resmi Gazetede<br />
yayınlanan 03.07.1992 tarih ve 3837 Sayılı Yasa ile kurulmuş olup; bugün Fen-<br />
Edebiyat Fakültesi, İ.İ.B.F., İlahiyat Fakültesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi,<br />
Orman Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Ziraat Fakültesi olmak üzere toplam 7 Fakültesi,<br />
12 Yüksekokulu, 3 Enstitüsü, 6 Rektörlüğe bağlı Bölümü ve 6 Araştırma Merkezi,<br />
toplam 145 Bölüm ve Programı, 39 Laboratuarı, 24 Bilgisayar Laboratuarı, toplam<br />
1066 Bilgisayar ve 284 Yazıcısı, 11.000 Öğrencisi, 662 Akademik Personeli ve 501<br />
İdari Personeli ile önemli bir konuma sahiptir.<br />
Üniversitenin fiziki yapısı; şehir merkezindeki Rektörlük ve bağlı<br />
Fakültelerin bulunduğu 3 blok, bir kapalı spor salonu ve bir sağlık merkezinden;<br />
Meslek Yüksekokullarının bina ve atölyelerinin bulunduğu Karacasu Kampusu ve 06<br />
Ekim 1995 tarihinde temeli atılan bazı binalarımızın bulunduğu Avşar<br />
Kampus’undan oluşmaktadır. Karacasu Kampus alanı 1000 dekar olup, Avşar<br />
Kampus alanında hedef 13 bin dekardır (Şekil 4.55.). Bu arazinin bugüne kadar 2550<br />
dekarın kamulaştırılması tamamlanmıştır. 7 fakülte ve 12 yüksekokulda ikinci<br />
öğretimle birlikte 40 bölüm, Meslek Yüksekokullarımızda 74 program, Fen Bilimleri<br />
Enstitümüzde 16 bölüm, Sosyal Bilimler Enstitümüzde 9 bölüm ve Rektörlüğümüze<br />
94
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
bağlı 6 bölüm olmak üzere üniversitede toplam 145 adet bölüm ve program<br />
bulunmaktadır.<br />
Şekil 4.55. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu Kentteki Yeri<br />
95
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Öğrenciler Karacasu kampusunda 1500 kişilik öğrenci yurdunda kalma<br />
imkanına sahiptirler. Sağlık hizmeti ana kampus alanı içinde bulunan Mediko Sosyal<br />
Merkezi tarafından veriliyor.<br />
Afşin, Göksun ve İslahiye Meslek Yüksek okullarımızın bazı programlarında<br />
ikinci öğretim yapılmaktadır. Halen Elbistan Meslek Yüksekokulu Elbistan’da eğitim<br />
ve öğretimini sürdürmektedir. 1994- 1995 öğretim yılında öğretime başlamış olan<br />
Afşin Meslek Yüksekokulu, yükseköğretim için gerekli dershane, alet, makine, yurt,<br />
yemekhane gibi altyapı hizmetleri henüz tamamlanmadığından faaliyetlerine,<br />
Kahramanmaraş Adana Yolu üzerinde Aksu Mahallesinde, Özelleştirme İdaresi<br />
Başkanlığınca Üniversitemize tahsis edilen ve tarafımızdan bakım ve onarımı<br />
yaptırılan Zirai Donatım Kurumunun binalarında devam etmektedir. Göksun,<br />
İslahiye, Andırın ve Düziçi, Bahçe ve Pazarcık Meslek Yüksekokullarımız eğitim-<br />
öğretimlerini kendi ilçelerindeki binalarında sürdürmektedirler.<br />
4.3.4.2. Avşar Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, İ.İ.B.F.,<br />
İlahiyat Fakültesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Orman Fakültesi, Tıp Fakültesi<br />
ve Ziraat Fakültesi olmak üzere toplam 7 Fakültesi, 12 Yüksekokulu, 3 Enstitüsü, 6<br />
Rektörlüğe bağlı Bölümü ve 6 Araştırma Merkezi, Ekim 1995 tarihinde temeli atılan<br />
bazı binalarımızın bulunduğu Avşar Kampus’undan oluşmaktadır (Şekil 4.56., 4.57.).<br />
Karacasu Kampus alanı 1000 dekar olup, Avşar Kampus alanında hedef 13 bin<br />
dekardır. Çalışma alanı Avşar kampusundan oluşmaktadır. Şehirdeki fakültelerinde<br />
Avşar kampusuna taşınacağı bilinmektedir. Etap etap ilerleyen kampus yapılarında<br />
şuana kadar tamamlanmış ve faaliyete geçmiş yapılar, rektörlük, iktisadi idari<br />
birimler fakültesi, fen edebiyat fakültesi, medikososyal ve spor kompleksi ile kapalı<br />
havuz ve spor salonudur.<br />
Kampusun güneybatı- kuzeydoğu ekseni üzerine yerleştirilmiş olan bulvar,<br />
kampusun omurgası niteliğindedir ve buna dik yönde ikinci derecede ulaşım yolları<br />
bulunmaktadır.<br />
96
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.56. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu Yerleşim Planı<br />
97
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.57. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu<br />
Akademik bölge, kampus alanının doğusunda; ortak kullanım alanı olarak<br />
henüz inşa edilmiş olan spor salonları ise kampus alanının batısında yer almaktadır.<br />
Gelişimin ve büyümenin de bu yönde olacağı barınma alanı ile akademik alan<br />
arasına ortak kullanım alanlarının konumlandırılacağı tahmin edilmektedir. Ancak<br />
gelecek yıllardaki planlama kararları mevcut projede belirtilmemiştir.<br />
Üniversite yapılarının oluşturduğu dokuya bakıldığında simgesel kimlikli<br />
yapı çabasının olduğu görülmektedir. Akademik bölgeyi oluşturan yapılar arasında<br />
da benzer fonksiyonların karşılanmasına rağmen farklılık yaratılmaya çalışıldığı<br />
gözlenmektedir.<br />
Ulaşım düzeni, Kampus içerisindeki ulaşım ağı, geleneksel bir biçimde<br />
çözümlenmiştir. Yayalar ve motorlu araçlar birbirleri paralelinde hareket etmektedir.<br />
Motorlu araç yollarının iki yanında yaya yürüme bantları bulunmaktadır. Henüz<br />
fakültelerin tamamının taşınmadığı kampus alanı için yaya ölçeğinden bahsetmenin<br />
98
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
ve bu konuyu değerlendirmeye dahil etmenin doğru olmayacağı düşünülmektedir<br />
(Şekil4.58.).<br />
Şekil 4.58. Avşar Kampusu Taşıt- Yaya Ayrımı<br />
99
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.3.5. Gaziantep Hakkında Genel Bilgiler<br />
Gaziantep, güneyden ve Akdeniz'den gelip doğuya, kuzeye ve batıya giden<br />
yolların kavşağında bulunması nedeniyle tarihin birçok devirlerinde çeşitli<br />
medeniyetlerin doğup geliştiği bir merkez olmuştur. Bölgesinin en büyük,<br />
Türkiye'nin 6. büyük kentidir. Geçmişte pek çok uygarlığın beşiği; günümüzde ise<br />
ferdi girişimciliğin, sanayileşmenin ve kalkınmanın öncüsü olmayı başaran bir<br />
yerleşimdir.<br />
Gaziantep ilinin doğusunda Şanlıurfa, batısında Osmaniye`ve Hatay,<br />
kuzeyinde Kahramanmaraş, güneyinde Suriye, kuzeydoğusunda Adıyaman ve<br />
güneybatısında Kilis illeri bulunmaktadır. Akdeniz bölgesi ile güneydoğu Anadolu<br />
bölgesinin birleşme noktasında yer alan ilimiz 36 0 28’ ve 38 0 01’ doğu boylamları<br />
ile 36 0 38’ ve 37 0 32’ kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır.<br />
Gaziantep ilinin topografyasına bakıldığında, ilde genellikle dalgalı ve<br />
engebeli arazilerin yaygın olduğu görülmektedir. Çanaklaşmış havza ve alçak<br />
tepeden oluşmuştur.<br />
Gaziantep, Akdeniz ile kara iklimleri arasında geçit teşkil eden yari karasal<br />
iklim tipine sahiptir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. İlin batı<br />
kesiminde Akdeniz iklimi görülür. Şehrimizde yıllık ortalama sıcaklık 14,5 ºC ’dir.<br />
İlimizde yıllık yağış miktarı 5788mm’dir. Yağışlı gün sayısı ise 86'dır. Gaziantep<br />
ilinin hâkim rüzgâr yönü güneydoğu’dur.<br />
4.3.5.1. Gaziantep Üniversitesi<br />
Ana Kampus Gaziantep-Kilis karayolu üzerinde şehir merkezine 7km.<br />
uzaklıktadır. Üniversitemizin ana kampus, taşralar ve istimlakı gerçekleştirilen<br />
alanlarla birlikte şu andaki toplam alanı 2.426.500 m 2 olup, Yelligedik İl Ormanının<br />
840 dönümlük kısmı Üniversite arazisi içerisindedir.<br />
Gaziantep Üniversitesinin çekirdeğini, Ortadoğu Teknik Üniversitesi<br />
Mütevelli Heyetinin 05 Ocak 1973 tarihli ve 1973/47’nolu toplantısında alınan<br />
MH.1973/47-170’nolu kararla kurulmuş olan Ortadoğu Teknik Üniversitesi Makine<br />
100
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Mühendisliği Bölümü oluşturmaktadır. 10 Mayıs 1974 tarihli Mütevelli Heyet<br />
toplantısında alınan 1974/13- 117 sayılı kararla mevcut Makine Mühendisliği<br />
Bölümüne ilaveten Elektrik Mühendisliği Bölümünün açılmasına karar verilmiş ve<br />
Gaziantep’te ki kuruluş Mühendislik Fakültesine dönüştürülmüştür. 1974 yılında<br />
Temel Bilimler Bölümü ile Lisan Bölümü kurulmuş, Fakülteye 1977 yılında<br />
Uygulamalı Kimya Bölümü eklenmiştir. 1981 yılında İnşaat Mühendisliği kurulmuş,<br />
1982 yılında Uygulamalı Kimya Bölümü Gıda Mühendisliği Bölümüne, Temel<br />
Bilimler Bölümü Fizik Mühendisliği Bölümüne dönüştürülmüştür. Gaziantep<br />
Üniversitesi 27 Haziran 1987 tarihinde 3389 sayılı yasa ile kurulmuştur. Aynı yasa<br />
ile ODTÜ bünyesindeki Gaziantep Mühendislik Fakültesi ile Gaziantep ve<br />
Kahramanmaraş Meslek Yüksekokulları Gaziantep Üniversitesine bağlanmış ve<br />
mevcut akademik birimlere ilaveten Tıp, Fen-Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler,<br />
Kahramanmaraş Ziraat Fakültesi, Şanlıurfa İlahiyat Fakültesi, Adıyaman Eğitim<br />
Fakültesi ile Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, Kilis Meslek Yüksekokulu, Sağlık,<br />
Fen ve Sosyal Bilimler Enstitüleri ilave edilmiştir.<br />
4.3.5.2. Gaziantep Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />
Üniversitenin kafeterya, kütüphane, rektörlük, öğretim üyeleri lojmanları,<br />
Enis Kortan tarafından, makine müh. fak. Lisan okulu, A tipi yurtlar ve revir, Adnan<br />
Taşpınar tarafından, B tipi yurtlar ise Teoman Aktüre ve Türel Saranlı tarafından<br />
tasarlanmıştır (Şekil 4.59.). (Kortan, 1981)<br />
İlk planlama kararlarında kampus nüfusu 8000 öğrenci kapasiteli olarak<br />
düşünülmüştür. Bölgeleme ilkeleri dikkate alınarak tasarlanan Gaziantep<br />
Üniversitesi, 4 bölgeyi kapsamaktadır.<br />
Akademik bölge, Her fakülte başlıca 3 bölümü kapsamaktadır.<br />
1. İdari ve öğretim üyelerinin odaları<br />
2. Sınıflar ve amfiler<br />
3. Laboratuarlar<br />
101
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.59. Gaziantep Üniversitesi Kampus Yerleşim Planı<br />
102
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Akademik bölgenin dokusuna baktığımızda, tasarlamada alınan ana kararların<br />
benzerliğinden yola çıkılarak özdeş, anonim karaktere sahip tek tip yapı modelinin<br />
tekrarlanarak kampus akademik bölgesinin oluşturulduğu söylenebilir. Laboratuarlar,<br />
idari ve öğretim üyeleri odaları, sınıflar, amfiler gibi farklı fonksiyonları karşılayan<br />
yapılar, özelleşmiş fonksiyonlara cevap aradığından daha kimlikli yapılar olmuşlardır<br />
(Şekil 4.60.).<br />
Şekil 4.60. Gaziantep Üniversitesi Fakülte Binası- Laboratuarlar<br />
Akademik bölgeyi oluşturan bu fonksiyon birimlerinden kullanım yoğunluğu<br />
daha çok olan derslikler ve öğretim üyeleri idari birimlerin olduğu bloklar yaya aksı<br />
üzerinde kolay erişilebilecek noktalarda konumlandırılırken, laboratuar blokları daha<br />
geri planda düşünülmüştür. Böylelikle akademik bölge içinde yer alan fakültelerin<br />
organizasyonlarına göre genelden özele giden bir hiyerarşi sağlanmıştır. Fakültelerin<br />
yakın çevresinde sosyal ilişkiler sağlama açısından küçük açık spor sahaları<br />
bulunmaktadır.<br />
Ortak kullanım bölgesi, akademik bölgeyle çevrelenmiş, kampus alanının<br />
merkezi durumunda olan ve rektörlük binası, tören alanı, merkezi kütüphane,<br />
merkezi kafeterya ile çarşı bloklarından oluşan bölgedir. Üniversitenin gece ve<br />
gündüz sürekli yoğunluğunu taşıyan bölgedir. Kampusun en uzak noktasına 10<br />
dakikalık yaya mesafesinden yakındır<br />
Barınma bölgesi, kendi içinde iki gruba ayrılan barınma ihtiyacını karşılayan<br />
bloklar bir tarafta öğrencilere, diğer tarafta öğretim üyelerine hizmet vermektedirler.<br />
103
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Barınma bölgesine yaya ulaşımıyla maksimum 10dakikalık mesafede cami,<br />
kafeterya, küçük açık spor sahaları ile kreş mevcuttur (Şekil 4.61.).<br />
Ulaşım sistemi, Radburn ilkelerine sadık kalınarak tasarlanan üniversite<br />
planlamasında taşıt-yaya ayrımı aynı düzlemde, çıkmaz sokaklar (cul-de-sac)<br />
yardımıyla sağlanmaktadır. Yayalar ölçeğinde tasarlanmış olan kampus, 1000metre<br />
çapında dairesel bir alan içinde çözülmeye çalışılmıştır. Genel yerleşimine<br />
bakıldığında kampusun büyüyebilen, dinamik yapısı göze çarpar (Şekil 4.62., 4.63.).<br />
Şekil 4.61. Gaziantep Üniversitesi Öğrenci Yurtları<br />
Şekil 4.62. Gaziantep Üniversitesi Yaya- Taşıt Yolları<br />
104
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.63. Gaziantep Üniversitesi Yaya Ölçeği<br />
4.3.6. Kayseri İli Hakkında Genel Bilgiler<br />
Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Kayseri, klasik çağlarda<br />
Kapadokya adı verilen, Kızılırmak’ın güneyinde bulunan ipek yolu üzerindedir. Bu<br />
sebepten dolayı da her çağda tüm ulusların ilgisini çekmiş, pek çok uygarlığın beşiği<br />
olmuş bir yerleşimdir.<br />
Kayseri ili, kuzeyden Yozgat, kuzeydoğudan Sivas, güneyden adana,<br />
güneydoğudan Kahramanmaraş, batıdan Nevşehir ve güneybatıdan Niğde illeri ile<br />
sınırlandırılmıştır. Kayseri, İç Anadolu’nun güneydoğusunda orta Kızılırmak<br />
bölümünde yer alır. 38 18’ ile 37 45’ kuzey enlemleri, 36 58’ ile 34 56’ doğu<br />
boylamları arasındadır.<br />
Kayseri ilinin topografyasına bakıldığında, ilin güney ve kuzeyden yüksek<br />
dağlarla çevrili bir çanak içerisinde yer aldığı görülmektedir. Kayseri ilinin ana<br />
105
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
ekseni, Ankara-Sivas karayolu boyunca doğu-batı yönünde büyümedir. İlin<br />
büyümesinde doğal sınırlayıcıların etkisi olmuştur.<br />
Kayseri Anadolu’nun az yağmurlu bölgeleri içerisinde, nispeten sert iklimli<br />
bir yerleşimdir. Gündüzü ve gecesi arasında fazla sıcaklık farkı bulunmaktadır. Bu<br />
fark mevsimler arasında da hissedilen bir sıcaklık farkıdır. Kentte yağmura oranla<br />
kar yağışı daha fazladır. Hâkim rüzgâr yönü kuzeybatı ve batı yönünde esmektedir.<br />
4.3.6.1. Erciyes Üniversitesi<br />
Erciyes Üniversitesi, ülkemizin genç üniversitelerinden biridir. Hızlı gelişim<br />
gösteren üniversite, çekirdeğini, 1969 yılında Hacettepe Üniversitesi'ne bağlı olarak<br />
kurulan Kayseri Gevher Nesibe Tıp Fakültesi ile oluşturmuştur. Daha sonra 1977<br />
yılında Kayseri'de yine Hacettepe üniversitene bağlı olarak işletme fakültesi<br />
açılmıştır. Bu fakülteler 1978 yılında kurulan Kayseri Üniversitesi'ni oluşturmuştur.<br />
1982 yılında Kayseri Üniversitesi adını Erciyes Üniversitesi olarak değiştirilmiştir<br />
(Şekil 4.64., 4.65). Üniversite, adını, şehrin 15km. güney batısında yer alan 3916m.<br />
yükseklikteki Erciyes Dağı'ndan almaktadır.<br />
Şekil 4.64. Erciyes Üniversitesi Kampusu<br />
106
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4.65. Erciyes Üniversitesi Kampus Yerleşim Planı<br />
107
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Bugün İç Anadolu'da Kayseri merkez kampusu haricinde, Yozgat ve<br />
Nevşehir illerinde de faaliyet gösteren üniversite; toplam 17 fakülte, 7 yüksekokul, 7<br />
meslek yüksekokulu, 4 enstitü, 5 bölüm, 10 araştırma merkezi ve 1350 yataklı<br />
gelişmiş bir uygulama hastanesi ile hizmet vermektedir. Mevcut bulunan Tıp,<br />
İktisadi ve İdari Bilimler, İlahiyat, Mühendislik ve Fen-Edebiyat Fakültelerine 1992<br />
yılında Mimarlık Fakültesi ile Güzel Sanatlar Fakültesi, 1993 yılında Yozgat<br />
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 1995 yılında Kayseri'de Veteriner Fakültesi,<br />
Yozgat'ta İktisadi ve İdari Bilimler ve Fen-Edebiyat Fakültesi, 1997 yılında Nevşehir<br />
İktisadi ve İdari Bilimler, 2001 yılında Diş Hekimliği ve İletişim Fakültesi ve 2002<br />
yılında Eğitim Fakültesi, 2004 yılında Hukuk Fakültesi, 2005 yılında Diş Hekimliği<br />
ve Eczacılık Fakültesi eklenmiştir.<br />
Üniversiteye bağlı yüksekokullar Kayseri, Yozgat ve Nevşehir’e dağılmış<br />
durumdadır; Kayseri'de Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Kayseri Atatürk Sağlık<br />
Yüksekokulu, Sivil Havacılık Yüksekokulu, Yabancı Diller Yüksekokulu;<br />
Nevşehir'de, Nevşehir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu, Nevşehir<br />
Sağlık Yüksekokulu ve Yozgat'ta, Yozgat Sağlık Yüksekokulu'dur. Eğitimin 4 yıl<br />
olduğu yüksekokulların dışında, eğitimin 2 yıl olduğu Meslek Yüksekokulları ki,<br />
bunlar; Kayseri'de Kayseri Meslek Yüksekokulu, Halil Bayraktar Sağlık Hizmetleri<br />
Meslek Yüksekokulu, Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu, Kocasinan Meslek<br />
Yüksekokulu, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu; Yozgat'ta, Yozgat Meslek<br />
Yüksekokulu ve Nevşehir'de, Nevşehir Meslek Yüksekokulu'dur. Üniversitemizde<br />
lisansüstü eğitim-öğretim özellikle 1984 yılından sonra ağırlık kazanmıştır.<br />
Erciyes Üniversitesinde 15.08.2005 tarihi itibariyle toplam 23.019 öğrenci<br />
lisans ve meslek eğitimi görmektedir. Bunların 6.233'i II. öğretim programında<br />
öğrenimlerini sürdürmektedirler.<br />
Erciyes Üniversitesinde öğretim elemanı yeterli düzeye ulaşmıştır. 204<br />
profesör, 74 doçent, 277 yardımcı doçent, 149 öğretim görevlisi, 170 okutman, 51<br />
uzman ve 583 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 1508 akademik personel ile<br />
1536 idari personel görev yapmaktadır.<br />
108
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Üniversiteye ulaşım, şehir merkezinden her beş dakikada kalkan Büyükşehir<br />
belediyesi otobüsleri ile Talas belediyesi otobüsleriyle sağlanabilmektedir.<br />
Üniversiteye toplu taşıma araçlarıyla ulaşımda bir zorluk bulunmamaktadır.<br />
Kayseri'de Üniversite kampusuna 1000m. uzaklıkta Kredi ve Yurtlar<br />
Kurumuna ait 1450 öğrenci erkek öğrenci yurdu ile 1000 öğrenci kapasiteli Gevher<br />
Nesibe Kız Yurdu ile vakıf ve özel yurtlar barınma ihtiyacını karşılamaktadır.<br />
4.3.6.2. Erciyes Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />
Kampusta bölgeleme kavramı mevcuttur. Adanın esas gövdesini oluşturan<br />
akademik bölgedir. Kuzey-doğu kısmında barınma bölgesi, batıda ortak kullanım<br />
bölgesi mevcuttur.<br />
Kayseri Erciyes üniversitesi’nin planlanmasında esas olan arazi verileri;<br />
• Var olan mevcut yapılar,<br />
• Belediyeye kiralanması sonucu istimlâk edilen arazi içinde oluşmuş derin<br />
çukur<br />
• Kampus arazisine komşu sayılabilecek bir yerde askeri hava alanının<br />
bulunması ve uçuş konisi<br />
• Kampus arazisi içinde geçen D.S.İ. kanalı’dır. (.Turcan, 1991)<br />
D.S.İ. kanalıyla kuzey-güney yönünde ikiye ayrılan akademik bölgenin doğu<br />
ve batısında kalan parçaların kendi içlerinde taşıt-yaya ayrımı sağlanmaya<br />
çalışılmıştır; ancak kampus ilk tasarım aşamasında ortaya konan prensiplerin dikkate<br />
alınmadan planlamaya başlanması ile büyük tasarım hatalarının ortaya çıkmasına ve<br />
kullanımda sorunlar yaşanmasına sebep olmuştur.<br />
3bölgede ele alınan kampusun, akademik bölgeyi oluşturan fakülte<br />
binalarının belirli bir kritere göre düzenlenmesine rağmen bir doku sağlanamamıştır.<br />
Fakülteler geleneksel biçimde tek binalar olarak tasarlanmış, tekrarlanan bir model<br />
yerine her yapının kimliğine uygun farklı tip planlama örnekleri uygulanmıştır (Şekil<br />
4.66.).<br />
109
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Şekil 4. 66. Erciyes Üniversitesi Fakülte Binaları<br />
110
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
Ortak kullanım bölgesi, rektörlük, merkezi kütüphane, medikososyal, merkezi<br />
kafeteryadan oluşmuştur. Ancak yaygın yerleşim modeline uygun planlamaya<br />
gidilmiş oluşu, bölge içerisinde de mesafelerin oldukça fazla olmasına nedendir.<br />
Seyrek bina yoğunluğu, geniş peyzaj üzerine rastlantısal dağılmış binalar olması,<br />
yaya sirkülasyonunu güçleştirmektedir.<br />
Barınma bölgesi, olması gerekenin aksine diğer iki bölgeden de uzakta<br />
konumlandırılmıştır. Barınma bölgesinin merkeze yakın bir yerde<br />
konumlandırılmasını öngören yerleşme modeline karşın bölge yaya ölçeğini aşan bir<br />
mesafededir (Şekil 4.67.).<br />
Ulaşım sistemi, kampus içerisindeki ulaşım ağı, geleneksel bir biçimde<br />
çözümlenmiştir. Yayalar ve motorlu araçlar birbirleri paralelinde hareket etmektedir.<br />
Motorlu araç yollarının iki yanında yaya yürüme bantları bulunmaktadır. Kampusu<br />
uzunlamasına kesen 2 ana yol, ulaşım ağının ana arterlerini oluşturmaktadır; ikinci<br />
derece yollarda bu ana arterlere dik olarak ayrılmaktadır.<br />
Şekil 4.67. Erciyes Üniversitesi Kampusu Yaya Ölçeği<br />
111
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
4.3.7. Niğde İli Hakkında Genel Bilgiler<br />
Niğde ili, İç Anadolu bölgesinin güneydoğusunda Orta Toroslar içinde yer<br />
alan Bolkarlar ve Aladağların kuzeye kıvrılarak sokuldukları alanın kuzeyinde kalır.<br />
Kuzeybatıda Aksaray, kuzeyde Nevşehir, batı ve güneybatıda Konya, kuzeydoğuda<br />
kayseri ve doğuda Aladağlar’la sınırlandırılmıştır. Coğrafi konumu itibariyle<br />
güneyde 37 0 10’ ve 38 0 58’ kuzey paralelleri ile doğuda 33 0 10’ ve 35 0 25’ batı<br />
meridyenleri arasında bulunmaktadır.<br />
Niğde ili’nin topografik yapısı incelendiğinde, ilin kuzey ve doğusunun<br />
oldukça engebeli olduğu, orta, güney ve batı yakasının ise düz denecek kadar az<br />
engebeye sahip olduğu görülmektedir.<br />
Niğde ili karasal iklim özelliklerine sahiptir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar<br />
soğuk ve yağışlı geçer. Niğde ilinde hakim rüzgar kuzeydoğu yönünde esmektedir.<br />
Niğde'nin çehresini değiştiren ve gelişmesini sağlayan önemli etkenlerden<br />
biri, 1992 yılında kurulan Niğde Üniversitesi'dir. İki enstitü, sekiz fakülte, dört<br />
yüksek okul ve on meslek yüksek okuluyla hizmet veren Niğde Üniversitesi, oldukça<br />
geniş bir coğrafyaya yayılmış eğitim ağıyla, sadece Niğde'nin değil tüm bölgenin<br />
gelişmesine katkıda bulunmaktadır.<br />
4.3.7.1. Niğde Üniversitesi<br />
Niğde Üniversitesi, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı hakkında 41 Sayılı<br />
Kanun Hükmünde Kararnamenin değiştirilerek kabulüne dair 2809 sayılı kanun ile<br />
78 Ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında,<br />
03.07. 1992 tarih ve 3837 Sayılı Kanunun ek 22. maddesine göre kurulmuştur.<br />
Kuruluş Kanunu 11 Temmuz 1992 tarihli ve 21281 Sayılı Resmi Gazetede de<br />
yayınlanmıştır. Kuruluş kanununa göre Niğde Üniversitesi bünyesinde Rektörlüğe<br />
bağlı dördü Niğde Merkezde ve dördü de Aksaray Merkezde olmak üzere 8 Fakülte<br />
mevcuttur.<br />
Üniversitede 14.626 öğrenci nüfusunun yanında, 816 adet kadrolu öğretim<br />
elemanı bulunmakta olup, bazı branşlar için diğer üniversitelerden 8 öğretim üyesi<br />
112
4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />
görevlendirilmesi yapılmıştır. Üniversitede ders veren öğretim üyesi, öğretim<br />
görevlisi ve okutman başına düşen öğrenci sayısı 18'dir. Eğitim-Öğretim yapılan<br />
toplam kapalı alan 107.431 metrekare olup, öğrenci başına düşen kapalı alan yaklaşık<br />
7 metrekaredir.<br />
Niğde üniversitesi, barınma sorununu kampus dışında, kent merkezine yakın<br />
yerlerde kurulmuş olan yurtlarla sağlamaktadır.<br />
4.3.7.2. Niğde Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />
Kampus sınırları dâhilinde inşası tamamlanan ve kullanıma açılan yapılar, fen<br />
edebiyat fakültesi, iktisadi idari birimler fakültesi, mimarlık fakültesi, veterinerlik<br />
fakültesi, merkezi kafeterya ile açık hava tiyatrosudur.<br />
Akademik bölge, esas olarak bir modül yapının belli bir düzen içerisinde,<br />
aynı fonksiyonları karşılayan yapılar olduğu düşünülerek tekrarlanmasından oluşan<br />
tek tip dokuya sahiptir; ancak bina cephelerinde yapılan küçük hareketlerle bu<br />
monotonluk bozulmaya çalışılmıştır.<br />
Ulaşım düzenine bakıldığında, kampus içerisindeki ulaşım ağı, geleneksel bir<br />
biçimde çözümlenmiştir. Yayalar ve motorlu araçlar birbirleri paralelinde, aynı<br />
düzlem üzerinde hareket etmektedir. Motorlu araç yollarının iki yanında yaya<br />
yürüme bantları bulunmaktadır. Henüz fakültelerin tamamının taşınmadığı kampus<br />
alanı için yaya ölçeğinden bahsetmenin ve bu konuyu değerlendirmeye dahil etmenin<br />
doğru olmayacağı düşünülmektedir.<br />
113
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER<br />
5.1. Sonuçlar<br />
Araştırmada, üniversiteler, ülkesel, bölgesel ve kentsel ölçekte incelenmiş,<br />
kent içi ve kent dışı üniversiteler olarak iki gruba ayrılmıştır. Kent üniversitelerinin<br />
de biçimlenmesinde etkisi olan kampus kavramı üzerinde durulmuş, ülkemizde çok<br />
kısa bir geçmişi olması ve henüz köklü bir üniversite geleneğinin olmamasına<br />
rağmen mevcut kampus üniversitelerinin tasarımına etki eden temel faktörler<br />
araştırılmıştır.<br />
Üniversite kampuslarının fonksiyonel analizini amaçlayan çalışma da; ele<br />
alınan faktörler, kampusların yerleşim modelleri, büyüme modelleri, akademik alan<br />
büyüme modelleri, bölgeleme, taşıt- yaya ayrımı, yaya ölçeğinde üniversitelerin<br />
ulaşılabilirliği olmuştur.<br />
Yapılan çalışmada varılan sonuçlardan ilki; üniversitenin yer seçiminde göz<br />
önünde tutulmuş olan yakın çevreyle olan ilişkisidir. Araştırma alanını oluşturan yedi<br />
kampus üniversitesi de kent merkezlerine yakın alanlarda konumlandırılmışlardır.<br />
Toplu taşıma ve ulaşım akslarının mevcut oluşu, kente olan mesafelerinin ulaşılabilir<br />
olmalarına engel olmaması, ulaşılabilirlik kriterini sağlamaları, kentle olan<br />
ilişkilerinin bütünlüğü bakımından önemli bir kriterdir. Ortalama uzaklıkları 7km.-<br />
14km.arasında değişen kampuslarda toplu taşıma araçlarıyla ulaşım kent merkezinin<br />
her yönüne sağlanabilmektedir.<br />
Araştırma alanını oluşturan yedi üniversitemizin gelecek yıllardaki gelişim<br />
planlarının tam olarak düşünülmediği, hali hazır paftalarda gelecek yıllarda etap etap<br />
gelişecek kampus yapılarının işlenmediği, alt yapılarının ve peyzaj çalışmalarının<br />
yapılmadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu<br />
haricinde yeni kurulan üniversitelerimizden Sütçü İmam ve Mustafa Kemal<br />
Üniversitelerinde yakın gelecek için belirlenmiş bir iki bina haricinde alt yapı, ulaşım<br />
veya çevre düzenlemesiyle ilgili bir planlamaya çalışma sonucunda ulaşılamamıştır.<br />
Bu anlayışa uygun olarak tasarlanacak kampus master planlarında eğitim<br />
kurumlarının karmaşık, akışkan, hızlı gelişim ve büyüme göstermesi, planlamanın<br />
114
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />
esnek, değişebilir ve büyüyebilir olması gerekliliğini incelenen yedi üniversite<br />
kampusunda da uygulanmadığı sonucuna varılmıştır.<br />
Çalışmada, nüfusa ve teknolojik gelişmelere bağlı olan hızlı büyümenin<br />
sonucu olarak oluşturulan büyüme planları, üniversite kampusların da gelecekte<br />
yaşanacak olan problemlere karşı düşünülmüş çözümlerdir.<br />
Çalışmada, kampusları oluşturan fonksiyon bölgelerinin gelişimi ve büyüme<br />
modelleri ikinci boyutta incelenmiş, üç boyutlu büyüme ve gelişme analiz<br />
çalışmalarında göz ardı edilmiştir. Bunun sonucunda rastlantısal bile olsa, yedi<br />
üniversite kampusunda bölgelemeye gidildiği ancak bölgeler arası ilişki şemaları<br />
oluşturulduğunda Gaziantep, Kayseri Erciyes ve Mersin Üniversitesi haricindeki<br />
kampuslarda barınma fonksiyonunun karşılanmadığı, karşılanan Çukurova<br />
Üniversitesinde ise yaya ölçeğinin dışında kalan bir konumlandırılmaya gidildiği<br />
sonucuna varılmıştır. Üniversiteyi birinci derece kullananların öğrenciler olduğu<br />
düşünüldüğünde bunun ortak kullanım alanlarını ve akademik bölgeyi kullanma<br />
yoğunluğu açısından çok büyük bir problem olduğu sonucuna varılmıştır.<br />
Çalışmada, üniversite kampuslarının büyüme modellerinin analizi ile birlikte<br />
akademik bölgelerinin de büyüme modelleri üzerine analiz çalışması yapılmıştır.<br />
Analiz çalışmasında bu ayrımı vurgulamak için akademik bölge büyüme modelleri<br />
de, üniversite kampus büyüme modellerinden ayrı olarak şematize edilmiştir. Bunun<br />
sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda Çukurova üniversitesinde gelişimi<br />
karşılayacak alanların daha önceki yıllarda düşünülmemesinden kaynaklanan bir<br />
tıkanıklık söz konusudur. Büyüme ancak yeni yapıların farklı bölgelere inşası ile<br />
sağlanabilmektedir. Kendiliğinden büyümenin söz konusu olduğu Çukurova<br />
üniversitesinin bir benzer örneği Erciyes üniversitesi’dir. Gaziantep üniversitesi,<br />
moleküler büyümenin sağlanabileceği bir planlamaya sahip oluşu ile gelecekteki<br />
büyümeden korkmayan bir kampus örneğidir. Mustafa Kemal ve Sütçü İmam<br />
Üniversiteleri için mevcutta işlenmiş büyüme modeli olmadığından topografyalarına<br />
bakılarak varılan sonuç doğrultusunda lineer büyümenin sağlanacağı<br />
düşünülmektedir.<br />
Kampuslar, aşamalı büyüme öngören, rasyonel düşüncenin hâkim olduğu,<br />
yeni ihtiyaçların nitelik ve niceliksel sonuçlarının mekana yansıtılması adına<br />
115
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />
planlama modülleri geliştirilmiş yapılar bütünüdür. Mersin, Mustafa Kemal, Sütçü<br />
İmam, Gaziantep üniversitelerinin oturduğu alan büyüklükleri gelecekteki büyümeye<br />
yetebilecek durumda iken Çukurova ve Erciyes üniversitelerinin sahip olduğu alanın<br />
büyüklüğü dışında topografyasının oluşturduğu kısıtlamalar vardır.<br />
Yollar, büyüklüklerine göre sınıflandırılacağı gibi, kampus alanını<br />
çevreleyen, kampusun her alanına ulaşımı sağlayacak olan bir çevre yolu yedi<br />
kampus üniversitemizde de düşünülmüştür. Çalışmada büyüme faktörünün dışında<br />
ulaşabilirlik- erişilebilirlik faktörlerini analiz eden şemalar hazırlanmıştır. Bunlar<br />
kampus alanını yaya ölçeğinde ele alan verilerdir. Yaya ölçeğinin dışına taşan<br />
üniversitelerde en büyük problem barınma bölgesinin diğer bölgelere olması gereken<br />
mesafeden çok daha uzak bir mesafede çözülmüş olmasıdır. Çukurova<br />
üniversitesinin yaya ölçeği şeması incelendiğinde mesafenin olması gerekenden ne<br />
kadar farklı olduğu görülmekte iken Mersin ve Gaziantep üniversitelerinde doğru<br />
uygulamalar yapılmıştır.<br />
Yapılan çalışma sonucunda; kampus gibi bir bütün oluşturan kent parçasının<br />
ulaşımının yaya olarak sağlanması kriterini, yedi üniversiteden sadece iki tanesinde<br />
doğru uygulamaya gidilmiştir. Trafik sıkışıklığını, hava kirliliğini ve gürültüyü<br />
önleyebilmek içinde yurtdışında uygulanan çözümlerin hiçbirine başvurulmamış,<br />
kampuslarımızda yeşil alanların yerini otoparklar almaya başlamıştır.<br />
Ortak kullanım alanları -kütüphane, oditoryum, öğrenci merkezleri, iletişim<br />
merkezleri gibi-, kampus binaları veya bu binaları meydana getiren elemanların,<br />
kampus yaya sistemlerinin, otoparkların, rekreasyon alanlarının ve konaklama<br />
gruplarının birbirleriyle olan bağlantıları dikkate alınarak; kullanım sıklıkları ve<br />
yoğunlukları da göz önünde tutularak yapılan değerlendirmede ortak kullanım<br />
alanlarının kullanıcıya istenilen hizmet vermesi düşüncesi çalışma alanını oluşturan<br />
kampuslarımızda geçerli olmuştur.<br />
Barınma fonksiyonu, incelediğimiz üniversite kampuslarının birçoğunda<br />
planlamada düşünülmemiş olan öğrenci barınma alanlarının olmaması, öğrencilerin<br />
konaklama sorunlarını kendilerinin çözmesini gerektirmektedir. Barınma ihtiyacı<br />
sadece öğrencilerin değil, üniversite mensuplarının da başlıca ihtiyacıdır. İncelenen<br />
116
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />
üniversitelerde bu ihtiyaç giderilmeye çalışılmış gibi görünse de nüfus artışına<br />
paralel, barınma bölgesinde büyüme sağlanamamıştır.<br />
Çalışma alanına, özel ve vakıf üniversiteleri dâhil edilmemiştir. Anadolu’da<br />
fazla olmayan bu üniversiteler henüz kurulma aşamasındadır ve öğrenci kapasiteleri<br />
değerlendirmede fayda sağlayacak kadar büyük olmadığı düşünülmektedir.<br />
5.2. Öneriler<br />
Üniversite yapılarının organizasyonlarında, binaların işlevsel açıdan sahip<br />
olduğu kapasitenin bilinmesi, bunun henüz planlama aşamasındayken düşünülmüş<br />
olması gerekmektedir. Üniversite binalarının planlama aşamasında, sosyo-kültürel<br />
çevre değişimlerine bağlı ihtiyaç programında yapılması gereken değişimlere uyum<br />
sağlayabilen ve taşıyacağı yeni işlevi karşılamada sorun yaşanmasına izin<br />
vermeyecek bina şemaları geliştirilmelidir. Üniversiteler devingen yapıdadır. Sürekli<br />
gelişen ve değişen bilgiyi üretmede gerekli teknolojik gelişmeleri takip etmeli ve<br />
gerekli donatıları binaya yerleştirmede sorun yaşamamalıdır. Üniversite binalarının<br />
fiziksel ömrü, bina ihtiyaç programı hazırlanırken gelecekteki değişimin göz önünde<br />
tutulmasıyla doğru orantılıdır. Anlık kullanımlar için bina inşa edilmez; binaların<br />
karşıladığı ihtiyaçlar vardır ve bu ihtiyaçlar devingen yapıdadır.<br />
Kampus yapıları gibi sürekli bir değişim ve gelişimin olduğu alanlarda,<br />
gelişmeyi sağlayacak yeterli alan veya yapımı düşünülecek yeni bir bina için gerekli<br />
ekonomik koşullar sağlanamadığında bir binanın esneklik/uyabilirlik sınırları<br />
içerisinde bu problemi çözmesi beklenir.<br />
Eski binaların, günümüze kadar fonksiyonlara cevap verebilmesinin sebebini<br />
“mekanik donatıların” azlığı olarak açıklayan bir görüşe, bugün katılmamak elde<br />
olmayabilir. Gelişen teknolojinin mekanik donatılara yansıması, bina strüktüründen<br />
önce mekan organizasyonunun eskimesine neden olmaktadır.<br />
Üniversiteler, teknolojiyi ve ideolojiyi içinde büyüten, kültür sistemi ve<br />
toplum organizasyonunu, onun işlenmesi, hiyerarşisi gibi niteliklerini yansıtan sosyal<br />
sisteminin hızlı değişimi karşısında, eylem sistemlerini ve eylem sistemleri<br />
117
5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />
arasındaki ilişkiyi, dolayısıyla kullanıcı ihtiyaçlarını ve donatılarını<br />
değiştirebilmelidir.<br />
Üniversite yapılarını bitmiş binalar olarak tanımlanmamalıdır. Üniversite<br />
yapıları büyüyebilir olmalıdır. Büyümenin, kampus sisteminin işlevini bozmasını<br />
önlemek ve temel özelliklerini muhafaza edebilmek için, bina grupları düzeyinde<br />
sirkülasyon, ulaşım, alt yapı, taşıyıcı sistem vb. sistem kararlarının planlama<br />
evresinde düşünülmesi önerilir.<br />
118
KAYNAKLAR<br />
AKARSEL, M., 1991. Harran University Campus Planing. YL. Tezi, ODTU. Fen<br />
Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilimdalı, Ankara. (yayımlanmamış)<br />
ARAS, A., 1990. KTÜ. Kampusu Eğitim Binaları Fiziksel Değişimi Üzerine Bir<br />
İnceleme. Trabzon.<br />
AYGEN, S., 1978. Bursa Üniversitesi Kampus Planlaması. Mimarlık Dergisi, Sayı:<br />
4, Syf. 49-55, İstanbul.<br />
BİRKAN, G., 1972. Türkiye’de Yüksek Öğretim Yapıları. Mimarlık Dergisi, Sayı:<br />
12, Syf. 49-57, İstanbul.<br />
BRAWNE, M., University Planing & Design.<br />
DERMAN, U., 1990. Akademik Standartlara Saygılı Bir Üniversite Yaratmanın<br />
Koşulları, Yüksek Öğretimdeki Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf.<br />
47-54, İstanbul.<br />
DOBER, R.P., Campus Planing.<br />
ERKMAN, U., 1990. Büyüme ve Gelişme Açısından Üniversite Kampüslerinde<br />
Planlama ve Tasarım Sorunları. İTÜ.Mimarlık Fakültesi, İstanbul.<br />
ERSOY, Ş.Y., 1981. Yüksek Öğretim Yapıları Üretim Süreci. Türkiye Bilimsel ve<br />
Teknik Araştırma Kurumu Yapı Araştırma Enstitüsü, Ankara.<br />
ERSOY, Ş.Y., 1976. Yüksek Öğretim Binaları Fiziksel Planlaması:Ulusal Statik<br />
Verilerin Saptanmasına İlişkin Bir Yöntem ve Karadeniz Teknik Üniversitesi<br />
Binalarının Değerlendirilmesi. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Yapı<br />
Araştırma Enstitüsü, Ankara.<br />
ERSOY, Ş.Y. / SARISÖZEN, C., 1978. Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler<br />
Akademisi Araştırma- Geliştirme Projesi Kesin Raporu. Türkiye Bilimsel ve<br />
Teknik Araştırma Kurumu Yapı Araştırma Enstitüsü.<br />
Etüd ve Proje Üniversite Yapıları Enstitü Binaları, Yaprak Kitabevi, Ankara, 1981.<br />
GÖKÇE, B., 1990. Türkiye Koşullarında Yeni Bir Üniversite Nasıl Kurulmalı?,<br />
Yüksek Öğretimdeki Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf. 91-108,<br />
İstanbul.<br />
119
KARAASLAN, M., 1979. Üniversite Kampus Planlaması. Edirne Müh.-Mim.<br />
Akademisi, Edirne.<br />
KELEŞ, R., 1972. Yerleşme Kararları Açısından Büyük Kent Dışı Üniversiteler<br />
Sorunu. Mimarlık Dergisi, Sayı: 12, Syf. 25-26, İstanbul.<br />
KORKUT, H., 1984. Türk Üniversiteleri ve Üniversite Araştırmaları. Ankara.<br />
KORTAN, E., 1981. Çağdaş Üniversite Kampusları Tasarımı. ODTÜ. Mimarlık<br />
Fakültesi, Ankara.<br />
MERAY, S.L., 1971. Üniversite Kavramları ve Modellleri. Büyükkent dışı<br />
Üniversitelerin Sorunu Semineri. Mimarlar Odası İstanbul Şubesi, İstanbul.<br />
Mimarlık Dergisi, 1979. Eğitim Fakültesi Yapıları Üzerine Bir Tartışma. Sayı: 3,<br />
Syf. 43-48, İstanbul.<br />
Mimarlık Dergisi, 1975. Erzurum Atatürk Üniversitesi Akademik Merkez Mimari<br />
Proje Yarışması. Sayı:7, Syf. 21-32, İstanbul.<br />
Mimarlık Dergisi, 1995. Harran Üniversitesi Kampus Yarışması. Sayı:267, Syf. 25-<br />
43, İstanbul.<br />
OMAY, E., 1990. Üniversitelerin Toplum Yapısındaki Yeri, Yüksek Öğretimdeki<br />
Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf. 17-29, İstanbul.<br />
OZANKAYA, Ö., 1990. Üniversite Toplum İlişkileri Üzerine, Yüksek Öğretimdeki<br />
Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf. 37-45, İstanbul.<br />
ÖZER, H., Türkiye’nin İçinde Bulunduğu Yüksek Öğretim Koşulları Açısından<br />
Kampus Yerleşme Biçimi Üzerine Bir Mimari Tasarım Örneği. İstanbul:<br />
IDMMA.Mim.Böl.Yayınları.<br />
SCHMERTZ, M.F., 1972. Campus Planing &Design. Mcgraw-Hill, Newyork.<br />
SÖNMEZ, A., 1972. Üniversitenin Toplumdaki Rolü. Mimarlık Dergisi, Sayı: 12,<br />
Syf. 41-43, İstanbul.<br />
SÖNMEZLER, K., 2003. Modern Mimarinin Kentsel Deney Alanı: Üniversite<br />
Tasarımı. Doktora Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü<br />
(Yayınlanmamış), Syf. 83, İstanbul.<br />
TEKELİ, İ., 1972. Büyükkent Dışı Üniversitelerin Kuruluş Yeri Sorunları Üzerine.<br />
Mimarlık Dergisi, Sayı: 12, Syf. 36-40, İstanbul.<br />
TEKİN, H., 1995. Türkiye’de Yükseköğretim Kurumlarının Yer Seçim Kriterleri ve<br />
120
Kapasite Dağılımı Üzerine Bir Araştırma İstanbul Örneği. Kentsel Planlama<br />
Yüksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü<br />
(Yayınlanmamış), İstanbul.<br />
TÜREYEN, M.,Yükseköğretim Kurumları- Kampuslar, Tasarım Yayın Grubu,<br />
İstanbul.<br />
ÜNAL, E., 1979. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Mimarlık Dergisi, Sayı: 3,<br />
Syf. 39-40, İstanbul.<br />
ÜNAL, E., 1979. Kullanıcılar Ne Diyor?. Mimarlık Dergisi, Sayı: 3, Syf. 41-42,<br />
İstanbul.<br />
VELİDEDEOĞLU, H.V., 1990. Gerçek Üniversite ve Medreseler, Yüksek<br />
Öğretimdeki Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf. 13-16, İstanbul.<br />
Web Sitesi Bilgileri<br />
http:/ www.alliant.edu/images/sdmap.jpg.<br />
http:/ www.bath.ac.uk/maps/campusmap.html.<br />
http:/ www.essex.ac.uk/about/guide.htm#map<br />
http:/ www.external.stir.ac.uk/campus.html.<br />
http:/ www.man.ac.uk/about/campus.html.<br />
http:/ www.ruhr-uni-bochum.de/kib-kon/englisch/contact/wegzurhalle-e.html.<br />
http:/ www.sau.dk/kort/campusodense/placeringIOdense.html.<br />
http:/ www.uni-regensburg/Einrichtungen/rechenzentrum/orientierung/uni.html.<br />
http:/ www.utwente.nl/test/en-info/services/route/planpolf<br />
http:/ www.cu.edu.tr<br />
http://www.gantep.edu.tr<br />
http://www.erciyes.edu.tr<br />
http://www.ksu.edu.tr<br />
http://www.mersin.edu.tr<br />
http://www.mku.edu.tr<br />
http://www.nigde.edu.tr<br />
http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/adanaicd2003.pdf<br />
http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/mersinicd2004.pdf<br />
http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/hatayicd2003.pdf<br />
121
http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/kayseriicd2004.pdf<br />
http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/nigdeicd2004.pdf<br />
http://www.antep.net/<br />
http://www.kahramanmaras.gov.tr/<br />
122
ÖZGEÇMİŞ<br />
1979 yılı Tarsus doğumludur. İlk, orta ve lise eğitimini Tarsus’da<br />
tamamladıktan sonra 1998 yılında Mimarlık eğitimine başlamıştır. 2003 yılında<br />
Çukurova Üniversitesi Müh.-Mim. Fakültesi Mimarlık bölümünden mezun olup,<br />
yine aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Yüksek Lisans<br />
programına kabul edilmiştir.<br />
123
EKLER<br />
124