19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ayda BİLGİN<br />

<strong>ÇUKUROVA</strong> <strong>ÜNİVERSİTESİ</strong><br />

<strong>FEN</strong> <strong>BİLİMLERİ</strong> <strong>ENSTİTÜSÜ</strong><br />

<strong>YÜKSEK</strong> LİSANS TEZİ<br />

DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ ve ÇEVRESİNDE ÜNİVERSİTE KAMPUS<br />

PLANLAMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME<br />

ADANA, 2006<br />

MİMARLIK ANABİLİM DALI


<strong>ÇUKUROVA</strong> <strong>ÜNİVERSİTESİ</strong><br />

<strong>FEN</strong> <strong>BİLİMLERİ</strong> <strong>ENSTİTÜSÜ</strong><br />

DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ ve ÇEVRESİNDE ÜNİVERSİTE KAMPUS<br />

PLANLAMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME<br />

Ayda BİLGİN<br />

<strong>YÜKSEK</strong> LİSANS TEZİ<br />

MİMARLIK ANABİLİM DALI<br />

Bu tez …/...../….. Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği<br />

/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir.<br />

İmza……………….. İmza………………. İmza………………..<br />

Prof.Dr. Erkin ERTEN Yrd.Doç.Dr. Mustafa YEĞİN Prof.Dr. Erdoğan GÜLTEKİN<br />

DANIŞMAN ÜYE ÜYE<br />

Bu tez Enstitümüz Mimarlık Anabilim Dalında hazırlanmıştır.<br />

Kod No:<br />

Prof.Dr.Aziz ERTUNÇ<br />

Enstitü Müdürü<br />

İmza ve Mühür<br />

Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından<br />

Desteklenmiştir.<br />

Proje No: MMF2005YL4<br />

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak<br />

gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.


ÖZ<br />

<strong>YÜKSEK</strong> LİSANS TEZİ<br />

DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ ve ÇEVRESİNDE ÜNİVERSİTE KAMPUS<br />

PLANLAMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME<br />

Ayda BİLGİN<br />

<strong>ÇUKUROVA</strong> <strong>ÜNİVERSİTESİ</strong><br />

<strong>FEN</strong> <strong>BİLİMLERİ</strong> <strong>ENSTİTÜSÜ</strong><br />

MİMARLIK ANABİLİM DALI<br />

Danışman : Prof.Dr.Erkin ERTEN<br />

Yıl: 2006, Sayfa: 132<br />

Jüri: Prof.Dr.Erkin ERTEN<br />

: Yrd.Doç.Dr.Mustafa YEĞİN<br />

: Prof.Dr.Erdoğan GÜLTEKİN<br />

Çalışmada öncelikle üniversite kavramı, dünyada ve ülkemizde üniversitelerin tarihi, mimarisi, kentsel<br />

tasarım alanlarındaki gelişimi, bu gelişimin evreleri ele alınmıştır. Burada zaman içerisinde üniversitelerin<br />

yerleşim kararlarının kent üniversitesinden üniversite kentine geçişi ile yerleşim modelleri, büyüme ve yer seçimi<br />

gibi tasarım kriterlerine etkisi irdelenmiştir.<br />

Çalışmanın ikinci adımında araştırma evrenini oluşturan kampus üniversitelerinin, iklim, topografya,<br />

coğrafi konum ve çevre ilişkileri ile ilgili yapılan literatür çalışması sonuçları ile tanımlanmasına çalışılmıştır.<br />

Çalışmanın üçüncü adımında üniversitelerin tasarım kriterlerine- yerseçimi, yerleşim, ulaşım ağları,<br />

büyüme modeli-göre değerlendirmesi ve birbirleri arasında karşılaştırılması yapılmıştır. Çalışmada, üniversite<br />

kampuslarının büyüme modellerinin analizi ile birlikte akademik bölgelerinin de büyüme modelleri üzerine analiz<br />

çalışması yapılmıştır. Analiz çalışmasında bu ayrımı vurgulamak için akademik bölge büyüme modelleri de,<br />

üniversite kampus büyüme modellerinden ayrı olarak şematize edilmiştir.<br />

Ülkemizdeki kampus üniversitelerinin Doğu Akdeniz ve çevresindeki kentler ölçeğinde incelemeleri<br />

yapılmıştır. Mevcut üniversite kampuslarının fonksiyonel analizinin yapıldığı çalışma da; ele alınan faktörler,<br />

kampusların yerleşim modelleri, büyüme modelleri, akademik alan büyüme modelleri, bölgeleme, taşıt- yaya<br />

ayrımı, yaya ölçeğinde üniversitelerin ulaşılabilirliği olmuştur. Kampuslardaki farklı fonksiyonel alanları,<br />

akademik, idari, barınma, ortak kullanım alanları,-sosyal-kültürel merkezler, açık-kapalı rekreasyon alanları ve<br />

yardımcı fiziksel alanlar olarak sıralandırmak mümkündür.<br />

Çalışmanın sonucunda varılmak istenen nokta, ülkemizde üniversite kampus yapılarının planlamasında<br />

dikkate alınması gereken kriterler daha önceki çalışmalarda olduğu gibi bir kez daha vurgulanarak, Doğu<br />

Akdeniz ve çevresindeki kampus üniversitelerinin gelişimi, planlaması bu kriterler doğrultusunda<br />

değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonuçlarının gelecek yıllarda kurulması düşünülen yeni kampus üniversiteleri<br />

için fizibilite raporlarının oluşturulmasında, planlamasında birer kaynak olarak kullanılması önerilmektedir.<br />

Anahtar Kelimeler: Kampus, Kampus Planlaması, Üniversite.<br />

I


ABSTRACT<br />

M.SCIENCE THESIS<br />

THE PLANNING OF THE UNIVERSITY CAMPUSES IN THE EASTERN<br />

MEDITERRENEAN AREA<br />

Ayda BİLGİN<br />

<strong>ÇUKUROVA</strong> UNIVERSITY<br />

INSTITUTE OF BASIC AND APPLIED SCIENCE<br />

DEPARTMENT OF ARCHITECTURE<br />

Supervisor: Prof.Dr.Erkin ERTEN<br />

Year: 2006, Pages: 132<br />

Jury: Prof.Dr.Erkin ERTEN<br />

: Yrd.Doç.Dr.Mustafa YEĞİN<br />

: Prof.Dr.Erdoğan GÜLTEKİN<br />

First of all the concept of university, the history of universities in our country and in the world, the<br />

architecture of universities, the development of the urban areas in the city and the phases of this development was<br />

investigated in this study. In addition, the decision of the campus settling plans due to the change in concept from<br />

the city university to university cities settling plans were evaluated according to various criteria such as,<br />

populations, expensions and location.<br />

The second part of this study defines the campus universities by the literature and observational<br />

investigations on the climate, topography, geographical location and the environmental relations.<br />

The third part of this study investigates and defines the universities according to their design criteria<br />

such as, location selection, transportation, developmental model as well as comparing them with each other. The<br />

developmental model of the university campuses and the development of the academical areas within that area<br />

were analyzed. In the analysis study the academical growth models were shown schematically independent from<br />

the campus growth plans.<br />

The investigations were conducted in the universities and cities of the East Mediterrean section of our<br />

country. The functional analysis of the existing universities were investigated in this study. Factors which were<br />

taken into account were, the settling plans of the campuses, developmental growth plans, academical<br />

development plans, divisions, vehicle-pedestrian seperation, the transportation from the pedestrian scale. The<br />

functional areas in campuses can be divided as academical, administrative, housing, common-use areas, social<br />

and cultural centers, open and closed recreational areas.<br />

The conclusion of this study emphasizes the criteria which were mentioned in previous studies and need<br />

to be considered in the planning of the campus buildings. The development and plannig of university campuses in<br />

the Eastern Mediterrenean area and its vicinity were evaluated in accordance with the criteria mentioned above.<br />

The conclusions obtained from these evaluations are suggested for use in the feasibility studies of the new<br />

campuses planned to be built in the upcoming years.<br />

Key Words: Campus, Campus Planning, University.<br />

II


TEŞEKKÜR<br />

2003 yılında lisanstan mezun olduktan hemen sonra devam ettiğim yüksek<br />

lisans çalışmamda, uzun ve yoğun geçen çalışma sürecinde beni hiç yalnız<br />

bırakmayan ve benden desteğini esirgemeyenlerin bu çalışmaya katkısı oldukça<br />

fazladır.<br />

Başta yabancı olduğum ancak içine girdikçe çalışmaktan keyif aldığım<br />

“Üniversite Kampus Planlaması” konusunun seçiminde ve tezimin tamamlanması<br />

aşamasına kadar olan süreçte tez danışmanlığımı üstlenerek her konuda bana yol<br />

gösteren, derin bilgisi, yapıcı eleştirileri, yorumlarıyla çalışmamın daha geniş bir<br />

perspektife sahip olmasında katkısı yadsınamayacak olan kıymetli hocam Prof.Dr.<br />

Erkin ERTEN’e bana ve tezime verdiği emekten dolayı teşekkürlerimi sunarım.<br />

Tezimin tamamlanması süresince, saat menfumu olmadan gönül rahatlığıyla<br />

arayıp bilgisinden faydalandığım, bana çalışmam süresince destek olan Yrd.Doç.Dr.<br />

Mustafa YEĞİN hocama da teşekkürü bir borç bilirim.<br />

Son olarak, hayatımın her aşamasında yanımda olan, maddi ve manevi<br />

desteklerini benden esirgemeyen, ilgi ve sabırlarıyla bana en büyük dayanak olan<br />

aileme sonsuz teşekkür ediyorum.<br />

III


İÇİNDEKİLER SAYFA<br />

ÖZ………………………………………………………………………….. I<br />

ABSTRACT……………………………………………………………….. II<br />

TEŞEKKÜR……………………………………………………………….. III<br />

İÇİNDEKİLER…………………………………………………………… IV<br />

ÇİZELGELER DİZİNİ…………………….……………………………... VII<br />

ŞEKİLLER DİZİNİ…………………….…………………………………. VIII<br />

EKLER DİZİNİ…………………….……………………………………… XI<br />

1. GİRİŞ ..................................................................................................................1<br />

1.1. Çalışmanın Önemi ve Amacı..........................................................................1<br />

1.2. Çalışmanın Kapsamı ......................................................................................2<br />

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ..................................................................................4<br />

3. MATERYAL ve METOD...................................................................................7<br />

3.1. Materyal.........................................................................................................7<br />

3.2. Metod............................................................................................................8<br />

4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA.................................................12<br />

4.1. Kent Üniversitesi Kavramı...........................................................................14<br />

4.1.1.Toplumdaki Yeri ve Rolü.......................................................................15<br />

4.1.2. İşlevleri.................................................................................................17<br />

4.1.3. Tarihsel Gelişimi...................................................................................18<br />

4.2.1. İşlevleri.................................................................................................30<br />

4.2.2. Yerseçimi Ölçütleri...............................................................................31<br />

4.2.3.Yerleşim Modelleri................................................................................33<br />

4.2.3.1. Moleküler Tip Yerleşim.................................................................34<br />

4.2.3.2. Yaygın Tip Yerleşim......................................................................34<br />

4.2.3.3. Lineer Tip Yerleşim........................................................................37<br />

4.2.3.4. Ağ Tipi Yerleşim............................................................................39<br />

4.2.3.5. Haç Tipi Yerleşim..........................................................................41<br />

4.2.3.6. Merkezi Tip Yerleşim.....................................................................43<br />

4.2.4. Üniversite Kampuslarının Nüfus ve Büyüklük Kriterleri........................45<br />

IV


4.2.5. Büyüme Modelleri.............................................................................46<br />

4.2.5.1. Kendiliğinden Büyüme...................................................................47<br />

4.2.5.2. Lineer (Doğrusal) Büyüme.............................................................47<br />

4.2.5.3. Tek (Aynı) Merkezli Büyüme.........................................................48<br />

4.2.5.4. Moleküler Büyüme..................................................................49<br />

4.2.6. Bölgeleme (Zoning).........................................................................49<br />

4.2.7. Ulaşım Düzeni.................................................................................57<br />

4.2.7.1. Kampuslarda Ulaşım Sistemlerinin Düzenlenmesi...................64<br />

4.2.7.2. Kampuslarda Yaya Ulaşım Sistemleri......................................69<br />

4.3. Çalışma Kapsamındaki Üniversiteler............................................................73<br />

4.3.1. Adana İli Hakkında Genel Bilgiler.........................................................76<br />

4.3.1.1.Çukurova Üniversitesi.....................................................................77<br />

4.3.1.2. Çukurova Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi......79<br />

4.3.2. Mersin İli Hakkında Genel Bilgiler........................................................84<br />

4.3.2.1. Mersin Üniversitesi.........................................................................84<br />

4.3.2.2. Çiftlikköy Kampusu Yerleşkesinin Değerlendirmesi.......................86<br />

4.3.3. Hatay İli Hakkında Genel Bilgiler.........................................................89<br />

4.3.3.1. Mustafa Kemal Üniversitesi............................................................89<br />

4.3.3.2. Tayfur Sökmen Kampusu Yerleşkesinin Değerlendirmesi...............90<br />

4.3.4. Kahramanmaraş Hakkında Genel Bilgiler..............................................93<br />

4.3.4.1. Sütçü İmam Üniversitesi.................................................................94<br />

4.3.4.2. Avşar Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi...............................96<br />

4.3.5. Gaziantep Hakkında Genel Bilgiler.....................................................100<br />

4.3.5.1. Gaziantep Üniversitesi..................................................................100<br />

4.3.5.2. Gaziantep Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi...101<br />

4.3.6. Kayseri İli Hakkında Genel Bilgiler.....................................................105<br />

4.3.6.1. Erciyes Üniversitesi......................................................................106<br />

4.3.6.2. Erciyes Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi.......109<br />

4.3.7. Niğde İli Hakkında Genel Bilgiler.......................................................112<br />

4.3.7.1. Niğde Üniversitesi........................................................................112<br />

4.3.7.2. Niğde Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi..........113<br />

V


5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER..........................................................................114<br />

5.1. Sonuçlar.....................................................................................................114<br />

5.2. Öneriler......................................................................................................117<br />

KAYNAKLAR....................................................................................................119<br />

ÖZGEÇMİŞ........................................................................................................123<br />

EKLER................................................................................................................124<br />

VI


ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA<br />

Çizelge 4.1. Kuruluş Tarihlerine Göre Ülkemizdeki Yükseköğretim Kurumlarının<br />

Sıralanışı …………………………………………………………………… 26<br />

VII


ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA<br />

Şekil 3.1. Değerlendirmede Uygulanacak Metod......................................................9<br />

Şekil 3.2. Çalışmada Uygulanacak Metodun Akış Diagramı ...................................10<br />

Şekil 3.3. Ülke Sınırları İçerisindeki Araştırma Alanı………………………………11<br />

Şekil 4.1. Moleküler Tip Yerleşim Modeli ……………………................................35<br />

Şekil 4.2. Moleküler Tip Yerleşim Modeli Üniversitesi Örneği, San Diego<br />

Üniversite, California……..…………………………………………………………35<br />

Şekil 4.3. Yaygın Tip Yerleşim Modeli……………………………………………..36<br />

Şekil 4.4. Yaygın Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Twente Üniversitesi,<br />

Hollanda …………………………………………………………………………….36<br />

Şekil 4.5.a. Lineer Tip Yerleşim Modeli……………………………………………37<br />

Şekil 4.5.b. Lineer Tip Yerleşim Modeli 2 …………………………………………37<br />

Şekil 4.6. Lineer Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Bath Üniversitesi, İngiltere<br />

……………………………………………………………………………………….38<br />

Şekil 4.7. Lineer Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Surrey Üniversitesi,<br />

İngiltere ……………………………………………………………………………..39<br />

Şekil 4.8. Ağ Tipi Yerleşim Modeli ………………………………………………...40<br />

Şekil 4.9. Ağ Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Essex Üniversitesi, İngiltere<br />

……………………………………………………………………………………….40<br />

Şekil 4.10. Ağ Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Manchester Üniversitesi,<br />

İngiltere ……………………………………………………………………………..41<br />

Şekil 4.11. Haç Tipi Yerleşim Modeli ……………………………………………...42<br />

Şekil 4.12. Haç Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Bochum Üniversitesi,<br />

Almanya …………………………………………………………………………….42<br />

Şekil 4.13. Haç Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Resenburg Üni…………43<br />

Şekil 4.14. Merkezi Tip Yerleşim Modeli…………………………………………..44<br />

Şekil 4.15. Merkezi Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Stirling<br />

Üniversitesi………………………………………………………………………….44<br />

Şekil 4.16. Kendiliğinden Büyüme Modeli ……………………………...................47<br />

Şekil 4.17. Lineer Büyüme Modeli …………………………………………………48<br />

VIII


Şekil 4.18. Tek (aynı) Merkezli Büyüme Modeli …………………………………..48<br />

Şekil 4.19. Moleküler Büyüme Modeli ……………………………………………..49<br />

Şekil 4.20. Lineer Yerleşim Modeli ………………………………………………...54<br />

Şekil 4.21. Merkezi Yerleşim Modeli ………………………………………………55<br />

Şekil 4.22. Lineer-Merkezi Yerleşim Modeli …………………………….. ……….55<br />

Şekil 4.23. Kampusun İki Bölge Olarak Ele Alındığı Yerleşim Modeli …………...56<br />

Şekil 4.24. Kampusun Tek Bölge Olarak Ele Alındığı Yerleşim Modeli…………..57<br />

Şekil 4.25. Yaya ve Taşıtların Yatay Düzenleme İle İki Boyutlu Trafik Ayırımı<br />

(Radburn Sistemi)…………………………………………………………………...58<br />

Şekil 4.26a. Radburn Kasabası Yerleşimi, New Jersey, 1929………………………58<br />

Şekil 4.26b. Radburn‘de Uygulanan Yaya-Taşıt Ulaşımı Sistemini Gösteren<br />

Yerleşim Planı ………………………………………………………………………59<br />

Şekil 4.27. Radburn Sisteminde Yer Alan Cul-De-Sac Adı Verilen Çıkmaz Sokaklar<br />

……………………………………………………………………………………….59<br />

Şekil 4.28a. Yayaların Üstte, Taşıtların Altta olduğu Ulaşım Düzeni …...................60<br />

Şekil 4.28b. Taşıtların Üstte, Yayaların Altta olduğu Ulaşım Düzeni… …………...61<br />

Şekil 4.29. Yaya ve Taşıtların Zaman Düzenlemesi ile Ayrımı …………………... 61<br />

Şekil 4.30. Mekan- Yol İlişkileri …………………………………………………...63<br />

Şekil 4.31. Lineer Ulaşım Sistemi ………………………………………………….64<br />

Şekil 4.32. Lineer Ulaşım Sistemi ………………………………………………….65<br />

Şekil 4.33. Gridal Ulaşım Sistemi ………………………………………………….66<br />

Şekil 4.34. Gridal Ulaşım Sistemi ………………………………………………….67<br />

Şekil 4.35. Gridal Ulaşım Sisteminde Trafik Düzenlemesi ………………………...67<br />

Şekil 4.36. Işınsal Ulaşım Sistemi …………………………………………………68<br />

Şekil 4.37. Işınsal Ulaşım Sistemi Modifikasyonu Sonucu Oluşan Modeller……...68<br />

Şekil 4.38. Organik Ulaşım Sistemi ………………………………………………..69<br />

Şekil 4.39. Kampuslarda Yaya Ulaşım Sisteminin Belirlenmesi ……….................71<br />

Şekil 4.40. Yaya Ulaşım Sisteminde Alternatifler ………………………………….72<br />

Şekil 4.41. Çukurova Üniversitesi Kampusu...........................................................77<br />

Şekil 4.42. Çukurova Üniversitesi Kampusu Kentteki Yeri.....................................78<br />

Şekil 4.43. Çukurova Üniversitesi Akademik Bölge ...............................................79<br />

IX


Şekil 4.44. Çukurova Üniversitesi Rektörlük ve Kütüphane Binası .........................80<br />

Şekil 4.45. Çukurova Üniversitesi Barınma Bölgesi................................................81<br />

Şekil 4.46. Çukurova Üniversitesi Yaya Yolları......................................................82<br />

Şekil 4.47. Çukurova Üniversitesi Yaya Ölçeği......................................................83<br />

Şekil 4.48. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu...............................................85<br />

Şekil 4.49. Mersin Üniversitesi İdari Merkez..........................................................87<br />

Şekil 4. 50. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu Yaya Ölçeği.........................88<br />

Şekil 4. 51. Mustafa Kemal Üniversitesi, Tayfur Sökmen Kampusu........................90<br />

Şekil 4. 52. Tayfur Sökmen Kampusu Fakülte Binaları...........................................91<br />

Şekil 4.53. Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Sökmen Kampusu Yaya Yolları.....92<br />

Şekil 4.54. Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfun Sökmen Kampusu Yaya Ölçeği....93<br />

Şekil 4.55. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu Kentteki Yeri.......................95<br />

Şekil 4.56. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu Yerleşim Planı……………...97<br />

Şekil 4.57. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu.............................................98<br />

Şekil 4.58. Avşar Kampusu Taşıt- Yaya Ayrımı......................................................99<br />

Şekil 4.59. Gaziantep Üniversitesi Kampus Yerleşim Planı...................................102<br />

Şekil 4.60. Gaziantep Üniversitesi Fakülte Binası- Laboratuarlar..........................103<br />

Şekil 4.61. Gaziantep Üniversitesi Öğrenci Yurtları..............................................104<br />

Şekil 4.62. Gaziantep Üniversitesi Yaya- Taşıt Yolları .........................................104<br />

Şekil 4.63. Gaziantep Üniversitesi Yaya Ölçeği....................................................105<br />

Şekil 4.64. Erciyes Üniversitesi Kampusu.............................................................106<br />

Şekil 4.65. Erciyes Üniversitesi Kampusu Yerleşim Şeması..................................107<br />

Şekil 4.66. Erciyes Üniversitesi Fakülte Binaları...................................................110<br />

Şekil 4.67. Erciyes Üniversitesi Kampusu Yaya Ölçeği........................................111<br />

X


EKLER DİZİNİ<br />

Tablo 1…………………………..…………………………………………………125<br />

Tablo 2……………………………………………………………………………..126<br />

Çukurova Üniversitesi Vaziyet Planı……………………………………………...127<br />

Mersin Üniversitesi Vaziyet Planı............................................................................128<br />

Mustafa Kemal Üniversitesi Vaziyet Planı...............................................................129<br />

Sütçü İmam Üniversitesi. Vaziyet Planı...................................................................130<br />

Gaziantep Üniversitesi Vaziyet Planı.......................................................................131<br />

Erciyes Üniversitesi Vaziyet Planı............................................................................132<br />

XI


1. GİRİŞ Ayda BİLGİN<br />

1. GİRİŞ<br />

1.1. Çalışmanın Önemi ve Amacı<br />

Ülkemizde 53’ü devlet, 24’ü vakıf olmak üzere toplam 77 yüksek öğretim<br />

kurumu bulunmaktadır. Devlet üniversitelerinin 21’i şehrin belli bir bölgesinde,<br />

merkeze belli bir uzaklıkta ve bütün birimleri bir merkez çevresinde toplanmış olan<br />

kampus üniversiteleridir.<br />

Ülkemiz hızlı nüfus artışı ve buna paralel bilimsel araştırma ve mesleki<br />

eğitim faaliyetlerine olan talep artışını karşılamak için, üniversitelerimizin artan bir<br />

ivmeyle büyüme ve gelişme göstermesi gerekmektedir. Bununla birlikte üniversiteler<br />

sadece eğitim yapıları olmaktan çıkmakta, sosyal faaliyetleri ve barınma ihtiyacını da<br />

karşılayan küçük yerleşimleri oluşturmaktadırlar. Kent merkezindeki yüksek öğretim<br />

yapıları hem artan nüfusu hem de sosyal beklentileri karşılamakta zorlanmaktadır.<br />

İhtiyaca cevap verebilmek, bu büyüme ve gelişmeyi karşılayabilmek için yeni<br />

binalara duyulan ihtiyacı kent içinde yer bulunamaması veya gelecek yıllardaki<br />

büyümeyi karşılayacak alanın kent içinde olmaması; üniversiteleri, istenilen gelişimi<br />

kolaylıkla sağlanmaları bakımından kent dışında kampus oluşumuna yöneltmiştir.<br />

Eğitimli nüfusun artışı, eğitim niteliklerinin değişmesi ve gelişmesi; eğitimi,<br />

gelişmiş bilgi teknolojilerinin de yardımıyla geleneksel sınıf ortamından kampus<br />

alanına yaymayı başarmıştır.<br />

Ülkemizde kampus üniversitelerinin çoğu yerleşim modelinden kentte ki<br />

konumuna, yer seçiminden ulaşımına, alt yapısına kadar pek çok planlama sorunuyla<br />

karşı karşıyadır. Bu sorunların ana başlıklarını oluşturmak ve çözüm aramak için<br />

yapılacak araştırmada, Doğu Akdeniz Bölgesi ve çevresinde bulunan yedi kampus<br />

üniversitesi – Adana Çukurova üni., Mersin üni., Hatay Mustafa Kemal üni.,<br />

Kahramanmaraş Sütçü İmam üni., Gaziantep üni., Niğde üni., Kayseri Erciyes üni.-<br />

kapasite, ulaşım ağları, yerleşim ve büyüme modeli bakımından değerlendirilecek ve<br />

ülkemizdeki kampus üniversitelerinin hepsinde bulunan planlama sorunları, bu yedi<br />

üniversitemizde belirlenmeye çalışılacaktır.<br />

1


1. GİRİŞ Ayda BİLGİN<br />

Varılacak olan sonuçların, mevcut üniversitelerde alınması gereken önlemler<br />

ve gelecek yıllarda yapımı düşünülen kampus üniversiteleri proje çalışmaları için<br />

veri tabanı oluşturması düşünülmektedir.<br />

Gelişen dünyada öğrenim, öğretim ve araştırma eylemleriyle birlikte pek çok<br />

sosyal fonksiyonu da içinde barındıran üniversite kampusunu oluşturan fiziksel<br />

yapıların beklentiye karşılık verebilmesi için belli temel nitelikleri ortaya çıkarmaya<br />

çalışılacaktır. Bundan sonra ülke gelişiminde payı olacak yeni üniversite<br />

kampuslarının kurulmasında yol gösterecek bir kaynak oluşturulmaya çalışılacaktır.<br />

Ülkemizde mevcut üniversite kampuslarının, mevcut nüfusunun, yeni bilim<br />

alanlarının ve buna paralel genişleyen öğretim kadrosu ve öğrenci nüfusunun<br />

artmasıyla ne derece büyüme- gelişmeye açık olduğu, ve bu büyüme- gelişmeyle<br />

birlikte ortaya çıkacak sorunlar belirlenmeye çalışılacaktır.<br />

Ülkemizin belli bölgesinden seçilen yedi üniversite kampusunun mekansal<br />

analizleri yapılacak ve elde edilen veriler kampus planlamasında kullanılabilecek<br />

temel kriterleri oluşturmaya yardımcı olacaktır.<br />

Üniversite kampuslarını oluşturan fiziksel yapıların zaman içerisinde yeni<br />

gelişmelere uyum sağlayabilmesi, ihtiyaca göre değişime adapte edilebilmesi,<br />

gelecek nesillere hizmet vermesi, üniversitenin statikliğini sürdürmesi açısından<br />

önemlidir ki, seçilen yedi üniversite kampusunun değerlendirme ve analiz çalışması<br />

sonucu bu konuya da ışık tutulabileceği düşünülmektedir.<br />

Çalışmanın sonucunda elde edilecek bilgilerin, farklı noktalarda ele alınıp<br />

yeni araştırmalara ve bilgi üretimine katkıda bulunmaya çalışılacaktır.<br />

1.2. Çalışmanın Kapsamı<br />

Üniversitenin tanımı, toplum içindeki işlevi, evrensel bir anlatımla<br />

açıklanabiliyorsa da, her toplumun yapısal özelliğine ve amaçlarındaki farklılığa göre<br />

üniversitelerinin örgütlenmesinde de farklılıklar gözlenebilir. Bilim dallarının süratle<br />

çoğalması, disiplinler arası ve disiplinler üstü ilişki ve eğitimin önem kazanması<br />

sonucu olarak, farklı disiplinlerin birbirine daha yakınlaşması yeni üniversite<br />

organizasyonlarının oluşumuna sebeptir. (Kortan, 1981)<br />

2


1. GİRİŞ Ayda BİLGİN<br />

Ülkemizde üniversite kampusları, dünyadaki diğer üniversite kampuslarını<br />

oluşturan evrensel kriterlerin yanı sıra, ekonomik ve sosyal koşullara bağlı olarak<br />

farklı işlevlerde yüklenmiştir. Üniversite, kurulduğu kentlerin ekonomik yapısını ve<br />

toplumsal morfolojisini değiştirecektir düşüncesi ile kente üniversitenin<br />

kazandıracağı prestij ve kentin ticari hayatına sağlayacağı hareketlilik ümidi<br />

bulunmaktadır.(Birkan, 1972) bu anlamda, yer seçimi kriterlerinin üniversitelerimize<br />

olan etkisi çalışmanın kapsamında olacaktır.<br />

Gelişmiş bölgelerde halkın eriştiği eğitim düzeyinin yüksek oluşu ve<br />

kentlerdeki kültürel aktivitenin gelişmişliği sonucu, üniversitenin kentlerden<br />

uzaklaşmasının toplum yaşantısına etkisi olumsuz yönde olmayabilir. Diğer taraftan,<br />

ülkemizde az gelişmiş bölgelerin merkezlerinde kurulacak üniversitelerin kent ile<br />

bütünleşmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ulaşım ve iletişim olanaklarının bu<br />

kentlerde yeterince gelişmiş olmaması, kent dışı kampusların, kent üzerindeki sosyal<br />

ve kültürel etkilerini büyük ölçüde azaltacaktır. Bunun sonucunda, bölge halkı,<br />

kampus yaşantısına devamlı olarak yabancı kalacak, kampusta ve kentte yaşayan<br />

toplulukların bütünleşmesi iyice güçleşecektir. Çalışma kapsamında, üniversitelerin<br />

ulaşım ağları, kent ile olan bağlantıları, ulaşım kolaylığı, yaya ölçeğinde<br />

üniversitelerin yerleşim modelleri incelenecektir.<br />

Eğitimli nüfusumuzun artışıyla birlikte üniversitelerden beklentilerin artması<br />

kaçınılmaz bir sondur. Araştırma imkanlarının artmasını, teknolojinin gelişimiyle<br />

kolaylaşan hayatın öğretim mekanlarına da yansımasını, üniversitenin gelişen<br />

teknolojiyi takip etmesini, hatta gelişen teknoloji merkezleri olmasını bekleyen bir<br />

kullanıcı kitlesi mevcuttur. Üniversiteler, büyüme ve gelişmeye açık, esneklik ve<br />

değişebilirlik kriterlerine sahip olmalıdır. Çalışma kapsamında, büyüme modellerine<br />

göre üniversiteler incelenecektir.<br />

Araştırmada model alınan 70 sonrası üniversitelerinin, evrensel kriterler<br />

çerçevesinde incelenmesi ve varılacak sonuçların ülkemizde bundan sonra kurulması<br />

düşünülen üniversitelere planlama aşamasında kaynak olması açısından önem arz<br />

edebileceği düşünülmektedir.<br />

3


2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ayda BİLGİN<br />

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR<br />

Tekeli (1972), Üniversitelerin Yer seçimi kararlarına esas teşkil edecek<br />

politik düzeydeki kararları dört madde ile açıklamıştır;<br />

a. Üniversitelerin merkezleşmesi (büyükkent merkezlerinde kurulması) veya<br />

çevreselleşmesi (bölge merkezi şehirlerde kurulması) kararlarının<br />

belirlenmesi,<br />

b. Üniversitelerin yerleşme kademelenmesinde, kurulacağı şehrin kademe ve<br />

temel ekonomisinin belirlenmesi,<br />

c. Üniversitelerin yer seçimi kriterlerinin, bölgelerarası dengesizliğe<br />

etkisinin belirlenmesi,<br />

d. Üniversitelerin kurulduğu bölgeye değişim ve kalkınma açısından<br />

getirilerinin belirlenmesi<br />

Tekeli (1972), Üniversitelerin yer seçiminde sosyal sistemin seçmelerine göre<br />

çeşitli hedefler konulduğu, belirlenen hedef doğrultusunda yer seçimi kararlarında<br />

değişim olabileceğini vurgular. Yer seçimi kriterlerinin ülkeler arası farklılık<br />

göstermesinin tek sebebi belirlenen hedeflerin farklılığı değil; sınır faktörlerinin<br />

gösterdiği farklılıklar olarak tanımlar.<br />

Linde(1971), Turcan(1996), üniversite kampus yerleşim modellerini 6 sınıfta<br />

toplamıştır. Bunlar;<br />

1. Moleküler tip yerleşim<br />

2. Yaygın tip yerleşim<br />

3. Lineer tip yerleşim<br />

4. Ağ tipi yerleşim<br />

5. Haç tipi yerleşim<br />

6. Merkezi tip yerleşim<br />

Karaaslan(1979), üniversite kampuslarında uygulanan farklı yerleşim<br />

modellerinden doğan farklı büyümeleri 4 başlık altında toplamıştır.<br />

1.Kendiliğinden büyüme<br />

2.Lineer(doğrusal) büyüme<br />

3.Tek merkezli büyüme<br />

4


2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ayda BİLGİN<br />

4.Moleküler büyüme<br />

1933 yılında CIAM’ın ( Congres Internationaux d’Architecture Moderne)<br />

Atina’da yapılan toplantısında, planlama kararı olarak bölgelemenin öncülüğünü<br />

yapan Tony Garnier’in Endüstri Kenti Projesi örneği ve Modern Hareket’in en<br />

önemli yapıtlardan biri olan Le Corbusier’e ait Işıklı Kent Projesi örneği ile<br />

benimsenmiştir. Garnier, çağdaş kent planlaması örneği ile kenti, çalışma, barınma,<br />

sosyal faaliyetler ve ulaşım gibi kentin çağdaş gereksinimlerine başarılı çözümler<br />

getirmiş; kenti bölgelerin birbirini etkilemeden gelecekte olabilecek gelişmelerini de<br />

projesinde tasarlamıştır. Le Corbusier ise, çağdaş kent projesi tasarımında belirlediği<br />

dört ilke ile yola çıkmıştır. Bunlar;<br />

• Kent merkezindeki tıkanıklığı gidermek,<br />

• Yoğunluğu arttırmak,<br />

• Dolaşım ortamını arttırmak,<br />

• Parkları ve açık alanları arttırmak’ tır.<br />

CIAM’de alınan kararlar doğrultusunda kenti ve üniversite kentini oluşturan<br />

dört ana işlevi –akademik, barınma, ortak kullanım alanları bölgesi ve ulaşım düzeni-<br />

sınıflandırıp her birini kendi dokusunda incelediğimizde içlerinde barındırdıkları<br />

fonksiyonları net bir biçimde tanımlayabiliriz.<br />

• Akademik bölge<br />

• Ortak kullanım alanları<br />

• Barınma bölgesi<br />

• Ulaşım düzeni<br />

Bölgeleme ilkeleri kullanılarak tasarlanmış olan Surrey Üniversitesi’nde<br />

(İngiltere) kampus üç bölgeden oluşmuştur. Akademik bölge, barınma bölgesi ve<br />

ortak kullanımlar bölgesi olarak ayrılan, lineer yerleşim modeli uygulanmıştır.<br />

1962’de Almanya’da tasarlanan Bochum üniversitesi de yine üç bölgeden oluşan<br />

üniversitelere örnektir. Akademik bölge, barınma bölgesi ve ortak kullanımlar<br />

bölgesi olarak ayrılan, lineer-konsantrik yerleşim modeli uygulanmıştır.1962’de<br />

İngiltere’de Bath Üniversitesi’nde kampus iki bölgeden oluşmuştur. Akademik ve<br />

sosyal bölgeden oluşan üniversitenin yerleşim modeli lineer uygulanmıştır. (Kortan,<br />

1981)<br />

5


2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ayda BİLGİN<br />

Ulaşım sistemlerinin organizasyon tekniklerini ise dört grupta inceler ve<br />

bunların kişisel farklılar gösterdiğini belirtir. Todd’a göre ulaşım sistemi, lineer,<br />

gridal, ışınsal ve organik yapılı olarak adlandırılmıştır. Bu konuda bir başka<br />

araştırmacı Lynch ise ulaşım sistemini üç başlık olarak kabul etmiş ve bunları, gridal,<br />

ışınsal ve lineer olarak tanımlamıştır.<br />

M Skrzypczak- Spak, insanların yürüme eylemiyle ilgili olarak verdiği bulguları<br />

sıraladığında;<br />

• Maksimum elverişli yürüme zamanının 30dakika,<br />

• Yürüme hızının ise, kişiye göre değiştiğini, bunları genele indirgediğinde<br />

ise,<br />

İşçiler için, 5km/saat,<br />

Yetişkinler için, 4km/saat<br />

Yaşlılar, anne ve çocuklar için ise 2.5km/saat olarak belirlemiştir.<br />

Kent yerleşimlerinin geçmiş yıllardaki performansı, boyutları incelendiğinde<br />

elde edilen sonuçlar, yaklaşık 800m. çapında ki bir alanı kapsayan yerleşimlerin yaya<br />

olarak ulaşımını sağlayan bir kişiye optimum hizmeti sunduğunu göstermiştir. Yaya<br />

ulaşımı ile en uzak mesafeye yorulmadan, rahat ve hızlı, yani kabul edilebilir bir<br />

zaman sürecinde, bu yaklaşık olarak 12dakikadır, yürünebilir. Üstelik yaya olarak<br />

gezinti yapıldığı sırada, etraftaki diğer yayalar, meydanlar, vb. gibi kenti oluşturan<br />

pek çok öğe ile olumlu ilişkiler kurulabilir. (Kortan, 1981)<br />

6


3. MATERYAL ve METOD Ayda BİLGİN<br />

3. MATERYAL ve METOD<br />

3.1. Materyal<br />

Çalışmada Doğu Akdeniz Bölgesi ve çevresinde bulunan yedi üniversite<br />

kampusu; Adana Çukurova üni., Mersin üni., Hatay Mustafa Kemal üni.,<br />

Kahramanmaraş Sütçü İmam üni., Gaziantep üni., Niğde üni., Kayseri Erciyes<br />

üniversitesini kapasite, ulaşım ağları, yerleşim ve büyüme modeli bakımından<br />

değerlendirilmek üzere araştırmanın ana materyalleri, incelenecek olan yedi<br />

üniversitenin kampus planları olarak belirlenmiştir.<br />

Araştırma evrenini oluşturan üniversitelerin gerekli alan etüdlerini<br />

yapabilmek için farklı ölçeklerdeki planlarından yararlanılmıştır. Gaziantep, Hatay-<br />

Mustafa Kemal, Kahramanmaraş-Sütçü İmam, Kayseri-Erciyes, Niğde, Mersin ve<br />

Adana-Çukurova Üniversitelerinin halihazır vaziyet planları autocad çizimlerinden<br />

yararlanılmıştır.<br />

Dünya üniversitelerinin vaziyetini, plan şemalarını örnek olarak incelemek<br />

için mevcut üniversitelerin web sitelerinden yararlanılmıştır.<br />

İlk üniversitelerin oluşum şemaları, tarihsel süreç içerisinde üniversitelerin<br />

dünyada ve ülkemizdeki artışını sayısal değerlerle gösteren şemalar; araştırma<br />

evreninin kampus büyüme tiplerini, yerleşim modellerini gösteren şemalar;<br />

üniversite kampuslarının mekansal analiz tablolarından da çalışma alanlarının<br />

değerlendirilmesi aşamasında yararlanılmıştır.<br />

Yapılacak çalışma çok kapsamlı bir araştırma gerektirmektedir. Resmi<br />

kurumlarla yazışmalar yapılacak, gerektiğinde bu kampuslar gözlem amacıyla ziyaret<br />

edilecektir. Resmi kurumlardan talep edilecek gerekli evraklar ve projeler;<br />

üniversitenin akademik birim ve personelini sayısal değerlerle belirten evraklar ve<br />

üniversite kampus yerleşimlerini tanımlayacak olan, gerekli ölçeklerdeki vaziyet<br />

planlarıdır; yerinde çekilecek fotoğraflar, üniversiteleri tanımlamakta, mevcut durum<br />

analizlerinde kullanılacaktır.<br />

7


3. MATERYAL ve METOD Ayda BİLGİN<br />

3.2. Metod<br />

Araştırmanın kuramsal boyutunu, çerçevesini, ‘üniversite, kampus, kampus<br />

yerleşimleri, planlama’ gibi anahtar sözcükler kullanarak yapılan literatür taraması,<br />

internet bilgi ağı web siteleri taraması, kütüphane katalogları, konuya değinilen<br />

makaleler, türkçe ve yabancı kaynaklı kitapların indeksleri, kaynakçaları<br />

oluşturmaktadır.<br />

Araştırmada mevcut üniversite kampusları durum saptaması yerinde gözlem,<br />

literatür taraması, yazılı resmi evrakların talebi ve yazışmalar yapılarak ilerletilecek;<br />

üniversitelerin tarihsel gelişimlerini, akademik birimleri, akademisyen sayıları,<br />

öğrenci sayıları, buna paralel kampus yapıları, bunların artışları ve bu spontane<br />

gelişen yapıların konumlanışları yazılı dokümanlarla incelenecek, fonksiyon şemaları<br />

haline dönüştürülecek, işlev akışları ve bunlar arasındaki hiyerarşi belirlenecek, varsa<br />

mimari karmaşa daha net görülecektir. Fiziki ölçümlerle de olması gereken<br />

standartlar belirlenecektir.<br />

Bu araştırma değerlendirme çalışmasıdır. Değerlendirme genel ve fiziki<br />

olarak, araştırma evrenini belirleyen kampus üniversiteleri -yukarda belirtilen-<br />

üzerinde kapasite, ulaşım ağları, yerleşim ve büyüme modeli bakımından gözlem,<br />

kullanıcılar üzerinde mülakatlar olarak yapılacaktır. Kampus üniversiteleri, genel<br />

yerleşim esasları, arsa özelliğinden doğan sınırlamalar, bunların etkileri, ekonomik<br />

sınırlamalar, büyüme modeli esasları(modüler koordinasyon) ve etapları, tasarım<br />

ilkeleri ve ileriki yıllara adaptasyonu, kampus ihtiyaç programının belirlenmesi<br />

başlıkları altında yapılacak gözlem, mülakat, fiziki ölçümlerden elde edilecek<br />

verilerin analizleri değerlendirme çalışmasının sonucunu ortaya koyacaktır.<br />

8


3. MATERYAL ve METOD Ayda BİLGİN<br />

Bilgi Toplama<br />

Ön çalışmada yapılan literatür taraması,<br />

yerinde gözlem, yazılı resmi evrakların incelenmesi, ilgili<br />

kurumlarda konuya hakim kişilerden edinilen bilgiler<br />

Girdiler<br />

Yapılan ön çalışmanın sonucunda değerlendirmede kullanılacak çalışma alanıyla ilgili<br />

bilgilerin ortaya konması<br />

Araştırma Alanını Tanımlayan<br />

Materyaller<br />

Vaziyet planları, topografyası, iklimsel<br />

verileri, çevresel verileri, ulaşım ağları,<br />

mevcut alan analizi<br />

Konuyla İlgili Örnekler<br />

İlk üniversitelerin oluşum şemaları, tarihsel süreç içerisinde üniversitelerin dünyada<br />

ve ülkemizdeki artışını sayısal değerlerle gösteren şemalar; araştırma evreninin<br />

kampus büyüme tiplerini, yerleşim modellerini gösteren şemalar; üniversite<br />

kampuslarının mekansal analiz tabloları<br />

Problemin Belirlenmesi<br />

Kullanım sonrasında ortaya çıkan tasarım hatalarının konuyla ilgili edilen bilgiler<br />

doğrultusunda ortaya konulması<br />

Değerlendirmede Kullanılan Yöntem<br />

Nicesel özelliklerin değerlendirilmesi<br />

Fiziki ölçümler<br />

Çevresel ve işlevsel performans analizi<br />

Çıktılar<br />

Değerlendirme sonuçları ve öneriler<br />

Şekil 3.1. Değerlendirmede Uygulanacak Metod<br />

9


3. MATERYAL ve METOD Ayda BİLGİN<br />

Çalışmanın Amacı: Ülkemiz kampus üniversite planlarının yerleşim modelleri analizi<br />

Boyutu: Yerleşme ve bölgeler düzeyinde<br />

Alan çalışması: Gaziantep, Hatay-Mustafa Kemal, Kahramanmaraş-Sütçü İmam,<br />

Kayseri-Erciyes, Niğde, Mersin ve Adana-Çukurova Üniversitelerinin kampusları<br />

Uluslararası üniversite kampus örnekleri<br />

Alan çalışmasında tiplerin belirlenmesi: Büyüme modelleri<br />

Yerleşim modelleri<br />

Bölgeleme<br />

Ulaşım düzeni<br />

Alan çalışmasında analizlere temel olan faktörler: Yaya sirkülasyonları<br />

Ulaşılabilirlik<br />

Büyüme<br />

Motorlu araç sirkülasyonu<br />

Fonksiyon grupları<br />

Kullanılan fonksiyonel alanlar : Akademik bölge<br />

Barınma bölgesi<br />

Ortak kullanımlar bölgesi<br />

Ulaşım<br />

Yardımcı fiziksel alanlar<br />

Kullanılan teknikler ve görsel anlatımlar: Çalışma alanı vaziyet planları<br />

Uluslararası üniversitelerin örnek planları<br />

Fotoğraflar<br />

Bulguların sentezi sonucunda varılan sonuç ve öneriler<br />

Şekil 3.2. Çalışmada Uygulanacak Metodun Akış Diagramı<br />

10


Şekil 3.3. Ülke Sınırları İçerisindeki Araştırma Alanı<br />

11


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA<br />

Üniversite kelimesi Latince ‘üniversitas’ kelimesinden gelmekte,<br />

‘evrensellik, genellik, gelişerek bütün bilgileri kapsayan’ anlamını taşımaktadır. Yine<br />

latince ‘üniversitas’ kelimesinin bir diğer anlamıda, bağımsız tüzel kişiliğe sahip ve<br />

müşterek çıkarları olan kişiler topluluğu’dur. Tarihsel süreçte üniversite kavramı<br />

biraz daha geniş anlamlar içermiştir. Bunlardan ilki, öğretmen ve öğrenci birliği, bir<br />

diğeri bilim birliği’dir. Bugün üniversitelerimizin taşıdığı anlam (Universitas<br />

Literarum) Bilim Birliği’dir.<br />

Üniversite kavramına pek çok farklı kişi, farklı dönemlerde ve farklı yerlerde<br />

farklı anlamlar, işlevler yüklemiştir. Bunun nedeni, üniversitenin uygun üniversite<br />

modeli adı altında tek bir modelle ifade edilemeyeceğidir.<br />

Üniversite kavramı, bilim dalının öğretildiği, tartışıldığı, araştırıldığı ve elde edilen<br />

bulguların yayınlandığı bir ortamın ifadesidir. Bu tanımnda belirtilen dört işlevden<br />

birinin eksikliği, o ortamı üniversite kavramının dışında bırakacaktır. (Derman,<br />

1990)<br />

Üniversite kavramının bir başka tanımı ise, toplumun bilimsel araştırma ve<br />

yüksek düzeyde yetişmiş uzman işgücü yetiştirme gereksinimini karşılamak üzere<br />

kurulan kurumdur. (Ozankaya, 1990)<br />

Üniversite kavramı, bilimsel üstünlüğün, akademik yeteneğin, yönetim<br />

ustalığının gösterildiği ortamın ifadesidir. Bu ortam, dünyaya geniş açıdan bakan,<br />

ögürlüğünü kazanmasını ve korumasını bilen insan yetiştirmek için kurulmuştur. bu<br />

özgür ortamı sağlamak içinse özerklik şarttır. Bilimsel özgürlük, özerkliğin<br />

getirisidir.<br />

Uluslararası Üniversiteler Birliği’nin 31.08.-06.09.1965 tarihleri arasında<br />

yapmış olduğu toplantıda, üniversitelerin özerkliğinden bahsedebilmek için özerklik<br />

kriterleri adı altında beş madde belirlemiştir. Alınan bu karara göre üniversitelerin<br />

özerkliği;<br />

a. Bir üniversite kendisini ilgilendiren bütün seçim ve atamaları bizzat<br />

kendisi yapmalıdır.<br />

b. Okutacağı öğrencilerin seçimi tümüyle bizzat kendisine ait olmalıdır.<br />

12


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

c. Eğitim programlarını bizzat kendisi hazırlayabilmeli, vereceği diploma ve<br />

belgelerin hangi düseydeki bilgi ve maharet kaşılığı verilmesi gerektiğini<br />

kendisi tayin etmelidir. Bunlar, kanun, tüzük ve yönetmeliklerle<br />

belirlenmiş olsa da, hazırlanmalarında temel sorumluluk ilgili<br />

üniversiteye verilmiş olmalıdır.<br />

d. Araştırma programlarını istediği gibi düzenleyebilmelidir.<br />

e. Kendisi bütçesini geniş yetki sınırları içerinde istediği gibi<br />

kullanabilmelidir. (Gökçe, 1990)<br />

Ülkemizde üniversitelerin özerkliği ile ilgili olarak 1946’da 4936sayılı kanun,<br />

1960’da ise bu kanundaki eksiklikleri gidermek üzere 115sayılı kanun çıkarılarak,<br />

üniversitelerimize bilimsel ve idari özerklik getirilmiştir. (Gökçe, 1990)<br />

Ülkemizde yaklaşık her on yılda bir düzenlenen Üniversiteler Kanunu, 1973<br />

ve daha sonrada 1981 yıllarında yeniden düzenlenmiştir. 1981’de çıkarılan kanun,<br />

ülkenin içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik ve siyasal bunalım sonucunda<br />

yaşanan olaylarda birinci sorumlu üniversiteler görülmüş ve yükseköğretimin<br />

yeniden biçimlendirilmesi için gerekli düzenlemeler kanunda yer almış ve<br />

ülkemizdeki üniversitelerin özerklikleri ve özgürlükleri ellerinden alınmıştır.<br />

Ülkemizde, 2547 yasa numarası ve 06.11.1981 tarihli resmi gazetede<br />

yayınlanan yükseköğretim kanunda der ki; Üniversite, bilimsel özerkliğe ve kamu<br />

tüzel kişiliğine sahip yüksek düzeyde eğitim- öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve<br />

danışmanlık yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kuruluş ve birimlerden<br />

oluşan bir yükseköğretim kurumu olarak tanımlanmaktadır.<br />

Ülkemizde, üniversitenin kalkınma planındaki tanımında, ‘en üst seviyeli<br />

insan gücünün ve bilmsel araştırma alanlarının istediği elemanları yetiştiren eğitim<br />

kademesidir’.<br />

Tarihsel gelişim içinde toplumların geçirdikleri sosyal, ekonomik ve<br />

teknolojik evrim paralelinde eğitim teknolojisi de; buna bağlı olarak mekan<br />

ihtiyaçları ve mekan organizasyonları da değişim göstermiştir. Yüksek öğretimde<br />

dinsel veya askeri denetim altında başlayan hoca-öğrenci iletişimi birebirken,<br />

toplumsal gelişime paralel olarak, öğrenci sayısının artması ile bir hoca-çok öğrenci<br />

biçiminde öğretimin başlaması ile ‘derslik’ tipi mekan oluşmuştur. Geçirilen<br />

13


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

toplumsal evrimler paralelinde (eğitimin laikleşmesi, burjuva devrimi, endüstri<br />

devrimi, askeri ihtiyaçlar, nüfus patlaması) giderek yüksek öğretim şehir içinde<br />

gelişen merkezlerde eğitime özel yapılarda yapılmaya başlanmış, kolejler, fakülteler<br />

ve üniversiteler doğmuştur. Eğitim teknolojisinin ilerlemesiyle tüm ihtiyaçlarını bir<br />

sitede karşılamaya yönelik, bugünkü anlamda KAMPUS tipi öğretim biçimi,<br />

Amerika’dan esinlenerek oluşturulmuştur. (Ersoy, 1981)<br />

4.1. Kent Üniversitesi Kavramı<br />

Üniversiteler, ilk olarak kent içine kurulmuş, kuruldukları dönemin manastır<br />

mimarisinden önemli ölçüde etkilenmiş, içe dönük mimari anlayışını benimsemiş<br />

yapılar olarak kentteki yerini almıştır. Zamanla, yalnızca eğitim amaçlı inşa edilen<br />

mütevazi üniversite yapılarının yerini 15.yy.’ dan itibaren, tam teşekküllü –derslikler,<br />

kütüphane, şapel, oditoryum ve diğer mekanlar- kompakt binalar almıştır.<br />

Ortaçağ kentlerinde, kentsel bir kurum olarak ortaya çıkan üniversite yapıları,<br />

günümüzde de bu niteliklerini sürdürmektedirler. Kent içi üniversite yapıları diğer<br />

kurumsal binalardan farklılık göstermezler. Kent içinde dağınık olarak konumlanan<br />

bu eğitim yapılarının bazıları, zamanla kentin prestij yapıları olmaktadır.<br />

Kent içinde yönetici zümrenin himayesinde gelişen üniversite yapıları,<br />

düzensiz ve yoğun bir görünüme sahiptirler. Bu düzensizliğin ve yoğunlaşmanın<br />

nedeni, o dönemde kısıtlı kent sınırları içinde üniversite binaları için temin edilmesi<br />

gereken arsanın bulunmasında yaşanan zorluklardır.<br />

Üniversitelerin bütünsel bir biçime dönüşmesi düşüncesi, aslında ilk<br />

kolejlerin fiziksel kurgularında tohumlanan, ancak Avrupa kentlerinin sıkışık kentsel<br />

ortamında biçimlenmesi zaman alan bir olgudur. 16.yy.’ la kentiçi üniversite<br />

yapılanın kolej tipolojisinden çıktığı ve kent içi yapı adalarına dağıldığı<br />

görülmektedir.<br />

Campos,’ İngiliz ütopyası’ olarak adlandırdığı İngiliz üniversitesinin, ‘Oxford<br />

ve Cambridge paradigmalarında da görüleceği üzere, kentsel doku içindeki kolejlerin<br />

büyümesi ve çakışmasıyla birlikte kentin bütünleştiği bir ütopyayı pekiştirdiğini’<br />

belirtmektedir. (Sönmezler, 2003)<br />

14


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Kortan, kent üniversitelerinin geleneksel bir şekilde kentin içinde ve<br />

merkezine yakın yer almasında büyük yararlar olduğunu belirterek, bu yararların<br />

bazılarını – öğrencilerin kentlilerle kaynaşması- sosyal bütünleşme- onların kent<br />

içindeki “yaygın eğitim” yoluyla da gelişmelerini tamamlamalarını; kentlerin ise<br />

üniversitenin eğitim ve entelektüel ortamında, kütüphane, oditoryum, spor salonları<br />

gibi olanaklarından yararlanmaları olarak özetlemektedir.( Kortan, 1981; Turcan,<br />

1991) Kent merkezinde kurulan üniversitelerin, halktan kopuk, yalıtılmış ve kendi<br />

içine dönük üniversite anlayışının önüne geçmesinin, kente sağlayacağı sosyal ve<br />

kültürel etkilerinin büyük ölçüde artacağı, böylece halkın, üniversite yaşantısına<br />

devamlı olarak dahil olacağı, kampus - kent nüfusunun bütünleşmesi ile aydın-halk<br />

ilişkisinin kurulacağı düşünülmektedir.<br />

4.1.1.Toplumdaki Yeri ve Rolü<br />

Ortaçağ kentlerinin en büyük avantajı üniversitelerin kent içinde kurulu<br />

olmasıdır. Bu o dönemin olumlu ve önemli bir özelliğidir. Halka açık üniversite<br />

anlayışının bu dönemde uygulanması; üniversitede yapılacak tartışmalarda halkında<br />

katılım hakkı olması ve günümüzdeki seminer anlayışının o çağın şartlarındada<br />

uygulanıyor olması, üniversitenin ortaçağ dönemi toplumu üzerindeki etkisini apaçık<br />

gözler önüne sermektedir. Halk yapılan tartışmalarda tartışma konusu dışındada<br />

çeşitli bilim alanlarından merak ettiklerini sorabilmekte, bilgi alışverişinde<br />

bulunabilmekte ve bilgi dağarcığını üniversite sayesinde geliştirebilmektedir.<br />

Rönesans dönemine gelindiğinde üniversitelerde öncelikli din adamı<br />

yetiştirme amacı yerini toplumsal insan yetiştirmeye bırakmıştır. Bu dönemde bilime<br />

verilen önem artmış, bilim dallara ayrılarak kuramsallaştırılması sağlanmıştır.<br />

Dönem anlayışında ‘bilim bilim için yapılmalıdır’ savunulmuştur.<br />

Üniversitelere olan talep her geçen gün artmaktadır. Daniel Bell,<br />

üniversitelerin toplumdaki önemini şöyle dile getirmektedir: “...Artık endüstri yada<br />

ticaret girişimlerinin değil, üniversite ve araştırma örgütlerinin anahtar-kurumlar<br />

olacağı bir ‘endüstri-sonrası’ toplumuna doğru gidiyoruz”. ( Kortan, 1981)<br />

15


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Sönmez’in ifade ettiği gibi “üniversitenin toplumdaki rolünü hem niceliksel<br />

hem de niteliksel olarak değerlendirmek gerekir. Üniversitenin niceliksel görevi,<br />

toplumun ihtiyaç duyduğu insan gücünü sağlamak, bilgi stokunu genişletmek ve<br />

bunu gelecek nesillere aktarmak iken uzun vadede daha önemli olan niteliksel görevi<br />

de yeni değerler teklif ederek toplumun ufkunu açmak ve genişletmektir”.<br />

(mim.dergisi,sayı:12, 1972)<br />

Keleş’e göre, üniversite kurulacak kentlerde, kitaplık, tiyatro, konser<br />

salonları, seminer ve konferans yerleri, eğlence olanakları ve benzerlerinden oluşan<br />

bir kültür ve bilim ortamından başka üniversitenin, bir değiştirici güç rolü<br />

oynayabileceği asgari bir ruhbilimsel ortamın da aranması gerekir. Aksi halde, halk-<br />

üniversite yabancılaşması kaçınılmaz olacaktır. (mim.dergisi,sayı:12, 1972)<br />

Keleş’in ifadesiyle, “üniversite-kent ilişkilerinde asıl önemli olan, kentin<br />

üniversiteye verdiği değil; fakat ondan aldığı, daha doğrusu alabildiği, almayı<br />

reddetmediği fikir, düşünce ve araştırma ürünleridir. Bunlar, üniversite topluluğunun<br />

bir tüketiciler grubu olarak kentte ve bölgesinde yarattığı talep, gereksinme duyduğu<br />

çeşitli hizmetlerin arzını “özendirici etkileri, kente getirilen kültürel canlılık,<br />

üniversite ile kent arasındaki temasların dolaylı ve dolaysız etkileridir. Yüksek<br />

öğrenime gereksinme duyan kent ve bölge insanının, bu hizmete yakınlarında sahip<br />

olmanın sağladığı fırsat eşitliği de bunlara eklenebilir”. .(mim.dergisi,sayı:12, 1972)<br />

Üniversitenin tarım, hayvancılık, tıp ve mühendislik gibi alanlarda,<br />

bulunduğu kentin ve bölgenin bir ihtiyaç giderme merkezi olduğu da<br />

unutulmamalıdır. Daha da önemlisi, bunlara, özellikle az gelişmiş ülkelerde,<br />

üniversiteden bir “değiştirici güç”(change of agent) rolü oynamasının beklendiğini de<br />

eklemek gerekir.(mim.dergisi,sayı:12, 1972)<br />

Üniversiteler yalnız meslek eğitimi veren kurumlar olarak<br />

tanımlandırılmamalıdır; üniversite bilimin araştırıldığı, kişiye düşünmeyi, farklı<br />

konularda kendi başına karar vermeyi, fikir sahibi olmayı öğretir. (Velidedeoğlu,<br />

1990)<br />

Üniversiteler, toplum hâkimiyetinde, topluma yararlı hizmet vererek<br />

kendilerini geliştirebilir ve varlıklarını bu yolla devam ettirebilirler. Topluma yarar,<br />

‘uyum’dan kasıt; toplumun ihtiyacı olan insan gücünü, gerekli olan bilgi stokunu<br />

16


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

sağlamak, bu bilgiyi geliştirmek ve daha sonraki nesillere, gelecek tpoluma olduğu<br />

gibi aktarabilmektir.<br />

4.1.2. İşlevleri<br />

Dünyanın farklı ülkelerinde, farklı ihtiyaçlar ve beklentiler nedeniyle kurulan<br />

üniversiteler, kuruluş şekilleri ne olursa olsun gelişim sürecinin sonunda aynı amaç<br />

için hizmet vermişlerdir.<br />

X.yüzyılın başlarında tıp öğretimi veren üniversite; bu yüzyılın ortalarında ve<br />

XII. yüzyılın başlarında insanlığın felsefe, ilahiyat, hukuk gibi alanlardada bilgi<br />

merakını giderebilmek için öğretim alanlarını genişletmiş, yeni üniversiteler<br />

kurulmuştur.<br />

XIX. yüzyılda üniversite sadece öğretim ve öğrenim alanı olmaktan çıkmış,<br />

temel bilimsel araştırmada üniversitelerin işlevlerinden biri halini almıştır. Bunda<br />

İskoç üniversiteleri ve Homboldt öncü olmuş, bu üniversitelerin etkisiyle önce<br />

Almanya olmak üzere tüm dünya ülkeleri üniversitelerinde başlıca işlev olarak<br />

araştırma benimsenmiştir.<br />

Avrupa’daki gelişmelere sonradan yetişen yeni ülke Amerika’da üniversiteler<br />

topluma hizmet vermeyi işlev edinmişler ve bu konuda öncülük etmişlerdir. Bunların<br />

başında Wisconsin üniversitesi gelmektedir. Burada amaç; üniversitenin topluma<br />

öğretim dışında uygulama araştırma projeleri, sağlık hizmetleri, sanat etkinlikleri,<br />

spor aktiviteleri gibi hizmetleri sunmayı amaçlamaktadır.<br />

Üniversitelerin farklı amaç ve fonksiyonları olduğunu söyleyen ve bunları<br />

ana başlıklarıyla tanımlayan bilimadamlarının birkaçını örnekledirecek olursak;<br />

King, üniversitelerin fonksiyonlarını; “kültür aktarma, bilimsel araştırma<br />

yapma, meslek edindirme, milli egemenliğe bekçilik yapma, toplumu ve ekonomiyi<br />

etkileme” olarak belirlemektir.(King, 1967; Türeyen)<br />

Wilson, üniversiteleri, öğretim ve araştırma merkezi’dir; kamu liderliğinden<br />

sorumlu kurumdur” olarak değerlendirmektedir.(Leonard, 1969; Turcan, 1996)<br />

Kavak, üniversitenin fonksiyonlarını, öğrenim-öğretim, araştırma ve toplum<br />

hizmeti olarak belirliyor.<br />

17


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Frankel, üniversitelerin amaç ve fonksiyonlarını, geçmişi muhafaza etmek ve<br />

objektif olarak geçmişin eleştirisini yapmak, çeşitli meslek ve hizmet alanlarında<br />

eleman yetiştirmek, danışma hizmeti, bilgi üretmek ve ekonomik yönden önemli<br />

arştırmaları yapmak olarak tanımlamıştır.(Varış, 1972)<br />

Üniversiteyi tanımlayan, taşıdığı fonksiyonları farklı başlıklar altında açan<br />

pek çok görüş vardır. Bu görüşler doğrultusunda varılacak olan sonuç, üniversitenin<br />

değişmeyen temel fonksiyonları; ‘öğrenim, öğretim ve araştırma-geliştirme’<br />

olmasıdır.<br />

Öğrenim fonksiyonu; kişinin çeşitli meslek ve hizmet alanlarında öğrenim<br />

yapması olanağıdır; bilgi, beceri ve yetenekleri geliştirme, öğrenim gördüğü alanda<br />

uzman olma ve uzman işgücü gereksinimine karşılık ihtiyaç duyulan nitelikli eleman<br />

yetiştirme; öğrenim sonunda kişinin toplum içindeki kullanılma yerlerinin<br />

belirlenmesi, yine üniversitelerin işlevidir.<br />

Öğretim fonksiyonu kapsamında; topluma öğrenen, araştıran ve bilimsel<br />

çalışmalar sonucu varılan gerçekleri sunan, gelişme, değişme ve kalkınmada topluma<br />

öncü kurum olan üniversite, toplumu yönlendirme işlevinide üstlenmiştir.<br />

Araştırma-geliştirme fonksiyonu, ortaya konulan probleme çözüm bulduğu<br />

gibi, açıkça görülmeyen problemleri de ortaya koyar. Araştırma-geliştirme projeleri<br />

ile yeni teknoloji üretimi sağlanır. Yeni teknoloji için gerekli olan yetişmiş insan<br />

gücü ve bilgi birikimi üniversitelerden sağlanmaktadır.<br />

Özetle, üniversiteler, ülkelerin kalkınması için gerekli insan gücünü<br />

yetiştirmek, bilim ve teknolojinin ilerlemesi için gerekli araştırmaları yapmak,<br />

yapılan araştırmaların sonucunu yaymak, bu sonuçlar doğrultusunda yeni araştırma<br />

konuları saptamak, doğal zenginlikleri ortaya çıkarmak, ülkenin sosyal ve ekonomik<br />

canlılığını sağlamak ve sürdürmekle görevlidir.<br />

4.1.3. Tarihsel Gelişimi<br />

Tarihte üniversite ve üniversite kavramının ne zaman ve nerede başladığı ile<br />

ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Bunlardan ilki, ilk yükseköğretimin köklerinin<br />

Eflatun’un Academia’sına, Aristo’nun Lyceum’una dayandığıdır. İkincisi, ilk<br />

18


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

öğrenim -öğretimin MS. II. ve III. yüzyıllarda Roma’da hukuk öğretimi<br />

kurumlarında başladığıdır. Üçüncüsü, X. ve XI. yüzyıllarda İtalya’da kurulan ve<br />

skolâstik eğitim veren Bolonga ve Salerno üniversitelerinin ilk olduğu, bir diğer<br />

görüş ise; Ortaçağ Avrupa’sında modern üniversite kavramını ve üniversite<br />

kurumlarını Bolonga, Paris ve Oxford üniversitelerinin başlattığıdır. Bu dünemde<br />

öğretim ve öğrenim eksikliğini gidermek amacıyla kurulan ilk üniversite örneklerinin<br />

Çin Manastırları ve İslam Medreseleri’nden esinlenerek oluşturulduğu ileri<br />

sürülmektedir.<br />

X. yüzyılda Ortaçağ Avrupa’sında meslek eğitimi vermek için kurulmaya<br />

başlayan üniversiteler, bulundukları kentin adınıyla anılmışlardır. Günümüz<br />

üniversitelerinin ilk prototiplerini oluşturan bu üniversiteler, Kortan’ın(1981) yaptığı<br />

araştırmada şu sıralamayı almıştır; Bolonga(1119), Salerno, Padua, Paris(1200<br />

civarı), Cambridge, Oxford(1249), Prag(1348), Viyana(1365), Heidelberg(1386),<br />

Köln(1388), Leipzig(1409), Rostock(1419), Basel(1460), Tübingen(1477) vb.<br />

Ortaçağ dönemi Avrupa’sında toplumu ikilemde bırakan iki güç odağı ki<br />

bunlar, papalık – din otoritesinin temsili- ve kutsal Roma imparatorluğu- sivil otorite<br />

temsili- ’dur; toplum üzerinde etkili iki otoritedir. O dönemde üniversitenin bu iki<br />

güç odağından farklı olmasının sebebi, hukuk, tıp ve ilahiyat gibi önde gelen meslek<br />

dallarının öğretim ve öğrenimi aynı zamanda ve aynı mekanda verebiliyor olmasıdır.<br />

Ortaçağ dönemi ilk üniversite örneklerine bakıldığında Bolonga ve Paris<br />

üniversiteleri öncüdür, ancak yönetim modelleri birbirinden farklıdır. Bolonga<br />

üniversitesi, öğrenci loncasıdır. Eğitimcilerin ücreti öğrenciler tarafından<br />

karşılanmakta, eğitimciler öğrenciler tarafından denetlenmekte ve üniversite yine bir<br />

öğrenci tarafından yönetilmektedir. Paris üniversitesi ise kuramsal bir yapıya<br />

sahiptir. Ana öğretim alanı teolojidir ve papalığın onayına tabi olarak öğretim<br />

programlanmaktadır. Üniversite nüfusunun çoğunluğunu kilise mensubu eğitimciler<br />

ve öğrenciler oluşturmaktadır; bu sebeple krallıkça kendilerine özel haklara ve bazı<br />

imtiyazlara sahiptirler. Paris modeli etkisinde açılan üniversitelerle Bolonga<br />

etkisinde açılan üniversitelere bakıldığında Paris, Bolonga’ya göre daha etkili<br />

olmuştur. Bunlara örnek olarak Oxford ve Cambridge verilebilir. Bu örneklerin<br />

sayısı 1500’lerde 58’i bulmuştur. Ancak bu üniversiteler araştırmaya yönelik değil,<br />

19


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

mesleki insan gücü ihtiyacını karşılayan, meslek öğretim kurumları olarak Ortaçağ<br />

Avrupa’sında faaliyet göstermiştir. (Turcan,1996)<br />

Kent içi üniversite anlayışı zamanla ihtiyaçları karşılayamaz ve tek yapı<br />

olarak tasarlanan üniversite yapıları yetersiz kalır; yapılar, büyüme veya çoğaltılma<br />

yoluyla ihtiyaca cevap verir duruma gelitirilmek istenir; ancak yapı çevrelerinde<br />

yeterli inşaaat alanı bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki yeni yerleşim alanları<br />

bulunmaya başlanır ve kentin farklı bölgelerinde ve birbirlerinden uzak konumlarda<br />

yerleşik birimler şeklinde üniversite yapıları gelişim gösterir.<br />

XV. yüzyılda papalık kararnamesi yayınlanan iki üniversite, Almanya’da<br />

Triere ve İskoçya’da Saint Andreus’tur. Triere Üniversitesi’nin kurulacağı yer,<br />

binalar, kütüphane, alt yapı, organizasyon gibi pek çok ayrıntısının belirlendiği; Saint<br />

Andreus Üniversitesi’nin kuruluşunun onaylandığı, üniversitenin kurulduğu yerde<br />

öğrencilere yetecek miktarda yiyecek bulunduğuna dikkat edildiği bu karanamelerde<br />

görülmektedir. (Turcan,1996)<br />

XVI. yüzyıla kadar üniversitenin üzerinde kilisenin etkin gücü<br />

bulunmaktadır. Ancak 1500- 1800 yılları bu gücün üniversiteler üzerindeki etkin<br />

rolunün azaldığı ve hatta yerini laik devlete bıraktığı dönemdir. Artık öğretim<br />

programları din adamlarının insiyatifinden çıkmıştır. Bu değişim yeni kurulan<br />

Avrupa üniversitelerinde kolaylıkla sağlanırken, mevcut üniversitelerde, değişim<br />

karşıtlarınında olmasından dolayı tartışmalara neden olmuştur. (Turcan,1996)<br />

XVII. yüzyıla kadar bilim kuramsallaştırılmamıştır. Buda bilim adamlarının<br />

bireysel çalışmasına, bazılarınında bilim dernekleri kurmasına sebep olmuştur.<br />

Derneklerde yürütülen çalışmalarda kesinlikle din, ahlak, metafizik gibi alanlarda<br />

çalışma yapılmamaktadır. Çalışmaların geneli doğa olayları, makinalar, mekanik<br />

uygulamalar ve deneylere dayanmaktadır.<br />

XIX. yüzyıla gelinirken Sanayi devrimininde etkisiyle üniversitelerde yeni<br />

öğretim düzenlemeleri yapılmıştır. Sanayi devrimi, teknoloji ve bilimin ilerlemesine<br />

sebep olmuş, bu dönemde fen ve mühendislik bilimleri, üniversitelerin öğretim<br />

programında yer almıştır. Bunun öncülüğünü ise Fransa’da yeni kurulan ‘Ecole<br />

Normale Superiuere Polytechnique’ üniversitesi yapmıştır. Bu girişimi ile Fransa<br />

XIX. yüzyılın başlarında dünyanın bilim merkezliği vazifesini yapmıştır. Yine bu<br />

20


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

dönemde kilisenin üniversite üzerinde çok az olan etkisini yok etmek için Napolyon<br />

tarafından pek çok üniversite kapatılmıştır. Kapatılmayan üniversitelerse yeni<br />

yapılandırmayla din etkisinden çıkarılmıştır. Böylelikle hükümet ideolojisi<br />

doğrultusunda elit kadro yetiştirilecektir. Bu sistem daha sonra Almanya<br />

tarafındanda uygulanmıştır. (http:/araf.net/sayı01/metinler/acif951.shtml)<br />

XIX. yüzyıl kentleşme, endüstrileşme ve bilimsel araştırmalar yönünden hızlı<br />

gelişmelerin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde bilim dalları kendi kendilerine<br />

yetebilicek gelişmeler göstermiş, herbiri ayrı ayrı kurumsallaştırılmıştır.<br />

Üniversitelerin ve sanayideki ilerlemelerden dolayı kentlerin hızlı gelişimi eş<br />

zamanlı olunca üniversitelerdeki büyüme kapasitesini kapsayacak kentsel alan<br />

bulmada zorluk yaşanmaya başlanmıştır.<br />

Üniversitelerdeki gelişmeler bölgeler bazında farklılık göstermiş, her ülkenin<br />

kendi oluşturduğu bir üniversite modeli ortaya çıkmıştır. Üniversite modelllerinin<br />

farklı oluşmasında ülkelerin toplumsal yapıları doğrudan etkilidir.<br />

Avrupa’daki bu gelişmeler Amerikan üniversitelerine örnek olmuş, Amerikan<br />

üniversiteleride yalnız öğretim ve öğrenim yapan küçük birimler olmaktan çıkma<br />

yoluna gitmiştir. Ancak Amerika yeni bir ülkedir; öğretim elemanı sayısı yetersiz,<br />

araştırılacak alan sayısı ve çeşitliliği fazladır. Buda Avrupalı bilim adamlarının<br />

Amerika’yı tercih etmeleri için yeterli olmuş; Amerika’da bilim çalışmaları hızla<br />

yürütülmüş, Amerika’nın Avrupa’yla arasındaki farkı kapaması uzun sürmemiştir.<br />

(Turcan,1996)<br />

Üniversiteler, disiplinler arası ilişkilerin artması ve daha çok önem<br />

kazanmasıyla birlikte bir bütünleşme eğilimi göstermişlerdir. Ancak kentte<br />

konumlanmak için yeterli alan bulmada yaşanan sorunlar, ikinci bir alternatif olan<br />

kente belli mesafede üniversite kenti (kampus) oluşturmayı gerektirmiştir. (Kortan,<br />

1981)<br />

4.1.4. Ülkemizdeki Gelişimi<br />

Beylik döneminden önce, ülkemizde islam geleneği çerçevesinde camiler<br />

ibadet yeri olmakla birlikte öğretim ve öğrenim kurumu olma işlevide görmüştür.<br />

21


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Bununla birlikte X. yüzyılda islam dini esaslarına uygun bilgilerin öğretilmesi için<br />

zengin muhitin ve devletin önde gelenlerinin kurdukları, gelişimlerini vakıf<br />

kurumları olarak sürdüren, ilerki yıllarda kurulacak üniversitelerin oluşmasında<br />

temel teşkil eden medreseler kurulmuştur. Medreselerin cami-okullardan farkı,<br />

standart ve sistematik öğretimin uygulanmasıdır. (Turcan,1996)<br />

X. yüzyılda medreselerin belirgin bir yapı modeli yoktur. XI. yüzyılda özgün<br />

yapım faaliyetleri, XII. yüzyılın ortalarında Anadolu’da İlk medrese yapımı<br />

başlamıştır. Medreselerin en büyük özelliği kendilerine ait gelirleri olmasıdır. Bu<br />

geliri sağlayabilmeleri için Türk geleneğine uygun olarak çarşılar, hanlar, hamamlar,<br />

çiftlikler medreselere vakfedilmiştir. Vakıf olan medreselerde parasız eğitim<br />

verilirken, öğrencilerin iaşe ve ibate masrafları da karşılanmakta, hatta öğrencilere<br />

harçlıkları da verilmekteydi.<br />

Medrese mimarisinde bu dönemde açık avlulu medreselerin dışında, başka<br />

hiçbir islam ülkesinde görülmeyen kapalı avlulu medreseler inşa edilmiştir. Açık<br />

avlu tipi medrese mimarisinde çok sık kullanılmıştır.<br />

Beylik dönemine gelindiğinde, daha önceki dönemin medrese mimarisi biraz<br />

değişime uğramış, ama bu dönem içerisinde tek tip plan kullanılmıştır.<br />

Osmanlı’nın İmparatorluğu dönemine gelindiğinde, medreselerde, Arap Dili<br />

ve Edebiyatı, ilahiyat ve pozitif bilimler okutulmaktaydı. İstanbul’un alınışı medrese<br />

yapımının hızlanmasına sebep olmuş, medrese mimarisinde bir farklılık<br />

yaratılmamıştır. Ancak ilk oluşturulan vakıf medreselerine göre biraz daha kompleks<br />

çözümlere gidilerek çeşitlendirildiği, o dönemde külliyelerin oluştuğu<br />

gözlenmektedir. X. ve XIII. yüzyıllarda külliye yapımı, yaptıranların önde<br />

gelenlerinin siyasi oluşlarıyla paralel olarak siyasi ve sosyal gelişmelerin paralelinde<br />

devam etmiştir. (Turcan,1996)<br />

Türeyen’in ifadesiyle “Medrese ve külliyeler, kentin bir bölgesinde yaygın<br />

bir şekilde konuşlandırılmış, çeşitli disiplinlerde öğretim ve öğrenim yapan, kendi<br />

içinde yeterli yapı gruplarının ve bunlara ait ihtisaslaşmış hizmet alanlarının yan<br />

yana getirilmesi ile oluşturulmuş kompleksler olarak, modern üniversitenin Osmanlı<br />

dönemi öncüleridirler. Bir başka deyişle, bunlar çeşitli fakülte binaları ile bu binalara<br />

22


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

hizmet veren ve uygulama alanları oluşturan yapılar bütünü olarak<br />

görülmektedirler”. (Turcan, 1996; Türeyen)<br />

XVI. yüzyıla gelindiğinde, yeni bilimlerin –matematik, felsefe, fizik, kimya,<br />

tıp- okutulduğu medreselerin müfredatlarının değiştirilmesi ve Şer’i İlimler’in<br />

müfredatı oluşturmasıyla medreseler birer dini öğrenim kurumu haline<br />

dönüştürülmüştür. Bu değişim medreselerde bozulma ve gerilemeye sebep olmuş,<br />

XVI. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, yeni bilimlerin öğretimindeki boşluğu<br />

doldurmak ve devletin ihityaç duyduğu elemanları yetiştirmek amacıyla yeni eğitim<br />

kurumları oluşturma çabasına girilmiştir.<br />

XVIII. yüzyıldan itibaren batı kültüründe, medreseden farklı olarak farklı<br />

eğitim kurumları açılmaya başlandı. Bunların ilki 1773’te kurulan Mühendishane-i<br />

Bahri-i Hümayun’dur.<br />

XIX. yüzyıl sonları ve X. yüzyıl başlarında kurulan pek çok üniversite<br />

bugünkü Boğaziçi, İTÜ ve Mimarsinan üniversitesi gibi bazı üniversitelerimizin<br />

nüvesini oluşturmuşlardır. Bunlardan ilki 1863 yılında eğitim vermeye başlayan<br />

Darülfünun-ı Osmaniye’dir. Farklı nedenlerle 3 kez kapatılan Darülfünun, 1900’de<br />

Darülfünun-ı Şahane adıyla yeniden eğitime başlamıştır. II. Meşrutiyet’in ilanı ile<br />

birlikte yapılan ıshalat çalışmaları sonunda adı değiştirilerek, İstanbul Darül-fünunu<br />

adını almıştır. (Omay, 1990)<br />

Cumhuriyetimizin ilanıyla birlikte, medrese-mektep ikilimeni ortadan<br />

kaldıran ve yabancı okulları hükümet denetimi altına alan Tevhid-i Tedrisat kanunu<br />

çıkarılmıştır. Anadolu’da başta Ankara olmak üzere yükseköğretim yayılmaya<br />

başlatılmıştır. 1923’te Harp Okulu, 1925’te Leyli Hukuk Mektebi, Musiki Muallim<br />

Mektebi ve 1927’de Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Eğitim Enstitüsü kurulmuştur.<br />

Batılılaşmaya gidilmesi 1932 yılına denk gelir. İlk reform İstanbul<br />

Darülfünunun İstanbul Üniversitesi olması yönündedir. Bu reformla ülkemizde<br />

çağdaş üniversite anlayışının temelleri Mustafa Kemal imzasıyla atılmıştır.<br />

1933 reformuyla birlikte ülkemizde gerçek anlamda modern üniversitenin<br />

tarihi başlamıştır. 1933 Almanya’sında Hitler’in baskısından kaçarak ülkemize gelen<br />

bilim adamları, reformda görevlerinden alınan öğretim üyelerinin kürsülerinde görev<br />

almışlardır. (Velidedeoğlu, 1990)<br />

23


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

1933 yılında Ankara’da Yüksek Ziraat Enstitüsü, 1934’te Mili Musiki ve<br />

Temsil Akademisi, 1935’te Siyasal Bilgiler Okulu ve Dil Tarih ve Coğrafya<br />

Fakültesi, 1943’te Fen Fakültesi, !945’te ise Tıp Fakültesi kurulmuştur.<br />

1944 yılında tek üniversiteden çok üniversiteli sisteme geçişin öncüsü özerk<br />

kurulan İstanbul Teknik Üniversitesi olmuştur.<br />

1946 yılı gerek politik ve sosyo-ekonomik, gerekse yükseköğretim<br />

bakımından bir dönüm noktası olmuştur. Ülkemizde çok partili hayata geçilmiştir.<br />

Ankara ve İstanbul Üniversiteleri’de bu yılda kurulmuştur.<br />

1955 yılında İzmir’de Ege, Trabzon’da Karadeniz Teknik, 1956’da<br />

Ankara’da Orta Doğu Teknik, 1957’de Erzurum’da Atatürk, 1967’de Ankara’da<br />

Hacettepe ve 1971’de İstanbul’da Boğaziçi Üniversiteler’i kurulmuştur.<br />

Anadolu’da hızla artan üniversitelerimiz 1973- 1981 yılları arasında sayılarını<br />

bütün Anadolu’ya yayılarak arttırmış; 1973’te Adana’da Çukurova, Eskişehir’de<br />

Anadolu, Diyarbakır’da Dicle Üniversiteleri’ni, 1974’te Sivas’ta Cumhuriyet,<br />

1975’te Konya’da Selçuk, Elazığ’da Fırat, Malatya’da İnönü, Samsun’da Ondokuz<br />

Mayıs, Bursa’da Uludağ Üniversiteleri ve 1978’de de kurulan Kayseri’de Erciyes<br />

Üniversitesi izlemiştir.<br />

1981 yılında çıkarılan 2547 sayılı yüksek öğretim kanunu ile ülkemizdeki<br />

tüm üniversitelerin özerklikleri kaldırılmış, Yükseköğretim Kurulu -YÖK- adı<br />

altında toplanmıştır. 1981 yılında üniversite sayısı 19’dur. 1982’de Antalya<br />

’da Akdeniz, İzmir’de Dokuz Eylül, Ankara’da Gazi, İstanbul’da Marmara, Van’da<br />

Yüzüncü Yıl ve Edirne’de Trakya Üniversitesi kurularak bu sayı 27’ye yükselmiştir.<br />

1982- 1991 yılları arasında ülkede kurulan üniversitelerin sayısı 10 olmuştur.<br />

Bunu izleyen yıllarda devlet ve vakıf(özel) üniversiteleri olarak iki grup oluşturan<br />

üniversitelerimiz, sadece 1992- 1993 yılları arasında sayısını 52’e yükseltmiştir.<br />

1992 yılında ülkemizde ilk vakıf üniversitesi olan ve özel üniversite diye<br />

sınıflandırılan Bilkent Üniversitesi kurulmuştur. Vakıf üniversitelerinin öncülüğünü<br />

yapan Bilkent Üniversitesi’nin ardından yine aynı yıl Koç Üniversitesi kurulmuş;<br />

1994 yılından itibaren ise Galatasaray Üniversitesi haricinde, vakıf olarak öğrenim-<br />

öğretim vermeye başlayan 22 üniversite kurulmuştur.<br />

24


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Ülkemizde 1990 sonrası sayıları hızla artan yükseköğretim kurumlarının,<br />

öğrenim-öğretim düzeyi de aynı hızla düşmüştür. Velidedeoğlu bu düşüşü; “bir<br />

bardakta on santim derinlik yapan su, bir tepsiye dökülürse, o derinlik belki yirmide,<br />

otuzda birine düşer.”ifadesiyle örneklemiştir.<br />

Bugün ülkemizde 53’ü devlet, 24’ü vakıf ve 7 ‘side Türk Cumhuriyetleri’nde<br />

bulunmak üzere toplam 84 yüksek öğretim kurumu bulunmaktadır. (Çizelge 2.1.)<br />

Devlet üniversitelerinin 21’i şehrin belli bir bölgesinde, merkeze belli bir<br />

uzaklıkta ve bütün birimleri bir merkez çevresinde toplanmış olan kampus<br />

üniversiteleridir.<br />

25


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Çizelge 4.1. Kuruluş Tarihlerine Göre Ülkemizdeki Yükseköğretim Kurumlarının Sıralanışı:<br />

NO ÜNİVERSİTELER BULUNDUĞU YER KURULUŞ YILI<br />

1 İstanbul Teknik Üniversitesi İstanbul 1944<br />

2 İstanbul Üniversitesi İstanbul 1946<br />

3 Ankara Üniversitesi Ankara 1946<br />

4 Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon 1955<br />

5 Ege Üniversitesi İzmir 1955<br />

6 Atatürk Üniversitesi Erzurum 1957<br />

7 Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ankara 1959<br />

8 Hacettepe Üniversitesi Ankara 1967<br />

9 Boğaziçi Üniversitesi İstanbul 1971<br />

10 Dicle Üniversitesi Diyarbakır 1973<br />

11 Çukurova Üniversitesi Adana 1973<br />

12 Anadolu Üniversitesi Eskişehir 1973<br />

13 Cumhuriyet Üniversitesi Sivas 1974<br />

14 İnönü Üniversitesi Malatya 1975<br />

15 Fırat Üniversitesi Elazığ 1975<br />

16 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun 1975<br />

17 Selçuk Üniversitesi Konya 1975<br />

18 Uludağ Üniversitesi Bursa 1975<br />

19 Erciyes Üniversitesi Kayseri 1978<br />

20 Akdeniz Üniversitesi Antalya 1982<br />

21 Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir 1982<br />

22 Gazi Üniversitesi Ankara 1982<br />

23 Marmara Üniversitesi İstanbul 1982<br />

24 Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul 1982<br />

25 Trakya Üniversitesi Edirne 1982<br />

26 Yıldız Üniversitesi İstanbul 1982<br />

27 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van 1982<br />

28 Gaziantep Üniversitesi Gaziantep 1987<br />

29 Bilkent Üniversitesi Ankara 1992 (Vakıf Üni.)<br />

30 Koç Üniversitesi İstanbul 1992 (Vakıf Üni.)<br />

31 Abant İzzet Baysal Üniversitesi Bolu 1992<br />

32 Adnan Menderes Üniversitesi Aydın 1992<br />

33 Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon 1992<br />

34 Balıkesir Üniversitesi Balıkesir 1992<br />

35 Celal Bayar Üniversitesi Manisa 1992<br />

36 On Sekiz Mart Üniversitesi Çanakkale 1992<br />

37 Dumlupınar Üniversitesi Kütahya 1992<br />

38 Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat 1992<br />

39 Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Gebze 1992<br />

40 Harran Üniversitesi Şanlıurfa 1992<br />

41 İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir 1992<br />

42 Kafkas Üniversitesi Kars 1992<br />

43 K.Maraş Sütçü İmam Üniversitesi Kahramanmaraş 1992<br />

44 Kırıkkale Üniversitesi Kırıkkale 1992<br />

45 Kocaeli Üniversitesi Kocaeli 1992<br />

46 Mersin Üniversitesi Mersin 1992<br />

47 Muğla Üniversitesi Muğla 1992<br />

48 Mustafa Kemal Üniversitesi Hatay 1992<br />

49 Niğde Üniversitesi Niğde 1992<br />

26


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

50 Pamukkale Üniversitesi Denizli 1992<br />

51 Sakarya Üniversitesi Sakarya 1992<br />

52 Süleyman Demirel Üniversitesi Isparta 1992<br />

53 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Zonguldak 1992<br />

54 Osmangazi Üniversitesi Eskişehir 1993<br />

55 Galatasaray Üniversitesi İstanbul 1994<br />

NO VAKIF ÜNİVERSİTELERİ BULUNDUĞU YER KURULUŞ YILI<br />

56 Başkent Üniversitesi Ankara 1994<br />

57 Fatih Üniversitesi İstanbul 1996<br />

58 Işık Üniversitesi İstanbul 1996<br />

59 İstanbul Bilgi Üniversitesi İstanbul 1996<br />

60 Sabancı Üniversitesi İstanbul 1996<br />

61 Yeditepe Üniversitesi İstanbul 1996<br />

62 Kadir Has Üniversitesi İstanbul 1997<br />

63 Atılım Üniversitesi Ankara 1997<br />

64 Beykent Üniversitesi İstanbul 1997<br />

65 Çağ Üniversitesi Tarsus 1997<br />

66 Çankaya Üniversitesi Ankara 1997<br />

67 Doğuş Üniversitesi İstanbul 1997<br />

68 İstanbul Kültür Üniversitesi İstanbul 1997<br />

69 Maltepe Üniversitesi İstanbul 1997<br />

70 Bahçeşehir Üniversitesi İstanbul 1998<br />

71 Haliç Üniversitesi İstanbul 1998<br />

72 İstanbul Ticaret Üniversitesi İstanbul 1998<br />

73 Okan Üniversitesi İstanbul 1999<br />

74 Ufuk Üniversitesi Ankara 1999<br />

75 Yaşar Üniversitesi İzmir 2001<br />

76 İzmir Ekonomi Üniversitesi İzmir 2001<br />

77 TOBB Ekonomi ve Teknoloji<br />

Üniversitesi<br />

Ankara 2003<br />

(http/www.yok.gov.tr/üniversiteler)<br />

27


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.2. Üniversite Kenti (Kampus) Kavramı<br />

Kampus kavramı, özgün biçimde ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde<br />

18. yüzyılın ortalarında, Princeton’da, kolej veya üniversite binalarının içinde<br />

bulunduğu alan ya da üniversiteyi tanımlayan binalar arası mesafeyi tanımlamak için<br />

kullanılmıştır. (Oxford Ansiklopedik Sözlük)<br />

Kampus üniversitelerinin öncülüğünü Amerika Birleşik Devletleri, 1813<br />

yılında NewYork, Chenectady ve 1817- 1826 yıllarında Virginia Üniversiteleri ile<br />

Charlotteville’de yapmıştır. Amerika, Roma çağının “Castrum”larından<br />

(kamplarından) esinlenerek kampus biçiminin ilk örneklerini sergilemiştir. (Kortan,<br />

1981)<br />

Kampus kavramı, bir üniversite yerleşkesinin, kendine yetebilmesi ve tüm<br />

gerekli işlevleri bünyesinde sağlıyor olabilmesi durumunda kullanılabilir.<br />

Üniversitelerin büyük, uygun bir alana yerleşmesi, -enter disipliner-<br />

disiplinlerarası ilişkilerin bir merkez altında hiyearşi oluşturabilmesi, kampus<br />

kavramının farklı bir tanımı olarak kullanılabilir. Üniversite binalarının kentin belli<br />

bölgelerinde, birkaçının bir arada, ama genelinde dağınık bir biçimde yer alıyor<br />

olmaları, üniversite kampusları olarak nitelendirilmelerine engeldir. Ancak Amerika<br />

Birleşik Devletleri’nde olduğu gibi, kent içinde kurulu kampus üniversiteleri de<br />

bulunmaktadır. Sınırlı sayıda örnekleri olan bu kampuslardan biri Colombia<br />

Üniversitesi’dir.<br />

Üniversite kentleri olarak da adlandırdığımız kampusların oluşması, bilim ve<br />

teknolojik gelişmelerle üniversitenin işlevlerinin değişim, gelişim göstermesi ve yeni<br />

işlevler kazanması, kapasitesinde mikro ya da makro ölçekte büyüme ve genişleme<br />

ihtiyacı duyulması; bu gelişime paralel olarak disiplinlerarası ilişkilerin hiyerarşi<br />

yaratması sonucu, bu birimlerin biribirine yakın konumlandırılma isteği;<br />

kullanıcıların çalışma alanlarına yakın mesafede yaşamlarını sürdürmesiyle<br />

performanslarının artması düşüncesi; bu ihtiyaca kent içerisinde cevap verecek geniş<br />

alanların (arazi parçası, arsa) bulunamayışı gibi ana nedenlerle açıklanmaktadır.<br />

Kent üniversitelerinin yavaş yavaş kent dışına yönelerek kendi üniversite<br />

kentlerini oluşturmalarının nedenlerinden biri de, kent içerisinde kurulu olan<br />

28


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

üniversitelerin gelişime uyum sağlamak, kapasitesini arttırmak, kazandığı yeni<br />

işlevleri topluma sunmak için gerekli mekanı sağlayacak alan bulamamasıdır. Kent,<br />

üniversitenin gelişimini sınırlamaktadır.<br />

Üniversitelerin kent dışında kurulmalarına sakınca olacak iletişim araçlarının<br />

-telefon, teleks, telefaks, bilgisayar terminalleri, ağ bağlantıları, vb.-, ulaşım<br />

araçlarının ve yol şebekelerinin -otobüs, otomobil, otoyol, vb.- teknolojik<br />

gelişmelerle dezavantaj olmaktan çıkıp avantaj olması, üniversitelerin kentten uzak<br />

olmalarının getireceği sakıncaları ortadan kaldırmıştır.<br />

Üniversiteler, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın bir aracı olarak,<br />

bulundukları kent, bölge ve hatta ülke için ihtiyaç giderme merkezi konumundadır.<br />

Dolayısıyla büyük araziler üzerine konumlandırılan, gelişmiş teknoloji ile donatılan<br />

ve kentin prestij sembolü olarak görülen üniversite kentlerinin oluşumu<br />

kaçınılmazdır.<br />

Kampus (Üniversite Kenti), genellikle kentlerin dışında ve yakın çevresinde<br />

kurulmakta olup kendilerine özgü bir düzene sahiptirler. Kent üniversitelerinin<br />

amaçları doğrultusunda -öğrenim, öğretim, araştırma, uygulama- paralel işleyen bu<br />

kurumlar, kapsamları dahilinde, kullanıcıları için gerekli yaşam koşullarını -barınma,<br />

spor, kültür aktiviteleri, sağlık ve rekreasyon- sağlamaktadırlar.<br />

Üniversitelerin kent dışına yönelmelerinin kaçınılmazlığı karşısında, bu<br />

yönelmenin olumlu ve olumsuz yönlerini ele aldığımız zaman, mevcut kent içi<br />

üniversiteleri gözden çıkarmadan, bilimsel açıdan reorganizasyonunu sağlamak ve<br />

onlardan faydalanmaya devam etmek; kent dışı üniversitelerin (kampusların) yer<br />

seçimi ve planlaması süreci içerisinde titizlik ve özenle çalışmak, kampusların kente<br />

ve bölgeye getireceği sakıncaları minimize etmek amaçlı davranılabilir. (Tekin,<br />

1995)<br />

Kendi kendine yetebilen kampuslar, kentsel yerleşmeler olarak<br />

nitelendirilebilir. Üniversite kentleri, kentsel yerleşme kriterlerine –nüfus, yoğunluk,<br />

işlev- uyumludur. Ancak üniversite kenti tasarımında, kentsel yapıdaki işlevlerin<br />

yorumlanış biçimi farklılık gösterir. (Turcan, 1996)<br />

29


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.2.1. İşlevleri<br />

Kampuslar birer kentsel yerleşim alanlarıdır. Ancak kentsel yerleşim<br />

kriterlerine uyum sağlayan kampuslar, kentsel yapıdaki işlevlerden yorumlanış<br />

biçiminde farklılık gösterir. Uyum sağlanan kentsel yerleşim kriterleri;<br />

Nüfus; 2000’den fazla nüfusa sahip barınma yerleşmeleri, kentsel yerleşmelerdir ki,<br />

üniversitelerimizin nüfusu bu rakamın üstündedir.<br />

Yoğunluk; tanımda yoğun yerleşmeler kent, dağınık yerleşmeler kır olarak<br />

adlandırılır. Kent yerleşmelerinin yoğunluğu 50kişi/ha başlamaktadır.<br />

İşlev; kentsel yerleşme dört işlevi kapsamaktadır. Barınma, çalışma, dinlenme ve<br />

ulaşım işlevleridir.<br />

Üniversitelerin kapsamında yine yukarıda saydığımiz dört işlev geçerlidir.<br />

Ancak işlevlerin yorumlanışı farklıdır.<br />

Barınma İşlevi, üniversitelerin kentdışı konumları, üniversiteye ulaşım<br />

şartları, ulaşımda harcanan zaman, öğrenci ve öğretim üyelerinin çalışma sürelerinin<br />

belli sınırları olmayışı, kampus ortamı içerisinde çalışma ve adapte olma<br />

performansında artış gibi etkenler, kampus içerisinde barınma ihtiyacını<br />

oluşturmuştur. Kampus içerisinde yer alan öğrenci yurtları, öğretim üyeleri ve<br />

personel lojmanları barınma ihtiyacını karşılamak amaçlı düşünülmüş konaklama<br />

birimleridir.<br />

Çalışma İşlevi, üniversitelerin temel görevi olan öğretim-öğrenim, araştırma-<br />

uygulama faaliyetlerini içermektedir. Bu faaliyetlere hizmet edecek, kişisel çalışma<br />

hücreleri, seminer odaları, değişebilir çok amaçlı derslikler, audio-visual derslikler,<br />

özel amaçlı derslik ve laboratuarlar, çok amaçlı derslik ve laboratuarlar, özel eğitim<br />

laboratuarları, stüdyo ve atölyeler, kütüphaneler, bilgi işlem merkezleri, araştırma<br />

birimleri gibi araştırma ve yönetim bölümleri bu kapsamdadır.<br />

Dinlenme ve Rekreasyon İşlevi, kampus kullanıcılarının beslenme, dinlenme,<br />

sosyal aktivitelerde bulunma, spor yapma, eğlence gibi çalışma işlevleri dışında,<br />

değişik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik öğrenci merkezleri, spor tesisleri, kültür<br />

siteleri gibi kampus dahilindeki tesisler bu kapsamda yer alır. Bu kapsam dâhilindeki<br />

tesislerden kent halkı da faydalanmaktadır.<br />

30


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Ulaşım İşlevi ise, kentten kampusa ulaşım ve kampus içi ulaşım olarak<br />

adlandırılabilir. Ulaşımdan kasıt, taşıt veya yaya olarak kullanıcıların kampus<br />

dahilindeki tüm birimlere ilişkisini sağlamaktır. Kampus en rahat, etkin ve kolay<br />

ulaşım ağıyla(sistemiyle) donatılmalıdır. Ulaşım ağı, kampusun mekansal<br />

oluşumunda önemli rol oynar. (Karaaslan, 1981)<br />

Kenti oluşturan işlevlerin üniversite kampuslarındaki ele alınış biçimlerine<br />

çalışma kapsamındaki üniversite kampuslarının bölgeleme analizinde yer verilmiştir.<br />

Kampusların değişik işlevleri barındıran komplekslerden oluşmuş olması ve<br />

bu işlevlerin aksaksız devam edebilmesi için kampus yerleşimlerinin sistematik bir<br />

düzende ele alınmasına bağlıdır. (Erkman, 1990; Türeyen)<br />

4.2.2. Yerseçimi Ölçütleri<br />

Ülkemizde hızla artan genç nüfusun üniversite öğrenimine olan talebi,<br />

üniversitelerin kapasitelerini arttırması gerekliliğini gündeme getirmiş ve sonuç<br />

olarak dört çözüm önerisi belirlenmiştir. Birincisi mevcut üniversitelerin büyütülmesi<br />

iken, ikinci çözüm, yeni üniversitelerin kurulması yönünde olmuştur. Üçüncü öneri,<br />

heriki yolu aynı zamanda uygulama iken, son öneri arzı serbest bırakmak olmuştur.<br />

İlk uygulamalarda, hem mevcut üniversiteleri büyütmek hem de yeni üniversiteler<br />

kurmak yoluna gidilmiş; ancak mevcutların büyütülmesinde yerleşmelerinde ortaya<br />

çıkan sorunlardan dolayı, sonraki uygulamalarda kapasite arttırımı, yeni üniversiteler<br />

kurularak sağlanmıştır. (Keleş, 1972)<br />

Üniversitelerin ülke ve bölge çapında dağılımlarını belirlemek bir devlet<br />

politikasıdır. Ülkemizde, Yükseköğretim Kurumu, İmar İskan Bakanlığı ve Devlet<br />

Planlama Teşkilatı, bu politikayı izleyen karar organlarıdır.<br />

Ülkemizde üniversitelerin kurulması kararı, kurulacak bölgenin özelliklerini<br />

irdeleyerek, iyi etüd ederek verilen bir karar olmaktan çok, politik çıkarlar<br />

doğrultusunda ilerleyen çalışmalardan ibaret kalmaktadır. Oysaki bölgede makro<br />

ölçekte yapılacak olan çalışmanın, bölgeye getirileri ile bölgeden beklentileri<br />

birbirini karşılar durumda olmalıdır. Ancak böyle bir araştırma, etüd yapılmadan<br />

31


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

alınan kararlar neticesinde bugün ülkemizde birçok üniversiteden beklenen<br />

performans alınamamaktadır.<br />

Üniversite bulunduğu bölgenin veya kentin gelişimine katkıda bulunacaktır.<br />

Bu gerçekten kaçınılması güçtür. Ancak devletin izleyeceği politika, gelişmesini<br />

uzun bir süreçte sağlayacağı düşünülen bölge veya kentin, bu gelişim sorununu<br />

üniversite açarak kapatmaya çalışması yukarıda belirtildiği gibi beklenen, arzu edilen<br />

performansı sağlamakta tek başına yeterli olmayacaktadır.<br />

Üniversitelerin Yer seçimi kararlarına esas teşkil edecek politik düzeydeki<br />

kararları dört madde ile açıklanır;<br />

a. Üniversitelerin merkezleşmesi(büyük kent merkezlerinde kurulması) veya<br />

çevreselleşmesi(bölge merkezi şehirlerde kurulması) kararlarının<br />

belirlenmesi,<br />

b. Üniversitelerin yerleşme kademelenmesinde, kurulacağı şehrin kademe ve<br />

temel ekonomisinin belirlenmesi,<br />

c. Üniversitelerin yer seçimi kriterlerinin, bölgelerarası dengesizliğe<br />

etkisinin belirlenmesi,<br />

d. Üniversitelerin kurulduğu bölgeye değişim ve kalkınma açısından<br />

getirilerinin belirlenmesi (Tekeli, 1972)<br />

Yer seçimi kararlarının ana hedeflerini belirtmek gerkirse;<br />

a. İlk hedef, maliyetlerin -kamu ve öğrenci harcamaları- minimuma<br />

indirilmesidir.<br />

b. İkinci hedef, üniversite ve üniversitelerarası sistemin maksimum<br />

performans göstermesidir.<br />

c. Üçüncü hedef, üniversitenin çevresine maksimum etki göstermesidir.<br />

d. Dödüncü hedef ise, fırsat eşitliğidir. Ülke genelinde üniversitelerin<br />

dengeli dağılımı önemlidir. (Tekeli, 1972)<br />

Yer seçimi kararlarında sınırlamaları belirtmek gerekirse;<br />

a. Ülkesel ve bölgesel düzeyde, öğrencilerin tercih ettiği öğrenim dalları ve<br />

gerekli iş gücü talebiyle oluşan arz-talep dengesinin oluşturulması,<br />

b. Üniversite mensuplarının taleplerinden doğan sınırlamanın eğitimde<br />

oluşturduğu eşitsizlikler,<br />

32


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

c. Maliyet sınırlamasının değişken olması,<br />

d. Üniversitenin çevresinin fiziksel oluşum açısından belirlediği<br />

sınırlamalar,<br />

e. Üniversitenin işlevlerini yapabilmesi için belirli büyüklük ve<br />

organizasyona ulaşması gerekliliğidir. (Tekeli, 1972)<br />

Üniversitelerin yer seçiminde sosyal sistemin seçmelerine göre çeşitli<br />

hedefler söz konusudur. Belirlenen hedef doğrultusunda yerseçimi kararları değişim<br />

gösterir. Yerseçimi kriterlerinin ülkeler arası farklılık göstermesinin tek sebebi<br />

belirlenen hedeflerin farklılığı değil; sınır faktörlerinin gösterdiği farklılıklardır.<br />

(Tekeli, 1972)<br />

4.2.3.Yerleşim Modelleri<br />

Kampus planlamasını etkileyen ve değiştiren -eğitimsel amaçlar,<br />

tasarımcıların yaklaşımları, iklimsel veriler, kültürel gelişim içerisinde oluşmuş<br />

mimari karakteristikler, yapı teknolojisindeki gelişmeler, kullanıcı istekleri, yerleşim<br />

alanı fiziksel özellikleri, vb.- pek çok farklı faktör bulunmaktadır. Bu sebepledir ki,<br />

uluslararası ortamda, üniversite kampus yerleşim planları incelendiğinde, birbirinden<br />

tamamen farklı pek çok örnekle karşılaşmak mümkündür. Farklılıklara sebep olan<br />

pek çok faktörün varyasyonlarıyla oluşan kampus yerleşimleri, gelişim ve<br />

biçimlenme yönünden sınıflandırılmıştır. Kampus büyüme biçimi ve yönlerini<br />

belirleyen yerleşim modelleri gelişmiştir.<br />

Üniversite kampuslarının gelişiminde bu modellerin oluşmasında esas olan<br />

planlı büyümeyi gerçekleştirebilmektir. Planlama evresinde, sirkülasyon, alt yapı,<br />

ulaşım, taşıyıcı sistem gibi temel kararların ele alınmış olduğu bu yerleşim modelleri,<br />

binaları oluşturan sistemlerin temel özelliklerini ve işlerliğinin bozulmasını önlemek<br />

amaçlı düşünülmüştür.<br />

Üniversite kampuslarının, sebep ne olursa olsun çeşitli alanlarda gelişim<br />

göstereceği açıktır. Bu gelişim neticesi olarak meydana gelecek olan fiziksel<br />

büyümeler kaçınılmazdır. Bu gelişime gerektiğinde yeni işlevlerle uyabilme<br />

yeteneğine sahip kampuslar oluşturulmalıdır.<br />

33


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.2.3.1. Moleküler Tip Yerleşim<br />

Kendi içinde fonksiyonel bütünlüğü sağlamış olan birimlerin oluşturduğu<br />

yerleşim modelidir (Şekil 4.1.). Planlama sistemlerinde farklılık gösterebilen, değişik<br />

strüktürel ve organizasyonel çekirdeklerden oluşur. Moleküller, birbirleri arasında<br />

kalan alanlarda genişleyebilmekte ve mikro büyüme sağlanmaktadır. Makro büyüme<br />

ise yeni moleküllerin eklenmesiyle sağlanmaktadır.<br />

Bu model, minimum 10 000 öğrenci kapasitesine sahip, büyük üniversiteler<br />

için önerilir. Gelişimin her kademesinde, üniversite tam kapasite ve tamamlanmış<br />

olarak işlevini sürdürür.<br />

Kendi kendine yetebilen çekirdekler arasında etkin bir dolaşım ağı -yaya ve<br />

taşıt trafiği- kurulmalıdır. Altyapı maliyetleri bu modelde yüksektir. San Diego<br />

Üniversitesi bu modele iyi bir örnektir (Şekil 4.2.).<br />

4.2.3.2. Yaygın Tip Yerleşim<br />

Seyrek bina yoğunluğuna sahip ve geniş peyzaj üzerinde raslantısal dağılım<br />

gösteren modeldir (Şekil 4.3.). Merkezde ortak kullanım birimleri kuruludur ve diğer<br />

birimlerden çevresinde bırakılan boş alanlarla ayrılırlar. Barınma birimleri de<br />

merkeze yakın bir bölgede konumlanmış, böylelikle yoğunluk düşüktür. Makro ve<br />

mikro ölçekte büyüme kolaylıkla sağlanabilmektedir. Binalar arası boşluklarda<br />

gerçekleştirilecek büyüme kolaylıkla sağlanabilir.<br />

Yerleşimin yaygın olması nüfusta 5000 öğrencinin aşılmaması önerilir.<br />

Yerleşim modelinde binalar arası, mesafelerin büyüklüğü, ilişkilerin zayıflamasına<br />

nedendir.<br />

Arazi topografyasının fazla etkisinin olmadığı bu yerleşme de geniş alana<br />

yayılmanın getirisi olarak alt yapı maliyetleri yüksektir. Kampusun<br />

tamamlanabilmesi uzun bir sürece yayılacağından kampus bütünlüğü zamanla<br />

sağlanabilir. Ulaşım ağının doğru çözümü önemlidir. Hollanda’daki Twente<br />

Üniversitesi örnek olarak verilebilir (Şekil 4.4.).<br />

34


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.1. Moleküler Tip Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />

Şekil 4.2. Moleküler Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, San Diego<br />

Üniversitesi, California (Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />

35


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.3. Yaygın Tip Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />

Şekil 4.4. Yaygın Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Twente Üniversitesi,<br />

Hollanda (Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />

36


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.2.3.3. Lineer Tip Yerleşim<br />

Üniversiteyi oluşturan bütün birimlerin bir bant üzerinde, doğrusal olarak<br />

yerleşmeleriyle oluşan modeldir (Şekil 4.5.a., b.). Lineer bantta dik olarak mikro<br />

büyüme, lineer bant boyunca makro büyüme gerçekleşir. Büyüme, sistemin<br />

bütünlüğünü her aşamada korumasıyla gerçekleşebilir.<br />

Yüksek yapı yoğunluğuna sahip olan bu modelde, orta bant yaya ulaşımı için<br />

uygundur. Kampus büyüklüğü yaya ölçeğini aşmamalıdır. Kent ile bütünlüğü yine<br />

lineer bant sağlar. İngiltere’de Bath ve Surrey Üniversiteleri örnek olarak<br />

gösterilebilir (Şekil 4.6., 4.7.).<br />

Şekil 4.5.a. Lineer Tip Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />

Şekil 4.5.b. Lineer Tip Yerleşim Modeli 2 (Linde, 1971; Erkman, 1990)<br />

37


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.6. Lineer Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Bath Üniversitesi,<br />

İngiltere (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />

38


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.7. Lineer Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Surrey Üniversitesi,<br />

İngiltere (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />

4.2.3.4. Ağ Tipi Yerleşim<br />

Tüm ortak kullanım birimleri, barınma birimleri ve diğer birimler, akademik<br />

birimlerin etrafını bir ağ gibi sarmaktadır. Kampus oluşumu ızgara biçimine<br />

benzemektedir (Şekil 4.8.). Birbirine bağlı avlulardan oluşan bu modelin<br />

uygulanabilmesi, arazinin topografyasının düz olmasıyla mümkün olabilir. Yüksek<br />

yoğunluk, mikro büyümenin ancak birimler arası iç avlularda gerçekleşmesine imkan<br />

verirken, makro büyüme, dışa doğru istenilen her yönde mümkündür.<br />

Yüksek yoğunluk yaya ulaşımının kolaylaşmasını sağlar. İnşaat aşamaları ve<br />

bunun maliyeti planlı bir şekilde yürütülmezse, kampusta bütünlük ve birimler arası<br />

bağlantı sağlanamaz. Essex ve Manchester Üniversiteleri bu modele iyi birer örnektir<br />

(Şekil 4.9., 4.10.).<br />

39


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.8. Ağ Tipi Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />

Şekil 4.9. Ağ Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Essex Üniversitesi, İngiltere<br />

(Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />

40


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.10. Ağ Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Manchester Üniversitesi,<br />

İngiltere (Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />

4.2.3.5. Haç Tipi Yerleşim<br />

Akademik bölgeyi oluşturan birimler, kampusun merkezinde ortak kullanım<br />

birimleri ile birbirlerini dik açıyla kesen iki ayrı bant oluşturmaktadır (Şekil 4.11.).<br />

Oluşan haç biçiminin kolları arasında kalan yerleşim alanlarında, kampusu oluşturan<br />

birimler yer almaktadır, makro büyüme yine bu alanlarda, merkezden dışa doğru<br />

gelişmektedir. Mikro büyüme ise ana bantların arasında kalan alanlarda<br />

gerçekleşmektedir.<br />

Kampus bütünlüğünün sağlanması için uzun bir süreç gereklidir. Ortak<br />

kullanımların merkez durumunda bulunduğu bu modelde, ilk inşa aşaması bu<br />

41


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

birimlerde başlamasına buda maliyetin yükselmesine sebeptir. Regensburg ve<br />

Bochum Üniversiteleri bu modele örnek olarak gösterilebilirler (Şekil 4.12., 4.13.)<br />

Şekil 4.11. Haç Tipi Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />

Şekil 4.12. Haç Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Bochum Üniversitesi,<br />

Almanya (Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />

42


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.13. Haç Tipi Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Resenburg Üniversitesi<br />

(Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />

4.2.3.6. Merkezi Tip Yerleşim<br />

Akademik bölgeyi oluşturan birimler, merkezi kütüphane, sosyal tesisler,<br />

kongre merkezi gibi ortak kullanımlar çevresinde eğitim alanlarının radyal yerleşim<br />

gösterdikleri modeldir (Şekil 4.14.). Yüksek yoğunluk ve radyal yerleşim, birimlerin<br />

gelişmesinde zorlaştırıcı rol oynar.<br />

Bu model, maksimum 5000 nüfuslu, büyüme-gelişme imkanı sınırlı<br />

üniversiteler için önerilir.<br />

Yüksek yoğunlukta yerleştirilmeleri nedeniyle birimler arası mesafeler, yaya<br />

ulaşımı kısadır. İçe dönük olan bu model, çevre bağlantılarında zayıftır. Merkezden<br />

dışa doğru gelişme gösteren bu modelde, merkezin öncelikli inşası, yapım maliyetini<br />

yükseltir. Stirling Üniversitesi bu modele örnek olarak gösterilebilir (Şekil 4.15.).<br />

43


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.14. Merkezi Tip Yerleşim Modeli (Linde, 1971; Kortan, 1981)<br />

Şekil 4.15. Merkezi Tip Yerleşim Modeli Üniversite Örneği, Stirling Üniversitesi,<br />

(Linde, 1971; Turcan, 1996)<br />

44


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.2.4. Üniversite Kampuslarının Nüfus ve Büyüklük Kriterleri<br />

Üniversite kampusları küçük birer kent yerleşimleri olarak ele alınırsa,<br />

üniversite kampuslarının optimum ölçüleri ve nüfusu hakkında, bu benzetmeden<br />

yararlanılarak belli sonuçlara varmak mümkündür.<br />

Kentlerin optimum ölçüsünün, kentin fiziki planı, psikolojik ve sosyal<br />

karakteristikler olarak iki kritere bağlı olduğu Otis Dubley Duncan belirtmişitr.<br />

Kentin fiziki planı olarak belirlenen kriterde, doğaya kolayca çıkmak ve işe<br />

gitmek için makul mesafeler arası yolculuk yapmak mümkün olmalıdır. Kent nüfusu,<br />

kentin olması gereken ideal büyüklüğü belirler. 10 000 nüfuslu bir kentin yarıçapı<br />

800m.olmalıdır. (Kortan, 1981)<br />

Psikolojik ve sosyal karakteristikler kriteri ise, kent sevgisi, dostluk, ortaklaşa<br />

hareket, birlik teşkil etme, içten hareket, başkalarını sevme veya egoizm, az kültürlü<br />

ve dar görüşlü olma gibi istemli veya istemsiz birtakım psikolojik ve sosyolojik<br />

(psiko-sosyolojik) kriterler kent ölçüsünü belirlemede önemli bir rol üstlenmelidir.<br />

(Kortan, 1981)<br />

MÖ. 490’da, Atina, etrafı surlarla çevrili ve yaklaşık 450m.yarıçapına<br />

sığdırılmış bir yerleşimdir. Ortaçağ Roma’sı ise, yarıçapı 500m.olan bir daire alanını<br />

kaplamış ve merkezine ise Panteon oturtulmuş yerleşimdir. Pompei kentinin<br />

yerleşimi ise yine 400m.yarıçapında alanı kaplamaktadır. Bütün bu verilen örnekler,<br />

endüstri öncesi kentlerin önemli olan yaya hareketlerine elverişli biçimde<br />

tasarlanmasını gösterir. Yaya hareketlerine imkan veren bu kent yerleşimleri,<br />

kullanıcılarına optimum hizmet verebilmekte, kent mesafesini yorulmadan<br />

katedebilme, biribirleri ve kent ögeleri ile olumlu ilişkiler kurabilme imkanı<br />

sağlamıştır. (Kortan, 1981; Karakaş, 1999)<br />

Üniversite kenti olgusu açısından, kampusların optimum büyüklüğü, ilk<br />

kriterde ve kent örneklerinde görüldüğü gibi, yaya ulaşımında, kampusun bir uçtan<br />

bir uca, makul süre içerisinde, rahat, kolay ve yorulmadan yürünebilmesi özelliği ile<br />

saptanır.<br />

İki ders arasında 10- 15 dakikalık süre içerisinde, bir öğrencinin, kampus<br />

sınırlarındaki iki fakülteye gidip gelmesi üniversite kampus yerleşimi için önemli bir<br />

45


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

özelliktir. Kent ölçeğinde olduğu gibi, kampuslardada bu kriterin sağlanması,<br />

disiplinler arası ve toplumsal ilişkilerin yoğunluğunu olumlu yönde etkiler.<br />

İkinci kriter olan psiko-sosyolojik faktörlerin kampus kullanıcıları arasında<br />

olması gereken olumlu etkisi ile kampus nüfusunun miktarı saptanmalıdır. (Duncan,;<br />

Kortan, 1981)<br />

Dünyanın ilk şehircisi olarak görülen Hippodamos kentin nüfusunu 10 000,<br />

Eflatun, kent nüfusunu 5 000- 10 000 rakamları arasında kabul etmiştir. Yeni<br />

kentlerde, nüfus komşuluk birimi olarak kabul edilirken, Ameka Birleşik Devletleri<br />

kent nüfusunu 2 000- 8 000, Almanya 600, İngiltere 5 000- 6 000 olarak<br />

belirlemiştir.<br />

Sonuç olarak kampus nüfusunun ve kapladığı alanın ülke ve hatta kurulduğu<br />

bölge farklılıklarına göre değişim gösterdiği saptanmıştır. Kampus nüfusu ve<br />

kapladığı alan, ülkelerin eğitim politikaları, kampusların ait oldukları ülkenin ve<br />

bölgenin koşulları, toplumların sosyo- ekonomik yapısı vb. gibi pek çok değişkene<br />

bağlıdır.<br />

4.2.5. Büyüme Modelleri<br />

Kampus büyüklüğünü, kampus kapsamında yer alacak birimler, bu birimlerin<br />

alt bölümleri ve bu bölümlerin barındıracağı öğrenci, öğretim elemanı ve personel<br />

sayıları belirler. Eğitim amaçları ve öğretim sistemlerini karşılamak için gerekli<br />

mekanların, tür, sayı ve kapladığı alanlar büyüklüğü belirleyen diğer etkenlerdir.<br />

Kampusun büyüme ve gelişme gösterebilmesi için, kurulacağı arsa alanının<br />

gerekli fiziksel koşulları sağlaması gerekir. Kampus planlamalarında tahmin edilen<br />

gelişme ve değişmelerin yanında, tahmin edilemeyen gelişmeler de olacaktır. Bu<br />

tesadüf gelişmelere karşı duyarlı ve esnek kampus planlaması oluşturulmalıdır.<br />

Büyüyebilmenin gerçekleşebilmesi için rezerv alanlara, kampus bütününün ve<br />

kampusu oluşturan birimlerin büyüyebilen yapıya sahip olmaları gerekmektedir.<br />

Kampus büyüme nedenlerindeki farklılılara göre, büyüme, makro ve mikro<br />

olarak, farklı boyutlar da gerçekleşir. Kampusun büyüme gereksinimi duymasının<br />

nedenlerinden biri, kendi içinde yeni ve daha fazla mekana, nüfus artışına ve bilim<br />

46


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

dallarının gelişmesine paralel olarak gereksinmesidir. Bu büyüme mikro büyüme<br />

olarak adlandırılır. Diğer neden ise, yeni mekan ihitiyacının, bilim ve teknolojik<br />

gelişmeler paralelinde ortaya çıkan bilim dallarını karşılama gereksinimidir. Bu<br />

büyüme ise makro büyümedir.<br />

Kampus yerleşim biçimlerine göre büyüme boyutları gibi büyüme modelleri<br />

de farklılık gösterir.<br />

4.2.5.1. Kendiliğinden Büyüme<br />

Kullanım alanlarının birbirinden kopuk olarak düzenlendiği yerleşimlerde, bu<br />

kullanım alanlarının büyüme istediği doğrultusunda aralarda kalan geniş boşluklara<br />

ek yerleşimler, çevredeki boş alanlara ise yeni kullanım alanları yerleşimi yapılır<br />

(Şekil 4.16.). Bu büyüme modelinde de mikro ve makro büyüme imkanı bulunmakta;<br />

ancak buradaki imkanlar bununla kısıtlı kalmaktadır. Kopuk yerleşimlerden dolayı<br />

üniversite içi hiyerarşi sağlanamamakta, ulaşım mesafeleri artmaktadır. Örnek olarak<br />

Meksika Üniversitesi verilebilir. (Karaaslan, 1979, Karakaş, 1999)<br />

Şekil 4.16. Kendiliğinden Büyüme Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />

4.2.5.2. Lineer (Doğrusal) Büyüme<br />

Ana aksın her iki tarafına paralel olarak dizili kullanım alanları ile yaya<br />

allesini tanımlayan ve açık uçlu olan model de büyüme, yaya aksının açık olan iki<br />

47


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

ucunda istenilen yönde gerçekleşebilir (Şekil 4.17.).Bu büyüme makro büyümedir.<br />

Yaya aksına dik olarakta gerçekleştirilebilecek olan büyüme ise mikro büyümedir.<br />

Bath Üniversitesi, bu modele örnek olabilir.<br />

Şekil 4.17. Lineer Büyüme Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />

4.2.5.3. Tek (Aynı) Merkezli Büyüme<br />

Merkez bölge, ortadaki en küçük daire alanıyla tanımlanan ve dışa doğru<br />

gelişen iç içe geçmiş halkaların çevrelemesiyle, oluşan kapalı alandır (Şekil 4.18.).<br />

Bu modelde, merkezin dışında kısmen de olsa mikro büyüme sağlanabilir; ancak<br />

makro büyümeyi sağlamak imkansızdır. Merkezden dışa doğru büyüme gösteren bu<br />

modele Stirling Üniversitesi örnektir.<br />

Şekil 4.18. Tek (aynı) Merkezli Büyüme Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />

48


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.2.5.4.Moleküler Büyüme<br />

Üniversite gelişimini, sonradan eklenebilen moleküllerle sağlar. Büyüme için<br />

gerekli moleküller, mevcut üniversiteyi oluşturan kütleler arasında bırakılan<br />

boşluklara eklenir. Üniversite yerleşiminde, moleküller için kütleler arası boşluk<br />

yeterli olmadığı zaman üniversitenin herhengi bir yönüne doğru istenilen gelişim<br />

sağlanır (Şekil 4.19.). Bu büyüme modelinde makro ve mikro büyüme sağlanabilir.<br />

San Diego Üniversitesi ve Loughborough Üniversiteleri örnek olarak gösterilebilir.<br />

Şekil 4.19. Moleküler Büyüme Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />

4.2.6. Bölgeleme (Zoning)<br />

Kentin farklı işlevlerini, bir arada, farklı bölgelerde toplamış; böylelikle kenti<br />

bölgelere ayırmış ve kentin büyümesinde önem kazanmış olan bölgeleme ‘zoning’<br />

kavramı, önemli bir planlama kararıdır. Bu kavram, 1933 yılında CIAM’ın ( Congres<br />

Internationaux d’Architecture Moderne) Atina’da yapılan toplantısında, planlama<br />

kararı olarak bölgelemenin öncülüğünü yapan Tony Garnier’in Endüstri Kenti<br />

Projesi örneği ve Modern Hareket’in en önemli yapıtlardan biri olan Le Corbusier’e<br />

ait Işıklı Kent Projesi örneği ile benimsenmiştir. Atina Antlaşması içinde ana ilkeler<br />

olarak yer almış ve kentin bölgelerini belirleyen tasarı ortaya konulmuştur.<br />

Bölgeleme ilkesiyle oluşturulmuş olan bu iki projede de kent bölgelere net bir<br />

49


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

biçimde ayrılır. Garnier, çağdaş kent planlaması örneği ile kenti, çalışma, barınma,<br />

sosyal faaliyetler ve ulaşım gibi kentin çağdaş gereksinimlerine başarılı çözümler<br />

getirmiş; kenti bölgelerin biribirini etkilemeden gelecekte olabilecek gelişmelerini de<br />

projesinde tasarlamıştır. Le Corbusier ise, çağdaş kent projesi tasarımında belirlediği<br />

dört ilke ile yola çıkmıştır. Bunlar;<br />

• Kent merkezindeki tıkanıklığı gidermek,<br />

• Yoğunluğu arttırmak,<br />

• Dolaşım ortamını arttırmak,<br />

• Parkları ve açık alanları artırmak’tır.<br />

Kentin işlevlerini belirleyen bu dört ana fonksiyon grubu, barınma, çalışma, sosyal<br />

faaliyetler ve ulaşım’dır. Kentlerin farklılıklarına göre bu fonksiyonların hepsi her<br />

kentte bulunmayabilirler.<br />

Üniversite kentlerinde, bölgeleme ilkelerini ilk olarak yine Le Corbusier<br />

geliştirmiş, 1936 yılında tasarlamış olduğu Brezilya Üniversitesi Kenti ile bu<br />

planlama kararlarını üniversite tasarımı için kullanmıştır. Bu çalışmanın ardından<br />

hemen hemen tüm dünya ülkeleri bu ilkeleri benimsemiş ve bu ilkeler geçerliliğini<br />

sürdürmüştür. CIAM ilkeleri olarak adlandırılan ve 95 maddeden oluşan bu<br />

kararların en önemli özelliği olarak, başlıca dört farklı ana işlevi birbirinden ayıran<br />

ilkeler oluşu kabul edilmiştir. Kent ve Üniversite Kentleri için benzer bölgeler<br />

belirlenmiştir. Bunlar; akademik bölge, barınma bölgesi, sosyal merkez ve<br />

rekreasyon bölgesi ile ulaşım düzeni’dir. Ancak belli yıllarda CIAM’de kabul edilen<br />

ve sonraki yıllarda katı bölgeleme ilkeleri olarak adlandırılan 4 bölge anlayışı, Takım<br />

10(Team X) grubunu oluşturan mimarlar tarafından kabul görmemiş ve<br />

değiştirilmeye başlanmıştır. Bu grubun bölgeleme kavramına karşı olan katı<br />

tutumunun esas sebebi, insan ilişkilerine, kaybolan insani değerlere, diğer bir değişle,<br />

bütündeki işlevselliğin mükemmelliği yerine, insanlar arasındaki, çağdaşlığın<br />

beraberinde getirdiği olumsuz etkilerden arınıp ilişkiler hiyerarşinin mükemmelliğine<br />

ulaşmak istemeleridir. Bu çalışmaların sonucu olarak varılmak istenen ise gösterişli<br />

yapılar fikri olarak değerlendirilen, üniversitenin iskeletini oluşturan yapıların<br />

münferit gelişimleri yerine birbirine bağlı binalar grubu oluşturmalarının<br />

üniversiteye esneklik sağlayacağı, akademik, sosyal ve fonksiyonel iletişime kolay<br />

50


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

ve hızla ulaşılacağı fikri benimsenmiştir. Planlamada küme, büyüme, değişme,<br />

hareketlilik, esneklik gibi yeni kavramlar etkili olmuştur. (Kortan, 1981)<br />

CIAM’de alınan kararlar doğrultusunda kenti ve üniversite kentini oluşturan<br />

dört ana işlevi –akademik, barınma, ortak kullanım alanları bölgesi ve ulaşım düzeni-<br />

sınıflandırıp her birini kendi dokusunda incelediğimizde içlerinde barındırdıkları<br />

fonksiyonları net bir biçimde tanımlayabiliriz.<br />

Akademik Bölge, eğitim ve araştırma birimlerinin bulunduğu, genel olarak<br />

üniversitenin merkezini oluşturan ve kimlikli yapılarla tanımlanan bölgedir.<br />

Üniversitenin temel işlevi olan öğrenim, öğretim ve araştırma faaliyetlerinin<br />

gerçekleştirildiği mekanlar topluluğundan oluşmaktadır ki bunlar; sınıflar,<br />

laboratuarlar, araştırma merkezleri ve öğretim üyelerinin çalışma mekanları, hizmetli<br />

odaları gibi mekanlarla örneklendirilebilir.<br />

Barınma Bölgesi, kampus kullanıcılarının ki bunlar, yönetim, öğretim üyeleri,<br />

üniversite personellerinin barınma ihtiyaçlarını karşılamak için kullanabileceği<br />

lojmanlar, araştırma görevlileri ve yüksek lisans öğrencileri için kondominyumlar,<br />

üniversiteyi çeşitli nedenlerle-kongre, konferans, sempozyum gibi kültürel<br />

etkinliklerin katılımcıları- ziyaret edenler için misafirhaneler ve üniversitenin<br />

öğrencileri için öğrenci yurtlarının tamamını kapsayan mekanlar topluluğundan<br />

oluşan bölgedir. Ülkemizde, üniversitelerimizin pek çoğunda öğrenci yurtlarının<br />

öğrenci nüfusuna oranla yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. Genel<br />

olarak üniversitelerin planlama aşamasında alınmamış olan kararlardan kaynaklanan<br />

yurt bölgelerinin yetersizliği ve hatta olmamasına varan sonuçlar, yine sadece<br />

kullanıcıyı mağdur etmektedir.<br />

Ortak Kullanım Alanlar Bölgesi, yönetim alanları ve sosyal alanlar olarak<br />

belirlediğimiz mekanlar bütünü bölgenin oluşumunu sağlar. Yönetim alanları ayrı bir<br />

bölge olarak ele alınabildiği gibi, bazı planlama örnekleri incelendiğinde bu merkez<br />

akademik bölgenin içine de dâhil edilmiş olabilmektedir. Yönetim bölgesi, rektörlük,<br />

oditoryum, kütüphane ve konferans salonunu bir meydan çevresine toplar ve<br />

yönetimin görkemini bu binalarla pekiştirir. Farklı planlama kararları ile farklı<br />

bölgeler içerisinde konumlandırılsalar da yönetim yapılarının heybeti<br />

vurgulanmalıdır. Sosyal alanlar ise, üniversite kullanıcılarının boş zamanlarını<br />

51


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

değerlendirme, eğlence-dinlence gereksinimlerini karşılama alanlarıdır. Bunlar<br />

alışveriş merkezleri, açık- kapalı spor tesisleri, sinema salonları, açık ve kapalı<br />

amfiler gibi pek çok örnekle çeşitlendirilerek tanımlanabilir. Ortak kullanım<br />

alanlarının kullanıcılarını tanımlamak istediğimizde ise, bunların üniversite<br />

mensuplarından başlayıp, öğrencilerine ve kentin kültür merkezi olması özelliğiyle<br />

de kamuya açık hizmet alanlarıdır. Yine bu mekanlar, bütününü zenginleştirmek için<br />

bazen bir meydan, bazen bir heykel, süs havuzu ya da saat kulesi gibi simgeler<br />

kullanarak üniversiteyi bezer.<br />

Ulaşım düzeni, kampus dolaşım ağları, bir kampusun ana damarlarıdır.<br />

Yaşamın sürmesini sağlayan en önemli organ kalp, nasıl atardamarlar olmadan<br />

işlevini yürütemeyecek duruma gelir ve sonlanırsa, bir üniversite kampusu de ulaşım<br />

ağları olmadan yaşanmaz hale gelir. Ulaşım düzeni, üniversite kampus sınırları<br />

içerisindeki kullanımların birbirleriyle olan ilişkilerini ve kampusun kent ile olan<br />

bağlantılarını sağlamalıdır. Planlama aşamasında kullanıcıların ulaşım sistemine<br />

hangi işlevsel faaliyetle katılacağı bilinmemektedir. Bu nedenledir ki bütün bu<br />

faaliyetlere cevap vermesi bir üniversite kampusundan beklenen en önemli<br />

özelliklerden biridir. Öğretim üyeleri, öğrenciler, personel gibi çok çeşitli<br />

kullanıcının bulunması, kampus yapılarını kompakt hale getirir ve kompleks yapılar<br />

ortaya çıkar. Bunlar arasındaki bağlantıyı sağlama göreviyse, yaya ve taşıt akslarıyla<br />

ulaşım ağından beklenir. Yaya-taşıt ayrımı önemli bir tasarım kriteridir. Yayaların<br />

rahat ve güvenli ulaşıma sahip olmaları, kentte olduğu gibi kampuslarda da yaya ve<br />

taşıt ulaşımının birbirleri ile kesişmemesi, her biri kendi içerisinde ayrı bağlantılar<br />

kurulması ile mümkündür. Üniversite yapıları arasındaki hiyerarşinin sağlanması için<br />

gerekli bağlantılar, tasarım aşamasında alınmış olan kararlar doğrultusunda; yurt içi<br />

ve dışındaki örneklerin incelenmesi ile yapılan hatalar tekrarlanmamalı ve ya doğru<br />

çözümlerinden faydalanılmalıdır. (Karaaslan, 1979, Turcan, 1996)<br />

Ulaşım ağını oluşturan elemanlar, bazen sadece bu fonksiyonu yerine<br />

getirirken bazen de üniversitenin heybetini ortaya koyar. Bu elemanlar, girişler,<br />

yollar, meydanlar ve otoparklar olarak dört ana başlık altında toplanır.<br />

Girişler, üniversite kampusunun başlangıç ve bitiş noktasındaki kampus ana<br />

girişi, bütün bölgelere dağılımı sağlar. Üniversitenin kent bağlantı noktasıdır ve<br />

52


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

prestij alanıdır. Ana girişe bağlı olmayan belli aktivite ya da eğitim gruplarına<br />

ulaşımı sağlayan ikincil girişler, üniversite içerisindeki yoğunluğun artışına engeldir.<br />

Kendilerine ait girişleri bulunan bu noktalar sadece üniversite kullanıcılarına değil<br />

kamu ya hizmet veren noktalardır. (Türeyen,)<br />

Yollar, taşıt ve yaya akslarının tamamıdır. Taşıt yolları, fonksiyonlarına göre<br />

sınıflandırılmıştır. Ana, tali ve servis yolları taşıt yollarıdır. Ana yollar tanımlanmış<br />

bölgeleri, tali yollarda bu bölgeler dahilindeki hizmet mekanlarına ulaşımı<br />

sağlamaktadır. Yaya yolları, taşıt yollarının iki yanına paralel trotuarlardan ve<br />

taşıtlara geçiş imkanı vermeyen, kampus peyzaj alanlarının içinde uzanan<br />

patikalardan daha hızlı, kısa mesafe ulaşımını sağlayan bağlantılardır. (Türeyen, )<br />

Meydanlar, en önemli entegral eleman olan, işlevselliğine göre sınıflandırılan<br />

alanlardır. Kendine sınırlı olan birimleri birbirine bağlamak asıl görevidir ki<br />

böylelikle birimler arası bütünlüğü sağlar. Meydanlarda üniversite kampusunun<br />

prestij alanlarıdır. Heykel, havuz, bazen çiçeklerle bezenerek dikkat çeken alanlardır.<br />

Otoparklar ise, dolaşım sisteminin önemli elemanlarındandır. Taşıt<br />

yoğunluğunu karşılamaya yeten alanlar olmalıdır. Tasarımda düşünülmediği takdirde<br />

gelişi güzel yer seçimleriyle ihtiyacı karşılayamayan ve işlevini yerine getiremeyen<br />

alanlar olarak kalacaktır.<br />

Fonksiyonel olarak adlandırdığımız, üniversiteyi oluşturan bu bölgelerin<br />

kendi aralarında konumlandırılışlarına göre sınıflandırdığımız zaman karşımıza 3 tip<br />

yerleşim çıkmaktadır. Üç bölge, iki bölge ve tek bir bölgeden oluşan kampus<br />

yerleşkesi olarak adlandırılmaktadırlar.<br />

Üç bölge olarak tanımladığımız kampus yerleşkesi, fonksiyonların birbiriyle<br />

olan ilişkilerine bakılarak tanımlandığında farklı şemalar oluşturmaktadır. Lineer,<br />

merkezi ve lineer-merkezi (kompakt) olmak üzere 3 ayrı başlık altında incelenen<br />

yerleşke modelinde ifade edilen 3 fonksiyon bölgesi, ortak kullanım alanları,<br />

barınma ve akademik bölge’dir. Bunlar arasında kurulan hiyerarşi, mesafe ve şekilsel<br />

farklılıklardan dolayı kampus modelinin yapısında da farklılıklar oluşmuştur.<br />

Karaaslan’ın yaptığı çalışmada, bu modeller arası farklar şöyle<br />

açıklanmaktadır. Bir kampus kendi içerisinde sadece fonksiyonların biçimindeki<br />

farklılıklardan dolayı böyle bir sınıflandırma yapılabilmiştir.<br />

53


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Lineer yerleşim sistemi, akademik bölge ve barınma bölgesi, onları ayıran<br />

ortak kullanım alanının iki yanında konumlandırılır. Birbirlerine paralel olan bu üç<br />

bölge şematize edildiğinde çizgisel bir biçim ortaya çıkar (Şekil 4.20.). Yerleşimin<br />

her yönünden büyüme olanağının olması üniversiteyi dinamik yapar. Bu tip<br />

planlamaya gidilen üniversite kampusların da büyüme modüler olarak<br />

gerçekleştirilebilir. Her bir modül kendi içinde 3bölgeden oluşacağı için kendi<br />

kendine yeterlidir. Açık uçlu sistem olmasıyla da büyüme ihtiyacına her zaman<br />

cevap verebilecek bir sistemdir. Büyümenin getirdiği olumsuzluksa zaten var olan<br />

fonksiyonlar arası mesafenin artışıdır. Bu nedenledir ki, daha çok küçük üniversite<br />

kampusların da tercih edilen bir organizasyon sistemidir.<br />

Şekil 4.20. Lineer Yerleşim Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />

Merkezi yerleşim sisteminde, diğer yerleşme sisteminde olduğu gibi var olan<br />

üç bölge, ortak kullanım alanlarının merkez teşkil edecek biçimde akademik ve<br />

barınma bölgelerini bütünlemesinden oluşmuştur. Bölgelerin birbirlerini tamamladığı<br />

bu sistem şematize edildiğinde ortaya merkezi bir biçim ortaya çıkar (Şekil 4.21.).<br />

Merkez, çekirdek içinde yaya hareketi makul ve kabul edilebilirdir. Lineer yerleşme<br />

dinamik yapısına uygun olan merkezi yerleşme, ortak kullanım alanının oluşturduğu<br />

merkezin büyüme gösterememesi nedeniyle büyüme açısından dinamiktir.<br />

Planlamada alınacak olan yerleşme kararlarında bu durum göz önüne alınmalı ve<br />

gelecekte merkezde ihtiyaç duyulacak büyümenin henüz planlama çalışması<br />

sırasında rezerve alanlarla çözümüne gidilmelidir.<br />

54


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.21. Merkezi Yerleşim Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />

Her iki yerleşim modelinden faydalanarak oluşturulan lineer-merkezi<br />

(kompakt) yerleşim modeli incelendiğinde, ortak kullanım alanının iki yanına<br />

akademik birimlerin paralel olarak yerleştirildiği görülmektedir. Barınma bölgesi de<br />

ortak kullanım alanlarından kolaylıkla faydalanabilecek bir biçimde yerleştirilmiştir.<br />

(Şekil 4.22.). İki yerleşim modelinden oluşan ve her biri ayrı incelendiğinde kullanım<br />

ve ya büyümede çıkan sorunlarından bu yerleşme biçiminde arındıkları<br />

görülmektedir. Büyüme de lineer yerleşimin dinamik etkisi ve ulaşım da merkezi<br />

yerleşimin kolaylığı bu bölgenin kullanıcıya sunduğu konfor olarak<br />

değerlendirilebilir. Bu modelde, üniversite kampusu kompakt, toplu bir biçim<br />

almalıdır. Amaç, eylemlerin birbirine karışması ve bunun kullanıcıya bütünle<br />

özdeşleşme imkanı sağlamasıdır.<br />

Şekil 4.22. Lineer-Merkezi Yerleşim Modeli (Karaaslan, 1979; Karakaş, 1999)<br />

55


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

İki bölgede ele alınan kampus planlamasında, tanımlanan bölgeler birbiri<br />

içinde değerlendirmiştir. Bu tip kampus yapısında akademik ve ortak kullanım<br />

bölgesi bulunmaktadır. Planlama kararlarına bakıldığında kampus yapılarının tek<br />

kopuk bir doku yaratması yerine, bütünleşmiş birbirini tamamlar bir doku<br />

oluşturması gerekliliğinin bütünde tutarlılığı sağlama kaygısını gidereceği<br />

düşünülerek barınma işlevini, ortak kullanım bölgesi içerisinde çözümlenmiştir<br />

(Şekil 4.23.).<br />

Şekil 4.23. Kampusun İki Bölge Olarak Ele Alındığı Yerleşim Modeli (Karaaslan,<br />

1979; Karakaş, 1999)<br />

Tek bir bölge olarak tasarlanan üniversite kampusların da ise asıl hedef<br />

üniversite toplumuna azami olanaklar sunarak üniversitenin iletişim kabiliyetini<br />

arttırmaktır. Bahsettiğimiz diğer iki bölgeleme modelinden farklı olarak tek bölgede<br />

homojen dağılım söz konusudur. Yani ortak bölge üniversiteni merkezini<br />

oluşturmamakta akademik, barınma ve sosyal alanlar iç içe konumlandırılmakta ve<br />

böylelikle hem homojen hem de sürekli yaşayan bir üniversite kampusu elde<br />

edilmektedir. Bu planlama kararı dinamik bir sistem ortaya koyar. Bu modeli daha<br />

dinamik yapan ise lineer çalışmaktır (Şekil 4.24.).<br />

56


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.24. Kampusun Tek Bölge Olarak Ele Alındığı Yerleşim Modeli (Karaaslan,<br />

1979; Karakaş, 1999)<br />

4.2.7. Ulaşım Düzeni<br />

Kampus ulaşım sistemi sadece ulaşım elemanlarıyla kısıtlı değildir.<br />

Sirkülasyonu doğru olarak sağlamak için geliştirilen üç formül, yaya- taşıt ulaşımını<br />

birbirlerinden bağımsız olarak geliştirilmiş sistemlerle çözümler.<br />

Yatay düzenleme ile iki boyutlu ayırım: diğer adı ile Radburn sistemi, yaya ve<br />

taşıtların aynı düzlemde hareketine olanak tanır. Taşıtlar, ana arter ve ona bağlı tali<br />

yollardan merkeze ulaşır. Böylelikle kampus merkezinde yayalara, taşıtlardan<br />

arındırılmış, düzenli ve güvenli hareket sağlayan sirkülasyon alanları rezerv edilmiş<br />

olur (Şekil 4.25.).<br />

Sistemin Radburn olarak adlandırılması, ilk olarak uygulandığı kasabanın<br />

New Jersey eyaletine bağlı Radburn kasabası olmasından ileri gelmektedir (Şekil<br />

4.26a. ve b.). Kasaba yerleşim planı incelendiğinde, konut bölgesine birbirleriyle<br />

kesişmeyen yaya ve taşıt akslarıyla ulaşıldığı, konutların ön ve arka cephelerinden<br />

ulaşımın sağlandığı görülmektedir; parkların ön, cul-de-sac adı verilen servis<br />

mekanlarının da arka cepheden çözümlendiği görülmektedir (Şekil 4.27.) (Erpi,<br />

1980; Karakaş, 1999)<br />

57


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.25. Yaya ve Taşıtların Yatay Düzenleme İle İki Boyutlu Trafik Ayırımı<br />

(Radburn Sistemi) (Erpi, 1980; Karakaş, 1999)<br />

Şekil 4.26a. Radburn Kasabası Yerleşimi, New Jersey, 1929<br />

58


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.26b. Radburn‘de Uygulanan Yaya-Taşıt Ulaşımı Sistemini Gösteren<br />

Yerleşim Planı (Lynch, 1990)<br />

Şekil 4.27. Radburn Sisteminde Yer Alan Cul-De-Sac Adı Verilen Çıkmaz Sokaklar<br />

(Erpi, 1980; Karakaş, 1999)<br />

59


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Radburn sistemine örnek olarak verilecek üniversite kampusları ise, Stirling,<br />

Surrey üniversitesi, Lacester ve araştırma kapsamında olan ve daha sonraki<br />

bölümlerde irdelenecek olan Gaziantep üniversitesi bu sisteme örnek olarak<br />

verilebilir. Bu üniversitelerde yaya-taşıt ulaşımı iki boyutta ele alınmıştır.<br />

Düşey düzenleme ile üç boyutlu ayırım: üniversitenin konumlandırıldığı alan<br />

üzerine değerlendirme yapılan bu sistemde, değerli olan alanların daha verimli<br />

kullanılması amaçlanmaktadır. Bu sistemde yaya- taşıt ayrımı verilecek olan kot<br />

farklarıyla sağlanır. Verilecek olan bu seviye farklarında yaya ve taşıtların<br />

konumlandırılışlarına göre sistem avantaj ve dezavantajlar gösterir.<br />

Taşıt sirkülasyonunun yeraltına alındığı çözümlerde, 6m.gibi büyük bir<br />

derinliğin gerekliliği dezavantaj olsa da, yayaların bol ışık alan açık ve yarı açık<br />

ortamlarda yapacakları, doğayla iç içe olacakları yürüyüşler düşünüldüğünde<br />

avantajlı olan çözümdür (Şekil 4.28a.).<br />

Yayaların zemin altına alındığı çözümlerde ise, maksimum 3m.lik derinlik<br />

işlevselliği sağlıyor olsa da ergonomik açıdan getirdiği olumsuzluklar, hava ve<br />

ışıktan faydalanmada yetersizlik, düşey sirkülasyon elemanlarının, yarattığı vakit<br />

kaybı yada yüksek efor ihtiyacı bu sistemin dezavantajlarıdır (Şekil 4.28b.).<br />

Sistemi uygulamış olan üniversitelere örnek olarak Bochum, Bath, East<br />

Anglia ve Serbest Berlin üniversiteleri verilebilir. Bu üniversitelerde seviye<br />

farklarıyla yaya- taşıt kesişimine engel olunmaktadır.<br />

Şekil 4.28a. Yayaların Üstte, Taşıtların Altta olduğu Ulaşım Düzeni (Erpi, 1980;<br />

Karakaş, 1999)<br />

60


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.28b. Taşıtların Üstte, Yayaların Altta olduğu Ulaşım Düzeni (Erpi, 1980;<br />

Karakaş, 1999)<br />

Zaman düzenlemesi ile dördüncü boyutta ayırım: bu sistemde yaya-taşıt<br />

ayrımı zaman faktörü ile sağlanmaktadır. Her üniversite kampusunda<br />

yararlanılabilecek olan bu sistemin avantajı maliyet gerektirmemesidir (Şekil 4.29.).<br />

Şekil 4.29. Yaya ve Taşıtların Zaman Düzenlemesi ile Ayrımı (Erpi, 1980; Karakaş,<br />

1999)<br />

61


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Genel olarak bakıldığında üniversite kampuslarının ulaşım ağlarının<br />

çözümlerinde Radburn sistemi tercih edilmiştir. İki boyutlu ayrımın üç boyutlu<br />

ayrımdan daha kullanılır bir sistem olmasının nedeni maliyetinin daha uygun<br />

olmasıdır. Ancak araziden yararlanılması gerekli kampus yerleşkelerinde maliyet göz<br />

ardı edilmiş ve üç boyutlu ayrım tercih edilmiştir. Bazı kampus yerleşkelerinde ise<br />

iki sistem bir çözümde bir arada kullanılmıştır.<br />

Kampus ulaşım sistemlerinde maliyetin öneminin yanında, arazi koşulları,<br />

topografyası, konumlandığı alanın iklimi ve yolun taşıma kapasitesi gibi diğer<br />

tasarım kriterleri de dikkate alınmalıdır. Ulaşım sistemlerinin tasarımında iki<br />

yaklaşım söz konusudur. Ulaşım sisteminin yerleşkenin belkemiği gibi hareket ettiği<br />

ilk modelde temel aktiviteler sistemin dışında, birbirlerinden bağımsız olarak<br />

gerçekleşmektedir. Diğer sistem de, mekanlar birbirlerine bağlı, iç içe geçmiş<br />

durumdadır. Todd’un tanımladığı iki sistemin biri hiyerarşik, diğeri ise karmaşık<br />

yapıya sahip olan sistemlerdir (Şekil 4.30.).<br />

1. Hiyerarşiyi sağlayan ilk sistemde, ulaşım aksı bel kemiği görevi görür.<br />

Genel sirkülasyonun devam ettiği yerlerde, pek çok kullanımı olan bu sistem, mekan<br />

ve yolların bağımsız hareketine izin verir; mekanlar ve yollar arasında net ayrımı<br />

sağlar. Bu sistemde yollar, hiyerarşik yapıya sahip ve devamlılığı muhafaza eder<br />

durumdadır (Şekil 4.30a.).<br />

2. Karmaşık yapıya sahip bu sistemde, yollar ve çevresindeki mekanlar<br />

arasında netlik yok denecek kadar azdır. Taşıt yollarının biraz geniş tutularak küçük,<br />

saklı park alanları veya yaya yollarının biraz genişlemesiyle oturma alanları için<br />

mekan sağladığı sistemde, yayalar taşıtlarla, mekanlar yollarla iç içe geçmiş<br />

durumdadır (Şekil 4.30b.).<br />

62


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.30a. Yollarda hiyerarşi sağlayan 4.30.b. Yolların mekanlarla iç içe geçtiği<br />

ulaşım sistemi karmaşık ulaşım sistemi<br />

Şekil 4.30. Mekan- Yol İlişkileri (Todd, 1985)<br />

63


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.2.7.1.Kampuslarda Ulaşım Sistemlerinin Düzenlenmesi<br />

Todd, bu sistemlerin aslında daha da çeşitlendirilebileceğini, ancak değişen<br />

sistemlerin hakim veya ikincil olarak algılanmasından dolayı tehlikeli sonuçlar<br />

doğuracağını belirtmiştir. Ulaşım sistemlerinin organizasyon tekniklerini ise dört<br />

grupta inceler ve bunların kişisel farklılar gösterdiğini belirtir. Todd’a göre ulaşım<br />

sistemi, lineer, gridal, ışınsal ve organik yapılı olarak adlandırılmıştır. Bu konuda bir<br />

başka araştırmacı Lynch ise ulaşım sistemini üç başlık olarak kabul etmiş ve bunları,<br />

gridal, ışınsal ve lineer olarak tanımlamıştır.<br />

Lynch, çizgisel çeşitliliğin yoğunluğundan bahsederken, ulaşımın fiziksel<br />

yapısının çeşitlilik göstermesinde genel birkaç karakter dışına çıkamayacağını<br />

belirtir. Ulaşım yoğunluğu, kanallar, terminaller ve yer değişimleri ile tanımlanan<br />

alanlar içerisinde belirlenmelidir. Bu kanallar, ağ içerisinde organize edilirler ve<br />

geniş alanlara dağılarak ulaşımı sağlarlar. Bu gerçek sadece taşıt yollar için değil,<br />

yaya yolları, elektrik, telefon, telgraf gibi bağlantı ağları ve hava yolları içinde<br />

geçerlidir. Lynch’e göre, merkezden yönelim, daha net ama dolaylı bir ulaşım ağı<br />

oluşturması ile yaşamı zorlaştırır. (Lynch, 1990)<br />

Lineer sistem, başlangıç ve bitişi aynı doğru üzerinde olan bir ya da daha<br />

fazla yoldan oluşur. Tek bir noktadan dağılımın mümkün olmadığı bu sistemde bir<br />

noktadan diğerine doğrusal olarak ulaşım esastır. Todd’a göre kontrol edilmediği<br />

taktirde lineer gelişim sürekliliğini devam ettirecektir. Lineer sistemde gelişen ulaşım<br />

ağlarına en iyi örnek kent içi sirkülâsyonlarıdır. Düzenli, paralel, hızlı harekete<br />

imkan veren sistemdir (Şekil 4.31.) (Todd, 1985)<br />

Şekil 4.31. Lineer Ulaşım Sistemi (Todd, 1985)<br />

64


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Kent ölçeğinde, bu sistem, gelişimini tek bir doğru üzerinde tamamlar. Bu<br />

gelişim sirkülasyon yoğunluğunu azaltmaya yetmez. Bunun nedeni, ana aksın, arka<br />

paralel yollarına, dik gelen tali yollarına ve gelişim sağlamasına rağmen<br />

sirkülâsyonun yine ana aks üzerinden dağıtılmasıdır. Ana aksa çok fazla giriş-çıkış<br />

verilmesi sistemin tıkanmasına neden olabilir. Bu tıkanık ve merkez noktanın<br />

olmaması, gelişimi tek bir doğru üzerinde tamamlaması gerekliliği sistemin<br />

dezavantajları olarak adlandırılabilir. (Todd, 1985)<br />

Lynch lineer sistemi, tekli ya da birbirine paralel dizilmiş aks serisi olarak<br />

tanımlar. Bütün merkezler ve yönler birbirine bitişiktir. Lineer sistem, iki nokta<br />

arasında doğrusal bağlantı gerektiği yerlerde kullanışlıdır. Ana aks çevresinde<br />

oluşturulan yerleşim alanlarına ulaşım, aksa dik olarak bağlantılı tali yollardan<br />

sağlanır. Ekonomik ve gelişim sağlayan bir sistemdir. Ana aks kentin belkemiğidir<br />

ve gelişimi topografya el verdiği sürece iki yönde sağlanabilir ( Şekil 4.32.)<br />

(Lynch,1990).<br />

Şekil 4.32. Lineer Ulaşım Sistemi (Lynch,1990)<br />

Gridal sistem, yolların birbirleri ile düzenli bir biçimde kesişmeleri ve bu<br />

modülün sürekliliği esastır. Ulaşılmak istenen yerleşim birimlerinin çok geniş bir<br />

alana yayılmış olması, ulaşım sirkülasyonunun her yönde gelişimine ihtiyaç<br />

duyulmasının nedenidir. Geliştirilen bu sistem, her yönde serbest dolaşım imkanı<br />

65


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

sağlamasıyla geniş alanlara yayılmış yerleşim merkezlerinde kullanılmaktadır. (Şekil<br />

4.33.) (Todd, 1985)<br />

Şekil 4.33. Gridal Ulaşım Sistemi (Todd, 1985)<br />

Gridal sistemi, şematize ettiğimizde, dik açılı, üçgen ve esnetilmiş gridlerden<br />

oluşturabileceğini görülmektedir (Şekil 4.34.).<br />

Dik açılı gridler, sıkça kullanılan modeldir. Kesişim iki noktadan, dört yöne<br />

ulaşımı sağlar (Şekil 4.34a.). Bu sistemle birlikte net alanların oluşumu kenti stabil<br />

yaparken, görsel anlamda monotonluk yaratır. Her yerleşim alanı için geçerli olmasa<br />

da bu sistemle topografya göz ardı edilmiş olur. Dezavantaj olarak görülen diğer<br />

özellikleri de, kesişim noktalarının trafiğin yoğun olduğu noktalarda sıkışıklık<br />

yaratması, her bölgede aynı sirkülasyon sisteminin uygulanması ile yoğun olan<br />

bölgeyle olmayan bölgenin ayrımının yapılamaması gibi olumsuzluklar sayılabilir.<br />

Yoğunluk, gridin farklı kollarına yönlendirilebilir, stabil olan yapıdaki görsel<br />

monotonlukta estetik yapı ve peyzaj çözümleri ile giderilebilir. (Lynch, 1990)<br />

Üçgen gridler, çok geniş kullanım alanına sahip değillerdir. Üç doğrunun<br />

kesişimi ile oluşturulan bu model de altı yöne ulaşım söz konusudur (Şekil 4.34b.).<br />

Ancak bunu yaparken oluşturduğu tanımsız, gelişime açık olmayan alanlar ile kavşak<br />

noktalarında çıkardığı sorunlar sistemin nadir kullanımına sebeptir. (Lynch, 1990)<br />

Esnetilmiş gridler, topografik yapı dikkate alındığı zaman meydana gelen<br />

modeldir (Şekil 4.34c.). Monoton görünümden uzaktır. Dik açılı gridlere genel<br />

anlamda benzer özelliklere sahiptir. Kesişme noktalarında yoğun bölgelerde yaşanan<br />

sirkülasyon akış problemleri bu modelde de mevcuttur. (Lynch, 1990)<br />

66


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

a. Dik açılı grid b. Üçgen grid c.Esnetilmiş grid<br />

Şekil 4.34. Gridal Ulaşım Sistemi (Lynch, 1990)<br />

Gridal ulaşım sisteminde trafik düzenlemeleri, sistem dışında oluşan, ancak,<br />

sistemle birlikte çözümlenebilecek trafik yoğunluğunu azaltmaya yöneliktir (Şekil<br />

4.35.). Bu düzenlemelerden ilki doğrusal ilerleme ile sağlanır (Şekil 4.35a.). Yön<br />

kısıtlaması getirilen, kesişme noktalarının hafiflemesini sağlayan bu yöntem olumlu<br />

sonuçlar doğurur; ancak kullanıcı varmak istediği noktaya dolaylı yollarla<br />

ulaşacaktır. Başka bir uygulama, küçük ölçekli yerleşimlerde trafiğin yoğunluğunu<br />

azaltmada kullanılan düzenlemedir. Trafik bir adada saat yönünde akarken, diğer<br />

adada tam tersi yöne trafik akışı verilerek kavşaklardaki kesişimler önlenmiştir (Şekil<br />

4.35b.). Diğer bir uygulama ise, gridin parçalara ayrılması ile sağlanır (Şekil 4.35c.).<br />

Akan trafiği, sistemin bütününü bozmadan belirli noktalarda toplayıp, belirli<br />

noktalarda dağıtma yoluna gidilmiştir. (Lynch, 1990)<br />

a. Tek yönlü b. Saat yönünde c.Bölünmüş grid<br />

Şekil 4.35. Gridal Ulaşım Sisteminde Trafik Düzenlemesi (Lynch, 1990)<br />

67


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Işınsal sistem, bir orijinden dışa doğru genişleyerek büyüyen yollardan ve ya<br />

merkezden dışa doğru açılmış kollardan oluşmuştur (Şekil 4.36a. ve b.). Merkeze<br />

doğru trafik akışının yoğun olduğu sistemin bu noktada çözümü zordur. Sistemi<br />

rahatlatmak için halkaların sayısını arttırmak mümkün olsa da merkezdeki<br />

yoğunluğun değişimi mümkün değildir.<br />

Büyük ölçekli bir kent merkezi ele alındığında, halkaların sayıca<br />

arttırılmasının oluşturduğu yeni düzenleme, üçgen grid düzenlemesine benzerlik<br />

gösterir; tanımsız mekanlar oluşturur (Şekil 4.36c.) (Lynch, 1990; Todd, 1985).<br />

Işınsal sistem modifikasyonu ile elde edilen yeni model, sistemi oluşturan<br />

kolların, kendi içlerinde de kollara ayrılması ile sağlanır (Şekil 4.37a.).Kesişim<br />

noktalarını geniş alana yayarak rahatlama sağlamayı amaçlayan bu düzende, direk<br />

geçiş imkanı, ana ve tali yolların ayrılması ile mümkündür. Kolların dallanması ile<br />

meydana gelen çıkmaz sokaklar ulaşım yoğunluğunu rahatlatmada avantaj sağlasa da<br />

tehlike anında sistemin zorlanmasına sebep olmaktadır (Şekil 4.37b.). Bu yeni<br />

düzenlemeyi merkeze akışın mümkün olmadığı bölgelerde uygulamak ise, karışıklık<br />

meydana getirecektir (Şekil 4.37c.) (Lynch, 1990).<br />

a b c<br />

Şekil 4.36. Işınsal Ulaşım Sistemi (Lynch, 1990)<br />

a b c<br />

Şekil 4.37. Işınsal Ulaşım Sistemi Modifikasyonu Sonucu Oluşan Modeller (Lynch,<br />

1990)<br />

68


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Organik sistem, Todd’a göre ulaşım düzenlemelerinin yoğunluğa karşı en<br />

duyarlı olanıdır. Sistem topografyaya uygun olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle<br />

doğrusallığı olamayan, ani yön değişimleri ve çıkmaz sokaklarla kullanıcıyı zorlayan<br />

bir sistemdir (Şekil 4.38.). Topografyaya uygunluğu avantaj gibi görünse de, ani<br />

hareketler ve mesafe uzunlukları nedeniyle dezavantajdır.<br />

Şekil 4.38. Organik Ulaşım Sistemi (Todd, 1985)<br />

4.2.7.2. Kampuslarda Yaya Ulaşım Sistemleri<br />

Kampus planlamalarında özellikle taşıt-yaya ayırımı önemli bir yere sahiptir.<br />

Genelde şehircilik, özelde ise üniversite kampus tasarımı alanında, mimarlık<br />

hareketinin başlamasından bugüne bir takım ilkeler belirlenmiş; bazen bu ilkeler<br />

doğrultusunda, bazense bu ilkelere karşıt anlayışlarla tasarımlar yapılmıştır. Kentsel<br />

alanların yeni tasarımlarında amaç, taşıtlardan soyutlanmış yaya sirkülasyon<br />

alanlarının oluşturulması; mevcut gezinti alanları ile peyzaj elemanlarının günümüze<br />

uyarlanmasıdır. Bu tasarım ilkesinin ısrarının nedeni, temelde, teknolojideki<br />

gelişmelerin, kişiye getirdiği yoğun hayat ile birlikte kişiyi insan ilişkilerinden<br />

koparmasını yayalaştırma ile birlikte çözme çabasıdır. (Turcan, 1996)<br />

M Skrzypczak-Spak, insanların yürüme eylemiyle ilgili olarak verdiği<br />

bulguları sıraladığında;<br />

• Maksimum elverişli yürüme zamanının 30dakika,<br />

69


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

• Yürüme hızının ise, kişiye göre değiştiğini, bunları genele indirgediğinde;<br />

İşçiler için, 5km/saat,<br />

Yetişkinler için, 4km/saat<br />

Yaşlılar, anne ve çocuklar için ise 2.5km/saat olarak belirlemiştir.<br />

Kent yerleşimlerinin geçmiş yıllardaki performansı, boyutları incelendiğinde<br />

elde edilen sonuçlar, yaklaşık 800m. çapında ki bir alanı kapsayan yerleşimlerin yaya<br />

olarak ulaşımını sağlayan bir kişiye optimum hizmeti sunduğunu göstermiştir. Yaya<br />

ulaşımı ile en uzak mesafeye yorulmadan, rahat ve hızlı, yani kabul edilebilir bir<br />

zaman sürecinde, bu yaklaşık olarak 12dakikadır, yürünebilir. Üstelik yaya olarak<br />

gezinti yapıldığı sırada, etraftaki diğer yayalar, meydanlar, vb. gibi kenti oluşturan<br />

pek çok öğe ile olumlu ilişkiler kurulabilir. (Kortan, 1981)<br />

Kent içinde yaya hareketinin esas olduğu çağlarda geliştirilen kentlerde yaya<br />

ölçeğinin varlığı kabul edilebilir; kentin birbirinden en uzak iki ucu arasındaki<br />

mesafenin yaya olarak normal ve rahat bir biçimde 10-15 dakika içerisinde<br />

tamamlanması; ortalama yaya hızı 4km/saat olarak kabul edildiğinde, normal bir<br />

insan 12dakikada 800m’lik bir alanı, 15dakikada ise 1000m’lik bir alanı kolaylıkla<br />

yaya olarak aşabilmesi, yaya ölçeğinin kentteki önemini vurgulamaktadır.<br />

Yaya ölçeği, kampus üniversiteleri için de önemlidir. Kortan’a göre 2 ders<br />

arası, 10-15 dakikalık sürede, bir öğrencinin kampusun en uzak iki ucu arasındaki<br />

yapılara rahat, normal bir biçimde gidiş-gelişin tamamlanması gerekmektedir.<br />

Disiplinler arası ve disiplinler üstü çalışmalara yönelmelerin artışıyla birlikte 10-15<br />

dakikalık yani 800-1000m’lik mesafe günümüz kampuslarının tasarım çalışmalarında<br />

önemli kriterlerden biri haline gelmektedir.<br />

Yayaların kampus yerleşkesine dahil olan bütün kullanım alanlarına<br />

ulaşımının sağlanması gerekliliği bulunmaktadır. Bu nedenledir ki tasarım kriteri<br />

olarak ele alınan yaya ulaşım sistemi, birçok alternatif geliştirilerek<br />

zenginleştirilmiştir. Kampus içinde yaya ulaşım yollarının belirlenmesinde,<br />

kullanımlar arası ilişki şemalarının kurulması ve fonksiyonel yolların<br />

oluşturulmasına çalışılmalıdır (Şekil 4.39a.,b.).<br />

Ulaşım sisteminin fonksiyonel olması, yayaların istedikleri yere güvenli, hızlı<br />

ve sıkılmadan ulaşmalarını sağlamalıdır. Belli noktalar arasında mesafeyi kısaltma,<br />

70


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

paralel hatlar oluşturulmasına dayanmaktadır. Çok ya da az sayıda kullanımın<br />

belirlenmesi ile çeşitli genişlik ve ya yoğunluk kapasitelerinden bahsedilebilir.<br />

(Todd, 1985)<br />

a. Kullanımlar arası ilişkinin saptanması<br />

b. İlişki şemasına göre yolların oluşturulması<br />

Şekil 4.39. Kampuslarda Yaya Ulaşım Sisteminin Belirlenmesi (Todd, 1985)<br />

71


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Tasarım kriteri olarak ele alınan yaya sirkülasyon alanlarının<br />

düzenlemesinde, öncelik fonksiyonelliği yakalayabilmektir. Teknik ve estetiğin daha<br />

sonra yapılacak küçük değişikliklerle çözüme ulaşacağı düşünülmektedir. Yaya<br />

sirkülasyonunda fonksiyonelliği yakalamak ise, başlangıç ve varış noktaları<br />

belirlenen yollar arasındaki ulaşım hatlarında yapılacak hafif sapmalarla sağlanır<br />

(Şekil 4.40.). Dolaylı yollarla ulaşıma göre mesafe ve zaman kazanımı bu<br />

saplamalarla sağlanır. Üstelik varılacak noktaya dolanarak gitmek ekonomik<br />

değildir. (Todd, 1985)<br />

Şekil 4.40. Yaya Ulaşım Sisteminde Alternatifler (Todd, 1985)<br />

Açık ve ya kapalı mekanları birbirine bağlayan, kampus iskeletini oluşturan<br />

ve kampus modelinin şekillenmesini sağlayan kampus ulaşım sistemidir. Ulaşım<br />

sistemi elemanlarının yönlendirme görevi, alacağı şekil ne olursa olsun önceliklidir.<br />

Kampus tasarımının doğruluğu, kampus yollarının doğru düzenlenmesi ile kabul<br />

edilebilir. (Dober, 1992; Karakaş, 1999)<br />

Ulaşım elemanlarının düzenlenmesine getirilecek birkaç madde ile tasarımın<br />

başarılı olacağı düşünen Dober, yol tasarım ilkelerini sıralamış, ancak bunlar birer<br />

kanun olamamıştır.<br />

72


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

• Kampus yaya yolları, ders aralarında bir yerden diğerine varmak isteyen<br />

yaya yoğunluğunu taşıyabilecek büyüklükte ve kesintisiz olmalıdır.<br />

• Kampuslarda yollar, alan düzenlemesi yapan, dolambaçlı, görsel etki<br />

yaratan ve gezinti imkanı sağlayan olarak sınıflandırılmalıdır.<br />

• Kampus yolları düzenlemesinde, kullanıcıların özürlü olabilme ihtimali,<br />

gece güvenliği sağlaması, hava şartlarına uygunluğu, kullanılan<br />

malzemenin çevre ile uyumu ve bakım kolaylığı düşünülmelidir.<br />

• Yollar arası hiyerarşi taşıma kapasitelerine göre oluşturulmalıdır. Servis<br />

yolları ve gerektiğinde itfaiye araçlarının ulaşımı kolay ve hızlı bir<br />

biçimde sağlanabilmelidir.<br />

• Kampus alanı içerisinde yaya-taşıt ulaşım ağlarının kesişmemesine<br />

dikkat edilmelidir.<br />

• Ana yolla kesişen diğer yolların yarattığı tanımlı alanlar, kampus<br />

bütününü bozmayacak şekilde tasarlanmalıdır.<br />

• Ana yol dışında ulaşımı sağlayan tali yollar, kullanım sırasında görsel<br />

farklılık yaratmalı, gezinti faktörü göz önüne alınmalıdır. (Dober, 1992;<br />

Karakaş, 1999)<br />

4.3. Çalışma Kapsamındaki Üniversiteler<br />

Türkiye sanayileşme sürecine oldukça geç başlamış ve Batı toplumlarında<br />

sanayileşme sürecinin yarattığı gelişmelerden yoğun bir şekilde etkilenmiş bir<br />

ülkedir.<br />

Ülkemiz, sanayileşme yolunda hızla ilerlemesine rağmen hala sanayileşmiş<br />

bir ülke sayılmamaktadır. Sanayileşmiş ülkelerde ekonomi ve sosyal durum iyileşme<br />

gösterirken sanayi sonrası bilgi toplumu olma çabası da paralel ilerleme<br />

göstermelidir.<br />

Eğitim ve öğretim aşamalarını karşılayabilmek için tüm dünya ülkeleri<br />

çağdaş sistem arayışı içine girmişlerdir. Buna sebep, eğitim, öğretim ve araştırmanın<br />

kalkınma yolunu açacağıdır. Bu üç ana fonksiyonu ise bir arada bünyesinde<br />

gerçekleştiren üniversitelerdir.<br />

73


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Ülkemizde üniversitelerimizin kuruluşlarını kronolojik sıralama ile<br />

incelediğimizde; çalışma alanımızı oluşturan bu üniversitelerimizin ilkleri 1973<br />

tarihini işaret ederken, bu tarihi sırayla 78, 87 ve üniversitelerimizin ülke sınırlarımız<br />

içerisinde 1973’ten sonraki 2. atağı olan ve asıl amaç olarak eğitimin değil, bölge<br />

kalkınmasının planlandığı 1992 üniversiteleri kurulmuştur.<br />

Turcan’ın, ‘1973 -1981 yılları arasında vasıfsız, plansız, programsız ve<br />

hazırlıksız bir şekilde, 3 büyük şehir dışında 10 yeni kurum açılmıştır’ diye<br />

tanımladığı kampus üniversitelerini; Birkan, ‘Türkiye’de bir devrin çok yoğun<br />

fabrika taleplerini 1960 sonrasında, üniversitenin aldığını, bunun nedenlerinin<br />

incelenmeye değer olduğunu, genellikle mahalli politikacılarca ortaya atılan ‘Taşra<br />

Kentlerinde Üniversite kurulması’ fikrini destekleyen ve şehrin ticari hayatına<br />

yapılacak katkı ümidinden doğan bir talep olduğu söylenebilir’ tanımını yapmıştır.<br />

Büyükkentdışı üniversitelerinin az gelişmiş bölgelerin merkezlerini oluşturan<br />

kentlerde kurulmasının nedeni, üniversitenin gelişimine paralel kent gelişimi<br />

beklentisi olmuştur. ( Kuban, 1970) Bu nedenledir ki kampuslara gelişigüzel, plansız<br />

yerleşim uygulanmıştır ve kampuslar spontane gelişim göstermişlerdir.<br />

Üniversite, yapılarının karmaşıklığı, yüksek maliyet gerektirmeleri ve ülke<br />

kalkınmasında önemli bir yeri olması nedeniyle ülke planlaması üzerinde durulması<br />

gereken bir öneme sahiptir. Üniversitenin kurulma amacının belirlenmesinde, ülke,<br />

bölge ve kent içindeki konumunun belirlenmesi, arazi seçimi, üniversitenin genel<br />

karakterinin belirlenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte kampusların<br />

büyüklüğünün belirlenmesi, organizasyonel yapısının ana kararlarının alınması ve<br />

gelişme, büyüme, esneklik kriterlerinin, niteliklerinin belirlenmesi ile birlikte tasarım<br />

temel kararlarının alınması gibi aşamalardan geçmesi gerekli olan önemli bir süreçtir.<br />

Ülkemizde mevcut üniversite yapılarının pek çoğu eğitimlerini farklı<br />

bölgelere yayılmış münferit binalardan oluşan akademik birimlerinde; ya da belli bir<br />

bölgede toplanmış, birkaç binanın bir araya gelmesiyle oluşmuş kampuslarda<br />

sürdürmektedirler. Mevcut kampusların birçoğunda belirli bir master planlama<br />

bulunmadığından yeni fakülte ve yüksek okul açılması veya fakültelerin<br />

fonksiyonlarının arttırılması ve buna paralel olarak öğrenci ve öğretim üyelerinin<br />

nüfus artışı, büyümeyi spontane eklenen yeni yapılarla, idare tarafından belirlenen<br />

74


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

alanlara konumlandırılarak sağlamaktadır. Bu dağınık üniversite anlayışı,<br />

mensuplarının sahip olmak istediği sosyal kimliği tam anlamıyla<br />

kazandıramamaktadır. Kampuslar düzensiz, kimliksiz, estetikten uzak görüntülere<br />

sahiptir. Oysa üniversite, çevresiyle ve binalarıyla kent imajını tamamlayabilmeli,<br />

bünyesindeki işlevleriyle kente sahip olduğu kültürü aktarabilmeli, aydın-halk<br />

bütünlüğünü sağlayabilmelidir. Bir üniversite, bünyesinde 4 ana fonksiyon grubunu<br />

barındırmalıdır. Bunlar barınma, eğitim-öğretim, sosyal aktiviteler ve ulaşımdır.<br />

Üniversiteler büyüme ve gelişme karşısında yeterli olabilmek, kendinden beklenen<br />

fonksiyonları karşılayabilmek için kentlerin dışında konumlandırılmışlardır.<br />

Mevcut kampus planları, oluşum yıllarında kent tasarımına uygun görülen<br />

alanlarda kurulmuş; gelecek yıllardaki gelişim göz ardı edilmiştir. Eğitim alanlarının<br />

genişlemesi, akademik birimlerin ve bununla paralel genişleyen kullanıcı sayısının<br />

ve kullanıcı gereksinimlerinin artışı ihtiyaca göre spontane gelişime sebeptir; kampus<br />

içi hiyerarşi sağlanamamıştır.<br />

Üniversite planlaması ölçek olarak düşünüldüğünde; makro ve mikro ölçekte<br />

planlama yapılması gerekmektedir. Makro ölçekten kasıt; üniversitenin ülke bazında<br />

incelenmesi ve ülke genelinde planlama kararlarının alınması gerekliliğidir. Mikro<br />

ölçek düşünüldüğünde ise; üniversitenin yerleşim alanı biraz daha daraltılmış bir<br />

ölçekte incelemek gerekmekte, buna göre planlama kararları alınmalıdır. Ancak<br />

ülkemizde en büyük eksik, bu çalışmaların üniversitelerin kurulmaları aşamasında<br />

yapılmamış olmasıdır. Bugün kampus üniversitelerindeki bu sorunların nedeni,<br />

kuruluşunda oluşturulmamış olan ana yerleşim planlama kararlarıdır.<br />

Üniversitenin yer seçiminde talep ve arz bakımından belli kriterler konabilir.<br />

Belirleyebileceğimiz ilk kriter talep ve arzın nicelik yönünden değerlendirilmesinde<br />

kullanılabilecek olan, üniversite kurulması düşünülen il ve yakın çevresinin nüfus<br />

büyüklüğüdür. Yer seçiminde ikinci kriter, ilin, yakın çevresinin gelişmişlik düzeyi,<br />

halkının eğitim-öğretime yakınlığı, gelişmemiş bölgelerde üniversitelerin kalkınma<br />

sağlayacak oluşudur. Diğer kriterler ise, üniversiteye ayrılan arazinin topografik<br />

yapısının gelişmeyi, büyümeyi ne derece sınırlandırdığı, iklimsel verilere göre -ki<br />

bunlar hakim rüzgarın yönü, yıllık yağış miktarı, ulaştığı en yüksek sıcaklık, güneş<br />

75


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

ışınlarının geliş açısı gibi- kampus mimarisinin formunun, konumunun, yönünün<br />

belirlenmesidir.<br />

4.3.1. Adana İli Hakkında Genel Bilgiler<br />

Türkiye’nin güneyinde ve Akdeniz Bölgesi’nin Çukurova bölümünde<br />

kurulmuş olan Adana, Doğuda Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Batıda<br />

Mersin, Kuzeybatıda Niğde, Güneydoğuda Hatay ve Güneyde Akdeniz ile sınırlıdır.<br />

Tümüne Adana Ovası adı verilen ovanın güneyinde kalan bölümüne Çukurova,<br />

kuzeyinde kalan bölümüne ise Yukarıova veya Anavarza denir. Seyhan Nehrinin her<br />

iki yakasında kurulmuş olan kentimizin, 35 0 -38 0 kuzey enlemleri ve 34 0 -36 0 doğu<br />

boylamları arasındadır.<br />

Adana ilinin topografyasına bakıldığında, İlin kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğu<br />

bölümleri, Orta Toros adı verilen dağ sistemi ile çevrelenmiştir. İlin doğu sınırı,<br />

Toros sistemine giren Amanoslar’a dayanmakta ve Orta Toroslar üzerinde üç ayrı<br />

dağ sırası görülmektedir.<br />

Adana Ovası olarak adlandırılan havzanın güneyde kalan bölümüne<br />

Çukurova, kuzeyde kalan bölümüne ise yukarı ova Anavarza denir. İki ovayı Misis<br />

Dağları ayırır. Çukurova Türkiye'nin en geniş delta ovasıdır; Seyhan ve Ceyhan<br />

nehirleri ile Berdan (Tarsus) Çayı'nın getirdiği alüvyonlardan oluşmuş ve karmaşık<br />

yapılıdır. Sınırları coğrafyacılar arasında tartışma konusudur. Bazılarına göre<br />

Yukarıova ile birlikte, güneydeki ovanın ikisine birden Çukurova denir. Yöre halkı<br />

Çukurova adını bu geniş anlamıyla kullanmaktadır.<br />

Adana, Akdeniz iklim özelliklerini taşıyan, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık<br />

ve yağışlı geçen bir ilimizdir. Bölgede meydana gelen yağışlar, genellikle yamaç<br />

yağışları ve gezici hava kütlelerinin karşılaşması ile oluşan, ortalama yağış miktarı<br />

625 mm olan yağışlardır. Yılın ortalama 74 günü yağışlı geçer. Yazın havanın nemle<br />

yüklü olmasına karşılık, bazı yıllarda hiç yağış düşmediği görülür. Yazın bir alçak<br />

basınç merkezi olan Çukurova'ya denizden ve Toroslar'dan hava akımı olur; dinamik<br />

nedenli bir yüksek basınç merkezi oluşur. Bir taraftan denizden gelen nemli hava,<br />

diğer taraftan barajlar ve ovanın sulanması nedeniyle ilde nem yüksektir. Yaz<br />

aylarında nem yüklü sıcak bir hava görülür.<br />

76


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.3.1.1.Çukurova Üniversitesi<br />

Çukurova üniversitesi, Seyhan Baraj Gölü'nün doğu yakasında yer alan<br />

Balcalı Kampusu, yirmi bin dekar arazi üzerine kurulu ve Adana şehir merkezine<br />

7km. uzaklıkta bulunmaktadır (Şekil 4.41., 4.42). Çukurova Üniversitesi 1969<br />

yılında Ankara Üniversitesi'ne bağlı olarak kurulan Adana Ziraat Fakültesi ile 1972<br />

yılında Atatürk Üniversitesi'ne bağlı olarak kurulan Çukurova Tıp Fakültesi'nin yeni<br />

bir üniversitenin çatısı altında bir araya getirilmesi ile 1973 yılında kurulmuştur.<br />

Üniversitenin akademik profili incelendiğinde 10fakülte, 3enstitü, 3 yüksek okul, 7<br />

meslek yüksek okulu bulunmaktadır. Bünyesi altında yirmi bini aşan öğrenci nüfusu<br />

ve 2000’i aşan akademik personel nüfusunu barındırmaktadır. Çukurova<br />

Üniversitesi’nde akademik personele ait kampus alanı sınırlarına dahil 4 lojman<br />

grubu bulunmaktadır. Ayrıca dışardan görevlendirmeyle gelen araştırma görevlileri<br />

içinde kampus dahilinde üniversitenin lojmanları bulunmaktadır. Ancak üniversiteye<br />

ait öğrenci barınma mekanları, öğrenci yurtları bulunmamaktadır. Üniversite<br />

öğrencileri Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait Adana'da 494 öğrenci kapasiteli Sabancı<br />

Kız Yurdu, 3008 öğrenci kapasiteli Fevzi Çakmak Yurdu, 418 kapasiteli Sümer<br />

Yurdu’nda barınma imkanına sahiptirler.<br />

Şekil 4.41. Çukurova Üniversitesi Kampusu<br />

77


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.42. Çukurova Üniversitesi Kampusu Kentteki Yeri<br />

78


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.3.1.2. Çukurova Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />

Adana merkeze 7km. uzaklıkta kurulan üniversite kampusu Seyhan baraj gölü<br />

üzerine çıkıntı yapan ve zengin bitki örtüsüne sahip bir burun üzerinde kurulmuştur.<br />

Üniversitenin planlamasında hakim üç bölge mevcuttur. Ancak gelişi güzel<br />

konumlandırılmış, rastlantısal gelişmiş fakülte binalarının oluşturduğu akademik<br />

bölgenin arasına sıkışmış ortak kullanım alanlarının bir bölümünü oluşturan<br />

rektörlük, merkezi kütüphane ve merkezi kafeteryadan başka, akademik bölgeyle<br />

yaya ölçeğinden taşan bir mesafede konumlandırılmış öğrenci yurtları ve kendi<br />

içinde barınma bölgesi oluşturan ancak akademik bölgeye yaya ölçeği mesafesinde<br />

bulunmayan lojmanlar birer kampus planlama hatasıdır.<br />

Akademik bölge, esas olarak bir modül yapının belli bir düzen içerisinde,<br />

aynı fonksiyonları karşılayan yapılar olduğu düşünülerek tekrarlanmasından oluşan<br />

tek tip dokuya sahiptir (Şekil 4.43.).<br />

Şekil 4.43. Çukurova Üniversitesi Akademik Bölge<br />

79


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Ortak kullanım alanlarının birbirlerine ve fakülte binalarına olan yürüme<br />

mesafesi maksimum 15dakikadır. Bu bölgedeki yapıların her biri kendi işlevlerine<br />

göre tasarlanmış kimlikli yapılardır. Ancak rektörlük ve kütüphane gibi simgesel<br />

olması beklenen yapılar istenilen etkiyi bırakmamaktadır (Şekil 4.44.).<br />

Şekil 4.44. Çukurova Üniversitesi Rektörlük ve Kütüphane Binası<br />

Barınma bölgesi, üniversitenin yaya ölçeğinin dışına taşan kampus alanında<br />

konumlandırılmıştır. Öğrencilerin, spor, çarşı, restoran ve günlük aktivitelerini<br />

yapabilecek alanları barınma bölgesi çevresinde bulunmamaktadır. Öğretim üyeleri<br />

lojman alanı da kampus sınırları içerisindedir; ancak akademik bölgeye yürüme<br />

mesafesinde değildir. Kendi içerisinde marketi, restoranları ve kreşi olan lojmanların<br />

tek dezavantajı akademik bölgeye olan yaya mesafesidir (Şekil 4.45).<br />

80


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Öğretim üyesi lojmanları<br />

Öğrenci yurtları<br />

Şekil 4.45. Çukurova Üniversitesi Barınma Bölgesi<br />

81


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Ulaşım sistemi, Radburn sistemine uyum sağlayan ve motorlu araçlarla<br />

yayaları aynı düzlem üzerinde birbirinden ayıran sistem uygulanmıştır. Kampusun<br />

merkezinde başarılı olan bu çözüm, merkezin etrafında başarılı olamamıştır<br />

(Şekil4.46.). Yaya yolları, motorlu taşıtların paralelinde ilerlemektedir. Kampusun<br />

büyümesini engelleyici bir faktör olan kampusu çevreleyen ring şeklindeki ana arter,<br />

arazi şartlarına göre düzenlenmiş yollar sistemidir. Çıkmaz sokaklar, ani yön<br />

değiştiren yollardan oluşur.<br />

Şekil 4.46. Çukurova Üniversitesi Yaya Yolları<br />

Yaya ölçeği dikkate alındığında Şekil 4.47’dede görüleceği gibi barınma<br />

bölgesinden akademik bölgeye ve ortak kullanım alanlarına olan mesafe yürüyerek<br />

ulaşıma elverişli bir mesafe değildir. Üniversitede yurtlar kampus alanına yürüme<br />

mesafesinden daha uzaktır. Yurtta barınma ihtiyacını karşılayan öğrencilerin<br />

kampusa ulaşımları toplu taşımalarla sağlanmaktadır. Ortak kullanım alanlarının<br />

kampus dışında, yurt bölgesi içerisinde de ayrıca çözümlenmiş olmasına sebeptir.<br />

82


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.47. Çukurova Üniversitesi Yaya Ölçeği<br />

83


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.3.2. Mersin İli Hakkında Genel Bilgiler<br />

Akdeniz Bölgesi’nde, kuzeyi ve güneyi Toros Dağları, güneyi Akdeniz ile<br />

çevrili olan Mersin, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biridir. Bölgeye<br />

dağlar arasında kaldığı ve girişinin zor olmasından ötürü Konya Selçukluları<br />

döneminde İÇ-EL denilmiş, 2002 yılında Mersin adını almıştır.<br />

Mersin ili, doğusunda Adana, kuzeydoğuda Niğde, kuzeyinde Konya, batıda<br />

Antalya ve güneyde Akdeniz ile çevrilidir. Mersin, Çukurova’nın batısında; 32 56’<br />

ve 35 11’ doğu boylamları ile, 37 26’ ve 36 01’ kuzey enlemleri arasında<br />

bulunmaktadır.<br />

İlin topografyasına bakıldığında, batı ve orta Toroslar’ın üzerine kurulmuş<br />

olan Mersin, il sınırları içine giren Toros Dağları, Konya düzlüğünün bir bölümü ile<br />

Akdeniz arasında, yüksek çatılı bir kuşak halinde, Doğu-Batı yönünde uzanır.<br />

Mersin’in batıdan doğusuna doğru ilerledikçe, denizden uzaklaşan dağ sıraları ile<br />

deniz arasında oluşan düzlüklere merkez ilçe Mersin’in yerleştiği görülmektedir.<br />

Mersin ili, Akdeniz ikliminin tipik özelliklerini gösterir. İlin kıyı kesimlerinde<br />

yazları oldukça sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. İç kesimlerle yükseklerde<br />

kara ikliminin özellikleri görülür. Mersin ilinin yıllık sıcaklık ortalaması 18.7C’dir.<br />

Mersin’e en çok yağış aralık ayında düşerken, en az yağış ağustos ayında<br />

düşmektedir. Mersin’de yılın büyük bölümünde hava açık ve az bulutlu geçmektedir.<br />

Mersin’de hakim rüzgar yönü mevsimlere göre değişim göstermekte, kış aylarında<br />

kuzey- kuzeybatı rüzgarları hakimken, yaz aylarında güneybatı rüzgarı hakim<br />

rüzgardır. Yaz sıcağında gündüzleri, denizden karaya doğu, geceleri ise Toroslar’dan<br />

denize doğru esen rüzgar Akdeniz iklimi görülen ilde serinletici etkiye sahiptir.<br />

4.3.2.1. Mersin Üniversitesi<br />

Mersin Üniversitesi, 1992 yılında kurulmuş, 1993- 1994 öğretim yılında<br />

eğitim öğretim hayatına Çiftlik köyü merkezinde yer alan kampusunda başlamıştır.<br />

Kent merkezine 14kilometre uzaklıktaki Çiftlikköy Merkez Kampusu, toplam üç yüz<br />

yirmi beş bin metrekare alan üzerine kurulmuştur (Şekil 4.48.). Bu kampusta; Fen-<br />

Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Güzel Sanatlar, İletişim ve Mühendislik<br />

84


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Fakülteleri’nin yanı sıra Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Mersin Meslek<br />

Yüksekokulu, Yabancı Diller Yüksekokulu ve Devlet Konservatuvarı yer almaktadır.<br />

Rektörlük idari ve akademik merkez birimlerinin de bulunduğu Çiftlikköy Merkez<br />

Kampusu'nda öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif amaçlı kullanabileceği pek çok<br />

tesis ve alan da yer almaktadır. Mersin'de Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait yurtlar<br />

bulunmaktadır. 1208 kapasiteli Mersin öğrenci yurdu, 66 kapasiteli Özel Gazi kız<br />

yurdu, 92 kapasiteli Özel Akdeniz erkek yurdu Mersin Üniversitesi’nin barınma<br />

ihtiyacını giderdiği tesislerdir.<br />

Şekil 4.48. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu<br />

Kent merkezinin Batı yönünde bulunan Yenişehir Kampusu, toplam 15 bin<br />

metrekare alana sahiptir. 1999 tarihinden itibaren hizmet veren bu kampusumuzda;<br />

Tıp Fakültesi, Mimarlık Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Su Ürünleri Fakültesi, Eczacılık<br />

Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Sağlık Bilimleri<br />

85


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Enstitüleri yer almaktadır. Mersin-Antalya yolu sahil bandında yer alan Tece<br />

Kampusu, toplam 20 bin metrekare alana sahiptir. Mersin Üniversitesi Eğitim<br />

Tesisleri, Mersin Üniversitesi Öğrenci Yurdu, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik<br />

Yüksekokulu ile Uygulama Oteli faaliyetlerini bu kampus da sürdürmektedir.<br />

4.3.2.2. Çiftlikköy Kampusu Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />

Araştırma kapsamındaki Mersin Üniversitesi Çiftlikköy kampusu kent<br />

merkezine 14 kilometre uzaklıktadır. Toplam üç yüz yirmi beş bin metrekare alan<br />

üzerine kurulmuştur. Çiftlikköy kampusunda; Fen-Edebiyat, İktisadi ve İdari<br />

Bilimler, Güzel Sanatlar, İletişim ve Mühendislik Fakültelerinin yanı sıra Beden<br />

Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Mersin Meslek Yüksekokulu, Yabancı Diller<br />

Yüksekokulu ve Devlet Konservatuarı yer almaktadır.<br />

Rektörlük idari ve akademik merkez birimlerinin de bulunduğu Çiftlikköy<br />

Merkez Kampusu'nda öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif amaçlı kullanabileceği<br />

pek çok tesis ve alan da yer almaktadır. Çiftlikköy Merkez Kampusu'nda bulunan,<br />

3000 oturma kapasiteli amfi tiyatro, 200 kişilik oturma kapasitesine sahip olan<br />

Merkez Konferans Salonu, çeviri salonu, barkovizyon ve merkezi klimatizasyon<br />

sistemi ile gelişmiş teknolojik imkanlara sahiptir. Mersin Üniversitesi Merkez<br />

Kütüphanesi, Çiftlikköy Kampusu'nda 1000 metrekarelik bir alanda hizmet<br />

vermektedir.<br />

Çiftlikköy kampus planlaması, bölgeleme ilkelerine uygun olarak<br />

tasarlanmıştır. Kampus yerleşimi kuzeybatı-güneydoğu doğrultusundadır.<br />

Etaplamaya çok uygun olan bu yerleşim modeli, kendi kendine yetebilen, açık uçlu<br />

sistemdir. Bu özelliği büyümeye her zaman imkan verir.<br />

Akademik bölge, çizgisel biçimde tasarlanmış olup, güneybatı- kuzeydoğu<br />

istikametinde iki ana kısma ‘merkez-ortak kullanımlar’ bölgesi ile ayrılmaktadır.<br />

Akademik bölgenin kuzeybatı- güneydoğu ekseni üzerinde yaya yolları mevcuttur.<br />

Akademik bölgeyi oluşturan yapıların oluşturduğu dokuya baktığımızda, her<br />

fakültenin kendine özgü bir çizgide planlandığı görülmektedir. Tek tip plan<br />

şemasının uygulanmadığı nadir kampuslardan biridir Çiftlikköy kampusu.<br />

86


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Ortak kullanımlar bölgesi, akademik bölgenin ortasında yer alan ortak<br />

kullanım bölgesi, kampus içinde farklı nicelik ve nitelikleriyle dikkat çeken, ön plan<br />

yapıları olarak simgesel etki veren binaların oluşturduğu bölgedir. 3000 oturma<br />

kapasiteli amfi tiyatro, 200 kişilik oturma kapasitesine sahip olan Merkez Konferans<br />

Salonu, Merkez Kütüphanesi, Rektörlük, Çarşı- Sinema, Merkezi kafeterya<br />

binalarıdır (Şekil 4.49.).<br />

Barınma bölgesi, çizgisel biçimde tasarlanmış olup, güneybatı- kuzeydoğu<br />

istikametinde planlanmıştır. Akademik bölge ve ortak kullanım bölgesiyle arasında<br />

köprü vazifesi gören yeşil vadi projesi bulunmaktadır. Öğretim üyeleri lojmanları,<br />

kreş ve ilkokul binası, sosyal tesisler, açık spor sahaları, öğrenci yurtları, misafirhane<br />

bu bölgede belirli bir hiyerarşik düzenle konumlandırılmıştır. Farklı gereksinimlere<br />

cevap veren yapı biçimleri uygulanmıştır.<br />

Şekil 4.49. Mersin Üniversitesi İdari Merkez<br />

Ulaşım sistemi, lineer yerleşim modeli uygulanmış kampus planlamasında,<br />

bölgeler arası ilişkilerde yaya ve motorlu araçları birbirinden ayıran bir sistem<br />

uygulanmıştır. Radburn sistemine uygunluk gösterir.<br />

87


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Yaya ölçeğiyle bakıldığında; lineer yerleşim modeline uygunluk göstermesine<br />

rağmen kampus yaya yürüme mesafesini muhafaza eder durumdadır. Akademik<br />

bölge ve ortak kullanım alanlarının yaya yürüme mesafesindedir (Şekil 4.50.).<br />

Şekil 4.50. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu Yaya Ölçeği<br />

88


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.3.3. Hatay İli Hakkında Genel Bilgiler<br />

Yurdumuzun Güney’inde, zengin tarımsal kaynakları, gelişmiş ve yeniliklere<br />

açık insan potansiyeli ve coğrafi konumu itibariyle Hatay ili, sosyal ekonomik açıdan<br />

hızlı bir gelişme gösteren kenttir. Hatay üç kıtanın kavşak ve geçiş noktasıdır.<br />

Akdeniz Bölgesinde yer alan Hatay İlinin yüzölçümü 5403 km 2 dir ve il arazisi<br />

35 0 52’ ile 37 0 04’ kuzey enlemleri, 35 0 40’ ile 36 0 35’ doğu boylamları arasında<br />

yer alır.<br />

Hatay ili doğusunda ve güneyinde Suriye, kuzeydoğusunda Gaziantep, kuzey<br />

ve kuzey batısında Osmaniye ve Adana, batısında ise Akdeniz ile çevrilmiştir.<br />

Kıyı dağları, çöküntü alanları ve kıyı ovalardan oluşan il toprakları, kuzeyden<br />

Amanos Dağları’nın uzantıları ve Islahiye çöküntü oluğu, doğudan ve güneyden<br />

Suriye tektoniğinin fazla yüksek olmayan platoları, batıdan Akdeniz ile çevrilmiştir.<br />

Kentte Merkez, Dörtyol, İskenderun, Samandağ ilçelerinde tipik Akdeniz<br />

iklimi hakim olup, kışlar ılık ve bol yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer.<br />

Yayladağı'nda ve iç kesimlerde iklim kıyı bölgelerine oranla daha serttir. Ortalama<br />

yıllık sıcaklık 16-21 0 C. arasındadır. Ortalama yıllık yağış miktarı 570-1160 mm.<br />

arasında değişmektedir. Hakim rüzgar yönü güneybatı, rüzgar hızı 4,7 m/sn.’dir.<br />

4.3.3.1. Mustafa Kemal Üniversitesi<br />

Hatay sahip olduğu yüksek sosyal, ekonomik, kültürel ve eğitsel seviyeye<br />

rağmen ancak 1992 yılında üniversiteye kavuşmuş, Mustafa Kemal Üniversitesi<br />

resmen Ekim 1994 yılında 5 fakülte, 8yuksekokul ve 6000’e yakın öğrenci nüfusuyla<br />

eğitime başlamıştır.<br />

Üniversitede 1000’e yakın öğrencide Suriye ve diğer Arap ülkelerinden<br />

yüksek öğretimlerini sürdürmek için kente gelmektedir.<br />

Mustafa Kemal Üniversitesi kurulduğunda bir yüksek okul ve 2 meslek<br />

yüksekokulundan ibaret üç birimden oluşmuştur. Kurulduğu günden bu yana 28<br />

birimli iddialı bir eğitim ve bilim kurumu haline gelmiştir. Bu kurumlardan 9 fakülte,<br />

3 enstitü, 4 yüksekokul, 3 araştırma merkezi aktif durumdadır. 1 fakülte, 1 enstitü, 2<br />

89


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

yüksekokul henüz faaliyete geçmemiştir. Geçtiğimiz eğitim- öğretim yılı itibariyle<br />

665 akademik, 503 idari personel, ve 12268 civarında öğrenci bulunmaktadır.<br />

Halen kampus inşaatı devam eden üniversitede ikinci bir kampus olarak<br />

düşünülen İskenderun kampusu çalışmada dikkate alınamayacaktır.<br />

4.3.3.2. Tayfur Sökmen Kampusu Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />

Akademik bölgeyi oluşturan birimlerin konuşlandırıldığı, kuzey- güney<br />

istikametinde Antakya İskenderun yolu ile doğu yönünde gelişmenin sınırlandırıldığı<br />

arazide kampus girişi bu yönden sağlanmaktadır.<br />

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Sökmen kampusu yeni kurulan,<br />

üniversitenin bünyesindeki fakültelerin hepsini bu kampusta toplamayı planlayan,<br />

ancak henüz hepsini bir araya getirememiş, barınma ve ortak kullanım alanlarının<br />

plana yansıtılmadığı, gelecekteki uygulamaların, etapların tasarıya dahil edilmediği<br />

bir kampustur (Şekil 4.51.).<br />

Şekil 4.51. Mustafa Kemal Üniversitesi, Tayfur Sökmen Kampusu<br />

90


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Kampus sınırları dahilinde inşası tamamlanan ve kullanıma açılan yapılar, fen<br />

edebiyat fakültesi, iktisadi idari birimler fakültesi, mühendislik- mimarlık fakültesi,<br />

veterinerlik fakültesi, ziraat fakültesi ile çarşı ve açık yüzme havuzudur.<br />

Kampus planlamasının bugünkü haliyle bölgeleme ilkelerinden söz etmek<br />

pek mümkün değildir. Yerleşim modeli olarak arazi şeklinden ötürü gelişimin,<br />

büyümenin lineer biçimde olacağı söylenebilir. Birbirinin tekrarından oluşan fakülte<br />

binaları cephelerinde yapılmaya çalışılan farklılıklarla tekdüzelikten kurtarılmaya<br />

çalışılmıştır (Şekil 4.52.).<br />

Şekil 4.52. Tayfur Sökmen Kampusu Fakülte Binaları<br />

91


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Mustafa Kemal Üniversitesi, yaya ölçeği ile değerlendirildiğinde, olması<br />

gereken yürüme mesafesinin 2 ders arası ulaşılmak istenen en uzak mesafeye en<br />

fazla 15 dakikalık sürede varılması koşulunu henüz kampusun tamamı<br />

tamamlanmamasına rağmen sağlamamaktadır (Şekil 4.53., 4.54.).<br />

Şekil 4.53. Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Sökmen Kampusu Yaya Yolları<br />

92


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.54. Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfun Sökmen Kampusu Yaya Ölçeği<br />

4.3.4. Kahramanmaraş Hakkında Genel Bilgiler<br />

Kahramanmaraş ili; kuzey doğusunda Malatya, doğusunda Adıyaman,<br />

güneydoğusunda Gaziantep, güneybatı-batısında Adana, kuzeybatısında Kayseri,<br />

kuzeyinde ise Sivas ili ile sınırlandırılmıştır.<br />

Kahramanmaraş üç ayrı coğrafi bölgenin, -Akdeniz Bölgesi ,Doğu Anadolu<br />

Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi- birbirleriyle kesiştiği alanda yer alır. Coğrafi<br />

konumu ve diğer faktörlerinde etkisi ile üç farklı iklim tipi arasında “Bozulmuş<br />

Akdeniz İklimi’’ne daha yakın bir iklim özelliği gösteren Kahramanmaraş,<br />

merkezinde görülen iklimin aksine, kentin kuzeyine doğru, yükseltiye bağlı olarak<br />

93


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

tamamen karasal iklim özellikleri göstermektedir. Kahramanmaraş ili, yükseltileri<br />

3.000m.'ye varan ve genellikle Güneydoğu Toroslar’ın uzantıları olan dağlarla,<br />

bunlar arasında kalan çöküntü ovalarından oluşmaktadır. İl alanında geniş bir akarsu<br />

ağı mevcuttur ve il alanı, birçok yerde bu akarsuların oluşturduğu vadilerle yarılmış<br />

ve parçalanmıştır. İldeki yeryüzü şekillerinin en önemlisi, Kahramanmaraş Ovası’nın<br />

yer aldığı çöküntü alanıdır.<br />

4.3.4.1. Sütçü İmam Üniversitesi<br />

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, yeni kurulan üniversitelerimizden<br />

birisidir. Yeni kurulan üniversitelerin hemen hepsinde olduğu gibi Sütçü İmam<br />

üniversitesi'nde de alt yapı ve diğer eğitim-öğretim konularında eksiklikler<br />

bulunmaktadır.<br />

Sütçü İmam Üniversitesi, 11.07.1992 tarih ve 21282 sayılı Resmi Gazetede<br />

yayınlanan 03.07.1992 tarih ve 3837 Sayılı Yasa ile kurulmuş olup; bugün Fen-<br />

Edebiyat Fakültesi, İ.İ.B.F., İlahiyat Fakültesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi,<br />

Orman Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Ziraat Fakültesi olmak üzere toplam 7 Fakültesi,<br />

12 Yüksekokulu, 3 Enstitüsü, 6 Rektörlüğe bağlı Bölümü ve 6 Araştırma Merkezi,<br />

toplam 145 Bölüm ve Programı, 39 Laboratuarı, 24 Bilgisayar Laboratuarı, toplam<br />

1066 Bilgisayar ve 284 Yazıcısı, 11.000 Öğrencisi, 662 Akademik Personeli ve 501<br />

İdari Personeli ile önemli bir konuma sahiptir.<br />

Üniversitenin fiziki yapısı; şehir merkezindeki Rektörlük ve bağlı<br />

Fakültelerin bulunduğu 3 blok, bir kapalı spor salonu ve bir sağlık merkezinden;<br />

Meslek Yüksekokullarının bina ve atölyelerinin bulunduğu Karacasu Kampusu ve 06<br />

Ekim 1995 tarihinde temeli atılan bazı binalarımızın bulunduğu Avşar<br />

Kampus’undan oluşmaktadır. Karacasu Kampus alanı 1000 dekar olup, Avşar<br />

Kampus alanında hedef 13 bin dekardır (Şekil 4.55.). Bu arazinin bugüne kadar 2550<br />

dekarın kamulaştırılması tamamlanmıştır. 7 fakülte ve 12 yüksekokulda ikinci<br />

öğretimle birlikte 40 bölüm, Meslek Yüksekokullarımızda 74 program, Fen Bilimleri<br />

Enstitümüzde 16 bölüm, Sosyal Bilimler Enstitümüzde 9 bölüm ve Rektörlüğümüze<br />

94


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

bağlı 6 bölüm olmak üzere üniversitede toplam 145 adet bölüm ve program<br />

bulunmaktadır.<br />

Şekil 4.55. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu Kentteki Yeri<br />

95


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Öğrenciler Karacasu kampusunda 1500 kişilik öğrenci yurdunda kalma<br />

imkanına sahiptirler. Sağlık hizmeti ana kampus alanı içinde bulunan Mediko Sosyal<br />

Merkezi tarafından veriliyor.<br />

Afşin, Göksun ve İslahiye Meslek Yüksek okullarımızın bazı programlarında<br />

ikinci öğretim yapılmaktadır. Halen Elbistan Meslek Yüksekokulu Elbistan’da eğitim<br />

ve öğretimini sürdürmektedir. 1994- 1995 öğretim yılında öğretime başlamış olan<br />

Afşin Meslek Yüksekokulu, yükseköğretim için gerekli dershane, alet, makine, yurt,<br />

yemekhane gibi altyapı hizmetleri henüz tamamlanmadığından faaliyetlerine,<br />

Kahramanmaraş Adana Yolu üzerinde Aksu Mahallesinde, Özelleştirme İdaresi<br />

Başkanlığınca Üniversitemize tahsis edilen ve tarafımızdan bakım ve onarımı<br />

yaptırılan Zirai Donatım Kurumunun binalarında devam etmektedir. Göksun,<br />

İslahiye, Andırın ve Düziçi, Bahçe ve Pazarcık Meslek Yüksekokullarımız eğitim-<br />

öğretimlerini kendi ilçelerindeki binalarında sürdürmektedirler.<br />

4.3.4.2. Avşar Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, İ.İ.B.F.,<br />

İlahiyat Fakültesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Orman Fakültesi, Tıp Fakültesi<br />

ve Ziraat Fakültesi olmak üzere toplam 7 Fakültesi, 12 Yüksekokulu, 3 Enstitüsü, 6<br />

Rektörlüğe bağlı Bölümü ve 6 Araştırma Merkezi, Ekim 1995 tarihinde temeli atılan<br />

bazı binalarımızın bulunduğu Avşar Kampus’undan oluşmaktadır (Şekil 4.56., 4.57.).<br />

Karacasu Kampus alanı 1000 dekar olup, Avşar Kampus alanında hedef 13 bin<br />

dekardır. Çalışma alanı Avşar kampusundan oluşmaktadır. Şehirdeki fakültelerinde<br />

Avşar kampusuna taşınacağı bilinmektedir. Etap etap ilerleyen kampus yapılarında<br />

şuana kadar tamamlanmış ve faaliyete geçmiş yapılar, rektörlük, iktisadi idari<br />

birimler fakültesi, fen edebiyat fakültesi, medikososyal ve spor kompleksi ile kapalı<br />

havuz ve spor salonudur.<br />

Kampusun güneybatı- kuzeydoğu ekseni üzerine yerleştirilmiş olan bulvar,<br />

kampusun omurgası niteliğindedir ve buna dik yönde ikinci derecede ulaşım yolları<br />

bulunmaktadır.<br />

96


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.56. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu Yerleşim Planı<br />

97


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.57. Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampusu<br />

Akademik bölge, kampus alanının doğusunda; ortak kullanım alanı olarak<br />

henüz inşa edilmiş olan spor salonları ise kampus alanının batısında yer almaktadır.<br />

Gelişimin ve büyümenin de bu yönde olacağı barınma alanı ile akademik alan<br />

arasına ortak kullanım alanlarının konumlandırılacağı tahmin edilmektedir. Ancak<br />

gelecek yıllardaki planlama kararları mevcut projede belirtilmemiştir.<br />

Üniversite yapılarının oluşturduğu dokuya bakıldığında simgesel kimlikli<br />

yapı çabasının olduğu görülmektedir. Akademik bölgeyi oluşturan yapılar arasında<br />

da benzer fonksiyonların karşılanmasına rağmen farklılık yaratılmaya çalışıldığı<br />

gözlenmektedir.<br />

Ulaşım düzeni, Kampus içerisindeki ulaşım ağı, geleneksel bir biçimde<br />

çözümlenmiştir. Yayalar ve motorlu araçlar birbirleri paralelinde hareket etmektedir.<br />

Motorlu araç yollarının iki yanında yaya yürüme bantları bulunmaktadır. Henüz<br />

fakültelerin tamamının taşınmadığı kampus alanı için yaya ölçeğinden bahsetmenin<br />

98


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

ve bu konuyu değerlendirmeye dahil etmenin doğru olmayacağı düşünülmektedir<br />

(Şekil4.58.).<br />

Şekil 4.58. Avşar Kampusu Taşıt- Yaya Ayrımı<br />

99


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.3.5. Gaziantep Hakkında Genel Bilgiler<br />

Gaziantep, güneyden ve Akdeniz'den gelip doğuya, kuzeye ve batıya giden<br />

yolların kavşağında bulunması nedeniyle tarihin birçok devirlerinde çeşitli<br />

medeniyetlerin doğup geliştiği bir merkez olmuştur. Bölgesinin en büyük,<br />

Türkiye'nin 6. büyük kentidir. Geçmişte pek çok uygarlığın beşiği; günümüzde ise<br />

ferdi girişimciliğin, sanayileşmenin ve kalkınmanın öncüsü olmayı başaran bir<br />

yerleşimdir.<br />

Gaziantep ilinin doğusunda Şanlıurfa, batısında Osmaniye`ve Hatay,<br />

kuzeyinde Kahramanmaraş, güneyinde Suriye, kuzeydoğusunda Adıyaman ve<br />

güneybatısında Kilis illeri bulunmaktadır. Akdeniz bölgesi ile güneydoğu Anadolu<br />

bölgesinin birleşme noktasında yer alan ilimiz 36 0 28’ ve 38 0 01’ doğu boylamları<br />

ile 36 0 38’ ve 37 0 32’ kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır.<br />

Gaziantep ilinin topografyasına bakıldığında, ilde genellikle dalgalı ve<br />

engebeli arazilerin yaygın olduğu görülmektedir. Çanaklaşmış havza ve alçak<br />

tepeden oluşmuştur.<br />

Gaziantep, Akdeniz ile kara iklimleri arasında geçit teşkil eden yari karasal<br />

iklim tipine sahiptir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. İlin batı<br />

kesiminde Akdeniz iklimi görülür. Şehrimizde yıllık ortalama sıcaklık 14,5 ºC ’dir.<br />

İlimizde yıllık yağış miktarı 5788mm’dir. Yağışlı gün sayısı ise 86'dır. Gaziantep<br />

ilinin hâkim rüzgâr yönü güneydoğu’dur.<br />

4.3.5.1. Gaziantep Üniversitesi<br />

Ana Kampus Gaziantep-Kilis karayolu üzerinde şehir merkezine 7km.<br />

uzaklıktadır. Üniversitemizin ana kampus, taşralar ve istimlakı gerçekleştirilen<br />

alanlarla birlikte şu andaki toplam alanı 2.426.500 m 2 olup, Yelligedik İl Ormanının<br />

840 dönümlük kısmı Üniversite arazisi içerisindedir.<br />

Gaziantep Üniversitesinin çekirdeğini, Ortadoğu Teknik Üniversitesi<br />

Mütevelli Heyetinin 05 Ocak 1973 tarihli ve 1973/47’nolu toplantısında alınan<br />

MH.1973/47-170’nolu kararla kurulmuş olan Ortadoğu Teknik Üniversitesi Makine<br />

100


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Mühendisliği Bölümü oluşturmaktadır. 10 Mayıs 1974 tarihli Mütevelli Heyet<br />

toplantısında alınan 1974/13- 117 sayılı kararla mevcut Makine Mühendisliği<br />

Bölümüne ilaveten Elektrik Mühendisliği Bölümünün açılmasına karar verilmiş ve<br />

Gaziantep’te ki kuruluş Mühendislik Fakültesine dönüştürülmüştür. 1974 yılında<br />

Temel Bilimler Bölümü ile Lisan Bölümü kurulmuş, Fakülteye 1977 yılında<br />

Uygulamalı Kimya Bölümü eklenmiştir. 1981 yılında İnşaat Mühendisliği kurulmuş,<br />

1982 yılında Uygulamalı Kimya Bölümü Gıda Mühendisliği Bölümüne, Temel<br />

Bilimler Bölümü Fizik Mühendisliği Bölümüne dönüştürülmüştür. Gaziantep<br />

Üniversitesi 27 Haziran 1987 tarihinde 3389 sayılı yasa ile kurulmuştur. Aynı yasa<br />

ile ODTÜ bünyesindeki Gaziantep Mühendislik Fakültesi ile Gaziantep ve<br />

Kahramanmaraş Meslek Yüksekokulları Gaziantep Üniversitesine bağlanmış ve<br />

mevcut akademik birimlere ilaveten Tıp, Fen-Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler,<br />

Kahramanmaraş Ziraat Fakültesi, Şanlıurfa İlahiyat Fakültesi, Adıyaman Eğitim<br />

Fakültesi ile Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, Kilis Meslek Yüksekokulu, Sağlık,<br />

Fen ve Sosyal Bilimler Enstitüleri ilave edilmiştir.<br />

4.3.5.2. Gaziantep Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />

Üniversitenin kafeterya, kütüphane, rektörlük, öğretim üyeleri lojmanları,<br />

Enis Kortan tarafından, makine müh. fak. Lisan okulu, A tipi yurtlar ve revir, Adnan<br />

Taşpınar tarafından, B tipi yurtlar ise Teoman Aktüre ve Türel Saranlı tarafından<br />

tasarlanmıştır (Şekil 4.59.). (Kortan, 1981)<br />

İlk planlama kararlarında kampus nüfusu 8000 öğrenci kapasiteli olarak<br />

düşünülmüştür. Bölgeleme ilkeleri dikkate alınarak tasarlanan Gaziantep<br />

Üniversitesi, 4 bölgeyi kapsamaktadır.<br />

Akademik bölge, Her fakülte başlıca 3 bölümü kapsamaktadır.<br />

1. İdari ve öğretim üyelerinin odaları<br />

2. Sınıflar ve amfiler<br />

3. Laboratuarlar<br />

101


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.59. Gaziantep Üniversitesi Kampus Yerleşim Planı<br />

102


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Akademik bölgenin dokusuna baktığımızda, tasarlamada alınan ana kararların<br />

benzerliğinden yola çıkılarak özdeş, anonim karaktere sahip tek tip yapı modelinin<br />

tekrarlanarak kampus akademik bölgesinin oluşturulduğu söylenebilir. Laboratuarlar,<br />

idari ve öğretim üyeleri odaları, sınıflar, amfiler gibi farklı fonksiyonları karşılayan<br />

yapılar, özelleşmiş fonksiyonlara cevap aradığından daha kimlikli yapılar olmuşlardır<br />

(Şekil 4.60.).<br />

Şekil 4.60. Gaziantep Üniversitesi Fakülte Binası- Laboratuarlar<br />

Akademik bölgeyi oluşturan bu fonksiyon birimlerinden kullanım yoğunluğu<br />

daha çok olan derslikler ve öğretim üyeleri idari birimlerin olduğu bloklar yaya aksı<br />

üzerinde kolay erişilebilecek noktalarda konumlandırılırken, laboratuar blokları daha<br />

geri planda düşünülmüştür. Böylelikle akademik bölge içinde yer alan fakültelerin<br />

organizasyonlarına göre genelden özele giden bir hiyerarşi sağlanmıştır. Fakültelerin<br />

yakın çevresinde sosyal ilişkiler sağlama açısından küçük açık spor sahaları<br />

bulunmaktadır.<br />

Ortak kullanım bölgesi, akademik bölgeyle çevrelenmiş, kampus alanının<br />

merkezi durumunda olan ve rektörlük binası, tören alanı, merkezi kütüphane,<br />

merkezi kafeterya ile çarşı bloklarından oluşan bölgedir. Üniversitenin gece ve<br />

gündüz sürekli yoğunluğunu taşıyan bölgedir. Kampusun en uzak noktasına 10<br />

dakikalık yaya mesafesinden yakındır<br />

Barınma bölgesi, kendi içinde iki gruba ayrılan barınma ihtiyacını karşılayan<br />

bloklar bir tarafta öğrencilere, diğer tarafta öğretim üyelerine hizmet vermektedirler.<br />

103


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Barınma bölgesine yaya ulaşımıyla maksimum 10dakikalık mesafede cami,<br />

kafeterya, küçük açık spor sahaları ile kreş mevcuttur (Şekil 4.61.).<br />

Ulaşım sistemi, Radburn ilkelerine sadık kalınarak tasarlanan üniversite<br />

planlamasında taşıt-yaya ayrımı aynı düzlemde, çıkmaz sokaklar (cul-de-sac)<br />

yardımıyla sağlanmaktadır. Yayalar ölçeğinde tasarlanmış olan kampus, 1000metre<br />

çapında dairesel bir alan içinde çözülmeye çalışılmıştır. Genel yerleşimine<br />

bakıldığında kampusun büyüyebilen, dinamik yapısı göze çarpar (Şekil 4.62., 4.63.).<br />

Şekil 4.61. Gaziantep Üniversitesi Öğrenci Yurtları<br />

Şekil 4.62. Gaziantep Üniversitesi Yaya- Taşıt Yolları<br />

104


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.63. Gaziantep Üniversitesi Yaya Ölçeği<br />

4.3.6. Kayseri İli Hakkında Genel Bilgiler<br />

Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Kayseri, klasik çağlarda<br />

Kapadokya adı verilen, Kızılırmak’ın güneyinde bulunan ipek yolu üzerindedir. Bu<br />

sebepten dolayı da her çağda tüm ulusların ilgisini çekmiş, pek çok uygarlığın beşiği<br />

olmuş bir yerleşimdir.<br />

Kayseri ili, kuzeyden Yozgat, kuzeydoğudan Sivas, güneyden adana,<br />

güneydoğudan Kahramanmaraş, batıdan Nevşehir ve güneybatıdan Niğde illeri ile<br />

sınırlandırılmıştır. Kayseri, İç Anadolu’nun güneydoğusunda orta Kızılırmak<br />

bölümünde yer alır. 38 18’ ile 37 45’ kuzey enlemleri, 36 58’ ile 34 56’ doğu<br />

boylamları arasındadır.<br />

Kayseri ilinin topografyasına bakıldığında, ilin güney ve kuzeyden yüksek<br />

dağlarla çevrili bir çanak içerisinde yer aldığı görülmektedir. Kayseri ilinin ana<br />

105


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

ekseni, Ankara-Sivas karayolu boyunca doğu-batı yönünde büyümedir. İlin<br />

büyümesinde doğal sınırlayıcıların etkisi olmuştur.<br />

Kayseri Anadolu’nun az yağmurlu bölgeleri içerisinde, nispeten sert iklimli<br />

bir yerleşimdir. Gündüzü ve gecesi arasında fazla sıcaklık farkı bulunmaktadır. Bu<br />

fark mevsimler arasında da hissedilen bir sıcaklık farkıdır. Kentte yağmura oranla<br />

kar yağışı daha fazladır. Hâkim rüzgâr yönü kuzeybatı ve batı yönünde esmektedir.<br />

4.3.6.1. Erciyes Üniversitesi<br />

Erciyes Üniversitesi, ülkemizin genç üniversitelerinden biridir. Hızlı gelişim<br />

gösteren üniversite, çekirdeğini, 1969 yılında Hacettepe Üniversitesi'ne bağlı olarak<br />

kurulan Kayseri Gevher Nesibe Tıp Fakültesi ile oluşturmuştur. Daha sonra 1977<br />

yılında Kayseri'de yine Hacettepe üniversitene bağlı olarak işletme fakültesi<br />

açılmıştır. Bu fakülteler 1978 yılında kurulan Kayseri Üniversitesi'ni oluşturmuştur.<br />

1982 yılında Kayseri Üniversitesi adını Erciyes Üniversitesi olarak değiştirilmiştir<br />

(Şekil 4.64., 4.65). Üniversite, adını, şehrin 15km. güney batısında yer alan 3916m.<br />

yükseklikteki Erciyes Dağı'ndan almaktadır.<br />

Şekil 4.64. Erciyes Üniversitesi Kampusu<br />

106


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4.65. Erciyes Üniversitesi Kampus Yerleşim Planı<br />

107


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Bugün İç Anadolu'da Kayseri merkez kampusu haricinde, Yozgat ve<br />

Nevşehir illerinde de faaliyet gösteren üniversite; toplam 17 fakülte, 7 yüksekokul, 7<br />

meslek yüksekokulu, 4 enstitü, 5 bölüm, 10 araştırma merkezi ve 1350 yataklı<br />

gelişmiş bir uygulama hastanesi ile hizmet vermektedir. Mevcut bulunan Tıp,<br />

İktisadi ve İdari Bilimler, İlahiyat, Mühendislik ve Fen-Edebiyat Fakültelerine 1992<br />

yılında Mimarlık Fakültesi ile Güzel Sanatlar Fakültesi, 1993 yılında Yozgat<br />

Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 1995 yılında Kayseri'de Veteriner Fakültesi,<br />

Yozgat'ta İktisadi ve İdari Bilimler ve Fen-Edebiyat Fakültesi, 1997 yılında Nevşehir<br />

İktisadi ve İdari Bilimler, 2001 yılında Diş Hekimliği ve İletişim Fakültesi ve 2002<br />

yılında Eğitim Fakültesi, 2004 yılında Hukuk Fakültesi, 2005 yılında Diş Hekimliği<br />

ve Eczacılık Fakültesi eklenmiştir.<br />

Üniversiteye bağlı yüksekokullar Kayseri, Yozgat ve Nevşehir’e dağılmış<br />

durumdadır; Kayseri'de Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Kayseri Atatürk Sağlık<br />

Yüksekokulu, Sivil Havacılık Yüksekokulu, Yabancı Diller Yüksekokulu;<br />

Nevşehir'de, Nevşehir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu, Nevşehir<br />

Sağlık Yüksekokulu ve Yozgat'ta, Yozgat Sağlık Yüksekokulu'dur. Eğitimin 4 yıl<br />

olduğu yüksekokulların dışında, eğitimin 2 yıl olduğu Meslek Yüksekokulları ki,<br />

bunlar; Kayseri'de Kayseri Meslek Yüksekokulu, Halil Bayraktar Sağlık Hizmetleri<br />

Meslek Yüksekokulu, Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu, Kocasinan Meslek<br />

Yüksekokulu, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu; Yozgat'ta, Yozgat Meslek<br />

Yüksekokulu ve Nevşehir'de, Nevşehir Meslek Yüksekokulu'dur. Üniversitemizde<br />

lisansüstü eğitim-öğretim özellikle 1984 yılından sonra ağırlık kazanmıştır.<br />

Erciyes Üniversitesinde 15.08.2005 tarihi itibariyle toplam 23.019 öğrenci<br />

lisans ve meslek eğitimi görmektedir. Bunların 6.233'i II. öğretim programında<br />

öğrenimlerini sürdürmektedirler.<br />

Erciyes Üniversitesinde öğretim elemanı yeterli düzeye ulaşmıştır. 204<br />

profesör, 74 doçent, 277 yardımcı doçent, 149 öğretim görevlisi, 170 okutman, 51<br />

uzman ve 583 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 1508 akademik personel ile<br />

1536 idari personel görev yapmaktadır.<br />

108


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Üniversiteye ulaşım, şehir merkezinden her beş dakikada kalkan Büyükşehir<br />

belediyesi otobüsleri ile Talas belediyesi otobüsleriyle sağlanabilmektedir.<br />

Üniversiteye toplu taşıma araçlarıyla ulaşımda bir zorluk bulunmamaktadır.<br />

Kayseri'de Üniversite kampusuna 1000m. uzaklıkta Kredi ve Yurtlar<br />

Kurumuna ait 1450 öğrenci erkek öğrenci yurdu ile 1000 öğrenci kapasiteli Gevher<br />

Nesibe Kız Yurdu ile vakıf ve özel yurtlar barınma ihtiyacını karşılamaktadır.<br />

4.3.6.2. Erciyes Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />

Kampusta bölgeleme kavramı mevcuttur. Adanın esas gövdesini oluşturan<br />

akademik bölgedir. Kuzey-doğu kısmında barınma bölgesi, batıda ortak kullanım<br />

bölgesi mevcuttur.<br />

Kayseri Erciyes üniversitesi’nin planlanmasında esas olan arazi verileri;<br />

• Var olan mevcut yapılar,<br />

• Belediyeye kiralanması sonucu istimlâk edilen arazi içinde oluşmuş derin<br />

çukur<br />

• Kampus arazisine komşu sayılabilecek bir yerde askeri hava alanının<br />

bulunması ve uçuş konisi<br />

• Kampus arazisi içinde geçen D.S.İ. kanalı’dır. (.Turcan, 1991)<br />

D.S.İ. kanalıyla kuzey-güney yönünde ikiye ayrılan akademik bölgenin doğu<br />

ve batısında kalan parçaların kendi içlerinde taşıt-yaya ayrımı sağlanmaya<br />

çalışılmıştır; ancak kampus ilk tasarım aşamasında ortaya konan prensiplerin dikkate<br />

alınmadan planlamaya başlanması ile büyük tasarım hatalarının ortaya çıkmasına ve<br />

kullanımda sorunlar yaşanmasına sebep olmuştur.<br />

3bölgede ele alınan kampusun, akademik bölgeyi oluşturan fakülte<br />

binalarının belirli bir kritere göre düzenlenmesine rağmen bir doku sağlanamamıştır.<br />

Fakülteler geleneksel biçimde tek binalar olarak tasarlanmış, tekrarlanan bir model<br />

yerine her yapının kimliğine uygun farklı tip planlama örnekleri uygulanmıştır (Şekil<br />

4.66.).<br />

109


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Şekil 4. 66. Erciyes Üniversitesi Fakülte Binaları<br />

110


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

Ortak kullanım bölgesi, rektörlük, merkezi kütüphane, medikososyal, merkezi<br />

kafeteryadan oluşmuştur. Ancak yaygın yerleşim modeline uygun planlamaya<br />

gidilmiş oluşu, bölge içerisinde de mesafelerin oldukça fazla olmasına nedendir.<br />

Seyrek bina yoğunluğu, geniş peyzaj üzerine rastlantısal dağılmış binalar olması,<br />

yaya sirkülasyonunu güçleştirmektedir.<br />

Barınma bölgesi, olması gerekenin aksine diğer iki bölgeden de uzakta<br />

konumlandırılmıştır. Barınma bölgesinin merkeze yakın bir yerde<br />

konumlandırılmasını öngören yerleşme modeline karşın bölge yaya ölçeğini aşan bir<br />

mesafededir (Şekil 4.67.).<br />

Ulaşım sistemi, kampus içerisindeki ulaşım ağı, geleneksel bir biçimde<br />

çözümlenmiştir. Yayalar ve motorlu araçlar birbirleri paralelinde hareket etmektedir.<br />

Motorlu araç yollarının iki yanında yaya yürüme bantları bulunmaktadır. Kampusu<br />

uzunlamasına kesen 2 ana yol, ulaşım ağının ana arterlerini oluşturmaktadır; ikinci<br />

derece yollarda bu ana arterlere dik olarak ayrılmaktadır.<br />

Şekil 4.67. Erciyes Üniversitesi Kampusu Yaya Ölçeği<br />

111


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

4.3.7. Niğde İli Hakkında Genel Bilgiler<br />

Niğde ili, İç Anadolu bölgesinin güneydoğusunda Orta Toroslar içinde yer<br />

alan Bolkarlar ve Aladağların kuzeye kıvrılarak sokuldukları alanın kuzeyinde kalır.<br />

Kuzeybatıda Aksaray, kuzeyde Nevşehir, batı ve güneybatıda Konya, kuzeydoğuda<br />

kayseri ve doğuda Aladağlar’la sınırlandırılmıştır. Coğrafi konumu itibariyle<br />

güneyde 37 0 10’ ve 38 0 58’ kuzey paralelleri ile doğuda 33 0 10’ ve 35 0 25’ batı<br />

meridyenleri arasında bulunmaktadır.<br />

Niğde ili’nin topografik yapısı incelendiğinde, ilin kuzey ve doğusunun<br />

oldukça engebeli olduğu, orta, güney ve batı yakasının ise düz denecek kadar az<br />

engebeye sahip olduğu görülmektedir.<br />

Niğde ili karasal iklim özelliklerine sahiptir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar<br />

soğuk ve yağışlı geçer. Niğde ilinde hakim rüzgar kuzeydoğu yönünde esmektedir.<br />

Niğde'nin çehresini değiştiren ve gelişmesini sağlayan önemli etkenlerden<br />

biri, 1992 yılında kurulan Niğde Üniversitesi'dir. İki enstitü, sekiz fakülte, dört<br />

yüksek okul ve on meslek yüksek okuluyla hizmet veren Niğde Üniversitesi, oldukça<br />

geniş bir coğrafyaya yayılmış eğitim ağıyla, sadece Niğde'nin değil tüm bölgenin<br />

gelişmesine katkıda bulunmaktadır.<br />

4.3.7.1. Niğde Üniversitesi<br />

Niğde Üniversitesi, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı hakkında 41 Sayılı<br />

Kanun Hükmünde Kararnamenin değiştirilerek kabulüne dair 2809 sayılı kanun ile<br />

78 Ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında,<br />

03.07. 1992 tarih ve 3837 Sayılı Kanunun ek 22. maddesine göre kurulmuştur.<br />

Kuruluş Kanunu 11 Temmuz 1992 tarihli ve 21281 Sayılı Resmi Gazetede de<br />

yayınlanmıştır. Kuruluş kanununa göre Niğde Üniversitesi bünyesinde Rektörlüğe<br />

bağlı dördü Niğde Merkezde ve dördü de Aksaray Merkezde olmak üzere 8 Fakülte<br />

mevcuttur.<br />

Üniversitede 14.626 öğrenci nüfusunun yanında, 816 adet kadrolu öğretim<br />

elemanı bulunmakta olup, bazı branşlar için diğer üniversitelerden 8 öğretim üyesi<br />

112


4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Ayda BİLGİN<br />

görevlendirilmesi yapılmıştır. Üniversitede ders veren öğretim üyesi, öğretim<br />

görevlisi ve okutman başına düşen öğrenci sayısı 18'dir. Eğitim-Öğretim yapılan<br />

toplam kapalı alan 107.431 metrekare olup, öğrenci başına düşen kapalı alan yaklaşık<br />

7 metrekaredir.<br />

Niğde üniversitesi, barınma sorununu kampus dışında, kent merkezine yakın<br />

yerlerde kurulmuş olan yurtlarla sağlamaktadır.<br />

4.3.7.2. Niğde Üniversitesi Kampus Yerleşkesinin Değerlendirmesi<br />

Kampus sınırları dâhilinde inşası tamamlanan ve kullanıma açılan yapılar, fen<br />

edebiyat fakültesi, iktisadi idari birimler fakültesi, mimarlık fakültesi, veterinerlik<br />

fakültesi, merkezi kafeterya ile açık hava tiyatrosudur.<br />

Akademik bölge, esas olarak bir modül yapının belli bir düzen içerisinde,<br />

aynı fonksiyonları karşılayan yapılar olduğu düşünülerek tekrarlanmasından oluşan<br />

tek tip dokuya sahiptir; ancak bina cephelerinde yapılan küçük hareketlerle bu<br />

monotonluk bozulmaya çalışılmıştır.<br />

Ulaşım düzenine bakıldığında, kampus içerisindeki ulaşım ağı, geleneksel bir<br />

biçimde çözümlenmiştir. Yayalar ve motorlu araçlar birbirleri paralelinde, aynı<br />

düzlem üzerinde hareket etmektedir. Motorlu araç yollarının iki yanında yaya<br />

yürüme bantları bulunmaktadır. Henüz fakültelerin tamamının taşınmadığı kampus<br />

alanı için yaya ölçeğinden bahsetmenin ve bu konuyu değerlendirmeye dahil etmenin<br />

doğru olmayacağı düşünülmektedir.<br />

113


5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />

5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER<br />

5.1. Sonuçlar<br />

Araştırmada, üniversiteler, ülkesel, bölgesel ve kentsel ölçekte incelenmiş,<br />

kent içi ve kent dışı üniversiteler olarak iki gruba ayrılmıştır. Kent üniversitelerinin<br />

de biçimlenmesinde etkisi olan kampus kavramı üzerinde durulmuş, ülkemizde çok<br />

kısa bir geçmişi olması ve henüz köklü bir üniversite geleneğinin olmamasına<br />

rağmen mevcut kampus üniversitelerinin tasarımına etki eden temel faktörler<br />

araştırılmıştır.<br />

Üniversite kampuslarının fonksiyonel analizini amaçlayan çalışma da; ele<br />

alınan faktörler, kampusların yerleşim modelleri, büyüme modelleri, akademik alan<br />

büyüme modelleri, bölgeleme, taşıt- yaya ayrımı, yaya ölçeğinde üniversitelerin<br />

ulaşılabilirliği olmuştur.<br />

Yapılan çalışmada varılan sonuçlardan ilki; üniversitenin yer seçiminde göz<br />

önünde tutulmuş olan yakın çevreyle olan ilişkisidir. Araştırma alanını oluşturan yedi<br />

kampus üniversitesi de kent merkezlerine yakın alanlarda konumlandırılmışlardır.<br />

Toplu taşıma ve ulaşım akslarının mevcut oluşu, kente olan mesafelerinin ulaşılabilir<br />

olmalarına engel olmaması, ulaşılabilirlik kriterini sağlamaları, kentle olan<br />

ilişkilerinin bütünlüğü bakımından önemli bir kriterdir. Ortalama uzaklıkları 7km.-<br />

14km.arasında değişen kampuslarda toplu taşıma araçlarıyla ulaşım kent merkezinin<br />

her yönüne sağlanabilmektedir.<br />

Araştırma alanını oluşturan yedi üniversitemizin gelecek yıllardaki gelişim<br />

planlarının tam olarak düşünülmediği, hali hazır paftalarda gelecek yıllarda etap etap<br />

gelişecek kampus yapılarının işlenmediği, alt yapılarının ve peyzaj çalışmalarının<br />

yapılmadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu<br />

haricinde yeni kurulan üniversitelerimizden Sütçü İmam ve Mustafa Kemal<br />

Üniversitelerinde yakın gelecek için belirlenmiş bir iki bina haricinde alt yapı, ulaşım<br />

veya çevre düzenlemesiyle ilgili bir planlamaya çalışma sonucunda ulaşılamamıştır.<br />

Bu anlayışa uygun olarak tasarlanacak kampus master planlarında eğitim<br />

kurumlarının karmaşık, akışkan, hızlı gelişim ve büyüme göstermesi, planlamanın<br />

114


5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />

esnek, değişebilir ve büyüyebilir olması gerekliliğini incelenen yedi üniversite<br />

kampusunda da uygulanmadığı sonucuna varılmıştır.<br />

Çalışmada, nüfusa ve teknolojik gelişmelere bağlı olan hızlı büyümenin<br />

sonucu olarak oluşturulan büyüme planları, üniversite kampusların da gelecekte<br />

yaşanacak olan problemlere karşı düşünülmüş çözümlerdir.<br />

Çalışmada, kampusları oluşturan fonksiyon bölgelerinin gelişimi ve büyüme<br />

modelleri ikinci boyutta incelenmiş, üç boyutlu büyüme ve gelişme analiz<br />

çalışmalarında göz ardı edilmiştir. Bunun sonucunda rastlantısal bile olsa, yedi<br />

üniversite kampusunda bölgelemeye gidildiği ancak bölgeler arası ilişki şemaları<br />

oluşturulduğunda Gaziantep, Kayseri Erciyes ve Mersin Üniversitesi haricindeki<br />

kampuslarda barınma fonksiyonunun karşılanmadığı, karşılanan Çukurova<br />

Üniversitesinde ise yaya ölçeğinin dışında kalan bir konumlandırılmaya gidildiği<br />

sonucuna varılmıştır. Üniversiteyi birinci derece kullananların öğrenciler olduğu<br />

düşünüldüğünde bunun ortak kullanım alanlarını ve akademik bölgeyi kullanma<br />

yoğunluğu açısından çok büyük bir problem olduğu sonucuna varılmıştır.<br />

Çalışmada, üniversite kampuslarının büyüme modellerinin analizi ile birlikte<br />

akademik bölgelerinin de büyüme modelleri üzerine analiz çalışması yapılmıştır.<br />

Analiz çalışmasında bu ayrımı vurgulamak için akademik bölge büyüme modelleri<br />

de, üniversite kampus büyüme modellerinden ayrı olarak şematize edilmiştir. Bunun<br />

sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda Çukurova üniversitesinde gelişimi<br />

karşılayacak alanların daha önceki yıllarda düşünülmemesinden kaynaklanan bir<br />

tıkanıklık söz konusudur. Büyüme ancak yeni yapıların farklı bölgelere inşası ile<br />

sağlanabilmektedir. Kendiliğinden büyümenin söz konusu olduğu Çukurova<br />

üniversitesinin bir benzer örneği Erciyes üniversitesi’dir. Gaziantep üniversitesi,<br />

moleküler büyümenin sağlanabileceği bir planlamaya sahip oluşu ile gelecekteki<br />

büyümeden korkmayan bir kampus örneğidir. Mustafa Kemal ve Sütçü İmam<br />

Üniversiteleri için mevcutta işlenmiş büyüme modeli olmadığından topografyalarına<br />

bakılarak varılan sonuç doğrultusunda lineer büyümenin sağlanacağı<br />

düşünülmektedir.<br />

Kampuslar, aşamalı büyüme öngören, rasyonel düşüncenin hâkim olduğu,<br />

yeni ihtiyaçların nitelik ve niceliksel sonuçlarının mekana yansıtılması adına<br />

115


5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />

planlama modülleri geliştirilmiş yapılar bütünüdür. Mersin, Mustafa Kemal, Sütçü<br />

İmam, Gaziantep üniversitelerinin oturduğu alan büyüklükleri gelecekteki büyümeye<br />

yetebilecek durumda iken Çukurova ve Erciyes üniversitelerinin sahip olduğu alanın<br />

büyüklüğü dışında topografyasının oluşturduğu kısıtlamalar vardır.<br />

Yollar, büyüklüklerine göre sınıflandırılacağı gibi, kampus alanını<br />

çevreleyen, kampusun her alanına ulaşımı sağlayacak olan bir çevre yolu yedi<br />

kampus üniversitemizde de düşünülmüştür. Çalışmada büyüme faktörünün dışında<br />

ulaşabilirlik- erişilebilirlik faktörlerini analiz eden şemalar hazırlanmıştır. Bunlar<br />

kampus alanını yaya ölçeğinde ele alan verilerdir. Yaya ölçeğinin dışına taşan<br />

üniversitelerde en büyük problem barınma bölgesinin diğer bölgelere olması gereken<br />

mesafeden çok daha uzak bir mesafede çözülmüş olmasıdır. Çukurova<br />

üniversitesinin yaya ölçeği şeması incelendiğinde mesafenin olması gerekenden ne<br />

kadar farklı olduğu görülmekte iken Mersin ve Gaziantep üniversitelerinde doğru<br />

uygulamalar yapılmıştır.<br />

Yapılan çalışma sonucunda; kampus gibi bir bütün oluşturan kent parçasının<br />

ulaşımının yaya olarak sağlanması kriterini, yedi üniversiteden sadece iki tanesinde<br />

doğru uygulamaya gidilmiştir. Trafik sıkışıklığını, hava kirliliğini ve gürültüyü<br />

önleyebilmek içinde yurtdışında uygulanan çözümlerin hiçbirine başvurulmamış,<br />

kampuslarımızda yeşil alanların yerini otoparklar almaya başlamıştır.<br />

Ortak kullanım alanları -kütüphane, oditoryum, öğrenci merkezleri, iletişim<br />

merkezleri gibi-, kampus binaları veya bu binaları meydana getiren elemanların,<br />

kampus yaya sistemlerinin, otoparkların, rekreasyon alanlarının ve konaklama<br />

gruplarının birbirleriyle olan bağlantıları dikkate alınarak; kullanım sıklıkları ve<br />

yoğunlukları da göz önünde tutularak yapılan değerlendirmede ortak kullanım<br />

alanlarının kullanıcıya istenilen hizmet vermesi düşüncesi çalışma alanını oluşturan<br />

kampuslarımızda geçerli olmuştur.<br />

Barınma fonksiyonu, incelediğimiz üniversite kampuslarının birçoğunda<br />

planlamada düşünülmemiş olan öğrenci barınma alanlarının olmaması, öğrencilerin<br />

konaklama sorunlarını kendilerinin çözmesini gerektirmektedir. Barınma ihtiyacı<br />

sadece öğrencilerin değil, üniversite mensuplarının da başlıca ihtiyacıdır. İncelenen<br />

116


5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />

üniversitelerde bu ihtiyaç giderilmeye çalışılmış gibi görünse de nüfus artışına<br />

paralel, barınma bölgesinde büyüme sağlanamamıştır.<br />

Çalışma alanına, özel ve vakıf üniversiteleri dâhil edilmemiştir. Anadolu’da<br />

fazla olmayan bu üniversiteler henüz kurulma aşamasındadır ve öğrenci kapasiteleri<br />

değerlendirmede fayda sağlayacak kadar büyük olmadığı düşünülmektedir.<br />

5.2. Öneriler<br />

Üniversite yapılarının organizasyonlarında, binaların işlevsel açıdan sahip<br />

olduğu kapasitenin bilinmesi, bunun henüz planlama aşamasındayken düşünülmüş<br />

olması gerekmektedir. Üniversite binalarının planlama aşamasında, sosyo-kültürel<br />

çevre değişimlerine bağlı ihtiyaç programında yapılması gereken değişimlere uyum<br />

sağlayabilen ve taşıyacağı yeni işlevi karşılamada sorun yaşanmasına izin<br />

vermeyecek bina şemaları geliştirilmelidir. Üniversiteler devingen yapıdadır. Sürekli<br />

gelişen ve değişen bilgiyi üretmede gerekli teknolojik gelişmeleri takip etmeli ve<br />

gerekli donatıları binaya yerleştirmede sorun yaşamamalıdır. Üniversite binalarının<br />

fiziksel ömrü, bina ihtiyaç programı hazırlanırken gelecekteki değişimin göz önünde<br />

tutulmasıyla doğru orantılıdır. Anlık kullanımlar için bina inşa edilmez; binaların<br />

karşıladığı ihtiyaçlar vardır ve bu ihtiyaçlar devingen yapıdadır.<br />

Kampus yapıları gibi sürekli bir değişim ve gelişimin olduğu alanlarda,<br />

gelişmeyi sağlayacak yeterli alan veya yapımı düşünülecek yeni bir bina için gerekli<br />

ekonomik koşullar sağlanamadığında bir binanın esneklik/uyabilirlik sınırları<br />

içerisinde bu problemi çözmesi beklenir.<br />

Eski binaların, günümüze kadar fonksiyonlara cevap verebilmesinin sebebini<br />

“mekanik donatıların” azlığı olarak açıklayan bir görüşe, bugün katılmamak elde<br />

olmayabilir. Gelişen teknolojinin mekanik donatılara yansıması, bina strüktüründen<br />

önce mekan organizasyonunun eskimesine neden olmaktadır.<br />

Üniversiteler, teknolojiyi ve ideolojiyi içinde büyüten, kültür sistemi ve<br />

toplum organizasyonunu, onun işlenmesi, hiyerarşisi gibi niteliklerini yansıtan sosyal<br />

sisteminin hızlı değişimi karşısında, eylem sistemlerini ve eylem sistemleri<br />

117


5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Ayda BİLGİN<br />

arasındaki ilişkiyi, dolayısıyla kullanıcı ihtiyaçlarını ve donatılarını<br />

değiştirebilmelidir.<br />

Üniversite yapılarını bitmiş binalar olarak tanımlanmamalıdır. Üniversite<br />

yapıları büyüyebilir olmalıdır. Büyümenin, kampus sisteminin işlevini bozmasını<br />

önlemek ve temel özelliklerini muhafaza edebilmek için, bina grupları düzeyinde<br />

sirkülasyon, ulaşım, alt yapı, taşıyıcı sistem vb. sistem kararlarının planlama<br />

evresinde düşünülmesi önerilir.<br />

118


KAYNAKLAR<br />

AKARSEL, M., 1991. Harran University Campus Planing. YL. Tezi, ODTU. Fen<br />

Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilimdalı, Ankara. (yayımlanmamış)<br />

ARAS, A., 1990. KTÜ. Kampusu Eğitim Binaları Fiziksel Değişimi Üzerine Bir<br />

İnceleme. Trabzon.<br />

AYGEN, S., 1978. Bursa Üniversitesi Kampus Planlaması. Mimarlık Dergisi, Sayı:<br />

4, Syf. 49-55, İstanbul.<br />

BİRKAN, G., 1972. Türkiye’de Yüksek Öğretim Yapıları. Mimarlık Dergisi, Sayı:<br />

12, Syf. 49-57, İstanbul.<br />

BRAWNE, M., University Planing & Design.<br />

DERMAN, U., 1990. Akademik Standartlara Saygılı Bir Üniversite Yaratmanın<br />

Koşulları, Yüksek Öğretimdeki Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf.<br />

47-54, İstanbul.<br />

DOBER, R.P., Campus Planing.<br />

ERKMAN, U., 1990. Büyüme ve Gelişme Açısından Üniversite Kampüslerinde<br />

Planlama ve Tasarım Sorunları. İTÜ.Mimarlık Fakültesi, İstanbul.<br />

ERSOY, Ş.Y., 1981. Yüksek Öğretim Yapıları Üretim Süreci. Türkiye Bilimsel ve<br />

Teknik Araştırma Kurumu Yapı Araştırma Enstitüsü, Ankara.<br />

ERSOY, Ş.Y., 1976. Yüksek Öğretim Binaları Fiziksel Planlaması:Ulusal Statik<br />

Verilerin Saptanmasına İlişkin Bir Yöntem ve Karadeniz Teknik Üniversitesi<br />

Binalarının Değerlendirilmesi. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Yapı<br />

Araştırma Enstitüsü, Ankara.<br />

ERSOY, Ş.Y. / SARISÖZEN, C., 1978. Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler<br />

Akademisi Araştırma- Geliştirme Projesi Kesin Raporu. Türkiye Bilimsel ve<br />

Teknik Araştırma Kurumu Yapı Araştırma Enstitüsü.<br />

Etüd ve Proje Üniversite Yapıları Enstitü Binaları, Yaprak Kitabevi, Ankara, 1981.<br />

GÖKÇE, B., 1990. Türkiye Koşullarında Yeni Bir Üniversite Nasıl Kurulmalı?,<br />

Yüksek Öğretimdeki Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf. 91-108,<br />

İstanbul.<br />

119


KARAASLAN, M., 1979. Üniversite Kampus Planlaması. Edirne Müh.-Mim.<br />

Akademisi, Edirne.<br />

KELEŞ, R., 1972. Yerleşme Kararları Açısından Büyük Kent Dışı Üniversiteler<br />

Sorunu. Mimarlık Dergisi, Sayı: 12, Syf. 25-26, İstanbul.<br />

KORKUT, H., 1984. Türk Üniversiteleri ve Üniversite Araştırmaları. Ankara.<br />

KORTAN, E., 1981. Çağdaş Üniversite Kampusları Tasarımı. ODTÜ. Mimarlık<br />

Fakültesi, Ankara.<br />

MERAY, S.L., 1971. Üniversite Kavramları ve Modellleri. Büyükkent dışı<br />

Üniversitelerin Sorunu Semineri. Mimarlar Odası İstanbul Şubesi, İstanbul.<br />

Mimarlık Dergisi, 1979. Eğitim Fakültesi Yapıları Üzerine Bir Tartışma. Sayı: 3,<br />

Syf. 43-48, İstanbul.<br />

Mimarlık Dergisi, 1975. Erzurum Atatürk Üniversitesi Akademik Merkez Mimari<br />

Proje Yarışması. Sayı:7, Syf. 21-32, İstanbul.<br />

Mimarlık Dergisi, 1995. Harran Üniversitesi Kampus Yarışması. Sayı:267, Syf. 25-<br />

43, İstanbul.<br />

OMAY, E., 1990. Üniversitelerin Toplum Yapısındaki Yeri, Yüksek Öğretimdeki<br />

Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf. 17-29, İstanbul.<br />

OZANKAYA, Ö., 1990. Üniversite Toplum İlişkileri Üzerine, Yüksek Öğretimdeki<br />

Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf. 37-45, İstanbul.<br />

ÖZER, H., Türkiye’nin İçinde Bulunduğu Yüksek Öğretim Koşulları Açısından<br />

Kampus Yerleşme Biçimi Üzerine Bir Mimari Tasarım Örneği. İstanbul:<br />

IDMMA.Mim.Böl.Yayınları.<br />

SCHMERTZ, M.F., 1972. Campus Planing &Design. Mcgraw-Hill, Newyork.<br />

SÖNMEZ, A., 1972. Üniversitenin Toplumdaki Rolü. Mimarlık Dergisi, Sayı: 12,<br />

Syf. 41-43, İstanbul.<br />

SÖNMEZLER, K., 2003. Modern Mimarinin Kentsel Deney Alanı: Üniversite<br />

Tasarımı. Doktora Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü<br />

(Yayınlanmamış), Syf. 83, İstanbul.<br />

TEKELİ, İ., 1972. Büyükkent Dışı Üniversitelerin Kuruluş Yeri Sorunları Üzerine.<br />

Mimarlık Dergisi, Sayı: 12, Syf. 36-40, İstanbul.<br />

TEKİN, H., 1995. Türkiye’de Yükseköğretim Kurumlarının Yer Seçim Kriterleri ve<br />

120


Kapasite Dağılımı Üzerine Bir Araştırma İstanbul Örneği. Kentsel Planlama<br />

Yüksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü<br />

(Yayınlanmamış), İstanbul.<br />

TÜREYEN, M.,Yükseköğretim Kurumları- Kampuslar, Tasarım Yayın Grubu,<br />

İstanbul.<br />

ÜNAL, E., 1979. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Mimarlık Dergisi, Sayı: 3,<br />

Syf. 39-40, İstanbul.<br />

ÜNAL, E., 1979. Kullanıcılar Ne Diyor?. Mimarlık Dergisi, Sayı: 3, Syf. 41-42,<br />

İstanbul.<br />

VELİDEDEOĞLU, H.V., 1990. Gerçek Üniversite ve Medreseler, Yüksek<br />

Öğretimdeki Sorunlar ve Çözümler. Cem Yayınları, Syf. 13-16, İstanbul.<br />

Web Sitesi Bilgileri<br />

http:/ www.alliant.edu/images/sdmap.jpg.<br />

http:/ www.bath.ac.uk/maps/campusmap.html.<br />

http:/ www.essex.ac.uk/about/guide.htm#map<br />

http:/ www.external.stir.ac.uk/campus.html.<br />

http:/ www.man.ac.uk/about/campus.html.<br />

http:/ www.ruhr-uni-bochum.de/kib-kon/englisch/contact/wegzurhalle-e.html.<br />

http:/ www.sau.dk/kort/campusodense/placeringIOdense.html.<br />

http:/ www.uni-regensburg/Einrichtungen/rechenzentrum/orientierung/uni.html.<br />

http:/ www.utwente.nl/test/en-info/services/route/planpolf<br />

http:/ www.cu.edu.tr<br />

http://www.gantep.edu.tr<br />

http://www.erciyes.edu.tr<br />

http://www.ksu.edu.tr<br />

http://www.mersin.edu.tr<br />

http://www.mku.edu.tr<br />

http://www.nigde.edu.tr<br />

http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/adanaicd2003.pdf<br />

http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/mersinicd2004.pdf<br />

http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/hatayicd2003.pdf<br />

121


http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/kayseriicd2004.pdf<br />

http://www.cedgm.gov.tr/icd_raporlari/nigdeicd2004.pdf<br />

http://www.antep.net/<br />

http://www.kahramanmaras.gov.tr/<br />

122


ÖZGEÇMİŞ<br />

1979 yılı Tarsus doğumludur. İlk, orta ve lise eğitimini Tarsus’da<br />

tamamladıktan sonra 1998 yılında Mimarlık eğitimine başlamıştır. 2003 yılında<br />

Çukurova Üniversitesi Müh.-Mim. Fakültesi Mimarlık bölümünden mezun olup,<br />

yine aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Yüksek Lisans<br />

programına kabul edilmiştir.<br />

123


EKLER<br />

124

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!