19.07.2013 Views

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Taner ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Taner ...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Taner ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>ÇUKUROVA</strong> <strong>ÜNİVERSİTESİ</strong><br />

<strong>FEN</strong> <strong>BİLİMLERİ</strong> <strong>ENSTİTÜSÜ</strong><br />

<strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ YÜKSEK LİSANS TEZİ<br />

DATÇA (MUĞLA) VE YAKIN DOLAYININ JEOLOJİSİ<br />

ADANA, 2010<br />

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI


<strong>ÇUKUROVA</strong> <strong>ÜNİVERSİTESİ</strong><br />

<strong>FEN</strong> <strong>BİLİMLERİ</strong> <strong>ENSTİTÜSÜ</strong><br />

DATÇA (MUĞLA) VE YAKIN DOLAYININ JEOLOJİSİ<br />

<strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

YÜKSEK LİSANS TEZİ<br />

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI<br />

Bu Tez 09/07/2010 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından<br />

Oybirliği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir.<br />

……………….................... ………………………….. ……................................<br />

Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL Prof. U. Can ÜNLÜGENÇ Doç. Dr. Erol ÖZER<br />

DANIŞMAN ÜYE ÜYE<br />

Bu Tez Enstitümüz Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır.<br />

Kod No:<br />

Bu Çalışma Ç. Ü. Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir.<br />

Proje No: MMF2009YL57<br />

Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL<br />

Enstitü Müdürü<br />

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge ve fotoğrafların<br />

kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere<br />

tabidir.


ÖZ<br />

YÜKSEK LİSANS TEZİ<br />

DATÇA (MUĞLA) VE YAKIN DOLAYININ JEOLOJİSİ<br />

<strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

<strong>ÇUKUROVA</strong> <strong>ÜNİVERSİTESİ</strong><br />

<strong>FEN</strong> <strong>BİLİMLERİ</strong> <strong>ENSTİTÜSÜ</strong><br />

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI<br />

Danışman :Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL<br />

Yıl: 2010, Sayfa:91<br />

Jüri :Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL<br />

:Prof. Dr. Ulvi Can ÜNLÜGENÇ<br />

:Doç. Dr. Erol ÖZER<br />

Bu çalışma, Muğla iline bağlı Datça ilçesi ve yakın dolayının dahil olduğu,<br />

Marmaris O19 a3-d2 ve kısmen Marmaris O19 a4-d1 paftalarının içerisinde kalan<br />

alanda gerçekleştirilmiştir. Yaklaşık 108 km 2 ’lik bu alanda bölgenin yapısal konumu<br />

ve Likya Napları’nın bölgedeki tektonostratigrafik yerleşimi açıklanmaya<br />

çalışılmıştır.<br />

Çalışma alanındaki litostratigrafi birimleri, arasında önemli zaman boşluğu<br />

olan paleotektonik ve neotektonik birimlerden oluşmaktadır. Çalışma alanında<br />

tektonostratigrafik yerleşime göre 7 adet litostratigrafi birimi haritalanmıştır. Bu<br />

birimler sırasıyla; alt tektonik dilimi oluşturan Apsiyen-Albiyen yaşlı Marmaris<br />

peridotiti, orta tektonik dilimi oluşturan Toarsiyen-Üst Kretase yaşlı Göçgediği<br />

formasyonu, üst tektonik dilimi oluşturan Orta Triyas-Liyas yaşlı Kayaköy dolomiti,<br />

Üst Jura-Alt Maestrihtiyen yaşlı Orhaniye formasyonu ve Üst Senoniyen yaşlı<br />

Karaböğürtlen formasyonudur. Bu paleotektonik birimlerin üzerine açısal<br />

uyumsuzlukla Üst Piyasensiyen yaşlı Yıldırımlı formasyonu gelmektedir.<br />

Neotektonik birimlerin en genç çökelimi ise, açısal uyumsuzlukla Yıldırımlı<br />

formasyonu üzerinde yer alan Kuvaterner yaşlı volkanikler, yamaç molozları, plaj<br />

çökelleri ve alüvyondur. Çalışma alanının tektonik konumu kapsamında bölgede 9<br />

adet fay haritalanmıştır. Yapılan arazi çalışmaları sonucunda elde edilen bulgularla,<br />

bölgenin 1/25.000 ölçekli detay jeoloji haritası, genelleştirilmiş tektonostratigrafik<br />

kesiti ve jeoloji enine kesitleri hazırlanmıştır.<br />

Anahtar Kelimeler: Datça, Muğla, Tektono-stratigrafi, Likya Napları<br />

I


ABSTRACT<br />

MSc THESIS<br />

GEOLOGY OF DATÇA (MUĞLA) AND ITS NEAR SURROUNDINGS<br />

AREA<br />

<strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

DEPARTMENT OF GEOLOGICAL ENGINEERING<br />

INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES<br />

UNIVERSITY OF <strong>ÇUKUROVA</strong><br />

Supervisor :Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL<br />

Year: 2010, Pages:91<br />

Jury :Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL<br />

:Prof. Dr. Ulvi Can ÜNLÜGENÇ<br />

:Assoc. Prof. Dr. Erol ÖZER<br />

This study has been carried out in the topographic maps of Marmaris O19 a3d2<br />

and partially in the Marmaris O19 a4-d1 where include Datça village and its near<br />

surroundings in Muğla. Structural position of the investigated area that covers an<br />

area of approximately 108 square km have been studied and also tectonostratigraphical<br />

setting of Lycian nappes seen in the area are tried to be explained.<br />

Lithostratigraphical units of the area are mainly made up of palaeotectonic<br />

and neo-tectonic units that have subsequent (long) time gap each other. 7<br />

lithostratigraphical units have been differentiated and mapped according to the<br />

settlement of the tectono-stratigraphical units of the study area. These units from<br />

bottom to the top as follow; Aptian-Albian age Marmaris peridotits (lower tectonic<br />

slice); Toarcian-Late Creatceous age Göçgediği formation (middle tectonic slice);<br />

and middle Triassic-Liassic age Kayaköy dolomites, late Jurassic-Lower<br />

Maastrichtian age Orhaniye formation and late Senonian age Karaböğürtlen<br />

formation (upper tectonic slice). Terrestrial and marine facies of Yıldırımlı formation<br />

is of late Piacenzian age rests on the present palaeotectonic units with angular<br />

unconformity. The youngest sediments of neo-tectonic units are Quaternary age<br />

volcanics, slope deposits, beachs sediments and alluviums that rest on the Yıldırımlı<br />

formation with angular unconformity. 9 differently oriented normal and dextral strike<br />

slip faults have been observed and mapped within the investigated area. 1/25.000<br />

scale detailed geological maps of the study area, generalized tectono-stratigraphical<br />

section and three geological cross sections have been prepared with the data obtained<br />

from the field studies.<br />

Key words: Datça, Muğla, Tectono-stratigraphy, Lycian Nappes<br />

II


TEŞEKKÜR<br />

Çukurova Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği<br />

Anabilim Dalı’nda yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışma Prof. Dr. Cavit<br />

DEMİRKOL danışmanlığında gerçekleştirilmiştir.<br />

Öncelikle beni yüksek lisans öğrencisi olarak kabul eden ve çalışmalarım<br />

süresince değerli öneri ve eleştirileri ile yönlendiren, araştırmalarımın her safhasında<br />

benden desteğini esirgemeyen danışman hocam sayın Prof. Dr. Cavit DEMİRKOL’a<br />

teşekkürlerimi sunarım.<br />

Yapılan bu çalışmanın düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlayan Jeoloji<br />

Mühendisliği Bölüm Başkanı sayın Prof. Dr. Ulvi Can ÜNLÜGENÇ’e teşekkürü bir<br />

borç bilirim.<br />

Çalışmalarım boyunca yardım ve önerilerini benden esirgemeyen sayın Doç.<br />

Dr. Erol ÖZER’e teşekkür ederim.<br />

Lisans ve yüksek lisans eğitimim boyunca değerli tavsiye ve yardımlarından<br />

dolayı Yrd. Doç. Dr. Ulaş İnan SEVİMLİ’ye teşekkürü bir borç bilirim.<br />

Arazi çalışmaları sırasındaki yardımlarından dolayı arkadaşım Jeoloji<br />

Mühendisi Hüseyin Göksen TAŞDÖĞEN’e ve tez yazım aşamasındaki katkılarından<br />

dolayı Esin ÖZDEMİR’e teşekkür ederim.<br />

Çalışma alanım olan Datça’daki değerli yardım ve katkılarından dolayı Zuhal<br />

Ünsel ve Mehmet TAŞDÖĞEN’e, Fatma TAŞDÖĞEN’e, Gülgün ve Nazmi<br />

KAYA’ya, Hüsnügül ve Zait UÇAR’a teşekkür ederim.<br />

Yüksek lisans çalışmam boyunca sağladıkları değerli yardımlardan dolayı<br />

Cemile BOZACIOĞLU ile Fatma ve Cumali KILIÇ’a teşekkürlerimi sunarım.<br />

Son olarak, bütün eğitim hayatım boyunca maddi ve manevi yardımlarını<br />

benden esirgemeyen annem Mihriban ÇİFTÇİ’ye ve babam Kamil ÇİFTÇİ’ye<br />

sonsuz teşekkürlerimi sunarım.<br />

III


İÇİNDEKİLER SAYFA<br />

ÖZ ........................................................................................................................I<br />

ABSTRACT ....................................................................................................... II<br />

TEŞEKKÜR ...................................................................................................... III<br />

İÇİNDEKİLER............................................................................................ …..IV<br />

ŞEKİLLER DİZİNİ ........................................................................................... VI<br />

RESİMLER DİZİNİ..........................................................................................VII<br />

1. GİRİŞ .............................................................................................................. 1<br />

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR................................................................................ 3<br />

3. MATERYAL VE METOD .............................................................................. 5<br />

3.1. Materyal ................................................................................................... 5<br />

3.2. Metod ...................................................................................................... 6<br />

3.2.1. Saha Öncesi Çalışmalar..................................................................... 6<br />

3.2.2. Saha Çalışmaları ............................................................................... 6<br />

3.2.3. Değerlendirme ve Tez Yazım Çalışmaları ......................................... 7<br />

4. BULGULAR VE TARTIŞMA ........................................................................ 9<br />

4.1. Tektonostratigrafi ................................................................................... 11<br />

4.1.1. Tersiyer Öncesi Birimler ................................................................. 11<br />

4.1.1.1. Alt Tektonik Dilim................................................................... 12<br />

4.1.1.1.(1). Marmaris Peridotiti (Kmo) ............................................. 12<br />

4.1.1.2. Orta Tektonik Dilim................................................................. 18<br />

4.1.1.2.(1). Göçgediği Formasyonu (Kg) .......................................... 18<br />

4.1.1.3. Üst Tektonik Dilim.................................................................. 21<br />

4.1.1.3.(1). Kayaköy Dolomiti (TRJk).............................................. 21<br />

4.1.1.3.(2) Orhaniye Formasyonu (JKo) ........................................... 27<br />

4.1.1.3.(3) Karaböğürtlen Formasyonu (Kka) ................................... 33<br />

4.1.2. Neojen ve Daha Genç Birimler ........................................................ 37<br />

4.1.2.1. Pliyosen ................................................................................... 37<br />

4.1.2.1.(1). Yıldırımlı Formasyonu (Plyı) ......................................... 37<br />

4.1.2.1.(1).(1). Karasal Yıldırımlı Formasyonu (Plyık)................. 38<br />

IV


4.1.2.1.(1).(2). Denizel Yıldırımlı Formasyonu (Plyıd) ................ 45<br />

4.1.2.2. Kuvaterner ............................................................................... 51<br />

4.1.2.2.(1). Kos-Nysiros Volkanik Ürünleri (Qkn)............................ 51<br />

4.1.2.2.(2). Yamaç Molozu ve Birikinti Konileri (Qym) ................... 52<br />

4.1.2.2.(3). Alüvyonlar (Qal)............................................................ 56<br />

4.1.2.2.(4). Plaj Oluşukları (Qp) ....................................................... 56<br />

4.2. Yapısal Jeoloji ........................................................................................ 57<br />

4.2.1. Paleotektonik (Eski Tektonik Döneme Ait) Yapılar ......................... 57<br />

4.2.2. Neotektonik (Yeni Tektonik Döneme Ait)Yapılar............................ 58<br />

4.2.2.1. Normal Faylar.......................................................................... 60<br />

4.2.2.1.(1). KD-GB Gidişli Faylar .................................................... 60<br />

4.2.2.1.(2). KB-GD Gidişli Faylar .................................................... 60<br />

4.2.2.1.(3). D-B Gidişli Faylar.......................................................... 63<br />

4.2.2.2. Doğrultu Atımlı Faylar............................................................. 64<br />

4.2.2.3. Datça Grabeni .......................................................................... 65<br />

4.2.3. Bölgenin Depremselliği................................................................... 67<br />

4.2.4. Tabaka Doğrultu-Eğim değerleri ..................................................... 68<br />

4.2.5. Açısal Uyumsuzluklar ..................................................................... 69<br />

4.3. Jeomorfoloji............................................................................................ 70<br />

4.3.1. Datça Yarımadası’nın Fiziki Coğrafya Özellikleri ........................... 70<br />

4.4. Jeolojik Tarihçe ...................................................................................... 76<br />

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ....................................................................... 81<br />

KAYNAKLAR.................................................................................................. 83<br />

ÖZGEÇMİŞ....................................................................................................... 89<br />

EKLER.............................................................................................................. 91<br />

V


ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA<br />

Şekil 1.1. Çalışma alanı yer bulduru haritası...........................................................2<br />

Şekil 4.1. Çalışma alanının genelleştirilmiş tektonostratigrafi kesiti...................... 10<br />

Şekil 4.2. Datça yarımadasındaki ofiyolitlerin tektonik olarak aldanmasını<br />

açıklayan ölçeksiz şematik enine kesit .................................................. 17<br />

Şekil 4.3. Yıldırımlı formasyonun (Plyı) yanal ve düşey fasiyes değişimlerini<br />

gösterir ölçeksiz sütun kesiti................................................................. 38<br />

Şekil 4.4. Yıldırımlı Tepe ölçülü stratigrafi kesiti ................................................. 46<br />

Şekil 4.5. Datça Yarımadası ve civarındaki aktif faylar ve bölgede meydana<br />

gelmiş büyük depremlerin yıllara göre dağılımı .................................... 59<br />

Şekil 4.6. Datça yerleşim alanı ve civarının neotektonik haritası........................... 66<br />

Şekil 4.7. Datça yarımadası ve civarının 1:250.000 ölçekli topoğrafik<br />

haritalarından hazırlanan kabartma haritası ........................................... 71<br />

Şekil 4.8. Datça Yarımadası ve civarının yükselti haritası..................................... 72<br />

Şekil 4.9. Datça Yarımadası’nın drenaj haritası .................................................... 72<br />

Şekil 4.10. Datça ve yakın civarının drenaj ve neotektonik haritası......................... 75<br />

Şekil 4.11. GB Anadolu'nun levha tektoniği açımlaması......................................... 78<br />

VI


RESİMLER DİZİNİ SAYFA<br />

Resim 4.1. Marmaris peridotitinin (Kmo), Datça yarımadası’nın kuzey kıyı<br />

şeridindeki (J4) grimsi-kahverengi görünümü ................................... 13<br />

Resim 4.2. Marmaris peridotitinin (Kmo), Datça yarımadası’nın güney kıyı<br />

şeridindeki yeşilimsi-kahverengi görünümü ...................................... 13<br />

Resim 4.3. Marmaris peridotitinde (Kmo) gözlenen serpantinleşme (J4) ............ 14<br />

Resim 4.4. Marmaris peridotiti (Kmo) içerisindeki karbonat bantları (H5).......... 14<br />

Resim 4.5. Kızlan köyü (G5) kuzeyinde, Marmaris peridotiti (Kmo) ile<br />

denizel Yıldırımlı formasyonunu (Plyıd) ayıran normal fay............... 15<br />

Resim 4.6. Kızlan köyü (G5) kuzeydoğusunda, Marmaris peridotiti (Kmo) ile<br />

denizel Yıldırımlı formasyonun (Plyıd) dokanak ilişkisi.................... 16<br />

Resim 4.7. Kızlan köyü (G5) kuzeydoğusunda, Marmaris peridotiti (Kmo) ile<br />

denizel Yıldırımlı formasyonun (Plyıd) uyumsuzluk<br />

(nonkonformite) ilişkisi..................................................................... 16<br />

Resim 4.8. Hızırşah köyünden (D9) Kovanlık Tepe’nin (C9) görünümü ve<br />

Göçgediği formasyonu (Kg) ile Karaböğürtlen formasyonu (Kka)<br />

arasındaki dokanak sınırı (Doğu’dan Batı’ ya bakış) ......................... 19<br />

Resim 4.9. Kovanlık Tepe’de (C9) gözlenen, Göçgediği formasyonunun (Kg)<br />

kalsitürbidit ve marn seviyeleri ......................................................... 19<br />

Resim 4.10. Kovanlık Tepe’de (C9) gözlenen, Göçgediği formasyonunun (Kg)<br />

iyi çimentolanmış, silisli- killi marn görünümü ................................. 20<br />

Resim 4.11. Kayaköy dolomitinin (TRJk) alt seviyelerinde gözlenen, dağınık<br />

bloklar halindeki silik alg izli dolomitler ........................................... 22<br />

Resim 4.12. Kayaköy dolomitinin (TRJk) alt seviyelerinde gözlenen silik-alg<br />

izli bir dolomit bloğunun yakından görünümü................................... 23<br />

Resim 4.13. Karadağ’da (B12) gözlenen, Kayaköy dolomitinden (TRJk) oluşan<br />

yamaç döküntülerinin görünümü....................................................... 23<br />

Resim 4.14. Hızırşah köyünden (D9) Karadağ’daki (B12) Kayaköy dolomitini<br />

(TRJk) kesen D-B doğrultulu normal fayın görünümü ....................... 24<br />

VII


Resim 4.15. Karadağ’da (B12), Kayaköy dolomitinin (TRJk) erime boşluklu,<br />

sarımsı-bej dolomitlerinin genel görünümü ....................................... 25<br />

Resim4.16. Hızırşah köyünün (D9) güneyinde gözlenen, D-B doğrultulu<br />

normal fay ve Kayaköy dolomitinin (TRJk) Karaböğürtlen<br />

formasyonu (Kka) ile dokanak ilişkisi............................................... 26<br />

Resim 4.17. İnce Burun’da (C1), Orhaniye formasyonunun (JKo) değişik eğim<br />

açılı tabakalanmaları ve birim içindeki renk değişimleri.................... 28<br />

Resim 4.18. İnce Burun’da (C1), Orhaniye formasyonunun (JKo) kırıklı-<br />

çatlaklı tabakalanma üzerine gelen iyi derecede kıvrımlanmış,<br />

kiltaşı arakatkılı kireçtaşları .............................................................. 29<br />

Resim 4.19. İnce Burun’da (C1), Orhaniye formasyonunun (JKo) yanal yönde<br />

renk değişimi gösteren kıvrımlı mikritik kireçtaşları.......................... 29<br />

Resim 4.20. Gerence Burnunda (B4), Orhaniye formasyonun (JKo) pembemsi-<br />

kırmızı renkli mikritik kireçtaşları..................................................... 30<br />

Resim 4.21. Gerence Burnunda (B4), Orhaniye formasyonun (JKo) gri,<br />

mavimsi gri renkli mikritik kireçtaşları.............................................. 31<br />

Resim 4.22. Gerence Burnunda (B4), Orhaniye formasyonunun (JKo) değişik<br />

renkler sergileyen mikritik kireçtaşları .............................................. 31<br />

Resim 4.23. Karaböğürtlen formasyonundaki (Kka) bol çatlaklı mikritik<br />

kireçtaşlarının kuzey sahil şeridindeki görünümü .............................. 34<br />

Resim 4.24. Karaböğürtlen formasyonunda (Kka) gözlenen, dağınık bloklar<br />

halinde çatlaklı mikritik kireçtaşları .................................................. 35<br />

Resim 4.25. Hızırşah köyünde (D9) gözlenen kiltaşı–boksit geçişi ....................... 35<br />

Resim 4.26. Hızırşah köyünün (D9) güneybatısında, Palamutbükü yolu<br />

boyunca gözlenen kireçtaşı mercekleri.............................................. 36<br />

Resim 4.27. Kızlan köyü (G5) kuzeybatısında karasal Yıldırımlı<br />

formasyonu’nun (Plyık) ince-orta çakıllı, iyi çimentolanmış<br />

kireçtaşı blokları ............................................................................... 40<br />

Resim 4.28. Kızlan köyü (G5) kuzeybatısında Yıldırımlı formasyonunu (Plyı)<br />

ikiye bölüp, her iki bloktaki topoğrafyada eğim farklılıkları<br />

yaratan D-B doğrultulu normal fay.................................................... 40<br />

VIII


Resim 4.29. Kızlan köyü (G5) doğusunda, tabanda konglomera ile başlayarak,<br />

kumtaşı, kiltaşı ardalanmalı tabakalanmaların görünümü .................. 42<br />

Resim 4.30. Kızlan köyü (G5) kuzeydoğusunda, ince taneli kumtaşlarında<br />

gözlenen kama şekilli çapraz tabakalanmalar .................................... 42<br />

Resim 4.31. Kızlan köyü (G5) kuzeydoğusunda, iri taneli kumtaşları içerisinde<br />

gözlenen mercek şekilli tabakalanmalar ............................................ 43<br />

Resim 4.32. İnceleme alanının batısındaki Yıldırımlı Tepe’de gözlenen iyi<br />

derecede çimentolanmış, ince kumtaşlarının oluşturduğu akarsu<br />

yatağı................................................................................................ 44<br />

Resim 4.33. İnceleme alanının batısındaki Yıldırımlı Tepe’de gözlenen, tabaka<br />

altı oygu-dolgu yapıları..................................................................... 44<br />

Resim 4.34. İnceleme alanının batısındaki Yıldırımlı Tepe’nin üst<br />

seviyelerinde, üst fasiyese ait denizel ortamı karakterize eden açık<br />

renkli kumtaşı-kiltaşı ardalanması..................................................... 45<br />

Resim 4.35. Parmak Burnunda (B17) gözlenen, Karasal Yıldırımlı<br />

formasyonunun (Plyık) yataya yakın eğimli konglomera<br />

tabakalanması ................................................................................... 47<br />

Resim 4.36. Karadağ’da (B12) gözlenen yamaç molozu oluşumu......................... 53<br />

Resim 4.37. Çalışma alanının kuzey kıyı şeridinde, Marmaris peridotitinin<br />

(Kmo) yer aldığı tepelerin arasında sık ve tekrarlı rastlanılan<br />

küçük vadiler .................................................................................... 54<br />

Resim 4.38. Datça yarımadası’nın kuzey kıyı şeridinde, yukarıdan taşınan kil<br />

ve serpantin parçalarınla oluşan gevşek yapılı fanglomera ve<br />

karbonat bantları ............................................................................... 54<br />

Resim 4.39. Yıldırımlı formasyonunun (Plyı), kuzey kıyı şeridindeki<br />

yamaçlarda yukarıdan taşınan alüvyon ile uyumsuz olarak<br />

örtülmesi........................................................................................... 55<br />

Resim 4.40. Kuzeydoğu kıyı şeridinde, alttaki serpantin üzerine yukarıdan<br />

taşınan köşeli peridotit ve çakıltaşlarının oluşturduğu fanglomera ..... 55<br />

IX


Resim 4.41. Orhaniye formasyonu (JKo) ve Karaböğürtlen formasyonunu<br />

(Kka) ayıran KB-GD doğrultulu normal fay. Güzne Düzünden<br />

(B5) Gerence Burnu’na (B4) bakış (Güney’den kuzey’e bakış) ......... 61<br />

Resim 4.42. Bağdınca mevkiinde (E5), karasal Yıldırımlı formasyonu (Plyık)<br />

ile denizel Yıldırımlı formasyonunu (Plyıd) birbirinden ayıran<br />

KB-GD doğrultulu normal fayın görünümü....................................... 62<br />

Resim 4.43. Aksu mevkiinde (D4), karasal Yıldırımlı formasyonu (Plyık) ile<br />

denizel Yıldırımlı formasyonunu (Plyıd) birbirinden ayıran KB-<br />

GD doğrultulu normal fayın görünümü ............................................. 62<br />

Resim 4.44. Gerence Burnundan (B4) geçen fay üzerinde gözlenen yıkılmış bir<br />

harabe ............................................................................................... 63<br />

Resim 4.45. Hızırşah köyü (D9) civarından Karadağ’ın (B12) kuzey yamacına<br />

bakış ve Kayaköy dolomitini (TRJk) kesen doğu-batı doğrultulu<br />

fay .................................................................................................... 64<br />

Resim 4.46. Kargı koyu (F13) civarında gözlenen doğrultu atımlı sağ yönlü<br />

fayın denizden görünümü.................................................................. 65<br />

Resim 4.47. Datça Grabeni’nin (öndeki açık alan) Kızlan Köyü’ nün (G5)<br />

kuzeyinden görünümü (Kuzey’ den güney’e bakış) ........................... 67<br />

Resim 4.48. Datça Grabeni’nin(öndeki alçak alan) doğusunda yer alan ve batı<br />

kesime göre daha yayvan topoğrafyanın görünümü (Karaköy’ ün<br />

(B8) batısından doğuya bakış)........................................................... 73<br />

Resim 4.49. Datça Grabeni’nin (öndeki alçak alan) kuzey kenarından güneye<br />

bakış ve Kocadağ’ın görüntüsü (Kızılağaç Tepe’ den Kocadağ’a<br />

bakış)................................................................................................ 74<br />

X


1. GİRİŞ <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

1. GİRİŞ<br />

İnceleme alanı Muğla iline bağlı Datça ilçesi ve yakın dolayını kapsamaktadır<br />

(Şekil 1.1). Çalışma alanı 1/25.000 ölçekli Marmaris O19 a3 ve d2 topoğrafik<br />

paftaları içerisinde yer almakta ve yaklaşık 108 km 2 ’lik bir alanı kapsamaktadır.<br />

Ayrıca, Marmaris O19 a4 ve d1 paftaları içerisinde de litostratigrafi birimlerinin<br />

devamlılığı kısmen incelenmiştir. Çalışma alanı içerisinde yer alan başlıca yerleşim<br />

yerleri; Datça ilçesi (G12), Kızla Köyü (G7), Hızırşah Köyü (D11), Karaköy (B10)<br />

ve Reşadiye (E9)’dir (Ek 1).<br />

Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışmada, inceleme alanındaki Likya<br />

Napları, tektonostratigrafik konumlarına göre 7 farklı litostratigrafi birimi şeklinde<br />

ayırtlanarak haritalanmıştır. Bu birimler sırasıyla; alt tektonik dilimi oluşturan<br />

Apsiyen-Albiyen yaşlı Marmaris peridotiti, orta tektonik dilimi oluşturan Toarsiyen-<br />

Üst Kretase yaşlı Göçgediği formasyonu, üst tektonik dilimi oluşturan Orta Triyas-<br />

Liyas yaşlı Kayaköy dolomiti, Üst Jura-Alt Maestrihtiyen yaşlı Orhaniye formasyonu<br />

ve Üst Senoniyen yaşlı Karaböğürtlen formasyonudur. Mevcut bu paleotektonik<br />

birimlerin üzerine açısal uyumsuzluk ile karasal ve denizel fasiyeslerden oluşan Üst<br />

Piyasensiyen yaşlı Yıldırımlı formasyonu gelmektedir. Neotektonik birimlerin en<br />

genç birimi ise, açısal uyumsuzlukla Yıldırımlı formasyonu üzerinde yer alan<br />

Kuvaterner yaşlı volkanikler, yamaç molozları, plaj çökelleri ve alüvyondur.<br />

Bu çalışmada, inceleme alanında yüzeyleyen birimlerin dağılımlarının,<br />

litolojik özelliklerinin, stratigrafik ve tektonostratigrafik konumları ile bu birimlerin<br />

birbirleriyle olan ilişkilerinin belirlenmesi amacıyla, çalışma alanının 1/25.000<br />

ölçekli detay jeoloji haritası, genelleştirilmiş tektonostratigrafik kesiti ve 3 farklı<br />

güzergahtan alınan jeoloji enine kesitleri hazırlanmıştır. Hazırlanan harita, kesit,<br />

şekil ve çizelgeler ile elde edilen arazi bulguları, araziden derlenen görüntülerle<br />

birlikte Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, tez yazım kurallarına bağlı<br />

kalınarak bir yüksek lisans tezi haline getirilmiştir.<br />

1


1. GİRİŞ <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Kuzey<br />

K.B K.D<br />

Doğu<br />

Batı<br />

G.D<br />

G.B<br />

Güney<br />

2<br />

İSTANBUL<br />

ANKARA<br />

MUĞLA<br />

.<br />

Çalışma Alanı<br />

Şekil 1.1. Çalışma alanı yer bulduru haritası.


2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR<br />

Datça Yarımadası’ndaki ilk jeolojik çalışma gözlem niteliğinde olmak üzere<br />

Philipson (1915) ve Oppenheim (1918) tarafından yapılmıştır. Chaput (1936)<br />

bölgenin jeomorfolojisi ile ilgili bilgi vermiş; Kaaden ve Metz (1954), Chaput (1955)<br />

bölgenin jeolojisini ve paleontolojisini çalışmış; Tintant (1954) zengin Pliyosen fosil<br />

faunasında araştırmalarda bulunmuş, Kaaden (1960) tektonik ve volkanizmaya<br />

yönelik çalışmalar yaparken, Rossi (1966), Orombelli ve diğ. (1967), Becker ve<br />

Platen (1970) bölgenin genel olarak jeolojisini çalışmışlardır. Erol (1968, 1976,<br />

1983) Kuvaterner’de Ege Kıyıları’nda meydana gelen değişimleri incelemiş ve Datça<br />

Yarımadası kıyılarına da değinmiştir. Ercan ve diğ. (1980, 1982a, b, 1984),<br />

yarımadanın Pliyo–Kuvaterner yaşlı çökel kayalarını kapsayan stratigrafi ve<br />

volkanizmaya yönelik çalışmalar yapmış, Willman (1981) Yunan adalarında (Rodos<br />

ve Kos) yaptığı stratigrafik ve paleontolojik çalışmaları bu bölge ile de<br />

karşılaştırmıştır. Kayan ve Tuna (1985) Datça Yarımadası’nın jeomorfolojisini ve<br />

Eski Knidos yerleşmesini etkilemiş olabileceğini düşündükleri doğal çevre<br />

özelliklerini tartışmış, Kayan (1988) ise Batı Anadolu’daki Geç Holosen’deki kıyı<br />

seviyesi değişikliklerini çalışarak bunun önemine değinmiştir. Görür ve diğ. (1985)<br />

Gökova bölgesinde yaptıkları detaylı çalışmalarda bölgedeki riftlerin oluşumunu<br />

tartışmışlardır. Smith ve diğ. (1986) Ar-Ar yöntemiyle elde ettikleri yaşa dayanarak<br />

Kos Adası ve civarını etkileyen volkanizmanın 161.000 yıl önce faaliyet gösterdiğini<br />

öne sürmüşlerdir. Ersoy (1990 a, 1991) yarımadanın stratigrafisi ve tektoniğini<br />

incelemiştir. Kurt ve diğ. (1999) ise Gökova Körfezi içinde alınan çok kanallı sismik<br />

yansıma verilerini kullanarak denizaltı aktif tektoniğin varlığına işaret etmişler,<br />

Gökova Körfezi’ nin içinde yer aldığı grabenin oluşumunda Güney kenarı kontrol<br />

eden Datça Fayının da önemli rol oynadığını belirtmişlerdir. Allen ve Cas (2000)<br />

Kos Adası ve civarındaki piroklastiklerle Datça ve Bodrum civarındaki<br />

Piroklastikleri incelemişler ve bunların kaynağının aynı olduğunu, 161.000 yıl önce<br />

meydana gelen volkanizma ile oluşan piroklastik akıntının civar adalar ile Datça ve<br />

Bodrum Yarımadasına kadar ulaştığını ve buralardaki volkanikleri oluşturduklarını<br />

ileri sürmüşlerdir. Yılmaz ve diğ. (2000) Batı Anadolu’da yaptıkları çalışmalar<br />

3


2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

sonucunda bu bölgede yer alan grabenin oluşum yaşını tartışmışlardır. Kapan<br />

Yeşilyurt ve <strong>Taner</strong> (2002) ise Datça ve civarının stratigrafisini ve gastropoda –<br />

pelecypoda faunasını incelemiş ve bu faunanın Geç Pliyosen çağını karakterize<br />

ettiğini öne sürmüşlerdir. Altunel ve diğ. (2003) ise Antik Knidos Kenti’nde iki ayrı<br />

sismik olayın varlığını ortaya koymuştur. Dirik ve diğ. (2003) Datça Yarımadası’nın<br />

neotektoniği, jeomorfolojisi ve bunların eski medeniyetlerin yerleşimi ve gelişimi<br />

üzerindeki etkisini araştırmışlardır.<br />

4


3. MATERYAL VE METOD <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

3. MATERYAL VE METOD<br />

3.1. Materyal<br />

İnceleme alanı Muğla iline bağlı Datça ilçesi ve yakın dolayını kapsayan<br />

Marmaris O19 a3, d2 ve kısmi olarak Marmaris O19 a4, d1 paftaları içerisinde kalan<br />

yaklaşık 108 km 2 ’lik bir alanı kapsamaktadır. İnceleme alanındaki jeolojik amaçlı<br />

çalışmalar, Likya Napları’nın bölgedeki tektonostratigrafik yerleşiminin açıklanması<br />

ve Batı Anadolu Çöküntü Sistemi içerisinde yer alan çalışma alanındaki fayların bu<br />

tektonostratigrafik yerleşim ile olan ilişkisinin anlaşılması açısından önem<br />

taşımaktadır.<br />

Çalışma alanı içerisinde yer alan başlıca yerleşim yerleri; Datça ilçesi (G10),<br />

Kızlan Köyü (G5), Hızırşah Köyü (D9), Karaköy (B8) ve Reşadiye (E7)’dir. Arızalı,<br />

dağlık ve tepelik bir topoğrafyaya sahip olan çalışma alanındaki başlıca yükseltiler;<br />

Alazeytin Dağı (C14), Kovanlık Tepe (C9), Karadağ (B12), Kayatepe (B3), Tülü<br />

Tepe (H5), Tavşancıl Tepe (C12), Kızılağaç Tepe (C3), Korudağı (E12), Çatakçı<br />

Dağı (G6), Karataş Tepe (G13), Kömürbaşı Tepe (E4), Erkek Tepe (E10), Gölgeli<br />

Tepe (E12), Aycıpınarcığı Tepe (E14), Çamlık Tepe (E15), Ağabaşı Tepe (E17),<br />

Seyrekyolu Tepe (G5), Meydanbaşı Tepe (F6), Karatepe (E10) ve Birkaçılık Tepe<br />

(C13)’dir. Çalışma alanında oldukça girintili çıkıntılı bir yapı gösteren başlıca koy ve<br />

burunlar ise; İnce Burun (Kuzey)(C1), Kayaboğazı (B3), Gerence Burnu (B4),<br />

Parmak Burnu (B17), Taşürken Burnu (F16), Yassıyer Burnu (F17), Karataş Burnu<br />

(G13), Kargı Koyu (F13), Domuz Çukuru (C16), Dalacak Burnu (H10), Germe Koyu<br />

(J4), Limanbaşı Burnu (F2), Kaya Burnu (G2), Kel Burun (D17), İnce Burun<br />

(Güney) (F18), Armutlu Koyu (F15), Armutlu Burnu (F15) ve Kargı Burnu<br />

(F14)’dur.<br />

Çalışma alanında ziraat amacıyla ekilebilen alanlarda özellikle badem, incir,<br />

zeytin, üzüm, gibi meyvelerin yanında domates, salatalık, marul, karpuz ve kavun<br />

yetiştirilmektedir. Bölgede balıkçılık, küçükbaş hayvancılık ve arıcılık da<br />

yapılmaktadır. Bölgedeki bir diğer geçim kaynağı ise turizmdir. Bölgeye ulaşım<br />

Marmaris-Datça karayolu ile sağlanabileceği gibi, Körmen iskelesinden Bodrum’a<br />

5


3. MATERYAL VE METOD <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

vapur seferleri yapılmaktadır. Bölge içerisinde köy ve mahallelere ulaşım için yeterli<br />

sayıda asfalt ve stabilize yol bulunmasına karşın, dağlık ve ormanlık alanlara ulaşım<br />

için gerekli yollar yeteri kadar bulunmamaktadır.<br />

3.2. Metod<br />

Yüksek lisans tezi olarak yapılan bu araştırma, Muğla iline bağlı Datça ilçesi<br />

ve yakın dolayını kapsayan yaklaşık 108 km 2 ’lik bir alanı kapsamaktadır. Bu çalışma<br />

saha öncesi, saha, değerlendirme ve tez yazım çalışmaları olarak 3 aşamada<br />

gerçekleşmiştir.<br />

3.2.1. Saha Öncesi Çalışmalar<br />

Çalışmanın bu evresinde öncelikle çalışma alanı ile ilgili olarak daha önce<br />

yapılmış olan araştırmalar incelenerek, literatür taraması yapılmıştır. Böylece<br />

çalışma alanının jeolojisi ile ilgili olarak çeşitli fikir ve öngörüler elde edilerek<br />

arazide yapılacak çalışmalara ilişkin yaklaşımlarda bulunulmuştur. Daha sonra<br />

sahada yapılacak işlerle ilgili olarak planlamalar gerçekleştirilmiş olup, saha<br />

çalışmalarında gerekli olan 1/25.000 ölçekli topoğrafik harita ve benzeri materyaller<br />

temin edilmiştir.<br />

3. 2. 2. Saha Çalışmaları<br />

2009 yılı yaz aylarını kapsayan sürede gerçekleştirilen ve bu çalışmanın en<br />

önemli bölümünü oluşturan arazi çalışmaları sırasında öncelikle sağlıklı bir şekilde<br />

arazi gözlemleri yapılmış ve gözlenebilen tüm verilerin toplanmasına çalışılmıştır.<br />

Yapılan gözlemler sırasında, arazide yüzlek veren birimlerden nokta örnekler<br />

alınmıştır. Bölgedeki litostratigrafi birimleri incelenerek çalışma alanının<br />

genelleştirilmiş tektonostratigrafi kesiti çıkartılmış olup, bunun yanında inceleme<br />

alanın batısında bulunan Yıldırımlı Tepe’de Neojen örtü birimlerinin temelinde<br />

bulunan Yıldırımlı formasyonunun ölçülü stratigrafik kesiti hazırlanmıştır. Elde<br />

6


3. MATERYAL VE METOD <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

edilen bu gözlemler ve değerlendirmeler ışığında çalışma alanının 1/25.000 ölçekli<br />

ayrıntılı jeoloji haritası ve 3 farklı güzergahtan jeoloji enine kesitleri yapılmıştır.<br />

3. 2. 3. Değerlendirme ve Tez Yazım Çalışmaları<br />

Arazi öncesi ve arazi çalışmaları sonucunda elde edilen tüm veriler<br />

değerlendirildikten sonra, bu veriler ışığında bölgenin stratigrafik ve<br />

tektonostratigrafik konumunu ortaya koyan, harita, kesit ve tablolar ile çizilen<br />

şekiller ve araziden alınan görüntüler yardımıyla, çalışma alanının detay jeolojisini<br />

içeren ve Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tez yazım kurallarına bağlı<br />

kalınarak yazılan bir Yüksek Lisans Tezi hazırlanmıştır. Çalışmanın bu safhası<br />

yaklaşık 5 aylık bir süreç içerisinde gerçekleştirilmiştir.<br />

7


3. MATERYAL VE METOD <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

8


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

4. BULGULAR VE TARTIŞMA<br />

Batı Toroslar’da Datça yarımadasını kapsayan çalışma alanında, farklı ortam<br />

koşullarında gelişmiş yapısal birimlerden oluşan Likya napları yer almaktadır. Likya<br />

napları, çalışma alanında Bodrum napı (Kayaköy dolomiti, Göçgediği formasyonu ve<br />

Karaböğürtlen formasyonu), Gülbahar napı (Orhaniye formasyonu) ve Marmaris<br />

ofiyolit napı (Marmaris Peridotiti) ile temsil edilmektedir.<br />

İnceleme alanındaki birimler, Tersiyer öncesi ile Neojen ve daha genç dönem<br />

olmak üzere ikiye ayrılır. Tersiyer öncesi birimler, Alt Kretase yaşlı Marmaris<br />

peridotiti (Alt Tektonik Dilim) ile başlar. Masif ve serpantinize peridotit<br />

kütlelerinden oluşan birimin üzerine tektonik bir dokanakla Toarsiyen-Üst Kretase<br />

yaşlı Göçgediği formasyonu (Orta Tektonik Dilim) yerleşmiştir. Kalsitürbidit<br />

arakatkılı radyolarit, çörtlü kireçtaşı, şeyl ve marn ardalanması ile başlayan, orta ve<br />

üst seviyelerinde mikritik kireçtaşları bulunan birim, tektonik bir dokanakla Triyas-<br />

Jura yaşlı Kayaköy dolomitine (Üst Tektonik Dilim) geçiş göstermektedir. Breşik<br />

kireçtaşları ve masif dolomitlerden oluşan, üst tektonik dilimin en altında yer alan<br />

Kayaköy dolomiti, uyumlu olarak Jura-Kretase yaşlı Orhaniye formasyonuna (Üst<br />

Tektonik Dilim) geçiş göstermektedir. Bu formasyon tabanda radyolaritlerle yanal<br />

geçiş halinde çörtlü kireçtaşları ile başlayıp, oldukça kıvrımlı, kiltaşı arakatkılı<br />

mikritik kireçtaşları ile devam etmektedir. Üst seviyelerinde çok ince çört bantları<br />

içeren, değişik birçok renkte mikritik kireçtaşları bulunan birim uyumlu olarak Üst<br />

Kretase yaşlı Karaböğürtlen formasyonuna (Üst Tektonik Dilim) geçiş gösterir.<br />

Tabanda marn-kiltaşı ardalanması ile başlayıp, radyolaritli kireçtaşları ve kristalize<br />

kireçtaşları ile devam eden bu formasyon üzerinde ise açısal uyumsuzlukla Geç<br />

Piyasensiyen yaşlı Yıldırımlı formasyonu bulunmaktadır. Neojen ve daha genç yaşlı<br />

birimlerin tabanında yer alan formasyon karasal ortamda çökelmiş, yanal geçişli,<br />

çakıllı kireçtaşı, konglomera, oolitik ve pizolitik kireçtaşları ile bunların üstünde yer<br />

alan ve denizel fasiyesi karakterize eden yer yer ince tüf bantlı, kumtaşı-marn-kiltaşı<br />

ardalanması ve ince kireçtaşı tabakaları ile kendini belli etmektedir. Yıldırımlı<br />

formasyonunun üzerine ise açısal uyumsuzlukla tüfitler, plaj oluşukları, yamaç<br />

molozu ve alüvyonlardan oluşan Kuvaterner yaşlı çökeller gelmektedir.<br />

9


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Ayırtlanan birimlerin özellikleri ve birbirleriyle olan dokanak ilişkileri<br />

genelleştirilmiş tektonostratigrafi kesitinde sunulmuştur (Şekil 4.1).<br />

Şekil 4.1. Çalışma alanının genelleştirilmiş tektonostratigrafi kesiti.<br />

10


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

4.1. Tektonostratigrafi<br />

Datça Yarımadasındaki kayaçlar Tersiyer öncesi, Neojen ve daha genç olmak<br />

üzere iki grupta incelenmiştir. Tersiyer öncesi birimler tektonik dilimlerden, Neojen<br />

ve daha genç olanlar ise post-tektonik dönem neootokton çökellerden oluşur. Bu<br />

birimler, aşağıda formasyon başlıkları belirtilerek tektonostratigrafik sıralamaya göre<br />

alttan üste doğru tanıtılmışlardır.<br />

4.1.1. Tersiyer Öncesi Birimler<br />

Bu birimler alt, orta ve üst olmak üzere üç dilimden oluşmaktadır. Alt<br />

tektonik dilim, masif peridotit ve serpantinize peridotit kütlelerinden oluşan Alt<br />

Kretase yaşlı Marmaris peridotiti ile temsil edilir. Bu ofiyolitli alt tektonik dilimin<br />

üzerine yine tektonik dokanakla Toarsiyen-Üst Kretase yaşlı Göçgediği formasyonu<br />

gelmektedir. Orta tektonik dilimi oluşturan formasyonda kalsitürbidit arakatkılı<br />

radyolarit, çörtlü kireçtaşı, şeyl, marn ve mikritik kireçtaşları yer almaktadır.<br />

Göçgediği formasyonu tektonik bir dokanakla Üst tektonik dilimin tabanını oluşturan<br />

Triyas-Jura yaşlı Kayaköy dolomitine geçiş göstermektedir. Kayaköy dolomiti breşik<br />

kireçtaşları, masif dolomitler ve bu dolomitlerle yer yer yanal geçişli kristalize<br />

kireçtaşlarından oluşmaktadır. Bu karbonatlı birimler, uyumlu olarak Jura-Kretase<br />

yaşlı Orhaniye formasyonu tarafından örtülmektedir. Üst tektonik dilimin orta<br />

kısmında bulunan Orhaniye formasyonu, oldukça iyi deforme olmuş ve iyi<br />

kıvrımlanmış bir yapıdadır. Radyolaritlerle yanal geçişli çörtlü kireçtaşları ve çok<br />

ince çört bantları içeren gri, mavimsi-gri, sarı, pembemsi-kırmızı renkteki mikritik<br />

kireçtaşları bu formasyonu karakterize eder. Üst tektonik dilimin en üst seviyesinde<br />

ise Üst Kretase yaşlı Karaböğürtlen formasyonu yer almaktadır. Alttaki Orhaniye<br />

formasyonunun üstünde uyumlu olarak bulunan birim, kiltaşı-marn ardalanması,<br />

radyolaritli kireçtaşları ve kristalize kireçtaşlarından oluşan bir litolojiye sahiptir.<br />

11


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

4.1.1.1 Alt Tektonik Dilim<br />

4.1.1.1.(1) Marmaris Peridotiti (Kmo)<br />

Egemen kaya türünün harzburjit olduğu ve yer yer serpantinleşmiş harzburjit<br />

ve dunitleri kapsayan birim, Çapan (1980) tarafından adlandırılmıştır. Dunitlerin<br />

küçük kütleler halinde bulunduğu Marmaris peridotitinde yer yer küçük diyabaz ve<br />

gabro kütleleri de yer almaktadır.<br />

Marmaris Peridotiti çalışma alanında iki ayrı yerde yüzeylenir. Bunlardan ilki<br />

ve en güneyde olanı inceleme alanının batısında Mesudiye mahallesinin doğu<br />

kısmında yer almaktadır. İkincisi, Kızlan Köyü (G5) kuzeyindeki kıyı şeridinde yer<br />

almaktadır.<br />

Birim oldukça masif peridotit, serpantinize peridotit kütlelerinden oluşur.<br />

Mineralojik bileşimleri genellikle dunit, harzburjit ve lerzolitten oluşmaktadır.<br />

Bunlar yer yer dolerit daykları ile kesilmişlerdir. Ayrıca çok tektonize kesimlerde,<br />

örneğin inceleme alanının doğusundaki Emecik Köyü dolaylarında listvenit zonları<br />

gelişmiştir (Ersoy, 1991).<br />

Marmaris peridotiti gerek yapısı ve gerekse parlaklığı ile çalışma alanında<br />

kolayca ayırt edilebilmektedir. Yapılan çalışmada Datça yarımadasının kuzey<br />

kesimindeki peridotit kütlelerinin grimsi-kahverengi bir tonda olup, metal bir<br />

parlaklık verdiği gözlenirken (Resim 4.1), güney kıyı şeridindeki aynı birimin<br />

yeşilimsi-kahverengi bir ton verip mat bir parlaklık gösterdiği gözlenmiştir (Resim<br />

4.2). Aynı birimdeki bu renk farklılıkları, harzburjitlerin egemen olduğu Marmaris<br />

peridotitinde serpantinleşmenin, güney kesiminde kuzeydeki birime oranla daha fazla<br />

olduğunu göstermektedir. Öyle ki serpantinleşme kuzeydeki birimde sadece sahil<br />

kesimindeki yamaçlarda ve ortalama 50 m yüksekliğe kadardır (Resim 4.3).<br />

Marmaris peridotitinin, çalışma alanının güney’de kalan birimine zıt olarak<br />

kuzey’deki yüzleklerinde kalınlıkları yer yer 0,5-10 cm arasında değişen karbonat<br />

bantları mevcuttur (Resim 4.4). Bu bantlar paralel veya petek dizilimler şeklinde<br />

gözlenmektedir.<br />

12


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.1. Marmaris peridotitinin (Kmo), Datça yarımadası’nın kuzey kıyı<br />

şeridindeki (J4) grimsi-kahverengi görünümü.<br />

Resim 4.2. Marmaris peridotitinin (Kmo), Datça yarımadası’nın güney kıyı<br />

şeridindeki yeşilimsi-kahverengi görünümü.<br />

13


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.3. Marmaris peridotitinde (Kmo) gözlenen serpantinleşme (J4).<br />

Resim 4.4. Marmaris peridotiti (Kmo) içerisindeki karbonat bantları (H5).<br />

14


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Kızlan köyünün (G5) kuzeyinde ve kuzeybatısında, Marmaris peridotiti<br />

normal bir fay ile Yıldırımlı formasyonundan ayrılmaktadır (Resim 4.5). Kızlan köyü<br />

(G5) kuzeydoğusunda ise, Yıldırımlı formasyonu ince kireçtaşı tabakaları içeren,<br />

çakıllı kumtaşı ve daha çok kil içeren belirgin bir tabakalanma ile Marmaris<br />

peridotitini uyumsuz olarak (nonkonformite) üzerlemektedir (Resim 4.6, 4.7).<br />

Resim 4.5. Kızlan köyü (G5) kuzeyinde, Marmaris peridotiti (Kmo) ile<br />

denizel Yıldırımlı formasyonunu (Plyıd) ayıran normal fay.<br />

15<br />

+<br />

-


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.6. Kızlan köyü (G5) kuzeydoğusunda, Marmaris peridotiti (Kmo)<br />

ile denizel Yıldırımlı formasyonun (Plyıd) dokanak ilişkisi.<br />

Plyıd<br />

Kmo<br />

Resim 4.7. Kızlan köyü (G5) kuzeydoğusunda, Marmaris peridotiti (Kmo)<br />

ile denizel Yıldırımlı formasyonun (Plyıd) uyumsuzluk ilişkisi.<br />

16


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Kaaden ve Metz (1954), Datça Yarımadasındaki peridotitleri yukarı ve aşağı<br />

olmak üzere iki tektonik kısma ayırmışlardır. Ersoy (1991)’a göre ise, yarımadadaki<br />

tüm ofiyolit yüzeylenmeleri tektonik bakımdan alttadır. Ofiyolit yüzeylenmeleri<br />

bloklu flişin altında ince bir ofiyolitli melanjdan sonra tektonik olarak sadece<br />

inceleme alanının batısında yer alan Körmen iskelesi kuzeydoğusundaki Kızılağaç<br />

Tepe (370 m) dolayında yüksek açılı bir fayla kireçtaşları üzerine bindirmişlerdir.<br />

Ofiyolitler, Batı Toros Kuşağında pek çok yerde en üst nap dilimini oluşturmasına<br />

karşın, Datça yarımadasında bir terslenme söz konusudur. Bu durum olasılıkla Üst<br />

Eosen'den sonraki bir dönemde naplaşma hareketleri sırasında meydana gelmiştir<br />

(Şekil 4.2).<br />

Şekil 4.2. Datça yarımadasındaki ofiyolitlerin tektonik olarak aldanmasını açıklayan<br />

ölçeksiz şematik enine kesit (Ersoy, 1991).<br />

Datça yarımadasındaki bu terslenmeye karşın ofiyolitler tüm Batı Toros<br />

Kuşağı boyunca tektonostratigrafik bakımdan genellikle en üst nap dilimini<br />

oluşturur. Değişik araştırmacılara göre (Bergougnan, 1975; Dürr, 1975; Ricou ve<br />

diğ., 1975; Özgül, 1976; Özgül ve diğ.,1978; Şengör ve Yılmaz, 1981), Toros<br />

Kuşağındaki ofiyolitler Menderes Masifi kuzeyinde yer alan Neotetis'in kuzey<br />

koluna (İzmir-Ankara zonu; Brinkmann, 1966) ait bir okyanus alanının kalıntısı olup,<br />

Torid-Anatolid platformunun kuzey kenarına ilk bindirme (üzerleme) yaşı Üst<br />

17


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Kretase (Senoniyen) dir. Diğer yandan Antalya naplarındaki ofiyolitler ise genellikle<br />

Üst Kretase-Tersiyer yaşı, bezen da Kretase'ye kadar inecek şekilde geniş bir dizilim<br />

gösterirler (Yılmaz, 1984). Whitechurch ve diğ. (1985)'e göre ise Likya naplarındaki<br />

ofiyolitler yaklaşık 104 milyon yaşlıdır.<br />

Marmaris Peridotiti Thuizat ve diğ. (1981)'e göre (K-Ar yaş tayinleri)<br />

yaklaşık 114 milyon yıl (Apsiyen-Albiyen) oluşum yaşlıdır.<br />

4.1.1.2. Orta Tektonik Dilim<br />

4.1.1.2.(1). Göçgediği Formasyonu (Kg)<br />

Kalsitürbidit, mikrit ve çörtlü mikritlerden oluşan formasyon, Fethiye<br />

kuzeyinde Şenel ve diğ. (1989) tarafından adlandırılmıştır.<br />

Göçgediği formasyonu, çalışma alanın güney ucundaki sahil şeridinde,<br />

Alazeytin dağı (C14) civarında, Datça ilçesinin (G10) batı ve güneybatısında ve<br />

Hızırşah köyünün (D9) batı, güney ve güneydoğusunda yüzlekler vermektedir.<br />

Ersoy (1991)’ a göre birim, ince-orta-kalın tabakalı, gri, koyu gri, bej, krem,<br />

açık gri, yeşilimsi gri bazen siyahımsı gri, pembe, açık kahve, kirli sarı renklerde,<br />

kalsitürbidit ara düzeyli mikrit ve çörtlü mikritlerden oluşmaktadır. Formasyon<br />

içinde yer yer rekristalize kireçtaşı, dolomit ve dolomitik kireçtaşı düzeyleri<br />

izlenebilmektedir. Formasyon tabanında radyolarit, çört, şeyl ve marnlar yer alırken<br />

üstte rudist parçalı kalsitürbidit ara düzeyleri kapsamaktadır.<br />

Yapılan çalışmalarda formasyon bir çok yerde gözlenmektedir. Fakat birimin<br />

en belirgin özelliklerine Hızırşah köyünün (D9) batısındaki Kovanlık Tepe’de (C9)<br />

rastlanılmaktadır (Resim 4.8). Kalsitürbidit istifi şeklindeki yığışımlar (Resim 4.9)<br />

ve sert çimentolu, kil-silis arakatkılı marn oluşukları (Resim 4.10), formasyonu<br />

ayırtlamada kılavuz oluşturmaktadır. Göçgediği formasyonu, çalışma alanının kıyı<br />

kesimlerinde verdiği yüzleklerde ise kil arakatkılı, sarımsı-açık kahverengi mikritik<br />

kireçtaşı bloklarıyla fliş görünümü sergilemekte ve bu nedenle Karaböğürtlen<br />

formasyonu ile benzerlik göstermektedir.<br />

18


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.8. Hızırşah köyünden (D9) Kovanlık Tepe’nin (C9) görünümü ve Göçgediği<br />

formasyonu (Kg) ile Karaböğürtlen formasyonu (Kka) arasındaki<br />

dokanak sınırı (Doğu’dan Batı’ ya bakış).<br />

Resim 4.9. Kovanlık Tepe’de (C9) gözlenen, Göçgediği formasyonunun (Kg)<br />

kalsitürbidit ve marn seviyeleri.<br />

19<br />

Kg<br />

Kka


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.10. Kovanlık Tepe’de (C9) gözlenen, Göçgediği formasyonunun<br />

(Kg) iyi çimentolanmış, silisli- killi marn görünümü.<br />

Ersoy (1991)’a göre birim, ofiyolitlerin (Marmaris peridotiti) üzerinde; som<br />

karbonatların (Kayaköy dolomiti), çörtlü kireçtaşlarının (Orhaniye formasyonu) ve<br />

flişten (Karaböğürtlen formasyonu) oluşan üst tektonik dilimin ise tektonik olarak<br />

altında yer almaktadır. Tektonostratigrafik pozisyonu farklı olmasına rağmen, tüm<br />

özellikleri üst tektonik dilimdeki bloklu fliş (Karaböğürtlen formasyonu) ile aynıdır.<br />

Şenel ve Bilgin (1997)’e göre, Göçgediği formasyonu yaklaşık 850 metre<br />

kalınlıkta olup, yamaç-havza ortamında çökelmiştir.<br />

Formasyonda Orombelli ve diğ. (1967), Bilgin ve diğ. (1997) tarafından<br />

yapılan çalışmalarda aşağıdaki fosil bulgularına rastlanılmıştır.<br />

Protopeneroplis cf. striata WEYNSCHENK,<br />

Trocholina sp.,<br />

Labyrinthina sp.,<br />

Lituosepta sp.,<br />

Kurnubia sp.,<br />

Neotrocholina sp.,<br />

20


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Stomiosphaera moluccana WANNER,<br />

Calpionella elliptica CADİSCH,<br />

Calpionellopsis oblonga CADISCH,<br />

Tintinnopsella carpathica (MURG. Ve FILIP.)<br />

Orbitolina sp.,<br />

Rotalipora appenninica (RENZ),<br />

Praeglobotruncana stephani (GONDOLFİ),<br />

P. stephani turbinata (REICHEL)<br />

Hedbergella sp.,<br />

Ticinella sp.,<br />

Globutruncana stuarti (de LAPP.),<br />

G. lapparenti tricarinata (QUEREAU),<br />

G. arca (CUSHMAN)<br />

Birim, bu formlara ve bölgesel korelasyona dayanılarak Toarsiyen-Üst<br />

Kretase yaşlı kabul edilmiştir (Orombelli ve diğ., 1967; Bilgin ve diğ., 1997).<br />

4.1.1.3. Üst Tektonik Dilim<br />

4.1.1.3.(1). Kayaköy Dolomiti (TRJk)<br />

Kalın dolomit ve dolomitik kireçtaşlarından oluşan birim, Şenel ve diğ.<br />

(1994) tarafından adlandırılmıştır. Kayaköy dolomiti, Bodrum napına ait tüm yapısal<br />

birimlerin tipik formasyonudur.<br />

Kayaköy dolomiti çalışma alanında, Hızırşah köyünün (D9) güneyi boyunca<br />

Karadağ (B12) ve Alazeytin dağında (C14) gözlenmektedir.<br />

Birim, masif ve/veya çok kalın, kalın tabakalı, siyah, siyahımsı gri, bazen<br />

açık gri, kirli beyaz renkli, sık erime boşluklu, yer yer dağılgan, dolomitlerden<br />

oluşur. Kayaköy dolomitinde seyrek de olsa gastropod ve silik alg izleri<br />

gözlenmektedir. En üst düzeylerinde dolomitik kireçtaşları yer alır. Birim içinde<br />

bazen breşik düzeyler bulunur (Şenel ve diğ., 1997). Ersoy (1991)’e göre Kayaköy<br />

dolomitinin kalınlığı 1000 metreden biraz fazladır.<br />

21


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Hızırşah köyü (D9) güneyinde, birimin gözlenen alt seviyelerinden<br />

başlayarak Karadağ (B12) zirvesine kadar yapılan incelemelerde ilk karşılaşılan<br />

dağınık bloklar halinde silik-alg izli dolomitlerdir (Resim 4.11 ve 4.12). Orta<br />

seviyelerde bu bloklar yerlerini breşik, bloktan daha küçük boyutlu ve yamaç<br />

boyunca dağılmış kireçtaşlarına bırakırken üst seviyelere doğru yaklaştıkça tamamen<br />

dolomitten oluşan yamaç döküntüleri gözlenmiştir (Resim 4.13). En üst seviyede ise<br />

gri, açık-gri renkli dolomitler hakimdir. Mevcut bu üst seviyede beyaz renkli<br />

kristalize kireçtaşları dolomitlere nazaran daha az gözlenmezsine karşın yer yer<br />

dolomitlerle yanal değişimler halindedir.<br />

Çalışma alanında Karadağ (B12) ve Alazeytin dağı (C14) boyunca görülen<br />

birim, D-B, KD-GB, KB-GD gibi değişik doğrultuda birçok normal fay tarafından<br />

kesilmiştir (Resim 4.14). Normal faylanmalardan oluşan fay duvarları ve bu dik<br />

duvarlarda gözlenen dolomitlerin erime boşluklu, sarımsı-bej yapısı, birimi bölgede<br />

diğer formasyonlardan ayıran bariz bir görünümdür (Resim 4.15).<br />

Resim 4.11. Kayaköy dolomitinin (TRJk) alt seviyelerinde gözlenen, dağınık<br />

bloklar halindeki silik alg izli dolomitler.<br />

22


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.12. Kayaköy dolomitinin (TRJk) alt seviyelerinde gözlenen silik-alg<br />

izli bir dolomit bloğunun yakından görünümü.<br />

Resim 4.13. Karadağ’da (B12) gözlenen, Kayaköy dolomitinden (TRJk)<br />

oluşan yamaç döküntülerinin görünümü.<br />

23


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

+<br />

-<br />

24<br />

Resim 4.14. Hızırşah köyünden (D9), Karadağ’da (B12) Kayaköy dolomitini (TRJk) kesen D-B doğrultulu normal fayın görünümü.


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.15. Karadağ’da (B12), Kayaköy dolomitinin (TRJk) erime boşluklu,<br />

sarımsı-bej dolomitlerinin genel görünümü.<br />

Karadağ’da (B12) ; birim kuzey’de Karaböğürtlen formasyonu ile tektonik<br />

dokanaklı iken, kuzeydoğuda normal bir fay ile sınırlanmıştır (Resim 4.16). Doğu ve<br />

güneyde Göçgediği formasyonu ile dik yamaçlarla ayrılan birim, batıda ise bir<br />

alüvyon havzası ile ayrılmıştır. Alazeytin dağında (C14) gözlenen birimin diğer<br />

uzantısı ise; KB-GD doğrultulu düz ve uzun bir normal fayla, Karaböğürtlen<br />

formasyonu ve yaklaşık 1 km uzunluğundaki yamaç döküntüleriyle ayrılmıştır. Bu<br />

birimin, fay doğrultusunun GB kesiminde kalan kısmı ise dik yamaçlarla Göçgediği<br />

formasyonu tarafından sınırlanmıştır.<br />

Kayaköy dolomiti gibi karbonatlar Batı Toros Kuşağında yaygın olarak<br />

yüzeylendiği gibi (Graciansky, 1968; Poisson, 1977; Gutnic ve diğ., 1979; Çağlayan<br />

ve diğ., 1980; Ercan ve diğ., 1982 b; Erakman ve diğ., 1986; Ersoy, 1989 b), Rodos<br />

(Mutti ve diğ., 1970), Girit (Bonneau, 1984; Hail ve diğ., 1984; Harbury ve Hail,<br />

1988) ve Sömbeki (Harbury ve Hail, 1988) Yunan adalarında da yaygın olarak<br />

gözlenmektedir.<br />

25


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.16. Hızırşah köyünün (D9) güneyinde gözlenen, D-B doğrultulu<br />

normal fay ve Kayaköy dolomitinin (TRJk) Karaböğürtlen<br />

formasyonu (Kka) ile dokanak ilişkisi.<br />

Akat ve diğ., 1975; Çağlayan ve diğ., 1980; Ercan ve diğ., 1983; Bilgin ve<br />

diğ., 1997 tarafından yapılan çalışmalarda, genelde fosilsiz olan formasyonun en üst<br />

düzeyinde saptanan<br />

Glomospirella cf. Grandis,<br />

İnvolutina minuta (L. KOENN),<br />

Paleodosyeladus mediterraneus (PIA),<br />

Thaumatoporella parvoveesiculifera (RANIERI),<br />

Trocholina sp.,<br />

Involutina sp.,<br />

Trochhammina sp.,<br />

Meandrospira sp.,<br />

Glomospira sp.,<br />

Hemigordius sp.,<br />

26<br />

+ -


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Globochaete alpina LOMB vb.<br />

Fosil bulgularına dayanılarak birimin yaşı Orta Triyas-Liyas yaşlı kabul<br />

edilmiştir (Akat ve diğ., 1975; Çağlayan ve diğ., 1980; Ercan ve diğ., 1983; Bilgin ve<br />

diğ., 1997).<br />

Birim, sığ karbonat şelf ortamında çökelmiştir ( Şenel ve diğ. 1997).<br />

4.1.1.3.(2). Orhaniye Formasyonu (JKo)<br />

Mikrit ve çörtlü mikritlerden oluşan formasyon, Meşhur ve diğ. (1989)<br />

tarafından adlandırılmıştır.<br />

Orhaniye formasyonu çalışma alanında Güzne Düzü’nün (B5) kuzeyinde;<br />

İnceburun (C1), Kayatepe (B3), Kayaboğazı (B3) ve Gerence burnu (B4)<br />

mevkilerinde yüzlek vermektedir.<br />

Birim ince-orta yersel kalın tabakalı, gri, bej, krem, yeşilimsi gri, kirli sarı,<br />

pembe, kırmızı renklerde yer yer kalsitürbidit ara düzeyli mikrit ve çörtlü<br />

mikritlerden oluşur. Orhaniye formasyonunun Üst Jura yaşlı kesiminde, ince-orta<br />

tabakalı, kırmızı, kızıl kahve, yersel gri, yeşil, mavi vb. renklerde radyolarit, çört ve<br />

şeyl yer almaktadır. Kılavuz karakterinde olan bu seviye yanal yönde devamlılık<br />

göstermekte ancak, aşırı deformasyon nedeniyle çok fazla kıvrımlanmış ve<br />

kırılmıştır. Orhaniye formasyonu aşırı derecede kıvrımlı bir yapıdadır (Şenel ve diğ.,<br />

1997).<br />

Çalışma alanında en az yüzlek veren birim olan Orhaniye formasyonu, çok<br />

dar bir alanda gözlenmiştir. Birimin neredeyse birkaç metrede bir yanal ve düşey<br />

olarak değişim gösteren renk, eklem, eğim gibi özellikleri mevcut formasyonu<br />

kompleks bir hale getirmekle birlikte, bu kadar dar bir alanda bu kadar sık değişim<br />

sunmayan bir formasyonun çalışma alanında bulunmamasından dolayı ayırt<br />

edilmesini kolaylaştırmaktadır (Resim 4.17).<br />

27


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.17. İnce Burun’da (C1), Orhaniye formasyonunun (JKo) değişik<br />

eğim açılı tabakalanmaları ve birim içindeki renk değişimleri.<br />

İnce burun (C1) ve Gerence burnunda (B4) yapılan çalışmalarda, iki ayrı<br />

yerde aynı birimler arasında bariz farklılıklar gözlenmiştir. İnce burunda yapılan<br />

çalışmalarda; gri renkli oldukça çatlaklı kireçtaşlarına rastlanılmıştır. Bu çatlaklar<br />

neredeyse 90 0 ‘ye yakın düşey kırıklar sunmaktadırlar. Bu birimin üzerine iyi<br />

derecede kıvrımlanmış, sarımsı-kahverengi kiltaşı arakatkılı kireçtaşı birimi, yaklaşık<br />

20 0’ lik bir eğimle gelmektedir (Resim 4.18). Kiltaşı arakatkılı kireçtaşlarının<br />

üzerinde ise sarımsı renkli ve yaklaşık 90 0 ‘lik bir açıyla, bol çatlaklı-kırılmış mikritik<br />

kireçtaşları bulunmaktadır. Mevcut birimi ise, yanal yönde değişim gösteren, iyi<br />

kıvrımlanmış ve neredeyse yataya yakın bir eğim gösteren pembemsi-kırmızı<br />

mikritik kireçtaşları izlemekte olup yanal yönde bu birim, aynı eğim ve<br />

kıvrımlanmayı gösteren beyaz-açık gri renkli kireçtaşlarına geçiş göstermektedir.<br />

(Resim 4.19).<br />

28


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.18. İnce Burun’da (C1), Orhaniye formasyonunun (JKo) kırıklıçatlaklı<br />

tabakalanma üzerine gelen iyi derecede kıvrımlanmış,<br />

kiltaşı arakatkılı kireçtaşları.<br />

Resim 4.19. İnce Burun’da (C1), Orhaniye formasyonunun (JKo) yanal yönde<br />

renk değişimi gösteren kıvrımlı mikritik kireçtaşları.<br />

29


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Gerence burnunda (B4) yapılan çalışmalarda ise gri, mavimsi gri, pembe, açık<br />

sarı ve yer yer çört bantlı mikritik kireçtaşları gözlenmiştir (Resim 4.20, 21, 22).<br />

Gerence burnundaki mikritik kireçtaşları, İnce burunda da gözlenen birimin aksine<br />

kıvrımlı bir yapı göstermeyip, som bir haldedir.<br />

Orhaniye formasyonu çalışma alanında yüzlek verdiği yerlerde, Gerence<br />

burnunda D-B doğrultulu normal bir fay ile Karaböğürtlen formasyonu tarafından<br />

sınırlanmıştır. Birim, diğer sınırlarında yine Karaböğürtlen formasyonu ile tektonik<br />

bir dokanakla ayrılmıştır.<br />

Resim 4.20. Gerence Burnunda (B4), Orhaniye formasyonun (JKo)<br />

pembemsi-kırmızı renkli mikritik kireçtaşları.<br />

30


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.21. Gerence Burnunda (B4), Orhaniye formasyonun (JKo)<br />

gri,mavimsi gri renkli mikritik kireçtaşları.<br />

Resim 4.22. Gerence Burnunda (B4), Orhaniye formasyonunun (JKo) değişik<br />

renkler sergileyen mikritik kireçtaşları.<br />

31


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Orombelli ve diğ., (1967) ve Ersoy (1991) tarafından bölgede yapılan<br />

çalışmalarda birimde tayin edilemeyen radiolaria ve aptychus fosilleri yanında,<br />

Titoniyen-Neokomiyensis yaşlı;<br />

Stomiosphaera molluccana (WANNER),<br />

Berriasiyen yaşlı;<br />

Calpionella elliptica (CADİSH),<br />

Calpionellipsis oblonga (CADİSH),<br />

Tintinopsella carpatica (MURG. ve FİLİP.),<br />

Koniasiyen-Alt Maestrihtiyen yaşlı;<br />

Globotruncana coroata (BOLLİ),<br />

G. linneiana (d'ORBİGUG),<br />

G. lapparenti (BROTZEN),<br />

G. lapparenti tricarinata (QUEREAU),<br />

G. Stuarti (LAPP).<br />

G arca (CUSHMAN),<br />

Marginotruncana sigali (REİCHEL),<br />

M. cf. renzi (GALDOLFİ),<br />

M. marginato (REUSS),<br />

Rotalipora apappeninica (RENZ),<br />

Preaglobotruncana stephani (GONDOLFİ),<br />

P. stefani turbinata (REİCHEL),<br />

Hedbergella sp.,<br />

Dicarinella sp.,<br />

Orbitolina sp.<br />

gibi fosil bulgularına dayanılarak birimin yaşı Üst Jura-Alt Maestrihtiyen olarak<br />

tayin edilmiştir (Orombelli ve diğ., 1967; Ersoy.,1991).<br />

Meşhur ve diğ., (1989); Şenel ve diğ., (1994); Bilgin ve diğ.,(1997) tarafından<br />

yapılan çalışmalarda ise üst düzeylerinde bol Globutruncana sp.’ler kapsayan birim,<br />

Jura-Kretase yaşlı kabul edilmiştir.<br />

Formasyon havza ortamında gelişmiştir (Şenel ve diğ., 1997).<br />

32


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

4.1.1.3.(3). Karaböğürtlen Formasyonu (Kka)<br />

Yer yer bloklu flişle temsil edilen birim, Philippson (1915) tarafından<br />

adlandırılmıştır. Likya naplarını oluşturan yapısal birimlerin çoğu Üst Senoniyen<br />

yaşlı, düşey ve yanal yönlerde sık kaya türü değişimi gösteren flişlerle sonlanır.<br />

Birim farklı araştırmacılarca; Çamova formasyonu (Graciansky, 1972), Alakaya<br />

formasyonu (Erakman ve diğ.,1986), Sofular formasyonu (Şenel ve diğ., 1989,<br />

1994), Bodrum formasyonu (Ercan ve diğ., 1983) olarak isimlendirilmiştir. Bu kaya<br />

birimleri bölgede isim karışıklığına neden olmamak ve formasyon adlandırmasında<br />

birliktelik sağlamak amacıyla Karaböğürtlen formasyonu adı altında toplanmıştır<br />

(Şenel ve diğ., 1997).<br />

Bu formasyon çalışma alanında Hızırşah köyü (D9) ve civarında, Datça’nın<br />

(G10) batı ve güney batısında, Alazeytin dağının (C14) güney yamaçlarında ve<br />

çalışma alanının güneyindeki sahil şeridinde geniş alanlarda yüzlekler vermektedir.<br />

Birim ince-orta-kalın tabakalı, gri, siyahımsı gri, yeşilimsi gri, siyah, açık<br />

kahve, sarımsı kahve, kirli sarı, kırmızı vb. renklerde kumtaşı, kiltaşı ve<br />

silttaşlarından oluşmaktadır. Yer yer kumlu-killi kireçtaşı, mikrit, çörtlü mikrit,<br />

kalsitürbidit, marn gibi düzeyler, yer yer de serpantinit, bazik volkanik, kireçtaşı vb.<br />

bloklar kapsamaktadır. Genelde kaotik yapı gösteren birim, yanal ve düşey yönde sık<br />

kaya türü değişimi sunmaktadır. Tabanında yer yer kireçtaşı ve çört elemanlı breşler<br />

(Sirna breşi; Graciansky, 1972) yer almaktadır (Şenel ve diğ., 1997).<br />

Karaböğürtlen Formasyonu veya Ercan diğ. (1980) tarafından Datça Flişi<br />

olarak da adlandırılan, stratigrafik olarak çörtlü kireçtaşları olarak da adlandırılan<br />

Orhaniye formasyonunu uyumlu olarak örten bu birim üç düzeyden oluşur (Ersoy<br />

1991). Birimin en alt seviyesinde düzenli bir fliş istifi yer alırken, bunun üzerinde<br />

olistostromal bir seviye, en üstte ise aşırı tektonizmaya uğramış, kaotik görünümlü<br />

bir seviye yer alır. İstif en altta ince tabakalı, kalkarenit arakatkılı düzenli marn ve<br />

killi kireçtaşı ile başlar ve matriksi killi, elemanları köşeli çört ve çörtlü kireçtaşından<br />

oluşan bir konglomera ve kiltaşı seviyesi ile devam eder. En üst seviye ise oldukça<br />

deforme olmuş, kahverengimsi sarımsı renkli, kalın tabakalı, kristalize kireçtaşı ve<br />

ultramafik kayaç bloklu, sleyt, metakalkarenitli bir düzeyle belirgindir (Dirik, 2003).<br />

33


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Çalışma alanında kilden mikritik kireçtaşına kadar değişik tane boyutu ve<br />

litolojik özellikler sergileyen birim, kıyı şeritlerinde bol çatlaklı mikritik kireçtaşları<br />

olarak kendini göstermektedir (Resim 4.23). Kıyıdan tepelere doğru çıkıldıkça<br />

çatlaklı mikritik kireçtaşları dağınık bloklar halinde gözlenmektedir (Resim 4.24). İç<br />

kısımlarda ise özellikle Hızırşah köyü (D9) ve yakın civarında birimde kil, kiltaşı,<br />

ince taneli-gevşek çimentolu kumtaşı gibi yapılanmalar dikkati çekmiştir. Sadece<br />

Hızırşah köyünde gözlenen kiltaşı-boksit geçişleri, formasyonun Göçgediği<br />

formasyonu ile sınırlandığı alanlarda bitmektedir (Resim 4.25).<br />

Karaböğürtlen formasyonunda yer yer dağınık hallerde kireçtaşı merceklerine<br />

de rastlanılmıştır. Bu mercekler en iyi Hızırşah köyünün (D9) güneybatısında<br />

Palamutbükü yolu boyunca gözlenmektedir (Resim 26).<br />

Resim 4.23. Karaböğürtlen formasyonundaki (Kka) bol çatlaklı mikritik<br />

kireçtaşlarının kuzey sahil şeridindeki görünümü.<br />

34


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.24. Karaböğürtlen formasyonunda (Kka) gözlenen, dağınık bloklar<br />

halinde çatlaklı mikritik kireçtaşları.<br />

Resim 4.25. Karaböğürtlen formasyonunda (Kka) gözlenen kiltaşı–boksit<br />

geçişi Hızırşah köyü (D9).<br />

35


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.26. Hızırşah köyünün (D9) güneybatısında, Palamutbükü yolu<br />

boyunca gözlenen kireçtaşı mercekleri.<br />

Batı Toros kuşağında, Üst Triyas-Üst Kretase yaşlı karbonatların üzerinde,<br />

genellikle uyumlu, bazen uyumsuz olarak yer alan flişin yaşı kuzeyden güneye ve<br />

doğudan batıya doğru gençleşir (Ersoy, 1989 a,b; 1990 a,b,c,; 1991). Girit Adasında<br />

benzerli flişin yaşı Alt Oligosen'e kadar çıkar (Hail ve diğ., 1984). Birime, Kaaden<br />

ve Metz (1954) Devoniyen; Orombelli ve diğ. (1967) Datça yarımadasında Üst<br />

Kretase- Alt Eosen; Bernouilli ve diğ. (1974) Köyceğiz dolayında Kampaniyen-<br />

Maestrihtiyen; Ercan ve diğ. (1982 a) Bodrum yakınında Üst Kretase (Kampaniyen);<br />

Ersoy (1989 b) Gölhisar (Burdur) güneyinde Üst Kretase-Paleosen yaşını vermiştir.<br />

Çalışma alanında (Ersoy 1991) ve (Orombelli vd., 1967)’nin kalkarenitli<br />

seviyelerde; Siderolites sp. ve Orbitoides sp. gibi Üst Kretase formları ve Alt Eosen<br />

yaşlı çeşitli nümmilit türlerini bulmaları nedeniyle birimin yaşını Üst Kretase-Alt<br />

Eosen olarak belirtmişlerdir.<br />

Şenel ve diğ., 1997 ise; Genelde nadir fosil bulgusuna rastlanan birimi<br />

stratigrafik konumuna göre Üst Senoniyen yaşlı olarak kabul etmişlerdir.<br />

Birim duraysız havza ortamında çökelmiştir (Şenel ve diğ., 1997).<br />

36


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

4.1.2. Neojen ve Daha Genç Birimler<br />

Datça Yarımadasında, tektonik birimlerle neootokton genç çökeller arasında<br />

önemli bir zaman boşluğu bulunmaktadır. Neootokton çökellerde en yaşlı kayaçlar<br />

Pliyosen’dir. En genç çökeller ise Kuvaterner yaşlıdır. Pliyosen'de Yıldırımlı<br />

formasyonu, Kuvaterner’de ise volkanikler, yamaç molozu ve birikinti konileri,<br />

alüvyon ve plaj oluşukları gibi birimler bulunmaktadır.<br />

4.1.2.1. Pliyosen<br />

4.1.2.1.(1). Yıldırımlı formasyonu (Plyı)<br />

Genelde denizel ve karasal kırıntılardan oluşan formasyon, Rossi (1966)<br />

tarafından tanımlanmıştır. Birim, Philippson (1915), Chaput (1936, 1955), Rossi<br />

(1966; Ercan ve diğ., 1980’den), Ercan ve diğ. (1980, 1982 b) ve Ersoy (1991),<br />

Kapan Yeşilyurt ve <strong>Taner</strong> (2002) tarafından incelenmiştir.<br />

Çalışma alanında birim, Kızlan köyü (G5), Hızırşah köyü (D9) ve Karaköy<br />

(B8) dolaylarında ve ayrıca güneyde parmak burnu (B17) ve kuzeyinde geniş alanları<br />

kaplamaktadır.<br />

Birim orta-kalın, bazen ince tabakalanmalı, gri, yeşilimsi gri, açık kahve,<br />

yeşil, kirli sarı ve beyaz renklerde konglomera, kumtaşı, kiltaşı, marn ve yer yer de<br />

killi kireçtaşı ve kireçtaşlarından oluşur. Konglomeralar peridotit, çört, radyolarit,<br />

dolomit ile kireçtaşı çakıllarını kapsar. Yer yer düzgün tabakalanmalı yer yer de<br />

çapraz tabakalanmalı, bazen de laminalı düzeyler mevcuttur. Oygu-dolgu yapılı,<br />

kuruma çatlaklı akıntı ve sürüklenim izli olup canlı eşelemeleri (bioturbasyon)<br />

belirgin sedimanter yapılarıdır. Killi düzeylerde bazen bitki kök ve parçaları bulunur<br />

(Şenel ve diğ., 1997).<br />

Datça yarımadasındaki Pliyosen yaşlı kırıntılar Ersoy (1991) tarafından da<br />

ayrıntılı olarak incelenerek, altta akarsu-gölsel konglomera, akarsu konglomerası,<br />

gölsel oolitik ve pizolitik kireçtaşı, ortada; konglomera, kumtaşı, kiltaşı, marn,<br />

kireçtaşı ve dolomitten oluşan ritmik gölsel çökellerin olduğu karasal ortamı belirten<br />

37


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

fasiyeslere ve üstte de; denizel kireçtaşı, kumtaşı, marn ve kiltaşları gibi denizel<br />

ortamı temsil eden fasiyeslere ayrılmıştır (Şekil 4.3).<br />

ÜST FASİYES<br />

(DENİZEL)<br />

ORTA FASİYES<br />

(GÖLSEL-AKARSU)<br />

ALT FASİYES<br />

(KARASAL)<br />

KİREÇTAŞI KONGLOMERASI YA<br />

KİREÇTAŞI, KUMTAŞI, MARN, KİLTAŞI VE DENİZEL ÇÖKELLER<br />

DA ÇAKILLI KİREÇTAŞI<br />

KONGLOMERA, KUMTAŞI, KİLTAŞI, MARN, KİREÇTAŞI VE<br />

Şekil 4.3. Yıldırımlı formasyonun (Plyı) yanal ve düşey fasiyes değişimlerini gösterir<br />

ölçeksiz sütun kesiti (Ersoy 1991’ den alıntı yapılarak yeniden<br />

düzenlenmiştir).<br />

4.1.2.1.(1).(1). Karasal Yıldırımlı formasyonu (Plyık)<br />

(AKARSU-GÖL)<br />

DOLOMİTTEN OLUŞAN RİTMİK GÖLSEL ÇÖKELLER<br />

(KIZLAN KÖYÜ KB’ SI)<br />

İRİ KONGLOMERA<br />

Ersoy (1991)’e göre, formasyonun alt yüzeyleri yanal olarak fasiyes<br />

değişimleri gösterir. Bu durum, birimin taban kesimlerinin yüzeylendiği, Datça<br />

Grabeni'ni kuzeyden sınırlayan fay boyunca izlenir. Kızlan Köyünün (G5) kuzey<br />

batısında Kızılağaç Tepe (C3) dolayında bu birimin en altında seyrek olarak ofiyolit<br />

ve çört çakıllı, karbonat matriksli kireçtaşı konglomerası vardır. Bu düzey bazen<br />

çakıllı kireçtaşı şeklindedir. Yaklaşık 50-60 metre kalınlığındaki bu düzeyin,<br />

Pliyosen'in diğer yüzeylerinden yaşlı, belki de Üst Miyosen (?) olması kuşkusunu<br />

taşır. Bu düzeyin ofiyolitler üzerine uyumsuz olarak gelmesi bunların çökelimi<br />

sırasında tektonizmanın henüz etkin olmadığını gösterir. Ayrıca bu düzeyde tabaka<br />

eğimlerinin, formasyonun üst düzeylerine yakın yerlerinde ani artışları (40-60<br />

derece) düzeyler arasında bir açısal uyumsuzluk kuşkusunu güçlendirir. Bu tabakalar<br />

38<br />

(AKARSU)<br />

(KIZLAN KÖYÜ KUZEYİ)<br />

(OOLİTİK KİREÇTAŞI)<br />

(GÖLSEL)<br />

(KIZLAN KÖYÜ KD’ SU)<br />

PİZOLİTK, OOLİTİK KİREÇTAŞI<br />

(GÖLSEL)<br />

(KIZLAN KÖYÜ KD’SU)


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

ile üsttekiler arasında bir uyumsuzluk olabileceği gibi, faylanma sonucu<br />

tabakalanmada eğim artışı da meydana gelmiş olabilir. Yine, Kızlan Köyünün (G5)<br />

kuzeyinde fay zonunda en altta ofiyolit, kireçtaşından oluşan blok ve çakıllı<br />

konglomeratik bir düzey vardır. Blokların boyları oldukça değişken olup, 1-1,5 metre<br />

büyüklükte olanları da vardır. Bu düzey, büyük olasılıkla akarsularla (flüvyal)<br />

meydana gelmiş olmalıdır. Yukarıda sözü edilen iki mevkiden fay zonu boyunca<br />

daha doğuya gidildiğinde (Kızlan Köyünün hemen kuzeyi) fasiyes diğer taban<br />

düzeylerinin yanal devamı olabilecek oolitik kireçtaşlarına değişir. Fay zonunda<br />

oluşan dinamik etkiler nedeniyle mermerleşen bu kireçtaşları beyaz renkli, kalın<br />

katmanlı olup seyrek olarak çört ve ofiyolit taneleri içerir. Kalınlığı 10 metreyi<br />

geçmez. Kızlan Köyünün doğusunda Purçaklı mevki (I5) dolayında formasyonun en<br />

alt birimi daha da farklıdır. Burada oolitik yapılar daha iri olup, pizolit ve<br />

konkresyon şeklindedir. Bunların bazılarının onkolit olduğu gözlenmiştir. Sözü<br />

edilen karbonat konkresyonları genelde birkaç milimetre olup, 10-12 cm. olanlarına<br />

da rastlanmıştır.<br />

Kızlan köyü kuzeybatısında yapılan çalışmalarda, Aksu mevkiinde (D4)<br />

gözlenen fay sınırında Yıldırımlı formasyonu’nun ince-orta çakıllı, iyi<br />

çimentolanmış ve yüzeyleri aşınıp-yuvarlanmış kireçtaşı blokları gözlenmiştir<br />

(Resim 4.27). Bu blok halindeki oluşumlar fay sınırı ile birlikte sonlanmaktadır.<br />

Aynı formasyonu ikiye ayıran D-B doğrultulu normal fay, bloklu kireçtaşlarının<br />

bulunmadığı diğer blokta topoğrafyadaki eğimi nerdeyse yataya yakın hale<br />

getirmektedir.(Resim 4.28).<br />

39


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.27. Kızlan köyü (G5) kuzeybatısında karasal Yıldırımlı<br />

formasyonu’nun (Plyık) ince-orta çakıllı, iyi çimentolanmış<br />

kireçtaşı blokları.<br />

Resim 4.28. Kızlan köyü (G5) kuzeybatısında Yıldırımlı formasyonunu (Plyı) ikiye<br />

bölüp, her iki bloktaki topoğrafyada eğim farklılıkları yaratan D-B<br />

doğrultulu normal fay.<br />

40<br />

+ -


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Ersoy (1991)’a göre, yukarıda anlatılan en alt birimlerin üzerine konglomera,<br />

kumtaşı, kiltaşı, marn, seyrek olarak da kireçtaşı, kalker tüfü, volkanik tüf ve dolomit<br />

ardalanmasından oluşan gölsel bir çökel topluluk gelir. Reşadiye’nin (E7) doğusunda<br />

bu topluluğun en üst kısımlarında andezitik bir tüf parçası gözlenmiştir. Aynı bulgu,<br />

Chaput (1936) tarafından da desteklenir. Philippson (1915) ise Pliyosen tüflerinin<br />

Nysiros volkanizmasından geldiğini belirtmiştir. Ercan ve diğ. (1982 b), Datça<br />

Yarımadasındaki tüm tüfleri Kuvaterner’e dahil etmektedirler. Alttaki taban<br />

seviyelerinin üzerine gelen ikinci çökel topluluk oldukça kalın ve yaygın olup graben<br />

boyunca hemen her yerde izlenir. Tabakalar genellikle kalın-orta kalınlıkta olup,<br />

daha yaşlı birimlerden (ofiyolit, çört, kireçtaşı, tüf) parçacıkları içerirler. Tabaka<br />

oygu-dolgu yapıları, kuruma çatlakları ile tablamsı, bazen teknemsi çapraz<br />

tabakalanma ve laminalanma sık rastlanan sedimanter yapılardır. Gözlemlere göre,<br />

bu çökel topluluk sedimentasyon sırasında tektonizmadan etkilenmiş ve bu çökellerle<br />

eş yaşlı büyüme fayları (growth faults) meydana gelmiştir.<br />

Çalışma alanında orta fasiyesi karakterize eden bulgular Kızlan köyü’ nün<br />

(G5) doğusu ve kuzeydoğusu ile inceleme alanının batısındaki Yıldırımlı Tepe’de<br />

gözlenmiştir. Kızlan köyü doğusunda taban konglomerası ile başlayarak, kumtaşı,<br />

kiltaşı ardalanmalı tabakalanmalar mevcuttur (Resim 4.29). Yer yer ince tüf<br />

tabakaları bu ardalanmalar arasında gözlenmiştir. Bu tabakalanmalar yerini, aynı<br />

alanda kuzeydoğuya doğru ince laminalar şeklinde tabakalanmış, gevşek yapılı kil<br />

tabakalanmasına bırakmaktadır. Mevcut killerin arasında ince tüf bantları<br />

bulunmaktadır. Kızlan köyü kuzeydoğusunda karasal ortamı karakterize eden kama<br />

ve mercek şekilli çapraz tabakalanmalar mevcuttur. Kama şekilli çapraz<br />

tabakalanmalar daha çok ince taneli kumtaşlarında belirgin iken (Resim 4.30),<br />

mercek şekilli tabakalanmalar iri taneli kumtaşlarında akıntı yönünü belirtir şekilde<br />

kendini göstermiştir (Resim 4.31).<br />

41


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.29. Kızlan köyü (G5) doğusunda, tabanda konglomera ile başlayarak,<br />

kumtaşı, kiltaşı ardalanmalı tabakalanmaların görünümü.<br />

Resim 4.30. Kızlan köyü (G5) kuzeydoğusunda, ince taneli kumtaşlarında<br />

gözlenen kama şekilli çapraz tabakalanmalar.<br />

42


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.31. Kızlan köyü (G5) kuzeydoğusunda, iri taneli kumtaşları<br />

içerisinde gözlenen merceksel geometrili tabakalanmalar.<br />

İnceleme alanının batısında Yıldırımlı Tepe’de de orta fasiyesin benzer<br />

özelliklerini aynı şekilde görmek mümkündür Ancak burada Kızlan köyünden farklı<br />

olarak çok ince taneli, iyi derecede çimentolanmış, metrelerce uzunlukta bir beton<br />

görünümü sergileyen, akarsu yataklarının tabanını oluşturan birimler gözlenmiştir<br />

(Resim 4.32). Bu yapıların altında canlıların tabaka altlarında oluşturdukları oygu–<br />

dolgu yapıları çok iyi gözlenebilmektedir (Resim 4.33).<br />

43


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.32. İnceleme alanının batısındaki Yıldırımlı Tepe’de gözlenen iyi<br />

derecede çimentolanmış, ince kumtaşlarının oluşturduğu akarsu<br />

yatağı.<br />

Resim 4.33. İnceleme alanının batısındaki Yıldırımlı Tepe’de gözlenen,<br />

tabaka altı oygu-dolgu yapıları.<br />

44


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

4.1.2.1.(1).(2). Denizel Yıldırımlı formasyonu (Plyıd)<br />

Ersoy (1991)’a göre, orta fasiyesi oluşturan gölsel topluluk üzerine kiltaşı,<br />

kumtaşı, marn vb.den oluşan ince bir denizel topluluk(üst fasiyes) gelir. Karasaldan<br />

denizele geçişi gösteren bu tür Pliyosen çökel topluluğu üzerinde Reşadiye (E7) ve<br />

Kızlan (G5) yerleşim alanlarının bulunduğu "Datça Grabeni", tektonik kontrollü<br />

alanda yüzeylenir (Ersoy, 1991).<br />

Kızlan köyü (G5) civarında ince taneli kiltaşı, kumtaşı, marn ardalanması<br />

içeren ve denizel ortama geçişi gösteren çökellere, inceleme alanının batısındaki<br />

Yıldırımlı Tepe’nin üst kısımlarında da rastlanmıştır. Daha açık renkli ve ince taneli<br />

ardalanmalardan oluşan kiltaşı-kumtaşı tabakalanması, orta fasiyeste yer alan<br />

birimlerle olan farkını bariz bir şekilde göstermektedir (Resim 4.34). Yıldırımlı<br />

Tepe’ de alınan ölçülü stratigrafik kesit (Şekil 4.4) ile ritmik konglomera-kumtaşı-<br />

kiltaşı ardalanması gösterilmektedir. Bu ardalanma ara düzeylerde marn tabakalarını<br />

da içermektedir.<br />

Resim 4.34. İnceleme alanının batısındaki Yıldırımlı Tepe’nin üst<br />

seviyelerinde, üst fasiyese ait denizel ortamı karakterize<br />

eden açık renkli kumtaşı-kiltaşı ardalanması.<br />

45


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Şekil 4.4. Yıldırımlı Tepe ölçülü stratigrafi kesiti.<br />

46


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Ersoy (1991)’a göre Yıldırımlı Formasyonunda sadece karasal Pliyosen<br />

konglomeralarının izlendiği yerler de vardır. İnceleme alanının güneyinde yer alan<br />

100-150 metre (belki biraz daha fazla) kalınlığa erişen konglomeralar en fazla 5-10<br />

derecelik eğime sahiptir. Doğusundaki oldukça yüksek dağların dik yamaçlarında,<br />

büyük olasılıkla sellenmelerle oluşmuşlardır. Burada oldukça kritik bir öneme sahip<br />

ofiyolit, kireçtaşı ve fliş dokanağını örtmüştür.<br />

Çalışma alanının güneyinde, Parmak Burnu (B17) ve civarında yüzlek veren<br />

karasal Yıldırımlı formasyonuna ait iri konglomeralar, yataya yakın bir eğimle<br />

gözlenmiştir (Resim 4.35). Buradaki tabakaların eğim farklılığının, (Ersoy, 1991)<br />

tarafından ortaya konulan yüksek dağların dik yamaçlarındaki sellenmelerle oluştuğu<br />

teorisi, gerek güneydeki kıyı şeridinin Datça yarımadasının diğer kesimlerine göre<br />

içe doğru daha düz ve girişken olması ve gerekse Datça yarımadasındaki dağların<br />

güneyde daha yüksek ve dik yamaçlara sahip olması nedeniyle olası görülmektedir.<br />

Resim 4.35. Parmak Burnunda (B17) gözlenen, Karasal Yıldırımlı<br />

formasyonunun (Plyık) yataya yakın eğimli konglomera<br />

tabakalanması.<br />

47


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Karaböğürtlen formasyonu ile alt ilişkisi açısal uyumsuz olan Yıldırımlı<br />

formasyonu, üstte Kuvaterner yaşlı birimler tarafından uyumsuz olarak örtülür.<br />

Kalınlığı en fazla 155 metredir (Şenel ve diğ, 1997).<br />

Yıldırımlı formasyonundan önceki araştırmacılar (Philippson, 1915; Chaput,<br />

1936; Kaaden ve Metz, 1954; Rossi, 1966 ve Ersoy, 1991) tarafından toplanan bazı<br />

makro fosiller şu şekildedir;<br />

Genelde karasal (göl) ortamı karakterize edenler;<br />

Melanopsis phanelsiana (Buk.),<br />

M. (Canthidomus) macrosculpturata (Papp.),<br />

M. orientalia (Buk.),<br />

Theodoxus (Neritaea) dadiyana (Chaput),<br />

T. Fuchsi (Neum.),<br />

Unio psevdatavus var elongata (Mrg.,)<br />

Viviparus rudis (Neum),<br />

Melania dadiana (Opp.),<br />

M. carica (Opp.),<br />

M. Curyicosta (Desh).,<br />

Hydrobia cf. grandis (Cobalcescu),<br />

Neritina (Neritodonto) dadiana sp. (Nov),<br />

Denizel ortamı karakterize edenler;<br />

Ostrea edulis (Lam.),<br />

O. lamellosa (Br.),<br />

Cerastoderma edule (Linneo),<br />

Cardîum edule (Lam.),<br />

Pinna sp.,<br />

Pecten jacobeus (Lam),<br />

P. (Chlamys) scabrellus (Lam.),<br />

Flabellipecten flabelliformis (Br.),<br />

Arca (Anadara) pectinata (Brocc),<br />

Lucina (Dentalculina) orbicularis (Desh),<br />

Loripes lacteus (Lam.),<br />

48


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Nassa pygmaea (lam.),<br />

Cyclonassa neritea (Lam.),<br />

Chenopus pespelicani (Lmk.),<br />

Miirex torularios (Lmk.),<br />

C. Crenatum (Brug.),<br />

Bittium reticulatum (da Costa),<br />

Dentaîium inaequicostatum (Dautz)<br />

gibi fosillerdir (Bunların bazıları İTÜ'den Prof. Dr. Mehmet SAKINÇ tarafından<br />

tayin edilmiştir). Araştırmacılar, bu fosil bulgularına dayanarak formasyonu Pliyosen<br />

yaşlı olarak tayin etmişlerdir.<br />

etmişlerdir:<br />

Kapan Yeşilyurt ve <strong>Taner</strong> (2002) ise inceledikleri kesitlerde şu fosilleri tespit<br />

Denizel fosiller;<br />

Bittium reticulatum,<br />

Thericium (T.) vulgatum,<br />

Trunculariopsis trunculus,<br />

Nassa reticulata,<br />

Anadara (A) diluvii var perlranversa,<br />

0sIrea edulis,<br />

Ostrea lamellosa,<br />

Cerastoderma (C) edule,<br />

Cerastoderma (C.) edule var. umbonata,<br />

Abra (A.) tenuis,<br />

Venus gaina,<br />

CabuIa (V.) gibba,<br />

Bittium reticulatum,<br />

Thericium (T.) vulgatum,<br />

Chama (C.) gryphoides,<br />

Cerastoderma (C.) edule,<br />

Cerastoderma (C) edule var. umbonata,<br />

Abra (A.) tenuis,<br />

49


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Venus gallina,<br />

Corbula (V.) gibba,<br />

Trunculariopsis trunculus,<br />

Nassa reticulata,<br />

Anadara (A.) diluvi var. pertransversa,<br />

Glycymeris (G.) glycmeris,<br />

Ostrea edulis, Ostrea lamellosa,<br />

Cerastoderma (C.) edule,<br />

Cerastoderma (C.) edule var.umbonata,<br />

Abra (A.) tenuis, Venus gallina,<br />

Cladocora caespitosa,<br />

Balamus sp. Cyprideis (C.) benderi,<br />

Mutilus retitormis,<br />

Aurila (A.) ct. Tenuipunctata<br />

Tatlı su fosilleri;<br />

Melanopsis cf bergeroni,<br />

Theodoxus doricus depressus,<br />

Theodoxus doricus fuchsi,<br />

Viviparus brevis trochlearis,<br />

Hydrobia denizliensis,<br />

Hydrobia tanerae,<br />

Lithoglyphus acutus decipiens,<br />

Melanopsis gorceixi proteus,<br />

Melanopsis delessei,<br />

Melanopsis gorceixi heldreichi,<br />

Melanopsis vandeveldi,<br />

Melanopsis orientalis,<br />

Melanopsis inexpectata,<br />

Melanoides tuberculata dadiana,<br />

Unio pseudatavus, Modiolus sp.,<br />

Theodoxus doricus depressus,<br />

50


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Theodoxus doricus fuchsi,<br />

Viviparus brevis trochlearis,<br />

Valvata (C.) crusitensis,<br />

Hydrobia denizliensis,<br />

Hydrobia tanerae,<br />

Pyrgula eugeniae,<br />

Micro- melania nuda,<br />

Marticia cosensis,<br />

Melanopsis gorceixi proteus,<br />

Melanopsis vandeveldi,<br />

Melanopsis orientalis orientalis,<br />

Melanopsis inexpectata,<br />

Melanoides tuberculata dadiana,<br />

Unio pseudatavus, Modioulus sp,.<br />

Bu fosillere dayanarak Kapan Yeşilyurt ve <strong>Taner</strong> (2002) birimin yaşının Geç<br />

Piyasensiyen olduğunu, fosil yaşlarının ESR (Elektron Spin Resonans) yöntemi ile<br />

elde edilen 1.89-1.99 milyon yaşı ile uyumlu olduğunu ileri sürmüşlerdir. Datça<br />

yarımadasının, eski araştırıcıların ileri sürdüğü gibi Erken Pliyosende karasal, Geç<br />

Pliyosende denizel değil, Geç Pliyosende sığ denizle bağlantılı lagün-akarsu ortamı<br />

olduğunu ve saptanan Pelecypod ve Gastropod faunasından o dönemde suyun<br />

oligohalin acı su-az tuzlu deniz suyu karakterinde olduğunu belirtmişlerdir.<br />

4.1.2.2. Kuvaterner<br />

Çalışma alanında gözlenen Kuvaterner yaşlı birimler; volkanikler, yamaç<br />

molozu, alüvyon ve plaj oluşuklarıdır.<br />

4.1.2.2.(1). Kos-Nysiros Volkanik Ürünleri (Qkn)<br />

Bu volkanik kayaçlar, Datça yarımadasının batı ucuna yaklaşık 20 km<br />

uzaklıktaki Nysiros, Yali ve Kos adaları civarındaki volkanik patlama<br />

51


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

merkezlerindeki faaliyetlerin havadan gelmiş ürünleridir. Tüf, süngertaşı ve lav<br />

parçalarından oluşur (Ercan ve diğ., 1982 a; Şenel ve diğ., 1997; Allen ve Cas,<br />

2000).<br />

Çalışma alanının batısındaki Körmen İskelesi civarında ponzalara ve lav<br />

parçalarına rastlanılmış; Yıldırımlı formasyonunun orta ve üst seviyelerinde ise tüf<br />

oluşumları tabakalar veya ince bantlar şeklinde gözlenmiştir.<br />

Datça yarımadası civarındaki volkanizma, Afrika plakasının Girit adası<br />

güneyinde Anadolu plakası altına dalması sonucu meydana gelen yitim zonunun<br />

ürünüdür. Olasılıkla, Orta Miyosende başlayan yitim olayı ile oluşan yitim zonu<br />

yaklaşık 3 milyon yıldan beri Ege Denizinde esas olarak kalkalkalin nitelikte bir ada<br />

yayı volkanizması meydana getirmektedir. Ege ada yayı sistemindeki tek aktif<br />

volkan Santorini olup, en son 1950 yılında faaliyete geçmiştir Nysrostaki en son<br />

faaliyet ise 1888’ de görülmüştür (Ercan ve diğ., 1982 a)<br />

4.1.2.2.(2). Yamaç Molozu ve Birikinti Konileri (Qym)<br />

Dağ yamaç ve eteklerinde yer alan, bazen pekişmiş yamaç molozu ve birikinti<br />

konilerini kapsar. Yamaç molozları, genellikle kireçtaşı gibi aşınmaya dayanımlı<br />

kayaçlardan oluşan, oldukça dik yamaçlı, yüksek sırtların ve tepelerin etekleri<br />

dibinde gelişen, köşeli çakıllardan oluşan, gevşek tutturulmuş bir birimdir. Çok sıkı<br />

tutturulmuş olanları ise kolüvyonları oluşturur. Körmen iskelesinin batısında kıyı<br />

boyunca uzanan yamaçlarda kahverenkli karbonat matriks ile tutturulmuş yamaç<br />

molozları buna örnektir. Yüksek alanlardan gelen ve düzlüğe açılan dere yataklarının<br />

ağzında ise taşınan malzemenin miktarına bağlı olarak değişen boyutlarda alüvyon<br />

yelpazeleri gelişmiştir (Dirik, 2003).<br />

Çalışma alanında karbonatlı sert birimlerin dik yamaçlarında ve fay<br />

sınırlarında oldukça sık rastlanılan yamaç molozları, breşik dolomitler veya kireçtaşı<br />

parçalarından oluşmuştur (Resim 4.36). Bu parçaların büyüklüğü bazı yerlerde 1 m<br />

civarında bloklara kadar çıkabilmektedir.<br />

52


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.36. Karadağ’da (B12) gözlenen yamaç molozu oluşumu.<br />

Özellikle çalışma alanının kuzey kıyı şeridinde, Marmaris peridotitinin hakim<br />

olduğu tepelerin arasında kıyıdan içeri doğru gelişmiş vadiler yer almaktadır (Resim<br />

4.37). Bu küçük vadiler, zamanla yukarıdan gelen breş ve konglomera yapılı<br />

peridotit parçaları ve kil ile dolarak, gevşek tutturulmuş sedimanlardan oluşan<br />

alüvyon yelpazesi şeklinde istifleri (fanglomera) oluşturmuştur. Bu istifler yer yer<br />

karbonat bantları içermektedir (Resim 4.38). Çalışma alanının kuzeyinde, kıyı<br />

şeridine bakan yamaçlarında ise bu alüvyon yelpazeleri daha iri tanelerle Yıldırımlı<br />

formasyonunu uyumsuz olarak örtmektedir (Resim 4.39). Kuzeydoğu kıyı şeridinde<br />

ise, alttaki gevşek-bozunmuş serpantin birimi, yukarıdaki yamaçlardan taşınan<br />

köşeli, iyi çimentolanmış peridotit parçaları tarafından örtülmektedir (Resim 4.40).<br />

53


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.37. Çalışma alanının kuzey kıyı şeridinde, Marmaris peridotitinin (Kmo) yer<br />

aldığı tepelerin arasında sık ve tekrarlı rastlanılan küçük vadiler.<br />

Resim 4.38. Datça yarımadası’nın kuzey kıyı şeridinde, yukarıdan taşınan kil ve<br />

serpantin parçalarınla oluşan gevşek yapılı fanglomera ve karbonat<br />

bantları.<br />

54


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.39. Yıldırımlı formasyonunun (Plyı), kuzey kıyı şeridindeki<br />

yamaçlarda yukarıdan taşınan alüvyon ile uyumsuz olarak<br />

örtülmesi.<br />

Resim 4.40. Kuzeydoğu kıyı şeridinde, alttaki serpantin üzerine yukarıdan<br />

taşınan köşeli peridotit ve çakıltaşlarının oluşturduğu<br />

fanglomera.<br />

55


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

4.1.2.2.(3). Alüvyonlar (Qal)<br />

Pekişmemiş ya da oldukça gevşek pekişmiş kum, kil, çakıl ve bloklardan<br />

oluşan alüvyon Datça (G10) ile Hızırşah köyü (D9) civarlarında ve dere yataklarında<br />

yaygın olarak bulunur.<br />

4.1.2.2.(4). Plaj Oluşukları (Qp)<br />

Kıyı şeridindeki kum ve kayaç parçacıklarının oluşturduğu yığışımlarıdır.<br />

Pekişmemiş ince, orta ve kaba taneli yalıtaşı, kireçtaşı, kuvars, serpantin, çörtlü<br />

kumtaşı, sarı-kırmızı-gri renklerde mikritik kireçtaşı, boksit ve ponza çakıllarından<br />

oluşmaktadırlar. Plaj çakılları, çalışma alanında diğer kıyı kesimlerinden farklı olarak<br />

batı’da Körmen kıyısında ponza içermektedir.<br />

Yalıtaşları belirgin beyaz renkleri ve iyi yuvarlanmış şekilleriyle diğer kayaç<br />

parçacıklarından daha farklı bir görünümdedir. Ersoy (1991)’a göre, plaj kumu ve<br />

çakıllarının çimentolanmasından oluşan yalıtaşları (beachrock), yarımadanın hem<br />

güney, hem de kuzey kıyılarında izlenebilmektedir. Bilindiği gibi, bunlar sıcak<br />

denizlerde oluşmaya elverişli güncel oluşuklardır. Karbonatlı bir çimento ile<br />

bağlanmışlardır. İnceleme alanındaki yalıtaşı tabakaları denizel med seviyesinde ya<br />

da onun biraz üstünde olup 5-6 derece ile denize doğru eğimlidir. Bunların deniz<br />

üstünde kalan kısımları bazen aşınmış ve “brisan” denilen şahit kayaları oluşturur.<br />

Bu tür jeomorfolojik yapılar Körmen iskelesindeki sahil boyunca batıya doğru<br />

yüründüğünde deniz kenarında görülebilmektedir.<br />

Çalışma alanında yükselmiş plaj konglomeraları sadece kuzey kıyı şeridinde<br />

gözlenmiştir. Doğu–batı doğrultusunda bu istifin kalınlığının 25 m’ den 5 m’ye kadar<br />

düştüğü saptanmıştır. Yükselmiş plaj konglomeraları, iri konglomera boyutundaki<br />

yalıtaşlarının kil arakatkılı olarak istiflendiği bir oluşuk olarak göze çarpmaktadır.<br />

Mevcut birimin denize doğru olan eğiminin 5-10 derece arasında değiştiği<br />

gözlenmiştir.<br />

56


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

4.2 Yapısal Jeoloji<br />

Bölgedeki yapısal etkiler, paleotektonik ve neotektonik dönemler olmak üzere<br />

ikiye ayrılır. Her iki dönemde de bölge epey aktif olmuş olup, bunun sonucu olarak<br />

faylanmalar ve şiddetli kıvrımlanmalar meydana gelmiştir.<br />

4.2.1. Paleotektonik (Eski Tektonik Döneme Ait) Yapılar<br />

İnceleme alanının tabaka ve kıvrım duruşları göz önüne alındığında,<br />

paleotektonik dönemde iki ana trend göze çarpar. Bunlar, kabaca D-B ve K-G' dır.<br />

Karaköy (D8) ve inceleme alanının batısındaki Mesudiye civarında, som<br />

karbonatların ve çörtlü kireçtaşlarının genel gidişi kabaca D-B uzanımlı olup,<br />

eğimleri güneye doğrudur. İnceleme alanının batısındaki Körmen iskelesi ve<br />

doğusundaki Emecik dolayındaki aynı birimlerin katman doğrultuları ise kabaca K-<br />

G'e yakın olup, burada bazen doğudan batıya, bazen de tersine sıkışma etkilerinin<br />

gözlendiği yaklaşık K-G gidişli asimetrik, bazen devrik antiklinal ve senklinaller<br />

gelişmiştir. Bu arada belirtmek gerekir ki sıkışma yönünde herhangi bir yaş<br />

sıralaması yapma olasılığı yoktur. Özetle, paleotektonik dönemde hem K-G, hem de<br />

D-B doğrultusunda sıkışma kuvvetleri egemen olmuştur (Ersoy, 1991). Hail ve diğ.<br />

(1984), Girit adasındaki incelemelerinde, Eosen sonu-Oligosen başı sıkışma<br />

kuvvetleriyle oluşmuş, önce doğudan batıya, sonra kuzeyden güneye değişim<br />

gösteren benzer gidişlerden etkilenen naplaşma hareketleriyle Batı Anadolu'nun<br />

jeolojik evrimini açıklamaya çalışmışlardır.<br />

Çalışma alanındaki bindirme fayları, paleotektonik döneme ait yapıları<br />

göstermektedir. Bu paleotektonik yapılar sadece bindirme fayları ile sınırlı kalmayıp,<br />

kısmen tektonik klip ve tektonik pencere ilişkisi gösteren yapıları da oluşturmaktadır.<br />

Tektonik klip harita üzerinde bindirme düzleminin devamlı kapalı bir mostrası olarak<br />

tanımlansa da, bu tanıma tam ya da kısmen uyan yapılar inceleme alanında gözlenip<br />

haritalanmıştır. Denizle ayrılan sınırlarda bu yapıların devamlılığının olması kuşkusu<br />

olası görülmektedir. Çalışma alanındaki bu paleotektonik yapılar, formasyonların<br />

ikili tektonostratigrafik ilişkilerine dayanarak aşağıda anlatılmaktadır.<br />

57


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Göçgediği formasyonu-Karaböğürtlen formasyonu bindirmesi; Alt Jura-Üst<br />

Kretase yaşlı Göçgediği formasyonunun Üst Senoniyen yaşlı Karaböğürtlen<br />

formasyonunu üzerlemesi ile oluşan bindirme faylarıdır. Bu bindirme fayları çalışma<br />

alanının güney kısımında 5 farklı yerde saptanmıştır. Birkaçılık Tepe (C13) güneyi,<br />

Alazeytin Dağı (C14) güneyi, Ağabaşı Tepe (E17) kuzeybatısı, Taşürken Burnu<br />

(F16) batısı ve Aycıpınarcığı Tepe (E14) güneyi bu bindirmelerin gözlendiği<br />

yerlerdir.<br />

Orhaniye formasyonu-Karaböğürtlen formasyonu bindirmesi; Üst Jura-Alt<br />

Maestrihtiyen yaşlı Orhaniye formasyonunun Üst Senoniyen yaşlı Karaböğürtlen<br />

formasyonunu üzerlemesi ile oluşan bindirme faylarıdır. Çalışma alanının<br />

kuzeybatısında gözlenen bu bindirme fayları 5 tane olup, Kaya Tepe (B3) güneyinde,<br />

İnce Burun (C1) güneydoğusunda ve Kızılağaç Tepe (C3) dolaylarında<br />

gözlenmektedir. Kaya Boğazı (B3)batısında ise bir tektonik klip bulunmaktadır.<br />

Mevcut bütün bu bindirmeler, aynı zamanda sınırladıkları Karaböğürtlen<br />

formasyonunu bir tektonik pencere olarak göstermektedirler.<br />

Marmaris peridotiti-Karaböğürtlen formasyonu bindirmesi; Alt Kretase yaşlı<br />

Marmaris peridotitinin Üst Senoniyen yaşlı Karaböğürtlen formasyonunu üzerlemesi<br />

ile oluşmaktadır. Çalışma alanında sadece Yelçıkan Tepe (C3) dolayında<br />

gözlenmektedir.<br />

Kayaköy dolomiti-Karaböğürtlen formasyonu bindirmesi; Orta Triyas-Liyas<br />

yaşlı Kayaköy dolomitinin Üst Senoniyen yaşlı Karaböğürtlen formasyonunu<br />

üzerlemesi ile oluşmaktadır. Çalışma alanında sadece Karadağ’ın (B12) kuzey<br />

yamaçlarının sınırlarında gözlenmektedir.<br />

4.2.2 Neotektonik (Yeni Tektonik Döneme Ait) Yapılar<br />

Bilindiği üzere, Datça ile Bodrum yarımadası arasındaki, denizaltı alanında<br />

"Gökova Grabeni", aynı şekilde Datça yarımadası ile Bozburun yarımadası<br />

arasındaki denizaltı alanında da "Hisarönü Grabeni" yer almaktadır. Her iki grabenin<br />

fayları Datça Grabeni'ne ait fayları verev olarak keserler. Bu nedenle bu faylar<br />

göreceli olarak Datça Grabeni'ni sınırlayan faylardan daha gençtir. Dolayısı ile bu<br />

58


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

faylardaki hareketlerle, Datça yarımadası, grabenler arasında Datça Grabeni ile<br />

birlikte tümüyle "horst" yapısı kazanmıştır (Ersoy, 1991).<br />

Ersoy (1991)’a göre, Neotektonik dönemde oluşmuş faylar esas olarak D-<br />

B'ya ya da D-B’ya ait KB-GD doğrultuludur. Datça Grabeni'ni sınırlayan faylar ile<br />

Cumalı, Örencik dolayından geçen faylar bu kategoridedir. Ayrıca, bu fayları 40-60<br />

derecelik açılarla kesen KD-GB ya da KB-GD doğrultulu ikinci grup süreksizlikler<br />

vardır ki, Hamzalı dağının doğusundaki ve Cumalı ile Datça dolayındakiler bu<br />

kategoriye girmektedir. Her iki kategorideki süreksizliklerin eğimleri oldukça dik<br />

(70-90 derece) olup, oluşum yaşları Pliyosen ve Pliyosen sonrasıdır.<br />

Dirik (2003)’e göre, GB Ege bölgesi Ege-Hendeği ile Ege Graben sisteminin<br />

çekme rejiminin denetimi altındadır. Anadolu Plakacığı’nın batıya hareketi, doğu-<br />

batı yönünde sıkışmaya, kuzey-güney yönlü genişlemeye neden olmuştur. Genişleme<br />

tektoniğinin hakim olduğu bu dönemde normal faylar en önemli yapısal unsurlar<br />

olup, Datça Grabeni, Gökova Grabeni ve Datça Yarımadası’nı oluşturan Reşadiye<br />

Horst’u bu dönemi temsil eden yapılardır (Şekil 4.5)<br />

Şekil 4.5. Datça Yarımadası ve civarındaki aktif faylar ve bölgede meydana gelmiş<br />

büyük depremlerin yıllara göre dağılımı (Altunel ve diğ., 2003).<br />

59


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

4.2.2.1. Normal Faylar<br />

4.2.2.1.(1). KD-GB Gidişli Faylar<br />

Çalışma alanında KD-GB gidişli tek bir fay gözlenmiştir. Bu fay Datça<br />

yarımadası’nın kuzey kıyı kesiminde, İnceburun (C1) ile Limanbaşı Burnu (F2)<br />

arasında, Alt Kretase yaşlı Marmaris peridotiti ile Üst Kretase yaşlı Karaböğürtlen<br />

formasyonunu ayırmaktadır (EK 1-2).<br />

4.2.2.1.(2). KB-GD Gidişli Faylar<br />

Çalışma alanında KB-GD gidişli 3 fay saptanmıştır. İlk fay; Kızlan Köyü’nün<br />

Kuzeydoğusunda, Tülü Tepe’ den (H5) başlayıp, Bağdınca (E5), Tekir (E5), Aksu<br />

(D4), mevkilerini hemen hemen düz bir doğrultuda takip edip, çalışma alanının<br />

kuzeybatı ucunda yer alan Gerence Burnunda (B4) sonlanmaktadır (Resim 4.41).<br />

Kızlan köyü kuzey ve kuzeydoğusunda Marmaris peridotiti ile Geç Piyasensiyen<br />

yaşlı Yıldırımlı formasyonu arasında sınır oluşturan bu fay, kuzeybatıya doğru<br />

Yıldırımlı formasyonu içerisinde farklı fasiyesleri ve farklı topoğrafik eğim değerleri<br />

sunan bir çizgisellik göstererek kendini belli etmektedir (Resim 4.42, 4.43). Gerence<br />

burnunda gözlenen yıkılmış bir harabenin konumu ile mevcut fayın varlığı daha iyi<br />

görülebilmektedir (Resim 4.44). Fay, Gerence Burnunda Üst Kretase yaşlı<br />

Karaböğürtlen formasyonu ile Jura-Kretase yaşlı Orhaniye formasyonunu birbirinden<br />

ayırarak sonlanmıştır (EK 1-2).<br />

İkinci fay; aynı zamanda Datça Grabeni’nin güney sınırını oluşturmaktadır.<br />

Mevcut fay, Datça yerleşim merkezinin (G10) güneydoğusundan başlayarak Hızırşah<br />

Köyü’nün (D9) kuzeyinden ilerleyip, Karaköy’ün (B8) kuzeybatısında<br />

sonlanmaktadır (EK 1-2).<br />

Üçüncü fay ise; Taşürken Burnunun (F16) güneyinden başlayıp, hemen<br />

hemen düz bir doğrultuda ilerleyerek Alazeytin dağının (C14) kuzeydoğusundan<br />

geçmekte ve Tavşancıl Tepe’ de (C12) son bulmaktadır (EK 1-2).<br />

60


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

+<br />

-<br />

61<br />

Resim 4.41. Orhaniye formasyonu (JKo) ve Karaböğürtlen formasyonunu (Kka) ayıran KB-GD doğrultulu normal fay. Güzne<br />

Düzünden (B5) Gerence Burnu’na (B4) bakış (Güney’den kuzey’e bakış).


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Plyık<br />

+<br />

Plyıd<br />

-<br />

Resim 4.42. Bağdınca mevkiinde (E5), karasal Yıldırımlı formasyonu (Plyık) ile denizel Yıldırımlı formasyonunu (Plyıd)<br />

birbirinden ayıran KB-GD doğrultulu normal fayın görünümü.<br />

62<br />

Plyık<br />

+<br />

Plyıd<br />

-<br />

Resim 4.43. Aksu mevkiinde (D4), karasal Yıldırımlı formasyonu (Plyık) ile denizel Yıldırımlı formasyonunu (Plyıd)<br />

birbirinden ayıran KB-GD doğrultulu normal fayın görünümü.


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.44. Gerence Burnundan (B4) geçen fay üzerinde gözlenen yıkılmış<br />

bir harabe.<br />

4.2.2.1.(3). D-B Gidişli Faylar<br />

Çalışma alanında tek bir D-B doğrultulu fay saptanmıştır. Bu fay Karadağ’ın<br />

(B12) kuzeybatısından başlayarak, sırasıyla Tavşancıl Tepe (C12) ve Korudağı’ nın<br />

(E12) kuzeyini düz bir doğrultuda takip ederek Datça yerleşim merkezinin (G10)<br />

güneyinde sonlanmaktadır (EK 1-2).<br />

Daha çok som karbonatlardan oluşan Kayaköy dolomiti (TRJk) içerisinde<br />

gelişerek bu birimi kesen fay, Datça yerleşim merkezinin güneybatısında Göçgediği<br />

formasyonu (Kg) ile Karaböğürtlen formasyonu (Kka) arasında sınır oluşturmaktadır<br />

(Resim 4.45).<br />

63<br />

JKo<br />

Qal<br />

+<br />

-


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.45. Hızırşah köyü (D9) civarından Karadağ’ın (B12) kuzey yamacına<br />

bakış ve Kayaköy dolomitini (TRJk) kesen doğu-batı doğrultulu<br />

fay.<br />

4.2.2.2. Doğrultu Atımlı Faylar<br />

Çalışma alanındaki mevcut doğrultu atımlı faylar, KD-GB ve KB-GD gidişli<br />

sağ atımlı faylardır.<br />

KD-GB gidişine sahip doğrultu atımlı sağ yönlü faylar; yarımadanın<br />

güneyinde, Alazeytin dağından (C14) geçen KB-GD doğrultulu normal faya dik<br />

olarak, fakat birbirlerine paralel olarak gelişmişlerdir. Mevcut bu faylar Alazeytin<br />

dağının güney-güneybatısı ile Karadağ’ın (B12) güneyi arasında kalan alanda<br />

gözlenmektedir (EK 1-2).<br />

KB-GD gidişine sahip doğrultu atımlı sağ yönlü faylar ise; yarımadanın<br />

batısında Karataş Burnu (G13) ile Kargı Koyu (F13) civarında gözlenmektedirler<br />

(Resim 4.46, EK 1-2).<br />

+<br />

-<br />

TRJk<br />

TRJk<br />

64<br />

Kka


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.46. Kargı koyu (F13) civarında gözlenen doğrultu atımlı sağ yönlü fayın<br />

denizden görünümü.<br />

4.2.2.3. Datça Grabeni<br />

Dirik (2003), Jeomorfolojik-yapısal arazi gözlemleri ve paleontolojik<br />

bulgulara göre Datça Grabeni’ nin, Pliyosende KB gidişli kenar faylarıyla kontrollü<br />

bir çöküntü havzası olarak gelişmeye başladığını, Geç Piyasensiyen’ de sığ denizle<br />

bağlantılı lagün-akarsu ortamı olarak gelişimini sürdürdüğünü ve daha sonra Graben<br />

çökellerinin genç tektonizmadan etkilenerek deformasyona uğradığını ileri sürmüştür<br />

(Şekil 4.6).<br />

Çalışma alanında, Datça Grabeni olarak adlandırılan çöküntü içerisinde Geç<br />

Piyasensiyen yaşlı Yıldırımlı formasyonu ile Kuvaterner yaşlı alüvyonlar<br />

gözlenmektedir (Resim 4.47). Ersoy (1991)’e göre, bu çökel topluluk sedimantasyon<br />

sırasında tektonizmadan etkilenmiş ve bu çökellerle eş yaşlı büyüme fayları (growth<br />

faults) meydana gelmiştir. Bir başka deyişle Datça Grabeni’nde sedimantasyon,<br />

sinsedimenter (sedimantasyonla yaşıt) büyüme fayları ile kontrol edilmiştir.<br />

65


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Şekil 4.6. Datça yerleşim alanı ve civarının neotektonik haritası. (1) Kumsal, (2)<br />

Alüvyon, (3) Kolüvyon, (4) Pliyo-Kuvaterner karasal kırıntılılar, (5)<br />

Denizel Pliyosen, (6) Pliyosen öncesi birimler, (7) Eski Knidos Limanları,<br />

(8) Tabaka eğim ve doğrultusu, (9) Normal fay (diş düşen blokta), (10) Eş<br />

derinlik eğrisi, (11) Yalı taşı (Dirik, 2003).<br />

66


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Resim 4.47. Datça Grabeni’nin (öndeki açık alan) Kızlan Köyü’nün (G5)<br />

kuzeyinden görünümü (Kuzey’ den güney’e bakış).<br />

4.2.3. Bölgenin Depremselliği<br />

Güneybatı Türkiye’de ve Ege Denizi’nin en aktif bölgelerinden birinde yer<br />

alan Datça Yarımadası ile civarı oldukça önemli ve yıkıcı depremler ile volkanik<br />

faaliyetlerin etkisinde kalmıştır. M.Ö. 412, 24 (Ambraseys ve White 1997); M.Ö.<br />

227, 199-198, M.S. 142-144, 344, 474-478 ve 554-558 (Goidoboni vd., 1994)<br />

depremler, Rodos ve civarını etkileyen önemli depremlerdir. Ayrıca tarihsel<br />

dönemlerde bölgede yıkıcı depremlerin varlığı kayıtlarda mevcuttur. Datça<br />

Yarımadası’nın batısında yer alan ve volkanik kökenli Kos ve Nysiros adalarındaki<br />

volkanik faaliyetler ve bunlarla ilişkili sismik hareketler bölgeyi etkileyen diğer<br />

önemli olaylardır. Nysiros adasındaki güncel volkanik faaliyetlerin M.S. 1887, 1873<br />

ve 1422 yıllarında olduğu bilinmektedir (Stiros 2000).<br />

Altunel vd., (2003)’e göre Antik Knidos kenti en az iki büyük sismik olaydan<br />

etkilenmiştir. Bunlardan ilki, yuvarlak Afrodit Tapınağı ve Demeter Tapınağı’nın<br />

67<br />

+<br />

-<br />

+<br />

-


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

yıkılmasına neden olan yaklaşık geç Helenistik dönemde (M.Ö. 2.-3. yüzyıl)<br />

meydana gelmiştir. İkincisi ise geç Roma-erken Bizans dönemine tarihlendirilen ve<br />

Knidos Fayı’nda yüzey kırıkları oluşturan olaydır. Kutsal Salonun da M.S. 5.<br />

Yüzyılda yıkılmış olması şehrin M.S. 459 yılında bir depremle tamamen yıkıldığını<br />

göstermektedir. Knidos’un alış veriş merkezinde yapılan son kazılarda ortaya<br />

çıkartılan sütunların hepsinin KKD-GGB yönünde devrilmiş olması da bu sütunların<br />

yıkılma nedeninin deprem olduğunun önemli bir kanıtıdır.<br />

4.2.4. Tabaka Doğrultu-Eğim değerleri<br />

İnceleme alanında yüzlek veren Mesozoyik ve Senozoyik yaşlı birimler farklı<br />

eğim ve doğrultu değerleri sunmaktadır. Tabanda ofiyolitlerin üzerinde yer alan<br />

Toarsiyen-Üst Kretase yaşlı Göçgediği formasyonunun kil-şeyl-marn şeklinde bloklu<br />

fliş istifi göstermeyip, belirgin mikritik kireçtaşı karakteri sunduğu yerlerde ölçümler<br />

yapılmıştır. Alazeytin dağının (C14) güney kesiminde yaklaşık D-B ya da KB-GD<br />

doğrultulu tabakaların eğimleri 18 0 -25 0 arasında değişmekte olup güney ve<br />

güneybatıya doğrudur. Datça yerleşim merkezinin (G10) doğusunda yer alan Koru<br />

dağının (E12) batı yamacında birim KD-GB doğrultulu ve 17 0 ile 24 0 arasında<br />

değişen eğim değerleri sunmaktadır. Tabakaların eğimi güneydoğuya doğrudur.<br />

Triyas-Jura yaşlı Kayaköy dolomiti, alt kesimlerde breşik kireçtaşları, orta<br />

seviyelerde dolomit blokları ve üst seviyelerde ölçüm yapmaya müsait olmayan som<br />

bir dolomit yapısı göstermektedir. Ersoy (1991) ise, kabaca Karaköy dolomitini D-B<br />

doğrultulu ve güneye eğimli olarak nitelemiştir.<br />

Çalışma alanında en dar alanda yüzlek veren Jura-Kretase yaşlı Orhaniye<br />

formasyonu bol kıvrımlı iyi deforme olmuş yapısının yanında çok sık kaya<br />

değişimleri sunmaktadır. Bu sebeple birbirine çok yakın noktalarda bile farklı<br />

doğrultu ve eğim değerleri ölçülmüştür. Birimin D-B’ ya yakın doğrultu gösteren<br />

tabakalanmaları 18 0 -20 0 ile güney’e KD-GB doğrultulu tabakaları ise yaklaşık 21 0’<br />

lik güneydoğu eğim değerleri verir.<br />

Üst Kretase yaşlı Karaböğürtlen formasyonunun, bloklu fliş özelliği<br />

göstermeyen kuzey kıyı kesimindeki kireçtaşı tabakalanmalarında ise KB-GD<br />

68


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

doğrultulu 28 0 ’ lik eğim açısı ölçülmüştür. Birimdeki tabakalanmaların eğim yönü<br />

GB’dir.<br />

Üst Pliyosen yaşlı Yıldırımlı formasyonunun kuzeydoğusunda KD-GB<br />

doğrultusu veren, karasal fasiyesi belirten tabakalar 3 0 -4 0 ’ lik ya da yataya yakın bir<br />

açı ile güneydoğuya eğimlidir. Kızlan köyünün (G5) güneybatısında Marmaris yolu<br />

boyunca bu karasal fasiyes tabakalanmalarının tane boyu biraz daha incelip yaklaşık<br />

olarak aynı doğrultu ve eğim açısı değerini vermektedirler. Çalışma alanında<br />

Yıldırımlı formasyonunun karasal çökelimini temsil eden son birim ise, Datça<br />

yarımadasının güney kıyısındaki Domuz çukuru (C16) mevkiinde gözlenmiştir.<br />

Burada yığışım şeklindeki konglomera istifleri 5 0 ’lik bir eğim gösterirken, iri<br />

tabakalı kumtaşı tabakaları KD-GB doğrultulu ve 9 0 GD’ ya eğimlidir. Kızlan köyü<br />

kuzeyinde ve inceleme alanının batısındaki Yıldırımlı tepedeki kiltaşı-kumtaşı-<br />

kireçtaşı ardalanmalı denizel çökelimi gösteren tabakalar ise KB-GD doğrultulu ve<br />

21 0 ile 25 0 arasında değişen eğim değerleri sunmaktadır. Bu tabakalar GB eğimlidir.<br />

Bu denizel tabakalar Datça Grabeni’nin Karaköy (D6) doğusundaki kısmında ise,<br />

yaklaşık olarak aynı eğim değerlerine sahip fakat KD eğimlidir.<br />

4.2.5. Açısal Uyumsuzluklar<br />

Bindirmelerle sürüklenmiş, tabanda tektonostratigrafik olarak terslenmiş<br />

ofiyolitlerin allokton olarak yer aldığı ve Marmaris ofiyolit napına ait Alt Kretase<br />

yaşlı Marmaris peridotiti, tektonik dokanakla bodrum napına ait Toarsiyen-Üst<br />

Kretase yaşlı Göçgediği formasyonuna yer yer kalsitürbidit arakatkılı radyolarit,<br />

çörtlü kireçtaşı, şeyl ve marn içeren bir taban yapısı ile geçiş göstermektedir.<br />

Göçgediği formasyonu ise tabanda breşik kireçtaşlarının bulunduğu Triyas–Jura yaşlı<br />

Kayaköy dolomitine tektonik bir dokanakla geçiş göstermektedir. Göçgediği<br />

formasyonu gibi bodrum napına ait olan Kayaköy dolomitinin üzerine Jura-Kretase<br />

yaşlı ve Gülbahar napına ait Orhaniye formasyonu tabanda radyolaritli kireçtaşları ile<br />

uyumlu olarak gelmekte, bu birimi ise yine uyumlu olarak Bodrum napına ait Üst<br />

Kretase yaşlı Karaböğürtlen formasyonu tabanda marn –kiltaşı ardalanması ile<br />

üzerlemektedir.<br />

69


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Paraotokton olarak da adlandırılabilecek bu birimlerin üzerine büyük bir<br />

zaman boşluğu ile Üst Pliyosen yaşlı Yıldırımlı formasyonu uyumsuzlukla<br />

çökelmiştir. Bu Neootokton birim üzerinde ise yine uyumsuzlukla Kuvaterner yaşlı<br />

volkanikler, yamaç molozları, alüvyonlar ve plaj oluşukları gibi güncel çökeller yer<br />

alır.<br />

4.3. Jeomorfoloji<br />

4.3.1. Datça Yarımadası’nın Fiziki Coğrafya Özellikleri<br />

Datça Yarımadası, kuzeyde Gökova Körfezi ile güneyde Hisarönü Körfezi<br />

arasında kalan, doğu-batı doğrultusunda uzunluğu yaklaşık 65 km, genişliği ise<br />

ancak birkaç kilometre olan ve Güneybatı Anadolu kıyılarında yer alan önemli<br />

jeomorfolojik bölümlerden birisidir (Şekil 4.7). Çok arızalı, dağlık ve tepelik bir sırt<br />

olarak uzanan Datça Yarımadası’nın kıyıları çok girintili ve çıkıntılıdır. Ancak kuzey<br />

kıyılar Gökova Grabeni’ni kontrol eden D-B uzanımlı faylar tarafından da kontrol<br />

edildiği için güneye nazaran daha düzdür. Yarımada kıyılarının bir özelliği de kıyı<br />

profilinin çoğu yerde dik olmasıdır. Kıyıdaki dik yamaçlar deniz altında da aynı<br />

diklikte devam eder. Bu da kıyıların tektonik kontrollü olarak geliştiğinin önemli bir<br />

kanıtıdır. Dere ağızlarındaki birikinti konisi-delta tipi kıyı düzlükleri geniş alanlı<br />

değildir. Bu durumuyla yarımadanın kıyıları genel olarak tipik boğulma şekilleri<br />

gösterir. Bu boğulma, Holosen’de meydana gelen son transgresyonun sonucudur<br />

(Kayan, 1988).<br />

70


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Şekil 4.7. Datça yarımadası ve civarının 1:250.000 ölçekli topoğrafik haritalarından<br />

hazırlanan kabartma haritası (Dirik, 2003).<br />

Datça Yarımadası’nın orta kesiminde, genişliği yaklaşık 5 km olan ve<br />

yaklaşık KB-GD gidişli bir çukurluk yer alır. Bu çukurluğa KB da Körmen Körfezi,<br />

GB ise Datça Körfezi geniş koylar halinde sokulmuştur (Şekil 4.8, 4.9). Bu bölümü<br />

Chaput (1947) ‘Datça kıstağı’ olarak tanıtmıştır. Ancak daha sonra, doğudaki ve<br />

batıdaki yaşlı temel birimlerle dokanağı faylı olduğu için bu tektonik çöküntü Datça<br />

Grabeni olarak adlandırılmıştır. Datça Grabeni’nin doğusunda kalan doruklar<br />

genellikle 500 m seviyesindedir (Resim 4.48). En yüksek doruk ise Emecik Dağında<br />

748 m’ye ulaşır. Bu kesimde litolojiyi peridotit-serpantinitler ile Mesozoyik yaşlı<br />

masif kireçtaşları oluşturur (Dirik, 2003).<br />

71


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Şekil 4.8. Datça Yarımadası ve civarının yükselti haritası (Münhaniler 200 m’de bir<br />

geçirilmiştir. Eşderinlik eğrilerinden sadece -200 m çizilmiştir) (Dirik,<br />

2003).<br />

Şekil 4.9. Datça Yarımadası’nın drenaj haritası (Dirik, 2003).<br />

72


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Kka<br />

Kka Fay<br />

Kmo<br />

JKo JKo<br />

Kka<br />

Plyıd<br />

Qal<br />

+ _<br />

73<br />

Resim 4.48 Datça Grabeni’nin (öndeki alçak alan) doğusunda yer alan ve batı kesime göre daha yayvan topoğrafyanın görünümü<br />

(Karaköy’ ün (B8) batısından doğuya bakış).


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Karbonatlı birimler, Emecik Dağında olduğu gibi yüksek dorukları oluşturur.<br />

Datça Grabeni’nin batı kesimi uzunluğu 25 km, genişliği ise yaklaşık 10 km olan bir<br />

dikdörtgeni andırır (Şekil 4.8,4.9). Doğuya nazaran daha kütlevi olan bu bölgede<br />

Mesozoyik kireçtaşları Kocadağ, Bozdağ gibi büyük yükseltiler oluşturur (Resim<br />

4.49). Kocadağ’ın doruklarında yükselti 1100 m’ye ulaşır. Yaklaşık D-B uzanıma<br />

sahip olan Kocadağ’ın güneyinde, genellikle 400 m yükseklikteki tepe ve sırtlar ile<br />

dik yamaçlı vadilerin yer aldığı daha alçak bir alan yer alır. Kocadağ ile bu alçak<br />

alan arasında tektonik kontrollü olarak gelişmiş bir çukurluk uzanır. Akarsuların<br />

yerleştiği bu çukurlukta akarsu taraçaları, yamaçların topuklarında ise kolüvyonlar<br />

gelişmiştir. Ege Denizi’ndeki volkanizmanın ürünü olan piroklastikler ise bu<br />

çukurluğu zaman içinde doldurmuştur. Piroklastiklerin bir bölümü günümüze kadar<br />

korunmuştur (Dirik, 2003).<br />

KOCADAĞ<br />

Resim 4.49. Datça Grabeni’nin (öndeki alçak alan) kuzey kenarından güneye<br />

bakış ve Kocadağ’ın görüntüsü (Kızılağaç Tepe’ den Kocadağ’a<br />

bakış).<br />

74


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Datça Grabeni’nin orta kesiminde ise yüksekliği 120-150 metreye ulaşan tepe<br />

ve sırtlar yer almaktadır. Bu yüksek alandan Karaköy (B8) ve Datça körfezlerinin<br />

kıyı düzlüklerine inilir. Bu çöküntüde yüzeyleyen Üst Pliyosen yaşlı çökel tabakaları<br />

yaklaşık 20º güneye eğimli olup, yayvan ve alçak kuesta sırtları oluştururlar. Datça<br />

iskelesi (G11) kuzey doğusunda, Dalacak Burnu (H10) civarında ise bu birimin taban<br />

seviyeleri KB’ya doğru hafifçe eğimlidir. Karaköy ve Datça körfezleri arasındaki su<br />

bölümü Reşadiye (E7) kuzeyinde ve Çatakçı dağını (D6) KD-GB yönünde ikiye<br />

ayıracak şekilde uzanır (Şekil 4.10). Su bölümünün Karaköy körfezine daha yakın<br />

olması çöküntü alanında bir asimetri yaratmaktadır. Su bölümünden Karaköy<br />

körfezine uzanan sırtlar ve vadiler daha kısa ve yamaçları oldukça diktir. Halbuki<br />

Datça körfezine doğru uzanan vadiler ve sırtlar daha uzun ve yayvandır. Bunun en<br />

büyük nedeninin çöküntü içindeki birimlerin doğuya-güneydoğuya doğru çarpılmış<br />

olması düşünülmektedir (Dirik, 2003).<br />

Şekil 4.10. Datça ve yakın civarının drenaj ve neotektonik haritası (kahverenkli çizgi<br />

su bölüm çizgisi)(Dirik, 2003).<br />

75


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Üst Pliyosen yaşlı çökelleri de kesen, 100-120 metre yükseklikteki aşınım<br />

yüzeyi Datça Grabeni’nin en önemli jeomorfolojik özelliklerindendir (Kayan, 1988).<br />

Datça Yarımadası’nın dağlık kesimlerinde görülen, dağ yamaçlarına pedimentlerle<br />

grabenin doğu kesiminde Emecik’ten güneye inen vadi kırmızı karasal kırıntılı<br />

malzeme ile doludur. 100-150 metre yüksekliklerde yaygın olan bu dolgu günümüz<br />

dere-akarsuları ile yarılmıştır. Bu kesimde Pliyosen yaşlı tabakalar da 100 metre<br />

yüksekliklerde görülmektedir. Benzer dolgulara grabenin batı kesiminde<br />

rastlanmaktadır. Ancak bu kesimde dolgu malzemesini oluşturan alüvyonlar 161 bin<br />

yaşındaki volkanikleri örtmekte ve asılı taraçalar oluşturmaktadır. Bu da bize, deniz<br />

seviyesinin 161 bin yıl önce meydana gelen volkanizmayı takiben önce yükselerek<br />

vadi ve çukurlukların dolmasını, daha sonra da alçalarak yarımadada tekrar aşınma<br />

döneminin başlamasına neden olduğunu kanıtlamaktadır (Dirik, 2003).<br />

4.4. Jeolojik Tarihçe<br />

İnceleme alanı, GB Anadolu'da Likya Napları (Blumenthal, 1963) ya da Batı<br />

Toros Napları (Ersoy. 1989 b ve c) gibi adlarla bilinen allokton kütleler üzerinde<br />

bulunur.<br />

Bazı araştırıcılara göre (Poisson, 1977, 1984; Poisson ve Sarp, 1985; Ersoy<br />

1989 b ve c; Okay, 1989; Özkaya, 1990), Menderes Masifi ile Beydağları duraylı<br />

karbonat platformları arasındaki Toros alanında gelişimi okyanus kabuğu oluşumuna<br />

varmayan bir tekne yer almaktadır. Poisson (1977)’nin Tavas dolayında, Kızılca ya<br />

da Kızılcaçorak Teknesi olarak verdiği ad, Ersoy (1989 b ve c) tarafından daha geniş<br />

anlamda "Batı Toros Teknesi (BTT) olarak değiştirilmiştir (Şekil 4.11).<br />

Datça yarımadasında Üst Triyas-Alt Eosen aralığındaki tektonik birimler<br />

büyük olasılıkla bu tekneye aittir. Bu teknenin oluşum yaşı Üst Liyas (ya da Orta<br />

Jura)’dır. Teknede çökeldiği düşünülen birimlerin litolojisi ve yaş konakları bunu<br />

destekler niteliktedir. Ek olarak; yarımadadaki söz konusu tektonik birimin teknenin<br />

en batısında çökelmiş olması gerekir. Zira teknenin doğusuna doğru benzer istifler<br />

yer almasına rağmen, birimlerin üzerlerinde yer alan flişlerin yaşları farklıdır.<br />

Tekneye ait flişin yaşı doğudan batıya ve kuzeyden güneye doğru gençleşir (Ersoy<br />

76


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

1989 b, c; 1990 a, b, c; 1991). Üst Triyas-Liyas aralığında algli, mercanlı, oolit yapılı<br />

dolomit, dolomitik kireçtaşı ve kristalize kireçtaşları sığ denizi karakterize ederler.<br />

Üst Liyas'tan itibaren blok faylanmalara bağlı olarak ortam derinleşmeye başlar ve<br />

bunu takiben Orta Jura-Üst Kretase'de yan pelajik ve pelajik çörtlü kireçtaşları ile<br />

radyolarit ve çörtler çökelmiştir. Som karbonatlar ile pelajik ve yarı pelajiklerin<br />

geçişleri kısa mesafede olmuştur. Bunun en belirgin kanıtı, som karbonatların en üst<br />

düzeylerindeki radyolarit fosillerinin varlığıdır. Radyolarialar ile birlikte silis<br />

oranının arttığı, karbonat oranının azaldığı çörtlü düzeyler, ortam derinliğinin CCD<br />

(kalsit nihai durulma derinliği)'e yakın olduğunu gösterir (Harbury ve Hail, 1988).<br />

Sömbeki Adasında, benzer istifin Liyas-Kretase yaşlı kısmının, önce (Jura<br />

sonu) KKD’ye varan derinliği, sonra Erken Kretase'de karbonatların tekrardan<br />

çökelimine bağlı olarak KKD’den daha az bir derinliği işaret ettiğini belirten<br />

Harbury ve Hail (1988), bunun KKD’deki önemli bir kararsızlığı yansıttığını<br />

düşünürler. Araştırıcılar, buna ilave olarak istifin stratigrafik kalınlığında ve<br />

karakterindeki yersel değişimlerin, denizaltı topoğrafyasındaki değişimleri ve dip<br />

akıntılarının aktivitesini gösterdiğini belirtirler.<br />

Maestrihtiyen’e kadar süren pelajik karbonat çökelimi yerini Üst<br />

Maestrihtiyen’den itibaren olasılı olarak Alt Eosen'e kadar sürecek olan kırıntılı<br />

çökelimine bırakmıştır. Bloklu fliş adı verilen bu birim çörtlü kireçtaşlarını uyumlu<br />

olarak örter. Fliş çökelimi, önce düzenli bir katman dizisinden oluşan kalkarenit<br />

arakatkılı marn ve killi kireçtaşı ile başlamış, bunu kaba taneli litik kumtaşı, çamur<br />

matriksli breş, türbiditik kireçtaşı ve kiltaşları takip eder. İstif ultrabazik ve kireçtaşı<br />

exotik bloklu, sleyt, grovak, kalkarenit ve bazik volkaniklerden oluşan hafif<br />

metamorfize kaotik bir ünite ile son bulur. İstifin bu kısmının metamorfize olması<br />

naplaşma hareketleri sonucudur. Kaotik birim ile öncekilerin dokanak ilişkisini<br />

saptamak güçtür. Alt Eosen yaşlı bu karışık birim belki de farklı stratigrafik ya da<br />

paleocoğrafik bölgeye aittir (Orombelli ve diğ., 1967).<br />

77


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Şekil 4.11. GB Anadolu'nun levha tektoniği açımlaması. Birinci durum (Senoniyen<br />

Öncesi), Torid-Anatolid platformunun Kuzey-Güney yönünde uzaması<br />

ve kıta kabuğunun incelenmesi sonucu Üst Liyas (ya da Dogger) da Batı<br />

Toros Teknesi (BTT) nin oluşumunu göstermektedir. Bu arada,<br />

platformun hem kuzey hem de güneyinde birer Neotetis kolu<br />

yeralmaktadır. İkinci durum, Senoniyen'de, çekme kuvvetlerinin<br />

sıkıştırma kuvvetleri ile yer değişimi sonucu kuzeyde ofiyolit naplarının,<br />

güneyde Antalya naplarının ve Batı Toros Teknesi'nde ise terslenmiş<br />

yapıların gelişimi. Üçüncü durum, Üst Eosen'de ofiyolit naplarının<br />

gravite kaymaları ile tekneye taşınması. Son durum ise günümüzde<br />

tektonik birimlerin ofiyolitik dilimlerle birlikte Beydağları Önülkesi<br />

üzerine yerleşimi (Ersoy,1991'den alınmıştır).<br />

78


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Fliş çökelimin başlangıcı aynı zamanda bölgede çekme (extension)<br />

kuvvetlerinin sıkıştırma kuvvetleriyle yer değiştirdiği bir dönemdir. Bu dönemde<br />

(Senoniyen'de) Menderes Masifı’nin kuzeyindeki İzmir-Ankara Zonu denilen<br />

Neotetis okyanus alanından ofiyolitler Torid-Anatolid platformu (Şengör, 1980)’nun<br />

kuzey kenarı üzerine bindirmişlerdir (Bergougnan, 1975; Dürr, 1975; Ricou ve diğ.,<br />

1975; Özgül, 1976; Özgül ve diğ., 1978, Ricou ve Marcoux, 1980; Şengör ve<br />

Yılmaz, 1981). Üst Kretase-Orta Eosen boyunca Menderes Masifi üzerinde ilerleyen<br />

ofiyolit napları Üst Eosen'de gravite kaymalarıyla Batı Toros Teknesi'ne aktarılmış<br />

ve bu şariyaj dilimleri Kale-Tavas molası ile örtülmüştür (Şengör ve Yılmaz, 1981).<br />

Yine aynı dönemde (Geç Kretase'de) Batı Toros Teknesi (Ersoy, 1989 b)’ni<br />

sınırlayan normal fayların hareket yönleri sıkışma hareketleri sonucu değişerek<br />

terslenmiş yapılar (inverted structures) meydana gelmiştir. Antalya naplarının<br />

Beydağları üzerine yerleşimi de benzer olaylar dizisinde gelişmiştir.<br />

Paleotektonik dönemin Miyosen'de son bulmasıyla başlayan neotektonik<br />

dönemde, Ege hendeği oluşmuş ve buradaki dalma batmaya bağlı olarak Ege alanı<br />

günümüzde egemen olan yoğun tektonik hareketlere sahne olmuştur (Şengör ve<br />

Yılmaz, 1981).<br />

Ersoy (1991)’a göre; Neotektonik dönemde, Ege bölgesinde çekme<br />

kuvvetlerinin egemen olduğu bir rejim başlarken, bunun sonucu graben sistemi<br />

gelişmeye başlamıştır. Genellikle D-B uzanımlı bu grabenler, çalışma alanı ve<br />

dolayında izlenebilmektedir. Datça, Hisarönü ve Gökova grabenleri bunlara örnektir.<br />

Ersoy (1991)’e göre; Datça Yarımadası, Üst Miyosen'de büyük olasılıkla kara<br />

halindedir. Bu aşınma ortamı, Pliyosen'de tektonizma sonucu yerini önce akarsularla<br />

beslenen göl, daha sonra denizel ortama bırakmıştır. Deniz Pliyosen sonunda (ya da<br />

Pliyo-Kuvarterner’de) yarımadanın yükselmesine bağlı olarak aniden çekilmiştir.<br />

Pliyosen'de sedimentasyon sırasında başlangıçta bir göl ortamı vardır ya da<br />

bu ortam akarsularla beslenen bir lagündür. Fosil determinasyonları yanında istif<br />

içinde dolomit, kalker tüfü oluşumunun varlığı da göl ortamını (kapalı bir havzayı)<br />

gösteren özelliklerdendir. Çünkü bu dönemde, hafif tuzlu ve sıcak ekolojik koşullar<br />

olduğundan dolomit durulması olağandır. Daha sonra, tektonik olaylar sonucu oluşan<br />

gravite faylarıyla Datça Grabeni oluşmuş ve yarımada iki parçaya ayrılmıştır. Graben<br />

79


4. BULGULAR VE TARTIŞMA <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

oluşumundan sonra deniz kara içine doğru ilerlemiş ve böylelikle alttaki karasal<br />

çökellerin üzerleri denizel birimlerle örtülmüştür. Pliyosen çökelimine Ege volkanik<br />

yayının ürünleri de eşlik etmişlerdir. Çünkü Kızlan Köyünün ve Reşadiye bucağının<br />

doğusundaki Pliyosen yüzeylenmeleri içinde andezitik tüf çakılları bulunmuştur<br />

(Ersoy, 1991).<br />

Ersoy (1991), Ege Denizindeki volkanizmanın Afrika plakasının Girit Adası<br />

güneyinde Ege-Anadolu altına dalması sonucu meydana geldiğini belirtmiştir.<br />

Araştırıcıya göre, dalma olayı büyük olasılıkla Orta Miyosen'de başlamıştır. Ve bu<br />

yitim zonu yaklaşık 3 milyon yıldan beri daha çok kalkalkalin nitelikte volkanizma<br />

meydana getirmektedir. Volkanik malzemeler daha çok Emecik, Datça, Knidos ve<br />

Cumalı dolayında görülmektedir.<br />

Ersoy (1991)’e göre Kuvaterner (belki de Pliyo-Kuvaterner ?) yaşlı yükselmiş<br />

plaj konglomeraları yarımadadaki deniz seviyesi değişiminin günümüzdeki önemli<br />

kanıtlarıdır. Doğu Akdeniz'de özellikle İyoniyen denizinde son 6 milyon yıl için<br />

yapılan hesaplamalara göre deniz dibinin alçalma oranı ortalama 1000 yılda 1<br />

metredir (Fabricus, 1984). Kuvaterner esnasında yeryüzü ölçüsünde östatik yükselme<br />

oranı 50 m. kadardır. Bununla beraber Kalabriyen transgresyonuna ait olanları<br />

yaklaşık + 150, Sisiliyen transgesyonuna ait olanları + 100 m., Milaziyen<br />

transgresyonuna ait olanları + 60, Tireniyen transgresyonuna ait olanları + 30.,<br />

Monastriyen transgesyonuna ait olanları + 20. ve Flandriyen (Nissa) transgresyonuna<br />

ait olanları ise yaklaşık + 5 m. yükseklikte bulunmaktadır (Fabricus, 1984). Bu<br />

araştırıcı Akdeniz kıyılarının 5 milyon yıldan danha eski olmadığını savunur. Datça<br />

yarımadasında yükselmiş kıyı konglomeraları kuzeyde + 25 m., güneyde ise + 20-25<br />

m. kadardır.<br />

80


5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER<br />

Bu çalışmada, Muğla iline bağlı Datça ilçesi ve yakın dolayının da dahil<br />

olduğu yaklaşık 108 km 2 ’lik bir alanda yüzeyleyen kayaçlar stratigrafik açıdan<br />

incelenmiştir. Marmaris O19 a3 ve d2 paftaları içerisinde kalan bu alanda, bölgenin<br />

yapısal konumu ve Likya Napları’nın bölgedeki tektonostratigrafik yerleşimi<br />

açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca Marmaris O19 a4 ve d1 paftaları içerisinde de<br />

litostratigrafi birimlerinin devamlılığı kısmen incelenmiştir. Yüksek lisans tezi olarak<br />

hazırlanan bu çalışmada başlıca aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.<br />

1. Ofiyolitler Likya Napları’nda genellikle en üst nap dilimini oluştururken,<br />

çalışma alanındaki ofiyolitlerde bir terslenme söz konusudur. Marmaris peridotiti<br />

inceleme alanında litostratigrafi birimlerinin tabanında yer almaktadır.<br />

2. Çalışma alanının kuzey kesimindeki peridotit kütlelerinin grimsi-<br />

kahverengi bir tonda olup, metal bir parlaklık verdiği saptanırken; güney kıyı<br />

şeridindeki aynı birimin yeşilimsi-kahverengi bir ton verip, mat bir parlaklık<br />

gösterdiği saptanmıştır. Aynı birimdeki bu renk farklılıklarının harzburgitlerin<br />

egemen olduğu Marmaris peridotitinde serpantinleşmenin, güney kesiminde<br />

kuzeydeki birime oranla daha fazla olduğu kanısını olası göstermektedir.<br />

3. Çalışma alanında, özellikle Kayaköy dolomitini kesen normal fayların dik,<br />

yüksek ve yüzlerce metre uzunluğunda fay duvarları oluşturduğu gözlenmiştir. Bu<br />

fay duvarları, fayların diğer birimlere geçmesiyle birlikte kaybolmaktadır.<br />

4. Herhangi bir volkanik faaliyetin bulunmadığı çalışma alanında, Yıldırımlı<br />

formasyonu içerisinde ince bantlar şeklinde tüf çökelimlerine rastlanılmıştır. Bu<br />

oluşumlar daha önceki araştırmacıların belirttiği gibi çalışma alanının batısında<br />

bulunan Kos-Nysiros adalarının volkanik ürünlerinin havadan taşınıp bölgeye<br />

çökeldiğini olası göstermektedir. Ayrıca Çalışma alanında sadece batı kıyılarında<br />

ponza ve lav parçalarına rastlanmış ve numuneler alınmıştır. Bu veriler, Pliyosen’de<br />

çalışma alanının civarındaki bölgede volkanik aktivitenin faal olduğunu<br />

göstermektedir.<br />

5. Özellikle çalışma alanının kuzey kıyı şeridinde, Marmaris peridotitinin<br />

hakim olduğu tepelerin arasında kıyıdan içeri doğru gelişmiş vadiler yer almaktadır.<br />

81


5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER <strong>Taner</strong> ÇİFTÇİ<br />

Bu küçük vadiler, zamanla yukarıdan gelen breş ve konglomera yapılı peridotit<br />

parçaları ve kil ile dolarak, gevşek tutturulmuş sedimanlardan oluşan alüvyon<br />

yelpazesi şeklinde istifleri (fanglomera) oluşturmuştur.<br />

6. Karbonatlı birimler yüksek dağ ve tepeleri oluştururken, bu yükseltilerin<br />

arasında kalan çukurluklarda çökelme ortamlarının oluştuğu saptanmıştır.<br />

7. Çalışma alanının tektonik konumu kapsamında bölgede 9 adet fay<br />

haritalanmıştır. Bu faylardan 1 tanesi KD-GB gidişli normal fay, 3 tanesi KB-GD<br />

gidişli normal fay, 1 tanesi D-B gidişli normal fay ve 4 tanesi doğrultu atımlı sağ<br />

yönlü fay olarak tanımlanmıştır.<br />

82


KAYNAKLAR<br />

AKAT, U., ÖZTÜRK., Z., ÖZTÜRK, E.M ve ÇAĞLAYAN, A., 1975, Menderes<br />

Masifi Güneyi-SW Toros Kuşağı İlişkisi: Ön Rapor. MTA Rap. 5488, Ankara<br />

(Yayımlanmamış).<br />

ALLEN, S.R. ve CAS, R.A.F., 2002, Transport of Pyroclastic Flows Across The Sea<br />

During The Explosive, Rhyolitic Eruption of The Kos Plateau Tuff, 62, 441-<br />

456, Greece.<br />

ALTUNEL, E., STEWART, I.S., PİCCARDİ, L., and BARKA, A.A., 2003.<br />

Earthquake Faulting at Ancient Cnidus, SW Turkey. Turkish Journal of Earth<br />

Sciences, 12/1, 137-151.<br />

AMBRASEYS, N.N. and WHITE, D., 1997, The Seismisity of The Eastern<br />

Mediterranean Region 550-1 BC: A Re-Appraisal. Journal of Earthquake<br />

Engineering 1, 603-632.<br />

BERGOUGNAN, H., 1975, Relations Entre Les Edifices Pontique et Taurique Dans<br />

Le Nord-Est de TAnatolie: Bull. Soc. Geol. Fr., Ser, 7, 17: 1045-1057.<br />

BERNOUILLI, D., GRACIANSKY, P.C, MONOD, O., 1974, The Extension of The<br />

Lycian Nappes (SW Turkey) Into The Southeastern Aegean Island. Eclogae<br />

Geol. Helv., 67, 4-90.<br />

BİLGİN, Z,R., METİN, Y., ÇÖREKÇİOĞLU, E., BİLGİÇ, T. ve ŞAN, Ö., 1997,<br />

Bozburun-Marmaris-Köyceğiz-Dalaman (Muğla) Dolayının Jeolojisi: MTA.<br />

Rap. 10008, Ankara (Yayımlanmamış).<br />

BLUMENTHAL, M., 1963, Le Systeme Sructural Du Taurus: in Livre a Le<br />

Memorie du Prof. O. Fallet. Mem. Soc. Geol. France, Hans serie 2.<br />

BONNEAU, M., 1984, Correlation of The Hellenide Nappes in The Southeast<br />

Aegean and Their Tectonic Recostruction: In: Dixon, J. and Dobertson.<br />

A.H.F. (eds.). The Geological Evolution of the Eastern Mediterranean.<br />

Special Publication of The Geological Society, London, 17, 517-528.<br />

BRİNKMANN, R., 1966, Geotektonische Gliederung von Westanatolien: Neues<br />

Jahrb. Geol. Palaontol, Monatsh., 10: 603-618.<br />

83


CHAPUT, E., 1936, Voyages D'tudes Geologiques Et Geomorphogeniques En<br />

Turquie: Mem. 1st. Français Archeol. Stambul, 2, 1-312.<br />

______, 1955, Contribution a L'etude De La Faune Pliocene De La Peninsule De<br />

Cnide (Turquie): Bull. Scient. Bourgogne., 15, 39-52.<br />

ÇAĞLAYAN, A., ÖZTÜRK, E.M., ÖZTÜRK, Z., SAV, A., AKAT, U., 1980<br />

Menderes Masifi Güneyine Ait Bulgular ve Yapısal Yorum. Jeo. Müh. Derg.,<br />

10: 9-17.<br />

ÇAPAN, U., 1980, Toros Kuşağı Ofiyolit Masiflerinin İç yapıları, Petrolojisi ve<br />

Petrokimyalarına Yaklaşımlar, H.Ü. Yer. Bil. Ens. Doktora Tezi, 400s.,<br />

Ankara.<br />

DİRİK, K., 2003, Datça Yarımadasının Neotektoniği, Jeomorfolojisi ve Bunların<br />

Bölgedeki Eski Medeniyetlerin Yerleşimi ve Gelişimi Üzerindeki Etkisi,<br />

ODTÜ AFP-00-07-03-13 Kod No’lu Proje, 61 s., Ankara.<br />

DÜRR, S., 1975, Über Alter und Geotektonische Stellung des Menderes<br />

Kristallins/SW- Anatolien und Seine Aequivalente İn der Mitteren Aegaeis:<br />

Habitations Schrift, Marburg/Lahn, 107 s.<br />

ERAKMAN, B., MEŞHUR, M., GÜL. M. A., ALKAN, H., ÖZTAŞ, Y., AKPINAR,<br />

M., 1986, Fethiye-Köyceğiz-Tefenni-Elmalı-Kalkan Arasında Kalan Alanın<br />

Jeolojisi: Türkiye 6. Petrol Kong., Jeoloji Bildirileri: 23-32., Ankara<br />

ERCAN, T., GÜNAY, E., BAŞ, H. ve CAN, B., 1980, Datça Yarımadasının Neojen<br />

Stratigrafisi ve Volkaniklerinin Petrolojisi; MTA Rap. 6799, Ankara<br />

(Yayımlanmamış).<br />

ERCAN, T., GÜNAY, E., TÜRKECAN, A., 1982 a, Bodrum Yarımadasının<br />

Jeolojisi: MTA Derg., 97-98, 21-32.<br />

ERCAN, T., GÜNAY, E., BAŞ, H., CAN, B., 1982 b, Datça Yarımadasındaki<br />

Kuvaterner Yaşlı Volkanik Kayaların Stratigrafisi ve Yapısı: MTA Derg., 97-<br />

98, 45-46.<br />

ERCAN; T., TÜRKECAN, A. ve GÜNAY, E., 1983, Bodrum Yarımadasının<br />

Jeolojisi ve Magmatik Kayaçların Petrolojisi: MTA: Rap. 7352, Ankara<br />

(Yayımlanmamış).<br />

84


ERSOY, Ş., 1989 a, Ege Denizi'nin Uyuyan Devleri: Tübitak Bilim ve Teknik Derg.<br />

Ankara, 22, 256, 11-14.<br />

______, 1989 b, Fethiye (Muğla)- Gölhisar (Burdur) Arasında Güney Dağı ile<br />

Kelebekli Dağ ve Dolaylarının Jeolojisi: Doktora Tezi. İ.Ü. Fen Bilimleri<br />

Enstitüsü, 246 s.<br />

______, 1989 c, Batı Toroslar'ın Helenidlerle Karşılaştırılması: Güney Batı<br />

Anadolu'da Yeni Bir Tekne "Batı Toros Teknesi". 43. Jeoloji Kurultayı<br />

(Bildiri özetleri), 30.<br />

______, 1990 a, Datça Yarımadasındaki Paleotektonik Birliklerin GB Anadolu<br />

Jeolojisindeki Rolü ve Bunların Dış Helenidler'de İyoniyen Kuşağı ile<br />

Karşılaştırılması, Isparta 6. Mühendislik Haftası Tebliğ Özetleri, 3-4.<br />

______, 1990 b, Similarities of The Western Taurus Belt With The External<br />

Hellenides. Intern. Earth Scien. Cong, on Aegean Regions (Abstracts), İzmir,<br />

158.<br />

______, 1990 c, Batı Toros (Likya) Napları'nın Yapısal Öğelerinin ve Evriminin<br />

Analizi. Jeoloji Müh. Derg., 37: 5-16.<br />

______, 1991, Datça (Muğla) Yarımadasının Strarigrafisi ve Tektoniği: Türkiye Jeo.<br />

Bült., 34/2, 1-14.<br />

FABRICUS, F.H., 1984. Neogene to Quaternary Geodynamics of The Area of The<br />

Ionian Sea and Surrounding land Masses. In: Dixon, J. and Robertson, A.H.F.<br />

(eds.) The Geological Evolution of The Eastern Mediterranean. Spicial Pub.<br />

of The Geological Society, London, 17, 815-819.<br />

GOIDOBONI, E., COMASTRI, A. and TRAINA, G., 1994. Catalogue of Ancient<br />

Earthquakes in the Mediterranean Area up to The 10th Century. Instituto<br />

Nazionale di Geofisica, Rome.<br />

GRACIANSKY, P. C., 1968, Teke Yarımadası (Likya) Toroslar’ının Üst Üste<br />

Gelmiş Ünitelerinin Stratigrafisi ve Dinaro-Toroslar'daki Yeri. MTA Derg.,<br />

71: 73-93.<br />

______, 1972., Recherches Geologigues Dans Les Taurus Lycien Occidental<br />

(Turguie): These, Univ. Paris-Sud, Orsay, 731s.<br />

85


GUTNIC, M., MONOD, O., POISSON, A., DUMONT, J. F., 1979, Geologie Des<br />

Taurides Occidentals (Turquie). Memories De La Societe Geoloqioue De<br />

France. 109 s.<br />

HAIL, R., AUDLEY-CHARLES, M: G., CARTER, D. J. 1984, The Singnificance of<br />

Crete For The Evolution of The Eastern Mediterranean. In: Dixon, J. And<br />

Robertson, A. H. F. (eds.). The Geological Evolution of The Eastern<br />

Mediterranean. Special Pub. of Geological Society, London, 17, 499-516.<br />

HARBURY, N. A., HALL, R., 1988, Mesozoic Extensional History of The Southern<br />

Tethyan Continental Magrin in The SE Aegean: Journal of Geological<br />

Society, London 145, 283-301.<br />

KAADEN, G., v.d., METZ (GRAZ), K., 1954, Datça-Muğla-Dalaman Çayı (SW<br />

Anadolu) Arasındaki Bölgenin Jeolojisi. TJK Bült., 1-2, 71-171.<br />

KAPAN YEŞİLYURT, S. ve TANER, G., 2002, Datça Yarımadasının Geç Pliyosen<br />

Pelecypoda ve Gastropoda Faunası ve Stratigrafisi (Muğla-Güneybatı<br />

Anadolu), MTA Derg. 125: 89-120.<br />

KAYAN, İ., 1988, Datça Yarımadasında Eski Knidos Yerleşmesini Etkileyen Doğal<br />

Çevre Özellikleri. Ankara Üniversitesi. D.T.C.F. Coğrafya Araştırmaları<br />

Dergisi 11: 51-70.<br />

MEŞHUR, M, YOLDEMİR, O., AKPINAR, M., ÖZTAŞ, Y. ve ALKAN, HATAY.,<br />

1989, Batı Toroslar’ın Jeolojisi ve Petrol Olanakları Raporu:TPAO Rap.<br />

Ankara.<br />

MUTTI, E., OROMBELLI, G., POZZI, R., 1970, Geological Studies on The<br />

Dodecanese Islands (Aegean Sea). IX Geological Map of The Island of<br />

Rhodes (Greece): Explanatary Notes. Ann. Ge'o, Des Pays Hellen. Athenes,<br />

79-226.<br />

OKAY, A., 1989, Denizli'nin Güneyinde Menderes Masifi ve Likya Naplarının<br />

Jeolojisi, MTA Derg.109: 45-59.<br />

OROMBELLI, G., LOZEJ, G.P., ROSSİ, L.A., 1967, Preliminary Notes on the<br />

Datça Peninsula (SW Turkey) Lincei-Rend. Sc. Fis. Mat. e nat., XLII, 830-<br />

841.<br />

ÖZGÜL, N., 1976, Toroslar'ın Bazı Temel Jeoloji Özellikleri. TJK Bült., 19: 65-78.<br />

86


ÖZGÜL, N., TURŞUCU, A., ÖZYARDIMCI, N., BİNGÖL, L, ŞENOL, M.,<br />

UYSAL, Ş., 1978., Munzurlar'ın Temel Özellikleri. Türkiye Jeo. Kur. 32.<br />

Bilimsel ve teknik Kurul. Bildiri Özetleri, 10-11.<br />

ÖZKAYA, L, 1990, Origin of The Allochthos in The Lycien Belt, Southwest<br />

Turkey. Tectonophysics, 177, 367-379.<br />

PHILIPPSON, A., 1915, Reisen und Forschungen Im Westlichen Kleinaisen S:<br />

Karien Sudlichdes Maander und Das Westlichen Lykien. Erg. Heft. 183, zu<br />

petermanns Mitteilungen, Gotha, 135 p.<br />

POİSSON, A., 1977, Recherches Geologiques Dans les Toridesoccidentals<br />

(Turquie). These Univ. Paris-Sud, Orsay,. 795 p.<br />

______, 1984, The Extention of The Ionian Trouhg İnto Southwestern Turkey: In:<br />

Dixon, J. E. and Robertson, A.H.F. (eds.). The Gological Evolution of the<br />

Eastern Mediterranean. The Special Pub. of The Geological Society, London,<br />

17, 241-251.<br />

POİSSON, A., SARP, H., 1985, Le Zone De Kızılca-Çorakgöl-Un Exemple De Silon<br />

İntra-Platforme a La Marge Externe du Massif du Menderes. Sixth Colloquim<br />

on Geology of the Aegean Region, İzmir, 555-564.<br />

RICOU, L. E., ARGYRIADIS, I., MARCOUX, J., 1975, UAxe Calcaire du Taurus<br />

un Alignement de Fenetres Arabo-Africains Sous des Nappes Radiolaritiques,<br />

Ophiolitiques et Metamorphiques. Bull. Soc. Geol. Fr., Ser. 7, 17, 1024-1044.<br />

ROSSI, L.A., 1966, La Geologia Della Peninsola Di Datça (Turchia). Doktora Tezi,<br />

Milano Univ. İtalya, 184 s.<br />

STIROS, S.C., 2000. Fault Pattern of Nisyros Island Volcano (Aegean Sea, Greece):<br />

Structural Coastal and Archaeological Evidence. In: McGuire, W.J., Griffıths,<br />

D.R., Hancock, P.L. & Stewart, I.S. (eds), The Archeology of Geological<br />

Catastrophes. Geological Society, London, Special Publications 171, 385-<br />

399.<br />

ŞENEL, M., SELÇUK, H., BİLGİN, Z.R., ŞEN, M., KARAMAN, T., DİNÇER,<br />

M.A., DURUKAN, E., ARBAS, A., ÖRÇEN, S. Ve BİLGİ, C., 1989, Çameli<br />

(Denizli)-Yeşilova (Burdur)-Elmalı (Antalya) ve Dolayının Jeolojisi, MTA<br />

Rap. 9429, Ankara (Yayımlanmamış).<br />

87


ŞENEL, M., AKDENİZ, N., ÖZTÜRK, E.M., ÖZDEMİR, T., KADINKIZ, G.,<br />

METİN, Y., ÖCAL, H., SERDAROĞLU, M. ve ÖRÇEN, S., 1994, Fethiye<br />

(Muğla)-Kalkan (Antalya) ve Kuzeyinin Jeolojisi: M.T.A Rap. 9761, Ankara<br />

(Yayımlanmamış).<br />

ŞENEL, M., BİLGİN, Z.R., 1997, 1:100.000 Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritaları,<br />

Marmaris L4 ve L5 Paftaları, No:18, 12 s., MTA, Ankara.<br />

ŞENGÖR, A.M.C., 1980, Türkiye'nin Neotektoniğinin Esasları: Türk. Jeo. Kur.<br />

Konferanslar Serisi 2, 40 s.<br />

ŞENGÖR, A.M.C., YILMAZ, Y., 1981, Tethyan Evolution of Turkey: A Plate<br />

Tectonic Approach, Tectonophysics 75, 181-241.<br />

THUIZAT, R., WHITECHURCH, H., MONTIGNY, R., JUTEAU, T., 1981, K-Ar<br />

Dating of Some İnfra-Ophiolitic Metamorphic Soles from the Eastern<br />

Mediterranean. New İvidence for Oceanic Thrusting Before Obduction Earth<br />

Planet. Sci. Lett. 52, 302-310.<br />

WHITECHURCH, H., JUTEAU, T., MONTIGNY, R., 1985, Role of the Eastern<br />

Mediterranean Ophiolites (Turkey, Syria, Cyprus) in the History of the Neo-<br />

Tethys. In: Dixon, J. E., and Robertson, A. H. F. (eds.). The Geological<br />

Evolution of the Eastern Mediterranean.Special Pub. of Geological Society,<br />

London, 17, 301-317.<br />

YILMAZ, P. O., 1984, Fossil ond K-Ar Data for the Age of the Antalya Complex,<br />

SW Turkey. In. Dixon, J. E. and Robertson, A. H. F. (eds.). The Geological<br />

Evolution of the Eastern Mediterranean. Special Pub. of Geological Society,<br />

London, 17-335-349.<br />

88


ÖZGEÇMİŞ<br />

13/07/1980 yılında Hamburg’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimimi<br />

Zonguldak’ta tamamladı. 2001 yılında başladığı Çukurova Üniversitesi,<br />

Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden 2008 yılında<br />

mezun oldu ve aynı yıl Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Jeoloji<br />

Mühendisliği Anabilim Dalı’nda yüksek lisans çalışmasına başladı. Halen bu<br />

bölümün öğrencisi olarak eğitimine devam etmektedir.<br />

89


EKLER<br />

EK.1. Datça (Muğla) ve Yakın Dolayının Jeoloji Haritası.<br />

EK. 2. Datça (Muğla) ve Yakın Dolayının Jeoloji Enine Kesitleri.<br />

91

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!