YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi
YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi
YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Savaş Fuat TURAN<br />
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />
<strong>YÜKSEK</strong> <strong>LİSANS</strong> <strong>TEZİ</strong><br />
KARKAS YAPISI, KIL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YAĞ ASİTLERİ<br />
KOMPOZİSYONLARINA GÖRE ET HAYVAN TÜRLERİNİN TANINMASI<br />
ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA<br />
ADANA, 2006<br />
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />
KARKAS YAPISI,KIL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YAĞ ASİTLERİ<br />
KOMPOZİSYONLARINA GÖRE ET HAYVAN TÜRLERİNİN TANINMASI<br />
ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA<br />
Savaş Fuat TURAN<br />
<strong>YÜKSEK</strong> <strong>LİSANS</strong> <strong>TEZİ</strong><br />
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI<br />
Bu tez 12/12/2006 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle<br />
Kabul Edilmiştir.<br />
İmza...................…........<br />
Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />
DANIŞMAN<br />
İmza...................…........<br />
Prof. Dr. Okan GÜNEY<br />
ÜYE<br />
Bu tez Enstitümüz Zootekni Anabilim Dalında hazırlanmıştır.<br />
Kod No :<br />
İmza...................…........…<br />
Doç. Dr. Zerrin ERGİNKAYA<br />
ÜYE<br />
Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ<br />
Enstitü Müdürü<br />
Bu Çalışma <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Araştırma Projeleri Birimi Tarafından<br />
Desteklenmiştir.<br />
Proje No: ZF-2004YL86<br />
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların<br />
kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
ÖZ<br />
<strong>YÜKSEK</strong> <strong>LİSANS</strong> <strong>TEZİ</strong><br />
KARKAS YAPISI,KIL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YAĞ ASİTLERİ<br />
KOMPOZİSYONLARINA GÖRE ET HAYVAN TÜRLERİNİN TANINMASI<br />
ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA<br />
Savaş Fuat TURAN<br />
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI<br />
Danışman : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />
Yıl : 2006, Sayfa: 175<br />
Jüri : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />
Prof. Dr. Okan GÜNEY<br />
Doç. Dr. Zerrin ERGİNKAYA<br />
Bu araştırma yaygın olarak tüketilen koyun, keçi ve sığır etlerini domuz, at ve eşek etleriyle<br />
karkas yapısı, kıl morfolojisi ve yağ asit bileşimleri bakımından karşılaştırarak, aralarındaki farkları<br />
belirleyip kolay tanıma amacıyla yapılmıştır. Araştırma materyali olarak her türe ait üçer hayvanın bel<br />
bölgesinden 100 g derialtı yağ alınmış ve metil esterleri oluşturularak 35 farklı doymuş ve doymamış<br />
yağ asidi değerleri gaz kromatografisiyle belirlenmiştir. Doymuş yağ asitlerin palmitik ve stearik asit,<br />
doymamış yağ asitleri bakımından da oleik, linoleik ve palmitoleik asit yüksek oranlarda tespit<br />
edilmiştir.<br />
Türlere ait kıllar incelik, uzunluk ve morfolojik bakımdan mikroskop altında incelenmiş ve<br />
türlere ait farklılıklar ortaya konmuştur. Kıl inceliği bakımından koyun en ince kıla sahip iken domuz<br />
kılı en kalın kıl olarak belirlenmiştir.<br />
Karkas yapısı bakımından türlerin farklılıkları ağırlık(cüsse), dış görünüş, yağ örtüsü, et rengi<br />
ve kemik anatomisi bakımından karşılaştırılmışlardır. Koyun ve keçi karkasları tüm diğer türlerden<br />
daha küçük ve farklı ancak birbirine benzer bulunmuştur. Sığır karkası ve parça etleri ise at, eşek ve<br />
domuz etleriyle karıştırılabilecek yapıda bulunmuştur.<br />
Yağ asitleri bakımından bileşimlerin güvenilir bir tanıma yöntemi olarak kullanılabileceği<br />
sonucuna varılmıştır.<br />
Anahtar Kelimeler: Karkas tanıma, kıl morfolojisi, yağ asidi bileşimi, karkas yapısı.<br />
I
ABSTRACT<br />
MSc THESIS<br />
A STUDY ON THE IDENTIFICATION OF MEAT ANIMAL SPECIES<br />
ACCORDING TO CARCASS MAKE UP HAIR MORPHOLOGY AND<br />
FATTY ACID COMPOSITIONS<br />
Savaş Fuat TURAN<br />
DEPARTMENT OF ANIMAL.SCIENCE<br />
INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES<br />
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA<br />
Supervisor : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />
Year : 2006, Pages: 175<br />
Jury : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />
Prof. Dr. Okan GÜNEY<br />
Assoc. Prof. Dr. Zerrin ERGİNKAYA<br />
This study was conducted with the objectives of differentiating and identifying sheep, goat<br />
and cattle meats from swine, horse and donkey meats which are prohibited for consumption<br />
according to Food Codex in Turkey by comparing carcass make-up, hair morphology and fatty acid<br />
compositions of respective species. Three animals from each specie made up the material of this<br />
study. Samples of 100 g subcuteanus fat were taken from each animal. Fatty acids were stabilized by<br />
forming methyl esters and gass choromatography was used to determine the amounts of 35 saturated<br />
and unsaturated fatty acids. Plamitic and stearic acids were seen to be the most abundantly found<br />
saturated fatty acid in all the species. Similarly oleic, linoleic and palmitoleic acids were the highest<br />
unsaturated fatty acids in all the species. The morhological analyses under the microscope, fiber<br />
diameter and fiber length were used for compare the hairs of the respective species. The lowest fiber<br />
diameter was seen to be in sheep as comparing to the highest diameter found in swine.<br />
The carcasses of the species were compared according to weight (size), external appearance,<br />
fat cover, meat color and bone anatomy. Sheep and goat carcasses were found to be the smallest in<br />
size and very different from the swine, horse and donkey carcasses but highly similar to each other.<br />
Cattle carcasses and primal cuts were found to be similar to horse, donkey and even swine and easily<br />
be substituted for each other.Fatty acid compositions may be a fairly good and dependable method to<br />
identify meats of animal species.<br />
Key Words: : Carcass identification, hair morphology, fatty acid composition, carcass make-up.<br />
II
TEŞEKKÜR<br />
Çalışmamın her aşamasında büyük bilgi birikimini ve insani desteğini hiç<br />
esirgemeyen çok değerli danışman hocam sayın Prof. Dr. Oktay GÜRSOY’a, bu<br />
çalışmada en az benim kadar çaba sarf eden, at ve eşek numunelerinin teminindeki<br />
yardımlarından dolayı Vet. Hek. Ali AYDOĞDU’ya, sığır numunelerinin temin<br />
edilmesindeki yardımlarından dolayı Et Balık Kurumu Adana Kombinası İşletme<br />
Şefi Vet. Hek. Osman SOLAK’a, domuz numunelerinin temin edilmesindeki<br />
yardımlarından dolayı Vet. Dr. Kenan DAĞLIOĞLU’na, istatistiksel analizlerdeki<br />
yardımlarından dolayı Prof. Dr. Ercan EFE, Doç Dr. Muhip ÖZKAN, Zir. Müh. Ali<br />
ALTIOĞLU’na, kılların mikroskop altında fotoğraflanmasındaki yardımlarından<br />
dolayı da Araştırma Görevlisi İbrahim ATIŞ ve Zir. Yük. Müh. Halil TOKTAY’a,<br />
çalışmanın yürütülmesinde maddi desteği sağlayan Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri<br />
Birimi’ne, iş yerimde çalışmam boyunca bana katlanan ve benden desteklerini hiçbir<br />
zaman esirgemeyen tüm amir ve iş arkadaşlarıma, doğmakla beni dünyanın en mutlu<br />
insanı yapan biricik oğluma ve beni sabırla destekleyen eşime teşekkür ederim.<br />
III
İÇİNDEKİLER SAYFA<br />
ÖZ …………………………………………………………………………….. I<br />
ABSTRACT ………………………………………………………………….. II<br />
TEŞEKKÜR ………………………………………………………………….. III<br />
İÇİNDEKİLER ……………………………………………………………...... IV<br />
ÇİZELGELER DİZİNİ ……………………………………………………….. X<br />
ŞEKİLLER DİZİNİ …………………………………………………………... XIII<br />
RESİMLER DİZİNİ ………………………………………………………….. XIV<br />
SİMGELER VE KISALTMALAR ………………………………………....... XV<br />
EKLER ………………………………………………………………………... XVII<br />
GİRİŞ …………………………………………………………………………. 1<br />
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR …………………………………………………. 5<br />
2.1. Karkas Yapısı ……………………………………………….......... 5<br />
2.1.1. Sığır ve Dana Karkası …………………………………... 5<br />
2.1.2. Koyun ve Kuzu Karkası ………………………………... 11<br />
2.1.3. Keçi Karkası ……………………………………………. 18<br />
2.1.4. At Karkası ……………………………………………… 24<br />
2.1.5. Domuz Karkası ……………………………………........ 25<br />
2.2. Karkas İçeriğindeki Bazı Kemiklerin Özellikleri ………………… 26<br />
2.2.1. Sırt Omurları (Vertebrae Throaciace) …………………… 26<br />
2.2.1.1. Sığır Sırt Omurları …………………………….. 26<br />
2.2.1.2. Koyun Sırt Omurları ………………………... 27<br />
2.2.1.3. Keçi Sırt Omurları …………………….............. 27<br />
2.2.1.4. At Sırt Omurları …………………………......... 27<br />
2.2.1.5. Domuz Sırt Omurları …………………………. 28<br />
2.2.2. Bel Omurları (Vertebrae Lumbales) …………………… 28<br />
2.2.2.1. Sığır Bel Omurları ……………………….......... 28<br />
2.2.2.2. Koyun Bel Omurları ……………………............ 28<br />
2.2.2.3. Keçi Bel Omurları …………………………….. 29<br />
2.2.2.4. At Bel Omurları …………................................... 29<br />
2.2.2.5. Domuz Bel Omurları ………………………….. 29<br />
2.2.3. Kaburgalar (Costae) …………………………………….. 30<br />
2.2.3.1. Sığır Kaburgaları ……………………………… 30<br />
IV
2.2.3.2. Koyun Kaburgaları ……………………………. 30<br />
2.2.3.3. Keçi Kaburgaları …………………………........ 30<br />
2.2.3.4. At Kaburgaları ………………………………… 31<br />
2.2.3.5. Domuz Kaburgaları …………………………… 31<br />
2.2.4. Göğüs Kemiği (Sternebrae) ……………………............. 31<br />
2.2.4.1. Sığır Göğüs Kemiği ………………………….... 31<br />
2.2.4.2. Koyun Göğüs Kemiği ……………………......... 32<br />
2.2.4.3. Keçi Göğüs Kemiği …………………………… 32<br />
2.2.4.4. At Göğüs Kemiği ……………………………… 32<br />
2.2.4.5. Domuz Göğüs Kemiği ………………………… 32<br />
2.2.5. Kuyruk Omurları (Vertebrae Caudales) …………………. 33<br />
2.2.5.1. Sığır Kuyruk Omurları ………………………… 33<br />
2.2.5.2. Koyun Kuyruk Omurları ……………………… 33<br />
2.2.5.3. Keçi Kuyruk Omurları ………………………… 33<br />
2.2.5.4. At Kuyruk Omurları …………………………… 33<br />
2.2.5.5. Domuz Kuyruk Omurları ……………………… 34<br />
2.2.6. Kalça Kemiği (Os Coxae) ………………………………. 34<br />
2.2.6.1. Sığır Kalça Kemiği ……………………………. 34<br />
2.2.6.2. Koyun Kalça Kemiği …………………………. 34<br />
2.2.6.3. Keçi Kalça Kemiği ……………………………. 34<br />
2.2.6.4. At Kalça Kemiği ………………………………. 35<br />
2.2.6.5. Domuz Kalça Kemiği …………………………. 35<br />
2.2 7. Kol Kemiği (Humerus) …………………………………. 35<br />
2.2.7.1. Sığır Kol Kemiği ………………………………. 35<br />
2.2.7.2. Koyun Kol Kemiği ……………………………. 35<br />
2.2.7.3. Keçi Kol Kemiği ……………………………… 36<br />
2.2.7.4. At Kol Kemiği ………………………………… 36<br />
2.2.7.5. Domuz Kol Kemiği …………………………… 36<br />
2.2.8. Ön Kol Kemiği (Skeleton Antebrachii) …………………. 36<br />
2.2.8.1. Sığır Ön Kol Kemiği ………………………….. 36<br />
V
2.2.8.2. Koyun Ön Kol Kemiği ………………………… 37<br />
2.2.8.3. Keçi Ön Kol Kemiği …………………………... 37<br />
2.2.8.4. At Ön Kol Kemiği …………………………….. 37<br />
2.2.8.5. Domuz Ön Kol Kemiği ……………………….. 37<br />
2.2.9. Kürek Kemiği (Scapula) ……………………………….... 38<br />
2.2.9.1. Sığır Kürek Kemiği …………………………… 38<br />
2.2.9.2. Koyun Kürek Kemiği …………………………. 38<br />
2.2.9.3. Keçi Kürek Kemiği …………………………… 38<br />
2.2.9.4. At Kürek Kemiği ……………………………… 39<br />
2.2.9.5. Domuz Kürek Kemiği ………………………… 39<br />
2.2.10. Boyun Omurları (Vertabrae Cervicales)……………….. 39<br />
2.2.10.1. Sığır Boyun Omurları ……………………….. 39<br />
2.2.10.2. Koyun Boyun Omurları ……………………… 39<br />
2.2.10.3. Keçi Boyun Omurları ………………………... 40<br />
2.2.10.4. At Boyun Omurları …………………………... 40<br />
2.2.10.5. Domuz Boyun Omurları ……………………... 40<br />
2.2.11. Uyluk Kemiği (Skeleton Femoris)………………. 41<br />
2.2.11.1. Sığır Uyluk Kemiği ………………………….. 41<br />
2.2.11.2. Koyun Uyluk Kemiği ………………………... 41<br />
2.2.11.3. Keçi Uyluk Kemiği ………………………….. 41<br />
2.2.11.4. At Uyluk Kemiği …………………………….. 41<br />
2.2.11.5. Domuz Uyluk Kemiği ……………………….. 42<br />
2.3. Tülere Ait Etlerin Karakteristik Özellikleri ………………………. 42<br />
2.3.1. Sığır ve Dana Eti ……………………………………….. 42<br />
2.3.2. Koyun ve Kuzu Eti …………………………………….. 43<br />
2.3.3. Keçi Eti …………………………………………………. 44<br />
2.3.4. At Eti …………………………………………………… 46<br />
2.3.5. Domuz Eti ……………………………………………… 46<br />
2.4. Yağların Fiziksel Özellikleri ……………………………………… 46<br />
2.3.1. Sığır ve Dana Yağı ……………………………………… 47<br />
2.3.2. Koyun Yağı …………………………………………….. 48<br />
VI
2.3.3. Keçi Yağı ……………………………………………….. 49<br />
2.3.4. Domuz Yağı …………………………………………….. 49<br />
2.3.5. At Yağı ………………………………………………….. 49<br />
2.3.6. Eşek Yağı ……………………………………………….. 50<br />
2.5. Kılların Morfolojik Yapısı ………………………………………... 50<br />
2.4.1. Medulla …………………………………………………. 51<br />
2.4.2. Korteks …………………………………………………. 53<br />
2.4.3. Kütiküla ………………………………………………… 54<br />
2.4.4. Sığır Kılı ………………………………………………… 56<br />
2.4.5. Koyun Kılı ……………………………………………… 56<br />
2.4.6. Keçi Kılı………………………………………………….. 59<br />
2.4.7. Domuz Kılı………………………………………………. 59<br />
2.4.8. At ve Katır Kılı …………………………………………. 60<br />
2.4.9. Eşek Kılı ………………………………………………… 60<br />
2.6. Yağlar ve Yağ Asitleri …………………………………………… 60<br />
2.6.1. Gliserol (Gliserin) ………………………………………. 61<br />
2.6.2. Yağ Asitleri ……………………………………………... 62<br />
2.6.1.1. Yağ Asitlerinin İsimlendirilmesi ……………… 62<br />
2.6.1.2. Doymuş Yağ Asitleri …………………………. 63<br />
2.5.1.3. Doymamış Yağ Asitleri ………………………. 64<br />
2.6.3. Türlere Ait Yağ Asitleri ………………………………… 65<br />
2.6.3.1. Sığır Yağ Asitleri …………………………….. 65<br />
2.6.3.2. Keçi Yağ Asitleri ……………………………… 71<br />
2.6.3.3. Koyun Yağ Asitleri …………………………… 75<br />
4.6.3.4. At Yağ Asitleri ………………………………... 78<br />
2.6.3.5. Domuz Yağ Asitleri ………………………….. 79<br />
3. MATERYAL VE METOD ………………………………………………… 83<br />
3.1. Materyal ………………………………………………………….. 83<br />
3.1.1. Kıl Materyalleri ………………………………………… 83<br />
3.1.2. Kıl Morfolojisi ………………………………………….. 83<br />
3.1.3. Yağ Materyalleri ………………………………………... 83<br />
VII
3. 2. Metod …………………………………………………………….. 84<br />
3.2.1. Kıl Ölçümleri ……………………………………………. 84<br />
3.2.2. Yağ Asitleri Analizleri ………………………………….. 85<br />
3.2.2.1. Gaz Kromatoğrafisi …………………………… 85<br />
3.2.2.2. Gaz Kromatoğrafisi Cihazının Bölümleri …….. 86<br />
3.2.2.2.(1). Taşıyıcı Gaz Kaynağı ……………… 86<br />
3.2.2.2.(2). Enjeksiyon Bölümü ……………….. 86<br />
3.2.2.2.(3). Kolon ………………………………. 87<br />
3.2.2.2.(4). Dedektörler ………………………… 87<br />
3.2.3. Türler Bazında Anatomik ve Morfolojik Karşılaştırmalar.. 87<br />
4. BULGULAR VE TARTIŞMA …………………………………………….. 88<br />
4.1. Kıllarda Saptanan Morfolojik Özellikler …………………………. 88<br />
4.1.1. Makroskopik Özellikler …………………………………. 88<br />
4.1.1.1. Genel Özellikler ………………………………. 88<br />
4.1.1.2. Kıl Uzunlukları ……………………………….. 89<br />
4.1.1.3. Kıl İncelikleri …………………………………. 91<br />
4.1.2. Mikroskopik Özellikler …………………………………. 92<br />
4.2. Araştırma Materyali Türlerin Karkas Özellikleri ………………… 94<br />
4.3. Sırt Yağından Alınan Örneklerdeki Yağ Asitlerinin Bileşimi …… 99<br />
4.3.1. Doymuş Yağ Asitleri …………………………………… 99<br />
4.3.1.1. Sığır …………………………………………… 101<br />
4.3.1.2. Koyun ………………………………………… 101<br />
4.3.1.3. Keçi …………………………………………… 102<br />
4.3.1.4. At ……………………………………………… 104<br />
4.3.1.5. Domuz ………………………………………… 105<br />
4.3.1.6. Eşek …………………………………………… 107<br />
4.3.2. Doymamış Yağ Asitleri ………………………………… 107<br />
4.3.2.1. Sığır ……………………………………………. 109<br />
4.3.2.2. Koyun …………………………………………. 110<br />
4.3.2.3. Keçi …………………………………………… 110<br />
4.3.2.4. At ……………………………………………… 112<br />
VIII
4.3.2.5. Domuz ………………………………………… 113<br />
4.3.2.6.Eşek ……………………………………………. 114<br />
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ……………………………………………… 115<br />
KAYNAKLAR ……………………………………………………………….. 118<br />
ÖZGEÇMİŞ …………………………………………………………………… 124<br />
EKLER ………………………………………………………………………… 125<br />
EK - 1 ………………………………………………………………………… 125<br />
EK - 2 ………………………………………………………………………… 149<br />
IX
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA<br />
Çizelge 2.1. Sığır Gövde Etlerinin Karkas Sınıflarına Göre Ağırlıkları ………. 7<br />
Çizelge 2.2a. Farklı Sığır Irklarına Ait Karkas Değerleri ………………………. 8<br />
Çizelge 2.2b. Farklı Sığır Irklarına Ait Karkas Değerleri ………………………. 9<br />
Çizelge 2.3. Sığırlarda Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas Ağırlıklarına<br />
Ait Ortalama Değerler ……………………………………………... 10<br />
Çizelge 2.4. Kars Et ve Balık Kurumu Kombinası’nda Kesilen Sığırlarda<br />
Karkas Değerleri …………………………………………………… 10<br />
Çizelge 2.5. Yerli ve Kültür Melezi Sığır Irklarına Ait Ortalama Karkas Değerleri 11<br />
Çizelge 2.6. Farklı Koyun Çağ Karkaslarına Ait Özellikler ……………………. 13<br />
Çizelge 2.7. Koyun ve Keçilerde Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas<br />
Ağırlıklarına Ait Ortalama Değerler ……………………………….. 14<br />
Çizelge 2.8. Morkaraman, SakızxMorkaraman Melezleri ve<br />
KıvırcıkxMorkaraman (F1) Melezlerine Ait Karkas Değerleri …… 14<br />
Çizelge 2.9. Değişik Genotipteki Koyun ve Kuzulara Ait Karkas Parametreleri .. 15<br />
Çizelge 2.10. Kıvırcık, Türkgeldi ve Tahirova Koyunlarındaki Karkas Değerleri .. 16<br />
Çizelge 2.11. Farklı Koyun Irk ve Genotiplerine Ait Sıcak ve Soğuk Karkas<br />
Değerleri ………………………………………………………….. 17<br />
Çizelge 2.12. Farklı Genotipdeki İvesi ve İvesi Melezlerine Ait Kesim Ağırlıkları<br />
ve Soğuk Karkas Değerleri ……………………………………… 18<br />
Çizelge 2.13. Farklı Sınıflardaki Keçi Karkaslarında Canlı Ağırlıklara Göre<br />
Etlilik Durumu ………………………………………………….. 19<br />
Çizelge 2.14. DamascusxKıl(F1) Melezleri Erkek Oğlaklarda Karkas Ağırlıkları .. 21<br />
Çizelge 2.15. Farklı Keçi Genotiplerinin Sıcak Karkas Ağırlıkları …………….. 22<br />
Çizelge 2.16. Farklı Keçi Genotiplerinin Soğuk ve Sıcak Karkas Ağırlıkları<br />
ile Karkas Uzunlukları…………………………………………… 23<br />
Çizelge 2.17. Ata Karkasına Ait Değerler …………………………………... 24<br />
Çizelge 2.18. Domuza Ait Canlı Ağırlıklar ………………………………….. 25<br />
Çizelge 2.19. Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Karkas<br />
Değerleri ………………………………………………………… 25<br />
X
Çizelge 2.20. Domuzlarda Canlı Ağırlık ile Bazı Vücut ve Karkas Özellikleri .. 26<br />
Çizelge 2.21. Çeşitli Koyun Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri …………….. 44<br />
Çizelge 2.22. Çeşitli Keçi Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri ………………. 45<br />
Çizelge 2.23. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik ve Kalınlık Değerleri …………… 56<br />
Çizelge 2.24. Farklı Koyun Irklarına Ait Kıl İncelik ve Uzunluk Değerleri …… 57<br />
Çizelge 2.25. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri ………………………… 58<br />
Çizelge 2.26. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri ………………………… 58<br />
Çizelge 2.27. Kıl Keçilerinin Çeşitli Vücut Bölgelerindeki Kaba Üst ve İnce<br />
Alt Kıllarının İncelik Değerleri ………………………………….. 59<br />
Çizelge 2.28. Farklı Türlere Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları ……… 67<br />
Çizelge 2.29. Sığır Göz Kasındaki Yağ Asitleri Profilleri …………………….. 68<br />
Çizelge 2.30. m.longissimus ve m.semimembranosus Kaslarında İntramusküler<br />
Yağ Asitleri Kompozisyonları …………………………………… 69<br />
Çizelge 2.31. Sığırların Farklı Bölgelerinin Toplam Yağlarındaki Yağ Asitleri .. 70<br />
Çizelge 2.32. Çeşitli Rasyonlarla Beslenen Keçilerdeki Kasarası Yağın Yağ<br />
Asitleri Kompozisyonları ………………………………………… 71<br />
Çizelge 2.33. Keçi Yağlarının Yağ Asitleri Kompozisyonları …………………. 73<br />
Çizelge 2.34. Keçilerin Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarındaki Yağ<br />
Asitleri Bileşimleri ……………………………………………….. 74<br />
Çizelge 2.35. Koyun Deri Altı Yağ Asitleri Oranları ………………………….. 75<br />
Çizelge 2.36 . Koyun ve Kuzuların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarına<br />
Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları ……………………………… 76<br />
Çizelge 2.37. Kuzulardaki Deri Altı, Kasiçi ve Kasarası Yağlardaki Yağ<br />
Asitleri Kompozisyonları ……………………………………….. 77<br />
Çizelge 2.38. Atlardaki Yağların Yağ Asitleri Kompozisyonları …………….... 78<br />
Çizelge 2.39. İki Farklı Genotip ve Üç Farklı Kesim Ağırlığındaki Domuzların<br />
Deri Altı Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları ……………….. 80<br />
Çizelge 2.40 Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Sırt Yağının<br />
Yağ Asitleri Kompozisyonu …………………………………….. 81<br />
Çizelge 2.41. Domuzların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarının Yağ<br />
Asitleri Oranları …………………………………………………. 82<br />
XI
Çizelge 4.1. Kılların Makroskopik Özellikleri …………………………………. 89<br />
Çizelge 4.2. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Kıl Gerçek Uzunlukları.. 90<br />
Çizelge 4.3. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Ait Kıl Çapları ……… 92<br />
Çizelge 4.4. Araştırmada Karkas Özelliklerine İlişkin Saptanan Gözlemler ….. 96<br />
Çizelge 4.5 a.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri .. 97<br />
Çizelge 4.5 b.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri .. 98<br />
Çizelge 4.6. Türlere Ait Sırt Yağındaki Doymuş Yağ Asitleri ………………… 100<br />
Çizelge 4.7. Türlere Ait Sırt Yağındaki Doymamış Yağ Asitleri ……………… 108<br />
XII
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA<br />
Şekil 2.1. Sığır Gövde Profili ………………………………………………… … 6<br />
Şekil 2.2. Dana Gövde Profili ………………………………………………….. 6<br />
Şekil 2.3. Sığır But Profili ……………………………………………………… 7<br />
Şekil 2.4. Dana But Profili …………………………………………………....... 7<br />
Şekil 2.5. Koyun Gövde Profili ………………………………………………… 12<br />
Şekil 2.6. Koyun Gövde Arka Görünümü ……………………………………… 12<br />
Şekil 2.7. Kıl Keçisinin Gövde Profili ………………………………………..... 20<br />
Şekil 2.8. Kıl Keçi Oğlağının Gövde Profili …………………………………… 20<br />
Şekil 2.9. Kıl Keçi But Profili ………………………………………………..... 21<br />
Şekil 2.10. Kıl Keçi Oğlağının But Profili …………………………………….. 21<br />
Şekil 2.11. Sığır Kabuk Yağı ………………………………………………….. 47<br />
Şekil 2.12. Dana Karkası Kabuk Yağı …………………………………………. 48<br />
Şekil 2.13. Koyun Karkası Kabuk Yağı ……………………………………….. 48<br />
Şekil 2.14. Kıl Keçisi Karkası Kabuk Yağı ……………………………………. 49<br />
Şekil 2.15. Kıl Folükülü ve Kılın Gelişimi …………………………………….. 51<br />
Şekil 2.16. Kemp Kıl ve Gerçek Kıl …………………………………………… 51<br />
Şekil 2.17. Kılın Yapısı ………………………………………………………… 52<br />
Şekil 2.18. Kesikli Medullalı Kıl ve Devamlı Medullalı Kıl …………………. 52<br />
Şekil 2.19. Devamlı Medulla …………………………………………………... 53<br />
Şekil 2.20. Kesikli Medulla ……………………………………………………. 53<br />
Şekil 2.21. Boncuklu Medulla ve Üç Medulla ………………………………… 53<br />
Şekil 2.22. Devamlı+Parçalı Çift Medulla ve Devamlı Çift Medulla …………. 53<br />
Şekil 2.23. Hakiki Yapağı ile Kaba Uzun Kılın Tabakaları …………………… 54<br />
Şekil 2.24. Değişik Tip Kıllarda Gözlemlenen Kütiküla Şekilleri …………….. 55<br />
Şekil 2.25. Kütiküla Hücrelerinin Yapısı ve Diziliş Şekilleri ………………….. 55<br />
Şekil 2.26. Taç Şekilli Kütiküla Hücresi ve Çok Kenerlı Taç Şekilli<br />
Kütiküla Hücresi ……………………………………………………. 55<br />
XIII
RESİMLER DİZİNİ SAYFA<br />
Resim 4.1. Türlere Ait Kılların Mikroskobik Görünümleri (40 X) ……………… 97<br />
Resim 4.2. Türlere Ait Hayvanların Karkas Resimleri …………………………... 99<br />
XIV
SİMGELER VE KISALTMALAR<br />
µ : Mikron<br />
cm : Santimetre<br />
kg : Kilogram<br />
% : Yüzde<br />
S.H. : Standart Hata<br />
SFA : Doymuş Yağ Asitleri<br />
MUFA : Toplam Tekli Doymamış Yağ Asitleri<br />
PUFA : Toplam Çoklu Doymamış Yağ Asitleri<br />
TUFA : Toplam Doymamış Yağ Asitleri<br />
P : S : Toplam Çoklu Doymamış Yağ Asitleri/Toplam Doymuş<br />
Yağ Asitleri<br />
K.E. : Kastre Edilmiş<br />
E : Erkek<br />
D : Dişi<br />
C4:0 : Bütirik asit<br />
C6:0 : Kaproik asit<br />
C8:0 : Kaprilik asit<br />
C10:0 : Kaprik asit<br />
C11:0 : Undekanoik asit<br />
C12:0 : Laurik asit<br />
C13:0 : Tridekanoik asit<br />
C14:0 : Miristik asit<br />
C14:0 : Miristeloik asit<br />
C15:0 : Pentadekanoik asit<br />
C15:1 : CİS-10 Pentadekanoik asit<br />
C16:0 : Palmitik asit<br />
C16:1 : Palmiteloik asit<br />
C17:0 : Heptadekanoik asit<br />
C17:1 : CİS-10 Heptadekanoik asit<br />
XV
C18:0 : Stearik asit<br />
C18:1 (trans 9) : Elaidik asit<br />
C18:1 (cis 9) : Oleik asit<br />
C18:2 (trans 9-12) : Linoleidik asit<br />
C18:2 (cis 9-12) : Linoleik asit<br />
C18:3 (cis 6-9-12) : Linolenik asit<br />
C18:3 (cis 9-12-15) : Alfa linolenik asit<br />
C18:4 : Oktadekatetraenoik asit<br />
C20:0 : Araşidik asit<br />
C20:1 : Eikosonoik asit<br />
C20:2 : Eikosadienoik asit<br />
C20:3(cis 11-14-17) : Eikosatrienoik asit<br />
C20:3(cis 8-11-14) : Eikosatrienoik asit<br />
C20:4 : Araşidonik asit<br />
C20:5 : Eikosapentaenoik asit<br />
C22:0 : Behenik asit<br />
C22:1 : Erusik asit<br />
C22:6 : Dokosahexaenoik asit<br />
C23:0 : Trikosanoik asit<br />
C24:4 : Lingoserik asit<br />
C24:1 : Nervonik asit<br />
XVI
EKLER SAYFA<br />
EK - 1<br />
Resim 1. Sığır Karkasları ………………………………………………………. 125<br />
Resim 2. Sığır Karkası …………………………………………………………. 126<br />
Resim 3. Sığır Karkasları ………………………………………………………. 127<br />
Resim 4. Koyun Karkası ……………………………………………………….. 128<br />
Resim 5. Koyun Karkasları …………………………………………………….. 129<br />
Resim 6. Koyun Karkası ……………………………………………………….. 130<br />
Resim 7. Koyun Karkası ……………………………………………………….. 131<br />
Resim 8. Keçi Karkası ………………………………………………………….. 132<br />
Resim 9. Keçi Karkası ………………………………………………………….. 133<br />
Resim 10. Domuz Karkasları …………………………………………………… 134<br />
Resim 11. Domuz Karkasları …………………………………………………… 135<br />
Resim 12. Domuz Karkası ……………………………………………………… 136<br />
Resim 13. Domuz Karkası ……………………………………………………… 136<br />
Resim 14. At Karkası …………………………………………………………… 137<br />
Resim 15. At Karkasları ………………………………………………………… 138<br />
Resim 16. At Karkasları ………………………………………………………… 138<br />
Resim 17. At Karkası …………………………………………………………... 139<br />
Resim 18. At Karkası ………………………………………………………….. 140<br />
Resim 19. Eşek Kılları ………………………………………………………….. 141<br />
Resim 20. Eşek Kılları ………………………………………………………….. 142<br />
Resim 21. At Kılları …………………………………………………………… 143<br />
Resim 22. At Kılları ……………………………………………………………. 144<br />
Resim 23. Domuz Kılları ………………………………………………………. 145<br />
Resim 24. Sığır Kılı (Siyah) …………………………………………………… 146<br />
Resim 25. Sığır Kılı (Beyaz) …………………………………………………… 146<br />
Resim 25. Akkaraman Kılları …………………………………………………... 147<br />
Resim 26. Keçi Kılı (Siyah) …………………………………………………… 148<br />
Resim 27. Keçi Kılı (Beyaz) …………………………………………………… 148<br />
XVII
EK – 2<br />
Şekil 1. Sığır İskelet Sistemi …………………………………………………… 149<br />
Şekil 2. Koyun İskelet Sistemi …………………………………………………. 150<br />
Şekil 3. Keçi İskelet Sistemi …………………………………………………… 151<br />
Şekil 4. At İskelet Sistemi ……………………………………………………... 152<br />
Şekil 5. Domuz İskelet Sistemi ………………………………………………… 153<br />
Şekil 6. At Kaburgaları ………………………………………………………… 154<br />
Şekil 7. Sığır Kaburgaları ……………………………………………………… 154<br />
Şekil 8. Keçi Kaburgaları ……………………………………………………... 155<br />
Şekil 9. Domuz Kaburgaları …………………………………………………… 155<br />
Şekil 10. Koyun Kaburgaları …………………………………………………. 156<br />
Şekil 11. Sığır,at, domuz ve koyunun 7. cotae’si ……………………………... 156<br />
Şekil 12. At, sığır ve domuzun Antebrachium iskeleti ………………………... 157<br />
Şekil 13. Atın Sağ Humerusu (Lateral taraf ve biraz arkadan-önden görünüş) ... 158<br />
Şekil 14. Atın Scapulası;At Scapula’sının Cartilago scapulae ……………….. 159<br />
Şekil 15. Domuzun sol Scapula’sı (Lateral görünüş) …………………………. 160<br />
Şekil 16. Sığırın sol Scapula’sı (median görünüş) …………………………….. 161<br />
Şekil 17. Atın Sol Uyluk kemiğinin lateral yüzü …………………………….. 162<br />
Şekil 18. At, sığır, koyun ve domuzun 4. Vertabrae lumbalisi (sol görünüş) …. 163<br />
Şekil 19. At, sığır ve domuza ait 4. Vertebrae Thoracicas’i(soldan görünüş) …. 164<br />
Şekil 20. At, sığır ve domuzun sol humerus’u ………………………………... 165<br />
Şekil 21. Domuzun sol humerus’u (lateral görünüş) …………………………. 166<br />
Şekil 22. Keçi Sol Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (dıştan görünüş) …………….. 167<br />
Şekil 23. Keçi Sağ Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (içten görünüş) ……………... 168<br />
Şekil 24. Sığır Sağ Ön Bacak (içten görünüm) ………………………………… 169<br />
Şekil 25. Sığır Boyun Omurları ……………………………………………….. 170<br />
Şekil 26. At Boyun Omurları …………………………………………………. 171<br />
Şekil 27. Sığır Kalça Kemiği ………………………………………………….. 172<br />
Şekil 28. At Sırt ve Bel Omurları ……………………………………………… 173<br />
Şekil 29. At Omurları …………………………………………………………. 173<br />
XVIII
Şekil 30. Domuz Sırt ve Bel Omurları ………………………………………… 174<br />
Şekil 31. Domuz Omurları …………………………………………………….. 174<br />
Şekil 32. Domuz Boyun Omurları …………………………………………….. 175<br />
XIX
1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />
1.GİRİŞ<br />
İnsanın günlük vazgeçilmez ihtiyaçlarının başında sağlıklı, dengeli ve kaliteli<br />
beslenme gelir. Bu tip beslenmede etin önemli bir yeri vardır. Et, hayvansal gıdalar<br />
içerisinde üretiminin kolay olması, lezzeti, yüksek biyolojik değeri, doyuruculuğu,<br />
içerdiği B kompleks vitaminleri, çeşitli mineral maddeleri, esansiyel amino asitleri<br />
gibi besin öğelerini yeterli ve dengeli oranda barındırması nedeniyle insan<br />
beslenmesinde temel gıda maddesi olma özelliğini taşımaktadır. (Gökalp ve ark.,<br />
1994; İnal, 1992; Başkaya ve ark., 2004).<br />
Dünya nüfusu hızla artmasına rağmen özellikle ülkemizde sağlıklı bir şekilde<br />
yetiştirilen kesim hayvanlarının azalması hayvansal kökenli protein yetersizliğine<br />
neden olmaktadır. Buna bağlı olarak da et ve et ürünleri yüksek fiyatlarla<br />
satılmaktadır. Toplum içerisinde bireylerin gelir düzeylerindeki artış veya azalışlar<br />
ete olan talepte farklılıkların çıkmasına yol açabilmektedir. İnsanların gelir düzeyleri<br />
yükseldikçe, yüksek kaliteli etlere talep artmakta, gelir düzeyleri azaldıkça da, düşük<br />
kaliteli etlere yönelmektedirler (Göğüş,1985; Gürsoy, 1991).<br />
Ülkemizde gelir düzeyinin düşük olmasından dolayı kalitesi düşük ve ucuz<br />
etlere olan talep artmakta ve bu da sakıncalara neden olmaktadır. Bazı kişi veya<br />
kuruluşlar bu durumu fırsat bilerek daha fazla rant elde etmek amacıyla insan<br />
sağlığını, kültür, etik ve inanç değerlerini hiçe sayarak çok ucuza ve genellikle<br />
sağlıksız koşullarda ürettikleri toplumun tüketmediği hayvan etlerini ya doğrudan ya<br />
da et ürünlerine karıştırmak suretiyle dolaylı olarak satışa sunmaktadırlar.<br />
Kaçak kesimlerde elde edilen at ve eşek etlerinin halk kesimleri tarafından<br />
tüketilmesi sağlık açısından sakıncalı durumların ortaya çıkmasına neden<br />
olabilmektedir. Et tüketimi yoluyla Taenia solium, Taenia saginata, Trichinella<br />
spiralis ve sarkosporidi gibi parazitlerin insanlara geçmeleri söz konusu<br />
olabilmektedir (Arslan, 2002).<br />
Bu gibi et veya et ürünleri tüketime sunularak toplumun tüketmediği hayvan<br />
etleri kaliteli ve eti yaygın olarak tüketilen hayvan etleri adı altında satıldığında, din<br />
ve etik düşünceler esas alınmaksızın tüketiciler aldatılmaktadır. Bunun sonucunda<br />
bazı etler insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olmakta ve sağlık yönünden risk<br />
1
1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />
oluşturmaktadır. Toplum tarafından etleri tüketilmeyen hayvanlar kaçak, kontrolsüz<br />
ve hijyenik şartlara uymayan koşullarda kesildikleri için bu etlerle çeşitli hastalıklar<br />
yayılabilmekte ve kesimi yapan kişilerde türüne özgü hastalıklar görülebilmektedir<br />
(Arslan, 2002).<br />
Türk Gıda Mevzuatındaki kırmızı et ve et ürünleri üretim tesislerinin kuruluş,<br />
açılış, çalışma ve denetleme usul ve esaslarına dair yönetmeliğinin 12.maddesinde,<br />
mamul madde üretiminde ürünün bileşimine katılmasına izin verilenler haricinde<br />
herhangi bir maddenin ne amaçla olursa olsun kullanılmasının yasak olduğu<br />
belirtilmektedir (Anonim,1994).<br />
Her ne kadar at ve domuz etleri Gıda Kodeksi (Anonim, 2006) çerçevesinde<br />
diğer kasaplık hayvanlar içerisinde mütalaa ediliyor olsa da özel izin çerçevesinde<br />
çalışan kasap ve marketlerin dışında at, eşek ve domuz etleri satışı ve et mamülleri<br />
içinde kullanılması yasaktır. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde at ve domuz<br />
etleri ile ilgili konular henüz netlik kazanmamıştır.<br />
Et türlerinin ayırt edilmesinde pek çok laboratuvar muayene teknikleri<br />
mevcuttur. Bunlar arasında;<br />
Glikojen Miktarı Tayini: Etlerdeki glikojen miktarı esas alınarak türlerin<br />
ayırımı yapılabilmektedir. Yeni kesilmiş hayvanların karkaslarında glikojen miktarı<br />
yaklaşık 3 miligram/kg düzeyindedir. Ancak glikojenin rigor mortisin oluşumu<br />
sırasında laktik aside dönüşmesi, aynı tür hayvanlarda kesim öncesi uygulanan<br />
işlemlere bağlı olarak glikojen miktarının farklı bulunması ve çeşitli katkı<br />
maddeleri ilave edilmiş ürünlerde glikojen miktarının güç saptanması gibi olumsuz<br />
özelliklerinden dolayı kullanım alanı sınırlıdır.<br />
İmmunolojik Yöntemler: Anaflaxie Denemesi, Presipitasyon Yöntemi gibi<br />
yöntemlerdir ve laboratuvar şartlarında etin hangi hayvana ait olduğunun<br />
belirlenmesinde uygun yöntemlerdendir. Yöntemler taze etlere, dondurulmuş,<br />
kurutulmuş, dumanlanmış etlere de uygulanabilmektedir.<br />
Proteine Dayalı Yöntemler: Proteinler etin önemli yapı taşlarıdır. Kas dokusu<br />
kuru maddesinin % 80’ini proteinler oluşturmaktadır. Et proteini ‘myofibril’ ve<br />
‘sarkoplazmik proteinler’ ve “ stroma proteinleri “ olmak üzere üç gruba ayrılır.<br />
Myofibriller de aktin ve myosinden oluşmaktadır. Stroma proteinleri içinde bağ doku<br />
2
1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />
proteinleri olan kollagen, elastin, retukulin ve keratin bulunmaktadır. Bu yapılar<br />
türlere göre farklılıklar gösterebildiğinden türlerin ayırt edilmesinde<br />
kullanılabilmektedirler. Protein yapıları Elektroforez ve İzoelektrofokusing<br />
yöntemleri kullanılarak tespit edilmektedir.<br />
Elektroforez: Proteinlerin izoelektrik noktaları dışındaki pH’ larda sahip<br />
oldukları net elektrik yüklerinde ya da molekül ağırlıklarındaki farklılıklardan<br />
yararlanarak bir destek madde içerisinde uygulanan elektrik akımıyla farklı<br />
noktalarda toplanmaları işlemidir.Elektroforez, immunolojik yöntemlere göre daha<br />
net sonuç vermektedir ve İmmunolojik reaksiyonlarda görülen kross reaksiyonlar<br />
oluşmaz. Karıştırılmış ve parçalanmış et ürünlerinde, belirli derecelerde (100 °C’ de<br />
30 dk) ısıl işlem uygulanmış etlerin ayırt edilmesinde de kullanılabilmekte ve protein<br />
miktarları da nicel olarak saptanabilmektedir (Arslan,2002).<br />
İzoelektrofokising: Elektroforeze göre daha duyarlıdır ve bütün hayvan<br />
etlerinde, ısıtılmış, dondurulmuş etlerde, et karışımlarında ve ürünlerinde<br />
uygulanabilmektedir. pH’sı 2-11arasında değişebilen bir polyakrilamid jel içinde,<br />
proteinlerin elektrik akımıyla net yüklerinin sıfır olduğu izoelektrik noktalarına göç<br />
etmeleridir. Böylece izoelektrik noktaları farklı proteinler değişik yerlerde toplanarak<br />
birbirlerinden ayrılırlar.<br />
Genetik Olarak Türlerin Ayırt Edilmesi: Canlılar arasındaki genler pürin ve<br />
pürimidin bazlarının farklı dizilişinden dolayı türlere göre farklılıklar göstermektedir.<br />
Bunlar esas alınarak türlerin ayrımı yapılabilmektedir.Hibridizasyon tekniği ve<br />
Polimeraz Zincir Reaksiyonu Tekniği kullanılarak genetik olarak türlerin ayrımı<br />
yapılmaktadır.<br />
Hibridizasyon teknikleri doku, organ, hücre kültürü, ekstret ve sekrete ait<br />
DNA’ lardaki spesifik genlerin işaretli prob’ larla (bilinen gen parçası) ortaya<br />
konulması ve sayısal olarak çoğaltılması esasına dayanmaktadır. Southern Blot<br />
Hibridizasyon, Nothern Blot Hibridizasyon, Dot Blot Hibridizasyon , İn Situ<br />
Hibridizasyon gibi kendi arasında farklı yöntemleri mevcuttur.<br />
Polimeraz Zincir Reaksiyonu: DNA dizisi arasındaki gen segmentlerini<br />
çoğaltılması için kullanılan, kısa bir sürede tamamlanan nükleik asit teknolojisi<br />
3
1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />
yöntemidir. PCR, DNA’nın iki zincirinin 94 0 -98 0 C’lik sıcaklık ile ayrılması, daha<br />
sonra sentetik oligonükleotidlerin 37 0 -65 0 C’de hedef DNA’ya bağlanması, sonra<br />
72 0 C’de zincirin uzaması ve bu siklusun belirli sayıda tekrarlanması esasına<br />
dayanmaktadır. En önemli özelliği de özel bir DNA dizisini seçip çoğaltarak<br />
istenmeyen dizilerin ortaya çıkmasını önlenebilmesidir. Bu özellik dizinin<br />
tanınmasını kolaylaştırdığı gibi ayrıca DNA’ nın analiz edilmesini de sağlar. PCR’ın<br />
en önemli özelliklerinden biri de, çok az miktarda DNA ile çalışılmasına olanak<br />
sağlamasıdır..<br />
Bu yöntemlerin tümünde laboratuvar koşulları gerekli olduğundan tüketicinin<br />
aldığı ürünü hemen tanıyabilmesi mümkün değildir.Bundan dolayı kullanılabilirlik<br />
açısından pratik değillerdir.Ayrıca maliyet açısından da yüksek maliyeti olan<br />
yöntemlerdir.<br />
Et kontrolleri insan sağlığını korumak amacıyla yapılması gereken zorunlu ve<br />
kaçınılmaz bir gereksinimdir. Tüm bu yöntemler insanların daha güvenli ve temiz et<br />
tüketmelerinin sağlanması amacıyla yapılmaktadır. İnsanların ekonomik olarak alım<br />
gücü arttırıldığı zaman ucuz etlere onan talebi azalacağından bu tür etlerin satışı da<br />
azalacaktır. Ayrıca etlerin denetlenmesi ile ilgili birimlerin gerekli sıklıkla ve<br />
kararlılıkla bu tur üretim yapan yerleri denetlemesiyle böyle hileli satışların önüne<br />
maksimum düzeyde geçilecektir.<br />
Ülkemizde çok miktarda farklı hayvan etlerinin kaçak olarak insan<br />
beslenmesinde kullanıldığı güncel basında izlenmektedir. Farklı hayvan türlerine ait<br />
etlerin ayrımının yapılması çok büyük önem arz etmektedir.<br />
Bu çalışmada türlere ait farklılıkları ortaya koyarak insanların et alırken daha<br />
bilinçli bir şekilde davranmalarının sağlanması amaçlanmıştır. Farklı türlere ait<br />
etlerin ayırt edilmesinde kullanılan yöntemlerin basit, ucuz, güvenilir ve hızlı<br />
biçimde yapılmasının zorunluluk haline gelmesi tüketici açısından kolaylıklar<br />
getirmiştir. Bu çalışmada türler arasındaki farklılıkları ortaya koyabilmek amacıyla<br />
her türe özgü olarak karkasların anatomik yapısı, kıllarının morfolojisi ve derialtı<br />
yağ asitleri değerleri belirlenecektir.<br />
4
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR<br />
2.1. Karkas Yapısı<br />
Anatomik özelliklere göre tanımada kemik yapısı, genel vücut yapısı, kuyruk<br />
yapısı, kas yapısı ve organlardaki farklılıklar esas alınarak türlerin ayrımı<br />
yapılabilmektedir. Et ve yağın rengi, yağ dağılımı, tekstür gibi duyusal özellikler<br />
önemli kalite kriterlerindendir. Türlere ait bu özelliklerin ayrıntılı olarak bilinmesi<br />
tür ayrımının yapılmasında kullanılabilmektedir. Ancak bu yöntemlerle türler<br />
arasındaki farklılıkları ortaya koymak için, karkas yapısı, et özellikleri, yağ<br />
özellikleri ve kemik özellikleriyle ilgili konularda geniş bilgi sahibi olmayı<br />
gerektirmektedir (Arslan, 2002).<br />
2.1.1. Sığır ve Dana Karkası<br />
Karkas, gövdeden baş, ayaklar, deri, göğüs ve böbrekler dahil karın<br />
boşluğundaki organlar çıkarıldıktan sonra geriye kalan kısma denir (Alphan, 1999).<br />
Sığır karkaslarının sınıflandırılmasında göz önünde tutulan kalite kriterlerinin<br />
başında yaş, kas gelişimi, yağ dağılımı ve kalınlığı gibi faktörler gelmektedir<br />
(Arpacık, 1995).<br />
İnek karkasını boğa karkası ile kıyaslandığında daha narin ve az simetrik bir<br />
yapıda olduğu görülmektedir. Boyun yapısı uzun ve ince, gögüs boşluğu geniş, sırtı<br />
kavisli ve kalçası da çıkıntılıdır. Pelvis boşluğu geniştir. Meme dokusu karkastan<br />
alındığından meme dokusunun bulunduğu bölgede üçgen şeklinde pütürlü bir boşluk<br />
oluşmuştur (Anonim, 2006).<br />
Sığır karkası diğer türler içerisinde en çok at, eşek ve domuz karkasları ile<br />
karıştırılır. Ancak sığır karkası özellikle de yetişkin ve besili olan sığırların karkasları<br />
eşek ve domuz karkaslarından ayırt edilebilecek düzeyde daha cüsselidir. Ayrıca<br />
domuz ve eşek karkasının derialtı yağ tabakası oldukça kalın bir şekilde karkasın<br />
dışını sarmıştır. At karkası da sığır karkasına göre oldukça oval bir yapıdadır ve at<br />
karkası sığır karkasından daha uzundur.<br />
5
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
a -Yumuşak b – Belirgin c – Keskin<br />
Şekil 2.1. Sığır Gövde Profili (Anonim, 1986).<br />
a -Yumuşak b – Belirgin c – Keskin<br />
Şekil 2.2. Dana Gövde Profili (Anonim, 1986).<br />
6
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Şekil 2.3. Sığır But Profili (Anonim, 1986).<br />
Şekil 2.4. Dana But Profili (Anonim, 1986)<br />
Anonim (1986)’da sığır gövde etlerinin sınıflarına göre olması gereken en az<br />
ağırlıkları aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirilmiştir<br />
Çizelge 2.1. Sığır Gövde Etlerinin Karkas Sınıflarına Göre Ağırlıkları<br />
(Anonim, 1986).<br />
Sınıf Bütünlük<br />
Tosun<br />
Ağırlıklar (kg en az )<br />
Düve Boğa İnek Öküz<br />
Bütün Gövde 140 120 - - -<br />
Ekstra<br />
Yarım Gövde<br />
Çeyrek Arka<br />
70<br />
38<br />
60<br />
33<br />
-<br />
-<br />
-<br />
-<br />
-<br />
-<br />
Çeyrek Ön 32 27 - - -<br />
Bütün Gövde 120 110 180 150 160<br />
1. Sınıf<br />
Yarım Gövde<br />
Çeyrek Arka<br />
60<br />
33<br />
55<br />
30<br />
90<br />
46<br />
75<br />
40<br />
80<br />
43<br />
Çeyrek Ön 27 25 44 35 37<br />
Bütün Gövde 100 100 160 136 146<br />
2. Sınıf<br />
Yarım Gövde<br />
Çeyrek Arka<br />
50<br />
27<br />
50<br />
27<br />
80<br />
43<br />
68<br />
36<br />
73<br />
38<br />
Çeyrek Ön 23 23 37 32 35<br />
7
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Kızıl (1998) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı sığır ırklarının<br />
karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.2a. Farklı Sığır Irklarına Ait Karkas Değerleri (Kızıl, 1988).<br />
Sığır Irkları<br />
Sıcak Karkas<br />
Ağırlığı, kg<br />
8<br />
Referanslar<br />
Çek Siyah Alaca 269.2 Zemanek ve ark., 1972<br />
Çek Saf Alaca 296.4 Majzlik ve ark., 1992<br />
Yugoslav Alaca 255.1 Miloseviç ve ark., 1992<br />
Holstein 260.9 Miloseviç ve ark., 1992<br />
Alman Kırmızı Alaca 300 (485 gün besi) Preisinger ve ark., 1991<br />
Alman Kırmızı Alaca 360 (600 gün besi) Preisinger ve ark., 1991<br />
Alman Kırmızı Alaca 390 (950 gün besi) Preisinger ve ark., 1991<br />
Polonya Boğa 268.2 Wajda ve Znaniecka, 1978<br />
Friesian 222.5 Lazareviç, 1985<br />
Polonya Friesian (Tosun) 264.8 (20ay) Grodzki ve ark., 1988a<br />
Polonya Friesian (Tosun) 248.9 (16 ay) Grodzki ve ark., 1988b<br />
Holstein (Tosun) 266.7 Forrest, 1980<br />
Çek Alaca 338.7 (499 gün) Golda ve ark., 1990<br />
Simental 286.20 Kaufman ve Chavaz, 1989<br />
Bulgar 270.8 Zakhariev, 1985<br />
Simental Boğa 360.2 Temison, 1989<br />
Simental Kastre Edilmiş<br />
Tosun<br />
339.7 Temison, 1989<br />
Simental Genç Sığır 253.4 Milanoviç ve ark., 1993<br />
Romanya Simental 233 Raicu, 1977<br />
Romanya Esmer 218 Raicu, 1977<br />
Romanya Simental 246.8 Alexoiu, 1977<br />
Romanya Esmer 235.1 Alexoiu, 1977
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.2b. Farklı Sığır Irklarına Ait Sıcak Karkas Değerleri (Kızıl, 1988).<br />
Genotip<br />
Sıcak Karkas<br />
Ağırlığı, kg<br />
9<br />
Referans<br />
Esmer 166.5 Alphan, 1972<br />
Holstein 155.8 Alphan, 1972<br />
Simental (Erkek Dana) 158.5 Alphan, 1972<br />
Esmer (Dana) 220.7 (kes. ağ. 400) Kanev ve ark., 1972<br />
Esmer (Dana) 225.0(kes. ağ. 450) Kanev ve ark., 1972<br />
Esmer (Dana) 291.0(kes. ağ. 500) Kanev ve ark., 1972<br />
Esmer (Dana) 311.5(kes. ağ. 550) Kanev ve ark., 1972<br />
Alman Esmer 338 Agustini ve ark., 1992b<br />
Alman Simental Melezi 362 Agustini ve ark., 1992b<br />
Esmer 238 Arpacık ve ark., 1994<br />
Boğa 368.12 Moser ve ark., 1992<br />
Tosun 341.22 Moser ve ark., 1992<br />
Holstein 235 Alphan ve ark., 1989<br />
GAK (Tosun) 247 Alphan ve ark., 1989<br />
GAK 210 Alphan ve Sezgi, 1975<br />
Holstein 191 Alphan ve Sezgi, 1975<br />
DAK Tosun 152.5 Ulutaş ve ark., 1994<br />
DAK 1.5-2 Yaşlı Tosun 157.6 Arpacık ve ark., 1976<br />
Montafon x DAK Melezi 121 Arpacık ve ark., 1976<br />
DAK Erkek Sığır, (2-2.5 Yaş) 150.3 (kes. ağ. 248.2) Çolpan, 1977<br />
DAK Erkek Sığır, (2-2.5 Yaş) 153.5 (kes. ağ. 264.6) Çolpan, 1977<br />
DAK 188.46 Eker ve ark., 1982
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Yaylak ve ark. (2003) çalışmalarında sığırlarda yıl ve mevsimlere göre sıcak<br />
karkas ağırlıklarına ait ortalama değerleri aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.3. Sığırlarda Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas Ağırlıklarına Ait<br />
Ortalama Değerler (Yaylak ve ark., 2003).<br />
Yıl / Çağ Buzağı Dana Düve İnek<br />
1999 41.27±2.22 269.79±1.31 169.91±2.02 215.75±1.67<br />
2000 40.83±1.52 260.01±1.18 167.30±2.27 202.46±1.62<br />
Sonbahar 42.83±1.51 262.93±1.51 170.27±3.04 202.09±2.24<br />
Kış 39.83±4.74 267.61±1.59 173.14±3.06 209.82±2.62<br />
İlkbahar 38.71±2.74 263.46±2.31 170.21±3.40 217.65±2.63<br />
Yaz 41.25±2.58 264.40±1.59 163.53±2.70 209.50±2.02<br />
Ulusan ve ark., (1996) çalışmalarında Kars Et ve Balık Kurumu<br />
Kombinası’nda kesilen sığırlada karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />
bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.4. Kars Et ve Balık Kurumu Kombinası’nda Kesilen Sığırlarda Karkas<br />
Değerleri (Ulusan ve ark., 1996).<br />
Genotip<br />
Esmer Irk<br />
Simental<br />
Cinsiyet ve<br />
Yaş<br />
Sıcak Karkas<br />
Ağırlığı<br />
10<br />
Soğuk Karkas<br />
Ağırlığı<br />
Karkas<br />
Uzunluğu<br />
2 Yaşlı Erkek 177.0±4.04 177.0±3.89 116.0±0.87<br />
3 Yaşlı Erkek 240.0±3.51 231.0±3.13 121.0±0.49<br />
5 Yaşlı Öküz 339.0±8.50 327.0±7.80 121.0±3.70<br />
5 Yaşlı İnek 167.0±10.0 161.0±9.80 118.0±1.33<br />
3 Yaşlı Erkek 355.0±22.50 343.0±32.0 123.0±5.50
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Yerli ve kültür melezi sığır ırklarına ait ortalama karkas değerleri aşağıdaki<br />
çizelgedeki gibi bildirilmişdir (Anonim, 2000).<br />
Çizelge 2.5. Yerli ve Kültür Melezi Sığır Irklarına Ait Ortalama Karkas Değerleri<br />
(Anonim, 2000).<br />
Sığır Genotipleri Ortalama Karkas Ağırlıkları (kg)<br />
Yerli Kara 164<br />
Boz Irk 193.5<br />
Güney Anadolu Kırmızısı 157.6<br />
Doğu Anadolu Kırmızısı 182.7<br />
Montafon Melezi 215.3<br />
Holstein Melezi 243.4<br />
2.1.2. Koyun ve Kuzu Karkası<br />
Koyun kesilip yüzüldükten sonra, baş ve ayakları, iç organları, böbrekleri,<br />
üreme organları, idrar kesesi ve bunların bağları, yemek borusu, böbrek yağları,<br />
pelvis boşluğu yağları, salkım ve fıtık yağları alınmış, yağlı kuyruklularda kuyruğu<br />
alınmış bütün haldeki gövdesine karkas denir (Anonim, 1988). Koyun karkası<br />
silindirik veya yuvarlak şekildedir. Koyunlarda deri altında oldukça yoğun miktarda<br />
yağ tabakası bulunmaktadır. Bu yağ tabakası özellikle bel ve kuyruk bölgesinde<br />
yoğunlaşmıştır (Anonim,2006).<br />
11
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Şekil 2.5. Koyun Gövde Profili (Anonim, 1986).<br />
Şekil 2.6. Koyun Gövde Arka Görünümü (Anonim, 1986)<br />
12
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.6. Farklı Koyun Çağlara Ait Karkasların Özellikler (Anonim, 1996).<br />
Karkas Tipi Sınıf Etlilik Ağırlık<br />
Toklu<br />
Şişek<br />
Öveç<br />
Marya<br />
Koç<br />
Süt<br />
Kuzusu<br />
Ot<br />
Kuzusu<br />
Ekstra Tam etli 12 - 18 kg arası<br />
1.Sınıf Tam etli-etli 16 - 22 kg arası<br />
2.Sınıf Orta etli En az 14 kg<br />
3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />
Ekstra Tam etli 18-24 kg arası<br />
1.Sınıf Tam etli-etli 20kg'dan fazla<br />
2.Sınıf Orta etli 20kg'dan az<br />
3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />
Ekstra Tam etli 20-26 kg arası<br />
1.Sınıf Tam etli-etli 20 kg üzeri<br />
2.Sınıf Orta etli 22 kg'dan az<br />
3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />
1.Sınıf Tam etli-etli 18-22 kg arası<br />
2.Sınıf Etli 18 kg'dan az<br />
3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />
1.Sınıf Tam etli 22-28 kg arası<br />
2.Sınıf Etli 26 kg'dan fazla<br />
3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />
Ekstra Tam etli En az 10 kg<br />
1.Sınıf Tam etli En az 12 kg<br />
2.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Tam etli En az 15 kg<br />
1.Sınıf Tam etli En az 18 kg<br />
2.Sınıf Etli-Orta etli En az 12 kg<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
13
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Yaylak ve ark. (2003) çalışmalarında koyun ve keçilerde yıl ve mevsime<br />
göre sıcak karkas ağırlıklarına ait ortalama değerleri aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />
bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.7. Koyun ve Keçilerde Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas Ağırlıklarına<br />
Ait Ortalama Değerler (Yaylak ve ark., 2003).<br />
Kuzu Toklu+Koyun Oğlak Çebiç+Keçi<br />
1999 41.27±2.22 269.79±1.31 169.91±2.02 215.75±1.67<br />
2000 40.83±1.52 260.01±1.18 167.30±2.27 202.46±1.62<br />
Sonbahar 42.83±1.51 262.93±1.51 170.27±3.04 202.09±2.24<br />
Kış 39.83±4.74 267.61±1.59 173.14±3.06 209.82±2.62<br />
İlkbahar 38.71±2.74 263.46±2.31 170.21±3.40 217.65±2.63<br />
Yaz 41.25±2.58 264.40±1.59 163.53±2.70 209.50±2.02<br />
Anonim (2003)’e göre Özbey ve ark., yaptıkları çalışmalarında Morkaraman,<br />
Sakız x Morkaraman melezleri ve Kıvırcık x Morkaraman (F1) melezlerine ait karkas<br />
değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.8. Morkaraman, Sakız x Morkaraman Melezleri ve Kıvırcık x Morkaraman<br />
(F1) Melezlerine Ait Karkas Değerleri (Anonim, 2003).<br />
Genotip<br />
Sıcak Karkas<br />
Ağırlığı (kg)<br />
14<br />
Soğuk Karkas<br />
Ağırlığı (kg)<br />
Beden<br />
Uzunluğu (cm)<br />
Morkaraman 23.18±0.48 23.05±0.49 58.70±0.80<br />
SakızxMorkaraman(F1) 22.01±1.23 22.31±1.39 63.30±0.86<br />
KıvırcıkxMorkaraman(F1) 22.57±0.72 22.48±0.72 59.40±1.41
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Kirazlar (1993) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait değişik ırklardaki<br />
koyun ve kuzulara ait karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.9. Değişik Genotipteki Koyun ve Kuzulara Ait Karkas Parametreleri<br />
(Kirazlar, 1993).<br />
Genotipler<br />
Sıcak<br />
karkas<br />
ağ.(kg)<br />
15<br />
Soğuk<br />
karkas<br />
ağ. (kg)<br />
Karkas<br />
uzun.<br />
(cm)<br />
Referanslar<br />
1.Grup Erkek kıvırcık kuzu,90 günlük 13.8 - - Akı, 1977<br />
2.Grup Erkek kıvırcık kuzu,90 günlük 15.1 - - Akı, 1977<br />
3.Grup Erkek kıvırcık kuzu,90 günlük 16.1 - - Akı, 1977<br />
1.Grup Erkek kıvırcık kuzu,150 günlük 22.3 - - Akı, 1977<br />
2.Grup Erkek kıvırcık kuzu,150 günlük 24.1 - - Akı, 1977<br />
3.Grup Erkek kıvırcık kuzu,150 günlük 25.8 - - Akı, 1977<br />
İvesi erkek kuzu - 18.7 - Güney ve Biçer, 1986<br />
Ile de France x İvesi (F1) kuzu - 19.9 - Güney ve Biçer, 1986<br />
Sakız x İvesi (G1) erkek kuzu - 19.8 - Güney ve Biçer, 1986<br />
Doğu Friz x İvesi (G1) erkek kuzu 18.1 18.9 - Güney ve ark., 1987<br />
Saf ivesi erkek kuzu 19.8 20.7 - Güney ve ark., 1987<br />
Acıpayam erkek kuzuları 18.39 17.84 - Karaca, 1987<br />
Ile de France x İvesi - - 68.3 Özcan ve ark.,1992a ve 1993<br />
Sakız x İvesi - - 65.0 Özcan ve ark.,1992a ve 1993<br />
İvesi - - 62.3 Özcan ve ark.,1992a ve 1993<br />
Dağlıç (kuzu) 16.51 - - Çapçı, 1987<br />
Oxford 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />
Texel 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />
TexelxOxford 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />
Charollais 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />
Charmoise 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />
Meatline melezleri 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />
Akkaraman, 40 günlük 16.2 16.9 - Eliçin ve ark., 1989<br />
Akkaraman, 60 günlük 18.7 19.2 - Eliçin ve ark., 1989<br />
Ile de France x Akkaraman,40 gün 19.8 20.5 - Eliçin ve ark., 1989<br />
Ile de France x Akkaraman, 60 gün 22.2 22.7 - Eliçin ve ark., 1989<br />
B. Leicester x Akkaraman, 40gün 19.8 20.4 - Eliçin ve ark., 1989<br />
B. Leicester x Akkaraman, 60 gün 21.4 22.0 - Eliçin ve ark., 1989
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Kirazlar aynı çalışmasında 30 ve 40 kg’lık canlı ağırlıktaki Kıvırcık,<br />
Türkgeldi ve Tahirova koyunlarındaki karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />
bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.10. Kıvırcık, Türkgeldi ve Tahirova Koyunlarındaki Karkas Değerleri<br />
(Kirazlar, 1993).<br />
Genotip / Canlı<br />
Ağırlık Sınırları<br />
Sıcak karkas<br />
ağırlığı, (kg)<br />
Soğuk karkas<br />
ağırlığı, (kg)<br />
Karkas<br />
uzunluğu, (cm)<br />
Kıvırcık Türkgeldi Tahirova<br />
30 kg 40 kg 30 kg 40 kg 30 kg 40 kg<br />
14.7±0.48 21.4±0.48 15.0±0.45 20.9±0.48 15.2±0.48 20.7±0.45<br />
14.4±0.48 20.9±0.48 14.7±0.45 20.5±0.48 14.8±0.48 20.1±0.45<br />
44.3±0.44 47.0±0.43 44.3±0.44 49.1±0.45 45.0±0.48 50.6±0.47<br />
Vanlı ve ark., (1984) Merinos x Morkaraman melezlemesinin kuzu besisi ve<br />
karkas özellikleri bakımından değerlendirilmesi amacıyla yaptıkları çalışmalarında<br />
Morkaramanlara ait karkas ağırlıklarını 20.7 kg, Merinos koyunlarına ait ortalama<br />
karkas ağırlıklarını da 19.6 kg olarak bildirmişlerdir.<br />
16
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Özcan (2004) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı koyun ırklarına ait<br />
karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.11. Farklı Koyun Irk ve Genotiplerine Ait Sıcak ve Soğuk Karkas<br />
Değerleri (Özcan, 2004).<br />
Genotipler<br />
Sıcak<br />
karkas<br />
ağırlığı, kg<br />
17<br />
Soğuk<br />
karkas<br />
ağırlığı,<br />
kg<br />
Referanslar<br />
Karacabey Merinosu 12.60 12.14 Akçapınar, 1974<br />
Konya Merinosu 12.85 12.51 Akçapınar, 1974<br />
Karacabey Merinosu, (kuzu) (SBU) 21.7 21.3 Akgündüz, 1993<br />
Karacabey Merinosu, kuzu (ayçiçeği) 21.5 21.13 Akgündüz, 1993<br />
Karacabey Merinosu, (kuzu) (CSM) 20.4 20.1 Akgündüz, 1993<br />
Merinos (kuzu, c.a. 35.77kg) 16.54 -<br />
Merinos (kuzu, c.a. 40.00kg) 16.12 -<br />
Merinos (kuzu, c.a. 44.62kg) 22.00 -<br />
Tekin ve<br />
Akçapınar, 1993<br />
Tekin ve<br />
Akçapınar, 1993<br />
Tekin ve<br />
Akçapınar, 1993<br />
Karacabey Merinosu 19.5 19.3 Akgündüz, 1978<br />
Tahirova Erkek Kuzuları (c.a. 30 kg) 15.2 14.8 Sönmez, 1976<br />
Tahirova Erkek Kuzuları (c.a. 40 kg) 20.7 20.1 Sönmez, 1976<br />
Türkgeldi Erkek Kuzuları (c.a. 30 kg) 15.0 14.7 Kirazlar, 1993<br />
Türkgeldi Erkek Kuzuları (c.a. 40 kg) 20.9 20.5 Kirazlar, 1993<br />
Dağlıç x Rambouilet Melezleri (Dağlıç) 10.7 10.4 Demir, 1989<br />
Dağlıç x Rambouilet Melezleri (F1) 11.7 11.4 Demir, 1989<br />
Dağlıç x Rambouilet Melezleri (RB1) 12.6 12.3 Demir, 1989<br />
Ramliç (kuzu) 16.3 15.8 Demir, 1989
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Doğaroğlu (2001) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı genotipdeki<br />
İvesi koyunlarına ait karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.12. Farklı Genotipdeki İvesi ve İvesi Melezlerine Ait Kesim Ağırlıkları ve<br />
Soğuk Karkas Değerleri (Doğaroğlu, 2001).<br />
Genotipler<br />
Kesim<br />
Ağırlığı, kg<br />
Soğuk Karkas<br />
Ağırlığı, kg<br />
18<br />
Referansler<br />
İvesi,erkek kuzu 47.3 21.91 Gürsoy, 1993<br />
İvesi 51.2 24.9 Güney ve Özcan, 1982<br />
Sakızxİvesi 52.5 24.9 Güney ve Özcan, 1982<br />
İvesi 49.9 18.1 Güney ve Özcan, 1983<br />
Sakızxİvesi 41.3 19.6 Güney ve Özcan, 1983<br />
Rambouiletxİvesi 41.7 20.0 Güney ve Özcan, 1983<br />
İvesi 41.3 18.7 Güney ve Biçer, 1986<br />
İvesi 41.7 19.8 Güney ve ark., 1987<br />
İvesi 39.7 18.4 Biçer, 1988<br />
İvesi 41.3 18.2 Biçer, 1988<br />
İvesi 42.1 20.2 Biçer, 1988<br />
İvesi (yetiştirici) 46.5 21.6 Gürsoy ve ark., 1993<br />
İvesi (Ceylanpınar elit) 47.1 21.3 Gürsoy ve ark., 1993<br />
İvesi (Ceylanpınar<br />
üretim)<br />
47.3 21.9 Gürsoy ve ark., 1993<br />
İvesi 40.6a 21.3a Özcan ve ark., 1991 a,b<br />
Sakızxİvesi 39.8b 19.5b Özcan ve ark., 1991 a,b<br />
İvesi 40.1 19.5 Özcan ve ark., 1992 a,b<br />
Sakızxİvesi 39.5 19.5 Özcan ve ark., 1992 a,b<br />
2.1.3. Keçi Karkası<br />
Keçi karkası, yaş ve cinsine göre çebiç , seis, gezdan, ere, kısır, teke olarak<br />
adlandırılan keçilerin baş ve ayakları ayrılmış, iç organları, böbrekleri, üreme<br />
organları , idrar kesesi ve bunların bağları, yemek borusu, böbrek yağları, salkım<br />
yağları ve pevlis boşluğu yağları alınmış bütün haldeki gövdelerdir (Anonim, 1988).<br />
Keçi gövdesi yanlardan basık bir şekilde olduğu için koyun gövdesine göre daha oval<br />
görünümlüdür.
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.13. Farklı Sınıflardaki Keçi Karkaslarında Canlı Ağırlıklara Göre Etlilik<br />
Durumu (Anonim, 1986).<br />
Karkas<br />
Tipi<br />
Çebiç<br />
Seis<br />
Gezdan<br />
Erkeç<br />
Kısır<br />
Sınıf Karkas Eti Ağırlık<br />
Ekstra Tam etli En az 10 kg<br />
1.Sınıf Tam etli-etli En az 9 kg<br />
2.Sınıf Etli-orta etli En az 8 kg<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Tam etli En az 16 kg<br />
1.Sınıf Tam etli-etli En az 13 kg<br />
2.Sınıf Etli-orta etli 13 kg. altında<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Etli En az 15 kg<br />
1.Sınıf Tam etli-etli En az 12 kg<br />
2.Sınıf Etli-orta etli 12 kg. altında<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Tam etli En az 22 kg<br />
1.Sınıf Tam etli-etli En az 13 kg<br />
2. Sınıf Etli-orta etli 13 kg. altında<br />
3. Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
1.Sınıf Tam etli En az 20kg<br />
2.Sınıf Tam etli-etli-Orta etli 20 kg. altında<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
1.Sınıf Tam etli En az 19kg<br />
2.Sınıf Tam etli-etli-orta etli En az 16 kg<br />
Anaç 3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Teke<br />
Oğlak<br />
1.Sınıf Tam etli En az 26 kg<br />
2.Sınıf Etli En az 22 kg<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Tam etli En az 8 kg<br />
1.Sınıf Tam-orta etli En az 7 kg<br />
2.Sınıf Orta etli En az 6 kg<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
19
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
a - Yumuşak b – Belirgin c - Keskin<br />
Şekil 2.7. Kıl Keçisinin Gövde Profili (Anonim 1986).<br />
Şekil 2.8. Kıl Keçi Oğlağının Gövde Profili (Anonim 1986).<br />
20
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Şekil 2.9. Kıl Keçi But Profili (Anonim 1986).<br />
Şekil 2.10. Kıl Keçi Oğlağı But Profili (Anonim 1986).<br />
Kor (1991) tarafından yapılan çalışmada çalışmasında Damascus x Kıl (F1)<br />
melezi erkek oğlaklarda karkas ağırlıkları aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.14. Damascus x Kıl (F1) Melezi Erkek Oğlaklarda Karkas Ağırlıkları<br />
(Kor,1991).<br />
Genotip Doğum Tipi<br />
Sıcak Karkas<br />
Ağırlığı, kg<br />
Soğuk Karkas<br />
Ağırlığı, kg<br />
Damascus x Kıl (F1)<br />
Tek Oğlak<br />
İkiz Oğlak<br />
13.2±0.48<br />
13.7±0.91<br />
12.8±0.55<br />
13.3±0.90<br />
Damascus x Kıl (F1)<br />
Tek Oğlak<br />
13.2±0.48<br />
(besiye alınmış)<br />
Tek Oğlak<br />
12.2±0.25<br />
(besiye alınmamış)<br />
12.8±0.55<br />
11.6±0.30<br />
Kor (1991) diğer araştırmacılara atfen farklı keçi ırklarının soğuk ve sıcak<br />
karkas ağırlıklarını aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
21
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.15. Farklı Keçi Genotiplerinin Sıcak Karkas Ağırlıkları (Kor, 1991).<br />
Keçi Genotipleri Cinsiyet Yaş Sıcak karkas (kg) Referanslar<br />
Boer E
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Şentut (2005) çalışmasında bazı araştırmacılara ait çeşitli keçi ırklarının<br />
soğuk ve sıcak karkas ağırlıkları ile karkas uzunluklarını aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />
bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.16. Farklı Keçi Genotiplerinin Soğuk ve Sıcak Karkas Ağırlıkları ile<br />
Karkas Uzunlukları (Şentut, 2005).<br />
Genotipler<br />
Sıcak<br />
Karkas<br />
Ağırlığı, kg<br />
Soğuk<br />
Karkas<br />
Ağırlığı, kg<br />
23<br />
Karkas<br />
Uzunluğu,<br />
cm<br />
Referanslar<br />
Kıl x Saanen 11.8 11.2±0.6 67.3±1.4 Güney, 1984<br />
Saanen x Kilis 11.5 11.0±0.5 69.3±0.5 Güney, 1984<br />
Akkeçi x Kilis 15.6 15.2±0.4 67.4±0.5 Kutlu, 1990<br />
Saanen x Kilis 16.1 15.8±1.0 67.1±1.1 Kutlu, 1990<br />
Alman Alaca x Kıl<br />
Melezi<br />
Saf Kıl Oğlakları<br />
Alman Alaca G1 Erkek<br />
Oğlak<br />
Alman Alaca x G1 Erkek<br />
Oğlak<br />
Ankara Keçisi Oğlağı<br />
13.3±0.36 12.6±0.38 68.8±0.75<br />
15.1±0.65 14.6±0.69 70.4±1.03<br />
15.8±0.31 14.5±0.40 60.1±0.23<br />
Çayan ve<br />
Güney, 1988<br />
Çayan ve<br />
Güney, 1988<br />
Güney ve ark.,<br />
1990<br />
15.4±0.51 14.6±0.51 57.3±0.63 Koçak, 1995<br />
10.2±0.39 9.9±0.39 52.0±0.59<br />
Daşkıran ve<br />
Ertuğrul, 1994<br />
Ankara Keçisi Oğlağı 9.7±0.57 9.4±0.55 56.0±1.14 Çoban, 2002<br />
Ankara Keçisi Çebiçi 15.5±1.44 15.2±1.40 63.0±1.61 Çoban,2002)<br />
Ankara x Kıl G1 Erkek<br />
Oğlak<br />
14.1±0.33 - -<br />
Koyuncu ve<br />
Tuncel, 1996<br />
Ankara Keçisi (Entansif<br />
Besleme)<br />
11.4±0.45 11.2±0.45 -<br />
Koyuncu ve<br />
ark., 1996<br />
Ankara Keçisi (Merada<br />
Besleme)<br />
5.7±0.23 5.7±0.23 -<br />
Koyuncu ve<br />
ark., 1996<br />
Kıl Keçisi (Entansif<br />
Besleme)<br />
16.3±0.84 15.9±0.81 59.9 Aydın, 1999<br />
Kıl Keçisi (Merada<br />
9.2±0.34<br />
Besleme)<br />
8.9±0.34 28 Aydın, 1999<br />
Akkeçi Oğlağı 12.8±1.14 12.5±1.12 59.8±0.97 Kor, 1997<br />
Kıl Keçisi Oğlağı 12.0±0.58 11.6±0.56 59.8±0.66 Kor, 1997<br />
Ankara Keçisi Oğlağı 9.8±0.29 9.6±0.32 54.6±0.87 Kor, 1997
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Şentut (2005) çalışmasında Hatay İli Yayladağı İlçesi’nde besiyi tamamlamış<br />
erkek oğlaklarda sıcak karkas ağırlığını 19.7 kg, yarı entansif grupta 16.3 kg, soğuk<br />
karkas ağırlıklarını entansif grupta 19.3 kg, yarı entansif grupta 15.4 kg olarak<br />
bildirmiştir. Karkas uzunluklarını da entansif grupta 71.1 cm, yarı entansif grurpa ise<br />
68.5 cm olarak bildirmiştir.<br />
2.1.4. At Karkası<br />
At karkası sığır karkasıyla karşılaştırıldığında kaburgalarının daha oval<br />
olmasından dolayı yuvarlak bir görünüme sahiptir. Sığır karkasından daha ince ve<br />
uzun bir yapısı vardır. Eşek karkasından ise daha büyük bir yapısı olduğundan ayırt<br />
edilebilir. Yine koyun, keçi ve domuz karkaslarından ebat olarak çok daha büyük<br />
olduğundan bu türlerden rahatlıkla ayırt edilebilirler.<br />
Znamirowska (2005) Polonya’da at karkası üzerine yaptığı çalışmada ata ait<br />
karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.17. Ata Karkasına Ait Değerler (Znamirowska, 2005).<br />
Sıcak karkas ağırlığı, (kg) 282.6<br />
Karkas Uzunluğu, (cm) 142.5<br />
Karkas Genişliği, (cm) 1.9<br />
Göz Kası Alanı, (cm 2 ) 111<br />
Kas Oranı, (%) 68.5<br />
Yağ Oranı, (%) 7.9<br />
Kemik Oranı, (%) 22.8<br />
24
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.1.5. Domuz Karkası<br />
Domuz karkası genellikle derisi yüzülmeden tıraşlanarak elde edilir. Ayrıca<br />
baş karkastan ayrılmaz ve karkas parçasını oluşturur. Baş çoğunlukla salam ve sosis<br />
yapımında kullanılır. Domuz karkasının karkas randımanının yüksek olmasının ana<br />
nedeni derinin yüzülmemesi olup tavuk karkası ile benzer biçimde %70-75 arasında<br />
bir değer alır (Gürsoy, 1991).<br />
Çizelge 2.18. Domuza Ait Canlı Ağırlıklar.<br />
Hayvanın Durumu Yaş (Hafta) Canlı Ağırlık (kg)<br />
Sütten Kesim 0 - 8 1.5 – 18<br />
Büyüme 9 - 18 27 – 68<br />
Ergin 18 - 30 68 – 105<br />
Leskanich ve ark., (1997) İngiltere’de üç farklı yağ içeren rasyonla beslenen<br />
domuzlarda karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.19. Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Karkas Değerleri<br />
(Leskanich ve ark., 1997).<br />
Hayvanın Beslenme<br />
Durumu<br />
Kesim Ağırlığı, (kg) Sıcak Karkas Ağırlığı, (kg)<br />
Rasyon A 95.5 72.8<br />
Rasyon B 93.7 71.0<br />
Rasyon C 96.9 74.3<br />
Standart Hata 2.05 1.74<br />
P Önemsiz Önemsiz<br />
25
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Gürsoy (1991) çalışmasında domuzlarda canlı ağırlık ile bazı vücut ve karkas<br />
özelliklerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.20. Domuzlarda Canlı Ağırlık ile Bazı Vücut ve Karkas Özellikleri<br />
(Gürsoy, 1991).<br />
Canlı<br />
Ağırlık, kg<br />
Karkas Uzunluğu,<br />
cm<br />
Sırtta Yağ<br />
Derinliği, cm<br />
26<br />
Karkasta Kas<br />
Oranı, %<br />
Karkasta Toplam<br />
Yağ, kg<br />
23 51.3 1.3 57.5 10.3<br />
45 62.5 2.3 55.1 15.3<br />
57 67.1 3.0 49.5 19.5<br />
68 69.6 3.0 51.2 19.3<br />
80 71.1 3.0 48.1 21.3<br />
91 72.6 3.6 48.6 21.5<br />
102 73.9 3.8 47.5 22.6<br />
114 72.2 4.3 45.0 25.3<br />
125 79.2 4.3 46.0 23.8<br />
137 81.8 4.6 45.4 24.7<br />
2.2. Karkas İçeriğindeki Bazı Kemiklerin Özellikleri<br />
2.2.1. Sırt Omurları (Vertebrae Throaciace)<br />
2.2.1.1. Sığır Sırt Omurları<br />
Sığırlarda 13 adet sırt omuru vardır ve bunlardan en kısası 7. omurdur<br />
(Küçüker, 1993). Sığırda gövde omuru makara şeklinde ve uzun yapıdadır.<br />
Omurlardaki eklem çıkıntıları (processus spinalis) uzun, yassı ve geniştir. Sırt<br />
omurlarının dikensi çıkıntılarının boyları da 3. omura kadar artmakta, 12. veya 13.<br />
omura kadar da azalmaktadır. 13. omurda bulunan dikensi çıkıntılar (processus<br />
spinalis) dikeydir. Sığırlarda eklem çıkıntılarının (processus spinosus) eklem yüzleri<br />
kubbe şeklindedir. Gövde omurunun ön ve arkasında sığ, yayvan ve sınırları belli
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
olmayan fovea costalis cranialis vardır. Sığırların dikensi çıkıntıları (processus<br />
spinalis) atların dikensi çıkıntılarıyla (processus spinalis) karşılaştırıldığında<br />
sığırlarınkiler daha geniş ve yüksek, caudal kenarları da ince ve keskindir (Dursun,<br />
1994; Ellenberger, 1962).<br />
2.2.1.2. Koyun Sırt Omurları<br />
Koyun sırt omurları cüsse olarak sığır sırt omurlarından küçüktür ancak gerek<br />
sayı gerekse de özellikler yönünden sığırın sırt omurlarının özelliklerini gösterirler.<br />
Sırt omurgasının bel tarafındaki yarımında bulunan omurlarının keskin bir crista<br />
ventri’si çok ender olarak koyunların son sırt omurunda görülmektedir. 10. sırt<br />
omurunun dikensi çıkıntısı (processus spinalis) en eğimli, 12. sırt omurunun dikensi<br />
çıkıntısı (processus spinalis) ise en diktir (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />
2.2.1.3. Keçi Sırt Omurları<br />
Keçide 13 adet sırt omuru vardır (Küçüker, 1993). Keçilerin sırt omurları<br />
cüsse olarak sığırınkilerden küçük olmakla beraber yapısal özellik olarak koyunlarda<br />
olduğu gibi sığır omurlarının özelliklerini taşır. 12. omurunun dikensi çıkıntıları<br />
(processus spinalis) en dik çıkıntılardır. Sığırlarınkilere göre daha uzun olan dikensi<br />
çıkıntıların keskin kenarları vardır ve birbirlerine yakın bir konumdadırlar<br />
(Dursun, 1994).<br />
2.2.1.4. At Sırt Omurları<br />
Atlarda 18 ile 20 adet arasında sırt omuru vardır (Küçüker, 1993; Oktay,<br />
1988). Gövde omuru kısadır ve ortasına doğru crista ventralis kaybolmuştur. Sırt<br />
omurlarının uzunlukları 11. sırt omuruna kadar azalmakta, 11. omurdan 18. omura<br />
kadar da bir miktar artmaktadır. Dikensi çıkıntılarının boyları ilk 4 omurda en uzun,<br />
4. ile 12. omurlar arası biraz daha kısa ve 12. omurdan sonra da en kısadır (Dursun,<br />
1994). Atlarda dikensi çıkıntılar (processus spinalis) birbirlerine çok yakın<br />
27
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
olduklarından aralarındaki açıklık çok azdır. İlk dikensi çıkıntının serbest ucu sivri<br />
özellikte, 12. ye kadar olanların serbest uçları ise pürüzlü bir özellik göstermektedir.<br />
Atlarda derin, geniş ve belirgin yapıda fovea costalis cranialis’ler vardır<br />
(Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />
2.2.1.5. Domuz Sırt Omurları<br />
Domuzlarda 14 ile 15 adet arasında sırt omuru bulunmaktadır. Her iki yandan<br />
basık ve uzun bir gövde omuru vardır. Omur başları ile eklem çukurluğu yayvan ve<br />
az derindir. Sırt omurlarının dikensi (processus spinalis) çıkıntılarının uzunlukları ilk<br />
omur ile 3. omura kadar artmakta ve 3. omurdan 11. omura kadar azalmaktadır. Ön<br />
ve arka kenarları keskin olan eklem çıkıntılarının (processus spinosus) gövdelerinde<br />
ise foramen vertabrae latrele vardır. Son sırt omurunda incisura verteralis<br />
caudalis’ten meydana gelen ortak lateral bir delik vardır<br />
(Dursun, 1994; Frandson, 1977).<br />
2.2.2. Bel Omurları<br />
2.2.2.1. Sığır Bel Omurları (Vertebrae Lumbales)<br />
Sığırlarda 6 adet bel omuru bulunmaktadır (Küçüker, 1993; Oktay, 1988).<br />
Sığırların bel omurları atların bel omurlarına göre daha uzun ve hafiften kıvrık<br />
özelliktedir. Üzerlerinde bulunan crista ventralis sonuncu omura kadar belirgin bir<br />
şekildedir. Yükseklikleri ve genişlikleri hemen hemen birbirine eşit olan eklem<br />
çıkıntıları (processus spinosus) vardır. Gövde makara şeklindedir ve ön eklem<br />
yüzleri de iç bükeydir (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />
2.2.2.2. Koyun Bel Omurları<br />
Koyunlarda 7 adet bel omuru vardır. Koyunların bel omurlarının dikensi<br />
çıkıntılarının (processus spinalis) uzunlukları genişliklerinden daha fazladır<br />
28
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
(Dursun, 1994; Küçüker, 1993; Oktay, 1988). Bel omurunun gerisine doğru dikensi<br />
çıkıntıların boyları ile genişlikleri azalır. Keskin kenarlı olan yan uzantılarının<br />
(processus costarii) boyları 4. veya 5. omura kadar artmaktadır. 6. yan uzantı bir<br />
çatal şeklinde iki uca ayrılmıştır. Bu yan uzantı en kısa olanıdır ve yay şeklinde<br />
cranial tarafa doğru dönüktür. Birbirleri arasında büyük açıklıklar vardır<br />
(Ellenberger, 1962).<br />
2.2.2.3. Keçi Bel Omurları<br />
Keçilerde 7 adet bel omuru bulunur (Dursun, 1994; Küçüker, 1993).<br />
Keçilerde dikensi çıkıntılarının (processus spinalis) boyları, genişliklerinden daha<br />
uzun olup kenarları keskindir. Keçi bel omurlarının yan uzantılarının boyları 4. veya<br />
5. omura kadar artabilmektedir (Frandson, 1977).<br />
2.2.2.4. At Bel Omurları<br />
Atlarda 6 adet bel omuru vardır (Oktay, 1988). Dikensi çıkıntılarının<br />
(processus spinalis) yüksekliği genişliğinden 5/3 oranında daha fazladır. Yan<br />
çıkıntılarının yassı kenarları keskindir ve 3. omura kadar tamamen lateral yönde<br />
uzanmıştır. Bu omulardan sonrakiler ise öne doğru eğiktirler ve uçları küttür. 5. ve 6.<br />
omurlarda yan çıkıntıların gövdeye yakın kısmı kalındır ve burada bir eklem<br />
çukurluğu vardır. Bel omurlarının ön eklem yüzleri düz ve saggital yöndedir<br />
(Ellenberger, 1962).<br />
2.2.2.5. Domuz Bel Omurları<br />
Domuzlarda 6 ile 7 adet arasında bel omuru bulunmaktadır (Oktay, 1988).<br />
Bel omurunun gövdesi çok uzundur. Omurlardaki dikensi çıkıntılar geniş ve<br />
yüksektir. Bu oran yaklaşık olarak 5/4 veya 4/3 arasındadır. Bu 4. bel omuruna kadar<br />
büyüyerek devam eder ve daha sonra kısalır. Eklem çıkıntıları geviş getiren<br />
29
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
hayvanlardan farklı olarak öne doğru eğiktir. Ayrıca gövdelerinin arka kısmında<br />
foramen vertebrale latrale dorsale görülmektedir (Dursun,1994; Ellenberger, 1962).<br />
2.2.3. Kaburgalar (Costae)<br />
2.2.3.1. Sığır Kaburgaları<br />
Sığırlarda 13 adet kaburga vardır. Kaburgalar göğüs kafesinin yan duvarlarını<br />
oluşturmaktadırlar. Sığırlar evcil hayvanlar içerisinde en yassı ve geniş kaburgalara<br />
sahiptirler (Küçüker, 1993). Sığır kaburgalarının 8 tanesi sternal, 5 tanesi de asternal<br />
yapıdadır. Kaburgaların boyun kısmı uzun ve belirgindir (Dursun, 1994). Kaburga<br />
kıkırdaklarının kaburganın sternuma bakan uçlarında bir eklem uzantısı vardır ve bu<br />
uzantılar Manibrium sterni ile eklemleşse de atlarda olduğu gibi diğer tarafın 1.<br />
kaburgası ile birleşmemiştir. Tamamen yatay yönde bulunan yalancı kaburgaların<br />
kıkırdakları hakiki kaburgaların kıkırdakları gibi kıvrıklık göstermemektedirler<br />
(Ellenberger, 1962).<br />
2.2.3.2. Koyun Kaburgaları<br />
Koyunlarda 13 adet kaburga vardır. Yapısal olarak daha küçük olmakla<br />
beraber genel özellikleri itibarıyla sığır kaburgalarına benzerler. Sığır<br />
kaburgalarından farklı olarak koyunun son kaburgasının tuberculum’u genellikle<br />
bulunmamaktadır. Sığır kaburgalarına kıyasla bütün koyun ırklarında kaburgalar<br />
daha kıvrıktır. Koyunda hakiki kaburgaların kıkırdakları bol miktarda damarla<br />
bezenmiştir ve bunu bir kemik kılıf, ya tamamen ya da büyük bir kısmını sarmıştır.<br />
2.2.3.3. Keçi Kaburgaları<br />
Keçilerde 13 adet kaburga vardır. Özellik olarak sığır kaburgalarının<br />
özelliklerini taşırlar. Yalnız sığır kaburgalarına oranla daha dardır. Keçide son<br />
kaburganın Tuberculum’u çoğunlukla bulunmaz. Yandan bakıldığı zaman, keçi<br />
30
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
kaburgaları koyun kaburgalarına nazaran “s” şeklinde bir kıvrım oluşturduğu<br />
gözlenir. Kaburga kıkırdağı yoktur (Dursun, 1994).<br />
2.2.3. 4. At Kaburgaları<br />
Atlarda 18 adet kaburga vardır ve bunların 8 tanesi sternal, 10 tanesi ise<br />
asternal yapıdadır. Atları kaburgaları dışbükey bir yüzeye sahiptir. Bundan dolayı<br />
silindirik bir şekil ve dar özellik gösterirler (Dursun, 1994).<br />
Atlarda 1. kaburganın uzunluğu 21-24 cm ,10. ve 11. kaburganın uzunluğu<br />
54-57 cm, sonuncu kaburganın uzunluğu 25-32 cm arasındadır. Kaburga gövdesinin<br />
dış yüzeyinin üzerinde 2. kaburgadan 8. kaburgaya kadar uzunlamasına bir çıkıntı<br />
bulunmatadır. Cranial yarımında ise geniş, az derin bir oluk vardır. At kaburgalarının<br />
iç ve dış yüzeyleri ile kaburga kıkırdakları genelde düzdür (Ellenberger, 1962 ).<br />
2.2.3.5. Domuz Kaburgaları<br />
Domuzda 15 adet kaburga vardır ve bunların 7 tanesi sternal, 8 tanesi ise<br />
asternal yapıdadır. Kaburgalar domuzlarda da göğüs kafesinin yan duvarını<br />
oluşturmaktadırlar. Kaburgaların dış bükeylikleri fazla olduğundan geviş getiren<br />
hayvanların kaburgalarına göre daha yuvarlak ve daha az geniştir. 2. ile 5.<br />
kaburgaların sternal uçlarında kaburgaların kıkırdakları ile birleşmesini sağlayan<br />
basit yapılı eklem çukurlukları vardır (Dursun, 1994; Küçüker, 1993).<br />
2.2.4. Göğüs Kemiği (Sternebrae)<br />
2.2.4.1. Sığır Göğüs Kemiği<br />
Sığırlarda göğüs kemiği 7 adet sternebrae’den meydana gelmiştir ve son 6<br />
sternebrae birbiriyle kaynaşmış durumdadır. Sığırın göğüs kafesinin ucu arka<br />
ucundan daha kalındır ve tüm uzunluğunca dorso-ventral yönde basıktır. Manibrium<br />
sterni ikinci sternebrae üzerinde dikey bir durumdadır. Sığırda kıkırdağın (cartilago<br />
31
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
manubrii) manibrium sterni ile birleşme yerinde bir açı (angulus sterni) oluşmuştur<br />
(Dursun, 1994; Frandson, 1977).<br />
2.2.4.2. Koyun Göğüs Kemiği<br />
Koyun göğüs kemiği 6 adet sternabrae’den meydana gelmiştir. Koyunlarda<br />
sternabrae çok çabuk kaynaşır. Manibrium sterni yuvarlak şekildedir. Manibrium<br />
sterni yaşlı koyunlarda bile Sternum’a kemikleşmeyen bir yastıkla bağlanmıştır.<br />
Koyunun sternabrae’si sığırın sternabrae’sinden daha yassı ve geniştir (Dursun,<br />
1994; Ellenberger, 1962; Frandson, 1977).<br />
2.2.4.3. Keçi Göğüs Kemiği<br />
Keçinin göğüs kemiği (sternabrae) sığır göğüs kemiğine (sternabrae)<br />
benzemekle birlikte daha yassı ve daha geniştir. Manibrium sterni keçilerde yuvarlak<br />
bir şekil almıştır. Manibrium sterni tıpkı yaşlı koyunlarda olduğu gibi yaşlı keçilerde<br />
de Sternum’a kemikleşmeyen, kalın bir yastıkla bağlanmıştır (Dursun, 1994).<br />
2.2.4.4. At Göğüs Kemiği<br />
At göğüs kemiği 6 ayrı parça ile bunların arasındaki kıkırdak yastıklardan<br />
oluşmuşlardır. Bu parçalar birbirleriyle oldukça geç kaynaşırlar. Manibrium sterni<br />
bölgesi ile bundan sonra gelen iki sternebrae bölgesi yanlardan basık olduğundan bir<br />
kayık omurgası görünümündedir. Cartilago xiphoideus ince ve yuvarlaktır.<br />
Manibrium üzerinde 1. kaburganın uçlarını içine alan çukurluklar vardır ve bu<br />
çukurluklar birbirleriyle birleşmiş haldedir (Dursun, 1994).<br />
2.2.4.5. Domuz Göğüs Kemiği<br />
Göğüs kemiği 6 adet sternabrae’ den oluşur. Processus xiphoideos ile 4 adet<br />
sternabrae birbirleriyle kaynaşmış haldedir. Manibrium ile 1. sternebrae arasında bir<br />
eklem çukuru vardır. 1. kaburganın açılarını içine almaya yarayan manibrium<br />
32
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
üzerinde birbirleri ile birleşen iki farklı çukurluk vardır. Kemikleşmemiş olan kısmı<br />
küçük ve küt bir koni şeklindedir. (Ellenberger, 1962).<br />
2.2.5. Kuyruk Omurları (Vertebrae Caudales)<br />
2.2.5.1. Sığır Kuyruk Omurları<br />
Sığırlarda 18 ile 20 arasında kuyruk omuru bulunmaktadır (Küçüker, 1993;<br />
Oktay, 1988). Kuyruk omurları içinde en uzun olan omur 1. kuyruk omurudur. 2.<br />
kuyruk omurundan sonra ventral’de omurun gövdesi üzerinde çıkıntılar (processus<br />
heamali) bulunur.<br />
2.2.5.2. Koyun Kuyruk Omurları<br />
Koyun kuyruk omurları 16 ile 22 adet arasında değişmektedir. Bu kuyruk<br />
omurlarından en uzun olanları 9. ve 10. omurlardır (Anonim, 2006; Dursun, 1994;<br />
Küçüker, 1993).<br />
2.2.5.3. Keçi Kuyruk Omurları<br />
Keçilerde kuyruk omurları 12 ile 16 arasında değişmektedir (Anonim, 2006;<br />
Küçüker, 1993). Keçilerin omurlarında processus haemalis’ler bulunmamaktadır. İlk<br />
omurda çok geniş olan yan çıkıntılar bir üçgen şeklindedir. Bu yan çıkıntılar geriye<br />
doğru gidildikçe küçülerek 9. omurda kaybolurlar. Keçi kuyruk omurlarının yan<br />
uzantıları daha kısa, kalın ve yan tarafa uzanmış bir şekildedir (Ellenberger, 1962).<br />
2. 2. 5. 4. At Kuyruk Omurları<br />
Atlarda 15 ile 21 arasında kuyruk omuru bulunmaktadır. Kuyruk omurlarında<br />
da 1. omur en uzun omurdur. Kuyruk omurları arasındaki yastıklar çok kalındır.<br />
Omurlarının boyları kuyruğun ucuna doğru küçülür (Dursun, 1994; Oktay, 1988).<br />
33
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2. 2. 5. 5. Domuz Kuyruk Omurları<br />
Domuzlarda 20 ile 23 arasında kuyruk omuru bulunmaktadır (Oktay, 1988).<br />
Domuzlarda da en uzun kuyruk omuru 1. omurdur. Sacrum kemiği ile 1. kuyruk<br />
omuru arasında ve kemerini henüz kaybetmemiş olan kuyruk omurları arasında<br />
spatia interarcualica adı verilen yarıklar vardır. Her çift eklem çıkıntısı arasında<br />
bulunan bu yarıklar oldukça derindir (Ellenberger, 1962).<br />
2.2.6.Kalça Kemiği (Os Coxae)<br />
2.2.6.1.Sığır Kalça Kemiği<br />
Sığırın kalça kemiğinde (tuber coxae) adı verilen kalın kenarlı köşe<br />
çıkıntısının ortası yüksek ve yanları da basık bir şekildedir. Sığır kalça kemiğinde<br />
Spina inchiadica keskin ve yüksek, İncisura acetabuli de dardır. Tuber inchiadicum<br />
da üç çıkıntı bulunmaktadır (Dursun, 1994).<br />
2.2.6.2. Koyun Kalça Kemiği<br />
Koyunun kalça kemiğinde Crista iliaca ve Facies glutea dışbükey bir yapıya<br />
sahiptir. Facies glutea caudo-dorsal’e bakar. Koyun kalça kemiğinde Spina<br />
ischiadica, incisura acetabuli ve tuber ischiadicum sığır kalça kemiğinin özellikleri<br />
ile aynı özellikler göstermektedir. (Dursun, 1994).<br />
2.2.6.3. Keçi Kalça Kemiği<br />
Keçinin kalça kemiği koyunun kalça kemiği ile aynı özellikler<br />
göstermektedir. Koyun kalça kemiğinde olduğu gibi keçinin kalça kemiğinde crista<br />
iliaca içbükey, facies glutea’da dışbükey olup caudale-dorsal’e bakmaktadır. Koyun<br />
kalça kemiğinde olduğu gibi Spina ischiadica yüksek ve keskin, incisura acetabuli<br />
ise dardır. Tuber iscihiadicum üç çıkıntılıdır (Dursun, 1994).<br />
34
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.2.6.4. At Kalça Kemiği<br />
Atın kalça kemiğinde tuber coxae adı verilen, ortadan basık, dikdörtgen<br />
şeklinde ve kalın kenarlı bir köşe çıkıntısı vardır. At kalça kemiğinde Spina<br />
ischiadica küt ve alçak bir yapıdadır. İncisura acetabuli geniştir. Sığırdan farklı<br />
olarak tuber ischiadicum iki çıkıntılıdır (Dursun, 1994).<br />
2.2.6.5. Domuz Kalça Kemiği<br />
Domuzun kalça kemiğinde crista iliaca dışbükey bir yapıya sahiptir. Spina<br />
iscihiadica keskin ve yüksektir. Tuber ischiadicum diğer türlerden farklı olarak tek<br />
çıkıntılıdır ve geriye dönük bir şekildedir. Domuz kalça kemiğinde İncisura<br />
acetabuli at kalça kemiğinden farklı olarak daha dardır (Dursun, 1994).<br />
2.2.7. Kol Kemiği (Humerus)<br />
2.2.7.1. Sığır Kol Kemiği<br />
Sığırın kol kemiği atın kol kemiği ile kıyaslandığı zaman daha kısa, kuvvetli<br />
ve kıvrıktır. Sığırlardaki sulcus intertubercularis içinde bulunan sagittal çıkıntı atın<br />
tuberculum intermedium’u ile kıyaslanabilir. Sığır kol kemiğinde bulunan<br />
Tuberositas deltoidea atınkine göre daha alçaktır. Crista humeri ise belirgin bir<br />
şekildedir (Dursun, 1994).<br />
2.2.7.2. Koyun Kol Kemiği<br />
Koyun kol kemiği genellikle sığır kol kemiğinin genel özelliklerine sahiptir.<br />
Koyun kol kemiği sığır kol kemiğine nazaran biraz daha yuvarlak şekildedir ve<br />
yanlardan da hafifçe basıktır. Sulcus intertubercularis az miktarda tubercullum majus<br />
cran tarafından köprülenmiştir (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />
35
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.2.7.3. Keçi Kol Kemiği<br />
Keçinin humerus kemiği koyun kol kemiğine göre daha çok yuvarlaklaşmış<br />
ve koyun kol kemiğinde olduğu gibi yanlardan hafifçe basıktır. Keçide kol kemiği<br />
koyun kol kemiğine göre biraz daha uzun ve dardır. Keçi kol kemiğinin üzerinde<br />
zayıf çıkıntılar vardır (Ellenberger, 1962).<br />
2.2.7.4. At Kol Kemiği<br />
Atın kol kemiğinde latrel’deki büyük çıkıntı (tubercullum majus) ile kürek<br />
kemiğinin eklem çukuruyla eklem yapan küresi (caput humeri) aynı hizadadır. Atın<br />
kol kemiğinde tubercullum intermedium denen çıkıntı da bulunur Bu çıkıntı<br />
nedeniyle latrel’deki tubercullum majus ile caput humeri arasında yer alan salcus<br />
intertubercularis adı verilen oluk ikiye ayrılmış bir şeklindedir (Dursun, 1994).<br />
2.2.7.5. Domuz Kol Kemiği<br />
Domuzların kol kemiği yanlardan basık, kısa, kalın ve dolgundur. Caput<br />
belirgin bir collum’a sahiptir. Latrel’deki büyük çıkıntı caput humeri’yi aşmaktadır.<br />
Sulcus intertubercularis media’le dönük, tuberculum minus ise küçük ve tektir<br />
(Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />
2.2.8. Ön Kol Kemiği (Skeleton Antebrachii)<br />
2.2.8.1. Sığır Ön Kol Kemiği<br />
Sığırların antebrachium’unda tuber olecrani üzerinde iki çıkıntı vardır. Bu<br />
çıkıntılar ulna, ön kol kemiğinin (radius) distal ucuna kadar uzanmaktadır. Üç<br />
bölümlü distal eklem makarası atınkine göre daha eğridir. İki küçük aralık bırakacak<br />
şekilde birbirleriyle kaynaşmış olan Spatium interosseum antebrachii proximale ve<br />
spatium interosseum antebrachii disrale vardır (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />
36
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.2.8.2. Koyun Ön Kol Kemiği<br />
Koyun ön kol kemiği de sığır kol kemiğinin genel özelliklerine sahiptir.<br />
Koyunun ulna kemiğinin orta kısmı değişime uğramıştır. Bundan dolayı tam şekli ile<br />
bulunmamaktadır. Koyunda da radius ve ulna kemikleri arsında hareket ya çok<br />
azalmış ya da tamamen ortadan kalkmıştır (Ellenberger, 1962; Frandson, 1977).<br />
2.2.8.3. Keçi Ön Kol Kemiği<br />
Sığırın antebrachium’a benzemekle beraber keçilerde farklı olarak ulna’nın<br />
orta kısmı değişime uğramıştır (Ellenberger, 1962). Ulna’nın tam şekli<br />
bulunmamakta ise de radius ve ulna kemikleri arasındaki hareket ya çok az ya da hiç<br />
bulunmamaktadır (Frandson, 1977).<br />
2.2.8.4. At Ön Kol Kemiği<br />
Atın ön kol kemiğinde radius belirgin bir şekilde öne doğru bükülmüştür.<br />
Craniocaudal yönde bir miktar yassılaşmış olan radius ulna’yı önden örtmektedir.<br />
Fovea capituli düz ve alçak sagittal çıkıntılarla ayrılan üç sığ kısımdan oluşmuştur<br />
(Ellenberger, 1962). Atın ön kol kemiğinde tuber olecrani tek çıkıntıya sahiptir. Üst<br />
uçta bulunan ve Spatium interosseum antebrachii proximale denilen küçük bir aralık<br />
vardır (Dursun, 1994).<br />
2.2.8.5. Domuz Ön Kol Kemiği<br />
Domuzda ulna kemiği radius kemiğinden daha kalındır ve onun distal ucuna<br />
kadar uzanmaktadır. İki kemik arasında bir uyum söz konusudur (Dursun,1994).<br />
Domuzlarda da tıpkı sığır, koyun ve keçilerde olduğu gibi, radius ve ulna kemikleri<br />
arası hareket ya çok az ya da hiç yoktur(Frandson, 1977).<br />
37
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.2.9. Kürek Kemiği (Scapula)<br />
2.2.9.1. Sığır Kürek Kemiği<br />
Sığırın kürek kemiği enli bir basis’e sahiptir ve bunun kürek kemiğinin<br />
uzunluğuna oranı 1/6 dır. Spina scapulae, distal yönde hafifçe eğiktir. Spina’nın<br />
serbest kenarlarının bir kısmı biraz kalınlaşmıştır ve pelvis’e doğru bükülerek<br />
tuberositas spinae’yi oluşturmuştur (Ellenberger, 1962).<br />
Kürek kemiğinin üstünde bulunan ve fossa supraspinata adı verilen çukurluk<br />
kürek kemiğinin altında bulunan ve fossa infrospinata adı verilen çukurluktan çok<br />
daha küçüktür. Eklem çukurluğunun (cavitas glenoidalis) ön kenarının iç kenarının<br />
yüzünde bir çentik (incisura glenoidalis) vardır (Dursun, 1994).<br />
2.2.9.2. Koyun Kürek Kemiği<br />
Koyunlarda keçilerde olduğu gibi spina çok daha fazla boyuna doğru<br />
eğilmiştir ve ortasında kalınlaşarak geriye doğru bükülmüştür. Kürek kemiğinin eni<br />
uzunluğundan ¼ oranında daha fazladır (Ellenberger, 1962).<br />
2.2.9.3. Keçi Kürek Kemiği<br />
Keçinin kürek kemiği sığır kürek kemiğinin özelliğini taşımaktadır. Keçinin<br />
kürek kemiği koyunun kürek kemiğinden farklı olarak hem daha uzun hem de<br />
cranial ve caudal açılar arasındaki genişlik nedeniyle daha geniş bir yapıdadır<br />
(Dursun, 1994)<br />
Keçilerde, kenarı çoğunlukla düz ve boyuna doğru daha fazla eğik spina<br />
vardır. Uzunluğu eninden daha fazla olan keçinin kürek kemiğinde collum çok<br />
belirgindir (Ellenberger, 1962).<br />
38
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.2.9.4. At Kürek Kemiği<br />
Kürek kemiği (scapula), dış yüzü (facies lateralis) üzerinde spina scapuale<br />
denilen bir çıkıntı bulunmaktadır. Bu çıkıntıdan dolayı dış yüzey iki kısma<br />
ayrılmıştır. Fossa suprospinata adı verilen çukurluk üstte, fossa raspinata adı verilen<br />
çukurluk ise altta kalmaktadır. Fossa suprospinata, fossa raspinata’dan daha<br />
küçüktür. Eklem çukurluğunun ön kenarının iç yüzünde incisura glenoidalis adı<br />
verilen bir çentik bulunmaktadır (Dursun, 1994).<br />
2.2.9.5. Domuz Kürek Kemiği<br />
Uzunluğuna oranla genişliği daha fazladır. Domuz kürek kemiğinde çok<br />
gelişmiş bir tuber spinae scapulae bulunmaktadır ve bu caudal’e dönük bir<br />
şekildedir., Spinae’nin pelvis’e doğru eğilmesinden dolayı spinae scapulae<br />
tuberositas üçgen şeklini almıştır. Collum scapula çok belirgindir. Cartilago<br />
scapulae atlarınkine ve sığırlarınkine göre daha küçüktür (Dursun, 1994;<br />
Ellenberger, 1962).<br />
2.2.10. Boyun Omurları (Vertabrae Cervicales)<br />
2.2.10.1. Sığır Boyun Omurları<br />
Sığır atlası’nda processus transversuslar horizontal durumdadır. Foramen<br />
transversarium bulunmaz (Dursun, 1994).<br />
2.2.10.2. Koyun Boyun Omurları<br />
Koyunlarda tüm memelilerde olduğu gibi 7 adet boyun omuru bulunmaktadır<br />
(Oktay, 1988; Frandson, 1977). Koyun atlası’nda processus transversus’lar daha<br />
dışbükey bir kenara sahiptir. Foramen transversarium’larının caudadorsal kolu ile<br />
processus caudalis arasındaki uzaklık sığırınkine göre daha fazladır (Dursun, 1994).<br />
39
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.2.10.3. Keçi Boyun Omurları<br />
Keçilerde 7 adet boyun omuru vardır (Dursun 1994, Küçüker, 1993,<br />
Frandson, 1977). 1. boyun omuru (atlas), 2. boyun omuru (axis) ve 7. boyun omuru<br />
şekil bakımından bazı özelliklere sahiptir. Keçinin boyun omurları diğer evcil<br />
hayvanların boyun omurlarından daha uzundur. Atlas’ın tubercullum dorsale’si iyi<br />
oluşmuştur. Tubercullum ventrale çoğunlukla iki çıkıntılıdır. Ala’lar keçide kısa ve<br />
koyuna göre daha dardır ve yanlara doğru uzanmıştır. Keçilerde koyunlara göre daha<br />
uzun olan dikensi çıkıntılar (processus spinalis) kafa kısmına doğru yatıktır<br />
(Ellenberger, 1962). Keçinin atlas’ında processus transversus’lar dardır ve yanlara<br />
doğru uzanmıştır. Foramen transversarium genellikle keçi atlas’ında<br />
bulunmamaktadır (Dursun, 1994).<br />
2.2.10.4. At Boyun Omurları<br />
Boyun omurları atlarda diğer omurlarına göre çok bariz olarak uzundur. 3.<br />
omurdan itibaren yarım küre şeklinde başları ve bunun karşısında eklem çukurları<br />
vardır. Atın atlasında fossa atlantis çok derindir. Bunun sebebi processus<br />
transversus’lar ventral’e doğru çok bükülü vaziyette olmalarıdır. Axisi’nde ise dens<br />
kürek biçimindedir ve üstünde “T” harfine benzeyen bir oluşum vardır. Processus<br />
spinosus önden arkaya doğru dışbükey olup ikiye ayrılmıştır. Atın 3. ile 7. omurları<br />
dikdörtgen şeklindedir ve 7. boyun omurunun corpus’u çok kısadır. 6. boyun<br />
omurunda ise crista ventralis bulunmaz.<br />
2.2.10.5. Domuz Boyun Omurları<br />
Domuzda 7 adet boyun omuru vardır (Dursun, 1994; Frandson, 1977; Oktay,<br />
1988). Domuzlarda boyun omurları çok kısadır ve birbirlerinin içerisine girmiş bir<br />
haldedir. Domuz atlas’ının genişliği uzunluğunun iki katıdır. Domuzun axis’inde<br />
dens kısa, yuvarlak ve koni biçimindedir.<br />
40
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Dikensi çıkıntıları horoz ibiği biçimindedir. Domuzun 3. ile 7. omurları çok<br />
kısa ve geniştir. 7. boyun omurunun dikensi çıkıntıları çok yüksektir.<br />
2.2.11. Uyluk Kemiği (Skeleton Femoris)<br />
2.2.11.1.Sığır Uyluk Kemiği<br />
Sığır uyluk kemiğinde trochanter major tek parça halindedir. Fovea capitis<br />
çok küçük ve sığdır. Trochanter minor yuvarlak bir kabartı gibidir. Fossa<br />
supracondylaris sığdır (Dursun, 1994).<br />
2.2.11.2. Koyun Uyluk Kemiği<br />
Koyunun uyluk kemiğinin üst ucunun lateral’indeki büyük çıkıntı az da olsa<br />
uyluk kemiğinin üst ucunda büyük bölümü düz olan eklem kıkırdağı ile örtülü ve<br />
küre şeklindeki femur başının (caput ossi femoris) seviyesini biraz aşmaktadır.<br />
Koyun uyluk kemiğinde Fossa supracondylaris adı verilen çukurlar bulunmaktadır.<br />
2.2.11.3. Keçi Uyluk Kemiği<br />
Koyun uyluk kemiğinin genel özelliklerini göstermekle beraber keçilerin<br />
uyluk kemiğinde trochanter major az da olsa caput ossis femuris’in seviyesini biraz<br />
aşmaktadır. Keçi uyluk kemiğinde koyunlarda olduğu gibi fossa supracondylaris de<br />
vardır ( Dursun, 1994 ).<br />
2.2.11.4. At Uyluk Kemiği<br />
Atın uyluk kemiğinde üst ucun latrel’indeki büyük çıkıntı bir çöküntü ile<br />
ikiye ayrılmıştır. Medial’de bulunan küçük çıkıntı uzun ve keskin bir crista<br />
halindedir. Uyluk uzunluğunun orta 1/3’ünün lateral tarafında trochanter tertius<br />
41
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
denilen bir çıkıntı vardır. Fossa supracondylaris çukuru çok derindir (Ellenberger,<br />
1962).<br />
2.2.11.5. Domuz Uyluk Kemiği<br />
Domuzlarda uyluk kemiği çok kalındır. Medial’deki küçük çıkıntı<br />
(tronchanter minor) basık ve yayvan bir kabartı şeklindedir. Gövdenin özellikle<br />
distal kesiminin enine kesiti dört köşelidir. Domuz uyluk kemiğinde diğer türlerin<br />
aksine Fossa supracondylaris çukurunu yerine tuberositas supracondylaris denilen<br />
tümsek bulunur (Dursun, 1994).<br />
2.3. Türlere Etlerin Karakteristik Özellikleri<br />
Kesim hayvanlarının etleri, tür, ırk, yaş, cinsiyet ve besi durumu açısından<br />
bazı değişiklikler gösterir. Genel olarak sığır, dana, koyun, keçi, at, eşek ve domuz<br />
etlerinin karakteristik özelliklerine dayanılarak türler birbirinden ayırt edilebilir.<br />
2.3.1. Sığır ve Dana Eti<br />
Et rengi çoğunlukla kasta mevcut myoglobin miktarı ile doğru orantılıdır. Et<br />
kesildiğinde havayla temas eden myoglobin oksidasyona uğrayarak et renginin<br />
parlak kırmızı renk almasına sebep olmaktadır. Et uzun süre açıkta bırakıldığı zaman<br />
myoglobin metmyoglobine dönüşerek rengin yavaş yavaş kahverengiye dönüşmesine<br />
neden olmaktadır. Kesim öncesinde sığırın yüksek düzeyde streste kalması, kas<br />
dokusunda pH artışına sebep olmakta ve koyu renkli karkas oluşumuna sebep<br />
olmaktadır. Sığır eti yaş ve cinsiyetine göre farklılıklar göstermektedir. Genç<br />
sığırların etleri ince lifli, pembe veya solgun kırmızı renkte, oldukça yumuşak<br />
kıvamdadır (Öztan, 2003).<br />
Bağ dokuda az miktarda yağ bulunmaktadır. Ergin sığır eti kiraz kırmızısı ile<br />
koyu kırmızı arasında, kalın lifli, kaba tekstürlü, derialtı, kas arası ve kas içi<br />
42
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
yağlanma belirgin olarak görülmektedir. Sığır eti kaynatılınca et rengi gri-kahverengi<br />
olur. Sığır etinin kokusu kendine özgüdür (İnal, 1992; Öztan, 2003).<br />
Canalis ingunalis ve m.ischiocaenous yoktur. m.gracilis yarım ay veya<br />
fasülye şeklindedir (Öztan, 2003; Tekinşen ve ark., 1996).<br />
Dana etlerinin lifleri son derece narindir. Genç danaların etleri kirli pembeden<br />
kırmızı griye kadar değişen renkte, ıslak, yüzeyi yapışkan ve yumuşak kıvamlıdır.<br />
But kasları henüz gelişimlerini tamamlamamıştır. Bağ dokusu gevşek ve yumuşaktır.<br />
Yağ dokusu zayıf gelişmiştir. Dana etinin kokusu sığırdan çok daha farklı olup<br />
ekşimsi bir aromadadır. Bu aroma dana etine tipik lezzetini kazandırmaktadır<br />
(İnal, 1992 ).<br />
2.3.2. Koyun ve Kuzu Eti<br />
Genel olarak ülkemiz koyunları aromatik etli koyunlar sınıfındadır ve batı<br />
ırklarına göre daha keskin koku ve aromaya sahiptirler. Diğer türlerden çok farklı<br />
kokuya (taze ve pişmiş) sahiplerdir.<br />
Koyun eti, açık kırmızıdan kiremit kırmızısına kadar değişen renkte olup,<br />
oldukça sert kıvamdadır (İnal, 1992; Öztan, 2003). Kas dokusu, sık ve ince liflerden<br />
oluşmaktadır. Kaslar arasında yağ dokusu az miktarda bulunur ve kas içi yağlanma<br />
gözle görülemeyecek düzeydedir.<br />
Koyun etinin kendine özgü bir kokusu vardır (İnal, 1992; Tekinşen ve ark.,<br />
1996). Çok besili koyunların eti, iç yağımsı bir lezzet vermektedir (İnal, 1992).<br />
Kuzu eti, çok kirli pembe ile pembe arası renktedir ve pürüzsüz bir kesim<br />
yüzeyi vermektedir. Kuzu etlerinde de kas içi yağlanma görülmemektedir. Kuzu<br />
karkası bol kıkırdaklı eklem ve omurlara sahiptir. Kuzunun cüssesi küçük, kaburga<br />
kemikleri oval ve rengi beyazdır.<br />
43
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.21. Çeşitli Koyun Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri (Anonim, 1986).<br />
Gövde<br />
Etleri<br />
Toklu<br />
Şişek<br />
Öveç<br />
Marya<br />
Koç<br />
Süt<br />
Kuzusu<br />
Ot<br />
Kuzusu<br />
2.3.3. Keçi Eti<br />
Sınıf Et Rengi Yağlılık Lif<br />
Ekstra Pembe-Koyu pembe Az yağlı İnce lifli<br />
1.Sınıf Koyu pembe-Açık kırmızı Yağlı -<br />
3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />
Ekstra Koyu pembe-Açık kırmızı Orta yağlı İnce lifli<br />
1.Sınıf Açık kırmızı-Kırmızı Yağlı-Orta yağlı İnce-Orta<br />
2.Sınıf - Az yağlı -<br />
3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />
Ekstra Koyu pembe-Kırmızı Orta yağlı İnce lifli<br />
1.Sınıf Kırmızı Yağlı-Orta yağlı Orta lifli<br />
2.Sınıf - Az-Orta yağlı -<br />
3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />
1.Sınıf Açık kırmızı Yağlı İnce lifli<br />
2.Sınıf Kırmızı-Koyu kırmızı Çok yağlı Orta-Kalın<br />
3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />
1.Sınıf Kırmızı Orta yağlı İnce lifli<br />
2.Sınıf Kırmızı-Koyu kırmızı Yağlı-Çok yağlı Orta lifli<br />
3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />
Ekstra A.pembe-Pembe Az yağlı İnce lifli<br />
1.Sınıf Açık-koyu pembe Yağlı İnce lifli<br />
2.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Pembe-Açık kırmızı Düzgün yağlı İnce lifli<br />
1.Sınıf Pembe-Açık kırmızı Yağlı İnce lifli<br />
2.Sınıf Koyu pembe-Kırmızı - Orta lifli<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Koyun etine oranla daha açık renktedir. Etin rengi oğlaklarda oldukça açık,<br />
yaşlı keçilerde ise koyudur. Gövde eti yağsız ve yapışkan özelliktedir (Öztan, 2003;<br />
Tekinşen ve ark., 1996). Yağlı keçilerde derialtı dokusunda çok az yağ<br />
bulunmaktadır. Kaslarda çok cüzi oranda yağ bulunur (İnal, 1992). Keçi etinin<br />
belirgin ve ayırt edici bir kokusu vardır (İnal, 1992; Tekinşen ve ark., 1996).<br />
44
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Ergin erkek keçilerin etinde cinsiyet kokusu hissedilir derecede belirgindir.<br />
Eşey hormonlarınca misk bezlerinde salgılanan maddelerden kaynaklanan koku ete<br />
siner ve keçi etinin diğer etlerden fark edilmesini sağlar (Şengonca, 1974). Derialtı<br />
dokusunun yapışkan özellikte olması nedeniyle etlerde kıllara rastlama olasılığı çok<br />
yüksek olması keçi etinin tanınmasında kolaylık sağlamaktadır (İnal,1992).<br />
Çizelge 2.22. Çeşitli Keçi Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri (Anonim,1986).<br />
Gövde<br />
Etleri<br />
Çebiç<br />
Seis<br />
Gezdan<br />
Erkeç<br />
Kısır<br />
Anaç<br />
Teke<br />
Oğlak<br />
Sınıf Et Rengi Yağlılık Liflilik<br />
Ekstra Pembe Orta yağlı İnce lifli<br />
1.Sınıf Pembe – açık kırmızı Orta-Az yağlı İnce-orta lifli<br />
2.Sınıf Pembe-kırmızı Az yağlı Orta lifli<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Koyu pembe-açık kırmızı Yağlı-Orta İnce lifli<br />
1.Sınıf Açık kırmızı-kırmızı Orta yağlı İnce-orta lifli<br />
2.Sınıf - Az yağlı -<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Koyu pembe-açık kırmızı Yağlı İnce lifli<br />
1.Sınıf Açık kırmızı-kırmızı Orta İnce-orta lifli<br />
2.Sınıf - Orta-Az -<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Açık kırmızı-kırmızı Yağlı-Orta İnce-orta lifli<br />
1.Sınıf Açık kırmızı-kırmızı Orta yağlı Orta lifli<br />
2. Sınıf - Az yağlı -<br />
3. Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
1.Sınıf Kırmızı-koyu kırmızı Yağlı Orta lifli<br />
2.Sınıf - Çok yağlı -<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
1.Sınıf Kırmızı-koyu kırmızı Yağlı Orta-kaba lifli<br />
2.Sınıf Koyu kırmızı Yağlı-orta -az Kaba lifli<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
1.Sınıf Kırmızı-koyu kırmızı Yağlı-orta Orta-kaba lifli<br />
2.Sınıf Koyu kırmızı Orta-az yağlı Kaba lifli<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
Ekstra Pembe Az yağlı İnce lifli<br />
1.Sınıf Pembe Orta yağlı İnce lifli<br />
2.Sınıf Pembe-açık kırmızı - İnce-orta lifli<br />
3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />
45
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.3.4. At Eti<br />
Yaşlı atların etleri koyu kırmızıdan kahverengi kırmızıya kadar değişen<br />
renkte, genç atların etleri ise açık kırmızı renktedir. Hava ile temas eden et yüzeyi<br />
kısa sürede mavimsi bir parlaklık kazanmakta, süratle koyu kırmızıdan siyaha renge<br />
kadar değişen bir görünüm almaktadır. Et lifleri narin olmakla beraber daha<br />
belirgindir (İnal, 1992; Öztan, 2003).<br />
At etinin kıvamı serttir. Kasları saran fascialar son derece dayanıklı, gergin ve<br />
mavimsi görünümlüdür. İntramusküler ve intermusküler yağ azdır ve çıplak gözle<br />
görülmez. Yağ dokusu kasların etrafını sarmıştır ve et kaynatılınca su üzerinde sarı<br />
yağ damlacıkları toplanır. Tay eti, ergin at etine oranla daha açık renktedir. Renk<br />
tonunun açık gri kırmızıdan açık kırmızıya doğru değişmesi, bu etlere dana eti<br />
görüntüsü vermektedir. At eti bol miktarda glikojen içerdiğinden hafif tatlımsı<br />
lezzettedir (İnal, 1992; Öztan, 2003). At etinin kokusu kendine özgü olup<br />
kaynatıldığı zaman biraz gübremsi kokmaktadır (İnal, 1992).<br />
2.3.5. Domuz Eti<br />
Etin özellikleri ırk, yaş ve besi durumunun dışında gövdede bulunuş<br />
bölgesine göre farklılıklar gösterir. İyi beslenmiş genç domuzların etleri ince lifli,<br />
soluk kırmızıdan gül kırmızısına veya gri beyaza kadar değişen renklerdedir.<br />
Domuz eti oldukça yumuşak kıvamlı ve gevrek yapıdadır. Domuz etinde<br />
derialtı yağlanma yoğundur. Yağ kısmen kasların içine dağılmış, kısmen de onları<br />
sarmış durumdadır. Domuz eti kaynatılınca rengi gri beyaza döner. Kokusu kendine<br />
özgü olup diğer et çeşitlerinden kolayca ayırt edilir (Gökalp ve ark., 1997; İnal,<br />
1992).<br />
2.4. Yağların Fiziksel Özellikleri<br />
Hayvanın yağlılık durumu ırk, cinsiyet, canlı ağırlık, beslenme şekli ve<br />
barındırmaya bağlı olarak değişmektedir. Yaş ve cinsiyet daha çok esansiyel yağ<br />
46
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
asitlerinin durumunu etkilemektedir. Erkek hayvan dişi hayvana göre daha az<br />
yağlıdır. Hayvan yaşlandıkça da hayvandaki yağlılık artar ve kaslar arasında biriken<br />
yağlar daha çok sırt bölgesinde toplanmaktadır. Yağlanmadaki artış karkas<br />
üzerindeki yağın miktarını ve etteki mozaik yağını yansıtır. Yağlanma etin duyusal<br />
özelliklerinin büyük kısmını etkilemektedir.<br />
Yağ dokusunun yapısı, rengi, kıvamı, hayvan türlerine göre farklılıklar<br />
göstermektedir. Yağ dokusunun bu özelliklerinden yararlanılarak hayvan türünü<br />
tespit etmek mümkündür. Bunun için incelenen et örneğine yapışık bir miktar yağ<br />
dokusunun varlığı şarttır. Ancak yağların özellikleri aynı türün değişik vücut<br />
bölgelerinde farklılıklar gösterebilmektedir.<br />
2.4.1. Sığır ve Dana Yağı<br />
Sığır yağı normal olarak beyaz veya beyazımsı sarıdır. Mera hayvanlarında<br />
yağ dokusu morfolojik olarak sarı renktedir. Ayrıca kalıtım da yağın sarı olmasında<br />
rol oynar. Sığır yağı, kesimden sonra çok çabuk donarak sertleşir. Genç danaların<br />
yağı pembemsi beyazdan, sarımsı beyaza doğru değişen renktedir. Gelişmiş<br />
danalarınki ise daha beyazdır. Dana yağı sığır yağından daha yumuşaktır<br />
(İnal, 1992).<br />
a – Düzgün b – Kılçıklanmış c – Parçalanmış<br />
Şekil 2.11. Sığır Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />
47
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
a-Düzgün b-Kılçıklanmış c-Parçalanmış<br />
Şekil 2.12. Dana Karkası Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />
2.4.2. Koyun Yağı<br />
Koyun karkası deri altında örtü halinde yağla kaplanmış durumdadır ve bu<br />
yağlanma daha çok sırt bölgesi ile kuyruk bölgesinde yoğundur (Anonim, 2006).<br />
Koyun yağı açık beyaz renklidir. Kendine özgü kokusu ve aromatik bir lezzeti vardır.<br />
(Öztan, 2003; Tekinşen ve ark., 1996).<br />
a – Düzgün b – Kılçıklanmış c – Parçalanmış<br />
Şekil 2.13. Koyun Karkası Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />
48
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.4.3. Keçi Yağı<br />
Keçi Keçilerde deri altında hemen hemen hiç yağ tabakası bulunmamaktadır<br />
(Anonim, 2006). Özellik olarak koyun yağına benzemekle beraber oldukça belirgin<br />
olan kendine özgü kokusuyla kolayca ayırt edilebilir (İnal, 1992). Karkasta kabuk<br />
yağı ve kas telleri arasındaki yağlar (mozaik yağlar) azdır. Yağlanma daha çok vücut<br />
boşluğundadır (Kor, 1991; Şengonca, 1974).<br />
a – Düzgün b – Kılçıklanmış c – Parçalanmış<br />
Şekil 2.14. Kıl Keçi Karkası Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />
2.4.4. Domuz Yağı<br />
Domuz yağı genellikle beyaz renkli olmakla birlikte beslenmeye bağlı olarak<br />
yağın rengi değişebilmektedir. Örneğin; domuzlar balık unu veya yağlı tohum<br />
küspesi ile beslendiği taktirde yağın rengi griye, mısırla beslendiği taktirde sarıya<br />
dönüşebilmektedir (İnal, 1992).<br />
2.4.5. At Yağı<br />
At yağı sarı genellikle renktedir. Ancak derialtı dokusu ve böbrek kapsülü<br />
yağında açık altın sarısı renklerde, iç yağlarında ise kahverengimsi sarı rengindedir<br />
(İnal,992). Fazla miktarda olein içerdiğinden dolayı at yağları yumuşak bir kıvama<br />
49
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
sahiptirler. At yağının refraktometre sayısı ortalama 51-60 arasında, iyot sayısı ise<br />
ortalama 71-90 arasıda değişmektedir (Anonim , 2006).<br />
2.4.6. Eşek Yağı<br />
Deri altı yağ dokusu oldukça fazladır ve sarı renklidir. Yağ atlarda olduğu<br />
gibi yumuşak kıvamlıdır.<br />
2.5. Kılların Morfolojik Yapısı<br />
Tüm hayvanların vücutları kıllarla kaplıdır. Kılların morfolojik yapısı hayvan<br />
türüne göre farklılıklar gösterdiğinden kıl özelliklerine dayanılarak, et üzerinde<br />
bulunabilecek kıllardan faydalanılarak tür tespiti yapılabilir (İnal, 1992; Kaymakçı<br />
ve ark., 1996). Kılın kimyasal özelliklerinden biri de sindirim sırasında herhangi bir<br />
değişime uğramamasıdır. Tür teşhisi yapılırken kıl morfolojisinin yanı sıra kılın<br />
boyu, çapı ve rengi de dikkate alınmaktadır (Çoban, 1993).<br />
Kıllar deri içindeki follükül veya kıl kını denilen kısımlarda, epidermisin<br />
farklılaşması sonucu meydana gelen oluşumlardır. Sivri uçlu, şekil olarak silindire<br />
benzeyen, esnek ve ısıyı geçirmeyen yapıdadırlar (Akçapınar, 2000; Arslan, 2002).<br />
Kıllarda büyüme kıl soğanından olmaktadır. Kıllar epidermisin en alt<br />
sırasındaki hücrelerin dermis katına doğru yer yer tomurcuklar şeklinde üremesi ile<br />
oluşmaya başlar. Kıl konileri denilen bu epitel üremeleri dermis içine doğrudur. Bu<br />
konilerin dermis içindeki serbest uçları genişleyerek kıl soğanını (bublus pili)<br />
meydana getirirler. Kıl soğanının alt yüzünde zamanla bir çöküntü olur ve bunun<br />
içine dermisin mezenşimal bağ dokusu dolarak, kıl papillasını (papilla pili) oluşturur.<br />
Kıl papillasının üst kısmını çevreleyen ve kıl soğanına ait olan Str. Germativum<br />
hücreleri papilladaki (matrix pili) damardan beslenerek aşırı şekilde çoğalırlar ve kıl<br />
follükülü içerisinde epidermisin yüzeyine doğru iplik şeklinde dizilerek kılı<br />
meydana getirirler (Akçapınar, 2000). Bir kılın kesitinde içten dışı doğu sırasıyla<br />
medulla, korteks ve kütiküla olmak üzere 3 katman vardır.<br />
50
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Kıllar; kök (radiks pili ), gövde (korpus pili) ve uç (apeks pili) olmak üzere üç<br />
kısımdan oluşmaktadır (Akçapınar,2000; Arslan,2002).<br />
Şekil 2.15. Kıl Folükülü ve Kılın Gelişimi (Akçapınar, 1994).<br />
Şekil 2.16. Kemp Kıl ve Gerçek Kıl (Çivi, 1999).<br />
2.5.1. Medulla<br />
Kılın en iç bölümüdür ve tüm türlerin kıllarında bulunmaz. Kaba ve orta<br />
kalınlıktaki kıllarda görülür ve ince hakiki kıllarda görülmez. Yani medullalı kıllar<br />
genellikle daha kalın ve uzun kıllardır (Akçapınar,2000,Arslan,2002).<br />
Medulla tabakası çeşitli şekillerdeki hücrelerin üst üste oturması ile meydana<br />
gelir ve çapları 1-7 mikron arasındadır. Silindirik görünümlü olup içleri hava ile<br />
doludur. Bu katın geniş olması ışık geçişini önler.Bu nedenle tebeşir beyazlığında<br />
görünürler. Mikroskopla bakıldığında hava tabakası siyah görüldüğünden medulla<br />
katı dikkat çeker (Akçapınar,1994). Yerli koyunlarda farklı tiplerde medulla vardır.<br />
Bunlar; devamlı, kesikli, boncuk ve eseri olmak üxere dört gruba ayrılabilir<br />
(Özcan, 1991).<br />
51
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Şekil 17. Kılın Yapısı (Akçapınar, 1994).<br />
Şekil 2.18. Kesikli Medullalı Kıl ve Devamlı Medullalı Kıl (Çivi, 1999).<br />
52
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Şekil 2.19. Devamlı Medulla (Akçapınar, 1994).<br />
Şekil 2.20. Kesikli Medulla (Akçapınar, 1994).<br />
Şekil 2.21. Boncuklu Medulla ve Üç Medulla (Akçapınar, 1994).<br />
Şekil 2.22. Devamlı+Parçalı Çift Medulla ve Devamlı Çift Medulla<br />
2.5.2. Korteks<br />
İğ şeklindeki hücrelerden oluşan korteks tabakası kılın fiziksel özelliklerini<br />
tayin eder. Bu tabaka lateral bir yapı göstermektedir.Ortokorteks ve porokorteks<br />
denilen hücrelerden oluşurlar. Ortokorteks hücreleri boya kabul eden ve yumuşak<br />
yapılı olan hücrelerdir. Buna karşılık porokorteks hücreleri tam aksine boya kabul<br />
etmeyan ve sert yapıda olan hücrelerdir. Pigment maddeleri iğ şeklindeki korteks<br />
53
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
hücrelerinde bulunduklarından korteks tabakaları kılın renginin oluşmasında önemli<br />
rol oynamaktadırlar (Özcan, 1991).<br />
Çeşitli kıllarda korteks hücrelerinin uzunlukları 80 -110 mikron, genişlikleri<br />
2-10 mikron, incelikleri 1- 2,5 mikron arasında değişmektedir. Mikrofibrillerin<br />
matriks içinde ince çubuklar halinde bulunması korteks hücrelerine çizgili görünüm<br />
vermektedir(Akçapınar, 1994).<br />
Şekil 2.23. Hakiki Yapağı İle Kaba Uzun Kıl Tabakaları (Kaymakçı ve ark., 1996).<br />
2.5.3. Kütiküla<br />
Kütiküla tabakası korteksi tamamen sarmış haldedirler ve kılın en dış<br />
katmanını oluşturmaktadırlar. Kütiküla, kiremit dizisi şeklinde şeklinde ve kıl ucuna<br />
kadar uzanan çok ince, tek katlı, boynuzlaşmış hücre plaklarından oluşmaktadır.<br />
Kütiküla hücreleri dıştan içe doğru epikütil, ekzokütil ve endokütil olmak üzere üç<br />
kısımdan oluşmaktadır (Akçapınar, 2000; Arslan, 2002).<br />
Kütiküla hücreleri taç sekli, çok kenarlı taç şekli ve çok kenarlı ağ şekli<br />
olmak üzere üç şekilde görülürler(Özcan, 1991).<br />
54
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Şekil 2.24. Değişik Tip Kıllarda Gözlemlenen Kütiküla (Epidermis) Şekilleri<br />
(Kaymakçı ve ark., 1996).<br />
Şekil 2.25. Kütiküla Hücrelerinin Yapısı ve Diziliş Şekilleri(Kaymakçı ve ark., 1996)<br />
Şekil 2.26. Taç Şekli Kütiküla Hücresi-Çok Kenarlı Taç Şekli Kütiküla Hücresi<br />
55
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.5.4. Sığır Kılı<br />
Sığır kılları çeşitli uzunluktaki kısa uçlu kıllardan oluşur. Bunların içerisinde<br />
çok az sayıda ince kıllar bulunur. Kılın üst tabakası,kökten uca kadar enine çizgilerle<br />
bezenmiştir ve her bir kütiküla kılın bütün genişliğini kaplayacak biçimde<br />
yerleşmiştir. Bu hücrelerin serbest kenarları hafif girinti ve çıkıntılar gösterir.<br />
Kütikülanın yüksekliği kıl köküne doğru giderek artar. Kıl kalınlığının yaklaşık<br />
1/3’ünü silindir şeklindeki paranşim kaplar ve ağımsı bir yapıdadır. Paranşim<br />
hücrelerinin genişliği uzunluğundan fazladır.<br />
2.5.5. Koyun Kılı<br />
Koyun yapağısı az miktarda kaba kıl içerir. Yapağının büyük bir bölümü ince<br />
kıllardan oluşur. Koyun yünü hafif kıvrımlı olmakla birlikte merinos ve İngiliz<br />
Etçilerinin kılları çok kıvrımlıdır. Paranşim hücreleri ancak iyi gelişmiş kıllarda<br />
bulunur. Kaba kıllar dik olup ağ şeklinde paranşim hücresi içerirler. Kılın yüzeyi,<br />
kök kısmından uca kadar enine çizgilidir. Kütiküla, kıl genişliğinin bir bölümünü<br />
kaplamakta ve kılı tam olarak kuşatmamaktadır. Bu hücrelerin yükseklikleri<br />
genişliklerinden daha fazladır ve serbest kenarları hafif çentiklidir.<br />
Torun ve ark., (1992) çalışmalarında İvesilerin yapağı incelik ve gerçek<br />
uzunluk değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.23. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik ve Kalınlık Değerleri (Torun ve ark.,<br />
1992).<br />
Urfa Halk Ceylanpınar Elit Ceylanpınar Üretim<br />
Gerçek Uzunluk, cm 19.25 17.93 19.49<br />
İncelik, μ 38.99 38.20 37.67<br />
Özcan (2004) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı koyun ırklarına ait<br />
kıl incelik ve uzunluk değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
56
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.24. Farklı Koyun Irklarına Ait Kıl İncelik ve Uzunluk Değerleri<br />
(Özcan, 2004).<br />
Genotipler<br />
57<br />
Kıl çapı,<br />
μ<br />
Gerçek<br />
Uz.luk, cm Referanslar<br />
Saf ve Karacabey Merinosları-Saf 23.5 9.6 Özcaner, 1977<br />
Saf ve Karacabey Merinosları-B3 23.1 10.2 Özcaner, 1977<br />
Saf ve Karacabey Merinosları-B2 24.2 10.9 Özcaner, 1977<br />
Saf ve Karacabey Merinosları-B1 25.3 11.9 Özcaner, 1977<br />
Saf ve Karacabey Merinosları-F1 28.1 10.1 Özcaner, 1977<br />
Saf ve Karacabey Merinosları-üretici 25.0 10.5 Özcaner, 1977<br />
Anadolu Merinosu Polatlı (dişi merinos) 22.4 - Cangir, 1994<br />
Anadolu Merinosu Polatlı (1 yaş dişi) 23.4 - Cangir, 1994<br />
Anadolu Merinosu Polatlı (1 yaş erkek) 23.6 - Cangir, 1994<br />
Anadolu Merinosu Altınova (dişi) 22.2 - Cangir, 1994<br />
Anadolu Merinosu Altınova (1 yaş dişi) 21.9 - Cangir, 1994<br />
Anadolu Merinosu Altınova (1 yaş erkek) 25.9 - Cangir, 1994<br />
Anadolu Merinosu Gözlü (dişi) 23.3 - Cangir, 1994<br />
Anadolu Merinosu Gözlü (1 yaş dişi) 25.5 - Cangir, 1994<br />
Anadolu Merinosu Gözlü (1 yaş erkek) 24.4 - Cangir, 1994<br />
Merinos-Kontrol, (yonca ile beslenen) 23.5 - Akmaz, 1994<br />
Merinos (Yonca+600 gr konsantre) 22.97 - Akmaz, 1994<br />
Merinos (Yonca+1200 gr konsantre) 23.09 - Akmaz, 1994<br />
Erkek Merinos (kuzu) 21.8 - Ogan, 1994<br />
Dişi Merinos (kuzu) 20.9 - Ogan, 1994<br />
Dişi Merinos (koyun) 20.3 - Ogan, 1994<br />
Ramliç (1.5 yaş) 22.8 - Etem, 1982<br />
Ramliç (2.5 yaş) 20.4 - Etem, 1982<br />
Ramliç (3.5 yaş) 21.2 - Etem, 1982<br />
Ramliç, (4.5 yaş) 20.8 - Etem, 1982<br />
Ramliç, (5.5 yaş) 21.1 - Etem, 1982<br />
Ramliç, (6.5 yaş) 21.4 - Etem, 1982
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Gürsoy (1980) çalışmasında İvesi koyunlarının sol yan bölgesinden aldığı<br />
yapağı örneklerini vizopanda incelemek suretiyle bulduğu kıl incelik değerlerini<br />
aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.25. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri, μ (Gürsoy, 1980).<br />
X±Sx<br />
1978 (2.5 yaş) 1979 (3.5 yaş)<br />
En<br />
az<br />
En<br />
çok<br />
58<br />
n X±Sx<br />
En<br />
az<br />
En<br />
çok<br />
Ekstansif 38.41±0.21 28.76 54.34 296 45.59±0.58 34.04 77.56 147<br />
Yarı Entansif 40.39±0.15 35.42 47.10 207 42.99±0.52 32.48 63.44 149<br />
Aynı çalışmada ekstansif ve yarı entansif koşullarda yetiştirilen İvesi<br />
koyunlarının Ceylanpınar ve İsrail koilarından olma döllerinde yapağı inceliği<br />
değişimini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.26. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri, μ (Gürsoy, 1980).<br />
X±Sx<br />
Ekstansif Yarı Entansif<br />
En<br />
az<br />
En<br />
çok<br />
n X±Sx<br />
En<br />
az<br />
En<br />
çok<br />
Ceylanpınar 38.76±0.86 30.61 68.12 59 38.30±0.94 31.28 59.40 34<br />
İsrail 39.73±0.67 31.68 60.80 68 40.43±0.76 30.32 58.96 72<br />
Gürsoy bu çalışmasının sonucunda kıl inceliğine sistemlerin etkisinin<br />
önemsiz olduğunu ancak yaşın etkisinin %95 oranında güvenilebilirlikte olduğunu<br />
bildirmiştir. Yapmış olduğu varyans analizlerine göre yapağı inceliğine koç orijinleri<br />
ve sistemlerin etkisiz olduğunu bildirmiştir.<br />
n<br />
n
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.5.6. Keçi Kılı<br />
Keçilerde kıl örtüsü kalın, uzun ve sert yapılı üst kıllar ile kısa, ince ve<br />
yumuşak yapılı alt kıllardan meydana gelmektedir (Şengonca, 1974).<br />
Keçi kılları iyi oluşmuş, uzun ve dik bir yapıdadırlar. Hafif şişkin bir kıl<br />
köküne ve uzun bir boyun kısmına sahiptir. Uç kısma doğru kıl kalınlığı artar. Kılın<br />
dış tabakasında kökten uça kadar enine şeritler vardır. Kütikülanın serbest kenarları<br />
testereye benzer ve kıl genişliğinin bir kısmını örter. Paranşim, kıl genişliğinin 4/5’i<br />
kadardır. Hücreler birbirlerinden geniş ara bölümleriyle ayrılmış olup orta eksene<br />
göre yamuk ve uçları kıl ucuna çevrilmiş şekilde sıralanmıştır. Hücre kenarları diken<br />
şeklinde çıkıntılarla donatılmıştır (İnal, 1992).<br />
Şengonca (1974) çalışmasında kıl keçilerinin çeşitli vücut bölgelerindeki<br />
kaba üst ve ince alt kıllarının inceliklerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.27. Kıl Keçilerinin Çeşitli Vücut Bölgelerindeki Kaba Üst ve İnce Alt<br />
Kıllarının İncelik Değerleri (Şengonca, 1974).<br />
Vücut Bölgesi Kıl Çeşidi<br />
Omuz<br />
But<br />
2.5.7. Domuz Kılı<br />
Vetulani Schulze<br />
% İncelik, μ % İncelik, μ<br />
Kaba Üst Kıl 22 42-123 14.5 44-126<br />
İnce Alt Kıl 78 12-30 85.5 12-30<br />
Kaba Üst Kıl 37 45-168 12 56-140<br />
İnce Alt Kıl 63 12-39 88 12-50<br />
Beyaz, kırmızı ve siyah renkte olabilen domuz kılları, sert yapılı ve dik bir<br />
özellik gösterirler. Uç kısımlarında 4-20 arasında uzantı verirler. Kılın dış bölümünü<br />
meydana getiren tabaka kökten uca kadar enine çizgiler halindedir. Her bir kütin<br />
plağı kıl genişliğini kaplar ve serbest kenarları çıkıntılıdır (İnal, 1992).<br />
59
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.5.8. At ve Katır Kılı<br />
Dış tabakada kökten uca kadar devam eden çok düzgün enine şeritler vardır.<br />
Kılı enlemesine saran kütin plakalarının kalınlığı farklılıklar göstermektedir ve<br />
ortalama kalınlıkları 9.4 mikron civarındadır. At ve katır kılının kenarları genellikle<br />
düz olmakla beraber bazen hafifi çıkıntılar gösterebilirler. Paranşim hücreleri silindir<br />
şeklindedirler ve bunlar bütün kıl genişliğinin 2/3’ünü oluştururlar. Ayrıca parnişim<br />
hücreleri düzensiz, dört köşeli ve genişlikleri yüksekliklerinden daha<br />
fazladır(İnal,1992).<br />
2.5.9. Eşek Kılı<br />
Eşek kılları kaba ve ince kıllardan oluşmaktadır ve bu kılların renkleri griden<br />
siyaha kadar değişmektedir. Kaba kıllar uzun ve kısa uçlu kılardır. İnce kıllarda ise<br />
uç kısım uzundur. Dış tabakayı oluşturan hücreler uzun ve silindir şeklindeki kıl<br />
kökünden uca kadar kıl eksenine dikey biçimde yer almıştır . Dış tabaka enine<br />
çizgiler gösterir. Parnişim, kıl uzunluğunun 3/4’ü kadardır. Parnişim hücrelerinin<br />
genişliği uzunluğundan fazladır. Köşeleri yuvarlağımsıdır. Kabuk tabakası, kıl<br />
genişliğinin 1/5’ini oluşturur (İnal,1992).<br />
2.6. Yağlar ve Yağ Asitleri<br />
Üç moleküllü yağ asidleri ile bir molekül gliserolün esterleşmesi ile oluşan<br />
çift karbon sayılı, doymuş ve doymamış yağ asitlerini içeren doğal madde grubuna<br />
yağ denir. Yağlar yalnızca karbon (C) , hidrojen (H) ve oksijenden (O) atomlarından<br />
meydana gelir. Gliserolün bir alkol grubunun bir yağ asidi ile birleşmesi ile<br />
monogliserid, iki alkol grubunun iki yağ asidi ile birleşmesi ile digliserid, üç alkol<br />
grubunun üç yağ asidi ile birleşmesi ile yağlar (trigliseridler) meydana gelmektedir.<br />
Saf yağların %95’den fazlası trigliseriddir. Genel formülü;<br />
60
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
O<br />
║<br />
H2— C — O — C — R1<br />
│ O<br />
│ ║<br />
H2— C — O — C — R2 Trigliserid ( Yağ )<br />
│ O<br />
│ ║<br />
H2— C — O — C — R3<br />
Yağların suda çözünürlük özellikleri yoktur. Ancak eter, benzen, kloroform<br />
gibi organik çözücülerde çözünürler. En nemli kalori kaynağıdırlar (9 kCal/g) .Enerji<br />
ihtiyacının büyük bir kısmını karşıladıkları gibi yağda eriyen vitaminleri taşıma<br />
işlemini de yaparlar. Çarpma ve darbelere karşı da vücudu koruyucu görev<br />
almaktadırlar (Anonim, 2004; Kurt, 2001; Yücesan ve ark., 1988).<br />
Karkasta yağ dokuları deri altı yağları, kasiçi yağları, kaslararası yağlar ve<br />
diğer vücut yağları olarak bulunurlar (Özcan, 1969).<br />
Yağların olgunlaşma sırasında birçok aroma maddesinin çözünmesinde etkin<br />
rolü vardır. Hidrolize olmaları sonucu açığa çıkan ürünler et ve et ürünlerinin<br />
lezzetinde önemli rol oynarlar (Kayhan, 2003).<br />
2.6.1. Gliserol (Gliserin)<br />
Gliserol (Gliserin) yağların temel yapı taşlarındandır ve bir trialkoldür. (CH2–<br />
OH–CH–OH-CH2-OH) Renksiz, kokusuz, tatlımsı ve sıvı kıvamdadır. Erime noktası<br />
20 0 , kaynama noktası 290 0 dir. Yağın yaklaşık olarak % 10’luk bir kısmı gliserolden<br />
oluşmaktadır. Gliserol , yağlardan farklı olarak kloroform, benzen, petrol eteri ve<br />
susuz eter gibi organik çözücülerde değil, su ve alkol ile her oranda çözünürler.<br />
Gliserol su çeken maddelerle ısıtıldığı zaman doymamış bir aldehit olan akroleine<br />
dönüşür. Akroleinin kendine has ve yanmış yağı anımsatan bir kokusu vardır.<br />
Mineral yağlarda gliserol bulunmadığından ısıtıldığı zaman akrolein kokusu<br />
vermezler. Bundan dolayı doğal yağlar mineral yağlardan kolaylıkla ayırt<br />
edilebilirler (Yücesan ve ark., 1989; Keskin, 1981).<br />
61
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
CH2—OH CH═O<br />
│ │<br />
CH —OH―――――→ C + H2O<br />
│ ║<br />
CH—OH (Gliserol) CH2 ( Akrolein)<br />
2.6.2. Yağ Asitleri<br />
2.6.2.1. Yağ Asitlerinin İsimlendirilmesi<br />
Yağ asitlerinin isimlendirilmesinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.<br />
Sistematik ilkelere dayalı yöntemler, ilk olarak saptanan kaynağın ismine veya ait<br />
olduğu familyaya ya da asidi bulan araştırmacının adına göre de isimlendirme<br />
yapılmaktadır.<br />
Sistematik isimlendirmede, yağ asidi ile aynı sayıda karbon atomundan<br />
oluşan hidrokarbondaki karbon sayısının Latince adından üretilen ismi esas alınır.<br />
Örneğin; 6 karbonlu hekzandan hareketle alkan gurubundan ise heksanoik asit, alken<br />
gurubundan ise heksenoik asit denir.<br />
Yapısındaki karbon atomu sayısı esas alınarak yapılan isimlendirmelerde<br />
zincirdeki karbon atomları karboksil gurubundan başlanarak numaralandırılır.<br />
Numaralandırma doymamış yağ asitlerinin ifade edilmesinde önemlidir. Örneğin<br />
oleik asidin sistematik adı 9-oktadesanoik asittir.<br />
Yapısında yan dal veya substitüe asitlerde olduğu gibi oksijen ya da hidroksil<br />
bağlı olması durumunda, bunların bağlı olduğu karbon numarası ve yan bağlar çift<br />
bağlardan önce vurgulanır (Kayahan, 2003).<br />
Yağ asitlerinin farklı yapılarına karşın kendi aralarında homolog seriler<br />
oluştururlar. Zincir yapısı dallanma göstermeyen ya da düz zincirli yağ asitleri<br />
şeklinde adlandırılan çeşitler, dallanma gösteren izo-yağ asitlerinin içerdiği karbon<br />
atomu sayısı, çift veya tek olabilir.<br />
62
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Yağ asitlerinin molekül yapısındaki farklılıklar; fiziksel, kimyasal ve<br />
fizyolojik özelliklerinin değişik olmasına neden olmakta ve bu özelliklerden<br />
faydalanılarak da sınıflandırma yapılmaktadır.<br />
І – Düz Zincirli ( n- ) Yağ Asitleri<br />
1 – Doymuş Yağ Asitleri<br />
2 – Doymamış Yağ Asitleri<br />
A - Tekli Doymamış Yağ Asitleri<br />
B - Çoklu Doymamış Yağ Asitleri<br />
ІІ - Substitüe Olmuş Yağ Asitleri<br />
ІІІ - Halka İçeren Yağ Asitleri<br />
ІV – Dallanmış Zincirli Yağ Asitleri<br />
2.6.2.2. Doymuş Yağ Asitleri<br />
Bu grubu oluşturan yağ asitlerinin genel formülü CnH2nO2 veya<br />
CH3(CH2)2nCOOH şeklindedir (Öğün, 1977; Kayahan, 2003).<br />
Doymuş yağ asitlerinin karbon atomları zincirde tek bağla bağlıdır ve karbon<br />
atomlarının karboksil grubuna bağlı olanların dışında kalanların hepsi hidrojen ile<br />
doyrulmuş durumdadır (Anonim, 2004).<br />
Doymuş yağ asitleri 2 - 34 arasında karbon atomu içermektedir. Doymuş yağ<br />
asitlerinin çoğu düz zincirlidirler ve bunların fiziksel özellikleri molekül ağırlıklarına<br />
bağlı olarak değişmektedir (Yücelen ve ark.1988).<br />
Doymuş yağ asitleri grubunun en küçük üyesi asetik asit (C2H4O2), bilinen en<br />
uzun zincirli üyesi ise lingoserik asittir. Doymuş yağ asitleri renksiz bileşiklerdir.<br />
(Kayahan, 2003).<br />
Bazı doymuş yağ asitleri ve bunların kapalı formülleri şöyle sıralayabiliriz;<br />
Asetik Asit (C2H4O2)<br />
Propiyonik Asit (C3H6O2)<br />
Bütirik Asit (C4H8 O2)<br />
Kaproik Asit (C6H12 O2)<br />
Kaprilik Asit (C8H16 O2)<br />
63
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Kaprik Asit (C10H20 O2)<br />
Laurik Asit (C12H24 O2)<br />
Miristik Asit (C14H28 O2)<br />
Palmitik Asit (C16H32 O2)<br />
Stearik Asit (C18H36 O2)<br />
Araşidik Asit (C20H40 O2)<br />
Behenik Asit (C22H44 O2)<br />
Lingoserik Asit (C24H48 O2)<br />
Serotik Asit (C26H52 O2)<br />
Montanoik Asit (C28H56 O2) (Anonim, 2004).<br />
Hayvansal yağların yapısında 10 karbon atomundan daha az karbon atomu<br />
taşıyan yağ asidi bulunmaz (Gürsoy, 1999). Doymuş yağ asitleri bakımından zengin<br />
olan yağlar daha sert kıvamlıdır (Öztan, 2003). Yağlarda en çok rastlanan doymuş<br />
yağ asitleri palmitik asit ve oleik asittir (Yücelan, 1988).<br />
2.6.2.3. Doymamış Yağ Asitleri<br />
Yapılarında bir veya birden fazla çift bağ içeren yağ asitleri doymamış yağ<br />
asitleri olarak tanımlanır (Öğün, 1977; Kayahan, 2003).<br />
Doymamış yağ asitleri doymamışlık derecelerine göre tekli doymamış yağ<br />
asitleri ve çoklu doymamış yağ asitleri olarak alt gruplara ayrılırlar (Yücelen ve ark.,<br />
1988).<br />
Yağ asitleri zincirindeki yan yana gelen karbon atomlarının her ikisinden de<br />
birer hidrojen atomunun çıkması ile karbon atomları arasında çift bağ oluşması ile<br />
tekli doymuş yağ asitleri oluşmaktadır. Çoklu yağ asitlerinde ise daha fazla karbon<br />
atomu çiftleri arasında hidrojen atomlarının çıkması sonucunda aralarında çift bağın<br />
oluşmasıyla meydana gelirler. Çoklu yağ asitlerinin bir çoğunda çift bağlar en az bir<br />
metilen grubu gibi birbirinden ayrılmıştır (Kurt, 2001).<br />
Doymamış yağ asitlerinin hemen tümü oda sıcaklığında sıvı halde<br />
bulunmaktadır (Anonim,2004).<br />
64
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Doymamış yağ asitleri aynı sayıda karbon atomu içeren doymuş yağ asitlerine<br />
göre daha düşük erime noktası ve basınca sahip, daha kolay çözünen ve kırılma<br />
indisleri daha yüksek olan bileşiklerdir (Öğün, 1977; Kayahan, 2003). Açık zincir<br />
yapısındaki tüm doymamış yağ asitleri doymuş yağ asitleri gibi inaktiftirler. Bazı<br />
doymamış yağ asitleri ,<br />
Palmitoleik asit,<br />
Oleik asit,<br />
Linoleik asit,<br />
Alfa linoleik asit,<br />
Beta linoleik asit ,<br />
Araşidonik asit,<br />
Eikosenoik asit,<br />
Dokosahesaneoik asit (Anonim, 2004).<br />
Linoleik asit, linolenik asit ve araşidonik asit gibi doymamış yağ asitleri<br />
hayvan organizması tarafından sentezlenemediği için esansiyel yağ asitleridir. Ancak<br />
insan ve hayvanların bu yağ asitlerine gereksinimleri oldukça düşük düzeydedir<br />
(Öğün, 1977).<br />
Bu yağ asitleri daha çok bitkisel kaynaklarda bulunmaktadır<br />
(Anonim, 2004). Hayvansal yağlarda en çok bulunan doymamış yağ asitleri ise oleik<br />
asit, palmitoleik asit, linoleik asit ve araşidonik asittir.<br />
2.6.3. Türlere Ait Yağ Asitleri<br />
2.6.3.1. Sığır Yağ Asitleri<br />
Özcan (1969)’daki çalışmasında sığırın depo yağlarındaki yağ asitlerinin %<br />
90’dan fazlasını palmitik, stearik ve oleik asitin oluşturduğunu, % 10’luk kısmını ise<br />
küçük miktarlarda doymuş ve doymamış yağ asitlerinden meydana geldiğini<br />
bildirmiştir. Yine aynı çalışmasında Avrupa sığır ırkının yağ asitlerinde ise en çok<br />
bulunan yağ asitlerini ise %27 stearik asit, %27 palmitik asit ve %39 oleik asit.<br />
olarak, Hindistan sığırlarında ise yine en çok bu üç yağ asitinin değişik oranlarda<br />
65
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
bulunduğunu ve bunlardan da %34 ile en yüksek oranın oleik asit olduğunu<br />
bildirmiştir<br />
Arslan (2002)’deki çalışmasında sığır yağlarının ortalama olarak palmitik<br />
Asiti %29-30 oranında, Linoleik ve Linolenik Asit gibi yağ asitlerini ise %1-2<br />
oranında içerdiğini bildirmiştir.<br />
Öztan (2003) sığırın kasiçi veya kasarası yağlarının yağ asitleri miktarlarını<br />
doymuş yağ asitlerinden miristik asiti %4.5, palmitik asiti %27.4, stearik asiti %21.1<br />
olarak, doymamış yağ asitlerinden palmitoleik asiti %2, oleik asiti %41.6, linoleik<br />
asiti %1.8, linolenik asiti %0.5, diğer bulunabilecek yağ asitlerini de %1.1 olarak<br />
bildirmiştir.<br />
Göğüş (1986) ve Gürsoy (1991) çalışmalarında sığırların depo yağlarındaki<br />
yağ asitlerinin miktarlarını doymuş yağ asitlerinden laurik asiti ve araşidik asiti iz<br />
miktarlarda, miristik asiti %0.3, palmitik asiti %30.1, stearik asiti %16.2 olarak,<br />
doymamış yağ asitlerinden de palmitoleik asiti %2.7, oleik asiti %40.9, linoleik asiti<br />
%7.1 olarak bildirmişlerdir.<br />
Wood ve ark., (2003) çalışmalarında sığırların sırt yağlarında bulunan<br />
doymuş yağ asitlerinden palmitik asidi % 26.1, stearik asidi % 12.2 olarak,<br />
doymamış yağ asitlerinden oleik asidi % 35.3, linoleik asidi % 1.1, ve alfa linoleik<br />
asidi de % 0.48 olarak bildirmişlerdir.<br />
Lawson (1995) göre sığır iç yağının yağ asitleri bileşimini inceledikleri<br />
çalışmasında doymuş yağ asitlerinden bütirik asit, kaproik asit ve kaprilik asit<br />
değerlerini sıfır olarak, kaprik asit, araşidik asit ve laurik asidi iz miktarda, miristik<br />
asidi % 4, palmitik asidi % 26, stearik asidi % 22 olarak, doymamış yağ asitlerinden<br />
oleik asidi % 39, linoleik asidi % 3, linolenik asidi % 1 ve araşidonik asidi de % 1<br />
olarak bildirmiştir.<br />
Price ve ark., (1970) domuz yağı, sığır iç yağı ve koyun iç yağında yağ<br />
asitleri kompozisyonlarını inceledikleri çalışmalarında türler arasında yağ asitleri<br />
kompozisyonları bakımından önemli oranlarda farklılıklar olduğunu bildirmişlerdir.<br />
Bu çalışmalarında buldukları değerleri de aşağıdaki çizelgede belirtmişlerdir.<br />
66
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.28. Farklı Türlere Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları (Price ve<br />
ark., 1970).<br />
Yağ Asitleri Domuz Yağı Sığır İç Yağı Koyun İç Yağı<br />
Doymuş Yağ Asitleri<br />
Bütirik Asit - - -<br />
Kaproik Asit - - -<br />
Kaprilik Asit - - -<br />
Kaprik Asit - - -<br />
Laurik Asit - 0 - 0.2 -<br />
Miristik Asit 0.7 - 1.1 2 - 8 1 - 4<br />
Stearik Asit 12 - 16 14 - 29 25 - 32<br />
Palmitik Asit 26 - 32 24 - 33 20 - 28<br />
Araşidik Asit - 0.4 - 1.3 -<br />
Doymamış Yağ Asitleri<br />
Lauroleik Asit - - -<br />
Miristoleik Asit 0 - 0.3 0.4 - 0.6 -<br />
Palmitoleik Asit 2 - 5 1.9 - 2.7 -<br />
Oleik Asit 41 - 51 29 - 50 36 - 47<br />
Linoleik Asit 3 - 14 0 - 5 3 - 5<br />
Linolenik Asit 0 - 1 0 - 0.5 -<br />
Araşidonik Asit 0.4 - 3 0 - 0.5 -<br />
67
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
McNiven ve ark., (2004)’de farklı yöntemlerle işlenmiş soyanın sığır<br />
etlerinde yağ asitleri kompozisyonlarına etkilerini araştırdıkları bu çalışmalarında<br />
göz kasındaki yağ asit profillerini çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.29. Sığır Göz Kasındaki Yağ Asitleri Profilleri (McNiven ve ark., 2004).<br />
Yağ Asitleri<br />
Megalac Soya Fasülyesi S.H.<br />
Extruded* Çiğ Kavrulmuş<br />
C14:0 2.63b 3.22a 2.82b 2.73b 0.12<br />
C14:1 0.61b 0.90a 0.79a 0.62b 0.05<br />
C15:0 0.26b 0.34a 0.32a 0.31a 0.01<br />
C16:0 28.2a 27.7ab 27.3ab 26.8b 0.39<br />
C16:1 3.44 3.72 3.74 3.41 0.14<br />
C17:0 0.68b 0.78a 0.76a 0.75a 0.03<br />
C17:1 0.57b 0.61b 0.68a 0.61b 0.02<br />
C18:0 12.5 12.7 12.2 13.2 0.42<br />
Cis-C18:1 37.7 37 37.6 36.0 0.66<br />
Trans-C18:1 1.75bc 2.11a 1.69c 1.85b 0.06<br />
C18:2 2.80b 2.81b 2.94b 4.06a 0.31<br />
CLA a (Cis-9,Trans-11) 0.33b 0.46a 0.31b 0.35b 0.02<br />
CLA (Cis-10,Trans-12) 0.008 0.003
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Raes ve ark., (2003)’de Belçika’da sığır eti üzerine yaptıkları çalışmada<br />
m.longissimus ve m.semimembranosus kaslarında intramusküler yağ asitleri<br />
kompozisyonlarını aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.30. m.longissimus ve m.semimembranosus Kaslarında İntramusküler Yağ<br />
Asitleri Kompozisyonları (Raes ve ark., 2003).<br />
Yağ Asitleri m. Longisisimus lumbolum m. Semimembranosus<br />
Belçika Sığırı Limuzin P Belçika Sığırı Limuzin P<br />
C12:0 0.69 a 0.58 a 0.000 0.27 x 0.43 x 0.000<br />
C14:0 13.9 a 21.2 a 0.000 4.03 x 12.1 x 0.000<br />
C15:0 3.29 a 5.95 ab 0.000 1.61 x 4.04 x 0.000<br />
C16:0 166 a 266 a 0.000 92.0 x 196 x 0.000<br />
C17:0 7.45 a 15.1 ab 0.001 3.35 x 13.0 xy 0.000<br />
C18:0 146 a 197 a 0.000 71.2 x 139 xy 0.000<br />
C14:1 2.57 a 4.73 a 0.000 1.42 x 2.59 x 0.000<br />
C16:1 29.0 a 49.9 b 0.002 13.9 x 32.8 xy 0.000<br />
C17:1 32.2 a 38.8 ab 0.000 39.6 41.3 0.018<br />
C18:1 260 a 460 a 0.319 118 x 309 xy 0.000<br />
C18:2(n-6) 133 125 0.000 118 152 0.019<br />
C18:3(n-6) 0.87 a 1.65 a 0.362 1.04 x 1.38 x 0.000<br />
C20:2(n-6) 1.5 1.64 0.007 0.94 1.22 0.187<br />
C20:3(n-6) 7.15 7.11 0.013 9.61 10.4 0.906<br />
C20:4(n-6) 27.2 25.8 0.099 41.4 37.8 0.528<br />
C22:4(n-6) 2.35 1.85 0.066 3.42 2.4 0.052<br />
C18:3(n-3) 11.7 a 16.1 ab 0.001 9.51 x 15.5 xy 0.000<br />
C20:5(n-3) 3.79 a 5.98 a 0.000 7.69 x 8.39 x 0.000<br />
C22:5(n-3) 8.94 a 10.6 a 0.000 14.6 13.5 0.001<br />
C22:6(n-3) 0.78 a 0.95 a 0.000 1.36 x 1.30 x 0.000<br />
a,b,c P
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge2.31. Sığırların Farklı Bölgelerinin Toplam Yağlarındaki Yağ Asitleri (Banskalieva ve ark., 2000).<br />
Referanslar<br />
PUFA<br />
MUFA<br />
SFA<br />
Diğer<br />
C20:4<br />
C18:3<br />
C18:2<br />
C18:1<br />
C18:0<br />
C17:0<br />
+<br />
C16:1<br />
C16:0<br />
C15:0<br />
+<br />
C14:1<br />
C14:0<br />
C10:0<br />
-<br />
Araştırıcılar<br />
C17:1<br />
C15:1<br />
C12:0<br />
Rhee ve ark., 1992<br />
13.65<br />
43.51<br />
35.76<br />
-<br />
-<br />
-<br />
13.67<br />
41.66<br />
14.49<br />
6.80<br />
0.39<br />
15.41<br />
0.88<br />
-<br />
1.20<br />
1.43<br />
Yağsız Et<br />
Enser ve ark., 1998<br />
13.10<br />
57.74<br />
29.19<br />
-<br />
2.05<br />
-<br />
11.05<br />
50.52<br />
5.92<br />
2.82<br />
7.27<br />
15.60<br />
-<br />
-<br />
4.85<br />
-<br />
TB<br />
Enser ve ark., 1998<br />
12.70<br />
33.65<br />
53.80<br />
-<br />
-<br />
1.20<br />
11.50<br />
28.00<br />
14.95<br />
2.00<br />
5.65<br />
31.35<br />
0.50<br />
-<br />
5.05<br />
-<br />
LD<br />
Enser ve ark., 1998<br />
12.66<br />
50.93<br />
41.43<br />
-<br />
3.43<br />
-<br />
9.23<br />
46.20<br />
16.20<br />
-<br />
4.73<br />
22.30<br />
-<br />
-<br />
2.93<br />
-<br />
GB<br />
70<br />
Enser ve ark., 1998<br />
16.47<br />
42.30<br />
43.38<br />
-<br />
4.63<br />
-<br />
11.80<br />
36.20<br />
17.20<br />
-<br />
2.40<br />
23.10<br />
-<br />
3.70<br />
3.58<br />
-<br />
GM<br />
Li ve ark, 1992<br />
19.62<br />
42.00<br />
39.36<br />
-<br />
4.52<br />
-<br />
15.10<br />
39.30<br />
15.90<br />
-<br />
1.30<br />
21.40<br />
-<br />
1.40<br />
2.56<br />
-<br />
Yağsız Et<br />
Eichhorn ve ark, 1986<br />
13.78<br />
46.78<br />
44.01<br />
-<br />
3.54<br />
2.18<br />
8.06<br />
38.70<br />
13.90<br />
-<br />
4.50<br />
24.00<br />
-<br />
3.58<br />
4.76<br />
1.35<br />
LD+TB<br />
Rule ve Beitz, 1986<br />
7.80<br />
43.80<br />
46.50<br />
3.20<br />
2.00<br />
1.43<br />
4.27<br />
39.00<br />
16.77<br />
-<br />
4.00<br />
26.50<br />
-<br />
-<br />
2.13<br />
-<br />
LD<br />
Kas Yapıları - BF:biceps femoris , LD: longissimus dorsi, LT:longissimus thoracis, SM:semimembranosus, TB:triceps brachii, GM:gluteus<br />
medius
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.6.3.2. Keçi Yağ Asitleri<br />
Rhee ve ark., (2000)’de çeşitli rasyonlarla beslenen keçilerdeki kaslar arası<br />
yağların yağ asitleri kompozisyonlarının inceledikleri çalışmalarında ekstansif<br />
koşullarda yetiştirilen keçilerin kas arası yağlarının yağ asitleri ile entansif koşullarda<br />
yetiştirilen keçilerin kas arası yağlarının yağ asitleri miktarlarını aşağıdaki<br />
çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.32. Çeşitli Rasyonlarla Beslenen Keçilerdeki Kasarası Yağın Yağ Asitleri<br />
Kompozisyonları (Rhee ve ark., 2000).<br />
Yağ Asitleri<br />
C14:0<br />
C14:1<br />
C16:0<br />
C16:1<br />
C17:0<br />
C17:1<br />
C18:0<br />
C18:1<br />
C18:2<br />
C18:3<br />
C20:3<br />
C20:4<br />
C21:0<br />
C24:0<br />
Ekstansif Koşullarda<br />
Yetiştirilen Keçiler<br />
1.78a<br />
(0,69) c<br />
0.30a<br />
(0,21)<br />
20.51a<br />
(1.52)<br />
1.62b<br />
(0.30)<br />
1.29b<br />
(0.34)<br />
0.94b<br />
(0.26)<br />
16.27a<br />
(1.13)<br />
42.43b<br />
(3.59)<br />
7.74a<br />
(1.88)<br />
1.16a<br />
(1.16)<br />
0.21a<br />
(0.17)<br />
3.43a<br />
(0.99)<br />
1.17a<br />
(0.40)<br />
1.17a<br />
(0.36)<br />
71<br />
Entansif Koşullarda<br />
Yetiştirilen Keçiler<br />
1.78a<br />
(0.29)<br />
0,43a<br />
(0.22)<br />
20,99a<br />
(1.10)<br />
2.71a<br />
(0.63)<br />
1.75a<br />
(0.49)<br />
2.32a<br />
(0.96)<br />
10.24b<br />
(1.96)<br />
51.00a<br />
(2.02)<br />
5.74b<br />
(1.64)<br />
0.18b<br />
(0.12)<br />
0.08b<br />
(0.10)<br />
2.27b<br />
(0.74)<br />
0.15b<br />
(0.17)<br />
0.38b<br />
(0.59)
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Banskalieva ve ark., (2000) keçi kas ve yağ dokusunda yağ asitleri<br />
kompozisyonunu inceleyen derlemelerinde keçi yağında bulunan yağ asitlerinin<br />
karkasın farklı kaslarında çok değişik oranlarda bulunduğunu bildirmişlerdir.<br />
Örneğin C14:0 doymuş yağ asidinin farklı karkas bölgelerinde % 1.2 ile % 5.05<br />
olarak bulunduğunu, C16:1 tekli doymamış yağ asidinin % 0.4 ile % 7.3 arasında<br />
değiştiğini bildirmişlerdir. Ayrıca doymuş yağ asitlerinin % 29.2 ile % 53. 80<br />
arasında, tekli doymamış yağ asitlerinin % 32.7 ile % 57.8 arasında, çoklu doymamış<br />
yağ asitlerinin de % 7.8 ile % 19.6 arasında değiştiğini bildirmişlerdir.<br />
Banskalieva ve ark., (2000) keçilerde doymamış yağ asidi / doymuş yağ asidi<br />
oranının 0.16 ile 0.49 arasında, koyunlarda ve kuzularda ise bu oranların 0.7 ile 0.26<br />
arasında, sığırlarda 0.11 ile 0.40 arasında, domuzlarda ise 0.30 ile 0.65 arasında<br />
değiştiğini bildirmişlerdir.<br />
Banskalieva ve ark., (2000) keçi yağlarının yağ asitleri bileşimlerini farklı<br />
araştırıcılar tarafından yapılan karkas bölgesi, ırk ve yaşa göre yağ asitleri<br />
bileşimlerini Çizelge 2 12.’deki gibi, keçilerin farklı bölgelerindeki toplam<br />
yağlarındaki yağ asitleri bileşimlerini Çizelge 2.13.’deki gibi bildirmişlerdir.<br />
72
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.33. Keçi Yağlarının Yağ Asitleri Kompozisyonlaları (Banskalieva ve ark.,2000).<br />
C10:0+<br />
Yaş-Kg<br />
Depo Yağla(Araştırıcılar)<br />
C14:0 C14:1 C15:0 C16:0 C16:1 C17:0 C17:1 C18:0 C18:1 C18:2 C18:3 Diğer SFA MUFA PUFA Referanslar<br />
C12:0<br />
(hafta)<br />
SC (Duncan ve ark., 1976<br />
- 3.5 - - 21 3.5 - - 14.5 41 1.5 - 14 53 44.5 1.5 Sauvant ve ark.., 1979 -<br />
Pericardic (Sauvant ve ark., 1979) 0.48 2.27 0.14 1.33 17.7 0.62 6.34 1.23 22.69 41.62 3.74 - - 50.81 43.63 3.74 A, Nitsan ve ark.1987 5-22h<br />
Kidney (Sauvant ve ark., 1979) 0.55 1.97 0.29 1.36 17.33 0.69 6.47 1.17 23.87 39.81 4.44 - - 51.55 41.96 4.44 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />
Omental (Sauvant ve ark., 1979) 0.56 2.09 0.24 1.2 17.09 0.59 6.13 1.38 21.19 42.07 3.62 - - 48.26 44.27 3.92 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />
Pericostal (Sauvant ve ark., 1979) 0.6 2.38 1.53 18.52 0.49 7.09 1.89 10.01 52.39 2.89 - - 40.13 54.77 2.89 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />
Susternal (Sauvant ve ark., 1979) 0.65 2.9 1.82 2.6 16.98 1.68 9.45 3.29 5.77 49.01 1.69 - - 38.35 55.8 1.69 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />
İnguinal (Sauvant ve ark., 1979) 0.61 2.66 2.11 3.37 17.73 1.59 8.44 2.41 12.11 43.32 3.04 - - 45.2 49.43 3.04 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />
Kidney (Casey ve vanNiekerk,1985 - 3.39 - - 26.97 1.17 2.06 0.54 32.09 25.16 0.99 - - 64.51 26.87 0.99 B, Muller ve ark, 1985 15h<br />
SC (Casey ve van Niekerk., 1985) - 2.99 - - 23.91 3.21 1.72 1.57 15.26 42.95 0.95 - - 43.88 47.7 0.95 B, Muller ve ark, 1985 15h<br />
Kidney (Gaili ve Ali, 1985)<br />
- - - 9.9 32 - - - 27.5 28.1 1.85 - - 69.4 28.1 1.8 SD<br />
22kg<br />
SC (Gaili ve Ali, 1985)<br />
- - - 8.3 32.2 - - - 28.9 28.7 1.9 - - 69.4 28.7 1ç90 SD<br />
22kg<br />
IM (Gaili veAli, 1985)<br />
- - - 10.7 32.1 - - - 28 28.2 2 - - 70.8 28.2 2 SD<br />
22kg<br />
Kidney (Muller ve ark., 1985) 1.46 7.69 0.29 0.49 24.92 2.67 1.18 0.52 19.14 34.79 3.8 0.45 0.45 55.23 38.58 4.25 GG, Casey veNiekerk -<br />
SC (Muller ve ark., 1985)<br />
0.89 7.02 0.48 0.53 23.78 3.86 1.06 0.9 12.13 41.96 3.74 0.52 0.52 45.95 47.47 4.26 GG, Casey ve Niekerk -<br />
Kidney (Nitsan ve ark, 1987) 4.77 12.2 - - 21.85 4.17 1.06 0.53 16.27 34.77 4.6 - - 56.15 39.47 4.6 S, Gaili ve Ali, 1985 5-10h<br />
Mesenteric (Nitsan ve ark., 1987) 4 10.34 - - 19.35 5.82 0.56 0.7 12.07 42.22 4.42 - - 46.36 48.74 4.5 S, Gaili veAli, 1985 5-10h<br />
Omental (Bast ve ark, 1987b) - - - - 29.9 - - - 27.6 25.6 - - - 57.5 25.6 - A<br />
5-22h<br />
Perirenal (Bast ve ark., 1987b) - - - - 32.1 - - - 30.7 19.6 - - - 62.8 19.6 - A<br />
5-22 h<br />
Mesenteric (Bast ve ark., 1987b) - - - - 29 - - - 32.6 20.7 - - - 61.6 20.7 - A<br />
5-22 h<br />
Perirenal (Bast ve ark, 1987c) - - - - 18.15 1.6 2.45 - 27.45 38.3 - - 1.6 49.65 39.9 - A, Nitsan ve ark., 1987 4-8 h<br />
Sternal (Bast ve ark., 1987c)<br />
- - - - 15.85 3.3 3.6 - 5.8 50.75 - - 5.85 31.1 54.05 - A<br />
4-8 h<br />
İnguinal (Manfredini ve ark, 1988) 2.03 7.53 0.87 0.52 20.85 4.92 1.08 1.28 11.41 43.44 2.99 0.99 - 43.42 50.51 3.96 A, Cassey ve ark., 1985 12-19h<br />
Sternal (Manfredini ve ark., 1988) 1.71 6.9 1.05 0.56 20.44 5.62 1.08 1.62 8.64 45.64 3.53 1.22 - 39.33 53.93 4.75 A, Cassey ve ark, 1985 12-19h<br />
Sacral (Potchoiba ve ark, 1990) - 6.3 - 0.7 30 3.4 2.1 - 23.3 28.7 5.35 0.6 - 62.55 32.1 5.9 G, Sauvant ve ark 1979 20 h<br />
Kidney (Zygoyiannis ve ark., 1992) 1.59 7.89 - - 27 2.38 - - 23.8 30.1 4.53 0.55 2.13 62.41 32.48 5.08 G,Sauvant ve ark 1979 5-9 h<br />
SC (Zygoyiannis ve ark, 1992) 1.38 8.51 - - 26.85 3.63 - - 13.9 38 4.45 0.6 2.83 53.47 41.63 5.05 G,Sauvant ve ark 1979 5-9 h<br />
Omental (Bast ve ark., 1992) - 3 - - 29.9 1.2 2.2 0.6 27.6 27.9 0.9 - - 62.7 30 0.9 -<br />
-<br />
Kidney (Rojas ve ark., 1994) 2.82 9.85 0.56 24.46 3.01 0.93 0.61 13.8 35.34 4.32 - 4.3 52.43 38.96 4.3 V, Bas ve ark. 1987c 7 h<br />
Kidney (Hamminga ve ark., 1996) - 2.87 1.4 - 26.28 3.52 - - 31.82 25.67 2.36 0.33 - 60.97 30.59 2.69 WAD<br />
120 h<br />
testinal (Hamminga ve ark., 1996) - 2.8 1.28 - 22.52 3.37 - - 29.01 29.58 2.74 0.78 - 54.33 34.23 3.52 WAD<br />
160 h<br />
*A: Alpine, B: Boer, G:Grek, GG: Alman, S: Saanen, SD:Dudan desert,, V: Vereta, WAD: Batı Afrika Dwarf, SFA: Doymuş y.a., MUFA: Tekli doymamış y.a., PUFA: Çoklu doymamış y.a.<br />
73
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.34. Keçilerin Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarındaki Yağ Asitleri Bileşimleri (Banskalieva ve ark.,2000).<br />
Yaşhafta<br />
Türler<br />
( n ) b<br />
PUFA<br />
MUFA<br />
SFA<br />
Diğer<br />
C20:4<br />
C18:3<br />
C18:2<br />
C18:1<br />
C18:0<br />
C17:0<br />
+<br />
C16:1<br />
C16:0<br />
C15:0<br />
+<br />
C14:1<br />
C14:0<br />
C10:0<br />
-<br />
C17:1<br />
C15:1<br />
C12:0<br />
Kaslar (Araştırıcılar)<br />
5-22<br />
A<br />
13.65<br />
43.51<br />
35.76<br />
-<br />
-<br />
-<br />
13.67<br />
41.66<br />
14.49<br />
6.80<br />
0.39<br />
15.41<br />
0.88<br />
-<br />
1.20<br />
1.43<br />
Brachii (Sauvant ve ark., 1979)<br />
5-10<br />
S<br />
13.10<br />
57.74<br />
29.19<br />
-<br />
2.05<br />
-<br />
11.05<br />
50.52<br />
5.92<br />
2.82<br />
7.27<br />
15.60<br />
-<br />
-<br />
4.85<br />
-<br />
Leg (Nitsanve ark., 1987)<br />
20<br />
A<br />
12.70<br />
33.65<br />
53.80<br />
-<br />
-<br />
1.20<br />
11.50<br />
28.00<br />
14.95<br />
2.00<br />
5.65<br />
31.35<br />
0.50<br />
-<br />
5.05<br />
-<br />
Rib-LD(Potchoiba ve ark., 1990)<br />
20<br />
A<br />
12.66<br />
50.93<br />
41.43<br />
-<br />
3.43<br />
-<br />
9.23<br />
46.20<br />
16.20<br />
-<br />
4.73<br />
22.30<br />
-<br />
-<br />
2.93<br />
-<br />
LD(Park ve Washington,1993)<br />
20<br />
N<br />
16.47<br />
42.30<br />
43.38<br />
-<br />
4.63<br />
-<br />
11.80<br />
36.20<br />
17.20<br />
-<br />
2.40<br />
23.10<br />
-<br />
3.70<br />
3.58<br />
-<br />
LD(Park ve Washington,1993)<br />
74<br />
20<br />
A<br />
19.62<br />
42.00<br />
39.36<br />
-<br />
4.52<br />
-<br />
15.10<br />
39.30<br />
15.90<br />
-<br />
1.30<br />
21.40<br />
-<br />
1.40<br />
2.56<br />
-<br />
BF(Park ve Washington,1993)<br />
20<br />
N<br />
13.78<br />
46.78<br />
44.01<br />
-<br />
3.54<br />
2.18<br />
8.06<br />
38.70<br />
13.90<br />
-<br />
4.50<br />
24.00<br />
-<br />
3.58<br />
4.76<br />
1.35<br />
BF(Park ve Washington,1993)<br />
24-32<br />
F<br />
7.80<br />
43.80<br />
46.50<br />
3.20<br />
2.00<br />
1.43<br />
4.27<br />
39.00<br />
16.77<br />
-<br />
4.00<br />
26.50<br />
-<br />
-<br />
2.13<br />
-<br />
Leg (Johnson ve ark., 1995)<br />
36-40<br />
JS<br />
11.27<br />
53.04<br />
35.54<br />
1.28<br />
2.15<br />
0.51<br />
7.44<br />
47.86<br />
11.79<br />
1.70<br />
3.00<br />
20.65<br />
1.31<br />
-<br />
1.97<br />
-<br />
LT (Matsuoka ve ark., 1997)<br />
a<br />
Keçi Türleri - A:Alpine; F:Florida; N:Nabian; S:Saenen; JS:Japon Saenen;<br />
Kas Yapıları – BF : biceps femoris , LD: longissimus dorsi, LT:longissimus thoracis, SM : semimembranosus, TB : triceps brachii, GM : gluteus medius
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.6.3.3. Koyun Yağ Asitleri<br />
Arslan (2002) koyun yağ asitlerinin ortalama olarak %29-30 arasında<br />
palmitik asit içerdiğini ve esansiyel yağ asitlerinden olan linoleik asit ve linolenik<br />
asitlerinin ise % 4 oranında bulunduğunu bildirmiştir..<br />
Özcan (1969) ve Keskin (1982) çalışmalarında kuzulardaki yağ asitleri<br />
oranlarını doymuş yağ asitlerinden palmitik asidi %25.0, stearik asidi %25.0,<br />
doymamış yağ asitlerinden oleik asidi %39.0, linoleik asidi %4.0, linolenik asidi<br />
%0.5 ve araşidonik asidi de %1.5 olarak bildirmişlerdir.<br />
Wood ve ark., (2003) çalışmalarında kuzuların sırt yağlarında doymuş yağ<br />
asitlerinden palmitik asidi 21.9, stearik asidi 22.6 olarak, doymamış yağ asitlerinden<br />
oleik asidi 28.7, linoleik asidi 1.3, ve alfa linoleik asidi de 0.97 olarak bildirmişlerdir.<br />
Öztan (2003) bildirimine göre Forrest ve ark., (1975) ile Rossel (1992)<br />
çalışmalarında koyun deri altı yağ asitleri oranları aşağıdaki çizelgedeki gibidir.<br />
Çizelge 2.35. Koyun Deri Altı Yağ Asitleri Oranları (Öztan (2003).<br />
Doymuş Yağ Asileri ( % ) Rossel (1992) Forrest (1975)<br />
Miristik Asit 2.0 3.2<br />
Pentadekanoik Asit 0.5 -<br />
Palmitik Asit 21.0 28.5<br />
Stearik Asit 28.0 24.8<br />
Araşidik Asit 0.5 -<br />
Doymamış Yağ Asitleri ( % )<br />
Miristoleik Asit 0.5 -<br />
Palmitoleik Asit 3.0 1.3<br />
Oleik Asit 37.0 36.4<br />
Linoleik Asit 4.0 3.5<br />
Linolenik Asit 0.5 0.5<br />
Henikosaenik Asit 2.0 -<br />
Diğerleri 2.0 2.3<br />
75
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Banskalieva ve ark., (2000) çeşitli araştırıcılar tarafından yapılan koyun ve<br />
kuzuların farklı bölgelerindeki toplam yağlarındaki yağ asitleri bileşimlerini aşağıdaki<br />
çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.36 . Koyun ve Kuzuların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarına Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları<br />
(Banskalieva ve ark.,2000).<br />
Yağ Asitleri<br />
Kaslar (Araştırıcılar)<br />
PUFA<br />
MUFA<br />
SFA<br />
Diğer<br />
C20:4<br />
C18:3<br />
C18:2<br />
C18:1<br />
C18:0<br />
C17:0<br />
+<br />
C16:1<br />
C16:0<br />
C15:0<br />
+<br />
C14:1<br />
C14:0<br />
C10:0<br />
-<br />
Koyun ve Kuzu Toplam<br />
Yağları<br />
C17:1<br />
C15:1<br />
C12:0<br />
3.80<br />
56.60<br />
36.52<br />
-<br />
0.20<br />
1.40<br />
1.20<br />
53.20<br />
11.10<br />
-<br />
3.02<br />
23.40<br />
-<br />
0.20<br />
2.02<br />
-<br />
Sağrı (Duncan ve ark., 1976)<br />
5.57<br />
43.58<br />
40.80<br />
9.84<br />
-<br />
0.55<br />
5.22<br />
41.75<br />
16.28<br />
-<br />
1.74<br />
22.71<br />
-<br />
0.90<br />
1.85<br />
-<br />
LD (Solomon ve ark., 1991)<br />
6.87<br />
43.49<br />
38.97<br />
10.66<br />
-<br />
0.61<br />
6.26<br />
41.67<br />
15.44<br />
-<br />
1.74<br />
21.81<br />
-<br />
0.83<br />
1.73<br />
-<br />
TB (Solomon ve ark., 1991)<br />
6.49<br />
44.60<br />
38.40<br />
10.49<br />
-<br />
0.61<br />
5.89<br />
42.24<br />
14.89<br />
-<br />
1.88<br />
21.63<br />
-<br />
0.11<br />
1.88<br />
-<br />
TB (Solomon ve ark., 1991)<br />
76<br />
3.60<br />
42.33<br />
49.07<br />
-<br />
-<br />
-<br />
3.60<br />
45.30<br />
16.13<br />
-<br />
2.03<br />
28.77<br />
-<br />
-<br />
4.17<br />
-<br />
LD (Marinova ve ark., 1992)<br />
10.74<br />
42.20<br />
41.96<br />
2.68<br />
1.12<br />
1.97<br />
8.05<br />
42.73<br />
13.87<br />
-<br />
3.58<br />
22.82<br />
-<br />
-<br />
3.13<br />
0.44<br />
Yağsız Et (Rhee, 1992)<br />
9.41<br />
38.64<br />
40.47<br />
2.51<br />
1.19<br />
2.31<br />
3.43<br />
36.59<br />
17.90<br />
-<br />
2.05<br />
19.40<br />
-<br />
-<br />
3.17<br />
-<br />
TB (Enser ve ark., 1998)<br />
8.55<br />
37.92<br />
42.39<br />
2.25<br />
1.12<br />
1.94<br />
3.24<br />
35.73<br />
17.50<br />
-<br />
2.19<br />
20.90<br />
-<br />
-<br />
3.99<br />
-<br />
LD (Enser ve ark., 1998)<br />
9.19<br />
37.92<br />
41.83<br />
2.44<br />
1.16<br />
2.31<br />
3.28<br />
35.83<br />
18.60<br />
-<br />
2.09<br />
20.00<br />
-<br />
-<br />
3.23<br />
-<br />
GB (Enser ve ark., 1998)<br />
10.20<br />
44.00<br />
45.60<br />
2.10<br />
1.20<br />
2.00<br />
4.00<br />
-<br />
-<br />
-<br />
-<br />
-<br />
-<br />
-<br />
-<br />
-<br />
Yağsız Et (Li ve ark., 1998)<br />
Kas Yapıları - LD : longissimus dorsi, LT : longissimus thoracis, SM : semimembranosus, TB : triceps brachii
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Cãneque ve ark. (2005) kuzulardaki deri altı, kas içi ve kaslar arası yağlardaki<br />
yağ asitleri kompozisyonlarını aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.37. Kuzulardaki Deri Altı, Kasiçi ve Kasarası Yağlardaki Yağ Asitleri<br />
Kompozisyonları (Cãneque ve ark., 2005).<br />
Yağ Asitleri Deri Altı Kas İçi Kaslar Arası P S.H.<br />
C12:0 2.27 b 1.94 a 0.94 c *** 0.42<br />
C14:0 11.43 b 10.72 a 6.60 c *** 3.97<br />
C15:0 0.99b b 0.86 a 0.62 c *** 0.04<br />
C16:0 30.14 b 29.14 a 23.95 c *** 6.30<br />
C16:1 3.48 a 3.38 a<br />
77<br />
2.62 a *** 0.18<br />
C17:0 1.02 a 0.97 a 0.78 b *** 0.03<br />
C17:1 0.48 b 0.62 a<br />
0.58 a * 0.08<br />
C18:0 11.30 11.54 11.89 Önemsiz 2.26<br />
C18:1 35.04 a 35.56 a 32.26 b<br />
C18:2 3.41 a 8.18 a 11.48 b<br />
*** 16.99<br />
*** 1.68<br />
C18:3 0.91 a 0.67 a 1.17 c Önemsiz 0.21<br />
C20:0 Belirlenmedi 0.68 a 0.77 0.14<br />
C20:4 Belirlenmedi Belirlenmedi 0.65 *** 1.50<br />
SFA 57.15 a 55.87 a<br />
45.56 b *** 16.85<br />
MUFA 39.18 a 39.77 a 36.13 b *** 16.77<br />
PUFA 3.67 a 3.44 a 18.31 b *** 3.32<br />
MUFA+ PUFA 42.84 a 43.21 a 54.44 b *** 16.82<br />
PUFA /SFA 0.06 a 0.06 a 0.40 b *** 0.002<br />
TDYA/SFA 0.70 a 0.72 a 0.80 b *** 0.02<br />
MUFA+<br />
PUFA/SFA<br />
0.76 a 0.78 a 1.20 b<br />
***<br />
0.02<br />
(n-6)/(n-3) 4.06 a 5.38 a 11.41 b *** 16.16<br />
* P < 0.05 ; ** P < 0.01 ; *** P < 0.001
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.6.3.4. At Yağ Asitleri<br />
Bergero ve ark., (2002) İtalya’da doymuş yağ asitleri içeren rasyonla<br />
besledikleri atlarda, doymuş yağ asitlerini kanda %43.5 deride %61.3 olarak, tekli<br />
doymamış yağ asitlerini kanda% 10.4, deride %18.4 olarak, çoklu doymamış yağ<br />
asitlerini de kanda % 40.1, deride %16.2 olarak bulmuşlardır. Aynı araştırmada en<br />
çok doymamış yağ asitleri sırası ile C18:2, C18:1, C20:4 ve C18:3 olarak kanda,<br />
C18:1, C18:2, C18:4 ve C20:4 olarak deride bulmuşlardır. En az bulunan yağ asitleri<br />
ise C18:4 ve C22:4 olarak kanda, C20:4, C22:6 ve C18:3 olaarak da deride<br />
bulmuşlardır.<br />
Pitre (1975) yaptığı araştırmada atlarda yağ asit bileşimlerini aşağıdaki<br />
çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />
Çizelge 2.38. Atlardaki Yağların Yağ Asitleri Kompozisyonları (Pitre, 1975).<br />
Doymuş Yağ Asileri ( % )<br />
C10:0 0.05<br />
C12:0 0.15<br />
C14:0 4.2<br />
C15:0 0.3<br />
C16:0 27.9<br />
C17:0 6.1<br />
C18:0 0.4<br />
C20:0 6.0<br />
Doymamış Yağ Asitleri<br />
C16:1 37.0<br />
C18:1 7.2<br />
C18:2 9.0<br />
C18:3 0.5<br />
78
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
2.6.3.1. Domuz Yağ Asitleri<br />
Ramirez ve ark. (2004)’nın İspanya’da domuz pirzolalarındaki kasiçi yağ<br />
asidi profillerini araştıran çalışmalarında en yüksek düzeyde doymuş yağ asitlerini<br />
C18:0 ve C16:0 olarak belirlemişler, C20:0’a ise hiç rastlamamışlardır. Aynı şekilde<br />
C14:0’ı ise çok az miktarda (0.1 düzeyinde) tespit etmişlerdir.<br />
Toplam doymuş yağ asitlerini % 30.9 , toplam tekli doymuş yağ asitlerini<br />
%15.1 , toplam çoklu doymuş yağ asitlerini ise % 53.7 olarak tespit etmişlerdir.<br />
En az tekli doymamış yağ asitleri C17:1 ve C20:1, en az çoklu doymamış yağ<br />
asitlerini ise C18:3 ve C20:2 olarak bildirmişlerdir.<br />
Wood ve ark., (2003) çalışmalarında domuzların sırt yağlarında bulunan<br />
doymuş yağ asitlerinden palmitik asidi 23.9, stearik asidi 12.8 olarak, doymamış yağ<br />
asitlerinden oleik asidi 35.8, linoleik asidi 14.3, ve alfa linoleik asidi de 1.43 olarak<br />
bildirmişlerdir.<br />
Öztan (2003)’ün bildirdiğine göre Forrest ve ark., (1975) ve Rossel (1992)<br />
domuzlarda yağ asitleri oranlarını doymuş yağ asitlerinden miristik asidi % 1.3 ve<br />
% 1.5, palmitik asidi % 30.1 ve % 24.0, stearik asidi % 24.8 ve % 14.0, araşidik asidi<br />
% 0.0 ve % 0.5 olarak, doymamış yağ asitlerinden miristoleik asidi % 0.0 ve % 0.5,<br />
palmitoleik asidi % 2.7 ve % 3.5, oleik asidi % 40.9 ve % 43.0, linoleik asidi % 7.1<br />
ve % 9.5, linolenik asidi % 0.3 ve % 1.0, henikosaenik asidi % 0.0 ve % 1.0 ile diğer<br />
asitleri de % 1.4 ve % 1.5 olarak bildirmiştir.<br />
Lawson (1995) domuz yağı yağ asitleri bileşimini incelediği çalışmasında<br />
doymuş yağ asitlerinden bütirik asit, kaproik asit, kaprik asit ve laurik asit değerlerini<br />
sıfır olarak, miristik asidi % 2, palmitik asidi % 25, stearik asidi % 13 ve araşidik<br />
asidi iz miktarda, doymamış yağ asitlerinden oleik asidi % 45, linoleik asidi % 10,<br />
linolenik asidi iz miktarda ve araşidonik asidi de % 1 olarak bildirmiştir.<br />
Fiego ve ark. (2004) çalışmalarında İtalya‘da iki farklı genotip ve üç farklı<br />
kesim ağırlığındaki domuzların deri altı yağ asitleri kompozisyonlarını araştırmışlar<br />
ve buldukları değerleri aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
79
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 2.39. İki Farklı Genotip ve Üç Farklı Kesim Ağırlığındaki Domuzların Deri<br />
Altı Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları (Fiego ve ark., 2005).<br />
Genetik Tipler Kesim Ağırlıkları<br />
Yağ Asitleri L x LW Hibrit L (n = 48) M (n = 38) H (n = 26)<br />
C14:0 1.38 1.28 ** 1.29 a 1.35 b 1.35 b<br />
C16:0 24.49 23.54 ** 23.66 a 24.27 b 24.10 b<br />
C18:0 13.77 12.73 ** 13.13 13.09 13.52<br />
C20:0 0.20 0.19 0.19 0.19 0.20<br />
SFA 40.26 38.20 **<br />
C16:1 1.80 1.94 **<br />
80<br />
38.73 a 39.36 ab 39.60 b<br />
1.87 ab 1.93 a 1.81 b<br />
C18:1 42.92 42.19 ** 42.34 42.67 42.72<br />
C20:1 0.98 0.80 ** 0.84 A<br />
MUFA 45.95 45.18 * 45.29<br />
0.87 a<br />
45.70<br />
0.95 Bb<br />
45.70<br />
C18:2 12.28 14.84 ** 14.25 Aa 13.33 b 13.10 B<br />
C18:3 0.65 0.79 ** 0.76 a<br />
0.70 b<br />
0.69 b<br />
C20:2 0.63 0.69 ** 0.66 0.65 0.66<br />
C20:4 0.19 0.22 *<br />
PUFA 13.75 16.53 ** 15.89 Aa<br />
0.22 0.20 0.19<br />
14.88 b<br />
14.64 B<br />
PUFA / SFA 0.34 0.44 ** 0.42 Aa 0.38 b 0.37 B<br />
*, a, b P < 0.05<br />
**, A, B P < 0.01<br />
L < 160 kg, M ≥ 160 < 170 kg, H ≥ 170 kg.
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Leskanich ve ark., (1997) çalışmalarında İngiltere’de üç farklı yağ içeren<br />
rasyonla besledikleri domuzlarda sırt yağının yağ asitleri kompozisyonunu aşağıdaki<br />
çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.40 Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Sırt Yağının<br />
Yağ Asitleri Kompozisyonu (Leskanich ve ark., 1997).<br />
Yağ Asitleri<br />
Rasyon A<br />
(Kontrol)<br />
Rasyon B Rasyon C S.H.<br />
C14:0 0.95 1.04 1.06 0.090 NS<br />
C14:0 21.3 21.90 21.50 0.591 NS<br />
C16:1 2.82 2.81 2.75 0.193 NS<br />
C17:0 0.41 0.35 0.34 0.030 NS<br />
C18:0 12.5 12.30 12.10 0.250 *<br />
C18:1(n-9) 29.4 32.10 32.60 1.530 NS<br />
C18:1(n-7) 4.32 4.37 4.29 0.108 +<br />
C18:2(n-6) 18.2 15.40 15.50 1.350 NS<br />
C18:3(n-3) 0.78 1.00 1.13 0.053 +<br />
C20:0 0.17 0.11 0.14 0.015 ***<br />
C20:1 (n-9) 0.67 0.98 1.01 0.043 **<br />
C20:3 (n-6) 0.69 0.56 0.55 0.078 ***<br />
C20:4 (n-6) 4.54 3.28 3.21 0.557 NS<br />
C20:5 (n-3) 0.68 1.13 1.18 0.125 *<br />
C22:1 (n-9) 0.01 0.09 0.12 0.013 ***<br />
C22:5 (n-3) 1.09 1.16 1.04 0.158 ***<br />
C22:6(n-3) 0.77 0.99 1.00 0.097 NS<br />
SFA 35.00 36.00 35.00 0.800 *<br />
MUFA 37.00 40.00 41.00 1.800 NS<br />
PUFA 27.00 34.00 24.00 2.400 NS<br />
P > 0.10 ; + P < 0.10 ; * P < 0.05 ; ** P < 0.01 ; * ** P < 0.001<br />
81<br />
P
2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />
Banskalieva ve ark., (2000) çeşitli araştırıcılar tarafından yapılan domuzların<br />
farklı bölgelerindeki toplam yağlarındaki yağ asitleri bileşimlerini aşağıdaki<br />
çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />
Çizelge 2.41. Domuzların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarının Yağ Asitleri<br />
Oranları (Banskalieva ve ark., 2000).<br />
Yağ Asitleri<br />
Yağsız Et<br />
(Rhee ve ark.,<br />
1992)<br />
Yağsız Et<br />
(Li ve ark.,<br />
1992)<br />
82<br />
LD<br />
(Hernandez<br />
ve ark., 1998)<br />
BF<br />
(Hernandez<br />
ve ark., 1998)<br />
C10:0–C12:0 0.32 - - -<br />
C14:0 1.31 - 1.21 1.15<br />
C14:1 - - - -<br />
C15:0+C15:1 - - - -<br />
C16:0 24.39 - 28.8 23.00<br />
C16:1 3.44 - 3.13 2.86<br />
C17:0+C71:1 - - - -<br />
C18:0 11.95 - 11.90 11.30<br />
C18:1 45.50 - 39.60 38.70<br />
C18:2 9.66 14.40 15.50 17.50<br />
C18:3 0.65 0.60 0.43 0.52<br />
C20:4 1.31 3.60 4.52 5.08<br />
Diğer 1.48 - - -<br />
SFA 38.30 36.20 36.80 35.40<br />
MUFA 50.08 42.80 42.20 41.50<br />
PUFA 11.62 21.00 20.40 23.10
3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />
3. MATERYAL VE METOD<br />
3.1. Materyal<br />
3.1.1. Kıl Materyalleri<br />
Araştırmada kullanılan kıl örneklerinden sığır kılları Et Balık Kurumu’nda<br />
kesimi yapılan sığırlardan, koyun ve keçi kılları <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat<br />
Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği’ndeki keçi ve koyunlardan, domuz kılları<br />
<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> TIBDEM bünyesinde deneysel amaçlar için yetiştirilen<br />
domuzlardan, at ve eşek kılları ise Mersin’deki bir çiftlikte yetiştirilen at ve<br />
eşeklerden temin edilmiştir. Kıl numuneleri her türden üç ayrı hayvanın 12-13.<br />
kaburgaları arasına denk gelen sırt bölgesinden jiletle derinin dip kısmı kazınmak<br />
sureti ile alınmıştır. Alınan örneklerin her biri ayrı ayrı küçük poşetlere konulmuş ve<br />
üzerlerine türlere ait adları yazılmıştır.<br />
3.1.2. Kılın Morfolojisi<br />
Ele alınan türlere ait karkasların fotoğrafları HP marka dijital kamerayla<br />
çekilmiştir.<br />
3.1.3. Yağ Materyali<br />
Bu çalışmada yağ asitleri kompozisyonlarının tespiti için kullanılacak yağ<br />
örnekleri hayvanların 12. ve 13. kaburgalar arasında kalan sırt bölgesindeki deri altı<br />
yağdan alınmıştır. Her türden ve üç ayrı hayvandan yaklaşık olarak 100’er gram<br />
örnek alınmıştır. Çalışmada kullanılan sığırlara ait yağ örnekleri Adana Et Balık<br />
Kurumunda kesimi yapılan sığır karkaslarından, koyun ve keçilere ait yağ örnekleri<br />
Mersin Belediyesi Mezbahası’nda kesilen koyun ve keçilerin karkaslarından, atlara<br />
ait yağ örneklerinden bir adedi Mersin’de kesimi yapılan attan, diğer iki adedi<br />
Kıbrıs’tan, eşek yağ örneklerinden iki tanesi Mersin’de kesimi yapılan eşeklerden,<br />
83
3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />
bir tanesi ise Kıbrıs’tan, domuz yağ örnekleri ise Ç.Ü. TIBDEM bünyesinde<br />
deneysel amaçlar için yetiştirilen domuzların karkasından temin edilmiştir.<br />
Alınan örneklerin soğuk zincir içerisinde yağ analizlerinin yapılacağı yere<br />
ulaştırılmasına büyük önem gösterilmiştir. Alınan örnekler, içerisinde buz akülerinin<br />
bulunduğu termoslara yerleştirilmek suretiyle nakil işlemleri yapılmıştır.<br />
3.2. Metod<br />
3.2.1. Kıl Ölçümleri<br />
Alınan kıl örnekleri üzerlerinde bulunabilecek kaba kirlerden arındırılmak<br />
için öncelikle su ile yıkanmak suretiyle temizlendikten sonra kurutma kağıtları ile<br />
kurutulmuştur. Numuneler üzerlerinde bulunabilecek yağıltıdan arındırılmak için<br />
eter ile yıkamaya tabi tutulmuş ve kurutma kağıtları ile kurutularak ölçüm işlemine<br />
hazır hale getirilmiştir.<br />
Kılların uzunluklarının ölçümü için 30 cm’lik bir cetvel kullanılmıştır. Alınan<br />
kıl numunelerinden 25 adedinde uzunluk ölçümü yapılmıştır. Kontrast kartonu<br />
üzerinde iki adet pens yardımıyla her iki ucundan dikkatlice tutulan kıl numuneleri<br />
kıvrımların olmaması için gergin bir şekilde tutularak cetvel üzerinde gerçek<br />
uzunluk ölçümleri yapılmıştır. Bulunan değerler tablo halinde yazıldıktan sonra<br />
istatistiksel analizleri yapılmıştır.<br />
Kıl çaplarının ölçümü ise Zootekni Bölümü’nde bulunan Vizopan’da<br />
saptanmıştır. Daha önceden temizlenen kıl numunelerinden lam üzerine yaklaşık<br />
olarak 1 mm uzunluğunda yeteri kadar kesildikten sonra bir damla gliserin<br />
damlatılarak homojen bir biçimde dağılması sağlanmıştır. İçerisinde hava<br />
kabarcıkları kalmamasına dikkat edilerek lam üzerine lamel kapatılarak hazırlanan<br />
preparatlar Vizopan’a yerleştirilmiş ve incelik ölçümleri yapılmıştır. Vizopan’la 40 /<br />
0,65 büyütme ile 500 defa büyütülmüştür. Vizopan üzerindeki cetvelden okunan<br />
ölçüm değerleri iki ile çarpılarak kıllara ait incelikler mikron olarak not edilmiştir.<br />
Hazırlanan kıl preparatları Olympus marka mikroskopta incelendikten sonra<br />
kılların Olympus ve HP marka dijital fotoğraf makinaları ile resimleri çekilmiştir.<br />
84
3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />
3.2.2. Yağ Asitleri Analizleri<br />
Analizleri yapılacak yağlar, 100 C’de eritildikten sonra her birinden metil<br />
esterleri oluşturulmak amacıyla 0,1 gram alınmıştır. 10 ml n-heksan ( veya n-heptan<br />
da kullanılabilir ) ilavesiyle yağ çözündürülmüştür. 2N metanollü KOH’dan 1 ml<br />
kullanılarak trimetil esterleri oluşturulmuştur. 45 – 60 dakika süre ile durulmaya<br />
bırakılmıştır.Yağ asitleri kompozisyonu tayini için Agilent Technologies 6890N<br />
Network GC System marka Gaz Kromatografisi kullanılmıştır. Kullanılan<br />
kromatoğrafi cihazının bazı özellikleri;<br />
Taşıyıcı Gaz : Azot<br />
Kolon : DD-23 Kapiler kolon<br />
Kolon Uzunluğu : 60 m<br />
Kolon Çapı : 0.25 nm<br />
Film Kalınlığı : 0,25 Mikrometre<br />
Akış Hızı : 1 ml / dk<br />
Basınç : 22.45 psi<br />
3.2.2.1. Gaz Kromatografisi<br />
Bir karışımın sabit (durgun) faz üzerinden hareketli bir faz yardımı ile,<br />
bileşenin fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki farklılıkları, bileşenlerin dağılma-<br />
yayılma hızlarındaki farkına göre ayrılmaları işlemine kromatografi denir (Ay, 2003;<br />
Kurt, 2001). Durgun faz, içinden hareketli fazın geçtiği bir kolon veya uygun bir<br />
yüzeye ince tabaka şeklinde tutturulmuş ve üzerinden hareketli fazın geçtiği bir<br />
şekilde olabilir (Ay, 2001). Gaz kromatografisi, organik bileşik karışımlarının<br />
bileşenleri uçucu ise uygun bir destek katısı üzerine kaplanmış sıvı durucu faz ile<br />
hareketli gaz fazı arasında bileşenlerin dağılma farklarına dayanan bir ayırım<br />
yöntemidir (Ay, 2003). Gaz kromatografinde ayırma işlemi kolon içerisinde<br />
gerçekleşmektedir (Metin, 1979). Prensip olarak; kolon girişinde bulunan enjeksiyon<br />
ayrılacak olan karışım, bir enjektör yardımıyla ısıtılmış olan kolonun ön kısmına<br />
85
3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />
verilir. Karışım burada buharlaşır ve silindirden alınan taşıyıcı gaz vasıtasıyla kolona<br />
girer. Kolonda her bileşik sabit fazdan taşıyıcı faza ve taşıyıcı fazdan sabit faza farklı<br />
hızlarda taşınarak farklı zamanlarda kolondan çıkarlar. Bu çıkış zamanları kolona<br />
bağlı dedektörlerle tespit edilerek kayıt edilirler (Erdik ve ark., 1987). Gaz<br />
kromatografisi ile çalışmada neticenen çok hassas olması, sonucun çabuk elde<br />
edilmesi, analiz için az numuneye ihtiyaç göstermesi, analiz tekniğinin daha basit ve<br />
güvenilir olması, sonuçların kolay anlaşılabilmesi ve analizin oldukça ucuza mal<br />
olması gibi avantajları vardır (Metin, 1979).<br />
3.2.2.2. Gaz Kromatografisi Cihazının Bölümleri<br />
Gaz kromatografi cihazı,. taşıyıcı gaz kaynağı, enjeksiyon sistemi, kolon ve<br />
dedektör olmak üzere dört ana birimden oluşmaktadır Ayrıca bu bölümlerin<br />
sıcaklıkları son derece önemli olduğu için bu bölümlerdeki sıcaklıkları kontrol eden<br />
üniteler bulunmaktadır (Kurt, 2001).<br />
3.2.2.2.(1). Taşıyıcı Gaz Kaynağı<br />
Kullanılan dedektörün türüne bağlı olarak gaz seçimi değişmekle beraber en<br />
çok azot, helyum, hidrojen, argon ve karbondioksit kullanılmaktadır. Taşıyıcı olarak<br />
kullanılan gazlar kuru ve %99,99 saflıkta olmalıdır. Bunların kuruluğu kolon<br />
performansına direkt olarak etki eden faktörlerin başında gelmektedir. Eser<br />
miktardaki su bile kolon sabit fazını bozduğundan bunu önlemek için gazın geçiş<br />
hattına, içinde moleküler elekler bulunan filtreler takılmaktadır (Özcimder ve ark.,<br />
2004; Hışıl, 1994; Erdik, 1987).<br />
3.2.2.2.(2). Enjeksiyon Bölümü<br />
Örnekler, hipodermik şırıngalar yardımıyla ve gaz kromatografisinin türüne<br />
göre 0.1-0.5 ml arsında silikon kauçuklardan yapılmış bir septumdan örnek odasına<br />
enjekte edilir. Örnekler kolon girişinden enjektörle bir defada verilir (Hışıl, 1987).<br />
86
3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />
Numunenin uygun hacimde ve bir buhar tıpası şeklinde sunulması kolon veriminin<br />
en iyi düzeyde olmasını sağlamaktadır (Kurt, 2001).<br />
3.2.2.2.(3). Kolon<br />
Gaz kromatografisinde kullanılan kolonlar cam, metal, teflon veya plastik<br />
esaslı maddelerden yapılmış olabilir. Ancak inert olma özelliklerinden dolayı cam ve<br />
plastik esaslı olanlar daha çok tercih edilirler. Bütün ayrılma işlemi kolonda<br />
gerçekleştiği için gaz kromatografi sisteminin en önemli kısmıdır. Gaz<br />
kromatografisinde dolgulu kolon ve kapiler (kılcal) kolon olmak üzere iki tip kolon<br />
kullanılmaktadır (Özcimder ve ark., 2004; Hışıl, 1987).<br />
3.2.2.2.(4). Dedektörler<br />
Kolon içerisindeki taşıyıcı gazla birlikte gelen ve ayrılan bileşiklerin tür ve<br />
miktarlarını saptayan ve bunları analog veya dijital olarak sinyal halinde oluşturan<br />
elektronik cihazlardır (Erdik ve ark., 1987).Dedektörler, sensörleri yardımıyla<br />
hareketli fazları izleyerek oluşturdukları sinyalleri bir yazıcıda ‘temel çizgi’ olarak<br />
kaydederler. Gazın içinde analizi yapılan örnekten başka bir maddenin gelmesi<br />
durumunda sensörler bunu algılayarak elektronik sinyalde ve temel çizgide bir<br />
değişim oluştururlar. Zamana karşı elektronik sinyaldeki değişimin madde<br />
miktarlarını veya derişimini veren grafiklere de “kromatogram” adı verilmektedir<br />
(Özcimder ve ark., 2004).<br />
3.2.3. Türler Bazında Anatomik ve Morfolojik Karşılaştırmalar<br />
yapılmıştır.<br />
Türlere ait iskelet sistemleri arasındaki farklar anatomi atlasları yardımıyla<br />
87
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
4. BULGULAR VE TARTIŞMA<br />
Araştırmada ele alınan özelliklerden kıl morfolojisi, karkas anatomisi ve yağ<br />
asidi bileşimi bakımından elde edilen bulgular konularına göre aşağıda verilmiştir.<br />
Kıl morfolojisi ve yağ asidi bileşimi deneysel olarak ortaya konmuştur. Karkas<br />
anatomisine göre türler arası farklılıklar daha önce yapılan çalışmalar ve anatomi<br />
atlasları kullanılarak ortaya konmuştur.<br />
4.1. Kıllarda Saptanan Morfolojik Özellikler<br />
Genel olarak kesim sırasında hayvanların kendi kılları karkasın dış yüzeyine<br />
yapışmakta olup türlere ait et ayırt etmede kullanılan pratik bir yöntemdir. Örneğin<br />
koyun ve keçi karkas parça etleri diğer özellikleri benzese de kolaylıkla kalıntı kıl<br />
özellikleriyle ayırt edilebilirler. Yine domuz ve sığır etleri de çok belirgin biçimde<br />
farklı kıl yapısına sahiptir.<br />
Ele alınan farklı hayvan türleri kıllarının makroskopik ve mikroskopik özellikleri<br />
arasındaki farkların ortaya konulması amacıyla yapılan değerlendirmeler aşağıda<br />
verilmiştir.<br />
4.1.1. Makroskopik Özellikler<br />
4.1.1.1. Genel Özellikler<br />
Koyun dışında incelenen diğer hayvan türlerinde vücut ölçüsü kıldır ve<br />
yapağıdan çok farklıdır. En uzun kıllar koyun ve keçide bulunmaktadır. Koyun<br />
yapağısı ırka bağlı olarak farklı miktarda kıvrım içerir. Keçilerin ince alt kılları<br />
(kaşmir) kıvrımlıdır. Diğer türlere ait kıllarda kıvrım yoktur. At, eşek, domuz ve<br />
sığır kısa kıllara sahiptir ve bu kıllar yakından incelendiğinde koyunların yüz, ayak<br />
ve karın altında bulunan kısa kıllara benzerler.<br />
88
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
Etlerin ve karkas parçalarının ayırt edilmesi güç olan at, eşek, sığır ve domuz<br />
kıllarının farkı, domuz kıllarının çok kalın ve parlak olması yanında içindeki<br />
medulla tabakasının yoğunluğu nedeniyle çok çabuk kırılması dikkat çekmektedir.<br />
Sığır kılları, daha ince ve yumuşaktır. Kolay kırılmaz ve oldukça parlak bir yüzeye<br />
sahiptir. Eşek kılları da çok çabuk kırılan, uçları sivri, sığır, domuz ve ata göre daha<br />
mat özelliğe sahiptir. Tüm bu özellikler Çizelge 4.1 de verilmiştir.<br />
Çizelge 4.1. Kılların Makroskopik Özellikleri.<br />
Özellikler At Eşek Domuz Sığır Koyun Keçi<br />
Uzunluk Çok Kısa Kısa Kısa Çok Kısa Çok Uzun Uzun<br />
Yumuşaklık Sert<br />
Orta<br />
Yumuşak<br />
Sert Sert<br />
89<br />
Çok<br />
Yumuşak Sert<br />
Parlaklık Parlak Mat Parlak Parlak Mat Parlak<br />
Kıl<br />
Yüksek<br />
Mukavemeti<br />
Yüksek Düşük Yüksek Yüksek Yüksek<br />
İncelik Kalın Kalın Çok Kalın Kalın Çok İnce Kalın<br />
Birörneklik Birörnek Birörnek Birörnek Birörnek Değişken Birörnek<br />
4.1.1.2. Kıl Uzunlukları<br />
Kıl uzunlukları bakımından türlere ait ortalama değerler ve değişim sınırları<br />
Çizelge 4.2 de verilmiştir. Görüldüğü üzere türler arası elyaf uzunluk bakımından<br />
farklar istatistiki olarak ( P
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
bulunur ve taranarak toplandığında “kaşmir” olarak değerlendirilen çok kıymetli<br />
hayvansal liftir.<br />
Koyun yapağısını içeren kılların gerçek uzunlukları daha önceki yapılan<br />
çalışmalarla karşılaştırıldığında Gürsoy, (1980) Ceylanpınar’da ekstansif ve yarı-<br />
entansif koşullarda yetiştirilen İvesi koyunları için sırasıyla 17.7 ile 18.3 cm gibi<br />
araştırmada bulunan değere yakın bir değer bildirmiştir. Sönmez (1955) ve Güney<br />
(1979) ise 18.9 ile 11.7 cm arasında değişen değerler bildirmişlerdir.<br />
Keçi kıllarına gelince ortalama kıl uzunlukları Kıl Keçilerinde Koyuncu ve<br />
Tuncel (1992) tarafından keçilerde 12.4-13.7; tekelerde 14.5-18.6 cm olarak<br />
araştırmada saptanan değerlerden yüksek bildirmişlerdir. Bu farkın ırk farkından<br />
ortaya çıkmış olabileceği düşünülmektedir. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> keçi sürüsünden<br />
alınan kıl numunelerin Kilis, Damascus, Saanen ve Kıl keçilerinin melezlerinden<br />
alındığı ve bu ırkların kıl uzunluklarının saf Kıl Keçilerinden farklı olduğu<br />
bilinmektedir.<br />
Koyuncu ve ark., (2001) kıl uzunluklarını Bursa, Balıkesir, Bilecik ve<br />
Çanakkale İllerinde 10.9 ile 12.4 cm olarak bildirmişlerdir ki bu değerler araştırma<br />
değerlerine oldukça yakındır.<br />
Çizelge 4.2. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Kıl Gerçek Uzunlukları(cm).<br />
Türler<br />
X±Sx<br />
Uzunluk Değerleri (cm)<br />
Min-Max F n<br />
Sığır 2.57 ± 0.03 d<br />
2.30 – 2.97 ** 25<br />
Keçi 10.52 ± 0.08 b<br />
9.30 – 12.00 ** 25<br />
Koyun 17.48 ± 0.31 a<br />
14.33 – 20.63 ** 25<br />
At 1.05 ± 0.03 e 0.70 – 1.33 ** 25<br />
Eşek 3.80 ± 0.06 c 3.13 – 4.40 ** 25<br />
Domuz 3.72 ± 0.33 c 3.13 – 4.40 ** 25<br />
**P
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
bu onun ayırıcı özelliği olabilir. Bunu en yakın takip eden tür ise sığırdır. Gerçekte<br />
at etleri sığır eti gibi satılmak istenmesi bakımından bunların iyi ayırt edilmesi<br />
gerekmektedir. Sığır kılı uzunluk ortalaması at kılının yaklaşık iki katı olması çok<br />
anlamlıdır ve hassas ölçümlerde çok belirleyici olabilecek bir kriter olarak dikkate<br />
alınabilir.<br />
Eşek kıl uzunluğu, domuz kıl uzunluğu ile büyük benzerlik sergilemektedir.<br />
Ancak her iki türe ait kıl çapları bakımından çok farklılık olması bu türlerin birbirine<br />
karıştırılması olasılığını ortadan kaldırmaktadır.<br />
At, eşek, sığır ve domuz kıllarının uzunlukları üzerinde yayına<br />
rastlamadığından elde edilen değerlerin karşılaştırılması yapılamamıştır.<br />
4.1.1.3. Kıl İncelikleri<br />
Ele alınan türlere ait kıl incelikleri Çizelge 4.3.’de verilmiştir. Türlere ait kıl<br />
incelik değerleri arasında istatistiki olarak çok önemli farklılıklar (P
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
yansıtamadığından mat bir görünüme sahip olduğu tespit edilmiştir. Domuz<br />
kıllarının şeffaf bir yapıda olduğu görülmüştür. Keçi kılları düz bir boru şeklinde<br />
gözlemlenmiştir.<br />
Çizelge 4.3. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Ait Kıl Çapları (mikron).<br />
Türler<br />
Sığır 79.68 ± 1.47 c<br />
Keçi 85.80 ± 2.68 b<br />
Koyun 28.71 ± 0.54 d<br />
İncelik Değerleri (μ)<br />
X±Sx Min-Max F n<br />
63.33 – 90.00 ** 25<br />
110.00 – 152.00 ** 25<br />
24.33 – 34.67 ** 25<br />
At 78.00 ± 1.40 c 67.33 – 98.00 ** 25<br />
Eşek 85.55 ± 1.81 c 62.67 – 102.00 ** 25<br />
Domuz 187.31 ± 3.21 a 148.67 – 220.67 ** 25<br />
**P
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
a-Eşek kılı b-At kılı<br />
c-Sığır kılı d-Domuz kılı<br />
e-Koyun kılı(Yapağı) f-Keçi kılı<br />
Resim 4.1. Türlere Ait Kılların Mikroskobik Görünümleri (40 X).<br />
Görüldüğü gibi koyun kılı dışındaki tüm türlerde kılın ana katmanı olan<br />
korteks son derece ince ve medulla ise çok kalın ve devamlıdır. Bu nedenle domuz,<br />
93
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
at, eşek, sığır ve keçi kılları daha kolaylıkla kırılabilmektedir. Bu kıllarda 40 X<br />
büyütme ile kütiküla yapısı görülememektedir. Ancak koyun yapağısı elyaflarında<br />
kütiküla hücreleri ve dizilişleri kıl üzerinde çok belirgin bir şekilde görülmektedir.<br />
4.2. Araştırma Materyali Türlerin Karkas Özellikleri<br />
Türlere ait karkasların tipik şekilleri vardır ve ele alınan altı tür arasında<br />
karkasların bu özellikleri son derece belirgin biçimde farklıdır. Özellikle cüsse<br />
bakımından içlerinde en iri karkasa sahip hayvanlar sığır ve attır. Koyun ve keçi<br />
karkasları birbirine cüsse olarak benzeseler de karkasların dış görünümleri bunların<br />
kolayca ayırt edilmesini sağlamaktadır. Bunun en güzel örneği koyun ve keçi<br />
kuyruklarıdır.<br />
Resim 4.2.’de ele alınan altı türe ait hayvanın karkas resimleri verilmiştir.<br />
a-Sığır karkası b-At karkası<br />
94
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
c-Koyun karkası d-Keçi karkası<br />
e-Domuz karkası<br />
Resim 4.2. Türlere Ait Hayvanın Karkas Resimleri.<br />
95
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
At ve sığır karkasları arasıda ilk belirgin farklılık sığır karkas deri altı yağının<br />
beyaz renkli, atın ise oldukça sarı renkte olduğudur. At karkası sığıra göre uzun ve<br />
oval bir görünümde olup butlar oldukça kaslıdır.<br />
Eşek karkasları üzerinde yapılan çalışmalar çok sınırlı olması nedeniyle<br />
resim konamamıştır. Türlere ait karkasların genel görünümlerine ilişkin tarafımızdan<br />
yapılan değerlendirmeler Çizelge 4.4 de verilmiştir.<br />
Çizelge 4.4. Araştırmada Karkas Özelliklerine İlişkin Saptanan Gözlemler.<br />
Parametre Sığır Koyun Keçi At Eşek Domuz<br />
Et Rengi<br />
Yağ Rengi<br />
Tekstür<br />
Gövde<br />
Yağlılığı<br />
Koku<br />
Parlak<br />
kırmızı<br />
Beyaz veya<br />
krem renk<br />
Kaba<br />
tekstür<br />
Belirgin<br />
Kendine<br />
özgü<br />
Açık veya<br />
kiremit<br />
kırmızısı<br />
Açık<br />
beyaz<br />
Yumuşak<br />
tekstür<br />
Sırt ve<br />
kuyrukta<br />
yoğun<br />
Kendine<br />
özgü<br />
keskin<br />
kokulu<br />
Liflilik Kalın lifli İince lifli<br />
Aroma<br />
Kasiçi<br />
Yağlılık<br />
Kasarası<br />
Yağlılık<br />
Belirgin<br />
değil<br />
Belirgin<br />
Aromatik<br />
et<br />
Gözle<br />
görülmez<br />
Belirgin Az Az<br />
Açık<br />
kırmızı<br />
96<br />
Koyu<br />
kırmızı<br />
Kırmızı<br />
Beyaz Sarı renkte Sarı<br />
renkte<br />
Yapışkan- Kaba Kaba<br />
orta sert tekstür tekstür<br />
Az<br />
miktarda<br />
Belirgin<br />
ve ayırt<br />
edici<br />
kokulu<br />
İnce ve<br />
orta lifli<br />
Kendine<br />
özgü<br />
Gözle<br />
görülmez<br />
Soluk<br />
pembe<br />
kırmızı<br />
Beyaz<br />
Yumuşak<br />
ve gevrek<br />
Çok yağlı Çok yağlı Tamamen<br />
yağla sarılı<br />
Gübremsi<br />
kokulu<br />
Belirgin<br />
lifli<br />
Tatlımsı<br />
Gözle<br />
görülmez<br />
Az<br />
Belirgin<br />
koku yok<br />
Kendine<br />
özgü<br />
hissedilir<br />
koku<br />
Kalın lifli İnce lifli<br />
Kendine<br />
özgü<br />
Gözle<br />
görülmez<br />
Az<br />
Kendine<br />
özgü<br />
Gözle<br />
görülmez<br />
Dağılmış<br />
ve gözle<br />
görülmez<br />
Kıvam-yağ Orta sert Sert Sert Yumuşak Yumuşak Yumuşak<br />
Karkas<br />
Uzunluğu<br />
Karkas<br />
Şekli<br />
Uzun Kısa Kısa En uzun<br />
Orta<br />
uzunluk<br />
Orta<br />
uzunluk<br />
Yassı<br />
Silindirikyuvarlak<br />
Koyundan<br />
oval<br />
Oval Oval Oval
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge4..5 a.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri (Ek – 2 : Şekil 1 – 32 arasındaki şekillerden)<br />
Sığır<br />
Koyun<br />
Keçi<br />
At<br />
Domuz<br />
18-20 adet,<br />
13 adet,<br />
13 adet,<br />
14-15 adet,<br />
13 adet,<br />
11. omurda uzunluk<br />
Sırt 7. omur en kısa, sığırdan küçük aynı<br />
gövde omuru iki<br />
12. processus spinalis azalır,<br />
Omurları processus spinalis’ler özellikte,<br />
yandan basık ve<br />
en dik,<br />
Geniş ve derin fovea<br />
uzun yassı ve geniş crista ventri görülür<br />
uzun<br />
costalis crenialis vardır<br />
6-7 adet,<br />
gödesi çok uzun,<br />
processus spinosus<br />
geniş ve yüksek,<br />
4.omura kadar uzar<br />
sonra kısalır<br />
20-23 adet,<br />
1. omur en uzun,<br />
eklem çıkıntısı<br />
üzerinde derin<br />
yarıklar var<br />
6 adet,<br />
ön eklem düz ve<br />
saggital yönde<br />
6-7 adet,<br />
koyun ile aynı<br />
özellikte<br />
7 adet,<br />
daha uzun,<br />
4. omura kadar boy<br />
artar<br />
6 adet,<br />
attan uzun ve kıvrık,<br />
crista ventralis omura<br />
kadar belirgin,<br />
makara şeklinde<br />
Bel<br />
Omurları<br />
15-21 adet,<br />
1. omur uzun,<br />
boyları kuyruk ucuna<br />
doğru azalmakta<br />
97<br />
7 adet,<br />
boyun omurları çok<br />
kısa ve geniş<br />
7 adet,<br />
uzun yapılı,<br />
fossa atlantis çok derin<br />
12-16 adet,<br />
processus hemalis<br />
bulunmaz,<br />
Yan uzantıları daha<br />
kısa<br />
7 adet,,<br />
boyun omurları<br />
uzun<br />
16-22 adet,<br />
en uzun omurlar<br />
9. ve 10.<br />
omurlardır<br />
15 adet,<br />
yuvarlak ve daha az<br />
geniş<br />
6 adet sternebrae,<br />
processus<br />
xiphoideus ile 4 adet<br />
sternebrae<br />
birbirleriyle<br />
kaynaşmıştır<br />
18 adet,<br />
dışbükey bir yapısı<br />
vardır<br />
13 adet,<br />
sığıra göre daha dar<br />
koyuna göre kıvrık<br />
7 adet,<br />
atlasda processus<br />
transversus dış<br />
bükey<br />
13 adet,<br />
son kaburgasının<br />
tuberculum’u yok<br />
18-20 adet,<br />
1.omur en uzundur,<br />
omur üzerinde<br />
processus hemalis<br />
vardır<br />
7 adet,atlasda<br />
processus transversus<br />
horizontal,foramen<br />
transversarum yok<br />
13 adet,<br />
en yassı ve geniş<br />
kaburgalara sahip<br />
Kuyruk<br />
Omurlları<br />
Boyun<br />
Omurları<br />
Kaburgalar<br />
6 adet sternebrae,<br />
kayık omurgası<br />
görünümlü,<br />
cartilago xiphoideus<br />
ince ve yuvarlak<br />
6 adet sternebrae,<br />
koyunla aynı<br />
özellikte<br />
6 adet sternebrae,<br />
manibrium sterni<br />
yuvarlak,<br />
sığırdan daha yassı<br />
ve geniş<br />
7 adet sternebrae,<br />
göğüs kafesinin arka<br />
ucu kalın ve dorsoventral<br />
yönde angulus<br />
sterni ver<br />
Göğüs<br />
Kemiği
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge4..5 b.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri (Ek – 2 : Şekil 1 – 32 arasındaki şekillerden)<br />
Domuz<br />
At<br />
Keçi<br />
Koyun<br />
Sığır<br />
Tuberinchiadicum<br />
tek çıkıntılıdır,<br />
incisura acetebuli<br />
ata göre daha dar,<br />
crista iliaca<br />
dışbükeydir<br />
Tuber coxae ortadan<br />
basık ve dikdörtgen<br />
şeklinde ,<br />
tuberinchiadicum iki<br />
çıkıntılıdır<br />
Koyun ve sığır ile<br />
aynı özellik<br />
gösterirler<br />
Crista iliaca ve<br />
facies glutca dış<br />
bükeydir,<br />
sığırlarla aynı<br />
özelliktedir<br />
Tuber coxae’nıin ortası<br />
yüksek ve yanları basık,<br />
spina inchiadica keskin ve<br />
yüksek, incisura acetebuli<br />
dar ve tubar inchiadicum 3<br />
çıkıntılıdır<br />
Kalça<br />
Kemiği<br />
Yanlardan basık,<br />
kısa, kalın ve<br />
dolg un<br />
Tuberculum majus ile<br />
caput humeri aynı<br />
hizada,<br />
Tuberculum<br />
intermedium bulunur<br />
Koyuna göre biraz<br />
daha uzun ve dar,<br />
üzerinde zayıf<br />
çıkıntılar var<br />
Sığırlara göre biraz<br />
daha yuvarlak şekilli<br />
ve yanlardan hafif<br />
basık<br />
Atınkine kıyasla daha<br />
kısa,kuvvetli ve kıvrık<br />
tuberositas deltoidas<br />
atınkindaen alçak<br />
Kol<br />
Kemiği<br />
Ulna radius’tan<br />
kalın,<br />
ulna ve radius<br />
arası hareketlilik<br />
yok<br />
Uzunluğuna güne<br />
daha geniş,<br />
Cartilago scapulae<br />
at ve sığırdan küçük,<br />
Çok gelişmiş tuber<br />
spina scapulae<br />
Uyluk kemiği çok<br />
kalın,<br />
trochanter minor<br />
basık ve yayvan,<br />
Tuberositas<br />
supracondylaris var<br />
98<br />
Radius öne bükük ve<br />
ulna’yı örtmüş halde<br />
Sığırlara benzer<br />
ama ulna’nın ortası<br />
değişime<br />
uğramıştır<br />
Sığır ön kol kemiği<br />
ile aynı özellikler<br />
gösterir<br />
Tuber olecrani iki çıkıntılı,<br />
distal eklem makarası<br />
atınkine göre eğik<br />
Ön Kol<br />
Kemiği<br />
Spina scapulae var,<br />
dış yüzey ikiye<br />
ayrılmış,<br />
incisura aglenoidalis<br />
var<br />
Sığırlara<br />
benzer,koyunlara<br />
göre daha<br />
geniş,collum<br />
belirgin<br />
Keçilerdeki gibi<br />
spina boyuna doğru<br />
eğiktir,<br />
eni ise uzunluğundan<br />
fazla<br />
Enli bir basis vardır<br />
spina scapulae distal yönde<br />
hafifçe eğik<br />
Kürek<br />
Kemiği<br />
Uyluk uzunluğunun<br />
ortasında trochanter<br />
tertius var,<br />
fossa supracondylaris<br />
çok derin<br />
Koyuna benzer,<br />
trochanter major<br />
caput ossis femoris<br />
seviyesini biraz<br />
aşar<br />
Koyun uyluk<br />
kemiğinde fossa<br />
supracandylaris<br />
çukurları vardır<br />
Tranchanter major tek parça,<br />
fovea capitus çok küçük ve<br />
sığ.<br />
tranchanter major yuvarlak,<br />
fossa sup. sığdır<br />
Uyluk<br />
Kemiği
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
Çizelge 4.5a ve 4.5b de iskelet sistemleri arasındaki farklar (Ek-2’de verilen<br />
şekiller yardımıyla) ortaya konmuştur. Anotomik yapı dikkate alınarak türler<br />
arasında çok kesin ayırım söz konusudur. Ancak kemiklerin dıştan görülmemesi<br />
ancak kemikleri etten iyice ayırdıktan sonra yapılabilir.<br />
4.3. Sırt Yağından Alınan Örneklerdeki Yağ Asitlerinin Bileşimi<br />
Bu araştırmanın esas konusunu oluşturan bu bölümde, ele alınan altı hayvan<br />
türüne ait karkasların sırt bölgelerinden alınan deri altı yağ numunelerinde doymuş<br />
ve doymamış yağ asitleri yüzdeleri belirlenmiştir.<br />
Hangi grupların birbirlerinden farklı olduklarını saptamak için Duncan Testi<br />
yapılmış ve önemli farklılıklar olan gruplar harflendirilmiştir. Aynı harfi taşıyan<br />
grupların üzerinde durulan özellik bakımından farklı olmadığı, farklı harfleri taşıyan<br />
grupların ise üzerinde durulan özellik bakımından P
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
Kaprilik asit ve trikosanik asit keçi ve domuz yağlarında, behenik asit de keçi<br />
ve at yağlarında tespit edilmiş diğer dört türde görülmemiştir.Alınan yağ<br />
numunesinde behenik asit ve kaprilik asit birlikte tespit edildiği zaman bunun bir<br />
keçi eti olabileceği düşünülmektedir. Yine veriler incelendiği zaman behenik asit,<br />
trikosanoik asit ve lingoserik asitler birlikte bulunduğunda da alınan numunenin keçi<br />
eti olacağı yargısına varılmıştır.mHeptadekanoik asit koyun ve keçi yağlarında at,<br />
eşek, sığır, domuz yağlarına oranla daha yüksek miktarlarda olduğu görülmüştür.<br />
Stearik asit diğer türlerde yüksek miktarlarda bulunurken at ve eşek yağında<br />
çok daha düşük oranlarda tespit edilmiştir ve bunun da türlerin ayrımında dikkate<br />
alınması gereken bir fark olduğu düşünülmektedir.<br />
Çizelge 4.6. Sırt Yağındaki Doymuş Yağ Asitleri (%).<br />
At Eşek Keçi Domuz Sığır Koyun F<br />
Doymuş<br />
Yağ Asitleri X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx<br />
Bütirik asit 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />
Kaproik asit 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />
Kaprilik asit 0.00 b<br />
0.00 b 0.02±0.00 b 0.07±0.00 a 0.00 b 0.00 b *<br />
Kaprik asit 0.05±0.01 c 0.03±0.00 cd 0.07±0.01 b 0.02±0.01 d 0.04±0.01 cd 0.24±0.01 a **<br />
Undekanoik 0.00 0.00 0.01±0.00 0.00 0.00 0.00<br />
Laurik asit 0.20±0.01 a 0.14±0.00 a 0.06±0.04 b 0.04±0.02 b 0.06±0.01 b 0.03±0.02 b **<br />
Tridekanoik asit 0.01±0. 00 b 0. 00 b 0.01±0. 00 b 0. 00 b 0. 00 b 0.04±0. 00 a **<br />
Miristik asit 4.22±0.08 a 3.11±0.02 b 1.66±0.71 cd 1.07±0.11 d 2.65±0.24 bc 3.11±0.20 b **<br />
Pentadekanoik<br />
asit<br />
0.37± 0.01 b 0.14±0.002 b 1.10±0.25 a 0.04±0.00 b 0.37±0.01 b 1.30±0.20 a **<br />
Palmitik asit 25.53±0.3 a 27.20±0.01 a 23.94±1.6 a 21.97±2.9 a 25.81±0.9 a 24.86±0.40 a<br />
Stearik asit 6.16±0.10 d 5.57±0.20 d 23.89±2.15 a 17.88±2.82 b 15.42±1.15 bc 13.05±0.74 c *<br />
Heptadekanoik<br />
asit<br />
0.62±0.01 c 0.22±0.01 c 2.10±0.37 b 0.36±0.01 c 0.81±0.03 c 3.61±0.42 a **<br />
Araşidik asit 0.17±0.00 b 0.14±0.01 b 0.39±0.09 a 0.49±0.13 a 0.14±0.01 b 0.10±0.01 b **<br />
Behenik asit 0.03±0.00 0.00 0.06±0.01 0.00 0.00 0.00<br />
Trikosanik asit 0.00 0.00 0.70±0.47 0.13±0.01 0.00 0.00<br />
ab 0.110±0..00a<br />
Lingoserik asit 0.09±0. 00 b<br />
0.20±0.01 a<br />
100<br />
0.02±0. 00 b 0. 00 b 0. 00 b *<br />
Toplam 38.87 33.66 54.12 42.09 45.00 46.00<br />
Önemli : P < 0.05 (*) ve P < 0.01 (**) , Önemsiz : P ≥ 0 05
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
4.3.1.1. Sığır<br />
Araştırmada saptanan bulgularla önceki çalışmalardaki bulgular<br />
karşılaştırıldığında, sığır yağlarında, palmitik ve stearik asidin en yüksek düzeyde<br />
bulunan yağ asitleri olduklarını göstermektedir. Araştırmada saptanan palmitik asit<br />
değeri, Özcan (1969)’ın sığır depo yağında % 27, Öztan (2003)’ın sığır kasiçi<br />
yağında % 27.4, Wood ve ark., (2003)’nın sığır sırt yağında % 26.1, Lawson<br />
(1995)’un sığır içyağında %26, Price ve ark., (1970)’nın sığır içyağında % 24-33<br />
arası, McNiven ve ark., (2004)’nın sığır yağında % 26.8-28.2 olarak bildirdikleri<br />
değerlerle örtüşmektedir.<br />
Araştırmada saptanan stearik asit değeri, Göğüş (1986)’ün ve Gürsoy<br />
(1991)’un sığır depo yağlarında % 30.1, Özcan (1969)’ın sığır depo yağında % 27,<br />
Öztan (2003)’ın sığır kasiçi ve kasarası yağların % 21.1, Lawson (1995)’un sığır iç<br />
yağında %22, Price ve ark., (1970)’nın sığır iç yağında % 39 olarak bildirdikleri<br />
değerden daha düşük; Göğüş (1986)’ün ve Gürsoy (1991)’un sığır iç yağında %<br />
16.2, Wood ve ark., (2003)’nın sırt yağlarında % 12.2, McNiven ve ark., (2004)’nın<br />
göz kasında % 12.2-13.2 olarak bildirdikleri değerler de benzer olduğu tespit<br />
edilmiştir.<br />
Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacılardan alıntı yaptıkları<br />
çalışmalarında sığırların farklı bölgelerindeki yağlarda palmitik asit değerlerini %<br />
15.41-31.35 arasında bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan toplam doymuş yağ<br />
asitleri oranları, McNiven ve ark. (2004)’nın % 44.3 olarak bildirdikleri doymuş yağ<br />
asitleri oranları ile örtüşmektedir.<br />
4.3.1.2. Koyun<br />
Araştırmada % 24.86 olarak saptanan palmitik asit değeri, Arslan (2002)’ın<br />
koyun yağ asitleri üzerine yaptığı çalışmada % 29-30, Öztan (2003)’ın Forrest ve<br />
ark., (1975)’ndan yaptığı alıntıda koyun deri altı yağında % 28.5, Caneque ve ark.,<br />
(2005)’nın kuzuların deri altı ve kasiçi yağında % 30.14 ve % 29.14 olarak<br />
bildirdikleri değerlerden daha düşük; Wood ve ark., (2000)’nın kuzuların sırt<br />
101
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
yağında % 21.5, Öztan (2003)’ın Rossel (1992)’dan yaptığı alıntıda koyun deri altı<br />
yağında % 21 olarak bildirdikleri değerlerden daha yüksek, Caneque ve ark., (2005)<br />
‘nın kuzuların kasarası yağında % 23.95 olarak bildirdikleri değerlerle benzer olduğu<br />
tespit edilmiştir.<br />
Araştırmada % 13.05 olarak saptanan stearik asit değeri Özcan (1969)’ın ve<br />
Keskin (1982)’in kuzu yağında % 25, Wood ve ark., (2000)’nın kuzuların sırt<br />
yağında % 22.6, Öztan (2003) Forrest ve ark., (1975) ve Rossel (1992)’den yaptığı<br />
alıntıda koyun deri altı yağında sırasıyla % 28 ve % 24.8 olarak bildirdiği<br />
değerlerden daha düşük, Caneque ve ark., (2005)’nın kuzu derialtı, kasiçi ve kasarası<br />
yağlarında sırasıyla % 11.30, % 11.54 ve % 11.8 olarak bildirdikleri değerlerle<br />
örtüştüğü görülmüştür.<br />
Araştırmada % 3.11 olarak saptanan miristik asit değeri Öztan (2003)’ın<br />
Rossel (1992)’den alıntısında koyun deri altı yağında % 2 olarak bildirdiği değerden<br />
oldukça yüksek, Forrest ve ark., (1975)’ndan alıntısında % 3.11 olarak bildirdiği<br />
değerle özdeş olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca araştırmada % 0.03 olarak saptanan<br />
laurik asit de Caneque ve ark., (2005)’nın kuzuların derialtı, kasiçi ve kasarası<br />
yağlarında sırasıyla % 2.27, % 1.94 ve % 0.94 olarak bildirdikleri değerlerden<br />
oldukça düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacılardan alıntılarında koyun<br />
ve kuzuların farklı bölgelerindeki yağ asitlerini çeşitli miktarlarda bildirmişlerdir.<br />
Araştırmada saptanan palmitik ve stearik asit oranları bu alıntıdaki araştırmacılardan<br />
Solomon ve ark., (1991)’nın longissimus dorsi ve triceps brachii kaslarında, Rhee ve<br />
ark., (1988)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerle, araştırmada saptanan toplam<br />
doymuş yağ asitlerinin de Li ve ark., (1998)’nın bildirdikleri değerlerle özdeş olduğu<br />
tespit edilmiştir.<br />
4.3.1.3. Keçi<br />
Rhee ve ark., (2000)’nın ekstansif ve entansif koşullarda yetiştirdikleri<br />
keçilerin kasarası yağında iki yetiştirme koşulunda da en yüksek düzeyde palmitik<br />
ve stearik asit bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan palmitik, heptadekanoik ve<br />
102
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
miristik asit değerleri, Rhee ve ark., (2000)’nın ekstansif ve entansif koşullarda<br />
yetiştirdikleri keçilerin kasarası yağında bildirdikleri değerlerle benzer düzeylerde<br />
olduğu tespit edilmiştir.<br />
Araştırmada saptanan stearik asit değerinin Rhee ve ark., (2000)’nın<br />
yetiştirdikleri keçilerin kasarası yağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek<br />
düzeylerde, lingoserik asit değerinin ekstansif koşullarda yetiştirilen keçilerin kasarsı<br />
yağında oldukça düşük düzeyde, entansif koşullarda yetiştirilen keçilerin kasarası<br />
yağında ise yaklaşık iki kat daha düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.<br />
Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların bulgularını<br />
bildirdikleri çalışmalarında karkas bölgesi, ırk ve yaşa göre doymuş yağ asitleri<br />
miktarlarını çeşitli düzeylerde bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan miristik asit<br />
değeri, Sauvant ve ark., (1979)’nın karkasın tüm bölgelerinde bildirdikleri değerlerle<br />
benzer, diğer tüm araştırmacıların bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde<br />
tespit edilmiştir.<br />
Araştırmada saptanan palmitik asit değeri, Cassey ve vanNiekerk (1985) ile<br />
Muller ve ark., (1985)’nın sırt yağı ve böbrek yağında, Nitsan ve ark., (1987) ile<br />
Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerle benzer düzeylerde;<br />
Sauvant ve ark., (1979)’nın çöz yağı, kaburga yağı, susternal ve boş böğür yağında,<br />
Bast ve ark., (1987b)’nın böbrek çevresi yağı ve göğüs kemiğindeki yağda, Nitsan<br />
ve ark., (1987)’nın organlararası içyağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek;<br />
Cassey ve vanNiekerk (1985)’in böbrek yağında, Gaili ve Ali., (1985)’nin böbrek<br />
yağı, sırt yağı ve triceps brachii kasında, Bast ve ark., (1987b)’nın çöz yağı, böbrek<br />
çevresi yağı ve organlararası içyağında, Potchoiba ve ark., (1990)’nın kuyruk<br />
sokumundaki yağda, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağı ve sırt yağında<br />
bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
Araştırmada saptanan stearik asit değeri, Sauvant ve ark., (1979)’nın kalp<br />
çevresi yağı, böbrek yağı ve çöz yağında, Potchoibe ve ark., (1990)’nın kuyruk<br />
sokumundaki yağda, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağında bildirdikleri<br />
değerlerle benzer; Duncan ve ark., (1976)’nın sırt yağında, , Sauvant ve ark.,<br />
(1979)’nın kaburga yağı, susternal ve boş böğür yağında, Cassey ve vanNiekerk<br />
(1985)’in sırt yağında, Muller ve ark., (1985)’nın böbrek yağı ve sırt yağında, Nitsan<br />
103
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
ve ark., (1987)’nın böbrek yağı ve organlararası içyağında, Bast ve ark., (1987b)’nın<br />
göğüs kafesindeki yağda, Manfredini ve ark., (1988)’nın göğüs kafesindeki yağ ve<br />
boş böğür yağında, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın sırt yağında, Rojas ve ark.,<br />
(1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek; Cassey ve<br />
vanNiekerk (1985)’in böbrek yağında, Gaili ve Ali., (1985)’nin böbrek yağı, sırt<br />
yağı ve kasiçi yağında, Bast ve ark., (1987b)’nın çöz yağı, böbrek çevresi yağı ve<br />
organlararası içyağında bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit<br />
edilmiştir.<br />
Araştırmada saptanan toplam doymuş yağ asitleri değeri, Duncan ve ark.,<br />
(1976)’nın sırt yağında, Sauvant ve ark., (1979)’nın böbrek yağı ve kalp çevresi<br />
yağında, Muller ve ark., (1985)’nın böbrek yağında, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın<br />
sırt yağında, Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerle<br />
benzer; Sauvant ve ark., (1979)’nın çöz yağı, kaburga yağı, susternal ve boş böğür<br />
yağında , Cassey ve vanNiekerk (1985)’in sırt yağında, Muller ve ark., (1985)’nın<br />
sırt yağında, Nitsan ve ark., (1987)’nın organlararası içyağında, Bast ve ark.,<br />
(1987c)’nın böbrek çevresi yağı ve göğüs kafesindeki yağda , Manfredini ve ark.,<br />
(1988)’nın boş böğür yağı ve göğüs kafesindeki yağda bildirdikleri değerlerden<br />
daha yüksek; Cassey ve vanNiekerk (1985)’nın böbrek yağında, Gaili ve Ali.,<br />
(1985)’nin böbrek yağı, sırt yağı ve kasiçi yağında, Bast ve ark., (1987b)’nın böbrek<br />
çevresi yağı ve organlararası içyağında, Potchoiba ve ark., (1990)’nın kuyruk<br />
sokumundaki yağda, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağında, Bast ve ark.,<br />
(1992)’nın çöz yağında, Hammainga ve ark., (1996)’nın böbrek yağında bildirdikleri<br />
değerlerden düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
4.3.1.4. At<br />
Pitre (1975) at yağ asitlerinde, doymuş yağ asitlerinden en yüksek düzeyde<br />
palmitik, stearik, miristik ve araşidik asit olduğunu bildirmiştir. Araştırmada bulunan<br />
miristik ve araşidik asit değerlerinin Pitre (1975)’nin at yağında bildirdiği miristik<br />
ve araşidik asitten daha az olduğu saptanmıştır . Araştırmada saptanan palmitik,<br />
stearik, laurik, kaprik ve heptadekanoik asit miktarları ise Pitre (1975)’nin at yağında<br />
104
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
bildirdiği palmitik, stearik, laurik, kaprik ve heptadekanoik asit değerleriyle özdeş<br />
olduğu görülmüştür. Araştırmada saptanan araşidik asit değeri Pitre (1975)’nin at<br />
yağında bildirdiği araşidik aside göre çok daha düşük düzeydedir.<br />
Araştırmada % 38.87 olarak saptanan toplam doymuş yağ asitleri oranı,<br />
Bergero ve ark., (2002)’nın doymuş yağ asitleri içeren rasyonla besledikleri atların<br />
kanında % 43.5 olarak bildirdikleri değere oldukça yakın, derisinde % 61.3 olarak<br />
bildirdikleri değerden düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.<br />
4.3.1.5. Domuz<br />
Ramirez ve ark., (2004)’nın domuz pirzolalarında kasiçi doymuş yağ<br />
asitlerinden en yüksek düzeyde palmitik ve stearik asit bulunduğunu bildirmişlerdir.<br />
Ayrıca araşidik aside hiç rastlanmadığı, miristik asitin ise % 0.1 düzeyinde olduğunu<br />
bildirmişlerdir. Yapılan araştırmada saptanan % 0.49 araşidik asit ve % 1.07<br />
miristik asit oranları Ramirez ve ark., (2004) domuz pirzolalarında kasiçi yağda<br />
saptadıkları değerlerden daha yüksek olarak tespit edilmiştir. Araştırma ile paralel<br />
olarak Ramirez ve ark., (2004) CİS-10 heptadekanoik, eikosenoik, linolenik ve<br />
eikosadienoik asitleri çok düşük düzeylerde saptamışlardır.<br />
Araştırmada % 21.97 olarak saptanan palmitik asit değeri, Wood ve ark.,<br />
(2003)’nın domuzların sırt yağında % 23.9, Öztan (2003)’ın Rossel (1992)’den<br />
alıntısında domuz yağında % 24.0, Fiego ve ark., (2004)’nın iki farklı genotip ve üç<br />
farklı kesim ağırlığındaki domuzlarda yaptıkları çalışmalarda, L x LW genotipinin<br />
deri altı yağında % 24.49, Hibrid genotipinin deri altı yağında % 23.54, kesim<br />
ağırlığı 160 kg altında olan domuzların deri altı yağında % 23.66, kesim ağırlığı<br />
160-170 kg arasında olan domuzların deri altı yağında % 24.27, kesim ağırlığı 170<br />
kg’dan yüksek olan domuzların deri altı yağında % 24.10, Leskanich ve ark.,<br />
(1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri domuzlarla yaptıkları çalışmada<br />
Rasyon A ile besledikleri domuzun sırt yağında % 21.3, Rasyon B ile besledikleri<br />
domuzun sırt yağında % 21.9, Rasyon C ile besledikleri domuzun sırt yağında %<br />
21.5 olarak bildirdikleri değerlerle benzer düzeyde; Öztan (2003)’ın Forrest ve<br />
105
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
ark.,(1975)’dan alıntısında domuz yağında % 30.1 ve Lawson (1975)’un domuz<br />
yağında % 25.0 olarak bildirdikleri değerlerden daha düşük tespit edilmiştir.<br />
Araştırmada % 17.88 olarak saptanan stearik asit değeri, Wood ve ark.,<br />
(2003)’nın domuzların sırt yağında % 12.8, Öztan (2003)’ın Rossel (1992)’dan<br />
alıntısında domuz yağında % 14.0, Lawson (1975)’un domuz yağında % 13.0, Fiego<br />
ve ark., (2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim ağırlığındaki domuzlarla<br />
yaptıkları çalışmalarda, L x LW genotipinin deri altı yağında % 13.77, Hibrid<br />
genotipinin deri altı yağında % 12.77, kesim ağırlığı 160 kg altında olan domuzların<br />
deri altı yağında % 13.13, kesim ağırlığı 160-170 kg arasında olan domuzların deri<br />
altı yağında % 13.09, kesim ağırlığı 170 kg’dan yüksek olan domuzların deri altı<br />
yağında % 13.52, Leskanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla<br />
besledikleri domuzlarla yaptıkları çalışmada Rasyon A ile besledikleri domuzun sırt<br />
yağında % 12.5, Rasyon B ile besledikleri domuz sırt yağında % 12.3, Rasyon C ile<br />
besledikleri domuz sırt yağında % 12.1 olarak bildirdikleri değerlerden daha yüksek,<br />
Öztan (2003)’ın Forrest ve ark(1975)’ndan alıntısında % 24.8 olarak bildirdikleri<br />
değerden daha düşük tespit edilmiştir.<br />
Sıfır olarak saptanan bütirik ve kaproik asit miktarları Lawson (1975)<br />
tarafından domuz yağında sıfır olarak bildirdiği bütirik ve kaproik asit değerleriyle<br />
özdeş, %0.07 ve % 0.02 olarak saptanan kaprilik asit ve kaprik asit Lawson (1975)<br />
tarafından domuz yağında sıfır olarak bildirdiği değerlere göre biraz daha yüksektir.<br />
Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacılarca yapılan ve domuzların<br />
farklı bölgelerinin yağlarındaki yağ asitlerini bildirdikleri alıntılarında, tüm<br />
araştırmacılar, doymuş yağ asitlerinden en çok palmitik asit, stearik asit ve miristik<br />
asit olduğunu bildirmişlerdir. Yapılan araştırmada da bu asitlerin değerleri<br />
Banskalieva ve ark., (2000)’nın bildirişleriyle özdeş olduğu görülmüştür.<br />
Araştırmada saptanan palmitik asit değeri, Banskalieva ve ark., (2000)’nın alıntı<br />
yaptığı araştırmacılardan Hernandez ve ark., (1998)’nın biceps femuris kasında,<br />
Rhee ve ark., (1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerle benzer, Hernandez ve<br />
ark., (1998)’nın longissimus dorsi’de bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde<br />
tespit edilmiştir. Araştırmada saptanan stearik asit değeri, Banskalieva ve ark.,<br />
(2000)’nın alıntı yaptığı tüm araştırmacıların bildirdiği stearik asidi değerlerinden<br />
106
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
daha yüksek düzeyde tespit edilmiştir, miristik asit ise tüm araştırmacıların bildirdiği<br />
miristik asit değerleriyle benzer bulunmuştur.<br />
4.3.1.6. Eşek<br />
Eşek doymuş yağ asitleri ile ilgili herhangi bir çalışmaya kaynaklarda<br />
rastlanmadığından araştırmada saptanan değerlerle karşılaştırma yapılamamıştır.<br />
4.3.2. Doymamış Yağ Asitleri<br />
Doymamış yağ asitleri yüzdelerini incelediğimizde yüzde miktar olarak en<br />
yüksek düzeyde oleik, palmitoleik ve linoleik asit tespit edilmiştir. Miristoleik asit<br />
ve CİS-10 pentadekanoik asit diğer tüm türlerin yağlarında tespit edilmesine karşın<br />
domuz yağında görülmemiştir. Bu da türlerin tespiti yönünden değerlendirildiğinde<br />
domuz yağının ayırt edici özelliklerinden biri olarak düşünülebilir.<br />
11C,14C-eikosatrienik asit koyun yağında, linoleidik asit de at yağında, tespit<br />
edilememiştir. Bundan hareketle, 11C,14C-eikosatrienik asitin koyun eti tespitinde,<br />
linoleidik asitin de at etinin tespitinde önemli bir parametre olarak algılanabilir.<br />
Eikosapentaeonik asit at yağında, nervonik asit de keçi yağında tespit<br />
edilmiştir. Bu sonuçlar da at ve keçi etinin ayırt edilmesinde adı geçen yağ<br />
asitlerinin etkili olabileceği kanısını yaratmaktadır.<br />
Linolenik asit diğer tüm türlerin yağlarında tespit edilirken eşek yağında<br />
tespit edilememiştir. Bu sonucun da eşek etinin ayırt edilmesinde kullanılabilecek bir<br />
kriter olabileceğini göstermektedir.<br />
Linoleik asit tüm türlerin yağlarında tespit edilmiştir. Ancak at, eşek ve<br />
domuz yağında, sığır, keçi, koyun yağına kıyasla oldukça yüksek oranda tespit<br />
edilmiştir. Bu sonuçtan belki bire bir etin menşei hakkında bir yorum<br />
yapılamayacağı ancak bu verilerin alındığı böyle bir numunenin at, eşek veya domuz<br />
olabileceği düşünülmektedir. Elaidik asit koyun ve sığır yağlarında bulunmamıştır.<br />
Alınan numunelerin analizlerinde bu verilerle karşılaştığımızda bu numunenin<br />
koyun veya sığır etine ait olduğunu düşünebiliriz.<br />
107
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
Erusik asit ve dokosahexaenoik asitler de sadece at ve eşek yağlarında tespit<br />
edilmiştir . Bundan dolayı da yine tüketilebilirlik açısından dikkate alınabileceği<br />
düşünülmektedir.<br />
8C,11C,14C–Eikosatrienik asit ve 11C,14C,17C–Eikosatrienik asitler<br />
numunelerde bulunmadığı zaman o etin koyun eti olabileceği düşünülmektedir.<br />
Palmitoleik asit oranı keçi ve domuz yağlarında diğer türlere göre daha düşük<br />
oranda tespit edilmiştir.<br />
Çizelge 4.7. Sırt Yağındaki Doymamış Yağ Asitleri (%).<br />
At Eşek Keçi Domuz Sığır Koyun F<br />
Doymamış Yağ<br />
Asitleri X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx<br />
Miristoleik Asit 0.31±0.01 bc 0.25±0.006 bc 0.62±0.31 bc 0.00±0.00 c 0.95±0.02 b 2.66±0.57 a *<br />
Pentadekanoik<br />
Asit(CİS-10)<br />
0.20±0.01 b 0.08±0.00 b 0.53±0.24 a 0.00±0.00 b 0.30±0.03 ab 0.30±0.10 ab **<br />
Palmitoleik Asit 5.26±0.01 b 6.73±0.20 a 2.73±0.30 d 1.85±0.10 e 4.10±0.30 c 5.04±0.50 b **<br />
CİS-10<br />
Heptadekanoik<br />
Asit<br />
0.64±0.02 bc 0.37±0.02 c 1.27±0.43 b 0.16±0.04 c 0.61±0.06 bc 2.14±0.25 a **<br />
Elaidk asit 0.10±0. 00 b 1.84±0.70 a<br />
0.36±0.13 b<br />
108<br />
0.16±0.04 b<br />
0.00 b 0.00 b **<br />
Oleik Asit 37.8±0.23 bc 34.69±0.79 c 36.32±2.7 bc 35.60±2.54 bc 45.18±1.38 a 41.08±1.70 ab *<br />
Linoleidik asit 0.00 b 0.08±0.04 b 0.62±0.32 ab 0.75±0.33 a<br />
0.48±0.08 ab<br />
0.24±0.02 ab<br />
Linoleik asit 13.4±0.113 a 10.10±0.14 a 1.57±0.71 b 13.69±3.60 a 2.23±0.11 b 1.66±0.26 b *<br />
Linolenik asit 0.15±0.08 bc 0.00±0.00 c 0.40±0.03 a 0.27±0.03 ab 0.26±0.02 ab 0.22±0.02 b *<br />
Gama linolenik<br />
asit<br />
11 C Eikosenoik<br />
asit<br />
11C, 14C<br />
Eikosatrienik asit<br />
8C, 11C, 14C<br />
Eikosatrienik asit<br />
11C, 14C, 17C<br />
Eikosatrienik asit<br />
1.92±0.04 b 7.28±0.12 a 0.52±0.26 c 0.31±0.15 c 0.18±0.05 c 0.09±0.02 c *<br />
1.15±0.03 a 0.84±0.02 b 0.22±0.08 d 1.03±0.08 a 0.40±0.06 c 0.12±0.01 d **<br />
0.40±0.00 b 0.36±0.00 b 0.04±0.00 c 0.73±0.02 a<br />
0.03±0.00 c 0.00 c **<br />
0.03±0.00 0.06±0.00 0.06±0.00 0.05±0.00 0.00 0.00<br />
0.06±0.00 0.07±0.00 0.00 0.13±0.01 0.03±0.00 0.00 *<br />
Araşidonik asit 0.09±0.01 b 0.84±0.02 a 0.22±0.08 b 0.07±0.04 b 0.02±0.01 b 0.02±0.01 b *<br />
Eikosapentaeonik<br />
asit<br />
0.04±0.01 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />
Erusik asit 0.09±0.00 a 0.06±0.00 b 0.00 c 0.00 c 0.00 c 0.00 c **<br />
Dokohexaenoik<br />
asit<br />
0.01±0.00 0.01±0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />
Nervonik asit 0.00 0.00 0.10±0.01 0.00 0.00 0.00<br />
Toplam 61.13 66.34 45.29 57.91 55.00 56.00<br />
Önemli : P < 0.05 (*) ve P < 0.01 (**), Önemsiz : P ≥ 0 05
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
4.3.2.1. Sığır<br />
Araştırmada saptanan oleik asit değeri, Öztan (2003)’ın sığırın kasiçi ve<br />
kasarası yağında, Göğüş (1986) ve Gürsoy (1991)’un sığırların depo yağında<br />
bildirdikleri değerlere benzer düzeyde; Wood ve ark., (2003)’nın sığır sırt yağında,<br />
Lawson (1995)’un sığır içyağında, McNiven ve ark., (2004)’nın farklı yöntemlerle<br />
işlenmiş soyalarla besledikleri sığırların yağında bildirdikleri değerlerden daha<br />
yüksek olduğu görülmüştür.<br />
Palmitoleik asit, Öztan (2003)’ın sığırların kasiçi ve kasarası yağında, Göğüş<br />
(1986) ve Gürsoy (1991)’un sığırların depo yağında, Wood ve ark., (2003)’nın sığır<br />
sırt yağında, Lawson (1995)’un sığır içyağında ve Price ve ark., (1970)’nın sığır<br />
içyağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek; McNiven ve ark., (2004)’nın farklı<br />
yöntemlerle işlenmiş soyalarla besledikleri sığırların yağında bildirdikleri değerlere<br />
benzer düzeyde olduğu görülmüştür.<br />
Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların araştırma bulgularını<br />
bildirdikleri alıntılarında sığırların farklı bölgelerinin yağlarındaki doymamış yağ<br />
asit değerlerini farklı oranlarda bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan oleik asit<br />
değeri, bu çalışmadaki araştırmacılardan Rhee ve ark., (1992)’nın yağsız ette, Li ve<br />
ark., (1992)’nın yağsız ette, Eicohorn ve ark., (1986)’nın longissimus dorsi ve<br />
triceps brachii kaslarında bildirdikleri değerlerle benzer; Enser ve ark., (1988)’nın<br />
longissimus dorsi ve gluteus medius kaslarında bildirdikleri değerlerden daha düşük;<br />
Enser ve ark., (1988)’nın triceps brachii ve gluteus medius kaslarında bildirdikleri<br />
değerlerden daha yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Linoleik ve linolenik asit,<br />
alıntıdaki araştırmacıların bulgularına göre oldukça düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
Palmitoleik asit, Enser ve ark., (1988)’nın gluteus brachii kaslarında,<br />
Eicohorn ve ark., (1986)’nın longissimus dorsi ve triceps brachii kaslarında, Rule ve<br />
Beitz, (1986)’in longissimus dorsi kaslarında bildirdikleri değerlerle benzer; Enser<br />
ve ark., (1988)’nın gluteus medius kasında, Rhee ve ark., (1992) ile Li ve ark.,<br />
(1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerden daha yüksek; Enser ve ark.,<br />
(1988)’nın longissimus dorsi ve triceps brachii kaslarında bildirdikleri değerlerden<br />
düşük düzeyde tespit edilmiştir<br />
109
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
4.3.2.2. Koyun<br />
Araştırmada saptanan linoleik asit değeri, Arslan (2002)’ın koyun yağında,<br />
Özcan (1969) ve Keskin (1982)’in kuzu yağında, Öztan (2003) Forrest ve ark.,<br />
(1975) ve Rossel (1992)’dan alıntısındaki koyun deri altı yağında, Canegue ve ark.,<br />
(2005)’nın kuzu derialtı, kasiçi ve kasarası yağında bildirdikleri değerlerden daha<br />
düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
Palmitik asit, Öztan (2003)’ın Forrest ve ark., (1975) ile Rossel (1992)’dan<br />
alıntısında, koyun deri altı yağında bildirdiklerinden daha yüksek tespit edilmiştir.<br />
Araştırmada saptana oleik ve palmitoleik asit değerleri, Özcan (1969) ve<br />
Keskin (1982)’in kuzu yağında bildirdikleri değerlerle benzer düzeyde, Wood ve<br />
ark., (2003)’nın kuzu sırt yağında, Öztan (2003)’ın Forrest ve ark.,(1975) ile Rossel<br />
(1992)’dan alıntısında koyun deri altı yağında, Caneque ve ark., (2005)’nın kuzu<br />
derialtı, kasiçi ve kasarası yağında bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde<br />
tespit edilmiştir. Linoleik asit değeri de daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
Banskalieva ve ark., (2000)’nın koyun ve kuzuların farklı bölgelerindeki<br />
yağlarının yağ asit kompozisyonlarını bildirdikleri, farklı araştırmacılardan<br />
alıntılarında yağ asitlerini farklı düzeylerde bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan<br />
oleik asit değeri, bu çalışmadaki araştırmacılardan Solomon ve ark., (1991)’nın<br />
longissimus dorsi ve triceps torachii kaslarında , Rhee ve ark., (1992)’nın yağsız ette<br />
bildirdikleri değerlerle benzer, Duncan ve ark., (1976)’nın sağrı yağında, Marinova<br />
ve ark., (1992)’nın longissimus dorsi ve triceps torachii kaslarında bildirdikleri<br />
değerlerden daha düşük, Enser ve ark., (1988)’nın triceps brachi, longissimus dorsi<br />
ve gluteus brachii kaslarında bildirdikleri değerlerden daha yüksek düzeyde olduğu<br />
tespit edilmiştir. Palmitoleik asit değeri araştırmacıların bulgularından daha yüksek,<br />
linoleik ve linolenik asit değerleri ise daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
4.3.2.3. Keçi<br />
Araştırmada saptanan oleik, palmitoleik ve linoleik asit bulguları, Rhee ve<br />
ark., (2000)’nın ekstansif ve entansif koşullarda yetiştirdikleri keçilerin kasarası<br />
110
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
yağında bildirdikleri bulgulardaki gibi oran olarak en fazla bulunan yağ asitleridir.<br />
Araştırmada saptanan oleik asit değerleri, ekstansif ve entansif koşullarda<br />
yetiştirilen keçilerin kasarası yağında bildirilen değerlerden daha düşük düzeyde<br />
tespit edilmiştir.<br />
Palmitoleik asit değeri, ekstansif koşullarda yetiştirilen keçilerin kasarası<br />
yağında bildirilen değerlerden daha yüksek düzeyde; entansif koşullarda yetiştirilen<br />
keçilerin kasarası yağında bildirilen değerlerle benzer düzeyde; linoleik ve<br />
araşidonik asit değerlerinin ise ekstansif ve entansif koşullarda yetiştirilen keçilerin<br />
kasarası yağında bildirilen değerlerden daha düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.<br />
Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların keçi yağlarının karkas<br />
bölgesi, ırk ve yaşa göre yaptıkları araştırmalarının bulgularını bildirdikleri<br />
çalışmalarında her araştırmacı doymamış yağ asitleri oranlarını farklı düzeylerde<br />
bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan oleik asit değeri, Sauvant ve ark., (1979),<br />
Muller ve ark., (1985), Nitsan ve ark., (1987) ve Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek<br />
yağında bildirdikleri değerlerle benzer, Cassey ve vanNiekerk, (1985)’in böbrek<br />
yağında, Gaili ve Ali, (1985)’nin böbrek yağı, kasarası yağı ve sırt yağında, Bast ve<br />
ark., (1987b)’nın böbrek çevresi, çöz ve organlararası içyağlarında, Potchoiba ve<br />
ark., (1992)’nın karın bölgesindeki yağda, Hamminga ve ark., (1996)’nın böbrek ve<br />
testis bölgesindeki yağlarda bildirdikleri değerlerden daha yüksek; Duncan ve ark.,<br />
(1976)’nın sırt yağında, Sauvant ve ark., (1979)’nın böbrek çevresi yağ, çöz yağı,<br />
kaburga yağı, boş böğür yağında, Cassey ve ark., (1985)’nın sırt yağında, Muller ve<br />
ark., (1985)’nın sırt yağında, Nitsan ve ark., (1987)’nın organlararası içyağında, Bast<br />
ve ark., (1987b)’nın göğüs kafesi bölgesindeki yağda, Manfredini ve ark., (1988)’nın<br />
boş böğür yağı ve göğüs kafesi bölgesindeki yağda bildirilen değerlerden daha düşük<br />
düzeyde tespit edilmiştir.<br />
Araştırmada saptanan palmitoleik asit değeri, Duncan ve ark., (1976)’nın sırt<br />
yağında, Muller ve ark., (1985)’nın sırt ve böbrek yağında, Bast ve ark., (1987c)’nın<br />
göğüs kafesi yağında, Potchoiba ve ark., (1992)’nın sağrı yağında, Zygouiannis ve<br />
ark., (1992)’nın böbrek yağı ve sırt yağında, Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek<br />
yağında, Hamminga ve ark., (1996)’nın böbrek yağı ve testis bölgesindeki yağda<br />
bildirdikleri değerlerle benzer düzeyde; Sauvant ve ark., (1979)’nın kalp çevresi<br />
111
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
yağında, çöz yağında, kaburga yağında, boş böğür yağında ve böbrek yağında,<br />
Cassey ve vanNiekerk, (1985)’in böbrek yağında, Bast ve ark., (1987c)’nın böbrek<br />
çevresi yağında, Bast ve ark., (1992)’nın çöz yağında bildirdiği değerlerden daha<br />
yüksek, Nitsan ve ark., (1987)’nın böbrek yağı ve organlar arası iç yağında,<br />
Manfredini ve ark., (1988)’nın boş böğür yağında ve göğüs kafesi bölgesindeki<br />
yağda bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
Araştırmada saptanan linoleik asit değeri, Duncan ve ark., (1976)’nın sırt<br />
yağında, Sauvant ve ark., (1979)’nın susternalde, Gaili ve Ali, (1985)’nin böbrek<br />
yağı, sırt yağı ve kasarası yağında, Hamminga ve ark., (1996)’nın testis bölgesindeki<br />
yağda ve böbrek yağında bildirdikleri değerlerle benzer; Cassey ve vanNiekerk,<br />
(1985)sırt yağı ve böbrek yağında, Bast ve ark., (1987c) omentalde bildirdikleri<br />
değerlerden daha yüksek; Sauvant ve ark., (1979)’nın kalp çevresi yağında, çöz<br />
yağında, kaburga yağında, boş böğür yağında ve böbrek yağında, Muller ve ark.,<br />
(1985)’nın sırt yağı ve böbrek yağında, Nitsan ve ark., (1987)’nın böbrek yağı ve<br />
organlararası içyağında, Manfredini ve ark., (1988)’nın boş böğür yağında ve göğüs<br />
kafesi bölgesindeki yağda, Potchoiba ve ark., (1992)’nın kuyruk sokumundaki<br />
yağda, Zygouiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağı ve sırt yağında, Rojas ve ark.,<br />
(1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit<br />
edilmiştir.<br />
4.3.2.4. At<br />
Pitre (1975)’de at yağında, Bergero ve ark., (2002) doymuş yağ asiti içeren<br />
rasyonla beslenen atların kanında ve derisinde doymamış yağ asitlerinden en yüksek<br />
düzeyde oleik asit, palmitoleik asit ve linoleik asit olduğunu bildirmişlerdir.<br />
Araştırma bulgularında da bu çalışmaların bulguları ile özdeş olarak en yüksek<br />
düzeyde oleik asit, palmitoleik asit ve linoleik asit saptanmıştır.<br />
Araştırmada saptanan oleik asit değerleri, Pitre (1975)’nin at yağında<br />
bildirdiği değerle benzer düzeyde, Bergero ve ark., (2002)’nın doymuş yağ asiti<br />
içeren rasyonla besledikleri atların kan ve derisinde bildirdikleri değerlerden oldukça<br />
112
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
yüksek düzeyde tespit edilmiştir. Palmitoleik ve linoleik asit değerleri, Pitre<br />
(1975)’nin at yağında bildirdiği değerden daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
4.3.2.5. Domuz<br />
Araştırmada saptanan toplam doymamış yağ asitleri değerleri, Ramirez ve<br />
ark., (2004)’nın domuz pirzolalarında bildirdiklerinden daha düşük düzeyde tespit<br />
edilmiştir.<br />
Bu araştırmada % 35.60 olarak saptanan oleik asit değeri, Wood ve ark.,<br />
(2003)’nın domuz sırt yağında % 35.8 olarak bildirdikleri değerle benzer, Öztan<br />
(2003)’ın Forrest ve ark., (1975)’ndan alıntısında % 43.0, Lawson (1995)’un domuz<br />
yağında % 45.0, Fiego ve ark.,(2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim<br />
ağırlığndaki domuzların deri altı yağında bildirdikleri değerlerden biraz daha düşük,<br />
Lescanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri domuzların<br />
sırt yağında buldukları değerlerden biraz daha yüksek düzeyde tespit edilmiştir.<br />
Linoleik asit değeri, Wood ve ark., (2003)’nın domuz sırt yağında, Fiego ve<br />
ark.,(2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim ağırlığndaki domuzların deri altı<br />
yağında, Lescanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri<br />
domuzların sırt yağında, Rasyon B ve Rasyon C ile besledikleri domuzların<br />
yağlarında bildirilen değerlerle benzer, Öztan (2003)’ın Forrest ve ark., (1975) ve<br />
Rossel (1992)’dan alıntısındaki domuz yağı değerlerinden ve Lawson (1995)’un<br />
domuz yağında bildirdiği değerlerden daha yüksek, Lescanich ve ark., (1997)’nın<br />
Rasyon C ile besledikleri domuzların sırt yağında bildirdikleri değerlerden daha<br />
düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />
Palmitoleik asit değeri, Lescanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren<br />
rasyonla besledikleri domuzların sırt yağında bildirdikleri değerlerden daha düşük,<br />
diğer araştırmacıları bildirişlerindeki bulgularla da benzer düzeyde olduğu<br />
görülmüştür.<br />
Lawson (1995) domuz yağında linoleik asidi iz miktarda, araşidonik asidi de<br />
% 1 olarak bildirmiştir. Araştırmada saptanan linoleik asit miktarı bu bildirişle<br />
113
4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />
paralellik gösterirken, araşidonik asit değerinin daha düşük düzeyde olduğu<br />
görülmektedir.<br />
Elaidik, eikosapentadekanoik, araşidonik ve erusik asit değerleri Lescanich<br />
ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri domuzların sırt yağında<br />
bildirdikleri değerlerden daha düşük tespit edilmiştir. Araşidonik asit değeri ise<br />
Fiego ve ark., (2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim ağırlığndaki<br />
domuzların deri altı yağında bildirdikleri değerden yüksektir.<br />
Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların bullgularını<br />
bildirdikleri alıntılarında domuzların farklı bölgelerindeki yağlarında en yüksek<br />
düzeyde oleik , linoleik ve palmitoleik asit olduğunu bildirmişlerdir. Araştımadaki<br />
bulgularda da en yüksek düzeyde bu asitler bulunmuştur.<br />
Araştırmada saptanan oleik asit değerleri, Hernandez ve ark.,(1998)’nın<br />
longissimus dorsi ve BF kaslarında bildirdikleri değerlerle benzer, Rhee ve ark.,<br />
(1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerden düşük olduğu görülmüştür.<br />
Linoleik asit değeri, Li ve ark.,(1992)’nın yağsız ette, Hernandez ve<br />
ark.,(1998)’nın longissimus dorsi kasında bildirdikleri değerlerle benzer, Rhee ve<br />
ark., (1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerden daha yüksek tespit edilmiştir.<br />
Araştırmada saptanan toplam doymamış yağ asitleri, araştırmacıların bildirişleriyle<br />
benzer düzeyde tespit edilmiştir.<br />
4.3.2.6. Eşek<br />
Eşek doymamış yağ asitleri ile ilgili herhangi bir çalışmaya kaynaklarda<br />
rastlanmadığından araştırmada saptanan değerlerle karşılaştırma yapma olanağı<br />
bulunamamıştır.<br />
114
5.SONUÇ VE ÖNERİLER Savaş Fuat TURAN<br />
5. SONUÇ VE ÖNERİLER<br />
1. Bu çalışma ile karkas, karkastaki yağ asitleri kompozisyonları ve kılların<br />
morfolojik özellikleri kullanılarak türler arasındaki farklılıklar ortaya konmuştur.<br />
2. Karkas yapısı bakımından yapılan karşılaştırmalarda koyun ve keçi karkasının<br />
diğer türlerin karkaslarına oranla daha küçük, sığır ve at karkasının büyük, eşek<br />
ve domuz karkasının da orta büyüklükte olduğu saptanmıştır.<br />
3. Tüm veya yarım karkas halinde koyun ve keçi karkasları diğer türlerden<br />
kolaylıkla ayırt edilebilir.<br />
4. Keçi karkasında deri altı yağlanma yok denecek kadar azdır ve daha yoğun<br />
yağlanmanın gözlendiği koyun karkasından kolaylıkla ayırt edilebilir.<br />
5. Keçi etinin türe özgü bir kokusu vardır ve çok yapışkan bir özellik<br />
göstermektedir. Türe özgü bu koku keçi etini diğer türlerden kolaylıkla ayırt<br />
edilmesini sağlamaktadır. Yine etin yapışkan özelliğinden dolayı kesim sırasında<br />
post kılları keçi etlerine yapışmaktadır. Bulunabilecek bu kılların morfolojik yapısı<br />
incelenerek tür tespiti yapılabilir.<br />
6. Ülkemiz koyunlarının yaklaşık %90 ı yağlı kuyrukludur ve kısa kuyruklu keçi<br />
karkasından çok farklıdır. Kuyruk yağlarının alınması durumunda bile o bölgede<br />
mutlaka bir iz kalacağından veya sağrı ve but üzerindeki yoğun yağ nedeniyle<br />
tanınması kolaydır.<br />
7. At karkası sığır karkasına göre daha uzun ve oval bir görünüme sahiptir. Karkasın<br />
daha uzun olmasının nedeni kaburga sayısının atta daha fazla olmasındandır.<br />
Kaburga sayısı sığırda 13 adet iken atta 18 adettir.<br />
8. At eti, diğer türlerin etlerine göre içerisindeki myoglobin miktarının fazla<br />
olmasından dolayı, ayırt edici bir biçimde, koyu kırmızı renge sahiptir.<br />
9. Diğer türlerin karkas yağ renkleri beyaz ile açık sarı renklerde iken at karkas<br />
yağının rengi koyu sarıdır.<br />
10. Domuz karkası ve eti diğer türlere göre ayıt edilecek derecede yağlıdır. Eti<br />
gevrek ve yumuşak olup kaynatıldığı zaman gri beyaz bir renk almaktadır.<br />
11. Kıl morfolojisi bakımından, koyun yapağısındaki kıllar diğer türlere göre ince ve<br />
çok uzundur. Keçi kılları, soba borusu şeklinde bir yapıdadır. Üzeri pürüzsüz<br />
115
5.SONUÇ VE ÖNERİLER Savaş Fuat TURAN<br />
olduğundan ışığı iyi yansıtırlar. Bundan dolayı parlak bir görünüme sahiptir.<br />
Domuz kılları ise kalın ve şeffaf bir yapıdadır ve onlar da parlak bir görünüme<br />
sahiptir. Sığır derisindeki kıllar kısa uçlu ve orta inceliktedir. İnce kıllar az<br />
miktarda olup, genelde mat bir görünüme sahiptir.<br />
12. Türlere ait yağlarda, doymuş yağ asitlerinden en çok palmitik, stearik ve miristik<br />
asit, doymamış yağ asitlerinden ise en çok oleik, palmitoleik, ve linoleik asit<br />
bulunmaktadır.<br />
13. Miristoleik ve CİS-10 pentadekanoik aside domuz yağında, linoleik aside eşek<br />
yağında, 11C,14C-eikosatrienik aside koyun yağında, linoleidik aside de at<br />
yağında rastlanmamıştır.<br />
14. Eikosapentaeonik asit sadece at yağında, nervonik asit de sadece keçi yağında<br />
bulunmuştur.<br />
15. Erusik ve dokohexaenoik asitler de sadece at ve eşek yağlarında saptanmıştır.<br />
16. Stearik asit tüm türlerin yağlarında bulunmakla beraber at ve eşek yağlarında<br />
diğer türlere oranla oldukça düşük oranlarda bulunmuştur.<br />
Bu sonuçlara göre şu öneriler getirilebilir:<br />
1. Değişik hayvan türlerine ait etler arasındaki farklılık, insan yeme alışkanlıkları ve<br />
sağlığı açısında önem arz etmektedir. Bunun için et kesim ve satış yerlerinin<br />
denetlemelerinin daha sıkı yapılması ve kaçak kesimlere ilişkin mevcut yasalara<br />
ek olarak caydırıcılık özelliği çok fazla olan yeni yasalar çıkartılmalıdır.<br />
2. Yapılan araştırmada belirtilen konuların bir kısmı uzmanlık gerektiren konular<br />
olduğundan, halkın et konusundaki bilgi ve bilinçlenmesi eğitimlerle üst<br />
düzeylere çıkartılmalıdır. Bu da, daha okul çağında bu tür bilgilerin verilmesiyle<br />
olabilir.<br />
3. Türler arası et tanıma yöntemlerinden kıl morfolojisi, karkas yapısı ve yağ asidi<br />
bileşimi yöntemlerinin birlikle kullanılmasına özen göstermelidir. Bu yöntemler,<br />
birbirini tamamlayan ve destekleyen yöntemler olup kısa zamanda ve ucuz olarak<br />
yapılabilmektedir.<br />
116
5.SONUÇ VE ÖNERİLER Savaş Fuat TURAN<br />
4. Farklı türlere ait karkasların tanınmaları, parça et ve kıymada daha zor<br />
olmaktadır.Bundan dolayı oteller, hastaneler, okullar, askeri kurumlar,<br />
fabrikalar ile yemekçilik sanayi kuruluşlarının et alımlarını karkas olarak<br />
yapmaları zorunlu kılınmalıdır.<br />
5. Belediyeler, Tarım Bakanlığı’na bağlı denetim yapan birimleri, Sağlık<br />
Bakanlığı’na bağlı denetim yapan birimleri görevlilerinin sık aralıklarla et<br />
tanıma konusunda eğitime tabi tutulmaları sağlanmalıdır.<br />
6. Bu araştırmada yer almayan DNA analizleri et hayvanı türlerini tanımada en<br />
güvenilir sonucu vermektedir. Bundan dolayı bu yönde çalışan<br />
laboratuvarların açılmasına ve burada çalışacak bilgili personelin teminine<br />
öncelik verilmelidir.<br />
7. Türlere ait ırklar arasında karkas özellikleri, kıl morfolojisi, yağ asidi<br />
kompozisyonu önemli değişimler sergilemektedir. Bu bakımdan, farklı ırklar<br />
üzerinde elde edilmiş değerlerin dikkatli kullanılması gerekmektedir.<br />
8. Ayrıca ele alınan özelliklerin (kıl morfolojisi, karkas yapısı ve yağ asidi bileşimi)<br />
hayvanların yaş, cinsiyet ve yetiştirme sistemleri tarafından önemli düzeyde<br />
etkilendiğinin bilinmesi ve bu yönde değerlendirilmesine özen gösterilmelidir.<br />
117
KAYNAKLAR<br />
AKÇAPINAR, H., 1994. Koyun Yetiştiriciliği.Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Veteriner<br />
Fakültesi Zootekni Ana Bilim Dalı, Medisan Yayın Serisi, No:8, Ankara.<br />
s:344.<br />
AKÇAPINAR, H., 2000. Koyun Yetiştiriciliği.Yenilenmiş İkinci Baskı, Ankara.<br />
ALPHAN, O., 1992. Sığır Yetiştiriciliği ve Besiciliği. 2. Basım. Ankara<br />
<strong>Üniversitesi</strong> Veteriner Fakültesi Zootekni Bölümü, Ankara. s:320.<br />
ANONİM, 1986. TSE 666. Kasaplık Koyun-Gövde Etleri (Karkas).<br />
ANONİM, 1986. TSE 667. Kasaplık Kuzu-Gövde Etleri (Karkas).<br />
ANONİM, 1986. TSE 668. Kasaplık Sığır-Gövde Etleri (Karkas).<br />
ANONİM, 1986. TSE 669. Kasaplık Dana-Gövde Etleri (Karkas).<br />
ANONİM, 1986. TSE 670. Kasaplık Kıl Keçi-Gövde Etleri (Karkas).<br />
ANONİM, 1986. TSE 671. Kasaplık Kıl Keçi Oğlağı-Gövde Etleri (Karkas).<br />
ANONİM, www.medicine.ankara.edu.tr.<br />
ANONİM, www.kutuphane.ulugag.edu.<br />
ANONİM, 2004.www.papirus.ankara.edu.tr/tez/Fen Bilimleri/Doktora Tezleri<br />
ANONİM, 2004 . veterinary.ankara.edu.tr/fidanci/Dersler/Lipidler/Lipid<br />
ANONİM, 2000. www.veteriner.istanbul.edu.tr.vetfakdergi/yayinlar/2000-2/Makale-<br />
6.pdf.<br />
ANONİM, 2000. www.istanbul.edu.tr/fakulteler/veteriner/vetfakdergi/yayinlar/200-<br />
2/Makale -20.pdf.<br />
ANONİM, 1994.Türk Gıda Mevzuatı.Ankara, s:744.<br />
ANONİM, 2003. http/vfdergi.yyu.edu.tr/vetfakdergi/2003_2_dergi/35-41 doc.<br />
ANONİM, 2006. Türk Gıda Kodeksi, Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et<br />
Karışımları Tebliği, Tebliğ No:2006/31<br />
ARPACIK, R.,1995. Entansif Sığır Besiciliği.Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Veteriner<br />
Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı, Ankara, s:209.<br />
ARSLAN, A., KÖK, F., 2000. Et Muayenesi ve Et Ürünleri Teknolojisi. Fırat<br />
<strong>Üniversitesi</strong> Veteriner Fakültesi Ders Teksiri No. 46. Elazığ.<br />
ARSLAN, A., 2002. Et Muayenesi ve Et Ürünleri Teknolojisi.Elazığ, s:28.<br />
118
AY, M., 2003. Nitel ve Nicel Organik Analiz.Gazi Kitapevi, Ankara. s:400.<br />
BANSKALIEVA, V., SAHLU, T., GOTESH, A.L., 2000. Fatty acid composition of<br />
goat muscles and fat depots: A review. Small Ruminant Research 37,<br />
225-268.<br />
BAŞKAYA, R., KARACA, T., SEVİNÇ, İ., ÇAKMAK, Ö., YILDIZ, A., YÖRÜK,<br />
M., 2004. İstanbul’da Satışa Sunulan Hazır Kıymaların Histolojik,<br />
Mikrobiyolojik ve Serolojik Kalitesi.<br />
BERGERO, D., MIROGLIA, N., POLIDORI, M., ZIINO, M., GALIARDI, D.,<br />
2002. Blood serum and skin fatty acid levels in horses and the use of<br />
dietary poylunsatured fatty acids. Anim. Res. 51(2002) 157-163, © INRA,<br />
EDP Sciences, (2002), DOI:10.1051/animres:2002009.<br />
CANEQUE, V., DIAZ, M.T., ALVAREZ, I., LAUZURICA, S., PEREZ, C., DE LA<br />
FUENTE, J., 2005. The influences of carcass weight and depot on the fatty<br />
acid composition of fats of suckling Manchego Lambs. Meat Science 70<br />
(2005) 373 - 379.<br />
ÇOBAN, N., 1993. Bazı Memeli Türlerinin Ayırt Edilmesinde Kıl Morfolojisinin<br />
Önemi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara <strong>Üniversitesi</strong>, Fen Bilimleri<br />
Enstütisi, Biyoloji Anabilim Anabilim Dalı, s:48.<br />
ÇİVİ, A. (1999). Karakaş ve Norduz Kuzularında Yapağı Verim ve Özellikleri.<br />
Doktora Tezi. Yüzüncü Yıl <strong>Üniversitesi</strong>, Fen Fakültesi, Zootekni Ana Bilim<br />
Dalı. 443., Van.<br />
DOĞAROĞLU, O., 2001. Türkiye’de İvesi Koyunlarının Verim Potansiyeli<br />
(Mezuniyet Tezi). <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi, Zootekni<br />
Bölümü. Adana, s:58.<br />
DURSUN, N., 1994. Veteriner Anatomi. Medisan Yayınevi. Ankara, s:294.<br />
ERDİK, E., OBALI, M., <strong>YÜKSEK</strong>IŞIK, N., ÖKTEMER, A., PEKEL, T.,<br />
İHSANOĞLU, E., 1987. Denel Organik Kimya, Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Fen<br />
Fakültesi Yayın No:145<br />
ELLENBERGER, W., 1966. Evcil Hayvanların Komperatif Osteolojisi, s:367.<br />
Ankara<br />
119
FIEGO, D.P., SANTARO, P., MACCHIONI, P., DE LEONIBUS, E., (2005).<br />
Influence of genetic type, live weight at slaughter and carcas fatness on<br />
fatty acid composition of subcutaneus adipose tissue of raw ham in the<br />
heavy pig. Meat Science, Vol. 69(1)107-114 .<br />
FRANDSON, R.D., 1977. Evcil Hayvanların Anatomi ve Fizyolojileri.<br />
(Çeviri; İhsan Aysan). Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Yayınları. No: 479, Ziraat<br />
Fakültesi Yayınları No: 225. s:778.<br />
GÖKALP, H.Y., KAYA, M., ZORBA, Ö., 1994. Et Ürünleri İşleme Mühendisliği.<br />
Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Yayın no:786. Ziraat Fakültesi Yayın No:320.<br />
Ders Kitapları Serisi No:70. Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi,<br />
Erzurum.<br />
GÖĞÜŞ, A. K., 1986. Et Teknolojisi. Ankara Ünşiversitesi. Ziraat Fakültesi Tarım<br />
Ürünleri Teknolojisi Bölümü. Ziraat Fakültesi Yayınları: 991, Ders<br />
Kitabı: 291, Ankara, s:67-69.<br />
GÜRSOY, O., 1991. Et Bilimi. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi. Ders Kitabı<br />
No:125 Adana. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi. Adana, s:145<br />
GÜRSOY, O., 1980 Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliğinde Ekstansif ve Yarı<br />
Entansif Koşullarda Yetiştirilen İvesi Koyunlarının Bazı Özellikleri<br />
Üzerinde Karşılaştırmalı Araştırmalar. Doktora Tezi. <strong>Çukurova</strong><br />
<strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi. Adana, s:89.<br />
HIŞIL,Y., 1994. Enstürmental Gıda Analizleri-2, Ege <strong>Üniversitesi</strong> Mühendislik<br />
Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Ders Kitapları Yayın No:30 Ege<br />
<strong>Üniversitesi</strong> Basımevi, Bornova-İzmir.<br />
İNAL, T., 1992. Besin Hijyeni. Hayvansal Gıdaların Sağlık Kontrolü.Final Ofset.<br />
İstanbul.<br />
KAYAHAN, M., 2003. Yağ Kimyası. ODTÜ Yayıncılık. Ankara.<br />
KAYMAKÇI, M., SÖNMEZ, R., 1996. İleri Koyun Yetiştiriciliği, Ege <strong>Üniversitesi</strong><br />
Basımevi, Bornova, İzmir, s:365<br />
120
KESKİN, H., 1981. Besin Kimyası. İstanbul <strong>Üniversitesi</strong> Yayınlarından Sıra:2888,<br />
Kimya Fakültesi No:47, İstanbul, s:72-87<br />
KESKİN, H., 1982. Besin Kimyası. 4. Baskı, Cilt 2, Fatih Yayınevi ve Matbası,<br />
İstanbul, s:12.<br />
KIZIL, S.H., 1998. Malatya Et Balık Kurumu Kombinası’nda Kesilen Sığırlarda<br />
Kesim ve Karkas Özellikleri (Doktora Tezi). Ankara <strong>Üniversitesi</strong>, Sağlık<br />
Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı. Ankara, s:66.<br />
KİRAZLAR, N., 1993. Tahirova, Türkgeldi ve Kıvırcık Kuzularının Besi Gücü ve<br />
Karkas Özellikleri Üzerinde Karşılaştırmalı Araştırmalar (Doktora Tezi).<br />
<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı.<br />
Adana, s:94.<br />
KOR, A., 1991. Damascus x Kıl Keçisi (F1) Melezi Erkek Oğlaklarının Besi Gücü<br />
ve Karkas Özellikleri Üzerinde Bir Araştırma.<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Fen<br />
Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Adana.<br />
KURT, M., 2001. Yağ Asitlerinin Kromatografik Analizleri ve Ayırma<br />
Verimlerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Selçuk <strong>Üniversitesi</strong> Fen<br />
Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalı, Konya.<br />
KÜÇÜKER, N., 1993. Hayvan Anatomi ve Fizyolojisi. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong><br />
Ziraat Fakültesi Genel Yayın No:77, Ders Kitapları Yayın No:18, Adana,<br />
s:187.<br />
LAWSON, H., 1995. Food Oils and Fats.Technology, Utilization and Nutrition,<br />
Chapman and Hall.<br />
LESKANICH, C. O., MATTHEWS, K. R., WARKUP, C. C., NOBLE, R. C.,<br />
HAZZLEDINE, M., 1997. The effect of dietary oil containing (n-3) fatty<br />
acids on the fatty acid, physicochemical, and organoleptic charasteristics of<br />
pig meat and fat . Journal Animal Science, 1997. 75:673-683.<br />
McNIVEN, M.A., DUYNISVELD, J., CHARMLEY, E., MITCHELL, A., 2004.<br />
Processing of soybean affects meat fatty acids compositions and lipid<br />
peroxidation in beef cattle. Animal Feed Science and Technology.<br />
116(2004) 175-184.<br />
121
METİN, M., 1979. Yurdumuzda Tereyağlarına Yemeklik Margarinler Karıştırmak<br />
Suretiyle Yapılan Hilelerin Tespiti Üzerinde Gaz Kromatoğrafisi Metodu<br />
İle Araştırmalar, Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi Yayınları:704,<br />
Bilimsel Araştırma ve İncelemeler :410, Ankara, s:80.<br />
OKTAY, M., 1988. Omurgalı Hayvanların Karşılaştırılmalı Anatomisi. İ.Ü.<br />
Yayınlarından Sayı:3489. Fen Fakültesi Sayı: 2003. İstanbul, s:384.<br />
ÖĞÜN, S., 1977. Beslenme Fizyolojisi ve Biyokimyası. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> ,<br />
Ziraat Fakültesi, Hayvan Yetiştirme ve Islahı Bölümü. s:18-22<br />
ÖZCAN, O., 2004. Türkiye Melez Koyun Tiplerinin Karakterizasyonu. <strong>Çukurova</strong><br />
<strong>Üniversitesi</strong> Hayvansal Üretim Lisans Programı, Zootekni Alt Programı,<br />
Tez Çalışması, Adana, s:49.<br />
ÖZCİMDER, M., DEMİRCİ, A., 2004. Gaz ve Sıvı Kromatoğrafisi. Özkan<br />
Matbacılık, Bilim Yayınları, s:252.<br />
ÖZHAN, M., 1969. Et ve Etin Çeşitli Vasıfları ile Muhtelif Çiftlik Hayvanlarının<br />
Et Kompozisyonları. Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi Zirai<br />
Araştırmalar Enstitüsü, Teknik Bülten No:17. Atatürk <strong>Üniversitesi</strong><br />
Basımevi. Erzurum, s:9-12.<br />
ÖZTAN, A., 2003. Et Bilimi ve Teknolojisi, Genişletilmiş 4. Baskı. Ankara. s:495.<br />
PITRE, J.,1975. LaViande-Connoisance Biolugique et bases de la<br />
technologie, İnstitudde (AİT) des Viandes et de la Nutriton, Caen ,France<br />
s:331.<br />
POPESKO, P. 1989. Atlas Anatomıı Topografıcznej zwıerzat Domowych. I-II-III.<br />
Panstwowe Wydawnıctwo Rolnıcze, Lense, Warzawa.<br />
PRICE, J.F., SCWEIGERT, B.S., (1970). The Science of Meat and Meat Products.<br />
(Second Edition). W.H.Freeman & Co. San Francisco. s:133 – 145.<br />
RAES, K., BALCAEN, A., DIRINCK, P., DE WINNE, A., CLAEYS, D., DE<br />
SMEL, S., 2003. Meat quality, fatty acid composition and flavour analysis<br />
in Belgian retail beef. Meat Science, 65 (2003) 1237-1246.<br />
RAMIREZ, R., MORCUENDE, D., ESTEVEZ, M., LOPEZ, R. C., 2005. Fatty acid<br />
profilles of intramuscular fat form pork loin chops fried in different culinary<br />
fat following refrigerated storage. Food Chemistry, Vol. 92(1)159-167.<br />
122
SPSS FOR WİNDOWS, 1999. Releasse 11.0.0 (19 sep 2001) Standard Version,<br />
SPSS Inc., 1989-2001.<br />
ŞENGONCA, M., 1974. Keçi Yetiştirme, (Ders Kitabı), Ege <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat<br />
Fakültesi Yayınları Serisi No. 222, Bornova, İzmir, s:136.<br />
ŞENTUT, T., 2005. Hatay İli Yayladağı İlçesi’nde Erkek Oğlakların Besi Gücü ve<br />
Karkas Özellikleri, Yüksek Lisans Tezi, <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Fen<br />
Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı. Adana, s:67.<br />
TEKİNŞEN, C. YALÇIN, S. ANIL, N., 1996. Sistematik Et Muayenesi, Selçuk<br />
<strong>Üniversitesi</strong>. Konya, s:50.<br />
TORUN, O., GÜRSOY, O., ÖZCAN, L., PEKEL, E., 1992. Ceylanpınar Tarım<br />
İşletmesinde Yetiştirilen Sağmal İvesi Koyunlarının Kirli Yapağı Verimleri<br />
ve Kırkım Sonu Canlı Ağırlıklarına Yaşın Etkileri Üzerine Araştırmalar.<br />
Ç.Ü.Ziraat Fakültesi Dergisi (2):89-102.<br />
ULUSAN,O.K., SOLMAZ, R., EKİCİ, Z., 1996. Besi Sığırlarında Beden ve Karkas<br />
Özellikleri Arasındaki İlişkiler. Kafkas <strong>Üniversitesi</strong> Veteriner Fakültesi<br />
Dergisi, Cilt:2, Sayı:1, s:7-12.<br />
VANLI Y., ÖZSOY, M.K., EMSEN, H., DAYIOĞLU, H., BAŞ, S., 1984.<br />
MerinosXMorkaraman Melezlemesinin Kuzu Besisi ve Karkas Özellikleri<br />
Bakımından Değerlendirilmesi. Doğa Bilim Dergisi, Seri D1, Cilt 8, Sayı 3.<br />
YAYLAK, E., ÖNENÇ, A., TAŞKIN, T., KONCA, Y., 2003. Ödemiş Belediye<br />
Mezbahasında Kırmızı Et Üretiminin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma.<br />
Ege <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi Dergisi, 40 (3) : 81-88.<br />
YÜCECAN, S., BAYKAN, S., 1988. Besin Kimyası, Besin Kontrol ve Analizleri<br />
(Temel Ders Kitabı) 2. Baskı.Emel Matbacılık Sanayi. Ankara, s:504.<br />
WOOD, J.D., RICHARDSON, R.I., NUTE, G.R., FISHER, A.V., CAMPO, M.M.,<br />
KASAPIDOU, E., SHEAD, P.R., ENSER, M., (2003). Effect of fatty acids<br />
on meat quality : a review. Meat Science, 66 (2003) 21-32.<br />
ZNAMIROWSKA, A., 2005. Prediction of horse carcass composition using linear<br />
measurements. Meat Science, 69(2005) 567-570.<br />
123
ÖZGEÇMİŞ<br />
1971 yılında Malatya’da doğdum. İlk ,orta ve lise öğrenimimi Malatya ve<br />
İstanbul’da tamamladım. 1992 yılında girdiğim İnönü <strong>Üniversitesi</strong> Mühendislik<br />
Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünden 1998 yılında mezun oldum. Çeşitli özel<br />
firmalarda çalıştıktan sonra 2001 yılında Gıda Mühendisi olarak kamu sektöründe<br />
çalışmaya başladım ve halen bu görevime devam etmekteyim. Evli ve bir çocuk<br />
babasıyım.<br />
124
EK - 1<br />
Resim 1. Sığır Karkasları<br />
125
Resim 2. Sığır Karkası<br />
126
Resim 3. Sığır Karkasları<br />
127
Resim 4. Koyun Karkası<br />
128
Resim 5. Koyun Karkasları<br />
129
Resim 6. Koyun Karkası<br />
130
Resim 7. Koyun Karkası<br />
131
Resim 8. Keçi Karkası<br />
132
Resim 9. Keçi Karkası<br />
133
Resim 10. Domuz Karkasları<br />
134
Resim 11. Domuz Karkasları<br />
135
Resim 12. Domuz Karkası<br />
Resim 13. Domuz Karkası<br />
136
Resim 14. At Karkası<br />
137
Resim 15. At Karkasları<br />
Resim 16. At Karkasları<br />
138
Resim 17. At Karkası<br />
139
Resim 18. At Karkası<br />
140
Resim 19. Eşek Kılları<br />
141
Resim 20. Eşek Kılları<br />
142
Resim 21. At Kılları<br />
143
Resim 22. At Kılları<br />
144
Resim 23. Domuz kılları<br />
145
Resim 24. Sığır Kılı (Siyah)<br />
Resim 25. Sığır Kılı (Beyaz)<br />
146
Resim 25. Akkaraman Kılları<br />
147
Resim 26. Keçi Kılı (Siyah)<br />
Resim 27. Keçi Kılı (Beyaz)<br />
148
EK – 2<br />
Şekil 1. Sığır İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />
1- Maxilla, 15- Sternum,<br />
2- Mandibula, 16- Scapula,<br />
3- Atlas, 17- Humerus,<br />
4- Axis, 18- Ulna,<br />
5- Vertebra cervicalis VI, 19- Radius,<br />
6- Vertebra thoracica I, 20- Ossa carpi,<br />
7- Vertebra thoracica VII, 21- Os metacarpale III ve IV,<br />
8- Vertabra lumbalis I 22- Ossa digitorum manus,<br />
9- Vertebra lumbalis VI, 23- Os coxae,<br />
10- Os sacrum, 24- Os femoris<br />
11- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 25- Os tibia,<br />
12- Costa I, 26- Ossa tarsi,<br />
13- Costa XIII, 27- Os metatarsale III ve IV<br />
14- Cartilagenes costales, 28- Ossa digitorum pedis<br />
149
Şekil 2. Koyun İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />
1-Maxilla, 16- Scapula,<br />
2-Mandibula, 17- Humerus<br />
3-Atlas, 18- Ulna,<br />
4- Axis, 19- Radius,<br />
5- Vertebra cervicalis V, 20- Ossa carpi,<br />
6- Vertebra thoracica I, 21- Os metacarpale III ve IV,<br />
7- Vertebra thoracica VII, 22- Ossa digitorum manus,<br />
8- Vertebra lumbalis I, 23- Ox coxae,<br />
9- Vertebra lumbalis VI, 24- Os femoris,<br />
10- Os sacrum, 25- Patella,<br />
11- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 26- Tibia,<br />
12- Costa VII, 27- Ossa tarsi,<br />
13- Costa XIII, 28- Os metatarsale III ve IV,<br />
14- Cartilagenes costales, 29- Ossa digitorum pedis<br />
15- Corpus sterni,<br />
150
Şekil 3. Keçi İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />
1- Maxilla, 16- Scapula,<br />
2- Mandibula, 17- Humerus,<br />
3- Atlas, 18- Ulna,<br />
4- Axis, 19- Radius,<br />
5- Vertebra cervicalis V, 20- Ossa carpi,<br />
6- Vertebra thoracica VI, 21- Os metacarpale III ve IV<br />
7- Vertebra thoracica XIII, 22- Ossa digitorum manus,<br />
8- Vertebra lumbalis VI, 23- Ox coxae,<br />
9- Os sacrum, 24- Os femoris,<br />
10- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 25- Patella<br />
11- Cartilago scapulae, 26- Tibia,<br />
12- Costa I, 27- Ossa tarsi,<br />
13- Costa XIII, 28- Os metatarsale III ve IV,<br />
14- Corpus sterni, 29- Ossa digitorum pedis.<br />
15- Processus xiphoideus,<br />
151
Şekil 4. At İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />
1- Maxilla, 18- Ulna<br />
2- Mandibula, 19- Radius,<br />
3- Atlas, 20- Ossa carpi,<br />
4- Axis, 21- Os metacarpaila<br />
5- Vertebra cervicalis V, 22- Ossa digiti manus,<br />
6- Vertebra thoracica VII, 22- Phalanges digiti,<br />
7- Vertebra lumbalis VI 23- Os coxae<br />
8- Os sacrum 24- Os femoris,<br />
9- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 25- Patella,<br />
10- Costa IV 26- Os sesamideum proximale<br />
11- Costa XVIII, 26’-31- Ossa digiti pedis<br />
12- Sternum 26’- Os sesamideum proximale<br />
13- Processus xiphoideus 27- Fibula,<br />
14- Arcus costalis 28- Tibia,<br />
15- Scapula, 29- Ossa tarsi,<br />
16- Cartilago scapulae 30- Ossa metatarsale<br />
17- Humerus, 31- Phalanges digiti pedis<br />
152
Şekil 5. Domuz İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />
1- Maxilla, 17- Scapula,<br />
2- Mandibula, 18- Humerus,<br />
3- Atlas, 19- Ulna,<br />
4- Axis, 20- Radius,<br />
5- Vertebra cervicalis V, 21- Ossa capri,<br />
6- Vertebra thoracica I, 22- Os metacarpale,<br />
7- Vertebra thoracica VII, 23- Ossa digitorum manus,<br />
8- Vertebra thoracica XV, 24- Os coxae,<br />
9- Vertebra lumbalis VI, 25- Os femoris,<br />
10- Os sacrum, 26- Patella,<br />
11- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 27- Fibula,<br />
12- Costa IV, 28- Tibia,<br />
13- Arcus costalis, 29- Ossa tarsi,<br />
14- Costa XV, 30- Os metatarsale ,<br />
15- Corpus sterni, 31- Ossa digitorum pedis<br />
16- Processus xiphoideus,<br />
153
Şekil 6. At Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />
Şekil 7. Sığır Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />
154
Şekil 8. Keçi Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />
Şekil 9. Domuz Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />
155
Şekil 10. Koyun Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />
Şekil 11. Sığır,at, domuz ve koyunun 7. cotae’si (Ellenberger, 1966)<br />
156
Şekil 12. At, sığır ve domuzun Antebrachium iskeleti<br />
1- Radius,<br />
2- Ulna,<br />
a- Capitulum radii,<br />
b- Collum radii,<br />
c- Proc. styloideus radii,<br />
d- Proc. styloideus ulnea,<br />
e- Kiriş oluğu,<br />
f- Proc. olaecrani,<br />
g- Proc.anconeus,<br />
h- İnc. Semilunaris,<br />
i-i ’ - Spatium interosseum antebrachii,<br />
k- Antebrachium oluğu,<br />
l- Proc.coronoideus lat. Ulnae,<br />
m- Tuberositas radii.<br />
157
Şekil 13. Atın sağ Humerusu (Lateral taraf ve biraz arkadan-önden görünüş)<br />
a- Caput humneri, u- For nutrucium,<br />
b- Lateral kas çıkıntısı, v- Epicondylus med.<br />
c- Lateral makara çıkıntısı, w- Epicondylus lat.,<br />
d- Orta makara çıkıntısı,<br />
e- Medial makara çıkıntısı,<br />
f- Medial kas çıkıntısı,<br />
i- Crista anconea,<br />
k- Sulcus spiralis,<br />
L- Tuberositas teres,<br />
m- Crista humnerinin distal kısmı,<br />
n- Crista epicondyli lat.,<br />
o- Lat.,<br />
p- medial Fossa ligamenti,<br />
q- Fossa radialis,<br />
r- Fossa olecranii,<br />
s- Trochlea humeri,<br />
t- Fossa synovialis,<br />
158
Şekil 14. Atın Scapulası;At Scapula’sının Cartilago scapulae ile medial yüzü ve<br />
lateral yüzü<br />
.<br />
a- Fossa subsucapularis,<br />
b- b Facies serrata,<br />
C- Spina scapulae,<br />
d- Tuberositas spinae,<br />
e- Fossa supra spinam,<br />
g- A. circumflexa scapulae için damar oluğu (burada For. Nutricium yok),<br />
h- Margo cervicalis,<br />
i- Margo thorracicus, Bassis Scapulae<br />
L Angulus thoracicus,<br />
m- Angulus cervicalis,<br />
n- Fossa articularis n İnc. Glanoidea,<br />
O- Tuberositas supraglenoidea,<br />
p- Proc. corocoideus,<br />
q- İnc. Scapularis,<br />
S- For. Nutricium,<br />
159
Şekil 15. Domuzun sol Scapula’sı (Lateral görünüş)<br />
a- Cartilago scapulae, d- Spina scapulae,<br />
b- Fossa supra spinam, f- Scapulanın distal sonu,<br />
c- Fossa infra spinam, g- Tuberositas supraglenoidea<br />
d- Tuberositas spinae,<br />
160
Şekil 16. Sığırın sol Scapula’sı (median görünüş) (Ellenberger, 1966)<br />
a- Facies serrata<br />
b- Facies serrata<br />
c- Proc. coracoideus<br />
161
Şekil 17. Atın Sol Uyluk kemiğinin lateral yüzü (os femoris sinister, facies lateralis<br />
equus) (Ellenberger, 1966)<br />
162
Şekil 18. At, sığır, koyun ve domuzun 4. Vertabrae lumbalisi (sol görünüş)<br />
(Ellenberger, 1966)<br />
163
Şekil 19. At, sığır ve domuza ait 4. Vertebrae Thoracicas’i (soldan görünüş)<br />
(Ellenberger, 1966)<br />
a- Corpus vertbrae<br />
b- Caput vertabrae<br />
c- Proc. spinalis<br />
d- Fovea costalis cran.<br />
e- Fovea costalis caud.<br />
F- Proc. mamilloarticularis<br />
g- Proc. articularis caud.<br />
h- Facies costalis transversaria,<br />
i- İnc. Vertabralis caud.,<br />
i’- For. Vertabrale lat’nin Dorsal ve Ventral delikleri (domuz için)<br />
k- Corpus vertabrae’de Caudal Epiphys discusu (domuz için)<br />
164
Şekil 20. At, sığır ve domuzun sol humerus’u (Ellenberger, 1966).<br />
a- Tuberculum majus<br />
a’- Tuberculum majus caud.(Atlarda Lat. Kas çıkıntısı)<br />
a’’- Tuberculum majus cran.(Lat- makara çıkıntısı)<br />
b- Tuberculum intermedium (medial makara çıkıntısı)<br />
c- Tuberculum minus<br />
c’- Tuberculum minus caud. (medial kas çıkıntısı)<br />
c’’- Tuberculum minus cran. (medial makara çıkıntısı)<br />
d- Sulerus inter tubercularis,<br />
e- Caput humeri,<br />
f-f’- Crista humeri,<br />
f’’- Tuberositas deltoidea<br />
q- Trochela humeri<br />
h- Lat. Tuber ligamenti,<br />
i- Fossa radialis, Fossa coronoidea,<br />
k- Crista epicondyli lat.,<br />
L- For. Supratrochleare<br />
m- Facies mi nfraspinamın Facies teres<br />
o- Crista,anconea,<br />
p- Crista tuberculi minoris.<br />
165
Şekil 21. Domuzun sol humerus’u (lateral görünüş) (Ellenberger, 1966)<br />
a- Caput,<br />
b- Tuberculum majus caud.,<br />
b’- cran., c- Facies infra spinam,<br />
f- Tuberositas deltiodea,<br />
d’- Facies teres,<br />
e- Crista epicondyli lat.,<br />
f- lateral Fossa ligamenti,<br />
g- proximal,<br />
h- distal Epiphys eklenti yerleri.<br />
166
Şekil 22. Keçi Sol Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (dıştan görünüş) (Popesko, 1989)<br />
167
Şekil 23. Keçi Sağ Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (içten görünüş) (Popesko, 1989)<br />
1- Cartilago scapulae,<br />
2- Fossa supraspinata,<br />
3- Fossa infraspinata,<br />
4- Collum scapulae,<br />
5- Tuber spinae scapulae,<br />
6- Spina spaculae,<br />
7- İncisura scapulae,<br />
8- Tuberculum supraglenoidale ( tuber scapulae ),<br />
9- Caput humeri,<br />
10- Pars caudalis tuberculi majoris,<br />
11- Pars cranalis tuberculi majoris,<br />
12- Tuberositas deltoidea,<br />
13- Corpus humeri,<br />
14-Condylus humeri,<br />
15- Olecranon.<br />
168
Şekil 24. Sığır Sağ Ön Bacak (içten görünüm) (Popesko, 1989)<br />
1- Corpus ossis ilium,<br />
2- 5. ala ossis ilium,<br />
3- Tuber sacrale,<br />
4- Tuber coxae,<br />
5- Facies auricularis(pars facici sacropelvinae),<br />
6- İncisura ischiadica major(ossis ilium),<br />
7- Ramus cranialis ossis pubis,<br />
8- Ramus ( sympbysialis ) ossis ischii,<br />
8’- Tabula ossis ischii ( tab. İschiadica ),<br />
9- Tuber ischiadicum,<br />
10- İncisura ischiadica minor ( ossis ischii ),<br />
11- Facies sympbysialis ( ossis pubis et ischii ),<br />
12- Corpus ossis femoris,<br />
13- Trochlea ossis femoris ( tr. Patellaris ),<br />
14- Condylus medialis ( ossis femoris ),<br />
15- Patella<br />
169
Şekil 25. Sığır Boyun Omurları (Popesko, 1989)<br />
I.– VII. Vertabrae cervicales I-VII, I. Atlas, II. Axis, 1-Arcus dorsalis atlantis,<br />
2.–6.- Massa lateralis atlantis, 2- Processus transversus atlantis ( ala atlantis ),<br />
3- Foramen alare atlantis, 4- Foramen vertebrae laterale atlantis, 5- Facies<br />
articularis cranialis atlantis, 6- Fossa atlantis, 7- Tuberculum ventrale atlantis,<br />
8- Facies articularis cranialis axis, 9- Foramen vertebrae laterale axis, 10-<br />
Processus spinosus axis, 11- Processus transversus axis, 12- Crista ventralis<br />
vertebrarum cervicalium, 13- Tuberculum dorsale processus transversi<br />
vertebrae cervicalium III-VII, 14- Tuberculum ventrale processus transversi<br />
vertebrae cervicalium III-VI, 15- Lamina ventralis processus vertebrae calis<br />
VI, 16- Processus spinosus vertebrarum cervicalium III-VI, 17- Processus<br />
articularis caudalis vertebrarum cervicalium II-VII, 18- Processus articularis<br />
cranialis vertebrarum cervicalium III-VII, 19- Corpus vertebrae cervicalis VII<br />
170
Şekil 26. At Boyun Omurları (Popesko, 1989)<br />
I.– VII. Vertabrae cervicales I-VII, I. Atlas, II. Axis, 1-Arcus dorsalis atlantis,<br />
2- Processus transversus atlantis ( ala atlantis ), 3- Foramen alare atlantis, 4-<br />
Foramen vertebrae laterale atlantis, 5- Foramen transversarium atlantis, 6-<br />
Tuberculum ventrale atlantis 7- Fossa atlantis, , 8- Arcus ventralis atlantis, 9-<br />
Fovea articularis cranialis atlantis, 10- Foramen nutricium atlantis, 11- Dens<br />
axis, 12- Facies articularis craniali axis, 13- Processus spinosus axis, 14-<br />
Foramen vertebrae latrale axis, 15- Foramen transversarium axis ( orificium<br />
caudale ), 16- Processus transversus axis, 17- Processus articularis caudalis<br />
vertebrarum cervicalium II-VII, 18- Processus articularis cranialis<br />
vertebrarum cervicalium III-VII, 19- Tuberculum dorsale processus transversi<br />
vertebrarum cervicalium III-VII, 20- Tuberculum ventrale processus<br />
transversi vertebrarum cervicalium III-VII, 21- Lamina ventralis processus<br />
transversi vertebrarum cervicalium VI, 22- Extremitas caudalis, 23- Fovea<br />
costalis caudalis vertebrae cervicalis VII, 24- Foramen transversarium axis<br />
(orificium craniale), 25- Prıcessus spinosus vertebrarum cervicalium III-VII,<br />
26- Crista ventralis vertebrarum cervicalium.<br />
171
Şekil 27. Sığır Kalça Kemiği (Popesko, 1989)<br />
1-Tuber coxae, 14- Ala ossis sacri( sinistra ),<br />
2- Tuber sacrale, 15- Ala ossis sacri ( dextra ),<br />
3- Corpus ossius ilium, 17- Foramina sacralia dorsalia,<br />
4- Ramus cranialis ossis pubis, 18- Foramina sacralia pelvina<br />
5- Spina ischiadica, 19- Caput ossis femoris,<br />
6- Tuber ischiadicum, 21- Fossa trochanterica,<br />
7- Corpus ossius ischii, 23-24-Condylus medialis(ossis femoris),<br />
8- Facies symphysialis(ossis pubis et ischii),24- Epicondylus medialis,<br />
9- Pecten ossis pubis, 25- Condylus lateralis,<br />
10- Tuberculum m.psoas minoris, 26- Trochanter minor.<br />
11- Eminetia iliopubica,<br />
12- Foramen obturatum,<br />
13- Crista sacralis mediana,<br />
14-16- Pars lateralis ossis sacri,<br />
172
Şekil 28. At Sırt ve Bel Omurları (Popesko, 1989)<br />
1- Exstremitas cranialis (caput) vertebrae, 9- Fovea costalis transversalis<br />
2- Corpus vertebrae, 10- Fovea costalis cranialis,<br />
3-4- Processus spinosus, 11- Processus articularis cranialis<br />
5- Processus articularis cranialis vertebrae I, cum processu mamillari,<br />
6- Processus articularis caudalis vertebrae I, 12- Foramen intervertebrae,<br />
7- Processus transversus cum processu mamillari, 13- Foramen vertebrae laterale<br />
8- Fovea costalis caudalis,<br />
Şekil 29. At Omurları (Popesko, 1989)<br />
1- Exstremitas caudalis ( fossa ) vertebrae,<br />
2- Corpus vertebrae III,<br />
3- Processus spinosus,<br />
4- Processus articularis cranialis cum processu mamillari,<br />
5- Processus costarius,<br />
6- Processus articularis caudalis,<br />
7- Facies articularis processus costarii<br />
173
Şekil 30. Domuz Sırt ve Bel Omurları (Popesko, 1989)<br />
1- Exstremitas cranialis ( caput ) vertebrae I,<br />
2- Corpus vertebrae,<br />
3- Processus spinosus,<br />
4-5- Processus transversus,<br />
5- Processus transversus cum processu mamillari,<br />
6- Processus articularis cranialis cum processu mamillari,<br />
7- Fovea costalis transversalis,<br />
7’- Fovea costalis cranialis et transversalis ( iunctae ),<br />
8- Fovea costalis cranialis,<br />
9- Fovea costalis caudalis,<br />
10- Foramen vertebrae laterale,<br />
11- Processus articularis cranialis vertebrae I,<br />
12- Processus articularis cranialis vertebrae XV<br />
Şekil 31. Domuz Omurları (Popesko, 1989)<br />
1- Corpus vertebrae , 2- Processus spinosus, 3- Processus articularis cranialis<br />
cum processu mamillari, 4- Processus costarius, 5- Foramen<br />
intervertebrae, 6- Processus articularis caudalis vertebrae.<br />
174
Şekil 32. Domuz Boyun Omurları (Popesko, 1989)<br />
I-VII- Vertabrae cervicales I-VII,<br />
1- Tuberculum dorsale atlantis,<br />
2- Processus spinosus axis,<br />
3- Processus spinosus vertabrarum cervicallum III-VII,<br />
4- Processus spinosus vertabrae thoracicae I,<br />
5- Foramen vertabrale laterale atlantis,<br />
6- Processus transversus atlantis ( ala atlantis ),<br />
7- Arcus ventralis atlantis,<br />
8- Tuberculum ventrale atlantis,<br />
9- Foramen vertabrale laterale axis,<br />
10- “Canalis transversarius “ vertabrarum cervicalium,<br />
11- Processus articularis caudalis,<br />
12- Processus articularis cranialis<br />
13- Foramen vertabrale laterale vertabrarum cervicalium,<br />
14- Foramen vertabrale laterale vertabrarum cervicalium thoracicae I,<br />
15- Tuberculum dorsale processus transversi vertabrarum cervicalium,<br />
16- Tuberculum ventrale processus transversi vertabrarum cervicalium III-V,<br />
17- Costa I,<br />
18- Processus transversus vertabrae thoracicae I,<br />
19- Lamina ventralis processus transversi (vertabrae cervicalis VI )<br />
175