19.07.2013 Views

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

YÜKSEK LİSANS TEZİ - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Savaş Fuat TURAN<br />

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />

<strong>YÜKSEK</strong> <strong>LİSANS</strong> <strong>TEZİ</strong><br />

KARKAS YAPISI, KIL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YAĞ ASİTLERİ<br />

KOMPOZİSYONLARINA GÖRE ET HAYVAN TÜRLERİNİN TANINMASI<br />

ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA<br />

ADANA, 2006<br />

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI


ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />

KARKAS YAPISI,KIL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YAĞ ASİTLERİ<br />

KOMPOZİSYONLARINA GÖRE ET HAYVAN TÜRLERİNİN TANINMASI<br />

ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA<br />

Savaş Fuat TURAN<br />

<strong>YÜKSEK</strong> <strong>LİSANS</strong> <strong>TEZİ</strong><br />

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI<br />

Bu tez 12/12/2006 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle<br />

Kabul Edilmiştir.<br />

İmza...................…........<br />

Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

DANIŞMAN<br />

İmza...................…........<br />

Prof. Dr. Okan GÜNEY<br />

ÜYE<br />

Bu tez Enstitümüz Zootekni Anabilim Dalında hazırlanmıştır.<br />

Kod No :<br />

İmza...................…........…<br />

Doç. Dr. Zerrin ERGİNKAYA<br />

ÜYE<br />

Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ<br />

Enstitü Müdürü<br />

Bu Çalışma <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Araştırma Projeleri Birimi Tarafından<br />

Desteklenmiştir.<br />

Proje No: ZF-2004YL86<br />

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların<br />

kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.


ÖZ<br />

<strong>YÜKSEK</strong> <strong>LİSANS</strong> <strong>TEZİ</strong><br />

KARKAS YAPISI,KIL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YAĞ ASİTLERİ<br />

KOMPOZİSYONLARINA GÖRE ET HAYVAN TÜRLERİNİN TANINMASI<br />

ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA<br />

Savaş Fuat TURAN<br />

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ<br />

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ<br />

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI<br />

Danışman : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

Yıl : 2006, Sayfa: 175<br />

Jüri : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

Prof. Dr. Okan GÜNEY<br />

Doç. Dr. Zerrin ERGİNKAYA<br />

Bu araştırma yaygın olarak tüketilen koyun, keçi ve sığır etlerini domuz, at ve eşek etleriyle<br />

karkas yapısı, kıl morfolojisi ve yağ asit bileşimleri bakımından karşılaştırarak, aralarındaki farkları<br />

belirleyip kolay tanıma amacıyla yapılmıştır. Araştırma materyali olarak her türe ait üçer hayvanın bel<br />

bölgesinden 100 g derialtı yağ alınmış ve metil esterleri oluşturularak 35 farklı doymuş ve doymamış<br />

yağ asidi değerleri gaz kromatografisiyle belirlenmiştir. Doymuş yağ asitlerin palmitik ve stearik asit,<br />

doymamış yağ asitleri bakımından da oleik, linoleik ve palmitoleik asit yüksek oranlarda tespit<br />

edilmiştir.<br />

Türlere ait kıllar incelik, uzunluk ve morfolojik bakımdan mikroskop altında incelenmiş ve<br />

türlere ait farklılıklar ortaya konmuştur. Kıl inceliği bakımından koyun en ince kıla sahip iken domuz<br />

kılı en kalın kıl olarak belirlenmiştir.<br />

Karkas yapısı bakımından türlerin farklılıkları ağırlık(cüsse), dış görünüş, yağ örtüsü, et rengi<br />

ve kemik anatomisi bakımından karşılaştırılmışlardır. Koyun ve keçi karkasları tüm diğer türlerden<br />

daha küçük ve farklı ancak birbirine benzer bulunmuştur. Sığır karkası ve parça etleri ise at, eşek ve<br />

domuz etleriyle karıştırılabilecek yapıda bulunmuştur.<br />

Yağ asitleri bakımından bileşimlerin güvenilir bir tanıma yöntemi olarak kullanılabileceği<br />

sonucuna varılmıştır.<br />

Anahtar Kelimeler: Karkas tanıma, kıl morfolojisi, yağ asidi bileşimi, karkas yapısı.<br />

I


ABSTRACT<br />

MSc THESIS<br />

A STUDY ON THE IDENTIFICATION OF MEAT ANIMAL SPECIES<br />

ACCORDING TO CARCASS MAKE UP HAIR MORPHOLOGY AND<br />

FATTY ACID COMPOSITIONS<br />

Savaş Fuat TURAN<br />

DEPARTMENT OF ANIMAL.SCIENCE<br />

INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES<br />

UNIVERSITY OF ÇUKUROVA<br />

Supervisor : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

Year : 2006, Pages: 175<br />

Jury : Prof. Dr. Oktay GÜRSOY<br />

Prof. Dr. Okan GÜNEY<br />

Assoc. Prof. Dr. Zerrin ERGİNKAYA<br />

This study was conducted with the objectives of differentiating and identifying sheep, goat<br />

and cattle meats from swine, horse and donkey meats which are prohibited for consumption<br />

according to Food Codex in Turkey by comparing carcass make-up, hair morphology and fatty acid<br />

compositions of respective species. Three animals from each specie made up the material of this<br />

study. Samples of 100 g subcuteanus fat were taken from each animal. Fatty acids were stabilized by<br />

forming methyl esters and gass choromatography was used to determine the amounts of 35 saturated<br />

and unsaturated fatty acids. Plamitic and stearic acids were seen to be the most abundantly found<br />

saturated fatty acid in all the species. Similarly oleic, linoleic and palmitoleic acids were the highest<br />

unsaturated fatty acids in all the species. The morhological analyses under the microscope, fiber<br />

diameter and fiber length were used for compare the hairs of the respective species. The lowest fiber<br />

diameter was seen to be in sheep as comparing to the highest diameter found in swine.<br />

The carcasses of the species were compared according to weight (size), external appearance,<br />

fat cover, meat color and bone anatomy. Sheep and goat carcasses were found to be the smallest in<br />

size and very different from the swine, horse and donkey carcasses but highly similar to each other.<br />

Cattle carcasses and primal cuts were found to be similar to horse, donkey and even swine and easily<br />

be substituted for each other.Fatty acid compositions may be a fairly good and dependable method to<br />

identify meats of animal species.<br />

Key Words: : Carcass identification, hair morphology, fatty acid composition, carcass make-up.<br />

II


TEŞEKKÜR<br />

Çalışmamın her aşamasında büyük bilgi birikimini ve insani desteğini hiç<br />

esirgemeyen çok değerli danışman hocam sayın Prof. Dr. Oktay GÜRSOY’a, bu<br />

çalışmada en az benim kadar çaba sarf eden, at ve eşek numunelerinin teminindeki<br />

yardımlarından dolayı Vet. Hek. Ali AYDOĞDU’ya, sığır numunelerinin temin<br />

edilmesindeki yardımlarından dolayı Et Balık Kurumu Adana Kombinası İşletme<br />

Şefi Vet. Hek. Osman SOLAK’a, domuz numunelerinin temin edilmesindeki<br />

yardımlarından dolayı Vet. Dr. Kenan DAĞLIOĞLU’na, istatistiksel analizlerdeki<br />

yardımlarından dolayı Prof. Dr. Ercan EFE, Doç Dr. Muhip ÖZKAN, Zir. Müh. Ali<br />

ALTIOĞLU’na, kılların mikroskop altında fotoğraflanmasındaki yardımlarından<br />

dolayı da Araştırma Görevlisi İbrahim ATIŞ ve Zir. Yük. Müh. Halil TOKTAY’a,<br />

çalışmanın yürütülmesinde maddi desteği sağlayan Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri<br />

Birimi’ne, iş yerimde çalışmam boyunca bana katlanan ve benden desteklerini hiçbir<br />

zaman esirgemeyen tüm amir ve iş arkadaşlarıma, doğmakla beni dünyanın en mutlu<br />

insanı yapan biricik oğluma ve beni sabırla destekleyen eşime teşekkür ederim.<br />

III


İÇİNDEKİLER SAYFA<br />

ÖZ …………………………………………………………………………….. I<br />

ABSTRACT ………………………………………………………………….. II<br />

TEŞEKKÜR ………………………………………………………………….. III<br />

İÇİNDEKİLER ……………………………………………………………...... IV<br />

ÇİZELGELER DİZİNİ ……………………………………………………….. X<br />

ŞEKİLLER DİZİNİ …………………………………………………………... XIII<br />

RESİMLER DİZİNİ ………………………………………………………….. XIV<br />

SİMGELER VE KISALTMALAR ………………………………………....... XV<br />

EKLER ………………………………………………………………………... XVII<br />

GİRİŞ …………………………………………………………………………. 1<br />

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR …………………………………………………. 5<br />

2.1. Karkas Yapısı ……………………………………………….......... 5<br />

2.1.1. Sığır ve Dana Karkası …………………………………... 5<br />

2.1.2. Koyun ve Kuzu Karkası ………………………………... 11<br />

2.1.3. Keçi Karkası ……………………………………………. 18<br />

2.1.4. At Karkası ……………………………………………… 24<br />

2.1.5. Domuz Karkası ……………………………………........ 25<br />

2.2. Karkas İçeriğindeki Bazı Kemiklerin Özellikleri ………………… 26<br />

2.2.1. Sırt Omurları (Vertebrae Throaciace) …………………… 26<br />

2.2.1.1. Sığır Sırt Omurları …………………………….. 26<br />

2.2.1.2. Koyun Sırt Omurları ………………………... 27<br />

2.2.1.3. Keçi Sırt Omurları …………………….............. 27<br />

2.2.1.4. At Sırt Omurları …………………………......... 27<br />

2.2.1.5. Domuz Sırt Omurları …………………………. 28<br />

2.2.2. Bel Omurları (Vertebrae Lumbales) …………………… 28<br />

2.2.2.1. Sığır Bel Omurları ……………………….......... 28<br />

2.2.2.2. Koyun Bel Omurları ……………………............ 28<br />

2.2.2.3. Keçi Bel Omurları …………………………….. 29<br />

2.2.2.4. At Bel Omurları …………................................... 29<br />

2.2.2.5. Domuz Bel Omurları ………………………….. 29<br />

2.2.3. Kaburgalar (Costae) …………………………………….. 30<br />

2.2.3.1. Sığır Kaburgaları ……………………………… 30<br />

IV


2.2.3.2. Koyun Kaburgaları ……………………………. 30<br />

2.2.3.3. Keçi Kaburgaları …………………………........ 30<br />

2.2.3.4. At Kaburgaları ………………………………… 31<br />

2.2.3.5. Domuz Kaburgaları …………………………… 31<br />

2.2.4. Göğüs Kemiği (Sternebrae) ……………………............. 31<br />

2.2.4.1. Sığır Göğüs Kemiği ………………………….... 31<br />

2.2.4.2. Koyun Göğüs Kemiği ……………………......... 32<br />

2.2.4.3. Keçi Göğüs Kemiği …………………………… 32<br />

2.2.4.4. At Göğüs Kemiği ……………………………… 32<br />

2.2.4.5. Domuz Göğüs Kemiği ………………………… 32<br />

2.2.5. Kuyruk Omurları (Vertebrae Caudales) …………………. 33<br />

2.2.5.1. Sığır Kuyruk Omurları ………………………… 33<br />

2.2.5.2. Koyun Kuyruk Omurları ……………………… 33<br />

2.2.5.3. Keçi Kuyruk Omurları ………………………… 33<br />

2.2.5.4. At Kuyruk Omurları …………………………… 33<br />

2.2.5.5. Domuz Kuyruk Omurları ……………………… 34<br />

2.2.6. Kalça Kemiği (Os Coxae) ………………………………. 34<br />

2.2.6.1. Sığır Kalça Kemiği ……………………………. 34<br />

2.2.6.2. Koyun Kalça Kemiği …………………………. 34<br />

2.2.6.3. Keçi Kalça Kemiği ……………………………. 34<br />

2.2.6.4. At Kalça Kemiği ………………………………. 35<br />

2.2.6.5. Domuz Kalça Kemiği …………………………. 35<br />

2.2 7. Kol Kemiği (Humerus) …………………………………. 35<br />

2.2.7.1. Sığır Kol Kemiği ………………………………. 35<br />

2.2.7.2. Koyun Kol Kemiği ……………………………. 35<br />

2.2.7.3. Keçi Kol Kemiği ……………………………… 36<br />

2.2.7.4. At Kol Kemiği ………………………………… 36<br />

2.2.7.5. Domuz Kol Kemiği …………………………… 36<br />

2.2.8. Ön Kol Kemiği (Skeleton Antebrachii) …………………. 36<br />

2.2.8.1. Sığır Ön Kol Kemiği ………………………….. 36<br />

V


2.2.8.2. Koyun Ön Kol Kemiği ………………………… 37<br />

2.2.8.3. Keçi Ön Kol Kemiği …………………………... 37<br />

2.2.8.4. At Ön Kol Kemiği …………………………….. 37<br />

2.2.8.5. Domuz Ön Kol Kemiği ……………………….. 37<br />

2.2.9. Kürek Kemiği (Scapula) ……………………………….... 38<br />

2.2.9.1. Sığır Kürek Kemiği …………………………… 38<br />

2.2.9.2. Koyun Kürek Kemiği …………………………. 38<br />

2.2.9.3. Keçi Kürek Kemiği …………………………… 38<br />

2.2.9.4. At Kürek Kemiği ……………………………… 39<br />

2.2.9.5. Domuz Kürek Kemiği ………………………… 39<br />

2.2.10. Boyun Omurları (Vertabrae Cervicales)……………….. 39<br />

2.2.10.1. Sığır Boyun Omurları ……………………….. 39<br />

2.2.10.2. Koyun Boyun Omurları ……………………… 39<br />

2.2.10.3. Keçi Boyun Omurları ………………………... 40<br />

2.2.10.4. At Boyun Omurları …………………………... 40<br />

2.2.10.5. Domuz Boyun Omurları ……………………... 40<br />

2.2.11. Uyluk Kemiği (Skeleton Femoris)………………. 41<br />

2.2.11.1. Sığır Uyluk Kemiği ………………………….. 41<br />

2.2.11.2. Koyun Uyluk Kemiği ………………………... 41<br />

2.2.11.3. Keçi Uyluk Kemiği ………………………….. 41<br />

2.2.11.4. At Uyluk Kemiği …………………………….. 41<br />

2.2.11.5. Domuz Uyluk Kemiği ……………………….. 42<br />

2.3. Tülere Ait Etlerin Karakteristik Özellikleri ………………………. 42<br />

2.3.1. Sığır ve Dana Eti ……………………………………….. 42<br />

2.3.2. Koyun ve Kuzu Eti …………………………………….. 43<br />

2.3.3. Keçi Eti …………………………………………………. 44<br />

2.3.4. At Eti …………………………………………………… 46<br />

2.3.5. Domuz Eti ……………………………………………… 46<br />

2.4. Yağların Fiziksel Özellikleri ……………………………………… 46<br />

2.3.1. Sığır ve Dana Yağı ……………………………………… 47<br />

2.3.2. Koyun Yağı …………………………………………….. 48<br />

VI


2.3.3. Keçi Yağı ……………………………………………….. 49<br />

2.3.4. Domuz Yağı …………………………………………….. 49<br />

2.3.5. At Yağı ………………………………………………….. 49<br />

2.3.6. Eşek Yağı ……………………………………………….. 50<br />

2.5. Kılların Morfolojik Yapısı ………………………………………... 50<br />

2.4.1. Medulla …………………………………………………. 51<br />

2.4.2. Korteks …………………………………………………. 53<br />

2.4.3. Kütiküla ………………………………………………… 54<br />

2.4.4. Sığır Kılı ………………………………………………… 56<br />

2.4.5. Koyun Kılı ……………………………………………… 56<br />

2.4.6. Keçi Kılı………………………………………………….. 59<br />

2.4.7. Domuz Kılı………………………………………………. 59<br />

2.4.8. At ve Katır Kılı …………………………………………. 60<br />

2.4.9. Eşek Kılı ………………………………………………… 60<br />

2.6. Yağlar ve Yağ Asitleri …………………………………………… 60<br />

2.6.1. Gliserol (Gliserin) ………………………………………. 61<br />

2.6.2. Yağ Asitleri ……………………………………………... 62<br />

2.6.1.1. Yağ Asitlerinin İsimlendirilmesi ……………… 62<br />

2.6.1.2. Doymuş Yağ Asitleri …………………………. 63<br />

2.5.1.3. Doymamış Yağ Asitleri ………………………. 64<br />

2.6.3. Türlere Ait Yağ Asitleri ………………………………… 65<br />

2.6.3.1. Sığır Yağ Asitleri …………………………….. 65<br />

2.6.3.2. Keçi Yağ Asitleri ……………………………… 71<br />

2.6.3.3. Koyun Yağ Asitleri …………………………… 75<br />

4.6.3.4. At Yağ Asitleri ………………………………... 78<br />

2.6.3.5. Domuz Yağ Asitleri ………………………….. 79<br />

3. MATERYAL VE METOD ………………………………………………… 83<br />

3.1. Materyal ………………………………………………………….. 83<br />

3.1.1. Kıl Materyalleri ………………………………………… 83<br />

3.1.2. Kıl Morfolojisi ………………………………………….. 83<br />

3.1.3. Yağ Materyalleri ………………………………………... 83<br />

VII


3. 2. Metod …………………………………………………………….. 84<br />

3.2.1. Kıl Ölçümleri ……………………………………………. 84<br />

3.2.2. Yağ Asitleri Analizleri ………………………………….. 85<br />

3.2.2.1. Gaz Kromatoğrafisi …………………………… 85<br />

3.2.2.2. Gaz Kromatoğrafisi Cihazının Bölümleri …….. 86<br />

3.2.2.2.(1). Taşıyıcı Gaz Kaynağı ……………… 86<br />

3.2.2.2.(2). Enjeksiyon Bölümü ……………….. 86<br />

3.2.2.2.(3). Kolon ………………………………. 87<br />

3.2.2.2.(4). Dedektörler ………………………… 87<br />

3.2.3. Türler Bazında Anatomik ve Morfolojik Karşılaştırmalar.. 87<br />

4. BULGULAR VE TARTIŞMA …………………………………………….. 88<br />

4.1. Kıllarda Saptanan Morfolojik Özellikler …………………………. 88<br />

4.1.1. Makroskopik Özellikler …………………………………. 88<br />

4.1.1.1. Genel Özellikler ………………………………. 88<br />

4.1.1.2. Kıl Uzunlukları ……………………………….. 89<br />

4.1.1.3. Kıl İncelikleri …………………………………. 91<br />

4.1.2. Mikroskopik Özellikler …………………………………. 92<br />

4.2. Araştırma Materyali Türlerin Karkas Özellikleri ………………… 94<br />

4.3. Sırt Yağından Alınan Örneklerdeki Yağ Asitlerinin Bileşimi …… 99<br />

4.3.1. Doymuş Yağ Asitleri …………………………………… 99<br />

4.3.1.1. Sığır …………………………………………… 101<br />

4.3.1.2. Koyun ………………………………………… 101<br />

4.3.1.3. Keçi …………………………………………… 102<br />

4.3.1.4. At ……………………………………………… 104<br />

4.3.1.5. Domuz ………………………………………… 105<br />

4.3.1.6. Eşek …………………………………………… 107<br />

4.3.2. Doymamış Yağ Asitleri ………………………………… 107<br />

4.3.2.1. Sığır ……………………………………………. 109<br />

4.3.2.2. Koyun …………………………………………. 110<br />

4.3.2.3. Keçi …………………………………………… 110<br />

4.3.2.4. At ……………………………………………… 112<br />

VIII


4.3.2.5. Domuz ………………………………………… 113<br />

4.3.2.6.Eşek ……………………………………………. 114<br />

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ……………………………………………… 115<br />

KAYNAKLAR ……………………………………………………………….. 118<br />

ÖZGEÇMİŞ …………………………………………………………………… 124<br />

EKLER ………………………………………………………………………… 125<br />

EK - 1 ………………………………………………………………………… 125<br />

EK - 2 ………………………………………………………………………… 149<br />

IX


ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA<br />

Çizelge 2.1. Sığır Gövde Etlerinin Karkas Sınıflarına Göre Ağırlıkları ………. 7<br />

Çizelge 2.2a. Farklı Sığır Irklarına Ait Karkas Değerleri ………………………. 8<br />

Çizelge 2.2b. Farklı Sığır Irklarına Ait Karkas Değerleri ………………………. 9<br />

Çizelge 2.3. Sığırlarda Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas Ağırlıklarına<br />

Ait Ortalama Değerler ……………………………………………... 10<br />

Çizelge 2.4. Kars Et ve Balık Kurumu Kombinası’nda Kesilen Sığırlarda<br />

Karkas Değerleri …………………………………………………… 10<br />

Çizelge 2.5. Yerli ve Kültür Melezi Sığır Irklarına Ait Ortalama Karkas Değerleri 11<br />

Çizelge 2.6. Farklı Koyun Çağ Karkaslarına Ait Özellikler ……………………. 13<br />

Çizelge 2.7. Koyun ve Keçilerde Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas<br />

Ağırlıklarına Ait Ortalama Değerler ……………………………….. 14<br />

Çizelge 2.8. Morkaraman, SakızxMorkaraman Melezleri ve<br />

KıvırcıkxMorkaraman (F1) Melezlerine Ait Karkas Değerleri …… 14<br />

Çizelge 2.9. Değişik Genotipteki Koyun ve Kuzulara Ait Karkas Parametreleri .. 15<br />

Çizelge 2.10. Kıvırcık, Türkgeldi ve Tahirova Koyunlarındaki Karkas Değerleri .. 16<br />

Çizelge 2.11. Farklı Koyun Irk ve Genotiplerine Ait Sıcak ve Soğuk Karkas<br />

Değerleri ………………………………………………………….. 17<br />

Çizelge 2.12. Farklı Genotipdeki İvesi ve İvesi Melezlerine Ait Kesim Ağırlıkları<br />

ve Soğuk Karkas Değerleri ……………………………………… 18<br />

Çizelge 2.13. Farklı Sınıflardaki Keçi Karkaslarında Canlı Ağırlıklara Göre<br />

Etlilik Durumu ………………………………………………….. 19<br />

Çizelge 2.14. DamascusxKıl(F1) Melezleri Erkek Oğlaklarda Karkas Ağırlıkları .. 21<br />

Çizelge 2.15. Farklı Keçi Genotiplerinin Sıcak Karkas Ağırlıkları …………….. 22<br />

Çizelge 2.16. Farklı Keçi Genotiplerinin Soğuk ve Sıcak Karkas Ağırlıkları<br />

ile Karkas Uzunlukları…………………………………………… 23<br />

Çizelge 2.17. Ata Karkasına Ait Değerler …………………………………... 24<br />

Çizelge 2.18. Domuza Ait Canlı Ağırlıklar ………………………………….. 25<br />

Çizelge 2.19. Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Karkas<br />

Değerleri ………………………………………………………… 25<br />

X


Çizelge 2.20. Domuzlarda Canlı Ağırlık ile Bazı Vücut ve Karkas Özellikleri .. 26<br />

Çizelge 2.21. Çeşitli Koyun Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri …………….. 44<br />

Çizelge 2.22. Çeşitli Keçi Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri ………………. 45<br />

Çizelge 2.23. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik ve Kalınlık Değerleri …………… 56<br />

Çizelge 2.24. Farklı Koyun Irklarına Ait Kıl İncelik ve Uzunluk Değerleri …… 57<br />

Çizelge 2.25. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri ………………………… 58<br />

Çizelge 2.26. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri ………………………… 58<br />

Çizelge 2.27. Kıl Keçilerinin Çeşitli Vücut Bölgelerindeki Kaba Üst ve İnce<br />

Alt Kıllarının İncelik Değerleri ………………………………….. 59<br />

Çizelge 2.28. Farklı Türlere Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları ……… 67<br />

Çizelge 2.29. Sığır Göz Kasındaki Yağ Asitleri Profilleri …………………….. 68<br />

Çizelge 2.30. m.longissimus ve m.semimembranosus Kaslarında İntramusküler<br />

Yağ Asitleri Kompozisyonları …………………………………… 69<br />

Çizelge 2.31. Sığırların Farklı Bölgelerinin Toplam Yağlarındaki Yağ Asitleri .. 70<br />

Çizelge 2.32. Çeşitli Rasyonlarla Beslenen Keçilerdeki Kasarası Yağın Yağ<br />

Asitleri Kompozisyonları ………………………………………… 71<br />

Çizelge 2.33. Keçi Yağlarının Yağ Asitleri Kompozisyonları …………………. 73<br />

Çizelge 2.34. Keçilerin Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarındaki Yağ<br />

Asitleri Bileşimleri ……………………………………………….. 74<br />

Çizelge 2.35. Koyun Deri Altı Yağ Asitleri Oranları ………………………….. 75<br />

Çizelge 2.36 . Koyun ve Kuzuların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarına<br />

Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları ……………………………… 76<br />

Çizelge 2.37. Kuzulardaki Deri Altı, Kasiçi ve Kasarası Yağlardaki Yağ<br />

Asitleri Kompozisyonları ……………………………………….. 77<br />

Çizelge 2.38. Atlardaki Yağların Yağ Asitleri Kompozisyonları …………….... 78<br />

Çizelge 2.39. İki Farklı Genotip ve Üç Farklı Kesim Ağırlığındaki Domuzların<br />

Deri Altı Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları ……………….. 80<br />

Çizelge 2.40 Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Sırt Yağının<br />

Yağ Asitleri Kompozisyonu …………………………………….. 81<br />

Çizelge 2.41. Domuzların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarının Yağ<br />

Asitleri Oranları …………………………………………………. 82<br />

XI


Çizelge 4.1. Kılların Makroskopik Özellikleri …………………………………. 89<br />

Çizelge 4.2. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Kıl Gerçek Uzunlukları.. 90<br />

Çizelge 4.3. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Ait Kıl Çapları ……… 92<br />

Çizelge 4.4. Araştırmada Karkas Özelliklerine İlişkin Saptanan Gözlemler ….. 96<br />

Çizelge 4.5 a.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri .. 97<br />

Çizelge 4.5 b.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri .. 98<br />

Çizelge 4.6. Türlere Ait Sırt Yağındaki Doymuş Yağ Asitleri ………………… 100<br />

Çizelge 4.7. Türlere Ait Sırt Yağındaki Doymamış Yağ Asitleri ……………… 108<br />

XII


ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA<br />

Şekil 2.1. Sığır Gövde Profili ………………………………………………… … 6<br />

Şekil 2.2. Dana Gövde Profili ………………………………………………….. 6<br />

Şekil 2.3. Sığır But Profili ……………………………………………………… 7<br />

Şekil 2.4. Dana But Profili …………………………………………………....... 7<br />

Şekil 2.5. Koyun Gövde Profili ………………………………………………… 12<br />

Şekil 2.6. Koyun Gövde Arka Görünümü ……………………………………… 12<br />

Şekil 2.7. Kıl Keçisinin Gövde Profili ………………………………………..... 20<br />

Şekil 2.8. Kıl Keçi Oğlağının Gövde Profili …………………………………… 20<br />

Şekil 2.9. Kıl Keçi But Profili ………………………………………………..... 21<br />

Şekil 2.10. Kıl Keçi Oğlağının But Profili …………………………………….. 21<br />

Şekil 2.11. Sığır Kabuk Yağı ………………………………………………….. 47<br />

Şekil 2.12. Dana Karkası Kabuk Yağı …………………………………………. 48<br />

Şekil 2.13. Koyun Karkası Kabuk Yağı ……………………………………….. 48<br />

Şekil 2.14. Kıl Keçisi Karkası Kabuk Yağı ……………………………………. 49<br />

Şekil 2.15. Kıl Folükülü ve Kılın Gelişimi …………………………………….. 51<br />

Şekil 2.16. Kemp Kıl ve Gerçek Kıl …………………………………………… 51<br />

Şekil 2.17. Kılın Yapısı ………………………………………………………… 52<br />

Şekil 2.18. Kesikli Medullalı Kıl ve Devamlı Medullalı Kıl …………………. 52<br />

Şekil 2.19. Devamlı Medulla …………………………………………………... 53<br />

Şekil 2.20. Kesikli Medulla ……………………………………………………. 53<br />

Şekil 2.21. Boncuklu Medulla ve Üç Medulla ………………………………… 53<br />

Şekil 2.22. Devamlı+Parçalı Çift Medulla ve Devamlı Çift Medulla …………. 53<br />

Şekil 2.23. Hakiki Yapağı ile Kaba Uzun Kılın Tabakaları …………………… 54<br />

Şekil 2.24. Değişik Tip Kıllarda Gözlemlenen Kütiküla Şekilleri …………….. 55<br />

Şekil 2.25. Kütiküla Hücrelerinin Yapısı ve Diziliş Şekilleri ………………….. 55<br />

Şekil 2.26. Taç Şekilli Kütiküla Hücresi ve Çok Kenerlı Taç Şekilli<br />

Kütiküla Hücresi ……………………………………………………. 55<br />

XIII


RESİMLER DİZİNİ SAYFA<br />

Resim 4.1. Türlere Ait Kılların Mikroskobik Görünümleri (40 X) ……………… 97<br />

Resim 4.2. Türlere Ait Hayvanların Karkas Resimleri …………………………... 99<br />

XIV


SİMGELER VE KISALTMALAR<br />

µ : Mikron<br />

cm : Santimetre<br />

kg : Kilogram<br />

% : Yüzde<br />

S.H. : Standart Hata<br />

SFA : Doymuş Yağ Asitleri<br />

MUFA : Toplam Tekli Doymamış Yağ Asitleri<br />

PUFA : Toplam Çoklu Doymamış Yağ Asitleri<br />

TUFA : Toplam Doymamış Yağ Asitleri<br />

P : S : Toplam Çoklu Doymamış Yağ Asitleri/Toplam Doymuş<br />

Yağ Asitleri<br />

K.E. : Kastre Edilmiş<br />

E : Erkek<br />

D : Dişi<br />

C4:0 : Bütirik asit<br />

C6:0 : Kaproik asit<br />

C8:0 : Kaprilik asit<br />

C10:0 : Kaprik asit<br />

C11:0 : Undekanoik asit<br />

C12:0 : Laurik asit<br />

C13:0 : Tridekanoik asit<br />

C14:0 : Miristik asit<br />

C14:0 : Miristeloik asit<br />

C15:0 : Pentadekanoik asit<br />

C15:1 : CİS-10 Pentadekanoik asit<br />

C16:0 : Palmitik asit<br />

C16:1 : Palmiteloik asit<br />

C17:0 : Heptadekanoik asit<br />

C17:1 : CİS-10 Heptadekanoik asit<br />

XV


C18:0 : Stearik asit<br />

C18:1 (trans 9) : Elaidik asit<br />

C18:1 (cis 9) : Oleik asit<br />

C18:2 (trans 9-12) : Linoleidik asit<br />

C18:2 (cis 9-12) : Linoleik asit<br />

C18:3 (cis 6-9-12) : Linolenik asit<br />

C18:3 (cis 9-12-15) : Alfa linolenik asit<br />

C18:4 : Oktadekatetraenoik asit<br />

C20:0 : Araşidik asit<br />

C20:1 : Eikosonoik asit<br />

C20:2 : Eikosadienoik asit<br />

C20:3(cis 11-14-17) : Eikosatrienoik asit<br />

C20:3(cis 8-11-14) : Eikosatrienoik asit<br />

C20:4 : Araşidonik asit<br />

C20:5 : Eikosapentaenoik asit<br />

C22:0 : Behenik asit<br />

C22:1 : Erusik asit<br />

C22:6 : Dokosahexaenoik asit<br />

C23:0 : Trikosanoik asit<br />

C24:4 : Lingoserik asit<br />

C24:1 : Nervonik asit<br />

XVI


EKLER SAYFA<br />

EK - 1<br />

Resim 1. Sığır Karkasları ………………………………………………………. 125<br />

Resim 2. Sığır Karkası …………………………………………………………. 126<br />

Resim 3. Sığır Karkasları ………………………………………………………. 127<br />

Resim 4. Koyun Karkası ……………………………………………………….. 128<br />

Resim 5. Koyun Karkasları …………………………………………………….. 129<br />

Resim 6. Koyun Karkası ……………………………………………………….. 130<br />

Resim 7. Koyun Karkası ……………………………………………………….. 131<br />

Resim 8. Keçi Karkası ………………………………………………………….. 132<br />

Resim 9. Keçi Karkası ………………………………………………………….. 133<br />

Resim 10. Domuz Karkasları …………………………………………………… 134<br />

Resim 11. Domuz Karkasları …………………………………………………… 135<br />

Resim 12. Domuz Karkası ……………………………………………………… 136<br />

Resim 13. Domuz Karkası ……………………………………………………… 136<br />

Resim 14. At Karkası …………………………………………………………… 137<br />

Resim 15. At Karkasları ………………………………………………………… 138<br />

Resim 16. At Karkasları ………………………………………………………… 138<br />

Resim 17. At Karkası …………………………………………………………... 139<br />

Resim 18. At Karkası ………………………………………………………….. 140<br />

Resim 19. Eşek Kılları ………………………………………………………….. 141<br />

Resim 20. Eşek Kılları ………………………………………………………….. 142<br />

Resim 21. At Kılları …………………………………………………………… 143<br />

Resim 22. At Kılları ……………………………………………………………. 144<br />

Resim 23. Domuz Kılları ………………………………………………………. 145<br />

Resim 24. Sığır Kılı (Siyah) …………………………………………………… 146<br />

Resim 25. Sığır Kılı (Beyaz) …………………………………………………… 146<br />

Resim 25. Akkaraman Kılları …………………………………………………... 147<br />

Resim 26. Keçi Kılı (Siyah) …………………………………………………… 148<br />

Resim 27. Keçi Kılı (Beyaz) …………………………………………………… 148<br />

XVII


EK – 2<br />

Şekil 1. Sığır İskelet Sistemi …………………………………………………… 149<br />

Şekil 2. Koyun İskelet Sistemi …………………………………………………. 150<br />

Şekil 3. Keçi İskelet Sistemi …………………………………………………… 151<br />

Şekil 4. At İskelet Sistemi ……………………………………………………... 152<br />

Şekil 5. Domuz İskelet Sistemi ………………………………………………… 153<br />

Şekil 6. At Kaburgaları ………………………………………………………… 154<br />

Şekil 7. Sığır Kaburgaları ……………………………………………………… 154<br />

Şekil 8. Keçi Kaburgaları ……………………………………………………... 155<br />

Şekil 9. Domuz Kaburgaları …………………………………………………… 155<br />

Şekil 10. Koyun Kaburgaları …………………………………………………. 156<br />

Şekil 11. Sığır,at, domuz ve koyunun 7. cotae’si ……………………………... 156<br />

Şekil 12. At, sığır ve domuzun Antebrachium iskeleti ………………………... 157<br />

Şekil 13. Atın Sağ Humerusu (Lateral taraf ve biraz arkadan-önden görünüş) ... 158<br />

Şekil 14. Atın Scapulası;At Scapula’sının Cartilago scapulae ……………….. 159<br />

Şekil 15. Domuzun sol Scapula’sı (Lateral görünüş) …………………………. 160<br />

Şekil 16. Sığırın sol Scapula’sı (median görünüş) …………………………….. 161<br />

Şekil 17. Atın Sol Uyluk kemiğinin lateral yüzü …………………………….. 162<br />

Şekil 18. At, sığır, koyun ve domuzun 4. Vertabrae lumbalisi (sol görünüş) …. 163<br />

Şekil 19. At, sığır ve domuza ait 4. Vertebrae Thoracicas’i(soldan görünüş) …. 164<br />

Şekil 20. At, sığır ve domuzun sol humerus’u ………………………………... 165<br />

Şekil 21. Domuzun sol humerus’u (lateral görünüş) …………………………. 166<br />

Şekil 22. Keçi Sol Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (dıştan görünüş) …………….. 167<br />

Şekil 23. Keçi Sağ Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (içten görünüş) ……………... 168<br />

Şekil 24. Sığır Sağ Ön Bacak (içten görünüm) ………………………………… 169<br />

Şekil 25. Sığır Boyun Omurları ……………………………………………….. 170<br />

Şekil 26. At Boyun Omurları …………………………………………………. 171<br />

Şekil 27. Sığır Kalça Kemiği ………………………………………………….. 172<br />

Şekil 28. At Sırt ve Bel Omurları ……………………………………………… 173<br />

Şekil 29. At Omurları …………………………………………………………. 173<br />

XVIII


Şekil 30. Domuz Sırt ve Bel Omurları ………………………………………… 174<br />

Şekil 31. Domuz Omurları …………………………………………………….. 174<br />

Şekil 32. Domuz Boyun Omurları …………………………………………….. 175<br />

XIX


1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />

1.GİRİŞ<br />

İnsanın günlük vazgeçilmez ihtiyaçlarının başında sağlıklı, dengeli ve kaliteli<br />

beslenme gelir. Bu tip beslenmede etin önemli bir yeri vardır. Et, hayvansal gıdalar<br />

içerisinde üretiminin kolay olması, lezzeti, yüksek biyolojik değeri, doyuruculuğu,<br />

içerdiği B kompleks vitaminleri, çeşitli mineral maddeleri, esansiyel amino asitleri<br />

gibi besin öğelerini yeterli ve dengeli oranda barındırması nedeniyle insan<br />

beslenmesinde temel gıda maddesi olma özelliğini taşımaktadır. (Gökalp ve ark.,<br />

1994; İnal, 1992; Başkaya ve ark., 2004).<br />

Dünya nüfusu hızla artmasına rağmen özellikle ülkemizde sağlıklı bir şekilde<br />

yetiştirilen kesim hayvanlarının azalması hayvansal kökenli protein yetersizliğine<br />

neden olmaktadır. Buna bağlı olarak da et ve et ürünleri yüksek fiyatlarla<br />

satılmaktadır. Toplum içerisinde bireylerin gelir düzeylerindeki artış veya azalışlar<br />

ete olan talepte farklılıkların çıkmasına yol açabilmektedir. İnsanların gelir düzeyleri<br />

yükseldikçe, yüksek kaliteli etlere talep artmakta, gelir düzeyleri azaldıkça da, düşük<br />

kaliteli etlere yönelmektedirler (Göğüş,1985; Gürsoy, 1991).<br />

Ülkemizde gelir düzeyinin düşük olmasından dolayı kalitesi düşük ve ucuz<br />

etlere olan talep artmakta ve bu da sakıncalara neden olmaktadır. Bazı kişi veya<br />

kuruluşlar bu durumu fırsat bilerek daha fazla rant elde etmek amacıyla insan<br />

sağlığını, kültür, etik ve inanç değerlerini hiçe sayarak çok ucuza ve genellikle<br />

sağlıksız koşullarda ürettikleri toplumun tüketmediği hayvan etlerini ya doğrudan ya<br />

da et ürünlerine karıştırmak suretiyle dolaylı olarak satışa sunmaktadırlar.<br />

Kaçak kesimlerde elde edilen at ve eşek etlerinin halk kesimleri tarafından<br />

tüketilmesi sağlık açısından sakıncalı durumların ortaya çıkmasına neden<br />

olabilmektedir. Et tüketimi yoluyla Taenia solium, Taenia saginata, Trichinella<br />

spiralis ve sarkosporidi gibi parazitlerin insanlara geçmeleri söz konusu<br />

olabilmektedir (Arslan, 2002).<br />

Bu gibi et veya et ürünleri tüketime sunularak toplumun tüketmediği hayvan<br />

etleri kaliteli ve eti yaygın olarak tüketilen hayvan etleri adı altında satıldığında, din<br />

ve etik düşünceler esas alınmaksızın tüketiciler aldatılmaktadır. Bunun sonucunda<br />

bazı etler insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olmakta ve sağlık yönünden risk<br />

1


1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />

oluşturmaktadır. Toplum tarafından etleri tüketilmeyen hayvanlar kaçak, kontrolsüz<br />

ve hijyenik şartlara uymayan koşullarda kesildikleri için bu etlerle çeşitli hastalıklar<br />

yayılabilmekte ve kesimi yapan kişilerde türüne özgü hastalıklar görülebilmektedir<br />

(Arslan, 2002).<br />

Türk Gıda Mevzuatındaki kırmızı et ve et ürünleri üretim tesislerinin kuruluş,<br />

açılış, çalışma ve denetleme usul ve esaslarına dair yönetmeliğinin 12.maddesinde,<br />

mamul madde üretiminde ürünün bileşimine katılmasına izin verilenler haricinde<br />

herhangi bir maddenin ne amaçla olursa olsun kullanılmasının yasak olduğu<br />

belirtilmektedir (Anonim,1994).<br />

Her ne kadar at ve domuz etleri Gıda Kodeksi (Anonim, 2006) çerçevesinde<br />

diğer kasaplık hayvanlar içerisinde mütalaa ediliyor olsa da özel izin çerçevesinde<br />

çalışan kasap ve marketlerin dışında at, eşek ve domuz etleri satışı ve et mamülleri<br />

içinde kullanılması yasaktır. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde at ve domuz<br />

etleri ile ilgili konular henüz netlik kazanmamıştır.<br />

Et türlerinin ayırt edilmesinde pek çok laboratuvar muayene teknikleri<br />

mevcuttur. Bunlar arasında;<br />

Glikojen Miktarı Tayini: Etlerdeki glikojen miktarı esas alınarak türlerin<br />

ayırımı yapılabilmektedir. Yeni kesilmiş hayvanların karkaslarında glikojen miktarı<br />

yaklaşık 3 miligram/kg düzeyindedir. Ancak glikojenin rigor mortisin oluşumu<br />

sırasında laktik aside dönüşmesi, aynı tür hayvanlarda kesim öncesi uygulanan<br />

işlemlere bağlı olarak glikojen miktarının farklı bulunması ve çeşitli katkı<br />

maddeleri ilave edilmiş ürünlerde glikojen miktarının güç saptanması gibi olumsuz<br />

özelliklerinden dolayı kullanım alanı sınırlıdır.<br />

İmmunolojik Yöntemler: Anaflaxie Denemesi, Presipitasyon Yöntemi gibi<br />

yöntemlerdir ve laboratuvar şartlarında etin hangi hayvana ait olduğunun<br />

belirlenmesinde uygun yöntemlerdendir. Yöntemler taze etlere, dondurulmuş,<br />

kurutulmuş, dumanlanmış etlere de uygulanabilmektedir.<br />

Proteine Dayalı Yöntemler: Proteinler etin önemli yapı taşlarıdır. Kas dokusu<br />

kuru maddesinin % 80’ini proteinler oluşturmaktadır. Et proteini ‘myofibril’ ve<br />

‘sarkoplazmik proteinler’ ve “ stroma proteinleri “ olmak üzere üç gruba ayrılır.<br />

Myofibriller de aktin ve myosinden oluşmaktadır. Stroma proteinleri içinde bağ doku<br />

2


1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />

proteinleri olan kollagen, elastin, retukulin ve keratin bulunmaktadır. Bu yapılar<br />

türlere göre farklılıklar gösterebildiğinden türlerin ayırt edilmesinde<br />

kullanılabilmektedirler. Protein yapıları Elektroforez ve İzoelektrofokusing<br />

yöntemleri kullanılarak tespit edilmektedir.<br />

Elektroforez: Proteinlerin izoelektrik noktaları dışındaki pH’ larda sahip<br />

oldukları net elektrik yüklerinde ya da molekül ağırlıklarındaki farklılıklardan<br />

yararlanarak bir destek madde içerisinde uygulanan elektrik akımıyla farklı<br />

noktalarda toplanmaları işlemidir.Elektroforez, immunolojik yöntemlere göre daha<br />

net sonuç vermektedir ve İmmunolojik reaksiyonlarda görülen kross reaksiyonlar<br />

oluşmaz. Karıştırılmış ve parçalanmış et ürünlerinde, belirli derecelerde (100 °C’ de<br />

30 dk) ısıl işlem uygulanmış etlerin ayırt edilmesinde de kullanılabilmekte ve protein<br />

miktarları da nicel olarak saptanabilmektedir (Arslan,2002).<br />

İzoelektrofokising: Elektroforeze göre daha duyarlıdır ve bütün hayvan<br />

etlerinde, ısıtılmış, dondurulmuş etlerde, et karışımlarında ve ürünlerinde<br />

uygulanabilmektedir. pH’sı 2-11arasında değişebilen bir polyakrilamid jel içinde,<br />

proteinlerin elektrik akımıyla net yüklerinin sıfır olduğu izoelektrik noktalarına göç<br />

etmeleridir. Böylece izoelektrik noktaları farklı proteinler değişik yerlerde toplanarak<br />

birbirlerinden ayrılırlar.<br />

Genetik Olarak Türlerin Ayırt Edilmesi: Canlılar arasındaki genler pürin ve<br />

pürimidin bazlarının farklı dizilişinden dolayı türlere göre farklılıklar göstermektedir.<br />

Bunlar esas alınarak türlerin ayrımı yapılabilmektedir.Hibridizasyon tekniği ve<br />

Polimeraz Zincir Reaksiyonu Tekniği kullanılarak genetik olarak türlerin ayrımı<br />

yapılmaktadır.<br />

Hibridizasyon teknikleri doku, organ, hücre kültürü, ekstret ve sekrete ait<br />

DNA’ lardaki spesifik genlerin işaretli prob’ larla (bilinen gen parçası) ortaya<br />

konulması ve sayısal olarak çoğaltılması esasına dayanmaktadır. Southern Blot<br />

Hibridizasyon, Nothern Blot Hibridizasyon, Dot Blot Hibridizasyon , İn Situ<br />

Hibridizasyon gibi kendi arasında farklı yöntemleri mevcuttur.<br />

Polimeraz Zincir Reaksiyonu: DNA dizisi arasındaki gen segmentlerini<br />

çoğaltılması için kullanılan, kısa bir sürede tamamlanan nükleik asit teknolojisi<br />

3


1. GİRİŞ Savaş Fuat TURAN<br />

yöntemidir. PCR, DNA’nın iki zincirinin 94 0 -98 0 C’lik sıcaklık ile ayrılması, daha<br />

sonra sentetik oligonükleotidlerin 37 0 -65 0 C’de hedef DNA’ya bağlanması, sonra<br />

72 0 C’de zincirin uzaması ve bu siklusun belirli sayıda tekrarlanması esasına<br />

dayanmaktadır. En önemli özelliği de özel bir DNA dizisini seçip çoğaltarak<br />

istenmeyen dizilerin ortaya çıkmasını önlenebilmesidir. Bu özellik dizinin<br />

tanınmasını kolaylaştırdığı gibi ayrıca DNA’ nın analiz edilmesini de sağlar. PCR’ın<br />

en önemli özelliklerinden biri de, çok az miktarda DNA ile çalışılmasına olanak<br />

sağlamasıdır..<br />

Bu yöntemlerin tümünde laboratuvar koşulları gerekli olduğundan tüketicinin<br />

aldığı ürünü hemen tanıyabilmesi mümkün değildir.Bundan dolayı kullanılabilirlik<br />

açısından pratik değillerdir.Ayrıca maliyet açısından da yüksek maliyeti olan<br />

yöntemlerdir.<br />

Et kontrolleri insan sağlığını korumak amacıyla yapılması gereken zorunlu ve<br />

kaçınılmaz bir gereksinimdir. Tüm bu yöntemler insanların daha güvenli ve temiz et<br />

tüketmelerinin sağlanması amacıyla yapılmaktadır. İnsanların ekonomik olarak alım<br />

gücü arttırıldığı zaman ucuz etlere onan talebi azalacağından bu tür etlerin satışı da<br />

azalacaktır. Ayrıca etlerin denetlenmesi ile ilgili birimlerin gerekli sıklıkla ve<br />

kararlılıkla bu tur üretim yapan yerleri denetlemesiyle böyle hileli satışların önüne<br />

maksimum düzeyde geçilecektir.<br />

Ülkemizde çok miktarda farklı hayvan etlerinin kaçak olarak insan<br />

beslenmesinde kullanıldığı güncel basında izlenmektedir. Farklı hayvan türlerine ait<br />

etlerin ayrımının yapılması çok büyük önem arz etmektedir.<br />

Bu çalışmada türlere ait farklılıkları ortaya koyarak insanların et alırken daha<br />

bilinçli bir şekilde davranmalarının sağlanması amaçlanmıştır. Farklı türlere ait<br />

etlerin ayırt edilmesinde kullanılan yöntemlerin basit, ucuz, güvenilir ve hızlı<br />

biçimde yapılmasının zorunluluk haline gelmesi tüketici açısından kolaylıklar<br />

getirmiştir. Bu çalışmada türler arasındaki farklılıkları ortaya koyabilmek amacıyla<br />

her türe özgü olarak karkasların anatomik yapısı, kıllarının morfolojisi ve derialtı<br />

yağ asitleri değerleri belirlenecektir.<br />

4


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR<br />

2.1. Karkas Yapısı<br />

Anatomik özelliklere göre tanımada kemik yapısı, genel vücut yapısı, kuyruk<br />

yapısı, kas yapısı ve organlardaki farklılıklar esas alınarak türlerin ayrımı<br />

yapılabilmektedir. Et ve yağın rengi, yağ dağılımı, tekstür gibi duyusal özellikler<br />

önemli kalite kriterlerindendir. Türlere ait bu özelliklerin ayrıntılı olarak bilinmesi<br />

tür ayrımının yapılmasında kullanılabilmektedir. Ancak bu yöntemlerle türler<br />

arasındaki farklılıkları ortaya koymak için, karkas yapısı, et özellikleri, yağ<br />

özellikleri ve kemik özellikleriyle ilgili konularda geniş bilgi sahibi olmayı<br />

gerektirmektedir (Arslan, 2002).<br />

2.1.1. Sığır ve Dana Karkası<br />

Karkas, gövdeden baş, ayaklar, deri, göğüs ve böbrekler dahil karın<br />

boşluğundaki organlar çıkarıldıktan sonra geriye kalan kısma denir (Alphan, 1999).<br />

Sığır karkaslarının sınıflandırılmasında göz önünde tutulan kalite kriterlerinin<br />

başında yaş, kas gelişimi, yağ dağılımı ve kalınlığı gibi faktörler gelmektedir<br />

(Arpacık, 1995).<br />

İnek karkasını boğa karkası ile kıyaslandığında daha narin ve az simetrik bir<br />

yapıda olduğu görülmektedir. Boyun yapısı uzun ve ince, gögüs boşluğu geniş, sırtı<br />

kavisli ve kalçası da çıkıntılıdır. Pelvis boşluğu geniştir. Meme dokusu karkastan<br />

alındığından meme dokusunun bulunduğu bölgede üçgen şeklinde pütürlü bir boşluk<br />

oluşmuştur (Anonim, 2006).<br />

Sığır karkası diğer türler içerisinde en çok at, eşek ve domuz karkasları ile<br />

karıştırılır. Ancak sığır karkası özellikle de yetişkin ve besili olan sığırların karkasları<br />

eşek ve domuz karkaslarından ayırt edilebilecek düzeyde daha cüsselidir. Ayrıca<br />

domuz ve eşek karkasının derialtı yağ tabakası oldukça kalın bir şekilde karkasın<br />

dışını sarmıştır. At karkası da sığır karkasına göre oldukça oval bir yapıdadır ve at<br />

karkası sığır karkasından daha uzundur.<br />

5


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

a -Yumuşak b – Belirgin c – Keskin<br />

Şekil 2.1. Sığır Gövde Profili (Anonim, 1986).<br />

a -Yumuşak b – Belirgin c – Keskin<br />

Şekil 2.2. Dana Gövde Profili (Anonim, 1986).<br />

6


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.3. Sığır But Profili (Anonim, 1986).<br />

Şekil 2.4. Dana But Profili (Anonim, 1986)<br />

Anonim (1986)’da sığır gövde etlerinin sınıflarına göre olması gereken en az<br />

ağırlıkları aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirilmiştir<br />

Çizelge 2.1. Sığır Gövde Etlerinin Karkas Sınıflarına Göre Ağırlıkları<br />

(Anonim, 1986).<br />

Sınıf Bütünlük<br />

Tosun<br />

Ağırlıklar (kg en az )<br />

Düve Boğa İnek Öküz<br />

Bütün Gövde 140 120 - - -<br />

Ekstra<br />

Yarım Gövde<br />

Çeyrek Arka<br />

70<br />

38<br />

60<br />

33<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

Çeyrek Ön 32 27 - - -<br />

Bütün Gövde 120 110 180 150 160<br />

1. Sınıf<br />

Yarım Gövde<br />

Çeyrek Arka<br />

60<br />

33<br />

55<br />

30<br />

90<br />

46<br />

75<br />

40<br />

80<br />

43<br />

Çeyrek Ön 27 25 44 35 37<br />

Bütün Gövde 100 100 160 136 146<br />

2. Sınıf<br />

Yarım Gövde<br />

Çeyrek Arka<br />

50<br />

27<br />

50<br />

27<br />

80<br />

43<br />

68<br />

36<br />

73<br />

38<br />

Çeyrek Ön 23 23 37 32 35<br />

7


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kızıl (1998) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı sığır ırklarının<br />

karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.2a. Farklı Sığır Irklarına Ait Karkas Değerleri (Kızıl, 1988).<br />

Sığır Irkları<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

8<br />

Referanslar<br />

Çek Siyah Alaca 269.2 Zemanek ve ark., 1972<br />

Çek Saf Alaca 296.4 Majzlik ve ark., 1992<br />

Yugoslav Alaca 255.1 Miloseviç ve ark., 1992<br />

Holstein 260.9 Miloseviç ve ark., 1992<br />

Alman Kırmızı Alaca 300 (485 gün besi) Preisinger ve ark., 1991<br />

Alman Kırmızı Alaca 360 (600 gün besi) Preisinger ve ark., 1991<br />

Alman Kırmızı Alaca 390 (950 gün besi) Preisinger ve ark., 1991<br />

Polonya Boğa 268.2 Wajda ve Znaniecka, 1978<br />

Friesian 222.5 Lazareviç, 1985<br />

Polonya Friesian (Tosun) 264.8 (20ay) Grodzki ve ark., 1988a<br />

Polonya Friesian (Tosun) 248.9 (16 ay) Grodzki ve ark., 1988b<br />

Holstein (Tosun) 266.7 Forrest, 1980<br />

Çek Alaca 338.7 (499 gün) Golda ve ark., 1990<br />

Simental 286.20 Kaufman ve Chavaz, 1989<br />

Bulgar 270.8 Zakhariev, 1985<br />

Simental Boğa 360.2 Temison, 1989<br />

Simental Kastre Edilmiş<br />

Tosun<br />

339.7 Temison, 1989<br />

Simental Genç Sığır 253.4 Milanoviç ve ark., 1993<br />

Romanya Simental 233 Raicu, 1977<br />

Romanya Esmer 218 Raicu, 1977<br />

Romanya Simental 246.8 Alexoiu, 1977<br />

Romanya Esmer 235.1 Alexoiu, 1977


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.2b. Farklı Sığır Irklarına Ait Sıcak Karkas Değerleri (Kızıl, 1988).<br />

Genotip<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

9<br />

Referans<br />

Esmer 166.5 Alphan, 1972<br />

Holstein 155.8 Alphan, 1972<br />

Simental (Erkek Dana) 158.5 Alphan, 1972<br />

Esmer (Dana) 220.7 (kes. ağ. 400) Kanev ve ark., 1972<br />

Esmer (Dana) 225.0(kes. ağ. 450) Kanev ve ark., 1972<br />

Esmer (Dana) 291.0(kes. ağ. 500) Kanev ve ark., 1972<br />

Esmer (Dana) 311.5(kes. ağ. 550) Kanev ve ark., 1972<br />

Alman Esmer 338 Agustini ve ark., 1992b<br />

Alman Simental Melezi 362 Agustini ve ark., 1992b<br />

Esmer 238 Arpacık ve ark., 1994<br />

Boğa 368.12 Moser ve ark., 1992<br />

Tosun 341.22 Moser ve ark., 1992<br />

Holstein 235 Alphan ve ark., 1989<br />

GAK (Tosun) 247 Alphan ve ark., 1989<br />

GAK 210 Alphan ve Sezgi, 1975<br />

Holstein 191 Alphan ve Sezgi, 1975<br />

DAK Tosun 152.5 Ulutaş ve ark., 1994<br />

DAK 1.5-2 Yaşlı Tosun 157.6 Arpacık ve ark., 1976<br />

Montafon x DAK Melezi 121 Arpacık ve ark., 1976<br />

DAK Erkek Sığır, (2-2.5 Yaş) 150.3 (kes. ağ. 248.2) Çolpan, 1977<br />

DAK Erkek Sığır, (2-2.5 Yaş) 153.5 (kes. ağ. 264.6) Çolpan, 1977<br />

DAK 188.46 Eker ve ark., 1982


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Yaylak ve ark. (2003) çalışmalarında sığırlarda yıl ve mevsimlere göre sıcak<br />

karkas ağırlıklarına ait ortalama değerleri aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.3. Sığırlarda Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas Ağırlıklarına Ait<br />

Ortalama Değerler (Yaylak ve ark., 2003).<br />

Yıl / Çağ Buzağı Dana Düve İnek<br />

1999 41.27±2.22 269.79±1.31 169.91±2.02 215.75±1.67<br />

2000 40.83±1.52 260.01±1.18 167.30±2.27 202.46±1.62<br />

Sonbahar 42.83±1.51 262.93±1.51 170.27±3.04 202.09±2.24<br />

Kış 39.83±4.74 267.61±1.59 173.14±3.06 209.82±2.62<br />

İlkbahar 38.71±2.74 263.46±2.31 170.21±3.40 217.65±2.63<br />

Yaz 41.25±2.58 264.40±1.59 163.53±2.70 209.50±2.02<br />

Ulusan ve ark., (1996) çalışmalarında Kars Et ve Balık Kurumu<br />

Kombinası’nda kesilen sığırlada karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />

bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.4. Kars Et ve Balık Kurumu Kombinası’nda Kesilen Sığırlarda Karkas<br />

Değerleri (Ulusan ve ark., 1996).<br />

Genotip<br />

Esmer Irk<br />

Simental<br />

Cinsiyet ve<br />

Yaş<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı<br />

10<br />

Soğuk Karkas<br />

Ağırlığı<br />

Karkas<br />

Uzunluğu<br />

2 Yaşlı Erkek 177.0±4.04 177.0±3.89 116.0±0.87<br />

3 Yaşlı Erkek 240.0±3.51 231.0±3.13 121.0±0.49<br />

5 Yaşlı Öküz 339.0±8.50 327.0±7.80 121.0±3.70<br />

5 Yaşlı İnek 167.0±10.0 161.0±9.80 118.0±1.33<br />

3 Yaşlı Erkek 355.0±22.50 343.0±32.0 123.0±5.50


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Yerli ve kültür melezi sığır ırklarına ait ortalama karkas değerleri aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirilmişdir (Anonim, 2000).<br />

Çizelge 2.5. Yerli ve Kültür Melezi Sığır Irklarına Ait Ortalama Karkas Değerleri<br />

(Anonim, 2000).<br />

Sığır Genotipleri Ortalama Karkas Ağırlıkları (kg)<br />

Yerli Kara 164<br />

Boz Irk 193.5<br />

Güney Anadolu Kırmızısı 157.6<br />

Doğu Anadolu Kırmızısı 182.7<br />

Montafon Melezi 215.3<br />

Holstein Melezi 243.4<br />

2.1.2. Koyun ve Kuzu Karkası<br />

Koyun kesilip yüzüldükten sonra, baş ve ayakları, iç organları, böbrekleri,<br />

üreme organları, idrar kesesi ve bunların bağları, yemek borusu, böbrek yağları,<br />

pelvis boşluğu yağları, salkım ve fıtık yağları alınmış, yağlı kuyruklularda kuyruğu<br />

alınmış bütün haldeki gövdesine karkas denir (Anonim, 1988). Koyun karkası<br />

silindirik veya yuvarlak şekildedir. Koyunlarda deri altında oldukça yoğun miktarda<br />

yağ tabakası bulunmaktadır. Bu yağ tabakası özellikle bel ve kuyruk bölgesinde<br />

yoğunlaşmıştır (Anonim,2006).<br />

11


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.5. Koyun Gövde Profili (Anonim, 1986).<br />

Şekil 2.6. Koyun Gövde Arka Görünümü (Anonim, 1986)<br />

12


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.6. Farklı Koyun Çağlara Ait Karkasların Özellikler (Anonim, 1996).<br />

Karkas Tipi Sınıf Etlilik Ağırlık<br />

Toklu<br />

Şişek<br />

Öveç<br />

Marya<br />

Koç<br />

Süt<br />

Kuzusu<br />

Ot<br />

Kuzusu<br />

Ekstra Tam etli 12 - 18 kg arası<br />

1.Sınıf Tam etli-etli 16 - 22 kg arası<br />

2.Sınıf Orta etli En az 14 kg<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli 18-24 kg arası<br />

1.Sınıf Tam etli-etli 20kg'dan fazla<br />

2.Sınıf Orta etli 20kg'dan az<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli 20-26 kg arası<br />

1.Sınıf Tam etli-etli 20 kg üzeri<br />

2.Sınıf Orta etli 22 kg'dan az<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

1.Sınıf Tam etli-etli 18-22 kg arası<br />

2.Sınıf Etli 18 kg'dan az<br />

3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />

1.Sınıf Tam etli 22-28 kg arası<br />

2.Sınıf Etli 26 kg'dan fazla<br />

3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 10 kg<br />

1.Sınıf Tam etli En az 12 kg<br />

2.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 15 kg<br />

1.Sınıf Tam etli En az 18 kg<br />

2.Sınıf Etli-Orta etli En az 12 kg<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

13


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Yaylak ve ark. (2003) çalışmalarında koyun ve keçilerde yıl ve mevsime<br />

göre sıcak karkas ağırlıklarına ait ortalama değerleri aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />

bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.7. Koyun ve Keçilerde Yıl ve Mevsimlere Göre Sıcak Karkas Ağırlıklarına<br />

Ait Ortalama Değerler (Yaylak ve ark., 2003).<br />

Kuzu Toklu+Koyun Oğlak Çebiç+Keçi<br />

1999 41.27±2.22 269.79±1.31 169.91±2.02 215.75±1.67<br />

2000 40.83±1.52 260.01±1.18 167.30±2.27 202.46±1.62<br />

Sonbahar 42.83±1.51 262.93±1.51 170.27±3.04 202.09±2.24<br />

Kış 39.83±4.74 267.61±1.59 173.14±3.06 209.82±2.62<br />

İlkbahar 38.71±2.74 263.46±2.31 170.21±3.40 217.65±2.63<br />

Yaz 41.25±2.58 264.40±1.59 163.53±2.70 209.50±2.02<br />

Anonim (2003)’e göre Özbey ve ark., yaptıkları çalışmalarında Morkaraman,<br />

Sakız x Morkaraman melezleri ve Kıvırcık x Morkaraman (F1) melezlerine ait karkas<br />

değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.8. Morkaraman, Sakız x Morkaraman Melezleri ve Kıvırcık x Morkaraman<br />

(F1) Melezlerine Ait Karkas Değerleri (Anonim, 2003).<br />

Genotip<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı (kg)<br />

14<br />

Soğuk Karkas<br />

Ağırlığı (kg)<br />

Beden<br />

Uzunluğu (cm)<br />

Morkaraman 23.18±0.48 23.05±0.49 58.70±0.80<br />

SakızxMorkaraman(F1) 22.01±1.23 22.31±1.39 63.30±0.86<br />

KıvırcıkxMorkaraman(F1) 22.57±0.72 22.48±0.72 59.40±1.41


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kirazlar (1993) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait değişik ırklardaki<br />

koyun ve kuzulara ait karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.9. Değişik Genotipteki Koyun ve Kuzulara Ait Karkas Parametreleri<br />

(Kirazlar, 1993).<br />

Genotipler<br />

Sıcak<br />

karkas<br />

ağ.(kg)<br />

15<br />

Soğuk<br />

karkas<br />

ağ. (kg)<br />

Karkas<br />

uzun.<br />

(cm)<br />

Referanslar<br />

1.Grup Erkek kıvırcık kuzu,90 günlük 13.8 - - Akı, 1977<br />

2.Grup Erkek kıvırcık kuzu,90 günlük 15.1 - - Akı, 1977<br />

3.Grup Erkek kıvırcık kuzu,90 günlük 16.1 - - Akı, 1977<br />

1.Grup Erkek kıvırcık kuzu,150 günlük 22.3 - - Akı, 1977<br />

2.Grup Erkek kıvırcık kuzu,150 günlük 24.1 - - Akı, 1977<br />

3.Grup Erkek kıvırcık kuzu,150 günlük 25.8 - - Akı, 1977<br />

İvesi erkek kuzu - 18.7 - Güney ve Biçer, 1986<br />

Ile de France x İvesi (F1) kuzu - 19.9 - Güney ve Biçer, 1986<br />

Sakız x İvesi (G1) erkek kuzu - 19.8 - Güney ve Biçer, 1986<br />

Doğu Friz x İvesi (G1) erkek kuzu 18.1 18.9 - Güney ve ark., 1987<br />

Saf ivesi erkek kuzu 19.8 20.7 - Güney ve ark., 1987<br />

Acıpayam erkek kuzuları 18.39 17.84 - Karaca, 1987<br />

Ile de France x İvesi - - 68.3 Özcan ve ark.,1992a ve 1993<br />

Sakız x İvesi - - 65.0 Özcan ve ark.,1992a ve 1993<br />

İvesi - - 62.3 Özcan ve ark.,1992a ve 1993<br />

Dağlıç (kuzu) 16.51 - - Çapçı, 1987<br />

Oxford 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Texel 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

TexelxOxford 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Charollais 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Charmoise 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Meatline melezleri 16.8 - - Cameron ve ark., 1985<br />

Akkaraman, 40 günlük 16.2 16.9 - Eliçin ve ark., 1989<br />

Akkaraman, 60 günlük 18.7 19.2 - Eliçin ve ark., 1989<br />

Ile de France x Akkaraman,40 gün 19.8 20.5 - Eliçin ve ark., 1989<br />

Ile de France x Akkaraman, 60 gün 22.2 22.7 - Eliçin ve ark., 1989<br />

B. Leicester x Akkaraman, 40gün 19.8 20.4 - Eliçin ve ark., 1989<br />

B. Leicester x Akkaraman, 60 gün 21.4 22.0 - Eliçin ve ark., 1989


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kirazlar aynı çalışmasında 30 ve 40 kg’lık canlı ağırlıktaki Kıvırcık,<br />

Türkgeldi ve Tahirova koyunlarındaki karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />

bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.10. Kıvırcık, Türkgeldi ve Tahirova Koyunlarındaki Karkas Değerleri<br />

(Kirazlar, 1993).<br />

Genotip / Canlı<br />

Ağırlık Sınırları<br />

Sıcak karkas<br />

ağırlığı, (kg)<br />

Soğuk karkas<br />

ağırlığı, (kg)<br />

Karkas<br />

uzunluğu, (cm)<br />

Kıvırcık Türkgeldi Tahirova<br />

30 kg 40 kg 30 kg 40 kg 30 kg 40 kg<br />

14.7±0.48 21.4±0.48 15.0±0.45 20.9±0.48 15.2±0.48 20.7±0.45<br />

14.4±0.48 20.9±0.48 14.7±0.45 20.5±0.48 14.8±0.48 20.1±0.45<br />

44.3±0.44 47.0±0.43 44.3±0.44 49.1±0.45 45.0±0.48 50.6±0.47<br />

Vanlı ve ark., (1984) Merinos x Morkaraman melezlemesinin kuzu besisi ve<br />

karkas özellikleri bakımından değerlendirilmesi amacıyla yaptıkları çalışmalarında<br />

Morkaramanlara ait karkas ağırlıklarını 20.7 kg, Merinos koyunlarına ait ortalama<br />

karkas ağırlıklarını da 19.6 kg olarak bildirmişlerdir.<br />

16


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Özcan (2004) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı koyun ırklarına ait<br />

karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.11. Farklı Koyun Irk ve Genotiplerine Ait Sıcak ve Soğuk Karkas<br />

Değerleri (Özcan, 2004).<br />

Genotipler<br />

Sıcak<br />

karkas<br />

ağırlığı, kg<br />

17<br />

Soğuk<br />

karkas<br />

ağırlığı,<br />

kg<br />

Referanslar<br />

Karacabey Merinosu 12.60 12.14 Akçapınar, 1974<br />

Konya Merinosu 12.85 12.51 Akçapınar, 1974<br />

Karacabey Merinosu, (kuzu) (SBU) 21.7 21.3 Akgündüz, 1993<br />

Karacabey Merinosu, kuzu (ayçiçeği) 21.5 21.13 Akgündüz, 1993<br />

Karacabey Merinosu, (kuzu) (CSM) 20.4 20.1 Akgündüz, 1993<br />

Merinos (kuzu, c.a. 35.77kg) 16.54 -<br />

Merinos (kuzu, c.a. 40.00kg) 16.12 -<br />

Merinos (kuzu, c.a. 44.62kg) 22.00 -<br />

Tekin ve<br />

Akçapınar, 1993<br />

Tekin ve<br />

Akçapınar, 1993<br />

Tekin ve<br />

Akçapınar, 1993<br />

Karacabey Merinosu 19.5 19.3 Akgündüz, 1978<br />

Tahirova Erkek Kuzuları (c.a. 30 kg) 15.2 14.8 Sönmez, 1976<br />

Tahirova Erkek Kuzuları (c.a. 40 kg) 20.7 20.1 Sönmez, 1976<br />

Türkgeldi Erkek Kuzuları (c.a. 30 kg) 15.0 14.7 Kirazlar, 1993<br />

Türkgeldi Erkek Kuzuları (c.a. 40 kg) 20.9 20.5 Kirazlar, 1993<br />

Dağlıç x Rambouilet Melezleri (Dağlıç) 10.7 10.4 Demir, 1989<br />

Dağlıç x Rambouilet Melezleri (F1) 11.7 11.4 Demir, 1989<br />

Dağlıç x Rambouilet Melezleri (RB1) 12.6 12.3 Demir, 1989<br />

Ramliç (kuzu) 16.3 15.8 Demir, 1989


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Doğaroğlu (2001) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı genotipdeki<br />

İvesi koyunlarına ait karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.12. Farklı Genotipdeki İvesi ve İvesi Melezlerine Ait Kesim Ağırlıkları ve<br />

Soğuk Karkas Değerleri (Doğaroğlu, 2001).<br />

Genotipler<br />

Kesim<br />

Ağırlığı, kg<br />

Soğuk Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

18<br />

Referansler<br />

İvesi,erkek kuzu 47.3 21.91 Gürsoy, 1993<br />

İvesi 51.2 24.9 Güney ve Özcan, 1982<br />

Sakızxİvesi 52.5 24.9 Güney ve Özcan, 1982<br />

İvesi 49.9 18.1 Güney ve Özcan, 1983<br />

Sakızxİvesi 41.3 19.6 Güney ve Özcan, 1983<br />

Rambouiletxİvesi 41.7 20.0 Güney ve Özcan, 1983<br />

İvesi 41.3 18.7 Güney ve Biçer, 1986<br />

İvesi 41.7 19.8 Güney ve ark., 1987<br />

İvesi 39.7 18.4 Biçer, 1988<br />

İvesi 41.3 18.2 Biçer, 1988<br />

İvesi 42.1 20.2 Biçer, 1988<br />

İvesi (yetiştirici) 46.5 21.6 Gürsoy ve ark., 1993<br />

İvesi (Ceylanpınar elit) 47.1 21.3 Gürsoy ve ark., 1993<br />

İvesi (Ceylanpınar<br />

üretim)<br />

47.3 21.9 Gürsoy ve ark., 1993<br />

İvesi 40.6a 21.3a Özcan ve ark., 1991 a,b<br />

Sakızxİvesi 39.8b 19.5b Özcan ve ark., 1991 a,b<br />

İvesi 40.1 19.5 Özcan ve ark., 1992 a,b<br />

Sakızxİvesi 39.5 19.5 Özcan ve ark., 1992 a,b<br />

2.1.3. Keçi Karkası<br />

Keçi karkası, yaş ve cinsine göre çebiç , seis, gezdan, ere, kısır, teke olarak<br />

adlandırılan keçilerin baş ve ayakları ayrılmış, iç organları, böbrekleri, üreme<br />

organları , idrar kesesi ve bunların bağları, yemek borusu, böbrek yağları, salkım<br />

yağları ve pevlis boşluğu yağları alınmış bütün haldeki gövdelerdir (Anonim, 1988).<br />

Keçi gövdesi yanlardan basık bir şekilde olduğu için koyun gövdesine göre daha oval<br />

görünümlüdür.


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.13. Farklı Sınıflardaki Keçi Karkaslarında Canlı Ağırlıklara Göre Etlilik<br />

Durumu (Anonim, 1986).<br />

Karkas<br />

Tipi<br />

Çebiç<br />

Seis<br />

Gezdan<br />

Erkeç<br />

Kısır<br />

Sınıf Karkas Eti Ağırlık<br />

Ekstra Tam etli En az 10 kg<br />

1.Sınıf Tam etli-etli En az 9 kg<br />

2.Sınıf Etli-orta etli En az 8 kg<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 16 kg<br />

1.Sınıf Tam etli-etli En az 13 kg<br />

2.Sınıf Etli-orta etli 13 kg. altında<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Etli En az 15 kg<br />

1.Sınıf Tam etli-etli En az 12 kg<br />

2.Sınıf Etli-orta etli 12 kg. altında<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 22 kg<br />

1.Sınıf Tam etli-etli En az 13 kg<br />

2. Sınıf Etli-orta etli 13 kg. altında<br />

3. Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Tam etli En az 20kg<br />

2.Sınıf Tam etli-etli-Orta etli 20 kg. altında<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Tam etli En az 19kg<br />

2.Sınıf Tam etli-etli-orta etli En az 16 kg<br />

Anaç 3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Teke<br />

Oğlak<br />

1.Sınıf Tam etli En az 26 kg<br />

2.Sınıf Etli En az 22 kg<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Tam etli En az 8 kg<br />

1.Sınıf Tam-orta etli En az 7 kg<br />

2.Sınıf Orta etli En az 6 kg<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

19


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

a - Yumuşak b – Belirgin c - Keskin<br />

Şekil 2.7. Kıl Keçisinin Gövde Profili (Anonim 1986).<br />

Şekil 2.8. Kıl Keçi Oğlağının Gövde Profili (Anonim 1986).<br />

20


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.9. Kıl Keçi But Profili (Anonim 1986).<br />

Şekil 2.10. Kıl Keçi Oğlağı But Profili (Anonim 1986).<br />

Kor (1991) tarafından yapılan çalışmada çalışmasında Damascus x Kıl (F1)<br />

melezi erkek oğlaklarda karkas ağırlıkları aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.14. Damascus x Kıl (F1) Melezi Erkek Oğlaklarda Karkas Ağırlıkları<br />

(Kor,1991).<br />

Genotip Doğum Tipi<br />

Sıcak Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

Soğuk Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

Damascus x Kıl (F1)<br />

Tek Oğlak<br />

İkiz Oğlak<br />

13.2±0.48<br />

13.7±0.91<br />

12.8±0.55<br />

13.3±0.90<br />

Damascus x Kıl (F1)<br />

Tek Oğlak<br />

13.2±0.48<br />

(besiye alınmış)<br />

Tek Oğlak<br />

12.2±0.25<br />

(besiye alınmamış)<br />

12.8±0.55<br />

11.6±0.30<br />

Kor (1991) diğer araştırmacılara atfen farklı keçi ırklarının soğuk ve sıcak<br />

karkas ağırlıklarını aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

21


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.15. Farklı Keçi Genotiplerinin Sıcak Karkas Ağırlıkları (Kor, 1991).<br />

Keçi Genotipleri Cinsiyet Yaş Sıcak karkas (kg) Referanslar<br />

Boer E


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şentut (2005) çalışmasında bazı araştırmacılara ait çeşitli keçi ırklarının<br />

soğuk ve sıcak karkas ağırlıkları ile karkas uzunluklarını aşağıdaki çizelgedeki gibi<br />

bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.16. Farklı Keçi Genotiplerinin Soğuk ve Sıcak Karkas Ağırlıkları ile<br />

Karkas Uzunlukları (Şentut, 2005).<br />

Genotipler<br />

Sıcak<br />

Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

Soğuk<br />

Karkas<br />

Ağırlığı, kg<br />

23<br />

Karkas<br />

Uzunluğu,<br />

cm<br />

Referanslar<br />

Kıl x Saanen 11.8 11.2±0.6 67.3±1.4 Güney, 1984<br />

Saanen x Kilis 11.5 11.0±0.5 69.3±0.5 Güney, 1984<br />

Akkeçi x Kilis 15.6 15.2±0.4 67.4±0.5 Kutlu, 1990<br />

Saanen x Kilis 16.1 15.8±1.0 67.1±1.1 Kutlu, 1990<br />

Alman Alaca x Kıl<br />

Melezi<br />

Saf Kıl Oğlakları<br />

Alman Alaca G1 Erkek<br />

Oğlak<br />

Alman Alaca x G1 Erkek<br />

Oğlak<br />

Ankara Keçisi Oğlağı<br />

13.3±0.36 12.6±0.38 68.8±0.75<br />

15.1±0.65 14.6±0.69 70.4±1.03<br />

15.8±0.31 14.5±0.40 60.1±0.23<br />

Çayan ve<br />

Güney, 1988<br />

Çayan ve<br />

Güney, 1988<br />

Güney ve ark.,<br />

1990<br />

15.4±0.51 14.6±0.51 57.3±0.63 Koçak, 1995<br />

10.2±0.39 9.9±0.39 52.0±0.59<br />

Daşkıran ve<br />

Ertuğrul, 1994<br />

Ankara Keçisi Oğlağı 9.7±0.57 9.4±0.55 56.0±1.14 Çoban, 2002<br />

Ankara Keçisi Çebiçi 15.5±1.44 15.2±1.40 63.0±1.61 Çoban,2002)<br />

Ankara x Kıl G1 Erkek<br />

Oğlak<br />

14.1±0.33 - -<br />

Koyuncu ve<br />

Tuncel, 1996<br />

Ankara Keçisi (Entansif<br />

Besleme)<br />

11.4±0.45 11.2±0.45 -<br />

Koyuncu ve<br />

ark., 1996<br />

Ankara Keçisi (Merada<br />

Besleme)<br />

5.7±0.23 5.7±0.23 -<br />

Koyuncu ve<br />

ark., 1996<br />

Kıl Keçisi (Entansif<br />

Besleme)<br />

16.3±0.84 15.9±0.81 59.9 Aydın, 1999<br />

Kıl Keçisi (Merada<br />

9.2±0.34<br />

Besleme)<br />

8.9±0.34 28 Aydın, 1999<br />

Akkeçi Oğlağı 12.8±1.14 12.5±1.12 59.8±0.97 Kor, 1997<br />

Kıl Keçisi Oğlağı 12.0±0.58 11.6±0.56 59.8±0.66 Kor, 1997<br />

Ankara Keçisi Oğlağı 9.8±0.29 9.6±0.32 54.6±0.87 Kor, 1997


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şentut (2005) çalışmasında Hatay İli Yayladağı İlçesi’nde besiyi tamamlamış<br />

erkek oğlaklarda sıcak karkas ağırlığını 19.7 kg, yarı entansif grupta 16.3 kg, soğuk<br />

karkas ağırlıklarını entansif grupta 19.3 kg, yarı entansif grupta 15.4 kg olarak<br />

bildirmiştir. Karkas uzunluklarını da entansif grupta 71.1 cm, yarı entansif grurpa ise<br />

68.5 cm olarak bildirmiştir.<br />

2.1.4. At Karkası<br />

At karkası sığır karkasıyla karşılaştırıldığında kaburgalarının daha oval<br />

olmasından dolayı yuvarlak bir görünüme sahiptir. Sığır karkasından daha ince ve<br />

uzun bir yapısı vardır. Eşek karkasından ise daha büyük bir yapısı olduğundan ayırt<br />

edilebilir. Yine koyun, keçi ve domuz karkaslarından ebat olarak çok daha büyük<br />

olduğundan bu türlerden rahatlıkla ayırt edilebilirler.<br />

Znamirowska (2005) Polonya’da at karkası üzerine yaptığı çalışmada ata ait<br />

karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.17. Ata Karkasına Ait Değerler (Znamirowska, 2005).<br />

Sıcak karkas ağırlığı, (kg) 282.6<br />

Karkas Uzunluğu, (cm) 142.5<br />

Karkas Genişliği, (cm) 1.9<br />

Göz Kası Alanı, (cm 2 ) 111<br />

Kas Oranı, (%) 68.5<br />

Yağ Oranı, (%) 7.9<br />

Kemik Oranı, (%) 22.8<br />

24


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.1.5. Domuz Karkası<br />

Domuz karkası genellikle derisi yüzülmeden tıraşlanarak elde edilir. Ayrıca<br />

baş karkastan ayrılmaz ve karkas parçasını oluşturur. Baş çoğunlukla salam ve sosis<br />

yapımında kullanılır. Domuz karkasının karkas randımanının yüksek olmasının ana<br />

nedeni derinin yüzülmemesi olup tavuk karkası ile benzer biçimde %70-75 arasında<br />

bir değer alır (Gürsoy, 1991).<br />

Çizelge 2.18. Domuza Ait Canlı Ağırlıklar.<br />

Hayvanın Durumu Yaş (Hafta) Canlı Ağırlık (kg)<br />

Sütten Kesim 0 - 8 1.5 – 18<br />

Büyüme 9 - 18 27 – 68<br />

Ergin 18 - 30 68 – 105<br />

Leskanich ve ark., (1997) İngiltere’de üç farklı yağ içeren rasyonla beslenen<br />

domuzlarda karkas değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.19. Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Karkas Değerleri<br />

(Leskanich ve ark., 1997).<br />

Hayvanın Beslenme<br />

Durumu<br />

Kesim Ağırlığı, (kg) Sıcak Karkas Ağırlığı, (kg)<br />

Rasyon A 95.5 72.8<br />

Rasyon B 93.7 71.0<br />

Rasyon C 96.9 74.3<br />

Standart Hata 2.05 1.74<br />

P Önemsiz Önemsiz<br />

25


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Gürsoy (1991) çalışmasında domuzlarda canlı ağırlık ile bazı vücut ve karkas<br />

özelliklerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.20. Domuzlarda Canlı Ağırlık ile Bazı Vücut ve Karkas Özellikleri<br />

(Gürsoy, 1991).<br />

Canlı<br />

Ağırlık, kg<br />

Karkas Uzunluğu,<br />

cm<br />

Sırtta Yağ<br />

Derinliği, cm<br />

26<br />

Karkasta Kas<br />

Oranı, %<br />

Karkasta Toplam<br />

Yağ, kg<br />

23 51.3 1.3 57.5 10.3<br />

45 62.5 2.3 55.1 15.3<br />

57 67.1 3.0 49.5 19.5<br />

68 69.6 3.0 51.2 19.3<br />

80 71.1 3.0 48.1 21.3<br />

91 72.6 3.6 48.6 21.5<br />

102 73.9 3.8 47.5 22.6<br />

114 72.2 4.3 45.0 25.3<br />

125 79.2 4.3 46.0 23.8<br />

137 81.8 4.6 45.4 24.7<br />

2.2. Karkas İçeriğindeki Bazı Kemiklerin Özellikleri<br />

2.2.1. Sırt Omurları (Vertebrae Throaciace)<br />

2.2.1.1. Sığır Sırt Omurları<br />

Sığırlarda 13 adet sırt omuru vardır ve bunlardan en kısası 7. omurdur<br />

(Küçüker, 1993). Sığırda gövde omuru makara şeklinde ve uzun yapıdadır.<br />

Omurlardaki eklem çıkıntıları (processus spinalis) uzun, yassı ve geniştir. Sırt<br />

omurlarının dikensi çıkıntılarının boyları da 3. omura kadar artmakta, 12. veya 13.<br />

omura kadar da azalmaktadır. 13. omurda bulunan dikensi çıkıntılar (processus<br />

spinalis) dikeydir. Sığırlarda eklem çıkıntılarının (processus spinosus) eklem yüzleri<br />

kubbe şeklindedir. Gövde omurunun ön ve arkasında sığ, yayvan ve sınırları belli


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

olmayan fovea costalis cranialis vardır. Sığırların dikensi çıkıntıları (processus<br />

spinalis) atların dikensi çıkıntılarıyla (processus spinalis) karşılaştırıldığında<br />

sığırlarınkiler daha geniş ve yüksek, caudal kenarları da ince ve keskindir (Dursun,<br />

1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.1.2. Koyun Sırt Omurları<br />

Koyun sırt omurları cüsse olarak sığır sırt omurlarından küçüktür ancak gerek<br />

sayı gerekse de özellikler yönünden sığırın sırt omurlarının özelliklerini gösterirler.<br />

Sırt omurgasının bel tarafındaki yarımında bulunan omurlarının keskin bir crista<br />

ventri’si çok ender olarak koyunların son sırt omurunda görülmektedir. 10. sırt<br />

omurunun dikensi çıkıntısı (processus spinalis) en eğimli, 12. sırt omurunun dikensi<br />

çıkıntısı (processus spinalis) ise en diktir (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.1.3. Keçi Sırt Omurları<br />

Keçide 13 adet sırt omuru vardır (Küçüker, 1993). Keçilerin sırt omurları<br />

cüsse olarak sığırınkilerden küçük olmakla beraber yapısal özellik olarak koyunlarda<br />

olduğu gibi sığır omurlarının özelliklerini taşır. 12. omurunun dikensi çıkıntıları<br />

(processus spinalis) en dik çıkıntılardır. Sığırlarınkilere göre daha uzun olan dikensi<br />

çıkıntıların keskin kenarları vardır ve birbirlerine yakın bir konumdadırlar<br />

(Dursun, 1994).<br />

2.2.1.4. At Sırt Omurları<br />

Atlarda 18 ile 20 adet arasında sırt omuru vardır (Küçüker, 1993; Oktay,<br />

1988). Gövde omuru kısadır ve ortasına doğru crista ventralis kaybolmuştur. Sırt<br />

omurlarının uzunlukları 11. sırt omuruna kadar azalmakta, 11. omurdan 18. omura<br />

kadar da bir miktar artmaktadır. Dikensi çıkıntılarının boyları ilk 4 omurda en uzun,<br />

4. ile 12. omurlar arası biraz daha kısa ve 12. omurdan sonra da en kısadır (Dursun,<br />

1994). Atlarda dikensi çıkıntılar (processus spinalis) birbirlerine çok yakın<br />

27


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

olduklarından aralarındaki açıklık çok azdır. İlk dikensi çıkıntının serbest ucu sivri<br />

özellikte, 12. ye kadar olanların serbest uçları ise pürüzlü bir özellik göstermektedir.<br />

Atlarda derin, geniş ve belirgin yapıda fovea costalis cranialis’ler vardır<br />

(Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.1.5. Domuz Sırt Omurları<br />

Domuzlarda 14 ile 15 adet arasında sırt omuru bulunmaktadır. Her iki yandan<br />

basık ve uzun bir gövde omuru vardır. Omur başları ile eklem çukurluğu yayvan ve<br />

az derindir. Sırt omurlarının dikensi (processus spinalis) çıkıntılarının uzunlukları ilk<br />

omur ile 3. omura kadar artmakta ve 3. omurdan 11. omura kadar azalmaktadır. Ön<br />

ve arka kenarları keskin olan eklem çıkıntılarının (processus spinosus) gövdelerinde<br />

ise foramen vertabrae latrele vardır. Son sırt omurunda incisura verteralis<br />

caudalis’ten meydana gelen ortak lateral bir delik vardır<br />

(Dursun, 1994; Frandson, 1977).<br />

2.2.2. Bel Omurları<br />

2.2.2.1. Sığır Bel Omurları (Vertebrae Lumbales)<br />

Sığırlarda 6 adet bel omuru bulunmaktadır (Küçüker, 1993; Oktay, 1988).<br />

Sığırların bel omurları atların bel omurlarına göre daha uzun ve hafiften kıvrık<br />

özelliktedir. Üzerlerinde bulunan crista ventralis sonuncu omura kadar belirgin bir<br />

şekildedir. Yükseklikleri ve genişlikleri hemen hemen birbirine eşit olan eklem<br />

çıkıntıları (processus spinosus) vardır. Gövde makara şeklindedir ve ön eklem<br />

yüzleri de iç bükeydir (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.2.2. Koyun Bel Omurları<br />

Koyunlarda 7 adet bel omuru vardır. Koyunların bel omurlarının dikensi<br />

çıkıntılarının (processus spinalis) uzunlukları genişliklerinden daha fazladır<br />

28


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

(Dursun, 1994; Küçüker, 1993; Oktay, 1988). Bel omurunun gerisine doğru dikensi<br />

çıkıntıların boyları ile genişlikleri azalır. Keskin kenarlı olan yan uzantılarının<br />

(processus costarii) boyları 4. veya 5. omura kadar artmaktadır. 6. yan uzantı bir<br />

çatal şeklinde iki uca ayrılmıştır. Bu yan uzantı en kısa olanıdır ve yay şeklinde<br />

cranial tarafa doğru dönüktür. Birbirleri arasında büyük açıklıklar vardır<br />

(Ellenberger, 1962).<br />

2.2.2.3. Keçi Bel Omurları<br />

Keçilerde 7 adet bel omuru bulunur (Dursun, 1994; Küçüker, 1993).<br />

Keçilerde dikensi çıkıntılarının (processus spinalis) boyları, genişliklerinden daha<br />

uzun olup kenarları keskindir. Keçi bel omurlarının yan uzantılarının boyları 4. veya<br />

5. omura kadar artabilmektedir (Frandson, 1977).<br />

2.2.2.4. At Bel Omurları<br />

Atlarda 6 adet bel omuru vardır (Oktay, 1988). Dikensi çıkıntılarının<br />

(processus spinalis) yüksekliği genişliğinden 5/3 oranında daha fazladır. Yan<br />

çıkıntılarının yassı kenarları keskindir ve 3. omura kadar tamamen lateral yönde<br />

uzanmıştır. Bu omulardan sonrakiler ise öne doğru eğiktirler ve uçları küttür. 5. ve 6.<br />

omurlarda yan çıkıntıların gövdeye yakın kısmı kalındır ve burada bir eklem<br />

çukurluğu vardır. Bel omurlarının ön eklem yüzleri düz ve saggital yöndedir<br />

(Ellenberger, 1962).<br />

2.2.2.5. Domuz Bel Omurları<br />

Domuzlarda 6 ile 7 adet arasında bel omuru bulunmaktadır (Oktay, 1988).<br />

Bel omurunun gövdesi çok uzundur. Omurlardaki dikensi çıkıntılar geniş ve<br />

yüksektir. Bu oran yaklaşık olarak 5/4 veya 4/3 arasındadır. Bu 4. bel omuruna kadar<br />

büyüyerek devam eder ve daha sonra kısalır. Eklem çıkıntıları geviş getiren<br />

29


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

hayvanlardan farklı olarak öne doğru eğiktir. Ayrıca gövdelerinin arka kısmında<br />

foramen vertebrale latrale dorsale görülmektedir (Dursun,1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.3. Kaburgalar (Costae)<br />

2.2.3.1. Sığır Kaburgaları<br />

Sığırlarda 13 adet kaburga vardır. Kaburgalar göğüs kafesinin yan duvarlarını<br />

oluşturmaktadırlar. Sığırlar evcil hayvanlar içerisinde en yassı ve geniş kaburgalara<br />

sahiptirler (Küçüker, 1993). Sığır kaburgalarının 8 tanesi sternal, 5 tanesi de asternal<br />

yapıdadır. Kaburgaların boyun kısmı uzun ve belirgindir (Dursun, 1994). Kaburga<br />

kıkırdaklarının kaburganın sternuma bakan uçlarında bir eklem uzantısı vardır ve bu<br />

uzantılar Manibrium sterni ile eklemleşse de atlarda olduğu gibi diğer tarafın 1.<br />

kaburgası ile birleşmemiştir. Tamamen yatay yönde bulunan yalancı kaburgaların<br />

kıkırdakları hakiki kaburgaların kıkırdakları gibi kıvrıklık göstermemektedirler<br />

(Ellenberger, 1962).<br />

2.2.3.2. Koyun Kaburgaları<br />

Koyunlarda 13 adet kaburga vardır. Yapısal olarak daha küçük olmakla<br />

beraber genel özellikleri itibarıyla sığır kaburgalarına benzerler. Sığır<br />

kaburgalarından farklı olarak koyunun son kaburgasının tuberculum’u genellikle<br />

bulunmamaktadır. Sığır kaburgalarına kıyasla bütün koyun ırklarında kaburgalar<br />

daha kıvrıktır. Koyunda hakiki kaburgaların kıkırdakları bol miktarda damarla<br />

bezenmiştir ve bunu bir kemik kılıf, ya tamamen ya da büyük bir kısmını sarmıştır.<br />

2.2.3.3. Keçi Kaburgaları<br />

Keçilerde 13 adet kaburga vardır. Özellik olarak sığır kaburgalarının<br />

özelliklerini taşırlar. Yalnız sığır kaburgalarına oranla daha dardır. Keçide son<br />

kaburganın Tuberculum’u çoğunlukla bulunmaz. Yandan bakıldığı zaman, keçi<br />

30


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

kaburgaları koyun kaburgalarına nazaran “s” şeklinde bir kıvrım oluşturduğu<br />

gözlenir. Kaburga kıkırdağı yoktur (Dursun, 1994).<br />

2.2.3. 4. At Kaburgaları<br />

Atlarda 18 adet kaburga vardır ve bunların 8 tanesi sternal, 10 tanesi ise<br />

asternal yapıdadır. Atları kaburgaları dışbükey bir yüzeye sahiptir. Bundan dolayı<br />

silindirik bir şekil ve dar özellik gösterirler (Dursun, 1994).<br />

Atlarda 1. kaburganın uzunluğu 21-24 cm ,10. ve 11. kaburganın uzunluğu<br />

54-57 cm, sonuncu kaburganın uzunluğu 25-32 cm arasındadır. Kaburga gövdesinin<br />

dış yüzeyinin üzerinde 2. kaburgadan 8. kaburgaya kadar uzunlamasına bir çıkıntı<br />

bulunmatadır. Cranial yarımında ise geniş, az derin bir oluk vardır. At kaburgalarının<br />

iç ve dış yüzeyleri ile kaburga kıkırdakları genelde düzdür (Ellenberger, 1962 ).<br />

2.2.3.5. Domuz Kaburgaları<br />

Domuzda 15 adet kaburga vardır ve bunların 7 tanesi sternal, 8 tanesi ise<br />

asternal yapıdadır. Kaburgalar domuzlarda da göğüs kafesinin yan duvarını<br />

oluşturmaktadırlar. Kaburgaların dış bükeylikleri fazla olduğundan geviş getiren<br />

hayvanların kaburgalarına göre daha yuvarlak ve daha az geniştir. 2. ile 5.<br />

kaburgaların sternal uçlarında kaburgaların kıkırdakları ile birleşmesini sağlayan<br />

basit yapılı eklem çukurlukları vardır (Dursun, 1994; Küçüker, 1993).<br />

2.2.4. Göğüs Kemiği (Sternebrae)<br />

2.2.4.1. Sığır Göğüs Kemiği<br />

Sığırlarda göğüs kemiği 7 adet sternebrae’den meydana gelmiştir ve son 6<br />

sternebrae birbiriyle kaynaşmış durumdadır. Sığırın göğüs kafesinin ucu arka<br />

ucundan daha kalındır ve tüm uzunluğunca dorso-ventral yönde basıktır. Manibrium<br />

sterni ikinci sternebrae üzerinde dikey bir durumdadır. Sığırda kıkırdağın (cartilago<br />

31


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

manubrii) manibrium sterni ile birleşme yerinde bir açı (angulus sterni) oluşmuştur<br />

(Dursun, 1994; Frandson, 1977).<br />

2.2.4.2. Koyun Göğüs Kemiği<br />

Koyun göğüs kemiği 6 adet sternabrae’den meydana gelmiştir. Koyunlarda<br />

sternabrae çok çabuk kaynaşır. Manibrium sterni yuvarlak şekildedir. Manibrium<br />

sterni yaşlı koyunlarda bile Sternum’a kemikleşmeyen bir yastıkla bağlanmıştır.<br />

Koyunun sternabrae’si sığırın sternabrae’sinden daha yassı ve geniştir (Dursun,<br />

1994; Ellenberger, 1962; Frandson, 1977).<br />

2.2.4.3. Keçi Göğüs Kemiği<br />

Keçinin göğüs kemiği (sternabrae) sığır göğüs kemiğine (sternabrae)<br />

benzemekle birlikte daha yassı ve daha geniştir. Manibrium sterni keçilerde yuvarlak<br />

bir şekil almıştır. Manibrium sterni tıpkı yaşlı koyunlarda olduğu gibi yaşlı keçilerde<br />

de Sternum’a kemikleşmeyen, kalın bir yastıkla bağlanmıştır (Dursun, 1994).<br />

2.2.4.4. At Göğüs Kemiği<br />

At göğüs kemiği 6 ayrı parça ile bunların arasındaki kıkırdak yastıklardan<br />

oluşmuşlardır. Bu parçalar birbirleriyle oldukça geç kaynaşırlar. Manibrium sterni<br />

bölgesi ile bundan sonra gelen iki sternebrae bölgesi yanlardan basık olduğundan bir<br />

kayık omurgası görünümündedir. Cartilago xiphoideus ince ve yuvarlaktır.<br />

Manibrium üzerinde 1. kaburganın uçlarını içine alan çukurluklar vardır ve bu<br />

çukurluklar birbirleriyle birleşmiş haldedir (Dursun, 1994).<br />

2.2.4.5. Domuz Göğüs Kemiği<br />

Göğüs kemiği 6 adet sternabrae’ den oluşur. Processus xiphoideos ile 4 adet<br />

sternabrae birbirleriyle kaynaşmış haldedir. Manibrium ile 1. sternebrae arasında bir<br />

eklem çukuru vardır. 1. kaburganın açılarını içine almaya yarayan manibrium<br />

32


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

üzerinde birbirleri ile birleşen iki farklı çukurluk vardır. Kemikleşmemiş olan kısmı<br />

küçük ve küt bir koni şeklindedir. (Ellenberger, 1962).<br />

2.2.5. Kuyruk Omurları (Vertebrae Caudales)<br />

2.2.5.1. Sığır Kuyruk Omurları<br />

Sığırlarda 18 ile 20 arasında kuyruk omuru bulunmaktadır (Küçüker, 1993;<br />

Oktay, 1988). Kuyruk omurları içinde en uzun olan omur 1. kuyruk omurudur. 2.<br />

kuyruk omurundan sonra ventral’de omurun gövdesi üzerinde çıkıntılar (processus<br />

heamali) bulunur.<br />

2.2.5.2. Koyun Kuyruk Omurları<br />

Koyun kuyruk omurları 16 ile 22 adet arasında değişmektedir. Bu kuyruk<br />

omurlarından en uzun olanları 9. ve 10. omurlardır (Anonim, 2006; Dursun, 1994;<br />

Küçüker, 1993).<br />

2.2.5.3. Keçi Kuyruk Omurları<br />

Keçilerde kuyruk omurları 12 ile 16 arasında değişmektedir (Anonim, 2006;<br />

Küçüker, 1993). Keçilerin omurlarında processus haemalis’ler bulunmamaktadır. İlk<br />

omurda çok geniş olan yan çıkıntılar bir üçgen şeklindedir. Bu yan çıkıntılar geriye<br />

doğru gidildikçe küçülerek 9. omurda kaybolurlar. Keçi kuyruk omurlarının yan<br />

uzantıları daha kısa, kalın ve yan tarafa uzanmış bir şekildedir (Ellenberger, 1962).<br />

2. 2. 5. 4. At Kuyruk Omurları<br />

Atlarda 15 ile 21 arasında kuyruk omuru bulunmaktadır. Kuyruk omurlarında<br />

da 1. omur en uzun omurdur. Kuyruk omurları arasındaki yastıklar çok kalındır.<br />

Omurlarının boyları kuyruğun ucuna doğru küçülür (Dursun, 1994; Oktay, 1988).<br />

33


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2. 2. 5. 5. Domuz Kuyruk Omurları<br />

Domuzlarda 20 ile 23 arasında kuyruk omuru bulunmaktadır (Oktay, 1988).<br />

Domuzlarda da en uzun kuyruk omuru 1. omurdur. Sacrum kemiği ile 1. kuyruk<br />

omuru arasında ve kemerini henüz kaybetmemiş olan kuyruk omurları arasında<br />

spatia interarcualica adı verilen yarıklar vardır. Her çift eklem çıkıntısı arasında<br />

bulunan bu yarıklar oldukça derindir (Ellenberger, 1962).<br />

2.2.6.Kalça Kemiği (Os Coxae)<br />

2.2.6.1.Sığır Kalça Kemiği<br />

Sığırın kalça kemiğinde (tuber coxae) adı verilen kalın kenarlı köşe<br />

çıkıntısının ortası yüksek ve yanları da basık bir şekildedir. Sığır kalça kemiğinde<br />

Spina inchiadica keskin ve yüksek, İncisura acetabuli de dardır. Tuber inchiadicum<br />

da üç çıkıntı bulunmaktadır (Dursun, 1994).<br />

2.2.6.2. Koyun Kalça Kemiği<br />

Koyunun kalça kemiğinde Crista iliaca ve Facies glutea dışbükey bir yapıya<br />

sahiptir. Facies glutea caudo-dorsal’e bakar. Koyun kalça kemiğinde Spina<br />

ischiadica, incisura acetabuli ve tuber ischiadicum sığır kalça kemiğinin özellikleri<br />

ile aynı özellikler göstermektedir. (Dursun, 1994).<br />

2.2.6.3. Keçi Kalça Kemiği<br />

Keçinin kalça kemiği koyunun kalça kemiği ile aynı özellikler<br />

göstermektedir. Koyun kalça kemiğinde olduğu gibi keçinin kalça kemiğinde crista<br />

iliaca içbükey, facies glutea’da dışbükey olup caudale-dorsal’e bakmaktadır. Koyun<br />

kalça kemiğinde olduğu gibi Spina ischiadica yüksek ve keskin, incisura acetabuli<br />

ise dardır. Tuber iscihiadicum üç çıkıntılıdır (Dursun, 1994).<br />

34


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.6.4. At Kalça Kemiği<br />

Atın kalça kemiğinde tuber coxae adı verilen, ortadan basık, dikdörtgen<br />

şeklinde ve kalın kenarlı bir köşe çıkıntısı vardır. At kalça kemiğinde Spina<br />

ischiadica küt ve alçak bir yapıdadır. İncisura acetabuli geniştir. Sığırdan farklı<br />

olarak tuber ischiadicum iki çıkıntılıdır (Dursun, 1994).<br />

2.2.6.5. Domuz Kalça Kemiği<br />

Domuzun kalça kemiğinde crista iliaca dışbükey bir yapıya sahiptir. Spina<br />

iscihiadica keskin ve yüksektir. Tuber ischiadicum diğer türlerden farklı olarak tek<br />

çıkıntılıdır ve geriye dönük bir şekildedir. Domuz kalça kemiğinde İncisura<br />

acetabuli at kalça kemiğinden farklı olarak daha dardır (Dursun, 1994).<br />

2.2.7. Kol Kemiği (Humerus)<br />

2.2.7.1. Sığır Kol Kemiği<br />

Sığırın kol kemiği atın kol kemiği ile kıyaslandığı zaman daha kısa, kuvvetli<br />

ve kıvrıktır. Sığırlardaki sulcus intertubercularis içinde bulunan sagittal çıkıntı atın<br />

tuberculum intermedium’u ile kıyaslanabilir. Sığır kol kemiğinde bulunan<br />

Tuberositas deltoidea atınkine göre daha alçaktır. Crista humeri ise belirgin bir<br />

şekildedir (Dursun, 1994).<br />

2.2.7.2. Koyun Kol Kemiği<br />

Koyun kol kemiği genellikle sığır kol kemiğinin genel özelliklerine sahiptir.<br />

Koyun kol kemiği sığır kol kemiğine nazaran biraz daha yuvarlak şekildedir ve<br />

yanlardan da hafifçe basıktır. Sulcus intertubercularis az miktarda tubercullum majus<br />

cran tarafından köprülenmiştir (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

35


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.7.3. Keçi Kol Kemiği<br />

Keçinin humerus kemiği koyun kol kemiğine göre daha çok yuvarlaklaşmış<br />

ve koyun kol kemiğinde olduğu gibi yanlardan hafifçe basıktır. Keçide kol kemiği<br />

koyun kol kemiğine göre biraz daha uzun ve dardır. Keçi kol kemiğinin üzerinde<br />

zayıf çıkıntılar vardır (Ellenberger, 1962).<br />

2.2.7.4. At Kol Kemiği<br />

Atın kol kemiğinde latrel’deki büyük çıkıntı (tubercullum majus) ile kürek<br />

kemiğinin eklem çukuruyla eklem yapan küresi (caput humeri) aynı hizadadır. Atın<br />

kol kemiğinde tubercullum intermedium denen çıkıntı da bulunur Bu çıkıntı<br />

nedeniyle latrel’deki tubercullum majus ile caput humeri arasında yer alan salcus<br />

intertubercularis adı verilen oluk ikiye ayrılmış bir şeklindedir (Dursun, 1994).<br />

2.2.7.5. Domuz Kol Kemiği<br />

Domuzların kol kemiği yanlardan basık, kısa, kalın ve dolgundur. Caput<br />

belirgin bir collum’a sahiptir. Latrel’deki büyük çıkıntı caput humeri’yi aşmaktadır.<br />

Sulcus intertubercularis media’le dönük, tuberculum minus ise küçük ve tektir<br />

(Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

2.2.8. Ön Kol Kemiği (Skeleton Antebrachii)<br />

2.2.8.1. Sığır Ön Kol Kemiği<br />

Sığırların antebrachium’unda tuber olecrani üzerinde iki çıkıntı vardır. Bu<br />

çıkıntılar ulna, ön kol kemiğinin (radius) distal ucuna kadar uzanmaktadır. Üç<br />

bölümlü distal eklem makarası atınkine göre daha eğridir. İki küçük aralık bırakacak<br />

şekilde birbirleriyle kaynaşmış olan Spatium interosseum antebrachii proximale ve<br />

spatium interosseum antebrachii disrale vardır (Dursun, 1994; Ellenberger, 1962).<br />

36


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.8.2. Koyun Ön Kol Kemiği<br />

Koyun ön kol kemiği de sığır kol kemiğinin genel özelliklerine sahiptir.<br />

Koyunun ulna kemiğinin orta kısmı değişime uğramıştır. Bundan dolayı tam şekli ile<br />

bulunmamaktadır. Koyunda da radius ve ulna kemikleri arsında hareket ya çok<br />

azalmış ya da tamamen ortadan kalkmıştır (Ellenberger, 1962; Frandson, 1977).<br />

2.2.8.3. Keçi Ön Kol Kemiği<br />

Sığırın antebrachium’a benzemekle beraber keçilerde farklı olarak ulna’nın<br />

orta kısmı değişime uğramıştır (Ellenberger, 1962). Ulna’nın tam şekli<br />

bulunmamakta ise de radius ve ulna kemikleri arasındaki hareket ya çok az ya da hiç<br />

bulunmamaktadır (Frandson, 1977).<br />

2.2.8.4. At Ön Kol Kemiği<br />

Atın ön kol kemiğinde radius belirgin bir şekilde öne doğru bükülmüştür.<br />

Craniocaudal yönde bir miktar yassılaşmış olan radius ulna’yı önden örtmektedir.<br />

Fovea capituli düz ve alçak sagittal çıkıntılarla ayrılan üç sığ kısımdan oluşmuştur<br />

(Ellenberger, 1962). Atın ön kol kemiğinde tuber olecrani tek çıkıntıya sahiptir. Üst<br />

uçta bulunan ve Spatium interosseum antebrachii proximale denilen küçük bir aralık<br />

vardır (Dursun, 1994).<br />

2.2.8.5. Domuz Ön Kol Kemiği<br />

Domuzda ulna kemiği radius kemiğinden daha kalındır ve onun distal ucuna<br />

kadar uzanmaktadır. İki kemik arasında bir uyum söz konusudur (Dursun,1994).<br />

Domuzlarda da tıpkı sığır, koyun ve keçilerde olduğu gibi, radius ve ulna kemikleri<br />

arası hareket ya çok az ya da hiç yoktur(Frandson, 1977).<br />

37


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.9. Kürek Kemiği (Scapula)<br />

2.2.9.1. Sığır Kürek Kemiği<br />

Sığırın kürek kemiği enli bir basis’e sahiptir ve bunun kürek kemiğinin<br />

uzunluğuna oranı 1/6 dır. Spina scapulae, distal yönde hafifçe eğiktir. Spina’nın<br />

serbest kenarlarının bir kısmı biraz kalınlaşmıştır ve pelvis’e doğru bükülerek<br />

tuberositas spinae’yi oluşturmuştur (Ellenberger, 1962).<br />

Kürek kemiğinin üstünde bulunan ve fossa supraspinata adı verilen çukurluk<br />

kürek kemiğinin altında bulunan ve fossa infrospinata adı verilen çukurluktan çok<br />

daha küçüktür. Eklem çukurluğunun (cavitas glenoidalis) ön kenarının iç kenarının<br />

yüzünde bir çentik (incisura glenoidalis) vardır (Dursun, 1994).<br />

2.2.9.2. Koyun Kürek Kemiği<br />

Koyunlarda keçilerde olduğu gibi spina çok daha fazla boyuna doğru<br />

eğilmiştir ve ortasında kalınlaşarak geriye doğru bükülmüştür. Kürek kemiğinin eni<br />

uzunluğundan ¼ oranında daha fazladır (Ellenberger, 1962).<br />

2.2.9.3. Keçi Kürek Kemiği<br />

Keçinin kürek kemiği sığır kürek kemiğinin özelliğini taşımaktadır. Keçinin<br />

kürek kemiği koyunun kürek kemiğinden farklı olarak hem daha uzun hem de<br />

cranial ve caudal açılar arasındaki genişlik nedeniyle daha geniş bir yapıdadır<br />

(Dursun, 1994)<br />

Keçilerde, kenarı çoğunlukla düz ve boyuna doğru daha fazla eğik spina<br />

vardır. Uzunluğu eninden daha fazla olan keçinin kürek kemiğinde collum çok<br />

belirgindir (Ellenberger, 1962).<br />

38


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.9.4. At Kürek Kemiği<br />

Kürek kemiği (scapula), dış yüzü (facies lateralis) üzerinde spina scapuale<br />

denilen bir çıkıntı bulunmaktadır. Bu çıkıntıdan dolayı dış yüzey iki kısma<br />

ayrılmıştır. Fossa suprospinata adı verilen çukurluk üstte, fossa raspinata adı verilen<br />

çukurluk ise altta kalmaktadır. Fossa suprospinata, fossa raspinata’dan daha<br />

küçüktür. Eklem çukurluğunun ön kenarının iç yüzünde incisura glenoidalis adı<br />

verilen bir çentik bulunmaktadır (Dursun, 1994).<br />

2.2.9.5. Domuz Kürek Kemiği<br />

Uzunluğuna oranla genişliği daha fazladır. Domuz kürek kemiğinde çok<br />

gelişmiş bir tuber spinae scapulae bulunmaktadır ve bu caudal’e dönük bir<br />

şekildedir., Spinae’nin pelvis’e doğru eğilmesinden dolayı spinae scapulae<br />

tuberositas üçgen şeklini almıştır. Collum scapula çok belirgindir. Cartilago<br />

scapulae atlarınkine ve sığırlarınkine göre daha küçüktür (Dursun, 1994;<br />

Ellenberger, 1962).<br />

2.2.10. Boyun Omurları (Vertabrae Cervicales)<br />

2.2.10.1. Sığır Boyun Omurları<br />

Sığır atlası’nda processus transversuslar horizontal durumdadır. Foramen<br />

transversarium bulunmaz (Dursun, 1994).<br />

2.2.10.2. Koyun Boyun Omurları<br />

Koyunlarda tüm memelilerde olduğu gibi 7 adet boyun omuru bulunmaktadır<br />

(Oktay, 1988; Frandson, 1977). Koyun atlası’nda processus transversus’lar daha<br />

dışbükey bir kenara sahiptir. Foramen transversarium’larının caudadorsal kolu ile<br />

processus caudalis arasındaki uzaklık sığırınkine göre daha fazladır (Dursun, 1994).<br />

39


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.2.10.3. Keçi Boyun Omurları<br />

Keçilerde 7 adet boyun omuru vardır (Dursun 1994, Küçüker, 1993,<br />

Frandson, 1977). 1. boyun omuru (atlas), 2. boyun omuru (axis) ve 7. boyun omuru<br />

şekil bakımından bazı özelliklere sahiptir. Keçinin boyun omurları diğer evcil<br />

hayvanların boyun omurlarından daha uzundur. Atlas’ın tubercullum dorsale’si iyi<br />

oluşmuştur. Tubercullum ventrale çoğunlukla iki çıkıntılıdır. Ala’lar keçide kısa ve<br />

koyuna göre daha dardır ve yanlara doğru uzanmıştır. Keçilerde koyunlara göre daha<br />

uzun olan dikensi çıkıntılar (processus spinalis) kafa kısmına doğru yatıktır<br />

(Ellenberger, 1962). Keçinin atlas’ında processus transversus’lar dardır ve yanlara<br />

doğru uzanmıştır. Foramen transversarium genellikle keçi atlas’ında<br />

bulunmamaktadır (Dursun, 1994).<br />

2.2.10.4. At Boyun Omurları<br />

Boyun omurları atlarda diğer omurlarına göre çok bariz olarak uzundur. 3.<br />

omurdan itibaren yarım küre şeklinde başları ve bunun karşısında eklem çukurları<br />

vardır. Atın atlasında fossa atlantis çok derindir. Bunun sebebi processus<br />

transversus’lar ventral’e doğru çok bükülü vaziyette olmalarıdır. Axisi’nde ise dens<br />

kürek biçimindedir ve üstünde “T” harfine benzeyen bir oluşum vardır. Processus<br />

spinosus önden arkaya doğru dışbükey olup ikiye ayrılmıştır. Atın 3. ile 7. omurları<br />

dikdörtgen şeklindedir ve 7. boyun omurunun corpus’u çok kısadır. 6. boyun<br />

omurunda ise crista ventralis bulunmaz.<br />

2.2.10.5. Domuz Boyun Omurları<br />

Domuzda 7 adet boyun omuru vardır (Dursun, 1994; Frandson, 1977; Oktay,<br />

1988). Domuzlarda boyun omurları çok kısadır ve birbirlerinin içerisine girmiş bir<br />

haldedir. Domuz atlas’ının genişliği uzunluğunun iki katıdır. Domuzun axis’inde<br />

dens kısa, yuvarlak ve koni biçimindedir.<br />

40


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Dikensi çıkıntıları horoz ibiği biçimindedir. Domuzun 3. ile 7. omurları çok<br />

kısa ve geniştir. 7. boyun omurunun dikensi çıkıntıları çok yüksektir.<br />

2.2.11. Uyluk Kemiği (Skeleton Femoris)<br />

2.2.11.1.Sığır Uyluk Kemiği<br />

Sığır uyluk kemiğinde trochanter major tek parça halindedir. Fovea capitis<br />

çok küçük ve sığdır. Trochanter minor yuvarlak bir kabartı gibidir. Fossa<br />

supracondylaris sığdır (Dursun, 1994).<br />

2.2.11.2. Koyun Uyluk Kemiği<br />

Koyunun uyluk kemiğinin üst ucunun lateral’indeki büyük çıkıntı az da olsa<br />

uyluk kemiğinin üst ucunda büyük bölümü düz olan eklem kıkırdağı ile örtülü ve<br />

küre şeklindeki femur başının (caput ossi femoris) seviyesini biraz aşmaktadır.<br />

Koyun uyluk kemiğinde Fossa supracondylaris adı verilen çukurlar bulunmaktadır.<br />

2.2.11.3. Keçi Uyluk Kemiği<br />

Koyun uyluk kemiğinin genel özelliklerini göstermekle beraber keçilerin<br />

uyluk kemiğinde trochanter major az da olsa caput ossis femuris’in seviyesini biraz<br />

aşmaktadır. Keçi uyluk kemiğinde koyunlarda olduğu gibi fossa supracondylaris de<br />

vardır ( Dursun, 1994 ).<br />

2.2.11.4. At Uyluk Kemiği<br />

Atın uyluk kemiğinde üst ucun latrel’indeki büyük çıkıntı bir çöküntü ile<br />

ikiye ayrılmıştır. Medial’de bulunan küçük çıkıntı uzun ve keskin bir crista<br />

halindedir. Uyluk uzunluğunun orta 1/3’ünün lateral tarafında trochanter tertius<br />

41


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

denilen bir çıkıntı vardır. Fossa supracondylaris çukuru çok derindir (Ellenberger,<br />

1962).<br />

2.2.11.5. Domuz Uyluk Kemiği<br />

Domuzlarda uyluk kemiği çok kalındır. Medial’deki küçük çıkıntı<br />

(tronchanter minor) basık ve yayvan bir kabartı şeklindedir. Gövdenin özellikle<br />

distal kesiminin enine kesiti dört köşelidir. Domuz uyluk kemiğinde diğer türlerin<br />

aksine Fossa supracondylaris çukurunu yerine tuberositas supracondylaris denilen<br />

tümsek bulunur (Dursun, 1994).<br />

2.3. Türlere Etlerin Karakteristik Özellikleri<br />

Kesim hayvanlarının etleri, tür, ırk, yaş, cinsiyet ve besi durumu açısından<br />

bazı değişiklikler gösterir. Genel olarak sığır, dana, koyun, keçi, at, eşek ve domuz<br />

etlerinin karakteristik özelliklerine dayanılarak türler birbirinden ayırt edilebilir.<br />

2.3.1. Sığır ve Dana Eti<br />

Et rengi çoğunlukla kasta mevcut myoglobin miktarı ile doğru orantılıdır. Et<br />

kesildiğinde havayla temas eden myoglobin oksidasyona uğrayarak et renginin<br />

parlak kırmızı renk almasına sebep olmaktadır. Et uzun süre açıkta bırakıldığı zaman<br />

myoglobin metmyoglobine dönüşerek rengin yavaş yavaş kahverengiye dönüşmesine<br />

neden olmaktadır. Kesim öncesinde sığırın yüksek düzeyde streste kalması, kas<br />

dokusunda pH artışına sebep olmakta ve koyu renkli karkas oluşumuna sebep<br />

olmaktadır. Sığır eti yaş ve cinsiyetine göre farklılıklar göstermektedir. Genç<br />

sığırların etleri ince lifli, pembe veya solgun kırmızı renkte, oldukça yumuşak<br />

kıvamdadır (Öztan, 2003).<br />

Bağ dokuda az miktarda yağ bulunmaktadır. Ergin sığır eti kiraz kırmızısı ile<br />

koyu kırmızı arasında, kalın lifli, kaba tekstürlü, derialtı, kas arası ve kas içi<br />

42


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

yağlanma belirgin olarak görülmektedir. Sığır eti kaynatılınca et rengi gri-kahverengi<br />

olur. Sığır etinin kokusu kendine özgüdür (İnal, 1992; Öztan, 2003).<br />

Canalis ingunalis ve m.ischiocaenous yoktur. m.gracilis yarım ay veya<br />

fasülye şeklindedir (Öztan, 2003; Tekinşen ve ark., 1996).<br />

Dana etlerinin lifleri son derece narindir. Genç danaların etleri kirli pembeden<br />

kırmızı griye kadar değişen renkte, ıslak, yüzeyi yapışkan ve yumuşak kıvamlıdır.<br />

But kasları henüz gelişimlerini tamamlamamıştır. Bağ dokusu gevşek ve yumuşaktır.<br />

Yağ dokusu zayıf gelişmiştir. Dana etinin kokusu sığırdan çok daha farklı olup<br />

ekşimsi bir aromadadır. Bu aroma dana etine tipik lezzetini kazandırmaktadır<br />

(İnal, 1992 ).<br />

2.3.2. Koyun ve Kuzu Eti<br />

Genel olarak ülkemiz koyunları aromatik etli koyunlar sınıfındadır ve batı<br />

ırklarına göre daha keskin koku ve aromaya sahiptirler. Diğer türlerden çok farklı<br />

kokuya (taze ve pişmiş) sahiplerdir.<br />

Koyun eti, açık kırmızıdan kiremit kırmızısına kadar değişen renkte olup,<br />

oldukça sert kıvamdadır (İnal, 1992; Öztan, 2003). Kas dokusu, sık ve ince liflerden<br />

oluşmaktadır. Kaslar arasında yağ dokusu az miktarda bulunur ve kas içi yağlanma<br />

gözle görülemeyecek düzeydedir.<br />

Koyun etinin kendine özgü bir kokusu vardır (İnal, 1992; Tekinşen ve ark.,<br />

1996). Çok besili koyunların eti, iç yağımsı bir lezzet vermektedir (İnal, 1992).<br />

Kuzu eti, çok kirli pembe ile pembe arası renktedir ve pürüzsüz bir kesim<br />

yüzeyi vermektedir. Kuzu etlerinde de kas içi yağlanma görülmemektedir. Kuzu<br />

karkası bol kıkırdaklı eklem ve omurlara sahiptir. Kuzunun cüssesi küçük, kaburga<br />

kemikleri oval ve rengi beyazdır.<br />

43


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.21. Çeşitli Koyun Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri (Anonim, 1986).<br />

Gövde<br />

Etleri<br />

Toklu<br />

Şişek<br />

Öveç<br />

Marya<br />

Koç<br />

Süt<br />

Kuzusu<br />

Ot<br />

Kuzusu<br />

2.3.3. Keçi Eti<br />

Sınıf Et Rengi Yağlılık Lif<br />

Ekstra Pembe-Koyu pembe Az yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Koyu pembe-Açık kırmızı Yağlı -<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

Ekstra Koyu pembe-Açık kırmızı Orta yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Açık kırmızı-Kırmızı Yağlı-Orta yağlı İnce-Orta<br />

2.Sınıf - Az yağlı -<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

Ekstra Koyu pembe-Kırmızı Orta yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Kırmızı Yağlı-Orta yağlı Orta lifli<br />

2.Sınıf - Az-Orta yağlı -<br />

3.Sınıf Az etli ve üst sınıflara girmeyen gövde etleri<br />

1.Sınıf Açık kırmızı Yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Kırmızı-Koyu kırmızı Çok yağlı Orta-Kalın<br />

3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />

1.Sınıf Kırmızı Orta yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Kırmızı-Koyu kırmızı Yağlı-Çok yağlı Orta lifli<br />

3.Sınıf Orta ve az etli,orta ve az yağlı gövde etleri<br />

Ekstra A.pembe-Pembe Az yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Açık-koyu pembe Yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Pembe-Açık kırmızı Düzgün yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Pembe-Açık kırmızı Yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Koyu pembe-Kırmızı - Orta lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Koyun etine oranla daha açık renktedir. Etin rengi oğlaklarda oldukça açık,<br />

yaşlı keçilerde ise koyudur. Gövde eti yağsız ve yapışkan özelliktedir (Öztan, 2003;<br />

Tekinşen ve ark., 1996). Yağlı keçilerde derialtı dokusunda çok az yağ<br />

bulunmaktadır. Kaslarda çok cüzi oranda yağ bulunur (İnal, 1992). Keçi etinin<br />

belirgin ve ayırt edici bir kokusu vardır (İnal, 1992; Tekinşen ve ark., 1996).<br />

44


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Ergin erkek keçilerin etinde cinsiyet kokusu hissedilir derecede belirgindir.<br />

Eşey hormonlarınca misk bezlerinde salgılanan maddelerden kaynaklanan koku ete<br />

siner ve keçi etinin diğer etlerden fark edilmesini sağlar (Şengonca, 1974). Derialtı<br />

dokusunun yapışkan özellikte olması nedeniyle etlerde kıllara rastlama olasılığı çok<br />

yüksek olması keçi etinin tanınmasında kolaylık sağlamaktadır (İnal,1992).<br />

Çizelge 2.22. Çeşitli Keçi Irklarına Ait Etlerin Bazı Özellikleri (Anonim,1986).<br />

Gövde<br />

Etleri<br />

Çebiç<br />

Seis<br />

Gezdan<br />

Erkeç<br />

Kısır<br />

Anaç<br />

Teke<br />

Oğlak<br />

Sınıf Et Rengi Yağlılık Liflilik<br />

Ekstra Pembe Orta yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Pembe – açık kırmızı Orta-Az yağlı İnce-orta lifli<br />

2.Sınıf Pembe-kırmızı Az yağlı Orta lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Koyu pembe-açık kırmızı Yağlı-Orta İnce lifli<br />

1.Sınıf Açık kırmızı-kırmızı Orta yağlı İnce-orta lifli<br />

2.Sınıf - Az yağlı -<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Koyu pembe-açık kırmızı Yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Açık kırmızı-kırmızı Orta İnce-orta lifli<br />

2.Sınıf - Orta-Az -<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Açık kırmızı-kırmızı Yağlı-Orta İnce-orta lifli<br />

1.Sınıf Açık kırmızı-kırmızı Orta yağlı Orta lifli<br />

2. Sınıf - Az yağlı -<br />

3. Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Kırmızı-koyu kırmızı Yağlı Orta lifli<br />

2.Sınıf - Çok yağlı -<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Kırmızı-koyu kırmızı Yağlı Orta-kaba lifli<br />

2.Sınıf Koyu kırmızı Yağlı-orta -az Kaba lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

1.Sınıf Kırmızı-koyu kırmızı Yağlı-orta Orta-kaba lifli<br />

2.Sınıf Koyu kırmızı Orta-az yağlı Kaba lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

Ekstra Pembe Az yağlı İnce lifli<br />

1.Sınıf Pembe Orta yağlı İnce lifli<br />

2.Sınıf Pembe-açık kırmızı - İnce-orta lifli<br />

3.Sınıf Üst sınıflara girmeyen az etli gövde etleri<br />

45


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.3.4. At Eti<br />

Yaşlı atların etleri koyu kırmızıdan kahverengi kırmızıya kadar değişen<br />

renkte, genç atların etleri ise açık kırmızı renktedir. Hava ile temas eden et yüzeyi<br />

kısa sürede mavimsi bir parlaklık kazanmakta, süratle koyu kırmızıdan siyaha renge<br />

kadar değişen bir görünüm almaktadır. Et lifleri narin olmakla beraber daha<br />

belirgindir (İnal, 1992; Öztan, 2003).<br />

At etinin kıvamı serttir. Kasları saran fascialar son derece dayanıklı, gergin ve<br />

mavimsi görünümlüdür. İntramusküler ve intermusküler yağ azdır ve çıplak gözle<br />

görülmez. Yağ dokusu kasların etrafını sarmıştır ve et kaynatılınca su üzerinde sarı<br />

yağ damlacıkları toplanır. Tay eti, ergin at etine oranla daha açık renktedir. Renk<br />

tonunun açık gri kırmızıdan açık kırmızıya doğru değişmesi, bu etlere dana eti<br />

görüntüsü vermektedir. At eti bol miktarda glikojen içerdiğinden hafif tatlımsı<br />

lezzettedir (İnal, 1992; Öztan, 2003). At etinin kokusu kendine özgü olup<br />

kaynatıldığı zaman biraz gübremsi kokmaktadır (İnal, 1992).<br />

2.3.5. Domuz Eti<br />

Etin özellikleri ırk, yaş ve besi durumunun dışında gövdede bulunuş<br />

bölgesine göre farklılıklar gösterir. İyi beslenmiş genç domuzların etleri ince lifli,<br />

soluk kırmızıdan gül kırmızısına veya gri beyaza kadar değişen renklerdedir.<br />

Domuz eti oldukça yumuşak kıvamlı ve gevrek yapıdadır. Domuz etinde<br />

derialtı yağlanma yoğundur. Yağ kısmen kasların içine dağılmış, kısmen de onları<br />

sarmış durumdadır. Domuz eti kaynatılınca rengi gri beyaza döner. Kokusu kendine<br />

özgü olup diğer et çeşitlerinden kolayca ayırt edilir (Gökalp ve ark., 1997; İnal,<br />

1992).<br />

2.4. Yağların Fiziksel Özellikleri<br />

Hayvanın yağlılık durumu ırk, cinsiyet, canlı ağırlık, beslenme şekli ve<br />

barındırmaya bağlı olarak değişmektedir. Yaş ve cinsiyet daha çok esansiyel yağ<br />

46


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

asitlerinin durumunu etkilemektedir. Erkek hayvan dişi hayvana göre daha az<br />

yağlıdır. Hayvan yaşlandıkça da hayvandaki yağlılık artar ve kaslar arasında biriken<br />

yağlar daha çok sırt bölgesinde toplanmaktadır. Yağlanmadaki artış karkas<br />

üzerindeki yağın miktarını ve etteki mozaik yağını yansıtır. Yağlanma etin duyusal<br />

özelliklerinin büyük kısmını etkilemektedir.<br />

Yağ dokusunun yapısı, rengi, kıvamı, hayvan türlerine göre farklılıklar<br />

göstermektedir. Yağ dokusunun bu özelliklerinden yararlanılarak hayvan türünü<br />

tespit etmek mümkündür. Bunun için incelenen et örneğine yapışık bir miktar yağ<br />

dokusunun varlığı şarttır. Ancak yağların özellikleri aynı türün değişik vücut<br />

bölgelerinde farklılıklar gösterebilmektedir.<br />

2.4.1. Sığır ve Dana Yağı<br />

Sığır yağı normal olarak beyaz veya beyazımsı sarıdır. Mera hayvanlarında<br />

yağ dokusu morfolojik olarak sarı renktedir. Ayrıca kalıtım da yağın sarı olmasında<br />

rol oynar. Sığır yağı, kesimden sonra çok çabuk donarak sertleşir. Genç danaların<br />

yağı pembemsi beyazdan, sarımsı beyaza doğru değişen renktedir. Gelişmiş<br />

danalarınki ise daha beyazdır. Dana yağı sığır yağından daha yumuşaktır<br />

(İnal, 1992).<br />

a – Düzgün b – Kılçıklanmış c – Parçalanmış<br />

Şekil 2.11. Sığır Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />

47


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

a-Düzgün b-Kılçıklanmış c-Parçalanmış<br />

Şekil 2.12. Dana Karkası Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />

2.4.2. Koyun Yağı<br />

Koyun karkası deri altında örtü halinde yağla kaplanmış durumdadır ve bu<br />

yağlanma daha çok sırt bölgesi ile kuyruk bölgesinde yoğundur (Anonim, 2006).<br />

Koyun yağı açık beyaz renklidir. Kendine özgü kokusu ve aromatik bir lezzeti vardır.<br />

(Öztan, 2003; Tekinşen ve ark., 1996).<br />

a – Düzgün b – Kılçıklanmış c – Parçalanmış<br />

Şekil 2.13. Koyun Karkası Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />

48


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.4.3. Keçi Yağı<br />

Keçi Keçilerde deri altında hemen hemen hiç yağ tabakası bulunmamaktadır<br />

(Anonim, 2006). Özellik olarak koyun yağına benzemekle beraber oldukça belirgin<br />

olan kendine özgü kokusuyla kolayca ayırt edilebilir (İnal, 1992). Karkasta kabuk<br />

yağı ve kas telleri arasındaki yağlar (mozaik yağlar) azdır. Yağlanma daha çok vücut<br />

boşluğundadır (Kor, 1991; Şengonca, 1974).<br />

a – Düzgün b – Kılçıklanmış c – Parçalanmış<br />

Şekil 2.14. Kıl Keçi Karkası Kabuk Yağı (Anonim 1986).<br />

2.4.4. Domuz Yağı<br />

Domuz yağı genellikle beyaz renkli olmakla birlikte beslenmeye bağlı olarak<br />

yağın rengi değişebilmektedir. Örneğin; domuzlar balık unu veya yağlı tohum<br />

küspesi ile beslendiği taktirde yağın rengi griye, mısırla beslendiği taktirde sarıya<br />

dönüşebilmektedir (İnal, 1992).<br />

2.4.5. At Yağı<br />

At yağı sarı genellikle renktedir. Ancak derialtı dokusu ve böbrek kapsülü<br />

yağında açık altın sarısı renklerde, iç yağlarında ise kahverengimsi sarı rengindedir<br />

(İnal,992). Fazla miktarda olein içerdiğinden dolayı at yağları yumuşak bir kıvama<br />

49


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

sahiptirler. At yağının refraktometre sayısı ortalama 51-60 arasında, iyot sayısı ise<br />

ortalama 71-90 arasıda değişmektedir (Anonim , 2006).<br />

2.4.6. Eşek Yağı<br />

Deri altı yağ dokusu oldukça fazladır ve sarı renklidir. Yağ atlarda olduğu<br />

gibi yumuşak kıvamlıdır.<br />

2.5. Kılların Morfolojik Yapısı<br />

Tüm hayvanların vücutları kıllarla kaplıdır. Kılların morfolojik yapısı hayvan<br />

türüne göre farklılıklar gösterdiğinden kıl özelliklerine dayanılarak, et üzerinde<br />

bulunabilecek kıllardan faydalanılarak tür tespiti yapılabilir (İnal, 1992; Kaymakçı<br />

ve ark., 1996). Kılın kimyasal özelliklerinden biri de sindirim sırasında herhangi bir<br />

değişime uğramamasıdır. Tür teşhisi yapılırken kıl morfolojisinin yanı sıra kılın<br />

boyu, çapı ve rengi de dikkate alınmaktadır (Çoban, 1993).<br />

Kıllar deri içindeki follükül veya kıl kını denilen kısımlarda, epidermisin<br />

farklılaşması sonucu meydana gelen oluşumlardır. Sivri uçlu, şekil olarak silindire<br />

benzeyen, esnek ve ısıyı geçirmeyen yapıdadırlar (Akçapınar, 2000; Arslan, 2002).<br />

Kıllarda büyüme kıl soğanından olmaktadır. Kıllar epidermisin en alt<br />

sırasındaki hücrelerin dermis katına doğru yer yer tomurcuklar şeklinde üremesi ile<br />

oluşmaya başlar. Kıl konileri denilen bu epitel üremeleri dermis içine doğrudur. Bu<br />

konilerin dermis içindeki serbest uçları genişleyerek kıl soğanını (bublus pili)<br />

meydana getirirler. Kıl soğanının alt yüzünde zamanla bir çöküntü olur ve bunun<br />

içine dermisin mezenşimal bağ dokusu dolarak, kıl papillasını (papilla pili) oluşturur.<br />

Kıl papillasının üst kısmını çevreleyen ve kıl soğanına ait olan Str. Germativum<br />

hücreleri papilladaki (matrix pili) damardan beslenerek aşırı şekilde çoğalırlar ve kıl<br />

follükülü içerisinde epidermisin yüzeyine doğru iplik şeklinde dizilerek kılı<br />

meydana getirirler (Akçapınar, 2000). Bir kılın kesitinde içten dışı doğu sırasıyla<br />

medulla, korteks ve kütiküla olmak üzere 3 katman vardır.<br />

50


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kıllar; kök (radiks pili ), gövde (korpus pili) ve uç (apeks pili) olmak üzere üç<br />

kısımdan oluşmaktadır (Akçapınar,2000; Arslan,2002).<br />

Şekil 2.15. Kıl Folükülü ve Kılın Gelişimi (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.16. Kemp Kıl ve Gerçek Kıl (Çivi, 1999).<br />

2.5.1. Medulla<br />

Kılın en iç bölümüdür ve tüm türlerin kıllarında bulunmaz. Kaba ve orta<br />

kalınlıktaki kıllarda görülür ve ince hakiki kıllarda görülmez. Yani medullalı kıllar<br />

genellikle daha kalın ve uzun kıllardır (Akçapınar,2000,Arslan,2002).<br />

Medulla tabakası çeşitli şekillerdeki hücrelerin üst üste oturması ile meydana<br />

gelir ve çapları 1-7 mikron arasındadır. Silindirik görünümlü olup içleri hava ile<br />

doludur. Bu katın geniş olması ışık geçişini önler.Bu nedenle tebeşir beyazlığında<br />

görünürler. Mikroskopla bakıldığında hava tabakası siyah görüldüğünden medulla<br />

katı dikkat çeker (Akçapınar,1994). Yerli koyunlarda farklı tiplerde medulla vardır.<br />

Bunlar; devamlı, kesikli, boncuk ve eseri olmak üxere dört gruba ayrılabilir<br />

(Özcan, 1991).<br />

51


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 17. Kılın Yapısı (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.18. Kesikli Medullalı Kıl ve Devamlı Medullalı Kıl (Çivi, 1999).<br />

52


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.19. Devamlı Medulla (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.20. Kesikli Medulla (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.21. Boncuklu Medulla ve Üç Medulla (Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.22. Devamlı+Parçalı Çift Medulla ve Devamlı Çift Medulla<br />

2.5.2. Korteks<br />

İğ şeklindeki hücrelerden oluşan korteks tabakası kılın fiziksel özelliklerini<br />

tayin eder. Bu tabaka lateral bir yapı göstermektedir.Ortokorteks ve porokorteks<br />

denilen hücrelerden oluşurlar. Ortokorteks hücreleri boya kabul eden ve yumuşak<br />

yapılı olan hücrelerdir. Buna karşılık porokorteks hücreleri tam aksine boya kabul<br />

etmeyan ve sert yapıda olan hücrelerdir. Pigment maddeleri iğ şeklindeki korteks<br />

53


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

hücrelerinde bulunduklarından korteks tabakaları kılın renginin oluşmasında önemli<br />

rol oynamaktadırlar (Özcan, 1991).<br />

Çeşitli kıllarda korteks hücrelerinin uzunlukları 80 -110 mikron, genişlikleri<br />

2-10 mikron, incelikleri 1- 2,5 mikron arasında değişmektedir. Mikrofibrillerin<br />

matriks içinde ince çubuklar halinde bulunması korteks hücrelerine çizgili görünüm<br />

vermektedir(Akçapınar, 1994).<br />

Şekil 2.23. Hakiki Yapağı İle Kaba Uzun Kıl Tabakaları (Kaymakçı ve ark., 1996).<br />

2.5.3. Kütiküla<br />

Kütiküla tabakası korteksi tamamen sarmış haldedirler ve kılın en dış<br />

katmanını oluşturmaktadırlar. Kütiküla, kiremit dizisi şeklinde şeklinde ve kıl ucuna<br />

kadar uzanan çok ince, tek katlı, boynuzlaşmış hücre plaklarından oluşmaktadır.<br />

Kütiküla hücreleri dıştan içe doğru epikütil, ekzokütil ve endokütil olmak üzere üç<br />

kısımdan oluşmaktadır (Akçapınar, 2000; Arslan, 2002).<br />

Kütiküla hücreleri taç sekli, çok kenarlı taç şekli ve çok kenarlı ağ şekli<br />

olmak üzere üç şekilde görülürler(Özcan, 1991).<br />

54


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Şekil 2.24. Değişik Tip Kıllarda Gözlemlenen Kütiküla (Epidermis) Şekilleri<br />

(Kaymakçı ve ark., 1996).<br />

Şekil 2.25. Kütiküla Hücrelerinin Yapısı ve Diziliş Şekilleri(Kaymakçı ve ark., 1996)<br />

Şekil 2.26. Taç Şekli Kütiküla Hücresi-Çok Kenarlı Taç Şekli Kütiküla Hücresi<br />

55


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.5.4. Sığır Kılı<br />

Sığır kılları çeşitli uzunluktaki kısa uçlu kıllardan oluşur. Bunların içerisinde<br />

çok az sayıda ince kıllar bulunur. Kılın üst tabakası,kökten uca kadar enine çizgilerle<br />

bezenmiştir ve her bir kütiküla kılın bütün genişliğini kaplayacak biçimde<br />

yerleşmiştir. Bu hücrelerin serbest kenarları hafif girinti ve çıkıntılar gösterir.<br />

Kütikülanın yüksekliği kıl köküne doğru giderek artar. Kıl kalınlığının yaklaşık<br />

1/3’ünü silindir şeklindeki paranşim kaplar ve ağımsı bir yapıdadır. Paranşim<br />

hücrelerinin genişliği uzunluğundan fazladır.<br />

2.5.5. Koyun Kılı<br />

Koyun yapağısı az miktarda kaba kıl içerir. Yapağının büyük bir bölümü ince<br />

kıllardan oluşur. Koyun yünü hafif kıvrımlı olmakla birlikte merinos ve İngiliz<br />

Etçilerinin kılları çok kıvrımlıdır. Paranşim hücreleri ancak iyi gelişmiş kıllarda<br />

bulunur. Kaba kıllar dik olup ağ şeklinde paranşim hücresi içerirler. Kılın yüzeyi,<br />

kök kısmından uca kadar enine çizgilidir. Kütiküla, kıl genişliğinin bir bölümünü<br />

kaplamakta ve kılı tam olarak kuşatmamaktadır. Bu hücrelerin yükseklikleri<br />

genişliklerinden daha fazladır ve serbest kenarları hafif çentiklidir.<br />

Torun ve ark., (1992) çalışmalarında İvesilerin yapağı incelik ve gerçek<br />

uzunluk değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.23. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik ve Kalınlık Değerleri (Torun ve ark.,<br />

1992).<br />

Urfa Halk Ceylanpınar Elit Ceylanpınar Üretim<br />

Gerçek Uzunluk, cm 19.25 17.93 19.49<br />

İncelik, μ 38.99 38.20 37.67<br />

Özcan (2004) çalışmasında çeşitli araştırmacılara ait farklı koyun ırklarına ait<br />

kıl incelik ve uzunluk değerlerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

56


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.24. Farklı Koyun Irklarına Ait Kıl İncelik ve Uzunluk Değerleri<br />

(Özcan, 2004).<br />

Genotipler<br />

57<br />

Kıl çapı,<br />

μ<br />

Gerçek<br />

Uz.luk, cm Referanslar<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-Saf 23.5 9.6 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-B3 23.1 10.2 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-B2 24.2 10.9 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-B1 25.3 11.9 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-F1 28.1 10.1 Özcaner, 1977<br />

Saf ve Karacabey Merinosları-üretici 25.0 10.5 Özcaner, 1977<br />

Anadolu Merinosu Polatlı (dişi merinos) 22.4 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Polatlı (1 yaş dişi) 23.4 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Polatlı (1 yaş erkek) 23.6 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Altınova (dişi) 22.2 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Altınova (1 yaş dişi) 21.9 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Altınova (1 yaş erkek) 25.9 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Gözlü (dişi) 23.3 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Gözlü (1 yaş dişi) 25.5 - Cangir, 1994<br />

Anadolu Merinosu Gözlü (1 yaş erkek) 24.4 - Cangir, 1994<br />

Merinos-Kontrol, (yonca ile beslenen) 23.5 - Akmaz, 1994<br />

Merinos (Yonca+600 gr konsantre) 22.97 - Akmaz, 1994<br />

Merinos (Yonca+1200 gr konsantre) 23.09 - Akmaz, 1994<br />

Erkek Merinos (kuzu) 21.8 - Ogan, 1994<br />

Dişi Merinos (kuzu) 20.9 - Ogan, 1994<br />

Dişi Merinos (koyun) 20.3 - Ogan, 1994<br />

Ramliç (1.5 yaş) 22.8 - Etem, 1982<br />

Ramliç (2.5 yaş) 20.4 - Etem, 1982<br />

Ramliç (3.5 yaş) 21.2 - Etem, 1982<br />

Ramliç, (4.5 yaş) 20.8 - Etem, 1982<br />

Ramliç, (5.5 yaş) 21.1 - Etem, 1982<br />

Ramliç, (6.5 yaş) 21.4 - Etem, 1982


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Gürsoy (1980) çalışmasında İvesi koyunlarının sol yan bölgesinden aldığı<br />

yapağı örneklerini vizopanda incelemek suretiyle bulduğu kıl incelik değerlerini<br />

aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.25. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri, μ (Gürsoy, 1980).<br />

X±Sx<br />

1978 (2.5 yaş) 1979 (3.5 yaş)<br />

En<br />

az<br />

En<br />

çok<br />

58<br />

n X±Sx<br />

En<br />

az<br />

En<br />

çok<br />

Ekstansif 38.41±0.21 28.76 54.34 296 45.59±0.58 34.04 77.56 147<br />

Yarı Entansif 40.39±0.15 35.42 47.10 207 42.99±0.52 32.48 63.44 149<br />

Aynı çalışmada ekstansif ve yarı entansif koşullarda yetiştirilen İvesi<br />

koyunlarının Ceylanpınar ve İsrail koilarından olma döllerinde yapağı inceliği<br />

değişimini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.26. İvesi Koyunlarının Kıl İncelik Değerleri, μ (Gürsoy, 1980).<br />

X±Sx<br />

Ekstansif Yarı Entansif<br />

En<br />

az<br />

En<br />

çok<br />

n X±Sx<br />

En<br />

az<br />

En<br />

çok<br />

Ceylanpınar 38.76±0.86 30.61 68.12 59 38.30±0.94 31.28 59.40 34<br />

İsrail 39.73±0.67 31.68 60.80 68 40.43±0.76 30.32 58.96 72<br />

Gürsoy bu çalışmasının sonucunda kıl inceliğine sistemlerin etkisinin<br />

önemsiz olduğunu ancak yaşın etkisinin %95 oranında güvenilebilirlikte olduğunu<br />

bildirmiştir. Yapmış olduğu varyans analizlerine göre yapağı inceliğine koç orijinleri<br />

ve sistemlerin etkisiz olduğunu bildirmiştir.<br />

n<br />

n


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.5.6. Keçi Kılı<br />

Keçilerde kıl örtüsü kalın, uzun ve sert yapılı üst kıllar ile kısa, ince ve<br />

yumuşak yapılı alt kıllardan meydana gelmektedir (Şengonca, 1974).<br />

Keçi kılları iyi oluşmuş, uzun ve dik bir yapıdadırlar. Hafif şişkin bir kıl<br />

köküne ve uzun bir boyun kısmına sahiptir. Uç kısma doğru kıl kalınlığı artar. Kılın<br />

dış tabakasında kökten uça kadar enine şeritler vardır. Kütikülanın serbest kenarları<br />

testereye benzer ve kıl genişliğinin bir kısmını örter. Paranşim, kıl genişliğinin 4/5’i<br />

kadardır. Hücreler birbirlerinden geniş ara bölümleriyle ayrılmış olup orta eksene<br />

göre yamuk ve uçları kıl ucuna çevrilmiş şekilde sıralanmıştır. Hücre kenarları diken<br />

şeklinde çıkıntılarla donatılmıştır (İnal, 1992).<br />

Şengonca (1974) çalışmasında kıl keçilerinin çeşitli vücut bölgelerindeki<br />

kaba üst ve ince alt kıllarının inceliklerini aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.27. Kıl Keçilerinin Çeşitli Vücut Bölgelerindeki Kaba Üst ve İnce Alt<br />

Kıllarının İncelik Değerleri (Şengonca, 1974).<br />

Vücut Bölgesi Kıl Çeşidi<br />

Omuz<br />

But<br />

2.5.7. Domuz Kılı<br />

Vetulani Schulze<br />

% İncelik, μ % İncelik, μ<br />

Kaba Üst Kıl 22 42-123 14.5 44-126<br />

İnce Alt Kıl 78 12-30 85.5 12-30<br />

Kaba Üst Kıl 37 45-168 12 56-140<br />

İnce Alt Kıl 63 12-39 88 12-50<br />

Beyaz, kırmızı ve siyah renkte olabilen domuz kılları, sert yapılı ve dik bir<br />

özellik gösterirler. Uç kısımlarında 4-20 arasında uzantı verirler. Kılın dış bölümünü<br />

meydana getiren tabaka kökten uca kadar enine çizgiler halindedir. Her bir kütin<br />

plağı kıl genişliğini kaplar ve serbest kenarları çıkıntılıdır (İnal, 1992).<br />

59


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.5.8. At ve Katır Kılı<br />

Dış tabakada kökten uca kadar devam eden çok düzgün enine şeritler vardır.<br />

Kılı enlemesine saran kütin plakalarının kalınlığı farklılıklar göstermektedir ve<br />

ortalama kalınlıkları 9.4 mikron civarındadır. At ve katır kılının kenarları genellikle<br />

düz olmakla beraber bazen hafifi çıkıntılar gösterebilirler. Paranşim hücreleri silindir<br />

şeklindedirler ve bunlar bütün kıl genişliğinin 2/3’ünü oluştururlar. Ayrıca parnişim<br />

hücreleri düzensiz, dört köşeli ve genişlikleri yüksekliklerinden daha<br />

fazladır(İnal,1992).<br />

2.5.9. Eşek Kılı<br />

Eşek kılları kaba ve ince kıllardan oluşmaktadır ve bu kılların renkleri griden<br />

siyaha kadar değişmektedir. Kaba kıllar uzun ve kısa uçlu kılardır. İnce kıllarda ise<br />

uç kısım uzundur. Dış tabakayı oluşturan hücreler uzun ve silindir şeklindeki kıl<br />

kökünden uca kadar kıl eksenine dikey biçimde yer almıştır . Dış tabaka enine<br />

çizgiler gösterir. Parnişim, kıl uzunluğunun 3/4’ü kadardır. Parnişim hücrelerinin<br />

genişliği uzunluğundan fazladır. Köşeleri yuvarlağımsıdır. Kabuk tabakası, kıl<br />

genişliğinin 1/5’ini oluşturur (İnal,1992).<br />

2.6. Yağlar ve Yağ Asitleri<br />

Üç moleküllü yağ asidleri ile bir molekül gliserolün esterleşmesi ile oluşan<br />

çift karbon sayılı, doymuş ve doymamış yağ asitlerini içeren doğal madde grubuna<br />

yağ denir. Yağlar yalnızca karbon (C) , hidrojen (H) ve oksijenden (O) atomlarından<br />

meydana gelir. Gliserolün bir alkol grubunun bir yağ asidi ile birleşmesi ile<br />

monogliserid, iki alkol grubunun iki yağ asidi ile birleşmesi ile digliserid, üç alkol<br />

grubunun üç yağ asidi ile birleşmesi ile yağlar (trigliseridler) meydana gelmektedir.<br />

Saf yağların %95’den fazlası trigliseriddir. Genel formülü;<br />

60


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

O<br />

║<br />

H2— C — O — C — R1<br />

│ O<br />

│ ║<br />

H2— C — O — C — R2 Trigliserid ( Yağ )<br />

│ O<br />

│ ║<br />

H2— C — O — C — R3<br />

Yağların suda çözünürlük özellikleri yoktur. Ancak eter, benzen, kloroform<br />

gibi organik çözücülerde çözünürler. En nemli kalori kaynağıdırlar (9 kCal/g) .Enerji<br />

ihtiyacının büyük bir kısmını karşıladıkları gibi yağda eriyen vitaminleri taşıma<br />

işlemini de yaparlar. Çarpma ve darbelere karşı da vücudu koruyucu görev<br />

almaktadırlar (Anonim, 2004; Kurt, 2001; Yücesan ve ark., 1988).<br />

Karkasta yağ dokuları deri altı yağları, kasiçi yağları, kaslararası yağlar ve<br />

diğer vücut yağları olarak bulunurlar (Özcan, 1969).<br />

Yağların olgunlaşma sırasında birçok aroma maddesinin çözünmesinde etkin<br />

rolü vardır. Hidrolize olmaları sonucu açığa çıkan ürünler et ve et ürünlerinin<br />

lezzetinde önemli rol oynarlar (Kayhan, 2003).<br />

2.6.1. Gliserol (Gliserin)<br />

Gliserol (Gliserin) yağların temel yapı taşlarındandır ve bir trialkoldür. (CH2–<br />

OH–CH–OH-CH2-OH) Renksiz, kokusuz, tatlımsı ve sıvı kıvamdadır. Erime noktası<br />

20 0 , kaynama noktası 290 0 dir. Yağın yaklaşık olarak % 10’luk bir kısmı gliserolden<br />

oluşmaktadır. Gliserol , yağlardan farklı olarak kloroform, benzen, petrol eteri ve<br />

susuz eter gibi organik çözücülerde değil, su ve alkol ile her oranda çözünürler.<br />

Gliserol su çeken maddelerle ısıtıldığı zaman doymamış bir aldehit olan akroleine<br />

dönüşür. Akroleinin kendine has ve yanmış yağı anımsatan bir kokusu vardır.<br />

Mineral yağlarda gliserol bulunmadığından ısıtıldığı zaman akrolein kokusu<br />

vermezler. Bundan dolayı doğal yağlar mineral yağlardan kolaylıkla ayırt<br />

edilebilirler (Yücesan ve ark., 1989; Keskin, 1981).<br />

61


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

CH2—OH CH═O<br />

│ │<br />

CH —OH―――――→ C + H2O<br />

│ ║<br />

CH—OH (Gliserol) CH2 ( Akrolein)<br />

2.6.2. Yağ Asitleri<br />

2.6.2.1. Yağ Asitlerinin İsimlendirilmesi<br />

Yağ asitlerinin isimlendirilmesinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.<br />

Sistematik ilkelere dayalı yöntemler, ilk olarak saptanan kaynağın ismine veya ait<br />

olduğu familyaya ya da asidi bulan araştırmacının adına göre de isimlendirme<br />

yapılmaktadır.<br />

Sistematik isimlendirmede, yağ asidi ile aynı sayıda karbon atomundan<br />

oluşan hidrokarbondaki karbon sayısının Latince adından üretilen ismi esas alınır.<br />

Örneğin; 6 karbonlu hekzandan hareketle alkan gurubundan ise heksanoik asit, alken<br />

gurubundan ise heksenoik asit denir.<br />

Yapısındaki karbon atomu sayısı esas alınarak yapılan isimlendirmelerde<br />

zincirdeki karbon atomları karboksil gurubundan başlanarak numaralandırılır.<br />

Numaralandırma doymamış yağ asitlerinin ifade edilmesinde önemlidir. Örneğin<br />

oleik asidin sistematik adı 9-oktadesanoik asittir.<br />

Yapısında yan dal veya substitüe asitlerde olduğu gibi oksijen ya da hidroksil<br />

bağlı olması durumunda, bunların bağlı olduğu karbon numarası ve yan bağlar çift<br />

bağlardan önce vurgulanır (Kayahan, 2003).<br />

Yağ asitlerinin farklı yapılarına karşın kendi aralarında homolog seriler<br />

oluştururlar. Zincir yapısı dallanma göstermeyen ya da düz zincirli yağ asitleri<br />

şeklinde adlandırılan çeşitler, dallanma gösteren izo-yağ asitlerinin içerdiği karbon<br />

atomu sayısı, çift veya tek olabilir.<br />

62


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Yağ asitlerinin molekül yapısındaki farklılıklar; fiziksel, kimyasal ve<br />

fizyolojik özelliklerinin değişik olmasına neden olmakta ve bu özelliklerden<br />

faydalanılarak da sınıflandırma yapılmaktadır.<br />

І – Düz Zincirli ( n- ) Yağ Asitleri<br />

1 – Doymuş Yağ Asitleri<br />

2 – Doymamış Yağ Asitleri<br />

A - Tekli Doymamış Yağ Asitleri<br />

B - Çoklu Doymamış Yağ Asitleri<br />

ІІ - Substitüe Olmuş Yağ Asitleri<br />

ІІІ - Halka İçeren Yağ Asitleri<br />

ІV – Dallanmış Zincirli Yağ Asitleri<br />

2.6.2.2. Doymuş Yağ Asitleri<br />

Bu grubu oluşturan yağ asitlerinin genel formülü CnH2nO2 veya<br />

CH3(CH2)2nCOOH şeklindedir (Öğün, 1977; Kayahan, 2003).<br />

Doymuş yağ asitlerinin karbon atomları zincirde tek bağla bağlıdır ve karbon<br />

atomlarının karboksil grubuna bağlı olanların dışında kalanların hepsi hidrojen ile<br />

doyrulmuş durumdadır (Anonim, 2004).<br />

Doymuş yağ asitleri 2 - 34 arasında karbon atomu içermektedir. Doymuş yağ<br />

asitlerinin çoğu düz zincirlidirler ve bunların fiziksel özellikleri molekül ağırlıklarına<br />

bağlı olarak değişmektedir (Yücelen ve ark.1988).<br />

Doymuş yağ asitleri grubunun en küçük üyesi asetik asit (C2H4O2), bilinen en<br />

uzun zincirli üyesi ise lingoserik asittir. Doymuş yağ asitleri renksiz bileşiklerdir.<br />

(Kayahan, 2003).<br />

Bazı doymuş yağ asitleri ve bunların kapalı formülleri şöyle sıralayabiliriz;<br />

Asetik Asit (C2H4O2)<br />

Propiyonik Asit (C3H6O2)<br />

Bütirik Asit (C4H8 O2)<br />

Kaproik Asit (C6H12 O2)<br />

Kaprilik Asit (C8H16 O2)<br />

63


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Kaprik Asit (C10H20 O2)<br />

Laurik Asit (C12H24 O2)<br />

Miristik Asit (C14H28 O2)<br />

Palmitik Asit (C16H32 O2)<br />

Stearik Asit (C18H36 O2)<br />

Araşidik Asit (C20H40 O2)<br />

Behenik Asit (C22H44 O2)<br />

Lingoserik Asit (C24H48 O2)<br />

Serotik Asit (C26H52 O2)<br />

Montanoik Asit (C28H56 O2) (Anonim, 2004).<br />

Hayvansal yağların yapısında 10 karbon atomundan daha az karbon atomu<br />

taşıyan yağ asidi bulunmaz (Gürsoy, 1999). Doymuş yağ asitleri bakımından zengin<br />

olan yağlar daha sert kıvamlıdır (Öztan, 2003). Yağlarda en çok rastlanan doymuş<br />

yağ asitleri palmitik asit ve oleik asittir (Yücelan, 1988).<br />

2.6.2.3. Doymamış Yağ Asitleri<br />

Yapılarında bir veya birden fazla çift bağ içeren yağ asitleri doymamış yağ<br />

asitleri olarak tanımlanır (Öğün, 1977; Kayahan, 2003).<br />

Doymamış yağ asitleri doymamışlık derecelerine göre tekli doymamış yağ<br />

asitleri ve çoklu doymamış yağ asitleri olarak alt gruplara ayrılırlar (Yücelen ve ark.,<br />

1988).<br />

Yağ asitleri zincirindeki yan yana gelen karbon atomlarının her ikisinden de<br />

birer hidrojen atomunun çıkması ile karbon atomları arasında çift bağ oluşması ile<br />

tekli doymuş yağ asitleri oluşmaktadır. Çoklu yağ asitlerinde ise daha fazla karbon<br />

atomu çiftleri arasında hidrojen atomlarının çıkması sonucunda aralarında çift bağın<br />

oluşmasıyla meydana gelirler. Çoklu yağ asitlerinin bir çoğunda çift bağlar en az bir<br />

metilen grubu gibi birbirinden ayrılmıştır (Kurt, 2001).<br />

Doymamış yağ asitlerinin hemen tümü oda sıcaklığında sıvı halde<br />

bulunmaktadır (Anonim,2004).<br />

64


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Doymamış yağ asitleri aynı sayıda karbon atomu içeren doymuş yağ asitlerine<br />

göre daha düşük erime noktası ve basınca sahip, daha kolay çözünen ve kırılma<br />

indisleri daha yüksek olan bileşiklerdir (Öğün, 1977; Kayahan, 2003). Açık zincir<br />

yapısındaki tüm doymamış yağ asitleri doymuş yağ asitleri gibi inaktiftirler. Bazı<br />

doymamış yağ asitleri ,<br />

Palmitoleik asit,<br />

Oleik asit,<br />

Linoleik asit,<br />

Alfa linoleik asit,<br />

Beta linoleik asit ,<br />

Araşidonik asit,<br />

Eikosenoik asit,<br />

Dokosahesaneoik asit (Anonim, 2004).<br />

Linoleik asit, linolenik asit ve araşidonik asit gibi doymamış yağ asitleri<br />

hayvan organizması tarafından sentezlenemediği için esansiyel yağ asitleridir. Ancak<br />

insan ve hayvanların bu yağ asitlerine gereksinimleri oldukça düşük düzeydedir<br />

(Öğün, 1977).<br />

Bu yağ asitleri daha çok bitkisel kaynaklarda bulunmaktadır<br />

(Anonim, 2004). Hayvansal yağlarda en çok bulunan doymamış yağ asitleri ise oleik<br />

asit, palmitoleik asit, linoleik asit ve araşidonik asittir.<br />

2.6.3. Türlere Ait Yağ Asitleri<br />

2.6.3.1. Sığır Yağ Asitleri<br />

Özcan (1969)’daki çalışmasında sığırın depo yağlarındaki yağ asitlerinin %<br />

90’dan fazlasını palmitik, stearik ve oleik asitin oluşturduğunu, % 10’luk kısmını ise<br />

küçük miktarlarda doymuş ve doymamış yağ asitlerinden meydana geldiğini<br />

bildirmiştir. Yine aynı çalışmasında Avrupa sığır ırkının yağ asitlerinde ise en çok<br />

bulunan yağ asitlerini ise %27 stearik asit, %27 palmitik asit ve %39 oleik asit.<br />

olarak, Hindistan sığırlarında ise yine en çok bu üç yağ asitinin değişik oranlarda<br />

65


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

bulunduğunu ve bunlardan da %34 ile en yüksek oranın oleik asit olduğunu<br />

bildirmiştir<br />

Arslan (2002)’deki çalışmasında sığır yağlarının ortalama olarak palmitik<br />

Asiti %29-30 oranında, Linoleik ve Linolenik Asit gibi yağ asitlerini ise %1-2<br />

oranında içerdiğini bildirmiştir.<br />

Öztan (2003) sığırın kasiçi veya kasarası yağlarının yağ asitleri miktarlarını<br />

doymuş yağ asitlerinden miristik asiti %4.5, palmitik asiti %27.4, stearik asiti %21.1<br />

olarak, doymamış yağ asitlerinden palmitoleik asiti %2, oleik asiti %41.6, linoleik<br />

asiti %1.8, linolenik asiti %0.5, diğer bulunabilecek yağ asitlerini de %1.1 olarak<br />

bildirmiştir.<br />

Göğüş (1986) ve Gürsoy (1991) çalışmalarında sığırların depo yağlarındaki<br />

yağ asitlerinin miktarlarını doymuş yağ asitlerinden laurik asiti ve araşidik asiti iz<br />

miktarlarda, miristik asiti %0.3, palmitik asiti %30.1, stearik asiti %16.2 olarak,<br />

doymamış yağ asitlerinden de palmitoleik asiti %2.7, oleik asiti %40.9, linoleik asiti<br />

%7.1 olarak bildirmişlerdir.<br />

Wood ve ark., (2003) çalışmalarında sığırların sırt yağlarında bulunan<br />

doymuş yağ asitlerinden palmitik asidi % 26.1, stearik asidi % 12.2 olarak,<br />

doymamış yağ asitlerinden oleik asidi % 35.3, linoleik asidi % 1.1, ve alfa linoleik<br />

asidi de % 0.48 olarak bildirmişlerdir.<br />

Lawson (1995) göre sığır iç yağının yağ asitleri bileşimini inceledikleri<br />

çalışmasında doymuş yağ asitlerinden bütirik asit, kaproik asit ve kaprilik asit<br />

değerlerini sıfır olarak, kaprik asit, araşidik asit ve laurik asidi iz miktarda, miristik<br />

asidi % 4, palmitik asidi % 26, stearik asidi % 22 olarak, doymamış yağ asitlerinden<br />

oleik asidi % 39, linoleik asidi % 3, linolenik asidi % 1 ve araşidonik asidi de % 1<br />

olarak bildirmiştir.<br />

Price ve ark., (1970) domuz yağı, sığır iç yağı ve koyun iç yağında yağ<br />

asitleri kompozisyonlarını inceledikleri çalışmalarında türler arasında yağ asitleri<br />

kompozisyonları bakımından önemli oranlarda farklılıklar olduğunu bildirmişlerdir.<br />

Bu çalışmalarında buldukları değerleri de aşağıdaki çizelgede belirtmişlerdir.<br />

66


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.28. Farklı Türlere Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları (Price ve<br />

ark., 1970).<br />

Yağ Asitleri Domuz Yağı Sığır İç Yağı Koyun İç Yağı<br />

Doymuş Yağ Asitleri<br />

Bütirik Asit - - -<br />

Kaproik Asit - - -<br />

Kaprilik Asit - - -<br />

Kaprik Asit - - -<br />

Laurik Asit - 0 - 0.2 -<br />

Miristik Asit 0.7 - 1.1 2 - 8 1 - 4<br />

Stearik Asit 12 - 16 14 - 29 25 - 32<br />

Palmitik Asit 26 - 32 24 - 33 20 - 28<br />

Araşidik Asit - 0.4 - 1.3 -<br />

Doymamış Yağ Asitleri<br />

Lauroleik Asit - - -<br />

Miristoleik Asit 0 - 0.3 0.4 - 0.6 -<br />

Palmitoleik Asit 2 - 5 1.9 - 2.7 -<br />

Oleik Asit 41 - 51 29 - 50 36 - 47<br />

Linoleik Asit 3 - 14 0 - 5 3 - 5<br />

Linolenik Asit 0 - 1 0 - 0.5 -<br />

Araşidonik Asit 0.4 - 3 0 - 0.5 -<br />

67


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

McNiven ve ark., (2004)’de farklı yöntemlerle işlenmiş soyanın sığır<br />

etlerinde yağ asitleri kompozisyonlarına etkilerini araştırdıkları bu çalışmalarında<br />

göz kasındaki yağ asit profillerini çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.29. Sığır Göz Kasındaki Yağ Asitleri Profilleri (McNiven ve ark., 2004).<br />

Yağ Asitleri<br />

Megalac Soya Fasülyesi S.H.<br />

Extruded* Çiğ Kavrulmuş<br />

C14:0 2.63b 3.22a 2.82b 2.73b 0.12<br />

C14:1 0.61b 0.90a 0.79a 0.62b 0.05<br />

C15:0 0.26b 0.34a 0.32a 0.31a 0.01<br />

C16:0 28.2a 27.7ab 27.3ab 26.8b 0.39<br />

C16:1 3.44 3.72 3.74 3.41 0.14<br />

C17:0 0.68b 0.78a 0.76a 0.75a 0.03<br />

C17:1 0.57b 0.61b 0.68a 0.61b 0.02<br />

C18:0 12.5 12.7 12.2 13.2 0.42<br />

Cis-C18:1 37.7 37 37.6 36.0 0.66<br />

Trans-C18:1 1.75bc 2.11a 1.69c 1.85b 0.06<br />

C18:2 2.80b 2.81b 2.94b 4.06a 0.31<br />

CLA a (Cis-9,Trans-11) 0.33b 0.46a 0.31b 0.35b 0.02<br />

CLA (Cis-10,Trans-12) 0.008 0.003


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Raes ve ark., (2003)’de Belçika’da sığır eti üzerine yaptıkları çalışmada<br />

m.longissimus ve m.semimembranosus kaslarında intramusküler yağ asitleri<br />

kompozisyonlarını aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.30. m.longissimus ve m.semimembranosus Kaslarında İntramusküler Yağ<br />

Asitleri Kompozisyonları (Raes ve ark., 2003).<br />

Yağ Asitleri m. Longisisimus lumbolum m. Semimembranosus<br />

Belçika Sığırı Limuzin P Belçika Sığırı Limuzin P<br />

C12:0 0.69 a 0.58 a 0.000 0.27 x 0.43 x 0.000<br />

C14:0 13.9 a 21.2 a 0.000 4.03 x 12.1 x 0.000<br />

C15:0 3.29 a 5.95 ab 0.000 1.61 x 4.04 x 0.000<br />

C16:0 166 a 266 a 0.000 92.0 x 196 x 0.000<br />

C17:0 7.45 a 15.1 ab 0.001 3.35 x 13.0 xy 0.000<br />

C18:0 146 a 197 a 0.000 71.2 x 139 xy 0.000<br />

C14:1 2.57 a 4.73 a 0.000 1.42 x 2.59 x 0.000<br />

C16:1 29.0 a 49.9 b 0.002 13.9 x 32.8 xy 0.000<br />

C17:1 32.2 a 38.8 ab 0.000 39.6 41.3 0.018<br />

C18:1 260 a 460 a 0.319 118 x 309 xy 0.000<br />

C18:2(n-6) 133 125 0.000 118 152 0.019<br />

C18:3(n-6) 0.87 a 1.65 a 0.362 1.04 x 1.38 x 0.000<br />

C20:2(n-6) 1.5 1.64 0.007 0.94 1.22 0.187<br />

C20:3(n-6) 7.15 7.11 0.013 9.61 10.4 0.906<br />

C20:4(n-6) 27.2 25.8 0.099 41.4 37.8 0.528<br />

C22:4(n-6) 2.35 1.85 0.066 3.42 2.4 0.052<br />

C18:3(n-3) 11.7 a 16.1 ab 0.001 9.51 x 15.5 xy 0.000<br />

C20:5(n-3) 3.79 a 5.98 a 0.000 7.69 x 8.39 x 0.000<br />

C22:5(n-3) 8.94 a 10.6 a 0.000 14.6 13.5 0.001<br />

C22:6(n-3) 0.78 a 0.95 a 0.000 1.36 x 1.30 x 0.000<br />

a,b,c P


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge2.31. Sığırların Farklı Bölgelerinin Toplam Yağlarındaki Yağ Asitleri (Banskalieva ve ark., 2000).<br />

Referanslar<br />

PUFA<br />

MUFA<br />

SFA<br />

Diğer<br />

C20:4<br />

C18:3<br />

C18:2<br />

C18:1<br />

C18:0<br />

C17:0<br />

+<br />

C16:1<br />

C16:0<br />

C15:0<br />

+<br />

C14:1<br />

C14:0<br />

C10:0<br />

-<br />

Araştırıcılar<br />

C17:1<br />

C15:1<br />

C12:0<br />

Rhee ve ark., 1992<br />

13.65<br />

43.51<br />

35.76<br />

-<br />

-<br />

-<br />

13.67<br />

41.66<br />

14.49<br />

6.80<br />

0.39<br />

15.41<br />

0.88<br />

-<br />

1.20<br />

1.43<br />

Yağsız Et<br />

Enser ve ark., 1998<br />

13.10<br />

57.74<br />

29.19<br />

-<br />

2.05<br />

-<br />

11.05<br />

50.52<br />

5.92<br />

2.82<br />

7.27<br />

15.60<br />

-<br />

-<br />

4.85<br />

-<br />

TB<br />

Enser ve ark., 1998<br />

12.70<br />

33.65<br />

53.80<br />

-<br />

-<br />

1.20<br />

11.50<br />

28.00<br />

14.95<br />

2.00<br />

5.65<br />

31.35<br />

0.50<br />

-<br />

5.05<br />

-<br />

LD<br />

Enser ve ark., 1998<br />

12.66<br />

50.93<br />

41.43<br />

-<br />

3.43<br />

-<br />

9.23<br />

46.20<br />

16.20<br />

-<br />

4.73<br />

22.30<br />

-<br />

-<br />

2.93<br />

-<br />

GB<br />

70<br />

Enser ve ark., 1998<br />

16.47<br />

42.30<br />

43.38<br />

-<br />

4.63<br />

-<br />

11.80<br />

36.20<br />

17.20<br />

-<br />

2.40<br />

23.10<br />

-<br />

3.70<br />

3.58<br />

-<br />

GM<br />

Li ve ark, 1992<br />

19.62<br />

42.00<br />

39.36<br />

-<br />

4.52<br />

-<br />

15.10<br />

39.30<br />

15.90<br />

-<br />

1.30<br />

21.40<br />

-<br />

1.40<br />

2.56<br />

-<br />

Yağsız Et<br />

Eichhorn ve ark, 1986<br />

13.78<br />

46.78<br />

44.01<br />

-<br />

3.54<br />

2.18<br />

8.06<br />

38.70<br />

13.90<br />

-<br />

4.50<br />

24.00<br />

-<br />

3.58<br />

4.76<br />

1.35<br />

LD+TB<br />

Rule ve Beitz, 1986<br />

7.80<br />

43.80<br />

46.50<br />

3.20<br />

2.00<br />

1.43<br />

4.27<br />

39.00<br />

16.77<br />

-<br />

4.00<br />

26.50<br />

-<br />

-<br />

2.13<br />

-<br />

LD<br />

Kas Yapıları - BF:biceps femoris , LD: longissimus dorsi, LT:longissimus thoracis, SM:semimembranosus, TB:triceps brachii, GM:gluteus<br />

medius


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.6.3.2. Keçi Yağ Asitleri<br />

Rhee ve ark., (2000)’de çeşitli rasyonlarla beslenen keçilerdeki kaslar arası<br />

yağların yağ asitleri kompozisyonlarının inceledikleri çalışmalarında ekstansif<br />

koşullarda yetiştirilen keçilerin kas arası yağlarının yağ asitleri ile entansif koşullarda<br />

yetiştirilen keçilerin kas arası yağlarının yağ asitleri miktarlarını aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.32. Çeşitli Rasyonlarla Beslenen Keçilerdeki Kasarası Yağın Yağ Asitleri<br />

Kompozisyonları (Rhee ve ark., 2000).<br />

Yağ Asitleri<br />

C14:0<br />

C14:1<br />

C16:0<br />

C16:1<br />

C17:0<br />

C17:1<br />

C18:0<br />

C18:1<br />

C18:2<br />

C18:3<br />

C20:3<br />

C20:4<br />

C21:0<br />

C24:0<br />

Ekstansif Koşullarda<br />

Yetiştirilen Keçiler<br />

1.78a<br />

(0,69) c<br />

0.30a<br />

(0,21)<br />

20.51a<br />

(1.52)<br />

1.62b<br />

(0.30)<br />

1.29b<br />

(0.34)<br />

0.94b<br />

(0.26)<br />

16.27a<br />

(1.13)<br />

42.43b<br />

(3.59)<br />

7.74a<br />

(1.88)<br />

1.16a<br />

(1.16)<br />

0.21a<br />

(0.17)<br />

3.43a<br />

(0.99)<br />

1.17a<br />

(0.40)<br />

1.17a<br />

(0.36)<br />

71<br />

Entansif Koşullarda<br />

Yetiştirilen Keçiler<br />

1.78a<br />

(0.29)<br />

0,43a<br />

(0.22)<br />

20,99a<br />

(1.10)<br />

2.71a<br />

(0.63)<br />

1.75a<br />

(0.49)<br />

2.32a<br />

(0.96)<br />

10.24b<br />

(1.96)<br />

51.00a<br />

(2.02)<br />

5.74b<br />

(1.64)<br />

0.18b<br />

(0.12)<br />

0.08b<br />

(0.10)<br />

2.27b<br />

(0.74)<br />

0.15b<br />

(0.17)<br />

0.38b<br />

(0.59)


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Banskalieva ve ark., (2000) keçi kas ve yağ dokusunda yağ asitleri<br />

kompozisyonunu inceleyen derlemelerinde keçi yağında bulunan yağ asitlerinin<br />

karkasın farklı kaslarında çok değişik oranlarda bulunduğunu bildirmişlerdir.<br />

Örneğin C14:0 doymuş yağ asidinin farklı karkas bölgelerinde % 1.2 ile % 5.05<br />

olarak bulunduğunu, C16:1 tekli doymamış yağ asidinin % 0.4 ile % 7.3 arasında<br />

değiştiğini bildirmişlerdir. Ayrıca doymuş yağ asitlerinin % 29.2 ile % 53. 80<br />

arasında, tekli doymamış yağ asitlerinin % 32.7 ile % 57.8 arasında, çoklu doymamış<br />

yağ asitlerinin de % 7.8 ile % 19.6 arasında değiştiğini bildirmişlerdir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000) keçilerde doymamış yağ asidi / doymuş yağ asidi<br />

oranının 0.16 ile 0.49 arasında, koyunlarda ve kuzularda ise bu oranların 0.7 ile 0.26<br />

arasında, sığırlarda 0.11 ile 0.40 arasında, domuzlarda ise 0.30 ile 0.65 arasında<br />

değiştiğini bildirmişlerdir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000) keçi yağlarının yağ asitleri bileşimlerini farklı<br />

araştırıcılar tarafından yapılan karkas bölgesi, ırk ve yaşa göre yağ asitleri<br />

bileşimlerini Çizelge 2 12.’deki gibi, keçilerin farklı bölgelerindeki toplam<br />

yağlarındaki yağ asitleri bileşimlerini Çizelge 2.13.’deki gibi bildirmişlerdir.<br />

72


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.33. Keçi Yağlarının Yağ Asitleri Kompozisyonlaları (Banskalieva ve ark.,2000).<br />

C10:0+<br />

Yaş-Kg<br />

Depo Yağla(Araştırıcılar)<br />

C14:0 C14:1 C15:0 C16:0 C16:1 C17:0 C17:1 C18:0 C18:1 C18:2 C18:3 Diğer SFA MUFA PUFA Referanslar<br />

C12:0<br />

(hafta)<br />

SC (Duncan ve ark., 1976<br />

- 3.5 - - 21 3.5 - - 14.5 41 1.5 - 14 53 44.5 1.5 Sauvant ve ark.., 1979 -<br />

Pericardic (Sauvant ve ark., 1979) 0.48 2.27 0.14 1.33 17.7 0.62 6.34 1.23 22.69 41.62 3.74 - - 50.81 43.63 3.74 A, Nitsan ve ark.1987 5-22h<br />

Kidney (Sauvant ve ark., 1979) 0.55 1.97 0.29 1.36 17.33 0.69 6.47 1.17 23.87 39.81 4.44 - - 51.55 41.96 4.44 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

Omental (Sauvant ve ark., 1979) 0.56 2.09 0.24 1.2 17.09 0.59 6.13 1.38 21.19 42.07 3.62 - - 48.26 44.27 3.92 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

Pericostal (Sauvant ve ark., 1979) 0.6 2.38 1.53 18.52 0.49 7.09 1.89 10.01 52.39 2.89 - - 40.13 54.77 2.89 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

Susternal (Sauvant ve ark., 1979) 0.65 2.9 1.82 2.6 16.98 1.68 9.45 3.29 5.77 49.01 1.69 - - 38.35 55.8 1.69 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

İnguinal (Sauvant ve ark., 1979) 0.61 2.66 2.11 3.37 17.73 1.59 8.44 2.41 12.11 43.32 3.04 - - 45.2 49.43 3.04 A, Nitsan ve ark., 1987 5-22h<br />

Kidney (Casey ve vanNiekerk,1985 - 3.39 - - 26.97 1.17 2.06 0.54 32.09 25.16 0.99 - - 64.51 26.87 0.99 B, Muller ve ark, 1985 15h<br />

SC (Casey ve van Niekerk., 1985) - 2.99 - - 23.91 3.21 1.72 1.57 15.26 42.95 0.95 - - 43.88 47.7 0.95 B, Muller ve ark, 1985 15h<br />

Kidney (Gaili ve Ali, 1985)<br />

- - - 9.9 32 - - - 27.5 28.1 1.85 - - 69.4 28.1 1.8 SD<br />

22kg<br />

SC (Gaili ve Ali, 1985)<br />

- - - 8.3 32.2 - - - 28.9 28.7 1.9 - - 69.4 28.7 1ç90 SD<br />

22kg<br />

IM (Gaili veAli, 1985)<br />

- - - 10.7 32.1 - - - 28 28.2 2 - - 70.8 28.2 2 SD<br />

22kg<br />

Kidney (Muller ve ark., 1985) 1.46 7.69 0.29 0.49 24.92 2.67 1.18 0.52 19.14 34.79 3.8 0.45 0.45 55.23 38.58 4.25 GG, Casey veNiekerk -<br />

SC (Muller ve ark., 1985)<br />

0.89 7.02 0.48 0.53 23.78 3.86 1.06 0.9 12.13 41.96 3.74 0.52 0.52 45.95 47.47 4.26 GG, Casey ve Niekerk -<br />

Kidney (Nitsan ve ark, 1987) 4.77 12.2 - - 21.85 4.17 1.06 0.53 16.27 34.77 4.6 - - 56.15 39.47 4.6 S, Gaili ve Ali, 1985 5-10h<br />

Mesenteric (Nitsan ve ark., 1987) 4 10.34 - - 19.35 5.82 0.56 0.7 12.07 42.22 4.42 - - 46.36 48.74 4.5 S, Gaili veAli, 1985 5-10h<br />

Omental (Bast ve ark, 1987b) - - - - 29.9 - - - 27.6 25.6 - - - 57.5 25.6 - A<br />

5-22h<br />

Perirenal (Bast ve ark., 1987b) - - - - 32.1 - - - 30.7 19.6 - - - 62.8 19.6 - A<br />

5-22 h<br />

Mesenteric (Bast ve ark., 1987b) - - - - 29 - - - 32.6 20.7 - - - 61.6 20.7 - A<br />

5-22 h<br />

Perirenal (Bast ve ark, 1987c) - - - - 18.15 1.6 2.45 - 27.45 38.3 - - 1.6 49.65 39.9 - A, Nitsan ve ark., 1987 4-8 h<br />

Sternal (Bast ve ark., 1987c)<br />

- - - - 15.85 3.3 3.6 - 5.8 50.75 - - 5.85 31.1 54.05 - A<br />

4-8 h<br />

İnguinal (Manfredini ve ark, 1988) 2.03 7.53 0.87 0.52 20.85 4.92 1.08 1.28 11.41 43.44 2.99 0.99 - 43.42 50.51 3.96 A, Cassey ve ark., 1985 12-19h<br />

Sternal (Manfredini ve ark., 1988) 1.71 6.9 1.05 0.56 20.44 5.62 1.08 1.62 8.64 45.64 3.53 1.22 - 39.33 53.93 4.75 A, Cassey ve ark, 1985 12-19h<br />

Sacral (Potchoiba ve ark, 1990) - 6.3 - 0.7 30 3.4 2.1 - 23.3 28.7 5.35 0.6 - 62.55 32.1 5.9 G, Sauvant ve ark 1979 20 h<br />

Kidney (Zygoyiannis ve ark., 1992) 1.59 7.89 - - 27 2.38 - - 23.8 30.1 4.53 0.55 2.13 62.41 32.48 5.08 G,Sauvant ve ark 1979 5-9 h<br />

SC (Zygoyiannis ve ark, 1992) 1.38 8.51 - - 26.85 3.63 - - 13.9 38 4.45 0.6 2.83 53.47 41.63 5.05 G,Sauvant ve ark 1979 5-9 h<br />

Omental (Bast ve ark., 1992) - 3 - - 29.9 1.2 2.2 0.6 27.6 27.9 0.9 - - 62.7 30 0.9 -<br />

-<br />

Kidney (Rojas ve ark., 1994) 2.82 9.85 0.56 24.46 3.01 0.93 0.61 13.8 35.34 4.32 - 4.3 52.43 38.96 4.3 V, Bas ve ark. 1987c 7 h<br />

Kidney (Hamminga ve ark., 1996) - 2.87 1.4 - 26.28 3.52 - - 31.82 25.67 2.36 0.33 - 60.97 30.59 2.69 WAD<br />

120 h<br />

testinal (Hamminga ve ark., 1996) - 2.8 1.28 - 22.52 3.37 - - 29.01 29.58 2.74 0.78 - 54.33 34.23 3.52 WAD<br />

160 h<br />

*A: Alpine, B: Boer, G:Grek, GG: Alman, S: Saanen, SD:Dudan desert,, V: Vereta, WAD: Batı Afrika Dwarf, SFA: Doymuş y.a., MUFA: Tekli doymamış y.a., PUFA: Çoklu doymamış y.a.<br />

73


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.34. Keçilerin Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarındaki Yağ Asitleri Bileşimleri (Banskalieva ve ark.,2000).<br />

Yaşhafta<br />

Türler<br />

( n ) b<br />

PUFA<br />

MUFA<br />

SFA<br />

Diğer<br />

C20:4<br />

C18:3<br />

C18:2<br />

C18:1<br />

C18:0<br />

C17:0<br />

+<br />

C16:1<br />

C16:0<br />

C15:0<br />

+<br />

C14:1<br />

C14:0<br />

C10:0<br />

-<br />

C17:1<br />

C15:1<br />

C12:0<br />

Kaslar (Araştırıcılar)<br />

5-22<br />

A<br />

13.65<br />

43.51<br />

35.76<br />

-<br />

-<br />

-<br />

13.67<br />

41.66<br />

14.49<br />

6.80<br />

0.39<br />

15.41<br />

0.88<br />

-<br />

1.20<br />

1.43<br />

Brachii (Sauvant ve ark., 1979)<br />

5-10<br />

S<br />

13.10<br />

57.74<br />

29.19<br />

-<br />

2.05<br />

-<br />

11.05<br />

50.52<br />

5.92<br />

2.82<br />

7.27<br />

15.60<br />

-<br />

-<br />

4.85<br />

-<br />

Leg (Nitsanve ark., 1987)<br />

20<br />

A<br />

12.70<br />

33.65<br />

53.80<br />

-<br />

-<br />

1.20<br />

11.50<br />

28.00<br />

14.95<br />

2.00<br />

5.65<br />

31.35<br />

0.50<br />

-<br />

5.05<br />

-<br />

Rib-LD(Potchoiba ve ark., 1990)<br />

20<br />

A<br />

12.66<br />

50.93<br />

41.43<br />

-<br />

3.43<br />

-<br />

9.23<br />

46.20<br />

16.20<br />

-<br />

4.73<br />

22.30<br />

-<br />

-<br />

2.93<br />

-<br />

LD(Park ve Washington,1993)<br />

20<br />

N<br />

16.47<br />

42.30<br />

43.38<br />

-<br />

4.63<br />

-<br />

11.80<br />

36.20<br />

17.20<br />

-<br />

2.40<br />

23.10<br />

-<br />

3.70<br />

3.58<br />

-<br />

LD(Park ve Washington,1993)<br />

74<br />

20<br />

A<br />

19.62<br />

42.00<br />

39.36<br />

-<br />

4.52<br />

-<br />

15.10<br />

39.30<br />

15.90<br />

-<br />

1.30<br />

21.40<br />

-<br />

1.40<br />

2.56<br />

-<br />

BF(Park ve Washington,1993)<br />

20<br />

N<br />

13.78<br />

46.78<br />

44.01<br />

-<br />

3.54<br />

2.18<br />

8.06<br />

38.70<br />

13.90<br />

-<br />

4.50<br />

24.00<br />

-<br />

3.58<br />

4.76<br />

1.35<br />

BF(Park ve Washington,1993)<br />

24-32<br />

F<br />

7.80<br />

43.80<br />

46.50<br />

3.20<br />

2.00<br />

1.43<br />

4.27<br />

39.00<br />

16.77<br />

-<br />

4.00<br />

26.50<br />

-<br />

-<br />

2.13<br />

-<br />

Leg (Johnson ve ark., 1995)<br />

36-40<br />

JS<br />

11.27<br />

53.04<br />

35.54<br />

1.28<br />

2.15<br />

0.51<br />

7.44<br />

47.86<br />

11.79<br />

1.70<br />

3.00<br />

20.65<br />

1.31<br />

-<br />

1.97<br />

-<br />

LT (Matsuoka ve ark., 1997)<br />

a<br />

Keçi Türleri - A:Alpine; F:Florida; N:Nabian; S:Saenen; JS:Japon Saenen;<br />

Kas Yapıları – BF : biceps femoris , LD: longissimus dorsi, LT:longissimus thoracis, SM : semimembranosus, TB : triceps brachii, GM : gluteus medius


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.6.3.3. Koyun Yağ Asitleri<br />

Arslan (2002) koyun yağ asitlerinin ortalama olarak %29-30 arasında<br />

palmitik asit içerdiğini ve esansiyel yağ asitlerinden olan linoleik asit ve linolenik<br />

asitlerinin ise % 4 oranında bulunduğunu bildirmiştir..<br />

Özcan (1969) ve Keskin (1982) çalışmalarında kuzulardaki yağ asitleri<br />

oranlarını doymuş yağ asitlerinden palmitik asidi %25.0, stearik asidi %25.0,<br />

doymamış yağ asitlerinden oleik asidi %39.0, linoleik asidi %4.0, linolenik asidi<br />

%0.5 ve araşidonik asidi de %1.5 olarak bildirmişlerdir.<br />

Wood ve ark., (2003) çalışmalarında kuzuların sırt yağlarında doymuş yağ<br />

asitlerinden palmitik asidi 21.9, stearik asidi 22.6 olarak, doymamış yağ asitlerinden<br />

oleik asidi 28.7, linoleik asidi 1.3, ve alfa linoleik asidi de 0.97 olarak bildirmişlerdir.<br />

Öztan (2003) bildirimine göre Forrest ve ark., (1975) ile Rossel (1992)<br />

çalışmalarında koyun deri altı yağ asitleri oranları aşağıdaki çizelgedeki gibidir.<br />

Çizelge 2.35. Koyun Deri Altı Yağ Asitleri Oranları (Öztan (2003).<br />

Doymuş Yağ Asileri ( % ) Rossel (1992) Forrest (1975)<br />

Miristik Asit 2.0 3.2<br />

Pentadekanoik Asit 0.5 -<br />

Palmitik Asit 21.0 28.5<br />

Stearik Asit 28.0 24.8<br />

Araşidik Asit 0.5 -<br />

Doymamış Yağ Asitleri ( % )<br />

Miristoleik Asit 0.5 -<br />

Palmitoleik Asit 3.0 1.3<br />

Oleik Asit 37.0 36.4<br />

Linoleik Asit 4.0 3.5<br />

Linolenik Asit 0.5 0.5<br />

Henikosaenik Asit 2.0 -<br />

Diğerleri 2.0 2.3<br />

75


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Banskalieva ve ark., (2000) çeşitli araştırıcılar tarafından yapılan koyun ve<br />

kuzuların farklı bölgelerindeki toplam yağlarındaki yağ asitleri bileşimlerini aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.36 . Koyun ve Kuzuların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarına Ait Yağ Asitleri Kompozisyonları<br />

(Banskalieva ve ark.,2000).<br />

Yağ Asitleri<br />

Kaslar (Araştırıcılar)<br />

PUFA<br />

MUFA<br />

SFA<br />

Diğer<br />

C20:4<br />

C18:3<br />

C18:2<br />

C18:1<br />

C18:0<br />

C17:0<br />

+<br />

C16:1<br />

C16:0<br />

C15:0<br />

+<br />

C14:1<br />

C14:0<br />

C10:0<br />

-<br />

Koyun ve Kuzu Toplam<br />

Yağları<br />

C17:1<br />

C15:1<br />

C12:0<br />

3.80<br />

56.60<br />

36.52<br />

-<br />

0.20<br />

1.40<br />

1.20<br />

53.20<br />

11.10<br />

-<br />

3.02<br />

23.40<br />

-<br />

0.20<br />

2.02<br />

-<br />

Sağrı (Duncan ve ark., 1976)<br />

5.57<br />

43.58<br />

40.80<br />

9.84<br />

-<br />

0.55<br />

5.22<br />

41.75<br />

16.28<br />

-<br />

1.74<br />

22.71<br />

-<br />

0.90<br />

1.85<br />

-<br />

LD (Solomon ve ark., 1991)<br />

6.87<br />

43.49<br />

38.97<br />

10.66<br />

-<br />

0.61<br />

6.26<br />

41.67<br />

15.44<br />

-<br />

1.74<br />

21.81<br />

-<br />

0.83<br />

1.73<br />

-<br />

TB (Solomon ve ark., 1991)<br />

6.49<br />

44.60<br />

38.40<br />

10.49<br />

-<br />

0.61<br />

5.89<br />

42.24<br />

14.89<br />

-<br />

1.88<br />

21.63<br />

-<br />

0.11<br />

1.88<br />

-<br />

TB (Solomon ve ark., 1991)<br />

76<br />

3.60<br />

42.33<br />

49.07<br />

-<br />

-<br />

-<br />

3.60<br />

45.30<br />

16.13<br />

-<br />

2.03<br />

28.77<br />

-<br />

-<br />

4.17<br />

-<br />

LD (Marinova ve ark., 1992)<br />

10.74<br />

42.20<br />

41.96<br />

2.68<br />

1.12<br />

1.97<br />

8.05<br />

42.73<br />

13.87<br />

-<br />

3.58<br />

22.82<br />

-<br />

-<br />

3.13<br />

0.44<br />

Yağsız Et (Rhee, 1992)<br />

9.41<br />

38.64<br />

40.47<br />

2.51<br />

1.19<br />

2.31<br />

3.43<br />

36.59<br />

17.90<br />

-<br />

2.05<br />

19.40<br />

-<br />

-<br />

3.17<br />

-<br />

TB (Enser ve ark., 1998)<br />

8.55<br />

37.92<br />

42.39<br />

2.25<br />

1.12<br />

1.94<br />

3.24<br />

35.73<br />

17.50<br />

-<br />

2.19<br />

20.90<br />

-<br />

-<br />

3.99<br />

-<br />

LD (Enser ve ark., 1998)<br />

9.19<br />

37.92<br />

41.83<br />

2.44<br />

1.16<br />

2.31<br />

3.28<br />

35.83<br />

18.60<br />

-<br />

2.09<br />

20.00<br />

-<br />

-<br />

3.23<br />

-<br />

GB (Enser ve ark., 1998)<br />

10.20<br />

44.00<br />

45.60<br />

2.10<br />

1.20<br />

2.00<br />

4.00<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

-<br />

Yağsız Et (Li ve ark., 1998)<br />

Kas Yapıları - LD : longissimus dorsi, LT : longissimus thoracis, SM : semimembranosus, TB : triceps brachii


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Cãneque ve ark. (2005) kuzulardaki deri altı, kas içi ve kaslar arası yağlardaki<br />

yağ asitleri kompozisyonlarını aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.37. Kuzulardaki Deri Altı, Kasiçi ve Kasarası Yağlardaki Yağ Asitleri<br />

Kompozisyonları (Cãneque ve ark., 2005).<br />

Yağ Asitleri Deri Altı Kas İçi Kaslar Arası P S.H.<br />

C12:0 2.27 b 1.94 a 0.94 c *** 0.42<br />

C14:0 11.43 b 10.72 a 6.60 c *** 3.97<br />

C15:0 0.99b b 0.86 a 0.62 c *** 0.04<br />

C16:0 30.14 b 29.14 a 23.95 c *** 6.30<br />

C16:1 3.48 a 3.38 a<br />

77<br />

2.62 a *** 0.18<br />

C17:0 1.02 a 0.97 a 0.78 b *** 0.03<br />

C17:1 0.48 b 0.62 a<br />

0.58 a * 0.08<br />

C18:0 11.30 11.54 11.89 Önemsiz 2.26<br />

C18:1 35.04 a 35.56 a 32.26 b<br />

C18:2 3.41 a 8.18 a 11.48 b<br />

*** 16.99<br />

*** 1.68<br />

C18:3 0.91 a 0.67 a 1.17 c Önemsiz 0.21<br />

C20:0 Belirlenmedi 0.68 a 0.77 0.14<br />

C20:4 Belirlenmedi Belirlenmedi 0.65 *** 1.50<br />

SFA 57.15 a 55.87 a<br />

45.56 b *** 16.85<br />

MUFA 39.18 a 39.77 a 36.13 b *** 16.77<br />

PUFA 3.67 a 3.44 a 18.31 b *** 3.32<br />

MUFA+ PUFA 42.84 a 43.21 a 54.44 b *** 16.82<br />

PUFA /SFA 0.06 a 0.06 a 0.40 b *** 0.002<br />

TDYA/SFA 0.70 a 0.72 a 0.80 b *** 0.02<br />

MUFA+<br />

PUFA/SFA<br />

0.76 a 0.78 a 1.20 b<br />

***<br />

0.02<br />

(n-6)/(n-3) 4.06 a 5.38 a 11.41 b *** 16.16<br />

* P < 0.05 ; ** P < 0.01 ; *** P < 0.001


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.6.3.4. At Yağ Asitleri<br />

Bergero ve ark., (2002) İtalya’da doymuş yağ asitleri içeren rasyonla<br />

besledikleri atlarda, doymuş yağ asitlerini kanda %43.5 deride %61.3 olarak, tekli<br />

doymamış yağ asitlerini kanda% 10.4, deride %18.4 olarak, çoklu doymamış yağ<br />

asitlerini de kanda % 40.1, deride %16.2 olarak bulmuşlardır. Aynı araştırmada en<br />

çok doymamış yağ asitleri sırası ile C18:2, C18:1, C20:4 ve C18:3 olarak kanda,<br />

C18:1, C18:2, C18:4 ve C20:4 olarak deride bulmuşlardır. En az bulunan yağ asitleri<br />

ise C18:4 ve C22:4 olarak kanda, C20:4, C22:6 ve C18:3 olaarak da deride<br />

bulmuşlardır.<br />

Pitre (1975) yaptığı araştırmada atlarda yağ asit bileşimlerini aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmiştir.<br />

Çizelge 2.38. Atlardaki Yağların Yağ Asitleri Kompozisyonları (Pitre, 1975).<br />

Doymuş Yağ Asileri ( % )<br />

C10:0 0.05<br />

C12:0 0.15<br />

C14:0 4.2<br />

C15:0 0.3<br />

C16:0 27.9<br />

C17:0 6.1<br />

C18:0 0.4<br />

C20:0 6.0<br />

Doymamış Yağ Asitleri<br />

C16:1 37.0<br />

C18:1 7.2<br />

C18:2 9.0<br />

C18:3 0.5<br />

78


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

2.6.3.1. Domuz Yağ Asitleri<br />

Ramirez ve ark. (2004)’nın İspanya’da domuz pirzolalarındaki kasiçi yağ<br />

asidi profillerini araştıran çalışmalarında en yüksek düzeyde doymuş yağ asitlerini<br />

C18:0 ve C16:0 olarak belirlemişler, C20:0’a ise hiç rastlamamışlardır. Aynı şekilde<br />

C14:0’ı ise çok az miktarda (0.1 düzeyinde) tespit etmişlerdir.<br />

Toplam doymuş yağ asitlerini % 30.9 , toplam tekli doymuş yağ asitlerini<br />

%15.1 , toplam çoklu doymuş yağ asitlerini ise % 53.7 olarak tespit etmişlerdir.<br />

En az tekli doymamış yağ asitleri C17:1 ve C20:1, en az çoklu doymamış yağ<br />

asitlerini ise C18:3 ve C20:2 olarak bildirmişlerdir.<br />

Wood ve ark., (2003) çalışmalarında domuzların sırt yağlarında bulunan<br />

doymuş yağ asitlerinden palmitik asidi 23.9, stearik asidi 12.8 olarak, doymamış yağ<br />

asitlerinden oleik asidi 35.8, linoleik asidi 14.3, ve alfa linoleik asidi de 1.43 olarak<br />

bildirmişlerdir.<br />

Öztan (2003)’ün bildirdiğine göre Forrest ve ark., (1975) ve Rossel (1992)<br />

domuzlarda yağ asitleri oranlarını doymuş yağ asitlerinden miristik asidi % 1.3 ve<br />

% 1.5, palmitik asidi % 30.1 ve % 24.0, stearik asidi % 24.8 ve % 14.0, araşidik asidi<br />

% 0.0 ve % 0.5 olarak, doymamış yağ asitlerinden miristoleik asidi % 0.0 ve % 0.5,<br />

palmitoleik asidi % 2.7 ve % 3.5, oleik asidi % 40.9 ve % 43.0, linoleik asidi % 7.1<br />

ve % 9.5, linolenik asidi % 0.3 ve % 1.0, henikosaenik asidi % 0.0 ve % 1.0 ile diğer<br />

asitleri de % 1.4 ve % 1.5 olarak bildirmiştir.<br />

Lawson (1995) domuz yağı yağ asitleri bileşimini incelediği çalışmasında<br />

doymuş yağ asitlerinden bütirik asit, kaproik asit, kaprik asit ve laurik asit değerlerini<br />

sıfır olarak, miristik asidi % 2, palmitik asidi % 25, stearik asidi % 13 ve araşidik<br />

asidi iz miktarda, doymamış yağ asitlerinden oleik asidi % 45, linoleik asidi % 10,<br />

linolenik asidi iz miktarda ve araşidonik asidi de % 1 olarak bildirmiştir.<br />

Fiego ve ark. (2004) çalışmalarında İtalya‘da iki farklı genotip ve üç farklı<br />

kesim ağırlığındaki domuzların deri altı yağ asitleri kompozisyonlarını araştırmışlar<br />

ve buldukları değerleri aşağıdaki çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

79


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 2.39. İki Farklı Genotip ve Üç Farklı Kesim Ağırlığındaki Domuzların Deri<br />

Altı Yağ Asitleri Kompozisyonları Oranları (Fiego ve ark., 2005).<br />

Genetik Tipler Kesim Ağırlıkları<br />

Yağ Asitleri L x LW Hibrit L (n = 48) M (n = 38) H (n = 26)<br />

C14:0 1.38 1.28 ** 1.29 a 1.35 b 1.35 b<br />

C16:0 24.49 23.54 ** 23.66 a 24.27 b 24.10 b<br />

C18:0 13.77 12.73 ** 13.13 13.09 13.52<br />

C20:0 0.20 0.19 0.19 0.19 0.20<br />

SFA 40.26 38.20 **<br />

C16:1 1.80 1.94 **<br />

80<br />

38.73 a 39.36 ab 39.60 b<br />

1.87 ab 1.93 a 1.81 b<br />

C18:1 42.92 42.19 ** 42.34 42.67 42.72<br />

C20:1 0.98 0.80 ** 0.84 A<br />

MUFA 45.95 45.18 * 45.29<br />

0.87 a<br />

45.70<br />

0.95 Bb<br />

45.70<br />

C18:2 12.28 14.84 ** 14.25 Aa 13.33 b 13.10 B<br />

C18:3 0.65 0.79 ** 0.76 a<br />

0.70 b<br />

0.69 b<br />

C20:2 0.63 0.69 ** 0.66 0.65 0.66<br />

C20:4 0.19 0.22 *<br />

PUFA 13.75 16.53 ** 15.89 Aa<br />

0.22 0.20 0.19<br />

14.88 b<br />

14.64 B<br />

PUFA / SFA 0.34 0.44 ** 0.42 Aa 0.38 b 0.37 B<br />

*, a, b P < 0.05<br />

**, A, B P < 0.01<br />

L < 160 kg, M ≥ 160 < 170 kg, H ≥ 170 kg.


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Leskanich ve ark., (1997) çalışmalarında İngiltere’de üç farklı yağ içeren<br />

rasyonla besledikleri domuzlarda sırt yağının yağ asitleri kompozisyonunu aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.40 Üç Farklı Yağ İçeren Rasyonla Beslenen Domuzlarda Sırt Yağının<br />

Yağ Asitleri Kompozisyonu (Leskanich ve ark., 1997).<br />

Yağ Asitleri<br />

Rasyon A<br />

(Kontrol)<br />

Rasyon B Rasyon C S.H.<br />

C14:0 0.95 1.04 1.06 0.090 NS<br />

C14:0 21.3 21.90 21.50 0.591 NS<br />

C16:1 2.82 2.81 2.75 0.193 NS<br />

C17:0 0.41 0.35 0.34 0.030 NS<br />

C18:0 12.5 12.30 12.10 0.250 *<br />

C18:1(n-9) 29.4 32.10 32.60 1.530 NS<br />

C18:1(n-7) 4.32 4.37 4.29 0.108 +<br />

C18:2(n-6) 18.2 15.40 15.50 1.350 NS<br />

C18:3(n-3) 0.78 1.00 1.13 0.053 +<br />

C20:0 0.17 0.11 0.14 0.015 ***<br />

C20:1 (n-9) 0.67 0.98 1.01 0.043 **<br />

C20:3 (n-6) 0.69 0.56 0.55 0.078 ***<br />

C20:4 (n-6) 4.54 3.28 3.21 0.557 NS<br />

C20:5 (n-3) 0.68 1.13 1.18 0.125 *<br />

C22:1 (n-9) 0.01 0.09 0.12 0.013 ***<br />

C22:5 (n-3) 1.09 1.16 1.04 0.158 ***<br />

C22:6(n-3) 0.77 0.99 1.00 0.097 NS<br />

SFA 35.00 36.00 35.00 0.800 *<br />

MUFA 37.00 40.00 41.00 1.800 NS<br />

PUFA 27.00 34.00 24.00 2.400 NS<br />

P > 0.10 ; + P < 0.10 ; * P < 0.05 ; ** P < 0.01 ; * ** P < 0.001<br />

81<br />

P


2 . ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Savaş Fuat TURAN<br />

Banskalieva ve ark., (2000) çeşitli araştırıcılar tarafından yapılan domuzların<br />

farklı bölgelerindeki toplam yağlarındaki yağ asitleri bileşimlerini aşağıdaki<br />

çizelgedeki gibi bildirmişlerdir.<br />

Çizelge 2.41. Domuzların Farklı Bölgelerindeki Toplam Yağlarının Yağ Asitleri<br />

Oranları (Banskalieva ve ark., 2000).<br />

Yağ Asitleri<br />

Yağsız Et<br />

(Rhee ve ark.,<br />

1992)<br />

Yağsız Et<br />

(Li ve ark.,<br />

1992)<br />

82<br />

LD<br />

(Hernandez<br />

ve ark., 1998)<br />

BF<br />

(Hernandez<br />

ve ark., 1998)<br />

C10:0–C12:0 0.32 - - -<br />

C14:0 1.31 - 1.21 1.15<br />

C14:1 - - - -<br />

C15:0+C15:1 - - - -<br />

C16:0 24.39 - 28.8 23.00<br />

C16:1 3.44 - 3.13 2.86<br />

C17:0+C71:1 - - - -<br />

C18:0 11.95 - 11.90 11.30<br />

C18:1 45.50 - 39.60 38.70<br />

C18:2 9.66 14.40 15.50 17.50<br />

C18:3 0.65 0.60 0.43 0.52<br />

C20:4 1.31 3.60 4.52 5.08<br />

Diğer 1.48 - - -<br />

SFA 38.30 36.20 36.80 35.40<br />

MUFA 50.08 42.80 42.20 41.50<br />

PUFA 11.62 21.00 20.40 23.10


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

3. MATERYAL VE METOD<br />

3.1. Materyal<br />

3.1.1. Kıl Materyalleri<br />

Araştırmada kullanılan kıl örneklerinden sığır kılları Et Balık Kurumu’nda<br />

kesimi yapılan sığırlardan, koyun ve keçi kılları <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat<br />

Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği’ndeki keçi ve koyunlardan, domuz kılları<br />

<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> TIBDEM bünyesinde deneysel amaçlar için yetiştirilen<br />

domuzlardan, at ve eşek kılları ise Mersin’deki bir çiftlikte yetiştirilen at ve<br />

eşeklerden temin edilmiştir. Kıl numuneleri her türden üç ayrı hayvanın 12-13.<br />

kaburgaları arasına denk gelen sırt bölgesinden jiletle derinin dip kısmı kazınmak<br />

sureti ile alınmıştır. Alınan örneklerin her biri ayrı ayrı küçük poşetlere konulmuş ve<br />

üzerlerine türlere ait adları yazılmıştır.<br />

3.1.2. Kılın Morfolojisi<br />

Ele alınan türlere ait karkasların fotoğrafları HP marka dijital kamerayla<br />

çekilmiştir.<br />

3.1.3. Yağ Materyali<br />

Bu çalışmada yağ asitleri kompozisyonlarının tespiti için kullanılacak yağ<br />

örnekleri hayvanların 12. ve 13. kaburgalar arasında kalan sırt bölgesindeki deri altı<br />

yağdan alınmıştır. Her türden ve üç ayrı hayvandan yaklaşık olarak 100’er gram<br />

örnek alınmıştır. Çalışmada kullanılan sığırlara ait yağ örnekleri Adana Et Balık<br />

Kurumunda kesimi yapılan sığır karkaslarından, koyun ve keçilere ait yağ örnekleri<br />

Mersin Belediyesi Mezbahası’nda kesilen koyun ve keçilerin karkaslarından, atlara<br />

ait yağ örneklerinden bir adedi Mersin’de kesimi yapılan attan, diğer iki adedi<br />

Kıbrıs’tan, eşek yağ örneklerinden iki tanesi Mersin’de kesimi yapılan eşeklerden,<br />

83


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

bir tanesi ise Kıbrıs’tan, domuz yağ örnekleri ise Ç.Ü. TIBDEM bünyesinde<br />

deneysel amaçlar için yetiştirilen domuzların karkasından temin edilmiştir.<br />

Alınan örneklerin soğuk zincir içerisinde yağ analizlerinin yapılacağı yere<br />

ulaştırılmasına büyük önem gösterilmiştir. Alınan örnekler, içerisinde buz akülerinin<br />

bulunduğu termoslara yerleştirilmek suretiyle nakil işlemleri yapılmıştır.<br />

3.2. Metod<br />

3.2.1. Kıl Ölçümleri<br />

Alınan kıl örnekleri üzerlerinde bulunabilecek kaba kirlerden arındırılmak<br />

için öncelikle su ile yıkanmak suretiyle temizlendikten sonra kurutma kağıtları ile<br />

kurutulmuştur. Numuneler üzerlerinde bulunabilecek yağıltıdan arındırılmak için<br />

eter ile yıkamaya tabi tutulmuş ve kurutma kağıtları ile kurutularak ölçüm işlemine<br />

hazır hale getirilmiştir.<br />

Kılların uzunluklarının ölçümü için 30 cm’lik bir cetvel kullanılmıştır. Alınan<br />

kıl numunelerinden 25 adedinde uzunluk ölçümü yapılmıştır. Kontrast kartonu<br />

üzerinde iki adet pens yardımıyla her iki ucundan dikkatlice tutulan kıl numuneleri<br />

kıvrımların olmaması için gergin bir şekilde tutularak cetvel üzerinde gerçek<br />

uzunluk ölçümleri yapılmıştır. Bulunan değerler tablo halinde yazıldıktan sonra<br />

istatistiksel analizleri yapılmıştır.<br />

Kıl çaplarının ölçümü ise Zootekni Bölümü’nde bulunan Vizopan’da<br />

saptanmıştır. Daha önceden temizlenen kıl numunelerinden lam üzerine yaklaşık<br />

olarak 1 mm uzunluğunda yeteri kadar kesildikten sonra bir damla gliserin<br />

damlatılarak homojen bir biçimde dağılması sağlanmıştır. İçerisinde hava<br />

kabarcıkları kalmamasına dikkat edilerek lam üzerine lamel kapatılarak hazırlanan<br />

preparatlar Vizopan’a yerleştirilmiş ve incelik ölçümleri yapılmıştır. Vizopan’la 40 /<br />

0,65 büyütme ile 500 defa büyütülmüştür. Vizopan üzerindeki cetvelden okunan<br />

ölçüm değerleri iki ile çarpılarak kıllara ait incelikler mikron olarak not edilmiştir.<br />

Hazırlanan kıl preparatları Olympus marka mikroskopta incelendikten sonra<br />

kılların Olympus ve HP marka dijital fotoğraf makinaları ile resimleri çekilmiştir.<br />

84


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

3.2.2. Yağ Asitleri Analizleri<br />

Analizleri yapılacak yağlar, 100 C’de eritildikten sonra her birinden metil<br />

esterleri oluşturulmak amacıyla 0,1 gram alınmıştır. 10 ml n-heksan ( veya n-heptan<br />

da kullanılabilir ) ilavesiyle yağ çözündürülmüştür. 2N metanollü KOH’dan 1 ml<br />

kullanılarak trimetil esterleri oluşturulmuştur. 45 – 60 dakika süre ile durulmaya<br />

bırakılmıştır.Yağ asitleri kompozisyonu tayini için Agilent Technologies 6890N<br />

Network GC System marka Gaz Kromatografisi kullanılmıştır. Kullanılan<br />

kromatoğrafi cihazının bazı özellikleri;<br />

Taşıyıcı Gaz : Azot<br />

Kolon : DD-23 Kapiler kolon<br />

Kolon Uzunluğu : 60 m<br />

Kolon Çapı : 0.25 nm<br />

Film Kalınlığı : 0,25 Mikrometre<br />

Akış Hızı : 1 ml / dk<br />

Basınç : 22.45 psi<br />

3.2.2.1. Gaz Kromatografisi<br />

Bir karışımın sabit (durgun) faz üzerinden hareketli bir faz yardımı ile,<br />

bileşenin fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki farklılıkları, bileşenlerin dağılma-<br />

yayılma hızlarındaki farkına göre ayrılmaları işlemine kromatografi denir (Ay, 2003;<br />

Kurt, 2001). Durgun faz, içinden hareketli fazın geçtiği bir kolon veya uygun bir<br />

yüzeye ince tabaka şeklinde tutturulmuş ve üzerinden hareketli fazın geçtiği bir<br />

şekilde olabilir (Ay, 2001). Gaz kromatografisi, organik bileşik karışımlarının<br />

bileşenleri uçucu ise uygun bir destek katısı üzerine kaplanmış sıvı durucu faz ile<br />

hareketli gaz fazı arasında bileşenlerin dağılma farklarına dayanan bir ayırım<br />

yöntemidir (Ay, 2003). Gaz kromatografinde ayırma işlemi kolon içerisinde<br />

gerçekleşmektedir (Metin, 1979). Prensip olarak; kolon girişinde bulunan enjeksiyon<br />

ayrılacak olan karışım, bir enjektör yardımıyla ısıtılmış olan kolonun ön kısmına<br />

85


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

verilir. Karışım burada buharlaşır ve silindirden alınan taşıyıcı gaz vasıtasıyla kolona<br />

girer. Kolonda her bileşik sabit fazdan taşıyıcı faza ve taşıyıcı fazdan sabit faza farklı<br />

hızlarda taşınarak farklı zamanlarda kolondan çıkarlar. Bu çıkış zamanları kolona<br />

bağlı dedektörlerle tespit edilerek kayıt edilirler (Erdik ve ark., 1987). Gaz<br />

kromatografisi ile çalışmada neticenen çok hassas olması, sonucun çabuk elde<br />

edilmesi, analiz için az numuneye ihtiyaç göstermesi, analiz tekniğinin daha basit ve<br />

güvenilir olması, sonuçların kolay anlaşılabilmesi ve analizin oldukça ucuza mal<br />

olması gibi avantajları vardır (Metin, 1979).<br />

3.2.2.2. Gaz Kromatografisi Cihazının Bölümleri<br />

Gaz kromatografi cihazı,. taşıyıcı gaz kaynağı, enjeksiyon sistemi, kolon ve<br />

dedektör olmak üzere dört ana birimden oluşmaktadır Ayrıca bu bölümlerin<br />

sıcaklıkları son derece önemli olduğu için bu bölümlerdeki sıcaklıkları kontrol eden<br />

üniteler bulunmaktadır (Kurt, 2001).<br />

3.2.2.2.(1). Taşıyıcı Gaz Kaynağı<br />

Kullanılan dedektörün türüne bağlı olarak gaz seçimi değişmekle beraber en<br />

çok azot, helyum, hidrojen, argon ve karbondioksit kullanılmaktadır. Taşıyıcı olarak<br />

kullanılan gazlar kuru ve %99,99 saflıkta olmalıdır. Bunların kuruluğu kolon<br />

performansına direkt olarak etki eden faktörlerin başında gelmektedir. Eser<br />

miktardaki su bile kolon sabit fazını bozduğundan bunu önlemek için gazın geçiş<br />

hattına, içinde moleküler elekler bulunan filtreler takılmaktadır (Özcimder ve ark.,<br />

2004; Hışıl, 1994; Erdik, 1987).<br />

3.2.2.2.(2). Enjeksiyon Bölümü<br />

Örnekler, hipodermik şırıngalar yardımıyla ve gaz kromatografisinin türüne<br />

göre 0.1-0.5 ml arsında silikon kauçuklardan yapılmış bir septumdan örnek odasına<br />

enjekte edilir. Örnekler kolon girişinden enjektörle bir defada verilir (Hışıl, 1987).<br />

86


3. MATERYAL VE METOD Savaş Fuat TURAN<br />

Numunenin uygun hacimde ve bir buhar tıpası şeklinde sunulması kolon veriminin<br />

en iyi düzeyde olmasını sağlamaktadır (Kurt, 2001).<br />

3.2.2.2.(3). Kolon<br />

Gaz kromatografisinde kullanılan kolonlar cam, metal, teflon veya plastik<br />

esaslı maddelerden yapılmış olabilir. Ancak inert olma özelliklerinden dolayı cam ve<br />

plastik esaslı olanlar daha çok tercih edilirler. Bütün ayrılma işlemi kolonda<br />

gerçekleştiği için gaz kromatografi sisteminin en önemli kısmıdır. Gaz<br />

kromatografisinde dolgulu kolon ve kapiler (kılcal) kolon olmak üzere iki tip kolon<br />

kullanılmaktadır (Özcimder ve ark., 2004; Hışıl, 1987).<br />

3.2.2.2.(4). Dedektörler<br />

Kolon içerisindeki taşıyıcı gazla birlikte gelen ve ayrılan bileşiklerin tür ve<br />

miktarlarını saptayan ve bunları analog veya dijital olarak sinyal halinde oluşturan<br />

elektronik cihazlardır (Erdik ve ark., 1987).Dedektörler, sensörleri yardımıyla<br />

hareketli fazları izleyerek oluşturdukları sinyalleri bir yazıcıda ‘temel çizgi’ olarak<br />

kaydederler. Gazın içinde analizi yapılan örnekten başka bir maddenin gelmesi<br />

durumunda sensörler bunu algılayarak elektronik sinyalde ve temel çizgide bir<br />

değişim oluştururlar. Zamana karşı elektronik sinyaldeki değişimin madde<br />

miktarlarını veya derişimini veren grafiklere de “kromatogram” adı verilmektedir<br />

(Özcimder ve ark., 2004).<br />

3.2.3. Türler Bazında Anatomik ve Morfolojik Karşılaştırmalar<br />

yapılmıştır.<br />

Türlere ait iskelet sistemleri arasındaki farklar anatomi atlasları yardımıyla<br />

87


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

4. BULGULAR VE TARTIŞMA<br />

Araştırmada ele alınan özelliklerden kıl morfolojisi, karkas anatomisi ve yağ<br />

asidi bileşimi bakımından elde edilen bulgular konularına göre aşağıda verilmiştir.<br />

Kıl morfolojisi ve yağ asidi bileşimi deneysel olarak ortaya konmuştur. Karkas<br />

anatomisine göre türler arası farklılıklar daha önce yapılan çalışmalar ve anatomi<br />

atlasları kullanılarak ortaya konmuştur.<br />

4.1. Kıllarda Saptanan Morfolojik Özellikler<br />

Genel olarak kesim sırasında hayvanların kendi kılları karkasın dış yüzeyine<br />

yapışmakta olup türlere ait et ayırt etmede kullanılan pratik bir yöntemdir. Örneğin<br />

koyun ve keçi karkas parça etleri diğer özellikleri benzese de kolaylıkla kalıntı kıl<br />

özellikleriyle ayırt edilebilirler. Yine domuz ve sığır etleri de çok belirgin biçimde<br />

farklı kıl yapısına sahiptir.<br />

Ele alınan farklı hayvan türleri kıllarının makroskopik ve mikroskopik özellikleri<br />

arasındaki farkların ortaya konulması amacıyla yapılan değerlendirmeler aşağıda<br />

verilmiştir.<br />

4.1.1. Makroskopik Özellikler<br />

4.1.1.1. Genel Özellikler<br />

Koyun dışında incelenen diğer hayvan türlerinde vücut ölçüsü kıldır ve<br />

yapağıdan çok farklıdır. En uzun kıllar koyun ve keçide bulunmaktadır. Koyun<br />

yapağısı ırka bağlı olarak farklı miktarda kıvrım içerir. Keçilerin ince alt kılları<br />

(kaşmir) kıvrımlıdır. Diğer türlere ait kıllarda kıvrım yoktur. At, eşek, domuz ve<br />

sığır kısa kıllara sahiptir ve bu kıllar yakından incelendiğinde koyunların yüz, ayak<br />

ve karın altında bulunan kısa kıllara benzerler.<br />

88


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Etlerin ve karkas parçalarının ayırt edilmesi güç olan at, eşek, sığır ve domuz<br />

kıllarının farkı, domuz kıllarının çok kalın ve parlak olması yanında içindeki<br />

medulla tabakasının yoğunluğu nedeniyle çok çabuk kırılması dikkat çekmektedir.<br />

Sığır kılları, daha ince ve yumuşaktır. Kolay kırılmaz ve oldukça parlak bir yüzeye<br />

sahiptir. Eşek kılları da çok çabuk kırılan, uçları sivri, sığır, domuz ve ata göre daha<br />

mat özelliğe sahiptir. Tüm bu özellikler Çizelge 4.1 de verilmiştir.<br />

Çizelge 4.1. Kılların Makroskopik Özellikleri.<br />

Özellikler At Eşek Domuz Sığır Koyun Keçi<br />

Uzunluk Çok Kısa Kısa Kısa Çok Kısa Çok Uzun Uzun<br />

Yumuşaklık Sert<br />

Orta<br />

Yumuşak<br />

Sert Sert<br />

89<br />

Çok<br />

Yumuşak Sert<br />

Parlaklık Parlak Mat Parlak Parlak Mat Parlak<br />

Kıl<br />

Yüksek<br />

Mukavemeti<br />

Yüksek Düşük Yüksek Yüksek Yüksek<br />

İncelik Kalın Kalın Çok Kalın Kalın Çok İnce Kalın<br />

Birörneklik Birörnek Birörnek Birörnek Birörnek Değişken Birörnek<br />

4.1.1.2. Kıl Uzunlukları<br />

Kıl uzunlukları bakımından türlere ait ortalama değerler ve değişim sınırları<br />

Çizelge 4.2 de verilmiştir. Görüldüğü üzere türler arası elyaf uzunluk bakımından<br />

farklar istatistiki olarak ( P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

bulunur ve taranarak toplandığında “kaşmir” olarak değerlendirilen çok kıymetli<br />

hayvansal liftir.<br />

Koyun yapağısını içeren kılların gerçek uzunlukları daha önceki yapılan<br />

çalışmalarla karşılaştırıldığında Gürsoy, (1980) Ceylanpınar’da ekstansif ve yarı-<br />

entansif koşullarda yetiştirilen İvesi koyunları için sırasıyla 17.7 ile 18.3 cm gibi<br />

araştırmada bulunan değere yakın bir değer bildirmiştir. Sönmez (1955) ve Güney<br />

(1979) ise 18.9 ile 11.7 cm arasında değişen değerler bildirmişlerdir.<br />

Keçi kıllarına gelince ortalama kıl uzunlukları Kıl Keçilerinde Koyuncu ve<br />

Tuncel (1992) tarafından keçilerde 12.4-13.7; tekelerde 14.5-18.6 cm olarak<br />

araştırmada saptanan değerlerden yüksek bildirmişlerdir. Bu farkın ırk farkından<br />

ortaya çıkmış olabileceği düşünülmektedir. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> keçi sürüsünden<br />

alınan kıl numunelerin Kilis, Damascus, Saanen ve Kıl keçilerinin melezlerinden<br />

alındığı ve bu ırkların kıl uzunluklarının saf Kıl Keçilerinden farklı olduğu<br />

bilinmektedir.<br />

Koyuncu ve ark., (2001) kıl uzunluklarını Bursa, Balıkesir, Bilecik ve<br />

Çanakkale İllerinde 10.9 ile 12.4 cm olarak bildirmişlerdir ki bu değerler araştırma<br />

değerlerine oldukça yakındır.<br />

Çizelge 4.2. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Kıl Gerçek Uzunlukları(cm).<br />

Türler<br />

X±Sx<br />

Uzunluk Değerleri (cm)<br />

Min-Max F n<br />

Sığır 2.57 ± 0.03 d<br />

2.30 – 2.97 ** 25<br />

Keçi 10.52 ± 0.08 b<br />

9.30 – 12.00 ** 25<br />

Koyun 17.48 ± 0.31 a<br />

14.33 – 20.63 ** 25<br />

At 1.05 ± 0.03 e 0.70 – 1.33 ** 25<br />

Eşek 3.80 ± 0.06 c 3.13 – 4.40 ** 25<br />

Domuz 3.72 ± 0.33 c 3.13 – 4.40 ** 25<br />

**P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

bu onun ayırıcı özelliği olabilir. Bunu en yakın takip eden tür ise sığırdır. Gerçekte<br />

at etleri sığır eti gibi satılmak istenmesi bakımından bunların iyi ayırt edilmesi<br />

gerekmektedir. Sığır kılı uzunluk ortalaması at kılının yaklaşık iki katı olması çok<br />

anlamlıdır ve hassas ölçümlerde çok belirleyici olabilecek bir kriter olarak dikkate<br />

alınabilir.<br />

Eşek kıl uzunluğu, domuz kıl uzunluğu ile büyük benzerlik sergilemektedir.<br />

Ancak her iki türe ait kıl çapları bakımından çok farklılık olması bu türlerin birbirine<br />

karıştırılması olasılığını ortadan kaldırmaktadır.<br />

At, eşek, sığır ve domuz kıllarının uzunlukları üzerinde yayına<br />

rastlamadığından elde edilen değerlerin karşılaştırılması yapılamamıştır.<br />

4.1.1.3. Kıl İncelikleri<br />

Ele alınan türlere ait kıl incelikleri Çizelge 4.3.’de verilmiştir. Türlere ait kıl<br />

incelik değerleri arasında istatistiki olarak çok önemli farklılıklar (P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yansıtamadığından mat bir görünüme sahip olduğu tespit edilmiştir. Domuz<br />

kıllarının şeffaf bir yapıda olduğu görülmüştür. Keçi kılları düz bir boru şeklinde<br />

gözlemlenmiştir.<br />

Çizelge 4.3. Araştırma Materyali Hayvan Türlerine Ait Ait Kıl Çapları (mikron).<br />

Türler<br />

Sığır 79.68 ± 1.47 c<br />

Keçi 85.80 ± 2.68 b<br />

Koyun 28.71 ± 0.54 d<br />

İncelik Değerleri (μ)<br />

X±Sx Min-Max F n<br />

63.33 – 90.00 ** 25<br />

110.00 – 152.00 ** 25<br />

24.33 – 34.67 ** 25<br />

At 78.00 ± 1.40 c 67.33 – 98.00 ** 25<br />

Eşek 85.55 ± 1.81 c 62.67 – 102.00 ** 25<br />

Domuz 187.31 ± 3.21 a 148.67 – 220.67 ** 25<br />

**P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

a-Eşek kılı b-At kılı<br />

c-Sığır kılı d-Domuz kılı<br />

e-Koyun kılı(Yapağı) f-Keçi kılı<br />

Resim 4.1. Türlere Ait Kılların Mikroskobik Görünümleri (40 X).<br />

Görüldüğü gibi koyun kılı dışındaki tüm türlerde kılın ana katmanı olan<br />

korteks son derece ince ve medulla ise çok kalın ve devamlıdır. Bu nedenle domuz,<br />

93


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

at, eşek, sığır ve keçi kılları daha kolaylıkla kırılabilmektedir. Bu kıllarda 40 X<br />

büyütme ile kütiküla yapısı görülememektedir. Ancak koyun yapağısı elyaflarında<br />

kütiküla hücreleri ve dizilişleri kıl üzerinde çok belirgin bir şekilde görülmektedir.<br />

4.2. Araştırma Materyali Türlerin Karkas Özellikleri<br />

Türlere ait karkasların tipik şekilleri vardır ve ele alınan altı tür arasında<br />

karkasların bu özellikleri son derece belirgin biçimde farklıdır. Özellikle cüsse<br />

bakımından içlerinde en iri karkasa sahip hayvanlar sığır ve attır. Koyun ve keçi<br />

karkasları birbirine cüsse olarak benzeseler de karkasların dış görünümleri bunların<br />

kolayca ayırt edilmesini sağlamaktadır. Bunun en güzel örneği koyun ve keçi<br />

kuyruklarıdır.<br />

Resim 4.2.’de ele alınan altı türe ait hayvanın karkas resimleri verilmiştir.<br />

a-Sığır karkası b-At karkası<br />

94


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

c-Koyun karkası d-Keçi karkası<br />

e-Domuz karkası<br />

Resim 4.2. Türlere Ait Hayvanın Karkas Resimleri.<br />

95


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

At ve sığır karkasları arasıda ilk belirgin farklılık sığır karkas deri altı yağının<br />

beyaz renkli, atın ise oldukça sarı renkte olduğudur. At karkası sığıra göre uzun ve<br />

oval bir görünümde olup butlar oldukça kaslıdır.<br />

Eşek karkasları üzerinde yapılan çalışmalar çok sınırlı olması nedeniyle<br />

resim konamamıştır. Türlere ait karkasların genel görünümlerine ilişkin tarafımızdan<br />

yapılan değerlendirmeler Çizelge 4.4 de verilmiştir.<br />

Çizelge 4.4. Araştırmada Karkas Özelliklerine İlişkin Saptanan Gözlemler.<br />

Parametre Sığır Koyun Keçi At Eşek Domuz<br />

Et Rengi<br />

Yağ Rengi<br />

Tekstür<br />

Gövde<br />

Yağlılığı<br />

Koku<br />

Parlak<br />

kırmızı<br />

Beyaz veya<br />

krem renk<br />

Kaba<br />

tekstür<br />

Belirgin<br />

Kendine<br />

özgü<br />

Açık veya<br />

kiremit<br />

kırmızısı<br />

Açık<br />

beyaz<br />

Yumuşak<br />

tekstür<br />

Sırt ve<br />

kuyrukta<br />

yoğun<br />

Kendine<br />

özgü<br />

keskin<br />

kokulu<br />

Liflilik Kalın lifli İince lifli<br />

Aroma<br />

Kasiçi<br />

Yağlılık<br />

Kasarası<br />

Yağlılık<br />

Belirgin<br />

değil<br />

Belirgin<br />

Aromatik<br />

et<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Belirgin Az Az<br />

Açık<br />

kırmızı<br />

96<br />

Koyu<br />

kırmızı<br />

Kırmızı<br />

Beyaz Sarı renkte Sarı<br />

renkte<br />

Yapışkan- Kaba Kaba<br />

orta sert tekstür tekstür<br />

Az<br />

miktarda<br />

Belirgin<br />

ve ayırt<br />

edici<br />

kokulu<br />

İnce ve<br />

orta lifli<br />

Kendine<br />

özgü<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Soluk<br />

pembe<br />

kırmızı<br />

Beyaz<br />

Yumuşak<br />

ve gevrek<br />

Çok yağlı Çok yağlı Tamamen<br />

yağla sarılı<br />

Gübremsi<br />

kokulu<br />

Belirgin<br />

lifli<br />

Tatlımsı<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Az<br />

Belirgin<br />

koku yok<br />

Kendine<br />

özgü<br />

hissedilir<br />

koku<br />

Kalın lifli İnce lifli<br />

Kendine<br />

özgü<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Az<br />

Kendine<br />

özgü<br />

Gözle<br />

görülmez<br />

Dağılmış<br />

ve gözle<br />

görülmez<br />

Kıvam-yağ Orta sert Sert Sert Yumuşak Yumuşak Yumuşak<br />

Karkas<br />

Uzunluğu<br />

Karkas<br />

Şekli<br />

Uzun Kısa Kısa En uzun<br />

Orta<br />

uzunluk<br />

Orta<br />

uzunluk<br />

Yassı<br />

Silindirikyuvarlak<br />

Koyundan<br />

oval<br />

Oval Oval Oval


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge4..5 a.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri (Ek – 2 : Şekil 1 – 32 arasındaki şekillerden)<br />

Sığır<br />

Koyun<br />

Keçi<br />

At<br />

Domuz<br />

18-20 adet,<br />

13 adet,<br />

13 adet,<br />

14-15 adet,<br />

13 adet,<br />

11. omurda uzunluk<br />

Sırt 7. omur en kısa, sığırdan küçük aynı<br />

gövde omuru iki<br />

12. processus spinalis azalır,<br />

Omurları processus spinalis’ler özellikte,<br />

yandan basık ve<br />

en dik,<br />

Geniş ve derin fovea<br />

uzun yassı ve geniş crista ventri görülür<br />

uzun<br />

costalis crenialis vardır<br />

6-7 adet,<br />

gödesi çok uzun,<br />

processus spinosus<br />

geniş ve yüksek,<br />

4.omura kadar uzar<br />

sonra kısalır<br />

20-23 adet,<br />

1. omur en uzun,<br />

eklem çıkıntısı<br />

üzerinde derin<br />

yarıklar var<br />

6 adet,<br />

ön eklem düz ve<br />

saggital yönde<br />

6-7 adet,<br />

koyun ile aynı<br />

özellikte<br />

7 adet,<br />

daha uzun,<br />

4. omura kadar boy<br />

artar<br />

6 adet,<br />

attan uzun ve kıvrık,<br />

crista ventralis omura<br />

kadar belirgin,<br />

makara şeklinde<br />

Bel<br />

Omurları<br />

15-21 adet,<br />

1. omur uzun,<br />

boyları kuyruk ucuna<br />

doğru azalmakta<br />

97<br />

7 adet,<br />

boyun omurları çok<br />

kısa ve geniş<br />

7 adet,<br />

uzun yapılı,<br />

fossa atlantis çok derin<br />

12-16 adet,<br />

processus hemalis<br />

bulunmaz,<br />

Yan uzantıları daha<br />

kısa<br />

7 adet,,<br />

boyun omurları<br />

uzun<br />

16-22 adet,<br />

en uzun omurlar<br />

9. ve 10.<br />

omurlardır<br />

15 adet,<br />

yuvarlak ve daha az<br />

geniş<br />

6 adet sternebrae,<br />

processus<br />

xiphoideus ile 4 adet<br />

sternebrae<br />

birbirleriyle<br />

kaynaşmıştır<br />

18 adet,<br />

dışbükey bir yapısı<br />

vardır<br />

13 adet,<br />

sığıra göre daha dar<br />

koyuna göre kıvrık<br />

7 adet,<br />

atlasda processus<br />

transversus dış<br />

bükey<br />

13 adet,<br />

son kaburgasının<br />

tuberculum’u yok<br />

18-20 adet,<br />

1.omur en uzundur,<br />

omur üzerinde<br />

processus hemalis<br />

vardır<br />

7 adet,atlasda<br />

processus transversus<br />

horizontal,foramen<br />

transversarum yok<br />

13 adet,<br />

en yassı ve geniş<br />

kaburgalara sahip<br />

Kuyruk<br />

Omurlları<br />

Boyun<br />

Omurları<br />

Kaburgalar<br />

6 adet sternebrae,<br />

kayık omurgası<br />

görünümlü,<br />

cartilago xiphoideus<br />

ince ve yuvarlak<br />

6 adet sternebrae,<br />

koyunla aynı<br />

özellikte<br />

6 adet sternebrae,<br />

manibrium sterni<br />

yuvarlak,<br />

sığırdan daha yassı<br />

ve geniş<br />

7 adet sternebrae,<br />

göğüs kafesinin arka<br />

ucu kalın ve dorsoventral<br />

yönde angulus<br />

sterni ver<br />

Göğüs<br />

Kemiği


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge4..5 b.Türlere Ait Karkaslardaki Bazı Kemiklerin Yapı ve Özellikleri (Ek – 2 : Şekil 1 – 32 arasındaki şekillerden)<br />

Domuz<br />

At<br />

Keçi<br />

Koyun<br />

Sığır<br />

Tuberinchiadicum<br />

tek çıkıntılıdır,<br />

incisura acetebuli<br />

ata göre daha dar,<br />

crista iliaca<br />

dışbükeydir<br />

Tuber coxae ortadan<br />

basık ve dikdörtgen<br />

şeklinde ,<br />

tuberinchiadicum iki<br />

çıkıntılıdır<br />

Koyun ve sığır ile<br />

aynı özellik<br />

gösterirler<br />

Crista iliaca ve<br />

facies glutca dış<br />

bükeydir,<br />

sığırlarla aynı<br />

özelliktedir<br />

Tuber coxae’nıin ortası<br />

yüksek ve yanları basık,<br />

spina inchiadica keskin ve<br />

yüksek, incisura acetebuli<br />

dar ve tubar inchiadicum 3<br />

çıkıntılıdır<br />

Kalça<br />

Kemiği<br />

Yanlardan basık,<br />

kısa, kalın ve<br />

dolg un<br />

Tuberculum majus ile<br />

caput humeri aynı<br />

hizada,<br />

Tuberculum<br />

intermedium bulunur<br />

Koyuna göre biraz<br />

daha uzun ve dar,<br />

üzerinde zayıf<br />

çıkıntılar var<br />

Sığırlara göre biraz<br />

daha yuvarlak şekilli<br />

ve yanlardan hafif<br />

basık<br />

Atınkine kıyasla daha<br />

kısa,kuvvetli ve kıvrık<br />

tuberositas deltoidas<br />

atınkindaen alçak<br />

Kol<br />

Kemiği<br />

Ulna radius’tan<br />

kalın,<br />

ulna ve radius<br />

arası hareketlilik<br />

yok<br />

Uzunluğuna güne<br />

daha geniş,<br />

Cartilago scapulae<br />

at ve sığırdan küçük,<br />

Çok gelişmiş tuber<br />

spina scapulae<br />

Uyluk kemiği çok<br />

kalın,<br />

trochanter minor<br />

basık ve yayvan,<br />

Tuberositas<br />

supracondylaris var<br />

98<br />

Radius öne bükük ve<br />

ulna’yı örtmüş halde<br />

Sığırlara benzer<br />

ama ulna’nın ortası<br />

değişime<br />

uğramıştır<br />

Sığır ön kol kemiği<br />

ile aynı özellikler<br />

gösterir<br />

Tuber olecrani iki çıkıntılı,<br />

distal eklem makarası<br />

atınkine göre eğik<br />

Ön Kol<br />

Kemiği<br />

Spina scapulae var,<br />

dış yüzey ikiye<br />

ayrılmış,<br />

incisura aglenoidalis<br />

var<br />

Sığırlara<br />

benzer,koyunlara<br />

göre daha<br />

geniş,collum<br />

belirgin<br />

Keçilerdeki gibi<br />

spina boyuna doğru<br />

eğiktir,<br />

eni ise uzunluğundan<br />

fazla<br />

Enli bir basis vardır<br />

spina scapulae distal yönde<br />

hafifçe eğik<br />

Kürek<br />

Kemiği<br />

Uyluk uzunluğunun<br />

ortasında trochanter<br />

tertius var,<br />

fossa supracondylaris<br />

çok derin<br />

Koyuna benzer,<br />

trochanter major<br />

caput ossis femoris<br />

seviyesini biraz<br />

aşar<br />

Koyun uyluk<br />

kemiğinde fossa<br />

supracandylaris<br />

çukurları vardır<br />

Tranchanter major tek parça,<br />

fovea capitus çok küçük ve<br />

sığ.<br />

tranchanter major yuvarlak,<br />

fossa sup. sığdır<br />

Uyluk<br />

Kemiği


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Çizelge 4.5a ve 4.5b de iskelet sistemleri arasındaki farklar (Ek-2’de verilen<br />

şekiller yardımıyla) ortaya konmuştur. Anotomik yapı dikkate alınarak türler<br />

arasında çok kesin ayırım söz konusudur. Ancak kemiklerin dıştan görülmemesi<br />

ancak kemikleri etten iyice ayırdıktan sonra yapılabilir.<br />

4.3. Sırt Yağından Alınan Örneklerdeki Yağ Asitlerinin Bileşimi<br />

Bu araştırmanın esas konusunu oluşturan bu bölümde, ele alınan altı hayvan<br />

türüne ait karkasların sırt bölgelerinden alınan deri altı yağ numunelerinde doymuş<br />

ve doymamış yağ asitleri yüzdeleri belirlenmiştir.<br />

Hangi grupların birbirlerinden farklı olduklarını saptamak için Duncan Testi<br />

yapılmış ve önemli farklılıklar olan gruplar harflendirilmiştir. Aynı harfi taşıyan<br />

grupların üzerinde durulan özellik bakımından farklı olmadığı, farklı harfleri taşıyan<br />

grupların ise üzerinde durulan özellik bakımından P


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Kaprilik asit ve trikosanik asit keçi ve domuz yağlarında, behenik asit de keçi<br />

ve at yağlarında tespit edilmiş diğer dört türde görülmemiştir.Alınan yağ<br />

numunesinde behenik asit ve kaprilik asit birlikte tespit edildiği zaman bunun bir<br />

keçi eti olabileceği düşünülmektedir. Yine veriler incelendiği zaman behenik asit,<br />

trikosanoik asit ve lingoserik asitler birlikte bulunduğunda da alınan numunenin keçi<br />

eti olacağı yargısına varılmıştır.mHeptadekanoik asit koyun ve keçi yağlarında at,<br />

eşek, sığır, domuz yağlarına oranla daha yüksek miktarlarda olduğu görülmüştür.<br />

Stearik asit diğer türlerde yüksek miktarlarda bulunurken at ve eşek yağında<br />

çok daha düşük oranlarda tespit edilmiştir ve bunun da türlerin ayrımında dikkate<br />

alınması gereken bir fark olduğu düşünülmektedir.<br />

Çizelge 4.6. Sırt Yağındaki Doymuş Yağ Asitleri (%).<br />

At Eşek Keçi Domuz Sığır Koyun F<br />

Doymuş<br />

Yağ Asitleri X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx<br />

Bütirik asit 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Kaproik asit 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Kaprilik asit 0.00 b<br />

0.00 b 0.02±0.00 b 0.07±0.00 a 0.00 b 0.00 b *<br />

Kaprik asit 0.05±0.01 c 0.03±0.00 cd 0.07±0.01 b 0.02±0.01 d 0.04±0.01 cd 0.24±0.01 a **<br />

Undekanoik 0.00 0.00 0.01±0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Laurik asit 0.20±0.01 a 0.14±0.00 a 0.06±0.04 b 0.04±0.02 b 0.06±0.01 b 0.03±0.02 b **<br />

Tridekanoik asit 0.01±0. 00 b 0. 00 b 0.01±0. 00 b 0. 00 b 0. 00 b 0.04±0. 00 a **<br />

Miristik asit 4.22±0.08 a 3.11±0.02 b 1.66±0.71 cd 1.07±0.11 d 2.65±0.24 bc 3.11±0.20 b **<br />

Pentadekanoik<br />

asit<br />

0.37± 0.01 b 0.14±0.002 b 1.10±0.25 a 0.04±0.00 b 0.37±0.01 b 1.30±0.20 a **<br />

Palmitik asit 25.53±0.3 a 27.20±0.01 a 23.94±1.6 a 21.97±2.9 a 25.81±0.9 a 24.86±0.40 a<br />

Stearik asit 6.16±0.10 d 5.57±0.20 d 23.89±2.15 a 17.88±2.82 b 15.42±1.15 bc 13.05±0.74 c *<br />

Heptadekanoik<br />

asit<br />

0.62±0.01 c 0.22±0.01 c 2.10±0.37 b 0.36±0.01 c 0.81±0.03 c 3.61±0.42 a **<br />

Araşidik asit 0.17±0.00 b 0.14±0.01 b 0.39±0.09 a 0.49±0.13 a 0.14±0.01 b 0.10±0.01 b **<br />

Behenik asit 0.03±0.00 0.00 0.06±0.01 0.00 0.00 0.00<br />

Trikosanik asit 0.00 0.00 0.70±0.47 0.13±0.01 0.00 0.00<br />

ab 0.110±0..00a<br />

Lingoserik asit 0.09±0. 00 b<br />

0.20±0.01 a<br />

100<br />

0.02±0. 00 b 0. 00 b 0. 00 b *<br />

Toplam 38.87 33.66 54.12 42.09 45.00 46.00<br />

Önemli : P < 0.05 (*) ve P < 0.01 (**) , Önemsiz : P ≥ 0 05


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

4.3.1.1. Sığır<br />

Araştırmada saptanan bulgularla önceki çalışmalardaki bulgular<br />

karşılaştırıldığında, sığır yağlarında, palmitik ve stearik asidin en yüksek düzeyde<br />

bulunan yağ asitleri olduklarını göstermektedir. Araştırmada saptanan palmitik asit<br />

değeri, Özcan (1969)’ın sığır depo yağında % 27, Öztan (2003)’ın sığır kasiçi<br />

yağında % 27.4, Wood ve ark., (2003)’nın sığır sırt yağında % 26.1, Lawson<br />

(1995)’un sığır içyağında %26, Price ve ark., (1970)’nın sığır içyağında % 24-33<br />

arası, McNiven ve ark., (2004)’nın sığır yağında % 26.8-28.2 olarak bildirdikleri<br />

değerlerle örtüşmektedir.<br />

Araştırmada saptanan stearik asit değeri, Göğüş (1986)’ün ve Gürsoy<br />

(1991)’un sığır depo yağlarında % 30.1, Özcan (1969)’ın sığır depo yağında % 27,<br />

Öztan (2003)’ın sığır kasiçi ve kasarası yağların % 21.1, Lawson (1995)’un sığır iç<br />

yağında %22, Price ve ark., (1970)’nın sığır iç yağında % 39 olarak bildirdikleri<br />

değerden daha düşük; Göğüş (1986)’ün ve Gürsoy (1991)’un sığır iç yağında %<br />

16.2, Wood ve ark., (2003)’nın sırt yağlarında % 12.2, McNiven ve ark., (2004)’nın<br />

göz kasında % 12.2-13.2 olarak bildirdikleri değerler de benzer olduğu tespit<br />

edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacılardan alıntı yaptıkları<br />

çalışmalarında sığırların farklı bölgelerindeki yağlarda palmitik asit değerlerini %<br />

15.41-31.35 arasında bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan toplam doymuş yağ<br />

asitleri oranları, McNiven ve ark. (2004)’nın % 44.3 olarak bildirdikleri doymuş yağ<br />

asitleri oranları ile örtüşmektedir.<br />

4.3.1.2. Koyun<br />

Araştırmada % 24.86 olarak saptanan palmitik asit değeri, Arslan (2002)’ın<br />

koyun yağ asitleri üzerine yaptığı çalışmada % 29-30, Öztan (2003)’ın Forrest ve<br />

ark., (1975)’ndan yaptığı alıntıda koyun deri altı yağında % 28.5, Caneque ve ark.,<br />

(2005)’nın kuzuların deri altı ve kasiçi yağında % 30.14 ve % 29.14 olarak<br />

bildirdikleri değerlerden daha düşük; Wood ve ark., (2000)’nın kuzuların sırt<br />

101


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yağında % 21.5, Öztan (2003)’ın Rossel (1992)’dan yaptığı alıntıda koyun deri altı<br />

yağında % 21 olarak bildirdikleri değerlerden daha yüksek, Caneque ve ark., (2005)<br />

‘nın kuzuların kasarası yağında % 23.95 olarak bildirdikleri değerlerle benzer olduğu<br />

tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada % 13.05 olarak saptanan stearik asit değeri Özcan (1969)’ın ve<br />

Keskin (1982)’in kuzu yağında % 25, Wood ve ark., (2000)’nın kuzuların sırt<br />

yağında % 22.6, Öztan (2003) Forrest ve ark., (1975) ve Rossel (1992)’den yaptığı<br />

alıntıda koyun deri altı yağında sırasıyla % 28 ve % 24.8 olarak bildirdiği<br />

değerlerden daha düşük, Caneque ve ark., (2005)’nın kuzu derialtı, kasiçi ve kasarası<br />

yağlarında sırasıyla % 11.30, % 11.54 ve % 11.8 olarak bildirdikleri değerlerle<br />

örtüştüğü görülmüştür.<br />

Araştırmada % 3.11 olarak saptanan miristik asit değeri Öztan (2003)’ın<br />

Rossel (1992)’den alıntısında koyun deri altı yağında % 2 olarak bildirdiği değerden<br />

oldukça yüksek, Forrest ve ark., (1975)’ndan alıntısında % 3.11 olarak bildirdiği<br />

değerle özdeş olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca araştırmada % 0.03 olarak saptanan<br />

laurik asit de Caneque ve ark., (2005)’nın kuzuların derialtı, kasiçi ve kasarası<br />

yağlarında sırasıyla % 2.27, % 1.94 ve % 0.94 olarak bildirdikleri değerlerden<br />

oldukça düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacılardan alıntılarında koyun<br />

ve kuzuların farklı bölgelerindeki yağ asitlerini çeşitli miktarlarda bildirmişlerdir.<br />

Araştırmada saptanan palmitik ve stearik asit oranları bu alıntıdaki araştırmacılardan<br />

Solomon ve ark., (1991)’nın longissimus dorsi ve triceps brachii kaslarında, Rhee ve<br />

ark., (1988)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerle, araştırmada saptanan toplam<br />

doymuş yağ asitlerinin de Li ve ark., (1998)’nın bildirdikleri değerlerle özdeş olduğu<br />

tespit edilmiştir.<br />

4.3.1.3. Keçi<br />

Rhee ve ark., (2000)’nın ekstansif ve entansif koşullarda yetiştirdikleri<br />

keçilerin kasarası yağında iki yetiştirme koşulunda da en yüksek düzeyde palmitik<br />

ve stearik asit bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan palmitik, heptadekanoik ve<br />

102


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

miristik asit değerleri, Rhee ve ark., (2000)’nın ekstansif ve entansif koşullarda<br />

yetiştirdikleri keçilerin kasarası yağında bildirdikleri değerlerle benzer düzeylerde<br />

olduğu tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan stearik asit değerinin Rhee ve ark., (2000)’nın<br />

yetiştirdikleri keçilerin kasarası yağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek<br />

düzeylerde, lingoserik asit değerinin ekstansif koşullarda yetiştirilen keçilerin kasarsı<br />

yağında oldukça düşük düzeyde, entansif koşullarda yetiştirilen keçilerin kasarası<br />

yağında ise yaklaşık iki kat daha düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların bulgularını<br />

bildirdikleri çalışmalarında karkas bölgesi, ırk ve yaşa göre doymuş yağ asitleri<br />

miktarlarını çeşitli düzeylerde bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan miristik asit<br />

değeri, Sauvant ve ark., (1979)’nın karkasın tüm bölgelerinde bildirdikleri değerlerle<br />

benzer, diğer tüm araştırmacıların bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde<br />

tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan palmitik asit değeri, Cassey ve vanNiekerk (1985) ile<br />

Muller ve ark., (1985)’nın sırt yağı ve böbrek yağında, Nitsan ve ark., (1987) ile<br />

Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerle benzer düzeylerde;<br />

Sauvant ve ark., (1979)’nın çöz yağı, kaburga yağı, susternal ve boş böğür yağında,<br />

Bast ve ark., (1987b)’nın böbrek çevresi yağı ve göğüs kemiğindeki yağda, Nitsan<br />

ve ark., (1987)’nın organlararası içyağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek;<br />

Cassey ve vanNiekerk (1985)’in böbrek yağında, Gaili ve Ali., (1985)’nin böbrek<br />

yağı, sırt yağı ve triceps brachii kasında, Bast ve ark., (1987b)’nın çöz yağı, böbrek<br />

çevresi yağı ve organlararası içyağında, Potchoiba ve ark., (1990)’nın kuyruk<br />

sokumundaki yağda, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağı ve sırt yağında<br />

bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan stearik asit değeri, Sauvant ve ark., (1979)’nın kalp<br />

çevresi yağı, böbrek yağı ve çöz yağında, Potchoibe ve ark., (1990)’nın kuyruk<br />

sokumundaki yağda, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağında bildirdikleri<br />

değerlerle benzer; Duncan ve ark., (1976)’nın sırt yağında, , Sauvant ve ark.,<br />

(1979)’nın kaburga yağı, susternal ve boş böğür yağında, Cassey ve vanNiekerk<br />

(1985)’in sırt yağında, Muller ve ark., (1985)’nın böbrek yağı ve sırt yağında, Nitsan<br />

103


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

ve ark., (1987)’nın böbrek yağı ve organlararası içyağında, Bast ve ark., (1987b)’nın<br />

göğüs kafesindeki yağda, Manfredini ve ark., (1988)’nın göğüs kafesindeki yağ ve<br />

boş böğür yağında, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın sırt yağında, Rojas ve ark.,<br />

(1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek; Cassey ve<br />

vanNiekerk (1985)’in böbrek yağında, Gaili ve Ali., (1985)’nin böbrek yağı, sırt<br />

yağı ve kasiçi yağında, Bast ve ark., (1987b)’nın çöz yağı, böbrek çevresi yağı ve<br />

organlararası içyağında bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit<br />

edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan toplam doymuş yağ asitleri değeri, Duncan ve ark.,<br />

(1976)’nın sırt yağında, Sauvant ve ark., (1979)’nın böbrek yağı ve kalp çevresi<br />

yağında, Muller ve ark., (1985)’nın böbrek yağında, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın<br />

sırt yağında, Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerle<br />

benzer; Sauvant ve ark., (1979)’nın çöz yağı, kaburga yağı, susternal ve boş böğür<br />

yağında , Cassey ve vanNiekerk (1985)’in sırt yağında, Muller ve ark., (1985)’nın<br />

sırt yağında, Nitsan ve ark., (1987)’nın organlararası içyağında, Bast ve ark.,<br />

(1987c)’nın böbrek çevresi yağı ve göğüs kafesindeki yağda , Manfredini ve ark.,<br />

(1988)’nın boş böğür yağı ve göğüs kafesindeki yağda bildirdikleri değerlerden<br />

daha yüksek; Cassey ve vanNiekerk (1985)’nın böbrek yağında, Gaili ve Ali.,<br />

(1985)’nin böbrek yağı, sırt yağı ve kasiçi yağında, Bast ve ark., (1987b)’nın böbrek<br />

çevresi yağı ve organlararası içyağında, Potchoiba ve ark., (1990)’nın kuyruk<br />

sokumundaki yağda, Zygoyiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağında, Bast ve ark.,<br />

(1992)’nın çöz yağında, Hammainga ve ark., (1996)’nın böbrek yağında bildirdikleri<br />

değerlerden düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

4.3.1.4. At<br />

Pitre (1975) at yağ asitlerinde, doymuş yağ asitlerinden en yüksek düzeyde<br />

palmitik, stearik, miristik ve araşidik asit olduğunu bildirmiştir. Araştırmada bulunan<br />

miristik ve araşidik asit değerlerinin Pitre (1975)’nin at yağında bildirdiği miristik<br />

ve araşidik asitten daha az olduğu saptanmıştır . Araştırmada saptanan palmitik,<br />

stearik, laurik, kaprik ve heptadekanoik asit miktarları ise Pitre (1975)’nin at yağında<br />

104


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

bildirdiği palmitik, stearik, laurik, kaprik ve heptadekanoik asit değerleriyle özdeş<br />

olduğu görülmüştür. Araştırmada saptanan araşidik asit değeri Pitre (1975)’nin at<br />

yağında bildirdiği araşidik aside göre çok daha düşük düzeydedir.<br />

Araştırmada % 38.87 olarak saptanan toplam doymuş yağ asitleri oranı,<br />

Bergero ve ark., (2002)’nın doymuş yağ asitleri içeren rasyonla besledikleri atların<br />

kanında % 43.5 olarak bildirdikleri değere oldukça yakın, derisinde % 61.3 olarak<br />

bildirdikleri değerden düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.<br />

4.3.1.5. Domuz<br />

Ramirez ve ark., (2004)’nın domuz pirzolalarında kasiçi doymuş yağ<br />

asitlerinden en yüksek düzeyde palmitik ve stearik asit bulunduğunu bildirmişlerdir.<br />

Ayrıca araşidik aside hiç rastlanmadığı, miristik asitin ise % 0.1 düzeyinde olduğunu<br />

bildirmişlerdir. Yapılan araştırmada saptanan % 0.49 araşidik asit ve % 1.07<br />

miristik asit oranları Ramirez ve ark., (2004) domuz pirzolalarında kasiçi yağda<br />

saptadıkları değerlerden daha yüksek olarak tespit edilmiştir. Araştırma ile paralel<br />

olarak Ramirez ve ark., (2004) CİS-10 heptadekanoik, eikosenoik, linolenik ve<br />

eikosadienoik asitleri çok düşük düzeylerde saptamışlardır.<br />

Araştırmada % 21.97 olarak saptanan palmitik asit değeri, Wood ve ark.,<br />

(2003)’nın domuzların sırt yağında % 23.9, Öztan (2003)’ın Rossel (1992)’den<br />

alıntısında domuz yağında % 24.0, Fiego ve ark., (2004)’nın iki farklı genotip ve üç<br />

farklı kesim ağırlığındaki domuzlarda yaptıkları çalışmalarda, L x LW genotipinin<br />

deri altı yağında % 24.49, Hibrid genotipinin deri altı yağında % 23.54, kesim<br />

ağırlığı 160 kg altında olan domuzların deri altı yağında % 23.66, kesim ağırlığı<br />

160-170 kg arasında olan domuzların deri altı yağında % 24.27, kesim ağırlığı 170<br />

kg’dan yüksek olan domuzların deri altı yağında % 24.10, Leskanich ve ark.,<br />

(1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri domuzlarla yaptıkları çalışmada<br />

Rasyon A ile besledikleri domuzun sırt yağında % 21.3, Rasyon B ile besledikleri<br />

domuzun sırt yağında % 21.9, Rasyon C ile besledikleri domuzun sırt yağında %<br />

21.5 olarak bildirdikleri değerlerle benzer düzeyde; Öztan (2003)’ın Forrest ve<br />

105


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

ark.,(1975)’dan alıntısında domuz yağında % 30.1 ve Lawson (1975)’un domuz<br />

yağında % 25.0 olarak bildirdikleri değerlerden daha düşük tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada % 17.88 olarak saptanan stearik asit değeri, Wood ve ark.,<br />

(2003)’nın domuzların sırt yağında % 12.8, Öztan (2003)’ın Rossel (1992)’dan<br />

alıntısında domuz yağında % 14.0, Lawson (1975)’un domuz yağında % 13.0, Fiego<br />

ve ark., (2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim ağırlığındaki domuzlarla<br />

yaptıkları çalışmalarda, L x LW genotipinin deri altı yağında % 13.77, Hibrid<br />

genotipinin deri altı yağında % 12.77, kesim ağırlığı 160 kg altında olan domuzların<br />

deri altı yağında % 13.13, kesim ağırlığı 160-170 kg arasında olan domuzların deri<br />

altı yağında % 13.09, kesim ağırlığı 170 kg’dan yüksek olan domuzların deri altı<br />

yağında % 13.52, Leskanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla<br />

besledikleri domuzlarla yaptıkları çalışmada Rasyon A ile besledikleri domuzun sırt<br />

yağında % 12.5, Rasyon B ile besledikleri domuz sırt yağında % 12.3, Rasyon C ile<br />

besledikleri domuz sırt yağında % 12.1 olarak bildirdikleri değerlerden daha yüksek,<br />

Öztan (2003)’ın Forrest ve ark(1975)’ndan alıntısında % 24.8 olarak bildirdikleri<br />

değerden daha düşük tespit edilmiştir.<br />

Sıfır olarak saptanan bütirik ve kaproik asit miktarları Lawson (1975)<br />

tarafından domuz yağında sıfır olarak bildirdiği bütirik ve kaproik asit değerleriyle<br />

özdeş, %0.07 ve % 0.02 olarak saptanan kaprilik asit ve kaprik asit Lawson (1975)<br />

tarafından domuz yağında sıfır olarak bildirdiği değerlere göre biraz daha yüksektir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacılarca yapılan ve domuzların<br />

farklı bölgelerinin yağlarındaki yağ asitlerini bildirdikleri alıntılarında, tüm<br />

araştırmacılar, doymuş yağ asitlerinden en çok palmitik asit, stearik asit ve miristik<br />

asit olduğunu bildirmişlerdir. Yapılan araştırmada da bu asitlerin değerleri<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın bildirişleriyle özdeş olduğu görülmüştür.<br />

Araştırmada saptanan palmitik asit değeri, Banskalieva ve ark., (2000)’nın alıntı<br />

yaptığı araştırmacılardan Hernandez ve ark., (1998)’nın biceps femuris kasında,<br />

Rhee ve ark., (1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerle benzer, Hernandez ve<br />

ark., (1998)’nın longissimus dorsi’de bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde<br />

tespit edilmiştir. Araştırmada saptanan stearik asit değeri, Banskalieva ve ark.,<br />

(2000)’nın alıntı yaptığı tüm araştırmacıların bildirdiği stearik asidi değerlerinden<br />

106


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

daha yüksek düzeyde tespit edilmiştir, miristik asit ise tüm araştırmacıların bildirdiği<br />

miristik asit değerleriyle benzer bulunmuştur.<br />

4.3.1.6. Eşek<br />

Eşek doymuş yağ asitleri ile ilgili herhangi bir çalışmaya kaynaklarda<br />

rastlanmadığından araştırmada saptanan değerlerle karşılaştırma yapılamamıştır.<br />

4.3.2. Doymamış Yağ Asitleri<br />

Doymamış yağ asitleri yüzdelerini incelediğimizde yüzde miktar olarak en<br />

yüksek düzeyde oleik, palmitoleik ve linoleik asit tespit edilmiştir. Miristoleik asit<br />

ve CİS-10 pentadekanoik asit diğer tüm türlerin yağlarında tespit edilmesine karşın<br />

domuz yağında görülmemiştir. Bu da türlerin tespiti yönünden değerlendirildiğinde<br />

domuz yağının ayırt edici özelliklerinden biri olarak düşünülebilir.<br />

11C,14C-eikosatrienik asit koyun yağında, linoleidik asit de at yağında, tespit<br />

edilememiştir. Bundan hareketle, 11C,14C-eikosatrienik asitin koyun eti tespitinde,<br />

linoleidik asitin de at etinin tespitinde önemli bir parametre olarak algılanabilir.<br />

Eikosapentaeonik asit at yağında, nervonik asit de keçi yağında tespit<br />

edilmiştir. Bu sonuçlar da at ve keçi etinin ayırt edilmesinde adı geçen yağ<br />

asitlerinin etkili olabileceği kanısını yaratmaktadır.<br />

Linolenik asit diğer tüm türlerin yağlarında tespit edilirken eşek yağında<br />

tespit edilememiştir. Bu sonucun da eşek etinin ayırt edilmesinde kullanılabilecek bir<br />

kriter olabileceğini göstermektedir.<br />

Linoleik asit tüm türlerin yağlarında tespit edilmiştir. Ancak at, eşek ve<br />

domuz yağında, sığır, keçi, koyun yağına kıyasla oldukça yüksek oranda tespit<br />

edilmiştir. Bu sonuçtan belki bire bir etin menşei hakkında bir yorum<br />

yapılamayacağı ancak bu verilerin alındığı böyle bir numunenin at, eşek veya domuz<br />

olabileceği düşünülmektedir. Elaidik asit koyun ve sığır yağlarında bulunmamıştır.<br />

Alınan numunelerin analizlerinde bu verilerle karşılaştığımızda bu numunenin<br />

koyun veya sığır etine ait olduğunu düşünebiliriz.<br />

107


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

Erusik asit ve dokosahexaenoik asitler de sadece at ve eşek yağlarında tespit<br />

edilmiştir . Bundan dolayı da yine tüketilebilirlik açısından dikkate alınabileceği<br />

düşünülmektedir.<br />

8C,11C,14C–Eikosatrienik asit ve 11C,14C,17C–Eikosatrienik asitler<br />

numunelerde bulunmadığı zaman o etin koyun eti olabileceği düşünülmektedir.<br />

Palmitoleik asit oranı keçi ve domuz yağlarında diğer türlere göre daha düşük<br />

oranda tespit edilmiştir.<br />

Çizelge 4.7. Sırt Yağındaki Doymamış Yağ Asitleri (%).<br />

At Eşek Keçi Domuz Sığır Koyun F<br />

Doymamış Yağ<br />

Asitleri X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx X±Sx<br />

Miristoleik Asit 0.31±0.01 bc 0.25±0.006 bc 0.62±0.31 bc 0.00±0.00 c 0.95±0.02 b 2.66±0.57 a *<br />

Pentadekanoik<br />

Asit(CİS-10)<br />

0.20±0.01 b 0.08±0.00 b 0.53±0.24 a 0.00±0.00 b 0.30±0.03 ab 0.30±0.10 ab **<br />

Palmitoleik Asit 5.26±0.01 b 6.73±0.20 a 2.73±0.30 d 1.85±0.10 e 4.10±0.30 c 5.04±0.50 b **<br />

CİS-10<br />

Heptadekanoik<br />

Asit<br />

0.64±0.02 bc 0.37±0.02 c 1.27±0.43 b 0.16±0.04 c 0.61±0.06 bc 2.14±0.25 a **<br />

Elaidk asit 0.10±0. 00 b 1.84±0.70 a<br />

0.36±0.13 b<br />

108<br />

0.16±0.04 b<br />

0.00 b 0.00 b **<br />

Oleik Asit 37.8±0.23 bc 34.69±0.79 c 36.32±2.7 bc 35.60±2.54 bc 45.18±1.38 a 41.08±1.70 ab *<br />

Linoleidik asit 0.00 b 0.08±0.04 b 0.62±0.32 ab 0.75±0.33 a<br />

0.48±0.08 ab<br />

0.24±0.02 ab<br />

Linoleik asit 13.4±0.113 a 10.10±0.14 a 1.57±0.71 b 13.69±3.60 a 2.23±0.11 b 1.66±0.26 b *<br />

Linolenik asit 0.15±0.08 bc 0.00±0.00 c 0.40±0.03 a 0.27±0.03 ab 0.26±0.02 ab 0.22±0.02 b *<br />

Gama linolenik<br />

asit<br />

11 C Eikosenoik<br />

asit<br />

11C, 14C<br />

Eikosatrienik asit<br />

8C, 11C, 14C<br />

Eikosatrienik asit<br />

11C, 14C, 17C<br />

Eikosatrienik asit<br />

1.92±0.04 b 7.28±0.12 a 0.52±0.26 c 0.31±0.15 c 0.18±0.05 c 0.09±0.02 c *<br />

1.15±0.03 a 0.84±0.02 b 0.22±0.08 d 1.03±0.08 a 0.40±0.06 c 0.12±0.01 d **<br />

0.40±0.00 b 0.36±0.00 b 0.04±0.00 c 0.73±0.02 a<br />

0.03±0.00 c 0.00 c **<br />

0.03±0.00 0.06±0.00 0.06±0.00 0.05±0.00 0.00 0.00<br />

0.06±0.00 0.07±0.00 0.00 0.13±0.01 0.03±0.00 0.00 *<br />

Araşidonik asit 0.09±0.01 b 0.84±0.02 a 0.22±0.08 b 0.07±0.04 b 0.02±0.01 b 0.02±0.01 b *<br />

Eikosapentaeonik<br />

asit<br />

0.04±0.01 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Erusik asit 0.09±0.00 a 0.06±0.00 b 0.00 c 0.00 c 0.00 c 0.00 c **<br />

Dokohexaenoik<br />

asit<br />

0.01±0.00 0.01±0.00 0.00 0.00 0.00 0.00<br />

Nervonik asit 0.00 0.00 0.10±0.01 0.00 0.00 0.00<br />

Toplam 61.13 66.34 45.29 57.91 55.00 56.00<br />

Önemli : P < 0.05 (*) ve P < 0.01 (**), Önemsiz : P ≥ 0 05


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

4.3.2.1. Sığır<br />

Araştırmada saptanan oleik asit değeri, Öztan (2003)’ın sığırın kasiçi ve<br />

kasarası yağında, Göğüş (1986) ve Gürsoy (1991)’un sığırların depo yağında<br />

bildirdikleri değerlere benzer düzeyde; Wood ve ark., (2003)’nın sığır sırt yağında,<br />

Lawson (1995)’un sığır içyağında, McNiven ve ark., (2004)’nın farklı yöntemlerle<br />

işlenmiş soyalarla besledikleri sığırların yağında bildirdikleri değerlerden daha<br />

yüksek olduğu görülmüştür.<br />

Palmitoleik asit, Öztan (2003)’ın sığırların kasiçi ve kasarası yağında, Göğüş<br />

(1986) ve Gürsoy (1991)’un sığırların depo yağında, Wood ve ark., (2003)’nın sığır<br />

sırt yağında, Lawson (1995)’un sığır içyağında ve Price ve ark., (1970)’nın sığır<br />

içyağında bildirdikleri değerlerden daha yüksek; McNiven ve ark., (2004)’nın farklı<br />

yöntemlerle işlenmiş soyalarla besledikleri sığırların yağında bildirdikleri değerlere<br />

benzer düzeyde olduğu görülmüştür.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların araştırma bulgularını<br />

bildirdikleri alıntılarında sığırların farklı bölgelerinin yağlarındaki doymamış yağ<br />

asit değerlerini farklı oranlarda bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan oleik asit<br />

değeri, bu çalışmadaki araştırmacılardan Rhee ve ark., (1992)’nın yağsız ette, Li ve<br />

ark., (1992)’nın yağsız ette, Eicohorn ve ark., (1986)’nın longissimus dorsi ve<br />

triceps brachii kaslarında bildirdikleri değerlerle benzer; Enser ve ark., (1988)’nın<br />

longissimus dorsi ve gluteus medius kaslarında bildirdikleri değerlerden daha düşük;<br />

Enser ve ark., (1988)’nın triceps brachii ve gluteus medius kaslarında bildirdikleri<br />

değerlerden daha yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Linoleik ve linolenik asit,<br />

alıntıdaki araştırmacıların bulgularına göre oldukça düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Palmitoleik asit, Enser ve ark., (1988)’nın gluteus brachii kaslarında,<br />

Eicohorn ve ark., (1986)’nın longissimus dorsi ve triceps brachii kaslarında, Rule ve<br />

Beitz, (1986)’in longissimus dorsi kaslarında bildirdikleri değerlerle benzer; Enser<br />

ve ark., (1988)’nın gluteus medius kasında, Rhee ve ark., (1992) ile Li ve ark.,<br />

(1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerden daha yüksek; Enser ve ark.,<br />

(1988)’nın longissimus dorsi ve triceps brachii kaslarında bildirdikleri değerlerden<br />

düşük düzeyde tespit edilmiştir<br />

109


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

4.3.2.2. Koyun<br />

Araştırmada saptanan linoleik asit değeri, Arslan (2002)’ın koyun yağında,<br />

Özcan (1969) ve Keskin (1982)’in kuzu yağında, Öztan (2003) Forrest ve ark.,<br />

(1975) ve Rossel (1992)’dan alıntısındaki koyun deri altı yağında, Canegue ve ark.,<br />

(2005)’nın kuzu derialtı, kasiçi ve kasarası yağında bildirdikleri değerlerden daha<br />

düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Palmitik asit, Öztan (2003)’ın Forrest ve ark., (1975) ile Rossel (1992)’dan<br />

alıntısında, koyun deri altı yağında bildirdiklerinden daha yüksek tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptana oleik ve palmitoleik asit değerleri, Özcan (1969) ve<br />

Keskin (1982)’in kuzu yağında bildirdikleri değerlerle benzer düzeyde, Wood ve<br />

ark., (2003)’nın kuzu sırt yağında, Öztan (2003)’ın Forrest ve ark.,(1975) ile Rossel<br />

(1992)’dan alıntısında koyun deri altı yağında, Caneque ve ark., (2005)’nın kuzu<br />

derialtı, kasiçi ve kasarası yağında bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde<br />

tespit edilmiştir. Linoleik asit değeri de daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın koyun ve kuzuların farklı bölgelerindeki<br />

yağlarının yağ asit kompozisyonlarını bildirdikleri, farklı araştırmacılardan<br />

alıntılarında yağ asitlerini farklı düzeylerde bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan<br />

oleik asit değeri, bu çalışmadaki araştırmacılardan Solomon ve ark., (1991)’nın<br />

longissimus dorsi ve triceps torachii kaslarında , Rhee ve ark., (1992)’nın yağsız ette<br />

bildirdikleri değerlerle benzer, Duncan ve ark., (1976)’nın sağrı yağında, Marinova<br />

ve ark., (1992)’nın longissimus dorsi ve triceps torachii kaslarında bildirdikleri<br />

değerlerden daha düşük, Enser ve ark., (1988)’nın triceps brachi, longissimus dorsi<br />

ve gluteus brachii kaslarında bildirdikleri değerlerden daha yüksek düzeyde olduğu<br />

tespit edilmiştir. Palmitoleik asit değeri araştırmacıların bulgularından daha yüksek,<br />

linoleik ve linolenik asit değerleri ise daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

4.3.2.3. Keçi<br />

Araştırmada saptanan oleik, palmitoleik ve linoleik asit bulguları, Rhee ve<br />

ark., (2000)’nın ekstansif ve entansif koşullarda yetiştirdikleri keçilerin kasarası<br />

110


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yağında bildirdikleri bulgulardaki gibi oran olarak en fazla bulunan yağ asitleridir.<br />

Araştırmada saptanan oleik asit değerleri, ekstansif ve entansif koşullarda<br />

yetiştirilen keçilerin kasarası yağında bildirilen değerlerden daha düşük düzeyde<br />

tespit edilmiştir.<br />

Palmitoleik asit değeri, ekstansif koşullarda yetiştirilen keçilerin kasarası<br />

yağında bildirilen değerlerden daha yüksek düzeyde; entansif koşullarda yetiştirilen<br />

keçilerin kasarası yağında bildirilen değerlerle benzer düzeyde; linoleik ve<br />

araşidonik asit değerlerinin ise ekstansif ve entansif koşullarda yetiştirilen keçilerin<br />

kasarası yağında bildirilen değerlerden daha düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların keçi yağlarının karkas<br />

bölgesi, ırk ve yaşa göre yaptıkları araştırmalarının bulgularını bildirdikleri<br />

çalışmalarında her araştırmacı doymamış yağ asitleri oranlarını farklı düzeylerde<br />

bildirmişlerdir. Araştırmada saptanan oleik asit değeri, Sauvant ve ark., (1979),<br />

Muller ve ark., (1985), Nitsan ve ark., (1987) ve Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek<br />

yağında bildirdikleri değerlerle benzer, Cassey ve vanNiekerk, (1985)’in böbrek<br />

yağında, Gaili ve Ali, (1985)’nin böbrek yağı, kasarası yağı ve sırt yağında, Bast ve<br />

ark., (1987b)’nın böbrek çevresi, çöz ve organlararası içyağlarında, Potchoiba ve<br />

ark., (1992)’nın karın bölgesindeki yağda, Hamminga ve ark., (1996)’nın böbrek ve<br />

testis bölgesindeki yağlarda bildirdikleri değerlerden daha yüksek; Duncan ve ark.,<br />

(1976)’nın sırt yağında, Sauvant ve ark., (1979)’nın böbrek çevresi yağ, çöz yağı,<br />

kaburga yağı, boş böğür yağında, Cassey ve ark., (1985)’nın sırt yağında, Muller ve<br />

ark., (1985)’nın sırt yağında, Nitsan ve ark., (1987)’nın organlararası içyağında, Bast<br />

ve ark., (1987b)’nın göğüs kafesi bölgesindeki yağda, Manfredini ve ark., (1988)’nın<br />

boş böğür yağı ve göğüs kafesi bölgesindeki yağda bildirilen değerlerden daha düşük<br />

düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan palmitoleik asit değeri, Duncan ve ark., (1976)’nın sırt<br />

yağında, Muller ve ark., (1985)’nın sırt ve böbrek yağında, Bast ve ark., (1987c)’nın<br />

göğüs kafesi yağında, Potchoiba ve ark., (1992)’nın sağrı yağında, Zygouiannis ve<br />

ark., (1992)’nın böbrek yağı ve sırt yağında, Rojas ve ark., (1994)’nın böbrek<br />

yağında, Hamminga ve ark., (1996)’nın böbrek yağı ve testis bölgesindeki yağda<br />

bildirdikleri değerlerle benzer düzeyde; Sauvant ve ark., (1979)’nın kalp çevresi<br />

111


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yağında, çöz yağında, kaburga yağında, boş böğür yağında ve böbrek yağında,<br />

Cassey ve vanNiekerk, (1985)’in böbrek yağında, Bast ve ark., (1987c)’nın böbrek<br />

çevresi yağında, Bast ve ark., (1992)’nın çöz yağında bildirdiği değerlerden daha<br />

yüksek, Nitsan ve ark., (1987)’nın böbrek yağı ve organlar arası iç yağında,<br />

Manfredini ve ark., (1988)’nın boş böğür yağında ve göğüs kafesi bölgesindeki<br />

yağda bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan linoleik asit değeri, Duncan ve ark., (1976)’nın sırt<br />

yağında, Sauvant ve ark., (1979)’nın susternalde, Gaili ve Ali, (1985)’nin böbrek<br />

yağı, sırt yağı ve kasarası yağında, Hamminga ve ark., (1996)’nın testis bölgesindeki<br />

yağda ve böbrek yağında bildirdikleri değerlerle benzer; Cassey ve vanNiekerk,<br />

(1985)sırt yağı ve böbrek yağında, Bast ve ark., (1987c) omentalde bildirdikleri<br />

değerlerden daha yüksek; Sauvant ve ark., (1979)’nın kalp çevresi yağında, çöz<br />

yağında, kaburga yağında, boş böğür yağında ve böbrek yağında, Muller ve ark.,<br />

(1985)’nın sırt yağı ve böbrek yağında, Nitsan ve ark., (1987)’nın böbrek yağı ve<br />

organlararası içyağında, Manfredini ve ark., (1988)’nın boş böğür yağında ve göğüs<br />

kafesi bölgesindeki yağda, Potchoiba ve ark., (1992)’nın kuyruk sokumundaki<br />

yağda, Zygouiannis ve ark., (1992)’nın böbrek yağı ve sırt yağında, Rojas ve ark.,<br />

(1994)’nın böbrek yağında bildirdikleri değerlerden daha düşük düzeyde tespit<br />

edilmiştir.<br />

4.3.2.4. At<br />

Pitre (1975)’de at yağında, Bergero ve ark., (2002) doymuş yağ asiti içeren<br />

rasyonla beslenen atların kanında ve derisinde doymamış yağ asitlerinden en yüksek<br />

düzeyde oleik asit, palmitoleik asit ve linoleik asit olduğunu bildirmişlerdir.<br />

Araştırma bulgularında da bu çalışmaların bulguları ile özdeş olarak en yüksek<br />

düzeyde oleik asit, palmitoleik asit ve linoleik asit saptanmıştır.<br />

Araştırmada saptanan oleik asit değerleri, Pitre (1975)’nin at yağında<br />

bildirdiği değerle benzer düzeyde, Bergero ve ark., (2002)’nın doymuş yağ asiti<br />

içeren rasyonla besledikleri atların kan ve derisinde bildirdikleri değerlerden oldukça<br />

112


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

yüksek düzeyde tespit edilmiştir. Palmitoleik ve linoleik asit değerleri, Pitre<br />

(1975)’nin at yağında bildirdiği değerden daha düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

4.3.2.5. Domuz<br />

Araştırmada saptanan toplam doymamış yağ asitleri değerleri, Ramirez ve<br />

ark., (2004)’nın domuz pirzolalarında bildirdiklerinden daha düşük düzeyde tespit<br />

edilmiştir.<br />

Bu araştırmada % 35.60 olarak saptanan oleik asit değeri, Wood ve ark.,<br />

(2003)’nın domuz sırt yağında % 35.8 olarak bildirdikleri değerle benzer, Öztan<br />

(2003)’ın Forrest ve ark., (1975)’ndan alıntısında % 43.0, Lawson (1995)’un domuz<br />

yağında % 45.0, Fiego ve ark.,(2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim<br />

ağırlığndaki domuzların deri altı yağında bildirdikleri değerlerden biraz daha düşük,<br />

Lescanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri domuzların<br />

sırt yağında buldukları değerlerden biraz daha yüksek düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Linoleik asit değeri, Wood ve ark., (2003)’nın domuz sırt yağında, Fiego ve<br />

ark.,(2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim ağırlığndaki domuzların deri altı<br />

yağında, Lescanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri<br />

domuzların sırt yağında, Rasyon B ve Rasyon C ile besledikleri domuzların<br />

yağlarında bildirilen değerlerle benzer, Öztan (2003)’ın Forrest ve ark., (1975) ve<br />

Rossel (1992)’dan alıntısındaki domuz yağı değerlerinden ve Lawson (1995)’un<br />

domuz yağında bildirdiği değerlerden daha yüksek, Lescanich ve ark., (1997)’nın<br />

Rasyon C ile besledikleri domuzların sırt yağında bildirdikleri değerlerden daha<br />

düşük düzeyde tespit edilmiştir.<br />

Palmitoleik asit değeri, Lescanich ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren<br />

rasyonla besledikleri domuzların sırt yağında bildirdikleri değerlerden daha düşük,<br />

diğer araştırmacıları bildirişlerindeki bulgularla da benzer düzeyde olduğu<br />

görülmüştür.<br />

Lawson (1995) domuz yağında linoleik asidi iz miktarda, araşidonik asidi de<br />

% 1 olarak bildirmiştir. Araştırmada saptanan linoleik asit miktarı bu bildirişle<br />

113


4 .BULGULAR VE TARTIŞMA Savaş Fuat TURAN<br />

paralellik gösterirken, araşidonik asit değerinin daha düşük düzeyde olduğu<br />

görülmektedir.<br />

Elaidik, eikosapentadekanoik, araşidonik ve erusik asit değerleri Lescanich<br />

ve ark., (1997)’nın üç farklı yağ içeren rasyonla besledikleri domuzların sırt yağında<br />

bildirdikleri değerlerden daha düşük tespit edilmiştir. Araşidonik asit değeri ise<br />

Fiego ve ark., (2004)’nın iki farklı genotip ve üç farklı kesim ağırlığndaki<br />

domuzların deri altı yağında bildirdikleri değerden yüksektir.<br />

Banskalieva ve ark., (2000)’nın farklı araştırmacıların bullgularını<br />

bildirdikleri alıntılarında domuzların farklı bölgelerindeki yağlarında en yüksek<br />

düzeyde oleik , linoleik ve palmitoleik asit olduğunu bildirmişlerdir. Araştımadaki<br />

bulgularda da en yüksek düzeyde bu asitler bulunmuştur.<br />

Araştırmada saptanan oleik asit değerleri, Hernandez ve ark.,(1998)’nın<br />

longissimus dorsi ve BF kaslarında bildirdikleri değerlerle benzer, Rhee ve ark.,<br />

(1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerden düşük olduğu görülmüştür.<br />

Linoleik asit değeri, Li ve ark.,(1992)’nın yağsız ette, Hernandez ve<br />

ark.,(1998)’nın longissimus dorsi kasında bildirdikleri değerlerle benzer, Rhee ve<br />

ark., (1992)’nın yağsız ette bildirdikleri değerlerden daha yüksek tespit edilmiştir.<br />

Araştırmada saptanan toplam doymamış yağ asitleri, araştırmacıların bildirişleriyle<br />

benzer düzeyde tespit edilmiştir.<br />

4.3.2.6. Eşek<br />

Eşek doymamış yağ asitleri ile ilgili herhangi bir çalışmaya kaynaklarda<br />

rastlanmadığından araştırmada saptanan değerlerle karşılaştırma yapma olanağı<br />

bulunamamıştır.<br />

114


5.SONUÇ VE ÖNERİLER Savaş Fuat TURAN<br />

5. SONUÇ VE ÖNERİLER<br />

1. Bu çalışma ile karkas, karkastaki yağ asitleri kompozisyonları ve kılların<br />

morfolojik özellikleri kullanılarak türler arasındaki farklılıklar ortaya konmuştur.<br />

2. Karkas yapısı bakımından yapılan karşılaştırmalarda koyun ve keçi karkasının<br />

diğer türlerin karkaslarına oranla daha küçük, sığır ve at karkasının büyük, eşek<br />

ve domuz karkasının da orta büyüklükte olduğu saptanmıştır.<br />

3. Tüm veya yarım karkas halinde koyun ve keçi karkasları diğer türlerden<br />

kolaylıkla ayırt edilebilir.<br />

4. Keçi karkasında deri altı yağlanma yok denecek kadar azdır ve daha yoğun<br />

yağlanmanın gözlendiği koyun karkasından kolaylıkla ayırt edilebilir.<br />

5. Keçi etinin türe özgü bir kokusu vardır ve çok yapışkan bir özellik<br />

göstermektedir. Türe özgü bu koku keçi etini diğer türlerden kolaylıkla ayırt<br />

edilmesini sağlamaktadır. Yine etin yapışkan özelliğinden dolayı kesim sırasında<br />

post kılları keçi etlerine yapışmaktadır. Bulunabilecek bu kılların morfolojik yapısı<br />

incelenerek tür tespiti yapılabilir.<br />

6. Ülkemiz koyunlarının yaklaşık %90 ı yağlı kuyrukludur ve kısa kuyruklu keçi<br />

karkasından çok farklıdır. Kuyruk yağlarının alınması durumunda bile o bölgede<br />

mutlaka bir iz kalacağından veya sağrı ve but üzerindeki yoğun yağ nedeniyle<br />

tanınması kolaydır.<br />

7. At karkası sığır karkasına göre daha uzun ve oval bir görünüme sahiptir. Karkasın<br />

daha uzun olmasının nedeni kaburga sayısının atta daha fazla olmasındandır.<br />

Kaburga sayısı sığırda 13 adet iken atta 18 adettir.<br />

8. At eti, diğer türlerin etlerine göre içerisindeki myoglobin miktarının fazla<br />

olmasından dolayı, ayırt edici bir biçimde, koyu kırmızı renge sahiptir.<br />

9. Diğer türlerin karkas yağ renkleri beyaz ile açık sarı renklerde iken at karkas<br />

yağının rengi koyu sarıdır.<br />

10. Domuz karkası ve eti diğer türlere göre ayıt edilecek derecede yağlıdır. Eti<br />

gevrek ve yumuşak olup kaynatıldığı zaman gri beyaz bir renk almaktadır.<br />

11. Kıl morfolojisi bakımından, koyun yapağısındaki kıllar diğer türlere göre ince ve<br />

çok uzundur. Keçi kılları, soba borusu şeklinde bir yapıdadır. Üzeri pürüzsüz<br />

115


5.SONUÇ VE ÖNERİLER Savaş Fuat TURAN<br />

olduğundan ışığı iyi yansıtırlar. Bundan dolayı parlak bir görünüme sahiptir.<br />

Domuz kılları ise kalın ve şeffaf bir yapıdadır ve onlar da parlak bir görünüme<br />

sahiptir. Sığır derisindeki kıllar kısa uçlu ve orta inceliktedir. İnce kıllar az<br />

miktarda olup, genelde mat bir görünüme sahiptir.<br />

12. Türlere ait yağlarda, doymuş yağ asitlerinden en çok palmitik, stearik ve miristik<br />

asit, doymamış yağ asitlerinden ise en çok oleik, palmitoleik, ve linoleik asit<br />

bulunmaktadır.<br />

13. Miristoleik ve CİS-10 pentadekanoik aside domuz yağında, linoleik aside eşek<br />

yağında, 11C,14C-eikosatrienik aside koyun yağında, linoleidik aside de at<br />

yağında rastlanmamıştır.<br />

14. Eikosapentaeonik asit sadece at yağında, nervonik asit de sadece keçi yağında<br />

bulunmuştur.<br />

15. Erusik ve dokohexaenoik asitler de sadece at ve eşek yağlarında saptanmıştır.<br />

16. Stearik asit tüm türlerin yağlarında bulunmakla beraber at ve eşek yağlarında<br />

diğer türlere oranla oldukça düşük oranlarda bulunmuştur.<br />

Bu sonuçlara göre şu öneriler getirilebilir:<br />

1. Değişik hayvan türlerine ait etler arasındaki farklılık, insan yeme alışkanlıkları ve<br />

sağlığı açısında önem arz etmektedir. Bunun için et kesim ve satış yerlerinin<br />

denetlemelerinin daha sıkı yapılması ve kaçak kesimlere ilişkin mevcut yasalara<br />

ek olarak caydırıcılık özelliği çok fazla olan yeni yasalar çıkartılmalıdır.<br />

2. Yapılan araştırmada belirtilen konuların bir kısmı uzmanlık gerektiren konular<br />

olduğundan, halkın et konusundaki bilgi ve bilinçlenmesi eğitimlerle üst<br />

düzeylere çıkartılmalıdır. Bu da, daha okul çağında bu tür bilgilerin verilmesiyle<br />

olabilir.<br />

3. Türler arası et tanıma yöntemlerinden kıl morfolojisi, karkas yapısı ve yağ asidi<br />

bileşimi yöntemlerinin birlikle kullanılmasına özen göstermelidir. Bu yöntemler,<br />

birbirini tamamlayan ve destekleyen yöntemler olup kısa zamanda ve ucuz olarak<br />

yapılabilmektedir.<br />

116


5.SONUÇ VE ÖNERİLER Savaş Fuat TURAN<br />

4. Farklı türlere ait karkasların tanınmaları, parça et ve kıymada daha zor<br />

olmaktadır.Bundan dolayı oteller, hastaneler, okullar, askeri kurumlar,<br />

fabrikalar ile yemekçilik sanayi kuruluşlarının et alımlarını karkas olarak<br />

yapmaları zorunlu kılınmalıdır.<br />

5. Belediyeler, Tarım Bakanlığı’na bağlı denetim yapan birimleri, Sağlık<br />

Bakanlığı’na bağlı denetim yapan birimleri görevlilerinin sık aralıklarla et<br />

tanıma konusunda eğitime tabi tutulmaları sağlanmalıdır.<br />

6. Bu araştırmada yer almayan DNA analizleri et hayvanı türlerini tanımada en<br />

güvenilir sonucu vermektedir. Bundan dolayı bu yönde çalışan<br />

laboratuvarların açılmasına ve burada çalışacak bilgili personelin teminine<br />

öncelik verilmelidir.<br />

7. Türlere ait ırklar arasında karkas özellikleri, kıl morfolojisi, yağ asidi<br />

kompozisyonu önemli değişimler sergilemektedir. Bu bakımdan, farklı ırklar<br />

üzerinde elde edilmiş değerlerin dikkatli kullanılması gerekmektedir.<br />

8. Ayrıca ele alınan özelliklerin (kıl morfolojisi, karkas yapısı ve yağ asidi bileşimi)<br />

hayvanların yaş, cinsiyet ve yetiştirme sistemleri tarafından önemli düzeyde<br />

etkilendiğinin bilinmesi ve bu yönde değerlendirilmesine özen gösterilmelidir.<br />

117


KAYNAKLAR<br />

AKÇAPINAR, H., 1994. Koyun Yetiştiriciliği.Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Veteriner<br />

Fakültesi Zootekni Ana Bilim Dalı, Medisan Yayın Serisi, No:8, Ankara.<br />

s:344.<br />

AKÇAPINAR, H., 2000. Koyun Yetiştiriciliği.Yenilenmiş İkinci Baskı, Ankara.<br />

ALPHAN, O., 1992. Sığır Yetiştiriciliği ve Besiciliği. 2. Basım. Ankara<br />

<strong>Üniversitesi</strong> Veteriner Fakültesi Zootekni Bölümü, Ankara. s:320.<br />

ANONİM, 1986. TSE 666. Kasaplık Koyun-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 667. Kasaplık Kuzu-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 668. Kasaplık Sığır-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 669. Kasaplık Dana-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 670. Kasaplık Kıl Keçi-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, 1986. TSE 671. Kasaplık Kıl Keçi Oğlağı-Gövde Etleri (Karkas).<br />

ANONİM, www.medicine.ankara.edu.tr.<br />

ANONİM, www.kutuphane.ulugag.edu.<br />

ANONİM, 2004.www.papirus.ankara.edu.tr/tez/Fen Bilimleri/Doktora Tezleri<br />

ANONİM, 2004 . veterinary.ankara.edu.tr/fidanci/Dersler/Lipidler/Lipid<br />

ANONİM, 2000. www.veteriner.istanbul.edu.tr.vetfakdergi/yayinlar/2000-2/Makale-<br />

6.pdf.<br />

ANONİM, 2000. www.istanbul.edu.tr/fakulteler/veteriner/vetfakdergi/yayinlar/200-<br />

2/Makale -20.pdf.<br />

ANONİM, 1994.Türk Gıda Mevzuatı.Ankara, s:744.<br />

ANONİM, 2003. http/vfdergi.yyu.edu.tr/vetfakdergi/2003_2_dergi/35-41 doc.<br />

ANONİM, 2006. Türk Gıda Kodeksi, Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et<br />

Karışımları Tebliği, Tebliğ No:2006/31<br />

ARPACIK, R.,1995. Entansif Sığır Besiciliği.Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Veteriner<br />

Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı, Ankara, s:209.<br />

ARSLAN, A., KÖK, F., 2000. Et Muayenesi ve Et Ürünleri Teknolojisi. Fırat<br />

<strong>Üniversitesi</strong> Veteriner Fakültesi Ders Teksiri No. 46. Elazığ.<br />

ARSLAN, A., 2002. Et Muayenesi ve Et Ürünleri Teknolojisi.Elazığ, s:28.<br />

118


AY, M., 2003. Nitel ve Nicel Organik Analiz.Gazi Kitapevi, Ankara. s:400.<br />

BANSKALIEVA, V., SAHLU, T., GOTESH, A.L., 2000. Fatty acid composition of<br />

goat muscles and fat depots: A review. Small Ruminant Research 37,<br />

225-268.<br />

BAŞKAYA, R., KARACA, T., SEVİNÇ, İ., ÇAKMAK, Ö., YILDIZ, A., YÖRÜK,<br />

M., 2004. İstanbul’da Satışa Sunulan Hazır Kıymaların Histolojik,<br />

Mikrobiyolojik ve Serolojik Kalitesi.<br />

BERGERO, D., MIROGLIA, N., POLIDORI, M., ZIINO, M., GALIARDI, D.,<br />

2002. Blood serum and skin fatty acid levels in horses and the use of<br />

dietary poylunsatured fatty acids. Anim. Res. 51(2002) 157-163, © INRA,<br />

EDP Sciences, (2002), DOI:10.1051/animres:2002009.<br />

CANEQUE, V., DIAZ, M.T., ALVAREZ, I., LAUZURICA, S., PEREZ, C., DE LA<br />

FUENTE, J., 2005. The influences of carcass weight and depot on the fatty<br />

acid composition of fats of suckling Manchego Lambs. Meat Science 70<br />

(2005) 373 - 379.<br />

ÇOBAN, N., 1993. Bazı Memeli Türlerinin Ayırt Edilmesinde Kıl Morfolojisinin<br />

Önemi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara <strong>Üniversitesi</strong>, Fen Bilimleri<br />

Enstütisi, Biyoloji Anabilim Anabilim Dalı, s:48.<br />

ÇİVİ, A. (1999). Karakaş ve Norduz Kuzularında Yapağı Verim ve Özellikleri.<br />

Doktora Tezi. Yüzüncü Yıl <strong>Üniversitesi</strong>, Fen Fakültesi, Zootekni Ana Bilim<br />

Dalı. 443., Van.<br />

DOĞAROĞLU, O., 2001. Türkiye’de İvesi Koyunlarının Verim Potansiyeli<br />

(Mezuniyet Tezi). <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi, Zootekni<br />

Bölümü. Adana, s:58.<br />

DURSUN, N., 1994. Veteriner Anatomi. Medisan Yayınevi. Ankara, s:294.<br />

ERDİK, E., OBALI, M., <strong>YÜKSEK</strong>IŞIK, N., ÖKTEMER, A., PEKEL, T.,<br />

İHSANOĞLU, E., 1987. Denel Organik Kimya, Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Fen<br />

Fakültesi Yayın No:145<br />

ELLENBERGER, W., 1966. Evcil Hayvanların Komperatif Osteolojisi, s:367.<br />

Ankara<br />

119


FIEGO, D.P., SANTARO, P., MACCHIONI, P., DE LEONIBUS, E., (2005).<br />

Influence of genetic type, live weight at slaughter and carcas fatness on<br />

fatty acid composition of subcutaneus adipose tissue of raw ham in the<br />

heavy pig. Meat Science, Vol. 69(1)107-114 .<br />

FRANDSON, R.D., 1977. Evcil Hayvanların Anatomi ve Fizyolojileri.<br />

(Çeviri; İhsan Aysan). Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Yayınları. No: 479, Ziraat<br />

Fakültesi Yayınları No: 225. s:778.<br />

GÖKALP, H.Y., KAYA, M., ZORBA, Ö., 1994. Et Ürünleri İşleme Mühendisliği.<br />

Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Yayın no:786. Ziraat Fakültesi Yayın No:320.<br />

Ders Kitapları Serisi No:70. Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi,<br />

Erzurum.<br />

GÖĞÜŞ, A. K., 1986. Et Teknolojisi. Ankara Ünşiversitesi. Ziraat Fakültesi Tarım<br />

Ürünleri Teknolojisi Bölümü. Ziraat Fakültesi Yayınları: 991, Ders<br />

Kitabı: 291, Ankara, s:67-69.<br />

GÜRSOY, O., 1991. Et Bilimi. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi. Ders Kitabı<br />

No:125 Adana. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi. Adana, s:145<br />

GÜRSOY, O., 1980 Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliğinde Ekstansif ve Yarı<br />

Entansif Koşullarda Yetiştirilen İvesi Koyunlarının Bazı Özellikleri<br />

Üzerinde Karşılaştırmalı Araştırmalar. Doktora Tezi. <strong>Çukurova</strong><br />

<strong>Üniversitesi</strong>, Ziraat Fakültesi. Adana, s:89.<br />

HIŞIL,Y., 1994. Enstürmental Gıda Analizleri-2, Ege <strong>Üniversitesi</strong> Mühendislik<br />

Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Ders Kitapları Yayın No:30 Ege<br />

<strong>Üniversitesi</strong> Basımevi, Bornova-İzmir.<br />

İNAL, T., 1992. Besin Hijyeni. Hayvansal Gıdaların Sağlık Kontrolü.Final Ofset.<br />

İstanbul.<br />

KAYAHAN, M., 2003. Yağ Kimyası. ODTÜ Yayıncılık. Ankara.<br />

KAYMAKÇI, M., SÖNMEZ, R., 1996. İleri Koyun Yetiştiriciliği, Ege <strong>Üniversitesi</strong><br />

Basımevi, Bornova, İzmir, s:365<br />

120


KESKİN, H., 1981. Besin Kimyası. İstanbul <strong>Üniversitesi</strong> Yayınlarından Sıra:2888,<br />

Kimya Fakültesi No:47, İstanbul, s:72-87<br />

KESKİN, H., 1982. Besin Kimyası. 4. Baskı, Cilt 2, Fatih Yayınevi ve Matbası,<br />

İstanbul, s:12.<br />

KIZIL, S.H., 1998. Malatya Et Balık Kurumu Kombinası’nda Kesilen Sığırlarda<br />

Kesim ve Karkas Özellikleri (Doktora Tezi). Ankara <strong>Üniversitesi</strong>, Sağlık<br />

Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı. Ankara, s:66.<br />

KİRAZLAR, N., 1993. Tahirova, Türkgeldi ve Kıvırcık Kuzularının Besi Gücü ve<br />

Karkas Özellikleri Üzerinde Karşılaştırmalı Araştırmalar (Doktora Tezi).<br />

<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı.<br />

Adana, s:94.<br />

KOR, A., 1991. Damascus x Kıl Keçisi (F1) Melezi Erkek Oğlaklarının Besi Gücü<br />

ve Karkas Özellikleri Üzerinde Bir Araştırma.<strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Fen<br />

Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Adana.<br />

KURT, M., 2001. Yağ Asitlerinin Kromatografik Analizleri ve Ayırma<br />

Verimlerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Selçuk <strong>Üniversitesi</strong> Fen<br />

Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalı, Konya.<br />

KÜÇÜKER, N., 1993. Hayvan Anatomi ve Fizyolojisi. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong><br />

Ziraat Fakültesi Genel Yayın No:77, Ders Kitapları Yayın No:18, Adana,<br />

s:187.<br />

LAWSON, H., 1995. Food Oils and Fats.Technology, Utilization and Nutrition,<br />

Chapman and Hall.<br />

LESKANICH, C. O., MATTHEWS, K. R., WARKUP, C. C., NOBLE, R. C.,<br />

HAZZLEDINE, M., 1997. The effect of dietary oil containing (n-3) fatty<br />

acids on the fatty acid, physicochemical, and organoleptic charasteristics of<br />

pig meat and fat . Journal Animal Science, 1997. 75:673-683.<br />

McNIVEN, M.A., DUYNISVELD, J., CHARMLEY, E., MITCHELL, A., 2004.<br />

Processing of soybean affects meat fatty acids compositions and lipid<br />

peroxidation in beef cattle. Animal Feed Science and Technology.<br />

116(2004) 175-184.<br />

121


METİN, M., 1979. Yurdumuzda Tereyağlarına Yemeklik Margarinler Karıştırmak<br />

Suretiyle Yapılan Hilelerin Tespiti Üzerinde Gaz Kromatoğrafisi Metodu<br />

İle Araştırmalar, Ankara <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi Yayınları:704,<br />

Bilimsel Araştırma ve İncelemeler :410, Ankara, s:80.<br />

OKTAY, M., 1988. Omurgalı Hayvanların Karşılaştırılmalı Anatomisi. İ.Ü.<br />

Yayınlarından Sayı:3489. Fen Fakültesi Sayı: 2003. İstanbul, s:384.<br />

ÖĞÜN, S., 1977. Beslenme Fizyolojisi ve Biyokimyası. <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong> ,<br />

Ziraat Fakültesi, Hayvan Yetiştirme ve Islahı Bölümü. s:18-22<br />

ÖZCAN, O., 2004. Türkiye Melez Koyun Tiplerinin Karakterizasyonu. <strong>Çukurova</strong><br />

<strong>Üniversitesi</strong> Hayvansal Üretim Lisans Programı, Zootekni Alt Programı,<br />

Tez Çalışması, Adana, s:49.<br />

ÖZCİMDER, M., DEMİRCİ, A., 2004. Gaz ve Sıvı Kromatoğrafisi. Özkan<br />

Matbacılık, Bilim Yayınları, s:252.<br />

ÖZHAN, M., 1969. Et ve Etin Çeşitli Vasıfları ile Muhtelif Çiftlik Hayvanlarının<br />

Et Kompozisyonları. Atatürk <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi Zirai<br />

Araştırmalar Enstitüsü, Teknik Bülten No:17. Atatürk <strong>Üniversitesi</strong><br />

Basımevi. Erzurum, s:9-12.<br />

ÖZTAN, A., 2003. Et Bilimi ve Teknolojisi, Genişletilmiş 4. Baskı. Ankara. s:495.<br />

PITRE, J.,1975. LaViande-Connoisance Biolugique et bases de la<br />

technologie, İnstitudde (AİT) des Viandes et de la Nutriton, Caen ,France<br />

s:331.<br />

POPESKO, P. 1989. Atlas Anatomıı Topografıcznej zwıerzat Domowych. I-II-III.<br />

Panstwowe Wydawnıctwo Rolnıcze, Lense, Warzawa.<br />

PRICE, J.F., SCWEIGERT, B.S., (1970). The Science of Meat and Meat Products.<br />

(Second Edition). W.H.Freeman & Co. San Francisco. s:133 – 145.<br />

RAES, K., BALCAEN, A., DIRINCK, P., DE WINNE, A., CLAEYS, D., DE<br />

SMEL, S., 2003. Meat quality, fatty acid composition and flavour analysis<br />

in Belgian retail beef. Meat Science, 65 (2003) 1237-1246.<br />

RAMIREZ, R., MORCUENDE, D., ESTEVEZ, M., LOPEZ, R. C., 2005. Fatty acid<br />

profilles of intramuscular fat form pork loin chops fried in different culinary<br />

fat following refrigerated storage. Food Chemistry, Vol. 92(1)159-167.<br />

122


SPSS FOR WİNDOWS, 1999. Releasse 11.0.0 (19 sep 2001) Standard Version,<br />

SPSS Inc., 1989-2001.<br />

ŞENGONCA, M., 1974. Keçi Yetiştirme, (Ders Kitabı), Ege <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat<br />

Fakültesi Yayınları Serisi No. 222, Bornova, İzmir, s:136.<br />

ŞENTUT, T., 2005. Hatay İli Yayladağı İlçesi’nde Erkek Oğlakların Besi Gücü ve<br />

Karkas Özellikleri, Yüksek Lisans Tezi, <strong>Çukurova</strong> <strong>Üniversitesi</strong>, Fen<br />

Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı. Adana, s:67.<br />

TEKİNŞEN, C. YALÇIN, S. ANIL, N., 1996. Sistematik Et Muayenesi, Selçuk<br />

<strong>Üniversitesi</strong>. Konya, s:50.<br />

TORUN, O., GÜRSOY, O., ÖZCAN, L., PEKEL, E., 1992. Ceylanpınar Tarım<br />

İşletmesinde Yetiştirilen Sağmal İvesi Koyunlarının Kirli Yapağı Verimleri<br />

ve Kırkım Sonu Canlı Ağırlıklarına Yaşın Etkileri Üzerine Araştırmalar.<br />

Ç.Ü.Ziraat Fakültesi Dergisi (2):89-102.<br />

ULUSAN,O.K., SOLMAZ, R., EKİCİ, Z., 1996. Besi Sığırlarında Beden ve Karkas<br />

Özellikleri Arasındaki İlişkiler. Kafkas <strong>Üniversitesi</strong> Veteriner Fakültesi<br />

Dergisi, Cilt:2, Sayı:1, s:7-12.<br />

VANLI Y., ÖZSOY, M.K., EMSEN, H., DAYIOĞLU, H., BAŞ, S., 1984.<br />

MerinosXMorkaraman Melezlemesinin Kuzu Besisi ve Karkas Özellikleri<br />

Bakımından Değerlendirilmesi. Doğa Bilim Dergisi, Seri D1, Cilt 8, Sayı 3.<br />

YAYLAK, E., ÖNENÇ, A., TAŞKIN, T., KONCA, Y., 2003. Ödemiş Belediye<br />

Mezbahasında Kırmızı Et Üretiminin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma.<br />

Ege <strong>Üniversitesi</strong> Ziraat Fakültesi Dergisi, 40 (3) : 81-88.<br />

YÜCECAN, S., BAYKAN, S., 1988. Besin Kimyası, Besin Kontrol ve Analizleri<br />

(Temel Ders Kitabı) 2. Baskı.Emel Matbacılık Sanayi. Ankara, s:504.<br />

WOOD, J.D., RICHARDSON, R.I., NUTE, G.R., FISHER, A.V., CAMPO, M.M.,<br />

KASAPIDOU, E., SHEAD, P.R., ENSER, M., (2003). Effect of fatty acids<br />

on meat quality : a review. Meat Science, 66 (2003) 21-32.<br />

ZNAMIROWSKA, A., 2005. Prediction of horse carcass composition using linear<br />

measurements. Meat Science, 69(2005) 567-570.<br />

123


ÖZGEÇMİŞ<br />

1971 yılında Malatya’da doğdum. İlk ,orta ve lise öğrenimimi Malatya ve<br />

İstanbul’da tamamladım. 1992 yılında girdiğim İnönü <strong>Üniversitesi</strong> Mühendislik<br />

Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünden 1998 yılında mezun oldum. Çeşitli özel<br />

firmalarda çalıştıktan sonra 2001 yılında Gıda Mühendisi olarak kamu sektöründe<br />

çalışmaya başladım ve halen bu görevime devam etmekteyim. Evli ve bir çocuk<br />

babasıyım.<br />

124


EK - 1<br />

Resim 1. Sığır Karkasları<br />

125


Resim 2. Sığır Karkası<br />

126


Resim 3. Sığır Karkasları<br />

127


Resim 4. Koyun Karkası<br />

128


Resim 5. Koyun Karkasları<br />

129


Resim 6. Koyun Karkası<br />

130


Resim 7. Koyun Karkası<br />

131


Resim 8. Keçi Karkası<br />

132


Resim 9. Keçi Karkası<br />

133


Resim 10. Domuz Karkasları<br />

134


Resim 11. Domuz Karkasları<br />

135


Resim 12. Domuz Karkası<br />

Resim 13. Domuz Karkası<br />

136


Resim 14. At Karkası<br />

137


Resim 15. At Karkasları<br />

Resim 16. At Karkasları<br />

138


Resim 17. At Karkası<br />

139


Resim 18. At Karkası<br />

140


Resim 19. Eşek Kılları<br />

141


Resim 20. Eşek Kılları<br />

142


Resim 21. At Kılları<br />

143


Resim 22. At Kılları<br />

144


Resim 23. Domuz kılları<br />

145


Resim 24. Sığır Kılı (Siyah)<br />

Resim 25. Sığır Kılı (Beyaz)<br />

146


Resim 25. Akkaraman Kılları<br />

147


Resim 26. Keçi Kılı (Siyah)<br />

Resim 27. Keçi Kılı (Beyaz)<br />

148


EK – 2<br />

Şekil 1. Sığır İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1- Maxilla, 15- Sternum,<br />

2- Mandibula, 16- Scapula,<br />

3- Atlas, 17- Humerus,<br />

4- Axis, 18- Ulna,<br />

5- Vertebra cervicalis VI, 19- Radius,<br />

6- Vertebra thoracica I, 20- Ossa carpi,<br />

7- Vertebra thoracica VII, 21- Os metacarpale III ve IV,<br />

8- Vertabra lumbalis I 22- Ossa digitorum manus,<br />

9- Vertebra lumbalis VI, 23- Os coxae,<br />

10- Os sacrum, 24- Os femoris<br />

11- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 25- Os tibia,<br />

12- Costa I, 26- Ossa tarsi,<br />

13- Costa XIII, 27- Os metatarsale III ve IV<br />

14- Cartilagenes costales, 28- Ossa digitorum pedis<br />

149


Şekil 2. Koyun İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1-Maxilla, 16- Scapula,<br />

2-Mandibula, 17- Humerus<br />

3-Atlas, 18- Ulna,<br />

4- Axis, 19- Radius,<br />

5- Vertebra cervicalis V, 20- Ossa carpi,<br />

6- Vertebra thoracica I, 21- Os metacarpale III ve IV,<br />

7- Vertebra thoracica VII, 22- Ossa digitorum manus,<br />

8- Vertebra lumbalis I, 23- Ox coxae,<br />

9- Vertebra lumbalis VI, 24- Os femoris,<br />

10- Os sacrum, 25- Patella,<br />

11- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 26- Tibia,<br />

12- Costa VII, 27- Ossa tarsi,<br />

13- Costa XIII, 28- Os metatarsale III ve IV,<br />

14- Cartilagenes costales, 29- Ossa digitorum pedis<br />

15- Corpus sterni,<br />

150


Şekil 3. Keçi İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1- Maxilla, 16- Scapula,<br />

2- Mandibula, 17- Humerus,<br />

3- Atlas, 18- Ulna,<br />

4- Axis, 19- Radius,<br />

5- Vertebra cervicalis V, 20- Ossa carpi,<br />

6- Vertebra thoracica VI, 21- Os metacarpale III ve IV<br />

7- Vertebra thoracica XIII, 22- Ossa digitorum manus,<br />

8- Vertebra lumbalis VI, 23- Ox coxae,<br />

9- Os sacrum, 24- Os femoris,<br />

10- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 25- Patella<br />

11- Cartilago scapulae, 26- Tibia,<br />

12- Costa I, 27- Ossa tarsi,<br />

13- Costa XIII, 28- Os metatarsale III ve IV,<br />

14- Corpus sterni, 29- Ossa digitorum pedis.<br />

15- Processus xiphoideus,<br />

151


Şekil 4. At İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1- Maxilla, 18- Ulna<br />

2- Mandibula, 19- Radius,<br />

3- Atlas, 20- Ossa carpi,<br />

4- Axis, 21- Os metacarpaila<br />

5- Vertebra cervicalis V, 22- Ossa digiti manus,<br />

6- Vertebra thoracica VII, 22- Phalanges digiti,<br />

7- Vertebra lumbalis VI 23- Os coxae<br />

8- Os sacrum 24- Os femoris,<br />

9- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 25- Patella,<br />

10- Costa IV 26- Os sesamideum proximale<br />

11- Costa XVIII, 26’-31- Ossa digiti pedis<br />

12- Sternum 26’- Os sesamideum proximale<br />

13- Processus xiphoideus 27- Fibula,<br />

14- Arcus costalis 28- Tibia,<br />

15- Scapula, 29- Ossa tarsi,<br />

16- Cartilago scapulae 30- Ossa metatarsale<br />

17- Humerus, 31- Phalanges digiti pedis<br />

152


Şekil 5. Domuz İskelet Sistemi (Popesko, 1989)<br />

1- Maxilla, 17- Scapula,<br />

2- Mandibula, 18- Humerus,<br />

3- Atlas, 19- Ulna,<br />

4- Axis, 20- Radius,<br />

5- Vertebra cervicalis V, 21- Ossa capri,<br />

6- Vertebra thoracica I, 22- Os metacarpale,<br />

7- Vertebra thoracica VII, 23- Ossa digitorum manus,<br />

8- Vertebra thoracica XV, 24- Os coxae,<br />

9- Vertebra lumbalis VI, 25- Os femoris,<br />

10- Os sacrum, 26- Patella,<br />

11- Vertebrae coccygeae ( vert. Caudales ), 27- Fibula,<br />

12- Costa IV, 28- Tibia,<br />

13- Arcus costalis, 29- Ossa tarsi,<br />

14- Costa XV, 30- Os metatarsale ,<br />

15- Corpus sterni, 31- Ossa digitorum pedis<br />

16- Processus xiphoideus,<br />

153


Şekil 6. At Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

Şekil 7. Sığır Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

154


Şekil 8. Keçi Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

Şekil 9. Domuz Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

155


Şekil 10. Koyun Kaburgaları (Popesko, 1989)<br />

Şekil 11. Sığır,at, domuz ve koyunun 7. cotae’si (Ellenberger, 1966)<br />

156


Şekil 12. At, sığır ve domuzun Antebrachium iskeleti<br />

1- Radius,<br />

2- Ulna,<br />

a- Capitulum radii,<br />

b- Collum radii,<br />

c- Proc. styloideus radii,<br />

d- Proc. styloideus ulnea,<br />

e- Kiriş oluğu,<br />

f- Proc. olaecrani,<br />

g- Proc.anconeus,<br />

h- İnc. Semilunaris,<br />

i-i ’ - Spatium interosseum antebrachii,<br />

k- Antebrachium oluğu,<br />

l- Proc.coronoideus lat. Ulnae,<br />

m- Tuberositas radii.<br />

157


Şekil 13. Atın sağ Humerusu (Lateral taraf ve biraz arkadan-önden görünüş)<br />

a- Caput humneri, u- For nutrucium,<br />

b- Lateral kas çıkıntısı, v- Epicondylus med.<br />

c- Lateral makara çıkıntısı, w- Epicondylus lat.,<br />

d- Orta makara çıkıntısı,<br />

e- Medial makara çıkıntısı,<br />

f- Medial kas çıkıntısı,<br />

i- Crista anconea,<br />

k- Sulcus spiralis,<br />

L- Tuberositas teres,<br />

m- Crista humnerinin distal kısmı,<br />

n- Crista epicondyli lat.,<br />

o- Lat.,<br />

p- medial Fossa ligamenti,<br />

q- Fossa radialis,<br />

r- Fossa olecranii,<br />

s- Trochlea humeri,<br />

t- Fossa synovialis,<br />

158


Şekil 14. Atın Scapulası;At Scapula’sının Cartilago scapulae ile medial yüzü ve<br />

lateral yüzü<br />

.<br />

a- Fossa subsucapularis,<br />

b- b Facies serrata,<br />

C- Spina scapulae,<br />

d- Tuberositas spinae,<br />

e- Fossa supra spinam,<br />

g- A. circumflexa scapulae için damar oluğu (burada For. Nutricium yok),<br />

h- Margo cervicalis,<br />

i- Margo thorracicus, Bassis Scapulae<br />

L Angulus thoracicus,<br />

m- Angulus cervicalis,<br />

n- Fossa articularis n İnc. Glanoidea,<br />

O- Tuberositas supraglenoidea,<br />

p- Proc. corocoideus,<br />

q- İnc. Scapularis,<br />

S- For. Nutricium,<br />

159


Şekil 15. Domuzun sol Scapula’sı (Lateral görünüş)<br />

a- Cartilago scapulae, d- Spina scapulae,<br />

b- Fossa supra spinam, f- Scapulanın distal sonu,<br />

c- Fossa infra spinam, g- Tuberositas supraglenoidea<br />

d- Tuberositas spinae,<br />

160


Şekil 16. Sığırın sol Scapula’sı (median görünüş) (Ellenberger, 1966)<br />

a- Facies serrata<br />

b- Facies serrata<br />

c- Proc. coracoideus<br />

161


Şekil 17. Atın Sol Uyluk kemiğinin lateral yüzü (os femoris sinister, facies lateralis<br />

equus) (Ellenberger, 1966)<br />

162


Şekil 18. At, sığır, koyun ve domuzun 4. Vertabrae lumbalisi (sol görünüş)<br />

(Ellenberger, 1966)<br />

163


Şekil 19. At, sığır ve domuza ait 4. Vertebrae Thoracicas’i (soldan görünüş)<br />

(Ellenberger, 1966)<br />

a- Corpus vertbrae<br />

b- Caput vertabrae<br />

c- Proc. spinalis<br />

d- Fovea costalis cran.<br />

e- Fovea costalis caud.<br />

F- Proc. mamilloarticularis<br />

g- Proc. articularis caud.<br />

h- Facies costalis transversaria,<br />

i- İnc. Vertabralis caud.,<br />

i’- For. Vertabrale lat’nin Dorsal ve Ventral delikleri (domuz için)<br />

k- Corpus vertabrae’de Caudal Epiphys discusu (domuz için)<br />

164


Şekil 20. At, sığır ve domuzun sol humerus’u (Ellenberger, 1966).<br />

a- Tuberculum majus<br />

a’- Tuberculum majus caud.(Atlarda Lat. Kas çıkıntısı)<br />

a’’- Tuberculum majus cran.(Lat- makara çıkıntısı)<br />

b- Tuberculum intermedium (medial makara çıkıntısı)<br />

c- Tuberculum minus<br />

c’- Tuberculum minus caud. (medial kas çıkıntısı)<br />

c’’- Tuberculum minus cran. (medial makara çıkıntısı)<br />

d- Sulerus inter tubercularis,<br />

e- Caput humeri,<br />

f-f’- Crista humeri,<br />

f’’- Tuberositas deltoidea<br />

q- Trochela humeri<br />

h- Lat. Tuber ligamenti,<br />

i- Fossa radialis, Fossa coronoidea,<br />

k- Crista epicondyli lat.,<br />

L- For. Supratrochleare<br />

m- Facies mi nfraspinamın Facies teres<br />

o- Crista,anconea,<br />

p- Crista tuberculi minoris.<br />

165


Şekil 21. Domuzun sol humerus’u (lateral görünüş) (Ellenberger, 1966)<br />

a- Caput,<br />

b- Tuberculum majus caud.,<br />

b’- cran., c- Facies infra spinam,<br />

f- Tuberositas deltiodea,<br />

d’- Facies teres,<br />

e- Crista epicondyli lat.,<br />

f- lateral Fossa ligamenti,<br />

g- proximal,<br />

h- distal Epiphys eklenti yerleri.<br />

166


Şekil 22. Keçi Sol Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (dıştan görünüş) (Popesko, 1989)<br />

167


Şekil 23. Keçi Sağ Scapula’sı ve Uyluk Kemiği (içten görünüş) (Popesko, 1989)<br />

1- Cartilago scapulae,<br />

2- Fossa supraspinata,<br />

3- Fossa infraspinata,<br />

4- Collum scapulae,<br />

5- Tuber spinae scapulae,<br />

6- Spina spaculae,<br />

7- İncisura scapulae,<br />

8- Tuberculum supraglenoidale ( tuber scapulae ),<br />

9- Caput humeri,<br />

10- Pars caudalis tuberculi majoris,<br />

11- Pars cranalis tuberculi majoris,<br />

12- Tuberositas deltoidea,<br />

13- Corpus humeri,<br />

14-Condylus humeri,<br />

15- Olecranon.<br />

168


Şekil 24. Sığır Sağ Ön Bacak (içten görünüm) (Popesko, 1989)<br />

1- Corpus ossis ilium,<br />

2- 5. ala ossis ilium,<br />

3- Tuber sacrale,<br />

4- Tuber coxae,<br />

5- Facies auricularis(pars facici sacropelvinae),<br />

6- İncisura ischiadica major(ossis ilium),<br />

7- Ramus cranialis ossis pubis,<br />

8- Ramus ( sympbysialis ) ossis ischii,<br />

8’- Tabula ossis ischii ( tab. İschiadica ),<br />

9- Tuber ischiadicum,<br />

10- İncisura ischiadica minor ( ossis ischii ),<br />

11- Facies sympbysialis ( ossis pubis et ischii ),<br />

12- Corpus ossis femoris,<br />

13- Trochlea ossis femoris ( tr. Patellaris ),<br />

14- Condylus medialis ( ossis femoris ),<br />

15- Patella<br />

169


Şekil 25. Sığır Boyun Omurları (Popesko, 1989)<br />

I.– VII. Vertabrae cervicales I-VII, I. Atlas, II. Axis, 1-Arcus dorsalis atlantis,<br />

2.–6.- Massa lateralis atlantis, 2- Processus transversus atlantis ( ala atlantis ),<br />

3- Foramen alare atlantis, 4- Foramen vertebrae laterale atlantis, 5- Facies<br />

articularis cranialis atlantis, 6- Fossa atlantis, 7- Tuberculum ventrale atlantis,<br />

8- Facies articularis cranialis axis, 9- Foramen vertebrae laterale axis, 10-<br />

Processus spinosus axis, 11- Processus transversus axis, 12- Crista ventralis<br />

vertebrarum cervicalium, 13- Tuberculum dorsale processus transversi<br />

vertebrae cervicalium III-VII, 14- Tuberculum ventrale processus transversi<br />

vertebrae cervicalium III-VI, 15- Lamina ventralis processus vertebrae calis<br />

VI, 16- Processus spinosus vertebrarum cervicalium III-VI, 17- Processus<br />

articularis caudalis vertebrarum cervicalium II-VII, 18- Processus articularis<br />

cranialis vertebrarum cervicalium III-VII, 19- Corpus vertebrae cervicalis VII<br />

170


Şekil 26. At Boyun Omurları (Popesko, 1989)<br />

I.– VII. Vertabrae cervicales I-VII, I. Atlas, II. Axis, 1-Arcus dorsalis atlantis,<br />

2- Processus transversus atlantis ( ala atlantis ), 3- Foramen alare atlantis, 4-<br />

Foramen vertebrae laterale atlantis, 5- Foramen transversarium atlantis, 6-<br />

Tuberculum ventrale atlantis 7- Fossa atlantis, , 8- Arcus ventralis atlantis, 9-<br />

Fovea articularis cranialis atlantis, 10- Foramen nutricium atlantis, 11- Dens<br />

axis, 12- Facies articularis craniali axis, 13- Processus spinosus axis, 14-<br />

Foramen vertebrae latrale axis, 15- Foramen transversarium axis ( orificium<br />

caudale ), 16- Processus transversus axis, 17- Processus articularis caudalis<br />

vertebrarum cervicalium II-VII, 18- Processus articularis cranialis<br />

vertebrarum cervicalium III-VII, 19- Tuberculum dorsale processus transversi<br />

vertebrarum cervicalium III-VII, 20- Tuberculum ventrale processus<br />

transversi vertebrarum cervicalium III-VII, 21- Lamina ventralis processus<br />

transversi vertebrarum cervicalium VI, 22- Extremitas caudalis, 23- Fovea<br />

costalis caudalis vertebrae cervicalis VII, 24- Foramen transversarium axis<br />

(orificium craniale), 25- Prıcessus spinosus vertebrarum cervicalium III-VII,<br />

26- Crista ventralis vertebrarum cervicalium.<br />

171


Şekil 27. Sığır Kalça Kemiği (Popesko, 1989)<br />

1-Tuber coxae, 14- Ala ossis sacri( sinistra ),<br />

2- Tuber sacrale, 15- Ala ossis sacri ( dextra ),<br />

3- Corpus ossius ilium, 17- Foramina sacralia dorsalia,<br />

4- Ramus cranialis ossis pubis, 18- Foramina sacralia pelvina<br />

5- Spina ischiadica, 19- Caput ossis femoris,<br />

6- Tuber ischiadicum, 21- Fossa trochanterica,<br />

7- Corpus ossius ischii, 23-24-Condylus medialis(ossis femoris),<br />

8- Facies symphysialis(ossis pubis et ischii),24- Epicondylus medialis,<br />

9- Pecten ossis pubis, 25- Condylus lateralis,<br />

10- Tuberculum m.psoas minoris, 26- Trochanter minor.<br />

11- Eminetia iliopubica,<br />

12- Foramen obturatum,<br />

13- Crista sacralis mediana,<br />

14-16- Pars lateralis ossis sacri,<br />

172


Şekil 28. At Sırt ve Bel Omurları (Popesko, 1989)<br />

1- Exstremitas cranialis (caput) vertebrae, 9- Fovea costalis transversalis<br />

2- Corpus vertebrae, 10- Fovea costalis cranialis,<br />

3-4- Processus spinosus, 11- Processus articularis cranialis<br />

5- Processus articularis cranialis vertebrae I, cum processu mamillari,<br />

6- Processus articularis caudalis vertebrae I, 12- Foramen intervertebrae,<br />

7- Processus transversus cum processu mamillari, 13- Foramen vertebrae laterale<br />

8- Fovea costalis caudalis,<br />

Şekil 29. At Omurları (Popesko, 1989)<br />

1- Exstremitas caudalis ( fossa ) vertebrae,<br />

2- Corpus vertebrae III,<br />

3- Processus spinosus,<br />

4- Processus articularis cranialis cum processu mamillari,<br />

5- Processus costarius,<br />

6- Processus articularis caudalis,<br />

7- Facies articularis processus costarii<br />

173


Şekil 30. Domuz Sırt ve Bel Omurları (Popesko, 1989)<br />

1- Exstremitas cranialis ( caput ) vertebrae I,<br />

2- Corpus vertebrae,<br />

3- Processus spinosus,<br />

4-5- Processus transversus,<br />

5- Processus transversus cum processu mamillari,<br />

6- Processus articularis cranialis cum processu mamillari,<br />

7- Fovea costalis transversalis,<br />

7’- Fovea costalis cranialis et transversalis ( iunctae ),<br />

8- Fovea costalis cranialis,<br />

9- Fovea costalis caudalis,<br />

10- Foramen vertebrae laterale,<br />

11- Processus articularis cranialis vertebrae I,<br />

12- Processus articularis cranialis vertebrae XV<br />

Şekil 31. Domuz Omurları (Popesko, 1989)<br />

1- Corpus vertebrae , 2- Processus spinosus, 3- Processus articularis cranialis<br />

cum processu mamillari, 4- Processus costarius, 5- Foramen<br />

intervertebrae, 6- Processus articularis caudalis vertebrae.<br />

174


Şekil 32. Domuz Boyun Omurları (Popesko, 1989)<br />

I-VII- Vertabrae cervicales I-VII,<br />

1- Tuberculum dorsale atlantis,<br />

2- Processus spinosus axis,<br />

3- Processus spinosus vertabrarum cervicallum III-VII,<br />

4- Processus spinosus vertabrae thoracicae I,<br />

5- Foramen vertabrale laterale atlantis,<br />

6- Processus transversus atlantis ( ala atlantis ),<br />

7- Arcus ventralis atlantis,<br />

8- Tuberculum ventrale atlantis,<br />

9- Foramen vertabrale laterale axis,<br />

10- “Canalis transversarius “ vertabrarum cervicalium,<br />

11- Processus articularis caudalis,<br />

12- Processus articularis cranialis<br />

13- Foramen vertabrale laterale vertabrarum cervicalium,<br />

14- Foramen vertabrale laterale vertabrarum cervicalium thoracicae I,<br />

15- Tuberculum dorsale processus transversi vertabrarum cervicalium,<br />

16- Tuberculum ventrale processus transversi vertabrarum cervicalium III-V,<br />

17- Costa I,<br />

18- Processus transversus vertabrae thoracicae I,<br />

19- Lamina ventralis processus transversi (vertabrae cervicalis VI )<br />

175

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!