19.12.2013 Views

Genelgeler kitapçığı - Hsyk

Genelgeler kitapçığı - Hsyk

Genelgeler kitapçığı - Hsyk

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HÂKİMLER VE SAVCILAR<br />

YÜKSEK KURULU<br />

GENELGELER


ÖNSÖZ<br />

Bilindiği üzere; 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde<br />

Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un çerçeve 14 ve 22’nci maddelerinde getirilen<br />

düzenlemelerle 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 144 ve 159’uncu maddelerinde<br />

yapılan değişiklik sonucunda; Cumhuriyet savcılarının idarî görevlerine ilişkin hususlar hariç<br />

olmak üzere Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere<br />

(hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme;<br />

görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin<br />

sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme<br />

ve soruşturma işlemleri, Adalet Bakanlığından alınarak Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu<br />

ilgili dairesinin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının oluru ile Kurul<br />

müfettişlerine yaptırılacağı hüküm altına alınmıştır.<br />

Ayrıca, Avrupa Birliği organlarının kimi raporlarında yer alan ‘Adalet Bakanının,<br />

savcılara ilişkin genelge ve talimat gönderme yetkisinin sadece savcılıkların idari<br />

görevleriyle sınırlandırılması’ tavsiyeleri dikkate alınarak 11/12/2010 tarihli ve 6087 sayılı<br />

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının<br />

(ç) bendinde düzenlenen, “Yargı yetkisinin kullanımına ilişkin hususlar hariç olmak üzere<br />

hâkimlerin idarî görevleri ile delilleri değerlendirme ve suçu niteleme yetkisi hariç olmak<br />

üzere savcıların adlî görevlerine ilişkin konularda genelge düzenlemek” yetkisi Hâkimler ve<br />

Savcılar Yüksek Kuruluna verilmiştir.<br />

Anayasamızın normlar hiyerarşisi kavramı çerçevesinde bakıldığında ortaya;<br />

Anayasa, temel hak ve özgürlüklere ilişkin usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası<br />

andlaşmalar, kanunlar (usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar),<br />

tüzükler, yönetmelikler ve genelgeler şeklinde bir sıralama çıkmaktadır. Bu sıralamada her<br />

bir norm kendinden sonra gelen hukuk normuna kaynak teşkil etmektedir.<br />

<strong>Genelgeler</strong>, öğretide de kabul edildiği üzere kanun ve yönetmeliklerin uygulanmasında<br />

yol göstermek, ülke çapında bir sorunu gidermek, herhangi bir konuyu aydınlatmak,<br />

uygulama birliğini sağlamak, o konudaki usulsüz uygulamaları kaldırmak amacıyla ilgililere<br />

gönderilen yazı, tamim, sirküler şeklinde bir sıraya göre yayınlanan genel emirlerdir. Başka<br />

bir tanımda ise hiyerarşik amirlerin astlarının uygulamakla yükümlü oldukları kanun, tüzük<br />

ve yönetmeliklerin yorumlanması ve uygulanması konusunda hiyerarşi yetkisine dayanarak<br />

vermiş oldukları emir, talimat ve görüşler olarak ifade edilmiştir.<br />

Kurulumuzca düzenlenen ve kabul edilen bu genelgelerle, normlar hiyerarşisinin bir<br />

gereği olarak belirtilen düzenlemelere aykırı olmamak üzere bu hükümlerin çizilen çerçeve<br />

sınırlar içinde ülke çapında uygulanmasına ilişkin objektif düzenleyici kurallar getirilmesi<br />

amaçlanmıştır.<br />

Hazırlık sürecini ifade eden bilgi notunda ifade edildiği üzere hâkim ve savcıların<br />

da iştirakiyle katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yıl içinde özverili bir çalışma sonucunda<br />

hazırlanan Avrupa Birliği müktesebatı ve ilgili uluslararası belgeler de dikkate alınarak<br />

uygulamacılara sunulan genelgelerin birçok konuda birlik sağlayacağı inancıyla bu kitabın,<br />

yargı mensupları başta olmak üzere yargı faaliyetlerinden doğrudan ya da dolaylı bir biçimde<br />

etkilenen herkese yararlı olmasını diliyor, hazırlanmasından basımına kadar emeği geçen<br />

herkesi kutluyorum.<br />

Ahmet HAMSİCİ<br />

HSYK Başkanvekili


OCAK 2012<br />

Baskı : Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Tel : 312 278 76 10


GENELGE<br />

NO<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU GENELGELERİ<br />

GENELGE ADI<br />

Hazırlık süreci bilgi notu 1<br />

<strong>Genelgeler</strong>in Özetleri (Türkçe) - AB müktesabatı açısından değerlendirme 5<br />

SAYFA<br />

NO<br />

<strong>Genelgeler</strong>in Özetleri (İngilizce) - AB müktesabatı açısından değerlendirme 25<br />

1 Hâkim ve savcıların yıllık, mazeret, hastalık ve refakat ile aylıksız izinleri 46<br />

2 Yıllık ara verme 49<br />

3<br />

4<br />

Hakim ve cumhuriyet savcılarının nöbet hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin usul ve<br />

esaslar<br />

Şüpheli-sanık karar takip formları ile gıyabî tutuklama kararları ve yakalama emirlerinin<br />

UYAP’ta düzenlenmesi, infaz ve güncelliklerinin takibi<br />

5 Zorla getirme kararları 65<br />

6 İnfaz ve denetimli serbestlik işlemleri 67<br />

7 Adli kolluğun, görev yetki ve sorumlulukları 93<br />

8 İnsan hakları ihlâlleri ile işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin soruşturmalar 105<br />

9 Ölü muayene ve otopsi işlemleri 113<br />

Minnesota Protokolü ( 9 No`lu Genelge Eki) 123<br />

10 Soruşturma usul ve esasları 234<br />

11 Özel soruşturma usulleri 253<br />

12 Yurtdışına çıkış yasağı konulan kişilerle ilgili bilgiler 261<br />

13 Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanmasının önlenmesi 263<br />

14 Yolsuzluk olaylarına ilişkin soruşturmalar ve kovuşturmalar 267<br />

15 Resmi yazışmalar 273<br />

16 Hâkim ve savcılar hakkındaki araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri 275<br />

17<br />

En üst dereceli kolluk amirleri hakkında yapılan inceleme, soruşturma ve kovuşturma<br />

işlemleri<br />

18 Ailenin Korunmasına Dair Kanunun uygulanması 286<br />

19 Harita ve hava fotoğrafı talepleri 289<br />

20 Görüş talepleri 291<br />

21 Dosyaların kanun yolu incelemesine gönderilmesinde dikkat edilecek hususlar 294<br />

22 Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde yapılan tebligat giderleri ve diğer masraflar 297<br />

23 Başka yer mahkemesine verilen dilekçelerin gönderilmesinde dikkat edilecek hususlar 299<br />

24 Havale işlemleri 300<br />

25 Mahkeme kalemleri ile icra ve iflas dairelerinin denetimi 301<br />

26<br />

Fikrî ve sınaî hak ihlâllerine ilişkin suçlarda Cumhuriyet savcılarının ihtisaslaşması ve bu<br />

alanda Devletin vergi kaybının önlenmesi<br />

27 Resmî ilânlar 306<br />

28 Ad, soyadı ve yaş düzeltilmesine ilişkin talepler 307<br />

29 İş cetvelleri, sicil fişleri ve başarı bildirim formları 309<br />

30 Hâkim ve savcı bilgi formu 312<br />

31<br />

Terörle Mücadele Kanununun uygulanmasında görev alan kamu görevlilerinin tanık olarak<br />

dinlenirken kimlik ve görüntülerinin deşifre edilmemesi<br />

32 Gizli soruşturmacı görevlendirilmesinde dikkat edilecek hususlar 316<br />

33 Soruşturmanın gizliliği ve basının bilgilendirilmesi 318<br />

34 Hâkim ve savcıların yurt dışına gönderilmesine ilişkin usul ve esaslar 323<br />

51<br />

53<br />

281<br />

303<br />

315


GENELGELER 1<br />

(HAZIRLIK SÜRECİ BİLGİ NOTU)<br />

6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 4 üncü maddesinin birinci<br />

fkrasnn (ç) bendi uyarnca, hâkimlerin idari görevleri ile savclarn adli konularna ilişkin hususlarda<br />

düzenlenen genelgelerle ilgili hazrlk sürecini ifade eden aşağdaki açklamalarn yaplmasnda yarar<br />

görülmektedir:<br />

1- Kurulun görev alanna giren hakimlerin idari görevleri ile savclarn adli görevlerine ilişkin<br />

genelgelerin tespiti amacyla Adalet Bakanlğnn her birimini temsilen karar verme konusunda yetkili<br />

bir idareci ya da hakimin iştiraki ile 11/02/2011 ve 18/02/2011 tarihlerinde iki ayr toplant<br />

gerçekleştirilmiş, Adalet Bakanlğnca çkarlan 145 genelge gözden geçirilerek hangi genelgelerin<br />

Kurulun görev alanna girdiğinin tespiti yaplmştr.<br />

2-Kurulun görev alanna giren genelgelerin yenilenmesi ve güncellenmesi bakmndan,<br />

Türkiye Barolar Birliği Hizmet Binas ve Sosyal Tesislerinde 10 ilâ 13 Mays 2011 tarihleri arasnda<br />

ilgili kurumlarn temsilcileri ile adli ve idari yargdan hâkim ve savclarn da katlmyla alt grup<br />

hâlinde toplam 48 kişiden oluşan bir Çalştay yaplmştr.<br />

Çalştay yöntemi, gruplar, program, katlmclarn iletişim bilgileri ile çalştaya konu edilen<br />

genelgeler, "<strong>Genelgeler</strong> Çalştay" kitapçğ içerisine konularak tüm katlmclara önceden<br />

dağtlmştr.<br />

Dört gün süren çalştayn son gününde alt grup halinde yürütülen çalşmalarn sonucu grup<br />

başkanlar ve bir ksm üyeler tarafndan özet hâlinde sunumlar yaplmş ve taslak çalşmalarna esas<br />

olmak üzere sonuç raporu hazrlanmştr.<br />

3- Çalştay sonrasnda Kurulun görev alanna giren güncellenmesi gereken Adalet Bakanlğ<br />

genelgeleri Mevzuat İşleri Bürosu tetkik hâkimleri tarafndan yeniden gözden geçirilmiş ve nihai<br />

taslak metinler hazrlanmştr.<br />

4- Taslak metinlerin hazrlanmasnda başlca şu ilkeler gözetilmiştir:<br />

a) <strong>Genelgeler</strong>in giriş bölümlerinde konunun önemini ifade eden bir üslup tarz tercih<br />

edilmiştir.<br />

b) <strong>Genelgeler</strong> içerisinde birbirinin tekrar olan ksmlar elenmiş, tek bir genelgede<br />

toplanmasna özen gösterilmiştir.<br />

c) Konu itibaryla birbirine yakn, ilgili ve bağlantl genelgeler birleştirilmiştir.<br />

ç) Uzun mevzuat hükümlerine yer verilmesinden ve mevzuat hükümlerinin tekrar olan<br />

genelgelerden mümkün mertebe kaçnlmş ve ksaltma yoluna gidilmiştir.<br />

d) Uygulamada tereddüt bulunmayan ve sadece baz mevzuat hükümlerinin hatrlatlmasndan<br />

ibaret olan genelgelerin yeniden güncellenmesine gerek duyulmamş ve buna ilişkin değerlendirmeler<br />

ilgili genelgenin alt bölümüne bilgi notu şeklinde işlenmek suretiyle Genel Kurula arz edilmiştir.<br />

e) İlgili olabilecek kişi ve kurumlarn görüşleri alnmaya çalşlmş, böylece sürece katlm ve<br />

şeffaflk temin edilmiştir. Özellikle Adalet Bakanlğ Bilgi İşlem Dairesi Başkanlğ yetkilileri ile iki<br />

gün süren toplantlarda tüm genelgeler UYAP sistemine uygunluk açsndan değerlendirilmiş ve<br />

gerekli düzeltmeler yaplmştr.<br />

f) Hâkimlere genelgeyle kasa, para ve pul denetleme yükümlülüğü veren hükümler, Teftiş<br />

Kurulu Başkanlğnn tavsiyeleri ve görüşleri de dikkate alnarak kaldrlmştr.<br />

g) <strong>Genelgeler</strong>in yazmnda Başbakanlk tarafndan çkarlan Mevzuat Hazrlama Usul ve<br />

Esaslar Yönetmeliği hükümleri nazara alnarak işlem yaplmştr.<br />

ğ) Taslaklarn hazrlanmasndan evvel uygulamada sorun teşkil etmiş ve Bakanlğa duyuru ve<br />

görüş olarak çeşitli şekillerde yansmş hususlar dikkate alnarak mümkün mertebe işlenmeye<br />

çalşlmştr.<br />

h) Yarg Durum Analiz raporlarnda genelge ile çözülmesi istenilen hususlar irdelenmiş,<br />

mevcut genelgelerde eleştiri konusu edilen kimi konular kaldrlmş, bununla birlikte mevcut<br />

1 Genelge; her kurum içerisinde belli bir konuda yaplacak mevzuat uygulamalarna açklk getiren,<br />

uygulamada görülen eksiklik ve aksaklklarn düzeltilme yollarn gösteren, usulsüz uygulamalar<br />

kaldran ayrntlara ilişkin genel emirlerdir.<br />

1


genelgelerde olmayan yeni konularn listesi çkarlarak önümüzdeki dönemde değerlendirilmesine<br />

ilişkin çalşma başlatlmştr.<br />

- Taslaklarn dilbilgisi ve imla bakmndan redaksiyonu Türk Dil Kurumunda çalşan bir uzmana<br />

yaptrlmştr.<br />

i- Duyuru, görüş ya da eğitim çalşmas yoluyla bugüne kadar edinilen bilgilerden yararlanlmştr.<br />

j- Teftiş Kurulunun görüşleri yanstlmaya çalşlmştr.<br />

k- AB ve uluslararas belgeler ile AİHM’nin bakş açs doğrultusunda işlem yaplmaya gayret<br />

gösterilmiştir.<br />

l- <strong>Genelgeler</strong>in rehber olma, farkndalk oluşturma ve uygulama sorunlarn çözme gibi özelliklerine<br />

riayet edilmeye çalşlmştr.<br />

5- Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 30/06/2011 tarihli toplantsnda;<br />

“Anayasa’nn 144 ve 159’uncu maddeleri ile 6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu<br />

Kanunu’nun 4’üncü maddesinin birinci fkrasnn (ç) bendinde yer alan hüküm uyarnca, Adalet<br />

Bakanlğnca daha evvel çkarlmş bulunan ve Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunun görev alanna<br />

giren hâkimlerin idari görevleri ile savclarn adli görevlerine ilişkin konularda düzenlenmesi gereken<br />

aşağda belirtilen genelgelerle ilgili baz prensip kararlar alnmas hususlar görüşülerek,<br />

1- (88) No’lu “Mal bildirimi”; (80) No’lu “Kamu Görevlileri Sendikalar Kanununun<br />

uygulanmas”; (79) No’lu “Resmi yazşma ve tebligat işlemlerinde uyulmas gereken esaslar”; (87)<br />

No’lu “Atama ve yetki talepleri”; (91) No’lu “Not düzeltme talepleri”; (77) No’lu “Hasta sevk<br />

işlemleri” ve (130) No’lu “Tank ücretleri ve posta pullar” konulu genelgelerin, mevcut yasal<br />

düzenlemeler karşsnda güncellenmesine gerek bulunmadğna,<br />

2- (84) No’lu “Hâkim, Cumhuriyet savcs ve adliye personelinin bilgi formu” konulu<br />

genelgenin, Kurulun görev alann ilgilendiren hâkim ve savclarn kişisel bilgilerine ilişkin<br />

dolduracaklar bilgi formuna ilişkin düzenlemeleri içeren bölümünün, önemine binaen günün gelişen<br />

teknolojik imkânlar ve bilişim sistemleri de kullanlmak suretiyle yaplabileceği nazara alnarak<br />

amacna uygun biçimde güncellenip müstakil olarak düzenlenmesine,<br />

3- (5) No’lu “Devlet düzeninin korunmas ile ilgili suç teşkil eden olaylarn bildirilmesi”; (6)<br />

No’lu “Örgütlü suçlar ve suçtan kaynaklanan malvarlğ değerlerinin aklanmasnn önlenmesi” ve<br />

(99) No’lu “Yazl ve görsel basnla ilgili uygulamalar” konulu genelgelerle istenilen istatistiki<br />

bilgiler konusunda, Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu ile Adalet Bakanlğnn ilgili birimleri<br />

arasnda ortak bir çalşma yaplmasna,<br />

4- (105) No’lu “Evrak havale işlemleri” konulu genelgenin, Hâkimler ve Savclar Yüksek<br />

Kurulu, Adalet Bakanlğ ve Avrupa Konseyinin ortaklaşa yürüttüğü Mahkeme Yönetimi Sisteminin<br />

Güçlendirilmesi Projesinde elde edilen sonuçlar da gözetilerek, ön büro uygulamas ve alnd belgesi<br />

verilmesi gibi hususlarn da ilave edilmesi suretiyle amacna uygun ve işlevsel biçimde<br />

güncellenmesine,<br />

5- (120) No’lu “Harç tahsilinde dikkat edilecek hususlar” ile (133) No’lu “Devlet Su İşleri<br />

Genel Müdürlüğünün harçtan muafiyeti” konulu genelgelerdeki ifadelerin, kanunlarda geçen kimi<br />

düzenlemelerin uygulayclara hatrlatlmasndan ibaret olmas ve buna ilişkin hususlar ile süreç<br />

içerisinde meydana gelen değişikliklerin hazrlanan taslağa konulmas karşsnda; söz konusu taslağn<br />

bu hâliyle genelge yerine Genel Sekreterlikçe duyuru olarak yaymlanmasna,<br />

6- (106) No’lu “Hazine avukatlarndan yetki belgesi ve vekâletname talep edilmemesi”; (113)<br />

No’lu “İcra İflas Kanunu’nun 28’inci maddesinin uygulanmas” ve (102) No’lu “Noterlik defter ve<br />

evraklarnn istinabe yoluyla istenilmesi” konulu genelgelerin, belirtilen konularla ilgili kanuni<br />

düzenlemelerin hatrlatlmasndan ibaret olmas karşsnda; genelge olarak yeniden<br />

güncellenmelerine gerek bulunmadğna, ancak her üç genelgeye ilişkin hazrlanan taslaklarn Genel<br />

Sekreterlikçe duyuru olarak yaymlanmasna,<br />

7- (78) No’lu “Mesaiye riayet”; (39) No’lu “Adli mercilere yaplan başvurular”; (41) No’lu<br />

“İş sahiplerine iyi davranlmas” ve (44) No’lu “Kitap satşlarna arac olunmamas” konulu<br />

genelgelerin, hâkim ve Cumhuriyet savclarnn mesleki ve etik davranş kurallarn düzenleyen<br />

hükümlere ilişkin olmas, başta Anayasa olmak üzere, 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanunu ve<br />

uluslararas düzenlemelerde genelge konusu edilen bu hususlarn yan sra meslek etiği ile ilgili bir<br />

çok düzenleme bulunmas, bahsedilen genelge konularna ilaveten meslek etiğine ilişkin diğer<br />

hususlarn da ele alnmas suretiyle bir bütün olarak ayr ve tek bir genelge hâlinde düzenlenmesine,<br />

2


8- (82) No’lu “Pasaport ve silah ruhsat işlemleri” ve (83) No’lu “Hususi damgal<br />

pasaportlar verme yetkisi” konulu genelgelerde Kurulun görev alann ilgilendiren hususlarn, Genel<br />

Sekreterlikçe yaplacak duyuru ile düzenlenmesine, bu konularda ayrca bir genelge çkarlmasna yer<br />

olmadğna,<br />

9- (38) No’lu “Yl sonu devir işlemlerinden dolay adli hizmetlere ara verilmesi” konulu<br />

genelgede geçen ifadelerin Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sistemi araclğyla gerçekleştirilebilecek olmas<br />

karşsnda; bu hususlarn Kurul tarafndan düzenlenmesi yönünde prensip karar alnan (124) No’lu<br />

“UYAP uygulamalar” konulu genelgenin güncellenmesi çalşmalar kapsamnda değerlendirilmesine,<br />

10- (37) No’lu “Orman yangnlar”; (34) No’lu “Toplant ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na<br />

aykrlk”; (36) No’lu “Devlet demiryollarnda meydana gelen kazalarla ilgili soruşturmalar”; (24)<br />

No’lu “Şüphelilerin müdafi yardmndan yararlandrlmas” ve otopsi işlemlerine ait bölümü ilgili<br />

(136) No’lu genelgenin güncellenmesi çalşmalarnda değerlendirilmesi hususu hariç olmak üzere<br />

(22) No’lu “Faili meçhul olay ve cinayetler” konulu genelgelerin, (2) No’lu “Soruşturmalarn<br />

yürütülmesi, soruşturma evraknn düzenlenmesinde ve tamamlanmasnda dikkat edilecek hususlar”<br />

konulu genelgenin güncellenmesi çalşmalar kapsamnda hazrlanan taslakta değerlendirilmesine,<br />

11- (31) No’lu “Tebligat işlemleri” ve (116) No’lu “Tebligat işlemleri” konulu genelgelerin,<br />

Adalet Bakanlğnda Tebligat Yönetmeliğinin taslağna ilişkin bir Komisyon kurulmas, bu<br />

Komisyonun 6100 sayl Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde konuya ilişkin son değişiklikleri<br />

Yönetmelik taslağnda ele alarak değerlendirilebileceği dikkate alndğndan; genelgelerin bu hâliyle<br />

güncellenmesine gerek bulunmadğna, ancak tebligat konusunda süreç içerisinde yaşanan yasal<br />

değişikliklerin uygulamada baz sorunlara yol açabileceği değerlendirildiğinden, ilgili kurumlarn<br />

kimi talepleri de dikkate alnarak hazrlanan taslağn Genel Sekreterlikçe duyuru olarak<br />

yaymlanmasna,<br />

12- (8) No’lu “İşkence ve kötü muamele iddialarna ilişkin olarak yaplan soruşturmalar” ile<br />

(4) No’lu “Soruşturmalarda insan haklar ihlallerine yol açlmamas” konulu genelgelerin, içerik<br />

itibaryla paralel ifadeler içermesi ve konunun genel çerçevesinin insan haklar ihlallerine ilişkin<br />

oluşu sebebiyle mükerrerlik olmamas bakmndan tek bir genelgede düzenlenmesine,<br />

13- (99) No’lu “Yazl ve görsel basnla ilgili uygulamalar” konulu genelgede geçen düşünce<br />

hürriyetiyle ilgili ifadelerin temelde insan haklarna ilişkin yönünün bulunmas sebebiyle taslak olarak<br />

hazrlanan insan haklar genelgesi kapsam içerisinde değerlendirilmesine, ayrca ve özellikle bu<br />

konuda yeniden bir genelge düzenlenmesine gerek bulunmadğna,<br />

14- (142) No’lu “Uluslararas ticari işlemlerde yabanc kamu görevlilerine rüşvet<br />

verilmesinin önlenmesi” ile (7) No’lu “Yolsuzluk olaylarna ilişkin soruşturma ve kovuşturmalar”<br />

konulu genelgelerin, içerik itibaryla yolsuzluk konusuna ilişkin olmas ve mükerrerliğe sebebiyet<br />

verilmemesi bakmndan tek bir genelgede düzenlenmesine,<br />

15- (3) No’lu “Yakalama, gözaltna alma ve ifade alma mevzuatnn uygulanmas ve insan<br />

haklar ihlallerinin önlenmesi” konulu genelgede, konuyla ilgili mevzuata ve özellikle Yakalama<br />

Gözaltna Alma Yönetmeliğine ilişkin nezarethanelerin denetimine yer verilmiş olmas karşsnda;<br />

nezarethane denetiminin savclarn idari görevine ilişkin olmas, genelgede ifade edilen diğer kişi<br />

özgürlüğü ve güvenliğine ilişkin hususlara hazrlanan genelge taslaklarnda yer verilmiş bulunmas<br />

sebebiyle, bu aşamada söz konusu başlk altnda anlan genelgenin Kurul tarafndan güncellenmesine<br />

gerek olmadğna,<br />

16- (21) No’lu “Hapis cezasnn infaznn hastalk nedeni ile ertelenmesi” ile (9) No’lu “İnfaz<br />

işlemlerinin takibi ve yerine getirilmesinde dikkat edilecek hususlar” konulu genelgelerin, özü<br />

itibaryla infaza ilişkin hükümler içermesi ve mükerrerliklerin önlenmesi bakmndan tek bir genelgede<br />

düzenlenmesine,<br />

17- (131) No’lu “Adalet dairelerinin hâkim ve savclar tarafndan denetimi, mahkemeler ve<br />

icra dairelerinde iş tevzii” ile (28) No’lu “Kalem hizmetlerinin denetlenmesi” konulu genelgelerde yer<br />

alan, hâkimin idari görevleriyle ilgili hususlarn tek bir genelgede düzenlenmesine”<br />

oybirliği ile karar verilmiştir.<br />

6-<br />

Genelge taslaklar ilgili tüm kurumlarn görüşüne sunulmuş; HSYK İntranet sayfasnda ilan<br />

edilerek tüm hâkim ve savclarn yorum@hsyk.gov.tr adresinde verilen link üzerinden görüşlerini<br />

serbestçe ifade edebilmelerini olanak sağlayacak biçimde sürece katlmlar temin edilerek şeffaflk<br />

sağlanmş; ayrca, tüm Cumhuriyet başsavclklar, adli yarg adalet komisyonu başkanlklar ve bölge<br />

idare mahkemesi başkanlklarna resmî görüş bildirilmesi için gönderilmiştir.<br />

3


7-<br />

Gelen tüm görüşler titizlikle inceleme konusu yaplarak değerlendirilmiş ve genelge<br />

taslaklarna alnmas uygun görülenler ilgili bölümlere işlenmiştir. Bu haliyle oluşturulan Genelge<br />

Taslaklar yeniden kitapçk haline getirilerek 29-30 Eylül 2011 tarihleri arasnda yaplan Genel Kurul<br />

gündemine alnmştr.<br />

8- Genelge Taslaklar, Avrupa Birliği Bakanlğ tarafndan incelenmiş ve Avrupa Birliği<br />

müktesebat açsndan umumiyetle uygun bulunmuştur. Belirtilen ksmi eleştiriler, Genel Kurul öncesi<br />

taslaklara yanstlmş ve bu hâliyle kabul edilmiştir.<br />

4


HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU GENELGELERİ<br />

(ÖZET BİLGİ NOTU) 1<br />

1-Hâkim ve Savclarn Yllk, Mazeret, Hastalk Ve Refakat İle Aylksz İzinleri<br />

Genelgede; hâkim ve savclarn yllk, mazeret, hastalk ve refakat ile aylksz izinleri ile<br />

ayrlş ve başlayş tarihlerinin bildirilmesi konularnda izlenecek usul ve esaslar her bölümde<br />

maddeler halinde sralanmştr. Ayrca, yllk izinlerin ylbaşnda planlanmas, izin kullanlan<br />

döneme duruşma ve keşif konulmamas, adli ara vermeden yararlanmann nöbetçi olarak<br />

görevlendirilenler hariç zorunlu tutulacağ belirtilmiştir.<br />

2- Yllk Ara Verme<br />

2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun 55 inci maddesinde, hâkim ve savclarn, usul<br />

kanunlarnda gösterilen yllk ara vermeden yararlanacağ, yllk ara vermeden yararlanan<br />

hâkim ve savclara o yl için ayrca yllk izin verilmeyeceği, yllk ara vermeden yararlanma<br />

koşul ve yöntemlerinin Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca belirleneceği hususlar<br />

düzenlenmiş olup, anlan Genelgede yllk ara vermeye ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.<br />

3- Hakim ve Cumhuriyet Savclarnn Nöbet Hizmetlerinin Yerine Getirilmesine İlişkin<br />

Usul Ve Esaslar<br />

2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun “Çalşma saatleri” kenar başlkl 54 üncü<br />

maddesi uyarnca hâkim ve Cumhuriyet savclarnn nöbet hizmetlerinin yerine getirilmesine<br />

ilişkin uymalar gereken usul ve esaslar bu Genelgenin konusunu oluşturmaktadr.<br />

4- Şüpheli-Sank Karar Takip Formlar İle Gyabî Tutuklama Kararlar ve Yakalama<br />

Emirlerinin Uyap'ta Düzenlenmesi, İnfaz ve Güncelliklerinin Takibi<br />

Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakknn sağlanp korunmasna yönelik hükümler, taşdklar<br />

önem sebebiyle başta İnsan Haklar Evrensel Bildirisi olmak üzere çeşitli uluslararas<br />

sözleşmelerde, birçok ülkenin anayasasnda ve iç hukukunda düzenlenmiştir. Bu hakla ilgili<br />

bu konular, Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesinin 5 inci maddesiyle koruma altna alnmştr.<br />

Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi bir çok kararnda, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakknn<br />

önceliğine ve önemine vurgu yapmştr.<br />

Öte yandan, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkyla ilgili hususlar AB müktesebat sürecinde<br />

ülkemizce oluşturulan ve rota teşkil eden birçok belgede yer almaktadr. 2008 yl Ulusal<br />

Programn “Adalet, Özgürlük ve Güvenlik” başlkl 24 üncü Faslnda genel olarak bu konuyla<br />

da doğrudan ilişkilendirilebilecek hükümler bulunmaktadr.<br />

Genelge ile aşağdaki hususlarn gerçekleştirilmesi amaçlanmştr:<br />

1- Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakknn gelişen teknolojik imkânlar sayesinde Ulusal Yarg<br />

Ağ Bilişim Sistemi (UYAP) vastasyla korunmas,<br />

2- Genelge ekindeki form, karar ve emirlerin elektronik ortamda düzenlenmesi,<br />

3- Adli makamlar ile kolluk kuvvetleri arasnda gerekli işbirliği ve koordinasyonun üst<br />

düzeyde temini,<br />

1 Söz konusu <strong>Genelgeler</strong>in tamam Kurulumuzun internet sayfasnda yer almaktadr. Bu özet, Genelge<br />

numaralar dikkate alnarak hazrlanmştr.<br />

5


4- Kaçakçlk İstihbarat Harekât ve Bilgi Toplama Daire Başkanlğ (KİHBİ) Bilgi Sistemi ile<br />

UYAP entegrasyonunun sağlanmas,<br />

5- Haksz yakalama ve gözaltlarn önlenmesi,<br />

6- Konuya ilişkin AİHM’nin yaklaşmnn yeniden ilgililere hatrlatlmas,<br />

7- Avrupa Birliği üyesi ülkelere özellikle terör suçlarna ilişkin yaplan iade taleplerinde,<br />

sanğa isnat edilen suç ile sanğn somut eylemleri arasndaki nedensellik bağnn kurulmasna<br />

ilişkin olarak, tutuklama müzekkeresinde, sadece “suçun vasf ve mahiyeti ve mevcut delil<br />

durumu” gibi ibarelere yer verilmesi sebebiyle söz konusu müzekkerelerin Suçlularn Geri<br />

Verilmesine Dair Avrupa Sözleşmesinin 12 nci maddesi kapsamnda bir tutuklama<br />

müzekkeresi olmadğ gerekçesiyle reddedilmesi sebebiyle suçlularn iadesine ilişkin<br />

işlemlerin daha hzl ve sağlkl olarak yaplabilmesi, (Ek-4)<br />

Genelgede; UYAP ve KİHBİ entegrasyonundan bahsedilerek bu alanda 1 Ocak 2012<br />

tarihinden itibaren sadece UYAP Arananlar Bilgi Sisteminin kullanlmas hedeflenmektedir.<br />

Böylece, yargnn hzlandrlmasna katk sağlanacaktr.<br />

Örneğin, fiziki ortamda hiçbir işlemin gerçekleştirilmemesi sebebiyle tek bir tuşla ve hzl bir<br />

biçimde birimler arasnda evrakn elektronik ortamda geçişine imkan sağlanarak insan<br />

unsurundan kaynaklanan gecikmelere yer verilmeyecek ve bu konuda muhtemel kötüye<br />

kullanmlarn önüne de geçilmiş olacaktr.<br />

Eski uygulamada, bir yakalama emri çkarldktan sonra imzalanp postayla ya da zimmet<br />

karşlğnda ilgili deftere kaydedilmesini müteakiben kolluğa gönderilmekte, kollukça KİHBİ<br />

Bilgi Sistemine giriş yaplmaktayd.<br />

Bu alanda ülke genelinde; emniyette yaklaşk 2250 polis memuru, jandarma da ise 450<br />

jandarma görevlisi, toplam 2700 kişi istihdam edilmektedir. Bu rakamlar sadece bu<br />

evraklarn girdisi, takibi ve kaldrlmas gibi işlemlerin yaplmasnda istihdam edilen kişi<br />

saysn göstermektedir. Yaplan bu işlem zaten UYAP Arananlar Bilgi Sistemi içerisinde<br />

bulunmaktadr. Ayrca, ikinci kez bu işlemlerin yaplmasna gerek bulunmamaktadr. Zaman,<br />

emek ve insan gücü kaybndan başka bir şey değildir.<br />

Bu itibarla, 2006 ylndan itibaren imzalanan protokol gereğince bugüne kadar yaplan<br />

çalşmalar, toplantlar ve fikir alşverişleri ile test uygulamalarnn doğal bir sonucu olarak tek<br />

bir bilgi kaynağnn bu işlemlerin yaplmas için kullanlmasnda zorunluluk bulunmas<br />

sebebiyle bu Genelge düzenlenmiştir.<br />

UYAP Bilişim Sisteminin benzer alanlarda kullanlmasndan edinilen pozitif tecrübeler<br />

bulunmaktadr. Örneğin, Karayollar Trafik Kanununda yaplan bir değişiklikle POL-NET<br />

üzerinden UYAP vastasyla hâkimler ve icra müdürlerinin doğrudan veri tabannda araç<br />

kaytlar üzerine tahdit koyma yani elektronik haciz uygulama ve bunlarn kaldrlmas<br />

işlemlerini icra edebilmeleri sayesinde, bu entegrasyonun sağlanmas ile birlikte bugüne kadar<br />

4 milyon civarnda tahdit konulmuş, 1,5 milyon civarnda da tahdit kaldrlmştr. Sadece<br />

posta giderleri hesaplandğnda 5,5 milyon tahdit koyma ve kaldrma yazsnn toplam<br />

maliyetinin 27,5 milyon TL olduğu görülmüştür. Bunun yannda insan unsurunun<br />

kullanlmasndan doğabilecek bir ksm suiistimallerin önüne geçilmiştir. Sadece bu işlemin<br />

yaplmasnda görevlendirilen yaklaşk 2 bin trafik polisinin asli görevlerini yapmasnn yolu<br />

açlmştr. Bu örnekten de anlaşlacağ üzere, bu Genelge ile sadece emek, zaman, maliyet,<br />

6


işgücü tasarrufu bakmndan değil ayn zamanda konuya muhatap edilen kişilerin hak ve<br />

özgürlüklerinin teminat açsndan da bir kazanm elde edilmiş olacaktr.<br />

Söz konusu bu faydalarn sağlanabilmesi için Genelgenin ekinde bulunan formlarn UYAP<br />

Bilişim Sisteminde oluşturulmas, girişinin sağlkl bir şekilde yaplmas, takibi,<br />

güncellenmesi, silinmesi ya da kaldrlmas gerekmektedir.<br />

1 Ocak 2012 tarihine kadar UYAP Bilişim Sistemi ile KİHBİ Bilgi Sisteminin birlikte<br />

kullanlmas, bu tarihten sonra ise yaplacak sorgulamalarda UYAP kaytlar esas alnacaktr.<br />

5-Zorla Getirme Kararlar<br />

Genelgede, zorla getirme müessesesinin uygulanmasnda yaşanan kimi sorunlara değinilmiş,<br />

özellikle tanklarn zorla getirilmesinde orantllk ilkesine uyulmas, çocuklar açsndan son<br />

çare prensibi ve zorla getirmenin belgelendirilmesi gibi AİHM’nin de benimsediği önemli<br />

usul kurallar hatrlatlmştr.<br />

Yukarda (4) No’lu Genelgeye ilişkin özette de ifade edildiği üzere, bu Genelgenin de kişi<br />

özgürlüğü ve güvenliğine yönelik önemli hususlar içerdiği ve bu hak bakmndan güvence<br />

sağlayacağ değerlendirilmektedir.<br />

6-İnfaz ve Denetimli Serbestlik İşlemleri<br />

2008 yl Ulusal Programnda “Türk Ceza Kanununda” ayrmclk fiili suç olarak<br />

düzenlendiği, ayrca Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Kanunda infazda<br />

ayrmclk yasağna yer verildiği belirtilmiş olup, ceza infaz kurumlarnn uluslararas<br />

standartlara uygun hale getirilmesi yönündeki çalşmalara devam edileceği ve denetimli<br />

serbestlik hizmetlerinin etkinleştirilerek yaygnlaştrlacağ ifade edilmiştir.<br />

AB ilerleme raporlar ve istişari ziyaret raporlarnda, ceza adalet sisteminin etkin olmasndan<br />

söz edilmektedir. Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infaz, bu sistemin önemli bir parçasn<br />

oluşturmaktadr. Mahkemelerce verilen kararlarn infaznn sağlanmas sistemin bir bütün<br />

olarak işlemesinin bir göstergesidir.<br />

Bu kapsamda, söz konusu Genelgede, belli başl ve bugüne kadar uygulamada skça sorulan<br />

sorunlu alanlar başlklaryla birlikte değerlendirilmiş ve uygulama birliği sağlamaya dönük<br />

ifadeler kullanlarak infazn hzlandrlmas ve bu alandaki karmaşklğa son verilmesi,<br />

böylece mahkemelerce verilen cezalarn ve güvenlik tedbirlerinin infaznn hzl bir şekilde<br />

sağlanmas hedeflenmiştir.<br />

Genelgede belirtilen hükümler, ayn zamanda ülkemizin kabul ettiği Yarg Reformu Stratejisi<br />

Belgesi ve diğer planlarla da örtüşmektedir.<br />

Adalet Bakanlğ Bilgi İşlem Dairesi Başkanlğ yetkilileriyle müzakere edilerek bilhassa<br />

UYAP’n kullanlmasnn yaygnlaştrlmas suretiyle infazn hzlandrlmasna işaret<br />

edilmiştir.<br />

Bu doğrultuda, Genelgede; özellikle hapis cezalarnn infaz konusunda öncelikle dş ilamatn<br />

kaldrlarak UYAP ortamnda infaz evraklarnn temin edilmesi, ilamlarn takipsiz ve özellikle<br />

kayt dş braklmamasnn sağlanmas bakmndan infaz işlemlerinin güvenli elektronik imza<br />

kullanlmak suretiyle UYAP sisteminde belirlenmiş olan dosya türüne göre (infaz, esas veya<br />

denetimli serbestlik genel defteri vs.) kaytlarn yaplmas ve denetiminin sağlanmas esas<br />

7


enimsenmiş, genel olarak ceza ve güvenlik tedbirlerinin infaznda izlenmesi ve uyulmas<br />

gereken önemli hususlar vurgulanmştr.<br />

Genelgede; Adli ve idari para cezalarnn tahsili, Koşullu salverilen hükümlülerin takip<br />

işlemleri, Hapis cezasnn infaznn hastalk sebebiyle ertelenmesi, Belli haklar kullanmaktan<br />

yoksun braklma, İnfaz edilen hapsin süresinin adli para cezasn karşlamamas, Tazyik hapsi<br />

ilamlarnn infaz, Yüksek güvenlikli sağlk kurumlar, Denetimli serbestlik kararlarnn<br />

infaz, Yükümlülüksüz denetim, Uyuşturucu veya uyarc madde kullanan kişi hakknda<br />

öngörülen tedavi ve denetimli serbestlik kararlar, Mükerrirler hakknda cezann infazndan<br />

sonra uygulanmak üzere verilen denetimli serbestlik tedbiri kararlar konu başlklar olarak<br />

belirlenmiş ve ayrntl bir biçimde uygulayclara aktarlmştr.<br />

7- Adli Kolluğun, Görev Yetki ve Sorumluluklar<br />

2008 yl Katlm Ortaklğ Belgesi Siyasi Kriterler bölümünde tüm kolluk kuvvetleri<br />

kurumlarnn güçlendirilmesi ve geliştirilmesi ile bunlarn statü ve işleyişlerinin, kurumlar<br />

aras işbirliğinin geliştirilmesi dahil olmak üzere, AB standartlaryla uyumlaştrlmasna<br />

devam edilmesi gereğine öncelikler arasnda yer verilmiştir.<br />

2008 yl Ulusal Programnda Anayasadaki yürütme ve yarg erklerinin ayrlğ ve<br />

bağmszlğ ilkesi temelinde suç kovuşturma ve soruşturmasnda kolluk-savclk görev, yetki<br />

ve sorumluluklarnn AB ülkelerindeki en iyi uygulamalar doğrultusunda düzenlenmesinin<br />

sürdürüleceği belirtilmiş olup, buna ek olarak suç analizi ile suç araştrma ve soruşturmasnda<br />

görevli kolluğun adli kapasitesinin arttrlmasna devam edileceği ifade edilmiştir.<br />

AB İlerleme Raporlarnda Yeni Ceza Muhakemesi Kanununun uygulanmasna yönelik olarak,<br />

adli kolluğun kurulmasnn savclar ve kolluk kuvvetleri arasnda gerginliğe neden olduğu,<br />

İçişleri ve Adalet Bakanlklarnn bu hususta iki ayr genelge yaymlamş olmalarna rağmen,<br />

savclarn adli kolluğun etkin denetiminde zorluklarla karşlaştklar belirtilmiştir. Bunun<br />

yannda kamuoyu tarafndan bilinen baz davalara ilişkin soruşturmalardaki baz aksamalarn,<br />

polis ve jandarmann çalşmalarnn geliştirmesi ihtiyacnn yan sra, polis ve jandarma ile<br />

yarg arasndaki ilişkilerin geliştirilmesi ihtiyacn gösterdiği Raporlarda yer almştr.<br />

İtalyan Yargç Luca PERİLLİ’nin Avrupa Komisyonu tarafndan düzenlenen “Yarg ve<br />

Temel Haklar” Fasl Bağmsz Uzman Ziyareti kapsamnda 17-21 Ocak 2011 tarihlerinde<br />

ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret sonucunda hazrladğ “Yargnn Etkililiği ve Ceza<br />

Yarglama Sistemi” Hakkndaki Raporda, “Adli Kolluğun Rolü ve İşlevi” başlğ altnda adli<br />

kolluğun savc ile olan ilişkisine değinilmiş ve savclarn adli kolluğun soruşturma sürecinde<br />

amiri olduğu vurgulanmş, emir ve talimat vermeye yetkili olduğu belirtilmiştir. 5271 sayl<br />

Ceza Muhakemesi Kanununun 161 inci maddesi ile de uyumlu olarak uygulamada savclarn<br />

adli kollukla nasl koordinasyon kurduğu açklanrken, telefon görüşmeleri veya yazşma<br />

yönteminin kullanldğ belirtilmiştir. Raporda, ayrca Adli Kolluğa İlişkin Yönetmeliğin<br />

uygulanmas, savclklara bağl polis birimlerinin kurulmas ile zorlu suçlarla ilgili<br />

soruşturmalar için savclklara bağl uzmanlaşmş adli kolluk birimlerinin oluşturulmas;<br />

savclklarn polise soruşturma teknikleri konusunda talimatlar vermesi; yazl rehber ilkelerin<br />

yaymlanmas; polis soruşturmalarnn öncelikleri, polis raporlarnn içeriklerine ilişkin rehber<br />

ilkeler, tercihan bilişim araçlar olmak üzere düzgün iletişim kanallar, soruşturmalarn süresi,<br />

delil arama için araçlar, polis tarafndan yaplan çalşmann nitelik ve niceliğiyle ilgili<br />

8


anlaşmalar, savclklardan geri dönüşler hakknda yazl protokoller oluşturulmas konularnda<br />

tavsiyeler yer almaktadr.<br />

Avrupa Konseyi, (2000)19 sayl Tavsiye Kararnda, savcnn adli kolluğu görevi esnasnda<br />

takip ederken ona talimat vermesini, hangi olaylara ve personele öncelik verileceğini<br />

belirleyebileceğini, verilen talimatlara uyulup uyulmadğn denetleyeceğini ve gerekirse<br />

yaptrm uygulayabileceğini ifade etmiştir.<br />

Genelgenin, adli kolluğun görev, yetki ve sorumluluklarna ilişkin konularda İlerleme<br />

Raporlarnda ve Bağmsz Uzman Ziyareti raporunda belirtilen Cumhuriyet Savclklarnn<br />

adli kollukla ilişkileri yönünden farkl uygulamalarn mevcut olduğuna ilişkin eleştirilerini<br />

ortadan kaldrmaya yönelik önemli bir adm olacağ değerlendirilmektedir.<br />

Söz konusu Genelgede;<br />

Luca PERİLLİ tarafndan hazrlanan Raporda da belirtilen özellikle adli kolluk ve savclk<br />

ilişkilerinde; uygulamada skça yaşanan sorunlarn giderilmesi ve birlik sağlanmas<br />

bakmndan savclk ve adli kolluk aşamasnda izlenecek kurallara yer verilmiştir.<br />

Ülke genelinde uygulamada sorunlu olan alanlar başlklar halinde işlenmiştir. En üst dereceli<br />

kolluk amirlerinin hukuki durumu ve adli kolluk sorumlular, Vukuat raporu bildiriminin<br />

soruşturmann gizliliğine etkisi, Sahil Güvenlik Komutanlğ görevlilerinin yürüttüğü<br />

soruşturmalarn kapsam bu başlklar arasndadr.<br />

Öte yandan, savc tarafndan verilen sözlü emir veya yazl talimatlarn, her bir soruşturma<br />

türüne özgü olacak biçimde adli kolluk birimlerinden araştrlmas istenilen asgari standartlar<br />

da belirlenerek yeterli açklkta ve yol gösterecek biçimde maddeler hâlinde yazlmas esas<br />

benimsenmiştir.<br />

Adli kolluğa yönelik koordinasyon toplantlar yaplmas, çeşitli eğitim faaliyetlerinin<br />

gerçekleştirilmesi ve bu suretle adli kolluk hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülebilmesi<br />

amacyla adli işlemlerin denetlenmesi Cumhuriyet savclarndan istenmiştir.<br />

Kolluktaki işbölümü ve uzmanlaşmaya dikkat edilerek, belirli bir amaca özgü olarak<br />

yaplandrlmş kaçakçlk ve organize suçlarla mücadele, terörle mücadele ve asayiş gibi<br />

birimlerin bu kapsamdaki suçlarn aydnlatlmasnda görevlendirilmesine özen gösterilmesi<br />

ifade edilmiştir.<br />

İlgili birimlerin gerek yazl gerekse sözlü görüşleri alnmş ve mümkün mertebe işbirliği<br />

anlayşyla sorunlu alanlarn çözümüne gayret edilmiştir. Bununla birlikte en üst dereceli<br />

kolluk amiri, değerlendirme raporu ve adli kolluk sorumlusu kavramlar üzerinde bir ksm<br />

tartşmal hususlar bulunmaktadr.<br />

Özellikle değerlendirme raporlarnn içerik ve şekli ile kimler hakknda doldurulacağ ve<br />

gönderilme şekli ile ilgili hususlarn, söz edilen formun doldurulmas ve idareye<br />

gönderilmesine ilişkin işlemin savclarn idari görevlerine ilişkin bir konu olduğu nazara<br />

alnarak 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 167 nci maddesi uyarnca Adalet ve<br />

İçişleri Bakanlklarnca çkarlan Yönetmelik hükümleri ve anlan Bakanlklarn diğer ikincil<br />

düzenlemeleri doğrultusunda değerlendirilmesi uygun görülmüştür.<br />

Genelgeye göre, il emniyet müdürü ve il jandarma komutan 2005 sonras yasa değişikliği<br />

çerçevesinde en üst dereceli kolluk amiridir. 5271 sayl Kanunun 161 inci maddesinin beşinci<br />

fkrasnn gerekçesinde açkça zikredildiği üzere en üst dereceli kolluk amirinin adli kolluk<br />

9


görevi vardr. Ayrca, Ülke genelinde 20 gümrük ve ticaret bölge müdürlüklerinde nezdinde<br />

görevlendirilecek gümrük muhafaza ve kaçakçlk istihbarat müdürleri ve adli görev icra eden<br />

sahil güvenlik birlik komutanlar da hem adli kolluk sorumlusu hem de en üst dereceli kolluk<br />

amiridir.<br />

İleride savclk ile kolluğun elektronik ortamda entegrasyona geçmesi ve soruşturmaya ilişkin<br />

tüm işlemlerin bilişim sistemleri vastasyla gerçekleştirilmesi öngörülmektedir.<br />

Orman görevlileri de diğer adli kolluk kapsamnda adli kolluktur. Orman Kanununda adli<br />

yetki orman işletme şefine tanndğndan bu kişiler de adli kolluk sorumlusudur.<br />

8- İnsan Haklar İhlâlleri İle İşkence ve Kötü Muamele İddialarna İlişkin<br />

Soruşturmalar<br />

2008 yl Katlm Ortaklğ Belgesinin, işkence ve kötü muamelenin önlenmesi başlkl<br />

ksmnda, AİHS ve Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesinin tavsiyeleri doğrultusunda<br />

işkence ve kötü muameleye karş "sfr hoşgörü" politikas bağlamnda kabul edilen<br />

önlemlerin uygulanmasnn sağlanmas ve suçun cezasz kalmas ile mücadelenin<br />

yoğunlaştrlmas hususlarna yer verilmiştir. Savclarn, iddialara ilişkin olarak faillerin<br />

belirlenip mahkemeler tarafndan cezalandrlmasn sağlayacak şekilde zamannda ve etkili<br />

soruşturmalar yürütmelerinin sağlanmas bu kapsamdaki öncelikler arasnda yer almaktadr.<br />

Genelgenin bu öncelikler ile uyumlu olduğu değerlendirilmektedir.<br />

2008 yl Ulusal Programnda, “İşkence ve Kötü Muamelenin Önlenmesi” başlğ altnda<br />

Genelgenin de amaçlar arasnda yer alan baz önceliklere yer verilmektedir. Bu öncelikler<br />

özetle: “AİHS” ve “Türk Ceza Kanunu” hükümleri ile “Avrupa İşkencenin Önlenmesi<br />

Komitesi” tavsiyeleri doğrultusunda işkence ve kötü muameleye karş “sfr hoşgörü”<br />

politikas kapsamnda kabul edilen önlemlerin tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde<br />

uygulanmas ve cezaszlğn önlenmesine önem verilmeye devam edilmesi; uygulamada<br />

meydana gelebilecek olumsuzluklara karş başta hakim, Cumhuriyet savcs ve kolluk kuvveti<br />

mensuplarna yönelik olmak üzere insan haklar ve soruşturma teknikleri konusunda eğitim<br />

çalşmalarnn sürdürülmesi, AİHS’in 3. maddesi, konuyla ilgili Avrupa İnsan Haklar<br />

Mahkemesi (AİHM) içtihad ve bunlarn Türk hukukuna yansmalar hakkndaki eğitimlere<br />

devam edilmesi; çkarlan genelgelerle işkence ve kötü muamelenin önlenmesine yönelik<br />

olarak kabul edilen yasa ve yönetmeliklerin etkin bir şekilde uygulanmasn sağlamaya devam<br />

edilmesi ve suç analizi ile suç araştrma ve soruşturmasnda görevli kolluğun adli<br />

kapasitesinin arttrlmasnn sürdürülmesidir. Ayrca, geliştirilmiş ifade alma ve sorgulama<br />

tekniklerinin kullanmnn yaygnlaştrlmas öngörülmektedir. Genelgenin, söz konusu<br />

öncelikleri karşlamaya yönelik hükümler içerdiği değerlendirilmektedir.<br />

Nitekim, 2008 yl İlerleme Raporunda işkence ve kötü muamelenin önlenmesine ilişkin<br />

mücadelede snrl çaba gösterildiği, gözaltnda veya resmi gözalt merkezleri dşnda işkence<br />

ve kötü muamele iddialar endişe kaynağ olduğu ve işkence ve kötü muamelenin önlenmesi<br />

için çabalarn güçlendirilmesi gerektiği vurgulanmştr.<br />

2009 Yl İlerleme Raporunda ise yasal çerçevenin, işkence ve kötü muameleye karş geniş<br />

kapsaml tedbirleri içerse de, bunlarn uygulanmas ile işkenceye karş sfr tolerans<br />

politikasnn tam olarak uygulanmasnn snrl kaldğ ifade edilmiştir. Ayrca işkence ve kötü<br />

muamele iddialar ile faillerin cezasz kalmas hususlarnn kayg kaynağ olmaya devam<br />

10


ettiği ve bu konudaki iyileştirme çalşmalarnn Türk yetkililerin öncelikli konusu olmas<br />

gerektiği belirtilmiştir.<br />

2010 Yl İlerleme Raporunda her ne kadar işkence ve kötü muamelenin önlenmesine yönelik<br />

olumlu eğilimin devam ettiği ifade edilmekte ise de insan haklar ihlallerinin cezasz kaldğ<br />

belirtilerek bu husustaki mücadele çabalarnda, adli yargda birikmiş iş yükü konusunun<br />

yeterince dikkate alnmadğ vurgulanmştr.<br />

23. Fasl Gayriresmi Tarama Sonu Raporunda, işkence ve kötü muamele iddialarna ilişkin<br />

yarg önüne getirilen vakalarn saysnn yetersiz olduğu ve işkence ve kötü muamele suçlarn<br />

işlediği iddia edilen kişilere yönelik dava süresinin uzun olduğu belirtilerek, Türkiye’nin<br />

işkenceye karş sfr tolerans politikasna devam etmesi, Adli Tp Merkezinin bağmszlğnn<br />

güvence altna alnmas, tüm ülkede İstanbul Protokolünün uygulanmasna yönelik çabalarn<br />

arttrlmas ve hapishane koşullarnn iyileştirilmesine yönelik çabalara devam edilmesine<br />

ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. İlerleme Raporlarnda ve Tarama Sonu Raporunda belirtilen<br />

bu hususlar, konunun ülkemiz bakmndan önemini ortaya koymaktadr.<br />

İtalyan Yargç Luca PERİLLİ’nin Avrupa Komisyonu tarafndan düzenlenen “Yarg ve<br />

Temel Haklar” Fasl Bağmsz Uzman Ziyareti kapsamnda 17-21 Ocak 2011 tarihlerinde<br />

ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret sonucunda hazrladğ “Yargnn Etkililiği ve Ceza<br />

Yarglama Sistemi” Hakkndaki Rapor’un ilgili ksmnda, kamu görevlileri tarafndan<br />

gerçekleştirilen işkence ve kötü muamele iddialarna ilişkin olarak yaplan soruşturmalarda<br />

devletin, başvuran kişinin bilgi ve belgelere erişimini sağlamas gerektiği belirtilmiş olup,<br />

soruşturmann etkililiğinin önemi vurgulanmştr. Rapora göre; soruşturmann etkiliğinin<br />

sağlanabilmesi için savcnn yerine getirmesi gereken görevler şunlardr: kolluk<br />

görevlilerinden ayrntl ifade alnmas, kolluk görevlilerinin ifadelerinde yer alan olaylarn<br />

sorgulama yoluyla yeniden değerlendirilmesi, kolluk görevlilerinin silahlarna ilişkin adli tp<br />

raporlar alnmas yoluyla şikayet edilen ve şikayet konusu olaylarla ilişkilerinin belirlenmesi,<br />

olay mahallinin parmak izleri ve diğer izler bakmndan incelenmesi, şikayete ilişkin bilgi<br />

verebilecek kişilerin ifadelerinin alnmas, işlemlerin kolaylaştrlmas ve hzlandrlmas,<br />

olaylarn savunmann ve tbbi raporu veren doktorun sorgulanmas suretiyle araştrlmas. Bu<br />

çerçevede savc tarafndan bütün görgü tanklarna, adli tptan alnabilecek bütün bilgilere ve<br />

ölüm halinde yaralanmalar konusunda ayrntl bilgi ile klinik bulgularn objektif yorumunu<br />

içeren otopsi raporlarndan yararlanlarak olaya ilişkin gerçeğin araştrlmas gereği ifade<br />

edilmektedir. Raporda ayrca, kamu görevlileri hakknda işkence ve kötü muamele iddialarna<br />

ilişkin olarak yaplan incelemelerde, bağmszlğn ve tarafszlğn sağlanabilmesi için,<br />

soruşturmann yürütülmesi konusunda bütün görev ve sorumluluğun savcda olmas gerektiği<br />

belirtilmektedir. Bu kapsamda sadece kurumsal ve hiyerarşik olarak bağmszlğn yeterli<br />

olmadğ, uygulamada da bağmszlk sağlanmas gerektiği vurgulanmaktadr. Sonuç olarak<br />

Uzman PERİLLİ tarafndan yaplan öneriler çerçevesinde, devletin, şikayet sahibinin gerekli<br />

bilgilere erişimini sağlamas, soruşturmann etkililiğin sağlanmas ve savcnn AİHM<br />

kararlarnda yer verilen görev ve sorumluluklara sahip olmas, soruşturmann olayda ad<br />

geçen kişi ve kurumlardan bağmsz yürütülmesinin temin edilmesi yer almaktadr.<br />

Genelgede; insan haklar ihlalleri ile işkence ve kötü muamele konusunda Anayasal<br />

dayanaklardan başlayarak, hukukumuzda son yllarda Türk Ceza Kanunu ve Ceza<br />

Muhakemeleri Kanunu başta olmak üzere çeşitli değişikliklere ve ilerlemelere yer vermekte<br />

11


olup, bunun yannda söz konusu alanda uluslararas hukuktan kaynaklanan<br />

yükümlülüklerimizi de hatrlatmaktadr. Genelge ile, bu bakmdan özellikle insan haklar<br />

ihlalleri ile işkence ve kötü muamele konusunda gösterilmesi gereken hassasiyet,<br />

soruşturmann açklanan ilkelere uygun olarak bizzat savclar eliyle yaplmas, AİHM<br />

kararlarnn takip edilmesi ve bu konuda farkndalğ arttracak tedbirlerin alnmas<br />

hususlarna yer verilmiştir. Böylece, Avrupa Birliği müktesebat açsndan insan haklarna<br />

genel bir perspektif sunmaktadr.<br />

Söz konusu bu Genelge, 30 Haziran 2011 tarihinde yaplan Genel Kurul toplantsnda da<br />

kabul edildiği üzere; Adalet Bakanlğ Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafndan 01/01/2006<br />

tarihinde çkarlan “Soruşturmalarda insan haklar ihlâllerine yol açlmamas” ve “İşkence ve<br />

kötü muamele iddialarna ilişkin olarak yaplan soruşturmalar” konulu genelgeler<br />

birleştirilerek güncellenmiştir.<br />

Genelge de temel olarak insan haklarna ve adil yarglanma ilkesine uygun olarak soruşturma<br />

işlemlerinin yaplmas vurgulanmştr. Bu konuda ulusal mevzuat hükümleri ile AİHS ve<br />

AİHM bakş açs genel hatlaryla belirtilmiştir.<br />

AİHM’nin Türkiye, Birleşik Krallk, Rusya ve İngiltere hakknda vermiş olduğu emsal<br />

kararlara atf yaplmştr.<br />

Genelge metnine konuyla doğrudan ilgili sözleşmelere atf yaplmş, farkndalğn artrlmas<br />

amaçlanmştr. (İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya<br />

Cezaya Karş Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, 20 Nisan 2000 tarihli Birleşmiş Milletler Genel<br />

Kurulunun A/RES/55/89 sayl kararyla Birleşmiş Milletler belgesi haline gelen İşkence ve<br />

Diğer Zalimane, İnsanlk Dş, Aşağlayc Muamele veya Cezalarn Etkili Biçimde<br />

Soruşturulmas ve Belgelendirilmesi için El Klavuzu (İstanbul Protokolü).<br />

9- Ölü Muayene ve Otopsi İşlemlerinin Yerine Getirilmesi<br />

Otopsi işlemlerine ilişkin önemli belgeler arasnda; Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin<br />

31 Ekim 1990 tarihli ve 6332 sayl raporu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 2 Şubat<br />

1999 tarihinde kabul edilen R (99)3 sayl tavsiyesi, Birleşmiş Milletlerin (BM) Model Otopsi<br />

Protokolü ve AİHM’nin muhtelif kararlar bulunmaktadr.<br />

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin 31 Ekim 1990 tarihli raporunda; otopsinin tanmna<br />

ve otopsiye neden gerek duyulduğu gibi genel bilgilere yer verildikten sonra Avrupa<br />

Konseyine üye devletlerdeki düzenlemelerden baz örneklere yer verilmiştir. Bu raporda;<br />

otopsinin eğitimli ve tecrübeli bir adli patolojist tarafndan gerçekleştirilmesi, tutuklulukta<br />

gerçekleşen bir ölüm bakmndan en ufak bir şüphenin bulunmas halinde otopsinin<br />

gerçekleştirilmesi gibi baz temel hususlara yer verildiği görülmektedir.<br />

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin R (99)3 sayl tavsiyesinde; olay yeri incelemesindeki<br />

önemli hususlara, polisin ve medikolegal uzmann rollerine yer verilmiş ve medikolegal<br />

otopsinin mümkün olmas halinde otopsinin, en azndan biri adli patoloji konusunda uzman<br />

iki doktor tarafndan gerçekleştirilmesi gerektiğine değinilmiştir. Otopsiye başlamadan önce<br />

yaplmas gerekenler ile otopsi srasnda gerçekleştirilecek dş ve iç inceleme raporda ayrntl<br />

bir şekilde ele alnmştr. Söz konusu belgede, otopsi raporu bakmndan da baz hususlara<br />

dikkat çekilmiş, raporun açk, okunabilir ve tpla ilgisi olmayan okuyucular tarafndan da<br />

anlaşlabilir olmas gibi hususlara da yer verilmiştir. Raporda, ölümün sebebine ilişkin birden<br />

12


fazla alternatif olmas ve bunlar arasnda ayrm yapmann mümkün olmamas halinde<br />

uzmann bu alternatifleri tanmlamas ve mümkünse bunlar olaslklara göre sralamas<br />

gerektiği, ancak bunun mümkün olmamas halinde ölüm sebebinin tespit edilemez olarak<br />

nitelendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Raporda dikkat çeken bir başka husus da otopsi tarihi<br />

ile düzenlenen geçici raporun tarihi arasnda bir ya da iki günden daha fazla zaman geçmemiş<br />

olmasnn ve otopsi tarihi ile raporun nihai halinin tarihlerinin de mümkün olduğunca yakn<br />

olmas gerektiğinin belirtilmiş olmasdr.<br />

BM Model Otopsi Protokolü, temel bir otopside gerçekleştirilecek admlara ilişkin olarak<br />

kapsaml bir denetim listesi öngörmektedir. Bu kapsamda uygun bir şekilde inceleme<br />

yaplmasn teminen incelemeyi yapacak uzmana en az 12 saatlik bir zaman dilimi<br />

tannmasnn önemine değinildiği de görülmektedir. Protokolde olay yerindeki incelemenin ve<br />

otopsinin gerçekleştirilmesi srasndaki incelemenin nasl olacağna ilişkin ayrntl tespitler<br />

bulunduğu görülmektedir.<br />

Genelgede; hem BM Protokolüne atf yaplarak burada belirtilen hususlarn göz önünde<br />

bulundurulmasnn istenmesi hem de söz konusu Protokolün Türkçe ve İngilizce metinleri<br />

Genelgeye eklenmiştir.<br />

Ayrca İtalyan Yargç Luca PERİLLİ’nin Avrupa Komisyonu tarafndan düzenlenen “Yarg<br />

ve Temel Haklar” Fasl Bağmsz Uzman Ziyareti Kapsamnda 17-21 Ocak 2011 tarihlerinde<br />

ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret sonucunda hazrladğ “Yargnn Etkililiği ve Ceza<br />

Yarglama Sistemi” Hakkndaki Raporun ilgili ksmnda, savclarn delilleri korumas<br />

kapsamnda otopsi kurumuna da yer verilmiş, bu kurumun, gerçekleşen ölümün sebebi de<br />

dahil olmak üzere klinik bulgularn objektif bir şekilde analizi bakmndan önemine<br />

değinilmiş ve bu kapsamda da Salman/Türkiye’ye Karş Karar’na atf yaplmştr. AİHM’nin<br />

27 Haziran 2000 tarihli ve 21986/93 başvuru numaral söz konusu kararnda özetle, tüm klinik<br />

bulgular içeren objektif bir otopsi yaplmasnn önemi vurgulanmaktadr.<br />

Yarg Reformu Stratejisi ve Eylem Plannda ise genel olarak Adli Tp Kurumunun<br />

kapasitesinin güçlendirilmesi kapsamnda uluslararas kalite standartlarna uygunluk,<br />

teknolojik gelişmelerin takibi, insan kaynaklar kapasitesinin geliştirilmesi gibi hususlara yer<br />

verildiği görülmektedir.<br />

Belirtilen belgeler ve bu belgelerdeki hususlar genel olarak değerlendirildiğinde, genelgenin<br />

isabetli unsurlar içerdiği değerlendirilmektedir.<br />

Genelgede hem olay yeri incelemesi hem de ölü muayenesi ve otopsi srasnda yaplmas<br />

gerekenler ayrntl bir şekilde ve yukarda belirtilen belgelerle uyumlu olarak ele alnmştr.<br />

30 Haziran 2011 tarihinde yaplan Genel Kurul toplantsnda da kabul edildiği üzere; Adalet<br />

Bakanlğ Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafndan düzenlenen “Faili meçhul olay ve<br />

cinayetler” konulu genelgenin otopsiyle ilgili bölümü bu genelge içerisine alnarak<br />

mükerrerliklerin önüne geçilmiştir.<br />

Genelge de temel olarak soruşturmann vazgeçilmez delillerinden biri olan ölü muayene ve<br />

otopsi işlemlerinin yürütülen soruşturmann aydnlatlmasnda önemli rolü göz önüne alnarak<br />

bu işlemlerin eksiksiz ve hzl yaplmas gerektiği vurgulanmaktadr.<br />

13


Genelge hazrlanrken ölü muayene ve otopsi işlemlerine ilişkin ulusal mevzuat hükümleri ile<br />

AİHS ve AİHM’nin bakş açs genel hatlaryla ele alnmş ve bu kapsamda genelge konusu<br />

ile ilgili olan AİHM kararlarna atf yaplmştr.<br />

Organ ve Doku Nakli ile ilgili 2238 sayl Kanunun 14 üncü maddesinin dördüncü fkras<br />

kapsamnda meydana gelen adli vakalar sonucu gerçekleşen beyin ölümlerinde organ ve doku<br />

nakli yaplabilmesine ilişkin kurallar açklanmştr. Böylece, otopsi işlemlerinin yaplmasnn<br />

yan sra yaşam hakk açsndan son derece önemli olan bir konuya da hizmet etmesi<br />

bakmndan ilk defa uygulayclara bu husus bir genelgede hatrlatlmştr. Bu konunun<br />

savclara duyurulmas, özellikle Sağlk Bakanlğ ve Adli Tp Kurumu tarafndan genelge<br />

yaplmas istenilmiştir.<br />

Yine üniversiteler ve Adli Tp Kurumu Başkanlğnn talepleri doğrultusunda kimsesiz<br />

cesetlerin bilimsel araştrmada kullanlmasna dair ilkeler belirlenmiştir.<br />

10- Soruşturma Usul ve Esaslar<br />

Genelgede, insan haklarna saygl bir şekilde maddi gerçeğin araştrlmas ve adil bir<br />

yarglamann yaplabilmesi için soruşturmalarn zamannda, etkin, eksiksiz, süratli ve düzenli<br />

bir şekilde yürütülmesi hususunun önemine yer verildiği görülmektedir.<br />

Bu çerçevede, kolluğun görevini yerine getirdiği srada tereddüt ettiği hususlarda ne şekilde<br />

hareket edileceği, gereksiz yazşma ve karşklklara mahal verilmemesi bakmndan önem arz<br />

eden hususlar, gözalt süresinin çok iyi değerlendirilmesi, soruşturmalarda tutuklu işlere<br />

öncelikle baklmas, adil yarglanma ilkesinin ihlal edilmemesi ve savunma hakknn<br />

kstlanmamas bakmndan yaplmas gerekenler ile şüphelilerin müdafi yardmndan<br />

yararlandrlmas konusunda hassasiyet gösterilmesi, mağdur haklar gibi hususlara da yer<br />

verilmiştir.<br />

2008 yl Katlm Ortaklğ Belgesinde kolluk kuvvetlerinin insan haklar ve soruşturma<br />

teknikleri konularndaki eğitimi konusuna değinilmiştir. 2008 yl Ulusal Programnda da bu<br />

konuya yer verilmiş, ayrca “özgürlük ve güvenlik hakk” ile “adil yarglanma hakk” ele<br />

alnmştr. Söz konusu belgelerde yer verilen konularn Genelgede belirtilen konularla<br />

örtüştüğü değerlendirilmektedir.<br />

İlerleme Raporlarnda genel olarak; yarglama öncesi gözaltyla ilgili yasal prosedürlerin,<br />

AİHS’in hükümleriyle ve AİHM’nin içtihatlaryla uyumlaştrlmas, polis okullarnda insan<br />

haklar konusunda gerçekleştirilecek eğitimlerin ve kolluk kuvvetlerinin çeşitli konulardaki<br />

eğitiminin önemi, güvenlik güçlerinin faaliyetlerinin denetimi, kötü muameleye karş etkin<br />

önlemler alnmas, ifade özgürlüğüne getirilen kstlamalar ve duruşma öncesi uzun tutukluluk<br />

süresi gibi hususlarn ele alndğ görülmektedir. Bu çerçevede de Genelgenin, genel itibaryla<br />

olumlu bir adm olduğu değerlendirilmektedir.<br />

30 Haziran 2011 tarihinde yaplan Genel Kurul toplantsnda da kabul edildiği üzere; daha<br />

evvel Adalet Bakanlğ Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen (22) No’lu “Faili meçhul<br />

olay ve cinayetler”, (24) No’lu “Şüphelilerin müdafi yardmndan yararlandrlmas”, (34)<br />

No’lu “Toplant ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa aykrlk”, (36) No’lu “Devlet<br />

demiryollarnda meydana gelen kazalarla ilgili soruşturmalar”, (37) No’lu “Orman<br />

yangnlar” konulu genelgeler, soruşturma işlemlerinin hassasiyetle takibi hususunda savclara<br />

14


sesleniş niteliğinde olmalar, Kanun, Anayasa ve Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi<br />

maddelerine yer verilmiş olmas nedeniyle bu genelge ile birleştirilmiştir.<br />

Genelge de temel olarak insan haklarna ve adil yarglanma ilkesine uygun olarak yaplmas<br />

arzulanan, hzl, etkin ve yerinde bir soruşturma işleminde uyulmas gereken temel hususlar<br />

ele alnmş ve skça yapldğ değerlendirilen uygulama hatalar maddeler halinde birlik<br />

sağlamak amacyla savclara hatrlatlmş ve yol gösterilmesi amaçlanmştr.<br />

Genelge hazrlanrken soruşturma işlemlerine ilişkin ulusal mevzuat hükümleri ile AİHS ve<br />

AİHM bakş açs genel hatlaryla ele alnmş ve bu kapsamda genelge konusu ile ilgili olan<br />

AİHM’nin Türkiye, Bulgaristan, İngiltere, Hollanda, Belçika, Avusturya hakknda vermiş<br />

olduğu toplam 24 emsal karara atf yaplmştr.<br />

Genelge metnine konuyla yakndan ilgili olmas ve farkndalğ arttrmak bakmndan<br />

soruşturma evresinde kabul gören uluslararas metinlerden bahsedilmiştir. (Birleşmiş<br />

Milletlerin 29 Kasm 1985 tarihli Suçtan ve Yetki İstismarndan Mağdur olanlara Adalet<br />

Sağlanmasna Dair Temel Prensipler Bildirisi; Birleşmiş Milletler Suçun Önlenmesi ve<br />

Suçlularn Islah Konferansnda kabul edilen 7 Eylül 1990 tarihli Savclarn Rolüne Dair<br />

Yönerge; 24 Mays 1989 tarihli Birleşmiş Milletler Hukuk Dş, Keyfi ve Ksa Yoldan<br />

İnfazlarn Etkin Biçimde Önlenmesi ve Soruşturulmasna İlişkin Prensipler)<br />

11- Özel Soruşturma Usulleri<br />

Genelgede, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yükseköğretim kurumlar ve adli merciler<br />

arasnda gereksiz yazşmalara, işlemlerde emek ve zaman kaybna, görev ve yetki yönünden<br />

uyuşmazlklara meydan verilmemesi hususlarna değinilmiş, ayrca Anayasa’nn 145 inci<br />

maddesinde yer alan “Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde<br />

yarglanamaz” ifadesine atfta bulunularak askeri personelin yarglanmasna ilişkin usullerin<br />

ilgili kanunlara uygun biçimde yaplmas gerektiği belirtilmiştir.<br />

2008 yl Katlm Ortaklğ Belgesinde, askeri mahkemelerin yarg yetkisinin askeri<br />

personelin askeri görevleriyle snrlandrlmas hususuna yer verilmiş, 2008 ylna ilişkin<br />

Ulusal Programda ise askeri mahkemelerin görev ve yetkilerinin tanmlanmasyla ilgili<br />

düzenlemelere devam edileceği belirtilmiş ve yargnn hzlandrlmas ve etkinliğinin<br />

artrlmas için atlan admlara atfta bulunulmuştur. Belirtilen hususlarn Genelge içeriğiyle<br />

benzerlik gösterdiği görülmektedir.<br />

Bütün İlerleme Raporlarnda askeri personelin yarglanmas ve askeri mahkemelerin görev ve<br />

yetkileri konularna yer verildiği görülmektedir. Geçmiş yllara ilişkin İlerleme Raporlarnda<br />

yer verilen bu husustaki eleştiriler bakmndan 2003 yl İlerleme Raporunda uyum paketiyle<br />

sivillerin askeri mahkemede yarglanmasnn önüne geçildiğine ve pakette yer alan<br />

değişikliklerin olumlu karşlandğna değinilmiştir. 2010 yl İlerleme Raporunda ise Yüksek<br />

Askeri Şura kararlarnn yarg denetimine açlmas konusu çerçevesinde Genelgedeki<br />

konulara değinildiği görülmektedir.<br />

Sonuç olarak Genelgede, YÖK mensuplar ve asker kişiler hakkndaki soruşturmalarn<br />

yaplmasnda izlenecek usul ve kurallar ayrntl bir şekilde belirtilmiş, ayrca diğer özel<br />

yasalarda yer alan hükümlere dikkat çekilmiştir.<br />

15


12- Yurtdşna Çkş Yasağ Konulan Kişilerle İlgili Bilgiler<br />

Anayasa ve Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi ile 5682 sayl Kanunun anlan hükümlerinin<br />

kişilere tanndğ seyahat özgürlüğünün haksz yere snrlandrlmamas ve mağduriyetlere<br />

sebebiyet verilmemesi amaçlanmştr.<br />

13- Suçtan Kaynaklanan Malvarlğ Değerlerinin Aklanmas<br />

Maliye Bakanlğ Mali Suçlar Araştrma Kurulu yetkilileri ile görüşülerek hazrlanan bu<br />

genelgede, ulusal ve uluslararas mevzuata yer verilerek uygulamada farkndalğn artrlmas<br />

amaçlanmştr.<br />

Genelgede; suçtan kaynaklanan mal varlğ değerlerinin aklanmasnn önlenmesi, bu suçla<br />

daha etkili ve kararl mücadele edilebilmesi, suç faillerinin yakalanmas, bağlantlarnn<br />

ortaya çkarlmas, suçtan kaynaklanan mal varlğ değerlerine el koyulabilmesi ve<br />

müsaderesi, hak ve alacaklara tedbir konulabilmesinin temini ile soruşturma sürecinde ilgili<br />

kurumlarla işbirliği ve koordinasyonun sağlanmas amaçlarna yönelik çeşitli hükümler yer<br />

aldğ görülmektedir.<br />

2008 yl Katlm Ortaklğ Belgesinde, Ulusal Örgütlü Suçlarla Mücadele Stratejisinin<br />

uygulanmas ve örgütlü suçlar, uyuşturucu, insan kaçakçlğ, dolandrclk, yolsuzluk ve kara<br />

para aklanmasna karş mücadelenin güçlendirilmesi hususlarna yer verilmiştir.<br />

2010 yl İlerleme Raporunda ise kara parann aklanmas ile mücadele konusunda AB<br />

müktesebatyla uyum sağlanmas yönünde ilerleme kaydedildiği belirtilerek, bu hususta kabul<br />

edilen baz yönetmeliklere değinilmiştir.<br />

Genelgenin, suçtan kaynaklanan malvarlğ değerlerinin aklanmasnn önlenmesi amacyla<br />

öngördüğü hükümlerin belirtilen belgelerle örtüştüğü değerlendirilmektedir.<br />

14- Yolsuzluk Olaylarna İlişkin Soruşturmalar ve Kovuşturmalar<br />

Adalet Bakanlğ Uluslar Aras Hukuk ve Dş İlişkiler Genel Müdürlüğü ve Maliye Bakanlğ<br />

Mali Suçlar Araştrma Kurulu yetkilileri ile mutabakat halinde hazrlanan bu genelgede yine<br />

ulusal ve uluslararas mevzuat paralelinde farkndalğn artrlmas amaçlanmaktadr.<br />

2008 yl Katlm Ortaklğ Belgesinde, üst düzeydeki yolsuzlukla mücadele de dahil olmak<br />

üzere kapsaml olarak yolsuzlukla mücadele stratejisi ve istatistiksel veriler yoluyla<br />

uygulamasn izlemek üzere merkezi bir yap oluşturulmas ve ilgili bütün kurumlar arasnda<br />

koordinasyonun geliştirilmesi hususuna yer verilmiştir. Ulusal Program’da ise Türkiye’nin<br />

Yolsuzluğa Karş BM Sözleşmesi’ni imzalayp onayladğna değinilmiş, Türkiye’de iyi<br />

yönetişim ve şeffaflğn artrlmas ile yolsuzlukla mücadele eden kurumlar arasnda<br />

koordinasyonun sağlanmas ve kapsaml bir yolsuzlukla mücadele stratejisi geliştirilmesi<br />

hususlarndaki çalşmalarn devam ettiği ifade edilmiş ve yolsuzlukla mücadele konusunda<br />

AB mevzuatyla uyum takviminin programda yer aldğ belirtilmiştir.<br />

Yolsuzlukla mücadele ve bu husustaki sorunlar İlerleme Raporlarnda da sklkla yer verilen<br />

konulardan biridir. Yolsuzlukla mücadele konusunda kabul edilen tedbirlere karşn İlerleme<br />

Raporlarnda genel olarak bu hususta ilerlemeye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekilmektedir.<br />

Söz konusu Genelge’de yolsuzluk olaylarnn meydana geldiği durumlarda savclarn olaya<br />

derhal el koyarak soruşturmay başlatmas ve yürütmesi, konunun ilgili kurumlara<br />

bildirilmesi, davalarn süratle ve isabetle sonuçlandrlmasna katk sağlanmas, söz konusu<br />

16


suçlardan elde edildiği düşünülen kazançlarla ilgili koruma önlemlerinin alnmas ve yabanc<br />

kamu görevlilerine rüşvet verilmesi suçuna ilişkin soruşturmalarda yaplmas gerekenler ele<br />

alnmştr. Belirtilen hususlarn Genelgede soruşturma ve kovuşturmalarn bir an önce<br />

sonuçlandrlmas, cezalarn etkili bir şekilde uygulanmas amaçlaryla ve konuya ilişkin<br />

uluslararas temel belgeler göz önünde bulundurularak hazrlanmştr.<br />

Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karş Özel Hukuk Sözleşmesinde yer alan ihtiyati tedbirler ve<br />

uluslararas işbirliğine ilişkin düzenlemelerin Genelgede yansmasn görmek mümkündür.<br />

Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karş Ceza Hukuku Sözleşmesinde yer alan suçtan kaynaklanan<br />

gelirlere ilişkin olarak alnacak önlemler, ulusal makamlar arasndaki işbirliği, iade gibi<br />

konular da Genelge kapsamnda ele alnmştr. Benzer şekilde Sözleşmedeki tüzel kişilerin<br />

sorumluluğuna ilişkin düzenlemenin Genelgede ulusal mevzuata da atf yaplmak suretiyle<br />

yer almas da olumlu bir admdr. Avrupa Konseyi bünyesinde kurulmuş olan Yolsuzluğa<br />

Karş Devletler Grubu’nun (Group of States Against Corruption – GRECO) 11 Haziran 2010<br />

tarihli “Birinci ve İkinci Aşama Ortak Değerlendirmesi Türkiye Ek Uyum Raporu”nda da bu<br />

Sözleşme’ye atf yaplarak tüzel kişilerin cezai sorumluluğu konusuna değinildiği<br />

görülmektedir. Ayrca tüzel kişilerin sorumluluğu konusuna Yolsuzluğa Karş BM<br />

Sözleşmesinde de yer verildiği görülmektedir. Avrupa Birliği Konseyinin 22 Temmuz 2003<br />

tarihli ve 2003/568 sayl, özel sektörde yolsuzlukla mücadeleye ilişkin Çerçeve Karar’nda da<br />

tüzel kişilerin sorumluluğu konusuna değinilmiş ve etkili, orantl ve caydrc bir şekilde<br />

cezalandrmann önemine dikkat çekilmiştir. Genelgede tüzel kişilerin sorumluluğuna ilişkin<br />

düzenlemelere yer verilmiştir.<br />

15- Resmi Yazşmalar<br />

Kurul ile yaplacak resmi yazşmalarda dikkat edilecek usul ve esaslar belirlenmiştir.<br />

Özellikle; yazşmalarn, Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sistemi (UYAP) ortamnda güvenlik<br />

elektronik imza kullanlmak suretiyle yaplmas, Cumhuriyet başsavcs ya da komisyon<br />

başkannn görüş bildirmesini gerektirmeyen silah ruhsat, pasaport ve eş durumu gibi<br />

sebeplerle istenilen görev belgesi, pasaport talep formu, terfi, atama ve yetki talepleri, eğitim<br />

talep formu ya da dilekçesi, yeniden inceleme ve itiraz dilekçeleri ile mal beyanlar gibi<br />

yazşmalarn ilgililerce doğrudan gerçekleştirilmesi önemli yenilikler arasndadr. Ayrca,<br />

komisyon başkanlklarna Cumhuriyet başsavclklarn arac klmadan doğrudan yazşma<br />

yapma yetkisi de tannmştr.<br />

16- Hâkim ve Savclar Hakkndaki Araştrma, İnceleme ve Soruşturma İşlemleri<br />

Kurulun Üçüncü Dairesinin görev alanna giren hakim ve savclar hakkndaki ihbar ve<br />

şikayetler konusunda izlenmesi gereken prosedür ele alnmş, üst dereceli kolluk amirleri<br />

hakkndaki soruşturma işlemleri genelgesi ile ayn usule tabi olmas dikkate alnarak paralel<br />

bir anlatm tarz benimsenmiştir.<br />

2008 yl Katlm Ortaklğ Belgesinde HSYK ile teftiş sistemi hususlarnda yargnn diğer<br />

devlet kurumlarndan bağmsz olmasnn ve HSYK’nn yargnn bütününü temsil etmesinin<br />

temin edilmesi gereği ifade edilmiştir.<br />

2008 yl Ulusal Programnda Anayasa’daki yürütme ve yarg erklerinin ayrlğ ve<br />

bağmszlğ ilkesi temelinde suç kovuşturma ve soruşturmasnda kolluk-savclk görev, yetki<br />

17


ve sorumluluklarnn AB ülkelerindeki en iyi uygulamalar doğrultusunda düzenlenmesinin<br />

sürdürüleceği belirtilmiştir.<br />

AB İlerleme Raporlarnda hakimlerin ve savclarn performanslarn değerlendirmeden<br />

sorumlu yarg müfettişlerinin Adalet Bakanlğ’na bağl olmas ile 2007 ylnda çkan bir<br />

yönetmeliğe göre, adalet müfettişlerinin mahkemeden, yarg mensuplarnn telefon<br />

konuşmalarnn dinlenmesine yetki veren bir karar talep edebilmesi yarg bağmszlğ<br />

bakmndan eleştirilmiştir.<br />

2010 yl İlerleme Raporu’nda ise hakim ve savclarn performansn değerlendiren adalet<br />

müfettişlerinin bundan sonra Adalet Bakanlğ’na değil, HSYK’ya rapor vereceği<br />

belirtilmiştir.<br />

Genelge ile hakim ve savclar hakkndaki soruşturma, araştrma ve inceleme usullerine ilişkin<br />

hususlar, soruşturma/inceleme konusu kişiler için usul güvencelerini ve savunma hakkn<br />

kapsayacak şekilde düzenlenmiş olup; Anayasa, 6087 sayl Hakimler ve Savclar Yüksek<br />

Kurulu Kanunu ile 2802 sayl Hakimler ve Savclar Kanunu uyarnca hakim ve savclar<br />

hakkndaki araştrma ve soruşturma usulleri bakmndan getirilen güvencelerin uygulamaya<br />

geçmesini sağlayacak hükümlere yer verildiğinden, AB İlerleme Raporlarnda yer alan<br />

eleştirileri karşlamadaki katklar bakmndan olumlu bir adm olacağ değerlendirilmektedir.<br />

17- En Üst Dereceli Kolluk Amirleri Hakknda Yaplan İnceleme, Soruşturma ve<br />

Kovuşturma İşlemleri<br />

Kurulun Üçüncü Dairesinin görev alanna giren en üst dereceli kolluk amirleri hakkndaki<br />

ihbar ve şikâyetler hakknda izlenmesi gereken prosedür ele alnmş, hakim ve savclar<br />

hakkndaki soruşturma işlemleri genelgesi ile ayn usule tabi olmas dikkate alnarak paralel<br />

bir anlatm tarz benimsenmiştir.<br />

2010 yl İlerleme Raporu’nda, kolluk mensuplarna yönelik adli ve idari soruşturmalarn<br />

etkili biçimde yürütülmesinin sorun olmaya devam ettiği ifade edilmiştir.<br />

(2001)10 sayl ve “Avrupa Polis Etiği Kodu” başlkl Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi<br />

Tavsiyesinin 9. maddesinde Polis ve Ceza Adaleti Sistemi başlğ altnda polisin savcyla<br />

işlevsel ve uygun işbirliğini sağlayacağ, Türkiye’de olduğu gibi polisin (adli kolluğun),<br />

savcnn veya soruşturma hakiminin emrinde olduğu yerlerde, polisin, yürüteceği<br />

soruşturmalarn öncelikleri ve süreci hakknda açk talimatlar alacağ, bu süreçte polisin<br />

üstlerindeki soruşturma amirlerine karş talimatlarn yerine getirildiğine dair bilgi vereceği<br />

özellikle soruşturulan olayn seyri hakknda düzenli rapor hazrlayacaklar belirtilmiştir. Ayn<br />

zamanda 33. maddede polis teşkilat çalşanlarna karş alnacak disiplin tedbirlerinin<br />

bağmsz bir mahkeme veya organn denetimine tabi olmas gerektiği; 34. maddede kamu<br />

kurumlarnn polise yöneltilebilecek ve görevleriyle ilgili temelsiz suçlamalara karş gerekli<br />

desteği sağlayacağ vurgulanmştr.<br />

Söz konusu hükümlerle uyumlu biçimde Genelge, 5271 sayl Kanun’da adli kolluğun<br />

soruşturma amiri olan savclara verilen soruşturma ve denetim yetkisinin nasl kullanlacağn<br />

açklğa kavuşturmak amacyla hazrlanmştr. Genelge, en üst dereceli kolluk amirleri<br />

hakknda görevleri dolaysyla yürütülecek soruşturma ve inceleme usulünü ilgili kanunlara<br />

açklk getirmek suretiyle ifade etmiş, yeni Hakimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanunu<br />

sonras uygulamann ne şekilde yaplacağn aydnlğa kavuşturmuştur. Genelge, en üst<br />

18


dereceli kolluk amirinin de diğer kolluk personeli gibi denetime tabi olduğunu, ancak bu<br />

kişilerin haksz suçlamalara karş güvence oluşturan hakimlerin tabi olduğu yarglama<br />

usulüne tabi olduklarn ve süreci ayrntlaryla açklamştr.<br />

18- Ailenin Korunmasna Dair Kanunun Uygulanmas<br />

Genelgede, 4320 sayl Ailenin Korunmasna Dair Kanunun uygulanmasnda koruma<br />

kararlarnn alnmas, UYAP’a kayd, infaz ve infaznn takip edilmesinde dikkat edilecek<br />

hususlar, bu koruma kararlarnn kesinleşmesine gerek olmadğ, Cumhuriyet savcs ve<br />

personelin uzmanlaşmasnn sağlanmasna yönelik hükümler getirilerek bu konuda<br />

uygulamadaki aksaklklarn önlenmesi amaçlanmştr.<br />

2008 yl Katlm Ortaklğ Belgesinde kadn haklarna ilişkin mevcut mevzuatn uygulanmas<br />

ve namus suçlar da dahil her türlü şiddet eylemlerine karş önlemler alnmas öncelikler<br />

arasnda bulunmaktadr. Söz konusu önceliklere, 2008 yl Ulusal Programnda Siyasi<br />

Kriterler bölümünün kadn haklar başlğ altnda da yer verilmiştir.<br />

AB İlerleme Raporlarnda ise töre cinayetleri, erken yaşta ve zorla yaptrlan evlilikler ve<br />

kadna yönelik aile içi şiddet konularnda ciddi sorunlarn devam ettiği ifade edilerek,<br />

mevzuatn ülke genelinde tutarl olarak uygulanmas gerektiği ifade edilmiştir.<br />

23. Fasl Gayriresmi Tarama Sonu Raporunda yasal düzenlemelerin yeterli olduğu, bununla<br />

birlikte Ailenin Korunmasna Dair Kanun dahil olmak üzere, konuya ilişkin mevzuatn<br />

uygulamasnda baz eksikliklerin varlğn sürdürdüğü vurgulanmaktadr.<br />

Ailenin Korunmasna Dair Kanunun uygulanmasna dair baz sorunlar gidermeyi amaçlayan<br />

Genelgede, yukarda yer verilen eleştirileri gidermeye yönelik olmas ve belirtilen önceliklerle<br />

uyumlu olmas bakmndan olumlu bir adm olarak nitelendirilmesi mümkündür. Genelge ile<br />

kadnlara yönelik şiddetin önüne geçmek için alnan önlemler, yoğun bir biçimde takip<br />

edilecek ve bu konudaki eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerine destek verilecektir.<br />

19- Harita ve Hava Fotoğraf Talepleri<br />

Mahkemelerin tüm kurum ve kuruluşlardan, bu kapsamda Harita Genel Komutanlğndan<br />

doğrudan bilgi, belge isteyebileceği, her adliyede harita bilgi sorumlusu görevlendirilmesi,<br />

taleplerin bu sorumlu tarafndan Harita Genel Komutanlğnn internet adresinden elektronik<br />

ortamda yaplmas, taleplerde bulunmas gereken hususlar, ücretlerin sorgulanmas ve<br />

yatrlmas, işi biten haritalardan hangilerinin iade edileceği, hangilerinin adliyede<br />

kalabileceği, UYAP-Harita Genel Komutanlğ entegrasyonundan sonra tüm işlemlerin<br />

UYAP’tan gerçekleştirilmesi gerektiği hususlar düzenlenmiştir.<br />

Genelgenin uygulanmasyla birlikte, Adalet Bakanlğ Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünde<br />

kurulu bulunan Harita Bürosu kaldrlmş, mahkemelerin Adalet Bakanlğ araclğyla harita<br />

ve hava fotoğraflar taleplerini ilgili komutanlğa iletmesi ve Bakanlğn ücretlerin yatrlmas<br />

ve haritalarn gönderilmesinde mutemet tayini gibi krtasiyecilik öngören düzenlemeler<br />

kaldrlarak mahkemelerin bağmszlğ ilkesi güçlendirilmiştir.<br />

20- Görüş Talepleri<br />

Kuruldan talep edilecek görüşlerde izlenecek usul ve kurallar belirlenmiştir. Bugüne kadar<br />

gerek Bakanlkta gerekse Kurul bünyesinde yaşanan görüş taleplerine ilişkin usul<br />

eksikliklerinin önüne geçilmesi ve özellikle teşkilattan talep edilecek hususlarn belirli bir<br />

süzgeçten geçtikten sonra Genel Sekreterliğe ulaşmas hedeflenmiştir.<br />

19


Genelgede, gereksiz konularda görüş talep edilmemesi, görüş talebinde bulunulmadan önce<br />

gerçekleştirilmesi gerekenler ile görüş talebinde bulunulurken dikkat edilmesi gerekenler<br />

düzenlenmiş, adliyelerde gerçekleştirilen ve uygulamadaki sorunlara ilişkin toplantlarn<br />

sonuçlarnn Kurula bildirilmesi suretiyle bu konularda düzenleme yaplabilmesi öngörülmüş<br />

ve gereksiz yazşma yaplmasnn önüne geçilmesine yönelik hükümlere yer verilmiştir.<br />

21- Dosyalarn Kanun Yolu İncelemesine Gönderilmesinde Dikkat Edilecek Hususlar<br />

Dosyalarn düzenli tutulmas, tüm evrakn UYAP’a eklenmesi, ceza dava dosyalarnn<br />

Cumhuriyet başsavclklar arac klnmadan doğrudan Yargtay Cumhuriyet Başsavclğna<br />

gönderilmesi, dosyalarn ayr zarf içine konulmas, zarflarn ise toplu olarak çuvalla<br />

gönderilebileceği, dosyalarn tüm ekleriyle görevli daireye gönderilmesi, temyiz harcnn<br />

kontrolü, tebligata dikkat edilmesi, Yargtay’ca elektronik imzal ilam geldiğinde bunun<br />

UYAP’tan dosyaya çekilmesi, başvurularn usulüne uygun olarak kayd ve başvuru sahibine<br />

ücretsiz alnd belgesi verilmesi gibi hususlar düzenlenerek bu konulardaki aksaklklarn<br />

önlenmesi ve birlik sağlanmas hedeflenmiştir.<br />

Yargtay Cumhuriyet Başsavclğ, Danştay ve Yargtay`n bu konudaki görüşleri<br />

değerlendirilmiş ve işlenmiştir.<br />

Böylece, kanun yolu sürecinin hzlandrlmas amaçlanmştr.<br />

22- Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinde Yaplan Tebligat Giderleri<br />

İdari yargda masraf ve tebligat giderlerinin öncelikle para olarak alnmas gerektiği, pul<br />

olarak getirenlerin de geri çevrilmemesi, parasal işlemlerin UYAP’ta gerçekleştirilmesi ve bu<br />

verilerin dikkate alnarak denetlenme işlemlerinin yaplmas gerektiği belirtilerek uygulama<br />

birliği sağlanmas amaçlanmştr.<br />

23- Başka Yer Mahkemesine Verilen Dilekçelerin Gönderilmesinde Dikkat Edilecek<br />

Hususlar<br />

Genelgede, başka yer mahkemesine gönderilmek üzere verilen istinaf veya temyiz dilekçeleri<br />

ile diğer dilekçelerin havale edilmesini müteakiben, herhangi bir hak kaybna ve yaknmaya<br />

meydan verilmemesi bakmndan, evrakn süreli olabileceği de gözetilerek zamannda ilgili<br />

mahkemeye gönderilmesinin sağlanmas için dikkat edilecek hususlar belirlenmiştir.<br />

Söz konusu Genelge, Ulusal Programlarda öngörülen ve diğer müzakere belgelerinde de genel<br />

olarak ifade edilen yargnn verimliliği ve etkinliğinin arttrlmas ve adalete erişimin<br />

kolaylaştrlmas gibi hedeflere sağlayacağ katk bakmndan olumlu bir admdr.<br />

24- Havale İşlemleri<br />

2008 yl Katlm Ortaklğ Belgesinde ve 2008 yl Ulusal Programnda yargnn verimliliği<br />

ve etkinliği ile yargya güvenin arttrlmas hususlar da hedefler arasnda yer almaktadr.<br />

AB İlerleme Raporlarnda da yargnn etkinliğiyle ilgili olarak, adli işlemlerin<br />

hzlandrlmasna yönelik olarak atlmş admlara değinilmiştir.<br />

23. Fasl Gayriresmi Tarama Sonu Raporu’nda gereksiz masraf ve zaman kaybna sebep<br />

olunmamasna değinilmiştir.<br />

Adalet Bakanlğ ve Avrupa Konseyi tarafndan yürütülen ve daha etkili bir mahkeme<br />

yönetimi sistemi geliştirilmesi düşüncesinden hareketle oluşturulan “Türkiye’de Mahkeme<br />

Yönetim Sisteminin Desteklenmesi Projesi”nden beklenen sonuçlar arasnda; daha eğitimli bir<br />

20


kalem personelinin yetiştirilmesi ve idari kadronun niteliklerinin artrlarak hakim ve savc<br />

snfnn yargsal olmayan sorumluluklar konusunda daha etkin bir duruma getirilmesi<br />

hususlarna yer verildiği görülmektedir.<br />

İtalyan Yargç Luca Perilli’nin Avrupa Komisyonu tarafndan düzenlenen “Yarg ve Temel<br />

Haklar” Fasl Bağmsz Uzman Ziyareti Kapsamnda 17-21 Ocak 2011 tarihlerinde ülkemize<br />

gerçekleştirdiği ziyaret sonucunda hazrladğ “Yargnn Etkililiği ve Ceza Yarglama<br />

Sistemi” Hakkndaki Raporda, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin R (2010)12 sayl,<br />

hakimlerin bağmszlğna, verimliliğine ve sorumluluklarna ilişkin tavsiyesinde, Avrupa<br />

Konseyi Avrupa Hakimleri Danşma Konseyinin 6 (2004) sayl görüşünde ve Avrupa<br />

Konseyi Avrupa Hakimleri Danşma Konseyi’nin 11 (2008) sayl, yargsal kararlarn<br />

kalitesine ilişkin görüşünde; hakimlerin iş yükünün azaltlmas amacyla yargsal olmayan<br />

görevlerinin bu iş için uygun olan vasfl personele verilmesi önerileri farkl şekillerde ifade<br />

edilmiştir.<br />

Genelgede söz konusu belgelerle uyumlu olarak; ön büro uygulamas, işlemlerde UYAP’n<br />

kullanlmas, dilekçe ve belge sahiplerine ücretsiz alnd belgesi verilmesi hususu<br />

öngörülmekte, mahkeme yönetimi destek projesinin bir gereği ve 6100 sayl Hukuk<br />

Muhakemeleri Kanunu’nun getirdiği yeni hükümler çerçevesinde havale işlemlerinin hâkim<br />

ve savc dşndakiler tarafndan da yaplabileceği vurgulanmaktadr.<br />

25- Mahkemeler ve İcra İflas Dairelerinin Kalem Hizmetlerinin Denetimi<br />

23. Fasl Gayriresmi Tarama Sonu Raporunda, bir e-adalet sistemi olan UYAP bilgi<br />

sisteminin tüm yargy kapsayacak şekilde 2007 yl sonunda tamamlanmasnn planlandğ ve<br />

sistemin, yarg üyelerinin kendi aralarnda iletişim kurmalarna imkân tanmasnn yannda,<br />

diğer kurum ve kuruluşlarla bilgi paylaşmnda bulunmalarn da sağladğ hususlarna<br />

değinilmiştir. Belirtilen hususlarn, UYAP sisteminin ülkemiz bakmndan önemini ortaya<br />

koyduğu görülmektedir.<br />

İtalyan Yargç Luca PERİLLİ’nin Avrupa Komisyonu tarafndan düzenlenen “Yarg ve<br />

Temel Haklar” Fasl Bağmsz Uzman Ziyareti kapsamnda 17-21 Ocak 2011 tarihlerinde<br />

ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret sonucunda hazrladğ “Yargnn Etkililiği ve Ceza<br />

Yarglama Sistemi” Hakkndaki Raporda hakimlerin adli olmayan görevlerinin mahkeme<br />

kalemi ve katiplere verilerek hem hakimlerin verimliliğinin hem de yaptklar işlerin<br />

kalitesinin artrlabileceği belirtilmektedir. Bu çerçevede, kâtiplerin ve mahkeme kalemi<br />

çalşanlarnn görevlerinin, uzmanlaşmş ve eğitilmiş idari personel oluşturmak üzere<br />

düzenlenmesi tavsiye edilmiştir. Anlaşldğ üzere rapor uyarnca yargda etkililiğin artmas<br />

için mahkeme kalemlerinin baz alanlarda görev alarak hâkimin iş yükünü hafifletmesi<br />

beklentisi bulunmaktadr.<br />

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 17 Kasm 2010 tarihinde kabul edilen R (2010)12<br />

sayl, hâkimlerin bağmszlğna, verimliliğine ve sorumluluklarna ilişkin tavsiyesinde,<br />

mahkemelerdeki iş yükünün azaltlmas amacyla yargsal olmayan görevlerin bu iş için<br />

uygun olan vasfl personele verilmesi tavsiye edilmiştir.<br />

Avrupa Konseyi Avrupa Hakimleri Danşma Konseyinin 24 Kasm 2004 tarihli ve 6 (2004)<br />

sayl görüşünün, “Yarg sisteminin kalitesi ve değerlendirilmesi; istatistiki bilgiler; izleme<br />

prosedürü” başlkl ksmnda, yarg bakmndan sadece hakimlerin değil, yargsal<br />

21


kurumlardaki memurlarn faaliyetlerinin de önemine değinilmiş, ayrca yargsal alt yap<br />

bakmndan bina, ekipman, destek personel gibi hususlara yer verilmiştir.<br />

Genelgede; hâkimlerin idari görevleri kapsamnda kalemlerin en az üç ayda bir denetlenmesi,<br />

işlemlerin UYAP üzerinden zamannda, doğru ve eksiksiz yürütülüp yürütülmediğinin<br />

denetimlerde dikkate alnmas gerektiği düzenlenmiştir.<br />

HSYK Teftiş Kurulunun da görüşleri doğrultusunda hâkimlerin para ve kasa denetimine yer<br />

verilmemiştir. Bu konudaki tek yasal dayanak olan Adalet Bakanlğnn (131) No’lu<br />

Genelgesi bu genelgenin yaynlanmasyla birlikte yürürlükten kalkmştr. Hukuk<br />

mahkemelerin para ve kasa hesab denetiminin savclar tarafndan yaplacağna dair Adalet<br />

Bakanlğnn idari görev kapsamnda yeni bir genelge düzenleme yapmas gerekmektedir.<br />

Avrupa Birliğinin de hâkimlerin idari görevlerden el çektirilmesini talep etmesi sebebiyle<br />

genelge bu şekliyle müktesebat sürecine uyumluluk arz etmektedir.<br />

26- Fikrî ve Snaî Hak İhlâllerine İlişkin Suçlarda Cumhuriyet Savclarnn<br />

İhtisaslaşmas ve Bu Alanda Devletin Vergi Kaybnn Önlenmesi<br />

Adalet Bakanlğ Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlğ, Avrupa<br />

Birliği Bakanlğnn görüşleri doğrultusunda genelgeye şekil verilmiş; bu doğrultuda konunun<br />

önemi ve konuya ilişkin uluslararas ve ulusal tüm mevzuat belirtilmiş, bu suçlarla ilgili<br />

hükümlerin vergi dairesi başkanlklarna gönderilmesi, hak sahiplerinin haberdar edilmesi,<br />

Cumhuriyet savcs ve personelin uzmanlaşmasnn sağlanmasna ve 500’den fazla soruşturma<br />

dosyas bulunan yerlerde büro kurulmasna yönelik hükümler getirilmiştir.<br />

2008 yl Ulusal Programnda yargnn işlevselliği ve verimliliğinin arttrlmasna yönelik<br />

olarak gerekli altyap çalşmalarna hz verildiği belirtilmiş olup, bu bağlamda yeni<br />

mahkemelerin kurulmas ve faaliyete geçirilmesi; birbirine yakn adliyelerin birleştirilmesi;<br />

ihtisas mahkemelerinin yaygnlaştrlmas ifade edilmiştir.<br />

AB İlerleme Raporlarnda mevzuatn müktesebata büyük ölçüte uygun ve yeterli olmasna<br />

rağmen uygulamada eksiklerin bulunduğu, idari kapasitenin Gümrük Birliği Karar’nn<br />

gerektirdiği etkin icray sağlayabilmek açsndan yetersiz kaldğ, caydrc cezai yaptrmlar<br />

içerecek şekilde, snaî mülkiyet haklarn düzenleyen, güncellenmiş önemli kanun tasarlarnn<br />

hala kabul edilmeyi beklediği, fikri mülkiyet haklaryla ilgili kamu kurumlar ve uzmanlaşmş<br />

fikri mülkiyet haklar uygulama birimleri arasnda daha fazla işbirliği ve koordinasyon<br />

sağlanmasnn çok önemli olduğu, fikri mülkiyet hakk sahiplerinin fikri mülkiyet haklarna<br />

ilişkin kamusal platformlarda daha iyi temsil edilmesi gerektiği belirtilmektedir.<br />

Buna ek olarak taklit ve korsan mallarn, tüketici güvenliği, kamu düzeni ve halk sağlğ<br />

bakmndan oluşturduğu riskler konusunda kamunun farkndalğnn artrlmasnn önemi<br />

vurgulanmştr. Raporlarda bu alandaki ihtisas mahkemelerinin uygulamalar arasnda görülen<br />

tutarszlklarn ve Türk Patent Enstitüsü ile mahkeme kararlar arasndaki farkllklarn devam<br />

ettiği ifade edilmiş olup, güvenilir istatistiklerin bulunmadğna değinilmiştir.<br />

Genelgede, fikri ve snaî haklar alanndaki ihlallerle daha etkili şekilde mücadele edilebilmesi<br />

için mahkeme kararlarnn ilgili kurumlara iletilmesi, soruşturmalarn hzl biçimde<br />

sonuçlandrlmas için bu alanda uzmanlaşmş birimlerin kurulmas gibi çeşitli tedbirler yer<br />

almaktadr. Ayrca, fikrî ve snaî haklar alannda ilk derece mahkemelerinde sağlanan<br />

uzmanlaşmann, bu haklarn ihlali ile ilgili soruşturmalar yürüten Cumhuriyet<br />

22


aşsavclklarnda da sağlanarak soruşturmalarn etkin ve hzl şekilde gerçekleştirilmesi<br />

amaçlanmştr. Bu kapsamda, Genelgedeki düzenlemeler, yukarda yer verilen aksaklklarn<br />

giderilmesine katk sağlayacaktr.<br />

27-Resmî İlânlar<br />

Resmi ilanlarn Basn İlan Kurumu şubesi bulunan yerlerde bu şubeler araclğyla,<br />

bulunmayan yerlerde ise valilikler araclğyla resmî ilanlar yaymlama hakkn haiz<br />

gazetelerde yaymlatlmas gerektiği hususlar düzenlenmiştir.<br />

28- Ad, Soyad ve Yaş Düzeltilmesine İlişkin Talepler<br />

Ad, soyad ve yaş düzeltme davalarnda, düzeltme isteyenle ilgili UYAP ve KİHBİ’den<br />

araştrma yaplmas, Nüfus ve Vatandaşlk İşleri Genel Müdürlüğü ile nüfus müdürlüklerinin<br />

harç ve her türlü mahkeme masraflarndan muaf olduğuna yönelik düzenlemeler getirilmiştir.<br />

29- İş cetvelleri, sicil fişleri ve başar bildirim formlar<br />

İş cetveli, sicil fişleri ve başar bildirim formlarnn düzenlenmesinde uyulacak ilkeler<br />

belirlenmiş, özellikle cezada uzlaşma ile biten ve uzlaşmaya sevk edilen dosyalarn terfide<br />

lehe bir durum olarak dikkate alnacağ ifade edilerek bu müesseseye işlerlik kazandrlmas<br />

hedeflenmiştir.<br />

Hâkimlerin ve savclarn performanslarna ilişkin konulara 2008, 2009 ve 2010 yllarna<br />

ilişkin İlerleme Raporlarnda değinildiği görülmektedir.<br />

30 -Hâkim ve Savc Bilgi Formu<br />

Bilgi formu, Kurul tarafndan yaplacak özlük işlemleri, eğitim, yurtdşna gönderme ve<br />

benzeri hususlarda yararlanlabilecek şekilde yeniden tanzim edilmiş, ilave olarak yabanc dil<br />

durumu daha geniş bir hale getirilmiş, akademik yaynlar hanesi eklenmiştir. İletişim bilgileri<br />

hanesi genişletilmiştir.<br />

Özlük işlemlerinde gerçekçi bir fonksiyonu bulunmadğ düşünülen ilkokul, orta, lise ve<br />

yüksekokul hanesi kaldrlmştr. Bu durum, Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde benimsenen ilke<br />

ile örtüşmektedir.<br />

Formun, elektronik ortamda UYAP’tan oluşturulmas ile birlikte ayrca merkez büroda ikinci<br />

bir işleme tabi tutulmasna gerek olmadan öngörülen veriler bakmndan raporlama<br />

alnabilmeye müsait bir yap oluşturulmas hedeflenmiştir.<br />

31- Terörle Mücadele Kanunu’nun Uygulanmasnda Görev Alan Kamu Görevlilerinin<br />

Tank Olarak Dinlenirken Kimlik ve Görüntülerinin Deşifre Edilmemesi<br />

2008 yl İlerleme Raporunda, tanklarn güvenliklerini ve kimliklerinin gizliliğini garanti<br />

altna alan yeterli hükümlere sahip yeni bir tank koruma yasas çkarlmş olmasna ve Türk<br />

Polis Teşkilat bünyesinde bir Tank Koruma Birimi kurulmuş olmasna olumlu bir şekilde<br />

yer verilmiştir.<br />

Genelgede, 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 58 inci maddesi ve 3713 sayl Terörle<br />

Mücadele Kanununun 6 nc maddesinin birinci fkras hükümleri dikkate alnarak soruşturma<br />

ve kovuşturma aşamasnda terörle mücadelede görev almş kamu görevlilerinin, soruşturma<br />

ve kovuşturma srasnda tank olarak ifadelerine başvurulurken kimliklerinin ve<br />

görüntülerinin deşifre edilmemesi için gerekli tedbirlerin alnmas gerektiği vurgulanmaktadr.<br />

23


32- Gizli Soruşturmac Görevlendirilmesinde Dikkat Edilecek Hususlar<br />

CMK’da öngörülen gizli soruşturmac görevlendirilmesine ilişkin koruma tedbirinin<br />

uygulanmasnda; “Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla<br />

Yaplan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmac ve Teknik Araçlarla İzleme<br />

Tedbirlerinin Uygulanmasna İlişkin Yönetmelik” gereğince görevlendirilen kişinin kimlik<br />

bilgisinin deşifre olmamasn sağlayacak aidiyet numarasnn kullanlmamas ve yine zorunlu<br />

olan ilgili kolluk birimi tarafndan sorumlu kolluk görevlisi olarak belirlenen kolluk<br />

personeline aidiyet numaras verilmemesi konular skça yaşandğndan özellikle Emniyet<br />

Genel Müdürlüğünün bu konuda müstakil bir genelge düzenlenmesi yönündeki talebi dikkate<br />

alnarak söz konusu müessesenin önemi, amac ve aidiyet numarasnn kullanlmas<br />

uygulayclara hatrlatlmştr.<br />

33- Soruşturmann Gizliliği ve Basnn Bilgilendirilmesi<br />

Soruşturma aşamasnda basn sözcülüğü kurumunun işleyişi ve bu konuda izlenecek kurallara<br />

yer verilmiş, soruşturmann gizliliği ile basnn haber alma hakk arasndaki dengeye işaret<br />

edilmiş ve bu konudaki AİHM emsal içtihatlarna yer verilmiştir.<br />

Avrupa Konseyi İnsan Haklar Komiseri Thomas Hammerberg tarafndan 27-29 Nisan 2011<br />

tarihleri arasnda Türkiye’ye gerçekleştirilen ziyaret sonrasnda “İfade ve Basn Özgürlüğü”<br />

konusunda hazrlanan Raporun 20 nci paragraf, Türk Ceza Kanununun 285 inci<br />

(soruşturmann gizliliğini ihlal suçu) ve 288 inci (yarg mercilerini etkilemeye teşebbüs suçu)<br />

maddelerinin ifade özgürlüğü üzerinde bask oluşturduğunu, 2007’den bu yana Ergenekon<br />

Davas kapsamnda bu maddeleri ihlal nedeniyle gazetecilere açlan davalarn artş<br />

gösterdiğini ifade etmiştir. Avrupa Komisyonuna göre 2010’dan beri bu maddelerden açlan<br />

dava says 4000 civarndadr.<br />

Bahse konu Genelge; basnn soruşturmalar hakknda bilgilendirilip, bilgi kirliliğinin önüne<br />

geçilmesi, masumiyet karinesi ve kişilik haklarnn korunmas ve yargya güvenin artrlmas<br />

amaçlaryla hazrlanmştr. Uygulama hayata geçirildiğinde, soruşturmalarn etki altnda<br />

kalmasnn ve masumiyet karinesinin zedelenmesinin önüne geçilmesi yolunda olumlu<br />

admlar atlmş olacaktr. Hem açlan dava saysnn düşmesi hem de soruşturmann<br />

gizliliğinin korunup kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi amacyla hazrlanan<br />

Genelge, amac itibaryla olumlu bir adm olabilecektir.<br />

34- Hâkim ve Savclarn Yurt Dşna Gönderilmesine İlişkin Usul ve Esaslar<br />

Genelgede; 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun 49’uncu maddesinin 650 sayl<br />

KHK ile değişmesi sonucunda, Adalet Bakanlğnn merkez ve taşra teşkilatnda, bağl ve<br />

ilgili kuruluşlarnda, uluslararas kuruluş veya mahkemelerde ya da geçici yetki veya<br />

görevlendirme ile başka kurum, kurul veya kuruluşlarda görev yapan hâkim ve savclar hariç<br />

diğer hâkim ve savclarn Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca mesleki eğitim, burs proje<br />

ya da teknik işbirliği kapsamnda veya meslekleriyle ilgili staj ve araştrma yapmak üzere yurt<br />

dşna gönderilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.<br />

24


CIRCULAR LETTERS OF HIGH COUNCIL OF JUDGES AND PROSECUTORS<br />

(SPEACIAL ANNOTATION) 1<br />

1- Annual, Casual, Sick and Accompaniment Leaves of Judges and Prosecutors<br />

In the circular letter, principles and procedures about informing annual, casual, sick and<br />

accompaniment leaves and the dates of leave and setting to work of judges and prosecutors<br />

are lined up as articles in every section. Also, it is informed that planning leaves at the<br />

beginning of the year, not scheduling hearing and scene examination in the term when<br />

officials take leave; and availing of judiciary recess, except those who are commissioned as<br />

on duty during judiciary recess, are obligatory.<br />

2- Annual Judiciary Recess<br />

In the article 55 of Law on HCJP no 2802, the points that judges and prosecutors shall avail of<br />

annual recess which is stated in procedures and laws; judges and prosecutors who have<br />

availed of annual recess shall not take annual leave for that year and the terms and methods of<br />

availing of annual recess shall be designated by HCJP, are regulated; methods and procedures<br />

related with annual recess are designated in mentioned Circular letter.<br />

3- Methods and Principles Related With Judges’ and Public Prosecutors’ Performing<br />

On Duty Service<br />

In accordance with article 54 of Law on HCJP no 2802 side-titled “working hours”, the<br />

principles and procedures that judges and public prosecutors must abide by in performing on<br />

duty services, constitutes the subject matter of the Circular letter.<br />

4- Regulating Suspect-Accused Decision Tracking Forms, Decisions of Arrest in Default,<br />

Arrest Warrants in UYAP and Tracking Executions and Updates<br />

Provisions about providence and protection of individual freedom and security are regulated<br />

in various international conventions especially in Universal Declaration of Human Rights and<br />

in constitutions and domestic laws of many countries because of the importance they have.<br />

These issues on these rights are protected under article 5 of European Convention on Human<br />

Rights. European Court of Human Rights, in many of its decisions stressed the priority and<br />

importance of individual freedoms and security.<br />

On the other hand, issues on rights of individual freedom and security are mentioned in many<br />

papers prepared and served as a route in the course of EU Acquis. In the 24 th Part of 2008<br />

National Programme titled as “Justice, Freedom and Security” there are provisions which can<br />

be directly related with this issue.<br />

With the circular letter, those goals below are intended to be achieved:<br />

1- Protecting the right of individual freedom and security through National Judiciary<br />

Informatics System (UYAP) by means of latest technology.<br />

1 The complete version of this Circular letter is available on our Council’s website. This summary is prepared<br />

considering circular letter numbers.<br />

25


2- Preparing forms, decisions and orders in electronic environment that are attached to<br />

circular letter,<br />

3- Providing cooperation and coordination between judicial authorities and law enforcement<br />

officers at high levels,<br />

4- Providing integration of Department of Smuggling, Intelligence, Operations and<br />

Information Gathering(KIHBI) with UYAP,<br />

5- Preventing unjust arrests and detentions,<br />

6- Reminding approaches of ECHR to those concerned,<br />

7- Rendering operations on extradition quicker and more proper since in the cases of<br />

requests on extradition, especially terrorism offenders, addressed to EU member states, our<br />

requests are returned with the reason that the arrest warrants which only contain expressions<br />

such as “the characteristics and nature of the crime and existing evidences” in terms of<br />

determining causality between the alleged crime and the concrete actions of the accused are<br />

not arrest warrants in the scope of article 12 of European Convention on Extradition,<br />

(Supplemental -4)<br />

In the Circular letter; the integration of UYAP and KIHBI is discussed and as of January 1 st<br />

2012 it is aimed that only UYAP Information System of Those Wanted will be used. So that,<br />

the expedition of judicial procedure will be enhanced.<br />

For instance, as no operation is performed in physical setting, with just a click, documents<br />

will be transmitted electronically; and consequently, delays caused by human factor will<br />

disappear and abuses caused by human factor will be prevented.<br />

In former practices, after an arrest warrant had been issued, it was signed and then it was sent<br />

to the enforcement officers by mail or against custodianship after being registered in related<br />

book and the enforcement officers would register it into KIHBI.<br />

In this field, approximately 2250 police officers in security department, 450 gendarmerie in<br />

Gendarmerie command which make total 2700 were employed nationwide. This number<br />

shows the persons who are only assigned for registering, tracking and revoking this kind of<br />

documents. Those operations are already available in UYAP Information System of Those<br />

Wanted. Moreover, there is no need to repeat the same operation. This nothing else but waste<br />

of time, labour and effort.<br />

With respect to this, in accordance with the protocols signed in 2006, as there is the obligation<br />

in using a single information source for those operations which is a natural consequence of the<br />

studies, meetings, negotiations and test executions carried out so far, this circular letter has<br />

been issued.<br />

There are positive experiences resulting from the implementation of UYAP in similar fields.<br />

For instance, with the change made in Highway Traffic Law, thanks to the possibility of<br />

judges’ and bailiffs’ executing operations of imposing restriction on records of vehicles in<br />

database directly, that is levying and releasing electronically via UYAP and POL-NET; so far<br />

about 4 million restrictions have been imposed and 1,5 million of them have been released.<br />

When only the costs of mailing is calculated for these documents, the total cost of 5,5 million<br />

restriction imposing and releasing writs is 27,5 million Turkish Liras. Also, some possible<br />

abuses which result from intervention of human factor have been prevented. With these, 2<br />

thousand traffic police officers who were in charge only for the operations before, have<br />

returned to their fundamental duties. As can be seen in this example, with this Circular letter<br />

26


not only saving in terms of labour, effort, time, costs and workforce will be achieved but also<br />

assuring rights and freedoms of those concerned will be provided.<br />

To achieve these benefits, forms attached to the Circular Letter need to be created, properly<br />

registered, tracked, updated and deleted or removed in UYAP Informatics System. Until<br />

January 1 st 2012 joint use of UYAP and KIHBI will be taken as base but following the date<br />

for the queries that will be conducted, the records of UYAP will be taken as base.<br />

5- Decisions on Bringing by Force<br />

In the Circular letter, some problems seen in the implementation of bringing by force are<br />

referred to and significant principles adopted by ECHR such as abiding by the principle of<br />

proportion, ultimate remedy principle in the cases of children and documenting of bringing by<br />

force are reminded.<br />

As stated in the summary related with the Circular letter no (4), it is considered that this<br />

Circular letter includes issues on individual freedom and security and will provide assurance<br />

in terms of this right.<br />

6- Execution and Probation Operations<br />

In National Programme 2008, it was expressed that discrimination is criminalized in “Turkish<br />

Penal Code” and also discrimination in execution was set forth in Law on Execution of<br />

Sentences and Security Measures and it was also stated that studies will be carried on to make<br />

penal institutions comply with international standards and probation services will be activated<br />

and generalized.<br />

In EU Progress Reports and Advisory Visit Reports, it is stated that judicial system must be<br />

efficient. Execution of sentence and security measures constitutes a significant part of this<br />

system. Execution of the decisions rendered by the courts is the indicator of the system which<br />

operates as a whole.<br />

In this context, in the Circular letter certain parts of the system where problems often occur<br />

are evaluated with their titles and practical considerations are stated; and expediting<br />

execution, ending the complexity in that part of the system and consequently providing a<br />

rapid execution of the sentences and security measures are targeted.<br />

The provisions mentioned in the Circular letter also comply with Judicial Reform Strategic<br />

Paper and other plans which were accepted by our country.<br />

Negotiations were held with officials of Ministry of Justice, Information Processing<br />

Department, extending the use of UYAP is pointed out and so that expediting execution can<br />

be provided.<br />

Accordingly, in the Circular letter, the principles that in terms of execution of sentences,<br />

execution documents shall be obtained in UYAP and physical documentation shall be<br />

revoked; in terms of providing the registration and tracking of decisions, execution operations<br />

shall be registered using electronic signature according to the file types in UYAP system<br />

(execution, docket or general book of probation etc.) and they shall be controlled are set forth;<br />

and important issues that must be taken into consideration and obeyed in execution of<br />

sentences and security measures are underlined.<br />

27


In the Circular letter, the issues; Collecting judicial and administrative fines, Supervising<br />

convicts who are on probation, Postponing execution of prison sentences because of health<br />

problems, Depriving of exercising certain rights, the state when executed prison term does<br />

not cover the decreed judicial fine, Execution of decisions of preventative detention, High<br />

security health institutions, Execution of Probation decisions, Non-liability supervision,<br />

Decisions of treatment and probation designated about the persons who are addicted to<br />

narcotic drugs or stimulant, Probation decisions rendered about persistent violators to be<br />

executed after the execution of sentence, are designated as titles and are then conveyed to<br />

implementers in detail.<br />

7- Duties, Powers and Responsibilities of Enforcement Officers<br />

In Political Criteria part of Accession Partnership Document 2008, the need of empowering<br />

and developing all law enforcement bodies, developing their status and functions and<br />

collaboration among bodies and so that providing compliance with EU standards, are set as<br />

priorities.<br />

In 2008 National Programme, determination was expressed to regulate responsibilities,<br />

powers and duties of enforcement officers and prosecutors in investigation and prosecution on<br />

the basis of the principle of independence and separation of executive and judicial powers in<br />

Constitution in parallel with best conduct in EU countries and moreover, it was stated that<br />

increasing the capacity of enforcement office which is commissioned in crime examination,<br />

research and investigation will be carried on.<br />

In EU Progress Reports, it was criticized that the foundation of judicial enforcement offices<br />

with regards to the implementation of New Criminal Court Law causes tension among<br />

prosecutors and law enforcement officers and although Ministry of Justice has issued two<br />

circular letters about the matter, difficulties show up in efficient control of judicial<br />

enforcement officers by prosecutors. Besides, the reports pointed out that disruption in the<br />

investigation of some cases which are known by public shows the need to develop the<br />

operations of the police and gendarmerie and also the need to develop relations among the<br />

police, gendarmerie and judiciary.<br />

In the report about “ Efficiency of Judiciary and Criminal Justice System” prepared by Luca<br />

PERILLI, Italian judge, at the end of her visit to Turkey between 17 th -21 st January 2011 in<br />

the scope of Independent Expert Visit of European Commission with the chapter “Judiciary<br />

and Fundamental Rights” with the title “The Role and Function of Judicial Enforcement<br />

Office", the relationship between judicial enforcement officers and prosecutors are examined<br />

and it is emphasized that the prosecutors are superiors of judicial enforcement officers in the<br />

course of investigation and they have the power to instruct and order. In the report how<br />

prosecutors and judicial enforcement officers provide coordination in compliance with article<br />

161 of Criminal Court Law no 5271 are explained and it is stated that telephone calls and<br />

correspondence are the means of communication between them. In the report, there are also<br />

recommendations about implementing By-Law about Judicial Enforcement Officers, founding<br />

police offices subordinate to prosecutor’s offices, founding professional judicial enforcement<br />

offices subordinate to prosecutors offices to investigate though crimes; providing prosecutors<br />

to give instructions to the police about investigation techniques; publishing written guidelines,<br />

the priorities of police investigations, guidelines related to the content of police reports,<br />

28


proper channels of communication preferably means of informatics, the duration of<br />

investigation, means to seek evidence, agreements on the quality and quantity of operations<br />

conducted by the police, written protocols about feedback from prosecutor’s office.<br />

European Council in its Recommendation numbered (2000)19 stated that the prosecutors can<br />

instruct judicial enforcement officers during their duties and determine to what kind of<br />

incidents and personnel they should give priority; and they can control whether their<br />

instructions are obeyed or not and when necessary they can impose sanctions.<br />

The Circular letter is thought to resolve criticism that there are different implementations<br />

about the relationship between Public Prosecutor’s Offices and judicial enforcement offices as<br />

stated in Progress Reports and Independent Expert Visit Reports on the issues of the duties,<br />

powers and responsibilities of judicial enforcement offices.<br />

In the Circular letter; rules that shall be followed in phases of prosecutor’s office and judicial<br />

enforcement offices in order to redress the problems that often occur in practice and to create<br />

unity in the relations between public prosecutor’s offices and judicial enforcement offices<br />

which are pointed out in the Report by Luca PERILLI.<br />

Problematic areas nationwide in application are discussed under titles. Some of the titles are<br />

the legal status and judicial responsibilities of highest rank judicial enforcement officers, The<br />

influence of incident report on the secrecy of investigation, The scope of the investigations<br />

carried out by Coast Guard Command.<br />

On the other side, the principle that the oral orders or written instructions given by prosecutor<br />

shall be written in a clear and guiding way in articles by establishing standards peculiar to any<br />

type of investigation which are demanded to be searched by judicial enforcement offices, has<br />

been adopted.<br />

Public prosecutors are demanded to supervise judicial operations in order to provide<br />

management of judicial services in an efficient and effective way through holding<br />

coordination meetings for judicial enforcement office and carrying out various training<br />

activities.<br />

It is stated by drawing attentions to division of labour and specialization in enforcement office<br />

that due care must be paid to the commissioning offices such as anti-organized crime and antismuggling,<br />

anti-terrorism and public order which are structured for a certain objective in<br />

enlightening crimes within these scopes.<br />

The opinions of related office were received in writing and orally; and with a cooperative<br />

understanding the problems were tried to be solved. Nevertheless, there are controversial issues<br />

on terms of the highest rank judicial enforcement officer, evaluation report and judicial<br />

enforcement responsible person/s.<br />

Considering that the issues of filling in evaluation reports and sending them to administration<br />

are related to the administrative duties of prosecutors in terms of about whom the reports<br />

would be filled in and the content and method of this, they need to be evaluated in parallel<br />

with the provisions of By-law issued by the Ministry of Justice and Interior and other<br />

secondary regulations in accordance with article 167 of Criminal Court Law no 5271.<br />

According to the circular letter, provincial security director and provincial gendarmerie<br />

commander are the highest rank enforcement officers with the amendment in 2005 as clearly<br />

explained in sixth paragraph of article 161 of Law no 5271, the highest rank enforcement<br />

officers have judicial enforcement duties. Also, customhouse guard directors, smuggling<br />

29


intelligence directors and coast guard unit commanders who will be commissioned in 20<br />

regional customs and trade directorates who performs judicial enforcement are both in charge<br />

of judicial enforcement and they are highest rank judicial chiefs.<br />

It is anticipated that integration of prosecutor’s office and enforcement offices into electronic<br />

environment and all operations related with investigation will be executed via information<br />

systems in the future.<br />

Forestry officers are judicial enforcement officers in the scope of other judicial enforcement.<br />

As judicial authority is assigned to forestry administration chief in Forestry Law, they are also<br />

judicial enforcement officers.<br />

8- Investigations into Allegations on Violations of Human Rights and Maltreatment<br />

In the part of Accession Partnership Document 2008 titled as prevention of torture and<br />

maltreatment, the issues that providing implementation of measures accepted in the scope of<br />

“zero tolerance” policy against torture and maltreatment in parallel with ECHR and European<br />

Committee for the Prevention of Torture recommendations and fighting against impunity<br />

extensively are mentioned. Among the priorities within this scope is prosecutor’s providing<br />

efficient and on–time investigation and prosecution by determining the offenders in relation to<br />

allegations and then providing them to be penalized by the courts. It is considered that the<br />

Circular letter is in compliance with these priorities.<br />

In the part of Accession Partnership Document 2008 titled as “Prevention of Torture and<br />

Maltreatment” some priorities are stressed which are also among the objectives of the Circular<br />

letter. In short, these priorities are: implementation of the measures that were accepted in the<br />

scope of “zero tolerance” policy against torture and maltreatment in accordance with<br />

provisions of “Turkish Penal Code”; and recommendations of “European Committee for the<br />

Prevention of Torture” in all spheres of public offices; continuing to pay regard to prevention<br />

of impunity; conducting training studies for public prosecutors and enforcement officers in<br />

the subjects of human rights and investigation techniques to prevent possible problems during<br />

implementation; carrying on the studies about reflections of article 3 of ECHR; opinion of the<br />

ECHR on this matter and the reflection of these on Turkish law; continuing to implement<br />

laws and by-laws efficiently which were accepted for prevention of torture and maltreatment<br />

by the issued Circular letters and sustaining judicial capacity of the enforcement forces who<br />

are in charge for crime analysis and crime research and investigation. Moreover, spreading the<br />

use of advanced evidence taking and questioning techniques is prescribed. The circular letter<br />

is considered to include provision to cover the priorities mentioned.<br />

As a matter of fact, in Progress Report 2008, concerns are expressed as limited effort was put<br />

to fight against torture and maltreatment and as there were allegations that torture and<br />

maltreatment were inflicted in other places than custody or official custody centers, therefore<br />

the report suggested the need for developing the struggles to fight against torture and<br />

maltreatment.<br />

In Progress Report 2009, it is stated that although the legal framework includes<br />

comprehensive measures against torture and maltreatment, the application of these measures<br />

and the policy of “zero tolerance” were limited. Moreover, the allegation that the offenders of<br />

torture and maltreatment are not punished was still a matter of concern; and improvement<br />

studies within these issues must be priority for Turkish authorities.<br />

30


In Progress Report 2010, it is stated that although there is a positive tendency towards<br />

prevention of torture and maltreatment, the violations of human right went unpunished and<br />

the issue of the accumulated workload in judiciary was not given due attention.<br />

In Unofficial Screening Report Chapter 23 rd , it was mentioned that the numbers of the cases<br />

about the allegations of torture and maltreatment which are on trial are inadequate and the<br />

term of trial about offenders of these crimes are very long and Turkey needs to sustain the<br />

policy of zero tolerance against torture and maltreatment and grant the independence of<br />

Forensic Medicine Institute and increase the efforts to implement Istanbul Protocol across the<br />

country and carry on efforts to improve the conditions of prisons. Those issues mentioned in<br />

Progress and Screening Reports present the significance of the subject for our country.<br />

In the report about “ Efficiency of Judiciary and Criminal Justice System” prepared by Luca<br />

PERILLI, Italian judge, at the end of her visit to Turkey between 17 th -21 st January 2011 in<br />

the scope of Independent Expert Visit organized by European Commission chapter “Judiciary<br />

and Fundamental Rights”, the efficiency of investigation is stressed by stating that in the<br />

investigations about the allegation of torture and maltreatment committed by public officers,<br />

the state needs to provide the applicants access to the documents and information. According<br />

to the report, the duties that prosecutors must perform to provide efficiency of investigation<br />

are: obtaining detailed statements from enforcement officers, evaluating these statements by<br />

researching the incidents that are mentioned by officers, determining the link between the<br />

guns of enforcement officers and the incident subject to compliant by obtaining forensic<br />

report of these guns, investigating crime scene in terms of fingerprints and other traces, taking<br />

the statements of persons who are capable of giving information about the incident subject to<br />

the investigation, expediting and facilitating operations, investigating the incidents by<br />

questioning the defender and the doctor who issued the medical report. Within this<br />

framework, the prosecutors are demanded to investigate the truth behind the incident through<br />

utilizing the statements of eye-witnesses, all the information that can be obtained from<br />

forensic medicine and autopsy reports which contain objective evaluation of information; and<br />

clinical findings in cases of deaths and injuries. Furthermore, in the report, it is pointed out<br />

that all duties and responsibilities need to be with prosecutors in the investigation of<br />

allegations of torture and maltreatment by public officers in terms of carrying out<br />

investigation in accordance with independence and impartiality.<br />

In this context, the need for not only a hierarchical and institutional independence but also a<br />

practical one is implied. In conclusion, in the scope of the recommendations made by Expert<br />

PERILLI, there are the issues that the state must provide the complainant access to necessary<br />

information, the efficiency of investigation must be granted and the prosecutor must have the<br />

duties and responsibilities that are stated in ECHR decisions and the investigation must be<br />

carried out independently from the institutions and the person that are engaged in the incident.<br />

In the Circular letter, various recent amendments and improvements on Constitutional basis<br />

primarily in Turkish Penal Code and Criminal Court Law in terms of human rights violations,<br />

torture and maltreatment are mentioned and our responsibilities in the matter arising from<br />

international law are reminded. In the Circular letter, especially necessary care on violations<br />

of human rights, torture and maltreatment; that the investigation must be carried out by<br />

prosecutors themselves in accordance with ECHR decisions and measure must be taken to<br />

increase awareness about these, are included. Therefore, a general perspective is presented in<br />

31


terms of EU Acquis. This Circular was accepted on June 30 th 2011 in General Assembly and<br />

was upgraded by being combined with the circulars issued by General Directorate of Penal<br />

Affairs, Ministry of Justice on 01/01/2006 having the subject matters “Prevention of violation<br />

of human rights in investigations” and “ Investigation into the allegations of torture and<br />

maltreatment”.<br />

Basically, in the Circular letter, the conduct of investigation in compliance with human rights<br />

and right to fair trial are emphasized. The perspectives of ECHR and European Court on<br />

Human Rights and provisions of national regulations are outlined.<br />

Also, the preceding decisions of ECHR about Turkey, UK, Russia and England are referred<br />

to.<br />

In the text of Circular letter, conventions directly related with the issue are referred to and<br />

improving awareness is aimed with these. (United Nations Convention against Torture and<br />

Other Cruel, Inhuman or Degrading Treatment or Punishment, Manual on the Effective<br />

Investigation and Documentation of Torture and Other Cruel, Inhuman or Degrading<br />

Treatment or Punishment which was adopted by the resolution of United Nations General<br />

Assembly numbered A/RES/55/89, dated April 20th 2000 (İstanbul Protocol)<br />

9- Examination of Corpse and Making Autopsy<br />

Among the important documents about autopsy are; report of Parliamentary Assembly of the<br />

Council of Europe dated October 31 st 1990, numbered 6332, recommendation of Council of<br />

Europe Committee of Ministers dated February 2 nd 1999, numbered R(99)3, Model Autopsy<br />

Report of EU and various decisions of ECHR.<br />

In the report of Parliamentary Assembly of the Council of Europe dated October 31 st 1990,<br />

the autopsy is defined and the reason why it is done are explained and some examples of<br />

regulations about the matter from member states to Council of Europe are mentioned.<br />

In this report, some principles such as the autopsy must be made by trained and experienced<br />

forensic pathologist, and if a death case occurs during detention and a suspicion arises about<br />

it, autopsy must be made, are mentioned.<br />

The recommendation of Council of Europe Committee of Ministers, numbered R(99)3, points<br />

out important matters in crime scene investigation, the roles of medico-legal professionals;<br />

and states the need that where medico-legal autopsy is possible , it must be made by at least<br />

doctors one of them being specialized in forensic pathology. The things that need to be done<br />

before beginning autopsy and internal and external examination that will be done during<br />

autopsy are told in detail in the report. In this document, some point in terms of autopsy report<br />

are pointed out and also stated that the report must be clear, readable, and can also be<br />

understood by those who are not medical staff. In the report, it is written that when there are<br />

alternatives reason of death, and it is not possible to identify the correct one, the expert needs<br />

to define these alternatives and put them in order according to probabilities and if this is not<br />

possible, he/she needs to define the reason of death as unidentified. Another important point<br />

in the report is that; it states that the interval between the date of the autopsy and the<br />

temporary report must not exceed one or two days; and the interval between the autopsy and<br />

the final report must be close. UN Model Autopsy Report sets forth a comprehensive list of<br />

steps that need to be taken in a basic autopsy. In this context, the importance of giving the<br />

expert who is to examine, at least 12 hours for an appropriate examination is emphasized.<br />

32


Also, there are detailed evaluations on how the examination shall be during autopsy and crime<br />

scene investigation.<br />

In the Circular letter, the UN Protocol is referred to; and the request to consider these matters<br />

and texts of Protocol in English and Turkish are attached to the Circular letter.<br />

Furthermore, In the report about “ Efficiency of Judiciary and Criminal Justice System”<br />

prepared by Luca PERILLI, Italian judge, at the end of her visit to Turkey between 17 th -21 st<br />

January 2011 in the scope of Independent Expert Visit organized by European Commission<br />

chapter “Judiciary and Fundamental Rights”, autopsy is defined as a mean for prosecutors in<br />

terms of protecting evidences; the importance of autopsy in objective analysis of clinical<br />

findings including the reasons of death is emphasized and reference is made to Salma/Turkey<br />

case in this context. In the decision of ECHR dated 2000 application no 21986/93, in short,<br />

the importance of making an autopsy which includes all clinical findings is stated. In the<br />

Judicial Reform Strategic Paper and Action Plan, the points such as alignment with<br />

international standards, following technology, improving the capacity of human resources in<br />

the scope of improving the capacity of Forensic Medicine Institute are stressed.<br />

It is considered that the Circular letter includes well-directed elements when the documents<br />

and the issues mentioned in them are taken into consideration.<br />

In the Circular letter, crime scene investigation, corpse examination and the things that need<br />

to be done during autopsy are discussed in detail in compliance with the abovementioned<br />

documents.<br />

As it was accepted on June 30 th 2011 in General Assembly meeting, the part related to<br />

autopsy in the Circular letter issued by General Directorate of Penal Affairs, Ministry of<br />

Justice having the subject matter “Murder and Incidents of by Unknown Assailants” is<br />

included in this Circular and so that repetition is prevented.<br />

In the Circular letter, it is emphasized that corpse examination and autopsy are indispensable<br />

with their role of enlightening investigation and so they must be proper and made in a short<br />

time.<br />

In preparation of the Circular letter, national regulations on corpse examination and autopsy<br />

and the perspectives of ECHR and European Court on Human Rights were outlined and in<br />

this context, the decisions of ECHR which are related with the matter were referred to.<br />

Rules about possibility of organ and tissue transplantation in case of cerebral death resulting<br />

from criminal cases which are covered in fourth paragraph of article 14 of Law on Organ and<br />

Tissue Transplantation are explained. So that, for the first time this issue which serves the<br />

autopsy procedure as well as serving a matter which has significant part in terms of right to<br />

life has been reminded in Circular letter to those who are to implement. Ministry of Health<br />

and Forensic Medicine Institute demanded this issue to be included in a Circular and then<br />

announced to the prosecutors.<br />

Moreover, principles about providing deserted bodies for scientific studies are set forth upon<br />

requests of Presidency of Forensic Medicine Institute and universities.<br />

Principles and Methods of Investigation<br />

It is clear in the Circular that the importance of carrying out investigations to search the truth<br />

respecting human rights, and doing this in time, efficiently, in a complete way, in a short time<br />

and within an order to provide a fair trial afterwards are mentioned.<br />

33


In this context, the points that need attention which are; how the enforcement officers must<br />

react during their duties when they hesitate, the matters of importance to prevent unnecessary<br />

exchange of letters; and complexities, benefiting from the term of custody in terms of<br />

investigation, giving priority to the cases in which suspects are detained in investigation,<br />

respecting the right to a fair trial and not restricting the right to defend, are mentioned as well<br />

as exhibiting due care to the rights of aggrieved and the right to benefit from the assistance of<br />

an attorney.<br />

In Accession Partnership Document 2008, the training of enforcement forces in terms of<br />

human rights and investigation techniques are referred to. Also this issue was stated in 2008<br />

National Programme, besides “the right of freedom and security” and “the right to fair trial”<br />

are included. It is considered that the issues mentioned in these documents are in compliance<br />

with the issues in the Circular letter.<br />

In Progress Reports generally, the issues discussed are: providing legal procedures related to<br />

pretrial custody period comply with ECHR provisions and European Court of Human Rights<br />

opinions; the significance of education on human rights in police schools; the importance of<br />

training enforcement forces in various subjects, the supervision of security forces’ activities,<br />

taking efficient measures against maltreatment, the limitations on freedom of expression and<br />

lengthy detention period before hearing. It is considered that this Circular letter is a<br />

constructive step with this respect.<br />

As accepted on June 30 th 2011 in General Assembly meeting, the Circular letters issued by<br />

General Directorate of Penal Affairs, Ministry of Justice having the subject matter “Murder<br />

and Incidents of by Unknown Assailants” no(22), “The Right to Benefit from Assistance of an<br />

Attorney for Suspects” no(24), “Opposition to Law on Meetings and Demonstrations” no(34)<br />

“Investigations into the accidents that happened on State railways” no (36) and “Forest Fires”<br />

no (37) were combined with this Circular letter as they are serving as announcement to<br />

prosecutors in terms of careful conduct of investigations and as they include articles of Laws,<br />

Constitution and European Convention on Human Rights.<br />

Basically, in the Circular letter, fundamental rules that needs to be obeyed in a fast, efficient<br />

and well-grounded investigation which is expected to be carried out in compliance with<br />

fundamental human rights and fair trial principle are mentioned; and faults that are considered<br />

to be occur often in implementation are reminded to the prosecutors in itemized form to create<br />

unity among officials in order to provide guidance.<br />

In preparation of the Circular letter, national regulations on investigation and the perspectives<br />

of ECHR and European Court on Human Rights were outlined and in this context, the<br />

precedent decisions of ECHR about the total 24 cases from Turkey, Bulgaria, Netherland,<br />

Belgium and Austria which are related with the matter were referred to. International<br />

documents which are accepted about investigation phase are mentioned in respect to their<br />

similarity to the subject of the Circular letter and in order to improve awareness. (UN<br />

Declaration of Basic Principles of Justice for Victims of Crime and Abuse of Power dated 29<br />

November 1985; Guidelines on the Role of Prosecutors dated 7 th September 1990 which was<br />

accepted in UN Conference on Prevention of Crime and Treatment of Offenders; UN<br />

Principles on the Effective Prevention and Investigation of Extra-legal, Arbitrary<br />

and Summary Executions dated 24 th May 1989)<br />

34


11- Special Investigation Methods<br />

In the Circular letter, it is pointed out that time, effort must not be wasted because of<br />

unnecessary exchange of letters among Council of Higher Education, higher education<br />

institutions and judicial authorities and there must not be dispute among these in terms of<br />

duties and powers; and also stated that by referring to article 145 of Constitution which reads<br />

as “ Except the time of war, persons who are not soldiers can not be tried in military courts”<br />

military personnel must be tried according to the procedure in relevant law.<br />

In Accession Partnership Document 2008, the point that the judicial authority of the military<br />

courts are limited to the matters of military personnel in relation to their military duties; and<br />

in National Programme 2008, it is stated that legislations will be carried on about defining the<br />

duties and powers of military courts and steps for expedition of judiciary and improving its<br />

efficiency are referred to. These issues are similar to the content of Circular letter.<br />

In all Progress Reports, the trial of military personnel and the powers and duties of military<br />

courts are mentioned. In the Progress Reports of recent years, it is stated in terms of the<br />

criticism on these matters that with the harmonization package, the trials of civilians by<br />

military courts are prevented and the changes in the package receive positive evaluation. In<br />

2010 Progress Report, the issues that are mentioned in the Circular letter are discussed in the<br />

context of bringing the decisions of Supreme Military Council into judicial review.<br />

In conclusion, in the Circular letter the methods and rules that are to be abided by in the<br />

course of investigations about soldiers and members of Higher Education Council are<br />

explained in detail and also provisions in other private laws are pointed out.<br />

12- Information About The Persons For Whom There is A Ban On Leaving The<br />

Country<br />

With the Constitution and the European Convention on Human Rights, it has been aimed that<br />

freedom of travel granted under the aforesaid provisions of the Law no 5682 is not restricted<br />

unfairly and unjust treatments are not caused.<br />

13- Laundry of Assets Derived from Crime<br />

In this Circular that has been prepared in consensus with the authorities of the Financial<br />

Crimes Investigation Board of the Ministry of Finance, it is aimed to promote awareness in<br />

practice by including national and international legislation.<br />

In the Circular; it is seen that various provisions are contained for the purposes of preventing<br />

laundry of assets derived from crime, being able to combat this crime more effectively and<br />

decisively, catching the perpetrators of crime, revealing the connections, being able to seize<br />

and confiscate assets derived from crime, providing successful imposition of an interim<br />

injunction over the claims and liabilities, and ensuring co-operation and coordination between<br />

the relevant agencies during the investigation process.<br />

In the Accession Partnership Document for the year 2008, the issues of implementation of<br />

National Strategy For Combating Organized Crime and reinforcement of combat against<br />

organized crime, illicit drugs, human trafficking, fraud, corruption and money laundering<br />

were contained.<br />

35


In the Progress Report for the year 2010, on the other hand, it was mentioned that progress<br />

had been made for combating money laundering with regard to complying with EU Acquis,<br />

touching some arrangements adopted in this regard.<br />

It is considered that the provisions that the Circular provides for the purpose of prevention of<br />

laundering of assets derived from crime overlap the documents mentioned.<br />

14- Investigations and Prosecutions Relating To Incidences of Corruption<br />

In this Circular that was prepared in consensus with the authorities of the General Directorate<br />

of International Law and Foreign Affairs of Ministry of Justice and the Financial Crimes<br />

Investigation Board of the Ministry of Finance, it is aimed to promote the awareness again in<br />

parallel with national and international legislation.<br />

In the Accession Partnership Document for the year 2008, the issue of establishment of a<br />

comprehensive fighting against corruption strategy, including high – level combat against<br />

corruption as well, and of setting up of a central structure for monitoring implementation of<br />

this through statistical information and development of coordination between all the relevant<br />

agencies was contained. In the National Programme, on the other hand, it was mentioned that<br />

Turkey had undersigned and ratified UN Convention Against Corruption, in Turkey, the<br />

works for enhancement of good governance and transparency and for providing coordination<br />

between the agencies combating corruption and for development of a comprehensive fighting<br />

against corruption strategy were well underway, and as for the fighting against corruption<br />

efforts, compliance on fighting against corruption with EU acquis was contained in the<br />

programme.<br />

Fighting against corruption and the inconveniences in this matter is one of the issues that are<br />

frequently contained in the Progress Reports as well. Despite the measures adopted in the<br />

issue of fighting against corruption, in the Progress Reports, attention is drawn to the fact that<br />

in general there should be a progress in this issue.<br />

In the said Circular, the issues were handled as such that the prosecutors should deal with the<br />

incidence immediately in cases where incidences of corruption occur and they should launch<br />

and carry out the investigation, reporting the incidence to relevant agencies, making<br />

contribution into concluding cases rapidly and accurately, taking protective measures for the<br />

revenues anticipated to have been derived from the said crimes and the things that should be<br />

done in investigations involving the crime of bribing foreign public officials. The said issues<br />

in the Circular were prepared for the purpose of concluding the investigations and<br />

prosecutions as soon as possible, imposing the penalties in an effective manner and taking<br />

into consideration the international essential papers related with the issue.<br />

In the Circular, it is possible to see the reflections of precautionary measure contained in The<br />

Council of Europe Civil Law Convention on Corruption and of the regulations for<br />

international cooperation. Issues such as the measures to be considered the revenues derived<br />

from a crime contained in The Council of Europe Civil Law Convention on Corruption, the<br />

cooperation between national agencies, the extradition were also dealt with in the scope of the<br />

Circular. Similarly, it is also a positive step that the arrangement related with the<br />

responsibility of the legal entities in the Convention was contained in the Circular also by<br />

making reference to the national legislation. Also, in the “First and Second Rounds of Mutual<br />

Evaluation Addendum Compliance Report of Turkey”, dated 11 April 2010, of GRECO<br />

36


(Group of States Against Corruption – GRECO), it is noticed that penal liability of legal<br />

entities by making reference to this Convention. In addition, it is noticed that the issue of<br />

liability of legal entities is contained in UN Convention Against Corruption as well. In the EU<br />

Council’s Framework Decision dated 22 July 2003 and no. 2003/568 governing fighting<br />

corruption in the private sector, the liability of legal entities were mentioned as well and the<br />

importance of penalizing in an effective, proportionate and deterrent manner was highlighted.<br />

In the Circular, arrangements concerning liability of legal entities were contained.<br />

15- Official Correspondences<br />

The proceedings and principles to be taken into consideration in official correspondences with<br />

the Board were determined.<br />

Particularly; making correspondences in the medium of National Judiciary Informatics<br />

System (NJIS) by means of using secured electronic signature, making correspondences such<br />

as duty certificates requested for reasons of gun licenses, passports and spouse-related,<br />

passport request forms, promotions, appointments and authorization certificates, education<br />

request forms or petitions, petitions of review and objections and declarations of property that<br />

will not entail asking for the positions of Chief Public Prosecutor or of Chairman of the<br />

Commission, directly by those concerned are among significant novelties. Besides, the<br />

presidencies of commission were also granted authorization for making direct<br />

correspondences without asking for the intermediary of Chief Public Prosecutor’s Offices.<br />

16- Searching, Examining and Investigation Proceedings Regarding Judges and<br />

Prosecutors<br />

The procedure required to be followed concerning the reportings and complaints about judges<br />

and prosecutors falling within the remit of Third Circuit of the Board was considered, a<br />

parallel turn of phrase was adopted by taking into account that it abides by the same<br />

procedure with the Circular on investigation proceedings about the senior law enforcement<br />

officers.<br />

In the Accession Partnership Document for the year 2008, it was expressed as a necessity that<br />

on Examining system the Supreme Council Judges and Prosecutors and the judiciary should<br />

be independent of other governmental agencies and that the Supreme Council Judges and<br />

Prosecutors should be ensured that it represented the whole of the judiciary.<br />

In the National Program for the year 2008, it was mentioned that in crime prosecution and<br />

invention, arrangements on duties, powers and responsibilities of law enforcementprosecutor’s<br />

office would be continued, on the basis of the principle of separation and<br />

independence of executive and judiciary powers under the Constitution, in line with best<br />

practices in EU countries.<br />

EU Progress Reports criticized, in terms of justice independence, that justice inspectors<br />

responsible for assessment of the performances of judges and prosecutors were affiliated to<br />

the Ministry of Justice and justice inspectors could seek, under a regulation passed in 2007, a<br />

court rule granting authorization to tap the telephone conversations of justice members.<br />

In the Progress Report for the year 2010, on the other hand, it was mentioned that the justice<br />

inspectors assessing the performances of judges and prosecutors would then be reporting not<br />

to the Ministry of Justice but to the Supreme Council Judges and Prosecutors.<br />

37


With the Circular, the issues pertaining to Searching, Examining and investigation<br />

proceedings about judges and prosecutors were arranged in a covering the assurance of<br />

procedure and the right of defense for the persons being subjects of an<br />

investigation/examination; Since the provisions that would allow translation into practical<br />

action of the assurances introduced in terms of searching and investigation proceedings<br />

pursuant to the Constitution, Law No 6087 On Supreme Council of Judges and Prosecutors,<br />

and Law No 2802 On Judges and Prosecutors, the Constitution were contained, it is<br />

considered that it will be a positive step in terms of its inputs into meeting the criticisms<br />

contained in EU Progress Reports.<br />

17- Searching, Investigation and Prosecution Proceedings Commenced For the Highest-<br />

Ranking Law Enforcement Chiefs<br />

The procedure required to be followed concerning the reportings and complaints about<br />

highest - ranking law enforcement chiefs, falling within the remit of Third Circuit of the<br />

Board was considered, a parallel turn of phrase was adopted by taking into account that it<br />

abides by the same procedure with the Circular on investigation proceedings about the judges<br />

and prosecutors.<br />

In the Progress Report for the year 2010, it was mentioned that effective carrying out of<br />

judicial and administrative investigations on law enforcement members continued to pose a<br />

problem.<br />

In Article 9 of European Council Ministers Committee’s Recommendation numbered<br />

(2001)10 and titled “Europe Police Ethic Code”, it was mentioned under the heading Police<br />

and Crime Justice System that the police will provide functional and appropriate cooperation<br />

with the prosecutor; in places where the police (law enforcement) are under the command of<br />

the prosecutor or the investigating magistrate as is the case in Turkey, the police will receive<br />

clear instructions regarding the priorities and process of the investigation the police will be<br />

carrying out, during the process, the police will give information to their senior investigating<br />

chiefs as to the instructions are carried out, elaborating regular reports in particular about the<br />

going of the case under investigation. At the same time, in Article 33, it was highlighted the<br />

fact that disciplinary measures taken against employees of the police service should be subject<br />

to the control of an independent court or organ; in Article 34, public institutions would<br />

provide required support against unfounded allegations that might be made to the police and<br />

their duties.<br />

In compliance with the said provisions, the Circular was prepared to clarify the issue of how<br />

the investigation and Examining power vested in the prosecutors who are investigating<br />

superior of law enforcement under Law no 5271 would be used. The Circular, described the<br />

investigation and searching proceeding to be carried out about the highest – ranking law<br />

enforcement chiefs by bringing clarification to the respective laws, shedding a light on how<br />

the practice should be done following the new Law on Supreme Council of Judges and<br />

Prosecutors. The Circular described that highest ranking law enforcement chiefs were also<br />

subject to inspection as were the other law enforcement personnel, but that these people were<br />

subject to jurisdiction procedures to which judges were subject, which constituted an<br />

assurance against unjust allegations and explained the process in details.<br />

38


18- Implementation of The Law On Protection of the Family<br />

In the Circular, in implementation of the Law no 4320 On Protection of the Family, by<br />

introducing provisions for adopting protection decisions, their registration to National<br />

Judiciary Informatics System, points to take care of in the enforcement, monitoring the<br />

enforcement, there was no need for finalization of the decision of such protection decisions,<br />

specialization of the Public Prosecutor and of the personnel, prevention of inconveniences in<br />

practice in this regard was intended for.<br />

In the Accession Partnership Document for the year 2008, implementation of the legislation<br />

regarding women rights and taking of counter - measures for any sort of acts of violence,<br />

including honour crimes are among the priorities therein. The said priorities were also<br />

contained under the title ‘women rights’ of the Political Criteria in 2008 National Programme.<br />

In the EU Progress Report, on the other hand, mention was made that serious problems<br />

continued to exist in the issues of honour killings, marriages acted in early age and forcibly<br />

and domestic violence against women, it was expressed that the legislation should be<br />

implemented in coherence throughout the country.<br />

In 23th paragraph, Unofficial Screening Final Report says that lawful arrangements are<br />

sufficient, however certain problems continue their existence in implementation of the<br />

legislation regarding the issue, including the Law On Protection of the Family.<br />

In the Circular aimed at elimination of some problems on implementation of the Law On<br />

Protection of the Family, it can possibly be termed as a positive step in that it aims at<br />

eliminating the criticisms cited above and that it is compliant with the specified priorities.<br />

With the Circular, the measures considered blocking the violence aimed at women will be<br />

monitored intensively and support will be provided to training and awareness promotion<br />

activities in this issue.<br />

19- Map and Air Photograph Requests<br />

The issues were arranged such as that courts may directly ask information, documents from<br />

all the institutions and agencies; in this connection, they may ask the same from General<br />

Command of Mapping, and that in each court house, a map information officer should be<br />

employed, the requests should be processed by this officer in electronic medium from the<br />

Internet address of General Command of Mapping, issues that should be made requests for,<br />

interrogation of the fees and depositing them, which ones of the maps with which the work is<br />

finished should be returned, which ones may be retained in the court house, all the<br />

transactions should be made from National Judiciary Informatics System after the integrations<br />

of National Judiciary Informatics System - General Command of Mapping.<br />

With implementation of the Circular, Office of Map already setup within General Directorate<br />

of Law Affairs of the Ministry of Justice was abolished, the principle of independence of<br />

courts are reinforced through abolishment of the arrangements stipulating bureaucracy that the<br />

courts should relate their map and air photography requests via the Ministry of Justice to the<br />

command in question and the Ministry should appoint a payroll master for paying for the fees<br />

and sending of the maps.<br />

39


20- Requests for Position<br />

The procedures and rules to be followed as to the positions to be requested from the Board<br />

have been determined. To date, it has been targeted to prevent procedure inconveniences<br />

experienced both within the Ministry and the Board regarding the requests and to relate<br />

especially those issues requested particularly from the organization to the General Secretariat<br />

after sifting them through a certain filter.<br />

In the Circular, the issues stipulating that positions should not be asked of in matters of<br />

irrelevance, what is a requisite prior to making a request for position and the ones that should<br />

be considered while making a request for position have been arranged, it has been stipulated,<br />

by reporting the results of the meetings held in the court houses and about the inconveniences<br />

in practice to the Board, that arrangements could be made in such issues and provisions for<br />

blocking to make unnecessary correspondences have been contained.<br />

21- Issues To Be Considered In Submitting Files For Examination By Way of Law<br />

By regulating the issues such as keeping files orderly, appending all documentation to<br />

National Judiciary Informatics System, sending penal law suit files directly to Supreme Court<br />

of Appeals Prosecutor’s Office without asking for the intermediary of Offices of Public<br />

Prosecutors, placement of files in separate envelopes, the envelopes on the other hand can be<br />

sent collectively in sacks, sending files with all of their appendices to the department in<br />

charge, checking out on appeal fees, paying attention to the notification, when a warrant with<br />

electronic signature arrives from the Supreme Court of Appeals, extraction of it into a file<br />

from National Judiciary Informatics System, when a warrant with electronic signature arrives<br />

from the Supreme Court of Appeals, registering it from National Judiciary Informatics System<br />

in line with the procedures of applications and giving a receipt document free of charge,<br />

prevention of inconveniences in such issues and provision of unity have been targeted.<br />

The positions of Supreme Court Office of the Prosecutor, the Supreme Administrative Court<br />

and the Supreme Court of Appeals in this issue have been evaluated and processed.<br />

Thus, quickening the lawful way of process has been targeted.<br />

22- Expenses of Service of Notification Made at District Administrative, Administrative<br />

and Tax Courts<br />

In administrative justice, achievement of unification of practice has been aimed by<br />

mentioning the fact that expenditures and expenses of notification should, first of all, be<br />

charged as money, while those who bring it as stamps should not be rejected, either; monetary<br />

transactions should be made at National Judiciary Informatics System and auditing<br />

transactions should be performed by taking these data into the account.<br />

23- Issues To Be Considered In Submitting Petitions Intended For A Court In<br />

Somewhere Else<br />

In the Circular, following referral of petitions of appellate or appeals submitted for sending to<br />

a court in somewhere else, and of the other petitions, the issues to be considered have been<br />

determined for provision of their being sent to the court in question by taking also the fact that<br />

they may be time – bound in terms of any loss of right and complaints.<br />

40


The said Circular, is a positive step in terms of its input into the targets such as enhancement<br />

of efficiency and effectiveness and facilitation of access to justice being stipulated in the<br />

National Programme and is articulated in other negotiation papers by and large.<br />

24- Proceedings of Referral<br />

In the Accession Partnership Document for the year 2008 and in National Programme for the<br />

year 2008, the issues of efficiency and effectiveness of justice and enhancement of trust in<br />

justice issues are also available among targets.<br />

In EU Progress Reports, too, with regard to effectiveness of justice, steps taken for quickening<br />

the judicial processes wee mentioned as well.<br />

In 23th paragraph, Unofficial Screening Final Report, mention was made of the fact that<br />

unnecessary cost and time losses should not be caused to.<br />

Among the results expected of the ‘Project of Supporting Court Administration System In<br />

Turkey’ carried out by the Ministry of Justice and European Council and is based on the idea<br />

of developing a more effective court administration, it appears that the issues of training a<br />

more educated clerk personnel and bringing the group of judges and prosecutors to a more<br />

effective position about their non-judicial responsibilities by increasing the qualifications of<br />

the administrative staff were contained.<br />

In the report about “ Efficiency of Judiciary and Criminal Justice System” prepared by Luca<br />

PERILLI, Italian judge, at the end of her visit to Turkey between 17 th -21 st January 2011 in<br />

the scope of Independent Expert Visit of European Commission with the paragraph “Judiciary<br />

and Fundamental Rights” with the title “The role and Function of Judicial Enforcement<br />

Officers", the suggestions of assigning non-judiciary duties of judges to the qualified<br />

personnel fit for this task in order to reduce workload of judges in the recommendation no R<br />

(2010)12 of European Council’s Committee of Ministers regarding independence, efficiency<br />

and responsibilities of judges, in the position no. 6 (2004) of the Consultative Council of<br />

European Judges of European Council and in the position no. 11 (2008) of the Consultative<br />

Council of European Judges of European Council regarding quality of judiciary decisions;<br />

have been expressed in different ways.<br />

In the Circular, it is pointed out that in compliance with the said documents; the issues of<br />

front desk application, utilization of National Judiciary Informatics System for transactions,<br />

giving receipt documents to the petitioners and owners of documents free of charge, as a<br />

requirement of court administration support project and in the framework of the provisions<br />

introduced by the Civil Procedures Law No 6100, referral transactions may also be made by<br />

those other than judges and prosecutors.<br />

25- Inspection of Clerk Services of Courts and Enforcement and Bankruptcy Offices<br />

In 23th Paragraph of Unofficial Screening Final Report, mention was made of the fact that<br />

National Judiciary Informatics System Informatics System, which is an e-justice system, had<br />

been scheduled to be completed in a way to cover entire justice at the end of the year and that<br />

the system not only allowed the justice members to establish communication both among<br />

themselves but also provided them the opportunity to exchange of information with other<br />

agencies and institutions as well. It appears that the points highlighted reveals significance of<br />

National Judiciary Informatics System for our country.<br />

41


In the report about “ Efficiency of Judiciary and Criminal Justice System” prepared by Luca<br />

PERILLI, Italian judge, at the end of her visit to Turkey between 17 th -21 st January 2011 in<br />

the scope of Independent Expert Visit of European Commission with the paragraph “Judiciary<br />

and Fundamental Rights” with the title “The role and Function of Judicial Enforcement<br />

Officers", it is mentioned that both efficiency and the quality of the works they are doing can<br />

be increased by assigning non-judicial duties of judges to court clerks offices and clerks. In<br />

this scope, arrangement of duties of clerks and employees of court clerks office is<br />

recommended in order to create specialized and trained administrative staff. As is apparent, in<br />

accordance with the report, in order to enhance effectiveness in justice, there exists an<br />

expectation in that court clerks offices should alleviate the workload of judges by taking up<br />

duties in certain areas.<br />

In recommendation of European Council’s Committee of Ministers that was adopted on 17<br />

October 2010 with no. R (2010)12, regarding independence, efficiency and responsibilities, it<br />

was recommended that non-judicial duties of judges should be entrusted with qualified<br />

personnel fit for this task in order to alleviate the workload in courts.<br />

In the section titled ‘Quality and Assessment of Justice System; statistical information;<br />

monitoring procedures’ of the Consultative Council of European Judges of European<br />

Council’s position dated 24 November 2004 and no. 6 (2004), the importance of activities not<br />

only of judges but also of governmental officers in terms of justice were touched, also in<br />

terms of justice infra-structure, the issues such as building, equipment, support personnel were<br />

contained.<br />

In the Circular, in the scope of administrative duties of judges, inspection of court clerks<br />

offices at least once quarterly, taking into account whether the inspections are carried out over<br />

National Judiciary Informatics System timely, correctly and completely during inspections<br />

has been arranged.<br />

Also in line with the Inspection Board of Supreme Council of Judges and Prosecutors,<br />

monetary and cash audit of judges are not contained. The Circular No. 131 of the Ministry of<br />

Justice, which is the sole legal basis, was abolished upon issuance of this Circular. The<br />

Ministry of Justice is required to make a Circular, in the scope of administrative duties<br />

regarding the fact that monetary and cash account audits of law courts will be made by<br />

prosecutors.<br />

Since European Union also demanded that judges should be dismissed from administrative<br />

duties, the Circular appears to be in compliance with the process of acquis in this form of it.<br />

26- Specialization of Public Prosecutor in Crimes Regarding Infringement of Intellectual<br />

and Industrial Rights and Prevention of Tax Loss of the State In This Area<br />

The Circular has been formed in line with the positions of Ministry of Justice’s General<br />

Directorate of European Union, the Ministry of Culture and Tourism, The Ministry of<br />

European Union; in this line, the importance of the issue and entire international and national<br />

legislation appertaining to the issue were mentioned, provisions were introduced for sending<br />

clauses regarding these crimes to directorate of tax administrations, notifying rightful owners,<br />

ensuring specialization of Public Prosecutor and of the personnel and setting up of an office<br />

wherein more than 500 investigation files are present.<br />

42


In National Programme for the year 2008; it was mentioned that necessary infra-structure<br />

works were accelerated for enhancement of functionality and efficiency of justice, in this<br />

connection, mention was made of establishment of new courts and rendering them<br />

operational; merging court houses that are near one another; promote specialized courts.<br />

In EU Progress Reports; it is mentioned that there are inconveniences in practice although<br />

legislation is greatly compliant with the acquis and is sufficient; administrative capacity falls<br />

short in terms of ensuring effective enforcement required by the Customs Union Decision;<br />

major updated bills regulating industrial property rights, in a way to include deterrent penal<br />

sanctions are still pending ratification; it is of paramount importance that more cooperation<br />

and coordination should be provided between public institutions concerned with intellectual<br />

property rights and specialized executive units of intellectual property rights, owners of<br />

intellectual property rights should be represented better in public platforms regarding<br />

intellectual property rights.<br />

In addition to this, importance of promoting public awareness about the risks posed by<br />

imitation and backstreet products in terms of user safety, public order and public sanitation<br />

was highlighted. In the reports, inconsistencies observed practices of specialized courts in this<br />

field and the differences between the Turkish Patent Institute and court verdicts continued,<br />

highlighting unavailability of reliable statistical information.<br />

In the Circular, various measures for achievement of a more effective combat against the<br />

violations in the field of intellectual and industrial rights are contained, such as notifying<br />

relevant agencies of court verdicts, establishing specialized units specialized in this field in<br />

order for finalization of investigations in a quick way. Besides, realization of investigations in<br />

an effective and quick way was aimed through providing specialization, which was achieved<br />

in the courts of first instance, in intellectual and industrial rights also in Public Prosecutors<br />

Offices that are carrying out the investigations into violations of these rights as well. In this<br />

scope, arrangements in the Circular will make an input into elimination of the above cited<br />

inconveniences.<br />

27- Official Advertisements<br />

The issues that official advertisement should be given in places through Press Advertising<br />

Agency branches where they are available, while in places where they are not available, they<br />

should be advertised in newspapers having the right to advertise official advertisement via<br />

Governorships have been arranged.<br />

28- Requests Regarding Correction of One’s Name, Surname and Age<br />

In lawsuits of correcting name, surname and age, arrangements have been introduced that<br />

querying should be made regarding the person asking for such correction from National<br />

Judiciary Informatics System and KİHBİ; General Directorate of Population and Citizenship<br />

Affairs and the Directorates of Civil Registry are exempt from any sort of legal fees and of<br />

any sort of court fees.<br />

29- Timesheets, Employment Records and Success Reporting Forms<br />

Principles to be abided by in drawing up of timesheets, employment records and success<br />

reporting forms were determined, particularly mentioning the fact that files ending up in<br />

43


econciliation in penalties and the ones referred to reconciliation would be taken into<br />

consideration a positive case for promotion, earning this institution functionality was targeted.<br />

It appears that the issues regarding performances of judges and prosecutors are touched in<br />

Progress Reports for the years 2008, 2009 and 2010.<br />

30- Fact sheets for Judge and Prosecutor<br />

Fact sheet has been re-arranged, in a way that can be used for personal transactions, training,<br />

sending abroad to be made by the Board and other similar issues, additionally positions of<br />

foreign language has been broadened, academic publications slot has been added.<br />

In personal transactions, primary school, secondary school, high school and college education<br />

slot anticipated as not having a realistic function was removed. This situation overlaps the<br />

principle adopted in the Regulation of the Inspection Board.<br />

With creation of the form in electronic medium from National Judiciary Informatics System,<br />

creating a structure suitable for admission to reporting in terms of the data stipulated without<br />

having to process them separately for a second time at the headquarters was targeted.<br />

31- Unrevealing The Identities and Images of Public Officials Involved In Enforcement<br />

of the Prevention of Terrorism Act While They Are Being Heard As Witnesses<br />

The Progress Report for the year 2008 quoted positively that a new witness protection law<br />

having sufficient provisions guaranteeing the security and identities of witnesses and that a<br />

Witness Protection Unit was setup within Turkish National Police.<br />

In the Circular, it is pointed out that when public officials involved in prevention of terrorism<br />

during the rounds of investigations and prosecutions are appealed to for their testimony in<br />

capacity of witness during investigations and prosecutions, taking into account the first<br />

paragraph of Article 58 of the Criminal Procedure Code # 5271 and of first paragraph of<br />

Article 6 of the Prevention of Terrorism Act # 3713 necessary measures should be taken for<br />

not revealing their identity and images.<br />

32- Issues To Be Considered In Employment Of Undercover Investigator<br />

In implementation of employment of undercover investigator stipulated in Criminal Procedure<br />

Code; since the issues of not using identity number which will ensure identity of the person<br />

missioned to remain unrevealed, in accordance of the “Regulation On Monitoring Of<br />

Communications Via Telecommunication Stipulated In Criminal Procedure Code; Under<br />

Cover Investigator and Implementation of Surveillance Measures Through Technical<br />

Equipments” and not assigning identity number to the law enforcement personnel designated<br />

as the responsible law enforcement officer by the relevant enforcement unit, which is also<br />

compulsory, are experienced frequently, by taking into account particularly on the demand of<br />

General Directorate of Security in drawing up of a separate Circular in this issue, the<br />

importance, purpose of said institution and utilisation of ID number were reminded to<br />

enforcers.<br />

33- Confidentiality of The Investigation and Informing The Press<br />

During investigation, operation of press spokesman agency and the rules to be abided by in<br />

this issue were contained, the balance between confidentiality of investigation and the right to<br />

44


get to news of the press was pointed out and case law precedents of ECHR in this respect<br />

were contained.<br />

Paragraph 20 of the report prepared on ‘Freedom of Expression and Press’ in the aftermath of<br />

the visit paid to Turkey between 27-29 April 2011 by Council of EUrope, Human Rights<br />

Commissioner Thomas Hammerberg said that Article 285 (the crime of infringement of the<br />

confidentiality of an investigation) and Article 288 (the crime of attempting to enure the<br />

judicial authorities) were exerting a pressure on freedom of expression, the number of<br />

lawsuits filed against journalists had shown an increase since 2007 in the scope of Ergenekon<br />

Lawsuit for infringement of these articles. According to the European Commission, the<br />

number of lawsuits filed against since 2010 based on these articles is around 4,000.<br />

The Circular in question has been prepared for the purposes of informing the press on<br />

investigations, preventing information pollution, protecting presumption of innocence and of<br />

personal rights and increasing confidence in justice. When the implementation is translated<br />

into practical action, positive steps will have been taken on the way to investigations’ being<br />

under the influence and preventing injuries to the presumption of innocence. The circular<br />

which has been prepared for both reducing the number of lawsuits filed and informing the<br />

common public, keeping the confidentiality of the investigations will possibly be a positive<br />

step as of its purpose.<br />

34- The Procedures and Principles for Sending Abroad of Judges and Prosecuters<br />

Article 49 of Law No: 2802 of Judges and Prosecutors was amended by Decree Law No: 650.<br />

As a result of this change, HCoJP has become the competent authority on the practice of<br />

sending of judges and prosecutors. Judges and prosecutors can be sent abroad the scope of the<br />

professional training, scholarship or technical co-operation by the HCoJP. In addition, they<br />

can be sent abroad for internship and research related to their profession. The procedures and<br />

principles for sending abroad of judges and prosecutors are designed in the Circular letter.<br />

45


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-168-2011 17/05/2011<br />

Konu : Hâkim ve savclarn yllk, mazeret,<br />

hastalk ve refakat ile aylksz izinleri<br />

GENELGE<br />

No: 1<br />

Bilindiği üzere, 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanunu’nun 55’inci maddesinin<br />

birinci ve ikinci fkralarnda; hâkim ve savclarn yllk ara vermeden faydalanacaklar, yllk<br />

ara vermeden faydalananlara o yl için ayrca yllk izin verilmeyeceği belirtilmiştir.<br />

Ayn Kanun’un 56’nc maddesinin birinci ve ikinci fkralarnda, yllk ara vermeden<br />

yararlanmayan hâkim ve savclara uygun görülecek zamanlarda normal yol süresi hariç otuz<br />

gün yllk izin verileceği, birbirini izleyen son iki yln izninin bir arada ya da bölümlere<br />

ayrlarak verilebileceği, daha önceki yllara ait izin haklarnn da düşeceği hususlar<br />

düzenlenmiştir.<br />

Anlan maddenin üçüncü fkrasnda ise, acil ve zorunlu hâllerde, ilgilisine göre ağr<br />

ceza Cumhuriyet başsavclar veya adalet komisyonu başkanlarnn üç güne kadar mazeret<br />

izni verebilecekleri, dördüncü fkrasnda da hâkim ve savclarn; mazeret, hastalk ve aylksz<br />

izinleri hakknda Devlet Memurlar Kanunu’ndaki hükümlerin uygulanacağ vurgulanmştr.<br />

2802 sayl Kanun’un 55 ve 56’nc maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hâkim ve<br />

savclarn öncelikli olarak yllk ara vermeden yaralandrlmalar, yllk ara vermeden<br />

yararlanmayanlara ise yllk izin verilmesi gerektiği anlaşlmaktadr.<br />

Öte yandan, 13/02/2011 tarihli ve 6111 sayl Kanun’la değişik 657 sayl Devlet<br />

Memurlar Kanunu’nun 104’üncü maddesinde mazeret iznine, 105’inci maddesinde hastalk<br />

ve refakat iznine, 108’inci maddesinde ise aylksz izne ilişkin hükümlere yer verilmiştir.<br />

Diğer taraftan, 11/12/2010 tarihli ve 6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu<br />

Kanunu’nun 10’uncu maddesinin ikinci fkrasnn (e) bendinde, hâkim ve savclarn izin<br />

işlemlerinin Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Genel Sekreterliğince yürütüleceği<br />

belirtilmiştir.<br />

Bu bakmdan, anlan Kanun değişiklikleri de dikkate alnmak suretiyle 2802 sayl<br />

Kanun’a tabi hâkim ve savclarn izinleri konusunda yaşanan tereddütlerin giderilmesi ve<br />

uygulamada kolaylk sağlanmas amacyla yllk, mazeret, hastalk ve refakat ile aylksz<br />

izinlerin kullanlmasnda aşağdaki usul ve esaslar belirlenmiştir.<br />

A) Yllk izin :<br />

1) Her yl ocak aynda yaplan çalşma ile yllk ara vermeden faydalandrlmas<br />

kararlaştrlan hâkim ve Cumhuriyet savclarnn, zorunluluk olmadkça izin<br />

verilmeyeceğinden, o yla ait izin talebinde bulunmamas,<br />

2) Adli yarg birinci bölge ağr ceza merkezlerinde görev yapan ve yllk ara verme<br />

döneminde nöbetçi olmas kararlaştrlan hâkim ve Cumhuriyet savclarnn talepleri ve kadro<br />

durumu dikkate alnarak, yllk izinlerini hangi tarihler arasnda kullanacaklarna ilişkin<br />

planlamann her yl şubat aynn on beşinci gününe kadar adli yarg ilk derece mahkemesi<br />

adalet komisyonlar ve ağr ceza Cumhuriyet başsavclar tarafndan Ulusal Yarg Ağ Bilişim<br />

Sistemi (UYAP) yoluyla Genel Sekreterliğe bildirilmesi, zorunlu hâller dşnda ilgililere yllk<br />

izinlerinin belirlenen tarihlerde kullandrlmas,<br />

46


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-168-2011<br />

3) Yllk izin taleplerinin, iznin kullanlmak istendiği tarih ve geçirileceği yer açkça<br />

gösterilmek suretiyle ve bu tarihten en az 15 gün önce;<br />

a) Adli yargda görevli Cumhuriyet savclar için ağr ceza Cumhuriyet<br />

başsavclarnca, hâkimler için adli yarg ilk derece mahkemesi adalet komisyonu<br />

başkanlarnca,<br />

b) İdari yargda görevli hâkimler için bölge idare mahkemesi başkanlarnca,<br />

iş ve kadro durumuna göre ilgililerin izne ayrlmasnda saknca olup olmadğ<br />

konusunda görüş bildirilerek gönderilmesi,<br />

4) Genel Sekreterlikçe verilen iznin mahallîne ulaşma tarihinden itibaren en geç bir ay<br />

içinde kullanlmaya başlanmas, bu süre içerisinde kullanlmaya başlanmayan izinler için<br />

yeniden talepte bulunulmas,<br />

5) Adli hizmetlerde aksamaya sebebiyet verilmemesi açsndan izin kullanlacak<br />

döneme zorunluluk olmadkça keşif ve duruşma konulmamas,<br />

6) Yllk izinlerin en çok üçe bölünerek kullanlmas,<br />

7) İzni, Genel Sekreterlikçe özel bir şarta bağlananlarn, bu şart gerçekleşmeden ve<br />

ilgisine göre Cumhuriyet başsavcs veya komisyon başkanna bilgi vermeden görevden<br />

ayrlmamas, Cumhuriyet başsavcs veya komisyon başkannn konuyu takip ederek kadro<br />

sknts olabilecek durumlarda ilgilileri izne ayrmamas,<br />

8) Yl içerisinde kullanlmayan izinlerin, izleyen yln 31 Aralk gününe kadar<br />

kullanlmas, bu izinlerin bir sonraki yla devredilemeyeceğinin bilinmesi,<br />

9) İznini yurt dşnda geçirecek olanlarn ayr bir onaya gerek olmakszn izin<br />

dilekçelerinde bu hususu belirtmesi,<br />

B) Mazeret izni :<br />

Mazeret izinlerinin, acil ve zorunlu hâllerde istenebilmesi sebebiyle anlan Kanun’da<br />

belirtilen esaslara uygun olarak ve gerektiğinde belgelendirilerek talep edilmek suretiyle;<br />

1) Bir ylda toplam on günü geçmemek üzere;<br />

a) Ağr ceza Cumhuriyet başsavclar ile adalet komisyonu başkanlarna Genel<br />

Sekreterlik,<br />

b) Hâkim ve asliye ceza Cumhuriyet başsavclar ile Cumhuriyet savclarna üç güne<br />

kadar ilgilisine göre komisyon başkan veya ağr ceza Cumhuriyet başsavcs,<br />

c) Hâkim ve asliye ceza Cumhuriyet başsavclar ile Cumhuriyet savclarnn üç<br />

günden fazla süreli izinlerinin ise Genel Sekreterlik,<br />

tarafndan verilmesi,<br />

2) Doğum, evlenme ve ölüm hâllerindeki yasal mazeret izinlerinde, Genel Sekreterlik<br />

onay beklenmeksizin mazeretin ortaya çkmas ile iznin en geç on gün içerisinde<br />

kullanlmas,<br />

3) Kanun gereği doğum sonu mazeret izninin doktor raporu ile belirlenecek sürede<br />

uzatlmasnn mümkün bulunmamas karşsnda, doğum nedeniyle aylksz izin süresinin<br />

Kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren başlatlmas,<br />

C) Hastalk ve refakat izni :<br />

1) Hastalk ve refakat izninin kullanlmasnda, anlan Kanun ve yürürlükteki ilgili<br />

Yönetmelik hükümlerine uyulmak suretiyle işlem ifas,<br />

2) Adli hizmetlerde aksamaya neden olunmamas amacyla, sağlk hizmeti<br />

sunucularna giden hâkim ve Cumhuriyet savclarnn bu durumlarn, ilgilisine göre<br />

komisyon başkan veya Cumhuriyet başsavcsna bildirmeleri,<br />

3) Raporlu olarak görevden ayrlşlarda, görevden ayrlş yazs ile birlikte raporun bir<br />

örneğinin Genel Sekreterliğe ivedilikle gönderilmesi,<br />

4) Yllk izin kullanlmakta iken hastalk nedeniyle rapor alnmas durumunda;<br />

a) Hastalk izin süresinin, yllk iznin bittiği tarihten önce sona ermesi halinde, kalan<br />

yllk iznin kullanlmaya devam edileceği,<br />

47


Say : b) B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-168-2011<br />

Hastalk izin süresinin yllk iznin kalan ksmndan daha fazla olmas veya hastalk<br />

izni ile yllk iznin ayn tarihte sona ermesi hallerinde, hastalk izninin bitimini müteakiben<br />

göreve başlanlmas<br />

b) Hastalk izin<br />

gerektiği,<br />

süresinin yllk iznin kalan ksmndan daha fazla olmas veya hastalk<br />

izni ile<br />

c)<br />

yllk<br />

Hastalk<br />

iznin<br />

izinleri<br />

ayn tarihte<br />

sebebiyle<br />

sona<br />

kullanlamayan<br />

ermesi hallerinde,<br />

yllk<br />

hastalk<br />

izinlerin<br />

izninin<br />

2802<br />

bitimini<br />

sayl Kanunun<br />

müteakiben<br />

56<br />

göreve<br />

nc maddesine<br />

başlanlmas<br />

göre kullandrlacağ,<br />

gerektiği,<br />

c)<br />

hususlarnn<br />

Hastalk izinleri<br />

hatrdan<br />

sebebiyle<br />

çkarlmamas,<br />

kullanlamayan yllk izinlerin 2802 sayl Kanunun 56<br />

nc maddesine D) Aylksz göre izin kullandrlacağ, :<br />

1)<br />

hususlarnn<br />

Aylksz izin<br />

hatrdan<br />

onay<br />

çkarlmamas,<br />

alnp tebliğ edilmedikçe, ilgililerin görevlerinden ayrlmamas,<br />

2)<br />

D)<br />

Muvazzaf<br />

Aylksz izin<br />

askerlik<br />

:<br />

hizmeti sebebiyle görevden ayrlanlarn durumu bildirilirken,<br />

askere sevk<br />

1) Aylksz<br />

belgesi<br />

izin<br />

ve<br />

onay<br />

dilekçelerinin<br />

alnp tebliğ<br />

mutlaka<br />

edilmedikçe,<br />

Genel Sekreterliğe<br />

ilgililerin görevlerinden<br />

gönderilerek,<br />

ayrlmamas,<br />

ksa ya da<br />

uzun dönem<br />

2) Muvazzaf<br />

askerlik<br />

askerlik<br />

hizmetinden<br />

hizmeti<br />

hangisine<br />

sebebiyle<br />

tâbi olduklarnn<br />

görevden ayrlanlarn<br />

açklanmas,<br />

durumu bildirilirken,<br />

askere sevk<br />

3) Askerlik<br />

belgesi<br />

dönüşü<br />

ve dilekçelerinin<br />

göreve başlama<br />

mutlaka<br />

onay<br />

Genel<br />

alnabilmesi<br />

Sekreterliğe<br />

için<br />

gönderilerek,<br />

terhis tarihinden<br />

ksa<br />

itibaren<br />

ya da<br />

uzun<br />

30 gün<br />

dönem<br />

içerisinde<br />

askerlik<br />

dilekçe<br />

hizmetinden<br />

ve terhis<br />

hangisine<br />

belgesi<br />

tâbi olduklarnn<br />

ile Genel Sekreterliğe<br />

açklanmas,<br />

müracaat edilmesi<br />

gerektiğinden,<br />

3) Askerlik<br />

başlama<br />

dönüşü<br />

yazs<br />

göreve<br />

tebliğ<br />

başlama<br />

edilmeden<br />

onay<br />

ilgililerin<br />

alnabilmesi<br />

hiçbir surette<br />

için terhis<br />

göreve<br />

tarihinden<br />

başlatlmamas,<br />

itibaren<br />

30 gün E) içerisinde Ayrlş ve dilekçe başlayş ve tarihlerinin terhis belgesi bildirilmesi ile Genel : Sekreterliğe müracaat edilmesi<br />

gerektiğinden,<br />

Her türlü<br />

başlama<br />

görevden<br />

yazs tebliğ<br />

ayrlş<br />

edilmeden<br />

ve başlayş<br />

ilgililerin<br />

tarihlerinin<br />

hiçbir surette<br />

derhal;<br />

göreve<br />

ayrlş<br />

başlatlmamas,<br />

ve başlayş<br />

tarihlerinin<br />

E) Ayrlş<br />

hafta sonu<br />

ve başlayş<br />

veya resmî<br />

tarihlerinin<br />

tatil günlerine<br />

bildirilmesi<br />

rastlamas<br />

:<br />

hâlinde, takip eden ilk mesai<br />

gününde<br />

Her<br />

UYAP<br />

türlü<br />

yoluyla<br />

görevden<br />

Genel<br />

ayrlş<br />

Sekreterliğe<br />

ve başlayş<br />

bildirilmesi,<br />

tarihlerinin derhal; ayrlş ve başlayş<br />

tarihlerinin<br />

Konularnda<br />

hafta sonu<br />

gerekli<br />

veya resmî<br />

dikkat<br />

tatil<br />

ve<br />

günlerine<br />

özenin gösterilmesi<br />

rastlamas hâlinde,<br />

hususunun,<br />

takip<br />

Genel<br />

eden ilk<br />

Kurulun<br />

mesai<br />

gününde<br />

17/05/2011<br />

UYAP<br />

tarihli<br />

yoluyla<br />

ve 171<br />

Genel<br />

sayl<br />

Sekreterliğe<br />

karar ile tüm<br />

bildirilmesi,<br />

teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

Konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun, Genel Kurulun<br />

17/05/2011 tarihli ve 171 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

1<br />

1<br />

* Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 29/9/2011 tarihli ve 281 sayl kararyla Genelgenin;<br />

“A) Yllk izin” alt başlğnn 6 No’lu bendinde geçen; “..ikiye..” ibaresinin “…üçe …” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE,<br />

“C) Hastalk ve refakat izni” alt başlğnn 2 No’lu bendinde yazl “Uzun süreli veya sk sk rapor alanlarn durumlarnn terfi ve atama<br />

işlemlerinde * dikkate alnacağnn bilinmesi” hükmünün KALDIRILMASINA,<br />

Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 29/9/2011 tarihli ve 281 sayl kararyla Genelgenin;<br />

“E) Ayrlş ve başlayş tarihlerinin bildirilmesi” alt başlğnn 2 No’lu bendinde yazl “Hâkim ve Cumhuriyet savclarnn, nöbetçi<br />

“A) Yllk izin” alt başlğnn 6 No’lu bendinde geçen; “..ikiye..” ibaresinin “…üçe …” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE,<br />

olmamalar ve işlerini aksatmamalar koşuluyla, herhangi bir izne tabi olmakszn hafta sonu ve resmî tatil günlerini görev mahallî dşnda<br />

“C) Hastalk ve refakat izni” alt başlğnn 2 No’lu bendinde yazl “Uzun süreli veya sk sk rapor alanlarn durumlarnn terfi ve atama<br />

geçirebilmesine kanunî imkân sağlanmş olmas sebebiyle, yargsal hizmetlerin yürütülmesinde devamllğn sağlanmas amacyla, hafta sonu<br />

işlemlerinde dikkate alnacağnn bilinmesi” hükmünün KALDIRILMASINA,<br />

ve resmî tatil günlerini görev mahallî dşnda geçirmek isteyenlerin ilgilisine göre komisyon başkan veya Cumhuriyet başsavcsna, ağr ceza<br />

“E) Ayrlş ve başlayş tarihlerinin bildirilmesi” alt başlğnn 2 No’lu bendinde yazl “Hâkim ve Cumhuriyet savclarnn, nöbetçi<br />

Cumhuriyet başsavclar ve komisyon başkanlarnn ise Genel Sekreterliğe bilgi vermesi” hükmünün KALDIRILMASINA”<br />

olmamalar ve işlerini aksatmamalar koşuluyla, herhangi bir izne tabi olmakszn hafta sonu ve resmî tatil günlerini görev mahallî dşnda<br />

oybirliğiyle karar verilmiştir.<br />

geçirebilmesine * kanunî imkân sağlanmş olmas sebebiyle, yargsal hizmetlerin yürütülmesinde devamllğn sağlanmas amacyla, hafta sonu<br />

ve Hâkimler resmî tatil ve günlerini Savclar görev Yüksek mahallî Kurulu dşnda Genel geçirmek Kurulunun isteyenlerin 28/12/2011 ilgilisine tarihli ve göre 438 komisyon sayl kararyla, başkan 29/10/2011 veya Cumhuriyet tarihli başsavcsna, ve 28099 sayl ağr Resmi ceza<br />

Cumhuriyet Gazetede yaymlanarak başsavclar yürürlüğe ve komisyon giren başkanlarnn Devlet Memurlarna ise Genel Sekreterliğe Verilecek Hastalk bilgi vermesi” Raporlar hükmünün ile Hastalk KALDIRILMASINA”<br />

ve Refakat İznine İlişkin Usul ve<br />

oybirliğiyle Esaslar Hakknda karar verilmiştir. Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda Genelgenin; “C) Hastalk ve refakat izni” alt başlğnn 4 no’lu bendinin oy birliği<br />

* ile değiştirilmesine karar verilmiştir.<br />

Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 28/12/2011 tarihli ve 438 sayl kararyla, 29/10/2011 tarihli ve 28099 sayl Resmi<br />

Gazetede yaymlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarna Verilecek Hastalk Raporlar ile Hastalk ve Refakat İznine İlişkin Usul ve<br />

Esaslar Hakknda Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda Genelgenin; “C) Hastalk ve refakat izni” alt başlğnn 4 no’lu bendinin oy birliği<br />

ile değiştirilmesine karar verilmiştir.<br />

48


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-186-2011 17/05/2011<br />

Konu : Yllk ara verme<br />

GENELGE<br />

No: 2<br />

Son yllarda, usul kanunlarnda yllk ara verme süresinin ksaltlmasna ilişkin<br />

düzenlemeler yapldktan sonra, yllk ara verme dönemi dşnda özellikle yaz aylarnda izin<br />

kullanma eğiliminin artmas ve pek çok hâkim ve savcnn yaz kararnamesi ile yerinin<br />

değişmesi nedeniyle yaşanan kadro skntsnn adli hizmetlerin yürütülmesinde aksamalara<br />

ve meslektaşlar arasnda izin kullanm konusunda anlaşmazlklara neden olduğu görülmüştür.<br />

Bilindiği üzere, 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanunu’nun 55’inci maddesinde,<br />

hâkim ve savclarn, usul kanunlarnda gösterilen yllk ara vermeden yararlanacağ, yllk ara<br />

vermeden yararlanan hâkim ve savclara o yl için ayrca yllk izin verilmeyeceği, yllk ara<br />

vermeden yararlanma koşul ve yöntemlerinin Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca<br />

belirleneceği hususlar düzenlenmiştir.<br />

Anlan Kanun’un 56’nc maddesinin birinci fkrasnda ise, yllk ara vermeden<br />

yararlanmayan hâkim ve savclara uygun görülecek zamanlarda normal yol süresi hariç otuz<br />

gün yllk izin verileceği belirtilmiştir.<br />

Öte yandan, 6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 10’uncu<br />

maddesinin ikinci fkrasnn (e) bendinde, hâkim ve savclarn izin işlemlerinin Hâkimler ve<br />

Savclar Yüksek Kurulu Genel Sekreterliğince yürütüleceği belirtilmiştir.<br />

Bu bakmdan, anlan Kanun hükümleri doğrultusunda hizmetlerin aksatlmadan etkin<br />

ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için hâkim ve Cumhuriyet savclarnn öncelikle yllk<br />

ara vermeden yararlandrlmalar, yllk ara vermeden yararlanmayanlara da yllk izin<br />

kullandrlmas gerekliliği üzerine; yllk ara vermeden yararlanma hususunda aşağdaki usul<br />

ve esaslar belirlenmiştir.<br />

1) Adli yargda;<br />

a) Ağr ceza merkezi ve mülhakatlarnda görev yapan mahkeme başkanlar ve<br />

hâkimlerden hangilerinin yllk ara vermeden yararlanacaklarnn, adli yarg ilk derece<br />

mahkemesi adalet komisyonlarnn,<br />

b) Ağr ceza merkezi ve mülhakatlarnda görev yapan Cumhuriyet başsavcs,<br />

Cumhuriyet başsavc vekili ve Cumhuriyet savclarndan hangilerinin yllk ara vermeden<br />

yararlanacaklarnn, ağr ceza Cumhuriyet başsavclarnn,<br />

hizmetin aksamadan yürütülmesi ile ilgililerin talep ve mazeretleri göz önünde<br />

bulundurularak yapacağ teklif üzerine Genel Sekreterlikçe belirlenmesi,<br />

2) İdari yargda;<br />

a) Bölge idare mahkemesi başkannn yapacağ teklif üzerine Hâkimler ve Savclar<br />

Yüksek Kurulu Birinci Dairesince, her bölge idare mahkemesi merkezinde idare ve vergi<br />

mahkemesi başkan ve üyeleri arasndan görevlendirilecek üç hâkimin (işi çok olan bölge idare<br />

mahkemesi merkezinde bölge idare mahkemesi başkannn teklifi üzerine yeteri kadar<br />

hâkimin) katldğ bir nöbetçi mahkeme kurulmas,<br />

49


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-186-2011<br />

b) Nöbetçi kalanlardan en kdemli başkann, yoksa en kdemli üyenin nöbetçi<br />

mahkemenin başkanlğn yapmas,<br />

c) Yllk ara verme süresinde nöbetçi mahkeme olarak görev yapan kurulun, idari<br />

yarg adalet komisyonu görevini de yürütmesi,<br />

d) Bölge idare mahkemesi merkezindeki diğer hâkimlerin yllk ara vermeden<br />

faydalandrlmas,<br />

e) Yarg çevresine dâhil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi<br />

dşnda kalan idare ve vergi mahkemelerinde çalşan hâkimlerin, yllk ara vermeden<br />

yararlandrlmamas,<br />

3) Hâkim ve Cumhuriyet savclarndan;<br />

a) O yla ait senelik iznini kullanmş bulunanlarn,<br />

b) Kadro durumu müsait olmayanlarn,<br />

c) Herhangi bir nedenle aylksz izin veya uzun süreli sağlk izni kullanan ve bu izin<br />

süresi sonunda yllk ara verme süresi içerisinde göreve başlayanlarn,<br />

d) 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250’nci maddesinde saylan suç ve<br />

davalara bakmak üzere görevlendirilenlerin,<br />

yllk ara vermeden faydalandrlmamas,<br />

4) Bir önceki yl yllk ara vermeden yararlanamayan hâkim ve Cumhuriyet<br />

savclarnn, zorunluluk olmadkça nöbetçi braklmamas,<br />

5) Yaz kararnamesi ile atamas yaplan hâkim ve Cumhuriyet savclarnn, rapor<br />

kullanmakszn mehil süresi sonunda yeni görev yerlerine başlamalar ve kadro durumunun<br />

müsait olmas hâlinde öncelikli olarak yllk ara vermeden faydalandrlmalar, bu<br />

durumlarnn yeni görev yerindeki adli yarg ilk derece mahkemesi adalet komisyonunun<br />

veya ağr ceza Cumhuriyet başsavcsnn hizmetin aksamadan yürütülmesini göz önünde<br />

bulundurarak yapacağ teklif üzerine Genel Sekreterlikçe değerlendirilmesi,<br />

6) Eş olan hâkim ve Cumhuriyet savclarnn, durumlar ve talepleri göz önünde<br />

bulundurularak birlikte yllk ara vermeden faydalandrlmalar veya nöbetçi braklmalar,<br />

7) Yllk ara vermeden yararlananlarn, Genel Sekreterlikçe göreve çağrlmadkça<br />

belirlenen sürenin bitiminden önce görevlerine başlayamayacaklarnn bilinmesi,<br />

8) Adli yarg ilk derece mahkemesi adalet komisyonlar, bölge idare mahkemesi<br />

başkanlar ile ağr ceza Cumhuriyet başsavclarnn, iş ve kadro durumu ile ilgililerin talep ve<br />

mazeretleri de dikkate alnarak, yllk ara vermeden yararlanacaklara ilişkin yapacaklar<br />

tekliflerin, her yl ocak aynn on beşinci gününe kadar Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sistemi<br />

(UYAP) yoluyla Genel Sekreterliğe bildirilmesi,<br />

9) Yllk ara vermeden faydalanacaklarn ve nöbetçi kalacaklarn, her yl ocak aynn<br />

sonuna kadar tespit edilerek teşkilata duyurulmas,<br />

10) Belirlenen listelerin her yl temmuz aynda değişen şartlar ve taleplere göre<br />

yeniden gözden geçirilerek zorunluluk bulunmadkça değişiklik yaplmakszn<br />

kesinleştirilmesi,<br />

Konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun, Genel Kurulun<br />

17/05/2011 tarihli ve 172 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

50


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-185-2011 07/06/2011<br />

Konu : Hâkim ve Cumhuriyet savclarnn nöbet<br />

hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin<br />

usul ve esaslar<br />

GENELGE<br />

No: 3<br />

Bilindiği üzere, 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanunu’nun “Çalşma saatleri”<br />

kenar başlkl 54’üncü maddesinde;<br />

“Hâkim ve savclar, haftalk çalşma süresi ve günlük çalşma saatleri yönünden<br />

Devlet Memurlar Kanunu’ndaki hükümlere tabidirler. Ancak, hizmetin gerekleri ile görevin<br />

özelliklerinden doğan hâllerde mesai saatleri dşnda ve tatil günlerinde nöbet tutarlar.<br />

Nöbet gün ve saatleri ile nöbet tutanlarn dinlenme haklar, iş ve kadro durumlarna<br />

göre Cumhuriyet savclar için Cumhuriyet başsavclar, hâkimler için adli yarg adalet<br />

komisyonu başkanlar tarafndan, Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca belirlenecek<br />

esaslara göre tespit edilir.<br />

Özel kanunlardaki hükümler sakldr.”<br />

hükmü yer almaktadr.<br />

Anlan maddeden, haftalk çalşma süresi ve günlük çalşma saatleri yönünden Devlet<br />

Memurlar Kanunu hükümlerine tabi tutulan hâkim ve Cumhuriyet savclarnn, nöbet<br />

hizmetleri yönünden bu Kanun’a tabi tutulmadğ, nöbet hizmetlerine ilişkin esaslarn,<br />

Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu tarafndan belirleneceği anlaşlmaktadr.<br />

Bu itibarla;<br />

Hâkim ve Cumhuriyet savclarnn mesai saatleri sonrasnda adalet hizmetlerini<br />

zamannda, tam ve etkin bir şekilde yerine getirebilmelerini sağlamak amacyla nöbet<br />

hizmetlerinin yürütülmesi hususunda aşağdaki usul ve esaslarn belirlenmesi uygun<br />

görülmüştür.<br />

1) Nöbet hizmetlerine ilişkin düzenlemelerin, hafta sonu, resmî tatil ve mesai saatleri<br />

dşndaki çalşmalar kapsamas,<br />

2) Nöbet listelerinin ağr ceza merkezi ve mülhakatlar için Cumhuriyet savclar<br />

yönünden ağr ceza Cumhuriyet başsavclarnca, hâkimlerle ilgili olarak adli yarg ilk derece<br />

mahkemesi adalet komisyonu başkanlarnca düzenlenmesi,<br />

3) Nöbetlerin düzenlenmesinde;<br />

a) Birinci bölgelerde; beşten az icra mahkemesi hâkimi bulunan mahallerde icra<br />

mahkemesi hâkimleri ile ceza hâkimlerinin nöbet listesine dâhil edilmesi, beş veya daha fazla<br />

icra mahkemesi hâkimi bulunan mahallerde ise yalnzca ceza hâkimlerinin nöbet listesine<br />

dâhil edilmesi, icra mahkemesi hâkimlerinin genel nöbete dâhil edilmeyerek icra mahkemeleri<br />

nöbeti yönünden kendi aralarnda ayr bir nöbet uygulamas yaplmas,<br />

b) Diğer bölgelerde tüm hâkimlerin nöbet listesine dâhil edilmesi,<br />

4) Hâkim ve Cumhuriyet savclarndan hamile olanlara, doktor raporuyla belgelenmesi<br />

hâlinde hamileliğin yirmi dördüncü haftasndan önce ve her hâlde hamileliğin yirmi dördüncü<br />

haftasndan itibaren ve doğumdan sonraki bir yl süreyle gece nöbeti tutturulmamas,<br />

51


Say<br />

Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-185-2011<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-185-2011<br />

5) Adli hizmetlerin devamllğ gereği nöbet tutan hâkim ve Cumhuriyet savclarnn,<br />

olay yeri 5) veya Adli adliyeye hizmetlerin gitmelerini devamllğ gerektiren gereği adli nöbet nitelikteki tutan hâkim iş ya ve da Cumhuriyet olay meydana savclarnn, gelmediği<br />

olay sürece, yeri nöbetlerini veya adliyeye görev gitmelerini mahallerinde gerektiren geçirme adli zorunluluğunun nitelikteki iş ya bulunmadğ da olay meydana dikkate gelmediği alnmak<br />

sürece, suretiyle; nöbetlerini görev mahallerinde geçirme zorunluluğunun bulunmadğ dikkate alnmak<br />

suretiyle; a) Büyükşehir belediyesi bulunan mahallerde görev yapan hâkim ve Cumhuriyet<br />

savclarndan a) Büyükşehir bizzat adliyede belediyesi mesai bulunan sonras nöbet mahallerde tutanlara, görev yapan hâkim ve Cumhuriyet<br />

savclarndan b) (a) bendinde bizzat adliyede saylan mesai mahallerden sonras nöbet bizzat tutanlara, adliyede nöbet tutulmayan yerler ile (a)<br />

bendi dşndaki b) (a) bendinde mahallerde saylan görev mahallerden yapan hâkim bizzat ve adliyede Cumhuriyet nöbet savclarna, tutulmayan saat yerler 20.00’den ile (a)<br />

bendi sonra adliye, dşndaki olay mahallerde yeri, hastane görev gibi yapan yerlerde hâkim soruşturma ve Cumhuriyet veya kovuşturma savclarna, işlemlerini saat 20.00’den yerine<br />

sonra getirmesi, adliye, bu olay iş ve yeri, işlemlerin hastane en gibi az dört yerlerde saat sürmesi soruşturma kaydyla, veya kovuşturma nöbet sonras işlemlerini ilk mesai yerine günü<br />

getirmesi, istirahat verilmesi, bu iş işlemlerin ve kadro en durumunun az dört saat müsait sürmesi olmamas kaydyla, hâlinde nöbet istirahat sonras ilk hakknn mesai günü iş ve<br />

istirahat kadro durumunun verilmesi, uygun iş ve olduğu kadro durumunun ilk gün kullandrlmas, müsait olmamas hâlinde istirahat hakknn iş ve<br />

kadro durumunun 6) Dinlenme uygun hakknn olduğu kullanlmasna ilk gün kullandrlmas, ilişkin iznin ilgilisine göre ağr ceza Cumhuriyet<br />

başsavcs 6) Dinlenme veya adli hakknn yarg ilk kullanlmasna derece mahkemesi ilişkin iznin adalet ilgilisine komisyonu göre ağr başkan ceza Cumhuriyet tarafndan<br />

başsavcs verilmesi ve veya bu izinlerin adli yarg kayt ilk altna derece alnmas, mahkemesi adalet komisyonu başkan tarafndan<br />

verilmesi 7) ve Bu bu hakkn izinlerin kullanlmas kayt altna srasnda alnmas, görev mahallinin terk edilmemesi ve zorunlu<br />

hâllerde 7) ağr Bu hakkn ceza Cumhuriyet kullanlmas başsavcs srasnda veya görev adli mahallinin yarg ilk terk derece edilmemesi mahkemesi ve zorunlu adalet<br />

hâllerde komisyonu ağr başkannn ceza Cumhuriyet çağrs üzerine başsavcs göreve veya gelinmesi adli gerektiğinin yarg ilk derece bilinmesi, mahkemesi adalet<br />

komisyonu 8) Belirlenen başkannn ilkeler çağrs üzerine doğrultusunda, göreve gelinmesi mahallin gerektiğinin şartlar bilinmesi, da gözetilerek nöbet<br />

hizmetlerinin 8) Belirlenen hangi esaslara ilkeler göre doğrultusunda, yürütüleceğinin mahallin (nöbet şartlar süresi, nöbetçiye da gözetilerek ulaşlamadğ nöbet<br />

hizmetlerinin hâllerde yaplacak hangi işlemler, esaslara dinlenme göre yürütüleceğinin hakk gibi), nöbete (nöbet ilişkin süresi, olarak nöbetçiye düzenlenecek ulaşlamadğ kararda<br />

hâllerde açkça belirtilmesi, yaplacak işlemler, dinlenme hakk gibi), nöbete ilişkin olarak düzenlenecek kararda<br />

açkça belirtilmesi, 9) Nöbet hizmetlerinin yerine getirilmesinde şikâyetçi, mağdur, sank, tank ve ilgili<br />

diğer kişilerin 9) Nöbet bekletilmemesi, hizmetlerinin yerine muhtemel getirilmesinde yaknmalarn şikâyetçi, önüne mağdur, geçilmesi sank, amacyla tank ve ilgili<br />

diğer makamlarca kişilerin gerekli bekletilmemesi, tedbirlerin alnmas muhtemel yaknmalarn önüne geçilmesi amacyla ilgili<br />

makamlarca konularnda gerekli tedbirlerin gerekli dikkat alnmas ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

07/06/2011 konularnda tarihli ve gerekli 186 sayl dikkat karar ve ile tüm özenin teşkilata gösterilmesi duyurulmasna hususunun karar verilmiştir. Genel Kurulun<br />

07/06/2011 tarihli ve 186 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

*1<br />

*1<br />

*<br />

*<br />

* Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 19/10/2011 tarihli ve 311 sayl kararyla Genelgenin (3) numaral bendinin<br />

*<br />

oyçokluğu Hâkimler ile ve değiştirilmesine Savclar Yüksek karar Kurulu verilmiştir. Genel Kurulunun 19/10/2011 tarihli ve 311 sayl kararyla Genelgenin (3) numaral bendinin<br />

oyçokluğu ile değiştirilmesine karar verilmiştir.<br />

52


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.07.0.12.04-010.06.02-1-2011 1/7/2011<br />

Konu : Şüpheli-sank karar takip formlar ile<br />

gyabî tutuklama kararlar ve yakalama<br />

emirlerinin UYAP'ta düzenlenmesi, infaz<br />

ve güncelliklerinin takibi<br />

GENELGE<br />

No: 4<br />

Şüpheli ve sanklar hakknda; tamamlanan adlî soruşturma ve kovuşturma sonuçlarnn<br />

ilgili adlî kolluk makamlarna intikal ettirilmesi kanunen zorunlu olup bu bildirim, suç failleri<br />

hakknda yaplan işlemlerde sağlkl sonuçlara ulaşlmas, faili belli olaylarda sanğn<br />

yakalanmas, mahkeme önüne çkarlmas ve koordinasyonun sağlanmas amaçlarna hizmet<br />

etmektedir.<br />

Ayrca, mahkemeler ile Cumhuriyet başsavclklar tarafndan çkarlp infaz edilmek<br />

üzere kolluk birimlerine gönderilen gyabî tutuklama kararlar ile yakalama emirlerine Ulusal<br />

Yarg Ağ Bilişim Sistemi (UYAP) kullanlmak suretiyle kolluk birimlerinin de erişimi<br />

sayesinde ilgili kişilerin yurt çapnda aranmas, bu karar ve emirlerin infazn müteakiben<br />

derhal kaldrlmas kişilerin mağduriyetlerini önleyecektir.<br />

Bilindiği üzere, UYAP tüm ülke çapnda tam olarak 1/9/2008 tarihinden itibaren<br />

kullanlmaya başlandğndan, bu tarihten önce verilen yakalama emri ve gyabî tutuklama<br />

kararlar sisteme işlenmediği için bu veriler, Kaçakçlk İstihbarat Harekât ve Bilgi Toplama<br />

Daire Başkanlğ (KİHBİ) Bilgi Sistemine kaydedilmiş ve sonuçlanmamş işlemlere ilişkin<br />

kaytlar hâlen bu sistemde muhafaza edilmektedir.<br />

Öte yandan, Adalet Bakanlğ ile İçişleri Bakanlğ arasnda mevzuat gereği yüklenen<br />

hizmetlerin daha hzl yaplabilmesi, haksz yakalama ve gözalt nedeniyle ortaya çkabilecek<br />

mağduriyetlerin azaltlmas amacyla günün teknolojik imkânlarndan yararlanlmas, verilerin<br />

karşlkl olarak güvenli ortamda paylaşlmas ve kullanlmas hususunda mutabakata<br />

varlmştr.<br />

KİHBİ-UYAP entegrasyonunun ilk adm olarak, sadece aranan kişilerin ülke<br />

genelinde adlî kolluk birimlerince sorgulanabilmesi için Jandarma Genel Komutanlğ<br />

Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanlğ ile Emniyet Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem<br />

Daire Başkanlğnca, UYAP ve KİHBİ Bilgi Sistemindeki arama bilgilerinin ayn sayfa<br />

üzerinde gösterildiği KİHBİ-UYAP ortak sorgulama sayfas oluşturulmuş, 11/8/2008<br />

tarihinden itibaren yakalama, tutuklama ve ilamat kaydna dair işlemlerin tamamnn<br />

(işletimde olmayan kapatlmş adlî birimler ile askerî makamlar tarafndan verilen arama<br />

kararlar hariç) Sistem üzerinden elektronik ortamda sorgulanmasna imkân sağlanmştr.<br />

Bununla birlikte, bu entegrasyon sonucunda bugüne kadar yaplan test amaçl<br />

sorgulamalarda uygulama ve kullanm hatalarna dair baz sorunlar tespit edilmiştir. Örneğin,<br />

KİHBİ Bilgi Sisteminde yaplan arama kaydnda aranyor gözüken bir şahsn, UYAP’ta<br />

inceleme yapldğnda böyle bir kaydn bulunmadğ, aslnda söz konusu kişinin arandğ,<br />

yakalama emrinin fizikî ortamda kolluğa gönderildiği, ancak zamannda UYAP kaydna<br />

53


işlenmediği ya da ilgili mahkeme veya Cumhuriyet başsavclğ tarafndan bu kaytlarn<br />

UYAP ortamnda oluşturulmadğ, öte yandan KİHBİ Bilgi Sisteminde aranan şahsn<br />

yakalama işlemini müteakip ayn gün içerisinde silme işlemi yapldğ hâlde, UYAP<br />

üzerindeki arama kaydnn hâlen devam ettiği ve yakalama kararnn kaldrlmasnda<br />

gecikmeler olduğu tespit edilmiştir.<br />

UYAP’n ülke genelinde uygulanmasyla birlikte şüpheli-sank karar takip formlar ile<br />

yakalama emirleri ve gyabî tutuklama kararlarnn elektronik ortamda kolluk birimlerinin<br />

erişimine imkân sağlanmş olmas sebebiyle, sözü edilen karar, emir veya formlarn ilgili<br />

kolluk birimine fizikî ortamda gönderilmesine ihtiyaç kalmamştr. Böylece, evrakn<br />

elektronik ortamda hzl bir biçimde birimler arasnda geçişi sayesinde insan unsurundan<br />

kaynaklanan gecikmelere yer verilmeyerek muhtemel kötüye kullanmlarn da önüne<br />

geçilecektir.<br />

UYAP’ta oluşturulan yakalama emirleri veya gyabî tutuklama kararlarnn, mobil<br />

cihazlar sayesinde GPRS veya 3G iletişim teknolojisi kullanlarak GSM firmalar üzerinden<br />

çalşan UYAP Bilişim Sisteminin bir alt sistemi olarak tanmlanan UYAP-MABS (Mobil<br />

Arananlar Bilişim Sistemi) vastasyla da sorgulamas yaplabilmektedir.<br />

Sistemin sağlkl bir şekilde işlemesi ve herhangi bir haksz yakalamaya sebebiyet<br />

verilmemesi için UYAP’a verilerin güncel ve seri olarak girilmesi, Genelge ekindeki<br />

formlarn ilk olarak UYAP ortamnda oluşturulmas, yakalanmş kişilerin UYAP’taki aranma<br />

bilgisi kaydnn da zamannda kaldrlmas büyük önem taşmaktadr. Aksi takdirde, kaytlarn<br />

güncellenmemesi, yakalama emrine konu edilen müzekkerelerin zamannda kaldrlmamas<br />

sonucu haksz yakalama ve göz altlara sebebiyet verilebilecektir.<br />

1/9/2008 tarihi öncesi arananlara ilişkin KİHBİ ile UYAP kaytlar eşleşinceye kadar<br />

her iki sistem, oluşturulan ortak sayfadan birlikte sorgulanacak, eşleşmenin sağlanmas<br />

hâlinde de tek bilgi kaynağ olarak sadece UYAP kullanlacaktr. Böylece, KİHBİ<br />

görevlilerinin ayrca arama kaytlarna ilişkin giriş yapmasna gerek kalmayacaktr. Bu alanda<br />

tek bilgi kaynağ olarak UYAP’n kullanlmasyla sadece emek, zaman ve işgücü bakmndan<br />

değil, kişilerin hak ve özgürlüklerinin teminat açsndan da kazanm sağlanacaktr.<br />

Diğer taraftan, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakknn sağlanp korunmasna yönelik<br />

hükümler, taşdklar önem sebebiyle başta İnsan Haklar Evrensel Bildirisi olmak üzere<br />

çeşitli uluslararas sözleşmelerde, birçok ülkenin anayasasnda ve iç hukukunda<br />

düzenlenmiştir. Bu hakla ilgili bu konular, Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesinin 5’inci<br />

maddesiyle koruma altna alnmştr.<br />

Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi bir çok kararnda, kişi özgürlüğü ve güvenliği<br />

hakknn önceliğine ve önemine vurgu yapmştr.<br />

De Wilde, Ooms ve Versyp/Belçika kararnda, “...özgürlük hakk demokratik bir<br />

toplumda o kadar önceliklidir ki bir kimse srf kendi isteği ile özgürlüğünden yoksun klnsa<br />

ve kişi bu duruma rza gösterse dahi sözleşmenin korumasndan yararlanma hakkn<br />

kaybetmez.”<br />

Kaytlarn doğru ve yeterli bir biçimde tutulmasna vurgu yaptğ Kurt-Türkiye<br />

kararnda, “Mahkeme, Komisyon’un Üzeyir Kurt’un 25 Kasm 1993 sabahnda askerler ve köy<br />

korucular tarafndan alkonulduğuna yönelik tespitini kabul ettiğini yinelemektedir. Anlan<br />

tarihte başvurann oğlunun tutuklandğ kaytlara geçmemiştir ve anlan şahsn daha sonraki<br />

akbetine ilişkin herhangi bir resmî iz bulunmamaktadr. Bu husus kendi içinde çok ciddi bir<br />

yetersizlik olarak kabul edilmelidir. Çünkü, özgürlükten mahrum brakma eyleminden<br />

sorumlu olanlarn suç ile olan ilgilerini gizlemelerine, izlerini kapatmalarna ve tutuklunun<br />

akbetine ilişkin sorumluluktan kaçnmalarna olanak tanmaktadr. Mahkemenin görüşüne<br />

göre, tutuklama tarihi, saati ve yeri, tutuklunun ad ve tutuklama sebebi ile tutuklayan kişinin<br />

ad gibi bilgileri içeren verilerin bulunmamas Sözleşmenin 5’inci maddesinin amacna aykr<br />

hareket olarak ele alnmaldr.”<br />

54


Taş-Türkiye kararnda, “Mahkeme, Muhsin Taş'n gözaltnda tutulduğu sürelerle ilgili<br />

bilgilerin resmî kaytlara girilmeyişi konusuna ağrlk vermiştir. Doğru ve güvenilir bilgilerin<br />

kaytlara geçirilmesi, keyfî olarak gözaltna alnmalara karş vazgeçilmez bir güvence<br />

sağlamaktadr, bu sorumluluğun yerine getirilmemesi ise özgürlüğün kstlanmasndan<br />

sorumlu olanlarn gözaltndaki kişinin akbeti konusunda hesap vermekten kaçmalarna yol<br />

açmaktadr.”<br />

Tanl/Türkiye kararnda; “Mahkemenin içtihatlar, demokratik bir toplumda bireylerin<br />

keyfî olarak gözaltna alnmalarn önlemek için 5’inci madde ile sağlanan güvencelerin<br />

önemini vurgulamştr. Bu bağlamda özgürlüğün kstlanmas hem ulusal hukuk kurallar ile<br />

uyum içinde olmal hem de bireyin kanun dş olarak gözaltna alnmasn önlemelidir. Keyfî<br />

olarak gözaltna alnma riskini minimuma indirmek için 5’inci madde özgürlükten yoksun<br />

brakmalar bağmsz adlî incelemeye tâbi tutabilmelerini ve yetkililerin bu amaçla sorumlu<br />

tutulabilmelerini sağlamay amaçlamaktadr.”<br />

Brogan ve Diğerleri kararnda; “Hukuka aykr olarak gözaltna alndğn ve<br />

tutulduğunu iddia eden bir kimse ayrca, haksz özgürlük kstlamas nedeniyle tazminat<br />

almak için dava açabilir. Gözaltna almann hukukiliği, kuşku için makul bir sebebe<br />

dayanyorsa, böyle bir makul sebebin varlğn kantlamak, daval makama düşer.<br />

Haksz özgürlük kstlamasyla ilgili bir yarglamada, bir gözaltna almann<br />

makullüğü, yargsal denetimin idarenin takdirini kullanmas şeklindeki yerleşik prensibine<br />

dayanlarak incelenebilir.”<br />

ifadelerine yer verilmiştir.<br />

Yakalama emri veya gyabî tutuklama kararlarnn geçerliklerinin devam edip<br />

etmediklerinin takibi, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakk ile ilgili olas mağduriyetleri<br />

önleyecektir. Bu konuda yaşanacak aksaklk ve sorunlar ise, AİHM nezdinde taraf ülkenin<br />

sorumluluğuna sebebiyet verebilecektir.<br />

Nitekim Mahkeme, Labita-İtalya davasnda, başvuru sahibinin hapishaneden<br />

tahliyesinde yaşanan 10 saatlik gecikmenin, kişiyi alkoymaya yönelik başka bir sebep olup<br />

olmadğn tespit etmekle yükümlü kayt memurunun o anda orada bulunmamasndan<br />

kaynaklanmasnn 5’inci maddenin ihlâli anlamna geldiğini belirtmiştir. Bu nedenle<br />

kaytlarn doğru ve güvenilir biçimde tutulmas, bunun sağlanmas açsndan gerekli ve yeterli<br />

tedbirlerin alnmas tamamen taraf devletin sorumluluğundadr.<br />

AİHM içtihatlarnda; Sözleşmenin 5’inci maddesinin ikinci fkrasnda yer alan<br />

yakalanan her kişiye, yakalama nedenleri ve kendisine yöneltilen her türlü suçlamann en ksa<br />

zamanda ve anladğ bir dille bildirileceği hükmü üzerinde de hassasiyetle durulduğu<br />

görülmektedir. Mahkeme, Denizci ve Diğerleri-Kbrs davasnda; başvuru sahiplerinin, diğer<br />

taleplerinin yan sra, tutuklanmalar için kendilerine hiçbir gerekçe bildirilmediğini iddia<br />

ettiklerini ve devletin başvuru sahiplerinin yakalanmalar ve alkonulmalaryla ilgili olarak<br />

hukuka uygun davranmadğndan bahisle, Sözleşmenin 5’inci maddesinin birinci paragrafnn<br />

ihlâl edildiğini tespit etmiştir. Mahkeme, özgürlükten mahrumiyete yetki veren resmî evrakn<br />

anlaşlabilir bir dille ifade edilmesini, yakalama annda açklamann teknik olmayan bir dilde<br />

yaplmasn, her zaman kişinin bireysel kapasitesinin dikkate alnmasn istemektedir. Bu<br />

bakmdan, yakalama emri veya gyabî tutuklama kararnda kişiye isnat edilen suçun yazldğ<br />

bölümün açk ve anlaşlr bir biçimde doldurulmas ve kişinin yakalandğ anda isnat edilen<br />

suç hakknda bilgilendirilmesi gerekmektedir.<br />

Türk hukuk mevzuatnda da bu hakkn korunmasna dair çeşitli düzenlemeler<br />

bulunmaktadr.<br />

Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakk, Anayasann 19’uncu maddesinde düzenlenmiş ve<br />

anlan maddenin birinci cümlesinde, herkesin kişi özgürlüğü ve güvenliğine sahip olduğu<br />

belirtilmiştir. Anayasamz bu ifadesi ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkn bir insan hakk<br />

olarak güvence altna almştr.<br />

55


Ayrca, Genelge konusuna ilişkin olarak;<br />

5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanunu’nun; “Yakalama ve yakalanan kişi hakknda<br />

yaplacak işlemler” kenar başlkl 90’nc maddesi altnc fkrasnda, “Yakalama emrine konu<br />

işlemin yerine getirilmesi nedeniyle yakalama emrinin çkarlma amacnn ortadan kalkmas<br />

durumunda mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet savcs tarafndan yakalama emrinin derhâl<br />

iadesi istenir.”<br />

“Zorlama amaçl elkoyma ve teminat belgesi” kenar başlkl 248’inci maddesinin<br />

beşinci fkrasnda; “Kaçak hakknda 100’ üncü ve sonraki maddeler gereğince, sulh ceza<br />

hâkimi veya mahkeme tarafndan yokluğunda tutuklama karar verilebilir.”<br />

5320 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakknda<br />

Kanun’un “Gyabî tutuklama kararlar” kenar başlkl 5’inci maddesinde; “(1) Ceza<br />

Muhakemeleri Usulü Kanunu yürürlükte iken verilmiş gyabî tutuklama kararlar, Ceza<br />

Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girmesiyle, 248 inci maddesinin yabanc ülkede bulunan<br />

kaçaklarla ilgili beşinci fkras hükmü ayrk olmak üzere, yakalama emri niteliğine dönüşür.<br />

(2) Ceza Muhakemesi Kanununun 248 inci maddesinin beşinci fkras hükmü, sadece<br />

yabanc ülkede bulunan kaçaklar hakknda uygulanr.”<br />

“Kolluğa bildirim” kenar başlkl 16’nc maddesinde; “(1) Şüpheli ve sankla ilgili<br />

olarak verilen soruşturma ve kovuşturmay sona erdiren kesinleşmiş kararlar, soruşturmada<br />

görev alan kolluk birimlerine bildirilir. Kolluk birimleri bu bildirim üzerine gerekli işlemleri<br />

derhal yapar.”<br />

5275 sayl Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Kanun’un “Yakalama<br />

emri” kenar başlkl 19’uncu maddesinde; “(1) Hükümlü, hapis cezas veya güvenlik<br />

tedbirinin infaz için gönderilen çağr kâğdnn tebliği üzerine on gün içinde gelmez, kaçar<br />

ya da kaçacağna dair şüphe uyandrrsa, Cumhuriyet savcs yakalama emri çkarr.<br />

(2) Üç yldan fazla hapis cezalarnn infaz için doğrudan yakalama emri çkarlr.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Bu itibarla;<br />

Türkiye Cumhuriyeti Anayasas’nn temel haklar ve ödevler ksmnn, kişinin haklar<br />

ve ödevleri bölümünde düzenlenen, ayrca Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi ve çeşitli<br />

uluslararas sözleşme ve belgelerde yer alan, kişi özgürlüğü ve güvenliğinin ihlâl<br />

edilmemesinin sağlanabilmesi, kişinin keyfî olarak yakalanmamas, tutuklanmamas veya<br />

herhangi bir şekilde hareket özgürlüğünün kstlanmamas, bu güvence içinde hayatn<br />

sürdürmesi ve geliştirmesini ifade eden kişi özgürlüğü ve güvenliği hakknn ihlâl edildiğine<br />

ilişkin iddialarn önüne geçmek ve bu hakkn güvence altna alnmasn sağlamak, günümüzün<br />

teknolojik imkânlarndan da yararlanmak suretiyle bu konuda ortaya çkabilecek olas<br />

mağduriyetlerin önlenebilmesi için;<br />

1- Genelge ekinde yer alan şüpheli-sank karar takip formu, şüpheli veya sank<br />

yakalama emri, hükümlü yakalama emri ve kaçaklar hakkndaki gyabî tutuklama kararlarnn<br />

UYAP ortamnda usulüne uygun ve eksiksiz bir şekilde oluşturulmas, UYAP’a giriş<br />

yaplmasndan sonra 1 Ocak 2012 tarihine kadar fizikî olarak ilgili adlî kolluk birimine<br />

gönderilmesi, belirtilen bu tarihten sonra adlî kolluk tarafndan UYAP Bilişim Sistemindeki<br />

sorgulamalar esas alnacağndan bu belgelerin adlî kolluğa fizikî olarak gönderilmesi<br />

uygulamasndan vazgeçilmesi,<br />

2- 5320 sayl Kanun’un 16’nc maddesinde şüpheli ve sankla ilgili olarak verilen<br />

soruşturma ve kovuşturmay sona erdiren kesinleşmiş kararlarn, soruşturmada görev alan<br />

kolluk birimlerine bildirilmesi zorunlu olduğundan, bu işlemin “Şüpheli-Sank Karar Takip<br />

Formu” nun ilgili kolluğa gönderilmesi şeklinde yaplmas,<br />

3- 1/9/2008 öncesi gyabî tutuklama kararlar ve yakalama emirlerine ilişkin işlemler<br />

KİHBİ Bilgi Sistemi kullanlarak sürdürüleceğinden, bu döneme ilişkin olarak aranan bir<br />

şahsn, bizzat Cumhuriyet başsavclğna veya mahkemeye başvurmas ya da kolluk<br />

56


tarafndan yakalanmas durumunda evrakn; mahkemenin kapatlmas veya işletimde<br />

bulunmamas sebebiyle UYAP’ta daha önce kayt edilmemesi veya mahkemece bu kararn<br />

sistem üzerinden gönderilmesinin mümkün olmamas hâlinde sistem dş kayt yoluyla<br />

UYAP’a giriş yaplmasn müteakiben derhal söz konusu kaydn KİHBİ Bilgi Sisteminden<br />

silinmesi ya da kaldrlmas için ilgili adlî kolluk birimine bildirim yaplarak kişi özgürlüğü ve<br />

güvenliği hakknn ihlâline sebebiyet verilmemesi, bu tür kaytlar bakmndan KİHBİ Bilgi<br />

Sistemi ile UYAP Bilişim Sisteminin paralel kullanlmas,<br />

4- Yakalama emri ve gyabî tutuklama kararlarna ilişkin evrak ve dosyalarla ilgili<br />

işlemler yaplrken, bu belgelerin geçerliklerinin devam edip etmediklerinin sürekli kontrol<br />

edilerek, düzenlenen, geri alnan, kaldrlan veya infaz edilen emir ya da kararlarn ilgililerin<br />

mağduriyetlerine sebep olmamak için derhal UYAP ekranlarna işlenmesi, meydana<br />

gelebilecek sistem kesintilerinin makul olmayan bir süre devam etmesi hâlinde bu genelge<br />

kapsamndaki işlemlerin fizikî ortamda yaplmas, sistem çalşmaya başladğnda zaman<br />

geçirilmeksizin yaplan işlemlerin UYAP’a aktarlmas,<br />

5- 1/9/2008 ilâ 1 Ocak 2012 tarihleri arasnda fizikî ortamda düzenlenen tüm gyabî<br />

tutuklama kararlar ve yakalama emirlerinin adlî kolluk birimleri ile iletişim hâlinde gözden<br />

geçirilerek, bu tarihler arasnda çkarlan ancak sistemde olmayan verilerin girişinin<br />

yaplmas, geri alnmş, kaldrlmş yahut infaz edilmiş olanlarn adlî kolluk birimlerine<br />

bildirilmesi ile arama kaytlarnn UYAP’ta güncelliğinin sağlanmas,<br />

1/9/2008 tarihi öncesine ait kaytlarn da KİHBİ Bilgi Sistemi araclğyla adlî kolluk<br />

birimlerinden aranan şahslara ilişkin listelerin istenerek düzenli aralklarla takip edilmesi,<br />

anlan listede yer alan kişiler hakknda gyabî tutuklama karar veya yakalama emri bulunup<br />

bulunmadğnn kontrol edilmesi; geri alnmş, kaldrlmş yahut infaz edilmiş olanlarn adlî<br />

kolluk birimlerine bildirilmesi, hâlen aranmas gerekenlerin ise UYAP’a girişinin yaplarak bu<br />

arama kaytlarnn da güncelliğinin sağlanmas,<br />

6- UYAP Bilişim Sistemine işlenen gyabî tutuklama kararlar ile yakalama<br />

emirlerinin “suçun işlendiği yer”, “nüfusa kaytl olunan yer” ve “ikâmet edilen yer”<br />

kriterlerine göre takibinin sistem üzerinden arananlar raporu alnmak suretiyle denetiminin<br />

yaplmas,<br />

7- Diğer mahkemelerden yazlan talimatlar ikmal edildikten sonra serbest braklmas<br />

gereken şüpheli veya sanklara ilişkin UYAP’ta bulunan gyabî tutuklama müzekkereleri ile<br />

yakalama emirlerinin, talimatn ulaşmasn müteakiben esas mahkemesince kaldrlacağ<br />

düşünülmeksizin işlemi yapan adlî makam tarafndan derhal kaldrlarak mağduriyetlere<br />

sebebiyet verilmemesi,<br />

8- Avrupa Birliği üyesi ülkelerden olan iade taleplerinde, sanğa isnat edilen suç ile<br />

sanğn somut eylemleri arasndaki nedensellik bağnn kurulmasna ilişkin olarak, tutuklama<br />

müzekkeresi, iddianame ya da geri verme talepnamesinde somut eylemlerin delilleri ile<br />

belirtilmesinin istenmesi, ayrca terör suçlarna ilişkin iade taleplerinin “suçun vasf ve<br />

mahiyeti ve mevcut delil durumu” gibi ibarelerin yer aldğ tutuklama müzekkerelerinin<br />

Suçlularn Geri Verilmesine Dair Avrupa Sözleşmesinin 12’nci maddesi kapsamnda bir<br />

tutuklama müzekkeresi olmadğ gerekçesiyle reddedilmesi sebebiyle suçlularn iadesine<br />

ilişkin işlemlerin daha hzl ve sağlkl olarak yaplabilmesi amacyla Ek-4’te örneği bulunan<br />

gyabî tutuklama müzekkeresindeki bölümlerin doldurulmasnda ayrca özen gösterilmesi,<br />

9- Sistemin kullanlmasnda EK-5’de sunulan teknik dokümanda yer alan kurallara<br />

riayet edilmesi,<br />

10- Ceza infaz kurumlarna alnan hükümlü veya tutuklular hakknda; “bilgi toplama”<br />

kaytlarnn güncelleştirilmesi için mahallî kolluk birimleriyle işbirliği yaplmas, uzun süreli<br />

hükümlülerle ilgili bilgilerin de uygun zaman aralğnda kontrol edilmesi ve tahliye<br />

edilmelerinden ksa bir süre önce bu kaytlardan düşüm işlemlerinin yaplp yaplmadğnn<br />

araştrlmas ve bu suretle mağduriyetlere sebep olunmamas,<br />

57


11- 1 Ocak 2012 tarihinden önce çkarlan yakalamalara ilişkin KİHBİ ve UYAP<br />

sistemlerinin ortak olarak incelenmesi, farkllk olmas durumunda KİHBİ kaytlarnn esas<br />

alnarak, tespit edilen farkllklarn KİHBİ tarafndan gerekli inceleme yapldktan sonra<br />

Adalet Bakanlğ Bilgi İşlem Dairesi Başkanlğna bildirilmesi, bu tarihten sonra çkarlan<br />

yakalamalar için ise sadece UYAP Bilişim Sisteminin esas alnacak olmas sebebiyle; söz<br />

konusu işlemlerin yaplmasnda azamî hassasiyet gösterilerek gecikmeye mahal verilmemesi,<br />

aksi durumun cezai, hukuki ve idari sorumluluk doğurabileceğinin hatrdan çkartlmamas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

24/3/2011 tarihli ve 99 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

EKLER :<br />

1- Şüpheli-Sank Karar Takip Formu<br />

2- Şüpheli-Sank Yakalama Emri Formu<br />

3- Hükümlü Yakalama Emri Formu<br />

4- Gyabî Tutuklama Müzekkeresi Formu<br />

5- Teknik Doküman<br />

* Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 29/9/2011 tarihli ve 281 sayl kararyla Genelge ve ekindeki formlarda geçen<br />

“1 Ekim 2011” tarihinin “1 Ocak 2012” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE oybirliğiyle karar verilmiştir.<br />

58


EK-1<br />

ŞÜPHELİ - SANIK KARAR TAKİP FORMU<br />

…………………………………….........................................................’nn.........................tarihli ve.........................................sayl yazs.<br />

Şüpheli T.C.Kimlik No**<br />

Ad ve Soyad<br />

BÖLÜM I<br />

ADLÎ KOLLUK TARAFINDAN DOLDURULUR*<br />

Baba Ad<br />

Ana Ad<br />

Doğum Tarihi (Gün, Ay,Yl)<br />

Nüfusa Kaytl Olduğu<br />

İl :................................ İlçe:............................ Mah/Köy:..........................<br />

Cilt No:....................... Aile Sra No:................. Sra No:............................<br />

Adresi<br />

Yerleşim yeri<br />

İş<br />

Telefonu (ev, iş, cep)<br />

Şüphelenilen Suç*** ve Tarihi (Gün, Ay,Yl)<br />

Suç Yeri İl :................................ İlçe........................... Mah/Köy..........................<br />

Olayn Özeti<br />

* Bu bölüm resen yaplan soruşturmalarda Cumhuriyet başsavclklarnca doldurulur.<br />

** Yabanc ise uyruğu, pasaport seri no yazlr.<br />

*** Cumhuriyet başsavclğna danşlarak doldurulacaktr.<br />

......./....../20..<br />

Kolluk Amiri<br />

Mühür ve İmza<br />

BÖLÜM II<br />

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINCA<br />

DOLDURULUR<br />

BÖLÜM III<br />

KOVUŞTURMA SONUNDA MAHKEMECE DOLDURULUR<br />

Suç Tarihi (Gün, Ay,Yl)<br />

Suç Yeri İl : İlçe: Mah/Köy:<br />

Yüklenen Suç<br />

Evrakn Soruşturma Numaras<br />

Kovuşturmaya Yer Olmadğna Dair Karar Verilmişse<br />

Tarih ve Says<br />

İddianame Kabul Edilmiş İse; Tarih ve Says: Mahkemenin Ad :<br />

Şüpheli Tutuklanmş ise Tutuklanma Tarihi<br />

Tutuklanma Kararn Veren Mahkemenin Ad, Karar<br />

Tarihi ve Says<br />

Hükmü Veren Mahkemenin Ad<br />

Karar Tarihi<br />

Esas Numaras<br />

Karar Numaras<br />

Suçu<br />

Hükmün Nev’i (Mahkûmiyet, Beraat, Düşme vb.)<br />

Hükmün Kesinleşme Tarihi (Gün, Ay,Yl)<br />

Mahkûmiyet Hâlinde Hükmedilen Kanun Maddesi<br />

Cezann Miktar ve Nev’i<br />

Güvenlik Tedbirine Hükmedilmişse Nev’i<br />

......./....../20..<br />

Yaz İşleri Müdürü<br />

Mühür ve İmza<br />

......./....../20..<br />

Yaz İşleri Müdürü<br />

Mühür ve İmza<br />

1/1/2012 tarihine kadar adlî kolluk tarafndan dört nüsha olarak hazrlanan ve birinci ksm doldurularak ilgili Cumhuriyet başsavclğna fezleke ekinde üç sureti gönderilen formun, bir sureti<br />

soruşturma sonucunda; kovuşturmaya yer olmadğna karar verilmesi veya iddianamenin kabulü hâlinde Cumhuriyet Başsavclğnca, kovuşturma sonunda ise kararn kesinleşmesini<br />

müteakip mahkemece 5320 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakknda Kanun’un 16’nc maddesi uyarnca doldurularak ilgili adlî kolluğa iade edilir. Bu<br />

tarihten sonra ilgili birimlerce yetki verilen personel tarafndan sadece UYAP ortamnda oluşturulacaktr.<br />

1/6<br />

59


EK-2<br />

YAKALAMA EMRİ<br />

(Şüpheli ve Sank İçindir )*<br />

......................Emniyet Müdürlüğüne/Amirliğine<br />

............................İlçe J.K.lğna<br />

Şüphelinin/Sanğn Ad ve Soyad<br />

T.C.Kimlik No**<br />

Baba Ad<br />

Ana Ad<br />

Doğum Tarihi (Gün,Ay,Yl)<br />

Nüfusa Kaytl Olduğu Yer<br />

Yerleşim Yeri Adresi ve Telefonu<br />

İş Adresi ve Telefonu<br />

Yakalamay Çkaran Mahkeme/<br />

Cumhuriyet Başsavclğ***<br />

Esas /Soruşturma Numaras<br />

Suçu<br />

Suç Tarihi (Gün, Ay, Yl)<br />

Suç Yeri<br />

İl İlçe Mah/Köy<br />

Cilt No Aile Sra No Sra No<br />

İl İlçe Mah/Köy<br />

Emrin Çkarlma Sebebi<br />

Fiilin Kanunda Hükme Bağlandğ<br />

Maddeler<br />

Kişinin Açk Eşkâli<br />

Yakalandğnda Nereye<br />

Gönderileceği<br />

Yukarda açk kimliği yazl şüpheli/sank hakknda, 5271 sayl Ceza Muhakemesi<br />

Kanunu’nun 98’inci maddesi uyarnca yakalanmas için emirdir.<br />

......./......./...........<br />

Kâtip<br />

Hâkim-Cumhuriyet Savcs<br />

* Emrin bir nüshas 1/1/2012 tarihine kadar suçun işlendiği yer güvenlik kuvvetine gönderilecektir. Bu<br />

tarihten sonra ilgili birimlerce yetki verilen personel tarafndan sadece UYAP ortamnda oluşturulacaktr.<br />

** Yabanc ise uyruğu ve pasaport numaras yazlacaktr.<br />

*** Cumhuriyet savclarnn yakalama emri düzenleme hâlleri, CMK’nn 98/2 maddesiyle snrldr.<br />

60 2/6


EK-3<br />

YAKALAMA EMRİ<br />

(Hükümlüler İçindir )*<br />

......................Emniyet Müdürlüğüne/Amirliğine<br />

............................İlçe J.K.lğna<br />

Hükümlünün Ad ve Soyad<br />

T.C.Kimlik No**<br />

Baba Ad<br />

Ana Ad<br />

Doğum Tarihi (Gün,Ay,Yl)<br />

Nüfusa Kaytl Olduğu Yer<br />

İl İlçe Mah/Köy<br />

Cilt no Aile Sra No Sra No<br />

Yerleşim Yeri Adresi ve<br />

Telefonu<br />

İş Adresi ve Telefonu<br />

Hükmü Veren Mahkeme<br />

Esas No<br />

Karar No<br />

Cezann Miktar<br />

Güvenlik Tedbiri<br />

Suçu<br />

Suç Tarihi (Gün, Ay, Yl)<br />

Suç Yeri<br />

İl İlçe Mah/Köy<br />

Yakalamay çkaran<br />

Cumhuriyet Başsavclğ<br />

İnfaz Numaras<br />

Denetimli Serbestlik<br />

Genel Defter Numaras<br />

Yukarda açk kimliği yazl hükümlünün, 5275 sayl Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin<br />

İnfaz Hakknda Kanun’un 19’uncu maddesi uyarnca cezasn çekmek üzere yakalanmas<br />

için emirdir.<br />

Kâtip<br />

......./......./...........<br />

Cumhuriyet Savcs<br />

* Emrin bir nüshas 1/1/2012 tarihine kadar suçun işlendiği yer güvenlik kuvvetine<br />

gönderilecektir. Bu tarihten sonra ilgili birimlerce yetki verilen personel tarafndan sadece<br />

UYAP ortamnda oluşturulacaktr.<br />

** Yabanc ise uyruğu ve pasaport numaras yazlacaktr<br />

3/6<br />

61


GIYABÎ TUTUKLAMA MÜZEKKERESİ<br />

(Kaçaklar için düzenlenecek) <br />

EK-4<br />

Şüpheli veya Sanğn Ad Soyad<br />

T.C. Kimlik No<br />

Yabanc İse Uyruğu ve Pasaport Seri Numaras<br />

Baba Ad<br />

Ana Ad<br />

Doğum Yeri<br />

Doğum Tarihi (gün, ay, yl)<br />

Eşgal Bilgileri<br />

Nüfusa Kaytl Olduğu Yer<br />

İl İlçe Mah/Köy<br />

Cilt no Aile Sra No Sra No<br />

Yerleşim Yeri Adresi ve Telefonu<br />

İş Adresi ve Telefonu<br />

Yurt Dşnda İse Bulunduğu Ülke, Şehir ve Adresi ile<br />

Varsa Diğer İletişim Bilgileri<br />

Cumhuriyet Başsavclğ Soruşturma Numaras<br />

Tutuklama Kararn Veren Mahkeme<br />

Esas veya Değişik İş Numaras<br />

Suç Tarihi (gün, ay, yl)<br />

Şüpheli veya Sanğa Yüklenen Suç veya Suçlar <br />

İsnat Edilen Suça İlişkin Deliller ve Ksa Özetleri: <br />

a)<br />

b)<br />

c)<br />

d)<br />

Şüpheli veya Sanğa Fiili İle İlgili Uygulanmas<br />

İstenen Maddeler <br />

Şüpheli veya Sanğn Fiiline Uygulanmas Muhtemel<br />

Cezalar<br />

Tutuklama Sebebi <br />

Suç Yeri<br />

İl İlçe Mah/Köy<br />

5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 248’inci maddesinin beşinci fkras hükmüne göre yukarda yazl sebeplerden dolay<br />

tutuklanmasna karar verilmiş olan ............................................. için müzekkeredir. ....../...../....<br />

Kâtip<br />

Hâkim<br />

Sicil-İmza<br />

Müzekkerenin bir nüshas 1/1/2012 tarihine kadar suçun işlendiği yer güvenlik kuvvetine gönderilecektir. Bu tarihten sonra ilgili birimlerce yetki verilen<br />

personel tarafndan sadece UYAP ortamnda oluşturulacaktr.<br />

(Soruşturma veya kovuşturmann konusu terör suçu ise) Şüpheli veya sanğn bağl olduğu terör örgütü hakknda ksa bilgi verilecek, şüpheli veya sanğn<br />

örgüt içerisindeki konumu (yöneten, üyelik ve yardm eden vs.) açklanacak, daha sonra delil durumunun açklanmas gerekecektir.<br />

Bu çerçevede, şüpheli veya sanğn doğrudan ya da dolayl olarak ilgili olduğu veya ilgili olduğu varsaylan somut ve maddî olgular ile eylemler tarih<br />

srasna göre yer (il, ilçe, köy, mahalle) zaman (tespit edilebiliyorsa gün, ay ve yl) ve bağlantl olduğu diğer suç failleri ve eylemlerle bağlantlar belirtilerek,<br />

ayrntl bir şekilde açklanacaktr.<br />

Her eylem için suçun düzenlendiği Kanun ve kanunda yer alan suçun ad, madde numaras ile cezann miktar belirtilecektir.<br />

Şüpheli veya sank hakknda yürütülen soruşturma ve kovuşturmann sonuçsuz kalmasn sağlamak amacyla kaçak olan şüpheli veya sank tarafndan<br />

gerçekleştirildiği veya katldğ yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlğn gösteren olgular ve 5271 sayl Kanun’un 100’üncü maddesinin ikinci ve üçüncü<br />

fkralarnda belirtilen tutuklama nedenlerinden hangilerinin var olduğu ile temel cezann miktar, tutuklama kararnn bununla ölçülü olduğu ve/veya benzeri<br />

gerekçeler belirtilecektir.<br />

4/6<br />

62


EK-5<br />

TEKNİK DOKÜMAN<br />

İNFAZ DOSYASINDAN YAKALAMA UYARISI OLUŞTURMA<br />

Hakknda infaz edilecek herhangi bir kesinleşmiş ceza bulunan kişinin kolluk<br />

kuvvetlerince yakalanabilmesi amacyla yakalama uyars göndermek için UYAP üzerinden<br />

“İlâmat İşlemleri” menüsünden “İlâm Bilgileri Görüntüleme” seçeneğinden dosya<br />

numaras yazlarak sorgulama yaplr. Sorgu sonucu açlan ekrandan “Yakalama Ver” tuşuna<br />

baslr. Bu tuşa basldktan sonra UYAP tarafndan ilgili şahs hakknda yakalama karar<br />

verilmiş olacaktr. Daha sonra bu karar sistemde aktif hale getirmek için “Devam Etmek<br />

İstiyor musunuz?” uyars gelecektir. Bu ekrandan “Evet” düğmesine tklatlarak “İşlem<br />

Başar İle Gerçekleştirildi” onay ekran açlacaktr. Bu onay ekranndan “Tamam” butonu<br />

seçilerek, yakalama uyars sistem üzerinde aktif hale getirilmiş olacaktr.<br />

İNFAZ DOSYASINDA BULUNAN YAKALAMA UYARISININ KALDIRILMASI<br />

Hakknda infaz edilecek herhangi bir kesinleşmiş ceza bulunan kişinin kolluk<br />

kuvvetlerince yakalanabilmesi amacyla daha önce UYAP üzerinde oluşturulan yakalama<br />

uyarsnn sistem üzerinden kaldrlmas için: “İlâmat İşlemleri” menüsüden, “İlâm Bilgileri<br />

Görüntüleme” seçeneğinden dosya numaras yazlarak sorgulama yaplr. Açlan ekrandan<br />

“Yakalamay Kaldr” tuşuna baslr. Bunun üzerine görüntülenen “Yakalama Karar<br />

Kaldrlacaktr. Devam Etmek İstiyor musunuz?” uyar ekranndan “Evet” düğmesine<br />

baslr. Daha sonra, ekranda beliren “İşlem Başar İle Gerçekleştirildi” onay ekrannda<br />

“Tamam” düğmesine tklanarak, yakalama uyars sistem üzerinde kaldrlr.<br />

CEZA ESAS DOSYASINDA YAKALAMA ÇIKARILMASI VE KALDIRILMASI<br />

Ceza mahkemelerince esas üzerinden verilen yakalama kararlar, UYAP ceza<br />

modülünde bulunan “Tutuklama Kaydnn Yaplmas” ekrannda hazrlanan yakalama<br />

karar evraknn onaylarnn tamamlanmasnn akabinde sistemde yakalama uyars otomatik<br />

olarak aktif hâle gelmektedir.<br />

Ayn şekilde esastan verilen yakalamalarn kaldrlmas işlemi UYAP ceza modülünde<br />

bulunan yakalama kaldrma karar ekranndan hazrlanan karar evraknn onaylarnn<br />

tamamlanmasnn akabinde sistemde mevcut bulunan yakalama kayd otomatik olarak<br />

kaldrlmş olmaktadr.<br />

CEZA DEĞİŞİK İŞ DOSYASINDA YAKALAMA ÇIKARILMASI VE<br />

KALDIRILMASI<br />

Cumhuriyet başsavclğndan yakalanmas talebiyle nöbetçi sulh ceza mahkemesine<br />

gönderilen yakalama talebi mahkeme tarafndan kaydedilip, yakalama evraklarnn<br />

onaylarnn tamamlanmas akabinde sistemde yakalama uyars aktif hâle gelmektedir.<br />

Ayn şekilde Cumhuriyet başsavclğ tarafndan yakalamann gönderilmesi talebi,<br />

mahkeme tarafndan kaydedilip yakalama kaldrma evraklarnn onaylarnn tamamlanmas<br />

akabinde sistemde yakalama uyars kalkmş olmaktadr.<br />

5/6 63


Ayrca, Cumhuriyet başsavclğ soruşturma dosyasndan talep ettiği yakalama kayd,<br />

Cumhuriyet başsavclğ ekranndan “Resen Yakalama Kaldrma Karar” ekranndan evrak<br />

onaylar tamamlanmas akabinde sistemde yakalama uyars kalkmş olmaktadr.<br />

ŞÜPHELİ/SANIK TAKİP KARAR FORMUNUN SİSTEM ÜZERİNDEN ALINMASI<br />

Şüpheli takip karar formu, Cumhuriyet başsavclğ hazrlk/soruşturma bürosu<br />

yetkisinden ilgili soruşturma dosyas sorgulanp açlan ekrandan “Şüpheli Takip Karar<br />

Formu” seçeneğinden alnmaktadr.<br />

Sank takip karar formu, ceza mahkemeleri ekranlarndan ayrntl ceza dosyas<br />

sorgulama ekranndan ilgili ceza dosyas sorgulanp açlan ekrandan “Sank Takip Karar<br />

Formu” seçeneği üzerinden alnmaktadr.<br />

Kolluk Portal tamamlandğnda bu formlar sistem üzerinden otomatik olarak ilgili<br />

kolluk birimine gönderilecek ve kolluk tarafndan anlk takibi sağlanacaktr.<br />

UYAP MABS (UYAP MOBİL ARANANLAR BİLİŞİM SİSTEMİ)<br />

UYAP MABS, kolluk birimlerince (Jandarma, Sahil Güvenlik, Polis) sisteme<br />

tanmlanan cep telefon numaralar ve yetkili personel vastas ile aranan şahslarn Türkiye<br />

Cumhuriyeti kimlik numaras kullanlarak aranma durumlar hakknda bilgi alnmasn<br />

sağlayan mobil bilişim sistemidir.<br />

Kolluk birimleri, UYAP MABS üzerinden mobil arananlar sorgulamas yaplabilmek<br />

için sorgu öncesi bu iş için tahsis edilen kurumsal mobil telefonlarn, telefon numaras ve<br />

IMEI numaras ile birlikte UYAP MABS’ne Adalet Bakanlğ Bilgi İşlem Dairesi Başkanlğ<br />

araclğ ile tantmak zorundadrlar.<br />

Yukarda belirtilen bilgilerin herhangi birisinde tutarszlk olmas hâlinde sorgulama<br />

işleminin yaplmasna sistem tarafndan izin verilmemektedir. UYAP MABS üzerinden<br />

yaplan her türlü sorgulamann ve işlemin olay kaytlar (loglar) sistem tarafndan otomatik<br />

olarak tutulmakta ve takip edilmektedir. Yaplan bu sorgulamalar sayesinde yetkili ve görevli<br />

kolluk birimleri tarafndan ilgili şahsn yakalama, tutuklama ve cezaevinde olup olmadğ<br />

bilgileri bulunduklar yerden bağmsz olarak anlk izlenebilmektedir.<br />

64 6/6


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-139-2011 18/10/2011<br />

Konu : Zorla getirme kararlar<br />

GENELGE<br />

No: 5<br />

Kanunlarda belirtilen istisnalar dşnda şüpheli ve sanklarn davetiye ile mağdur,<br />

şikâyetçi, tank ve bilirkişilerin ise açklamal çağr kâğd ile çağrlmas gerektiği hâlde; işin<br />

önemi, yoğunluğu ve zaman darlğ gibi gerekçelerle ilgililerin doğrudan zorla getirme karar<br />

ile hazr edilmek suretiyle Anayasa, uluslararas sözleşmeler ve 5271 sayl Ceza Muhakemesi<br />

Kanununa aykr olarak insan haklar ihlaline, adli kolluğun iş yükünün artmasna, kişilerin ve<br />

adli kolluk birimlerinin yaknmalarna neden olunabileceği değerlendirildiğinden, konuya<br />

ilişkin baz hususlarn teşkilata hatrlatlmasnda yarar görülmüştür.<br />

Bilindiği üzere, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakk, Avrupa İnsan Haklar<br />

Sözleşmesinin 5 inci maddesine paralel bir şekilde 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti<br />

Anayasasnn 19 uncu maddesinde düzenlenmiş ve anlan maddenin birinci cümlesinde,<br />

herkesin kişi özgürlüğü ve güvenliğine sahip olduğu belirtilmiştir. Anayasamz bu ifadesi ile<br />

kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkn bir insan hakk olarak güvence altna almştr.<br />

Öte yandan, 9/12/1994 tarihli ve 4058 sayl Kanunla onaylanmas uygun bulunan ve<br />

27/1/1995 tarihli ve 22184 sayl Resmî Gazete’de yaymlanan Çocuk Haklarna Dair<br />

Sözleşmenin 37 nci maddesinin birinci fkrasnn (b) bendinde, bir çocuğun tutuklanmas ve<br />

alkonulmasnn, uygun olabilecek en ksa süreyle snrl tutulmak üzere en son<br />

başvurulabilecek bir önlem olarak düşünülmesi gerektiği ifade edilmiştir.<br />

Diğer taraftan, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun çeşitli<br />

maddelerinde zorla getirme kararnn hangi hâllerde verilebileceği belirtilmiştir.<br />

Anlan Kanunun 43 üncü maddesinde tanklarn çağrlmas, 44 üncü maddesinde bu<br />

çağrya uymayan tanklar hakknda yaplacak işlemler; bu düzenlemelere paralel şekilde 62 ve<br />

71 inci maddelerinde de bilirkişiler yönünden uygulanacak hükümler bulunmaktadr.<br />

Kanunun 145 inci maddesinde ifade ve sorgu için yaplan davetiyeye rağmen<br />

gelmeyenlerin zorla getirileceği ifade edilmiş, 146 nc maddesinde de şüpheli veya sanğn<br />

zorla getirilmesinde izlenecek kurallara yer verilmiştir.<br />

Ayrca, Kanunun 176 nc maddesinin ikinci fkrasnda, tutuklu olmayan sanğa tebliğ<br />

olunacak çağr kâğdna mazereti olmakszn gelmediğinde zorla getirileceğinin yazlacağ;<br />

193 üncü maddesinin birinci fkrasnda, Kanunun ayrk tuttuğu hâller sakl kalmak üzere,<br />

hazr bulunmayan sank hakknda duruşma yaplmayacağ, gelmemesinin geçerli nedeni<br />

olmayan sanğn zorla getirilmesine karar verileceği; 199 uncu maddesinde, mahkemece,<br />

sanğn hazr bulunmasna ve zorla getirme karar veya yakalama emriyle getirilmesine her<br />

zaman karar verilebileceği; 233 üncü maddesinde, suçun mağduru ile şikâyetçinin<br />

çağrlmasnda da tanklara ilişkin hükümlerin uygulanacağ belirtilmiştir.<br />

65


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-139-2011<br />

Bu itibarla;<br />

Yukardaki açklamalar ve hükümler doğrultusunda kişi özgürlüğünün kstlanmas<br />

sonucunu doğuran zorla getirme kararnn verilmesinde;<br />

1- Kanunlarda öngörülen zorunluluk hâlleri dşnda, usulüne uygun bir şekilde<br />

şüphelilerin davetiye ile şikâyetçi, mağdur, tank ve bilirkişilerin ise çağr kâğd ile<br />

çağrlmas,<br />

2- Mağdur, şikâyetçi, tank ve bilirkişilerin telefon, telgraf, UYAP SMS (Ksa Mesaj<br />

Servisi), elektronik posta gibi araçlarla da çağrlabileceğinin göz önünde bulundurulmas,<br />

3- Çocuklar açsndan zorla getirme yoluna en son çare olarak başvurulmas,<br />

4- Zorla getirilecek kişinin açk kimliği, şüpheli olmas hâlinde suçu, gerektiğinde<br />

eşkâli ve zorla getirilme nedenlerinin ayrntl ve açkça belirtilmesi ile kararn bir örneğinin<br />

ilgili şüpheli, tank, bilirkişi, şikâyetçi veya mağdura verildiğinin belgelendirilmesinin<br />

sağlanmas,<br />

5- Orantllk ilkesi uyarnca, seçilen araç ile ulaşlmak istenen amaç arasnda makul<br />

bir oran olmasnn gerekmesi, müdahalenin amaca ulaşmak için uygun ve gerekli bulunmas<br />

ve ilgili kişiyi de oransz bir şekilde yük altna sokmamas bakmndan; tanklarn zorla<br />

getirilmesi için uygulanan zorlama ve özgürlük kstlamalarnn, gelmeyen tanğn duruşmada<br />

dinlenmesini veya Cumhuriyet savclğ tarafndan çağrlmşsa ifadesine başvurulmasn<br />

sağlamaya yetecek oranda bir zamanla snrl olmas, en ksa sürede çağran makama<br />

çkarlmas, bu kişilerin nezarette bekletilmemeleri, bu açdan tanklarn, kolluk tarafndan<br />

ertesi gün duruşmaya getirilmek için bir gün öncesinden şüpheli veya sank gibi gözaltna<br />

alnmas uygulamasnn bu ilkeye ve Anayasann 19 uncu maddesindeki kişi özgürlüğü ve<br />

güvenliğinin ihlaline aykrlk teşkil edeceğinin hatrdan çkarlmamas,<br />

6- Bilirkişi, şikâyetçi ve mağdurlar hakknda da tanklara ilişkin kurallarn<br />

uygulanmas,<br />

7- Hakknda zorla getirme karar verilen kişinin tutuklu ya da hükümlü olmadğ<br />

dikkate alnarak, adliye binalarndaki tutuklu veya hükümlülerin muhafaza edildikleri yerlerde<br />

tutulmamas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 257 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

66


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011 18/10/2011<br />

Konu : İnfaz ve denetimli serbestlik işlemleri<br />

GENELGE<br />

No: 6<br />

İnfaz ve denetimli serbestlik işlemlerinin yerine getirilmesinde; uygulama birliğinin<br />

tesisi ile ilamlarn mevzuatta belirtilen kurallara göre süratle ve eksiksiz biçimde yerine<br />

getirilerek kanun hâkimiyeti ve ceza adaletinin sağlanmas bakmndan bir ksm usul ve<br />

esaslar belirlenmiştir.<br />

Öncelikle genel konular ve kurallara yer verilmiş; uygulamada sorun oluşturan kimi<br />

konu başlklarna ilişkin açklamalar ve bunlara yönelik uyulmas gereken kurallar<br />

belirtilmiştir.<br />

A- Genel olarak<br />

Bilindiği üzere, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazna ilişkin usul ve esaslar,<br />

13/12/2004 tarihli ve 5275 sayl Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Kanunda<br />

düzenlenmiştir.<br />

Anlan Kanunun “İnfazn koşulu” kenar başlkl 4 üncü maddesinde; “Mahkûmiyet<br />

hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz.”<br />

“İnfazn dayanaklar ve kimin tarafndan izleneceği” kenar başlkl 5 inci maddesinde;<br />

“Mahkeme, kesinleşen ve yerine getirilmesini onayladğ cezaya ilişkin hükmü Cumhuriyet<br />

başsavclğna gönderir. Bu hükme göre cezann infaz Cumhuriyet savcs tarafndan izlenir<br />

ve denetlenir.”<br />

“Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezann hesabnda duraksama”<br />

kenar başlkl 98 inci maddesinde; “(1) Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek<br />

cezann hesabnda duraksama olursa, cezann ksmen veya tamamen yerine getirilip<br />

getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde<br />

olursa, duraksamann giderilmesi veya yerine getirilecek cezann belirlenmesi için hükmü<br />

veren mahkemeden karar istenir.<br />

(2) 16 nc madde gereğince cezasnn ertelenmesi isteminin reddi hâlinde de ayn<br />

hüküm uygulanr.<br />

(3) Yukardaki fkralar uyarnca yaplan başvurular cezann infazn ertelemez. Ancak,<br />

mahkeme olayn özelliğine göre infazn ertelenmesine veya durdurulmasna karar verebilir.”<br />

3/7/2005 tarihli ve 5402 sayl Denetimli Serbestlik ve Yardm Merkezleri ile Koruma<br />

Kurullar Kanununun “Yükümlülük” kenar başlkl 5 inci maddesinde; “(1) Hakknda<br />

herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak şube müdürlüğünün hazrladğ<br />

67


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyar ve önerilerine uymak ve<br />

katlanmak zorundadr.<br />

(2) Denetimli serbestlik ve yardm merkezi şube müdürlüğü tarafndan yaplan<br />

çağrlara veya hazrlanan denetim planna uyarya rağmen uyulmamas, denetimli serbestlik<br />

tedbirine ilişkin yükümlülük ihlali saylr.”<br />

“Kovuşturma evresinden sonraki görevler” başlkl 14 üncü maddesinin (e) bendinde;<br />

“...tedbirlerin uygulanmas süresince hükümlüleri izlemek, denetlemek ve yönlendirmek,<br />

hükümlülerin psiko-sosyal sorunlarn çözmek ve bunlara yardmda bulunmak, izleme ve<br />

denetleme sonucunu ve yükümlülüğe uymayanlar ya da suç işleyenleri mahkeme, hâkim veya<br />

Cumhuriyet başsavclğna bildirmek.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Öte yandan, 5275 sayl Kanunun 16 nc maddesinde hapis cezasnn infaznn hastalk<br />

nedeni ile ertelenmesi, 17 nci maddesinde hükümlünün istemiyle infazn ertelenmesi, 81 inci<br />

maddesinde infaz engelleyecek hastalk hâli, 118 inci maddesinde asker edilen kişilerin<br />

cezalarnn infazna ilişkin hükümler bulunmaktadr.<br />

Diğer taraftan, 5402 sayl Kanun, 6/4/2006 tarihli ve 26131 sayl Resmî Gazete'de<br />

yaymlanarak yürürlüğe giren Ceza İnfaz Kurumlarnn Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik<br />

Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Tüzük ile denetimli serbestlik hizmetlerine ilişkin<br />

yönetmelikte; mahkemelerce haklarnda verilen hapis cezasndan çevrilen seçenek yaptrmlar<br />

(adli para cezas hariç) ve diğer tedbirler, adli kontrol karar verilen şüpheli, sank ve<br />

hükümlülerin toplum içinde denetim ve takibi ile hükümlülerin iyileştirilerek topluma<br />

kazandrlmasna yönelik denetimli serbestlik müessesesine ilişkin hususlara yer verilmiştir.<br />

B- Koşullu salverilen hükümlülerin takip işlemleri<br />

Uygulamada, koşullu salverilen hükümlülerin hakederek salverilme tarihine kadar<br />

takip işlemlerinin ilam veren yer mahkemesi Cumhuriyet başsavclğ ya da hükümlünün<br />

yerleşim yeri Cumhuriyet başsavclğndan hangisinin yerine getireceği hususunda bir ksm<br />

tereddütler bulunmaktadr.<br />

Bilindiği üzere, 5275 sayl Kanunun 5 inci maddesi uyarnca, verilen cezann nevi ve<br />

hükümlünün yerleşim yeri neresi olursa olsun, infazn yerine getirilmesinden öncelikle hükmü<br />

veren mahkemenin bulunduğu yer Cumhuriyet başsavclğnn sorumlu olmas esastr.<br />

5275 sayl Kanunun 20 nci maddesi gereğince hapis cezasn içeren kesinleşmiş<br />

mahkûmiyet kararlar, mahkemelerce bulunduğu yer Cumhuriyet başsavclğna verilmekte ve<br />

bu yer Cumhuriyet başsavclklarnca takip edilerek cezann infaz gerçekleştirilmektedir.<br />

5275 sayl Kanunun 107 nci maddesinin onikinci fkrasnda ise, koşullu salverilen<br />

hükümlünün, denetim süresi içinde hapis cezasn gerektiren kastl bir suç işlemesi veya<br />

kendisine yüklenen yükümlülüklere uymamakta srar etmesi hâlinde koşullu salverilme<br />

kararnn geri alnacağ belirtilmiştir. Koşullu salverilen hükümlü hakknda anlan Kanunun<br />

107 nci maddesinin yedinci fkras uyarnca, yükümlülüğe de hükmedilmişse bu hususun<br />

hükümlünün yerleşim yerinin bulunduğu yer Cumhuriyet başsavclğnca takip edilmesi<br />

gerekmektedir.<br />

68


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

25/5/2005 tarihli ve 5352 sayl Adli Sicil Kanununun 4 üncü maddesine göre hapis<br />

cezalar ve koşullu salverilme kararlarnn adli sicile kaydedilmesi zorunlu olduğundan ve<br />

koşullu salverilmeye ilişkin kararn adli sicil kaydna işlenmesinden sonra deneme süresi<br />

içinde hükümlünün tekrar suç işlemesi hâlinde, işlediği ikinci suçun cezas da adli sicil<br />

kaytlarna işleneceğinden, koşullu salverilen hükümlünün sadece suç işleyip işlemediğinin<br />

takibinin ise, ilamn verildiği yer Cumhuriyet başsavclğnca Ulusal Yarg Ağ Bilişim<br />

Sistemi (UYAP) ve adli sicil kaytlar üzerinden yaplmas yeterli olabilecektir.<br />

Ayrca, UYAP’ta kişinin sistemde herhangi bir sfatla kaytl olduğu dosyada, taraf<br />

işlemleri ekrannda “Tarafla ilgili tüm dosyalar göster” butonunun seçilmesi ve sorgulama<br />

yaplmas hâlinde, tarafla ilgili sistemde kaytl tüm dosyalarn görülebilmesi mümkün<br />

olduğundan, koşullu salverilen hükümlünün denetim süresi içerisinde hapis cezasn<br />

gerektiren kastl bir suç işleyip işlemediğinin tespiti bakmndan hükümlünün yerleşim yeri<br />

olan yer Cumhuriyet başsavclğ ya da kolluğu ile yazşma yaplmasna gerek<br />

bulunmamaktadr.<br />

C- Belli haklar kullanmaktan yoksun braklma<br />

Baz yer Cumhuriyet başsavclklarndan alnan yazlarda; 26/9/2004 tarihli ve 5237<br />

sayl Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde düzenlenen "Belli haklar kullanmaktan<br />

yoksun braklma" güvenlik tedbirinin infaznda uygulamada kimi tereddütlerin yaşandğ ve<br />

birlik bulunmadğ ifade edilmiştir.<br />

Bilindiği üzere, 5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinde belli haklar kullanmaktan<br />

yoksun braklma güvenlik tedbirine ilişkin hükümlere yer verilmiş, kişinin kasten işlemiş<br />

olduğu suçtan dolay hapis cezasna mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak maddede belirtilen<br />

hükümlerin infaz konusunda ise 5402 sayl Kanun, Ceza İnfaz Kurumlarnn Yönetimi ile<br />

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Tüzük ve ilgili Yönetmelikte çeşitli<br />

düzenlemeler bulunmaktadr.<br />

Anlan Kanunun 53 üncü maddesinin beşinci ve altnc fkrasna göre hükmedilen<br />

tedbirler, 5275 sayl Kanunun 104 üncü maddesi uyarnca denetimli serbestlik ve yardm<br />

merkezleri şube müdürlüğü ya da bürolar tarafndan yerine getirilmekte, bu hükmün<br />

uygulanmasna ilişkin düzenlemeler ise, 5402 sayl Kanunun 14 üncü maddesi ile ilgili<br />

Yönetmelikte yer almaktadr.<br />

Öte yandan, 5352 sayl Kanunun 1 inci maddesinde, Kanunun amaç ve kapsamnn;<br />

kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerine ilişkin bilgilerin otomatik işleme tabi bir sistem<br />

kullanlarak toplanmasna, snflandrlmasna, değerlendirilmesine, muhafaza edilmesine ve<br />

gerektiğinde en seri ve sağlkl biçimde ilgililere bildirilmesine dair usul ve esaslar<br />

belirlemek olduğuna değinilmiş; 4 üncü maddesinin birinci fkrasnn (e) bendi gereğince,<br />

belli haklar kullanmaktan yoksun braklma ile ilgili olarak; kasten işlenen bir suç nedeniyle<br />

hapis cezasna mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak yoksun kalnan haklara cezann<br />

ertelenmesi dolaysyla getirilen istisnaya ilişkin kararlar ile mahkûmiyet hükmüyle bağlantl<br />

olarak verilen, belli bir hak ve yetkinin kullanlmasnn veya belli bir meslek veya sanatn<br />

icrasnn yasaklanmasna ya da sürücü belgesinin geri alnmasna ilişkin kararlar, adli sicile<br />

kaydedilecek bilgiler arasnda saylmş; “Adli sicil bilgilerinin silinmesi” kenar başlkl 9 uncu<br />

maddesinin birinci fkrasnn (a) bendinde ise, cezann veya güvenlik tedbirinin infaznn<br />

69


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

tamamlanmas hâlinde, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce adli sicildeki bilgilerin<br />

silinerek arşiv kaydna alnacağ hükme bağlanmştr.<br />

7/9/2005 tarihli ve 25929 sayl Resmî Gazete’de yaymlanan Adli Sicil<br />

Yönetmeliğinin “Tanmlar” kenar başlkl üçüncü maddesinde yerine getirme fişi; “… fer’i<br />

cezalarda, güvenlik tedbirlerinde sürenin bittiğini, …bildiren fişi ifade eder.” şeklinde<br />

tanmlanmştr. Ayn Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fkrasnda da, Kanunun 9 uncu<br />

maddesindeki düzenlemeye paralel bir şekilde, cezann veya güvenlik tedbirinin infaznn<br />

tamamlanmas hâlinde anlan Genel Müdürlük tarafndan adli sicildeki bilgilerin silinerek<br />

arşiv kaydna alnacağ düzenlenmiştir.<br />

Diğer taraftan, 5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fkrasnda işlediği suç<br />

dolaysyla kişinin hangi haklardan yoksun braklacağ sayma yoluyla ve snrl olarak<br />

belirlenmiştir. Doktrinde ve yarg kararlarnda; birinci fkrada belirtilen hak yoksunluklar için<br />

mahkeme karar vermese dahi anlan fkradaki hak yoksunluklarnn kendiliğinden sonuç<br />

doğuracak ve infazda resen uygulanacak mahiyette olduğu kabul edilmektedir.<br />

Yargtay 10. Ceza Dairesi, 9/11/2005 tarihli ve 2005/9860 Esas, 2005/14743 Karar<br />

sayl ilamnda; “Kararda 5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin uygulanmas<br />

gösterilmemiş olsa bile; kasten işlenen suçtan dolay hapis cezasna mahkûmiyetin kanuni<br />

sonucu olarak bu hususun infaz srasnda dikkate alnmasnn mümkün olduğuna” karar<br />

vermiştir. Ancak, belli bir hak ve yetkinin kötüye kullanlmas suretiyle işlenen kastl suçlar<br />

dolaysyla mahkûmiyet hâlinde, mahkûm olunan cezann infazndan sonra da etkili olmak<br />

üzere bu hak ve yetkinin kullanlmasnn yasaklanmasna ayrca hükmedilmesi gerekmektedir.<br />

Yargtay Ceza Genel Kurulunun 11/4/2006 tarihli ve 2006/9-55 Esas, 2006/115 Karar<br />

sayl ilamnda da; “... hükümlüler hakknda tayin olunan hürriyeti bağlayc cezann kanuni<br />

sonucu olarak 5237 sayl TCY.nn 53. maddesinin uygulanmasnda zorunluluk bulunmas<br />

gerektiğine ilişkin bozma kararnn isabetli olmadğ” belirtilmiştir.<br />

5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fkrasnda öngörülen hak<br />

yoksunluklar hiçbir durumda süresiz değildir. Kural olarak da hapis cezasnn infaz edildiği<br />

süre ile snrldr. Ancak, maddenin üçüncü fkrasndaki hâlde, maddenin birinci fkrasnn (c)<br />

bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluk süresi koşullu salverme tarihine<br />

kadardr. Nitekim, Yargtay 10. Ceza Dairesinin 27/2/2007 tarihli ve 2006/15487 Esas,<br />

2007/2335 Karar sayl ilamnda; “Sanğn TCK’nun 53 üncü maddesinin birinci fkrasnn (c)<br />

bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğunu, kendi alt soyu üzerindeki<br />

velayet, vesayet ve kayymlk yetkileri açsndan koşullu salverilmesine kadar, diğer kişiler<br />

yönünden ise hapis cezasnn infaz tamamlanncaya kadar kullanamayacağ yönünde karar<br />

verilmesi gerektiği gözetilmeden 53 üncü maddenin üçüncü fkrasna aykrlk oluşturmas<br />

yasaya aykrdr.” ifadelerine yer verilmiş; Yargtay Ceza Genel Kurulunun 1/2/2011 tarihli<br />

ve 2011/8-16 Esas, 2011/17 Karar sayl ilamnda da; “… Bozulmasna, ancak yeniden<br />

yarglama gerektirmeyen bu konularda, 5320 sayl Yasann 8. maddesi uyarnca halen<br />

yürürlükte bulunan 1412 sayl CYUY’nn 322. maddesindeki yetkiye istinaden hükümden<br />

5237 sayl TCY’nn 53. maddesinin uygulanmasna ilişkin bölüm çkarlarak yerine "sanğn<br />

5237 sayl TCY’nn 53/1. madde ve fkrasnda saylan haklar kullanmaktan yoksun<br />

braklmasna, bu yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayymlk<br />

70


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

yetkileri açsndan koşullu salverilmesine kadar, diğer haklar yönünden ise hapis cezasnn<br />

infaz tamamlanncaya kadar sürmesine” ibaresinin eklenmesine … hükmün, düzeltilerek<br />

onanmasna” şeklinde karar verilmiştir.<br />

5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesi ile 5352 sayl Kanuna ilişkin kanun teklifinin<br />

genel gerekçesinde, söz konusu hak yoksunluklarnn cezann infaznn tamamlanncaya kadar<br />

devam edeceği öngörülmüştür. Buna göre, herhangi bir kayda şerh düşülme ya da bir yarg<br />

karar gibi başkaca bir işleme gerek kalmakszn bu hak yoksunluğu kendiliğinden ortadan<br />

kalkmaktadr.<br />

Hak yoksunluklar kural olarak hapis cezasnn infaz edildiği süre ile snrl ise de<br />

5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin beşinci fkrasnda bunun istisnasna yer verilmiştir.<br />

Buna göre maddenin birinci fkrasnda saylan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanlmas<br />

suretiyle işlenen suçlar dolaysyla hapis cezasna mahkûmiyet durumunda, cezann<br />

infazndan sonra işlemek üzere hak yoksunluğuna karar verilebilir. Fkrada, hak ve yetkinin<br />

kullanlmasnn yasaklanmasna karar verileceği hükmüne yer verildiğinden, infazn<br />

tamamlanmasndan sonra da hak yoksunluğunun belirli bir süre devam etmesi, bunun kararda<br />

ayrca gösterilmiş olmas şartna bağldr. Kararda gösterilmemiş olmas hâlinde ise, hükümlü<br />

bakmndan kazanlmş hak oluşturacaktr. Bu durumda hak yoksunluğu, sadece cezann<br />

infaz tamamlanncaya kadar devam edecektir.<br />

Kanun bu haklarn ne zaman sona ereceğini göstermiş olmasna rağmen anlan<br />

haklardan kişinin hangi andan itibaren yoksun braklacağna dair açk bir hükme yer<br />

vermemiş ise de hak yoksunluğunun, mahkûmiyetin kesinleşmesiyle başladğnn kabulü<br />

gerekmektedir. 5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin beşinci ve altnc fkralarnda da<br />

açkça hükmün kesinleşmesiyle yasaklama ve geri almann yürürlüğe gireceği, sürenin ise<br />

cezann infazndan sonra işlemeye başlayacağ belirtilmiştir. Bu durumda maddenin birinci ve<br />

ikinci fkralar ile üçüncü fkradaki "işlemiş bulunduğu suç dolaysyla" ibaresi birlikte<br />

değerlendirildiğinde; birinci fkrada saylan belli haklardan yoksun braklmann, cezann<br />

kesinleşmesinden itibaren başlayacağ anlaşlmaktadr.<br />

Bu açklamalar karşsnda, 5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fkrasnda<br />

öngörülen hak yoksunluklarnn günün teknolojik imkânlarndan da yararlanlmas suretiyle<br />

infaz mümkündür.<br />

1/7/2011 tarihli ve (4) No’lu “Şüpheli-sank karar takip formlar ile gyabî tutuklama<br />

kararlar ve yakalama emirlerinin UYAP'ta düzenlenmesi, infaz ve güncelliklerinin takibi”<br />

konulu Genelgede de belirtildiği üzere; İçişleri Bakanlğ Kaçakçlk İstihbarat Harekât ve<br />

Bilgi Toplama Daire Başkanlğ (KİHBİ) Bilgi Sistemi-UYAP entegrasyonunun ilk adm<br />

olarak, sadece aranan kişilerin ülke genelinde adli kolluk birimlerince sorgulanabilmesi için<br />

Jandarma Genel Komutanlğ Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanlğ ile Emniyet<br />

Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanlğnca, UYAP ve KİHBİ Bilgi Sistemindeki<br />

arama bilgilerinin ayn sayfa üzerinde gösterildiği KİHBİ-UYAP ortak sorgulama sayfas<br />

oluşturularak 11/8/2008 tarihinden itibaren yakalama, tutuklama ve ilamat kaydna dair<br />

işlemlerin tamamnn (işletimde olmayan kapatlmş adli birimler ile askerî makamlar<br />

tarafndan verilen arama kararlar hariç) Sistem üzerinden elektronik ortamda sorgulanmasna<br />

imkân sağlandğndan 5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fkrasnda öngörülen<br />

71


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

belli haklar kullanmaktan yoksun braklma güvenlik tedbirinin infaznda da bu Sistemden<br />

yararlanlabilecektir.<br />

D- İnfaz edilen hapsin süresinin adli para cezasn karşlamamas<br />

İnfaz edilen hapsin süresinin adli para cezasn tamamyla karşlamamas durumunda<br />

geri kalan adli para cezasnn tahsili için infaz evraknn mahallin en büyük mal memurluğuna<br />

gönderilirken, infaz kaydnn kapatlarak yerine getirme fişi düzenlenip düzenlenmeyeceği,<br />

yerine getirme fişinin düzenlenecek olmas hâlinde evrak aslnn mal memurluğuna ya da<br />

ilgili mahkemeden hangisine gönderileceği, infazn hangi birim tarafndan takip edileceği,<br />

ayrca, Ceza İnfaz Kurumlarnn Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz<br />

Hakknda Tüzüğün 56 nc maddesinin üçüncü fkras ile onuncu fkrasndaki hükmün birlikte<br />

değerlendirilmesi sonucunda, çocuklar hakknda verilen adli para cezas ile hapis cezasndan<br />

çevrilen adli para cezasnn ödenmemesi hâlinde buna ilişkin ilamn adli para cezasnn tahsili<br />

için mahallin en büyük mal memuruna gönderilmesi srasnda infaz kaytlarnn kapatlp<br />

kapatlmayacağ konularnda uygulamada kimi tereddütler bulunmaktadr.<br />

Bilindiği üzere; 5275 sayl Kanunun 106 nc maddesinin onbirinci fkrasnda; "İnfaz<br />

edilen hapsin süresi, adli para cezasn tamamyla karşlamamş olursa, geri kalan adli para<br />

cezasnn tahsili için ilam, Cumhuriyet Başsavclğnca mahallin en büyük mal memuruna<br />

verilir. Bu makamlarca 6183 sayl Amme Alacaklarnn Tahsil Usulü Hakknda Kanuna göre<br />

kalan adli para cezas tahsil edilir."<br />

Ceza İnfaz Kurumlarnn Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz<br />

Hakknda Tüzüğün 56 nc maddesinin onuncu fkrasnda; "İnfaz edilen hapsin süresi, adli<br />

para cezasn tamamyla karşlamamş olursa, geri kalan adli para cezasnn tahsili için ilam,<br />

Cumhuriyet başsavclğnca mahallin en büyük mal memuruna gönderilir. Bu makamlarca,<br />

6183 sayl Kanuna göre, kalan adli para cezas tahsil edilir. Mahallin en büyük mal<br />

memuruna gönderme tarihi esas alnarak Cumhuriyet başsavclğnca infaz defterindeki kayd<br />

kapatlr ve mahkemesine bildirilir."<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Öte yandan, 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayl Resmî Gazete’de yaymlanan Cumhuriyet<br />

Başsavclklar ile Adli Yarg İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin<br />

Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde, infaz defteri ile denetimli serbestlik<br />

genel defteri düzenlenmiştir.<br />

Ayrca, Adli Sicil Yönetmeliğinin “Tanmlar” kenar başlkl 3 üncü maddesinde,<br />

yerine getirme fişi; “Hürriyeti bağlayc cezalar ile para cezalarnn infaz edildiğini, fer'i<br />

cezalarda, güvenlik tedbirlerinde sürenin bittiğini, para cezalarnn hürriyeti bağlayc<br />

cezaya çevrildiği hallerde infazn bittiğini bildiren fişi ifade eder” şeklinde tanmlanmştr.<br />

Yönetmeliğin 6 nc maddesinin yedinci fkrasnda; Cumhuriyet başsavclklarnn<br />

mahkemelerden gönderilen ceza ve tali karar fişleri ile kendilerince düzenlenecek yerine<br />

getirme fişlerini üç gün içerisinde, bilgi işlem sistemi kurulmuş ise mahallî adli sicile,<br />

kurulmamş ise, o yerin bağl bulunduğu ağr ceza merkezindeki mahallî adli sicile<br />

göndereceği hüküm altna alnmştr.<br />

72


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

Görüldüğü üzere, 5275 sayl Kanunun uygulanmasn gösteren Ceza İnfaz<br />

Kurumlarnn Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Tüzükte açk bir<br />

şekilde infaz edilen hapsin süresinin, adli para cezasn tamamyla karşlamadğ durumda,<br />

geri kalan adli para cezasnn tahsili için ilamn, Cumhuriyet başsavclğnca mahallin en<br />

büyük mal memuruna gönderileceği, bu makamlarca 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayl Amme<br />

Alacaklarnn Tahsil Usulü Kanununa göre geri kalan adli para cezasnn tahsil edileceği,<br />

mahallin en büyük mal memuruna gönderme tarihi esas alnarak Cumhuriyet başsavclğnca<br />

infaz defterindeki kaydn kapatlarak mahkemesine bildirileceği düzenlenmesine rağmen,<br />

kaydn kapatlmasn müteakiben yerine getirme fişinin düzenleneceğine dair bir hükme yer<br />

verilmemiştir.<br />

Tüzüğün bu maddesinin, 6183 sayl Kanun hükümleri uyarnca tahsili gereken bu tür<br />

ilamlarn Cumhuriyet başsavclğnda hiçbir işlem yaplmadan ve infaz defterindeki kayd<br />

açk tutularak bekletilmesinin önüne geçilmesi bakmndan düzenlendiği anlaşlmaktadr.<br />

Diğer taraftan, 5275 sayl Kanunun 5 inci maddesi uyarnca, mahkemenin kesinleşen<br />

ve yerine getirilmesini onayladğ cezaya ilişkin hükmün Cumhuriyet başsavclğna<br />

göndereceği ve bu hükme göre cezann infaznn Cumhuriyet savcs tarafndan izleneceği ve<br />

denetleneceği hüküm altna alnmştr.<br />

5352 sayl Kanunun "Adli sicile kaydedilecek bilgiler" kenar başlkl 4 üncü<br />

maddesinin birinci fkrasnn (c) bendinde de; adli para cezasnn tazyik hapsi suretiyle<br />

ksmen veya tamamen infaz edildiği hususu ile adli para cezasnn tazyik hapsinden sonra<br />

kalan ksmnn ödenmek suretiyle infaz edildiği hususunun adli sicile kaydedilecek bilgiler<br />

arasnda yer aldğ vurgulanmştr.<br />

Bu çerçevede; adli para cezasnn infaznn 6183 sayl Kanun hükümleri uyarnca mal<br />

memurluğunca yerine getirilmesi, verilen para cezasnn niteliğini ortadan kaldrmamakta<br />

sadece tahsil usulünü değiştirmektedir. Nitekim, mal memurluğunca yaplan tahsilat srasnda<br />

da mahsus makbuza "adli para cezas" ibaresi yazlmak suretiyle tahsilatn niteliği de<br />

belirtilmektedir.<br />

Ayrca, 6183 sayl Kanunun 3 üncü maddesinde para cezalar, adli ve idari para<br />

cezalar olarak tanmlanmş; 102 nci maddesinde de para cezalarna ait hususi kanunlardaki<br />

zamanaşm hükümlerinin mahfuz tutulacağ ifadesine yer verilmiştir.<br />

E- Tazyik hapsi ilamlarnn infaz<br />

Uygulamada, 6183 sayl Kanunun 60 nc maddesinde bahsedilen hapsen tazyik ile<br />

9/6/1932 tarihli ve 2004 sayl İcra ve İflas Kanununda öngörülen tazyik hapsi veya hapisle<br />

tazyik kararlarnn infaznda; Cumhuriyet başsavclklar arasnda, Ceza ve Güvenlik<br />

Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Tüzüğün 193 ncü maddesinin ikinci fkrasnn (b) bendi<br />

uyarnca, çağr kağd ve yakalama emri çkartmadan söz konusu ilamlarn doğrudan kolluğa<br />

gönderilmek suretiyle ya da öncelikle çağr kağd düzenlenerek akabinde diğer hapis<br />

cezalarnda olduğu gibi tebliğe rağmen on gün içerisinde başvuru yaplmadğ takdirde<br />

yakalama emri çkartlarak infaz şeklinde iki farkl uygulama bulunduğu Kurulumuza intikal<br />

eden bilgilerden anlaşlmştr.<br />

73


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

Bilindiği üzere, 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn “Kişi hürriyeti ve<br />

güvenliği” kenar başlkl 19 uncu maddesinin birinci fkrasnda; herkesin kişi hürriyeti ve<br />

güvenliğine sahip olduğu, ikinci fkrasnda ise, şekil ve şartlar kanunda gösterilmek ön<br />

şartyla, mahkemelerce verilmiş hürriyeti kstlayc cezalarn ve güvenlik tedbirlerinin yerine<br />

getirilmesi, bir mahkeme kararnn veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak<br />

ilgilinin yakalanmas veya tutuklanmas hâlleri dşnda kimsenin hürriyetinden yoksun<br />

braklamayacağ belirtilmiştir.<br />

Öte yandan, 2004 sayl Kanunun “Hapis ile tazyik” kenar başlkl 76 nc maddesinde;<br />

“Mal beyannda bulunmayan borçlu, alacaklnn talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar<br />

icra mahkemesi hâkimi tarafndan bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur.<br />

Ancak bu hapis üç ay geçemez.”<br />

6183 sayl Kanunun “Mal bildiriminde bulunmayanlar” kenar başlkl 60 nc<br />

maddesinde; “Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 7 günlük müddet içinde borcunu<br />

ödemediği ve mal bildiriminde de bulunmadğ takdirde mal bildiriminde bulununcaya kadar<br />

bir defaya mahsus olmak ve üç ay geçmemek üzere hapisle tazyik olunur.<br />

Hapisle tazyik karar, ödeme emrinin tebliğini ve 7 günlük müddetin bitmesini<br />

müteakip tahsil dairesinin yazl talebi üzerine icra tetkik mercii hâkimi tarafndan verilir.<br />

74<br />

Bu kararlar Cumhuriyet Savclğnca derhâl infaz olunur.<br />

İcra tetkik mercii hâkimi tarafndan verilen hapsen tazyik kararlar her türlü harç ve<br />

resimden muaftr.”<br />

5275 sayl Kanunun 121 inci maddesine dayanlarak çkartlan Ceza İnfaz<br />

Kurumlarnn Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Tüzüğün<br />

“Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararlarnn infaz” kenar başlkl 193 üncü maddesinin ikinci,<br />

üçüncü ve dördüncü fkralarnda; “(2) Tazyik hapsi kararlarnn Cumhuriyet başsavclğnca<br />

infaznda aşağdaki esas ve usuller uygulanr;<br />

a) Mahkemece verilen tazyik hapsi kararlar, bu kararlara mahsus deftere kaydedilir,<br />

b) Bu kararlar, hükümlünün kararda belirtilen adresinde bulunan mahalli kolluk<br />

kuvvetlerine veya ilgilinin bu adreste bulunamamas hâlinde yarg çevresi dşndaki o yer<br />

Cumhuriyet başsavclğna gönderilir,<br />

c) Kanun hükümlerine göre tazyik hapsi karar kaldrlmadğ sürece, kurumda yerine<br />

getirilir.<br />

(3) Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararlar için kurumda ayr bir kayt tutulur.<br />

(4) Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararlar, tekerrüre esas olmaz, koşullu salverilme<br />

hükümleri uygulanmaz ve adli sicil kaytlarna işlenmez.”<br />

Cumhuriyet Başsavclklar İle Adli Yarg İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem<br />

Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin “Hapis ile tazyik defteri” kenar başlkl 15<br />

inci maddesinde; “6183 sayl Amme Alacaklarnn Tahsil Usulü Hakknda Kanuna göre<br />

tahsili lazm gelen bilumum vergi, resim, harç ve para cezalar ile 2004 sayl İcra ve İflas<br />

Kanunu hükümleri uyarnca infaz edilmek üzere Cumhuriyet başsavclğna gönderilen<br />

hapisle tazyik kararlarnn kaydna mahsus defterdir.


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

Hapis ile tazyik defteri; sra numaras, borçlunun kimliği, borç nev'i ve miktar, hapis<br />

ile tazyik kararn veren merci, tarih ve numaras, tutulduğu tarih, tutukevine alndğ tarih,<br />

tutulacağ süre, salverme tarihi ve düşünceler sütunlarn ihtiva eder.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Diğer taraftan, 5275 sayl Kanunun 1 inci maddesinde bu Kanunun amacnn, ceza ve<br />

güvenlik tedbirlerinin infazna ilişkin usul ve esaslar düzenlemek olduğu, ayn Kanunun 19<br />

uncu maddesinin birinci fkrasnda ise hükümlünün, hapis cezas veya güvenlik tedbirinin<br />

infaz için gönderilen çağr kâğdnn tebliği üzerine on gün içinde gelmemesi, kaçmas ya da<br />

kaçacağna dair şüphe uyandrmas durumunda, Cumhuriyet savcsnn yakalama emri<br />

çkartacağ belirtilmiştir.<br />

Görüldüğü üzere, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Kanun, ceza ve<br />

güvenlik tedbirlerine dair hususlar kapsamakta olup, tazyik hapislerine ilişkin bir hususa yer<br />

vermemektedir.<br />

6183 sayl Kanunun 60 nc maddesindeki özel düzenlemede de hapisle tazyik<br />

kararlarnn Cumhuriyet savclarnca derhâl infaz edileceği açk bir şekilde belirtilmiş, başka<br />

bir deyişle bu konuda herhangi bir çağr kâğd ya da akabinde bu çağrya uyulmamas<br />

durumunda yakalama emri düzenlenmesi gerektiği kuralna yer verilmemiştir. Benzer şekilde<br />

Tüzüğün 193 ncü maddesindeki düzenlemede de çağr kâğd ve yakalama emri aranmamştr.<br />

Konunun daha iyi anlaşlabilmesi bakmndan disiplin ve tazyik hapsine ilişkin<br />

kavramlara, niteliklerine ve sonuçlarna da ksaca değinilmesinde yarar görülmektedir.<br />

İcra ve İflas Kanununda 5358 sayl Kanunla yaplan değişiklikle, disiplin hapsi<br />

kavram getirilmiş ve tazyik hapsinin alan da genişletilmiştir. Ancak bunlar arasnda ne fark<br />

olduğu belirtilmemiştir.<br />

4/12/2004 tarihli ve 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 2 nci maddesinin<br />

birinci fkrasnn (l) bendinde disiplin hapsinin tarifi yaplmasna ve bu tanmlamada disiplin<br />

hapsinin sadece sonuçlarna değinilmesine, anlan Kanunda tazyik hapsiyle ilgili olarak<br />

herhangi bir tanma yer verilmemiş olmasna rağmen doktrin ve uygulamada, tazyik hapsinin<br />

bir kişiyi kendisine düşen yükümlülüğün gereğini yerine getirmeye zorlamak amacyla verilen<br />

bir yaptrm olduğu, tazyik hapsinin de disiplin hapsi gibi seçenek yaptrmlara çevrilemeyen,<br />

ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, koşullu salverilme hükümleri<br />

uygulanmayan, ertelenemeyen ve adli sicil kaytlarna geçirilmeyen hapis özelliklerinin<br />

olduğu kabul edilmektedir.<br />

Disiplin hapsi ile tazyik hapsi arasndaki temel farkn, tazyik hapsinin bir<br />

yükümlülüğün yerine getirilmemesinden dolay verildiği için bu yükümlülüğün yerine<br />

getirilmesiyle son bulmasna karşn, disiplin hapsinin bir yükümlülüğün yerine<br />

getirilmemesinden dolay değil, ksmi bir düzeni korumak amacyla yaptrm altna alnmş<br />

olan bir fiilin işlenmesi dolaysyla verilmesidir. Bu nedenle o işin yaplmas ve yerine<br />

getirilmesi disiplin hapsini sona erdirmez. Ancak, 2004 sayl Kanunda düzenlenen suçlarn<br />

ekonomik suçlar olmalar nedeniyle kanun koyucu bu konuda esnek davranmş ve borcun<br />

ödenmesini disiplin hapsinin düşmesi için yeterli saymştr.<br />

75


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

Bu açklamalardan, disiplin ve tazyik hapsinin niteliği ve doğurduğu sonuçlar<br />

itibaryla bir suç karşlğnda öngörülen bir ceza değil, yaptrm altna alnmş bir fiil<br />

dolaysyla verilen tedbirden ibaret olduğu anlaşlmaktadr.<br />

2004 sayl Kanunun “Cezaî hükümler” başlkl onaltnc babnda yer alan hükümlere<br />

bakldğnda bu iki tür yaptrma da yer verildiği görülmektedir.<br />

Anlan Kanunun; 338/2, 340, 341, 343 ve 344 üncü maddelerinde tazyik hapsi; 337 ve<br />

339 uncu maddelerinde disiplin hapsi; 331, 332, 333, 333/a, 334, 336, 337/a, 338/1, 345/a ve<br />

345/b maddelerinde ise 5237 sayl Kanunun 49 ve 52 nci maddelerinde öngörülen hapis ve<br />

adli para cezalarna ilişkin yaptrmlar yer almaktadr.<br />

Bu bapta yer alan cezai hükümlerden 333, 336 ve 345/b bendi dşnda yer alan<br />

yaptrmlara, icra mahkemesince karar verilebilmesi için alacaklnn ya da ilgililerin şikâyeti<br />

zorunlu olup, anlan Kanunun 346 nc maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre disiplin ve<br />

tazyik hapsine icra mahkemesinin karar vereceği, bu bapta yer alan suçlarla ilgili davalara da<br />

icra mahkemesinde baklacağ hükme bağlanmştr.<br />

5237 sayl Kanunun 45 inci maddesinde; suç karşlğnda uygulanan yaptrm olarak<br />

cezalar, hapis ve adli para cezalar olarak belirlenmiştir.<br />

Bununla birlikte, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayl Hukuk Muhakemeleri Kanununun<br />

151 inci maddesinin ikinci fkrasnda; “Avukatlar hariç, bir kimse, ihtara rağmen<br />

mahkemenin düzenini bozar veya mahkeme huzurunda uygun olmayan bir söz söylemeye veya<br />

davranşta bulunmaya devam ederse derhâl yakalanr ve hakknda dört güne kadar disiplin<br />

hapsi uygulanacağ”<br />

5271 sayl Kanunun “Tanklktan ve yeminden sebepsiz çekinme” kenar başlkl 60<br />

nc maddesinde; “Yasal bir sebep olmakszn tanklktan veya yeminden çekinen tank<br />

hakknda, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veya tanklğnn<br />

gerçekleştirilmesi için dava hakknda hüküm verilinceye kadar ve her hâlde üç ay geçmemek<br />

üzere disiplin hapsi verilebileceği”<br />

“Hâkim veya başkann yetkisi” kenar başlkl 203 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü<br />

fkralarnda ise; “Mahkeme başkan veya hâkimin, duruşma düzenini bozan kişinin savunma<br />

hakknn kullanlmasn engellememek koşuluyla salondan çkarlmasn emredeceği, kişinin<br />

dşar çkarlmas srasnda direnç göstermesi veya karşklklara neden olmas durumunda<br />

yakalanacağ ve hâkim veya mahkeme tarafndan, avukatlar hariç, verilecek bir kararla<br />

derhâl dört güne kadar disiplin hapsine konulabileceği”<br />

belirtilmektedir.<br />

Görüldüğü üzere; 2004 sayl Kanunun 338/2, 340, 341, 343 ve 344 üncü<br />

maddelerinde yükümlülüğünü yerine getirmeyen borçlunun tazyik hapsiyle cezalandrlacağ,<br />

2004 sayl Kanunun 76 ve 6183 sayl Kanunun 60 nc maddesindeki yükümlülüğü yerine<br />

getirmeyen borçlunun ise hapisle tazyik olunacağ hükme bağlanmştr.<br />

Anlan Tüzük ve Yönetmelik hükümlerine göre hapisle tazyik veya tazyik hapsi<br />

ilamlar, Cumhuriyet başsavclğnca hapis ile tazyik defterine kaydedilerek infaz<br />

edilebilecektir.<br />

76


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

F- Yüksek güvenlikli sağlk kurumlar<br />

Baz yer Cumhuriyet başsavclklarndan alnan yazlarda, 5237 sayl Kanunun 57 nci<br />

maddesi uyarnca, koruma ve tedavi amaçl olarak akl hastalklarna özgü güvenlik<br />

tedbirlerinin uygulanmasna karar verilen ve infaz için sağlk kurumlarna gönderilen<br />

ilamlarn, yüksek güvenlikli sağlk kurumlarnn oluşturulmamas nedeniyle infaznn bu<br />

yerlerde yaplamadğ, koruma ve tedavinin düşük güvenlikli servislerde sürdürüldüğü<br />

belirtilmiştir.<br />

Ayrca, 24 Aralk 2006 tarihli ve 26386 sayl Resmî Gazete’de yaymlanarak<br />

yürürlüğe giren Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir<br />

Kararlarnn Uygulanmas Hakknda Yönetmeliğin 16 nc maddesinin beşinci fkrasnda,<br />

sağlk kurulunca düzenlenen rapora göre toplum açsndan tehlikeli olan suça sürüklenen veya<br />

korunma ihtiyac olan akl hastas çocuklar hakknda verilen sağlk tedbirinin, yüksek<br />

güvenlikli sağlk kurumlarnda korunma ve tedavi altna alnmak suretiyle yerine getirileceği<br />

hüküm altna alnmasna rağmen uygulamada bu hükme işlerlik kazandrlamadğ<br />

anlaşlmştr.<br />

Bilindiği üzere, 5237 sayl Kanunun “Akl hastalarna özgü güvenlik tedbirleri” kenar<br />

başlkl 57 nci maddesinin birinci fkrasnda; “(1) Fiili işlediği srada akl hastas olan kişi<br />

hakknda, koruma ve tedavi amaçl olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakknda güvenlik<br />

tedbirine hükmedilen akl hastalar, yüksek güvenlikli sağlk kurumlarnda koruma ve tedavi<br />

altna alnrlar.”<br />

5275 sayl Kanunun 16 nc maddesinin birinci fkrasnda ise; “(1) Akl hastalğna<br />

tutulan hükümlünün cezasnn infaz geriye braklr ve hükümlü, iyileşinceye kadar Türk Ceza<br />

Kanununun 57 nci maddesinde belirtilen sağlk kurumunda koruma ve tedavi altna alnr.<br />

Sağlk kurumunda geçen süreler cezaevinde geçmiş saylr.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Öte yandan, yüksek güvenlikten ne anlaşlmas gerektiği kanunlarda belirtilmemiştir.<br />

Bununla birlikte, 5275 sayl Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fkrasnn kyasen<br />

uygulanmas suretiyle bu boşluğun doldurulabileceği değerlendirilmektedir.<br />

Anlan maddede yüksek güvenlikli kapal ceza infaz kurumlar; “İç ve dş güvenlik<br />

görevlilerine sahip, firara karş teknik, mekanik, elektronik ve fiziki engellerle donatlmş, oda<br />

ve koridor kaplar sürekli kapal tutulan, ancak mevzuatn belirttiği, ayn oda dşndaki<br />

hükümlüler arasnda ve dş çevre ile temaslarn geçerli olduğu, sk güvenlik rejimine tabi<br />

hükümlülerin bir veya üç kişilik odalarda barndrldklar tesislerdir. Bu kurumlarda bireysel<br />

veya grup hâlinde iyileştirme yöntemleri uygulanr.” şeklinde tanmlanmştr.<br />

Bu çerçevede; söz konusu kurumlarn, çevresinin özellikle akl hastalarnn kaçmasn<br />

önleyecek, içeride de birbirlerine ve görevlilere zarar vermesini engelleyecek fiziki,<br />

elektronik ve güvenlik donanmlar ile düzenlenmesi, ayrca iç ve dş güvenlik personeline<br />

sahip olmas gerekmektedir.<br />

Diğer taraftan, Sağlk Bakanlğ Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünden alnan kimi<br />

yazlarda, henüz yüksek güvenlikli sağlk kurumlarnn oluşturulamadğ bildirilmiştir.<br />

77


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

78<br />

G- Yükümlülüksüz denetim<br />

Uygulamada, 5237 sayl Kanunun 51 inci maddesinin altnc fkras uyarnca hapis<br />

cezasnn ertelenmesi, 5271 sayl Kanunun 231 ve 5395 sayl Kanunun 23 üncü maddeleri<br />

gereğince hükmün açklanmasnn geri braklmas karar verilen, ancak yükümlülük<br />

belirlenmeyen ve rehber görevlendirilmeyen denetimli serbestlik ile denetim altna alma<br />

tedbirlerine ilişkin kararlarn infaznn ve yerine getirme fişlerinin Cumhuriyet<br />

başsavclklarnn hangi birimi tarafndan yerine getirileceği, bu tür kararlara ceza fişi mi,<br />

yoksa tali karar fişinin mi düzenleneceği, bu kararlarn takibinin ne zamana kadar ve ne<br />

şekilde yaplacağ ile yerine getirme fişinin ne zaman düzenlenerek gönderileceği<br />

hususlarnda baz tereddütler bulunmaktadr.<br />

Bilindiği üzere; 5237 sayl Kanunun 51 inci maddesinde, hapis cezasnn ertelenmesi;<br />

5271 sayl Kanununun 231 inci maddesinde, hükmün açklanmas ve hükmün açklanmasnn<br />

geri braklmas, 5395 sayl Kanunun 23 üncü maddesinde, çocuklar hakknda hükmün<br />

açklanmasnn geri braklmas; 5275 sayl Kanunun 5 inci maddesinde, infazn dayanaklar<br />

ve kimin tarafndan izleneceği; 5352 sayl Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fkrasnda,<br />

adli sicile kaydedilecek bilgiler; 6 nc maddesinde, diğer bilgilerin kayd; Cumhuriyet<br />

Başsavclklar ile Adli Yarg İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin<br />

Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde, infaz defteri ile denetimli serbestlik<br />

genel defterine ilişkin hususlar düzenlenmiştir.<br />

Öte yandan, Adalet Bakanlğ Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün 28/1/2008<br />

tarihli ve “5237 Sayl Türk Ceza Kanunu’nun 51 ve 191. Maddelerine İlişkin Kararlara Ait<br />

Bildirme Fişleri” konulu (140) No’lu Genelgesinde; “Türk Ceza Kanununun 51. maddesi<br />

gereğince verilen cezann ertelenmesine ilişkin kesinleşmiş mahkûmiyet kararlar ile ilgili<br />

olarak bir ceza fişinin düzenlenerek adli sicile kaydedileceği, kararda belirtilen süre ve<br />

şartlarn gerçekleşmesi durumunda cezann infaz edilmiş saylacağ ve infaz edilmiş<br />

hükümlere ilişkin kaytlarn Genel Müdürlüğümüzce silinerek arşiv kaydna alnacağ, bu tür<br />

kararlarn infaznn takibi, infaznn yapldğ veya infaz edilmiş sayldğ tarihten itibaren<br />

mutlaka bir yerine getirme fişinin düzenlenerek adli sicile kaydedilmesi gerektiği,”<br />

9/10/2008 tarihli ve “5271 Sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 171 ve 231.<br />

Maddelerine İlişkin Düzenlenen Tali Karar Fişleri” konulu (141) No’lu Genelgesinde ise;<br />

“1) CMK’nun 171 ve 231. maddeleri gereğince bir suça ilişkin olarak ilk defa verilen ve daha<br />

evvel verilmiş herhangi bir mahkûmiyetle ilgisi bulunmayan, kamu davasnn açlmasnn<br />

ertelenmesi veya hükmün açklanmasnn geri braklmas kararlarna dair düzenlenecek tali<br />

karar fişlerinin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmeyerek veri giriş<br />

işleminin mahallinde yaplmas,<br />

2) Daha önce verilmiş ve kesinleşmiş mahkûmiyet hükümleri ile ilgili olarak, bir ceza<br />

fişi ile adli sicili intikal eden kaytlar hakknda, yeniden değerlendirme sonucu verilen<br />

hükmün açklanmasnn geri braklmasna dair kararlarla ilgili düzenlenecek tali karar<br />

fişlerinin yaplacak değişiklik ve silme işlemlerine esas teşkil etmek üzere Adli Sicil ve<br />

İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesi,<br />

3) 01/01/2006 tarihli ve 62 sayl Genelgemiz doğrultusunda 5395 sayl Kanun ile<br />

diğer özel kanunlar gereğince verilen kamu davasnn açlmasnn ertelenmesine ve hükmün


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

açklanmasnn geri braklmasna dair düzenlenen tali karar fişlerinin Adli Sicil ve İstatistik<br />

Genel Müdürlüğüne gönderilmesi uygulamasna devam olunmas,”<br />

ifadelerine yer verilmiştir.<br />

5237 sayl Kanunun 51 inci maddesi uyarnca; hapis cezas ertelenen hükümlülere<br />

denetim süresi içerisinde bir yükümlülük yüklenilebileceği gibi denetim süresi içerisinde<br />

herhangi bir yükümlülük belirlenmeden veya uzman kişi görevlendirilmeden de denetim<br />

süresinin geçirilmesine karar verilebilecektir. Denetim süresi belirlenen hükümlü, bu süre<br />

içerisinde bir suç işlediği ve bu suçtan mahkûmiyet karar verildiği takdirde yarglama<br />

srasnda getirtilen adli sicil kaydna göre suçun denetim süresi içinde işlenip işlenmediği<br />

tespit edilebilecektir. Bu durumda ertelenen hapis cezasnn infaz kurumunda çektirilmesine<br />

karar verilebilecektir. 5237 sayl Kanunun 51 inci maddesinin yedinci fkrasndaki<br />

düzenlemeye göre, ertelenen cezann ksmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine<br />

karar verilebilmesi için, denetim süresi içinde işlenen kastl suçtan dolay hapis veya adli<br />

para cezasna ya da güvenlik tedbirine hükmedilmesi gerekir. Buna karşlk, denetim süresi<br />

içinde işlenen yeni suç kasten işlenmiş bir suç değilse ertelenen cezann ksmen veya<br />

tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilemeyecektir.<br />

Ertelenen cezann ksmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar<br />

verilebilmesi için kastl suçun denetim süresi içinde işlenmesi yeterli olup, mahkûmiyet<br />

kararnn da denetim süresi içinde verilmiş olmas zorunlu değildir. İşlenen ikinci suçtan<br />

dolay verilmiş bulunan mahkûmiyet kararnn kesinleşmesi gereklidir.<br />

Hapis cezas ertelenmiş olan mahkûmun denetim süresini iyi halli olarak geçirmesi, bu<br />

süre zarfnda kastl bir suç işlememesi hâlinde, Türk Ceza Kanununa göre cezas infaz<br />

edilmiş saylacağndan ayrca bir karar verilmesine gerek bulunmamaktadr.<br />

Diğer taraftan, 7/9/2005 tarihli ve 25929 sayl Resmî Gazete'de yaymlanan Adli Sicil<br />

Yönetmeliğinin “Tanmlar” kenar başlkl 3 üncü maddesinde ceza fişi, tali karar fişi ve<br />

yerine getirme fişi tanmlanmştr. Ayn Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fkrasnda,<br />

Kanunun 9 uncu maddesindeki düzenlemeye paralel bir şekilde cezann veya güvenlik<br />

tedbirinin infaznn tamamlanmas hâlinde anlan Genel Müdürlük tarafndan adli sicildeki<br />

bilgilerin silinerek arşiv kaydna alnacağ belirtilmiştir.<br />

H- Uyuşturucu veya uyarc madde kullanan kişi hakknda öngörülen tedavi ve<br />

denetimli serbestlik kararlar<br />

Bilindiği üzere, 5237 sayl Kanunun 191 inci maddesinde, kullanmak için uyuşturucu<br />

veya uyarc madde satn almak, kabul etmek veya bulundurmak suçu düzenlenmiştir.<br />

Maddenin ikinci fkrasnda, mahkemece birinci fkraya göre hüküm vermeden önce<br />

uyuşturucu veya uyarc madde kullanan kişi hakknda, tedaviye ve denetimli serbestlik<br />

tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarc madde satn alan,<br />

kabul eden veya bulunduran kişi hakknda, denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği<br />

belirtilmiş; üçüncü fkrasnda ise hakknda tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar<br />

verilen kişinin, belirlenen kurumda uygulanan tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin<br />

gereklerine uygun davranmakla yükümlü olduğu, hakknda denetimli serbestlik tedbirine<br />

hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzman görevlendirileceği, bu uzmann, güvenlik<br />

79


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

tedbirinin uygulama süresince kişiyi uyuşturucu veya uyarc maddenin kullanlmasnn etki<br />

ve sonuçlar hakknda bilgilendireceği, kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik<br />

olarak öğütte bulunacağ ve yol göstereceği; kişinin gelişimi ve davranşlar hakknda üçer<br />

aylk sürelerle rapor düzenleyerek hâkime vereceği hüküm altna alnmştr.<br />

Anlan maddede, uyuşturucu veya uyarc madde satn alan, kabul eden veya<br />

bulunduran kişi hakknda;<br />

a) Uyuşturucu veya uyarc madde kullanmamş ise, birinci fkraya göre cezaya<br />

hükmedilmeden ikinci fkra uyarnca sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi,<br />

b) Uyuşturucu veya uyarc madde kullanmş ise, birinci fkraya göre cezaya<br />

hükmedilmeden ikinci fkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar<br />

verilebileceği gibi, altnc fkrann yollamas uyarnca birinci fkradaki ceza ile birlikte ikinci<br />

fkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği,<br />

c) Sadece ikinci fkrann uygulandğ durumlarda, tedavinin ve/veya denetimli<br />

serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmas hâlinde davann düşmesine karar<br />

verilmesi, aksi hâlde birinci fkra uyarnca ceza tayin edilmesi<br />

öngörülmüş, maddenin iki, üç ve dördüncü fkralarnda erteleme hükmü verilmeyen<br />

uyuşturucu madde kullanan kişiler hakknda özel denetimli serbestlik hükümleri<br />

düzenlenmiştir.<br />

Yargtay 10. Ceza Dairesinin 26/5/2008 tarihli ve 2006/10821 Esas, 2008/8459 Karar<br />

sayl ilamnda da belirtildiği üzere, yüklenen suça özgü özel bir erteleme hükmü niteliğinde<br />

olan 5237 sayl Kanunun 191 inci maddesinin ikinci fkras uyarnca hükmedilen tedavi ve<br />

denetimli serbestlik tedbirinin, ayn maddenin üçüncü fkrasna ve bu fkra hükmüne paralel<br />

olarak düzenlenen 5275 sayl Kanunun 104 üncü maddesi yollamasyla 5402 sayl Kanunun<br />

27 nci maddesi uyarnca hazrlanan ilgili Yönetmelik hükümlerine göre yerine getirilmesi<br />

gerekmekte olup; söz konusu düzenlemelerde denetimli serbestlik tedbirinin yerine getirilme<br />

usulü açk bir biçimde düzenlenmiş olduğundan hâkime bu konuda takdir hakk verilmemiştir.<br />

Bu hükme göre; 191 inci maddenin ikinci fkras gereğince, uyuşturucu veya uyarc<br />

madde kullanan kişi hakknda tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla<br />

birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarc madde satn alan, kabul eden veya<br />

bulunduran kişi hakknda denetimli serbestlik tedbirine karar verilebilecektir. Maddenin<br />

üçüncü fkras gereğince, hakknda denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik<br />

edecek bir uzmann görevlendirilmesi de bir zorunluluktur. Maddenin dördüncü fkrasna göre<br />

de, tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten<br />

itibaren bir yl süreyle devam olunacaktr. Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresinin<br />

uzatlmasna karar verilebilecek, ancak bu durumda süre üç yldan fazla olamayacaktr. Buna<br />

göre, uyuşturucu madde kullanan kişiye mahkemece verilen tek tedbir, tedavi ve denetimli<br />

serbestlik tedbiridir. Anlan maddenin üç ve dördüncü fkralarndaki düzenlemeler bu tedbirin<br />

yerine getiriliş şekline ilişkindir.<br />

Söz konusu madde uyarnca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirleri, denetimli<br />

serbestlik hizmetlerine ilişkin yönetmeliğin ilgili hükümleri çerçevesinde yerine<br />

getirilmektedir.<br />

80


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinin ikinci fkras gereğince verilen tedavi ve<br />

denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresi, maddenin dördüncü fkrasnda<br />

düzenlenmiştir. Bu iki fkra birbiriyle bağlantl olup, ayn tedbirin uygulanma biçimini ve<br />

süresini belirlemektedirler. Dolaysyla ayr ayr infaz edilmeleri yerine, ayn dosya ya da<br />

infaz numaras üzerinden takip edilmesi sağlanmaldr.<br />

Diğer taraftan, bu hükümlerle bağlantl olarak maddenin üçüncü fkras uyarnca<br />

hakknda denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzmann<br />

görevlendirilmesi Kanunun amir hükmüdür. Bu bakmdan, anlan fkralarda yer alan üç<br />

hususun birlikte değerlendirilerek rehberin, kişi hakknda yaplan tüm işlemleri görmesi,<br />

kişiyi takip etmesi ve buna göre rapor yazmas gerekmektedir.<br />

I- Mükerrirler hakknda cezann infazndan sonra uygulanmak üzere verilen<br />

denetimli serbestlik tedbiri kararlar<br />

5237 sayl Kanunun 58 inci maddesinin altnc fkras uyarnca, mükerrirler hakknda<br />

cezann infazndan sonra uygulanmak üzere verilen denetimli serbestlik tedbiri kararlarnn<br />

infaz defteri ya da denetimli serbestlik genel defterinden hangisine kaydedileceği, ne zaman<br />

kayda alnmas gerektiği, takibinin nasl yaplacağ hususunda da uygulamada kimi<br />

tereddütler bulunmaktadr.<br />

Bilindiği üzere; 5237 sayl Kanunun “Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” kenar<br />

başlkl 58 inci maddesinin alt ve dokuzuncu fkralarnda; “(6) Tekerrür hâlinde hükmolunan<br />

ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrca, mükerrir hakknda cezann<br />

infazndan sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanr.<br />

(9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezann infazndan sonra denetimli serbestlik<br />

tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakknda da<br />

uygulanmasna hükmedilir.”<br />

5275 sayl Kanunun “Denetimli serbestlik ve yardm merkezleri ile koruma kurullar”<br />

kenar başlkl 104 üncü maddesinin birinci fkrasnda; “(1) Cezalar ertelenen, salverilen<br />

veya haklarnda hapis cezas dşnda herhangi bir tedbire hükmedilen hükümlülerin toplum<br />

içinde izlenmesi, iyileştirilmesi, psiko-sosyal problemlerinin çözülmesi, salverme sonras<br />

korunmas ve yarglanan kişiler hakknda sosyal araştrma raporlarnn düzenlenmesi ve<br />

mağdurun korunmas gibi görevleri yerine getirmek üzere denetimli serbestlik ve yardm<br />

merkezleri kurulur.”<br />

“Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri” kenar başlkl 108 inci<br />

maddesinin dört ve altnc fkralarnda; “(4) Hâkim, mükerrir hakknda cezann infaznn<br />

tamamlanmasndan sonra başlamak ve bir yldan az olmamak üzere denetim süresi belirler.<br />

(6) Hâkim, mükerrir hakknda denetim süresinin uzatlmasna karar verebilir. Denetim<br />

süresi en fazla beş yla kadar uzatlabilir.”<br />

Ceza infaz Kurumlarnn Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz<br />

Hakknda Tüzüğün “Mükerrirlere özgü güvenlik tedbirleri” kenar başlkl 61 inci maddesinin<br />

üçüncü fkrasnda; “(3) 5275 sayl Kanunun 108 inci maddesinin dört ilâ altnc fkralarna<br />

göre hükmedilen denetimli serbestlik tedbirleri, ayn Kanunun 104 üncü maddesine göre<br />

81


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

denetimli serbestlik ve yardm merkezi şube müdürlükleri ya da bürolar tarafndan yerine<br />

getirilir.”<br />

82<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Öte yandan, 5402 sayl Denetimli Serbestlik ve Yardm Merkezleri İle Koruma<br />

Kurullar Kanununun 15 inci maddesinin birinci fkrasnn 5/ b bendinde; 5275 sayl Ceza ve<br />

Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Kanunun 108 inci maddesinin dördüncü ve altnc<br />

fkralar gereğince düzenlenen denetim süresinin iyi hâlle geçirilmesi yükümlülüğünün<br />

denetimi kapsamnda kendisine verilen görevleri, gerektiğinde kolluk makamlaryla işbirliği<br />

yaparak yerine getirmek şube müdürlüğünün görevleri arasnda saylmştr.<br />

Diğer taraftan, bir hüküm ile ayn şahsn hapis cezas yannda para ya da fer’i cezalara<br />

mahkûmiyeti hâlinde, bu cezalara ait ilamlarn ayr ayr numaralara kaydedilmesi zorunluluğu<br />

karşsnda, mükerrir hakknda cezann infazndan sonra uygulanmak üzere verilen denetimli<br />

serbestlik tedbirinin infaz defterine kaydedilmesi gereken bir ilâm olmadğ anlaşlmaktadr.<br />

5237 sayl Kanunun 58 inci maddesinin altnc fkrasndaki "cezann infaznn<br />

tamamlanmas" ifadesi, hapis cezalarnda koşullu salverme tarihini değil, hak ederek<br />

salverme tarihini ifade etmektedir.<br />

Cumhuriyet Başsavclklar İle Adli Yarg İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem<br />

Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde de hangi ilamlarn infaz<br />

defterine kaydedileceği belirtilmiş; Ceza infaz Kurumlarnn Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik<br />

Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Tüzüğün 66 nc maddesinin ikinci fkrasnda, Cumhuriyet<br />

başsavclğnca mahkeme tarafndan gönderilen ve birinci fkrada saylan hususlar içeren<br />

ilamn geciktirilmeksizin ilgisine göre infaz veya denetimli serbestlik genel defterine<br />

kaydedileceği hükmüne yer verilmiş; 61 inci maddesinin üçüncü fkrasnda ise, 5275 sayl<br />

Kanunun 108 inci maddesinin dört ila altnc fkralarna göre hükmedilen denetimli serbestlik<br />

tedbirlerinin, ayn Kanunun 104 üncü maddesine göre denetimli serbestlik ve yardm merkezi<br />

şube müdürlükleri ya da bürolar tarafndan yerine getirileceği açk bir şekilde belirtilmiştir.<br />

UYAP ceza mahkemeleri ve Cumhuriyet başsavclğ uygulamalarnda ise; ceza<br />

mahkemelerince verilen hapis cezalar ile birlikte 5237 Kanunun 58 inci maddesinin altnc<br />

fkras uyarnca mükerrirler hakknda cezann infazndan sonra uygulanmak üzere verilen<br />

denetimli serbestlik tedbiri kararlar ayn anda kesinleştirilmekte ve kesinleşmenin akabinde<br />

infaz bürosu ekranna kayt için düşmektedir. Verilen hapis cezasna ilişkin kesinleşmiş<br />

hükümler, Cumhuriyet başsavclğ ilamat kaydna kayt edilerek infaz işlemleri bu numara<br />

üzerinden yürütülmektedir. 5237 sayl Kanunun 58 inci maddesinin altnc fkras uyarnca<br />

mükerrirler hakknda cezann infazndan sonra uygulanmak üzere verilen denetimli serbestlik<br />

tedbiri kararlar ise denetimli serbestlik defterine kayt edilerek, şubeye gönderme ve diğer<br />

tüm işlemler denetimli serbestlik numaras üzerinden yürümektedir. Kullanc, denetimli<br />

serbestlik dosyasna ilişkin infaz işlemine anlan Kanun maddesi gereğince mükerrirler<br />

hakknda cezann infazndan sonra başlayacak ise bu durumda kayt altna aldğ denetimli<br />

serbestlik dosyasna bu konuda uyar ekleyebilmekte ve uyar listesi tümüyle<br />

sorgulanabilmektedir. Anlan uygulamalar, cezann infazndan sonra uygulanmak üzere<br />

verilen denetimli serbestlik tedbiri kararlarnn sehven işleme alnmamas gibi durumlar<br />

engellemektedir. Söz konusu evraklarn ilamat dosyas olarak kayd halinde ise denetimli


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

serbestlik ve yardm merkezi şube müdürlüklerince bu evraklarn kayt altna alnmas<br />

yazlmsal olarak mümkün bulunmamaktadr.<br />

Ayrca, Yargtay 6. Ceza Dairesinin 03.04.2007 tarihli ve 2006/19268 E.- 2007/4077<br />

K. sayl, Yargtay 10. Ceza Dairesinin 17.10.2006 tarihli ve 2006/10566 E.-11681 K. sayl,<br />

22.11.2006 tarihli ve 2006/11898 E.-13020 K. sayl kararlarnda; “5275 sayl Kanunun<br />

108’inci maddesi gereğince, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin,<br />

hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasndaki davranşlarn da<br />

değerlendirerek koşullu salverme ile ilgili karar verecek olan mahkemeye ait olmas<br />

gerektiği” belirtilmiştir.<br />

İ-Sonuç<br />

Genel olarak:<br />

1- İlamlarn takipsiz ve özellikle kayt dş braklmamasnn sağlanmas bakmndan,<br />

mahkemelerce, Cumhuriyet başsavclklarna UYAP üzerinden güvenli elektronik imza ile<br />

imzalanmak suretiyle gönderilen ilamlarn Cumhuriyet savcs tarafndan incelendikten sonra<br />

UYAP sisteminde belirlenmiş olan dosya türüne göre (infaz, esas veya denetimli serbestlik<br />

genel defteri vs.) kaytlarnn yaplmas, kaytlarn düzenli yaplp yaplmadğnn ve kayt dş<br />

evrak bulunup bulunmadğnn UYAP’taki raporlar vastasyla belirli aralklarla denetlenmesi,<br />

2- Başka yerde bulunan hükümlülere ait ceza ilamlarnn infaz işlemlerinin (çağr<br />

kâğd, yakalama emri vs.) öncelikle ilam veren yer mahkemesinin bağl bulunduğu<br />

Cumhuriyet başsavclğ tarafndan;<br />

a) Hükümlüye gönderilecek olan çağr kâğdnda bulunduğu yer Cumhuriyet<br />

başsavclğna başvurabileceği hususunun şerh düşülmesi,<br />

b) Hükümlünün çağrya icabet ederek bulunduğu yer Cumhuriyet başsavclğna<br />

başvurusu üzerine infaz evraknn UYAP ortamndan ilgili yerden temin edilmesi,<br />

c) Hükümlünün çağrya uymamas sonucu hakknda düzenlenen yakalama emri<br />

üzerine hükmü veren yer mahkemesinin bulunduğu Cumhuriyet başsavclğ dşnda bir yerde<br />

yakalanmas durumunda o yer Cumhuriyet başsavclğnca (b) bendi uyarnca işlem yaplmas<br />

suretiyle de yerine getirilebileceğinin unutulmamas,<br />

3- Bir hüküm ile ayn şahsn hapis cezas yannda adli para ya da fer’i cezalara<br />

mahkûmiyeti hâlinde, bu cezalara ait ilamlarn UYAP ortamnda ayr ayr numaralara<br />

kaydedilmesi zorunluluğunun hatrdan çkarlmamas,<br />

4- Adli para cezalarna ait ilamlarda, hükümlülük konusu parann yatrlp<br />

yatrlmadğnn kontrolü bakmndan; parann maliyeye ödenmesinden sonra alnan “Maliye<br />

Vezne Makbuzu” ile ayrca “Muhasebe İşlem Fişinin” birlikte ilamat evrakna eklenmesi,<br />

5- Hapis cezalarna ilişkin ilamlarda, hükümlünün koşullu salverilmesinin cezann<br />

tamamen infaz olmadğ ve hakederek salverilme tarihine kadar geçecek olan deneme süresi<br />

içinde infazn devam ettiği göz önüne alnarak, infaz veya denetimli serbestlik kaydnn<br />

kapatlmayarak, mahkemece yükümlülük belirlenmesi veya rehber atanmas hâlinde denetimli<br />

serbestlik şube müdürlüğünce, aksi durumda ise Cumhuriyet başsavclğnca takibinin<br />

yaplacağnn bilinmesi,<br />

83


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

6- Hâkim veya mahkemelerden verilip kanun yoluna başvurulmakszn kesinleşen<br />

ilamlarn kesinleşme tarihinden, Yargtay tarafndan onanmak suretiyle kesinleşen ilamlarn<br />

ise dosyann mahkemesine UYAP üzerinden geldiği tarihten itibaren en çok bir hafta içinde<br />

infaz edilmek üzere Cumhuriyet başsavclğna gönderilmesi,<br />

7- Cumhuriyet başsavclklarna cezas infaz edilmek üzere müracaat eden ya da her<br />

hangi bir suretle getirilen hükümlülerin kimlik bilgilerinin, ilamda yer alan bilgilerle ayn olup<br />

olmadğnn titizlikle karşlaştrlarak meydana gelebilecek yanlşlklarn ve hakszlklarn<br />

önüne geçilmesi,<br />

8- Cumhuriyet başsavclklarnca 5275 sayl Kanunun 16 veya 17 nci maddeleri<br />

gereğince erteleme veya infaza ara verme kararlarnn UYAP ortamnda ayr bir şekilde<br />

raporlanarak takibinin bu şekilde yaplmasnn sağlanmas,<br />

9- Adli para cezalar karşlğ olarak Posta ve Telgraf Teşkilat Genel Müdürlüğünün<br />

şubeleri ya da banka araclğ ile Cumhuriyet başsavclğna gelen paralarn usulüne uygun<br />

olarak işlem görüp görmediğinin araştrlmas,<br />

10- İnfaz ve denetimli serbestlik genel kaytlarnn yl sonunda UYAP ortamnda<br />

raporlamasnn yaplarak sonuçlanan, devreden ilamlarn listesinin çkarlmas ile takipsiz<br />

ilamlarn kalmamasna özen gösterilmesi,<br />

11- Mahkûmiyet hükümlerinin zamanaşm süresi dolmadan infaznn<br />

gerçekleştirilmesi için üstün gayret ve hassasiyet gösterilmesi, zamanaşmna uğrayan evrakn<br />

ilgili kolluk birimlerine bildirilerek arama kaytlarndan çkarlmasnn istenmesi,<br />

12- UYAP üzerinden kapatlan ilamat dosyalarnn yeniden açlmasnn mümkün<br />

olmamas nedeniyle kapatma işlemlerinden önce infaznn tam olarak yaplp yaplmadğnn<br />

titizlikle kontrol edilmesi,<br />

13- Adli para cezasna ilişkin ilamda yer alan cezann infaz için hükümlüye<br />

gönderilen para cezas ödeme emri ya da usulüne uygun olarak çkarlmş olan yakalama emri<br />

üzerine ilgililerin para cezasn mesai saatleri içerisinde maliye veznesine ödemelerinin<br />

sağlanmas; mesai saatleri dşnda, özellikle adli para cezasnn infaz için çkarlmş olan<br />

yakalama emri üzerine yakalanan hükümlülerin para cezasn ödemek istemeleri durumunda<br />

ise, Cumhuriyet Başsavclklar ile Adli Yarg İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem<br />

Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 92 nci maddesince yaplan atf nedeniyle,<br />

Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Kalem Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerinin kyasen<br />

uygulanmas suretiyle, ilgili Cumhuriyet savcsnn bilgisi ve talimat doğrultusunda tutanak<br />

karşlğnda parann teslim alnmas ve alnan parann mesai saatlerinde derhâl Maliye<br />

veznesine yatrlmas; adli para cezasna ilişkin tahsilatn UYAP ortamnda yaplmasna<br />

imkân sağlanmas durumunda adliyede bulunan vezneler araclğyla bu işlemlerin yerine<br />

getirilmesi,<br />

14- Müddetnamenin ne zaman hükümlüye tebliğ edildiğinin denetime olanak verecek<br />

biçimde tüm nüshalara yazlmas,<br />

15- İdari para cezalarna ilişkin kesinleşen kararlarn ilgisine göre cezay veren<br />

mahkeme ya da Cumhuriyet başsavclğ tarafndan doğrudan 6183 sayl Kanun hükümlerine<br />

göre tahsili için mahallin en büyük mal memurluğuna gönderilmesi, 5326 sayl Kabahatler<br />

84


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

Kanununun 17 nci maddesinin beşinci fkras uyarnca, idari para cezas tamamen tahsil<br />

edildikten itibaren en geç bir ay içinde durumun, ilgili kamu kurum ve kuruluşuna bildirilmesi<br />

zorunlu olduğundan ayrca maliyeden bu cezann tahsil edilip edilmediği hususunun takip<br />

edilmemesi,<br />

16- Denetimli serbestlik hizmetleri kapsamnda yürütülen infaz ve iyileştirme<br />

çalşmalarndan beklenen faydann sağlanmas, toplumun suçtan korunmas, suçun tekrarnn<br />

önlenmesi, denetim ve iyileştirme çalşmalarnn etkili ve verimli olmas ile seçenek ceza ve<br />

tedbirlerin şüpheli sank ve hükümlü üzerinde etki oluşturabilmesi için;<br />

a) Hükümlülerin, haklarnda verilen seçenek yaptrm ya da tedbirin gereklerini yerine<br />

getirmemeleri veya denetimli serbestlik görevlilerince hazrlanan denetim planna uymamalar<br />

durumunda; 5237 sayl Kanunun 51 inci maddesinin yedinci, 5275 sayl Kanunun 107 nci<br />

maddesinin onikinci fkras gereğince mahkemelerce uyarlmas için evrakn ilgili<br />

mahkemesine gönderilmesi,<br />

b) Toplum içinde denetim ve takibi yaplan şüpheli, sank ve hükümlülerin, denetimli<br />

serbestlik görevlilerince belirlenen denetim planna ve iyileştirme programlarna uyarya<br />

rağmen uymamalar nedeniyle anlan Kanun ve Yönetmelik hükümlerine işlerlik<br />

kazandrlarak keyfiyetin karar alnmak üzere ilgili mahkemesine bildirilmesi,<br />

17- Diğer kanunlar kapsamnda mahkemelerce verilen denetimli serbestlik ve yardm<br />

merkezi şube müdürlüğünün görev alanna girmeyen tedbir ya da yükümlülük kararlarnn bu<br />

müdürlüklere gönderilmemesi,<br />

18- Cumhuriyet başsavclklar tarafndan cezalarn infaz srasnda, hükmün<br />

kesinleşmesinden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti snrlama sonucunu doğuran nedenlerle<br />

geçirilen sürelerin, hükmolunan hapis cezasndan mahsubuna ilişkin işlemlerde; sahte olarak<br />

düzenlenen beraat kararlar ya da benzer belgeler ibraz edilmek suretiyle, bu karar ve<br />

belgelerde gösterilen tutukluluk veya diğer bir şekilde şahsi hürriyetin snrlandrlmasna<br />

ilişkin sürelerin mahkûmiyet sürelerinden mahsup edilmesi için başvurularda<br />

bulunulabileceğinin dikkate alnarak, ilgili adli makamlar ve kolluk birimleriyle gerekli irtibat<br />

ve eş güdüm sağlanarak mahsup işlemine esas olan kararlar ile diğer belgelerin doğruluğunun<br />

tespit edilmesi,<br />

19- İnfaz evraknda mahsup işleminde dikkate alnmas gereken hususlarn resen<br />

araştrlmas,<br />

20- Koşullu salverilen hükümlünün, hak ederek salverilme tarihine kadar yeniden suç<br />

işleyip işlemediğinin takibinin, UYAP ve adli sicil kaytlar üzerinden hükmü veren yer<br />

mahkemesinin bulunduğu yer Cumhuriyet başsavclğnca yaplmas,<br />

21- Ceza mahkûmiyeti ilamlarnn, nüfusa kaytl olduğu yer itibaryla gönderildiği<br />

Cumhuriyet başsavclğ tarafndan yaplan tüm aramalar sonucunda, hükümlünün başka bir<br />

yerde veya yurt dşnda olduğunun tespit edilmesi durumunda; ilamn, cezay infazla yükümlü<br />

olan hükmü veren mahkemenin bulunduğu yer Cumhuriyet başsavclğnca takip edilmesi,<br />

22- Kişi hak ve özgürlüklerinin ihlaline sebebiyet verilmemesi bakmndan, yabanc<br />

uyruklu kişiler hakknda verilen adli para cezasn içeren ilamlarn tebligat işlemi yaplmadan<br />

doğrudan tahdit ve aranan şahslar projesine veri girişi yaplmamas, bu şekilde yurt dş<br />

85


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

kaplarna tahdit konulmas için gönderilen taleplerin, 5275 sayl Kanunun 19 uncu<br />

maddesinin birinci fkrasnn açk hükmü karşsnda yakalama emri niteliğinde<br />

bulunmadğnn hatrdan çkarlmamas,<br />

Hapis cezasnn infaznn hastalk sebebiyle ertelenmesi:<br />

1- 5275 sayl Kanunun 16 nc maddesi gereğince hastalk sebebiyle cezann infaznn<br />

ertelenmesinin talep edilmesi ya da ayn Kanunun 81 inci maddesine göre bu durumun<br />

öğrenilmesi hâlinde, hükümlülerin, ilk önce firara imkân vermeyecek şekilde gerekli<br />

tedbirlerin önceden alnmak suretiyle resmî sağlk kuruluşlarnn mahkûmlara ayrlan<br />

bölümlerinde cezann infazna devam olunmas, ancak buna rağmen hapis cezasnn infaznn,<br />

mahkûmun hayat için kesin bir tehlike teşkil etmesi sebebiyle geri braklmas düşünüldüğü<br />

takdirde;<br />

İnfazn yapldğ yer Cumhuriyet başsavclğ tarafndan;<br />

a) Adli Tp Kurumuna ya da Adalet Bakanlğ İnternet sayfasnda güncellenen listede<br />

yer alan tam teşekküllü hastanelerin veya üniversite tp fakültesi hastanelerinin sağlk<br />

kurullarna sevklerinin yaplmas,<br />

b) Sevk yazsnda; hükümlünün hastalğnn neden ibaret olduğu ve 5275 sayl<br />

Kanunun 16 nc maddesinin bir ve ikinci fkralar kapsamndaki hastalklardan bulunup<br />

bulunmadğnn, akl hastalğ dşndaki hastalk ise resmî sağlk kuruluşlarnn mahkûmlara<br />

ayrlan bölümlerinde cezann infazna devam olunup olunamayacağnn, infazn devam<br />

hâlinde mahkûmun hayat için kesin bir tehlike teşkil edip etmediğinin ve bu nedenle<br />

cezasnn infaznn geri braklmasnn gerekip gerekmediğinin, gerekiyorsa ne kadar süre ile<br />

geri braklmasnn uygun olduğunun, gerekçeli rapor ile tespit edilmesinin talep edilerek bu<br />

rapor ile rapora dayanak olan belgelerin de istenmesi,<br />

c) Anlan sağlk kurullarndan alnan raporlarda açklanmas gereken ya da tereddüt<br />

meydana getiren hususlarn bulunmas durumunda ek rapor talep edilmesi,<br />

ç) Raporda cezann infaznn geri braklmasna gerek olmadğnn belirtilmesi ve bu<br />

raporun yeterli görülmesi durumunda cezann infaznn ertelenmesi talebinin reddine karar<br />

verilmesi,<br />

d) Raporlarda çelişki bulunmas veya kapsam itibaryla yeterince kanaat verecek<br />

nitelikte bulunmamas hâlinde, sebebi de belirtilmek suretiyle Adli Tp Genel Kurulundan<br />

yeni bir rapor talep edilmesi,<br />

e) 5275 sayl Kanunun 16 nc maddesinin ikinci fkrasnda öngörülen ve yukarda<br />

belirtilen usulle alnan raporlarda, hapis cezasnn infaznn mahkûmun hayat için kesin bir<br />

tehlike teşkil ettiğinin tespit edilmesi durumunda, cezann infaznn ertelenmesine karar<br />

verilmesi ile birlikte, bu kararda mahkûmun tabi olacağ yükümlülüklerin de tespit edilerek<br />

mahkûma ya da yasal temsilcisine tebliğ edilmesi ve geri brakma süresi içinde mahkûmun<br />

bulunacağ yerin açk adresi ve telefon numaralar ile ilerde meydana gelebilecek<br />

değişikliklerin zaman geçirilmeksizin bildirilmesinin istenmesi, bu yükümlülüklere aykr<br />

hareket edilmesi durumunda da geri brakma kararnn kaldrlacağnn cezann infaznn geri<br />

braklmasna dair kararda açkça belirtilmesi,<br />

86


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

f) Hastalğ sebebiyle cezasnn infaznn geri braklmasna karar verilen hükümlülerin<br />

bu süre içinde izlenmesine yönelik olarak alnacak tedbirlerin, bildirimin yapldğ yer kolluk<br />

makam ve memurlarnca yerine getirilmesinin istenilmesi,<br />

g) Hastalğ nedeniyle cezasnn infaz geri braklan hükümlü infazn yapldğ yer<br />

Cumhuriyet başsavclğnn yarg çevresinde ise bu yer Cumhuriyet başsavclğ; hükümlünün<br />

bu yer yarg çevresi dşnda bir yerde bulunmas veya tedavi edilmesi durumunda ise, bu yer<br />

Cumhuriyet başsavclğndan, infazn yapldğ yer Cumhuriyet başsavclğnn istemi ile<br />

infazn geri braklmasna esas olan raporda belirtilen süreler içinde, bir süre bulunmadğ<br />

takdirde üçer aylk dönemlere göre yukarda belirtilen usul ve esaslara göre yeniden rapor<br />

alnmas ile alnan rapor sonucuna göre cezann infaznn geri braklmasna devam edilip<br />

edilmeyeceğine karar verilmesi,<br />

2- 5275 sayl Kanunun 16 nc maddesinde akl hastalğna tutulan hükümlülerde hapis<br />

cezasnn infaznn mahkûmun hayat için kesin bir tehlike teşkil edip etmediği koşulu<br />

aranmadğndan, hükümlüdeki hastalğn akl hastalğ olduğunun tespit edilmesi durumunda,<br />

bu hükümlülerin cezasnn infaznn geri braklmas ile iyileşinceye kadar 5237 sayl<br />

Kanunun 57 nci maddesinde belirtilen sağlk kurumlarnda koruma ve tedavi altna alnmas<br />

konusunda gereken işlemlerin yaplmas,<br />

3- Hapis cezasnn infaznn, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren alt ay<br />

geçmemiş bulunan kadnlar hakknda geri braklmas; çocuğun ölmesi veya anasndan başka<br />

birine verilmiş olmas hâlinde, doğumdan itibaren iki ay geçince cezann infaz olunmas,<br />

4- Yaplan işlemler srasnda cezann infaznda tereddüt duyulmas durumunda da<br />

5275 sayl Kanunun 98 inci maddesi hükmü gereğince ilgili mahkemesinden karar alnmak<br />

suretiyle sorunun yasa ve yarg yoluyla çözülmesi,<br />

Belli haklar kullanmaktan yoksun braklma:<br />

1- 5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fkrasndaki hak yoksunluklarnn;<br />

a) Kural olarak mahkûmiyetin kesinleşmesiyle başlayp mahkûm olunan hapis<br />

cezasnn infaz tamamlanncaya,<br />

b) Ancak hükümlünün maddenin birinci fkrasnn (c) bendindeki hak ve yetkileri<br />

kullanmak yönündeki yoksunluğunun, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve<br />

kayymlk yetkileri açsndan koşullu salverilmesine<br />

kadar süreceğinin bilinmesi,<br />

2- Bu tedbirlere ilişkin mahkemece Cumhuriyet başsavclğna gönderilen ilamlarn<br />

infaz kaydna kaydedilerek asl cezann kesinleşmesinden itibaren hakederek salverilme<br />

tarihinin sonuna kadar hapis cezasnn başka bir yerde infaz edilip edilmediğine baklmakszn<br />

hükmü veren mahkemenin bulunduğu yer Cumhuriyet başsavclğnca takibinin yaplmas,<br />

3- Kastl bir suçtan kesinleşmiş hapis cezasna mahkûm olan ve hâlihazrda maddenin<br />

birinci fkrasnda saylan haklar kullanan bir kişinin bu durumunun ilgili kamu veya özel<br />

kurum ve kuruluş tarafndan bilinememesi, bu kişilerin maddede saylan faaliyetlerden birini<br />

ya da birkaçn daha evvel almş olduklar izin, atanma ya da seçilme sebebiyle<br />

sürdürebilmesi ile asl cezann infazndan kaçmas durumunda da bu haklar kullanmaya<br />

87


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

devam edebilmeleri karşsnda; hak yoksunluklarn içeren ilamn infaz için sadece kişilerin<br />

nüfus kaydna şerh düşülmesi ile yetinilmeyerek Ceza İnfaz Kurumlarnn Yönetimi ile Ceza<br />

ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Tüzüğün 57 inci maddesi uyarnca, bu tedbiri<br />

içeren ilamn içeriği, tedbirin konusu ve niteliğine göre ilgili kurum ve kuruluşlara bildirim<br />

yaplmas,<br />

4- UYAP ortamnda usulüne uygun ve eksiksiz bir şekilde girişi yaplan 5237 sayl<br />

Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fkrasnda öngörülen belli haklar kullanmaktan yoksun<br />

braklma güvenlik tedbirinin infazna ilişkin ilamn, ilgili adli kolluğa fiziki olarak<br />

gönderilmesi uygulamasndan vazgeçilerek UYAP Bilişim Sisteminin KİHBİ Bilgi Sistemi<br />

ile entegrasyonu sayesinde ülke genelinde kolluk biriminde yetki verilen personel tarafndan<br />

sorgulanmas ve bu suretle maddede öngörülen tedbirlerin takibine işlerlik kazandrlmas,<br />

5- 5237 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fkrasnda saylan hak ve<br />

yetkilerden birinin kötüye kullanlmas suretiyle işlenen suçlar dolaysyla;<br />

a) Hapis cezasna mahkûmiyet hâlinde, ayrca cezann infazndan sonra işlemek üzere,<br />

hükümde belirtilen cezann yarsndan bir katna kadar bu hak ve yetkinin kullanlmasnn<br />

yasaklanmasna da karar verileceğinden, bu hâlde söz konusu hak yoksunluğunun, mahkûm<br />

olunan hapis cezasnn infazndan sonra da kararda belirtilen süre sonuna kadar devam<br />

edeceğinin,<br />

b) Sadece adli para cezasna mahkûmiyet hâlinde ise, hükümde belirtilen gün saysnn<br />

yarsndan bir katna kadar bu hak ve yetkinin kullanlmasnn yasaklanmasna da karar<br />

verileceğinden, bu hâlde söz konusu hak yoksunluğunun, adli para cezasnn tamamen<br />

infazndan itibaren işlemeye başlayacağnn<br />

88<br />

hatrdan çkarlmamas,<br />

İnfaz edilen hapsin süresinin adli para cezasn karşlamamas:<br />

1- 5352 sayl Kanunun "Adli sicile kaydedilecek bilgiler" kenar başlkl 4 üncü<br />

maddesinin birinci fkrasnn (c) bendinin açk hükmü uyarnca adli para cezas ile ilgili<br />

olarak;<br />

a) Adli para cezasna ilişkin mahkûmiyet hükmü,<br />

b) Adli para cezasnn ödenmek suretiyle infaz,<br />

c) Adli para cezasnn tazyik hapsi suretiyle ksmen veya tamamen infaz,<br />

ç) Adli para cezasnn tazyik hapsinden sonra kalan ksmnn ödenmek suretiyle infaz,<br />

hususlarnn adli sicile kaydedilecek bilgiler arasnda olmas sebebiyle ilgili fişlerin<br />

düzenlenerek Adalet Bakanlğ Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesi,<br />

2- 5352 sayl Kanunun 4 üncü maddesinde adli para cezalarnn tahsil usulüne ilişkin<br />

bir ayrma gidilmeksizin bu cezalarn ödenmesi suretiyle infaz hususunun adli sicile<br />

kaydedilecek bilgiler arasnda saylmas ve bu durumun Adli Sicil Yönetmeliği hükümleri<br />

uyarnca yerine getirme fişi ile yaplmas zarureti karşsnda; infaz edilen hapsin süresinin adli<br />

para cezasn tamamen karşlamamas durumunda geri kalan adli para cezasnn tahsili için<br />

ilamn aslnn Cumhuriyet başsavclğnca mahallin en büyük mal memurluğuna<br />

gönderilmesi,


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

3- İnfaz kaydna, mahallin en büyük mal memurluğuna gönderilme tarih ve saysnn<br />

şerh düşülmesi,<br />

4- İnfaz evraknn, üst yaz ile mahallin en büyük mal memurluğuna gönderilmesinde;<br />

infazn tamamlandğnda durumun Cumhuriyet başsavclğna bildirilmesinin istenilmesi,<br />

5- 6183 sayl Kanuna göre tahsili yaplacak ilamlarn yl sonu listelerinin UYAP<br />

ortamndan raporlamasnn yaplarak maliyeden akbetlerinin sorulmas,<br />

6- 6183 sayl Kanun uyarnca yaplacak tahsil işlemi, belli bir miktarn altnda<br />

kalmas sebebiyle tahsil edilememe keyfiyeti ya da zamanaşmn müteakiben Cumhuriyet<br />

başsavclğnca yerine getirme fişi düzenlenerek Adalet Bakanlğ Adli Sicil ve İstatistik<br />

Genel Müdürlüğüne gönderilmesi,<br />

Tazyik hapsi ilamlarnn infaz:<br />

2004 sayl Kanunun 338/2, 340, 341, 343 ve 344 üncü maddeleri uyarnca verilen<br />

tazyik hapsi ve 2004 sayl Kanunun 76 nc maddesi ile 6183 sayl Kanunun 60 nc maddesi<br />

uyarnca verilen hapisle tazyik kararnn; 5275 sayl Kanunun 121 inci maddesinde<br />

düzenlenen yetkiye dayanlarak hazrlanan ve yürürlüğe giren Ceza ve İnfaz Kurumlarnn<br />

Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakknda Tüzüğün 193 üncü maddesi<br />

uyarnca, hapis ile tazyik kaydna kaydedilmesinden sonra çağr belgesi veya yakalama<br />

müzekkeresi düzenlenmeden UYAP ortamnda hükümlünün kararda belirtilen adresinde<br />

bulunan mahalli kolluk kuvvetlerine veya ilgilinin bu adreste bulunamamas hâlinde yarg<br />

çevresi dşndaki o yer Cumhuriyet başsavclğna gönderilerek ülke çapnda infaznn<br />

sağlanmas,<br />

Yüksek güvenlikli sağlk kurumlar:<br />

1- Akl hastas olan ve hakknda 5237 sayl Kanunun 57 nci maddesinin birinci fkras<br />

gereğince, koruma ve tedavi amaçl olarak güvenlik tedbirine hükmedilen kişinin, yüksek<br />

güvenlikli sağlk kurumlarnda koruma ve tedavi altna alnmas,<br />

2- Ancak ülkemizde henüz yüksek güvenlikli sağlk kurumlarnn kurulamamş olmas<br />

nedeniyle, bu kurumlarn kurulmasna kadar açklama bölümünde belirtilen tanma uygun<br />

donanm ve özelliklere en fazla sahip mevcut sağlk kurumlarnn, ruh sağlğ ve sinir<br />

hastalklar hastanelerinin özel bölümlerinden birinde tedavi ve koruma altna alnmas<br />

suretiyle ilamn infaznn yerine getirilmesi,<br />

Yükümlülüksüz denetim:<br />

1- Denetimli serbestlik genel defterine hangi ilamlarn kaydedileceği, Cumhuriyet<br />

Başsavclklar ile Adli Yarg İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin<br />

Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde sayldğndan ve burada 5237 sayl<br />

Kanunun 51 inci maddesinin birinci fkrasna göre hapis cezas ertelenen ve üçüncü fkras<br />

gereğince denetim süresine tabi tutulan ve yükümlülük getirmeyen hükümler<br />

belirtilmediğinden, herhangi bir yükümlülüğe tabi tutulmadan ve uzman kişi<br />

görevlendirilmeden denetim altnda tutulmasna ilişkin mahkeme kararnn infaznn, kararn<br />

verildiği yerin Cumhuriyet başsavclğnca esas kaydnn ilgili ksmna şerh düşüldükten sonra<br />

bu kararlara ilişkin UYAP’ta oluşturulan ekran üzerinden işlem yaplmas,<br />

89


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

Mahkemece belirlenen denetim süresi sonunda Cumhuriyet başsavclğ ekranna<br />

gereğinin yaplmas için uyar verilip sorgulama yaplarak denetim süresi içinde kastl bir suç<br />

işlenip işlenmediğinin kontrol edilmesi,<br />

Bu süre içinde kastl suç işlendiğinin tespiti hâlinde soruşturma ya da kovuşturma<br />

safahatnn takip edilerek;<br />

a) Mahkûmiyet karar verilmesi ve bu kararn kesinleşmesi hâlinde 5237 sayl<br />

Kanunun 51 inci maddesinin yedinci fkras uyarnca, ertelenen cezann ksmen veya<br />

tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmek üzere mahkemesine bildirimde<br />

bulunulmas,<br />

b) Kovuşturmaya yer olmadğ, beraat, ceza verilmesine yer olmadğ veya düşme<br />

karar verilmesi ve bu kararlarn kesinleşmesi hâllerinde ise, kesinleşmeyi müteakiben, ancak<br />

her halükarda denetim süresi sonunda yerine getirme fişi düzenlenerek Adalet Bakanlğ Adli<br />

Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesi,<br />

c) Kastl suç işlenmediğinin tespiti hâlinde ise derhâl yerine getirme fişi düzenlenerek<br />

Adalet Bakanlğ Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesi,<br />

ç) Yukardaki işlemlerin, Adalet Bakanlğ Adli Sicil ve İstatistik Genel<br />

Müdürlüğünün (140) No'lu Genelgesi doğrultusunda yerine getirilmesi,<br />

2- Hükmün açklanmasnn geri braklmas karar verilen ancak bir yükümlülük<br />

belirlenmeyen ve denetim altna alnmasna karar verilmeyen çocuklar ve yetişkinler<br />

hakkndaki kararlarn kesinleşmesini müteakip sisteme kaydedilmek üzere düzenlenecek tali<br />

karar fişleri hususundaki işlemlerin, Adli Sicil Yönetmeliği ve Adalet Bakanlğ Adli Sicil ve<br />

İstatistik Genel Müdürlüğünün (141) No’lu Genelgesine uygun şekilde yerine getirilmesi ile<br />

bu kararlarn takibinin karar veren mahkemece UYAP’ta oluşturulan ekran üzerinden<br />

yaplmas,<br />

Belirlenen denetim süresi sonunda mahkeme ekranna gereğinin yaplmas için uyar<br />

verilip sorgulama yaplarak, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenip işlenmediğinin<br />

kontrol edilmesi,<br />

3- Kamu davasnn açlmasnn ertelenmesine karar verilen yükümlülük belirlenmeyen<br />

ve denetim altna alnmasna karar verilmeyen çocuklar ile yetişkinler hakkndaki kararlarn<br />

kesinleşmesini müteakip sisteme kaydedilmek üzere düzenlenecek tali karar fişleri<br />

hususundaki işlemlerin Adli Sicil Yönetmeliği ile Adalet Bakanlğ Adli Sicil ve İstatistik<br />

Genel Müdürlüğünün (141) No’lu Genelgesine uygun şekilde yerine getirilmesi ve bu<br />

kararlarn takibinin karar veren Cumhuriyet başsavclğnca UYAP’ta oluşturulan ekran<br />

üzerinden yaplmas,<br />

Belirlenen erteleme süresi sonunda Cumhuriyet başsavclğ ekranna gereğinin<br />

yaplmas için uyar verilip sorgulama yaplarak, erteleme süresi içinde kasten yeni bir suç<br />

işlenip işlenmediğinin kontrol edilmesi; kastl suç işlendiğinin tespiti hâlinde soruşturma ya<br />

da kovuşturma safahatnn takip edilerek mahkûmiyet kararnn kesinleşmesini müteakiben<br />

kamu davasnn açlmas; kovuşturmaya yer olmadğ, beraat, ceza verilmesine yer olmadğ<br />

veya düşme karar verilmesi hâlleri ile denetim süresi sonunda yaplan kontrolde kastl suç<br />

işlenmediğinin tespiti hâlinde kovuşturmaya yer olmadğna karar verilmesi,<br />

90


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

4- 21/12/2000 tarihli ve 4616 sayl 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan<br />

Dolay Şartla Salverilmeye, Dava ve Cezalarn Ertelenmesine Dair Kanuna ilişkin olarak<br />

verilen erteleme kararlarnn takibinin de, Adalet Bakanlğ Adli Sicil ve İstatistik Genel<br />

Müdürlüğünün 17/12/2007 tarihli ve B.03.0.AİG.0.00.00.03/25707 sayl "4616 sayl Kanuna<br />

ilişkin erteleme kararlar" konulu yazs doğrultusunda yukarda belirtilen (2) ve (3) numaral<br />

bentlere uygun bir şekilde yaplmas,<br />

5- 5402 sayl Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fkras uyarnca, denetimli serbestlik<br />

ve yardm merkezi şube müdürlüğü tarafndan yaplan çağrlara veya hazrlanan denetim<br />

planna uyarya rağmen uyulmamas hâli, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüğün<br />

ihlali saylacağndan bu konuda ilgili mahkemece karar alnmak üzere hakknda yükümlülük<br />

belirlenen veya uzman kişi görevlendirilen;<br />

a) Şüpheli, sank ya da hükümlünün; şube müdürlüğü veya büroya başvurmas için<br />

yaplan bildirime hakl, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen mazereti olmakszn<br />

uymamas hâlinde ilgili defterdeki kaydn kapatlarak durumun Cumhuriyet başsavclğna<br />

bildirilmesi,<br />

b) Çocuğun; kanuni temsilcisi ile kendisinin hakl, geçerli ve gerektiğinde<br />

belgelendirilebilen mazereti olmakszn on gün içinde şube müdürlüğü veya büroya<br />

başvurmamas hâlinde, şube müdürlüğü veya büroca ilgili defterdeki kaydn kapatlarak<br />

evrakn Cumhuriyet başsavclğna gönderilmesi,<br />

6- Yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar srasnda şüpheli ya da sanklarn getirtilen<br />

adli sicil kaytlarndan; daha evvel haklarnda hapis cezasnn ertelenmesi, hükmün<br />

açklanmasnn geri braklmas ya da kamu davasnn açlmasnn ertelenmesi kararlarndan<br />

birinin verilmesi ve denetim süresi içerisinde suç işlendiğinin anlaşlmas hâlinde ilgili<br />

mahkeme ya da Cumhuriyet başsavclğna bildirimde bulunulmas,<br />

7- Kişi hakknda yerine getirme veya ikinci tali karar fişi doldurulmasndan sonra<br />

denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirilmediğinin anlaşlmas hâlinde de ilgili merciye<br />

bildirimde bulunulmas,<br />

Uyuşturucu veya uyarc madde kullanan kişi hakknda öngürülen ö tedavi ve<br />

denetimli serbestlik kararlar:<br />

1- Uyuşturucu veya uyarc madde kullanan sank hakknda maddenin ikinci, üçüncü<br />

ve dördüncü fkralarn kapsayacak şekilde mahkemece verilen tedaviye ve denetimli<br />

serbestlik tedbirine ilişkin kararn, tek karar numaras ile bir ilam hâlinde Cumhuriyet<br />

başsavclğna gönderilmesi,<br />

2- Cumhuriyet başsavclğnca, kararn yetişkinler için denetimli serbestlik genel<br />

defterine; çocuklar için denetime ilişkin deftere kaydedildikten sonra denetimli serbestlik ve<br />

yardm merkezi şube müdürlüğü veya bürosuna iletilmesi ile ayn numara üzerinden infazn<br />

yerine getirilmesi,<br />

3- 5402 sayl Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fkras uyarnca, denetimli serbestlik<br />

ve yardm merkezi şube müdürlüğü tarafndan yaplan çağrlara veya hazrlanan denetim<br />

planna uyarya rağmen uyulmamas hâlinin, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin<br />

yükümlülüğün ihlali saylacağndan bu konuda ilgili mahkemece karar alnmak üzere;<br />

91


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-141-2011<br />

a) Hakknda tedavi ve denetimli serbestlik karar verilen kişiye on gün içinde sağlk<br />

kuruluşuna sevk edilmesi için şube müdürlüğü veya büroya başvurmas hususunda bildirim<br />

yaplmasna rağmen hakl, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen mazereti olmakszn<br />

şube müdürlüğü veya büroya on gün içinde başvurmamas hâlinde, şube müdürlüğü veya<br />

büroca ilgili defterdeki kaydn kapatlarak durumun Cumhuriyet başsavclğna bildirilmesi,<br />

b) Kişinin denetim planna uymadğnn şube müdürlüğü veya büro tarafndan tespit<br />

edilmesi, belirlenen tedavi programna uymadğnn sağlk kurumunca bildirilmesi veya<br />

tedavi tamamlandktan sonra devam eden denetimli serbestlik tedbiri süresince uyuşturucu<br />

veya uyarc madde kullandğnn tespit edilmesi hâllerinde; kişiye denetim planna uymas<br />

yönünde denetimli serbestlik ve yardm merkezi şube müdürlüğü tarafndan uyar yaplmas,<br />

uyarya rağmen denetim planna uymamas hâlinde ise, kaydn kapatlarak evrakn<br />

Cumhuriyet başsavclğna gönderilmesi,<br />

4- Kişinin tedbire uymas hâlinde şube müdürlüğü veya büroca ilamn infazen<br />

Cumhuriyet başsavclğna gönderilmesi,<br />

Mükerrirler hakknda cezann infazndan sonra uygulanmak üzere verilen<br />

denetimli serbestlik tedbiri kararlar:<br />

1- 5237 sayl Kanunun 58 inci maddesinin altnc fkras uyarnca, mükerrirler<br />

hakknda cezann infazndan sonra uygulanmak üzere verilen ve “denetim süresi içerisinde<br />

uzman görevlendirilen ya da yükümlülük” belirlenen denetimli serbestlik tedbiri kararnn;<br />

denetimli serbestlik genel defterine kaydedilmesi ile UYAP uygulamasnda gerekli uyarnn<br />

eklenmesi,<br />

2- Koşullu salverilme kararn verecek mahkemenin, infazn tamamlanmas ya da<br />

başka bir deyişle hak ederek salverilme tarihini müteakiben, 5275 sayl Kanunun 108 inci<br />

maddesi gereğince, denetim süresi belirlemesinden sonra ilamn şube müdürlüğü veya büroya<br />

gönderilmesi,<br />

3- İlamn takibinin, 5402 sayl Denetimli Serbestlik ve Yardm Merkezleri İle<br />

Koruma Kurullar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarnca yaplmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 276 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

92


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011 18/10/2011<br />

Konu : Adli kolluğun görev, yetki ve<br />

sorumluluklar<br />

GENELGE<br />

No: 7<br />

Suçlulukla etkili ve hzl mücadele edilebilmesi, suçlularn yakalanarak cezalarnn<br />

infaznn sağlanmas, çağn gerektirdiği bilimsel ve teknolojik yöntem ile araç ve gerecin<br />

kullanlmas suretiyle delillerin toplanmas ve muhafaza altna alnmas, bu alanda<br />

uzmanlaşmann sağlanmas gibi hususlar dikkate alnarak bat Avrupa ülkeleri dâhil dünyann<br />

birçok ülkesinde oluşturulan adli kolluk müessesesi, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayl Ceza<br />

Muhakemesi Kanunu ile hukukumuzda ilk defa yer almştr.<br />

Ceza muhakemesinde özellikle soruşturma evresinde Cumhuriyet savcsnn emrinde<br />

görev yaparak maddi gerçeğin araştrlmas ve ceza adaletinin gerçekleştirilmesinde önemli<br />

görevler üstlenen adli kolluğun mevzuatla belirlenen görevlerin ifasnda Cumhuriyet savclar<br />

ile bir bütün olarak koordineli ve düzenli bir şekilde çalşmas, suçlulukla mücadelede olumlu<br />

sonuçlarn alnmasna ve vatandaşlarn adalete olan güven duygusunun artmasna hizmet<br />

edecektir.<br />

Bu bakmdan, kolluğun kanunlarla kapsam belirlenen görev, yetki ve sorumluluklar<br />

ile Cumhuriyet başsavclklar ve adli kolluk birimleri arasnda farkl uygulamalara sebebiyet<br />

verilmemesi için ilgili mevzuat hükümleri ve aşağda yer alan kimi hususlarn<br />

hatrlatlmasnda yarar görülmüştür.<br />

A-Mevzuat Hükümleri<br />

Bilindiği üzere, 5271 sayl Kanunun “Cumhuriyet savcsnn görev ve yetkileri” kenar<br />

başlkl 161 inci maddesinde 160 nc maddeye atf yaplarak, bir ila beşinci fkralarnda; “(1)<br />

Cumhuriyet savcs, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri araclğ ile her<br />

türlü araştrmay yapabilir; yukardaki maddede yazl sonuçlara varmak için bütün kamu<br />

görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcs, adli görevi gereğince<br />

nezdinde görev yaptğ mahkemenin yarg çevresi dşnda bir işlem yapmak ihtiyac ortaya<br />

çknca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcsndan söz konusu işlemi yapmasn ister.<br />

(2) Adli kolluk görevlileri, elkoyduklar olaylar, yakalanan kişiler ile uygulanan<br />

tedbirleri emrinde çalştklar Cumhuriyet savcsna derhâl bildirmek ve bu Cumhuriyet<br />

savcsnn adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür.<br />

(3) Cumhuriyet savcs, adli kolluk görevlilerine emirleri yazl; acele hâllerde, sözlü<br />

olarak verir. Sözlü emir, en ksa sürede yazl olarak da bildirilir.<br />

93


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

(4) Diğer kamu görevlileri de, yürütülmekte olan soruşturma kapsamnda ihtiyaç<br />

duyulan bilgi ve belgeleri, talep eden Cumhuriyet savcsna vakit geçirmeksizin temin etmekle<br />

yükümlüdür.<br />

(5) Kanun tarafndan kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenen<br />

adliye ile ilgili görev veya işlerde kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kamu görevlileri ile<br />

Cumhuriyet savclarnn sözlü veya yazl istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya<br />

ihmalleri görülen kolluk amir ve memurlar hakknda Cumhuriyet savclarnca doğrudan<br />

doğruya soruşturma yaplr. Vali ve kaymakamlar hakknda 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayl<br />

Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yarglanmas Hakknda Kanun hükümleri, en üst<br />

dereceli kolluk amirleri hakknda ise, hâkimlerin görevlerinden dolay tabi olduklar<br />

yarglama usulü uygulanr.”<br />

“Adli kolluk ve görevi” kenar başlkl 164 üncü maddesinde; “(1) Adli kolluk; 4.6.1937<br />

tarihli ve 3201 sayl Emniyet Teşkilat Kanununun 8, 9 ve 12 nci maddeleri, 10.3.1983 tarihli<br />

ve 2803 sayl Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 7 nci maddesi, 2.7.1993<br />

tarihli ve 485 sayl Gümrük Müsteşarlğnn Teşkilat ve Görevleri Hakknda Kanun<br />

Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesi ve 9.7.1982 tarihli ve 2692 sayl Sahil Güvenlik<br />

Komutanlğ Kanununun 4 üncü maddesinde belirtilen soruşturma işlemlerini yapan güvenlik<br />

görevlilerini ifade eder.<br />

(2) Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcsnn emir ve talimatlar doğrultusunda<br />

öncelikle adli kolluğa yaptrlr. Adli kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcsnn adli görevlere<br />

ilişkin emirlerini yerine getirir.<br />

(3) Adli kolluk, adli görevlerin haricindeki hizmetlerde, üstlerinin emrindedir.”<br />

“Diğer kolluk birimlerinin adli kolluk görevi” kenar başlkl 165 inci maddesinde;<br />

“Gerektiğinde veya Cumhuriyet savcsnn talebi hâlinde, diğer kolluk birimleri de adli kolluk<br />

görevini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu durumda, kolluk görevlileri hakknda, adli<br />

görevleri dolaysyla bu Kanun hükümleri uygulanr.”<br />

“Değerlendirme raporu yetkisi” kenar başlkl 166 nc maddesinde “Cumhuriyet<br />

başsavclar her yln sonunda, o yerdeki adli kolluğun sorumlular hakknda değerlendirme<br />

raporlar düzenleyerek, mülki idare amirlerine gönderir.”<br />

1/6/2005 tarihli ve 25832 sayl Resmî Gazete’de yaymlanan Adli Kolluk<br />

Yönetmeliğinin “Adli kollukla ilgili esaslar” kenar başlkl 5 inci maddesinde; “Adli kollukla<br />

ilgili düzenleme ve uygulamalarda aşağdaki genel esaslara uyulur:<br />

a) Cumhuriyet savclar, adli görevlere ilişkin emir ve talimatlarn öncelikle adli<br />

kolluk sorumlularna veya adli kolluk görevi ifa eden diğer birim amirlerine verir.<br />

Adli kolluk, bağl bulunduğu kolluk teşkilatnn bir parças olup, öncelikli görevi,<br />

karşlaştğ suçun işlenmesini önlemektir.<br />

Cumhuriyet savclarnca, adli görevler ile ilgili emir ve talimatlar zorunluluk<br />

bulunmadkça, kolluk birimlerinin aralarndaki işbölümü ile kolluk teşkilatlarnn görev ve<br />

yetki alanlar gözetilerek verilir.<br />

Adli kolluk, adli görevlerin haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrindedir.<br />

94


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

Adli kolluk görevlilerine, adli görevi bulunmayan üstleri tarafndan, yürütülen<br />

soruşturma ile ilgili emir ve talimat verilemez. Yönetmeliğin 7 nci maddesi hükümleri sakldr.<br />

Adli kolluk görevlileri, kadrolarnda yer aldklar birimlere mevzuatla verilmiş ve adli<br />

görev kapsam dşnda kalan diğer görev ve hizmetleri de yerine getirirler.<br />

b) Adli kolluk görevlilerinin özlük haklar, bağl olduklar teşkilat tarafndan<br />

yürütülür.”<br />

“Görev ve yetkiler” kenar başlkl 6 nc maddesinin altnc fkrasnda; “Adli kolluk<br />

görevlileri, maddî gerçeğin araştrlmas ve adil bir yarglamann yaplabilmesi için,<br />

Cumhuriyet savcsnn emirleri doğrultusunda şüphelinin lehine veya aleyhine olan tüm<br />

delilleri, kanunda ön görülen koşullara uyarak toplamak, muhafaza altna almak ve bunlar<br />

bir fezleke ile Cumhuriyet savcsna sunmakla yükümlüdür. Hukuka aykr delil elde<br />

edildiğinin tespiti hâlinde, fezlekede bu hususa da yer verilir. Adli kolluk görevlileri diğer<br />

soruşturma işlemlerini de ayn titizlikle yerine getirir.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

B-En üst dereceli kolluk amirlerinin hukuki durumu ve adli kolluk sorumlular<br />

Bilindiği üzere, Adalet Bakan ve valilerin hazrlk soruşturmalar ile ilgili emir verme<br />

ve talepte bulunma yetkileri, Avrupa Birliğine uyum yasalar çerçevesinde yaplan mevzuat<br />

değişiklikleri sonucunda kaldrlmştr. Ayrca, 5271 sayl Kanunda, mülga 1412 sayl<br />

Kanunun 156 nc maddesine de yer verilmemiştir.<br />

Bu kanuni düzenlemeler karşsnda, Adalet Bakan ve mülki amirler de dâhil olmak<br />

üzere Cumhuriyet savclar dşnda hiçbir mercinin adli soruşturmalarla ilgili talepte bulunma<br />

ve kolluğa emir verme yetkileri kalmamştr.<br />

Parlamenter demokratik sistemlerde sorumsuzluk ve dokunulmazlk kavramlar<br />

önemli bir yere sahiptir. 1982 Anayasas, milletvekillerinin meclis çalşmalarnda ileri<br />

sürdükleri düşünce, söz ve kullandğ oy ile Cumhurbaşkannn karş imza kural uyarnca<br />

siyasi -vatana ihanet suçu dşnda- görevleriyle ilgili suçlarndan cezai yönden sorumsuzluk<br />

ilkesini, bunlarn dşndaki fiillerinden dolay soruşturma ve kovuşturmay izin şartna<br />

bağlayarak nispi koruma getirmiştir. Benzer şekilde bir ksm kamu görevlilerinin keyfî ve<br />

aslsz ceza soruşturma ve kovuşturmalarndan korunmalarna yönelik özel usuller<br />

düzenlenmiştir.<br />

Hiyerarşik bir teşkilatlanma yapsna sahip olan kolluğun başndaki en üst derecedeki<br />

amirlerinin; yönlendirme, özlük dosyasna ilişkin işlemlerde etkinlik, emir verme, gözetim ve<br />

denetim yetkisini haiz bulunduklar, bu yetkilerini adli kolluk görevi ifa edenlere karş da<br />

kullandklar, dolaysyla kollukta mevcut yap itibaryla organik bir bölünme değil, sadece<br />

görevlerin daha etkili ve verimli yürütülmesi için fonksiyonel bir iş bölümünün yapldğ ve<br />

ayrca 5271 sayl Kanundaki düzenlemeler dşnda kollukla ilgili diğer mevzuatta kolluk amir<br />

ve memurlarnn, görev ve yetkilerinde herhangi bir değişiklik yaplmadğ da dikkate<br />

alndğnda; idari yönden mülki amire karş sorumluluklar devam ederken, adli kolluk görevi<br />

çerçevesinde Cumhuriyet başsavclarna karş sorumsuz olduklarnn düşünülmesi, mülga<br />

1412 sayl Kanunun yürürlükte olduğu dönemdeki uygulamann da gerisine gidecek şekilde<br />

yorumlanmas, 5271 sayl Kanunun, temel esprisine ve kanun koyucunun bu yoldaki<br />

iradesine aykrlk teşkil edecektir.<br />

95


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

5271 sayl Kanun ile Cumhuriyet savclar, soruşturmann asl sevk ve idarecisi hâline<br />

getirilmiş, kolluk amir ve memurlarnn ise Cumhuriyet savcsna karş sorumluluklarn<br />

daraltan herhangi bir düzenleme yaplmadğ gibi, getirilen değişikliklerle mülga 1412 sayl<br />

Kanunun 154 üncü maddesindeki düzenlemeler aynen 5271 sayl Kanunun 161 inci<br />

maddesine alnmştr. Bu bağlamda, “En üst dereceli kolluk amirleri hakknda ise hâkimlerin<br />

görevlerinden dolay tabi olduklar yarglama usulü” 5353 sayl Kanunun 24 üncü<br />

maddesiyle 5271 sayl Kanunun 161 inci maddesinin beşinci fkrasna eklenmiş ve madde<br />

gerekçesinde de “Ceza muhakemesi bakmndan adli kolluk amiri olmakla birlikte, o yerdeki<br />

en üst kolluk amiri hakknda Cumhuriyet savcsnn doğrudan soruşturma yetkisinin kabul<br />

edilmediği” vurgulanmş, böylece en üst derecedeki kolluk amirlerinin adli görevleriyle ilgili<br />

işlemiş bulunduklar suçlardan dolay haklarnda soruşturma ve kovuşturma yaplabilmesi<br />

hususunda hâkimlerin görevlerinden dolay tabi olduklar yarglama usulünün uygulanmas ile<br />

kolluk amirlerinin görevlerinin ifas srasnda takdir yetkisinin herhangi bir endişeye<br />

kaplmakszn objektif olarak kullanabilmelerini sağlamak amac güdülmüştür.<br />

Hem madde metninde hem de değişikliğin gerekçesinde en üst dereceli kolluk<br />

amirlerinin adli görevlerinin bulunduğu açkça belirtilmesine karşn, görevli bu kişilerin<br />

sorumsuz kabul edilmesi, bu yasal düzenlemeye aykrlk teşkil edecektir.<br />

Adli kolluk görevlileri ve diğer sorumlularn seçiminde aktif rol oynayan, onlarn<br />

görev yerlerini değiştirme yetkisine sahip en üst derecedeki kişilerin denetim, gözetim, etkin<br />

ve verimli çalşma prensipleri açsndan yetkili olmalar, bunun yan sra sorumsuz kabul<br />

edilmeleri, adalet hizmetlerinden beklenen sonucun alnmasna engel olacağ gibi yetki ve<br />

sorumluluğun paylaşlmasna dair genel hukuk prensiplerine de uymamaktadr.<br />

Öte yandan, 5271 sayl Kanunun 161 inci maddesinin beşinci fkrasnda, mülga 1412<br />

sayl Kanunun 154 üncü maddesinde de geçen "zabta amiri" yerine bilinçli olarak "en üst<br />

dereceli kolluk amiri" tabiri kullanlmştr. Ayn maddede vali ve kaymakamlarn adli<br />

görevlerinden doğan suçlar bakmndan 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayl Memurlar ve Diğer<br />

Kamu Görevlilerinin Yarglanmas Hakknda Kanun hükümlerinin, en üst dereceli kolluk<br />

amirleri hakknda ise hâkimlerin görevlerinden dolay tabi olduklar yarglama usulünün<br />

uygulanacağ belirtilmiştir.<br />

Bu açklamalar çerçevesinde, soruşturmalarn yürütülmesinde Cumhuriyet başsavclğ<br />

ile adli kolluk arasnda en önemli işlevi gören o yerin en üst dereceli kolluk amirlerinin adli<br />

görevleri bulunup bulunmadğ hususunun konuyla ilgili mevzuat hükümleri analiz edilmek<br />

suretiyle değerlendirilmesi gerekmektedir.<br />

4/6/1937 tarihli ve 3201 sayl Emniyet Teşkilat Kanununun 16 nc maddesinin (B)<br />

bendinde, taşra teşkilatnn illerde il emniyet müdürlükleri, ilçelerde de ilçe emniyet<br />

müdürleri veya ilçe emniyet amirleri şeklinde oluşacağ belirtilmiş ve bu teşkilatn taşradaki<br />

en üst dereceli amirlerinin adli görevleri yönünden mevzuat anlamnda kstlayc bir hükme<br />

yer verilmemiştir.<br />

10/3/1983 tarihli ve 2803 sayl Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 2<br />

nci maddesinde de, bu Kanunun jandarma teşkilatndaki karargâh, birlik ve kurumlar<br />

kapsayacağ belirtilmiş olup, jandarmann genel olarak görevleri, Kanunun 7 nci<br />

maddesinde herhangi bir kişi ve sfat ayrmna gidilmeksizin belirlenmiştir. Maddenin (b)<br />

96


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

bendinde adli görevler, işlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak<br />

ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek olarak ifade edilmiştir.<br />

Anlan Kanunun, “Disiplin ve soruşturma usulleri” kenar başlkl 15 inci maddesinin<br />

(e) bendinde ise, ilçe ve merkez ilçe jandarma bölük komutanlar ile bu hizmetleri vekâleten<br />

yürütenler hakknda bir soruşturma usul kural getirilerek, bu kişiler 24/2/1983 tarihli ve<br />

2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununa tabi klnmştr. Bu madde, il jandarma<br />

komutanlarnn adli görevlerinin olmadğn ifade etmemekte, il merkez jandarma komutan<br />

hakknda adli görevler bakmndan soruşturma usulünü düzenlemektedir. 3/11/1983 tarihli ve<br />

83/7362 sayl Bakanlar Kurulu Karar ile çkartlan Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri<br />

Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde, mülki teşkilata tabi olan jandarma birlikleri arasnda<br />

jandarma bölge komutanlklar ve il jandarma alay komutanlklar da saylmaktadr.<br />

Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin (f) bendinde; jandarma bölge komutanlarnn<br />

görev, yetki ve sorumluluklar, “Jandarma Bölge Komutanlğna bağl birliklerin mülki, adli,<br />

askerî ve mesleki görevlerine ilişkin görev ve işlemlerin tam, doğru ve zamannda<br />

yaplmasn sağlamak, denetlemek; yanlş ve eksikliklerin nedenlerini inceleyerek gidermek,<br />

gerektiğinde soruşturma yapmak.”, 14 üncü maddesinin (f) bendinde ise il jandarma alay<br />

komutan ile komutan yardmcsnn görev, yetki ve sorumluluklar yine özü itibaryla ayn<br />

ifadelerle, “İl içindeki Jandarma birliklerinin mülki, adli, askerî ve mesleki görevlerine<br />

ilişkin görev ve işlemlerin tam, doğru ve zamannda yaplmasn sağlamak, denetlemek;<br />

yanlş ve eksikliklerin nedenlerini inceleyerek gidermek, gerektiğinde soruşturma yapmak.”<br />

olarak belirlenmiş; 15 inci maddenin (e) bendinde, mülki, adli, askerî ve diğer görevleri<br />

yerine getirmek, ilçe jandarma bölük komutan ve komutan yardmcsnn görev, yetki ve<br />

sorumluluklar arasnda gösterilmiştir.<br />

Yönetmeliğin 148 inci maddesinin (a), (b) ve (d) bentlerinde ise; "Her ilçedeki asliye<br />

mahkemesi teşkilatnn yannda bulunan, ilçe Jandarma bölük komutanlar; o ilçe<br />

bakmndan Jandarmann adli kolluk amiridir. Bu sfatla görev yapan ilçe jandarma bölük<br />

komutanlar ile bu hizmetleri vekâleten yürütenlerin, adli hizmetlerden doğan suçlarda;<br />

hâkim ve savclarn tabi olduklar yarglama usulü uygulanr. Ayrca bu konuda; 2552 Sayl<br />

Çocuk Mahkemelerinin Kuruluş ve Yarglama Usulleri hakkndaki Kanunun 22 nci<br />

maddesiyle 2845 Sayl Devlet Güvenlik Mahkemeleri Kanunun 15 inci maddesi hükmü<br />

gözetilir."<br />

"İl Jandarma alay komutanlarnn, adli kolluk görevini fiilen yürütme yükümlülükleri<br />

yoktur. Ancak, ilçe jandarma bölük komutanlklarnn diğer görevleri yannda; adli kolluk<br />

görevlerini, denetim ve gözetim altnda bulundurma yetki ve sorumluluklar sakldr. Bu<br />

bakmdan, adli görevlerin tam, düzgün ve mevzuata uygun yürütülmesi için gerekli önlemleri<br />

alrlar."<br />

"İlçe Jandarma bölük komutanlğ, bucak Jandarma takm ve Jandarma karakol<br />

komutanlğ olarak adlandrlan komutanlklar; adli kolluk makam olarak nitelenir."<br />

hükümlerine yer verilmiştir.<br />

Görüldüğü üzere, adli görev ve işlemlerin tam, doğru ve zamannda yaplmasn<br />

sağlamak, denetlemek, yanlş ve eksikliklerin nedenlerini inceleyerek gidermek, gerektiğinde<br />

emrindeki görevliler hakknda soruşturma yapmak gibi yetkilerle donatlan il jandarma<br />

97


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

komutannn, astlar tarafndan yaplan adli işlemlere ve dolaysyla derdest soruşturma<br />

evrakna müdahalesine açk bir durum meydana gelmekte; bu kişilerin gözetim, denetim,<br />

planlama ve diğer idari yetkilerini kullanmaktan kaynaklanan sorumluluklarn ortadan<br />

kaldrmamaktadr. Bu durum, sadece il jandarma komutan için değil il emniyet müdürü<br />

hakknda da ayn sonuçlar doğurabilmektedir.<br />

Yönetmeliğin 148 inci maddesinin (b) bendinde yer alan, "bu görevi fiilen yürütme<br />

yükümlülükleri yoktur." cümlesi ise; il jandarma komutannn, adli görevi doğrudan kendisinin<br />

yerine getirmeyeceğini ifade etmektedir.<br />

Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 149 uncu maddesinin altnc<br />

fkrasnda da, Ceza Muhakemesi Kanununun uygulanmasnda mülki teşkilata tabi jandarma iç<br />

güvenlik birlikleri dşnda kalan birlik ve kuruluşlarn diğer Devlet makam ve memurlar<br />

niteliğinde olduğu açk bir şekilde belirtilmiştir. Buna göre, mülki teşkilata tabi jandarma<br />

birlikleri arasnda saylan jandarma birlik komutanlar ve il jandarma alay komutanlklarnn<br />

mülga 1412 sayl Kanunun 154 üncü maddesinin karşlğ olan 5271 sayl Kanunun 161 inci<br />

maddesinin beşinci fkras anlamnda kolluk amir ve memurlar statüsünde olduğunun kabulü<br />

gerekmektedir.<br />

Bu bakmdan, 5982 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn Baz Maddelerinde<br />

Değişiklik Yaplmas Hakknda Kanunla yaplan Anayasa değişikliği öncesinde gerek Adalet<br />

Bakanlğ Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce gerekse bu değişiklik sonrasnda Kurul tarafndan,<br />

en üst dereceli kolluk amirleri hakknda yaplan işlemlerde; il emniyet müdürü ve il jandarma<br />

komutan, en üst dereceli kolluk amiri kabul edilerek haklarnda hâkimlerin görevlerinden<br />

dolay tabi olduklar yarglama usulü kural uygulanmaktadr.<br />

Ayrca, en üst dereceli kolluk amiri bir adli olayla ilgili olarak soruşturma srasnda<br />

adli kolluğa talimat vererek soruşturmay yönlendirdiğinde emrindeki kolluğun amirlerine<br />

karş direnmelerinin mümkün olmayacağ gerçeği karşsnda; oluşabilecek askerî ve mülki<br />

görev ile ilgili bulunmayan görevini ihmal veya kötüye kullanmas gibi durumlar adli açdan<br />

değerlendirmek zorunlu olacağndan, 5271 sayl Kanunun 161 inci maddesinin beşinci<br />

fkrasnn son cümlesi uyarnca sorumlu tutulmadğ düşünüldüğünde, hâkimlerin tabi olduğu<br />

yarglama usulünün uygulanmamas durumunda o zaman genel hükümlere göre doğrudan<br />

soruşturma açlmas gerekebilecektir.<br />

Diğer taraftan, 2692 sayl Sahil Güvenlik Komutanlğ Kanununun 4 üncü<br />

maddesinde belirtilen soruşturma işlemlerini yapan güvenlik görevlilerinin 5271 sayl<br />

Kanunun 164 üncü maddesinin birinci fkras uyarnca adli kolluk görevlileri saylmas, 2692<br />

sayl Kanunun 21 inci maddesinin üçüncü fkrasnda; “Adli hizmet ve görevlerine ilişkin<br />

suçlarnda doğrudan doğruya Cumhuriyet Savclğnca takibat yaplr. Ancak birlik<br />

komutanlarnn adli hizmet ve görevlerine ilişkin suçlar nedeniyle haklarnda hâkimlerin<br />

görevlerinden dolay tabi olduklar yarglama usulleri uygulanr.” hükmü ile 5271 sayl<br />

Kanunun 161 inci maddesinin beşinci fkrasnn birlikte değerlendirilmesi sonucunda, sahil<br />

güvenlik açsndan adli kolluk görevini icra eden birlik komutannn en üst dereceli kolluk<br />

amiri olduğu anlaşlmaktadr.<br />

Gümrük görevlileri bakmndan ise, 8/6/2011 tarihli ve 27958 sayl mükerrer Resmî<br />

Gazete’de yaymlanarak yürürlüğe giren 640 sayl Gümrük ve Ticaret Bakanlğnn Teşkilat<br />

ve Görevleri Hakknda Kanun Hükmünde Kararnamedeki hükümlerin incelenmesinde zaruret<br />

98


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

bulunmaktadr. Anlan KHK’nn “Görevler” kenar başlkl 2 nci maddesinin birinci fkrasnn<br />

(g) bendinde, “Kara ve demiryolu kaplar ile gümrük teşkilat bulunan hava ve deniz<br />

limanlarnda, serbest bölgeler, antrepolar ile gümrüklü yer ve sahalarda ve Türkiye<br />

Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinde gümrük muhafaza görevlerini yerine getirmek.” Gümrük ve<br />

Ticaret Bakanlğnn görevleri arasnda saylmş; ayn Kanunun 8 inci maddesinin birinci<br />

fkrasnda, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünün görevleri sralanmştr. KHK ekindeki,<br />

taşra bölümünde ihdas edilen kadrolar gösteren (1) Sayl Cetvelde de; gümrük ve ticaret<br />

bölge müdürlükleri nezdinde görev yapacak olan gümrük muhafaza kaçakçlk ve istihbarat<br />

müdürleri, gümrük müdürü, gümrük müdür yardmcs, bölge amiri ve ksm amirlerine yer<br />

verilmiştir.<br />

Buna göre, 640 sayl KHK’nn anlan hükümleri, Kanuna ekli cetvel ve teşkilat<br />

yaplanmas dikkate alnarak; gümrük ve ticaret bölge müdürlükleri nezdinde görev yapan<br />

gümrük muhafaza kaçakçlk ve istihbarat müdürlerinin en üst dereceli kolluk amiri kabul<br />

edilerek hakknda Ceza Muhakemesi Kanununun 161 inci maddesinin beşinci fkrasnn son<br />

cümlesi uyarnca işlem yaplmas gerekmektedir.<br />

En üst dereceli kolluk amirleri hakknda yaplan bu açklamalarn yan sra adli kolluk<br />

sorumlularna da değinilmesinde fayda görülmektedir.<br />

İçişleri Bakanlğ <strong>Genelgeler</strong>inde de kabul edildiği üzere; “Polis açsndan; adli<br />

işlerden sorumlu polis karakollar ve polis merkezi amirleri, ilçe emniyet amirleri, il<br />

merkezlerinde ağrlkl olarak adli görevleri ifa eden asayiş, kaçakçlk ve organize, narkotik,<br />

mali, organize, terörle mücadele, çocuk, olay yeri inceleme, yabanclar, güvenlik ve özel<br />

harekât şube müdürleri,<br />

Jandarma açsndan; il merkez jandarma komutan, ilçe jandarma komutan,<br />

jandarma karakol komutanlar, asayiş şube müdürlüğü nezdinde kurulu bulunan olay yeri<br />

inceleme timleri, köpek timleri, parmak izi ve avuç izi ksm personelinin başndaki<br />

görevliler”<br />

gibi adli kolluk görevlileri üzerinde gözetim, denetim, planlama yetkilerine haiz<br />

bulunanlarn adli kolluk sorumlusu olduklarnda kuşku bulunmamaktadr.<br />

Keza, sahil güvenlik açsndan yukarda bahsedilen adli kolluk görevi bulunan birlik<br />

komutan dâhil, diğer adli kolluk görevlileri üzerinde benzer yetkileri kullanan birlik<br />

komutannn ast olan görevliler de adli kolluk sorumlusu olarak değerlendirilecektir.<br />

Gümrük görevlileri bakmndan ise, 30/5/2006 tarihli ve 3413 sayl onay ile yürürlüğe<br />

girmesi uygun görülen Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra Teşkilat<br />

Kaçakçlk, İstihbarat, Narkotik ve Operasyon Birimleri ile Adli Kolluk Görevlilerinin Görev<br />

ve Çalşma Yönergesinin “Tanmlar” kenar başlkl 3 üncü maddesinde, “Adli kolluk<br />

sorumlusu, Genel Müdürlük tarafndan görevlendirilen adli kolluk amiri” şeklinde<br />

tanmlanmştr. Yönergenin “Adli kollukla ilgili esaslar” kenar başlkl 6 nc maddesinde,<br />

gümrük muhafaza, kaçakçlk, istihbarat ve narkotik müdürleri ile belirlenen bölge ve ksm<br />

amirliklerinde görevli bulunan bölge ve ksm amirlerinin adli kolluk sorumlusu olduklar<br />

belirtilmiştir.<br />

Ayrca, Kanunen orman suçlarn soruşturma görevleri bulunmas sebebiyle orman<br />

muhafaza memurlarnn da 5271 sayl Kanunun 165 inci maddesi uyarnca "diğer kolluk<br />

99


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

birimleri” olarak “adli kolluk görevlisi" kapsamnda değerlendirilmesi, bu kapsamda orman<br />

muhafaza memurlarnn amiri konumunda olan, onlar sevk ve idare eden, 6831 sayl Orman<br />

Kanununun 79 uncu maddesi uyarnca orman suçlarnn işlenmesinde kullanlan nakil vastas<br />

ve sair eşya hakknda Cumhuriyet savcsna ulaşlamadğ hallerde elkoyma karar vermeye<br />

yetkili orman işletme şefinin de anlan madde de yaplan atf gereğince adli kolluk sorumlusu<br />

olarak kabulü gerekmektedir.<br />

C-Vukuat raporu bildiriminin soruşturmann gizliliğine etkisi<br />

Uygulamada baz adli kolluk birimleri tarafndan, vukuat raporlarnn soruşturma<br />

dosyasnn içeriğini tüm ayrntlaryla bildirir mahiyette, genel ve bilgilendirme maksadn<br />

aşacak şekilde sral amirlerine ve mülki makamlara gönderilmesi sebebiyle soruşturmann<br />

gizliliğinin ihlal edilmemesi bakmndan Cumhuriyet başsavclklarnca, izlenilmesi gereken<br />

yöntem konusunda kimi tereddütler bulunduğu bildirilmiştir.<br />

Bilindiği üzere, Bakanlar Kurulunun 28/6/1961 tarihli ve 5/1409 sayl kararyla kabul<br />

edilen Emniyet ve Asayiş İşlerinde İl, İlçe ve Bucaklardaki Jandarma ve Emniyet Ödevlerinin<br />

Yaplmas ve Yetkilerinin Kullanlmas Suretini ve Aralarndaki Münasebetleri Gösterir<br />

Yönetmeliğin 1 ve 2 nci maddelerinde Yönetmeliğin amaç ve kapsam belirlenmiş, 2 nci<br />

maddenin birinci fkrasnda, emniyet ve asayiş işlerinde ve herhangi bir suçun ortaya çkmas<br />

hâlinde kolluk kuvvetleriyle mahalli idare amirlerinin yetki ve sorumluluklarnn özel kanun,<br />

tüzük ve yönetmeliklerde yazl olduğu açk bir şekilde belirtilmiştir.<br />

Buna göre, bir suçun ortaya çkmas hâlinde adli kolluk görevlileri ve sorumlularnn<br />

5271 sayl Kanuna göre suçun soruşturulmasnda tek yetkili olan Cumhuriyet savcsnn emri<br />

altnda olduklar açktr.<br />

Anlan Yönetmelik, suçun vuku bulmasnda ve suçun soruşturulmasnda mülki<br />

makamlarn yetkileri ve sorumluluklarn düzenlemeyip; kamu düzenini bozan güvenlik ve<br />

asayişe müessir olaylarn önlenmesi ile gerekli tedbirlerin alnmasna yönelik önleyici kolluk<br />

kapsamnda kolluk kuvvetlerinin mülki amirleriyle ilişkilerinin snrlarn belirtmektedir.<br />

Emniyet ve asayiş işlerinde jandarma ve emniyet ödevlerinin yaplmas, yetkilerinin<br />

kullanlmas ve aralarndaki münasebetlerle snrldr.<br />

Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (a-1) bendinde, kolluğa vukuat raporu düzenleme<br />

yükümlülüğü getirilmiştir. Bu düzenleme, iç güvenlik ve asayişi sağlamaya yönelik acele<br />

hâllerde alnmas gereken tedbirler ve bozulan kamu düzenini yeniden sağlamaya yönelik<br />

olarak önleyici kolluk kapsamndaki bilgi akşndan ibaret olup, genel ve bilgilendirme<br />

maksatl olmaldr.<br />

Ayrca, yetkili adli kolluğun sorumlu olduklar üstlerine ve bakanlklarna karş bilgi<br />

akşn sağlamak suretiyle toplumun tüm bireyleri ile demokratik yapnn kurumlar arasnda<br />

iletişimin sağlanabilmesi, iç güvenliği doğrudan etkileyen olaylardan bilgi sahibi olunarak<br />

gereken tedbirlerin alnabilmesi ve istatistiki bilgiler oluşturulmak suretiyle önleyici projeler<br />

geliştirilebilmesi için bir dengenin kurulmas gerekmektedir. Ancak, adil yarglanmann<br />

vazgeçilmez bir parças olan suçsuzluk karinesinin şüpheli için önemli bir güvence olduğu<br />

unutulmamaldr.<br />

Öte yandan, 5320 sayl Kanunun 16 nc maddesi uyarnca şüpheli ve sankla ilgili<br />

olarak verilen soruşturma ve kovuşturmay sona erdiren kesinleşmiş kararlarn, soruşturmada<br />

100


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

görev alan kolluk birimlerine bildirilmesi zorunlu olduğundan, 1/7/2011 tarihli ve (4) No’lu<br />

“Şüpheli-sank karar takip formlar ile gyabî tutuklama kararlar ve yakalama emirlerinin<br />

UYAP'ta düzenlenmesi, infaz ve güncelliklerinin takibi” konulu Genelgede de belirtildiği<br />

üzere; usulüne uygun ve eksiksiz bir şekilde UYAP ortamnda oluşturulan şüpheli-sank karar<br />

takip formunun, ilgili adli kolluğa gönderilmesi suretiyle bilgi akş mümkün olabilecektir.<br />

Diğer taraftan, adli kolluğun Cumhuriyet başsavclğna her soruşturma için özel<br />

olarak hazrlayp sunmuş olduğu soruşturma evraknn; olaylar arasnda kyas yaplmas, olay<br />

ve şahs bağlantlarnn kurulmas, istihbari, önleyici ve caydrc tedbirlerin alnmas ile<br />

işlenmiş suçlarla ilgili bilgilerden yararlanlarak istatistiki analiz yaplabilmesi için gerekli<br />

olduğu gözetilerek; Cumhuriyet başsavclğna gönderilmesinin yan sra bir nüshasnn,<br />

soruşturma evresinin gizliliğinin ihlaline ve masumiyet karinesinin zedelenmesine yol<br />

açabilecek uygulamalara sebebiyet verilmeyecek biçimde, ilgili kolluk biriminde kalmasnda<br />

hukuken bir mahzur bulunmamaktadr.<br />

D-Sahil Güvenlik Komutanlğ görevlilerinin yürüttüğü soruşturmalarn kapsam<br />

İçişleri Bakanlğ Sahil Güvenlik Komutanlğndan alnan baz yazlarda özetle;<br />

yürütülen bir soruşturma kapsamnda karada tank veya sanklarn aranmas, ulaşmlarnn<br />

sağlanmas, bu kişilerin hastane veya otopsi işlemlerinin yürütülmesi ile olay yeri ve parmak<br />

izi incelemesi yaplmas için baz yer sahil Cumhuriyet başsavclklar tarafndan Sahil<br />

Güvenlik Komutanlğna mensup adli kolluk görevlilerine talimatlar verildiği; verilen bu<br />

talimatlarn yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine aykr olmas, ayrca yeterli hizmet<br />

arac ve uzman personelin de bulunmamas nedeniyle yerine getirilemeyeceği belirtilmesine<br />

rağmen, Sahil Güvenlik Komutanlğnn “adli kolluk” olduğu ifade edilerek söz konusu<br />

talimatlarn yerine getirilmesinde srar edildiği bildirilmiştir.<br />

Bilindiği üzere; 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun “Adli Kolluk ve Görevi”<br />

kenar başlkl 164 üncü maddesinde; 2692 sayl Sahil Güvenlik Komutanlğ Kanununun 4<br />

üncü maddesinde belirtilen soruşturma işlemlerini yapan güvenlik görevlilerinin de adli<br />

kolluk görevlisi olduğu,<br />

Ancak; 2692 sayl Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fkrasnn (A) bendinde;<br />

Türkiye Cumhuriyetinin bütün sahillerinde, iç sular olan Marmara Denizi, İstanbul ve<br />

Çanakkale boğazlarnda, liman ve körfezlerinde, karasularnda, münhasr ekonomik bölgesi<br />

ile ulusal ve uluslararas hukuk kurallar uyarnca egemenlik ve denetimi altnda bulunan<br />

deniz alanlarnda, kanunlarla kendisine verilen görevleri yerine getireceği,<br />

Öte yandan; 7/8/1985 tarihli ve 18835 sayl Resmî Gazete’de yaymlanarak yürürlüğe<br />

giren Sahil Güvenlik Komutanlğnn İdari ve Adli Görevlerine İlişkin Tüzüğün;<br />

“Sahil Güvenlik Komutanlğnn Adli Görevleri” kenar başlkl 4 üncü maddesinde;<br />

görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi srasnda yasalarda suç saylan eylemlere rastlanlmas<br />

hâlinde bunlarla ilgili olarak, tutanak tutmak, delilleri saptamak, toplamak ve saklamak,<br />

sanklar gözaltna almak, sanklar ve suç araçlarn yetkili makamlara teslim etmek, suçun<br />

denizde başlayp karada devam etmesi ya da suçlularn karaya geçmesi hâllerinde, yetkili<br />

güvenlik kuvveti olaya el koyuncaya kadar, suç delillerinin kaybolmasn ve suçlularn<br />

kaçmasn önlemek amacyla karada da bu yetkileri kullanacağ,<br />

101


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

“Diğer Güvenlik Kuvvetlerinin Görevleri” kenar başlkl 6 nc maddesinde ise<br />

soruşturma ve kovuşturma srasnda güvenlik kuvvetlerince karada yaplacak işlerin, polis<br />

veya jandarma tarafndan yürütüleceği<br />

102<br />

açkça belirtilmiştir.<br />

Karada yürütülecek olan soruşturma işlemleri bakmndan bu hükümlerin dikkate<br />

alnmas; deniz alanlarnda ise kendilerine kanunla verilen adli görevler kapsamnda Sahil<br />

Güvenlik Komutanlğna mensup adli kolluk görevlilerine talimat verilmesi veya 3201 sayl<br />

Emniyet Teşkilat Kanununun 3 üncü maddesi, 2559 sayl Polis Vazife ve Salahiyetleri<br />

Kanununun 2 nci maddesi, 5607 sayl Kaçakçlkla Mücadele Kanununun 19 ve 22 nci<br />

maddeleri uyarnca deniz alanlarndaki soruşturma işlemlerinin genel kolluğa yaptrlabilmesi<br />

mümkün bulunmaktadr.<br />

Bu itibarla;<br />

Yukarda belirtilen açklamalar ve hükümler doğrultusunda;<br />

1- Adli kolluk görevlilerinin; el koyduklar olaylar, yakalanan kişiler ile uygulanan<br />

tedbirleri emrinde çalştklar Cumhuriyet savcsna derhâl bildirmek, Cumhuriyet savcsnn<br />

emri doğrultusunda insan haklarna saygl bir şekilde maddi gerçeği ortaya çkarmak ve adil<br />

bir yarglamann yaplabilmesi için şüphelinin lehine veya aleyhine olan tüm delilleri kanunda<br />

öngörülen şartlara uygun olarak toplamak, muhafaza altna almak ve bunlar bir fezleke ile<br />

Cumhuriyet savcsna sunmak zorunda olduklarnn bilinmesi,<br />

2- Cumhuriyet savclarnn, adli kolluk görevlilerine ve diğer kolluk amir ve<br />

memurlarna yürütmekte olduklar soruşturmalarla ilgili her türlü emri verebilecekleri, bütün<br />

kamu görevlilerinden bilgi ve belge isteyebilecekleri dikkate alnarak, sözlü veya yazl istem<br />

ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk amir ve memurlar ile<br />

diğer kamu görevlileri hakknda doğrudan soruşturma yaplmas,<br />

3- 5271 sayl Kanundaki düzenlemeler dşnda kollukla ilgili diğer mevzuatta kolluk<br />

amir ve memurlarnn görev ve yetkilerinde herhangi bir değişiklik yaplmadğ dikkate<br />

alnarak, en üst dereceli kolluk amirleri hakknda hâkimlerin tabi olduğu yarglama usulüne<br />

göre işlem yaplacak olmas nedeniyle bu kapsamdaki adli görevlerin ifasndan dolay<br />

kanunlardan doğan sorumluluklarnn devam ettiğinin hatrdan çkartlmayarak; il/ilçe<br />

emniyet müdürü, il/ilçe jandarma komutan, o yer sahil güvenlik birlik komutan ile gümrük<br />

muhafaza kaçakçlk ve istihbarat müdürünün en üst dereceli kolluk amiri kabul edilerek<br />

haklarnda Ceza Muhakemesi Kanununun 161 inci maddesinin beşinci fkrasnn son cümlesi<br />

uyarnca işlem yaplmas,<br />

4- Yürütülen bir soruşturmayla ilgili olarak; emniyet, jandarma, sahil güvenlik ve<br />

gümrük birimlerinde görev yapan o yerin en üst dereceli kolluk amirlerinin hiyerarşik<br />

yaplanma içerisinde amiri olan ve merkezdeki en üst dereceli amire kadar uzanan silsile<br />

içerisinde yer alan amirlerin, görevlerini ihmal veya kötüye kullanmalar durumunda da<br />

yukardaki bend uyarnca hâkimlerin tabi olduğu yarglama usulü kuralnn uygulanmas,<br />

5- Ceza Muhakemesi Kanununun 167 nci maddesinde değerlendirme raporlarnn<br />

düzenlenmesine dair hususlarn Adalet ve İçişleri Bakanlklarnca çkarlan Yönetmelikte<br />

belirleneceği hüküm altna alndğndan bu konuda ilgili Yönetmelik hükümlerinin dikkate<br />

alnmas,


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

6- Cumhuriyet savclar tarafndan herhangi bir adli kolluk birimi<br />

görevlendirilmeksizin bizzat gerçekleştirilen soruşturma evrak dşnda, adli kolluk tarafndan<br />

yaplan ve bir fezleke ekinde Cumhuriyet başsavclğna sunulan soruşturmaya ait evrakn bir<br />

suretinin kollukta kalmasnda hukuken saknca bulunmadğnn hatrdan çkarlmamas,<br />

Ancak, soruşturma evrakn inceleme ve suret alma yetkisinin, şüpheli müdafii ile<br />

mağdur ve şikâyetçinin (suçtan zarar görenin) vekiline tannmas karşsnda; kollukta kalacak<br />

soruşturma evrak suretinin adli görevi bulunmayan kişiler tarafndan incelemeye açk<br />

braklmayarak soruşturma evresinin gizliliğinin ihlaline ve masumiyet karinesinin<br />

zedelenmesine yol açabilecek uygulamalara sebebiyet verilmemesi,<br />

7- Adli kolluğun, sral amirlerine ve mülki makamlara, meydana gelen bütün adli<br />

olaylar en ince ayrntsna kadar bilgi ve haber verme zorunluluğu bulunmadğndan önleyici<br />

kolluk görevi ile güvenlik ve asayişin sağlanmas bakmndan genel ve bilgilendirme amacna<br />

yönelik düzenlenecek vukuat raporunun, soruşturmann gizliliği ile masumiyet karinesinin<br />

ihlaline ve delillerin kaybna sebep olmamak koşuluyla verilmesi, aksi bir durumun tespiti<br />

hâlinde, derhâl Cumhuriyet savcs tarafndan ilgililer hakknda soruşturma açlmas,<br />

8- Yürütülen bir soruşturma kapsamnda karada tank, mağdur, şüpheli veya sanklarn<br />

aranmas; ulaşmlarnn sağlanmas; bu kişilerin hastane veya otopsi işlemlerinin yürütülmesi<br />

ile olay yeri ve parmak izi incelemesi yaplmasnn Sahil Güvenlik Komutanlğna mensup<br />

adli kolluk görevlilerinden istenmemesi; saylan bu soruşturma işlemlerinin suçun karada<br />

başladğ veya denizde başlayp karaya intikal ettiği yerde bulunan emniyet veya jandarma<br />

mensubu adli kolluk görevlileri tarafndan yürütülmesi; ancak deniz alanlarndaki soruşturma<br />

işlemlerinin kendilerine kanunla verilen adli görevler kapsamnda Sahil Güvenlik<br />

Komutanlğna mensup adli kolluk görevlilerine veya genel kolluğa yaptrlmas,<br />

9- Adli kolluk birimlerinde yaplan soruşturmalarda;<br />

a) Koruma tedbirlerinin alnmasna ilişkin talep yazlarna, soruşturma ile ilgili delil<br />

olabilecek ve bu tedbirlerin alnmasna imkân sağlayacak tüm belgelerin eklenmesi,<br />

b) Şikâyetçi, mağdur ya da şüphelinin bildirdiği tanklarn isim, unvan ve adreslerinin<br />

ifadede geçmesi durumunda bu konuda araştrma yaplmas,<br />

c) Telefon veya diğer iletişim araçlarnn kullanlmas suretiyle Cumhuriyet savcsna<br />

bilgi veren kolluk görevlisinin olaya ilişkin tüm bilgilere vâkf olmas,<br />

ç) Soruşturma dosyalarnn sebepsiz yere kollukta bekletilmemesi,<br />

d) Evrakta ifadeleri bulunan taraflarn T.C. kimlik numaralarnn, yabanc uyruklu<br />

kişilerin ise pasaport seri numaralarnn yazlmas,<br />

e) Kanunen ayr tanzim edilmesi gereken veya özel soruşturma usulüne tabi olan<br />

soruşturma evraknn tefrik edilmesi,<br />

f) Soruşturma evrakna eklenen fotokopi evrakn onaylanmas,<br />

g) 5271 sayl Kanunun 158 inci maddesinin birinci fkras uyarnca, suça ilişkin ihbar<br />

veya şikâyetlerin kolluk makamlarna da yaplabileceği dikkate alnarak doğrudan kolluğa<br />

yaplan müracaatlarda; ihbar eden veya şikâyetçilerin Cumhuriyet başsavclğna dilekçe<br />

vermek üzere yönlendirilmesi yerine, müracaat veya beyanlarnn ilgili adli kolluk görevlisi<br />

ya da sorumlusu tarafndan alnarak nöbetçi Cumhuriyet savcsna bilgi verilmesinin<br />

103


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-163-2011<br />

sağlanmas, bu suretle kişilerin gereksiz yere zaman, emek ve hak kaybna maruz<br />

kalmalarnn önlenmesi<br />

gibi hususlarn sağlanmas,<br />

10- Cumhuriyet savclarnca soruşturmalarn yürütülmesinde;<br />

a) Adli kolluğun özellikle geceleyin, hafta sonu veya resmî tatillerde meydana gelen<br />

olaylar sebebiyle Cumhuriyet savclarna ulaşmakta güçlük yaşamamalar bakmndan her<br />

türlü önlemin alnmas,<br />

b) Verilen sözlü emir veya yazl talimatlarn, her bir soruşturma türüne özgü olacak<br />

biçimde adli kolluk birimlerinden araştrlmas istenilen asgari standartlar da belirlenerek<br />

yeterli açklkta ve yol gösterecek biçimde maddeler hâlinde verilmesi, sözlü emirlerin en ksa<br />

sürede yazl olarak da bildirilmesi,<br />

c) Havale edilecek dilekçelerde sadece “gereği için” şeklinde ibarelere yer<br />

verilmemesi,<br />

ç) Bilgi ya da iletişim eksikliği veyahut tecrübesizlikten oluşabilecek kimi hatalarn<br />

giderilmesine yönelik olarak koordinasyon toplantlar ile çeşitli eğitim faaliyetleri<br />

gerçekleştirilerek bu çalşmalarda sözü edilen hatalarn tekrarlanmasnn önlenmesi, bu<br />

durumun ayn zamanda Adli Kolluk Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinde sözü edilen adli<br />

kolluk hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülebilmesi amacyla adli işlemleri denetleme<br />

niteliği de taşdğnn gözetilmesi,<br />

d) Kolluktaki işbölümü ve uzmanlaşmaya dikkat edilerek, belirli bir amaca özgü<br />

olarak yaplandrlmş kaçakçlk ve organize suçlarla mücadele, terörle mücadele ve asayiş<br />

gibi birimlerin bu kapsamdaki suçlarn aydnlatlmasnda görevlendirilmesi,<br />

11- Kolluk birimleriyle entegrasyon sağlanmas hâlinde, soruşturma süreciyle ilgili her<br />

türlü veri ve evrak alşverişinin elektronik ortam üzerinden gerçekleştirilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 272 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

104


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-136-2011 18/10/2011<br />

Konu : İnsan haklar ihlalleri ile<br />

işkence ve kötü muamele<br />

iddialarna ilişkin soruşturmalar<br />

GENELGE<br />

No: 8<br />

Günümüzde insan haklarnn tannmas, korunmas ve geliştirilmesi, iç hukuk<br />

düzenlemelerini aşarak uluslararas bir nitelik kazanmş, uygar toplumlarn temeli olmann<br />

yan sra demokrasinin de vazgeçilmez bir unsuru hâline gelmiştir.<br />

Türkiye’nin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmas, hukuk devletinin tüm kurallarnn<br />

eksiksiz yerine getirilmesi, çağdaş bir demokrasinin tüm kural ve kurumlaryla tesis edilmesi<br />

ve işlerlik kazanmas açsndan temel hak ve özgürlüklerin korunmas önemli bir yer<br />

tutmaktadr.<br />

Ülkemizde insan haklarnn korunmas ve geliştirilmesi bakmndan Avrupa Birliğine<br />

tam üyelik süreciyle de bağlantl olarak çok önemli reformlar yaplmş ve iç hukukumuzun<br />

uluslararas normlara uygun hâle getirilmesi yönünde yasal ve kurumsal düzenlemelere<br />

gidilmiştir. Bu normlarn hayata geçirilmesi ve uygulanmalar konusu, en az yaplan<br />

düzenlemeler kadar önem arz etmektedir.<br />

Yaplan bu düzenlemelerin temel amac, bireyin hak ve özgürlüklerini korumaktr.<br />

Burada esas olan yasaklar değil, özgürlüklerdir. Ancak; gerek uluslararas ve gerekse iç hukuk<br />

düzenlemeleri ile temel hak ve özgürlüklerin kötüye kullanlmasna ilişkin olarak birtakm<br />

snrlamalar getirilmiştir. Bu snrlamalarn neler olduğu da Türkiye Cumhuriyeti Anayasas,<br />

uluslararas sözleşmeler ve kanunlarla belirlenmiştir.<br />

Bu kapsamda, çeşitli insan haklar ihlalleri ile işkence ve kötü muamele iddialarna<br />

ilişkin soruşturmalarda gecikmelere ve yaknmalara sebebiyet verilmemesi, ülkemizin<br />

uluslararas alanda haksz eleştirilere uğramamas ve Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi<br />

(AİHM) nezdinde ülkemiz aleyhine ihlal kararlarnn verilmemesi bakmndan<br />

soruşturmalarn yürütülmesinde konuya ilişkin ilgili mevzuat hükümleri, Avrupa İnsan<br />

Haklar Sözleşmesi (AİHS) ve AİHM’nin bakş açs ile uygulamada dikkat edilmesi gereken<br />

kimi kurallar aşağda belirtilmiştir.<br />

A- Mevzuat Hükümleri<br />

2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn; “Cumhuriyetin nitelikleri” kenar<br />

başlkl 2 nci maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanşma ve adalet<br />

anlayş içinde, insan haklarna saygl, Atatürk milliyetçiliğine bağl, başlangçta belirtilen<br />

temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”<br />

“Kişinin dokunulmazlğ maddî ve manevî varlğ” kenar başlkl 17 nci maddesinin<br />

bir, iki ve üçüncü fkralarnda; “Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlğn koruma ve<br />

geliştirme hakkna sahiptir.<br />

105


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-136-2011<br />

Tbbî zorunluluklar ve kanunda yazl haller dşnda, kişinin vücut bütünlüğüne<br />

dokunulamaz; rzas olmadan bilimsel ve tbbi deneylere tâbi tutulamaz.<br />

Kimseye işkence ve eziyet yaplamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir<br />

cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.”<br />

“Özel hayatn gizliliği” kenar başlkl 20 nci maddenin birinci fkrasnda; “Herkes,<br />

özel hayatna ve aile hayatna sayg gösterilmesini isteme hakkna sahiptir. Özel hayatn ve<br />

aile hayatnn gizliliğine dokunulamaz.”<br />

“Hak arama hürriyeti” kenar başlkl 36’nc maddesinin birinci fkrasnda; “Herkes,<br />

meşru vasta ve yollardan faydalanmak suretiyle yarg mercileri önünde davac veya daval<br />

olarak iddia ve savunma ile adil yarglanma hakkna sahiptir.”<br />

“Temel hak ve hürriyetlerin korunmas” kenar başlkl 40 nc maddesinde; “Anayasa<br />

ile tannmş hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma<br />

imkânnn sağlanmasn isteme hakkna sahiptir.<br />

Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yollar ve mercilere başvuracağn ve<br />

sürelerini belirtmek zorundadr.<br />

Kişinin, resmî görevliler tarafndan vâki haksz işlemler sonucu uğradğ zarar da,<br />

kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakk<br />

sakldr.”<br />

“Milletleraras andlaşmalar uygun bulma” kenar başlkl 90 nc maddesinin son<br />

fkrasnda; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletleraras andlaşmalar kanun<br />

hükmündedir. Bunlar hakknda Anayasaya aykrlk iddias ile Anayasa Mahkemesine<br />

başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin<br />

milletleraras andlaşmalarla kanunlarn ayn konuda farkl hükümler içermesi nedeniyle<br />

çkabilecek uyuşmazlklarda milletleraras andlaşma hükümleri esas alnr.”<br />

“Görev ve sorumluluklar, disiplin kovuşturmasnda güvence” kenar başlkl 129 uncu<br />

maddesinin beşinci fkrasnda; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanrken<br />

işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalar, kendilerine rücu edilmek kaydyla ve<br />

kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açlabilir.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Öte yandan, Anayasann 13 üncü maddesinde, temel hak ve özgürlüklerin, özlerine<br />

dokunulmakszn yalnzca Anayasann ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağl olarak ve<br />

ancak kanunla snrlanabileceği, bu snrlamalarn da Anayasann sözüne ve ruhuna,<br />

demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykr<br />

olamayacağ; düşünceyi açklama ve yayma hürriyeti başlkl 26 nc maddesinde ise herkesin<br />

düşünce ve kanaatlerini söz, yaz, resim veya başka yollarla tek başna veya toplu olarak<br />

açklama ve yayma hakkna sahip olduğu, ancak bu hürriyetlerin kullanlmasnn, millî<br />

güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve<br />

milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunmas, suçlarn önlenmesi, suçlularn<br />

cezalandrlmas, devlet srr olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açklanmamas,<br />

başkalarnn şöhret veya haklarnn, özel ve aile hayatlarnn yahut kanunun öngördüğü<br />

meslek srlarnn korunmas veya yarglama görevinin gereğine uygun olarak yerine<br />

getirilmesi amaçlaryla snrlanabileceği; basn özgürlüğünü düzenleyen 28 inci maddesinde<br />

de basnn hür olduğu, sansür edilemeyeceği, devletin, basn ve haber alma hürriyetlerini<br />

106


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-136-2011<br />

sağlayacak tedbirleri alacağ ve basn hürriyetinin snrlanmasnda, Anayasann 26 nc ve 27<br />

nci maddeleri hükümlerinin uygulanacağ belirtilmiştir.<br />

Anayasann 19 uncu maddesinde ise, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakk düzenlenmiş;<br />

anlan maddenin birinci cümlesinde, herkesin kişi özgürlüğü ve güvenliğine sahip olduğu<br />

vurgulanmştr. Anayasamz bu ifadesi ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkn bir insan hakk<br />

olarak güvence altna almştr.<br />

Diğer taraftan, ülkemiz, imzaladğ birçok uluslararas sözleşme ile işkencenin yasak<br />

olduğunu kabul etmiş, işkencenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almay taahhüt etmiştir. Bu<br />

kapsamda, Anayasann 17 nci maddesinin üçüncü fkras ile işkence yasaklanmş; 38 inci<br />

maddesinin beşinci fkrasnda ise kimsenin kendini ve yaknlarn suçlayc beyanlarda<br />

bulunmaya ve delil göstermeye zorlanamayacağ ilkesine yer verilmiştir. Bu anayasal<br />

hükümler, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun “İfade ve Sorgu<br />

Tarzn” düzenleyen 147 inci maddesinin birinci fkrasnn (e) bendinde; “sanğn susma<br />

hakk” olarak somutlaştrlmştr. 148 inci maddesinde ise, işkenceyi de kapsar şekilde özgür<br />

iradeyi etkileyen yöntemler yasaklanmş; ayn maddenin üçüncü fkrasnda da yasak<br />

yöntemlerle elde edilen ifadelerin delil olarak değerlendirilmeyeceği ifade edilmiştir. Bu<br />

kapsamda, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararas sözleşmelerden kaynaklanan bu taahhütleri<br />

yerine getirmek ve özellikle de insan onurunu, kişiliğini korumak için 26/9/2004 tarihli ve<br />

5237 sayl Türk Ceza Kanununun 94 ve 95 inci maddelerinde işkence suçu bağmsz bir suç<br />

olarak düzenlenmiş bulunmaktadr.<br />

5237 sayl Kanunun 94 üncü maddesinin gerekçesinde; Türkiye’nin, taraf olduğu<br />

milletleraras sözleşmelerde işkencenin yasak olduğu ve ülkemizin işkencenin önlenmesiyle<br />

ilgili tedbirleri alma konusunda taahhüt altna girdiği vurgulanarak, İnsan Haklar Evrensel<br />

Beyannamesi; İnsan Haklar ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme; İşkenceye ve<br />

Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karş Birleşmiş Milletler<br />

Sözleşmesi; İşkencenin ve Gayriinsani ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesine<br />

Dair Avrupa Sözleşmesinin ilgili hükümlerinden bahsedilmiş; bu taahhütler karşsnda ve<br />

özellikle insan haysiyetinin tecavüzlerden korunmas için, işkence teşkil eden fiillerin cezasz<br />

kalmamas gerektiği düşünceleriyle, işkence fiillerinin bağmsz bir suç olarak tanmlandğ<br />

hususlarna yer verilmiştir.<br />

Ayrca, Avrupa Birliği Müktesebatnn Üstlenilmesine İlişkin 2001, 2003 ve 2008 yl<br />

Türkiye Ulusal Programlarnda da işkence ve kötü muamelenin önlenmesi konusunda<br />

taahhütlerde bulunulmuştur.<br />

7/5/2010 tarihli ve 5982 sayl Kanunun 18 inci maddesi ile Anayasann 148 inci<br />

maddesine eklenen üçüncü fkrasnda ise; herkesin, Anayasada güvence altna alnmş temel<br />

hak ve özgürlüklerinden, AİHS kapsamndaki herhangi birinin kamu gücü tarafndan, ihlal<br />

edildiği iddiasyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabileceği hüküm altna<br />

alnmştr.<br />

24/2/1983 tarihli ve 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununa 9/2/2011 tarihli ve<br />

6110 sayl Kanunun 12 nci maddesiyle eklenen “Tazminat davalar” başlkl 93/A<br />

maddesinde de; hâkim ve savclarn bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak<br />

yaptklar işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle ancak Devlet<br />

aleyhine tazminat davas açlabileceği; kişisel kusur, haksz fiil veya diğer sorumluluk<br />

sebeplerine dayanlarak da olsa hâkim veya savc aleyhine tazminat davas açlamayacağ;<br />

107


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-136-2011<br />

bununla birlikte Devletin, ödediği tazminattan dolay, tazminat davasna konu işlem, faaliyet<br />

veya kararla ilgili olarak görevinin gereklerine aykr hareket etmek suretiyle görevini kötüye<br />

kullanan hâkim veya savcya rücu edeceği belirtilmiştir.<br />

B- AİHS ve AİHM’nin Bakş Açs<br />

Özellikle İkinci Dünya savaşndan sonra evrensel bir boyut kazanan insan haklar<br />

kavram, çok geniş bir kapsama sahip olup bireyin bu haklarnn devlet organlarna karş<br />

korunmasn ve insan kişiliğinin geliştirilmesini de içermektedir.<br />

Birleşmiş Milletler Örgütünün kurulmasyla 24/10/1945 tarihinde yürürlüğe giren<br />

Birleşmiş Milletler Antlaşmas ve 10 Aralk 1948 tarihli İnsan Haklar Evrensel Bildirgesini<br />

müteakiben 4 Kasm 1950 tarihinde Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi imzalanmştr.<br />

Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi, ülkemiz tarafndan 10 Mart 1954 tarihli ve 6366<br />

sayl Kanunla onaylanmştr. Ayrca, 28 Ocak 1987 tarihinde Avrupa İnsan Haklar<br />

Mahkemesine bireysel başvuru hakk, 22 Ocak 1990 tarihinde de Mahkemenin yarg yetkisi<br />

tannmş bulunmaktadr. Çeşitli zamanlarda kabul edilen ek protokoller ile geliştirilen ve<br />

eksiklikleri giderilen Sözleşmenin en önemli özelliği, bireyin temel haklarn uluslararas bir<br />

düzeyde teminat altna almş olmasdr. Ortak güvence sistemine dayanan uluslararas yargsal<br />

bir denetim mekanizmas kurulmuş ve bireye sağlanan güvence yaptrma bağlanmştr.<br />

Bireyi uluslararas hukuk alannda hak sahibi yapan Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi,<br />

Sözleşmeye taraf olan devletlere, bireylerin temel hak ve hürriyetlerinin korunmas<br />

konusunda birtakm yükümlülükler getirmiştir. Anlan Sözleşme, bireyin haklarn ihlal eden<br />

devlete karş, Avrupa İnsan Haklar Mahkemesine (AİHM) başvurabilme yolunu açmş ve<br />

böylelikle temel hak ve özgürlüklerinin korunmas hususu ulusal düzeyden uluslararas<br />

düzeye taşnmştr.<br />

İç hukukumuzun bir parças hâline gelen ve kendiliğinden uygulanma özelliğine sahip<br />

olan Sözleşme; yaşama hakk, özgürlük ve kişi güvenliği hakk, adil şekilde yarglanma hakk,<br />

düşünce, vicdan, din ve buna dâhil olarak basn özgürlüğü, toplanma, dernek ve sendika<br />

kurma ve bunlara üye olma özgürlüğü gibi bir dizi hak ve özgürlüğü garanti altna almaktadr.<br />

Ayrca, işkence yapma, insanlk dş muamele veya ceza uygulama, kölelik ve zorla<br />

çalştrma, Sözleşme ile güvence altna alnan hak ve özgürlüklerden yararlananlar arasnda<br />

ayrm yapma da yasaklanmaktadr.<br />

Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi içtihatlar sayesinde yorumlanan Sözleşme, sürekli<br />

gelişen ve yaşayan dinamik bir belgedir. Böylece, Sözleşme metni açklğa kavuşturulmuş,<br />

bağlayc emsal kararlar alnmştr. Bu içtihatlar, Sözleşmenin taraf ülkelerce uygulanmasnda<br />

izlenecek kimi standartlar getirdiğinden sürekli olarak göz önünde bulundurulmas<br />

gerekmektedir.<br />

Sözleşmenin “İnsan Haklarna Sayg Yükümlülüğü” başlkl 1 inci maddesinde,<br />

Devletin genel görevinin kendi yetki alanlar içerisinde bulunan herkesin Sözleşmede yer alan<br />

hak ve özgürlüklerini korumak olduğu belirtilmiş, böylece Sözleşmeye taraf devletlere<br />

karşlkllk esasna dayanmayan nesnel ve pozitif bir yükümlülük getirilmiştir.<br />

Sözleşmenin 3 üncü maddesinde ise işkence, insanlk dş ve onur krc muamele<br />

mutlak bir şekilde yasaklanmştr. “Olağanüstü hallerde askya alma” kenar başlkl 15 inci<br />

maddesinin ikinci fkrasnda da, meşru savaş fiilleri sonucunda meydana gelen ölüm hâli<br />

dşnda, Sözleşmenin işkence yasağn düzenleyen 3 üncü maddesinin hiçbir surette ihlaline<br />

mezun klmayacağ vurgulanmştr.<br />

108


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-136-2011<br />

Bu çerçevede, anlan maddelerde devletlere, bir taraftan bireylerin güvence altna<br />

alnmş hak ve özgürlüklerini ihlal edecek davranşlardan kaçnmak suretiyle negatif bir<br />

sorumluluk, diğer taraftan ise hak ve özgürlüklere devlet örgütlenmesi içinden ya da dşardan<br />

kaynaklanan ihlal eylemlerinin önüne geçmek için gerekli tedbirleri almak suretiyle pozitif bir<br />

sorumluluk yüklenmiştir. İnsan haklar ihlalleri ile işkence iddialarna ilişkin soruşturmalarn<br />

hzl, bağmsz ve tarafsz bir şekilde yaplmas pozitif yükümlülüğün bir gereğidir.<br />

Öte yandan, 10 Aralk 1984 tarihli İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya<br />

Küçültücü Muamele veya Cezaya Karş Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin 1 inci maddesinde<br />

işkence kavram; “Bir şahsa veya bir üçüncü şahsa, bu şahsn veya üçüncü şahsn işlediği ya<br />

da işlediğinden şüphe edilen bir fiil sebebiyle, cezalandrmak amacyla, bilgi veya itiraf elde<br />

etmek için ya da ayrm gözeten herhangi bir sebep dolaysyla bir kamu görevlisinin veya bu<br />

sfatla hareket eden bir başka şahsn teşviki, rzas veya muvafakatiyle uygulanan fiziki ya da<br />

manevî ağr ac veya zdrap veren bir fiil” olarak tanmlanmştr. Avrupa İnsan Haklar<br />

Mahkemesi bir çok kararnda bu tanmdan yararlanmakta ve içtihatlarnda yer vermektedir.<br />

Ayrca, 20 Nisan 2000 tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun A/RES/55/89 sayl<br />

kararyla Birleşmiş Milletler belgesi hâline gelen İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlk Dş,<br />

Aşağlayc Muamele veya Cezalarn Etkili Biçimde Soruşturulmas ve Belgelendirilmesi için<br />

El Klavuzu (İstanbul Protokolü), referans aldğ birçok uluslararas sözleşmede mutlak yasak<br />

olarak düzenlenen işkence yasağnn, daha etkin bir şekilde soruşturulmasna ilişkin ilkelere<br />

açklk getirmekte ve AİHM kararlarnda dayanak belgelerden biri olarak kullanlmaktadr.<br />

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) başta olmak üzere birçok bölgesel önleme<br />

mekanizmas da Türkiye dâhil çeşitli ülkelerin raporlarnn incelenmesi srasnda bu Protokole<br />

uygunluk aramaktadr.<br />

AİHM, Sözleşmenin 3 üncü maddesinin demokratik bir toplumun temel değerlerinden<br />

birini içerdiğini, terörizm ve suçla mücadele gibi durumlarda bile kesin ifadelerle işkence,<br />

insanlk dş ya da onur krc ceza veya muameleleri yasakladğn, herhangi bir istisna<br />

içermediğini ve 15 inci madde uyarnca 3 üncü maddeyi ihlal eder nitelikte tedbirlere izin<br />

verilmediğini, bir kişinin, devlet görevlilerince hukuk dş ve 3 üncü maddeye aykr bir<br />

muameleye tabi tutulduğunu iddia etmesi durumunda bu iddiann zmnen, sorumlularn<br />

belirlenmesi ve cezalandrlmasyla sonuçlanan etkili bir soruşturmay zorunlu kldğn<br />

kararlarnda vurgulamaktadr.<br />

Diğer taraftan, Mahkemeye göre; “Etkili ve eksiksiz bir soruşturmadan söz<br />

edilebilmesi için; soruşturmann suça karşanlardan bağmsz bir organ tarafndan<br />

başvuranlarn katlm sağlanarak yürütülmesi, tam ve titiz bir şekilde yaplmas, ihlalden<br />

sorumlu olanlarn belirlenmesi ve cezalandrlmas konularnda sonuca götürebilecek<br />

nitelikte olmas gereklidir. Kamuoyunun güvenini korumak ve yasadş eylemlere göre her<br />

türlü hoşgörü ya da suç ortaklğ izleniminden kaçnmak amacyla soruşturmada gerekli olan<br />

ivedilik ve özen gösterilmelidir.”<br />

Ayrca, bireysel başvuru hakknn ve Avrupa İnsan Haklar Mahkemesinin yarg<br />

yetkisinin tannmasnn ardndan Türkiye aleyhine yaplmş başvurularda Mahkeme,<br />

Cumhuriyet savclar tarafndan soruşturma evresinde yaplan baz eksiklikleri, çeşitli<br />

şekillerde insan haklarnn ihlali olarak kabul edip, ülkemizi yüksek miktarlarda tazminat<br />

ödemeye mahkûm etmiştir. Bu kapsamda özellikle Cumhuriyet savclar tarafndan;<br />

109


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-136-2011<br />

Güvenlik güçleri hakknda kötü muamele ihbarlarna ilişkin olaylarda, suç<br />

mağdurlarnn ifadelerinin alnmadğ, kötü muamele iddialarnn değerlendirilmesi ve<br />

delillerin toplanmasnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, kolluk ile ilgili şikâyet veya<br />

soruşturmalarn yeterince aydnlatlmadan sonuçlandrldğ,<br />

Soruşturma evresinde gerekli araştrmann süratle yaplmayp, olayla ilgili şikâyetçi,<br />

mağdur ve tank ifadelerinin saptanmasnda gecikmelere yol açldğ, bilgi sahibi olmayan<br />

kişilerin imzaladğ tutanaklarn yasal işlemlere dayanak yapldğ,<br />

Gözalt kaytlarnn incelenmediği, gözaltndaki şahslarn yetersiz olan muayene ve<br />

doktor raporlar ile yetinildiği, güvenlik güçlerince kendilerine sunulan belgelerdeki çelişkiler,<br />

tutarszlk ve boşluklar konusunda yeterli araştrma yaplmadğ, olayla ilgili kollukça<br />

düzenlenen tutanaklardaki eksikliklerin giderilmediği ve olay yeri fotoğraflarnn<br />

çektirilmediği,<br />

Otopsi tutanaklarnn gerekli ayrnty içermediği, otopsi fotoğraflarnn<br />

çektirilmesinde fazla duyarl davranlmadğ,<br />

Cumhuriyet savcsnn soruşturmaya başlamadaki gecikmesinin diğer iç hukuk<br />

yollarnn etkinliğini zedeleyebileceği ve Cumhuriyet savcsnn soruşturmay<br />

başlatmamasyla, başvurann etkin bir iç hukuk yolundan mahrum brakldğ sonucuna<br />

varlabildiği,<br />

Gerekli deliller toplanmadan kovuşturmaya yer olmadğ veya yetkisizlik kararlar<br />

verildiği, dilekçe sahiplerine ve suçtan zarar görenlere soruşturma sonuçlarnn bildirilmediği,<br />

Soruşturma esnasnda elde edilen ve kişilerin özel yaşamlarn ilgilendiren bilgi ve<br />

belgelerin ilgisi olmayan kişilerle paylaşldğ<br />

gibi gerekçeler sebebiyle bu ve benzeri davranşlar, insan haklar ihlali olarak<br />

nitelendirmiştir.<br />

Mahkeme, işkence ile insanlk dş ve küçük düşürücü muameleler kapsamnda;<br />

Esen/Türkiye kararnda; “Gözaltnda kaldğ 13 günlük süre sonunda hekim tarafndan<br />

yaplan muayenesinde vücudunda 3x2 cm çapnda ekimoz ile omuza yakn sağ kolunda küçük<br />

bir şişkinlik saptanan ve gözaltnda polis memurlar tarafndan işkenceye maruz kaldğn<br />

iddia eden ve şikâyeti sonucunda iç hukukta delil yetersizliğinden sank polis memurlar<br />

hakknda beraat karar verilen olayda; bir kimsenin gözaltnda bulunduğu srada tamamen<br />

polis memurlarnn denetiminde bulunduğundan bu yaralarn nedenini inandrc şekilde<br />

açklama, mağdurun iddialarn ve özellikle doktor raporlarn çürüten raporlar sunmann<br />

Devlete ait olduğu”<br />

Yaz/Türkiye kararnda; “İlk hekim tarafndan yaplan muayenede başvurucunun<br />

vücudunda hiçbir darbe izine rastlanmamasna rağmen, tutuklanmasn müteakip sonraki<br />

muayenelerinde ayakta darbe izine, kol, el ve omuzlarda ise şişkinlik saptanmas karşsnda,<br />

başvurucunun gözaltnda bulunduğu srada meydana gelen bu yaralarn açklama, kantlar<br />

çürütme ödevinin hükümete düştüğü”<br />

Tekin/Türkiye kararnda; “Başvurucunun gözaltnda dövülmesi, ölümle tehdit<br />

edilmesi, tutulma koşullarnn ağr oluşu, soğukta braklmas şeklinde oluşan muamelenin,<br />

insanlk dş muamele ve onur krc davranş olduğu”<br />

Price/Birleşik Krallk kararnda; “İleri derecede özürlü olan, böbrek bozukluğu dahil<br />

bir dizi sağlk sorunu bulunan hükümlünün sağlğ için tehlike oluşturacak soğuk bir ortamda<br />

110


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-136-2011<br />

ve yatağ çok sert veya erişilemez olduğu için bedeninde yara açma riski bulunan bir yerde<br />

tutulmasnn küçük düşürücü bir muamele olduğu”<br />

Kalashnokow/Rusya kararnda; “Cezaevinde sekiz kişilik koğuşta yirmi kişi ile beraber<br />

kalan hükümlünün aşr kalabalktan dolay uyuyamamasn, mantar ve benzeri hastalklara<br />

yakalanmasn, koğuşta fare, böcek gibi hayvanlarn olmasn ve koğuştaki tuvalet<br />

ihtiyaçlarn giderirken, herkes tarafndan görülebilmelerine imkan oluşunu insanlk dş ve<br />

onur krc davranş olduğu”<br />

Mc Glinchey/İngiltere kararnda, “Gözaltnda bulunan ve eroin komasna girerek<br />

hayatn kaybeden uyuşturucu müptelas ve astm hastas olan kişiye gözalt srasnda gerekli<br />

tbbi yardmn verilmemesinin insanlk dş ve onur krc davranş olduğu”<br />

Desde/Türkiye kararnda; "Başvuran hakknda polis tarafndan gözaltnda tutulduğu<br />

süre içerisinde ve salverilmesini müteakiben hazrlanan sağlk raporlarnn, o tarihte<br />

yürürlükte olan iç hukuka ve İstanbul Protokolünde ortaya konan CPT (İşkenceyi Önleme<br />

Komitesi) standart ve ilkelerine uygun olmadğ; diğer yandan, ulusal mahkemelerin, Türk<br />

Tabipler Birliği tarafndan 'Sağlk Bakanlğnn standartlarna uymamas nedeniyle tbben<br />

geçerli olmadklarna' kanaat getirilen ihtilafl sağlk raporlarn kanunlara ya da iç hukuka<br />

uygunluk bakmndan sorgulamadklar, aksine, polis memurlarnn kötü muamele suçundan<br />

beraat etmelerine karar verilirken bu raporlarn dikkate alndğ”<br />

ifadelerine yer vermek suretiyle Sözleşmenin 3 üncü maddesinin ihlaline karar<br />

vermiştir.<br />

Benzer şekilde, İlhan/Türkiye, Satk ve diğerleri/Türkiye ve Berktay/Türkiye<br />

kararlarnda da gözalt, tutuklama ve arama gibi koruma tedbirlerinin uygulanmas srasnda<br />

kolluk kuvvetlerinin güç kullanm sebebiyle meydana gelen kötü muamele iddialar sebebiyle<br />

tazminata hükmetmiştir. Mahkeme, birçok kararnda da işkence ve kötü muamele iddiasndan<br />

dolay ihlal karar vermese bile soruşturmann eksik yaplmasna vurgu yaparak tazminata<br />

hükmedebilmektedir.<br />

Demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden ve toplumun ilerlemesi ile her bireyin<br />

öz güveni için gerekli temel hak ve özgürlüklerden biri olan düşünceyi açklama özgürlüğü de<br />

AİHM kararlarnda özenle ele alnmştr.<br />

Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesinin 10 uncu maddesinin ikinci fkrasnn Avrupa<br />

İnsan Haklar Mahkemesince yaplan yorumunda bu özgürlük; “Toplumda beğenilen, kabul<br />

gören, zararsz veya kaytszlk içeren bilgiler veya fikirler için değil; ayn zamanda krc,<br />

şoke edici veya rahatsz edici olanlar için de geçerlidir. Bu da demokratik bir toplumun<br />

olmazsa olmaz unsurlarndan olan çok seslilik, tolerans ve hoşgörünün gereğidir.”<br />

şeklinde özetlenmiştir.<br />

Bu itibarla;<br />

Yukarda yaplan açklamalar ve ilgili hükümler ile kararlar doğrultusunda;<br />

1- Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle adil yarglanma hakk ve diğer evrensel<br />

haklarn korunmas, kişi ve kurumlarn mağdur edilmemesi, toplumun yargya olan güveninin<br />

devamnn sağlanmas, insan haklarna ilişkin ihlal kararlar verilmesinin ve ülkemizin<br />

uluslararas alanda saygnlğnn zedelenmesinin önlenmesi bakmndan, soruşturmalarn<br />

yürütülmesinde asl yetki ve sorumluluğa sahip olan Cumhuriyet savclar tarafndan;<br />

soruşturma evresinin uluslararas sözleşmeler, AİHM kararlar, Anayasa, kanunlar,<br />

yönetmelikler, Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu ve Adalet Bakanlğ tarafndan çkarlan<br />

111


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-136-2011<br />

genelgelerde açklanan ilkeler doğrultusunda hzl, etkin, adil, eksiksiz ve insan haklarna<br />

saygl bir şekilde yaplarak delillerin zamannda, tam ve hukuka uygun olarak toplanmas<br />

suretiyle, yaplan soruşturmalardan kaynaklanan insan haklar ihlallerine frsat verilmemesi,<br />

2- İnsan haklar ihlali, işkence ve kötü muamele iddialarna ilişkin olarak yaplan<br />

soruşturmalarn, kolluk kuvvetlerine braklmayarak bizzat Cumhuriyet başsavcs ya da<br />

görevlendireceği bir Cumhuriyet savcs tarafndan etkili ve yeterli bir şekilde yürütülmesi,<br />

3- Ülkemizin taraf olduğu uluslararas sözleşmeler, AİHM kararlar ve bu konulardaki<br />

ilgili hukuki düzenlemelerin dikkatle takip edilmesi ve uygulanmas,<br />

4- İnsan haklar ihlallerinin önlenmesi, işkence ve kötü muamele eylemlerinin<br />

gerçekleşmemesi konularnda farkndalğ arttracak tedbirlerin alnmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 252 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

112


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011 18/10/2011<br />

Konu : Ölü muayene ve otopsi işlemleri<br />

GENELGE<br />

No: 9<br />

Soruşturmann vazgeçilmez delillerinden biri olan otopside en önemli husus;<br />

bulgularn saptanmas suretiyle tutulacak kaytlarn, yürütülen soruşturmann<br />

aydnlatlmasnda olumlu sonuçlar verecek şekilde eksiksiz olmasnn sağlanmasdr.<br />

Öte yandan, ceset üzerinde maddi olarak ancak bir defa sağlkl otopsi yaplabileceği,<br />

bu suretle en küçük bir dikkatsizlik ya da kaytszlğn bulgularn cesetle birlikte mezara<br />

gömülmesi sonucunu doğuracağ tartşma götürmeyen bir gerçektir.<br />

Dolaysyla, bir lezyonun nasl, ne şekilde veya ne sebeple ortaya çktğnn tespiti;<br />

olayn kaynağnn ve meydana geliş tarznn doğru olarak anlaşlmasn sağlarken, bu<br />

aşamada yaplacak en ufak bir hata olayn yanlş değerlendirilmesine sebebiyet vererek<br />

soruşturmann shhatine gölge düşürecektir.<br />

Bu doğrultuda; olay yerine geç intikal edilmesi nedeniyle cesedin uzun süre<br />

bekletilmesi, ölümlü trafik kazalarnda kara yolunun uzun süre trafiğe kapanmasna sebebiyet<br />

verilmesi, klasik ve sistematik otopsi yaplmadan ölü muayenesi ile yetinilmesi; otopsinin<br />

yapldğ yer, tarih, otopsinin başlama ve bitirilme saatlerinin kaydedilmemesi; bulgularn<br />

ayrntl bir şekilde yazlmamas; cesedin fotoğraflarnn çekilmemesi ya da fotoğraflarn<br />

görüntü kaytlarnn muhafaza edilmemesi; elbiselerin incelenmemesi veya usulüne uygun bir<br />

şekilde muhafaza altna alnmamas; ölü sertliği ve ölü morluğunun derecesi ile cesedin<br />

ssnn tespit edilmemesi; vücuttaki tüm yara ve berelerin seyri, şekli, yönü, rengi ve<br />

anatomik yaplarnn belirlenmemesi; mermi yaplarnn tanm ile silah kalntlarnn<br />

analizlerinin yaplmamas ve bunlarn uygun ortamda saklanmamas, silah yaralarnn giriş ve<br />

çkş deliklerinin belirtilmemesi; cesette bulunan mermilerin çkarlmamas veya muhafaza<br />

altna alnmamas; yaplan tüm işlemlerin srasyla belgelendirilmemesi; deri, dişler, baş, yüz,<br />

gözler, burun ve kulaklar, boyun, kol ve bacaklar ile genital organlarn ayrntl bir şekilde<br />

muayene edilmemesi; kan örneklerinin alnmamas, baş, göğüs ve karnn usulünce<br />

açlmamas; tüm organlarn sistematik bir şekilde incelenmemesi, gerekli analizlerin<br />

yaplmamas; ölüm zaman ve ölüm sebebinin saptanmamas ile as ve boğulmalarda baş ve<br />

boyun bölgelerinin usulüne göre incelenmemesi gibi eksikliklerden dolay sağlkl sonuçlara<br />

ulaşlamayacaktr.<br />

Bu bakmdan, ölü muayene ve otopsi işlemlerinin yerine getirilmesinde konuya ilişkin<br />

ilgili mevzuat hükümleri, Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Haklar<br />

Mahkemesinin (AİHM) bakş açs ile uygulamada kimi tereddütlere sebebiyet veren baz<br />

hususlar aşağdaki başlklar altnda belirtilmiştir.<br />

113


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011<br />

A- Mevzuat Hükümleri<br />

Bilindiği üzere; 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn; “Cumhuriyetin<br />

nitelikleri” kenar başlkl 2 nci maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî<br />

dayanşma ve adalet anlayş içinde, insan haklarna saygl, Atatürk milliyetçiliğine bağl,<br />

başlangçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk<br />

Devletidir.”<br />

“Kişinin dokunulmazlğ, maddi ve manevî varlğ” kenar başlkl 17 nci maddesinde;<br />

“Herkes, yaşama, maddi ve manevî varlğn koruma ve geliştirme hakkna sahiptir.<br />

Tbbî zorunluluklar ve kanunda yazl hâller dşnda, kişinin vücut bütünlüğüne<br />

dokunulamaz; rzas olmadan bilimsel ve tbbî deneylere tabi tutulamaz.<br />

Kimseye işkence ve eziyet yaplamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir<br />

cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.<br />

Meşrû müdafaa hâli, yakalama ve tutuklama kararlarnn yerine getirilmesi, bir<br />

tutuklu veya hükümlünün kaçmasnn önlenmesi, bir ayaklanma veya isyann bastrlmas,<br />

skyönetim veya olağanüstü hâllerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanmas srasnda<br />

silah kullanlmasna kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme<br />

fiilleri, birinci fkra hükmü dşndadr.”<br />

4/12/2004 tarihli ve 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun "Bilirkişinin atanmas"<br />

kenar başlkl 63 üncü maddesinde; "(1) Çözümü uzmanlğ, özel veya teknik bilgiyi gerektiren<br />

hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alnmasna re'sen, Cumhuriyet savcsnn, katlann,<br />

vekilinin, şüphelinin veya sanğn, müdafinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar<br />

verilebilir. Ancak hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözülmesi olanakl<br />

konularda bilirkişi dinlenemez.<br />

(2) Bilirkişi atanmas ve gerekçe gösterilerek saysnn birden çok olarak saptanmas,<br />

hâkim veya mahkemeye aittir. Birden çok bilirkişi atanmasna ilişkin istemler reddedildiğinde<br />

de ayn biçimde karar verilir.<br />

(3) Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcs da bu maddede gösterilen yetkileri<br />

kullanabilir."<br />

“Ölünün kimliğini belirleme ve adli muayene” kenar başlkl 86 nc maddesinde; “(1)<br />

Engelleyici sebepler olmadkça ölü muayenesinden veya otopsiden önce ölünün kimliği her<br />

suretle ve özellikle kendisini tanyanlara gösterilerek belirlenir ve elde edilmiş bir şüpheli<br />

veya sank varsa, teşhis edilmek üzere ölü ona da gösterilebilir.<br />

(2) Ölünün adli muayenesinde tbbî belirtiler, ölüm zaman ve ölüm nedenini<br />

belirlemek için tüm bulgular saptanr.<br />

(3) Bu muayene, Cumhuriyet savcsnn huzurunda ve bir hekim görevlendirilerek<br />

yaplr.”<br />

“Otopsi” kenar başlkl 87 nci maddesinde; “(1) Otopsi, Cumhuriyet savcsnn<br />

huzurunda biri adli tp, diğeri patoloji uzman veya diğer dallardan birisinin mensubu veya<br />

biri pratisyen iki hekim tarafndan yaplr. Müdafi veya vekil tarafndan getirilen hekim de<br />

otopside hazr bulunabilir. Zorunluluk bulunduğunda otopsi işlemi bir hekim tarafndan da<br />

yaplabilir; bu durum otopsi raporunda açkça belirtilir.<br />

(2) Otopsi, cesedin durumu olanak verdiği takdirde, mutlaka baş, göğüs ve karnn<br />

açlmasn gerektirir.<br />

114


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011<br />

(3) Ölümünden hemen önceki hastalğnda öleni tedavi etmiş olan tabibe, otopsi<br />

yapma görevi verilemez. Ancak, bu tabibin otopsi srasnda hazr bulunmas ve hastalğn<br />

seyri hakknda bilgi vermesi istenebilir.<br />

(4) Gömülmüş bulunan bir ceset, incelenmesi veya otopsi yaplmas için mezardan<br />

çkarlabilir. Bu husustaki karar, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcs, kovuşturma<br />

evresinde mahkeme tarafndan verilir. Mezardan çkarma karar, araştrmann amacn<br />

tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşlmas da zor değilse ölünün bir yaknna derhâl bildirilir.<br />

(5) Yukardaki fkralarda sözü edilen işlemler yaplrken, cesedin görüntüleri kayda<br />

alnr.”<br />

“Yeni doğann cesedinin adli muayenesi veya otopsi” kenar başlkl 88 inci<br />

maddesinde; “(1) Yeni doğann cesedi üzerinde adli muayene veya otopside, doğum srasnda<br />

veya doğumdan sonra yaşam bulgularnn varlğ ve olağan süresinde doğup doğmadğ ve<br />

biyolojik olarak yaşamn rahim dşnda sürdürebilecek kadar olgunlaşmş olup olmadğ<br />

veya yaşama yeteneği bulunup bulunmadğ saptanr.”<br />

“Zehirlenme şüphesi üzerine yaplacak işlem” kenar başlkl 89 uncu maddesinde; “(1)<br />

Zehirlenme şüphesi olan hâllerde organlardan parça alnrken, görünen şekli ile organn<br />

tahribat tanmlanr. Ölüde veya başka yerlerde bulunmuş şüpheli maddeler, görevlendirilen<br />

uzman tarafndan incelenerek tahlil edilir.<br />

(2) Cumhuriyet savcs veya mahkeme, bu incelemenin, hekimin katlmasyla veya<br />

onun yönetiminde yaplmasna karar verebilir.”<br />

Tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlarla organ ve doku alnmas, saklanmas, aşlanmas ve<br />

nakli ile ilgili hükümleri belirleyen 29/5/1979 tarihli ve 2238 sayl Organ ve Doku Alnmas,<br />

Saklanmas, Aşlanmas ve Nakli Hakknda Kanunun “Ölüm halinin saptanmas” kenar<br />

başlkl 11 inci maddesinde; “Bu Kanunun uygulanmas ile ilgili olarak tbbi ölüm hali,<br />

bilimin ülkede ulaştğ düzeydeki kurallar ve yöntemleri uygulanmak suretiyle, biri kardiolog,<br />

biri nörolog, biri nöroşirürjiyen ve biri de anesteziyolji ve reanimasyon uzmanndan oluşan 4<br />

kişilik hekimler kurulunca oy birliği ile saptanr.”<br />

“Ölüden organ ve doku alma koşulu ve cesetlerin bilimsel araştrma için muhafazas”<br />

kenar başlkl 14 üncü maddesinde; “Bir kimse sağlğnda vücudunun tamamn veya organ ve<br />

dokularn, tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için braktğn resmi veya yazl bir vasiyetle<br />

belirtmemiş veya bu konudaki isteğini iki tank huzurunda açklamamş ise srasyla ölüm<br />

annda yannda bulunan eşi, reşit çocuklar, ana veya babas veya kardeşlerinden birisinin;<br />

bunlar yoksa yannda bulunan herhangi bir yaknnn muvafakatiyle ölüden organ veya doku<br />

alnabilir.<br />

Aksine bir vasiyet veya beyan yoksa, kornea gibi ceset üzerinde bir değişiklik<br />

yapmayan dokular alnabilir.<br />

Ölü, sağlğnda kendisinden ölümünden sonra organ veya doku alnmasna karş<br />

olduğunu belirtmişse organ ve doku alnamaz.<br />

Kaza veya doğal afetler sonucu vücudunun uğradğ ağr harabiyet nedeniyle yaşam<br />

sona ermiş olan bir kişinin yannda yukarda saylan kimseleri yoksa, sağlam doku ve<br />

organlar, tbbi ölüm halinin alnacak organlara bağl olmadğ 11 inci maddede belirlenen<br />

hekimler kurulunun raporuyla belgelenmek kaydyla, yaşam organ ve doku nakline bağl<br />

olan kişilere ve naklinde ivedilik ve tbbi zorunluluk bulunan durumlarda vasiyet ve rza<br />

aranmakszn organ ve doku nakli yaplabilir. Bu hallerde, adli otopsi, bu işlemler<br />

115


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011<br />

tamamlandktan sonra yaplr ve hekimler kurulunun raporu adli muayene ve otopsi<br />

tutanağna geçirilir ve evrakna eklenir.<br />

Ayrca vücudunu ölümden sonra inceleme ve araştrma faaliyetlerinde faydalanlmak<br />

üzere vasiyet edenlerle yatakl tedavi kurumlarnda ölen veya bunlarn morglarna getirilen<br />

ve kimsenin sahip çkmadğ ve adli kovuşturma ile ilgisi olmayan cesetler aksine bir vesiyet<br />

olmadğ takdirde 6 aya kadar muhafaza edilmek ve bilimsel araştrma için kullanlmak üzere<br />

ilgili yüksek öğretim kurumlarna verilebilirler. Bu cesetlerin defin hususu dahil tabi<br />

olacaklar işlemler Adalet, İçişleri, Sağlk ve Sosyal Yardm Bakanlklarnca bu Kanunun<br />

yaym tarihinden itibaren 3 ay içinde çkarlacak yönetmelikle belirlenir.”<br />

31/7/2004 tarihli ve 25539 sayl Resmî Gazete’de yaymlanarak yürürlüğe giren Adli<br />

Tp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin; “Morg İhtisas Dairesi” kenar başlkl 10<br />

uncu maddesinin üçüncü fkrasnn (c) bendinde; "Morg ihtisas dairesinin görevleri ve<br />

çalşma usulleri şunlardr: c) Otopsinin sonuçlanmas veya hüviyetin tespitinden sonra morg<br />

ihtisas dairesiyle ilgisi kalmayan ceset veya beraberindeki materyal, tahkikat idare eden<br />

hâkim veya Cumhuriyet savcs veya hüviyet tespiti için gönderilen makam tarafndan<br />

gömülmesinde saknca olmadğn bildiren yazl belge üzerine ailesine veya yaknlarna veya<br />

kimsesiz ise onbeş gün içinde belediyeye teslim edilir. Morg İhtisas Dairesi, kimlik<br />

belirlenmesi için gerekli görülen örnekleri alr ve beş yl süreyle saklar. Morg ihtisas<br />

dairesine getirilen ve otopsinin sonuçlanmas ile hüviyetinin tespitinden sonra morg ihtisas<br />

dairesi ile ilgisi kalmayan ve yaknlarnca alnmayan veya araştrmalar sonucu kimsesiz<br />

olduğu anlaşlan ceset veya ksmlar adli tahkikatla ilgisi kalmamş olmas ve aksine vasiyeti<br />

bulunmamas şartyla, en az alt ay süreyle muhafaza edilmek ve bilimsel araştrma için<br />

kullanlmak üzere yüksek öğretim kurumlarna verilebilir. Ceset üzerinde tekrar bir inceleme<br />

yaplmas ihtimali düşünülerek cesedin gömüldüğü yer veya mezara, morg defterindeki<br />

numaray taşyan bir işaretin konulacağ, cesedi alanlar tarafndan yazl olarak taahhüt<br />

edilir ve cesedi teslim alanlarn da adresleri ile imzalar alnr. …”<br />

“Adli tp şube müdürlüklerinin görev ve çalşma usulü” kenar başlkl 18 inci<br />

maddesinin (c) bendinde; “Adli tp şube müdürlüklerinin bulunduklar görev bölgeleri<br />

snrlar içinde otopsisi gereken cesetlerin ölü muayeneleri adli tp uzmannca yapldktan<br />

sonra, otopsileri o mahalde Adli Tp Kurumu veya grup başkanlğndaki morg ihtisas<br />

dairelerinde yaplr. Morg ihtisas dairesi bulunmayan yerlerde mevcut resmî sağlk<br />

kurumlarnn olanaklarndan yararlanlr.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

B- Avrupa İnsan Haklar Mahkemesinin Bakş Açs<br />

AİHM, birçok kararnda otopsilerin yetersizliğine vurgu yapmş, AİHS’nin 2 nci<br />

maddesi kapsamnda devletin pozitif yükümlülüğünün ihlal edildiği sonucuna varmştr.<br />

Avrupa İnsan Haklar Mahkemesinin;<br />

Tanl/Türkiye kararnda; “Mahkeme, Mahmut Tanl’nn ölümünün arkasndaki<br />

gerçeklerin belirlenmesinde otopsi araştrmasnn son derece önemli olduğunu<br />

gözlemlemektedir. Bu araştrmann savc tarafndan başlatlmş olsa da birçok önemli konuda<br />

yetersiz olduğu görülmektedir. Özellikle organlar yerinden çkartlmamş ve ağrlklar<br />

ölçülmemiş; kalp inceden inceye tetkik edilmemiş; elektrik şoku ya da diğer işkence ve kötü<br />

muamele şekillerinin varlğn tespit etmek üzere histopatolojik örnekler alnmamş; toksik<br />

116


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011<br />

madde analizleri yaplmamş; fotoğraf çekilmemiş ve tkanklğa neden olan kan phts<br />

bulgusu yeterince tasvir ve analiz edilmemiştir…”<br />

Kaya/Türkiye kararnda; “Otopsi raporu sadece kurşun yaralarnn biçimini,<br />

ciddiyetini ve konumlarn içermekteydi. Mahkeme, Komisyon’un, raporun baz önemli<br />

konularda, özellikle de kurşun says ve kurşunun atldğ yaklaşk mesafenin ölçülmesi<br />

konularnda son derece eksik kaldğna ilişkin görüşünü paylaşmaktadr. Yaplan otopsinin<br />

baştan savma niteliği ve raporda belirtilen bulgular, hukuka uygun öldürme konusunda kesin<br />

olarak emin olmay gerektirecek bir incelemenin ve hatta sadece asgarî bir incelemenin bile<br />

yaplmş olduğu sonucuna varlmasn mümkün klmamaktadr, geride yantlanmas gereken<br />

birçok kritik soru kalmaktadr.<br />

Mahkeme, olay yerinde yaplan ölüm sonras ve adli tp araştrmasnn terörist şiddete<br />

açk bir yerde olduğunu, dolaysyla standart uygulamann gerçekleştirilmesinin mümkün<br />

olmadğn teslim etmektedir. Bunu Dr. D. da raporunda belirtmiştir… Bu nedenle, doktorun<br />

ve Cumhuriyet savcsnn cesedi, vücut, giysiler ve kurşun yaralar üzerinde araştrma<br />

yaplmak üzere daha güvenli bir yere götürmek konusunda herhangi bir talepte bulunmamş<br />

olmalar şaşrtcdr.”<br />

Tanrkulu/Türkiye kararnda; “Olay yerinde polis tarafndan bulunan deforme olmuş<br />

mermi dşnda, Dr. Tanrkulu’nun vücuduna isabet eden diğer on bir merminin bulunmasna<br />

dair girişimde bulunulduğu hakknda kayt yoktur.”<br />

Oğur/Türkiye kararnda; “Mahkeme,…Cumhuriyet savcsnn, olay yerini incelerken,<br />

sadece maktulün cesedi ile ilgili bulgular not almak, olay yerini incelemek suretiyle krokisini<br />

çizmek, olaylar yeniden canlandrmak ve her biri maktulün iş arkadaş olan üç gece bekçisini<br />

sorgulamakla snrl kaldğn gözlemlemiştir…<br />

Savc, raporunda, silah yarasnn ölümün kesin nedeni olduğu ve bulgulardan<br />

hiçbirinin başka bir sebebe işaret etmemesinden dolay otopsi yaplmasna gerek olmadğn<br />

özellikle belirtmiştir…Burada belirtilmelidir ki, bu tür bir olayda şayet bir otopsi yaplmş<br />

olsayd, ateş eden kişinin yaklaşk olarak bulunduğu yer ve vurulma annda aralarndaki<br />

mesafe gibi değerli bilgiler sağlanabilecekti.<br />

Ayn rapor sadece sekiz boş kovan, av tüfekleri ve bir miktar barut bulunduğunu<br />

belirtmekle beraber, bu delillerden hiçbiri ayrntl bir incelemeye tabi tutulmamştr.<br />

Raporda, boş kovanlarla ilgili olarak, kovanlarn iki-üç günlük olduklar, barutla ilgili olarak<br />

ise yeni olup olmadğn anlamann imkânsz olduğundan başka bir ayrntya<br />

değinilmemiştir… Yine burada da uygun bir incelemenin yaplmş olmas özellikle de balistik<br />

bir inceleme, bunlarn tam olarak ne zaman kullanldklarn ortaya çkarabilirdi.”<br />

şeklinde ifadelere yer verildiği görülmektedir.<br />

Salman/Türkiye kararnda ise Mahkeme; “ayn gün Adli Tp Kurumuna gönderilen<br />

cesedin burada yaplan incelemesi srasnda maktulün kalp sorunlar olduğunun<br />

belirtilmesine, mahallinde yaplan otopside bulgular tespit edilen göğüsteki yaralarn<br />

maktulün kalp krizi geçirdiğini düşünen polisler tarafndan hayata döndürülmesi için masaj<br />

yaparken oluşmuş olabileceğine ilişkin rapora atf yaparak polis memuru olan sanklarn<br />

beraatine karar verilen olayla ilgili olarak klasik otopsi yaplmasna rağmen yaplan<br />

otopsinin ölüm sebebini tam olarak belirlemeye yetmediğini, başvurucunun ölümünün gözalt<br />

sonucunda devletin sorumluluğu altnda gerçekleştiğini, maktulün sağlkl olarak gözaltna<br />

alndğn belirterek iki uluslararas adli tp uzmanndan görüş alarak maktulün göğüs<br />

117


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011<br />

kafesindeki yara ve berelerinin kardiyak masaj ile oluşamayacağn saptamş, kalbinden<br />

rahatszlğ olan maktulün görmüş olduğu işkence sonucunda durumunun kötüleştiği<br />

yönündeki görüşleri” kabul ederek daval devletin savunmasn reddetmiştir. Mahkeme,<br />

cesedin fotoğrafnn çekilmemesi, üzerindeki yaralarn ve izlerin histopatolojik incelemesinin<br />

yaplmamas, izlerin meydana geliş zamannn ve dolaysyla maktulün ölmeden önceki 24<br />

saat içinde kötü muameleye maruz kalp kalmadğnn saptanmamasn, sonuç olarak tüm<br />

klinik bulgular içeren objektif bir otopsi yaplmamasn eleştirmiştir.<br />

Öte yandan; AİHM, Finucane/İngiltere kararnda, Birleşmiş Milletler tarafndan 1991<br />

ylnda hazrlanan Uluslararas Otopsi Protokolüne bir başka adyla Minnesota Protokolüne<br />

atf yapmştr. İnsan haklar ihlalleri ve işkence sonucu meydana geldiği düşünülen ölümlerde<br />

otopsi srasnda uyulmas gereken kurallarn ayrntl bir şekilde açklandğ Minnesota Otopsi<br />

Protokolünde; her şüpheli ölüm için soruşturma açlmas ve bu soruşturmann yeterli bir<br />

otopsiyi içermesi, otopsinin ehil kişilerce yaplmas ve soruşturma sonuçlarnn otopsi raporu<br />

da dâhil olmak üzere kamuoyuna sunumunun amaçlanmas gibi ölüm nedeninin<br />

araştrlmasndaki minimum yasal standartlar belirlenmiştir. Protokol, yeterli otopsi<br />

incelemeleri ile iskelet kalntlar analizleri için model protokol önerileri ile ek inceleme<br />

formu ve vücut diyagramlar içeren dört bölüm ve eklerden oluşmuştur.<br />

C- Organ ve Doku Nakli<br />

Sağlk Bakanlğ Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünden alnan baz yazlarda; 2238<br />

sayl Kanunun 14 üncü maddesinin dördüncü fkrasndaki düzenlemeye atf yaplarak kaza<br />

neticesinde beyin ölümü gerçekleşen hastalarn, başka bir insann hayatn kurtarmaya yönelik<br />

organ bağş yaplabilmesi için durumun aciliyeti ve hayatiyeti karşsnda ilgili Cumhuriyet<br />

başsavclklar ile organ alm işleminin gerçekleştirilmesinin temininin son derece önemli<br />

olduğu belirtilmiştir.<br />

Ülkemizde organ bağş, ihtiyac karşlayacak düzeyden çok uzak olup, her yl organ<br />

nakli bekleyen hasta says giderek artş göstermektedir. Bu bakmdan, anlan Kanunun ilgili<br />

maddesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşen beyin ölümlerinde, ilgili Cumhuriyet<br />

başsavclğ ile ivedi bir şekilde iletişime geçilerek organ ve doku nakli uygulamasnn<br />

yaplmas, belirtilen ihtiyac nispeten de olsa karşlayabilecektir.<br />

D- Kimsesiz Cesetlerin Bilimsel Araştrmada Kullanlmas<br />

Baz üniversitelerimizin tp fakültesi dekanlklarndan alnan yazlarda; “adli tahkikata<br />

konu edilmiş olup, kimliği belirsiz ya da kimsenin sahip çkmadğ veya yaknlarnn<br />

almamas nedeniyle mezarlğa gömülecek olan otopsi yaplmş veya yaplmamş cesetlerin<br />

gömülme aşamasnda üniversitelerin anatomi ana bilim dalnda tahniti yaplarak bir süre<br />

bekletildikten sonra, öğrenci eğitiminde ve bilimsel araştrmalarda kullanlmas için protokol<br />

düzenlenmesi talebinde bulunulduğu, Cumhuriyet başsavclklarmzda ise uygulamada bu<br />

taleplerin nasl karşlanacağ” yolunda tereddütler olduğu bildirilmiştir.<br />

Tp eğitiminin en önemli ksmlarndan birini oluşturan anatomi-kadavra eğitimi<br />

alternatifsiz bir model olup, ayn zamanda hekim adaylarnn insan vücudunu bilimsel olarak<br />

öğrenmelerini de sağlayan bir olgudur.<br />

2238 sayl Kanunda, kaza veya doğal afetler sonucu ölen kişilerden vasiyet ve rza<br />

aranmakszn organ ve doku nakli yaplabileceği, ayrca yatakl tedavi kurumlarnda ölen veya<br />

bunlarn morglarna getirilen ve kimsenin sahip çkmadğ ve adli kovuşturma ile ilgisi<br />

olmayan cesetlerin, aksine bir vesiyet olmadğ takdirde 6 aya kadar muhafaza edilmek ve<br />

118


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011<br />

bilimsel araştrma için kullanlmak üzere ilgili yüksek öğretim kurumlarna verilebileceği<br />

hüküm altna alnmş ve benzeri bir düzenlemeye de Adli Tp Kurumu Kanunu Uygulama<br />

Yönetmeliğinin 10 uncu maddesinin üçüncü fkrasnn (c) bendinde de yer verilmiştir.<br />

Bu yasal düzenlemeler doğrultusunda, kyas yolu ile ölü muayene ve otopsi<br />

işlemlerinin bitirilmesini müteakiben adli tahkikata konu edilmiş olup kimliği belirsiz ya da<br />

kimsenin sahip çkmadğ veya yaknlarnn almamas nedeniyle mezarlğa gömülecek olan<br />

cesetlerin öğrenci eğitiminde ve bilimsel araştrmalarda kullanlmasna imkân tannmas,<br />

kimlik belirleme ve gerektiğinde tekrar adli inceleme yönünden yararl olabileceği gibi, bu<br />

süre zarfnda yaknlarnn bulunmas hâlinde cesedin tesliminde de kolaylk sağlanabilecektir.<br />

Bu itibarla;<br />

Yukarda yaplan açklamalar ve ilgili hükümler ile kararlar doğrultusunda;<br />

1- Ölünün adli muayenesi ve otopsi işlemlerinin mevzuatn öngördüğü şekilde yerine<br />

getirilmesi, öncelikle olay yerinin muhafaza altna aldrlmas ile olay yerine en ksa zamanda<br />

intikal edilip delillerin kaybolmasnn önlenmesi, adli kolluk görevlilerinin, ölü muayenesi ve<br />

otopsi için nöbetçi Cumhuriyet savcsn bulamamas gibi yaknmalarna meydan verilmemesi,<br />

2- Olay yerinin, çevresinin, çevreye dağlmş delillerin ve adli muayenesine<br />

başlamadan önce cesedin, pozisyonu değiştirilmeden ve herhangi bir işlem yaplmakszn<br />

çeşitli yönlerden değişik görüntülerinin aldrlmas; görgü tanklarnn bulunmas durumunda<br />

ifadelerine vakit geçirilmeksizin başvurulmas; cesedin yanndaki ilaç, içecek ve yiyecek türü<br />

maddelerin de muhafazas ile gerektiğinde el konularak incelenebilmesine imkân sağlanmas;<br />

olay yerindeki tüm delillerin eksiksiz toplanmas ve usulünce muhafaza altna alnmas,<br />

3- Otopsisi gereken cesetlerin; ölü muayenelerinin, adli tp uzman veya<br />

görevlendirilen hekim tarafndan yaplarak gerekli olan fotoğraflarn çektirilmesi,<br />

görüntülerin aldrlmas ve engelleyici sebepler bulunmadğ sürece ölünün kimliğinin de<br />

tespit edilmesinden sonra biri adli tp, diğeri patoloji uzman veya diğer dallardan birinin<br />

mensubu veya biri pratisyen iki hekim ya da zorunluluk bulunduğunda raporda açkça<br />

belirtilerek bir hekim marifetiyle, ancak, suçun işleniş şekli, ölünün durumu ve benzeri<br />

sebeplerle olayn aydnlatlmasnda adli tp uzman ve patoloji uzmannn ayrca diğer dal<br />

mensuplarndan bir ya da birkaçnn otopsiye katlmasnda zorunluluk bulunduğunu ifade<br />

etmeleri durumunda bu istisnai vaziyet ve zorunluluk hâli tutanağa geçirilmek suretiyle ikiden<br />

fazla hekimin katlmasyla otopsisi yaplmak üzere;<br />

a) Adli tp şube müdürlüklerinin bulunduğu yerlerde; o mahaldeki Adli Tp Kurumu<br />

veya grup başkanlğndaki morg ihtisas dairesine, morg ihtisas dairesi bulunmamas hâlinde<br />

ise imkânlarndan yararlanlmak üzere o yerdeki resmî sağlk kurumlarna kaldrlmas,<br />

b) Adli tp şube müdürlüklerinin bulunmadğ yerlerde ise; bu yer ve yaknndaki<br />

merkezlerde Adli Tp Kurumu grup başkanlğ ya da şube müdürlükleri kuruluncaya kadar<br />

mevcut resmî sağlk kurumlarna, olayn niteliğinin zorunlu kldğ hâllerde ise en yakn Adli<br />

Tp Kurumu grup başkanlğ ya da şube müdürlüğüne veya adli tp ana bilim dal ve uzmanna<br />

sahip üniversite hastanelerine kaldrlmas,<br />

4- Müdafi ya da vekil tarafndan getirilmesi hâlinde gelen hekimin de otopside hazr<br />

bulundurulmas, bu konuda gerekli işlemlerin ilgili Cumhuriyet savcs tarafndan takdir<br />

edilmesi,<br />

119


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011<br />

5- Otopsinin yapldğ yer, tarih, başlama ve bitirilme saatlerinin rapora kaydedilmesi;<br />

otopsiye katlan adli tp uzman ya da diğer hekimlerin isim ve sfatlarnn raporda<br />

belirtilmesi,<br />

6- Fotoğraf veya görüntü çekiminde tüm işlemlerin Cumhuriyet savcs tarafndan<br />

yaptrlmak suretiyle;<br />

a) Görevlendirilecek kişinin hüviyetinin otopsi tutanağna geçirilmesi,<br />

b) Otopsi bulgularnn ayrntl bir şekilde belgelendirilmesi,<br />

c) Fotoğraf çekimlerinin, üzerinde değişiklik yaplmasna imkân vermeyen RAW<br />

formatyla gerçekleştirilmesinin sağlanmas,<br />

ç) Dijital cihazlarla çekim yapldğ takdirde, fotoğraf veya görüntülerin veri<br />

taşycsna aktarlmas,<br />

d) Kaytlarn üzerine soruşturma numaras, ölünün ad ve soyad ile çekim tarihinin<br />

yazlmasndan sonra ilgili Cumhuriyet savcs tarafndan tasdik edilerek soruşturma<br />

dosyasnda muhafaza edilmesi,<br />

e) Ceset üzerinde varsa darp, cebir, mücadele, boğuşma, yara, mermi, barut izlerinin<br />

ve cesetten çkarlan mermilerin, elbiselerin ve kişisel eşyalarn, olay aydnlatabilecek delil<br />

niteliğinde olabilecek her şeyin, muayene srasnda otopsiyi yapan hekimin istediği yerlerin,<br />

tüm iz ve delilleri belirtecek şekilde, muhtelif açlardan en az iki renkli fotoğrafnn<br />

çektirilmesi ile suç eşyalarnn kaybolmasnn önlenmesi ve emanete alnmas, ayrca bu usule<br />

uygun olarak fotoğraf çekildiğinin otopsi tutanağna ayrntl bir şekilde yazlmas,<br />

7- Gerektiğinde cesedin röntgen grafilerinin çekilmesi, üzerlerine ölenin ad, soyad<br />

ile Cumhuriyet başsavclğ soruşturma numarasnn yazlmas, elbiselerinin incelenmesi, ölü<br />

sertliği ve morluğunun derecesi ile cesedin ssnn kaydedilmesi,<br />

8- Vücuttaki tüm yara ve berelerin, seyri, şekli, yönü, rengi, anatomik yaplarnn<br />

belirlenmesi, mermi yaralarnn tanmnn yaplmas, ateşli silah kalnts var ise analiz için<br />

saklanmas, swap örneklerinin alnmas, ateşli silah yaralarnn giriş ve çkş deliklerinin<br />

belirtilmesi, cesetteki tüm mermilerin tespiti ile vücuttan çkarlarak muhafaza edilmesi, deri,<br />

dişler, baş, yüz, gözler, burun ve kulaklar, boyun, kol ve bacaklar ile genital organlarn<br />

ayrntl bir şekilde muayene edilmesi, gerektiğinde kan örnekleri ve parmak izlerinin<br />

alnmas,<br />

9- Baş, göğüs ve karnn usulünce açlarak, tüm organlarn sistematik bir şekilde<br />

incelenmesi, özellikle elle, iple boğmalarda veya aslarda boyun cildi ve boyun iç organlar<br />

(grtlak kkrdaklar, hiyoid kemiği) incelenerek, bütün iç organlar ile kemiklerdeki travmatik<br />

ve hastalkla ilgili değişikliklerin kaydedilerek açklanmas, iç organlarn dş yüzeylerindeki<br />

veya gerektiğinde organn içerisindeki travmaya bağl lezyonlarn fotoğraflanmas, gerektiği<br />

takdirde görüntü kaytlarnn alnmas, ölüm sebebini, ölüm mekanizmasn ve ölüm şeklini<br />

gösteren bütün aşamalarn belirtilerek otopsi raporuna kaydedilmesi, analiz için gerekli olan<br />

örneklerin alnmas,<br />

10- Ölüm zaman ve sebebinin belirlenmesi, yarglamada delil teşkil edebilecek tüm<br />

bulgularn tespit edilerek incelenmesi gerekli olanlarn incelemeyi yapacak olan makamlara<br />

gönderilmesi, muhafaza altna alnanlarn ve incelemeden dönenlerin (ceset parçalar hariç)<br />

saklanmas, diğer suç eşyas ve deliller hakknda ise kesinleşmiş mahkeme karar veya Suç<br />

Eşyas Yönetmeliği dikkate alnarak gereğinin yaplmas,<br />

120


Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011<br />

GENELGELER 1<br />

11- Fethikabir işlemlerinde (HAZIRLIK de niteliğine SÜRECİ BİLGİ uygun NOTU) düştüğü ölçüde yukarda saylan<br />

hususlara Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-165-2011<br />

riayet edilmesi,<br />

6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 4 üncü maddesinin birinci<br />

12- Ölünün adli muayenesi, otopsi ve fethikabir işlemleri ile biyolojik, kimyasal ve<br />

fkrasnn (ç) bendi uyarnca, hâkimlerin idari görevleri ile savclarn adli konularna ilişkin hususlarda<br />

uyuşturucu düzenlenen 11- genelgelerle Fethikabir maddelere ilgili dair işlemlerinde hazrlk incelemelerin sürecini de niteliğine nerelerde ifade eden uygun yaplacağn aşağdaki düştüğü açklamalarn gösterir ölçüde listelerle yaplmasnda yukarda ilgili saylan olarak yarar<br />

Adli hususlara görülmektedir: Tp riayet Kurumu edilmesi, Başkanlğnn yazlar, yaynlar ve İnternet sayfasnn takip edilerek<br />

belirtilen 12- 1- hususlarn Kurulun Ölünün görev adli yerine alanna muayenesi, getirilmesi, giren hakimlerin otopsi ve fethikabir idari görevleri işlemleri ile savclarn ile biyolojik, adli görevlerine kimyasal ilişkin ve<br />

genelgelerin tespiti amacyla Adalet Bakanlğnn her birimini temsilen karar verme konusunda yetkili<br />

uyuşturucu 13- 2238 maddelere sayl dair Kanunun incelemelerin 14 üncü nerelerde maddesinin yaplacağn dördüncü gösterir fkras kapsamnda listelerle ilgili meydana olarak<br />

bir idareci ya da hakimin iştiraki ile 11/02/2011 ve 18/02/2011 tarihlerinde iki ayr toplant<br />

gelen Adli gerçekleştirilmiş, Tp adli Kurumu vakalar Adalet sonucu Başkanlğnn Bakanlğnca gerçekleşen yazlar, çkarlan beyin yaynlar 145 ölümlerinde, genelge ve gözden İnternet ilgili geçirilerek Cumhuriyet sayfasnn hangi takip başsavclğna genelgelerin edilerek<br />

durumun belirtilen Kurulun görev hususlarn haberdar alanna edilmesini yerine girdiğinin getirilmesi, müteakiben tespiti yaplmştr. organ ve doku nakli uygulamasnn anlan Kanunun<br />

11 inci 13- 2-Kurulun maddesinde 2238 sayl görev belirlenen Kanunun alanna hekimler giren 14 üncü genelgelerin kurulunun maddesinin raporuyla yenilenmesi dördüncü belgelenmek ve fkras güncellenmesi kapsamnda kaydyla bakmndan, yaplmas, meydana<br />

Türkiye Barolar Birliği Hizmet Binas ve Sosyal Tesislerinde 10 ilâ 13 Mays 2011 tarihleri arasnda<br />

bu gelen işlemin gerçekleştirilmesinde fotoğraf veya görüntü kaydnn da alnmasnn sağlanmas,<br />

ilgili kurumlarn<br />

adli vakalar<br />

temsilcileri<br />

sonucu<br />

ile<br />

gerçekleşen<br />

adli ve idari<br />

beyin<br />

yargdan<br />

ölümlerinde,<br />

hâkim ve<br />

ilgili<br />

savclarn<br />

Cumhuriyet<br />

da katlmyla<br />

başsavclğna<br />

alt grup<br />

durumun adli hâlinde otopsinin toplam haberdar 48 bu kişiden işlemler edilmesini oluşan tamamlandktan müteakiben bir Çalştay organ yaplmştr. sonraya ve braklmas, doku nakli uygulamasnn hekimler kurulunun anlan raporunun Kanunun<br />

11 adli inci muayene Çalştay maddesinde ve yöntemi, otopsi belirlenen gruplar, tutanağna hekimler program, geçirilerek kurulunun katlmclarn fotoğraf raporuyla iletişim veya belgelenmek bilgileri görüntü ile kaytlarn çalştaya kaydyla konu içeren yaplmas, edilen veri<br />

bu taşycsyla genelgeler, işlemin gerçekleştirilmesinde "<strong>Genelgeler</strong> birlikte soruşturma Çalştay" fotoğraf evrakna kitapçğ veya eklenmesi, içerisine görüntü konularak özellikle kaydnn kişi da tüm alnmasnn üzerindeki katlmclara sağlanmas, lezyonlarn önceden<br />

dağtlmştr.<br />

adli ayrntl otopsinin bir şekilde hekimler kurulu raporunda yer verilmesinin sağlanmas,<br />

Dört gün<br />

bu<br />

süren<br />

işlemler<br />

çalştayn<br />

tamamlandktan<br />

son gününde<br />

sonraya<br />

alt grup<br />

braklmas,<br />

halinde yürütülen<br />

hekimler<br />

çalşmalarn<br />

kurulunun<br />

sonucu<br />

raporunun<br />

grup<br />

adli başkanlar muayene 14- ve Adli bir ve ksm tahkikata otopsi üyeler tutanağna konu tarafndan edilmiş geçirilerek özet olup hâlinde kimliği fotoğraf sunumlar belirsiz veya yaplmş görüntü da kimsenin ve taslak kaytlarn çalşmalarna sahip içeren çkmadğ veri esas<br />

taşycsyla veya olmak yaknlarnn üzere sonuç birlikte raporu almamas soruşturma hazrlanmştr. nedeniyle evrakna mezarlğa eklenmesi, gömülecek özellikle olan kişi cesetlerin üzerindeki tp lezyonlarn biliminin<br />

ayrntl gelişmesine 3- bir Çalştay şekilde katk sonrasnda sağlamas hekimler Kurulun kurulu amacyla raporunda görev ölü alanna muayene yer verilmesinin giren güncellenmesi otopsi sağlanmas, işlemi gereken yapldktan Adalet sonra Bakanlğ Adli<br />

genelgeleri Mevzuat İşleri Bürosu tetkik hâkimleri tarafndan yeniden gözden geçirilmiş ve nihai<br />

Tp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 10 uncu maddesinin (c) bendinde belirtilen<br />

taslak metinler 14- Adli hazrlanmştr. tahkikata konu edilmiş olup kimliği belirsiz ya da kimsenin sahip çkmadğ<br />

kurallara veya yaknlarnn 4- Taslak uyularak metinlerin almamas bilimsel hazrlanmasnda araştrma nedeniyle için mezarlğa başlca kullanlmak şu gömülecek ilkeler üzere gözetilmiştir: olan mahallindeki cesetlerin şartlar tp biliminin dikkate<br />

alnarak gelişmesine a) ve <strong>Genelgeler</strong>in süresi katk sağlamas belirtilmek giriş bölümlerinde amacyla suretiyle ölü protokol konunun muayene yaplarak, önemini ve otopsi Adli ifade işlemi Tp eden Kurumu yapldktan bir üslup Başkanlğnn sonra tarz tercih Adli<br />

Tp yönetiminde edilmiştir.<br />

Kurumu ihtiyac Kanunu olan Uygulama yükseköğretim Yönetmeliğinin kurumlarna 10 uncu verilebileceğinin maddesinin (c) unutulmamas, bendinde belirtilen<br />

b) <strong>Genelgeler</strong> içerisinde birbirinin tekrar olan ksmlar elenmiş, tek bir genelgede<br />

kurallara 15- Genelge ekinde Türkçe ve İngilizcesi bulunan Uluslararas Otopsi Protokolü adyla<br />

toplanmasna uyularak özen gösterilmiştir. bilimsel araştrma için kullanlmak üzere mahallindeki şartlar dikkate<br />

alnarak bilinen c) Minnesota ve Konu süresi itibaryla Protokolünde belirtilmek birbirine suretiyle yakn, belirtilen ilgili protokol hususlarn ve bağlantl yaplarak, da genelgeler göz önünde Adli birleştirilmiştir.<br />

Tp bulundurulmas, Kurumu Başkanlğnn özellikle<br />

yönetiminde hukuk dş, ç) Uzun keyfî ihtiyac mevzuat ve yargsz olan hükümlerine yükseköğretim infazlar sonucu yer kurumlarna verilmesinden gerçekleştiği verilebileceğinin iddia mevzuat edilen hükümlerinin ya unutulmamas, da ihtimali tekrar bulunan olan<br />

ölümlerde genelgelerden<br />

15- Genelge otopsi mümkün işleminin ekinde<br />

mertebe<br />

Türkçe mutlaka kaçnlmş<br />

ve İngilizcesi adli ve ksaltma tp uzman bulunan<br />

yoluna ve/veya Uluslararas<br />

gidilmiştir. patoloji Otopsi uzman Protokolü marifetiyle adyla<br />

d) Uygulamada tereddüt bulunmayan ve sadece baz mevzuat hükümlerinin hatrlatlmasndan<br />

bilinen yaplmas,<br />

ibaret olan Minnesota genelgelerin Protokolünde yeniden güncellenmesine belirtilen hususlarn gerek duyulmamş da göz önünde ve buna bulundurulmas, ilişkin değerlendirmeler özellikle<br />

hukuk ilgili genelgenin dş, 16- Otopsi keyfî alt ve bölümüne sonucunda yargsz bilgi infazlar düzenlenecek notu şeklinde sonucu raporun gerçekleştiği işlenmek uluslararas suretiyle iddia Genel edilen metinlerde Kurula ya da arz de ihtimali belirtildiği edilmiştir. bulunan gibi<br />

açk ölümlerde ve e) anlaşlr İlgili otopsi olabilecek olmas, işleminin kişi ölüm ve mutlaka sebebi kurumlarn olarak adli görüşleri tp birden uzman alnmaya fazla ve/veya ihtimal çalşlmş, patoloji varsa böylece bunlara uzman sürece kademeli marifetiyle katlm bir ve<br />

şekilde yaplmas,<br />

şeffaflk temin yer verilmesi, edilmiştir. Özellikle ayrca otopsi Adalet tarihi Bakanlğ ile Bilgi raporun İşlem düzenlenmesi Dairesi Başkanlğ arasndaki yetkilileri sürenin ile iki<br />

gün süren toplantlarda tüm genelgeler UYAP sistemine uygunluk açsndan değerlendirilmiş ve<br />

mümkün<br />

gerekli düzeltmeler 16- olduğunca Otopsi yaplmştr. sonucunda ksa olmasnn düzenlenecek temini raporun uluslararas metinlerde de belirtildiği gibi<br />

açk ve konularnda f) anlaşlr Hâkimlere olmas, genelgeyle gerekli ölüm dikkat kasa, sebebi para ve olarak ve özenin pul birden denetleme gösterilmesi fazla ihtimal yükümlülüğü hususunun varsa veren bunlara Genel hükümler, kademeli Kurulun Teftiş bir<br />

30/9/2011 şekilde Kurulu Başkanlğnn yer tarihli verilmesi, 253 tavsiyeleri sayl ayrca ve karar otopsi görüşleri ile tarihi tüm de dikkate teşkilata ile raporun alnarak duyurulmasna kaldrlmştr. düzenlenmesi karar verilmiştir. arasndaki sürenin<br />

g) <strong>Genelgeler</strong>in yazmnda Başbakanlk tarafndan çkarlan Mevzuat Hazrlama Usul ve<br />

mümkün olduğunca ksa olmasnn temini<br />

Esaslar Yönetmeliği hükümleri nazara alnarak işlem yaplmştr.<br />

konularnda ğ) Taslaklarn hazrlanmasndan gerekli dikkat evvel ve özenin uygulamada gösterilmesi sorun teşkil hususunun etmiş ve Bakanlğa Genel duyuru Kurulun ve<br />

30/9/2011 görüş olarak tarihli çeşitli ve 253 şekillerde sayl karar yansmş ile tüm hususlar teşkilata dikkate duyurulmasna alnarak mümkün karar verilmiştir. mertebe işlenmeye<br />

çalşlmştr.<br />

h) Yarg Durum Analiz raporlarnda genelge ile çözülmesi istenilen hususlar irdelenmiş,<br />

mevcut genelgelerde eleştiri konusu edilen kimi konular kaldrlmş, bununla birlikte mevcut<br />

EK:<br />

- Minnesota Protokolü (Söz konusu ek kitabn sonunda bulunmaktadr)<br />

1 Genelge; her kurum içerisinde belli bir konuda yaplacak mevzuat uygulamalarna açklk getiren,<br />

EK: uygulamada görülen eksiklik ve aksaklklarn düzeltilme yollarn gösteren, usulsüz uygulamalar<br />

- kaldran Minnesota ayrntlara Protokolü ilişkin (Söz genel konusu emirlerdir. ek kitabn sonunda bulunmaktadr)<br />

121


122


MINNESOTA<br />

PROTOKOLÜ<br />

Birleflmifl Milletler Hukuk D›fl›, Keyfi ve Yarg›s›z ‹nfazlar›n<br />

Önlenmesine ve Soruflturulmas›na ‹liflkin El K›lavuzu<br />

1<br />

123


INTRODUCTION<br />

In many countries throughout the world, extra-legal, arbitrary and summary executions<br />

take place undocumented and undetected. These executions include: (a) political assassinations;<br />

(b) deaths resulting from torture or ill-treatment in prison or detention; (c) death<br />

resulting from enforced "disappearances"; (d) deaths resulting from the excessive use of<br />

force by law-enforcement personnel; (e) executions without due process; and (f) acts of genocide.<br />

The failure to detect and disclose these executions to the international community<br />

is a major obstacle to the rendering of justice for past executions and the prevention of future<br />

executions.<br />

This Manual is the result of several years of analysis, research and drafting undertaken because<br />

of extra-legal, arbitrary and summary executions throughout the world. Its purpose is<br />

to supplement the "Principles on the effective prevention and investigation of extra-legal, arbitrary<br />

and summary executions", adopted by the Economic and Social Council in its resolution<br />

1989/65 of 24 May 1989, on the recommendation of the Committee on Crime Prevention<br />

and Control, at its tenth session, held in Vienna, from 5 to 16 February 1990.<br />

Concurrent to the elaboration of the Principles, there was concerted action by non-governmental<br />

organizations to provide additional guidance in the area of effective prevention and<br />

investigation of extra-legal, arbitrary and summary executions, by offering technical advice on<br />

the meaningful implementation of the Principles.<br />

The preparation of this Manual was greatly facilitated by the Minnesota Lawyers International<br />

Human Rights Committee. At its initiative, an international group of experts in forensic<br />

science, lawyers, human rights experts and others volunteered their time and expertise to<br />

assist in the preparation of the draft Principles and to provide appropriate follow-up for their<br />

implementation, the contents of which constitute the major part of the Manual.<br />

In this connection, special acknowledgement is due to the following:<br />

Medical examiners and forensic pathologists: Dr. Jorgen L. Thomsen, University Institute<br />

of Forensic Medicine and Committee of Concerned Forensic Scientists and Physicians for the<br />

Documentation of Human Rights Abuses (CCFS), Copenhagen, Dr. Clyde Snow, Forensic Anthropology,<br />

Dr. Lindsey Thomas, Dr. Clyde Peterson, Dr. Robert Kirschner, Deputy Chief Medical<br />

Examiner, Cook County Medical Examiner's Office, Chicago, Dr. Fred Jordan, Chief Medical<br />

Examiner, Oklahoma City;<br />

Lawyers: Thomas Johnson, Penny Parker, Robert P. Sands, Gregory Sands, Professor David<br />

Weissbrodt, University of Minnesota Law School;<br />

Non-governmental organizations: Barbara Frey, Executive Director, Minnesota Lawyers International<br />

Human Rights Committee, Sonia Rosen, Staff Attorney, Minnesota Lawyers International<br />

Human Rights Committee, Marie Bibus, Janet Gruschow, Science and Human Rights<br />

Program, American Association for the Advancement of Science;<br />

Other specialists: Eric Stover, former Director, Science and Human Rights Program, American<br />

Association for the Advancement of Science, Dr. John J. Fitzpatrick, Chair, Division of<br />

Trauma Radiology, Cook County Hospital, Chicago, Dr. Karen Ramey Burns, Crime Lab Scientist,<br />

Division of Forensic Sciences, Georgia Bureau of Investigation, Decatur.<br />

Appreciation is also expressed to the American Association for the Advancement of Science<br />

and the Ford Foundation for their contributions to this publication.<br />

2<br />

124


G‹R‹fi<br />

Dünyan›n çeflitli bölgelerinde yer alan birçok ülkede, belgelenmeyen ve ortaya ç›kar›lmayan<br />

hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar gerçekleflmektedir. Bu infazlar : (a) siyasi suikastlar›;<br />

(b) cezaevi ve gözalt›nda yap›lan iflkence ve kötü muamelelerden kaynaklanan ölümleri;<br />

(c) zorla “kaybedilme”den kaynaklanan ölümleri; (d) kolluk kuvvetlerinin afl›r› güç<br />

kullanmas›ndan kaynaklanan ölümleri; (e) usulüne uygun yarg›lama yap›lmaks›z›n gerçekleflen<br />

infazlar›; ve (f) soyk›r›m eylemlerini kapsar. Bu infazlar›n ortaya ç›kar›larak, uluslararas›<br />

topluma aç›klanmas› konusundaki zaafiyet, geçmifl infazlarla ilgili olarak adaletin yerine<br />

getirilmesi ve gelecekte de bu tür infazlar›n gerçekleflmesinin önlenmesi önündeki en<br />

önemli engeldir.<br />

Bu k›lavuz, dünyan›n çeflitli bölgelerinde yaflanan hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlara<br />

iliflkin olarak yap›lan ve yedi sene süren bir inceleme, araflt›rma ve taslak çal›flmas›n›n<br />

sonucudur. Amac›; 5-16 fiubat 1990 tarihlerinde Viyana’da onuncu oturumunu gerçeklefltiren<br />

Suçun Önlenmesi ve Denetimi Komitesi’nin tavsiyesi üzerine, Ekonomik ve Sosyal<br />

Konsey’in 24 May›s 1989 tarih ve 1989/65 say›l› karar› ile kabul etti¤i “Hukuk d›fl›, keyfi<br />

ve yarg›s›z infazlar›n etkili flekilde önlenmesi ve soruflturulmas›na iliflkin ilkeler” i tamamlamakt›r.<br />

Bu ilkeler’in ayr›nt›l› olarak incelenmesinin ard›ndan, sivil toplum örgütleri, ilkeler’in tam<br />

anlam›yla uygulanabilmesi amac›na yönelik olarak teknik tavsiyelerde bulunmak suretiyle,<br />

hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n etkili biçimde önlenmesi konusunda rehberlik etmek<br />

üzere, uyumlu bir çaba içine girmifllerdir.<br />

Bu k›lavuzun haz›rlanmas› büyük ölçüde Minnesota Lawyers International Human Rights<br />

Committee’nin çabalar›yla gerçekleflmifltir. Bafllang›çta, bir grup adli t›p uzman›, hukukçu, insan<br />

haklar› uzman› ve di¤er kifliler, ilkeler tasla¤›n›n haz›rlanmas› ve içeri¤i bu k›lavuzun<br />

önemli bir bölümünü teflkil eden “uygulaman›n gerekli flekilde takibi” konusunda, gönüllü<br />

olarak zaman ve uzmanl›klar›n› sundular.<br />

Bu ba¤lamda afla¤›da say›lanlara özel olarak teflekkür etmek gerekir:<br />

Adli T›p Uzmanlar› ve Adli Patologlar: Dr. Jorgen L. Thomsen, University Institute of Forensic<br />

Medicine and Committee of Concerned Forensic Scientists and Physicians for the Documentation<br />

of Human Rights Abuses (CCFS) Kopenhag; Dr. Clyde Snow, Adli Antropoloji; Dr.<br />

Lindsey Thomas, Dr. Garry Peterson, Dr. Robert Kirschner, Adli T›p Baflhekim Yard›mc›s›<br />

Cook County Medical Examiner’s Office, Chicago; Dr. Fred Jordan, Adli T›p Baflhekimi, Oklahoma<br />

City.<br />

Hukukçular: Thomas Johnson, Penny Parker, Robert P. Sands, Gregory Sands, Profesör David<br />

Weissbrodt, Minesota Üniversitesi Hukuk Fakültesi.<br />

Sivil Toplum Örgütleri : Barbara Frey, Müdür, Minnesota Lawyers International Human Rights<br />

Committee, Sonia Rosen, Avukat, Minnesota Lawyers International Human Rights Committee, Marie<br />

Bibus, Janet Gruschow, Science and Human Rights Program, American Association for the Advancement<br />

of Science;<br />

Di¤er Uzmanlar : Eric Stover, Science and Human Rights Program, American Association for the<br />

Advancement of Science, Dr. John J. Fitzpatrick, Baflkan, Division of Trauma Radiology, Cook County<br />

Hospital, Chicago, Dr. Karen Ramey Burns, Crime Lab Scientist, Division of Forensic Sciences,<br />

Georgia Bureau of Investigation, Decatur.<br />

3<br />

125


I. INTERNATIONAL HUMAN RIGHTS STANDARDS<br />

A number of international standards outlaw arbitrary deprivation of life. The Universal<br />

Declaration of Human Rights, adopted by the General Assembly in its resolution 217 A (III) of<br />

10 December 1948, states that “everyone has the right to life, liberty, and security of person”.<br />

The International Covenant on Civil and Political Rights, adopted by the General Assembly in<br />

its resolution 2200 A (XXI) of 16 December 1966, which was promulgated in 1966 and has been<br />

ratified by 87 States, provides in article 6, that “no one shall be arbitrarily deprived of his<br />

life”. Prohibitions of extra-legal, arbitrary and summary executions are also found in the following<br />

instruments: the American Convention on Human Rights, article 4 (1): “No one shall<br />

be arbitrarily deprived of his life”; the African Charter on Human and Peoples’ Rights, article<br />

4: “Every human being shall be entitled to respect for his life and the integrity of his person.<br />

No one may be arbitrarily deprived of this right”; and the European Convention for the<br />

Protection of Human Rights and Fundamental Freedoms, article 2(1): “No one shall be deprived<br />

of his life intentionally save in the execution of a sentence of a court following his conviction<br />

of a crime for which this penalty is provided by laws”.<br />

The international organs and bodies that have been active in implementing the right to be<br />

free from arbitrary deprivation of life include the General Assembly, the Economic and Social<br />

Council, the Committee on Crime Prevention and Control, the Commission on Human Rights<br />

and its Special Rapporteur on summary or arbitrary executions, the Sub-Commission on Prevention<br />

of Discrimination and Protection of Minorities, the Human Rights Committee and the<br />

International Labour Organisation; the Inter-American Commission on Human Rights; the<br />

African Commission on Human and People’s Rights; and the European Commission on Human<br />

Rights. Significant action taken by these international bodies to prevent extra-legal, arbitrary<br />

and summary executions are discussed below.<br />

A. United Nations<br />

1. General Assembly<br />

The General Assembly of the United Nations, by its resolution 35/172 of 15 December 1980,<br />

adopted for the first time a specific resolution on arbitrary or summary executions in which,<br />

concerned at the occurrence of the executions that are widely regarded as being politically motivated,<br />

Member States concerned were urged to respect as a minimum standard the content of<br />

the relevant provisions of the International Covenant on Civil and Political Rights so as to guarantee<br />

the most careful legal procedures and the greatest possible safeguards. In resolution<br />

36/22 of 9 November 1981, the General Assembly, bearing in mind the results of the Sixth United<br />

Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment of Offenders (see section<br />

A.7, below), condemned the practice of summary executions and arbitrary executions and invited<br />

all Member States, specialized agencies, regional, interregional organizations and relevant<br />

non-governmental organizations to answer the Secretary-General’s request for their views and<br />

observations concerning the problem of arbitrary executions and summary executions to be reported<br />

to the Committee on Crime Prevention and Control at its seventh session in 1982 (see section<br />

A.6, below). In resolutions 37/182 of 17 December 1982, 38/96 of 16 December 1983, 39/110<br />

of 14 December 1984 and 40/143 of 13 December 1985, the Assembly charted a course of action<br />

aimed at strengthening the United Nations position against summary or arbitrary executions.<br />

4<br />

126


I. ULUSLARARASI ‹NSAN HAKLARI STANDARTLARI<br />

Uluslararas› standartlar, kiflinin yaflama hakk›ndan keyfi olarak mahrum b›rak›lmas›n› yasaklamaktad›r.<br />

Genel Kurul’un 10 Aral›k 1948 tarihli 217 A (III) karar› ile kabul edilmifl olan<br />

Evrensel ‹nsan Haklar› Bildirgesi, ”herkes(in ) yaflama hakk›na, kifli özgürlü¤üne ve güvenli-<br />

¤ine sahip...” oldu¤unu ifade etmektedir. Genel Kurul’un 16 Aral›k 1966 tarihli 2200 A (XXI)<br />

karar› ile kabul edilen ve 1966’da imzaya aç›larak 87 Devlet taraf›ndan onaylanan Medeni ve<br />

Siyasi Haklara ‹liflkin Uluslararas› Sözleflme, 6. maddesi ile “hiç kimse (nin) yaflama hakk›ndan<br />

keyfi olarak yoksun b›rak›lamayaca¤› (n›) öngörmektedir. Hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z<br />

infazlara iliflkin yasak, flu belgelerde de ifadesini bulmufltur: Amerikan ‹nsan Haklar› Sözlemesi,<br />

madde 4(1): “Kimse, keyfi olarak yaflamlar›ndan mahrum edilemez”; Afrika ‹nsan ve<br />

Halklar›n Haklar› fiart› madde 4: “Her insan, yaflama hakk›na ve vücut bütünlü¤üne sayg›<br />

gösterilmesi hakk›nda sahiptir. Hiç kimse bu haktan keyfi olarak mahrum b›rak›lamaz” ve<br />

Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi, madde 2 (1): “Kanunun ölüm cezas› ile cezaland›rd›¤› bir<br />

suçtan dolay› hakk›nda mahkemece hükmedilen bu cezan›n yerine getirilmesi d›fl›nda, hiç<br />

kimse kasten öldürülemez”.<br />

Kiflilerin yaflamlar›ndan keyfi olarak mahrum edilmemeleri hakk›n›n uygulanmas›nda etkin<br />

olan uluslararas› organ ve yap›lar aras›nda; Birleflmifl Milletler Genel Kurulu, Ekonomik<br />

ve Sosyal Konsey, Suçun Önlenmesi ve Denetimi Komitesi, ‹nsan Haklar› Komisyonu, Yarg›-<br />

s›z veya Keyfi ‹nfazlar Özel Raportörü, Ayr›mc›l›¤›n Önlenmesi ve Az›nl›klar›n Korunmas›<br />

Alt Komisyonu, ‹nsan Haklar› Komitesi ve Uluslararas› Çal›flma Örgütü; Amerikal›lararas› ‹nsan<br />

Haklar› Komisyonu; Afrika ‹nsan ve Halklar›n Haklar› Komisyonu ve Avrupa ‹nsan Haklar›<br />

Komisyonu say›labilir. Afla¤›da, bu uluslararas› yap›lar›n, hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›<br />

önlemek üzere ald›klar› önemli tedbirler aktar›lmaktad›r.<br />

A. Birleflmifl Milletler<br />

1. Genel Kurul<br />

Birleflmifl Milletler Genel Kurulu, büyük ölçüde siyasi nedenlerle gerçekleflti¤i düflünülen<br />

keyfi ve yarg›s›z infazlardan duydu¤u endifle ile, ilk defa bu konuya özgü bir karar alm›fl<br />

ve 15 Aral›k 1980 tarih ve 35/172 say›l› bu kararla, ilgili Üye Devletleri, asgari standart<br />

olarak Uluslararas› Medeni ve Siyasi Haklar Sözleflmesi’nin ilgili hükümlerine sayg› göstermeye<br />

davet etmifltir. Genel Kurul, Alt›nc› Birleflmifl Milletler Suçun Önlenmesi ve Suçlular›n<br />

Islah› Konferans› (bkz. afla¤›da bölüm A.7) sonuçlar›n› göz önünde tutarak, 9 Kas›m 1981<br />

tarih ve 36/22 say›l› karar›yla, yarg›s›z infaz ve keyfi infaz uygulamalar›n› k›nam›fl ve tüm<br />

Taraf Devletleri, uzmanl›k örgütlerini, bölgesel ve bölgeleraras› örgütleri ve ilgili sivil toplum<br />

örgütlerini, Genel Sekreter’in, yarg›s›z infazlar ve keyfi infazlar sorununa iliflkin görüfllerin<br />

ve gözlemlerin, Suçun Önlenmesi ve Kontrolü Komitesi’nin 1982’deki yedinci oturumunda<br />

ortaya konulmas› talebini yan›tlamaya davet etmifltir (bkz. afla¤›da bölüm A. 6). 17<br />

Aral›k 1982 tarih ve 37/182 say›l› karar, 16 Aral›k 1983 tarih ve 38/96 say›l› karar, 14 Aral›k<br />

1984 tarih ve 39/110 say›l› karar ve 13 Aral›k 1985 tarih ve 0/143 tarihli karar, Genel Kurul’un,<br />

Birleflmifl Milletler’in yarg›s›z ve keyfi infazlar karfl›s›ndaki konumunu güçlendirmek<br />

amac›yla ald›¤› kararlard›r.<br />

5<br />

127


On 4 December 1986, the General Assembly adopted resolution 41/144, strongly condemning<br />

the large number of summary or arbitrary executions that continued to take place in various<br />

parts of the world. The Assembly also endorsed the conclusion of the Special Rapporteur<br />

on Summary or Arbitrary Executions, appointed by the Economic and Social Council in<br />

1982, that it was necessary to develop international standards designed to ensure that investigations<br />

were conducted in all cases of suspicious death including provisions for an adequate<br />

autopsy (E/CN.4/1986/21).<br />

In its resolution 42/141 of 7 December 1987, the Assembly took an additional step towards<br />

encouraging the drafting of international standards by inviting the Special Rapporteur to continue<br />

to receive information from appropriate United Nations bodies and other international<br />

organizations, to examine the elements to be included in such standards and to report to the<br />

Commission on Human Rights on progress made in that respect. The Assembly, therefore, not<br />

only recognized that a gap existed in international protection against arbitrary or summary<br />

executions, but also stimulated its subsidiary bodies to take an active interest in filling that<br />

gap. In doing so, the Assembly has been instrumental in advancing the process of promulgating<br />

such new standards. In its resolution 43/151 of 8 December 1988, the Assembly invited<br />

Governments, international organizations and non-governmental organizations to support<br />

the efforts made in United Nations forums towards the adoption of international standards<br />

for the proper investigation of all deaths in suspicious circumstances, including provision for<br />

adequate autopsy. Further, the Assembly endorsed the elements proposed by the Special Rapporteur<br />

for inclusion in such international standards. Keeping that in mind, the Assembly, by<br />

resolution 44/162 of 15 December 1989 endorsed the Principles adopted by the Economic and<br />

Social Council and, in resolution 44/159 of the same date, encouraged Governments, international<br />

organizations and non-governmental organizations to organize training programmes<br />

and support projects with a view to training or educating law enforcement officials in human<br />

rights issues connected to their work and appealed to the international community to support<br />

endeavours to that end.1/ [Advisory Services and Technical Assistance in the Field of Human<br />

Rights, Human Rights Fact Sheet No. 3 (Geneva, United Nations Centre for Human Rights,<br />

1988); Summary or Arbitrary Executions, Human Rights Fact Sheet No.11 (Geneva, United<br />

Nations Centre for Human Rights, 1990); see, also, The Teaching of Human Rights: Proceedings<br />

of the International Congress on the Teaching of Human Rights, Vienna, 12-16 September<br />

1978 (Paris, United Nations Organization for Education, Science and Culture, 1980).]<br />

In parallel to this work, the Assembly adopted by resolution 39/46, annex, of 10 December<br />

1984, the Convention against Torture and Other Cruel, Inhuman or Degrading Treatment or<br />

Punishment, which became effective on 26 June 1987. In its preamble, the Convention referred<br />

to the Declaration on the Protection of All Persons from being Subjected to Torture and Other<br />

Cruel, Inhuman or Degrading Treatment or Punishment, adopted by the Assembly in resolution<br />

3452 (XXX), annex, of 9 December 1975, on the recommendation of the Fifth United<br />

Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment of Offenders.<br />

That Convention not only specifies that the States Parties will outlaw torture in their national<br />

legislation, but also notes explicitly that no order from a superior or exceptional circumstance<br />

may be invoked as a justification of torture. The Convention also introduces two new elements<br />

of particular significance to efforts by the United Nations to combat torture. The first is that, henceforth<br />

a torturer may be prosecuted wherever he is to be found in the territory of any State Party<br />

to the Convention, since the Convention specifies that persons alleged to have committed acts of<br />

torture may be tried in any State Party or that they may be extradited so that they may be tried<br />

in the State Party where they committed their crimes. The second new element is that the Convention<br />

contains a provision that allows for an international inquiry if there is reliable information<br />

indicating that torture is being systematically practised in the territory of a State Party to the<br />

Convention. Such an inquiry may include a visit to the State Party concerned, with its agreement.<br />

128<br />

6


4 Aral›k 1986 tarihinde Genel Kurul 41/144 say›l› karar›yla, dünyan›n çeflitli bölgelerinde<br />

gerçekleflmeye devam eden, yüksek say›daki yarg›s›z veya keyfi infaz› güçlü bir flekilde k›nam›flt›r.<br />

Genel Kurul ayr›ca 1982 y›l›nda Ekonomik ve Sosyal Konsey taraf›ndan atanan Yarg›-<br />

s›z veya Keyfi ‹nfazlar Özel Raportörü’nün tüm flüpheli ölüm hallerinde, uygun flekilde yürütülecek<br />

otopsi de dahil olmak üzere, gerekli soruflturman›n yap›lmas›n› sa¤lama amac›na<br />

yönelik uluslararas› standartlar gelifltirmek gerekti¤i yönündeki görüfllerini uygun buldu¤unu<br />

ifade etmifltir (E/CN.4/1986/21).<br />

Genel Kurul, 7 Aral›k 1097 tarih ve 42/141 say›l› karar› ile, Özel Raportörü ilgili Birleflmifl<br />

Milletler yap›lar›ndan ve di¤er uluslararas› örgütlerden, uluslararas› standartlara dahil<br />

edilecek unsurlar›n tespitine yönelik olarak bilgi almaya devam etmeye ve kaydedilen<br />

geliflmeleri ‹nsan Haklar› Komisyonu’na bildirmeye davet ederek, uluslararas› standartlar›n<br />

gelifltirilmesini teflvik edici yeni bir ad›m atm›flt›r. Böylece, Genel Kurul, keyfi veya yarg›s›z<br />

infazlara iliflkin olarak uluslararas› koruman›n yoklu¤unu kabul etmekle kalmam›fl,<br />

tali organlar› bu sorunu gidermek üzere göreve de ça¤›rm›flt›r. Böylelikle, yeni standartlar<br />

gelifltirilmesi sürecinde ilerleme sa¤lanmas›nda büyük ölçüde etkili olmufltur. Genel Kurul,<br />

8 Aral›k 1988 tarih ve 43/151 say›l› karar› ile, hükümetleri, uluslararas› örgütleri ve sivil<br />

toplum örgütlerini, tüm flüpheli ölüm hallerinde, uygun flekilde yürütülecek otopsi de<br />

dahil olmak üzere, gerekli soruflturman›n yap›lmas›n› sa¤lama amac›na yönelik uluslararas›<br />

standartlar kabul edilmesi konusunda Birleflmifl Milletler düzleminde gösterilen çabalara<br />

destek vermeye davet etmifltir. Genel Kurul, uluslararas› standartlara dahil edilmek<br />

üzere Özel Raportör taraf›ndan önerilen unsurlar› da kabul etmifltir. Genel Kurul, Ekonomik<br />

ve Sosyal Konsey taraf›ndan kabul edilmifl olan ‹lkeleri, 15 Aral›k 1989 tarih ve 44/162<br />

say›l› karar›yla uygun bulmufl ve ayn› tarihte ald›¤› 44/159 say›l› karar›yla da Hükümetleri,<br />

uluslararas› örgütleri ve sivil toplum örgütlerini, e¤itim programlar› düzenlemeye ve<br />

yasa uygulay›c›lara görevlerine iliflkin konularda insan haklar› e¤itimi verilmesine iliflkin<br />

projeleri desteklemeye teflvik etmifl ve uluslararas› toplumu bu yöndeki çabalar› desteklemeye<br />

davet etmifltir. 1/<br />

Genel Kurul, bu çal›flmalara paralel olarak 10 Aral›k 1984 tarih ve 39/46 say›l› karar›na ekli<br />

‹flkence ve Di¤er Zalimane, ‹nsanl›k D›fl› veya Afla¤›lay›c› Muamele ve Cezalara Karfl› Sözleflme’yi<br />

kabul etti; Sözleflme 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlü¤e girdi. Sözleflme’nin girifl<br />

k›sm›nda, Genel Kurul’un, Beflinci Birleflmifl Milletler Suçun Önlenmesi ve Suçlular›n Tretman›/Kongresi’nin<br />

tavsiyesi üzerine 9 Aral›k 1975 tarihinde 3452 (M) say›l› karar›na Ek olarak<br />

kabul etti¤i Herkesin ‹flkence ve Di¤er Zalimane, ‹nsanl›k D›fl› veya Afla¤›lay›c› Muamele ve<br />

Cezalardan Korunmas›na Dair Bildirge’ye gönderme yap›lm›flt›r.<br />

Sözleflme, Devletlerin ulusal düzenlemelerinde iflkenceyi yasaklamalar› yükümlülü¤ü yan›nda,<br />

üstün emrinin veya ola¤anüstü durumlar›n, iflkencenin gerekçesi olarak öne sürülemeyece¤ini<br />

de aç›kça belirtmifltir. Sözleflme ayr›ca, Birleflmifl Milletler’in iflkence ile mücadeleye<br />

yönelik çabalar›na, özel önemde iki yeni unsur getirmifltir. Bunlardan ilki; iflkencecinin sözleflme’ye<br />

taraf devletlerden hangisinin ülkesinde ise, orada yarg›lanabilece¤ine iliflkindir ki, sözleflme<br />

iflkence suçu iflledi¤i ileri sürülen kiflinin her Taraf Devlette yarg›lanabilece¤ini veya<br />

yarg›lanmak üzere suçu iflledi¤i Taraf Devlete iade edilebilece¤ini düzenlemektedir. ‹kinci yeni<br />

unsur; Sözleflme’ye Taraf bir Devletin ülkesinde sistematik olarak iflkence yap›ld›¤›na dair<br />

güvenilir bilgiler al›nd›¤›nda uluslararas› bir soruflturma yap›lmas›na imkan veren bir düzenlemenin<br />

sözleflme’de yer almas›d›r.<br />

7<br />

129


The States Parties to the Convention also pledge to take effective legislative, administrative,<br />

judicial or other measures to prevent acts of torture in any territory under their jurisdiction.<br />

No exceptional circumstances whatsoever, whether a state of war, internal political instability<br />

or any other public emergency, may be invoked as a justification of torture.<br />

Under the Convention, no State Party may expel, return or extradite a person to another<br />

State where there are substantial grounds for believing that he would be in danger of being<br />

subjected to torture.<br />

The States Parties agree to afford one another the greatest measure of assistance in connection<br />

with criminal proceedings brought forward in respect of acts of torture, and to ensure that<br />

education and information regarding the prohibition against torture are fully included in the<br />

training of law enforcement personnel, civil or military, medical personnel, public officials<br />

and other persons who may be involved in the custody, interrogation or treatment of any individual<br />

subjected to any form of arrest, detention or imprisonment.<br />

The States Parties also undertake to ensure in their legal systems that the victims of acts of<br />

torture obtain redress and have an enforceable right to fair and adequate compensation, including<br />

the means for as full a rehabilitation as possible. 2/ [Methods of Combating Torture,<br />

Human Rights Fact Sheet No. 4 (Geneva, United Nations Centre for Human Rights, 1987), pp.<br />

7-9 and 10-12. See also Laurence Boisson de Chazoumes and others, Practical Guide to the International<br />

Procedures Relative to Complaint and Appeals Against Acts of Torture, Disappearances<br />

and Other Inhuman or Degrading Treatment (Geneva, World Organization Against<br />

Torture, 1988).]<br />

2. Economic and Social Council<br />

The Economic and Social Council of the United Nations has repeatedly addressed the question<br />

of arbitrary or summary executions. For example, the Council has continuously and consistently<br />

appealed to Governments, regional intergovernmental organizations and non-governmental<br />

organizations to take effective action to combat and eliminate summary or arbitrary executions,<br />

including extra-legal executions. The Council has also encouraged and endorsed a number,<br />

of initiatives to be taken by the human rights and criminal justice bodies of the United Nations,<br />

which are described below, aimed at eliminating that alarming and deplorable practice.<br />

3. Commission on Human Rights<br />

Sub-Commission on Prevention of Discrimination and Protection of Minorities of the Commission<br />

of Human Rights<br />

In 1987 the Working Group on Detention annexed to its report (E/CN.4/Sub.2/1987/15) to<br />

the Sub-Commission on Prevention of Discrimination and Protection of Minorities of the<br />

Commission on Human Rights an explanatory paper on the elaboration of norms guaranteeing<br />

an impartial investigation into arbitrary execution or suspicious violent death, in particular<br />

during detention. Creating norms for autopsy procedures was noted as being particularly<br />

useful in determining whether or not a death was suspicious. That report contained also draft<br />

standards for the investigation of arbitrary executions, submitted by the International Commission<br />

of Jurists.<br />

In its report for 1988 (E/CN.4/1989/3 - E/CN/4/Sub.2/1988/45), the Sub/Commission<br />

by decision 1988/109 requested the Secretary-General to provide it with a document describing<br />

the work being done in other international forums on international standards for adequate<br />

investigations into all cases of suspicious deaths in detention as well as adequate autopsy.<br />

In 1989, the Sub-Commission considered a report of the Secretary-General (E/CN.4/<br />

Sub.2/1989/25) summarizing the activities of various United Nations bodies concerning international<br />

standards for investigating suspicious deaths, including adequate autopsy.<br />

130<br />

8


Sözleflmeye Taraf Devletler, kendi yetki alanlar› içindeki herhangi bir ülkede iflkenceyi önlemek<br />

üzere, etkili yasal, yönetsel, yarg›sal ve di¤er önlemleri almay› taahhüt etmifllerdir.<br />

‹ster bir savafl durumu olsun, ister iç siyasi kar›fl›kl›k, hiçbir ayr›ks›/acil durum, iflkencenin<br />

gerekçesi olarak ileri sürülemez.<br />

Sözleflme’ye göre, hiçbir taraf devlet, iflkenceye u¤ramas› tehlikesiyle karfl› karfl›ya kalaca-<br />

¤›na dair sa¤lam gerekçelerin bulundu¤u bir kimseyi, böyle bir devlete s›n›rd›fl› edemez, gönderemez<br />

ve iade edemez.<br />

Taraf devletler, iflkence fiillerine iliflkin yürütülen cezai ifllemlerle ilgili olarak, birbirlerine<br />

en üst düzeyde yard›m sa¤lama ve iflkence yasa¤›na iliflkin e¤itim ve bilginin, yakalanan,<br />

tutuklanan ya da hapse konan bir kimsenin, al›konulmas›, sorgulanmas› ya da tretmaniu ile<br />

ilgili olabilecek yasa uygulay›c›lar›n›n, sivil veya askeri t›bbi personelin, resmi görevlilerin<br />

veya di¤er kimselerin e¤itimlerinde tam anlam›yla yer almas›n› sa¤lama konusunda anlaflm›fllard›r.<br />

Devletler ayr›ca, yasal sistemleri içinde, mümkün oldu¤u kadar tümüyle iyilefltirilmeleri<br />

yollar› da dahil olmak üzere, iflkence ma¤duru kimselerin zararlar›n›n giderilmesini ve adil<br />

ve uygun tazminat hakk›na sahip olmalar›n› sa¤lamay› da taahhüt etmifllerdir. /2<br />

2. Ekonomik ve Sosyal Konsey<br />

Birleflmifl Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi, keyfi ve yarg›s›z infazlar sorununu defalarca<br />

ele alm›flt›r. Örne¤in, Konsey sürekli ve tutarl› biçimde Devletlere, bölgesel hükümetleraras›<br />

örgütlere ve hükümetd›fl› örgütlere, hukuk-d›fl› infazlar da dahil olmak üzere, yarg›s›z<br />

ve keyfi infazlar› ortadan kald›rmak ve bunlarla mücadele etmek için etkili ad›mlar atmalar›<br />

konusunda baflvurmufltur. Konsey ayr›ca, afla¤›da belirtilen Birleflmifl Milletler insan haklar›<br />

ve ceza adaleti yap›lar›n›n, bu dehflet verici ve müessif/üzücü uygulamay› ortadan kald›rmaya<br />

yönelik giriflimlerini de teflvik etmifl ve onaylam›flt›r.<br />

3. ‹nsan Haklar› Komisyonu<br />

Az›nl›klara Karfl› Ayr›mc›l›¤›n Önlenmesi ve Az›nl›klar›n Korunmas› Alt Komisyonu<br />

Tutuklama Çal›flma Grubu, 1987’de Az›nl›klara Karfl› Ayr›mc›l›¤›n Önlenmesi ve Az›nl›klar›n<br />

Korunmas› Alt Komisyonu’na sundu¤u raporuna (E/CN.4/Sub.2/1987/15), yarg›s›z infaz<br />

ve özellikle tutukluluk s›ras›nda uygulanan fliddet sonucunda gerçekleflti¤i flüphesi olan<br />

ölüm hallerinin ba¤›ms›z flekilde soruflturulmas›n› temin etmeye yönelik kurallar› irdeleyen<br />

bir aç›klama yaz›s› eklemifltir. Otopsi usulüne iliflkin kurallar saptanmas›n›n, ölümün flüpheli<br />

olup olmad›¤›n› tespit etmede özellikle yararl› olaca¤› belirtilmifltir. Rapor ayr›ca, yarg›s›z<br />

infazlar›n soruflturulmas›na iliflkin standartlar› içeren ve Uluslararas› Hukukçular Komisyonu<br />

taraf›ndan sunulan tasar›y› da içermektedir.<br />

Alt Komisyon, 1988 y›l› raporunda (E/CN.4/1989/3 – E/CN.4/Sub.2/1988/45), 1988/109<br />

say›l› karar›yla, Genel Sekreter’den, uygun otopsi de dahil olmak üzere, tutukluluk s›ras›nda<br />

gerçekleflen tüm flüpheli ölümlerin uygun flekilde soruflturulmas›na iliflkin uluslararas› standartlar<br />

konusunda di¤er uluslararas› forumlarda ne tür çal›flmalar yürütüldü¤ünü, kendisine<br />

bildirmesini talep etmifltir.<br />

Alt Komisyon, 1989’da Genel Sekreter’in, çeflitli Birleflmifl Milletler organlar›n›n, uygun<br />

otopsi de dahil olmak üzere, flüpheli ölümlerin soruflturulmas›na iliflkin uluslararas› standartlar<br />

konusundaki faaliyetlerini özetleyen raporunu (E/CN.4/Sub.2/1989/25) de¤erlendirmifltir.<br />

9<br />

131


Two Special Rapporteurs have been appointed at the request of the Commission on Human<br />

Rights.<br />

Special Rapporteur on summary or arbitrary executions<br />

In March 1982, the Economic and Social Council by its resolution 1982/35 of 7 May 1982 authorized<br />

a Special Rapporteur to study the questions related to summary or arbitrary executions.<br />

The Special Rapporteur, Mr. Amos Wako of Kenya, was appointed in 1982 at the request<br />

of the Commission on Human Rights, and immediately began the task of collecting information<br />

from around the world on summary or arbitrary executions. He has since prepared eight annual<br />

reports addressing a wide range of issues concerning summary or arbitrary executions<br />

and informing the Commission of his activities, including urgent appeals to Governments.<br />

In 1986, the Special Rapporteur included in his report (E/CN.4/1986/21) to the Commission<br />

on Human Rights, consideration of the measures to be taken when a death occurs in custody.<br />

“One of the ways in which Governments can show that they want this abhorrent phenomenon<br />

of arbitrary or summary executions eliminated is by investigating, holding inquests,<br />

prosecuting and punishing those found guilty. There is therefore a need to develop international<br />

standards designed to ensure that investigations are conducted into all cases of suspicious<br />

death and in particular those at the hands of the law enforcement agencies in all situations.<br />

Such standards should include adequate autopsy. A death in any type of custody should be<br />

regarded as prima facie a summary or arbitrary execution, and appropriate investigation should<br />

immediately be made to confirm or rebut the presumption. The results of investigations<br />

should be made public (para. 209).”<br />

Referring to the Principles adopted by the Economic and Social Council in its resolution<br />

1989/65 of 24 May 1989, the Special Rapporteur stated that “his position with regard to the<br />

implementation of his mandate is strongly supported by this resolution”. He will now refer to<br />

the Principles in his annual examination of alleged incidents of summary or arbitrary executions.<br />

The Special Rapporteur stated further that “any Government’s practice that fails to reach<br />

the standards set out in the Principles may be regarded as an indication of the Government’s<br />

responsibility, even if no government officials are found to be directly involved in the<br />

acts”. He recommended that Governments review national laws and regulations, as well as<br />

the practice of judicial and law enforcement authorities, with a view to securing effective implementation<br />

of the standards set by Council resolution 1989/65.<br />

This report focused on “the absence of investigation, prosecution and/or punishment in cases<br />

of death in suspicious circumstances” (E/CN.4/1986/21). The Special Rapporteur noted<br />

that Governments were extremely reluctant to investigate deaths where military or law enforcement<br />

agencies were involved. Often, in those cases, as noted by other writers, autopsies or<br />

inquest proceedings either did not take place or crucial information, such as evidence of torture,<br />

was omitted. 3/ [See D. O’Donnell, Proteccion internacional de los derechos humanos, 2.<br />

Ed. (Lima, Comisión Andina de Juristas, 1989); and N. S. Rodley, The Treatment of Prisoners<br />

under International Law (Oxford, Clarendon Press, 1987), pp. 144-164 and B. G. Ramcharan,<br />

“The Concept and Dimensions of the Right to Life”, The Right to Life in International Law<br />

(Dordrecht, Martinus Nijhoff Publishers, 1985), pp. 1-32.]<br />

In response to the Special Rapporteur’s report of 1987 (E/CN.4/1987/20), the Commission<br />

on Human Rights welcomed his recommendation that Governments should review the machinery<br />

for investigation of deaths under suspicious circumstances in order to secure an impartial,<br />

independent investigation on such deaths, including an adequate autopsy. The Commission<br />

also welcomed the Special Rapporteur’s recommendation that international organizations<br />

should make a concerted effort to draft international standards designed to ensure proper<br />

investigation by appropriate authorities into all cases of suspicious death, including provisions<br />

for adequate autopsy.<br />

132<br />

10


‹nsan Haklar› Komisyonu’nun talebiyle, iki özel raportör atanm›flt›r.<br />

Yarg›s›z ve Keyfi ‹nfazlar Özel Raportörü<br />

Ekonomik ve Sosyal Konsey, 1982/35 say› ve 7 May›s 1982 tarihli karar›yla, yarg›s›z ve<br />

keyfi infazlar sorununa iliflkin bir araflt›rma yap›lmas› için bir Özel Raportör görevlendirdi.<br />

1982 y›l›nda ‹nsan Haklar› Komisyonu’nun talebiyle, Kenya’dan Amos Wako Özel Raportör<br />

olarak atand› ve derhal yarg›s›z ve keyfi infazlara iliflkin olarak dünyan›n her yan›ndan bilgi<br />

toplamaya bafllad›. O tarihten itibaren, yarg›s›z ve keyfi infazlara iliflkin birçok konuyu inceledi¤i<br />

ve Hükümetlere yap›lan acil baflvurular da dahil olmak üzere, yürüttü¤ü tüm faaliyetleri<br />

Komisyon’a bildirdi¤i, sekiz adet y›ll›k rapor haz›rlad›.<br />

Özel Raportör, 1986 y›l›nda ‹nsan Haklar› Komisyonu’na sundu¤u rapora (E/CN.4/<br />

1986/21), kiflilerin tutulu bulunduklar› s›rada gerçekleflen ölümlere iliflkin al›nmas› gereken<br />

tedbirlerle ilgili görüfllerini ekledi.<br />

“Hükümetlerin, keyfi ve yarg›s›z infazlar› ortadan kald›rmak istediklerini gösterebilecekleri<br />

yollardan biri, sorumlular hakk›nda gerekli inceleme ve soruflturmay› yapmalar›, bu kiflileri<br />

yarg›lamalar› ve suçlu oldu¤u sabit olanlar› cezaland›rmalar›d›r. Bu nedenle, tüm flüpheli<br />

ölüm hallerinde, özellikle kanun uygulay›c›lar›n›n sorumlulu¤unda meydana gelen tüm<br />

hallerde, soruflturma yürütülmesini temin etmek üzere uluslararas› standartlar gelifltirilmesi<br />

gerekmektedir. Bu standartlar, uygun otopsiyi de kapsamal›d›r. Herhangi bir tür al›konulma<br />

halinde gerçekleflen her ölüm, prima facie yarg›s›z ve keyfi infaz olarak de¤erlendirilecek ve bu<br />

karinenin gerçekli¤ini veya yanl›fll›¤›n› ortaya ç›kartmak üzere, derhal gerekli inceleme yap›-<br />

lacakt›r. Soruflturman›n sonuçlar›, kamuya aç›klanacakt›r (para. 209).”<br />

Özel Raportör, Ekonomik ve Sosyal Konsey’in 1989/65 say› ve 24 May›s 1989 tarihli karar›yla<br />

benimsedi¤i ‹lkeler’e gönderme yaparak, “bu karar ile, görevini yerine getirmesine iliflkin<br />

olarak kendisine güçlü bir destek sunuldu¤unu” ifade etmifltir”. Bundan böyle, yarg›s›z<br />

ve keyfi infaz iddialar›na iliflkin yapt›¤› y›ll›k incelemelerde, bu ‹lkeler’den yararlanacakt›r.<br />

Özel Raportör ayr›ca, “hiçbir devlet memurunun eylemlerle do¤rudan ilgisi tespit edilememifl<br />

dahi olsa, bir Hükümetin, bu ‹lkeler’de yer alan standartlar› tam olarak uygulamam›fl olmas›,<br />

Hükümetin sorumlulu¤una neden olabilecektir” demifltir. Hükümetlere, Konsey’in 1989/65<br />

say›l› karar›yla ortaya konulan standartlar›n etkili flekilde uygulanmas›n› temin etmek üzere,<br />

gerek kanun ve yönetmeliklerini, gerekse yarg› organlar› ile di¤er kanun uygulay›c›lar›n uygulamalar›n›<br />

gözden geçirmelerini tavsiye etmifltir.<br />

Bu rapor, “flüpheli flekilde gerçekleflen ölüm hallerinde soruflturma yap›lmamas›, ceza<br />

davas› aç›lmamas› ve suçlular›n cezaland›r›lmamas› sorunlar›na” iliflkindir (E/CN.4/<br />

1986/21). Özel Raportör, Hükümetlerin askeri personel veya kanun uygulay›c›lar›n›n kar›flt›¤›<br />

ölüm olaylar›n› soruflturma konusunda oldukça isteksiz davrand›klar›n› belirtmektedir.<br />

Baflka yazarlar taraf›ndan da belirtildi¤i gibi, bu tür olaylarda genellikle, otopsi veya<br />

soruflturma ifllemleri yap›lmamakta, ya da iflkence bulgular› gibi önemli bilgiler göz ard›<br />

edilmektedir. 3/<br />

‹nsan Haklar› Komisyonu, Özel Raportör’ün 1987 raporunda yer alan (E/CN.4/1987/<br />

20), Hükümetlerin, flüpheli ölüm hallerinin, uygun otopsi yap›lmas› da dahil, tarafs›z ve ba-<br />

¤›ms›z flekilde soruflturulmas›n› temin etmek üzere, soruflturma mekanizmalar›n› gözden<br />

geçirmeleri yönündeki tavsiyesini memnuniyetle karfl›lam›flt›. Komisyon, uluslararas› örgütlerin<br />

tüm flüpheli ölüm hallerinde uygun otopsi de dahil olmak üzere, uygun birimler taraf›ndan<br />

gerekti¤i gibi soruflturulmas›n› sa¤layacak uluslararas› standartlar›n kaleme al›nmas›<br />

konusunda bir arada çal›fl›lmas› yönündeki Özel Raportör tavsiyesini de memnuniyetle<br />

karfl›lam›flt›r.<br />

11<br />

133


In his 1988 report (E/CN.4.1988/22) to the Commission, the Special Rapporteur devoted<br />

an entire section to a discussion on the importance of standards for proper investigation into<br />

all cases of suspicious deaths. In particular, he outlined seven elements that should be included<br />

as a minimum in such standards: promptness, impartiality, thoroughness, protection, representation<br />

of the family of the victim, publication of the findings and an independent commission<br />

of inquiry. The Commission endorsed these recommendations.<br />

By its resolution 1989/64 of 8 March 1989, the Commission took note with appreciation of<br />

the subsequent report of the Special Rapporteur (E/CN.4/1989/25) and again welcomed his<br />

recommendations with a view to eliminating summary or arbitrary executions. Following that<br />

with a further report (E/CN.4/1990/22), the Special Rapporteur reviewed new developments<br />

in summary or arbitrary executions. He took note of a particularly alarming trend, which was<br />

rapidly spreading, of death threats directed, in particular, against persons who played key roles<br />

in defending human rights and achieving social and criminal justice. At the same time, however,<br />

he noted considerable achievements made by the General Assembly and the Economic<br />

and Social Council in areas directly or indirectly related to his mandate.<br />

Special Rapporteur on torture<br />

The Commission on Human Rights decided, in its resolution 1985/33, to appoint a Special<br />

Rapporteur to examine questions relevant to torture, requesting him to seek and receive credible<br />

and reliable information on such questions and to respond to that information without<br />

delay. This decision was subsequently approved by the Council in its decision 1985/144 of 30<br />

May 1985.<br />

The mandate of the Special Rapporteur on questions relevant to torture requests him to report<br />

to the Commission, which is composed of government representatives, on the phenomenon<br />

of torture in general. To this end, he establishes contact with Governments and asks them<br />

for information on the legislative and administrative measures taken to prevent torture and to<br />

remedy its consequences whenever it occurs.<br />

The Special Rapporteur is also expected to respond effectively to the credible and reliable<br />

information that comes before him. This provision of the Special Rapporteur’s mandate has<br />

led to the urgent action procedure, which considerably increases the effectiveness of his activities.<br />

The Special Rapporteur’s task extends to all States Members of the United Nations and to<br />

all States with observer status. He corresponds with Governments, requesting them to inform<br />

him of the measures they have taken or plan to take to prevent or combat torture. He also receives<br />

requests for urgent action, which he brings to the attention of the Governments concerned<br />

in order to ensure protection of the individual’s right to physical and mental integrity. In<br />

addition, he holds consultations with government representatives who wish to meet with him<br />

and, in accordance with his mandate, makes consultation visits to some parts of the world.<br />

134<br />

12


Özel Raportör, Komisyon için haz›rlad›¤› 1988 y›l› raporunun (E.CN.4/1988/22) bir bölümünü<br />

tümüyle, tüm flüpheli ölüm hallerinin gerekli flekilde soruflturulmas›na iliflkin standartlar›n<br />

öneminin ortaya konulmas›na ay›rm›flt›r. Özel Raportör, bu standartlar aras›nda mutlaka<br />

yer almas› gereken asgari yedi unsur olarak; çabukluk, tarafs›zl›k, en üst düzeyde özen<br />

gösterme, koruma, ma¤durun ailesinin temsil edilmesi, sonuçlar›n yay›mlanmas› ve soruflturma<br />

komisyonunun ba¤›ms›zl›¤›n› saym›flt›r. Komisyon bu tavsiyeleri onaylam›flt›r.<br />

Komisyon, 1989/64 say› ve 8 Mart 1989 tarihli karar›yla, Özel Raportör’ün 1989 raporunu<br />

(E.CN.4/1989/25) takdirle karfl›lad›¤›n› bildirmifl ve yarg›s›z ve keyfi infazlar›n ortadan<br />

kald›r›lmas›na iliflkin tavsiyelerini memnuniyetle karfl›lad›¤›n› ifade etmifltir. Bunu izleyen<br />

di¤er bir raporda (E.CN.4/1990/22) Özel Raportör, yarg›s›z ve keyfi infazlara iliflkin<br />

yeni geliflmeleri de¤erlendirmifltir. Özel Raportör bu raporunda, insan haklar›n› savunma<br />

ve sosyal adalet ile ceza adaletini gerçeklefltirme konular›nda kilit roller oynayan kiflilere<br />

yönelik yayg›nlaflan ölüm tehditlerine, tehlike iflareti veren yeni bir e¤ilim olarak dikkat<br />

çekmifltir. Bunlara karfl›l›k, Özel Raportör, do¤rudan veya dolayl› olarak kendi görev alan›na<br />

giren konularda Genel Kurul ve Ekonomik ve Sosyal Konsey’in önemli baflar›lar›na da<br />

dikkat çekmifltir.<br />

‹flkence Özel Raportörü<br />

‹nsan Haklar› Komisyonu, 1985/33 say›l› karar›yla, iflkenceye iliflkin konular› incelemek<br />

üzere bir ‹flkence Özel Raportörü atanmas›na karar vermifl ve onu bu konularda inan›l›r ve<br />

güvenilir bilgiyi aramak ve bulmak ve bu bilgiye dayanarak derhal harekete geçmekle görevlendirmifltir.<br />

Bu karar, Konsey’in 1985/144 say›l› ve 30 May›s 1985 tarihli karar›yla onaylanm›flt›r.<br />

Özel Raportör’ün görevi, onun hükümet temsilcilerinden oluflan Komisyon’a, iflkence olgusuna<br />

iliflkin rapor vermesini gerektirmektedir. Özel Raportör, bu amaçla Hükümetlerle temas<br />

kurar ve onlardan iflkenceyi önleme ve iflkencenin yaratt›¤› ma¤duriyeti giderme konusunda<br />

ald›klar› yasal ve idari tedbirlere iliflkin bilgi al›r.<br />

Özel Raportör ayr›ca, kendisine ulaflan inan›l›r ve güvenilir bilgi üzerine derhal harekete<br />

geçmekle görevlidir. Özel Raportör’ün bu görevi, faaliyetlerinin etkilili¤ini önemli ölçüde artt›ran<br />

acil eylem baflvurular› usulünü do¤urmufltur.<br />

Özel Raportör’ün görev alan› tüm Birleflmifl Milletler üyesi devletlerle, gözlemci statüsüne<br />

sahip tüm devletleri kapsamaktad›r. Özel Raportör, Hükümetlerle temasa geçerek, iflkenceyi<br />

önleme ve iflkenceyle mücadele amac›yla ald›klar› veya planlad›klar› tedbirler hakk›nda<br />

bilgi ister. Özel Raportör ayr›ca acil eylem baflvurular›n› al›r, bu baflvurular› söz konusu<br />

kiflinin fiziksel ve ruhsal bütünlü¤ünün korunmas›n›n temin edilmesi amac›yla, ilgili Hükümetin<br />

dikkatine sunar. Bunlara ek olarak, kendisiyle görüflmek isteyen hükümet temsilcileriyle<br />

istiflarede bulunur ve görevi çerçevesinde dünyan›n çeflitli yerlerine istiflari ziyaretlerde<br />

bulunur.<br />

13<br />

135


For his future activities, the Special Rapporteur recommended to the Commission on Human<br />

Rights that:<br />

Detention incommunicado should be declared illegal;<br />

Any person who is arrested should be brought without delay before a competent judge,<br />

who should rule immediately on the lawfulness of his arrest and authorize him to see a<br />

lawyer;<br />

Any person arrested should undergo a medical examination;<br />

Any detainee who dies should be autopsied in the presence of a representative of his family;<br />

External experts should regularly inspect places of detention.<br />

4. Human Rights Committee<br />

The Human Rights Committee, established under the International Covenant on Civil and<br />

Political Rights, article 28, has created a body of jurisprudence in individual cases of arbitrary<br />

executions in custody, particularly in connection with the implementation of the relevant provisions<br />

of the Optional Protocol to that Convention. In the case of Eduardo Bleier, for example,<br />

the Committee considered the allegations by Bleier’s mother and wife that he had been held<br />

incommunicado and tortured to death by the Uruguayan military. 4/ [Report of the Human<br />

Rights Committee (Official Records of the General Assembly, Thirty-seventh session, Supplement<br />

No. 40) (A/37/40), annex X. See also M, Novak, UNO-Pakt über bürgerliche und politische<br />

Rechte und Fakultativ-protokoll; CCPR-Kommentar (Kehl am Rhein, N.P. Engel Verlag,<br />

1989), pp. 111-132; and F. Newman and D. Weissbrodt, International Human Rights: Law, Policy,<br />

and Process (Cincinnati, Ohio, Anderson, 1990).] The Committee refused to accept the<br />

Uruguayan Government’s denial at face value. Instead, upon receiving evidence from fellow<br />

prisoners who had witnessed Bleier’s torture, the Committee concluded that he had been tortured<br />

in violation of article 7 of the International Covenant on Civil and Political Rights, and<br />

that there were serious reasons to believe that the Uruguayan authorities had killed Bleier in<br />

violation of article 6 of the International Covenant. The Committee urged the Uruguayan Government<br />

to bring to justice any persons responsible for Bleier’s death, disappearance and illtreatment,<br />

and to pay compensation to his family for his death.<br />

A further example was that, in April 1985, the Human Rights Committee found the arbitrary<br />

executions of 15 opponents to the military ruler of Suriname in December 1982 to constitute<br />

an intentional violation of article 6(1) of the Covenant. The Committee urged the Government<br />

to take effective steps to investigate the executions, to bring the responsible persons to<br />

justice, to pay compensation to the families and to ensure future protection of the right to life.<br />

5/ [Report of the Human Rights Committee (Official Records of the General Assembly, Fortieth<br />

session, Supplement No. 40) (A/40/40), annex X. See, also, Enforced or Voluntary Disappearances,<br />

Human Rights Fact Sheet No. 6 (Geneva, United Nations Centre for Human<br />

Rights, 1988).]<br />

5. Committee against Torture<br />

The implementation of the Convention against Torture and Other Cruel, Inhuman or Degrading<br />

Treatment or Punishment is monitored by the Committee against Torture, which consists<br />

of 10 experts of high moral standing and recognized competence in the field of human<br />

rights. Under article 19 of the Convention, the States parties submit to the Committee, through<br />

the Secretary-General of the United Nations, reports on the measures they havetaken under<br />

the Convention. Each report is considered by the Committee, which may make general<br />

comments and include such information in its annual report to the States parties and to the<br />

General Assembly.<br />

136<br />

14


Özel Raportör, gelecekteki faaliyetlerine iliflkin olarak ‹nsan Haklar› Komisyonu’na afla¤›-<br />

daki tavsiyelerde bulunmufltur:<br />

Kiflilerin tecrit edilerek al›konulmas› (detention incommunicado), hukuka ayk›r› kabul edilmelidir.<br />

Gözalt›na al›nan her kimse geciktirilmeksizin, gözalt›na al›nmas›n›n hukuka uygunlu¤una<br />

iliflkin derhal bir karar verecek olan ve bir avukatla görüflmesine izin verecek yetkili bir yarg›ç<br />

önüne ç›kart›lmal›d›r.<br />

Gözalt›na al›nan herkes t›bbi muayeneden geçmeli.<br />

Ölen her tutukluya, ailesinden bir temsilcinin nezaretinde otopsi yap›lmal›.<br />

Tutuklular›n kald›¤› yerler, d›flar›dan uzmanlarca düzenli olarak incelenmelidir.<br />

4. ‹nsan Haklar› Komitesi<br />

Uluslararas› Medeni ve Siyasi Haklar Sözleflmesi’nin 28. maddesi ile kurulmufl olan ‹nsan<br />

Haklar› Komitesi, özellikle bu Sözleflme’ye ek ‹htiyari Protokolün ilgili maddelerinin<br />

uygulanmas›na iliflkin olarak, münferit gözalt›nda keyfi infaz olaylar›yla ilgili önemi kararlar<br />

vermifltir. Örne¤in, Komite Eduardo Bleier olay›nda, Bleier’in tecrit alt›nda al›konuldu¤u<br />

ve kendisine Uruguay ordusu taraf›ndan ölesiye iflkence edildi¤ine dair annesinin ve<br />

eflinin iddialar›n› de¤erlendirmifltir. 4/ Komite, Uruguay Hükümetinin olay› tümden reddine<br />

itibar etmemifltir. Bunun yerine, Bleier’e iflkence edildi¤ine tan›k olan di¤er mahpuslardan<br />

elde etti¤i delillerle, Uluslararas› Medeni ve Siyasi Haklar Sözlemesi’nin 7. maddesinin<br />

ihlal edilerek Bleier’a iflkence edildi¤i ve Uruguay yetkililerinin, Uluslararas› Medeni<br />

ve Siyasi Haklar Sözlemesi’nin 6. Maddesini ihlal ederek Bleier’i öldürdüklerine inanmak<br />

için ciddi nedenler bulundu¤u sonucuna varm›flt›r. Komite Uruguay Hükümetinden, Bleier’in<br />

ölümünden, kaybolmas›ndan ve ona kötü muamele edilmesinden sorumlu olabilecek<br />

herkesi adalet önüne ç›kartmas›n› ve ölümü nedeniyle Bleier’in ailesine tazminat ödenmesini<br />

istemifltir.<br />

Bir baflka örnek, ‹nsan Haklar› Komitesi’nin Nisan 1985’te, Surinam’da yönetimde olan askeri<br />

liderin 15 muhalifinin Aral›k 1982’deki keyfi infaz›n›n, Sözleflme’nin 6(1) maddesinin kas›tl›<br />

ihlali oldu¤u sonucuna varmas›d›r. Komite, Hükümetin infazlar›n soruflturulmas›na yönünde<br />

etkili ad›mlar atmas›n›, sorumlu kiflileri adalet önüne getirmesini, ailelere tazminat<br />

ödemesinin ve bundan sonras› için yaflama hakk›n›n korunmas›n›n temin edilmesini talep etmifltir.<br />

5/<br />

5. ‹flkenceye Karfl› Komite<br />

‹flkence ve Di¤er Zalimane, ‹nsanl›k D›fl› veya Afla¤›lay›c› Muamele ve Cezalara Karfl› Sözleflme’nin<br />

uygulanmas›, yüksek ahlaki niteliklere sahip ve insan haklar› alan›nda yetkinli¤i tan›nm›fl<br />

on uzmandan oluflan ‹flkenceyi Önleme Komitesi taraf›ndan izlenecektir. Taraf Devletler,<br />

Sözleflme’nin 19. maddesine göre, Sözleflme çerçevesinde ald›klar› önlemler hakk›nda, Birleflmifl<br />

Milletler Genel Sekreteri arac›l›¤›yla, Komite’ye rapor sunarlar. Komite, her bir raporu<br />

de¤erlendirerek, gerekli hallerde genel yorumlar yapabilir ve bu bilgileri, Taraf Devletlere ve<br />

Genel Kurul’a sundu¤u y›ll›k raporlara dahil edebilir.<br />

15<br />

137


Under article 20 of the Convention, if the Committee receives reliable information which<br />

appears to it to contain well-founded indications that torture is being systematically practised<br />

in the territory of a State Party, the Committee invites that State Party to co-operate in the examination<br />

of the information and to this end to submit observations with regard to the information<br />

concerned. The Committee may, if it decides that this is warranted, designate one or<br />

more of its members to make a confidential inquiry and to report to the Committee urgently.<br />

In agreement with that State Party, such an inquiry may include a visit to its territory.<br />

After examining the findings of its member or members submitted to it, the Committee<br />

transmits these findings to the State Party concerned together with any comments or suggestions<br />

which seem appropriate in view of the situation.<br />

All the proceedings of the Committee under article 20 are confidential and, at all stages of<br />

the proceedings, the co-operation of the State Party is sought. After such proceedings have been<br />

completed, the Committee may, after consultations with the State Party concerned, decide<br />

to include a summary account of the results of the proceedings in its annual report to the other<br />

States Parties and to the General Assembly.<br />

6. Committee on Crime Prevention and Control<br />

The General Assembly in its resolution 35/172 of 15 December 1980 requested the Secretary-General<br />

to report to the Committee on Crime Prevention and Control at its seventh session,<br />

held at Vienna, from 15 to 24 March 1982, on the question of arbitrary or summary executions.<br />

By resolution 36/22 of 9 November 1981, the Assembly requested the Committee to<br />

examine that question with a view to making recommendations. Having reviewed the report<br />

submitted by the Secretary-General (E/AC.57/1982/4 and Corr.1 and Add.1), the Committee<br />

recommended to the Economic and Social Council the adoption of a resolution on arbitrary<br />

or summary executions.<br />

The Council, in its resolution 1983/24 of 26 May 1983, strongly condemned and deplored<br />

the brutal practice of summary executions and decided that the Committee should further<br />

study the question of death penalties that do not meet the acknowledged minimum legal guarantees<br />

and safeguards, as contained in the International Covenant on Civil and Political<br />

Rights and other international instruments.<br />

The Committee at its eighth session, held at Vienna, from 21 to 30 March 1984, elaborated<br />

a number of safeguards guaranteeing protection of the rights of those facing the death penalty.<br />

The Council adopted the safeguards recommended by the Committee in resolution 1984/50,<br />

annex, of 25 May 1984.<br />

The Council, in its resolution 1986/10 of 21 May 1986, section VI, requested that the Secretary-General<br />

should submit a report on extra-legal, arbitrary and summary executions to the<br />

Committee on Crime Prevention and Control at its tenth session in 1988, held at Vienna, from<br />

22 to 31 August 1988. The Secretary-General submitted a report entitled “Extra-legal, arbitrary<br />

and summary executions and measures for their prevention and investigation”<br />

(E/AC.57/1988/5). On the basis of discussion at the Committee, including statements made<br />

by non-governmental organizations, 6/ [Statement submitted by the International Commission<br />

of Jurists, a non-governmental organization in consultative status with the Economic and<br />

Social Council, category II, and the International Human Rights Internship Program, a nongovernmental<br />

organization in consultative status with the Economic and Social Council, roster<br />

(E/AC.57/1988/NGO.4).] the Committee recommended to the Council the adoption of a<br />

draft containing the Principles on the Effective Prevention and Investigation of Extra-Legal,<br />

Arbitrary and Summary Executions. The Committee has been entrusted with the function of<br />

periodically reviewing the implementation of these Principles.<br />

138<br />

16


Sözleflme’nin 20. maddesine göre; Komite, bir Taraf Devletin ülkesinde sistematik olarak iflkence<br />

uyguland›¤›na iliflkin sa¤lam belirtilenr içerdi¤i izlenimi veren güvenilir bilgi edinirse,<br />

Taraf Devleti bu bilginin incelenmesi için iflbirli¤ine ve bu amaçla söz konusu bilgiye iliflkin<br />

görüfllerini sunmaya davet eder. Komite, gerekli oldu¤una karar verirse, bir veya birden fazla<br />

üyesini, gizli bir soruflturma yapmak ve ivedilikle kendisine rapor etmek üzere görevlendirebilir.<br />

Taraf Devletle anlafl›lmas› halinde, bu soruflturma bu ülkeye yap›lacak ziyareti de kapsayabilir.<br />

Komite, üye veya üyelerin sundu¤u bulgular›n incelenmesinin ard›ndan, bu bulgular›, duruma<br />

göre uygun görülen yorum ve önerileriyle birlikte ilgili taraf Devlete iletir.<br />

Komite’nin 20. Madde çerçevesinde yürüttü¤ü tüm ifllemler gizlidir ve tüm aflamalarda Taraf<br />

Devletin iflbirli¤i aran›r. Komite, ifllemlerin tamamlanmas›n›n ard›ndan, ilgili Taraf Devletle<br />

istiflare ederek, ifllemlerin sonuçlar›n›n bir özetini Taraf Devletlere ve Genel Kurul’a sundu-<br />

¤u y›ll›k raporuna dahil etmeye karar verebilir.<br />

6. Suçun Önlenmesi ve Denetimi Komitesi<br />

Genel Kurul, 35/172 say› ve 15 Aral›k 1980 tarihli karar›yla, Genel Sekreter’den 15-24 Mart<br />

1982’de Viyana’da gerçekleflecek olan 7. dönem toplant›s›nda, Suçun Önlenmesi ve Denetimi<br />

Komitesi’ne, keyfi ve yarg›s›z infazlar konusunda rapor sunmas›n› istemifltir. Genel Kurul,<br />

36/22 say› ve 9 Kas›m 1981 tarihli karar›yla Komite’den, tavsiyelerini sunmak üzere konuyu<br />

incelemesini istemifltir. Komite, Genel Sekreter taraf›ndan sunulan raporu (E/AC.57/1982/4<br />

ve Corr.1 ve Add.1) gözden geçirerek, Ekonomik ve Sosyal Konsey’in keyfi ve yarg›s›z infazlar<br />

konusunda bir karar almas›n› tavsiye etmifltir.<br />

Konsey, 1983/24 say› ve 26 May›s 1983 tarihli karar›yla, hunhar bir uygulama niteli¤indeki<br />

yarg›s›z infazlar› güçlü bir flekilde k›nam›fl ve teesüfle karfl›lad›¤›n› bildirmifl ve Komite’nin,<br />

Uluslararas› Medeni ve Siyasi Haklar Sözleflmesi ile di¤er uluslararas› belgelerde yer<br />

alan, kabul görmüfl asgari hukuki teminatlara ve koruma tedbirlerine uygun olmayan ölüm<br />

cezalar› sorununu incelemeye devam etmesine karar vermifltir.<br />

Komite, Viyana’da 21-30 Mart 1984’te gerçekleflen 8. Dönem toplant›s›nda, ölüm cezas›na<br />

çarpt›r›lan kiflilerin haklar›n› korumay› temin edecek baz› koruma tedbirlerini ayr›nt›l› flekilde<br />

incelemifltir. Konsey,1984/50 say› ve 25 May›s 1984 tarihli karar› ile Komite’nin tavsiye etti¤i<br />

koruma tedbirlerini benimsemifltir.<br />

Konsey, 1986/10 say› ve 21 May›s 1986 tarihli karar›n›n VI. Bölümünde, Genel Sekreter’den,<br />

22-31 A¤ustos 1988 tarihlerinde gerçekleflecek 10. Dönem toplant›s›nda Suçun Önlenmesi<br />

ve Denetimi Komitesi’ne sunulmak üzere hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlarla ilgili<br />

bir rapor haz›rlamas›n› istemifltir. Genel Sekreter, “Hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar<br />

ve bunlar›n önlenmesi ve soruflturulmas›na iliflkin tedbirler” bafll›kl› raporunu<br />

(E/AC.57/1988/5) sunmufltur. Sivil toplum örgütlerinin beyanlar› da dahil olmak üzere, 6/<br />

Komite’de gerçekleflen tart›flmalara dayanarak, Komite Konsey’e, Hukuk D›fl›, Keyfi ve Yarg›s›z<br />

‹nfazlar›n Etkili Biçimde Önlenmesi ve Soruflturulmas›na Dair ‹lkeler tasla¤›n› benimsemesini<br />

tavsiye etmifltir. Komite, bu ‹lkeler’in uygulanmas›n› periyodik olarak incelemekle<br />

görevlendirilmifltir.<br />

17<br />

139


7. United Nations congresses on the prevention of crime and the treatment of offenders<br />

In 1980, the Sixth United Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment<br />

of Offenders in its Caracas Declaration 7/ [Sixth United Nations Congress on the Prevention<br />

of Crime and the Treatment of Offenders, Caracas, Venezuela, 25 August-5 September<br />

1980; Report prepared by the Secretariat (United Nations publication, Sales No. E. 81.<br />

IV. 4), chap. I, sect. A.] stressed, inter alia, that “criminal policy and the administration of<br />

justice should be based on principles that will guarantee the equality of everyone before<br />

the law without any discrimination, as well as the effective right of defence and the existence<br />

of judicial organs that are equal to the task of providing speedy and fair justice and<br />

of ensuring greater security and protection of the rights and freedoms of all people”. In resolution<br />

5 on extra-legal executions, the Congress called upon all Governments to take effective<br />

measures to prevent extra-legal executions and urged all organs of the United Nations<br />

dealing with questions of crime prevention and human rights to take all possible action<br />

to bring such acts to an end.<br />

In 1985, the Seventh United Nations Congress also adopted a resolution on extra-legal, arbitrary<br />

and summary executions calling upon all Governments to take urgent and incisive action<br />

to investigate such acts, wherever they may occur, to punish those found guilty and to take<br />

all other measures necessary to prevent those practices. 8/ [Seventh United Nations Congress<br />

on the Prevention of Crime and the Treatment of Offenders, Milan, 26 August – 6 September<br />

1985: Report prepared by the Secretariat (United Nations publication, Sales No.<br />

E.86.IV.1), chap. I, sect. E.]<br />

B. International Labour Organisation<br />

The Committee on Freedom of Association of the Governing Body of the International Labour<br />

Organisation (ILO) reviews complaints alleging the executions of trade unionists around<br />

the world. Regarding the deaths of Rudolf Vierra, Mark Pearlman, and Michael Hammer in<br />

El Salvador, the ILO Committee requested that the Government of E1 Salvador transmit the<br />

results of the judicial inquiry underway and pursue actively its investigations into these murders.<br />

9/ [International Labour Office, Governing Body, Two Hundred and Eighteenth Report<br />

of the Committee on Freedom of Association (GB.221/6/16), para. 390(c).]<br />

C. Regional organizations<br />

1. Inter-American Commission on Human Rights<br />

The Inter-American Commission on Human Rights has taken an approach similar to the<br />

Human Rights Committee of the United Nations in cases involving arbitrary executions. For<br />

example, in Case No. 7481 of 8 March 1982, regarding executions by a military regiment in Bolivia<br />

in 1980, the Inter-American Commission found violations of common article 3 of the Geneva<br />

Conventions, which had been ratified by the Bolivian Government. The Commission recommended,<br />

among other remedies, that the Bolivian Government “order a fuller and impartial<br />

investigation to determine responsibility for the excess and abuses 10/ [Annual report of<br />

the Inter-American Commission on Human Rights 1981-1982, OAS doc. OEA/Ser.L/V/II.57,<br />

doc. 6, rev.1 (Washington, D.C., 1982), p. 36.]<br />

140<br />

18


7. Birleflmifl Milletler Suçun Önlenmesi ve Suçlular›n Tretman Kongreleri<br />

1980’de toplanan Alt›nc› Birleflmifl Milletler Suçun Önlenmesi ve Suçlular›n Tretman› Kongresi,<br />

Karakas Deklarasyonu’nda 7/ di¤erleri yan›nda, “ceza politikas› ve adaletin yürütülmesi,<br />

herkesin ayr›mc›l›k yap›lmaks›z›n kanun önünde eflitli¤ini ve etkili savunma hakk›n› temin<br />

edecek ilkelere ve h›zl› ve adil flekilde adaleti gerçeklefltirecek ve tüm insanlar›n hak ve<br />

özgürlüklerini en üst düzeyde sa¤layacak ve koruyacak yarg› organlar›n›n varl›¤›na dayanmas›<br />

...” gerekti¤ini vurgulam›flt›r. Kongre, hukuk d›fl› infazlara iliflkin 5 say›l› karar›nda, tüm<br />

Hükümetleri hukuk d›fl› infazlar› önlemek için etkili önlemler almaya davet etmifl ve suçun<br />

önlenmesi ve insan haklar› konular›yla ilgili tüm Birleflmifl Milletler organlar›n›, bu tür eylemleri<br />

sona erdirmek için gerekenleri yapmaya ça¤›rm›flt›r.<br />

1985’te toplanan Yedinci Birleflmifl Milletler Kongresi de, hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlara<br />

iliflkin bir karar benimseyerek, tüm Hükümetleri nerede meydana gelirlerse gelsin,<br />

suçlu bulunanlar› cezaland›rmak üzere bu tür eylemleri soruflturmak için ivedi ve kesin olarak<br />

harekete geçmeye ve bu tür uygulamalar› önlemek için gerekli tüm di¤er tedbirleri almaya<br />

davet etmifltir. 8/<br />

B. Uluslararas› Çal›flma Örgütü<br />

Uluslararas› Çal›flma Örgütü (UÇÖ) Yönetim Kurulu’na ba¤l› Örgütlenme Özgürlü¤ü Komitesi,<br />

sendikac›lar›n infaz edildi¤ine iliflkin olarak dünyan›n her yanindan gelen iddialar› inceler.<br />

UÇÖ, Rudolf Vierra, Mark Pearlman ve Michael Hammer’in ölümleri ile ilgili olarak El<br />

Salvador Hükümeti’nden yürütülmekte olan kovuflturman›n sonuclar›n› kendilerine iletmelerini<br />

ve cinayetlere iliskin olarak etkili bir kovuflturma yürütmelerini talep etmistir.<br />

C. Bölgesel Örgütler<br />

1. Amerikal›lararas› ‹nsan Haklar› Komisyonu<br />

Amerikal›lararas› ‹nsan Haklar› Komisyonu, keyfi infazlarla ilgili olarak, Birleflmifl Milletler<br />

‹nsan haklar› Komitesi’nin yaklafl›m›na benzer bir yaklafl›m› benimsemifltir. Örne¤in,<br />

1980’de Bolivya’daki askeri rejim taraf›ndan gerçeklefltirilen infazlara iliflkin 8 Mart 1982 tarih<br />

ve 7481 No.lu davada, Komisyon, Bolivya Hükümeti taraf›ndan onaylanan Cenevre Konvansiyonlar›n›n<br />

ortak 3. maddesinin ihlal edildi¤ine karar vermifltir. Komisyon, infazlar›n sonuçlar›n›n<br />

giderilmesine iliflkin yap›lmas› gerekenler aras›nda, Bolivya Hükümeti’nin “bu afl›r›l›k<br />

ve kötülü¤ün sorumlular›n›n tespiti için tam ve tarafs›z bir soruflturma yapmas›...”n› tavsiye<br />

etmifltir. 10/<br />

19<br />

141


In two landmark decisions, the Inter-American Court of Human Rights found the Government<br />

of Honduras in violation of articles 4 (right to life); 5 (right to humane treatment); and 7<br />

(right to personal liberty) of the American Convention on Human Rights. 11/ [For a general<br />

overview of the question see E. R. Zafaroni, “The right to life and Latin Americanpenal systems”,<br />

The Annals of the American Academy of Political and Social Science, Marvin E. Wolfgang,<br />

ed., vol. 506, November 1989, pp. 57-67.] The Court in the Velasquez Rodriguez Case<br />

and the Godinez Cruz Case, 12/ [See, Inter-American Court H.R., Velasquez Rodriguez Case,<br />

Judgment of July 29, 1988, series C, No. 4; Inter-American Court H.R., Godinez Cruz Case,<br />

Judgment of January 20, 1989, series C, No. 5.] ruled that in cases of “disappearances”, “the<br />

duty [on the part of the Government of Honduras] to investigate facts of this type continues<br />

as long as there is uncertainty about the fate of the person disappeared”, and ordered Honduras<br />

to pay damages to the families of the victims.Furthermore, the Inter-American Court<br />

adopted measures, taken in response to the assassination of two important witnesses, insisting<br />

upon the protection of witnesses appearing as part of the investigation.<br />

2. African Commission on Human and People’s Rights<br />

The recently established African Commission on Human and People’s Rights, a subsidiary<br />

body of the Organization of African Unity, has not yet considered any cases involving the arbitrary<br />

deprivation of life. The Commission’s mandate stems from the African Charter of Human<br />

and People’s Rights, which provides inter alia that the Commission may enter into written<br />

communication with a State Party of the Charter when it is alleged by another State party<br />

that the former has violated the provisions of the Charter.<br />

3. European Commission on Human Rights<br />

The European Commission on Human Rights has reviewed fewer cases involving the right<br />

to life than the Inter-American Commission. In one case, Cyprus v. Turkey, the European<br />

Commission considered whether the Turkish army had engaged in mass executions of civilians<br />

at the time of the invasion of Cyprus. The Commission found sufficient eyewitnesses and<br />

second-hand testimony from refugees to conclude that there were “strong indications of executions<br />

committed on a substantial scale”.13/ [Cyprus v. Turkey, Apps. No. 6780/74 and<br />

6950/75, Decision of 17 July 1976, European Human Rights Reports, 482 (1982).] The Committee<br />

of Ministers took note of the Commission ‘s report an urged talks between the Greek and<br />

Turkish communities on Cyprus, but took no further action on the matter.<br />

142<br />

20


Amerikal›lararas› ‹nsan Haklar› Komisyonu, dönüm noktas› niteli¤indeki iki önemli karar›nda,<br />

Honduras Hükümeti’nin 4. maddeyi (yaflama hakk›), 5 maddeyi (insani muamele hakk›)<br />

ve 7. maddeyi (kifli güvenli¤i hakk›) ihlal etti¤i sonucuna varm›flt›r. 11/ Mahkeme, Velasquez<br />

Rodriguez ve Godinez Cruz davalar›nda, 12/ “kaybolmalar” söz konusu oldu¤unda,<br />

“Honduras Hükümeti’nin bu olaylara iliflkin soruflturma görevinin, kay›p kiflilerin ak›betinin<br />

ne oldu¤unun ortaya ç›kmad›¤› sürece devam etti¤i”ne hükmetmifl ve Honduras Hükümeti’nin<br />

ma¤durlar›n ailelerine tazminat ödemesine karar vermifltir. Mahkeme ayr›ca, iki önemli<br />

tan›¤a düzenlenen suikast›n ard›ndan, tan›klar›n korunmas›n›n soruflturman›n bir parças›<br />

oldu¤unu belirterek, baz› tedbirler benimsemifltir.<br />

2. Afrika ‹nsan ve Halklar›n Haklar› Komisyonu<br />

Yak›n zamanda kurulan ve Afrika Birli¤i Örgütü’ne ba¤l› bir organ olan Afrika ‹nsan ve<br />

Halklar›n Haklar› Komisyonu, henüz, yaflama hakk›ndan keyfi olarak mahrum b›rak›lma konusuna<br />

iliflkin herhangi bir olguyu ele almam›flt›r. Komisyon’un yetkileri Afrika ‹nsan ve<br />

Haklar›n Haklar› fiart› ile düzenlenmifltir ve fiart’a göre; bir Taraf Devlet’in di¤er bir Taraf<br />

Devlet’in fiart’›n hükümlerini ihlal etti¤i iddias› üzerine, Komisyon, fiart’› ihlal etti¤i iddia edilen<br />

Taraf Devletten yaz›l› aç›klama isteyebilir<br />

3. Avrupa ‹nsan Haklar› Komisyonu<br />

Avrupa ‹nsan Haklar› Komisyonu, Amerikal›lararas› ‹nsan Haklar› Komisyonuna k›yasla,<br />

yaflama hakk›na iliflkin daha az say›da olguyu incelemifltir. Bir davada, K›br›s/Türkiye, Avrupa<br />

‹nsan Haklar› Komisyonu K›br›s’›n iflgali s›ras›nda sivillerin Türk ordusu taraf›ndan toplu<br />

olarak infaz edilip edilmedi¤ini incelemifltir. Komisyon, tan›k beyanlar› ile mültecilerden edinilen<br />

duyuma dayal› tan›k beyanlar›, “önemli say›da infaz gerçekleflti¤i yönünde kuvvetli<br />

göstergeler” oldu¤unu sonucuna varmak için yeterli görmüfltür. 13/ Bakanlar Komitesi, Komisyon’un<br />

raporunu not etmifl ve K›br›s’taki Yunan ve Türk cemaatleri aras›nda görüflmelere<br />

bafllanmas›n› talep etmifltir.<br />

21<br />

143


II. THE ELABORATION OF INTERNATIONAL<br />

STANDARDS FOR EFFECTIVE PREVENTION OF EXTRA-LEGAL,<br />

ARBITRARY AND SUMMARY EXECUTIONS<br />

The need for an international scientific protocol for the investigation of deaths has been recognized<br />

for several years. In 1979, the Danish Medical Group of Amnesty International expressed<br />

a desire for established international rules for the completion of death certificates. In<br />

1984, J. L. Thomsen observed that forensic medicine was being practised in different ways,<br />

and that common guidelines and definitions would facilitate communications. 14/ [J. L.<br />

Thomsen and others “Amnesty International and the forensic sciences”, American Journal for<br />

Medical Pathology, vol. 5, No. 4 (December 1984), pp. 305-311.]<br />

Non-governmental organizations emphasized the need for developing and adopting international<br />

standards as a practical outcome of their missions to countries where extra-legal, arbitrary<br />

and summary executions were alleged to take place. For example, an Amnesty International<br />

mission to one country found in 1983 that the procedures of the authorities for recording<br />

and investigating violent deaths were totally inadequate for determining the causes of<br />

more than 40,000 deaths that had occurred between 1979 and 1984, or for identifying the parties<br />

responsible. The procedures were even inadequate to determine the precise number of<br />

these deaths.<br />

Similarly, a delegation from the American Association for the Advancement of Science sent<br />

to another country to assist in the identification of thousands of persons abducted or killed between<br />

1976 and 1983 concluded that the identification of the remains was beyond the capabilities<br />

of local institutions, and recommended the establishment of a national investigative centre<br />

with well-trained forensic scientists and a director with independent investigative powers. The<br />

delegation, however, was optimistic that even the identification of the remains of a small number<br />

of the “disappeared” and a determination of the causes of their deaths could be a significant<br />

deterrent if those responsible for the deaths could be identified and brought to justice.<br />

Even when Governments order inquests, investigators often find it difficult to ascertain the<br />

facts surrounding arbitrary executions. Eyewitness accounts may be hard to obtain because<br />

witnesses fear reprisals or because the only witnesses were those conducting executions themselves.<br />

Assassins often conceal their crimes by making their victims “disappear”. As a result,<br />

bodies of victims are usually found months or years later, buried in shallow, unmarked graves.<br />

Disposal in this manner often complicates identification of the body and determination of<br />

the cause and manner of death. In some cases, the natural decomposition of the body’s soft<br />

tissue erases evidence of trauma such as bruising, stab wounds or gunpowder burns. In others,<br />

the perpetrators deliberately mutilate the person, either before or after death, in an attempt<br />

to thwart identification or to intimidate others.<br />

Most countries have a system for investigating the cause of death in cases with unusual or<br />

suspicious circumstances. Such a procedure provides some reassurance that unexplained deaths<br />

do not remain unexplained and that the perpetrator is tried by a competent court established<br />

by law. In some countries, however, these procedures have broken down or have been<br />

abused, particularly where the death may have been caused by the police, the army or other<br />

government agents. In these cases, a thorough and independent investigation is rarely done.<br />

Evidence that could be used to prosecute the offender is ignored or covered up, and those involved<br />

in the executions go unpunished.<br />

22<br />

144


II. HUKUK DIfiI, KEYF‹ VE YARGISIZ ‹NFAZLARIN ETK‹L‹<br />

B‹Ç‹MDE ÖNLENMES‹NE DA‹R ULUSLARARASI<br />

STANDARTLARIN AYRINTILI OLARAK ‹NCELENMES‹<br />

Ölüm vakalar›n›n soruflturulmas›na iliflkin bilimsel nitelikte uluslararas› bir protokole yönelik<br />

ihtiyaç, birkaç y›ldan beri hissedilmektedir. Uluslararas› Af Örgütü Danimarka T›p Grubu,<br />

1979’da, ölüm belgelerinin nas›l doldurulaca¤›na iliflkin yerleflik uluslararas› kurallara yönelik<br />

iste¤ini ifade etmifltir. J. L. Thomsen 1984 y›l›nda, adli t›p uygulamalar›n›n farkl› flekillerde oldu¤unu<br />

ve ortak yol gösterici kurallar ile tan›mlar›n, iletiflimi kolaylaflt›raca¤›n› gözlemlemifltir.<br />

Sivil toplum örgütleri, hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n gerçekleflti¤i iddia edilen ülkelere<br />

yapt›klar› ziyaretler s›ras›nda ulaflt›klar› pratik bir sonuç olarak, uluslararas› standartlar›n<br />

gelifltirilmesi ve benimsenmesi gere¤inin alt›n› çizmifllerdir. Örne¤in Uluslararas› Af Örgütü,<br />

1983 y›l›nda bir ülkeye yapt›¤› ziyaret s›ras›nda, bu ülkede yetkililerin fliddet sonucu<br />

meydana gelmifl ölümlerin kayd›n› tutma ve bunlar› soruflturma konusunda izledikleri usullerin<br />

, 1979 ve 1984 y›llar› aras›nda gerçekleflen 40.000’in üzerindeki ölümün nedenlerini ortaya<br />

ç›kartmak ve sorumlular›n› tespit etmek için tümüyle elveriflsiz oldu¤unu saptam›flt›r. Söz<br />

konusu gerçekleflen ölümlerin tam say›s›n› saptamak için dahi elveriflsizdir.<br />

Benzer flekilde, 1976 ve 1983 y›llar› aras›nda kaç›r›lm›fl veya öldürülmüfl olan binlerce kiflinin<br />

kimlik tespitinin yap›lmas›na yard›m etmek üzere American Association For The Advancement<br />

of Science taraf›ndan bir baflka ülkeye gönderilen delegasyon da, kimlik tespiti yapman›n,<br />

yerel yetkililerin yetkinliklerinin ötesinde oldu¤u sonucuna varm›fl ve iyi e¤itilmifl adli<br />

t›p uzmanlar› ve ba¤›ms›z soruflturma yetkilerine sahip bir yöneticiden oluflan bir ulusal soruflturma<br />

merkezi kurulmas›n› tavsiye etmifltir. Ancak delegasyon, “kay›p kiflilerin” sadece az<br />

bir k›sm›n›n da olsa, kimliklerinin tespit edilmesinin ve ölüm nedenlerinin belirlenmesinin,<br />

bu ölümlerden sorumlu olanlar›n kimler oldu¤unun tespiti ve yarg› önüne ç›kar›labilmesi halinde,<br />

oldukça cayd›r›c› olaca¤› konusunda iyimser oldu¤unu ifade etmifltir.<br />

Hükümetler soruflturma emri verdiklerinde dahi, soruflturmay› yürüten kifliler s›kl›kla keyfi<br />

infazlar›n gerçekleflti¤i koflullar hakk›nda delil elde etmekte zorlanmaktad›rlar. Tan›k ifadelerinin<br />

elde edilmesi, tan›klar›n korkmalar› veya infaz› gerçeklefltirenlerin infaz›n yegane tan›klar›<br />

olmalar› nedeniyle zor olabilmektedir. Suikastlar, ma¤durlar›n “kaybedilmesi” yoluyla suçun<br />

gizlenmesini sa¤lamaktad›r. Sonuç olarak, ma¤durlar›n cesetleri genellikle aylar ya da y›llar<br />

sonra, s›¤ ve iflaretlenmemifl mezarlarda bulunmaktad›r. Bu da, cesedin kimli¤inin belirlenmesinde<br />

ve ölümün nedeni ve ne flekilde meydana geldi¤inin tespitini oldukça zorlaflt›rmaktad›r.<br />

Baz› durumlarda, cesedin yumuflak dokular›n›n çürümesi nedeniyle s›yr›klar, kesici delici alet<br />

yaralar› veya ateflli silah yan›¤› gibi travma delilleri yok olmaktad›r. Ma¤durun kimli¤inin tespit<br />

edilmesini önlemek veya baflka kiflilere göz da¤› vermek için, ölümden önce veya sonra, failler<br />

taraf›ndan ma¤durlar›n bedenlerinin parçalanmas› da görülen di¤er durumlardand›r.<br />

Ço¤u ülke, ola¤and›fl› ve flüpheli flekilde meydana gelen ölüm olgular›n›n nedenlerini soruflturmak<br />

üzere kurulmufl bir sisteme sahiptir. Bu usuller, nedeni bilinmeyen ölümlerin nedeninin<br />

ortaya ç›kart›laca¤›n›n ve de faillerinin, kanunla kurulmufl bir mahkeme önünde yarg›lanaca¤›n›n<br />

teminat›n› teflkil eder. Ancak, baz› ülkelerde, özellikle ölümlere polisin, askerin<br />

veya baflka bir kamu görevlisinin neden oldu¤u durumlarda, bu usuller çi¤nenmekte veya suistimal<br />

edilmektedir. Bu durumda, nadiren derinlemesine ve ba¤›ms›z flekilde soruflturma yürütülmektedir.<br />

Suçlular hakk›nda dava aç›lmas› için kullan›labilecek deliller ya göz ard› edilmekte<br />

ya da gizlenmekte ve infazlara kar›flan kimseler cezaland›r›lmaktan kurtulmaktad›r.<br />

23<br />

145


To address the need for developing uniform standards, the international community began<br />

to formulate a set of principles and medicolegal standards for the investigation and prevention<br />

of extra-legal, arbitrary and summary executions. That work, which dates back to the beginning<br />

of the 1980s, made considerable advances with the preparation of the Principles on<br />

the Effective Prevention and Investigation of Extra-Legal, Arbitrary and Summary Executions<br />

recommended by the Committee on Crime Prevention and Control at its tenth session in Vienna<br />

in 1988. The Principles set forth in annex I were adopted by the Economic and Social Council<br />

in its resolution 1989/65, annex, of 24 May 1989 and endorsed by the General Assembly<br />

in its resolution 44/162 of 15 December 1989.<br />

It is hoped that observance of the provisions of the Principles will lead to a decrease of extra-legal,<br />

arbitrary and summary executions in two ways. First, use of the adopted procedures<br />

during death investigations should produce the evidence necessary for increased detection<br />

and disclosure of other executions. The persons responsible for such executions can then<br />

be held accountable through judicial or political sanctions. Secondly, adoption of the standards<br />

will also provide international observers with guidelines to evaluate investigations of<br />

suspicious deaths. Non-compliance with the standards can be publicized and pressure brought<br />

against non-complying Governments, especially where extra-legal, arbitrary and summary<br />

executions are believed to have occurred. If a Government refuses to establish impartial<br />

inquest procedures in such cases, it might be inferred that the Government is hiding such<br />

executions. The fear of condemnation by the international community may encourage government<br />

compliance with the inquest standards, which, in turn, should reduce extra-legal, arbitrary<br />

and summary executions.<br />

An additional benefit of compliance with these standards is that a Government suspected<br />

of involvement in an extra-legal, arbitrary and summary execution would have an opportunity<br />

of satisfying the international community, as well as its own people, that it was not responsible<br />

for the death of a particular person or persons. A Government’s compliance with these<br />

standards, regardless of the outcome of an inquiry, may increase confidence in the rule of<br />

law, including the commitment of Governments to human rights.<br />

146<br />

24


Uluslararas› toplum, ortak standartlar gelifltirilmesine yönelik ihtiyac› karfl›lanmas› için,<br />

hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n önlenmesi ve soruflturulmas›na yönelik bir dizi ilke ve<br />

t›bbi sorumluluk standartlar› oluflturmaya bafllam›flt›r. 1980’lerin bafllar›n kadar uzanan bu çal›flmalar,<br />

Hukuk D›fl›, Keyfi ve Yarg›s›z ‹nfazlar›n Etkili fiekilde Önlenmesi ve Soruflturulmas›na<br />

Dair ‹lkeler’in haz›rlanmas› ile önemli bir ilerleme kaydetmifl ve bu ‹lkeler, Suçun Önlenmesi<br />

ve Denetimi Komitesi taraf›ndan, Komite’nin 1988 y›l›nda Viyana’da gerçekleflen Onuncu<br />

Dönem toplant›s›nda tavsiye edilmifltir. Ek I’de yer alan bu ‹lkeler, Ekonomik ve Sosyal<br />

Konsey taraf›ndan 1989/65 say› ve 24 May›s 1989 tarihli karar› ile benimsenmifl ve Genel Kurul<br />

taraf›ndan 44/162 say› ve 13 Aral›k 1989 tarihli karar›yla kabul edilmifltir.<br />

Bu ‹lkeler’e uyulmas›n›n, iki yolla hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n azalmas›na neden<br />

olaca¤› ümit edilmektedir. ‹lk olarak, benimsenen bu usullerin ölümlere iliflkin soruflturma<br />

yap›lmas› s›ras›nda kullan›lmas›, baflka infazlar›n meydana ç›kar›lmas› ve iffla edilmesi<br />

için gerekli delilleri sa¤layacakt›r. Bu flekilde, infazlar› gerçeklefltirmifl kimselerin, yarg›sal veya<br />

siyasal yapt›r›mlar yoluyla sorumluluklar›n›n ortaya konulabilmesi mümkün olabilecektir.<br />

‹kinci olarak, bu standartlar›n benimsenmesi, uluslararas› gözlemcilerin flüpheli ölümlere iliflkin<br />

yap›lan soruflturmalar› de¤erlendirmeleri s›ras›nda, onlara yol gösterecektir. Bu standartlara<br />

uyulmamas› durumunda, özellikle hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n gerçekleflti¤ine<br />

inan›lan ülkeler bak›m›ndan, bu durum kamuya duyurularak, uymayan Hükümetlere karfl›<br />

bask› arac› olarak kullan›labilecektir. E¤er bir Hükümet tarafs›z soruflturma usullerini benimsemekten<br />

kaç›n›yorsa, Hükümetin bu nitelikteki infazlar› saklamaya çal›flt›¤› izlenimi do-<br />

¤abilir. Uluslararas› toplum taraf›ndan k›nanma korkusu, Hükümetleri soruflturma standartlar›n›<br />

benimsemeye teflvik edecek, bu da, hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n azalmas›n›<br />

sa¤layacakt›r.<br />

Bu standartlara uyman›n bir baflka faydas› da; hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlarla iliflkisi<br />

oldu¤undan flüphelenilen Hükümetlerin, kendi halklar›na oldu¤u kadar uluslararas›<br />

topluma da, belli kifli veya kiflilerin ölümünden sorumlu olmad›klar›n› gösterme olana¤› tan›mas›d›r.<br />

Soruflturman›n sonucu ne olursa olsun, bir Hükümetin bu standartlara uymas›,<br />

hukukun üstünlü¤üne duyulan güveni ve Hükümetlerin insan haklar›na olan ba¤l›l›klar›n›<br />

art›racakt›r.<br />

25<br />

147


III. MODEL PROTOCOL FOR A LEGAL INVESTIGATION OF<br />

EXTRA-LEGAL ARBITRARY AND SUMMARY EXECUTIONS<br />

(“MINNESOTA PROTOCOL”)<br />

A. Introduction<br />

Suspected extra-legal, arbitrary and summary executions can be investigated under established<br />

national or local laws and can lead to criminal proceedings. In some cases, however, investigative<br />

procedures may be inadequate because of the lack of resources and expertise or because<br />

the agency assigned to conduct the investigation may be partial. Hence, such criminal<br />

proceedings are less likely to be brought to a successful outcome.<br />

The following comments may enable those conducting investigations and other parties,<br />

as appropriate, to obtain some in-depth guidance for conducting investigations. Such guidance<br />

in a general way, has been set out in the Principles on the Effective Prevention and Investigation<br />

of Extra-Legal, Arbitrary and Summary Executions (see annex I, below, paragraphs<br />

9-17). The guidelines set forth in this proposed model protocol for a legal investigation<br />

of extra-legal, arbitrary and summary executions are not binding. Instead, the model protocol<br />

is meant to be illustrative of methods for carrying out the standards enumerated in the<br />

Principles.<br />

By definition, this model protocol cannot be exhaustive as the variety of legal and political<br />

arrangements escapes its application. Also, investigative techniques vary from country to country<br />

and these cannot be standardized in the form of internationally adopted principles.<br />

Consequently, additional comments may be relevant for the practical implementation of the<br />

Principles.<br />

Sections B and C of this model protocol contain guidelines for the investigation of all violent,<br />

sudden, unexpected or suspicious deaths, including suspected extra-legal, arbitrary and<br />

summary executions. These guidelines apply to investigations conducted by law enforcement<br />

personnel and by members of an independent commission of inquiry.<br />

Section D provides guidelines for establishing a special independent commission of inquiry.<br />

These guidelines are based on the experiences of several countries that have established<br />

independent commissions to investigate alleged arbitrary executions.<br />

Several considerations should be taken into account when a Government decides to establish<br />

an independent commission of inquiry. First, persons subject to an inquiry should be<br />

guaranteed the minimum procedural safeguards protected by international law* [In particular,<br />

all persons must be guaranteed the due process rights set forth in article 14 of the International<br />

Covenant on Civil and Political Rights.] at all stages of the investigation. Secondly,<br />

investigators should have the support of adequate technical and administrative personnel,<br />

as well as access to objective, impartial legal advice to ensure that the investigation<br />

will produce admissible evidence for later criminal proceedings. Thirdly, investigators should<br />

receive the full scope of the Government’s resources and powers. Finally, investigators<br />

should have the power to seek help from the international community of experts in law, medicine<br />

and forensic sciences.<br />

*) In particular, all persons must be guaranteed the due process rights set forth in article 14 of the International Covenant<br />

on Civil and Political Rights<br />

26<br />

148


III. HUKUK DIfiI, KEYF‹ ve YARGISIZ ‹NFAZLARIN HUKUK‹<br />

AÇIDAN SORUfiTURULMASINA ‹L‹fiK‹N MODEL PROTOKOL<br />

(“M‹NNESOTA PROTOKOLÜ”)<br />

A.Girifl<br />

Hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infaz flüphesi, ulusal veya yerel ceza hukukuna uygun olarak<br />

soruflturma yap›lmas› ve ceza yarg›lamas›na bafllanmas› ile sonuçlanabilir. Ancak baz› hallerde,<br />

kaynak ve uzmanl›k eksikli¤i veya soruflturmay› yürütmekle görevli kiflinin tarafl› olmas›<br />

soruflturman›n gerekti¤i gibi ifllemesini engeller. Bu durumda, cezai takibat›n baflar›l› flekilde<br />

sonuçlanmas› olas›l›¤› azd›r.<br />

Afla¤›da ifade edilen yorumlar, uygun oldu¤u ölçüde, soruflturmay› yürütenler ve di¤er<br />

kifliler için, soruflturman›n yürütülmesine iliflkin ayr›nt›l› bir rehber niteli¤indedir. Hukuk<br />

D›fl›, Keyfi ve Yarg›s›z ‹nfazlar›n Etkili fiekilde Önlenmesine ve Soruflturulmas›na Dair ‹lkeler,<br />

rehber niteli¤indeki bu ilkeleri genel olarak ortaya koymufltur (bkz. ek 1, para. 9-17). Bu<br />

örnek protokol ile, hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n hukuki aç›dan soruflturulmas›na<br />

iliflkin olarak yol gösterici nitelikteki bu kurallar ise, ba¤lay›c› nitelik tafl›mamaktad›r. Örnek<br />

Protokol, ‹lkeler ile ortaya konulmufl standartlar›n uygulanmas›na iliflkin yöntemleri<br />

göstermektedir.<br />

Ancak, bu Örnek Protokol, yasal ve siyasi düzenlemelerin çeflitlili¤i nedeniyle, tüm durumlar›<br />

kapsama olana¤›ndan yoksundur. Ayr›ca, soruflturma teknikleri ülkeden ülkeye de-<br />

¤iflmektedir ve bunlar›n uluslararas› ilkelerin benimsenmesi yoluyla standardize edilmesi<br />

mümkün de¤ildir. Bu nedenle, ‹lkeler’in pratikte uygulanmas›n› sa¤lamak üzere, ek yorumlar<br />

yap›lmas› gerekli olmaktad›r.<br />

Bu örnek Protokolün B ve C bölümleri, hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infaz flüphesi bulunan<br />

haller de dahil olmak üzere, fliddet sonucu meydana gelmifl, ani, beklenmeyen veya flüpheli<br />

tüm ölüm hallerinin soruflturulmas›na iliflkin yol gösterici kurallar içermektedir. Bu yol gösterici<br />

kurallar, kanunu uygulamakla görevli kimseler ve ba¤›ms›z soruflturma komisyonlar›<br />

üyelerine yöneliktir.<br />

D bölümü, ba¤›ms›z nitelikte özel soruflturma komisyonlar› kurulmas›na iliflkin olarak yol<br />

göstericidir. Bu kurallar, keyfi infazlar› soruflturmak üzere ba¤›ms›z komisyonlar kurmufl çeflitli<br />

devletlerin tecrübelerine dayanmaktad›r.<br />

Bir Hükümet ba¤›ms›z bir soruflturma komisyonu kurmaya karar verdi¤inde göz önünde<br />

bulundurulmas› gereken baz› hususlar vard›r. ‹lk olarak, hakk›nda soruflturma yap›lacak kimseler,<br />

soruflturman›n tüm aflamalar›nda, uluslararas› hukukun ? öngördü¤üusuli güvencelerden<br />

yararland›r›lmal›d›r. ‹kinci olarak, soruflturmay› yürütenlerin, gerekli teknik ve idari personel<br />

deste¤ine sahip olmas› ve soruflturma sonucunda elde edilecek delilin, cezai takibat›n<br />

daha sonraki aflamalar›nda kullan›labilecek nitelikte olmas›n› temin etmek üzere, nesnel ve tarafs›z<br />

hukuki görüfle erisme imkan› bulunmas› gerekmektedir. Üçüncü olarak, soruflturmay›<br />

yürütenler, devletin tüm kaynak ve yetkilerinden yararlanabilmelidir. Son olarak, soruflturmay›<br />

yürütenler hukuk, t›p ve adli t›p konular›nda, yabanc› uzmanlardan da yard›m isteme<br />

yetkisine sahip olmal›d›rlar.<br />

27<br />

149


The fundamental principles of any viable investigation into the causes of death are competence,<br />

thoroughness, promptness and impartiality of the investigation, which flow from paragraphs<br />

9 and 11 of the Principles. These elements can be adapted to any legal system and<br />

should guide all investigations of alleged extra-legal, arbitrary and summary executions.<br />

B. Purposes of an inquiry<br />

As set out in paragraph 9 of the Principles, the broad purpose of an inquiry is to discover<br />

the truth about the events leading to the suspicious death of a victim. To fulfil this purpose,<br />

those conducting the inquiry shall, at a minimum, seek:<br />

a) To identify the victim;<br />

b) To recover and preserve evidentiary material related to the death to aid in any potential<br />

prosecution of those responsible;<br />

c) To identify possible witnesses and obtain statements from them concerning the death;<br />

d) To determine the cause, manner, location and time of death, as well as any pattern or<br />

practice that may have brought about the death;<br />

e) To distinguish between natural death, accidental death, suicide and homicide;<br />

f) To identify and apprehend the person(s) involved in the death;<br />

g) To bring the suspected perpetrator(s) before a competent court established by law.<br />

C. Procedures of an inquiry<br />

One of the most important aspects of a thorough and impartial investigation of an extra-legal,<br />

arbitrary and summary execution is the collection and analysis of evidence. It is essential<br />

to recover and preserve physical evidence, and to interview potential witnesses so that the circumstances<br />

surrounding a suspicious death can be clarified.<br />

1. Processing of the crime scene<br />

Law enforcement personnel and other non-medical investigators should co-ordinate their<br />

efforts in processing the scene with those of medical personnel. Persons conducting an investigation<br />

should have access to the scene where the body was discovered and to the scene where<br />

the death may have occurred:<br />

a) The area around the body should be closed off. Only investigators and their staff should<br />

be allowed entry into the area;<br />

b) Colour photographs of the victim should be taken as these, in comparison with black<br />

and white photographs, may reveal in more detail the nature and circumstances of the<br />

victim’s death;<br />

c) Photographs should be taken of the scene (interior and exterior) and of any other physical<br />

evidence;<br />

150<br />

28


Ölümün gerçekleflme nedenlerine iliflkin iyi bir soruflturman›n temel ilkeleri, ‹lkeler’in 9 ve<br />

11. maddelerinde de belirtildi¤i gibi yetkinlik, en üst düzeyde ihtimam gösterme, çabukluk ve<br />

soruflturman›n tarafs›z biçimde yürütülmesidir. Bunlar, her hukuk sistemine dahil edilebilir<br />

nitelikte olan ve hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infaz iddialar›na iliflkin tüm soruflturmalara hakim<br />

olmas› gereken unsurlard›r.<br />

B. Soruflturman›n amac›<br />

“‹lkeler”in 9.maddesinde de belirtildi¤i üzere, soruflturman›n genel amac› kurban›n flüpheli<br />

biçimde ölümüne neden olan olaylara iliflkin gerçe¤in ortaya ç›kart›lmas›d›r. Bu amaç do¤rultusunda<br />

soruflturmay› yürütenler taraf›ndan asgari olarak yap›lmas› gerekenler flunlard›r:<br />

a) Ölenin (kurban›n) kimli¤ini belirlemek;<br />

b) Ölümle ilgili olan ve sorumlu(lar) hakk›nda yap›lacak cezai takibata yard›mc› olacak nitelikteki<br />

tüm delilleri ortaya ç›karmak ve muhafaza etmek;<br />

c) Olas› tan›klar›n kimliklerini tespit etmek ve ölüm olay› ile ilgili ifadelerini almak;<br />

d) Ölümün nedenini, fleklini, yerini ve zaman›n›, ölümle sonuçlanan olaylar örüntüsünü ve<br />

eylemleri belirlemek;<br />

e) Do¤al ölüm, kaza sonucu ölüm , intihar ve cinayet aras›nda ay›r›m yapmak;<br />

f) Ölüm olay›na kar›flm›fl kiflilerin kimli¤ini tespit etmek ve yakalamak;<br />

g) fiüphelileri kanunla kurulmufl, yetkili mahkeme önüne ç›kartmak.<br />

C. Soruflturmada Uygulanacak Usul<br />

Hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z bir infazda tam ve tarafs›z bir soruflturman›n en önemli yönlerinden<br />

biri, delillerin toplanmas› ve incelenmesidir. fiüpheli bir ölümu cevreleyen koflullar›n<br />

ayd›nlat›labilmesi için, somut delillerin bulunmas›, korunmas› ve olas› tan›klarla görüflülmesi<br />

gereklidir.<br />

1. Olay Yeri ‹ncelemesi<br />

Yasa uygulay›c›lar› ile soruflturmay› yürütmekle görevli di¤er kifliler, olay yerinin incelemesine<br />

iliflkin çal›flmalar›n›, t›bbi personelin çal›flmalar›yla koordinasyon içinde yürüteceklerdir.Soruflturmay›<br />

yürütenler, cesedin bulundu¤u yer ile ölümün gerçekleflmifl olabilece¤i<br />

yeri inceleyebilmelidirler.<br />

a) Cesedin bulundu¤u alan›n çevresi kapat›lmal›, sadece soruflturmay› yürütenler ve onlara<br />

ba¤l› olarak çal›flanlar›n bu alana girmesine izin verilmelidir;<br />

b) Ölenin (kurban›n) renkli foto¤raflar› çekilmelidir; zira bunlar siyah beyaz foto¤raflara<br />

k›yasla , kurban›n ölümünün nedenleri ve ölümün gerçekleflti¤i koflullar hakk›nda daha<br />

fazla detay gösterebilirler;<br />

c) Olay yerinin (iç ve d›fl) ve di¤er tüm fiziki delillerin foto¤raflar› çekilmelidir;<br />

29<br />

151


d) A record should be made of the body position and condition of the clothing;<br />

e) The following factors may be helpful in estimating the time of death:<br />

i) Temperature of the body (warm, cool, cold);<br />

ii) Location and degree of fixation of lividity;<br />

iii) Rigidity of the body;<br />

iv) Stage of its decomposition;<br />

f) Examination of the scene for blood should take place. Any samples of blood, hair, fibres<br />

and threads should be collected and preserved;<br />

g) If the victim appears to have been sexually assaulted, this fact should be recorded;<br />

h) A record should be made of any vehicles found in the area;<br />

i) Castings should be made and preserved of pry marks, tyre or shoe impressions, or any<br />

other impressions of an evidentiary nature;<br />

j) Any evidence of weapons, such as guns, projectiles, bullets and cartridge cases, should<br />

be taken and preserved. When applicable, tests for gunshot residue and trace metal detection<br />

should be performed;<br />

k) Any fingerprints should be located, developed, lifted and preserved;<br />

l) A sketch of the crime scene to scale should be made showing all relevant details of the<br />

crime, such as the location of weapons, furniture, vehicles, surrounding terrain, including<br />

the position, height and width of items, and their relationship to each other;<br />

m)A record of the identity of all persons at the scene should be made, including complete<br />

names, addresses and telephone numbers;<br />

n) Information should be obtained from scene witnesses, including those who last saw the<br />

decedent alive, when, where and under what circumstances;<br />

o) Any relevant paper, records or documents should be saved for evidentiary use and<br />

handwriting analysis.<br />

2. Processing of the evidence<br />

a) The body must be identified by reliable witnesses and other objective methods;<br />

b) A report should be made detailing any observations at the scene, actions of investigators<br />

and disposition of all evidence recovered;<br />

c) Property forms listing all evidence should be completed;<br />

d) Evidence must be properly collected, handled, packaged, labelled and placed in safekeeping<br />

to prevent contamination and loss of evidence.<br />

152<br />

30


d) Cesedin pozisyonu ve giysilerin durumu kaydedilmelidir;<br />

e) Ölüm zaman›n›n belirlenmesinde afla¤›daki faktörlerden yararlan›labilir:<br />

i) Vücut s›cakl›¤› (›l›k, serin, so¤uk)<br />

ii) Ölü lekelerinin yeri ve sabitlenme düzeyi<br />

iii) Ölü kat›l›¤›<br />

iv) Dekompozisyon evresi<br />

f) Olay yerinde kan lekeleri araflt›r›lmal›d›r. Her bir kan, k›l, lif ve iplik örnekleri toplanmal›<br />

ve saklanmal›d›r;<br />

g) E¤er cinsel sald›r› olas›l›¤› ortaya ç›karsa bu gerçek kaydedilmelidir;<br />

h) Çevrede bulunan her bir araç kaydedilmelidir;<br />

i) fiüphe uyand›racak her bir izin, tekerlek veya ayakkab› izleri ya da di¤er delil olabilecek<br />

izlerin kal›b› al›narak muhafaza edilmelidir;<br />

j) Tabancalar, mermi çekirdekleri, kurflunlar ve kovanlar gibi, kullan›lan silaha iliflkin her<br />

delil toplanmal› muhafaza edilmelidir.Mümkünse, at›fl art›klar› ve metal izleri arama<br />

testleri yap›lmal›d›r;<br />

k) Her bir parmak izinin yeri belirlenmeli, iz görünür hale getirilmeli, örne¤i al›nmal› ve<br />

muhafaza edilmelidir;<br />

I) Olay (suç) yerinin ayr›nt›l› krokisi çizilmeli, silahlar›n, mobilyalar›n, tafl›tlar›n, çevre<br />

arazinin yerleri, pozisyonlar›, yükseklik ve genifllikleri, birbiriyle iliflkilerini içerecek biçimde<br />

gösterilmelidir;<br />

m) Olay yerinde bulunan tüm insanlar›n kimlikleri, tam isimlerini, adreslerini, telefon numaralar›n›<br />

içerecek biçimde kaydedilmelidir;<br />

n) Olay yeri tan›klar›ndan öleni en son kimin canl› gördü¤ünün, nerede, ne zaman ve hangi<br />

flartlar alt›nda gördü¤ünün bilgisini içerecek biçimde bilgi al›nmal›d›r;<br />

o) Tüm ilgili ka¤›tlar, kay›tlar ve belgeler delil olarak kullan›lmak üzere ve el yaz›s› incelemesi<br />

için saklanmal›d›r.<br />

2. Delillerin ‹ncelenmesi<br />

a) Ceset, uygun tan›klarla ve di¤er nesnel yöntemlerle kimliklendirilmelidir.<br />

b) Olay yerine ait ayr›nt›l› gözlemleri, araflt›rmac›lar›n yapt›klar›n›, bulunan delillerin durumunu<br />

içeren bir rapor düzenlenmelidir;<br />

c) Tüm delillerin listesinin yap›ld›¤› özel formlar doldurularak tamamlanmal›d›r ;<br />

d) Deliller usulüne uygun ve dikkatli bir biçimde toplanmal›, muamele edilmelipaketlenmeli,<br />

etiketlenmeli ve bulaflma veya kaybolmay› önleyecek flekilde koruma alt›na al›nmal›d›r.<br />

31<br />

153


3. Avenues to investigation<br />

a) What evidence is there, if any, that the death was premeditated and intentional, rather<br />

than accidental? Is there any evidence of torture?<br />

b) What weapon or means was used and in what manner?<br />

c) How many persons were involved in the death?<br />

d) What other crime, if any, and the exact details thereof, was committed during or associated<br />

with the death?<br />

e) What was the relationship between the suspected perpetrator(s) and the victim prior to<br />

the death?<br />

f) Was the victim a member of any political, religious, ethnic or social group(s), and could<br />

this have been a motive for the death?<br />

4. Personal testimony<br />

a) Investigators should identify and interview all potential witnesses to the crime, including:<br />

i) Suspects;<br />

ii) Relatives and friends of the victim;<br />

iii) Persons who knew the victim;<br />

iv) Individuals residing or located in the area of the crime;<br />

v) Persons who knew or had knowledge of the suspects;<br />

vi) Persons who may have observed either the crime, the scene, the victim or the suspects<br />

in the week prior to the execution;<br />

vii) Persons having knowledge of possible motives;<br />

b) Interviews should take place as soon as possible and should be written and/or taped.<br />

All tapes should be transcribed and maintained;<br />

c) Witnesses should be interviewed individually, and assurance should be given that any<br />

possible means of protecting their safety before, during and after the proceedings will<br />

be used, if necessary.<br />

D. Commission of inquiry<br />

In cases where government involvement is suspected, an objective and impartial investigation<br />

may not be possible unless a special commission of inquiry is established. A commission<br />

of inquiry may also be necessary where the expertise of the investigators is called into<br />

question. This section sets out factors that give rise to a presumption of government complicity,<br />

partiality or insufficient expertise on the part of those conducting the investigation.<br />

Any one of these presumptions should trigger the creation of a special commission of inquiry.<br />

It then sets out procedures that can be used as a model for the creation and function of<br />

commissions of inquiry. The procedures were derived from the experience of major inquiries<br />

that have been mounted to investigate executions or similarly grievous cases of human<br />

rights violations.<br />

154<br />

32


3. Soruflturmaya Haz›rl›k<br />

a) Ölümün kaza sonucu de¤il de, tasarlanarak ve kasdi bir fiil sonucunda meydana geldi-<br />

¤ine iliflkin deliller var m›?varsa nelerdir ? ‹flkence yap›ld›¤›na dair herhangi bir delil<br />

var m›?<br />

b) Hangi silah ve araçlar, nas›l kullan›lm›fl?<br />

c) Ölüm olay›na kar›flan kifli say›s› nedir?<br />

d) Öldürme s›ras›nda ve buna iliflkin olarak ifllenen baflka bir suç daha varsa, bu suça iliflkin<br />

ayr›nt›lar nelerdir?<br />

e) Ölüm olay› öncesindeki dönemde, zanl› ile ma¤dur aras›ndaki iliflki nedir?<br />

f) Ölen herhangi bir siyasi, dini, etnik veya sosyal grubun (veya gruplar›n)üyesi miydi ?,<br />

bu durum ölüm için bir sebep oluflturmufl olabilir mi?<br />

4. Tan›k beyanlar›n›n al›nmas›<br />

a) Soruflturmay› yürütenler;<br />

i) fiüpheliler,<br />

ii) Ölenin (kurban›n) akraba ve arkadafllar›;<br />

iii) Öleni (kurban›) tan›yan kifliler;<br />

iv) Suçun ifllendi¤i yerde oturan veya orada bulunan kimseler,<br />

v) fiüphelileri tan›yan veya onlar hakk›nda bilgisi olan kimseler,<br />

vi) ‹nfazdan önceki hafta içinde suçu, suç yerini,öleni (kurban›) veya flüphelileri görmüfl<br />

olabilecek kifliler;<br />

vii) Suçun olas› nedenine iliflkin bilgisi olan kimseler de dahil olmak üzere, suça tan›kl›k<br />

etmifl olabilecek tüm tan›klar›n kimli¤ini tespit ederek, bu kiflilerle yüzyüze görüflme<br />

yapmal›d›r;<br />

b) Yüzyüze görüflmeler en k›sa zamanda yap›lmal› ve yaz›l› ve/veya sesli olarak kaydedilmelidir.<br />

Tüm ses kay›tlar› yaz›l› hale getirilir ve muhafaza edilir;<br />

c) Her bir tan›kla tek tek görüflülmeli ve soruflturma öncesinde, s›ras›nda ve sonras›nda<br />

güvenliklerinin sa¤lanmas› için gerekti¤inde her türlü tedbirin al›naca¤›n›n güvencesi<br />

verilmelidir.<br />

D. Soruflturma Komisyonu<br />

Devletin suça kar›flt›¤› flüphesinin bulundu¤u hallerde, özel bir soruflturma komisyonu kurulmad›kça,<br />

objektif ve tarafs›z bir soruflturman›n yürütülmesi mümkün olmayabilir. Uzmanl›k<br />

gerektiren soruflturmalarda da, bir soruflturma komisyonu kurulmas› gerekebilir. Bu bölüm,<br />

hangi hallerin devletin suça ifltirak etti¤i, tarafl› oldu¤u veya soruflturmay› yürütenlerin<br />

yeterli uzmanl›¤a sahip olmad›¤› yönünde bir karineye iflaret etti¤ine iliflkindir. Bu karinelerden<br />

herhangi birinin varl›¤›, özel bir soruflturma komisyonunun kurulmas›n› gerekli k›lar.. Bu<br />

bölüm ayr›ca, soruflturma komisyonunun kurulmas› ve ifllemesine örnek olarak kullan›labilecek<br />

usulleri de ortaya koymaktad›r. Bu usuller, infazlar›n veya benzeri di¤er a¤›r insan haklar›<br />

ihlallerinin soruflturulmas› s›ras›nda edinilen deneyimlerle ortaya ç›km›flt›r.<br />

33<br />

155


Establishing a commission of inquiry entails defining the scope of the inquiry, appointing<br />

commission members and staff, determining the type of proceedings to be followed and selecting<br />

procedures governing those proceedings, and authorizing the commission to report on<br />

its findings and make recommendations. Each of these areas will be covered separately.<br />

1. Factors triggering a special investigation<br />

Factors that support a belief that the Government was involved in the execution, and that<br />

should trigger the creation of a special impartial investigation commission include:<br />

a) Where the political views, religious or ethnic affiliation, or social status of the victim give<br />

rise to a suspicion of government involvement or complicity in the death because of<br />

any one or combination of the following factors:<br />

i) Where the victim was last seen alive in police custody or detention;<br />

ii) Where the modus operandi is recognizably attributable to government-sponsored<br />

death squads;<br />

iii) Where persons in the Government or associated with the Government have attempted<br />

to obstruct or delay the investigation of the execution;<br />

iv) Where the physical or testimonial evidence essential to the investigation becomes<br />

unavailable.<br />

b) As set out in paragraph 11 of the Principles, an independent commission of inquiry or<br />

similar procedure should also be established where a routine investigation is inadequate<br />

for the following reasons:<br />

i) The lack of expertise; or<br />

ii) The lack of impartiality; or<br />

iii) The importance of the matter; or<br />

iv) The apparent existence of a pattern of abuse; or<br />

v) Complaints from the family of the victim about the above inadequacies or other<br />

substantial reasons.<br />

2. Defining the scope of the inquiry<br />

Governments and organizations establishing commissions of inquiry need to define the<br />

scope of the inquiry by including terms of reference in their authorization. Defining the commission’s<br />

terms of reference can greatly increase its success by giving legitimacy to the proceedings,<br />

assisting commission members in reaching a consensus on the scope of inquiry and<br />

providing a measure by which the commission’s final report can be judged. Recommendations<br />

for defining terms of reference are as follows:<br />

a) They should be neutrally framed so that they do not suggest a predetermined outcome.<br />

To be neutral, terms of reference must not limit investigations in areas that might uncover<br />

government responsibility for extra-legal, arbitrary and summary executions;<br />

156<br />

34


Bir soruflturma komisyonu kurulmas›, soruflturman›n kapsam›n›n tespit edilmesini, komisyon<br />

üye ve çal›flanlar›n›n atamas›n›, yap›lacak ifllemlerin belirlenmesini ve bu ifllemler s›ras›nda<br />

izlenecek usulun seçilmesini ve komisyonun vard›¤› sonuçlar› rapor etmesi ve tavsiyelerde<br />

bulunmas› için yetkilendirilmesini gerektirir. Bunlar›n herbiri ayr›ca incelenecektir.<br />

1. Özel bir soruflturma yap›lmas›n› gerektiren durumlar<br />

Devletin infaza ifltirak etti¤i yönündeki bir kanaati destekleyen ve özel ve tarafs›z bir soruflturma<br />

komisyonu kurulmas›na neden olacak etmenler flunlar› kapsar:<br />

a) Afla¤›daki bir veya birden fazla etmenin varl›¤› nedeniyle, ölenin (kurban›n) siyasi görüfllerinin,<br />

dini veya etnik ba¤›n›n veya sosyal statüsünün, devletin suça kar›flt›¤› veya<br />

ifltirak etti¤i flüphesine neden olmas›:<br />

i) Ölenin (kurban›n) son olarak polis nezaretinde veya gözalt›nda görülmesi,<br />

ii) Suçun ifllenme biçimi (Modus operandi) hükümet destekli ölüm birliklerininkine<br />

atfedilebilecek benzerlikte oldu¤unda;<br />

iii) Kamu görevlilerinin veya onlarla ba¤lant›s› olan kimselerin, infaza iliflkin soruflturmay›<br />

engellemeye veya geciktirmeye teflebbüs etmeleri,<br />

iv) Soruflturma için temel teflkil eden fiziksel deliller ile tan›k beyanlar›na ulafl›lmas›-<br />

n›n imkans›zlaflmas›.<br />

b) ‹lkeler’in 11. paragraf›nda da belirtildi¤i gibi, mutat nitelikte bir soruflturman›n, afla¤›da<br />

say›lanlardan biri nedeniyle yetersiz oldu¤u hallerde, ba¤›ms›z bir soruflturma komisyonu<br />

veya bu nitelikte baflka bir yap› kurulmal›d›r:<br />

i) Yeterli uzmanl›¤›n olmamas›; veya<br />

ii) Tarafs›zl›¤›n söz konusu olmamas›; veya<br />

iii) Olay›n önemi; veya<br />

iv) Bir ihlal örüntüsünün aç›k varl›¤›; veya<br />

v) Ölenin (kurban›n) ailesinin, yukar›da say›lan yetersizliklere veya di¤er somut nedenlere<br />

dayal› flikayetleri.<br />

2. Soruflturma Kapsam›n›n Tan›mlanmas›<br />

Soruflturma komisyonu kuran Devletlerin ve örgütlerin, komisyonu yetkilendiren sözleflme<br />

metninde soruflturman›n kapsam›n› tan›mlamalar› flartt›r. Komisyon sözleflmesinin içeri-<br />

¤inin tan›mlanmas›, yap›lacak ifllemlere meflruiyet kazand›rmak, komisyon üyelerinin soruflturman›n<br />

kapsam› üzerinde görüfl birli¤i sa¤lanmas›na yard›m etmek ve komisyonun nihai<br />

raporunun de¤erlendirmek için bir ölçüt sa¤lamak suretiyle komisyonun baflar›s›n› büyük ölçüde<br />

art›rabilir. Sözleflme hükümlerinin tan›mlanmas› hususundaki tavsiyeler flunlard›r:<br />

a) Soruflturman›n, sonucun önceden belirlendi¤i imalar›na neden olmamas› için yans›z biçimde<br />

düzenlenmesi gerekir. Soruflturman›n yans›z olmas› için de, sözleflme hükümleri<br />

soruflturmay› hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlarda Devlet sorumlulu¤unu ortaya koyabilecek<br />

alanlarla s›n›rlamamal›d›r;<br />

35<br />

157


) They should state precisely which events and issues are to be investigated and addressed<br />

in the commission’s final report;<br />

c) They should provide flexibility in the scope of inquiry to ensure that thorough investigation<br />

by the commission is not hampered by overly restrictive or overly broad terms of<br />

reference. The necessary flexibility may be accomplished, for example by permitting the<br />

commission to amend its terms of reference as necessary. It is important, however, that<br />

the commission keep the public informed of any amendments to its charge.<br />

3. Power of the commission<br />

The principles set out in a general manner the powers of the commission. More specifically<br />

such a commission would need the following:<br />

a) To have the authority to obtain all information necessary to the inquiry, for example, for<br />

determining the cause, manner and time of death, including the authority to compel testimony<br />

under legal sanction, to order the production of documents including government<br />

and medical records, and to protect witnesses, families of the victim and other sources;<br />

b) To have the authority to issue a public report;<br />

c) To have the authority to prevent the burial or other disposal of the body until an adequate<br />

postmortem examination has been performed;<br />

d) To have the authority to conduct on-site visits, both at the scene where the body was discovered<br />

and at the scene where the death may have occurred;<br />

e) To have the authority to receive evidence from witnesses and organizations located outside<br />

the country.<br />

4. Membership qualifications<br />

Commission members should be chosen for their recognized impartiality, competence and<br />

independence as individuals:<br />

Impartiality. Commission members should not be closely associated with any individual,<br />

government entity, political party or other organization potentially implicated in the execution<br />

or disappearance, or an organization or group associated with the victim, as this may damage<br />

the commission’s credibility.<br />

Competence. Commission members must be capable of evaluating and weighing evidence,<br />

and exercising sound judgement. If possible, commissions of inquiry should include individuals<br />

with expertise in law, medicine, forensic science and other specialized fields, as appropriate.<br />

Independence. Members of the commission should have a reputation in their community<br />

for honesty and fairness.<br />

5. Number of commissioners<br />

The Principles do not contain a provision on the number of members of the commission,<br />

but it would not be unreasonable to note that objectivity of the investigation and commission’s<br />

findings may, among other things, depend on whether it has three or more members rather<br />

than one or two. Investigations into extra-legal, arbitrary and summary executions should,<br />

in general, not be conducted by a single commissioner. A single, isolated commissioner<br />

will generally be limited in the depth of investigation he or she can conduct alone. In addition,<br />

a single commissioner will have to make controversial and important decisions without<br />

debate, and will be particularly vulnerable to governmental and other outside pressure.<br />

158<br />

36


) Hangi olaylar›n ve konular›n soruflturulaca¤› ve komisyonun nihai raporunda ele al›naca¤›<br />

tam olarak ifade edilmelidir;<br />

c) Çok k›s›tlay›c› ya da çok genifl sözleflme hükümlerinin, komisyonun bütünsel soruflturma<br />

yürütmesini engellememesi için soruflturma kapsam› bir ölçüde esnek olmal›d›r. Gereken<br />

esneklik, örne¤in, komisyona sözleflme hükümlerini gerekti¤inde de¤ifltirme izni<br />

verilerek elde edilebilir. Ancak komisyonun göreviyle ilgili olarak yapt›¤› tüm de¤iflikliklerden<br />

kamuoyunu haberdar etmesi flartt›r.<br />

3. Komisyonun Yetkileri<br />

Genel olarak ifade edilen ilkeler, komisyonun yetkilerini belirler. Komisyon spesifik olarak<br />

afla¤›da belirtilen yetkilere ihtiyaç duyacakt›r:<br />

a) Soruflturma için gerekli olan tüm bilgileri, örne¤in ölümün neden, nas›l ve ne zaman<br />

gerçekleflti¤ine dair bilgileri elde etme yetkisine sahip olmak; bu yetki, hukuki yapt›r›mla<br />

ifade vermeye zorlama, Devlet kay›tlar› ve t›bbi kay›tlar da dahil olmak üzere belgelerin<br />

ortaya konmas›n› emretme ve tan›klar›, ma¤durun ailesini ve di¤er bilgi kaynaklar›n›<br />

koruma yetkisini de içermelidir;<br />

b) Kamuya aç›k bir rapor haz›rlama yetkisine sahip olmak;<br />

c) Uygun koflullarda postmortem muayene yap›lana kadar cesedin gömülmesini ya da<br />

baflka biçimde imhas›n› engelleme yetkisine sahip olmak;<br />

d) Cesedin bulundu¤u ve ölümün gerçekleflmifl olabilece¤i yer de dahil olmak üzere, yerinde<br />

(in situ) ziyaretlerde bulunma yetkisine dahip olmak;<br />

e) Ülke d›fl›nda bulunan tan›klardan ve örgütlerden delil elde etme yetkisine sahip olmak.<br />

4.Komisyon üyelerinin nitelikleri<br />

Komisyon üyeleri, tarafs›zl›klar›, yetkinlikleri ve ba¤›ms›zl›klar› kabul görmüfl kiflilerden<br />

seçilmelidir:<br />

Tarafs›zl›k: Komisyon üyeleri, komisyonun güvenilirli¤ini olumsuz yönde etkileyebilece-<br />

¤inden, infaz veya kaybedilmeye kar›flm›fl olmas› muhtemel herhangi bir kifli, kamu organ›,<br />

siyasi parti ya da di¤er bir örgütle ve ma¤durun ba¤lant›l› oldu¤u bir örgüt veya grupla yak›n<br />

iliflki içinde olmamal›d›r.<br />

Yetkinlik : Komisyon üyeleri delilleri de¤erlendirme, inceleme ve sa¤lam bir muhakemede<br />

bulunma yetene¤ine sahip olmal›d›r. E¤er mümkünse, soruflturma komisyonu üyeleri hukuk,<br />

t›p, adli t›p ve gerekli di¤er uzmanl›k alanlar›ndan kiflilerden oluflmal›d›r.<br />

Ba¤›ms›zl›k: Komisyon üyeleri, kendi topluluklar› içinde dürüstlük ve adil kiflilikleri ile tan›nan<br />

kifliler olmal›d›r.<br />

5.Komisyon üyelerinin say›s›<br />

‹lkeler, komisyon üyelerinin say›s›na iliflkin bir düzenleme içermemektedir; ancak, soruflturman›n<br />

ve komisyonun bulgular›n›n nesnelli¤i, di¤er hususlar yan›nda, komisyonun bir ya<br />

da iki üye yerine üç veya daha fazla üyesi olmas›na dayand›¤›n› belirtmek mant›ks›z olmayacakt›r.<br />

Hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlara iliflkin soruflturmalar, genel olarak tek bir komisyon<br />

üyesi taraf›ndan yürütülmemelidir.<br />

Tek ve yal›t›lm›fl bir komisyon üyesinin tek bafl›na yürütece¤i soruflturman›n derinli¤i de<br />

k›s›tl› kalacakt›r. Buna ek olarak, tek bafl›na çal›flan komisyon üyesi, çeliflkili ve önemli kararlar›<br />

tart›flma yap›lmaks›z›n vermek zorunda olacak ve devletten veya di¤er d›fl kaynaklardan<br />

gelen bask›lara karfl› savunmas›z olacakt›r.<br />

37<br />

159


6. Choosing a commission counsel<br />

Commissions of inquiry should have impartial, expert counsel. Where the commission is<br />

investigating allegations of governmental misconduct, it would be advisable to appoint counsel<br />

outside the Ministry of Justice. The chief counsel to the commission should be insulated<br />

from political influence, as through civil service tenure, or status as a wholly independent<br />

member of the bar.<br />

7. Choosing expert advisors<br />

The investigation will often require expert advisors. Technical expertise in such areas as<br />

pathology, forensic science and ballistics should be available to the commission.<br />

8. Choosing investigators<br />

To conduct a completely impartial and thorough investigation, the commission will almost<br />

always need its own investigators to pursue leads and to develop evidence. The credibility of<br />

an inquiry will be significantly enhanced to the extent that the commission can rely on its own<br />

investigators.<br />

9. Protection of witnesses<br />

a) The Government shall protect complainants, witnesses, those conducting the investigation,<br />

and their families from violence, threats of violence or any other form of intimidation;<br />

b) If the commission concludes that there is a reasonable fear of persecution, harassment,<br />

or harm to any witness or prospective witness, the commission may find it advisable:<br />

i) To hear the evidence in camera;<br />

ii) To keep the identity of the informant or witness confidential;<br />

iii) To use only such evidence as will not present a risk of identifying the witness;<br />

iv) To take any other appropriate measures.<br />

10. Proceedings<br />

It follows from general principles of criminal procedure that hearings should be conducted<br />

in public, unless in camera proceedings are necessary to protect the safety of a witness. In camera<br />

proceedings should be recorded and the closed, unpublished record kept in a known location.<br />

Occasionally, complete secrecy may be required to encourage testimony, and the commission<br />

will want to hear witnesses privately, informally and without recording testimony.<br />

160<br />

38


6.Komisyon dan›flmanlar›n›n seçimi<br />

Soruflturma komisyonlar›n›n tarafs›z, uzman hukuk dan›flmanlar› olmal›d›r. Komisyonun,<br />

devletin hukuka ayk›r› davrand›¤›na iliflkin bir iddiay› soruflturdu¤u durumlarda, dan›flman›n<br />

Adalet Bakanl›¤› d›fl›ndan atanmas› tavsiye olunur. Komisyon bafldan›flman›n›n, siyasi etkilerden<br />

ar›nm›fl, örne¤in kamu hizmeti gören ba¤›ms›z bir kifli veya tümüyle ba¤›ms›z bir Baro<br />

mensubu olmas› gerekir.<br />

7.Uzman dan›flmanlar›n seçimi<br />

Soruflturmada s›k s›k uzman dan›flmanlara gereksinim duyulacakt›r. Komisyona, patoloji,<br />

adli bilim ve balistik alanlar›n› da kapsayacak flekilde teknik uzmanlar sa¤lanmal›d›r.<br />

8.Soruflturmac›lar›n seçimi<br />

Komisyon, tamam›yla tarafs›z ve derinlikli bir soruflturma yürütebilmek için, hemen her<br />

zaman, ipuçlar›n› takip etmek ve delillere ulaflmakla görevli, kendisi için soruflturmay› yürütecek<br />

kiflilere ihtiyaç duyacakt›r. Soruflturman›n güvenilirli¤i, komisyon kendi ad›na soruflturmay›<br />

yürüten kiflilere güvenebildi¤i ölçüde artacakt›r.<br />

9.Tan›klar›n güvenli¤inin sa¤lanmas›<br />

a) Devlet baflvurucular›, tan›klar›, soruflturmay› yürütenleri ve bunlar›n ailelerini fliddetten,<br />

fliddet tehdidinden veya herhangi bir gözda¤›ndan korumakla sorumludur;<br />

b) Komisyon tan›klara ya da olas› tan›klara yönelik bask›, sald›r›, taciz veya baflka bir tür<br />

zarar riski oldu¤una karar verirse flu tavsiyelerde bulunabilir:<br />

i) kan›tlar› gizli olarak dinleme;<br />

ii) bilgi veren kiflinin ya da tan›¤›n kimli¤ini gizli tutma;<br />

iii) sadece, tan›¤›n kimli¤ini ortaya ç›karma riski tafl›mayacak delilleri kullanma;<br />

iv) uygun olan tüm önlemleri alma.<br />

10.‹fllemler<br />

Tan›¤›n güvenli¤i için gizli oturum yap›lmas› gereken durumlar d›fl›nda duruflmalar genel<br />

ceza usulü ilkelerine uygun olarak kamuya aç›k yap›lmal›d›r. Gizli duruflmalar kamuoyuna<br />

kapal› yap›lmal› ve oturumun kay›tlar› tutularak, görüflme raporu yay›nlanmadan bilinen bir<br />

yerde tutulmal›d›r.<br />

Kimi zaman, ifade vermeyi teflvik etmek için tam bir gizlilik gerekebilir ve komisyon, tan›klar›<br />

özel olarak, gayri resmi ve beyanlar› kaydetmeden dinlemek isteyebilir.<br />

39<br />

161


11. Notice of inquiry<br />

Wide notice of the establishment of a commission and the subject of the inquiry should be<br />

given. The notice should also include an invitation to submit relevant information and/or<br />

written statements to the commission, and instructions to persons wishing to testify. Notice<br />

can be disseminated through newspapers, magazines, radio, television, leaflets and posters.<br />

12. Receipt of evidence<br />

Power to compel evidence. As emphasized in Principle 10 (see annex I), commissions of inquiry<br />

should have the power to compel testimony and production of documents: in this context,<br />

Principle 10 refers to “the authority to oblige officials” allegedly involved in extra-legal,<br />

arbitrary and summary executions. Practically, this authority may involve the power to impose<br />

fines or sentences if the Government or individuals refuse to comply.<br />

Use of witness statements. Commissions of inquiry should invite persons to testify or submit<br />

written statements as a first step in gathering evidence. Written statements may become<br />

an important source of evidence if their authors become afraid to testify, cannot travel to proceedings,<br />

or are otherwise unavailable.<br />

Use of evidence from other proceedings. Commissions of inquiry should review other proceedings<br />

that could provide relevant information. For example, the commission should obtain<br />

the findings from an inquest into cause of death, conducted by a coroner or medical examiner.<br />

Such inquests generally rely on postmortem or autopsy examinations. A commission of<br />

inquiry should review the inquest and the results of the autopsy presented to the inquest to<br />

determine if they were conducted thoroughly and impartially. If the inquest and autopsy were<br />

so conducted, the coroner’s findings are entitled to be given great weight.<br />

13. Rights of parties<br />

As mentioned in Principle 16, families of the deceased and their legal representatives shall<br />

be informed of, and have access to, any hearing and to all information relevant to the investigation,<br />

and shall be entitled to present evidence. This particular emphasis on the role of the<br />

family as a party to the proceedings implies the specially important role the family’s interests<br />

play in the conduct of the investigation. However, all other interested parties should also have<br />

the opportunity at being heard. As mentioned in Principle 10, the investigative body shall<br />

be entitled to issue summons to witnesses, including the officials allegedly involved and to<br />

demand the production of evidence. All these witnesses should be permitted legal counsel if<br />

they are likely to be harmed by the inquiry, for example, when their testimony could expose<br />

them to criminal charges or civil liability. Witnesses may not be compelled to testify against<br />

themselves regarding matters unrelated to the scope of inquiry.<br />

There should be an opportunity for the effective questioning of witnesses by the commission.<br />

Parties to the inquiry should be allowed to submit written questions to the commission.<br />

162<br />

40


11.Soruflturman›n duyurulmas›<br />

Bir soruflturma komisyonunun kuruldu¤u ve soruflturman›n konusu, genifl biçimde duyurulmal›d›r.<br />

Duyuru, komisyona konuyla ilgili bilgi ve/veya yaz›l› beyanda bulunulmas› için<br />

kamuoyuna aç›k daveti ve tan›kl›k etmek isteyenler için yol gösterici bilgileri de içermelidir.<br />

Duyuru gazeteler, dergiler, broflürler ve afifllerle yap›labilir.<br />

12. Delillerin toplanmas›<br />

Delil ibraz etmeye zorlama yetkisi. ‹lke 10’da vurguland›¤› üzere (bkz. Ek I), soruflturma<br />

komisyonlar›n›n, tan›kl›k edilmesine zorlama ve belgelerin ibraz edilmesini sa¤lama yetkileri<br />

olmal›d›r: bu ba¤lamda ‹lke 10, hukuk d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infaza kar›flm›fl oldu¤u iddia<br />

edilen “devlet görevlilerini bilgi vermeye zorlama yetkisi”ne de de¤inmektedir. Pratikte bu<br />

yetki, bu talebe uymayan Devlet görevlilerine ya da kiflilere para veya baflka cezalar verilmesi<br />

yetkisini de içerebilir.<br />

Tan›k ifadelerinin kullan›lmas›. Soruflturma komisyonu delil toplaman›n ilk ad›m› olarak,<br />

kiflileri ifade vermeye ya da yaz›l› ifade sunmaya davet etmelidir. Kifli ifade vermekten çekiniyorsa,<br />

sorgulama ifllemleri için seyahat edemiyorsa ya da kifliyle baflka bir flekilde görüflülmesi<br />

mümkün de¤ilse, yaz›l› ifadeler önemli bir delil kayna¤› haline gelebilirler.<br />

Di¤er ifllemlerden edinilen delillerin kullan›lmas›. Soruflturma komisyonu, konuyla ilgili<br />

bilgi sa¤layabilecek baflka ifllemleri de gözden geçirmelidir. Örne¤in, komisyon, adli t›p uzman›<br />

ya da di¤er bir hekim taraf›ndan, ölümün gerçekleflme nedenini saptamak üzere yap›-<br />

lan tahkikat sonucunda ulafl›lan bulgular› da de¤erlendirmelidir. Bu tahkikatlar, ekseriyetle<br />

ölüm sonras› incelemelere ve otopsilere dayan›r. Komisyonun, tahkikat sonucunda edinilen<br />

bulgular› ve bu tahkikata esas teflkil eden otopsi sonuçlar›n›, bunlar›n derinlemesine ve tarafs›zca<br />

yap›l›p yap›lmad›¤›n› tespit etmek üzere incelemesi gerekir. E¤er tahkikat ve otopsi gerekti¤i<br />

gibi yürütülmüflse, adli t›p uzman›n›n bulgular›na büyük önem verilmelidir.<br />

13. Taraflar›n haklar›<br />

‹lke 16’da belirtildi¤i üzere, ölenin ailesi ve onlar›n hukuki temsilcileri, tüm duruflmalardan<br />

ve bilgilerden haberdar edilmeli, duruflmalara girebilmeli, bilgilere ulaflabilmeli ve delil<br />

sunmaya yetkili olmal›d›rlar. ‹fllemlerin bir taraf› olarak ölenin ailesinin rolüne verilen bu özel<br />

önem, soruflturma yaparken onlar›n ç›karlar›n›n oynad›¤› önemli rolün gere¤idir. Ancak, di-<br />

¤er tüm taraflar›n da dinlenme f›rsat› olmal›d›r. ‹lke 10’da belirtildi¤i gibi, soruflturmay› yürüten<br />

birim, olaya kar›flm›fl oldu¤u iddia edilen görevliler de dahil olmak üzere bütün tan›klara<br />

celp gönderme ve delillerin ibraz›n› talep etme hakk›na sahip olmal›d›r. Tan›klar›n, soruflturma<br />

nedeniyle zarar görme ihtimali varsa; örne¤in, ifadeleri sonucu haklar›nda cezai<br />

ifllem uygulanabilecekse veya hukuki sorumluluklar› do¤abilecekse, tüm tan›klar›n hukuki<br />

dan›flmana baflvurmalar›na izin verilmelidir. Tan›klar, soruflturma kapsam›na girmeyen konularda<br />

kendileri aleyhine ifade vermeye zorlanamaz.<br />

Komisyonun tan›klar› etkin biçimde sorgulama f›rsat› olmal›d›r. Soruflturman›n taraflar›,<br />

komisyona yaz›l› soru sorma hakk›na sahip olmal›d›r.<br />

41<br />

163


14. Evaluation of evidence<br />

The commission shall assess all information and evidence it receives to determine its relevance,<br />

veracity, reliability and probity. The commission should evaluate oral testimony based<br />

upon the demeanour and overall credibility of the witness. Corroboration of evidence from several<br />

sources will increase the probative value of such evidence. The reliability of hearsay evidence<br />

from several sources will increase the probative value of such evidence. The reliability<br />

of hearsay evidence must be considered carefully before the commission should accept it as<br />

fact. Testimony not tested by cross-examination must also be viewed with caution. In camera<br />

testimony preserved in a closed record or not recorded at all is often not subjected to crossexamination<br />

and therefore may be given less weight.<br />

15. The report of the commission<br />

As stated in Principle 17, the commission should issue a public report within a reasonable<br />

period of time. It may be added that where the commission is not unanimous in its findings,<br />

the minority commissioner(s) should file a dissenting opinion.<br />

From the practical experience gathered, commission of inquiry reports should contain the<br />

following information:<br />

a) The scope of inquiry and terms of reference;<br />

b) The procedures and methods of evaluating evidence;<br />

c) A list of all witnesses who have testified, except for those whose identities are withheld<br />

for protection and who have testified in camera, and exhibits received in evidence;<br />

d) The time and place of each sitting (this might be annexed to the report);<br />

e) The background to the inquiry such as relevant social, political and economic conditions;<br />

f) The specific events that occurred and the evidence upon which such findings are based;<br />

g) The law upon which the commission relied;<br />

h) The commission’s conclusions based upon applicable law and findings of fact;<br />

i) Recommendations based upon the findings of the commission.<br />

16. Response of the Government<br />

The Government should either reply publicly to the commission’s report or should indicate<br />

what steps it intends to take in response to the report.<br />

164<br />

42


14. Delillerin de¤erlendirilmesi<br />

Komisyon, elde etti¤i tüm bilgileri ve delilleri, bu bilgi ve delillerin ilgi derecesini, güvenilirli¤ini<br />

ve do¤rulu¤unu belirlemek üzere de¤erlendirmelidir. Komisyon, sözlü ifadeleri, tan›-<br />

¤›n tutumunu ve genel olarak inand›r›c›l›¤›n› temel alarak de¤erlendirmelidir. Delillerin farkl›<br />

kaynaklar taraf›ndan onaylanmas›, bunlar›n delil olarak de¤erini art›r›r. Farkl› kaynaklardan<br />

gelen duyuma dayal› delillerin güvenilirli¤i, bu delillerin do¤ruluk de¤erini art›racakt›r.<br />

Birçok kaynak taraf›ndan desteklenen duyum niteli¤indeki delillerin güvenilirli¤i, bunlar›n<br />

delil olma de¤erini art›racakt›r. Kulaktan duyma delilleri olgu olarak kabul etmeden önce komisyon,<br />

bu delilleri çok iyi gözden geçirip de¤erlendirmelidir. Çapraz sorguyla s›nanmam›fl<br />

ifadeler de temkinle ele al›nmal›d›r. Gizli oturumlarda verilen ve kamuoyuna kapal› kay›tlarda<br />

tutulan veya kaydedilmemifl tan›k ifadeleri için genellikle çapraz sorgu uygulanmad›¤›<br />

için, bu tür ifadelere daha az de¤er verilebilir.<br />

15. Komisyon raporu<br />

Madde 17’de belirtildi¤i üzere, Komisyon makul bir zaman içinde kamuya aç›k bir rapor<br />

yay›nlamal›d›r. Komisyon kararlar›nda oybirli¤i sa¤lanamad›ysa, az›nl›kta kalan komisyon<br />

üyesi/üyeleri ayr›k görüfllerini bildirmelidir.<br />

Edinilen tecrübelere göre, soruflturma komisyonunun raporlar› en az›ndan flu bilgileri içermelidir:<br />

a) Soruflturman›n kapsam› ve hangi kurallara at›fta bulunarak soruflturman›n yap›ld›¤›,<br />

soruflturman›n çerçevesi ;<br />

b) Delilleri de¤erlendirmede kullan›lan usul ve yöntemler;<br />

c) Korumak amac›yla kimlikleri gizli tutulan ve gizli ifade veren tan›klar hariç, tüm tan›klar›n<br />

listesi;<br />

d) Her oturumun zaman› ve yeri (rapora ek olarak verilebilir);<br />

e) ‹lgili sosyal, siyasi ve ekonomik koflullar gibi soruflturman›n arka plan›;<br />

f) Meydana gelen tek tek olaylar ve bulgular›n dayand›¤› deliller;<br />

g) Komisyona yetki veren yasa;<br />

h) Komisyonun, uygulanan hukuk ve bulgulara dayanarak vard›¤› sonuçlar;<br />

i) Komisyonun bulgular›na dayanan tavsiyeler.<br />

16. Hükümetin yan›t›<br />

Devlet, komisyonun raporuna kamuya aç›k bir yan›t vermeli ya da rapora yan›t olarak atmay›<br />

düflündü¤ü ad›mlar› belirtmelidir.<br />

43<br />

165


IV. MODEL AUTOPSY PROTOCOL<br />

A. Introduction<br />

Difficult or sensitive cases should ideally be the responsibility of an objective, experienced,<br />

well-equipped and well-trained prosector (the person performing the autopsy and preparing<br />

the written report) who is separate from any potentially involved political organization or entity.<br />

Unfortunately, this ideal is often unattainable. This proposed model autopsy protocol includes<br />

a comprehensive checklist of the steps in a basic forensic postmortem examination that<br />

should be followed to the extent possible given the resources available. Use of this autopsy<br />

protocol will permit early and final resolution of potentially controversial cases and will<br />

thwart the speculation and innuendo that are fueled by unanswered, partially answered or<br />

poorly answered questions in the investigation of an apparently suspicious death.<br />

This model autopsy protocol is intended to have several applications and may be of value<br />

to the following categories of individuals:<br />

a) Experienced forensic pathologists may follow this model autopsy protocol to ensure a<br />

systematic examination and to facilitate meaningful positive or negative criticism by later<br />

observers. While trained pathologists may justifiably abridge certain aspects of the<br />

postmortem examination or written descriptions of their findings in routine cases, abridged<br />

examinations or reports are never appropriate in potentially controversial cases.<br />

Rather, a systematic and comprehensive examination and report are required to prevent<br />

the omission or loss of important details;<br />

b) General pathologists or other physicians who have not been trained in forensic pathology<br />

but are familiar with basic postmortem examination techniques may supplement<br />

their customary autopsy procedures with this model autopsy protocol. It may also alert<br />

them to situations in which they should seek consultation, as written material cannot<br />

replace the knowledge gained through experience;<br />

c) Independent consultants whose expertise has been requested in observing, performing<br />

or reviewing an autopsy may cite this model autopsy protocol and its proposed minimum<br />

criteria as a basis for their actions or opinions;<br />

d) Governmental authorities, international political organizations, law enforcement agencies,<br />

families or friends of decedents, or representatives of potential defendants charged<br />

with responsibility for a death may use this model autopsy protocol to establish appropriate<br />

procedures for the postmortem examination prior to its performance;<br />

e) Historians, journalists, attorneys, judges, other physicians and representatives of the<br />

public may also use this model autopsy protocol as a benchmark for evaluating an autopsy<br />

and its findings;<br />

f) Governments or individuals who are attempting either to establish or upgrade their medicolegal<br />

system for investigating deaths may use this model autopsy protocol as a guideline,<br />

representing the procedures and goals to be incorporated into an ideal medicolegal<br />

system.<br />

While performing any medicolegal death investigation, the prosector should collect information<br />

that will establish the identity of the deceased, the time and place of death, the cause<br />

of death, and the manner or mode of death (homicide, suicide, accident or natural).<br />

44<br />

166


IV.MODEL OTOPS‹ PROTOKOLÜ<br />

A. Girifl<br />

Zor ya da hassas olgular ideal olarak herhangi bir politik organizasyon ya da kurulufla ba¤l›<br />

olmayan objektif, deneyimli, iyi donat›lm›fl, iyi e¤itilmifl, (procestor) (otopsiyi yapan ve yaz›-<br />

l› raporu haz›rl›yan kifli)* sorumlulu¤unda olmal›d›r. Maalesef, bu ideale ço¤u kez ulafl›lam›-<br />

yor. Önerilen bu otopsi protokolü, verili koflullara göre izlenmesi gereken temel adli t›bbi post<br />

mortem incelemelerdeki basamaklar›n kapsaml› kontrol listesini (check list) içerir. Bu otopsi<br />

protokolünün kullan›m› potnsiyel olarak tart›flmal› olgular›n erken ve nihai çözümünü mümkün<br />

k›lacak ve flüpheli ölümlerin araflt›rmas›nda yan›tlanmam›fl, k›smen yan›tlanm›fl ya da az<br />

yan›tlanm›fl sorularla alevlendirilen spekülasyon ve imalar› ortadan kald›racakt›r.<br />

Bu model otopsi protokolü birçok uygulamay› içerir ve afla¤›daki belirtilen kifliler için de-<br />

¤erli olabilir.<br />

a) Deneyimli adli pataloglar sistematik incelemeyi sa¤lamak ya da daha sonra gözlemciler<br />

taraf›ndan yap›lacak olumlu ya da olumsuz elefltirleri kolaylaflt›rmak için bu model<br />

otopsi protokolünü izleyebilirler. Deneyimli pataloglar rutin olgularda postmortem muayenenin<br />

belli yönlerini ya da bulgular›n›n yaz›l› tan›mlar›n› hakl› nedenlerle k›saltabilirlerken,<br />

k›salt›lm›fl muayeneler ya da raporlar potansiyel olarak tart›flmal› olgular için<br />

asla uygun de¤ildir. Dahas› sistematik ve kapsaml› muayene ve raporlar, önemli detaylar›n<br />

unutulmas› veya kayb›n› önlemek için gereklidir;<br />

b) Patologlar ve adli patoloji alan›nda e¤itilmemifl ama post mortem otopsi tekniklerini bilen<br />

di¤er hekimler kendi al›fl›lm›fl otopsi usulllerindeki eksiklikleri bu model otopsi<br />

protokolü ile tamamlayabilirler. Ayr›ca yaz›l› materyal deneyim yoluyla kazan›lan bilginin<br />

yerini tutamayaca¤› için onlar› konsültasyona baflvurmalar› gereken durumlara karfl›<br />

uyarabilir;<br />

c) Bir otopsiyi izleme, uygulama veya tekrar gözden geçirmeleri için uzmanl›klar›na baflvurulan<br />

ba¤›ms›z konsültanlar bu model otopsi protokolünü ve bu protokolde önerilen<br />

minimum kriterleri, eylemlerine ya da görüfllerine dayanakl›k edecek kaynak olarak<br />

gösterebilirler;<br />

d) Hükümet yetkilileri, uluslararas› politik örgütler, yasa uygulay›c›s› kurulufllar, ölenlerin<br />

aileleri ya da arkadafllar› bir ölümden dolay› suçlanan potansiyel daval›lar›n temsilcileri<br />

postmortem incelemede uygun prosedürlerin sa¤lanmas› için otopsi ifllemi bafllamadan<br />

önce bu model otopsi protokolünü kullanabilirler;<br />

e) Tarihçiler, gazeteciler, avukatlar, yarg›çlar, di¤er hekimler ve kamu temsilcileri otopsiyi<br />

ve onun bulgular›n› de¤erlendirmek için bir k›stas olarak bu otopsi protokolünü kullanabilirler;<br />

f) Ölümleri araflt›rmak için adli t›p sistemlerini kurmak ya da adli t›p sistemlerinin kalitesini<br />

yükseltmek için giriflimde bulunan hükümetler ya da bireyler, ideal bir adli t›p sistemine<br />

dahil edilmifl usul ve amaçlar› temsil eden bir k›lavuz olarak bu protokolü kullanabilirler;<br />

Herhangi bir ölümün adli t›bbi araflt›rmas› yap›l›yorken, adli tabip ölenin kimli¤ini, ölüm<br />

zaman› ve yerini, ölüm nedenini, ölüm tarz›n› (cinayet, intihar, kaza ya da do¤al ölüm) saptayacak<br />

bilgiyi toplamal›d›r.<br />

*) Not buradan itibaren prosector karfl›l›¤› olarak adli tabip ifadesini kullanaca¤›z-çeviren).<br />

45<br />

167


It is of the utmost importance that an autopsy performed following a controversial death<br />

be thorough in scope. The documentation and recording of the autopsy findings should be<br />

equally thorough so as to permit meaningful use of the autopsy results (see annex II, below).<br />

It is important to have as few omissions or discrepancies as possible, as proponents of different<br />

interpretations of a case may take advantage of any perceived shortcomings in the investigation.<br />

An autopsy performed in a controversial death should meet certain minimum criteria<br />

if the autopsy report is to be proffered as meaningful or conclusive by the prosector, the<br />

autopsy’s sponsoring agency or governmental unit, or anyone else attempting to make use of<br />

such an autopsy’s findings or conclusions.<br />

This model autopsy protocol is designed to be used in diverse situations. Resources such<br />

as autopsy rooms, X-ray equipment or adequately trained personnel are not available everywhere.<br />

Forensic pathologists must operate under widely divergent political systems. In addition,<br />

social and religious customs vary widely throughout the world; an autopsy is an expected<br />

and routine procedure in some areas, while it is abhorred in others. A prosector, therefore,<br />

may not always be able to follow all of the steps in this protocol when performing autopsies.<br />

Variation from this protocol may be inevitable or even preferable in some cases. It is suggested,<br />

however, that any major deviations, with the supporting reasons, should be noted.<br />

It is important that the body should be made available to the prosector for a minimum of<br />

12 hours in order to assure an adequate and unhurried examination. Unrealistic limits or conditions<br />

are occasionally placed upon the prosector with respect to the length of time permitted<br />

for the examination or the circumstances under which an examination is allowed. When<br />

conditions are imposed, the prosector should be able to refuse to perform a compromised examination<br />

and should prepare a report explaining this position. Such a refusal should not be<br />

interpreted as indicating that an examination was unnecessary or inappropriate. If the prosector<br />

decides to proceed with the examination notwithstanding difficult conditions or circumstances,<br />

he or she should include in the autopsy report an explanation of the limitations or impediments.<br />

Certain steps in this model autopsy protocol have been emphasized by the use of boldface<br />

type. These represent the most essential elements of the protocol.<br />

B. Proposed model autopsy protocol<br />

1. Scene investigation<br />

The prosector(s) and medical investigators should have the right of access to the scene<br />

where the body is found. The medical personnel should be notified immediately to assure that<br />

no alteration of the body has occurred. If access to the scene was denied, if the body was altered<br />

or if information was withheld, this should be stated in the prosector’s report.<br />

A system for co-ordination between the medical and non-medical investigators (e.g. law<br />

enforcement agencies) should be established. This should address such issues as how the prosector<br />

will be notified and who will be in charge of the scene. Obtaining certain types of evidence<br />

is often the role of the non-medical investigators, but the medical investigators who have<br />

access to the body at the scene of death should perform the following steps:<br />

a) Photograph the body as it is found and after it has been moved;<br />

b) Record the body position and condition, including body warmth or coolness, lividity<br />

and rigidity;<br />

168<br />

46


fiüpheli ölüm sonras› gerçeklefltirilecek bir otopsinin çok mükemmel ve kapsaml› olmas›<br />

çok önemlidir. Otopsi sonuçlar›n›n belgeleri ve kay›tlar eflit biçimde mükemmel olmal›dir ki<br />

otopsi sonuçlar› anlaml› biçimde kullan›labilsin.(Bak›n›z ek II ) Bir olgunun farkl› yorumlar›-<br />

n› destekleyen kifliler araflt›rmada farkedilen her bir kusurun avantaj›n› kullanaca¤› için otopside<br />

mümkün oldu¤u kadar az unutkanl›¤›n veya tutars›zl›¤›n olmas› önemlidir.<br />

E¤er adli tabip, otopsiyi destekleyen kurulufl veya hükümet birimi, veya böyle bir otopsinin<br />

bulgular›n› veya sonuçlar›n› kullanmak isteyen herkes taraf›ndan, sunulan otopsi raporu<br />

anlaml› ve kesin olacaksa, flüpheli bir ölümde gerçeklefltilen otopsinin belirli minimum kriterlere<br />

uymas› gereklidir.<br />

Bu model otopsi protokolü çok farkl› koflullarda kullan›lmak üzere haz›rlanm›flt›r. Otopsi<br />

odalar›, röntgen teçhizat› veya iyi e¤itilmifl personel gibi kaynaklar heryerde mevcut de¤ildir.<br />

Adli patologlar çok de¤iflken politik sistemler alt›nda ifllerini yapabilmelidirler. Ayr›ca sosyal<br />

ve dini gelenekler dünya çap›nda çok de¤iflkendir; baz› bölgelerde otopsi beklenen ve rutin<br />

bir prosedür iken, di¤erlerinde çok ayk›r› i¤renilecek bir ifllemdir. Bu yüzden bir adli tabip<br />

otopsiyi gerçeklefltirirken herzaman bu protokoldeki basamaklar›n tümünü izleyemeyebilir.<br />

Baz› olgularda bu protokolden farkl› uygulamalar kaç›n›lmaz ya da tercih edilebilir bir durum<br />

olabilir. Bu protokol önerilmifltir ancak, protokolden herhangi bir temel sapma oldu¤unda<br />

destekleyici nedenleriyle birlikte kaydedilmelidir.<br />

Yeterli ve acele edilmeden yap›lacak bir incelemeyi sa¤l›yabilmek için cesedin en az 12 saat<br />

süreyle adli tabip incelemesine haz›r tutulmas› çok önemlidir. Adli tabip inceleme için izin<br />

verilen zaman›n süresi veya incelemenin yap›lmas›na izin verilen koflullar ile ilgili olarak zaman<br />

zaman gerçekçi olmayan s›n›rlamalar veya flartlar alt›nda tutulur.<br />

Koflullar zorla kabul ettirildi¤inde adli tabip flerefini tehlikeye atan incelemeyi reddedebilmeli<br />

ve bu durumu aç›klayan bir rapor haz›rlamal›. Böylesi bir ret, bir incelemenin gerekli olmad›¤›n›n<br />

ya da uygun olmad›¤›n›n göstergesi anlam›nda yorumlanmamal›d›r.<br />

E¤er adli tabip güç koflullara ya da flartlara karfl› koyamayarak incelemeye devam etmeye karar<br />

verirse, otopsi raporunda k›s›tl›l›klar ve engeller hakk›nda bir aç›klamaya yer vermelidir.<br />

Bu model otopsi protokolündeki baz› basamaklar koyu renkli harflerle yaz›larak vurgulanm›flt›r.<br />

Bu k›s›mlar protokolun en gerekli ö¤elerini betimler.<br />

B. Önerilen Model Otopsi Protokolü<br />

1) Olay Yeri ‹ncelemesi<br />

Adli tabip ve t›bbi araflt›rmac›lar cesedin bulundu¤u alana girme hakk›na sahip olmal›d›r.<br />

Cesette herhangi bir de¤ifliklik meydana gelmemesini güvence altina almak için t›bbi personel<br />

an›nda haberdar edilmelidir. Olay yerine girifl reddedildi¤inde, ceset de¤ifltirildi ya da bilgi<br />

verilmediyse bu durum adli tabibin raporunda belirtilmelidir.<br />

T›bbi ve t›p d›fl› (örne¤in yasa uygulay›c› kurulufllar) araflt›rmac›lar aras›nda koordinasyon<br />

için bir sistem kurulmal›d›r. Bu sistem adli tabibin nas›l haberdar edilece¤i ve olay yerinde<br />

kimin sorumlu olaca¤› gibi konular› belirtmelidir.. Belli tip kan›tlar› elde etmek genellikle<br />

t›p d›fl› araflt›rmac›lar›n iflidir, fakat olay yerinde cesedin yan›na giren t›bbi araflt›rmac›lar afla-<br />

¤›daki ad›mlar› izlemelidir:<br />

a) Cesedi bulundu¤u flekilde ve hareket ettirildikten sonraki halinde foto¤raf› çekilmeli;<br />

b) Cesedin pozisyonu ve koflulunu,vücut s›cakl›¤› ya da so¤uklu¤u, ölü lekeleri, ölü sertli¤ini<br />

içerecek biçimde kaydedilmeli;<br />

47<br />

169


c) Protect the deceased’s hands, e.g. with paper bags;<br />

d) Note the ambient temperature. In cases where the time of death is an issue, rectal temperature<br />

should be recorded and any insects present should be collected for forensic entomological<br />

study. Which procedure is applicable will depend on the length of the apparent<br />

postmortem interval;<br />

e) Examine the scene for blood, as this may be useful in identifying suspects;<br />

f) Record the identities of all persons at the scene;<br />

g) Obtain information from scene witnesses, including those who last saw the decedent alive,<br />

and when, where and under what circumstances. Interview any emergency medical<br />

personnel who may have had contact with the body;<br />

h) Obtain identification of the body and other pertinent information from friends or relatives.<br />

Obtain the deceased’s medical history from his or her physician(s) and hospital<br />

charts, including any previous surgery, alcohol or drug use, suicide attempts and habits;<br />

i) Place the body in a body pouch or its equivalent. Save this pouch after the body has been<br />

removed from it;<br />

j) Store the body in a secure refrigerated location so that tampering with the body and its<br />

evidence cannot occur;<br />

k) Make sure that projectiles, guns, knives and other weapons are available for examination<br />

by the responsible medical personnel;<br />

l) If the decedent was hospitalized prior to death, obtain admission or blood specimens<br />

and any X-rays, and review and summarize hospital records;<br />

m)Before beginning the autopsy, become familiar with the types of torture or violence that<br />

are prevalent in that country or locale (see annex III).<br />

2. Autopsy<br />

The following Protocol should be followed during the autopsy:<br />

a) Record the date, starting and finishing times, and place of the autopsy (a complex autopsy<br />

may take as long as an entire working day);<br />

b) Record the name(s) of the prosector(s), the participating assistant(s), and all other persons<br />

present during the autopsy, including the medical and/or scientific degrees and<br />

professional, political or administrative affiliations(s) of each. Each person’s role in the<br />

autopsy should be indicated, and one person should be designated as the principal prosector<br />

who will have the authority to direct the performance of the autopsy. Observers<br />

and other team members are subject to direction by, and should not interfere with, the<br />

principal prosector. The time(s) during the autopsy when each person is present should<br />

be included. The use of a “sign-in” sheet is recommended;<br />

c) Adequate photographs are crucial for thorough documentation of autopsy findings:<br />

170<br />

48


c) Ölenin ellerini örne¤in ka¤›t torba ile koruyup muahfaza edin;<br />

d) Ortamdaki ›s›y› not edin. Ölüm zaman›n›n sorun oldu¤u vakalarda, rektal s›cakl›k kaydedilmelidir<br />

ve mevcut olan herbir böcek adli entomolojik araflt›rma için toplanmal›d›r.<br />

Uygulanabilir prosedür, belirgin postmortem evrenin uzunlu¤una ba¤l› olacakt›r;<br />

e) Olay yerinde kan izi aray›n, bu flüphelerin belirlenmesinde yararl› olabilir;<br />

f)) Olay yerindeki tüm kiflilerin kimliklerini kaydedin;<br />

g) Olay yeri flahitlerinden maktülü en son canl› olarak kimin nerede ne zaman ve hangi<br />

flartlar alt›nda gördü¤ünüde ö¤renecek flekilde bilgi edinin, cesetle temasta bulunmufl<br />

olabilecek acil t›p personeli ile görüflün;<br />

h) Cesedin kimli¤i ile ilgili bilgileri di¤er geçerli bilgileri arkadafl ve akrabalar›ndan elde<br />

edin. Ölenin doktorundan ve hastane kay›tlar›ndan daha önceki herbir ameliyat›n›, alkol<br />

ya da uyuflturucu kullan›p kullanmad›¤›n›, intihar giriflimi ya da al›flkanl›¤›n› ö¤renecek<br />

biçimde t›bbi öyküsünü elde edin;<br />

i) Cesedi, ceset torbas›na ya da benzeri materyale yerlefltirin, cesedi torbadan ç›kard›ktan<br />

sonra torbay› saklay›n;<br />

j) Cesedi güvenli bir so¤utucunun içine saklayarak cesedin ve cesetteki delillerin de¤iflerek<br />

bozulmas›n› önleyin;<br />

k) Mermilerin, ateflli silahlar›n, b›çaklar›n ve di¤er silahlar›n sorumlu t›bbi personel taraf›ndan<br />

incelenmek üzere için haz›r edilmesi için gerekenin yap›ld›¤›ndan emin olun<br />

l) E¤er maktül ölmeden önce hastaneye yat›r›ld›ysa hasta yat›fl kay›tlar›n›, kan örneklerini,<br />

filmlerini elde edin ve hastane kay›tlar›n› inceleyerek özetleyin;<br />

m)Otopsiye bafllamadan önce, o ülkede ya da bölgede hüküm süren iflkence ya da fliddet<br />

tiplerinden haberdar olun (Bak›n›z ekler III).<br />

2. Otopsi<br />

Afla¤›daki protokol otopsi esnas›nda izlenmelidir:<br />

a) Tarih, bafllama ve bitifl zaman›n› ve otopsi yerini kaydedin (karmafl›k bir otopsi tüm bir<br />

ifl günü boyunca sürebilir.)<br />

b) Otopsiye kat›lan adli tabiplerin, yard›mc›lar›n›n ve otopsi s›ras›nda mevcut olan herkesin<br />

isimlerini ve t›bbi ve/veya ya da bilimsel derecelerini ve her birinin mesleki politik<br />

ve idari iliflkilerini kapsayacak biçimde kaydedin. Otopsideki herbir kiflinin rolü belirtilmeli<br />

ve bir kifli otopsinin yap›lmas›n› yönetecek otoriteye sahip, bafl adli tabip olarak<br />

atanmal›d›r. Gözlemciler ve di¤er ekip üyeleri bafl adli tabip taraf›ndan yönlendirilirmeli<br />

ve bafl adli tabibe müdahale etmemeliler. Otopsi s›ras›nda haz›r bulunan kiflilerin bulunma<br />

süreleri belirtilmelidir. Burada bir imza cetvelinin kullan›lmas› önerilir;<br />

c) ‹yi çekilmifl foto¤raflar otopsi bulgular›n›n tam dökümantasyonu için kritik öneme sahiptir:<br />

49<br />

171


i) Photographs should be in colour (transparency or negative/print), in focus, adequately<br />

illuminated, and taken by a professional or good quality camera. Each photograph<br />

should contain a ruled reference scale, an identifying case name or number,<br />

and a sample of standard grey. A description of the camera (including the lens<br />

“f-number” and focal length), film and the lighting system must be included in the<br />

autopsy report. If more than one camera is utilized, the identifying information<br />

should be recorded for each. Photographs should also include information indicating<br />

which camera took each picture, if more than one camera is used. The identity<br />

of the person taking the photographs should be recorded;<br />

ii) Serial photographs reflecting the course of the external examination must be included.<br />

Photograph the body prior to and following undressing, washing or cleaning<br />

and shaving;<br />

iii) Supplement close-up photographs with distant and/or immediate range photographs<br />

to permit orientation and identification of the close-up photographs;<br />

iv) Photographs should be comprehensive in scope and must confirm the presence of<br />

all demonstrable signs of injury or disease commented upon in the autopsy report;<br />

v) Identifying facial features should be portrayed (after washing or cleaning the<br />

body), with photographs of a full frontal aspect of the face, and right and left profiles<br />

of the face with hair in normal position and with hair retracted, if necessary, to<br />

reveal the ears;<br />

d) Radiograph the body before it is removed from its pouch or wrappings. X-rays should<br />

be repeated both before and after undressing the body. Fluoroscopy may also be performed.<br />

Photograph all X-ray films;<br />

i) Obtain dental X-rays, even if identification has been established in other ways;<br />

ii) Document any skeletal system injury by X-ray. Skeletal X-rays may also record anatomic<br />

defects or surgical procedures. Check especially for fractures of the fingers,<br />

toes and other bones in the hands and feet. Skeletal X-rays may also aid in the identification<br />

of the deceased, by detecting identifying characteristics, estimating age<br />

and height, and determining sex and race. Frontal sinus films should also be taken,<br />

as these can be particularly useful for identification purposes;<br />

iii) Take X-rays in gunshot cases to aid in locating the projectile(s). Recover, photograph<br />

and save any projectile or major projectile fragment that is seen on an X-ray.<br />

Other radio-opaque objects (pacemakers, artificial joints or valves, knife fragments<br />

etc.) documented with X-rays should also be removed, photographed and saved;<br />

iv) Skeletal X-rays are essential in children to assist in determining age and developmental<br />

status;<br />

172<br />

50


i) Foto¤raflar renkli olmal› (saydam ya da negatif/print) netlik ayar› iyi olmal›, yeterli<br />

ayd›nlat›lmal› ve profosyonel ya da iyi bir kalitede bir foto¤raf makinas›yla çekilmeli.<br />

Herbir foto¤raf üzerinde santimetreli cetvel bulunan bir referans cetveli,<br />

vakan›n kimlik ismi veya numaras› ve renk skalas› içermelidir. Otopsi raporuna foto¤raf<br />

makinas›n›n mercek odak numaras› ve odak uzunlu¤unu da içeren bir tarifi,<br />

film, ve ›fl›kland›rma hakk›nda bilgi eklenmelidir. E¤er birden fazla foto¤raf makinas›<br />

kullan›l›rsa herbiri hakk›ndaki teknik bilgi rapora kaydedilmelidir. E¤er birden<br />

fazla foto¤raf makinas› kullan›l›rsa herbir foto¤rafda hangi makinayla çekildi-<br />

¤ine dair bilgi olmal›d›r. Ayr›ca foto¤raf› çeken kiflinin kimlik bilgileri de kaydedilmelidir.<br />

ii)<br />

D›fl muayene sürecini yans›tan seri foto¤raflar rapora dahil edilmelidir. Ceset elbiseleri<br />

ç›kar›lmadan önce, elbiseler ç›kar›ld›ktan, temizlendikten veya y›kand›ktan<br />

ve trafl edildikten sonra foto¤raflanmal›d›r;<br />

iii) Yak›n plan foto¤raflar›n kime ait oldu¤unun ve nereden çekildi¤inin belirlenebilmesi<br />

için yak›n plan foro¤raflar› uzak mesafe ve/veya orta mesafeden foto¤raflarla<br />

destekleyin;<br />

iv) Foto¤raflar otopsi hedefini kapsay›c› biçimde olmal› ve otopsi raporunda yorumlanan<br />

tüm yara veya hastal›klar›n gösterilebilir izlerinin varl›¤›n› teyid edici olmal›d›r;<br />

v) Kifliye özgü yüz özellikleri (vücut y›kand›ktan ya da temizlendikten sonra) ön cepheden,<br />

sa¤ ve sol cepheden flaçlar normal halindeyken ve gerekirse kulaklar› ortaya<br />

ç›karmak için saçlar geri at›larak portre fleklinde foto¤raflanmal›d›r;<br />

d) Ceset ceset torbas›ndan ya da sarg›lar›ndan ç›kar›lmadan önce tüm vücut röntgenini çekin.<br />

Cesed elbiselerinden ar›nd›r›lmadan önce ve sonra röntgen çekimini tekrarlay›n.<br />

Ayr›ca floroskopi de uygulanabilir. Tüm röntgen filmlerinin foto¤raf›n› çekin;<br />

i) Baflka yollardan kimlik belirlenmifl olsa bile dental filmleri elde edin;<br />

ii)<br />

‹flkelet sistemi yaralanmalar›n› röntgen filmiyle dökümante edin. Ayr›ca iskelet sistemi<br />

röntgenleri anatomik bozukluklar› ve cerrahi ifllemleri görüntüleyebilir. De¤iflik<br />

iyileflme evresindeki pek çok say›da k›r›k ve bunlardan özellikle yerleflim yeri<br />

itibar›yla seyrek görülenler veya t›bbi olarak tedavi edilmeyenler çok güçlü biçimde<br />

iflkenceyi düflündürür. Özellikle el ve ayak parmaklar› ve el ve aya¤›n di¤er kemiklerini<br />

k›r›k aç›s›ndan kontrol edin. ‹skelet sistemi röntgenleri kimliklendirmeye<br />

yarayacak kifliye özgü özelliklerin saptanmas›na, yafl, boy tahmin edilmesine, ve<br />

cinsiyet ve ›rk› saptanmas›na yard›mc› olabilir. Kimliklendirme çabas›nda çok yard›mc›<br />

olabilece¤i için frontal sinüs filmleri de çekilmelidir;<br />

iii) Ateflli silah yaralanmas› olgular›nda mermi çekirde¤inin yerini saptamak için röntgen<br />

filmi çekin. Filmde saptanan her bir mermi çekirde¤ini ya da büyük mermi çekirde¤i<br />

parças›n› ç›kar›n, foto¤raf›n› çekin ve saklay›n. Kalp pili, protez eklemler,<br />

protez kalp kapakc›klar›, b›çak parçac›klar› gibi di¤er radyoopak cisimler de röntgen<br />

filmiyle dökümante edilmeli ve ç›kar›lmal›, ç›kar›ld›ktan sonra foto¤raflanmal›<br />

ve saklanmal›d›r;<br />

iv) Çocuklarda yafl tayini ve geliflme evresinin saptanmas›na yard›m etmek amac›yla<br />

iskelet filmlerinin çekilmesi zorunludur;<br />

51<br />

173


e) Before the clothing is removed, examine the body and the clothing. Photograph the clothed<br />

body. Record any jewellery present;<br />

f) The clothing should be carefully removed over a clean sheet or body pouch. Let the clothing<br />

dry if it is bloody or wet. Describe the clothing that is removed and label it in a permanent<br />

fashion. Either place the clothes in the custody of a responsible person or keep<br />

them, as they may be useful as evidence or for identification;<br />

g) The external examination, focusing on a search for external evidence of injury is, in most<br />

cases, the most important portion of the autopsy;<br />

i) Photograph all surfaces - 100 per cent of the body area. Take good quality, well-focused,<br />

colour photographs with adequate illumination;<br />

ii) Describe and document the means used to make the identification. Examine the<br />

body and record the deceased’s apparent age, length, weight, sex, head hair style<br />

and length, nutritional status, muscular development and colour of skin, eyes and<br />

hair (head, facial and body);<br />

iii) In children, measure also the head circumference, crown-rump length and crownheel<br />

length;<br />

iv) Record the degree, location and fixation of rigor and livor mortis;<br />

v) Note body warmth or coolness and state of preservation; note any decomposition<br />

changes, such as skin slippage. Evaluate the general condition of the body and note<br />

adipocere formation, maggots, eggs or anything else that suggests the time or<br />

place of death;<br />

vi) With all injuries, record the size, shape, pattern, location (related to obvious anatomic<br />

landmarks), colour, course, direction, depth and structure involved. Attempt to<br />

distinguish injuries resulting from therapeutic measures from those unrelated to<br />

medical treatment. In the description of projectile wounds, note the presence or absence<br />

of soot, gunpowder, or singeing. If gunshot residue is present, document it<br />

photographically and save it for analysis. Attempt to determine whether the gunshot<br />

wound is an entry or exit wound. If an entry wound is present and no exit wound<br />

is seen, the projectile must be found and saved or accounted for. Excise wound<br />

tract tissue samples for microscopic examination. Tape together the edges of knife<br />

wounds to assess the blade size and characteristics;<br />

vii) Photograph all injuries, taking two colour pictures of each, labelled with the autopsy<br />

identification number on a scale that is oriented parallel or perpendicular to<br />

the injury. Shave hair where necessary to clarify an injury, and take photographs before<br />

and after shaving. Save all hair removed from the site of the injury. Take photographs<br />

before and after washing the site of any injury. Wash the body only after<br />

any blood or material that may have come from an assailant has been collected and<br />

saved;<br />

174<br />

52


e) Elbiseler ç›kar›lmadan önce vucudu ve elbiseleri inceleyin. Cesedi elbiseleri ile foto¤raflay›n.<br />

Bulunan her bir ziynet eflyas›n› kaydedin;<br />

f) Elbiseler temiz bir örtü üzerinde ya da cesed torbas› üzerinde dikkatli bir biçimde ç›kar›lmal›d›r.<br />

E¤er elbiseler kanl› yada ›slak ise kurumaya b›rak›n. Ç›kar›lan elbiseleri tarif<br />

edin ve kal›c› bir tarzda etiketleyin. Elbiseler delil olarak yararl› ya da kimliklendirmede<br />

faydal› olabilece¤i için elbiselerin sorumlu bir kifli taraf›ndan emanette muhafaza<br />

edilmesini sa¤lay›n ya da kendiniz muhafaza edin ;<br />

g) D›fl muayenede travman›n delillerinin araflt›r›lmas›na odaklanmak, birçok olguda otopsinin<br />

en önemli k›sm›d›r;<br />

i) Tüm yüzeyin –cesed alan›n›n % 100’ünün foto¤raf›n› çekin. ‹yi kalitede, netlik ayar›<br />

tam, renkli ve uygun ›fl›kland›r›lm›fl foto¤raflar› çekin;<br />

ii) Kimliklendirmeyi yapmak için kulland›¤›n›z fleyleri tarif edin ve cesedi inceleyin,<br />

ölenin görünür yafl›n›, boyunu, a¤›rl›¤›n›, cinsiyetini, saç fleklini ve uzunlu¤unu,<br />

beslenme durumunu, kas yap›s›n›, ve cilt, göz ve k›llar›n rengini (bafl, yüz ve vücut)<br />

inceleyin;<br />

iii) Çocuklarda bafl çevresini, tepe-oturma uzunlu¤unu ve tepe topuk uzunlu¤unu ölçün.<br />

iv) Ölü kat›l›¤› ve ölü lekelerinin düzeyini, yerini ve kal›c› olup olmad›¤›n› kaydedin;<br />

v) Cesedin s›cakl›¤›n› ya da so¤uklu¤unu, saklanma durumunu not edin Çürümeye<br />

ba¤l› her bir de¤iflimi, cildin perflomenleflmesini kaydedin. Vucudun genel durumunu<br />

de¤erlendirin sabunlaflma oluflumu, kurtçuklar, yumurtalar veya ölüm zaman›<br />

ya da yeri ile ilgili ip ucu olabilecek her fleyi kaydedin;<br />

vi) Her bir yaran›n boyutunu, fleklini, etkenini , yerini (belirgin anatomik nirengi noktalar›<br />

ile ba¤lant›l› biçimde), rengini, yönünü, derinli¤ini, hangi yap›lar›n kat›ld›¤›-<br />

n› kaydedin. Tedavi sürecinde oluflan yaralarla t›bbi tedaviyle iliflkisi olmayan yaralar›<br />

ay›rt etmeye çal›fl›n. Mermi yaralar›n› tarif ederken is, barut yan›¤› ya da<br />

vurma halkas›n›n olup olmad›¤›n› kaydedin. E¤er at›fl art›klar› mevcutsa bunu foto¤rafla<br />

dökümante edin ve inceleme için muhafaza alt›na al›n. Ateflli silah yaras›-<br />

n›n girifl ya da ç›k›fl yaras› olup olmad›¤›n› saptamaya çal›fl›n. E¤er girifl yaras›<br />

mevcut ve hiçbir ç›k›fl yaras› görülemiyorsa mermi çekirde¤i bulunup muhafaza alt›na<br />

al›nmal› veya bu konunun aç›klamas› yap›lmal›. Mermi trajesi eksize edilmeli<br />

buralardan mikroskopik inceleme için doku örnekleri al›nmal›d›r. B›ça¤›n boyutlar›<br />

ve özelliklerini saptayabilmek için b›çak yaralar›n›n kenarlar› bantlanmal›d›r;<br />

vii) Üzerinde otopsi kay›t numaras› olan bir cetveli yaraya paralel ya da dikey olarak<br />

yanaflt›rarak her bir yaran›n ikifler adet renkli foro¤raf›n› çekin. Bir yaray› daha net<br />

görebilmek için gerekirse bölgedeki k›llar› trafl edin ve trafllamadan önce ve sonra<br />

yaran›n foto¤raflar›n› çekin.Yara bölgesinden al›nan k›llar› muhafaza edin. Herhangi<br />

bir yara bölgesini y›kamadan önce ve sonra yaran›n foto¤raflar›n› çekin. Cesette<br />

sald›rgana ait olabilecek herhangi bir madde ya da kan varsa bunu al›p muhafaza<br />

ettikten sonra y›kay›n;<br />

53<br />

175


viii) Examine the skin. Note and photograph any scars, areas of keloid formation, tattoos,<br />

prominent moles, areas of increased or decreased pigmentation, and anything<br />

distinctive or unique such as birthmarks. Note any bruises and incise them for delineation<br />

of their extent. Excise them for microscopic examination. The head and genital<br />

area should be checked with special care. Note any injection sites or puncture<br />

wounds and excise them to use for toxicological evaluation. Note any abrasions<br />

and excise them; microscopic sections may be useful for attempting to date the time<br />

of injury. Note any bite marks; these should be photographed to record the dental<br />

pattern, swabbed for saliva testing (before the body is washed) and excised for<br />

microscopic examination. Bite marks should also be analysed by a forensic odontologist,<br />

if possible. Note any burn marks and attempt to determine the cause (burning<br />

rubber, a cigarette, electricity, a blowtorch, acid, hot oil etc.). Excise any suspicious<br />

areas for microscopic examination, as it may be possible to distinguish microscopically<br />

between burns caused by electricity and those caused by heat;<br />

ix) Identify and label any foreign object that is recovered, including its relation to specific<br />

injuries. Do not scratch the sides or tip of any projectiles. Photograph each projectile<br />

and large projectile fragment with an identifying label, and then place each<br />

in a sealed, padded and labelled container in order to maintain the chain of custody;<br />

x) Collect a blood specimen of at least 50 cc from a subclavian or femoral vessel;<br />

xi) Examine the head and external scalp, bearing in mind that injuries may be hidden<br />

by the hair. Shave hair where necessary. Check for fleas and lice, as these may indicate<br />

unsanitary conditions prior to death. Note any alopecia as this may be caused<br />

by malnutrition, heavy metals (e.g. thallium), drugs or traction. Pull, do not cut, 20<br />

representative head hairs and save them, as hair may also be useful for detecting<br />

some drugs and poisons;<br />

xii) Examine the teeth and note their condition. Record any that are absent, loose or damaged,<br />

and record all dental work (restorations, fillings etc.), using a dental identification<br />

system to identify each tooth. Check the gums for periodontal disease. Photograph<br />

dentures, if any, and save them if the decedent’s identity is unknown. Remove<br />

the mandible and maxilla if necessary for identification. Check the inside of<br />

the mouth and note any evidence of trauma, injection sites, needle marks or biting<br />

of the lips, cheeks or tongue. Note any articles or substances in the mouth. In cases<br />

of suspected sexual assault, save oral fluid or get a swab for spermatozoa and acid<br />

phosphatase evaluation. (Swabs taken at the tooth-gum junction and samples from<br />

between the teeth provide the best specimens for identifying spermatozoa.) Also take<br />

swabs from the oral cavity for seminal fluid typing. Dry the swabs quickly with<br />

cool, blown air if possible, and preserve them in clean plain paper envelopes. If rigor<br />

mortis prevents an adequate examination, the masseter muscles may be cut to<br />

permit better exposure;<br />

176<br />

54


viii)Cildi inceleyin. Her bir nedbe dokusu, keloid, dövme, belirgin ben, pigmentasyonun<br />

artm›fl ya da azalm›fl oldu¤u bölgeler, do¤umsal izler gibi ay›rt edici özelli¤i<br />

olan her fleyi kaydedin ve foto¤raf›n› çekin. Herbir bereyi kaydedin ve yay›l›m›n›<br />

belirleyebilmek için insize edin (kesin) Bu bereleri mikroskopik inceleme için eksize<br />

edin. Bafl ve genital bölge çok özenle kontrol edilmelidir. Herhangi bir enjeksiyon<br />

izi ya da delici alet yaras› varsa kaydedilmeli ve toksikolojik de¤erlendirme<br />

için eksize edilmelidir. Herbir s›yr›¤› kaydedin ve eksize edin, s›yr›klar›n mikroskobik<br />

kesitleri yara zaman›n› belirlemek için faydal› olabilir. Her bir ›s›r›k izi kaydedilmelidir;<br />

bu izlerin a¤›z difl yap›s›n›n belirlenmesi için foto¤raf›çekilmeli, tükrük<br />

testi için sürüntü al›nmal› (vucut y›kanmadan önce) ve mikroskobik inceleme<br />

için eksize edilmelidir. Ayr›ca difl izleri mümkünse bir adli odontolog taraf›ndan da<br />

incelenmelidir. Her bir yan›k izini kaydedin ve yan›k nedenini saptamaya çal›fl›n.[<br />

yanm›fl plastik, sigara, elektrik, pürmüz lambas› ( alev makinesi, asit, kaynar ya¤<br />

vs)]. Mikroskobik olarak elektrik yan›klar›yla ›s› sonucu oluflan di¤er yan›klar›<br />

ay›rt etmek mümkün olabilece¤i için flüphelendi¤iniz her bir noktadan mikroskopik<br />

inceleme için parça al›n;<br />

ix) Ç›kar›lan her bir yabanc› cismi hangi yarayla ba¤lant›l› oldu¤unu da içerecek biçimde<br />

tan›mlay›n ve etiketleyin. Mermi çekirdeklerinin hiçbirinin kenarlar› ya da<br />

uç k›sm›n› zedelemeyin. Herbir mermi çekirde¤ini ve büyük mermi çekirde¤i parças›n›<br />

tan›mlay›c› etiketiyle birlikte foto¤raflay›n, daha sonra muhafaza zincirini<br />

sa¤l›yabilmek için (adli emanet zinciri) her birini mühürlü, zedelenmeyi engelleyici<br />

fonksiyona sahip ve etiketlenmifl kaplara yerlefltirin;<br />

x) Subclavian veya femoral damardan en az 50 cc kan örne¤i al›n;<br />

xi) Bafl› ve saçl› derinin d›fl k›sm›n› yaran›n saçlar taraf›ndan gizlenebilece¤i ak›lda tutarak<br />

inceleyin. Ölüm öncesi s›hhi olmayan koflullar›n belirteci olabilecek bit ve pireleri<br />

araflt›r›n. Beslenme bozuklu¤u, a¤›r metaller, (örne¤in talyum vb) ilaçlar veya<br />

çekme sonucu oluflabilecek her bir alopesik durumu not edin. Saçlar, baz› zehirler<br />

ve ilaçlar› saptayabilmek için kullan›labilece¤inden 20 örnek saç telini kesmek<br />

yerine as›l›p çekerek al›n ve saklay›n;<br />

xii) Diflleri inceleyin ve durumlar›n› not edin. Eksik, sallanan ya da hasar görmüfl her<br />

bir difli kaydedin ve her bir diflin gösterildi¤i bir dental kimliklendirme sistemini<br />

kullanarak difllerde yap›lan tüm iflleri (onar›m,dolgu vb) kaydedin. Difletlerini periodontal<br />

hastal›klar yönünden kontrol edin. E¤er takma difl varsa foto¤raf›n› çekin<br />

ve ölenin kimli¤i bilinmiyorsa muhafaza edin. Gerekti¤inde kimliklendirme için<br />

maksilla ve mandibulay› ç›kar›n. A¤›z içini kontrol ederek her bir travma izini, enjeksiyon<br />

bölgesini, i¤ne izlerini veya dudak, yanak, dil ›s›r›klar›n› not edin. A¤›z<br />

içindeki her bir parçac›k ya da maddeyi kaydedin. Cinsel tecavüz flüphesinin oldu¤u<br />

durumlarda a¤›z s›v›s›n› muhafaza edin veya sperm ve asid fostataz incelemesi<br />

için sürüntü al›n. Sperm belirleme çal›flmalar›nda en iyi örnekler difl–difleti<br />

birleflme noktas›ndan al›nan sürüntüler ve difl aralar›ndan örneklerdir. Ayr›ca seminal<br />

s›v› tiplemesi için a¤›z bofllu¤undan da sürüntü al›n. Sürüntüyü mümkünse ›l›k<br />

hava ak›m›na maruz b›rakarak kurutun ve temiz, düz ka¤›t zarflar içinde muhafaza<br />

edin. E¤er ölü sertli¤i nedeniyle uygun bir muayene yap›lamaz ise masseter kaslar<br />

daha iyi bir görme imkân›n› sa¤l›yabilmek için kesilebilir;<br />

55<br />

177


xiii)<br />

xiv)<br />

xv)<br />

xvi)<br />

xvii)<br />

Examine the face and note if it is cyanotic or if petechiae are present;<br />

a. Examine the eyes and view the conjunctiva of both the globes and the eyelids.<br />

Note any petechiae in the upper or lower eyelids. Note any scleral icterus. Save<br />

contact lenses, if any are present. Collect at least 1 ml of vitreous humor from<br />

each eye;<br />

b. Examine the nose and ears and note any evidence of trauma, haemorrhage or<br />

other abnormalities. Examine the tympanic membranes;<br />

Examine the neck externally on all aspects and note any contusions, abrasions or<br />

petechiae. Describe and document injury patterns to differentiate manual, ligature<br />

and hanging strangulation. Examine the neck at the conclusion of the autopsy,<br />

when the blood has drained out of the area and the tissues are dry;<br />

Examine all surfaces of the extremities: arms, forearms, wrists, hands, legs and<br />

feet, and note any “defence” wounds. Dissect and describe any injuries. Note<br />

any bruises about the wrists or ankles that may suggest restraints such as handcuffs<br />

or suspension. Examine the medial and lateral surfaces of the fingers, the<br />

anterior forearms and the backs of the knees for bruises;<br />

Note any broken or missing fingernails. Note any gunpowder residue on the<br />

hands, document photographically and save it for analysis. Take fingerprints in<br />

all cases. If the decedent’s identity is unknown and fingerprints cannot be obtained,<br />

remove the “glove” of the skin, if present. Save the fingers if no other means<br />

of obtaining fingerprints is possible. Save fingernail clippings and any under-nail<br />

tissue (nail scrapings). Examine the fingernail and toenail beds for evidence<br />

of objects having been pushed beneath the nails. Nails can be removed by<br />

dissecting the lateral margins and proximal base, and then the undersurface of<br />

the nails can be inspected. If this is done, the hands must be photographed before<br />

and after the nails are removed. Carefully examine the soles of the feet, noting<br />

any evidence of beating. Incise the soles to delineate the extent of any injuries.<br />

Examine the palms and knees, looking especially for glass shards or lacerations;<br />

Examine the external genitalia and note the presence of any foreign material or<br />

semen. Note the size, location and number of any abrasions or contusions. Note<br />

any injury to the inner thighs or peri-anal area. Look for peri-anal burns;<br />

xviii) In cases of suspected sexual assault, examine all potentially involved orifices. A<br />

speculum should be used to examine the vaginal walls. Collect foreign hair by<br />

combing the pubic hair. Pull and save at least 20 of the deceased’s own pubic hairs,<br />

including roots. Aspirate fluid from the vagina and/or rectum for acid<br />

phosphatase, blood group and spermatozoa evaluation. Take swabs from the same<br />

areas for seminal fluid typing. Dry the swabs quickly with cool, blown air ifpossible,<br />

and preserve them in clean plain paper envelopes;<br />

xix)<br />

The length of the back, the buttocks and extremities including wrists and ankles<br />

must be systematically incised to look for deep injuries. The shoulders, elbows,<br />

hips and knee joints must also be incised to look for ligamentous injury;<br />

178<br />

56


xiii) Yüzü inceleyin ve siyonotik ise veya petefli varsa not edin.<br />

a) Gözleri inceleyin ve her bir göz küresinin konjonktivas›na ve gözkapaklar›na<br />

bak›n. Alt ve üst gözkapaklar›nda petefli varsa kaydedin. Sklerada sar›l›k varsa<br />

kaydedin. Kontak lens varsa al›p saklay›n. Her bir gözden en az 1 ml. göziçi<br />

s›v›s› al›n.<br />

b) Burun ve kulaklar› inceleyin herhangi bir travma delili, kanama, veya anormallik<br />

varsa kaydedin. Timpanik membranlar› inceleyin.<br />

xiv) Boynu d›flar›dan tüm yönleriyle inceleyin ve herhangi bir ekimoz, s›yr›k ya da<br />

petefli varsa kaydedin. Yara özelli¤ini elle bo¤ma, ba¤la bo¤ma ve as› sonucu bo-<br />

¤ulmay› ay›rt edebilmek için tarif edin ve dokümante edin. Otopsi sonunda boyun<br />

bölgesindeki kan boflalm›fl ve dokular kuru iken boynu bir daha inceleyin.<br />

xv) Tüm ekstremite yüzeylerini: kollar›, önkollar›, bilekleri, elleri, bacaklar› ve ayaklar›<br />

inceleyin ve her bir savunma yaras›n› kaydedin.Herbir yaray› tarif edin ve<br />

disseke edin. Kelepçelenme ya da ask›y› akla getirebilecek el ve ayak bileklerine<br />

yak›n her bir berelenmeyi kaydedin.<br />

xvii) K›r›lm›fl ya da eksik olan her bir t›rna¤› kaydedin. Ellerdeki her barut art›¤›n›<br />

kaydedin, foto¤raf›n› çekin ve inceleme için muhafaza edin. Tüm olgular›n parmak<br />

izini al›n. E¤er ölenin kimli¤i bilinmiyor ve parmak izi al›nam›yorsa ve<br />

mevcutsa eldeki cildi eldiven seklinde ç›kar›n. Baflka flekilde parmak izi elde<br />

edilemiyorsa parmaklar› muhafaza edin. El t›rnak parçalar›n› ve t›rnak alt› dokuyu<br />

mahafaza edin. El ve ayak t›rnaklar› yataklar›n› t›rnak altlar›na herhangi<br />

bir cisim sokulmas›n›n delilleri aç›s›ndan inceleyin. T›rnaklar lateral kenar ve<br />

proksimal taban›n disseksiyonu ile ç›kart›labilir ve bundan sonra t›rnak alt› incelenebilir.<br />

E¤er bu ifllem yap›l›rsa t›rnaklar ç›kart›lmadan önce ve sonra foto¤raflar›<br />

çekilmelidir. Ayak tabanlar› dikkatlice incelenmeli ve dayakla iliflkili her<br />

bir iz not edilmelidir. Her bir yaran›n boyutlar›n› ortaya ç›karabilmek için ayak<br />

tabanlar› insize edilmelidir. El ayalar› ve dizler cam kesikleri veya laserasyonlar<br />

aç›s›ndan incelenmelidir;<br />

xviii) Cinsel tecavüz flüphesi olan olgularda potansiyel olarak bu ifle kar›flabilecek tüm<br />

vucut deliklerini inceleyin. Vajina duvarlar›n› incelemek için spekulum kullan›lmal›d›r.<br />

Pubik k›llar› tarakla tar›yarak yabanc› k›llar› toplay›n. Ölene ait pupik<br />

k›llar›ndan en az 20 adetini kökleriyle birlikte çekerek ç›kart›n ve muhafaza<br />

edip saklay›n. Asit fosfataz, kan grubu ve sperm incelemesi için vajina ve/veya<br />

rektumdan s›v› aspire edin. Ayn› bölgelerden seminal s›v› tiplemesi için sürüntü<br />

al›n. Sürüntüyü mümkünse ›l›k hava ak›m›na maruz b›rakarak kurutun ve temiz,<br />

düz ka¤›t zarflar içinde muhafaza edip saklay›n;<br />

xix) S›rt, kalça ,kollar ve bacaklar el ve ayak bileklerini de içerecek biçimde boydan<br />

boya sistematik olarak insize edilmeli (kesilmeli) derinde oluflan yaralanmalar<br />

araflt›r›lmal›d›r. Omuzlar, dirsekler,kalça ve diz eklemleri de ligamantöz yaralanmalar›n<br />

araflt›r›lmas› için insize edilmelidir ;<br />

57<br />

179


h) The internal examination for internal evidence of injury should clarify and augment the<br />

external examination;<br />

i) Be systematic in the internal examination. Perform the examination either by body<br />

regions or by systems, including the cardiovascular, respiratory, biliary, gastrointestinal,<br />

reticuloendothelial, genitourinary, endocrine, musculoskeletal, and central<br />

nervous systems. Record the weight, size, shape, colour and consistency of each organ,<br />

and note any neoplasia, inflammation, anomalies, haemorrhage, ischemia, infarcts,<br />

surgical procedures or injuries. Take sections of normal and any abnormal<br />

areas of each organ for microscopic examination. Take samples of any fractured bones<br />

for radiographic and microscopic estimation of the age of the fracture;<br />

ii) Examine the chest. Note any abnormalities of the breasts. Record any rib fractures,<br />

noting whether cardiopulmonary resuscitation was attempted. Before opening,<br />

check for pneumothoraces. Record the thickness of subcutaneous fat. Immediately<br />

after opening the chest, evaluate the pleural cavities and the pericardial sac for the<br />

presence of blood or other fluid, and describe and quantify any fluid present. Save<br />

any fluid present until foreign objects are accounted for. Note the presence of air<br />

embolism, characterized by frothy blood within the right atrium and right ventricle.<br />

Trace any injuries before removing the organs. If blood is not available at other<br />

sites, collect a sample directly from the heart. Examine the heart, noting degree and<br />

location of coronary artery disease or other abnormalities. Examine the lungs, noting<br />

any abnormalities;<br />

iii) Examine the abdomen and record the amount of subcutaneous fat. Retain 50 grams<br />

of adipose tissue for toxicological evaluation. Note the interrelationships of the organs.<br />

Trace any injuries before removing the organs. Note any fluid or blood present<br />

in the peritoneal cavity, and save it until foreign objects are accounted for. Save<br />

all urine and bile for toxicologic examination;<br />

iv) Remove, examine and record the quantitative information on the liver, spleen, pancreas,<br />

kidneys and adrenal glands. Save at least 150 grams each of kidney and liver<br />

for toxicological evaluation. Remove the gastrointestinal tract and examine the contents.<br />

Note any food present and its degree of digestion. Save the contents of the<br />

stomach. If a more detailed toxicological evaluation is desired, the contents of other<br />

regions of the gastrointestinal tract may be saved. Examine the rectum and anus for<br />

burns, lacerations or other injuries. Locate and retain any foreign bodies present.<br />

Examine the aorta, inferior vena cava and iliac vessels;<br />

180<br />

58


h) Travman›n iç bulgular›n›n saptanmas› için yap›lan iç muayene d›fl muayeneyi berraklaflt›rmal›<br />

ve güçlendirmelidir;<br />

i) Sistematik iç muayene yap›n. Muayeneyi kardiyovasküler, solunum, biliyer, gastrointestinal,<br />

retiküloendotelial, genitoüriner, endokrin, kas iskelet ve santral sinir sistemini<br />

içerecek biçimde vucüt bölgelerine veya sistemlerine göre gerçeklefltirin.<br />

Her bir organ›n a¤›rl›¤›n›, boyunu, fleklini, rengini ve k›vam›n› kaydedin ve her bir<br />

neoplazi, enflamasyon, anomali, hemoraji, iskemi, enfark, cerrahi müdahale izi veya<br />

yaralar› not edin. Mikroskopik inceleme için her bir organ›n normal ve anormal<br />

bölgelerinden kesit al›n. K›r›k yafl›n› radyolojik ve mikroskopik olarak tayin edebilmek<br />

için herbir k›r›k kemikten örnek al›n.<br />

ii) Gö¤sü inceleyin. Memelerdeki her bir anormalli¤i notedin. Herbir kot k›r›¤›n› kardiyopulmoner<br />

resustasyon yap›l›p yap›lmad›¤›n› da not ederek kaydedin. Gö¤sü<br />

açmadan pnomotoraks olup olmad›¤›n› kontrol edin. Cilt alt› ya¤ tabakas›n›n kal›nl›¤›n›<br />

kaydedin. Gö¤sü açt›ktan hemen sonra plevral boflluklar› inceleyin ve perikard<br />

torbas›nda herhangi bir kan veya s›v› olup olmad›¤›n› ve e¤er herhangi bir<br />

s›v› varsa miktar›n› belirleyin. Herhangi bir s›v› saptan›rsa bu s›v›y› herhangi bir<br />

yabanc› cisim sorumlu tutulana dek muhafaza edin. Sa¤ atrium ve sa¤ ventrikülde<br />

köpüklü kanla karakterize hava embolisini not edin. Organlar› ç›karmadan önce<br />

her bir yara trajesini saptay›n. E¤er di¤er bölgelerden kan al›nam›yorsa do¤rudan<br />

kalpten örnek kan al›n. Kalbi koroner arter hastal›klar› veya di¤er anormalliklerin<br />

yeri ve derecesini de kaydederek inceleyin. Akci¤erleri inceleyin ve her bir anormalli¤i<br />

not edin;<br />

iii) Karn› inceleyin ve ciltalt› ya¤ dokusunun miktar›n› kaydedin. 50 g ya¤ dokusunu<br />

toksikolojik inceleme için muhafaza edin. Organlar›n birbiriyle iliflkisini not edin.<br />

Periton bofllu¤undaki her bir s›v› veya kan› not edin ve bu s›v›y› herhangi bir yabanc›<br />

cisim sorumlu tutulana dek muhafaza edin. Tüm idrar ve safray› toksikolojik<br />

inceleme için muhafaza edin;<br />

iv) Karaci¤er, dalak, pankreas, böbrekler ve adrenal bezleri ç›kar›n, inceleyin, ve miktarlar›na<br />

iliflkin bilgileri kaydedin. Karaci¤erden ve her bir böbrekten 150 gram›<br />

toksikolojik inceleme için muhafaza edin. Gastrointestinal sistemi ç›kart›n ve içeri-<br />

¤ini inceleyin. Var olan her g›day› ve hazmedilme derecesini kaydedin. Mide içeri-<br />

¤ini muhafaza edin. Daha detayl› bir toksikolojik inceleme arzu edilirse gastrointestinal<br />

sistemin di¤er bölgelerinin içerikleri de muhafaza edilebilir. Rektum ve<br />

anüsü yan›klar, laserasyonlar ve di¤er yaralar aç›s›ndan inceleyin. Herbir yabanc›<br />

cismin yerini saptay›n ve muhafaza edin. Aort, vena kava inferiyor ve iliak damarlar›<br />

inceleyin;<br />

59<br />

181


v) Examine the organs in the pelvis, including ovaries, fallopian tubes, uterus, vagina,<br />

testes, prostate gland, seminal vesicles, urethra and urinary bladder. Trace any injuries<br />

before removing the organs. Remove these organs carefully so as not to injure<br />

them artifactually. Note any evidence of previous or current pregnancy, miscarriage<br />

or delivery. Save any foreign objects within the cervix, uterus, vagina, urethra<br />

or rectum;<br />

vi) Palpate the head and examine the external and internal surfaces of the scalp, noting<br />

any trauma or haemorrhage. Note any skull fractures. Remove the calvarium carefully<br />

and note epidural and subdural haematomas. Quantify, date and save any haematomas<br />

that are present. Remove the dura to examine the internal surface of the<br />

skull for fractures. Remove the brain and note any abnormalities. Dissect and describe<br />

any injuries. Cerebral cortical atrophy, whether focal or generalized, should be<br />

specifically commented upon;<br />

vii) Evaluate the cerebral vessels. Save at least 150 grams of cerebral tissue for toxicological<br />

evaluation. Submerge the brain in fixative prior to examination, if this is indicated;<br />

viii)Examine the neck after the heart and brain have been removed and the neck vessels<br />

have been drained. Remove the neck organs, taking care not to fracture the<br />

hyoid bone. Dissect and describe any injuries. Check the mucosa of the larynx, pyriform<br />

sinuses and esophagus, and note any petechiae, edema or burns caused by<br />

corrosive substances. Note any articles or substances within the lumina of these<br />

structures. Examine the thyroid gland. Separate and examine the parathyroid<br />

glands, if they are readily identifiable;<br />

ix) Dissect the neck muscles, noting any haemorrhage. Remove all organs, including<br />

the tongue. Dissect the muscles from the bones and note any fractures of the hyoid<br />

bone or thyroid or cricoid cartilages;<br />

x) Examine the cervical, thoracic and lumbar spine. Examine the vertebrae from their<br />

anterior aspects and note any fractures, dislocations. Compressions or haemorrhages.<br />

Examine the vertebral bodies. Cerebrospinal fluid may be obtained if additional<br />

toxicological evaluation is indicated;<br />

xi) In cases in which spinal injury is suspected, dissect and describe the spinal cord.<br />

Examine the cervical spine anteriorly and note any haemorrhage in the paravertebral<br />

muscles. The posterior approach is best for evaluating high cervical injuries.<br />

Open the spinal canal and remove the spinal cord. Make transverse sections every<br />

0.5 cm and note any abnormalities;<br />

i) After the autopsy has been completed, record which specimens have been saved.<br />

Label all specimens with the name of the deceased, the autopsy identification<br />

number, the date and time of collection, the name of the prosector and the<br />

contents. Carefully preserve all evidence and record the chain of custody with<br />

appropriate release forms;<br />

182<br />

60


v) Pelvisteki organlar› ovaryumlar, follap borular›, uterus, vajina, testisler, prostat bezi,<br />

seminal bezler, uretra ve idrar torbas›n› da içerecek biçimde inceleyin. Organlar›<br />

ç›karmadan önce her bir yaran›n trajesini saptay›n. Bu organlar› ç›kar›rken kendiniz<br />

ek hasar oluflturmamak için çok dikkatli davran›n. Daha önceki ya da halen<br />

mevcut olan gebelik, düflük veya do¤uma ait her bir delili not edin. Serviks, uterus,<br />

vajina, uretra veya rektumda bulunan her bir yabanc› cismi muhafaza edin.<br />

vi) Bafl› elle muayene edin ve saçl› derinin iç ve d›fl yüzeyini inceleyin, her bir travma<br />

veya hemorajiyi not edin. Herbir kafatas› k›r›¤›n› not edin. Kafa kubbesini dikkatli<br />

biçimde ç›kart›n ve her bir epidural ve subdural kanamay› not edin. Var olan her<br />

bir hematomun miktar›n› belirleyin, tarihi kaydedin ve muhafaza edin. Duray› ç›-<br />

kararak kafatas›n›n iç yüzünü k›r›klar aç›s›ndan inceleyin. Beyni ç›kar›n ve var olan<br />

her bir anormalli¤i kaydedin.Var olan her bir hasar› disseke edin ve tarif edin. Serebral<br />

kortikal atrofinin lokal ya da jeneralize olup olmad›¤› özellikle yorumlanmal›d›r;<br />

vii) Serebral damarlar› de¤erlendirin. Toksikolojik inceleme için serebral dokudan en az<br />

150 g muhafaza edin. E¤er gerekirse inceleme öncesi beyni fiksatif içinde bekletin;<br />

viii)Kalp ve beyin ç›kart›ld›ktan, boyun damarlar› boflalt›ld›ktan sonra boynu inceleyin.<br />

Hiyoid kemi¤i k›rmamaya dikkat ederek boyun organlar›n› ç›kart›n. Her bir yaray›<br />

disseke edin ve tarif edin. Larinks mukozas›, priform sinusler ve özefagusu kontrol<br />

edin ve korozif maddeler taraf›ndan oluflturulmufl her bir petefli, ödem veya<br />

yan›¤› notedin. Bu yap›lar›n lümeni içerisindeki her bir parçac›k ya da maddeyi not<br />

edin. Tirod bezini inceleyin. E¤er kolayca belirlenebiliyorsa paratiroid bezlerini ay›-<br />

r›n ve inceleyin;<br />

ix) Her bir hemorajiyi not ederek boyun kaslar›n› disseke edin. Dil de dahil olmak üzere<br />

tüm organlar› ç›kart›n. Kaslar› disseke ederek kemiklerden ay›r›n ve hyoid kemik,<br />

tiroid veya cricoid kartilajlardaki her bir k›r›¤› not edin.;<br />

x) Boyun, gö¤üs ve bel omurlar›n› inceleyin. Omurlar› ön cepheden inceleyin ve her bir<br />

k›r›k, ç›k›k, kompresyon veya hemorajiyi not edin. Omur gövdelerini inceleyin.<br />

E¤er ek toksikolojik inceleme iflaret edilmiflse serebrospinal s›v› inceleme amac›yla<br />

al›nabilir;<br />

xi) Omurga yaralanmas›ndan flüphelenilen durumlarda, omurili¤i disseke edin ve durumunu<br />

tarif edin. Boyun omurgas›n› ön cepheden inceleyin ve paravertebral kaslarda<br />

herhangi bir kanama varsa not edin. Yüksek servikal yaralanmalar› de¤erlendirebilmek<br />

için arkadan yaklafl›m en iyi yöntemdir. Spinal kanal› aç›n ve omurili¤i<br />

d›flar› ç›kart›n. Her yar›m santimetrede bir transvers kesitler yap›n ve her bir anormal<br />

durumu kaydedin.;<br />

i) Otopsi tamamland›ktan sonra al›nan örnekleri kaydedin. Tüm örnekleri ölenin<br />

ad›, otopsi kay›t numaras›, örnek alma tarih ve saati, adli tabip ad› ve örnekte<br />

ne bulundu¤unun yaz›l› oldu¤u bir etiketle etiketleyin. Tüm delilleri dikkatli<br />

biçimde saklay›n ve emanet zincirini uygun biçimde evrak düzenleyerek kaydedin;<br />

61<br />

183


ii) Perform appropriate toxicologic tests and retain portions of the tested samples<br />

to permit retesting;<br />

a. Tissues: 150 grams of liver and kidney should be saved routinely. Brain, hair<br />

and adipose tissue may be saved for additional studies in cases where<br />

drugs, poisons or other toxic substances are suspected;<br />

b. Fluids: 50 cc (if possible) of blood (spin and save serum in all or some of the<br />

tubes), all available urine, vitreous humor and stomach contents should be<br />

saved routinely. Bile, regional gastrointestinal tract contents and cerebrospinal<br />

fluid should be saved in cases where drugs, poisons or toxic substances<br />

are suspected. Oral, vaginal and rectal fluid should be saved in cases of suspected<br />

sexual assault;<br />

ii) Representative samples of all major organs, including areas of normal and any<br />

abnormal tissue, should be processed histologically and stained with hematoxylin<br />

and eosin (and other stains as indicated). The slides, wet tissue and paraffin<br />

blocks should be kept indefinitely;<br />

iii) Evidence that must be saved includes:<br />

a. All foreign objects, including projectiles, projectile fragments, pellets, knives<br />

and fibers. Projectiles must be subjected to ballistic analysis;<br />

b. All clothes and personal effects of the deceased, worn by or in the possession<br />

of the deceased at the time of death;<br />

c. Fingernails and under nail scrapings;<br />

d. Hair, foreign and pubic, in cases of suspected sexual assault;<br />

e. Head hair, in cases where the place of death or location of the body prior to<br />

its discovery may be an issue;<br />

j) After the autopsy, all unretained organs should be replaced in the body, and<br />

the body should be well embalmed to facilitate a second autopsy in case one<br />

is desired at some future point;<br />

k) The written autopsy report should address those items that are emphasized<br />

in boldface type in the protocol. At the end of the autopsy report should be<br />

a summary of the findings and the cause of death. This should include the<br />

prosector’s comments attributing any injuries to external trauma, therapeutic<br />

efforts, postmortem change, or other causes. A full report should be given<br />

to the appropriate authorities and to the deceased’s family.<br />

184<br />

62


ii) Uygun toksikolojik incelemeleri yap›n ve test edilmifl örnekleri tekrar test yapmay›<br />

engellemeyecek flekilde muhafaza edin;<br />

a. Dokular: 150 fler g karaci¤er ve böbrek rutin olarak saklanmal›d›r. ‹laçlar,<br />

zehirler ya da di¤er toksik maddelerden flüphe duyulan durumlarda beyin,<br />

saç ve ya¤ dokusu ek incelemeler için saklanabilir.<br />

b. S›v›lar: Mümkünse 50 cc kan (tüplerin bir k›sm›n› ya da tamam›n› santrifüj<br />

ederek serumu muhafaza edin) , al›nabilen idrar›n tamam›n›, vitröz s›v›, mide<br />

içeri¤i rutin olarak al›n›p saklanmal›. ‹laçlar, zehirler ya da di¤er toksik<br />

maddelerden flüphe duyulan durumlarda safra, safra kesesi bölgesindeki<br />

gastrointestinal sisteme ait içerik ve serebrosipnal s›v› al›n›p muahafaza<br />

edilmelidir. Cinsel sald›r›lardan flüphelenilen durumlarda oral, vajinal ve<br />

rektal s›v› al›n›p muhafaza edilmelidir;<br />

ii) Temel organlar›n temsil edici özellikteki normal ve anormal olan her bir bölgeyi<br />

içerecek biçimdeki numuneleri histolojik olarak ifllemden geçirilmeli, hematoksilen<br />

ve eozin ile (ve gerekirse di¤er boyalarla ) boyanmal›. Kesitler, organ<br />

parçalar› ve parafin bloklar süresiz olarak saklanmal›;<br />

iii) Saklanmas› gereken deliller afla¤›dakileri içerir;<br />

a. Mermi çekirdekleri, mermi çekirde¤i parçalar›, saçma taneleri, b›çaklar, ipleri<br />

içerecek biçimde tüm yabanc› cisimler. Mermi çekirdekleri balistik analizden<br />

geçirilmelidir;<br />

b. Ölen taraf›ndan kullan›lan ya da ölün an›nda ölenin üzerinde bulunan tüm<br />

giysiler ve flahsi eflyalar;<br />

c. Parmak t›rnaklar› ve t›rnak alt› kaz›nt›lar›;<br />

d. K›llar ve cinsel sald›r› flüphesinde yabanc› k›llar ve pubik bölge k›llar›;<br />

e. Ölüm yeri veya cesedin keflfedilmeden önceki yeri tart›flma konusu oldu-<br />

¤unda saçlar ;<br />

j. Otopsiden sonra al›nmayan tüm organ parçalar› vucudun içine yerlefltirilmeli,<br />

vucut ileride istendi¤inde ikinci bir otopsiye imkân verecek flekilde<br />

tahnit edilmelidir;<br />

k. Yaz›l› otopsi raporu protokolde kal›n harflerle belirtilen bafll›klar› göstermelidir.<br />

Otopsi raporunun sonunda bulgular›n özeti ve ölüm nedeni yaz›lmal›-<br />

d›r. Bu adli tabibin d›fl travma, tedavi giriflimleri, postmortem de¤ifliklikler<br />

ve di¤er nedenler olarak isnat edilebilecek hertür hasara iliflkin yorumlar›n›<br />

da içermelidir. Uygun yetkili kurumlara ve ölenin ailesine tam bir rapor verilmelidir.<br />

63<br />

185


V. MODEL PROTOCOL FOR DISINTERMENT AND<br />

ANALYSIS OF SKELETAL REMAINS<br />

A. Introduction<br />

This proposed model protocol for the disinterment and analysis of skeletal remains includes<br />

a comprehensive checklist of the steps in a basic forensic examination. The objectives of an anthropological<br />

investigation are the same as those of a medicolegal investigation of a recently deceased<br />

person. The anthropologist must collect information that will establish the identity of<br />

the deceased, the time and place of death, the cause of death and the manner or mode of death<br />

(homicide, suicide, accident or natural). The approach of the anthropologist differs, however,<br />

because of the nature of the material to be examined. Typically, a prosector is required to examine<br />

a body, whereas an anthropologist is required to examine a skeleton. The prosector focuses<br />

on information obtained from soft tissues, whereas the anthropologist focuses on information<br />

from hard tissues. Since decomposition is a continuous process, the work of both specialists<br />

can overlap. An anthropologist may examine a fresh body when bone is exposed or when<br />

bone trauma is a factor. An experienced prosector may be required when mummified tissues<br />

are present. In some circumstances, use of both this protocol and the model autopsy protocol<br />

may be necessary to yield the maximum information. The degree of decomposition of the body<br />

will dictate the type of investigation and, therefore, the protocol(s) to be followed.<br />

The questions addressed by the anthropologist differ from those pursued in a typical autopsy.<br />

The anthropological investigation invests more time and attention to basic questions<br />

such as the following:<br />

a) Are the remains human?<br />

b) Do they represent a single individual or several?<br />

c) What was the decedent’s sex, race, stature, body weight, handedness and physique?<br />

d) Are there any skeletal traits or anomalies that could serve to positively identify the decedent?<br />

The time, cause and manner of death are also addressed by the anthropologist, but the margin.<br />

of error is usually greater than that which can be achieved by an autopsy shortly after death.<br />

This model protocol may be of use in many diverse situations. Its application may be affected,<br />

however, by poor conditions, inadequate financial resources or lack of time. Variation from<br />

the protocol may be inevitable or even preferable in some cases. It is suggested, however, that<br />

any major deviations, with the supporting reasons, should be noted in the final report.<br />

B. Proposed model skeletal analysis protocol<br />

1. Scene investigation<br />

A burial recovery should be handled with the same exacting care given to a crime-scene search.<br />

Efforts should be co-ordinated between the principal investigator and the consulting<br />

physical anthropologist or archaeologist. Human remains are frequently exhumed by law enforcement<br />

officers or cemetery workers unskilled in the techniques of forensic anthropology.<br />

Valuable information may be lost in this manner and false information is sometimes generated.<br />

Disinterment by untrained persons should be prohibited. The consulting anthropologist<br />

should be present to conduct or supervise the disinterment. Specific problems and procedures<br />

accompany the excavation of each type of burial. The amount of information obtained<br />

from the excavation depends on knowledge of the burial situation and judgement based on<br />

experience. The final report should include a rationale for the excavation procedure.<br />

64<br />

186


V. MEZAR AÇMA VE ‹SKELET KALINTILARININ<br />

‹NCELEMES‹ ‹Ç‹N MODEL PROTOKOL<br />

A. Girifl<br />

Mezar açma ve iskelet kal›nt›lar›n›n incelenmesi için önerilen bu model protokol temel adli<br />

t›p incelemelerindeki basamaklar›n kapsaml› bir listesini içermektedir. Bir antropolojik araflt›rman›n<br />

amaçlar› ile k›sa süre önce ölmüfl bir kiflinin adli t›bbi incelemesinin amaçlar›yla ayn›d›r.<br />

Antropolog ölenin kimli¤ini, ölüm zaman› ve yerini, ölüm nedenini, ölüm fleklini veya tarz›n›<br />

(cinayet, intihar,kaza veya bo¤ulma ) saptayacak bilgileri toplamal›d›r. Ancak antropologun<br />

yaklafl›m› incelenecek materyalin do¤as›ndan ötürü de¤ifliklikler gösterir. Tipik olarak adli tabip<br />

cesedi incelemesi gerekirken iskeleti incelemek için antropolog gerekir. Adli Tabip yumuflak<br />

dokulardan elde edilen bilgilere odaklan›rken antropolog sert dokulardan elde edilen bilgilere<br />

odaklan›r. Çürüme devam eden bir süreç oldu¤undan her iki uzman›n iflleri birbiriyle çak›flabilir.<br />

Bir antropolog taze bir cesedin kemikleri ortaya ç›kt›¤›nda yada ya da taze cesede kemik<br />

travmas› söz konusu oldu¤unda inceleme yapabilir. Mumyalaflm›fl dokular›n varl›¤›nda ise deneyimli<br />

bir adli tabip gerekebilir. Baz› koflullarda maksimum bilgiyi vermek için hem bu protokolün<br />

hem de model otopsi protokolünün kullan›lmas› gerekebilir. Vücudun çürüme derecesi<br />

araflt›rman›n tipini ve böylece izlenecek protokolü/protokolleri belirleyecektir.<br />

Antropolog taraf›ndan ortaya at›lan sorular tipik bir otopside izlenen sorulardan farkl›l›k gösterir.<br />

Antropolojik araflt›rma afla¤›daki sorular gibi sorulara daha fazla zaman ve dikkat harcar;<br />

a) Kal›nt›lar insan kal›nt›lar› m›d›r?<br />

b) Kal›nt›lar bir kifliye mi ? yoksa birçok kifliye mi aittir?<br />

c) Ölenin cinsiyeti, ›rk›, boyu, vucut a¤›rl›¤›, fizik durumu nedir ? Hangi elini kullanmaktad›r.?<br />

d) Ölenin kimli¤ini pozitif olarak belirlemeye yar›yacak iskelet özelli¤i ya da anomalisi<br />

var m›?<br />

Ölüm zaman›, ölüm nedeni ve ölüm flekli ayn› zamanda antropolog taraf›ndan da araflt›r›-<br />

l›r, ancak hata pay› ölümden hemen sonraki bir otopside elde edilenden daha büyüktür.<br />

Bu model protokol birçok farkl› durumda kullan›labilir. Ancak kötü koflullar, yetersiz maddi<br />

kaynaklar, veya zaman yetersizli¤i nedeniyle uygulamas› etkilenebilir. Baz› durumlarda<br />

protokolden sapmalar kaç›n›lmaz veya hatta baz› vakalarda tercih edilir bir durum olabilir.<br />

Bununla birlikte her bir temel sapman›n destekleyici nedenleriyle birlikte son raporda belirtilmesi<br />

tavsiye edilir.<br />

B. Öngörülen ‹skelet ‹ncelemesi Protokolü<br />

1: Yer ‹ncelemesi<br />

Gömü¤ün yeniden meydana ç›kar›lmas› olay yeri incelemesine verilen ayn› bilimsel özen<br />

ile ele al›nmal›d›r. Çal›flmalar bafl araflt›rmac› ile dan›flman fiziksel antropolog veya arkeolog<br />

aras›nda koordinasyon içinde yürütülmelidir. ‹nsan ceset kal›nt›lar› s›kl›kla adli antropoloji<br />

teknikleri hakk›nda tecrübesi olm›yan adli kolluk görevlileri, mezarl›k iflçileri taraf›ndan mezardan<br />

ç›kar›lmaktad›r. Bu yolla çok de¤erli bilgiler kaybolabilece¤i gibi bazen as›ls›z bilgiler<br />

yarat›labilir. E¤itimsiz kifliler taraf›ndan mezar açma iflleminin yap›lmas› yasaklanmal›d›r.<br />

Dan›flman antropolog mezar açma ifllemini yürütmek ya da denetlemek üzere sahada bulunmal›d›r.<br />

Her bir gömük tipinin kaz›lmas›na özel problemler ve süreçler efllik eder. Kaz›dan elde<br />

edilen bilginin miktar› gömü¤ün durumu hakk›nda bilgi ve deneyime dayanan karara<br />

ba¤l›d›r. Son rapor kaz› süreciyle ilgili bir mant›k içermelidir.<br />

65<br />

187


The following procedure should be followed during disinterment:<br />

a) Record the date, location, starting and finishing times of the disinterment, and the names<br />

of all workers;<br />

b) Record the information in narrative form, supplemented by sketches and photographs;<br />

c) Photograph the work area from the same perspective before work begins and after it<br />

ends every day to document any disturbance not related to the official procedure;<br />

d) In some cases, it is necessary to first locate the grave within a given area. There are numerous<br />

methods of locating graves, depending on the age of the grave:<br />

i) An experienced archaeologist may recognize clues such as changes in surface contour<br />

and variation in local vegetation;<br />

ii) A metal probe can be used to locate the less compact soil characteristics of grave fill;<br />

iii) The area to be explored can be cleared and the top soil scraped away with a flat shovel.<br />

Graves appear darker than the surrounding ground because the darker topsoil<br />

has mixed with the lighter subsoil in the grave fill. Sometimes a light spraying of<br />

the surface with water may enhance a grave’s outline;<br />

e) Classify the burial as follows:<br />

i) Individual or commingled. A grave may contain the remains of one person buried<br />

alone, or it may contain the commingled remains of two or more persons buried either<br />

at the same time or over a period of time;<br />

ii) Isolated or adjacent. An isolated grave is separate from other graves and can be excavated<br />

without concern about encroaching upon another grave. Adjacent graves,<br />

such as in a crowded cemetery, require a different excavation technique because the<br />

wall of one grave is also the wall of another grave;<br />

iii) Primary or secondary. A primary grave is the grave in which the deceased is first<br />

placed. If the remains are then removed and reburied, the grave is considered to be<br />

secondary;<br />

iv) Undisturbed or disturbed. An undisturbed burial is unchanged (except by natural<br />

processes) since the time of primary burial. A disturbed burial is one that has been<br />

altered by human intervention after the time of primary burial. All secondary burials<br />

are considered to be disturbed; archaeological methods can be used to detect a<br />

disturbance in a primary burial;<br />

188<br />

66


Mezar açma s›ras›nda afla¤›daki usuller izlenmelidir.<br />

a) Tarih, yer, mezar açman›n bafllama ve bitifl saatleri ve tüm çal›flan iflçilerin isimlerini<br />

kaydedin;<br />

b) Bilgileri çizim ve foto¤raflarla desteklenmifl biçimde s›ras›yla anlat›n;<br />

c) Hergün çal›flma bafllamadan once ve sonra ayn› noktadan çal›flma alan›n›n foto¤raf›n›<br />

çekerek çal›flma alan›nda resmi sürecle iliflkisi olmayan herbir bozulmay› tespit edin;<br />

d) Baz› durumlarda belirtilen bir alanda mezar›n yerini saptamak gerekir. Mezar›n yafl›na<br />

ba¤l› olan birçok mezar yeri saptama yöntemi vard›r:<br />

i) Deneyimli bir antropolog yüzey fleklindeki de¤ifliklikler ve mahalli bitki örtüsündeki<br />

de¤ifliklikler gibi ipuçlar›n› fark edebilir;<br />

ii) Metal bir sondaj çubu¤u doldurulmufl mezar topra¤›n›n özelli¤i olan daha gevflek<br />

toprak yap›s›n› saptayabilmek için kullan›labilir;<br />

iii) Alan incelenerek temizlenebilir ve yüzeydeki toprak düz bir kürekle kaz›nabilir.<br />

Mezarlar etraflar›n› çevreleyen topra¤a göre daha koyu renkli görünürler çünkü<br />

daha koyu renkli yüzey topra¤› mezar› dolduran daha alt tabakadaki daha aç›k<br />

renkli dolgu topra¤›yla kar›flm›flt›r. Bazen yüzeye hafifçe su püskürtülmesiyle mezar›n<br />

s›n›rlar› ortaya ç›kabilir;<br />

e) Gömü¤ü afla¤›daki gibi s›n›fland›r›n:<br />

i) Bir kifliye ya da birden çok kifliye ait mezar. Mezar tek bafl›na gömülen bir kifliye ait<br />

cesedi içerebilir yada ayn› anda gömülmüfl veya zaman içinde gömülmüfl iki ya da<br />

ii)<br />

daha fazla kifliye ait kar›flm›fl haldeki ceset kal›nt›lar›n› içerebilir.;<br />

Tecrit edilmifl veya bitiflik mezar. Tecrit edilmifl bir mezar di¤er mezarlardan ayr›-<br />

d›r ve di¤er bir mezar s›n›rlar›na girme endiflesine kap›lmadan kaz›labilir. Kalabal›k<br />

mezarl›klardaki gibi bitiflik bir mezar farkl› bir kaz› tekni¤i ister çünkü bir mezar›n<br />

duvar› ayn› zamanda di¤er bir mezar›nda duvar›n› oluflturur;<br />

iii) Birinci veya ikinci mezar. Birinci mezar ölenin ilk olarak gömüldü¤ü mezard›r. E¤er<br />

ölenin cesedi ç›kar›lm›fl ve tekrardan gömülmüflse bu durumda mezar ikinci mezar<br />

olarak kabul edilir;<br />

iv) Bozulmam›fl ya da bozulmufl mezar. Bozulmam›fl mezar ilk gömme iflleminden<br />

sonra do¤al süreçler haricinde de¤iflmemifltir. Bozulmufl mezar ilk gömme iflleminden<br />

sonra insanlar›n giriflimleri sonras› de¤iflmifl olan mezard›r. Tüm ikinci gömükler<br />

bozulmufl olarak kabul edilirler; birinci gömükteki bozulmay› saptayabilmek<br />

için arkeolojik yöntemler kullan›labilir.<br />

67<br />

189


f) Assign an unambiguous number to the burial. If an adequate numbering system is not<br />

already in effect, the anthropologist should devise a system;<br />

g) Establish a datum point, then block and map the burial site using an appropriate-sized<br />

grid and standard archaeological techniques. In some cases, it may be adequate simply<br />

to measure the depth of the grave from the surface to the skull and from the surface to<br />

the feet. Associated material can then be recorded in terms of their position relative to<br />

the skeleton;<br />

h) Remove the overburden of earth, screening the dirt for associated materials. Record the<br />

level (depth) and relative co-ordinates of any such findings. The type of burial, especially<br />

whether primary or secondary, influences the care and attention that needs to be given<br />

to this step. Associated materials located at a secondary burial site are unlikely to<br />

reveal the circumstances of the primary burial but may provide information on events<br />

that have occurred after that burial;<br />

i) Search for items such as bullets or jewellery, for which a metal detector can be useful,<br />

particularly in the levels immediately above and below the level of the remains;<br />

j) Circumscribe the body, when the level of the burial is located, and, when possible, open<br />

the burial pit to a minimum of 30 cm on all sides of the body;<br />

k) Pedestal the burial by digging on all sides to the lowest level of the body (approximately<br />

30 cm). Also pedestal any associated artifacts;<br />

l) Expose the remains with the use of a soft brush or whisk broom. Do not use a brush on<br />

fabric, as it may destroy fibric evidence. Examine the soil found around the skull for hair.<br />

Place this soil in a bag for laboratory study. Patience is invaluable at this time. The remains<br />

may be fragile, and interrelationships of elements are important and may be easily<br />

disrupted. Damage can seriously reduce the amount of information available for<br />

analysis;<br />

m)Photograph and map the remains in situ. All photographs should include an identification<br />

number, the date, a scale and an indication of magnetic north;<br />

i) First photograph the entire burial, then focus on significant details so that their relation<br />

to the whole can be easily visualized;<br />

ii) Anything that seems unusual or remarkable should be photographed at close range.<br />

Careful attention should be given to evidence of trauma or pathological change,<br />

either recent or healed;<br />

iii) Photograph and map all associated materials (clothes, hair, coffin, artifacts, bullets,<br />

casings etc.). The map should include a rough sketch of the skeleton as well as any<br />

associated materials;<br />

n) Before displacing anything, measure the individual:<br />

i) Measure the total length of the remains and record the terminal points of the measurement,<br />

e.g. apex to plantar surface of calcaneus (note: This is not a stature measurement);<br />

190<br />

68


f) Gömük için net bir numara tespit edin. E¤er uygun bir numaralama sistemi kullan›lm›-<br />

yorsa, antropolog bir sistem tasarlamal›d›r.<br />

g) Bir bafllang›ç noktas› oluflturun ve gömük sahas›n› kapat›p uygun ölçekli enlem ve boylam<br />

sistemleri ve standart arkeoloji teknikleri kullanarak haritas›n› ç›kart›n. Baz› vakalarda<br />

mezar›n yüzeyden kafatas›na ve yüzeyden ayaklara olan derinli¤ini basitçe ölçmek<br />

uygun olabilir. ‹lgili cisimler daha sonra iskelet ile ba¤›nt›l› pozisyonlar›na dayanarak<br />

kaydedilebilir;<br />

h) ‹lgili cisimler aç›s›ndan çerçöple kar›fl›k topra¤› gözden geçirerek fazlal›k topra¤› at›n.<br />

Herbir bulgu için seviyeyi (derinlik) ve ba¤›nt›l› koordinatlar›n› kaydedin. Bu basamakta<br />

verilmesi gereken özen ve dikkati gömü¤ün tipi özellikle birinci veya ikinci gömük<br />

olmas› etkilemektedir. ‹kinci gömük alan›nda bulunan ilgili cisimlerin birinci gömü¤ün<br />

koflullar›n› a盤a ç›karmas› beklenemez ancak o gömükten sonra olan olaylar hakk›nda<br />

bilgi verebilir;<br />

i) Bir metal dedektörünün faydal› olabilece¤i özellikle ceset seviyesinin hemen alt›ndaki<br />

ve hemen üstündeki seviyelerde kurflun veya mücevharat gibi maddeleri araflt›r›n;<br />

j) Gömük yeri belirlendi¤inde cesedi çevreleyin ve uygun oldu¤unda cesedin tüm kenarlar›ndan<br />

30 cm mesafede gömük çukurunu aç›n;<br />

k) Gömü¤ü tüm kenarlar›ndan yaklafl›k 30 cm mesafede en alçak noktas›na kadar kazarak<br />

sadece taban k›sm›ndan toprakla temas eder duruma getirin. Ayr›ca ba¤lant›l› her bir<br />

kal›nt›y› da sadece taban k›sm›ndan toprakla temas eder hale getirin;<br />

l) Kal›nt›lar› yumuflak bir f›rça ya da elbise f›rças› kullanarak meydana ç›kart›n. Lif yap›l›<br />

delillere zarar verebilece¤i için sert tel f›rça gibi f›rçalar kullanmay›n. Kafatas› etraf›nda<br />

bulunan topra¤› saç bulmak amac›yla inceleyin. Labratuvar incelemesi için bu topra¤›<br />

bir torbaya doldurun.Bu s›rada sab›rl› davranmak çok önemlidir.Kal›nt›lar k›r›lgan<br />

olabilir, parçalar›n birbiriyle iliflkisi önemlidir ve kolayca bu iliflki altüst olabilir. Hasar,<br />

inceleme için elde edilebilir bilgi miktar›n› ciddi biçimde azaltabilir.<br />

m)Kal›nt›lar›n foto¤raf›n› oldu¤u yerde çekin ve oldu¤u yerde haritas›n› ç›kart›n. Tüm foto¤raflarda<br />

bir kay›t numaras›, tarih, bir cetvel ve kuzey yönünü gösteren bir iflaret olmal›d›r;<br />

i) Önce tüm gömü¤ün foto¤raf›n› çekin, daha sonra önemli detaylar üzerine odaklan›n<br />

ki bütün ile iliflkileri kolayca görülebilsin;<br />

ii)<br />

Al›fl›lmad›k ya da ola¤anüstü görülen her fleyin yak›n plan foto¤raf› çekilmelidir.<br />

Yeni ya da iyileflmifl olsun travma ya da patolojik de¤iflimlere ait delillere çok dikkat<br />

edilmelidir;<br />

iii) ‹lgili tüm cisimlerin (elbiseler,saç,tabut,kal›nt›lar,mermiler, kaplamalar vb) foto¤raf›n›<br />

çekin ve haritas›n› ç›kart›n. Harita iskeletin kaba bir çizimini oldu¤u gibi iliflkili<br />

her bir cismin çizimini de içermelidir;<br />

n) Herhangi bir fleyin yerini de¤ifltirmeden önce bireyin ölçümlerini yap›n:<br />

i) Kal›nt›lar›n toplam uzunlu¤unu ölçün ve ölçümdeki uç noktalar› kaydedin. Örne-<br />

¤in apeks ile kalkeneus plantar yüz aras›n› ölçün.(not: bu bir boy ölçümü de¤ildir.);<br />

69<br />

191


ii) If the skeleton is so fragile that it may break when lifted, measure as much as possible<br />

before removing it from the ground;<br />

o) Remove all elements and place them in bags or boxes, taking care to avoid damage.<br />

Number, date and initial every container;<br />

p) Excavate and screen the level of soil immediately under the burial. A level of “sterile”<br />

(artifact-free) soil should be located before ceasing excavation and beginning to backfill.<br />

2. Laboratory analysis of skeletal remains<br />

The following protocol should be followed during the laboratory analysis of the skeletal remains:<br />

a) Record the date, location, starting and finishing times of the skeletal analysis, and the<br />

names of all workers;<br />

b) Radiograph all skeletal elements before any further cleaning:<br />

i) Obtain bite-wing, apical and panoramic dental X-rays, if possible;<br />

ii) The entire skeleton should be X-rayed. Special attention should be directed to fractures,<br />

developmental anomalies and the effects of surgical procedures. Frontal sinus<br />

films should be included for identification purposes;<br />

c) Retain some bones in their original state; two lumbar vertebrae should be adequate. Rinse<br />

the rest of the bones clean but do not soak or scrub them. Allow the bones to dry;<br />

d) Lay out the entire skeleton in a systematic way:<br />

i) Distinguish left from right;<br />

ii) Inventory every bone and record on a skeletal chart;<br />

iii) Inventory the teeth and record on a dental chart. Note broken, carious, restored and<br />

missing teeth;<br />

iv) Photograph the entire skeleton in one frame. All photographs should contain an<br />

identification number and scale;<br />

e) If more than one individual is to be analysed, and especially if there is any chance that<br />

comparisons will be made between individuals, number every element with indelible<br />

ink before any other work is begun;<br />

f) Record the condition of the remains, e.g. fully intact and solid, eroding and friable, charred<br />

or cremated;<br />

g) Preliminary identification:<br />

i) Determine age, sex, race and stature;<br />

ii) Record the reasons for each conclusion (e.g. sex identity based on skull and femoral<br />

head);<br />

iii) Photograph all evidence supporting these conclusions;<br />

192<br />

70


ii) E¤er iskelet çok k›r›lgan ise ve kald›r›ld›¤›nda k›r›labilir ise onu yerden kald›rmadan<br />

önce yapabilece¤iniz kadar çok ölçüm yap›n.<br />

o) Tüm cisimleri ç›kartarak hasar görmelerini önliyecek flekilde torbalara veya kutulara<br />

koyun. Her bir kaba tarih ve numara yaz›n ve parafe edin;<br />

p) Gömü¤ün alt›ndaki toprak seviyesini hemen kaz›n ve inceleyin. Kaz›y› durdurup tekrar<br />

geri doldurmaya bafllanmadan önce steril (kal›nt› olmayan) bir toprak seviyesi bulunmal›d›r.<br />

2.‹skelet Kal›nt›lar›n›n Laboratuvar ‹ncelemesi<br />

‹skelet kal›nt›lar›n›n laboratuvar incelemesi s›ras›nda afla¤›daki protokol izlenmelidir:<br />

a) ‹skelet incelemelerinin tarihini, yerini, bafllama ve bitifl saatleri ve tüm çal›flanlar›n isimlerini<br />

kaydedin;<br />

b) Herhangi bir temizli¤e bafllamadan önce tüm iskelet parçalar›n›n röntgenini çekin;<br />

i) E¤er mümkünse bite-wing apikal ve panoramik difl röntgenlerini edinin;<br />

ii) Tüm iskeletin röntgeni çekilmelidir. K›r›klara,geliflim anomalilerine ve cerrahi süreçlerin<br />

etkilerine özel önem verilmelidir. Kimliklendirme amac›yla frontal sinus<br />

filmleri de çekilmelidir.;<br />

c) Baz› kemikleri orijinal halinde saklay›n, bu ifllem için 2 lomber omur yeterli olabilir. Kalan<br />

kemikleri y›kay›n ama onlar› f›rçalamay›n ya da suyun içinde b›rakmay›n.Kemikleri<br />

kurumaya b›rak›n;<br />

d) ‹skeleti sistematik biçimde dizin;<br />

i) Kemiklerin sa¤ ve sol olarak ay›rt edin;<br />

ii) Her kemi¤i teker teker bulun ve iskelet tablosu üzerinde kaydedin;<br />

iii) Her difli teker teker bulun ve dental tablo üzerinde kaydedin. K›r›k, çürük,tamir<br />

görmüfl ya da eksik diflleri not edin.<br />

iv) Tüm iskeletin tek foto¤raf karesine s›¤acak biçimde foto¤raf›n› çekin. Tüm foto¤raflar<br />

bir kay›t numaras› ve bir cetvel içermeli.<br />

e) E¤er birden fazla birey incelenecek ise ve özellikle bireyler aras›nda karfl›laflt›rma flans›<br />

olacak ise herhangi bir çal›flmaya bafllamadan önce her bir parçay› silinmez mürekkep<br />

ile numaraland›r›n;<br />

f) Kal›nt›lar›n durumunu kat› ve sa¤lam, afl›nm›fl ve k›r›labilir, kömürleflmifl veya yanm›fl<br />

vb. gibi biçimde kaydedin;<br />

g) Ön kimliklendirme:<br />

i) Yafl, cinsiyet, ›rk ve boyunu saptay›n<br />

ii) Her bir kanaat için gerekçelerinizi kaydedin (örne¤in cinsiyetin belirlenmesi kafatas›<br />

ve femur bafl›na göre yap›lm›flt›r..);<br />

iii) Kanaatinizi destekleyen tüm delillerin foto¤raf›n› çekin<br />

71<br />

193


h) Individual identification:<br />

i) Search for evidence of handedness, pathological change, trauma and developmental<br />

anomalies;<br />

ii) Record the reasons for each conclusion;<br />

iii) Photograph all evidence supporting these conclusions;<br />

i) Attempt to distinguish injuries resulting from therapeutic measures from those unrelated<br />

to medical treatment. Photograph all injuries:<br />

i) Examine the hyoid bone for cracks or breaks;<br />

ii) Examine the thyroid cartilage for damage;<br />

iii) Each bone should be examined for evidence of contact with metal. The superior or<br />

inferior edges of the ribs require particular scrutiny. A dissecting micros cope is useful;<br />

j) If the remains are to be reburied before obtaining an identification, retain the following<br />

samples for further analysis:<br />

i) A mid-shaft cross-section from either femur, 2 cm or more in height;<br />

ii) A mid-shaft cross-section from either fibula, 2 cm or more in height;<br />

iii) A 4-cm section from the sternal end of a rib (sixth, if possible);<br />

v) Sever molar teeth for possible later deoxyribonucleic acid fingerprinting for identification;<br />

vi) A cast of the skull for possible facial reconstruction;<br />

vii) Record what samples have been saved, and label all samples with the identification<br />

number, date and name of the person who removed the sample.<br />

3. Final report<br />

The following steps should be taken in the preparation of. a -final report:<br />

a) Prepare a full report of all procedures and results;<br />

b) Include a short summary of the conclusions;<br />

c) Sign and date the report.<br />

194<br />

72


h) Bireysel kimliklendirme:<br />

i) Hangi elini kulland›¤›, patolojik de¤ifliklikler,travma ve geliflim anomalilerine iliflkin<br />

delilleri araflt›r›n<br />

ii) Her bir kanaat için gerekçelerinizi kaydedin<br />

iii) Kanaatlerinizi destekleyen her bir delilin foto¤raf›n› çekin<br />

i) Tedavi sürecinde oluflmufl hasarlarla tedavi süreciyle iliflkisi olmayan hasarlar› birbirinden<br />

ay›rmaya çal›fl›n. Tüm hasarlar›n foto¤raf›n› çekin:<br />

i) Hiyoid kemi¤i çatlak veya k›r›klar aç›s›ndan inceleyin<br />

ii) Tirodi k›k›rda¤› hasar aç›s›ndan inceleyin<br />

iii) Her bir kemik metalle temas etmenin delilleri aç›s›ndan incelenmelidir. Her bir kotun<br />

üst ve alt kenarlar› çok dikkatlice incelenmelidir. ‹nceleme için disseksiyon<br />

mikroskobu faydal› olur;<br />

j) E¤er kal›nt›lar kimliklendirme sa¤lanmadan tekrar gömülecekse afla¤›daki örnekleri daha<br />

ileri incelemeler için saklay›n:<br />

i) Her bir femur gövdesinin orta k›sm›ndan 2cm veya daha fazla yükseklikte çapraz<br />

kesit;<br />

ii) Her bir fibula gövdesinin orta k›sm›ndan 2cm veya daha fazla yükseklikte çapraz<br />

kesit;<br />

iii) Bir kotun sternal ucundan (mümkünse alt›nc› kot) 4 cm uzunlu¤unda parça;<br />

iv) Ölüm s›ras›nda canl› olan bir difl (tercihen mandibular kesici difl)<br />

v) Molar diflleri muhtemel DNA kimliklendirmesi için ç›kart›n<br />

vi) Muhtemel fasiyal rekonstruksiyon için kafatas›n›n kal›b›n› ç›kart›n<br />

vii) Hangi örneklerin al›nd›¤›n› kaydedin, tüm örnekleri kay›t numaras›, tarih,ve örne-<br />

¤in alan kiflinin isimini yazarak etiketleyin.<br />

3.Son rapor<br />

Son rapor haz›rlan›rken afla¤›daki ad›mlar at›lmal›d›r:<br />

a) Tüm süreçlerin ve sonuçlar›n raporunu haz›rlay›n;<br />

b) Kararlar›n›z›n k›sa bir özetini raporunuza ekleyin;<br />

c) Rapora tarih at›p imzalay›n<br />

73<br />

195


4. Repository for evidence<br />

In cases where the body cannot be identified, the exhumed remains or other evidence should<br />

be preserved for a reasonable time. A repository should be established to hold the bodies<br />

for 5-10 years in case they can be identified at a later time.<br />

Notes<br />

1/ Advisory Services and Technical Assistance in the Field of Human Rights, Human<br />

Rights Fact Sheet No. 3 (Geneva, United Nations Centre for Human Rights, 1988); Summary<br />

or Arbitrary Executions, Human Rights Fact Sheet No.11 (Geneva, United Nations Centre for<br />

Human Rights, 1990); see, also, The Teaching of Human Rights: Proceedings of the International<br />

Congress on the Teaching of Human Rights. Vienna. 12-16 September 1978 (Paris, United<br />

Nations Organization for Education, Science and Culture, 1980).<br />

2/ Methods of Combating Torture, Human Rights Fact Sheet No. 4 (Geneva, United Nations<br />

Centre for Human Rights, 1987), pp. 7-9 and 10-12. See also Laurence Boisson de Chazoumes<br />

and others, Practical Guide to the International Procedures Relative to Complaint and<br />

Appeals Against Acts of Torture. Disappearances and Other Inhuman or Degrading Treatment<br />

(Geneva, World Organization Against Torture, 1988).<br />

3/ See D. O’Donnell, Proteccion internacional de los derechos humanos, 2. ed. (Lima, Comision<br />

Andina de Juristas, 1989); and N. S. Rodley, The Treatment of Prisoners under International<br />

Law (Oxford, Clarendon Press, 1987), pp. 144-164 and B. G. Ramcharan, “The Concept<br />

and Dimensions of the Right to Life”, The Right to Life in International Law (Dordrecht, Martinus<br />

Nijhoff Publishers, 1985), pp. 1-32.<br />

4/ Report of the Human Rights Committee (Official Records of the General Assembly.<br />

Thirty-seventh session. Supplement No. 40) (A/37/40), annex X. See also M. Novak, UNO-<br />

Pakt Uber burgerliche und politische Rechte und Fakultativprotokoll; CCPR-Kommentar<br />

(Kehl am Rhein, N.P. Engel Verlag, 1989), pp. 111-132; and F. Newman and D. Weissbrodt, International<br />

Human Rights: Law, Policy, and Process (Cincinnati, Ohio, Anderson, 1990).<br />

5/ Report of the Human Rights Committee (Official Records of the General Assembly, Fortieth<br />

session. Supplement No. 40) (A/40/40), annex X. See, also, Enforced or Voluntary Disappearances,<br />

Human Rights Fact Sheet No. 6 (Geneva, United Nations Centre for Human<br />

Rights, 1988).<br />

6/ Statement submitted by the International Commission of Jurists, a non-governmental<br />

organization in consultative status with the Economic and Social Council, category II, and the<br />

International Human Rights Internship Program, a non-governmental organization in consultative<br />

status with the Economic and Social Council, roster (E/AC.57/1988/NGO.4).<br />

7/ Sixth United Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment of Offenders.<br />

Caracas, Venezuela. 25 August-5 September 1980: Report prepared by the Secretariat<br />

(United Nations publication, Sales No. E.81.IM), chap. I, sect. A.<br />

196<br />

74


4.Delillerin Depolanmas›<br />

Cesedin kimliklendirilemedi¤i durumlarda mezardan ç›kar›lan kal›nt›lar veya di¤er deliller<br />

mant›ki bir süre boyunca muhafaza edilmelidir. Daha sonraki bir zamanda kimlendirmeyi<br />

sa¤lamak için cesedleri 5-10 y›l saklamak için bir depo oluflturulmal›d›r<br />

Notlar<br />

1/Advisory Services and Technical Assistance in the Field of Human Rights, Human<br />

Rights Fact Sheet No. 3 (Geneva, United Nations Centre for Human Rights, 1988); Summary<br />

or Arbitrary Executions, Human Rights Fact Sheet No.11 (Geneva, United Nations Centre<br />

for Human Rights, 1990); see, also, The Teaching of Human Rights: Proceedings of the International<br />

Congress on the Teaching of Human Rights. Vienna. 12-16 September 1978 (Paris,<br />

United Nations Organization for Education, Science and Culture, 1980).<br />

2/ Methods of Combating Torture, Human Rights Fact Sheet No. 4 (Geneva, United Nations<br />

Centre for Human Rights, 1987), pp. 7-9 and 10-12. See also Laurence Boisson de Chazoumes<br />

and others, Practical Guide to the International Procedures Relative to Complaint<br />

and Appeals Against Acts of Torture. Disappearances and Other Inhuman or Degrading Treatment<br />

(Geneva, World Organization Against Torture, 1988).<br />

3/ See D. O’Donnell, Proteccion internacional de los derechos humanos, 2. ed. (Lima, Comision<br />

Andina de Juristas, 1989); and N. S. Rodley, The Treatment of Prisoners under International<br />

Law (Oxford, Clarendon Press, 1987), pp. 144-164 and B. G. Ramcharan, “The Concept<br />

and Dimensions of the Right to Life”, The Right to Life in International Law (Dordrecht,<br />

Martinus Nijhoff Publishers, 1985), pp. 1-32.<br />

4/ Report of the Human Rights Committee (Official Records of the General Assembly.<br />

Thirty-seventh session. Supplement No. 40) (A/37/40), annex X. See also M. Novak, UNO-<br />

Pakt Uber burgerliche und politische Rechte und Fakultativprotokoll; CCPR-Kommentar<br />

(Kehl am Rhein, N.P. Engel Verlag, 1989), pp. 111-132; and F. Newman and D. Weissbrodt,<br />

International Human Rights: Law, Policy, and Process (Cincinnati, Ohio, Anderson, 1990).<br />

5/ Report of the Human Rights Committee (Official Records of the General Assembly,<br />

Fortieth session. Supplement No. 40) (A/40/40), annex X. See, also, Enforced or Voluntary<br />

Disappearances, Human Rights Fact Sheet No. 6 (Geneva, United Nations Centre for Human<br />

Rights, 1988).<br />

6/ Statement submitted by the International Commission of Jurists, a non-governmental<br />

organization in consultative status with the Economic and Social Council, category II, and<br />

the International Human Rights Internship Program, a non-governmental organization in<br />

consultative status with the Economic and Social Council, roster (E/AC.57/1988/NGO.4).<br />

7/ Sixth United Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment of Offenders.<br />

Caracas, Venezuela. 25 August-5 September 1980: Report prepared by the Secretariat<br />

(United Nations publication, Sales No. E.81.IM), chap. I, sect. A.<br />

75<br />

197


8/ Seventh United Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment of Offenders,<br />

Milan. 26 August-6 September 1985: Report Prepared the Secretariat (United Nations<br />

publication, Sales No. E.86.IV.1), chap. I, sect. E.<br />

9/ International Labour Office, Governing Body, Two Hundred and Eighteenth Report of<br />

the Committee on Freedom of Association (GB.221/6/16), para. 390(c).<br />

10/ Annual report of the Inter-American Commission on Human Rights 1981-1982, OAS<br />

doc. OEA/Ser.L/V/II.57, doc. 6, rev.1 (Washington, D.C., 1982), p. 36.<br />

11/ For a general overview of the question see E. R. Zafaroni, “The right to life and Latin<br />

American penal systems”, The Annals of the American Academy of Political and Social Science,<br />

Marvin E. Wolfgang, ed., vol. 506, November 1989, pp. 57-67.<br />

12/ See, Inter-American Court H.R.. Velasquez Rodriguez Case. Judgment of July 29, 1988,<br />

series C, No. 4; Inter-American Court H.R.. Godinez Cruz Case. Judgment of January 20, 1989,<br />

series C. No. 5.<br />

13/ Cyprus v. Turkey, Apps. No. 6780/74 and 6950/75, Decision of 17 July 1976, European<br />

Human Rights Reports, 482 (1982).<br />

14/ J. L. Thomsen and others, “Amnesty International and the forensic sciences”. American<br />

Journal for Forensic Pathology , vol. 5, No. 4 (December 1984), pp. 305-311.<br />

198<br />

76


8/ Seventh United Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment of<br />

Offenders, Milan. 26 August-6 September 1985: Report Prepared the Secretariat (United Nations<br />

publication, Sales No. E.86.IV.1), chap. I, sect. E.<br />

9/ International Labour Office, Governing Body, Two Hundred and Eighteenth Report of<br />

the Committee on Freedom of Association (GB.221/6/16), para. 390(c).<br />

10/ Annual report of the Inter-American Commission on Human Rights 1981-1982, OAS<br />

doc. OEA/Ser.L/V/II.57, doc. 6, rev.1 (Washington, D.C., 1982), p. 36.<br />

11/ For a general overview of the question see E. R. Zafaroni, “The right to life and Latin<br />

American penal systems”, The Annals of the American Academy of Political and Social Science,<br />

Marvin E. Wolfgang, ed., vol. 506, November 1989, pp. 57-67.<br />

12/ See, Inter-American Court H.R.. Velasquez Rodriguez Case. Judgment of July 29,<br />

1988, series C, No. 4; Inter-American Court H.R.. Godinez Cruz Case. Judgment of January<br />

20, 1989, series C. No. 5.<br />

13/ Cyprus v. Turkey, Apps. No. 6780/74 and 6950/75, Decision of 17 July 1976, European<br />

Human Rights Reports, 482 (1982).<br />

14/ J. L. Thomsen and others, “Amnesty International and the forensic sciences”. American<br />

Journal for Forensic Pathology , vol. 5, No. 4 (December 1984), pp. 305-311.<br />

77<br />

199


Annex I.<br />

PRINCIPLE ON THE EFFECTIVE PREVENTION AND<br />

INVESTIGATION OF EXTRA-LEGAL, ARBITRARY AND<br />

SUMMARY EXECUTIONS<br />

Effective prevention and investigation of extra-legal, arbitrary and summary executions<br />

The Economic and Social Council,*<br />

Recalling that article 3 of the Universal Declaration of Human Rights (a/ General Assembly<br />

resolution 217 A (III).) [108] proclaims that everyone has the right to life, liberty and security<br />

of person,<br />

Bearing in mind that paragraph 1 of article 6 of the International Covenant on Civil and Political<br />

Rights (b/ See General Assembly resolution 2200 A (XXI), annex.) [114] states that every<br />

human being has an inherent right to life, that that right shall be protected by law and that no<br />

one shall be arbitrarily deprived of his or her life,<br />

Also bearing in mind the general comments of the Human Rights Committee on the right<br />

to life as enunciated in article 6 of the International Covenant on Civil and Political Rights,<br />

Stressing that extra-legal, arbitrary and summary executions contravene the human rights<br />

and fundamental freedoms proclaimed in the Universal Declaration of Human Rights,<br />

Mindful that the Seventh United Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment<br />

of Offenders, in resolution 11 on extra-legal, arbitrary and summary executions, (c/ See<br />

Seventh United Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment of Offenders,<br />

Milan, 26 August-6 September 1985: report prepared by the Secretariat (United Nations<br />

publication, Sales No. E.86.IV.1), chap. I, sect. E.) [93] called upon all Governments to take urgent<br />

and incisive action to investigate such acts, wherever they may occur, to punish those found<br />

guilty and to take all other measures necessary to prevent those practices,<br />

Mindful also that the Economic and Social Council, in section VI of its resolution 1986/10<br />

of 21 May 1986, requested the Committee on Crime Prevention and Control to consider at its<br />

tenth session the question of extra-legal, arbitrary and summary executions with a view to elaborating<br />

principles on the effective prevention and investigation of such practices,<br />

Recalling that the General Assembly in its resolution 33/173 of 20 December 1978 expressed<br />

its deep concern at reports from various parts of the world relating to enforced or involuntary<br />

disappearances and called upon Governments, in the event of such reports, to take appropriate<br />

measures to searching for such persons and to undertake speedy and impartial investigations,<br />

Noting with appreciation the efforts of non-governmental organizations to develop standards<br />

for investigations, (d/ See E/AC.57/l988/NGO.4.) [115]<br />

Note : References are numbereda/,b/ etc., with the original numbering from the resolution given in square<br />

brackets immediately following the footnote indicators.<br />

*) Resolution 1989/65 May 1989.<br />

78<br />

200


Ek I<br />

HUKUK-DIfiI, KEYF‹ VE YARGISIZ ‹NFAZLARIN ETK‹L‹<br />

B‹Ç‹MDE ÖNLENMES‹ VE SORUfiTURULMASINA<br />

DA‹R ‹LKELER<br />

Hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n etkili biçimde önlenmesi ve soruflturulmas›<br />

Ekonomik ve Sosyal Konsey,<br />

Evrensel ‹nsan Haklar› Bildirgesi’nin 3. maddesini hat›rlayarak, herkesin yaflama hakk›na<br />

ve kifli özgürlü¤ü ve gvenli¤i hakk›na sahip oldu¤unu ilan eder,<br />

Uluslararas› Kiflisel ve Siyasal Haklar Sözleflmesi’nin 6. maddesinin 1. f›kras›n› ak›lda tutarak,<br />

her insan›n tabii olarak yaflama hakk›na sahip oldu¤unu, bu hakk›n kanun taraf›ndan korunaca¤›n›<br />

ve kimsenin keyfi olarak yaflam›ndan mahrum b›rak›lamayaca¤›n› beyan eder,<br />

‹nsan Haklar› Komitesi’nin, Uluslararas› Kiflisel ve Siyasal Haklar Sözleflmesi’nin 6. maddesinde<br />

düzenlenen yaflama hakk›na iliflkin genel yorum beyanlar›n› da ak›lda tutarak,<br />

Hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n, Evrelsel ‹nsan Haklar› Bildirgesi’nde ilan edilmifl<br />

olan insan haklar› ve temel özgürlüklerini ihlal etti¤ini vurgulayarak,<br />

Yedinci Birleflmifl Milletler Suçun Önlenmesi ve Suçlular›n Tretman’› Kongresi’nin, hukukd›fl›,<br />

keyfi ve yarg›s›z infazlara iliflkin 11 say›l› karar›nda, Hükümetleri bu fiilleri soruflturuk<br />

için acilen ve kesin olarak harekete geçmeye, nerede meydana gelirse gelsin, suçlu bulunanlar›<br />

cezaland›rmak ve bu tür pratikleri önlemek için gerekli di¤er tüm tedbirleri almaya ça¤›rd›¤›n›<br />

hat›rlayarak,<br />

Ekonomik ve Sosyal Konsey’in, 1986/10 say› ve 21 May›s 1986 tarihli karar›n›n VI. Bölümünde,<br />

Suçun Önlenmesi ve Denetimi Komitesi’nden, bu tür pratiklerin etkili biçimde önlenmesi<br />

ve soruflturulmas›na iliflkin ilkeleri irdelemek üzere, onuncu döneminde hukuk-d›fl›,<br />

keyfi ve yarg›s›z infazlar konusunu ele almas›n› talep etmifl oldu¤unu da hat›rlayarak,<br />

Genel Kurul’un 33/173 say› ve 20 Aral›k 1978 tarihli karar›nda, dünyan›n çeflitli yerlerinden,<br />

kiflilerin zorla veya idare d›fl› olarak kaybedildi¤ine iliflkin olarak gelen bildirimlerden<br />

duydu¤u derin endifleyi ifade etti¤ini ve Hükümetleri, bu tür bildirimler gelmesi halinde bu<br />

kiflileri aramaya ve h›zl› ve tarafs›z bir soruflturma yürütülmesini sa¤lamaya davet etti¤ini hat›rlayarak,<br />

Sivil toplum örgütlerinin, soruflturmalar›n yürütülmesine iliflkin olarak standartlar gelifltirmelerine<br />

iliflkin çabalar›n› takdirle kaydederek,<br />

79<br />

201


Emphasizing that the General Assembly in its resolution 42/141 of 7 December 1987<br />

strongly condemned once again the large number of summary or arbitrary executions, including<br />

extra-legal executions, that continued to take place in various parts of the world,<br />

Noting that in the same resolution the General Assembly recognized the need for closer<br />

co-operation between the Centre for Human Rights, the Crime Prevention and Criminal Justice<br />

Branch of the Centre for Social Development and Humanitarian Affairs and the Committee<br />

on Crime Prevention and Control in an effort to bring to an end summary or arbitrary<br />

executions,<br />

Aware that effective prevention and investigation of extra-legal, arbitrary and summary<br />

executions requires the provision of adequate financial and technical resources,<br />

1. Recommends that the Principles on the Effective Prevention and Investigation of Extralegal,<br />

Arbitrary and Summary Executions annexed to the present resolution shall be taken into<br />

account and respected by Governments within the framework of their national legislation<br />

and practices, and shall be brought to the attention of law enforcement and criminal justice officials,<br />

military personnel, lawyers, members of the executive and legislative bodies of the Government<br />

and the public in general;<br />

2. Requests the Committee on Crime Prevention and Control to keep the above recommendations<br />

under constant review, including implementation of the Principles, taking into account<br />

the various socio-economic, political and cultural circumstances in which extra-legal, arbitrary<br />

and summary executions occur;<br />

3. Invites Member States that have not yet ratified or acceded to international instruments<br />

that prohibit extra-legal, arbitrary and summary executions, including the International<br />

Covenant on Civil and Political Rights, (b/ See General Assembly resolution 2200 A<br />

(XXI), annex.) [114] the Optional Protocol to the International Covenant on Civil and Political<br />

Rights and the Convention against Torture and Other Cruel, Inhuman or Degrading Treatment<br />

or Punishment, (e/ General Assembly resolution 39/46, annex.) [116] to become parties<br />

to these instruments;<br />

4. Requests the Secretary -General to include the Principles in the United Nations publication<br />

entitled Human Rights: A Compilation of International Instruments;<br />

5. Requests the United Nations regional and interregional institutes for the prevention of<br />

crime and the treatment of offenders to give special attention in their research and training<br />

programmes to the Principles, and to the International Covenant on Civil and Political Rights,<br />

(b/ See General Assembly resolution 2200 A (XXI), annex.) [114] the provisions of the Convention<br />

against Torture and Other Cruel, Inhuman or Degrading Treatment or Punishment, (e/<br />

General Assembly resolution 39/46, annex.) [116] the Code of Conduct for Law Enforcement<br />

Officials, (f/ General Assembly resolution 34/169, annex.) [104] the Declaration of Basic Principles<br />

of Justice for Victims of Crime and Abuse of Power (g/ General Assembly resolution<br />

40/34, annex.) [102] and other international instruments relevant to the question of extra-legal,<br />

arbitrary and summary executions.<br />

202<br />

80


Genel Kurul’un 42/141 say› ve 7 Aral›k 1987 tarihli karar›yla, dünyan›n çeflitli yerlerinde,<br />

hukuk-d›fl› infazlar da dahil olmak üzere büyük say›lardaki keyfi ve yarg›s›z infazlar›n devam<br />

etmesini bir kez daha kesin olarak k›nad›¤›n› vurgulayarak,<br />

Genel Kurul’un ayn› karar›yla, ‹nsan Haklar› Merkezi, Sosyal Kalk›nma ve ‹nsani ‹fller<br />

Merkezi’nin Suçu Önleme ve Ceza Adaleti Bölümü ve Suçun Önlenmesi ve Denetimi Komitesi’nin,<br />

keyfi ve yarg›s›z infazlar› sona erdirme amac›yla, daha s›k› iflbirli¤i yapmas› gere¤ini<br />

kabul etti¤ini kaydederek,<br />

Hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n etkili biçimde önlenmesinin, yeterli mali ve teknik<br />

kayna¤›n sa¤lanmas›n› gerektirdi¤inin fark›nda olarak,<br />

Devletlerin, ulusal yasa ve uygulamalar›nda, bu karara ekli Hukuk-d›fl›, Keyfi ve Yarg›-<br />

s›z ‹nfazlar›n Etkili Biçimde Soruflturulmas›na Dair ‹lkeleri dikkate almas› ve bunlara sayg›<br />

göstermesini ve bu ‹lkeleri, yasa ve ceza adaleti uygulay›c›lar›, askeri personel, avukatlar,<br />

Devletin yürütme ve yasama organlar›n›n üyeleri ile genel kamunun dikkatine sunmas›n›<br />

tavsiye eder;<br />

Suçun Önlenmesi ve Kontrolü Komitesi’nden yukar›daki tavsiyeleri, hukuk-d›fl›, keyfi ve<br />

yarg›s›z infazlar›n içinde gerçekleflti¤i sosyo-ekonomik, siyasal ve kültürel koflullar› da göz<br />

önünde bulundurarak, ‹lkelerin uygulanmalar› da dahil olmak üzere, sürekli olarak denetlemesini<br />

talep eder;<br />

Uluslararas› Kiflisel ve Siyasal Haklar Sözleflmesi, Uluslararas› Kiflisel ve Siyasal Haklar<br />

Sözleflmesi’ne Ek ‹htiyari Protokol ve ‹flkence ve Di¤er Zalimane, ‹nsanl›k D›fl›, Afla¤›lay›c›<br />

Muamele veya Cezaya Karfl› Sözleflme de dahil olmak üzere, hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›<br />

yasaklayan uluslararas› belgelere henüz taraf olmam›fl veya bunlara kat›lmam›fl üye<br />

devletleri, bu belgelere taraf olmaya davet eder;<br />

Genel Sekreter’den, ‹lkeleri, Birleflmifl Milletler’in ‹nsan Haklar› : Uluslararas› Belgeler adl›<br />

yay›n›na dahil etmesini talep eder;<br />

Birleflmifl Milletler’in, suçun önlenmesi ve suçlular›n tretman›na iliflkin bölgesel ve bölgeleraras›<br />

enstitülerinden, araflt›rma ve e¤itim programlar›nda bu ‹lkeler’e, Uluslararas› Kiflisel<br />

ve Siyasal Haklar Sözleflmesi’ne, ‹flkence ve Di¤er Zalimane, ‹nsanl›k D›fl›, Afla¤›lay›c› Muamele<br />

veya Cezaya Karfl› Sözleflme’nin hükümlerine, Yasa Uygulay›c›lar› ‹çin Talimatname’ye,<br />

Suçtan ve Yetki ‹stismar›ndan Ma¤dur Olanlara Adalet Sa¤lanmas›na Dair Temel ‹lkeler<br />

Bildirgesi’ne ve hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar sorununa iliflkin di¤er uluslararas›<br />

belgelere özel önem vermelerini talep eder.<br />

81<br />

203


ANNEX to the Economic and Social Council Resolution 1989/65<br />

PRINCIPLES ON THE EFFECTIVE PREVENTION AND<br />

INVESTIGATION OF EXTRA-LEGAL, ARBITRARY AND<br />

SUMMARY EXECUTIONS<br />

Prevention<br />

1. Governments shall prohibit by law all extra-legal, arbitrary and summary executions<br />

and shall ensure that any such executions are recognized as offences under their criminal<br />

laws, and are punishable by appropriate penalties which take into account the seriousness<br />

of such offences. Exceptional circumstances including a state of war or threat of war, internal<br />

political instability or any other public emergency may not be invoked as a justification<br />

of such executions.<br />

Such executions shall not be carried out under any circumstances including, but not limited<br />

to, situations of internal armed conflict, excessive or illegal use of force by a public official<br />

or other person acting in an official capacity or by a person acting at the instigation, or with<br />

the consent or acquiescence of such person, and situations in which deaths occur in custody.<br />

This prohibition shall prevail over decrees issued by governmental authority.<br />

2. In order to prevent extra-legal, arbitrary and summary executions, Governments shall<br />

ensure strict control, including a clear chain of command over all officials responsible for apprehension,<br />

arrest, detention, custody and imprisonment, as well as those officials authorized<br />

by law to use force and firearms.<br />

3. Governments shall prohibit orders from superior officers or public authorities authorizing<br />

or inciting other persons to carry out any such extralegal, arbitrary or summary executions.<br />

All persons shall have the right and the duty to defy such orders. Training of law enforcement<br />

officials shall emphasize the above provisions.<br />

4. Effective protection through judicial or other means shall be guaranteed to individuals<br />

and groups who are in danger of extra-legal, arbitrary or summary executions, including those<br />

who receive death threats.<br />

5. No one shall be involuntarily returned or extradited to a country where there are substantial<br />

grounds for believing that he or she may become a victim of extra-legal, arbitrary or<br />

summary execution in that country.<br />

6. Governments shall ensure that persons deprived of their liberty are held in officially recognized<br />

places of custody, and that accurate information on their custody and whereabouts,<br />

including transfers, is made promptly available to their relatives and lawyer or other persons<br />

of confidence.<br />

7. Qualified inspectors, including medical personnel, or an equivalent independent authority,<br />

shall conduct inspections in places of custody on a regular basis, and be empowered to<br />

undertake unannounced inspections on their own initiative, with full guarantees of independence<br />

in the exercise of this function. The inspectors shall have unrestricted access to all persons<br />

in such places of custody, as well as to all their records.<br />

8. Governments shall make every effort to prevent extra-legal, arbitrary and summary executions<br />

through measures such as diplomatic intercession, improved access of complainants<br />

to intergovernmental and judicial bodies, and public denunciation. Intergovernmental mechanisms<br />

shall be used to investigate reports of any such executions and to take effective action<br />

against such practices.<br />

82<br />

204


1989/65 say›l› Ekonomik ve Sosyal Konsey karar›na<br />

EK HUKUK-DIfiI, KEYF‹ VE YARGISIZ ‹NFAZLARIN ETK‹L‹<br />

B‹Ç‹MDE ÖNLENMES‹NE VE SORUfiTURULMASINA<br />

DA‹R ‹LKELER<br />

Önleme<br />

1. Devletler, hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar› kanunla yasaklayacaklar ve bu tür infazlar›n<br />

ceza kanunlar› taraf›ndan suç olarak düzenlenmesini ve bu suçlar›n a¤›rl›klar› gözönünde<br />

tutularak tespit edilecek uygun bir ceza ile cezaland›r›lmalar›n› sa¤layacaklard›r.<br />

Savafl veya savafl tehdidi, iç siyasal istikrars›zl›k veya di¤er ola¤anüstü haller de dahil olmak<br />

üzere, istisnai koflullar, bu tür infazlar›n gerekçesi olarak ileri sürülemez. Bu tür infazlar,<br />

iç çat›flma hallerinde, bir kamu çal›flan› veya resmi bir görevi ifa eden di¤er bir kifli taraf›ndan<br />

veya bu nitelikte bir kiflinin teflviki, onay› veya r›za göstermesiyle afl›r› ve hukuka<br />

ayk›r› kuvvet kullan›lmas› sonucunda ve gözalt›nda gerçekleflen ölümler de dahil olmak,<br />

ama bu say›lanlarla s›n›rl› olmamak üzere, hiçbir halde gerçeklefltirilemez. Bu yasak, resmi<br />

emirlere üstündür.<br />

2. Devletler, hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar› önlemek üzere, yakalama, gözalt›na alma,<br />

tutuklama, tutma veya hürriyeti ba¤lay›c› cezan›n infaz›ndan sorumlu olan tüm görevliler<br />

ve hukukun kuvvet veya ateflli silah kullanma yetkisi verdi¤i görevliler bak›m›ndan astl›k<br />

üstlük iliflkisinin aç›k olmas› da dahil olmak üzere, s›k› bir denetimi sa¤layacaklard›r.<br />

3. Devletler, amirin veya kamu görevlilerinin di¤er kiflileri hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›<br />

gerçeklefltirmeleri için yetkilendirmek veya teflvik etmek üzere emir vermelerini yasaklayacaklard›r.<br />

Herkes, bu nitelikteki emirlere karfl› gelmeye hakk›na sahiptir. Kanun adamlar›n›n<br />

e¤itiminde, yukar›daki hükümler vurgulanacakt›r.<br />

4. Ölüm tehditleri alan kimseler de dahil olmak üzere, hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infaz<br />

tehlikesiyle karfl› karfl›ya olan herkesin, yarg›sal veya di¤er yollarla, etkili olarak korunmas›<br />

sa¤lanacakt›r.<br />

5. Kimse, iradesi hilaf›na hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infaz ile karfl›laflaca¤›na inan›lmas›<br />

için makul nedenler bulunmas› halinde, böyle bir ülkeye geri verilemez veya iade edilemez.<br />

6. Devletler, özgürlüklerinden mahrum b›rak›lm›fl herkesin, resmi olarak tan›nm›fl yerlerde<br />

tutulmalar›n› ve bu kiflilerin durumuna, nerede bulunduklar›na ve nakillerine iliflkin do¤ru<br />

bilginin, akrabalar›na, avukat›na ve kiflinin güven iliflkisi içinde oldu¤u kimselere derhal<br />

verilmesini sa¤layacaklard›r.<br />

7. T›bbi personel veya eflde¤er ba¤›ms›z bir yetkili de dahil olmak üzere, uzmanlar, kiflilerin<br />

tutulu bulunduklar› yerleri sürekli olarak inceleyecek ve görevlerinin ifas›nda ba¤›ms›zl›k<br />

güvencesine sahip olarak, kendi inisiyatifleri ile, önceden haber vermeksizin incelemelerde<br />

bulunmaya yetkili olacaklard›r. Uzmanlar, kiflilerin tutulu bulunduklar› bu yerlerdeki herkese<br />

ve ayr›ca tüm kay›tlara, s›n›rlama olmaks›z›n ulaflabileceklerdir.<br />

8. Devletler, hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar› önlemek için, diplomatik yollar›n kullan›lmas›,<br />

flikayetçilerin hükümetleraras› ve yarg›sal organlara baflvurabilmeleri ve kamuya iffla<br />

da dahil olmak üzere her türlü çabay› göstereceklerdir. Hükümetleraras› mekanizmalar, bu<br />

tür infazlara iliflkin raporlar›n incelenmesi ve bu tür pratiklere karfl› etkili önlem al›nmas› için<br />

kullan›lacakt›r.<br />

83<br />

205


Governments, including those of countries where extra-legal, arbitrary and summary executions<br />

are reasonably suspected to occur, shall cooperate fully in international investigations<br />

on the subject.<br />

Investigation<br />

9. There shall be thorough, prompt and impartial investigation of all suspected cases of extra-legal,<br />

arbitrary and summary executions, including cases where complaints by relatives or<br />

other reliable reports suggest unnatural death in the above circumstances. Governments shall<br />

maintain investigative offices and procedures to undertake such inquiries. The purpose of the<br />

investigation shall be to determine the cause, manner and time of death, the person responsible,<br />

and any pattern or practice which may have brought about that death. It shall include<br />

an adequate autopsy, collection and analysis of all physical and documentary evidence and<br />

statements from witnesses. The investigation shall distinguish between natural death, accidental<br />

death, suicide and homicide.<br />

10. The investigative authority shall have the power to obtain all the information necessary<br />

to the inquiry. Those persons conducting the investigation shall have at their disposal all the<br />

necessary budgetary and technical resources for effective investigation. They shall also have<br />

the authority to oblige officials allegedly involved in any such executions to appear and testify.<br />

The same shall apply to any witness. To this end, they shall be entitled to issue summonses<br />

to witnesses, including the officials allegedly involved and to demand the production of<br />

evidence.<br />

11. In cases in which the established investigative procedures are inadequate because of<br />

lack of expertise or impartiality, because of the importance of the matter or because of the apparent<br />

existence of a pattern of abuse, and in cases where there are complaints from the family<br />

of the victim about these inadequacies or other substantial reasons, Governments shall pursue<br />

investigations through an independent commission of inquiry or similar procedure. Members<br />

of such a commission shall be chosen for their recognized impartiality, competence and<br />

independence as individuals. In particular, they shall be independent of any institution,<br />

agency or person that may be the subject of the inquiry. The commission shall have the authority<br />

to obtain all information necessary to the inquiry and shall conduct the inquiry as provided<br />

for under these Principles.<br />

12. The body of the deceased person shall not be disposed of until an adequate autopsy<br />

is conducted by a physician, who shall, if possible, be an expert in forensic pathology. Those<br />

conducting the autopsy shall have the right of access to all investigative data, to the place<br />

where the body was discovered, and to the place where the death is thought to have occurred.<br />

If the body has been buried and it later appears that an investigation is required, the<br />

body shall be promptly and competently exhumed for an autopsy. If skeletal remains are<br />

discovered, they should be carefully exhumed and studied according to systematic anthropological<br />

techniques.<br />

13. The body of the deceased shall be available to those conducting the autopsy for a sufficient<br />

amount of time to enable a thorough investigation to be carried out. The autopsy shall,<br />

at a minimum, attempt to establish the identity of the deceased and the cause and manner of<br />

death. The time and place of death shall also be determined to the extent possible. Detailed<br />

colour photographs of the deceased shall be included in the autopsy report in order to document<br />

and support the findings of the investigation. The autopsy report must describe any and<br />

all injuries to the deceased including any evidence of torture.<br />

206<br />

84


Ülkelerinde hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n gerçekleflti¤i yönünde makul flüphenin<br />

bulundu¤u devletler de dahil olmak üzere tüm devletler, konuya iliflkin uluslararas› soruflturmalar›n<br />

yap›lmas› için iflbirli¤inde bulunacaklard›r.<br />

Soruflturma<br />

9. Akrabalar taraf›ndan yap›lan flikâyetlerin veya güvenilir di¤er ihbarlar›n, ölümün hukuk-d›fl›,<br />

keyfi ve yarg›s›z infazlarlar sonucunda meydana gelen, do¤al olmayan bir ölüm<br />

oldu¤una iflaret etti¤i her durumda, derinlemesine, derhal ve tarafs›z bir soruflturma yap›-<br />

lacakt›r. Devletler, bu tür soruflturmalar› yürütmek üzere gerekli soruflturma bürolar› ve<br />

usullerini ihdas edeceklerdir. Soruflturman›n amac›, ölümün nedenini, meydana gelifl biçimini,<br />

zaman›n›, sorumlu kiflileri belirlemek, uygun otopsiyi gerçeklefltirmek, fiziksel ve belgesel<br />

deliller ile tan›k ifadelerini toplamak ve de¤erlendirmektir, Soruflturma, ölümün, do-<br />

¤al nedenlerle mi, kaza sonucunda m›, intihar m› yoksa cinayet neticesinde mi meydana<br />

geldi¤ini ortaya koyacakt›r.<br />

10. Soruflturma birimi, soruflturma için gerekli tüm bilgileri elde etme yetkisine sahip olacakt›r.<br />

Soruflt›rmay› yürütenler, soruflturmay› etkili olarak yürütebilmek için gerekli bütçeye<br />

ve teknik kayna¤a sahip olacaklard›r. Ayr›ca, bu tür infazlara kar›flt›¤› iddia edilen görevlileri<br />

ifade vermeye zorlama yetkisine de sahip olmal›lar. Ayn› yetki, tan›klar bak›m›ndan da söz<br />

konusu olmal›d›r. Bu amaçla, olaya kar›flt›¤› iddia edilen görevliler de dahil olmak üzere, tan›klar›<br />

celp etme ve delilleri ibraz etmelerini talep etme yetkisine sahip olacaklard›r.<br />

11. Uzmanl›¤›n veya tarafs›zl›¤›n bulunmamas›, konunun önemi veya bir istismar örüntüsünün<br />

aç›kça var olmas› nedeniyle mevcut soruflturma usullerinin yetersiz kald›¤› hallerde<br />

veya ma¤durun ailesinin soruflturman›n yetersizli¤i veya di¤er nedenlere dayal› flikâyetleri<br />

olmas› halinde, Devletler soruflturman›n ba¤›ms›z bir komisyon taraf›ndan veya benzeri bir<br />

usulle yürütülmesini sa¤layacakt›r. Böyle bir komisyonun üyeleri, kifli olarak tarafs›zl›klar›,<br />

yetkinlikleri ve ba¤›ms›zl›klar›na güvenilen kimselerden seçilecektir. Bu kifliler, özellikle soruflturmaya<br />

konu kurum, görevli ve kifliden ba¤›ms›z olacakt›r. Komisyon, soruflturma için<br />

gerekli her türlü bilgiyi edinme yetkisine sahip olacak ve soruflturmay›, bu ‹lkeler’de belirtildi¤i<br />

flekilde yürüteceklerdir.<br />

12. Bir doktor ve mümkünse adli patoloji uzman› taraf›ndan gerçeklefltirilecek uygun bir<br />

otopsi yap›lmadan, ölen kiflinin cesedi ortadan kald›r›lmayacakt›r. Otopsiyi yapanlar, soruflturmaya<br />

iliflkin bilgilere, cesedin bulundu¤u yere ve ölümün meydana geldi¤inin tahmin<br />

edildi¤i yere iliflkin bilgilere ulaflma imkân›na sahip olacaklard›r. Soruflturman›n yap›lmas›<br />

ihtiyac›, cesedin gömülmesinden sonra ortaya ç›km›flsa, ceset otopsi yap›lmak üzere<br />

derhal ve yetkinlikle mezardan ç›kart›lacakt›r. E¤er iskelet kal›nt›lar› bulunmuflsa, bunlar›n<br />

sistematik antropolojik teknikler kullan›larak dikkatli flekilde ç›kart›lmas› ve incelenmesi<br />

gerekmektedir.<br />

13. Ceset, derinlemesine bir soruflturman›n yap›lmas›na elverecek süre boyunca otopsiyi<br />

yapanlarca incelenebilecektir. Otopsi, en az›ndan ölenin kimli¤ini ve ölümün nedeni ile ölümün<br />

nas›l meydana geldi¤ini ortaya ç›kartmay› amaçlayacakt›r. Mümkün oldu¤u ölçüde, ölümün<br />

zaman› ve yeri de tespit edilecektir. Soruflturma bulgular›n› desteklemek ve belgelemek<br />

üzere, cesedin ayr›nt›l› renkli foto¤raflar›, otopsi raporuna eklenecektir. Otopsi raporunda,<br />

ölenin vücudundaki tüm yaralar, iflkence delilleri de dahil olmak üzere, tan›mlanacakt›r.<br />

85<br />

207


14. In order to ensure objective results, those conducting the autopsy must be able to function<br />

impartially and independently of any potentially implicated persons or organizations or<br />

entities.<br />

15. Complainants, witnesses, those conducting the investigation and their families shall be<br />

protected from violence, threats of violence or any other form of intimidation. Those potentially<br />

implicated in extra-legal, arbitrary or summary executions shall be removed from any position<br />

of control or power, whether direct or indirect. over complainants, witnesses and their<br />

families, as well as over those conducting investigations.<br />

16. Families of the deceased and their legal representatives shall be informed of, and have<br />

access to. any hearing as well as to all information relevant to the investigation, and shall be<br />

entitled to present other evidence. The family of the deceased shall have the right to insist that<br />

a medical or other qualified representative be present at the autopsy. When the identity of a<br />

deceased person has been determined, a notification of death shall be posted, and the family<br />

or relatives of the deceased shall be informed immediately. The body of the deceased shall be<br />

returned to them upon completion of the investigation.<br />

17. A written report shall be made within a reasonable period of time on the methods and<br />

findings of such investigations. The report shall be made public immediately and shall include<br />

the scope of the inquiry, procedures and methods used to evaluate evidence as well as<br />

conclusions and recommendations based on findings of fact and on applicable law. The report<br />

shall also describe in detail specific events that were found to have occurred and the evidence<br />

upon which such findings were based, and list the names of witnesses who testified, with<br />

the exception of those whose identities have been withheld for their own protection. The Government<br />

shall, within a reasonable period of time, either reply to the report of the investigation,<br />

or indicate the steps to be taken in response to it.<br />

Legal proceedings<br />

18. Governments shall ensure that persons identified by the investigation as having participated<br />

in extra-legal, arbitrary or summary executions in any territory under their jurisdiction<br />

are brought to justice. Governments shall either bring such persons to justice or cooperate<br />

to extradite any such persons to other countries wishing to exercise jurisdiction. This principle<br />

shall apply irrespective of who and where the perpetrators or the victims are, their nationalities<br />

or where the offence was committed.<br />

19. Without prejudice to principle 3 above, an order from a superior officer or a public authority<br />

may not be invoked as a justification for extra-legal, arbitrary or summary executions.<br />

Superiors, officers or other public officials may be held responsible for acts committed by officials<br />

under their authority if they had a reasonable opportunity to prevent such acts. In no<br />

circumstances, including a state of war, siege or other public emergency, shall blanket immunity<br />

from prosecution be granted to any person allegedly involved in extra-legal, arbitrary or<br />

summary executions.<br />

20. The families and dependents of victims of extra-legal, arbitrary or summary executions<br />

shall be entitled to fair and adequate compensation within a reasonable period of time.<br />

*) In resolution 1989/65, paragraph 1, the Economic and Social Council recommended that the Principles on the Effective<br />

Prevention and Investigation of Extra-legal, Arbitrary and Summary Executions should be taken into account and respected<br />

by Governments within the framework of their national legislation and practices.<br />

208<br />

86


14. Nesnel sonuçlar elde etmek için, otopsiyi gerçeklefltirenlerin, olaya kar›flm›fl olmas› olas›<br />

kifliler, örgütler veya kurumlar karfl›s›nda tarafs›z ve ba¤›ms›z olabilmeleri gerekmektedir.<br />

15. fiikâyetçiler, tan›klar, soruflturmay› yürütenler ve onlar›n aileleri fliddet, fliddet tehdidi<br />

veya di¤er türlü bir gözda¤›na karfl› korunmal›d›r. Hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlara kar›flm›fl<br />

olmas› olas› olanlar, flikâyetçiler, tan›klar ve onlar›n aileleri ve de soruflturmay› yürütenler<br />

üzerinde, do¤rudan veya dolayl› olarak kontrol ve yetki icra edebilecekleri görevlerden<br />

uzaklaflt›r›lmal›d›rlar.<br />

16. Ölenlerin aileleri ve onlar›n vekilleri, soruflturmaya iliflkin her türlü bilgiden ve duruflmadan<br />

haberdar edilecekler, duruflmalara kat›labilecekler ve bu bilgilere ulaflabilecekler<br />

ve bunlardan baflka delil de sunabileceklerdir. Ölenin ailesi, otopsi s›ras›nda kendi t›p uzman›<br />

veya di¤er bir alanda yetkin temsilcilerinin bulunmas› konusunda ›srar etme hakk›na<br />

sahiptirler. Ölenin kimli¤i tespit edildi¤inde, ölüm ilan› verilecek ve ölenin ailesi ve akrabalar›na<br />

derhal haber verilecektir. Soruflturman›n tamamlanmas›n›n ard›ndan, ceset aileye verilecektir.<br />

17. Makul bir süre içerisinde, soruflturman›n yöntem ve bulgular›na iliflkin yaz›l› bir rapor<br />

haz›rlanacakt›r. Rapor derhal kamuya aç›klanacak ve soruflturman›n kapsam›, delillerin de-<br />

¤erlendirilmesinde izlenen usul ve yöntemler, vak›alara iliflkin bulgular ve uygulanacak hukuka<br />

dayanarak var›lan sonuç ve tavsiyeleri de içerecektir. Rapor ayr›ca, gerçekleflti¤i saptanan<br />

belirli olaylar›n ayr›nt›lar›n› ve bulgular›n dayand›¤› delilleri, korunmalar› amac›yla kimli¤i<br />

gizli tutulanlar hariç, beyan veren tan›klar›n isimlerinin bir listesini de kapsayacakt›r. Devlet,<br />

makul bir süre içerisinde, ya soruflturma raporuna yan›t verecek ya da, bu rapor üzerine<br />

at›lan ad›mlar›n neler oldu¤unu belirtecektir.<br />

Yasal ifllemler<br />

18. Devletler, kendi yetkileri alt›ndaki ülkelerde meydana gelmifl olan hukuk-d›fl›, keyfi ve<br />

yarg›s›z infazlara kat›ld›klar› tespit edilen kiflilerin yarg› önüne gelmesini sa¤layacaklard›r.<br />

Devletler, bu kiflileri ya kendileri yarg›layacaklar, ya da yarg› yetkisini kullanmak isteyen di-<br />

¤er bir devlete iade edilmesi için iflbirli¤i yapacaklard›r. Bu ilke, faillerin veya ma¤durlar›n<br />

kim ve nerede olduklar›ndan, uyrukluklar›ndan ve suçun nerede ifllendi¤inden ba¤›ms›z olarak<br />

uygulan›r.<br />

19. Yukar›da belirtilen 3. ‹lke’ye halel gelmemek kofluluyla, amirin veya kamu görevlisinin<br />

emri, hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n gerekçesi olarak kullan›lamaz. Amirler ve di¤er<br />

kamu görevlileri, e¤er bu tür eylemleri önleme bak›m›ndan makul say›labilecek bir imkâna<br />

sahip idiyseler, kendi emirleri alt›ndaki görevlilerin eylemlerinden sorumlu tutulabilirler. Savafl<br />

hali, kuflatma veya di¤er bir ola¤anüstü hal de dahil olmak üzere hiçbir halde, hukuk-d›-<br />

fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlara kar›flm›fl kiflilerin tümünün soruflturmadan ba¤›fl›k tutulmas›<br />

mümkün de¤ildir.<br />

20. Hukuk-d›fl›, keyfi ve yarg›s›z infazlar›n ma¤durlar›n›n aileleri ve bakmakla yükümlü olduklar›<br />

kimselerin, makul bir süre içerisinde, adil ve uygun bir tazminat alma haklar› vard›r.<br />

87<br />

209


Notes<br />

a/ General AssemblyResolution 217 A (III)<br />

b/See General Assembly Resolution 2200 A (XXI) annex<br />

c/Seventh United Nations Congress on the Prevention of Crime and the Treatment of Offenders<br />

, Milan ,26 August – 6 September 1985 ; report prepared by the secretariat (United Nations<br />

Publication , sales No: E.86 .IV.1)<br />

d/See E/AC 57/1988/NGO<br />

e/ General Assembly Resolution 39/46, annex.<br />

f/General Assembly Resolution 34/169 annex.<br />

g/General Assembly Resolution 40/34 annex.<br />

210<br />

88


Notlar<br />

a/ 217 A (III) say›l› Genel Kurul karar›.<br />

b/ Bkz. 2200 A (XXI), Genel Kurul karar› eki.<br />

c/ Bkz. Yedinci Birleflmifl Milletler Suçun Önlenmesi ve Suçlular›n Tretman› Kongresi, Milan,<br />

26 A¤ustos – 6 Eylül 1985: Sekreterlik taraf›ndan haz›rlanan rapor (Birleflmifl Milletler Yay›nlar›,<br />

Sat›fl No. E.86.IV.1), Bölüm I, K›s›m E.<br />

d/ Bkz. E/AC.57/1988/NGO.4.<br />

e/ 39/46 say›l› Genel Kurul karar› eki.<br />

f/ 34/169 say›l› Genel Kurul karar› eki.<br />

g/ 40/34 say›l› Genel Kurul karar› eki.<br />

89<br />

211


Anex II<br />

POSTMORTEM DETECTION OF TORTURE<br />

Torture technique<br />

Physical findings<br />

Beating<br />

1. General Scars. Bruises. Lacerations. Multiple fractures at<br />

different stages of healing, especially in unusual<br />

locations, which have not been medically treated.<br />

2. To the soles of the feet (“falanga”, “falaka”, Haemorrhage in the soft tissues of the<br />

“bastinado”), or fractures of the bones of the feet. soles of the feet and ankles. Aseptic necrosis.<br />

3. With the palms on both ears simultaneously Ruptured or scarred tympanic membranes.<br />

(“el telefone”).<br />

Injuries to external ear.<br />

4. On the abdomen, while lying on a table with the Bruises on the abdomen. Back injuries.<br />

upper half of the body unsupported<br />

Ruptured abdominal viscera.<br />

(“operating table”, “el quirofano”).<br />

5. To the head. Cerebral cortical atrophy. Scars. Skull fractures.<br />

Bruises. Haematomas.<br />

Suspension<br />

6. By the wrists (“la bandera”). Bruises or scars about the wrists.<br />

Joint injuries.<br />

7. By the arms or neck. Bruises or scars at the site of binding. Prominent<br />

lividity in the lower extremities.<br />

8. By the ankles (“murcielago”)<br />

9. Head down, from a horiyontal pole placed under Bruises or scars on the anterior forearms and backs<br />

the knees with the wrists bound to the ankles of the knees/ Marks on the wrists and ankles.<br />

(“parrot’s perch”, “Jack”, “pau de arara”).<br />

Near suffocation<br />

10. Forced immersion of head in water, often Faecal material or other debris in the mouth, pharynx,<br />

contaminated “wet submarine”, “pileta”, “Latina”). trachea, esophagus or lungs. Intrathoracic petechiae.<br />

Intra-thoracic petechiae.<br />

11. Tying of a plastic bag over the head Intro-thoracic petechiae.<br />

(“dry submarine”).<br />

12. Sexual abuse Sexually transmitted diseases. Pregnancy. Injuries to<br />

breasts, external genitalia, vagina, anus or rectum.<br />

Forced posture<br />

13. Prolonged standing (“el planton”). Dependent edema. Petechiae in lower extremities.<br />

14. Forced straddling of a bar<br />

(“saw horse”, “el cabellete”).<br />

15. Cattle prod (“la picana”). Burns: appearance depends on the age of the injury.<br />

Immediately: red spots, vesicles, and/or black<br />

exudate. Within a few weeks: circular, reddish,<br />

macular scars. At several months: small, white,<br />

reddish or brown sports resembling telangiectasias.<br />

16. Wires connected to a source of electricity.<br />

17. Heated metal skewer inserted into the anus Peri-anal or rectal burns.<br />

(“black slave”).<br />

Miscellaneous<br />

18. Dehydration Vitreous humor electrolyte abnormalities.<br />

Animal bites (spiders, insects, rats, mice, dogs)<br />

Bite marks.<br />

212<br />

90


Ek II<br />

‹flkene Tekni¤i<br />

Fiziksel Bulgular<br />

Dayak<br />

1. Genel Nedbeler, s›yr›k ya da laserasyonlar. De¤iflik iyileflme<br />

evrelerinde bulunan ve genellikle vücudun ola¤and›fl›<br />

bölgelerinde bulunan tedavi uygulanmam›fl çok<br />

say›da k›r›k.<br />

2. Ayak tabanlar›na vurma, (falanga, falakat,bastinado) Ayak tabanlar›nda ve ayak bileklerinde yumuflak<br />

ya da ayak kemiklerinin k›r›klar›.<br />

doku kanamalar›, aseptik nekroz.<br />

3. Avuç içleri ile her iki kula¤a sürekli olarak vurma Timpan zarda y›rt›k ya da skar. D›fl kulak<br />

‘el telefonu’.<br />

yaralanmalar›.<br />

4. Kar›na vurma, vücudun üst yar›s› desteksizken masa Kar›n üzerinde berelenme.<br />

üstüne yat›rarak kar›na vurma ‘operating table S›rt yaralanmalar›. Abdominal viscera rupturu.<br />

-el quirofano- ameliyat masas›’.<br />

5. Bafla vurma. Serebral kortikal atrofi, kafatas› k›r›klar›, s›yr›k ve<br />

hematomlar.<br />

Ask›<br />

6. Bileklerden asma (la bandera-bayrak). Bileklerde berelenme veya nedbe dokular›, eklem<br />

yaralanmalar›<br />

7. Kollardan ya da boyundan asma. Ba¤lama bölgelerinde berelenme ya da nedbe<br />

dokular› Alt ekstremitelerde kal›c› morluk.<br />

8. Dirseklerden asma (murcielago-yarasa).<br />

9. Bafl afla¤›da el ve ayak bileklerinin birbirine Önkolda ya da dizlerin arkas›nda berelenme ya da<br />

ba¤land›¤› dizlerin alt›ndan horizantal olarak geçen nedbe El ve ayak bileklerinde izler.<br />

dirse¤e kiflinin as›lmas› (“parrot”s perch-papa¤an<br />

tüne¤i, “Jack”, “pau de arara”).<br />

Soluksuz B›rakma-Near suffocation<br />

10. Bafl›n zorla ve genellikle kirli olan suya sokulmas› A¤›z, farenks, trakea, ösafagüs veya akci¤er içinde<br />

“wet submarine-›slak denizalt›”, “pileta”, “Latina”. d›flk› ya da baflka pislikler. Gö¤üs bofllu¤u içinde<br />

petefli.<br />

11. Bafl›n üzerine plastik torba geçirilmesi Gö¤üs bofllu¤u içinde petefli.<br />

“dry submarine-kuru denizalt›”.<br />

12. Cinsel taciz. Cinsel yolla bulaflan hastal›klar, gebelik. Meme, d›fl<br />

genital bölge, vagina, anus veya rektum yaralanmalar›.<br />

Zorla belli bir pozisyonda kalmak<br />

13. Uzun süre ayakta tutma (el platon). Ödem, alt ekstremitelerde petefli.<br />

14. Zorla bir çubuk üzerinde atabiner gibi tutulmak<br />

(saw horse, el cabellete).<br />

15. Elektrikli s›¤›r gütme çubu¤u. Cattle prod Yan›klar: Görünüm yara yafl›na ba¤l›d›r. Hemen sonra<br />

(“la picana”).<br />

k›rm›z› leke, vezikul veya siyah exuda fleklindedir.<br />

Birkaç hafta içinde dairesel k›rm›z›ms› makuler<br />

nedbeler. Aylar sonra telenjektiazi belirtici küçük,<br />

beyaz k›rm›z›ms› veya kahverengi lekeler.<br />

16. Bir elektrik kayna¤›na ba¤l› kablolar.<br />

17. Anusa s›cak metal flifl sokulmas› Peri anal ve rektal yan›klar.<br />

(black-slave zenci kole).<br />

Çeflitli<br />

18. Dehidratasyon Vitroz s›v› eloktrolit anormallikleri.<br />

Hayvan ›s›r›klar› (örümcek, böcek, s›çan, fare, köpek). Is›r›k izi.<br />

91<br />

213


‹fiKENCE VE KÖTÜ MUAMELEN‹N BELGELEND‹R‹LMES‹<br />

‹Ç‹N ANATOM‹K Ç‹Z‹MLER<br />

KADIN, TÜM VÜCUT ÖNDEN VE<br />

ARKADAN GÖRÜNÜfi<br />

KADIN, TÜM VÜCUT YANDAN GÖRÜNÜfi<br />

SOL KOL<br />

SA⁄ KOL<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

214<br />

92


KADIN GÖ⁄ÜS-KARIN ÖNDEN VE ARKADAN GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

KADIN PER‹NE<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

93<br />

215


216


ERKEK GÖ⁄ÜS - KARIN ÖNDEN VE ARKADAN GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

95<br />

217


SA⁄ EL PALMAR VE DORSAL GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

96<br />

218


SOL EL PALMAR VE DORSAL GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

97<br />

219


AYAKLAR - SA⁄ VE SOL PLANTAR YÜZLER<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

98<br />

220


ÖNDEN, SIRTTAN SA⁄ VE SOL YANDAN GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

99<br />

221


BAfi HAR‹C‹ ANATOM‹ - ‹SKELET ANATOM‹S‹<br />

YANDAN GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

100<br />

222


‹SKELET ÖNDEN VE ARKADAN GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

101<br />

223


VERTEBRAL KOLON - GÖ⁄ÜS KAFES‹<br />

SOL VE SA⁄ YANDAN GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

102<br />

224


BAfi HAR‹C‹ ANATOM‹ - ‹SKELET ANATOM‹S‹<br />

ÖNDEN VE ARKADAN GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

103<br />

225


BAfi HAR‹C‹ ANATOM‹ - ‹SKELET ANATOM‹S‹<br />

YANDAN GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

104<br />

226


BAfi HAR‹C‹ ANATOM‹ - ‹SKELET ANATOM‹S‹ ÜSTTEN<br />

GÖRÜNÜM VE BOYNUN ALTTAN GÖRÜNÜMÜ<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

105<br />

227


KAFATASI - KAFA KA‹DES‹ INFERIOR VE<br />

SUPERIOR GÖRÜNÜM KAFATASININ ‹ÇTEN GÖRÜNÜMÜ<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

106<br />

228


BEY‹N ÜSTTEN, ALTTAN VE YANDAN GÖRÜNÜM<br />

‹sim:<br />

Vaka No:<br />

Tarih:<br />

107<br />

229


230<br />

108


109<br />

231


SÖZLÜK<br />

Adipocere: sabunlaflma<br />

African charter of Human and People’s rights: Afrika ‹nsan ve Halklar›n Haklar› Kurucu<br />

Sözleflmesi<br />

Analysis: analiz (‹st Protokol) – bu metinde inceleme<br />

Apprehension: yakalama<br />

Arbitrary: keyfi<br />

Arrest: gözalt›<br />

Burial recovery: gömü¤ün yeniden meydana ç›kar›lmas›<br />

Burial: gömük<br />

Charter: kurucu sözleflme<br />

Confidentiality: Gizlilik<br />

Coroner: Adli Tabip<br />

Criminal proceedings: cezai ifllemler<br />

Detained: tutuklu olmak<br />

Detention: Tutuklama, gozalti<br />

Detention incommunicado: Kiflilerin tecrit edilerek al›konulmas›<br />

Disinterment: mezar açmak<br />

Documentation: belgelendirme<br />

Drafting: Taslak metin yaz›m› çal›flmalar›<br />

Dual obligation: çifte yükümlülük<br />

Due process: sürece iliflkin<br />

Enforced disappearance: Zorla kaybedilme<br />

Execution: infaz<br />

Executions without due process: usulüne uygun yarg›lama yap›lmaks›z›n gerçekleflen infazlar<br />

Established national or local laws: yürürlükteki ulusal veya yerel yasalar<br />

Extra judicial: yasa d›fl›<br />

Extra legal: hukuk d›fl›<br />

Hear the evidence in camera: Kan›tlar› gizli celsede dinleme<br />

Impartial: tarafs›z<br />

Informed consent: bilgilendirilmifl onam<br />

Inquest: tahkikat<br />

Interrogation: sorgulama<br />

Intimidation: korkutma<br />

Investigation: Soruflturma<br />

Law-enforcement personel: yasa uygulay›c›lar›<br />

110<br />

232


Manual: el k›lavuzu<br />

Model: örnek<br />

National codes of medical ethics: Ulusal Sa¤l›k Hizmeti Eti¤i Kurallar›<br />

Notice of the inquiry: soruflturman›n duyurusu<br />

Party: taraf<br />

Pattern: örüntü, flekil,etken<br />

Pedestal: meydana ç›karmak<br />

Power: yetki<br />

Procedural safeguards with respect to detainees: Tutuklularla ‹lgili Usüle Dair Önlemler<br />

Procedural safeguards: usule dair önlemler<br />

Procedure: usul<br />

Proceedings: ifllemler<br />

Prompt: h›zl›<br />

Prosector: adli tabib<br />

Second hand testimony from refugees: Mültecilerden elde edilen duyuma dayal› tan›k beyanlar›<br />

Set forth: aç›klanmak<br />

Special rapporteur on torture: ‹flkence özel raportörü<br />

Statement: aç›klama<br />

Summary: yarg›s›z<br />

Terms of reference: sözleflme<br />

The power of the commission: komisyonun yetkileri<br />

Through: tam derinlemesine,etrafl›ca<br />

To be held in Custody: tutulu olmak<br />

torture investigation: ‹flkence soruflturmas›<br />

UN statements relevant to health professionals: Sa¤l›k Çal›flanlar›yla ‹lgili BM Aç›klamalar›<br />

Victim: kurban-ölen<br />

Violent: fliddet içeren,zorlamal›<br />

111<br />

233


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011 18/10/2011<br />

Konu : Soruşturma usul ve esaslar<br />

GENELGE<br />

No: 10<br />

Kanunlarmza göre suç teşkil eden olaylar sebebiyle adli merciler tarafndan<br />

soruşturmalarn süratle, etkili ve adil biçimde yaplmas, adil yarglanma hakk ve diğer<br />

evrensel haklarn korunmas suretiyle şüphelilerin delilleriyle birlikte bağmsz mahkemeler<br />

önüne çkarlmas ve yaplacak kovuşturmalar sonunda ceza adaletinin hzl ve isabetle<br />

gerçekleştirilmesi; suç işleme eğiliminde bulunanlar üzerinde meydana getireceği caydrclk<br />

etkisi sebebiyle büyük önem taşmaktadr.<br />

Öte yandan, soruşturma sürecinde insan haklar ihlallerinin önlenmesi, delillerin<br />

zamannda ve usulüne uygun toplanmas, kişi ve kurumlarn mağdur edilmemesi ve en<br />

önemlisi de toplumun yargya olan güveninin tesisi ve devam için soruşturma işlemini<br />

yürüten Cumhuriyet savclarnn bu hususlarda azami ölçüde hassas davranmas<br />

gerekmektedir.<br />

Cumhuriyet savcsnn en temel görevlerinden biri, ihbar veya başka bir suretle bir<br />

suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasn açmaya yer olup<br />

olmadğna karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştrmaya başlamak, şüphelinin lehine<br />

ve aleyhine olan delilleri eşit bir çaba göstererek toplamak ve muhafaza altna almaktr.<br />

Ceza muhakemesinin amac; her ne suretle olursa olsun maddi gerçeğe ulaşmak<br />

olmayp maddi gerçeği, dürüstlük ilkesi ve hukuk devletinin gereklerine uygun bir süreç<br />

sonucunda ortaya çkarmaktr. Nitekim, bu amacn gerçekleştirilmesinde şüphelinin<br />

haklarnn korunmas ve delil yasaklarna uyulmas önem arz etmektedir.<br />

Diğer taraftan; Avrupa İnsan Haklar Mahkemesince (AİHM), faili meçhul olay ve<br />

cinayetlerin aydnlatlamamas, suç faillerinin yakalanamamas, öldürülenlerin kimliklerinin<br />

sağlkl bir şekilde tespit edilmeden defnedilmesi, bu olaylara ilişkin soruşturmalarn<br />

yürütülmesinde gerekli özenin yeterince gösterilmemesi, bu surette suç fail ya da faillerinin<br />

tespit edilemeden suçun zamanaşmna uğramas ile soruşturmalarn tam ve etkili<br />

yaplmamasndan ötürü ihlal kararlar verilebilmektedir.<br />

Bu bakmdan, soruşturmalarn yürütülmesi, soruşturma evraknn düzenlenmesi ve<br />

tamamlanmasnda konuya ilişkin ilgili mevzuat hükümleri, Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi<br />

(AİHS) ve AİHM’nin bakş açs ile uygulamada dikkat edilmesi gereken kimi kurallar<br />

aşağda belirtilmiştir.<br />

A- Mevzuat Hükümleri<br />

2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn “Cumhuriyetin nitelikleri” kenar<br />

başlkl 2 nci maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanşma ve adalet<br />

234


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

anlayş içinde, insan haklarna saygl, Atatürk milliyetçiliğine bağl, başlangçta belirtilen<br />

temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”<br />

“Kişinin dokunulmazlğ, maddi ve manevî varlğ” kenar başlkl 17 nci maddesinde;<br />

“Herkes, yaşama, maddi ve manevî varlğn koruma ve geliştirme hakkna sahiptir.<br />

Tbbî zorunluluklar ve kanunda yazl hâller dşnda, kişinin vücut bütünlüğüne<br />

dokunulamaz; rzas olmadan bilimsel ve tbbî deneylere tâbi tutulamaz.<br />

Kimseye işkence ve eziyet yaplamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir<br />

cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.<br />

Meşrû müdafaa hâli, yakalama ve tutuklama kararlarnn yerine getirilmesi, bir<br />

tutuklu veya hükümlünün kaçmasnn önlenmesi, bir ayaklanma veya isyann bastrlmas,<br />

skyönetim veya olağanüstü hâllerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanmas srasnda<br />

silâh kullanlmasna kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme<br />

fiilleri, birinci fkra hükmü dşndadr.”<br />

“Hak arama hürriyeti” kenar başlkl 36 nc maddesinde; “Herkes, meşrû vasta ve<br />

yollardan faydalanmak suretiyle yarg mercileri önünde davac veya daval olarak iddia ve<br />

savunma ile adil yarglanma hakkna sahiptir.<br />

Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçnamaz.”<br />

“Duruşmalarn açk ve kararlarn gerekçeli olmas” kenar başlkl 141 inci<br />

maddesinin son fkrasnda “Davalarn en az giderle ve mümkün olan süratle<br />

sonuçlandrlmas, yargnn görevidir.”<br />

5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun “Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet<br />

savcsnn görevi” kenar başlkl 160 nc maddesinde; “(1) Cumhuriyet savcs, ihbar veya<br />

başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasn<br />

açmaya yer olup olmadğna karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştrmaya başlar.<br />

(2) Cumhuriyet savcs, maddi gerçeğin araştrlmas ve adil bir yarglamann<br />

yaplabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine<br />

olan delilleri toplayarak muhafaza altna almakla ve şüphelinin haklarn korumakla<br />

yükümlüdür.”<br />

“Cumhuriyet savcsnn görev ve yetkileri” kenar başlkl 161 inci maddesinde; “(1)<br />

Cumhuriyet savcs, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri araclğ ile her<br />

türlü araştrmay yapabilir; yukardaki maddede yazl sonuçlara varmak için bütün kamu<br />

görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcs, adli görevi gereğince<br />

nezdinde görev yaptğ mahkemenin yarg çevresi dşnda bir işlem yapmak ihtiyac ortaya<br />

çknca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcsndan söz konusu işlemi yapmasn ister.<br />

(2) Adli kolluk görevlileri, elkoyduklar olaylar, yakalanan kişiler ile uygulanan<br />

tedbirleri emrinde çalştklar Cumhuriyet savcsna derhâl bildirmek ve bu Cumhuriyet<br />

savcsnn adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür.<br />

(3) Cumhuriyet savcs, adli kolluk görevlilerine emirleri yazl; acele hâllerde, sözlü<br />

olarak verir. Sözlü emir, en ksa sürede yazl olarak da bildirilir.<br />

(4) Diğer kamu görevlileri de, yürütülmekte olan soruşturma kapsamnda ihtiyaç<br />

duyulan bilgi ve belgeleri, talep eden Cumhuriyet savcsna vakit geçirmeksizin temin etmekle<br />

yükümlüdür.<br />

(5) Kanun tarafndan kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenen<br />

adliye ile ilgili görev veya işlerde kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kamu görevlileri ile<br />

235


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

Cumhuriyet savclarnn sözlü veya yazl istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya<br />

ihmalleri görülen kolluk âmir ve memurlar hakknda Cumhuriyet savclarnca doğrudan<br />

doğruya soruşturma yaplr. Vali ve kaymakamlar hakknda 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayl<br />

Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yarglanmas Hakknda Kanun hükümleri, en üst<br />

dereceli kolluk amirleri hakknda ise, hâkimlerin görevlerinden dolay tâbi olduklar<br />

yarglama usulü uygulanr.<br />

(6) Ağr cezay gerektiren suçüstü hâllerinde, bu Kanunun hükümleri uygulanmak<br />

koşuluyla, vali ve kaymakamlarn kişisel suçlarndan dolay haklarnda genel hükümlere göre<br />

soruşturma yaplmas kaymakamlarn mensup olduklar il ve valilerin bulunduklar ile en<br />

yakn il Cumhuriyet başsavcsna aittir. Bu suçlarda kovuşturma yapmaya, soruşturmann<br />

yapldğ yerin görevli mahkemesi yetkilidir.”<br />

“Bilgi isteme” kenar başlkl 332 nci maddesinde; “(1) Suçlarn soruşturma ve<br />

kovuşturmas srasnda Cumhuriyet savcs, hâkim veya mahkeme tarafndan yazl olarak<br />

istenilen bilgilere on gün içinde cevap verilmesi zorunludur. Eğer bu süre içinde istenen<br />

bilgilerin verilmesi imkânsz ise, sebebi ve en geç hangi tarihte cevap verilebileceği ayn süre<br />

içinde bildirilir.<br />

(2) Bilgi istenen yazda yukardaki fkra hükmü ile buna aykr hareket etmenin Türk<br />

Ceza Kanununun 257 nci maddesine aykrlk oluşturabileceği yazlr. Bu durumda<br />

haklarnda kamu davasnn açlmas, izin veya karar alnmasna bağl bulunan kişiler<br />

hakknda, yasama dokunulmazlğ sakl kalmak üzere, doğrudan soruşturma yaplr.”<br />

hükümlerine yer verilmiştir.<br />

Diğer taraftan; 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayl Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar<br />

Hakknda Kanunun 3 üncü maddesi, 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayl Hâkimler ve Savclar<br />

Kanununun 82 ve 93 üncü maddesi, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayl Avukatlk Kanununun 58<br />

inci maddesi, 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayl Noterlik Kanununun 154 üncü maddesi, 5271<br />

sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 161 inci maddesinin beş ve altnc fkras ile 251 inci<br />

maddesinin birinci fkras, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayl Çocuk Koruma Kanununun 15 inci<br />

maddesi, 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayl Mal Bildiriminde Bulunulmas, Rüşvet ve<br />

Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 19 uncu maddesi, 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayl Polis<br />

Vazife ve Salâhiyet Kanununun Ek 9/B maddesi, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayl Bankaclk<br />

Kanununun 104 ve 127 nci maddesi, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayl Kamu İhale Kanununun<br />

53/e maddesi, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayl Sermaye Piyasas Kanununun 49 uncu<br />

maddesi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayl Yüksek Öğretim Kanununun 53 üncü maddesinin<br />

(c) bendinin yedi numaral alt bendi, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayl Seçim Kanununun 174 ve<br />

180 inci maddeleri, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayl Rekabetin Korunmas Hakknda Kanunun<br />

60 nc maddesi, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayl Tebligat Kanununun 52 maddesi, 23/7/2003<br />

tarihli ve 4954 sayl Türkiye Adalet Akademisi Kanununun 42 ve 43 üncü maddeleri,<br />

4/2/1983 tarihli ve 2797 sayl Yargtay Kanununun 46 nc maddesi, 6/1/1982 tarihli ve 2575<br />

sayl Danştay Kanununun 76 nc maddesi, 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayl Sayştay<br />

Kanununun 66 nc maddesi, 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayl Anayasa Mahkemesinin<br />

Kuruluşu ve Yarglama Usulleri Hakknda Kanunun 16 ve 17 nci maddeleri, 27/6/1972 tarihli<br />

ve 1600 sayl Askeri Yargtay Kanununun 37 ve 38 inci maddeleri, 4/7/1972 tarihli ve 1602<br />

sayl Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 32 ve 33 üncü maddelerinde belirtildiği<br />

gibi baz kanunlardaki suçlarla ilgili soruşturmalarda özel düzenlemeler yer almaktadr.<br />

236


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

B- AİHS ve AİHM’nin Bakş Açs<br />

AİHS’nin “İnsan haklarna sayg yükümlülüğü” kenar başlkl 1 inci maddesinde;<br />

“Yüksek Sözleşmeci Taraflar, kendi yetki alanlar içinde bulunan herkese bu Sözleşme’nin<br />

birinci bölümünde açklanan hak ve özgürlükleri tanrlar.” hükmüne yer verildikten sonra, 2<br />

nci maddesinde de yaşama hakk düzenlenmiş bulunmaktadr. AİHM içtihatlarna göre; bir<br />

kişinin devlet yetkililerinin elinde ölmesi ya da öldürülmesi ile devletin kişinin şüpheli<br />

ölümünden haberdar olmas ile başlayan ve yaşam sona erdiren tüm ölümlü olaylarda<br />

soruşturmalarn tam ve etkili yaplarak suç faillerinin tespiti için tüm imkânlarn kullanlmas<br />

Sözleşmede bahsedilen pozitif yükümlülüğün doğal bir sonucudur. Bu kapsama; iddialarn<br />

olay yerinde incelenerek olay yeri tespit tutanaklar ve krokilerinin düzenlenmesi, uygun ölü<br />

muayene ve otopsi yaplmas, soruşturmann açklğ, çabukluğu ile bağmsz ve tarafsz bir<br />

şekilde yaplmas gibi konular girmektedir.<br />

Sözleşmenin 2 nci maddesi kapsamnda etkin bir soruşturmann nasl yaplmas<br />

gerektiği konusundaki ilkeleri gösteren Mahkemenin en önemli içtihatlarndan biri, 4 Mays<br />

2001 tarihli Hugh Jordan/Birleşik Krallk karardr. Bu kararda, bu ilkeler özetlenerek<br />

“Jordan Prensipleri” ad altnda bugüne kadar Mahkeme önüne gelmiş olaylardan artlmş<br />

bir soruşturmada bulunmas gereken asgari nitelikler yer almaktadr. Kuşkusuz ki, bu<br />

prensiplerin değişen şartlara ve yeni teknolojik gelişmelere uygun olarak yorumlanmas<br />

gerekmektedir.<br />

Öte yandan, AİHM, demokratik bir toplumda kişi güvenliğinin temini açsndan, 5 inci<br />

maddede düzenlenen garantilerin büyük önem taşdğn belirterek keyfî yakalama ve gözalt<br />

riskini azaltmak için, bağmsz yargsal incelemeyi yükümlü klarak bu kriter bakmndan<br />

yetkililerin sorumluluğunu düzenlemektedir. Kişinin devlete karş özgürlüğü ve güvenliğini<br />

teminat altna alan AİHS'nin 5 inci maddesi, özgürlüğün kstlanmas ve bu kstlanma<br />

srasnda kişiye tannan hukuki güvenceleri belirlemektedir. Özgürlüğün kstlanmas durumu<br />

fiziksel müdahaleyi de içine aldğndan, kişinin zorla getirilmesi, yakalanmas gibi olaylar da<br />

bu madde kapsamnda mütalaa edilmektedir.<br />

Sözleşmenin “Adil yarglanma hakk” kenar başlkl 6 nc maddesinin üçüncü<br />

fkrasnn (c) bendinde ise; “Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir avukatn<br />

yardmndan yararlanmak ve eğer avukat tutmak için malî olanaklardan yoksunsa ve adaletin<br />

selâmeti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatn para ödemeksizin<br />

yardmndan yararlanabilmek” her sanğn en azndan sahip olacağ haklar arasnda saylmş<br />

bulunmaktadr.<br />

Aşağda yer verilen AİHM kararlarnda da soruşturmalarn yürütülmesinde yaplan<br />

eksikliklerden bahsedilerek etkin, eksiksiz, insan haklarna saygl ve adil bir soruşturmann<br />

gerekliliğine vurgu yaplmştr.<br />

Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi;<br />

Kaya/Türkiye kararnda; “Mahkeme, kamu görevlilerinin keyfi bir biçimde adam<br />

öldürmelerinin Sözleşmenin 2. maddesinde yasaklanmasnn, uygulamada kamu<br />

makamlarnn kullandklar şiddetin hukuksallğn denetleyecek bir makamn bulunmamas<br />

durumunda bir anlam olmayacağn; 2. maddedeki yaşama hakk, 1. maddede devletin genel<br />

ödevini düzenleyen, ‘kendi yetki alan içindeki herkese bu Sözleşmenin birinci bölümünde<br />

açklanan hak ve özgürlükleri tanmak (bunlar güvence altnda bulundurmak)’ hükmüyle<br />

237


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

birlikte okunduğunda, bireyler kamu görevlilerinin eylemleri sonucu öldürüldükleri zaman<br />

etkili bir araştrmann yaplmasn”<br />

Kurt/Türkiye kararnda; “Sözleşmeyi kaleme alanlar, özgürlükten mahrumiyet<br />

kararnn bağmsz yarg denetimine tabi tutulmas ve bu karar veren mercilerin sorumlu<br />

klnmas vastasyla, özgürlükten mahrumiyet kararlarnn keyfi bir hüviyet taşmas riskini<br />

asgari seviyeye indirebilmeyi ve kişinin keyfi bir şekilde özgürlüğünden mahrum edilmesine<br />

karş korunmasn; yalnzca kişilerin fiziksel özgürlüklerinin korunmas değil, ayn zamanda,<br />

bu tür teminatlarn bulunmadğ ve hukukun üstünlüğü ilkesinin tahrip edilebileceği ve<br />

alkonulan kişilerin en temel hukuki koruma yöntemlerine erişemeyeceği bir konuma<br />

düşebileceği hallerde kişisel güvenliklerinin de korunmasn”<br />

Erdoğan ve Diğerleri/Türkiye kararnda; “Ulusal makamlar tarafndan yürütülen<br />

soruşturmadaki kusurlar nedeniyle, yerel mahkemelerin kararlarna emin bir biçimde<br />

güvenemediğini”<br />

Abdullah Ylmaz/Türkiye kararnda; “Yürütülen araştrma ve soruşturmann öncelikle<br />

olaylarn tam olarak nasl meydana geldiğinin belirlenmesini, ikinci olarak ise sorumlularn<br />

tespit edilmesini ve gerek görüldüğünde cezalandrlmasn sağlayacak yapda olmasn”<br />

Anguelova/Bulgaristan kararnda; “Bir soruşturmann asl amac, yaşam hakkn<br />

koruyan iç hukukun etkili uygulanmasn sağlamak ve Devlet görevlilerinin veya birimlerinin<br />

söz konusu olduğu davalarda, kendi sorumluluklarnda meydana gelen ölümlere ilişkin olarak<br />

hesap verme yükümlülükleri olduğunu”<br />

Gasyak ve Diğerleri /Türkiye kararnda; “Soruşturmann, sorumlularn kimliklerinin<br />

tespit edilmesini ve cezalandrlmalarn sağlayacak kadar etkili olmas gerektiğini, yetkili<br />

makamlarn, görgü tanklarnn ifadelerini de kapsayan delilleri güvence altna almak için<br />

mevcut tüm makul admlar atmasn”<br />

Amaç ve Okkan/Türkiye kararnda; “Yetkililerin olaya ilişkin elde edilen delillere<br />

makul erişiminin sağlanmas için gerekli önlemleri almasn”<br />

Adal/Türkiye kararnda; “Yetkililerce yaplan balistik incelemenin yetersizliğini,<br />

soruşturma makamlarnn baz kilit tanklarn ifadelerinin alnmamş olmasn, vurulma<br />

olayndan hemen sonra polis tarafndan olay mahallinde yaşayan insanlarn sorgulanp<br />

sorgulanmadğna dair etkili bir kontrol sisteminin olmamasn, yetkililerce yürütülen<br />

soruşturmada kamu araştrmasnn bulunmamasn ve merhumun ailesine bilgi verilmemesini,<br />

soruşturma dosyasnn, soruşturmadaki gelişmeler ve soruşturmann yürütülmesi hakknda<br />

bilgi edinmek için hiçbir yolu olmayan başvurann erişimine açk olmamasn, başvurunun<br />

Hükümete iletilmesine kadar kendisine post-mortem ve balistik raporlarn bir kopyasnn<br />

verilmemesini ve ölüm vakasnda görevli memur tarafndan yaplan tahkikatta yer almak için<br />

davet edilmemesini ve merhumun ailesinin veya hukuki mümessillerinin soruşturmaya dahil<br />

edilmemesini, onlara bilgi verilmemesini gerekçe göstererek etkili ve yeterli bir soruşturma<br />

yaplmadğn”<br />

Akdoğdu/Türkiye kararnda; “Yürütülen soruşturmann ayn zamanda sorumlularn<br />

tespit edilip cezalandrlmasn sağlayabilmesi anlamnda da etkili olmasn, yetkili<br />

mercilerin, başta görgü tanklarnn ifadelerinin alnmas, emniyetin teknik birimlerince kan<br />

ve doku örnekleri alnmas ve gerektiğinde ölen kişinin vücudundaki lezyonlarn tam ve açk<br />

bir şekilde tanmlanmasnn yan sra ölüm nedeninin açğa çkarlmas için klinik bulgularn<br />

238


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

nesnel bir şekilde analiz edilmesi olmak üzere olaya ilişkin delillerin toplanmas için mümkün<br />

olan tüm tedbirlerin alnmas gerektiğini”<br />

Shanaghan/İngiltere kararnda; “Soruşturmann, bağmsz ve kamu incelemesine açk<br />

olmas ve yaşama hakkna yönelik eylemlerde sorumlularn kimliğinin tespit edilmesi ve<br />

cezalandrlmas amacyla, makul ölçüde süratli, bağmsz ve etkili resmi bir soruşturma<br />

yürütülmesini, ayn zamanda, teoride olduğu kadar pratikte de sorumluluğu sağlamak için<br />

soruşturmada veya sonuçlarnda yeterli unsurda kamu incelemesi olmasnn gerekli<br />

olduğunu”<br />

Ank ve Diğerleri/Türkiye kararnda; “Soruşturma yapma yükümlülüğünün, sonuç<br />

alma yükümlülüğünü değil, sonuca ulaşmaya çalşma yükümlülüğünü içerdiğini”<br />

Apro Diril/Türkiye kararnda; “Bir kimsenin sağlkl bir şekilde gözaltna alndğnn<br />

ve serbest brakldğnda yaralandğnn tespit edilmesi halinde, Devletin bu yaralarn nasl<br />

meydana geldiği ile ilgili olarak mantkl bir açklama yapmasn, bunun gerçekleşmemesi<br />

durumunda AİHS’nin 3 üncü maddesinin uygulanmas gerektiğini, ayn şekilde AİHS’nin 5<br />

inci maddesinin Devletlere, gözetim altna alnan ve bu nedenle yetkili mercilerin elinde olan<br />

her kişinin bulunduğu yeri belirtme zorunluluğu getirdiğini”<br />

Ataman/Türkiye kararnda; “Yetkili mercilerin, olaylara ilişkin delillerin, özellikle de<br />

görgü tanklarnn ifadelerinin, polislerin elde ettiği bilimsel ve teknik verilerin, gerektiğinde<br />

maktulün vücudundaki zedelenmeleri tam ve belirgin bir şekilde gösterecek bir otopsi<br />

sonucunun ve hastanede yaplan gözlemlerin nesnel bir değerlendirmesinin toplanabilmesi<br />

için makul olarak kendilerine açk olan tedbirleri almalarn”<br />

Özgür Uyank/Türkiye kararnda; “Soruşturmann bağmsz, tarafsz, kamuya açk<br />

olmasn ve yetkili makamlarn örnek teşkil edecek titizlikle ve çabuklukla hareket etmelerini,<br />

AİHS’de öngörülen haklarn uygulanabilir ve etkili olduğunu, teorik ve yanltc olmadğn<br />

bu nedenle, böyle davalarda etkili bir soruşturmann sorumlularn tespit edilip<br />

cezalandrlmalarna yol açabileceğini”<br />

Akdeniz ve Diğerleri/Türkiye kararnda; “Taraf devletlerin, gözaltnda gerçekleşen bir<br />

ölüm olay, zorla ortadan kaybolma ya da kötü muamele konusundaki iddialarla ilgili olarak<br />

etkili bir araştrma yürütmek zorunluluğu altnda olduğunu, başvuru sahiplerinin, etkili ulusal<br />

bir makamdan, buna yönelik soruşturma yaplmasn bekleme hakkna sahip olduğunu,<br />

gözaltna alnan kişilerin salverildikten sonra kaybolma riskine karş resmi makamlarn etkin<br />

tedbirler almasn ve eğer gözaltna alnmş ve daha sonra kaybolmuş bir şahs vakasyla<br />

karşlaşlrsa, bu hususta yetkililerin etkili bir soruşturma yürütmesini”<br />

İlhan/Türkiye kararnda; “Gözaltnda kötü muamele ile ilgili tartşlabilir bir iddias<br />

bulunan başvuru sahibinin, hastanede tedavi olmay gerektirecek yaralarnn varlğndan<br />

haberdar olan Cumhuriyet savcsnn, sadece jandarma tarafndan olayn tutarsz ve belirsiz<br />

anlatmyla yetinip, soruşturma açmamas, başvuru sahibini ve diğer bir tanğ dinlememiş ve<br />

yaralarn niteliği ile ilgili olarak doktorlardan bir açklama istememiş olmasn ve vücuttaki<br />

yaralarla ilgili bir açklama getirilmemiş olmas şeklindeki noksanlklarn etkili bir<br />

soruşturma yaplmadğn gösterdiğini”<br />

Aksoy/Türkiye kararnda; “Özel hayatn korunmasyla alakal AİHS’nin 8 inci<br />

maddesinin yakalandktan sonra yaknlarna haber verme hakkn da içerdiğini”<br />

Çakc/Türkiye, Timurtaş/Türkiye ve Aydn/Türkiye kararlarnda;“Gözalt kaytlarnn<br />

düzgün bir şekilde belgelendirilmesinin önemli olduğunu, gözaltna alnan kişilerin isimleri,<br />

239


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

gözaltna alnma sebepleri ve bu işlemi yapan yetkilinin isminin yan sra tarih, saat ve<br />

gözaltnda tutulan yere ait bilgi noksanlklar nedeniyle, gözalt kaytlarnn muntazam<br />

tutulmas gerektiğini”<br />

Van der Leer/Hollanda kararnda; “Kişinin özgürlüğünden yoksun braklmas<br />

sonucunu doğuran yakalama, gözaltna alma ve tutuklama gibi işlemlerde kanuni şartlara<br />

uyulmasn”<br />

Lamy/Belçika ve Toth/Avusturya kararlarnda; “Tutulan kişinin ve/veya avukatnn<br />

ileri sürülen tutulma nedenlerini çürütmek olanağna sahip olmas ile soruşturma dosyasnn<br />

içeriği konusunda gerekli ve yeterli bilgiye ulaşabilmesini”<br />

belirtmiştir.<br />

C-Uluslararas Belgelerde Konuya Yaklaşm<br />

Birleşmiş Milletlerin 29 Kasm 1985 tarihli Suçtan ve Yetki İstismarndan Mağdur<br />

olanlara Adalet Sağlanmasna Dair Temel Prensipler Bildirisinde; “Suç mağdurlarnn<br />

uluslararas ve ulusal düzeyde adalete ulaşmalarn ve adil muamele görmeleri, zararlarnn<br />

giderilmesi, tazminat ve yardm için tedbirler alnmas, yargsal ve idari mekanizmalarn<br />

mağdurlarn ihtiyaçlarna karşlk verebilmesi için mağdurlara özellikle ağr suçlar söz<br />

konusu olduğunda ve mağdurlarn talep etmeleri halinde, yarglamadaki rolleri ve kapsam,<br />

yarglamann zamanlamas ve ilerlemesi ile davalarnn durumu hakknda bilgi verilmesini;<br />

sanğn haklarna zarar vermeden ve ulusal ceza adaleti sistemine uygun biçimde mağdurun<br />

kişisel haklarn ilgilendirdiği durumlarda davann gerekli aşamalarnda kendisinin görüş ve<br />

düşüncelerini sunmasna izin verilmesini; hukuki süreç boyunca mağdurlara uygun bir hukuki<br />

yardm sağlanmasn; mağdurlara verilebilecek rahatszlklar asgariye indirmek,<br />

mahremiyetlerini korumak, gerektiği zaman kendilerinin, ailelerinin ve lehlerine olan<br />

tanklarn güvenliklerini sağlamak ve onlar bask ve misillemeye karş korumak için tedbir<br />

alnmas”<br />

27 Ağustos - 7 Eylül 1990 tarihleri arasnda Küba’nn Havana şehrinde yaplan 8.<br />

Birleşmiş Milletler Suçun Önlenmesi ve Suçlularn Islah Konferansnda kabul edilen<br />

Savclarn Rolüne Dair Yönergede; “Adalet dağtmnda temel bir unsur olan savclarn<br />

suçlarn soruşturulmas ve bu soruşturmalarn hukukiliğinin gözetiminde aktif bir rol<br />

üstelenilmesi, görevlerin hukuka uygun olarak, adil, sürekli ve süratli bir biçimde insan<br />

onuruna sayg gösterip koruyarak insan haklarnn yannda yer alarak yürütülmesi ve bu<br />

suretle adil yarglamann gerçekleştirilmesine ve ceza adaleti sisteminin düzgün işlemesine<br />

katkda bulunulmas; savclarn görevlerini yaparken, işlerini tarafszlkla ve her türlü<br />

siyasal, sosyal, dinsel, rksal, kültürel, cinsel veya başka herhangi bir ayrmclktan kaçnarak<br />

yürütmeleri, kamu yararn korumalar, objektif bir biçimde hareket etmeleri, şüphelinin ve<br />

mağdurun durumunu gereği gibi dikkate almalar ve şüphelinin yararna veya zararna olup<br />

olmadğna bakmakszn ilgili her türlü duruma dikkat etmeleri, görevlerin icras veya<br />

adaletin ihtiyaçlar aksini gerektirmedikçe ellerinde bulunan bilgiyi gizli tutmalar, kamu<br />

görevlileri tarafndan işlenen suçlarn, özellikle, rüşvet, yetki suiistimali, ağr insan haklar<br />

ihlali ile uluslararas hukuk tarafndan tannan diğer suçlarn kovuşturulmasna ve kanunen<br />

yetkili klnmalar veya ülkedeki uygulamalara uygun olmas halinde bu suçlarn<br />

soruşturulmasna yeterli özeni göstermeleri, işkence, zalimane, insanlk dş veya onur krc<br />

muamele veya ceza gibi ağr insan haklar ihlali oluşturan hukuka aykr yollara<br />

başvurularak veya başka bir biçimde insan haklar ihlal edilerek elde edildiğini bildikleri<br />

240


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

veya bu yollarla elde edildiğine makul sebeplere dayanarak inandklar delilleri, bu yollara<br />

başvuranlara karş kullanmann dşnda, başka hiç bir biçimde kullanmamalar ve bu<br />

durumdan mahkemeyi haberdar etmeleri ve bu yollarn kullanlmasndan sorumlu olanlarn<br />

adalet huzuruna çkarlmalarn sağlamak için gerekli tüm işlemleri yapmalar”<br />

tavsiyelerine yer verilmiştir.<br />

Öte yandan, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyin 24 Mays 1989 tarihli<br />

ve 1989/65 sayl Karar ile kabul edilen Hukuk Dş, Keyfi ve Ksa Yoldan İnfazlarn Etkin<br />

Biçimde Önlenmesi ve Soruşturulmasna İlişkin Prensiplerin “Soruşturma” başlkl<br />

bölümünde; savclarn soruşturma srasnda uymalar gereken kimi önemli kurallar<br />

belirtilmiştir.<br />

Bu itibarla;<br />

Yukarda yaplan açklamalar ve ilgili hükümler ile kararlar dikkate alnmak suretiyle;<br />

1- Cumhuriyet başsavclar tarafndan, kanunlarla Cumhuriyet savclarna verilmiş<br />

olan görevlerin aksatlmadan yürütülebilmesini sağlayacak şekilde adil bir iş bölümünün<br />

yaplmas, iş bölümü cetvelinin Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sisteminde (UYAP) kaydedilmesi,<br />

Bu bağlamda;<br />

a) Çocuk suçlar başta olmak üzere çeşitli kanunlarda öngörülen emredici hükümlerin<br />

amacna uygun biçimde yerine getirilebilmesi ve ilgili adli kolluğun şube ya da bürolaryla<br />

sk bir şekilde koordinasyon kurularak suç ve suçluluk ile tam anlamyla mücadele<br />

edilebilmesi için Cumhuriyet başsavclğna intikal eden suçlarn niteliği ve says da dikkate<br />

alnarak yeteri kadar büro kurulmas suretiyle soruşturmalarn etkinliğinin sağlanmas,<br />

b) Yukarda belirtilen fkradaki hâller ile kanundan doğan gözetim ve denetim<br />

hakknn kullanlmasna ilişkin hususlar sakl kalmak kaydyla, soruşturma evraknn<br />

dağtlmasnda UYAP üzerindeki otomatik tevzi sisteminin kullanlmasna özen gösterilmesi,<br />

c) İş bölümünde; işlem veya faaliyetlerin yerine getirilmesinde dikkat edilecek<br />

hususlarn duraksamaya yer vermeyecek şekilde açkça belirtilmesi, özellikle nöbet<br />

hizmetlerinin ne şekilde yerine getirileceğinin ayrntl olarak düzenlenmesi ve bu kapsamda<br />

nöbetçi Cumhuriyet savcsnn görevlerinin belirlenmesi, nöbetçi Cumhuriyet savcsna<br />

herhangi bir şekilde ulaşlamamas durumunda da hizmetin yürütülmesinde bir aksaklk<br />

olmamas bakmndan başka bir Cumhuriyet savcsnn görevlendirilmesi,<br />

ç) Nöbet çizelgesinde görevlendirilen Cumhuriyet savcs, zabt kâtibi veya diğer<br />

kişilerin ad ve soyadlar, ev adresleri, ev, iş ve cep telefonlarnn kolluk ve ilgili diğer<br />

birimlere zamannda bildirilmesi,<br />

2- 6217 sayl Yargnn Hizmetlerinin Hzlandrlmas Amacyla Baz Kanunlarda<br />

Değişiklik Yaplmas Hakknda Kanunun 26 nc maddesiyle 5320 sayl Ceza Muhakemesi<br />

Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkndaki Kanuna eklenen geçici maddeler<br />

sayesinde 1/1/2014 tarihine kadar asliye ceza mahkemelerinde yaplan duruşmalarda<br />

Cumhuriyet savcsnn bulunmayacağ ve katlma hususunda Cumhuriyet savcsnn<br />

görüşünün alnmayacağ, ancak verilen hükümler ile tutuklamaya veya salverilmeye ilişkin<br />

kararlara karş Cumhuriyet savcsnn kanun yoluna başvurabilmesi amacyla dosyann<br />

Cumhuriyet başsavclğna gönderileceği kuralnn getirilmesi ile anlan Kanunun 31 inci<br />

maddesinde getirilen düzenlemeyle 4721 sayl Türk Medeni Kanununun 138 inci maddesinin<br />

ikinci fkrasnda yer alan "...ve Cumhuriyet savcsnn hazr bulunmasyla" ve 5490 sayl<br />

Nüfus Hizmetleri Kanununun 36 nc maddesinin birinci fkrasnn (a) bendinin ikinci<br />

241


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcs ve" ibarelerinin yürürlükten kaldrlarak Cumhuriyet<br />

savclarnn asliye ceza ve baz hukuk mahkemelerindeki duruşmalara katlma<br />

zorunluluğundan vazgeçilerek Cumhuriyet savclarnn iş yükünün azaltlmş olmas<br />

karşsnda; bu değişikliklerin soruşturmalarn tam, etkin ve süratli bir şekilde yaplmak<br />

suretiyle uygulamaya yanstlmas,<br />

3- İnsan haklarna saygl bir şekilde maddi gerçeğin araştrlmas ve adil bir<br />

yarglamann yaplabilmesi için soruşturmalarn zamannda, etkin, eksiksiz, süratli ve düzenli<br />

bir şekilde yürütülmesi, bu cümleden olarak; suç işlenildiğinin herhangi bir şekilde<br />

öğrenilmesi üzerine zaman geçirilmeksizin soruşturma başlatlmas, delillerin tespit edilerek<br />

muhafaza altna alnmas, gerektiğinde olay yerinin güvenliğinin sağlanmas suretiyle delillerin<br />

kaybolmasn ve bozulmasn önleyici tedbirler alnarak olay yerine derhâl gidilmesi, olay yerinin<br />

incelenmesi ile keşif yaplmak suretiyle ileri sürülen iddialarla karşlaştrlmasnn yaplmas, olay<br />

yerinin fotoğraflarnn veya görüntülerinin soruşturmay aydnlatacak şekilde tespit ettirilmesi,<br />

ayrca yaplan işlemlerin ayrntl olarak tutanağa geçirilmesi, şüpheli veya sanğn beden<br />

muayenesi ve vücudundan örnek alnmas gibi soruşturma işlemlerinin usul ve kanun<br />

hükümlerine göre geciktirilmeksizin yerine getirilmesi, olayla ilgili olan şüpheli, tank,<br />

şikâyetçi ve mağdur ifadelerinin eksiksiz bir şekilde ve usulüne uygun olarak alnmas,<br />

4- Adli kolluk amir ve memurlaryla gerekli iş birliğinin sağlanmas ile Cumhuriyet<br />

savcsna zamannda ulaşabilmeleri için gerekli tedbirlerin alnarak bu konuda hiçbir<br />

yaknmaya sebebiyet verilmemesi,<br />

5- Soruşturmalarn başndan itibaren kalem hizmetlerinin titizlikle ele alnarak usulüne<br />

uygun bir şekilde UYAP üzerinden yürütülmesi, soruşturmalara ilişkin tüm veri girişinin ve<br />

bu verilerde meydana gelen değişiklere ilişkin kaytlarn zamannda, doğru ve eksiksiz<br />

biçimde yaplmas ile bu konuda herhangi bir hak kaybna neden olunmamas,<br />

6- Herhangi bir şekilde intikal eden suç ihbar veya şikâyetlerinin zaman<br />

geçirilmeksizin soruşturma kaydnn yaplarak hemen gereğine tevessül edilmesi, bu konuda<br />

5271 sayl Kanunun 160 nc maddesinde yer alan hükümlerin göz ard edilmemesi, kolluğa<br />

kaytsz evrak gönderilmemesi; kolluk birimleriyle entegrasyon sağlanmas hâlinde,<br />

soruşturma süreciyle ilgili her türlü veri ve evrak alşverişinin elektronik ortam üzerinden<br />

gerçekleştirilmesi,<br />

7- Kolluk tarafndan yaplmas istenilen soruşturmalarn sonuçlarnn uygun zaman<br />

aralklaryla sorularak özellikle geçmiş yllara ait soruşturma evraknn sürüncemede<br />

braklmamas, tamamlanarak gelen evrakta herhangi bir eksiklik tespit edilmesi durumunda<br />

ise, soruşturma evraknn bütünüyle kolluğa geri gönderilmeyip, yaplan inceleme sonunda<br />

görülen eksikliklerin ilgili Cumhuriyet savcs tarafndan bizzat giderilmesi ya da evrakn<br />

ilgisi de belirtilmek suretiyle soruşturma evraknn sadece ilgili ksmnn, hangi konuda<br />

eksikliklerin bulunduğu ve nasl giderileceği hususuna ilişkin talimatn da eklenerek<br />

gönderilmesi,<br />

8- UYAP üzerinden düzenli aralklarla rapor alnmak suretiyle soruşturma evraknn<br />

işlemsiz braklmamas,<br />

9- Önceki yllara ait soruşturma evraknn zamanaşmna uğramadan takip edilerek<br />

sonuçlandrlmas, zamanaşm sürelerinin hesaplanmasnda hatadan kaçnlmas, bütün<br />

gayretlere rağmen zamanaşmna uğrayan evrakn elde tutulmayp sonuca bağlanmas,<br />

242


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

10- Soruşturma evraknn, ilgili Cumhuriyet savcs tarafndan sk sk incelemeden<br />

geçirilmesi, sadece müzekkereye cevap gelmiş olup olmadğ ile yetinilmeyerek, içeriği<br />

itibaryla eksik kalmş hususlarn tespit edilmesi suretiyle bu eksikliklerin tamamlanmas,<br />

gerekli ise ikmali için kolluk veya ilgili kurumlara yaz yazlmas, yazlan müzekkereler<br />

üzerinden belli süreler geçtiğinde tekit edilmesi, soruşturma dosyas ikmal olmuş ve baz<br />

müzekkere cevaplarnn beklenmesine gerek kalmamş ise bunlardan vazgeçilerek evrakn<br />

sonuçlandrlmas, böylece her Cumhuriyet savcsnn elindeki soruşturmalar tamamlamaya<br />

ve azaltmaya çalşmas,<br />

11- 5271 sayl Kanunun 332 nci maddesi hükmü gereğince; suçlarn soruşturma ve<br />

kovuşturmas srasnda Cumhuriyet savcs, hâkim veya mahkeme tarafndan ilgili yerlerden<br />

istenilen bilgi yazlarnn on gün içinde cevap verilmesinin zorunlu olduğu, bu süre içinde<br />

istenen bilgilerin verilmesinin imkânsz olmas durumunda ise sebebi ve en geç hangi tarihte<br />

cevap verilebileceğinin on günlük süre içinde bildirilmesinin, aksi takdirde bunun 5237 sayl<br />

Kanunun 257 nci maddesine aykrlk oluşturabileceği ve bu durumda ilgililer hakknda<br />

yasama dokunulmazlğ sakl kalmak üzere, izin ve karar alnmasna gerek dahi olmakszn<br />

soruşturma yaplarak kamu davas açlacağnn yaz içeriğinde veya alt ksmnda bildirilmesi,<br />

anlan şerhin bilgi isteme kapsam dşnda kalan yazlara konulmamas, 5271 sayl Kanunun<br />

332 nci maddesi uyarnca şerh verilen evrakn acil ve süreli olduğu hususunun yaznn sağ üst<br />

köşesine de dercedilmesi,<br />

12- Kolluğun görevini yerine getirdiği srada tereddüt ettiği hususlarda ne şekilde<br />

hareket edileceğine dair sürekli öğretici, açklayc ve yol gösterici olunmas, bu hususlarn<br />

yazl olarak ilgililere gönderilmesi, gerek duyulan hâllerde bir program dâhilinde<br />

bilgilendirme ve değerlendirme toplantlar düzenlenmesi,<br />

13- Şüphelinin aleyhine olduğu kadar lehine olan delillerin de dikkatle toplanmas, bu<br />

cümleden olarak; hukuken önem ifade eden konularn araştrlmas ve ispatlayc belgelerin ya<br />

da onayl suretlerinin dosyaya eklenmesi, işin özelliğine göre gerekli tespit ve araştrmalarn<br />

yaplmas ve böylece soruşturma dosyasnn mahkemesine eksiksiz bir şekilde gönderilmesi,<br />

14- Soruşturmann özüne ilişkin olan tüm raporlarn zamannda temini ve gecikilmesi<br />

hâlinde kaybolacak bulgularn titizlikle tespiti yoluna gidilmesi, yaralamal olaylarda<br />

yaralanan kişilerin geçici raporlar ile yetinilmeyip, uzlaşma işleminden, kovuşturma<br />

yaplmasna yer olmadğna dair karar verilmesinden veya iddianame düzenlenmesinden önce<br />

kati raporlarnn usul ve kanun hükümleri dairesinde temin edilmesi, bu raporlarn; tam ve<br />

gerekçeli olmasna, 5237 sayl Kanunun 86, 87 ve 89 uncu maddelerinde belirtilen hususlara<br />

yer verilmesine ve http://www.adlitabiplik.saglik.gov.tr internet sayfasnda yer alan “Yeni<br />

Türk Ceza Kanununda Tanmlanan Yaralama Suçlarnn Adli Tp Açsndan<br />

Değerlendirilmesi ve Adli Rapor Tanzimi İçin Rehber”de geçen açklamalara uygun olup<br />

olmadğna dikkat edilmesi,<br />

15- Sağlk hizmeti verenlerin mesleki uygulamalar esnasnda meydan geldiği iddia<br />

olunan ve sağlk meslekleri mensuplar hakknda açlan davalarda bilirkişi olarak tbbi<br />

görüşüne başvurulan Yüksek Sağlk Şurasnn diğer fonksiyonlarn yerine getirebilmesi, adli<br />

dosyalardaki gecikmelerin ve hastalar ile meslek mensuplarnn haklarnn ihlalinin önlenmesi<br />

bakmndan; öncelikle Adli Tp Kurumu veya diğer uzman kurum ve kişilerden rapor<br />

alnmas, alnan raporlar arasnda çelişki olmas ve olayn aydnlatlamamas hâlinde Yüksek<br />

Sağlk Şurasndan görüş alnmas,<br />

243


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

16- 5237 sayl Kanunun 75 inci maddesinde düzenlenen ön ödemenin tatbiki gereken<br />

hâllerde, öncelikle eylemin ön ödeme kapsamda olup olmadğnn, daha sonra fiilin<br />

gerektirdiği ceza miktarnn suç cinsi ve suç tarihi nazara alnarak belirlenmesi, hesaplama<br />

srasnda fazlalk ya da eksikliklere yol açlmamas, belirlenen usule riayet konusunda titizlik<br />

gösterilmesi; eylemin, bu maddenin uygulanmasn gerektirdiği soruşturma evresinde<br />

belirlenmişse bu aşamada çözümlenmesi,<br />

17- Uzlaşma müessesesinin uygulanmasnda;<br />

a) 5271 sayl Kanunun 253 üncü maddesi ile 26/7/2007 tarihli ve 26594 sayl Resmî<br />

Gazete’de yaymlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştrmann<br />

Uygulanmasna İlişkin Yönetmelik hükümlerine azami derecede riayet edilmesi,<br />

b) Soruşturma konusu suçun, uzlaşmaya tâbi olmas ve işlendiği hususunda yeterli<br />

şüphenin bulunmas hâlinde; şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifi<br />

yaplabileceğinden öncelikle bu hususun kesin olarak tespit edildikten sonra teklifin<br />

yaplmas,<br />

c) Uzlaşma kurumuna işlerlik kazandrlmas bakmndan bu işlemlerin adliyelerde<br />

kurulacak olan uzlaştrma bürolarnda ve görevlendirilecek Cumhuriyet savclarnn<br />

gözetiminde eğitim almş uzlaştrmaclar marifetiyle gerçekleştirilmesi,<br />

ç) Cumhuriyet savclarna kanunen tannan uzlaşma teklifinin adli kolluk görevlilerine<br />

de yaptrlabilme yetkisinin istisnai olarak kullanlmas,<br />

18- Özel kanunlarda yer alan ve özel yarglama usullerine tabi olan suç ve suçlarla<br />

ilgili olarak kanunlarnda gösterilen usullere uyulmas,<br />

19- Ağr cezalk suçlar başta olmak üzere, özel kanunlarda soruşturmann bizzat<br />

Cumhuriyet savclar tarafndan yaplmasn öngören suçlar ile zorunluluk bulunmadğ<br />

takdirde önemli olaylara ilişkin diğer soruşturmalarn da kolluk görevlilerine braklmayarak<br />

bizzat Cumhuriyet savclar tarafndan yaplmas,<br />

20- Kamuoyunda yanlş yorumlamalara ve yaknmalara sebebiyet verilmesinin önüne<br />

geçilmesi bakmndan; Cumhurbaşkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan, Başbakan,<br />

Yüksek Yarg Organ Başkanlar ve Başsavclar, Genelkurmay Başkan, Bakanlar,<br />

Milletvekilleri, Kuvvet Komutanlar gibi devletin üst düzey görevlerinde hizmette bulunmuş<br />

veya hâlen hizmette bulunan kişiler hakkndaki soruşturmalarn kolluğa braklmamas,<br />

21- Cumhuriyet başsavclarnn, merkez ve mülhakatndaki olaylar ve soruşturmalar<br />

titizlikle takip etmeleri; mevzuat ve teamül gereği bizzat yürütmeleri gereken soruşturmalar<br />

diğer Cumhuriyet savclarna brakmamalar,<br />

22- Gereksiz yazşma ve karşklklara mahal verilmemesi bakmndan, Hâkimler ve<br />

Savclar Yüksek Kurulu veya Adalet Bakanlğnn iznine tabi suçlarla ilgili soruşturmalarda,<br />

izin işleminden önce evrakn UYAP ortamnda soruşturma kaydnn yaplmayarak UYAP<br />

muhabere kayd üzerinden yaplmas, ancak usulî işlemlerin tamamlanmasndan sonra<br />

soruşturmaya kaydedilmesi,<br />

23- Yargya hz kazandrmak amacyla soruşturma evraknda birleştirme, ayrma,<br />

görevsizlik ve yetkisizlik işlemleri ve buna ilişkin kararlarda hukuki gerekliliğinin ortaya<br />

konulmas, bu yolla evrakn sürüncemede braklmamas, yetkisizlik karar verilmeden önce<br />

gecikmesinde saknca bulunan hâllerde kaybolmas muhtemel ve gerekli diğer delillerin<br />

toplanmas,<br />

244


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

24- Suç eşyas işlemleri ile ilgili olarak;<br />

a) Soruşturma evrak arasnda yer alan kymetli evrak ya da suç konusu teşkil eden<br />

belgelerin ve eşyalarn dosya arasnda braklmayp, Suç Eşyas Yönetmeliği hükümleri<br />

uyarnca derhâl makbuz düzenlenmesi suretiyle emanet memurluğuna teslim edilmesi,<br />

b) Suç Eşyas Yönetmeliğindeki suç eşyas tanm nazara alnarak bu kapsamda yer<br />

alanlarn mutlaka emanette muhafazasna özen gösterilmesi, ayrca buna ilişkin davalarn<br />

takibi ile sonucuna göre bu nevi eşyann tasfiyesi hükümlerinin yerine getirilmesi, tanma<br />

göre suç eşyasndan saylmayanlarn emanete alnmamas,<br />

c) Soruşturma veya kovuşturmann bitmesinden sonra ilgilisine iade edilecek<br />

belgelerin imha edilmemesi,<br />

ç) Şüpheli, sank ve üçüncü kişilere ait el konulmuş eşyann soruşturma ve kovuşturma<br />

bakmndan muhafazasna gerek kalmamas ya da müsadereye tabi tutulmayacağnn<br />

anlaşlmas hâlinde resen veya istem üzerine geri verilmesine karar verilmesi,<br />

d) Soruşturma ve yarglamann sürecini ve suç vasfn etkileyeceği cihetle emanete<br />

alnan eşyalarn delil olma özelliğini kaybetmemesi bakmndan belirlenen kriterler<br />

doğrultusunda usulüne uygun bir şekilde muhafaza edilmesi,<br />

25- Derdest soruşturmalara gelen cevabi yazlardan UYAP üzerinden gelenlerin iş<br />

listesinde bekletilmeksizin, sistem dş gelen belgelerin ise taranarak dosyasna aktarlmas,<br />

26- Kovuşturmaya yer olmadğna dair kararla sonuçlanan dosya ile ilgili itiraz<br />

işlemlerinin ve sonuçlarnn muhakkak evrakna eklenmesi, itiraz sonucu dosyann yeniden<br />

ele alnmasna karar verilmiş ise soruşturma kaydnn yaplarak dosyann işlemsiz<br />

braklmamas,<br />

27- Gözalt süresinin çok iyi değerlendirilmesi, gözaltnn şahs cezalandrmak veya<br />

ikrarn elde etmek için değil, gerekli delilleri bulmak ve karartlmasn önlemek amacna<br />

yönelik olduğunun hatrdan çkartlmamas,<br />

28- Gözalt kaytlarnn, kişinin ne zaman ve nerede gözaltna alndğna ilişkin<br />

bilgileri içerecek ve muntazam bir şekilde tutulmasnn sağlanmas, kişilerin salverildikten<br />

sonra kaybolma riskine karş, resmî makamlarn etkin tedbirler almas, gözaltna alnan kişiyle<br />

ilgili olarak daha sonra kaybolma ve gözaltnda iken kötü muameleye tabi tutulduğu iddias<br />

ileri sürüldüğünde; başvuru sahibinin de katlabileceği noksansz ve etkili bir soruşturmann<br />

yaplmas,<br />

29- UYAP ortamnda “TUTUKLU-İŞ” ibaresine ilişkin gerekli uyar mekanizmalar<br />

bulunmakla birlikte soruşturma evraknn fiziken düzenlendiği durumlarda oluşabilecek kimi<br />

sakncalarn önlenebilmesi bakmndan şüphelinin tutuklu olmas hâlinde; soruşturma<br />

evrakna ilişkin dosyann üzerine dikkat çekici bir şekilde “TUTUKLU-İŞ” ibaresinin<br />

yazlmas, süratle soruşturmann tamamlanmasna gayret edilmesi, lehe ve aleyhe olan tüm<br />

deliller hemen toplanp evrak tamamlandktan sonra iddianamenin düzenlenmesi,<br />

iddianamenin sağ üst köşesine “TUTUKLU-İŞ” ibaresinin yazlmas,<br />

30- Soruşturmalarda tutuklu işlere öncelikle baklarak kanunda öngörülen azami<br />

tutukluluk sürelerine titizlikle uyulmas, tutukluluk hâlinin devam edip etmeyeceği hususunda<br />

gerekli incelemelerin de 5271 sayl Kanunun 108 inci maddesi hükmü göz önünde<br />

bulundurulmak suretiyle kanuni süreler içinde gerçekleştirilmesinin sağlanarak<br />

mağduriyetlere yol açlmamas,<br />

245


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

31- Soruşturma evraknda yer alan dilekçe kapsamndan uyuşmazlğn açkça hukuki<br />

nitelik arz ettiği belli olan hususlarda gereksiz soruşturmaya girilmeden, belirlenen duruma<br />

göre evrakn muktezaya bağlanmas, emek ve zaman kaybna sebep olunmamas,<br />

32- Soruşturmalar srasnda özel hayatn gizliliğine ilişkin usul kurallarna azami<br />

derecede riayet edilmesi,<br />

33- İddianamenin düzenlenmesinde;<br />

a) Suçun nitelendirilmesine özen gösterilerek, soruşturmann gereksiz yere<br />

uzamamas bakmndan 5271 sayl Kanunun 174 üncü maddesinde düzenlenmiş olan<br />

iddianamenin iadesi sebepleri ile Yargtayn bu konuda verdiği kararlarn göz önünde<br />

bulundurulmas,<br />

b) 5271 sayl Kanunun 174 üncü maddesinde açkça iddianamenin iadesi nedenleri<br />

arasnda saylmamş olsa bile, adil yarglanma ilkesinin ihlal edilmemesi ve savunma<br />

hakknn kstlanmamas bakmndan anlan Kanunun 247 nci maddesindeki istisnai hâller<br />

hariç olmak üzere şüpheli ya da şüphelilerin mümkün olduğunca ifadelerinin alnmas,<br />

c) Anlan Kanunun 170 inci maddesinin üçüncü fkrasnda belirtilen hususlara yer<br />

verilip yüklenen suçu oluşturan olaylarn mevcut delillerle ilişkilendirilerek açklanmas ve<br />

iddianamenin sonuç ksmnda da; şüphelinin aleyhindeki hususlarn yannda lehine olan<br />

hususlara da yer verilmesi, işlenen suç dolaysyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik<br />

tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti<br />

çerçevesinde işlenmesi hâlinde ilgili tüzel kişi hakknda uygulanabilecek güvenlik<br />

tedbirlerinin açkça belirtilmesi ve iddianamenin, 5271 sayl Kanunun 170 inci maddesinde<br />

belirtilen hususlar içermemesi sebebiyle iadesine sebebiyet verilmemesi,<br />

ç) Ayn kişi hakknda birden çok tutuklama müzekkeresi bulunmas hâlinde bunlarn<br />

ait olduklar suç ve suç tarihleri; birden çok kişi hakkndaki tutuklama müzekkerelerinin ise<br />

her birinin suç, suç tarihi, tutuklama, tahliye ve gözalt tarihlerini de içerecek biçimde<br />

gösterilmesi,<br />

d) 5271 sayl Kanunun “Kamu davasn açma görevi” kenar başlkl 170 inci<br />

maddesinin üçüncü fkrasnn (e) bendinde, görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen<br />

iddianamede açklanmasnda saknca bulunmamas hâlinde ihbarda bulunan kişinin kimliğinin<br />

gösterileceği hükmüne yer verilmiş olmas karşsnda; Cumhuriyet başsavclklar veya kolluk<br />

makamlarna telefon, faks, posta, e-posta ya da bizzat başvurarak yaplan suça ilişkin<br />

ihbarlarda, anlan Kanun maddesinde öngörüldüğü şekilde açklanmasnda saknca bulunmas<br />

durumunda ihbarda bulunan kişinin kimliğinin gösterilmemesi,<br />

34- İddianame ve kovuşturmaya yer olmadğna dair kararlarn bizzat yazlp veya<br />

yazdrlmas ya da taslağnn hazrlanarak kaleme gönderilmesi; ceza davalarnda mahkeme,<br />

Ceza Muhakemesi Kanununun 225 inci maddesi gereğince önüne getirilen konu ve kişi ile<br />

snrl olarak yarglama yapabileceğinden, iddianamelerin anlan Kanunun 170 inci<br />

maddesinde öngörüldüğü şekilde düzenlenerek bu sebeplerden dolay iddianamenin iadesine<br />

sebebiyet verilmemesi,<br />

35- Kovuşturmaya yer olmadğna dair kararlarda, olayn ve isnadn anlatlmas ve<br />

hangi sebeple bu sonuca ulaşldğnn gerekçeleriyle belirtilmesi, kararn kimlere tebliğ<br />

edileceği, hangi dairelere gönderileceği ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn 40 nc<br />

maddesinin ikinci fkras hükmü gereğince de bu işlemle ilgili olarak hangi kanun yollar ve<br />

mercilere başvurulabileceği ile başvuru süresinin karar metninin sonunda mutlaka<br />

246


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

gösterilmesi, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alnmş veya sorguya çekilmiş şüpheliye<br />

kovuşturmaya yer olmadğna dair kararn mutlaka tebliğ edilmesi ve tebligat sonucunun takip<br />

olunmas, isnat edilen suçla ilgili eksiklikler giderilmeksizin ve ileri sürülen iddialarn tamam<br />

karşlanmadan kovuşturmaya yer olmadğna dair karar verilmemesi,<br />

36- Kovuşturmaya yer olmadğ şeklindeki kararlarn ilgili mercilerce istenmesi<br />

hâlinde, karara itiraz edilip edilmediği, edilmişse sonucunun kararn altna şerh edilmesi, Ceza<br />

Muhakemesi Kanununun 173 üncü maddesinin altnc fkrasnda belirtilen hâl dşnda her<br />

zaman yeniden ele alnabilecek nitelikteki bu kararlar için kesinleşme ifadesinin<br />

kullanlmamas,<br />

37- Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri nedeniyle işledikleri suçlar ile<br />

kişisel suçlar sebebiyle yaplan soruşturma sonucunda yazlan iddianame ve kovuşturmaya<br />

yer olmadğna dair kararlarn 657 sayl Devlet Memurlar Kanununun 131 inci maddesinin<br />

üçüncü fkras gereğince bu personelin bağl olduğu bakanlk ile kurum veya kuruluşa<br />

gönderilmesi,<br />

38- 4483 sayl Kanunun uygulanmasnda;<br />

a) Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu Kanun kapsamna giren suçlarna ilişkin<br />

herhangi bir ihbar veya şikâyet veya böyle bir durumun öğrenilmesi halinde ivedilikle<br />

toplanmas gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem<br />

yaplmakszn ve hakknda ihbar veya şikâyette bulunulan memur veya diğer kamu<br />

görevlisinin ifadesine başvurulmakszn evrakn bir örneğinin ilgili makama gönderilerek<br />

soruşturma izni istenmesi,<br />

b) İhbar veya şikâyetlerden dolay izin vermeye yetkili merciye gönderilen evraka<br />

ilişkin anlan Kanunun 7 nci maddesi gereğince, yetkili mercinin soruşturma izni verilmesi ya<br />

da verilmemesi yönündeki kararn inceleme süresi dâhil 30 gün içerisinde vermesi gerektiği<br />

ve bu sürenin zorunlu hâllerde 15 günü geçmemek üzere bir defa uzatlabileceği dikkate<br />

alnarak itiraz hakknn kullanlabilmesi, evrakn sürüncemede braklmamas bakmndan<br />

belirtilen sürelerin makulün üzerinde aşlmas durumunda evrakn neticesinin araştrlmas,<br />

c) Memurlar ile diğer kamu görevlilerinin sadece görevleri sebebiyle işledikleri iddia<br />

edilen suçlarn soruşturmalarnn bu Kanuna tabi olduğu, ancak sözü edilen kişilerin;<br />

görevleri srasnda işledikleri suçlar, görevleri ve sfatlar sebebiyle özel soruşturma usullerine<br />

tabi olan suçlar, suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen suçlara ilişkin soruşturmalar,<br />

ağr ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü hâli kapsamndaki suçlar, 5237 sayl<br />

Kanunun 95, 96 ve 256 nc maddeleri ile 5271 sayl Kanunun 161 inci maddesinin beşinci<br />

fkrasnn birinci cümlesi kapsamnda açlacak soruşturmalarn 4483 sayl Kanun kapsamnda<br />

bulunmadğnn hatrdan çkartlmamas,<br />

39- Birden çok kişi hakkndaki şikâyeti kapsayan soruşturmalarda evrak arasnda ad<br />

geçen ve kendilerine herhangi bir suç veya suça iştirak isnat edilen her şahs hakknda kanuni<br />

gereğinin yaplmas ve gerektiğinde şikâyetçiye tebliğ olunmas, bu gibi durumlarda<br />

iddianameyle birlikte ek kovuşturmaya yer olmadğna dair karar verilmesi hâlinde bunun<br />

iddianamenin altnda ekler bölümünde açkça belirtilerek evrakna eklenmesi,<br />

40- 5271 sayl Kanunun 251 inci maddesi gereğince, 250 nci madde kapsamna giren<br />

suçlar hakkndaki soruşturmann, Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca bu suçlar<br />

soruşturmakla görevlendirilen Cumhuriyet savclarnn görevi kapsamna girmesi ve anlan<br />

Kanunun 251 inci maddesinin üçüncü fkrasnda düzenlenen suçun ağr ceza mahkemesinin<br />

247


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

bulunduğu yer dşnda işlenmesi hâlinde Cumhuriyet savcsnn suçun işlendiği yer<br />

Cumhuriyet savcsndan soruşturmann yaplmasn isteyebilmesine ya da Kanunun tandğ<br />

yetkiyi bizzat kullanabilmesine imkân verilmesi bakmndan, bu kapsamda yer alan suçlarn<br />

işlendiği yönünde şüphenin öğrenilmesinden itibaren durumun derhâl ilgili yer nöbetçi<br />

Cumhuriyet savcsna bildirilerek alnacak talimat üzerine işlem yaplmas; eylemin 5271<br />

sayl Kanunun 250 nci maddesi kapsamnda olup olmadğ konusunda tereddüt oluşmas<br />

hâlinde Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca bu suçlar soruşturmakla görevlendirilen<br />

Cumhuriyet savcsnn hukuki nitelendirmesinin esas alnmas,<br />

41- Kendilerine fezleke gönderilen ağr ceza mahkemesi ile özel kanunlarla kurulan<br />

diğer ceza mahkemelerinin yarg çevresinde yer alan Cumhuriyet başsavclklarnn, gelen<br />

fezlekeleri muhabereye kaydetmeyip, başka yerden görevsizlik veya yetkisizlik karar ile<br />

gönderilen diğer soruşturma evraknda olduğu gibi öncelikle soruşturmaya kaydedilmesi,<br />

fezleke hakknda kovuşturmaya yer olmadğ veya görevsizlik ya da yetkisizlik karar<br />

verildiği takdirde ise soruşturma kaydnn kapatlmas,<br />

Gönderilen fezlekede herhangi bir eksiklik görülmesi hâlinde bu eksikliğin;<br />

a) Ağr ceza Cumhuriyet başsavclğ tarafndan tamamlanabilecek nitelikte ise bizzat<br />

giderilmesinin, ancak mülhakat Cumhuriyet başsavclğ tarafndan giderilebilecek bir husus<br />

olmas hâlinde evrakn iade edilmeyip talimat yoluyla ikmal edilmesi,<br />

b) 5235 sayl Adli Yarg İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin<br />

Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakknda Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fkrasnda geçen<br />

"ivedi ve zorunlu işler" kavramnn her somut olayn kendine özgü koşullar içerisinde suçu<br />

niteleme yetkisi çerçevesinde ağr ceza mahkemesi ile özel kanunlarla kurulan diğer ceza<br />

mahkemelerinin yarg çevresinde yer alan Cumhuriyet başsavclklar ile mülhakat<br />

Cumhuriyet başsavclklar arasnda değerlendirilmesi,<br />

c) "İvedi ve zorunlu işler" tamamlanmadan düşünce yazsna bağl olarak soruşturma<br />

evraknn ağr ceza mahkemesi veya özel kanunlarla kurulan diğer ceza mahkemelerinin yarg<br />

çevresinde yer alan Cumhuriyet başsavclğna gönderilmesi durumunda söz konusu<br />

soruşturma evraknn bu işlemler tamamlanmak üzere mülhakat Cumhuriyet başsavclğna<br />

iade edilmesi,<br />

42- Soruşturma evresi sonunda bir ksm şüpheliler hakknda iddianame ya da<br />

kovuşturmaya yer olmadğna dair kararla muktezaya bağlanp bir ksm suç faillerinin tespit<br />

edilemediği hâllerde, kaytlarnn kapatlmasndan önce faili meçhul kalan hususlarn eski<br />

soruşturma dosyas üzerinden takip edilmesi, faili belli olan suçlarn ise ayrlarak yeni<br />

soruşturma dosyas üzerinden takibi, ayrca mahkemelerce asl failin araştrlmas için evrakn<br />

iade edilmesi hâlinde ise UYAP’a yeniden kaydnn yaplmas suretiyle işlemlerin<br />

sürdürülmesi, varsa bağlantl eski dosyas ile birleştirilmesi, böylece evrakn işlemsiz<br />

kalmamasnn sağlanmas,<br />

43- Cumhuriyet başsavclklarnn yarg çevresi dşnda yaplmas gereken soruşturma<br />

işlemlerinde; istinabe konusu olayn yeterince açklanmasndan sonra uzlaşma, ön ödeme,<br />

imza ve yaz örnekleri ile kesin raporlarn alnmas gibi yaplmas istenilen soruşturma<br />

işlemlerinin maddeler hâlinde, ayrntl ve açk bir şekilde yazlmas, gerekli görülen evrakn<br />

zorunlu durumlar haricinde (film, grafi vs.) UYAP’ta bulunan örneğinin eklenmesi,<br />

44- Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin (SEGBİS) uygulanmasna imkân sağlanan<br />

yerlerde bu sistemin etkin olarak kullanlmas,<br />

248


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

45- 5271 sayl Kanunun 135, 139 ve 140 nc maddesi ile 14/1/2007 tarihli ve 268434<br />

sayl Resmî Gazete’de yaymlanan Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen<br />

Telekomünikasyon ile Yaplan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmac ve Teknik<br />

Araçlarla İzleme Tedbirinin Uygulanmasna İlişkin Yönetmelik gereğince başvurulan<br />

iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alnmas, gizli soruşturmac görevlendirilmesi ve teknik<br />

araçlarla izleme tedbirlerine ilişkin karar ve diğer belgelerin Cumhuriyet başsavclğnda<br />

oluşturulacak güvenli ve ayr bir yerde muhafaza altna alnmas,<br />

46- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn temel haklar ve ödevler ksmnda düzenlenmiş<br />

bulunmas yannda Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesinde adil yarglanma hakk kapsamnda<br />

tannan ve korunan haklardan biri olan savunma hakknn engellendiği konusunda haksz ve<br />

yersiz eleştirilere muhatap olunmamak için soruşturma evresi srasnda şüphelilerin müdafi<br />

yardmndan yararlandrlmas konusunda 5271 sayl Kanunda ve diğer özel kanunlarda yer<br />

alan düzenlemelere azami derecede hassasiyet gösterilerek;<br />

a) Soruşturma evresinde şüphelinin seçtiği müdafisine haber verilmesi, müdafi seçecek<br />

durumda olmadğ ve bir müdafi yardmndan faydalanmak istediği takdirde de kendisine<br />

müdafi tayin edilmesinin sağlanmas,<br />

b) Şüpheli veya sank on sekiz yaşn doldurmamş ya da sağr veya dilsiz veya<br />

kendisini savunamayacak derecede malul olur ve bir müdafisi de bulunmazsa, istemi<br />

aranmakszn bir müdafi görevlendirilmesinin temin edilmesi,<br />

c) Müdafilerin; şüpheli ile görüşme, ifade alma sürecinde yannda olma ve hukuki<br />

yardmda bulunma, dosya içeriğini inceleme ve istediği belgelerin bir örneğini harçsz olarak<br />

alma haklarna ilişkin usul ve kanun hükümlerinin eksiksiz uygulanmas,<br />

47- Soruşturma evresinde mağdur ile şikâyetçinin haklarna da riayet edilerek bu<br />

konuda herhangi bir yaknma ve hak kaybna sebebiyet verilmemesi,<br />

48- Özellikle cinsel istismar suçunun mağduru olan çocuklarn etkin bir şekilde<br />

korunmalarnn sağlanmas, ikincil mağduriyetlerinin önlenmesi, adli ve tbbi işlemlerin bu<br />

alanda eğitimli kişiler tarafndan tek seferde yaplmas ve istismar önleyici tedbirlerin<br />

alnmas amacyla Sağlk Bakanlğna bağl hastaneler/kurumlar bünyesinde kurulan çocuk<br />

izlem merkezlerinde soruşturma işlemlerinin yaplmasnn sağlanmas,<br />

49- 2918 sayl Karayollar Trafik Kanununun 85 inci maddesinin ikinci fkrasnn,<br />

kazaya karşan aracn başkasna devir ve temliki veya üzerinde bir hak tesisinin önlenmesi<br />

amacyla olaya el koyan Cumhuriyet başsavclğnca aracn trafik kaydna UYAP üzerinden<br />

şerh düşülmesi,<br />

50- 5271 sayl Kanunun 128 inci maddesinin ikinci fkrasnda yer alan suçlarn<br />

işlendiği ve bu suçlardan elde edildiğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunmas nedeniyle<br />

şüpheli veya sanğn malvarlğ hakknda mahkemece verilen el koyma kararlarnn;<br />

a) Taşnmazlar bakmndan tapu kütüğüne; kara, deniz ve hava ulaşm araçlar<br />

yönünden bu araçlarn kaytl bulunduğu sicile şerh verilmek,<br />

b) Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaplar hakknda, ilgili banka veya<br />

malî kuruma; şirketteki ortaklk paylar için ilgili şirket yönetimine ve şirketin kaytl<br />

bulunduğu ticaret sicili müdürlüğüne; hak ve alacaklar bakmndan ise, ilgili gerçek veya tüzel<br />

kişiye teknik iletişim araçlaryla derhâl bildirilmek<br />

suretiyle icra olunmas ile söz konusu kararlarn ilgisine göre, banka veya malî<br />

kuruma, şirkete ve ticaret sicili müdürlüğüne, gerçek veya tüzel kişiye ayrca tebliğ edilmesi,<br />

249


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

51- Kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşm araçlarnn karştğ kazalardan dolay kaza<br />

yerinin merkeze olan mesafesine göre Cumhuriyet savcsnn olay yerine ulaşncaya kadar<br />

ulaşmn aksatlmamas ve kişilerin mağdur edilmemesi bakmndan;<br />

a) Bu kazalara derhâl el konularak, tüm delillerin usulüne uygun ve eksiksiz bir<br />

şekilde toplanmas,<br />

b) Olay yerinin ve araçlarn ayrntl fotoğraflarnn çektirilerek görüntü kaytlarnn<br />

aldrlmas ile gerektiğinde kazaya karşan araçlarn tüm teknik özelliklerinin tespit ettirilmesi<br />

ve bu konuda bilirkişi incelemesinin yaptrlmas suretiyle hiçbir delilin kaybolmasna frsat<br />

verilmemesi,<br />

c) Soruşturmalarn ulaşmn gecikmesine sebep olmayacak şekilde azami süratle<br />

yaplmas,<br />

52- Özellikle kimi suç örgütleri tarafndan organize edilen ve kanuna aykr olarak<br />

düzenlenen toplant ve gösteri yürüyüşleri srasnda, kamuya ya da özel kişi ve kuruluşlara ait<br />

bina, araç ve mallara zarar verilmesi sebebiyle, 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayl Toplant ve<br />

Gösteri Yürüyüşleri Kanununun uygulanmasyla ilgili olarak suç teşkil eden bu eylemlerin<br />

soruşturulmasnda; mülki amirlik ve kolluk birimleri ile koordinasyon sağlanarak, suçun<br />

unsurlar ile şüphelilerinin konumlarnn soruşturmann amacna uygun bir şekilde<br />

belirlenmesi, delillerin gecikmeksizin toplanmas, soruşturmann konusu olan toplant ya da<br />

gösteri yürüyüşünün görüntü kaytlarnn alnmasnn sağlanmas,<br />

53- Doğal kaynaklarmzn, ülke zenginliği ve güzelliklerimizin en önemlilerinden biri<br />

olan ormanlarmzn giderek azalmasna ve büyük ölçüde zarara uğramasna sebep olan orman<br />

yangnlarna ilişkin soruşturmalarn suç faillerinin ortaya çkarlmas ve takipsiz kalmamalar<br />

için bizzat Cumhuriyet başsavclar ya da görevlendirecekleri Cumhuriyet savclar tarafndan<br />

yaplmas,<br />

54- Soruşturmalarn hzl, etkin ve güvenilir yürütülmesi açsndan hayati bir öneme<br />

sahip olan bilirkişilik kurumunun sağlkl bir şekilde işlemesi amacyla;<br />

a) Özellikle genel ve hukuki bilgi ile çözülmesi olanakl konularda bilirkişi<br />

dinlenilmemesi,<br />

b) Çözümü uzmanlk, özel veya teknik bilgi gerektiren hâllerde bilirkişi<br />

görevlendirilmesi,<br />

c) Bilirkişinin görüşüne başvurulan konu ile ilgili gerekli uzmanlk veya özel ve teknik<br />

bilgiye sahip olup olmadğ hususunun mutlak surette araştrlarak denetime olanak verecek<br />

biçimde belgelendirilmesi,<br />

ç) Bilirkişinin görevlendirilmesi srasnda “UYAP Bilirkişi Portal”ndan bilirkişiye<br />

gönderilen dosya teslim ve yemin tutanağnda, yapacağ işlerin ayrntl ve açk bir şekilde<br />

yazl olarak kendisine bildirilmesi,<br />

d) Bilirkişi seçiminde; bilirkişinin uhdesinde bulunan iş miktar UYAP ortamnda<br />

sorgulanabileceğinden bu hususun yerine getirilmek suretiyle dengeli ve orantl biçimde<br />

görevlendirme yaplarak bilirkişilerin iş yoğunluklar sebebiyle kendilerine tevdi edilen<br />

dosyalara ilişkin raporlarn zamannda ve eksiksiz biçimde ibraz edememeleri gibi<br />

sakncalara sebebiyet verilmemesi,<br />

55- Cumhuriyet başsavclklar tarafndan yürütülen soruşturmalarda ilgililerin vaki<br />

yaşama hakknn korunmas taleplerinin değerlendirilerek gereği yaplmak üzere derhâl<br />

mahalli mülki amirliğine gönderilmesi,<br />

250


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

56- Faili meçhul olay ve cinayetlerin soruşturulmasnda;<br />

a) Olaylarn aydnlatlmas ve faillerinin bulunup yakalanmas için kolluk<br />

kuvvetleriyle çalşmalarn aralksz sürdürülerek gerekli koordinasyonun sağlanmas,<br />

b) Olay yerinde delil olabilecek tüm belge ve bulgularn tespit edilmesi ile koruma<br />

altna alnmas,<br />

c) Diğer soruşturmalarda ele geçirilen ve tetkike gönderilen silah, mermi, mermi<br />

çekirdeği veya mukayese kovanlarnn, faili meçhul olaylarla irtibatl olup olmadklarnn<br />

tespiti amacyla kriminal laboratuvarlarla yaplacak yazşmalarda, anlan eşyalarn mühürlü,<br />

ambalajl ve usulüne uygun olarak bağlanp, inceleme konusunun nelerden ibaret olduğunun<br />

talep yazsnda açkça belirtilmesi, elde edilen silah ve mermilerle ilgili olarak; ele<br />

geçirildikleri yer, olay ve olay tarihi gibi bilgiler de ayrntsyla yazlarak, varsa öncelikle<br />

şüpheli olay ya da olaylarn belirtilmesi, yoksa faili meçhul olaylarla bağlantsnn<br />

araştrlmasnn istenmesi, olay yerinden elde edilen silah ve kovanlarn güvenlik kuvvetlerine<br />

veya teröristlere ait olduğunun belli olmas hâlinde, incelemeye gönderilirken bu hususun da<br />

ayrca müzekkereye dercedilmesi,<br />

ç) Cesedin kimliğinin tespit edilememesi hâlinde ölüye ait seçilebilir ve kimliğinin<br />

tespitine imkân verecek şekilde fotoğraflar da eklenmek suretiyle diğer ağr ceza Cumhuriyet<br />

başsavclklarna talimat yazlmas,<br />

d) Hüviyeti tespit edilemeyen (sahibi bulunmayan) cesetlerin, otopsi yapldktan sonra<br />

hemen defnedilmeyerek Adli Tp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 10 uncu<br />

maddesinin (c) bendinde öngörülen on beş günlük bekleme süresince, Adli Tp Kurumu<br />

teşkilat olmayan yerlerde mahalli imkânlar çerçevesinde muhafaza edilerek, çekilen fotoğraf<br />

ve belirlenen eşkâli ile mevcut diğer bilgilerin, Basn İlân Kurumu veya mahalli iletişim<br />

araçlarndan yararlanlarak kamuoyuna duyurulmas suretiyle ölü sahiplerinin aranmas,<br />

sahibi bulunamayan cesetlerin, arandğnda kolayca bulunacak mezarlara defnedilmesi için<br />

belediyelere teslim edilmesi ile defin yeri krokisinin soruşturma dosyasna konulmas,<br />

e) Yeterli delil ve emarelerin bulunup bulunmamasna baklmakszn, kovuşturmaya<br />

yer olmadğna dair karar verilmeyerek, suçun ya da faillerinin tespiti ve bulunmas için<br />

zamanaşmna kadar aranmalarnn sürdürülmesi,<br />

f) Evrakn öncelikle UYAP ortamnda soruşturmaya kaydedilmesi, bu tür evrakn<br />

diğer soruşturma evrakndan farkl olmadğ göz önünde bulundurulmak suretiyle<br />

sürüncemede braklmamas veya kolluğun kontrolüne terk edilmemesi, dosyalarn yl ve say<br />

srasna konularak üzerlerine ve UYAP’a zamanaşmna uğrayacaklar tarihin kaydedilmesi, o<br />

tarihe kadar uygun aralklarla kolluğa yaz yazlarak ve daha önce yazlan yazdan bu zamana<br />

kadar yaplan işlemlerin neler olduğunun da bildirilmesi istenilerek olayn aydnlatlmasna<br />

çalşlmas,<br />

g) Soruşturma evraknn ilgili Cumhuriyet savcs tarafndan sk sk gözden<br />

geçirilmesi, ancak sadece soruşturma evraknn en üstündeki müzekkereye cevap verilmiş<br />

olup olmadğ ile yetinilmeyerek içeriği itibaryla başkaca eksik kalmş bir husus varsa onun<br />

da tamamlanmas için gerekli yaznn yazlmas, sonucunun uygun aralklarla takip edilmesi,<br />

ğ) Parmak izi teşhislerinin, farkl veri tabanlarna sahip Emniyet Genel Müdürlüğü<br />

AFİS (Automatic Finger Tip Identification System) ve Jandarma Genel Komutanlğ OPTES<br />

(Otomatik Parmak İzi Teşhis Sistemi) sistemlerinin her ikisi birlikte sorgulanmak suretiyle<br />

yaplarak soruşturmalarn eksik braklmamas,<br />

251


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-135-2011<br />

h) Ölen kişinin kimliğinin tespit edilebilmesi, mümkün olmas durumunda elde<br />

edilecek bilgilerden suç fail ya da faillerinin bulunabilmesine yardmc olmas bakmndan;<br />

Cumhuriyet başsavclğnn talebi üzerine, Adli Tp Kurumu Başkanlğ Morg İhtisas Dairesi<br />

Başkanlğnca yeniden yüzlendirme işlemi sonucu elde edilen resimlerin, ulusal basn<br />

araclğyla yaymlanabileceğinin değerlendirilmesi,<br />

) Soruşturmalarn bizzat Cumhuriyet savclar tarafndan yerine getirilmesi, bu<br />

hususta sarf edilecek olan çaba ve gayretin, performans ve başar bildirim formlar ile terfide<br />

dikkate alnacağnn bilinmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 254 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

252


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-145-2011 18/10/2011<br />

Konu : Özel soruşturma usulleri<br />

GENELGE<br />

No: 11<br />

Hukukumuzda genel soruşturma usulüne ilişkin kurallar, 4/12/2004 tarihli ve 5271<br />

sayl Ceza Muhakemesi Kanununda yer almaktadr. Suçu işleyen kişinin sfat ve görevi<br />

dikkate alnarak farkl soruşturma usulleri ise çeşitli kanunlarda düzenlenmiş bulunmaktadr.<br />

Bilindiği üzere, 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn “Görev ve<br />

sorumluluklar, disiplin kovuşturulmasnda güvence” kenar başlkl 129 uncu maddesinin<br />

altnc fkrasnda; “Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakknda işledikleri iddia edilen<br />

suçlardan ötürü ceza kovuşturmas açlmas, kanunla belirlenen istisnalar dşnda, kanunun<br />

gösterdiği idari merciin iznine bağldr.”<br />

“Askeri yarg” kenar başlkl 145 inci maddesinin bir ila üçüncü fkralarnda; “Askeri<br />

yarg, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafndan yürütülür. Bu mahkemeler;<br />

asker kişiler tarafndan işlenen askeri suçlar ile bunlarn asker kişiler aleyhine veya askerlik<br />

hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir.<br />

Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karş suçlara ait davalar her<br />

halde adliye mahkemelerinde görülür.<br />

Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yarglanamaz.<br />

Askeri mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakmndan yetkili<br />

olduklar; kuruluşlar ve gerektiğinde bu mahkemelerde adli yarg hâkim ve savclarnn<br />

görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.”<br />

5271 sayl Kanunun “Görev” kenar başlkl 3 üncü maddesinin ikinci fkrasnda;<br />

“Barş zamannda, asker olmayan kişilerin Askeri Ceza Kanununda veya diğer kanunlarda<br />

yer alan askeri mahkemelerin yarg yetkisine tabi bir suçu tek başna veya asker kişilerle<br />

iştirâk halinde işlemesi durumunda asker olmayan kişilerin soruşturmalar Cumhuriyet<br />

savclar, kovuşturmalar adli yarg mahkemeleri tarafndan yaplr.”<br />

“Arama karar” kenar başlkl 119 uncu maddesinin beşinci fkrasnda; “(5) Askerî<br />

mahallerde yaplacak arama, ... Cumhuriyet savcsnn istem ve katlmyla askerî makamlar<br />

tarafndan yerine getirilir.”<br />

“Görev ve yarg çevresinin belirlenmesi” kenar başlkl 250 nci maddesinde; “(1) Türk<br />

Ceza Kanununda yer alan;<br />

a) Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarc madde imâl ve ticareti<br />

suçu veya suçtan kaynaklanan malvarlğ değerini aklama suçu,<br />

b) Haksz ekonomik çkar sağlamak amacyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti<br />

çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar,<br />

253


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-145-2011<br />

c) İkinci Kitap Dördüncü Ksmn Dört, Beş, Alt ve Yedinci Bölümünde tanmlanan<br />

suçlar (305, 318, 319, 323, 324, 325 ve 332 nci Maddeler hariç),<br />

Dolaysyla açlan davalar; Adalet Bakanlğnn teklifi üzerine Hâkimler ve Savclar<br />

Yüksek Kurulunca yarg çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde<br />

görevlendirilecek ağr ceza mahkemelerinde görülür.<br />

(2) Gelen iş durumu göz önünde bulundurularak birinci fkrada belirtilen suçlara<br />

bakmakla görevli olmak üzere, ayn yerde birden fazla ağr ceza mahkemesi kurulmasna,<br />

Adalet Bakanlğnn teklifi üzerine Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca karar verilir. Bu<br />

hâlde, mahkemeler numaralandrlr. Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri adlî yarg adalet<br />

komisyonunca, bu mahkemelerden başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemez.<br />

(3) Birinci fkrada belirtilen suçlar işleyenler sfat ve memuriyetleri ne olursa olsun<br />

bu Kanunla görevlendirilmiş ağr ceza mahkemelerinde yarglanr. Anayasa Mahkemesi ve<br />

Yargtayn yarglayacağ kişilere ilişkin hükümler ile … askerî mahkemelerin görevlerine<br />

ilişkin hükümler sakldr.<br />

(4) Çocuklar, bu madde hükümleri uyarnca kurulan mahkemelerde yarglanamazlar<br />

ve bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hükümleri çocuklar bakmndan<br />

uygulanmaz.”<br />

“Soruşturma” kenar başlkl 251 inci maddesinin birinci fkrasnda; “250 nci madde<br />

kapsamna giren suçlarda soruşturma, Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca bu suçlarn<br />

soruşturma ve kovuşturmasnda görevlendirilen Cumhuriyet savclarnca bizzat yaplr. Bu<br />

suçlar görev srasnda veya görevden dolay işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savclarnca<br />

doğrudan soruşturma yaplr. Cumhuriyet savclar, Cumhuriyet Başsavclğnca 250 nci<br />

Madde kapsamndaki suçlarla ilgili davalara bakan ağr ceza mahkemelerinden başka<br />

mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemez.”<br />

2/12/1999 tarihli ve 4483 sayl Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yarglanmas<br />

Hakknda Kanunun “Kapsam” kenar başlkl 2 nci maddesinde; “Bu Kanun, Devletin ve diğer<br />

kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarna göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği<br />

asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle<br />

işledikleri suçlar hakknda uygulanr.<br />

Görevleri ve sfatlar sebebiyle özel soruşturma ve kovuşturma usullerine tabi<br />

olanlara ilişkin kanun hükümleri ile suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen<br />

soruşturma ve kovuşturma usullerine ilişkin hükümler sakldr.<br />

Ağr cezay gerektiren suçüstü hali genel hükümlere tabidir.<br />

Disiplin hükümleri sakldr.<br />

765 sayl Türk Ceza Kanununun 243 ve 245 inci maddeleri ile 1412 sayl Ceza<br />

Muhakemeleri Usulü Kanununun 154 üncü maddesinin dördüncü fkras kapsamnda açlacak<br />

soruşturma ve kovuşturmalarda bu Kanun hükümleri uygulanmaz.”<br />

“Memurin Muhakemat Hakknda Kanunu Muvakkata yaplan atflar” kenar başlkl<br />

16 nc maddesinin birinci fkrasnda; “Kanunlarda Memurin Muhakemat Hakknda Kanunu<br />

Muvakkatn uygulanacağ belirtilen hâllerde bu Kanun hükümleri uygulanr.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Öte yandan, Anayasann 83 ve 100 üncü maddelerinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi<br />

üyeleri ile Başbakan veya bakanlar hakknda şikâyet veya ihbar bulunmas durumunda<br />

yaplacak işlemlerin usul ve kurallar belirlenmiştir.<br />

254


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-145-2011<br />

11/12/2010 tarihli ve 6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanununun 38<br />

inci maddesinde de, Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunun seçimle gelen üyelerinin<br />

görevleriyle ilgili veya kişisel suçlar hakknda yaplacak soruşturma usulüne yer verilmiştir.<br />

Yüksek yarg organlarnn başkanlar, üyeleri veya diğer kişilerle ilgili olarak<br />

yürütülecek soruşturmalarn usul ve esaslar da 4/2/1983 tarihli ve 2797 sayl Yargtay<br />

Kanununun 46 nc maddesi, 6/1/1982 tarihli ve 2575 sayl Danştay Kanununun 76 nc<br />

maddesi, 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayl Sayştay Kanununun 66 nc maddesi, 30/3/2011<br />

tarihli ve 6216 sayl Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yarglama Usulleri Hakknda<br />

Kanunun 16 ve 17 nci maddeleri, 27/6/1972 tarihli ve 1600 sayl Askeri Yargtay Kanununun<br />

37 ve 38 inci maddeleri, 4/7/1972 tarihli ve 1602 sayl Askeri Yüksek İdare Mahkemesi<br />

Kanununun 32 ve 33 üncü maddelerinde düzenlenmiştir.<br />

Ayrca, 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayl Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakknda<br />

Kanunun 3 üncü maddesi, 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun<br />

82 ve 93 üncü maddesi, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayl Avukatlk Kanununun 58 inci<br />

maddesi, 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayl Noterlik Kanununun 154 üncü maddesi, 5271 sayl<br />

Ceza Muhakemesi Kanununun 161 inci maddesinin beş ve altnc fkras ile 251 inci<br />

maddesinin birinci fkras, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayl Çocuk Koruma Kanununun 15 inci<br />

maddesi, 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayl Mal Bildiriminde Bulunulmas, Rüşvet ve<br />

Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 19 uncu maddesi, 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayl Polis<br />

Vazife ve Salâhiyet Kanununun Ek 9/B maddesi, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayl Bankaclk<br />

Kanununun 104 ve 127 nci maddesi, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayl Kamu İhale Kanununun<br />

53/e maddesi, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayl Sermaye Piyasas Kanununun 49 uncu<br />

maddesi, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayl Seçim Kanununun 174 ve 180 inci maddeleri,<br />

7/12/1994 tarihli ve 4054 sayl Rekabetin Korunmas Hakknda Kanunun 60 nc maddesi,<br />

11/2/1959 tarihli ve 7201 sayl Tebligat Kanununun 52 nci maddesi, 23/7/2003 tarihli ve<br />

4954 sayl Türkiye Adalet Akademisi Kanununun 42 ve 43 üncü maddeleri, 26/10/1963<br />

tarihli ve 357 sayl Askeri Hâkimler Kanununun 23 ve 28 inci maddelerinde belirtildiği gibi<br />

baz kanunlardaki suçlarla ilgili soruşturmalarda özel düzenlemeler yer almaktadr.<br />

Yükseköğretim Kurulu üyeleri ile Yükseköğretim Kurulunun bağl ve ilgili<br />

kuruluşlarnn yönetici ve personelinin işlediği suçlarda izlenecek yöntem ise, 4/11/1981<br />

tarihli ve 2547 sayl Yükseköğretim Kanununda belirlenmiştir.<br />

Anlan Kanunun “Disiplin ve ceza işleri” başlkl Dokuzuncu Bölümünün “Genel<br />

Esaslar” kenar başlkl 53 üncü maddesinin (a) fkrasnda, Yükseköğretim Kurulu Başkannn<br />

Yükseköğretim Kurulu ile üniversite rektörlerinin; rektörün üniversitenin; dekann fakültenin;<br />

enstitü ve yüksekokul müdürlerinin enstitü ve yüksekokullarn; bu birimlerin genel sekreter<br />

veya sekreterlerinin de sekreterlik personelinin disiplin amirleri olduğu vurgulanmştr. Ayn<br />

maddenin "Ceza soruşturmas usulü" başlkl (c) fkrasnn "İlk soruşturma" başlğn taşyan<br />

birinci bendinde ilk soruşturmann, Yükseköğretim Kurulu Başkan için kendisinin<br />

katlmadğ, Milli Eğitim Bakannn başkanlğndaki bir toplantda Yükseköğretim Kurulu<br />

üyelerinden teşkil edilecek en az üç kişilik bir kurulca; diğerleri için ise, Yükseköğretim<br />

Kurulu Başkannca veya diğer disiplin amirlerince doğrudan ya da görevlendirecekleri<br />

soruşturmac tarafndan yaplacağ hüküm altna alnmştr. Buradaki "diğerleri" ifadesiyle<br />

kastedilen “Yükseköğretim Kurulu Başkan dşnda kalan yükseköğretim mensuplar”<br />

hakkndaki hazrlk soruşturmasn yapacak diğer disiplin amirleri saylmamş, ayn maddenin<br />

255


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-145-2011<br />

(a) fkrasnda belirtilen disiplin amirlerine gönderme yaplmştr. "Ceza soruşturmas usulü"<br />

başlkl (c) fkrasnda, yükseköğretim üst kuruluşlar başkan ve üyeleri ile yükseköğretim<br />

kurumlar yöneticilerinin, kadrolu ve sözleşmeli öğretim elemanlarnn ve bu kuruluş ve<br />

kurumlarn 14/7/1965 tarihli ve 657 sayl Devlet Memurlar Kanununa tabi memurlarnn<br />

görevleri dolaysyla ya da görevlerini yaptklar srada işledikleri ileri sürülen suçlar<br />

hakknda uygulanacak hükümler ayrntl bir biçimde belirtilmiştir.<br />

Bu düzenlemeler karşsnda, 2547 sayl Kanunun 53 üncü maddesinin (c) fkrasnn<br />

altnc ve yedinci bentleri, 3628 sayl Kanun ile diğer kanunlarda yer alan özel soruşturma<br />

usulünün öngörüldüğü hâller sakl olmak kaydyla, 2547 sayl Kanunun 53 üncü maddesi<br />

gereğince Yükseköğretim Kurulu üyeleri, Kurulda görevli tüm yönetici ve personel ile<br />

rektörler ve gerekirse diğer yükseköğretim kurumu personeli hakknda ceza soruşturmasn<br />

açmaya Yükseköğretim Kurulu Başkannn; üniversitenin her düzeydeki yöneticileri ile<br />

akademik ve idari personeli hakknda ise rektörün yetkili olduğu anlaşlmaktadr.<br />

Diğer taraftan; kimlerin asker kişi olduğu, bu kişilerin suç işlediği iddia edilmesi<br />

durumunda haklarndaki yakalama, gözaltna alma ve ifade alma ile diğer soruşturma<br />

işlemlerinin nasl yürütüleceği, verilen tutuklama kararnn nerede ve nasl yerine getirileceği<br />

gibi hususlar başta Anayasa olmak üzere çeşitli kanunlarda düzenlenmiş bulunmaktadr.<br />

Anayasann 145 inci maddesinde, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayl Kanunun 15 inci<br />

maddesiyle yaplan değişiklik sonucunda, askerî yargnn görev alan daraltlarak askerî<br />

mahkemelerin asker kişiler tarafndan işlenen askerî suçlar ile bunlarn asker kişiler aleyhine<br />

veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla<br />

görevli olduğu, ancak, devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karş<br />

suçlara ait davalarn her hâlde adliye mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir.<br />

4/1/1961 tarihli ve 211 sayl Türk Silahl Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 92 nci<br />

maddesinde; “a) Askeri inzibat erbaş ve erleri vazife esnasnda diğer erbaş ve erlere karş<br />

karakol sfatn ve karakollarn kanuni salahiyet ve mesuliyetlerini haizdirler.<br />

b) Fakülte ve yüksek okul öğrencileri ile harp okulu öğrencilerine subaylar gibi;<br />

astsubay hazrlama ve astsubay meslek yüksek okulu öğrencileri ile astsubay nasbedilmek<br />

üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulanlara astsubaylar gibi muamele olunur.<br />

c) Subay ve askeri memurlarla astsubaylar hakknda askeri inzibat vazifeleri; ancak<br />

üst veya kendi rütbelerindeki inzibat subay ve astsubaylar tarafndan yaplabilir.<br />

O mahalde salahiyetli bir inzibat subay veya astsubay mevcut değilse vakaya şahit<br />

olan üst veya ayn rütbedeki her subay, askeri memur veya astsubay müdahaleye ve inzibat<br />

vazifesini ifaya mecburdur.<br />

Ancak ağr cezay müstelzim meşhut cürüm halinde subaylar, askeri memurlar ve<br />

astsubaylar dahi yakalamaya askeri inzibatlar, polisler, jandarmalar ve herkes mezundur.<br />

Bu takdirde dahi suçlu askerler duruma göre ya salahiyetli askeri inzibat memuru<br />

gelinceye kadar vaka mahallinde tutulur veya en yakn askeri inzibat karakoluna, yoksa<br />

askeri makamlara teslim edilir. Bundan sonra yaplacak hazrlk tahkikatnda salahiyetli<br />

inzibat memuru veya mevcut askeri makamn tayin edeceği bir subay bulunur.”<br />

93 üncü maddesinde; “Üniformal veya sivil elbiseli subay, askeri memur ve<br />

astsubaylar ağr cezal cürümler dşndaki suçlar işledikleri takdirde polis veya jandarma<br />

kuvvetleri tarafndan en yakn askeri makama veya inzibat karakoluna davet edilir. Askeri<br />

şahs bu daveti kabule mecburdur.<br />

256


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-145-2011<br />

Bu şahslara ait hazrlk tahkikat bizzat Cumhuriyet savclar veya salahiyetli askeri<br />

adli hâkimler tarafndan yürütülür ve tahkikat tamamlanncaya kadar askeri makamlarca<br />

nezaret altnda tutulurlar.”<br />

22/5/1930 tarihli ve 1632 sayl Askeri Ceza Kanununun “Askeri şahslar” kenar<br />

başlkl 3 üncü maddesinde; “Askeri şahslar; Mareşalden asteğmene kadar subaylar,<br />

astsubaylar, Millî Savunma Bakanlğ ile Türk Silahl Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda<br />

çalşan sivil personel, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve er erbaş ve erler ile<br />

askeri öğrencilerdir.<br />

Millî Savunma Bakanlğ ile Türk Silahl Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalşan<br />

Devlet memurlarnn asker kişi sfatlar, 4.1.1961 tarihli ve 211 sayl Türk Silahl Kuvvetleri<br />

İç Hizmet Kanununun 115 inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile snrldr.”<br />

“Askeri mahkemelerce verilen tutuklama kararlar ile asker kişiler hakknda verilen<br />

cezalarn ve tutuklama kararlarnn infaz yeri” kenar başlkl 39 uncu maddesinin dördüncü<br />

fkrasnda; “Yarg organlarnca haklarnda tutuklama karar verilen asker kişiler, bu<br />

sfatlarn koruduklar sürece askeri tutukevine konulurlar.”<br />

25/10/1963 tarihli ve 353 sayl Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yarglama Usulü<br />

Kanununun “Asker kişiler” kenar başlkl 10 uncu maddesinde; “Bu Kanunun<br />

uygulanmasnda aşağda yazl olanlar asker kişi saylrlar:<br />

A) Muvazzaf askerler; subaylar, astsubaylar, askeri öğrenciler, uzman jandarmalar,<br />

uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler,<br />

B) Yedek askerler (Askeri hizmette bulunduklar sürece),<br />

C) Millî Savunma Bakanlğ veya Türk Silahl Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarnda<br />

çalşan sivil personel,<br />

D) Askeri işyerlerinde çalşan ve İş Kanununa tabi bulunan işçiler,<br />

E) Rzas ile Türk Silahl Kuvvetlerine katlanlar,”<br />

“General ve amirallerin yarglanmas” kenar başlkl 15 inci maddesinde; “General ve<br />

amirallerin askeri mahkemelere tabi suçlarndan dolay yarglanmalar Genelkurmay<br />

Başkanlğ nezdinde kurulan askeri mahkemede yaplr.”<br />

“Davalarn geri braklmas” kenar başlkl 20 inci maddesinin birinci fkrasnda; “Er<br />

ve erbaşlar ile yedek subaylarn askere girmeden veya silah altna çağrlmadan önce<br />

işledikleri yukar haddi iki yla kadar hapis cezasn gerektiren suçlara ait davalarda<br />

soruşturma ve kovuşturma işlemleri askerliklerini bitirmelerine kadar geri braklr.”<br />

“Aramaya ve zapta karar verme yetkisi ve buna itiraz” kenar başlkl 66 nc<br />

maddesinin üçüncü fkrasnda; “Askerî mahallerde yaplacak arama ve zapttan o yerdeki<br />

askerî birlik komutan veya kurum amiri haberdar edilir.”<br />

“Yakalama” kenar başlkl 79 uncu maddesinde; “Aşağda belirtilen hallerde, asker<br />

kişi herkes tarafndan geçici olarak yakalanabilir:<br />

a) Kişiye suçu işlerken rastlanmas.<br />

b) Suçüstü bir fiilden dolay; izlenen kişinin kaçmas olaslğnn bulunmas veya<br />

hemen kimliğini belirleme olanağnn bulunmamas.<br />

Tutuklama karar veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde<br />

saknca bulunan hallerde; askeri savcya derhal başvurma olanağ bulunmadğ takdirde,<br />

amiri, üstü, askeri karakol, nöbetçi, devriye, askeri inzibat ve kolluk görevlisi asker kişiyi<br />

yakalama yetkisine sahiptir.<br />

257


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-145-2011<br />

Birinci fkra hükmü, resmî elbiseli subay, astsubay ve askeri öğrenciler hakknda<br />

ancak ağr ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda uygulanabilir.”<br />

“Yakalanan kimsenin sorguya çekilmesi ve gözalt” kenar başlkl 80 inci maddesinde;<br />

“Yakalanan kişi serbest braklmaz ise hemen en yakn askeri inzibat karakoluna veya askeri<br />

makama teslim olunur veya yetkili askeri inzibat gelinceye kadar olay yerinde tutulur.<br />

Yakalanan kişi ve olay hakknda askeri savc ve Cumhuriyet savcsna hemen bilgi<br />

verilerek emri doğrultusunda işlem yaplr. Kişinin yakalandğ bir yaknna veya belirlediği<br />

bir kişiye gecikmeksizin haber verilir.<br />

Yakalanan kişi askeri savc veya Cumhuriyet savcs tarafndan braklmazsa<br />

soruşturmann tamamlanmas için gözaltna alnmasna karar verilir.<br />

Gözalt süresi, yakalama yerine en yakn askeri mahkeme veya sulh hâkimine<br />

gönderilmesi için zorunlu süre hariç yakalama anndan itibaren yirmidört saati geçemez.<br />

Yakalama yerine en yakn askeri mahkeme veya sulh hâkimine gönderilme için zorunlu süre<br />

oniki saatten fazla olamaz.<br />

Toplu olarak işlenen suçlarda, suçun niteliği, delillerin toplanmasndaki güçlük veya<br />

şüpheli saysnn çokluğu nedeniyle; askeri savc veya Cumhuriyet savcs gözalt süresinin,<br />

her defasnda bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatlmasna yazl olarak emir<br />

verebilir. Gözalt süresinin uzatlmas emri gözaltna alnana derhal tebliğ edilir.<br />

Yakalama işlemine, gözaltna alma ve gözalt süresinin uzatlmasna ilişkin askeri<br />

savc veya Cumhuriyet savcsnn yazl emrine karş, yakalanan kişi, müdafi veya kanuni<br />

temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hsm, hemen serbest braklmay<br />

sağlamak için askeri mahkemeye veya sulh ceza hâkimine başvurabilir. Askeri mahkeme veya<br />

sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhal ve nihayet yirmidört saat<br />

dolmadan başvuruyu sonuçlandrr. Yakalamann veya gözaltna alma veya gözalt süresini<br />

uzatmann yerinde olduğu kansna varlrsa başvuru reddedilir.<br />

Dördüncü ve beşinci fkralarda yazl süreler içinde şüpheli, sorguya çekilmek üzere<br />

askeri mahkeme önüne çkarlr; askeri mahkeme önüne çkarlma imkan olmamas halinde,<br />

en yakn sulh hâkimine gönderilir. Bu süreler geçtikten sonra mahkeme veya hâkim karar<br />

olmakszn hürriyetinden yoksun klnamaz.<br />

Askeri mahkeme veya sulh hâkimi, yakalanma veya gözaltna almay gerektiren bir hal<br />

görmez veya bu sebepler ortadan kalkmş bulunursa gözaltna alnan kişinin serbest<br />

braklmasn emreder.”<br />

“Bir suç işlendiğinin öğrenilmesi ve ilk tedbirler” kenar başlkl 95 inci maddesinde;<br />

“Cumhuriyet savclklarna veya zabta makam ve memurlarna yaplacak askeri yargya tâbi<br />

suç ihbar ve şikâyetleri şüphelinin amiri olan makama gönderilir.<br />

Askeri birlik komutan veya askeri kurum amiri maiyetinden birinin kendisine ihbar<br />

veya şikâyet olunan veyahut diğer suretle öğrendiği, askeri mahkemelerin görev alanna giren<br />

suçlar hakknda şüphelinin kimliğini, isnat olunan suçu ve bu suçun delillerini gösterir bir<br />

vak'a raporu düzenler ve adli yönden bağl bulunduğu askeri mahkemenin teşkilatnda<br />

kurulduğu kt'a komutan veya askeri kurum amirine gönderir.<br />

Teşkilatnda askeri mahkeme kurulan kt'a komutan veya askeri kurum amiri, suç<br />

evrakn inceledikten sonra askeri savcya gönderir ve şüphelinin tutuklanmasn isterse bu<br />

husustaki istemini de bildirir.<br />

258


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-145-2011<br />

Ağr ceza mahkemesinin görevine giren suçlar veya gecikmesinde saknca umulan<br />

hallerde askeri savclar derhal soruşturmaya başlarlar. Zorunluluk halinde bu soruşturma bir<br />

disiplin subay tarafndan da yaplabilir. Bu hallerde durum derhal yetkili askeri mahkemenin<br />

teşkilatnda kurulduğu komutan veya askeri kurum amirine bildirilir.<br />

Cumhuriyet savclar, zabta makam ve memurlar ve askeri amirler askeri savcnn<br />

işe el koymasna kadar eylemin sübut vastalarnn ve delillerinin kaybolmasn önleyecek,<br />

gecikmesinde saknca umulan tedbirleri alrlar.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Yukardaki hükümler dikkate alnarak asker kişilerin askerî yargya tabi suçlarna<br />

ilişkin olarak Cumhuriyet başsavclklarna yaplacak ihbar ve şikâyetlerde izlenecek usul<br />

kurallar ile adli yarg mercilerinin görevine giren bir suç işledikleri iddia edilen asker kişiler<br />

hakkndaki soruşturmalarn kanunlarda öngörüldüğü şekilde yaplmas gerekmektedir.<br />

Bu itibarla;<br />

Özel soruşturma usullerine ilişkin mevzuatn uygulanmasnda;<br />

1- Genel soruşturma usulü dşnda tutulan ve özel soruşturma usulüne tabi kamu<br />

görevlilerinin görevleri sebebiyle ya da kişisel suçlaryla ilgili yaplacak soruşturmalarda<br />

kanunlarda öngörülen usul kurallarna riayet edilmesi,<br />

2- 298 sayl Kanun, 3628 sayl Kanun ve 5271 sayl Kanunun 161 inci maddesinin<br />

beşinci fkrasnn birinci cümlesinde belirtildiği gibi kanunen doğrudan soruşturma yaplmas<br />

gereken durumlarn titizlikle değerlendirilmesi,<br />

3- Yükseköğretim Kurulu, yükseköğretim kurumlar ve adli merciler arasnda gereksiz<br />

yazşmalara, işlemlerde emek ve zaman kaybna, görev ve yetki yönünden uyuşmazlklara<br />

meydan verilmemesi bakmndan, kanunlarda gösterilen istisnalar sakl kalmak kaydyla<br />

görev dolaysyla ya da görevin yapldğ srada işlendiği ileri sürülen suçlar bakmndan<br />

yürütülen soruşturmalarda şüphelilerin;<br />

a) Yükseköğretim Kurulu üyeleri, Yükseköğretim Kurulu ile bağl ve ilgili<br />

kuruluşlarnn yönetici ve personeli veya rektör olmas durumunda, soruşturma hakknda<br />

verilen görevsizlik karar ve eklerinin Yükseköğretim Kurulu Başkanlğna,<br />

b) Üniversitelerin rektör dşndaki yöneticileri ile akademik veya idari personeli<br />

(rektör yardmcs, dekan, enstitü veya yüksekokul müdürü, bunlarn yardmclar, bölüm veya<br />

anabilim dal başkanlar, profesör, doçent, yardmc doçent ve diğer öğretim elemanlar ile<br />

genel sekreter, daire başkan ve her düzeydeki diğer memurlar) olmas durumunda soruşturma<br />

hakknda verilen görevsizlik karar ve eklerinin üniversite rektörlüklerine<br />

gönderilmesi,<br />

4- Asker kişilerin, askerî yargya tabi suçlarna ilişkin soruşturmalarnda;<br />

a) Cumhuriyet başsavclklarna yaplacak ihbar ve şikâyetlerin gerekli adli işlem<br />

yaplmak üzere; general ve amiraller için 353 sayl Kanunun 15 inci maddesi gereğince<br />

doğrudan Genelkurmay Başkanlğna, diğer askerî şahslar için ise anlan Kanunun 95 inci<br />

maddesi gereğince teşkilatnda askerî mahkeme kurulan kt’a komutanlklarna veya askerî<br />

kurum amirliklerine görevsizlik karar verilmek suretiyle gönderilmesi,<br />

b) 353 sayl Kanunun 95 inci maddesinin beşinci fkrasnda belirtildiği şekilde,<br />

askerî savcnn işe el koymasna kadar eylemin sübut vastalarnn ve delillerinin<br />

kaybolmasn önleyecek gecikmesinde saknca umulan tedbirlerin alnmas,<br />

259


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-145-2011<br />

5- Asker kişilerin askerî yargnn görev alanna girmeyen ve adli merciler tarafndan<br />

yaplmas gereken soruşturmalarnda;<br />

a) Bu kapsamda kalan kişiler hakknda genel hükümlerin uygulanmas gerektiği<br />

dikkate alnmak suretiyle, 5271 sayl Kanunda veya başka kanunlarda öngörülen koruma<br />

tedbirleri de dâhil olmak üzere diğer ceza muhakemesi işlemlerine başvurulmas,<br />

b) 211 sayl Kanunun 92 nci maddesinin beşinci ve altnc fkralar uyarnca, ağr ceza<br />

mahkemesinin görevi kapsamndaki suçüstü hâlinde subay, askerî memur ve astsubaylar<br />

yakalamaya askerî inzibat, polis, jandarma ve herkesin yetkili olduğu gözetilerek bu durumda<br />

dahi şüpheli askerlerin duruma göre ya yetkili askerî inzibat memuru gelinceye kadar olay<br />

yerinde tutulmas veya en yakn askerî inzibat karakoluna, yoksa askerî makamlara teslim<br />

edilmesi ile bundan sonra yaplacak soruşturmada inzibat memuru veya mevcut askerî<br />

makamn tayin edeceği bir subayn bulundurulmas,<br />

c) 211 sayl Kanunun 93 üncü maddesinin birinci fkras hükmü dikkate alnarak<br />

üniformal veya sivil elbiseli subay, askerî memur ve astsubaylarn yakalanp gözaltna<br />

alnmasn gerektiren şartlarn bulunmas hâlinde, bunlarn işlediği iddia edilen suçun; ağr<br />

ceza mahkemesinin görevi dşnda kalmas durumunda, kolluk kuvvetleri tarafndan en yakn<br />

askerî makama veya inzibat karakoluna davet edilmesi,<br />

ç) 1632 sayl Kanunun 39 uncu maddesi uyarnca, yarg organlarnca haklarnda<br />

tutuklama karar verilen asker kişilerin, bu sfatlarn koruduklar sürece askerî tutukevine<br />

konulmas, bu sfatlar kalktğnda sivil ceza ve infaz kurumuna gönderilmesi,<br />

d) Er ve erbaşlar ile yedek subaylarn askere girmeden veya silah altna çağrlmadan<br />

önce işledikleri yukar haddi iki yla kadar hapis cezasn gerektiren suçlara ait soruşturma<br />

işlemlerinin askerliklerini bitirmelerine kadar geri braklmas,<br />

e) Subay, astsubay, uzman erbaş, uzman jandarma, sözleşmeli erbaş ve erler ile Türk<br />

Silahl Kuvvetlerinde görevli sivil memurlar hakknda adli merciler tarafndan verilen<br />

tutuklama, kovuşturmaya yer olmadğna dair karar ve iddianameler ile her türlü kesinleşmiş<br />

kararlarn üçer suretinin Milli Savunma Bakanlğnn bu konudaki düzenlemeleri de dikkate<br />

alnarak ilgilinin bağl bulunduğu birime gönderilmesi,<br />

f) Adli yarg mercileri tarafndan subay, astsubay ve askerî memurlar hakknda verilen<br />

hürriyeti bağlayc cezadan çevrilen adli para cezalarnn infazndan birlik komutanlklarna<br />

bilgi verilmesi,<br />

6- Jandarma ve sahil güvenlik personelinin;<br />

a) İdari görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolay 4483 sayl Kanun uyarnca<br />

soruşturma izni alnmas,<br />

b) Adli görevleri sebebiyle işlenen suçlarn soruşturmasnn ise, en üst dereceli kolluk<br />

amirleri hariç olmak üzere doğrudan genel hükümler uyarnca yaplmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 270 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

260


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-159-2011 18/10/2011<br />

Konu : Yurt dşna çkş yasağ<br />

konulan kişilerle ilgili bilgiler<br />

GENELGE<br />

No: 12<br />

5682 sayl Pasaport Kanununun 7 ve 22 nci maddelerinin uygulanmas ile ilgili olarak<br />

snrlama konulan veya snrlamas kaldrlan kişilerin açk kimliklerinin (ad, soyad, baba ve<br />

ana ad, doğum yeri ve tarihi, nüfusa kaytl olduğu yer, Türkiye Cumhuriyeti kimlik<br />

numaras) yerleşim yeri il emniyet müdürlüklerine, havalimanlarna veya hudut kaplarna<br />

doğru, eksiksiz ve zamannda bildirilmesi hâlinde oluşabilecek çeşitli mağduriyet ve<br />

yaknmalar önlenebilecektir.<br />

Bilindiği üzere, 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn 19 uncu maddesinde<br />

ve Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesinin (AİHS) 5 inci maddesinde kişi hürriyeti ve güvenliği<br />

ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.<br />

Öte yandan, Anayasann “Yerleşme ve seyahat hürriyeti” kenar başlkl 23 üncü<br />

maddesinde; “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.<br />

Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak,<br />

sağlkl ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarn korumak;<br />

Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturmas sebebiyle ve suç işlenmesini<br />

önlemek;<br />

Amaçlaryla kanunla snrlanabilir.<br />

Vatandaşn yurt dşna çkma hürriyeti, ancak suç soruşturmas veya kovuşturmas<br />

sebebiyle hâkim kararna bağl olarak snrlanabilir.<br />

Vatandaş snr dş edilemez ve yurda girme hakkndan yoksun braklamaz.”<br />

AİHS’nin 4 No’lu Protokolünün 2 nci maddesinde; “1. Bir devletin ülkesi içinde<br />

usulüne uygun olarak bulunan herkes, orada serbestçe dolaşma ve ikametgâhn seçebilme<br />

hakkna sahiptir.<br />

2. Herkes, kendi ülkesi de dahil, herhangi bir ülkeyi terk etmekte serbesttir.<br />

3. Bu haklar, ancak millî güvenlik, kamu emniyeti, kamu düzeninin korunmas, suç<br />

işlenmesinin önlenmesi, sağlk ve ahlâkn veya başkalarnn hak ve özgürlüklerinin korunmas<br />

için, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler olarak ve kanunla öngörülmüş snrlamalara<br />

tabi tutulabilir.<br />

4. Bu maddenin 1 inci fkrasnda saylan haklar, belli yerlerde, kanunla konmuş ve<br />

demokratik bir toplumda kamu yararnn gerektirdiği snrlamalara tâbi tutulabilir.”<br />

5682 sayl Pasaport Kanununun “Çkş vizesi” kenar başlkl 7 nci maddesinde;<br />

“Türkiye'den çkş vizeye tabi değildir.<br />

261


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-159-2011<br />

Ancak, on sekizinci madde gereğince ita olunan pasaportlardan (B) nevinden<br />

olanlarn hâmilleri bu pasaportu veriliş tarihinden itibaren bir ay zarfnda Türkiye'den çkş<br />

suretiyle kullanmadklar takdirde çkş vizesi alacaklardr.”<br />

“Pasaport veya vesika verilmesi yasak olan haller” kenar başlkl 22 nci maddesinde;<br />

“Yurt dşna çkmalar; mahkemelerce yasaklananlara, memleketten ayrlmalarnda<br />

genel güvenlik bakmndan mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlğnca tespit edilenlere,<br />

pasaport veya seyahat vesikas verilmez.<br />

Ancak, yabanc memleketlere gitmeleri mahkemelerce yasaklananlar dşnda<br />

kalanlara, zarurî hallerde İçişleri Bakannn teklifi ve Başbakann onay ile pasaport veya<br />

pasaport yerine geçen seyahat vesikas verilebilir.<br />

Bu durumda olanlarn açk kimlikleri (ad, soyad, doğum yeri ve tarihi, ana ve baba<br />

ad ile nüfusa kaytl olduğu yer) ve tahdit sebebi, ilgili daireler tarafndan mahallin polis<br />

makamlarna bildirilir.<br />

İlgili polis makamlar da bu bilgileri alr almaz bağl bulunduğu il emniyet müdürlüğü<br />

kanalyla en seri haberleşme aracyla yazl olarak hudut kaps bulunan emniyet<br />

müdürlüklerine, şahsn nüfusa kaytl olduğu il emniyet müdürlüğüne ve Emniyet Genel<br />

Müdürlüğüne bildirir…”<br />

şeklinde hükümlere yer verilmiştir.<br />

Bu itibarla;<br />

1- Anayasa ve AİHS ile 5682 sayl Kanunun anlan hükümlerinin kişilere tandğ<br />

seyahat özgürlüğünün haksz yere snrlandrlmamas ve bu çerçevede mağduriyetlere<br />

sebebiyet verilmemesi bakmndan, ceza soruşturmas veya kovuşturmas sebebiyle yurt<br />

dşna çkmas yasaklanan kişilerin; açk kimliklerinin (ana ve baba ad, doğum yeri ve tarihi,<br />

nüfusa kaytl olduğu yer, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaras) ve tahdit sebebinin (şüpheli<br />

veya sanğ zorla getirme karar, yakalama emri, tutuklama karar, hükümlü ise cezasnn nevi,<br />

miktar, ceza infaz kurumu firarisi gibi) açkça belirtilmesi suretiyle geciktirilmeksizin yerel<br />

polis makamlarna bildirilmesi, bu kişilerin yabanc uyruklu olmas durumunda kimlik<br />

bilgilerinin kişinin pasaportunda veya kimliğini ispata yarayan belgede yer aldğ şekliyle<br />

yazlmas,<br />

2- Tahdit gerektiren sebeplerin ortadan kalkmas durumunda en seri bir şekilde<br />

keyfiyetin yerel polis makamlarna bildirilmesi,<br />

3- Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sistemi (UYAP) ile diğer ilgili birimlerle entegrasyon<br />

sağlandktan sonra bu işlemlerin UYAP üzerinden gerçekleştirilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 256 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

262


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-138-2011 18/10/2011<br />

Konu : Suçtan kaynaklanan mal varlğ<br />

değerlerinin aklanmasnn önlenmesi<br />

GENELGE<br />

No: 13<br />

Suçtan kaynaklanan mal varlğ değerlerini aklama suçuna konu edilen öncül suçlar,<br />

bireysel olarak ya da çoğunlukla terör ve organize suç örgütleri tarafndan işlenmektedir.<br />

Bu suç örgütleri, kanunlara aykr biçimde haksz menfaat veya yüksek kazanç<br />

sağlamak amacyla ulusal ve uluslararas düzeyde organizasyon oluşturarak bir ksm kamu<br />

görevlilerini de örgüt içerisine almak suretiyle göçmen kaçakçlğ ve insan ticareti,<br />

uyuşturucu veya uyarc madde imal veya ticareti, silah veya tarihî eser kaçakçlğ, çek-senet<br />

tahsilat, zorla borç senedi imzalatmak, dolandrclk ve rüşvet gibi suçlar işleyerek kamu<br />

düzenini ve huzurunu ihlâl etmektedirler. İşledikleri bu suçlardan elde ettikleri mal varlğ<br />

değerlerini, meşru bir yolla kazandklar hususunda kanaat uyandrmak suretiyle sosyal<br />

hayata, iktisadi ve mali düzene zarar vermekte, ayrca suç işlemenin kazanç elde etme<br />

açsndan cazip bir yol olarak görülmesine sebep olmaktadrlar.<br />

Ulusal ve uluslararas düzeyde ülkelerin mali ve ekonomik kaynaklarn tehdit eden<br />

aklama suçuyla mücadele edebilmek için suç gelirlerinin izlenmesi ve ele geçirilmesi ile suç<br />

örgütlerinin üst düzey yöneticilerinin yakalanmas konusunda azamî çaba gösterilmesi<br />

gerekmektedir.<br />

Suçtan kaynaklanan mal varlğ değerlerinin aklanmasnn önlenmesi, suçtan elde<br />

edilen gelirin niteliğinin değiştirilmesi ve gizlenmesi ile suç işleyenlerin kanunlarla öngörülen<br />

cezalardan bu yöntemler kullanlmak suretiyle kaçmasna frsat verilmemesi, suç gelirlerine el<br />

konulmas ve müsaderesi için uluslararas örgütler tarafndan çeşitli hukuki düzenlemeler<br />

yapma yoluna gidilmiş olup, bu alanda düzenlenen başlca sözleşmeler arasnda yer alan<br />

“Uyuşturucu ve Psikotrop Maddeler Kaçakçlğna Karş Birleşmiş Milletler Sözleşmesi<br />

(Viyana Sözleşmesi)”, “Snraşan Örgütlü Suçlara Karş Birleşmiş Milletler Sözleşmesi<br />

(Palermo Sözleşmesi)” ve “Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanmas, Araştrlmas, Ele<br />

Geçirilmesi ve El Konulmasna İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (Strazburg Sözleşmesi)”<br />

ile “Birleşmiş Milletler Terörizmin Finansmannn Önlenmesine Dair Uluslararas Sözleşme”<br />

ülkemiz tarafndan onaylanarak iç hukukumuzun bir parças hâline gelmiştir.<br />

Ayrca, G-7 ülkelerinin Temmuz 1989 tarihinde gerçekleştirilen zirve toplantsnda<br />

kurulan, çalşmalarna OECD bünyesinde devam eden ve ülkemizin 1991 ylnda üye olduğu<br />

Mali Eylem Görev Grubu (Financial Action Task Force-FATF) tarafndan aklama suçuyla<br />

mücadeleye ilişkin ulusal hukuk sistemlerinin güçlendirilmesi ve ülkeler arasnda iş birliğinin<br />

tesisini sağlamak amacyla yaymlanan 40 Tavsiye Karar ve 9 Özel Tavsiye Karar ile üye<br />

263


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-138-2011<br />

ülkelerin aklama suçu ve terörizmin finansmannn önlenmesi konularnda izlemesi gereken<br />

kurallar belirlenmiştir.<br />

Avrupa Birliğinin çeşitli belgelerinde de konu ayrntl bir şekilde ele alnmştr.<br />

2005/60 sayl Karapara Aklama ve Terörün Finansman Amacyla Mali Sistemlerin<br />

Kullanlmasnn Önlenmesine Dair AB Direktifi, 2001/500 sayl Suçtan Kaynaklanan<br />

Gelirlerin ve Araçlarn Aklanmas, Tespiti, İzlenmesi, Dondurulmas, Elkonulmas ve<br />

Müsaderesine Dair Konsey Çerçeve Karar, 2005/212 sayl Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin,<br />

Araçlarn ve Malvarlklarnn Müsaderesine Dair Konsey Çerçeve Karar ve 98/699 sayl<br />

Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin ve Araçlarn Aklanmas, Tespiti, İzlenmesi, Dondurulmas,<br />

Elkonulmas ve Müsaderesine Dair Ortak Eylem Karar bunlara örnek olarak gösterilebilir.<br />

Öte yandan, mevzuatmzda 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayl Türk Ceza Kanununun<br />

282 nci maddesinde suçtan kaynaklanan mal varlğ değerlerini aklama suçu düzenlenmiş, 54<br />

ve 55 inci maddelerinde eşya ve kazanç müsaderesine, 60 nc maddesinde ise tüzel kişiler<br />

hakknda uygulanacak güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.<br />

Diğer taraftan, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayl Kabahatler Kanununun 43/A<br />

maddesinin birinci fkrasnda, 5237 sayl Kanunun 282 nci maddesinde tanmlanan suçtan<br />

kaynaklanan mal varlğ değerlerini aklama suçunun, bir özel hukuk tüzel kişisinin organ veya<br />

temsilcisi ya da organ veya temsilci olmamakla birlikte bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde<br />

görev üstlenen bir kişi tarafndan, tüzel kişinin yararna olarak işlenmesi hâlinde, ayrca tüzel<br />

kişiye de idari para cezas verilebileceği,<br />

Örgütlü suçlarla, daha etkin mücadele edilebilmesi için de, 4/12/2004 tarihli ve 5271<br />

sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesinde taşnmazlara, hak ve alacaklara el<br />

koyma, 133 üncü maddesinde şirket yönetimi için kayyum tayini, 135 inci maddesinde<br />

iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alnmas, 139 uncu maddesinde gizli soruşturmac<br />

görevlendirilmesi, 140 nc maddesinde de teknik araçlarla izleme yöntemlerine<br />

başvurulabileceği,<br />

11/10/2006 tarihli ve 5549 sayl Suç Gelirlerinin Aklanmasnn Önlenmesi Hakknda<br />

Kanunun 17 nci maddesinde, aklama ve terörün finansman suçunun işlendiğine dair kuvvetli<br />

şüphe bulunan hâllerde 5271 sayl Kanunun 128 inci maddesindeki usule göre mal varlğ<br />

değerlerine el koyulabileceği,<br />

26/6/2009 tarihli ve 5918 sayl Kanunun 7 nci maddesiyle yaplan değişiklikle suçtan<br />

kaynaklanan mal varlğ değerlerini aklama suçunun, 5271 sayl Kanunun 250 nci<br />

maddesinin birinci fkrasnn (a) bendine ilave edilerek bu suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde<br />

işlenmesi dolaysyla açlan davalarn Ceza Muhakemesi Kanununun 250 nci maddesi<br />

uyarnca görevlendirilen ağr ceza mahkemelerinde görüleceği,<br />

Ayn Kanunun 251 inci maddesinde ise, görev srasnda veya görevden dolay işlenmiş<br />

olsa bile 250 nci madde kapsamna giren suçlarda soruşturmalarn, bu suçlarn soruşturma ve<br />

kovuşturmasnda görevlendirilen Cumhuriyet savclarnca bizzat ve doğrudan yaplacağ,<br />

hususlar düzenlenmiştir.<br />

Ayrca, 5549 sayl Kanunun “Kararlarn bildirimi” başlkl 18 inci maddesinde; “(1)<br />

Aklama ve terörün finansman suçundan dolay yaplan soruşturma sonucunda verilen<br />

kovuşturmaya yer olmadğna dair karar veya düzenlenen iddianame, kovuşturma sonucunda<br />

verilen hüküm ve bu Kanunun 17 nci maddesine göre verilen elkoyma kararnn bir örneği<br />

264


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-138-2011<br />

izleyen ayn sonuna kadar ilgili Cumhuriyet savclklar ve mahkemelerce Başkanlğa<br />

gönderilir.”<br />

3/7/2007 tarihli ve 2007/12454 sayl Bakanlar Kurulu Karar ile kabul edilen Aklama<br />

Suçu İncelemesi Hakknda Yönetmeliğin “Cumhuriyet savclğnn talebi” kenar başlkl 5<br />

inci maddesinin birinci fkrasnda; “Cumhuriyet savcs, suçtan gelir elde edildiğine ve söz<br />

konusu gelirin aklandğna dair ciddi emarelerin varlğ ve konunun ihtisas gerektirmesi<br />

halinde Mali Suçlar Araştrma Kurulu Başkanlğ’ndan, aklama suçunun işlendiği hususunda<br />

olgularn varlğnn tespitine ilişkin talepte bulunabilir.”<br />

“Savclk koordinasyonunda çalşma” kenar başlkl 8 inci maddesinin birinci<br />

fkrasnda; “Cumhuriyet savcs tarafndan gerek görülmesi halinde, denetim eleman<br />

görevlendirilerek incelemeler, Cumhuriyet savcsnn koordinasyonunda yürütülür.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Bu itibarla;<br />

Suçtan kaynaklanan mal varlğ değerlerinin aklanmasnn önlenmesi, bu suçla daha<br />

etkili ve kararl mücadele edilebilmesi, suç faillerinin yakalanmas, bağlantlarnn ortaya<br />

çkarlmas, suçtan kaynaklanan mal varlğ değerlerine el koyulabilmesi ve müsaderesi, hak<br />

ve alacaklarna tedbir konulabilmesinin temini ile soruşturma sürecinde ilgili kurumlarla iş<br />

birliği ve koordinasyonun sağlanmas amacyla;<br />

1- Soruşturmalarn kolluk makam ve memurlaryla gerekli koordinasyon sağlanmak<br />

suretiyle bizzat Cumhuriyet başsavclar veya görevlendirecekleri Cumhuriyet savclar<br />

tarafndan yürütülmesi; suçtan kaynaklanan mal varlğ değerlerinin, yurt dşna çkarlp<br />

çkarlmadğ veya bunlarn gayrimeşru kaynağn gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği<br />

konusunda kanaat uyandrmak maksadyla çeşitli işlemlere tabi tutulup tutulmadğnn<br />

araştrlmas, soruşturulmas, şüphelinin tüm mal varlğnn tespit edilmesi,<br />

2- Cumhuriyet savclar tarafndan intikal ettirilen konular incelemek ve aklama<br />

suçunun tespitine ilişkin talepleri yerine getirmenin Malî Suçlar Araştrma Kurulu<br />

Başkanlğnn görevleri arasnda bulunduğu hususunun gözetilerek bu suça ilişkin ciddi<br />

emarelerin varlğ ve konunun ihtisas gerektirmesi hâlinde, Malî Suçlar Araştrma Kurulu<br />

Başkanlğ ile gerekli iş birliği sağlanarak, suçun işlendiği hususunda olgularn tespitine<br />

ilişkin talepte bulunulabileceğinin, bu kapsamda gerek görülmesi hâlinde denetim eleman<br />

görevlendirilmesinin talep edilmesi ile yaplacak incelemenin Cumhuriyet savcsnn<br />

koordinasyonunda yürütülebileceğinin bilinmesi,<br />

3- Bu suçla etkili bir şekilde mücadele edebilmek için Kanunda öngörülen el koyma,<br />

şirket yönetimi için kayyum tayini, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alnmas ile teknik<br />

araçlarla izleme gibi yöntemlere başvurulabileceği hususunun göz önünde bulundurulmas,<br />

4- Bu suçun uluslararas boyutunun ortaya çkarlabilmesi için, 4208 sayl Kanunun<br />

10 ve 11 inci maddeleri ile 15/9/1997 tarihli ve 23111 sayl Resmî Gazete’de yaymlanan<br />

Kontrollü Teslimat Uygulamas Esas ve Usulleri Hakknda Yönetmelikte düzenlenen<br />

kontrollü teslimat uygulamasna işlerlik kazandrlmas,<br />

5- Aklama veya terörün finansman suçunun işlendiğine dair ciddi şüphelerin mevcut<br />

olmas ya da yaplan araştrma ve inceleme sonunda aklama suçunun işlendiği hususunda<br />

olgularn varlğnn tespiti durumunda Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli<br />

işlemler yaplmak üzere konunun ilgili Cumhuriyet başsavclğna intikal ettirilmesini<br />

müteakiben yaplacak soruşturmada, konunun uluslararas boyutunun ihtiyaç göstermesi ve<br />

265


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-138-2011<br />

Malî Suçlar Araştrma Kurulu Başkanlğ tarafndan yurt dşndan bilgi ve belge istenmesi<br />

hâlinde, Adalet Bakanlğ Uluslararas Hukuk ve Dş İlişkiler Genel Müdürlüğü kanalyla yurt<br />

dşndaki adli makamlardan “Cezaî Konularda Adli Yardmlaşma” çerçevesinde bilgi ve<br />

belgelerin istenmesi,<br />

6- Konunun Malî Suçlar Araştrma Kurulu Başkanlğnca intikal ettirilip<br />

ettirilmediğine baklmakszn, suçtan kaynaklanan mal varlğ değerlerini aklama suçu ve<br />

terörün finansman suçundan dolay yaplan soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer<br />

olmadğna dair karar veya düzenlenen iddianame, kovuşturma sonucunda verilen hüküm ve<br />

5549 sayl Kanunun 17 nci maddesi uyarnca verilen el koyma kararnn bir örneğinin izleyen<br />

ayn sonuna kadar ilgili Cumhuriyet başsavclklar ve mahkemelerce Malî Suçlar Araştrma<br />

Kurulu Başkanlğna gönderilmesi,<br />

7- 5271 sayl Kanunun 250 nci maddesi gereğince görevli Cumhuriyet<br />

başsavclğnca bu madde kapsamndaki suçlara yönelik olarak başlatlan soruşturmalarda bu<br />

suçun, örgütlü olarak işlenebilme ihtimalinin her zaman göz önünde bulundurulmas, örgütsel<br />

birliktelik olmamas hâlinde ise suça ilişkin evrakn ilgili Cumhuriyet başsavclğna<br />

gönderilmek üzere tefrik edilmesi,<br />

8- Suçun tespitine ilişkin olarak Malî Suçlar Araştrma Kurulu Başkanlğna talepte<br />

bulunulduktan sonra yetkisizlik veya görevsizlik karar verilmesi durumunda Malî Suçlar<br />

Araştrma Kurulu Başkanlğna bilgi verilmesi,<br />

9- Suçun tespitine ilişkin Malî Suçlar Araştrma Kurulu Başkanlğna yaplan<br />

taleplerde; soruşturma evrak kapsamnda bulunan soruşturma konusu olaya ve kişiye dair<br />

aklama suçu araştrma ve incelemesinde önem arz eden gerekli belgelerin (ifade tutanaklar,<br />

iletişim tespit tutanaklar, mal varlğ araştrmas ve tespitine yönelik belgeler gibi) onayl<br />

birer suretinin de taleple birlikte Başkanlğa iletilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 279 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

266


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-139-2011 18/10/2011<br />

Konu : Yolsuzluk olaylarna ilişkin<br />

soruşturmalar ve kovuşturmalar<br />

GENELGE<br />

No: 14<br />

Yllardan beri toplum içinde sosyal bir yara hâline gelen ve baz kamu görevlilerinin<br />

işlediği görevi ihmal veya kötüye kullanma, rüşvet, zimmet, resmî evrakta sahtecilik, kamu<br />

kurumunun dolandrlmas gibi suçlar nedeniyle yürütülen soruşturmalarn ve<br />

kovuşturmalarn bir an önce sonuçlandrlmasnn sağlanmas, suçu sabit bulunanlara<br />

kanunlarda belirtilen cezalarn zamannda ve etkili bir şekilde uygulanmas, toplumumuzun<br />

yargya ve adalete olan sayg ve güven duygusunu artracaktr.<br />

Hukukun üstünlüğünü tehlikeye atan, adaleti ve demokrasinin kurum ve değerleri<br />

yannda ahlaki değerleri zayflatan, siyasi istikrar tehdit eden, ekonomik ve sosyal<br />

kalknmay engelleyen, toplumsal barş ve güvenliğin bozulmasna sebep olan ve kimi zaman<br />

ülke kaynaklarnn önemli bir bölümünü teşkil edecek boyutta ekonomik değerlerin konu<br />

olduğu her türlü rüşvet ve yolsuzluk olaylarnda; ilgili kanun hükümlerine göre derhâl<br />

soruşturmaya geçilmesi, kaynağ ne olursa olsun tavassut ad altnda yaplacak başvurulara<br />

asla itibar edilmemesi ve suç oluşturan eylemlerde kanuni gereğine başvurulmas, eylemleri<br />

meydana getiren kişi veya kişilerin belirlenip tespit edilmesinde; bu kişilerin sfat ve<br />

durumlar ne olursa olsun, yalnz hukuka bağl olarak tarafsz bir şekilde ve kararllkla<br />

hareket edilmesi, bu tür olaylarla ilgili olarak basn ve yayn organlarnda yer alan her türlü<br />

haberin dikkatle takip edilerek gereğinin yaplmas, belirtilen sakncalar yannda daha birçok<br />

olumsuzluğu da ortadan kaldracaktr.<br />

Bu bakmdan, konuya ilişkin mevzuat hükümleri, uluslararas belgelerde düzenleniş<br />

biçimi ve uygulamada dikkat edilmesi gereken kimi kurallar aşağda belirtilmiştir.<br />

A- Mevzuat Hükümleri<br />

Bilindiği üzere, 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn Cumhuriyetin<br />

niteliklerini düzenleyen 2 nci maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin, toplumun huzuru, millî<br />

dayanşma ve adalet anlayş içinde, insan haklarna saygl, Atatürk milliyetçiliğine bağl,<br />

başlangçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti<br />

olduğu vurgulanmş, 10 uncu maddesinde ise kanun önünde eşitlik ilkesine yer verilmiş,<br />

hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya snfa imtiyaz tannmayacağ, Devlet organlar ve idare<br />

makamlarnn bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek<br />

zorunda olduklar belirtilmiştir.<br />

Öte yandan, 5237 sayl Türk Ceza Kanununda rüşvet, irtikâp, zimmet, denetim<br />

görevinin ihmali, ihaleye fesat karştrma, edimin ifasna fesat karştrma, yetkili olmadğ bir<br />

iş için yarar sağlama, görevi kötüye kullanma, emniyeti suistimal ve dolandrclk;<br />

267


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-139-2011<br />

yolsuzluklarn değişik şekilleri olarak düzenlenmiş ve bu suçlarda kamu görevlisinin<br />

sorumluluğu öngörülmüştür. 5237 sayl Kanun ile yolsuzlukla ilgili suçlara daha ciddi<br />

cezalar getirilerek bu suçlarn zamanaşm süreleri uzatlmştr. Kanun, ayn zamanda<br />

yolsuzluk davalarnda tüzel kişilerin sorumluluğu ve kamu ihalelerinde yolsuzlukla ilgili<br />

hükümler de içermektedir.<br />

Ayrca, 1156 sayl Kanuna Mugayir Tahakkuk ve Tediye Muamelatn İhbar Edenlere<br />

İkramiye İtasna Dair Kanun, 2531 sayl Kamu Görevlerinden Ayrlanlarn Yapamayacaklar<br />

İşler Hakknda Kanun, 6085 sayl Sayştay Kanunu, 657 sayl Devlet Memurlar Kanunu,<br />

2443 sayl Devlet Denetleme Kurulu Kurulmas Hakknda Kanun, 2886 sayl Devlet İhale<br />

Kanunu, 5018 sayl Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 3069 sayl Türkiye Büyük<br />

Millet Meclisi Üyeliği İle Bağdaşmayan İşler Hakknda Kanun, 237 sayl Taşt Kanunu, 4483<br />

sayl Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yarglanmas Hakknda Kanun, 3071 sayl<br />

Dilekçe Hakknn Kullanlmasna Dair Kanun, 4982 sayl Bilgi Edinme Hakk Kanunu, 2499<br />

sayl Sermaye Piyasas Kanunu, 4734 sayl Kamu İhale Kanunu, 4735 sayl Kamu İhale<br />

Sözleşmeleri Kanunu, 5015 sayl Petrol Piyasas Kanunu, 5607 sayl Kaçakçlkla Mücadele<br />

Kanunu, 5411 sayl Bankaclk Kanunu, 5549 sayl Suç Gelirlerinin Aklanmasnn<br />

Önlenmesi Hakknda Kanun gibi mevzuatta doğrudan veya dolayl olarak yolsuzlukla<br />

mücadeleye ilişkin hükümler bulunmaktadr.<br />

5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun “Arama ve elkoyma” başlkl 116 ila 134<br />

üncü maddeleri ile “Telekomünikasyon Yoluyla Yaplan İletişimin Denetlenmesi” ve “Gizli<br />

Soruşturmac ve Teknik Araçlarla İzleme” konularnda 135 ilâ 140 nc maddeleri ile Türk<br />

Ceza Kanunu’nun “Eşya Müsaderesi” kenar başlkl 54, “Kazanç müsaderesi” kenar başlkl<br />

55 inci, “Tüzel kişiler hakknda güvenlik tedbirleri” kenar başlkl 60 nc maddelerinde genel<br />

düzenlemeler mevcuttur.<br />

Diğer taraftan, rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele amacyla çkarlan ve özel bir kanun<br />

niteliği taşyan 3628 sayl Mal Bildiriminde Bulunulmas, Rüşvet ve Yolsuzluklarla<br />

Mücadele Kanununun “Haksz mal edinme” kenar başlkl 4 üncü maddesinde; “Kanuna veya<br />

genel ahlâka uygun olarak sağlandğ ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşants<br />

bakmndan geliri ile uygun olduğu kabul edilemeyecek harcamalar şeklinde ortaya çkan<br />

artşlar, bu Kanunun uygulanmasnda haksz mal edinme saylr.”<br />

“Soruşturma” kenar başlkl 17 nci maddesinde; “Bu Kanunda ve 18/06/1999 tarihli<br />

ve 4389 sayl Bankalar Kanununda yazl suçlarla, irtikap, rüşvet, basit ve nitelikli zimmet,<br />

görev srasnda veya görevinden dolay kaçakçlk, resmi ihale ve alm ve satmlara fesat<br />

karştrma, Devlet srlarnn açklanmas veya açklanmasna sebebiyet verme suçlarndan<br />

veya bu suçlara iştirak etmekten sank olanlar hakknda 02/12/1999 tarihli ve 4483 sayl<br />

Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yarglanmas Hakknda Kanun hükümleri<br />

uygulanmaz.<br />

Yukardaki fkra hükmü müsteşarlar, valiler ve kaymakamlar hakknda uygulanamaz.<br />

Görevleri veya sfatlar sebebi ile özel soruşturma ve kovuşturma usulüne tabi olan<br />

sanklarla ilgili kanun hükümleri sakldr.”<br />

“Suçun ihbar” kenar başlkl 18 inci maddesinde; “Yukardaki maddede yazl suçlara<br />

ilişkin ihbarlar doğrudan Cumhuriyet Başsavclklarna yaplr. İhbar üzerine derhal bir<br />

ihbar tutanağ düzenlenir ve bir örneği muhbire verilir. Acele ve gecikmesinde saknca<br />

umulan hallerde tutanak düzenlenmesi sonraya braklabilir. Muhbirlerin kimlikleri, rzalar<br />

268


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-139-2011<br />

olmadkça açklanmaz. İhbar aslsz çktğnda aleyhine takibat yaplann istemi üzerine<br />

muhbirin kimliği açklanr.<br />

Yukardaki fkraya göre yaplan ihbar veya takipsizlik karar ve iddianame<br />

Cumhuriyet başsavclğnca, Maliye Bakanlğ Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel<br />

Müdürlüğü ile varsa diğer ilgili kamu kurum veya kuruluşlarna bildirilir. Hazine avukatnn<br />

yazl başvuruda bulunmas halinde Maliye Bakanlğ, başvuru tarihinde müdahil sfatn<br />

kazanr.<br />

Bu suçlardan dolay müfettiş ve muhakkikler de soruşturma neticesinde delil veya<br />

emare elde ettikleri takdirde, işi yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavclğna ihbar ve evrak<br />

tevdi ederler. Cumhuriyet Başsavclğ müfettiş ve muhakkikler tarafndan kendisine tevdiine<br />

lüzum görülmediği halde dahi evrakn taalluk ettiği iş hakknda soruşturma yapmak üzere<br />

gerekçe göstererek evrak ait olduğu merciden isteyebilir.<br />

17 nci maddede yazl suçlardan dolay delil veya emare elde eden müfettiş ve<br />

muhakkikler durumu yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavclğna ihbar ve evrak tevdi<br />

etmedikleri takdirde bunlar hakknda da yaplacak takibattan dolay Memurin Muhakemat<br />

Hakknda Kanunu Muvakkat Hükümleri uygulanmaz.<br />

İhbar konusu müsnet suç hakknda dava açlncaya kadar bilgi vermek ve yayn<br />

yapmak yasaktr.”<br />

“Soruşturma usulü” kenar başlkl 19 uncu maddesinde; “Cumhuriyet savcs 17 nci<br />

maddede yazl suçlarn işlendiğini öğrendiğinde sanklar hakknda doğrudan doğruya ve<br />

bizzat soruşturmaya başlamakla beraber durumu atamaya yetkili amirine veya 8 inci<br />

maddede saylan mercilere bildirir.<br />

Cumhuriyet savcs soruşturmaya başladğnda ihbar doğrulayan emareler bulduğu<br />

takdirde sanktan, haksz edinilen maln kaçrldğ yolunda delil ve emare elde edildiği<br />

takdirde sanğn ikinci dereceye kadar kan ve sihrî hsmlar ile gelini ve damadndan mal<br />

bildiriminde bulunmalarn ister. Bu istemin sanğa ve diğer ilgililere ulaştğ tarihten<br />

itibaren yedi gün içinde Cumhuriyet savcsna mal bildiriminin verilmesi zorunludur.<br />

Soruşturmann müfettiş veya muhakkik tarafndan yaplmas hâlinde müfettiş veya muhakkik<br />

de sanktan ve yukarda saylan ilgililerden mal bildirimi isteminde bulunurlar. Bu istemin<br />

sank ve ilgililere ulaştğ tarihten itibaren yedi gün içinde müfettiş veya muhakkike mal<br />

bildiriminin verilmesi keza zorunludur.<br />

Cumhuriyet savcs, kamu davas açlmadan önce haksz edinildiği yolunda delil veya<br />

emare elde edilen para veya mal ile ilgili tedbirin alnmasn görevli mahkemeden veya para<br />

veya maln bulunduğu yer hukuk mahkemesinden isteyebilir.”<br />

“Bilgi verme zorunluluğu” kenar başlkl 20 nci maddesinde; “Özel kanunlarnda<br />

aksine bir hüküm bulunsa bile ilgili gerçek veya tüzel kişiler veya kamu kurum ve kuruluşlar;<br />

bu Kanuna göre takip, soruşturma ve kovuşturmaya yetkili kişi, Maliye Bakanlğ Baş Hukuk<br />

Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü veya temsilcisi ve bu Kanundaki diğer<br />

mercilerce istenen bilgileri gecikmeksizin makul sürede eksiksiz vermek zorundadr. Aksine<br />

davranan kişiler hakknda bir yldan üç yla kadar hapis cezas verilir. Bu ceza, para cezasna<br />

veya tedbirlerden birine çevrilemez ve ertelenemez.”<br />

Baz önemli yolsuzluk eylemleri için tüzel kişilere idari para cezas verilebileceğini<br />

düzenleyen 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayl Kabahatler Kanununun “Tüzel kişilerin<br />

sorumluluğu” kenar başlkl 43/A maddesinde de; “(1) Daha ağr idarî para cezasn<br />

269


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-139-2011<br />

gerektiren bir kabahat oluşturmadğ hallerde, bir özel hukuk tüzel kişisinin organ veya<br />

temsilcisi ya da organ veya temsilci olmamakla birlikte bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde<br />

görev üstlenen bir kişi tarafndan;<br />

a) 5237 sayl Türk Ceza Kanununun;<br />

1) 157 nci ve 158 inci maddelerinde tanmlanan dolandrclk suçunun,<br />

2) 235 inci maddesinde tanmlanan ihaleye fesat karştrma suçunun,<br />

3) 236 nc maddesinde tanmlanan edimin ifasna fesat karştrma suçunun,<br />

4) 252 nci maddesinde tanmlanan rüşvet suçunun,<br />

5) 282 nci maddesinde tanmlanan suçtan kaynaklanan malvarlğ değerlerini aklama<br />

suçunun,<br />

b) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayl Bankaclk Kanununun 160 nc maddesinde<br />

tanmlanan zimmet suçunun,<br />

c) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayl Kaçakçlkla Mücadele Kanununda tanmlanan<br />

kaçakçlk suçlarnn,<br />

ç) 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayl Petrol Piyasas Kanununun Ek 5 inci maddesinde<br />

tanmlanan suçun,<br />

d) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayl Terörle Mücadele Kanununun 8 inci maddesinde<br />

tanmlanan terörün finansman suçunun,<br />

tüzel kişinin yararna olarak işlenmesi halinde, ayrca bu tüzel kişiye onbin Türk<br />

Lirasndan ikimilyon Türk Lirasna kadar idarî para cezas verilir.<br />

(2) Bu madde hükümlerine göre idari para cezasna karar vermeye, birinci fkrada<br />

saylan suçlardan dolay yarglama yapmakla görevli mahkeme yetkilidir.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

B-Uluslararas Belgelerde Konuya Yaklaşm<br />

Yolsuzluk fiillerinin uluslararas boyutta da görülmeye başlamas üzerine bu suçlarla<br />

mücadele edilebilmesi ve uluslararas iş birliğinin sağlanmas amacyla uluslar bağlayc<br />

birtakm düzenlemeler yaplmştr.<br />

Avrupa Birliği müzakereleri sürecinde yolsuzlukla mücadele konusu; “özgürlük,<br />

güvenlik ve adalet”, “sermayenin serbest dolaşm”, “mali kontrol” gibi birden fazla<br />

müktesebat başlğnda ele alnmştr.<br />

Ülkemiz, Uluslararas Ticarî İşlemlerde Yabanc Kamu Görevlilerine Verilen<br />

Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karş Özel Hukuk Sözleşmesi,<br />

Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karş Ceza Hukuku Sözleşmesi, Yolsuzluğa Karş Birleşmiş<br />

Milletler Sözleşmesi (Merida Sözleşmesi), Snraşan Örgütlü Suçlara Karş BM Sözleşmesi<br />

(Palermo Sözleşmesi), Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanmas, Araştrlmas, Ele<br />

Geçirilmesi ve El Konulmasna İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (Strazburg Sözleşmesi)<br />

gibi uluslararas sözleşmelere taraf olmuştur.<br />

Ekonomik Kalknma ve İşbirliği Örgütü (OECD-Organisation For Economic<br />

Cooperation And Development) Uluslararas Ticarî İşlemlerde Yabanc Kamu Görevlilerine<br />

Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi, 1/2/2000 tarihli ve 4518 sayl Kanunla onaylanarak<br />

Anayasann 90 nc maddesi uyarnca iç hukukun bir parças hâline gelmiştir.<br />

Anlan Sözleşmeye uyum sağlamak üzere, 2/1/2003 tarihli ve 4782 sayl<br />

“Uluslararas Ticarî İşlemlerde Yabanc Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesi<br />

İçin Baz Kanunlarda Değişiklik Yaplmasna Dair Kanun” ile birtakm düzenlemeler<br />

270


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-139-2011<br />

yaplmş ve yabanc kamu görevlilerine rüşvet verilmesi eylemi, 5237 sayl Kanunun rüşvet<br />

suçunu düzenleyen 252 nci maddesinin beşinci fkrasnda düzenlenmiştir. Uluslararas Ticarî<br />

İşlemlerde Yabanc Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesi Sözleşmesinin<br />

“Uygulamaya koyma” kenar başlkl 5 inci maddesinde; “Yabanc bir kamu görevlisine rüşvet<br />

verilmesi durumunda, soruşturma ve kovuşturmalar her âkit tarafndan uygulanabilen kaide<br />

ve ilkelerine göre yaplr. Kovuşturmalar ulusal ekonomik çkar mülâhazalar, diğer bir<br />

devlet ile ilişkilere olas etkileri ya da bahse konu gerçek ya da tüzel kişilerin kimliğinden<br />

etkilenmeyeceklerdir.” ifadesine yer verilmiştir.<br />

Öte yandan, Avrupa Birliği müktesebat ve uluslararas yükümlülüklerimiz<br />

bağlamnda yolsuzlukla mücadele edebilmek için çeşitli kurumlarn tavsiyeleri büyük önem<br />

taşmaktadr.<br />

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafndan 27 Ocak 1999 tarihinde onaylanan ve<br />

temel amac belirli yolsuzluk suçlar için ortak standartlar geliştirmek olan Yolsuzluğa Karş<br />

Ceza Hukuku Sözleşmesine taraf devletlerin Sözleşme hükümlerine uygun davranp<br />

davranmadklarn izleme görevi, Avrupa Konseyi bünyesinde 1998 yl Mart aynda kurulan<br />

Yolsuzluğa Karş Devletler Grubuna (GRECO) verilmiştir. GRECO’nun amac, üyelerinin<br />

yolsuzlukla mücadele sistemlerinin gözlenmesi ve bu yolda kapasitelerinin artrlmasna<br />

yardmc olmaktr. Bu nedenle GRECO gerekli yasal, kurumsal ve pratik reformlarn<br />

uygulanmas ve oluşturulmas sürecine katkda bulunan yolsuzlukla mücadelede yol gösterici<br />

prensipler oluşturan esnek ve etkin bir mekanizmadr. Ülkemiz 1/1/2004 tarihi itibaryla<br />

GRECO’ya üye olmuştur.<br />

Ayrca, Avrupa Birliği bünyesinde, Avrupa Birliği Üye Devletleri Görevlileri veya<br />

Avrupa Topluluklar Görevlilerinin Dahil Olduğu Yolsuzlukla Mücadeleye İlişkin 97/195<br />

sayl Sözleşme; OECD ve Avrupa Konseyi tarafndan hazrlanmş uluslararas sözleşmelerle<br />

gereksiz tekrarlardan kaçnmak ve Avrupa Birliği tarafndan bu konuda gerçekleştirilen<br />

faaliyetlerde uyumu temin etmek amacyla hazrlanan Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karş<br />

Ceza Hukuku Sözleşmesinin Müzakereleri Bağlamnda Kabul Edilen 1997 tarihli Ortak<br />

Tutum; OECD ve Avrupa Konseyi sözleşmelerinin gereği gibi uygulanabilmesi için etkili,<br />

koordine edilmiş ve elverişli izleme mekanizmalarnn tesisini öngören Avrupa Konseyi<br />

Yolsuzluğa Karş Ceza Hukuku Sözleşmesinin Müzakeresi Bağlamnda Kabul Edilen 1997<br />

tarihli ve 97/783 sayl İkinci Ortak Tutum ve Özel Sektörde Yolsuzlukla Mücadele Hakknda<br />

2003/568 sayl Çerçeve Karar gibi belgeler bulunmaktadr.<br />

Bu itibarla;<br />

Yukarda yaplan açklamalar ve ilgili hükümler doğrultusunda;<br />

1- Yolsuzluk olaylarnn meydana gelmesi durumunda, Cumhuriyet savclar<br />

tarafndan olaylara derhâl el konularak usul ve kanun hükümleri çerçevesinde gerekli olan<br />

soruşturmann başlatlmas ve bizzat Cumhuriyet savclar tarafndan yürütülmesi, failin kamu<br />

görevlisi olmas hâlinde durumun ilgili kuruma bildirilmesi, suç delillerinin sağlkl ve<br />

eksiksiz bir şekilde toplanmas suretiyle suçun fail ya da failleri hakknda açlacak olan<br />

davalarn süratle ve isabetle sonuçlandrlmasna katk sağlanmas,<br />

2- Özellikle, kamu davas açlmadan önce bu suçlardan elde edildiği düşünülen her<br />

türlü eşya ve kazanç ile ilgili kanunlarda öngörülen gerekli koruma tedbirlerinin alnmas<br />

bakmndan görevli mahkemeden talepte bulunulmas,<br />

271


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-139-2011<br />

3- Cumhuriyet savclarnca anlan soruşturmalara ilişkin işlemler yannda, icra ve iflas<br />

daireleri ile para ve harç hesab bulunan diğer birimlerin sürekli gözetim ve denetiminden<br />

sorumlu olduklar da dikkate alnarak, bu yetkinin etkinlikle kullanlmasnda ve görevi ihmal<br />

veya kötüye kullanma, rüşvet, zimmet ve resmî evrakta sahtecilik gibi her türlü yolsuzluk<br />

iddialar dolaysyla gerek resen başlatlan, gerekse müfettişler tarafndan intikal ettirilen<br />

soruşturmalarn da ayn şekilde sürat ve duyarllkla sonuçlandrlmas,<br />

4- Kabahatler Kanununa ilave edilen tüzel kişilerin sorumluluğunu düzenleyen 43/A<br />

maddesi hükmü gözetilerek, bir özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcisi ya da organ<br />

veya temsilci olmamakla birlikte bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi<br />

tarafndan, tüzel kişinin yararna olarak yolsuzluk fiilinin işlenmesi hâlinde, ayrca bu tüzel<br />

kişiye de maddede gösterilen idari para cezasnn uygulanabileceğinin hatrdan çkarlmamas,<br />

5- 5237 sayl Kanunun 252 nci maddesinin beşinci fkras kapsamndaki yabanc<br />

kamu görevlilerine rüşvet verilmesi suçuna ilişkin olarak;<br />

a) Soruşturmalarn kolluğa braklmayp, bizzat Cumhuriyet savclar tarafndan<br />

hassasiyetle ve gecikmeksizin yürütülmesi hususunda azamî gayret gösterilerek<br />

soruşturmann başlangç, safha ve sonucu hakknda Adalet Bakanlğ Uluslararas Hukuk ve<br />

Dş İlişkiler Genel Müdürlüğüne düzenli olarak bilgi verilmesi,<br />

b) Ülkemiz kamu görevlilerine, yabanc gerçek veya tüzel kişiler tarafndan rüşvet<br />

verildiği iddiasna ilişkin olarak bir soruşturma başlatldğnda, bu durum Sözleşmeye taraf<br />

ülkelerce, söz konusu yabanc gerçek veya tüzel kişiler hakknda da, yabanc kamu<br />

görevlilerine rüşvet verme suçundan soruşturma başlatlmasn gerektireceğinden keyfiyet ile<br />

soruşturmann safha ve sonucunun da OECD Rüşvetle Mücadele Çalşma Grubunu ve ilgili<br />

yabanc ülkeyi bilgilendirmek üzere, Adalet Bakanlğ Uluslararas Hukuk ve Dş İlişkiler<br />

Genel Müdürlüğüne bildirilmesi,<br />

c) Suç delillerinin büyük bir ksmnn suçun işlendiği yabanc ülkede olabileceği<br />

hususu da nazara alnarak, soruşturmann bir an önce tamamlanmas açsndan, ilgili ülkeye<br />

yönelik, uluslararas istinabe talebi hazrlanabileceğinin dikkate alnmas, yabanc ülke adli<br />

makamlarnca bu kapsamda iletilen istinabe taleplerinin de anlan Sözleşmenin 5 inci maddesi<br />

göz önünde bulundurulmak suretiyle hzl ve etkin bir şekilde yerine getirilmesi,<br />

ç) Soruşturma ve kovuşturmalarn, yurt dşnda bulunan şüpheli ve sanklarn iadeleri<br />

ile yabanc devlet adli makamlarnn ayn mahiyetteki istemlerinin yerine getirilmesinin, ilgili<br />

devletlerle aramzda yürürlükte bulunan ikili anlaşma ya da çok tarafl sözleşmeler<br />

vastasyla, bunlarn bulunmamas hâlinde de, uluslararas teamül ve karşlkllk<br />

(mütekabiliyet) ilkesi çerçevesinde yürütülmesi,<br />

d) Sözü edilen suç kapsamnda el konulmas veya müsadere edilmesi gereken eşya ya<br />

da kazancn bulunmas durumunda da, 5237 sayl Türk Ceza Kanunu, 5271 sayl Ceza<br />

Muhakemesi Kanunu ve Uluslararas Ticarî İşlemlerde Yabanc Kamu Görevlilerine Rüşvet<br />

Verilmesinin Önlenmesi Sözleşmesinin hükümleri ile diğer hukuki düzenlemeler dikkate<br />

alnmak suretiyle gerekli kanuni işlemlerin yaplmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 280 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

272


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-187-2011 18/10/2011<br />

Konu : Resmî yazşmalar<br />

GENELGE<br />

No: 15<br />

Fiziksel ya da elektronik ortamda idarelerin kendi aralarnda veya gerçek ve tüzel<br />

kişilerle olan resmî yazşmalarnn belirli kurallara bağl olarak yaplmas; resmî bilgi, belge<br />

veya doküman alşverişinin hzl ve güvenli bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayacaktr.<br />

Bu bakmdan, Cumhuriyet başsavclklar, komisyon başkanlklar, mahkemeler ile<br />

hâkim ve Cumhuriyet savclarnn resmî yazşmalarda uymalar gereken usul ve esaslar<br />

aşağda belirlenmiştir.<br />

1- Kurul ile olan yazşmalarn Genel Sekreterliğimize gönderilmek üzere; merkez ve<br />

mülhakatta görev yapan Cumhuriyet savclarnn Cumhuriyet başsavclğ; mahkeme ya da<br />

hâkimlerin ise komisyon başkanlğ araclğyla Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sistemi (UYAP)<br />

ortamnda yaplmas,<br />

2- Cumhuriyet başsavcs ya da komisyon başkannn görüş bildirmesini<br />

gerektirmeyen silah ruhsat, pasaport ve eş durumu gibi sebeplerle istenilen görev belgesi,<br />

pasaport talep formu, terfi, atama ve yetki talepleri, eğitim talep formu ya da dilekçesi,<br />

yeniden inceleme ve itiraz dilekçeleri ile mal beyanlar gibi yazşmalarn ilgililerce doğrudan<br />

UYAP üzerinden Genel Sekreterliğimize gönderilmesi,<br />

3- Genel Sekreterliğimiz tarafndan teşkilata gönderilecek yazlarn, birinci bentteki<br />

usul gözetilerek ilgisine göre Cumhuriyet başsavclğ ya da komisyon başkanlğna<br />

gönderileceğinin bilinmesi,<br />

4- Yazşmalarn işlem veya faaliyet türleri dikkate alnarak haberleşme kodu, Standart<br />

Dosya Plân ile Resmî Yazşmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakknda Yönetmelik<br />

hükümlerine uygun olarak yürütülmesi; özellikle yazlarda say, konu, tarih ve ilgi ile<br />

imzalayann ad, soyad, sicil numaras ve unvanna yer verilmesi, gizlilik ve ivedilik<br />

derecelerine dikkat edilmesi, anlan Yönetmelik hükümlerine göre yazşmann "arz ederim”,<br />

“rica ederim" veya “arz ve rica ederim” ibarelerinden uygun olan ile sonuçlandrlmas,<br />

5- Yazşmalara ilişkin her türlü veri, bilgi ve belge akş ile dokümantasyon işlemleri<br />

ve bunlara ilişkin kayt, dosyalama, saklama ve arşivleme işlemlerinde UYAP’n sağladğ<br />

imkânlardan yararlanlarak belgelerin slak imza yerine güvenli elektronik imza kullanlmak<br />

suretiyle imzalanmas, güvenli elektronik imza ile oluşturulan belgelerin ayrca fiziki olarak<br />

gönderilmemesi ve mühürlenmemesi,<br />

6- Elektronik ortamdan fiziki örnek çkartlarak UYAP ortam dşnda taraflara<br />

verilmesi veya başka merci ve makamlara gönderilmesi gereken hâllerde, tutanak veya<br />

belgenin aslnn ayn olduğu belirtilerek belgenin çkts üzerine “Elektronik imzalı aslı ile<br />

273


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-187-2011<br />

aynıdır" kaşesi vurulduktan sonra ilgisine göre hâkim, savc veya görevlendirdiği yaz işleri<br />

müdürü tarafndan imzalanarak mühürlenmesi,<br />

7- Genel Sekreterliğimize elektronik ortam dşnda gönderilmesi gerekli olan evrakn<br />

ayn zamanda, tarama ve dağtm merkezinde elektronik ortama aktarlarak UYAP’a<br />

kaydedilmesi,<br />

8- Zorunluluk hâlleri hariç olmak üzere kâğt ortamnda yazşma yaplmamas, kâğt<br />

ortamnda gelen evrakn işlem yaplmadan ilgili birime iade edileceğinin unutulmamas,<br />

9- Yazşmalarn Türk Dil Kurumu tarafndan hazrlanan Yazm Klavuzu ve Türkçe<br />

Sözlük esas alnarak dil bilgisi kurallarna göre yaşayan Türkçe ile yaplmas,<br />

10- Genel Sekreterliğimizden fiziki ortamda gönderilmesi gereken yazlara ilişkin<br />

zarflarn ilgisine göre bizzat Cumhuriyet başsavcs veya görevlendireceği bir Cumhuriyet<br />

savcs ya da komisyon başkan tarafndan veyahut onlarn gözetiminde açlarak geliş tarihinin<br />

yazlmas, yaplacak işlemlerin açk bir şekilde belirtilmesi suretiyle evrakn ilgili birimlere<br />

havale edilmesi ve yaz gereğinin tekide mahal braklmakszn süratle yerine getirilmesi,<br />

11- Gelen yaznn mülhakat adliyelerini de ilgilendirmesi durumunda en hzl bir<br />

şekilde ilgisine göre Cumhuriyet başsavclğ ya da komisyon başkanlğ tarafndan bu yerlere<br />

iletilmesi, yaplan yazşma sonucu edinilen tüm bilgilerin derlenmesi, kontrol edilmesi ve<br />

tespit edilen eksikliklerin giderilmesinden sonra evrakn istenilen hususlar doğrultusunda<br />

ikmal edilerek Genel Sekreterliğimize gönderilmesi,<br />

12- Kanunlarda Adalet Bakanlğnn özel olarak yetkilendirildiği hususlar ve Adalet<br />

Bakanlğnn görevleri arasnda bulunan adalet hizmetleri ile savclarn idari görevlerine<br />

ilişkin konular hariç olmak üzere; Cumhurbaşkanlğ Makam, Türkiye Büyük Millet Meclisi,<br />

Başbakanlk, Genelkurmay Başkanlğ, Bakanlklar ile uluslararas kurum ve kuruluşlarla<br />

yaplacak olan soruşturma, kovuşturma ve dava kapsam dşnda kalan yazşmalarn Genel<br />

Sekreterliğimiz araclğyla gerçekleştirilmesi,<br />

Yürütülen soruşturmalar ve bu kapsamda 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayl Memurlar ve<br />

Diğer Kamu Görevlilerinin Yarglanmas Hakknda Kanun hükümleri gereğince yaplan<br />

soruşturmalar dolaysyla yaplacak olan yazşmalarn Kurul ya da Adalet Bakanlğ arac<br />

klnmakszn doğrudan yaplmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 277 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

274


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-178-2011 18/10/2011<br />

Konu : Hâkim ve savclar hakkndaki araştrma,<br />

inceleme ve soruşturma işlemleri<br />

GENELGE<br />

No: 16<br />

Bilindiği üzere; 5982 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn Baz Maddelerinde<br />

Değişiklik Yaplmas Hakknda Kanunun çerçeve 14 ve 22 nci maddelerinde getirilen<br />

düzenlemelerle 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn 144 ve 159 uncu maddelerinde<br />

yaplan değişiklik sonucunda; adalet hizmetleri ile Cumhuriyet savclarnn idari görevlerine<br />

ilişkin hususlar hariç olmak üzere hâkim ve savclarn görevlerini; kanun, tüzük,<br />

yönetmeliklere ve genelgelere (hâkimler için idari nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapp<br />

yapmadklarn denetleme; görevlerinden dolay veya görevleri srasnda suç işleyip<br />

işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sfat ve görevleri icaplarna uyup uymadğn araştrma ve<br />

gerektiğinde haklarnda inceleme ve soruşturma işlemleri, Adalet Bakanlğndan alnarak<br />

Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu ilgili dairesinin teklifi ve Hâkimler ve Savclar Yüksek<br />

Kurulu Başkannn oluru ile Kurul müfettişlerine yaptrlacağ hüküm altna alnmş;<br />

soruşturma ve inceleme işlemlerinin, hakknda soruşturma ve inceleme yaplacak olandan<br />

daha kdemli hâkim veya savc eliyle de yaptrlabileceği belirtilmiştir.<br />

11/12/2010 tarihli ve 6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanununun<br />

“Kurulun görevleri” kenar başlkl 4 üncü maddesinin birinci fkrasnn (c) bendinde;<br />

“Aşağdaki alt bentlerde belirtilen hâkim ve savclar hariç olmak üzere, hâkim ve savclarn<br />

görevlerini; kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgelere (hâkimler için idari nitelikteki<br />

genelgelere) uygun olarak yapp yapmadklarn denetlemek; görevlerinden dolay veya<br />

görevleri srasnda suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sfat ve görevleri<br />

icaplarna uyup uymadğn araştrmak ve gerektiğinde haklarnda inceleme ve soruşturma<br />

işlemlerini yürütmek.<br />

1 ) Bakanlk merkez, bağl ve ilgili kuruluşlar ile uluslararas mahkemeler veya<br />

kuruluşlarda görev yapan hâkim ve savclar.<br />

2) Geçici yetki veya görevlendirme ile başka bir kurum, kurul veya kuruluşta çalşan<br />

hâkim ve savclar.<br />

3 ) İdarî görevleri yönünden savclar.<br />

4) Komisyon işlerine yönelik görevleri yönünden adalet komisyonu başkan ve üyeleri.”<br />

yetkisi Hakimler ve Savclar Yüksek Kuruluna verilmiştir.<br />

Öte yandan, 6087 sayl Kanunun “Başkanlk, görev ve yetkiler” başlkl 6 nc<br />

maddesinin ikinci fkrasnda; “Başkann görev ve yetkileri şunlardr:<br />

ç) İlgili dairenin teklifi üzerine, hâkim ve savclar hakknda denetim, araştrma,<br />

inceleme ve soruşturma işlemlerine olur vermek.”<br />

275


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-178-2011<br />

“Dairelerin görevleri” kenar başlkl 9 uncu maddesinin ikinci fkrasnn (a-2) bendi<br />

ve üçüncü fkrasnn (c) ve (ç) bentlerinde; “(2) İkinci Dairenin görevleri şunlardr:<br />

a) Hâkim ve savclarn;<br />

…<br />

2) Görevlerinden dolay veya görevleri srasndaki suç soruşturmas ile disiplin<br />

soruşturma ve kovuşturmas sonucu hakknda karar vermek,<br />

(3) Üçüncü Dairenin görevleri şunlardr:<br />

…<br />

c) Hâkim ve savclar hakkndaki ihbar ve şikâyetleri inceleyip gereğini yapmak.<br />

ç) Hâkim ve savclarn görevlerinden dolay veya görevleri srasnda suç işleyip<br />

işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sfat ve görevleri icaplarna uyup uymadğn Kurul<br />

müfettişleri veya müfettiş yetkilerini haiz kdemli hâkim veya savc eliyle araştrma ve<br />

gerektiğinde haklarnda inceleme ve soruşturma işlemleri için teklifte bulunmak.”<br />

24/2/1983 tarihli ve 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun “Ceza soruşturmas<br />

veya kovuşturmas ile disiplin soruşturmasnn bir arada yürütülmesi ve zamanaşm” kenar<br />

başlkl 72 nci maddesinde; “Hâkim ve savclar hakknda ceza soruşturmas veya<br />

kovuşturmasna başlanmş olmas, ayn olaydan dolay disiplin soruşturmasn<br />

gerektirmeyeceği gibi, ilgilinin mahkûm olmas veya olmamas ayrca disiplin cezas<br />

verilmesine engel teşkil etmez.<br />

Meslekten çkarma ve yer değiştirme cezalarn gerektiren eylemler hariç olmak<br />

üzere, bu Kanuna göre disiplin soruşturmasn gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren<br />

üç yl geçmiş ise disiplin soruşturmas açlamaz. Disiplin cezasn gerektiren eylemin işlendiği<br />

tarihten itibaren beş yl geçmiş ise disiplin cezas verilemez.<br />

Disiplin cezasn gerektiren eylem, ayn zamanda bir suç teşkil eder ve bu suç için<br />

kanunda daha uzun bir zamanaşm süresi öngörülmüş olur ve ceza soruşturmas veya<br />

kovuşturmas da açlr ise, ikinci fkrada belirtilen süre yerine bu süreler uygulanr. Hâkimler<br />

ve Savclar Yüksek Kurulunca kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilenler hakknda<br />

ise, mahkeme kararnn kesinleşmesinden itibaren iki yl geçmekle ceza verme yetkisi<br />

zamanaşmna uğrar.”<br />

“Soruşturma” kenar başlkl 82 nci maddesinde; “Hâkim ve savclarn görevden doğan<br />

veya görev srasnda işlenen suçlar, sfat ve görevleri gereğine uymayan tutum ve<br />

davranşlar nedeniyle, haklarnda inceleme ve soruşturma yaplmas Adalet Bakanlğnn<br />

iznine bağldr. Adalet Bakan inceleme ve soruşturmay, adalet müfettişleri veya hakknda<br />

soruşturma yaplacak olandan daha kdemli hâkim veya savc eliyle yaptrlabilir.<br />

Soruşturma ile görevlendirilen hâkim ve savclar, adalet müfettişlerinin 101 inci<br />

maddedeki yetkilerini haizdirler.”<br />

“Soruşturmada savunma” kenar başlkl 84 üncü maddesinde; “Hâkim ve savclarn<br />

savunmalar, soruşturmay yapan görevlilerin üç günden az olmamak üzere verdiği süre<br />

içinde veya belirttiği bir tarihte alnr. Süresi içinde veya belirtilen tarihte savunmasn<br />

yapmayan bu hakkndan vazgeçmiş saylr.”<br />

“Suça katlma” kenar başlkl 86 nc maddesinde; “Hâkim ve savclarn suçlarna<br />

iştirak edenler ayn soruşturma ve kovuşturma mercilerine tabidirler.”<br />

“Soruşturmann tamamlanmas” kenar başlkl 87 nci maddesinde; “Hâkim ve savclar<br />

hakknda tamamlanan soruşturma evrak Bakanlk Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilir.<br />

276


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-178-2011<br />

Bu Genel Müdürlük tarafndan yaplacak inceleme sonunda düzenlenecek düşünce yazs<br />

üzerine kovuşturma yaplmasna veya disiplin cezas uygulanmasna gerek olup olmadğ<br />

Bakanlkça takdir edilerek evrak ilgili mercilere tevdi olunur veya işlemden kaldrlr.”<br />

“Kovuşturma karar ve ilk soruşturma” kenar başlkl 89 uncu maddesinde; “Hâkim ve<br />

savclar hakknda görevden doğan veya görev srasnda işledikleri suçlar nedeniyle<br />

kovuşturma yaplmas gerekli görüldüğü takdirde evrak, Adalet Bakanlğnca ilgilinin yarg<br />

çevresinde bulunduğu ağr ceza mahkemesine en yakn ağr ceza mahkemesi Cumhuriyet<br />

savclğna, Adalet Bakanlğ merkez kuruluşunda görevli hâkim ve savclar hakkndaki evrak<br />

ise Ankara Cumhuriyet Savclğna gönderilir.<br />

Cumhuriyet savcs beş gün içinde iddianamesini düzenleyerek evrak, son<br />

soruşturmann açlmasna veya son soruşturmann açlmasna yer olmadğna karar verilmek<br />

üzere ağr ceza mahkemesine verir.<br />

İddianamenin bir örneği Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince, hakknda kovuşturma<br />

yaplana tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine ilgili, Kanunda yazl süre içinde delil toplanmasn<br />

ister veya kabul edilebilir istekte bulunursa bu husus göz önünde tutulur ve gerekirse<br />

soruşturma başkan tarafndan derinleştirilir.”<br />

“Kişisel suçlarda soruşturma ve kovuşturma” kenar başlkl 93 üncü maddesinde;<br />

“Hakim ve savclarn kişisel suçlar hakknda soruşturma, ilgilinin yarg çevresinde<br />

bulunduğu ağr ceza mahkemesine en yakn ağr ceza mahkemesi Cumhuriyet başsavcsna,<br />

son soruşturma o yer ağr ceza mahkemesine aittir.<br />

Adalet Bakanlğ merkez, bağl ve ilgili kuruluşlarndaki hakim ve savclarn kişisel<br />

suçlar hakknda soruşturma ve kovuşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcs ve ağr ceza<br />

mahkemesine aittir.”<br />

hükümlerine yer verilmiştir.<br />

Diğer taraftan, ülkemizin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi çats altnda bir danşma<br />

organ olarak kurulmuş olan Hukuk Yoluyla Demokrasi İçin Avrupa Komisyonunun<br />

(Venedik Komisyonu) 17-18 Aralk 2010 tarihli Genel Kurul Toplantsnda kabul ettiği<br />

“Türkiye Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanunu Tasars Hakknda 600/2010 sayl<br />

Görüşü”nde; “Anayasann 144 üncü maddesinin hâkim ve savclarn yargsal görevleri ile<br />

ilgili olmayp, idari görevler ile snrl olduğu vurgulanarak baz durumlarda bu görevler<br />

arasndaki snrn belirlenmesinin zorluğuna işaret edilmiş, yaplacak denetim ve<br />

soruşturmalarn yarg bağmszlğ güvencesine müdahale oluşturmamasn teminen “idari<br />

görevler” kavramnn dar yorumlanmas gerektiği” belirtilmiştir.<br />

Bu itibarla;<br />

Hâkim ve savclar hakkndaki ihbar ve şikâyetler ile yaplan araştrma, inceleme ve<br />

soruşturma işlemlerinde;<br />

1- Hâkim ve savclar hakknda ihbar veya şikâyeti içeren dilekçe veya evrakn<br />

Cumhuriyet başsavclklar ile adalet komisyonlarna intikal etmesi hâlinde, herhangi bir<br />

araştrma, inceleme ve soruşturma işlemi yaplmadan;<br />

a) Adalet Bakanlğ merkez, bağl ve ilgili kuruluşlar ile uluslararas mahkemeler<br />

veya kuruluşlarda görev yapan hâkim ve savclar, geçici yetki veya görevlendirme ile başka<br />

bir kurum, kurul veya kuruluşta çalşan hâkim ve savclar, idari görevleri yönünden savclar<br />

ve Komisyon işlerine yönelik görevleri yönünden adalet komisyonu başkan ve üyeleriyle<br />

ilgili olanlarn Adalet Bakanlğ Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne,<br />

277


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-178-2011<br />

b) (a) bendi kapsam dşnda kalan hâkim ve savclarla ilgili olanlarn ise Genel<br />

Sekreterliğimize gönderilmesi,<br />

2- Hâkim ve savclarn kişisel suçlarna ilişkin ihbar ve şikâyetlerde izne gerek<br />

bulunmadğndan soruşturmann 2802 sayl Kanunun 93 üncü maddesi gereğince;<br />

a) İlgilinin yarg çevresinde bulunduğu ağr ceza mahkemesine en yakn ağr ceza<br />

mahkemesi Cumhuriyet başsavcs,<br />

b) Adalet Bakanlğ merkez, bağl ve ilgili kuruluşlar ile uluslararas mahkemeler<br />

veya kuruluşlarda görev yapan hâkim ve savclar (2802 sayl Hâkimler ve Savclar<br />

Kanununun 98 inci maddesi uyarnca birinci snf hâkim ve savclar hariç) hakknda Ankara<br />

Cumhuriyet Başsavcs<br />

tarafndan bizzat yürütülerek sonuçlandrlmas, bu nevi soruşturmalarn kolluğa<br />

braklmamas, düzenlenecek iddianame veya kovuşturmaya yer olmadğna dair kararn ilgili<br />

soruşturma evrak örneği ile birlikte; kamu davas açldğnda ise yarglama neticesinde<br />

verilen mahkeme kararnn kesinleşmiş tasdikli bir suretinin disiplin yönünden yaplacak<br />

değerlendirmeye esas olmak üzere (b) bendinde saylanlar yönünden Adalet Bakanlğ Ceza<br />

İşleri Genel Müdürlüğüne; bunun dşndakilerin ise Genel Sekreterliğimize gönderilmesi,<br />

3- İzin verilmesi üzerine, araştrma, inceleme ve soruşturmalarn, muhakkik tayin<br />

edilenler tarafndan bizzat yaplmas, istinabe gibi zorunlu durumlar dşnda başka hâkim ve<br />

savclar ile kolluğa tevdi edilmemesi,<br />

4- İhbar veya şikâyetin müstear isimle yapldğnn anlaşlmas veya ihbarc ile<br />

şikâyetçinin tespit edilememesi ya da bunlara ulaşlamamas hâllerinde, evrakn bu<br />

gerekçelerle iade edilmemesi, tahkiki mümkün isnat ve iddialarn araştrlarak durumun<br />

açklğa kavuşturulmas,<br />

5- İnceleme veya soruşturma evraknn 9/4/2011 tarihli ve 27900 sayl Resmî<br />

Gazete’de yaymlanarak yürürlüğe giren Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Teftiş Kurulu<br />

Yönetmeliğinin 39 uncu maddesinin birinci fkrasnn (d) bendi uyarnca müfettişe<br />

devredilmesi hâlinde ise durumun Genel Sekreterliğimize bildirilmesi,<br />

6- Hakknda soruşturma izni verilen hâkim, savc veya diğer ilgilinin savunmasn<br />

eksiksiz yapabilmesi ve savunma hakknn kstlanmamas için soruşturma izin kararnda yer<br />

alan kendisi ile ilgili iddialarn yazl olarak aynen bildirilmesi, savunmada gösterilen<br />

tanklarn dinlenmesi ve ileri sürülen delillerin toplanmas,<br />

7- Konuya ilişkin evrak veya dosyann incelendiğine dair ayrntl inceleme tutanağ<br />

tanzim edilmesi, önemli görülen belgelerin tasdikli örneklerinin evraka eklenmesi,<br />

gerekmediği hâllerde tüm evrak fotokopisinin gönderilmemesi,<br />

8- İnceleme ve soruşturmalarn zamanaşmna uğramamas bakmndan, kanun<br />

yollarna başvuru sebebiyle mahallinde incelenemeyen şikâyet konusuyla ilgili dosyalarn<br />

aslnn veya lüzumlu görülen belgelerin tasdikli bir örneğinin merciinden getirtilmesi suretiyle<br />

inceleme tutanağ düzenlenmesi ve gerektiği takdirde ilgili evrakn bir suretinin alnmas,<br />

9- Hâkim ve savclar ile birlikte şikâyet olunan kişiler hakknda, iddiaya konu<br />

eylemler arasnda 2802 sayl Kanunun 86 nc maddesi anlamnda birliktelik bulunmamas<br />

durumda evrak tefrik edilerek, diğer kişilerin tabi olduklar usule göre kanuni gereğinin takdir<br />

ve ifasna tevessül edilmesi, evrakn birlikte fezlekeye bağlanarak Genel Sekreterliğimize<br />

iletilmemesi,<br />

278


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-178-2011<br />

10- Araştrma ve inceleme izni verilen hâllerde hâkim ve savcnn savunmasnn<br />

alnmamas, soruşturma izni verilen hâllerde ise ilgilinin savunmasnn 2802 sayl Kanunun<br />

84 üncü maddesi uyarnca alnmas,<br />

11- Soruşturma konusu eylemin cezai yönden kovuşturmay gerektirdiğinin<br />

değerlendirilmesi durumunda, 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununda şüpheliye tannan<br />

haklarn hatrlatlmas suretiyle ilgilinin savunmasnn alnmas,<br />

12- Kovuşturma izni verilen hâllerde; son soruşturmann açlmasna veya açlmasna<br />

yer olmadğna ilişkin mahkeme karar ile yarglama sonunda verilen mahkeme kararnn<br />

kesinleşmiş tasdikli bir suretinin Genel Sekreterliğimize gönderilmesi,<br />

13- 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun 72 nci maddesinde belirtilen<br />

zamanaşm süreleri dikkate alnarak, inceleme ve soruşturmaya konu eylem tarihlerinin<br />

titizlikle tespit edilmesi, inceleme ve soruşturmalarn mümkün olan en ksa sürede<br />

sonuçlandrlarak evrakn Genel Sekreterliğimize ivedilikle intikal ettirilmesi,<br />

14- Fezleke tanzim edilirken;<br />

a) Fezleke başlğnn araştrma izni verilen hâllerde “araştrma fezlekesi”, inceleme<br />

izni verilen hâllerde “inceleme fezlekesi”, soruşturma izni verilen hâllerde “soruşturma<br />

fezlekesi” inceleme ve soruşturma izninin birlikte verildiği hâllerde ise “inceleme ve<br />

soruşturma fezlekesi” şeklinde yazlmas,<br />

b) Araştrma, inceleme veya soruşturma olurunun tarih ve says ile say hanesindeki<br />

haberleşme kodu ve dosya numarasnn yazlmas,<br />

c) İhbar eden veya şikâyetçinin açk kimlik ve adresinin belirtilmesi,<br />

ç) Haklarnda araştrma, inceleme veya soruşturma yaplan hâkim ya da savcnn<br />

kimlik bilgileri ile son görev yeri, görevi ve sicil numarasnn yazlmas,<br />

d) İddia konusu eylem tarihlerinin ayr ayr belirtilmesi,<br />

e) Her bir hâkim ve savc hakkndaki iddialarn ayr ayr gösterilmesi,<br />

f) İnceleme veya soruşturma evresindeki işlemlerin ne şekilde yapldğnn, hangi<br />

delillerin toplandğnn, gerek görülmeyen delillerin ise toplanmama sebeplerinin belirtilmesi,<br />

g) Soruşturma izni verilen hâllerde ilgili hâkim ve savcnn savunmasna özet olarak<br />

yer verilmesi,<br />

ğ) Savunmada gösterilen delillerin toplanmasna gerek görülmemesi hâlinde bunun<br />

gerekçesinin yazlmas,<br />

h) Deliller değerlendirilerek sonuca nasl varldğna ilişkin kanaatin açkça<br />

belirtilmesi,<br />

) İnceleme izni verilen hâllerde soruşturma izni verilmesine gerek olup olmadğ,<br />

soruşturma izni verilen hâllerde ise eylem ya da eylemlerin cezai yönden kovuşturma izni<br />

verilmesini ve disiplin cezasn gerektirip gerektirmediği hususunda kanaatin belirtilmesi,<br />

i) Hakknda inceleme veya soruşturma yaplan hâkim veya savcnn bulunduğu<br />

mahalde, 2802 sayl Kanunun 46 nc maddesinin üçüncü ve dördüncü fkralar uyarnca<br />

göreve devamnda saknca görülmesi ve idari tasarrufla yerinin değiştirilmesi lüzumuna<br />

kanaat getirilmesi hâlinde durumun sonuç ksmnda açkça belirtilmesi,<br />

15- Dosyann düzenli hazrlanmas ve dizi pusulasna bağlanarak gönderilmesi, işin<br />

mahiyeti ve evrakn kapsaml olmas gibi zorunluluk bulunan hâllerde inceleme ve soruşturma<br />

srasnda bilgisayarda yaplan işlemlerin ve özellikle hazrlanan inceleme ve soruşturma<br />

279


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-178-2011<br />

fezlekesinin DVD, CD ve benzeri dijital ortama aktarlmş bir suretinin evrak ekinde Genel<br />

Sekreterliğimize gönderilmesi,<br />

16- İnceleme ve soruşturma iznine ilişkin karar ve olurun onayl suretinin dosyadan<br />

çkartlmamas, fezleke ve evrak ekinde Genel Sekreterliğimize iade edilmesi,<br />

17- Şikâyetçinin medeni haklarn kullanma ehliyetinden mahrum olduğunun<br />

anlaşlmas hâlinde durumun izah edilmesi, vesayet altna alnmamş olmakla birlikte akl<br />

hastalğna düçar olduğunun anlaşlmas durumunda, varsa raporun evraka eklenmesi ve 4721<br />

sayl Medeni Kanunun 405 inci maddesinin ikinci fkrasna göre işlem yaplmas için<br />

konunun yetkili vesayet makamna bildirilmesi,<br />

18- Sadece disiplin cezasn gerektirecek mahiyette olan ihbar veya şikâyetin kötü<br />

niyetle yapldğ veya delillerin uydurulduğu anlaşlan hâllerde ihbar eden veya şikâyetçi<br />

hakknda 2802 sayl Kanunun 76 nc maddesi uyarnca Kuruldan izin istenmesi, suç isnad<br />

niteliğindeki ihbar ve şikâyetler ile ilgili olarak izin istenmeden genel hükümler uyarnca<br />

resen gereğine tevessül olunmas,<br />

19- Hâkim ve savc ile birlikte şikâyet edilip dosyas tefrik edilerek genel hükümler<br />

uyarnca soruşturma yaplmak üzere Cumhuriyet başsavclğna gönderilen şahslar<br />

hakkndaki evrakn alndğnn bildirilmesi, yaplan işlem sonucunun ve akbetinin<br />

bildirilmesinin istenmemesi hâlinde ise aşamas ve sonucu hakknda Kurula bilgi<br />

verilmemesi,<br />

20- 2802 sayl Kanunun bu genelgeye konu edilen ilgili maddelerinde geçen “Adalet<br />

Bakanlğ”, “Adalet Bakan” veya “Ceza İşleri Genel Müdürlüğü” ibarelerinin; Hâkimler ve<br />

Savclar Yüksek Kurulu, ilgili Daireleri ve Kurul Başkan olarak değiştiğinin inceleme ve<br />

soruşturmalar srasnda göz önünde tutulmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 261 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

280


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-142-2011 18/10/2011<br />

Konu : En üst dereceli kolluk amirleri hakkndaki<br />

araştrma, inceleme ve soruşturma işlemleri<br />

GENELGE<br />

No: 17<br />

Bilindiği üzere; 5982 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn Baz Maddelerinde<br />

Değişiklik Yaplmas Hakknda Kanunun çerçeve 14 ve 22 nci maddelerinde getirilen<br />

düzenlemelerle 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn 144 ve 159 uncu maddelerinde<br />

yaplan değişiklik sonucunda; adalet hizmetleri ile Cumhuriyet savclarnn idari görevlerine<br />

ilişkin hususlar hariç olmak üzere hâkim ve savclarn görevlerini; kanun, tüzük,<br />

yönetmeliklere ve genelgelere (hâkimler için idari nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapp<br />

yapmadklarn denetleme; görevlerinden dolay veya görevleri srasnda suç işleyip<br />

işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sfat ve görevleri icaplarna uyup uymadğn araştrma ve<br />

gerektiğinde haklarnda inceleme ve soruşturma işlemleri, Adalet Bakanlğndan alnarak<br />

Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu ilgili dairesinin teklifi ve Hâkimler ve Savclar Yüksek<br />

Kurulu Başkannn oluru ile Kurul müfettişlerine yaptrlacağ hüküm altna alnmş,<br />

soruşturma ve inceleme işlemlerinin, hakknda soruşturma ve inceleme yaplacak olandan<br />

daha kdemli hâkim veya savc eliyle de yaptrlabileceği belirtilmiştir.<br />

Öte yandan, 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun “Cumhuriyet Savcsnn Görev<br />

ve Yetkileri” kenar başlkl 161 inci maddesinin beşinci fkrasnda, “Kanun tarafndan<br />

kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenen adliye ile ilgili görev veya<br />

işlerde kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kamu görevlileri ile Cumhuriyet savclarnn<br />

sözlü veya yazl istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk<br />

amir ve memurlar hakknda Cumhuriyet savclarnca doğrudan doğruya soruşturma yaplr.<br />

Vali ve kaymakamlar hakknda 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayl Memurlar ve Diğer Kamu<br />

Görevlilerinin Yarglanmas Hakknda Kanun hükümleri, en üst dereceli kolluk amirleri<br />

hakknda ise, hâkimlerin görevlerinden dolay tabi olduklar yarglama usulü uygulanr.”<br />

hükmü yer almaktadr.<br />

Bu bakmdan, Anayasann 144 ve 159 uncu maddelerinde yaplan son değişiklikler<br />

sebebiyle 5271 sayl Kanunun 161 inci maddesinin beşinci fkras uyarnca hâkimlerin<br />

yarglama usulüne tabi olan en üst dereceli kolluk amirleri hakknda yaplacak araştrma,<br />

inceleme, soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin, Anayasann anlan hükümleri ve 6087<br />

sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanununun ilgili hükümleri doğrultusunda<br />

Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu tarafndan yaplmas gerekmektedir.<br />

11/12/2010 tarihli ve 6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanununun<br />

“Kurulun görevleri” kenar başlkl 4 üncü maddesinin birinci fkrasnn (c) bendinde;<br />

“Aşağdaki alt bentlerde belirtilen hâkim ve savclar hariç olmak üzere, hâkim ve savclarn<br />

281


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-142-2011<br />

görevlerini; kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgelere (hâkimler için idari nitelikteki<br />

genelgelere) uygun olarak yapp yapmadklarn denetlemek; görevlerinden dolay veya<br />

görevleri srasnda suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sfat ve görevleri<br />

icaplarna uyup uymadğn araştrmak ve gerektiğinde haklarnda inceleme ve soruşturma<br />

işlemlerini yürütmek.<br />

1) Bakanlk merkez, bağl ve ilgili kuruluşlar ile uluslararas mahkemeler veya<br />

kuruluşlarda görev yapan hâkim ve savclar.<br />

2) Geçici yetki veya görevlendirme ile başka bir kurum, kurul veya kuruluşta çalşan<br />

hâkim ve savclar.<br />

3) İdarî görevleri yönünden savclar.<br />

4) Komisyon işlerine yönelik görevleri yönünden adalet komisyonu başkan ve üyeleri.”<br />

yetkisi Hâkimler ve Savclar Yüksek Kuruluna verilmiştir.<br />

Öte yandan, 6087 sayl Kanunun “Başkanlk, görev ve yetkiler” başlkl 6 nc<br />

maddesinin ikinci fkrasnda; “Başkann görev ve yetkileri şunlardr:<br />

ç) İlgili dairenin teklifi üzerine, hâkim ve savclar hakknda denetim, araştrma,<br />

inceleme ve soruşturma işlemlerine olur vermek.”<br />

“Dairelerin görevleri” kenar başlkl 9 uncu maddesinin ikinci fkrasnn (a-2) bendi<br />

ve üçüncü fkrasnn (c) ve (ç) bentlerinde; “(2) İkinci Dairenin görevleri şunlardr:<br />

a) Hâkim ve savclarn;<br />

2) Görevlerinden dolay veya görevleri srasndaki suç soruşturmas ile disiplin<br />

soruşturma ve kovuşturmas sonucu hakknda karar vermek,<br />

(3) Üçüncü Dairenin görevleri şunlardr:<br />

c) Hâkim ve savclar hakkndaki ihbar ve şikâyetleri inceleyip gereğini yapmak.<br />

ç) Hâkim ve savclarn görevlerinden dolay veya görevleri srasnda suç işleyip<br />

işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sfat ve görevleri icaplarna uyup uymadğn Kurul<br />

müfettişleri veya müfettiş yetkilerini haiz kdemli hâkim veya savc eliyle araştrma ve<br />

gerektiğinde haklarnda inceleme ve soruşturma işlemleri için teklifte bulunmak.”<br />

24/2/1983 tarihli ve 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun “Soruşturma” kenar<br />

başlkl 82 nci maddesinde; “Hâkim ve savclarn görevden doğan veya görev srasnda<br />

işlenen suçlar, sfat ve görevleri gereğine uymayan tutum ve davranşlar nedeniyle,<br />

haklarnda inceleme ve soruşturma yaplmas Adalet Bakanlğnn iznine bağldr. Adalet<br />

Bakan inceleme ve soruşturmay, adalet müfettişleri veya hakknda soruşturma yaplacak<br />

olandan daha kdemli hâkim veya savc eliyle yaptrlabilir.<br />

Soruşturma ile görevlendirilen hâkim ve savclar, adalet müfettişlerinin 101 inci<br />

maddedeki yetkilerini haizdirler.”<br />

“Soruşturmada savunma” kenar başlkl 84 üncü maddesinde; “Hâkim ve savclarn<br />

savunmalar, soruşturmay yapan görevlilerin üç günden az olmamak üzere verdiği süre<br />

içinde veya belirttiği bir tarihte alnr. Süresi içinde veya belirtilen tarihte savunmasn<br />

yapmayan bu hakkndan vazgeçmiş saylr.”<br />

“Suça katlma” kenar başlkl 86 nc maddesinde; “Hâkim ve savclarn suçlarna<br />

iştirak edenler ayn soruşturma ve kovuşturma mercilerine tabidirler.”<br />

“Soruşturmann tamamlanmas” kenar başlkl 87 nci maddesinde; “Hâkim ve savclar<br />

hakknda tamamlanan soruşturma evrak Bakanlk Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilir.<br />

Bu Genel Müdürlük tarafndan yaplacak inceleme sonunda düzenlenecek düşünce yazs<br />

282


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-142-2011<br />

üzerine kovuşturma yaplmasna veya disiplin cezas uygulanmasna gerek olup olmadğ<br />

Bakanlkça takdir edilerek evrak ilgili mercilere tevdi olunur veya işlemden kaldrlr.”<br />

“Kovuşturma karar ve ilk soruşturma” kenar başlkl 89 uncu maddesinde; “Hâkim ve<br />

savclar hakknda görevden doğan veya görev srasnda işledikleri suçlar nedeniyle<br />

kovuşturma yaplmas gerekli görüldüğü takdirde evrak, Adalet Bakanlğnca ilgilinin yarg<br />

çevresinde bulunduğu ağr ceza mahkemesine en yakn ağr ceza mahkemesi Cumhuriyet<br />

savclğna, Adalet Bakanlğ merkez kuruluşunda görevli hâkim ve savclar hakkndaki evrak<br />

ise Ankara Cumhuriyet Savclğna gönderilir.<br />

Cumhuriyet savcs beş gün içinde iddianamesini düzenleyerek evrak, son<br />

soruşturmann açlmasna veya son soruşturmann açlmasna yer olmadğna karar verilmek<br />

üzere ağr ceza mahkemesine verir.<br />

İddianamenin bir örneği Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince, hakknda kovuşturma<br />

yaplana tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine ilgili, Kanunda yazl süre içinde delil toplanmasn<br />

ister veya kabul edilebilir istekte bulunursa bu husus göz önünde tutulur ve gerekirse<br />

soruşturma başkan tarafndan derinleştirilir.”<br />

hükümlerine yer verilmiştir.<br />

Bu itibarla;<br />

En üst dereceli kolluk amirleri hakkndaki ihbar ve şikâyetler ile yaplan araştrma,<br />

inceleme, soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde;<br />

1- En üst dereceli kolluk amirlerinin, Kanun tarafndan kendilerine verilen veya kanun<br />

dairesinde kendilerinden istenen adliye ile ilgili görev veya işler ile Cumhuriyet savclarnn<br />

sözlü veya yazl istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri nedeniyle<br />

haklarnda, hâkimlerin görevlerinden dolay tabi olduklar araştrma, inceleme, soruşturma ve<br />

kovuşturma usulünün uygulanmas, diğer hâllerde ise ait olduğu Kanun hükümlerine göre<br />

işlemlerin yürütülmesi,<br />

2- En üst dereceli kolluk amirleri hakknda ihbar veya şikâyeti içeren dilekçe veya<br />

evrakn Cumhuriyet başsavclklar ile adalet komisyonlarna intikal etmesi hâlinde, herhangi<br />

bir araştrma, inceleme ve soruşturma işlemi yaplmadan Genel Sekreterliğimize<br />

gönderilmesi,<br />

3- İzin verilmesi üzerine, araştrma, inceleme ve soruşturmalarn, istinabe gibi zorunlu<br />

durumlar dşnda muhakkik tayin edilenler tarafndan bizzat yaplmas,<br />

4- İhbar veya şikâyetin müstear isimle yapldğnn anlaşlmas veya ihbarc ile<br />

şikâyetçinin tespit edilememesi ya da bunlara ulaşlamamas hâllerinde, evrakn bu<br />

gerekçelerle iade edilmemesi, tahkiki mümkün isnat ve iddialarn araştrlarak durumun<br />

açklğa kavuşturulmas,<br />

5- Hakknda soruşturma izni verilen en üst dereceli kolluk amirinin savunmasn<br />

eksiksiz yapabilmesi ve savunma hakknn kstlanmamas için soruşturma izin kararnda yer<br />

alan kendisi ile ilgili iddialarn yazl olarak aynen bildirilmesi, savunmada gösterilen<br />

tanklarn dinlenmesi ve ileri sürülen delillerin toplanmas,<br />

6- Konuya ilişkin evrak veya dosyann incelendiğine dair ayrntl inceleme tutanaklar<br />

tanzim edilmesi, önemli görülen belgelerin tasdikli örneklerinin evraka eklenmesi,<br />

gerekmediği hâllerde tüm evrak fotokopisinin gönderilmemesi,<br />

7- Araştrma ve inceleme izni verilen hâllerde en üst dereceli kolluk amirinin<br />

savunmasnn alnmamas, soruşturma izni verilenler hakknda ise, 2802 sayl Kanunun 84<br />

283


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-142-2011<br />

üncü maddesi uyarnca savunmasnn alnmas,<br />

8- Soruşturma konusu eylemin cezai yönden kovuşturmay gerektirdiğinin<br />

değerlendirilmesi durumunda, 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununda şüpheliye tannan<br />

haklarn hatrlatlmas suretiyle ilgilinin savunmasnn alnmas,<br />

9- 2802 sayl Kanunun 72 nci maddesinde belirtilen zamanaşm süreleri dikkate<br />

alnarak inceleme ve soruşturmaya konu eylem tarihlerinin titizlikle tespit edilmesi, inceleme<br />

ve soruşturmalarn mümkün olan en ksa sürede sonuçlandrlarak evrakn Genel<br />

Sekreterliğimize ivedilikle intikal ettirilmesi,<br />

10- Kovuşturma izni verilen hâllerde; son soruşturmann açlmasna veya açlmasna<br />

yer olmadğna ilişkin mahkeme karar ile yarglama sonunda verilen mahkeme kararnn<br />

kesinleşmiş tasdikli bir suretinin Genel Sekreterliğimize ve disiplin yönünden<br />

değerlendirilmek üzere bağl olduğu bakanlğa gönderilmesi,<br />

11- Fezleke tanzim edilirken;<br />

a) Fezleke başlğnn araştrma izni verilen hâllerde “araştrma fezlekesi”, inceleme<br />

izni verilen hâllerde “inceleme fezlekesi”, soruşturma izni verilen hâllerde “soruşturma<br />

fezlekesi” inceleme ve soruşturma izninin birlikte verildiği hâllerde ise “inceleme ve<br />

soruşturma fezlekesi” şeklinde yazlmas,<br />

b) Araştrma, inceleme veya soruşturma olurunun tarih ve says ile say hanesindeki<br />

haberleşme kodu ve dosya numarasnn yazlmas,<br />

c) İhbar eden veya şikâyetçinin açk kimlik ve adresinin belirtilmesi,<br />

ç) Haklarnda araştrma, inceleme veya soruşturma yaplan en üst dereceli kolluk<br />

amirinin kimlik bilgileri ile unvan, son görev yeri, görevi ve sicil numarasnn yazlmas,<br />

görev belgesinin evraka eklenmesi,<br />

d) İddia konusu eylem tarihlerinin ayr ayr belirtilmesi,<br />

e) Her bir en üst dereceli kolluk amiri hakkndaki iddialarn ayr ayr gösterilmesi,<br />

f) İnceleme veya soruşturma evresindeki işlemlerin ne şekilde yapldğnn, hangi<br />

delillerin toplandğnn, gerek görülmeyen delillerin ise toplanmama sebeplerinin belirtilmesi,<br />

g) Soruşturma izni verilen hâllerde ilgili en üst dereceli kolluk amirinin savunmasna<br />

özet olarak yer verilmesi,<br />

ğ) Savunmada gösterilen delillerin toplanmasna gerek görülmemesi hâlinde bunun<br />

gerekçesinin yazlmas,<br />

h) Deliller değerlendirilerek sonuca nasl varldğna ilişkin kanaatin açkça<br />

belirtilmesi,<br />

) İnceleme izni verilen hâllerde soruşturma izni verilmesine gerek olup olmadğ,<br />

soruşturma izni verilen hâllerde ise eylem ya da eylemlerin cezai yönden kovuşturma izni<br />

verilmesini gerektirip gerektirmediği hususunda kanaatin belirtilmesi,<br />

12- Dosyann düzenli hazrlanmas ve dizi pusulasna bağlanarak gönderilmesi, işin<br />

mahiyeti ve evrakn kapsaml olmas gibi zorunluluk bulunan hâllerde inceleme ve soruşturma<br />

srasnda bilgisayarda yaplan işlemlerin ve özellikle hazrlanan inceleme ve soruşturma<br />

fezlekesinin DVD, CD ve benzeri dijital ortama aktarlmş bir suretinin evrak ekinde Genel<br />

Sekreterliğimize gönderilmesi,<br />

13- İnceleme ve soruşturma iznine ilişkin karar ve olur yazsnn aslnn dosyadan<br />

çkarlmamas, fezleke ve evrak ekinde Genel Sekreterliğimize iade edilmesi,<br />

284


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-142-2011<br />

14- Şikâyetçinin medeni haklarn kullanma ehliyetinden mahrum olduğunun<br />

anlaşlmas hâlinde durumun izah edilmesi, vesayet altna alnmamş olmakla birlikte akl<br />

hastalğna duçar olduğunun anlaşlmas durumunda varsa raporun evraka eklenmesi ve 4721<br />

sayl Medeni Kanunun 405 inci maddesinin ikinci fkrasna göre işlem yaplmas için<br />

konunun yetkili vesayet makamna bildirilmesi,<br />

15- Sadece disiplin cezasn gerektirecek mahiyette olan ihbar ve şikâyetin kötü<br />

niyetle yapldğ veya delillerin uydurulduğu anlaşlan hâllerde ihbar eden veya şikâyetçi<br />

hakknda 2802 sayl Kanunun 76 nc maddesi uyarnca Kuruldan izin istenmesi, suç isnad<br />

niteliğindeki ihbar ve şikâyetler ile ilgili olarak izin istenmeden genel hükümler uyarnca<br />

resen gereğine tevessül olunmas,<br />

16- 2802 sayl Kanunun bu genelgeye konu edilen ilgili maddelerinde geçen “Adalet<br />

Bakanlğ”, “Adalet Bakan” veya “Ceza İşleri Genel Müdürlüğü” ibarelerinin; Hâkimler ve<br />

Savclar Yüksek Kurulu, ilgili Daireleri ve Kurul Başkan olarak değiştiğinin inceleme ve<br />

soruşturmalar srasnda göz önünde tutulmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 260 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

285


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-154-2011 18/10/2011<br />

Konu : Ailenin Korunmasna Dair<br />

Kanunun uygulanmas<br />

GENELGE<br />

No: 18<br />

Toplumun vazgeçilmez temel birimi olarak kabul edilen ailenin; güçlenmesi,<br />

gelişmesini sağlayabilmesi ve toplum içindeki fonksiyonlarn yerine getirebilmesi için sosyal<br />

ve ekonomik yönlerden olduğu kadar, hukuki bakmdan da korunmas zorunluluğu ortaya<br />

çkmaktadr.<br />

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadna yönelik aile içi şiddet insan onuruna<br />

yaplan bir saldr olarak kabul edilmekte ve kadnn en temel insan hakknn ihlali olarak<br />

görülmektedir.<br />

Ülkemizde de bu amac gerçekleştirebilmek üzere çkarlan kanunlardan biri olan<br />

14/1/1998 tarihli ve 4320 sayl Ailenin Korunmasna Dair Kanunun uygulanmasnda, koruma<br />

kararlarnn kayd, infaz ve takibinde izlenecek yöntem ile bu Kanun hükümleri gereğince<br />

mahkeme tarafndan itiraz yolu açk olmak üzere verilen kararlarn kesinleştirilmesinin<br />

yaplmadan infaza gönderilmesi hâlinde infaz işlemlerinin yaplp yaplamayacağ hususunda<br />

baz tereddütler bulunduğu anlaşlmaktadr.<br />

Bilindiği üzere, 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn “Ailenin korunmas ve<br />

çocuk haklar” kenar başlkl 41 inci maddesinin birinci ve ikinci fkralarnda; “Aile, Türk<br />

toplumunun temelidir ve eşler arasnda eşitliğe dayanr.<br />

Devlet, ailenin huzur ve refah ile özellikle anann ve çocuklarn korunmas ve aile<br />

plânlamasnn öğretimi ile uygulanmasn sağlamak için gerekli tedbirleri alr, teşkilât<br />

kurar.”<br />

26/9/2004 tarihli ve 5237 sayl Türk Ceza Kanununun “Kasten yaralama” kenar<br />

başlkl 86 nc maddesinin 3 üncü fkrasnn (a) bendinde; “Kasten yaralama suçunun;<br />

a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karş,<br />

…İşlenmesi hâlinde şikayet aranmakszn, verilecek ceza yar orannda artrlr.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

4320 sayl Kanunda ise, aile içi şiddete maruz kalan eşlerden birinin veya çocuklarn<br />

veya ayn çat altnda yaşayan diğer aile bireylerinin kendilerinin veya Cumhuriyet<br />

savclğnn bildirmesi üzerine aile mahkemesi hâkimince verilecek tedbirlere ilişkin koruma<br />

karar, kararn infaz, karara uyulmamas hâlinde yaplacak işlemler ve açlacak davalar<br />

belirtilmiştir.<br />

Anlan Kanunun genel gerekçesinde aile içi şiddet; “aile içinde bir bireyin diğer bir<br />

bireye yönelik fiziksel, sözel veya duygusal kötü davranş” olarak tanmlanmakta ve<br />

286


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-154-2011<br />

toplumun en küçük birimi olan aile içerisinde gerçekleşen şiddetin yol açtğ veya açacağ<br />

zararlarn, toplum bünyesinde daha derin ve kalc izler braktğ vurgulanmaktadr.<br />

Öte yandan, 1/3/2008 tarihli ve 26803 sayl Resmî Gazete’de yaymlanarak yürürlüğe<br />

giren Ailenin Korunmasna Dair Kanunun Uygulanmas Hakknda Yönetmeliğin “Tedbir<br />

kararnn Cumhuriyet başsavclğna iletilmesi ve yerine getirilmesi” kenar başlkl 15 inci<br />

maddesinde, koruma kararnn bir örneğinin mahkemece Cumhuriyet başsavclğna<br />

iletileceği, bu kararn Cumhuriyet başsavclklarnda tutulacak olan koruma karar defterine<br />

kaydedileceği ve Cumhuriyet başsavclğnn kararn uygulanmasn genel kolluk kuvvetleri<br />

marifeti ile yerine getireceği ifade edilmiştir.<br />

1/6/2005 tarihli ve 25832 sayl Resmî Gazete’de yaymlanan Cumhuriyet<br />

Başsavclklar İle Adlî Yarg İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin<br />

Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin "İnfaz defteri ile denetimli serbestlik genel defteri” kenar<br />

başlkl 13 üncü maddesinde de, işin çok olduğu yerlerde 4320 sayl Kanuna göre verilen<br />

tedbir niteliğinde kararlar için müstakil bir defter tutulabileceği belirtilmiş olup; söz konusu<br />

kararlar, infaz kaydndan farkl olarak Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sisteminde (UYAP) ayr bir<br />

bölüme kaydedilmektedir.<br />

Diğer taraftan, aile içi şiddet mağdurlarna ve mağdur çocuklara verilen hizmetlerin<br />

kurumsal kapasitesinin arttrlmas ve işbirliğinin geliştirilmesi kapsamnda ilgili kurumlarla<br />

yaplan protokol doğrultusunda ülke genelinde tüm polis merkezlerinde “Aile içi şiddet<br />

olaylar kayt formu” tutulmas yükümlülüğü getirilmiştir.<br />

Ayrca, koruma karar, korunan hukuki yarar ve sonuçlar itibaryla mülga 18/6/1927<br />

tarihli ve 1086 sayl Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 101 ve devam maddeleri ile<br />

12/1/2011 tarihli ve 6100 sayl Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389 ve devam<br />

maddelerinde belirtilen ihtiyati tedbirlerden farkl olup, temyize tabi olmamas açsndan<br />

benzerlik taşmaktadr.<br />

Yargtayn yerleşik uygulamasna göre de, 4320 sayl Kanun uyarnca verilen<br />

kararlar; 1086 sayl Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 105 ve devam maddelerinde<br />

belirlenen usule göre oluşturulan ve ayn Kanunun 109 uncu maddesi uyarnca on gün içinde<br />

dava açlmas şartyla değil, hâkimin tayin ettiği süre ile geçerli ve kanun yoluna tabi<br />

olmayan, kesin nitelikte geçici tedbir kararlardr. (Yargtay 2. Hukuk Dairesinin 14/10/1998<br />

tarihli ve 1998/9364 E., 1998/10828 K.; 23/02/2004 tarihli ve 2004/1337 E., 2004/1995 K.;<br />

12/07/2004 tarihli ve 2004/9372 E., 2004/8367 K.; 09/09/2009 tarihli 2009/6596 E. ve<br />

2009/15351 K.; 03/03/2010 tarihli ve 2009/13513 E. ve 2010/3933 K. sayl ilamlar)<br />

Bu itibarla;<br />

1- Ailenin Türk toplumunun temeli olduğu ve eşler arasndaki eşitliğe dayandğna<br />

ilişkin Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri de göz önünde bulundurularak, 4320 sayl Kanun<br />

kapsamnda, Cumhuriyet savclar tarafndan aile içi şiddete maruz kalndğnn öğrenilmesi<br />

hâlinde, bu konuda herhangi bir şikâyet de gerekmediğinden derhâl soruşturmaya<br />

başlanlmas ve ayrca koruma karar alnmas için ivedilikle aile mahkemesi hâkimine<br />

bildirimde bulunulmas,<br />

2- 4320 sayl Kanun gereğince verilen koruma kararnn, Cumhuriyet Başsavclklar<br />

İle Adlî Yarg İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair<br />

Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin dördüncü fkras ve Ailenin Korunmasna Dair Kanunun<br />

Uygulanmas Hakknda Yönetmeliğin 15 inci maddesi uyarnca koruma karar defterine kayd<br />

287


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-154-2011<br />

gerektiğinden bu işlemin UYAP ortamnda yaplmasn müteakiben Cumhuriyet<br />

başsavclklarnca kararn infaz için ivedilikle ilgili kolluk birimine gönderilmesi,<br />

3- Aile içi şiddet olayna maruz kalan mağdurlarn takip edilebilmesi, tekrarlanan<br />

şiddet olaylarna karş gerekli önleyici ve adli müdahalelerin yaplmas bakmndan<br />

soruşturmann başlangcndan infazn tamamlanmasna kadar koruma tedbiri aşamalarnn<br />

takibinin sağlanmas amacyla koruma kararnn kanunun amacna uygun olarak infaznn<br />

ivedi olarak yaplabilmesi için;<br />

a) Kararn uygulanmasnn genel kolluk kuvvetleri marifeti ile izlenmesi,<br />

b) Kolluğun izleme görevinin kararn verildiği tarihte başlayacağnn dikkate alnmas,<br />

c) Verilen tedbirlerin, sürenin bitimi beklenmeyerek Yönetmeliğin 15 inci maddesinin<br />

üçüncü fkrasnda öngörüldüğü şekilde yerine getirilip getirilmediğinin kontrol edilerek<br />

kolluğun izleme ve kontrol görevinin; lehine koruma karar verilen kişinin konutunun haftada<br />

bir kez ziyaret edilmesi, birinci derece yaknlar ile iletişim kurulmas, komşularnn bilgisine<br />

başvurulmas, oturulan yerin muhtarndan bilgi alnmas, bulunduğu konutun çevresinde<br />

araştrma yaplmas gibi yerinde gözlem ve bilgilere dayanp dayanmadğnn mutlak suretle<br />

araştrlmas, düzenli aralklarla yaplan izleme tutanaklarnn UYAP ortamna aktarlarak bu<br />

konularda herhangi bir aksamaya sebebiyet verilmemesi ile ihmali görülenler hakknda<br />

gereğine tevessül edilmesi,<br />

4- Mahkeme, Kanunda saylan tedbirlerden bir ya da birkaçna birlikte veya uygun<br />

göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebileceğinden bir kişi hakknda birden fazla<br />

tedbir karar verilmesi durumunda, bu tedbirlerin UYAP ortamnda tutulan koruma kararlar<br />

kaydna tek bir kayt altnda ve türleri de belirtilmek suretiyle kaydedilerek kararda belirtilen<br />

sürenin sona ermesi hâlinde infazen, tedbirin ihlali durumunda ise bu sebeple ilgili kaydn<br />

kapatlmas,<br />

5- 4320 sayl Kanuna göre verilen geçici tedbir niteliğindeki kararlara karş kanun<br />

yoluna başvurulamayacağndan, bu kararlarn infaz edilebilmesi için kesinleşmesine gerek<br />

bulunmadğnn bilinmesi,<br />

6- Mahkemece verilen koruma kararna uymayanlar hakknda, 4320 sayl Kanun ve<br />

eylemin ayr bir suç teşkil etmesi halinde ayrca genel hükümler uyarnca kanuni işlemlerin<br />

yerine getirilmesi,<br />

7- Soruşturma ve tedbir talebinin ilgili mahkemeye iletilmesi ile verilen kararlarn<br />

infaznn anlan mevzuatn konuluş amacna uygun, etkin ve hzl bir şekilde<br />

gerçekleştirilebilmesinin sağlanmas bakmndan söz konusu işlemlerin takibinin belirli<br />

Cumhuriyet savcs ve adliye personeli ile bürolarca yaplmas, bu alanda görev yapacak<br />

personelin uzmanlaşmasnn sağlanmas,<br />

8- Cumhuriyet başsavclarnca düzenlenen iş bölümünde, daha evvel 4320 sayl<br />

Kanunun uygulanmasnda görevlendirilmiş Cumhuriyet savclarna bu görevin verilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 263 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

288


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-133-2011 18/10/2011<br />

Konu : Harita ve hava fotoğraf talepleri<br />

GENELGE<br />

No: 19<br />

Harita ve hava fotoğraf ile ilgili bilgi ve ürünlerin Harita Genel Komutanlğndan<br />

talep edilmesinde, sürecin teknolojik gelişmeler ve bilişim sistemleri kullanlmak suretiyle<br />

hzlandrlmas, yarglamann daha ksa sürede sonuçlandrlmas, uygulamada birlik ve<br />

kaynaklarn etkin, verimli ve ekonomik şekilde kullanlmasnn sağlanmas bakmndan<br />

aşağdaki usul ve esaslar belirlenmiştir.<br />

Bilindiği üzere, 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn 138 inci maddesinde<br />

mahkemelerin bağmszlğ ilkesi benimsenmiş, 11/12/2010 tarihli ve 6087 sayl Hâkimler ve<br />

Savclar Yüksek Kurulu Kanununun 3 üncü maddesinin yedinci fkrasnda, Anayasadaki<br />

düzenlemeye paralel olarak Kurulun mahkemelerin bağmszlğ ile hâkimlik ve savclk<br />

teminat esaslarn gözeterek görev yapacağ vurgulanmştr.<br />

Öte yandan, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanunu ile 12/1/2011<br />

tarihli ve 6100 sayl Hukuk Muhakemeleri Kanununda yaplan düzenlemelerle mahkemelere<br />

her türlü kurum ya da kuruluşlarla doğrudan yazşma yapma hak ve yetkisi tannmştr.<br />

21/6/1987 tarihli ve 3402 sayl Kadastro Kanununun 28 inci maddesinde, hâkimin<br />

uyuşmazlğn çözümlenmesine etkili olabilecek kayt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden<br />

getirteceği, 6100 sayl Kanunun 195, 216 ve 221 inci maddelerinde de mahkemelerin ilgili<br />

resmî makam ve mercilerden elinde bulunan bir belgenin ibrazn emredebileceği, 5271 sayl<br />

Kanunun 36 nc maddesinde düzenlenen doğrudan yazşma yetkisine imkân veren yasal<br />

düzenlemeler karşsnda, mahkemelerin tüm kurum ve kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi<br />

doğrudan isteme yetkisine sahip olduğunun kabulü gerekmektedir.<br />

Anlan ilkelerin doğal bir sonucu olarak mahkemelerce harita ve hava fotoğraf bilgi<br />

ve ürünlerinin, herhangi bir idari kurum arac klnarak yaplmas yerine, doğrudan ilgili<br />

birimden talep edilmesi esas benimsenmiştir.<br />

Bu itibarla;<br />

1- Adli ve idari yarg komisyon başkanlarnca merkez ve mülhakatlarn her biri için<br />

harita ve hava fotoğraf talepleriyle ilgili işlemleri yerine getirebilecek nitelikte bilgisayar<br />

kullanmasn iyi bilen yaz işleri müdürü veya zabt kâtiplerinden birinin harita bilgi<br />

sorumlusu olarak belirlenerek Harita Genel Komutanlğna bildirilmesi,<br />

2- Harita ve hava fotoğraf bilgi taleplerinin harita bilgi sorumlusu olarak<br />

yetkilendirilen kişiler tarafndan doğrudan Harita Genel Komutanlğna ait harita ve hava<br />

fotoğraf bilgi talep sayfasndaki “www.hgk.msb.gov.tr/hsyk” adresinden istenmesi,<br />

289


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-133-2011<br />

3- Harita ve hava fotoğraf taleplerine ilişkin bilgilerin doğru ve eksiksiz olarak,<br />

yerleşim yerlerinin eski ve yeni isimleri gibi tantc bilgileri yazlarak, yerleşim yerine göre<br />

yönü ile hangi yllara ait ürünün istendiğinin belirtilerek varsa krokisinin de eklenmesi,<br />

4- Kullanma bedelleri, her yl haritalar için 1 Ocak’tan, hava fotoğraflar için 1<br />

Mays’tan itibaren geçerli olmak üzere Harita Genel Komutanlğ tarafndan yeniden<br />

belirlendiğinden bu tarihten önce yaplan taleplerde bedelin, haritalar için önceki yln Aralk<br />

ay, hava fotoğraflar için de o yln Nisan ay içerisinde yatrlamamas hâlinde, yeni<br />

belirlenen fiyatlarn sorgulanmas ve bu fiyatlar üzerinden yatrlmas,<br />

5- Harita Genel Komutanlğ tarafndan yaplan sorgulama sonucunda istenilen ürün<br />

bedelinin, bildirilen hesaba yatrldktan sonra makbuzun yaz ile birlikte gönderilmesi,<br />

6- Hizmete özel gizlilik dereceli harita ve harita bilgilerinin (1:25000, 1:50000,<br />

1:100000 ölçekli topografik haritalar, stereoskopik hava fotoğraflar, askerî yasak bölgeleri<br />

içeren monoskopik hava fotoğraflar) işi bittiğinde derhâl ve doğrudan Harita Genel<br />

Komutanlğna iade edilmesi,<br />

7- Stereoskopik ve askerî yasak bölgelere dair monoskopik hava fotoğraflar<br />

haricindeki tasnif dş gizlilik dereceli hava fotoğraflarnn iş bitiminde iade edilmeyerek yaz<br />

işleri müdürlüğü kasasnda muhafaza edilmesi ve ayn bölge ile ilgili diğer davalarda da<br />

kullanlmas,<br />

8- Daha önceden alnan ve işi bitmediğinden iade edilmemiş harita ve hava<br />

fotoğraflarnn, kapsadğ bölgeye ilişkin diğer dava dosyalarnda da uygulanma imkân<br />

bulunduğundan emek ve zaman kaybnn önlenmesi için ayrca talepte bulunulmamas,<br />

9- Bilgi ve ürün talepleri ile ürünlerin gönderilmesi konusunda Ulusal Yarg Ağ<br />

Bilişim Sistemi (UYAP) - Harita Genel Komutanlğ entegrasyonu sağlandktan sonra tüm<br />

işlemlerin UYAP üzerinden gerçekleştirilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 268 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

290


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-177-2011 18/10/2011<br />

Konu : Görüş talepleri<br />

GENELGE<br />

No: 20<br />

Bilindiği üzere; 5982 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn Baz Maddelerinde<br />

Değişiklik Yaplmas Hakknda Kanunun çerçeve 14 ve 22 nci maddelerinde getirilen<br />

düzenlemelerle 2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn 144 ve 159 uncu maddelerinde<br />

yaplan değişiklik sonucunda; Cumhuriyet savclarnn idari görevlerine ilişkin hususlar hariç<br />

olmak üzere hâkim ve savclarn görevlerini; kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgelere<br />

(hâkimler için idari nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapp yapmadklarn denetleme;<br />

görevlerinden dolay veya görevleri srasnda suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin<br />

sfat ve görevleri icaplarna uyup uymadğn araştrma ve gerektiğinde haklarnda inceleme<br />

ve soruşturma işlemleri, Adalet Bakanlğndan alnarak Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu<br />

ilgili dairesinin teklifi ve Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Başkannn oluru ile Kurul<br />

müfettişlerine yaptrlacağ hüküm altna alnmştr.<br />

11/12/2010 tarihli ve 6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanununun 4<br />

üncü maddesinin birinci fkrasnn (ç) bendinde ise, “Yarg yetkisinin kullanmna ilişkin<br />

hususlar hariç olmak üzere hâkimlerin idari görevleri ile delilleri değerlendirme ve suçu<br />

niteleme yetkisi hariç olmak üzere savclarn adlî görevlerine ilişkin konularda genelge<br />

düzenlemek.” yetkisi Hâkimler ve Savclar Yüksek Kuruluna verilmiştir.<br />

Anayasada ve Kanunda öngörülen adli ve idari konulara ilişkin bu ayrm karşsnda;<br />

Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Genel Sekreterliğinden talep edilen görüşlerin; Kurulun<br />

görev alanna giren hususlar ile yarg yetkisinin kullanmna ilişkin hususlar hariç olmak<br />

üzere hâkimlerin idari görevleri ile delilleri değerlendirme ve suçu niteleme yetkisi hariç<br />

olmak üzere savclarn adli görevleriyle ilgili olmas gerekmektedir.<br />

Öte yandan, Ülkemizin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi çats altnda bir danşma<br />

organ olarak kurulmuş olan Hukuk Yoluyla Demokrasi İçin Avrupa Komisyonunun<br />

(Venedik Komisyonu) 17-18 Aralk 2010 tarihli Genel Kurul Toplantsnda kabul ettiği<br />

“Türkiye Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu Kanunu Tasars Hakknda 600/2010 sayl<br />

Görüşü”nde; “Anayasann 144 üncü maddesinin hâkim ve savclarn yargsal görevleri ile<br />

ilgili olmayp, idari görevler ile snrl olduğu vurgulanarak baz durumlarda bu görevler<br />

arasndaki snrn belirlenmesinin zorluğuna işaret edilmiş, yaplacak denetim ve<br />

soruşturmalarn yarg bağmszlğ güvencesine müdahale oluşturmamasn teminen “idari<br />

görevler” kavramnn dar yorumlanmas gerektiği” belirtilmiştir.<br />

Anayasann 144 üncü maddesinin açk hükmü doğrultusunda adalet hizmetleri ile<br />

savclarn idari görevlerine ilişkin hususlarda yazlacak yazlarn ve taleplerin Kurul yerine<br />

291


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-177-2011<br />

Adalet Bakanlğna iletilmesi hâlinde, gereksiz yazşma ve zaman kayplarnn da önüne<br />

geçilmiş olacaktr.<br />

Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn 9 uncu maddesinde yarg<br />

yetkisinin, Türk Milleti adna bağmsz mahkemelerce kullanlacağ düzenlenmiş; 138 inci<br />

maddesinin ikinci fkrasnda hiçbir organ, makam, merci veya kişinin, yarg yetkisinin<br />

kullanlmasnda mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremeyeceği, genelge<br />

gönderemeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağ belirtilerek mahkemelerin bağmszlğ<br />

ilkesi benimsenmiş; 6087 sayl Kanunun “Kuruluş ve Kurulun Bağmszlğ” kenar başlkl 3<br />

üncü maddesinin yedinci fkrasnda da Kurulun, mahkemelerin bağmszlğ ile hâkimlik ve<br />

savclk teminat esaslarn gözeterek görev yapacağ vurgulanmştr.<br />

Ayrca, 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun 5 inci<br />

maddesinin birinci fkrasnda, ağr ceza Cumhuriyet başsavclarnn, merkezdeki Cumhuriyet<br />

savclar ile bağl ilçe Cumhuriyet başsavclar ve Cumhuriyet savclar üzerinde gözetim ve<br />

denetim hakkna sahip olduğu; ikinci fkrasnda da, mahkeme başkanlarnn yarglamann<br />

düzenli bir şekilde yürütülmesine ilişkin olarak görevli olduklar mahkeme dairelerindeki<br />

hâkimler üzerinde gözetim hakk bulunduğu, benzer şekilde 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayl<br />

Adli Yarg İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve<br />

Yetkileri Hakknda Kanunun 18 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fkralarnda da ağr ceza<br />

mahkemesi Cumhuriyet başsavcsnn; ağr ceza mahkemesinin yarg çevresinde görevli<br />

Cumhuriyet başsavclar, Cumhuriyet başsavcvekilleri, Cumhuriyet savclar ile bağl<br />

birimler üzerinde; asliye ceza mahkemesi Cumhuriyet başsavcsnn da o yer yarg çevresinde<br />

görevli Cumhuriyet savclar ile bağl birimler üzerinde gözetim ve denetim yetkisinin olduğu<br />

kabul edilmiştir.<br />

Bu itibarla;<br />

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn yukarda anlan hükümleri ile hukuk devletinin en<br />

önemli ilkelerinden biri olan yarg bağmszlğ da göz önünde bulundurulmak suretiyle;<br />

1- Yarg yetkisinin kullanlma alanna giren veya mahallinde kanun, tüzük,<br />

yönetmelik, genelge ya da yüksek mahkeme içtihatlar araştrlmak suretiyle çözülebilecek<br />

konularda görüş talep edilmemesi,<br />

2- Yarg yetkisinin kullanmna ilişkin hususlar hariç olmak üzere hâkimlerin idari<br />

görevleri ile delilleri değerlendirme ve suçu niteleme yetkisi hariç olmak üzere Cumhuriyet<br />

savclarnn adli görevlerine ilişkin konular ile Kurulun görev alanna giren hususlarda görüş<br />

talebinde bulunulmadan önce merkez ve mülhakatta görev yapan Cumhuriyet savclarnn<br />

Cumhuriyet başsavclğ; mahkeme ya da hâkimlerin ise komisyon başkanlğ ile görüş<br />

alşverişinde bulunulmas, buna rağmen çözülemeyen konularda tereddüt edilen husus açkça<br />

gösterilerek, anlan makamlar arac klnmak suretiyle bu konuda yaplan uygulamalar ile<br />

oluşan diğer görüşler de varsa dayanaklarnn kaynaklar ile birlikte belirtilmesi ve ilgisine<br />

göre Cumhuriyet başsavcs veya komisyon başkannn kanaati de eklenerek Genel<br />

Sekreterliğimize gönderilmesi,<br />

3- Kurulun görev alanna giren hususlar ile hâkimlerin idari ve Cumhuriyet<br />

savclarnn adli görevleriyle ilgili konularda mahallinde mülhakat adliyeleri veya başka yer<br />

adliyeleriyle yaplan uygulama birliğini sağlamaya ya da uygulamada oluşan çeşitli sorunlarn<br />

tartşlmasna ve bu sorunlarn çözümüne dair toplantlarn sonuç raporlarnn bir suretinin<br />

Genel Sekreterliğimize gönderilmesi, ayrca bu toplantlar neticesinde tespit edilen sorun ve<br />

292


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-177-2011<br />

önerilerin özet hâline getirilerek kanun, yönetmelik, görüş, duyuru ya da genelge olmas talep<br />

edilen hususlar ile eğitim veyahut idari tasarrufla çözümü mümkün olabilecek konularn da<br />

belirtilmesi,<br />

4- Kanunlarda Adalet Bakanlğnn özel olarak yetkili klndğ hususlarda Kurula<br />

talepte bulunulmamas,<br />

5- Lüzumsuz yazşmalara ve işlerin uzamasna sebebiyet verilmemesi bakmndan<br />

ayrca soruşturma, infaz evrak ya da dava dosyas aslnn yaz ekinde gönderilmemesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 274 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

293


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-127-2011 18/10/2011<br />

Konu : Dosyalarn kanun yolu incelemesine<br />

gönderilmesinde dikkat edilecek hususlar<br />

GENELGE<br />

No: 21<br />

Yargnn hzlandrlmas ile yargda etkinlik ve verimliliğin sağlanmas bakmndan<br />

kanun yolu başvurusuna konu edilen dosyalarn mahkemeler tarafndan ilgili merciye<br />

gönderilmesinde aşağdaki usul ve esaslar belirlenmiştir.<br />

1- Dosyalarn yürürlükteki kanun ve yönetmeliklerin ilgili hükümleri gözetilerek<br />

düzenlenmesi,<br />

2- Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sisteminde (UYAP) oluşturulan dosyalara, taraf ve vekil<br />

bilgilerinin dikkatli bir şekilde girilmesi, dosyalardaki dilekçe, bilirkişi raporu, kroki, talimat<br />

evrak gibi esasa etki edecek belgelerin mümkünse dijital ortamda alnarak, mümkün değilse<br />

okunakl bir şekilde taranarak UYAP’a kaydedilmesi ve evrak bilgilerinin içeriğine uygun<br />

olarak Sisteme işlendikten sonra tüm temyiz işlemlerinin UYAP üzerinden yaplmas,<br />

3- Kanun yolu incelemesinin ve özellikle Avrupa İnsan Haklar Mahkemesine yaplan<br />

başvurularn kabul edilebilirlik aşamasnn sağlkl bir şekilde değerlendirilebilmesi için;<br />

taraflarn kanun yoluna başvuru dilekçeleri ile dosyaya sunduğu diğer dilekçe veya yaptğ<br />

başvurularn denetime imkân sağlayacak biçimde veri girişi yaplarak UYAP’a kaydedilmesi;<br />

ayrca, başvuru sahibine ücretsiz alnd belgesinin verilmesi,<br />

4- Hukuk davalarnda, kanun yolu incelemesinin duruşmal olarak yaplabilmesi için<br />

duruşma talep eden taraftan gerekli giderlerin alnmas,<br />

5- Nüfus kayt tashihi davalarnda 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayl Tebligat<br />

Kanununun 43 üncü maddesi gereğince Cumhuriyet başsavclğnn görüldü şerhinin<br />

bulunmas,<br />

6- 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayl Avukatlk Kanununun 27 nci maddesinin üçüncü<br />

fkras ve 56 nc maddesinin birinci fkras ile 2/7/1964 tarihli ve 492 sayl Harçlar<br />

Kanununun 1 sayl Yarg Harçlar Tarifesinin D/I-c maddeleri gereğince, avukatlar tarafndan<br />

sunulan vekâletname ve/veya yetki belgesi asl ve suretlerine Türkiye Barolar Birliğince<br />

bastrlan pulun yapştrlmamş ya da noksan yapştrlmş ve/veya vekâletname suretinin<br />

aslna uygunluğu ilgili avukatn imzas ile onaylanmamş, onaylanmşsa da suret harc<br />

yatrlmamş ya da noksan yatrlmşsa bu eksikliklerin tamamlattrlmas,<br />

7- Dosyalarn ceza mahkemesince Yargtay Cumhuriyet Başsavclğna<br />

gönderilmesinde Cumhuriyet başsavclğnn arac klnmas uygulamasndan vazgeçilerek<br />

UYAP ortamnda doğrudan gönderilmesi; Cumhuriyet Başsavclklar İle Adlî Yarg İlk<br />

Derece Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 12 nci<br />

maddesinde düzenlenen esas defterine kanun yolu işlemlerinin şerh düşülmesine ilişkin<br />

294


hükmün UYAP tarafndan dosya gönderme işlemi yaplrken otomatik olarak yerine<br />

getirildiğinin bilinmesi; ceza dosyalarnn Yargtay Cumhuriyet Başsavclğndan toplu olarak<br />

mahalli Cumhuriyet başsavclklarna iade edilmesi hâlinde mahkemelerine dağtmnn<br />

yaplmas,<br />

8- Her bir dava dosyasnn ayr zarf içerisine konulmas, ayn zarf içine birden fazla<br />

dava dosyasnn konulmamas, ayr zarf içinde olan dosyalarn toplu olarak<br />

gönderilebileceğinin bilinmesi,<br />

9- Dosya gönderme formunun usulüne uygun şekilde doldurularak dosyann dizi<br />

pusulasna bağlanmas,<br />

10- Kanun yoluna başvurulan hukuk dava dosyasnn görevli hukuk dairesine; ceza<br />

dava dosyasnn ise görevli daire ve bölüm belirtilerek Yargtay Cumhuriyet Başsavclğna<br />

gönderilmesi,<br />

11- Dava dosyasnn Yargtay Cumhuriyet Başsavclğna tüm ekleri ile birlikte<br />

gönderilip gönderilmediğinin (örneğin; birleştirilen, uyarlama yarglamasna konu olan, 466<br />

sayl Kanun veya 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ve devam maddeleri<br />

uyarnca açlan tazminat davalarnn konusunu oluşturan ceza dosyalar vs.), hükme dayanak<br />

yaplan belge (örneğin; adli emanette kaytl bulunan sahtecilik suçuna konu çek, bono,<br />

diploma, kira sözleşmesi, vs.) ve delillerin dosya arasnda bulunup bulunmadğnn<br />

denetlenmesi, eksikse temyiz işlemi yaplmadan tamamlanmas,<br />

12- 6217 sayl Yarg Hizmetlerinin Hzlandrlmas Amacyla Baz Kanunlarda<br />

Değişiklik Yaplmasna Dair Kanunun yürürlüğe girdiği 14/4/2011 tarihinden sonra,<br />

Cumhuriyet savclar hariç, ceza davalarnda yaplan temyiz başvurularnda, 492 sayl<br />

Harçlar Kanununa göre, 40 TL temyiz harc yatrlmamş ve kararda da bu hususa ilişkin<br />

hatrlatmada bulunulmamşsa mahkemesince, temyiz edene bu harcn, tebliğ tarihinden<br />

itibaren bir hafta içinde yatrlmas, aksi takdirde temyiz başvurusunun reddedileceği ihtaratn<br />

içeren meşruhatl bir tebligatn yaptrlmasnn sağlanmas,<br />

13- Sank ve katlan ile katlma isteği karara bağlanmamş, reddedilmiş veya katlan<br />

sfatn alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunup duruşmaya usulüne uygun olarak davet<br />

edilmemiş olanlarn yokluklarnda verilen hükmün, bu kişilere hiç ya da usulüne uygun tebliğ<br />

edilmediği anlaşlmşsa, temyiz etmeyenlere hükmün usulünce tebliği yaptrlp buna ilişkin<br />

belgeler ile verilmesi hâlinde temyiz dilekçelerinin taranarak tüm bilgileriyle doğru biçimde<br />

dosyaya eklenmesi,<br />

14- 5271 sayl Kanunun 232 nci maddesinin altnc ve 34 üncü maddelerinin ikinci<br />

fkralarna aykr şekilde, yüze karş ya da yoklukta verilen hükmün, temyiz etmeyenlere,<br />

anlan Kanun maddeleri uyarnca, başvurulabilecek kanun yolu, merci, başvuru süresi,<br />

şekilleri ve sürenin ne zaman işlemeye başlayacağ hususlar gösterilmek suretiyle, usulüne<br />

uygun olarak tebliği yaptrlp buna ilişkin belgeler ile verilmesi hâlinde temyiz dilekçelerinin<br />

taranarak tüm bilgileriyle doğru biçimde dosyaya eklenmesi,<br />

15- Hükmün gerekçeli olarak tefhim edilmiş olmamas durumunda, temyiz süre tutum<br />

dilekçesi verilmiş olup da gerekçeli kararn tebliği istenmiş ise tebliğ edilip edilmediğinin<br />

takibi,<br />

16- İcrann geri braklmas taleplerine ilişkin giderlerin alnarak yaz içeriğinde<br />

belirtilmesi,<br />

295


17- Elektronik imzal icrann geri braklmas kararn alan mahkemenin karar harcn<br />

tahsil ettikten sonra icra dairesine UYAP üzerinden göndermesi ve ilgilisine verilen suretin<br />

usulüne uygun olarak ilgili icra dairesi ya da mahkemesi tarafndan tasdik edilmesi,<br />

18- Kanun yolu incelemesinden gelen elektronik imzal ilamn UYAP üzerinden<br />

dosya evrak olarak sisteme aktarlmas ve gerekli işlemin yaplmas,<br />

19- İdari yargda yürütmenin durdurulmas istemli başvurularda gerekli harç ve posta<br />

giderlerinin eksiksiz alnmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 266 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

296


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-129-2011 18/10/2011<br />

Konu : Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde<br />

yaplan tebligat giderleri ve diğer masraflar<br />

GENELGE<br />

No: 22<br />

6/1/1982 tarihli ve 2577 sayl İdarî Yarglama Usulü Kanununda bölge idare, idare ve<br />

vergi mahkemelerinde yaplacak işlemler için her türlü tebligat giderlerinin para veya pul<br />

olarak ilgilisinden alnmasn mümkün klan düzenlemelere yer verilmiş olmasna rağmen bu<br />

masraflarn pul olarak alnmas hâlinde muhafazasnda ve kontrolünde birtakm zorluklar<br />

ortaya çkmaktadr.<br />

Ayrca, tebligat masraflarnn tahsilat makbuzu karşlğnda para olarak ilgilisinden<br />

alnmas bu saknca ve zorluklar büyük ölçüde giderebilecek ve uygulama birliği<br />

sağlayabilecektir.<br />

Bilindiği üzere, 2577 sayl Kanunun “Dilekçelerin verileceği yerler” kenar başlkl 4<br />

üncü maddesinde; “Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danştay<br />

veya ait olduğu mahkeme başkanlklarna veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi<br />

mahkemesi başkanlklarna, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk<br />

hakimliklerine veya yabanc memleketlerde Türk konsolosluklarna verilebilir.”<br />

“Dilekçe üzerine uygulanacak işlem” kenar başlkl 6 nc maddesinin üçüncü<br />

fkrasnda; “4 üncü maddede yazl diğer yerlere verilen dilekçeler, en geç üç gün içinde<br />

Danştay veya ait olduğu mahkeme başkanlğna taahhütlü olarak gönderilir. Bu yerlerde<br />

harç pullar bulunmadğ takdirde bunlara karşlk alnan paralarn miktar ve alnd<br />

kağdnn tarih ve says dilekçelere yazlr.”<br />

“Temyizen verilen karar üzerine yaplacak işlem” kenar başlkl 50 nci maddesinde;<br />

“Temyiz incelemesi sonucunda verilen karar, dosyayla birlikte karar veren mahkeme veya<br />

Danştay dairesine gönderilir. Bu karar, dosyann mahkeme veya Danştay dairesine geldiği<br />

tarihten itibaren yedi gün içinde taraflara tebliğ edilir.”<br />

“Tebliğ işleri ve ücretler” kenar başlkl 60 nc maddesinde; “Danştay ile bölge<br />

idare, idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebliğ işleri, Tebligat Kanunu hükümlerine<br />

göre yaplr. Bu suretle yaplacak tebliğlere ait ücretler ilgililer tarafndan peşin olarak<br />

ödenir.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Benzer şekilde Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi<br />

Mahkemelerinin İdari İşleri ile Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesi Usul ve Esaslarna İlişkin<br />

Yönetmeliğin 17, 57 ve 61 inci maddelerinde de konuya ilişkin ayrntl düzenlemelere yer<br />

verilmiştir.<br />

297


Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-129-2011<br />

Bu itibarla;<br />

1- Keşif gideri, bilirkişi ücreti, hâkim ve zabt kâtibi yol tazminat, dosyalarn kanun<br />

yolu incelemesine gönderilmesi için gerekli masraflar ile tebligat giderlerinin para olarak<br />

tahsilat makbuzu karşlğnda ilgilisinden alnmas; mevzuatn pul kullanmna imkân tandğ<br />

dikkate alnarak pulla müracaatta bulunan kişilerin geri çevrilmemesi; söz konusu bu<br />

işlemlerin bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinin bulunmadğ yerlerde bu mahkemelere<br />

gönderilmek üzere asliye hukuk hâkimliklerine verilen dilekçeler üzerine yaplmas<br />

durumunda, tahsil edilen parann Posta ve Telgraf Teşkilât Genel Müdürlüğü (PTT) şubeleri<br />

vastasyla ilgili mahkemesine havale edilmesi,<br />

2- Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sisteminden (UYAP) alnacak çktlar üzerinden gerekli<br />

kontrol ve denetimlerin en az üç ayda bir olmak üzere sk sk yaplarak UYAP sisteminde yer<br />

alan tahsilat ve reddiyat bilgileri ile dosya içinde ve dosya gömleği üzerinde bulunan<br />

bilgilerin ayn olmasnn sağlanmas; bu amaçla, posta avansndan yaplan tüm reddiyatlarn<br />

dosya gömleğine işlenmesi ve yaplan tüm tahsilatlara ilişkin belgelerin UYAP sisteminden<br />

çkt alnarak dosyaya konulmasnn temini<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 265 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

298


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-124-2011 18/10/2011<br />

Konu : Başka yer mahkemesine verilen dilekçelerin<br />

gönderilmesinde dikkat edilecek hususlar<br />

GENELGE<br />

No: 23<br />

Başka yerde bulunan mahkemeye gönderilmek üzere verilen istinaf veya temyiz<br />

dilekçeleri ile diğer dilekçelerin havale edilmesini müteakiben herhangi bir hak kaybna ve<br />

yaknmalara meydan verilmemesi bakmndan zamannda ilgili mahkemeye gönderilmesi<br />

adalete olan güvenin sağlanmas adna büyük önem taşmaktadr.<br />

Öte yandan, istinaf veya temyiz süresi içinde başka yer mahkemesine verilen ancak bu<br />

mahkemece dilekçelerin asl mahkemesine zamannda gönderilmemesi sebebiyle kanun yolu<br />

süresinin geçmesinden dolay kararn kesinleştirilmesi veya infaza verilmesi hâlinde birtakm<br />

hukuki sakncalar ile telafisi güç ve imkânsz zararlar meydana gelebilecektir.<br />

Bu itibarla;<br />

1- Kanun yoluna başvurulmasna dair dilekçelerin verilmesinde 4/12/2004 tarihli ve<br />

5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 273 ve 291, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayl Hukuk<br />

Muhakemeleri Kanununun 343 ve 365 ile 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayl İdari Yarglama<br />

Usulü Kanununun 4 ve 6 nc maddelerinde düzenlenen usul ve esaslara riayet edilmesi,<br />

2- Başka yer ceza ya da hukuk mahkemesine veya bölge adliye mahkemesine, idare,<br />

vergi ya da bölge idare mahkemesine, Askerî Yüksek İdare Mahkemesine gönderilmek üzere<br />

verilen istinaf veya temyiz dilekçeleri ile diğer dilekçelerin, evrakn süreye tabi olabileceği de<br />

gözetilerek işlemlerin yukarda belirtilen kanun hükümleri ile kalem mevzuat doğrultusunda<br />

UYAP üzerinden yerine getirilmesi, taranmş suret ve eklerinin birlikte ilgili merciye<br />

gönderilmesinin sağlanmas ve bu amaçla düzenli olarak kalem denetiminin de yaplarak<br />

gerekli önlemlerin alnmas,<br />

3- Bu nitelikteki dilekçe veya belgenin konusu ile alndğ tarih ve sayy gösteren<br />

“Alındı Belgesi”nin ücretsiz olarak ilgilisine verilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 264 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

299


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-122-2011 18/10/2011<br />

Konu : Havale işlemleri<br />

GENELGE<br />

No: 24<br />

Bilindiği üzere, mevzuatmzda 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayl İdari Yarglama Usulü<br />

Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanunu, 12/1/2011 tarihli ve<br />

6100 sayl Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile kalem hizmetlerini düzenleyen yönetmeliklerin<br />

çeşitli maddelerinde; dilekçelerin verileceği yerler, havalesi, kayd, ilk incelemesi; havale<br />

yetkisi bulunanlar ve havale üzerine uygulanacak işlemler ile dosyaya belge konulmas gibi<br />

kimi usul kurallar bulunmaktadr.<br />

Dosyaya sunulan her türlü dilekçe ve belge ile özellikle kanun yoluna başvuru<br />

dilekçelerinin havalesinde, belirlenen usul kurallarna uyulmas hâlinde; yasal sürelerin<br />

kolayca ve doğru bir şekilde tespit edilmesi, yarglamann daha ksa sürede sonuçlandrlmas<br />

ile kalem işlerinin düzen ve denetim altnda tutulmas sağlanarak bu konuda ortaya<br />

çkabilecek çeşitli mağduriyetler de önlenebilecektir.<br />

Bu itibarla;<br />

Masraf, zaman ve hak kaybna sebep olunmamas, yasal sürelerin tespiti yönünden<br />

oluşabilecek tereddütlerin önlenmesi bakmndan;<br />

1- Havale için ibraz edilen dilekçe veya belgenin konusu ile alndğ tarih ve sayy<br />

gösteren “Alındı Belgesi”nin ücretsiz olarak ilgilisine verilmesi,<br />

2- Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sisteminin (UYAP) tüm ülke çapnda tam olarak 1/9/2008<br />

tarihinden itibaren kullanlmaya başlanmasyla birlikte kalem hizmetlerinin yaplmasnda<br />

kullanlan defter ve kartonlar ile diğer işlemlerin, UYAP ortamnda oluşturulmas ve<br />

yaplmas esas benimsendiğinden; dilekçe veya belgelerin mümkünse dijital ortamda<br />

alnarak, mümkün değilse okunakl bir şekilde taranarak zamannda, doğru ve eksiksiz<br />

biçimde UYAP’a kaydedilmesi, bu kaydn tarihinin havale tarihi olarak kabul edilmesi; bu<br />

hizmetlerin hzl, verimli ve düzenli bir şekilde yaplp yaplmadğnn takip edilerek<br />

denetiminin sağlanmas,<br />

3- Mahkeme başkan, hâkim, Cumhuriyet savcs, yaz işleri müdürü veya mevzuatta<br />

havale yetkisi verilenler tarafndan fiziki ortamda istisnai olarak havale işlemi yaplmasnn<br />

zorunlu olduğu durumlarda, dilekçe veya belgenin üzerine havale yazsnn ve havale tarihinin<br />

okunakl ve anlaşlr bir şekilde yazlarak imzalanmas, dilekçelerin mümkün olduğu ilk<br />

frsatta UYAP’a kaydedilmesi, kayt tarihinin dilekçe üzerinde ayrca belirtilmesi ile diğer<br />

usul işlemlerine riayet edilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 251 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

300


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-188-2011 18/10/2011<br />

Konu : Mahkeme kalemleri ile icra ve<br />

iflas dairelerinin denetimi<br />

GENELGE<br />

No: 25<br />

Bilindiği üzere, mahkeme kalemleri ile icra ve iflas daireleri hizmetleri; mahkeme<br />

başkan veya hâkim denetimi altnda, ilgili müdürün yönetiminde kalemde görevlendirilen<br />

zabt kâtipleri ve diğer görevliler tarafndan yürütülmektedir.<br />

Öte yandan, kalem hizmetlerinin düzenli bir şekilde yerine getirilebilmesini sağlamak<br />

amacyla çeşitli yönetmelikler çkarlmştr. Bu yönetmeliklerde kalem personelinin hangi<br />

usul ve esaslar dairesinde görev yapacağ belirlenmiş, izlenecek kurallar gösterilmiştir.<br />

Diğer taraftan, günün teknolojik gelişmeleri karşsnda söz konusu bu hizmetlerin<br />

hzl, verimli, düzenli ve istenilen her türlü veriyi değişik açlardan almaya imkân sağlayacak<br />

biçimde yaplmas ile bu hususlarn özenle takip edilerek denetimin sağlanmas büyük önem<br />

taşmaktadr.<br />

Bu doğrultuda, Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sisteminin (UYAP) tüm ülke çapnda tam<br />

olarak 1/9/2008 tarihinden itibaren kullanlmaya başlanmasyla birlikte kalem hizmetlerinin<br />

yaplmasnda kullanlan defter ve kartonlar ile diğer işlemlerin, UYAP ortamnda<br />

oluşturulmas ve yaplmas esas benimsenmiştir.<br />

Ayrca, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayl İcra ve İflas Kanununun “Gözetim ve denetim”<br />

kenar başlkl 13 üncü maddesinin birinci fkrasnda, icra ve iflas dairelerinin Kanunun 4 üncü<br />

maddesindeki esaslara göre icra mahkemesi hâkiminin daimî gözetimi ve denetimi altnda<br />

bulunacağ; Kanunun 4 üncü maddesinde, icra mahkemesi hâkimlerinin icra ve iflas<br />

dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazlar inceleyecekleri, bu dairelerin<br />

gözetim ve denetimlerini yaparak idari işlerine bakacaklar hüküm altna alnmştr.<br />

11/4/2005 tarihli ve 25783 sayl Resmî Gazete’de yaymlanan İcra İflas Kanunu<br />

Yönetmeliğinin 102 nci maddesinde de, icra mahkemesinde görev yapan hâkimlerin icra ve<br />

iflas dairelerini denetleyecekleri, ayrca bu dairelerin Cumhuriyet savclarnca ylda en az bir<br />

kez teftiş olunacağ ile Cumhuriyet savclar ve görevlendirilecek adalet müfettişlerince<br />

sürekli olarak denetim ve teftişe tabi tutulacaklar hususlar düzenlenmiştir. Bununla birlikte,<br />

anlan Yönetmeliğin kasa ve banka hesaplarnn denetlenmesini düzenleyen 104 ve 105 inci<br />

maddelerinde ilgili hâkime yer verilmeyerek, bu hususlar Cumhuriyet savclarnn görevleri<br />

arasnda saylmş, teftişte göz önünde bulundurulacak ilkeler belirlenmiştir.<br />

301


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-188-2011<br />

Bu itibarla;<br />

Mahkeme kalemleri ile icra ve iflas daireleri hizmetlerinin, etkili, verimli ve süratli<br />

olarak yerine getirilebilmesi ve hizmetin kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgelere uygun<br />

olarak yürütülmesinin sağlanabilmesi için;<br />

1- Mahkeme başkan veya hâkimi tarafndan en az üç ayda bir defa olmak üzere<br />

düzenli aralklarla denetim yaplmas, kuşku duyulduğunda bu denetimlerin derhâl<br />

gerçekleştirilmesi,<br />

2- İşlemlerin yerinde, zamannda, doğru, eksiksiz bir biçimde ve UYAP üzerinden<br />

yürütülüp yürütülmediğinin yaplacak olan denetimlerde dikkate alnmas,<br />

3- İlgili mevzuata aykr olarak yaplan işlemlerin tespiti hâlinde gereğinin yaplmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 269 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

302


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-117-2011 18/10/2011<br />

Konu : Fikrî ve snai hak ihlallerine ilişkin suçlarda<br />

Cumhuriyet savclarnn uzmanlaşmas ve<br />

bu alanda Devletin vergi kaybnn önlenmesi<br />

GENELGE<br />

No: 26<br />

Fikrî ürün üzerindeki haklarn korunmas temeline dayanan fikrî ve snai haklar hukuku<br />

(patent, marka, tasarm, coğrafi işaret, yeni bitki çeşidi, entegre devre topoğrafyas, veri taban<br />

üzerindeki haklar, eser sahibinin haklar, bağlantl haklar vb.) fikrî ve snai hak sahibinin<br />

belirlenmesini, yetkilerini, bu haklarn korunmasn ve bunlarn çeşitli hukuki işlemlere konu<br />

olmasn düzenlemektedir.<br />

Fikrî ve snai haklar, insann fikrî çalşmalaryla ortaya koyduğu ürünler üzerindeki çeşitli<br />

hak ve menfaatlerin korunmas suretiyle fikrî emek ve çalşmalarn teşvik edilmesi felsefesine<br />

dayanmakta olup bu sayede kültür, sanat ve teknoloji alannda gelişme sağlandğ gibi üretim ve<br />

piyasadaki rekabetin arttrlmasnda, kültürel yaşamn geliştirilmesinde ve teknolojinin<br />

yaygnlaştrlmasnda da sözü edilen haklar önemli bir rol oynamaktadr.<br />

Fikrî ürün üzerindeki haklarn korunmasnn temelinde bunlarn insann en doğal hakk<br />

olmas gerçeği yatmaktadr.<br />

Nitekim, 1948 tarihli İnsan Haklar Evrensel Beyannamesinin 27 nci maddesinin birinci<br />

fkrasnda; "Herkes toplumun kültürel faaliyetlerine katlmak, güzel sanatlardan haz almak, bilim<br />

alanndaki ilerleyişe katlmak ve bunlardan yararlanmak hakkna sahiptir."<br />

İkinci fkrasnda ise; "Herkes, vücuda getirdiği her türlü bilim, edebiyat ve sanat<br />

eserlerinden doğan manevi ve parayla ölçülebilir menfaatlerinin korunmasn isteme hakkna<br />

sahiptir."<br />

ifadelerine yer verilerek kim tarafndan meydana getirilmiş olursa olsun, fikrî ürün sahibinin<br />

haklar gibi, bireylerin bu ürünlerden yararlanma haklar ile fikrî ürün üzerindeki manevi ve mali<br />

haklarn kişinin en temel insan haklar arasnda olduğu vurgulanmştr.<br />

Son yllarda fikrî ve snai haklarn dünya ticaretindeki rolünün artmas nedeniyle bu<br />

haklarn korunmasna uluslararas bir standart getirilmesi amacyla, 15 Nisan 1994 tarihinde Dünya<br />

Ticaret Örgütünü Kuran Anlaşmann eki olarak Ticaretle Bağlantl Fikrî Mülkiyet Haklar<br />

Anlaşmas (Trade-Related Aspects of Intellectual Property Rights- TRIPS) kabul edilmiştir.<br />

Fikrî ve snai haklarn uluslararas alanda minimum seviyede korunmasn amaçlayan TRIPS<br />

Anlaşmasn ülkemiz, 31/12/1994 tarihinden geçerli olmak üzere onaylamştr.<br />

303


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-117-2011<br />

Öte yandan, Avrupa Birliği (AB) tam üyeliğine aday olan ülkemiz, Gümrük Birliğine<br />

ilişkin I/95 sayl Ortaklk Konseyi Karar ile mevzuatmz fikrî ve snai haklarla ilgili AB<br />

mevzuatna uyumlaştrma taahhüdü altna girmiştir.<br />

Ayrca, 1938’den beri Brüksel Metnine taraf olduğumuz 1886 tarihli Edebiyat ve Sanat<br />

Eserlerinin Korunmasna İlişkin Bern Sözleşmesinin 1979 tarihli Paris Metni; İcrac Sanatçlar,<br />

Fonogram Yapmclar ve Yayn Kuruluşlar Hakknda 1961 Tarihli Roma Sözleşmesi; 1996 tarihli<br />

Dünya Fikrî Mülkiyet Teşkilat (WIPO) Telif Haklar Sözleşmesi ve WIPO İcralar ve Fonogramlar<br />

Sözleşmesi; 1925’den beri Londra Metnine taraf olduğumuz 1883 tarihli Snai Mülkiyetin<br />

Korunmasna Dair Paris Sözleşmesinin 1 Şubat 1995 tarihli Stokholm Metninin 1-12. Maddeleri;<br />

1970 tarihli Patent İşbirliği Antlaşmas; 1973 tarihli Avrupa Patent Sözleşmesi; 1996 tarihli Madrid<br />

Anlaşmasna İlişkin Protokol; 1925 tarihli Tasarmlarn Uluslararas Tesciline İlişkin Lahey<br />

Anlaşmasnn Cenevre Metni; 1971 tarihli Patentlerin Uluslararas Snflandrlmasna İlişkin<br />

Strazburg Anlaşmas; 1957 tarihli Marka Tescilinde Eşyalarn ve Hizmetlerin Uluslararas<br />

Snflandrlmasna İlişkin Nice Anlaşmas; 1968 tarihli Tasarmlarn Snflandrlmasna İlişkin<br />

Locarno Anlaşmas; 1994 tarihli Marka Kanunu Anlaşmas ile 1961 tarihli Yeni Bitki Çeşitlerinin<br />

Korunmas Hakknda Uluslararas Sözleşmeye ülkemiz taraf olmuştur.<br />

Fikrî haklar alannda hukukumuzdaki en temel düzenleme, 5846 sayl Fikir ve Sanat<br />

Eserleri Kanunu olup, anlan Kanunda yukarda sözü edilen uluslararas yükümlülüklerimizin bir<br />

gereği olarak 7/6/1995 tarihli ve 4110 sayl Kanun, 21/2/2001 tarihli ve 4630 sayl Kanun,<br />

3/3/2004 tarihli ve 5101 sayl Kanun ve 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayl Kanun ile çeşitli<br />

değişiklikler yaplmştr.<br />

Snai haklar alannda ise; 24/6/1995 tarihli ve 551 sayl Patent Haklarnn Korunmas<br />

Hakknda Kanun Hükmünde Kararname (KHK), 24/6/1995 tarihli ve 554 sayl Endüstriyel<br />

Tasarmlarn Korunmas Hakknda KHK, 24/6/1995 tarihli ve 555 sayl Coğrafi İşaretlerin<br />

Korunmas Hakknda KHK, 24/6/1995 tarihli ve 556 sayl Markalarn Korunmas Hakknda KHK,<br />

bu KHK'lere ceza hükümlerinin eklenmesi hakknda 7/11/1995 tarihli ve 4128 sayl Kanun,<br />

8/1/2004 tarihli ve 5042 sayl Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahç Haklarnn Korunmasna İlişkin<br />

Kanun, 22/4/2004 tarihli ve 5147 sayl Entegre Devre Topografyalarnn Korunmas Hakknda<br />

Kanunla düzenlemeler yaplmştr.<br />

Böylece, hem TRIPS Anlaşmas ve I/95 sayl Ortaklk Konseyi Kararnn gerekleri yerine<br />

getirilmiş hem de etkin ve çağdaş bir fikrî ve snai haklar sistemi kurmak için yasal alt yap<br />

oluşturulmuştur.<br />

Diğer taraftan, günümüzde suç ekonomisinde önemli bir yer tuttuğu görülen fikrî ve snai<br />

hak ihlallerinin, insan hayat ve sağlğn etkileyen ürünlerin de dâhil olduğu pek çok pazarda söz<br />

konusu olabildiği, hukuka aykr olarak işleyen böylesine bir pazarda Devletin çok büyük vergi<br />

kayplarnn ortaya çktğ, sözü edilen ihlaller nedeniyle ülke ekonomisinin olumsuz etkilendiği ve<br />

suçla mücadelede daha etkili önlemlerin alnmas gerektiği bilinmektedir.<br />

Devletin vergi kaybnn önlenmesi amacyla düzenlenen 4/1/1961 tarihli ve 213 sayl<br />

Vergi Usul Kanununun “Vergi ehliyeti” kenar başlkl 9 uncu maddesinin ikinci fkrasnda yer<br />

alan; "Vergiyi doğuran olayn kanunlarla yasak edilmiş bulunmas, mükellefiyeti ve vergi<br />

sorumluluğunu kaldrmaz." şeklindeki hükümden, fikrî ve snai hak ihlaline konu eylemlerin<br />

304


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-117-2011<br />

kanunlarla yasaklanmş olmasnn, ihlali gerçekleştiren faillerin vergi yükümlülüklerini ortadan<br />

kaldrmayacağ anlaşlmaktadr.<br />

Özellikle, son yllarda teknoloji alanndaki gelişmeler, İnternet ortamnda iletime konu olan<br />

şiir, müzik, resim, film gibi fikrî hak konusu eserlerden; genler, hücreler gibi doğal ortamlarndan<br />

izole edilmiş materyallerle yaplan buluşlar; içinde karmaşk bilgisayar programlar veya entegre<br />

devre topografyalarn barndran cihazlara kadar teknoloji ile çok yakndan ilgili olan fikrî ve snai<br />

haklar hukukunu etkilemektedir.<br />

Bu etkileşimin doğal sonucu olarak hukukun bu alan, hak kayplarna sebebiyet<br />

verilmemesi, soruşturmalarn tam ve etkili yaplabilmesi bakmndan uzmanlaşmann önemli ve<br />

zorunlu olduğu bir hukuk dal hâline gelmiştir.<br />

Fikrî ve snai haklar hukukunun gerektirdiği uzmanlaşma ihtiyac dikkate alnarak ülkemizde<br />

ilk defa 2001 ylnda fikrî ve snai haklar hukuk ve ceza mahkemeleri kurulmuştur. İlk derece<br />

mahkemelerinde sağlanan uzmanlaşmann, bu haklarn ihlali ile ilgili soruşturmalar yürüten<br />

Cumhuriyet başsavclklarnda da sağlanmas önem arz etmektedir.<br />

Bu itibarla;<br />

1- Cumhuriyet başsavclarnca, fikrî ve snai hak ihlalleri ile ilgili soruşturmalarn etkin ve<br />

hzl şekilde gerçekleştirilmesi için bu alanda soruşturmalar yürüten Cumhuriyet savclarnn<br />

uzmanlaşmasnn sağlanmas amacyla;<br />

a) Fikrî ve snai hak ihlalleriyle ilgili bir yllk toplam soruşturma says 500’den fazla olan<br />

yerlerde, fikrî ve snai haklarla ilgili soruşturmalar yürütmekle görevli bir “fikrî ve snai haklar<br />

bürosu” oluşturulmas,<br />

b) Ayr bir büro oluşturulmasn gerektirecek kadar iş yoğunluğu olmamas hâlinde, fikrî ve<br />

snai haklarla ilgili soruşturmalarn mevcut bürolardan birine veya belirli Cumhuriyet savclarna<br />

verilmesi,<br />

c) Cumhuriyet başsavclklarnn çocuk bürolarnda görevli Cumhuriyet savclarnn birden<br />

fazla olmas hâlinde, çocuklarn işlediği fikrî ve snai haklarla ilgili suçlara bakmakla bir veya bu<br />

konudaki soruşturma evraknn yoğunluğuna göre daha fazla sayda Cumhuriyet savcsnn<br />

görevlendirilmesi,<br />

2- Fikrî ve snai hak ceza davalarna bakan mahkemelerce verilen ve kesinleşen kararlarn<br />

birer örneğinin, vergi dairesi başkanlklarna, o yerde vergi dairesi başkanlğ bulunmamas hâlinde<br />

ise defterdarlklarn gelir müdürlüklerine iletilmesi,<br />

3- Devletin vergi kayplarnn önlenmesi ile fikrî ve snai haklarn etkin bir biçimde<br />

korunmasnn sağlanmas bakmndan konuyla ilgili mücadele eden farkl kurum ve kuruluşlarla<br />

koordinasyon sağlanmak suretiyle fikrî ve snai hak ihlalleri ile etkili bir şekilde mücadele edilmesi,<br />

hak ihlallerinin tespiti hâlinde, durumdan hak sahibinin de haberdar edilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun 30/9/2011<br />

tarihli ve 267 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

305


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-126-2011 18/10/2011<br />

Konu : Resmî ilanlar<br />

GENELGE<br />

No: 27<br />

Bilindiği üzere, resmî ilanlarn yaplmasnda izlenecek usul ve esaslar 2/1/1961 tarihli<br />

ve 195 sayl Basn İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanunda belirlenmiştir.<br />

Anlan Kanunun 2 nci maddesinin birinci bendinde, resmî ilanlarn mevkutelerde<br />

yaymlanmasna arac olmak Basn İlan Kurumunun görevleri arasnda saylmştr.<br />

29 uncu maddesinin (a) bendinde ise; kanun, tüzük ve yönetmeliklerle yaynlanmas<br />

mecburi olan ve reklam mahiyetini taşmayan ilanlar resmî ilan olarak kabul edilmiş olup, ilan<br />

edilmesi zorunlu klnan hususlar ise çeşitli kanunlarda düzenlenmiş bulunmaktadr.<br />

Kanunun “Resmî ilânlarn yaynlanmas” kenar başlkl 31 inci maddesinde; “Resmî<br />

ilânlar, Basn-İlan Kurumunun şubesi bulunan yerlerin belediye hudutlar içinde bu şubeler<br />

araclğ ile yaynlatlr.<br />

Kurumun şubesi bulunmayan yerlerde, resmî ilânlarn yaynlanmasna valilikler arac<br />

olurlar.<br />

Mevkuteler aldklar resmî ilânlar zamannda yaynlarlar. Hakl bir sebep olmadkça<br />

bu ilânlar almaktan imtina edemezler.<br />

6762 sayl Türk Ticaret Kanununun 37 nci maddesi hükmü sakldr.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Bu itibarla;<br />

Yarglamann daha ksa sürede sonuçlandrlmas ve kaynaklarn daha etkin, verimli<br />

ve ekonomik şekilde kullanlmas bakmndan;<br />

1- Kanunlarda özel olarak belirtilen istisnalar hariç olmak üzere mevzuatla<br />

yaymlanmas zorunlu klnan resmî ilanlarn, 195 sayl Kanun ve ilgili diğer mevzuat<br />

hükümleri doğrultusunda Basn İlan Kurumunun şubesi bulunan İstanbul, Ankara, İzmir,<br />

Adana, Afyonkarahisar, Bursa, Denizli, Konya, Manisa, Gaziantep, Kayseri, Antalya,<br />

Balkesir, Batman, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya, Mersin, Samsun, Trabzon, Van, Erzurum,<br />

Zonguldak ve Diyarbakr illeri Büyükşehir veya Merkez Belediyesi snrlar içerisinde<br />

Kurumun bu şube müdürlükleri; anlan yerler dşndaki yerlerde ise valilikler araclğyla<br />

resmî ilanlar yaymlama hakkn haiz gazetelerde yaymlatlmas,<br />

2- Valiliklerin görev alanndaki merciler tarafndan, yaygn süreli yaynlarda neşrine<br />

karar verilen resmî ilanlarn, bahsi geçen türde gazete bulunmamas hâlinde, doğrudan Basn<br />

İlan Kurumu araclğyla yaymlatlmas,<br />

3- İlan metnini içeren gazete nüshas ile birlikte Basn İlan Kurumu araclğyla<br />

yaplan ilanlarda Kurumun resmî makbuz veya faturasnn, valilikler araclğyla yaptrlan<br />

ilanlarda da valilikçe onaylanmş makbuz veya faturann kontrole imkân verecek şekilde<br />

işlem dosyalarnda saklanmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 271 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

306


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-161-2011 18/10/2011<br />

Konu : Ad, soyad ve yaş düzeltilmesine<br />

ilişkin talepler<br />

GENELGE<br />

No: 28<br />

Haklarnda tutuklama karar ya da yakalama emri bulunan şüpheli veya sanklarla,<br />

hükümlü ya da herhangi bir şekilde aranan kişilerin; söz konusu bu emir ve kararlar etkisiz<br />

klmak veya haklarndaki mahkûmiyetlerle ilgili bilgi ve tespitleri bertaraf etmek amacyla ad<br />

ve soyadlarn veya her ikisini de değiştirme girişiminde bulunarak pasaport almak suretiyle<br />

ülkemize giriş-çkş yapmak istedikleri ya da bu şekilde kaçma yoluna teşebbüs ettikleri<br />

bilinmektedir.<br />

Ayrca, çocuğun cinsel istismar suçunun sanklarn cezadan kurtarmak maksadyla bu<br />

suçun mağdurlarnn yaşlarnn büyütülmesi için hukuk mahkemesine dava açlabilmektedir.<br />

Bilindiği üzere, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayl Medeni Kanununun 39 uncu<br />

maddesinde; “Mahkeme karar olmadkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydnda düzeltme<br />

yaplamaz.”<br />

25/4/2006 tarihli ve 5490 sayl Nüfus Hizmetleri Kanununun “Kayt düzeltilmesi”<br />

kenar başlkl 35 inci maddesinde; “(1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadkça nüfus<br />

kütüklerinin hiçbir kayd düzeltilemez ve kaytlarn anlamn ve taşdğ bilgileri değiştirecek<br />

şerhler konulamaz. Ancak olaylarn aile kütüklerine tescili esnasnda yaplan maddî hatalar<br />

nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.<br />

(2) Aile kütüklerindeki din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazl beyanna uygun<br />

olarak tescil edilir, değiştirilir, boş braklr veya silinir.”<br />

“Nüfus davalar” kenar başlkl 36 nc maddesinde; “(1) Mahkeme karar ile yaplan<br />

kayt düzeltmelerinde aşağdaki usûllere uyulur:<br />

a) Nüfus kaytlarna ilişkin düzeltme davalar, düzeltmeyi isteyen şahslar ile ilgili<br />

resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savclar tarafndan yerleşim yeri<br />

adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açlr. Kayt düzeltme<br />

davalar nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara<br />

bağlanr.<br />

b) Ayn konuya ilişkin olarak nüfus kaydnn düzeltilmesi davas ancak bir kere<br />

açlabilir. Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarnn baba veya ana<br />

adna ilişkin kayd, soyad değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocuklarn soyadn da<br />

düzeltir.<br />

c) Tespit davalar, kaydn iptali veya düzeltilmesi için açlacak davalara karine teşkil<br />

eder.<br />

(2) Kişilerin başkasna ait kayd kullandklarna ilişkin başvurular Bakanlkça<br />

incelenip sonuçlandrlr.”<br />

307


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-161-2011<br />

“Nüfus müdürlüklerinin yetkisi” kenar başlkl 37 nci maddesinin ikinci fkrasnda;<br />

“Genel Müdürlük ve nüfus müdürlükleri kanunî harç ve her türlü mahkeme masraflarndan<br />

muaftr.”<br />

“Mahkeme yaz işleri müdürlerinin görevleri” kenar başlkl 55 inci maddesinde; “(1)<br />

Mahkeme yaz işleri müdürleri, aile kütükleri üzerinde tescil yaplmasn gerektirecek bütün<br />

karar ve işlemleri, kesinleşme veya düzenleme tarihinden itibaren on gün içerisinde o yerin<br />

nüfus müdürlüğüne bildirmekle görevlidirler.”<br />

4/12/2004 tarihli ve 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun “Ceza mahkemelerinin<br />

ek yetkisi” kenar başlkl 218 inci maddesinde; “(1) Yüklenen suçun ispat, ceza<br />

mahkemelerinden başka bir mahkemenin görev alanna giren bir sorunun çözümüne bağl ise;<br />

ceza mahkemesi bu sorunla ilgili olarak da bu Kanun hükümlerine göre karar verebilir.<br />

Ancak, bu sorunla ilgili olarak görevli mahkemede dava açlmas veya açlmş davann<br />

sonuçlanmas ile ilgili olarak bekletici sorun karar verebilir.<br />

(2) Kovuşturma evresinde mağdur veya sanğn yaşnn ceza hükümleri bakmndan<br />

tespitiyle ilgili bir sorunla karşlaşlmas halinde; mahkeme, ilgili kanunda belirlenen usule<br />

göre bu sorunu çözerek hükmünü verir.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Bu itibarla;<br />

1-Yaş düzeltme, ad veya soyadlarn ya da her ikisini değiştirmek amacyla<br />

mahkemelere başvuranlarn, aranan kişiler arasnda olup olmadğnn tespiti için Ulusal Yarg<br />

Ağ Bilişim Sistemine (UYAP) işlenen “suçun işlendiği yer”, “nüfusa kaytl olunan yer” ve<br />

“ikamet edilen yer” kriterlerine göre takibi sistem üzerinden arananlar raporu alnmak<br />

suretiyle denetimi yaplabilen gyabi tutuklama kararlar ile yakalama emirlerinin UYAP<br />

kullanlarak sorgulama yaplabileceği; verilerin bazlarnn sistemde olmamas ihtimaline<br />

binaen ilgili adli kolluk makamlar vastasyla İçişleri Bakanlğ Kaçakçlk İstihbarat Harekât<br />

ve Bilgi Toplama Daire Başkanlğ (KİHBİ) Bilgi Sisteminden de yararlanlabileceğinin<br />

bilinmesi; bu bilgiler toplandktan ve adli sicil kayd incelendikten sonra değerlendirmelerin<br />

buna göre yaplarak, bu yolla soruşturma, kovuşturma veya hakkndaki cezann infazndan<br />

kurtulmak isteyenlere frsat verilmemesi,<br />

2- Nüfus kayd düzeltilmesi istenen kişinin KİHBİ kayd veya adli sicil kaydnn<br />

bulunmas hâlinde, verilecek kararn kesinleşmiş bir suretinin ilgisine göre İçişleri Bakanlğ<br />

Kaçakçlk İstihbarat Harekât ve Bilgi Toplama Daire Başkanlğ veya Adalet Bakanlğ Adli<br />

Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesi,<br />

3- 5490 sayl Kanunun 37 nci maddesinin ikinci fkrasnda yer alan hüküm<br />

gözetilerek İçişleri Bakanlğ Nüfus ve Vatandaşlk İşleri Genel Müdürlüğü ile nüfus<br />

müdürlüklerinin harç ve her türlü mahkeme masraflarndan muaf olduğunun göz önünde<br />

bulundurulmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 262 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

308


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-118-2011 18/10/2011<br />

Konu : İş cetvelleri, sicil fişleri ve başar<br />

bildirim formlar<br />

GENELGE<br />

No: 29<br />

Adli yargda görev yapan hâkim ve Cumhuriyet savclar ile idari yarg hâkimlerinin<br />

yükselme incelemelerine esas olan iş cetvelleri ile sicil fişleri ve başar bildirim formlarnn<br />

düzenlenmesinde aşağdaki usul ve esaslar belirlenmiştir.<br />

1- İş cetvelinin “dönem içinde çalştğ süre” sütunu Genel Sekreterliğimizce<br />

düzenlenirken hâkimler için Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunun yetkilendirme ve yetki<br />

değişikliklerine ilişkin karar tarihleri esas alnmakta olup, bu sütunun mahallinde<br />

doldurulmasnda kararlarn ilgili hâkime tebliğ tarihinin esas alnmas; Cumhuriyet<br />

savclarnn iş cetvellerinin ise gönderilen cetvellerdeki tarih aralğ dikkate alnmak suretiyle<br />

düzenlenmesi,<br />

2- Yükselme dönemine devreden ve bozularak gelen dosya says ile dönem içinde<br />

gelen dosya saysnn toplanarak baklan toplam iş miktar, o dönemde sonuçlandrlp karara<br />

bağlanmş dosya saysnn ise çkan iş miktar olarak yazlmas; dönem içinde baklan ve<br />

çkarlan iş miktarlarna talimatlar, değişik ve müteferrik işlerin dâhil edilmemesi, bu türden<br />

çkarlan işlerin gerekirse izahat bölümünde gösterilmesi,<br />

3- Müstakil icra mahkemesi bulunmayan yerlerde; icra hukuk ve icra ceza davalarna<br />

bakan asliye hukuk hâkimlerinin iş cetvellerinde, icra ceza ve icra hukuk işlerinin asliye<br />

hukuk mahkemesinin toplam ve çkan işinin içinde gösterilmemesi, iş cetvelinde boş braklan<br />

sralara bu mahkemelerin isimleri yazlarak söz konusu işlerin bu sralarda ayr ayr<br />

gösterilmesi,<br />

4- Kadastro mahkemesine bakan hâkimlerin iş cetvelleri doldurulurken, devren gelen<br />

işlerden çkarlan işler ile dönem içinde gelen işlerden çkarlan işlerin ayr satrlarda<br />

gösterilmesi,<br />

5- Müstemir yetkili hâkimin izinli, raporlu veya geçici yetki ile başka mahalde görevli<br />

olduğu dönemlerde, diğer hâkimlerin genel yetkilerine istinaden çkardklar işlerin müstemir<br />

yetkili hâkimin baktğ toplam iş miktarndan düşülmesi, baklan iş miktarndan bu sebeple<br />

düşülen iş says ve hangi hâkimler tarafndan çkarldğnn hem müstemir yetkili hâkimin<br />

hem de yokluğunda yerine geçici olarak bakan hâkimin iş cetvelinin izahat ksmnda<br />

belirtilmesi,<br />

6- Yakalama emri ve gyabi tevkif müzekkeresi çkartlan dosyalarn baklan iş<br />

miktarna dâhil edilmesi, ancak bu emir ya da müzekkerenin çkartldğ tarihten itibaren bir<br />

yl geçmiş bulunan dosya saysnn iş cetvelinin izahat ksmna ayrca yazlmas,<br />

309


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-118-2011<br />

7- İş cetveli istenilen Cumhuriyet savclarnn, iş bölümüne göre diğer savclarn<br />

baktklar işlerden onlarn yokluğunda çkardklar işlerin, hem baktklar hem de çkardklar<br />

iş miktarna ilave edilmesi, ayrca iş bölümü gereği en az bir yl süre ile ceza infaz kurumlar<br />

ile tutukevlerinde görevlendirilen veya münhasran cezaevlerinin denetim ve gözetiminden<br />

sorumlu olan Cumhuriyet savclarnn bu görevlerinin ve ceza infaz kurumunun türü/tipi ile<br />

hükümlü ve tutuklu saysnn iş cetvelinin izahat ksmnda belirtilmesi,<br />

8- Cumhuriyet savcsnn uhdesinde bulunan terfi dönemi itibaryla uzlaştrmacya<br />

tevdi edilen ancak henüz sonuçlanmayan soruşturma dosyalar ile terfi dönemi içerisinde<br />

uzlaşmayla sonuçlandrlan dosya saysnn iş cetvelinin izahat ksmnda gösterilmesi, bu<br />

durumun terfide lehe olarak değerlendirileceğinin bilinmesi,<br />

9- Daimî arama kararnn verilmesinden itibaren bir yl geçen dosyalar ile üçer aylk<br />

zaman dilimleriyle üç kez aranmasna rağmen şüphelisi tespit edilemeyen dosyalarn toplam<br />

işte gösterilmekle birlikte izahat bölümünde belirtilmesi,<br />

10- Ceza infaz kurumunda bulunan kişilere ait ilamat evrak ile koşullu salverilip<br />

hakederek tahliye tarihini bekleyen kişilere ait ilamat evraknn çkan iş olarak gösterilmesi,<br />

11- Para cezalarna ilişkin ilamat evraknn, birinci taksitinin ödenmesi koşuluyla<br />

çkan iş olarak gösterilmesi,<br />

12- İlamat evraknda infaz için başka yere gönderilen evrakn, gönderen Cumhuriyet<br />

savcsna ait iş cetvelinde gelen ve çkan iş olarak gösterilmeyerek evrak sonuçlandran<br />

Cumhuriyet savcsnn iş cetvelinde gelen ve çkan iş olarak belirtilmesi,<br />

13- İdari yargda; tekemmül eden dava dosyalarnn üyelere eşitlik esasna göre derhâl<br />

havale edilerek ve zorunluluk olmadkça adna ilk defa havale edilen üye tarafndan<br />

sonuçlandrlmas, üyelere havale edilen ve çkan dosya saysnn belirlenmesi amacyla her<br />

hâkim için ayr bir havale defteri tutularak havale edilen ve esastan karara bağlanan<br />

dosyalarn bu deftere ayr ayr kaydedilmesi,<br />

14- İdari yargda başkanlarn iş cetvellerinin, kendi üzerlerine aldklar ve çkardklar<br />

dosyalarn bir haneye; mahkemeye toplam gelen ve çkan dosyay başka haneye olmak üzere<br />

doldurulmas,<br />

15- İş cetvelinin, ağr ceza merkezi olan yerlerde ağr ceza Cumhuriyet başsavcs, ağr<br />

ceza merkezi olmayan yerlerde varsa Cumhuriyet başsavcs yoksa kdemli Cumhuriyet<br />

savcs tarafndan doldurularak yaz işleri müdürü, Cumhuriyet başsavcs veya kdemli<br />

Cumhuriyet savcsnn güvenli elektronik imzal onaylarn müteakiben Ulusal Yarg Ağ<br />

Bilişim Sistemi (UYAP) ortamnda doğrudan gönderilmesi, ayrca fiziken gönderilmemesi,<br />

16- İş cetvelinin toplu mahkemelerde mahkeme başkan, diğerlerinde incelemeye tabi<br />

tutulan hâkimin kendisi tarafndan, kendisinin görevi başnda bulunmamas hâlinde ilgili<br />

hâkimin kontrolü altnda doldurularak zabt kâtibi, yaz işleri müdürü ve hâkimin güvenli<br />

elektronik imzal onaylarn müteakiben UYAP ortamnda doğrudan gönderilmesi, ayrca<br />

fiziken gönderilmemesi,<br />

17- İş cetvelinin yanlş, gerçeğe aykr veya eksik doldurulmasnn sorumluluk<br />

doğuracağnn unutulmamas,<br />

18- İş cetvellerinin doldurulmas srasnda cetvelin arkasnda yer alan açklamalarn<br />

dikkatlice okunmas ile yukarda belirtilen hususlara titizlikle riayet edilmesi,<br />

310


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-118-2011<br />

19- Sicil fişleri ile başar bildirim formlarnn düzenlenmesinde;<br />

a) Haklarnda doldurulan sicil fişlerinin iptali için ilgililer tarafndan açlan davalarda<br />

idare mahkemelerince; “Olumsuz bir tespit bulunmamas, göstermiş olduğu olumsuz bir<br />

davranşa dayanlarak herhangi bir soruşturma geçirmemesi ve disiplin cezas aldğnn<br />

açkça belirtilmemesi, “sicillerin objektifliği” ilkesi çerçevesinde yetkili sicil amirlerinin<br />

kanaatinin oluşmasnda etkili olan hususlarn somut bilgi ve belgeye dayandrlmamas”<br />

gerekçeleriyle sicil fişlerinin iptaline karar verildiğinden, Yönetmelik ve ilke kararlarnda yer<br />

alan hükümler ile belirtilen hususlara dikkat edilerek bütün bölümlere ilişkin görüşlerin<br />

gerekçeleriyle birlikte açk ve sonuç ksmyla çelişki oluşturmayacak biçimde düzenlenmesi,<br />

olumsuz fiş düzenlenmesi durumunda varsa dayanak belgelerinin fişte belirtilerek eklenmesi,<br />

b) Kanun ve ilgili Yönetmelikte belirtilen süre ve hususlara uyularak hakknda sicil<br />

fişi veya başar bildirim formu düzenlenecek hâkim ve savcnn ayr ayr yerlerde görev<br />

yapmalar durumunda gönderilen belgelerin en uzun süre çalştğ sicil amirince; ayn yerde<br />

çalşmakla birlikte sicil amirinin değişmesi durumunda ise Yönetmelikte belirtilen sürelerde<br />

birlikte çalşlmas şartyla en son sicil amirince doldurulmas, sicil amirinin tayininin çkmas<br />

durumunda fiş ya da formun doldurulmak üzere bulunduğu yere gönderilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 258 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

311


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-175-2011 18/10/2011<br />

Konu : Hâkim ve savc bilgi formu<br />

Say B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-175-2011 18/10/2011<br />

Konu : Hâkim ve savc bilgi formu<br />

GENELGE<br />

No: 30<br />

GENELGE<br />

No: 30<br />

Bilindiği üzere, hâkim ve savclar hakknda tutulacak açk sicil dosyasna, 24/2/1983<br />

tarihli ve 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun “Açık sicil ve özlük dosyası” kenar<br />

başlkl<br />

Bilindiği<br />

60 nc maddesinin<br />

üzere, hâkim<br />

birinci<br />

ve savclar<br />

fkras uyarnca,<br />

hakknda<br />

ilgilinin<br />

tutulacak<br />

kimliği,<br />

açk sicil<br />

öğrenim<br />

dosyasna,<br />

durumu,<br />

24/2/1983<br />

bildiği<br />

tarihli<br />

yabanc<br />

ve<br />

dil,<br />

2802<br />

mesleki<br />

sayl<br />

eserleri<br />

Hâkimler<br />

ve yazlar,<br />

ve Savclar<br />

aile durumu,<br />

Kanununun<br />

görev<br />

“Açık<br />

yaptğ<br />

sicil<br />

yerler,<br />

ve özlük<br />

terfileri,<br />

dosyası”<br />

izin, rapor,<br />

kenar<br />

başlkl<br />

yetki, mesleğe<br />

60 nc maddesinin<br />

kabul, disiplin<br />

birinci<br />

ve<br />

fkras<br />

ceza kovuşturma<br />

uyarnca, ilgilinin<br />

ve soruşturmas<br />

kimliği, öğrenim<br />

ve sonuçlar,<br />

durumu,<br />

askerlik<br />

bildiği<br />

yabanc<br />

durumu,<br />

dil,<br />

emeklilik<br />

mesleki eserleri<br />

işlemleri,<br />

ve<br />

mecburi<br />

yazlar, aile<br />

hizmeti,<br />

durumu,<br />

başka<br />

görev<br />

görevler<br />

yaptğ yerler,<br />

de geçen<br />

terfileri,<br />

hizmetleri<br />

izin, rapor,<br />

gibi<br />

yetki,<br />

hususlarn<br />

mesleğe<br />

kaydolunacağ<br />

kabul, disiplin<br />

belirtilmiştir.<br />

ve ceza kovuşturma ve soruşturmas ve sonuçlar, askerlik<br />

durumu,<br />

Öte<br />

emeklilik<br />

yandan,<br />

işlemleri,<br />

anlan Kanunun<br />

mecburi<br />

“Eserler”<br />

hizmeti,<br />

kenar<br />

başka<br />

başlkl<br />

görevler<br />

27 nci<br />

de<br />

maddesinde,<br />

geçen hizmetleri<br />

ilgililerin<br />

gibi<br />

hususlarn<br />

mesleki eser<br />

kaydolunacağ<br />

ve yazlarnn<br />

belirtilmiştir.<br />

birer örneğini özlük işlerini yürüten daireye verebilecekleri; alnan<br />

bu eser<br />

Öte<br />

ve yazlarn<br />

yandan, anlan<br />

ilgilinin<br />

Kanunun<br />

siciline işlenerek<br />

“Eserler”<br />

özlük<br />

kenar<br />

dosyasna<br />

başlkl 27<br />

konulacağ;<br />

nci maddesinde,<br />

bunlarn<br />

ilgililerin<br />

kademe<br />

mesleki<br />

ilerlemesi<br />

eser<br />

ve<br />

ve<br />

derece<br />

yazlarnn<br />

yükselmesi<br />

birer örneğini<br />

ile birinci<br />

özlük<br />

snfa<br />

işlerini<br />

ayrmada,<br />

yürüten<br />

Hâkimler<br />

daireye verebilecekleri;<br />

ve Savclar Yüksek<br />

alnan<br />

bu<br />

Kurulunca<br />

eser ve<br />

değerlendirmeye<br />

yazlarn ilgilinin<br />

tabi<br />

siciline<br />

tutulacağ<br />

işlenerek<br />

hüküm<br />

özlük<br />

altna<br />

dosyasna<br />

alnmştr.<br />

konulacağ; bunlarn kademe<br />

ilerlemesi<br />

Ancak,<br />

ve derece<br />

anlan<br />

yükselmesi<br />

Kanun hükümlerinde<br />

ile birinci<br />

belirtilen<br />

snfa ayrmada,<br />

düzenlemelere<br />

Hâkimler<br />

rağmen,<br />

ve Savclar<br />

kişisel bilgilerin<br />

Yüksek<br />

Kurulunca<br />

yer aldğ<br />

değerlendirmeye<br />

Genelge ekinde<br />

tabi<br />

sunulan<br />

tutulacağ<br />

formdaki<br />

hüküm<br />

bilgilerin<br />

altna alnmştr.<br />

eksik doldurulmas ya da zaman<br />

içerisinde<br />

Ancak,<br />

değişikliklerin<br />

anlan Kanun<br />

işlenmemesinden<br />

hükümlerinde<br />

dolay<br />

belirtilen<br />

çeşitli<br />

düzenlemelere<br />

mağduriyetlere<br />

rağmen,<br />

veya<br />

kişisel<br />

dairelerin<br />

bilgilerin<br />

görev<br />

yer<br />

alanna<br />

aldğ<br />

giren<br />

Genelge<br />

işlem ya<br />

ekinde<br />

da faaliyetlerde<br />

sunulan formdaki<br />

kimi olumsuzluklara<br />

bilgilerin eksik<br />

sebebiyet<br />

doldurulmas<br />

verildiği görülmüştür.<br />

ya da zaman<br />

içerisinde<br />

Bu<br />

değişikliklerin<br />

itibarla;<br />

işlenmemesinden dolay çeşitli mağduriyetlere veya dairelerin görev<br />

alanna<br />

Yukarda<br />

giren işlem<br />

belirtilen<br />

ya da faaliyetlerde<br />

Kanun hükümlerine<br />

kimi olumsuzluklara<br />

işlerlik<br />

sebebiyet<br />

kazandrlabilmesi<br />

verildiği görülmüştür.<br />

ve günümüz<br />

teknolojik<br />

Bu<br />

imkânlarndan<br />

itibarla;<br />

yararlanlmak suretiyle Ulusal Yarg Ağ Bilişim Sistemi (UYAP)<br />

vastasyla<br />

Yukarda<br />

işlem kolaylğ<br />

belirtilen<br />

sağlanmas<br />

Kanun hükümlerine<br />

amacyla;<br />

işlerlik kazandrlabilmesi ve günümüz<br />

teknolojik<br />

1- Genelge<br />

imkânlarndan<br />

ekinde<br />

yararlanlmak<br />

yer alan formdaki<br />

suretiyle<br />

bilgilerin,<br />

Ulusal<br />

merkez<br />

Yarg Ağ<br />

ve<br />

Bilişim<br />

mülhakatta<br />

Sistemi<br />

görev<br />

(UYAP)<br />

yapan<br />

vastasyla<br />

hâkim ve savclar<br />

işlem kolaylğ<br />

tarafndan<br />

sağlanmas<br />

elektronik<br />

amacyla;<br />

ortamda eksiksiz şekilde doldurularak elektronik imza<br />

ile imzalanmas<br />

1- Genelge<br />

ve<br />

ekinde<br />

ilgisine<br />

yer<br />

göre<br />

alan formdaki<br />

Cumhuriyet<br />

bilgilerin,<br />

başsavclğ<br />

merkez<br />

veya<br />

ve mülhakatta<br />

komisyon<br />

görev<br />

başkanlğna<br />

yapan<br />

hâkim<br />

gönderilmesi,<br />

ve savclar tarafndan elektronik ortamda eksiksiz şekilde doldurularak elektronik imza<br />

ile imzalanmas<br />

2- Doldurulan<br />

ve ilgisine<br />

bilgi formlar<br />

göre Cumhuriyet<br />

ve eklerinin<br />

başsavclğ<br />

Cumhuriyet<br />

veya<br />

savclar<br />

komisyon<br />

için<br />

başkanlğna<br />

Cumhuriyet<br />

gönderilmesi,<br />

başsavclğnca; hâkimler bakmndan ise komisyon başkanlğnca görevlendirilecek personel<br />

tarafndan<br />

2-<br />

UYAP<br />

Doldurulan<br />

ortamnda<br />

bilgi<br />

ilgili<br />

formlar<br />

bölümlere<br />

ve eklerinin<br />

eksiksiz<br />

Cumhuriyet<br />

şekilde işlenmesi,<br />

savclar<br />

ayrca<br />

için<br />

formun<br />

Cumhuriyet<br />

Genel<br />

başsavclğnca;<br />

Sekreterliğimize<br />

hâkimler<br />

gönderilmemesi,<br />

bakmndan ise komisyon başkanlğnca görevlendirilecek personel<br />

tarafndan<br />

3- Formda<br />

UYAP ortamnda<br />

yer alan<br />

ilgili<br />

bilgilerde<br />

bölümlere<br />

herhangi<br />

eksiksiz<br />

bir sebeple<br />

şekilde işlenmesi,<br />

meydana gelen<br />

ayrca<br />

değişikliklerin<br />

formun Genel<br />

Sekreterliğimize<br />

yukarda belirtilen<br />

gönderilmemesi,<br />

usulle makul süre içerisinde güncellenmesi,<br />

3-<br />

4- Akademik<br />

Formda yer<br />

yaynlarn<br />

alan bilgilerde<br />

bir suretinin<br />

herhangi<br />

Genel<br />

bir<br />

Sekreterliğimize<br />

sebeple meydana<br />

gönderilmesi,<br />

gelen değişikliklerin<br />

yukarda<br />

5-<br />

belirtilen<br />

Öğrenim<br />

usulle<br />

ve yabanc<br />

makul<br />

dil<br />

süre<br />

durumu<br />

içerisinde<br />

gibi<br />

güncellenmesi,<br />

ibraz gereken belgelerin taranarak UYAP’ta<br />

ilgili bölüme<br />

4- Akademik<br />

eklenmesi;<br />

yaynlarn<br />

asl veya<br />

bir<br />

onayl<br />

suretinin<br />

bir suretinin<br />

Genel Sekreterliğimize<br />

ise muhafaza edilmesi<br />

gönderilmesi,<br />

5-<br />

konularnda<br />

Öğrenim ve<br />

gerekli<br />

yabanc<br />

dikkat<br />

dil durumu<br />

ve özenin<br />

gibi ibraz<br />

gösterilmesi<br />

gereken belgelerin<br />

hususunun<br />

taranarak<br />

Genel<br />

UYAP’ta<br />

Kurulun<br />

ilgili<br />

30/9/2011<br />

bölüme<br />

tarihli<br />

eklenmesi;<br />

ve 250 sayl<br />

asl veya<br />

karar<br />

onayl<br />

ile tüm<br />

bir suretinin<br />

teşkilata duyurulmasna<br />

ise muhafaza edilmesi<br />

karar verilmiştir.<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 250 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

EK:<br />

Bilgi formu<br />

EK:<br />

Bilgi formu<br />

312


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

HÂKİM VE SAVCI BİLGİ FORMU<br />

KİŞİSEL BİLGİLER<br />

T.C. KİMLİK NO<br />

ADI SOYADI<br />

KADRO BİRİMİ*<br />

GÖREV YERİ<br />

UNVANI<br />

SİCİL NUMARASI<br />

EMEKLİ SİCİL NUMARASI<br />

İLETİŞİM BİLGİLERİ<br />

YERLEŞİM YERİ ADRESİ<br />

İŞ TELEFONU<br />

CEP TELEFONU<br />

E-POSTA ADRESİ<br />

NÜFUS KAYDI<br />

NÜFUS CÜZDANI SERİ VE NO<br />

ANA ADI<br />

BABA ADI<br />

DOĞUM YERİ<br />

DOĞUM TARİHİ (Gün, ay, yl)<br />

MEDENİ HÂLİ<br />

KAN GRUBU<br />

İLÇE<br />

MAHALLE/KÖY<br />

CİLT NO<br />

AİLE SIRA NO<br />

SIRA NO<br />

VERİLDİĞİ YER<br />

VERİLİŞ TARİHİ<br />

İL<br />

ÖĞRENİM DURUMU<br />

BİTİRDİĞİ OKULUN ADI<br />

BAŞLAMA TARİHİ<br />

BİTİŞ TARİHİ<br />

ÜNİVERSİTE<br />

YÜKSEK LİSANS<br />

DOKTORA<br />

ASKERLİK BİLGİSİ<br />

YAPTI YAPMADI MUAF<br />

TECİLLİ<br />

TECİLLİ VEYA MUAF İSE NEDENİ<br />

ÖĞRENİM DURUMU ADAYLIK GÖREV YERİ<br />

SAĞLIK<br />

DİĞER<br />

313


YABANCI DİL DURUMU<br />

SINAV TÜRÜ DİL TÜRÜ PUAN TARİH<br />

KPDS<br />

ÜDS<br />

İELTS<br />

TOEFL<br />

DİĞER<br />

AKADEMİK YAYINLAR<br />

YAYIN TÜRÜ TEZ ADI ÜNİVERSİTE ANABİLİM DALI/ ENSTİTÜ YIL<br />

YÜKSEK LİSANS TEZİ<br />

DOKTORA TEZİ<br />

YAYIN TÜRÜ YAYIN ADI YAYINEVİ YAYINLANDIĞI YER YIL<br />

KİTAP<br />

MAKALE<br />

DİĞER<br />

MESLEK İÇİ EĞİTİM DURUMU**<br />

KATILDIĞI PROGRAM TARİH SÜRE<br />

EŞİNİN<br />

T.C. KİMLİK NO<br />

ADI<br />

SOYADI<br />

DOĞUM YERİ<br />

DOĞUM TARİHİ (Gün, ay, yl)<br />

ÖĞRENİM DURUMU<br />

MESLEĞİ<br />

GÖREV YERİ<br />

GÖREV YAPTIĞI KURUM<br />

UNVANI<br />

MEMLEKETİ ***<br />

BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU ÇOCUKLARININ<br />

ADI SOYADI DOĞUM TARİHİ (Gün, ay, yl) OKUL DURUMU BULUNDUĞU İL<br />

* Bu bölüme; hâkim ve savcnn maaşn aldğ ve özlük işlemlerinin yapldğ birim yazlacaktr.<br />

** Bu bölüme; iştirak edilen eğitim, çalştay, seminer, konferans vb. gibi meslek içi eğitim faaliyeti kapsamnda değerlendirilebilecek programlar tarih<br />

srasna göre yazlacaktr.<br />

*** Kararname işlemlerinde değerlendirilmek üzere, eşinin ailesinin ikamet ettiği yer belirtilecektir.<br />

314


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-152-2011 18/10/2011<br />

Konu : Terörle Mücadele Kanununun uygulanmasnda<br />

görev alan kamu görevlilerinin tank olarak dinlenirken<br />

kimlik ve görüntülerinin deşifre edilmemesi<br />

GENELGE<br />

No: 31<br />

Terörle mücadelede görev almş kamu görevlilerinin Cumhuriyet başsavclğ veya<br />

mahkemede tank olarak dinlenmesi srasnda görüntülerinin alnp yaymlanmas yasak<br />

olmasna rağmen, kimliklerinin, çekilen fotoğraf ve görüntülerin yaymlanarak terör<br />

gruplarnn eline geçmesi sonucu bu görevliler deşifre olmakta ya da can ve mal güvenlikleri<br />

tehlikeye girmektedir.<br />

Bilindiği üzere, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 58 inci<br />

maddesinde; “(1) Tanğa, ilk önce ad, soyad, yaş, işi ve yerleşim yeri, işyerinin veya geçici<br />

olarak oturduğu yerin adresi, varsa telefon numaralar sorulur. Gerekirse tanklğna ne<br />

dereceye kadar güvenilebileceği hakknda hâkimi aydnlatacak durumlara, özellikle şüpheli,<br />

sank veya mağdur ile ilişkilerine dair sorular yöneltilir.<br />

(2) Tank olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin ortaya çkmas kendileri veya<br />

yaknlar açsndan ağr bir tehlike oluşturacaksa; kimliklerinin sakl tutulmas için gerekli<br />

önlemler alnr. Kimliği sakl tutulan tank, tanklk ettiği olaylar hangi sebep ve vesile ile<br />

öğrenmiş olduğunu açklamakla yükümlüdür. Kimliğinin sakl tutulmas için, tanğa ait kişisel<br />

bilgiler, Cumhuriyet savcs, hâkim veya mahkeme tarafndan muhafaza edilir.<br />

(3) Hazr bulunanlarn huzurunda dinlenmesi, tank için ağr bir tehlike teşkil edecek<br />

ve bu tehlike başka türlü önlenemeyecekse ya da maddî gerçeğin ortaya çkarlmas açsndan<br />

tehlike oluşturacaksa; hâkim, hazr bulunma hakkna sahip bulunanlar olmadan da tanğ<br />

dinleyebilir. Tanğn dinlenmesi srasnda ses ve görüntülü aktarma yaplr. Soru sorma hakk<br />

sakldr.<br />

(4) Tanklk görevinin yaplmasndan sonra, kişinin kimliğinin sakl tutulmas veya<br />

güvenliğinin sağlanmas hususunda alnacak önlemler, ilgili kanunda düzenlenir.<br />

(5) İkinci, üçüncü ve dördüncü fkra hükümleri, ancak bir örgütün faaliyeti<br />

çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak uygulanabilir.”<br />

12/4/1991 tarihli ve 3713 sayl Terörle Mücadele Kanununun 6 nc maddesinin birinci<br />

fkrasnda; “İsim ve kimlik belirterek veya belirtmeyerek kime yönelik olduğunun<br />

anlaşlmasn sağlayacak surette kişilere karş terör örgütleri tarafndan suç işleneceğini veya<br />

terörle mücadelede görev almş kamu görevlilerinin hüviyetlerini açklayanlar veya<br />

yaynlayanlar veya bu yolla kişileri hedef gösterenler bir yldan üç yla kadar hapis cezas ile<br />

cezalandrlr.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

Bu itibarla;<br />

Terörle mücadelede görev almş kamu görevlilerinin, soruşturma ve kovuşturma<br />

srasnda tank olarak ifadelerine başvurulurken kimliklerinin ve görüntülerinin deşifre<br />

edilmemesi için kanun hükümlerine uyulmas ve buna uygun tedbirlerin alnmas<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 255 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

315


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-194-2011 18/10/2011<br />

Konu : Gizli soruşturmac görevlendirilmesinde<br />

dikkat edilecek hususlar<br />

GENELGE<br />

No: 32<br />

Bilindiği üzere, 5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun 139 uncu maddesinde gizli<br />

soruşturmac görevlendirilmesi koruma tedbiri olarak düzenlenmiş; anlan maddenin yedinci<br />

fkrasnda bu görevlendirilmenin hangi suçlar için mümkün olabileceği belirtilmiştir.<br />

Kanunda öngörülen suçlar bakmndan bu tedbirin amacna uygun olarak<br />

kullanlabilmesi ve özellikle suç örgütlerinin organizasyonlarnn açğa çkartlabilmesi,<br />

örgütün işlemiş olduğu suçlarla ilgili delillerin toplanabilmesi ve örgüt tarafndan işlenmesi<br />

planlanan suçlarn önlenebilmesi için Kanunun öngördüğü koşullarda hâkim veya<br />

gecikmesinde saknca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcs tarafndan gizli soruşturmac<br />

olarak görevlendirilen kamu görevlisinin kimliğinin görevin bitiminden sonra da gizli<br />

tutulmas gerekmektedir. Böylece, sadece kendisi değil ayn zamanda yaknlarnn da can<br />

güvenliğinin tehlikeye atlmasnn önlenmesi, devam eden soruşturmann selameti ve bu<br />

kişinin başka soruşturmalarda da görevlendirilmesi gibi önemli yararlar sağlanacaktr.<br />

Öte yandan, gizli soruşturmacnn kimliği ya da kimliğini açk edecek bilgilerin deşifre<br />

edilmesi Kanunun emredici hükümlerine de aykrlk teşkil edecektir.<br />

Diğer taraftan, 14/2/2007 tarihli ve 26434 sayl Resmî Gazete’de yaymlanarak<br />

yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla<br />

Yaplan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmac ve Teknik Araçlarla İzleme<br />

Tedbirlerinin Uygulanmasna İlişkin Yönetmeliğin “Gizlilik” kenar başlkl 31 inci<br />

maddesinde; “Gizli soruşturmacnn kimliği ile ilgili tüm bilgiler talep ve kararda<br />

gösterilemeyeceği gibi görevinin sona ermesinden sonra da tüm bilgi ve belgeler gizli tutulur.<br />

Ayrca bütün bu işlemler srasnda gizliliğe uyulur.” hükmüne yer verilmiştir.<br />

Anlan Yönetmeliğin “Gizli soruşturmacnn çalşma ilkeleri” kenar başlkl 28 inci<br />

maddesinin beşinci fkrasnda ise, bir suç soruşturmas nedeniyle görevlendirilen gizli<br />

soruşturmacnn takibi, can güvenliğinin sağlanmas, hayatnn tehlikeye düştüğü durumlarda<br />

bu kişinin operasyondan çekilmesi ve kollukla irtibatn sağlamak üzere, ilgili kolluk birimi<br />

tarafndan sorumlu kolluk görevlisi belirlenmesi öngörülmüştür.<br />

Gizli soruşturmacnn kimliğinin gizliliğinin sağlanmas ve toplanan bilgi ve delillerin<br />

zamannda ve doğru bir şekilde ilgili Cumhuriyet başsavclğna aktarlabilmesi bakmndan<br />

en önemli araçlardan biri olan sorumlu kolluk görevlisinin belirlenmesi sayesinde, bu koruma<br />

tedbirinin amacna uygun bir şekilde ifas temin edilecektir.<br />

316


Bu itibarla;<br />

Gizli soruşturmac görevlendirilmesi koruma tedbirinin uygulanmasnda;<br />

1- Görevlendirilen kişinin kimlik bilgilerine veya gerçek kimliğini açk edebilecek<br />

bilgilere yer verilmeyerek Yönetmeliğin 28 inci maddesinin ikinci fkras uyarnca ilgili<br />

kolluk birimi tarafndan verilen aidiyet numarasnn kullanlmas,<br />

2- Anlan Yönetmeliğin 28 inci maddesinin beşinci fkras uyarnca ilgili kolluk birimi<br />

tarafndan sorumlu kolluk görevlisi olarak belirlenen adli kolluk personelinin aidiyet<br />

numarasna da kararda yer verilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli ve 249 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

317


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-147-2011 18/10/2011<br />

Konu : Soruşturmann gizliliği ve<br />

basnn bilgilendirilmesi<br />

GENELGE<br />

No: 33<br />

Bilgi ve iletişim teknolojisinin gelişmesiyle birlikte kamuoyu, her geçen gün ülkede<br />

meydana gelen adli olaylarla daha çok ilgilenerek bilgi edinme ihtiyac duymaktadr. Bunun<br />

sonucu olarak, toplumun doğru bilgilendirilmesi, medyann bilgi alma hakk ve toplumu<br />

bilgilendirme görevi ile soruşturmann gizliliği, masumiyet karinesi ve kişilik haklarnn<br />

korunmas arasnda bir dengenin sağlanmas gerekmektedir.<br />

Adil yarglanmann vazgeçilmez bir parças olan ve Avrupa İnsan Haklar<br />

Sözleşmesinin (AİHS) 6 nc maddesinin ikinci bendinde düzenlenen masumiyet karinesi<br />

şüpheli için önemli bir güvencedir.<br />

Ancak, özellikle soruşturma evresinde kamuoyunun doğrudan bilgilendirilmemesi<br />

sebebiyle gerçeğe aykr haberler yaymlanabilmekte, bu durumda işlenen suçla ilgili olsun ya<br />

da olmasn kişilerin masumiyet karinesi ve kişilik haklar zarar görebilmektedir.<br />

Anlan ilkelere uyulmak suretiyle medya mensuplarnn yarg ile olan iletişiminin<br />

güçlendirilmesi sayesinde daha doğru bilgilerin temin edilmesine imkân sağlanmas ve diğer<br />

kanuni süreçler hakknda yaplacak bilgilendirmeler adalete ve yargya olan güveni<br />

artracaktr.<br />

Konuya ilişkin olarak mevzuatmzda ayrntl hükümler yer almaktadr.<br />

2709 sayl Türkiye Cumhuriyeti Anayasasnn “Cumhuriyetin nitelikleri” kenar<br />

başlkl 2 nci maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanşma ve adalet<br />

anlayş içinde, insan haklarna saygl, Atatürk milliyetçiliğine bağl, başlangçta belirtilen<br />

temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”<br />

“Temel hak ve hürriyetlerin niteliği” kenar başlkl 12 nci maddesinin birinci<br />

fkrasnda; “Herkes, kişiliğine bağl, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve<br />

hürriyetlere sahiptir.”<br />

“Kişinin dokunulmazlğ, maddi ve manevî varlğ” kenar başlkl 17 nci maddesinin<br />

birinci fkrasnda; “Herkes, yaşama, maddi ve manevî varlğn koruma ve geliştirme hakkna<br />

sahiptir.”<br />

“Basn hürriyeti” kenar başlkl 28 inci maddesinin ikinci fkrasnda; “Devlet, basn ve<br />

haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alr.”<br />

“Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlkl 38 inci maddesinin dördüncü<br />

fkrasnda; “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu saylamaz.”<br />

318


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-147-2011<br />

“Mahkemelerin bağmszlğ” kenar başlkl 138 inci maddesinin birinci fkrasnda;<br />

“Hâkimler, görevlerinde bağmszdrlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî<br />

kanaatlerine göre hüküm verirler.”<br />

5271 sayl Ceza Muhakemesi Kanununun “Soruşturmann gizliliği” kenar başlkl 157<br />

nci maddesinde; “(1) Kanunun başka hüküm koyduğu haller sakl kalmak ve savunma<br />

haklarna zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir.”<br />

5237 sayl Türk Ceza Kanununun “Gizliliğin ihlali” kenar başlkl 285 inci<br />

maddesinde; “(1) Soruşturmann gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yldan üç yla kadar<br />

hapis cezas ile cezalandrlr. Ancak, soruşturma aşamasnda alnan ve Kanun hükmü<br />

gereğince gizli tutulmas gereken kararlarn ve bunlarn gereği olarak yaplan işlemlerin<br />

gizliliğinin ihlali açsndan aleniyetin gerçekleşmesi aranmaz.<br />

(2) Kanuna göre kapal yaplmas gereken veya kapal yaplmasna karar verilen<br />

duruşmadaki açklama veya görüntülerin gizliliğini alenen ihlal eden kişi, birinci fkra<br />

hükmüne göre cezalandrlr. Ancak, bu suçun oluşmas için tanğn korunmasna ilişkin<br />

olarak alnan gizlilik kararna aykrlk açsndan aleniyetin gerçekleşmesi aranmaz.<br />

(3) Bu suçlarn basn ve yayn yoluyla işlenmesi halinde, ceza yar orannda artrlr.<br />

(4) Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak damgalanmalarn<br />

sağlayacak şekilde görüntülerinin yaynlanmas halinde, alt aydan iki yla kadar hapis<br />

cezasna hükmolunur.”<br />

5187 sayl Basn Kanununun “Basn özgürlüğü” kenar başlkl 3 üncü maddesinde;<br />

“Basn özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma<br />

haklarn içerir.<br />

Basn özgürlüğünün kullanlmas ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun<br />

olarak; başkalarnn şöhret ve haklarnn, toplum sağlğnn ve ahlaknn, milli güvenlik,<br />

kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunmas, Devlet srlarnn<br />

açklanmasnn veya suç işlenmesinin önlenmesi, yarg gücünün otorite ve tarafszlğnn<br />

sağlanmas amacyla snrlanabilir.”<br />

“Yargy etkileme” kenar başlkl 19 uncu maddesinin birinci fkrasnda; “Hazrlk<br />

soruşturmasnn başlamasndan takipsizlik karar verilmesine veya kamu davasnn<br />

açlmasna kadar geçen süre içerisinde, Cumhuriyet savcs, hâkim veya mahkeme<br />

işlemlerinin ve soruşturma ile ilgili diğer belgelerin içeriğini yaymlayan kimse, ikimilyar<br />

liradan ellimilyar liraya kadar ağr para cezasyla cezalandrlr. Bu ceza, bölgesel süreli<br />

yaynlarda onmilyar liradan, yaygn süreli yaynlarda yirmimilyar liradan az olamaz.”<br />

Yakalama, Gözaltna Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin “Soruşturmann gizliliğinin<br />

uygulanmas” kenar başlkl 27 nci maddesinde; “Suçluluğu bir yarg hükmüne bağlanana<br />

kadar kişinin masumiyeti esastr ve soruşturma evresi gizlidir. Bu nedenle, soruşturma<br />

evresinde gözaltndaki bir kişinin “suçlu” olarak kamuoyuna duyurulmasna, basn önüne<br />

çkartlmasna, kişilerin basnla sorulu cevapl görüştürülmelerine, görüntülerinin<br />

alnmasna, teşhir edilmelerine sebebiyet verilmez ve soruşturma evrak hiçbir şekilde<br />

yaymlanamaz.”<br />

hükümleri yer almaktadr.<br />

5237 sayl Kanunun 285 inci maddesinin Hükûmet Tasarsnn gerekçesinde; “Usul<br />

kanunlar, soruşturma evresinde taraflarn ve özellikle şüphelinin ve avukatnn yetkilerini<br />

belirtmektedir. Avukat, soruşturma dosyasn incelemek olanağna sahiptir. Avukat adalete<br />

319


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-147-2011<br />

hizmet eden bir mesleğin mensubu olarak dosyadan elde ettiği bilgileri kanunun verdiği<br />

olanaklar çerçevesinde sadece müvekkilini savunmas için kullanacak, bunlar yaynlamak,<br />

örneğin medyaya vermek gibi fiillere girişemeyecektir. Ancak, elbette ki, soruşturmas yaplan<br />

suçlar hakknda, halkn bilgi sahibi olmak ihtiyac da vardr. Medya bu suçlar hakknda<br />

bilgilenerek halkn bilgi edinmek ihtiyacn karşlamak görevindedir. Medya mensuplar, bu<br />

konularda doğru haber elde edemediklerinde öteden beriden devşirilen ve çok kere yanlş<br />

olan bilgileri halka yanstmakta ve insanlarn en temel hakk olan suçsuzluk karinesi böylece<br />

ihlal edilmektedir; soruşturma da zarar görmekte ve delillerin yok edilmesi hususunda,<br />

elbette ki istemeden şüphelilere yardm sağlanmş olmaktadr.”<br />

ifadelerine yer verilmiştir.<br />

Ayrca, 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayl Radyo ve Televizyonlarn Kuruluş ve Yayn<br />

Hizmetleri Hakknda Kanunun “Yayn hizmeti ilkeleri” kenar başlkl 8 inci maddesinin<br />

birinci fkrasnn (i) bendinde; “Suçlu olduğu yarg karar ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu<br />

ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilmez; yargya intikal eden konularda yarglama<br />

süresince, haber niteliği dşnda yarglama sürecini ve tarafszlğn etkiler nitelikte olamaz.”<br />

hükmüne yer verilmek suretiyle bu konudaki ilkeler ortaya konmuştur.<br />

Öte yandan; 4721 sayl Türk Medenî Kanununun 24 üncü maddesinde, kişilik<br />

haklarna yaplan saldrnn unsurlar belirtilmiş ve hukuka aykrlğ açklanmş, 25 inci<br />

maddesinde ise, kişilik haklarna karş yaplan saldrnn dava yolu ile korunacağ belirtilmiş,<br />

818 sayl Borçlar Kanununun 49 uncu, 1/7/2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 11/1/2011<br />

tarihli ve 6098 sayl Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde de saldrnn yaptrm<br />

düzenleme altna alnmştr.<br />

Soruşturma evresinin gizliliği; ceza adaletinin doğruluk, dürüstlük ve insan haklarna<br />

saygl bir şekilde maddi gerçeğe ulaşma ilkelerine uyulmas için bir zorunluluktur.<br />

Ülkemizde ve yabanc ülkelerde de örneklerine rastlandğ üzere, kimi zaman soruşturmann<br />

gizliliği ilkesini ihlal edecek şekilde suçun şüphelilerine, delillerine, olay yerinin fotoğraf ve<br />

görüntülerine medyada yer verilerek yargsz infazlar sonucu insanlar derin üzüntüler<br />

yaşamakta ve suçsuzluk karinesi ihlal edilmektedir.<br />

Bu amaçla, 5271 sayl Kanun ile gizlilik ilkesi kanun hükmü hâline getirilmiş,<br />

böylece kanun koyucu; kolluğa, basn ve yayn kuruluşlarna ve hiçbir merciye, suç işlediği<br />

şüphesi altnda bulunan kişileri suçlu olarak ilan etme yetkisi vermeyerek şüpheli ve sanğn<br />

lekelenmeme hakk ve delillerin güvence altna alnmas hedeflenmiştir.<br />

Diğer taraftan, Avrupa İnsan Haklar Mahkemesine (AİHM) açlan davalar sonucu<br />

verilen mahkûmiyet kararlarndan da anlaşlacağ üzere; kolluğun soruşturma aşamasnda<br />

ifade alma ve özellikle delil elde etme srasnda başvurduğu işlemlerdeki bilgi eksikliği ile<br />

kimi zaman da soruşturmann gizliliğine vurgu yaplarak belirtilen sebeplerle tazminata<br />

hükmedildiği bilinmektedir.<br />

Nitekim, AİHM baz kararlarnda bu ilkenin önemine vurgu yapmştr.<br />

Allenet de Ribemont-Fransa kararnda; “Başvurucunun gözaltndayken Fransz<br />

polisinden baz üst düzey rütbeli memurlarn hiçbir niteleme veya çekince getirmeden<br />

cinayetin teşvikçilerinden biri ve şeriki olarak gösterilmesi sonucu, kamuoyunda suçlu<br />

olduğuna inanlmasnn sağlanmasnn ve yargsal makamlarn olaylar takdir tarzna zarar<br />

vermesini masumiyet karinesinin ihlali olduğuna,<br />

320


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-147-2011<br />

Masumiyet karinesinin sadece bir yargç veya mahkeme tarafndan değil ve fakat<br />

diğer kamu makamlar tarafndan da ihlal edilebileceği,<br />

Sözleşmenin 10 uncu maddesinde güvence altna alnan ifade özgürlüğünün, bilgi<br />

edinme ve verme özgürlüğünü de içerdiği, bu nedenle Sözleşmenin 6 nc maddesinin ikinci<br />

fkrasnn, yürütülmekte olan cezaî bir soruşturma hakknda yetkililerin kamuoyuna bilgi<br />

vermesini önlemeyeceği; ancak masumluk karinesine sayg gösterilmesi söz konusu<br />

olduğunda, bilginin tam bir takdir ve ihtiyatla verilmesi gerektiği,<br />

Sekanina - Avusturya kararnda, “Suçsuzluk karinesinin yarglama öncesinde olduğu<br />

kadar beraattan sonra da gözetilmesi gerektiği, sanğn beraat kesinleştikten sonra yerel<br />

mahkemenin başvurucunun suçuna ilişkin şüphelere dayanmasnn artk kabul edilemez<br />

olduğu”<br />

Y.B. ve diğerleri - Türkiye kararnda ise, “…polis tarafndan düzenlenen ve basna<br />

dağtlan “basn açklamas”nn içeriğinde başvuranlarn hiçbir fark gözetmeksizin “yasa<br />

dş örgüt” mensubu olarak gösterildiği, ayn şekilde söz konusu basn açklamasna göre ad<br />

geçen şahslarn İzmir’in farkl mekanlarnda birçok suç işlediklerinin tespiti yönündeki<br />

ifadelerin başvuranlarn itham edildikleri suçlar işlediklerini onaylayan değerlendirmeler<br />

şeklinde yorumlanmasnn mümkün olduğu,<br />

Bir bütün olarak ele alndğnda, polis yetkililerinin tutumlarnn, kantlarn<br />

başvuranlarn aleyhinde kullanlmas yönünde önceden değerlendirilmesi ve kimliklerini<br />

kolayca ortaya koyan bilgilerin basna verilmesi göz önünde bulundurulduğunda bu durumun<br />

masumiyet karinesine sayg gösterilmesi ilkesiyle bağdaşmadğ, bu şekilde düzenlenen basn<br />

açklamasnn, bir yandan kamuoyunun başvuranlarn suçlu olduğuna inanmasn teşvik<br />

ettiği, diğer yandan yetkili hâkimlerin olaylar değerlendirmesinde önyargl davranmalarna<br />

neden olduğu”<br />

ifadelerine yer verilmiştir.<br />

Bu itibarla;<br />

1- Anayasa, AİHS ve kanunlarmzla tannp korunan, adil yarglanma hakk<br />

kapsamnda yer alan masumiyet karinesi, hâkim ve Cumhuriyet savcsnn tarafszlğ ilkeleri<br />

yannda ilgililerin kişilik haklar ve soruşturmann gizliliği ilkesi göz önünde bulundurulmak<br />

suretiyle; suçun işlenmesinden önceki aşamada emniyet ve asayişe ilişkin açklamalarn mülki<br />

amirler ile kolluk amirlerine ait olduğu dikkate alnarak, suçun işlendiği andan itibaren ise<br />

olayn adli nitelik kazanmas sebebiyle kamuoyunun doğru bir şekilde bilgilendirilmesini<br />

sağlamak amacyla soruşturmalarla ilgili açklamalarn Cumhuriyet başsavcsnn<br />

bilgilendirilmesi koşuluyla Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca basn sözcüsü olarak<br />

görevlendirilen Cumhuriyet savcs; görevlendirme yaplmayan yerlerde ise Cumhuriyet<br />

başsavcs tarafndan yazl ya da kamuoyunun doğrudan bilgilendirilmesinin yararl olacağ<br />

değerlendirilen durumlarda da sözlü açklama yaplmas,<br />

2- Yazl olarak yaplan açklamalarn İnternet sayfasnda yaymlanmas; sözlü basn<br />

açklamalarnn ise kayt altna alnmas,<br />

3- Basn açklamasndan önce gerektiği takdirde ilgili Cumhuriyet savcs ya da hâkim<br />

ile görüşülerek muhtemel yanlşlklara mahal verilmemesi,<br />

4- Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gereken ve açklama yaplmasnn zorunlu ve<br />

acil olduğu durumlarda, medya kuruluşlarna telefonla bağlanmak ya da ilgili programa bizzat<br />

321


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-147-2011<br />

katlmak suretiyle bilgi verilmesi; ancak röportaj ve söyleşi gibi önceden planlanabilen<br />

hususlarda Kuruldan izin alnmas,<br />

5- Basn açklamasnn, kamuoyunun kişinin suçlu olduğuna ilişkin kanaatini<br />

uyandracak ya da hâkim veya mahkemelerin olaylar değerlendirmesinde önyargl<br />

davranmalarna sebep olacak mahiyette olmamas,<br />

6- Basn sözcülüğü kurumunun amacna uygun biçimde işlerlik kazandrlabilmesi<br />

için, adliyelerde gerekli fiziki şartlarn ve teknik donanm ile sekretarya hizmetlerinin<br />

gecikmeye mahal olmakszn tamamlanarak yürütülmesi,<br />

7- Soruşturmann gizliliğini ihlal eden kişi ya da kuruluşlar hakknda derhâl kanuni<br />

gereğine başvurulmak suretiyle masumiyet karinesinin zedelenmesinin önlenmesi ile kişilik<br />

haklarna saldr yaplmas imkân verilmemesi, kişilerin onurlarn krc, küçük düşürücü,<br />

siyasi görüşleri açklayc mahiyette veya bu anlama gelebilecek nitelikte ifadeler ve<br />

davranşlar ile soruşturmann amacn tehlikeye düşürebilecek açklamalara yer verilmemesi,<br />

gizli kalmas gereken hususlarn açklanmamas,<br />

8- Soruşturmann gizliliği ilkesi, kişilik haklar ve masumiyet karinesi ile delillerin<br />

güvence altna alnmas hususlar göz önünde bulundurularak;<br />

a) Gözaltndaki kişilerin suçlu olarak kamuoyuna duyurulmasna, basn önüne<br />

çkarlmasna, kişilerin basnla sorulu cevapl görüştürülmelerine, görüntülerinin alnmasna,<br />

teşhir edilmelerine sebebiyet verilmemesi, soruşturma evraknn basn organlarnda<br />

yaymlanmasnn önlenmesi,<br />

b) Soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyerek istediği belgelerin bir örneğini<br />

alabilen şüpheli ya da müdafii, mağdur ya da şikâyetçi ile suçtan zarar gören ve vekillerinin<br />

gizli kalmas gereken hususlar açklamamalar yönünde uyarlmas,<br />

c) Soruşturmann amacn tehlikeye düşürmemek ve gizlilik ilkesine sadk kalnmak<br />

kaydyla, kamu görevlileri hakkndaki ön inceleme ve idari nitelikteki soruşturmalarda<br />

sürelerin ksalğ dikkate alnarak, görevli müfettiş veya muhakkiklerin talep etmeleri hâlinde,<br />

başka yolla temini mümkün olmayan delillerin birer örneğinin dizi pusulasna bağlanarak<br />

verilmesi<br />

konularnda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun Genel Kurulun<br />

30/9/2011 tarihli 278 sayl karar ile tüm teşkilata duyurulmasna karar verilmiştir.<br />

322


T.C.<br />

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU<br />

Say : B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-325-2011 20/12/2011<br />

Konu : Hâkim ve savclarn yurt dşna<br />

gönderilmesine ilişkin usul ve esaslar<br />

GENELGE<br />

No: 34<br />

Bilindiği üzere, 8/8/2011 tarihli ve 650 sayl Kanun Hükmünde Kararnamenin 19<br />

uncu maddesi ile 2802 sayl Hâkimler ve Savclar Kanununun 49 uncu maddesinde yaplan<br />

değişiklik sonucunda, yurt dşnda eğitim ve mali haklarla ilgili hususlar yeniden<br />

düzenlenmiştir.<br />

Anlan maddede, bilgi ve görgülerini artrmak, meslekleriyle ilgili staj ve araştrma<br />

yapmak, kurs, eğitim ve öğrenim görmek üzere seçilen ya da iç veya dş burstan yararlanan<br />

hâkim ve savclarn iki yl; doktora yapmak üzere görevlendirilenlerin ise üç yl aşmamak<br />

üzere yurt dşna gönderilebileceği, bu sürelerin, gerekirse en çok bir katna kadar<br />

uzatlabileceği belirtilmiştir.<br />

Öte yandan, Adalet Bakanlğnn merkez ve taşra teşkilatnda, bağl ve ilgili<br />

kuruluşlarnda, uluslararas kuruluş veya mahkemelerde ya da geçici yetki veya<br />

görevlendirme ile başka kurum, kurul veya kuruluşlarda görev yapan hâkim ve savclar hariç<br />

diğer hâkim ve savclarn yurt dşna Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca<br />

gönderilebileceği hüküm altna alnmştr.<br />

Diğer taraftan, 11/12/2010 tarihli ve 6087 sayl Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulu<br />

Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fkrasnn a-5 inci bendinde, yllk ve mazeret izinleri<br />

dşnda her türlü izin verme işlemlerinin Kurulun Birinci Dairesi tarafndan yaplacağ<br />

vurgulanmştr.<br />

Bu doğrultuda, Stratejik Plan ve bütçe imkânlar çerçevesinde hâkim ve savclarn yurt<br />

dşna gönderilmesine ilişkin usul ve esaslar Genel Kurulun 7/12/2011 tarihli ve 413 sayl<br />

karar ile aşağdaki şekilde belirlenmiştir.<br />

A) Yurt dşna gönderileceklerde aranacak şartlar<br />

1- Öğrenim amacyla yurt dşna gönderileceklerde;<br />

a) Krkbeş yaşn doldurmamş olmak,<br />

b) Olumlu sicile sahip olmak,<br />

c) Daha önce yurt dşnda ayn düzeyde eğitim veya öğrenim görmemiş olmak,<br />

ç) Son iki yl içinde alnmş olmak kaydyla lisansüstü eğitim programn takip<br />

edebilecek derecede yabanc dil bildiğini belgelemek üzere İngilizce için IELTS<br />

(International English Language Testing System) snavndan en az 6 ve bunun eşdeğeri olan<br />

diğer snavlardan birinden ya da başka diller için ÖSYM tarafndan kabul edilen eşdeğerliğe<br />

sahip bir puan almş olmak,<br />

d) Bu Genelgenin “Geri çağrma” başlkl bölümünün 1 inci maddesi kapsamnda geri<br />

çağrlmamş olmak,<br />

323


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-325-2011<br />

2- Burs, proje ya da teknik işbirliği program çerçevesinde kurs programna katlmak<br />

üzere yurt dşna gönderileceklerde;<br />

a) Olumlu sicile sahip olmak,<br />

b) Gönderileceği programda öngörülen şartlar taşmak,<br />

c) Bu Genelgenin “Geri çağrma” başlkl bölümünün 1 inci maddesi kapsamnda geri<br />

çağrlmamş olmak,<br />

3- Meslekleriyle ilgili staj ve araştrma yapmak ya da kurs görmek amacyla yurt<br />

dşna gönderileceklerde;<br />

a) Olumlu sicile sahip olmak,<br />

b) KPDS veya ÜDS’den son beş yl içinde en az 70 puan almş olmak,<br />

c) Bu Genelgenin “Geri çağrma” başlkl bölümünün 1 inci maddesi kapsamnda geri<br />

çağrlmamş olmak,<br />

4- Yabanc dil eğitimi için yurt dşna gönderileceklerde;<br />

a) Krk yaşn doldurmamş olmak,<br />

b) Olumlu sicile sahip olmak,<br />

c) Daha önce yurt dşnda ayn düzeyde eğitim veya öğrenim görmemiş olmak,<br />

ç) IELTS (International English Language Testing System) snavndan son iki yl<br />

içerisinde en az 5,0 veya KPDS’den son beş yl içerisinde en az 60 ve diğer snavlarn<br />

birinden bu puana eşitliği ÖSYM tarafndan kabul edilen bir puan almş olmak,<br />

d) Bu Genelgenin “Geri çağrma” başlkl bölümünün 1 inci maddesi kapsamnda geri<br />

çağrlmamş olmak<br />

şartlar aranr.<br />

B) Yurt dş programlarna başvuru ve adaylarn belirlenme kriterleri<br />

1- Program türü, başvuru şartlar ve süresi ile tahsis edilen kontenjanlar Kurulun<br />

internet sayfasnda ilan edilir.<br />

2- Başvuru şartlarn taşyanlarn belirlenen süre içinde Genel Sekreterliğe<br />

başvurmalar gerekir.<br />

3- Başvuranlarn;<br />

a) Sicil durumu ve mesleki başars,<br />

b) Yabanc dil düzeyi,<br />

c) Mesleki kdemi,<br />

ç) Akademik yaynlar,<br />

d) Görev yaptklar yerdeki iş ve kadro durumu,<br />

e) Meslek içi eğitim durumu<br />

gibi kriterleri dikkate alnarak değerlendirme yaplr.<br />

C) Öğrenim amacyla yurt dşna gönderilme esaslar<br />

1- Birinci Dairenin her yl için belirleyeceği takvim doğrultusunda başvuru şartlarn<br />

taşyan ilgililer, gitmek istedikleri üniversite, yükseköğretim kurumu ya da enstitü gibi<br />

kurumlar ile öğrenim alanlarn belirlenen süre içerisinde Genel Sekreterliğe bildirirler.<br />

2- Başvuranlar arasndan durumu uygun görülenlere gitmek istedikleri kurumlardan<br />

kabul belgesi almas için izin verilir. Birinci Daire, gerektiğinde talep edilen kurum ve<br />

öğrenim alannn değiştirilmesini ya da tavsiye edeceği alan ya da kurumdan kabul belgesi<br />

alnmasn isteyebilir. Birinci Dairenin izni olmakszn öğrenim alan ve kurumu<br />

değiştirilemez.<br />

324


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-325-2011<br />

3- Birden fazla kurumdan kabul belgesi alnmas hâlinde hangi kuruma gidileceğini<br />

Birinci Daire belirler.<br />

4- Kuruma kesin kaytlarn yaplmas hususundaki tüm işlemler ilgili hâkim veya<br />

savc; kayt ücretlerinin ödenmesi ve öğrenim giderlerinin karşlanmasyla ilgili taahhütlerde<br />

bulunulmas ise Genel Sekreterlik tarafndan yerine getirilir.<br />

5- Kurumda öğrenime başlanldğ tarihten itibaren iki ay içinde öğrenimin süreci ve<br />

tamamlanmasna ilişkin kurum yetkililerinin görüşü alnarak hazrlanacak program Genel<br />

Sekreterliğe gönderilir.<br />

6- Öğrenimin başlangcndan itibaren üç ayda bir programa devam durumu, yaplan<br />

çalşmalar, alnan dersler ve notlar ile ilerleme durumunu gösteren kurum ya da program<br />

yöneticisinin değerlendirmelerini içeren raporun ilgili kurum vastasyla Genel Sekreterliğe<br />

gönderilmesi sağlanr.<br />

Ç) Birinci Daire tarafndan yaplacak işlemler<br />

Bu Genelgenin uygulanmasnda;<br />

1- Stratejik Plan ve bütçe imkânlar çerçevesinde uygulanacak takvimi, kontenjanlar,<br />

öğrenim programlarn ve gerekli diğer hususlar belirleyerek bütün teşkilâta duyurmak ve<br />

başvuranlar arasndan seçim yapmak,<br />

2- Yabanc ülkeler veya uluslararas kuruluşlar tarafndan verilen burslarla veya teknik<br />

işbirliği anlaşmalaryla finansman imkân sağlanan eğitim programlarna katlacak hâkim ve<br />

savclar belirlemek,<br />

3- Yurt dşna mesleki araştrma, kurs veya öğrenim için gönderilen hâkim ve<br />

savclarn eğitim ve öğrenim konusunun değiştirilmesine ilişkin talepleri karara bağlamak,<br />

4- Önemli bir hastalk, kaza veya zorunlu sebeplerle mesleki araştrma, kurs veya<br />

öğrenimine ara vermek durumunda kalp bu hususu belgelendirenlerin eğitim ve öğrenim<br />

sürelerinin uzatlmasna veya ilgilinin geri çağrlmasna karar vermek<br />

işlemleri Birinci Daire tarafndan yerine getirilir.<br />

D) Geri çağrma<br />

1- Bu Genelge hükümleri çerçevesinde yurt dşna gönderilenlerden;<br />

a) Hâkimlik ve savclk mesleğinin şeref ve haysiyetini kracak davranşlarda<br />

bulunanlar,<br />

b) Birinci Dairenin izni olmadan, programdaki yer, kurum ve kuruluşlar veya çalşma<br />

konusunu kendiliğinden değiştirenler,<br />

c) Kurs ve öğrenim kurumlarna düzenli şekilde devam etmeyenler,<br />

ç) Kendi kusurlar sebebiyle devam ettiği kurumla ilişiği kesilenler,<br />

d) Türk kanunlarna veya işlendiği ülke kanunlarna göre suç saylan eylem ve<br />

davranşlardan dolay yabanc ülkede kalmalarnn sakncal olduğu belirlenenler,<br />

e) 2802 sayl Kanunun 48 inci maddesinin son fkrasnda belirtildiği şekilde<br />

kanunlarda belirlenenlerden başka, resmî veya özel herhangi bir görev alanlar, kazanç getirici<br />

faaliyetlerde bulunanlar,<br />

f) Hakl bir sebep olmakszn ödeme gücünün üstünde borçlananlar ve borçlarn<br />

ödemedeki tutum ve davranşlaryla hâkimlik ve savclk mesleğinin itibarn zedeleyenler,<br />

g) Çalşma, kurs ve öğrenim programn, kurs ve öğrenim görülen kurum ve kuruluşun<br />

iç düzenlemelerine uygun olarak gerçekleştiremeyen veya geciktiren ya da başarszlklar<br />

sebebiyle programlarn gerçekleştiremeyeceği saptananlar veya devamszlk nedeniyle<br />

programla ilişiği kesilenler,<br />

325


Say<br />

: B.03.1.HSK.0.70.12.04-010.06.02-325-2011<br />

ğ) Kurs ve öğrenim seviyesinin bildirilmesinde yanlş veya yanltc beyanda<br />

bulunduğu tespit edilenler<br />

Genel Sekreterliğin talebi üzerine Birinci Daire kararyla geri çağrlr. Geri çağrma<br />

işlemine yaplan itiraz bu işlemi durdurmaz. Ayrca, geri çağrlanlar veya başarsz<br />

olanlardan yaplmş olan bütün harcamalar kanuni faizi ile tahsil edilir.<br />

2- Yukardaki hâller dşnda hastalk sebebiyle programn gerçekleştiremeyeceği<br />

doktor raporuyla tespit edilenler geri çağrlrlar ve bunlar hakknda 2802 sayl Kanunun 49<br />

uncu maddesindeki mecburi hizmete ilişkin hükümler uygulanr.<br />

E) Diğer Hususlar<br />

1- Eğitim ve öğrenimini engelleyecek ölçüde önemli bir hastalk, kaza veya zorunlu<br />

sebeplerle eğitim ve öğrenimine ara vermek zorunda kalan hâkim ve savclar, bu durumu<br />

belgelendirerek en geç onbeş gün içinde Genel Sekreterliğe haber vermekle yükümlüdür. Bu<br />

takdirde öğrenim süresi, belirtilen sebeplerle kaybedilen süreyi telafi edecek kadar, Birinci<br />

Dairenin kararyla uzatlabilir. Ancak, bu sürenin iki ay geçmesi ve bir dönem kaybetmesi<br />

durumunda ilgili, Birinci Daire kararyla geri çağrlabilir.<br />

2- Kişisel girişimler sonucunda; yabanc üniversite, yüksekokul, enstitü, eğitim<br />

merkezleri ve diğer öğretim kuruluşlarndan veya Kurulca uygun görülen yurt dşndaki<br />

dernek, vakf veya meslek teşekkülü niteliğindeki kuruluşlardan ya da uluslararas resmi<br />

kuruluşlardan bu Genelgenin amacna göre özel burs sağlayan hâkim ve Cumhuriyet<br />

savclarna Birinci Daire tarafndan iki yla kadar aylksz izin verilebilir. Gerekirse bu süre<br />

bir katna kadar artrlabilir. Şahsen özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için<br />

Birinci Daire tarafndan kendilerine aylksz izin verilmesi uygun görülenler 2802 sayl<br />

Kanunun 49 uncu maddesinin dördüncü fkrasnda belirtilen ve bu Genelge gereğince Kurul<br />

bütçesinden karşlanacak diğer mali haklardan yararlanamazlar.<br />

3- Yurt dş dönüşü göreve başlayanlar, göreve başlama tarihinden itibaren bir ay<br />

içinde, kurs, çalşma veya araştrma konularyla ilgili olarak hazrlayacaklar raporu, tezi,<br />

diploma, mezuniyet belgesi ya da sertifikay Genel Sekreterliğe vermek zorundadr.<br />

4- Yurt dşna gönderilenlerin, derece yükselmeleri, kademe ilerlemeleri, emeklilik,<br />

aylk, ödenek ve diğer bütün özlük haklar ile yükümlülükleri devam eder.<br />

5- Genel Sekreterlik bu Genelge kapsamnda yurt dşna gönderilenlerin durumlarn<br />

takip etmek ve değerlendirmek, mesleki araştrma, kurs veya öğrenimin sağlkl bir şekilde<br />

yürütülmesini sağlamak amacyla Birinci Dairenin görüşleri doğrultusunda gerekli her türlü<br />

tedbiri alr.<br />

6- Yurt dşna gönderilen hâkim ve savclarn zorunlu giderleri, 10/2/1954 tarihli ve<br />

6245 sayl Harcrah Kanunu hükümleri uyarnca Genel Sekreterlik tarafndan ödenir.<br />

7- Sağlk sigortas ve diğer giderlere ilişkin hususlarda ilgili mevzuat hükümleri<br />

dikkate alnr.<br />

8- 2802 sayl Kanunun 48 inci maddesi kapsamnda uluslararas kurul, kongre,<br />

konferans ve benzeri bilimsel toplantlar ile hâkim ve savclk mesleği ile ilgili yurt dşndaki<br />

diğer toplantlara katlmak bu Genelge kapsamnda değildir.<br />

9- Genelge kapsamnda bulunmayan hususlarda bu konudaki usul ve esaslar<br />

düzenleyen ilgili mevzuat hükümlerine göre işlem yaplr.<br />

326

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!