12.02.2014 Views

thku_gazete_2tr

thku_gazete_2tr

thku_gazete_2tr

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Haber<br />

6 • ŞUBAT 2014 / 2<br />

BİZDEN HABERLER<br />

NANOTEKNOLOJİ ÜZERİNE…<br />

Nanoteknoloji dünyada olduğu<br />

gibi ülkemizde de gerek bilim<br />

dünyasında gerekse sanayi<br />

çevrelerinde popülaritesi giderek<br />

artan bir konudur. Keza; medyada<br />

da sıklıkla yer bulmakta, hararetli<br />

tartışmalara, haberlere konu<br />

olmaktadır. Öyle ki önüne nano eki<br />

getirilen her kelime ayrı bir önem<br />

kazanır hale gelmiştir. Peki nedir<br />

bu Nanoteknoloji? Pek çoğunuzun<br />

nano ekinin bir ölçü birimi olduğunu ve metrenin milyarda<br />

birinine karşılık geldiğini bildiğinizi tahmin ediyorum.<br />

Olayı biraz daha anlaşılır hale getirmek için insan<br />

gözüyle algılanabilecek en ince yapı saç telinin yaklaşık<br />

100.000 nm ve bir su molekülünün boyutunun yaklaşık<br />

1 nm olduğunu söyleyebiliriz. Peki teknolojik ürünlerin<br />

küçülmesine artan rağbet ve nanoteknolojinin bu kadar<br />

popüler oluşuna paralel her küçük boyutlu ürünün, birer<br />

nanoteklojik ürün olduğunu söyleyebilir miyiz? Cevabımız<br />

tabiki hayır. Malzemenin büyüklüğü<br />

nanometre boyutuna inildikçe<br />

bilinen klasik davranışlar yerini<br />

kuantum davranışlara bırakmaktadır.<br />

Fiziksel özellikler kesikli bir değişim<br />

göstermekte; kimyasal ve fiziksel<br />

özellikler nanometrik yapının,<br />

şekline boyutuna, atom yapısına<br />

ve yapıya bağlanan yabancı<br />

atomlara bağlı olarak olağanüstü<br />

davranışlar sergilemektedir. En<br />

ilginç örneklerden birisi; karbon<br />

nanotüplerdir. Karbon atomları kristal yapıda farklı şekilde<br />

dizildiğinde elmas ya da kömür olabilmektedir. Karbon<br />

nanotüpler yine karbon atomlarının farklı dizilişiyle<br />

oluşturulan yapılardır. İletkenlik, mukavemet ve sertlik<br />

gibi pek çok özellik açısından üstünlük taşımaktadır.<br />

Elmas kristali iyi bir yalıtkan olduğu halde, bir boyutlu<br />

karbon atom zincirlerinden oluşan karbon nanotüpler<br />

altın metalinden bile daha iyi bir iletken olabilmektedir. Ek<br />

olarak, karbon nanotüpler, bilinen en sağlam malzemedir.<br />

Karbon nanotüpler, ağırlığının 300 milyon katı ağırlığı<br />

kaldırabilmektedir ve bugün çok yüksek binaların<br />

yapımında çeliği güçlendirmek için kullanılabilemektedir.<br />

Şimdi bir tanım verecek olursak; nanobilimi, nanometrik<br />

boyutlarda ortaya çıkan yeni ve üstün özellikleri anlamaya<br />

çalışan bilim dalıdır. Nanoteknoloji ise üstün özellikli<br />

nanoyapılar tasarlayan, üreten ve bu yapılarla yeni<br />

işlevsel ürünler ortaya koymayı amaçlayan teknolojidir.<br />

Bilinen diğer teknolojilere göre daha fazla temel<br />

bilime ve kuramsal araştırmalara ihtiyaç duyar. Yine de<br />

nanoteknolojinin çoklu disipliner bir yapısı olduğu ve<br />

nanoteklojik bir ürünün ortaya konması için bazen bir<br />

kimyagerle bir elektrik elektronik mühendisinin bir arada<br />

çalışması gerektiği unutulmamalıdır.<br />

Sizlere bu konuyla ilgili kendi çalışmalarımdan örnekler<br />

vermek isterim; Çoğunlukla altın (Au) ve gümüş (Ag)<br />

nanoparçacıklarıyla çalışıyorum. Bildiğiniz gibi; külçe<br />

şeklinde Au metali sarı renkli, Ag metali ise parlak metalik<br />

renktedir. Bu metallerin atomlarının 10 nm boyutunda<br />

kümelendirilmesiyle elde edilen Au va Ag nanoparçacıkları<br />

ise çözelti halinde tamamen farklı renklerde ve hiçbir<br />

boyada görülemeyecek kadar keskin, parlak ve dayanıklı<br />

renk özelliği gösterir.<br />

Au nanoparçacıkları sulu çözeltilerinde kırmızı şarap<br />

renginde iken, Ag nanoparçacıkları sarı renklidir. Bunun<br />

anlamı Au nanoparçacıkları görünür bölgede 520 nm de,<br />

Ag nanoparçacıkları 400 nm de yüzey plazmon resonance<br />

(surface plasmon rezonans-SPR)<br />

bantlarına sahiptir. Bu özellik, Au<br />

ve Ag nanoparçacıklarının çeşitli<br />

optik uygulamalarında kullanımına<br />

olanak sağlamaktadır. Özellikle<br />

litografi, biyoteknoloji ve tıp<br />

yaygın kullanım alanlarındandır.<br />

Örneğin, tıpta Au nanoparçacıkları<br />

kanserli hücrelerin görüntülenmesi<br />

ve fototerapi ile yakılarak yok<br />

edilmesi gibi tedavi ve teşhis<br />

yöntemlerinde sıklıkla kullanılırlar.<br />

Şu an araştırmaları süren bir diğer<br />

kullanım alanı ise benim de üzerinde çalışmalarıma<br />

devam ettiğim nanobiyosensörlerdir. Yakın tarihte,<br />

yürütücülüğünü yaptığım ‘Kanser Antijen 125 (CA 125)<br />

Tayini için Metal Nanoparçacık İçeren Optik Nanosensör<br />

Geliştirilmesi’ isimli projemiz TÜBİTAK tarafından<br />

desteklenmeye uygun bulunmuştur. Projeye konu olan<br />

CA 125 kadınlarda sık görülen yumurtalık kanserinin<br />

tümör biyobelirtecidir. Kanser oluşumuyla kanda bu<br />

proteinin seviyesi artmaktadır. Erken evrede teşhis ve<br />

hastalığın takibi için kandaki CA 125 seviyesinin tesbiti<br />

hayati önem taşımaktadır. Kandan CA 125 seviyesi tayini<br />

için yapılan klinik testlerin ne yazık ki ölçüm limitleri<br />

yeterince hassas olmamakla birlikte numuneye ön<br />

işleme, yetenekli işgücü ve karmaşık cihazlar gerektirir.<br />

Bu noktada yüksek hassasiyet, özgüllük, güvenilirlik gibi<br />

tanı araçlarını sunan biyosensörler devreye girmektedir.<br />

Nanoölçekli biyosensörler ile tümör biyobelirteçlerini<br />

seçici bir şekilde yakalamak mümkündür. Bu sensörler<br />

kansere özgü antikorlarla kaplıdır ve böylece kanserli

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!