31.10.2014 Views

Ly2oA6

Ly2oA6

Ly2oA6

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayı 38 / 5-18 Eylül 2014<br />

❱ TUNA KİREMİTÇİ<br />

TABANCALI BİR KIZ DAHA: LUCY<br />

❱ NEŞE MESUTOĞLU<br />

TEKNO KAZALAR DEVRİ<br />

❱ BARIŞ AKPOLAT<br />

ZEYTİNLİ ALTI YIL SONRA YENİDEN<br />

RÖPORTAJLAR<br />

❱ SEVİM GÖZAY,<br />

BEJAN MATUR İLE KONUŞTU:<br />

“TÜRK SİNEMASI EVİN İÇİ GİBİ, SEÇİLMİŞ<br />

AKRABALARIMIZ ONLAR BİZİM”<br />

❱ RECEP KARAKUŞ<br />

İSTANBUL’U HAVADAN KEŞFEDİN<br />

❱ CEM İŞÇİLER<br />

& ONUR SERMİK<br />

ÜNSÜZ KOMEDYEN EGOSUZ OLMALI<br />

OKAN ARPAÇ YAZDI<br />

KASET İŞİ<br />

NEŞELİ BİR<br />

SEKS KOMEDİSİ


EDİTÖR<br />

Neşe Mesutoğlu<br />

Yayın Yönetmeni<br />

nese.mesutoglu@mybilet.com<br />

Klasik savaş<br />

Teknolojinin gelişimiyle özel hayatlar<br />

arasındaki perde şeffaflaştı. Kendi<br />

kendimizi ihbar ettiğimiz foursquare,<br />

facebook ve twitter dışında bir bomba<br />

daha var ki çok gündemde: iCloud.<br />

Hollywood’da bu şahsi dijital<br />

arşivlerdeki fotoğrafların yasadışı ele<br />

geçirilmesiyle 100’e yakın kadın oyuncu<br />

mağdur olurken, ‘bütün zamanların en<br />

büyük şöhret hacklenmesi’ yaşanıyor.<br />

Okan Arpaç’ın kaleme aldığı<br />

kapak filmimiz ‘Kaset İşi’, tam da<br />

bu teknoloji kazasını anlatıyor ve<br />

artık bu konuya gönül rahatlığıyla<br />

gülebileceğimiz tek adres gibi<br />

görünüyor.<br />

Zaten teknolojiden gözü korkan orta<br />

yaş kuşağının, sosyal medyayla sınavını<br />

anlatan ‘Şef’ isimli film ise, Sevim<br />

Gözay ve konuğu ünlü şair Bejan<br />

Matur’un tercihi oldu.<br />

“Yok, biz teknolojiden bıktık, iyilerin<br />

kötülere karşı verdiği klasik savaş çok<br />

daha iyi” diyorsanız, Tuna Kiremitçi,<br />

‘Lucy’ isimli filmi kaleme aldı. Begüm<br />

Yılmaz Ninja Kaplumbağaları’nın<br />

beşinci filminde rol alan Megan Fox’u<br />

yazdı.<br />

Heyecan arayanlar için ise güzel bir<br />

seçenek sunan bir röportajımız var.<br />

İstanbul’u havadan keşfetmek isteyenler<br />

için Kaan Air’in helikopter turları<br />

başladı. Recep Karakuş bu projeyi<br />

anlattı.<br />

Zeynep Geylan ise Türkiye’de ilk<br />

kez aynı sahnede stand-up yapan genç<br />

komedyenler Cem İşçiler ve Onur<br />

Sermik ile 6 Eylül’deki şov öncesi<br />

konuştu.<br />

Velhasıl, bu sayımızda da zengin bir<br />

içerikle karşınızdayız. İyi seyirler dileriz.<br />

Saygı ve sevgilerimle<br />

2 www.mybilet.com


İÇİNDEKİLER<br />

8<br />

SAYFAYA<br />

GIT<br />

KAPAK<br />

Okan Arpaç yazdı:<br />

‘Kaset İşi’nin düğüm noktası iPad<br />

üzerinden şekilleniyor. Kullanıcılar<br />

bilir; ‘cloud’ diye bir uygulama<br />

mevcut. Kişisel bilgisayarınızdaki tüm<br />

bilgiler, videolar, fotoğraflar, ‘bulut’<br />

da denen ‘cloud’un içinde saklanıyor.<br />

Kablosuz ağ üzerinde, adeta ‘havada<br />

duran’ bu bilgiler, siz silmedikçe<br />

kaybolmuyor da... Özetle, Jay ve<br />

Annie çektikleri ‘özel seks videosu’nu<br />

silmeyi unuttukları için, dağıttıkları tüm<br />

iPad’lerde bu görüntü izlenebilir hale<br />

geliyor.<br />

SAYFAYA<br />

GIT<br />

18<br />

RÖPORTAJ<br />

Televizyoncu-yazar Sevim Gözay’ın,<br />

bu hafta Röp-seans konuğu karizmatik<br />

şair Bejan Matur. Birlikte ‘Şef’ isimli<br />

filmi izleyen ikili yine keyifli bir sohbete<br />

imza attı.<br />

PORTRE<br />

‘Ninja Kaplumbağalar’ efsanesinin,<br />

beşinci filminde izlediğimiz 28<br />

yaşındaki Megan Fox, geçtiğimiz<br />

yıllarda ikinci kez anne oldu.<br />

Brian Austin Green ile yedi yıllık<br />

beraberliklerinin ardından 2010<br />

yılında nikah masasına oturan güzel<br />

oyuncu “En iyi arkadaşımla evlendim.<br />

Onunla birlikteyken kendimi<br />

tamamlanmış hissediyorum” diyor.<br />

12<br />

SAYFAYA<br />

GIT<br />

ÖZEL<br />

J<br />

4 www.mybilet.com<br />

R<br />

Ö<br />

P<br />

O<br />

T<br />

R<br />

A


İÇİNDEKİLER<br />

RÖPORTAJ<br />

Kaan Air ve MyBilet işbirliğiyle gerçekleşen<br />

‘Helisightseeing İstanbul’ helikopter<br />

turları; İstanbul’u kuşbakışı izleme fırsatı<br />

sunuyor. Begüm Yılmaz’a konuşan projenin<br />

Satış Müdürü Recep Karakuş “Yeşilin ve<br />

mavinin tonlarını, İstanbul’un eşsiz tarihi<br />

ve kültürel dokusuyla havadan görmek<br />

isteyen herkesi turumuzu deneyimlemeye<br />

davet ediyoruz” diyor.<br />

31<br />

34<br />

SAYFAYA<br />

GIT<br />

SAYFAYA<br />

GIT<br />

VİZYONDAKİLER:<br />

Gösterime giren diğer<br />

filmlere de göz atmakta<br />

fayda var.<br />

KÜLTÜR-SANAT: Öne<br />

çıkan etkinlikler arasından<br />

seçim yapmak zor.<br />

Kaçırılmaması gerekenleri<br />

hatırlatalım dedik.<br />

27 SAYFAYA<br />

GIT<br />

TUNA KİREMİTÇİ<br />

Vücuduna karışan madde yüzünden<br />

bir Jedi şövalyesine dönüşen ve ancak<br />

onlarda gördüğümüz güçlere kavuşan<br />

Lucy’nin kaderi de Jedi şövalyelerine<br />

yakışır bir şekilde oluyor. Ben “Vahdet-i<br />

Vücut” ya da “Fenafillah” diyeyim,<br />

gerisini erenler anlasın.<br />

BARIŞ AKPOLAT<br />

Zeytinli Rock Festivali,<br />

memleketin en güzel<br />

festivallerinden biriydi.<br />

2008’de belediye işe el atıp<br />

organizasyon ekibini ekarte<br />

edince festival de düzgün bir<br />

şekilde gerçekleşemedi. Bu<br />

yıl eski organizasyon tekrar<br />

festivale elini attı. İyi de oldu.<br />

5 www.mybilet.com


İÇİNDEKİLER<br />

40 SAYFAYA<br />

GIT<br />

KIRMIZI GÖZLÜKLÜ KIZ<br />

Madonna, yeni albümünde<br />

öfkelendiği herkesten intikam<br />

alıyor… Britney Spears,<br />

hayranına eşcinsel olduğunu<br />

ailesiyle paylaşması için cesaret<br />

verdi… Oscarlı yönetmen<br />

Ouentin Tarantino’nun favori<br />

oyuncusu Uma Thurman,<br />

haklarında çıkan aşk<br />

dedikodularını yalanladı…<br />

KÜNYE<br />

MyBilet e-dergi<br />

43<br />

SAYFAYA<br />

GIT<br />

RÖPORTAJ<br />

‘Cem İşçiler & Onur Sermik<br />

Stand up’ gösterisinin başarılı<br />

ikilisi, Zeynep Geylan’ın<br />

sorularını yanıtladı. Performans<br />

programlarının MyBilet’ten takip<br />

edilebileceğine dikkat çeken genç<br />

komedyenler “Fikirlerimiz, ortak<br />

noktada buluştu ve bu işi birlikte<br />

yapmaya karar verdik” diyor.<br />

YAYIN YÖNETMENİ<br />

Neşe Mesutoğlu<br />

GÖRSEL YÖNETMEN<br />

Murat Çavdar<br />

KATKIDA BULUNANLAR<br />

Barış Akpolat, Okan Arpaç,<br />

Tuna Kiremitçi, Sevim<br />

Gözay, Begüm Yılmaz,<br />

Zeynep Geylan<br />

İLETİŞİM<br />

Muallim Naci Caddesi No:47<br />

Ortaköy 34347 İSTANBUL<br />

Telefon: 0212 259 20 60<br />

e-dergi@mybilet.com<br />

MyBilet e-dergi’de kullanılan<br />

tüm yazılar, kaynak gösterilerek<br />

yayınlanabilir.<br />

6 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

HINZIR, EROTİK SOSLU, NEŞELİ BİR SEKS KOMEDİSİ<br />

KASET İŞİ<br />

ORİJİNAL<br />

1980’lerin Türkiye’sinde kanallar açıldıktan sonra, ortalıkta<br />

yetişkinlere yönelik iki önemli henüz RTÜK gibi bir ‘diyanet’<br />

furyadan bahsedebiliriz. Muzır kurumu yokken, Tutti Frutti’ler,<br />

Neşriyat Kanunu gereği erotik Emmanuelle’ler ve bilumum erotik<br />

dergiler poşetlere girerken, porno filmler döne döne ekrana yansıdı<br />

videokasetler ve uydudan yayın ama bunların hiçbiri 2000’lerde<br />

yapan Pro7 veya Sat1 kanallarından internetin sağladığı sonsuz<br />

bedava izlenebilen 70’lerin özgürlükle mukayese edilemez.<br />

Alman seks filmleri, erkeklerin İnternette, özellikle filtreleme<br />

başını döndüren en tahrik edici öncesi günlerde her türden pornoya<br />

adreslerdi. Gerçi 90’larda özel rahatlıkla ulaşılırken, bu durum<br />

Okan Arpaç<br />

okan.arpac@mybilet.com<br />

ADI Sex Tape<br />

YÖNETMEN Jake Kasdan<br />

OYUNCULAR Jason Segel,<br />

Cameron Diaz, Rob Corddry,<br />

Ellie Kemper, Rob Lowe,<br />

Nat Faxon<br />

YAPIM 2014 ABD<br />

SÜRE 94 dk.<br />

DAĞITIM WB<br />

ister istemez insanların ‘ahlak’<br />

değerlerini de değiştirdi. Bunu<br />

olumsuz anlamda algılamayın<br />

lütfen. Kadınlar, erkekler,<br />

LGBT’ler, gençler cinselliğe bu<br />

kadar kolay ulaştıkça, gereksiz<br />

8 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

tabular ve utangaçlıklar da yavaş<br />

yavaş ortadan kalkmaya başladı<br />

elbet. Günümüzde her konuda<br />

daha rahat, daha özgür ve açık<br />

fikirli düşünebilen gençlerin<br />

üzerinde internetin sağladığı<br />

özgürlüklerin payı yadsınamaz.<br />

Bugün Türkiye’de onbinlerce<br />

internet sitesine şu ya da bu sebeple<br />

erişim engeli olsa da, DNS ayarı<br />

değiştirmesini biliyorsanız ortada<br />

‘sansür’ diye bir şey de kalmıyor.<br />

Diyelim bu ayar sonrasında<br />

erotik veya pornografik bir şeyler<br />

aradınız. Dünya üzerinde yayın<br />

yapan o kadar çok site var ki,<br />

bunları gördükçe insanoğlunun<br />

cinsel fantezilerde ‘level’ atladığını<br />

CAMERON DIAZ’IN 42 YAŞINDA OLMASINA KARŞIN,<br />

GENÇ KIZLARA TAŞ ÇIKARTAN VÜCUDUNU<br />

ÇIRILÇIPLAK BOL BOL SERGİLEDİĞİ, SEKS<br />

SAHNELERİNDE HAYLİ CESUR DAVRANAN FİLM,<br />

DAHA ÇOK ELİNDEN AKILLI CEP TELEFONU<br />

DÜŞMEYEN GENÇ SEYİRCİNİN BÜYÜK KEYİF<br />

ALARAK İZLEYECEĞİ BİR KOMEDİ.<br />

anlıyorsunuz.<br />

Son birkaç yıldır örneğin<br />

insanlar kendi yatak odalarındaki<br />

cinsel eylemlerini canlı olarak<br />

yayımlıyorlar. Bu türden bir siteye<br />

girdiğinizde, ister bir röntgenci<br />

olarak ‘canlı porno’ izliyorsunuz,<br />

isterseniz de yayımcıyla yazışarak<br />

onları yönlendirip, bu canlı filmi<br />

kendiniz çekiyorsunuz. Bunu,<br />

cinselliğe renk katmak, fantezi<br />

kurarak monotonluğu kırmak<br />

olarak da algılayabiliriz.<br />

Fragmanını her görenin<br />

izlemek için can atacağı “Kaset<br />

İşi” de, bahsettiğimiz türden bir<br />

monotonluğu aşmak için evli bir<br />

çiftin yaptığı ‘hata’yı konu alıyor.<br />

Kaseti biraz başa saralım önce...<br />

Tanışır tanışmaz birbirlerine<br />

doymaksızın seks yapan, sevgililik<br />

dönemlerini durmadan sevişerek<br />

geçiren Annie (Cameron Diaz)<br />

9 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

1950 VE 60’LARDA MODA OLAN ‘SEKS KOMEDİSİ’ TÜRÜNÜN MODERN<br />

BİR VERSİYONU “KASET İŞİ”... AMA ELBETTE O YILLARIN DORIS DAY’Lİ,<br />

ROCK HUDSON’LI, MARILYN MONROE’LU ‘MASUM’ SEKS KOMEDİLERİYLE<br />

KARŞILAŞTIRILIR GİBİ DEĞİL BU FİLM. O YILLARIN SEKS KOMEDİLERİNDE<br />

OLAYLAR DAHA ÇOK DİYALOGLARLA VE İMALARLA AKTARILIRKEN,<br />

2010’LARIN FİLMİ “KASET İŞİ” HER ŞEYİ EN İNCE DETAYINA KADAR<br />

GÖSTERMEKTEN İMTİNA ETMİYOR.<br />

ve Jay (Jason Segel), en sonunda<br />

hamilelik söz konusu olunca<br />

evlenmeye karar verir. İlk bebekten<br />

sonra ikincisi de doğduğunda<br />

artık her fırsatta seks yapan iki<br />

çılgın sevgili değil, yorgunluktan<br />

bitap düşmüş birer anne-baba<br />

olmuşlardır. Öyle ki, gece sevişmeyi<br />

sayıklarken sık sık uykuya yenik<br />

düşerler.<br />

Müthiş fantezi<br />

Özel bir günlerinde, çocukları<br />

büyükanneye bırakıp birlikte vakit<br />

geçirmeye karar verirler. Nihayet<br />

baş başa kaldıklarında bir başka<br />

sorun onları bekler; ikisi de anne<br />

ve baba rolüne o denli kapılmıştır<br />

ki, cinsellikten soğumuşlardır. Jay,<br />

gece boyunca ereksiyon sorunu<br />

yaşarken, Annie’nin aklına müthiş<br />

bir fantezi gelir. Sevişirlerken<br />

kendilerini kameraya alacaklardır.<br />

Bu heyecanla bütün pozisyonları<br />

deneyecekleri bir gece yaşarlar.<br />

Buraya küçük bir parantez açmak<br />

lazım, zira filmin yapımcısı Apple<br />

firması desek yeridir. Kameraya<br />

kaydın iPad ile yapılması,<br />

Jay’in eski model iPad’lerini<br />

konu komşuya, ahbaplara hatta<br />

postacıya dağıtması, blog yazarı<br />

Annie’nin aldığı iş teklifi üzerine<br />

hazırladığı sunumu iPad’le<br />

götürmesi ve orada bırakması, bu<br />

markanın reklamı gibi duruyor.<br />

Fakat filmin düğüm noktası<br />

da iPad üzerinden şekilleniyor.<br />

Kullanıcılar bilir; ‘cloud’ diye<br />

bir uygulama mevcut. Kişisel<br />

bilgisayarınızdaki tüm bilgiler,<br />

videolar, fotoğraflar, ‘bulut’ da<br />

10 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

denen ‘cloud’un içinde saklanıyor.<br />

Kablosuz ağ üzerinde, adeta ‘havada<br />

duran’ bu bilgiler, siz silmedikçe<br />

kaybolmuyor da... Velhasıl, özetle,<br />

Jay ve Annie çektikleri ‘özel seks<br />

videosu’nu silmeyi unuttukları<br />

için, dağıttıkları tüm iPad’lerde<br />

bu görüntü izlenebilir hale geliyor.<br />

Büyükannelere, komşulara, iş<br />

görüşmesi yaptıkları kişilere, evin<br />

çocuklarına hatta postacılarına<br />

dağıttıkları iPad’lerdeki bu<br />

görüntülerin ‘izlenmeden’ yok<br />

edilmesi için de jet hızıyla harekete<br />

geçiyor çiftimiz...<br />

1950 ve 60’larda moda olan<br />

‘seks komedisi’ türünün modern<br />

bir versiyonu “Kaset İşi”... Ama<br />

elbette o yılların Doris Day’li, Rock<br />

Hudson’lı, Marilyn Monroe’lu<br />

‘masum’ seks komedileriyle<br />

karşılaştırılır gibi değil bu film. O<br />

yılların seks komedilerinde olaylar<br />

daha çok diyaloglarla ve imalarla<br />

aktarılırken, 2010’ların filmi “Kaset<br />

İşi” her şeyi en ince detayına kadar<br />

göstermekten imtina etmiyor.<br />

Cameron Diaz’ın 42 yaşında<br />

olmasına karşın, genç kızlara taş<br />

çıkartan vücudunu çırılçıplak bol<br />

bol sergilediği, seks sahnelerinde<br />

hayli cesur davranan film, daha<br />

çok elinden akıllı cep telefonu<br />

düşmeyen genç seyircinin büyük<br />

keyif alarak izleyeceği bir komedi.<br />

“How I Met Your Mother” dizisi<br />

ve “Muppets” (2011) filminde<br />

aşina Jason Segel de, Diaz’ın<br />

yüksek enerjisinden aşağı kalmıyor,<br />

uyumlu bir partner oluveriyor<br />

perdede.<br />

Filmin bir sürprizi de 80’lerin<br />

yakışıklı ilahlarından Rob Lowe...<br />

Annie ile iş görüşmesi yapan,<br />

aile değerlerine saygılı Hank<br />

rolünde kararında bir oyunculuk<br />

FRAGMANINI HER GÖRENİN İZLEMEK İÇİN CAN<br />

ATACAĞI “KASET İŞİ” DE, BAHSETTİĞİMİZ TÜRDEN<br />

BİR MONOTONLUĞU AŞMAK İÇİN EVLİ BİR ÇİFTİN<br />

YAPTIĞI ‘HATA’YI KONU ALIYOR.<br />

İNTERNET<br />

GİŞESİ<br />

sergilerken, özellikle ‘kokain’<br />

sahnesinde Diaz’la harikalar<br />

yaratıyor.<br />

Çok önemli bir yanı olmasa<br />

da, hatta fragmanı filmden<br />

daha eğlenceli dursa da, baştan<br />

sona sıkılmadan merakla ve<br />

gülümseyerek izleyebileceğiniz,<br />

hınzır ve neşeli bir komedi “Kaset<br />

İşi”. Tek dezavantajı, zaten<br />

teknolojiden pek anlamayan<br />

orta yaş kuşağının gözünü iyice<br />

korkutabilecek olması...<br />

SİTEYE<br />

GIT<br />

11 www.mybilet.com


Yaptığım en iyi şey<br />

EVLENMEKTİ<br />

Dört kez beyazperdeye aktarılan televizyon dünyasının sevilen çizgi filmi<br />

‘Ninja Kaplumbağalar’ efsanesi, bu hafta beşinci filmiyle sinemaseverlerin<br />

karşısında. Geçtiğimiz aylarda ikinci kez anne olan ünlü oyuncu Megan Fox;<br />

seride Ninja Kaplumbağalar’ın yakın arkadaşı, muhabir April O’Neil karakterini<br />

canlandırıyor. Çeviri: Begüm Yılmaz<br />

OYUNCULUK HAYATIMI KURTARDI<br />

Portre<br />

SİNEMA<br />

Çocukluk ve gençlik yılları<br />

Güzelliği ve sempatik<br />

tavırlarıyla herkesi etkilemeyi<br />

başaran ünlü model ve<br />

oyuncu Megan Denise Fox,<br />

16 Mayıs 1986’da Amerika’da<br />

doğdu. Güzelliği bir parça cinsellik<br />

barındırırken aynı zamanda sade<br />

ve elegan olarak tanımlayan Fox;<br />

Fransız, İrlanda ve Kızılderili<br />

genlerine sahip. Hatta spiritüel<br />

konulara bu denli ilgili oluşunu<br />

Kızılderili atalarına bağlıyor.<br />

Anne ve babası, Fox daha küçük<br />

bir çocukken boşandı ve güzel<br />

yıldız kız kardeşiyle birlikte üvey<br />

babasının evinde büyüdü. Beş<br />

yaşındayken tiyatro ve dans dersleri<br />

almaya başlayan Fox, bir yandan<br />

da okulunun yüzme takımında yer<br />

alıyordu. 10 yaşındayken ailesiyle<br />

birlikte Florida’ya taşınan güzel<br />

Megan Fox<br />

12 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

yıldız, eğitimine burada devam etti<br />

ve 13 yaşındayken oyunculuk ve<br />

mankenlik yapmaya başladı. 1.63<br />

cm boyunda olan ve 1999 yılında<br />

‘Amerika Mankenlik ve Yetenek<br />

Yarışması’nda ilk ödülünü kazanan<br />

Fox, kendisiyle aynı yaşta olan<br />

oyuncu ve moda tasarımcısı Ashley<br />

Olsen’a rakip gösterildi. 2001<br />

yılında ‘Holiday in the Sun’ adlı<br />

filmle sinemaya ilk adımını atan<br />

güzel yıldız, hemen ardından 2002-<br />

2003 yılları arasında toplam 122<br />

bölümü yayınlanan ‘Ocean Ave’ adlı<br />

televizyon dizisinde başrolü kaptı ve<br />

bu dizi sayesinde büyük bir hayran<br />

kitlesi edindi. Verdiği röportajlarda<br />

annesinin oyunculuk konusunda<br />

kendisini vazgeçirmek için çok<br />

uğraştığını belirten Fox “Aileme<br />

ilk kez oyuncu olmak istediğimi<br />

söylediğimde iki yaşındaydım. Judy<br />

Garland’a saplantılı bir şekilde<br />

hayrandım ve Oz Büyücüsü’nde<br />

‘Dorothy’ karakterini canlandırmak<br />

istiyordum. Orta sınıf ve oldukça<br />

muhafazakâr bir aileden geldiğim<br />

için pek sıcak bakmadılar. Özellikle<br />

annem bu tip hayalleri bir kenara<br />

bırakmamı istedi. Ama çok inatçı<br />

olduğum için hayalimden hiç<br />

vazgeçmedim. Para kazanmak için<br />

modellik yapmaya başladım ve 15<br />

yaşında kendimi geçindirebilecek<br />

duruma geldim. Böylelikle<br />

oyunculuk dersleri almaya başladım.<br />

Zaten daha önce gittiğim okulda<br />

da arkadaşlarım modellik yaptığım<br />

için beni taciz ediyor, kötü<br />

davranıyorlardı. Kısacası oyunculuk<br />

hayatımı kurtardı” diyor.<br />

ANGELINA JOLIE’NİN VARİSİ<br />

2004 yılında ‘Bir Drama<br />

Kraliçesinin İtirafları’<br />

(Confessions of a Teenage<br />

Drama Queen) adlı filmde<br />

canlandırdığı ‘Carla’ karakteriyle<br />

şöhreti yakalayan güzel yıldız,<br />

‘Hope& Faith’ isimli televizyon<br />

programıyla da ününü pekiştirdi.<br />

Filmde Lindsay Lohan ile birlikte<br />

rol alan ve iyi anlaşamadıklarını<br />

ifade eden Fox “ O zamanlar ikimiz<br />

de daha 16 yaşındaydık. Çekimler<br />

sona erdiğinden beri kendisiyle<br />

görüşmüyorum. Ama değiştiğini de<br />

sanmıyorum. Marilyn Monroe da<br />

biraz Lindsay gibiydi. Güvenilir bir<br />

aktris değildi. Büyük bir potansiyeli<br />

vardı, ama yazık oldu. Benim böyle<br />

bir yoldan gitmeye hiç niyetim yok”<br />

diyerek Lohan’a meydan okumuştu.<br />

Dövme merakı, biseksüel yaşamı ve<br />

başarılı oyunculuğuyla birçok kez<br />

Angelina Jolie ile de kıyaslanan Fox,<br />

Jolie’nin varisi olarak gösteriliyor.<br />

Dönüm Noktası<br />

Verdiği röportajlarda bu kıyaslamayı<br />

yüzeysel bulduğunu dile getiren güzel<br />

yıldız, benzer yönlerinin olmadığı<br />

görüşünde… “Aksiyon filmlerinde<br />

oynayan koyu renk saçlı, dövmeli bir<br />

kız gördüklerinde hemen ‘Angelina’<br />

yakıştırması yapıyorlar. Bu çok saçma”<br />

diyor ve ekliyor “Eğer biri bana<br />

Angelina’nın vampir olduğunu söylese<br />

inanırım. İnsan nasıl ‘Tomb Raider’da<br />

oynadığı günden beri aynı görünebilir?<br />

Bence o 900 yaşında bir vampir!”<br />

13 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

“BEN MERYL STREEP DEĞİLİM!”<br />

2006 yılına kadar hiçbir<br />

sinema projesinde boy<br />

göstermeyen Fox, 2007’de<br />

aynı adlı çizgi diziden<br />

uyarlanan ve büyük bir hayran<br />

kitlesi bulunan ‘Transformers’<br />

isimli filmde ‘Mikaela Banes’<br />

karakterine hayat verdi. Gişede<br />

Kariyeri<br />

beklenen başarıyı gösteren ve<br />

yılın en çok izlenen filmlerinden<br />

biri olan ‘Transformers’, genç<br />

oyuncuya MTV Film Ödülleri’nde<br />

‘En İyi Çıkış Yapan Oyuncu’ ve<br />

Teen Choice Ödülleri’nde ‘En İyi<br />

Aksiyon Filmi Kadın Oyuncusu’<br />

dallarında çeşitli adaylıklar getirdi,<br />

fakat hiçbirisini kazanamadı. Bunun<br />

üzerine filmde başrolü paylaştığı ve<br />

gece hayatında karıştığı kavgalarla<br />

ünlenen 28 yaşındaki genç oyuncu<br />

Shia LaBeouf de güzel yıldızın, eşini<br />

kendisiyle aldattığını söyleyerek<br />

büyük bir itirafta bulundu. Daily<br />

Mail gazetesine “Megan’la aramızda<br />

bir şeyler yaşandı” şeklinde konuşan<br />

LaBeouf “Altı ay boyunca sizi çekici<br />

bulmaya çalışan biriyle aynı seti<br />

paylaşıyorsunuz ve bir süre sonra<br />

siz de onu çekici buluyorsunuz.<br />

Bu durumda iş ve hayatı<br />

ayıramıyorum” dedi. ‘Transformers’<br />

ın ardından ‘Dost Kazığı’ (How to<br />

Loose Friends & Alienate People)<br />

ve ‘Whore’ isimli filmlerde küçük<br />

rollerde izleyici karşısına çıkan<br />

Fox, istediği başarıyı elde edemedi.<br />

2009 yılında serinin devam filmi<br />

‘Transformers: Yenilenlerin<br />

İntikamı’nda (Transformers:<br />

Revenge of the Fallen) rol alan<br />

güzel yıldız, sergilediği başarılı<br />

performansın ardından ‘Kana<br />

Susadım’ (Jennifer’s Body) isimli<br />

korku filminde rol alma şansı<br />

yakaladı. İlk başrol deneyimini kara<br />

mizah-korku türündeki bir filmle<br />

yaşayan Fox, GQ Dergisi’ne verdiği<br />

röportajda oyunculuğu hakkında<br />

yapılan eleştirilere “Yeteneğimin<br />

farkındayım. Yakın zaman içinde<br />

Oscar ödülü kazanamayacağım.<br />

Ben Meryl Streep değilim” şeklinde<br />

cevap verdi.<br />

14 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

İKİ ÇOCUĞU VAR<br />

Özel hayatı<br />

İNTERNET<br />

GİŞESİ<br />

SİTEYE<br />

GIT<br />

Ailesi tarafından 17 yaşına<br />

kadar sevgilisi olmasına<br />

izin verilmeyen Fox’un<br />

Hollywood dünyasına adım<br />

atana kadar Floridalı itfaiyeci<br />

Ben Leahy ile uzun süreli bir<br />

beraberliği oldu. Kısa sürede elde<br />

ettiği şöhretin ardından kendisini<br />

her zaman dış etkenlere karşı<br />

koruduğunu belirten güzel yıldız,<br />

verdiği röportajlarda “18 yaşımdan<br />

beri eşimle birlikteyim. Dolayısıyla<br />

kariyerim boyunca üzerimde bir çift<br />

kanat vardı. Medyada fazlaca yer<br />

almış olmama rağmen bu sektörde<br />

birçok konunun dışında kalabildim”<br />

diyor. Fox, 7 yıllık beraberliklerinin<br />

ardından 2010 yılında ‘Evimiz<br />

Hollywood’da (Beverly Hills)<br />

dizisiyle ünlenen kendisinden 13<br />

yaş büyük Brian Austin Green ile<br />

büyük bir gizlilik içinde Hawaii’de<br />

evlendi. Hayatta yaptığı en iyi<br />

şeyin evlenmek olduğunu dile<br />

getiren güzel yıldız, Green ile<br />

‘Hope& Faith’ isimli dizinin<br />

setinde çalışırlarken ünlü yıldızın<br />

sırtına dokunmasıyla vücudunda<br />

bir elektrik akımı hissettiğini, bu<br />

nedenle de ilk karşılaşmada iki<br />

insanın elektriğin tutmasına büyük<br />

önem verdiğini belirtiyor. Verdiği<br />

röportajlarda evliliğin tam da<br />

kendisine göre olduğunun altını<br />

çizen Fox “En iyi arkadaşımla<br />

evlendim. Onunla her gün birlikte<br />

olmak benim için ayrıcalık.<br />

Brian’la birlikteyken kendimi<br />

tamamlanmış hissediyorum” diyor.<br />

Dövme tutkunu olan güzel yıldızın<br />

vücudunda eşi Green’in adı da dâhil<br />

olmak üzere toplam sekiz dövme<br />

bulunuyor. En çok Shakespeare’in<br />

‘Kral Lear’ adlı trajedisinden<br />

yapılan “Hepimiz altın yaldızlı<br />

kelebeklere güleceğiz” alıntısı ve<br />

Marilyn Monroe dövmeleriyle<br />

dikkat çeken Fox “Marilyn’i<br />

sildirmeyi düşünüyorum. Davranış<br />

bozuklukları vardı ve mutsuz<br />

2010<br />

2009<br />

2009<br />

2009<br />

ÖNEMLİ ÖDÜLLERİ<br />

Teen Choice Ödülleri- En İyi Korku/<br />

Gerilim Filmi Kadın Oyuncusu, ‘Kana<br />

Susadım’ (Jennifer’s Body)<br />

Teen Choice Ödülleri- En İyi Yaz Filmi<br />

Kadın Oyuncusu, ‘Transformers:<br />

Yenilenlerin İntikamı’ (Transformers:<br />

Revenge of the Fallen)<br />

VGX- En İyi Kadın Seslendirme Sanatçısı<br />

Ödülü, ‘Transformers: Yenilenlerin<br />

İntikamı’ (Transformers: Revenge of the<br />

Fallen)<br />

Scream Ödülleri- En İyi Aktris (Bilim<br />

Kurgu veya TV dizisi), ‘Transformers:<br />

Yenilenlerin İntikamı’ (Transformers:<br />

Revenge of the Fallen)<br />

15 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

‘Ninja Kaplumbağalar’ dâhil vizyonda izlediğimiz<br />

birçok filme yaptığı dublaj ve altyazı çevirileriyle<br />

hayat veren Gülseren Bayındır hakkında bilgi sahibi<br />

olmak için 33’üncü sayımıza göz atabilirsiniz.<br />

ARŞİVE<br />

GIT<br />

bir kadındı. Bu tip bir enerjiyi<br />

hayatıma çekmek istemiyorum.<br />

Bir de göbeğimdeki piercing’den<br />

memnun değildim. 16 yaşında<br />

Britney Spears’e hayrandım, onda<br />

var diye yaptırmıştım” diyerek<br />

pişmanlıklarını dile getirdi. Green<br />

ile nişanlı oldukları dönemde yaptığı<br />

açıklamalarla gündemden düşmeyen<br />

Fox, 2008 yılında verdiği<br />

bir röportajda “İnsanların<br />

biseksüel olarak dünyaya<br />

geldiklerini, ama daha<br />

sonra toplum baskısı<br />

nedeniyle bilinçaltlarında<br />

bir tercih yapmak<br />

zorunda kaldıklarını<br />

düşünüyorum” diyerek<br />

biseksüel olduğunu iddia<br />

etmişti. Estetik yaptırdığı<br />

yönündeki iddialara ise Facebook<br />

sayfasından makyajsız görüntülerini<br />

yayınlayarak cevap veren Fox “Bunu<br />

yapmam gerekliydi, çünkü genç<br />

hayranlarımın yer aldığım reklam<br />

kampanyalarındaki photoshop’lu<br />

görüntülere bakıp soluğu<br />

estetik merkezlerinde almalarını<br />

istemiyorum. Artık 19 yaşındakiler<br />

bile botoks yaptırıyor, bu resmen<br />

çılgınlık. İnsan doğal haliyle bile<br />

güzel görünebilir. Bunu kanıtlamaya<br />

çalıştım” diyor. 2012 yılında Noah<br />

Shannon Green adında bir erkek<br />

çocuk dünyaya getiren güzel yıldız,<br />

geçtiğimiz Şubat ayında yeniden<br />

anne oldu. İkinci çocuğu Bodhi<br />

Ransom Green ile daha büyük<br />

ve mutlu bir aile<br />

olduklarına dikkat<br />

çeken ve anne olduktan<br />

sonra kariyerine<br />

odaklanmakta güçlük<br />

çektiğini dile getiren<br />

28 yaşındaki güzel<br />

yıldız, artık hayatındaki<br />

en önemli rolünün<br />

‘annelik’ olduğunu<br />

söylüyor.<br />

16 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

Sevim Gözay<br />

sevim.gozay@mybilet.com<br />

Bejan Matur ile ‘Şef’ seansı:<br />

“TÜRK SİNEMASI EVİN İÇİ GİBİ,<br />

SEÇİLMİŞ AKRABALARIMIZ<br />

ONLAR BİZİM”<br />

Bugünkü röp-seans konuğum karizmatik<br />

şair Bejan Matur. Şiirleri bugüne kadar<br />

İngilizce’den Çince’ye tam 24 dile<br />

çevrildi. “Ruhumuzun içinde huzur<br />

bulacağı bir aidiyete ihtiyacı var, bu<br />

benim için şiir oldu” diyen Matur,<br />

geçtiğimiz yıl, !f İstanbul Uluslararası<br />

Bağımsız Filmler Festivali yarışma<br />

jürisinde görev aldı. Onunla sinema<br />

konuşmak birçok açıdan heyecan verici.<br />

Kahramanmaraş doğumlu bir kadın şairin<br />

sinema-kent-kültür üçgeniyle ilişkisinin<br />

başlangıcını ve şimdisini merak etmemek<br />

mümkün değil. Vizyondaki ‘Şef’ filmini<br />

izlemek üzere buluşuyoruz Matur’la.<br />

Film boyunca perdede boy gösteren<br />

birbirinden leziz tatların üstüne, milföylü<br />

bir pasta alıp paylaşıyoruz çıkışta.<br />

Böylece hem tatlı, hem de özel bir<br />

sinema sohbetine dalıyoruz. İşte kayıt!<br />

18 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

‘Şef’i nasıl buldun?<br />

Eğlenceliydi. Sıradan<br />

ama günümüz sıradanlığı,<br />

sosyal medya. Genel ölçekte<br />

Hollywood artık ya çok büyük<br />

anlatılar ya da sıradan insanın,<br />

antikahramanların, küçük<br />

insanların hikâyelerine dönüyor. Bu<br />

da onlardan biriydi.<br />

Büyük oyunculara rastlamak<br />

sürprizdi, değil mi?<br />

Evet, tercih ederken de Dustin<br />

Hoffman, Scarlett Johansson,<br />

Robert Downey Jr.’a bakıp,<br />

“Bir araya gelmiş ne anlatıyor<br />

olabilirler?” diye düşündüm. Bir yol<br />

hikâyesi aynı zamanda, bir Amerika<br />

hikâyesi. Çok trendlere dair de<br />

bir film. Sosyal medyadan yeme<br />

içme alışkanlıklarımıza, yemek<br />

kültürünün popüler hale gelmesine.<br />

Kentli orta sınıf artık daha<br />

incelikler peşinde, kalite peşinde.<br />

Aşçılar da bunun bir parçası.<br />

‘Ramsey’ karakterinin blogu,<br />

Twitter üzerinden atışmaları,<br />

Twitter’ı çocuğundan öğrenmesi.<br />

Bir de klasik anlatımların dışında,<br />

grafik olarak sosyal medya ekranları<br />

da çok kullanılmaya başlandı<br />

son dönem. Dogmayı yaratan<br />

Kuzeyli yönetmen Lars von Trier<br />

de ‘Nemfomanyak’ta kullandı.<br />

Anlatımda deneysel bir arayış var,<br />

bunda da vardı. Arkada klasik bir<br />

görüntü akarken, üzerinde bir<br />

dijital ekran ve dijital cümleler.<br />

Hem günümüz hikâyesi, hem de<br />

global bir hikâye.<br />

‘Fenomen’ olmak bağlamı da<br />

isabetliydi, değil mi?<br />

Evet, herkes aynı hikâyenin<br />

içinde aslında artık. Amerika’da<br />

Türkiye’de ya da İran’da<br />

yaşamanız fark etmiyor. Eşit<br />

bir tür kültürlenme süreci içine<br />

giriyorsunuz. Eşit arayışlar, eşit bir<br />

bağlantı alanı, network. Başarının<br />

araçları ve ölçüleri değişti. Sosyal<br />

medya bir başarı aracı artık. Ve<br />

içerik önemli değil, önemli olan<br />

veri üretmek. Garip bir fenomene<br />

dönüşebiliyorsunuz oradan. Şef<br />

karakteri, “Hesabımı kapatıcam”<br />

dediğinde, avukatın konuşması<br />

çok tipik orada, “Sakın kapatma,<br />

şu kadar takipçin var!” Çünkü<br />

maddi, ölçülebilir bir şey var orada.<br />

Eskiden kahramanlarımız çok<br />

farklıydı, yenilgileri de farklıydı.<br />

Bu açıdan hiciv de vardı. Eskiden<br />

‘independent’ sinemada olurdu bu.<br />

Bir Amerikan sinema eleştirisini<br />

ancak Hollywood dışı sinemada<br />

görürdük. Şimdi Hollywood da<br />

kendiyle çok güzel alay eden, ironi<br />

yapan yapımlar deniyor.<br />

“Bir ülke, bir şehir, bir sinema”<br />

Hayatında sinemaya ilk ne<br />

zaman gittiğini hatırlıyor musun?<br />

Hatırlamayı çok istediğim ama<br />

muallâk bir durum. Ya Tarsus’ta,<br />

halamla, ama o kadar belirsiz ki, 3<br />

yaş falan. Onu hatırlayamıyorum,<br />

ama hatırlayabildiğim ilk sinema<br />

sahnesi tabii ki doğduğum yerde.<br />

Maraş’ta, köyde, bir yaz sineması...<br />

Kalıcı değil seyyar bir sinema. Her<br />

yaz okulun bahçesine projekte<br />

edilerek gösterilen, bir Yılmaz<br />

Güney filmi tabii ki...<br />

Hangi film?<br />

‘Seyyit Han’ olabilir, çok<br />

küçüktüm. ‘Sinemacı Hasan’<br />

motoruna sinema makinasını<br />

yükleyip getirirdi köye. Ve okulun<br />

19 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

bahçesine bir çadır kurardı. Kıl,<br />

kara çadırdan, direklerle bir alan<br />

oluştururdu. Ve herkes, yanında<br />

içeceğini ve minderini getirerek<br />

–daha sonra sandalyeye dönüştü<br />

bu ama o zaman minderdi– yerde<br />

oturarak, o okulun sarı duvarına<br />

yansıtılan filmi izliyordu. Ve<br />

neredeyse köyün tamamı. Yaş<br />

sınırlaması yok, herkes gidiyor.<br />

Döndükten sonra da köyde mırıl<br />

mırıl mutluluk verici bir uğultu…<br />

Onu çok iyi hatırlıyorum. Filmin<br />

yorumunu, kahramanlarını,<br />

hikâyesini kendi aralarında<br />

konuşuyorlar bir uğultu halinde.<br />

Kızlar erkekler herkeste tatlı bir<br />

mırıltı. Tabii bu sözünü ettiğim<br />

yıllarda elektrik yoktu. 4 olabilirim,<br />

5 yaşındayken elektrik geldi çünkü.<br />

Gitmediysem filme o tatlı mırıltıyı<br />

duyardım. Balkonda uyuyor<br />

olurduk terasta, yaz geceleri.<br />

Sık gelir miydi Sinemacı<br />

Hasan?<br />

Aralığını hatırlamıyorum ama<br />

haftada bir, belki on beş günde<br />

bir. Sinemacı Hasan Adanalı’ydı.<br />

Kendisi de neredeyse aktör olmak<br />

isteyen bir görüntüde. Gömleğinin<br />

üç düğmesi açık, madalyon<br />

kolyeleri, İspanyol paça pantolonu,<br />

bronz teniyle falan çok havalı bir<br />

arkadaşımızdı (Gülüyor). Belli<br />

ki oyuncu filan olmak istemiş,<br />

başaramayınca da başka bir yere<br />

gitmiş. Bütün o Maraş’ın Alevi<br />

köylerini dolaşarak film getirirdi<br />

yazları. Yılmaz Güney filmleri<br />

daha çok. Yılmaz Güney’in kovboy<br />

dönemi. ‘Yol’lar, ‘Umut’lar<br />

yapılmamış o zaman. ‘Seyyit<br />

Han’dan da hatırladığım, bir mezar<br />

sahnesi, bir ağaç. Muhteşem,<br />

pastoral bir kadın, Yılmaz Güney<br />

fötr şapkası silahı falan. Kadına<br />

papatyadan bir taç takıyor. Belli<br />

belirsiz ilk hatırladığım sahne o.<br />

Sonra sinemayla ilişkin nasıl<br />

devam etti?<br />

Sinemayla her zaman ilgiliydim,<br />

hala da ilgiliyim izleyici olarak.<br />

İlkokul bittikten sonra Antep’te<br />

mutlaka haftada bir giderdik.<br />

20 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

Daha sonra Ankara’ya geldim<br />

üniversite okumaya, Ankara<br />

Hukuk’ta. Kızılırmak Sineması<br />

ve Metropol Sineması daha<br />

çok sanat filmleri gösterirdi,<br />

Tarkovski’ler, Konçalovski’ler,<br />

Bertolucci filmleri. Herkesin kendi<br />

gençliği önemlidir ya, ben de en<br />

iyi filmler o yıllarda yapılıyormuş<br />

hissine hâlâ sahibim. O dönemde<br />

bütün klasikleri ve dönemin<br />

yenilerini izlemeye çalıştım.<br />

Sonra İstanbul’a geldiğimde de<br />

devam ettim. Özellikle 2000’lerin<br />

başında neredeyse haftada beş film<br />

izliyordum.<br />

Özel sevdiğin bir sinema var<br />

mıydı İstanbul’da?<br />

Daha çok Beyoğlu’nda Alkazar’a<br />

giderdim. Çok severdim Alkazar’ı.<br />

Çok seyahat ediyorsun,<br />

yurtdışında sinemayla ilişkin<br />

nasıl?<br />

Londra’da Curzon Soho çok<br />

“DIŞARIDAN, BANA<br />

ÇOK MUTLULUK VEREN<br />

BİR İLİŞKİM VAR<br />

SİNEMAYLA.”<br />

güzel filmler oynatır. Hep sanat<br />

filmleri, Avrupa sineması vardır<br />

orada. Gidince mutlaka bulurum<br />

izleyebileceğim bir şey. Londra<br />

rutinlerimden biri odur. New<br />

York’ta McDowell Street’e yakın<br />

çok güzel filmler gösteren bir<br />

sinema var. En son on gün önce,<br />

Beatles’la ilgili bir yarı dokümanter<br />

izledim orada. Bir ülke, bir şehir,<br />

bir sinema yapıyorum mutlaka.<br />

!f İstanbul nasıl bir deneyimdi?<br />

Son festivalde, “Aşk & Başka<br />

Bi’ Dünya” yarışmalı bölümünün<br />

jürisindeydim. Üç kişiydik;<br />

Brezilyalı bir yapımcı, Selanik<br />

festivalinin yönetmeni ve ben. Beni<br />

aradıklarında, “Ben anlamam”<br />

dedim sinemadan, “İzliyorum evet<br />

ama anlamam”. “Tam da<br />

bunu arıyoruz” dediler<br />

onun üzerine, “Bütün o<br />

klişelerin dışında başka<br />

bir okuma yapabilecek bir<br />

göz”. Ve iyi de oldu. Karar<br />

toplantımızda sözü önce<br />

yapımcı üyeye verdik. Ve<br />

o konuşurken söylemek<br />

istediğim her şeyi söyledi,<br />

bu beni o kadar mutlu etti<br />

ki. Doğru hissetmişim,<br />

doğru anlamışım demek ki.<br />

Mutabıktık. Oy birliğiyle<br />

seçtik zaten filmi.<br />

Sinema senin için; A)<br />

Romantik, B) Dramatik,<br />

C) Sanat, D) Eğlence,<br />

hangisi?<br />

Sanat. Ama dramatik<br />

de aynı zamanda, eğer ikinci<br />

bir seçeneğim varsa (Gülüyor).<br />

Peter Greenaway, Tarkovski<br />

21 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

seven biriyim ben. Olabildiğince<br />

felsefenin, şiirin sınırına yaklaşan<br />

görselliği seviyorum. Dil o kadar<br />

önemli değil. Dili de parçalayan,<br />

dönüştüren, bize gördüğümüzün<br />

ötesinde bir anlam, bir ifade<br />

anlatan sinemayı tercih ederim.<br />

Ondan çok başka türlü bir haz<br />

alıyorum. Ama diğerlerini de<br />

izlerim (bugün olduğu gibi).<br />

Romantik-komedi desem?<br />

Barbra Streisand’ın yüzyıllar önce<br />

yaptığı (Kahkahalar), müzikalini<br />

keyifle izlerim. Benim net<br />

önyargılarım yoktur. Ben sinema<br />

seviyorum çünkü. Türü önemli<br />

değil, nasıl yapıldığı önemli. Her<br />

türün iyi sineması vardır.<br />

Son zamanlarda ilgini çeken<br />

ülke sineması?<br />

Asya sineması. Oradaki bakış,<br />

kâinatı farklı algılama ve bunu<br />

gösterebilme yetenekleri beni<br />

şaşırtıyor ve ilgimi çekiyor. İran<br />

sinemasında da benzer bir şey var.<br />

Klasik Yeşilçam’la aran nasıldır?<br />

Çoğunu izlemişimdir<br />

çocukluğumdan itibaren.<br />

Çocuklukta, ilk gençlikte<br />

izlediğiniz şeyler sizin hayatınızın,<br />

oluşumunuzun, psikolojinizin bir<br />

parçası haline geliyor. Dolayısıyla<br />

o büyük bir aile. Ayşen Gruda<br />

aileden biri ya da Göksel Arsoy,<br />

Ayhan Işık ya da Yılmaz Güney,<br />

onun zaten başka bir yeri var.<br />

Onlar aileden, birlikte büyüyorsun,<br />

onlar seni büyütüyorlar. Evin içi<br />

gibi… Kitaplar yazılmalı, romanlar<br />

yazılmalı anlatabilmek için. Evin<br />

içindekiler onlar, akrabalar, seçilmiş<br />

akrabalar. Çok sonra, sinema<br />

izlemeye devam edince fark ettim<br />

tabii, dramatik kurgusunun ne<br />

kadar sağlam olduğunu. Oradaki<br />

işleyişin, hikâye gelişiminin,<br />

karakterlerin çok ciddi bir<br />

sağlamlık üzerine kurulduğunu.<br />

Bütün o melodrama, abartılara<br />

rağmen çok sağlam bir kurgusu<br />

olduğunu. Sonra video dönemine<br />

de yetiştim. Kaçak filmler, ‘Umut’,<br />

‘Yol’, ‘Sürü’… Onları hep gizli<br />

gizli izliyorduk. O daha solgun bir<br />

dönem tabii, daha renksiz ve tuhaf<br />

bir dönem.<br />

Kış Uykusu’nu nasıl buldun,<br />

yeri gelmişken?<br />

Bütün filmografisini biliyorum,<br />

‘Koza’dan itibaren hepsini izledim.<br />

Çok profesyonel buldum, fazla<br />

akıllı buldum, matematiği çok iyi<br />

hesaplanmış buldum. Bir önceki<br />

filmi ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’yı<br />

tercih ederim ben sıcaklık ve<br />

yerlilik bakımından. Onu izlerken<br />

de bu film çok özel, çok önemli<br />

bir film, ama Batı anlayamaz diye<br />

düşünmüştüm. Çok bize ait o<br />

bozkır, o erkeklik, sertlik. Bütün<br />

o kaskatı duran donmuş dünya ve<br />

kokusunu hissettiğim bir sıkıntı,<br />

taşra sıkıntısı. Ancak buradan<br />

olan birinin çözebileceği kodlar.<br />

Son filminde artık sinemayı iyi<br />

yapan bir yönetmen olarak Batı’ya<br />

Türkiye’den olabilecek en egzotik<br />

22 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

dekoru, Kapadokya’yı açarak, oraya<br />

Batı tipi diyaloglara yaslanan insan<br />

ilişkileri yerleştiriyor. Çok mix bir<br />

durum var orada. Batı bunu izler,<br />

hem de sıkılmadan izler. Güçlü bir<br />

film ama ben ‘Uzak’çıyım. Nuri<br />

Bilge Ceylan demek ‘Uzak’ demek<br />

bence. Oradaki İstanbul, o şehrin<br />

sesi, o organik ses ve yalnızlık çok<br />

özel. Benzersiz bir şeydi. Artık çok<br />

profesyonel bir dünya yönetmeni.<br />

Sana her baktığımda çok<br />

sinematik bir yüz görüyorum, hiç<br />

oyunculuk teklifi aldın mı?<br />

Uğur Yücel’den aldım. Yedisekiz<br />

sene önce belki. Çok garip bir<br />

hikâyesi var, kimse bilmez, ilk sana<br />

anlatıyorum… Bir gün Uğur aradı,<br />

hiç tanışmıyoruz, tanımadığım bir<br />

ses, ama ben bu sesi tanıyorum!<br />

“Bejan” dedi, efendim? “Ben<br />

Uğur, hiç uzatmayacağım,<br />

senin bir fotoğrafını gördüm<br />

gazetede, kafamda bir hikâye var,<br />

çok istiyorum senin okumanı<br />

ve kabul edersen oynamanı”.<br />

Görüştük, bana senaryoyu verdi,<br />

“NURİ BİLGE CEYLAN<br />

DEMEK ‘UZAK’ DEMEK<br />

BENİM İÇİN.”<br />

‘Soğuk’ filmi. Benim oynamamı<br />

istediği rol, hamile bir kadın ve<br />

doğurmak üzere. Mutsuz, sıkıntıları<br />

olan, taşrada bir hikâye. Yanlış<br />

hatırlamıyorsam doğum sahnesi<br />

de vardı. Bana çok zor geldi,<br />

zaten oyuncu değilim. Çok da<br />

yoğundum, başka meşguliyetlerim<br />

vardı, “Ben yapamayacağım” dedim<br />

Uğur’a.<br />

Pişman mısın peki?<br />

Aslında evet. Şu anki kafam olsa<br />

kabul ederim.<br />

Bir Frida Kahlo yorumu da çok<br />

güzel çekilebilir bak seninle!<br />

(Gülüyor) Bunu çok söylüyorlar,<br />

özellikle yurt dışındayken. Gece<br />

bir kafeye bir bara gideriz mesela,<br />

hafif loş bir ortam. Küpelerimi<br />

taktığımda, saçlarımı topladığımda<br />

hiç şaşmıyor, biri geliyor diyor ki,<br />

“Frida Kahlo’ya benziyorsun”...<br />

Hafif loş ışık ve küpe! (Kahkahalar)<br />

Fakat beni mutlu eden şu ki, Frida<br />

benim hikâyesini çok sevdiğim bir<br />

ressam, sanatçı. Ama asıl Frida’nın<br />

mektuplarını, günlüklerini<br />

okuduğumda, yazısı benziyor bana.<br />

Şiirime benziyor. Çok şaşırmıştım<br />

buna, tuhaf bir benzerlik.<br />

Selma Hayek’e benzeten de<br />

oluyor mu?<br />

O da oluyor, Penelope de<br />

oluyor (Penelope Cruz). Başarılı,<br />

güzel bütün Latin kadınlarına<br />

benzetiyorlar, üç tane var zaten.<br />

“O bir ikon, bir kahraman”<br />

Yılmaz Güney’in yeri ayrı<br />

dedin, nasıl ayrı?<br />

Yılmaz Güney politik bir figür<br />

aynı zamanda. Kürtler’in çoğu<br />

için öyledir, solcuların çoğu için<br />

öyledir. Bir ikondur. Sadece<br />

sinemasıyla değil kişiliğiyle,<br />

bütün hayat hikâyesiyle. Cezaevi,<br />

sürgün, sonrası. Hepimizin<br />

kimliğinin yapılanmasında bir yol<br />

işareti gibiydi, bunun izlerini de<br />

görüyorum. Doğu, Güneydoğu<br />

kökenli olup, Kürt olup, sanatla<br />

biraz ilgilenen çoğu insanın<br />

kafasında bir ikondur. Benim için<br />

de öyleydi. İlk yaptıkları bir tarafa,<br />

‘Arkadaş’ filmiyle başlayan süreç,<br />

‘Umut’, ‘Sürü’, ‘Yol’… ‘Duvar’ı<br />

saymıyorum bir tek. O benim<br />

sevdiğim bir film değil. Sert ve<br />

içi acımış bir Yılmaz Güney var<br />

orada. Dünyaya da kırgın ve sert.<br />

Onun dışındaki bütün filmografisi,<br />

kimlik bilincinin artık uyandığı ve<br />

sorgulandığı politik dönem filmleri<br />

çok belirleyici olmuştur. Taşrada<br />

dolaşırken duvarlara çok bakarım<br />

ben. Duvarları ne süslüyor?<br />

Kimlerin fotoğrafı, posteri var?<br />

Yılmaz Güney’in vardır çoğu evde<br />

hâlâ. O evlerin hayatında bir yeri<br />

23 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

“YILMAZ GÜNEY BİR FENOMEN. GİYİM TARZIYLA,<br />

DURUŞUYLA, YAŞADIĞI AŞKLARLA, COĞRAFYASI<br />

GENİŞLEMİŞ HAYATIYLA…”<br />

vardır, bir köşesi. Bir kahramandır.<br />

Yılmaz Erdoğan, Mahzun<br />

Kırmızıgül, Özcan Deniz<br />

hakkında ne düşünüyorsun?<br />

İbrahim Tatlıses de dâhil hepsinin<br />

çizgisinde bir Yılmaz Güney taklidi,<br />

nüvesi bulursunuz. Bir yerinde<br />

vardır. Boynunu kırışında vardır,<br />

takım elbisesinde vardır, erkeklik<br />

duruşunda vardır. Ama hiçbiri<br />

onu aşamadı bence. Aşılamaz bir<br />

karakter.<br />

“Ağlatmayan filme film demem”<br />

Favori kadınların?<br />

Türkan Şoray. Türkân’cıyım<br />

ben hâlâ. Yaşarken bunu<br />

başarmış nadir oyunculardan biri.<br />

Kalplerdeki yerini sarsmamayı<br />

başarmış. Neyle açıklanır<br />

bilmiyorum, tanımlanabilir bir<br />

şey değil bu. Mucizevi bir şey.<br />

Bir de tuhaf olacak ama Hülya<br />

Avşar’ı beğenirdim ben. ‘Berlin in<br />

Berlin’deki rolü özellikle.<br />

Dünyadan kadınların?<br />

Nastassja Kinski, Isabelle Adjani,<br />

Catherine Deneuve, Simone<br />

Signoret, Sophia Loren, Ingred<br />

Bergman, Katherine Hepburn…<br />

Beyazperdede vurulduğun ilk<br />

erkek?<br />

İlk Yılmaz Güney. Sonra belki<br />

Tarık Akan, herkesin gönlünü<br />

biraz çalmıştır (Gülüyor). Çok<br />

sınırlı bir şey ama o. Ben galiba<br />

yerli oyuncularla öyle ilişki<br />

kurmuyorum.<br />

Dünyadan?<br />

Anthony Quinn, Ömer Şerif,<br />

Robert Redford, Al Pacino, Robert<br />

De Niro, Daniel Day Lewis,<br />

gençliğinde Marlon Brando, çok…<br />

Şiirlerinden bir film yapılacak<br />

olsa, kim çeksin istersin o filmi?<br />

Aleksandr Sokurov yapsın<br />

isterdim. ‘Hiroşima Sevgilim’i<br />

yapan Alain Resnais yapsın<br />

isterdim. Phillip Glass da müziğini<br />

yapsın mümkünse. Yerli olarak<br />

da… Öyle biri olsa zaten tanışırdım<br />

ve yapardık. (Gülüyor)<br />

Birçok kişinin gönlünde yatan<br />

aslandır, bir gün kendi filmini<br />

çekmek. Senin gönlünde var mı?<br />

Tabii ki. Benim şiirim çok görsel<br />

bir şiir. Fotoğrafları, hareketi,<br />

müziği olan bir şiir. Ben şiiri<br />

hissederken de bütün o imajlar ve<br />

sesle hissediyorum. Dolayısıyla şiir<br />

benim için gramer ve kelimelerden<br />

oluşan bir akıl yürütme ya da<br />

hissediş değil sadece. Bir görsel<br />

derinliği var. Meselâ ‘Rüzgâr Dolu<br />

Konaklar’ sinematografik olarak,<br />

dramatik kurgusu da hazır bir<br />

hikâye aslında. Yapmayı istediğim<br />

24 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

İNTERNET<br />

GİŞESİ<br />

SİTEYE<br />

GIT<br />

şeyler var. Bir gün olursa ne âlâ…<br />

Ağlar mısın filmlerde?<br />

Tabii ki. Ben çizgi filmlerde<br />

bile ağlarım. (Gülüyor) Zaten<br />

ağlatmayan filme film demem<br />

ben. Sırf ağlatma değil, tüylerin<br />

diken diken olması. Müzikte<br />

de öyle, fiziki kıstaslarım var iyi<br />

sanatla ilgili.<br />

En son ne zaman öyle oldun?<br />

(Düşünüyor) Ne çok zaman<br />

olmuş, ne acı. Öyle filmler<br />

yapılmıyor artık. Londra’da<br />

izlediğim için çok net kalan<br />

bir film var aklımda. Bütün<br />

İngilizleri susturan müthiş bir<br />

sessizlikle şok oldu herkes. Samira<br />

Makhmalbaf’ın ‘Karatahta’sı.<br />

Bugüne kadar sinemada<br />

başına gelen en acayip şey?<br />

Bir galaya davetliydim. Film<br />

başladı, kapılar kapandı ve<br />

insanlar dışarıda kaldı. Benim<br />

de misafirlerim vardı aralarında.<br />

Herkes üzgün bir şekilde<br />

bekleşiyordu. “O insanların bu<br />

filmi izlemesini sağlayacağım”<br />

dedim ve kalkıp dışarıya çıktım.<br />

Nasıl bir enerji yolladıysam artık,<br />

görevli hipnotize oldu sanki.<br />

Arkadaşlarım dâhil yirmiye yakın<br />

insanı içeriye aldım sonunda.<br />

İşte böyle, sevgili MyBilet<br />

e-dergiciler. Bejan Matur’la<br />

şiir gibi seansımız burada bitti.<br />

Önümüzdeki sayıda yeni bir film<br />

ve yeni bir konukla buluşuncaya<br />

kadar herkese iyi seyirler. ‘Şef’i<br />

izlemeye sakın aç gitmeyin bu<br />

arada! Üzülürsünüz :)<br />

25 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

Tuna Kiremitçi<br />

tuna.kiremitci@mybilet.com<br />

Tabancalı bir kız daha<br />

Luc Besson dünyanın en iyi<br />

yönetmeni midir bilmem<br />

ama şahsen en sevdiğim<br />

yönetmendir. Çünkü kendisi,<br />

en sevdiğim film olan “Leon”un<br />

yönetmenidir. Ayrıca “Derinlik<br />

Sarhoşluğu” ve “Nikita” gibi<br />

gençlik günlerimizi şenlendirmiş<br />

filmlerin yönetmeni.<br />

“Leon” sadece o sırada henüz 14<br />

yaşında olan Natalie Portman’ın<br />

(oynadığı karakter Matilda ise<br />

12 yaşındaydı) dünyanın kalbini<br />

çalmasına sebep olmamış, her<br />

bakımdan bıçak sırtı bir konudan<br />

(yetişkin bir seri katil erkekle ailesi<br />

katledilmiş kız çocuğunun bir çeşit<br />

romansı) alnının akıyla çıkan Luc<br />

Besson’a hayat boyu yetecek krediyi<br />

kazandırmıştı.<br />

Zaman zaman meseleleri<br />

sulandırmakla eleştirilse de, “savaşçı<br />

kadın” prototipini en iyi yaşatan<br />

yönetmendir Besson. Öykülerini<br />

kadınlara hayran bir erkeğin<br />

gözüyle anlatır. Onun filmlerinde<br />

intikamcı tabancalı kadınlar olur<br />

hep. Kadınlığın gücüne ve içerdiği<br />

tehlikelere merakı, Tarantino ile<br />

rekabet halindedir. Ama tabii<br />

daha Fransız bir açıdan. Tarantino<br />

filmlerinde pek göremeyeceğimiz<br />

bir şiirselliğe her zaman zaafı vardır.<br />

Ayrıca bilen bilir, 80’lerde Leos<br />

Carax ve Jean-Jacques Beineix<br />

gibi yönetmenlerle beraber, “Yeni<br />

27 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

Yeni Dalga” da denen “Cinema<br />

du Look” akımının yaratıcısıdır<br />

kendisi. Yani hafiften reklam<br />

estetiği de kokan ama her zaman<br />

şiirsel, şiddetin ve aşkın her zaman<br />

hissedildiği o “cool” filmlerin.<br />

Onun tabancalı kızlarının en<br />

başarılı örneklerinden Nikita<br />

yıllar sonra “Ejderha Dövmeli<br />

Kız” romanına da ilham kaynağı<br />

olacak, başrol oyuncusu Noomi<br />

Rapace, “Role hazırlanırken hep<br />

Nikita’yı düşündüm” diyecektir.<br />

Hollywood’un başarıyla uyarlamayı<br />

başardığı sayılı Fransız filmlerinden.<br />

Neyse, gelelim “Lucy” meselesine:<br />

Besson bu sefer de bilmem kaç<br />

kez “Dünyanın En Seksi Kadını”<br />

seçilmiş Scarlett Johansson’dan<br />

iyi bir tabancalı kız olacağını<br />

düşünmüş. Şahsen filmi izleyene<br />

kadar bunun nasıl olacağı<br />

konusunda kuşkularım vardı.<br />

Öyle ya, ne Natalie Portman’ın<br />

14 yaşındaki hali gibi masum ne<br />

de Anne Parillaud’nin Nikita’daki<br />

hali kadar vahşi bir kadın. Ama<br />

izleyince gördüm ki üstadın bir<br />

bildiği varmış.<br />

Kısacası: Leeloo’dan daha zeki,<br />

Matilda’dan daha çevik, Nikita’dan<br />

daha akıllı bir kahraman var bu<br />

sefer karşımızda. Aman ayağımızı<br />

denk alalım.<br />

Kendi kendinden intihal yapıyor<br />

Bir Uzakdoğu şehrinde öğrenci<br />

olan saf Lucy’nin çok da iyi<br />

LEELOO’DAN DAHA ZEKİ, MATILDA’DAN DAHA<br />

ÇEVİK, NIKITA’DAN DAHA AKILLI BİR KAHRAMAN<br />

VAR BU SEFER KARŞIMIZDA. AMAN AYAĞIMIZI<br />

DENK ALALIM.<br />

tanımadığı yeni sevgilisi yüzünden<br />

karıştığı olaylar anlatılıyor.<br />

Pis bir emrivaki sonucu otelin<br />

resepsiyonuna götürmek zorunda<br />

kaldığı çanta yüzünden, kendini<br />

Kore mafyasının vahşetinin<br />

ortasında buluyor. Karambolde<br />

ameliyata alınıp karnına<br />

bilinmeyen bir uyuşturucu torbası<br />

monte ediliyor. Sebep? Maddeyi<br />

Amerika’ya sokacak bir kuryeye<br />

ihtiyaç var. Derken uğradığı yeni<br />

bir saldırıda madde Lucy’nin<br />

kanına karışıyor ve başlıyor zihinsel<br />

potansiyelini insanüstü bir güce<br />

doğru artırmaya.<br />

Tabii liderlerini eski dostumuz<br />

Min-Sik Choi’nin canlandırdığı<br />

Kore mafyası da Lucy’nin peşine<br />

düşmekte gecikmiyor. Gerisi filmi<br />

anlatmaya girer, o yüzden burada<br />

kesiyorum.<br />

Film aslında Luc Besson<br />

sineması retrospektifi gibi. Silahlı<br />

ve tehlikeli bir intikam meleği,<br />

vahşet meraklısı mafya, arada kim<br />

vurduya giden masumlar, nefes<br />

kesen takip sahneleri ve konuya<br />

derinlik katma amaçlı, insan<br />

zihniyle ilgili çıkarsamalar. Üstelik<br />

28 www.mybilet.com


SİNEMA<br />

İNTERNET<br />

GİŞESİ<br />

SİTEYE<br />

GIT<br />

bu çıkarsamaları, oynadığı filmleri<br />

aslında olduklarından daha iyiymiş<br />

gibi gösterme maharetiyle tanınan<br />

Morgan Freeman’ın ağzından<br />

dinliyoruz, daha ne olsun?<br />

Bir Luc Besson filmine karşı<br />

objektif olmam zor, ne yalan<br />

söyleyeyim. Ama Lucy gelip<br />

kafama silahını dayamak suretiyle<br />

beni objektif olmaya zorlasa,<br />

ona şunları söylerdim: “Bütün<br />

fiyakasına rağmen Luc Besson’un<br />

biraz yaşlandığını hissettim sevgili<br />

Lucy. Lütfen yanlış anlama, filmin<br />

akışı hâlâ tabanca gibi, fakat nasıl<br />

desem, hafiften bir kendini tekrar<br />

durumu da yok değil. Tabii Leon’u,<br />

Nikita’yı, Metro’yu ya da Derinlik<br />

Sarhoşluğu’nu çeksem ben de<br />

doyamazdım kendim tekrarlamaya.<br />

Ama zaman zaman kendi<br />

kendinden intihal yapıyor gibi<br />

hissediyorum. Ayrıca şu tabancayı<br />

kafamdan çekersen de sevinirim<br />

tatlım, zira şeytan doldurur.”<br />

Doğu felsefesine açılan son<br />

İnsanın beyninin ancak %10’unu<br />

kullandığı varsayımı ise günümüzde<br />

tartışılır hale gelmiş bir tez. Besson<br />

ise bu tartışmalara pek itibar<br />

etmemiş ve kurmuş öyküsünü<br />

“Kendi beynini işgal eden”<br />

tabancalı kızın karizmasının üstüne.<br />

Allah için Johansson da birkaç saat<br />

içinde insanüstü bir varlık haline<br />

gelen Lucy karakterini ustalıkla<br />

“SAVAŞÇI KADIN” PROTOTİPİNİ EN İYİ YAŞATAN<br />

YÖNETMENDİR LUC BESSON. ÖYKÜLERİNİ<br />

KADINLARA HAYRAN BİR ERKEĞİN GÖZÜYLE<br />

ANLATIR. ONUN FİLMLERİNDE İNTİKAMCI<br />

TABANCALI KADINLAR OLUR HEP.<br />

canlandırmış. Bu onun kariyerinde<br />

muhtemelen özel ve tekrarlanması<br />

zor bir noktayı temsil edecek.<br />

Kafama silah dayadığı sırada<br />

Lucy’e söylemediğimse şu:<br />

Öykünün doğu felsefesine doğru<br />

açılan bir sonu var ki, Besson<br />

sinemasında “yeniliği” belki de<br />

burada aramak gerek. Ana fikir<br />

noktasında Pentagram’ın enfes<br />

şarkısının sözleriyle buluşuyor<br />

sanki: “Korkma ondan bundan<br />

/ Ne ölümden, ne hayattan / Şu<br />

dünyada gördüklerinin / Hepsi bir,<br />

hepsi Hak’tan.”<br />

Vücuduna karışan madde<br />

yüzünden (ya da sayesinde,<br />

nasıl baktığınıza bağlı) bir Jedi<br />

şövalyesine dönüşen ve ancak<br />

onlarda gördüğümüz güçlere<br />

kavuşan Lucy’nin kaderi de Jedi<br />

şövalyelerine yakışır bir şekilde<br />

oluyor. Ben “Vahdet-i Vücut” ya<br />

da “Fenafillah” diyeyim, gerisini<br />

erenler anlasın.<br />

29 www.mybilet.com


MÜZİK<br />

Barış Akpolat<br />

baris.akpolat@mybilet.com<br />

Zeytinli altı yıl<br />

sonra yeniden<br />

Zeytinli Rock Festivali memleketin en güzel festivallerinden biriydi. Deniz<br />

kenarında irili ufaklı yerli grupları dinleyebiliyor tatilde gibi vakit geçiriyorduk.<br />

Festival uzun bir süre yoktu ta ki 2014 gelene kadar.<br />

31 www.mybilet.com


MÜZİK<br />

Memleketin festival tarihi<br />

2000’li yılların başına<br />

dayanır. İlk festivalimiz<br />

H2000’de pek çok yabancı<br />

grubu ilk kez izledik. Çoğul<br />

konuştuğuma bakmayın. Ben<br />

izleyemedim, yaşım tutmuyordu.<br />

Ardından memlekette pek çok<br />

festival yapılmaya başlandı. Rock’n<br />

Coke bunların tepe noktası<br />

oldu yıllarca. Bazıları zarar etti<br />

belki ama memleketteki kitle<br />

canlı ve müziğe açtı. Sonra bir<br />

dönem Zeytinli Festivali başladı.<br />

Bütçesi diğerlerine göre düşüktü,<br />

sponsorları ‘küresel’ markalardan<br />

değildi. En güzel tarafı pek çok<br />

yerli grubu bize tanıştırması<br />

olmuştu. Üniversitede benim gibi<br />

pek çok genç “Hem tatil yaparım<br />

hem de müzik dinlerim” diyerek<br />

Foça ve Zeytinli’nin yolunu tuttu.<br />

Gazeteciliğe başladıktan sonra da<br />

ülkedeki müzik gruplarını daha<br />

yakından ve tek seferde görüp<br />

not almak için iyi bir kaynak<br />

olduğunu düşünerek takip ettim.<br />

Bu yıl gidemedim fakat Zeytinli<br />

bu yıl önemli bir eşiği atladı.<br />

2005’te başlayan festival, 2008’de<br />

belediyenin işe el atıp organizasyon<br />

ekibini ekarte edince festival de<br />

düzgün bir şekilde gerçekleşemedi,<br />

tabii ki yapamadılar. Üstüne üstlük<br />

tam da yabancı gruplar gelmeye<br />

başlamıştı.<br />

Bu yıl eski organizasyon tekrar<br />

festivale elini attı. İyi de oldu.<br />

Gayet güzel geçtiğini pek çok<br />

kaynaktan duydum. Moğollar,<br />

mor ve ötesi, Yasemin Mori,<br />

Pentagram, Ogün Sanlısoy, Hayko<br />

Cepkin’den Ankaralı Metropolis’e<br />

ve Pilli Bebek’e ve hatta Baba<br />

Zula’ya kadar pek çok isim sahne<br />

aldı. Farklı tarzlar ve türler tekrar<br />

aynı sahnedeydi. Sosyal medya sağ<br />

olsun hangi konser iyi veya kötü<br />

öğrendik. Duman ve Pilli Bebek<br />

çok konuşuldu. Kaçırmasam<br />

iyiydi. Önümüzdeki yıl orada<br />

olacağım çünkü memleket eski<br />

festivalini geri aldı ve büyümesini<br />

engelleyecek hiçbir şey yok artık.<br />

Kim bu Royal Blood<br />

Yepyeni bir grup Royal Blood. davulcuları Matt Helders’in<br />

Brighton’lu yani İngiliz. keşfettiği ekibin albümü geçen<br />

İki kişiler ve cayır cayır rock hafta masama düştü. Daha ilk<br />

yapıyorlar. Arctic Monkeys’in dinlemede beğendiğim grup,<br />

garaj rock, blues ve biraz çiğ<br />

sound’lu sağlam bir müzik icra<br />

ediyorlar. Albümü tek beğenen<br />

ben olmamalıyım ki daha ilk<br />

haftadan çok iyi bir satış rakamına<br />

ulaştılar. Çıktığı hafta İngiltere<br />

listelerinde birinci sıraya çıkan<br />

grup Noel Gallagher’s High<br />

Flying Birds’ün 2011 albümünden<br />

beri en hızlı albüm satan grubu<br />

oldu. Gallagher’in Oasis üyesi<br />

HAFTANIN ALBÜMÜ<br />

Opeth - Pale Comunion / Roadrunner<br />

Opeth, death metalin kalesi konumundaki<br />

bir grupken içinden liseli bir kız çocuğu<br />

çıkmışçasına 1970’ler soundlu progresif<br />

rock yapmaya başladı. Grubun fanı olarak<br />

bu değişimi sezmiştim ama bu kadar<br />

değişeceklerini kimse tahmin edemezdi<br />

sanırım. Bir önceki albümleri Heritage’da<br />

180 derece dönerek herkesi şaşırttılar.<br />

Heritage’da ne kadar iyi bir iş çıkarttılarsa<br />

son albümde de çıkarttılar. Fakat bir<br />

sıkıntımız var. Bu albüm Heritage kadar<br />

etkileyici değil. 1970’lere ait progresif<br />

ve saykedelik sularda kulaç atan albüm<br />

melodik olarak zengin ama bir yerden<br />

sonra sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Opeth<br />

fanları ne kadar sever bilemiyorum ama<br />

progresif rock sevenler bu albümü çok<br />

beğenebilir.<br />

olması ve Royal Blood’ın hiç<br />

tanınmamış olmasını göz önünde<br />

de bulunduralım… Uzatmayayım,<br />

Royal Blood, daha ilk haftadan<br />

66.000 adet satarak The Strokes,<br />

Linkin Park, Kasabian, The xx,<br />

Muse, Vampire Weekend, Arcade<br />

Fire ve Lily Allen gibi efsane ‘ilk’<br />

albümlere imza atan isimleri geride<br />

bıraktı. Dikkat dikkat! Karşımızda<br />

yeni bir fenomen duruyor<br />

olabilir. O yüzden grubun ‘Royal<br />

Blood’ adını taşıyan albümünü<br />

bir dinleyin. Rock seviyorsanız<br />

hoşunuza gidebilir.<br />

32 www.mybilet.com


YAŞAM<br />

İSTANBUL’U<br />

HAVADAN KEŞFEDİN<br />

Havacılık sektörünün önde gelen firmalarından Kaan Air ve MyBilet<br />

işbirliğiyle gerçekleşen ‘Helisightseeing İstanbul’ helikopter turları;<br />

Boğaziçi, Tarihi Yarımada ve Haliç güzergâhı üzerinden İstanbul’u kuşbakışı<br />

izleme fırsatı sunuyor. Projenin Satış Müdürü Recep Karakuş “Yeşilin ve<br />

mavinin tonlarını, İstanbul’un eşsiz tarihi ve kültürel dokusuyla havadan<br />

görmek isteyen herkesi turumuzu deneyimlemeye davet ediyoruz” diyor.<br />

Begüm Yılmaz<br />

begum.yilmaz@mybilet.com<br />

‘Kaan Air’ olarak ne<br />

zamandan beri havacılık<br />

sektöründe hizmet veriyor<br />

ve hangi alanlarda faaliyet<br />

gösteriyorsunuz?<br />

2000 yılında Başarı Holding<br />

bünyesinde kurulan Kaan<br />

Havacılık, dünyanın önde gelen<br />

helikopter üreticilerinden biri<br />

olan AgustaWestland firmasının<br />

sivil satış ve satış sonrası<br />

bakım hizmetlerinde Türkiye<br />

distribütörlüğünü yürütmektedir.<br />

Türkiye’nin ilk helikopter<br />

havalimanı (heliport) olarak ün<br />

salan ‘Kaan Heliport’u son iki<br />

senedir aktif olarak Ayazağa’da<br />

kullanıma açmış bulunuyoruz.<br />

Hangarda satışını yaptığımız<br />

helikopterler dışında çeşitli<br />

helikopter sahibi firmalara<br />

da bakım, yakıt ikmali ve<br />

hangarlama hizmeti sunuyoruz.<br />

Ayrıca havalimanları ve<br />

şehir merkezleri arasında<br />

yapılan transferlere hava<br />

Recep Karakuş<br />

34 www.mybilet.com


YAŞAM<br />

taksi hizmeti verdiğimiz gibi<br />

VIP taşımacılık, havadan<br />

fotoğraf ve film çekimi vb. çeşitli<br />

alanlarda da bir havalimanından<br />

alınabilecek hizmetlerin tümünü<br />

müşterilerimize sağlıyoruz. Son<br />

olarak da MyBilet işbirliğiyle<br />

yıllardır sürdürmekte olduğumuz<br />

İstanbul helikopter turlarını<br />

herkesin satın alabileceği fiyatlarla<br />

müşterilerimize sunma kararı<br />

aldık ve bu proje doğrultusunda<br />

çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.<br />

‘Helisightseeing İstanbul’ nasıl<br />

bir anlayışla doğdu?<br />

‘Helisightseeing İstanbul’ aslında<br />

koltuk satışına dayalı olarak hayata<br />

geçen bir proje. Öğrencisinden<br />

iş adamına kadar toplumun her<br />

kesiminden insanın rahatlıkla<br />

ulaşabileceği ve İstanbul’u ziyaret<br />

eden turist potansiyeline yönelik bir<br />

hizmet anlayışıyla yola çıktığımızı<br />

söyleyebiliriz. Ancak her şeyden<br />

önce İstanbul, dünyanın en güzel<br />

şehirlerinden biri ve herkesin bu<br />

eşsiz deneyimi havada tatması<br />

gerektiğini düşünüyoruz. Şimdiye<br />

kadar helikopter turları yapılıyordu;<br />

fakat bu turlar iniş-kalkış noktası,<br />

bu noktanın konumu ve turda<br />

kullandığınız helikopter modeli gibi<br />

bazı temel bileşenlere sahip. Bu üç<br />

bileşeni her koşulda sağladığınız<br />

takdirde helikopter turlarını<br />

regüler (düzenli) turlar olarak<br />

müşterilerinize sunabilirsiniz.<br />

Geçen sene filomuza altı adet<br />

tek motorlu AW 119 Koala Ke<br />

helikopterler katıldı. Bunlardan iki<br />

tanesi İstanbul helikopter turları<br />

için hizmet veriyor. Yedi kişilik<br />

oturma kapasitesi ve sınıfının<br />

en güçlü helikopteri oluşuyla<br />

büyük bir avantaj sağlıyor.<br />

Havalimanımızın konumu<br />

itibariyle Maslak’a 10 dakikalık<br />

mesafede oluşunu da bu turu<br />

yapmamızın temel sebeplerinden<br />

sayabiliriz.<br />

Diğer helikopter turlarından<br />

farklı olarak sunduğunuz<br />

ayrıcalıklar nelerdir?<br />

Biz sektörde bu alanda hizmet<br />

veren tek kuruluşuz. Şirketimizin<br />

geçmişi, tecrübesi, konumumuz,<br />

helikopter modellerimiz<br />

ve tecrübeli pilotlarımızla<br />

müşterilerimize en büyük ayrıcalığı<br />

sunduğumuz görüşündeyim.<br />

Pilotlarımız bir rehberden belki<br />

de daha fazla bilgiye sahip olarak<br />

İstanbul’u misafirlerimize kuşbakışı<br />

gezdirme ve tanıtma imkânı<br />

sağlıyor. Pilotlarımızın sürekli<br />

İstanbul üzerinde tura çıkmalarını<br />

da bir artı olarak görüyorum.<br />

Genel olarak İstanbulluların<br />

helikopter turlarına olan ilgisini<br />

nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Yoğun bir taleple karşı karşıyayız.<br />

Satışlarda üçüncü haftayı geride<br />

bıraktık ve şimdiye kadar hiç boş<br />

kalan koltuğumuz olmadı. Pazar<br />

günleri dışında Cumartesi gününü<br />

de 15 dakikalık regüler turlarımız<br />

içine dâhil etmeyi ve turistler için<br />

Pazartesi günleri 25 dakikalık<br />

ek turlar koymayı planlıyoruz.<br />

Misafirlerimiz ilk geldiklerinde<br />

helikoptere binerken büyük bir<br />

heyecan duyuyor. Sonrasında<br />

turla ilgili düşünceleri havadayken<br />

değişmeye başlıyor ve helikopterde<br />

35 www.mybilet.com


YAŞAM<br />

olmaları onlar için artık ikinci<br />

planda kalıyor. İstanbul’daki tarihi<br />

güzellikleri görmenin, o keyfi<br />

tatmanın mutluluğuyla turlarını<br />

tamamlıyorlar. İndiklerinde o<br />

korku ve heyecanı attıklarını,<br />

ağırlıklı olarak İstanbul’dan<br />

bahsettiklerini söyleyebilirim.<br />

Öncesinde helikoptere ilişkin<br />

çeşitli sorular yöneltiyorlar tabii.<br />

Ama sorular turun ardından yerini<br />

İstanbul hakkında yorumlara<br />

bırakıyor.<br />

Kuşbakışı ve panoramik geziler,<br />

turizm sektörünün de yükselen<br />

trendlerinden biri haline geldi.<br />

Turistlerin turlara ilgisi ne<br />

yönde?<br />

Turistlerle ilgili olarak şimdiye<br />

kadar acenteler sayesinde bazı<br />

çalışmalarımız oldu. Fakat<br />

MyBilet, Kaan Air ile müşteriyi<br />

buluşturan bir köprü olduktan<br />

sonra aynı altyapı ve sistemi<br />

acentelerle de kullanmaya başladık.<br />

Bu sayede acenteler de artık<br />

uçak bileti satar gibi, MyBilet<br />

sistemine giriş yaparak turistlere<br />

İstanbul helikopter turlarını<br />

satabilecekler. Bu acente ağını<br />

oluşturduktan sonra neredeyse<br />

her gün İstanbul helikopter<br />

turlarının yapılabileceğini<br />

düşünüyoruz. Ayrıca, şu sıralar<br />

Amerikalı ve Avrupalı turistler<br />

dışında Ortadoğu’dan gelen<br />

misafirlerimizden de turlarımıza<br />

ilişkin yoğun talepler var.<br />

Yerli ve yabancı turistlerin<br />

izlenimlerini karşılaştıracak<br />

olursanız neler söyleyebilirsiniz?<br />

Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?<br />

İlk geldiklerinde biraz heyecanlı<br />

oluyorlar, ama indikten sonra hepsi<br />

“Harikaydı, mükemmeldi!” diyerek<br />

oldukça memnun bir şekilde<br />

aramızdan ayrılıyorlar. Bizim<br />

amacımız herkesin bu deneyimi<br />

yaşadıktan sonra mutlulukla<br />

hatırlaması… Bu yüzden istemeyen<br />

misafirlerimizi uçurmuyoruz.<br />

Burada kaptanın müşteriyle<br />

kurduğu ilişki ve karşı tarafa güven<br />

vermesi çok önemli. Hatta bazıları<br />

tur bittikten sonra “Bunun daha<br />

uzun olanı yok mu?” diyerek<br />

veryansın da edebiliyor.<br />

Peki, katılımcılar ‘city<br />

RECEP KARAKUŞ KİMDİR?<br />

3 Mayıs 1976 tarihinde Edirne’de<br />

doğan Recep Karakuş, Marmara<br />

Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun<br />

oldu. 1999 yılından beri İnternet,<br />

Telekom ve Havacılık sektörlerinde<br />

Satış Pazarlama departmanlarında<br />

çeşitli görevlerde bulunan Karakuş,<br />

2011 yılından beri Kaan Air’da<br />

üstlendiği Satış Müdürlüğü görevini<br />

yürütmektedir.<br />

36 www.mybilet.com


YAŞAM<br />

İNTERNET<br />

GİŞESİ<br />

SİTEYE<br />

GIT<br />

sightseeing’ turlarında olduğu<br />

gibi gezinti esnasında kulaklık<br />

ya da herhangi bir donanım<br />

takarak üzerlerinden geçtikleri<br />

yerler hakkında bilgi sahibi<br />

olabiliyorlar mı?<br />

Tabii ki. Helikopterlerimizde<br />

bulunan kulaklıkların iki amacı<br />

var. Birincisi helikopterin yüksek<br />

sesinden misafirlerimizi korumak,<br />

onların rahatsız olmamalarını<br />

sağlamak; ikincisi ise uçuş süresince<br />

kaptan ve konuklarımız arasındaki<br />

iletişimi sağlamak. Kaptanımız<br />

kuleyle konuşmadığı zamanlarda<br />

üzerlerinden geçilen yerlerle<br />

ilgili sürekli olarak İngilizce ve<br />

Türkçe bilgiler veriyor. İlerleyen<br />

zamanlarda müşterilerimize<br />

geçtiğimiz güzergâhları farklı<br />

dillerde tanıtan broşürler vermeyi<br />

planlıyoruz.<br />

Dört farklı İstanbul turumuz var<br />

Uçuş güzergâhı olarak<br />

belirlenen noktalar hangileri?<br />

15, 30, 45 ve 60 dakikalık<br />

olmak üzere dört farklı İstanbul<br />

turumuz bulunuyor. 15 dakikalık<br />

turumuzda; Haliç, Tarihi Yarımada<br />

ve Boğaz hattı üzerinde gezintimizi<br />

tamamlıyoruz. 30 dakikalık<br />

turumuzda ise bu noktalara<br />

ek olarak Karadeniz girişini ve<br />

Kadıköy’ü de kapsayan bir tur<br />

imkânı sunuyoruz misafirlerimize.<br />

45 dakikalık turumuzda<br />

Karadeniz’e direk çıkıyoruz. Boğaz<br />

hattı ve Miniatürk’e kadar olan<br />

bölge, Tarihi Yarımada, Haliç ve<br />

Anadolu yakasında Bostancı’ya<br />

kadar olan hat üzerinde dolaşarak<br />

15 DAKİKADA HAVADAN<br />

İSTANBUL TURU<br />

Boğaz, Tarihi Yarımada ve Haliç<br />

güzergâhını kapsayan turda görülecek<br />

destinasyonlar aşağıdaki gibidir:<br />

BOĞAZ<br />

• Haydarpaşa Tren Garı<br />

• Selimiye Kışlası<br />

• Kız Kulesi<br />

• Taksim Meydanı<br />

• Dolmabahçe Sarayı<br />

• Boğaziçi Köprüsü<br />

• Çırağan Sarayı<br />

• Beylerbeyi Sarayı<br />

• Kuleli Askeri Lisesi<br />

• Bebek Koyu<br />

• Rumeli Hisarı<br />

• Anadolu Hisarı<br />

• Tarabya Koyu<br />

• Sarıyer<br />

• Karadeniz Boğazı<br />

TARİHİ YARIMADA<br />

• Süleymaniye Camii<br />

• Beyazıt Kulesi<br />

• Kapalı Çarşı<br />

• Sultanahmet Meydanı (Hipodrom)<br />

• Sultanahmet Camii<br />

• Ayasofya<br />

• Topkapı Sarayı<br />

HALİÇ<br />

• Miniatürk<br />

• Eyüp Sultan<br />

• Pierre Loti Tepesi<br />

• Feshane<br />

• İstanbul Surları<br />

• Kariye Müzesi<br />

• Rahmi Koç Müzesi<br />

• Fener Rum Patrikhanesi<br />

• Fatih Camii<br />

• Pantokrator Kilisesi (Zeyrek Camii)<br />

• Galata Kulesi<br />

• Bozdoğan Kemeri<br />

• Galata Köprüsü<br />

37 www.mybilet.com


YAŞAM<br />

turumuzu bitiriyoruz. 60 dakikalık<br />

turumuzda ise 45 dakikalık<br />

turumuzun destinasyonlarına ek<br />

olarak Adalar’ı ziyaret ediyoruz.<br />

Bize uçuş gün ve saatleri<br />

hakkında bilgi verir misiniz?<br />

MyBilet ile hayata geçirdiğimiz<br />

projede şu anda sadece Pazar<br />

günleri devam eden 15 dakikalık<br />

regüler turlarımızı müşterilerimizin<br />

hizmetine sunuyoruz.<br />

Bunun dışında gelen istekler<br />

doğrultusunda gün doğumu ve gün<br />

batımı arasında olmak kaydıyla<br />

bir saat önceden bize telefonla<br />

bildirmeleri halinde farklı güzergâh<br />

ve saat alternatiflerine de imkân<br />

tanıyoruz. 30, 45 ve 60 dakikalık<br />

turlarımızı yıllardır sürdürmemize<br />

rağmen Kaan Heliport’un hayata<br />

geçmesiyle birlikte havalimanından<br />

geliş- gidiş süreleri fiyatlandırmanın<br />

dışarısına çıkmış oldu. Pist ücreti<br />

vermiyor oluşumuz da bu alanda<br />

bize önemli bir avantaj sağladı.<br />

Koltuklardaki görüş açısı ve<br />

oturma yerine göre fiyat aralığı<br />

değişiyor mu?<br />

Evet. Pilot yanındaki 149 €’luk<br />

koltuğumuz en iyi görüş açısına<br />

sahip olan koltuğumuz. Dört adet<br />

99 €’luk cam kenarında yer alan<br />

koltuklarımız ve iki tane de 49<br />

NOTLAR<br />

• Pazar günleri 15.00- 16.30 saatleri<br />

arası her 15 dakikada bir açılan<br />

seanslardan dilediğinizi seçerek<br />

bu deneyime ortak olabileceğiniz<br />

gibi; özel günlerinizde veya hafta<br />

içi istediğiniz gün ve saatte Kaan<br />

Air ile iletişime geçerek bu zevki<br />

yaşayabilirsiniz.<br />

• Pilot yanı 149 €, cam kenarları 99 €<br />

ve orta koltuklar 49 €’dur.<br />

€’luk orta koltuğumuz mevcut.<br />

Biz size havadan İstanbul’u izleme<br />

fırsatı sunuyoruz. Koltukları<br />

bir sinema ya da konser salonu<br />

olarak düşündüğünüzde nasıl<br />

onlarda da koltuklar arası farklı<br />

fiyatlandırmalar söz konusuysa<br />

bizde de aynı sistem geçerli.<br />

Özel günlerde farklı uygulama,<br />

organizasyon talepleriyle gelen<br />

müşterileriniz oluyor mu?<br />

Aslına bakarsanız bizde her gün<br />

özel gün olarak nitelendirilebilir.<br />

Çünkü neredeyse her gün bir<br />

doğum günü, evlenme teklifi ya<br />

da evlilik yıldönümü gibi çeşitli<br />

organizasyonlara tanık oluyoruz.<br />

Bu konuyla ilgili bizimle<br />

paylaşabileceğiniz ilginç bir<br />

anınız var mı?<br />

Evlenme teklifinde bulunan<br />

misafirlerimiz içerisinde ara sıra<br />

kaptandan yardım isteyenler<br />

çıkabiliyor. Bizler de müşterilerimiz<br />

gibi bu anları sonrasında keyifle<br />

hatırlıyoruz.<br />

‘Helisightseeing İstanbul’u<br />

neden tecrübe etmeliyiz?<br />

Öncelikle İstanbul’da yaşıyorsanız<br />

ya da İstanbul’u ziyaret ediyorsanız,<br />

herkesin bu şehri bir kez de olsa<br />

kuşbakışı görmesi gerektiğini<br />

düşünüyorum. Tamamıyla<br />

farklı bir deneyim olduğunu<br />

söyleyebilirim. Belki çok klasik<br />

olacak, ama turistler için Asya<br />

ve Avrupa kıtalarını birleşirken<br />

görüyor olmaları onlar için farklı<br />

bir atmosfer yaratıyor. Yeşilin ve<br />

mavinin tonlarını, İstanbul’un<br />

tarihi ve kültürel dokusuyla<br />

havadan görmek isteyen herkesi<br />

turumuzu deneyimlemeye davet<br />

ediyoruz.<br />

38 www.mybilet.com


MAGAZİN<br />

Kırmızı Gözlüklü Kız<br />

begum.yilmaz@mybilet.com<br />

MAĞDUR OLAN OLANA<br />

Geçtiğimiz günlerde aralarında Jennifer<br />

Lawrence, Kate Upton, Selena Gomez,<br />

Kirsten Dunst ve Jenny McCarthy gibi isimlerin<br />

bulunduğu birçok ünlü yıldızın iCloud hesapları<br />

hacklendi ve özel görüntüleri internete sızdırıldı.<br />

Apple yetkilileri geçen hafta yaptıkları açıklamada,<br />

kullanıcılarının veri güvenliğini sağlayamadıkları<br />

yönündeki iddiaları redderken kişisel verilerinin<br />

izinsiz kullanılmasına dair bir şikâyet de ünlü<br />

oyuncu Eva Longoria’dan geldi. Access<br />

Hollywood sitesine verdiği röportajda Texas’taki<br />

Apple mağazasında çalışan bazı görevlilerin<br />

şirketin kurumsal gizlilik politikasını ihlal ederek,<br />

kişisel çıkarları doğrultusunda özel data hattındaki<br />

kontaklarını izinsiz kullandıklarını belirten<br />

Longoria “Mail hesaplarım hacklenmedi, fakat<br />

mail içeriklerime ve data bilgilerime ulaşan bu<br />

insanlar yüzünden ciddi problemler yaşıyorum”<br />

dedi.<br />

KENDINI SEV, SAĞLIKLI BESLEN<br />

Red Dergisi’nin Ekim ayı kapağı için kamera karşısına<br />

geçen ünlü oyuncu Kate Hudson, verdiği röportajda<br />

sağlıklı beslenmenin önemini bir kez daha vurguladı. Hayatta hiç<br />

yapmadığım bir şey varsa, o da düzensiz yemek yemektir” diyen<br />

Hudson “Ne olursa olsun genç<br />

kızların bedenleriyle barışık<br />

olmalarını ve kendilerini<br />

sevmelerini istiyorum. Kilo<br />

vermek için sağlıksız rejimler<br />

uygulayıp, sinirlerinizi harap<br />

etmeyin. Bu ciddi bir hastalık!”<br />

diyerek genç hayranlarına<br />

tavsiyelerde bulundu.<br />

40 www.mybilet.com


MAGAZİN<br />

MADONNA’DAN İNTİKAM ALBÜMÜ<br />

Yıllardır Lady Gaga’nın kendisini taklit ettiğini<br />

söyleyen, hatta 2011 yılında çıkardığı ‘Born This Way’<br />

adlı şarkısının kendisinin ‘Express Yourself’ adlı şarkısıyla<br />

oldukça benzer olduğunu belirten Madonna, bu görüşünü<br />

Eylül ayının sonlarında çıkacak olan yeni albümünde<br />

yer verdiği şarkılarla tüm hayranlarına duyurdu. ‘Two<br />

Steps Behind Me’ isimli şarkısında Gaga’ya kendi tarzını<br />

oluşturması gerektiği konusunda göndermede bulunan<br />

popun kraliçesi, ünlü şarkıcıyı yerden yere vurdu. Gaga<br />

dışında kendisinden 28 yaş küçük eski sevgilisi Brahim<br />

Zaibat ve eski eşi Guy Ritchie de Madonna’nın açık<br />

sözlülüğünden nasibini aldı. ‘Heartbreak City’ isimli<br />

şarkısında Ritchie’yi kendisini şöhreti ve parası için<br />

kullandığı yönünde suçlarken, Zaibat’ın da maddi<br />

durumuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.<br />

EŞCİNSEL HAYRANA TAM DESTEK<br />

Ünlü şarkıcı Britney Spears, geçtiğimiz ay Las Vegas’ta<br />

gerçekleştirdiği konserin<br />

ardından kuliste hayranı<br />

David LeCours ile bir<br />

araya geldi. LeCours’a<br />

eşcinsel olduğunu ailesi<br />

ve çevresindekilerle<br />

paylaşması gerektiğini<br />

söyleyen Spears, bunda<br />

çekinecek hiçbir şey<br />

olmadığını belirterek<br />

genç hayranını<br />

cesaretlendirdi. Birkaç<br />

gün sonra desteği için<br />

ünlü yıldıza sosyal<br />

medyadan teşekkür notu gönderen LeCours’a Spears’dan<br />

da yanıt gecikmedi. Bütün fan’larının mektuplarını<br />

cevaplamak istediğini, ama LeCours’un mektubunun özel<br />

dokunuşlara sahip olduğunu belirten güzel yıldız “Senden<br />

mektup almak beni çok mutlu etti. Senin gibi cesur<br />

eşcinsellerin olduğunu görmek beni çok sevindiriyor. Her<br />

zaman kalbimizi dinlememiz gerektiğini söylerim. Ben her<br />

gün kalbimi ve hayallerimi takip etmeye çalışıyorum” dedi.<br />

BİZ HEP ÇOK YAKINDIK<br />

Oscarlı yönetmen Ouentin<br />

Tarantino’nun favori oyunculardan Uma<br />

Thurman, haklarında çıkan aşk dedikoduları<br />

hakkında ilk kez konuştu. Geçtiğimiz Haziran<br />

ayında Beverly Hills’teki bir restoran çıkışı<br />

öpüşürken objektiflere yakalanan ikili hakkında<br />

Tarantino’nun Thurman’ı yıllardır sevdiği ve<br />

sonunda beraber oldukları yönünde haberler yer<br />

almıştı. 44 yaşındaki ünlü oyuncu Vs Dergisi’ne<br />

verdiği röportajda “Tarantino bana biraz<br />

kızgın. Çünkü bu iddialar ortaya atıldığından<br />

beri hiç konuşmadık. Fakat dün geceki telefon<br />

konuşmamızda kahkahalar eşliğinde “Basın<br />

bizi neredeyse<br />

evlendirecek!”<br />

dedi.<br />

Anlayacağınız<br />

biz her zaman<br />

çok yakındık”<br />

diyerek<br />

aralarındaki<br />

ilişkiye açıklık<br />

getirdi.<br />

41 www.mybilet.com


KÜLTÜR - SANAT<br />

ÜNSÜZ KOMEDYEN<br />

EGOSUZ OLMALI<br />

‘Cem İşçiler & Onur Sermik Stand<br />

up’ gösterisi 6 Eylül’de Profilo AVM’de<br />

izleyiciyle buluşuyor. ‘Doksanlar’<br />

dizisinden tanıdığımız Onur Sermik<br />

ve 2009’dan bu yana tek kişilik<br />

gösterileriyle sahne alan Cem İşçiler’le<br />

yarınki gösterileri üzerine konuştuk.<br />

Yeni projelerinden de bahseden genç<br />

komedyenler “Fikirlerimiz, ortak<br />

noktada buluştu ve bu işi birlikte<br />

yapmaya karar verdik” diyor.<br />

‘Stand up’a başlamanızın hikâyesi nedir?<br />

Cem İşçiler: Bir gün Ayvalık’taki<br />

yazlığımızdan İstanbul’a dönerken, Keşan<br />

FM’de Stand up yarışması olduğuna dair anons<br />

geçti. Daha önce Stand up’a ilgim yoktu, sadece<br />

arkadaşlar arasında komik hikâyeler anlatırdım.<br />

Zeynep Geylan<br />

zeynep.geylan@mybilet.com<br />

Yarışmaya katıldım, kazandım ve Stand up<br />

yapmaya başladım.<br />

Onur Sermik: Sadri Alışık Tiyatrosu’nda<br />

oyunculuk yaptığım dönemlerde babamın, ‘Ölüye<br />

Yumruk’ isimli çok popüler bir hikâyesi vardı,<br />

ben de bu anıyı insanlarla paylaşıyordum. Sonra<br />

baktım ki nereye gitsem bu<br />

hikâyeyi anlatıyorum, hocalarım<br />

da “Hikâyelerini çoğalt ve bir<br />

metin haline getir” dedi. Ben<br />

de onların yönlendirmesiyle bir<br />

gösteri hazırladım ve sergiledim.<br />

Sonrasında da Stand-up yapmayı<br />

bırakamadım.<br />

Peki, o günden bu<br />

güne çalışmalarınızı nasıl<br />

Onur Sermik<br />

Cem İşçiler<br />

43 www.mybilet.com


KÜLTÜR - SANAT<br />

geliştirdiniz?<br />

C.İ. Her gösteride farklı<br />

reaksiyonlar alıyoruz. Bir gösteride<br />

müthiş reaksiyon aldığınız bir<br />

espriye diğer gösteride kimse<br />

gülmeyebiliyor. Bunu elbette<br />

sahneye çıkarak kazandığımız<br />

tecrübe ile yeniliyoruz.<br />

Gösterileriniz öncesinde nasıl<br />

bir hazırlık süreci geçiriyorsunuz.<br />

Ele alacağınız konuları<br />

belirlerken neleri göz önünde<br />

bulunduruyorsunuz?<br />

C.İ. Bu, gösteriye annemin<br />

gelip gelmemesine bağlı olarak<br />

değişkenlik gösteriyor. İki kategorim<br />

var, biri ‘annem varsa’ diğeri ‘annem<br />

yoksa’… Bazı hikâyelerimi annem<br />

yokken anlatıyorum. O varken gayet<br />

masum, iyi niyetli ve saf bir çocuğu<br />

canlandırıyorum. Fakat yine de<br />

annemin geldiği gösteriler daha komik<br />

oluyor. (Gülüyor)<br />

O.S. Her oyunun uzun bir çalışma<br />

evresi oluyor benim için ve her oyuna<br />

yeni şakalar eklemeye çalışıyorum.<br />

Oyunun gidişatını benden çok seyirci<br />

belirliyor. Yasaklı listem var, hassas<br />

konulara girmemeye gayret ediyorum. Bunu<br />

yaparken yapmak istediğim şakadan da geri<br />

kalmıyorum, sadece kılıf uyduruyorum.<br />

Cem Yılmaz’dan bahsetmemek olmaz<br />

Zor bir alan olan insanları güldürme sanatında<br />

ülkemizdeki ünlü stand up’çılardan kendinize<br />

örnek aldığınız birileri var mı?<br />

C.İ. Sahnede yaptıklarıyla örnek aldığım biri yok,<br />

çünkü anlatım tarzım kendime özgü. Fakat sahne<br />

dışındaki karakteristik özellikleriyle değerlendirmek<br />

gerekirse Cem Yılmaz’ı birçok hayranı gibi ben de<br />

çok beğeniyorum. Sahnedeki olağanüstü başarısının<br />

yanı sıra kişisel özellikleriyle de hayranıyım.<br />

Ayrıca bir ‘Stand up’ söyleşisinde Cem Yılmaz’dan<br />

bahsetmemek olmaz.<br />

O.S. Amerika’da ‘Stand-up’ bir kültür haline<br />

gelmiş, herkes yetenekleri doğrultusunda<br />

değerlendiriliyor. Ülkemizde ise bu işe saygı<br />

duyuluyor fakat<br />

yeni komedyenlere karşı bir önyargı ve<br />

kıyaslama var. Örnek alma konusuna gelince, Cem<br />

Yılmaz’ın bu ülkeye ‘Stand-up’ın tanıtımı açısından<br />

çok büyük bir katkısı olduğu düşünüyorum.<br />

Kendisi ustadır. Ben de birçok insan gibi<br />

hayranıyım. Keşke onun yapabildiklerinin onda<br />

birini yapabilsek.<br />

ONUR SERMİK KİMDİR?<br />

Onur Sermik, 1991 yılında İstanbul’da<br />

doğdu. 2008 yılında Sadri Alışık<br />

Kültür Merkezi (SAKM) bünyesinde<br />

oyunculuk dersleri almaya başlayan<br />

Sermik, şimdi Sadri Alışık Tiyatrosu<br />

oyuncularından. Genç oyuncu 2012<br />

yılında rol aldığı ‘Doksanlar’ dizisinden<br />

sonra, ‘Beni Böyle Sev’ isimli dizinin<br />

yeni sezonunda Ahmet karakteriyle<br />

karşımızda.<br />

Aranızdaki<br />

uyumu ne zaman<br />

yakaladınız.<br />

Birlikte ‘stand<br />

up’ serüveni nasıl<br />

gelişti?<br />

C.İ. Onur’la şans<br />

eseri aynı sahnede<br />

arka arkaya<br />

çıkmıştık. Ben<br />

onun gösterisini, o<br />

da benim gösterimi<br />

çok sevdi.<br />

44 www.mybilet.com


KÜLTÜR - SANAT<br />

İNTERNET<br />

GİŞESİ<br />

SİTEYE<br />

GIT<br />

Fikirlerimiz, sahneye bakışımız ve yapacaklarımız<br />

konusunda hep ortak noktada buluştu. Sonra bu işi<br />

birlikte yapmaya karar verdik.<br />

O.S. Old City Comedy Club’ta ayrı ayrı sahne<br />

alırken tanıştık ve çok iyi ‘abi-kardeş’ ilişkisi<br />

kurduk. İkimizin de az sayıda seyircisi vardı. Sonra<br />

ben işi büyütme teklifinde bulundum, risk alalım<br />

dedim. “Sakın yapmayın, aman ha!” dediler.<br />

Yaptık, çok da güzel oldu.<br />

Gösterilerinizde seyirci reaksiyon gösteriyor<br />

mu? Ne yönde tepkiler alıyorsunuz? İnteraktif<br />

ilerliyor mu?<br />

C.İ. Aslında ne yönde reaksiyonlar aldığımız,<br />

bu işi yapmaya devam etmemizden belli. Güzel<br />

tepkiler alıyoruz.<br />

O.S. ‘Stand-up’ta sempatik olmak çok<br />

önemlidir. Eğer ünsüz bir komedyenseniz<br />

egolarınızdan sıyrılmanız gerekir. Ben<br />

soru sormayı, seyirciyle interaktif bir<br />

noktaya gelmeyi çok seviyorum. Seyirci,<br />

özellikle ‘stand-up’ seyircisi çok zeki<br />

oluyor. Karşılıklı çok tatlı diyaloglar ortaya<br />

çıkabiliyor. Biz çok eğleniyoruz. İnsanlar<br />

streslerini atıyor, bittiğindeyse evlerine<br />

gidene kadar gülümsüyorlar. Terapi gibi bir<br />

yanı var.<br />

Onur Bey, bu gösterilerin yanı sıra<br />

oyunculuk da yapıyorsunuz. 2013’te<br />

ekranlara gelen ‘Beni Böyle Sev’ isimli<br />

dizinin yeni sezonunda yer almaktasınız.<br />

Kariyerinizi<br />

CEM İŞÇİLER KİMDİR?<br />

1982 yılında İstanbul’da doğan Cem<br />

İşçiler, İstanbul Üniversitesi SHMYO<br />

Radyoloji Programı Bölümü’nden<br />

mezun oldu. 2009 yılında Keşan<br />

Belediyesi’nin düzenlediği bir<br />

Stand up yarışmasına katılan ve<br />

sonrasında ‘Açık Konuşuyorum’<br />

isimli gösterileriyle sahne alan genç<br />

komedyen, şimdilerde Onur Sermik’le<br />

birlikte sahneye çıkıyor.<br />

hangi alanda<br />

devam ettirmeyi<br />

planlıyorsunuz?<br />

Oyunculuğa<br />

16 yaşında<br />

başladım. 2012<br />

yılında yayınlanan<br />

‘Doksanlar’ dizisinde<br />

yer aldım. Şimdi<br />

de ‘Beni Böyle Sev’<br />

serüveni başladı.<br />

Aslında stand-up ve<br />

oyunculuğu bir arada<br />

45 www.mybilet.com


KÜLTÜR - SANAT<br />

yürütmek istiyorum. Umarım başarabilirim. Çünkü<br />

ikisini de yapmayı çok seviyorum. Bence hayattaki<br />

en büyük şans sevdiğin işi yaparak hayatını<br />

sürdürebilmektir.<br />

Turne programı belirliyoruz<br />

İzleyici size nereden ulaşabilir? Performans<br />

programınız belli mi?<br />

C.İ. MyBilet’ten… Yarınki gösterimizden<br />

sonra turne programımız olacak. Şehirler ve<br />

tarihler henüz netleşmedi, fakat bunu duyurmak<br />

için elbette sosyal paylaşım sitelerini sıklıkla<br />

kullanacağız.<br />

O.S. Sosyal medyadan (facebook, twitter)<br />

takip edebilirler. Yarınki gösterimizden sonra bir<br />

turnemiz olacak, netleştikçe duyuracağız.<br />

Cumartesi sahne alacağınız gösteriye insanlar<br />

neden gelmeli?<br />

C.İ. Açıkçası, bunu hiç düşünmemiştim.<br />

Cumartesi günü gelenlere “Neden geldiniz?” diye<br />

sorup size bu sorunun yanıtını verebilirim.<br />

O.S. Salona belli bir kira bedeli ödedik onu<br />

çıkarmamız gerek. Gelirlerse çok mutlu oluruz.<br />

Şaka bir yana Stand-up seyirci ile güzeldir.<br />

Önyargılardan kurtulalım, seyircisiz Stand-up<br />

olmaz.<br />

Farklı projeleriniz var mı?<br />

C.İ. Beykent TV’de yine Onur’la beraber ‘Laf Ola<br />

beri Gele’ isimli bir Talk Show programı yapıyoruz.<br />

Henüz Ümit<br />

STAND-UP NE ZAMAN NEREDE?<br />

Profilo AVM’de 6 Eylül Cumartesi<br />

günü saat 21.00’de başlayacak Stand<br />

up’ta Cem İşçiler ‘Açık Konuşuyorum’,<br />

Onur Sermik ise ‘Ben vs. Siz’ isimli<br />

gösterisiyle 45’er dakika sahne alıyor.<br />

İkili, arka arkaya sahne alacakları<br />

gecede bol kahkaha vaat ediyor.<br />

Erdim ve Mansur<br />

Ark’ı iki farklı<br />

programda konuk<br />

ettik. 15 Eylül’de<br />

yayınlanması<br />

planlanıyor. Biz<br />

çok eğleniyoruz,<br />

umarım bu<br />

eğlencemizi ekrana<br />

da yansıtabiliriz.<br />

46 www.mybilet.com


KÜLTÜR - SANAT<br />

EYLÜL BOYUNCA CAZ<br />

Nardis Jazz Club Türkiye’nin önde gelen<br />

caz sanatçılarını ağırlamaya devam<br />

ediyor. En sevilen standartlarıyla Deniz<br />

Taşar bu gece, geçen yıldan bu yana çok<br />

satan albüm projesi ‘Moments’le Dilek Sert<br />

Erdoğan 6 Eylül’de sahne alacak. Ayrıca<br />

bugüne kadar çeşitli uluslararası festivallerde<br />

performans gösteren Ayşe Gencer ise, 12<br />

Eylül’de Nardis sahnesinde. Saat 22.30’da<br />

başlayacak konserlerin giriş ücreti 40 TL.<br />

İNTERNET<br />

GİŞESİ<br />

SİTEYE<br />

GIT<br />

ORTAOYUNU ANKARA’DA YAŞIYOR<br />

Münir Canar’ın yazıp yönettiği ‘Geçmiş Zaman Olur<br />

Ki’ isimli oyun Kulis Sanat tarafından sahneleniyor.<br />

Geleneksel tiyatromuzun esin kaynağı olan orta oyunu<br />

sizleri, kültürlü Pişekâr’la onu sürekli yanlış anlayan<br />

Kavuklu’nun ortaya çıkardığı komik durumları izlemeye<br />

davet ediyor. 6 ve 13 Eylül’de Başkent Oyun Atölyesi’nde<br />

sahne alacak oyun, 10 Eylül’de de Kulis Sanat sahnesinde.<br />

Oyunun başlama saati 20.30.<br />

48 www.mybilet.com


İNTERNET<br />

GİŞESİ<br />

SİTEYE<br />

GIT<br />

KÜLTÜR - SANAT<br />

KONSEPT: YEŞİLÇAM<br />

Güzellik yarışmalarına yeniden değer kazandırma,<br />

güvenirliği arttırma ve sektörde farkındalık<br />

yaratmayı hedefiyle düzenlenen Miss Eurovision,<br />

için geri sayım başladı. Marka tescil hakları Renasans<br />

Group’a ait bir güzellik yarışması olan Miss Eurovision<br />

Türkiye finali ‘Yeşilçam’, konsepti ile hazırlanacak.<br />

Organizasyonun sanat yönetmenliğini Levent<br />

Yılmayan, koreografisini ise Ferhan Aral üstleniyor. 10<br />

Eylül Çarşamba saat 21.00’de TİM Center’da finali<br />

yapılacak yarışma, Kral TV’den canlı yayınlanacak.<br />

ÇOK KATMANLI<br />

İLİŞKİ ÜZERİNE BİR<br />

SERGİ<br />

Mixer, ‘Varolmayan Resimler’<br />

adlı karma sergiye ev sahipliği<br />

yapıyor. Fotoğraf, desen, resim,<br />

video ve neon yerleştirme gibi<br />

birçok farklı disiplinden işi bir<br />

araya getiren sergi, kavramsal<br />

çerçevesini izleyici ile imaj<br />

arasında kurulan çok katmanlı<br />

ilişki üzerine inşa ediyor.<br />

Temmuz’dan bu yana sergilenen<br />

ve izleyicinin farklı türdeki<br />

medyumlarla iletişime geçmesine<br />

olanak sağlayan ‘Varolmayan<br />

Resimler’, 14 Eylül’e kadar<br />

ziyaretçilerini bekliyor.<br />

OBJEKTİF<br />

TİCARET<br />

YAŞAMINDA<br />

Sanalpazar.com ve<br />

İFSAK (İstanbul<br />

Fotoğraf ve Sinema<br />

Amatörleri Derneği)<br />

iş birliğiyle, yeni bir<br />

fotoğraf yarışması<br />

düzenleniyor.<br />

Ülkemizdeki canlı<br />

ticaret yaşamının<br />

görsel seçkisini<br />

oluşturan ‘Türkiye’nin<br />

Dükkânları’<br />

isimli Fotoğraf<br />

Yarışması geleneksel<br />

ticaretin, özünden<br />

kopmadan e-ticarete<br />

çevrilebileceğini<br />

vurguluyor. Amatör<br />

ve profesyonel,<br />

tüm fotoğrafçıların<br />

katılımına açık<br />

olan yarışmaya<br />

başvurular 30<br />

Eylül’e kadar devam<br />

edecek. Ayrıntılı<br />

bilgiye http://www.<br />

sanalpazar.com/<br />

turkiyenindukkanlari<br />

adresinden<br />

ulaşabilirsiniz.<br />

49 www.mybilet.com


VİZYONDAKİLER<br />

5 EYLÜL<br />

ŞİPŞAK ANADOLU<br />

Kadir, işini yapabilmek için<br />

ücra köylere bile at üstünde<br />

fotoğraf çekmeye giden bir<br />

fotoğrafçıdır. Fotoğrafını çektiği<br />

herkesle komik durumlar yaşar.<br />

Film, koltuk sevdalısı Belediye<br />

Başkanı’ndan köyün imamına ve<br />

Kadir'in arkadaşlarına kadar farklı<br />

karakterlerin arasında yaşanan<br />

çekişmeleri konu alıyor.<br />

Türü: Komedi<br />

Süre: 92 dakika<br />

Yönetmen: Şenel Aldı<br />

Oyuncular: Ece Filiz, Ercü<br />

Turan, Esra Ersoy<br />

NINJA KAPLUMBAĞALAR<br />

(TEENAGE MUTANT NINJA TURTLES)<br />

Shredder, emniyetten siyasete kadar her türlü resmi birimi ele geçirip,<br />

şehri istediği gibi yönetir. Usta Splinter'ın uzun yıllardır yeryüzüne<br />

çıkartamadığı dört Ninja Kaplumbağa Leonarda, Raphael, Michelangelo<br />

ve Donatello, artık Shredder’la savaşmak için sabırsızlanırlar. Şiddetlenen<br />

suç olaylarına göz yumamayan dört genç savaşçı, kimliklerini açık etmek<br />

pahasına yeryüzüne çıkarlar.<br />

Türü: Fantastik, Aksiyon, 3 Boyutlu<br />

Süre: 101 dakika<br />

Yönetmen: Jonathan Liebesman<br />

Oyuncular: Megan Fox, Will Arnett, William Fichtner<br />

51 www.mybilet.com


VİZYONDAKİLER<br />

5 EYLÜL<br />

İNSAN AVI<br />

(A MOST WANTED MAN)<br />

Yarı Çeçen yarı Rus kökenli olan<br />

esrarengiz görünümlü bir adam,<br />

yasadışı yollardan Hamburg'a giriş<br />

yapar. Gizemli adam burada bir<br />

Türk aileye sığınır. Kısa zaman<br />

içerisinde çok sayıda ziyaretçisi<br />

gelir ve bu durum misafiri olduğu<br />

aileyi huzursuz etmeye başlar. Aynı<br />

zamanda Alman gizli servisinin lideri<br />

de, olan bitenleri gizlice izlemeye ve<br />

parçaları birleştirmeye çalışmaktadır.<br />

Türü: Gerilim<br />

Süre: 122 dakika<br />

Yönetmen: Anton Corbijn<br />

Oyuncular: Philip<br />

Seymour Hoffman, Rachel<br />

McAdams, Grigoriy Dobrygin<br />

KÖRLÜK (BLIND)<br />

Ingrid ve Morten evliliklerini sessiz sakin bir şekilde sürdürmektedir.<br />

Yazarlık yapmakta olan Ingrid, bir gün görme yetisini kaybeder ve onun<br />

için yeni bir hayat başlar. Kör olmasıyla birlikte seslere olan hassasiyeti<br />

artar ve bundan keyif alır. Ancak yanlarına taşınan yeni komşuları<br />

zamanla Ingrid'i tedirgin etmeye başlar. Akıp giden zamanda Ingrid, sesler<br />

içerisinde hayal ve gerçeği ayırt etmeye çalışır.<br />

Türü: Dram<br />

Süre: 96 dakika<br />

Yönetmen: Eskil Vogt<br />

Oyuncular: Ellen Dorrit Petersen, Henrik Rafaelsen, Vera Vitali<br />

52 www.mybilet.com


VİZYONDAKİLER<br />

12 EYLÜL<br />

STAJYER MAFYA<br />

Birol ve Ayhan saf, temiz ve bir o kadar da beceriksiz iki çocukluk<br />

arkadaşıdır. Kahramanlarımız, Birol’un yıllardır sevdiği ama işsiz<br />

güçsüz olduğu için onu terk etmiş olan Gamze’nin düğününden çıkışta<br />

bir tesadüf sonucu İstanbul’un en büyük mafyasının adamları sanılmış,<br />

istemeden bu dünyaya adım atmak zorunda kalmışlardır. Sloganları<br />

“Hayat bir oyunsa bizde jeton çok” olan gençler, bir yandan hayatta<br />

kalmaya, bir yandan da bu dünyayı öğrenmeye çalışırlar.<br />

Türü: Komedi<br />

Süre: 90 dakika<br />

Yönetmen: Semra Dündar<br />

Oyuncular: Naz Elmas, Ebru Güzel, Lemi Filozof<br />

ARABANİ<br />

Joseph, mensubu olduğu mezhebin dini kurallarına uymayarak, Yahudi<br />

bir kadınla evlenmiştir. Bu nedenle köyüne yıllarca dönemeyen Joseph,<br />

40 yaşında ve eşinden ayrıldıktan sonra köyüne dönmek ister. Fakat<br />

annesi oğlunun dönmesini istemez. Anne Afifa oğlunu gördüğünde onu<br />

bağrına bassa da, köy halkı Joseph’e nefret ve öfkeyle yaklaşır. Bundan<br />

sonrası onun için hiç de kolay olmaz.<br />

Türü: Dram<br />

Süre: 82 dakika<br />

Yönetmen: Adi Adwan<br />

Oyuncular: Eyad Sheety, Daniella Niddam, Tom Kelrich<br />

SOKAK DANSI 5: RÜYA TAKIMI (STEP UP: ALL IN)<br />

Sean, eski arkadaşı Moose ile yeni bir ekip aramaya başlar. Genç dansçı,<br />

sakatlığı nedeniyle bir süredir dans edemeyen fakat sahneye dönmeye<br />

artık hazır olan Andie West ile tanışır. Andie de Jenny Kido, Vladd ve<br />

Santiago ikizlerini toplayınca ekipleri kurulmuş olur. Kariyerleri için<br />

önemli bir fırsat ve dönüm noktası olan Las Vegas'taki The Vortex<br />

yarışmasına katılmaya karar verirler. Fakat yine zorlu rakipleri vardır.<br />

Türü: Müzikal, Gençlik, 3 Boyutlu<br />

Süre: 112 dakika<br />

Yönetmen: Trish Sie<br />

Oyuncular: Ryan Guzman, Briana Evigan, Adam G. Sevani<br />

53 www.mybilet.com


VİZYONDAKİLER<br />

12 EYLÜL<br />

KİM TAKAR! (N’IMPORTE QUI)<br />

Rémi Gaillard, Avrupa'nın en çok kazanan komedi oyuncusudur. Fakat<br />

bir gün bu şöhretin cazibesinden sıyrılmak ister. Etrafındaki herkesin<br />

evlenip iş sahibi olması Rémi'nin hayat tarzını değiştirmesine sebep olur.<br />

6 aylık hamile olan sevgilisi ile evlenir ve bir işte çalışmaya başlar. Ancak<br />

ilham kaynağı olan eşek şakaları, genç bir hayranının üzücü bir kaza<br />

geçirmesine sebep olunca, Rémi için her şey değişir.<br />

Türü: Komedi<br />

Süre: 81 dakika<br />

Yönetmen: Raphaël Frydman<br />

Oyuncular: Rémi Gaillard, Nicole Ferroni, Alban Ivanov<br />

AÇIK PENCERELER (OPEN WINDOWS)<br />

Dönemin en heyecan verici oyuncularından biri olan Jill, internette<br />

yapılan bir yarışmada kendisiyle bir akşam yemeği kazanmış olan Nick<br />

ile yemek yemeği reddeder. Bunun üzerine Jill'in tanıtım kampanyasını<br />

yürüten Chord, Nick'e yardım etmeyi teklif eder. Oyuncunun<br />

bilgisayarına ulaşarak her adımını izlemesini sağlar. Başta oldukça eğlenceli<br />

gibi görünen bu teklifin ilerleyen aşamalarında Nick, durumun sandığı<br />

gibi olmadığını fark eder.<br />

Türü: Gerilim, Suç<br />

Süre: 100 dakika<br />

Yönetmen: Nacho Vigalondo<br />

Oyuncular: Sasha Grey, Elijah Wood, Neil Maskell<br />

DABBE 5: ZEHR-İ CİN (D@BBE 5: ZEHR-İ CİN)<br />

Eşi Ömer’le mutlu bir hayatı olan Dilek’in bir gece gördüğü rüya tüm<br />

hayatını değiştirir. Rüyasında ne olduğunu anlayamadığı belirsiz<br />

suretler, ona normal hayatında da musallat olur. Ömer, bu hayırsız rüyayı<br />

geçen gün yaşanan hırsızlık olayına bağlasa da, Dilek kendisine daha<br />

derin bir girdaba çeken bu cinleri artık iyiden iyiye hissetmeye başlar. Çift<br />

cinlerden kurtulmak için ellerinden geleni yapar fakat bu hiç de kolay<br />

değildir.<br />

Türü: Korku<br />

Süre: 125 dakika<br />

Yönetmen: Hasan Karacadağ<br />

Oyuncular: Nil Günal Çakıroğlu, Ümit Bülent Dinçer, Sultan<br />

Köroğlu Kılıç<br />

54 www.mybilet.com


VİZYONDAKİLER<br />

12 EYLÜL<br />

DERİN KÂBUS<br />

(AS ABOVE, SO BELOW)<br />

Paris sokaklarının altında, sayısız<br />

ruhun ebedi yuvası olan ve<br />

kilometrelerce uzanan yeraltı<br />

mezarları bulunur. Bir kâşif ekibi,<br />

bilinmeyen kemik labirentine<br />

girdiğinde bu ölüler şehrinin<br />

barındırdığı sırrı ortaya çıkarır. Bir<br />

delilik ve dehşet yolculuğu olan<br />

film, hepimizin peşini bırakmayan<br />

kişisel şeytanları ortaya çıkarmak<br />

üzere insan ruhunun derinliklerine<br />

ulaşıyor.<br />

Türü: Gerilim<br />

Süre: 93 dakika<br />

Yönetmen: John Erick Dowdle<br />

Oyuncular: Perdita Weeks, Ben<br />

Feldman, Edwin Hodge<br />

HEDEFTEKİ ADAM (THE NOVEMBER MAN)<br />

Eski bir CIA ajanı emekli olmak üzeredir. Ancak önemli bir görev için<br />

emekliliğini ertelemeye karar verir. Azılı bir katilin peşine düşen ajanın<br />

işi pek de kolay değildir. Zamanla topladığı ipuçlarıyla kendini, Rusya'nın<br />

teşkilata köstebek soktuğu büyük bir komplonun içinde bulur.<br />

Türü: Gerilim<br />

Süre: 108 dakika<br />

Yönetmen: Roger Donaldson<br />

Oyuncular: Pierce Brosnan, Olga Kurylenko, Luke Bracey<br />

55 www.mybilet.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!