türk eÄitim0sen - Türk EÄitim-Sen
türk eÄitim0sen - Türk EÄitim-Sen
türk eÄitim0sen - Türk EÄitim-Sen
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
15<br />
Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı İsmail<br />
Koncuk ve Genel Mali Sekreter Seyit Ali<br />
Kaplan, Eskişehir 2 No’lu Şube’nin Osmangazi<br />
Üniversitesi’nde düzenlediği İstişare<br />
Toplantısına katıldı. Toplantıda Eskişehir 2<br />
No’lu Şube Başkanı Nuri Kavak ve yönetim<br />
kurulu üyeleri, Eskişehir 1 No’lu Şube Başkanı<br />
Şükrü Erkoca ve Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> İl<br />
Temsilcisi İsmail Türk hazır bulundu.<br />
Üniversite çalışanları ile biraraya gelen<br />
Genel Başkan Koncuk, toplantıda bir konuşma<br />
yaptı. Bu ülkeye ışık tutacak kişilerin<br />
akademisyenler olduğunu söyleyen<br />
Koncuk, şöyle konuştu: “Biz onların tuttuğu<br />
ışıktan yürüyeceğiz. Dolayısıyla sendikal<br />
mücadelede bizim önderimiz olması<br />
gereken insanlara önem vermeliyiz. Ancak<br />
mesleki problemleri aşmak noktasında önderlik<br />
etmekten imtina ediliyorsa, burada<br />
ciddi bir eksiklik vardır. Akademisyenlerimizin<br />
hem üniversite çalışanlarına, hem de<br />
toplumun diğer kesimlerine önder olması<br />
gerekmektedir. Üniversitelerimizde 170 bin<br />
civarında üniversite çalışanı bulunmaktadır.<br />
Ancak üniversitelerdeki üye sayımız<br />
17 bin’dir. Ne yazık ki üniversitelerde sendikacılık<br />
olması gereken cesamette, güçte,<br />
etkinlikte değildir.”<br />
Birkaç çeşit sendikacılık olduğunu söyleyen<br />
Koncuk, “Bir adam gibi sendikacılık<br />
var. Bu sendikacılık yakmadan, yıkmadan<br />
doğruları söylemek ve mücadele etmektir.<br />
Diğeri de teslimiyetçi, bu ülkeyi yöneten<br />
siyasi iktidarların payandası olan, iktidarın<br />
adeta eteğine tutunarak yapılan sendikacılıktır.<br />
Biz sendikacılıkta doğruları<br />
söylemeyi tercih eden bir kurumuz. KPSS<br />
hırsızlığı oldu. Kim bunu dile getirdi? Türk<br />
Eğitim-<strong>Sen</strong>. TBMM’de bile KPSS hırsızlığı<br />
için araştırma komisyonu kurulması teklifine<br />
“evet” diyemeyen milletvekilleri var.<br />
Çocuklarımızın geleceğini çalanlar, ÖSYM<br />
gibi bir kuruluşu madara edenler elini, kolunu<br />
sallayarak ortalıkta geziyor. Adam gibi<br />
sendikacılık yapmaya geldiyseniz, bu tarz<br />
haksızlıkları, hukuksuzlukları, yanlışlıkları<br />
deşifre etmelisiniz. Bunu ortaya koyamazsınız,<br />
tatlı su sendikacılığı yaparsınız. Biz<br />
Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> olarak, Türk Eğitim-<strong>Sen</strong><br />
olarak hiçbir zaman tatlı su sendikacılığı<br />
yapmadık. Bu ülkeyi yöneten hangi siyasi<br />
parti olursa olsun, onun eteğine tutunarak<br />
var olmaya çalışan, hatta böyle büyüdüğü<br />
halde “en büyük biziz” diye övünen yapılar<br />
var. Buna kamu çalışanlarının, üniversite<br />
çalışanlarının dikkat etmesi lazım” diye konuştu.<br />
Türkiye’de promosyon sendikacılığının<br />
olduğunu kaydeden Genel Başkan Koncuk,<br />
bazı sendikaların üye olmak karşılığında<br />
çanta, takım elbise vermesini eleştirdi.<br />
Koncuk şöyle konuştu: “ Haklarımı savunmak<br />
adına eylem yapıyor musun, tepki<br />
gösteriyor musun diye sor. Çanta vermek<br />
kamu çalışanının hangi problemini çözer?<br />
Bugün bir sendika elbise veriyormuş. Biz<br />
elbise veriyorsak, bu sendikaya haksız birtakım<br />
gelirler giriyor demektir. Bunu alan<br />
kişinin daha çok düşünmesi lazım. Bir<br />
çanta, bir gömlek karşılığında neleri teslim<br />
ettiğimizi kamu çalışanlarının hesap<br />
etmesi gerekir. Bu kitle küçücük menfaatler<br />
uğruna inandığı değerleri ayaklar altına<br />
alıyorsa, bırakın sendikacılığı, bu ülkenin<br />
geleceği kalmaz. Nefislerimiz bu kadar mı<br />
öne geçti? Şahsiyetimiz kayboluyor. Millet<br />
olarak kaybediyoruz. Hiçbir şey yapmayan<br />
bizi pazarlamaktan, atlama taşı yapmaktan<br />
başka hiçbir şey yapmayan yapıların değirmenine<br />
su taşımak ne anlama gelir bilmiyorum.<br />
Ben bu yapılara da şunu söylüyorum:<br />
Belki üye olarak kazanıyorsunuz, ama<br />
insanı kaybediyorsunuz.”<br />
Bu tür yapıların ortadan kaldırılması<br />
için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini<br />
ifade eden Koncuk, “YÖK Başkanı<br />
değişti, YÖK anlayışı değişmedi. YÖK daha<br />
demokratik hale getirilmelidir. Üniversitelerimizdeki<br />
korku anlayışının son bulması<br />
lazım. Üniversiteler gerçekten bilimsel çalışmaların<br />
merkezi olmalı. Aksi takdirde<br />
dünyayla yarışamayız. Biz sustuğumuz sürece<br />
üniversitelerin düzelmesi de mümkün<br />
değil. Beyaz atlı prens beklemekten vazgeçilmeli,<br />
herkes “ben beyaz atlı prensim”<br />
diyerek, bu ülkenin meselelerine müdahil<br />
olmalıdır” dedi.