28.11.2014 Views

ibni-haldun-un-ideoloji-kurami-karsilastirmali-bir-cozumleme

ibni-haldun-un-ideoloji-kurami-karsilastirmali-bir-cozumleme

ibni-haldun-un-ideoloji-kurami-karsilastirmali-bir-cozumleme

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Doğu Batı<br />

d<strong>un</strong> var olan <strong>bir</strong>çok olgu arasında görünmeyen iliĢkiler bul<strong>un</strong>duğ<strong>un</strong>u ileri<br />

sürer ve b<strong>un</strong>ların <strong>bir</strong><strong>bir</strong>leriyle iliĢkilendirilmesini amaçlar; ki bu yöntem<br />

C. Wright Mills (1959) tarafından “sosyolojik imgelem” olarak açık <strong>bir</strong><br />

biçimde dile getirildiğinden beri büyük <strong>bir</strong> ilgi görmüĢ ve sosyal bilimlerin<br />

aslında ne yapması gerektiği konus<strong>un</strong>a ıĢık tutmuĢtur. Ġbni Hald<strong>un</strong>‟a<br />

göre akıl yürütme, ilkelerin formüle edilmesinde büyük önem taĢır. Aksi<br />

takdirde, bilim değil, abartıdan söz edilebilir. Abartının nedenlerini ise<br />

Ģöyle tespit eder: Kolaydır; uydurma masalların etkisi vardır; sağlıklı<br />

düĢünme yoktur; akıl ve strateji eksikliği vardır; doğrulama ve yanlıĢlama<br />

yoktur; ve boĢ inançlar hâkimdir. Halbuki, Ġbni Hald<strong>un</strong>‟a göre, umranda<br />

toplumsal tabakalar değiĢiyor, toplumsal hareketlilik ve kuĢaklararası geçiĢler<br />

sürüp gidiyor; güç dağılımında tekeller, dengesizlikler ortaya çıkıyor;<br />

siyasal ve toplumsal çekiĢme ve çatıĢmaların niteliği değiĢiyor; rekabet<br />

ve çatıĢma artıyor; b<strong>un</strong>a rağmen <strong>bir</strong>ileri çağın gerisinde kaldığından,<br />

yeni koĢulları kavramakta baĢarısız oluyor ve gerçeği göremiyorlar (I: 77-<br />

88).<br />

Bu noktada bilim adamı, Ġbni Hald<strong>un</strong>‟a göre, sorumluluk ve payla-<br />

Ģımla hareket etmeli, ahlâklı ve eleĢtirel <strong>bir</strong> bakıĢa sahip olmalı (I: 71,90);<br />

yazarken, ne çok hoĢgörülü ne de çok katı olmalı, ölçülü hareket etmelidir<br />

(I: 89). Ġbni Hald<strong>un</strong> bilinmeyenlerin bilinenler aracılığıyla yaklaĢık<br />

olarak sınırlarının kestirilebileceğini söyler. Akıl bu açıdan merkezî <strong>bir</strong><br />

konumda bul<strong>un</strong>ur. Toplumsal yaĢamın tarihini bilmek için nakilden yararlanılabilir;<br />

ancak toplumsal değiĢimi anlamak için özellikle kurumlar<br />

üzerinde durulmalı, gözlem ve karĢılaĢtırmalar yapılmalı, felsefe dahil<br />

bütün disiplinlerin bakıĢlarından yararlanılarak herhangi <strong>bir</strong> bilgi veya<br />

haber, aklın süzgecinden geçirilmelidir (I: 74). Ancak bu Ģekilde tutarlı<br />

<strong>bir</strong> bakıĢ geliĢtirilebilir ya da nakillerin ve uydurmaların tutarsızlığı ortaya<br />

konabilir (I: 75); akıl ve gözlem yoluyla yasalara ve orantılara ulaĢılabilir.<br />

Herhangi <strong>bir</strong> bilimsel çalıĢmanın söz konusu kusurlara düĢmemesi<br />

için genel öneri ve eleĢtiriler olarak gözlemlenebilir b<strong>un</strong>lar. Ancak içlerinde<br />

özellikle <strong>bir</strong> tür vardır ki, Ġbni Hald<strong>un</strong> onu eksiklik veya kusurlardan<br />

ayrıĢtırarak ele alır. Bu, uydurma yaklaĢım içinde yer alan çarpıtmadır.<br />

Ġbni Hald<strong>un</strong>‟a göre uydurma yaklaĢımın temel özelliklerinden <strong>bir</strong>i,<br />

kanıtlardan yoks<strong>un</strong> ve habersiz olmasıdır (I: 95). BaĢlıca diğer nedenler<br />

ise, değiĢimin farkında olmaması; toplum<strong>un</strong> kendi içindeki değiĢen ko-<br />

Ģullarını fark etmemesi; koruyucu <strong>bir</strong> yaklaĢıma sahip olması; açıklamalarında<br />

neden ve sonuçların bul<strong>un</strong>mamasıdır (I: 67). Bu hâliyle, Ġbni Hald<strong>un</strong>‟<strong>un</strong>,<br />

Marks (1976: 55-59) ve Mannheim‟ın (1991) <strong>ideoloji</strong> kavramına<br />

yakın <strong>bir</strong> tanım verdiği görülmektedir. Ġbni Hald<strong>un</strong>‟a göre, yalan ve çar-<br />

204

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!