Ãocuk Gözüyle... FotoÄraf Sergisi Demet Onal - Devlet Tiyatroları
Ãocuk Gözüyle... FotoÄraf Sergisi Demet Onal - Devlet Tiyatroları
Ãocuk Gözüyle... FotoÄraf Sergisi Demet Onal - Devlet Tiyatroları
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Etuğrul Günay<br />
Kültür ve Turizm Bakanı<br />
‘Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı ve onlar her koşulda yetişkinlerden daha<br />
özel ele alınmalıdır.’ demiştir M. Kemal ATATÜRK.<br />
23 Ekim tarihinde ülkemizde yaşanan üzücü felaketin ardından, şimdi yapmamız gereken şey<br />
unutmak, unutmaya çalışmaktır. Elbette bu felaketten en çok onlar etkilendi, ürktü, korktu…<br />
Çocuklarımız (çocukluğumuz), gençlerimiz (gençliğimiz)!<br />
Bu yıl 11.sini düzenlediğimiz Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği bu yıl bambaşka anlamlar<br />
barındırıyor bünyesinde. Her şeye rağmen tutunmamız gereken yaşama, sahip çıkmamız<br />
gereken çocuklarımıza ve Van’a. Tiyatro ancak toplumuyla bir bütün olduğu sürece var olacaktır,<br />
anlamlı olacaktır, işte bu nedenle hep beraber aldığımız yaraları yine hep beraber tiyatro ile<br />
saracağız. Gençlerimiz, geleceğin oyuncuları, geleceğin bilinçli tiyatro seyircileri, sanatçılarımızla<br />
el ele oyunlar çalıştılar bu zor şartlarda, kısıtlı imkânlarla, biz de üstümüze düşeni yapıp onlar<br />
için elimizden geleni yaparak güzel bir şenlik programladık.<br />
Çocukluk ve gençlik insan kişiliğinin şekillendiği dönemdir. Onlar çok zorlu günler geçirdi bu yıl.<br />
Güzel bir şenlikle yine tiyatroyla kötü günleri geride bırakmaya karar verdiler.<br />
Şimdiden bütün çocuklarımıza, gençliğimize hiçbir destekten kaçınmayan Van Valiliği’ne, İl Milli<br />
Eğitim Müdürlüğü’ne, Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu çalışanlarına ve şenlik coşkusu yaşayan herkese<br />
teşekkür ediyor, bir sonraki şenlikte buluşmayı diliyorum.<br />
3
Münir Karaloğlu<br />
Van Valisi<br />
Şenliğimiz Onbirinci Yılını Kutlarken…<br />
Vanımız; binlerce yıllık köklü geçmişe sahip ve geleceğe emin adımlarla yürümekte olan kadim<br />
kent olup tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğası, Akdamar’ı, kalesi, kedisi ve daha nice zenginliğiyle<br />
asırlardır ayakta durmakta ve her geçen gün daha da gelişmektedir.<br />
Bizler de bu yolda gayret göstermekteyiz. İlimizin geleceği adına attığımız her adım, yaptığımız<br />
her çalışma, bu güzel şehrimizi yeniden kurmak ve onu, geleceğin sahipleri çocuklarımız ve<br />
gençlerimize armağan etmek içindir. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’e kadar<br />
Vanımızın bu yürüyüşünü en üst konumlara taşımış olacağız.<br />
Çalışmalarımız esnasındaki en büyük önem ve değeri çocuk ve gençlerimize verdiğimizi belirtmeliyim.<br />
Onların ruh ve beden sağlıkları için her türlü gayreti göstermekte kararlıyız. Özellikle<br />
<strong>Devlet</strong> Tiyatroları, Van Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği’nin çok büyük bir önemi ve<br />
katkısı var. Şenliğimiz, Türkiye’de çocuklara yönelik tek tiyatro şenliği olma özelliğini korumakta<br />
ve her geçen yıl daha da etkin olarak yoluna devam etmektedir.<br />
Bu yılki sloganımız: “Çocuklar oynuyor, Van seyrediyor”. Çocuk ve gençlerimiz, onuncu yılına<br />
erişen bu şenlik sayesinde doya doya çocuk ve gençlik gösterileri, oyunları izleyebilecek. Çocuklarımızın<br />
masum, temiz ve neşeli bakışları; hayatın siyah-beyaz akışını bir kez daha renklendirecek.<br />
Emeği geçenlere çocuk ve gençlerimiz adına teşekkür ediyor; yavrularımıza iyi eğlenceler, güzel<br />
seyirler diliyorum.<br />
5
Lemi Bilgin<br />
<strong>Devlet</strong> Tiyatroları Genel Müdürü<br />
Birlikte yarattığımız ve yaşattığımız bir şenlik daha başlıyor. Van Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları<br />
Şenliği’nin bizim için ayrı bir önemi var. Çünkü sahnede sizler varsınız. Bu şenlikteki en<br />
büyük amacımız Türkiye de tiyatro sanatının gelişmesinin en önemli dayanaklarından olduğuna<br />
inandığımız, çocuk ve gençlik tiyatrosunu çocuklarla ve gençlerle birlikte bir şenlik çatısı altında<br />
zenginleştirmek, gençlerimize kendilerini ifade etmek, hayal dünyalarını zenginleştirmek,<br />
tiyatroyla onları buluşturmak, ellerini sıkıca birbirine kenetlemek ve tiyatro yapmanın mutluluğunu<br />
onlarla yaşamaktır.<br />
Tiyatro bu müthiş heyecanı ve coşkusunu çocuklarla ve gençlerle Van’ da 11. kez birleştiriyor.<br />
Van Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu işbirliğiyle hazırlanan Akdamar<br />
Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği bu yıl geçen yıllardan çok daha zengin. 23 Ekim’de yaşanılan<br />
doğal afet, ülkemiz için büyük bir deneyim ve tecrübe oldu, en çok da çocukların yüreğinde<br />
derin bir yara açtı. Şimdi birbirimize sarılıp bu yaraları kapatma günüdür. <strong>Devlet</strong> Tiyatroları 63<br />
yıldır bu birliktelikle var olmuştur ve olmaya devam edecektir.<br />
Sevgili gençler ve çocuklar;<br />
Zor koşullarda, sanatçı abla ve ağabeylerinizle hazırladığınız oyunlarınız sahneye çıkıyorsunuz.<br />
Sahne ışıkları sizleri aydınlatacak, sizler de Doğu’nun o muhteşem atmosferinde seyircileri. Geleceğin<br />
tiyatrocularının ve tiyatro severlerinin sizler olacağına inanıyor ve hepinize çok güveniyoruz.<br />
Oyun zamanı!<br />
7
Esat Tanrıverdi<br />
Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Müdürü<br />
Tüm ülkeme ve Van halkına geçmiş olması ve bir daha bugünleri yaşamamamız dileklerimle<br />
başlıyorum yazıma;<br />
Bu yıl 11.sini düzenlediğimiz ‘Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği’ geçirdiğimiz üzücü<br />
günlerin ardından, hepimiz için daha bir anlamlı, daha bir gerekli. Hak verirsiniz ki bu afetten en<br />
çok onlar etkilendi. Her biri için hayatları boyunca hatırlayacakları bir dönüm noktası oldu. İşte<br />
Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu olarak bize düşen neyse elimizden geleni yapmak için onlar için dopdolu,<br />
her şeyiyle düşünülmüş bir şenlik programladık. Oyunlardan, atölye çalışmalarına, bazı okullarımızın<br />
sanatçı arkadaşlarımız öncülüğünde hazırlanan oyunlarına kadar çok kapsamlı bir şenlik.<br />
Bu şenlik bizim. Bu şenlik Van’ın. Bu şenlik çocukların ve gençlerin!<br />
Hepinizi şenliğimize bekliyoruz!<br />
23 Nisan-8 Mayıs tarihleri arasında biz onlarla uçurtma uçurup, gülüp eğleniyor ve o günleri<br />
geride bırakmaya çalışıyor olacağız. Siz de bir kahkaha ile bize katılmak isterseniz, buyurunuz,<br />
geliniz!<br />
Tiyatro her yerde!<br />
Biz Van’da çocuklarlayız!<br />
Siz<br />
9
Özlem Tokarslan<br />
Ankara <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Sanatçısı<br />
11.Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları<br />
Şenliği Genel Koordinatörü<br />
2000 yılında Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu’ndaki dördüncü yılımda Murat Tangal’ın kaleme aldığı ‘’Her<br />
Okul Bir Tiyatro’’projesi masanın üstündeydi. Murat’la birbirimize baktık ve “Hadi başlayalım!”<br />
dedik. Her okulda bir tiyatro oyunu çalışılması ile ilgili organizasyonu tamamladık; sonra şenliğimizi<br />
farklı etkinliklerle ve eğlencelerle de süsleyerek yola devam ettik.<br />
Okulların her biri gerçekten son derece başarılı temsiller gerçekleştirdi. Tiyatro oyununun nasıl<br />
bir üretim sürecinden geçilerek seyirciyle buluştuğunu tecrübe edip, öğrenme ve uygulama<br />
imkanı bulan arkadaşlarımız şimdi 30’lu yaşlarına geldiler... Hem oyunculuğun hem de iyi birer<br />
tiyatro izleyicisi olmanın mutluluğunu yaşamanın yanı sıra o şenlikten sonra, tiyatro oyuncusu<br />
olmayı seçen, konservatuar eğitiminin ardından Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu’nda sanatçı olarak göreve<br />
başlayan ve şu anda 11. <strong>Devlet</strong> Tiyatroları Van Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği’nin<br />
organizasyonunda birlikte çalıştığım arkadaşlarım var! Bu benim için nasıl bir heyecan, nasıl bir<br />
sevinç, nasıl bir mutluluk nedeni, bir bilseniz. Bazen rüya gibi geliyor… Hissettiklerimi ancak,<br />
bu yıl şenliğimizin içeriğiyle, organizasyon sistemiyle, ortaya çıkacak ürünleriyle ifade edebildim...<br />
Bundan 12 yıl önce Van Anadolu Lisesi’nin Sevgili Doktor adlı oyununda sahne alan Elif<br />
Güneri, şimdi Canik köyündeki okuluyla şenliğimize katılıyor… Edip Kamacı 12 yıl önce Van<br />
Endüstri Meslek Lisesi’nin Ah Şu Gençler adlı oyunuyla şenliğimizde sahne almıştı; daha sonra<br />
Konya Selçuk Üniversitesi <strong>Devlet</strong> Konservatuarı’ndaki eğitiminin ardından, şimdi Van <strong>Devlet</strong><br />
Tiyatrosu sanatçısı ve müdür yardımcısı oldu. Bugün birlikte omuz omuza 11. şenliğimizin organizasyonunda<br />
çalışıyoruz. Abdülselam Çok, yine Fevzi Geyik İlköğretim Okulu’yla şenliğimizde<br />
sahne almıştı. Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun oldu ve şimdi<br />
Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu kadrolu sanatçısı oldu. Yıllar önce sahne aldığı Fevzi Geyik İlköğretim Okulu<br />
tiyatro grubunun bu yıl oyununu çalıştırdı ve yönetmenliğini yaptı.<br />
Ben bu eşsiz tarihin ve hikayenin başlangıç adımını atmış olmaktan onur duyuyorum ve şenliğin<br />
bugünlere gelmesini sağlayan herkese saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum…<br />
11
1997 yılında ilk kez sahne aldığım Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu’ndan ve şenliğimizden, 2005 yılında<br />
Ankara <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu’na atanmamın gerçekleşmesiyle birlikte fiziksel olarak uzak kalmıştım.<br />
Bu gün özlemini duyduğum her şeye, çocuklara, şenliğe, Van’a kavuşmanın sevinciyle doluyum.<br />
<strong>Devlet</strong> Tiyatroları Van Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği’nin 11.si için hazırladığım<br />
projeyi destekleyerek bana bu onuru yaşama fırsatı veren, Genel Müdürümüz Sayın Lemi<br />
Bilgin’e teşekkürlerimi sunarım.<br />
Şenliğimizin organizasyonunda emeği geçen tüm arkadaşlarıma, Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Müdürü<br />
Sayın Esat Tanrıverdi’ye, turne programındaki görevine rağmen şenlikle ilgili tüm organizasyon<br />
aşamalarında kusursuz çalışan Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu stajyer sanatçılarından asistanım Batuhan<br />
Yalçın’a, daha önceki yıllarda da şenliğimizin vazgeçilmez mihmandarlarından olan hem öğretmen,<br />
hem oyuncu olan okullardan sorumlu asistanım Ayşegül Adıyaman’a, şenlik yürütme<br />
kurulunu oluşturan ve hem köylerdeki hem il merkezindeki okullarda sahne alacak oyunların<br />
provalarını titizlikle yürüten, deprem sonrasında evleri ve düzenleri bozulmasına rağmen büyük<br />
bir özveriyle aylardır mobil yaşam sürdürerek çalışan Zeynep Mataracı, Abdülselam Çok,<br />
EdipKamacı, Muharrem Dalfidan ve Özge Arslan’a, Ankara’da koşa koşa yardıma gelen, ekibin<br />
bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyarak çalışan Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu stajyer sanatçısı<br />
Çiğdem Aydın’a Van’da yaşanacak “çocuk sanat bütünleşmesinde” tüm çocuklar adına teşekkür<br />
ediyorum. Sizler bir gün bu şenliği hayallerimizin de ötesine taşıyacaksınız; bundan eminim. Ve<br />
ben, sizlerle çalışmak ve şenliğin bir parçası olmak için her zaman can atıyor olacağım… Sizleri<br />
çok seviyorum yol arkadaşlarım…<br />
Deprem oldu, kafamız karıştı, üzüldük, sarsıldık... Ama her şeye rağmen bir kez daha tiyatronun<br />
o heyecan verici dünyasına açılıyoruz birlikte... Dünyada bizzat çocukların ve gençlerin sahne<br />
aldığı ilk ve tek tiyatro şenliği bizimdir! Bugüne kadar şenliğimizi şenlendiren, gelenekselleşmesini<br />
sağlayan, tüm <strong>Devlet</strong> Tiyatroları çalışanlarına, idarecilerine 11. <strong>Devlet</strong> Tiyatroları Van<br />
Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği’nden selam olsun… Geçmişten bugün, bugünden<br />
geleceğe şenliği taşıyan biz ‘’Her Okul Bir Tiyatro’’ çocukları, bir gün Türkiye’nin her yerinden<br />
çocuklarla ‘’Her Okul Bir Tiyatro’’olsun diye 23 Nisan’da hep beraber, el ele Van’da buluşacağız.<br />
Evet, sevgili çocuklar, bu yıl ki şenliğimizde sizler için pek çok etkinlik hazırladık. Tiyatronun<br />
önünde sizleri bekliyor olacağız. E haydi ne duruyorsunuz tiyatroya koşun… Neydi bizim sloganımız:<br />
’HER OKUL BİR TİYATRO! Her ne olursa olsun, fırtınalar, seller, depremler olsa da ve<br />
yolumuza kocaman devler, bizi korkutan ve üzen şeyler de çıksa ‘’her yerde çocuk, her yerde<br />
tiyatro, her yerde ŞENLİK var’’...<br />
13
İçindekiler<br />
18<br />
20<br />
22<br />
24<br />
26<br />
28<br />
30<br />
32<br />
34<br />
36<br />
38<br />
40<br />
44<br />
46<br />
48<br />
50<br />
52<br />
54<br />
55<br />
Hazır Ol Yazılı Var<br />
Sihirli Hediyeler<br />
Mavi Bir Hayalim Var<br />
İki Köyün Masalı<br />
Pırtlatan Bal<br />
Bremen Mızıkacıları<br />
Otogargara<br />
Kurnaz Avukat<br />
Bremen Mızıkacıları<br />
Pal Sokağı Çocukları<br />
Dona Rosita nın Dokunaklı Güldürüsü<br />
Hacivat ve Karagöz Gölge Oyunu // Ahmet Aksoy<br />
Müzik Terapi // Zafer Baykal<br />
Psiko - Drama Çalışması // Özge Çelebi<br />
Gündem Çocuk ve ÇOÇA Atölye Çalışması<br />
Gölge Oyunu Atölyesi // Ebru Kara<br />
Ahşap Çerçeve Atölye Çalışması<br />
Çocuk Gözüyle... // Fotoğraf <strong>Sergisi</strong><br />
Belgesel Projesi // <strong>Demet</strong> Önal<br />
16
Oyunlar<br />
17
Hazır Ol<br />
Yazılı<br />
Var<br />
Merkez Kız Teknik<br />
ve Meslek Lisesi<br />
Oyunumuz günümüzde bir lisede geçmektedir. Oyun kişilerimiz, hepimizin lise yıllarını, sınav<br />
günlerini geçirdiğimiz gergin ve heyecanlı dakikaları, bir mucize olsa da o sorulardan birini<br />
görebilsek dediğimiz anlarımızı, komik ve eğlenceli bir dille bize anlatmaktadır! Bir gün ansızın<br />
okula gelen müfettişin de olaya dâhil olmasıyla eğlence iyice artacaktır. Eski bir tarih öğretmeni<br />
olan müfettişimiz, bildiğimiz sıradan müfettişlerden çok farklıdır. Hazır olun gençler yazılı var!<br />
18
YAZAN<br />
Ümit Kireççi<br />
YÖNETEN<br />
Zeynep Mataracı<br />
GÖREVLİ ÖĞRETMENLER<br />
Fidan Özçiçek<br />
Yaşar Turul<br />
OYUNCULAR<br />
ESRA ÖĞRETMEN<br />
Rabia Ayna<br />
AHMET<br />
Yağmur Sefa Yavuz<br />
MURAT<br />
İznur Tayilan<br />
FİLİZ<br />
Sevim Emir<br />
SEMA<br />
Nazlıcan Cacim<br />
DERYA<br />
Eda Özçiçek<br />
MÜFETTİŞ<br />
Eylem Bayer<br />
NÖBETÇİ ÖĞRENCİ<br />
Şura Öztürkçü<br />
19
Sihirli<br />
Hediyeler<br />
Fevzi Geyik İlköğretim Okulu<br />
Kral ülkesindeki halka kötü davranmaktadır. Bir fırtına gecesi yaşlı bir kadın, fakir bir evin kapısını çalar ve o fakir ailenin<br />
üç gencine birer hediye verir. Bu hediyeler üç gencin zengin olmasını sağlar. Bunu duyan ülkenin kötü kralı çok sinirlenir<br />
ve bu üç genci huzuruna çağırtır ve gençler kralın huzuruna getirilir kral vezirin kızıyla zorla evlenmek istediği için üzerine<br />
bu üç gençten çok güzel giysiler, ayakkabılar ve yemekler yapmalarını ister. Bu üç gencimiz kralın isteklerini yerine getirir<br />
fakat çok gaddar ve kötü biri olan kral düğünden hemen sonra vezire üç gencin öldürülmesinin emrini verir.<br />
Vezir bu üç genci kendi evine götürerek canlarını kurtarır. Kral ise eğlenceye doymamış bir halde yemeklere saldırır. Kral<br />
sihirli hediyeleri alarak sihirli kepçe ile yemeği yemeye çalışır fakat boğazına düğümlenir. Kral koştukça ayağındaki sihirli<br />
ayakkabılar daha da hızlanır ve kontrolünden çıkar ve kral uçurumdan aşağı yuvarlanır. Böylece herkes mutlu mesut<br />
hayatına devam eder…<br />
20
YAZAN<br />
Ayşen İnci<br />
YÖNETEN<br />
Abdülselam Çok<br />
GÖREVLİ ÖĞRETMENLER<br />
Alper Dikiciler<br />
Seda Ünalmış<br />
OYUNCULAR<br />
KRAL<br />
Yusuf Kurt<br />
VEZİR<br />
Melih Aşan<br />
YAŞLI KADIN<br />
Kader Demir<br />
ANNE<br />
Vildan Demir<br />
ALİ<br />
Bedirhan Kurt<br />
AHMET<br />
Muhammet Sevinç<br />
HASAN<br />
İlkan Alkan<br />
1. KIZ<br />
Gülsüm Çok<br />
2. KIZ<br />
Seher Yıldırım<br />
3. KIZ<br />
Pınar Elter<br />
MÜŞTERİ<br />
Gülüstan Gür<br />
FİNAL OYUNCULARI<br />
Zilan Acar<br />
Özlem Geldi<br />
Şeydanur DİLEK<br />
MUHAFIZLAR<br />
Mazlum Gençboğa<br />
Fikret Baraçar<br />
21
Mavi Bir<br />
Hayalim<br />
Var<br />
Atatürk Anaokulu<br />
Bir çiftlikte bir İnatçı Sıpa, bir Bilge Keçi, bir Öfkeli İnek, bir Süslü Tavuk ve köpekler yaşamaktadır.<br />
İnatçı Sıpa, sürekli yaramazlıklar yaparak arkadaşlarının çalışmasını engellemekte; aynı zamanda<br />
köpeklerden sürekli ceza almaktadır. Bu durum çiftlikte yaşayanların da huzurunu kaçırır. İnatçı<br />
Sıpa ise bu yaşananlardan ötürü kendisinin sevilmediğini; farklı olursa arkadaşlarının kendisini<br />
seveceğini düşünmektedir. Bunun için mavi olmaya karar verir. Boya kutularını devirir, mavilere<br />
bulanır ama yine ceza alır. Daha sonra en çok sevilen şeylerin mavi olduğu fikrine varır. Eğer<br />
denize girerse ya da gökyüzüne çıkarsa maviyle karışıp mavi olacağını düşünür. İşler İnatçı Sıpa<br />
için daha karmaşık bir hal alır. Ancak arkadaşlarının onu sevdiğini yaşanan olaylardan sonra<br />
anlar; bunun için mavi olmaya da gerek yoktur.<br />
22
YAZAN<br />
Hilda Perera<br />
OYUNLAŞTIRAN<br />
Neşe Karataş Erdil<br />
ÇEVİREN<br />
Zekine Türkeri<br />
YÖNETEN<br />
Ayşe Adıyaman<br />
GÖREVLİ ÖĞRETMENLER<br />
Berna Kırbaç<br />
Yasemin Taşçı<br />
OYUNCULAR<br />
İNATÇI SIPA<br />
Muhammet Demhat Kayran<br />
SÜSLÜ TAVUK<br />
Ayşenur Kırıkayağ<br />
ÖFKELİ İNEK<br />
Mehmet Ali Karakoyun<br />
BİLGE KEÇİ<br />
Muhammet Mustafa Ertunç<br />
KÖPEKLER<br />
Sedat Kırıkayağ<br />
Onur Karakoyun<br />
DENİZ KIZI, BALIKLAR<br />
SABAHÇI KIZ, ÖĞRENCİLER<br />
Derya Abi<br />
Funda Pelin Bayçu<br />
Hivdanur Sönmez<br />
Esmanur Turgut<br />
23
İki<br />
Köyün<br />
Masalı<br />
Gürpınar Akbulut<br />
İlköğretim Okulu<br />
Ali ve Ayşe oyuncağını paylaşamaz. Bunu gören annesi, Ali ve Ayşe’ye paylaşmak konusunda<br />
bir masal okumaya başlar. Ali ve Ayşe kendilerini bir masal kitabının içinde bulur. Bu masal<br />
kitabının adı ‘İki Köyün Masalı’dır. Aşağı ve yukarı köylüler birbirilerine düşmandırlar; fakat<br />
çocukları ailelerinden habersiz, her gün aynı yerde buluşup oynamaktadırlar. Ali ve Ayşe<br />
masal kitabına girince kendilerini çocukların yanlarında bulurlar. Ve bu iki köyün sorunlarını<br />
çözmeye uğraşırlar. Akıllarına bir fikir gelir ve her iki köyün büyüklerine bir oyun oynarlar.<br />
Oyunun sonunda kazanan, çocuklar; sevgi, barış ve kardeşlik olur. Ali ve Ayşe oyunun sonunda,<br />
annelerinin okuduğu masal sayesinde paylaşmanın değerini anlamışlardır…<br />
24
YAZAN<br />
Ünal Yeter<br />
YÖNETEN<br />
Edip Kamacı<br />
Zeynep Mataracı<br />
GÖREVLİ ÖĞRETMEN<br />
<strong>Demet</strong> Altuntaş<br />
OYUNCULAR<br />
ALİ<br />
Ali Haydar Oskay<br />
AYŞE<br />
Özlem Çelik<br />
KİTAP<br />
Furkan Kara<br />
ANNE<br />
Ayşegül Gamsız<br />
AŞAĞI KÖYLÜ BÜYÜKLER<br />
M. Akif Kara<br />
Furkan Oskay<br />
Yusuf Çelik<br />
Nihat Bingöl<br />
YUKARI KÖYLÜ BÜYÜKLER<br />
Murat Oskay<br />
Emre Oskay<br />
Deniz Can<br />
AŞAĞI KÖYÜN ÇOCUKLARI<br />
Cebrail Çelik<br />
Furkan Karabulut<br />
Aykut Oskay<br />
Onur Çelik<br />
YUKARI KÖYÜN ÇOCUKLARI<br />
Diyar Oskay<br />
Gürkan Kara<br />
Muhammet Bingöl<br />
Taner Oskay<br />
25
Pırtlatan<br />
Bal<br />
Canik İlköğretim Okulu<br />
Paracı ve karısı, çok zengin ve bir o kadar da cimri bir çifttir. Paracı, tefecilik yapmaktadır. Bir de bunların<br />
Şak Şak adında, boğaz tokluğuna çalışan ama ona da sahibinin cimriliği, düzenbazlığı sirayet etmiş bir<br />
uşakları vardır. Bir gün Paracı’nın karısının canı bal çeker. Şak Şak’ı pazara yollarlar; en ucuza en iyi balı<br />
alıp getirmesini söylerler. Şak Şak, bal kapanına gider... Bir o balcının bir bu balcının bal teknelerine bakar<br />
ve çok ucuza bal alır. Tabi parayı da vermez ya... “Gelin, efendim Paracı’dan alın alabilirseniz parasını” der.<br />
Bu sırada yaşlı bir nine, hasta torunu için Şak Şak’tan bal ister. Doktorlar bal yerse iyileşecek demişlerdir.<br />
Ama ninecik fakirdir bal alacak parası yoktur. Balcılar bal vermezler. Muhtara gider, muhtar belediye başkanına,<br />
belediye başkanı valiye yollar... Hiçbirinden sonuç alamaz. Şak Şak da nineciğin derdiyle alay eder.<br />
İşte o zaman ninecik çok üzülür ve beddua eder. “Her kim ki bu baldan yerse pırtlasın” der. Velhasıl baldan<br />
tadan pırtlamaya başlar.<br />
26
YAZAN<br />
Aziz Nesin<br />
YÖNETEN<br />
Ozan Hikme Özcan, Özge Arslan<br />
GÖREVLİ ÖĞRETMENLER<br />
Derya Aras, Elif Güneri<br />
ASİSTAN<br />
Abdulgani Bayburt<br />
OYUNCULAR<br />
PARACI<br />
Mücahit Yuka<br />
PARACININ KARISI<br />
Melike Elmas<br />
ŞAKŞAK<br />
Muhammed Açıkkol<br />
NİNE<br />
Sema Ölgü<br />
KADIN<br />
Neşe Çapar<br />
İŞÇİ<br />
Taha Arvas<br />
KÖYLÜ<br />
Serkan Oskan<br />
HEKİM<br />
Medine Çelik<br />
VALİ<br />
Evindar Oflas<br />
MUHTAR<br />
Cafer Gülçimen<br />
BELEDİYE BAŞKANI<br />
Sümeyye Kırar<br />
ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ<br />
Emine Erad<br />
1. BALCI<br />
Abdulgani Bayburt<br />
2. BALCI<br />
Onur Demirel<br />
3. BALCI<br />
Rıfat Çapar<br />
ARILAR<br />
Levent Sinir<br />
Ayşe Köseoğlu<br />
Alev Köseoğlu<br />
Dilan Binici<br />
SEKRETER<br />
Kader Ayhan<br />
TELLAL<br />
Cem Köseoğlu<br />
27
Bremen<br />
Mızıkacıları<br />
Zübeyde Hanım Anaokulu<br />
Yorgun ve yaşlı eşek, bir gün sahibinin onu beslemek istemediğini fark edince, sahibini terk etmeye karar<br />
verir. Bu kaçışı sayesinde zamanla kendine yeni dostlar edinmeye başlar ve dostlarıyla birlikte Bremen’de<br />
müzisyen olmaya ve kendi müzik gruplarını kurmaya karar verirler... Bu serüvende hayvan dostlarınızı<br />
yalnız bırakmamanız dileğiyle, iyi seyirler...<br />
28
YAZAN<br />
Salih Kalyon - Ali Meriç<br />
YÖNETEN<br />
Muharrem Dalfidan<br />
GÖREVLİ ÖĞRETMENLER<br />
Sevgi Sil - Gülnihal Karslıoğlu<br />
OYUNCULAR<br />
EŞEK<br />
M. Enes Yıldırımvuran<br />
ADAM<br />
Furkan Koç<br />
KADIN<br />
Ayşe Savaşkol<br />
KEDİ<br />
Hazan Çelikhası<br />
HOROZ<br />
Furkan Çetin<br />
KÖPEK<br />
Bedirhan Kahraman<br />
TİLKİ<br />
Samet Acar<br />
ÇIĞIRTKAN<br />
Erdem Kayatürk<br />
KARGALAR VE BOYA EKİBİ<br />
Kasım Yaman<br />
Büşra Çınar<br />
M. Emir Korusu<br />
Gülbahar Kırmızı<br />
Semra Işık<br />
Havva Gökalp<br />
Rabia Oygun<br />
Özge Acar<br />
Yağmur Acar<br />
Rabia Acar<br />
Abdül Samet Türel<br />
Abdül Samet Akbaş<br />
Esma Yürektürk<br />
Devrim Özdemir<br />
29
Otogargara<br />
Vali Haydar Bey Lisesi<br />
Yılmaz Erdoğan’ın kaleme aldığı Otogargara, otogarda geçen günlük hikâyeleri konu alan ve hepimizin bu<br />
denli içinde olup da fark edemediğimiz durumları trajikomik bir biçimde bizlere sunuyor...<br />
30
YAZAN<br />
Yılmaz Erdoğan<br />
YÖNETEN<br />
Muharrem Dalfidan<br />
GÖREVLİ ÖĞRETMENLER<br />
Lütfi Abay, Aydın Taş<br />
OYUNCULAR<br />
SİMSAR OSMAN, DOLANDIRICI<br />
Volkan Özaraz<br />
ABBAS, MÜFİT, KASETÇİ<br />
Muhammet Oflaz<br />
İSMAİL, MUAVİ, SELAMİ, ÇOCUK<br />
Erkan Pulat<br />
1. YOLCU, İSMET, KOMİSER<br />
Hamza Kançura<br />
ORHAN, TEVFİK<br />
Ahmet Bozkurt<br />
2. YOLCU<br />
Emel Koç<br />
MÜKÜ, 1. MELEK<br />
Nazlı Gündoğdu<br />
EMANETÇİ, ANNE, SİNEM<br />
Rabia Uçar<br />
REZZAN<br />
Ebru Akdağ<br />
MUALLA, BAYAN POLİS<br />
Seher İliklerden<br />
SUNA, LOKANTACI<br />
Sema Yemez<br />
BAŞ ZEBANİ, 1.ADAM<br />
Lütfi Abay<br />
RESUL, 2. ADAM<br />
Aydın Taş<br />
TÜRKÜCÜ, 4. YOLCU<br />
Okan Erginyer<br />
2. KADIN<br />
Ceylan Yalçınkaya<br />
3. YOLCU, 2.MELEK<br />
Zeynep Hezer<br />
31
Kurnaz<br />
Avukat<br />
Diyarbakır <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu<br />
Kurnaz bir avukat olan Piyer Patlen’e kasabada artık kimse güvenmemektedir. Bir top kumaş uğruna kurnazca<br />
oyunlarla Jozef Usta’yı aldatır. Çobanımız Tibald’ı da dahil eder kurnazlıklarına. Ama kurnaz avukat<br />
Piyer Patlen kendi kazdığı kuyuya düşer. Yani aldatan aldanır.<br />
32
YAZAN<br />
Anonim<br />
ÇEVİREN - OYUNLAŞTIRAN<br />
Fügen Sipahi<br />
YÖNETEN<br />
M. Orkun Gülşen<br />
DEKOR TASARIMI<br />
Güven Öktem<br />
GİYSİ TASARIMI<br />
Günnur Orhon<br />
IŞIK TASARIMI<br />
Suat Uçar<br />
MÜZİK<br />
Zehra Takmaz Gülşen<br />
YÖNETMEN YARDIMCISI<br />
Mustafa Turan<br />
ASİSTAN<br />
Sevi Demirçivi<br />
OYUNCULAR<br />
Serkan Ekşioğlu<br />
Gülizar Oltulu<br />
Mustafa Turan<br />
Ercan Kılıçarslan<br />
N. Özgün Çoban<br />
33
Bremen<br />
Mızıkacıları<br />
Erzurum <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu<br />
Hayatımızda birçok duygumuzu paylaştığımız hayvan dostlarımızın neler hissettiklerini anlamak için konuşmalarını<br />
beklemeden, onları gönül gözüyle duymalıyız.<br />
34
YAZAN<br />
Grimm Kardeşler<br />
OYUNLAŞTIRAN<br />
Ali Meriç<br />
Salih Kalyon<br />
YÖNETEN<br />
Sedat Şenoğlu<br />
DEKOR TASARIMI<br />
Sinan Yardımedici<br />
GİYSİ TASARIMI<br />
İnci Kangal<br />
IŞIK TASARIMI<br />
Eser Dursun<br />
MÜZİK<br />
Engin Bayrak<br />
YÖNETMEN YARDIMCISI<br />
Levent Aras<br />
OYUNCULAR<br />
Levent Aras<br />
Merve Gül<br />
Fatma Kum<br />
Taner Köse<br />
Emre Yılmaz<br />
Kübra Tığtepe<br />
Melike Durak<br />
Sinan Kaya<br />
35
Pal<br />
Sokağı<br />
Çocukları<br />
Ankara <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu<br />
Nemecsek, Boka, Csonakos, Gereb, Feri Ats, Pasztor Kardeşler ve diğerleri…<br />
Binalarla kuşatılmış arsa için birbirleriyle amansız bir mücadeleye giren iki çocuk çetesi: Pal Sokağı Çocukları<br />
ve Kırmızı Gömlekliler. Tek istedikleri arsada özgürce oyun oynayabilmek!<br />
O arsa sadece bir arsa değil, Pal Sokağı Çocukları’nın vatanı ve onlar vatanlarını tüm güçleriyle savunuyorlar.<br />
Savaşırken dostluğu, gururu, adil olmayı herşeyin önünde tutan bu cesur çocuklar, bizlere kazanan ve<br />
kaybedenin dost olabileceğini öğretiyorlar.<br />
Dostluk, vatan sevgisi ve bağlılık üzerine kurulan bir hikaye. Macaristan’dan çıkıp tüm dünya çocuklarına<br />
ulaşan, hayal etmeyi unutmayan özgür ruhların hikayesi.<br />
36
YAZAN<br />
Ferenc Molnar<br />
ÇEVİREN<br />
Tarık Demirkan<br />
OYUNLAŞTIRAN<br />
Serra Canbay<br />
YÖNETEN<br />
Ebru Kara<br />
DEKOR TASARIMI<br />
Aytuğ Dereli<br />
GİYSİ TASARIMI<br />
K. Töre Özsel<br />
IŞIK TASARIMI<br />
Kazım Öztürk<br />
MÜZİK<br />
Sarp Keskiner<br />
KOREOGRAF<br />
Burçak Işımer<br />
REPETİTÖR<br />
Aslı Güneş Sümer<br />
YÖNETMEN YARDIMCISI<br />
İpek Atagün Gezener<br />
ASİSTAN<br />
Mert Aksu<br />
OYUNCULAR<br />
NEMECSEK<br />
İpek Atagün Gezener<br />
BOKA<br />
İrfan Kılınç<br />
FERI ATS<br />
Caner Kadir Gezener<br />
GEREB’İN BABASI<br />
Halil Akarsu<br />
BEKÇİ JANO<br />
Şekip Taşpınar<br />
NEMECSEK’İN ANNESİ<br />
Nilgün Çilingiroğlu<br />
CSELE<br />
Mert Aksu<br />
CSONAKOS<br />
Akın Berk Sağıroğlu<br />
GEREB<br />
Aytuğ Scioti<br />
KOLNAY<br />
Murat Can Öztürk<br />
CSENGEY<br />
Erdem Serkan Saraç<br />
RICHTER<br />
Berkan Görgün<br />
WENDAUER<br />
Özkan Gültekin<br />
PASZTOR’LARIN KÜÇÜĞÜ<br />
Berkay Veli<br />
PASZTOR’LARIN BÜYÜĞÜ<br />
Faik Gürbüzlü<br />
WEISZ<br />
Yalın Tarhan<br />
SZEBENICS<br />
Serkan Fakılı<br />
CINDER<br />
Umut Yılmaz<br />
BARABAS<br />
Barış Çağlar<br />
CSETNEKY<br />
Gökhan Kutum<br />
Nevzat Doğa Amiklioğlu<br />
Faruk Karagül<br />
Özkan Avcu<br />
A. Ersen Ocak<br />
Uğur Nak<br />
Engin Bostancı<br />
37
Dona<br />
Rosita , nın<br />
Dokunaklı<br />
Güldürüsü<br />
Ahşap Çerçeve Kukla Tiyatrosu<br />
Dona Rosita’nın ilk aşkı olan Curitto’nun onu terk etmesinden sonra Cocoliche ile yaşamaya başladığı aşk<br />
Rosita’nın annesinin yoksulluk endişesi yüzünden onu zengin Bay Cristobita ile evlendirmek istemesiyle<br />
çıkmaza girer. Rosita’nın üç aşığı birbirinden habersizdir. Ve Rosita’nın düğün gecesinde hepsi sırayla<br />
birbirini öğrenmeye başlar. Gittikçe komikleşmeye başlayan bu durum Curitto’nun Cristobita’yı düelloya<br />
davet etmesiyle heyecan kazanır.<br />
38
YAZAN<br />
Federico Garcia Lorca<br />
COMMEDIA DELLARTE KUKLA TEKNİĞİNE<br />
UYARLAYARAK YENİDEN SÖYLEYEN<br />
Emre Tandoğan<br />
YÖNETEN<br />
Emre Tandoğan<br />
KUKLA TASARIMI<br />
Arzu Güven<br />
Güzin Cengiz<br />
KUKLA TASARIM SÜPERVİZÖRÜ<br />
Çağrı Yılmaz<br />
IŞIK TASARIMI<br />
Enrico Zeber<br />
OYNATICILAR<br />
Emre Tandoğan<br />
Elif Arman<br />
39
Hacivat ve Karagöz<br />
Gölge<br />
Oyunu<br />
Ahmet Aksoy<br />
1962 yılında Mersin’de doğdu.1980 yılından bu yana tiyatro oyunculuğunun yanı sıra gölge oyunu oynatmaktadır.<br />
Türkiye’de ve yurtdışında, uluslararası festivallerde atölye çalışmaları yaptı ve gölge oyunu oynattı. Uluslararası<br />
Kukla Gölge Oyunu Birliği üyesidir (Unima). Bu güne kadar birçok ödül aldı. Bunlardan bazıları;<br />
Unima Başarılı Sanatçı Ödülü (2008)<br />
Akdeniz Rotary Hizmet Ödülü<br />
İçel Koleji Başarılı Sanatçı Ödülü (2009)<br />
40
Gösteri<br />
Çocuklar için Hacivat - Karagöz Gölge Oyunu gösterimi yapılacaktır.<br />
41
Atölye<br />
Çalışmaları ve<br />
Seminerler<br />
43
Resim<br />
Terapi<br />
Zafer Baykal<br />
1975 yılında Erzurum’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Nevşehir, Erzincan, Elazığ ve Sakarya’da<br />
tamamladı. 1998 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden<br />
mezun oldu.17 Ağustos 1999’a kadar Sakarya Belediyesi bünyesinde resim ve dağcılık kursları verdi.<br />
Ayrıca Sakarya Kent televizyonunda 4 ay sanat yönetmenliği, dekor tasarımı ve yardımcı sunuculuk yaptı.<br />
1999 - 2001 yılları arasında İstanbul’da kendi atölyesinde resim çalışmalarına devam etti. 2001 yılında<br />
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne araştırma görevlisi olarak girdi. 2007<br />
yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Resim Bölümü yüksek<br />
lisans programını tamamladı. Halen Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Araştırma<br />
Görevlisi olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Resim bölümü kurucu üyelerindendir.<br />
Bugüne kadar 4 kişisel sergi açmıştır. Ulusal ve uluslararası birçok karma resim sergisine katılmıştır.<br />
Ayrıca müzik aletleri ile ilgili şu ana kadar ulusal ve uluslararası olmak üzere 2 makale, 8 bildiri, 1 poster<br />
sunmuştur. 1 kişisel sergi açmış ve 16 konser vermiştir.<br />
44
Atölye<br />
Resim Terapisinde; resim yaparak kendini keşfetmek ve tanımak, duygu ve düşüncelerin resimle ifade<br />
edilmesi ile kazanılan bakış açıları ve tecrübeler edinmek, korku ve güvensizlik sorunlarını çözmek, içsel<br />
yüklerden kurtulmak, yaraları iyileştirmek, yeteneğin farkına varmak, öze ulaşmak, içteki çelişkileri<br />
görmek, gerginlikleri azaltmak, kendini iyi hissetmek, engelleri çözerek özgüveni artırmak amaçlanır.<br />
45
Psiko -<br />
Eğitim<br />
Çalışması<br />
..<br />
Ozge Çelebi<br />
2011 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl, Cerrahpaşa<br />
Tıp Fakültesi Fizyoloji Laboratuvarı’nda üç ay süreyle travmayla ilişkili hayvan laboratuvar çalışmasında<br />
bulundu ve 2012 yılında Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde düzey EMDR (Eye Movement Desensitization<br />
and Reprocessing) eğitimi aldı. 2011 yılında Diyarbakır’da başladığı rehabilitasyon alanındaki<br />
çalışmalarına, yine 2011 yılında afet sonrası köylerde psiko-sosyal destek projesi kapsamında “Sınır Tanımayan<br />
Doktorlar” ile devam etti. Çelebi, 2012 yılından bu yana mülteci, sığınmacı, uluslararası korunmaya<br />
ihtiyaç duyan diğer kişilerin haklarının etkin şekilde korunması projesi kapsamında Van’da çalışmalarını<br />
sürdürmektedir.<br />
46
Atölye<br />
8-10 yaş arası çocuklarla, 11-14 yaş arası çocuklar ve 14 yaş üstü çocuk gruplarıyla üç ayrı oturumda psiko-eğitim<br />
çalışmaları, his ve deneyim paylaşımları ve rahatlama oyunları temelinde atölye çalışmaları<br />
yapılacaktır.<br />
47
Gündem:<br />
Çocuk!<br />
ve ÇOÇA<br />
GÜNDEM: ÇOCUK!: Çocuk Haklarını Tanıtma, Yaygınlaştırma, Uygulama ve Uygulamaları İzleme<br />
Derneği’dir. Gündem Çocuk Derneği eğitimci, sosyal hizmet uzmanı, çocuk gelişimci, yayıncı, mimar,<br />
avukat ve iletişimcilerden oluşan bir üye profiline sahiptir.<br />
İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK ÇALIŞMALARI BİRİMİ (ÇOÇA): Çocuk haklarının benimsenmesi<br />
ve yaygınlaştırılması amacıyla 20 Kasım 2007 tarihinden beri faaliyet göstermektedir. Yaptığı tüm<br />
çalışmaları çocukların katılımıyla gerçekleştiren ÇOÇA, çocuk hakları üzerine eğitim modelleri üretip,<br />
yaygınlaştırmanın yanı sıra, araştırma ve savunu çalışmaları yaparak, çocuk alanında geliştirilen<br />
politikaların gelişimine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.<br />
48
Atölye<br />
Atölye kapsamında çocuklarla tanışılacak, ortak bir konu belirlenecek, oyunlarla kaynaşılacak ve GÜNDEM:<br />
ÇOCUK! tarafından medya çalışmaları hakkında bilgi verilecektir. Çocuklar ürün (fotoğraf çekimi, video<br />
çekimi, röportaj yapma, yazı yazma veya resim yapma gibi) oluşturacak ve ardından bir araya gelip<br />
değerlendirme ve sonlandırma çalışmasına katılacaklardır. Çocuklarla birlikteyken, Çocuk Çalışmaları<br />
Birimi tarafından tasarlanan ‘Çocuklarla İnsan Hakları’ konusuna yönelik ve/ya toplumsal cinsiyete dayalı<br />
oyunlara yer verilecektir.<br />
ÇOÇA tarafından ise üç gün süre ile Çocuk Hakları Eğitim Programları kapsamında oyun terapisi<br />
düzenlenecektir.<br />
Gündem: Çocuk! ve ÇOÇA ekipleri, çalışmalarını aynı gün ve saatlerde aynı uzman ekip tarafından<br />
yürüteceklerdir.<br />
Gündem Çocuk tarafından 9-14 yaş arası 20 çocuğa medya eğitimi verilecektir ve bizzat bu çocuklar<br />
tarafından şenlik gazetesi çıkartılacaktır.<br />
49
Gölge<br />
Oyunu<br />
Atölyesi<br />
Ebru Kara<br />
Tiyatroya 1990 yılında İzmir <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu’nda başladı.<br />
1996 yılında Anadolu Üniversitesi <strong>Devlet</strong> Konservatuvarı Tiyatro Ana Sanat Dalı Oyunculuk Bölümü’nden<br />
mezun olduktan sonra bir sezon Ankara <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu’nda Ergin Orbey’in asistanlığını yaptı.<br />
1997 yılında İzmit Şehir Tiyatrosu’nun açtığı sınavı kazandı. 2001 yılına kadar bu tiyatroda oyuncu, yönetmen<br />
olarak çalıştı ve idari kadroda görevler aldı.<br />
2001 yılında çalıştığı kurumdan istifa edip Fransa’ya yerleşti. Kendi tiyatro grubu Compagnie Ici L’ombre’u<br />
kurdu.<br />
2002 yılında Fransa Dış İşleri Bakanlığı’nın “Dünya Sanatçıları” projesine kabul edildi. Bu proje kapsamında<br />
2002-2006 yılları arasında Etiyopya, Yemen, Cibuti ve Sudan’da kimsesiz, mülteci ve AIDSli çocuklarla<br />
çalıştı; amatör ve profesyonel oyuncularla oyunlar sahneledi; workshoplar düzenledi.<br />
Halen Türkiye ve Fransa arasında oyunculuk, yönetmenlik ve eğitmenlik çalışmalarına devam etmekte;<br />
ayrıca oyun çevirileri yapmaktadır.<br />
50
Atölye<br />
Gölge oyunu, sinemanın daha keşfedilmediği dönemlerde hem sinemanın başlangıcı, hem de bir tiyatro<br />
tekniği olarak karşımıza çıkar. Kökeni tam olarak bilinmese de Asya’dan Kuzey Afrika’ya ve oradan da<br />
Avrupa’ya yayıldığı kabul edilir. Bize de I. Selim döneminde Mısırlı sanatçılar tarafından getirilen gölge<br />
oyunu, uzun yıllar Türk tiyatrosunun önemli taşlarından biri olmuş ancak yeniliğe ayak uyduramayınca<br />
unutulmaya yüz tutmuştur.<br />
Gölge, yaşayan ve değişen bir tekniktir. Ulaştığı her kültürde, iklimde, kendine yeni formlar yaratır. Gölge<br />
tekniği, çerçevelenmiş kurallara sahip değildir. Hayal gücümüz kadar sınırsızdır. Bu teknik, bugün teknolojinin<br />
kullanıldığı görsel tiyatronun primitif halidir.<br />
Gölge, her kültürde değişime uğramasının yanında her sanatçının da elinde yeniden şekillenir.<br />
Çocuklarla yapılan çalışmalarda bu tekniğin kullanımı çok elverişlidir. Kendi seçtikleri hikayenin karakterlerini<br />
resmederek daha sonra kukla haline getirmeyi ve oynatmayı öğrenirler. Baştan sona her aşamasına<br />
katılan çocuklar bu çalışma ile hayal güçlerini kullanarak, soyut düşünceyi somut bir obje haline getirmeyi<br />
öğrenirler.<br />
51
Ahşap<br />
Çerçeve<br />
Kukla<br />
Atölyesi<br />
2001 yılında çalışmalarına başlayan Ahşap Çerçeve Kukla Atölyesi “Kukla, insanlık tarihine, ilk insanların<br />
yaptıkları totemlere, şaman danslarında kullanılan maskelere, gerçekten yanılsamaya ve yanılsamadan<br />
gerçekliğe ulaştığımız bir illüzyondur” diyerek yola çıktı. Kukla ve Uzakdoğu tiyatrosu üzerine Çek<br />
Cumhuriyeti’nin Prag ve Almanya’nın Göttingen şehirlerinde eğitim almış ve çeşitli çalışmalarda bulunmuş<br />
olan kukla sanatçıları Çağrı Yılmaz ve Emre Tandoğan tarafından kurulan tiyatro, Türkiye’de ve yurt<br />
dışında pek çok festivalde ve organizasyonda kimi zaman devlet, kimi zaman özel sponsorların desteği<br />
ile oyunlar oynadı ve ödüller aldı. Halen İstanbul Beyoğlu Çukurcuma’daki atölye binasında çalışmalarına<br />
devam eden tiyatro; kukla sanatının geniş kitleler tarafından daha çok tanınması için atölye çalışmaları, TV<br />
programları, farklı yapıda kukla oyunları gerçekleştirmeye ve projeler yürütmeye devam ediyor.<br />
52
Atölye<br />
Çocuklara yönelik Kukla Atölyesi’nde çocuklar, tüm kukla teknikleri hakkında bilgilendirilecek, bu kuklaların<br />
nasıl yapıldığı ve nasıl oynatıldığı anlatılacaktır. Basit malzemelerle (örneğin çorap gibi) çocuklara kukla<br />
yaptırıp, bir kukla atölyesinden kendi yaptıkları kuklalarla birlikte ayrılmaları sağlanacaktır.<br />
53
Çocuk<br />
Gözüyle...<br />
Fotoğraf<br />
<strong>Sergisi</strong><br />
..<br />
<strong>Demet</strong> <strong>Onal</strong><br />
1976’da Zonguldak’ta doğdu. Anadolu Üniversitesi Özel Eğitim Zihin Engelliler Öğretmenliği’nden mezun<br />
oldu. Diyarbakır’da, Çanakkale-Çan’da çalıştı. Diyarbakır Halk Eğitim Merkezi’nde fotoğrafçılık kursu<br />
aldım. Çanakkale’de amatör olarak fotoğrafçılıkla ilgilendi. Şu anda İzmir Hasan Tahsin İş Okulu’nda “Zihin<br />
Engelli” ergen gençlerle çalışmakta ve öğrencileri ile amatör olarak fotoğraf çekmeye devam etmektedir.<br />
Proje<br />
Proje, 2011 yılının Aralık ayında Van il merkezinde bulunan Kesk Eğitim-Sen bünyesinde kurulan “Çadır<br />
Kent”te oluştu. Proje 6-14 yaş arası “Çadır Kent”te yaşayan 4 çocukla gerçekleştirildi. İzmir’in çeşitli<br />
okullarından gelen öğretmenler 6 gün boyunca çocuklarla birlikte fotoğraf, çekerek ve çektirerek proje<br />
gerçekleştirdiler.<br />
Katılımcı Çocuklar: Yağmur Coşkun, Emine Coşkun, Mehmet Tan, Sultan Kuşin<br />
Yağmur 5 yaşında, Emine 12 yaşında, Mehmet 14 yaşında, Sultan 14 yaşında Van depremini yaşamış<br />
“Çadır kent”te yaşamların sürdüren kalabalık ailelerin çocukları. Umutlarını fotoğraflara gizleyip, 10 gün<br />
boyunca deklanşöre bastılar.<br />
54
Belgesel<br />
Projesi<br />
Neslihan Akpınar<br />
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak<br />
çalışmaktadır.<br />
FİLMOGRAFİ<br />
Yönettiği Filmler: ...57 Son! - Kısa / Belgesel - 2000 (12. Ankara Uluslararası Film Festivali Öğrenci<br />
Belgeselleri ‘’Üçüncülük’’ Ödülü, 7. Avşa Film Festivali ‘’En İyi Belgesel’’ Ödülü, 3. Akdeniz Belgesel Film<br />
Festivali-Yunanistan/Samos Adası, 1. Paso Öğrenci Filmleri Festivali, 37. Antalya Uluslararası Altın Portakal<br />
Film Festivali), Pazar - Kısa / Belgesel - 1999, Adam - Kısa / Belgesel - 1999, İki Gün İki Gece - Kısa / Belgesel<br />
- 1998 (11. Ankara Uluslararası Film Festivali Öğrenci Belgeselleri ‘Üçüncülük’ Ödülü), 1999 Münih Türk<br />
Filmleri Haftası), Düşsel Penc-ü Se - Kısa / Deneysel Drama - 1998, İhtimal (Görüntü Yönetmeni), Kısa /<br />
Kurmaca - 2010 (Uçan Süpürge Film Festivali Kısa Film Yarışması “İkinci Film”)<br />
Proje<br />
Bu belgesel projesi yaşanan deprem sonrasında Van’da yaşamaya devam etmekte olan çocukların, sanatın<br />
iyileştirici ve birleştirici gücü ile buluşmalarını sağlayan Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği’ni ve<br />
sanatla buluşan çocukların bu süreçte yaşadıklarını konu almaktadır.<br />
55
56<br />
Uçurtma Şenliği
Clown World<br />
Hakan Yavaş<br />
1992 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Oyunculuk Bölümü’nden mezun<br />
olan Hakan Yavaş, 1991-1994 yılları arasında Salihli Belediye Tiyatrosu’nun Genel Sanat Yönetmenliği’ni<br />
üstlendi, çok sayıda sokak tiyatrosunda rol aldı. 1994’te Viyana Üniversitesi’nde ‘Tiyatro Bilimi’ bölümünde<br />
yüksek öğrenimini tamamladı. Ardından 1997 yılında doktora çalışmasına başladı.1998 yılında Viyana’da<br />
kendi tiyatrosu olan Tiyatrobrücke’yi kuran yönetmen, bugüne kadar Aşk Yaşayanlar İçindir, Bu Hasret<br />
Bizim, Taziye, Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını, Ya Muçi-Yoki ya Hamak, Tam Rolünde, Bugünkü<br />
Dersimiz, Kuvay-i Milliye, Pinokyo, Yedi Kocalı Hürmüz, Deli Dumrul, Mikolor, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz,<br />
Keşanlı Ali Destanı, Fremde Monologe (Yabancı Monologlar) ve Nach der Grenze (Sınırdan Sonra) gibi<br />
üzere yirminin üzerinde oyun sahneledi. 2002’de Avusturya Kültür Bakanlığı’ndan teşvik ödülü alan<br />
Fremde Monologe ile Kahire Uluslararası Tiyatro Festivali’ne ve Viyana’da yönettiği Nasreddin Hoca ve<br />
Till Eulenspiegel adlı çocuk oyunları ile Uluslararası Multikids Tiyatro Festivali’ne davet edildi. Viyana’da<br />
bulunduğu süre içinde Volkstheater (2000), Schauspielhaus (2001-02), Burgtheater (2002-05) ve<br />
Aktiontheater (2005), Avusturya <strong>Devlet</strong> Tiyatroları ve çeşitli özel tiyatrolarda oyuncu ve reji asistanı olarak<br />
görev aldı. 2008 yılında Erzurum <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu’nda İki Efendinin Uşağı ve İki Bavul Dolusu oyunlarını<br />
yönetti. 2009 yılından beri İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yönetmen olarak çalışmakta olup, yakın zamanda<br />
Şehir Tiyatroları’nda Kazuu adlı oyunu yönetti.<br />
1997- 2009 yılları arasında Avusturya’da Rote Nasen (Hastane Clown’ları) adlı kuruluşta clown olarak<br />
çalıştı. 14 Mayıs 2011 yılında, Türkiye’nin ilk clown okulu olan: “Hakan Yavaş Clown World İstanbul”u<br />
kurdu.<br />
Etkinlik<br />
Lassaad Saidi, Marcello Magni, Alen Gautre, Jos Huben, Linda Scott, Michael Christensen, Richard Dikki,<br />
Yoshi Oida, Andre Riot Sarcey, Cal McCrytal, Giora Seeliger, Marcello Magni, Aitor Basaruri Barrvetabena,<br />
Alen Gautre ve Virginia İmaz gibi dünyanın önde gelen oyunculuk ustaları ile 20’yi aşkın oyunculuk ve<br />
Clown atölyesine katılan yönetmen, 25 yıllık Clown geçmişini katılımcılarla paylaşacak. Türkiye’nin ilk<br />
Clown Okulu olan Clown World İstanbul, uçurtma şenliği kapsamında sokak animasyonu türünde çalışmalar<br />
yapacak.<br />
57
Şenlik<br />
Komitesi<br />
Şenlik Organizasyon Komitesi<br />
Esat Tanrıverdi // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Müdürü ve Sanat Yönetmeni<br />
Edip Kamacı // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Müdür Yardımcısı<br />
Özlem Tokaslan // Ankara <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Sanatçısı ve 11. Akdamar Çocuk ve Gençlik<br />
Tiyatroları Şenliği Genel Koordinatörü<br />
Batuhan Yalçın // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Stajyer Sanatçısı ve Genel Koordinatör Asistanı<br />
Ayşegül Adıyaman // Şenlik Oyunları ve Okullardan Sorumlu Koordinatör Asistanı<br />
Şenlik Yürütme Kurulu<br />
Cem Düzova // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Sanat Teknik Müdür Yardımcısı<br />
Zeynep Mataracı // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Sanatçısı<br />
Özge Arslan // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Sanatçısı<br />
Abdülselam Çok // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Sanatçısı<br />
Muharrem Dalfidan // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Stajyer Sanatçısı<br />
Can Ali Çalışandemir // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Sanatçısı // Koordinasyon<br />
Çiğdem Aydın // Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu Sanatçısı // Koordinasyon<br />
58<br />
İlhan Orhan // Baş Işık Uzmanı<br />
Adem Kazan // Aksesuvarcı<br />
Saner Alan // Sahne Makinisti<br />
Yaşar Sarıtoprak // Sahne Makinisti<br />
Çetin Kazmacı // Peruka<br />
Deniz Yüzgeç // Suflöz, Sahne Amiri<br />
Nuran Kavas // Terzi<br />
Yılmaz Akın // Dekor<br />
Müslüm Al // Terzi<br />
Nurtaç Gürgür // Terzi<br />
Tezcan Altuğ // Işık<br />
Engin Altaçlı // Işık<br />
Can Tangal // Işık<br />
Murat Mühürdar // Kondüvit<br />
Sema Yılmaz Altaçlı // Suflöz
Teşekkürler<br />
Van il Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Muzaffer Aktuğ’a,<br />
Van İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Ali İhsan Sayılır’a,<br />
Van Valisi Sayın Müznir Karaloğlu’na,<br />
Van Belediye Başkanı Sayın Av. Bekir Kaya’ya,<br />
Mahalle Afet Gönüllüleri Vakfı Başkanı Sayın Elvan Cantekin’e,<br />
Van İl Eminiyet Müdürü Sayın Mustafa Uçkan’a,<br />
A.B.B. Kent Orkestra Şefi Sayın Kemal Günüç’e,<br />
Stüdyo Dinleti’den Zeki Artunç’a,<br />
Avukat Celile Zelal Kartal’a,<br />
‘Selam’ fotoğrafımızı çeken Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü Araştırma Görevlisi Savaş Onur Şen’e<br />
Korosuyla bize destek veren İpek Böler’e ve “Her Okul Bir Tiyatro” jingleını seslendiren arkadaşlarımız Aykut Özkul,<br />
Ahmet Berke Akboğa, Muhammed Ali Sarı, İrem Ilgın Altay, Pelin Akşar, Hevval Alaçam ve Cemre Öncü’ye,<br />
Görüntü Yöneteni Özgür Polat’a,<br />
Van Güzel Sanatlar Lisesi’nden Müzik Dinletisi’ni gerçekleştiren kemanda Çektar Gökçe, flütte Erektan Entereli, viyolada<br />
Recep Bayat ve Bilal Delibaş, piyanoda Deniz Tan’a,<br />
<strong>Devlet</strong> Tiyatroları Sanat Teknik Müdürlüğü ve tüm atölye çalışanlarına,<br />
Aksesuar Şefimiz Sayın Velicen Özcan’a<br />
Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.<br />
59
Van <strong>Devlet</strong> Tiyatrosu<br />
Ad›na Sahibi<br />
Esat Tanrıverdi<br />
Yay›n Yönetmeni<br />
Esra Özmener<br />
Sorumlu Yönetmen<br />
Sibel Akkaya Güler<br />
Yap›m<br />
RETA